View
6
Download
0
Category
Preview:
Citation preview
i
İÇİNDEKİLER
Sayfa
İÇİNDEKİLER ............................................................................................................. i
ÖZET........................................................................................................................... iii
ABSTRACT ................................................................................................................ iv
TEŞEKKÜR ................................................................................................................. v
ŞEKİLLER DİZİNİ ..................................................................................................... vi
ÇİZELGELER DİZİNİ ............................................................................................... ix
SİMGELER DİZİNİ.................................................................................................... ix
1. GİRİŞ ....................................................................................................................... 1
1.1. Örmeciliğin Tarihi ................................................................................................. 2
1.2. Örmeciliğin Tanımı ............................................................................................... 5
1.3. Örmeciliğin Sınıflandırılması ............................................................................... 6
1.3.1. Tek iplikli (atkı yönlü) örmecilik ....................................................................... 6
1.4. Temel Örme Kavramları ....................................................................................... 8
1.4.1. İlmek .................................................................................................................. 8
1.4.2. İlmek yüzleri .................................................................................................... 10
1.4.3. İlmek düzeni ..................................................................................................... 11
1.4.2. Farklı ilmek yapıları ......................................................................................... 12
1.5. İğne ...................................................................................................................... 16
1.5.1. Esnek uçlu iğne ................................................................................................ 17
1.5.2. Dilli iğne .......................................................................................................... 21
1.5.3. Sürgülü iğne ..................................................................................................... 24
1.5.4. Platin ................................................................................................................ 28
2. KAYNAK ÖZETLERİ .......................................................................................... 29
2.1. Örme Makineleri Hakkında Tanıtıcı Bilgiler ...................................................... 29
2.1.1. Makine inceliği (E) .......................................................................................... 29
2.1.2. Makine çapı (D) ............................................................................................... 30
2.1.3. Çalışma hızı (V) ............................................................................................... 31
2.1.4. Sistem ............................................................................................................... 31
ii
2.2. Örme Makinelerinin Sınıflandırılması ................................................................ 33
2.2.1. Atkılı örme makineleri ..................................................................................... 33
2.2.2. Kulir makineleri ............................................................................................... 37
2.2.3. Çözgülü örme makineleri ................................................................................. 42
3. MATERYAL VE YÖNTEM ................................................................................. 48
3.1. İğnenin Yer Değişmesinin Belirlenmesi ............................................................. 48
3.1.1. İğnenin yer değişme diyagramı ........................................................................ 49
3.3.2. İlmeklerin iğneyle birlikte yer değişmelerinin sürtünme kuvvetleri göz
önünde bulundurularak hesaplanması............................................................... 52
3.3.3. Platinsiz makinelerde iğnenin yer değişim miktarının hesaplanması .............. 55
3.3.4. Platinli makinelerde iğne yer değişiminin hesabı ............................................ 56
3.3.5. Çift yönlü dairesel örme makinelerinde iğne hareketinin belirlenmesi ........... 58
3.3.6. Eğim derinliğinin hesaplanması ....................................................................... 62
3.4. Eğim Açısı Teoremi ............................................................................................ 68
3.4.1. Eğim esnasında iplik gerilimi........................................................................... 68
3.4.2. Teknolojik ve mekanik eğim açıları ................................................................. 72
3.4.3. Yükseltme ve kilit kamı profillerinin basınç ve yükselme açıları ................... 73
3.4.4. Eğim sırasında ipliklerin hareketinin engellenme derecesinin düşürülmesi .... 76
3.5. İlmek Oluşturma Elemanlarının Karşılıklı Yer Değiştirmesi ............................. 85
3.5. İlmek Oluşturma Elemanlarının Boyutlarının Seçilmesi .................................... 86
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ................................................................................ 89
4.1. Örme Makinelerinin Temel Konstrüktif Parametrelerinin Belirlenmesi ............ 89
4.1.1. Örme makinesinin sınıfı ................................................................................... 89
4.1.2. İğne tipinin seçilmesi ....................................................................................... 89
4.1.3. İplik kalınlığının belirlenmesi .......................................................................... 91
4.1.4. İğne çengelinin ve platinin kalınlıkları ............................................................ 92
4.1.5. İğne adımı ve makine sınıfı .............................................................................. 97
5. TARTIŞMA VE SONUÇ .................................................................................... 100
6. KAYNAKLAR .................................................................................................... 101
ÖZGEÇMİŞ ............................................................................................................. 103
iii
ÖZET
Yüksek Lisans Tezi
ÖRME MAKİNELERİNİN TEKNOLOJİ VE TASARIM PARAMETRELERİ
ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN ARAŞTIRILMASI
Duygu ERDEM
Süleyman Demirel Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Tekstil Mühendisliği Anabilim Dalı
Danışman: Prof. Dr. Gabil ABDULLA
Türkiye dünyada tekstil ürünleri üretiminde iyi bir yerde olmasına karşın tekstil
makinelerinin tamamına yakınını ithal etmektedir. Hatta örme makinelerinin tamamı
ithal edilmektedir. Tekstil alanında gelecekte söz sahibi olmak için tekstil
makinelerinin de üretiminin ülkemizde yapılabilmesi gerekmektedir. Örme
makinelerinin tasarımını gerçekleştirmek için ilk önce tasarım parametrelerinin
belirlenmesi gerekir. Bu konuda Türkiye‟de yapılmış bir araştırma bulunmamaktadır.
Bir örme yapı elde edebilmek için örme makinesinde birçok elemanın bir arada,
birbiriyle belli bir uyum ve düzen içinde çalışması gerekir. Ancak her elemanın belli
üretim sınırları dâhilinde üretiliyor olması onların birbiriyle uyum içinde çalışmasını
zorlaştırır. Bunun için çok sayıda denklem türetmek ve en uygun olanı bulmak
gerekir. Bu çalışmada, örme prosesinin incelenmiş ve tasarım parametreleri
hesaplanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Örme makinesi tasarım parametreleri, örme makinesi
elemanları, iğne, ilmek.
2011, 103 sayfa
iv
ABSTRACT
M.Sc.Thesis
THE SEARCH OF RELATIONS BETWEEN TECHNOLOGY AND
CONSTRUCTION PARAMETERS OF KNITTING MACHINES
Duygu ERDEM
Süleyman Demirel University
Graduate School of Applied and Naturel Sciences
Textile Department
Supervisor: Prof. Dr. Gabil ABDULLA
Altough Turkey is in a good place of producing textile products, imports almost all
of the textile machines. Even all of the knitting machines are imported. In the future,
to have a right to say in the textile industry, textile machines should be produced in
our country. For designing the textile machines at first design parameters should be
determined. There isn‟t found any research about this subject in Turkey.
To obtain a knitted structure, in a knitting machine, many elements should work
together in a harmony. However, being every element is produced in some certain
production limits makes them harder to work compatible with each other. To get this,
lots of equations should be derived and the most appropiate one should be chosen. In
this study was performed knitting process and design parameters.
Key Words: Knitting machine design parameters, knitting machine elements,
needle, stitch.
2011, 103 pages
v
TEŞEKKÜR
Tez çalışması için bana yol gösteren, bilgisi ve anlayışı ile karşılaştığım tüm
zorlukları aşmamda yardımcı olan değerli danışman Hocam Prof. Dr. Gabil
ABDULLA‟ya teşekkürlerimi sunarım.
Tezimin her aşamasında beni yalnız bırakmayan aileme sonsuz sevgi ve saygılarımı
sunarım.
Duygu ERDEM
ISPARTA, 2011
vi
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil 1. 1. Ruddington Örgücüler Müzesi‟nde sergilenen William Lee tarafından
icat edilmiş örme makinesi .......................................................................... 3
Şekil 1. 2. İlmek yapısı ................................................................................................. 8
Şekil 1. 3. İlmek yüzleri ............................................................................................. 10
Şekil 1. 4. Örgü yapıda ilmek sırası ........................................................................... 11
Şekil 1. 5. Örgü yapıda ilmek çubuğu ........................................................................ 12
Şekil 1. 6. Örgü yapıda askı ....................................................................................... 13
Şekil 1. 7. Örgü yapıda atlama ................................................................................... 14
Şekil 1. 8. Esnek uçlu iğnenin temel kısımları ........................................................... 18
Şekil 1. 9. Esnek uçlu iğnede örme hareketi .............................................................. 20
Şekil 1. 10. Dilli iğnenin temel kısımları ................................................................... 22
Şekil 1. 11. Dilli iğnede örme hareketi ...................................................................... 23
Şekil 1. 12. Sürgülü iğnenin temel kısımları .............................................................. 25
Şekil 1. 13. Sürgülü iğnede örme hareketi ................................................................. 28
Şekil 1. 14. Örme platinleri ........................................................................................ 28
Şekil 2. 1. RL-tek raylı düz atkılı örme makinesi (Cotton makinesi) ........................ 33
Şekil 2. 2. RR-çift raylı (V yataklı) düz atkılı örme makinesi ................................... 33
Şekil 2. 3. LL-haroşa düz atkılı örme makinesi ......................................................... 34
Şekil 2. 4. RL-tek raylı yuvarlak atkılı örme makinesi .............................................. 35
Şekil 2. 5. RR-çift yataklı yuvarlak atkılı örme makinesi (İnterlok) ......................... 36
Şekil 2. 6. LL-çift yataklı yuvarlak atkılı örme makinesi .......................................... 36
Şekil 2. 7. RL-tek düzlemde hareket eden paget tipi düz kulir makinesi................... 37
Şekil 2. 8. RL-iki düzlemde hareket eden cotton tipi düz kulir makinesi .................. 37
Şekil 2. 9. RR-iki düzlemde hareket eden çift yataklı paget tipi düz kulir
makinesi ..................................................................................................... 38
Şekil 2. 10. RR-iki düzlemde hareket eden çift yataklı cotton tipi düz kulir
makinesi .................................................................................................. 38
Şekil 2. 11. RR-RL iki düzlemde hareket eden çift yataklı cotton tipi düz kulir
makinesi .................................................................................................. 39
Şekil 2. 12. RL-tek raylı Fransız konstrüksiyonlu yuvarlak kulir makinesi .............. 39
vii
Şekil 2. 13. RL-tek raylı İngiliz konstrüksiyonlu yuvarlak kulir makinesi ................ 40
Şekil 2. 14. RL-tek raylı Alman konstrüksiyonlu yuvarlak kulir makinesi ............... 40
Şekil 2. 15. RL-tek raylı Challenger tipi yuvarlak kulir makinesi ............................. 41
Şekil 2. 16. RR-çift silindirli FRansız tipi yuvarlak kulir makinesi .......................... 41
Şekil 2. 17. RL-esnek uçlu iğne kullanan düz çözgülü örme makinesi ..................... 42
Şekil 2. 18. RL-dilli iğne kullanan düz çözgülü örme makinesi ................................ 43
Şekil 2. 19. RL-sürgülü iğne kullanan düz çözgülü örme makinesi .......................... 43
Şekil 2. 20. RL-tek raylı düz çözgülü örme makinesi (Milan tipi) ............................ 44
Şekil 2. 21. RL-tek raylı düz çözgülü örme makinesi (Sope tipi) .............................. 44
Şekil 2. 22. RR-dilli iğne kullanan düz çözgülü örme makinesi (Raşel tipi) ............. 45
Şekil 2. 23. RR-düz çözgülü örme makinesi (Simpleks tipi) ..................................... 45
Şekil 2. 24. RL-yuvarlak çözgülü örme makinesi (Maratti tipi) ................................ 46
Şekil 2. 25. RL-yuvarlak çözgülü örme makinesi (yuvarlak Milan tipi) .................. 47
Şekil 3. 1. İğne kovanı (a) ve kam sistemi (b) dönme hareketi yaptığı örme
makineleri .................................................................................................. 49
Şekil 3. 2. Örme makinesinde iğnenin yer değişme diyagramının düzlemsel
açılımı ........................................................................................................ 50
Şekil 3. 3. Örme makinesinde iğnenin kam üzerinde izlediği yörünge ..................... 51
Şekil 3. 4. İlmeğin iğnedeki denge hali ...................................................................... 53
Şekil 3. 5. İğnenin makine üzerindeki hareketi .......................................................... 55
Şekil 3. 6. Platinli örme makinelerinde dilli iğnelerin hareketi ................................. 57
Şekil 3. 7. Çift yönlü yuvarlak çorap örme makinesinde kam görünümü.................. 58
Şekil 3. 8. Birinci tip iğne hareket eğrisi .................................................................... 59
Şekil 3. 9. İkinci tip iğne hareket eğrisi ..................................................................... 59
Şekil 3. 10. Çift yönlü örme makinelerinde iğnenin hareketi .................................... 61
Şekil 3. 11. Örme bölgesi kesit görünümü ................................................................. 63
Şekil 3. 12. İğnenin platinlere göre yerleşiminin ilmek uzunluğuna etkisi ................ 66
Şekil 3. 13. Eski ilmeğin yeni ilmeğe etkisi ............................................................... 68
Şekil 3. 14. Platinlerle ipliğe eğim verilmesi ............................................................. 69
Şekil 3. 15. İğnelerle ipliğe eğim verilmesi ............................................................... 70
Şekil 3. 16. İpliğin silindirik yüzey boyunca hareketi ............................................... 72
Şekil 3. 17. Kam profilinin basınç ve yükselme açıları ............................................. 74
viii
Şekil 3. 18. Kilit kamının profilinin basınç ve yükselme açıları ................................ 75
Şekil 3. 19. Eğim kamları (a-kırık profil, b-eğrisel profil)......................................... 77
Şekil 3. 20. Konik iğne silindirinde teknolojik ve mekanik eğim açılarının
farklılığını gösteren şema ........................................................................ 78
Şekil 3. 21. Konik silindirli çift örme sistemli makinelerde teknolojik ve mekanik
eğim açılarının faklılığı ........................................................................... 80
Şekil 3. 22. İğneye kaldıraçla hareket iletiminde kilit ve kaldıracın ortak hareketi... 81
Şekil 3. 23. İğneye kaldıraçla hareket iletim sisteminde teknolojik ve mekanik
eğim açıları .............................................................................................. 83
Şekil 3. 24. Süprem makinelerinde platinlere hareket iletimi .................................... 84
Şekil 3. 25. İğne ve platinlerin karşılıklı hareketinde mekanik ve teknolojik eğim
açılarının faklılığı .................................................................................... 85
Şekil 3. 26. İğne çengelinin yüksekliğinin düz örme makinelerinin sınıfına ve iğne
adımına göre ilişkilendirilmesi ................................................................ 88
Şekil 4. 1. Tek örme sistemli yuvarlak örme makinesinin konstrüksiyonu............. ...93
Şekil 4. 2. İlmek oluşturma elemanları tarafından ipliğin eğim şemaları .................. 94
Şekil 4. 3. Dokuma düğümü ....................................................................................... 97
ix
ÇİZELGELER DİZİNİ
Çizelge 4. 1. Farklı makineler için makine inceliği E, iğne çengelinin kalınlığı
d, platin kalınlığı p, iplik kalınlığı F ve iplikle platin arasındaki
mesafe x arasındaki bağıntılar .............................................................. 96
x
SİMGELER DİZİNİ
Makine inceliği
Makine çapı
Çalışma hızı
Hareket miktarı
Zaman
Makinenin ana milinin dönme açısı
Yükseklik
Yükselme açısı
Kamın taban uzunluğu
Yer değişme miktarı
İlmekten iğneye etki eden kuvvet
Q kuvvetinin bileşeni
Q kuvvetinin bileşeni
Sürtünme açısı
Sürtünme kuvveti
İğne ve ilmek arasındaki sürtünme katsayısı
Dilli iğnenin temel konstrüktif boyutu
Çengelin mm cinsinden kalınlığı
İlmeğin yatay düzlemdeki izdüşümü
İlmeğin yatay düzlemdeki izdüşümü
İğne çengeli ile dilin en açık pozisyonu arasındaki mesafe
Platinin üst burun yüksekliği
İğne çengelinin çapı (mm)
xi
İğne dilinin boyu
İlmeğin orta çizgisinin uzunluğu (mm)
Eğim derinliği
Platin kalınlığı (mm)
İplik çapı (mm)
İlmeğin doğrusal kısmının uzunluğu (mm)
İlmeğin doğrusal kısmının aldığı açı (rad)
Platin
İğne
İpliğin giriş bölümünde aldığı gerilme
Platinle iplik arasındaki sürtünme katsayısı
İplikler arasındaki sürtünme katsayısı
İpliğin giriş kolundaki gerilme
İpliğin çıkış kolundaki gerilme
İplik malzemesinin elastisite modülü
Teknolojik eğim açısı
Mekanik eğim açısı
Açısal hız
İpliğin teorik kalınlığı
İpliğin serbest halde kalınlığı
Makine sınıfı
İplik inceliği
1
1. GİRİŞ
Tekstil çağlardan beri insan hayatının vazgeçilmez bir parçası. İncir ağacının
yapraklarını giysi olarak kullanan insanlar geçen zaman içinde önce doğal elyafı
keşfetti, sonra da bunu işleyip tekstile ulaştı. Örtünme ihtiyacı olarak başlayan
tekstil, zaman içinde önce kendi endüstrisini sonra da moda kavramını doğurdu.
Tekstilde ilk olarak dokuma kavramı ortaya çıkmış olsa da örme işlemi
otomatikleştirildikten sonra dokumadan daha önemli bir yer almıştır.
Çünkü rahatına düşkün olan insanoğlu dokumaya göre çok daha yumuşak ve
konforlu olan örme mamulleri daha çok sevmiş ve birçok kullanım alanına
sokmuştur. Örme kumaşlar günümüzde iç giyimden dış giyime, çorap vb. birçok
alanda sıkça kullanılmaktadır.
Örme tekniği ile üretilen yün çoraplar, başlıklar ve benzeri giysiler XVI. yüzyıla
gelinceye kadar el ile örülerek üretilmiştir. Örme ürünlerin yaygınlaşması ancak
mekanik örme makinesinin bulunmasından sonra olmuştur. XVI. yüzyılda örülmüş
eşyaya karşı talebin hızla artışı örmenin mekanikleştirilmesi için itici bir güç
olmuştur.
Örme makinesi ilk olarak 1589‟da İngiltere‟de Nottingham yakınındaki Culverton
köyünün papazı olan William Lee tarafından bulunmuştur. Çalışması dokuma
makinesine oranla çok daha karmaşık olan bu makine pedal ve kasnakla
çalışmaktaydı ve dakikada 600 ilmek atarak şaşırtıcı bir hızla örmekteydi. Makinenin
her bir ilmek için ayrı bir iğnesi vardı ve başlangıçta yalnız düz yüzeyler
örebiliyordu. Örme makinesi 12 yaşındaki bir çocuk tarafından kullanılabilmekte ve
ilk biçimi ile elle örmeye oranla 10–15 kez daha hızlı örgü yapabilmekteydi.
İstekler sürekli arttığı için zamanla makineler üzerinde değişiklikler yapılarak daha
iyi sonuçlar elde edilmiş ve günümüz teknolojisine ulaşılmıştır.
2
1. 1. Örmeciliğin Tarihi
İplik yapımı, dokuma ve dikiş gibi tekniklerin M.Ö. 500-600 yıllarından beri
uygulanıyor olmasına rağmen, el örmeciliği, çok daha sonraları, M.S. 600'lü yıllarda
Mısırda keşfedilmiştir. El örmeciliği günümüzde yerini büyük ölçüde makine
örmeciliğine bırakmıştır. Örme makinelerin icadı ve tarihsel gelişimi incelendiğinde,
mekanik olarak ilmek oluşturma mekanizmasının temelde değişmediği görülecektir
(Atasayan, 2005).
Örme tekniği ile üretilen yün çoraplar, başlıklar ve benzeri giysiler XVI. yüzyıla
gelinceye kadar el ile örülerek üretilmiştir. Örme ürünlerin yaygınlaşması ancak
mekanik örme makinesinin bulunmasından sonra olmuştur. XVI. yüzyılda örülmüş
eşyaya karşı talebin hızla artışı örmenin mekanikleştirilmesi için itici bir güç
olmuştur.
Örgüden yapılmış giyim eşyalarının geçmişi oldukça eskiye dayanmaktadır.
Almanya‟nın Frankfurt kentindeki eski kayıtlarda 1365‟te “Örgücü Katherine” adlı
bir kadının ve 1484‟de “Örgücü Hans” adlı bir erkeğin adına rastlanmaktadır.
Almanya‟daki Buxtehuder kilisesinin mihrabı için 1405‟te ressam Bertram
tarafından yapılmış bir tabloda Meryem Ana‟nın elindeki dört örgü şişi ile dizi
dibinde oynamakta olan Hz. İsa için bir elbise ördüğü görülmektedir. 1500‟de ressam
Stoss tarafından yapılmış olan dinsel nitelikli başka bir tabloda da Meryem Ana‟nın
çatallı bir iğne ile geniş ilmekli bir file işi örgü yaptığı görülmektedir. Bu kanıtlar
XIV. yüzyıldan bu yana örme giyim eşyalarının yaygın olarak üretildiğini
göstermektedir.
3
Şekil 1. 1. Ruddington Örgücüler Müzesi‟nde sergilenen William Lee tarafından icat
edilmiş örme makinesi (Wikipedia, 2011)
Örme makinesi 1589‟da İngiltere‟de Nottingham yakınındaki Culverton köyünün
papazı olan William Lee tarafından bulundu. Çalışması dokuma makinesine oranla
çok daha karmaşık olan bu makine pedal ve kasnakla çalışıyordu ve dakikada 600
ilmek atarak şaşırtıcı bir hızla örüyordu. Makinenin her bir ilmek için ayrı bir iğnesi
vardı ve başlangıçta yalnız düz yüzeyler örebiliyordu. Örülen yüzeyin kenarlarının
dikilmesi ile çorap elde ediliyordu. Zamanla Lee, belirli biçimlerde parçaların
örülebilmesine olanak sağlayan bir sistem geliştirdi. Örme işleminin belirli bir
basamağında tezgâhtaki belirli kancalar çekilerek işlem dışı bırakılıyordu. Örme
makinesi 12 yaşındaki bir çocuk tarafından kullanılabiliyordu ve ilk biçimi ile elle
örmeye oranla 10–15 kez daha hızlı örüyordu.
1758 yılında Jededick Strutt yatay durumdaki iğne yatağına dikey durumda bir iğne
yatağı ilave ederek ilk çift yataklı örme makinesini yapmıştır.
1798‟de ise Monsieurdecroix iğneleri dairesel döndüren kovanı keşfetmiştir. Böylece
yuvarlak örme makinesinin çatısı kurulmuş olur.
4
1805 yılında Joseph Marie Jacquard, Fransa‟nın Lyon kentinde dokuma makineleri
için mekanik jakar tekniğini bulmuştur. Daha sonra bu teknik örme makinelerine
adapte edilerek; delikli kartonlar vasıtası ile iğnelere desen hareketi verilmiştir.
1847‟de İngiliz Matthew Townsend, dilli iğneyi bularak örmecilik tarihinde yeni bir
çığır açmıştır.
1857 yılında Chemnizt‟li A.Eisenstuck ilk defa çatı şeklinde çift plakalı örme
makinesini geliştirerek bu makinenin patentini alır.
1863 yılında ise Amerikalı mucit Isaac William Lamb dilli iğne ile donatılmış ilk düz
örme makinesini yapmıştır. Bu örme makinesi temel örme prensiplerini bugüne
kadar koruyabilen ilk örme makinesidir.
1864‟te William Cotton, gagalı iğnele yatakları üzerine çalışmalar yapıp yatak
konumlarını dikey hale getirir.
1878 yılında D.Gris Wold, ilk ribana üretimini gerçekleştiren yuvarlak örme
makinesinin patentini alır. Dikey silindir ve iğnelerine, yatay kapak ve iğneleri
eklenmiştir.
1918 yılında ilk çift silindirli, küçük çaplı yuvarlak örme makinesi ve iğne iticileri
İngiltere‟deki Wildt firması tarafından üretilmiştir.
1920‟li yılların sonlarına doğru düz ve yuvarlak örme makinelerinde renkli desenli
örgülerin fabrikasyon üretimine başlanmıştır.
İkinci dünya savaşından sonra mekanik ve elektronik alanlardaki gelişmelerin örme
teknolojisindeki yansımaları görülmeye başlamış, 1946‟dan sonra yuvarlak örme
makinelerinde üretim performansı ve ürün çeşitliliğini artırıcı bir dizi gelişme
yaşanmıştır.
5
Örme tekniği ile kumaş üretimi 1950‟li ve 1960‟lı yıllarda gitgide artmaya başlamış
ve buna bağlı olarak da örme makineleri geliştirilmiştir.
1980‟li yılların sonundan itibaren örme sektöründe elektroniğin kullanımı oldukça
yaygınlaşmıştır. ITMA 91‟de sergilenen tüm makineler bilgisayar kontrollüdür.
ITMA 99‟da ise daha çok CAD ünitelerinde yenilikler gözlenmiştir. Ayrıca üretim
hızlarında artış sağlamaya yönelik yenilikler de geliştirilmiştir (Budun, 2007).
Örme makinelerindeki gelişmeler, 20. yüzyılda da elektronik sektöründeki
gelişmelere paralel olarak baş döndürücü bir hızla ilerlemiştir. Günümüzde tümüyle
elektronik olarak kontrol edilen örme makineleri sonsuz desen kapasitesine ve
yüksek üretim hızına sahiptirler. İplik üretimi ve konfeksiyonda zaman kaybını
önlemek amacıyla şekillendirilmiş giysi parçaları üretiminin yanı sıra, hiçbir
konfeksiyon işlemine gerek kalmadan makineden alınıp giyilebilecek şekilde giysiler
de elde edilebilmektedir. Yüksek teknolojiye sahip bu makinelerde daha kaliteli
olarak elde edilen örme yüzeyler, her kullanım sahasına girmiş ve çok tercih edilen
bir yapı haline gelmiştir (Bayazıt Marmaralı, 2004).
1.2. Örmeciliğin Tanımı
İpliklerin tek başına ya da topluca çözgüler halinde örücü iğne ve yardımcı elemanlar
vasıtasıyla ilmekler haline getirilmesi, bunlar arasında da yan yana ve boylamasına
bağlantılar oluşturulması ile bir tekstil yüzeyi elde etme işlemine örmecilik adı
verilir.
Örme kumaşlar kullanılan iplik özellikleri ve uyulama yapılan makine özellikleri
açısından diğer kumaş elde etme yöntemlerine ve malzemelerine göre faklıdırlar.
Ayrıca örme kumaşlarda diğer tekstil yüzeylerine göre boyut stabilitesi yönünden
daha esnek, daha elastik, daha yumuşak ve daha dolgun bir yapı elde edilir.
6
Örme yüzeyi; ilmek oluşturma, ilmeğin örücü iğneye takılması, yeni ilmeğin önceki
ilmek içinden çekilmesi ve önceki ilmeğin yeni oluşturulan ilmek üzerinden
aşırtılması sonucu meydana gelir (Yakartepe ve Yakartepe, 1995).
1.3. Örmeciliğin Sınıflandırılması
İplik veriliş durumuna göre:
Tek iplikli (Atkı yönlü)
Çözgü iplikli
Makine yapısına göre:
Düz örme
Yuvarlak örme
Ancak örmecilikte iğne ve iplik ilişkilerinin birbirinden ayrı tutulmaması gerekir.
Zira belirtilen örme usullerinin bazılarında iğne sabit hareketli bulunurken,
bazılarında da bunun tam tersi yani iplik sabit iğne hareketli olarak örme
yapılmaktadır.
Bu suretle örmeyi iplik iğne hareket durumuna göre;
İğne sabit iplik – hareketli
İğne hareketli - iplik sabit
şeklinde sınıflandırmak mümkündür (Tekstil Okulu, 2010).
1.3.1. Tek iplikli (atkı yönlü) örmecilik
Atkı yönlü veya tek iplikli örme olarak isimlendirilen örme tekniğinde örme ipliği
örme iğnelerinin üzerine enine doğru bir hareketle sırayla yatırılır.
7
İplik yatırımı düz örmede (triko makinelerinde) bir kenardan diğer kenara doğru,
yuvarlak örmede ise dairesel şekilde konumlandırılmış iğneler üzerine enine doğru
gerçekleşir. Atkı yönlü örmede iğneler tek tek hareketli olabilir.
Atkı yönlü örmecilikte örme ipliği tek tek sırayla makine üzerindeki bütün iğneler
üzerinden geçer ve bütün iğnelerin hareketi ipliğin hareketi ile uyumlu bir şekilde
düzenlenerek ilmekler ve örme kumaş oluşturulur.
Atkı yönlü örme tekniğinin özellikleri;
Atkı yönlü örmede ilmekler yan yana meydana getirilir.
Atkı yönlü örmede örme kumaş, ilmek sıralarının sırayla örülmesiyle oluşur.
Atkı yönlü örmede örme makinesinin bir kurs ya da turundaki tüm ilmekler tek
iplikle oluşur (Burada katlı iplikler tek iplik olarak düşünülmektedir).
Atkı yönlü örme tekniğinin en önemli özelliği tek bir iplikle örme kumaşın elde
edilebilmesidir. Atkı yönlü örme makinelerinde üretimi artırabilmek için birden
fazla iplik iğnelere ardışık olarak beslenir.
Atkı yönlü örmede örme kumaşın üretildiği yöne, yani başka bir deyişle kumaşın
enine dik açıya yakın bir açıyla beslenir (www.tekstilokulu.net, 2010).
1.3.2. Çözgülü örmecilik
Leventlere aynı dokuma çözgüsü gibi sarılmış ipliklerin, topluca hareket eden
iğnelere her iğneye bir iplik olacak şekilde yatırılmasıyla gerçekleştirilen örme
tekniğidir.
Çözgülü örmecilik; özellikle naylon, polyester, asetat, viskoz devamlı filament yapılı
iplikleri ile bir ölçüde pamuk ve yün ipliklerinin kullanıldığı en hızlı kumaş yapım
tekniğidir. Her iplik bir iğne üzerinde ilmek oluşturur. İğneler üzerinde oluşan
ilmeklerin yanlamasına yapılan hareketlerle birbirleriyle bağlantısı sağlanır. Böylece
örme kumaş meydana getirilmiş olur.
8
Çözgülü örmeler, örme makinesinin üzerine asılan ve üzerinde çok sayıda paralel
iplik bulunan çözgü levendini önce hazırlanmasını gerektirir (Tekstil Okulu, 2010).
1.4. Temel Örme Kavramları
1.4.1. İlmek
Bir örme yüzeyi meydana getiren en küçük birim ilmektir. Yan yana ve üst üste
oluşturulan ilmeklerin birbirine bağlanmasıyla örme kumaşlar meydana gelir
(Bayazıt Marmaralı, 2004). Bağlantı öğesi olarak ilmek, diğer ilmeklere asılan ve
böylelikle sağlamlık elde eden bir iplik halkasıdır (Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları,
1993).
Bir ilmek baş, bacaklar ve ayaklar olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. İlmek
ayakları, kendinden önceki sıraya ait ilmeklerin başları ile ilmek başı ise kendinden
sonraki sıraya ait ilmeklerin ayakları ile bağlantı yapar. İlmek ayakları yan yana
duran ilmekler arasındaki bağlantıyı sağlayan parçadır (Bayazıt Marmaralı, 2004).
Birbirine asılmış olan iplikler bağlantı noktası denilen iplik kesişim yerleriyle
birbirine bağlanmışlardır. Her ilmek iki üst iki de alt bağlantı noktasına sahiptir
(Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, 1993).
Şekil 1. 2. İlmek yapısı (Milli eğitim Bakanlığı Yayınları, 1993)
9
Bir örgü yapısının boyutsal ve fiziksel analizi örgüyü oluşturan ilmeğin şeklinin ve
boyutlarının, başka ilmeklere bağlanma yerlerinin ve fiziksel özelliklerinin bilinmesi
ile mümkündür. Bir ilmeğe ait parametreler şunlardır:
a) İlmek iplik uzunluğu (l): Bir ilmeği meydana getiren ipliğin uzunluğunun iplik
eksenindeki ölçümüdür.
b) Sıra açıklığı (c): Sıra açıklığının geometrik anlamı, bir ilmeğin kumaş yüzeyinde
etkili olan yüksekliği olup her ilmek sırasının kumaş boyunu artırma miktarını verir.
Bir örgü kumaş parçası boyunun, o kumaşta bulunan sıra sayısına bölümü ile
hesaplanır.
c) Çubuk açıklığı (w): Çubuk açıklığının geometrik anlamı, bir ilmeğin kumaş
yüzeyinde etkili olan genişliği olup her ilmek çubuğunun kumaş enini arttırma
miktarını verir. Bir örgü kumaş parçası eninin, o kumaşta bulunan çubuk sayısına
bölümü ile hesaplanır.
d) İlmek alanı (N=c x w): Bir ilmeğin kumaş yüzeyinde kapladığı alan olup sıra
açıklığı ile çubuk açıklığının çarpımına eşittir. Deneysel çalışmalarda sıra açıklığı,
çubuk açıklığı ve ilmek alanı yerine aşağıda verilen parametreler daha yaygın olarak
kullanılmaktadır.
e) Birim kumaş boyundaki sıra sayısı (cpc): Kumaşın 1 cm uzunluğunda bulunan sıra
sayısı olup piyasada may sayısı olarak da adlandırılır ve cpc (course per cm) = 1/c
(cm) eşitliği ile hesaplanır.
f) Birim kumaş enindeki çubuk sayısı (wpc): Kumaşın 1 cm genişliğnde bulunan
çubuk sayısı olup wpc (course per cm) = 1/w (cm) eşitliği ile hesaplanır.
g) İlmek yoğunluğu (S): Birim kumaş alanında bulunan ilmek sayısıdır ve S = cpc x
wpc eşitliğinden hesaplanır. Kumaş yoğunluğu olarak da adlandırılan bu değer,
hesaplama yanında kumaş üzerinde birim alandaki ilmeklerin sayılması ile de
10
bulunabilir. Özellikle ince kumaşlarda ilmekleri saymak zor olacağından bir luptan
yararlanılabilir (Bayazıt Marmaralı, 2004).
1.4.2. İlmek yüzleri
Şekil 1. 3. İlmek yüzleri (Milli Eğitim Yayınları, 1993)
Örgü yapısı içinde yer alan bir ilmeğin, bacaklarının belirgin olarak göründüğü
yüzüne düz ilmek denir. Düz ilmeklerden oluşan örgü yüzeyinde, minik “v”
şeklindeki ilmek bacakları belirgindir. Örgü kumaşın düz ilmeklerden oluşan yüzü
genellikle ön yüz olarak kullanılır.
Bir örgü yapısında bulunan ilmeğin, baş ve ayaklarının belirgin olarak göründüğü
yüzüne ters ilmek denir. Örgü kumaşın ters ilmeklerden oluşan yüzü genellikle arka
yüz olarak kullanılır.
Makinenin ön tarafında durulup, örülen kumaşa bakıldığında ön yatakta (yuvarlak
makinelerde silindirde) oluşturulan ilmekler düz ilmek, arka yatakta (yuvarlak
makinelerde kapakta) oluşturulan ilmekler ters ilmek görünümünde olacaktır
(Yakartepe ve Yakartepe, 1995).
11
Yüz ilmekte, ilmek bacakları bir alttaki ilmek başının üstünden geçer. Ters ilmekte,
ilmek bacakları bir alttaki ilmek başının altından geçer (Milli Eğitim Bakanlığı
Yayınları, 1993).
1.4.3. İlmek düzeni
1.4.3.1. Sıra
Şekil 1. 4. Örgü yapıda ilmek sırası (Milli Eğitim Yayınları, 1993)
Örgüde enine yönde yan yana dizilen ilmeklere ilmek sırası denir. Bu, iğne
yatağındaki iğnelerin bir sıra örülürken oluşturduğu ilmeklerdir. Basit yapılarda bir
sıra, bir iplikten meydana gelir. Karmaşık yapılarda ise bir sıra farklı ipliklerden
oluşabilir.
Birim kumaş uzunluğundaki ilmek sıralarının sayısı sıra yoğunluğu olarak
adlandırılır ve bu değer aşırtma pozisyonundaki iğnelerin hareket miktarının
değiştirilmesi ile ayarlanabilir. Bu değer kumaş özellikleri yanında üretim miktarını
da etkileyen önemli bir faktördür. Örneğin daha uzun ilmekler oluşturarak sıra
yoğunluğu azaltıldığında, daha seyrek kumaş elde edilirken üretim miktarı da
artacaktır (Bayazıt Marmaralı, 2004).
12
1.4.3.1. Çubuk
Örgüde boyuna yönde üst üste yer alan ilmekler dizisine ilmek çubuğu denir. Bu,
aynı iğnenin ördüğü iç içe geçmiş ilmek dizisidir. Karmaşık bazı yapılarda bir çubuk,
farklı ipliklerden yapılabilir veya farklı iğneler arasında değiştirilebilir.
Birim kumaş genişliğindeki ilmek çubuklarının sayısı çubuk yoğunluğu olarak
adlandırılır ve bu kumaş özellikleri ile görünüşünü etkileyen önemli bir faktördür. Bu
değer örgü yapısı, iplik parametreleri ve gerilimi yanında iğne büyüklüğü ve
yoğunluğuna da bağlıdır. Örme makinesindeki iğne yoğunluğu (makine inceliği)
makine yapımcıları taraf ından önceden belirlendiği için, örmecinin ilmek
yoğunluğunu değiştirebilmesi oldukça sınırlıdır (Bayazıt Marmaralı, 2004).
Şekil 1. 5. Örgü yapıda ilmek çubuğu (Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, 1993)
1.4.2. Farklı ilmek yapıları
1.4.2.1. Askı
Bir sırada örülen ilmeğin ikinci sırada örülmeden üçüncü sıradaki ilmek ayağı ile
yaptığı bağlantı sonucu oluşan iplik halkasına askı (nopen) denir. Daha önce
oluşturulmuş ilmek bu nedenle boyuna doğru uzarken, o ilmeğin yanındaki ilmekler
kısalır. Askıda iki üst bağlantı noktası vardır (Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları,
1993).
13
Şekil 1. 6. Örgü yapıda askı (Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, 1993)
Askı tek bir iğne veya yan yana birkaç iğne üzerinde yapılabileceği gibi çift yataklı
makinelerde yataklardan birindeki tüm iğnelere de uygulanabilir. Bir iğnenin askı
oluşturmak için yaptığı hareketler şunlardır:
a) Askı yapacak iğne yeni ipliği alacak, ancak kancasındaki eski ilmek gövdesine
düşmeyecek kadar yükselir,
b) İğne geri çekilirken kancasına yeni iplik yatırılır,
c) Yeni bir sıra oluşturmak için iğne yükselirken kancasında hem eski ilmek hem de
yeni yatırılan iplik vardır,
d) İğne ilmek oluşturmak için yükseldiğinde kancasındaki her iki iplik gövdesine
düşer ve kancaya yeni iplik yatırılır,
e) Aşırtma yapılır ve yeni bir sıra oluşturulur.
Askı yapılabilmesi için üst kam parçası geri geri çekilir. Alt kam parçası geri
çekilmediği için, iğneler kanala girerek atkı pozisyonuna kadar yükselir. Ancak bu
durumda iğne yatağındaki tüm iğneler askı yapacaktır. Eğer ara ara bazı iğnelerin
askı yapması isteniyorsa, makinelerin özel iğne seçim mekanizmalarına sahip olması
gerekir (Bayazıt Marmaralı, 2004).
14
1.4.2.2. Askı
Şekil 1. 7. Örgü yapıda atlama (Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, 1993)
İğnelerin ya tamamen ya da geçici olarak çalışmaması sonucu atlamalar oluşur. Bu
durumda iplik ilmek oluşturmadan geçer. Eğer iğnelerde ilmekler varsa, bunlar da
boyuna doğru uzar. Atlamalar enine elastikiyeti azaltır. Yanlara doğru olan ilmekler
ve askılar atlamaları sınırlı bir alanda sabit tutar. Atlamada iki alt bağlantı noktası
vardır (Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, 1993).
Atlama, askıda olduğu gibi, tek bir iğne veya yan yana birkaç iğne üzerinden
yapılabileceği gibi çift yataklı makinelerde yataklardan birisindeki tüm iğnelere de
uygulanabilir. Bir iğnenin atlama oluşturmak için yaptığı hareketler şunlardır:
a) Atlama yapacak iğne hiç yükselmemektedir,
b) İlmek yapacak diğer iğneler ise yükselirler ve kancadaki ilmekler, dilleri açarak
gövdeye düşerler,
c) Bu arada yükselen iğnelerin kancalarına yeni iplik yatırılır,
d) İğnelerin aşağı hareketi ile aşırtma gerçekleşir ve yeni bir ilmek sırası meydana
gelir,
15
e) Bu arada atlama yapan iğnenin kancasında bekleyen eski sıraya ait ilmek,
uzayarak bir sonraki sıraya kadar bekler.
Atlama yapılabilmesi için ileri geri hareketli olan ve iğnelerin ayaklarının içinde
hareket ettiği kanalları oluşturan kam parçaları tümüyle geri çekilir. Ancak bu
durumda iğne yatağındaki tüm iğneler atlama yaparlar. Eğer ara ara bazı iğnelerin
atlama yapması isteniyorsa, makinelerin özel iğne seçim mekanizmasına sahip
olması gerekir (Bayazıt Marmaralı, 2004).
1.4.2.3. Transfer
Bir iğnenin kancasında bulunan ilmeğin sağında, solunda yer alan veya karşı yatakta
bulunan diğer bir iğneye aktarılmasıdır. Transfer sırasında üzerindeki ilmeği veren
iğne artık çalışmayacağı için o ilmek çubuğu ortadan kalkar ve örgüde daralma
meydana gelir.
Desenlendirme veya şekillendirme amacıyla çok yaygın olarak kullanılan transfer
işlemi, özel transfer iğneleri ve kam mekanizması bulunan makinelerde yapılabilir.
Transfer için kullanılacak dilli iğnenin yan tarafında özel bir yay vardır. Bu yay alt
tarafından iğneye sabit olarak bağlanmış olup, üst kısmı açılıp kapanabilir.
Transfer sırasında üzerinden ilmek alınan iğneye verici iğne, ilmeği alan iğneye alıcı
iğne denir. Transfer işleminin yapılabilmesi için verici iğnenin ilmek pozisyonundan
daha fazla, alıcı iğnenin askı pozisyonundan daha az yükseltilmesi gerekir.
Transfer işlemi sırasında iğnelere iplik beslenmez ve dolayısıyla kumaş üretimi
olmaz. Bu nedenle transfer, makinelerin üretimini azaltan bir işlemdir (Bayazıt
Marmaralı, 2004).
16
1.4.2.4. İlmek düşürme
Örme işlemi sırasında iğneden düşen ilmek, kumaşta delik ve kaçık oluşmasına yol
açar. Ancak belirli bir düzende seçilen iğnelerdeki ilmeklerin düşürülmesi değişik
desenlerin oluşturulmasını sağlar.
Bu yöntemde;
a) İlmek iğnenin kancasında iken iğne yükselmeye başlar,
b) İlmek iğnenin gövdesine düşer, iğne yeni iplik yatırılmadan geri harekete başlar,
c) Gövdedeki ilmek dili kapatarak üzerine çıkar,
d) Aşırtma hareketi ile ilmek iğne üzerinden düşer.
İlmeğini düşüren iğne tekrar örmeye katılırsa, kumaş üzerinde bir delik oluşur ve boş
iğneye yatırılan iplik ilmek oluşturamadığı için askı görünümünü alır. İlmek düşürme
işleminden sonra iğne hemen örmeye katılmazsa ilmek kaçığı görünümü oluşur ve
düşürülen ilmeğe komşu çubuktaki ilmekler genişleyerek büyür (Bayazıt Marmaralı,
2004).
1. 5. İğne
Mekanik örme tezgâhları icat olduğundan beri, örme iğneleri prosesin kalbi
konumuna gelmiştir. Asırlar boyunca ortaya çıkmış olan üç tip iğne vardır.
Esnek uçlu iğne en eski iğne tipidir. Basit yapısı ve ucuzluğu sayesinde dört
yüzyıldır hala kullanımda kalmayı başarmıştır. Bu tip iğneleri kullanan yeni
makineler günümüzde nadiren üretiliyor olsa da, bunlardan birçoğu dünya çapındaki
pek çok işletmede hala kullanılmaktadır. Üretim sırasında kancayı açıp kapamak
için, esnek uçlu iğne yardımcı bir elemana, bir prese ihtiyaç duymaktadır. Bu
yardımcı eleman üretim hızını kötü yönde etkiler ve modern örme makinelerinde bu
iğne tipinin kullanımını sınırlar.
17
Şimdiye kadarki en başarılı iğne Townsend ve Moulden tarafından 150 yıl önce icat
edilmiş olan dilli iğnedir. İğnenin dili sabitlenmiştir ve çengeli açıp kapamak için bir
pim etrafında dönmektedir. Bu iğnenin icadı bir efsaneye göre bir cep bıçağının
kırılmasından esinlenilerek olmuştur.
Son gelişme sürgülü iğnedir. Bu iğne çözgülü örme endüstrisinde devrimler yaratmış
olsa da atkılı örme endüstrisinde henüz ticari olarak kendine bir yer edinememiştir.
İğnenin çengelinin açılıp kapanması için bir kapatma elemanı iğnenin ana kısmının
içindeki bir delikte kayma hareketi yapar (Raz, 1993).
1.5.1. Esnek uçlu iğne
Yukarıda da bahsedildiği gibi esnek uçlu iğne ilk üretilen iğnedir. Makine
çenelerinde yaklaşık bir inçte yaklaşık 60 iğne olacak şekilde ve iğneler arasında
yeterince boşluk olduğundan emin olunacak şekilde tek bir metal parçasından
üretildiği için en ucuz ve en kolay tiptir. İğneler kendi yataklarında ileri geri hareket
ettiğinde yapılan hareket, tek tek baskı ve iğne hareketi problemleri yüzünden
ortaklaşa bir hareket olmak zorundadır. Atkılı örmede sıralı hareket bu yüzden,
ilmekleri iğne gövdesi boyunca hareket ettiren diğer ilmek kontrol elemanları
tarafından gerçekleştirilir. Esnek uçlu iğneler düz kumaş tiplerinin üretiminde
rekabet edebilecek durumda değildirler ve kullanımları günümüzde özel yapıların
üretimiyle sınırlanmıştır (Spencer, 1998).
18
1.5.1.1. Esnek uçlu iğnenin temel kısımları
Şekil 1. 8. Esnek uçlu iğnenin temel kısımları (Bayazıt Marmaralı, 2004)
Esnek uçlu iğnenin 5 temel parçası vardır:
1. Gövde, ilmeğin etrafında şekil aldığı iğne kısmıdır.
2. İğne kafası, yeni ilmeği eski ilmeğin içinden geçirmek için çengel şeklini aldığı
gövde kısmıdır.
3. Uç, eski ilmek iğne ucuna doğru kayarken bu ilmeği yeni ilmekten ayırabilmek
için kullanılan çengelin aşağıya doğru dönen kıvrımının devamıdır.
4. Yuva veya girinti, uç bastırıldığında gövdeye girdiği kısımdır ve bu hareketle yeni
ilmek kapatılır.
5. İğne ayağı, makine içinde ayrı bir pozisyonda bir kavis alabilir (Spencer, 1998).
19
1.5.1.2. Esnek uçlu iğnede örme hareketi
20
Şekil 1. 9. Esnek uçlu iğnede örme hareketi (Knowledge for Innovation, 2011)
1. Son oluşturulan ilmek başlangıç pozisyonunda iğnenin gövdesindedir.
2. İğne yukarı hareket ettiğinde gövdedeki ilmek aşağıya doğru daha çok kayar.
Bu arada iğneye yeni iplik beslenebilir.
3. Platin yeni beslenen ipliği bastırarak iğne gövdesine yaklaştırır ve iğnenin
aşağı doğru hareketiyle çengelin içine girmesine olanak sağlayacak bir
pozisyona getirir.
4. Baskı (pres) olarak bilinen bir yardımcı eleman yeni beslenen ipliği çengelde
hapsederek eski ilmeğin beslenen ipliğin üzerinden aşarak ilmek
oluşturmasına izin verir.
5. Yeni ilmek oluşturulmuş ve başlangıç pozisyonuna dönülmüştür (Spencer,
1998).
21
1.5.2. Dilli iğne
Pierre Jeandeau 1806 yılında ilk dilli iğnenin patentini almıştır fakat pratik kullanım
için patentler Matthew Townsend tarafından 1849‟da alınmıştır ve böylece esnek
uçlu iğnenin 260 yıllık saltanatına meydan okunmuştur. Bu iğnenin üretimi esnek
uçlu iğneye göre daha pahalı bir süreçtir ancak hareket ve ilmek kontrolü avantajı
vardır ve böylece iğnelerin ayrı ayrı hareketi ve kontrolünün sağlanmasıyla iğne
seçimi mümkün kılınmıştır. Bu sebepten dolayı, bu iğne atkılı örmecilikte en geniş
çaplı kullanımı olan iğnedir ve bazen otomatik iğne olarak tanımlanır. Son
zamanlarda üretilen dilli iğneler çok yüksek kalitede kumaş üretimine olanak
sağlamaktadır.
İğne yukarı hareket ettiğinde eski ilmek iğnenin çengelinden kurtarılır çünkü ilmek
çengelin içinden aşağı doğru kayarak dile temas eder, dil açılır ve ilmeği dilin
üzerinden gövdenin üstüne kaydırır. İğnenin aşağıya hareketiyle iplik beslenince
çengel otomatik olarak kapanır çünkü gövdenin üzerinde olan eski ilmek gövdeyle
temas halinde yukarı doğru kayar ve dili yukarı doğru iterek kapatır, böylece yeni
beslenen iplik çengelin içine hapsedilmiş olur. Dilli iğneler bu yüzden, iğneler ileri
geri hareket ettikçe otomatik olarak örme işlemini gerçekleştirirler. Raşel çözgülü
örme makineleri hariç bu iğneler kendi yuvalarında bağımsız olarak hareket
ettirilebilirler. İstenilen her açıda kullanılabilirler fakat genellikle dilin kırılmasını
önleyecek ve dilin açılmasını kolaylaştıracak açılarda kullanılırlar.
Ayrı ayrı hareket eden dilli iğneler, bir ünite halinde hareket eden ve gövdelerinde
ilmek oluşturabilmek için bir kılavuz ya da iğne kafasına ihtiyaç duyan esnek uçlu
iğneler ve çözgülü örme makinelerinde kullanılan iğnelerden farklı olarak her iğne
için kendi ilmek yapılarını oluşturabilirler.
İğnelerin ileri geri hareketi esnasında yükseklik değişimi ile askı, atlama ve ya ilmek
oluşur ve derinlik ilmek uzunluğunu belirler. Özel olarak tasarlanmış dilli iğneler,
seçimli yükseltme ile rib düzeninde ilmek transferini kolaylıkla yapabilirler. İki iğne
22
ayağına sahip haroşa iğneleri karşı yataktan örgü yapabilmek için eski ilmeğin
içinden kayarlar ve böylece zıt yönde ilmekler oluşur (Spencer, 1998).
1.5.2.1. Dilli iğnenin temel kısımları
Şekil 1. 10. Dilli iğnenin temel kısımları (Bayazıt Marmaralı, 2004)
Dilli iğnenin 9 temel parçası vardır:
1. Çengel, yeni ilmeği çeker ve muhafaza eder.
2. Yuva, dilin keskin kısmını karşılar (şekilde gösterilmemiştir).
3. Çeneler, dilin keskin kısmının olduğu yerde mesnetle perçinlenmiştir (şekilde
gösterilmemiştir).
4. Perçin, düz ya da vidalı olabilir. Dilim keskin kısmını muhafaza etmek için
yuvalara sıkıştırma yoluyla dağıtılmıştır.
5. Dilin keskin kısmı, dilin iğne üzerindeki yerini belirler.
6. Dilin kaşık şeklindeki kısmı, keskin kısmının bir uzantısıdır ve çengel ve çengelin
gövdeye doğru uzantısı arasında, dil kapalı olduğu zaman bağlantı sağlar.
7. Gövde, ilmeği kayma ya da bekleme pozisyonundayken taşır.
23
8. İğne ayağı, iğne kamlarla temas ettiğinde iğnenin ileri geri hareket etmesine
olanak sağlar. İki uçlu ters iğne tiplerinde her uçta bir çengel vardır, bir çengel
örme yaparken, aktif olmayan çengel ileri-geri hareket eder ve sürgü olarak
adlandırılan bir kam elemanı tarafından iğne ayağı olarak kontrol edilir.
9. Kuyruk, iğne ayağının alt kısmında bir uzantıdır. İğneye ek bir destek verir ve
iğneyi gideceği yol boyunca korur (Spencer, 1998).
1.5.2.2. Dilli iğnede örme hareketi
Şekil 1. 11. Dilli iğnede örme hareketi (Groz Beckert, 2011)
24
1. İğne çengelinin üst kısmı döngünün başlangıç noktasının en üst kısmıyla aynı
hizadadır, daha önce beslenen iplik ile oluşturulan ilmek çengelin içinde
hapsedilmiştir. Böylece iğneler arasında ileri-geri hareket eden sabitleyici iğne
kafaları tarafından, iğnenin yükselişi sırasında ilmeklerin yükselmesi engellenir.
2. İğne ayağı, değiştirme kamının eğimli kısmından geçerken, iğne kafası tarafından
bastırılan eski ilmek çengelin içinde kayarak dille buluşur, çevirir ve dili açar
(dilin açılması).
3. İğne kamın en alt noktasına ulaştığında eski ilmek çengelden kayar ve dili
gövdedeki yuvasına düşürür (değiştirme yüksekliği).
4. İğne alçalmaya başlar ve dil, eski ilmeğin altında hareket etmesi sebebiyle
başlangıç noktasının altındadır. Aynı zamanda yeni iplik, besleyici kılavuzdaki
deliğin içinden alçalan iğne çengeline beslenir. Bu pozisyonda beslenen ipliğin
dilin altında kalma riski yoktur.
5. Eski ilmek dilin alt kısmıyla temas ederek çengelin üzerine doğru kapanmasına
sebep olur (iplik besleme ve dilin kapanması).
6. İğne başı harekete başlanılan noktanın daha da aşağısına inerken, eski ilmek
iğnenin dışına kayar ve yeni ilmek bunun içinden geçer. İğnenin aşağı inişi
tamamlandığında, iğne kafasının aşağı iniş miktarının yaklaşık iki katı olan ilmek
uzunluğu belirlenmiş olur. Uzaklık, ayarlanabilir bir değer olan iğne kamının
derinlik ayarıyla tanımlanır (ilmek uzunluğu oluşumu) (Spencer, 1998).
1.5.3. Sürgülü iğne
Kayan bir dile sahip olan sürgülü iğnenin patenti ilk olarak 1856 senesinde
Leicesterli Jeacock tarafından alınmıştır. 1960‟ların başlarında oldukça sancılı bir
dönemden geçtikten sonra günümüzde çözgülü örme endüstrisini domine etmiştir.
Ancak çeşitlilik ve iğne seçiminin en az örme hızı kadar önemli olduğu atkılı
örmecilikte bir prototip olmaktan öteye geçememiştir.
25
Şekil 1. 12. Sürgülü iğnenin temel kısımları (Offermann ve Tausch-Marton, 1981)
Sürgülü iğne ayrı ayrı kontrol edilen iki farklı parçadan oluşmaktadır: çengel ve
kapatma elemanı (dil, piston vb.). bu iki ünite tek bir parçaymış gibi yükselip
alçalırlar fakat yükselişin en üst noktasında çengel açılmak için, inişin başlangıcında
ise kapanmak için daha hızlı hareket eder.
Çözgülü örme makinelerinde iki tip sürgülü iğne kullanılır. Dilin çengel tüpünün
içinde hareket ettiği tüp boru şeklinde iğne 1938 yılında tanıtılmıştır ve 1940 ve
1950‟lerde James Morton‟un yüksek hızlı FNF trikot çözgülü örme makinesinde
esnek uçlu iğneyle çalışan makinelere rakip olarak başarılı bir şekilde kullanılmıştır.
İkinci tip ise, kapatma kablosunun düz çengel elemanının düz çengel elemanının
yüzeyindeki bir yiv boyunca bir tüpün içinde değil de dışarıda kaydığı, açık gövde
iticili sürgülü iğne tipidir ve günümüzde yaygın olarak kullanılır. İticili tipi üretmek
daha kolay ve daha ucuzdur, bu iğnenin iki parçası ayrı ayrı yerleştirilebilir ve
boyutları daha sıkı ilmeklere sahip örgüler yapmaya olanak verecek şekilde daha
küçüktür.
26
Sürgülü iğnenin maliyeti diğer iğnelere göre daha fazladır. Örme işlemi esnasında
her parça bir kam sistemi tarafından ayrı olarak kontrol edilmelidir. İplik besleme de
son derece kritik olabilir. Örneğin dilli iğnede dilin üzerine beslenen iplik çengele
girmeyecektir hâlbuki sürgülü iğnede dil kayacağı için dilin üstüne besleme yapılsa
bile her koşulda çengele düşecektir.
Sürgülü iğne dil ya da çenenin atalet problemlerinin olmadığı basit, kısa ve sorunsuz
bir harekete sahiptir ve açılıp kapanmak için örülmüş ilmeğe dayanmaz. İnce
konstrüksiyonu ve kısa çengeli, onu yüksek hızlarda örülen düz ve ince çözgülü
örmeler için özellikle uygun kılar. Zincir ilmekleri, iğneler tarafından ilmekler
yükseltilmeksizin sürekli yapabilir ve dayanıklı yapısı elastik iplikler ya da eğrilmiş
ipliklerdeki kalın kısımlar tarafından meydana gelecek eğilmelere karşı koyabilir.
Ayrıca pamuk birikintileri kapatma elamanı tarafından hareket esnasında çengelden
atılabilir (Spencer, 1998).
1.5.3.1. Sürgülü iğnede örme hareketi
1. Başlangıç pozisyonunda ilmek iğne ve sürgü arasında hapsedilmiştir ve iğne
hareket etmeye başlar.
2. İğne üst, sürgü alt konumdayken kılavuz tarafından iplik yatırılır. Önceki
sıraya ait olan ilmek iğne gövdesindedir.
3. İğne aşağı inerken sürgü yükselir.
4. İğnenin aşağı hareketi devam ederken kanca tamamen kapanır ve yeni
yatırılan iplik kancada tutulmuş olur.
5. İğne daha da aşağı çekildiğinde aşırtma gerçekleşir ve yeni ilmek sırası oluşur
(Bayazıt Marmaralı, 2004).
27
28
Şekil 1. 13. Sürgülü iğnede örme hareketi (Groz Beckert, 2011)
1.5. Platin
Şekil 1. 14. Örme platinleri (Santeks Makine, 2011)
Platin birbirinden bağımsız olarak tek tek veya topluca hareket eden, her iğne
aralığında bir tane bulunacak şekilde yer alan ince metal plakalardır. Makine
üzerinde iğnenin kancasının bulunduğu tarafta ve iğne ile dik açı yapacak şekilde yer
alır.
Esnek uçlu iğneli atkılı örme makinelerinde kullanılan platinler, iğnelerin esnek
ucunun altına düz bir şekilde yatırılan ipliğin iğnenin etrafına sarılmasını sağlayarak
ilmek oluşumuna yardımcı olur. Platinlerin, esasen iki görevi vardır. Birincisi,
iğnelerin yükselmesi sırasında ileri çıkarak kumaşın iğnelerle birlikte yükselmesini
engellemek, ikincisi ise iğnelerin aşağı hareketi sırasında geri çekilerek aşırtmaya
yardımcı olmaktır (Bayazıt Marmaralı, 2004).
29
2. KAYNAK ÖZETLERİ
Giriş bölümüne ilave olarak bu bölümde örme makineleri ile ilgili literatür
çalışmaları kapsamında günümüze kadar yapılan çalışmalar incelenmiştir. Ancak
ilgili literatür ışığında araştırılan konu ile ilgili direkt bir çalışmaya rastlanamamıştır.
Araştırmalar daha çok örme makinelerinin tasarımından ziyade örme makineleri
hakkında tanıtıcı genel bilgiler ve örme makinelerinin sınıflandırılması gibi konular
üzerine yoğunlaşmıştır.
Bu yüzden bu bölümde daha önce bu konularda yapılan çalışmalara değinilecektir.
2.1. Örme Makineleri Hakkında Tanıtıcı Bilgiler
2.1.1. Makine inceliği (E)
İğne yatağı üzerinde 1 " (=25,4 mm) mesafede bulunan iğne sayısına incelik denir ve
“E” ile gösterilir. Elde edilecek örgünün kalınlığı makine inceliğine bağlıdır. Örneğin
düz makine inceliğine bağlıdır.
Örneğin düz örme makinelerinde kullanılan incelikler;
El örgüsü görünümünde çok kalın giysiler için E 2-5
Kalın giysiler için E 5-7
İnce giysiler için E 7-10
Çok ince giysiler için E 10-12 dir.
Yuvarlak örme makinelerinde kullanılan incelikler ise;
Tek yataklı makinelerde:
Dış giysilikler için E 7-34
İç giysilikler için E 18-32
30
Jakarlı yapılar için E 5-32
3-iplik futter için E 12-28
Havlu yapılar için E 7-28
Uzun havlı yapılar için E 5-22
Erkek-bayan-çocuk çorapları için E 13-24
İnce bayan çorapları için E 26-36
Çift yataklı makinelerde:
Dış giysilikler için E 7-42
İç giysilikler için E 10-22
Jakarlı yapılar için E 5-30
Transfer desenli yapılar için E 12-16
Erkek-bayan-çocuk çorapları için E 6-21
İnceliğin belirtilmesinde çok seyrek olarak kullanılan diğer bir terim olan taksimat (t)
ise, bir iğnenin çalışması için gerekli olan mesafenin milimetre olarak ifadesidir. Bir
iğne yatağı üzerinde yanyana duran iki iğnenin merkezleri arasındaki mesafe olarak
da tanımlanabilir.
İncelik; üretimde kullanılacak ipliğin numarası, makinenin çalışma hızı, örgü cinsi,
elde edilecek dokunun eni ve en büzülmesini direkt olarak etkiler. İnceliği yüksek
olan makinelerde daha ince, daha düzgün ve stabil yapılar elde edilir (Bayazıt
Marmaralı, 2004).
2.1.2. Makine çapı (D)
Yuvarlak örme makinelerinde çıkacak dokunun enini belirleyen bir ölçüdür.
Mamulün kullanım yerine göre değişik çaplarda makineler seçilir. Birim olarak inch
(") kullanılır (Tekstil Mühendisleri Odası, 2011).
31
2.1.3. Çalışma hızı (V)
Düz örme makinelerinde kilit sisteminin, yuvarlak örme makinelerinde iğne
yatağının m/sn olarak hızıdır. Bu hız makinenin örme prensibine (RL, RR, LL),
desenlendirme durumuna, makine eni veya çapına, örgünün yapısına ve
kullanılan iplik özelliklerine göre belirlenir. Yuvarlak örme makinelerinde hız:
(2.1)
eşitliğinden hesaplanır (Tekstil Mühendisleri Odası, 2011).
2.1.4. Sistem
Atkılı örme makinelerinde bir iğne grubu, bir kam mekanizması ile bir iplik
kılavuzundan oluşan ve bir örgü sırası meydana getiren birime sistem denir. Örme
makinelerinde sistem sayısı arttıkça bir devirde üretilen sıra sayısı da artacaktır.
Ancak düz örme makinelerinde kullanılabilecek maksimum sistem sayısı 6 ile
sınırlıdır. Bugün ise genellikle 3-4 sistemli makineler üretilmektedir. Bunun iki
nedeni vardır:
Örme işlemi, sistemlerin gidip gelme hareketleri ile sağlandığından kesikli bir
çalışma vardır. Çok sayıda sistemden oluşan kafanın ağırlığı da fazla olacağından,
her seferinde kafanın hızını sıfırdan başlayarak arttırmak çok enerji gerektirecektir.
Her sıra sonunda sistemlerin örme bölgesi dışına çıkma zorunluluğu vardır. Sistem
sayısı arttıkça kafanın genişliği de artacağından, iğne yatağının yanlarında fazladan
geniş yer bırakmak gerekecektir.
Yuvarlak örme makinelerine örme işlemi iğne yatağının hep aynı yöne hareketi ile
sağlandığından kesiksiz bir çalışma vardır. İğne yatağı çevresine çok sayıda sistem
yerleştirilebildiği ve kesiksiz çalışma sağlanabildiği için bu makinelerin üretimi çok
32
yüksektir. Bir yuvarlak örme makinesindeki sistem sayısı; makine çapına, makinenin
çalışma prensibine (düz, rib, haroşa), desenlendirme kapasitesine ve makine
inceliğine bağlıdır. Sistem sayısı genellikle çift sayı olur ve jakarlı makinelerde temel
yapıların yanında 2, 3, 4 renkli desenlerin örülebilmesi için iki ve üçe tam olarak
bölünebilecek değerde olması istenir. Günümüzde yuvarlak örme makinelerinde iğne
yatağının çevresine 136 sistem yerleştirmek mümkün olmuştur.
Yuvarlak örme makineleri için tanımlanan sistem yoğunluğu, sistem sayısının
makine çapına oranıdır.
ğ ğ ı ı
İ ç ı (2.2)
Bazı makinelerin sistem yoğunluğu değerleri şöyle sıralanabilir (Bayazıt Marmaralı,
2004):
Sistem yoğunluğu
Dış giysilik için tek yataklı yuvarlak örme makinesi 4.8‟e kadar
İç giysilik için tek yataklı yuvarlak örme makinesi 3‟e kadar
Jakarlı tek yataklı yuvarlak örme makinesi 4‟e kadar
3-iplik futter için tek yataklı yuvarlak örme makinesi 3‟e kadar
Havlu kumaşlar için tek yataklı yuvarlak örme makinesi 2‟ye kadar
Uzun havlı kumaşlar için tek yataklı yuvarlak örme makinesi 0.5-0.7
Dış giysilik için çift yataklı yuvarlak örme makinesi 4.8‟e kadar
İç giysilik için çift yataklı yuvarlak örme makinesi 3‟e kadar
Jakarlı çift yataklı yuvarlak örme makinesi 3.2‟ye kadar
İğne transferli çift yataklı yuvarlak örme makinesi 1.6‟ya kadar
33
2.2. Örme Makinelerinin Sınıflandırılması
2.2.1. Atkılı örme makineleri
2.2.1.1. RL-tek raylı düz atkılı örme makinesi (cotton makinesi)
Şekil 2. 1. RL-tek raylı düz atkılı örme makinesi (Cotton makinesi) (Offermann ve
Tausch-Marton, 1981)
Cotton makinelerinde, tek bir iğne yatağı vardır ve bu yatakta dilli iğnelerin desen
çeşidine göre birlikte ya da ayrı ayrı hareketi ile arka yüzünde iplik atlamaları
olmaksızın renkli desenli örme yapılar elde etmek mümkündür.
Bu makinede üretilen örme kumaşlara RL- düz örgü denir. Genellikle kalın kazak
üretiminde kullanılırlar.
2.2.1.2. RR-çift raylı ( v yataklı ) düz atkılı örme makinesi
Şekil 2. 2. RR-çift raylı (V yataklı) düz atkılı örme makinesi (Offermann ve
Tausch- Marton, 1981)
34
Cotton makinelerinden farklı olarak bu makinelerde ekstra bir yatak daha
bulunmaktadır. Bu makinede yataklar birbirine 45°‟lik açıyla pozisyonlanmıştır ve
dilli iğneler birbiri arasından geçerek herhangi bir çarpma olmaksızın hareket ederler.
Bu makine ile her türlü desende kumaş üretimi mümkündür.
Bu makinelerde üretilen kumaşlara RR ya da başka bir deyişle rib örgü adı verilir. Bu
örgüler enine elastikiyetlerinin çok yüksek olması nedeniyle lastik örgü olarak da
adlandırılırlar. İğne eksiltme yöntemi ile çok farklı rib yapılar elde edilebilir. Her
yatakta istenilen sayıda iğne iptal edilebileceği gibi istenildiği takdirde bir yataktaki
tüm iğneler de iptal edilebilir.
Sanayide en çok kullanılan örme makinesi tipidir.
2.2.1.3. LL-haroşa düz atkılı örme makinesi
Şekil 2. 3. LL-haroşa düz atkılı örme makinesi (Offermann ve Tausch-Marton,
1981)
Haroşa makinelerinde aynı düzlemde bulunan iki iğne yatağı vardır ve iki ucu
kancalı iğneler bir uçtan diğer uca ilmek atarak haroşa örgüyü oluştururlar. İki ucu
kancalı iğnelerin sağladığı avantaj ile aynı örgü içinde hem ters hem de düz ilmek
sıraları oluşturulabilir.
Rib örgülerde en basit şekliyle çubuklar boyunca bir ters bir de düz ilmekler
bulunmakta ve bu da enine elastikiyeti artırmaktaydı. Haroşa yapılarda ise benzer
35
şekilde en basit şekliyle bir ters bir düz sıralar bulunduğundan, bu yapılarda da
boyuna elastikiyet çok yüksektir.
En basit haroşa yapı 1x1 haroşadır. Fakat istendiği takdirde 2x1, 3x1 vb. haroşa
yapılar da elde etmek mümkündür.
2.2.1.4. RL-tek raylı yuvarlak atkılı örme makinesi
Şekil 2. 4. RL-tek raylı yuvarlak atkılı örme makinesi (Offermann ve Tausch-
Marton, 1981)
RL-tek raylı düz atkılı örme makinelerindekine benzer bir çalışma prensibi vardır.
Dilli iğneler ister tek tek ister hep birlikte çalıştırılarak örme yapılar elde edilir. Tek
fark iğne yatağının düz değil de yuvarlak formda olmasıdır.
36
2.2.1.5. RR-çift yataklı yuvarlak atkılı örme makinesi (interlok)
Şekil 2. 5. RR-çift yataklı yuvarlak atkılı örme makinesi (İnterlok) (Offermann ve
Tausch-Marton, 1981)
Bu tip örme makinelerinde iğne yatakları birbirine 90º açıyla pozisyonlanmıştır ve
silindir kapak adıyla anılırlar. Aynı anda dönme hareketi yapan iki yatakta da dilli
iğneler kullanılırlar ve iğneler ileri geri hareket yaparlar. İki yataktaki iğneler
yükseldiğinde birbirinin arasından geçerse ribana, birbirine karşılık gelirse interlok
örgüler oluşur.
2.2.1.6. LL-çift yataklı yuvarlak atkılı örme makinesi
Şekil 2. 6. LL-çift yataklı yuvarlak atkılı örme makinesi (Offermann ve
Tausch- Marton, 1981)
37
İki ucu kancalı iğnelerin kullanıldığı bu tip makinelerde iğneler silindir-silindir
şeklindeki iki yatak üzerinde aşağı-yukarı hareketler yaparak düz yataklı örme
makinesindekine benzer şekilde haroşa örgüler oluştururlar.
Bu tip makineler genellikle çorap üretiminde kullanılırlar.
2.2.2. Kulir makineleri
2.2.2.1. RL-tek düzlemde hareket eden paget tipi düz kulir makinesi
Şekil 2. 7. RL-tek düzlemde hareket eden paget tipi düz kulir makinesi
(Offermann ve Tausch-Marton, 1981)
Bu tip makinelerde esnek uçlu iğneler iğne yatağında yatay konumda bulunurlar.
İğneler topluca ve tek bir düzlemde hareket ederler, iplik hareketli bir sistemdir. Düz
örme yapılar elde edilir.
2.2.2.2. RL-iki düzlemde hareket eden cotton tipi düz kulir makinesi
Şekil 2. 8. RL-iki düzlemde hareket eden cotton tipi düz kulir makinesi (Offermann
ve Tausch-Marton, 1981)
38
Bu tip makinelerde esnek uçlu iğneler iğne yatağında dikey konumda bulunurlar.
İğneler topluca ve aşağı-yukarı hareket ederken iğne yatağı ileri-geri hareket eder.
İplik hareketli bir sistemdir. Düz örme yapılar elde edilir.
2.2.2.3. RR-iki düzlemde hareket eden çift yataklı paget tipi düz kulir makinesi
Şekil 2. 9. RR-iki düzlemde hareket eden çift yataklı paget tipi düz kulir makinesi
(Offermann ve Tausch-Marton, 1981)
Bu tip makinelerde iki yatak birbirine dik vaziyette bulunur. Esnek uçlu iğneler kendi
yataklarında ileri-geri ve aşağı-yukarı hareket ederler. İplik hareketli bir sistemdir.
İplik ilk olarak üst yataktaki, yatay konumdaki iğneler tarafından alınır.
2.2.2.4. RR-iki düzlemde hareket eden çift yataklı cotton tipi düz kulir makinesi
Şekil 2. 10. RR-iki düzlemde hareket eden çift yataklı cotton tipi düz kulir makinesi
(Offermann ve Tausch-Marton, 1981)
39
Bu tip makinelerde iki yatak birbirine dik vaziyette bulunur. Esnek uçlu iğneler kendi
yataklarında ileri-geri ve aşağı-yukarı hareket ederler. İplik hareketli bir sistemdir.
İplik ilk olarak alt yataktaki, dikey konumdaki iğneler tarafından alınır.
2.2.2.5. RR-RL iki düzlemde hareket eden çift yataklı cotton tipi düz kulir
makinesi
Şekil 2. 11. RR-RL iki düzlemde hareket eden çift yataklı cotton tipi düz kulir
makinesi (Offermann ve Tausch-Marton, 1981)
Bu tip makinelerde iki yatak birbirine dik vaziyette bulunur. Esnek uçlu iğneler kendi
yataklarında ileri-geri ve aşağı-yukarı hareket ederler. İplik hareketli bir sistemdir.
İplik ilk olarak alt yataktaki, dikey konumdaki iğneler tarafından alınır. İğne
seçimine göre düz, ribana ya da interlok yapılar elde edilebilir.
2.2.2.6. RL-tek raylı Fransız konstrüksiyonlu yuvarlak kulir makinesi
Şekil 2. 12. RL-tek raylı Fransız konstrüksiyonlu yuvarlak kulir makinesi
(Offermann ve Tausch-Marton, 1981)
40
Esnek uçlu iğneler yatay konumdaki iğne yatağında bulunurlar ve dönme hareketi
yaparlar. İplik hareketli bu sistemde iğneler topluca hareket ederler. Düz örme
yapılar elde edilir.
2.2.2.7. RL-tek raylı İngiliz konstrüksiyonlu yuvarlak kulir makinesi
Şekil 2. 13. RL-tek raylı İngiliz konstrüksiyonlu yuvarlak kulir makinesi (Offermann
ve Taush-Marton, 1981)
Esnek uçlu iğneler dikey konumdaki iğne yatağında bulunurlar ve dönme hareketi
yaparlar. İplik hareketli bu sistemde iğneler topluca hareket ederler. Düz örme
yapılar elde edilir.
2.2.2.8. RL-tek raylı Alman konstrüksiyonlu yuvarlak kulir makinesi
Şekil 2. 14. RL-tek raylı Alman konstrüksiyonlu yuvarlak kulir makinesi (Offermann
ve Tausch-Marton, 1981)
41
Fransız konstrüksiyonuna benzer bu makinede, aynı şekilde esnek uçlu iğneler yatay
konumdaki iğne yatağında bulunurlar ve dönme hareketi yaparlar. İplik hareketli bu
sistemde iğneler topluca hareket ederler. Düz örme yapılar elde edilir.
2.2.2.8. RL-tek raylı Challenger tipi yuvarlak kulir makinesi
Şekil 2. 15. RL-tek raylı Challenger tipi yuvarlak kulir makinesi (Offermann
ve Tausch-Marton, 1981)
Esnek uçlu iğneler dikey konumdaki iğne yatağında bulunurlar ve dönme hareketi
yaparlar. Aynı zamanda iğne silindirinin aşağı yukarı hareketi de mümkündür. İplik
hareketli bu sistemde iğneler topluca hareket ederler. Düz örme yapılar elde edilir.
2.2.2.9. RR-çift silindirli Fransız tipi yuvarlak kulir makinesi
Şekil 2. 16. RR-çift silindirli Fransız tipi yuvarlak kulir makinesi (Offermann
ve Tausch-Marton, 1981)
42
Esnek uçlu iğneler hem yatay hem dikey konumlanmışlardır. Yatay pozisyondaki
iğneler dönme hareketi yaparken dikey pozisyondaki iğneler aşağı-yukarı hareket
ederler. Atkılı örme makinesindeki çalışmaya benzer iğnelerin birbiri arasından
geçtiği bu çalışma biçimi ile ribana yapılar elde etmek mümkündür.
2.2.3. Çözgülü örme makineleri
2.2.3.1. RL-esnek uçlu iğne kullanan düz çözgülü örme makinesi
Şekil 2. 17. RL-esnek uçlu iğne kullanan düz çözgülü örme makinesi (Offermann
ve Tausch-Marton, 1981)
Birbirine dik iki yatağın bulunduğu bu örme makinesinde esnek uçlu iğneler
kullanılır. Örmeye yardımcı olarak makinede iplik kılavuzları bulunur. Alttaki iğne
yatağı sadece salınım hareketi yaparken üstteki iğne yatağı hem salınım hem de ileri-
geri hareket edebilmektedir.
43
2.2.3.2. RL-dilli iğne kullanan düz çözgülü örme makinesi
Şekil 2. 18. RL-dilli iğne kullanan düz çözgülü örme makinesi (Offermann ve
Tausch-Marton, 1981)
Birbirine dik iki yatağın bulunduğu bu örme makinesinde dilli iğneler kullanılır.
Örmeye yardımcı olarak makinede iplik kılavuzları bulunur. Alttaki iğne yatağı
salınım hareketi ve aşağı-yukarı hareket ederken üstteki iğne yatağı ileri-geri hareket
etmektedir.
2.2.3.3. RL-sürgülü iğne kullanan düz çözgülü örme makinesi
Şekil 2. 19. RL-sürgülü iğne kullanan düz çözgülü örme makinesi (Offermann ve
Tausch-Marton, 1981)
44
Birbirine dik iki yatağın bulunduğu bu örme makinesinde sürgülü iğneler kullanılır.
Örmeye yardımcı olarak makinede iplik kılavuzları bulunur. Alttaki iğne yatağı
sadece aşağı-yukarı hareket ederken üstteki iğne yatağı hem salınım hem de ileri-geri
hareket edebilmektedir.
2.2.3.4. RL-tek raylı düz çözgülü örme makinesi (Milan tipi)
Şekil 2. 20. RL-tek raylı düz çözgülü örme makinesi (Milan tipi) (Offermann ve
Tausch-Marton, 1981)
Birbirine dik iki yatağın bulunduğu bu örme makinesinde esnek uçlu iğneler
kullanılır. Örmeye yardımcı olarak makinede iplik kılavuzları bulunur. Alttaki iğne
yatağı sadece aşağı-yukarı hareket ederken üstteki iğne yatağı hem salınım hareketi
hem de ileri-geri hareket edebilmekte, aynı zamanda dönüşe yakın bir hareket de
sağlayabilmektedir.
2.2.3.5. RL-tek raylı düz çözgülü örme makinesi (Sope tipi)
Şekil 2. 21. RL-tek raylı düz çözgülü örme makinesi (Sope tipi) (Offermann ve
Tausch-Marton, 1981)
45
Tek ve yatay konumdaki bir iğne yatağının bulunduğu bu basit makinede esnek uçlu
iğneler kullanılır. İğneler iğne yatağında ileri-geri hareket ederler.
2.2.3.6. RR-dilli iğne kullanan düz çözgülü örme makinesi (Raşel tipi)
Şekil 2. 22. RR-dilli iğne kullanan düz çözgülü örme makinesi (Raşel tipi)
(Offermann ve Tausch-Marton, 1981)
Biraz daha karmaşık yapılara sahip bu örme makinelerinde dilli iğneler daha fazla
sayıda iğne yatağında daha fazla harekete imkân verilerek hareket ettirilir. Alttaki
yataklar düz değil birbirine belli bir açıyla konumlandırılmıştır. Aynı şekilde
kullanılan iplik kılavuzu sayısı da arttırılmıştır.
2.2.3.7. RR-düz çözgülü örme makinesi (Simpleks tipi)
Şekil 2. 23. RR-düz çözgülü örme makinesi (Simpleks tipi) (Offermann ve Tausch-
Marton, 1981)
46
Hem alttaki hem de üstteki yataklar birbirine göre belli bir açı altında makinede
yerleşmiştir. Üstteki yataklar salınım hareketi ve ileri-geri hareketler yaparken alttaki
yataklar ileri-geri hareket ederler. Esnek uçlu iğneler kullanılır. İplik kılavuzları
vardır.
2.2.3.8. RL-yuvarlak çözgülü örme makinesi (Maratti tipi)
Şekil 2. 24. RL-yuvarlak çözgülü örme makinesi (Maratti tipi) (Offermann ve
Tausch-Marton, 1981)
Maratti tipi yuvarlak çözgülü örme makinesinde iğneler silindir şeklindeki iğne
yatağı üzerinde dönme hareketi yaparak ve aşağı-yukarı hareket ederek örme yapılar
oluştururlar.
47
2.2.3.9. RL-yuvarlak çözgülü örme makinesi (yuvarlak Milan tipi)
Şekil 2. 25. RL-yuvarlak çözgülü örme makinesi (yuvarlak Milan tipi) (Offermann
Ve Tausch-Marton, 1981)
Milan tipi yuvarlak çözgülü örme makinesinde iğneler silindir şeklindeki iğne yatağı
üzerinde dönme hareketi yaparak ve aşağı-yukarı hareket ederek örme yapılar
oluştururlar. Maratti tipinden farklı olarak sürgülü iğneler kullanılır.
48
3. MATERYAL VE YÖNTEM
Literatür araştırmasında iğne, platin vb. örme elamanlarının tasarım parametreleriyle
ilgili aydınlatıcı bir kaynağa rastlanmadı. Bu boşluğu gidermek için tasarım
parametreleri arasındaki ilişkilerin araştırılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Örme
makinelerinin teknoloji ve tasarım parametrelerinin incelenmesi, yüksek hızlarda
çalışan, kaliteli örme makinelerinin üretilmesi için büyük önem taşımaktadır.
Bu bölümde tasarım parametreleri ve bunlara etkiyen önemli örme elemanları
üzerinde bilgi verilmiş ve hesaplanmıştır. Tasarım parametrelerinin incelenmesinde
farklı dillerde yazılmış bazı kaynaklardan faydalanılmıştır.
3.1. İğnenin Yer Değişmesinin Belirlenmesi
Yuvarlak örme makinelerinin iki tipi vardır:
a) İğne silindiri dönme hareketi yapan, kam sistemi hareketsiz
b) Kam sistemi dönme hareketi yapan, iğne silindiri hareketsiz
İğne kovanı (silindiri) sabit iken çevresel kam(lar)ın döndürülmesiyle iğneye verilen
hareket doğrusaldır. Dönme hareketi yapan iğne silindirlerinde ise iğneler doğrusal
hareketin yanı sıra iğne silindiri ile birlikte dönme hareketi gerçekleştirirler. Bundan
dolayı bu tür makinelerde iğneler karmaşık hareket yaparlar (Şekil 3.1).
49
Şekil 3. 1. İğne kovanı (a) ve kam sistemi (b) dönme hareketi yaptığı örme
makineleri (Soydan, 2011)
Kam profili belli olduğunda iğnenin yer değişmesi hesaplanabilirken, iğnenin yer
değiştirme diyagramı belli iken de kamın profili bulunabilir. Yuvarlak örme
makinelerinde kam sistemi ile iğnenin hareketlerini incelemek için kamın düzlemsel
açılımının analizi gerçekleştirilir.
İstenilen tip örme makinesinde örme elemanları yer değiştirme ve bekleme zamanları
önceden belirlenmiş kesin değerlerdedir. Yer değişmenin hareket kanunları
veya şeklinde ifade edilir. Denklemde zaman makinenin ana
milinin veya iğne silindirinin dönme açısıdır. Genelde iğne silindirleri sabit hızla
hareket ettiklerinden elemanların hareket diyagramları doğrusaldır.
3.1.1. İğnenin yer değişme diyagramı
Şekil 3.2‟de iğnenin yer değişme diyagramının düzlemsel açılımı gösterilmiştir.
İğnenin yer değişme diyagramının elde edilebilmesi için iğnenin kanalında hareketini
sağlayan kamın da düzlemsel açılımının bilinmesi gerekmektedir. Şekilde kam üç
parçadan oluşmaktadır. Bunlar; iğneyi HC kadar kaldıran C parçası, iğneyi HA kadar
kaldıran A parçası ve iğneyi HB kadar indiren B parçasıdır.
50
Şekil 3. 2. Örme makinesinde iğnenin yer değişme diyagramının düzlemsel açılımı
(Moiseenko, 1989)
Yeni örme sistemi tasarımında örme işleminin gerçekleşmesi için iğnenin gerekli yer
değişmeleri , ve ‟nin ve kamların yükselme açılarının büyük bir
hassasiyetle hesaplanması gerekmektedir.
En temel örme makinesinde örme sistemi yükselme ve alçalma olmak üzere iki
kamdan oluşur. Tek silindirli basit yuvarlak örme makinesinde iğnenin yükselmesi
kamın 1-2 yüzeyinde, alçalması 2-3 yüzeyi boyunca gerçekleşir.
51
Şekil 3. 3. Örme makinesinde iğnenin kam üzerinde izlediği yörünge (Moiseenko,
1989)
Tek silindirli basit yuvarlak örme makinesinde iğnenin yükselmesi kamın 1-2
yüzeyinde, alçalması 2-3 yüzeyi boyunca gerçekleşir (Şekil 3.3a). Bu durumda
kamın yükselme ve alçalma açıları birbirine eşit alınır. Kamın profili ise ikizkenar
üçgen şeklinde olur. Kamın tabanının uzunluğu aşağıdaki denklem ile hesaplanır.
(3.1)
İmkan olduğunda yükselme açısının alçalma açısından küçük olması istenilir. Bu
durumda (Şekil 3.3b) kamın taban ölçüsü değişir.
(3.2)
Örme sisteminin gerçek uzunluğu teorik hesaplarda elde edilen değerden fazla olur.
Bunun nedeni iğnenin hareket ettirilmesi için ek ve mesafelerine ihtiyaç
duyulmasıdır (Şekil 3.3b). ve ‟nin değerleri (1.5-3.5)t aralığında seçilir.
52
3.3.2. İlmeklerin iğneyle birlikte yer değişmelerinin sürtünme kuvvetleri göz
önünde bulundurularak hesaplanması
İğne en yüksek pozisyondayken, iğnede bulunan en son ilmek sürtünme kuvvetleri
etkisi ile ilmeğin aynı anda bulunduğu yerde iğneyle beraber yükselir ve iğne
profilinin, düşey dikeyinde (normalinde) bir açısı ile durur.
İlmeğin silindirik çubuk üzerinde, nn normali ile δ açısı yapacak şekilde Q çekme
kuvveti ile serbest bir hareket yaptığını varsayalım (Şekil 3.4a). Q kuvvetini N ve M
bileşenleri olarak ayırdığımızda, iğne üzerinde ilmeğin iğneyle temas ettiği A
noktasında normal ve tanjant profilleri ortaya çıkar.
53
Şekil 3. 4. İlmeğin iğnedeki denge hali (Moiseenko, 1989)
Q kuvvetinin N bileşeni ilmeğin hareketini engellemeye çalışır, M bileşeni ilmeğin
çubuk boyunca aşağı yönde hareket etmesini ister fakat ilmek ve iğne arasında
oluşan T sürtünme kuvveti bunu önler. M T olduğunda ilmek çubuk üzerinde aşağı
hareket edecek, M T olduğunda ise ilmek sabit kalacak ve iğne yukarı hareket
ettiğinde onunla birlikte hareket edecektir. M T olduğunda ilmek üzerindeki
kuvvetler birbirine eşit olacak ve iğne yukarı hareket ettiğinde ilmek hareketsiz
kalacaktır.
M ve T kuvvetlerini meydana getiren çekim kuvvetini ifade edelim.
burada iğne çubuğu ve
ilmek arasındaki sürtünme katsayısıdır.
İlmeğe etki eden kuvvetlerin eşitliği şu şekildedir:
54
veya (3.3)
Sürtünme katsayısı ‟nün sürtünme açısının tanjantı ‟ye eşit olduğunu yani
bildiğimizden, iğne yükseldiği zaman ilmek iğneyle sürtünme açısı
değerinde bir açı oluşturana kadar birlikte hareket edecektir (Şekil 3.4b) (İlmeğe etki
eden kuvvetin açısı sürtünme kuvvetinin açısına eşit olduğunda ilmek harekete başlar
ve sürtünme ortadan kalkar).
Şekil 3.4b‟de ilmek açık dilin üzerinde gösterilmiştir. İğnenin dilin üzerindeki
durumunu tespit etmek için temas noktasında dile kk teğetini sonra ise A noktasından
kk teğetine n normalini indirmek gerekmektedir. Bu durumda ilmeğe etki eden Q
kuvvetinin denge durumunda kalması için nn normalinden iğnenin hareketinin tersi
yönünde sürtünme açısı kadar meyillenmesi gerekecektir. Bir başka deyişle normal
sürtünme açısı kadarlık açıyla duracaktır.
Eğer dilin profiline çekilmiş teğetle iğne gövdesi arasındaki açıyı ile gösterirsek,
ilmeğin yatayla oluşturduğu eğim ‟ya eşit olacaktır. İlmek dili geçtikten sonra
kuvvetlerin eşitliği bozulur ve Q kuvvetinin M bileşeni etkisi ile ilmek yeni bir
kuvvet eşitliği oluşana kadar alçalır. Bu alçalma ilmek ile yatay arasında açısı
oluşana kadar devam eder.
Söz konusu sürtünme açısının bulunması için Prof. V. N. Garbaruk tarafından
denklemi çıkartılmıştır. Denklemde µ iplik ile iğne arasındaki
sürtünme katsayısıdır.
Sonuç olarak indirgenmiş sürtünme açısı için aşağıdaki denklem elde edilmiş olur.
(3.4)
55
3.3.3. Platinsiz makinelerde iğnenin yer değişim miktarının hesaplanması
Platinsiz makinelerde platinin görevini iğne silindirleri üstlenir. İlmek oluşurken
iğnenin aldığı pozisyonlar Şekil 3.5‟de gösterilmiştir.
Yukarıda belirtildiği gibi iğne yükseldiğinde Q kuvveti etkisinde olan ilmek iğne ile
birlikte yükselir ve aktarma yüzeyine göre açısı ile durur. 1 durumunda
ilmeğin açık dil üzerinde kalması a uzaklık değeri ile sağlanır.
İğne (2. durumda) en yüksek pozisyonda iken ilmeğin dil üzerinden geçmesinin
sağlanması için ilmeğin müsaade edilen ölçülerde uzaması ve genişlemesi söz
konusudur. 3. durumda iğne yeni ilmek oluşumu için alınan ipliğe h kadar eğim
vermiştir.
(3.5)
(3.6)
(3.7)
Şekil 3. 5. İğnenin makine üzerindeki hareketi (Moiseenko, 1989)
56
Burada;
- dilli iğnenin temel konstrüktif boyutudur (Dil açık olduğu zaman çengelin iç
kısmından dilin ucuna kadar olan uzaklıktır).
- çengelin mm cinsinden kalınlığıdır.
ve - ilmeğin yatay düzlemdeki izdüşümüdür.
ilmekten açık dilin uç kısmına kadar olan uzaklıktır.
3.6 denkleminin analizi, iğnenin tam yer değişmesinin dilli iğnenin temel konstrüktif
boyutu ‟e, iğne silindirinin kalınlığına ( ), ilmek eğim yüksekliği ‟e ve sürtünme
açısı ‟na bağlı olduğunu göstermektedir. Söz konusu parametrelere ait değerlerin
artması ile iğnenin yer değişim miktarı artar. Tasarım sırasında bu parametrelerin
minimum değerde tutulması gerekmektedir.
3.3.4. Platinli makinelerde iğne yer değişiminin hesabı
Yuvarlak örme makinelerinde platinler aşağıdaki görevleri üstlenirler:
Döndürme yüzeyi oluşturur.
Eski ilmekleri çeker.
İğnelere kılavuzluk yapar.
Eski ilmeklerin iğne ile birlikte yükselmesini engeller.
57
Şekil 3. 6. Platinli örme makinelerinde dilli iğnelerin hareketi (Moiseenko, 1989)
Şekil 3.6‟da iğne ile platinin örme işlemi sırasında oluşturduğu 3 temel durum
görülmektedir. İğne iplik kılavuzu seviyesine kadar yükseldiğinde iğne üzerinde olan
eski ilmek sürtünme kuvvetinin etkisiyle, platinin üst burnu ilmeği tutana kadar,
hareket eder. Bu durumda ilmek belli bir miktar döner ve yatayla açısı alarak
yerleşir. İğnenin diğer durumlarını Şekil 3.6‟dan çıkartmak mümkündür.
Şekle göre iğnenin hareketi aşağıdaki denklemler ile belirlenir.
3.8
3.9
3.10
3.9 denklemindeki 3.6 denklemindeki ‟dan küçük olduğu için
aynı şartlar altında platinli makinelerde iğnenin yer değişmesi platinsiz makinelere
göre daha az olacaktır.
58
3.3.5. Çift yönlü dairesel örme makinelerinde iğne hareketinin belirlenmesi
3.3.5.1. Çift taraflı iğne kilit hareketi ve iğnelerin yörüngesi
İlmek oluşum sistemi, zıt yönlerde hareket eden iki sistemin çalışması esnasında
ilmeklerin oluşabileceği çift yönlü bir hareket olarak tarif edilir. Bu tür sistemlerde
çift yönlü iğne kilidi; iki orta üst (3) ve alt (4) (Şekil 3.7) parçalarından, iki eğim
kamından (sol 2 ve sağ 5, bu kamlar aynı zamanda ilmek oluşum prosesini
sonlandırırlar) ve iki çıkış kamından (1 ve 6) oluşmaktadır. 3 numaralı kam 2
numaralı kamın üst köşesi ile yükseltilmiş iğnelerin geri hareket etmesini sağlar. 4
numaralı kam kılavuz görevi görür. 1 ve 6 numaralı kamlar ise iğneyi yeni ilmek için
başlangıç pozisyonuna getirirler. 1 ve 6 kamları iğneye öyle bir hareket vermektedir
ki iğnenin dili atalet kuvvetlerinin etkisi altında hareket almasın.
Şekil 3. 7. Çift yönlü yuvarlak çorap örme makinesinde kam görünümü (Moiseenko,
1989)
59
Şekil 3. 8. Birinci tip iğne hareket eğrisi (Moiseenko, 1989)
Şekil 3. 9. İkinci tip iğne hareket eğrisi (Moiseenko, 1989)
İğne tabanının karakteristik durumlarına göre iğnenin 1-2-3-4-5-6-7-8-9
durumlarındaki yer değişme eğrisi çizilir. İğnelerin iki farklı hareket eğrisi vardır. Bu
eğriler hareket eğrisinin yerleşimine bağlı olarak birbirlerinden farklılık gösterirler.
Eğrinin ab kısmında ipliklerin iğne üzerine yerleştirilmesi işlemi gerçekleştirilir.
Birinci tip hareket eğrisinin ab kısmı MM düzleminden yaklaşık mm
yüksekte yerleşmektedir. Bu sayede ipliğin iğne tarafından kesin olarak tutulması
sağlanmış olur. İplik gezdiricinin alt kısmı çalışmaya başlama anında ab ve MM
60
düzlemleri arasında öyle bir konumda bulunur ki gezdiriciden çıkan H ipliği iğne
çengelinin ucundan mm aşağıda yer alır.
İkinci tip eğrilerde değeri sıfıra eşittir. Yani eğrinin ab kısmı MM düzlemiyle
çakışır (Şekil 3.9). Bu durumda iplik gezdiricinin alt kısmı çalışmaya başlama anında
MM düzleminden aşağıda yerleşir ve iğne çengelinin ucundan kadar uzakta kalır.
Sonuç olarak birinci tip eğrileri takip eden sistemde iplik, kilit kamlarının hareket
ilettiği iğnelerin üzerine verilecektir ve kilit kamlarının altından geçen iğneler
hareketsiz kalacaktır. İkinci tip eğrilerde iplik, iğnelerin hareketinden bağımsız
olarak tüm iğneler tarafından alınacaktır. Bundan dolayı birinci tip eğrilerin
kullanımı daha avantajlıdır.
Birinci tip iğne hareket eğrileri iki işlemli çorap üretim işleminde, ikinci tip eğriler
ise tek işlemli çorap üretiminde kullanılırlar (iğne gruplarının farklı eğriler boyunca
hareket etmesi gerekli olmadığında ikinci tip hareket eğrisi kullanılır). İkinci tip
eğrilerin birinci tip eğrilere göre avantajı iğnelerin 2-4 mm daha az yer değişme
yapmasıdır.
3.3.5.2. Çift yönlü örme makinesinde iğne yer değişmesinin hesabı
İlk önce iğnenin başlangıç pozisyonuna gelme yüksekliği yi bulalım (Şekil
3.10a). Bu durumda eski ilmek açık dilin üzerinde dilin ucundan a mesafesi kadar
uzakta yerleşmiş olur (Şekil 3.10c).
3.11
3.11 denklemini tek yönlü örme makineleri için elde ettiğimiz benzer 3.8
denklemiyle kıyasladığımızda başlangıç durumunda iğnenin yer değişmesi nin
birebir eşit olduğu görülmektedir.
61
Şekil 3. 10. Çift yönlü örme makinelerinde iğnenin hareketi (Moiseenko, 1989)
İğnenin tam yükselmesi için gerekli olan yüksekliğini, eski ilmeğin iğnenin
dilinden iğnenin gövdesine geçme şartına göre değil de ilmeğe eğim verme kamının
yüksekliğine göre hesaplamak gerekir. Bunun nedeni iğneyi yüksekliğine
yükselten kam ile eğim kamının tek kam şeklinde üretilmesidir.
(3.12)
Denklemde K-iğne topuğunun yüksekliği, - iğne topuğunun eğim kamının köşesi
ile çarpışmamasını sağlamak için verilen ek mesafedir ( ).
Bu hesaplama sonucu iğnenin kadar yükselmesi ilmeğin iğne dilinden iğne
gövdesine geçmesi için gerekli olan yer değişmeden fazla olacaktır. Sonuç olarak
iğnenin toplam yer değişmesi H da daha fazla çıkacaktır.
(3.13)
62
İkinci tip eğri kullanıldığında olduğu için iğnenin toplam yer değişmesi 3.13
denkleminin sonucundan 2-4 mm daha az olacaktır.
3.3.6. Eğim derinliğinin hesaplanması
İlmek iplik uzunluğu, örmenin en önemli parametrelerinden biridir. Çubuk ve sıra
sıklıkları ile ilmek yoğunluğu gibi örmenin diğer önemli parametreleri de bu
parametreye bağlıdır. Öte yandan, ilmek iplik uzunluğu, ilmek oluşum aşamasında
parametrik bir fonksiyon görevi görür. İlmek iplik uzunluğunu etkileyen temel faktör
örme bölgesinde bulunan örme noktasıdır.
İğne, örme noktasına (başka bir deyişle ipliğin iğne kancası tarafından çekilip, önceki
ilmeğin içerisinden geçirilerek getirildiği nokta) kam profili doğrultusunda, platin
veya platin yoksa iğne silindirindeki iğne kanalları yardımıyla getirilir. Örme
noktasının derinliği, iğne kancasının iplikle temas ettiği noktadan kumaş oluşum
çizgisine veya platinlerin çenesinin yüzeylerine olan uzaklık olarak kabul edilir.
Platinler kullanıldığı zaman kumaş oluşturma düzlemi görevini iğnelerin gövdesi
üstlenir.
Örme makinesi tasarımında ilmek iplik uzunluğunun, dolayısıyla örme noktasının
yerinin büyük hassasiyetle hesaplanması gerekir. Hesaplamada ipliklerin rijit olduğu
varsayılır. Ayrıca bir önceki ilmeğin ilmek boyuna etkisi yok kabul edilir.
Örme noktasının hesaplanması için çok sayıda yöntem vardır. Burada Milçenko‟nun
verdiği yöntem kullanılacaktır. Şekil 3.11„de 1-2, 2-3, 3-4, 4-5 kısımlarından oluşan
örme bölgesinin görünümünün yarısı verilmiştir.
63
Şekil 3. 11. Örme bölgesi kesit görünümü (Moiseenko, 1989)
Denklemde kullanılan notasyonlar aşağıda verilmiştir:
64
İlmeğin orta çizgisinin iğne hareket doğrultusu üzerine göre izdüşümü eğim
derinliğine eşit olacaktır. Şekil 3.11‟e göre yarım ilmeğin dikey düzlem üzerinde
izdüşümü aranan eğim derinliğini verir. Şekilden,
veya
(3.14)
3.14 denkleminden h eğim derinliğini bulmak için ilk önce ve x‟in bilinmeyen
olarak dâhil olduğu denklem sistemini yazmak ve çözmek gerekir. Bu denklem
sistemleri için iplik merkez çizgisinin 1-2-3-4-5 kısımlarıyla ifade edilen uzunluğun
bulunması için yazılan denklemleri kullanmak mümkündür.
(3.15)
(3.16)
Bu denklemleri çözmek için ‟yi sıralara ayırmak gerekir.
(3.17)
(3.18)
3. değerden itibaren sayıların çok küçük olduğunu göz önünde bulundurursak
ve aşağıdaki gibi yazılır:
(3.19)
(3.20)
3.19 ve 3.20 denklemlerinden elde edilmiş ve değerlerini 3.16
denkleminde, x değerini ise 3.15 denkleminde yerine koyarsak;
65
(3.21)
alınır.
(3.22)
(3.23)
(3.24)
(3.25)
Burada:
olarak sadeleştirilirse sonuç olarak şu değere
ulaşılır.
(3.26)
3.26 denklemini çözerek ‟nin radyan cinsinden değerleri bulunur. Bundan sonra
3.21 denkleminden ‟in değeri bulunur ve sonuç olarak 3.14 denkleminden ilmeğin
eğim derinliği hesaplanır.
66
Şekil 3. 12. İğnenin platinlere göre yerleşiminin ilmek uzunluğuna etkisi
(Moiseenko, 1989)
3.26 denklemi 3. dereceden bir denklemdir ve matematik çözümü yoktur. Böyle
denklemleri grafik yöntemle veya bilgisayar kullanarak çözmek mümkündür.
Eğim noktasına gelen iplik, bir önceki ilmeğin içerisinden geçerek veya direk
besleme ünitesinden çekilerek alınabilir. Besleme ünitesinden gelen ipliğin gerilmesi
düşük olduğundan kopmalar azalır, teknolojik proses iyileşir. Ancak bu durumda
ipliğin gerilmesi düşük olduğu için ilmek yapıları farklılık gösterebilir.
İpliklerin ilmekten geçerek eğime girmesi durumunda ipliklerin kopma olasılığı
artar. Ancak ilmek yapıları iyileşir. Örme yönteminde ipliklerin eski ilmek içinden
geçerek gelmesi durumunda eğim kamının alt kısmında 2-3 iğne adımına eşit yatay
alan öngörülür. Bu alan eğim verilirken iplikte oluşan gerilme sonucu iğnenin
yükselmesini engeller.
Örme yöntemi ile ilmek oluşturmada esnek uçlu iğneler eğim gerilmesi yüzünden
deforme olur. İğnelerin elastikliği ve rijitliği değişiklik gösterdiğinden bunların
maruz kaldıkları deformasyonlar farklı değerlerde olurlar. Bu da örmede, örme
yapısında farklılıklara sebep olur (Öte yandan iğnelerin aldığı bu deformasyon bazı
örme ürünlerinin elde edilmesinde avantaja dönüşür).
67
Eğim esnasında iğne platinlerin merkezinde yer almalıdır. Bu şart yerine getirilmezse
ilmekteki iplik uzunluğu hesaptakinden fazla çıkar. Sonuç olarak kumaşın üzerinde
bozukluklar olur. Şekil 3.12‟de bu bozukluğun nasıl oluştuğu gösterilmiştir.
İlmek oluşum elemanlarının ölçülerini ve ipliğin kalınlığını göz ardı edersek, Şekil
3.12‟den eğim yüksekliği h;
(3.27)
denklemi ile hesaplanabilir.
Burada ilmekteki iplik uzunluğu, makine inceliğidir.
Şekil 3.12b‟den iğnenin merkezde yerleşmediği durum gösterilmiştir. Bu durumda
ilmekte olan iplik uzunluğu aşağıdaki hesaplamalarla bulunur.
(3.28)
3.22 denkleminin ‟e göre türevini alıp sıfıra eşitlersek, eğim derinliğine denk
gelen ve ilmekteki iplik uzunluğunun minimum değerde olmasını sağlayan ‟in
değerini buluruz.
(3.29)
(3.30)
Sonuncu eşitliğin her iki tarafının da karesi alınırsa denklem aşağıdaki gibi olur:
(3.31)
Bu denklemi çözersek ‟nin minimum olmasını sağlama şartına göre alınır.
68
‟den farklı olduğu durumda ilmekteki iplik uzunluğu artar. Söz konusu
denklem çıkarılırken eski ilmeklerin yeni ilmeklere olan etkisi yok sayılmıştır. Bu
koşul atkılı örme yönteminde yerine getirilir. Fakat çözgülü örmede, yeni oluşan
ilmekler eski ilmekler ile temas halinde olduklarından bu koşul sağlanamaz. Şekil
3.13‟de 1- eski ilmeğin n kesitini, 2- yeni ilmeğin n kesitini göstermektedir (Şekil
3.13a).
Eski ilmekle yeni ilmek temas halinde olduğundan yeni ilmeğin nominal uzunluğu
hesaplanan uzunluktan fazla alınacaktır. Bu farklılık eski ilmeğin gerilmesine ve
kumaşın çekilmesine bağlıdır.
Şekil 3. 13. Eski ilmeğin yeni ilmeğe etkisi (Moiseenko, 1989)
3.4. Eğim Açısı Teoremi
3.4.1. Eğim esnasında iplik gerilimi
Eğim işleminde birkaç iğne ve platin yer alır. Başka bir deyişle eğim sırasında birkaç
ilmek aynı anda oluşmaktadır. Eğim sırasında ipliğin, platin ve iğnelerle temas sayısı
arttıkça ipliklerin kopma ihtimali artar. Temas sayısı azaldığında ise iğnelere veya
platinlere hareket veren kam mekanizmasının çalışması zor hale gelir.
69
İpliklerin elastiklik kuvvetleri ve rijitliğiini göz ardı edersek eğim sırasında iplikte
oluşan gerilmeyi Euler denklemiyle çözmek mümkündür.
Atkılı örme yöntemiyle ilmek oluşma sistemi Şekil 3.14‟de, çözgülü örmede ilmek
oluşum sistemi Şekil 3.15‟de gösterilmiştir. Şekillerde:
platin
İ iğne
sarılma açılarıdır.
Şekil 3. 14. Platinlerle ipliğe eğim verilmesi (Moiseenko, 1989)
70
Şekil 3. 15. İğnelerle ipliğe eğim verilmesi (Moiseenko, 1989)
Eğim sırasında ipliğin aldığı maksimum gerilme aşağıdaki denklemle bulunur.
Atkılı örmede:
(3.32)
Çözgülü örmede:
(3.33)
Denklemlerde:
İpliğin giriş bölümünde aldığı gerilmedir (Bobinden ilmek oluşma sistemine
kadar olan kısımlardaki iplik gerilmesidir).
Platinle iplik arasındaki sürtünme katsayısıdır.
İplikler arasındaki sürtünme katsayısıdır.
71
ve açıları eğim derinliği h‟ye bağlı olarak artarlar. Aynı zamanda eğim işleminde
yer alan iğne ve platinlerin sayısı eğim derinliği h‟ye ve eğim açısı ‟ye bağlıdır.
‟nin değeri azaldıkça daha çok iğne ve platin eğim işleminde yer alır. Bunun
sonucu olarak, eğim sırasında ipliklerin gerilmeleri artmaktadır.
3.32 ve 3.33 denklemleri ile ipliğin rijitliği göz ardı edilerek hesaplanan iplik
gerilmesinin değeri, herhangi bir zamanda ipliğe pratikte etkiyen gerilmelerden
düşüktür. Bunun nedeni ipliğin rijitliğinin göz ardı edilmesi ve denklemlerin buna
göre çözülmesidir. İplik, çapı küçük olan yüzeylerden geçtiğinde rijitliğinden dolayı
oluşan gerilmenin değeri artar. İpliğin gerilmesini ipliğin rijitliğini göz önünde
bulundurarak hesaplamak için V. N. Garbaruk aşağıdaki denklemi kullanmayı
önermiştir:
(3.34)
Denklemde;
ve – ipliğin giriş ve çıkış kollarındaki gerilme,
– iplik malzemesinin elastisite modülü,
– ipliğin n kesit alanının eksenel momenti,
– iplik çapının ve ipliğin temasta bulunduğu yüzey çapının toplam
çapıdır.
Böylelikle iplik rijitliğini göz önünde bulundurduğumuzda 3.32 ve 3.33 denklemleri
aşağıdaki şekli alırlar:
(3.35)
(3.36)
72
Şekil 3. 16. İpliğin silindirik yüzey boyunca hareketi (Moiseenko, 1989)
3.34, 3.35 ve 3.36 denklemlerinde, denklemin sağındaki ikinci değişken iplik
rijitliğinin iplik gerilmesine olan etkisini göstermektedir. Denklemlerden görüldüğü
gibi bu etki çapının karesi ile doğru orantılıdır. 3.35 ve 3.36 denklemlerinden elde
edilen değerler, 3.32 ve 3.33 denklemlerinden elde edilen değerlerden %20 daha
fazladır.
Öte yandan belirtmek gerekir ki, ve açıları rijitlikten dolayı küçülme gösterir.
Ancak bu küçülme çok düşük olduğundan göz ardı edilebilir.
3.4.2. Teknolojik ve mekanik eğim açıları
Eğim kamı doğrusal profile sahip olduğu zaman, platinin boğazının çizgisi,
düzlemine paralel çizgisi boyunca eğim verdiğinde (Şekil 3.14) veya iğne
çengellerinin iç yüzeyinin çizgisi çizgisine paralel çizgisi boyunca
eğim verdiğinde oluşan açısına teknolojik eğim açısı olur. Yukarıda
belirlediğimiz gibi bu açının değeri eğim esnasında iplik gerilmesine etkiyen en
önemli faktörlerden birisidir. Bu açının değeri azaldıkça iplik gerilmesi artar ve belli
bir değerin altına indiğinde ipliklerin gerilmesi kopma gerilmesinin üstüne
73
çıktığından örme işleminin gerçekleşmesi imkânsız hale gelir. Bundan dolayı
teknolojik eğim açısının mümkün olduğu kadar büyük olmasına özen gösterilmelidir.
Şekil 3.15‟den anlaşıldığı gibi iğne çengellerinin oluşturduğu çizgisi eğim
kamının KK çalışma yüzeyine paralel yerleşmektedir. KK çalışma yüzeyinin eğimi
ile işaretlenmiştir. Bu açıya mekanik eğim açısı denir. Ala alınan durumda
mekanik ve teknolojik eğim açıları birbirine eşittir.
Bir sonraki bölümde mekanik eğim açısının, iğne tabanının kamla teması sırasında
ortaya çıkan darbeleri ve iğnenin hareket ettirilmesi için iğne tabanına uyguladığı
baskıyı etkilediği ele alınacaktır. Orada gösterilecektir ki ‟nin artması ile darbe
ve basıncın değerleri artar ve mekanik eğim açısının kritik değerine varıldığında
iğnenin iğne yuvasında kilitlenmesi olayı ortaya çıkar. Böylelikle mekanik ve
teknolojik eğim açılarından birbirine zıt istekler oluşur. Bundan dolayı da öyle örme
sistemlerinin oluşturulması gerekir ki elde edilsin.
3.4.3. Yükseltme ve kilit kamı profillerinin basınç ve yükselme açıları
Bilindiği gibi örme makinelerinin çalışma uzuvları örme sistemine ve yöntemine
bağlı olarak ortaklaşa (birlikte) veya ardışık ya da ilmek oluşum işlemine bağlı
olarak bir süre birlikte ve bir süre ardışık hareket etmektedirler.
Çalışma uzuvlarının birlikte hareketi kamlar, eksantrikler veya çok uzuvlu kol
mekanizmaları yardımıyla gerçekleştirilirler. Ardışık hareketler ise kam sistemindeki
farklı kamların yardımıyla gerçekleştirilir.
Şekil 3.17 ve Şekil 3.18‟den yükseltme kamının ve kilit kamının ABC profili
gösterilmiştir. Kam (Şekil 3.17, 1 numaralı uzuv) açısal hızıyla dönme hareketi
yapmaktadır. Bunun sonucu 2 numaralı uzuv açısal hızı ile salınım hareketi
almaktadır. 2 numaralı uzvun B noktasında oluşan hızı denklemi ile
hesaplanır.
74
Burada;
1 numaralı uzvun B noktasındaki hızıdır (taşıma hızı).
2 numaralı uzvun temas alanında 1 numaralı uzva göre kayma hızıdır.
2 numaralı uzvun temas noktasındaki toplam hızıdır.
Eğer iğne veya çalışma uzvu hareketsiz yuvada hızıyla hareket eden kamın
etkisiyle yer değiştirirse benzer bir hız denklemi kilit kamı için de yazılabilir (Başka
bir deyişle, hareketsiz iğne silindiri ve hareketli kam sistemi olan örme makineleri
için bu denklem aynen yazılabilir).
Hareketsiz kam mekanizmaları için (iğne silindiri hareketi iken), 2 numaralı uzvun
temas noktasında 1 numaralı uzva göre aldığı kayma hızı denklemi ile
hesaplanır. Bu denklemden sonucuna ulaşılır. Bu durumda , iğne
yuvası boyunca hareket eden uzvun mutlak hızı değil bağıl hızıdır. hızı ise kayma
hızıdır.
Şekil 3. 17. Kam profilinin basınç ve yükselme açıları (Moiseenko, 1989)
75
Şekil 3. 18. Kilit kamının profilinin basınç ve yükselme açıları (Moiseenko, 1989)
ABC profilinin B temas noktasında KK teğet ve nn normalleri çizelim. nn normali ile
hızı arasındaki açı kamın basınç açısıdır. ve hızları arasında kalan açısı ise
kamın yükselme açısıdır. Bu açıların değerleri, ilmek oluşturma mekanizmalarının
kinematik ve dinamik parametrelerini büyük ölçüde etkilerler. Kam için hız
planından
(3.37)
(3.38)
denklemleri elde edilir (Bakınız: Şekil 3.17).
Kayma hızı ise aşağıdaki denklemle bulunur:
. (3.39)
76
Mekanizmanın kinematik özelliğini karakterize eden hareket iletim katsayısı
(3.40)
eşitliğiyle bulunur.
Kam mekanizmaları için bu katsayının büyümesi ve açılarının birlikte veya tek
tek artırılması ile mümkündür.
Kilit kamları içeren örme sistemlerinin karakteristik özelliği, iğne yuvasının (P)
hızına dikey olarak yerleşmesidir (Şekil 3.18). Bu nedenden dolayı = alınır. Bunu
göz önünde bulundurduğumuzda 3.28-3.30 denklemleri daha basit bir forma
indirgenirler.
(3.41)
(3.42)
. (3.43)
Sonuç olarak; kilit kamları olan örme mekanizmaları sadece kam mekanizmaları ile
çalışan örme mekanizmalarına göre hareket iletim katsayısının değiştirilmesine daha
az müsaittirler.
3.4.4. Eğim sırasında ipliklerin hareketinin engellenme derecesinin düşürülmesi
Eğim sırasında ipliklerin hareketinin engellenme derecesinin düşürülmesi yani örme
işleminden istenilen taleplerin yerine getirilmesi ve iğne tabanlarının darbelerden
korunması için çok sayıda farklı örme mekanizmaları tasarlanmıştır. Bu
mekanizmalardan önemli olanları aşağıdakilerdir:
77
Kırık veya eğik çizgilerden oluşmuş profile sahip eğim kamları. Kırık profile
sahip kamlar (Şekil 3.19a) iğne tabanının kamlarla temas açısı ‟in küçük olmasını
sağlarlar. Sonuç olarak bu temas daha küçük bir darbeyle gerçekleşmiş olur. Eğim
ise daha büyük açısı altında gerçekleştiğinden ipliklerin hareketini engelleme
derecesi azalır. Bu tür kamlarda BC alanında kamın yüksekliği eğimin maksimum
değerine eşit olmalıdır.
Eğik çizgiden oluşan profillerde (Şekil 3.19b) kırık çizgiden oluşan profillerdeki gibi
iğne tabanının kamla teması küçük açısı altında, eğim işlemi ise açısının büyük
değerleri altında gerçekleşmektedir. Kırık çizgili profilden farklı olarak bu
profillerde temas açısının değeri ‟den ‟ye kadar belli bir kural dâhilinde sürekli
değişiklik gösterir.
Şekil 3. 19. Eğim kamları (a-kırık profil, b-eğrisel profil) (Moiseenko, 1989)
Konik iğne silindirleri. Bu silindirler kesik konik şeklinde yapıldığından iğnenin
kafası dönme merkezine göre daha küçük yarıçapı ile, iğne tabanı ise daha büyük
yarıçapı ile temas etmektedir. Bundan dolayı iğnenin ipliklerle ve kamın iğne
tabanı ile temas hızları farklı olmaktadır.
78
Şekil 3. 20. Konik iğne silindirinde teknolojik ve mekanik eğim açılarının farklılığını
gösteren şema (Moiseenko, 1989)
İğnenin tabanı ve kafası için hız planlarının çizerek iğnenin iğne yuvasında hareketi
esnasında aldığı hızını iğnenin kafası ve tabanı için hesaplayalım.
; (3.44)
(3.45)
; (3.46)
. (3.47)
Fakat olursa,
(3.48)
79
denkleminden,
(3.49)
veya, 3.44 ve 3.45 denklemlerinden elde ettiğimiz değerleri 3.49 denkleminde yerine
koyarsak,
; (3.50)
(3.51)
ve , dolayısıyla,
(3.52)
yani .
3.52 denkleminden anlaşılıyor ki, ve yarıçapları arasındaki fark büyüdükçe,
yani iğne silindirinin konikliği ve iğnenin topuğu ve çengeli arasındaki uzunluk
arttıkça, mekanik eğim açısı ( ) ve teknolojik eğim açısı arasındaki fark da
aynı ölçüde artar.
Ancak konik silindirli örme makineleri örme mekanizmasının karmaşık olmasından
dolayı yaygın değillerdir çünkü iğne aralıkları uzaklığı değişik alınırlar.
Çift sistemli ve konik iğne silindirli örme makinelerinde olduğu için
(Şekil 3.21).
Genelde çift iğne yataklı yuvarlak örme makinelerinin ikinci yatağında düz bir disk
ve üzerinde radyal pozisyonda yerleşmiş iğneler kullanılır. Bu halde, iki konik iğne
80
yatağı olan makinelerdeki gibi, mekanik eğim açısı küçük çapta teknolojik eğim açısı
ise büyük çapta yerleşir. Bunun sonucu olarak mekanik eğim açısı teknolojik eğim
açısından büyük alınır. Çok önemli olan bu yetersizlik çift iğne yataklı makinelerin
tasarımında mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.
Şekil 3. 21. Konik silindirli çift örme sistemli makinelerde teknolojik ve mekanik
eğim açılarının farklılığı (Moiseenko, 1989)
Kaldıraç transferi. İ iğnesi iğne yuvası içinde K kilit kamından hareket alarak O
noktası boyunca salınım hareketi yapan çift kollu P kaldıracından hareketi alır.
Diyelim ki, kilitler sabit iğne silindiri ise P kaldıraç sistemi ile birlikte açısal hızı
ile dönüyor. Çift kollu P kaldıracının 1 ve 2 noktalarında hızı sırasıyla şu şekilde
olacaktır:
(3.53)
(3.54)
81
Şekil 3. 22. İğneye kaldıraçla hareket iletiminde kilit ve kaldıracın ortak hareketi
(Moiseenko, 1989)
Herhangi bir t zamanı için, K kilit kamının hareketi altında P kaldıracının sol kolu (1
noktası) yüksekliği kadar yükselir, bu esnada sağ kol (2 noktası) derinliği
kadar alçalır (Bakınız: Şekil 3.22).
(3.55)
Kilit kamının etkisiyle kaldıracın 1 ve 2 noktalarının aldığı yer değişme hızı
aşağıdaki değerlerde olacaktır:
(3.56)
(3.57)
82
ve hızları karşılıklı dikey düzlemler üzerinde yerleştiklerinden hız vektörleri
arasındaki açı her zaman 90 ‟ye eşittir ve hız planı dik üçgen şeklindedir. Hız
planından (Şekil 3.23);
(3.58)
(3.59)
Bu denklemlerde 3.53 ve 3.54 denklemlerini göz önünde bulundurarak;
(3.60)
(3.61)
denklemlerini elde ederiz.
Bu denklemlerin sonuçları 3.57 denklemlerinde yerine yazılarak açısının değeri
bulunur.
(3.62)
Buradan;
(3.63)
veya
(3.64)
83
Şekil 3. 23. İğneye kaldıraçla hareket iletim sisteminde teknolojik ve mekanik eğim
açıları (Moiseenko, 1989)
Kaldıracın 1 numaralı noktasının eğim izdüşümünün açısı K kamının profilinin
eğim açısına eşittir, bir başka deyişle mekanik eğim açısına eşittir:
(3.65)
İğne tabanının 2 numaralı noktasının eğim açısı P kaldıracının 2 numaralı noktasının
eğim açısına ( eşittir. Öte yandan iğnenin tabanı ve çengelinin yer değişme
eğimleri eşittirler. Bundan dolayı teknolojik eğim açısı açısına eşit olur.
(3.66)
84
3.64 denkleminden , yani sonucu çıkar. Mekanizmada olması
gereken şart gerçekleştirilmiş olunur. Sonuç olarak oranı ve kaldıracın
kollarının oranı ne kadar büyük olursa, teknolojik ve mekanik eğim açıları
arasında da bir o kadar büyük bir fark oluşacaktır.
Kaldıraçlı hareket iletim mekanizmasına örnek olarak süprem örme makinelerindeki
hareket iletimini gösterebiliriz (Şekil 3.24).
Şekil 3. 24. Süprem makinelerinde platinlere hareket iletimi (Moiseenko, 1989)
2 numaralı platin 3 numaralı eğim kamının etkisiyle 5 ekseni boyunca dönerek 1
numaralı eğim platinine hareket iletir. Böylelikle ipliklere gerekli eğim verilmiş olur.
Platinlerin sabitlenmesi için 4 numaralı yay kullanılır. Platinlerin kullanılması
sonucu süprem makinelerinde teknolojik eğim açısı büyürken mekanik eğim açısı
küçülür.
(3.67)
85
3.5. İlmek Oluşturma Elemanlarının Karşılıklı Yer Değiştirmesi
Teknolojik eğim açısının büyütülmesi ve mekanik eğim açısının küçültülmesini,
örme elemanlarına karşılıklı yer değişme vererek de gerçekleştirmek mümkündür.
Şekil 3. 25. İğne ve platinlerin karşılıklı hareketinde mekanik ve teknolojik
açılarının farklılığı (Moiseenko, 1989)
Çevirme düzlemi hareketsiz olduğunda iğne çengeli, eğim işlemi sırasında kumaş
oluşum çizgisinde eğim derinliği h kadar yer değiştirmelidir. Bu sırada iğnedeki yer
değiştirme miktarı a kadar olur (Şekil 3.25).
(3.68)
olduğunda, teknolojik eğim açısı mekanik eğim açısına eşit olur.
Mekanik eğim açısının küçültülmesi ve teknolojik eğim açısının sabit kalması için,
başka bir deyişle olması için, ipliklere eğim verirken çevirme düzleminin
hareket ettirilmesi gerekmektedir. Böylelikle iğne kadar aşağıya indiğinde
platinler kadar ters yönde hareket alırlar. Sonuç olarak;
86
ya da (3.69)
Denklemden de görüldüğü gibi mekanik eğim açısı ‟e eşit olacak - -
teknolojik eğim açısı ise sabit kalacaktır.
(3.70)
Yani olacaktır.
3.5. İlmek Oluşturma Elemanlarının Boyutlarının Seçilmesi
İlmek oluşturma elemanlarının parametreleri örme makinesinin sınıfına bağlı olarak
seçilirler. Örme oluşma işlemiyle bağlı olmayan elemanların parametreleri ise
mukavemet hesaplarına göre belirlenir veya konstrüksiyona göre seçilir.
Örneğin, dilli iğnenin ∆ kalınlığı mukavemet şartlarına göre belirlenir. Genel olarak
‟ye eşit seçilebilir. Denklemde d - çengelin çapıdır. ve ölçüleri
konstrüktif olarak seçilirler. değeri silindirin yüksekliğine göre, değeri ise
makinede kullanılacak iplik kalınlığına göre seçilir. seçilirken ipliğin, dilin altına
düşmesinin sağlanması şartı aranılır. ve değerleri, ilmek uzunluğuna etkiyen
parametrelerdir. Bundan dolayı bu parametreler önceden belirlenmiş bir kalitede belli
tolerans sınırları dâhilinde üretilirler. Modern makinelerde bu ölçüler 6.-7. kalitelerde
üretilirler.
İğne çengelinin S yüksekliği, çengelin uzunluğu ve iğnenin diğer parametreleri
direkt olarak makinenin sınıfına bağlıdır. Bu ölçülerin değerleri yüzyıllar boyunca
yapılmış deneyler sonucu belirlenmiştir.
Örnek olarak düz örme makineleri için S değerinin nasıl tespit edildiğini inceleyelim
(Şekil 3.26a). Diyagramda iğnenin S ölçüsü makinenin sınıfına göre belirlenir.
Deney değerlerinin analiz yöntemini kullanarak S için alınmış noktaları bir eğri
şeklinde birleştirerek bu eğrinin denklemini aşağıdaki şekilde yazabiliriz:
87
(3.71)
3.71 denkleminde makine sınıfı yerine iğne adımı değerini yazarsak, denklem
şeklini alır.
(3.72)
Bu denkleme göre (3.72) iğne adımı ile çengelin yüksekliği arasında olan bağıntı
Şekil 3.26b‟de gösterilmiştir.
Söz konusu yöntemi kullanarak örme elemanlarının diğer parametreleri için de
makinenin sınıfına ve/veya iğne adımına göre denklemler türetilebilir. Bu yöntem
kullanılarak çorap otomatları için iğne çengelinin yüksekliği 3.73 denkleminde
gösterilmiştir.
(3.73)
(3.74)
Çorap makineleri için olabilir. Bu şartı diğer örme makinelerinin tasarımında
da kullanmak mümkündür. 3.73 denklemi, sıkı örme yapılar üretilmesi için S‟nin
mümkün olduğu kadar küçük olması gerektiğini gösterir. Öte yandan S‟nin değeri,
ipliğin örme süresince çengel tarafından sağlam bir şekilde tutulmasını sağlamalıdır.
88
Şekil 3. 26. İğne çengelinin yüksekliğinin düz örme makinelerinin sınıfına ve iğne
adımına göre ilişkilendirilmesi (Moiseenko, 1989)
İğnenin dilinin en açık pozisyonundaki uzunluğuna , çengelin en üst noktasından
dilin en açık pozisyonundaki en uç noktasına kadar olan uzunluğa da dersek;
ve değerleri için aşağıdaki denklemler kullanılır (Milçinka, 1962).
(3.75)
(3.76)
ölçüsü öyle bir değere sahip olmalıdır ki, aynı anda birkaç iplik besleyicisinden
ipliğin düzgün ve hatasız bir şekilde alınmasını sağlamalıdır.
Yukarıda yazılmış ampirik denklemler tüm makine sınıfları için geçerli
olmayabilirler. Bu durumda makineler kaba, orta ve ince sınıflar olmak üzere üç alt
gruba ayrılarak her grup için yeni denklemler yazılır. Örneğin 14. sınıf çorap
makineleri için S‟nin değerinin bulunması için aşağıdaki denklemlerin kullanılması
önerilir.
(3.77)
İnce sınıf makineler için ise 3.77 denkleminin kullanılması tavsiye edilir.
89
4. ARAŞTIRMA BULGULARI
4.1. Örme Makinelerinin Temel Konstrüktif Parametrelerinin Belirlenmesi
4.1.1. Örme makinesinin sınıfı
Örme makinelerinin temel konstrüktif parametreleri şunlardır: makinenin sınıfı, iğne
adımı, iğne çengelinin kalınlığı, platinin kalınlığı, iğne silindirinin çapı veya düz
örme makinelerinde makinenin çalışma eni ve iğne sayısı. Bahsedilen parametreler
örme makinesinin teknolojik amacını belirler.
Örme makinesinin sınıfı birim uzunlukta (D) yerleşen iğne sayısı olarak belirlenir.
Avrupa‟da ve dolayısıyla Türkiye‟de ölçü birimi olarak D değeri için İngiliz ölçü
birimi “inch” kabul görmektedir ve olarak alınır. İğne adımını t ile ifade
ettiğimizden makine sınıfı denklemi ile hesaplanacaktır.
Birim uzunluk değeri olarak İngiliz ölçü birimi inch ya da farklı parametrelerin
seçilmesi bir karmaşaya sebep olduğundan ve Avrupa‟da ve dünyada metrik ölçüm
sistemi daha yaygın olduğundan metrik sınıf kavramı önerilmiştir. Bu sistemde
mm olarak kabul edilir. Ancak günümüzde bu tarz bir sınıflandırma artık
yapılmamaktadır (Garbaruk, 1980).
Başka bir öneri de örme makinelerini iğne adımlarına göre sınıflandırmaktır. Bu daha
kolay kavranabilen bir sistemdir. Bu sisteme göre makineler 26 sınıfa ayrılmıştır:
0.5; 0.55; 0.6; 0.65; 0.7; 0.75; 0.8; 0.85; 0.9; 1; 1.1; 1.2; 1.3; 1.4; 1.5; 1.6; 1.8; 2; 2.2;
2.5; 3.0; 3.5; 4; 5; 6; 8.
4.1.2. İğne tipinin seçilmesi
İğnenin parametrelerini belirlemeden önce iğnenin tipinin seçilmesi gerekmektedir.
Modern makinelerde üç temel iğne çeşidi kullanılmaktadır. Bunlar; esnek uçlu iğne,
dilli iğne ve sürgülü iğnedir. Aynı örmeyi bu iğnelerin üçüyle de elde etmek
90
mümkündür. Ancak tasarım açısından en iyi sonuca ulaşmak için en uygun iğne
tipinin seçilmesi önemlidir (Garbaruk, 1980).
İğne tipinin seçilmesine etki eden başlıca etkenlerden aşağıda bahsedilmiştir.
Makinenin sınıfı: Son zamanlarda dilli iğneleri de esnek uçlu iğneler kadar ince
yapmak mümkün hale gelmiştir. Bundan dolayı, ince sınıf örme makinelerinde de
dilli iğneler kullanmak mümkün olmaktadır. Sürgülü iğneler ise günümüzde çözgülü
örmelerde kullanılmaktadır.
Genel olarak dilli iğneler 50. sınıf makinelere kadar, esnek uçlu iğneler 60. sınıf
makinelere kadar, sürgülü iğneler ise 28. sınıf makinelere kadar kullanılırlar. Öte
yandan makinenin sınıfına göre iğne tipi seçilirken, iğnenin konstrüktif yapısını da
göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Örneğin, esnek uçlu iğnenin profili daha
düzgün olduğundan çok sıkı örmelerde dilli iğneye göre daha avantajlıdır. Buna ek
olarak, unutulmamalıdır ki, dilli iğneler 34. sınıfın üzerindeki makinelerde verimli
olarak kullanılmamaktadırlar.
Makinenin konstrüksiyonunun sadeliği: Dilli iğnelerde presleme işleminin
olmaması örme makinesinin konstrüksiyonunu önemli ölçüde basitleştirir. Öte
yandan dilli iğnelerin kullanımı örme makinesinin desen çeşitliliğini esnek uçlu iğne
kullanan makinelere göre yüksek ölçülerde artırır. Sürgülü iğnelerde de pres
mekanizmasına ihtiyaç duyulmaz. Ancak sürgünün hareketi için ek mekanizmaya
ihtiyaç duyulur.
Makinenin konstrüktif sadeliği bakımından dilli iğnelerin kullanılması tavsiye edilir.
Verimlilik: Örme makinelerinin hızı, iğnenin yer değiştirmesine bağlıdır. Eşit
koşullarda sürgülü iğnelerde yer değişme en az, dilli iğnelerde ise en fazladır. Bunun
dışında dilli iğnelerde dilin kapanması için ek süre gerekmektedir. Üretim açısından
sürgülü iğneler daha avantajlı sayılırlar.
91
Sonuç olarak iğne tipinin seçiminde yukarıdaki üç parametrenin üçünü de ve aynı
zamanda daha önceki tecrübeleri de göz önünde bulundurmak gerekir.
4.1.3. İplik kalınlığının belirlenmesi
İğne çengelinin ve platinin kalınlıkları örmede kullanılan ipliğin kalınlığına bağlı
olarak belirlenirler. Örmede ipliğin birbirinden ayırt edilmesi gereken teorik kalınlık
f ve ipliğin serbest halde kalınlığı F olmak üzere iki farklı kalınlığı vardır. Teorik
kalınlık denildiğinde ipliğin elyafları arasında bulunan hava boşlukları dikkate
alınmaksızın kalınlığı anlaşılmalıdır. Örme sırasında örme elemanlarının etkisiyle
ipliğin kalınlığı teorik kalınlığa eşit olabilir. Serbest halde ipliğin lifleri arasında hava
boşlukları yer alır ve bundan dolayı sonucu ortaya çıkar.
Teorik kalınlık özel durumlarda kullanıldığından, tasarımda ipliğin serbest haldeki
kalınlığı F temel kalınlık olarak ele alınır. İpliğin F kalınlığı mikroskop altında
incelenerek tespit edilir. Ancak pratik hesaplamalarda F için ipliğin tex incelik
değeriyle ifade edilen incelik değeri kullanılır. İpliğin inceliği denklemiyle
hesaplanır. L km, g gram olarak ifade edilir. İplik inceliği numara ile verildiğinde
olur (Garbaruk, 1980).
Burada L – iplik uzunluğu (m), g ise iplik kütlesidir (gram). İpliğin n kesitini
mikroskopta incelediğimizde n kesitinin çevreden farklı olduğu görülür. Belli
yaklaşımlarla sonsuz uzun ipliğin n kesitinin çember şeklinde olduğu kabul edilebilir.
Bu durumda ipliğin kalınlığını (F) aşağıdaki denklemle hesaplamak mümkündür.
(4.1)
Denklemde - ipliğin özgül ağırlığıdır ( ). Denklemden görüldüğü gibi ipliğin
kalınlığı sadece numarasına değil, özgül ağırlığına da bağlıdır. Denklemde
değeri sabit olduğundan bu değeri k ile ifade edelim.
(4.2)
92
Örmede kullanılan ipliklere belli bir büküm verilir. Bükümün amacı ipliğin
mukavemetinin artırılmasıdır. İpliğin bükümü, büküm katsayısı α ile ifade edilir.
Bilindiği gibi, büküm katsayısı belli bir değere kadar arttığında ipliğin mukavemeti
artar. Bunun üzerindeki değerlerde ise mukavemette düşüş gözlenir. Bükülmüş
ipliklerde belli bir elastik burucu momentler oluştuğunda, bu momentin etkisi ile
iplik açılmaya meyil gösterir. Bu açılmalar örmede ilmek yapısını etkilemektedirler.
Eğer açılma yönü ile makinenin dönüş yönü aynı ise ilmekteki açılma miktarı artar,
farklı yönlerdeyse açılma miktarı azalır.
Açılımdan dolayı ilmek yapısının değişmesini engellemek için örme sanayisinde
daha düşük büküme sahip iplikler kullanılır.
4.1.4. İğne çengelinin ve platinin kalınlıkları
İğne çengelinin ve platinin kalınlıklarını tek silindirli yuvarlak örme makinesi
örneğinde ele alalım. Bu tip makinelerde ilmek oluşumunda iki ilmek oluşturma
elemanı – 6 numaralı dilli iğne ve 5 numaralı platin – bulunmaktadır. İğne 4
numaralı iğne silindirinde platin ise 3 numaralı platin taşıyıcısında yer almaktadır.
Silindirle birlikte dönme hareketi alan iğneler, dikey doğrultuda hareketi sabit 2
numaralı kamlardan almaktadırlar. Platinlere radyal yer değiştirme ise 1 numaralı
kamlar yardımıyla iletilir (Şekil 4.1).
93
Şekil 4. 1. Tek örme sistemli yuvarlak örme makinesinin konstrüksiyonu
(Garbaruk, 1980)
94
İğnenin temel parametresi olarak çengel kalınlığı, d kabul edilir. Makinede kullanılan
iplik ne kadar inceyse d‟nin değeri de bir o kadar küçük olacaktır. Bu mantığa
dayanarak, platinin temel parametresi olarak platin kalınlığı p kabul edilmiştir. İğne
çengelinin, platinin ve ipliklerin kalınlıkları arasındaki bağıntılar örme elemanlarının
birbirleri arasındaki minimum uzaklıkları belirleyen önemli değerlerdir. Platinsiz
örme sistemlerinde platinin görevini silindirin dişleri üstlenir. Bu durumda dişlerin
arasında aynı zamanda iki iplik yer alır. Biri ilmek oluşturmak için yeni alınan iplik,
diğeri ise eski ilmeğin bacaklarına ait ipliktir. Bu durumda yeni alınan iplik dişlerin
aralığında gerilmeye maruz kalırken eski ilmeğe ait iplik ise dişlerin arasında asılı
halde serbest kalır. Bu iki iplikten biri diğerinin üzerinde olduğunda eski ilmeğin
ipliklerini dişler arasındaki mesafelerin hesaplamasında göz ardı etmek mümkündür.
Aynı durum çift silindirli örme makineleri için de geçerlidir. Platinleri hareketli olan
örme makinelerinde (çorap otomatlarında) iğne için minimal ara boşluğu iğne
yükseldiğinde oluşmaktadır. Bu durumda eski ilmeğin bacakları da ara boşluğunda
bulunacaktır. Eğer ipliklerde olan düğüm ara boşluğuna denk gelecek olursa bu
boşluk yetersiz hale geleceğinden ipliklerde kopuş meydana gelebilir. Böylelikle tüm
örme makinelerinde ilmek oluşturma elemanları arasındaki uzaklığı, yeni ipliğe eğim
verme durumu için hesaplamak gerekmektedir (Garbaruk, 1980).
Şekil 4. 2. İlmek oluşturma elemanları tarafından ipliğin eğim şemaları
(Garbaruk, 1980)
95
Şekil 4.2a‟da tek silindirli örme makinesinde ipliğe iğnenin çengeli yardımıyla eğim
verilmesi durumu, Şekil 4.2b‟de ise platin yardımıyla ipliğe eğim verme durumları
gösterilmiştir. Şekilden görüldüğü gibi her iki durumda iğne adımı aşağıdaki
denklemle hesaplanacaktır:
(4.3)
Denklemde d – iğne çengelinin kalınlığı, p – platinin kalınlığı, x – iğne ile platin
arasındaki minimal uzaklıktır.
İpliğin iğne ve platinler arasında sıkışmaması için onun kalınlığı her zaman x
değerinden küçük olmalıdır. Bundan dolayı makine inceliği t‟ye bağlı olarak iğne
çengelinin ve platinin kalınlıkları belli değerlerde yapılmaktadır. Bu üç parametre
arasındaki ilişki deneyimler sonucu elde edilmiştir.
Çizelge 4.1‟de makine inceliği t, iğne çengelinin kalınlığı d, platin kalınlığı p, iplik
kalınlığı F ve iğne ile platin arasındaki minimal uzaklık x‟in farklı makineler için
değerleri hesaplanarak verilmiştir. Çizelgeyi kullanarak iğne adımı t bilindiğinde
iğne çengelinin d ve platinin p kalınlıklarını kolaylıkla bulmak mümkündür.
Farklı örme makinelerinde iğne adımı t, iğne çengelinin çapı d, platinin kalınlığı p,
iplik kalınlığı F ve iğne ile platin arasındaki uzaklık x değerleri arasındaki bağıntılar
ve oranlarını araştırdığımızda birbirine yakın sınıflarda olan örme
makineleri için aynı oranların seçilmesinin mümkün olduğu görülmektedir. Bundan
dolayı istenilen herhangi bir yeni makine için ve parametrelerini, bu parametleri
belli olan bir makinenin sınıfına göre seçmek mümkündür. Matematiksel olarak bu
ifadeleri aşağıdaki denklemlerle ifade edebiliriz.
(4.4)
(4.5)
96
Çizelge 4. 1. Farklı makineler için makine inceliği E, iğne çengelinin kalınlığı d,
platin kalınlığı p, iplik kalınlığı F ve iplikle platin arasındaki mesafe x arasındaki
bağıntılar (Garbaruk, 1980)
Makinenin
sınıfı
Sınıflar
d/E
p/E
x/E
x/F
t/F
Dilli iğneli
yuvarlak
örme
makinesi
3-10
10-16
16-28
0,20
0,25
0,30
0,17
0,17
0,17
0,315
0,290
0,265
1,50
4,8
5,2
5,7
Çorap
otomatı
6-10
10-22
22-34
0,18
0,25
0,32
0,17
0,17
0,17
0,325
0,290
0,245
2,25
6,9
7,8
9,2
Düz örme
makinesi
Tüm
sınıflar
0,20
0,20
0,300
2,25
7,5
MT tipi
örme
makinesi
0,46
0,15
0,195
1,50
7,7
Esnek uçlu
iğne
kullanan
çözgülü
örme
makineleri
0,34
0,20
0,230
1,69
7,4
Cotton
makineleri
15-36
0,30
0,17
0,265
1,50
5,7
97
4.1.5. İğne adımı ve makine sınıfı
parametresini yeniden ele alalım. Görüldüğü kadarıyla ‟in değerine bağlı olarak
makinede kullanılabilecek ipliğin kalınlığı seçilir. Eğer makine inceliği önceden
biliniyor olsaydı değerini 4.3 denkleminden hesaplamak mümkün olurdu.
(4.6)
Örneğin, orta sınıf tek silindirli dilli iğne kullanan yuvarlak örme makineleri için
, ve olduğundan oranı olacaktır.
Önceki bölümlerde ‟in iplik kalınlığı ‟ten mutlaka büyük olması gerektiği
vurgulanmıştır. Çünkü aralığından düğümlerin kolay geçmesi için bu şartın
sağlanması gerekir. İplikler genelde dokuma düğümleriyle düğümlenirler (Şekil 4.3).
Şekilden de görüldüğü gibi düğüm alanında ipliğin toplam kalınlığı tek ipliğin
kalınlığının en azından 2 katı kadar olmaktadır. ‟in değeri seçilirken ancak düğüm
kalınlığını göz önünde bulundurmak yetersizdir. Bunun dışında iğnelerin rijitliğini ve
iğne çengelinde olan iplik sayısını da dikkate almak gerekir.
Şekil 4. 3. Dokuma düğümü (Garbaruk, 1980)
İğneler rijitlik açısından iki gruba bölünürler:
1.grup örme makinelerinde iğnelerin rijitliği düğümlerin geçmesini engeller.
Dilli iğneler kullanan makineler bu gruba aittirler.
98
2. grup örme makinelerinde ise iğnelerin rijitliği düğümlerin kolay geçmesine
olanak sağlar. Bundan dolayı bu tip makinelerde ‟in değerini belli oranda
küçültmek mümkündür.
Öte yandan iplikler aralığından geçtiğinde belli bir ezilmeye maruz kaldıklarından
‟in değerini bu oranda küçültmek mümkün sayılmaktadır. Deneyler ezilme sonucu
iplik kalınlıklarının %25‟e kadar azaldığını gösterir. Bunu göz önünde
bulundurduğumuzda rijit iğneli makinelerde ‟ değeri aşağıdaki denklemler ile
hesaplamak mümkündür.
(4.7)
İğnelerin elastikliği aralığının yaklaşık %25 azalmasına imkân sağladığından 3.14
denkleminden bulunan değer %25 düşürülebilir.
(4.8)
Bazı örme makinelerinde aralığından aynı anda iki iplik geçebilir (Örneğin; çorap
makineleri, çözgülü örme makineleri). Bu makinelerde iğne çengelinden aynı anda
iki iplik geçmektedir. bu durumlarda 4.7 ve 4.8 denklemleri aşağıdaki formları
alırlar:
Rijit iğneler için:
(4.9)
Elastik iğneler için:
(4.10)
4.2 – 4.10 denklemlerini kullanarak makine inceliği ile iplik kalınlığı arasındaki
bağıntı bulunur. Örneğin; tek silindirli yuvarlak örme makinesi için:
99
(4.11)
Buradan da;
(4.12)
İğne adımı bulunduktan sonra denkleminden makinenin sınıfını bulmak
mümkündür.
Örnek:
İplik kalınlığı mm olsun. mm.
3.18 denkleminden ise mm
elde edilir.
100
5. TARTIŞMA VE SONUÇ
Bu tez çalışmasında, öncelikle literatür taraması yapılarak örme makinelerinin
sınıflandırılması ele alınıp detaylı bir şekilde yeniden oluşturulmuştur.
İğnelerin farklı makinelerdeki yer değişmeleri ve ipliklerin hareketiyle bu yer
değişme miktarının nasıl etkilendiği hesaplanmıştır.
Örme esnasında meydana gelen eğim derinliğinin hesabı yapılmış, teknolojik ve
mekanik eğim açıları incelenmiş, iğnelerin yer değişmeleri ile birlikte bu
parametreler değerlendirilerek ilmek oluşturma elemanlarının boyutlarının
seçilmesinde dikkat edilecek hususlar ortaya konmuştur.
Örme makinelerinin sınıfı incelenerek iğne tipinin, iplik kalınlığının ve platin
kalınlığının neye göre seçileceği açıklanmıştır.
Sonuç olarak elde edilen denklemlere ve verilere dayanarak istenilen örme
makinesinin tasarım parametreleri hesaplanabilir.
101
6. KAYNAKLAR
Atasayan, S., 2005. Dikişsiz örme “seamless” teknolojisinde üretimde karşılaşılan
kumaş çekme sorunları ve çekmenin optimizasyonu. Marmara Üniversitesi,
Yüksek Lisans Tezi, 108 s, İstanbul.
Bayazıt Marmaralı, A., 2004. Atkı Örmeciliğine Giriş. Bornova/İzmir, E.Ü. Tekstil
ve Konfeksiyon Araştırma-Uygulama Merkezi Yayını, Yayın No:9, 158 s,
İzmir.
Budun, S., 2007. Dikişsiz örme makinelerinde iplik beslemesinin kumaşın boyutsal
değişimi üzerine etkileri. Marmara Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 90 s,
İstanbul.
Garbaruk, V. N., 1980. Örme Makinelerinin Tasarımı. 472 s, Moskova.
Groz Beckert, 2011. İnternet Sitesi. http://www.groz-
beckert.com/website/media/tr/media_master_360_low.pdf. Erişim Tarihi:
06.05.2011.
Groz Beckert, 2011. İnternet Sitesi. http://www.groz-
beckert.com/website/media/tr/media_master_361_low.pdf. Erişim Tarihi:
06.05.2011.
Knowledge for Innovation, 2011. İnternet Sitesi.
http://www.knitepedia.co.uk/browse/knit_tech/knit_tech/Warp_Knitting/Tric
ot_knitting_1_of_2.htm. Erişim Tarihi: 06.05.2011.
Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, 1993, Tekstil Teknolojisi, Bölüm 3 ve 4.
Moiseenko, F. A., 1989. Örme Makinelerinin Tasarımı. 168 s, Moskova.
Raz, S., 1993, Flat Knitting Technology, Universal Maschinenfabrik Heidenheim,
Germany.
Santeks Makine, 2011. İnternet Sitesi.
http://www.santeksmakine.com/omplatin.html. Erişim tarihi: 10.05.2011.
Spencer, D. J., 1998, Knitting Technology: a comprehensive handbook and practical
guide, Woodhead Publishing, Cambridge.
Soydan, A. S., 2011. Küçük çaplı yuvarlak örme kumaşlar ve üretim makinaları
hakkında bazı çalışmalar. Dokuz Eylül Üniversitesi, Doktora Tezi, 180s,
İzmir.
102
Tekstil Mühendisleri Odası, 2011. İnternet Sitesi.
http://www.tmo.org.tr/download.php?pid=44e8f33a358&ext=pdf&fn=ajanda
%20teknik%20bilgi%202011.pdf. Erişim Tarihi: 09.05.2011.
Tekstil Okulu, 2010. İnternet Sitesi.
http://www.tekstilokulu.net/smfforum/index.php?topic=9.0. Erişim tarihi:
21.03.2010.
Wikipedia, 2011. İnternet Sitesi. http://en.wikipedia.org/wiki/Stocking_frame. Erişim
Tarihi: 06.05.2011.
Yakartepe M., Yakartepe, Z., 1995, Tekstil Teknolojisi Elyaf‟tan Kumaş‟a, 1. Baskı,
İstanbul, Cilt:8, 2225-2236s.
103
ÖZGEÇMİŞ
Adı Soyadı : Duygu ERDEM
Doğum Yeri ve Yılı: Çivril, 1988
Medeni Hali : Bekar
Yabancı Dili : İngilizce
Eğitim Durumu (Kurum ve Yıl)
Lise : Denizli Lisesi 2001-2005
Lisans : Süleyman Demirel Üniversitesi 2005-2009
Yüksek Lisans: Süleyman Demirel Üniversitesi 2009-
Recommended