142
25-26 APRIL 2019 ANADOLU HOTELS DOWNTOWN/ANKARA ABSTRACT BOOK www.fscongress.com

ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

25-26 APRIL 2019

ANADOLU HOTELS DOWNTOWN/ANKARA

ABSTRACT BOOK

www.fscongress.com

Page 2: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

1

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

BOARDS

Chair of Congress

Ahmet Arif EREN (Niğde Ömer Halisdemir University, Turkey)

Executive Committee

Ahmet Arif EREN (Niğde Ömer Halisdemir University, Turkey)

Ahmet KAMACI (Bartın University, Turkey)

Ali Gökhan GÖLÇEK (Niğde Ömer Halisdemir University, Turkey)

Emek YILDIRIM (Artvin Çoruh University, Turkey)

Emre ATSAN (Niğde Ömer Halisdemir University, Turkey)

Fatih Hakan DİKMEN (Ankara Hacı Bayram Veli University, Turkey)

Fevzi ENGİN (Bolu Abant İzzet Baysal University, Turkey)

Gizem EREN (Hitit University, Turkey)

Mert ŞAKI (Artvin Çoruh University, Turkey)

M. Mustafa AYDIN (Bolu Abant İzzet Baysal University, Turkey)

Orhan ŞİMŞEK (Artvin Çoruh University, Turkey)

Recep KAHRAMAN (Niğde Ömer Halisdemir University, Turkey)

Saadet AYDIN (Bolu Abant İzzet Baysal University, Turkey)

Vikas ARYA (Chandigarh University, India)

Zehra DOĞAN ÇALIŞKAN (Bolu Abant İzzet Baysal University, Turkey)

Secretariat

Nuran ERTÜRK

Tolga ÇELİK

Umut ARSLAN

Yunus ODABAŞ

Scientific Board

Aleksandra GÓRECKA (Warsaw University of Life Sciences, Poland)

Elshan BAGIRZADEH (Azerbaijan State University of Economics, Azerbaijan)

Enzo MINGIONE (Universita Milano Bicocca, Italy)

Heinz KURZ (Karl Franzens Universitat, Austria)

Immanuel NESS (Brooklyn College of City University, USA)

Jose R Pires MANSO (University of Beira Interior, Portugal)

Luiz Carlos BRESSER-PEREİRA (Brazil)

Mubariz HASANOV (Okan University, Turkey)

Qerkin BERISHA (University of Prishtina, Kosovo)

Romar CORREA (University of Mumbai, India)

Ahmet Arif EREN (Niğde Ömer Halisdemir University, Turkey)

Ahmet Emre BİBER (Bolu Abant İzzet Baysal University, Turkey)

Ahmet ÖZALP (Hitit University, Turkey)

Page 3: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

2

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey)

Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey)

Asu ÇIRPICI (Yıldız Technical University, Turkey)

Aziz KONUKMAN (Ankara Hacı Bayram Veli University, Turkey)

Baki DEMİREL (Tokat Gazi Osmanpaşa University)

Barış ALPASLAN (Ankara Sosyal Bilimler University, Turkey)

Bülent GÜLOĞLU (İstanbul Technical University, Turkey)

Cem AKIN (Ankara University, Turkey)

Çağatay Edgücan ŞAHİN (Ordu University, Turkey)

Çağdaş Erkan AKYÜREK (Ankara University, Turkey)

Deniz ABUKAN (Ahi Evran University, Turkey)

Derya Güler AYDIN (Hacettepe University)

Dilek ÇETİN (Suleyman Demirel University, Turkey)

Doğan BAKIRTAŞ (Manisa Celal Bayar University, Turkey)

Emre AKSOY (Kırıkkale University, Turkey)

Eray ESER (Artvin Çoruh University, Turkey)

Eren ÇAŞKURLU (Ankara Hacı Bayram Veli University, Turkey)

Ergin KALA (Ukshin Hoti Prizren University, Kosovo)

Erkan ERDİL (Middle East Technical University, Turkey)

Fatih Hakan DİKMEN (Gazi University, Turkey)

Fevzi ENGİN (Bolu Abant İzzet Baysal University, Turkey)

Gizem ŞİMŞEK (Siirt University, Turkey)

Gülçin TAŞKIRAN (Gaziosmanpaşa University, Turkey)

Gülenay BAŞ DİNAR (Bolu Abant İzzet Baysal University, Turkey)

Gülten DURSUN (Kocaeli University, Turkey)

Habib AKDOĞAN (Hitit University, Turkey)

Hüseyin ÖZEL (Hacettepe University, Turkey)

Işıl Şirin SELÇUK (Bolu Abant İzzet Baysal University, Turkey)

Kerem GÖKTEN (Niğde Ömer Halisdemir University, Turkey)

Levent AYDIN (Ankara Social Sciences University, Turkey)

Levent ORALLI (Ankara Hacı Bayram Veli University, Turkey)

M. Kemal AYDIN (Sakarya University, Turkey)

M. Cem OĞUZ (Niğde Ömer Halisdemir University, Turkey)

Mehmet BAŞ (Ankara Hacı Bayram Veli University, Turkey)

Metin SARFATİ (Marmara University, Turkey)

Muammer KAYMAK (Hacettepe University, Turkey)

Murad TİRYAKİOĞLU (Afyon Kocatepe University, TURKEY)

Murat BERBEROĞLU (Artvin Çoruh University, Turkey)

Mustafa DURMUŞ (Ankara Hacı Bayram Veli University, Turkey)

Müslüme NARİN (Ankara Hacı Bayram Veli University, Turkey)

Orhan ŞİMŞEK (Artvin Çoruh University, Turkey)

Page 4: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

3

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

Ozan ERUYGUR (Ankara Hacı Bayram Veli University, Turkey)

Özgür BOR (Atılım University, Turkey)

Polat ALPMAN (Yalova University, Turkey)

Ragıp EGE (Université de Strasbourg, France)

Saadet AYDIN (Bolu Abant İzzet Baysal University, Turkey)

Sadık ÇUKUR (Bolu Abant İzzet Baysal University, Turkey)

Samet EVCİ (Osmaniye Korkut Ata University)

Sebiha KABLAY (Ordu University, Turkey)

Serap DURUSOY (Bolu Abant İzzet Baysal University)

Serdal BAHÇE (Ankara University, Turkey)

Şükrü Anıl TOYGAR (Selçuk University, Turkey)

Şükrü APAYDIN (Nevşehir Hacı Bektaş Veli University)

Taha Bahadır SARAÇ (Hitit University, Turkey)

Taha Emre ÇİFTÇİ (Necmettin Erbakan University, Turkey)

Ufuk SERDAROĞLU (Ankara Hacı Bayram Veli University, Turkey)

Uğur ESER (Bolu Abant İzzet Baysal University, Turkey)

Umut ULUKAN (Ordu University, Turkey)

Yavuz YAYLA (19 Mayıs University, Turkey)

Yavuz YILDIRIM (Niğde Ömer Halisdemir University, Turkey)

Yeliz SARIÖZ GÖKTEN (Niğde Ömer Halisdemir University, Turkey)

Zehra DOĞAN ÇALIŞKAN (Bolu Abant İzzet Baysal University, Turkey)

Zeynep AĞDEMİR (Ahi Evran University, Turkey)

Page 5: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

4

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

Page 6: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

5

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

PROGRAMME

25 APRIL 2019

10:00-10:30 Opening Ceremony – (Esenboğa 2)

10:30-12:00 Keynote Speakers: Immanuel NESS-Korkut BORATAV (Esenboğa 2)

13:00-14:30-Paralel Sessions

Session I (Esenboğa 2) 13:00-14:30

Chair: Bahadır AYDIN

M. Mustafa AYDIN-Ahmet Emre BİBER, Türkiye'de Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarının

Ekonomik Etkinliği

M. Mustafa AYDIN-Ahmet Emre BİBER, Türkiye ve BRICS Ülkelerinde Toplam Faktör Verimliliği ve

Ekonomik Büyüme İlişkisi

Özal ÇİÇEK, In Quest for an Alternative Model Regarding Producer and Worker Solidarity in Sugar

Industry of Turkey"

Mustafa Kemal DOĞRU, Türkiye Kamu Ekonomik Yapılanmasının Tarihsel Ekonomi Politiği

Çağatay Edgücan ŞAHİN, Rethinking the Potential of Agricultural Development Cooperatives as an

Exit Strategy from Agricultural Crisis of Turkey

Zehra DOĞAN ÇALIŞKAN, Enerji İthalatı ve Ekonomik Büyüme

Session II (Emek) 13:00-14:30

Chair: Deniz ABUKAN

Havanur ERGÜN TATAR, Seçişmiş Gelişmekte Olan Ülkelerde Cinsiyet Eşitliğinin Büyüme Üzerindeki

Etkisi: Panel Veri Analizi

Havanur ERGÜN TATAR, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Bölgesinde Altyapının Doğrudan Yabancı Yatırım

Girişlerine Etkisi

Fatih AKÇAY-Bilal GÖDE, Orta Gelir Tuzağı Perspektifinden Türkiye'nin Ekonomik Büyüme

Performansı

Bilal GÖDE- Fatih AKÇAY, Bir Küresel Kamusal Mal Olarak Block-Chain Teknolojisi

Zeynep YENER GÖK, Temel Parasal Değişim Ekonomisi Modeline Evrimsel Oyun Teorik Bir Yaklaşım

Session III (Çankaya) 13:00-14:30

Chair: Ahmet KAMACI

Ahmet KAMACI, Yeni Kırılgan Beşli Ülkelerinde Gelir Eşitsizliğinin Ekonomik Büyümeye Etkileri

Emre Güneşer BOZDAĞ – Fatih Hakan DİKMEN - Uluslararası Gemicilikte Piyasa Yapısı -Konteyner

Taşımacılığında Piyasa Yoğunluğu ve Nedenleri

Ahmet KAMACI- Seçilmiş OECD Ülkelerinde Politik İstikrar-Ekonomik Büyüme İlişkisi

Mert ŞAKI- H. Ozan ERUYGUR, Türkiye'nin AB ile Buğday Ticaretinin Serbestleşmesi: Bir Armington

Modeli Çalışması

Ramazan ARSLAN, Osmanlı Bütçe Gelir Kaynaklarından Cizye Gelirlerinin Yeri ve Önemi

Page 7: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

6

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

14:45-16:15-Paralel Sessions

Session IV (Esenboğa 2) 14:45-16:15

Chair: Saadet AYDIN

Fatih YAŞLI, Ortanın Solu İdeolojisi, CHP ve Ecevit: 1965'ten 1980'e

Saadet AYDIN, Egemenlerin Gıdasından Gıda Egemenliğine

Gizem ŞİMŞEK, Süreç İçerisindeki An ve Farklılaşan Görüngü: Türkiye’de Geç Kapitalistleşme

Bağlamında 1979 Krizi ve Döviz Biçiminde Sermaye İhtiyacı

Adem AÇAR, Cambridge Tartışmalarının Ötesinde Sermaye Kavramını Yeniden Düşünmek: Eleştirel Bir

Analiz

İnan AKDAĞ, Neoliberal Devlet: Ekonomik Olarak Minimal, Politik Olarak Maksimum Devlet Modeli

Tahir ÖĞÜT, Urfa’da 1973-1978 Sürecinde Toprak ve Tarım Rerformu Bağlamında Kooperatifleşme

Sorunu

Session V (Emek) 14:45-16:15

Chair: Gamze Yücesan ÖZDEMİR

Çağrı KADEROĞLU BULUT, Dijital Endüstrileri Sınıflarla Düşünmek: Yeni Ufuklar, Kadim Tartışmalar

Gamze YÜCESAN ÖZDEMİR, Dijitalden Bilişsele Kapitalizmin Farklı Yüzleri

Şafak ETİKE, Medya Endüstrisinin Geleceğine Açılan Kapı Dijital Okuryazarlık: İletişim Eğitiminde

İhtiyaçlar, Sınırlılıklar, Olanaklar

Session VI (Çankaya) 14:45-16:15

Chair: Metin SARFATİ

Metin SARFATİ, Korktuklarımız, Korkmayı Unuttuklarımız

Itır ÖZER-İMER, Derya GÜLER AYDIN, Market as an Institution

Aslı Ceren SARAL, Deniz ABUKAN, On dokuzuncu Yüzyıl Fabrika Yasalarına ve Birleşme Yasalarının

Kaldırılmasına Yönelik Tepkilerin Laissez Faire Doktrini Çerçevesinde Değerlendirilmesi

Hülya DERYA, Mehmet Vahit EREN, Kalkınma ve Sosyal Güven: Almanya Örneği

Hülya DERYA, Wilhelm Röpke'de Avrupa Birliği'nin Geleceği

16:30-18:00-Paralel Sessions

Session VII (Esenboğa 2) 16:30-18:00

Chair: Mustafa Kemal DOĞRU

Mehmet Fazıl ÖZKUL, Türkiye Ekonomisinin Bölgesel ve Küresel Değer Zincirleri İle Entegrasyon

Nihat DAĞISTAN, Türkiye’nin Üretim ve Dış Ticaretinin Mülkiyet Yapısı: Yabancı Sermaye Paylı

Kuruluşlar Açısından Bir Değerlendirme

Yunus ODABAŞ, Türkiye Varlık Fonu Bağlamında Ulusal Varlık Fonları Üzerine Bir Değerlendirme

Yeliz SARIÖZ GÖKTEN, Donald Trump Hegemonyası

Kerem GÖKTEN, Küresel Değer Zincirlerine Katılım Projesi Olarak Çin-Orta Asya-Batı Asya Ekonomi

Koridoru

Page 8: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

7

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

Session VIII (Emek) 16:30-18:00

Chair: Zeynep AĞDEMİR

Pelin Vildan KOKCU, “Kapitalist Ekonominin İlkel Ekonomiyle Bir Karşılaştırılması: İktisadın Öze Ait

Anlamının ve Farklı Bir Toplum, Ekonomi ve Devlet Tahayyülünün İlkel Toplumların Üretim Tarzı ve

Armağan Sistemi Üzerinden Keşfi”

Bilgen TAŞDOĞAN, “Kapitalizm, Devlet ve Köylü: Gaziantep Köylerinde Ampirik Bir Çalışma”

Zeynep AĞDEMİR, Tarihsel Maddeci Yazından Maliye Tarihine Katkılar

Tugay GÜNEL, Bahadır Sazak Doğan, Türkiye ve OECD Ülkelerinde Vergi Harcamaları

Hande MALGAÇ, “Kanunsuz Grevler": 1961-1963 Dönemi Grevleri.

Burak İYİEKİCİ, “Geçmişten günümüze sosyal devlet”

Session IX (Çankaya) 16:30-18:00

Chair: Habib AKDOĞAN

Habib AKDOĞAN, Nurcan SÜKLÜM, Muhasebe Meslek Mensuplarının Yaratıcı Muhasebe Algı

Düzeylerinin Tespiti: Çorum İli Uygulaması

Nurcan SÜKLÜM, Ela HİÇYORULMAZ, BİST Sürdürülebilirlik Endeksindeki İşletmelerin Sosyal

Sorumluluk ve Çevre Muhasebesi İlişkisi Açısından İncelenmesi: Bir İçerik Analizi

Ela HİÇYORULMAZ, Habib AKDOĞAN, BOBİ TFRS’ye Dönüşüm: Bir Şirket Uygulaması

Suman LATA-Poonam SHARMA, Impact of Tourism on Sustainable Development: Examining the

Local Residents’ Perception"

26 APRIL 2019 - FRIDAY

09:00-10:30-Paralel Sessions

Session X (Esenboğa 2) 09:00-10:30

Chair: Ali Eren ALPER

Ali Eren ALPER-F. Özlem ALPER, Döviz Kuru Değişimlerinin Para Talebi Üzerindeki Asimetrik Etkisi:

Türkiye Üzerine Bir İnceleme

Ali Eren ALPER-F. Özlem ALPER, Dördüncü Sanayi Devriminin Üretim Organizasyonları ve İşgücü

Üzerine Etkisi

Recep TARI-Hakan GÜNEŞ, Mali Kurallar Makroekonomik Performans Üzerinde Etkili Midir?

Hakan GÜNEŞ, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Çerçevesinde Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol

Kanununda Yapılan Değişiklikler Üzerine Bir Değerlendirme

Emir Kaan CENGİZ, Döviz Kuru İle Temel Makro Ekonomik Değişkenler Arasındaki İlişki; Türkiye

Uygulaması

Altuğ Murat KÖKTAŞ, Cem AKIN, 1980 Sonrasında Türkiye'de Kamu Kesimi Açıklarının Finansmanı:

Kamu Borçlanma Sürecinin Gelişimi ve İşlevi

Page 9: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

8

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

Session XI (Emek) 09:00-10:30

Chair: Selçuk BUYRUKOĞLU

Selçuk BUYRUKOĞLU-Ş. Muksit KAYA, Rant Vergisi ve Türkiye’de Uygulanabilirliği

Zübeyir TURAN, Ayşin BUYRUKOĞLU, Selçuk BUYRUKOĞLU, Türkiye ve Dünyadaki Varlık Fonlarının

Ekonomik Etkileri

Baki YEGEN-Toplum Sağlığına Vergisel Bir Müdahale: Obezite Vergisi

Hüseyin KUTBAY, Yolsuzluk Kamu Gelirlerini Yoksullaştırır mı: G7 ve BRIC-T Ülkeleri İçin Bir

Değerlendirme

Fatih ÇAVDAR, Vergi Denetimi: Türkiye ve İngiltere Uygulamasının Değerlendirilmesi

Mustafa Alpin GÜLŞEN, Maliye Kuramında Regülasyon Tuzağı Kavramı

Cahide GÖĞÜSDERE, Dünyada Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme Ve Uygulanabilirliği

Session XII (Çankaya) 09:00-10:30

Chair: Murat TOKSARI

Murat TOKSARI, İşletmelerin Hedef Tüketici Kitlesine Ulaşmasında Sosyal Medyanın Etkisine Yönelik

Niğde İlinde Ampirik Bir Çalışma"

Murat TOKSARI-Gizem Aslıhan ORMANKIRAN, Instagram Üzerinden Marka Talep Eden Y Kuşağının

Satın Alma Davranışlarının İncelenmesine Yönelik Keşifsel bir Çalışma

Metehan TOLON-İrem GÜL, Etkin Fiyat İndirimi Kararlarının Verilmesi: İndirimler Markayı Nasıl

Etkiler?

Enver AYDOĞAN-Emre Burak EKMEKCİOĞLU, Algılanan İş Arkadaşları Desteği ve Yönetici

Desteğinin İsten Ayrılma Niyeti Üzerindeki Etkisi

Enver AYDOĞAN-Emre Burak EKMEKCİOĞLU, Algılanan Yönetici Desteğinin Mesleki Tükenmişlik

Üzerine Etkisi

10:45-12:15 Paralel Sessions

Session XIII (Esenboğa 2) 10:45-12:15

Chair: Baki DEMİREL

Hale KIRMIZIOĞLU-Baki DEMİREL, Türkiye Kamu Harcamalarının Dışlama Etkisi

Hale KIRMIZIOĞLU, Finansal Sektördeki Yabancı Yatırımcıların Davranış Değişikliği: Türkiye Örneği

Ayşe ATILGA YAŞA, Küreselleşmenin Bütçe Politikalarına Yansımaları: Teorik Bir Değerlendirme

Ayşe ATILGAN YAŞA, Gonca YÜZBAŞI KÜNÇ, Türkiye’de Merkezi Yönetim Harcamalarının İller

Düzeyinde Çok Değişkenli İstatistik Yöntemlerle Analizi

Hilal ŞEKER, Baki DEMİREL, 2008 Finansal Krizi Sonrası Enflasyon-Faiz İlişkisinde Neo-Fisher Görüş

Üzerine Bir İnceleme

Emre AKGÜNDÜZ, Türkiye'de Gelir Dağılımı Adaletinde 2002-2017 Yılları İtibari İle Son Durum

Page 10: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

9

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

Session XIV (Emek) 10:45-12:15

Chair: Merih TAŞKAYA

Duygu TOK, Tüketim Kültüründe Evrilen Özgürlük Kavramına Reklam Söylemleri Aracılığı ile Bakmak

Merih TAŞKAYA, Enes ÇETİNKAYA, Duyguların İşitsel İmgelerinin Marka İmajına Transferi: Reklam

Müziklerinde Contrafactum

Süleyman KAYMAZ, Alanın Sürdürülemez Tüketim Ekimine Karşı Sürdürülebilir Tüketimi Savunan

Toplulukların Habituslarına Bakış

Can Güneş KARAGÖZ, Foucault’nun Biyoiktidar Kavramı Çerçevesinde Bedenin Denetimi ve Güzellik

Hikmet Selehaddin GEZİCİ, Mustafa KOCAOĞLU, Kardeş Şehirler ve Çeşitli Kardeş Şehir

Uygulamalarının Değerlendirilmesi

Muhammed Ali AYDEMİR, Mustafa KOCAOĞLU, Değişen Kamu Hizmeti Anlayışının Yerel Düzeyde

Kamu Hizmeti Görülme Usullerine Etkisi

Session XV (Çankaya) 10:45-12:15

Chair: Utku ALTUNÖZ

Utku ALTUNÖZ, Nisa Kıymet ŞAHİN, Hisse Senedi Piyasasında Firma Büyüklüğü ve Piyasa

Değeri/Değer Defteri Anomalisi Analizi: Borsa İstanbul Örneği

Zerife YILDIRIM, Türkiye'de Bütçe Dengesi ve Cari Denge Arasındaki İlişkinin Analizi

Kamil KARATEPE, Yolsuzluk Literatürünün Yolsuzluğu: Tarihsel Gelişim Işığında Sosyal Bilimlerde

Yolsuzluk Çalışmaları

Gözde ARSLAN, “Ekonomik Reformların Etkinliği: Doğu Asya Hükümetleri Örneği”

Gözde ARSLAN, Hicran KASA, “Varlık Fiyatları Kanalının İsleyişi Ve Tarihsel Gelişimi: Türkiye Örneği”

13.00-14.30 Paralel Sessions

Session XVI (emek) 13:00-14:30

Chair: Mehmet TARAKCIOĞLU)

Ambreen SULTAN, Mohammed İsmayl al MASUD, Modelling the Housing Demand and Supply:

Empirical Evidence from the Turkish Housing Market

Mohammad Ismayl Al MASUD, “Macro Determinants of the Private Pension Contribution Level in

Turkey

Mehmet TARAKCIOĞLU, Is Intellectual Property Rights Protection Enough For Trade in Geographical

Indication Products?

Bengisu ÖZDEL, Aykut GÖKSEL, Çalışanların Makyavelist Ve Sinik Tutumlarının Örgütsel Yaşamda

Gösterdikleri Politik Davranışlar İle Etkileşiminin Analizi: Ankara İlinde Bir Araştırma

Hüsnü BİLİR, Bir Klasik İktisatçı Olarak Michal Kalecki

Hüsnü BİLİR, Sporun Toplumsal İşlevi Üzerine: Sosyolojik Bir Yaklaşım

Session XVII (Esenboğa 2) 13:00-14:30

Chair: M. Aykut ATTAR

Onur POLAT, Systemic Risk Contagion in Equity Markets: Evidence from G-7 Countries

Onur YENİ, Çevre Sorunları ve Yoksulluk Bağlantısı Üzerine Bir Değerlendirme

Page 11: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

10

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

M. Aykut ATTAR, Growth, Distribution, and Dynamic Inefficiency: A Neoclassical Macro View to the

Turkish Economy

Fatih Hakan DİKMEN, Dilek BAŞAR, Selcen ÖZTÜRK, Sağlık Hizmetleri Kullanımında Karşılanamayan

İhtiyaçların Sosyo-Ekonomik Analizi

Fahriye ÖZTÜRK, Gizem ACET DÖNMEZ, The Impact Of Gender Inequality On Economic Growth:

Panel Data Analysis

Tuğba TOKMAK, Alper SÖNMEZ, Determinants of Economic Growth: A Panel Data Analysis on

Countries

Session XVIII (Çankaya) 13:00-14:30

Chair: Altuğ Murat KÖKTAŞ

Anıl TOYGAR, The Internet of Medical Things and Its Role in the Healthcare Sector

Ahmet Burçin YERELİ, Ali Gökhan GÖLÇEK, Altuğ Murat KÖKTAŞ, Türkiye'de Gereksiz Sağlık

Harcamaları Üzerine Bir Değerlendirme

Gülbiye YENİMAHALLELİ YAŞAR, Jebağı Canberk AYDIN - Sağlık Harcamalarının Belirleyicileri:

Literatüre Bir Bakış

Çağdaş Erkan AKYÜREK, Proje Yönetiminde Yeni Bir Yaklaşım: SCRUM

Remzi OTO, Türkiye’de Beşeri Sermaye Kaynakları ve Beşeri Sermayenin Gelecekte Türkiye’nin

Büyümesine Katkısı: Bitlis İli Örneği

14.45-16:15 Paralel Sessions

Session XIX (Esenboğa 2) 14:45 -16:15

Chair: Ali Fuat GÖKÇE

Emek YILDIRIM, Sovyet Sonrası Rusya'da Yükselen Milliyetçilik ve Zenofobi

Ali Fuat GÖKÇE, Hibrit Rejimlerde Hükümet Sistemleri ve Demokrasi

Sertan AKBABA, Electoral Authoritarianism: Comparing the Political Parties Fidesz (Hungary) and PİS

(Poland)

Ali Fuat GÖKÇE, Siyasi Parti Sistemlerinin Oluşmasında Hükümet Sistemlerinin Etkisi

Cenay BABAOĞLU, Kamu Politikalarında Savunuculuk Yaklaşımı

Session XX (Emek) 14:45 -16:15

Chair: Ali BAKIN

Ali BAKIN, Üretimde Artan Robot Kullanımı Ve Bunun Emek Üzerine Etkileri

Sevilay USLU DİVANOĞLU, Tuba USLU, Spor Yapan Gençlerin Kişilik Özellikleri ile Stres Düzeyleri

Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: Aksaray Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinde Bir Uygulama

Sevilay USLU DİVANOĞLU, Tuba USLU, Aktif Spor Yapan ve Yapmayan Gençlerin Spor Giyim

Markalarında Marka Fonksiyonlarının Belirlenmesi: Aksaray Üniversitesi Spor Bilimleri

Vikas ARYA, Deepa SETHİ, Vow to virtual interaction! How Engagement in SNS’s based Online

Communities polishing Destination Branding- In the context of India

Page 12: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

11

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

Session XXI (Çankaya) 14:45 -16:15

Chair: Deniz Tugay ARSLAN

Muhammet ÇANKAYA, Hastane Çalışanlarının Otantik Liderlik Algıları: Kamu Hastanesinde Bir

Uygulama

Deniz Tugay ARSLAN, Jebağı Canberk AYDIN, Globalization And Health Reform

Ali ÜNAL, Turkey's Health Expenditure: An Evaluation By Economic Indicators In Health

Transformation Process

Ali ÜNAL, Muhammet ÇANKAYA, İbrahim DOĞAN, Sağlık Hizmetlerinde Ekonomik Değerlendirme

Yöntemleri

Ali Gökhan GÖLÇEK, Işıl Şirin SELÇUK, Altuğ Murat KÖKTAŞ, Türkiye'de Düşük Gelirli Hanelerde Gıda

Tercihi

16.30-18.00 Paralel Sessions

Session XXII (Esenboğa 2) 16:30-18:00

Chair: Orhan ŞİMŞEK

Luiz Carlos BRESSER-PEREIRA- The 1980s’ liberalization trap: why did Latin America fall behind East

Asia?

Deniz ABUKAN-Cem AKIN, Osmanlı Devletinde Borç Kısır Döngüsü: Osmanlı Bankası, Galata

Bankerleri ve Borçlanma Bankacılığının Gelişimi, 1863-1876

Yavuz YAYLA, “Ekonomi Politik Düşüncenin Oluşumunda İskoç Aydınlanmasının Rolü”

Cengiz EKİZ, Rüya Alemi ve Ütopya İlişkisi: Yönetim Düşüncesinin Politik-İktisadı

Аinur Zhenisovna Issayeva, Some procedural features of labor proceedings in the Republic of

Kazakhstan

А.Z. Issayeva, Z.A. Issayeva, Procedural Settlement Of Individual Labor Disputes By Talks With The

Employer

Zekeriya Eray ESER, Sınıflar, Kimlikler ve Kalkınma

Session XXIII (Çankaya) 16:30-18:00

Chair: Dilek BAŞAR

Franz Joshua E. MERIDA, Fully Abled Nation: Inclusion of the Differently Abled Person in the

Philippine Society

Farkhod ABDURAKHİMOV-Musah MOHAMMED, Determinants of Liquidity Risk of Conventional and

Islamic Banks and The Mitigation Measures in Malaysia

Farkhod ABDURAKHİMOV, Determinants of Foreign Exchange Reserves in Malaysia: 1971-2016

Willy Eka PRAMANA, Riza Agung ISMADI, Strategic Solutions to Deacrease the Influence of Radicalism

on Children through Educational Game A-Ror Card (Anti-Terror Card)

Sharaf REHMAN, “Deniz Gamze Ergüven: A film director with a bottle opener”

Anton FILIPENKO, “Economic methodology: philosophy, mathematics, or both?”

Marcel MECIAR, Social Impacts Of The Neoliberal Market Economy In A Globalizing World And The

Responses Of Citizens

Page 13: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

12

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

Session XXIV (Emek) 16:30-18:00

Chair: Balkan DEMİRDAL

M. Balkan DEMİRDAL, İnsan Hakları Hukuku Sisteminde Devletlerin İnsan Haklarına Saygı

Yükümlülüğü

Halis KARADEMİR, Pozitif Hukukun Ahlaka Aykırılığı Sorunu: Sigorta Tontini Uygulaması

Kadir ARICI, Ali UÇAR, İşverenin Haklı Nedenle Fesih Hakkının Disiplin Kurulundan Karar Alma Şartına

Bağlanması

Session XXV (Emek) 18:15-19:45

Chair: Altuğ Murat KÖKTAŞ

Işıl Şirin SELÇUK, Altuğ Murat KÖKTAŞ, Ali Gökhan GÖLÇEK, Çevresel Bozulmaya Karşı Döngüsel

Ekonomi Bir Alternatif Olabilir Mi: Kavramlar ve Karşılaştırmalar

Jose Pires MANSO, On the discussion of 3E economy-energy-environment interactions: a wide-

ranging literature review

Şeyda GÜDEK GÖLÇEK, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Reform Sorunsalı

Romar CORREA, “Quo Vadis, Social Sciences? Prospects in History”

Orhan ŞİMŞEK, Küresel Gıda Rejimi: Neoliberal mi, Neomerkantilist mi?

Page 14: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

13

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

TABLE OF CONTENTS

Türkiye’de Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarının Ekonomik Etkinliği ........................................................... 18

Türkiye ve BRICS Ülkelerinde Toplam Faktör Verimliliği ve Ekonomik Büyüme ilişkisi ......................................... 19

In Quest for an Alternative Model Regarding Producer and Worker Solidarity in Sugar Industry of Turkey ....... 20

TÜRKİYE KAMU EKONOMİK YAPILANMASININ TARİHSEL EKONOMİ POLİTİĞİ ..................................................... 21

Rethinking the Potential of Agricultural Development Cooperatives as an Exit Strategy from Agricultural Crisis

of Turkey ............................................................................................................................................................... 22

Enerji İthalatı Ve Ekonomik Büyüme ..................................................................................................................... 23

SEÇİLMİŞ GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE CİNSİYET EŞİTLİĞİNİN BÜYÜME ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: PANEL VERİ

ANALİZİ .................................................................................................................................................................. 24

KARADENİZ EKONOMİK İŞBİRLİĞİ BÖLGESİNDE ALTYAPININ DOĞRUDAN YABANCI YATIRIM GİRİŞLERİNE ETKİSİ

.............................................................................................................................................................................. 25

Orta Gelir Tuzağı Perspektifinden Türkiye'nin Ekonomik Büyüme performansı ................................................... 26

BİR KÜRESEL KAMUSAL MAL OLARAK BLOCK-CHAıN TEKNOLOJİSİ ...................................................................... 27

TEMEL PARASAL DEĞİŞİM EKONOMİSİ MODELİNE EVRİMSEL OYUN TEORİK BİR YAKLAŞIM ............................... 28

YENİ KIRILGAN BEŞLİ ÜLKELERİNDE GELİR EŞİTSİZLİĞİNİN EKONOMİK BÜYÜMEYE ETKİLERİ ............................... 29

Uluslararası Gemicilikte Piyasa Yapısı -Konteyner Taşımacılığında Piyasa Yoğunluğu ve Nedenleri..................... 30

SEÇİLMİŞ OECD ÜLKELERİNDE POLİTİK İSTİKRAR-EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ ................................................... 31

Türkiye'nin AB ile Buğday Ticaretinin Serbestleşmesi: Bir Armıngton Modeli Çalışması ...................................... 32

Osmanlı Bütçe Gelir Kaynaklarından Cizye Gelirlerinin Yeri ve Önemi ................................................................. 33

Ortanın solu ideolojisi, CHP ve Ecevit, 1965’ten 1980’e ....................................................................................... 34

EGEMENLERİN GIDASINDAN GIDA EGEMENLİĞİNE .............................................................................................. 35

Süreç İçerisindeki An ve Farklılaşan Görüngü: Türkiye’de Geç Kapitalistleşme Bağlamında 1979 Krizi ve Döviz

Biçiminde Sermaye İhtiyacı ................................................................................................................................... 36

Cambridge Tartışmalarının Ötesinde Sermaye Kavramını Yeniden Düşünmek: Eleştirel Bir Analiz...................... 37

NEOLİBERAL DEVLET: EKONOMİK OLARAK MİNİMAL POLİTİK OLARAK MAKSİMUM DEVLET MODELİ ................ 38

Dijital Endüstrileri Sınıflarla Düşünmek: Yeni Ufuklar, Kadim Tartışmalar ............................................................ 39

Dijitalden Bilişsele Kapitalizmin Farklı Yüzleri ....................................................................................................... 40

Medya Endüstrisinin Geleceğine Açılan Kapı Dijital Okuryazarlık: İletişim Eğitiminde İhtiyaçlar, Sınırlılıklar,

Olanaklar ............................................................................................................................................................... 41

MARKET AS AN INSTITUTION ................................................................................................................................ 42

OnDokuzuncu Yüzyıl Fabrika Yasalarına ve Birleşme Yasalarının Kaldırılmasına Yönelik Tepkilerin Laıssez FaIre

Doktrini Çerçevesinde Değerlendirilmesi .............................................................................................................. 43

KALKINMA VE SOSYAL GÜVEN: ALMANYA ÖRNEĞİ .............................................................................................. 44

WıLHELM RÖPKE’DE AVRUPA BİRLİĞİ’NİN GELECEĞİ ........................................................................................... 45

Page 15: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

14

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

TÜRKİYE EKONOMİSİNİN BÖLGESEL VE KÜRESEL DEĞER ZİNCİRLERİ İLE ENTEGRASYONU .................................. 46

Türkiye’nin Üretim ve Dış Ticaretinin Mülkiyet Yapısı: Yabancı Sermaye Paylı Kuruluşlar Açısından Bir

Değerlendirme ...................................................................................................................................................... 47

TÜRKİYE VARLIK FONU BAĞLAMINDA ULUSAL VARLIK FONLARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME ........................ 48

DONALD TRUMP HEGEMONYASI .......................................................................................................................... 49

Küresel Değer Zincirlerine Katılım Projesi Olarak Çin- Orta Asya-Batı Asya Ekonomik Koridoru .......................... 50

Kapitalist Ekonominin İlkel Ekonomiyle Bir Karşılaştırılması: İktisadın Öze Ait Anlamının ve Farklı Bir Toplum,

Ekonomi ve Devlet Tahayyülünün İlkel Toplumların Üretim Tarzı ve Armağan Sistemi Üzerinden Keşfi ............. 51

Kapitalizm, Devlet ve Köylü: Gaziantep Köylerinde Ampirik Bir Çalışma .............................................................. 52

Maddeci Tarih Yazınından Maliye Tarihine Katkılar .............................................................................................. 53

TÜRKİYE VE OECD ÜLKELERİNDE VERGİ HARCAMALARI ....................................................................................... 54

Geçmişten Günümüze Sosyal Devlet .................................................................................................................... 55

MUHASEBE MESLEK MENSUPLARININ YARATICI MUHASEBE ALGI DÜZEYLERİNİN TESPİTİ: ÇORUM İLİ

UYGULAMASI ........................................................................................................................................................ 56

BİST SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ENDEKSİNDEKİ İŞLETMELERİN SOSYAL SORUMLULUK VE ÇEVRE MUHASEBESİ İLİŞKİSİ

AÇISINDAN İNCELENMESİ: BİR İÇERİK ANALİZİ ..................................................................................................... 57

TEK DÜZEN MUHASEBE SİSTEMİNDEN BOBİ TFRS’YE DÖNÜŞÜM: BİR ŞİRKET UYGULAMASI .............................. 58

Impact of TourIsm on SustaInable Development: ExamInIng the Local Residents’ PerceptIon ........................... 59

DÖVİZ KURU DEĞİŞİMLERİNİN PARA TALEBİ ÜZERİNDEKİ ASİMETRİK ETKİSİ: TÜRKİYE ÜZERİNE BİR İNCELEME . 60

DÖRDÜNCÜ SANAYİ DEVRİMİNİN ÜRETİM ORGANİZASYONLARI VE İŞGÜCÜ ÜZERİNE ETKİSİ ............................. 61

Mali Kurallar Makroekonomik Performans Üzerinde Etkili Midir? ....................................................................... 62

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Çerçevesinde Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda Yapılan

Değişiklikler Üzerine Bir Değerlendirme ............................................................................................................... 63

DÖVİZ KURU İLE TEMEL MAKROEKONOMİK DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ İLİŞKİ; TÜRKİYE UYGULAMASI ............. 64

RANT VERGİSİ VE TÜRKİYE’DE UYGULANABİLİRLİĞİ.............................................................................................. 65

TÜRKİYE VE DÜNYADAKİ VARLIK FONLARININ EKONOMİK ETKİLERİ .................................................................... 66

Toplum Sağlığına Vergisel Bir Müdahale: Obezite Vergisi..................................................................................... 67

YOLSUZLUK KAMU GELİRLERİNİ YOKSULLAŞTIRIR MI? : G7 VE BRIC-T ÜLKELERİ İÇİN BİR DEĞERLENDİRME ....... 68

VERGİ DENETİMİ: TÜRKİYE VE İNGİLTERE UYGULAMASININ DEĞERLENDİRİLMESİ .............................................. 69

DÜNYADA TOPLUMSAL CİNSİYETE DUYARLI BÜTÇELEME VE UYGULANABİLİRLİĞİ .............................................. 70

İŞLETMELERİN HEDEF TÜKETİCİ KİTLESİNE ULAŞMASINDA SOSYAL MEDYANIN ETKİSİNE YÖNELİK NİĞDE İLİNDE

AMPİRİK BİR ÇALIŞMA ........................................................................................................................................... 71

INSTAGRAM ÜZERİNDEN MARKA TALEP EDEN Y KUŞAĞININ SATIN ALMA DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİNE

YÖNELİK KEŞİFSEL BİR ÇALIŞMA ............................................................................................................................ 72

Etkin Fiyat İndirimi Kararlarının Verilmesi: İndirimler Markayı Nasıl Etkiler? ....................................................... 73

Page 16: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

15

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

ALGILANAN İŞ ARKADAŞLARI DESTEĞİ VE YÖNETİCİ DESTEĞİNİN İŞTEN AYRILMA NİYETİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ .... 74

ALGILANAN YÖNETİCİ DESTEĞİNİN MESLEKİ TÜKENMİŞLİK ÜZERİNE ETKİSİ ........................................................ 75

Türkiye’de Kamu Harcamalarının Dışlama Etkisi ................................................................................................... 76

Finansal Sektördeki Yabancı Yatırımcıların Davranış Değişikliği: Türkiye Örneği .................................................. 77

Küreselleşmenin Bütçe Politikalarına Yansımaları: ............................................................................................... 78

Teorik Bir Değerlendirme ...................................................................................................................................... 78

Türkiye’de Merkezi Yönetim Harcamalarının İller Düzeyinde ............................................................................... 79

Çok Değişkenli İstatistik Yöntemlerle Analizi ........................................................................................................ 79

2008 FİNANSAL KRİZİ SONRASI ENFLASYON-FAİZ İLİŞKİSİNDE NEO-FISHER GÖRÜŞ ÜZERİNE BİR İNCELEME ...... 80

TÜRKİYE’DE GELİR DAĞILIMI ADALETİNDE 2002-2017 YILLARI İTİBARİ İLE SON DURUM ..................................... 81

Tüketim Kültüründe Evrilen Özgürlük Kavramına Reklam Söylemleri Aracılığı ile Bakmak .................................. 82

Duyguların İşitsel İmgelerinin Marka İmajına Transferi: Reklam Müziklerinde Contrafactum ............................. 83

ALANIN SÜRDÜRÜLEMEZ TÜKETİM EKİMİNE KARŞI SÜRDÜRÜLEBİLİR TÜKETİMİ SAVUNAN TOPLULUKLARIN

HABİTUSLARINA BAKIŞ .......................................................................................................................................... 84

FOUCAULT’NUN BİYOİKTİDAR KAVRAMI ÇERÇEVESİNDE BEDENİN DENETİMİ ve GÜZELLİK ................................ 85

KARDEŞ ŞEHİRLER VE ÇEŞİTLİ KARDEŞ ŞEHİR UYGULAMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ .................................... 86

DEĞİŞEN KAMU HİZMETİ ANLAYIŞININ YEREL DÜZEYDE KAMU HİZMETİ GÖRÜLME USULLERİNE ETKİSİ ............ 87

HİSSE SENEDİ PİYASASINDA FİRMA BÜYÜKLÜĞÜ VE PİYASA DEĞERİ / DEFTER DEĞERİ ANOMALİSİ ANALİZİ:

BORSA İSTANBUL ÖRNEĞİ ..................................................................................................................................... 88

TÜRKİYE’DE BÜTÇE DENGESİ VE CARİ DENGE ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ANALİZİ ..................................................... 89

Yolsuzluk Literatürünün Yolsuzluğu: Tarihsel Gelişim Işığında Sosyal Bilimlerde Yolsuzluk Çalışmaları ............... 90

EKONOMİK REFORMLARIN ETKİNLİĞİ: DOĞU ASYA HÜKÜMETLERİ ÖRNEĞİ ....................................................... 91

VARLIK FİYATLARI KANALININ İSLEYİŞİ VE TARİHSEL GELİŞİMİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ ................................................ 92

Modelling the Housing Demand and Supply: Empirical Evidence from the Turkish Housing Market .................. 93

Macro DetermInants of the PrIvate PensIon ContrIbutIon Level In Turkey........................................................................ 94

Is Intellectual property rIghts protectIon enough for trade In geographIcal IndIcatIon products? ...................... 95

ÇALIŞANLARIN MAKYAVELİST VE SİNİK TUTUMLARININ ÖRGÜTSEL YAŞAMDA GÖSTERDİKLERİ POLİTİK

DAVRANIŞLAR İLE ETKİLEŞİMİNİN ANALİZİ: ANKARA İLİNDE BİR ARAŞTIRMA ...................................................... 96

Systemıc Rısk Contagıon ın Equıty and Bond MARKETS: EvıDENCE from G-7 Countrıes ...................................... 97

Çevre Sorunları ve Yoksulluk Bağlantısı Üzerine Bir Değerlendirme ..................................................................... 98

Growth, Distribution, and Dynamic Inefficiency: .................................................................................................. 99

A Neoclassical Macro View to the Turkish Economy ............................................................................................ 99

SAĞLIK HİZMETLERİ KULLANIMINDA KARŞILANAMAYAN İHTİYAÇLARIN SOSYO-EKONOMİK ANALİZİ ............... 100

THE IMPACT OF GENDER INEQUALITY ON ECONOMIC GROWTH: PANEL DATA ANALYSIS ................................ 101

Page 17: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

16

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

DETERMINANTS OF ECONOMIC GROWTH: ......................................................................................................... 102

A PANEL DATA ANALYSIS ON COUNTRIES ........................................................................................................... 102

The Internet of Medıcal Thıngs and Its Role ın the Healthcare Sector ............................................................... 103

Türkiye’de Gereksiz Sağlık Harcamaları Üzerine Bir Değerlendirme ................................................................... 104

SAĞLIK HARCAMALARININ BELİRLEYİCİLERİ: LİTERATÜRE BİR BAKIŞ .................................................................. 105

PROJE YÖNETİMİNDE YENİ BİR YAKLAŞIM: SCRUM ............................................................................................ 106

Sovyet Sonrası Rusya’da Yükselen Milliyetçilik ve Zenofobi ............................................................................... 107

HİBRİT REJİMLERDE HÜKÜMET SİSTEMLERİ VE DEMOKRASİ .............................................................................. 108

Electoral Authoritarianism: Comparing the Political Parties Fidesz (Hungary) and PıS (Poland) ........................ 109

SİYASİ PARTİ SİSTEMLERİNİN OLUŞMASINDA ..................................................................................................... 110

HÜKÜMET SİSTEMLERİNİN ETKİSİ ....................................................................................................................... 110

Kamu Politikalarında Savunuculuk Yaklaşımı ...................................................................................................... 111

ÜRETİMDE ARTAN ROBOT KULLANIMI VE BUNUN EMEK ÜZERİNE ETKİLERİ ..................................................... 112

SPOR YAPAN GENÇLERİN KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ İLE STRES DÜZEYLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ:

AKSARAY ÜNİVERSİTESİ SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİNDE BİR UYGULAMA ......................................................... 113

AKTİF SPOR YAPAN VE YAPMAYAN GENÇLERİN SPOR GİYİM MARKALARINDA MARKA FONKSİYONLARININ

BELİRLENMESİ: AKSARAY İLİ ÖRNEĞİ .................................................................................................................. 114

Vow to virtual interaction! How Engagement in SNS’s based Online Communities polishing Destination

Branding- In the context of India ........................................................................................................................ 115

Hastane Çalışanlarının Otantik Liderlik Algıları: Kamu Hastanesinde Bir Uygulama ........................................... 116

Globalization and Health Reform ........................................................................................................................ 117

TURKEY'S HEALTH EXPENDITURE: AN EVALUATION BY ECONOMIC INDICATORS IN HEALTH TRANSFORMATION

PROCESS .............................................................................................................................................................. 118

SAĞLIK HİZMETLERİNDE EKONOMİK DEĞERLENDİRME YÖNTEMLERİ ................................................................ 119

Türkiye’de Düşük Gelirli Hanelerde Gıda Tercihi ................................................................................................ 120

The 1980s’ liberalization trap: why did Latin America fall behind East Asia? ..................................................... 121

Osmanlı Devleti’nde Borç Kısır Döngüsü: Osmanlı Bankası, Galata Bankerleri ve Borçlanma Bankacılığının

Gelişimi, 1863-1876 ............................................................................................................................................ 122

EKONOMİ POLİTİK DÜŞÜNCENİN OLUŞUMUNDA İSKOÇ AYDINLANMASININ ROLÜ .......................................... 123

Rüya Âlemi ve Ütopya İlişkisi: Yönetim Düşüncesinin Politik-İktisadı ................................................................. 124

Some procedural features of labor proceedings in the Republic of Kazakhstan ................................................ 125

PROCEDURAL SETTLEMENT OF INDIVIDUAL LABOR DISPUTES BY TALKS WITH THE EMPLOYER ....................... 126

Sınıflar, Kimlikler ve Kalkınma ............................................................................................................................. 127

Fully Abled Nation: Inclusion of the Differently Abled Persons in the Philippine Society .................................. 128

Determinants of liquidity risk of conventional and Islamic banks and the mitigation measures in Malaysia .... 129

Page 18: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

17

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

Determinants of foreign exchange reserves in Malaysia, 1971-2016 ................................................................. 130

Strategic Solutions to Deacrease the Influence of Radicalism on Children through Educational Game A-Ror Card

(Anti-Terror Card) ................................................................................................................................................ 131

Deniz Gamze ERGÜVEN: A film director with a bottle opener............................................................................ 132

Social impacts of the neoliberal market economy in a globalizing world and the responses of citizens ........... 133

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ DOĞRULTUSUNDA DEVLETLERİN İNSAN HAKLARINA SAYGI

YÜKÜMLÜLÜĞÜ .................................................................................................................................................. 134

POZİTİF HUKUKUN AHLAKA AYKIRILIĞI SORUNU: SİGORTA TONTİNİ UYGULAMASI .......................................... 135

İŞVERENİN HAKLI NEDENLE FESİH HAKKINI KULLANMASININ DİSİPLİN KURULUNDAN KARAR ALMA ŞARTINA

BAĞLANMASI ...................................................................................................................................................... 136

Çevresel Bozulmaya Karşı Döngüsel Ekonomi Bir Alternatif Olabilir Mi?: Kavramlar ve Karşılaştırmalar .......... 137

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Reform Sorunsalı ................................................................................ 138

Küresel Gıda Rejimi: Neoliberal mi, Neomerkantilist mi? ................................................................................... 139

Urfa’da 1973-1978 Sürecinde Toprak ve Tarım Reformu Bağlamında Kooperatifleşme Sorunu………………………140

Page 19: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

18

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

TÜRKİYE’DE DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARININ EKONOMİK

ETKİNLİĞİ

ECONOMIC EFFECTIVENESS OF FOREIGN DIRECT INVESTMENT IN TURKEY

M. Mustafa AYDIN1

Ahmet Emre BİBER2

ÖZ

İktisadi büyümenin finansmanında gerekli olan iç kaynakların yetersiz oluşu gelişmekte olan ülkeleri

fiziki sermaye oluşumu noktasında dış finansman kaynaklarına yönlendirmektedir. Bu durum hem eski

hem de yeni büyüme modellerinde vurgulanmaktadır. Bu çerçevede fiziki sermaye ihtiyacının

karşılanmasında, sermayenin verimliğinde ve dolaylısıyla ekonomik büyümede Doğrudan Yabancı

Sermaye Yatırımları, gelişmekte olan ülkelerde önemli bir yere sahip olabilmektedir. Ancak ülkelerin

uzun dönemde ekonomik büyümesi yalnızca fiziki yatırımların hacmine değil aynı zamanda yatırımın

verimliliğine de bağlıdır. Bu noktada gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyüme için ihtiyaç duyduğu,

doğrudan yabancı yatırımlarının niteliği de önem arz etmektedir. Doğrudan sermaye yatırımlarının,

örgütsel, yönetsel, teknik ve beşeri becerileri ve de teknolojik ilerlemeyi olumlu yönde etkileyerek

verimliliği yükseltmesi beklenmektedir. Bu yatırımların, toplam faktör verimliliğini artırarak ekonomik

büyümeye ivme kazandırması gerekmektedir. Bu tip yatırımlar aynı zamanda daha yüksek katma değer

yaratan sektörlerin büyümesini de sağlar niteliktedir. Bu makalede ilk olarak, Türkiye ve benzer rekabet

eden ülkelerdeki doğrudan yabancı sermaye yatırımları ele alınacak ve bu yatırımların sektörel dağılımı

açısından nicel bir karşılaştırma yapılacaktır. Daha sonra bu yatırımların, hangi sektörlerde yoğunlaştığı

ve bu yatırımların teknoloji etkisinin olup olmadığı belirlenmeye çalışılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Doğrudan yabancı yatırımlar, Teknoloji yatırımları, Ekonomik Büyüme

Abstract

The insufficiency of internal resources in the financing of economic growth, leads developing countries

to external financing sources for physical capital formation. This is emphasized in both old and new

growth models. Therefore, Foreign Direct Investment may have an important funding source for

developing countries in terms of physical capital requirement, productivity and economic growth.

However, the long-term economic growth of countries depends not only on the volume of physical

investments but also on the efficiency of the investment. At this point, the quality of foreign direct

investments is also important which the developing countries need for economic growth. FDI are

expected to increase productivity positively by affecting organizational, managerial, technical and

human skills and technological progress. These investments need to accelerate economic growth by

increasing total factor productivity. This investment also enables the growth of sectors that create higher

added value. In this study, firstly foreign direct investment in Turkey and similar competing countries

will be discussed and a quantitative comparison in terms of sectoral distribution of these investments

will be made. And then, it will be tried to determine in which sectors these investments are concentrated

and whether these investments have technology effect.

Keywords: Foreign direct investments, Technology investments, Economic growth

1 Dr., Bolu Abanat İzzet Baysal Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat, [email protected] 2 Doç. Dr., Bolu Abanat İzzet Baysal Üniversitesi, Bankacılık ve Finans Bölümü, [email protected]

Page 20: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

19

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

TÜRKİYE VE BRICS ÜLKELERİNDE TOPLAM FAKTÖR VERİMLİLİĞİ VE EKONOMİK

BÜYÜME İLİŞKİSİ

TOTAL FACTOR PRODUCTIVITY AND ECONOMIC GROWTH RELATIONSHIP

BETWEEN

TURKEY AND THE BRICS COUNTRIES

M. Mustafa AYDIN3

Ahmet Emre BİBER4

ÖZ

Ekonomik büyüme, emek ve sermayenin fiziki yapısının yanı sıra bu girdilerin niteliği veya teknolojik

içeriği gibi farklı belirleyicilere de dayanmaktadır. Büyümenin temel belirleyicilerinin niteliksel yapısı,

ülkelerin ekonomik büyümesinin daha hızlı ve sürdürülebilir olmasının da anahtarı niteliğindedir.

Uluslararası rekabette artık önemli olan tek başına üretim artışı değil aynı zamanda bu artışın nasıl

gerçekleştiğidir. Bu nedenle üretimin temel girdisi olan emek (işgücü) ve fiziki sermayenin yanı sıra,

işgücünün niteliği, sermayenin teknolojik içeriği ve bu ikisi tarafından belirlenen toplam faktör

verimliliği kavramları ekonomik büyüme sürecinde etkili olmaktadır. Bu belirleyicilerin günümüz bilgi

temelli ekonomik büyümenin de kaynağı olduğu ve özellikle küresel pazarlarda ülkelerin rekabet

edebilirliğini artıracağı düşünülmektedir. Bu çerçevede çalışmada Türkiye’nin 1990-2017 yılları

arasında ekonomik büyümenin belirleyicileri ve ekonomik büyümeye katkıları ele alınacaktır. Analizin

anlamlı olabilmesi için Türkiye ile BRICS ülkeleri, büyümenin kaynakları açısında karşılaştırılarak

Türkiye’nin bu ülkeler arasındaki konumu belirlenmeye çalışılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Ekonomik Büyüme, Büyümenin kaynakları, Toplam Faktör Verimliliği, Türkiye,

BRİCS ülkeleri

Abstract

The determinants of economic growth are not only the physical structure of labor and capital, it is also

based on different determinants such as the nature quality or technological content of these inputs. The

qualitative nature of the main determinants of growth is also key to the rapid and sustainable growth of

countries' economic growth. In the last two decades, what is important now in international competition

is not only the increase in production but also how this increase occurs. Therefore, besides labor and

capital, which are the basic inputs of production, the quality of labor and the technological content of

capital and the total factor productivity determined by these two are effective in the economic growth

process. It is believed that these determinants are the source of today's knowledge-based economic

growth and will increase the competitiveness of countries, especially in global markets. In this study,

the determinants of economic growth and contribute to economic growth in Turkey between the years

1990-2017 will be discussed. Moreover Turkey and BRICS countries will be compared in terms of the

sources of growth to determine the economic position of Turkey between these countries.

Key Words: Economic Growth, Determinants of Growth, Total Factor Productivity, Turkey, BRICS

Countries

3 Dr., Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat, [email protected] 4 Doç. Dr., Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Bankacılık ve Finans Bölümü, [email protected]

Page 21: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

20

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

IN QUEST FOR AN ALTERNATIVE MODEL REGARDING PRODUCER AND WORKER

SOLIDARITY IN SUGAR INDUSTRY OF TURKEY

Özal ÇİÇEK5

ABSTRACT

Turkey's sugar industry represents an area where both workers and producers and also along with the

privatization impacts on the sugar beet producers are the losers of the privatization process since 2000s

i.e. the launch of the privatization process. It is noteworthy that sugar workers and their union Şeker-İş

together with beet producers and their association Pankobirlik could agree or conflict on the matters

considering privatization of sugar mills from case to case. However it is seen that some sub-units

belonging to the cooperation and the union branches possessing intrusive network relation may join the

tenders for some factories. On the other hand, conflicts of interest between sugar workers and beet

producers show these two sections are far from demonstrating a common will based on the some of the

mutually asserted statements. In this process and by the privatization of 14 sugar mills of Türkşeker in

February 2018, these two social sectors could not show the necessary solidarity and could not claim an

alternative model to beyond the protection of their interests. Within the scope of this research, the quest

for an alternative model relying on the beet producers’ and sugar workers’ solidarity will sought to be

evaluated by face-to-face interviews conducted with 21 people, who are the representatives of the beet

cooperatives in 7 settlements, the interviewers in the Pankobirlik Headquarters, representatives of Şeker-

İş Union and its branches, beet farmers in the region and the sugar workers from Burdur and Afyon

Sugar Mills.

Keywords: Sugar Industry, Privatization, Producer-Worker Solidarity, Şeker-İş Union, Pankobirlik,

New-Cooperativism.

5 Research Assistant, Suleyman Demirel University, Department of Labor Economics and Industrial Relations, E-

mail: [email protected]

Page 22: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

21

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

TÜRKİYE KAMU EKONOMİK YAPILANMASININ TARİHSEL EKONOMİ POLİTİĞİ

Mustafa Kemal DOĞRU

1960’lı yıllardan itibaren Türkiye devletinin ekonomik kurum, kadro ve kurallar bakımından

yapılanmasının dönüşümü ve anlamı sergilenecektir. Bu dönüşüm, 1960’lı yılların planlı

ekonomisinden başlayarak 1980’li yıllardaki neoliberal dönüşümü ve ardından 2001 krizi ile yeni bir

yapılanmayı takip ederek en son 2018 Temmuz ayındaki devletin yeniden yapılanması ile yeni bir boyut

kazanmıştır. Bütün bu dönüşüm sürecinde izlenen ekonomi paradigması ile birlikte devletin kurumsal

yapılarında, bunların ağırlığında ve ayrıca kadroların niteliğinde değişim yaşanmıştır. Sunuşumuzda,

1960-1980 ayrı bir modeli içeren bir dönem olarak yer almakta, 1980-2001 bir başka dönemi, 2001-

2018 ayrı bir dönemi ve nihayet Temmuz/2018’den itibaren yeni başlayan dönemi özgül yapılanması

ile birlikte ele almayı planlıyoruz. Böylelikle yeni dönemlerin başlangıç tarihlerini 1960, 1980, 2001 ve

2018 olarak tespit ediyoruz.

Devletin ekonomik kurumsal yapısı, izlediği kurallar ve kadrolarının niteliği bütün bu dönüşüm süreci

içinde ele alınırken, dönüşümün sermaye birikim modelleri bakımından anlamı sergilenecektir.

Nihayet, dünya kapitalist sisteminin içinde bulunduğu ekonomik, sosyal ve siyasal kriz bağlamında

Türkiye’de yaşanan bu dönüşüme ilişkin geleceğe ilişkin bazı tahmin ve olasılıklara yer verilerek

sunuşumuz tamamlanacaktır.

Page 23: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

22

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

RETHINKING THE POTENTIAL OF AGRICULTURAL DEVELOPMENT

COOPERATIVES AS AN EXIT STRATEGY FROM AGRICULTURAL CRISIS OF

TURKEY

Çağatay Edgücan ŞAHİN6

Neoliberal policies have had in-depth effects on agricultural production in Turkey. Two of official

statistics can support this argument: 1- the share of labor force in agriculture has decreased from 47,8%

in 1991 to 19,39 in 2017, and 2- GDP share of agriculture is also decreased in the same period from

15,25% to 6,08%. Privatization of state-controlled entities has effected this process by leaving producers

alone with private companies who want to buy crops, under harsh market conditions. While, 15,25% of

labor force take 6,08% of GDP, there are agricultural product shortages experienced in Turkey in 2018-

2019. Thus, the option of cooperatives started to discuss as an exit strategy in Turkey, and the discussion

gained visibility with candidates from different political orientations of coming local elections at March

31, 2019.

Cooperatives may consider as key enterprises for agricultural development both in socialist and

capitalist countries. Because of cooperatives differ from joint-stock companies in various ways, these

economic enterprises usually regulate under a special Code in capitalism. Besides bad examples, there

are very successful cooperatives in Turkey, in terms of their economic condition. There are examples as

determining the market price by itself, and setting policies to follow by all actors in a specific

agricultural product, focusing on R&D and innovative products, awarded by international competitions,

etc. In this study, we will pursue a discussion on the dynamics of an alternative cooperative model,

instead of cooperatives which aim to economic success for its producers at all costs. While we pursue

this theoretical debate, we will benefit from findings obtained by face-to-face in-depth interviews made

with agricultural producer cooperative members and managers between January 2018-March 2019.

6 Assoc. Prof., Ordu Üniversitesi. [email protected]

Page 24: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

23

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

ENERJİ İTHALATI VE EKONOMİK BÜYÜME

Zehra DOĞAN ÇALIŞKAN

ÖZ

Üretimin başlaması ve devamlılığı için enerji temel bir bileşendir. Bu anlamda üretim artışı ile refah ve

zenginlik yaratmak isteyen ülkelerin temel amaçlarından biri var olan enerji kaynaklarının doğru

kullanılması, kaynağın bulunmadığı durumlarda ise ithal edilmesidir. Ekonomik büyüme ise en basit

haliyle üretimin zaman içerisinde artmasını ifade eder. Üretimi artırabilmek dolayısıyla ekonomik

büyümeyi sağlayabilmek için enerji kaynağı olmayan ülkeler enerjiyi ithal yoluna gitmektedirler.

Çalışmada enerji ithalatı ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki incelenmektedir. Bu amaçla, Türkiye

için 1963-2018 yılları arasında enerji ithalat miktarı ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki vektör

otoregresif model (VAR) ve Granger nedensellik analizi ile açıklanmaya çalışılmıştır. Buna göre enerji

ithalatı ile büyüme arasında çift yönlü bir nedensellik ilişkisi bulgulanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Enerji İthalatı, Büyüme, VAR Modeli, Türkiye.

Energy Import and Economic Growth

Abstract

Energy is an essential component for the onset and continuity of production. One of the main objectives

of the countries that want to create prosperity and wealth through the increase in production is the correct

use of existing energy resources. Economic growth means that production increases over time. The

countries import energy in case lack of energy resources. In this research has been research relationship

between energy import and economic growth by using VAR models and Granger casuality tests for

Turkısh economy 1963-2018 period. As a result of this study, a two-way causality relationship between

energy imports and growth was detected.

Key Words: Energy import, Growth, VAR models, Turkey.

Page 25: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

24

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

SEÇİLMİŞ GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE CİNSİYET EŞİTLİĞİNİN BÜYÜME

ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: PANEL VERİ ANALİZİ

Havanur ERGÜN TATAR

ÖZ

Cinsiyet eşitliği konusu, geçmişten itibaren süregelen ve ekonomik büyümeyi etkileyerek, ülkeler arası

kıyaslamaya imkân veren bir olgudur. Nitekim son dönemde ülkeler arası kalkınma değerlendirmesi

yapılırken ‘’cinsiyet’’ önemli bir değişken haline gelmiştir. Ampirik literatüre katkı amacını taşıyan bu

çalışmada, cinsiyet eşitliği ve büyüme ilişkisi incelenmiştir. Cinsiyet eşitliğinin nispeten daha fazla

sorun oluşturduğu gelişmekte olan ülkeler örneğinin seçildiği çalışmada, büyüme oranı, kadınların

işgücüne katılım oranı, erkeklerin işgücüne katılım oranı, sermaye, cinsiyet eşitliği indeksi, ticari

açıklık, nüfus artışı açıklayıcı değişkenler olarak kullanılmıştır. Seçilmiş gelişmekte olan ülke grubunun

1990-2015 dönemi verileri panel regresyon yöntemiyle analiz edilmiştir. Cinsiyet eşitsizliği ve büyüme

arasında ters yönlü ilişkinin var olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ülkelerin sosyo-ekonomik yapısı ve

kızların eğitimine yeterli yatırımın yapılmaması mevcut sonucun elde edilmesinde en önemli

nedenlerdir.

Anahtar Kelimeler: Cinsiyet Eşitliği, Büyüme, Panel Veri Analizi.

Page 26: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

25

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

KARADENİZ EKONOMİK İŞBİRLİĞİ BÖLGESİNDE ALTYAPININ DOĞRUDAN

YABANCI YATIRIM GİRİŞLERİNE ETKİSİ

Havanur ERGÜN TATAR

ÖZ

Ekonomilerin artan yatırım gereksinimlerinden dolayı, doğrudan yabancı yatırımlar literatürde önemli

yer tutmaktadır. Sermayenin liberalleşmesi sonucu, ulus ötesi yatırımlar dünyada yaygınlaşmıştır. Bu

noktada, yabancı sermaye yatırımlarında çeşitli faktörler belirleyici olmaktadır. Mevcut piyasa yapısının

yabancılar için cazip hale getirilmesi için, ev sahibi ülkeler çeşitli strateji ve politikalar geliştirmiş.

Literatürde birçok farklı doğrudan yabancı yatırım belirleyici olmasına rağmen, bu çalışmada altyapı

değişkeni belirleyici olarak ele alınmıştır. Ampirik literatüre katkı amacını taşıyan bu çalışmada,

altyapının yabancı yatırımlar üzerindeki etkisi incelenmiştir. Ülke grubu olarak Karadeniz Ekonomik

İşbirliği Ülkelerinin seçildiği çalışmada, 1997-2017 dönemi verileri panel regresyon yöntemiyle analiz

edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Doğrudan Yabancı Yatırım, Altyapı.

Page 27: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

26

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

ORTA GELİR TUZAĞI PERSPEKTİFİNDEN TÜRKİYE'NİN EKONOMİK BÜYÜME

PERFORMANSI

Fatih AKÇAY7

Bilal GÖDE8

ÖZ

Orta gelir tuzağı bir ekonominin belirli bir kişi başı gelir seviyesine ulaştıktan sonra bu seviyeyi daha

ileri taşıyamayarak yerinde sayması hatta geriye gidebilmesi şeklinde tanımlanmaktadır. Bu durum

ekonominin bir durgunluk içine girmesi şeklinde de açıklanabilmektedir. Dünya Bankası ülkeleri

gelirlerine göre 4 grupta ele almaktadır. Dünya bankası kişi başına düşen gayri safi milli hasılayı baz

alarak bu gruplandırmayı yapmaktadır. Kişi başına geliri 995 dolar ve altındaki ülkeler düşük gelirli,

996-3895 dolar arasındaki ülkeler düşük-orta gelirli, 3986-12055 dolar arasındaki ülkeler üst-orta

gelirli, 12055 dolar ve üzerindeki ülkeler ise yüksek gelirli ülkeler olarak sınıflandırılmaktadır. Kişi

başına düşen gelirlerini 12055 doların üzerine çıkarıp bu miktarı olabildiğince maksimize etmek tüm

ekonomilerin amacıdır. Türkiye 1975 yılında kişi başına düşen gelirini 1136 dolar seviyesine çıkartarak

düşük gelirli ülkeler grubundan çıkarak düşük-orta gelirli ülkeler sınıfına geçmiştir. 1998 yılında da

yüksek orta gelir seviyesine çıkmıştır. Yüksek gelirli ülkeler seviyesine kimi zaman yaklaşmışsa da

düzenli bir şekilde üst gelir grubunda yer almayı başaramamıştır. Son yıllarda da kişi başına düşen gelir

10 bin dolar seviyesinde dalgalanmaktadır. Türkiye’nin orta gelir seviyesinde uzun süredir kalmış

olması Türkiye’nin orta gelir tuzağına yakalandığı tezini güçlendirmektedir.

Anahtar Kelimeler: Ekonomik Büyüme, Orta Gelir Tuzağı, Gelir Grupları.

TURKEY'S ECONOMIC GROWTH PERFORMANCE FROM THE MIDDLE INCOME

TRAP PERSPECTIVE

Abstract

The middle income trap is defined as the ability of an economy to reach a certain level of per capita

income and not to carry this level further, or even to go backwards. This situation can be explained also

as a recession of the economy. The World Bank considers the countries in 4 groups according to their

revenues. The world bank makes this grouping based on the per capita gross national product. Countries

with income per capita of $ 995 and under are low-income countries, between $ 996-3895 are lower-

middle income, between $ 3986-12055 are classified as upper-middle income countries, and countries

with $ 12055 and above are classified as high-income countries. It is the purpose of all economies to

raise their per capita income to more than 12055 dollars and maximize this amount as much as possible.

Turkey moved to lower-middle-income countries from low-income group of countries by increasing

income to $ 1136 in 1975. In 1998, it reached upper-middle income level. Turkey had got close to the

level of high-income countries but failed to take place regularly. In recent years, per capita income has

fluctuated at $ 10 000. Having stayed in Turkey's upper-middle income level for a long time strengthens

the thesis that Turkey's caught in the middle-income trap.

Keywords: Economic Growth, Middle Income Trap, Income Groups.

7 Dr. Öğr. Ü., Pamukkale Üniversitesi, İİBF, Maliye Bölümü, [email protected] 8 Arş. Gör. Pamukkale Üniversitesi, İİBF, Maliye Bölümü, [email protected]

Page 28: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

27

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

BİR KÜRESEL KAMUSAL MAL OLARAK BLOCK-CHAIN TEKNOLOJİSİ

Bilal GÖDE 9

Fatih AKÇAY10

ÖZ

Küresel kamusal mal kavramı karşımıza, ilk olarak Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP-United

Nations Development Programme) tarafından 1999 yılında yayınlanan “Küresel Kamusal Mallar-

21.Yüzyılda Uluslararası İşbirliği” adlı çalışmayla çıkmıştır. Literatürde net bir küresel kamusal mal tanımı

yapılamamakla birlikte iki kriter çerçevesinde bir sonuca varılmaya çalışılmıştır. Bir küresel kamusal maldan

bahsedebilmek için öncelikle dışsallık ve faydanın yayılması ön şart sayılmıştır. Bu malların faydalarından

dışlama mümkün olmayacağından fayda tüm toplumlara yayılacaktır. Kamusal mal olarak anılması için

gereken faydanın yayılması ilkesi toplumlara olduğu gibi nesiller arası da faydanın yayılması şeklinde de

olabilmektedir.

Block-chain teknolojisi veri transferi konusunda geliştirilmiş açık kaynak kodlu bir sistemdir. Sistem çok

sayıda bilgisayar tarafından ayakta tutulduğundan veriler de sistemdeki her bilgisayar tarafından

depolanmaktadır. Bu dağıtılmış yapı sayesinde şeffaflık ve takip edilebilirlik mevcut iken merkezi bir yapı

olmaması da daha farklı problemlere sebebiyet verebilmektedir. Block-chain teknolojisi açık kaynaklı bir

yazılım olması sebebiyle tüm dünyadaki kullanıcıların kullanımına açıktır ve dileyen kimse sistem kodlarını

alarak kullanabilir. Küresel ticaretin en önemli ödeme araçlarından birisi olan swift sistemine alternatif

olabilecek bir yapı olan block-chain geliştirilmeye açık bir sistemdir ve açık kaynak kodu sayesinde kamu

mallarındaki dışlanamamazlık özelliğini sağlamaktadır. Gerek ödeme aracı olarak kullanılabilmesi gerekse

de daha farklı veri transferlerine imkân vermesi sayesinde topluma pozitif bir dışsallık yayan block-chain

teknolojisi yeni bir küresel kamusal mal olarak karşımıza çıkmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Küresel Kamusal Mal, Block-Chain, Dışsallık.

Abstract

The concept of global public goods has emerged first in the “Global Public Goods: İnternational Cooperation

in the 21st Century” by the United Nations Development Program (UNDP). Although there is no clear

definition of global public goods in the literature, it has been tried to reach a conclusion within the framework

of two criteria. In order to be able to talk about a global public commodity, first of all, externality and the

spread of benefit are prerequisites. As the exclusion from the benefits of these goods will not be possible, the

benefit will spread to all societies. The principle of spreading the benefit required to be referred to as public

goods may be in the form of spreading the benefit between generations as well as societies.

Block-chain technology is an open source system for data transfer. Because the system is maintained by a

large number of computers, data is stored by every computer in the system. Thanks to this distributed

structure, transparency and traceability are present, but the lack of a central structure may lead to different

problems. Block-chain technology is open to all users around the world because of open-source software,

and anybody can use the system codes. The block-chain, which is an alternative to the swift system, which

is one of the most important payment tools of global trade, is open to development and provides an inability

to be excluded in public goods thanks to its open source code. Block chain technology, which emits a positive

externality to the society, is seen as a new global public commodity.

Key Words: Global Public Goods, Block-chain, Externalities.

9 Arş. Gör. Pamukkale Üniversitesi, İİBF, Maliye Bölümü, [email protected] 10 Dr. Öğr. Ü., Pamukkale Üniversitesi, İİBF, Maliye Bölümü, [email protected]

Page 29: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

28

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

TEMEL PARASAL DEĞİŞİM EKONOMİSİ MODELİNE EVRİMSEL OYUN TEORİK BİR

YAKLAŞIM

Zeynep YENER GÖK

ÖZ

Aslen değişim aracı olmanın dışında herhangi bir işlevi olmayan karşılıksız paranın neden pozitif bir

değere sahip olduğu ve neden genel kabul görerek değişim aracı olarak kullanıldığı para teorisinin

yanıtlaması gereken önemli sorularından biri olmasına rağmen genellikle ihmal edilmiştir. Tercih edilen

yol genellikle para otoritesi tarafından kontrol edilen bir nesne olan karşılıksız paranın veri kabul

edilmesi, değerli olduğu varsayımı altında neden ve nasıl sürdürülebilir olduğunun sorgulanmasıdır. Son

dönemde paranın değişim aracı rolünü ön plana çıkararak modellemek için değişim sürecinin ayrıntılı

olarak incelenmesini sağlayan ve oyun-teorik temelli olan arama teorisi (search theory) modelleri

kullanılarak para teorisinde yeni sonuçlar üretilmeye başlanmıştır. Bu çalışmada arama-temelli parasal

değişim ekonomisi modeli kurulmuş; çok sayıda ve stratejik düşünen oyunculardan oluşan bir

popülasyonun, işlem maliyetine tabi iki farklı değişim aracının olduğu bir değişim ekonomisindeki

davranışları incelenmiştir. Değişim sürecinin dinamik bir süreç olduğu göz önünde bulundurularak

popülasyonun, iki değişim aracından herhangi birini tercih etme kararına hangi koşullarda ve nasıl

evrildiği sorgulanmıştır. Toplumun evrimsel dinamiklerinin içinde ortaya çıkan dengeler evrimsel

istikrarlı yaklaşım ve eşleyici dinamikler yaklaşımları kullanılarak incelenmiştir.

Page 30: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

29

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

YENİ KIRILGAN BEŞLİ ÜLKELERİNDE GELİR EŞİTSİZLİĞİNİN EKONOMİK

BÜYÜMEYE ETKİLERİ

Ahmet KAMACI

ÖZ

2013’de Morgan Stanley tarafından hazırlanan raporla Kırılgan Beşli olarak tabir edilen ülkeler, yüksek

cari açık, yüksek enflasyon ve aşırı derecede dış sermayeye bağlı olan ülkelerdi. 2017’de

Standard&Poors’un Yeni Kırılgan Beşli tanımıyla ekonomisi en kırılgan olan ülkeler değişmiş, listeye

Arjantin, Pakistan, Mısır ve Katar eklenmiş, ancak eski listeden sadece Türkiye kalmıştır. Kırılgan Beşli

ülkelerinde düşük büyüme oranları, yüksek cari açıklar ve yetersiz tasarruflar ülkelerin dış şoklardan

daha çok etkilenmesine neden olmaktadır.

Gelir eşitsizliğini ölçen Gini katsayısı 0 ile 1 arasında bir katsayıdır. Gini katsayısı 1’e yaklaştıkça

adaletsizlik artarken, 0’a yaklaştıkça gelir eşitsizliği azalmaktadır. Bu doğrultuda bu çalışmanın amacı

1977-2016 dönemi için Türkiye’de gelir eşitsizliğinin ekonomik büyümeye etkilerini incelemektir.

Anahtar Kelimeler: Kırılgan Beşli, Gini katsayısı, ekonomik büyüme

Page 31: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

30

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

ULUSLARARASI GEMİCİLİKTE PİYASA YAPISI -KONTEYNER TAŞIMACILIĞINDA

PİYASA YOĞUNLUĞU VE NEDENLERİ

Emre Güneşer BOZDAĞ

Fatih Hakan DİKMEN

ÖZ

Giderek küreselleşen ve artan dünya ticaretinin bir parçası olan gemi ulaşımında, konteyner

taşımacılığının da önemli giderek artmaktadır. İnternet sayesinde dünya çapında gelişen toptancılığın

yanında perakende ticaret de önem kazanmıştır. Yükte hafif pahada ağır ürünlerin, elektronik aletlerin,

bilgisayarların, ev eşyalarının ve akla gelebilecek birçok malın, tüketiciye bir an önce, güvenli bir

şekilde iletilmesi gerekmektedir. Kıtalararası bu alışverişlerin tamamlanmasında ve bunun sürekliliğinin

sağlanmasında konteyner taşımacılığına olan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır.

Günümüz dünyasında konteyner taşımacılığı, gemi ulaşımı açısından, birçok şirket tarafından

yapılmaktadır. Konteyner taşımacılığında dünya çapında piyasada birçok firma bulunmasına rağmen

piyasanın büyük bir kısmı birkaç büyük şirketin elindedir. Bu durum iktisadi anlamda dünya çapında

konteyner taşımacılığının, piyasa yoğunluğunun yüksek olduğunu göstermektedir.

Bu çalışmanın amacı, sektörde büyük paya sahip az sayıda şirketin piyasada fiyat belirleyici bir rolünün

olup olmadığını ortaya koymaktır. Bu anlamda global konteyner taşıma fiyatları ve marjinal maliyet

verileriyle ilişkili tekelleşme gücünün piyasa yoğunlaşma verileriyle paralellik gösterip göstermediğini

test etmektir.

Page 32: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

31

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

SEÇİLMİŞ OECD ÜLKELERİNDE POLİTİK İSTİKRAR-EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ

Ahmet KAMACI

ÖZ

Ülkelerdeki politik kutuplaşma, hükümetlerin değişim sıklığı, seçmen kararsızlığı ve sosyal huzursuzluk

gibi kavramları ifade eden politik istikrar ya da istikrarsızlık, ekonomik büyüme sürecinin temel

bileşenlerinden biridir. Ülke içinde kutuplaşma arttıkça politik istikrarsızlık artmaktadır. Politik

istikrarsızlık beraberinde siyasi ve ekonomik istikrarsızlığı da getirmekte ve belirsizlik sürecine giren

ekonomide durgunluk artmaktadır. Bu süreç de yatırımların azalmasına neden olarak ülkelerin

makroekonomik performansını olumsuz etkilemektedir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’nin de dâhil

olduğu 20 OECD ülkesinde 2003-2017 dönemi için politik istikrarın/istikrarsızlığın ekonomik

büyümeye etkisini panel veri analiziyle incelemektir. Bu çerçevede ülkelere ait değişkenler ekonometrik

yöntemlerle analiz sürecine eklenerek değişkenlerin yönü tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Politik istikrar, ekonomik büyüme, panel veri analizi

Page 33: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

32

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

TÜRKİYE'NİN AB İLE BUĞDAY TİCARETİNİN SERBESTLEŞMESİ: BİR

ARMINGTON MODELİ ÇALIŞMASI11

Mert ŞAKI12

H. Ozan ERUYGUR13

ÖZ

Klasik uluslararası iktisat yazınına göre, ülkelerin ürettikleri ürünlerin üretim miktarları, bu ülkelerin

birbirleri ile yapacakları ticaretin açıklayıcısı olarak kabul edilmektedir. Mutlak Üstünlükler Teorisi

ve Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisine göre, ülkeler birbirlerinden sayıca üstün oldukları ürünleri

üretip ihraç ederler, teorice üstün olmadıkları ürünlere ithalat yoluyla sahip olurlar. Armington(1969)

ise, ürünlerin coğrafi şartlardan dolayı tam ikame olamayacağını varsaymaktadır.

Türkiye ve AB arasında 1996 yılı itibariyle başlayan gümrük birliğine tarım ürünleri dahil değildir.

Gelecekte, tarım ürünlerinin gümrük birliğine dahil edilmesi ihtimali gerçekleştiğinde Türkiye’nin

buğday ticaretindeki durumu eldeki verilerden hareketle değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeyi

yapmak için, 1995-2012 yılları arasındaki ticaret verileriyle, ithalat fiyat esneklikleri hesaplanmıştır.

Tarifelerin AB ile sıfırlanması sonucunda uluslararası ticaretin ne yönde değişim göstereceği

konusunda öngörülerde bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Tarım, Armington Esnekliği, AB, Gümrük Birliği, Buğday Ticareti

LIBERALIZATION OF TURKEY'S WHEAT TRADE WITH THE EU: AN ARMINGTON

MODEL STUDY

According to the classical international economic literature, the production quantity of products

produced by countries is considered to be the explanation of the trade between these countries.

According to the theory of absolute advantage and the theory of comparative advantage, countries

produce and export products in which they are superior to each other, and they acquire products that

they are not superior to theoretically. Armington(1969) assumes that products cannot be fully

substituted due to geographical conditions.

Agricultural products are not included in the Customs Union between Turkey and the EU, which

started in 1996. In the future, when it is probable that agricultural products will be included in the

Customs Union, Turkey's situation in wheat trade was evaluated from the data at hand. To make this

assessment, import and export price flexibility was calculated with trade data from 1995 to 2012. As

a result of the cancellation of tariffs with the EU, there have been predictions about how international

trade will change.

Key Words: Agriculture, Armington Elasticity, EU, Custom Union, Wheat Trade

11 Bu çalışma, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı

Uluslararası İktisat Yüksek Lisans Programında, Prof. Dr. H. Ozan ERUYGUR danışmanlığında hazırlanmakta

olan TÜRKİYE’NİN AB İLE TARIMSAL TİCARETİNİN SERBESTLEŞTİRİLMESİ: BİR ARMINGTON

MODELİ ÇALIŞMASI başlıklı tezden türetilmiştir. 12 Araştırma Görevlisi, Artvin Çoruh Üniversitesi, İİBF, İktisat Bölümü 13 Prof. Dr., Gazi Üniversitesi, İİBF, İktisat Bölümü

Page 34: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

33

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

OSMANLI BÜTÇE GELİR KAYNAKLARINDAN CİZYE GELİRLERİNİN YERİ VE

ÖNEMİ

Ramazan ARSLAN

ÖZ

Bütçeler, bir ekonomide devlet gelir ve giderlerinin seyrini izlemeye yarayan belgelerdir. Batı’da bütçe

kurumunun ilk olarak İngiltere’de görüldüğü ve buradan dünyanın diğer ülkelerine yayıldığı

bilinmektedir. İslâm literatüründe ise daha ilk dönemlerde bütçe kavramına rastlanılmaktadır. İslâm ve

Batı tatbikatında bütçe kavramı farklılık arz etmektedir. Batı’da bütçeler, halkın devlete ne kadar vergi

ödemesi gerekliliğinden, İslâm Devleti’nde ise devletin tek taraflı irade beyanından hazırlanmıştır.

Osmanlı bütçelerinde yer alan gelir kaynakları genellikle mukataa, cizye ve avârız gelirlerinden

oluşmaktadır. Cizye, Müslüman olmayan faal erkek nüfustan alınan bir vergidir. Rahipler, ergin

olmayanlar, devlet hizmetinde bulunanlar, iş yapamaz durumda olanlar bu vergiden muaf

tutulmuşlardır. Kural olarak kişi başına alınan cizye, 1856 Islahat Fermanıyla birlikte bedel-i askerî

denilen askere alınmama karşılığında toplanan bir vergi haline getirilmiştir.

Bu çalışmada, cizye gelirlerinin Osmanlı bütçe gelir kaynakları içindeki önemi ortaya konulmaya

çalışılmıştır. Çalışmanın temel kaynağını Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri

Başkanlığı Osmanlı Arşivi’nde bulunan belge ve kataloglar oluşturmaktadır. Çalışma konusuna ilişkin

veriler, Maliye Nezareti Varidat Muhasebesi 0643 numaralı Cizye Defteri’nden elde edilmiştir.

Çalışmada öncelikle bütçe gelirleri ve gelir kaynakları hakkında bilgi verilmesinin ardından bütçe gelir

kaynakları arasında önemli bir yer teşkil eden cizye gelirleri irdelenmeye çalışılmış ve bu gelirlerin

bütçede önemli bir orana sahip olduğu görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: Osmanlı, Bütçe, Cizye, Maliye

Page 35: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

34

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

ORTANIN SOLU İDEOLOJİSİ, CHP VE ECEVİT, 1965’TEN 1980’E

Fatih YAŞLI14

ÖZ

1960'lı yıllar Türkiye'de siyasetin merkezinin dışında yeni siyasal oluşumların ortaya çıktığı, sağ ve

sol ideolojik partilerin kurulduğu, solun ve işçi hareketinin yükseldiği bir döneme tekabül etmektedir.

1950 yılında iktidarı kaybeden CHP, o tarihten itibaren ideolojik bir arayış içerisinde olmuş, 1965

yılında da CHP Genel Başkanı İsmet İnönü CHP'nin "ortanın solunda" olduğunu iddia etmiştir.

"Ortanın solu" kavramını ideolojik bir bütünlüğe kavuşturmak ve bir doktrin haline getirmek başarısını

ise Bülent Ecevit göstermiş, bununla eş zamanlı olarak da İnönü'nün yerine CHP Genel Başkanlığına

seçilmiştir.

Bu sunumda 1960'ten 1980'e kadar olan süreçte "ortanın solu" ideolojisinin CHP'yi nasıl

dönüştürdüğü, Ecevit'in kitleler nezdinde popüler bir lider haline gelişinde "ortanın solu" ideolojisinin

yeri, "ortanın solu"na sağ siyasetin bakışı ve sosyalistlerin "ortanın solu" hakkındaki düşünceleri,

CHP'nin hem muhalefetteki hem de iktidardaki dönemleri ile ilişkilendirilerek açıklanacaktır. Aynı

zamanda dönemin Soğuk Savaş'a dayalı uluslararası siyasetine ve "ortanın solu" ideolojisinin Soğuk

Savaş bağlamındaki yerine de bakılacaktır.

14 Dr.

Page 36: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

35

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

EGEMENLERİN GIDASINDAN GIDA EGEMENLİĞİNE

Saadet AYDIN15

Gıda güvenliği, gıda güvencesinin bir parçasıdır; ama her iki

kavramın da gıda egemenliği yaklaşımlarının içinde yer almasını

sağlamak; başka bir deyişle güvence ve güvenlik yaklaşımlarının

ekolojik ilkeleri ve kendine yeterliliğin sağlanmasını dikkate alan bir

politik atmosfer içinde şekillenmesini sağlamak bambaşka bir

topluma kapı aralayacaktır.16

1974 yılında H. Kissinger başkanlığındaki Birleşik Devletler Ulusal Güvenlik Konseyi, “Dünya çapında

nüfus artışının Birleşik Devletler’in güvenliği ve yurt dışı ilişkileri üzerine etkileri” başlıklı, 200 sayfalık

bir Ulusal Güvenlik Bildirisi (NSSM 200) yayınlamıştır. Kissinger’ın görevi başındayken söylediği

“petrolü kontrol eden ulusları, gıdayı kontrol eden insanları kontrol eder” cümlesi, dönemin dış

politikasına kılavuzluk etmiştir17. 1975 yılında ABD başkanı Gerald Ford, Ulusal Güvenlik Bildirisi’ne

dayanarak, nüfuslarındaki hızlı artış nedeniyle Amerikan çıkarlarına tehdit olarak görülen ve aralarında

Türkiye’nin de bulunduğu 13 ülkeye18, gıda yardımları aracılığıyla yaptırım uygulamayı denemiştir.

Nüfusunu kontrol edemeyen ülkelerin gıda yardımlarından yararlanmasını engellemek ve yeri

geldiğinde savaş yoluyla nüfuslarının azaltılması için girişimde bulunmak, bu rapora göre bir ulusal

güvenlik stratejisi olarak savunulmuştur. Böylece, 1970’lerde “gıda,” uluslararası ilişkilerde son derece

kullanışlı bir silah halini almıştır.

20. yy yeşil devrimleri ile gıda üretimi bilimsel ve teknolojik yeniliklerden yararlanarak artarken, gıdaya

erişim özellikle sağlıklı ve besleyici olan gıdaya erişim sorun olarak varlığını sürdürmüş, küresel

sermaye açısından da yeni yatırım alanları olarak ilgi çekmiştir. Geleneksel üretim biçimlerinin

dönüşüme uğradığı, gıdanın tohum ağırlıklı olarak metalaştığı, kırsal yapının çözüldüğü ve

kentleşmenin kışkırtıldığı bu evrede dev kimya şirketleri, gıdayı kontrol eden .

21.yy, gıda süreçlerinin, kalkınmacı söylem eşliğinde yeni emperyalizmin modern yüzü olarak bilim ve

teknolojinin de yardımıyla ulusların/halkların üzerinde denetim kurma mekanizmasına dönüştüğü

yüzyıldır. Bu yüzyılda tüm uluslar için gıda güvenliği ve güvencesi, gıda egemenliği kapsamında

yaşamsal bir sorun haline gelmektedir. Ekolojik sınırlar ve sorunlar gıda sorununu büyütürken, Dünya

Ticaret Örgütü (DTÖ) gibi iktisadi kurumların kontrolünde egemenlik sorunu haline de gelmektedir. Bu

kapsamda, bu çalışmanın konusu, Türkiye’deki Tohumculuk Yasası üzerinden ulusal gıda egemenliği

tartışmalarıdır. Gıda gibi temel bir ihtiyaç ve yaşamsal hakkın politik ve yasal düzenlemeler

çerçevesinde Türkiye üzerinden incelendiği çalışmada, TÜİK verileri ve Tarım ve Orman Bakanlığı

raporları, haber ve duyurularından yararlanarak, gıda egemenliğindeki mevcut durumun sergilenmesi

amaçlanmaktadır. Çalışmada, 1970’lerden 2000’lere Türkiye’de gıda üretiminin serüveni dönüşüm

evreleri ile birlikte ele alınmaktadır.

Anahtar sözcükler: Gıda egemenliği, Tohumculuk Yasası, gıda güvenliği, gıda güvencesi

15 Abant İzzet Baysal Üniversitesi/BOLU 16 Bülent Şık, https://m.bianet.org/bianet/siyaset/197364-gida-guvenligi-gida-guvencesi-ve-gida-egemenligi-

kavramlari-uzerine 17 https://shareverything.com/2016/05/23/kissinger-control-food-and-you-control-the-people/ 18 Bu 13 ülke, Hindistan, Bangladeş, Pakistan, Endonezya, Tayland, Filipinler, Türkiye, Nijerya, Mısır, Etyopya,

Meksika, Brezilya ve Kolombiya’dır. Brewda, Joseph; in the December 8, 1995 issue of Executive Intelligence

Review. https://larouchepub.com/other/1995/2249_kissinger_food.html, (Erişim tarihi: 12.03.2019)

Page 37: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

36

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

SÜREÇ İÇERİSİNDEKİ AN VE FARKLILAŞAN GÖRÜNGÜ: TÜRKİYE’DE GEÇ

KAPİTALİSTLEŞME BAĞLAMINDA 1979 KRİZİ VE DÖVİZ BİÇİMİNDE SERMAYE

İHTİYACI19

Gizem ŞİMŞEK20

ÖZ

Geç kapitalistleşen ülkeleri tanımlayan temel değişkenlerden biri döviz biçimindeki sermaye ihtiyacıdır.

Döviz biçimindeki sermaye ihtiyacı, geç kapitalistleşen bir ülke olarak Türkiye’de sermaye birikim

sürecinin farklılaşan aşamalarında farklı biçimlerde kendisini göstermektedir. Birikim sürecinin tarihsel

sürekliliği boyunca döviz biçiminde sermaye ihtiyacının artmasıyla karakterize olan ve birikimin

farklılaşan evrelerinde “döviz darboğazı” biçiminde tekrarlayan krizler birikimin geldiği tarihsel

aşamaya bağlı olarak farklı görüngülere kavuşmuştur. Bu krizlerden biri olarak 1979 krizi, döviz

biçimindeki sermaye ihtiyacına bağlı olarak birikim sürecinin farklılaşan evrelerinde kendisini farklı

görüngülerle açığa çıkarmıştır. Ancak süreç içerisinde açığa çıkan kriz anlarını karakterize eden

zamansal değişimler, birikim sürecinin sahip olduğu verili aşamayı da temsil ettiği ölçüde, süreç

içerisinde yaşanan krize de kendi özgüllüğünü atfetmiştir. Türkiye’de birikim sürecinin tarihsel

sürekliliği içerisinde 1979 krizine bu özgüllüğü atfeden en önemli zamansal aşama, içe yönelik birikim

sürecinin sınırlarına ulaşıldığı ve dünya ölçeğinde işleyen kapitalist ilişkilere eklemlenme tarzının

yeniden biçimlendiği bir “an”a karşılık gelmesidir. Dolayısıyla birikim sürecinin farklılaşan anlarına

karşılık gelen diğer krizler gibi 1979 krizi de “döviz darboğazı” görüngüsü kazanmıştır; ancak birikim

sürecinde krizin anının yaşandığı zamansal aşama, Türkiye’nin geç kapitalistleşmesine dayalı birtakım

özgüllüklerin temsili olduğu ölçüde de açığa çıkan krizin görüngüsünü farklılaştırmıştır.

Bu çerçeveden hareketle çalışmanın amacı geç kapitalistleşen bir ülke olarak Türkiye’de döviz

biçimindeki sermaye ihtiyacına neden olan temel dinamikleri sermaye birikim süreci içerisinde önemli

bir tarihsel aşamayı temsil eden ve “döviz darboğazı” görüngüsüyle deneyimlenen bir kriz anı olarak

1979 deneyimi üzerinden analiz etmektir. Bu temel dinamikler analiz edilirken sermaye birikim

mekanizmasının yapısal işleyişi yaşanan değişimleri anlamada temel kalkış noktası olacaktır.

Anahtar Kelimeler: 1979 Krizi, Sermaye Birikimi, Kriz, Geç Kapitalistleşme, Döviz İhtiyacı.

19 Bu çalışma Marmara Üniversitesi Kalkınma İktisadı ve İktisadi Büyüme Bilim Dalı’nda devam etmekte

olduğum “Türkiye’de Döviz Biçiminde Sermaye İhtiyacı: Krizler Üzerinden Bir Analiz” başlıklı doktora tezime

dayanmaktadır. 20 Siirt Üniversitesi

Page 38: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

37

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

CAMBRİDGE TARTIŞMALARININ ÖTESİNDE SERMAYE KAVRAMINI YENİDEN

DÜŞÜNMEK: ELEŞTİREL BİR ANALİZ

Adem AÇAR21

21. yüzyılda sermaye kavramının yeniden gündeme oturması tarihsel olarak 1950’li yıllara damgasını

vuran Cambridge Tartışmaları’nı yeniden düşünmeyi gerektiriyor. Bu tartışmaların bir kutbunda Neo-

klasik teorinin yoğunlaştığı marjinal verimlilik bağlamında bir bölüşüm analizi gerçekleştiren

Cambridge (ABD) Marjinalist Yaklaşımı yer alırken, teknoloji belirlenimli üretim fiyatları bağlamında

analiz edilen Neo-Ricardocu Merkezli Cambridge (İngiltere) Yaklaşımı da tartışmanın diğer kutbunu

oluşturmaktadır. Türkiye literatüründe sözü edilen Cambridge Tartışmaları ve bu tartışmalar

kapsamında sermaye kavramının analizine yönelik çalışmalar oldukça az sayıda olup sürekliliği

sağlanamamış bir teorik çerçeveyle sınırlı kalmaktadır. Söz konusu alana ilişkin teorik çerçevenin

sınırlılığı yapılan analizlerin eksiklik ve yetersizliklerine karşı eleştirel bir perspektif üreten yeni bir

açılım sağlamak için önemli bir neden oluşturuyor. Bu kapsamda çalışma,1950’li yıllarda başlayan ve

etkileri bugüne uzanan Cambridge Tartışmaları’nda ele alınan sermaye kavramını eleştirel bir bakış

açısıyla yeniden düşünmek ve değer teorisi yönelimli alternatif bir çerçeve sunmanın olanaklarını

tartışmaya açmayı amaçlıyor. Cambridge Tartışmaları’nın sermaye kavramı analizine dair geliştirilecek

değer teorisi yönelimli eleştirel bir bakış açısı, hem bugünden hareketle söz konusu tartışmaların

geliştiği tarihsel döneme ilişkin alternatif sağlayacak hem de sermaye kavramının bugünkü güncel

tartışmalarına dair teorik bir konumlanmayı işaret edecektir.

Anahtar Kelimeler: Cambridge Tartışmaları, Sermaye, Değer Teorisi, Bölüşüm, Büyüme.

21 Doktor Öğretim Üyesi, Siirt Üniversitesi

Page 39: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

38

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

NEOLİBERAL DEVLET: EKONOMİK OLARAK MİNİMAL POLİTİK OLARAK

MAKSİMUM DEVLET MODELİ

NEOLIBERAL STATE: THE STATE MODEL MINIMAL AS ECONOMIC MAXIMUM AS

POLITICAL

İnan AKDAĞ22

ÖZ

Tickell ve Peck’e göre; “neoliberalizasyon, temel olarak devlet gücü tarafından, pazar kural ve

disiplinlerin genişlemesidir.”. Neoliberalizm ile ilgili literatüre bakıldığı zaman, daima, minimal devlet

vurgusu görülmektedir. Aslında bunun görüşün aksine, neoliberalizmde, ekonomik olarak minimal

ancak politik olarak maksimum devlet gözlenmektedir. Pazar, sosyal ilişkilerin üretim ilişkileri

ayağında egemen güç iken, sosyal ilişkilerin politik ilişkiler ayağında devlet, müdahale gücünü

sürdürmektedir. Dolayısıyla, minimal devlet anlayışı, yalnızca liberal bir varsayım olarak

görünmektedir. Reel hayat ise farklı dinamikle, politik olarak müdahaleci devlet biçimi ile varlığını

sürdürmektedir. Politik olarak müdahaleci devlet, toplum ile karşılıklı ilişki içindedir. Toplumsal

durağanlık, politik olarak müdahaleci devleti cesaretlendirmektedir ve müdahalenin kapsamı, sürekli

genişlemektedir. Politik olarak müdahalenin sınırları ise ekonomi tarafından biçimlenmektedir.

Toplumsal hareketlilik, bu modelde, ekonomik kriz tarafından belirlenmektedir. Dolayısıyla

kapitalizmin kriz duyarlı doğası, neoliberal devlet modelinin de tarihsel sınırlarıdır. Bu çalışmanın

hipotezi; neoliberal devlet incelemesinde, yaygın literatürün aksine, politik olarak daha müdahaleci bir

devlet modeli ile karşı karşıya kaldığımız, öne sürülecektir. Çalışmanın kapsamı, neoliberal dönem,

devlet, devletin yapısal özellikleri ve tarihsel gelişimidir. Çalışmanın önemi, yaygın literatürün aksine,

neoliberalizmde, politik olarak daha müdahaleci bir devlet ile karşı karşıya kaldığımızı göstermektir.

Anahtar Kelimeler: Neoliberalizm, Devlet, Neoliberal Devlet, Ekonomi, Politika

Abstract

According to Tickell ve Peck, “neoliberalization is the extension of market rule and disciplines

principally by state power.” When one looks at the literatüre on neoliberalism, it always appears the

stress on minimal state. Indeed, the opposite of this view, in neoliberalism, the state which is minimal

as economic and which is maximum as political is observed. When the market is dominant power in the

base of production relations of social relations, the state maintains interventionist power in the base of

political relations of social relations. Therefore, minimal state understanding stands only alone as a

liberal hypothesis. Reel life maintains its existence with different dynamics with interventionist political

state form. Political interventionist state is in mutually interaction with society. Social non mobilization

urges interventionist state, and scope of intervention continuously expands. The borders of intervention

as political are formatted by economy. Social mobility, in this model, is defined by economic crisis.

Moreover, the crisis tendency of the nature of capitalism is the historical borders of neoliberal state

model. The hypothesis of this study is during the analysis of neoliberal state, the opposite of widespread

literature, it puts forward that we come across with political interventionist state model. The scope of

this study is neoliberal period, state, the feature of the structure of state and its historical development.

The importance of this study is the opposite of widespread literature, in neoliberalism, the displaying

that we come across with political interventionist state model.

Key Words: Neoliberalism, State, Neoliberal State, Economy, Politics

22 Dr. Öğr. Üyesi, Amasya Üniversitesi Merzifon İİBF İktisat Bölümü, [email protected], ORCID ID:

0000-0001-5531-403X

Page 40: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

39

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

DİJİTAL ENDÜSTRİLERİ SINIFLARLA DÜŞÜNMEK: YENİ UFUKLAR, KADİM

TARTIŞMALAR

Çağrı KADEROĞLU BULUT23

ÖZ

Bu bildirinin amacı dijital endüstrilerde çalışanların emek biçimleri ve sınıfsal konumlarıyla ilgili ortaya

atılan kavram ve kavrayışları incelemektir. 20. yüzyılın özellikle ikinci yarısından itibaren yaşanan

iktisadi, toplumsal ve teknolojik gelişmeler kapitalizmin yapısında kimi dönüşümlere neden olurken

sınıf kompozisyonlarını da değişikliğe uğratmıştır. Bu dönüşüme paralel olarak ortaya çıkan yeni

sektörlerdeki yeni emek biçimleri bilgi işçileri, cogniterya, dijital emek, sibertarya gibi farklı

adlandırmalar altında tanımlanmıştır. Bu alandaki her farklı adlandırma kapitalizm içinde yeni bir sınıfı

işaret etmek üzere kullanılmıştır. Bu durumun toplum ve sınıf kavrayışlarındaki yöntemsel-kuramsal

kırılmalarla ilişkili olduğu belirtilebilir. Çalışmanın temel iddiası ise, her bir kavramsallaştırma

denemesinin ardında yalnızca kuramsal-yöntemsel eğilimlerin değil aynı zamanda açık ya da zımni bir

toplum kurgusunun ve gelecek projesinin bulunduğudur. Buradan hareketle bildiride, geçmişten

günümüze dijital endüstrilerdeki emeği tariflemek üzere kullanılan farklı kavramlar, ortaya atıldıkları

dönemin tarihsel ve sosyo-ekonomik özellikleri dikkate alınarak incelenecek, yaslandıkları toplum

kurguları analiz edilecektir. Böylece söz konusu kavramların ve onları üreten kavrayışların toplumsal

tahayyüllerinin sınırları ve niteliği tartışmaya açılacaktır.

Anahtar Sözcükler: Dijital Endüstriler, Toplumsal Sınıflar, Bilgi İşçileri, Sibertarya.

23 Arş. Gör. Dr., Ankara Üniversitesi, İletişim Fakültesi

Page 41: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

40

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

DİJİTALDEN BİLİŞSELE KAPİTALİZMİN FARKLI YÜZLERİ

Gamze YÜCESAN ÖZDEMİR24

ÖZ

Son yıllarda bilişsel kapitalizm tartışmaları sosyal bilimlerin en önemli başlıklarından birini

oluşturuyor. Bilişsel kapitalizmin savunusunda kapitalizmin uzun dönemli dinamiklerinde kritik bir

dönüşüm yaşandığı, kapitalizmin bir devrinin kapanıp yenisinin başladığı yer alıyor. Bilişsel kapitalizm

bilgi ve iletişim teknolojileri ile, dijitalleşme ile değişen emek, ekonomi ve toplum örgütlenmesine

işaret ediyor. Bilişsel kapitalizmle birlikte kritik iki kavram da dolaşıma girmiştir: gayri maddi emek ve

genel zeka. 21. yüzyılın başında bu tarz tartışmalar Marksizmi zenginleştirme çabaları olarak

görülebilir. Buna karşın kavramların kullanım biçimleri kimi yöntemsel ve kuramsal soru ve sorunları

içermektedir. Çalışmada, bu düşünsel çabalar Makrsizmin açıklayıcı ve değiştirici yönünü tanımlayan

temel kavramlar (emek-değer teorisi, metalaşma, toplumsal sınıflar) üzerinden değerlendirilecektir.

Böylece bu kavramların günümüzün kapitalist üretim ilişkileri için ne ifade ettiği ve kapitalizmin yeni

dönemini açıklamakta nasıl işlevselleştirildiği tartışılacaktır. Bu çerçevede çalışmanın temel sorusu,

dijitalden bilişsele kapitalist toplumsal bütünlüğün tarihsel hareketini açıklamada analitik önceliğin

nerede aranacağıdır.

Anahtar Sözcükler: Dijital Kapitalizm, Bilişsel Kapitalizm, Gayrı Maddi Emek, Genel Zeka.

24 Prof. Dr., Ankara Üniversitesi, İletişim Fakültesi

Page 42: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

41

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

MEDYA ENDÜSTRİSİNİN GELECEĞİNE AÇILAN KAPI DİJİTAL OKURYAZARLIK:

İLETİŞİM EĞİTİMİNDE İHTİYAÇLAR, SINIRLILIKLAR, OLANAKLAR

Şafak ETİKE25

ÖZ

Dijital gelişmeler medya endüstrisinin tamamını değiştirip dönüştürmektedir. Bu bildiri dijital

gelişmelerin medyayı nasıl dönüştürdüğünü ve medya profesyonellerinin kazanması gereken dijital

becerilerin neler olduğunu tartışmaktadır. Bildirinin amacı medya endüstrisine medya profesyonelleri

yetiştiren iletişim fakültelerinin bu yeni dijital beceriler konusunda öğrencilerini ne kadar

donatabildiğini sorgulamak, olanakları ve sınırlılıkları ortaya koymaktır. Bu bağlamda, bildirinin temel

sorusu iletişim fakültelerindeki ders içeriklerinin dijitalleşmeye cevap verecek nitelikte olup

olmadığıdır. Bildiri Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin farklı bölüm ve sınıflarından 247

öğrenciye Haziran 2017’de uygulanan ve öğrencilerin dijital okuryazarlıklarını ölçen anket

sonuçlarından yola çıkarak Türkiye’de iletişim fakültelerinde dijital becerileri artırmaya yönelik

öğretim içeriklerini tartışmaktadır. İletişim fakültesi öğrencilerinin dijital okuryazarlığı sosyal, kültürel,

ekonomik olmak üzere üç deneyim alanının birlikteliği ile ele alınacaktır. İletişim öğrencilerinin dijital

becerileri nasıl ve hangi yollarla elde ettiği, iletişim eğitiminin bu becerinin edinilmesi ve

geliştirilmesindeki rolü tartışılmaktadır. Dijital okuryazarlığın düzeyi, iletişim alanındaki eğitimin

sınırlılıklarına işaret etmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada, yürütülen anketin verileri üzerinden iletişim

eğitiminin geliştirilmesi yolunda ders ve içerik önerilerinin de tartışılması amaçlanmaktadır. Bu tartışma

iletişim fakültelerindeki dersleri, atölyeleri, seminer ve sertifika programlarını içerecektir. Ülkemizdeki

dijital okuryazarlık müfredatları iletişim alanının önde gelen uluslararası üniversitelerin müfredatlarıyla

karşılaştırma içerisinde ele alınarak tartışılmaktadır.

Anahtar Sözcükler: İletişim Eğitimi, Dijital Okuryazarlık, Medya Endüstrisi, Yeni Medya.

25 Dr. Öğr. Üyesi, Bozok Üniversitesi, İletişim Fakültesi

Page 43: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

42

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

MARKET AS AN INSTITUTION

Itir OZER-IMER26

Derya GULER AYDIN27

ABSTRACT

This study analyzes different competition theories from the viewpoint of economic sociology and within

the framework of static and dynamic analyses. The study claims that the static and dynamic nature of

competition is related to what the economic problem is, i.e. competition appears with its static nature in

studies focusing on exchange, accordingly, the analysis concentrates on the operation of the economic

and social structures in the static equilibrium, while it emerges as dynamic in studies focusing on

production, the analysis, hence, investigates the dynamic imbalances in these structures. Within this

context, this study scrutinizes the static and dynamic competiton theories on the basis of economic

sociology. It argues that the static theories, which define competition as a "structure", lack the

methodological contributions of economic sociology to economic analysis, whereas the dynamic

competition theories, which analyze "processes", feed on and complement economic sociology.

Technology, undoubtedly, plays a key role here since developments in the technological domain trigger

significant changes, primarily, in economic areas, then, in other others, so that they even directly govern

these changes. The technological domain is under the influence of, particularly, economic

developments, too. This study shows that all these mutual interactions are the basics that determine the

structural development and transformation of the social and economic reality.

Keywords: Dynamic competition, sociology of the market, technological change.

26 Hacettepe University, TURKEY, [email protected] 27 Hacettepe University, TURKEY, [email protected]

Page 44: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

43

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

ONDOKUZUNCU YÜZYIL FABRİKA YASALARINA VE BİRLEŞME YASALARININ

KALDIRILMASINA YÖNELİK TEPKİLERİN LAISSEZ FAIRE DOKTRİNİ

ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ

Aslı Ceren SARAL28

Deniz ABUKAN29

Ondokuzuncu yüzyıl İngiltere’sinde emek piyasaları ile ilişkili olarak gerçekleştirilen iki temel

düzenleme olan fabrika yasaları ve birleşmeleri yasaklayan yasaların yürürlükten kaldırılması, dönemin

politik iktisatçıları arasında farklı tepkilere ve tartışmalara yol açmıştır. Bu düzenlemelerin hayata

geçmesinde ve sonrasında düzenlemelere karşı verilen ya da verilmeyen tepkilerde, döneme hâkim olan

laissez faire doktrininin ne ölçüde etkili olduğu ve savunu ya da karşı çıkışlardaki gerekçelerle ne kadar

uyumlu olduğu, doktrinin düşünce alanındaki hâkimiyetinin somut durum karşısında ne derece ayakta

kalmış olduğunun sorgulanması açısından önemlidir.

Fabrika yasalarına taraftar ya da karşıt olmalarının ötesinde, klasik politik iktisatçıların fikirleri;

yasaların iktisadi etkileri ile mi, sözleşme serbestîsinin sınırları ile mi yoksa kötü çalışma koşullarına

karşı verilen ahlaki tepkiler ile mi ilişkilidir? Diğer taraftan 1799 ve 1800 yıllarının işçi ve işverenlerin

örgütlenmesini yasaklayan yasaları, dönemin klasik politik iktisatçıları tarafından ne ölçüde ve hangi

temelde desteklenmiş ya da desteklenmemiştir? Özellikle 1824 yılında yasaların kaldırılması üzerindeki

etkileri ve sonrasındaki tepkilerinin düşünsel temelleri nelerdir? Bu sorular ekseninde, çalışmada her

iki düzenlemeye yönelik klasik politik iktisatçıların görüşlerinin, laissez faire doktrinin özgür iktisadi

ajanlar arasındaki sözleşme serbestisi inancı ve devlet müdahalesi karşıtlığı bağlamında tutarlılığı

tartışılmaktadır.

Anahtar Kelimeler: 19. yy İngiliz Fabrika Yasaları, Birleşme Yasaları, Klasik Politik İktisat, Laissez

Faire doktrini

28 Araştırma Görevlisi, Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Maliye Bölümü 29 Dr. Öğretim Üyesi, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Bölümü

Page 45: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

44

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

KALKINMA VE SOSYAL GÜVEN: ALMANYA ÖRNEĞİ

Hülya DERYA30

Mehmet Vahit EREN31

ÖZ

Ekonomik yapı, sosyal yapı içerisinde yer aldığı için iktisadi ilişkiler, insanlar arasında ve sosyal

zeminde gerçekleşmektedir. Sosyal öğeler, ülkelerin ekonomik performansları üzerinde oldukça güçlü

etkilere sahiptir. Kalkınmanın ekonomik boyutu dışında sosyal boyutuna da dikkat çeken ve bu amaçla

Dünya Bankası bünyesinde kurulan sosyal kalkınma bölümü bulunmaktadır. Bir toplumun sosyal

sermayesi, insanlar arasındaki etkileşimleri yöneten kurumları, ilişkileri, davranışları ve değerleri

içermekte olup, ekonomik ve sosyal kalkınmaya yardımcı olmaktadır. Sosyal sermaye, sadece toplumu

destekleyen kurumların bir toplamı değil; aynı zamanda onları bir arada tutan yapıştırıcı niteliği

taşımaktadır. Sosyal sermayenin içerdiği en önemli unsurlardan biri güvendir. Güven ise, eğitim, etik

ve ahlak ile ilişkilidir. Eğitim, etik ve ahlakın olmadığı toplumlar, fiziki olarak ne kadar kalkınırsa

kalkınsın sonunda kitle toplumuna dönüşmekte ve yok olmaktadır.

Çalışmanın amacı; 1933-1945 arasında Almanya’da eğitimin etik ve ahlakın yok edilerek kitle

toplumuna yol açıldığı, 1950-1970 yılları arasında güvenin en önemli unsuru olan eğitim, etik ve ahlakın

yeniden inşa edilerek kalkınmaya katkısı değerlendirilecektir. Çalışmanın yöntemi Almanya’nın

birincil kaynaklarına ve verilerine dayanacaktır.

Anahtar Kelimeler: Kalkınma, Sosyal Güven, Almanya.

30 Dr. Öğr. Üyesi, Kilis 7 Aralık Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu

Yönetimi Bölümü, [email protected] 31 Dr. Öğr. Üyesi, Kilis 7 Aralık Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü,

[email protected]

Page 46: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

45

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

WILHELM RÖPKE’DE AVRUPA BİRLİĞİ’NİN GELECEĞİ

Hülya DERYA32

ÖZ

Wilhelm Röpke, Avrupa Birliği’nin uzun vadede dağılacağını öngören ilk Alman iktisatçıdır. Röpke,

Avrupa ekonomik entegrasyonunu, dünya ekonomik serbest ticareti için bir aşama olarak görmektedir.

Diğer yandan radikal bir ayrımcılık, dışa dönük bir kapanma tehlikesi bulunmaktadır. Söz konusu

entegrasyon ile, dört temel özgürlük unsuru olan serbest mal ve hizmet alışverişi, serbest sermaye akışı

ve serbestlik dolaşım hakkı büyük ölçüde fayda sağlanmaktadır. Fakat Avrupa Birliği hala pek çok

politik alanda (tarım politikası gibi) müdahaleci bir yapıya sahiptir. Avrupa Birliği üyesi İngiltere’de

2016 yılının ikinci çeyreğinde gerçekleştirilen referandumda İngiltere’nin üyelikten ayrılması yönünde

bir sonuç vuku bulmaktadır. İngiltere, Brexit sürecinin tamamlanmasından sonra Avrupa Birliği’nden

ayrılan ilk ülke olacaktır. Röpke’nin Avrupa Birliği konusundaki öngörüleri doğru çıkarsa bunun

devamı gelecektir.

Çalışmanın amacı; Wilhelm Röpke ekseninde Avrupa Birliği’nin neden gelecekte dağılacağının

incelenmesidir.

Anahtar Kelimeler: Wilhelm Röpke, Avrupa Birliği, Brexit.

32 Dr. Öğr. Üyesi , Kilis 7 Aralık Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu

Yönetimi Bölümü, [email protected]

Page 47: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

46

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

TÜRKİYE EKONOMİSİNİN BÖLGESEL VE KÜRESEL DEĞER ZİNCİRLERİ İLE

ENTEGRASYONU

Mehmet Fazıl ÖZKUL33

ÖZ

Günümüzde teknolojideki gelişmeler ve ekonomik bütünleşme hareketlerinin yaygınlaşmasıyla,

rekabet yataydan dikeye doğru kayarken; firmalar, birbirlerinin hem tedarikçisi hem de tamamlayıcısı

da olabilmektedirler. Firmaların değişen stratejilerine uyum sağlamaya çalışan ülkeler de küresel değer

zincirleri içinde üretim ya da hizmet faaliyetlerinin farklı aşamalarında uzmanlaşmaktadırlar. Ülkeler,

artık imalat, hizmet, tarım gibi alanlarda uzmanlaşmak yerine küresel değer zincirlerine tedarik ya da

montaj gibi düşük halkalarından giren firmalarının tasarım AR GE gibi yüksek katma değer getiren

alanlara yönelip uzmanlaşmasına odaklanarak yurtiçinde yaratılan katma değeri arttırmaya

çalışmaktadırlar. Küreselleşmenin getirdiği bu imkânlardan faydalanan özellikle Doğu Asya ülkeleri

gelişmiş ülkelerle hızlı bir yakınsama süreci içine girmişlerdir. Türk firmaları, küresel değer

zincirleriyle pek çok rakibinden önce bütünleşmeye başlamalarına ve bu konuda artan çabalarına

rağmen elde edilen katma değer ile verimlilik açılarından rakiplerinin gerisinde kalmışlardır. Öyle ki

ülkemiz, toplam işgücü içinde düşük nitelikli çalışanların yüksek payı, yüksek teknolojili sektörlerde

istihdam edilen kısıtlı uzman personel, değer zincirlerinde düşük teknolojili ve katma değerli

alanlarında uzmanlaşma ile OECD ülkeleri içinde sadece Şili ile benzerlik göstermektedir. Türkiye’nin

küresel değer zincirlerindeki performansını gösteren bu tablo çeşitli çalışmalarda farklı şekillerde ifade

edilmesine rağmen; neden yüksek katma değerli ürünler üretemediğimiz ve firmalarımızın neden

küresel değer zincirlerinde yükselerek markalaşamadığı soruları yetirince ortaya konmamıştır.

"Türkiye'nin Küresel Değer Zincirlerindeki Performansının Belirleyicileri" başlıklı makalede, küresel

değer zincirlerindeki performansımız, diğer benzer ülkelerle karşılaştırmalı olarak ortaya konduktan

sonra bu sorulara yanıt bulunmaya çalışılmıştır. Makalede, OECD’nin küresel değer zincirleri ile beşeri

sermaye ve ekonomik performans göstergelerinden, UNIDO’nun Rekabetçi Sanayi Performans

Endeksinden, Dünya Bankasının dış ticaret istatistiklerinden ve diğer uluslararası kuruluşlardan elde

edilen verilerden yararlanılmıştır. Elde edilen verilere göre coğrafi konumumuz, genç nüfus

potansiyelimiz ve ekonomimizde ağırlığı fazla olan sektörlerin değer zincirlerinin uzun olması,

firmalarımızın küresel değer zincirlerinde yükselerek katma değerli ürünler üretmesi için önemli

avantajlar sunduğunu göstermektedir. Ancak eğitim alanındaki çarpıklıkların yol açtığı kısıtlı beşer

sermaye kapasitemiz, devletin, kurumların rasyonel politikalar geliştirme konusundaki etkinsizlikleri

ve buna bağlı ekonomik istikrarsızlıklar ile lojistik alanında azalan rekabet gücümüz yüksek katma

değerli ürünler üretmemizi engellemektedir.

33 Dr.

Page 48: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

47

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

TÜRKİYE’NİN ÜRETİM VE DIŞ TİCARETİNİN MÜLKİYET YAPISI: YABANCI

SERMAYE PAYLI KURULUŞLAR AÇISINDAN BİR DEĞERLENDİRME

Nihat DAĞISTAN34

ÖZ

Bu araştırmanın amacı Türkiye’de faaliyet gösteren firmaların mülkiyet yapısının üretim ve dış ticaret

performanslarını nasıl ve hangi yönde etkilediğini araştırmaktır. Bu amaç doğrultusunda, Türkiye

İstatistik Kurumu’nun Yabancı Kontrollü Girişim İstatistikleri ile İstanbul Sanayi Odası tarafından

yayınlanan İSO-500 istatistiklerinden yararlanmak suretiyle yabancı sermaye paylı kuruluşların toplam

üretimden satışlar, ihracat, katma değer, istihdam ve kar payları analiz edilmiştir. Çalışmanın

bulgularına göre, yabancı sermaye paylı kuruluşlar söz konusu değişkenler açısından Türkiye

ekonomisindeki paylarını önemli ölçüde arttırmışlardır.

34 Dr. Öğr. Üyesi, Başkent Üniversitesi Ticari Bilimler Fakültesi Bankacılık ve Finans Bölümü,

[email protected]

Page 49: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

48

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

TÜRKİYE VARLIK FONU BAĞLAMINDA ULUSAL VARLIK FONLARI ÜZERİNE BİR

DEĞERLENDİRME

Yunus ODABAŞ35

ÖZ

Devletin ekonomik gerekçesi uzun yıllardır tartışılan bir konudur. Bu konuda birçok farklı fikir

bulunmaktadır. Bazı iktisatçılar tarafından devlet müdahalesinin gerekli olduğu, bazı iktisatçılar için ise

gerekli olmadığı görüşü savunulmuştur. Tam bu noktada varlık fonları ile bu konuyu ilişkilendirmek

yanlış olmaz. Varlık fonları devletin ekonomideki yatırım araçlarından biridir.

Varlık fonları genel olarak ödemeler dengesi fazlalarından, resmi döviz kuru işlemlerinden, özelleştirme

gelirlerinden, devletin transfer ödemelerinden, mali fazlalardan ve doğal kaynak ihracı sonucunda elde

edilen hasılat ile kurulan devlet mülkiyetindeki bir yatırım aracıdır. Bu bağlamdan hareketle varlık

fonlarının tarihsel süreç içerisindeki yeri, küresel ekonomideki konumu, dünyadaki varlık fonu

uygulamaları örnekleri ve son olarak da Türkiye Varlık Fonu hakkında bir inceleme yapılıp dünyadaki

diğer örneklerle bir karşılaştırma yapılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Ulusal Varlık Fonları, Kalkınma, Küreselleşme, Türkiye Ekonomisi

35 Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi,

[email protected]

Page 50: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

49

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

DONALD TRUMP HEGEMONYASI

Yeliz SARIÖZ GÖKTEN36

ÖZ

Gücünü Bretton Woods kurumlarına ve serbest piyasa sistemine dayandıran ABD, 1945’den itibaren

dünya sisteminin yeni hegemonu olmuş ve müttefikleri ile birlikte küresel bir dünya düzeni inşa etmiştir.

1978’de Çin’in ve 1991’de Rusya’nın sisteme entegre olma çabaları ile küresel kapitalizm tarihte hiç

erişemediği boyutlara ulaşmıştır. Yine bu süreçte Doğu Asya, Doğu Avrupa ve Latin Amerika ülkeleri

demokratik dönüşümler gerçekleştirerek dünya ekonomisine entegre olmuş; NATO genişletilmiş, WTO

kurulmuş ve G20 sistemde önemli bir konuma sahip olmuştur.

2008 kriziyle birlikte dünya sistemi adeta bir dönüm noktasına gelmiş ve liberal küresel düzen krize

girmiştir. Neoliberal sistemin akıbetine dair tartışmalar sürerken Trump’ın ABD Başkanı seçilmesi

sistemin geleceğine yönelik endişeleri daha da arttırmıştır. Trump’la birlikte ABD tarihinde 1930’lardan

beri ilk kez küresel kapitalizme muhalif bir başkan seçilmiş, Trump ilk konuşmasından itibaren

liberalizme karşıt açıklamalarda ve uygulamalarda bulunarak ABD’nin liberal hegemonyasından

“liberal” kısmını kaldırmayı hedeflediğini açıkça göstermiştir. Bu çalışmada Trump’la birlikte ABD

hegemonyasının ve dünya düzeninin nasıl biçimleneceğine yönelik tartışmalar yürütülecektir.

36 Dr., Ömer Halisdemir Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü, [email protected]

Page 51: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

50

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

KÜRESEL DEĞER ZİNCİRLERİNE KATILIM PROJESİ OLARAK ÇİN- ORTA ASYA-

BATI ASYA EKONOMİK KORİDORU

Kerem GÖKTEN37

ÖZ

Çin öncülüğünde yaşama geçirilmekte olan “Kuşak ve Yol” girişimi, son zamanların önemli tartışma

ve araştırma konuları arasındadır. Girişimin altında yatan dinamikler, hedefleri ve devletler arasındaki

güç ilişkilerine muhtemel etkileri derin bir araştırma alanı oluşturmaktadır. Bu çalışma, karada altı ana

koridordan oluşan “Kuşak ve Yol” girişiminin ana akslarından olan Çin-Orta Asya-Batı Asya Ekonomik

Koridoru’na yoğunlaşmaktadır. Çin’in Sincan eyaletinden yola çıkan ve Kazakistan, Kırgızistan,

Tacikistan, Özbekistan, Türkmenistan, İran ve Türkiye üzerinden Akdeniz’e bağlanan, tarihi İpek

Yolu’nun rotasını izleyen, koridor önemli bir kıtalar arası işbirliği fırsatı sunmaktadır. Söz konusu

ülkeler arasında bağlanırlığı arttıracak koridor kapsamında önemli ulaştırma ve enerji yatırımları

gerçekleştirilmektedir. Bu yatırım projelerinin yaşama geçirilmesi yalnızca finansman meselesi

değildir. Adı geçen ülkelerin farklılaşan çıkar ve öncelikleri, Çin’in “Kuşak ve Yol” girişiminin açık

uçlu yapısı, küresel hegomon olarak Amerika Birleşik Devletleri’nin kaygıları ve Rusya faktörü

konunun yalnızca sunduğu fırsatlar ile değil, sınırlılıklar çerçevesinde ele alınmasını gerektirmektedir.

37 Dr. Öğr. Üyesi, NOHÜ İİBF UTLY Bölümü

Page 52: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

51

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

KAPİTALİST EKONOMİNİN İLKEL EKONOMİYLE BİR KARŞILAŞTIRILMASI:

İKTİSADIN ÖZE AİT ANLAMININ VE FARKLI BİR TOPLUM, EKONOMİ VE DEVLET

TAHAYYÜLÜNÜN İLKEL TOPLUMLARIN ÜRETİM TARZI VE ARMAĞAN SİSTEMİ

ÜZERİNDEN KEŞFİ

Pelin Vildan KOKCU38

ÖZ

İlerleme dediğimiz şeyin belki de bir geri gidiş olduğunu ve /veya olabileceğini anlatan en güzel örneklerden biri,

ilkel toplumların aslında “orijinal bir bolluk toplumu” olduğunun ve bu bolluğun, benimsedikleri düşük üretim

tarzından kaynaklandığının ve “devletsiz” bir toplum olan ilkel toplumlarda mübadeleyi, toplumsal uzlaşıyı,

barışı sağlayan şeyin, devlet değil “hau” , yani eşyanın asıl üreticisine hep daha fazlasıyla dönmesi gerektiğine

inanılan eşyanın ruhunun olduğunun fark edilmesidir.

Bu fark ediş her şeyden önce klasik iktisadın temel varsayımlarından olan kıtlık varsayımına eleştirel yaklaşıp

sorgulayabilmek ve bu varsayımdan yola çıkarak modern devleti anlayabilmek için önemli bir fırsat sunar.

Çünkü üretim tarzındaki değişim ve tarihsel ilerleme ile vardığımız yeri, klasik iktisat, sürekli var olan ve biriken

artığa rağmen, kıtlık varsayımı ile imler: Bu modernitede, ihtiyaçlarımız sınırsız, kaynaklarımız ise kıttır ve

kapitalist üretim tarzında devlet, kıt varsayılan kaynakların nasıl tahsis edileceği, nasıl kullanılacağı ve yeniden

dağıtılacağı noktasında karar verici ve bir anlamda “toplumsal uzlaşıyı” sağlayan aktör olarak karşımıza çıkar. Bir

başka deyişle, kıtlık varsayımı, ekonomik olanın yanında ve ötesinde, siyasal karar almanın gerekliliğini de içerir,

yani devleti.

O halde, tarihsel bir geri dönüşle baktığımız ilkel toplumun düşük üretim tarzı ve armağan sistemi bolluğu ve

barışı yaratabiliyorken, kapitalist üretim tarzında kıtlık varsayımı ile işleyen devlet neden vardır ve artığa rağmen

var olan kıtlığın nedeni nedir?

Bu bağlamda, bu çalışma ilkel toplumdaki üretim ilişkilerine, mülkiyet ilişkilerine, mübadele biçimi olan armağan

sistemine, bu çerçevede de sürekli dağıtılmak istenen bolluğun armağan, bağışlar ve potlaç ile, nasıl ve neden

dağıtıldığına bakılarak kapitalist ekonomi ile karşılaştırmıştır.

Bu analizle varılan sonuçlardan ilki pazar ekonomisine geçişin kıtlık yarattığı, aslında ilkel toplumlarda insanların

modern insanlara göre daha az çalışıp bolluk içinde yaşadığıdır. O halde kıtlık sonradan, belirli bir sınıf aleyhine

yaratılan ve kapitalist üretim ilişkilerinin çözümlenmesinde önemli bir unsurdur. İkincisi bu bağlamda devletin

toplumun sürekli birbiriyle çatışan gruplarının barış içinde yaşaması için toplumsal bir barışı dağlayan değil;

aksine eşyanın ruhunun, Marx’ın deyimiyle eşyanın asıl üreticisi olan emek zamanın sahibine fazlasıyla geri

dönmesini belirlediği çalışma ve ücret koşulları, çalışma saatleri vs. ile engelleyen ve bu anlamda görünürde bir

toplumsal sözleşme ile kabul edilip, savaşmamayı ve uzlaşmayı sağladığı iddia edilen devletin başka bir kaosa,

sınıf savaşına neden olduğudur. Bu bağlamda kapitalist devletin varlığının amacı artığı sınıfın farklı fraksiyonları

arasında sermaye lehine bölüştürmektir. Bu karşılaştırmanın sonucunda devlet “şeyleri kıtlaştıran aktör” olarak

karşımıza çıkar ve bize orijinal bolluk toplumunu ve yaşam tarzını unutturanın kapitalist üretim tarzının kendisi

olduğu sonucuna varılmıştır.

38 Arş. Gör. Yıldırım Bayezıd Üniversitesi, Maliye Bölümü

Page 53: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

52

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

KAPİTALİZM, DEVLET VE KÖYLÜ: GAZİANTEP KÖYLERİNDE AMPİRİK BİR

ÇALIŞMA

Bilgen TAŞDOĞAN

Zeynep AĞDEMİR

ÖZ

Bu çalışmanın amacı tarımda köylülüğün dönüşümü ve devletin bu bağlamdaki yerini kuramsal ve

ampirik çerçede anlamaya çalışmaktır. Çalışmanın ilk bölümünde öncelikle tarımda köylülüğün

dönüşümüne ilişkin kuramsal tartışmalara yer verilmiştir. Buna göre tarıma dair literatür tartışmaları

biçimci/bilimci, köylücü ve tarihselci yaklaşım etrafında toplanmaktadır.

İlk yaklaşımda kır, tarım ya da köy bilimsel ilk evre tekniklerin uygulama alanı olmaları dışında bir

anlam ifade etmemektedir. Köylücü yaklaşımın önde gelenlerinden Chayanov ve takipçisi Shanin’in

temsil ettiği ikinci yaklaşımda ÇUŞ ve köylülük ile ilgili sorulara cevap aranmaktadır. Bu yaklaşıma

göre küçük aile üreticileri bilinenin aksine giderlerin gelirlerini aştığı noktada iflasa doğru

sürüklenmemektedir. Bu üretici birimler kendi çalışma koşullarını ağırlaştırarak ve düşük fiyatlardan

satarak ve neredeyse hiç artık elde etmeyerek üretime devam etmektedirler. Bu ‘kendi kendini sömürü’

biçimi yıllarca devam edebilmekte ve bu noktada da, kapitalist büyük ölçekli işletmeler karşısında

Ortodoks Marksizm tahminlerinden daha uzun dayanabilmektedirler. Tarihselci yaklaşım ise diğer

sektörlerde olduğu gibi tarımda da “polarizasyon” tezini savunmaktadır. Başka bir deyişle köylü geniş

ölçekli sanayi, toprakların tarımsal olarak zayıflaması, tarımsal rekabet, fiyat artışı, tefecilik ve vergiler

gibi nedenlerle proleterleşmektedir.

Çalışmanın ampirik kısmı derinlemesine mülakat ve yüz yüze görüşmelerle yapılan anket yöntemini

kullanarak Gaziantep ili Nurdağı İlçesi Sakçagözü ve Aceroba köylerini kuramsal çerçevede

karşılaştırmaktadır. Bu iki köy tarımda köylülük tartışmaların devlet bağlamında yeniden tartışılması

için çeşitli olanaklar sağlamaktadır. Bu çerçevede son bölümde anket ve köyleler ilgili veriler ve

temel bulguların genel değerlendirmesi yapılmıştır.

Page 54: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

53

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

MADDECİ TARİH YAZININDAN MALİYE TARİHİNE KATKILAR

Zeynep AĞDEMİR

Bilgen TAŞDOĞAN

ÖZ

Maliye tarihine dair çalışmaların tarih kuramlarındaki tartışmalara açılması devlet maliyesine

dair pek çok tartışmaya farklı boyutlar katabilir. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı, maliye

tarihi yazımına maddeci tarih tartışmalarının nasıl katkıda bulanabileceği sorunsalını

cevaplamaya çalışmaktadır. Maddeci tarih alanındaki tartışmalar öncelikle yöntemsel diğer

yandan ise olgusal düzeyde maliye tarihine katkı sunabilir. Maddeci tarih anlayışına göre,

tarihte nihai belirleyici öge gerçek yaşamın üretimi ve yeniden üretimidir; üretim ilişkileri ve

üretici güçlerin çeşitli eklenmelerinin oluşturduğu üretim tarzı tarihsel dönemlendirmelerin

temelindedir. Bu çerçevede K. Marx, F. Engels, V.İ. Lenin, A. Labriola ve G.V. Plehanov’un

temel eserlerinin E. Balibar ve P. Blackledge’in katkıları ile incelenmesi çalışmanın birinci

bölümünü oluşturmaktadır.

İkinci bölüm ise madde tarih yazınına katkılardan oluşmaktadır. Eskiçağ’dan mutlakıyetçi

döneme kadar tarihsel anlatı sunan P. Anderson, Antik Yunan’a dair çalışmasıyla Ste. Croix,

feodalizme ve feodalizme geçişe dair tartışmalarda P.Sweezy, I.Wallerstein, A. G.Frank, R.

Hilton, R. Brenner, M. Dobb, Osmanlı İmparatorluğuna dair tartışmalarda ise J. Haldon ve M.

Godelier merkezli bir tartışma sunulmaktadır.

Üçüncü bölüm ise maddeci tarih yazında devlet maliyesine dair sorunsalların olgusal yerlerine

dair değerlendirmeler bulunmaktır.

Sonuç bölümünde ise klasik tarihsel maddeci yaklaşımın yöntemsel ve olgusal katkılarının

modern birkaç kuramsal katkı ile birlikte sunulduğu kısa bir deneme bulunmaktadır.

Page 55: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

54

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

TÜRKİYE VE OECD ÜLKELERİNDE VERGİ HARCAMALARI

Tuğay GÜNEL39

Bahadır Sazak DOĞAN40

ÖZ

Devletlerin vergi toplamasının en temel amacı yapmış oldukları kamu harcamalarını finanse

etmektir. Vergilerin toplanırken bir takım muafiyet, istisna, düşük vergi oranları, verginin

mahsubu ve ertelenmesi şeklinde gerçekleşen uygulamalardan dolayı vergi gelirlerinden

vazgeçilmesi vergi harcaması olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda vergi harcamalarının

boyutlarının ortaya konulması ülkelerin maliye politikaları açısından önem arz etmektedir. Bu

amaçla vergi harcamaları OECD ülkelerinde 1960 yılından itibaren raporlanmaya

başlanmışken, Türkiye’de ise 2001 ve 2007 yıllarından itibaren yayınlanmaya başlanmıştır. Bu

çalışmada öncelikli olarak vergi harcamalarının tanım ve kapsamına yer verilmiş daha sonra

ise Türkiye’de ve OECD ülkelerinde gerçekleşen vergi harcamalarının boyutları karşılaştırmalı

olarak incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Elde edilen genel sonuca göre Türkiye’de vergi

harcamalarının düzeyinin OECD ülkelerine göre düşük olduğudur.

Abstract

The main aim of the tax collection of states is to finance the goverment expenditure. The tax

expenditure is defined as the deduction of tax revenues due to the application of exemption,

exception, low tax rates and tax postponing. In this context, revealing the size of tax

expenditures is important in terms of fiscal policies of countries. For this purpose, tax

expenditures was started to be reported in OECD countries since 1960 while it was started to

be reported in Turkey since 2001 and 2007. In this study, firstly the definition and scope of the

tax expenditure is explained and then the size of tax expenditures in Turkey and OECD

countries are compared and evaluated. The obtained general results is that the level of tax

expenditure in Turkey is lower than the level of OECD countries.

39 Arş. Gör. Dr., Çukurova Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Bölümü, Sarıçam/ADANA 40 Arş. Gör.,Hacettepe Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Bölümü, Çankaya/ANKARA

Page 56: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

55

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SOSYAL DEVLET

Burak İYİEKİCİ41

ÖZ

Sosyal devlet kavramını mercek altına alırken, söz konusu nosyonun gelişimini iki ayrı akış içerisinde

ele almak gerekmektedir. Bunlardan bir tanesi, farklı üretim tarzları içerisinde sosyal politikaların

dönüşümü ve devletin ilgili politikalar açısından konumudur. Daha açık ifadelerle devletin uyguladığı

sosyal politikalar; feodalizm, kapitalizm ve sosyalizm gibi farklı üretim biçimlerinde birbirinden

mutlak olarak ayrılmakta ve birbiriyle bağdaştırılamayacak bir mantığa sahiptir. Diğer yandan, söz

konusu üretim tarzlarının kendi içerisinde de devletin sosyal karakteri değişime uğramıştır. Örneğin

kapitalizmin ilk yıllarında yürürlükte olan sosyal politikalar ile 2. Dünya Savaşı sonrası merkez

kapitalist ülkelerde pratiğe dökülen uygulamalar arasında kesin ayrılıklar söz konusudur.

Şu haliyle sosyal politikalar ile sosyal devlet kavramı arasına bir boşluk yerleştirmek ve iki tamlamayı

ayrı biçimde değerlendirmek gerekmektedir. Zira sosyal devlet, kapitalizmin belirli bir gelişmişlik

düzeyine ulaştığı ülkelerde, yalnızca belirli bir süre boyunca uygulanmış, teknik ve konjonktürel bir

yönelimi ifade etmektedir. Buna karşın sosyal politikalar, şu ya da bu ölçüde devletin varlığına

içkindir ve devlet kurumu meşruiyetini az ya da çok hayata geçirdiği sosyal politikalardan almaktadır.

İşte bu çalışmanın amacı sosyal politikalar ile sosyal devlet arasındaki ayrımı kesin biçim biçimde

dikkate alarak, sosyal devletin, kapitalizmin içsel ve dışsal faktörler sonucu benimsemek zorunda

kaldığı bir dönemsel yönelimi olduğunu açığa çıkarmak ve sosyal politikanın olduğu her yerde sosyal

devletten bahsedilemeyeceğini kanıtlamaktır.

41 Şırnak Üniversitesi

Page 57: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

56

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

MUHASEBE MESLEK MENSUPLARININ YARATICI MUHASEBE ALGI

DÜZEYLERİNİN TESPİTİ: ÇORUM İLİ UYGULAMASI

Habib AKDOĞAN42

Nurcan SÜKLÜM43

ÖZ

Muhasebe, işletme faaliyetleri ile ilgili bilgi üreten ve bilgiyi kullanıcılarına sunan bir sistemdir. Bu

süreçte üretilen bilgilerin, tarafsız, zamanlı ve gerçeğe uygun olması bilgi kullanıcıları açısından

önemlidir. Ayrıca bağımsız denetimden geçmiş olması da bilginin niteliğini de belirlemektedir. Ancak

zaman zaman bu bilgiler olduğundan farklı sunulabilmektedir. Bu anlamda karşımıza, olması gereken

muhasebe ilke ve kurallarına ters bir kavram olan yaratıcı muhasebe kavramı çıkmaktadır. Finansal

tabloların bilgi sunucular tarafından muhasebe ilke, kural ve yasalara göre değil de kendi istekleri

doğrultusunda sunulması anlamına da gelmektedir. Dünyada yaşanmış muhasebe hile ve hataları

yaratıcı muhasebe tanımı içerisinde değerlendirilebilir. Bu bilgilerin gerçeğe uygun bir şekilde üretilip

sunulmasında muhasebe meslek mensuplarının büyük bir payı bulunmaktadır.

Çalışmanın amacı, Çorum ilinde faaliyet gösteren muhasebe meslek mensuplarının yaratıcı muhasebe

uygulamaları hakkındaki algı düzeylerinin tespit edilmesidir. Bu amaçla anket çalışması yapılmış ve

elde edilen veriler SPSS paket programı aracılığı ile analiz edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Yaratıcı Muhasebe, Muhasebe Meslek Mensupları, Muhasebe Hileleri, Muhasebe

Hataları.

DETERMINATION OF CREATIVE ACCOUNTING PERCEPTION LEVELS OF

MEMBERS OF A PROFESSİON: ÇORUM PROVINCE APPLICATION

ABSTRACT

Accounting is a system that produces information about business activities and provides this

information to its users. In this process the fact that the information produced is objective, timely and

truth is important for information users. In addition, the fact that they are audited independently

determines the quality of the information. However, from time to time this information can be presented

differently. In this sense, creative accounting concept emerges. This is an inverse concept of accounting

principles and rules. It also means that the financial statements are presented by the information

providers in accordance with their own wishes and not by the principles, rules and laws. Accounting

fraud and errors in the world can be evaluated within the definition of creative accounting. There is a

large share of members of a profession in the production and presentation of this information.

The aim of this study is to detect the levels of perception of members of a profession in Çorum about

creative accounting practices. For this purpose, was conducted a survey and the data were analyzed by

using SPSS package program.

Keywords: Creative Accounting, Members of a Profession, Accounting Frauds, Accounting Errors.

42 Prof. Dr., Hitit Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü, [email protected] 43 Dr. Öğr. Üyesi, Hitit Üniversitesi, Sungurlu Meslek Yüksekokulu, Dış Ticaret Bölümü, [email protected]

Page 58: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

57

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

BİST SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ENDEKSİNDEKİ İŞLETMELERİN SOSYAL

SORUMLULUK VE ÇEVRE MUHASEBESİ İLİŞKİSİ AÇISINDAN İNCELENMESİ: BİR

İÇERİK ANALİZİ

Nurcan SÜKLÜM44

Ela HİÇYORULMAZ45

ÖZ

Gelecek kuşaklara daha iyi yaşanılabilir bir dünya bırakmak her bireyin olduğu gibi işletmelerin de

üzerine düşen bir görevdir. Bu görev sosyal sorumluluk anlayışının gereğidir. Günümüzde işletmeler

maksimum kara odaklandıklarından sosyal sorumluluklarını yerine getirme konusunda çelişkiye

düşebilmektedir. Maksimum karı sağlamak sonsuz değildir. Onun tamamlayıcısı sürdürülebilirliktir.

İşletmelerin finansal tablolarına baktığımızda çevre adına bir maliyet unsuruna çok az rastlanmaktadır.

Sektörel anlamda baktığımızda çevre muhasebesine geçilmesi bu boşluğu dolduracaktır. Böylece,

çevreye yapılan yatırımların ve sürdürülebilirliğin maliyetleri finansal tablolara yansıtılmış olacaktır.

Gelişmiş ülkelerde, örneğin Japonya ve İsveç’te çevre maliyetleri finansal tablolarında açıkça

görülebilir.

Bu çalışmada BİST Sürdürülebilirlik Endeksinde yer alan 50 işletmenin, sürdürülebilirlik, sosyal

sorumluluk ve çevre faaliyetleri incelenmiştir. Ayrıca şirketlerin çevre maliyetlerini finansal

tablolarında nasıl gösterdikleri incelenerek çevre muhasebesini uygulayıp uygulamadıkları

değerlendirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: BIST Sürdürülebilirlik Endeksi, Sosyal Sorumluluk, Çevre Muhasebesi.

THE EVALUATION IN TERMS OF THE RELATIONSHIP BETWEEN SOCIAL

RESPONSIBILITY AND ENVIRONMENTAL ACCOUNTING BUSINESSES OF BIST

SUSTAINABILITY INDEX: A CONTENT ANALYSIS

ABSTRACT

Leaving a better liveable world for future generations is a task of businesses as well as every individual.

This task is a requirement of social responsibility. Nowadays, businesses can run into a contradiction in

fulfilling their social responsibilities because they focus on maximum profit. Ensuring maximum profit

is not endless. It’s complement is sustainability. When we look at the financial statements of the

businesses, environmental cost element is rarely encountered. When we look in terms of at the sectoral,

environmental accounting this gap will be filled. Thus, the costs of environmental investments and

sustainability in the will be reflected in the financial statements. In developed countries, for instance

Japan and Sweden, environmental costs are clearly seen in the financial statements.

In this study, were examined sustainability, social responsibility and environmental activities of 50

businesses in the BIST Sustainability Index. In addition, it has been evaluated whether companies apply

environmental accounting by examining how their environmental costs are shown in their financial

statements.

Keywords: BIST Sustainability Index, Social Responsibility, Environmental Accounting.

44 Dr. Öğr. Üyesi, Hitit Üniversitesi, Sungurlu Meslek Yüksek Okulu, email: [email protected] 45 Arş. Gör., Hitit Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, email: [email protected]

Page 59: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

58

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

TEK DÜZEN MUHASEBE SİSTEMİNDEN BOBİ TFRS’YE DÖNÜŞÜM: BİR ŞİRKET

UYGULAMASI

Ela HİÇYORULMAZ46

Habib AKDOĞAN47

ÖZ

Muhasebenin yaklaşık olarak MÖ. 3200’lü yıllarda var olduğu düşünüldüğünde şu anki yaşının 5000’in üzerinde

olduğu söylenebilir. 5000 yıl boyunca sürekli kendini yenileyen, bulunduğu dönemin özelliklerine uyum sağlayan,

aktif bir kavram olması muhasebenin sürdürülebilir olduğunu da göstermektedir. Günümüzde şirketlerin

globalleşmesi ile birlikte muhasebe kavramı da global bir hal almış ve uluslararası muhasebe standartları

geliştirilmiştir. Türkiye’de 1989 yılında kurulan TÜRMOB, 1933 ve 1968 yıllarında yapılandırılan muhasebe

sistemleri ve 2002 yılında faaliyete geçen Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu ile birlikte gerekli çalışmaların

yapıldığı görülmektedir. Türk Ticaret Yasasının 2011 yılında yenilenmesi ve 2012 yılında yürürlüğe girmesi ile

birlikte uluslararası muhasebe standartları da uygulanmaya başlamıştır. Kademeli olarak gerçekleştirilen bu

süreçte 1 Ocak 2018 tarihinde BOBİ TFRS yürürlüğe girmiştir. BOBİ TFRS ile amortismanlar, kıdem tazminatı

ayırma, inşaat, stok, hasılat ve borçlanma maliyetleri gibi farklı bölümlerde standartlar güncellenmiştir. Bu

çalışmada ise Tek Düzen Muhasebe Sistemi uygulayan bir işletmenin finansal tabloları incelenip BOBİ TFRS’ye

uyumlu bir hale getirilmiştir. Güncel sistemin getirdiği sonuçlar çalışmanın önemini ortaya koymuştur.

Anahtar Kelimeler: Uluslararası Muhasebe Standartları, BOBİ TFRS, Tek Düzen Hesap Planı

TRANSFORMATION FROM UNIFORM ACCOUNTING SYSTEM TO FINANCIAL

REPORTING STANDARD FOR LARGE AND MEDIUM-SIZED ENTERPRISES (BOBI

TFRS): A COMPANY APPLICATION

The accounting is about BC. Considering the existence of 3200s, it can be said that the current age is over 5000.

It also shows that accounting is sustainable because it is an active concept that renews itself continuously for 5000

years and adapt to the characteristics of the period it is in. Today, with the globalization of companies, the concept

of accounting has become global and international accounting standards have been developed. It is seen that the

necessary work has been done TURMOB which founded in 1989 in Turkey, accounting systems have structured

in 1933 and 1968, and Turkey Accounting Standards Board activated in 2002.With the renewal of the Turkish

Commercial Code in 2011 and its entry into force in 2012, international accounting standards have started to be

implemented. In this gradual period, on 1 January 2018, the Financial Reporting Standard for Large and Medium-

Sized Enterprises (BOBİ TFRS) entered into force. With Financial Reporting Standard for Large and Medium-

Sized Enterprises has been updated the standards in different sections such as depreciation, severance pay,

construction, inventory, revenue and borrowing costs. In this study, the financial statements of an entity applying

the Uniform Accounting System were examined and aligned with BOBİ TFRS. The results of the current system

revealed the importance of the study.

Keywords: International Accounting Standards, Financial Reporting Standard for Large and Medium-

Sized Enterprises (BOBİ TFRS), Uniform Chart of Accounts.

46 Arş. Gör., Hitit Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Araştırma Görevlisi,

[email protected] 47 Prof. Dr., Hitit Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi,

[email protected]

Page 60: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

59

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

IMPACT OF TOURISM ON SUSTAINABLE DEVELOPMENT: EXAMINING THE LOCAL

RESIDENTS’ PERCEPTION

Suman LATA48

Poonam SHARMA

ABSTRACT

Host’s benefits from tourism development could be perceived either as a positive or negative impact,

which forms an overall community satisfaction. The personal benefits from tourism, which are

considered as positive impact, contribute to the community’s perception towards additional tourism

development. Residents’ perception toward tourism considered as a prominent factor in achieving

successful sustainable tourism development. Many times host communities either support or oppose for

certain development or industrial setups, if it is known why residents support or oppose the industry, it

will be possible to select those developments which can minimize negative social, economic and cultural

impacts and maximize support for such alternatives. As such, quality of life for residents can be

enhanced, or at least maintained, with respect to the impact of tourism in the community. This study

implies to examine the local’s perceived tourism impact on sustainable development of Purmandal and

Utterbehni. Primary data analysis collected through the structured questionnaire and secondary data

analysis using previous literature, newspapers, and online sources has been conducted.

Keywords: Host Community, Sustainable Tourism, Perceived Tourism Impacts

48 Ms.,Research Scholar, Department of Tourism and Travel Management, Central University of Jammu,

[email protected]

Page 61: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

60

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

DÖVİZ KURU DEĞİŞİMLERİNİN PARA TALEBİ ÜZERİNDEKİ ASİMETRİK ETKİSİ:

TÜRKİYE ÜZERİNE BİR İNCELEME

Ali Eren ALPER49

F. Özlem ALPER50

ÖZ

İktisatçılar uygulanacak para veya maliye politikalarının ekonomik aktivite üzerindeki etkisini tahmin

edebilmek için, bir veya birden çok değişkenin yer aldığı ekonomik modellere güvenirler. Kurulan

ekonomik modellerle tahmin edilmeye çalışan en önemli ilişkilerden biri para talebi ve para talebinin

istikrarıdır. İstikrarlı bir para talebi istikrarlı bir dolanım hızına; istikrarlı bir dolanım hızı da klasik

yaklaşımla para arzındaki bir artışla aynı oranda nominal GSYH artışına işaret etmektedir. Dolayısıyla

bir ülkedeki para talebinin istikrarı uygulanacak politikaların başarısı için kritik önemdedir. Mundell

(1963)51 çalışmasında para talebinin istikrarının döviz kuru ile yakından ilişkili olduğunu iddia etmiştir.

Arango ve Ishaq Nadiri (1981)52 çalışmasında ulusal paranın değer kaybının yabancı varlıkların ulusal

para cinsinden değerini arttıracağını, bunun sonucunda da ellerinde yabancı varlık tutan ekonomik karar

birimlerinin bunu refahlarında bir artış olarak algılayacaklarını ve ulusal para talebini arttıracağını

belirtmekte ve bunu da refah etkisi (wealth effect) olarak isimlendirmektedir. Diğer taraftan Bahmani-

Oskooee ve Poorheydarian (1990)53 çalışmasında ise ulusal paradaki değer kaybının, bireylerin döviz

kurunda daha yüksek bir artış olacağını beklemelerine ve daha çok döviz daha az ulusal para talep

etmelerine neden olabileceğini iddia etmiş ve bu etkiyi de beklenti etkisi (expectation effect) olarak

isimlendirmişlerdir. Bu çalışma döviz kurunun para talebi üzerinde simetrik etkiler yaratacağını

varsayan literatürdeki diğer çalışmalardan farklı olarak döviz kurunun para talebi üzerinde asimetrik

etkiler yaratıp yaratmadığını inceleyecektir. Bu amaçla çalışmada asimetrik vektör oto regresif (VAR)

yöntemi kullanılmıştır. Analiz sonuçları Türkiye’de döviz kurundaki bir yükselme (ulusal paranın değer

kaybı) sonucunda ilk iki dönemde para talebi düşmekte (beklenti etkisi), ikinci dönemden beşinci

döneme kadar ise para talebi yükselmektedir (refah etkisi). Döviz kurundaki bir düşüş (ulusal paranın

değerinin artması) durumunda ise ilk iki dönem para talebi düşmekte (refah etkisi), ikinci dönemden

dördüncü döneme kadar ise para talebi artmaktadır (sinyal etkisi). Elde edilen sonuçlar Türkiye’de döviz

kuru değişimlerinin para talebi üzerinde asimetrik etki yarattığını göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Döviz kuru, para talebi, asimetrik etki.

JEL Kodları: F31, E41, C22

49 Doç. Dr., Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Bölümü,

[email protected], ORCID ID: 0000-0003-0008-1202 50 Dr., Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü,

[email protected], ORCID ID: 0000-0002-7829-8551 51 Mundell, R. A. (1963). Capital mobility and stabilization policy under fixed and flexible exchange

rates. Canadian Journal of Economics and Political Science/Revue canadienne de economiques et science

politique, 29(4), 475-485. 52 Arango, S., & Nadiri, M. I. (1981). Demand for money in open economies. Journal of Monetary

Economics, 7(1), 69-83. 53 Bahmani-Oskooee, M., & Pourheydarian, M. (1990). Exchange rate sensitivity of demand for money and

effectiveness of fiscal and monetary policies. Applied Economics, 22(7), 917-925.

Page 62: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

61

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

DÖRDÜNCÜ SANAYİ DEVRİMİNİN ÜRETİM ORGANİZASYONLARI VE İŞGÜCÜ

ÜZERİNE ETKİSİ

Ali Eren ALPER54

F. Özlem ALPER55

ÖZ

Birçok Avrupa ülkesinde sanayinin, gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) içerisindeki payı %10 – 15

civarında azalırken Çin’de aynı dönemde sanayinin GSYH içerisindeki payı ise çok hızlı bir artış

göstermiştir. Batı ekonomileri bu yükselişe cevap vermek için çalışmalar yapmaya başlamıştır. Bu

çalışmaların sonucunda Almanya entegre bir sistem önerisiyle üretim süreçlerine esneklik kazandırarak

ve ürünün pazara çıkışını hızlandırarak, verimliliğin arttırılabileceğini ve Çin’in önüne geçilebileceğini

belirtmiştir. Pazara çıkış hızının arttırılabilmesi için üretimin her adımının bilgisayar ortamında

simülasyonunun yapılarak zaman ve para tasarrufu sağlanılması, kişisel taleplere karşılık verebilecek

çeşitlilikte ürün üretilmesi ve maliyet tasarrufu sağlayabilmek dolayısıyla da daha ucuza üretim

yapılabilmesi amacıyla emek unsurunun sistemdeki etkisinin azaltılması önerilmektedir. Dördüncü

Sanayi Devrimi olarak adlandırılan bu değişimin temel argümanı üretim altyapısının, internetin ve akıllı

cihazların birbirleriyle bütünleştirilmesidir. Bu devrimi diğer üç sanayi devriminden ayıran temel

özellik, ilk üç sanayi devriminin faydaları sanayiye uygulandıktan sonra ortaya çıkarken, bu devrimin

dünyamızı ve yaşam şeklimizi değiştirme sürecini proaktif bir şekilde kontrol etme yeteneğine sahip

olmamızdır. Dördüncü sanayi devriminin üretim organizasyonları üzerinde yaratacağı dört temel

değişim vardır. Bunlar; akıllı üretim sistemlerinin dikey entegrasyonu, küresel değer zinciri

bağlantılarının yatay entegrasyonu, değer zincirinin tamamının kontrolü ve üretimin hızlanmasıdır.

Teknoloji ve Sanayi 4.0 devriminin işgücünde aranan niteliklere etkisi ise genellikle vasıf tartışmaları

ekseninde yoğunlaşmıştır. Üretim süreçlerinde yaşanan değişimler sonucunda akıllı makineler, üretim

tesisleri ve değer zincirleri kadar önemli bir diğer konu da beşeri sermayedir. Teknikerler,

araştırmacılar, süreç operatörleri vb. tüm çalışanlar yaptıkları işe uygun uygulamalar ile birbirlerine

bağlanmalıdır. Yöneticilerin üretim süreci ile ilgili mevcut durumu, trendi ve olası tehlikeleri belirten

dinamik, gerçek zamanlı gösterge panellerine ihtiyaçları vardır. Dolayısıyla geleceğin işgücü bilgisayar,

mekanik mühendislik yeteneklerine sahip bireyler olması gerekmektedir. Çünkü Sanayi 4.0 devrimi tam

uygulamaya konulduktan sonra çalışanlar multidisipliner birimler arasında operasyon yürütmeye

çalışacaklardır.

Anahtar Kelimeler: Dördüncü sanayi devrimi, üretim organizasyonu, işgücü

JEL Kodları: L20, J24

54 Doç. Dr., Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Bölümü,

[email protected], ORCID ID: 0000-0003-0008-1202 55 Dr., Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü,

[email protected], ORCID ID: 0000-0002-7829-8551

Page 63: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

62

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

MALİ KURALLAR MAKROEKONOMİK PERFORMANS ÜZERİNDE ETKİLİ MİDİR?

Recep TARI56

Hakan GÜNEŞ57

ÖZ

Mali kurallar, mali disiplini sağlamaya yönelik kurala dayalı bir maliye politikası stratejisidir.

Tarihi oldukça geçmişe dayansa da, mali kuralların anayasal ve yasal prosedüre bağlı uygulanması

oldukça yenidir. Literatürde daha çok mali kuralların mali disiplini sağlaması hedefi öne çıkmaktadır.

Oysa mali kuralların nihai amacı mali disiplinin sağlanmasıyla birlikte makro ekonomik performansın

olumlu etkilenmesidir. Bu çalışmada mali kuralların makroekonomik performans üzerindeki etkisi, mali

kural uygulayan 24 ülke için 1988-2016 dönemi esas alınarak Panel regresyon modeli ile test edilmiştir.

Analiz sonucunda ele alınan dönem için mali kural uygulamasının ekonomik büyümeyi pozitif

etkilediği görülmüştür. Bunun yanı sıra mali kural uygulanmadığı durumda enflasyondaki bir artışın

büyümeyi negatif etkilediği, mali kural uygulandıktan sonra enflasyondaki bir artışın ise büyümeyi

pozitif etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Mali Kurallar, Panel Regresyon, Ekonomik Büyüme

Abstract

Fiscal rules are a rule-based fiscal policy strategy to ensure fiscal discipline. Although its history is very

much based on the past, the constitutional and legal procedure-related implementation of fiscal rules is

fairly new. In the literature, the aim of financial discipline is to provide more fiscal rules. However, the

ultimate aim of the fiscal rules is the positive impact of macroeconomic performance with the provision

of fiscal discipline. In this study, the effect of fiscal rules on macroeconomic performance was tested

with Panel regression model for the 24 countries applying the fiscal rule based on the period 1988-2016.

As a result of the analysis, it was observed that the implementation of the fiscal rule positively affects

the economic growth. In addition, it is concluded that an increase in inflation affects the growth

negatively when the fiscal rule is not applied, and an increase in inflation after the implementation of

the fiscal rule affects the growth positively.

Key words: Fiscal Rules, Panel Regression, Economic Growth.

56 Prof. Dr., Kocaeli Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü. 57 Öğretim Görevlisi Dr., Bartın Üniversitesi, Bartın Meslek Yüksekokulu, Muhasebe ve Vergi Bölümü.

Page 64: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

63

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ ÇERÇEVESİNDE KAMU MALİ YÖNETİMİ

VE KONTROL KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER ÜZERİNE BİR

DEĞERLENDİRME

Hakan GÜNEŞ58

ÖZ

Türkiye’de 2017 yılında yapılan Anayasa değişikliği sonrası 2018 yılında Cumhurbaşkanın doğrudan

halk tarafından seçilmiş ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olarak ifade edilen yeni hükümet

sistemine geçilmiştir. Bu çerçevede Anayasa ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol

Kanununda yapılan değişiklikler, merkezi yönetim bütçe sürecine ilişkin birçok yeni kurumsal

düzenlemeyi beraberinde getirmiştir. Bu düzenlemelerin beklide en önemlisi Bakanlar Kurulunun

yerine Cumhurbaşkanlığı kabinesinin gelmesidir. Bu çalışmada, merkezi yönetim bütçe süreci

ekseninde eski ve yeni düzenlemeler karşılaştırmalı bir şekilde ele alınmış, yeni düzenlemelerin kamu

mali yönetiminin amaçları, kapsamı ve ilkeleri ile uyumu değerlendirilmiştir. Çalışmada yeni

düzenlemelerin mali disiplin ve makroekonomik istikrar üzerindeki olası etkilerine de ele alınmıştır.

Anahtar Kelimeler: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Merkezi Yönetim Bütçe Süreci,

Cumhurbaşkanı.

Abstract

After the constitutional amendments made in 2017 in Turkey in 2018 and elected president by direct

popular Presidency Government System has switched to the new system of government, it expressed

as. Within this framework, amendments to the Constitution and the Public Financial Management and

Control Law No. 5018 have brought about many new institutional arrangements related to the central

government budget process. The most important of these regulations is the arrival of the Board of

Ministers instead of the Presidency Cabinet. In this study, in the axis of central government budget

process, the old and new regulations have been discussed in a comparative manner and the compliance

of the new regulations with the aims, scope and principles of public financial management have been

evaluated. The study also discusses the possible effects of new regulations on fiscal discipline and

macroeconomic stability.

Key Words: Presidency Government System, The Central Government Budget Process, President.

58 Öğretim Görevlisi Dr., Bartın Üniversitesi, Bartın Meslek Yüksekokulu, Muhasebe ve Vergi Bölümü.

Page 65: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

64

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

DÖVİZ KURU İLE TEMEL MAKROEKONOMİK DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ İLİŞKİ;

TÜRKİYE UYGULAMASI

Emir Kaan CENGİZa59

ÖZ

1900’lü yılların sonunda uluslararası ticaretin artmasına bağlı olarak; uluslararası para sistemi arayışı iyice

artmıştır. 1880-1914 yılları arasında ulusal paraların altına sabitlendiği Altın Standardı şeklinde başlayan

küresel para sistemi, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından 1944 yılında Bretton Woods Anlaşması ile birlikte

1973 yılına kadar geçerli olacak şekilde para birimlerini ABD dolarına çapalarken; doları da altına

sabitlemiştir. Ancak altının üretiminin sınırlı olması, küresel ekonominin büyüme hızına bağlı olarak hızlı

genişleyen para hacmi, ABD başta olmak üzere ülkelerin mali ve cari açık vermeleri sabit döviz kuru sistemi

olan Bretton Woods sistemini yıkarken; dünyada pek çok ülkenin dalgalı döviz kurlarına geçmesine neden

olmuştur. Yine 1970’li yıllarda döviz kurunu oluşturan ve belirleyen klasik teorilerin yanına uluslararası fon

akışlarını da ele alan yeni teorilerin eklenmesi ile birlikte sabit döviz kuru sistemlerinde kısa vadede ortaya

çıkmayan ancak dalgalı döviz kuru sistemlerinin bir sonucu olan döviz kuru riski kavramı gündeme gelmiştir.

Bu nedenle ülkeler, şirketler ve bireylerden oluşan ekonomik ajanlar döviz kuru riskini minimize edecek

yöntemler aramışlardır.

Türkiye 24 Ocak 1980 kararları sonrasında ithal ikameci kapalı ekonomi modelinden, uluslararası rekabete

açık ve ihracata dönük serbest pazar ekonomisine geçiş gerçekleştirmiştir. Ancak bu geçiş esnasında

ülkedeki sermaye birikiminin az olması, şirketlerin uluslararası rekabete ayak uyduramamaları, tarım sektörü

başta olmak üzere ekonomide yaşanan verimlilik sorunları; hükümetlerin yapısal sorunlara yeterince

eğilmemesi ile birleşince Türkiye sık sık döviz krizleri ile karşılaşmıştır.

Biriken sorunlar neticesinde dalgalı kur uygulandığı halde 5 Nisan 1994’te Türkiye ilk ciddi döviz kuru

krizine girerken; dalgalı kur sistemi içerisinde devalüasyon yapmak zorunda kalmıştır. Daha sonra uygulanan

IMF reçeteleri neticesinde günlük olarak kurların açıklandığı sabit kur rejimine geri dönülmüştür. Yine 19

Şubat 2001 tarihinde yaşanan kriz neticesinde Türkiye’de dalgalı döviz kuru sistemine geçilmiş; kriz

esnasında gecelik faizler %7000 seviyelerini görürken kurlar bir gecede %100’den fazla devalüasyon

görmüştür. Krizden yine IMF ile yapılan program ile çıkılırken ekonomide ciddi yapısal reformlar

yapılmıştır. Ancak 200 yılında dünyada başlayan likidite bolluğu Türkiye’nin kronik cari açık sendromu ile

uğraşmasına neden olmuştur. 2008 krizi ile birlikte ciddi anlamda küçülen Türkiye ekonomisi kendini 2 yıl

içerisinde toparlarken yüksek reel faiz, düşük kur politikaları yurtdışı mal ve hizmetlerini yerel halk için

ucuz hale getirerek; Türkiye’de üretim üzerinde olumsuz etkilerde bulunmuş ve ithalatı daha da arttırmıştır.

Bu durum yine ülkenin dış şoklara, yabancı sermayeye bağımlılığı arttırırken döviz kuru hareketlerine karşı

ülkeyi savunmasız bırakmıştır. Bu nedenle Türkiye’de ihracat için çalışan şirketlerin, ithalat yaparak yurt

içerisinde satış yapan şirketlerin döviz kurunun seviyesi ve oynaklığına duyarlılığını arttırmıştır. Ayrıca

bankacılık sektöründe mevduat hesapların yarısının döviz tevdiat hesabı şeklinde oluşmasına ve Türk

Lirası’nın dolar ikamesi ile halkın ve şirketlerin dolarizasyona yönelmesine neden olmuştur.

Bu nedenlerle ABD Doları/Türk Lirası seviyelerinin ve kurun volatilitesinin hesaplanması, tahmin

edilebilmesi büyük önem kazanmıştır. Çalışmada döviz kurunu belirleyen ve etkileyen temel

makroekonomik değişkenlere değinilerek; seçilmiş değişkenlerin USD/TL kuru üzerindeki etkileri

belirlenmeye çalışılmıştır. Sayısal verilerin tablo, grafik ve modeller kullanılarak Türkiye için döviz kuru

açıklanmaya çalışılmıştır. Yine çalışmanın içerisinde 2018 ağustos ayında yaşanan kur atağı da ele alınarak;

günümüzde kurun bulunduğu seviyeler de ele alınmıştır.

Anahtar Kelimeler: Döviz Rezervi, Döviz Kuru, Makro Ekonomik Değişkenler, Para ve Maliye

Politikaları

59 [email protected]

Page 66: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

65

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

RANT VERGİSİ VE TÜRKİYE’DE UYGULANABİLİRLİĞİ

Selçuk BUYRUKOĞLU60

Ş. Muksit KAYA61

ÖZ

Bir üretim faktörü olan topraktan beklenmedik bir ekonomik getiri sağlanması anlamına gelen rant

kavramı, kentleşmenin artması ile beraber daha çok gündeme gelmeye başlamıştır. Rant sayesinde

kazanç sağlandığı durumlarda ise bu kazancın vergilendirilmesi ile ilgili tartışmalar sürmektedir.

Çalışmada rant vergisi teorik ve pratik açıdan açıklanacak olup, bir çok ülkede uygulanan rant

vergisinin Türkiye’de uygulanabilirliği tartışılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Rant, Rant Vergisi, Değer Artışı, Kentleşme, Vergi

RENT TAX AND ITS APPLICATION IN TURKEY

Abstract

The concept of rent, which means providing an unexpected economic return from the soil, which is one

of the factors of production, has started to come up with the increase of urbanization. The controversy

continues on the taxation of this income in cases where profit is achieved through rent. In this article,

it will be tried to explain rent tax in theoretical and practical terms. Land value tax is applied in many

countries. The main aim of this article is to discuss the application of land value tax in Turkey

Keywords: Rent, Land Value Tax, Value Increase, Urbanization, Tax

60 Dr. Öğr. Üyesi, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, İİBF, Maliye Bölümü, [email protected] 61 Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, SBE, Maliye ABD Yüksek Lisans Öğrencisi, [email protected]

Page 67: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

66

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

TÜRKİYE VE DÜNYADAKİ VARLIK FONLARININ EKONOMİK ETKİLERİ

Zübeyir TURAN62

Ayşin BUYRUKOĞLU63

Selçuk BUYRUKOĞLU64

ÖZ

Ulusal varlık fonlarının ortaya çıkışı aslında uzun yıllar öncesine dayanıyor olsa da, son 10-15 yıl gibi

bir süreçte özellikle petrol fiyatlarındaki sürekli artışlar ve dalgalanmalar, finansal küreselleşmenin

önem kazanması gibi etkenler sonucunda varlık fonlarının yeniden yıldızı parlamaya başlamıştır. Ulusal

varlık fonları denildiğinde birçok tanım karşımıza çıkmaktadır. En kapsamlı ve anlaşılır olarak, tümüyle

devletin kontrolü altında olan, sınırlı yükümlülükleri olan ya da hiç yükümlülüğe sahip olmayan, uzun

vadeli yatırımlarda kullanılmak amacıyla kurulan, risk oranı yüksek yatırım fonlarıdır. Bu çalışmada

varlık fonlarının tarihsel gelişimi, amaçları, çeşitleri başta olmak üzere ilerleyen kısımlarda,

Türkiye’deki ve diğer dünya ülkelerindeki varlık fonlarının, avantaj ve dezavantajları kıyaslanarak

varlık fonlarının ekonomik etkileri üzerinde durulacaktır.

Anahtar Sözcükler: Varlık Fonu, Türkiye, Dünya Ülkeleri, Ekonomik Etki.

ECONOMIC IMPACT OF TURKEY AND THE WORLD FUND ASSETS

Abstract

Although the duration of the emergence of national wealth funds is based on a long history, factors such

as continuous increases and fluctuations in gasoline prices and the importance of financial policy have

started to shine at the beginning of the fund. When it comes to national asset funds, there are many

definitions. The most comprehensive and comprehensible, fully controlled by the state, with limited

liabilities or no obligation, established for the purpose of long-term investments, are high-risk mutual

funds. The historical development of this study, the assets of the fund objectives, especially in the later

sections of the varieties, the fund's assets in Turkey and in other countries of the world, will focus on

the economic impact of the advantages and disadvantages comparing the fund's assets.

Keywords: Asset Fund, Turkey, World Countries, Economic Impact.

62 Doç. Dr., Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, İİBF, İktisat Bölümü, [email protected] 63 Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, SBE, İktisat ABD Doktora Öğrencisi, [email protected] 64 Dr. Öğr. Üyesi, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, İİBF, Maliye Bölümü, [email protected]

Page 68: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

67

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

TOPLUM SAĞLIĞINA VERGİSEL BİR MÜDAHALE: OBEZİTE VERGİSİ

Baki YEGEN65

ÖZ

Hazır yiyecek ve içecek çeşitlerinin hızla tüketildiği günümüz dünyasında gıda maddeleri tüketimine

bağlı olarak insanlar bilinçsiz bir şekilde kilo almakta ve alınan aşırı kilolar şişmanlık diğer ismi ile

obezite hastalığına neden olmaktadır. Toplum içerisinde obezite hastası olan ve hastalık sınırında olan

kişi sayısının geçmiş yıllara kıyasla artış göstermesi bazı ülkelerin obezite ile mücadele konusunda bir

takım önlemler almalarına neden olmuştur. Söz konusu önlemlerden bir tanesi de vergilendirme

alanında olmaktadır. Buna göre bazı ülkeler sağlıksız bir şekilde kilo alınmasına neden olan yüksek

kalorili yiyecekler ve içecekler üzerinden obezite vergisi adı altında bir vergi almaktadırlar. Pigocu

vergilendirmenin bir örneği olan obezite vergisi ile negatif dışsallık yayan sağlıksız gıdaların

tüketimlerinin azaltılması hedeflenmektedir. Obezite vergisi Finlandiya, Norveç, Danimarka gibi

İskandinav ülkeleri ile Fransa, Japonya, Hindistan ve İngiltere gibi dünyanın farklı ülkelerinde özellikle

2000’li yıllardan itibaren uygulanmaktadır. Ülkemizde ise tam anlamıyla bir obezite vergisi

uygulanmamakta olup, asitli içecekler üzerinden alınan özel tüketim vergisi sınırlı bir obezite vergisi

olarak değerlendirilebilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Sağlık, Obezite, Vergi,

65 Dr. Öğr. Üyesi, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, İ.İ.B.F., Maliye bölümü, [email protected]

Page 69: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

68

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

YOLSUZLUK KAMU GELİRLERİNİ YOKSULLAŞTIRIR MI? : G7 VE BRIC-T

ÜLKELERİ İÇİN BİR DEĞERLENDİRME

Hüseyin KUTBAY66

ÖZ

Bu çalışmada yolsuzluğun kamu gelirlerine etkisi G7 ve BRIC-T ülkeleri için panel veri analizi

yöntemiyle araştırılmıştır. Serilerin durağanlıkları LLC (Levin, Lin ve Chu) ve IPS (Im, Pesaran ve

Shin) panel birim kök testleriyle araştırılmış ve serilerin tamamının I(1) oldukları belirlenmiştir.

Değişkenler arasındaki nedensellik ilişkileri Dumitrescu ve Hurlin (2012) panel nedensellik testi ile

araştırılmış ve yolsuzluk endeksinden kamu gelirlerine doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi tespit

edilmiştir. Seriler arasında eşbütünleşme ilişkilerinin varlığı; Kao (1999) yöntemiyle test edilmiş ve

modelde yer alan serilerin kendi aralarında eşbütünleşik oldukları, yani uzun dönemli bir ilişki içinde

bulundukları tespit edilmiştir. Uzun dönem analizleri DEKK (Dinamik En Küçük Kareler) yöntemiyle

gerçekleştirilmiş ve analiz neticesinde yolsuzluk endeksindeki artışların kamu gelirlerini azalttığı tespit

edilmiştir. Yolsuzluk endeksindeki %1’lik artış, kamu gelirlerini uzun dönemde %0.12 oranında

azaltmaktadır. Kısa dönem analizi de DEKK yöntemiyle gerçekleştirilmiş ve modeldeki hata düzeltme

mekanizmasının çalışmakta olduğuna karar verilmiştir. Ayrıca kısa dönemde de yolsuzluk artışlarının

kamu gelirlerini azalttığı tespit edilmiştir. Buna göre yolsuzluktaki %1’lik bir artış kamu gelirlerini kısa

dönemde %0.02 oranında azaltmaktadır.

Anahtar kelimeler: Yolsuzluk, Kamu Gelirleri, Panel Veri Analizi

DOES CORRUPTION IMPOVERISH PUBLIC REVENUES? : AN ASSESSMENT FOR G7

AND BRIC-T COUNTRIES

Abstract

In this study, the effect of corruption on public revenues was investigated by panel data analysis method

for G7 and BRIC-T countries. Stability of the series was investigated by LLC ((Levin, Lin and Chu))

and IPS ((Im, Pesaran and Shin) panel unit root tests and it was determined that all of the series were

I(1). The causal relationships between the variables were investigated by Dumitrescu and Hurlin (2012)

panel causality test and a one-way causality relationship was determined from the corruption index to

public revenues. The existence of cointegration relationships between the series was tested by Kao

(1999) method. It is determined that the series in the model are cointegrated among themselves (ie they

are in a long-term relationship). Long-term analysis was performed by DOLS (Dynamic Ordinary Least

Squares) method. As a result of the analysis, it is determined that the increase in the corruption index

decreases public revenues. The 1% increase in the corruption index reduces public revenues by 0.12%

in the long term. Short term analysis was performed by DOLS method. it was decided that the error

correction mechanism in the model was working. In addition, corruption increases in the short term

have been determined to reduce public revenues. Accordingly, the 1% increase in corruption reduces

public revenues by 0.02% in the short term.

Keywords: Corruption, Public Revenues, Panel Data Analysis

66 Dr. Öğr. Üyesi, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu,

[email protected].

Page 70: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

69

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

VERGİ DENETİMİ: TÜRKİYE VE İNGİLTERE UYGULAMASININ

DEĞERLENDİRİLMESİ

Fatih ÇAVDAR

ÖZ

Devletlerin kamu hizmetlerini sürekli olarak ve en iyi şekilde yerine getirebilmesi için en önemli koşu,

sürekliliği olan finansman kaynaklarına sahip olmalarıdır. Devletlerin sahip olduğu finansman

kaynakları arasında çeşitli gelirler bulunsa da en temel kaynak vergilerdir. Vergilerin alacaklısı ve

borçlusu olmak üzere iki tarafı bulunmaktadır. Gerçek ve tüzel kişiler vergi borçlusu olarak nitelendirilir

ve vergi kanunları çerçevesinde çeşitli vergisel yükümlülükler ile donatılmışlardır. Verginin alacaklısı

konumunda olan devlet ise, vergi mükelleflerinin vergisel yükümlülüklerini doğru ve zamanında yerine

getirip getirmediğinin kontrolünden ve vergilerin toplanmasından sorumludur. Bu bağlamda, vergi

gelirlerinin sağlıklı bir şekilde toplanabilmesi büyük önem taşımaktadır. İşte bu noktada vergi

tahsilatının tam ve zamanında yapılabilmesi gereği ortaya çıkmaktadır.

Vergi denetimi mükelleflerin vergi ödevlerini tam olarak yerine getirip getirmediklerini tespit etmek

amacıyla devlet tarafından düzenli olarak yapılan faaliyetleri ifade etmektedir. Bu bağlamda, Türkiye

ve İngiltere’de ki vergi denetimi uygulamaları hakkındaki genel bilgilere değinilerek, ele alınan

ülkelerin bu konudaki uygulamaları incelenmiştir. Çalışmanın amacı, teoride vergi denetimi

müessesesini irdeleyerek, Türkiye ve İngiltere’deki vergi denetimi uygulamalarının farklı ve benzer

yönlerini ortaya koymaktır.

Anahtar Kelimeler: Vergi Denetimi, Türkiye, İngiltere.

TAX AUDIT: EVALUATION OF TURKISH AND UNITED KINGDOM PRACTICE

Abstract

States that have sustained financial sources can thus perform public services continuously and

optimally. There are various sources of funds, but the most basic resource is taxes. There are two sides

of taxes, the claimant and the debtor. Real persons and legal entities are considered as tax debtors and

tax liabilities are given to them with tax laws. The government, which is the claimant of the tax, is

responsible for checking whether taxpayers are fulfilling their tax obligations correctly and timely and

for collecting taxes. In this context, it is very important to collect tax revenues in a healthy way. At this

point, making tax collection completely and timely is very necessary.

Tax audit can be defined as activities carried out by the government on a regular basis to determine

whether taxpayers are fully fulfilling their tax obligations. In this study, a general information about the

tax audit in Turkey and the UK is given and practices of the said countries on this issue are examined.

The aim of this study is to examine the theoretical aspects of tax audit institution and to reveal the

different and similar aspects of tax audits applications in Turkey and the UK.

Key Words: Tax Audit, Turkey, United Kingdom

Page 71: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

70

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

DÜNYADA TOPLUMSAL CİNSİYETE DUYARLI BÜTÇELEME VE

UYGULANABİLİRLİĞİ

Cahide GÖĞÜSDERE67

ÖZ

Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme (TCDB) kavramı, bütçenin bütün aşamalarında, kadınların ve

erkeklerin ihtiyaçları ile haklarının ele alındığı bir alan veya politikadır. TCDB, devlet bütçesini

toplumsal cinsiyet açısından tüm boyutlarıyla ele almaktadır. Dünyada TCDB ile ilgili uygulamalar

2000’li yıllardan itibaren yapılmaya başlamıştır. Konu ile ilgili örnek uygulamalar kırktan fazla ülkede

görülmektedir. TCDB ulusal ve bölgesel düzeyde uygulanabilmektedir. Avrupa kıtasında ulusal

düzeydeki uygulamalar Fransa, Belçika, İskandinav ülkeleri, İrlanda ve İngiltere’de, bölgesel düzeydeki

uygulamalar ise İskoçya, İspanya’nın Bask bölgesi ve İtalya’nın Emilia-Romagna bölgesinde

yapılmıştır. Asya kıtasında Hindistan, Malezya ve Nepal’da, Afrika kıtasında Ruanda, Mozambik,

Tanzanya ve Mauritus’da, Latin Amerika ülkelerinden Şili ve Meksika’da ulusal/bölgesel düzeyde

çalışmalar yapılmıştır. Bu uygulamalar hükümet ve bürokratlar, parlamento, sivil toplum kuruluşları

(STK), akademisyenler ve araştırmacılar arasındaki iş birliklerine dayanmaktadır. İngiltere, İskoçya,

Güney Afrika ve Uganda’daki uygulamalar bu tür işbirliği ile yapılmıştır. Avusturalya, Avusturya,

Fransa’daki uygulamalar hükümet ve bürokrat odaklı girişimlerdir. Meksika’daki uygulamalar ise

STK’ların bağımsız çalışmalarına dayanmaktadır. Bu çalışmada TCDB konusuna kısaca değinildikten

sonra Avustralya, Avusturya, Fransa, Fas, Uganda, İskoçya ve Kanada’da TCDB uygulamalarına yer

verilecektir. Ayrıca Türkiye’de TCDB konusunda yapılan çalışmalar ele alındıktan sonra günümüzde

bu ülkelerin TCDB açısından hangi aşamada olduğu ve TCDB’nin uygulanabilirliği hususuna

değinilecektir.

Anahtar Kelimeler: Toplumsal cinsiyet, bütçeleme, kadın

GENDER BUDGETING AND APPLICABILITY IN THE WORLD

The concept of gender budgeting (GB) is an area or policy in which the needs and rights of women and

men are addressed in all stages of the budget. GB deals with the state budget in all aspects of gender.

The applications related to GB in the world started to be made since the 2000s. Exemplary practices on

the subject are seen in more than forty countries. GB can be implemented at national and regional level.

In the European continent, national-level practices were carried out in France, Belgium, Scandinavian

countries, Ireland and the United Kingdom, while practices at regional level were made in Scotland, the

Basque region of Spain and Emilia-Romagna region of Italy. In the Asia continent, India, Malaysia and

Nepal, in the African continent Rwanda, Mozambique, Tanzania, and Mauritius, Latin American

countries in Chile and Mexico at national / regional level practices were carried out. These practices are

based on cooperation between government and bureaucrats, parliament, non-governmental

organizations (NGOs), academics and researchers. Applications in the UK, Scotland, South Africa and

Uganda have been carried out with this kind of cooperation. The practices in Australia, Austria and

France are government and bureaucrat oriented initiatives. The practices in Mexico are based on

independent work of NGOs. In this study, after briefly mentioning GB, GB applications will be included

in Australia, Austria, France, Morocco, Uganda, Scotland and Canada. Moreover, after the studies

discussed in GB in Turkey,today it will be discussed these countries in terms of GB what stage and the

applicability of GB issues.

Keywords: Gender, budgeting, women

67 Dr.,Gazi Üniversitesi, [email protected]

Page 72: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

71

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

İŞLETMELERİN HEDEF TÜKETİCİ KİTLESİNE ULAŞMASINDA SOSYAL MEDYANIN

ETKİSİNE YÖNELİK NİĞDE İLİNDE AMPİRİK BİR ÇALIŞMA

Murat TOKSARI68

ÖZ

Geçmişten günümüze çok hızlı bir şekilde gelişen teknoloji ile birlikte işletmeler hedef pazarlara daha

rahat ulaşmışlar, tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarını daha hızlı karşılamışlardır. Özellikle de 2000’li

yıllardan sonra, internetin insanların hayatına girmesi ile birlikte rekabet işletmeler arasında daha fazla

hissedilir hale gelmiştir. Günümüz dünyasında tüketicilerin sosyal medya araçlarına ilgisinin artması

ile birlikte markalar bu araçları tüketicilere ulaşmada daha etkin bir şekilde kullanmışlardır. Marka

savaşlarının yaşandığı son dönemde, tüketicilerin algısında pozitif etki bırakmada, tüketicilerin

demografik özellikleri başta olmak üzere, yaşam tarzları, tercihleri, karakter ve kişilik özelliklerinin

öğrenilmesinde sosyal medya işletmeler tarafından önemli rekabet aracı olarak kullanılmıştır.

Bu çalışma da, Niğde ilinde hedef tüketicilere ulaşma da sosyal medya araçlarını etkin şekilde kullanan

farklı sektörlerden oluşan on işletme yöneticisi ya da bu alanda uzman kişi ile yüz yüze görüşülmüştür.

Görüşme esnasında, işletmelerin sosyal medya araçlarından hangilerini tercih ettikleri, sosyal medya

araçlarını işletme içerisinden mi yoksa profesyonel bir kişiden destek alarak mı kullandıkları, sosyal

medya araçları vasıtasıyla markalarının tasarımını ve tanıtımını nasıl yaptıkları, sosyal medya araçları

vasıtasıyla markaların satışlarına yönelik ne gibi stratejiler oluşturdukları ile ilgili sorular yöneltilmiş

ve sorulara yönelik verilen cevaplar irdelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Tüketici, Dijital Teknoloji, Sosyal Medya Araçları.

68 Doç.Dr., Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, İ.İ.B.F. İşletme Bölümü, [email protected]

Page 73: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

72

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

INSTAGRAM ÜZERİNDEN MARKA TALEP EDEN Y KUŞAĞININ SATIN ALMA

DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİNE YÖNELİK KEŞİFSEL BİR ÇALIŞMA

Murat TOKSARI69

Gizem Aslıhan ORMANKIRAN70

ÖZ

Günümüzde insan ihtiyaçlarının farklılık göstermesiyle birlikte işletmeler farklı satış teknikleri

kullanmaya başlamışlardır. Özellikle dijital teknolojinin gelişmesiyle birlikte x, y, z kuşağının satın

alma davranışları değişmiştir. Önceleri ihtiyaçları doğrultusunda satın alma davranışları gösteren her

tüketici mağaza ve alış veriş merkezlerine yöneliyorken günümüz de ya interneti kullanarak ya da sosyal

medya araçlarını kullanarak markaları tercih etmeye başlamışlardır. Son dönem de sosyal medya

araçlarının insanların hayatında yaygınlaşmasıyla ve satın alma davranışlarını etkilemesiyle birlikte,

işletmeler bu sosyal medya araçları üzerinden satış stratejilerini geliştirmiş, özellikle de instagram’ın

rekabet avantajı kazanmaların da büyük katkısı olmuştur.

Bu çalışmada, instagram üzerinden marka tercih eden Y kuşağı tüketicilerinin satın alma davranışları

incelenmiştir. Bu kapsam da instagram üzerinden marka satın alan 50 tüketici ile nitel araştırma

yöntemlerinden biri olan derinlemesine görüşme yöntemi kullanılarak yüz yüze görüşülmüş ve satın

alma davranışları derinlemesine incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Sosyal Medya, Y Kuşağı, Instagram Pazarlaması, Satın Alma Davranışları.

69 Doç.Dr., Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, İ.İ.B.F. İşletme Bölümü, [email protected] 70 Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Öğrencisi

Page 74: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

73

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

ETKİN FİYAT İNDİRİMİ KARARLARININ VERİLMESİ: İNDİRİMLER MARKAYI

NASIL ETKİLER?

İrem GÜL71

Metehan TOLON72

ÖZ

Fiyat indirimleri, tüketicileri harekete geçirme ve satışları arttırma noktasında etkili olmasından ötürü

pazarlama araçları içerisinde rağbet gören bir uygulama olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle

günümüz rekabetçi piyasa koşulları gereği fiyatlandırma ve fiyat indirimleri adete birer savaş silahı

haline dönüşmüştür. Bir ürün kalemine ulaşabileceği çok fazla miktarda marka ile karşı karşıya kalan

tüketici, bunlar arasında seçim yaparken indirimleri göz önünde bulundurabilmektedir. Ancak fiyat

indirimlerini kurgularken markanın son derece dikkatli davranması gerekir. Çünkü fiyat indirimleri

markanın karlılığına, marka değerine, talep yapısına ve konumuna etki edebilmektedir.

71 Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Pazarlama Yüksek Lisans Öğrencisi 72 Doç. Dr., Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü

Page 75: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

74

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

ALGILANAN İŞ ARKADAŞLARI DESTEĞİ VE YÖNETİCİ DESTEĞİNİN İŞTEN

AYRILMA NİYETİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Enver AYDOĞAN73

Emre Burak EKMEKÇİOĞLU74

ÖZ

Bu çalışmanın amacı yönetici desteği ve algılanan iş arkadaşları desteğinin işten ayrılma niyeti üzerine

etkisini incelemektir. Araştırmanın verileri Ankara’da çalışan toplam 124 hemşireden elde edilmiştir.

Araştırmada Babin ve Boles (1996)’un beş sorudan oluşan yönetici desteği ölçeği, Mossholder vd.

(2005)’nin altı sorudan oluşan iş arkadaşları desteği ölçeği ve Cammann vd. (1979)’nin üç sorudan

oluşan işten ayrılma niyeti ölçeği kullanılmış ve bu ölçeklerin geçerlilik ve güvenilirlik analizleri

yapılmıştır. Korelasyon ve hiyerarşik regresyon analizleriyle değişkenler arasındaki ilişkiler

incelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre algılanan iş arkadaşları desteği ve yönetici destek algısı

çalışanların işten ayrılma niyetini anlamlı ve negatif olarak etkilediği tespit edilmiştir. Araştırmada

kullanılan değişkenler için nedensel çıkarımlar yapılabilmesi için boylamsal çalışmaların yapılmasına

ihtiyaç vardır.

Anahtar Kelimeler: Algılanan iş arkadaşları desteği, yönetici desteği, işten ayrılma niyeti

THE EFFECT OF PERCEIVED COWORKER SUPPORT AND SUPERVISOR SUPPORT

ON TURNOVER INTENTION

Abstract

The purpose of this study is to examine the effect of perceived coworker support and supervisor support

on turnover intention. The data of the study were obtained from 124 nurses working in Ankara. In the

study, Babin and Boles (1996) 's supervisor support scale consisting of five items, Mossholder et al.

(2005) 's perceived coworker support scale consisting of six items and Camman et al. (1979) 's turover

intention scale consisting of three items were used and validity and reliability analyzes of these scales

were performed. Correlation and hierarchical regression analyzes were used to investigate the

relationships between variables. According to the results, perceived coworker support and supervisor

support perception were found to affect employees' turnover intention significantly and negatively.

Longitudinal studies are needed to make causal inferences for the variables used in the study.

Keywords: Perceived Coworker support, Supervisor support, Turnover Intention

73 Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, İ.İ.B.F., İşletme Bölümü, [email protected] 74 Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, İ.İ.B.F., İşletme Bölümü, [email protected]

Page 76: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

75

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

ALGILANAN YÖNETİCİ DESTEĞİNİN MESLEKİ TÜKENMİŞLİK ÜZERİNE ETKİSİ

Enver AYDOĞAN75

Emre Burak EKMEKÇİOĞLU76

ÖZ

Bu çalışmanın amacı yönetici desteği algısının mesleki tükenmişlik üzerine etkisini incelemektir.

Araştırmanın verileri Ankara’da üç farklı finans kuruluşunda çalışan toplam 112 çalışandan elde

edilmiştir. Araştırmada Babin ve Boles (1996)’un beş maddeden oluşan algılanan yönetici desteği

ölçeği ve Pines (2005)’ın on maddeden oluşan mesleki tükenmişlik ölçeği kullanılmıştır. Bu ölçeklerin

geçerlilik ve güvenilirlik analizleri yapılmıştır. Korelasyon ve regresyon analizleriyle değişkenler

arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre yönetici destek algısı çalışanların

tükenmişlik düzeyini anlamlı ve negatif olarak etkilediği tespit edilmiştir. Bu çalışma kesitsel bir nitelik

taşımaktadır. Bu nedenle boylamsal çalışmaların yapılarak değişkenler arasında nedensel ilişkilerin

incelenmesine ihtiyaç vardır.

Anahtar Kelimeler: Algılanan yönetici desteği, Mesleki Tükenmişlik, Finansal Kurumlar

THE EFFECT OF PERCEIVED SUPERVISOR SUPPORT ON JOB BURNOUT

Abstract

The purpose of this study is to examine the effect of perceived supervisor support on job burnout. The

data were obtained from a total of 112 employees in three different financial institutions in Ankara. In

the study, Babin and Boles (1996) 's perceived supervisor support scale consisting of five items and

Pines (2005)' s job burnout scale consisting of ten items were used. Validity and reliability analyzes of

these scales were performed.The relationships between the variables were analyzed by correlation and

regression analysis. According to the results, the perception of supervisor support was found to affect

the job burnout level of the employees significantly and negatively. This study has a cross-sectional

nature. Therefore, longitudinal studies are needed to investigate the causal relationships between

variables.

Keywords: Perceived Supervisor support, Job Burnout, Financial Institutions

75 Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, İ.İ.B.F., İşletme Bölümü, [email protected] 76 Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, İ.İ.B.F., İşletme Bölümü, [email protected]

Page 77: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

76

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

TÜRKİYE’DE KAMU HARCAMALARININ DIŞLAMA ETKİSİ (CROWDING OUT

EFFECT OF GOVERNMENT SPENDINGS IN TURKEY)

Hale KIRMIZIOĞLU77

Baki DEMİREL78

ÖZ

Bu çalışmada Türkiye’de kamu harcamalarının özel sektör yatırımları üzerinde dışlama (crowding out)

etkisi gösterip göstermediği nedensellik analizi çerçevesinde ele alınmış ve ARDL yöntemi

kullanılmıştır. 2006-2018 dönemine ait üç aylık verilerin kullanıldığı çalışmada bağımlı değişken olarak

özel sektör yatırım harcamaları (IP) ele alınırken, bağımsız değişkenler olarak ise; çıktı açığı (G), özel

sektör tüketim harcamaları (CP), kamu yatırım harcamaları (IG) ve kamu cari ve transfer harcamalarının

toplamı (CG) ele alınmıştır. Çalışmada değişkenlere ait kısa dönem ilişkilerin tahminin de Hata

Düzeltme Modeli (ECM) kullanılmıştır. Çalışma sonucu elde edilen bulgular, kamu yatırımlarının özel

sektör harcamaları üzerinde pozitif ancak zayıf bir etkiye sahip olduğu buna karşın kamu cari ve transfer

harcamaları toplamının özel sektör yatırımları üzerinde negatif ve güçlü etkiye sahip olduğu

yönündedir. Bu bulgular, ilgili dönemde Türkiye’de kamu harcamalarının özel sektör yatırımları

üzerindeki dışlama (crowding out) etkisinin içleme (crowding in) etkisinden daha baskın olduğunu

düşündürmektedir.

Anahtar Kelimeler: Kamu harcamalarının etkinliği, Dışlama etkisi, İçleme etkisi, Türkiye ekonomisi

JEL Kodları: E22, E27, E62, H32

77 Dr. Öğr. Üyesi, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü 78 Doç. Dr., Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü

Page 78: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

77

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

FİNANSAL SEKTÖRDEKİ YABANCI YATIRIMCILARIN DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİĞİ:

TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Hale KIRMIZIOĞLU79

ÖZ

Bu çalışmanın amacı, finansal yabancı sermayenin (özellikle kısa vadeli yabancı sermayenin) Türkiye

finansal piyasalarındaki davranışlarını, yıllar içerisinde değiştirip değiştirmediğini araştırmaktır.

1980’li yıllarla beraber başlayan finansal liberalizasyonun (serbestleşmenin) bir sonucu olarak

gelişmekte olan ülkelerin çoğu, kısa vadeli sermaye hareketlerine koşulsuz açık hale gelmiştir. Sermaye

hareketlerinin serbestliği, yabancı sermayeye dilediği gibi hareket etme olanağı tanımıştır. Ne yazık ki

bu durum gelişmekte olan ekonomilerin aleyhine dönmüştür. Çünkü yabancı finansal yatırımcı, risk

algısındaki en ufak bir kötüleşme sonucunda ev sahibi ülkeden çıkma kararı almıştır. Bunun sonucunda

ev sahibi ülkelerin makroekonomik değişkenlerinin birçoğunda bozulmaya yol açarak finansal krize

dönüşmektedir. Türkiye’de de 90’lı yıllardan beri yaşanan krizlerde yabancı sermayenin ülkeden ani

çıkışı ya ana etken olarak gösterilmiş ya da temel etkenler arasında sayılmıştır. Ancak 2001 krizi

sonrasında yabancı finansal yatırımcıların davranışlarında bir değişiklik olduğu gözlenmektedir.

Yabancı sermaye artık, bulunduğu ülkeyi terk etmek için daha önemli dayanaklara ihtiyaç duyuyor ve

daha fazla beklemede kalıyor gibi görünmektedir. Elbette bu durum, yabancı sermayenin davranış

değişikliği olarak yorumlanacağı gibi çaresizliği olarak da yorumlanabilir.

Anahtar Kelimeler: Türkiye ekonomisi, Yabancı yatırımcıların davranışları, Türkiye’de finansal

krizler, Türkiye’de ekonomi politikaları.

JEL Kodları: E44, F02, F32, G11

FOREİGN INVESTORS’ BEHAVİOURAL CHANGİNG İN FİNANCİAL SECTOR: THE

CASE OF TURKEY

ABSTRACT

The purpose of this study, the financial foreign capital (especially short-term foreign capital) behavior

of financial markets in Turkey, is to investigate if they have changed over the years. As a result of the

financial liberalization, which started in the 1980s, most developing countries became unconditionally

open to short-term capital movements. Liberalization of capital movements allowed foreign capital to

act as it wishes. Unfortunately, this situation has turned against the developing economies. Because the

foreign financial investor decide to leave the host country as a result of the slightest deterioration in the

risk perception. As a result, it has been transformed into a financial crisis, leading to deterioration in

many of the macroeconomic variables of the host countries. Turkey also sudden outflows of foreign

capital from the country in crisis since the 90s, or shown as the main factors or fundamental factors

were counted between. However, following the 2001 crisis, there has been a change in the behavior of

foreign financial investors. Foreign capital now needs more important grounds to leave the country, and

seems to be more pending. Of course, this situation can be interpreted as a change in behavior of foreign

capital or can be interpreted as helplessness.

Key Words: Turkey’s Economy, Foreign investors’ behaviour, Financial crisis in Turkey, Economic

policies in Turkey.

JEL Classification: E44, F02, F32, G11

79 Dr. Öğr. Üyesi, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü

Page 79: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

78

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

KÜRESELLEŞMENİN BÜTÇE POLİTİKALARINA YANSIMALARI:

TEORİK BİR DEĞERLENDİRME

Ayşe ATILGAN YAŞA80

ÖZ

Küreselleşme olgusu ortaya çıktığından beri ekonomik, sosyal ve siyaset gibi pek çok alanda değişimleri

beraberinde getirmiştir. Küreselleşme ile birlikte ülkelerin benimsedikleri politikalar da yerel bir

kimlikten çıkmış geniş bir bakış açısıyla benimsenen dünya çapında bir kimliğe bürünmüştür.

Küreselleşme etkisiyle oluşan devlet anlayışındaki değişimler, devletin müdahaleci rolünden ziyade

düzenleyici ve denetleyici rolünü ön plana çıkarmış ve bütçe politikaları uygulamalarını da yakından

etkilemiştir. Küreselleşme, ülkelerin uygulayacağı vergi, harcama ve borçlanma politikası araçlarından

oluşan bütçe politikaları ile ekonomiye müdahalesini yönlendirmiştir. Bu çalışmanın amacı, bütçe

politikaları araçları bağlamında küreselleşmenin bütçe politikalarının nasıl etkilediğini teorik temellere

dayalı olarak açıklamaktır. Çalışma sonucunda küreselleşmenin gidişatı ve bütçe politikası alanına

yansımaları değerlendirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Küreselleşme, Bütçe Politikaları, Vergi Politikası, Harcama Politikası, Borçlanma

Politikası.

REFLECTİONS OF GLOBALİZATİON ON BUDGETARY POLİCİES:

A THEORETİCAL ASSESSMENT

Abstract

Since the emergence of globalization, it has brought about changes in many fields such as economic,

social and political. The policies adopted by the countries have taken on a global identity with a broad

perspective, which is adopted from a local identity with globalization.

Changes in the understanding of the government in the effect of globalization have emphasized its

regulatory and supervisory role rather than the interventionist role of the government and have closely

affected the implementation of budgetary policies. Globalization has guided the intervention of the

countries with the budgetary policies of tax, expenditure and borrowing policy instruments. The aim of

this study is to explain how the globalization affects budget policies in the context of budget policy

instruments. As a result of the study, the course of globalization and its reflections on the field of budget

policy were evaluated.

Key Words: Globalization, Budget Policies, Tax Policy, Spending Policy, Borrowing Policy.

80 Dr.Öğr.Uyesi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Salihli İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Bölümü,

[email protected], ORCID No: 0000-0001-8890-0553.

Page 80: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

79

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

TÜRKİYE’DE MERKEZİ YÖNETİM HARCAMALARININ İLLER DÜZEYİNDE

ÇOK DEĞİŞKENLİ İSTATİSTİK YÖNTEMLERLE ANALİZİ

Ayşe ATILGAN YAŞA81

Gonca YÜZBAŞI KÜNÇ82

ÖZ

Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de iller itibariyle merkezi yönetim harcamalarını belirleyen kamu

hizmetlerini çok değişkenli istatistik yöntemlerle incelemektir. Çalışmada farklı hizmet tiplerinden

oluşan giderlere ait değişkenler öncelikle çok değişkenli istatistik yöntemlerden çok boyutlu ölçekleme

analiziyle araştırılmıştır. Bu analizin kullanılma amacı, Türkiye’deki illerin fonksiyonel kamu

harcamaları açısından incelenmesi ve aralarındaki muhtemel benzerlik veya farklılıkların ortaya

çıkarılmasıdır. Harcama değişkenleri olarak, 2018 yılına ait genel kamu hizmetleri, savunma hizmetleri,

kamu düzeni ve güvenlik, ekonomik işler ve hizmetler, çevre koruma hizmetleri, iskân ve toplum refahı

hizmetleri, sağlık hizmetleri, dinlenme, kültür ve din hizmetleri, eğitim hizmetleri, sosyal güvenlik ve

sosyal yardımlaşma hizmetleri gibi farklı alanlardan seçilen göstergeler kullanılmıştır. Çalışmada

kullanılan bir diğer analiz de, sosyoekonomik değişkenler ile kullanılan kümeleme analizidir. Bu

analizin kullanılma amacı ise, 2018 yılına ait yaş, cinsiyet, evlilik, kişi başı GSYH gibi sosyoekonomik

değişkenlere göre illerin gruplandırılabilmesidir. Çok boyutlu ölçekleme analizi sonucunda merkezi

yönetim harcamaları bakımından elde edilen benzerlik veya farklılıklar, kümeleme analizi sonucu elde

edilen illerin sosyoekonomik gruplandırılmalarıyla birlikte değerlendirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Merkezi Yönetim, Kamu Harcamaları, İller, Çok Boyutlu Ölçekleme Analizi,

Kümeleme Analizi

PROVINCES-LEVEL ANALYSIS WİTH MULTIVARIATE STATISTICAL METHODS OF

THE CENTRAL GOVERNMENT EXPENDITURE IN TURKEY

Abstract

The purpose of this study is to examine public services that determine central government expenditure

as provinces in Turkey with multivariate statistical methods. In this study, variables of expenditures that

consist of different service types firstly was researched by multidimensional scaling that fall within

mualtivariate statistical techniques. The aim of using this analysis is analyzed in terms of functional

public expenditure of provinces in Turkey and is to reveal likely similarities or differences between

them. The indicators selected from different areas such as general public services, defense services,

public order and security, economic affairs and services, environmental protection services, housing

and community welfare services, health services, recreation, cultural and religious services, education

services, social security and social assistance services in 2018 were used as expenditure variables.

Another analysis used in the study is the clustering analysis used with socioeconomic variables. The

purpose of this analysis is to group the provinces according to socioeconomic variables such as age,

gender, marriage, GDP per capita. As a result of multidimensional scaling analysis, similarities or

differences obtained in terms of central management expenditures were evaluated together with the

socioeconomic groupings of the provinces obtained as a result of clustering analysis.

Keywords: Central Government, Public Expenditures, Provinces, Multidimensional Scaling Analysis,

Cluster Analysis

81 Dr.Öğr.Uyesi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Salihli İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Bölümü,

[email protected], ORCID: 0000-0001-8890-0553. 82 Araş.Gör.Dr. Adıyaman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü,

[email protected] ORCID: 0000-0003-0213-7310.

Page 81: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

80

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

2008 FİNANSAL KRİZİ SONRASI ENFLASYON-FAİZ İLİŞKİSİNDE NEO-FISHER

GÖRÜŞ ÜZERİNE BİR İNCELEME

Hilal ŞEKER83

Baki DEMİREL84

ÖZ

Küresel finansal krizle birlikte para politikası anlayışında önemli değişiklikler yaşanmıştır. Özellikle

geleneksel olmayan para politikalarının uygulanmasıyla, gelişmiş ülkelerin yaşadığı resesyondan

kurtulabilmek adına düşük faiz uygulamaları gündeme gelmiş, para politikasında finansal istikrarın da

fiyat istikrarı kadar mühim olduğu anlaşılmıştır. Gelişmiş ülkelerde düşük faiz uygulamasına rağmen

enflasyonda istenilen düzeyde bir artış sağlanamaması enflasyon ve nominal faiz oranları arasındaki

nedensellik ilişkisinin tekrardan gündeme gelmesine sebep olmuştur. Şöyle ki; geleneksel merkez

bankacılığına göre enflasyonun istenen hedeften sapması durumunda nominal faiz oranları kullanılarak

hedef seviyelere gelmesi sağlanır. Finansal krizle birlikte gelişmiş ülkelerin düşük faiz uygulamalarına

rağmen enflasyon beklenen hedeflerin altında seyretmiştir. Bu durum geleneksel görüşe tamamıyla zıttır

ve düşük faiz düşük enflasyona neden olabilir mi sorusunu gündeme getirmiştir. Fisher etkisi düşük faiz

oranlarının enflasyonu artıracağı, yüksek faiz oranlarının ise düşüreceği görüşünü yansıtmaktadır.

Ancak finansal krizde beklenen bu sonuç elde edilememiş ve düşük faize rağmen enflasyon da istenilen

seviyelerde seyretmemiştir.

Özellikle Kanada, Japonya, ABD ve İngiltere gibi gelişmiş ekonomilerde enflasyon hedeflenen %2’nin

de altında gerçekleşmiştir. Söz konusu ülkelerin merkez bankaları, resesyon durumundan kurtulmak ve

ekonomik canlanma sağlamak için politika faizlerini sıfır bandının altına çekmiştir. ABD’de FED’in bu

kararıyla reel faizler negatif olmuş, Taylor Kuralı uygulanabilirliğini kaybetmiştir. Bu durum faiz-

enflasyon arasındaki pozitif ilişkiyi anlatan Fisher etkisinin krizden sonra bazı çalışmalarda test

edilmesine neden olmuş ve Fisher etkisinin enflasyondan faiz oranına doğru değil de tam tersi faiz

oranından enflasyona doğru olduğu görülmüş ve bu ters nedensellik Neo-fisher etkisi olarak

tanımlanmıştır.

Bu çalışma Neo-Fisher etkisinin test edildiği çalışmaları ve bunların sonuçlarını gösteren teorik bir

çerçeve oluşturmak amacıyla yapılmıştır. Bullard (2015), Williamson (2016), Martin Uribe (2017)

tarafından yapılan çalışmalar temel motivasyonumuzu oluşturmaktadır. Söz konusu çalışmaların

birleştiği sonuç şudur ki; düşük faiz oranları, düşük enflasyon oranlarına neden olmaktadır.

Neo-Fisher etkisini anlayabilmek için temel çıkış noktası olan Fisher eşitliğini anlamak gerekmektedir.

Dolayısıyla çalışmamızda önce Fisher eşitliği incelenmiş, ilgili literatür taramasının ardından Neo-

Fisher eşitliği anlatılmış ve ilgili literatür taraması yapılmştır.

83 Öğr.Gör., Amasya Üniversitesi, Sosyal Bilimler MYO, Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Bölümü,

[email protected] 84 Doç.Dr., Gaziosmanpaşa Üniversitesi, İİBF, İktisat Bölümü, [email protected]

Page 82: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

81

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

TÜRKİYE’DE GELİR DAĞILIMI ADALETİNDE 2002-2017 YILLARI İTİBARİ İLE SON

DURUM

Emre AKGÜNDÜZ85

ÖZ

Özellikle 20. Yy.’ın ikinci yarısından itibaren hız kazanan küreselleşme süreci, beraberinde bir takım

sorunları da yaratmıştır. Gelir dağılımı adaleti, işsizlik ve yoksulluk konularında derinleşmeye yol açtığı

ise aşikârdır. 2. Dünya Savaşı sonrasında ABD hegemonyasında gelişen dünya ekonomisi ülkeler

arasında entegrasyonu sağlamak ve bu dönem içerisinde SSCB.’nin yalnızlaştırılması için sosyal

politika yönlü harcamalara önem verilmiş olsa da 1980 sonrasında Türkiye de ve dünya da küreselleşme

süreci büyük bir hız kazanmış ve günümüzde bunun etkisi her sektörde hala devam etmektedir. Bu

bağlamda daha çok sermaye yanlısı ekonomi politikaları, sosyal refah politikalarından vazgeçilmesi,

neo-liberal iktisat politikaları, kamu harcamalarının azaltılmasını öngören vb. piyasa öncülü ekonomi

politikaları benimsenmiştir. Bunun yanı sıra ülkemiz ve dünyada yaratılan servetten farklı gelir

gruplarının elde ettikleri gelirlerin birbirlerine oranı farklılaşmakta ve en üst gelir grubu ile en alt gelir

grubu arasındaki uçurumu daha da derinleştirip çıkmaza sürüklenen gelir eşitsizliği sorun haline

gelmiştir.

Anahtar kelimeler: Gelir dağılımı, Lorenz Eğrisi, Gini Katsayısı, Yoksulluk, Küreselleşme

85 Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Yüksek Lisans Öğrencisi

Page 83: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

82

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

TÜKETİM KÜLTÜRÜNDE EVRİLEN ÖZGÜRLÜK KAVRAMINA REKLAM

SÖYLEMLERİ ARACILIĞI İLE BAKMAK

Duygu TOK86

ÖZ

Özgürlük, insanlığın anlam arayışının en önemli duraklarından biridir. Özgürlük kavramı toplumların

zihinsel dünyasını yüzyıllardan beri meşgul etmiş, felsefenin, politikanın, edebiyatın, hukukun ve daha

pek çok sosyal bilim alanının ilgi merkezlerinde yer almıştır. Tarihte neredeyse her düşünür kendi

felsefesini tanımlarken, özgürlüğe ilişkin muhakemeler yapmış, dahası çoğu anlam inşasını da bu

kavrama dayanmıştır. İnsanın beşeri tarihi boyunca dönüşen yaşam biçimleri, kavramların anlamsal

içeriklerinde değişime neden olmuştur. Ancak özgürlük gibi soyut kavramlarda bu dönüşüm daha fazla

ideolojik yönlendirmeye maruz kalmıştır. Özgürlük her dönemde farklı biçimlerde bir “vaat” konusu

olmuştur. Tüketim toplumunda ise özgürlük, medya aracılığıyla nesneleşmiş ve metalaşmıştır. Bu

metalaşma sürecinde reklamın güçlü bir katalizör olarak konumlandığı genel kabul görmektedir.

Reklamlarda özgürlük, tüketimle koşut olarak sürekli yeniden anlamlandırılmakta ve bu anlamın hızla

yayılması sağlanmaktadır. Tüketim toplumunu inşa eden ve şekillendiren ekonomik iktidarın aracıları,

bireylerin tüketici karakterini yükseltmek, onları sürekli ve hızlı tüketime yönlendirmek için

kapitalizmin önemli araçlarından biri olan reklamların içeriklerini ustaca kurgulamaktadır. Bu

kurgulama sürecinde, pek çok kavram gibi özgürlük kavramı da anlamsal bozulmaya uğratılmaktadır.

Bu çalışmada, devingen reklamlarda özgürlük kavramına ilişkin anlamlandırma sürecine, özgürlük

kavramı üzerine yürütülen felsefi tartışmalar ve reklam söylemleri çerçevesindeodaklanılmış, bu süreçte

tüketimi yücelten unsurlarla özgürlük arasında kurulan bağ irdelenmiştir. Reklamların ikna gücünü

artıran görüntüler, sözcükler, ses, ışık, renk, vb. yoluyla oluşturulan anlamların bir arada bulunması

nedeniyle çalışma, video reklamlar kapsamında ilerletilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Özgürlük, tüketim toplumu, reklam

86 Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Öğrencisi

Page 84: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

83

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

DUYGULARIN İŞİTSEL İMGELERİNİN MARKA İMAJINA TRANSFERİ: REKLAM

MÜZİKLERİNDE CONTRAFACTUM

“… Tabii ki her şey toplumsal hayat içinde

imajların,

kanaatların ve düşüncelerin aslında

bir etkilenmeler ve duygulanmalar süreci içinde

anlam kazanabileceği fikrine götürüyor bizi”

Ulus Baker.

Merih TAŞKAYA87

Enes ÇETİNKAYA88

Sinema, duyguların imgesel izlerini oluşturma ve izleyicisine aktarma yolunda -işitsel unsurları da

yardıma çağırarak- oyunculuk ve sinematografi aracılığıyla epey yol kat etmiştir. Bir sahnede verilmek

istenen duyguyu, oyuncunun mimik ve jestleri yanı sıra, arkaplanda çalan melodinin tonu aracılığıyla

da izleyiciye aktarmak, reklamcıların sinema sanatından aldıkları taktiklerdir. Aktarılmak istenen duygu

için görsel ve işitsel unsurlar, ortak toplumsal hafızadan transfer edilerek kurgulanır. Böylelikle marka

ya da ürün, bir hikâyenin parçası haline getirilir. Markanın hikayesi, kimi zaman yakın ya da uzak

geçmiş için duygusal çağrışımlara geçit veren popüler müzik eserlerinin eşliğinde sunulur. Ortak ya da

kişisel duygulanım yaratan kimi popüler müzik eserlerinin -orijinal halleri üzerine yazılı duygusal

imgelerin tahrip edilmesi pahasına-, marka adına uyarlanarak reklam unsuru haline getirilmesi,

duyguların işitsel imgelerinin marka imajına giydirilmesiyle sonuçlanmaktadır. Bu durumun, duygu

düzleminde bir “yerinden edilme” hissi yaratması söz konusudur.

Üretim-tüketim ilişkisinde, ibre tüketimden yana döndüğünden beri, kültürel alanın içeriği ve anlamı

kapitalizmin kültürel mantığını daha derinden yansıtır olmuştur. Bu doğrultuda kültür, kavramsal olarak

kitle kültürü, popüler kültür, tüketim kültürü gibi çeşitli alt kategoriler altında tanımlanmaya

başlanmıştır. Kavramların kategorik olarak tanımlandığı bir sistem içerisinde, bu kavramların

birbirleriyle ve sistemle ilişkisi birbirini besleyen bir örüntü biçiminde karşımıza çıkmaktadır. Bu örüntü

içinde popüler müzik eserlerinin güftesinin değiştirilerek, contrafactum biçimiyle reklam müziği

oluşturulduğu “yıkıcı yaratıcılık” süreçleri, kapitalizmin tüketimi körükleyici çabalarının nerelere

ulaştığının gösterilmesi için önemlidir. Bu çalışmada müzikal izlerin duygu düzleminde yarattığı

anlamların reklamlar aracılığı ile marka imajı kolajına teslim edilişi, örnek reklamlar üzerinden

metinlerarası okuma ve söylem analizi ile ortaya konmaya çalışılmıştır.

Anahtar kelimeler: Tüketim, Reklam, Reklam Müzikleri, Metinlerarasılık, Bellek, Popüler Kültür

87 Doç. Dr. Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi, Öğretim Üyesi 88 Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Öğrencisi

Page 85: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

84

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

ALANIN SÜRDÜRÜLEMEZ TÜKETİM EKİMİNE KARŞI SÜRDÜRÜLEBİLİR TÜKETİMİ

SAVUNAN TOPLULUKLARIN HABİTUSLARINA BAKIŞ

Süleyman KAYMAZ89

ÖZ

Bu çalışmada; özellikle, kapitalizmin kendisini yeniden üretebilmesi için bağımlı olduğu sürdürülemez

nitelikteki tüketim biçimlerine ve bu biçimlerin yayılıp dolaşıma sokulduğu alan’lara odaklanılmıştır.

Bu tüketim biçimlerinin, alanlardan habitus’lara nasıl nüfuz edildiği sistematik biçimde sorgulanmıştır.

Akabinde, kapitalizmin, sürdürülemez tüketimi bireyleri entegre etmek için kullandığı kitle iletişim

araçları, pedagojik eylem biçimleri, arzu, aidiyet, ihtiyaç ve kimlik kavramları eleştirel paradigmalar

çerçevesinde çözümlemelere tabi tutulmuştur.

Öte yandan, mevcut tüketim kültürüne karşı ideolojiler üreten ve bu ideolojileri yaşam felsefelerine -

habituslarına- katan, çözüm yolu olarak da sürdürülebilir tüketimin mealen anlatısını seçen Marksist ve

Anti-Kapitalist Ekolojist (Anarşistler, Eko-Anarşistler, Derin Ekolojistler, Toplumsal Ekolojistler vb.)

toplulukların praksis felsefeleri irdelenmiştir. Söz konusu bu topluluklarda yer alan üyelerin benimsediği

felsefeyle zaman zaman çelişkiye düşüp düşmedikleri karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir.

Bulgulanan çelişkilerin nedenleri ve hangi düzlemlerde yaşandığı ilgili literatür kapsamındaki

kaynaklara ve Antalya ilinde yapılan saha çalışmasındaki verilere dayanarak ortaya konulmaya

çalışılmıştır. Ayrıca, saha çalışmasından elde edilen verilerin analizleri, ilgili literatürde yer alan eleştirel

yaklaşımların ışığında değerlendirilmiş; sürdürülebilir tüketimi savunan toplulukların ideolojik

farklılıkları ve benzeşimleri kapsamında karşılaştırmalı ve kategorik biçimde sunulmuştur. Bu

bağlamda, ideolojik farklılıkların ortaya çıkmasına neden olan düşünürlerin fikir şemaları, kapitalizm

üzerindeki tahlilleri ve eleştirileri tüketim olgusuna odaklanılarak yorumlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Sürdürülebilir Tüketim, Kapitalizm, Ekolojik Denge, Tüketim Toplumu,

Diyalektik Us.

89 Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Mezunu

Page 86: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

85

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

FOUCAULT’NUN BİYOİKTİDAR KAVRAMI ÇERÇEVESİNDE BEDENİN DENETİMİ VE

GÜZELLİK

Can Güneş KARAGÖZ90

ÖZ

Biyoiktidarı genel bir ifadeyle beden üzerinde işleyen ve bedenin derinliğine nüfuz eden iktidar olarak

açıklayan Foucault’ya göre, bu iktidar bireylerin zihinlerine ulaşmaya çalışmakta dolayısıyla bireylerin

algılarını, yaşamlarını, yaşama dair tüm alanlarını kısaca varoluşlarını kontrol etmeye ve bu yolla

bedenlerini denetleyip düzenlemeye, bireyleri belirlenen normlara uygun hale getirerek

normalleştirmeye çalışmaktadır. Ancak bu denetimi ve düzenlemeyi baskı yoluyla değil biyoiktidara

özgü yeni bir kontrol biçiminde bedene ve tüketime yönelik teşvikler yoluyla yapmaktadır. Bu noktada

kadın dergileri de bu denetimin ve tüketim teşvikinin önemli bir aracısı konumunda bulunmaktadır.

Kadın dergileri bireylerin bedenlerine yönelik yazılı ve görsel söylemler sunarak onların bedene yönelik

algılarını, davranışlarını etkilemekte, bedenlerini denetleyip düzenlemekte ve bireyleri belirlenmiş,

sınırları çizilmiş bir kategorinin içine yerleştirerek normalleştirmektedir.

Kadın dergilerindeki bedenin denetimine ve bu yolla tüketimin teşvikine yönelik söylemlerin pek

çoğunda “güzellik” teması hâkimdir. Bu bağlamda, bu çalışmada Foucault’nun biyoiktidar kavramı

çerçevesinde tüketim toplumunda kadın dergilerindeki güzellik temalı yazılar, reklamlar ve bu yazılar

ve reklamların yanında yer alan görsellerin okuyucuya seslenişindeki söylemler ve göstergeler,

araştırma nesnesi olarak belirlenmiştir. Bu söylem ve göstergeler aracılığı ile ideal beden ve güzelliğe

ilişkin algıların nasıl şekillendirildiği, normların nasıl oluşturulduğu, giderek bedenin nasıl denetim

altına alındığı ve böylelikle bireyin tüketime yönlendirilişindeki sistematiğin nasıl oluşturulduğunu

ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda Cosmopolitan dergisindeki güzellik temalı

yazılar, reklamlar ve bu yazıların ve reklamların yanında yer alan görseller nicel ve nitel içerik analizi

yöntemiyle incelenmiştir.

Anahtar kelimeler: Foucault, biyoiktidar, beden, güzellik, tüketim

90 Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Öğrencisi

Page 87: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

86

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

KARDEŞ ŞEHİRLER VE ÇEŞİTLİ KARDEŞ ŞEHİR UYGULAMALARININ

DEĞERLENDİRİLMESİ

SISTER CITIES AND EVALUATION OF VAIROUS SISTER CITY PRACTICES

Hikmet Selahaddin GEZİCİ91

Mustafa KOCAOĞLU92

ÖZ

Küreselleşmenin gün geçtikçe artan önemi ve bilimsel dizinde küreselleşmeye artan vurgu, “yerel”in ön

plana çıkmasını da beraberinde getirmektedir. Küresel-yerel ilişkisini anlama noktasında önemli bir

konumda bulunan kardeş şehirler, küresel-yerel arayüzü gösteren ve söz konusu ilişkilerden elde edilen

sonuçları daha derinlemesine incelemeye yönelik adeta bir laboratuvar ortamı sunmaktadır.

Türkiye’de de tüm dünyada olduğu gibi kardeş şehir ilişkilerine yönelik faaliyetler, hem nicelik hem de

nitelik olarak artarak devam etmektedir. Kardeş şehir ilişkilerinin yerel yönetimlere ve toplumlara

sunduğu faydalar göz önüne alındığında Türkiye için bu ilişkilerin taşıdığı önemin büyüklüğü açıkça

görülmektedir. Türkiye’de kardeş şehir ilişkilerinin dünyadaki diğer örneklere nazaran muhteva olarak

daha farklı bir şekilde konumlandığı ileri sürülebilmektedir.

Bu çalışmanın amacı, kardeş şehirlerin kuramsal olarak ele alınması ve Türkiye’de mevcut kardeş şehir

uygulamalarının değerlendirilmesidir. Bu bağlamda birinci bölümde kardeş şehirler kavramsal olarak

açıklanacak, bu ilişkilerin başarılı olması için gerekli koşullar ele alınacaktır. İkinci bölümde Türkiye’de

kardeş şehir uygulamalarının mevcut durumu değerlendirilecek ve son bölümde ise çeşitli kardeş şehir

uygulamaları ekseninde derinlemesine analizler yapılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Küreselleşme, Yerel Yönetimler, Kardeş Şehirler

Abstract

The increasing importance of globalization and the increasing emphasis on globalization in the scientific

index also bring the “local” to the forefront. The sister cities, which have an important position in

understanding the global-local relationship, provide a laboratory environment to show the global-local

interface and to examine the results obtained from the relationships mentioned.

Activities in the field of the sister city relationships in Turkey as well as all over the world, continues to

increase in both quantity and quality. When the benefits offered to local authorities and communities by

the sister city relationships are considered; the magnitude of the importance of those relationships for

Turkey is clearly seen. It can be proposed that the sister city relationships are positioned in a different

way in comparison to other world examples in terms of content.

The aim of this study is to theoretically deal with the sister cities and evaluate the current sister city

practices in Turkey. In this context, sister cities will be conceptually explained and necessary conditions

for successful relations will be discussed, in the first section. In the second section, the current situation

of the sister city practices in Turkey will be evaluated and in the last section in-depth analysis will be

made in the axis of various sister city practices.

Keywords: Globalization, Local Governments, Sister Cities

91 Dr. Öğr. Üye., Selçuk Üniversitesi, SBKY Bölümü, [email protected] 92 Doç Dr., NEÜ, Uygulamalı Bilimler Fakültesi, Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü,

[email protected]

Page 88: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

87

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

DEĞİŞEN KAMU HİZMETİ ANLAYIŞININ YEREL DÜZEYDE KAMU HİZMETİ

GÖRÜLME USULLERİNE ETKİSİ

THE EFFECT OF VARIABLE PUBLIC SERVICE APPROACH TO PUBLIC SERVICE

PROCEDURES ON LOCAL LEVEL

Muhammed Ali AYDEMİR93

Mustafa KOCAOĞLU94

Devlet veya devlet yapısı içinde yer alan kamu tüzel kişileri, içinde bulunulan dönemin koşullarına göre zorunlu

hale gelen toplumun temel ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Bir toplumun zorunlu ihtiyaçlarının hiç ve/veya yeterince

karşılanmaması, hem o toplumun çağın gereklerinin gerisinde kalmasına hem de toplumdaki kamusal yaşantının

bozulmasına yol açmaktadır. Bu bağlamda, belirli bir zamanda, belirli bir yerde, devlet ve öteki kamu tüzel kişileri

tarafından halkın genel ve ortak gereksinimlerinin karşılanmasına “kamu hizmeti” denilmektedir. Yerel kamu

hizmeti ise merkezi idarenin denetimi altındaki yerel kamu tüzel kişileri tarafından coğrafi ve hizmet yönünden

kamu yararı gözetilerek gerçekleştirilen hizmetlere denir.

Liberal politikaların dünyaya tekrar hakim olmaya başlamasıyla birlikte devletin faaliyet alanları küçültülmeye

başlayarak minimal hale getirilmeye başlanmıştı. Böylece, dünya genelinde hızlı bir şekilde devlet politikaları

liberal düşünce temelli olmaya başlamştır. Türkiye’de de, dünyada olduğu gibi, 1980 sonrasında devletin aşırı

büyümesine ve merkezileşmesine yol açan refah devleti sistemi terkedilmeye ve liberal politikalar hakim olmaya

başlamıştır. Bu dönem ile birlikte merkezden görülen kamu hizmetlerinin hem yerele aktarıldığı hem de kamu

hizmetlerindeki devlet tekellerinin özel sektöre devredildiği görülmektedir. Nitekim bu değişiklikler ile beraber

kamu hizmetlerinin görülme usullerinde değişimler olmuştur.

Bu çalışmada da öncelikle kamu hizmeti ve yerel kamu hizmeti, kavramsal ve kuramsal olarak ele alınmıştır.

Ardından, kamu hizmetinin ve yerel kamu hizmetinin türleri, görme ve görülme usulleri örnekler ile kavramsal

olarak açıklanmış; son olarak ise “Dünya’da ve Türkiye’de 1980 sonrası uygulanmaya başlayan liberal politikalar,

kamu hizmeti görülme usullerini nasıl etkilemiştir?” “Liberal politikalar ile birlikte ortaya çıkan kamu hizmeti

görme usulleri nelerdir?” sorularına cevap aranarak çeşitli değerlendirmelerde bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Kamu Hizmeti, Yerel Kamu Hizmeti, Liberal Politika

Abstract

The public legal entities within the state or state structure meet the basic needs of the society, which becomes

mandatory according to the conditions of the current period. The lack of adequate and / or insufficient needs of a

society leads both to the society's needs and to the deterioration of public life in society. In this context, it is called

public service de to meet the general and common needs of the people by the state and other public legal entities

at a particular time and/or in a particular place. The local public service is called the services carried out by local

public entities under the control of the central administration, taking into consideration the public interest in terms

of geographical and service.

When liberal policies started to dominate the world again, the fields of activity of the state were started to be

minimized and started to be minimized. In this way, state policies have rapidly become the basis of liberal thought.

In Turkey, as in the world, to be abandoned after 1980 and that led to excessive growth of the state's centralized

welfare state system and began to be dominated by liberal policies. With this period, it is seen that the public

services seen from the center are transferred to the locals and the state monopolies in the public services are

transferred to the private sector. Thus, there have been changes in the way in which public services have been seen

along with these changes.

In this study, the public service and the local public service are discussed conceptually and theoretically. Then, the

types of public service and the local public service, and the methods of seeing and seeing are explained

conceptually with examples. Finally, “the liberal policies began to be implemented after 1980 in the world and

Turkey has seen how it affects the procedures for public service?” “What are the procedures for public service

emerged with liberal policies?” in order to answer the questions, various evaluations were made.

Key Words: Public Service, Local Public Service, Liberal Policy

93 Yüksek Lisans Öğrencisi, NEÜ SBE Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Anabilim Dalı,

[email protected] 94 Doç Dr., NEÜ, Uygulamalı Bilimler Fakültesi, Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü,

[email protected]

Page 89: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

88

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

HİSSE SENEDİ PİYASASINDA FİRMA BÜYÜKLÜĞÜ VE PİYASA DEĞERİ / DEFTER

DEĞERİ ANOMALİSİ ANALİZİ: BORSA İSTANBUL ÖRNEĞİ

Utku ALTUNÖZ

Nisa Kıymet ŞAHİN

ÖZ

Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de hisse senedi piyasasında kesitsel anomalilerden piyasa değeri / defter

değeri oranı anomalisinin Borsa İstanbul özelinde Ocak 2010 – Aralık 2018 döneminde mevcut olup

olmadığını tespit etmektir. Analiz sonuçlarına göre Borsa İstanbul’da hisse senedi almak isteyen

yatırımcılar yıl sonlarında en düşük firma büyüklüğüne sahip hisse senetlerini alıp, bir önceki dönem

aldığı hisse senetlerini satmak şeklinde izleyecekleri strateji ile tüm dönemler sonunda %9,4 birikimli

normal üstü getiri sağlayabileceklerdir. Benzer mantıkla yıl sonlarında en düşük P/D oranlı hisse

senedini portföylerine dâhil edip bir önceki dönem aldığı hisse senetlerini satarak %14 ortala biriken

normal getiri üstü elde edebileceklerdir.

Anahtar Kelimeler: Anomali, Kesitsel Anomali, P/D Oranı

JEL Sınıflandırması: C22, G11

THE ANALYSIS OF THE COMPANY SIZE AND MARKET PRICE TO BOOK RATIO

ANOMALY IN STOCK MARKETS: THE CASE OF BORSA ISTANBUL

Abstract

The purpose of this study is to investigate of presence of the company size and price book anomalies-

that are known the cross-sectional anomalies- for Borsa İstanbul over the periods 2010 and 2018.

According to the results of the analysis, investors who want to buy stocks in Borsa İstanbul will get their

stocks with the lowest firm size at the end of the year. By using similar logic at the end of the year, the

lowest P / D ratio will be included in the portfolios and sold in the previous period and will be able to

increase the average return rate of 14%.

Keywords: Anomaly, Cross-Sectional Anomaly, B/M Ratio

Jel Classification: C22, G11

Page 90: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

89

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

TÜRKİYE’DE BÜTÇE DENGESİ VE CARİ DENGE ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ANALİZİ

Zerife YILDIRIM95

ÖZ

İktisat literatüründe bütçe açığı ve cari işlemler açığının bir arada görüldüğü durumlar “ikiz açıklar”

olarak ifade edilir. İkiz açık hipotezi bütçe açıkları ile cari işlemler dengesi açıkları arasında pozitif

yönlü bir nedensellik olduğunu savunmaktadır. Buna karşın Ricardocu denklik hipotezi ise iki açık

arasında bir ilişki olmadığı ifadesini desteklemektedir. Türkiye ekonomisinde görülen yüksek cari açık

sorunu da problemin nedenlerine yönelik tartışmaları sık sık gündeme getirmektedir. Bu çalışmada

Türkiye’ye ait 1995 – 2018 dönemi için bütçe dengesi, cari işlemler dengesi, büyüme oranı, döviz kuru

ve faiz oranı verileri kullanılarak VAR analizi yapılmıştır. Yapılan Granger nedensellik testi, etki tepki

ve varyans ayrıştırması analizleri sonucunda Türkiye’de bütçe açıklarının cari açıklara yol açmadığı,

dolayısıyla ikiz açıklar hipotezinin geçerli olmadığı ancak cari işlemler dengesindeki değişimlerin faiz

kanalıyla bütçe dengesi üzerinde etkili olduğu sonucuna varılmıştır.

Anahtar kelimeler: Cari açık, Bütçe açığı, İkiz açıklar, VAR analizi, Granger nedensellik.

AN ANALYSIS OF THE CORRELATION BETWEEN THE BUDGET BALANCE AND

CURRENT ACCOUNT BALANCE IN TURKEY

ABSTRACT

In the economics literature, situations where the budget deficit and current accounts deficit are observed

together are expressed as “twin deficits”. The twin deficit hypothesis suggests that there is a positive

causality between the budget deficits and current accounts balance. On the other hand, the Ricardocu

equation hypothesis suggests that there is no correlation between the two deficits. The high current

deficit problem which is observed in the Turkish economy also frequently brings forward discussions

about the reasons of the problem. In this study, VAR analysis was performed using the budget balance,

current accounts balance, growth rate, exchange rate and interest rate data of Turkey for years 1995 –

2018. As a result of the Granger causality test, action-reaction and variance decomposition analyses; it

was determined that the budget deficits in Turkey did not cause current deficits and thus, the twin deficit

hypothesis was not valid. However, it was concluded that changes in the current accounts balance

affected the budget balance through interests.

Keywords: Current deficit, Budget deficit, Twin deficits, VAR analysis, Granger causality.

95 Dr.Öğr.Üyesi, Harran Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonometri Bölümü,

[email protected]

Page 91: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

90

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

YOLSUZLUK LİTERATÜRÜNÜN YOLSUZLUĞU: TARİHSEL GELİŞİM IŞIĞINDA

SOSYAL BİLİMLERDE YOLSUZLUK ÇALIŞMALARI

Kamil KARATEPE96

Sosyal bilimlerde yolsuzluk çalışmaları, II. Dünya Savaşı sonrasında Tabu/Soğuk Savaş, Salgın/Fetiş

ve Sistematik Yolsuzluklar olmak üzere üç dönemde incelenebilir. Birinci dönemde kapitalist ve

sosyalist iki kutuplu dünyada sistemler arasındaki rekabet dolayısıyla yolsuzluk yok sayılmakta,

yolsuzluğun gelişmiş ülkelerde olmadığı, azgelişmiş ülkelerde ise kalkınma sorununun çözümüyle

kendiliğinden ortadan kalkacak bir sorun olarak değerlendirilmektedir. BM, DB ve IMF gibi uluslararası

kuruluşlara göre ise yolsuzluk siyasi bir konu olarak değerlendirildiğinden ülkelerle ilişkilerde bu

sorunun gündeme getirilmesinin ülkelerin iç işlerine müdahale anlamı taşıyacağı düşünülmüştür.

Kısaca, bu dönemde yolsuzluk yalnızca azgelişmiş ülkelere özgü geçici bir sorun olarak görüldüğünden,

bu ülkelerde yolsuzluğun ağır işleyen bürokratik yapının hızlanmasını sağlayan bir tür “bürokrasinin

yağı” işlevi gördüğünden yolsuzluğun bir sorun olmadığı, hatta Huntington gibi siyaset bilimcileri

tarafından yolsuzluğun azgelişmiş ülkelerde devrimlerin ortaya çıkmasını engelleyen bir tür “reform”

niteliği taşıdığı gerekçesiyle desteklenmesi gerektiğini dahi ileri sürebildiği görülmektedir. Ancak

Soğuk Savaşın sona ermesiyle, başta DB, IMF ve BM tarafından yolsuzluğun azgelişmişliğin önündeki

en temel engel olduğu ve bu nedenle gelişmekte olan ülkelerde ve sosyalist bloktan ayrılmış ülkelerde

yolsuzluğun ortadan kaldırılabilmesi için yapılması gereken “reformlar” tartışılmaya başlanmıştır.

Dünya Bankası tarafından uluslararası politika gündemine alınan yolsuzluk başta iktisat olmak üzere

bütün sosyal bilim disiplinleri tarafından salgın halinde incelenen araştırma konusu haline gelmiştir.

Fetiş/Salgın dönemi olarak nitelendirilecek bu dönemde yolsuzluk, Washington Konsensusu

çerçevesinde azgelişmiş ya da sosyalist bloktan ayrılan “geçiş” ülkelerine neoliberal müdahalenin temel

gerekçesi olmuştur. Kapitalist sistemde 2008 sonrasında yolsuzluk, istisnai değil sistematik hale gelmiş

olmasına rağmen, ana akım yaklaşımlar tarafından önemli ölçüde hala azgelişmiş/kalkınmamış olan

“öteki”ne ait bir sorun olarak görülmeye devam etmektedir.

Çalışmamızda yolsuzluk sorunu ülkelerin gelişmiş ya da azgelişmiş olmalarına göre değil, bunların

sermaye birikim rejimine bağlı olarak ortaya çıkan ve devletlerin sermaye ile ilişkisinin bir ürünü olarak

sermayenin (ilkel) birikim konusu ya da sorunu olduğu çerçevesinden tartışılması gerektiği

değerlendirmesinde bulunulmaktadır.

96 VDK Başmüfettişi

Page 92: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

91

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

EKONOMİK REFORMLARIN ETKİNLİĞİ: DOĞU ASYA HÜKÜMETLERİ ÖRNEĞİ

Gözde ARSLAN97

ÖZ

1980’li yıllara kadar uygulanan ekonomi politikaları sonucunda ithalat kotları yanlış kaynak dağılımına,

aşırı değerli kurlar sürdürülemez ticaret açıklarına, ithal ikameci politikalar ise aşırı devlet harcamalarına

sebebiyet vermiştir. Rant arama faaliyetleri sonucunda yeni politikalar aranmıştır ve 1980’li yıllarda

liberalleşme akımı sonucunda pek çok ülke mevcut politikalarını bırakarak bu akıma ayak uydurmuştur.

İthal ikameci politikaları terk ederek ekonomik serbestleşme sürecine dâhil olan ülkeler büyüme

hızlarını artırmışlardır. Bazı ülkeler bu sürece erken dönemde entegre olurken bazı ülkeler bu politikanın

benimsenme aşamasında zaman kaybetmişlerdir. Liberalleşme sürecine erken dönemde dâhil olan Doğu

Asya Hükümetleri uygun iktisadi politikalar çerçevesinde kalkınma süreçlerini hızlandıran iktisat

stratejileri geliştirmişlerdir. Bu çalışmanın amacı yerleşik iktisat politikalarını terk eden Doğu Asya

Hükümetlerinin liberalleşme akımına uyum sürecinin nasıl ilerlediğini ve bu yolda başarılı olmalarının

gerekçelerinin neler olduğunu açıklayarak Türkiye örneği üzerinden bir çıkarım yapmaktır. Bu anlamda,

Doğu Asya Hükümeti, Peru, Şili, Bolivya, Doğu Avrupa, Hindistan ve Türkiye’de serbest piyasa

ekonomisine geçiş aşamaları ile büyüme oranları arasındaki ilişki incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Liberal Ekonomi Politikaları, Rant Arama Faaliyetleri, Doğu Asya Hükümetleri,

Türkiye, Büyüme Hızı

EFFECTIVENESS OF ECONOMIC REFORMS: EASTERN ASIAN GOVERNMENT

EXAMPLE

ABSTRACT

As a result of the economic policies implemented until the 1980s, import quota led to incorrect resource

allocation, overvalued exchange rates caused unsustainable trade deficits and import substitution

policies caused excessive government expenditures. Because of rant-seeking behaviour, new policies

were sought, and with the liberalization trend in the 1980s, many countries have kept their current

policies and adapted to this trend. The countries involved in the economic liberalization process by

abandoning the import substitution policies have increased their growth rates. Some countries have

integrated early in the process, while some countries have lost time in adopting this policy. Eastern Asian

Governments, which were involved in the liberalization process in the early period, have developed

economic strategies that accelerate development processes within the framework of appropriate. The

aim of this study is to examine how East Asian Governments, which abandoned their established

economic policies, progress towards the liberalization trend. This way of explaining what's going on

grounds of being successful is to make an inference the case of Turkey. In this sense, in the Government

of East Asia, Peru, Chile, Bolivia, Eastern Europe, India and Turkey the relationship between phases of

the transition to a free market economy with growth rates were examined.

Key Words: Liberal Economic Policies, Rant Seeking Behaviours, East Asia Governments, Turkey,

Growth Rate

97 Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Doktora Öğrencisi, İktisat ABD, [email protected],

[email protected]

Page 93: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

92

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

VARLIK FİYATLARI KANALININ İSLEYİŞİ VE TARİHSEL GELİŞİMİ: TÜRKİYE

ÖRNEĞİ

Gözde ARSLAN98

Hicran KASA99

Küresel ekonomi tarihinde 2001, 2008 yılları gibi ekonomik kırılmaların yaşandığı dönemlerde ve

sonrasında varlık fiyatları kanalı içerisinde yer alan, hisse senedi piyasası ve konut piyasası oldukça

hassas bir konuma sahip olmuştur. Dolayısıyla yatırım ve tüketim kararları üzerindeki etkileri nedeniyle,

varlık fiyatlarının işleyişi ve tarihsel gelişiminin incelenmesi Türkiye ekonomisi için büyük önem arz

etmektedir. Varlık fiyatları kanalının teorik alt yapısı Modigliani’nın ‘’Yaşam Boyu Gelir Hipotezi ’ne

dayanmaktadır. Buna göre tüketim harcamalarının düzeyini, yaşam boyu kaynaklar olarak nitelendirilen

beşeri sermaye, reel sermaye ve finansal servet belirlemekte, dolayısıyla para arzındaki değişiklikler reel

ve finansal varlıklar yoluyla bir servet etkisi meydana getirmektedir. Bu nedenle makroekonomik

dengelerin temelini oluşturan varlık fiyatları kanalını ve varlık fiyatları hareketlerini incelemek

kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu çalışmanın amacı, parasal aktarım mekanizması içerisindeki varlık

fiyatları kanalının tarihsel gelişiminin araştırılması ve Türkiye ekonomisine etkilerinin Merkez Bankası

ve Eurostat veri tabanlarından elde edilen verilerce irdelenmesidir. Elde edilen sonuçlar ışığında,

gelişmekte olan ülkeler arasında yer alan Türkiye’de önemli bir alan teşkil eden varlık fiyatları kanalının

kırılma dönemlerinde belirleyici bir rol oynadığı gözlemlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Varlık Fiyatları, Türkiye, Hisse Senedi, Konut Fiyatları

HISTORICAL DEVELOPMENT AND OPERATION OF THE ASSETS PRICES CHANNEL:

THE CASE OF TURKEY

The stock market and housing market which are in the asset prices channel, have been in a very sensitive

position in the periods of economic breakdown in the global economic history such as 2001 and 2008.

Therefore, because of effects on investment and consumption decisions, examining the functioning and

historical development of asset prices is great importance for the economy of Turkey. The theoretical

infrastructure of the asset prices channel is based on Modigliani's Lifetime Income Hypothesis.

Accordingly, the level of consumption expenditures have been determined by lifelong resources which

are human capital, real capital and financial wealth. Therefore, changes in money supply create a wealth

effect through real and financial assets. It is inevitable to examine the asset prices channel and asset

prices movements, which are the basis of macro-economic balances. The aim of this study is to

investigate the historical development of asset prices in the monetary transmission mechanism channels

and examine its effects on Turkey's economy by using data obtained from Eurostat and Central Bank.

As a result, asset prices in Turkey which is one of the developing countries, has been observed to play

a decisive role in the break period.

Keywords: Asset Prices, Turkey, Stocks, Housing Prices

98 Doktora Öğrencisi, Hacı Bayram Veli Üniversitesi, [email protected] 99 Öğretim Görevlisi Dr., Türk Hava Kurumu Üniversitesi, [email protected]

Page 94: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

93

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

MODELLING THE HOUSING DEMAND AND SUPPLY: EMPIRICAL EVIDENCE FROM

THE TURKISH HOUSING MARKET

Ambreen Sultan100

Mohammad Ismayl al Masud

ABSTRACT

This paper investigates the demand and supply dynamics of Turkish Housing Market. The Vector Error

Correction Model (VECM) is employed to empirically test the impact of macroeconomic factors on the

demand and supply of Turkish housing market. Secondary data between the period of January 2010 and

December 2017 is analysed. It is found that housing demand, supply and macro-economic variables are

integrated of order I(1) and there is cointegration among variables in the long run. Two cointegrating

relationship are found, one is the demand side of housing market and the other is housing supply. The

estimates of VECM reveal dynamic association between housing demand, supply and macro-economic

variables. The impulse response and variance decomposition reveal that various variables are sensitive

to shocks in short and long run.

Key terms: Housing Market, Housing Demand and Supply, VECM, Turkey

100 Graduate School of Business, Ibn Haldun University

Page 95: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

94

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

MACRO DETERMINANTS OF THE PRIVATE PENSION CONTRIBUTION LEVEL IN TURKEY

Mohammad Ismayl Al Masud101

ABSTRACT

An efficient private pension system can play a significant role to have a stable economic growth

primarily through higher savings rate, capital stock, and social welfare. Private pension refers to a kind

of savings scheme where an individual contributions part of his or her salary (rather than the employer)

to financial institutions. Like many other developed (U.S.A, U.K., Denmark etc.) and developing

countries (Argentina, Brazil, Malaysia etc.), Turkey is one of the relatively an infant country to adopt

this pension scheme with its existing unfunded social security system in order to promote higher

household savings. Due to expected non-stationarity and to capture long-run relationship, Vector Error

Correction Model (VECM) has been adopted for this study. In this paper, using monthly data of

aggregate contribution volume, Inflation rate, BIST-100 price index, Deposit interest rate, BIST 100

price index, Construction Permit, GDP growth rate, Direct Government Contribution, we would like to

explore the determinants that affect the household decision to participate in the private pension system.

Keywords: Private Pension Accounts, Fiscal Policy, Household Behavior.

101 Department of Economics, Ibn Haldun University, Turkey, [email protected]

Page 96: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

95

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

IS INTELLECTUAL PROPERTY RIGHTS PROTECTION ENOUGH FOR TRADE IN

GEOGRAPHICAL INDICATION PRODUCTS?

Mehmet TARAKCIOĞLU102

ABSTRACT

Geographical indication (GI) as a sign used on products that have a specific geographical origin and

possess qualities or a reputation that are due to that origin are often used by governments to differentiate

consumer demand and thus to increase the competitiveness of producers/businesses and economies at

different scales of local, regional and national/international through intellectual property rights

protection. The legal protection is generally introduced with an origin labelling and associated quality

control, typically for agricultural products, foodstuffs, wine and spirit drinks, handicrafts and industrial

products as means against quality uncertainty in the markets. Protection enables those who have the

right to use the indication to prevent its use by a third party whose product does not conform to the

quality standards specified for the indication in markets. This study investigates the necessary conditions

for effectiveness of the intellectual property rights protection on trade in GI products through the

discussion of the qualifications of the protection tools used and their impact on the degree of tradability

of these products compared to their respective conventional products. The related literature is selectively

reviewed and discussion points are laid down. The study argues that various protection schemes have

different impacts in case of different legal, institutional and product qualification settings. Therefore, it

concludes that only legal registration of the intellectual property rights protection would not be enough

but also, constructing the quality standards through a holistic alliance of the related actors, effective

valorization of the biophysical attributes of the region by the geographical indications and the possibility

of the supportive framework of the institutional and political context are necessary in order to capture

the expected welfare contributions.

Keywords: Intellectual Property, Geographical indications, food supply chains/networks

JEL classification: O34, Q13, Q02

102 PhD Student in Economics, Ankara Hacı Bayram University

Page 97: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

96

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

ÇALIŞANLARIN MAKYAVELİST VE SİNİK TUTUMLARININ ÖRGÜTSEL YAŞAMDA

GÖSTERDİKLERİ POLİTİK DAVRANIŞLAR İLE ETKİLEŞİMİNİN ANALİZİ: ANKARA

İLİNDE BİR ARAŞTIRMA

Bengisu ÖZDEL103

Aykut GÖKSEL104

ÖZ

Günümüzde, her kurumda var olduğu kabul edilen politik davranışların, örgüte pozitif katkı yapacak

şekilde yönetilmesi gerekmektedir. Bu davranışların yönetilmesi ise davranışın nedenlerinin, örgütsel

davranış literatüründe yer alan diğer kavramlar ile ilişkilerinin araştırılması ile mümkündür. Bu

bağlamda, bu çalışmanın amacı, işgörenler arasında giderek yaygınlaşan sinik tutumlar ile son yıllarda

önemi giderek artan makyavelizmin, politik davranışlar üzerindeki etkisini araştırmaktır. Araştırma

kapsamında, birisi kamu, diğeri özel olmak üzere iki kurum çalışanlarına anket uygulaması yapılmıştır.

Elde edilen verilerin analiz edilmesi ile örgütlerde kaçınılmaz olarak var olan politik davranışların,

Makyavelizm ve Sinizmden nasıl etkilendiği analiz edilerek örgütsel davranış literatürüne katkı

yapılacaktır. Diğer taraftan, örgüt yöneticilerine, örgüt üyeleri tarafından sergilenen politik davranışların

nasıl yönetilmesi konusunda yol gösterici olacağı ve örgüte pozitif katkı yapacağı değerlendirilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Makyavelizm, Sinizm, Politik Davranış, Örgütsel Davranış.

ABSTRACT

Political behavior, which exists in all organizations, needs to be managed to make positive contribution

to the orgranization. Management of these behaviors is possible by investigating the causes of behavior

in relation to other concepts in the organizational behavior literature. A structured questionnaire was

applied to the employees of two different organizations, one public and one private. This study makes a

significant contribution to the organizational behavior literature by analysing how political behavior

affected by machiavellism and cynism. Finally, we argue that our findings will provide important insight

for managers on management of political behavior in a positive way.

Keywords: Machiavellism, Cynicism, Political Behavior, Organizational Behavior.

103 Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tez Öğrencisi,

[email protected] 104 Doç. Dr., Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi,

[email protected]

Page 98: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

97

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

SYSTEMIC RISK CONTAGION IN EQUITY AND BOND MARKETS: EVIDENCE FROM

G-7 COUNTRIES

Onur POLAT105

ABSTRACT

We analyze the cross market volatility transmissions between equity and bond markets in G-7 countries

employing VAR based frequency connectedness proposed by Baruník and Křehlík (2018). Using this

novel approach, we identify dynamic interaction mechanism between strongly connected financial

markets. In addition, dynamic network topologies of directional spillovers are exhibited to visualize

financial connectedness of G-7 countries.

Keywords: Systemic Risk, Frequency Connectedness, Contagion.

JEL Classification: C58, G11, F31.

105 Dr., Lecturer, Department of Economics, Faculty of Economic and Administrative Sciences, 2nd Floor,

Hacettepe University Beytepe Campus, 06800 Çankaya-Ankara. [email protected]

Page 99: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

98

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

ÇEVRE SORUNLARI VE YOKSULLUK BAĞLANTISI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Onur YENİ106

ÖZ

Çevre sorunları ile yoksulluk arasındaki bağlantı ve nedensellik ilişkisi iktisat yazınında uzun süredir

tartışılmaktadır. Söz konusu tartışma çerçevesinde gelişen farklı yaklaşımlar arasında bir uzlaşma

sağlanamadığından henüz bu bağlantının doğası açık biçimde ortaya konulmamıştır. Bu nedenle, çeşitli

çalışmalardan elde edilen bulgulara dayalı olarak da farklı politika önerileri ortaya atılmaktadır.

Örneğin, ekolojik ayak izi göstergeleri çevre sorunlarının temelinde aşırı tüketimin yattığını, dolayısıyla

da yüksek gelirli ülkelerin dünyanın doğal kaynaklarını önemli ölçüde aşındırdığını ortaya koymaktadır.

Öte yandan, yazındaki bazı çalışmalar ise yoksul hanehalklarının zenginlere göre doğal kaynaklardan

elde ettikleri gelire daha fazla bağımlı olmaları nedeniyle yoksulluğun, çeşitli çevre sorunlarının ortaya

çıkışına zemin hazırladığını öne sürmektedirler. Bu çalışmada, yazında kullanılan farklı çevre ve

yoksulluk göstergelerinden yararlanılmakta ve karşılaştırmalı bir çözümleme ile ilgili tartışmaya katkı

sağlanması amaçlanmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Yoksulluk, Çevre, Kirlilik, Doğal Kaynaklar, Sürdürülebilirlik

106 Hacettepe Üniversitesi İktisat Bölümü ve Hacettepe Üniversitesi Sosyal Politikalar Uygulama ve Araştırma

Merkezi, [email protected]

Page 100: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

99

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

GROWTH, DISTRIBUTION, AND DYNAMIC INEFFICIENCY:

A NEOCLASSICAL MACRO VIEW TO THE TURKISH ECONOMY

M. Aykut ATTAR107

ABSTRACT

This paper presents a macroeconomic analysis of growth, distribution, and dynamic inefficiency in

Turkey. It uses historical data for the 1923-2005 period and builds upon the standard neoclassical theory

of production and capital accumulation. Growth results indicate that labor-augmenting technical change,

whether explained primarily by human capital accumulation or not, had a sizable contribution to growth

in all episodes. Distribution results show that (i) the wage-rental ratio exhibited a decreasing trend from

1923 to mid-1960s and an increasing trend from mid-1960s to 2005 (with a slowdown after 1980s) and

that (ii) the accumulation regime increased wealth inequality. Finally, dynamic inefficiency results based

on the evolutions of the Investment-to-GDP and Investment-to-Profit ratios demonstrate that the Turkish

economy did not exhibit dynamic inefficiency in the period under consideration.

JEL Codes: C02, D6, O11

Keywords: Turkey, Solow, growth accounting, inequality, golden rule

107 Hacettepe University

Page 101: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

100

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

SAĞLIK HİZMETLERİ KULLANIMINDA KARŞILANAMAYAN İHTİYAÇLARIN SOSYO-

EKONOMİK ANALİZİ

Fatih Hakan DİKMEN108

Dilek BAŞAR109

Selcen ÖZTÜRK110

ÖZ

Bireylerin temel haklarından biri olarak tanımlanan sağlık hizmetleri kullanımı, sağlık sistemlerinin

performanslarının değerlendirilmesinde ve sağlık sektörünün yeniden yapılandırılmasına ilişkin

politikaların oluşturulmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bu çalışmanın amacı 2014 ve 2016 yıllarına

ait Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayınlanan Sağlık Araştırması veri setlerini kullanarak

Türkiye’de sağlık hizmeti kullanmaya ihtiyaç duymuş ancak ilgili hizmetlerden faydalanamayan

bireylerin sosyo-ekonomik özelliklerini betimsel istatistikler yardımıyla ortaya koymaktır. Sağlık

Araştırması anketleri karşılanamayan sağlık hizmeti ihtiyacını ödeme güçlüğü, ulaşım sorunu ve

randevu süresi olmak üzere üç kategori altında sormaktadır. Bu bağlamda, bu üç farklı durumu finansal

kısıtlar, erişilebilirlik ve zaman problemi olarak düşünmek mümkündür. Bütün bireylerin ihtiyaç

duydukları zamanda ve ihtiyaç duydukları miktarda sağlık hizmetini ödeme kapasitelerine

bakılmaksızın kullanabildikleri durum olarak ifade edilen sağlık hizmetleri kullanımında hakkaniyetin

sağlık sistemlerinin performans değerlendirmelerinde önemli bir rol oynadığı düşünüldüğünde elde

edilen bulguların politika yapıcılara yol gösterici nitelikte olacağını söylemek mümkündür.

108 Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü

[email protected] 109 Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü [email protected] 110 Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü [email protected]

Page 102: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

101

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

THE IMPACT OF GENDER INEQUALITY ON ECONOMIC GROWTH: PANEL DATA

ANALYSIS

Fahriye ÖZTÜRK

Gizem ACET DÖNMEZ

ABSTRACT

Gender inequality is not only a moral and social issue, but also an important economic challenge. The

lack of achieving the potential of women who account for the half of the world’s population is a critical

loss for economies. Although many countries provided significant progress in reducing gender

inequality in education, health, economy and politics, there still remains much to be done.

Gender inequality may directly affect human capital accumulation adversely and considering the role of

human capital in economic growth, this may lead to slow the pace of economic growth. Gender

inequality also affects economic growth indirectly via its effects on fertility rate, infant mortality rate

and children’s education and health.

In this study, global gender gap index (GGG) generated by the World Economic Forum and GDP will

be used as indicators of gender inequality and economic growth, respectively. GGG index measures the

gender inequality in economic participation, education, health and politics. The effects of gender

inequality on economic growth in OECD countries for the period 2006-2018 will be investigated with

panel data analysis method.

Keywords: Gender inequality, global gender gap index, economic growth

CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİNİN EKONOMİK BÜYÜME ÜZERİNE ETKİSİ: PANEL VERİ

ANALİZİ

Cinsiyet eşitsizliği yalnızca ahlaki ve sosyal bir problem değil, aynı zamanda ciddi bir ekonomik

sorundur. Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların potansiyelinin tam olarak kullanılmaması

ekonomiler için önemli bir kayıptır. Çok sayıda ülkenin eğitim, sağlık, ekonomi ve siyaset alanlarında

kadın erkek eşitsizliğini azaltacak girişimlerde bulunmasına rağmen, hala yeterli gelişme

gözlenememiştir.

Cinsiyet eşitsizliği beşerî sermaye birikimini olumsuz yönde etkileyerek, doğrudan ekonomik büyüme

hızının yavaşlamasına yol açabilir. Ayrıca, dolaylı olarak da doğurganlık oranı, bebek ölüm oranları ve

çocukların eğitim ve sağlığı gibi kanallarla ekonomik büyümeyi etkiler.

Çalışmada 2006-2018 yılları arasındaki dönem için OECD ülkelerinde cinsiyet eşitsizliğinin ekonomik

büyüme üzerine etkileri, panel veri analiz yöntemi kullanılarak incelenecektir. Cinsiyet eşitsizliğinin bir

göstergesi olarak Dünya Ekonomik Forumu tarafından oluşturulan ve ekonomiye katılım, eğitim, sağlık

ve siyaset gibi alanlardaki kadın erkek eşitsizliğini ölçen “küresel cinsiyet farkı” (GGG) indeksi,

ekonomik büyüme değişkeni için ise GSYH kullanılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Cinsiyet eşitsizliği, küresel cinsiyet farkı, ekonomik büyüme.

Page 103: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

102

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

DETERMINANTS OF ECONOMIC GROWTH:

A PANEL DATA ANALYSIS ON COUNTRIES111

Tuğba TOKMAK112

Alper SÖNMEZ113

ABSTRACT

This study aims to investigate the determinants of economic growth with panel data over the period

2000-2017 on 152 countries, divided in four categories depending on their income level – low, lower-

middle, upper-middle, and high income. In this context, real GDP per capita is used as the dependent

variable to measure the economic growth, and a number of independent variables, which include

exports, imports, international openness in trade, government expenditure, health expenditure, education

expenditure, life expectancy, inflation, fertility rate, foreign direct investment, are constructed. The

required panel data is gathered from the World Development Indicators database. To conduct this

analysis, the stationarity of the variables is tested by using Fisher ADF, LLC and IPS panel unit root

tests, and all series are found to be I(0). Also, the Hausman test is performed to decide whether fixed or

random effects model would be more appropriate for panel data analysis. According to the test results,

fixed effect model seems best to use in the panel analysis since it provides more efficient estimates. The

empirical test results on high-income countries indicate that fertility rate and imports negatively affect

growth, while government expenditures, exports, education expenditures, foreign direct investments,

health expenditures, life expectancy, inflation and international openness in trade have positive effect

on growth. In upper-middle income countries, it is found that the imports and life expectancy negatively

affect economic growth, while other variables positively affect growth. With respect to lower-middle

income countries, it is found that fertility rate, government expenditures, exports, inflation and

international openness in trade have a positive impact on growth, while imports and health expenditures

have a negative impact on growth. In low-income countries, the empirical results show that exports and

life expectancy have a positive impact on growth, while fertility rate, imports, foreign direct investments

and international openness in trade have a negative impact on growth.

Keywords: Economic Growth, Income Level, Panel Data.

111 This study was produced from the ongoing Master Thesis, at Selçuk University Institute of Social Sciences,

titled as “Determinants of Economic Growth: A Comparative Analysis for Countries in Different Income Groups”

by Tuğba Tokmak under the supervision of Alper Sönmez. 112 Graduate Student, Selçuk University, Institute of Social Sciences, Turkey, [email protected] 113 Assistant Professor, Selçuk University, Department of Economics, Turkey, [email protected]

Page 104: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

103

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

THE INTERNET OF MEDICAL THINGS AND ITS ROLE IN THE HEALTHCARE

SECTOR

Anıl TOYGAR

ABSTRACT

The healthcare sector, like many other industries, is now relying more on technology, as computing

becomes an incontrovertible part of the innovation in health services. This requires the machine to

machine interaction based on networking systems that enable the collection and transmission of medical

data. The Internet of Medical Things (IoMT), which can be described as internet-connected medical

devices such as smart heart rate monitors, blood glucose monitors and glucometers, is a concept which

uses the digital and physical worlds to improve the conditions of diagnosis and treatments, and monitor

patients’ health status in real time. The aim here is to connect people (patients, clinicians and caregivers),

data related to the patient and processes (delivery of the care and support) through smart devices on the

network without any limits. In this way, patients can be monitored at any time of the day, so they do not

have to go to the hospitals for their treatment. Most importantly, the IoMT intelligent and measurable

information to help improve the speed and accuracy of diagnostics and target treatments more efficiently

and effectively. It enables remote clinical monitoring, chronic disease and medication management and

preventive care, and it supports people who require assistance with daily living, like the elderly and

disabled, to live independent lives. Moreover, it is stated that there are more than 500,000 medical

technologies currently available to improve people’s health and quality of life. In the near future, it is

estimated that approximately 40% of the IoT technologies will be related to the health field; this means

that the health sector has the largest share in IoT technologies and it will reach a market of around 136.8

billion USD worldwide by 2021. It has the potential to lower costs, improve efficiency and deliver

better patient outcomes.

Key Words: Health, Technology, Healthcare Management, Internet of Things

Page 105: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

104

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

TÜRKİYE’DE GEREKSİZ SAĞLIK HARCAMALARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Ahmet Burçin YERELİ114

Ali Gökhan GÖLÇEK115

Altuğ M. KÖKTAŞ116

ÖZ

Sağlık harcamaları, gerek yüksek teknoloji ürünlerinin sağlık hizmet sunumunda daha yoğun olarak

kullanılması gerekse yaşlanma ve yaşam süresinde meydana gelen iyileşmelerle birlikte hemen hemen

tüm dünyada artmaya devam etmektedir. Bu durum ise sosyal güvenlik sistemi ve devlet bütçesi

üzerindeki yükün artmasına ve sonuç itibariyle sağlığın finansmanı üzerinde bir risk unsuru

oluşturmaktadır. Dolayısıyla hükümetler, sağlık sistemini ayakta tutabilmek ve finansal

sürdürülebilirliğini sağlayabilmek için çeşitli politikalar uygulamaktadır. Söz konusu politikalar ise

genel olarak daha kolay olması nedeniyle katkı payı gibi talep tabanlı uygulamalardır. Sağlık

hizmetlerine erişimin kolaylaşması ve sosyal güvenlik tabanının gelişmesi nedeniyle artan sağlık hizmet

talebi, sonuç itibariyle gereksiz kullanımı da beraberinde getirmektedir. Çalışma, Türkiye özelinde

gereksiz sağlık hizmetlerini ve bu yolla yapılan harcamaları konu edinmektedir. OECD ve Eurostat

tarafından sunulan sağlık verilerinin kullanıldığı çalışmada, seçili ülkeler için çeşitli karşılaştırmalar da

yapılmıştır. Çalışmanın elde ettiği sonuca göre Türkiye’de gereksiz sağlık hizmeti ve bu yolla oluşan

harcamaları oldukça yüksek düzeydedir. Bu bağlamda, söz konusu harcamaların önlenmesi, sağlık

sisteminin finansal sürdürülebilirliği açısından oldukça önemlidir.

Anahtar Kelimeler: Sağlık Harcamaları, Gereksiz Sağlık Harcamaları, Türkiye.

114 Prof. Dr., Hacettepe Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Bölümü

[email protected] 115 Arş. Gör., Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Bölümü

[email protected] 116 Doç. Dr., Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Bölümü

[email protected]

Page 106: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

105

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

SAĞLIK HARCAMALARININ BELİRLEYİCİLERİ: LİTERATÜRE BİR BAKIŞ

Gülbiye YENİMAHALLELİ YAŞAR

Jebağı Canberk AYDIN

ÖZ

Sağlık harcamalarındaki artış uluslararası düzeyde ekonomik büyümeden daha hızlı gerçekleşmektedir.

OECD ülkeleri gibi gelişmiş ülkelerin yanı sıra, düşük ve orta gelirli ülkeler için de söz konusu olan bu

durum, sağlık harcamalarının GSYH içindeki payının da artmasına neden olmaktadır. Sağlık

harcamalarının, ekonomik büyümeden daha hızlı artışı hane halklarını ve hükümetleri kaygılandırmakta;

politikacılar, yöneticiler ve akademisyenlerin de konuya olan ilgisini yoğunlaştırmakta ve canlı

tutmaktadır. Bu nedenlerle sağlık harcamaları uluslararası düzeyde birçok kuruluş tarafından izlenmekte

ve uluslararası karşılaştırmalara konu olmaktadır.

Bu çalışmanın temel amacı uluslararası alanın önemli gündem maddelerinden biri olan sağlık

harcamaları ve bu harcamaların belirleyicilerini OECD ülkeleri üzerinde yapılan araştırmalar

kapsamında incelemektir. Çalışma kapsamında ilk olarak sağlık harcaması kavramına değinilmekte,

devamında OECD ülkelerinde sağlık harcamalarının genel görünümünü ortaya koyabilmek amacıyla

OECD ülkelerinde sağlık harcamalarının GSYH’daki payı ve kişi başı sağlık harcaması düzeyi ile sınırlı

olmak üzere sağlık harcamaları verileri irdelenmekte, sonrasında sağlık harcamalarının temel

belirleyicileri ayrıntılı bir biçimde incelenmektedir. Bu çerçevede; gelir düzeyi, teknolojik gelişme,

nüfusun yaş yapısı, sağlık sistemi özellikleri, epidemiyolojik ihtiyaçlar ve Baumol etkisi temel

belirleyiciler olarak sırasıyla ele alınmaktadır. Çalışmanın son bölümünde ise sağlık harcamalarının

gelecekteki eğilimlerine ilişkin öngörüler sunularak, finansal sürdürülebilirlik sorunu için OECD

ülkelerinde alınan önlemler aktarılmakta ve öneriler sunulmaktadır.

Anahtar kelimeler: sağlık harcamaları, kişi başı sağlık harcaması, OECD ülkeleri, sağlık

harcamalarının belirleyicileri.

Page 107: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

106

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

PROJE YÖNETİMİNDE YENİ BİR YAKLAŞIM: SCRUM

Çağdaş Erkan AKYÜREK117

ÖZ

Günümüzün hâkim fakat yavaş yavaş eksiklikleri daha belirgin hale gelen proje yönetimi yaklaşımı, bir

projenin birbirinden kesin olarak ayrılmış aşamalar halinde tamamlandığı ve nihai tüketicinin

kullanımına doğru adım adım ilerlenen Şelale (Waterfall) Yaklaşımı’dır. Yaklaşımın en sık başvurduğu

araçların başında ise, proje kapsamında her bir adımın detaylı bir şekilde, öncüllük - artçılık ve eş

zamanlı olabilme bağlamında ortaya konulduğu Gantt Şeması gelmektedir. Tüm bu mantıksal kurgu

içerisinde ise problem, bir proje sürecinin planlanmasında faaliyetlerin olağan tamamlanma sürelerinin

dikkate alınmasıdır fakat esas ölçü alınması gereken boyut işlerin tamamlanma süreleri değil, projeyi

yürütmekle yükümlü ekibin ne kadar hızlı çalışabildiğidir. Tasarım boyutundaki bu “gözden kaçmalar”

projelerin çoğunlukla öngörülen süre, maliyet ve performans hedefleri içerisinde tamamlanamamasına

neden olmaktadır. Bu çalışmada “Scrum” adı ile anılan yaklaşımın, klasik Şelale yaklaşımının

açıklarından hareketle ortaya koyduğu ve projelerin klasik yaklaşımla öngörülenden çok daha az zaman

ve maliyetle tamamlanabileceği iddiasına zemin oluşturan ilkeleri tartışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Proje Yönetimi, Şelale (Waterfall) Yaklaşımı, Scrum, Verimlilik, Maliyet

Tasarrufu

117 Doç.Dr.,Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sağlık Yönetimi Bölümü

Page 108: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

107

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

SOVYET SONRASI RUSYA’DA YÜKSELEN MİLLİYETÇİLİK VE ZENOFOBİ

Emek YILDIRIM118

ÖZ

Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının ardından, 1991’den beri Rus toplumu bir önceki sistemin toptan bir

değişimi için başlatılan dikkate değer bir dönüşüm süreci yaşamaktadır. Sınırlar dâhilindeki birçok

muhtelif probleme ek olarak, bir başka hayati sosyo-ekonomik problem olan milliyetçiliğin ve

zenofobinin yükselişi bu geçiş döneminin bir neticesi olarak deneyimlenen toplumsal sıkıntının bir

tezahürüdür. Bu durum belirgin bir ilerleme sürecine sahiptir; özellikle de her zamankinden çok olarak

2000’lerin başından itibaren ağırlıklı olarak eski Sovyet ülkelerden gelen yabancılara karşı olan ve

Nazist ve Pan-Slavik milliyetçi ideolojilerin bir karışımını temel alan aşırıcıları. Gerçekten de, milliyetçi

hareketlerin, Rus toplumu içindeki kayda değer sorunlardan biri olacak biçimde birçok boyutu

mevcuttur. Bunlar siyasal, ekonomik ve toplumsal vasıflara sahiptir. Bu nedenle, bu çalışmada,

SSCB’nin dağılmasından beri Sovyet-sonrası Rusya’daki milliyetçiliğin ve zenofobinin gelişimi ele

alınmaya ve buna paralel olarak Rus radikal milliyetçi hareketlerin güncel karakteristik özelliklerine

odaklanarak milliyetçi hareketlerin bazı belli başlı tezahürleriyle Rus gündelik yaşamında ortaya çıkan

birtakım sonuçları tartışılmaya çalışılacaktır.

Anahtar kelimeler: Rusya, milliyetçilik, zenofobi, radikal sağ, Sovyetler Birliği

Abstract

After the collapse of Soviet Union, since 1991 Russian society has lived a noteworthy transition process,

which has been set up for the sake of a total change of the previous system. In addition to many various

problems within the boundaries, as another vital socio-political problem, the increasing nationalism and

xenophobia is an aspect of the social trouble experienced as one of the results of this transition period.

It has a significant improving process, especially of the extremist ones, which depend upon the mixture

of Nazist and Pan-Slavic nationalist ideologies and are mostly against the foreigners from ex-Soviet

countries since the beginning of 2000s more than ever. Indeed, the nationalist movements has many

dimensions as to become a remarkable problem of the Russian society. It includes political, social and

economic attributes. Therefore, in this work, it will be tried to discuss the progress of the nationalism

and the xenophobia in Post-Soviet Russia since the breakdown of USSR, and correspondingly to argue

some certain significant aspects of the nationalist movements and their certain results appeared in the

Russian daily-life by focusing on the current characteristics of the Russian radical nationalist

movements.

Keywords: Russia, nationalism, xenophobia, radical right, Soviet Union

118 Artvin Çoruh Üniversitesi [email protected]

Page 109: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

108

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

HİBRİT REJİMLERDE HÜKÜMET SİSTEMLERİ VE DEMOKRASİ

Ali Fuat GÖKÇE119

ÖZ

Ülkeler siyasal yapıları ve kültürleri bağlamında belirledikleri hükümet sistemleri ile yönetilirler.

Hükümet sistemleriyle ile ilgili genel olarak “Başkanlık Sistemi, Yarı- Başkanlık Sistemi ve Parlamenter

Sistem” olmak üzere ayrıma gidilmiştir. Ülkelerin yönetim şekli kendi içerisinde farklı düzenlemelere

ve uygulamalara konu olsa bile bu genel hükümet sistemleri içerisinde değerlendirmeye tabi tutulurlar.

Bu genellemenin dışında ülkeler arasında ülkelerin demokrasi seviyesiyle de ayrım yapılmaktadır.

Ülkelerin demokrasi seviyesiyle ilgili araştırma ve genelleme yapan kuruluşların raporlarında belirlenen

demokratik değerler ölçüsünde ülkeler sıralamaya tabi tutulmakta ve ülkeler demokratik, kusurlu

demokrasiler, hibrit rejimler ve otoriter rejimler şeklinde ayrım yapılmaktadır.

Bu çalışmanın amacı hibrit rejimlerdeki hükümet sistemlerinin neler olduğunu, hangi hükümet

sisteminin daha fazla olduğunu, Economist Dergisi tarafından 2006 yılından itibaren yapılan

değerlendirmeye göre ortaya çıkarmaktır.

Bu doğrultuda öncelikle hükümet sistemleri ile hibrit rejim kavramı kuramsal olarak kısaca

açıklandıktan sonra değerlendirme ölçütü olarak ele alınan hususlar ile hükümet sistemleri arasındaki

ilişki açıklanmış ve Economist Dergisinin verilerine göre hibrit rejim olarak belirtilen ülkelerin hükümet

sistemleri incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Hibrit Rejim, Hükümet Sistemleri, Demokrasi, Economist Dergisi

119 Doç. Dr., Gaziantep Üniversitesi, [email protected]

Page 110: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

109

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

ELECTORAL AUTHORITARIANISM: COMPARING THE POLITICAL PARTIES FIDESZ

(HUNGARY) AND PIS (POLAND)

Sertan AKBABA120

ABSTRACT

Whether called ‘authoritarian democracy’ or ‘electoral authoritarianism,’ a fact at the doorstep is that a

handful of European nation-states are slipping away from democracy. With the rise of populist and

nationalist political parties, an era of illiberalism is haunting Europe, deepening the polarization within

the respective nations via a party of power dominating the political arena. The undermining of

democracy, and overriding of the checks and balances is causing a deep crisis of competitive democracy

in Europe. In the cases analyzed in this study, both the Hungarian Civic Alliance (Fidesz) Party and Law

and Justice Party (PiS) have come to undermine democracy by placing the will of the people above

everything, and at utmost above the checks and balances. The study covers an analysis of the two

political parties as an inquiry into their party programmes as well as their political rhetoric in the public

and media. As a result, it is seen that both of the parties have made a great use of democracy as a means,

to come towards their own ends for gaining more power. The power grab politics of these parties has

led to a polarization of the society, dismantling the state as well as the nation.

Key Words: Authoritarianism, Illiberalism, Party of power, Hungary, Poland.

120 Assistant Prof., Kırsehir Ahi Evran University, Faculty of Economy and Administrative Sciences, Department

of International Relations. E-mail: [email protected]

Page 111: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

110

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

SİYASİ PARTİ SİSTEMLERİNİN OLUŞMASINDA

HÜKÜMET SİSTEMLERİNİN ETKİSİ

Ali Fuat GÖKÇE121

ÖZ

Siyasi partilerin sayısı, büyüklüğü, stratejileri ülkelerin sosyal, ekonomik yapısı, siyasi kültürüne bağlı

olarak her ülkede farklılık gösterir. Parti sistemlerinin sınıflandırılmasında genellikle sayı faktörü esas

alınmış ve ülkeler parti sistemleri tek parti, iki parti ve çok parti sistemleri olarak ayrıma tabi

tutulmaktadır. Ancak son dönemlerde yapılan çalışmalarda sayı faktörünün tek başına yeterli olmadığı,

ülkenin sosyolojik ve ideolojik yapısı, partilerin gücü, karşılıklı ilişkileri gibi etkenlerinde olduğu

belirtilmiştir.

Ayrıca siyasi parti sistemlerinin oluşmasında seçim sistemlerinin etkisinin de olduğuna yönelik

çalışmalar bulunmaktadır. Bütün bu faktörlerin parti sistemlerinin oluşmasında etkisi bulunmaktadır.

Bunların yanı sıra parti sistemlerinin oluşmasında ülkelerin hükümet sistemleri de önemli bir etkiye

sahiptir. Hükümet sistemleri, uygulanışı bakımından ülkelerin siyasi partilerini belirli bir yöne doğru

yöneltmekte ve ülkenin parti sistemi oluşmaktadır.

Bu çalışmada, parti sistemlerinin oluşmasında diğer faktörlerle beraber hükümet sistemlerinin de etkili

olduğunun açıklanması amaçlanmıştır. Bu maksatla öncelikle siyasi parti sistemleri ile siyasi parti

sistemlerinin oluşmasında etkili olan faktörler incelenmiş, hükümet sistemlerinin de etkili olduğu

hususu örnekler verilerek incelenmiştir. Sonuç olarak da Türkiye’de uygulanan hükümet sisteminin

ülkedeki parti sistemine olan etkisinin neler olabileceği tartışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Seçim Sistemleri, Siyasi Partiler, Hükümet Sistemleri, Parti Sistemleri

121 Doç. Dr. Gaziantep Üniversitesi, [email protected]

Page 112: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

111

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

KAMU POLİTİKALARINDA SAVUNUCULUK YAKLAŞIMI

Cenay BABAOĞLU122

ÖZ

Özellikle son dönemdeki teknolojik gelişmeler bir yandan küreselleşme lehinde bir araç rolü oynamakta,

öte yandan yönetişimci yapıları mümkün kılmakta ve hızlandırdığı bilgi akışı sayesinde yönetişimin

uygulanması için gerekli koşulları hazırlamaktadır. İyi yönetişim bu noktada öne çıkmaktadır. Kavramın

kamu politikalarına katılımı vurgulayan ve politikaları denetleyen rolü, sivil toplumun bu alandaki

önemini öne çıkartmaktadır. Savunuculuk yaklaşımı da bu açıdan dikkat çekmekte ve sivil toplum

yapılarının kamu politikalarına katılması için önemli bir yöntem olarak öne çıkmaktadır. Savunuculuk

yaklaşımı, özellikle gündem belirleme süreçlerinde etkin olarak kullanılmaktadır. Politika analizleri

noktasında aktörlerin etkinliklerinin sorgulanmasında da öne çıkan savunuculuk yaklaşımı bu çalışmada

kuramsal düzeyde incelenecek, gelişim çizgisi ve uygulama süreçleri irdelenecektir.

Anahtar Kelimeler: kamu politikaları, savunuculuk, savunucu işbirliği, katılım, yönetişim

122 Doç. Dr., Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, İİBF, Kamu Yönetimi Bölümü, [email protected],

[email protected]

Page 113: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

112

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

ÜRETİMDE ARTAN ROBOT KULLANIMI VE BUNUN EMEK ÜZERİNE ETKİLERİ

Ali BAKIN123

ÖZ

Endüstriyel üretimde günümüzde dikkati çeken önemli gelişmelerden birisi endüstriyel robotların

sayısında yaşanan artıştır. Uluslararası Robotik Federasyonu’nun (IFR) verilerine göre tüm dünyada

endüstriyel robot satışları 2011-2016 arasında yıllık ortalama yüzde 12 artış göstermiştir. 2016 yılında

tüm dünyada robotların satışı 294.312 birime ulaşıp bir önceki döneme göre yüzde 16 artışla zirve

yapmıştır. Özellikle Endüstri 4.0 projesinin genel kabul görmesi ve birçok ülke tarafından bunun

ulaşılması gereken bir hedef haline getirilmesi ile üretimde robotlaşmanın daha da hız kazanacağı

tahmin edilmektedir. Nitekim Endüstri 4.0 projesinin dünya çapında yaygınlaştırılmasında önemli bir

rol üstlenen Dünya Ekonomik Forumu’na (World Economic Forum – WEF) göre, bu projenin itici

güçlerinden birisini de robotlar oluşturmaktadır. Buna göre gelişmiş duyulara, el becerisine ve zekasına

sahip gelişmiş robotlar, endüstriyel üretimde ve hizmet sektöründe insan emeğinden daha pratik

olacaktır. Öte yandan geçmişte imalat sektörünün gelişmiş kapitalist ülkelerden, emek gücü

maliyetlerinin düşük olduğu çevre ülkelere aktarılması sürecinin (offshoring) tam tersi bir süreç

günümüzde yaşanmaya başlamaktadır. Daha çok “reshoring” olarak adlandırılan bu süreçte, imalat

sektörü başta ABD olmak üzere, Almanya, İngiltere, vb. gibi diğer gelişmiş kapitalist ülkelere geri

dönmeye başlamıştır. Burada imalat sektöründe ağırlıklı olarak robotların yer tuttuğunu, düşük vasıflı

emek gücü yerine yüksek vasıflı, teknolojiye hâkim, içinde dijital emek kategorisinin de yer aldığı,

yüksek vasıflı emek gücünün istihdam edilmekte olduğunu vurgulamak önemlidir.

Tüm bu gelişmeler sonucunda bazı mesleklerin ortadan kalkacağı, işsizliğin yaygınlaşacağı endişeleri

ortaya çıkmıştır. Daha çok kol emeğine dayanan düşük nitelikteki işlerin ortadan kalkacağı, yüksek

nitelik gerektiren işlerin ortaya çıkacağı şeklinde görüşlerin yanında, korkulanın tam aksine robotların

verimliliği artırıp bir bolluk toplumunun önünü açacağı şeklindeki görüşler de bulunmaktadır.

Çalışmamızın odak noktasını endüstriyel üretimdeki bu gelişmeler ve üretimdeki robotlaşmanın emek

üzerindeki etkisi oluşturmaktadır. Bu çerçevede endüstriyel robotların gelişimi ele alındıktan sonra, bu

gelişimin toplumsal etkileri tartışmaya açılacaktır.

123 Marmara Üni., Çalışma Ekonomisi Bölümü Doktora Öğrencisi

Page 114: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

113

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

SPOR YAPAN GENÇLERİN KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ İLE STRES DÜZEYLERİ

ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ: AKSARAY ÜNİVERSİTESİ SPOR BİLİMLERİ

FAKÜLTESİNDE BİR UYGULAMA

Sevilay USLU DİVANOĞLU124

Tuba USLU125

ÖZ

Spor hayatımızın bir parçasıdır ve giderek daha da popüler hale gelmektedir. Spor yapmak, sağlığımızı

ve dayanıklılığımızı güçlendirmenin yanı sıra, sağlıklı ve zinde tutar. Stres ise beynin bir talebe cevabı

olarak tanımlanır ve tüm insanlar yaşamın bir noktasında stresi yaşarlar. Aslında, stres her zaman kötü

değildir, çünkü stres tepkisi bir hayatta kalma içgüdüsüdür. Stres algısı, insanların çeşitli streslere nasıl

tepki verdiğini etkilediği için önemlidir(Cohen,1994). Kişilik ise sadece stresle başa çıkmanın

değerlendirilmesini etkilemekle kalmaz, aynı zamanda stresli durumların tespiti ve şekillenmesi

açısından da önemlidir. Bu nedenle, bu çalışmada spor yapan gençlerin kişilik özellikleri ile stres

düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda, Aksaray

Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesindeki öğrencilere anket uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS

25.0 programında analiz edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda; Spor yapan gençlerin sorumluluk ve

nevrotiklik boyutları ile algılanan stres arasında anlamlı ilişki vardır. Dışadönüklük, uyumluluk ve

açıklık boyutları ile algılanan stresle baş etme boyutları arasında anlamlı ilişki olduğu görülmektedir.

Ayrıca, dışadönüklük, uyumluluk ve açıklık ile algılanan stres arasında anlamlı bir ilişki yoktur.

Sorumluluk, nevrotiklik boyutları ile algılanan stresle baş etme boyutları arasında ise anlamlı bir ilişki

olmadığı görülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Spor, Kişilik, Beş Faktör Kişilik, Stres

ABSTRACT

Sport is part of our lives and is becoming increasingly popular. Doing sports does not only strengthen

our health and endurance, but also keeps it healthy and fit. Stress is defined as the response of the brain

to a request and all people experience stress at some point in life. In fact, stress is not always bad, because

stress response is a survival instinct. Stress perception is important because it affects how people react

to various stresses (Cohen, 1994). Personality is not only influential in evaluating stress coping, but also

in determining and shaping stressful situations. Therefore, this study aims to investigate the relationship

between the personality traits and the stress levels of the young people engaged in sports. For this

purpose, a questionnaire was applied to the students of Aksaray University Faculty of Sports Sciences.

The data were analyzed in SPSS 25.0 program. As a result of the analysis; there is a significant

relationship between the conscientiousness and neuroticism dimensions of the young people engaged in

sports and the perceived stress. It is seen that there is a significant relationship between the dimensions

of extraversion, aggreeableness and openness and coping with perceived stress. Furthermore, there is no

significant relationship between extraversion, conscientiousness, openness and perceived stress. There

is no significant relationship between the dimensions of agreeableness, neuroticicity and coping with

perceived stress.

Keywords: Sports, Personality, Five Factor Personality, Stress

124 Doç. Dr, Aksaray Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü, Aksaray/TÜRKİYE 125 Ögr. Gör. Aksaray Üniversitesi, Eskil MYO, Yönetim ve Organizasyon Bölümü, Eskil/Aksaray

Page 115: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

114

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

AKTİF SPOR YAPAN VE YAPMAYAN GENÇLERİN SPOR GİYİM MARKALARINDA

MARKA FONKSİYONLARININ BELİRLENMESİ: AKSARAY İLİ ÖRNEĞİ

Sevilay USLU DİVANOĞLU126

Tuba USLU127

ÖZ

Günümüzde önemli bir hale gelen marka kavramı, tüketici davranışlarını etkin bir şekilde

belirlemektedir. Bu kavram özellikle de gençlerin satın alma davranışını etkilediği için, işletmelerin

gençleri çok iyi bir şekilde tanıması ve o markayı tercih etme nedenlerini bilmeleri gerekmektedir. Bu

çalışmada aktif bir şekilde spor yapan ve yapmayan gençlerin, spor giyim markalarına olan marka

fonksiyonlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç için elde edilen veriler SPSS 25.0 paket programı

ile analiz edilmiştir. Analizler sonucunda, gençlerin markalı ürün alırken fiyata önem verdiği ve

kullandıkları spor markaları hakkında marka bilgisine sahip oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca,

aktif bir şekilde spor yapan gençlerin imaj fonksiyonu puan ortalamalarının spor yapmayanlara göre

anlamlı seviyede olduğu, ancak işaretleme fonksiyonu ve markanın sosyal fonksiyonu arasında

anlamlılık olmadığı görülmektedir. Aktif olarak spor yapan gençlerin cinsiyete göre algıladıkları marka

fonksiyonları değişkenleri arasında anlamlı bir farklılık olduğu, aktif bir şekilde spor yapmayan

gençlerin ise sadece algıladıkları markanın imaj fonksiyonu ile anlamlı bir farklılık olduğu

görülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Marka, Marka Bilinci, Marka İmajı, Marka Fonksiyonu

ABSTRACT

The concept of brand, which has become important today, effectively determines consumer behavior.

Since this concept affects the purchasing behavior of young people in particular, businesses need to

know the young people in a very good way and know why they prefer that brand. In this study, it is

aimed to determine the brand functions of the young people who are engaged in sports and not actively.

The data obtained for this purpose were analyzed by SPSS 25.0 package program. As a result of the

analyzes, it is concluded that young people have a brand knowledge about the sports brands that they

give importance to the price while buying branded products. In addition, it is seen that the mean score

of the image function of the young people who are actively engaged in sports is significantly higher than

the ones who do not do sports but there is not any significiance between the marking function and the

social function of the brand. It is seen that there is a meaningful difference between the variables of the

brand functions which are perceived by the youth according to gender, while there is a meaningful

difference with the image function of the brand that they perceive only actively.

Keywords: Brand, Brand Awareness, Brand Image, Brand Function

126 Doç. Dr. Aksaray Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü, Aksaray/TÜRKİYE 127 Ögr. Gör. Aksaray Üniversitesi, Eskil MYO, Yönetim ve Organizasyon Bölümü, Eskil/AKSARAY

Page 116: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

115

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

VOW TO VIRTUAL INTERACTION! HOW ENGAGEMENT IN SNS’S BASED ONLINE

COMMUNITIES POLISHING DESTINATION BRANDING- IN THE CONTEXT OF INDIA

Vikas Arya128

Dr. Deepa Sethi129

ABSTRACT

Purpose – The objective of this research is to explore the virtual interactions based on SNS’s in the

context of destination branding. And, figure out the destination’ motivational factors which influence

travellers to choose their destination when they are interacting to the local people through SNS’s based

online communities.

Design/methodology/approach: To frame the hypothesis analysis, a descriptive research is being

carried out to collect 224 travellers’ responses from India. The research Instrument used to do the

examination of data collected on five point Liker scale was SPSS 22.0, AMOS 24.0 and Process-micro

(Prof. A. Hayes).

Findings & Implementations: It was acknowledged that travellers’ attraction towards destination is

getting framed through their virtual interaction with local people who are available on SNS’s based

online communities. The level of significance of engagement in SNS’s based online communities with

destination’s motivators is acceptable. Therefore, travelling companies and destination authorities

should focus on using digital platform to interact with travellers and provide them real picture of the

destination to motivate them to visit the destination. While designing their digital marketing strategies

they must focus on SNS’s based online communities.

Limitations: As this study is conducted on small sample size and limited to travellers residing in India,

it may suffer from external validity issues. Large data size collected from different corner of the India

and other nations may give more dimensions to explore.

Originality: The current study is having originality in the sense that it provide the insight of virtual

platform and its role in shaping the travellers mind in a positive way to visit the destination which was

not in reach earlier. And, the interaction with the local people and travellers who visited that place earlier

is actually helping new travellers to make the decision about the destination. The current study may be

useful to destination branding practitioners to explore the virtual platform in better way while designing

the marketing strategies for destination. . Academicians, too, will find it interesting as it fills the

knowledge gap regarding the travellers’ relationship between destination branding and social

networking sites (SNS’s) based online communities their attachment with the brand.

Keywords – Social Networking Sites, Brand Attachment, Brand Communication, Emojis, Consumer

Behaviour.

128Assistant Professor, University School of Business, Chandigarh University, India Email:

[email protected] Mob: +91 9760 32 62 62 129 Dr. Associate Professor& Area Chair, Indian Institute of Management, Kozhikode, Kerala, 673570,

IndiaEmail: [email protected] Mob: +91 9562 48 33 33

Page 117: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

116

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

HASTANE ÇALIŞANLARININ OTANTİK LİDERLİK ALGILARI: KAMU

HASTANESİNDE BİR UYGULAMA

Muhammet ÇANKAYA130

Ali ÜNAL131

ÖZ

Bu çalışma; hastane çalışanlarının otantik liderlik algısı düzeylerini ve seçilmiş bazı demografik

unsurların otantik liderlik algısında anlamlı farklılıklara yol açıp açmadığını incelemek amacıyla

yapılmıştır. Çalışma, Kırıkkale ilindeki bir kamu hastanesinde görev yapan hastane çalışanlarını

kapsamaktadır. Çalışmada Walumbwa ve arkadaşları (2008) tarafından geliştirilen, Tabak ve arkadaşları

(2012) tarafından da Türkçe’ye uyarlanan “Otantik Liderlik Ölçeği” kullanılmıştır. Ölçek, 16 ifade ve 4

boyuttan oluşmaktadır. Bu boyutlar; ilişkilerde şeffaflık, öz-farkındalık, içselleştirilmiş ahlak anlayışı

ve karar almada bilginin dengeli değerlendirilmesi boyutlarıdır. Elde edilen veriler SPSS 22.0 ile analiz

edilmiştir. 410 katılımcıyla gerçekleştirilen çalışma sonucunda; katılımcıların otantik liderlik algı

düzeyleri “orta düzey” (2,76) olarak tespit edilmiştir. Ayrıca araştırma kapsamında ele alınan sosyo-

demografik özelliklere göre (meslek, mesleki kıdem ve kurum kıdemi) çalışanların otantik liderlik

algılarında anlamlı farklılıkların oluştuğu sonucu bulunmuştur.

Anahtar Kelimeler: Otantik Liderlik, Hastane, Sosyo-Demografik Özellikler, Sağlık Sektörü

Çalışanları

Authentic Leadership Perceptions of Hospital Employees: An Application in a Public Hospital

Abstract

This study was implemented for the purpose of examining the levels of authentic leadership perceptions

of hospital employees and whether some of chosen demographic factors caused significant differences

in authentic leadership perceptions or not. The study includes hospital employees working in a public

hospital in the province of Kırıkkale. Developed by Walumbwa et al. (2008) and adapted into Turkish

by Tabak et al. (2012); the “Authentic Leadership Scale” was used in the study. The scale consists of 16

statements and 4 dimensions. These dimensions are; transparency in relations, self-awareness,

internalized moral sentiment and balanced evaluation of knowledge in decision-making. The data

acquired were analyzed with the SPSS 22.0. As a result of the study which was carried out with 410

participants; it was determined that the participants had “moderate levels” of authentic leadership

perceptions (2,76). In addition, it was concluded that there were significant differences in authentic

leadership perceptions of the employees according to the socio-demographic characteristics (such as

occupation, professional seniority and corporate seniority) discussed within the scope of the study.

Keywords: Authentic Leadership, Hospital, Socio-Demographic Characteristics, Health Sector

Employees

130 Dr. Öğr. Üyesi, Hitit Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sağlık Yönetimi Bölümü,

[email protected] 131 Dr. Öğr. Üyesi, Hitit Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sağlık Yönetimi Bölümü, [email protected]

Page 118: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

117

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

GLOBALIZATION AND HEALTH REFORM

Deniz Tugay ARSLAN

Jebağı Canberk AYDIN

ABSTRACT

Both developed and developing countries, especially since 1980s, have been reforming health

services. Changes in the political, technological, economic, social and cultural dimensions due to

globalization have positive and negative effects in the field of health. The main objective of the reforms,

especially supported by international organizations, is the reshaping of health care in a way that is

appropriate to market conditions. The essence of the reform practices, supported by international

organizations such as the World Bank, is the reorganization of health services, which was previously

presented by the state, to create a sphere of activity for global capital. Therefore, the funds transferred

by the international institutions to the developing countries in return for health reforms provided these

institutions with the opportunity to intervene. In this context, changes in the size of the provision of

health services and the presentation and financing of health services are experienced. Although the

reforms carried out by countries are seen to solve the problems of health systems, the aim is to reduce

the public health services provided by the state, to make market conditions more effective in the context

of health services and to open health services to global capital in line with neoliberal policies. It is

understood that the health reforms prepared and implemented under the guidance of the international

organizations serving the market mechanism have ceased to be health services from the public

service. Given the social and economic inequalities resulting from the capitalist system, the provision

of healthcare services by the private sector as if it was a market property prevents the public from

utilizing health services in a fair way.

Key words: globalization, health, health reform

Page 119: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

118

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

TURKEY'S HEALTH EXPENDITURE: AN EVALUATION BY ECONOMIC INDICATORS

IN HEALTH TRANSFORMATION PROCESS

Ali ÜNAL132

Muhammet ÇANKAYA133

ABSTRACT

Changes transformation or reform ideas is a ongoing matter in the healthcare system in Turkey. The

reorganization of the organizational structure of the Ministry of Health, the autonomy of hospitals, the

decentralization, and the structuring of the social security system are among the leading ones. For many

years, the structure of hospitals, organization, social security system has been tried to be changed and

health system has changed drastically with health transformation program. Health reform and

transformation studies have led to an increase in health expenditures as well as increased service

capacity.

Turkey GDP in 2000 166.658 (million), total health spending in 8.248 (million), while GDP ratio was

4.9% of total health expenditures. 4.7% of total health expenditure was transferred to current health

expenditures and 0.2% to investment expenditures. In 2005, total health expenditure of GDP was

648.932 (million TL) and health expenditure to GDP ratio was 4.9%. 0,3% of total health expenditure

was transferred to investment expenditures and 5,1% was transferred to current health expenditures. In

2010, GDP was 1.160.014 (million TL) and total health expenditure was 61.678 (million TL). The ratio

of total health expenditure to GDP is 5.3%. 0.3% of this ratio was transferred to health investments and

5.1% to current health expenditures. In 2017, GDP was 3.106.537 (million TL), total health expenditure

was 140.647 (million TL) and the total health expenditure to GDP ratio was 4.5%. 0,3% of total health

expenditure is allocated to health investments and 4,2% to current health expenditures.

In this study, health expenditures that occuring during the Health Transformation Program in Turkey

compared with economic variables, causes and distribution of the change in expenditure were evaluated.

According to the results, GDP and the share of health services is increasing. Although the ratio of health

expenditures and investments to GDP is approximate, the total amount of expenditure has increased.

Increase in health expenditures can be attributed to reasons; population growth, health service costs,

more comprehensive and more costly, technologically advanced services, increase in households

involved in social security system, inefficiency, increase in activities requiring high investment such as

city hospitals. However, a disproportionate situation arises when the development of the service capacity

is presented with increasing health expenditures.

Key words: Health, expenditure, health transformation

132 Assist. Prof. Hitit University Faculty of Health Sciences Department of Health Management,

[email protected] 133 Assist. Prof. Hitit University Faculty of Health Sciences Department of Health Management,

[email protected]

Page 120: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

119

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

SAĞLIK HİZMETLERİNDE EKONOMİK DEĞERLENDİRME YÖNTEMLERİ

İbrahim DOĞAN134

Ali ÜNAL135

Muhammet ÇANKAYA136

ÖZ

Küreselleşmenin etkisi ile birlikte birçok sektörde hız kazanan rekabet, sağlık hizmetlerini de

etkilemiştir. Sağlıkta yeni ve daha kapsamlı tedavi yöntemlerinin ortaya çıkması ve teknolojik

gelişmeler ile birlikte maliyetler artmaktadır. Değişen koşullar ile birlikte sağlık hizmeti sunucularının

finansal sürdürülebilirliklerini sağlayabilmeleri için maliyet analizleri önem kazanmıştır. Artan

maliyetler neticesinde sağlıklı kararlar alabilmek için maliyet minimizasyonu, maliyet-etkililik, maliyet-

fayda, maliyet-yararlanım gibi ekonomik değerlendirme yöntemleri kullanılmaktadır (Ağırbaş, 1999;

Özgülbaş 2014; Özkan, 2014).

Maliyet minimizasyon analizi, alternatif sağlık teknolojileri ve müdahalelerinin aynı sonucu verdiği

varsayımı ile sağlık teknolojileri ve müdahalelerinin maliyetlerini hesaplayarak en düşük maliyetli olan

seçeneğin tercih edilmesini içermektedir. Sağlık hizmetlerinde maliyet minimizasyonu analizinin

kullanılabileceği durumlar oldukça sınırlıdır çünkü alternatiflerden elde edilen yararın eşit veya benzer

olma olasılığı oldukça azdır (Ağırbaş, 2014; Bülüç, 2018). Maliyet etkililik analizi, iki alternatifin ortak

tek sonucu olduğu ve ulaşma yöntemlerinin farklılık gösterdiği durumlarda kullanılmakta ve belirli bir

amacı gerçekleştirmenin alternatif yollarının maliyetleri ile etkililiğini değerlendirmeyi içermektedir

(Ağırbaş, 2014). Maliyet fayda analizi, alternatiflerin maliyetlerini ve faydalarını parasal olarak ölçen

bir ekonomik değerlendirme tekniğidir. Maliyet fayda analizinin temelinde bir alternatif için katlanılan

maliyetin faydalarına değer olup olmadığının tespiti vardır (Özgülbaş, 2014). Teorik olarak doğru bir

bakış açısı sunmasına karşın sağlık sektöründe bütün sonuçların parasal olarak ifade edilmesinin çok

zor olması yöntemin uygulanabilirliğini güçleştirmektedir (Ağırbaş, 1999). Maliyet yararlanım (değer)

analizinde bir sağlık hizmetinin maliyetleri ile faydası kıyaslanmaktadır. Sağlıkta iyileşme, kaliteye

ayarlanmış yaşam yılı kazanımı veya sağlıklı yaşam karşılığı gibi değişkenlerle ölçülmektedir

(Özgülbaş, 2014).

Bu çalışmada daha önceki çalışmalarda yapılan ekonomik değerlendirme yöntemleri incelenmiştir.

Mevcut çalışmalarda maliyet yarar analizi (Yumuşak, 2008), maliyet etkililik analizi (Balçık, 2013;

Torun, 2016; Bülüç, 2018) gibi yöntemler kullanılarak belirli bir malzemenin kullanımına veya belirli

bir tedavi sürecine ilişkin değerlendirmeler yapılmıştır. Çeşitli dezavantajlar sebebi ile hastalık maliyeti

hesaplamak zordur. Bununla birlikte hastalığın sosyal maliyetinin hesaplanmasındaki güçlükler de

yetersizliklere sebep olmaktadır. Hastalık maliyetinin bütün olarak ele alınması, hastalık veya sağlık

durumunun sosyal boyutunun da dahil edilerek incelenmesi daha kapsamlı çıktılar sağlayabilir.

Anahtar kelimeler: Sağlık, ekonomik değerlendirme, maliyet

134 Arş. Gör., Hitit Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık Yönetimi Bölümü, [email protected] 135 Dr. Öğr. Üyesi, Hitit Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık Yönetimi Bölümü, [email protected] 136 Dr. Öğr. Üyesi, Hitit Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık Yönetimi Bölümü,

[email protected]

Page 121: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

120

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

TÜRKİYE’DE DÜŞÜK GELİRLİ HANELERDE GIDA TERCİHİ

Ali Gökhan GÖLÇEK137

Işıl Şirin SELÇUK138

Altuğ M. KÖKTAŞ139

ÖZ

Toplumların gıda tüketimlerine yönelik tercihleri, aynı zamanda söz konusu toplumun sağlık düzeylerini

de doğrudan etkileyen bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitekim sağlıksız beslenme alışkanlıkları

başta obezite olmak üzere birçok hastalığa neden olmakta ve sonuç olarak toplum sağlığı

bozulabilmektedir. Toplum sağlığının bozulması ise sağlık harcamalarında artış, sağlığın finansmanında

sürdürülebilirlik ve sosyal güvenlik sistemi üzerinde çeşitli sorunlara yol açtığından, toplum sağlığını

ilgilendiren çalışmalar önem arz etmektedir. Son zamanlarda literatürde obezitenin aslında bir yoksulluk

problemi olduğuna yönelik önemli çalışmalar görülmekte ve yoksul hanelerin beslenme sorununu daha

ucuz olan sağlıksız gıda maddeleri yoluyla karşıladığına yönelik atıflar bulunmaktadır. Obezite oranının

OECD ülkeleri ortalamasının 2016 yılı için %19.5 ve Türkiye’de ise %28.8 olduğu düşünüldüğünde

Türkiye’de bir gıda sorununun bulunduğu ileri sürülebilir. Bu bağlamda yoksul hanelerin gıda

güvenliğini sağlayarak, sağlıklı gıda tüketim tercihlerine odaklanılması hem toplum sağlığı hem de

sağlık sistemi üzerinde hayati düzeyde önemlidir. Bu bağlamda çalışmanın amacı, Türkiye’de yoksul

hanelerin gıda tercihlerinin ortaya konulmasıdır. Zengin ve yoksul hanelerin ayrı ayrı incelenerek

aradaki tercih farklılığının belirlenmesi ise çalışmanın ayırt edici özelliğini oluşturmaktadır. Bu amaçla

çalışmada TÜİK tarafından gerçekleştirilen “Sağlık Araştırması” mikro veri setlerinden yararlanılmıştır.

Bahse konu veri seti, hanelerin genel sağlık durumlarının yanı sıra sosyoekonomik özelliklerine ait

verileri de barındırdığından, hanelerin zengin ve yoksul olarak sınıflandırılmasına olanak tanımakta ve

çalışmanın odak noktası olan gıda tercihlerinin analizine olanak vermektedir. Sonuç olarak çalışmanın

elde ettiği bulguların, politika uygulayıcılara fikir sağlaması ve sonraki araştırmalara kaynak teşkil

etmesi bakımından literatüre katkı sağlayacağı söylenebilir.

Anahtar Kelimeler: Gıda Tercihi, Obezite, Türkiye.

137 Arş. Gör., Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Bölümü,

[email protected] 138 Dr., Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü

[email protected] 139 Doç. Dr., Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Bölümü

[email protected]

Page 122: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

121

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

THE 1980S’ LIBERALIZATION TRAP: WHY DID LATIN AMERICA FALL BEHIND EAST

ASIA?

Luiz Carlos Bresser-Pereira

ABSTRACT

While East Asian countries continued to grow, the Latin American countries stopped in the

1980s, and since then is falling behind. The cause was not the “middle-income trap”, but the “trade

and financial liberalization trap”. Differently from the East Asian, the Latin American countries suffer

the Dutch disease, but were able to industrialize because they used high import tariffs on

manufactured goods to neutralize this long-term overvaluation of the exchange rate. In the 1980s,

however, trade liberalization dismounted this mechanism that neutralized the Dutch disease

concerning the domestic market, while financial liberalization allowed the increase in the interest

rates. The outcome was the fall of the investment rate in manufacturing, deindustrialization, and low

growth.

Key-words: middle-income trap, trade and financial liberalization trap, Dutch disease

JEL Classification: O 011, O 024

Page 123: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

122

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

OSMANLI DEVLETİ’NDE BORÇ KISIR DÖNGÜSÜ: OSMANLI BANKASI, GALATA

BANKERLERİ VE BORÇLANMA BANKACILIĞININ GELİŞİMİ, 1863-1876

Deniz ABUKAN140

Cem AKIN141

ÖZ

1860’ların başından itibaren Osmanlı Devleti’nin mali bunalımı giderek şiddetlenmiştir. Bu dönemde

vergilerle sağlanamayan devlet finansmanı genellikle borçlanma yoluyla gerçekleştirilmiştir. Ancak

Mires kredisi fiyaskosunun dış borçlanma imkanını sınırlandırması, iç borca yönelimi arttırmıştır. İç

borçlanma daha çok hazine tahvilleri ihraç edilerek ve karşılığı olmayan kağıt paralar tedavüle sürülerek

yapılmıştır. Artan bütçe açıklarının bu yöntemlerle finanse edilmesi, mali yapının bozulma sürecini

hızlandırmış ve 1861 finansal krizine yol açmıştır. İç borçlanmanın sınırlarına ulaşması zorunlu olarak

dış kredi arayışlarını gündeme getirmiştir. Bu süreçte devlet bankası imtiyazı kazanmak amacıyla İngiliz

sermayeli Osmanlı Bankası dış kredi alınmasına aracılık etmiştir. 1863 yılında Fransız sermayesi ile

birleşerek bu imtiyazı elde etmiştir. Böylece kağıt para basma ile iç ve dış borç ödeme yetkileri yabancı

sermayeli Osmanlı Bankası’na verilmiştir. Diğer taraftan İmparatorluk hazinesinin en önemli iç

finansman kaynağı olan Galata Bankerleri, bu yıllarda altın yıllarını yaşamıştır. Ancak dış finansman

olanaklarının artışı Galata Bankerleri’ni bu ciddi rekabet karşısında sermayelerini bir araya getirmeye

zorlamıştır. Galata Bankerleri bu dönemde Avrupa finansal piyasalarıyla Osmanlı Devleti arasında

aracılık işlevlerini artırmıştır. Sonuç olarak Osmanlı Devleti’nin artan borçlanma gereksimi ile

bankacılığın gelişimi birbiriyle ilişkili olarak ortaya çıkmıştır. Çalışmada 1863-1876 arasında borçlanma

bankacılığının gelişimi, değişen devlet finansman yöntemleri ve borç kısır döngüsünün oluşumu

incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: İç ve Dış Borçlanma, Osmanlı Bankası, Galata Bankerleri, Borç Kısır Döngüsü.

140 Dr. Öğretim Üyesi, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, İİBF, Maliye Bölümü 141 Dr. Araştırma Görevlisi, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, İİBF, Maliye Bölümü

Page 124: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

123

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

EKONOMİ POLİTİK DÜŞÜNCENİN OLUŞUMUNDA İSKOÇ AYDINLANMASININ ROLÜ

Yavuz YAYLA142

ÖZ

İngiliz Aydınlanması daha doğru bir ifadeyle İskoç Aydınlanması –çünkü Aydınlanmayı temsil edenler

ve kurucularının çoğunluğu İskoç idi-, 18. yüzyılda İskoçya'da başlayan ve entelektüel ve bilimsel

gelişmelerin yaşandığı yaklaşık yüz yıl devam eden önemli bir tarihsel süreçtir. Aydınlanma, bilgi ve

akla dayalı bir düşünsel hareket olarak endüstriyel uygarlığın ve yükselen burjuvazinin egemenliği ile

perçinlenmiştir. Endüstri devriminin etkisiyle katı olan her şeyin buharlaşmaya başladığı bu süreçte yeni

bir işbölümü ve bu işbölümünün sürdürücüsü yeni toplumsal örgütlenme sürecinin aktörleri fiilen ortaya

çıkmaya başlamıştır. David Hume, Francis Hutcheson, Adam Ferguson, Adam Smith ve Thomas Reid,

İskoç Aydınlanma döneminin en önemli düşünürleridir. İskoç Aydınlanması sadece ekonomik alanla

sınırlı değildi; aynı zamanda bilimsel, felsefi, tarihsel ve politik alanları da içeriyordu. Bu çalışmanın

amacı, İskoç Aydınlanmasının, ekonomik politik düşüncenin şekillenmesi sürecine yaptığı etkiyi

açıklamaya çalışmaktır.

142 Dr. Arş. Gör., Ondokuz Mayıs Üniversitesi, İİBF İktisat Bölümü

Page 125: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

124

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

RÜYA ÂLEMİ VE ÜTOPYA İLİŞKİSİ: YÖNETİM DÜŞÜNCESİNİN POLİTİK-İKTİSADI

Cengiz EKİZ

ÖZ

Sanayi ve ilerleme düşüncesi, kapitalistleşmenin hızlandığı 19. yüzyıl boyunca hep tartışılır bir konu

olmuştur. Sanayi devriminin etkisi ile yaşanan teknik (ve teknolojik) gelişmeler, yeni toplum çağrısını

hızlandırmış, burjuva toplum modeline uygun olarak biçimlenen (edebi) kurgusal metinler, dönemin

koşullarının bir yansıması olan hayal âleminin bir tasviri niteliğine bürünmüştür. “Rüya” ve “uyanma”

teması etrafında şekillenen ve geçmiş duygusuyla beslenen, gelecek dünya kurgusu, hem Wells hem de

Bellamy’nin eserlerinin temelini oluşturur. Sorunlar, örnekler, araçlar, çözümler, açmazlar, çelişkiler

vb. hep yaşanmış veya yaşanmakta olan unsurlardan etkilenmektedir. İki eserde de ana karakterler

uykuya dalar ve uyandıklarında dünyanın bambaşka bir yer olduğunu görürler. Wells’in ütopyasında

(Efendi Uyanıyor) karanlık bir dünyaya uyanırken, Bellamy’de uyanış (Geçmişe Bakış), umudu çağıran

eşitlikçi, yeni bir düzen hayalidir. İki eser sanki birbirinin tersidir. Gelecek beklentileri, umutlu bir dünya

tasarımı yaratır. Öte yandan gerçekleşemeyen hayaller, dünyayı bir kâbusa doğru sürükler ve bu dünya

kontrol edilemez bir hale gelir. Kâbusa sürüklenen dünyada gelecek tasarımı, hep geçmiş duygusu, ona

duyulan özlem üzerine bina edilir. Bellamy ütopyacı sosyalistlerin umut dolu arayışlarını yüklenirken,

Wells, geleceğin insanlığı kuşatacak ve değişmez nitelikteki meşum yüzünü temsil eder. Ütopyalar, bu

iki duygu mekaniğinin kavşağında yer alan, “kolektif rüya” görme temeline dayanır. Uyku ve

sonrasındaki uyanma hali, aslında yeni bir bilinç yaratma halidir. Bu bilinç, sınai üretimin, toplumunun

gelişiminde etkisini arttırmasıyla bir tür “bolluk” rüyası yaratmıştır. 19. Yüzyıl boyunca bu rüyanın

farklı biçimleri ütopyalara yansımıştır. Uyku, ilk başta bireysel bir edim gibi görünür. Fakat uykunun

ürünü olan rüya senaryoları kolektif niteliktedir. Ütopyalar, bireyin “içerisi”ndeki bir dünyayı değil de,

onun çoğullaştığı bir “dışarısı” gibi kurgulandığında, rüya âlemi bireye özgü olmayı aşar ve kolektif bir

tasarıya dönüşür.

Zaman kavrayışı, çoğunlukla, gelecek hayalini ve geçmiş duygusunu belirleyen bir sınır çizer. Bu aynı

zamanda ütopyaların da sınır çizgileridir. Kapitalizmin 19. yüzyılda boyunca gelişimiyle, bu sınır,

politik-iktisadi tartışmalarda her seferinde, toplumsal koşullara göre yeniden çizilmiştir. Bu çalışmada

Marx’ın “meta fetişizmi” ve Benjamin’in “rüya âlemi” kavramlarından hareketle, gerçekleşmeyen

hayalin toplumda yarattığı duygular ve bunun sonucunda ortaya çıkan arayışları, iki ütopya örneği

üzerinden tartışmaya gayret edeceğiz. Tartışmanın arka planında doğal olarak, 19. yüzyılda kapitalizmin

gelişimi ve politik-iktisadi dönüşüm yer alıyor. Bu yüzden de yönetim düşüncesinin ütopyacı

örneklerinin, 19. yüzyıldaki bu büyük dönüşümün toplumsal bir dolayımı olarak karşımıza çıktığını öne

süreceğiz. Hem toplumun teknik kapasitesindeki gelişmeler hem de gelecek toplum hayalinin hayata

geçirilmesi istenci, rüya âlemini, arzu imgelerini kamçılamıştır. 19. yüzyıl boyunca ütopyacı yazarlar

arasındaki tartışmalar, yeni toplum hayalinin veya kurtuluş modelinin hayata geçirilmesi üzerinden

yürütülmüştür. Yönetim düşüncesi, kendi zamanının politik-iktisadi bileşiminin bir parçası olduğundan,

bu alandaki ütopyacı toplum tasarılarının bir parçası olarak kabul edilebilir: Hem toplumsal koşulların

yarattığı sorunların temsili resmi olarak hem de Benjamin’in belirttiği özgürleşme olanakları olarak.

Anahtar Kavramlar: Ütopya, Rüya Âlemi, Meta Fetişizmi, Bellamy, Wells

Page 126: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

125

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

SOME PROCEDURAL FEATURES OF LABOR PROCEEDINGS IN THE REPUBLIC OF

KAZAKHSTAN

Issayeva Аinur Zhenisovna143

ABSTRACT

The article discusses the procedural peculiarities of labor disputes proceedings, as well as some reasons

for their consolidation. For these purposes, the procedural deadlines, distribution of the burden of proof

and applicable standards of proof, as well as the admissibility of a contractual change of jurisdiction and

jurisdiction of labor disputes are analyzed.

Key words: procedural peculiarities, labor disputes, jurisdiction, procedural deadlines, burden of proof,

standards of proof.

143 Zhansugurov Zhetysu State University, Taldykorgan, Kazakhstan, а[email protected]

Page 127: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

126

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

PROCEDURAL SETTLEMENT OF INDIVIDUAL LABOR DISPUTES BY TALKS WITH

THE EMPLOYER

А.Z.Issayeva144

Z.А.Issayeva145

ABSTRACT

The paper examines the problems of pre-trial settlement of individual labor disputes through

negotiations with the employer. Based on the study, the authors state that sooner or later disputes with

employees arise in the activities of any legal entity. Labor legislation, however, does not recognize all

disputes between the employee and the employer labor. Despite the existing rule, as practice shows,

some employers use the method of collecting negative information about an employee as a method for

resolving labor disputes. However, since it is personal in nature and can hardly be honest, it is extremely

difficult to talk about its effectiveness in practice.

Key words: civil procedure, labor disputes, conflict, mediation, conciliation commission, prosecutor,

judge

144 ZhansugurovZhetysu State University, Taldykorgan, Kazakhstan 145 Korkyt Ata Kyzylorda State University, Kyzylorda, Kazakhstan e-mail: а[email protected],

[email protected]

Page 128: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

127

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

SINIFLAR, KİMLİKLER VE KALKINMA

Zekeriya Eray ESER146

ÖZ

İnsanlık tarihinin en büyük devrimi tarım devrimidir. İkinci en büyük devrim olarak sanayi devrimi

gösterilmektedir. Her iki devrimin de ortak noktası üretim, tüketim ilişkileriyle birlikte insanların yaşam

biçimlerini, aile yapılarını ve toplumsal ilişkilerin bütününü kökünden değiştirmiş olmalarıdır. Sanayi

devrimi kapitalizm sonrası ortaya çıkan ve kapitalizmle bütünleşen bir devrim olarak kapitalizmden ayrı

düşünülemez. Bu bağlamda kapitalizm ve sanayi devrimi sonrasında endüstrileşme çabasındaki ülkeler

sanayileşmenin de içinde bulunduğu kapitalizme ve gerekliliklerine adapte olmalıdırlar. Gerek klasik

gerekse Marxist yaklaşım, toplumsal sınıfları ve sınıf çatışmasını açıklamaktadır. Avrupa örneği göz

önüne alındığında sınıf çatışmasının toplumların gelişmesine yol açacağı görüşü söz konusudur. Ancak

geç kapitalistleşen ülkelerin sınıf yapıları kapitalizmle özellikle ilk başta uyumlu değildir. Sınıfsal

dönüşümü gerçekleştiremeyen bazı ülkelerde sınıf kavramı ile kimlik kavramı birbirine karışmıştır.

Sınıf çatışması toplumları geliştirirken, kimlik çatışması geriletmektedir. Dini, mezhepsel, etnik,

ideolojik vb. çatışmalar sınıfsal çıkarlar doğrultusunda toplumsal grupların rasyonel kararlar almalarına

engel olmaktadır. Bu çalışmada sınıf kavramı ve kimlik kavramı arasındaki farklar, sınıf çatışmasının

etkileri, kimlik çatışmasının etkileri olmak üzere üç ana başlıkta incelenmiştir. Kapitalist sisteme geçişle

birlikte bazı toplumların kalkınma hedefine neden bir türlü ulaşamadıkları ve bazı politikaların bazı

ülkelerde çalışırken bazı ülkelerde neden çalışmadığı sınıf ve kimlik çatışmaları üzerinden açıklanmaya

çalışılacaktır.

146 Dr. Öğretim Üyesi, Artvin Çoruh Üniversitesi, [email protected]

Page 129: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

128

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

FULLY ABLED NATION: INCLUSION OF THE DIFFERENTLY ABLED PERSONS IN

THE PHILIPPINE SOCIETY

Franz Joshua E. Merida

ABSTRACT

As Defined by the United Nations; Persons with disabilities include those who have long-term physical,

mental, intellectual or sensory impairments which in interaction with various barriers may hinder their

full and effective participation in society on an equal basis with others. World Health Organization and

the World Bank found out that more than a billion people in the world today experience disability.

People with disabilities have generally poorer health, lower education achievements, fewer economic

opportunities and higher rates of poverty than people without disabilities. This is largely due to the lack

of services available to them and the many obstacles they face in their everyday lives.

The Philippines as one of the signatory of the United Nations Convention on the Rights of Persons with

Disabilities is responsible in following the general purpose of the convention which states: The purpose

of the present Convention is to promote, protect and ensure the full and equal enjoyment of all human

rights and fundamental freedoms by all persons with disabilities, and to promote respect for their

inherent dignity.

This paper aims take a closer look at the lives of The Differently Abled Persons in the Philippines.

Programs for this particular sector being implemented, what the government is doing to withstand to

continuing challenges faced by the differently Abled Persons using the “Social Inclusion Theory”

defined as: Social inclusion is a process by which efforts are made to ensure equal opportunities for all.

The multi-dimensional process aimed at creating conditions which enable full and active participation

of every member of the society in all aspects of life, including civic, social, economic, and political

activities

Keywords: Differently Abled Person, Social Inclusion, Philippine Government

Page 130: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

129

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

DETERMINANTS OF LIQUIDITY RISK OF CONVENTIONAL AND ISLAMIC BANKS

AND THE MITIGATION MEASURES IN MALAYSIA

Farkhod Abdurakhimov147

Musah Mohammed148

ABSTRACT

In the financial sector, banking sector is considered to be the back bone of invariably almost all the

businesses and among the various risk faced by the banks today, liquidity risk is considered to leave the

most fatal after effect. Liquidity risk can trigger bank run and due to domino effect it can lead to the

collapse of whole financial sector and furthermore, increasing the chance of economic meltdown. The

purpose of this study is to analyze factors that affect liquidity risk of conventional and Islamic banks in

Malaysia. The data in this study are collected from 5 Islamic and 5 conventional banks and are examined

for the period 2005-2011. Data for this paper is obtained from Thomson Reuters Datastream. Ratio and

OLS method are employed. The regression results show that liquidity risk of Islamic banks increases

when total assets of Islamic banks increase. An increase in average return on assets in Islamic banks

decreases liquidity risk of Islamic banks. For conventional banks, none of the variables is found

statistically significant.

Keyword: Liquidity Risk, Islamic Bank, Conventional Bank, Malaysia

147 [email protected] 148 [email protected]

Page 131: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

130

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

DETERMINANTS OF FOREIGN EXCHANGE RESERVES IN MALAYSIA, 1971-2016

Farkhod Abdurakhimov149

ABSTRACT

The holdings of foreign reserves by central banks have increased sharply in recent years. World

international reserves holdings rose from US$1.2 trillion in 1995 to nearly US$11.42 trillion in 2017.

Many emerging countries in the world are accumulating foreign exchange reserves. The reserve

accumulation is highest among the emerging Asian countries. China has already surpassed Japan as the

number one country in terms of holding foreign exchange reserves .Malaysia has also been increasing

its foreign exchange reserves after the Asian financial crisis of 1997-1998. In 2017, Malaysia’a foreign

exchange reserves have equaled to more than 107 billion U.S. dollar. Since foreign exchange reserve

accumulation is not without its costs, why has Malaysia continued to increase its foreign exchange

reserves? What are the main factors that affect foreign exchange reserves in Malaysia? This study

analyzes the determinants of Malaysia’s foreign exchange reserves. Using cointegraion and vector

error correction approach, we estimate Malaysia’s demand for foreign exchange reserves over the

period 1971-2016. The author is aware of only one single work done on the determinants of foreign

exchange reserves in Malaysia. As the analysis in this paper showed that GDP is the most leading

variable along with short term external to GDP ratio and real effective exchange rate. This suggests that

central bank official are accumulating foreign exchange reserves in response to an increase in income

and capital account vulnerability.

Keyword: Foreign Exchange Reserves, Central Bank, Malaysia

149 Graduate School of Business, Ibn Haldun University, Turkey, [email protected]

Page 132: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

131

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

STRATEGIC SOLUTIONS TO DEACREASE THE INFLUENCE OF RADICALISM ON

CHILDREN THROUGH EDUCATIONAL GAME A-ROR CARD (ANTI-TERROR CARD)

Willy Eka Pramana150

Riza Agung Ismadi

ABSTRACT

Indonesia is a plural country and has many cultures in every corner of the region. So, intolerance

among people is high. Along with the emergency of this intolerant attitude, various misunderstandings

can lead to radicalism. Radicals are often widening indoctrination to the public, including children. So

there is the possibility of an increasing number towards radicalism that can trigger the existence of

terrorism in Indonesia. This research aims to understand more about what factors that can trigger the

existence of radicalism, as well as what solutions that can be offered in decreasing the problems that

occur. The approaching method used in this research is soft approach related to the preventive ways to

lowering the problem. The preventive way offered in the form of educative games which were created;

A-ror Card (Anti-Terror Card).

Keywords: radicalism; children; educative game; A-ror Card

150 University of Sriwijaya, Indonesia, [email protected]

Page 133: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

132

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

DENİZ GAMZE ERGÜVEN: A FILM DIRECTOR WITH A BOTTLE OPENER

Sharaf Rehman151

ABSTRACT

During the Kemalist modernization of the 1920s, women in Turkey were granted some rights in the

1920s. They were liberated. They could do away with the traditional clothing and discard the veil.

There were no longer limited to being home makers. New professions opened to them. They could

become school teacher. They could become nurses. They could work in the offices. They could even

become entertainers on stage and in the movies. However, they were not emancipated. They were not

allowed the share the power at the workplace. They still did not control their destiny. Men kept the

power to themselves. Yes, the women were liberated but they were not emancipated. They did not

have a voice.

Women became popular film stars, but they were mainly exploited as objects of interest for the

leading men or the obedient wives and mothers. It was not until the early 1950s that a woman was able

to direct a film in Turkey. Even then, the women were not allowed to seize any significant power in

the film industry until the 2000s. Now the tide has turned in favor of women as filmmakers and with it

there is an influx of films that have strong women as main characters, and narratives that present

women as intelligent, responsible, and competent as well as emotionally stable and self-reliant.

This article discusses the work of a young Turkish-French director that came to prominence in with

her directorial debut film, Mustang (2015) – Deniz Gamze Ergüven. The paper discusses her career as

an actor, writer, and director. She considers film as her tool. The paper will discuss how she uses her

tool to get into her audiences’ minds and opens them to fresh ideas and old themes from new

perspectives.

151 Professor, Department of Communication, University of Texas Rio Grande Valley

Page 134: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

133

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

SOCIAL IMPACTS OF THE NEOLIBERAL MARKET ECONOMY IN A GLOBALIZING

WORLD AND THE RESPONSES OF CITIZENS

Marcel Meciar152

ABSTRACT

Contemporary neoliberal organization of markets has had an inevitably negative impact on societies all

over the world. The following conference presentation attempts to map these negative consequences. A

lively discussion among social scientist, political activists points out that the claims made by interest

groups profiting from neoliberal policies are full of contradictions. The way out of the chronic crisis of

neoliberal capitalism may not lie in the protection of national economies with tax cuts for plutocracy or

in a recent raise of the international trade tariffs, but in a complete reform (a restructuralization) of

neoliberal capitalist model (or in abandoning it, completely).

Further, a comparative analysis of literature and secondary analysis of main macrosocial trends link

together the on-going contradictions of neoliberal model including the never-ending emphasis on

economic growth and the necessity of consumerism (both standing in direct opposition to sustainability),

growing precariousness of work contracts, and powerful interest groups dismantling polities all around

the globe that are unequivocally blaming the outcomes of their efforts on “the crisis of democracy.” The

last, but not the least important, element that is juxtaposed against other contradictions is the inevitability

of accelerating the efforts aimed at alleviating the consequences of environmental crisis. The final thesis

of this text argues that the model restructualization on a macro-social level needs to be accompanied by

micro-social changes in the value system among members of late-modern advanced societies.

Otherwise, the biggest challenge of capitalism - how to realign priorities for the long term benefit of

humankind and the planet – will remain unsolved.

152 Ph.D., Department of Sociology, Faculty of Science and Letters Beykent University,

[email protected]

Marcel Meciar is a Czech sociologist of Slovak origin who has been living in Turkey since 2009. He graduated at

the Faculty of Social Studies, Masaryk University in Brno, in 2001 (sociology and history), where he successfully

defended his PhD thesis in sociology (2008) as well. After eight years of teaching and researching at the University

of Ostrava (2001-2009), he had continued his work as a lecturer at Yeditepe University, Istanbul, Turkey. During

the last four years, he has been part of the Beykent University team. His broad research interests lie at the

intersection of spatial sociology, historical sociology, and sociological theory of identity. He is particularly

concerned with social and discursive formation of identities, migration, immigrant adaptation, and in the realm of

methodology with discourse and narrative analysis.

Page 135: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

134

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ DOĞRULTUSUNDA

DEVLETLERİN İNSAN HAKLARINA SAYGI YÜKÜMLÜLÜĞÜ

M.Balkan DEMİRDAL153

ÖZ

Aydınlanma çağı ile insan aklının ön plana çıkması sonucunda insanın bağımsız bir özne olması ile

önem kazanan insan hakları kavramı, özellikle II.Dünya Savaşı sırasında yaşanan büyük yıkım sonrası

tüm Dünya’da hem düşünsel hayatta hem de hukuk sistemlerinde temel alınan esas değer olarak başrol

oynamaya başlamıştır. Bu bakımdan 20. yüzyılın ikinci yarısında büyük önem kazanan insan hakları

kavramının sıklıkla klasik anlatılarda sözü edilen devletin sınırsız egemenliği bulunduğu anlayışı ile

çeliştiği anlar olmuştur. Küresel düzeyde insan haklarının her yerde, herkese karşı ve her zaman

uygulanmasına ve bireylere bir koruma mekanizması sağlamaya yönelik çabalar ise esaslı bir koruma

mekanizması geliştirilememesinden dolayı etkili olamamıştır.

Bölgesel düzeyde de olsa Avrupa Konseyi’nin kurucu sözleşmesi olan AİHS ise, insan haklarının bu

kaderini değiştirme adına önemli bir adım olmuştur. Sözleşmenin öngördüğü AİHM, Sözleşme’nin

bireylere sağladığı haklar ve insan hakları kavramı için etkili bir koruma mekanizması görevi

görmektedir. Bu bakımdan günümüzde AİHS’nde yer alan insan haklarına saygı yükümlülüğünün

getirdiği esaslar ve bu esasların AİHM’ince nasıl yorumlanıp uygulandığı önem arz etmektedir.

Sözleşmenin öngördüğü esaslar ve mahkeme tarafından uygulanışı bu şekilde devletler için önemli

yükümlülükler getirmekte ve bir anlamda devletlerin egemenlik anlayışını da geriye dönülmez şekilde

sınırlandırmaktadır.

153 Doktor Öğretim Üyesi, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi İİBF, Kamu Yönetimi Bölümü Hukuk Bilimleri,

ABD, [email protected]

Page 136: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

135

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

POZİTİF HUKUKUN AHLAKA AYKIRILIĞI SORUNU: SİGORTA TONTİNİ

UYGULAMASI

Halis KARADEMİR154

ÖZET

Adını ilk defa sistemi kuran, 1600’lü yıllarda yaşamış Napolili politikacı ve banker Lorenzo de

Tonti’den alan, birden çok kişi tarafından verilen katkı payları ile oluşturulan varlıkların, belirli bir

tarihte hayatta kalanlar ve ölenin önceden belirlemiş olması halinde, lehtarlar arasında paylaştırılması

ilkesini benimseyen hayat sigortası sözleşmelerine tontin denilmektedir.

6762 sayılı önceki Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlükte bulunduğu dönemde tontin yasaktı. Tontinin

yasaklanmasının sebebi ise, ahlaki düşüncelere dayanmaktadır. Örneğin, on kişi bir araya gelip tontin

kurduğunda, müşterinin katıldığı fon işletilip, müşterilere kar payı verilmekte, ancak katılımcı ölürse

kendisine düşen kar payı diğer katılımcılara dağıtılmaktadır. Böylece grupta katılımcı sayısı azaldıkça

diğerlerinin kar payı artmaktadır. Bu sebeple tontin için cinayetler işlendiği bilinmektedir. Bu yüzden

tontin birçok ülkede yasaktır. Tontin, 2011 tarihli 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1488’inci

maddesi ile kabul edilerek pozitif hukuka dahil edilmiştir. Bir önceki kanunda mutlak butlan yaptırımı

ile yasak olan bir kuruma yeni kanunla izin verilmesi için, bunun çok önemli bir ihtiyaçtan doğması ve

sağlam gerekçelerinin bulunması gerektiği ifade edilmiştir. Ancak 6102 sayılı Kanun’un gerekçesinde

bu ihtiyacın nereden kaynaklandığı açıklanmamıştır. Kurumun AB hukukuna uyum süreci kaygısıyla

kanuna alındığı söylenebilir.

Sözleşmelerin ahlaka aykırılığında bir sorunla karşılaşılmaz ancak kanuni düzenlemelerin ahlaka

aykırılığı konusunda sorunlarla karşılaşılacaktır. Zira pozitif hukukun temel kuralına göre, kişinin kendi

ahlaki inanışına karşı olsa bile kanunlara uyma ödevi vardır. Ancak bazı hukukçulara göre, temel ahlak

ilkelerine açıkça aykırı olan hukuk normlarına uyulmaması gerektiği ileri sürülmüştür. Yeni sistemde

kurulan tontinler neticesinde yeniden cinayetler işlenmeyeceği ya da ahlaka aykırı amaçlar

güdülmeyeceği söylenemez. Hukuk düzeninin kimsenin kötü niyetli çıkarlarına alet olmaması gerektiği,

olması gereken hukuk (de lege ferenda) bakımından tartışılması gereken bir konudur. Çalışmada pozitif

hukukta düzenlenen bir meselenin, genel ahlaka açıkça aykırı olması halinde uygulanmaması gerektiği,

olması gereken hukuk açısından, tontin özelinde, tartışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Pozitif Hukuk, Ahlaka Aykırılık, Sigorta Tontini

154 Arş. Gör., Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü, Ticaret

Hukuku Anabilim Dalı, [email protected]

Page 137: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

136

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

İŞVERENİN HAKLI NEDENLE FESİH HAKKINI KULLANMASININ DİSİPLİN

KURULUNDAN KARAR ALMA ŞARTINA BAĞLANMASI

Kadir ARICI155

Ali UÇAR156

ÖZET

Sürekli borç ilişkileri, sözleşmenin tarafları arasında kişisel ilişki ve güven ilişkisi kurar. Bu güven

ilişkisinin temelinden çöktüğü veya sözleşmenin taraflarından birinin borç ilişkisine devamının

dürüstlük kurallarına göre beklenemeyeceği hallerde taraflara haklı nedenle fesih hakkı tanınmıştır.

Haklı nedenle fesih hakkının ilk sınırlarına kanunlarda yer verilmiştir. Haklı nedenle fesih hakkının bir

diğer sınırını ise ölçülülük ilkesi, eşitlik ilkesi, dürüstlük kuralları ve hakkın kötüye kullanılması yasağı

gibi hukukun genel ilkelerinin oluşturduğu kabul edilmektedir.

Haklı nedenle fesih hakkının bu sınırlamalar dışında sözleşmelerle sınırlandırılıp sınırlandırılamayacağı

ise ayrıca tartışılan bir husustur. Haklı nedenle fesih hakkının hukuki dayanağını da göz önüne

alındığında bu hakkın sözleşmeyle sınırlandırılıp sınırlandırılamayacağı sorun teşkil etmektedir.

İşverenin haklı nedenle fesih hakkına ilişkin sınırlandırmalar genellikle toplu iş sözleşmelerinde ve

işyeri iç yönetmeliklerinde yer alan disiplin hükümleriyle olmaktadır. İş hukukunda disiplin hukukunun

gelişimi büyük ölçüde bu disiplin hükümleri ile olmuştur. Bu bağlamda iç yönetmeliklerde veya toplu

iş sözleşmelerinde yer verilen disiplin hükümleriyle uyarma cezası, kınama cezası, ücretten kesme

cezası ve işten çıkarma cezası ve bunun koşulları belirlenmeye başlamış ve bu sebeple disiplin cezaları

ve disiplin hukuku kavramı ortaya çıkmıştır. Sözleşmelerde belirtilen bu disiplin cezalarına ise

genellikle disiplin kurulu adı altında kurulacak olan bir kurulun karar vereceği belirtilmektedir.

Sunumumuzun konusunu haklı nedenle fesih hakkının disiplin kurulu kararı ile sınırlandırılıp

sınırlandırılamayacağı oluşturmaktadır. Bu çerçevede işyerlerinde işverenin disiplin cezası verme hakkı,

disiplin cezalarının verilme usulü, disiplin kurullarının yapısı ve işleyişi ele alınacaktır. Haklı nedenle

fesih hakkının disiplin kurulu kararıyla sınırlandırılmasından kaynaklanan sorunlar Yargıtay içtihatları

ve doktrindeki görüşler göz önüne alınarak tartışılacaktır.

155 Prof. Dr., Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim

Dalı 156 Arş. Gör., Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim

Dalı

Page 138: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

137

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

ÇEVRESEL BOZULMAYA KARŞI DÖNGÜSEL EKONOMİ BİR ALTERNATİF OLABİLİR

Mİ?: KAVRAMLAR VE KARŞILAŞTIRMALAR

Işıl Şirin SELÇUK157

Altuğ M. KÖKTAŞ158

Ali Gökhan GÖLÇEK159

ÖZ

Sanayi Devriminden itibaren insan kaynaklı çevresel bozulmaların arttığı bir dönemde yaşamaktayız.

Günümüzde insan kaynaklı bu değişimin etkileri sıklıkla dile getirtilir olmuş ve bu değişimle ilgili

zorlukların çözümü için pek çok kavram ve pek çok disiplin bir araya gelmeye başlamıştır. Özellikle

sürdürülebilirlik ve sürdürülebilir kalkınma üzerine yapılan pek çok tartışmanın yanı sıra döngüsel

ekonomi kavramı da son dönemde göze çarpmaya başlamaktadır. Ancak bu kavramlar arasındaki ilişki

açık olmamanın da ötesinde çoklukla iç içe geçmiştir.

Döngüsel ekonomi kaynaklar ve atıklar bağlamında meydana gelen dışsallıkları da içselleştirerek kapalı

bir döngü ile malların üretim ve tüketiminin gerçekleşmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Bu bakımdan

döngüsel ekonomi, dünyaya egemen olan doğrusal modelden daha farklı bir üretim ve tüketim modelini

ifade etmektedir ve çevreye en az miktarda atık yayarken daha verimli enerji, malzeme ve su tüketimi

için politikalar ve stratejiler içeren bir modeldir. Daha genel anlamda ise zaten kıt olan kaynak

kullanımının en aza indirilmesini ve daha temiz üretim teknikleri ile teknolojilerin benimsenmesini

teşvik eder. Lineer bir ekonomik model ise kaynak kullanımı ve atıklara bağlı meydana gelen

dışsallıkları ve çevresel olumsuzlukları göz ardı etmektedir. Avrupa Birliği, özellikle Almanya, Japonya

son dönemlerde ise Çin bu alternatif modeli göz önüne alan pek çok politika geliştirmektedir.

Çalışmanın amacı döngüsel ekonomi kavramını irdeleyerek olumlu yanları ile zorluklarını ülke

örneklerinden de yola çıkarak göz önüne sermektir. Bu nedenle karmaşık çevresel zorluklar ile başa

çıkmak için önerilen döngüsel ekonomi ile ilgili literatür taranmış olup, döngüsel ekonominin farklı

yönlerine dair bir bilgi gelişiminin teşvik edilmesi hedeflenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Döngüsel Ekonomi, Sürdürülebilirlik, Çevresel Etki.

157 Dr., Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü

[email protected] 158 Doç. Dr., Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Bölümü

[email protected] 159 Arş. Gör., Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Bölümü

[email protected]

Page 139: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

138

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GÜVENLİK KONSEYİ’NİN REFORM SORUNSALI

Şeyda GÜDEK GÖLÇEK160

ÖZ

Uluslararası barış ve güvenliği öncelikli hedeflerinden bir olarak gören Birleşmiş Milletler (BM), meşru

müdafaa istisnası dışında devletlere kuvvet kullanımı yasaklamıştır. BM, kuvvet kullanımına ilişkin

sorumluluğu devletlerden alarak yürütme organı olan Güvenlik Konseyi’ne devretmiştir. Bu önemli

yetki Güvenlik Konseyi’nin üyelik kompozisyonunu ve dolayısıyla karar alma mekanizmasını merkezi

bir konuma taşımaktadır. Ancak uluslararası alanda meydana gelen değişikliklerin etkisi ve Güvenlik

Konseyi’nin sorumluluğunu kullanma biçiminden kaynaklanan sorunlar nedeni ile konsey üzerindeki

reform baskıları 1990’lı yıllardan itibaren artarak devam etmektedir. Reform taleplerinin başlıca nedeni

olarak, (Almanya, Japonya gibi merkezi ve Brezilya, Hindistan gibi bölgesel güçlerin gelişmesine

rağmen) konsey üyelerinin bugünün politik realitesini temsil etmemesi gelmektedir. Reform taleplerinin

yoğunlaştığı diğer konuyu ise Güvenlik Konseyi’nin meşruiyet krizi oluşturmaktadır. Özellikle

konseyin karar alma mekanizmasını tıkayan, daimi üyelere verilmiş veto ayrıcalığı ve konseyin kuvvet

kullanma yetkisini kullanma konusunda taraflı/seçici olması sorunun merkezini teşkil etmektedir.

Bu sorunlar neticesinde 1997’de önerilen Razali Planı, 2005 yılında 59. Genel Kurul toplantısında

sunulan G-4 Kararı Tasarısı, Uzlaşma İçin Birlik Grubu’nun önerisi gibi çeşitli çevrelerden reform

önerileri geliştirilmiştir. Ancak ağırlıklı olarak konseyin temsil sorununa odaklanan bu önerilerin hiçbiri

pratikte gerçekleştirilememiştir. Reform süreci önü, nihayetinde sistemin önemli aktörleri olmaya

devam eden devletler tarafından kesilmektedir. Dolayısıyla reformun önündeki diğer engellerin alt

yapısını teşkil eden, esasında devletlerin özgül ağırlığını sağlayan uluslararası sistemin kendisi

olmaktadır. Bunun doğal bir sonucu olarak, BM çatısı altındaki (özellikle güçlü) devletlerin, BM’nin

kurumsal yapısının önüne geçtiği ve reform çalışmalarını engellediği görülmektedir. BM’nin

uluslararası sistemden bağımsız bir yapısı mümkün olmadığı için, bu kurumsal yapı içerinde söz konusu

olan reform girişimleri, ancak sistemsel değişimlerle hayata geçirilebilecektir. Bu nedenle, sistemin

realitesinin farkında olunarak, küçük fakat kademeli değişimlerin teamül haline getirilmesi için çalışmak

ciddi bir reformun yapılması adına yardımcı olacaktır. Aksi halde sürekli reform tartışmalarının

yaşandığı ancak herhangi iyi bir ilerlemenin söz konusu olmadığı kısır döngü içinde kalınmaya devam

edilecektir.

Anahtar Kelimeler: Birleşmiş Milletler, Reform, Güvenlik Konseyi.

160 Arş. Gör., Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve

Uluslararası İlişkiler Bölümü, [email protected]

Page 140: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

139

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

KÜRESEL GIDA REJİMİ: NEOLİBERAL Mİ, NEOMERKANTİLİST Mİ?

Orhan ŞİMŞEK161

ÖZ

Uluslararası Politik İktisadın en önemli konularının başında tarımsal gıda sorunsalı gelmektedir. Artan

dünya nüfusu doğrultusunda gıda, aynı enerji gibi stratejik bir sektör halini almıştır. O nedenle, gıda

sistemi ve küresel gıda ticaretindeki değişimi ve kayışları anlamak için uluslararası politik iktisadi

gelişmelerin etkilerini ele almak gerekir. Harriet Friedmann ve Philip McMichael tarafından geliştirilen

“gıda rejimleri yaklaşımı”, uluslararası ekonomi ve siyaset alanlarındaki değişim ve kayışların gıda

üretimi, tüketimi ve dolaşımı başta olmak üzere küresel gıda sistemini nasıl etkilediğini ortaya koyan

kullanışlı bir yaklaşımdır. Buna göre şu an neoliberal gıda rejimi geçerlidir. Ancak 2000’ler itibariyle

küresel ekonomide başlayan değişimler ve neoliberalizmin giderek zayıflaması, Çin’in ve benzer

ülkelerin neomerkantilist uygulamalarının ön plana çıkması, mevcut gıda rejiminin “neoliberal” olma

özelliğinin sorgulanmasını da beraberinde getirmiştir. Bu bağlamda, çalışmada, mevcut gıda rejimi,

ortaya çıkan bu gelişmeler çerçevesinde değerlendirilecektir.

Anahtar Kelimeler: Gıda Rejimleri, Neoliberalizm, Neomerkantilizm, Uluslararası Politik İktisat

161 Dr. Öğr. Üyesi, Artvin Çoruh Üniversitesi Hopa İİBF İktisat Bölümü, [email protected]

Page 141: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

140

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

Urfa’da 1973-1978 Sürecinde Toprak ve Tarım Reformu Bağlamında Kooperatifleşme

Sorunu

Dr. Öğretim Üyesi Tahir Öğüt, Harran Üniversitesi İİBF, İktisat Tarihi ABD162

Türkiye nüfusunun 1927 Tarım sayımı verilerine göre %80’i kırsalda yaşamakta, tarımın ülke

ekonomisinde almış olduğu pay ise %75’e karşılık gelmekteydi. Tarımı sektörü sermaye,

teknoloji kültürel birikim ve alt yapı yetersizliklerden dolayı ulusal ekonomide bütünleşmeyi

sağlayamamış uluslararası ekonomiye eklemlenmesi de sınırlı kalmış bir yapı arz etmekteydi.

Tarım ekonomisini gelişime kapalı yapısını dönüştürmek için 1929 küresel krizine kadar olan

süreçte aşar vergisinin ilgası, zirai ekipman, tohumluk dağıtımı, zirai ilaç ve gübre dağıtımı gibi

sınırlı kamusal girişimler gerçekleştirilmişti. Keynesyen politikaların 1930’larda serbest ticareti

benimseyen ülkelerde uygulamaya girdiği süreçte, serbest Pazar ekonomisini benimsemiş

ülkenin kurucu kadrolarının kamu girişimciliğine dayalı ekonomi politikaları uygulayarak,

küresel iktisadi uygulamalara uyum göstermekte gecikmemişlerdi. Türkiye kırsalında iktisadi

kalkınma sürecinin başlaması 1930’larda kamusal merkezde toprak reformunun tartışılması

sürecini başlatmıştır. Reform tartışmaların ortaya çıkışında Türkiye’de toprak mülkiyet

yapısındaki adaletsizlik ve mülkiyet yapısının verimlilik üzerinde daraltıcı etkileri belirleyici

olmuştur. Ancak 1939’da başlayan II. Dünya Savaşı reform tartışmaların savaş ekonomisi

koşullarında ertelenmesi sonucunu doğurmuştur. Toprak reformu konusunda somut adımın

atılabilmesi 1945’de Tarım Bakanı Şevket Hatipoğlu tarafından hazırlanan Çiftçiyi

Topraklandırma Kanunu ile mümkün olmuştur. Ancak kanunun adı bile tek parti dönemindeki

CHP içindeki koalisyon yapısından kaynaklanacak gerilimleri azaltmaya yönelik bir endişeyi

yansıtmaktadır. Bu ilk toprak reformunun uygulanması parti içinde çatlağa ve bunun sonucunda

da çoğulcu demokrasiye geçişe sebep olmuştur. Böylelikle Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu

1946’dan 1973’e kadar bir reform politikasına dönüşmeden hazine arazileri ve meraların

topraksız köylülere dağıtımıyla sınırlı kalmıştır. Ancak tarımsal üretim 1950’li yılların ilk

yarısında uluslararası sermaye hareketlerine bağlı olarak genişleme sağlamışsa da ikinci

162 Dr. Öğretim Üyesi, Harran Üniversitesi İİBF, İktisat Tarihi ABD

Page 142: ABSTRACT BOOK...2 QUO VADIS SOCIAL SCIENCES FSCONGRESS 19 ABSTRACT BOOK Altuğ Murat KÖKTAŞ (Ahi Evran University, Turkey) Aslı Ceren SARAL (Ankara University, Turkey) Asu ÇIRPICI

141

QUO VADIS SOCIAL SCIENCES

FSCONGRESS 19

ABSTRACT BOOK

periyotta büyüme eğilimi durma aşamasına gelmiştir. 1960’lı yıllarda genel bir eğilim olan

kalkınmanın kamusal merkezde planlanması anlayışı 1961 Anayasası ile Türkiye’de de karşılık

bulmuştur. Ancak planlı ekonominin tarım kesiminde uygulanabilirliği sorunun aşılabilmesi

için 1973’de askeri ara rejim döneminde Başbakan Yardımcısı Atilla Karaosmanoğlu

öncülüğünde 1757 Sayılı Toprak ve Tarım Reformu ile somut bir adım atılmıştır. Bu yasa ile

toprak mülkiyet yapısının kamusal otorite üzerinden yeniden yapılandırılması, küçük tarım

işletmeciliğinin egemen olduğu bir ortamda kooperatifleşme ile üretim ve pazarlama

aşamaların örgütlendirilmesi amaçlarını içermiştir. Yasanın uygulanması Bakanlar Kurulunca

belirlenecek pilot bir yerde başlaması ve sonrasında da ülke genelinde yaygınlaştırılması

amacını taşımıştır. Bakanlar Kurulu tarafından gerek geniş tarım alanları gerekse de toprak

mülkiyet dağılımının en olumsuz yerlerden birine karşılık gelmesinden dolayı Urfa uygulama

sahası olarak belirlenmiştir. Urfa’da toprak dağıtımı için öngörülen 1975’den bir yıl öncesinde

reform işlemlerinin en yoğun uygulanacağı yer olarak belirlenen Akçakale ilçesine yönelik

olarak Kooperatifleşme Yapısal Modelleri Toprak ve Tarım Reformu müsteşarlığı tarafından

hazırlanmıştır. Kooperatifleşme Modellemesinde bölgede 1955’de gerçekleştirilen toprak

dağıtımındaki olumsuzluklar ile köylerde gerçekleştirilmiş iktisadi-sosyal yapıyı anlamaya

yönelik anket çalışmaları belirleyici oluştur. Her ne kadar kooperatifleşme modeli 7-8 köy

başına bir üretim ve pazarlama kooperatifleri özelinden kurgulanmışsa da uygula ancak 4

kooperatifin kurulmasıyla sonuçlanmıştır. Urfa’da toprak reformu ve kooperatifleşme

uygulamaları teknik seviyede yoğun çabaların gösterilmesine karşın demokratik bir işleyişi

sonucu olmamasından dolayı başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Urfa, Toprak Reformu,Kooperatifleşme.