KURANIN ERLERİ

Preview:

Citation preview

KUR’AN’IN

ERLERİ1

Tevbe-108

2

Onun içinde asla namaz kılma.

İlk günden temeli

takva üzerine kurulan mescit ,

içinde namaz kılmana

elbette daha lâyıktır.

Orada temizlenmeyi seven

adamlar vardır.

Allah da tertemiz olanları sever. Tevbe-108

3

İlk gününden temeli

takva üzerine kurulmamış olan,

temeli Allah’ın dinine düşmanlık

üzerine kurulmuş olan mabetler

terk edilmelidir..

4

Oralarda Müslümanların

boy göstermesi

oraların meşrulaşmasına

sebebiyet verecektir.

İslâm’a ve Müslümanlara

zarar veren yerlerle

Müslümanların ilgileri olamaz.

5

Orada sadece

Allah rızasını gözeten,

imanlarıyla,

düşünceleriyle,

amelleriyle,

niyetleriyle

sadece Allah için

bir hayat yaşamayı

düşünen temiz mü’minler vardır.

6

Küfürden,

şirkten,

günâhların kirinden,

ve iffetsizlikten uzak durmayı,

Allah’ın kitabıyla,

peygamberin yolu ile

maddî ve manevî tertemiz kalmayı,

düşünen mü’minler vardır orada.

7

Kalbi,

düşüncesi

ve itikadı bozuk olan kâfirler,

müşrikler

ve münâfıklar gibi

değillerdir onlar.

İşte Allah’ın sevdikleri de bunlardır.

8

Temiz olma kıstası vahiydir.

Allah’ın helal dediği helal,

haram dediği de haramdır.

Kur’an’ın tarif ettiği

ve Rasulullah’ın örneklediği şekilde

bir hayat yaşayanlar tertemizdirler.

9

Allah’ın istemediği bir hayatı

yaşayanlar necistirler.

Yâni hayat programını

Allah’a sormadan yaşayanlar,

Allah’ın kitabına

peygamberin sünnetine karşı

ilgisiz yaşayanlar necistirler.

10

İşte temizlik Allah’a imanla birlikte,

küfürden,

şirkten,

nifaktan,

tâğutluktan

kurtulmak demektir. 11

Müslümanlar böyle temizlerin

bulunduğu mescitlerde bulunmalı,

onlarla birlik olmalıdır.

12

Nur-37

13

Onlar, ne ticaret ne de alış-verişin

kendilerini Allah'ı anmaktan,

namaz kılmaktan ve zekât vermekten

alıkoyamadığı insanlardır.

Onlar, kalplerin ve gözlerin

allak bullak olduğu bir günden

korkarlar. Nur-37

14

İşte böylece kalpleri

Allah’ın hidâyetiyle dolmuş,

ne bir ticaret,

ne de bir alışveriş

onları Allah’ın zikrinden,

Allah’ın kitabından,

Allah’ın nûrundan alıkoyamaz.

15

Allah’ın istediği ibadeti

hiçbir şey onları alıkoymaz. 16

Bedenlerini Allah’ın

istediği yerde kullanmaktan

hiçbir şey onları alıkoymadığı gibi,

malları konusunda da

Allah’ı söz sahibi bilmekten,

mallarını Allah yolunda

infak etmekten hiçbir şey

onları engelleyemez.

17

Kısacası Allah’ın istediği

bir hayatı yaşamaktan

hiçbir şey onları engelleyemez.18

Evet kalpleri vahye çırağlık yapan

o Allah’ın erleri öyle kimselerdir ki

ne ticaret,

ne de dünya hesapları,

onları Allah’ı yüceltmekten,

Allah’ın kitabıyla beraber olmaktan

hiçbir şey alıkoyamaz.

19

Onlar hangi şartlar altında

olurlarsa olsunlar

asla ibadetlerini aksatmazlar.

20

Namaz ve zekâta özdeş bir hayat

yaşamaktan asla taviz vermezler.

Namazın ve zekâtın egemen olduğu

bir dünyayı yaşamaktan

asla vazgeçmezler.

21

namazla Allah’tan mesaj alırlar

ve aldıkları bu mesajı

Allah kullarına ulaştırmanın

mücadelesini verirler.

22

Namaz ve zekâtla

toplumsal problemleri

çözmeyi hedeflerler.

Allah’ın verdiklerini

kardeşleriyle paylaşmayı hedeflerler.

23

Ne bedenlerini,

ne de mallarını

sadece kendileri için harcayarak

bencillik etmekten uzaktır onlar.

24

Tüm İmkânlarını

Müslüman kardeşlerinin,

insanlığın hizmetine vakf ederler onlar.

Allah’a kulluğun sembolü olmuş

insanlardır onlar.

25

Bunlar kendileri yemez

başkalarına yedirirler.

Kendileri giymez

başkalarına giydirirler.

26

Başkalarının çocuklarını

aynen kendi çocukları gibi

görüp onları da eğitmenin,

onları da cennete götürmenin

derdini taşırlar.

27

Hayatlarında bencillik yoktur.

Sadece Rablerinin rızasını düşünürler.

28

Peki acaba bu Müslümanlar

hiç mi ticaretle uğraşmazlar?

Rızık dertleri hiç mi yoktur?

Dükkanlarını tezgahlarını

tamamen kapatmışlar mıdır?

Öyleyse nasıl zekât verebilecek

bu adamlar?

29

Hayır işleri de vardır,

dükkanları tezgahları da vardır,

ama Allah’ın hakkını

yerine getirmeleri konusunda

ne işleri,

ne ticaretleri

asla engel değildir.

30

Onlar öyle bir günden ürperler ki

o gün kalplerin ve gözlerin

döndüğü bir gündür.

O günün dehşetinden kalpler

ve gözler tepe taklak gelecek,

allak bullak olacak.

31

İşte böyle bir günden tir tir titrerler.

Böyle bir günü iki kaşlarının arasında

hisseder,

kıyâmet, hesap kitap elde bir derler

ve hayatlarını bu inanca bina ederler.

32

Ahzab-23

33

Mü’minlerden öyle adamlar vardır ki,

Allah’a verdikleri söze sâdık kaldılar.

İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü

yerine getirmiştir (şehit olmuştur).

Bir kısmı da (şehit olmayı)

beklemektedir.

Verdikleri sözü asla

değiştirmemişlerdir. Ahzab-23

34

İşte o mü’minlerden öyle yiğitler,

öyle erler vardır ki

onlar Allah’a vermiş oldukları sözlerde

sadık kaldılar.

35

Şehadet şerbetini içene kadar

Allah’ın dininden ve

Rasûlullah’ın yolundan

bir adım bile ayrılmayacaklarına dair

Allah’a ve Resûlüne söz vermişlerdir. 36

Allah uğrunda seve seve

canlarını vermişler,

şehadet şerbetini yudumlamışlar,

Rablerinin bağışlamasına kavuşmuşlar,

bazıları da bunu bekliyorlar.

37

Kıyâmete kadar her ne zaman ki

mü’minler Peygamberlerini

örnek alırlar ve Rablerine

verdikleri sözlerini yerine getirirlerse

Allah da mutlak sûrette onlara

vaadini yerine getirecektir. 38

Böylece Rabbimiz,

imanlarının sadâkatini

İsbat edenlere

sadâkatin karşılığını verecektir.39

Yüce Allah Kuran’da,

Razı Olacağı

Müslüman Karakterine

Dikkat Çekmiştir:

40

(Ahzab Suresi, 35)

41

"Şüphesiz, Müslüman erkekler

ve Müslüman kadınlar,

mü'min erkekler ve mü'min kadınlar,

gönülden itaat eden erkekler

ve gönülden itaat eden kadınlar,

sadık olan erkekler

ve sadık olan kadınlar, (Ahzab Suresi, 35)

42

(Ahzab Suresi, 35)

43

sabreden erkekler

ve sabreden kadınlar,

saygıyla (Allah'tan) korkan erkekler

ve saygıyla (Allah'tan) korkan kadınlar,

sadaka veren erkekler

ve sadaka veren kadınlar,

oruç tutan erkekler

ve oruç tutan kadınlar, (Ahzab Suresi, 35)

44

(Ahzab Suresi, 35) 45

ırzlarını koruyan erkekler

ve (ırzlarını) koruyan kadınlar,

Allah'ı çokça zikreden erkekler

ve (Allah'ı çokça) zikreden kadınlar;

(işte) bunlar için Allah bir bağışlanma

ve büyük bir ecir hazırlamıştır. " (Ahzab Suresi, 35)

46

Şimdi Yüce Allah’ın Kuran’da

çeşitli örneklerle

dikkat çektiği bu Müslüman karakterinin

nasıl kazanılacağını inceleyelim.

47

1-Samimiyet:

Zor şartlarda dahi

Yüce Allah’a olan inancını

Kaybetmemek:

48

(Fussilet , 30)

49

"Şüphesiz:

“Bizim Rabbimiz Allah’tır” deyip

sonra dosdoğru bir istikamet

tutturanlar (yok mu)... " (Fussilet , 30)

50

ayetinde bildirdiği gibi,

müminlerin zorluk anlarında

Allah’a olan güven

ve teslimiyetleri tamdır.

51

mütevazi olmak

Müminlerin sahip oldukları

imkânlardan dolayı

kibir ve büyüklüğe kapılmazlar.

52

Allah, Müslümanların bu özelliğini

bir ayette şöyle bildirir:

(Hadid Suresi, 23)

53

"Öyle ki, elinizden çıkana karşı

üzüntü duymayasınız

ve size (Allah'ın) verdikleri dolayısıyla

sevinip-şımarmayasınız.

Allah, büyüklük taslayıp

böbürleneni sevmez." (Hadid Suresi, 23) 54

Güvenilir söz sahi olmak:

Müminler, Allah’ın her an ve her yerde

kendileri ile birlikte olduğunu,

hesap gününde söyledikleri sözlerden

sorguya çekileceklerini bildikleri için

yalan söylemezler.

55

Ey iman edenler!

Allah'tan korkun ve

doğru söz söyleyin. (Ahzab Suresi, 70)

56

yakınları aleyhine bile olsa

doğruyu söylemekten çekinmez

57

(Nisa Suresi, 135)

58

Ey iman edenler!

Kendiniz,

ana babanız ve

en yakınlarınızın

aleyhine de olsa,

Allah için şahitlik yaparak

adaleti titizlikle

ayakta tutan kimseler olun. (Nisa Suresi, 135)

59

yanlış tavır içinde olan birini

gördüklerinde onu güzel bir şekilde

uyarmaktan kaçınmaz,

yapmayacakları şeyler için

söz vermezler .

60

Ey iman edenler!

Yapmayacağınız şeyleri

niçin söylüyorsunuz? (Saf Suresi, 2–3).

61

İbadetlerini titizlikle korumak:

(Meryem Suresi, 65)

62

"Göklerin, yerin

ve her ikisi arasındakilerin Rabbidir;

şu halde O'na ibadet et

ve O'na ibadette kararlı ol.

Hiç O'nun adaşı olan birini

biliyor musun?" (Meryem Suresi, 65)

63

Sürekli Allah’ın kontrolünde

olduğunu hisetmek.

Rabbimiz’in her an kendilerini izlediğini

ve ahirette her yaptıklarından

hesaba çekileceklerini bilen müminler,

64

Allah’ın Kuran’da beğendiği

ve tarif ettiği Müslüman karakterine

sahip olabilmek ve

Allah’ın rızasını kazanmak için

büyük titizlik gösterirler.

65

Müslüman,

Mutmain, rahat ve azimlidir:

Müminlerin; Allah’ın varlığından,

O’nun rızasını kazanmaktan,

Allah’a duydukları derin saygı

ve aşktan kaynaklanan

son derece azımlı, coşkulu

ve neşeli bir yapıları vardır..

66

(Rad Suresi, 28) 67

Onlar, inananlar

ve kalpleri Allah’ı anmakla

huzura kavuşanlardır.

Biliniz ki, kalpler ancak

Allah’ı anmakla huzur bulur. (Rad Suresi, 28)

68

Sorumluluk sahibi olmak:

"Sizin kadınlarınız üzerenizde

elbette hakkınız vardır

ve kadınlarınızın da sizin üzerinizde

hakları vardır." (Tirmizi, 1083, 3012)

69

Müslüman, başta ailesi olmak üzere

Bütün insanları cehennem ateşinden

korumak için sorumludur.

70

(Tahrim 6)

71

"Ey inananlar!

Kendinizi ve ailenizi

bir ateşten koruyun ki

onun yakıtı insanlar ve taşlardır." (Tahrim 6)

72

73

Allah’ım

Bizi razı olacağın

bu kul ve erlerden eyle

Recommended