12
19 ŞUBAT ÇARŞAMBA 19:30 DOĞAÇLAMA USTASI BEETHOVEN ÖZCAN ULUCAN keman POYRAZ BALTACIGİL viyolonsel EREN AYDOĞAN piyano BEETHOVEN 250

DOĞAÇLAMA USTASI BEETHOVEN - klasik muzik · 2020. 2. 17. · DOĞAÇLAMA USTASI BEETHOVEN Beethoven en büyük bestecilerden biri olarak bilinir ama aslında döneminin en büyük

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • 19ŞUBATÇARŞAMBA19:30DOĞAÇLAMAUSTASIBEETHOVEN

    ÖZCAN ULUCAN kemanPOYRAZ BALTACIGİL viyolonselEREN AYDOĞAN piyano

    BEETHOVEN 250

  • Ana Destekçi

    Ulaşım Destekçisi

    Destekçiler

    Programda değişiklik yapma hakkı saklıdır.Konserlerimizde ses ve görüntü kaydı yapılması, konser esnasında fotoğraf çekilmesi kesinlikle yasaktır.

  • L. VAN BEETHOVEN (1770-1827)

    Piyanolu Üçlü İçin “Ich bin der Schneider Kakadu” Üzerine 10 Çeşitleme,

    Op. 121a – Süre: 18 dakika

    L. VAN BEETHOVEN (1770-1827)

    No. 6 La Majör Keman Sonatı, Op. 30 No. 1 – Süre: 24 dakika

    Allegro / Adagio molto espressivo / Allegretto con variazioni

    ARA

    L. VAN BEETHOVEN (1770-1827)

    Viyolonsel ve Piyano İçin “Sihirli Flüt”ten “Ein Mädchen oder Weibchen”

    Üzerine 12 Çeşitleme, Op. 66 – Süre: 10 dakika

    L. VAN BEETHOVEN (1770-1827)

    Mi Bemol Majör Üçlü, Op. 38 – Süre: 42 dakika

    Adagio – Allegro con brio / Adagio cantabile / Tempo di menuetto /

    Tema con variazioni: Andante / Scherzo: Allegro molto e vivace /

    Andante con moto alla marcia

    PROGRAM

    Programda değişiklik yapma hakkı saklıdır.Konserlerimizde ses ve görüntü kaydı yapılması, konser esnasında fotoğraf çekilmesi kesinlikle yasaktır.

  • DOĞAÇLAMA USTASI BEETHOVENBeethoven en büyük bestecilerden biri olarak bilinir ama aslında döneminin en büyük doğaçlama ustalarından da birisidir. Rakip olan piyanistlerle izleyici önünde doğaçlama düelloları yapar, partilerde arkadaşlarının ve dönemin ileri gelenlerinin portrelerini piya-no doğaçlamaları ile çizer ve dönemin popüler şarkıları üzerine muhteşem çeşitlemeler çalardı. Ayrıca Beethoven’ın arkadaşları da kendileri hastayken veya kederliyken besteci-nin gelip bir çok kez kendileri için özel doğaçlamalar çaldığını anlatmışlardır. Bestecinin bu özelliğini anlamak, sınırsız yeni fikirlerinin ve tüm müziğine yayılmış olan çeşitleme

  • formuna olan büyük sevgisinin açıklanmasına da yardımcı olur. Bu programdaki iki ese-rin çeşitlemeleri de dönemin popüler komik operalarından alınmış temalar üstünedir. Beethoven’ın doğaçlamaya olan yaklaşımı; onun küçük motifleri birleştirip, büyük for-ma hizmet eden yapı taşları olarak kullandığı kendine özgü bütüncül tekniğine de ilham vermiş olabilir. Bu teknik, tıpkı bu güzel keman sonatında olduğu gibi, Beethoven’ın orta döneminden itibaren bestelediği eserlerinde de hakimdir. Op. 38 Üçlü, Beethoven’ın meş-hur Yedili’sinin bir düzenlemesidir ve adeta bir divertimento (eğlence müziği) gibi hoş temalarla doludur. Kendisinin klarnet, keman ya da bir 7’li için de uyarladığı bu eser Beethoven’ın müzikal fikirlerinin ne kadar esnek ve uyumlu olabildiğini gösterir.

    ÖZCAN ULUCANBulgaristan’ın Şumen şehrinde doğan ve ilk müzik eğitimini Zdravka ve Vesselin Spi-rov’dan alan Özcan Ulucan, daha sonra Varna’da Greta Burova ile çalıştı. 1989 yılında ailesiyle birlikte Türkiye’ye göç eden Ulucan önce İstanbul Üniversitesi, daha sonra da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi konservatuvarlarında öğrenim gördü. 1993’teki mezuniyetinin ardından Türk Eğitim Vakfı’nın bursuyla Guildhall Müzik ve Drama Okulu’nda Yfrah Neaman’la çalıştı. Yüksek lisans derecesini Viktor Pikaizen’le, konser diplomasını Joshua Epstein’la ve solistlik diplomasını ise Maxim Vengerov’la çalışarak aldı. Vengerov, Rostropoviç ve Fazıl Say gibi müzisyenlerle Türkiye’nin ve Avrupa’nın önemli salonlarında konser verdi; festivallerde yer aldı. Gerek Türkiye’nin gerekse de Avrupa’nın önde gelen orkestralarıyla solist olarak konserler verdi. So-listlik kariyerinin yanı sıra oda müziğine de önem veren Ulucan, kardeşleri Birsen ve Ayşen Ulucan’la, Evgenia Startseva, Edinburgh Quartet, Isabelle van Keulen, Alisia Margulis ve Christian Poltera gibi müzisyenlerle konserler verdi. Ulrich Mertin, Mic-hael Ellison ve Ellen Jewett’le birlikte Hezarfen Ensemble’ın kurucuları arasında yer aldı. Ulucan, solistlik ve oda müziği kariyerinin yanı sıra Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde ve Kapadokya’da düzenlenen Klasik Keyifler Yaz Akademisi’nde ders vermektedir. Özcan Ulucan, ustası bilinmeyen 18. yüzyıla ait bir kemanla çalmaktadır. Ellen Jewet

    POYRAZ BALTACIGİL1994’te İstanbul’da doğan Poyraz Baltacıgil, müziğe 5 yaşında kemanla başladı; 2000 yılında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda yarı zamanlı olarak Hakkı Öz-türk ile viyolonsel çalıştı. 2005 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet İstanbul Konservatuvarı’nda Dilbağ Tokay ile tam zamanlı olarak viyolonsel eğitimine başladı; 2015 yılının Mayıs ayında bu kurumdan mezun oldu. 2015-2017 yılları arasın-da Almanya’daki Freiburg Müzik Yüksekokulu’nda Fransız çellist Jean-Guihen Queyras ile yüksek lisans eğitimini tamamladı. 16 yaşındayken Bulgaristan’daki “International Competition Young Virtuosos” yarışmasında üçüncülük, 20 yaşındayken Natalia Gut-man’ın jüri başkanı olduğu “Benyamin Sönmez Ulusal Çello Yarışması”nda birincilik ödülünü kazandı; Andante dergisinin her sene düzenlediği Donizetti Müzik Ödülleri’nin altıncısında, “Yılın En İyi Genç Müzisyeni” ödülüne layık görüldü.

  • Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, Cumhur-başkanlığı Senfoni Orkestrası, İzmir Devlet Senfoni Orkestrası, CRR Senfoni Orkestrası ve Eskişehir Belediye Senfoni Orkestrası başta olmak üzere pek çok orkestra ile solist olarak konserler verdi. Bu konserlerde Rengim Gökmen, Sascha Goetzel, Antonio Pi-rolli, Naci Özgüç, Massimiliano Caldi ve Koji Kawamoto gibi şeflerle çalıştı. Yo-Yo Ma, Alexander Rudin, Natalia Gutman, Steven Isserlis, Martin Ostertag, Johannes Moser, Maria Kliegel, Wolfgang Boettcher, Christoph Henkel, Gustav Rivinius, Martti Rousi gibi çellistlerle özel olarak çalışma fırsatı bulan Baltacıgil, 2015 yılında İş Sanat’ın “Par-layan Yıldızlar” konser serisinde yer aldı; bu kapsamda bir resital verdi ve İş Sanat’ın 2015-2016 sezonunun açılış konserinde şef Sascha Goetzel yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası eşliğinde, kemancı Hande Küden ve piyanist Ferhat Can Büyük ile L. van Beethoven’ın Üçlü Konçertosu’nu seslendirdi.Baltacıgil, solist olarak ve oda müziği grubu Trio Likya ile yaptığı düzenli konserlerin yanı sıra Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nda yardımcı grup şefliği yapmakta, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda viyolonsel dersi vermektedir.

    EREN AYDOĞAN

    Müzik eğitimine 7 yaşında Fahri Pekiner’den piyano dersleri alarak başlayan Eren Aydoğan, ardından İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’na kabul edildi ve Prof. Ova Sünder ile çalışmalarını sürdürdü. Orkestra eşliğinde solist olarak ilk kon-serini 15 yaşında, Liszt’in 1. Piyano Konçertosu’nu çalarak gerçekleştirdi. Üstün ba-şarı göstererek 16 yaşında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’ndan mezun olan Aydoğan, mezuniyet yılında Atatürk Kültür Merkezi’nde İstanbul Devlet Senfo-ni Orkestrası ile Rahmaninof’un 2. Piyano Konçertosu’nu seslendirdi. Yüksek lisans eğitimini Londra’daki Trinity College of Music’de yapmak üzere tam burs kazanan Aydoğan, burada Yonty Solomon ile çalıştı. Ulusal ve uluslararası pek çok yarışmada ödüller kazanan Aydoğan, aynı zamanda Sergio Perticaroli, Gary Graffman ve Step-hen Kovacevich gibi piyanistlerle çalışma olanağı buldu. Dünya Sahnelerinde Genç Yetenekler projesinde yer alan Eren Aydoğan, Tel Aviv’de Buchmann-Mehta School of Music’de Prof. Arie Vardi ile çalışmalarını sürdürdü. Yurtiçi ve yurtdışında resital, oda müziği ve orkestra eşliğinde birçok konser veren Aydoğan, Cihat Aşkın, Dilbağ Tokay, Sergio Silva Neves, Stjephan Hauser, Lana Trotovsek, Nikolas Trieb, Menahem Breu-er ve Trio Hermias ile konserler verdi. Tel Aviv’de Prof. Arie Vardi ile çalışmalarını sürdürmekte olan Aydoğan, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvarı’nda görev yapmaktadır.

  • L. VAN BEETHOVEN: PİYANOLU ÜÇLÜ İÇİN “ICH BIN DERSCHNEIDER KAKADU” ÜZERİNE 10 ÇEŞİTLEME, OP. 121A

    Beethoven’ın Wenzel Müller’in 1794 tarihli Die Schwestern von Prag adlı operasından “Ich bin der Schneider Kakadu” teması üzerine yazdığı bu çeşitleme, bestecinin ya-yınlanan son piyanolu üçlüsüdür. 1824 yılında yayınlanmış olsa da bestecinin kardeşi Karl ile mektuplaşmalarından ve kimi stilistik özelliklerden yola çıkarak eseri daha önce bestelediği, bestelenişinden neredeyse 20 yıl sonra yayınladığı düşünülür. El-bette Beethoven gibi eserlerini sıklıkla revize eden bir besteci söz konusu olduğunda aradan geçen 20 yıl boyunca eserin pek çok kez değişikliğe uğratıldığı da öngörülebi-lir. Dolayısıyla eserde bestecinin erken döneminden son dönemine dek pek çok farklı stil özelliklerinin izlerini bulmak mümkündür. Eser, Adagio tempodaki bir giriş böl-mesiyle başlar. Ardından Müller’in teması ve 10 çeşitleme gelir. Bu çeşitlemelerin ilk sekizi geleneksel çeşitleme stilindedir. Başka bir deyişle ilk sekiz çeşitlemede tema, üç çalgı tarafından süslemelerle işlenir. Ancak dokuzuncu çeşitlemede baştaki Ada-gio giriş bölmesine dönülür; en uzun çeşitleme olan onuncu çeşitleme ise karakter ve tempo bakımından birbiriyle kontrast halindeki pek çok bölmeden oluşur. yine de farklılaştırılan bu bölmeler bir bütünün parçaları olma özelliklerini korurlar.

    L. VAN BEETHOVEN: NO. 6 LA MAJÖR KEMAN SONATI, OP. 30 NO. 1

    Beethoven, doktoru Johann Schmidt’in tavsiyesiyle 1802 yılının Nisan ayından itiba-ren 6 aylık bir dönem için Viyana yakınlarındaki Heiligenstadt’ta dinlenmeye çekilir. Schmidt, Heiligenstadt’taki kaplıcaların ve sessiz ortamın duyma kaybı yaşayan bes-teciye iyi geleceğini düşünmüştü. Nitekim Heiligenstadt’taki ilk günlerinde Beethoven oldukça yaratıcıdır, bu dönemde 2. Senfoni’sini tamamlar, 3. Senfoni’sinin (Eroica) ve Op. 30 keman sonatlarının taslaklarını çıkartır ve Op. 31 piyano sonatlarını bestele-meye devam eder. Belki de bu nedenle anılan eserlerin birbirleriyle kompozisyon anlayışı ve karakter bakımından benzerlikleri vardır. Ancak Beethoven Ekim ayında duyuşunun iyiye gitmediğini fark eder, umutsuzluğa kapılmaya başlar; kardeşi Karl’a günümüzde “Heiligenstadt Vasiyetnamesi” olarak anılan mektubunu yazar.

    No. 6 La Majör Keman Sonatı (Op. 30 No. 1) bestecinin Heiligenstadt Vasiyetname-si’ndeki görülen umutsuzluğa düşmeden önceki ruh halinin ürünüdür; nitekim eserin genel karakteri açık, durgun ve huzur dolu olarak tasvir edilebilir. Bestecinin tüm ke-man sonatlarında belirgin olan bir özellik, hem keman hem de piyano için partilerin incelikli şekilde yazılması, No. 6 La Majör Keman Sonatı’nda da göze çarpar. Eserin dikkat çekici başka bir özelliği de Beethoven’ın çeşitleme tekniğini, eserin son bölü-münde kullanmasıdır: Besteci, son bölümde açılış temasını ve altı çeşitlemesini suna-rak esere bütünsellik katar; birinci bölümde başlayan ve üçüncü bölümde sona eren bir müziksel anlatım elde eder.

  • L. VAN BEETHOVEN: VİYOLONSEL VE PİYANO İÇİN “SİHİRLİ FLÜT”TEN “EIN MÄDCHEN ODER WEIBCHEN” ÜZERİNE 12 ÇEŞİTLEME, OP. 66

    Beethoven’ın, Mozart’ın Sihirli Flüt operasının ikinci perdesinde Papageno’nun söyle-diği “Ein Mädchen oder Weibchen” ezgisi üzerine yaptığı Op. 66 çeşitlemeleri, büyük ihtimalle 1798’de bestelenmiş ve aynı yıl yayınlanmıştır. Hiç kuşkusuz bu çeşitleme-ler, Beethoven’ın, 1791’de ölen Mozart’a ve Sihirli Flüt’e duyduğu hayranlığın göster-gesidir ancak diğer taraftan da bestecinin Mozart’a nasıl sürekli yeni bir bakış açısıyla yaklaşmayı denediğinin göstergesidir. Beethoven bu çeşitlemelerde özgün aryadaki kontrast halindeki iki ezgiyi daha uzun bir tema elde etmek için birleştirir. Elde ettiği bu temayı, 12 çeşitleme boyunca ezgi, armoni ve süsleme unsurları bağlamında işler. Son çeşitlemede ise ölçü ve tonalite değişimi ile Mozartvari bir sürpriz hazırlar. Nite-kim eser, pianissimo nüansta biter.

    L. VAN BEETHOVEN: Mİ BEMOL MAJÖR ÜÇLÜ, OP. 38

    Beethoven’ın doktoru Johann Schmidt’e ithaf ettiği Mi Bemol Majör Üçlü, Op. 38, aslın-da klarnet, korno, fagot, keman, viyola, viyolonsel ve bas için yazılmış bir yedilinin (Op. 20, 1799/1800) üçlü uyarlamasıdır. 1805’te yayınlanan bu uyarlamanın yapılma tarihi ise belirsizdir. Yine de 1802 yılında yayınlanan Op. 20’nin hızlı şekilde popüler oldu-ğunu göz önünde tutulduğunda uyarlamanın da 1802’den çok sonraya düşmeyen bir tarihte yapıldığı söylenebilir. Eserin ayrıca bestecinin izniyle yayıncı ve besteci Franz Anton Hoffmeister tarafından yapılmış bir yaylı dörtlü uyarlaması da vardır.

    Eser, Beethoven’ın erken dönem oda müziği eserlerinin en önemlilerinden biri olarak kabul edilir. Altı bölümden oluşması ve Scherzo’nun beşinci bölüm olarak yerleştiril-mesi nedeniyle alışılmadık bir tasarımı vardır ve bu özelliğiyle Beethoven’ın sonraki dönemlerinde baskın şekilde görülecek olan geleneksel biçimleri kırma anlayışının habercisidir.

  • Program notları

    Doç. Dr. Müzikolog Elif Damla Yavuz tarafından hazırlanmıştır.

  • GELECEKPROGRAM

    26ŞUBATÇARŞAMBA19:30PEKİNELLERDÜNYA SAHNELERİNDEGENÇ MÜZİSYENLER

    VERIKO TCHUMBURIDZE keman

    UMUT SAĞLAM viyolonsel

    TOLGA ATALAY ÜN piyano

    A. Dvořák: 4 Romantik Parça, Op. 75

    L. van Beethoven: Sol Majör Piyanolu Üçlü, Op. 1 No. 2

    D. Popper: Viyolonsel İçin MacarRapsodisi, Op. 68

    F. Schubert: No. 1 Si Bemol Majör Üçlü, D. 898, Op. 99

    BİLGİ İÇİN:

    Çiğdem Pınar Babayiğit

    Klasik Müzik Koordinatörü

    0212 359 66 48 albertlonghall

    alhclassicalmusic [email protected]

    klasikmuzik.boun.edu.tr

  • Boğaziçi Üniversitesi

    Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı

    Güney Kampüs, 1. Kız Yurdu Altı

    Bebek 34342, İstanbul