Upload
others
View
1
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
11
Prof. Dr. Selahattin PARLADIR
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
22
Senaryo, probleme dayalı öğrenmede öğrenci ve yönlendiriciye kılavuzluk eden veri ve sorulardan oluşan bir metindir.
Problem çözme veya probleme dayalı öğrenme, aktif eğitim uygulamalarından biridir.
Aktif eğitim sözünün, pasif bir eğitim yöntemine karşı oluşu ve tepkiyi ifade etmek üzere kullanılmış olduğu kabul edilebilir.
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
33
Genel psikolojik bir kavram olarak öğrenme, tekrar veya yaşantı sonucu davranışta meydana gelen oldukça devamlı bir değişiklik olarak tanımlanmaktadır(Morgan 1981:77).
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
44
Eğitim, yeni yetişenlerin ve yetişkinlerin temel ihtiyaçlarından biri olan öğrenme ve öğretme ihtiyaçlarını karşılamak üzere ortaya çıkmış, insana özgü köklü bir kurum olarak hep var olmuştur.
Yetişkinler şefkatlerinin bir gereği olarak küçüklerin bedensel gelişmeleri için nasıl onlara gıda sağlama hususunda çalışıp çabalıyorlarsa,
ruhsal yeteneklerini geliştirmek için de sahip oldukları deneyim, bilgi ve değerleri vermeye, onların toplumun beğendiği insan haline gelmesine gayret göstermektedirler.
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
55
Yeni yetişenler de doğal merak güdüleri gereği her şeyi öğrenmeye, yeteneklerini açmaya çabalarlar.
Ancak çok kere büyükler, küçükler üzerindeki haklarını; onların ilgi, ihtiyaç ve meraklarına pek dikkat etmeden, hatta bu içlerinden gelen doğal enerjiyi köreltecek şekilde kullanırlar.
Onlara istedikleri şekli, kendilerine uyup uymadığına bakmadan, çok kere zorla bir demir zırha sokarak sağlamaya çalışırlar.
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
66
Sonuçta onların öğretme istek ve yöntemleri,
küçüklerin öğrenme isteklerini kıracak şekilde baskın olduğundan,
bir süre sonra bu öğretim dışardan bir baskı olarak algılanıp çocuk ve gençlerde öğrenmeye karşı bir direnmeye, aralarında bitmez bir çekişmeye yol açar. Bunu kendilerini ifade etmeye imkân vermeyen ve hak etmedikleri muamelelere karşı bir tepki olarak değerlendirmek mümkündür.
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
77
Bu eğitim anlayışının altındaki insan ve psikoloji anlayışına göre çocuklar birer küçük suçlu ve vahşi olarak görüldüklerinden ve elbette iyilikleri için, büyüklerin her türlü çareye baş vurarak onları yola getirmesi gerekmektedir. Bir ata sözümüzde belirtildiği gibi eğitimde sonuç almak için hayatın kaybedilmesine bile razı olmalıdır (Eti senin, kemiği benim).Bunu tamamlayan bir başka anlayış da, verilen bilgilerin, ihtiyaç duyulduğunda bunlara uygun davranışa yol açacağıdır.
88
Buna göre de istenilen nitelikleri taşıyan insanın yetiştirilmesi için bu özelliklerle ilgili bilgiyi ona sözle aktarmak yeterli olacaktır. Söylenenlerin zihne iyice girmesi için, öğrencinin (tıpkı bir sıvıyı boşaltırken kabın düzgün ve hareketsiz tutulmasına titizlik gösterilmesi gibi) hareketsiz durmasına özen gösterilmelidir.
99
Öğrenme ve gelişim psikolojisi
ile
insan hakları ve siyaset anlayışındaki gelişmeler
sonucu,
bu insan anlayışı ile buna dayalı eğitim yönteminin bir çok hata ve sakıncaları ortaya konulmuş,
bu yöntemin en belirgin özelliği olarak görülen pasifliğe karşı, öğrencinin aktif olmasına özellikle vurgu yapılması sebebiyle yeni anlayış bir bakıma aktif eğitimolarak isimlenmiştir.
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
1010
Temellerini insan bilimleri verileri ile özellikle yeni zamanlarda gündeme gelen insanın değeri anlayışından alan aktif eğitimde, toplum istekleri bir kenara itilmemekle beraber, insanın yetenek ve ihtiyaçlarının dikkate alınması hareket noktası olarak görülmüştür.
Başka deyişle
öğrenci merkeze alınmış,
öğretmene bir rehberlik ve yardımcılık rolü verilmiştir.
Bu değişiklik, gökbilimde yer merkezli sistemden güneş merkezli sisteme geçişisağlayan Kopernik’in devrimine benzetilmiştir (Antel 1952: 134).
1111
Problem çözmeyi aktif yöntemin soyut konulardaki bir uygulaması olarak görmek mümkündür. Aktif eğitim denilince bundan daha çok tekrarlarla beden becerileri kazanma anlaşılmaktadır. Sorun çözme ise zihinsel işlemlerdeki kıvraklığı ve beceriyi ifade eder. Sorun çözmenin en basit şekli sınama-yanılma yoluyla öğrenmedir. Zihin performansı ve kapasitesi yükseldikçe sınama-yanılma sayısı azalmaktadır(Parladır 2002:24).
Sorun, insanın yöneldiği amacın önüne bir engel veya güçlüğün çıkması durumudur, ve hayat her zaman önümüze çıkan engellerle doludur. Biz hayatımızı bu engeller, problemler karşısında uygun olan veya olmayan hal çareleri bularak yaşıyoruz.
1212
Bazı sorunların çözümünü, toplum kültüründe ve kendi kişisel repertuvarımızdahazır olarak buluyoruz. Ancak görüldüğü gibi bu hazır hal tarzlarının bazıları sorunu çözmek yerine daha da karmaşık hale getirmektedir. Esas sorun çözme, karşılaştığımız yeni durumlar karşısında uygun bir hal tarzı bulabilmek veya bu duruma başarılı uyum sağlayabilmektir. Ancak çok kere rasyonel olmayan ve başarılı sonuç vermeyen savunma mekanizmalarına baş vuruyoruz. Şüphesiz hayatın kalitesi, bu sorunları rasyonel bir şekilde çözme başarısı gösterilmesiyle sağlanabilir.
1313
Eğitimin
kaliteli,
zevkli
ve
başarılı
olması amacına yönelik bir probleme dayalı öğrenmenin sağlanmasında bu öğrenme durumunun en önemli aracını oluşturan senaryoların hangi özellikleri taşıması gerekmektedir?
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
1414
Bunları üç ana başlık altında gösterebiliriz :
A . Senaryo insanın zihinsel, duygusal ve psikomotor yeteneklerinin hepsinin gelişmesini hedef almalıdır.
Eğitim biliminde formal öğrenmenin veya öğretimin genel olarak üç çeşit ürün vermesi beklenir. Bunlar kısaca istenilir nitelikteki bilgi, tutum ve becerilerdir. Başka deyişle eğitim insanın zihinsel, duygusal ve psikomotor yeteneklerinin bütün olarak açılmasını, gelişmesini sağlayacak öğrenme durumlarının hazırlanması, düzenlenmesi olarak anlaşılmalıdır.
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
1515
Ancak çok kere eğitim durumları, bu bütünlük pek dikkate alınmadan düzenlenmektedir. Öğretimde daha çok zihinsel yöne ağırlık verilerek duygusal-sosyal ihtiyaçların ihmal edildiği, yoğun teorik bilgi ile yetinilerek uygulamaya yer verilmediği dile getirilmektedir. Oysa günümüzde eğitimin akademik kazanımlar kadar duygusal gelişmeyi de dikkate alması, öğrencilerin öz güven, özdenetim ve olumlu sosyal ilişki becerileri kazanmalarını da sağlaması beklenmektedir.
1616
B . Senaryoda konu ilgili bilim dalları açısından anlamlı ve birbirini çağrıştıran bir bütünlük içinde ele alınmalıdır (Entegrasyon).
Bu uygulamada içerik entegre bir özellik taşır ve geleneksel olan tek bilim dalında derinliğine öğretim yapılması yerine, (bir bilim dalı esas olarak alınsa bile, onun etrafında) ilgili bir çok bilim dalının konuları bir bütün (modül) oluşturacak şekilde birleştirilerek incelenir
(Öncül: 2000).
1717
C . Senaryo bilimsel araştırma aşamalarına uygun bir plan içinde verilmelidir.
Bilimsel anlamda problem çözmede bazı aşamalar bulunmaktadır.
Bunlar :
1818
1 . Problem durumu : Problemi açıklama, niteliğini, alanını tanıma, alt problemleri belirleme ve hipotez ortaya koyma,
2 . Problemle ilgili veri ve bilgi toplama, en uygun olanlarını seçme, düzenleme,
3 . Çözüm şekillerini değerlendirme, öğrenilen yeni bilgilere göre önceden ortaya konmuş olan hipotezlerin doğrulanıp doğrulanmadığını belirleme ve bir sonuca varmadır(Bingham 1983:13).
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
1919
Probleme dayalı öğrenmede bu aşamaların geçilmesi, önceden hazırlanan bazı veri ve sorularla sağlanmaya çalışılır. Bilindiği gibi soruların ilgi uyandırma, düşünmeye yol açma ve bilgi üretme bakımından yararları çok önceden bilinmektedir.
Sokrates (MÖ. 470-399) bu yöntemi ilk defa bir eğitim aracı olarak kullanan kimse olarak bilinir. Ona göre iyi düzenlenmiş sorularla insanlara bir çok doğruyu buldurmak mümkündür.
Araştırmalara göre iyi düzenlenmiş sorular zihni aktifleştiren etkili bir uyarıcı görevi yapmakta, bir alıştırma ve dönüt almayı içermesi sebebiyle öğrenmeyi kolaylaştırmaktadır(Açıkgöz 2002:249-254).
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
2020
Probleme dayalı öğrenme temelde
doğal merak güdüsü ne
dayandığından öğrenci için bunun ilgi çekici ve zevkli bir öğrenme yöntemi olduğu söylenebilir.
Bilinmeyeni anlama, iz sürme ve keşif merakı, güçlükle başa çıkmanın verdiği başarı zevki insanı içten faaliyete sevk eden önemli güdülerindendir.
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
2121
Yeni eğitim anlayışının belirgin özelliklerinden biri, öğrenmenin içten gelen ilgilere dayandırılmaya çalışılmasıdır. Dışardan disiplin uygulanmasıyla öğrenciyi hareketsiz durumda öğrenmeye zorlama, çok kere onda bıkkınlığa, sıkıntıya, isteksizliğe yol açtığı, öğrenmeyi bir eziyet haline getirdiği görülmektedir.
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
2222
Probleme dayalı öğrenmeyi aktif eğitim yönteminin bir uygulaması olarak kabul edebiliriz. Bu uygulama modelinde konu veya ünite, bir masa etrafında toplanan 6-8 öğrenci ve yönlendiriciden oluşan bir grupta, önceden hazırlanan üç kısımlık bir senaryonun takip edildiği, her biri genellikle dört saat süren üç (veya dört) oturumda öğrenilmeye çalışılmaktadır. Her oturum ve bu oturumun senaryosu, yukarda sözü edilen bilimsel araştırmanın bir aşamasına denk düştüğü söylenebilir.
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
2323
İlk oturum da
kullanılacak senaryonun, ünitenin merakla izlenmesini sağlamak üzere ortaya konulan genel bir problem durumu ile bunun çözümüne ilişkin ön fikirler ve hipotez geliştirmeye dönük soru tabanı ve sorulardan oluşmasına önem verilir.
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
2424
Bu veri ve sorularla grup üyelerinin bir beyin fırtınası süreci içinde tartışarak genel problem durumu ve içerik çerçevesi hakkında bilgi sahibi olması, o konuda neleri bildiğini, neleri bilmediğini anlaması, öğrenme hedefleri belirlemesi, çözüm için, mekanizmalarıyla açıklamaya çalıştığı bazı ön fikirler ve hipotezler geliştirmesi sağlanmaya çalışılır. Bu oturumda hipotezlerin test edilmesine yarayacak araştırma soruları ve kaynaklar verilir.
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
2525
İkinci (ve varsa üçüncü) oturum a
girmeden öğrenci birinci oturumda verilen araştırma sorularını bilimsel danışmanlara ve kütüphaneye giderek, sunumları dinleyerek, gösterilen kaynaklara ve internete baş vurarak araştırır ve problemi çözmeye dönük olarak konu alanı ile ilgili bilgi ve belge toplar. İkinci oturumdaki, problemi çözmeye ve hipotezleri test etmeye yönelik olarak düzenlenmiş senaryo soruları cevaplanır, bilgiler değerlendirilir ve grupça tartışılır.
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
2626
Bilimsel araştırmanın üçüncü aşamasına karşılık gelen
son oturum da
yöneltilen sorularla öğrencilerin çözüm şekillerini değerlendirmesi, sonuç çıkarması, öğrendiği bilgileri kültürle, günlük olaylarla ilişkilendirmesi, ünitenin genel mekanizmasını şemalaştırması, bu araştırmadan çıkan sonuçların önceden belirlenmiş olan hipotezleri ne derecede doğrulamış olduğunu değerlendirmesi ve öneriler ortaya koyması beklenir.
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
2727
Her oturumda senaryonun belli bir parçasını oluşturan
Bölüm lerdeki
sorular için hareket noktası olarak kullanılan metinlerin ilgi çekecek bir nitelikte olması da bu eğitim modelinde önemsenmesi gereken bir konudur.
Bunlar kısa aralıklarla öğrenci dikkatinin yenilenmesine, zihinsel aktifliğin sağlanmasına yarayacaktır.
Aktiflik sözü daha çok bedensel hareketliliği ifade ediyor gibi görünse de, asıl harekete sebep olan içsel motivasyonu, duyuların ve bütün zihinsel fonksiyonların işlemesini, tüm beyin ve kas eşgüdümünü ifade eder.
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
2828
Bu öğrenme ortamı
analiz,
sentez,
değerlendirme
gibi
zihinsel üst işlemlerin gelişmesine imkân verdiği gibi bundan daha az önemli olmamak üzere
duygusal ve sosyal gelişmeyi
sağlaması bakımından didaktik öğretime göre zengin bir şansa sahiptir.
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
2929
Yeni eğitimde sistemin can alıcı noktasını,
öğrenme davranışının
içsel bir güdü ve ilgiden
kaynaklanması oluşturmaktadır.
Probleme dayalı öğrenmenin, merak güdüsüne dayanması sebebiyle içten gelen bir aktifliği doğurduğu söylenebilir, ancak bunun kısa aralarla verilecek ilgi çekici malzeme ile takviye edilmesi senaryoları daha kaliteli hale getirecektir(Dicle 2002: 18-21).
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
3030
Bu malzeme hangi özellikleri taşıması halinde ilgi çekici olacaktır? Veya sorulara bir dayanak olacak malzemenin özellikleri neler olmalıdır?
Bu hususta sosyo-psikolojik araştırmalar eğitim için bize zengin bilgi sağlamıştır. Eğitim yöntemlerine yol gösteren içerikle ilgili bazı bilgiler ve ilkeler şunlardır :
1 . Somut şeyler, olaylar veya konular, soyut olanlara göre daha çok ilgi çeker. Böyle olunca öğrenmenin yönü somuttan soyuta olmalıdır. Bir konu bir çok şekillerde somut hale getirilebilir.
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
3131
a)Örnekler verilerek,
b)Resim, fotoğraf, şekil, şema, grafik, plan, kroki, çizgi resimler kullanılarak,
c)Varlık ve olaylarla ilgili ilginç alıntılara yer verilerek,
d)Olaylarla ilgili dramatize metinler kullanılarak.
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
3232
2 . İnanılırlığı yüksek kaynaklar, düşük olanlardan daha etkilidir.
O halde inanılırlığı yüksek kaynaklardan alıntılar verilmelidir.
3 . Hareketli, şiddeti yüksek ve renkli uyarıcılar dikkat çeker. Buna göre bir öğrenme vasıtası olarak hareketli resimler, çizgi filimler, filimler kullanılmalıdır.
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
3333
4 . Hoşa giden uyarıcılar ilgi çeker.
Bu bilgiye göre senaryolarda güzel sanat ürünleri (şiirler, edebî parçalar, plastik yapıtlar, el sanatı ürünlerinin resimleri), fıkralar, ata sözleri, deyimler .. kullanılabilir.
5 . Yakın çevredeki ve önceden bilinen uyaranlar, uzak ve bilinmeyenlerden daha çabuk algılanır. O halde yeni bilgilerin öğrenilmesine ve akıl yürütme becerisi kazanılmasına yakından ve bilinen örneklerden hareket edilerek başlanması yararlı bir yoldur.
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
3434
6 . Birbiriyle ilişkilendirilerek anlamlı hale getirilmiş mesajlar daha çok akılda kalır. Bu sebeple verilecek iki metin arasında bağ kurulması istenebilir.
7 . Güncel olaylar herkes için ilgi çekici konulardır. Bazı konuların öğrenilmesi için bu tür uygun materyal (gazete kupürleri vb.) kullanılabilir.(Parladır 2002: 14; Çilenti 1988:33-39).
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
3535
Sonuç :Senaryoyu, aktif yöntemin bir uygulaması olan probleme dayalı öğrenmede (PDÖ), bir problem durumun çözümünü ve öğrenmeyi sağlamak üzere düşünmeyi, akıl yürütmeyi yönetmek ve yönlendirmek amacıyla düzenlenmiş veri ve sorulardan oluşan bir metin olarak tanımlamak mümkündür.Bu yöntemle oluşturulan öğrenme durumunun, özellikle PDÖ oturumlarında ele alınan senaryoların insanın doğal merak güdüsüne dayandırılması, dolayısıyla kalıcı bilgi, beceri ve tutumlar kazanılmasını sağlaması gerekir.
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
3636
Bunun gerçekleştirilmesi, senaryoların doğru bir insan bilgisinden hareketle ve konular anlamlı ve doğal bütünlüğü içinde ele alınarak öğrencinin akademik olduğu kadar sosyal ve moral güçlerinin bütün olarak gelişmesini sağlayacak bir şekilde düzenlenmesine özen gösterilmesi ile mümkün olacaktır.
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
3737
Güncel olaylarla ilişkilendirmek
Bugün kullanılan bazı ilmihal kitaplarını incelediniz. Bu konu bilgiler günümüz şartlarında bir Müslümanın günlük dinî hayatını düzenlemeye ve sorunlarını gidermeye yeterli midir? Gazetenin verdiği aşağıdaki haberi de okuyarak bu konudaki fikrinizi söyleyin.
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
3838
“Modernlikle dindarlığın birbirlerini destekleyen iki ayrı güç olduğunu ifade eden Bardakoğlu, 'Bir insan, hem Müslüman, hem de modern olması mümkündür. Hedefimiz modern Müslüman tipini üretmektir. Biz dindarlığı, içinde yaşadığımız şartlara göre gözden geçirip aktüel hale getireceğiz' diye konuştu. Din ile bilimin çatışmasının olanaksız olduğunu vurgulayan Bardakoğlu, 'Bilgiyi yaratan da dini yaratan da insanı yaratan da Allah'tır. Aynı Allah'ın yarattığı şeyler arasında çatışma olmaz. Din bütün değişim ve gelişmelere açıktır.” (17.10.2003)
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
3939
Şekil ve şemalar kullanmak
1 davranış2
3
davranış
Bir davranışın yön ve şeklini belirleyen, zihinsel girdilerle birlikte bu istek ve niyetlerdir.
Bir Hadiste buyrulduğugibi ‘davranışlar niyetlere göre değer kazanır.’
Âyette genel anlamda iki kısımda (fücûr-takvâ) gösterilen bu yönelişler/niyetler davranışın kalitesini nasıl etkiler? Bilgi ve aklın davranışın oluşmasındaki rolü nedir? Aşağıda, girdilere göre davranışın değişen özelliklerini işaretleyiniz.
Durum
şartlar
zihin
Not:İstek düzeyi : 1= Bencil İstek düzeyi : 2= Sosyal İstek düzeyi : 3= İdeal, üstün
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
4040
Kur’an’ın konularını birbiriyle ilişkileri içinde şema halinde nasıl gösterebiliriz? Aşağıda iki tarafı verilen bu şemanın adları verilen diğer unsurlarını yerleştiriniz : Âhiret, dünya, diğer insanlar, Allah’ın sınırları, amel-i sâlih, ibadet, ahlâk, Kur’an, Peygamber.
Allah
İnsan
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
4141
Bir âyette Allah, insanın tabiatına fücûr (kötülük yapma) ve takvâ(iyilik yapma) yetenekleri verdiğini beyan etmiştir. Bunun devamında, nefsinin iyilik tarafını geliştirenin başarılı ve mutlu, gelişmesini engelleyenin ise başarısız ve mutsuz olacağı belirtilmiştir. (Şems 91 / 8-10)
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
4242
Güzel sanat ürünleri ile karşılaştırmak
İlim veya bilgi ve akıl niçin önemlidir? Bu zihinsel girdi davranışın kalitesini nasıl etkilemektedir? Bilgi veya aklın yeterli düzeyde olmayışı davranışın kalitesini nasıl etkiler?
Bir hadiste belirtildiği üzere davranışların değerini bunun arkasındaki niyet (istek, yöneliş) kalitesi belirlemektedir.
Niyette kalite düşüklüğünün yol açtığı sonuçlar açısından bakıldığında nasıl bir insan tipiyle karşılaşıyoruz?
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
4343
Yandaki âyeti yavaş bir sesle okuyun, tekrar eden ‘se’ seslerinin sizde nasıl bir duygu uyandırdığını ve sûrenin ele aldığı konu ile bu ses arasında nasıl bir uyum olduğunu söyleyiniz? Edebiyatta aynı harf ve hecelerin tekrar edilmesine ne ad verilmektedir?
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
4444
Alıntılardan hareket etmek LOKUM TESTİ
“Dört yaşında olduğunuzu ve birinin size şunu teklif ettiğini düşünün: Eğer yapmakta olduğum görevi bitirmemi beklersen, iki lokum alabilirsin. Eğer o zamana kadar bekleyemezsen, hemen şimdi, ama sadece bir lokum alabilirsin. Bu, tabii ki, dört yaşındaki bir çocuğun dürtü ile kendini tutma, id ileego, arzu ile özdenetim arasındaki sonsuz savaşımın geçtiği minik dünyasında ruhunu zorlayacak bir öneridir.…Bu dürtü anıyla nasıl baş edildiğine ilişkin teşhis gücü, on iki ile on dört yıl sonra izlenmeye devam edilen çocuklar ergenlik çağına ulaştıklarında ortaya çıkmıştır. Lokumu kapan yuva çocuklarıyla doyumu erteleyen arkadaşları arasında, çarpıcı duygusal ve sosyal farklılıklar görülmüştür. Dört yaşında baştan çıkmaya karşı koyanlar, ergenliğe ulaştıklarında sosyal açıdan daha yeterliydiler. Kişisel olarak etkiliydiler, kendini ortaya koyabiliyor, hayatta karşılaştıkları açmazlarla daha iyi mücadele ediyorlardı…”
(Daniel Goleman, Duygusal Zekâ, Varlık Yayınları, İstanbul, 2001, s.107,108)
“İnsan iyilik istiyorum diye kötülüğü ister; insan gerçekten çok acelecidir, (sabırsızdır).” (İsrâ17/ 11)
Yandaki alıntıyı yukarıda geçen âyetin psikolojik bir açıklaması olarak görmek mümkün müdür?
4545
Kültür ürünleri (ata sözleri) ile ilişkilendirmek
“Âlet işler el övünür.”
“Kem âletle kemâlât olmaz.”
Bu atasözlerindeki “âlet” sözcüğünü “yöntem” olarak düşünün ve bu cümleleri eğitim bağlamında açıklayınız.
Bu sözlerle, “Allah’ın yoluna hikmetle güzel öğütle davet et” âyetini kompoze ederek yorumlayınız.
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
4646
Şiirlerden yararlanmak
Sen seni ne sanursanAyruga da anı sanDört kitabın mânisiBudur eğer varısa
Bu şiirde ilk iki mısra size hangi hadisi hatırlatmaktadır? Burada hatırlatılan altın kural ile Hz. Peygamber’in “Ben ahlâk güzelliklerini tamamlamak için gönderildim” hadisini de birlikte düşünerek Kur’ân’ın esas konusunun ne olduğu söylenebilir?
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
4747
Resimlerden yararlanmak
“…Sizi karada ve denizde yürüten O’dur. Siz bir gemidesiniz; gemi güzel bir rüzgârla seyredip giderken yolcular neşe içindedirler. Ancak bir kasırga çıkıp her taraftan dalgalar içinde kaldıklarını ve çepeçevre sarıldıklarını anladıklarında, içtenlikle ‘eğer bizi bu felâketten kurtarırsan şükreden insanlar olacağız’ diye yalvarıp yakarırlar. Allah onları kurtarınca, bir de bakarsınız ki, yine yeryüzünde hak hukuk tanımadan taşkınlık yapmaya başlamışlardır…”(Yunus 10/ 22, 23)
Bu âyetlerde insanın hangi özelliği üzerinde durulmuştur? Böyle insanlara çevrenizde rastlıyor musunuz? Yukarıdaki ata sözü hangi durumlarda söylenmektedir?
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
4848
“(Allah) yarattığı her şeyi güzel yapandır ; insanı önce çamurdan yaratmış , sonra onun soyunun önemsiz bir suyla devam etmesini sağlamış, sonra onu şekillendirip ruhundan üflemiş, ona kulaklar, gözler ve kalpler vermiştir…” (Secde 32/ 7-9)
Bu âyette açıklanan insanın fizyolojik ve psikolojik donanımını bugün hangi kavramlarla ifade edebiliriz? Allah’ın ruhundan üflemesi ne demektir?
1.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
49491.AKTİF EĞİTİM KURULTAYI 29-30 MAYIS 2004 İZMİR
5050
5151