17
Bitkinin Organları Kök Gövde ve Yaprak Konu Anlatımı Bitkilerin organ düzeyinde 3 yapısı bulunmaktadır bunlar KÖK, GÖVDE ve YAPRAK tır. Bunlardan kısaca bahsedecek olursak; KÖK bitkinin toprak ile irtibatını sağlayan su ve minerallerin alınmasını sağlayan çok önemli yapıdır GÖVDE bitkinin yapraklarını taşıyan iletim sistemini bulunduran kökten yapraklara , yapraklardan köke doğru madde iletimini sağlayan yapıdır YAPRAK bitkinin fotosentez işlerinin büyük kısmının gerçekleştiği yerdir ayrıca terleme de büyük oranda yaprak ile gerçekleşir. 1) KÖK Bitki kökü su ve minerallerin topraktan alınmasını sağlar Besinlerin fazlası kökte depo edilir ( şeker pancarı , turp, havuç şalgam patates gibi bitkilerde depo kök vardır) Bitki kökü bitkinin toprak üstü gövdesine desteklik sağlar (destek kökleri gibi yapılar da bulunmaktadır) Giberellin ve Sitokinin hormonlarını kök sentezler Bazı kökler oksijen almak için özelleşmiştir (nefes kökleri gibi) Kök Çeşitleri Kazık Kök: Toprak altına doğru giden kalınca bir ana kök ve etrafında ince köklerden oluşur çift çenekli bitkilerde yaygın olarak görülür elma , gül , papatya ayva vb. Saçak Kök: Baskın bir ana kök yoktur püskül gibi her yöne yayılan ince köklerden oluşur toprağa çok derinlemesine inmez. Çimen, buğday ve yulaf gibi tek çenekli bitkiler saçak köklüdür.

31.bitki fizyolojisidersnotu

Embed Size (px)

Citation preview

Bitkinin Organları Kök Gövde ve Yaprak Konu Anlatımı

Bitkilerin organ düzeyinde 3 yapısı bulunmaktadır bunlar KÖK, GÖVDE ve YAPRAK tır. Bunlardan kısaca bahsedecek olursak;

KÖK bitkinin toprak ile irtibatını sağlayan su ve minerallerin alınmasını sağlayan çok önemli yapıdır

GÖVDE bitkinin yapraklarını taşıyan iletim sistemini bulunduran kökten yapraklara , yapraklardan köke doğru madde iletimini sağlayan yapıdır

YAPRAK bitkinin fotosentez işlerinin büyük kısmının gerçekleştiği yerdir ayrıca terleme de büyük oranda yaprak ile gerçekleşir.

1) KÖK

Bitki kökü su ve minerallerin topraktan alınmasını sağlar

Besinlerin fazlası kökte depo edilir ( şeker pancarı , turp, havuç şalgam

patates gibi bitkilerde depo kök vardır)

Bitki kökü bitkinin toprak üstü gövdesine desteklik sağlar (destek kökleri

gibi yapılar da bulunmaktadır)

Giberellin ve Sitokinin hormonlarını kök sentezler

Bazı kökler oksijen almak için özelleşmiştir (nefes kökleri gibi)

Kök Çeşitleri

Kazık Kök: Toprak altına doğru giden kalınca bir ana kök ve etrafında ince köklerden oluşur çift çenekli bitkilerde yaygın olarak görülür elma , gül , papatya ayva vb.

Saçak Kök: Baskın bir ana kök yoktur püskül gibi her yöne yayılan ince köklerden oluşur toprağa çok derinlemesine inmez. Çimen, buğday ve yulaf gibi tek çenekli bitkiler saçak köklüdür.

Kökün Yapısındaki Önemli Kısımlar

Kaliptra: Kök ucunu korur salgıladığı sıvı ile kökün toprakta ilerlemesini sağlar

Hücre Bölünme Bölgesi: Uç kısmı büyüme konisi olarak bilinir uç meristemi de içine alan kökün büyümesini sağlayan kısımdır.

Uzama Bölgesi: Bir kısmı hücre bölünme bölgesi içinde kalır buradaki hücreler boyuna uzayarak kökün uzamasını sağlar

Olgunlaşma Bölgesi: Emici tüyler ve farklılaşmış hücrelerin bulunduğu kısımdır.

KÖKÜN ANATOMİK YAPISI

Epidermis: Genç köklerde koruyucu olarak kökün dış kısmında yer alır epidermis hücrelerinden oluşan çıkıntılar emici tüylerdir.

Korteks: Epidermis ve merkezi silindir arasında kalan kısımdır. Su ve besin depo eden parankima hücrelerinden oluşur.

Merkezi Silindir: Ksilem ve Floem’in yer aldığı bölgedir. Merkezi silindirde ksilem yıldız şeklinde yerleşmiştir floem ise yıldızların arasını doldurur.(çift çenekli bitkilerde)

Tek çenekli bitkilerde iletim demetleri düzensiz , çift çenekli bitkilerde ksilem yıldız biçiminde floem ise yıldızın arasını dolduracak şekilde yerleşmiştir ayrıca çift çenekli bitki köklerinde enine büyümeyi sağlayan kambiyum da yer alır.

2) GÖVDE

Bitkinin toprak üstü ana unsurudur gövdeden çok sayıda dallar çıkar bu dallarda yaprak , tomurcuk , çiçek gibi yapılar yer alır.

Yaprakla kökler arasında besin , mineraller ve suyun iletimini sağlar

Çiçek , meyve ve yaprak gibi organları taşır

Bitkiye asıl görünümünü , boy uzunluğunu ve hacmini kazandırır

Bazı bitkilerde yeşil gövde fotosentez de yapar

Bazı bitkilerde de gövde besin ve su depolar

Otsu Gövde: Genellikle tek yıllık bitkilerde görülen yeşil , yumuşak olduğundan koparılabilen gövdelerdir. Çayır , buğday vb

Odunsu Gövde: Genellikle çok yıllık bitkilerde görülen odun ve kabuk içeren sert yapılı gövdedir. Meşe , gürgen , elma vb.

Gövdenin Yapısı

Tek çenekli bitkilerde korteks , öz bölgesi ve kambiyum bulunmaz (enine büyüme yok) İletim demetleri düzensiz olarak dizilmiş haldedir. Epidermisin altında bol kloroplastlı parankima hücreleri yer alır.

Çift çenekli otsu bitkilerdekambiyum ksilem ile floem arasında halka çeklindedir öz bölgesi parankima hücreleriyle doludur (bazı bitkilerde hava boşluğu olabilir) Kambiyum bitkinin enine büyümesini sağlar.

Kök ve Gövdede Büyüme ve Yaş Halkaları

Primer Büyüme ; ile kastedilen bitkinin boyuna uzaması şeklinde gerçekleşen büyümedir tüm

açık / kapalı tohumlu bitkilerde görülür. Kök ve gövde uç meristemi primer büyümede etkili olur.

Sekonder Büyüme ile kastedilen enine büyümedir Sekonder büyümeyi yanal meristemler sağlar bunlar mantar kambiyumu iledemet kambiyumudur. Parankima hücreleri bölünme özelliği kazanıp demet kambiyumunu oluşturur.

Demet kambiyumunun bölünmesiyle içe doğru sekonder ksilem dışa doğru sekonder floem oluşur böylece çap artar.

Mantar kambiyumu en dıştaki ölü mantar dokuyu meydana getirir.

Periderm mantar kambiyumu ve mantar doku (ölü) dan oluşur.

3) YAPRAK

Arkadaşlar yaprak bizim için bitkideki en önemli organdır çünkü bitkide asıl işi yapan yapraklardır fotosentezin %96 sı burada gerçekleşir. Yaprağın bitkideki görev ve sorumluluklarına bir göz atacak olursak;

Fotosentezin asıl gerçekleştiği yer yapraklardır

Yapraklarda terleme ile fazla ısı atılır

Yapraklar gaz alışverişi yaparak bitkinin solunum ve fotosentez

işlemlerine yardımcı olur

Bazı bitki türlerinde yapraklar besin depo edebilir

Terleme ile kökten yaprağa suyun ve minerallerin iletimini sağlar terleme

olayı çok önemlidir (Terleme çekim teorisi – kohezyon kuvveti)

Yapraklar yaprak ayası ve yaprak sapı olmak üzere iki parçadır.

a) Yaprak Ayası

Yaprak ayası yaprağın tabla kısmıdır yani geniş yüzeyli olan kısımdır enine kesitini aldığımızda alt kısımda epidermis üst kısımda epidermis ortada mezofil tabakasının yer aldığını görüyoruz. Epidermisin özelliği sık ve tek sıra olarak dizilmiş olmasıdır. Epidermiste kloroplast bulunmaz.

Mezofil tabakası Sünger Parankiması ve Palizat Parankiması ve yaprak içindeki iletim dokudan oluşur. Palizat Parankiması bol kloroplastlı sık dizilmiş hücrelerden oluşmaktadır yine kloroplast içeren sünger parankiması hücreleri arasında boşluklar fazladır bu boşluklarda O2 CO2 ve H2O buharı yer alır.

Üst epidermisin üzeri Kütikula Tabakası ile kaplıdır kutikula bitkinin terleme ile aşırı su kaybetmesini engelleyen bir adaptasyondur kurak bölge bitkilerinde kalın sulak bölge bitkilerinde ise ince kutikula tabakası vardır.

Tek çenekli bitkilerde yapraklar şerit şeklinde uzuncadır ve paralel bir damarlanma görülür çift çenekli bitkilerde yapraklar geniş olup ağsı damarlanma görülmektedir.

b) Yaprak Sapı

Yaprak sapı daha çok çift çenekli bitkilerde görülür tek çenekli bitkilerde yapraklar doğrudan gövdeye bağlanır. Yaprak sapı yapısal olarak bitki gövdesine benzer pek bir farkı yoktur.

Basit Yaprak: Bir tek yaprak ayasından oluşan yapraklardır

Bileşik Yaprak: Çok sayıda yaprak ayası birleşir

Sevgili öğrencilerimiz bitkinin organları kök gövde ve yaprak biyolojikonu anlatımımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz bir sonraki dersimiz bir aksilik olmazsa bitkide iletim olacak iletim dokusu ve suyun minerallerin besinlerin taşınması üzerinde duracağız görüşmek üzere.

Bitki Fizyolojisi Konu Anlatımı, Bitkinin Organları Biyoloji Konu Özeti

Bitkilerde Taşıma ve İletim Olayları Nasıl Gerçekleşir?

İletim demetlerinden bitkisel dokularda bahsetmiştik bitkilerde iletim ve taşıma işleri iletim doku tarafından gerçekleştirilmektedir. Biz taşıma işlemini 2 başlık altında inceleyeceğiz;

A) Su ve Minerallerin Taşınması

Su ve minerallerin topraktan köklere alınması ozmotik basınç etkisiyle difüzyon ve osmoz ile gerçekleşir bunun dışında mineraller bazen aktif taşıma ile de alınabilmektedir. Kökten yapraklara kadar olan taşıma işleminde etkili olaylar aşağıda sıralanmıştır.

1) Kılcallık Faktörü

Odun boruları (ksilem) kılcal yapıdadır bu kılcallık faktörü suyun ve minerallerin çok yükseklere çıkabilmesinde etkilidir.Ksilemin iç çeperleri ile su molekülleri arasında bir adhezyon çekim kuvveti oluşur (adhezyon suyun farklı moleküllere yapışmasıdır) bu adhezyon ile kılcallık olayı birlikte açıklanabilir.

2) Kök Basıncı Faktörü

Emci tüylerdeki çok yüksek osmotik basınç topraktan bol miktarda su ve mineralin alınıp ksileme iletimini sağlar ksilemdeki su ve minerallerin birikmesi yukarı doğru itilerek yükselmesinde etkili olur kök basıncı dediğimiz olay budur.

Kök basıncı ile topraktan alınan su ve mineraller en fazla 30m kadar yükselir bu birçok bitki için fazlasıyla yeterli bir yükselmedir. (Kök baıncı oldukça güçlüdür)

Sulak bölgelerde bazı bitkiler kökten giren fazla suyu yapraklarındaki hidadot (su savağı) ile damlama yoluyla dışarı atarlar bu tür bitkilerde terleme de azdır.Kılcallıkta ksilem çapının inceliği çekim kuvvetini artıran faktördür.

3) Terleme Çekim Teorisi ve Kohezyon olayı

Bitkinin buhar şeklinde su kaybetmesi olayı terlemedir şunu bilin arkadaşlar iletim ve taşımada en etkili kuvvet terleme çekim kuvvetidir.

Yapraklarda buharlaşma ile su kaybedilince ozmotik basınç artar oluşan emme kuvveti yaprakların daha fazla suyu çekmesini sağlar böylece buharlaşan suyun yerine yenisi gelmektedir

Ksilem borularının kılcallığı ve suyun kökten yaprağa doğru sürekli incecik bir sütun şeklinde yükselmesi su molekülleri arasındaki hidrojen bağlarının neden olduğu kohezyon kuvvetini oluşturur su kopmadan yukarı yönlü kolayca ilerler

Terleme çekim kuvveti kohezyon ile desteklenmiş olur buna bir de kılcallık ve kök basıncı eklendiğinde suyun ve minerallerin çok yükseklere çıkabildiğini görürüz

Terleme Olayı ve Önemi

Bitki fazla suyu terleme ile atar

Topraktan yeni su ve minerallerin alınmasını terleme tetikler (terlleme

çekimi)

Ksilemde su ve minerallerin yukarı doğru emilmesini sağlar (terleme

çekimi)

Kurak bölgelerde terlemeyle su kaybını azaltmak için yapraklarda

kütikula tabakası kalındır

Sulak bölgelerde bitki terlemeyi çokça yapar ve fazla suyu bu şekilde

atar kütikula tabakasının kalın olmasına gerek yoktur

Terleme Hızına Etkiyen İç Faktörler

Terleme hızını etkileyen iç faktörler bitkinin kendisinden kaynaklanan kalıtsal faktörlerdir

Yaprak yüzeyinin genişliği ve yapısı etkiler yaprak genişse terleme

hızlıdır

Stomaların yapısı , sayısı vb stoma sayısı fazlaysa terleme hızlıdır

Kütikula kalınlığı kütikula kalınsa terleme azalır

Kökün emici tüy miktarı ve toplam yüzey alanı fazla ise terleme hızlıdır

çünkü kökten alınan su miktarı da artar

Yaprak yüzeyindeki örtü tüyleri fazlaysa terleme yavaşlar çünkü bu tarz

yapılar terlemeyi zorlaştırmaktadır.

Terleme Hızına Etkiyen Dış Faktörler

Bitkinin kendisinden kaynaklanmayan çevresel faktörlerdir.

Rüzgar terlemeyi hızlandırır

Havanın nem oranı yüksek ise terleme yavaşlar

Sıcaklığın fazla olması terlemeyi hızlandırır

Işık şiddeti fotosentez hızını dolayısıyla oluşan su buharı miktarını artırır

terleme hızı artar

Topraktaki su miktarının fazla olması terlemeyi hızlandırırken az olması

terleme hızını azaltır

Stoma Nedir? Ne işe yarar?

Stomalar epidermis hücrelerinden farklılaşan iki hücrenin birleşmesiyle oluşan yapraklarda gaz alışverişini sağlayan açıklıklardır.

Öncelikle şunu unutmayın arkadaşlar bu stomalar açılıp kapanarak bitkinin gaz alışverişini kontrol eder stomalar yaprakların üst yüzeyindeyse o bitki su kaybetmekten korkmuyor demektir yani sulak bölgede yaşayan bitkidir eğer stomalar yaprakların altında yoğunlaşmışsa o zaman kurak bölge bitkisidir eğer stomalar yaprağın ortasındaysa ne kurak ne de sulak bölge ikisi arasında birşey :)

Stomaların Açılması

Stoma hücrelerinin su alması yani turgor durumuna geçmesiyle stoma açılır.Stoma hücrelerinin turgor durumuna geçmesi için;

Potasyum iyonu derişimi hücre içinde

artar (K+)

Suda çözünmeyen Nişasta suda

çözünen Glikoza hidroliz edilir

Fotosentezin artmasıyla birlikte hücre içi CO2 azalması pH artışına neden

olur bu da turgor durumuna neden olmaktadır.

Stomaların Kapanması

Turgorun azalmasıyla yani stoma hücrelerinin su kaybetmesiyle birlikte stomalar kapanmaya başlar bunun için açılmasındaki olayların tersi olması yeterlidir

Hücre içi potasyum K+ yoğunluğunun

azalması

Hücre içinde Glikozların Nişastaya

dehidrasyonu

Hücre içinde CO2 miktarındaki artış ile

birlikte pH düşmesi bu faktörlerin hepsi turgorun düşmesine stomaların

kapanmasına neden olur.

B) Fotosentez Ürünlerinin Taşınması (organik bileşikler)

Fotosentez ürünlerinin yani organik bileşiklerin taşınmasında FLOEM boruları(soymuk boruları) etkilidir. Difüzyon + Aktif taşıma da taşıma işinde rol oynar.

Floemde organik maddeler organik maddelerin ilk oluştuğu kaynak

hücreden depolanacağı havuz hücreye doğru basınç farkıyla iletilir

(basınç­akış teorisi)

Kaynak hücrede oluşturulan organik bileşikler bu hücrelerin temas ettiği

ilk floem hücrelerine geçer böylece floemde madde derişimi artar ve

komşu hücrelerden, doun borulardan vb su alır bu sıvı basıncı artışına

neden olur

Floemin kaynak hücre tarafında sıvı basıncı en yüksek , havuz hücre

tarafında sıvı basıncı en düşüktür bu durum organik maddelerin

kaynaktan havuza doğru iletimini sağlar

Floemde organik moleküller ilk oluştukları kaynak hücreden depolandıkları havuz hücreye doğru sıvı basıncı ile hareket ederler.

Sıvı basıncı kaynak hücreye yakın floem hücrelerinin artan yoğunluğu ile daha fazla su çekmesiyle oluşur

Basınç farkından doğan akım ile kaynaktan havuza iletim sağlanır olayın özü sıvı basıncıdır.

1) Bitkilerde Beslenme

Arkadaşlar çok iyi bildiğiniz gibi bitkilerin beslenmesi ototrof bir beslenmedir yani zaten kendi besinini kendisi üretir bitkiler ama bunu nasıl yapar, havadan CO2 alır topraktan gerekli mineralleri ve suyu alır fotosentez ile besinini üretir.

Bitkilerin Gelişiminde Besin Tuzlarının Önemi

Bitkilerin en çok ihtiyacı olan besin tuzlarına makro elementler en az ihtiyacı olanlara mikro elementler denir. Makro elementler N,K,Si,Mg,Ca,P,S elementleridir Mikro elementler Na,Cl,Fe,Mn,Zn,Cu,Ni,Mo,B gibi elementlerdir.

Bitki gelişimi için gerekli elementlerden ortamda en az bulunan element gelişimi sınırlandırır diğerlerinin fazla bulunmasının anlamı olmaz (minimum yasası)

Gübre, Mikoriza ve Nodüller

Bitkinin ihtiyacı olan Azot Ca P gibi pek çok minerali içeren doğal veya sentetik maddelere gübre denir. Toprakta yeterli minerl tuzları olmadığında gübreleme yapılabilir

Mikoriza mantar hifleri ile bitki kökleri arasında karşılıklı faydaya yönelik bir birlikteliktir bitkiler mikoriza oluşturarak su almak ve bazı minerallerin emilimini sağlamak için daha fazla yüzey sağlar mantarlar da bitkinin ürettiği besinlerden yararlanır ve neredeyse tüm damarlı bitkilerde mikoriza bulunur.

Nodüller: Bitki köklerinde bakterilerin oluşturduğu yumrulardır. Nodüldeki bakteriler havadaki serbest azotu bağlayarak bitkinin azot ihtiyacını karşılar. Baklagillerde rizobium bakterileri kökte nodüller oluşturur.

2) Bitkilerde Büyüme

Bitkilerde büyüme üzerinde çevresel faktörler + hormonlar etkilidir.

A) Bitkinin Büyümesinde Etkili Çevresel Faktörler

Bitkilerde büyüme sıcaklık ışık su toprak yer çekimi ve atmosfer gazları etkilidir.

a) sıcaklık

Bitkinin gelişmesinde ve büyümesinde enzimlerin etkisi çok büyüktür herşey enzimlerin kontrolünde gerçekleşmektedir dolayısıyla çok düşük ve yüksek

sıcaklıklarda bitki büyümesi olumsuz etkilenir. Her bitkinin en iyi geliştiği bir sıcaklık aralığı da vardır bazı bitkiler çok sıcakları severken bazıları daha soğuk ortamlarda iyi büyüme gösterebilir.

b) ışık

Işık miktarı ve ışıklanma süresi bitkinin çiçeklenmesi meyve vermesi ve hormonların sentezlenmesiyle bu hormonların harekete geçmesinde etkilidir.

Işık fotosentez için zaten olmazsa olmazdır terleme de buna bağlıdır klorofil sentezi de.. Dolayısıyla büyüme ve gelişmede ışık çok önemlidir.

c) su

Su fotosentezde besin üretimi için gereklidir ayrıca bitkide enzimlerin çalışması için , minerallerin ve organik bileşiklerin iletimi için , stomaların açılıp kapanması için bitki hücrelerinin turgor halinde olabilmesi (bir nevi iskelet görevi yapar) için su hayati öneme sahiptir.

d) toprak

Madensel tuzlar ve bitkinin ihtiyacı olan elementler ile su topraktan alınmaktadır bunlar bitkinin büyümesini etkileyen maddelerdir. Bitki ihtiyacı olan bir maddeyi topraktan yeteri kadar alamazsa büyümesi sınırlanabilir.

e) yer çekimi

Yerçekimi hormonların bitkideki dağılımını etkilediği için dolaylı olarak büyüme ve gelişmede etkilidir.

f) atmosferdeki gazlar

Atmosfer gazları O2 CO2 SO2 N2 gibi gazlardır bunların oranındaki değişimler bitkinin büyüme ve gelişmesini etkiler son yıllarda atmosferde CO2 oranının artmasıyla oluşan sera etkisi en çok bitkileri etkilemektedir.

B) Bitkinin Büyümesinde Etkili Hormonlar

Bitkilerde büyüme üzerinde çevresel faktörler + hormonlar etkilidir. Yukarıda zaten çevresel faktörleri tek tek açıkladık bunun yanında hormonların ciddi etkisi vardır bunlar insanlarda da olduğu gibi büyüme gelişme çiçeklenme meyvelenme gibi farklı noktalarda kritik öneme sahiplerdir.

A) OKSİNLER

Büyüme ve gelişde en çok etkili olan hormonlardır sürgünlerin uçlarında genç yapraklarda ve gelişen meyvelerde ve tohumlarda bolca oksin üretilir.

Büyüme gelişme , yapraklanma , çiçeklenme , meyve oluşturma gibi çok farklı görevleri vardır. Oksin miktarı normalin üzerine çıktığında büyümeyi engelleyebilmektedir.

B) GİBERELLİNLER

Gövdenin uzamasını , yaprakların büyümesini uyaran hormondur ayrıca çiçeklenmeyi , çimlenmeyi uyarır. Tohum ve tomurcukların uyku halini (dormansi) sonlandırır.

C) SİTOKİNİN

Hücre bölünmesinde etkilidir genç hücrelerde farklılaşmaya neden olur sitokininler kök uçlarında üretilir.

D) ABSİSİK ASİT

Büyümeyi engelleyici etki gösterir çimlenmeyi , çiçeklenmeyi vb engelleyip yaprak dökülmesini uyarır tohumları ve tomurcukları uyku haline geçirir (dormansi)

E) ETİLEN

Meyve oluşumunu ve meyvelerin olgunlaşmasını uyarır gaz halinde bir hormondur bitkinin olumsuz şartlar altında olması durumunda etilen miktarı artar.