299
T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI ORTA ASYA GÜVENLİĞİNDE BÖLGE DIŞI GÜÇLER VE RUSYA Yüksek Lisans Tezi Sabir ASKAROV Ankara-2014

Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

T.C

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ULUSLARARASI İLİŞKİLER

ANABİLİM DALI

ORTA ASYA GÜVENLİĞİNDE BÖLGE DIŞI GÜÇLER VE

RUSYA

Yüksek Lisans Tezi

Sabir ASKAROV

Ankara-2014

Page 2: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

T.C

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ULUSLARARASI İLİŞKİLER

ANABİLİM DALI

ORTA ASYA GÜVENLİĞİNDE BÖLGE DIŞI GÜÇLER VE

RUSYA

Yüksel Lisans Tezi

Sabir ASKAROV

Tez Danışmanı

Prof. Dr. Erel TELLAL

Ankara-2014

Page 3: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan
Page 4: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan
Page 5: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

İÇİNDEKİLER

GİRİŞ .......................................................................................................................... 1

BİRİNCİ BÖLÜM

ORTA ASYA’NIN GÜVENLİK SORUNLARI

I. Sınır Sorunları ....................................................................................................... 17

II. Etnik Çatışmalar .................................................................................................... 24

III. Su Sorunları .......................................................................................................... 35

IV. Orta Asya’da Siyasal İslam Tehdidi ..................................................................... 41

V. Afganistan Sorununun Orta Asya’ya Etkileri ....................................................... 48

İKİNCİ BÖLÜM:

BÖLGEDIŞI GÜÇLERİN ORTA ASYA’DA Kİ GÜVENLİK POLİTİKALARI

I. Bölge Dışı Güçlerin Rekabet Ettikleri Alanlar ...................................................... 52

II. ABD’nin Orta Asya Politikasında Güvenlik Boyutu ............................................ 56

1. ABD’nin 1979 Sonrası Orta Asya Politikası ................................................. 56

2. Büyük Orta Asya Projesi ................................................................................ 65

3. Enerji Politikaları ........................................................................................... 78

III. Çin’in Orta Asya Politikasında Güvenlik Boyutu ................................................. 81

1. Sınır Sorunları ................................................................................................ 82

2. Uygur Sorunu ................................................................................................. 87

3. Jeopolitik Mücadelesi ..................................................................................... 90

4. Şanghay İşbirliği Örgütü ............................................................................... 92

5. Enerji Politikaları ........................................................................................... 94

IV. AB’nin Orta Asya Politikası ................................................................................ 102

1. Avrupa Birliği’nin Güvenlik ve Entegrasyon Politikaları ............................ 102

2. Enerji Politikası ............................................................................................ 107

3. Uyuşturucu Sorunu ...................................................................................... 110

V. Türkiye’nin Orta Asya Politikasında Güvenlik Boyutu ...................................... 113

1. Dış Politika Değişiminin Nedenleri ve Orta Asya Politikasına

Yansımalar ................................................................................................... 113

Page 6: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

2. Askeri ve Güvenlik Alanında İşbirliği ......................................................... 116

3. Enerji Politikası ............................................................................................ 120

4. Türk Konseyi ............................................................................................... 126

5. Şanghay İşbirliği Örgütü Üzerinden Bölge Politikası ................................. 129

VI. İran’ın Orta Asya Politikası: Sınırlı İlişki ........................................................... 130

1. İran’ın Değişen Dış Politikasında Orta Asya ............................................... 130

2. Hazar Denizi Statüsü ve Enerji Güvenliği ................................................... 136

VII. Hindistan, Pakistan ve Japonya’nın Orta Asya Güvenlik Politikaları ................. 139

1. Hindistan’ın Orta Asya Politikası ................................................................ 139

2. Pakistan’ın Orta Asya Politikası .................................................................. 145

3. Japonya’nın Orta Asya Politikası ................................................................. 149

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

RUSYA FEDERASYONU’NUN ORTA ASYA POLİTİKASINDAN

GÜVENLİK BOYUTU

I. Çarlık Rusyası ve Sovyetler Birliği Dönemleri ............................................... 153

II. Sovyetler Birliği Sonrası Jeopolitik Boşluk ve Rus Dış Politikası ................... 158

III. Rusya’nın BDT Ülkelerinde Entegrasyon Politikaları...................................... 169

1. Ekonomik Bütünleşme ............................................................................... 169

2. Güvenlik Alanında Entegrasyon Politikası ................................................ 170

3. Rusya’ya Alternatif Yapılanmalar ............................................................. 172

IV. Putin Dönemi Rusya’nın Orta Asya Politikası ................................................. 176

V. Enerji Politikaları ............................................................................................. 200

VI. Şanghay İşbirliği Örgütü ................................................................................. 210

VII. Kolektif Güvelik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) .................................................. 216

1. KGAÖ Kuruluşu ve İşleyişi ....................................................................... 216

2. Orta Asya Ülkelerinin KGAÖ Politikaları ve Çıkarları ............................. 220

3. Rusya’nın Orta Asya Politikasında KGAÖ Rolü....................................... 222

VIII. Rusya’nın “Avrasya Birliği” Stratejisi ........................................................... 224

SONUÇ .................................................................................................................... 233

KAYNAKÇA .......................................................................................................... 243

TEZ ÖZETİ ............................................................................................................ 291

ABSTRACT ............................................................................................................ 292

Page 7: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

1

GİRİŞ

Orta Asya1 olarak bilinen bölge coğrafi olarak Asya’nın merkezinde yer

almaktadır. Batısı Hazar Denizi’yle çevriliylen, doğusu Çin’in Uygur-Sincan

bölgesine (Doğu Türkistan’a) kadar uzamaktadır. Kuzeyde Rusya’nın güney

sınırları, güneyde ise İran, Afganistan ve Pakistan’ın kuzey sınırları yer almaktadfır.

Dolayısıyla bizim ele alacağımız anlamda Orta Asya, mermesinde Türkmenistan,

Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın yer aldığı doğusunda petrol ve

doğalgaz zengini Hazar Denizi’nin, batısında yükselen güç Çin ve Çin’in en

istikrarsız bölgesi olan Uygur bölgesinin, güneyinde Afganistan, Pakistan gibi yine

istikrarsız ülkelerin bulunduğu dünyanın en stratejik bölgelerinden biridir. Aynı

şekilde Avrasya kıtasının Rusya, Çin, Hindistan gibi büyük güçlerin kesiştiği notada

yer alması Orta Asya’nın önemini daha da artırmaktadır.

Yeraltı ve yerüstü kaynakları bakımından zengin olan Orta Asya’nın bu

bölgesinin kapladığı alan 4 milyon km2yi, toplam nüfusu 50 milyonu geçmektedir.

Rusya ve Çin gibi güçlü, Orta Doğu gibi karışık bir bölgeyle komşu olan ve Asya’nın

içine sıkışmış bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük

Oyun” diye adlandırılan rekabetleri bulunmaktadır. Burada yer alan Kazakistan,

Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan’la Hazar Denizi batısındaki

Azerbaycan gibi nüfusun büyük kısmı Türk topluluklarından oluşan ve Sovyetler

Birliği’nin dağılmasıyla bağımsızlıklarını kazanan bu genç devletler, bölgede üretilen

petrol, doğalgaz, altın ve değişik metallerle, pamuk, pirinç, buğday, ipek, koyun,

1 Orta Asya kelimesi bölgenin tüm tarihsel geçmişini içine alır şekilde kullanılsa da, Sovyetler Birliği

döneminde bölge “Orta Asya ve Kazakistan” olarak tanımlanmaktaydı. 1993’te bölge ülkeleri

tarafından “Merkezi Asya” olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. Türkiye de Kazakistan,

Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Tacikistan’ın bulunduğu bölgeyi Orta Asya olarak

isimlendirirken, eski Sovyet Cumhuriyetlerinin tamamı bu bölgeyi Merkezi Asya şeklinde kullanmaya

devam etmektedir.

Page 8: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

2

kürk ve havyar gibi tarım ve hayvancılık ürünlerinin önemli kısmına sahip

bulunmaktadırlar. Zengin yeraltı ve yer üstü kaynaklarının varlığı ve kaynaklarının

nüfuslarına oranlandığında çok fazla olması dikkatleri Asya’nın kalbindeki genç

cumhuriyetlere çekmektedir. Hazar Denizi’nin yüz yıldan uzun bir süredir petrol ve

doğal gaz deposu olduğunun bilinmesi ve bu kaynakların bölgede yer alan devletler

tarafından işletilmeye başlanması bölgeyi cazibe merkezi yaptığı gibi aynı zamanda

ekonomik güç haline getirecektir.

Küresel siyasi gelişmelerse bölgenin coğrafi manasını da etkisi altına almıştır.

Afganistan’daki istikrarsızlığın siyasi sonuçları Orta Asya’ya nasıl yansımışsa ve

Rusya’yla birlikte ABD’nin de bölgeye yönelik politikalarını belirlemişse, Uygur

bölgesindeki gelişmelerin de hem Çin’in bölge politikasını etkilemiş hem de

bölgenin kendisini etkilemeye başlamıştır. Avrupa Birliği’nin giderek artan enerji

talepleri Orta Asya bölgesini bir cazibe merkezi haline getirmiş, enerji kaynakları

üzerinde Rusya’yla kıran kırana rekabete girişmesine neden olmuştur. Doğal olarak

bu rekabette ABD önemli rol üstlenerek Rusya’nın bölgedeki etkisini azaltmaya

çalışmıştır. Daha sonra ise bu rekabete Çin’in eklenmesiyle Orta Asya ülkeleri doğu-

batı arasında denge politikası izleme fırsatı yakalarken jeopolitik konumlarını da

kullanarak küresel oyunculardan pay kapmaya çalışmışlardır.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra yeni koşulların Orta Asya’sında

yeni güvenlik sorunları yüz üstüne çıkmış, bölgede yoğun rekabet içerisine giren

aktörler ortaya çıkmış, hem bölgesel sorunlar hem de bölge üzerindeki uluslararası

rekabet Rusya’nın bölge üzerindeki politikalarını da belirler hale gelmiştir. Büyük

devletler bölgeye yönelik amaçlarını gerçekleştirebilmek için doğal olarak bölgenin

zayıf noktalarına yönelmektedirler. Orta Asya’daki Yeni Cumhuriyetler yakın

Page 9: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

3

gelecekte büyük bir problem yaşamamak için uluslararası arenada dengeli politikalar

takip etmek ve kendi aralarında işbirliğini kuvvetlendirmek zorundadırlar.

XVI. yüzyılın ortalarında İdil-Ural bölgesine hâkim olduktan sonra Ruslar,

yayılmacılık politikaları çerçevesinde dikkatlerini Orta Asya bölgesine

çevirmişlerdir. Güney sınırlarının güvence altına alınması, bölgedeki ticari yolları

kontrol altında tutma ve başta İngiltere olmak üzere küresel güçlerin bölgede

güçlenmesini engelleme isteği, Çarlık Rusyası’nın bölgeye yönelik siyasetinin de

temelini oluşturmuştur. Daha XVII. Yüzyılın başında küçük askeri keşif seferleri

düzenlemeye başlayan Ruslar, bölgenin tamamını ancak XIX. yüzyılın ikinci

yarısında ele geçirebilmişlerdir. Rusya’nın bölgedeki hâkimiyeti yüz yıldan fazla

sürmüş ve 1991 yılında SSCB’nin parçalanmasıyla Orta Asya cumhuriyetleri,

bağımsızlıklarını kazanmışlardır.

SSCB’nin parçalanması, Rusya için büyük bir felaket olmuştur. 1991’den

itibaren Rusya Federasyonu yeni bir siyasi aktör olarak ortaya çıkıyordu. Sovyetler

Birliği’nin çöküşü, Rusya’yı paradoksal bir durumda bırakmış, muazzam bir

jeopolitik kargaşa yaratmıştı. Ülkenin nüfusu yarı yarıya düşmüş; toprakları

küçülmüştü. Sovyetler Birliği’nin yaklaşan dağılmasından dış dünyanın haberdar

olduğundan daha az haberdar olan Rus halkı, artık kıtalar ötesi bir imparatorluğun

sahibi olmadıklarının, Rusya’nın sınırlarının Kafkasya bölgesinde 1800’lerin

başındaki haline, Orta Asya’da 1800’lerin ortalarındaki haline, Batı sınırlarının da

yaklaşık 1600’lerdeki, Korkunç İvan’ın hükümranlığının sonrasındaki konuma geri

Page 10: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

4

döndüğünün farkına vardılar.2 Rusya artık ne imparatorluk, ne de Sovyet Birliği gibi

sosyalist ekonomiye sahip devletti. Rusya artık, Batı’nın temel özelliklerini

tekrarlayan milli demokratik burjuva devletiydi.

Bir zamanlar süper güç olan Rusya, SSCB’nin dağılmasıyla iç politikada

olduğu gibi ekonomik olarak da büyük sıkıntılar yaşamış, büyük toplumsal bunalım

ve toplumsal dönüşüm geçirmiş ve buna bağlı olarak da uluslararası arenadaki

konumu zayıflamıştır. Moskova, SSCB döneminde güçlü olduğu Balkanlar, Orta

Doğu, Kafkasya ve Orta Asya’da etkisini kaybetmiş ve söz konusu bölgelerde başka

aktörler etkili olmaya başlamışlardır. Orta Asya ülkelerinin, sorunlu bölge

Afganistan’a komşu olmaları, bölgede enerji kaynaklarının mevcudiyeti, bölgenin

jeo-stratejik öneme sahip olması, Çin için bölge ülkelerinin büyük bir pazar

konumunda olması gibi hususlar, bölgesel ve küresel güçlerin bölgeye olan ilgisini

arttırmıştır. Nitekim Boris Yeltsin döneminde Moskova, Orta Asya’daki konumunu

yitirirken, ABD, AB, Çin ve Türkiye gibi ülkeler Orta Asya ülkeleriyle çeşitli

alanlarda işbirliğini geliştirmişlerdir. Rusya’nın Batı eksenli siyaset izlemesi, Rus

yetkililerinin de Orta Asya ülkelerinin her ne olursa olsun kendilerinden fazla

uzaklaşamayacaklarını düşünmeleri ve Kremlin’in ekonomik alanda Orta Asya

ülkelerinin istek ve ihtiyaçlarını karşılayamaması gibi etkenler de Moskova’nın

bölgedeki varlığını zayıflatmıştır.

Rusya Federasyonu ilk yıllarında Rus dış politikası liberal temellere dayanan

ve uluslararası kuruluşlarla bütünleşmeyi amaçlayan bir süreç içerisine girmiştir.

Dönemin Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin’in Batı’yla yakınlaşma çabası

Rusya’yı Sovyetler Birliği siyasetinin teorik ve pratik eğiliminden uzaklaştırmasına

2 Zbigniew Brzezinski, Büyük Satranç Tahrası; Amerika’nın Küresel Üstünlüğü ve Bunun Jeostratejik

Gereklilikleri, çev: Yelda Türedi, İstanbul, İnkilap Kitabevi, 2005, s. 129.

Page 11: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

5

neden olmuştur. Yeltsin ve dönemin Dışişleri Bakanı Andrey Kozırev, ekonomik

kayıpların telafi edilmesi ve ülke ekonomisinin dönüştürülmesi için Batılı ülkelerin

ve Batılı uluslararası kuruluşların finansal desteklerini elde etmeyi amaçlamıştır.

Yeltsin yönetimi Batı’nın sağlayacağı kaynaklar ve maddi destekler karşılığında her

tür dış politik eğilime hazır davranış sergilemiş ve bu dönem Rusya dış politika

stratejisinden yoksun ve dar ulusal çıkar odaklı bakış açısıyla yönetilmiştir.3

Rusya’nın Batı karşısında sürekli tavizler vermesi4 ve ekonomisi için

beklediği desteği alamaması, muhalefetin eleştirilerini giderek artmasına sebep

olmuştur. Kozırev, Aralık 1993 seçimlerinden hemen sonra Rus dış politikasının

yönünü değiştireceğini açıklamıştır. Kozırev bu değişikliklerle eski Sovyetler Birliği

coğrafyasının Rusya’nın hayati çıkar alanı ilan edileceğini ve Rusya’nın geleneksel

olarak hükmettiği alanlarda askeri üsler inşa edeceği yönünde olacağı sinyalini

vermiştir. Fakat bu çıkış Rus dış politikasının stratejik yönünün değişmesi değil,

devlet kurumları içindeki güç dengesinin değişmesine karşı bir taktik değişiklikten

ibaretti ve Rusya batı yönlü dış politika eğiliminden vazgeçmedi.5

1996’te Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturan Yevgeniy Primakov’la Yeltsin-

Kozırev’un Atlantikçi dış politika eğilimi sona ermiştir. “Primakov Doktrini” olarak

da bilinen Rus dış politikası üç temel ilkeye dayanıyordu: entegrasyon, çok

kutupluluk ve alternatif tercih. Yani Rus dış politikasında öncelikler dünya

3 Selesta A. Wollander, “Vzaimosvyaz Ekonomiki i Bezobasnosti vo Vneşney Politike Rossii i ih

Znaçeniye Dlya Ukrainı i Belorusii”, Meçi i Oralı: Ekonomika Natsionalnoy Bezopasnosti Belorusii i

Ukrainı, der. R.Legvold, S.A.Wollander, Moskova, İnterdialekt 2004, s. 77-125. 4 Rusya’nın Soğuk Savaş dönemi etki alanlarındaki pasif ve batıcı politikası nedeniyle Batıda

“Rusya’nın ulusal çıkarlarının ne olduğunu ve bunları nasıl savunmak gerektiğini unuttuğu, Dışişleri

Bakanı Kozırev’in Batıyı, Rusya’nın her şeye, hatta kendi ulusal çıkarlarına karşı işbirliği yapacağına

bile alıştırdığı” yönünde yorumlar yapılmıştır. Stanislav Kulik, “Blijnevostoçnaya Politika Rossii:

İstoriçeskiy Opıt 1996-1999 gg”, KUBGAU, No: 81(07), 2012, s. 1-2. 5 A.P.Tsıgankov, Vneşnyaya Politika Rossii Ot Gorbaçova do Putina: Formirovaniye Natsionalnıh

İnteresov, Moskova, “Nauçnaya Kniga”, 2008. s. 98-99.

Page 12: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

6

ekonomisiyle entegrasyon, çok kutuplu dünya düzeninin kurulması ve dünya

politikasıyla ilgili meselelerde ABD politikalarına alternatif çizginin izlenmesiydi.

Primakov’la birlikte Rus dış politikası, realizm6 ve pragmatizm üzerinde inşa

edilmeye başlamıştır.7 Bu bağlamda 1990’lar boyunca Rus dış politik çizgisi, çok

yönlülük ve denge stratejisine dayanmıştır. Büyük güç statüsünü neredeyse

kaybetmiş Rusya, kendi politik ve ekonomik zayıflığından dolayı aktif dış politika

izleme imkânına sahip olmamış, uluslararası ve bölgesel sorunların çözümünde

arabuluculuk rolünü üstlenmeye çalışmıştır.8

Vladimir Putin’in 2000 yılında iktidara gelmesiyle Rusya’nın küresel

ekonomik merkezlerden biri olma hedefi Rus dış politikasının önemli ilkelerinden

biri olmaya başladı. Bunun temelinde Yevgeni Primakov’un “çok kutuplu dünya”

konsepti yatmaktaydı. Ancak Putin ve ekibi söz konusu konsepte teorik katkının

yanında Rus dış politika stratejisinin şekillenmesine ve hayata geçirilmesine önemli

derecede pratik katkı sağladı. Putin, daha önceki dönemin sadece güvenlik sorunları

üzerinde odaklanan dış politika yaklaşımıyla birlikte, Rusya’nın uluslararası alanda

ekonomik fırsatlardan yararlanmak için ülkenin jeo-ekonomik konumunu

güçlendirilmeye de ağırlık vermiş, uluslararası güvenlik sorunları konusundaysa

6 Realist dış politikaya göre uluslararası aktörler olarak devletler kendi çıkarlarını kollamak için

sadece kendi gücüne ve iktidarına dayanmalıdır. Kendi iktidarını koruyabilmek için ise kendi

kaynaklarını kontrol etmelidir. İktidarını sağlayabilmesi, kendi güvenliğini de sağlayabilecektir. Ne

kadar güçlü bir iktidar sahip olursa, güvenliğini o kadar güvence altına almış olur. Uluslararası

ortamın sürekli çıkar çatışması alanı olduğundan dolayı güvenilir bir ittifaka girilmesi de mutlak

güvenliğin sağlanmasında yetersizdir. Uluslararası düzenin ve dolayısıyla da istikrarın sağlanabilmesi

güç dengesine dayanmalıdır. Yani büyük güçler arasında iktidarın eşit derecede paylaşılmasıdır. Güç

dengesinin korunabilmesinde devletlerin askeri gücü/kapasitesi en önemli araçtır. M. Pançenko,

“Realistiçekaya Paradigma Mejdunarodnogo Poryadka: Proşloye i Buduşeye”, Polis, 2009, s. 7. 7 Aleksey Puşkov, “Ot Meçtı O Garmonii k Jestokomu Realizmu”, Nezavisimaya Gazeta, 18 Temmuz

2000. 8 V.İ.Korotkeviç, İstoriya Sovremennoy Rossii 1991-2003, Petersburg, S.Petersburg Üniversitesi

Yayınları, 2004, s. 68.

Page 13: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

7

devletler arasındaki sorunlardan ziyade, uluslararası terörizmle mücadele edilmesine

yönelik çaba harcamıştır.9

Putin’in Devlet Başkanı seçilmesinin ardından üst üste üç kilit doktrin kabul

edilmiştir. 10 Ocak 2000’de Ulusal Güvenlik Konsepti, 21 Nisan 2000’de Askeri

Doktrin ve 28 Haziran 2000’de de Dış Politika Konsepti. Her üç belgede de

Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Rus dış politikasının öncelikli alanı ilan

edilmiştir. Ulusal Güvenlik Konseptinde BDT’de entegrasyon sürecinin

zayıflamasını, BDT üzerinden inşa etmeye çalıştığı “çok kutuplu dünyada”

merkezlerden biri olma yolundaki çabasını engellenmesini ulusal güvenliğine en

büyük tehdit saymıştır.10

Aynı şekilde Rusya’nın Askeri Doktrini, “çok kutuplu

dünyada” etkili merkezlerden biri olma çabasına karşı gelinmesini tehditler arasında

belirledi ve Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü üyeleriyle ortak savunma alanın ve

ortak askeri güvenliğin sağlanmasının zorunlu görülmesinden yola çıkarak askeri-

siyasi ve askeri-teknik alanda işbirliğinin yoğunlaştırılmasını öncelikli hedef seçti.11

Bu iki önemli belge sonrası yayınlanan Rusya Federasyonu Dış Politika

Konsepti, eski Sovyet coğrafyasında kalan Rus azınlığın haklarını garantilemenin

yanında, Konsepte dayanarak BDT üyeleriyle ayrı ikili ilişkiler çerçevesinde olduğu

gibi, BDT’nin tamamına yönelik Gümrük Birliği ve Kolektif Güvenlik Anlaşması

üzerinden işbirliğinin şekillenmesi amacını belirledi. BDT ülkeleriyle olası

çatışmaların kolektif çözümü, askeri-siyasi ve güvenlik alanlarında, özellikle de

9 Vladimir Putin, “Rossiya Na Rubeje Tısyaçeletiy”, Nezavisimaya Gazeta, 30 Aralık 1999.

102000 Yılı Rusya Federasyonu Ulusal Güvenlik Konsepti, “Kontseptsiya Natsionalnoy Bezopasnosti

Rossiyskoy Federatsii, 10 Yanvarya 2000 g”, Vneşnyaya Politika i Bezopasnost Sovremenoy Rossii

1991-2002, Cilt IV, Moskova, MGİMO, 2002, s. 79. 11

2000 Yılı Rusya Federasyonu Askeri Doktrini, “Voennaya Doktrina Rossiyskoy Federatsii, 21

Aprelya 2000 g”, Vneşnyaya Politika i Bezopasnost Sovremenoy Rossii 1991-2002, Cilt IV, Moskova,

MGİMO, 2002, s. 109.

Page 14: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

8

aşırıcılık ve terörizmle mücadele konularında işbirliğinin geliştirilmesi öncelikli

hedef sayıldı. BDT ülkeleriyle ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi ve Hazar

Denizi’nin statüsünün tüm tarafların çıkarlarına uygun ve karşılıklı yakınlaşmanın

sağlanmasına yönelik yeni yaklaşımlar oluşturulması belirtildi.12

11 Eylül 2001 olaylarının ardından ABD’nin Afganistan’a müdahalesi ve

uluslararası terörizme karşı mücadele için Orta Asya’da edindiği askeri üsler ve

bölge ülkeleriyle kurduğu ittifak ilişkileri Orta Asya’da güç dengesini aniden

değiştirmiştir. Batı ile yakınlaşmak, pragmatist Rus dış politikasının merkezinde yer

almaktaydı ve 1999 Yugoslavya savaşından sonra ABD ile soğuk olan ilişkileri Putin

tekrar düzeltmeye çalışmaktaydı. 11 Eylül olayları Rusya’ya bu politikasını

gerçekleştirmek için fırsat yaratmıştı. ABD eliyle Taliban’ın ortadan kaldırılması ve

Çeçen Savaşını bitirmek için de önemli olmuştu. Afganistan operasyonuna geniş

destek veren Rusya, ABD ile istihbarat paylaşımı gerçekleştirmiş, hava sahasını

açmış, arama kurtarma operasyonlarında yer almıştır. Rusya Orta Asya’daki

müttefiklerini ABD ile adeta paylaşmış, Afganistan’da terörizme karşı operasyon

yapabilmesi için ABD’nin Orta Asya’da askeri üsler konuşlandırılmasına rıza

göstermişti.13

Fakat ABD’nin Orta Asya’da askeri-siyasi varlığı Rusya ile ABD arasında

rekabeti hızla artırmıştır. Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın ABD’nin güvenlik

sistemine dâhil olması Rusya’nın bölgedeki etkisinin azalması anlamına geliyordu.

Orta Asya’nın güney ülkelerinin Rusya ile ittifak ilişkisinin zayıflaması ve güvenlik

12

2000 Yılı Rusya Federasyonu Dış Politika Konsepti, “Kontseptsiya Vneşney Politiki Rossiyskoy

Federatsii, 28 İyunya 2000 g”, Vneşnyaya Politika i Bezopasnost Sovremenoy Rossii 1991-2002, Cilt

IV, Moskova, MGİMO, 2002, s. 116-117. 13

Ibid., s. 168-169.

Page 15: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

9

alanında ABD’yle işbirliğine gidilmesi süreci başlamıştı. ABD’nin Orta Asya’da

stratejik varlığını artırması bölgenin enerji kaynakları üzerinde rekabetini arttırdı.

Afganistan’dan kaynaklanan ve Orta Asya üzerinden Rusya ve Avrupa’ya yapılan

uyuşturucu akışı hızla artmaya başladı.

2002’de Örgüte dönüşen Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ)

Rusya’nın Orta Asya’da güvenlik alanında başarı sağladığı bir adım olmuştur.

Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın üyesi olduğu KGAÖ çerçevesinde Rusya

Kırgızistan’ın Kant kentinde askeri hava üssü açmış, 2004’te Tacikistan’da bulunan

201. motorize piyade birliklerini askeri üsse dönüştürmüştür. Tacikistan borçlarının

silinmesi karşılığında Rusya “Nurek” radar istasyonunu 49 yıllığına kiralamıştır.

2004’te Kazakistan’la yaptığı anlaşmayla Baykonur Uzay İstasyonu’nu 2050 yılına

kadar kiralayarak Moskova Orta Asya’da önemli bir stratejik hamle yapmıştır. Eski

Sovyetler Birliği coğrafyasında ABD’nin desteklediği halk hareketlerinin Mart

2005’te Kırgızistan’da iktidar değişikliğine neden olması ve 12-13 Mayıs 2005’te

Özbekistan’da iktidara karşı ayaklanmanın meydana gelmesi, bölge ülkelerinin

Rusya’yla daha yakın ilişki içerisine girmesine neden olmuş, Rusya bölgedeki

etkisini daha da artırmıştır.

Enerji alanında da özellikle Putin’in iktidara gelmesinden itibaren Rusya’nın

Orta Asya’ya yönelik hamlesi artmıştır. Rusya’nın Orta Asya enerji kaynakları ve

boru hatları üzerindeki hâkimiyeti ilk başta Kazakistan ve Türkmenistan’a yönelik

olmuştur. Rusya, Kazak ve Türkmen enerji kaynaklarının Hazar Denizi üzerinden

inşa etme projelerini Hazar Denizi’nin statüsünü öne sürerek engellemiş, kendi

toprakları üzerinden pazarlanması için önemli anlaşmalar yapmıştır.

Page 16: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

10

Orta Asya ülkelerinin doğalgaz sektörünün tamamında tekel kurmak isteyen

Gazprom, Kazakistan’la 25 yıllığına enerji alanında stratejik işbirliği anlaşması

imzaladı. Rusya, Nisan-Mayıs 2003’te Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan ve

Tacikistan’la enerji alanında 25 yıllığına birkaç stratejik anlaşma imzaladı. Söz

konusu anlaşmalarla Rusya bu ülkelerin petrol ve doğalgazının ortak işletilmesini ve

altyapısının inşasını üstlenmiştir. Şubat 2002’de Putin Rusya’nın ve Orta Asya’daki

doğalgaz üreticisi ülkelerinin dünya doğalgaz piyasalarında pozisyonlarını

güçlendirmek için “doğalgaz OPEC” projesini teklif etmiş, 2005’te Putin’in Rusya

Güvenlik Konseyi toplantısında dile getirdiği “enerji alanında süper güç” konseptiyle

enerji alanının Rus dış politikasındaki önemini bir kez daha vurgulamıştır.

Ancak 2000’lerin ikinci yarısından itibaren hem enerji alanında hem de

bölge ülkeleri üzerindeki etki açısından Rusya, Çin gibi yeni bir aktörle karşı karşıya

kaldı. ŞİÖ üzerinden Orta Asya ülkeleriyle güçlü işbirliğine giren Çin, bazı alanlarda

Rusya’nın etkisini sınırlamaya başladı. Rusya, Çin’i yanına alarak ŞİÖ üzerinden

ABD’nin bölgedeki etkisini sınırlamayı hedeflerken, bir taraftan kendi “yakın

çevre”sinde Çin’in etkisini artırmasının yolunu açmıştır. Bu da Rus-Çin rekabetinin

başlamasına neden oldu. Rusya bu rekabette iki numaralı aktör durumuna düşmemek

için bölgede 1990’larda başlatılan entegrasyon projelerini tekrar canlandırmak

istemiştir.

Rusya’nın bu yönde attığı en önemli entegrasyon örgütlerinden biri savunma

ve güvenlik alanında olmuştur. Bu işlevi görecek olan KGAÖ bölgedeki terörizm ve

uyuşturucu mücadelesinde taraf ülkelerin kolluk kuvvetleri ve istihbarat birimleri

arasında işbirliğine gidilmiş, istihbarat birimleri, Savunma Bakanlıkları, polis ve

diğer güvenlik birimleri arasında KGAÖ çerçevesinde ortak çalışmalar başlatılmıştır.

Page 17: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

11

Böylelikle KGAÖ örgütsel faaliyetleriyle AGİT’i, savunma ittifakı anlamında ise

NATO’yu anımsatan çok yönlü işleve sahip uluslararası güvenlik örgütü haline

gelmiştir. 2011’da alınan kararla KGAÖ alanında meydana gelebilecek güvenlik

tehditlerine karşı krizinin meydana geldiği devletin krizi çözmekte yetersiz

kaldığında KGAÖ müdahale edebilecek. Bu da Rusya’nın bölgedeki etkisini

artırmasında önemli gelişme olmuştur.

Rusya’nın Orta Asya coğrafyasından diğer bir önemli entegrasyon politikası

Avrasya Birliği projesi olmuştur. Rusya, Kazakistan ve Belarus’un etrafında inşa

etmeye çalışılarak güçlü bir siyasi birlik oluşturulmasını hedeflemiştir. 2010’da

resmen faaliyete başlayan Gümrük Birliği ve 2012’de kurulan Ortak Ekonomik

Alanı, 2014’te birleşerek Avrasya Ekonomik Birliği’ne (Avrasya Birliği’ne)

dönüştürülmüştür. Avrasya Birliği, Rusya’nın merkezinde bulunduğu bir ekonomik

ve siyasi merkez haline dönüştürülmesi ve bu sayede “çok kutuplu” dünyada

kutuplar arasında rekabet edebilen merkez haline gelmesi amaçlanmıştır.

2012’den itibaren Kremlin, Orta Asya ülkeleriyle olan ilişkilerinde farklı bir

politika izlemeye başladı. Daha önce bölge ülkeleri arasında dengeli politika

izlerken, bundan sonra kendisiyle ittifak ilişkisi içerisinde olan Kırgızistan ve

Tacikistan’a sağlayacağı maddi destek karşısında sıkı işbirliğine ve Rusya’nın

bölgedeki dış politika çıkarlarına destek vermelerini talep etmeye başlamıştır. Bu

çerçevede Rusya’nın Kırgızistan’da bulunan tüm askeri üslerinin (Karakol ve Kara-

balta’da askeri radar üssü, Maylı-Suu’da radyo sismik laboratuarı ve Kant’ta askeri

hava üssü) tek bir komutanlık altında birleştirilmesine ilişkin anlaşma imzalandı ve

üslerin kullanım süresi 15 yıl daha uzattı. Kırgızistan’daki Kant askeri hava üssünü

genişletmeye başladı.

Page 18: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

12

Tacikistan’la varılan anlaşma sonucu 201. askeri üssünün 2042 yılına kadar

uzatılması karşılığında Rusya, Tacik işçileri imtiyazlı rejime tabi tutacak,

Tacikistan’a Rus hidrokarbon kaynaklarının ihracatında gümrük tarifeleri

kaldırılacak, Tacik ordusunun silahlandırılması için 200 milyon dolar destek ve

Tacikistan barajlarının inşaatına maddi yardım sağlayacaktı. Kazakistan’ı Ortak

Hava Savunma Sistemleri’ne dâhil ederek Rusya güney hava sınırlarının güvenlik

alanını genişletmiştir.

Bu bağlamda çalışmanın amacı 1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasından

sonra Orta Asya’da meydana gelen güvenlik sorunlarını ele almak, bölgedeki

özellikle siyasi alanda ve güvenlik alanında bölgesel ve küresel güçlerin bölgeye

yönelik politikalarını objektif bir şekilde incelemektir. Son olarak da bu gelişmeler

çerçevesinden Sovyetler Birliği sonrası yeni Rusya’nın Orta Asya politikasının

güvenlik boyutunu ayrıntılı olarak ortaya koyarak daha önceki çalışmalara katkıda

bulunmaktır.

Tez çalışması “Giriş” ve “Sonuç” dışında üç bölümden oluşmaktadır. Tezin

ilk bölümünde, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının ardından Orta Asya bölgesinde

ortaya çıkan güvenlik sorunlarının nedenleri ve gelişimini ele alarak bu güvenlik

sorunlarının bölge ülkeleri arasındaki ilişkileri nasıl etkilediğine değinilecektir.

SSCB’nin inşa döneminde Türkistan’da yeni uluslar yaratma sürecinde bölgede

çizilen sınırlar Sovyetler Birliği döneminde herhangi bir sorun teşkil etmezken

Sovyetler Birliği sonrası dönemde bölge ülkeleri arasında çatışmalara kadar giden

sorun haline gelmiş, söz konusu bölge ülkelerinin dış politikalarını doğrudan etkiler

nitelik kazanmıştır. Bu çerçevede sınır sorunlarının çözümüne yönelik çabalara ve

hâlâ var olan sınır sorunlarına değinilecektir. Sınır sorunlarından kaynaklanan etkin

Page 19: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

13

çatışmalara değinileceği gibi, bölge ülkeleri arasında tarihsel nedenlerden dolayı

etnik azınlıklara karşı ayrımcılık ve etnik çatışmalara değinilecektir. Yine Sovyet

Birliği sonrası bölge ülkelerinin ulusal güvenlikleri açısından önemli yer tutmaya

başlayan su sorunları ele alınarak, su sorunlarının nedenleri ve bölge ülkelerinin su

sorunları çerçevesinde kendi aralarından ne tür bir ilişki söz konusu olduğu

incelenecektir. SSCB’nin yıkılmasından önce başlayan Siyasal İslam hareketlerinin

daha sonra bölge ülkeleri için nasıl bir sorun haline geldiğini ele alarak Afganistan

sorununun da bölge ülkelerini ne tür güvenlik riskleri ve tehditleriyle karşı karşıya

bıraktığını açıklamaya çalışacaktır. Hazar Denizi sorunu ve bölge ülkelerinin ulusal

çıkarları açısından ne anlama geldiği de değerlendirilecektir.

İkinci bölümde ise, bölge dışı güçlerin bölgedeki rekabetinin de bir güvenlik

sorunu olduğuna değinilerek, ABD, Çin, Avrupa Birliği, Türkiye, İran, Hindistan,

Pakistan ve Japonya gibi küresel ve bölgesel oyuncuların Orta Asya politikalarının

güvenlik boyutları ve jeopolitik amaçları ayrıntılı bir biçimde ele alınarak, bu

politikalarının nedenleri ve sonuçları, söz konusu güçlerin rekabeti ve işbirliği

incelenecektir. Küresel hegemonyasını Orta Asya’ya da yayma amacını güden ABD,

1990’ların ortalarından itibaren günümüze kadar Rusya’nın siyasi etkisini, daha

sonra Çin’in ise bölgedeki ekonomik hegemonyasını sınırlamak istemiş, İran’ı

bölgeden dışlamak için çabalamıştır. Bu politikalarını gerçekleştirirken ekonomik,

siyasi, diplomatik ve güvenlik gibi tüm araçları kullanmıştır. ABD’nin politikasıyla

paralellik izleyen AB’nin bölge politikası genellikle enerji politikalarıyla sınırlı

kalmış, NATO çerçevesinde Afganistan sorunu nedeniyle bölgede etkisini

sürdürmeye çalışmıştır. Başlangıçta Uygur Özerk Bölgesi sorunu nedeniyle Orta

Asya’daki sınırdaş ülkeleriyle başlattığı güvenlik temelli ilişkileri, Çin’i daha sonra

Page 20: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

14

bölgenin en önemli gücü haline getirmiş, bölgedeki ABD etkisine karşı Rusya’yla

işbirliğine giderken, bazı durumlarda ve giderek Rusya’nın rakibi olmaya başlamıştı.

1990’lı yılların bölgedeki en önemli dış aktörlerinden biri olan Türkiye’nin küresel

ve bölgesel gelişmeler nedeniyle bölge politikası sınırlı kalmıştır. Özellikle Tacik iç

savaşının çözümünde önemli rol üslenen İran’ın ilerleyen yıllarda Orta Asya’daki

politikası giderek zayıflamış, güvenlik politikalarını Afganistan üzerinde

yoğunlaştırmıştır. İki rakip ülke olan Hindistan ve Pakistan bu rekabetini Orta

Asya’da da sürdürmüşlerdir. ABD’nin en önemli müttefiki olan Japonya’nın Orta

Asya politikası Washington’un politikalarıyla paralel yürümüş, uzun vadeli bölge

politikası ise yine ABD’yle birlikte yükselen Çin’i çevreleme amacı gütmüştür.

Dolayısıyla bu bölümde ağırlıklı olarak bölgede 1990’lardan itibaren farklı küresel

aktörlerin jeopolitik rekabetlerinin tarihsel kökenleri, rekabet alanları, bu rekabette

kullandıkları araçlar ve bu çerçevede oluşturdukları ikili ve çok taraflı ittifak ve

işbirliği anlaşmaları incelenecek, bu gelişmelerin Rusya’nın bölgeye yönelik

güvenlik politikalarını hangi yönde etkilediği belirlenmeye çalışılacaktır.

Çalışmanın sonuncu bölümündeyse Çarlık ve Sovyetler Birliği dönemlerinde

Rusya’nın bölgeye yönelik politikalarına kısaca değinildikten sonra SSCB’nin

çöküşüyle Avrasya’da yaşanan güç boşluğu ve Rusya’nın da kendi içerisinde

yaşadığı siyasi ve ekonomik bunalım nedeniyle bölgeden çekilmesi anlatılacaktır.

Fakat çok geçmeden Rusya yaşadığı ani şoku atlatarak “Yakın Çevre” doktriniyle

yeniden bölgeye dönme çabası içerisine girecek, SSCB’nin çöküşü sırasında

oluşturulan BDT üzerinden özellikle ekonomik ve güvenlik konularında bölge ile

bütünleşmeye çalışacaktır. 1996 yılında kurulan Şanghay Beşlisi üzerinden

Rusya’nın Çin ile yakınlaşması ve özellikle güvenlik konularında işbirliğine gitmesi

Page 21: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

15

Rusya’nın bölgedeki varlığını daha güçlü bir şekilde hissettirmesine neden olacaktır.

Vladimir Putin’in başkanlık koltuğuna oturması ve bundan kısa bir süre sonra 11

Eylül olaylarının yaşanmasının ardından ABD’nin Afganistan’a müdahalesiyle

değişen küresel jeopolitik konjonktürde Rusya, kendi iç yapılanmasını hızla

gerçekleştirirken aynı zamanda bölgede de daha aktif olmaya çabalamıştır. Şanghay

Beşlisi Şanghay İşbirliği Örgütü’ne (ŞİÖ) dönüştürülmüş, Rusya bölgeye yönelik

özellikle güvenlik politikalarında zaman zaman ABD ile, ekonomi politikalarındaysa

zaman zaman Çin ile uyumlu hareket etmiştir. Bu çerçevede Küresel gelişmelere

paralel olarak Rusya’nın bölgeye yönelik askeri, güvenlik, siyasi, ekonomik ve enerji

politikaları ayrıntılı bir şekilde incelenecek, Türkiye’nin de katılmak istediği

ŞİÖ’nün kuruluşu, amaçları ve çalışma şekline değinilecektir. Bunun yanı sıra belki

de NATO’ya alternatif olarak düşünülebilecek Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü

(KGAÖ)’nün işleyişine, hem Rusya’nın hem de Orta Asya ülkelerinin bu örgütten

beklentilerine ve Rusya’nın bölgeye yönelik politikalarında KGAÖ’nün rolüne

değinilecektir. Ve son olarak Aleksandr Soljenitsin’in SSCB’ye alternatif olarak

hayalini kurduğu Kazakistan, Rusya, Ukrayna ve Belarus’tan oluşacak Slav

Birliği’nin benzeri olan ve şimdilik Kazakistan, Rusya ve Belarus’un ortaklaşa

kurduğu Avrasya Birliği projesine değinilerek bu çerçevede Rusya’nın bölgeye

yönelik plan ve projeleri ayrıntılı bir şekilde incelenecektir.

Bu çalışmanın kapsamında araştırmanın objektif bir biçimde yapılabilmesi

için de konuyla ilişkili Rusya ve Orta Asya ülkelerinin önde gelen akademisyenlerin

kitap, makale ve raporları gibi ikincil kaynaklardan yararlanılmıştır. Bunun yanında

incelenen konu bağlamında yayınlanan Ulusal Güvenlik, Dış Politika ve Askeri

Konseptleri ve Boris Yeltsin, Andrey Kozırev, Yevgeniy Primakov, İgor İvanov ve

Page 22: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

16

Vladimir Putin’in çalışmaları gibi birincil kaynaklar incelenmiştir. Ayrıca yine

konuyla ilgili söz konusu ülkelerin Dışişleri Bakanlığı resmi sitesindeki bilgiler

resmi kaynak birincik kaynak olarak kullanışmıştır.

Page 23: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

17

BİRİNCİ BÖLÜM

ORTA ASYA’NIN GÜVENLİK SORUNLARI

I. Sınır Sorunları

Bugünkü bağımsız Orta Asya ülkelerinin sınırlarının doğuşu, 1924’te

Sovyetler Birliği’nde başlayan “ulusal bölünme”(natsionalno-gosudarstvennoye

razmejevaniye) politikasının sonucudur. Eskiden var olan idari sistemler feshedilerek

yeniden yapılandırılmıştır. 1929’da Tacikistan, Özbekistan’dan ayrılarak cumhuriyet

ilan edilmiş, Özbekistan’ın Leninabad vilayeti de Tacikistan’a bağlanmıştır. 1932’de

Rusya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlı olan Karakalpakistan, Özerk

Cumhuriyet yapılarak 1936’da Sovyetler Birliği Anayasasıyla Özbekistan’a

bağlanmıştır. Aynı sene Özbekistan ve Türkmenistan Cumhuriyet statüsü

kazanmıştır. Eski adı Kırgızistan olan şimdiki Kazakistan, Kazakistan olmuş, Kara-

Kırgızistan olarak adlandırılan şimdiki Kırgızistan ise Kırgızistan adı verilerek özerk

cumhuriyet statüsü kazandırılmıştır.14

Rusya dâhil olmak üzere, Orta Asya Cumhuriyetleri’nden Kazakistan,

Kırgızistan ve Tacikistan, SSCB’nin yıkılmasından sonraki dönemde, Ağustos

1993’te, mevcut sınırlarının dokunulmazlığı ilkesine bağlı kalacaklarına ve üçüncü

ülkelere karşı kolektif sorumluluklar üstleneceklerine dair ortak beyanname

14

Oliver Roy, Yeni Orta Asya ya da Ulusların İmal Edilişi, Mehmet Moralı, (çev.), İstanbul, Metis

Yayınları, Üçüncü Baskı, 2009, s. 99-100.

Page 24: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

18

imzalayarak taraf ülkeler arasında sorunlarının çözümü yönünde ilk adımı

atmışlardır.15

1992 yılında Rusya ile Kazakistan arasında dostluk, işbirliği ve karşılıklı

yardımlaşma antlaşmasının imzalanmasıyla birlikte taraflar resmi olarak bir birinin

sırınlarını tanımış oldular.16

Diğer Orta Asya Cumhuriyetleri arasında 1990’lar

boyunca sınır sorunlarının çözümüne yönelik herhangi bir adım atılmadı. 1996’da

Çin ile olan sınırı sorunlarını çözmeye çalışan Orta Asya ülkeleri, kendi aralarındaki

dondurulmuş sınır meselelerine yönelik somut adımlarını 2000’den itibaren atmaya

başlamışlardır. Temmuz 2001’de Kazakistan ile Türkmenistan kara sınırlarının

belirlenmesi ve kesinleşmesi sürecine ilişkin anlaşma imzalamıştır.17

Ancak kara

sınırların çözüme kavuşturan Kazakistan ile Türkmenistan, Hazar Denizi’nin sınırları

ile ilgili herhangi bir düzenleme getirilmemesi nedeniyle, bu bölgedeki sınır

anlaşmazlıkları günümüze kadar varlığını korumuştur.18

Kırgızistan ile Kazakistan arasında sınırların belirlenmesine yönelik

görüşmeler 1999’dan itibaren başlamış, 15 Aralık 2001’de Kazakistan ile Kırgızistan

1.241 kilometrelik sınır çizgisini belirleyen anlaşmayı imzalamıştır.19

Ancak Kırgız-

Kazak sınırı sorununun tamamen çözümü, anlaşmanın Nisan 2008’de Kırgızistan

15

E.V.Muhina, “Territorialnıye Raznoglasiya v Tsentralnoy Azii i Rossii( 1990-e gg.)”, <

http://www.espi.ru/Content/Conferences/Papers2004/mukhina.pdf > (06.01.2013). 16

1992 Yılı Rusya ile Kazakistan Arasında Dostluk, İşbirliği ve Karşılıklı Yardımlaşma Antlaşması

İçin Bkz: http://www.mid.ru/BDOMP/spd_md.nsf/0/065278D1B3381A6244257D27001D496D

17Kazakistan Devlet Sınırlarının Belirlenmesine İlişkin Bkz:

http://www.mfa.kz/index.php/ru/vneshnyaya-politika/aktualnye-voprosy-vneshnej-politiki-kazakhstana/delimitatsiya-i-demarkatsiya-gosudarstvennoj-granitsy 18

A.Tselikin, “Vzaimootnoşeniya Gosudarstv Tsentralnoy Azii. Konfliktnıy Potentsial Regiona”,

Tsentralnaya Aziya. Geopolitika i Ekonomika Regiona, Moskova, İSOA, 2010, s. 103. 19

A.Aytmatov et al., Kırgızistan i Kazahstan: Granitsı Drujbı i Dobrososedstva, Bişkek, Kırgızistan

Dışişleri Bakanlığı, 2004, s. 25-27.

Page 25: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

19

Cumhurbaşkanı Kurmanbek Bakiyev tarafından onaylamasıyla sonuca

bağlanabilmiştir.20

16 Ekim 2001’de Özbekistan ile Kazakistan arasında Astana’da yapılan

antlaşmayla ülkelerin sınır çizgilerinin belirlenmesini tamamlanmıştır. Özbekistan ile

Kazakistan arasında Aral Gölü’ nde bulunan Vozrojdenie adası üzerinde iddialar söz

konusudur. 1963’te sınırların Özbekistan’ın lehine değiştirilmesi ve Aral Gölünün

ikiye bölünmesi, söz konusu sınırların tekrar tartışılmasına neden olmuştur.

Özbekistan’ın Aral Gölü’nde ve Ada’da jeolojik araştırmalar yapmaya başlaması ve

Aral Gölü’nün kurumasıyla birlikte petrol ve doğalgaz gibi enerji kaynaklarının elde

edilmesi daha mümkün hale gelmiş, taraflar arasında kaynakların paylaşılması

konusundaki anlaşmazlıklar da artmaya başlamıştır. Aral Gölünde bulunan Ada’nın

% 78,97’sinin kendisine ait olduğunu iddia eden Özbekistan ile Kazakistan arasında

söz konusu sorun hala devam etmektedir.21

Orta Asya güvenliğini etkileyen diğer bir sınır sorunu ise, Tacikistan ile

Özbekistan arasında, tarihi Semerkant ve Buhara şehirleriyle ilişkilidir. Ağırlıklı

olarak Tacikçe konuşulan bu iki şehir üzerinde Tacikistan’ın iddiaları, Özbekistan’la

sınır sorununa dönüşmesine neden olmaktadır.22

Orta Asya’da en fazla sınır tartışmasının ve sınır çatışmasının yaşandığı bölge

Fergana Vadisi’dir. Fergana Vadisi, Orta Asya’nın en karmaşık, en kalabalık, radikal

dini akımların ve terör örgütlerinin en fazla bulunduğu, etnik çatışmaların en fazla

meydana geldiği, suç örgütlerinin yoğun olduğu, uyuşturucu ve silah kaçakçılığının

20

A.Tselikin, op. cit., s. 103. 21

Staşuk, Ibid., s. 20. 22

Yuriy Sigov, “Territorialnıe Sporı Mejdu Gosudarstvami Tsentralnoy Azii Budut i Dalşe Meşat İh

İntegratsii”, < http://www.casfactor.com/rus/analitic/2.html > (17.01.2013).

Page 26: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

20

en fazla yapıldığı bölgedir. Çarlık Rusyası’na karşı mücadele eden Basmacı

hareketinin merkezi olan Fergana vadisi bölgesini Türkistan’ın merkezi olmaktan

çıkarmak ve etkisini zayıflatmak için 1917’den sonra Kırgızistan, Özbekistan ve

Tacikistan arasında paylaştırılmıştır. Oş, Celal-Abad ve Batken vilayetlerini

Kırgızistan’a, Fergana, Andican ve Namangan vilayetlerini Özbekistan’a, Leninabad

vilayeti ise Tacikistan’a verlmiştir.23

Harita 1. Fergana Vadisi

Kaynak: http://randomdijit.blogspot.com.tr/2011/06/fergana-valley-part-seven.html (Erişim Tarihi:

12 Temmuz 2014).

Fergana Vadisi’nde en fazla çatışma Kırgızistan’ın Batken vilayeti,

Özbekistan’ın Fergana vilayeti ve Tacikistan’ın Sugd vilayetinde yaşanmıştır.

Kırgızistan’ın güney-batı toprakları olan Batken bölgesi 1980’lerden itibaren Kırgız-

Tacik çatışmasının yaşandığı bölge olmuştur. Tacikistan’ın, Kırgızistan’ın bazı sınır

bölgelerinin kendilerine ait olduğunu ve geri verilmesi gerektiğini iddia etmesi

23

Dina Malışeva, “Konflikt U Yujnıh Rubejei Rossii”, Pro et Contra, Cilt: 5, Sayı: 3, Yaz 2000, s. 13.

Page 27: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

21

üzerine yerel düzeyden karşılıklı suçlamalarla başlayan tartışmalar, 1982 ve 1988’de

gerginliğe, 1989 ve 1991’de ise taraflar arasında geniş çaplı çatışmalara neden

olmuştur.24

Kırgızistan’ın Fergana Vadisi'nin güney bölgesinde 130 bin kilometre

kare büyüklüğünde ve 30 bin nüfuslu Tacikistan’a bağlı Voruh isminde toprak

parçası bulunmaktadır. Nüfusunun % 95’i etnik olarak Tacik, % 5’i de Kırgızlardan

oluşan bu bölgenin, ne Tacik ne de Kırgız hükümeti tarafından kontrol edilememesi

nedeniyle, radikal hareketleri kolayca faaliyet gösterebilmekte ve bölgenin

istikrarsızlaştırılmasına zemin hazırlamaktadır.25

Fergana Vadisi’ndeki diğer bir sınır sorunu Kırgızistan ile Özbekistan

arasında yaşanmaktadır. Kırgızistan ile Özbekistan arasındaki 1375 kilometrelik

sınırın yaklaşık 70-100 arasında tartışmalı sınır noktası bulunmaktadır. Bu sınır

sorununun içinde bir de “anklav”lar26

söz konusudur. Özbek tarafının Kırgızistan'da

Soh ve Şahimardan gibi 50 bin civarında nüfuslu toprak parçaları bulunurken,

Kırgızistan’ın da Özbekistan'ın ana ülkesi içinde 600 kişilik Barak isminde toprak

parçası yer almaktadır. 1991’de Kırgızistan ile Özbekistan, sınırların

dokunulmazlığını tanıyan antlaşma imzalamış, Şubat 2001’de ise iki ülkenin

sınırlarının hukuksal temellerini belirleyen memorandumun imzalanmasıyla

Kırgızistan’ın Soh bölgesinin Özbekistan ile birleşmesi konusunda anlaşmışlardır.

Ancak Soh sorunun çözümüne yönelik söz konusu anlaşmanın Kırgızistan tarafından

kabul edilmesi durumunda, ülkenin Batken gibi kontrolü zor olan Tacik sınırındaki

bölgeleriyle olan bağının kesileceği ve bu bölgelerin kontrolünün daha da zor olacağı

24

Aleksandr Şustov, “Tsentralnaya Aziya: Budet li Peredel Granits”, <

http://www.customsunion.kz/infoprint/3318.html > (28.04.2012). 25

A.Tselikin, op. cit., s. 103-104. 26

Anklav, bir ülkeye ait olan ama ana ülkenin dışında kalan ve dört tarafının başka ülke ya da

ülkelerle çevrili olan toprak parçasıdır.

Page 28: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

22

nedeniyle Kırgızistan muhalefeti ve halkı tarafından tepkiyle karşılanması sonucu bu

girişimi engellenmiştir. Söz konusu anlaşmaya hükümsüz kalınca, Özbekistan kendi

sınır güvenliğini garantiye almak için uluslararası hukuka aykırı bir şekilde Soh

bölgesine askeri birliklerini yerleştirerek Kırgızistan’la var olan sınır sorunlarını daha

da karmaşık hale getirerek gerginliğin tırmanmasına neden olmuştur.27

Soh bölgesinde son olarak 5 Ocak 2013 tarihinde Kırgız sınır muhafızlarının

bölgede yeni elektrik direkleri dikilmesi üzerine, Özbekistan vatandaşları olan Tacik

kökenli Soh sakinleri Kırgız güvenlik güçlerine saldırmış ve birkaç Kırgız aileyi

rehin almışlardır. Daha sonra alınan refinler serbest bırakılmış olsa da taraflar

yaşananlardan bir birini sorumlu tutmuş, karşılıklı olarak Özbek-Kırgız sınırı

kapatılmıştır.28

Sonuçta 80.000’e yakın köy sahinleri köylerini terk edememiş, 2000

Özbek kendi evlerine geri dönememişti.29

Fergana Vadisinin diğer sınır çizgilerinde

olduğu gibi Soh bölgesinde de sınırların kesin olmaması, söz konusu sınırların

mahalle ve evler arasından geçiyor olması, bölgedeki su paylaşımlarını, otlakların

(yaylaların) kullanımı gibi tartışmalı konuları ortaya çıkararak yeni çatışma alanları

üretmektedir. 30

Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan arasında Fergana Vadisi’ndeki

sınırların çizgilerinin belirsizliği sınırların kontrolünün kim tarafından sağlanacağı

meselesini öne çıkarmaktadır. Sınır sorunlarının çözülmemiş olması teröristlerin ve

uluslararası suç örgütlerinin geçişlerini kolaylaştırmaktadır. Kendi sınırları dışından

27

S.Luzyanin.“Tsenstalnoaziatskiy Konflikt”Ssrez”: Kirgizsko-Uzbekskaya i Taciksko-Uzbekskaya

Model Otnoşeniy”, < http://www.centrasia.ru/newsA.php4?st=1161928260 > (24.05.29011). 28

“Vse Kırgızstantsı Vızvolenı İz Anklava Soh”, Veçerniy Bişkek, 7 Ocak 2013. 29

“Konfliktı v Anklavah Tsentralnoy Aziii”, UNOCHA, 1 Ocak- 30 Haziran 2013, s. 1. 30

Yuriy Sigov, “Territorialnıe Sporı Mejdu Gosudarstvami Tsentralnoy Azii Budut i Dalşe Meşat İh

İntegratsii”, < http://www.casfactor.com/rus/analitic/2.html > (17.01.2013).

Page 29: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

23

kaynaklanan güvenlik risklerine hassaslık Özbekistan’ın ve dış tehditlerin ülkesine

sızmalarını önlemek için almaya çalıştığı önlemler komşularıyla gerginliklere yol

açmaktadır. Örneğin, Özbekistan’ın tartışmalı sınır bölgelerinde ülkesinin sınırlarını

tek taraflı çizmeye çalışması, bunun için de üç metre derinliğinde kazı yapması,

dikenli teller örmesi ve sınır kapatmaları, komşu ülkelerin de karşılık vermeye

çalışması bölge ülkelerini karşı karşıya getirmektedir.31

Özbekistan’ın tek yanlı sınır kapatmaları, komşu ülkelerin ekonomilerine

verdiği zararlar, ülkelerin iç güvenlik sorunlarını da tetiklemektedir. Örneğin,

Özbekistan’ın sınır kapatması Kırgızistan’ın güneyindeki Oş ve Karasu gibi iki

büyük pazarı işlemez hale getirmiştir. Bu pazarda gerçekleştirdikleri ticaretin % 50

azalması, geçimlerini söz konusu pazarlardan sağlayan önemli sayıda insanın yaşam

düzeyinin düşmesine neden olmuştur. Bu olumsuz gelişmelerden Özbekistan’ın

sorumlu tutulması, Kırgızlar ile Özbekler arasında gerginliği artırmış, 2010’a

gelindiğinde ise, iki toplum arasında çatışmaların çıkmasında önemli rol oynamıştır.

Çıkan çatışmalarda yüzlerce insan hayatını kaybetmiş, 400 bin kişi göç etmek

zorunda kalmıştı.32

Orta Asya ülkelerinde azınlıkların özellikle sınır bölgelerinde yoğunlaşmaları

ve komşu ülkelerle sürdürülen sıkı ilişkileri, vatandaşı oldukları ülkenin bütünlüğüne

“tehdit unsuru” algısı yaratmıştır. Örneğin, Kırgızistan’ın Özbekistan sınırında

31

Aydanbek Akmatuulu, “Anklav Soh. Vçera, Segodnya, Zavtra, <

http://www.centrasia.ru/news.php?st=1357918500 > (13.01.2013). 32

Nil Melvin, “Granitsı, Bezopasnost’ i Nestabilnost v Ferganskoy Doline”, LSE, Aralık 2010, Sayı:

16, s. 9.

Page 30: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

24

yaklaşık 632.000 (toplam nüfusun %26’ine yakın) Özbek nüfusu, Kırgızistan devleti

tarafından ülkenin bütünlüğüne tehdit olarak algılanmıştır.33

Sonuçta Orta Asya özellikle Fergana Vadisi’ndeki tartışmalı sınır sorunları

canlılığını hala korumaktadır. Özellikle Kırgızistan’ın Bakten bölgesiyle

Özbekistan’ın Fergana bölgesi arasındaki sınır çatışmaları aralıklarla devam

etmektedir. Yine Kırgızistan’ın Bakten bölgesiyle ona sınır olan Tacikistan’ın

Sogdiy bölgesi arasında zaman zaman gerginlikler meydana gelmektedir. Bu

tartışmalar ve çatışmalar bölge güvenliğini temelden etkilediği gibi, bölge ülkeleri

arasındaki ekonomik ilişkileri de doğrudan etkilemektedir. Bölge ülkeleri arasında

tartışmalı sınır sorunlarına yönelik kapsamlı adım atılmamasından dolayı ilerleyen

yıllarda da sınır sorunları bölgenin en önemli güvenlik meselelerinden biri olmaya

devam edecektir. Sınır sorunlarından dolayı bölge devletler arasında çıkacak olası

çatışmaları bölgenin hassas güvenlik yapısını doğrudan etkileyerek, söz konusu

istikrarsızlığı küresel boyuta taşıyacaktır. Uluslararası barış ve güvenliğin sarsılması

durumunda, bölgeye yönelik dış güçlerin müdahale olasılığını da artıracaktır.

II. Etnik Çatışmalar

Orta Asya’nın en kalabalık ülkesi olan Özbekistan’ın nüfusu 28,5

milyondur.34

Özbekistan’ın etnik yapısı ise şöyledir: % 83’ten fazlası Özbek, %5,5

Rus, %5 Tacik, %5 Kazak, %2 Karakalpak, %2 Tatar’dır.35

33

Yuriy Staşuk, “Osobonnosti Proyavleniya Pograniçnıh Protivoreçiy Mejdu Tsentralnoaziatskimi

Stranami SNG”, Pskovskiy Regionalnıy Jurnal, Pskov, 2011, Sayı: 12, s. 21. 34

Rusya Dışişleri Bakanlığı Resmi Sitesi Bkz: < http://sos.mid.ru/countries/-/asset_publisher/xDkex51VuOSj/content/uzbekistan > (10.08.2014). 35

Özbekistan Etnik Yapısı İçin Resmi Veriler. < http://uzbekembassy.es/index.php/ru/perfil-de-uzbekistan-7 >, (7.08.2014).

Page 31: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

25

Özbekistan’ın güney komşusu Orta Asya ülkelerinden Fars dilini konuşan 8,2

milyonluk Tacikistan nüfusunun % 82’i Tacikken, Özbeklerin oranı % 12,2,

Kırgızların % ,8, Rusların % 0,5, Türkmenler % 0,2 düzeyindedir.36

5,3 milyonluk

Türkmenistan nüfusunun dağılımı ise % 83 Türkmen, % 2,7 Rus, Kazaklar % 1 ve %

6 diğer gruplardan oluşmaktadır.37

5,7 milyonluk nüfusa sahip Kırgızistan’da Kırgızlar nüfusun % 73’ini

oluştururken, % 14,3 Özbek, % 6,9’u Rus, % 1,1’i Dungan, % 1’i Ukraynalı, % 1’i

Uygur ve diğer halklardan oluşmaktadır.38

Özbeklerin çoğunluğu Kırgızistan’ın

güneyinde Oş, Celalabad ve Batken gibi Özbekistan’ın sınır vilayetlerinde

yaşamaktadır. Ruslar ise ağırlıklı olarak ülkenin kuzeyinde Çuy, Issık-Göl ve Bişkek

bölgesinde oturmaktadırlar.39

Orta Asya’nın en geniş coğrafyasına sahip ve kuzeyde Rusya ile komşu olan

Kazakistan’ın nüfusu 2013 rakamlarına göre 16,9 milyondur. Kazakistan nüfusunun

%63,1’i Kazak, %23,7’si Rus, %2,8’i Özbek, %2,1’i Ukraynalı, %1,4’ü Uygur,

%1,3’ü Tatar, %1,1’i Alman’dır.40

36

Rusya Dışişleri Bakanlığı Resmi Sitesi Bkz: < http://sos.mid.ru/countries/-/asset_publisher/xDkex51VuOSj/content/tadzikistan > (10.08.2014) 37

Rusya Dışişleri Bakanlığı Resmi Sitesi Bkz: < http://sos.mid.ru/countries/-/asset_publisher/xDkex51VuOSj/content/turkmenistan > (10.08.2014). 38

Rusya Dışişleri Bakanlığı Resmi Sitesi Bkz: < http://sos.mid.ru/countries/-/asset_publisher/xDkex51VuOSj/content/kirgizia > (10.08.2014). 39

Yaşar Sarı, Çınara Asanbayeva, “1990 ve 2010 Yıllarında Güney Kırgızistan’daki Etnik Çatışmalar:

Nedenler, Benzerlikler ve Farklılıklar”, Orta Asya’da Siyaset ve Toplum: Demokrasi, Etnisite ve

Kimlik, (der). M.Turgut Demirtepe, Ankara, USAK Yayınlar, 2012, s. 106. 40

Rusya’nın Kazakistan Büyükelçiliği Resmi Sitesi Bkz: <

http://www.rfembassy.kz/lm/dvustoronnie_otnosheniya/rossiya-kazakhstan/respublika_kazakhstan/ > (10.08.2014).

Page 32: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

26

Harita 2. Orta Asya’nın Etnik Yapısı

Kaynak: http://news.bbc.co.uk/nol/shared/spl/hi/guides/456900/456938/img/1132680296.gif (Erişim

Tarihi: 12 Temmuz 2014).

1986’den itibaren Sovyetler Birliği’nde Perestroyka (yeniden yapılama) ve

Glastnost (şeffaflık) politikalarıyla başlayan Sovyet sisteminin rehabilitasyonu,

“demokratikleşme” ve “kendi kaderini tayin etme hakkı” gibi unsurları da ön plana

çıkarmış, derinlerdeki etnik bölünmeler gün yüzüne çıkarak Sovyet halkları arasında

milliyetçi hareketlerin yayılmasını ortaya çıkarmıştır. Sovyet Cumhuriyetlerdeki

parti başkanları, bilim adamları, işadamları gibi ulusal elit, milliyetçilik ideolojisini

topluma yaymaya başlamışlardır. Bu milliyetçi akım ve hareketler merkeze karşı

Page 33: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

27

mücadele motivasyonu sağlamakla birlikte,41

bölgedeki halklar arasında etnik

kıyımlara sebep olmuştur.42

Bu dönemde Orta Asya’da etnik temelli kitlesel gösteriler ilk defa Aralık

1986’da Kazakistan’da gerçekleşmiştir. Olayların çıkmasının en önemli sebebi,

Kazakistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin yöneticisi olan Dinmuhamed

Kunayev’in yerine Komünist Partisi Ulyanovsk Bölge Komitesi Başkanı Rus kökenli

Genadiy Kolbin’in getirilmesi olmuştur. Alma-Ata şehir meydanında Kazak

öğrencilerinin ağırlıklı olarak yer aldığı kitlesel gösteriler, ordu, polis ve özel

birliklerce bastırılmıştır. Protesto gösterileri aynı zamanda Jezkazgana, Karaganda,

Taldı-Kurgan, Artalıke, Kokçetave, Sarıozeke, Talgar, Çimkent ve diğer kentlerde de

devam etmiştir.43

Gösteriler Kazak gençlerin gösterilerini örgütleyen ve iktidar için

mücadele eden “Ulu Cüz” liderleri tarafından gerçekleştirilmiştir.

Sovyetlerin yıkılışının ilk yıllarında Kazakistan’ın kuzey ve kuzey-doğu gibi

Rusya ile sınır vilayetlerinin altısında nüfusun çoğunluğunu Rusların teşkil etmeleri,

ülkenin toprak bütünlüğü için potansiyel tehdit olarak algılanmaya başlanmış ve bu

durum etnik gerginliğin artmasına neden olmuştur. 1995’te Anayasa değişikliğinde

Kazakistan’ın Kazaklar’ın ülkesi olduğunun belirtilmesine karşın Rusça’nın resmi dil

statüsü kazandırmıştır. Kazakistan’da Halklar Asamblesi’nin kurulmasıyla ülkenin

tüm etnik gruplara temsil hakkı verilmiştir. 1990’larda 6 milyon Rus nüfusunun 2

41

Özgün Erler, “Bağımsızlık Sonrası Orta Asya Devletlerinde Milliyetçilik”, Stratejik Öngörü, Sayı:

11, 2007, s. 135. 42

Mehmet Seyfettin Erol, “Orta Asya’da Güvenlik Sorunları”, Türkiye Araştırmaları, Sayı: 1, Güz

2004, s. 86. 43

A.Mursaliyev, “V Dekabre Na Ploşadi Brejneva”, < http://jeltoksan.narod.ru/mursa.html >

(12.02.2014).

Page 34: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

28

milyonunun Rusya’ya göç etmiştir. Tüm bu hususlar Kazakistan’da etnik gerginliğin

ve çatışmaların çıkmasını engelleyici unsur olmuştur.44

Kazakistan’da başlayan etnik temelli çatışma zamanla Özbekistan ve

Kırgızistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri’ne kaymıştır. 1989’da Fergana

Vadisi’nde iki büyük etnik çatışma meydana gelmiştir. İlki Özbekistan’ın Fergana

vilayetinin Kuvasay ilçesinde Ahıska Türkleri’ne karşı başlatılan saldırılar olmuştur.

Taşlak, Margilan, Fergana, Kokand ve Komsomolsk yerleşim yerlerine kadar

genişlemiş, Özbekler tarafından Ahsıka Türkleri’ne karşı kitlesel saldırılar,

öldürmeler ve Türkler'in evlerinin yakılması şeklinde devam etmiştir. Olayların

başlamasından birkaç gün sonra Sovyetler Birliği Polis teşkilatı birliklerinin

müdahalesiyle kontrol altına alınabilmiştir. Ahıska Türkleri’ne karşı Taşkent,

Namangan, Sırdarya ve Semarkand illerinde gösteriler Haziran boyunca devam

etmiştir. 1990’da Taşkent bölgesinin Bukinskiy ve Parkenstsiy ilçelerinde yeni

kitlesel kıyımlar başlamıştır. Çıkan çatışmalarda 100’den fazla Ahıska Türkü

öldürülmüş, 750’den fazla ev yakılmıştır. İlk etapta çatışmalarda 17 bin Ahıska

Türkü tahliye edilirken, 1991’e gelindiğinde 90 binden fazla Ahıska Türkü

Özbekistan’dan Rusya, Kazakistan, Azerbaycan, Ukrayna ve Kırgızistan’a göç etmek

zorunda kalmıştır.45

Bölgede 1989’da başlangıçta sosyo-ekonomik nitelik taşıyan başka bir etnik

çatışma ise, Kırgızistan’ın güneyinde Kırgız-Özbek çatışmasıydı. Bölgede artan

44

Rusların Kazakistan Şehirlerindeki Nüfüsü Dağılımı İçin Bkz: Botagoz Bakişeva, “Kazahi v Rossii,

Russkiye v Kazahstane: Sotsialno-Demografiçeskiy Aspekt”, <

http://www.cessi.ru/fileadmin/user_upload/Rakisheva_BI._Kazakhi_v_Rossii__russkie_v_RK_.pdf >

(10.08.2014).

45Mihail Kalişevskiy, “Turki-Meshetintsı: İz Odnogo İzgnaniya v Drugoye (Çast II)”, <

http://www.fergananews.com/articles/6281 > (13.02.2014).

Page 35: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

29

nüfus ve kırsal alanlardan şehirlere göç eden Kırgızların, konut sorunları ve işsizlik

gibi problemler gerginliğin artmasının temel nedenleridir. Kırgızlar, hükümetten

Bişkek’te ve Özbeklerin ağırlıklı olarak yaşadığı Oş şehrinde yeni konutların inşa

edilmesini talep ederken, bunun karşısında Özbekler ise, merkezi yönetimden

özerklik ve Özbekçe’nin resmi dil statüsünü kazanmasını talep etmişlerdir. 4 Haziran

1990’da tartışılan toprak alanlarına akın eden Özbek ve Kırgız kalabalığın dağılması

için polis tarafından açılan ateş, gerginliği çatışmaya dönüştürmüştür. Oş ve Uzgen

gibi şehirlerde Kırgız ve Özbekler’in karşılıklı kıyımları Sovyet Ordusu’nun

müdahalesi sonucu bastırılabilmiştir.46

Bu tarihte Kırgızistan’ın güneyinde meydana gelen ikinci etnik çatışma ise,

Batken bölgesinin İsfarin ilçesinde Tacikler ile Kırgızlar arasında yaşanmıştır.

Çatışmanın nedeni toprakların paylaşım meselesi olmuş, Tacikler’in yoğun olarak

yaşadıkları söz konusu bölgenin Tacikistan’a verilmesinin gündeme gelmesi iki

Sovyet Cumhuriyetlerinin çatışma eşiğine kadar gelmesine neden olmuştur. 22

kişinin hayatını kaybettiği çatışmalar Sovyetler Birliği silahlı kuvvetleri ve güvenlik

güçlerinin müdahalesi sonucu bastırılabilmiştir.47

Ocak 1990’da Frunze civarlarındaki Kalinin kasabasında (şimdiki Jayıl)

Kırgızlar ile Ahıska Türkleri arasında çatışma çıkmış, Mayıs’a kadar süren olaylar

güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu durdurulabilmiş, Kırgızistan Komünist

46

“Oşskaya Reznya 1990 Gpda. Hronologiya Tragedii”, <

http://www.fergananews.com/articles/6601 > (13.02.2014). 47

“Mejnatsionalnıye Konfliktı v Tadjikistane i Obostreniye Sotsialnoy Napryajonnosti”, <

http://www.ca-c.org/datarus/st_08_bush_8.shtml > (13.02.2014).

Page 36: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

30

Partisi Merkez Komitesi kararıyla 38 Ahıska Türk ailesi olayların meydana geldiği

bölgelerde farklı yerlere yerleştirilmiştir. 48

SSCB’nin dağılma süreciyle hızlanan Rus nüfusunun göçü, etnik gerginlikleri

bundan sonra Ruslara karşı değil de bölgedeki diğer azınlıklar üzerinde

yoğunlaştırmıştır. Söz konusu bölge halkları arasında kesin sınırların belirlenmemiş

olması, yerel topluluklar arasında olduğu gibi diğer azınlıklara karşı da etnik temelli

çatışmaların çıkmasına neden olmuştur.49

Orta Asya’da 2000’ler sonrası tekrar gündeme gelen etnik çatışmalar, bölge

ülkelerinin “asıl sahipleri”, bölgeye sonrada sürgün edilmiş halklara karşı ve

Sovyetler Birliği döneminde sınırların çizilmesi esnasında sınırın öteki tarafında

kalmış bölge halkları arasında meydana gelmiştir. Orta Asya’da yaşanan etnik

çatışma sadece ekonomileri zayıf ülkelerde değil, bölgenin hızlı ekonomik

kalkınmasını gerçekleştiren Kazakistan’da da meydana gelmiştir. 20 Ağustos

2006’da Kazakistan’ın Aktau şehrinde Kafkas kökenli etnik azınlıklara karşı yürüyüş

için kent meydanına gelen Kazak işçileri Lezgin, Çeçen ve Azerbaycanlılara ait olan

dükkân ve restoranları yağmalamaya başlamıştır. Aynı senenin (2006) Ekim ayında

Kazakistan’ın Atırau’daki Tengiz petrol bölgesinde 400’e yakın Kazak işçisinin

maaşlarda adaletsizlik gerekçesiyle Türk işçilerine saldırması sonucu meydana gelen

çatışmada 140’a yakın Türk yaralanmıştı.50

48

Yaşar Sarı, Çınara Asanbayeva, op. cit., s. 112. 49

Aleksandr Şustov, “Mejetniçeskie Konfliktı v Tsentralnoy Azii”, <

http://www.warandpeace.ru/ru/analysis/view/19870/ > (8.02.2014). 50

“Massovaya Draka v Kazahstabne: 140 Postradavşih”, < http://korrespondent.net/world/167924-massovaya-draka-v-kazahstane-140-postradavshih > (10.08.2014).

Page 37: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

31

18-19 Kasım 2006’da Kazakistan Komünist Partisi Genel Sekreteri’nin Rus

kökenli G. Koblin’in getirilmesine karşı gerçekleşen Alma-Ata olaylarının 20. yıl

dönümünde, Almatı yakınlarındaki Şelek (Çilik) bölgesinde Kazak ve Uygur

gençleri arasında çıkan kavga, kitlesel çatışmaya dönüşmüştür. Kazak ve Uygur

toplumunun önde gelenlerinin (“aksakallar”) olaylara müdahale etmesiyle uzlaşım

sağlanabilmiş, bölgede sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. Kazak tarafı olayların

sosyal-ekonomik nedenlerden olduğunu söylerken, Uygur topluluğu ise, olayları

etnik temelli değerlendirmiştir.51

Mart 2007’de Alma-Ata’nın Malovodnıy ilçesinde Kazaklar ile Çeçenler

arasında çıkan kavga, Çeçenlerin Kazaklar üzerine açtıkları ateş sonrası daha da

büyümüş, 500-600 arasında Kazak, Çeçenlere ait dükkânları yağmalamaya ve

malvarlıklarını ateşe vermeye başlamıştır. Ertesi gün Kazaklar bir araya gelerek

Çeçenlerin tamamının ilçeden tahliye edilmesini talep etmiş, olayların daha da

büyümemesi için Kazakistan polis ve çevik kuvvet/ komandosu güç kullanarak

olayları bastırmak zorunda kalmıştır.52

Etnik çatışmaların en son ve en şiddetli örneği Kırgızistan’da yaşanmıştır.

Kırgızlar ile Özbekler arasında etnik temelli tartışmalar 2000’ler boyunca devam

etmiştir. Kırgızistan’da 2004’te “Devlet Diline ilişkin” kararın alınması ülkedeki

Özbek topluluğu tarafından azınlıkların devlet yönetiminden dışlanması amaçlı

olarak algılanmıştır. 2006’da Özbekçe’nin Kırgızistan’ın resmi dilleri arasında yer

alması ve ülkenin siyasi ve ekonomik alanlarında temsil etme hakkının verilmesi

51

“Uygurı Şeleka: “Gosudarstvo Vaşe, a Zemlya Naşa”, <

http://www.zonakz.net/articles/?artid=16326 > (04.02.2014). 52

“V Kazakstane Proşli Stolknoveniya S Çeçentsami”, <

http://www.apn.su/news/comments11703.htm > (04.02.2014).

Page 38: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

32

yönündeki talepleri Kırgız ile Özbek toplumu arasında etnik gerginliğin kızışmasına

neden olmuştur. 2007’de devlet okullarında “Özbek dili ve edebiyat” derslerinin

azaltılması ve bunun yerine “Kırgız dili” derslerinin artırılmasına ilişkin tartışmalar

gerginliğe neden olmuştur.53

Akayev döneminde azınlıkların sorunlarının çözümüne yönelik somut

adımlar atılmazken, etnik azınlık liderleri ve onların kültür merkezlerinin

faaliyetlerine geniş olanaklar tanınmış ve bu, Akayev tarafından siyasi amaçlar için

kullanılmıştır. 2005 seçimlerinde parlamento seçimlerinde “güneyi” temsil eden

Bakiyev’in karşısına Özbeklerin lideri olan Batırov çıkarılmış, bu da Kırgız-Özbek

toplumları arasında gerginliğe neden olmuştur. Ancak 2005’te Akayev’in devrilmesi

sonrasında Özbeklerin siyasi faaliyetleri artmış, siyasi taleplerini belli başlı Özbek

liderler etrafında toplanarak daha güçlü bir şekilde savunmaya başlamışlardır.

2007’de Özbekler azınlık ve kadınlar için siyasi partilere katılma kotası elde

etmişler, 2008’de Kara-Suu Belediye Başkanı Özbek kökenli Ahmet Rahimov

olmuştur. Böylece Özbekler parlamento ve güneyde yerel yasama organlarında

temsil edilme hakkı kazanmışlardır. Ancak yürütme organlarında yeterince temsil

edilmedikleri yönünde Özbeklerin talepleri devam etmişti. 54

2010’da Kırgızistan’da Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev’in devrilmesinin

hemen sonrasında ülkede etnik temelli sorunlar tekrar gündeme gelmiştir. Devlet

Başkanlığı sarayını terk ederek ülkenin güneyine yerleşen Kurman Bakiyev’in yerini

geçici yönetimin aldığı sıralarda ülke durumunun ilk olumsuz sonuçları Ahıska

Türkleri’ne yansımıştır. Bişkek yakınlarında çoğunluğu Ahıska Türkleri ve Rusların

53

Badim Kozyulin, “Oşskiy Konflikt: Drama s Progoljeniyem”, s. 2, <

http://www.pircenter.org/media/content/files/9/13522877220.pdf > (12.02.2014). 54

Yaşar Sarı, Çınara Asanbayeva, op. cit., s. 124-125.

Page 39: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

33

yaşadığı Mayevka köyüne Nisan 2010’da saldıran Kırgız isyancıların köy

sakinlerinin evlerini ateşe vererek yağmalamaları sonucu 5 Ahıska Türkü hayatını

kaybetmiş, 28 kişi yaralanmıştır. Kırgız geçici yönetimi Mayevka’ya 300 asker ve

polis göndererek olayların büyümesini engelleyebilmiştir.55

Bakiyev’in ülkenin güneyinde iktidar mücadelesini devam ettirmesi, ülkede

hem güneyli-kuzeyli Kırgız kabileleri arasında gerginliğin artmasına neden olmuş,

daha sonra ise Kırgızlar ile Özbekler arasında etnik çatışmaların meydana gelmesiyle

sonuçlanmıştır. Bakiyev’in etkisini sınırlamak için Kırgızistan geçici yönetiminin

Özbek topluluğuyla ittifak içerisine girmesi, Özbeklerin muhalif kanadı temsil eden

ve güney kabilesine ait olan radikal Kırgız milliyetçi partilerin hedefi haline

gelmesine neden olmuştur. İktidar mücadelesinde suç örgütlerinde yer alması Kırgız

ve Özbek toplumu arasında etnik çatışmanın çıkması için ortam hazırlamıştır.56

Kırgızistan’ın güneyinin iktidarını elinde bulunduran bölge liderleri geçici

Kırgız yönetimiyle ittifak ilişkisine giren Özbek liderlerinin malvarlıklarını

paylaşmak istemişlerdir. Bu da zaten var olan Kırgız-Özbek gerginliğinin etnik

kıyımlarla sonuçlanmasının başka bir nedeni olmuştur.57

Kırgızistan Geçici Yönetimiyle ittifak kuran Özbekler, Bakiyev’in

kontrolündeki Celalabad Belediye binasının el değiştirmesi çabalarında Özbeklerin

de yer alması ve çıkan çatışmalarda Kırgızlar için sembolik öneme sahip Kırgız

çadırının ve bayrağının yanması Kırgızlar tarafından tepkiyle karşılanmış, Kırgız-

Özbek gerginliği siyasi nitelik taşımaya başlamıştır. Buna tepki olarak Mayıs

55

“Pogromı v Kirgizskoy Mayevke: Banditı Sojgli 28 Domov”, Komsomolskaya Pravda, 20 Nisan

2010. 56

O.G.Zakrjevskaya, Tsentralnaya Aziya Segodnya: Vızovı i Ugrozı, Almatı, KISI, 2011, s. 26-29. 57

Ibid., s. 30-31.

Page 40: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

34

2010’da Kırgız gençlerin iki Özbek evini ateşe vermesi etnik çatışmanın çıkmasının

başlangıcı olmuştur. 10 Haziran 2010’da Özbek diasporası Bakiyev’in devrilmesi

için aktif mücadeleye girişmiş, Özbekler tarafından Oş ve Celalabad’da başlatılan

çatışma 3 gün devam etmiş, gelişmelerin tüm Kırgızistan’a yayılması sonucu ülkenin

dört bir yanından Oş ve Celel-Abat’a akın eden Kırgız gençleri olayların daha da

şiddetlenmesine neden olmuştur. Ülkedeki Kırgızların tamamı Özbeklere karşı

yürüttükler çatışmayı bir “milli mesele” şeklinde algılamış, söz konusu Kırgız-

Özbek çatışmasına bazı Kırgız polislerinin ve askerlerin Kırgız gençlere silah

vererek desteklediği de iddia edilmiştir.58

Kırgız-Özbek çatışmasının devam ettiği günlerde (12 Haziran 2010)

Özbekistan Kırgızistan ile olan kapalı sınırını açması sonucu iki gün içerisinde 75.

000 mülteci Özbekistan’a geçiş yapmıştır. Oş ve Celalabad’daki çatışmalardan kaçan

Özbekler, Kırgızistan’ın çeşitli yerlerine göç etmiş, çatışmaların sona ermesiyle

birlikte, yaklaşık 40.000’i Rusya’ya göç etmek zorunda kalmıştır. Hem Kırgız hem

de Özbekler tarafından toplam 1.000’den fazla insanın hayatını kaybetmiştir.59

“Haziran(Oş) Olayları” Kırgızistan ekonomisine önemli derecede zarar vermiştir.

Kırgızistan’ın GSMH % 15, güney bölgelerinin ekonomisi % 50, Oş şehrinin hizmet

sektörü % 49, sanayi sektörü % 5,5 ve tarım sektörü % 18,6 oranında küçülmüştür.60

Orta Asya’nın temel sorunlarından biri, 1980’lerin sonlarında başlayan

milliyetçiliğini yükselmesi sonucu günümüze kadar bölgede görülen etnik

çatışmalardır. Ulus devlet inşa sürecinin sancılı geçen bölge ülkelerinde azınlıklara

58

“Badim Kozyulin, “Oşskiy Konflikt: Drama s Progoljeniyem”, s. 3-4, <

http://www.pircenter.org/media/content/files/9/13522877220.pdf > (12.02.2014). 59

“Oşskaya İnitsiativa”, <

http://prava.kloop.kg/files/2011/01/OTCHET_OSHSKAYA_INICIATIVA_JUNE_2010_KYRGYZSTAN.pdf > (10.08.2014). 60

Yaşar Sarı, Çınara Asanbayeva, op. cit., s. 129-130.

Page 41: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

35

karşı yapılan etnik kıyımlar göç, siyasi istikrarsızlık, toplumsal travma gibi sonuçlar

doğurmanın yanında, ülke içinde sosyo-ekonomik ve güvenlik bunalımı meydana

getirmektedir. Son 30 sene içerisinde meydana gelmiş olan etnik çatışmaların

temelinde sadece ekonomik nedenler değil, milliyetçiliğin yükselmesi de

yatmaktadır. Bölge ülkelerinin ulus inşalarının vatandaşlık temelinde değil de etnik

temelde gerçekleşmesi Orta Asya ülkelerinde çıkan her siyasi veya ekonomik kriz

etnik tanışmaların tekrar gündeme gelmesine neden olacaktır.

III. Su Sorunları ve Çatışma Riskleri

Orta Asya’da su sorunları bölgenin en uzun iki nehri olan Amuderya ve

Sirderya’nın akışlarının paylaşımı konusunda ortaya çıkmaktadır. Amuderya 2.540

kilometre uzunluğu sahiptir. Başlangıcını Tacik-Afgan sınırının Pendj ve Vahş

akarsularından alır, sonra Özbekistan ile Afganistan arasında ve Türkmenistan ile

Afganistan arasında sınır oluşturur. Türkmenistan üzerinden tekrar Özbekistan’a

geçerek Aral gölüne dökülür. Orta Asya’nın en uzun nehri olan Sirderya, 3.019

kilometre uzunluğu sahip olup başlangıcını Kırgızistan’dan alır. Özbekistan,

Tacikistan’dan sonra tekrar Özbekistan’dan geçerek Aral gölünün Kazakistan

kısmına dökülür. Her iki nehir de Orta Asya’nın Ten-Şan ve Pamir yüksek dağlarının

buzullarından beslenir. Amuderya ve Sirderya’nın oluşturduğu Aral Gölü havzasının

su kaynaklarının % 78’i Kırgızistan ve Tacikistan kaynaklıdır. Kazakistan,

Page 42: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

36

Özbekistan ve Türkmenistan ise bölgedeki tarım alanlarının sulaması amaçlı su

kaynaklarının % 83’ünü tüketmektedir.61

Harita 3. Amuderya ve Sirderya ve Orta Asya’da su havzası

Kaynak: http://geocurrents.info/wp-content/uploads/2013/03/Aral-Sea-Water-Map.png (13 Temmuz

2014).

Bağımsızlıklarının ilk yıllarında bölge devletleri arasında su kaynaklarının

kullanımı konusunda uluslararası ilkeler ve mekanizmalar çerçevesinde işbirliği fikri

varken ve önceki tüm tartışmalar suyun fiyatlandırılmasıyla ilgiliyken, son yıllarda

ülkelerin ulusal çıkarlarını belirler duruma gelmiştir.

Kırgızistan ve Tacikistan

ekonomik kalkınmalarını gerçekleştirmek için elektrik enerjisi sektörünün

geliştirilmesi stratejilerini dış politika öncelikleri olarak belirlemiştir.62

Özbekistan’ın

61

Vladimir Yasinskiy, “Sırdarya i Amudarya: Reki konflikta ili sotrudniçestva?”, <

http://www.worldenergy.ru/doc_20_43_2291.html > (22.12.2012). 62

Atay Moldobayev, “Politiçeskie Aspektı Vodnıh Otnoşeniy Kırgızistana i Uzbekistana”, <

http://analitika.org/ca/water-and-energetics/2576-politicheskiy-aspekt-vodnyh-otnosheniy-kyrgyzstana-i-uzbekistana.html > (21.12.2012).

Page 43: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

37

ise, 2012 yılında, Afganistan’dan sonra en temel ikinci dış politika sorunu bölgedeki

su sorunlarıdır. 63

1996 yılında Özbekistan, Türkmenistan’la Amuderya’nın eşit paylaşılması

konusunda anlaşma yapmış olsa da, ilerleyen yıllarda kendi ülkesinin nüfusunun beş

kat daha fazla olduğundan dolayı daha çok paya sahip olması gerektiğini iddia

etmeye başlamıştır.64

2000 yılında Türkmenistan’da yapay “Altın Yüzyıl Gölü’nün”

inşası ve bu gölün Amuderya’dan doldurulacağının açıklanması, Taşkent ile Aşkabat

arasında gerginliğe neden olmuştur.

2000 yıllarında su sorunları nedeniyle bir de Taşkent ile Bişkek arasında

gerginlik yaşanmıştır. Özbekistan’ın doğalgaz akışını kesmesine, Kırgızistan Orta

Asya’nın en büyük barajı olan Toktogul barajındaki suların daha fazlasıyla boşaltıp

elektrik üretimini artırarak cevap vermiştir. Sonuç olarak Özbekistan’daki pamuk

tarlalarının bir kısmını bataklık haline getirmiştir. Buna cevaben Taşkent, Özbek-

Kırgız sınırında zırhlı araç ve helikopterlerle “Toktogul Hidroelektrik Santralını ele

geçirme” tatbikatını gerçekleştirdi. Bişkek buna karşı barajın yıkılmasının Fergana

ve Zeravşan vadisindeki halklar için büyük tehlike olabileceğini söyleyerek

Özbekistan’a gözdağı vermeye çalışmıştır. 2006 yılında iki ülke arasında tekrar su

krizi çıkmıştır. Bu kez ise, daha önce üzerinde mutabakata varılan ve Özbekistan’ın

Kırgızistan’a ihraç edeceği doğalgaz karşılığında Kırgızistan’ın Özbekistan’a tarım

alanlarının ihtiyacına göre su miktarını artırabileceği kararlaştırıldı.65

63

Sergey Rasov, “Protiv Kogo Drujit Karimov i Nazarbayev?”,

< http://www.respublika-kaz.info/news/politics/25192/ > (24.12.2012). 64

Beaty Askment, “Raspredelenie Vodnıh Resursov v Tsentralnoy Azii”, Fredrich Ebert Stiftung,

2011, s. 14. 65

“O Nestabilnosti v Tzentral’noy Azii”, < http://mir-politika.ru/2616-o-nestabilnosti-v-centralnoy-azii.html > (26.12.2012).

Page 44: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

38

Özbekistan’ın Orta Asya’da komşu ülkelere karşı su sorunları nedeniyle

askeri kuvvet kullanma olasılığı tartışmaları Özbekistan Devlet Başkanı İslam

Kerimov’un 7 Eylül 2012’de Kazakistan ziyaretinde yaptığı açıklamalar sonrası

tekrar başlamıştır. İslam Kerimov, Kırgızistan ve Tacikistan’ın, Amuderya ve

Sırderya’nın sınır aşan sular olduğunu unutmamaları gerektiğini vurgulayarak “su

kaynakları Orta Asya bölgesindeki ilişkilerin gerginleşmesine neden olabilecek

sorun haline gelebilir. Her şey o kadar derinleşebilir ki, bu sadece gerginliğe değil,

savaşa yol açabilir”66

şeklindeki açıklamasıyla su sorunlarının Özbekistan için savaş

sebebi olabileceğini vurgulamıştır.

Bölge ülkeleri arasındaki asıl tartışma Özbekistan’ın Amuderya ve Sırderya

nehirlerinde yukarı kıyıdaş ülkeler olan Tacikistan'ın Sangtudinsk-1 ve Rogun

barajını ve Kırgızistan’ın ise Kambar Ata-1 ve Kambar Ata-2 hidroelektrik

santrallerini kurma planlarına karşı çıkmasıdır.67

Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan ülke kalkınmalarını doğalgaz,

petrol, kömür gibi yer altı kaynaklarıyla gerçekleştirme imkânlarına sahipken,

Kırgızistan ve Tacikistan bu kaynaklardan yoksundur. Bölgenin su kaynaklarının %

60’ı Tacikistan’da olmasına rağmen nüfusun % 70’i kış aylarında günlük birkaç saat

elektrik kullanabilmektedir. Su sorunları bölge ülkelerinin ulusal çıkarlarını

doğrudan etkilediği gibi, bu ülkelerin sosyo-ekonomik yapıları ve devlet inşası

sürecinde de önemli rol oynamaktadır. Su paylaşımını kontrol etmek isteyen yukarı

kıyıdaş ülkeleri olan Kırgızistan ve Tacikistan, barajlar inşa ederek ve su

kaynaklarını kullanarak ekonomik kalkınmalarını sağlamanın yanında, kendilerinden

66

Aleksandr Şustov, “Gryadet Li “Vodnyaya” Voyna?”, <

http://www.stoletie.ru/rossiya_i_mir/gradet_li_vodnaja_vojna_922.htm > (22.12.2012). 67

Sabah Gazetesi, 14 Temmuz 2012.

Page 45: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

39

daha zengin olan aşağı komşularıyla yapacakları pazarlıklarda silah olarak

kullanmayı amaçlamaktadırlar.68

Tacikistan ve Kırgızistan’daki su kaynaklarında yapılan paylaşımın %80’i

komşu ülkelere bedava yapılmaktadır. Tacikistan ve Kırgızistan su kaynaklarından

elde ettikleri elektrik üretimi kış aylarında gerçekleşmektedir. Her sene Kırgızistan

ve Tacikistan kendi bütçelerinde yaz aylarında suyun toplanması ve barajların

tamiratı için birkaç milyon dolar harcamaktadır. Zaravşan akarsuyunun %5’ini

Tacikistan kullanırken, %95’ini Özbekistan kullanmaktadır. Her sene %95 oranında

kullanılmamış suyun zararını Tacikistan karşılamaktadır. Son birkaç yıldır,

devletlerarası su tesislerinin bakım ve işletiminin Kırgızistan yıllık maliyeti yaklaşık

25 milyon dolara ulaşmaktadır. Bunu telafi etmeye çalışan yukarı kıyıdaş ülkelerinin

suyun fiyatlandırılması taleplerine Özbekistan ve Kazakistan’a karşı çıkmaktadır.69

Kış zamanında elektrik enerji krizleriyle mücadele eden Kırgızistan, uzun zamandır

kendi barajlarından Özbekistan’ın tarım alanlarının sulaması için harcamış olduğu

suyun tazminatını istemesine karşın, Özbekistan tarafı suyun kullanılmasının kendisi

için bir hak olduğunu iddia etmektedir.70

Yukarı kıyıdaş devletleri (Kırgızistan ve Tacikistan) su kaynaklarını enerji

üretimi için kullanırken, aşağı kıyıdaş devletler (Özbekistan, Türkmenistan ve

Kazakistan) orta ve küçük sanayide kullanmalarının yanında, su kaynaklarını en fazla

68

“Kto Razıgrıvaet “Vodnuyu Kartu” Tzentralnoy Azii v Geopolitiçeskom Pasyanse?”,

<http://news.tj/ru/newspaper/article/kto-razygryvaet-vodnuyu-kartu-tsentralnoi-azii-v-geopoliticheskom-pasyanse > (24.12.2012). 69

Davlat Usmon, “Znaçenie Vodnogo Faktora v Politike Stran Tsentral’noy Aii Budet Vozrostat’ İz

Goda v God”, < http://analitika.org/ca/water-and-energetics/1374-20060901044033424.html >

(23.12.2012). 70

Atay Moldobayev, “Politiçeskie Aspektı Vodnıh Otnoşeniy Kırgızistana i Uzbekistana”, <

http://analitika.org/ca/water-and-energetics/2576-politicheskiy-aspekt-vodnyh-otnosheniy-kyrgyzstana-i-uzbekistana.html > (21.12.2012).

Page 46: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

40

tarım alanlarının sulaması için harcamaktadır. Su kaynaklarının kullanılması

konusunda yukarı kıyıdaş devletleri aşağı kıyıdaş ülkelerin söz konusu ekonomik

alanlarına görünür etki yapabilme gücüne sahiptirler. Su sorunlarından en fazla

etkilenen tarım, Orta Asya ülkelerinin çoğunun ekonomisinde hâlâ önemli paya sahip

alan olmaktadır. Nüfusun önemli kısmının gelirleri tarım alanlarının verimliliğine

doğrudan bağlıdır. Çünkü bölge nüfusunun önemli kısmı (Kazakistan’da % 43’ten

Tacikistan’da % 75’e kadar) hâlâ kırsal alanda yaşamaktadır.71

Bölge ülkeleri arasında su sorunlarının krize dönüşmesi durumunda en fazla

etkilenecek olan Özbekistan’dır. Bunun nedeni ülke tarımının ekonomide önemli

yere sahip olmasıdır. Özbekistan Orta Asya’daki toplam tarım alanlarının yarısına

(4,22 milyon hektar) tek başına sahip ülkedir. Tarım, ülkenin GSMH’nin %20’sini

oluşturmaktadır. Bu alanda istihdam edilen nüfus %40’tır. Ülkenin tarım alanlarında

yoğun olarak pamuk üretilmektedir. Özbekistan, pamuk üretiminde dünyada beşinci,

ihracatında ise ikinci sıradadır. Pamuk üretiminin %51’i devlet, %49’u özel kişilere

ait olarak görünüp ülkenin siyasi elitlerinin kontrolündedir. Pamuk, Özbekistan’ın

ihracattan elde ettiği gelirlerin %60’ını oluşturmaktadır.72

Dolayısıyla yukarı kıyıdaş ülkelerin herhangi bir şekilde su akışına müdahale

etmeleri doğrudan Özbekistan’ın ekonomisini, dolayısıyla da tarım sektöründe

çalışan kesimi etkileyecektir. Bu da iç istikrarsızlığa ve iktidara karşı tepkilerin daha

da artmasına yol açacaktır. Bunu önlemek için ise Özbekistan, yukarı kıyıdaş

ülkelere karşı ekonomik ve siyasi baskılar olmak üzere her türlü aracı kullanmayı

göze alacaktır.

71

“Vodno-Energetiçeskie Resursı Tsentralnoy Azii: Problemı İspolzovaniya i Ozvoeniya”,

Evraziyskiy Bank Razviriya,(rapor), Otraslevoy Obzor, 2008, Almatı, s. 9. 72

Beaty Askment, op. cit., s. 10-11.

Page 47: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

41

IV. Orta Asya’da Siyasal İslam Tehdidi

Orta Asya’yı dünyanın en istikrarsız bölgelerinden biri haline getiren en

önemli unsurlardan biri Sovyetlerin yıkılmasıyla birlikte başlayan ve giderek etkisini

artıran Siyasal İslam olmuştur. Orta Asya’da Siyasal İslam’ın uyanışı,

“perestroyka/yeniden yapılanma” döneminde ortaya çıkmış ve zaman içerisinde iki

şekilde varlığını sürdürmüştür: İktidarın mutlak kontrolünde ve kontrol dışı.

1990-1992 yılları arasında Orta Asya’da İslam’ın siyasallaşması bölge

ülkelerinin siyasetlerinde de öneminin artmasına sebep olmuştur. Orta Asya

ülkelerinin Devlet Başkanları görevlerine Kuran-ı Kerim üzerinde yemin ederek

başlamış, Hac’a gitmiştir. İslam kültürüne yönelik sınırlamalar kaldırılmış, iktidar

camilerin kurulmasında, Hac’a gidilmesinde ve gençlerin İslam ülkelerinde İslami

okullarda eğitim almasına destek vermiştir. Orta Asya ülkelerinde İslam

Üniversiteleri kurulmuştur.73

Bölge ülkelerinin bağımsızlık kazanmasıyla İslam, bir taraftan yeni

yönetimler tarafından yeni kimlik inşa etmek için bir araç olarak kullanılırken, diğer

taraftan mevcut yönetimlere karşı alternatif olarak İslam devleti temelinde kalkınma

amaçlayan güçler için ideolojik bayrak haline gelmiştir. Bu gelişmenin somut örneği

1990’ların başında Özbekistan ve Tacikistan’da radikal siyasi İslamcı partilerin

iktidar mücadelesi vermeye başlamasıyla görülmüştür.74

İlk başta 1980’lerden itibaren dini okulların geleneksel İslam temelinde

eğitim vermeye başlamasının yanında, 1990’larda buna paralel olarak yabancı

73

A.V.Beloglazov, Vliyaniye İslama Na Politiçeskiye Protsessı v Tsentralnoy Azii, Kazan, Kazan

Üniversitesi Yayınları, 2013, s. 123. 74

V.V.Naumkin, “Andijanskie Sobıtiya v Uzbekistane i İh Vliyanie Na Situatsiyu v Tsentralnoy

Azii”,< http://islamica.ru/?uid=100 > (14.12.2012).

Page 48: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

42

Müslüman örgütlerin, Afganistan, Pakistan, İran, Sudan ve özellikle de Suudi

Arabistan’la bağlantıları olanlarla yoğun ilişkiler geliştirdiği görülmüştür.75

Bu

etkileşim geleneksel öğretiye dayalı ideolojinin değişmesine neden olmuştur.

Geleneksel İslam okulları, siyasi görüşlü radikal yoruma dayanan özerk dini

merkezler haline dönüşmeye başlamıştır. Geleneksel Hanefi76

mezhebinin yerine

daha radikal “Vahhabizm/ Vahhabilik”77

hareketi, bölge ülkelerinde aşırıcılık,

terörizm ve silahlı şiddete başvurma eğilimine sahip hareket şeklinde algılanmaya

başlanmıştır.78

Özbekistan’da İslam temelli parti olan “Adolat”(adalet) Partisi önderleri

Tahir Yoldaşev ve Cuma Hocayev (daha sonra Namangani olacak) eski Komünist

Parti şehir komitesine ait binanın İslam merkezine çevrilmesini talep etmiştir. İslam

Kerimov yönetimi söz konusu talepleri kabul etse de, daha sonra “Adolat” Partisi

Özbekistan’da İslam Partilerinin yasallaşmasını ve Özbekistan’da İslam devletinin

kurulmasını talep etmeye başlayınca, Özbekistan iktidarı İslam merkezini kapatmış

ve dini faaliyete karışanları tutuklama kararı almıştır. Kerimov yönetiminin izlemeye

başladığı politikalar sonucu Tacikistan, ardından da Afganistan’a kaçan “Adolat”

75

Sergey N. Abaşin, “Orta Asya Köktendinciliğinin Kökenleri Hakkında Birkaç Söz”, Avrasya

Dosyası, Rusya Özel, Cilt: 6, Sayı: 4,Kış 2001, s. 274. 76

Orta Asya’da geleneksel Hanefiliğin etkisi için, Bkz: Hüsnü Ezber Bodur, “Orta Asya’da Militan

İslamcı Hareketler ve Vahhabilik”, Dini Araştırmalar, Cilt: 7, Sayı: 20, 2004, s. 198-199. 77

Vahhâbîlik, Muhammed b. Abdülvehhâb’ tarafından (1700’lerin başlarında) kurulmuştur.

Vahhâbîlik, karşı görüşteki Müslümanları müşrik veya bid‘atçı saymakta, onlarla savaşmakta, dört

mezhebe ve tarikatlara, kabir ziyareti ve mevlid gibi yaygın uygulamalara karşı çıkmaktadır. Bu

yüzden Muhammed b. Abdülvehhâb ile Vehhâbîler Kur’an’ı keyfî yorumlamak, Hz. Peygamber’in

mânevî şahsiyetine saygısızlık etmek ve muteber âlimleri hiçe saymakla suçlanmıştır. Siyasî alanlarda

ve militer usullerle yürütmeyi hedefleyen, Batı kaynaklarınca “cihâdîler” diye nitelendirilen,

Vehhâbîlik etkisindeki büyüklü küçüklü şiddet yanlısı organizasyonlar da çeşitli yerlerde varlıklarını

sürdürmektedir. Diyanet İşleri Ansiklopedisi, Cilt: 611, Sayı: 42, 2012, s. 623-624. 78

Aleksandr Knyazev, İstoriya Afganskoy Voynı 1990-h gg. İ Prevraşenie Afganistana v İstoçnik

Ugroz Dlya Tsentralnoy Azii, Bişkek, KRSU, 2002, s. 92.

Page 49: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

43

partisi kurucuları El-Kaide79

ile bağlantıya geçerek Özbekistan İslam Hareketini

kurmuşlardır.80

Dolayısıyla 1980’lerde Orta Asya’ya girmeye çalışan Suudi Arabistan

kaynaklı Vahabizmi, 1996’da El Kaide lideri bin Ladin’in örgütün merkezini

Afganistan’a taşımasıyla birlikte Orta Asya’daki İslami örgütler üzerinden bölgede

etkisini artırma fırsatı bulmuştur. Böylece Vahabizmin ve “küresel cihat” ideolojisi

Orta Asya’ya yayılmaya başlamış, bölgedeki geleneksel Sufi anlayışları redddilmiş,

laik ulus devlet inşa süreci de sekteye uğratılmıştır.81

Sovyetler Birliği sonrası Orta Asya’da siyasal İslam hareketlerinin en belirgin

örneği 1993-1997 yılları arasında yaşanan Tacik İç Savaşı’nda görülmüştür. Tacik

yönetimine karşı silahlı mücadele yürüten İslami hareket, aynı zamanda bölgenin

tamamını ilgilendiren güvenlik sorununa dönüşmüştür. Bölge ülkelerinin İslam

akımları üzerindeki kontrolünün zayıflaması, bazı İslam gruplarının bölgede şeriat

kurallarıyla yönetilecek halifeliğin kurulması yönündeki faaliyetlerinde artış

79

El Kaide, bir üs, kamp veya merkezi bir mekân anlamına gelmektedir. El Kaide sadece terör örgütü

olarak görmek yetersini kalmaktadır. El Kaide’nin yapısı üç farklı unsurdan oluşmaktadır. birincisi,

çekirdek yapı, militan merkez; ikincisi, El Kaide ile bağlantılı, El Kaide’nin uluslararası amaçlarını

benimseyen yerel militan guruplar; üçüncüsü ise, ideolojiyi paylaşan fakat eylemci olmayan kişilerdir.

İlyas Avcı, El Kaide Tehdidi ile Mücadele”, Polis Bilimleri Dergisi, Cilt: 11, Sayı: 3, 2006, s. 97. 80

Adeeb Khalid, Komünizmden Sonra İslam. Orta Asya’da Din ve Politika, çev. Aslıhan Tekyıldız,

İstanbul, Sitare Yayınları, 2011, s. 155-156. 81

Seçkin Köstem, “Orta Asya ve Kafkaslarda Militan İslam: El Kaide Etkisi”, Ortadoğu Etütleri,

Cilt: 2, Sayı: 3, Temmuz 2010, s. 185.

Page 50: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

44

göstermiştir.82

İslami hareketler Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan iktidarlarına

tehdit oluşturmaya başlamıştır.83

Orta Asya’da radikal İslamcı gurupların yöntem ve stratejileri değişik olsa da,

hepsinin ortak amacı laik merkezi otoritenin ortadan kaldırılması ve yerine İslam

kurallarına uygun bir devlet kurulmasıdır.84

16 Şubat 1998’de Özbekistan

Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’a yönelik suikast girişimi, Özbekistan’daki İslamcı

hareketin laik yönetime karşı verdiği iktidar mücadelesinin sonucuydu.85

Özellikle Özbekistan’da olmak üzere Orta Asya’nın kalbi olan Fergana

Vadisi’nde, İslam devleti kurmak için silahlı mücadele yürüten “Özbekistan İslam

Hareketi”nin yanında, aynı hedefe yönelen ancak silahlı mücadeleyi reddeden

“Hizbu’t-Tahrir-i İslami” (İslam Kurtuluş Partisi)86

gibi ikinci bir güçlü hareket söz

konusudur. Her iki örgütün de Afganistan’da SSCB’ye karşı mücadele vermiş

mücahitlerden ilham almaları bölgedeki iktidar mücadelesini daha da

şiddetlendirmiştir. Özbekistan’ın 1990’ların başından itibaren bu gruplara karşı baskı

uygulamaya başlamasıyla, bu örgütler kendilerine iç savaşla harap olmuş ve merkezi

82

Eugene Chausovsky, “Militancy in Central Asia: More Than Religious Extremism”, <

http://www.stratfor.com/weekly/militancy-central-asia-more-religious-extremism?utm_source=freelist-f&utm_medium=email&utm_campaign=20120809&utm_term=sweekly&utm_content=readmore&elq=aa6bb89fc950407bb3ed07da3ecda137 > (15.12.2012). 83

Orta Asya’da İslami siyasi partilerin ayrıntılı bakılması için, Rafis Abazov, Mnogopartiynost i

İslamskie Organizatsii v Tsentralnoy Azii”, < http://www.ca-c.org/journal/cac-06-1999/abazov.shtml > (16.12.2012). 84

Ahmet Tolga Türker, “Orta Asya’da İslam, Siyaset ve Güvenlik”, der, M.Turgut Demirtepe, Güner

Özkan, Uluslararası Sistemde Orta Asya: Dış Politika ve Güvenlik, Ankara, USAK, 2013, s. 284. 85

Bu olayları üslenen Özbekistan İslam Hareketi lideri Tahir Yoldaşev, İslam merkezlerinden biri

olarak gördüğü Özbekistan’da İslami bir gelecek inşa etmek istediğini dile getirmiştir. Knyazev, op.

cit., 92-93. 86

“Hizbu’t-Tahrir-i İslami”, Suudi Arabistan ve Ürdün’de Takiüddin Nebhani tarafından 1952’de

kurulmuştur. Vahhabi doktrinden etkilenmiş olmakla birlikte, ciddi farklılıklar göstermektedir.

Hizbu’t-Tahrir-i İslami faaliyet gösterdiği ülkelerde silahlı mücadele olmadan, barışçıl yollarla şeriat

düzenini kurmayı amaçlar. İzzet Ahmet Bozbey, “Quo Vadis Kırgızistan?: Sovyet Sonrası

Kırgızistan’da İslami Hareketler”, Orta Asya ve Kafkasya Araştırmaları, Cilt: 6, Sayı: 11, 2011, s. 24-

25.

Page 51: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

45

iktidarın zayıfladığı Tacikistan’a kaçmalarıyla sonuçlanmıştır. 1999 yılında ise Cuma

Namangani önderliğinde 1.000’e yakın silahlı İslamcı grup Tacikistan topraklarından

geçerek Kırgızistan ve Özbekistan hükümet güçlerine karşı savaşa giriştiler.

Hükümet güçleri tarafından yenilgiye uğratılan terörist grup Tacikistan devletinin

kontrolünde olmayan bölgelere yerleşmiş, 2.000’de ise Özbekistan sınırına ikinci kez

saldırarak Özbekistan ve Kırgızistan güçlerine karşı tekrar silahlı mücadele

vermişlerdir.87

11 Eylül 2001’de Afganistan’a yapılan operasyonun ardından Taliban

iktidarının sona ermesiyle, Taliban’dan hem maddi hem de manevi destek alan

Özbekistan İslam Hareketi, Orta Asya’dan dışlanmış ve Pakistan-Afganistan

sınırlarına kadar çekilmek zorunda kalmıştır. İslam Kurtuluş Partisi ise Orta Asya’da

yeraltına inmiştir.88

Özellikle Kırgızistan ve Tacikistan’da, siyasi sistemde zayıflık, yolsuzluk,

ağır ekonomik koşullar, yaşam düzeyinin ani düşüşü ve işsizlik sorunu, dini

radikalizmin yükselişini doğrudan etkiledi.89

Sovyetler Birliği sonrası Orta Asya

toplumlarında fikir ayrılığının ve bölge insanının ortaya çıkan yeni koşullara kısa

zamanda ayak uyduramaması, “daha adaletli geçmiş” düşüncesinin hâkim olmaya

başlaması, toplumların radikal gruplara doğru kaymasının önemli nedenidir.90

87

Batken Savaşı adı verilen bu çatışma Tacikistan ve Afganistan iç savaşının izlerini taşımaktaydı.

Batken Savaşı’nda liderlik yapan Cuma Namangani Özbekistan’da yasaklanan “Tövbe” adındaki

muhalefet hareketinin liderliğini yapmış, Tacikistan iş savaşına katılmış, Afganistan savaşında yer

alarak Taliban ile sıkı bağlantısını güçlendirmişti. Batken savaşında Özbekistan’da hapiste olan

Özbekistan İslam Hareketi lideri Tahir Yoldaşev’in üç kardeşini serbest bırakılmasını talep etmesi,

Özbekistan İslam Hareketi’nin Afganistan’dan gelen ve laik iktidara karşı olan İslami akımların

sorumlusu olarak görülecektir. Dina Malışeva, “Konflikt u Yujnıh Rubejey Rossii”( Rusya’nın Güney

Sınırlarında Çatışma), Pro et Contra, Cilt:5, Sayı:3,Yaz 2000, s.15-16. 88

Chausovsky, op.cit., 89

Ramakant Dvivedi, “Netraditsionnıe Ugruzı Bezopasnosti v Tsentralnoy Azii”(Orta Asya’da

Geleneksel Olmayan Güvenlik Tehditleri), < http://analitika.org/1356-20060908050610476.html >

(28.11.2012). 90

A.Suhoparov, “Sovetskie Musulmane: Mejdu proşlım i Buduşem”, Obşestvennıe Nauki Segodnya,

1991, Sayı: 6, s. 112.

Page 52: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

46

Modern sekülerizme karşı bir tepki olarak dini fundamentalizm kendisi göstermeye

başlamıştır.91

Orta Asya devletlerinde hâlâ laik düzenin güçlü bir şekilde devam etmesi,

halkın devletin şekli konusunda hâlâ laik düzenden yana olması yakın gelecekte

“yeşil devrimden” söz edilemez anlamına gelmektedir.92

Ancak bölgenin İslamlaşma

sürecine girdiği de söylenebilir. Söz konusu Orta Asya ülkelerindeki İslamlaşma

süreci, üç yönde gelişme kaydetmektedir. Geleneksel İslami akımları, geleneksel

olmayan İslam akımlar ve son olarak da Radikal İslami akımlardır. Bunlar arasında

geleneksel olmayan İslami akımlar bölgede en güçlü olandır.93

Bölgede İslam’ın

radikalleşmesi/siyasallaşması artmakta ve Orta Asya’nın kendisi için tehdit

oluşturmaktadır.94

13-14 Mayıs 2005’te Andican olayları örneğinde görüldüğü gibi, sosyo-

ekonomik hoşnutsuzluk ve yönetime karşı gerçekleştirilen ayaklanmada dini faktör

önemli yere sahipti.95

İslam radikalizmine karşı uygulanan baskı mücadelesi sonuç

vermemiş, İslam her geçen gün daha fazla siyasete karışarak destek kazanmıştır.

İslam’ın siyasete karışmasının radikalleşmesindeki ilk koşul olarak gelişmiş, din

motifli aşırıcılık Orta Asya ülkelerinin istikrarını tehdit eden en önemli sorun haline

gelmiştir.96

91

V.V.Naumkin, “ Andijanskie Sobıtiya v Uzbekistane i İh Vliyanie Na Situatsiyu v Tsentralnoy

Azii”, < http://islamica.ru/?uid=100 > (14.12.2012). 92

O.G.Zakrjevskaya, op. cit., s. 133; Murat Laumulin, “Geopolitiçeskie Protsessı v İslamskom Mire”,

Almatı, 2011,KİSİ, s. 22. 93

Valentin Bogaturov, “Vliyanie Evropı v Tsentralnoy Azii Neznachitelnoe”, <

http://www.24kg.org/community/133038-valentin-bogatyrev-vliyanie-evropy-v-centralnoj.html >

(12.07.2012). 94

Aleksandr Şustov, “Çto Nujno Rossii v Tsentralnoy Azii?”, <

http://geopolitica.ru/Articles/897/ > (25.9.2011). 95

V.V.Naumkin, op. cit., < http://islamica.ru/?uid=100 > (14.12.2012). 96

O.G.Zakrjevskaya, op. cit., s. 160-162.

Page 53: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

47

Siyasal İslam tehdidi, bölgesel sorun olmaktan ziyade, ülke bazında

değerlendirilmelidir. Siyasal İslam Özbekistan ve Tacikistan için güncel konu ve iç

siyasi çekişmelerin temelini oluşturan önemli güvenlik meselesiyken, Kazakistan ve

Türkmenistan için daha uzak bir olgudur.97

Ancak 2011’e kadar radikal İslam

sorununun gündemde olmadığı Kazakistan’ın Aturau, Taraz ve Boraldag

şehirlerinde, “Halifeliğin Askerleri” örgütü tarafından düzenlenen intihar saldırıları

durumu değiştirmiştir.98

Orta Asya’daki Hizbu’t-Tahrir-i İslami, Özbekistan İslam Hareketi ve

Akramiya99

gibi bölge örgütlerine büyük miktarda maddi dış destek sağlandığı

belirtilmektedir.100

Özellikle Hizbu’t-Tahrir-i İslami bölge örgütleri sadece

Özbekistan için değil, bölgenin güvenliği ve istikrarını tehdit olarak görünmektedir.

Bölgenin sosyo-ekonomik sorunlarının arkasına saklanarak, dini örgüt olmaktan

ziyade Orta Asya ülkelerinde istikrarsızlığın yayılması için siyasi etki aracı olarak

kullanılmaktadır.101

2014 sonrası, NATO güçlerinin Afganistan’dan çekilmesiyle

birlikte Orta Asya ülkelerinde İslami uyanışın daha da artacağı beklenebilir. Batı

güçlerine karşı savaşmış ve daha da güçlenmiş olan İslami örgütler, bölge ülkeleri

için güvenlik sorunu haline gelebilir.102

Orta Asya ülkelerinde eski Sovyetler Birliği döneminin kuşağı insanların

yerini dış gelişmelerden etkilenen yeni kuşak almaktadır. Bölgede hâlâ yeraltı silahlı

97

D.B.Malışeva, Tsentralnoaziatskiy Uzel Mirovoy Politiki, Moskova, İMEMO RAN, 2010, s. 14. 98

Jacob Zenn, “Kazakistan Razvoroşil Gnyozda Terroristov”, <

http://inosmi.ru/middle_asia/20120121/183574636.html > (15.12.2012). 99

Akramiya, ismini örgütün kurusucu ve Hizb-ut Tahrir terör örgütü üyesi Akram

Yoldaşev’den alır. 2005 Andican olaylarının sorumluluğunu üslenmiştir. 100

Roman Veytsel, ““Radikalnıe İslamskie Organizatsii” Paraztiruyut Na İslame”, <

http://www.easttime.ru/allanalitic/129.html > (17.12.2012). 101

Şaislam Akmalov, “Hizb ut-Tahrir” Kak İstoçnik Ugrozı Regionalnoy Bezopasnpsti”, <

http://www.centrasia.ru/newsA.php?st=1057154700 > (03.12.2012). 102

Chausovsky, op.cit.,

Page 54: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

48

İslami grupların olması, Özbekistan İslam Hareketi’nin Tacikistan’daki eski muhalif

gruplar ile bağlantıları devam ettiği gibi, bu grupların Sincan-Uygur bölgesinin

İslamcı gruplarıyla ve Afganistan’daki Taliban ile bağları söz konusudur. Dolayısıyla

bölgedeki İslami hareketin hâlâ gücünü koruduğu söylenebilir.103

V. Afganistan Sorunu’nun Orta Asya’ya Etkileri

1979’da Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgaline karşı ABD “Yeşil Kuşak

Stratejisi” aracılığıyla ülkede radikal İslam güçlerin faaliyetlerinin güçlenmesine hız

kazandırdı. Sovyet Orta Asyası’nda da radikal İslami düşüncenin eyleme

dönüşmesinde İran, Pakistan ve Suudi Arabistan önemli rol oynadı. SSCB’yi

mağlubiyete uğratmak için, ABD ve Batı ittifakı, Afganistan’ın “anahtar ülke”

olacak şekilde ve Orta Asya’daki Müslüman halklarını da içerecek bir “Müslüman

İttifak Sistemi” kurulmasını amaçlayan strateji izliyordu.104

Orta Asya’nın Afganistan’dan kaynaklanan tehditlere açık hale gelmesinin bir

başka nedeni ise, 1989’da Afganistan’dan çekilmesiyle birlikte daha önce Sovyet

Orta Asya’sının güney sınırlarında inşa ettiği güvenlik sisteminden vazgeçmesiydi.

1991’e gelindiğinde Sovyet sonrası yeni bağımsız Orta Asya Cumhuriyetleri

Afganistan’dan kaynaklanan beklenmedik bir tehditle karşı karşıya kalmışlardır.105

Sovyetlerin yıkılmasına kadar bağımsız dış politikalarından yoksun Orta Asya

ülkeleri dış ilişkilerini sadece kültürel temas ve düşük ticari işbirliği çerçevesinde

yürütmüşlerdir. Bağımsızlıklarını kazandıktan sonra ise, Afganistan’dan kaynaklanan

103

Maksim Leguenko, “Tsentralnaya Aziya, Kotoruyu Mı Poteryali”, <

http://magazine.rbc.ru/2011/08/29/main/562949981353420.shtml > (22.03.2013). 104

Haktan Birsel, Eski Dünyanın Karanlık Yüzü Orta Asya Jeopolitiği, İstanbul, IQ Kültür Sanat

Yayıncılık”, 2006, s. 160. 105

S.M.Akimbekov, “Afganskiy Uzel i Problemı Bezopaskosti Tsentralnoi Azii, Almatı, 2003, s. 75-77.

Page 55: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

49

tehditlere karşı koyabilecek güçten yoksun olmaları nedeniyle, nasıl bir Afganistan

politikası izleyecekleri konusunda kararsız kalmışlardır. 106

Tacikistan’da iç savaş yıllarında Afganistan faktörü, hem siyasi, hem de askeri

anlamda önemli rol oynadı. Tacikistan muhalif güçleri Afganistan kamplarında

eğitim alıyor, silah, mühimmat ve savaş araçlarını da oradan sağlıyordu.107

Afganistan’daki Taliban rejimi ile eş güdümlü olarak faaliyet gösteren ve Taliban

tarafından desteklenen Orta Asya’daki radikal terör örgütlerinden Özbekistan İslam

Hareketi ve Hizbu’t-Tahrir-i İslami, güçlü milli ordularını oluşturamamış Tacikistan

ve Kırgızistan’ın ulusal güvenliklerini tehdit etmiştir.108

1996’dan itibaren

Afganistan’daki Taliban rejimi Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan’ı içerecek bir

“modern şeriat devletinin” kurulması gerektiğine ilişkin söylemlerini açıkça dile

getirmeye başlamıştır.109

11 Eylül 2001 olaylarından sonra ABD’nin Afganistan müdahalesi ve Taliban

rejiminin devrilmesi, Taliban’ın Orta Asya örgütleri üzerindeki etkisini de ortadan

kaldırmış, Özbekistan İslam Hareketi’nin Afganistan’daki eğitim kamplarına ve

sığınaklarına yapılan operasyonlar sonucu örgütün kendisine ve Orta Asya’daki

faaliyetlerine darbe vurulmuştur. Ancak 1989’da Sovyetler Birliği’nin

Afganistan’dan çekilmesinden sonra olduğu gibi, 2014’te Uluslararası Koalisyon

güçlerinin Afganistan’dan çekilmesi durumunda Afganistan’da tekrar iktidar

boşluğunu meydana getirerek ülkede iç savaşa neden olması ihtimali söz

106Viktor Korgun, “Rossiysko-Tureckiy Dialog Po Problemam Tsentralnoy Azii i Kavkaza:

İstoriya i Sovremennost”, < http://islam-today.ru/article/5356/ > (05.12.2012). 107

Knyazev, op. cit., s. 77. 108

Birsel, op. cit., s. 163. 109

Birsel, op. cit., s.160.

Page 56: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

50

konusudur.110

ABD’nin 2014 yılında Afganistan’dan çekilmesiyle Orta Asya çok

daha az istikrarlı bir “post-2014” dünyasıyla karşı karşıya kalacağından dolayı Orta

Asya devletlerinin silahlı guruplar için bir sığınak haline gelmesi beklenmektedir.111

ABD’nin Taliban karşısında başarısızlığı112

ve Taliban’ın iktidara gelmesinin

engellenememesi, Batı’nın yenilgisi, Taliban’ın ise zaferi şeklinde

tanımlanmaktadır.113

NATO güçlerinin çekilmesinden sonra Taliban güçlerinin

iktidarı ele geçirmek için harekete geçmesi, bunun için de Pakistan’daki kuvvetlerini

Afganistan’ın içlerine doğru ilerleterek saldırı başlaması beklenmektedir. Ancak

diğer taraftan, Taliban ülkenin tamamında güçlü bir kontrol kuramayacağı, Afgan

güvenlik güçlerinin engeli nedeniyle etkisinin sadece Afganistan’ın doğu

bölgeleriyle sınırlı kalacağı iddia edilmektedir. 114

Orta Asya ülkelerinin Afganistan’dan kaynaklanan diğer bir güvenlik tehdidi

ise uyuşturucu ticaretidir. 2001 Afganistan işgalinden itibaren uyuşturucu kaçakçılığı

ülkenin ana ihraç kaynağına dönüşmüş, Afganistan’ın GSMH’nın yarısını

oluşturmuştur. Ülke nüfusunun % 10’u, diğer bir değişle 3 milyon Afganlı geçimini

haşhaş üretimi üzerinden saylamaya başlamıştır. Afganistan tehlikeli bir narko-

devleti ve uluslararası terörizmin finans merkezi haline gelmiştir. Afganistan’daki

uyuşturucu ticaretinin gelirleri ile Taliban’a finans desteği sağlamakla birlikte,

110

Ted Donneli, “Fergana Kak FATA? Tsentralnaya Aziya Posle 2014 goda- İtogi i Strategiçeskie

Alternativı”, Connections, Cilt XI, Sayı: 1, Kış 2011, s. 17-19. 111

Ibid., s. 14. 112

“SŞA Mogut Polnostyu Uyti iz Afganistana” Moskoskiy Komsomolet, 9 Ocak 2013. 113

Vladimir Skosırev, “Talibı Vernutsa k Vlasti v Afganistane”(Taliban Afgansitan’da İktidara Geri

Dönecek), Nezavisimaya Gazetesi,(2 Şubat 2012). 114

“Dvijenie “Taliban” Planiruet Zahvatit Vlast’ v Afganistane v 2014 Godu Posle Uhoda Voysk

NATO”, < http://www.itar-tass.com/c11/742899.html > (17.06.2013).

Page 57: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

51

uyuşturucu kaçakçılığın bir kazanç kapısı haline dönüşmüş ve milyarlarca Amerikan

doları değerindeki kaçakçılık getirisi küresel nitelikli hal almıştır.115

Afganistan dünya afyon üretiminin % 90’ını tek başına

gerçekleştirmektedir. Ülkede üretilen afyonun % 60’ı ülke içinde eroin

ve morfine dönüştürülerek dünyaya pazarlanmaktadır.116

2010 rakamlarına göre

Afganistan uyuşturucu nakliyatının yaklaşık %85’i Orta Asya ülkeleri üzerinden

gerçekleşmiştir.117

Her sene Orta Asya Cumhuriyetleri üzerinden Rusya’ya yaklaşık

olarak 35-40 ton haşhaş ve 90 ton eroin sevkiyatı yapılmaktadır.118

Terör örgütlerinin ve sınır aşan suç örgütlerinin güç kazanması, buna bağlı

olarak Tacikistan ve Kırgızistan’da uyuşturucuya bağlı yolsuzlukların artması, siyasi

kurumlarının ve yargı organlarının önemli bir bölümünü zayıflatacağı

belirtilmektedir.119

Uyuşturucu ticareti ve organize suç tüm bölgede potansiyel

çatışma kaynağı olmuştur. Kırgızistan’ın güneyinde 2010 yılında yaşanan Kırgız-

Özbek etnik çatışmasını, Kırgız ve Özbek suç örgütleri uyuşturucu güzergâhı ve

nakliyatının kontrolüne yönelik mücadelelerinde kullanılmışlardır.120

115

Moradian, op. cit., s. 58-63. 116

Ali Şahin, “GASAM Afganistan Raporu ve Çözüm Stratejisi”, Mayıs 2010, s. 9-10. 117

Nezakonnıy Oborot Opiamov v Severnoy Çasti Afganistan i Tsentralnoy Azii: Otsenka Riskov”,

UNODOC Raporu, Mayıs 2012, s. 8. 118

Ibid., s. 25. 119

Ibid.,s. 15. 120

Ibid., s. 8.

Page 58: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

52

İKİNCİ BÖLÜM

BÖLGE DIŞI AKTÖRLETİN ORTA ASYA’YA YÖNELİK GÜVENLİK

POLİTİKALARI

I. Bölge Dışı Güçlerin Rekabet Ettikleri Alanlar

Bağımsızlıklarını yeni kazanmış Orta Asya Cumhuriyetleri ilk yıllarından

itibaren ülke kalkınmalarını sağlamak için kendi kaynakları yetersiz olduğundan dış

desteğe ihtiyaç duymuşlardır. Hem ülkelerin yeniden yapılanmaları, hem de bölgesel

entegrasyonu sağlamaları için gereken kaynak yetersizliği bölge ülkelerinin dış

güçlere bağımlı hale gelmesine neden olmuştur. Siyasi istikrarsızlık, dini

aşırıcılık/radikalizm, terörizm, uyuşturucu ticareti, uluslararası suç örgütlerin

faaliyetleri gibi tehditlerle mücadelenin yanı sıra, komşu Afganistan’dan

kaynaklanan tehditlere karşı, ikili ilişkiler ölçeğinde olduğu gibi bölgenin tamamında

istikrarı sağlayabilecek dış güçlerin güvenlik şemsiyesine ihtiyaç duymuşlardır.121

İlk olarak Sovyetlerin yıkılmasından hemen sonra ortaya çıkan Tacikistan iç

savaşının sona erdirilmesi için 1993’de çoğunlukla Rus birliklerinden oluşan BDT

Kolektif Barış Gücü ülkede barışın sağlaması için müdahale etmiş, 1997’ye kadar

süren mücadele ve görüşmeler sonucunda barış sağlanabilmiştir.122

Son olarak ise

2010’da Kırgızistan’ın Oş kentinde yaşanan Kırgız-Özbek etnik çatışmasını

önleyemeyen Kırgızistan yönetimi ülkedeki çatışmaların durdurulması için

121

A.A.Kazantsev, “Bolşaya İgra” s Neopredelyonnımi Pravilami: Mirovaya Politika i Tsentralnaya

Aziya, Moskova, Naslediye Evrazii, 2008, s. 95- 96. 122

Malışeva, op. cit., s. 13-14.

Page 59: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

53

Rusya’dan KGAÖ çerçevesinde askeri müdahalede bulunmasını talep etmiştir.123

Ancak Rusya Kırgızistan’da yaşanan etnik çatışmanın ülkenin iç sorunu olduğunu ve

Rusya askerlerin müdahalesine ihtiyaç olmadığını öne sürerek bu teklifi geri

çevirmiştir.124

Orta Asya ülkeleri, çeşitli uluslararası aktörleri ülkelerine çekme stratejilerini

avantaj olarak görmektedir. Hatta herhangi bir önemli güçle işbirliğine girişmeleri

diğer rakip güçlerin bölgeye kaynak aktarmaları için çaba harcamalarına neden

olmaktadır. Bu durum bölgede vakum etkisi yaratarak bölge dışı güçlerin bölgeye

ilgisini daha da artırmaktadır. Ancak bölge üzerinde etkisini artırma çabası içerisinde

olan dış aktörler bölge ülkelerinin her birini kendisine müttefik yapmaya çalışması

Orta Asya’nın “parçalı bir yapıya” dönüştürmektedirler. Bölge ülkelerinin de hem iç

hem de dış politikalarında birbirinden farklı yönde politika izlemesi “eksen

kaymasına” neden olmaktadır. Bölge dışı aktörlerin bölgedeki mücadeleleri bölge

ülkelerinin iç işlerine karışacak kadar ilerlemesiyse “ülke içi güç mücadelesine”

dönüşmekte, bu da bölge ülkelerinde istikrarın bozulmasına neden olmaktadır.

Bölgenin dışarıdan şekillendirilmesi, bu ülkeleri dış güçlerin çıkar politikalarının

esiri haline düşürmektedir. Özelde Rusya - ABD, Rusya - AB, Çin – ABD, genelde

Doğu - Batı bağlamındaki rekabet ve bu aktörlerin “uluslararası terörizme karşı

savaşı” bölgenin güvenliğini doğrudan etkilemektedir. Söz konusu rekabet ve

123

“Kirgiziya Prosit u Rossii Pomoşi”, < http://www.pravda.ru/news/world/12-06-2010/1036032-kirg-0/ > (12. 03. 2013). 124

“Rossiya Po-prejnemu ne Posılayet Mirotvorsev v Kırgızistan”, <

http://www.uznews.net/ru/world/14241-rossija-po-prezhnemu-ne-posylajet-mirotvorcev-v-kyrgyzstan > (29.06.2014).

Page 60: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

54

mücadelelerin kızışmasıysa bölgeyi istikrarsızlıkların ve çatışmaların yaşandığı alan

haline getirmektedir.125

Bu aktörlerin politikaları bölgenin entegrasyon projelerine de yansımaktadır.

Her taraf kendi uluslararası politik ve ekonomik entegrasyon (örn: ulaşım veya enerji

boru hatları gibi) projelerini desteklemekte ve kendi çözüm yollarını önermektedir.

Bazen aynı sorunların çözümü için paralel olarak farklı proje ve yapıların var olduğu

durum ortaya çıkmaktadır. Buysa işbirliği ve dayanışmayı değil, birbirlerini

görmezden gelmelere ve yeni rekabet alanlarının ortaya çıkmasına neden

olmaktadır.126

Söz konusu rekabet bazı alanlarda yoğunluk kazanmaktadır. Rusya, ABD ve

Çin gibi Küresel oyuncular ve Türkiye, İran, Hindistan ve Pakistan gibi bölgesel

güçlerin Orta Asya’da izledikleri politikalar ve rekabet alanlar şu konularda

yoğunlaşmaktadır. Bölge ülkelerinde siyasi gelişmelerin kontrol edilmesi; Enerji

kaynakları ve bu kaynakların sevkiyatının kontrolü; Bölge ülkelerinin silahlı

kuvvetlerini eğiterek bu alanda ve işbirliğinin sağlanması; Silah teknolojisi alanında

desteklemesi; Bölgede lider konumunda olan ülkeler üzerinde etki yapma

mekanizmaların geliştirilmesi; Bölge ülkelerinin stratejik sanayi tesislerinin kontrol

edilmesi; Eğitim-öğretim alanında işbirliğinin yapılması.127

Sovyet Birliği sonrası bölgenin enerji kaynakları üzerinde Rusya dâhil, hiçbir

güç tam anlamıyla kontrol sağlayamamıştır. ABD ve Türkiye bölgeye yönelik Hazar

Havzasının enerji kaynaklarının Rusya’yı devre dışı bırakarak alternatif boru hattı

125

Kazantsev, op. cit., s. 98. 126

Ibid., s. 98. 127

L.E.Vasilyev, “Politika Mirovıh Derjav v Tsentralnoy Azii i Ee Vliyanie Na Perspektivı Razvitiya

ŞOS”, s. 4, < http://www.ifes-ras.ru/attaches/conferences/2009_round_table_shoss/vasiliev.pdf >

(05.03.2013).

Page 61: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

55

projeleriyle Batı piyasalarına aktarılması, demokratik reformların desteklenmesi,

terörizmle savaş ve Rusya ve Çin’in etkinliğinin sınırlandırılması gibi politikalar

izlemişlerdir. Çin ise, bölgedeki güvenlik sorunlarını bölgedeki komşu ülkelerle

birlikte çözmeye çalışmakta, Batılı güçlerin bölgedeki etkisini sınırlamak, enerji

kaynaklarının kendi yönünde akışını garantilemek gibi stratejiler izlemektedir.128

Rusya, kendi topraklarından geçen doğalgaz ve petrol boru hatlarına alternatif

projelere, kendisinin bölgede politik ve ekonomik etkinliğini azaltmasına ve bölge

ülkeleri üzerindeki etki yapma tekelinin kırılmasına yönelik izlenen politikalara karşı

çıkmakta ve önlemeye çalışmaktadır.129

Bölge dışı güçlerin Orta Asya’da hâkimiyetlerini kurma ve bölgenin enerji

kaynakları üzerinde kontrol sağlama mücadeleleri bölge ülkelerinin periyodik olsa da

kendilerini bu rekabetin içinde bulmalarına neden olmuştur.130

Dolayısıyla, devam

eden rekabet ortamında bölge dışı güçler kurmuş oldukları ikili ilişkiler sayesinde

bölge ülkelerine karşı kendi politik şartlarını dikte ettikleri görülse de, bölge

ülkelerinin de bu rekabet ve zıtlaşmaların olduğu ortamdan kendilerine pay

çıkarmaya çalıştıkları bir gerçektir. Orta Asya’da yaşanan bu güç mücadelesi bölge

güvenliğini olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri olarak gösterilebilir.

Ancak bölge dışı, özellikle de büyük güçlerin güç dengesini korudukları sürece

istikrar devam edecektir. Uzun vadede çeşitli nedenlerle, büyük güçlerin herhangi

birinin bölgeye olan ilgisinin azalması, ya da Orta Asya’nın hayati çıkar alanı haline

128

G.İ.Akkaziyeva, “Faktorı Evolütsii Geopolitiçeskogo Polojeniya Stran Tsentralnoy Azii”, Vestnik

MGİMO-Universiteta, Sayı: 4 (19), 2011, s. 277-278. 129

Michael Denison, “İgra Okonçena? İzmeneniya v Energetiçeskoy Geopolitike v Tsentralnoy Azii”,

The George Washington University, 2012, Sayı: 5, s. 2. 130

“Tsentralnaya Aziya-2020: Vzglyad İznutri”, Rapor, Alatau, Almata, 2012, s. 4.

Page 62: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

56

dönüşmesi ve rekabetin kızışması durumunda bölgede tekrar istikrarsızlık ve

güvenlik krizi meydana gelecektir.131

II. ABD’nin Orta Asya Politikası

1. ABD’nin 1979 Sonrası Orta Asya Politikası

Sovyetler Birliği’nin 1979’da Afganistan’ı işgal etmesiyle birlikte ABD’nin

bölgeye yönelik ilgisi artmıştır. ABD’nin bölgeye ilgisinin armasıyla bölgeye

yönelik ciddi politika değişikliğine gidilmiş ve bu politika ağırlıklı olarak Sovyetler

Birliği’yle mücadele temelinde yürümüştü. Bir yandan Afganistan’da Kızıl Ordu’ya

karşı Pakistan üzerinde mücahitleri desteklerken, diğer taraftan da Orta Asya

halklarının Sovyet yönetimine karşı ayaklanmaları yönünde Radio Libery, Radio

Free Europe ve Arap ülkelerinin İslami içerikli yayınlarıyla üzerinden çağrılarda

bulunuyordu.132

Bunun yanı sıra ABD Başkanı Jimmy Carter’ın Ulusal Güvenlik

Danışmanı Zbigniev Brzezinski tarafından geliştirilen ve “İslam”ın komünizme karşı

bir kalkan olarak SSCB’nin petrol zengini Basra Körfezi’nde etkisini artırmasını

engellenmeyi amaçlayan “yeşil kuşak” projesi bu dönem uygulanma olanağı

bulmuştur. İslam üzerinden bölgeye sızmaya çalışan ABD, “yeşil kuşak” projesinin

yanı sıra, SSCB’ye karşı İslami uyanış hareketlerini destekleyerek SSCB’yi yıkmaya

çalışmış, ancak bu plan başarılı olamamıştı.133

131

Tamara Makarenko, “Tsentralnaya Aziya: Stolknovenie Vlasti, Politiki i Ekonomiki” <

http://www.nato.int/docu/review/2009/Asia/central_asian_geopolitics/RU/index.htm > (

28.09.2012). 132

Çağrı Erhan, “ABD’nin Orta Asya Politikaları ve 11 Eylül’ün Etkileri”, Uluslararası İlişkiler, Cilt

1, Sayı 3,Güz 2004, s. 127-128. 133

Ibid., s. 128.

Page 63: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

57

1984’te ABD istihbarat örgütü CIA Pakistan istihbaratı ISI ile Pakistan’daki

kamplarda Hikmetyar’ın komutanlığındaki mücahitlere eğitim vererek SSCB’nin

içlerine saldırı ve sabotajlar düzenlemeyi amaçlıyordu. Afgan gruplarına yoğun silah

yardımı yaparak Özbekistan ve Tacikistan’daki Sovyet askeri üslerine karşı

mücahitlerin saldırılara geçme stratejisi 1986’dan itibaren yoğunlaşmaya başladı. Bu

süre içerisinde Orta Asya üzerinden Sovyetler Birliği’ne karşı radikal dinci örgütlerin

temelleri atılırken, diğer yandan bu örgütler Afganistan’daki mücahitler gibi

uyuşturucu ticaretini kendi faaliyetlerini finanse edecek bir ağ haline gelmişti. Bu da

gelecekte bölge için yeni sorunlar getirecekti. 1988’de Sovyetler Birliği

Afganistan’dan tamamen çekilmesiyle ABD de mücahitler üzerinden yürüttüğü

operasyonlara son vermiş, Hikmetyar önderliğindeki mücahitlere desteğini kesmiş,

bununla da Afganistan üzerinde ABD etkisi azalmıştır. 134

1991’de ve 1992’nin ilk yarısı ABD’nin Orta Asya ülkelerinin

bağımsızlıklarını tanıma süreciyle geçti. SSCB’nin beklenmedik bir çöküşü,

ABD’nin Orta Asya’da ne yol izleyeceği konusunda kararsız kalmasına neden olmuş,

Orta Asya ülkelerine yönelik politikaları da diğer yeni bağımsız devletlerden farklı

olmamıştır. 1990’ların ilk yarısı boyunca ABD’nin temel güvenlik endişesi İran’ın

desteğiyle radikal dinci grupların hızlı güçlenmesi ve Kazakistan topraklarında

nükleer silahların “İslam atom bombasına” dönüşmesine izin verilmemesi

yönündeydi. Bunun için öncelikle Kazakistan’la nükleer silahların yayılmasını

önleme anlaşmasını imzalamıştı. ABD ve Rusya Mayıs 1992’de START-1135

134

Ibid, s. 129. 135

ABD ile Sovyetler Birliği arasında sörüşmelerin 1982 Haziran'ında Cenevre'de başlayan ve

Stratejik Silahların Azaltılması Girişimi((Strategic Arms Reduction Treaty), 1990 Haziran'ında

taraflar Washington'da bir ön anlaşmaya varılmıştır. Buna göre ABD ile Sovyetler Birliği'nin savaş

başlıkları sayısının 12.000'den 9.000 dolayına indirilmesi öngörülmekteydi. 31 Temmuz 1991'de

Page 64: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

58

Anlaşması’nın Lizbon protokolünün136

imzalamasını sağlamış, “tehditlerin ortaklaşa

azaltılması programı (Cooperative Threat Reduction Program) çerçevesinde

Kazakistan’ın nükleer silahlarından vazgeçmesi karşılığında bu ülkeye maddi destek

sağlanmıştı.137

ABD’nin diğer temel amaçlarından biri de, Orta Asya ülkelerinin

yönetimlerinin ve bağımsızlıklarının güçlendirilmesiydi. ABD Orta Asya bölgesinde

Rusya’nın “Sovyet imparatorluğunun tekrar canlandırmasından” ya da İran’ın

“dünya İslam hilafetinin inşa edilmesinden” duyduğu endişe dolayısıyla bağımsız

bölge ülkelerinin kendi tercihlerini kendileri seçebilecek alternatif yapılanmalar

üzerinde yoğunlaşmaya başladı. Bu bağlamda 30 Ekim 1992’de ABD’de Orta Asya

ülkeleri dâhil eski Sovyet cumhuriyetlerine maddi destek sağlama amaçlı

“özgürlüklerin desteklenmesine” dair yasa kabul edildi. Bu yasaya göre,

bağımsızlığın, egemenliğin, demokratik yönetimin ve insan haklarının

güçlendirilmsi; Çoğulculuğun benimsenmesi; Bölgesel sorunların çözümüne aktif

olarak yardımcı olunması ve sınır ticaretinin önündeki engellerin kaldırılmasının

kolaylaştırılması; Ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi; Piyasa merkezli ilkelerin ve

uygulamaların geliştirilmesinde yardımcı olunması; İletişim, ulaşım, eğitim, sağlık

ve enerjiye ilişkin altyapının geliştirilmesinde güçlü işbirliğinin kurulması,

Bölgedeki Amerikan ticari çıkarlarını ve yatırımlarının desteklemesi

Moskova'da Bush ve Gorbaçov START I Antlaşmasını imzaladılar. Anlaşma, ABD ve Sovyet

stratejik nükleer güçlerinde yaklaşık %25 ile %30 oranında bir indirime gidilmesini öngörüyordu. 136

Lizbon Protokuyla birlikte Ukrayna, Belarus ve Kazakistan START’ın tarafları olmuş, Ukrayna,

Belarus ve Kazakistan nükleer silaha sahip olmayan ülke statüsüyle NPT’yi benimsemiş, en kısa

zamanda topralarındaki nükleer silahlarından arındırılmasını kabul etmişlerdir. 137

A.A. Kazantsev, “Bolşaya İgra” S Neisvestnımi Pravilami: Mirobaya Politika i Tsentralnaya

Aziya, Moskova, Naslediya Evrazii, 2008, s. 166

Page 65: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

59

öngörülmekteydi.138

Bunun karşılığındaysa yardım alan devletlerden tercihlerini

Batıdan yana kullanıp, Batı karşıtı aktörleri dışlamaları bekleniyordu.139

Bu politika Clinton döneminde de yüzeysel değişiklikler yapılarak devam etti.

Temmuz 1994’te ABD Ulusal Güvenlik Stratejisi’nde yapılan değişiklikle

“çevreleme” stratejisinin yerine “genişleme” yaklaşımıyla “serbest piyasa

ekonomisine sahip demokratik devletlerin” desteklenmesi ve Batı sistemine dâhil

edilerek ABD liderliğinin sürdürülmesi amaçlanmaktaydı. Bu stratejiyle yeni

bağımsızlığını kazanmış devletlerin, bağımsızlıkları, egemenlikleri ve toprak

bütünlüğü, siyasi ve ekonomik reformların gerçekleştirilmesi destekleniyor, eski

Sovyetler Birliği coğrafyası ABD’nin hayati öneme sahip çıkar alanı ilan

ediliyordu.140

Bu dönem Orta Asya’da Rusya’nın etkisi azalırken, ABD’nin etkisi artıyordu.

Clinton yönetimi Orta Asya ve Kafkaslarda çatışmaların çözüm sürecine dâhil olmak

istediğini açıklamış, Dışişleri Bakanlığına bağlı BDT coğrafyasındaki çatışmaların

çözümü için özel koordinatör atanmıştı. Bununla ABD Bağımsız Devletler

Topluluğu’nun barış gücünün yerini alacak uzun vadeli mekanizma oluşturmuş,

138

Ferhat Pirinççi, “Soğuk Savaş Sonrasında ABD’nin Ort Asya Politikası: Beklenenler ve Gerçekler”,

Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Sayı:61, Cilt:1, 2008, s. 211-212. 139

Ibid, s. 166. 140

T.V. Kaşirina, “Amerikanskaya Kontseptsiya “Sovremennogo Miroporyadka” i Amerikano-

Rossiyskiye Otnoşeniya Na Rubeje XX-XXI vv”, Vestnik, Sayı: 2, 2010, s. 116-117.

Page 66: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

60

Karabağ Sorunu’nun çözümünde AGİT çerçevesinde Minsk Grubu’nda141

aktif yer

almaya başlamıştı.142

1993’te BDT coğrafyası sınırları içerisinde askeri müdahaleyi öngören Rus

askeri doktrini ABD tarafından tepkiyle karşılandı. Rusya’nın bu kararının yeni

bağımsız devletlerin rızasına dayanması gerektiğini ve uluslararası hukuk

çerçevesinde olabileceğini savunan ABD, Rusya’nın BDT ülkelerine Rusça

konuşanların haklarını koruma amaçlı herhangi bir müdahalesinin de kabul

edilemeyeceğini belirterek Rusya’nın etkisini sınırlamaya çalışıyordu.143

ABD’nin Rusya’nın yanı sıra İran’ın ve az da olsa Çin’in etkisinin azaltılması

için uygulamaya çalıştığı başka bir stratejisiyse “Türkiye Modeli” politikasıydı. Türk

dış politikasıyla da örtüşen bu strateji, Türkiye’nin Orta Asya ülkelerine yönelik

uygulamaya çalıştığı “Türk Dünyası” projesini desteklemiş, Türkiye’yi bölgedeki

Müslüman ve Türk cumhuriyetler için çekim merkezi haline getirerek bu ülkelerin

Batı’yla yakınlaşmasını amaçlamıştı. Türkiye’nin Orta Asya ve Hazar Denizi

Havzası ülkeleriyle işbirliği bölgedeki enerji kaynaklarının Batı pazarlarına ihraç

edilmesinde önemli rol oynamıştı. Ancak ABD’nin Türkiye üzerinden bölgeye

yönelik yürütmeye çalıştığı politika 1990’ların sonlarında etkisini kaybetmeye

başlamıştır.144

141

Minsk Grubu, Azerbaycan ve Ermenistan devletlerinin Karabağ sorunu için barışçıl bir çözüm

bulmalarını teşvik etme amacıyla, 1992 yılında Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı tarafından

kurulmuştur. ABD, Fransa ve Rusya eş başkanları, Belarus, Almanya, İtalya, Portekiz, Hollanda,

İsveç, Finlandiya, Türkiye ve sorunun tarafları olan Azerbaycan ve Ermenistan yer almaktadırlar.

142 A.V.Samohin, “Voyennoye i Ekonomiçeskoye Prisutstviye SŞA v Prigraniçnıh Stranah Kak Faktor

Bezomasnosti Yuga Rossii”, Regionalnaya Ekonomika, Sayı 11, 2007, 106-107. 143

A.A. Kazantsev, op. cit., s. 167. 144

G.Z. Rahimullina, “Türkskiy Faktor v Protsesse İntegratsii Stran Tsentralnoy Azii”, Kaspiukiy

Region: Politika, Ekonomika, Kultura, Sayı 4,Cilt 25, 2010, s.139.

Page 67: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

61

ABD 1990’ların ikinci yarısından AB ve Japonya ile birlikte Rusya’nın

etkisini daha da zayıflatmak maksadıyla Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya

Bankası’ndan sağlanan finansal desteklerle Orta Asya’da bölge içi entegrasyonları

desteklemeye başladı. Aynı zamanda bölge ülkelerinin ayrı ayrı uluslararası

kuruluşlara dâhil olmasını kolaylaştırmaya çalıştı. Örneğin Kırgızistan’ın hazır

olmadığı halde Dünya Ticaret Örgütüne üye olması sağlanmış, bu da ilerleyen

dönemlerde Kırgızistan’ın en önemli ticari ortakları olan Rusya ve Kazakistan ile

Gümrük Birliği ve Avrasya Ekonomik Topluluğuna üye olmasına engel olmuştur.145

Bu doğrultudaki bir başka öneli adımsa Mart 1994’te ABD Savunma Bakanı

William Perry’nin Kazakistan’a yaptığı ziyaret sonrası atılmıştır. İki ülkenin

Savunma Bakanları arasında Kazakistan’ın savunma sanayisinin yapılandırılmasına

ilişkin anlaşma ve ABD - Kazakistan Savunma Bakanlarının doğrudan ilişkisine

yönelik hükümetler arası işbirliği anlaşması imzalanmış, ABD bu çerçevede

Kazakistan’a 15 milyon dolar maddi yardımda bulunmuştur.146

Orta Asya güvenliğinin ve istikrarının korunması açısında önemli rol oynayan

ABD, 5 Aralık 1994’de Budapeşte’de gerçekleşen AGİT zirvesinde, Rusya ve

İngiltere ile birlikte, Kazakistan’ın nükleer silahlarından vazgeçmesi karşılığında

Kazakistan’ın toprak bütünlüğünü ve güvenliğine garanti veren Memorandumu

imzalamıştır.147

Aynı sene Orta Asya ülkeleri NATO çerçevesinde “Barış İçin

Ortaklık” programına dâhil olarak Avro-Atlantik bağlarını askeri-güvenlik alanlarda

145

Mihail Krotov, “Vzaimovıgodnaya İntegratsiya-Usloviye Modernizatsii v SNG”, Etatı Stanovleniya

i Razvitiya SNG, 2010, s. 15-28. 146

Murat Laumulin, “Kazakistan i Zapad: Retrospektiva Otnoşeniy v 1990-e gg”, < http://www.ca-c.org/journal/2000/journal_rus/cac08_2000/07.laumill.shtml > (22.11.2013). 147

<

http://www.kazembassy.gr/index.php?option=com_content&view=article&id=64&Itemid=43&lang=ru >

Page 68: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

62

da güçlendirmeye gitmişlerdir. ABD’nin en önemli dış politika araçlarından biri olan

NATO, bölgenin dönüşüm sürecinde Washington’un etkin rol oynamasını

sağlıyordu. NATO’nun Doğu Avrupa, Kafkaslar ve Orta Doğu’ya yönelik

önceliklerinin artmasına ve Orta Asya’nın ikincil öncelikli bölge durumuna

gelmesine kadar bölge, ABD’nin küresel jeopolitik etki alanında kalmıştır. 148

Aralık 1995’te ABD, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan tarafından

oluşturulan ve bölgede etnik çatışmaların önlenmesi amacıyla kurulan “Orta Asya

Taburu/Centrazbat”, Washington’un bölgedeki diğer stratejilerden biriydi. Güvenlik

yapılanmasına maddi destek sağlayarak ve bu ülkelerle güvenlik alanında işbirliğine

gidilerek ABD, Rusya’nın bölgedeki güvenlik alanındaki etkisini zayıflatmaya

çalışıyordu. Ancak ABD’nin “Orta Asya Taburu/Centrazbat” çerçevesindeki işbirliği

daha sonra bölge ülkelerinin askeri personelinin eğitilmesi ve ordularının

modernizasyonuna yoğunlaşmaya başlamasıyla Orta Asya’nın Rusya’dan bağımsız

savunma alanında iç bütünleşme süreci sembolik olmaktan öteye gidememiştir.149

1990’ların ikinci yarısından itibaren Rusya’nın tekrar Orta Asya’ya dönme

çabasıyla birlikte, bölgede yaşanan yeni gelişmeler ışığında Washington Orta Asya

cumhuriyetlerine yönelik politikasında yeni hedefler belirlemişti. Rusya’nın

bölgedeki etkisinin azaltılmasının yanında ABD’nin kontrolü dışında herhangi bir

gücün tek başına etkin hale gelmesinin engellenmesini de hedeflemiştir. Bölgenin

İslamlaşmasının engellenmesi ve bölge ülkelerinde liberal-demokratik reformların

gerçekleştirmesi ABD’nin amaçları arasında olmuştur. Amerikan çokuluslu şirketleri

148

A.A.Ustimenko, “Tsentranaya Aziya i NATO: Strategiçeskiye Tendentsii Razvitiya Otnoşeniy”,

Analytic, Nisan 2005, s.23 149

Marta B. Olkomm, “Razmışleniya o Politike SŞA v Tsentranoy Azii”, Pro et Contra, Cilt 5, Sayı

3, Yaz 2000, s.162.

Page 69: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

63

üzerinden bölgenin enerji kaynakların ve ulaşım yollarının kontrolünü hedefleyen

ABD, Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan petrol ve doğalgaz kaynaklarının

Rusya’yı devre dışı bırakarak Avrupa’ya ihracatının sağlanması Orta Asya

politikasında önemli yere sahipti.150

2000’lere kadarki dönemde Orta Asya’daki

jeopolitik mücadelesini Rusya ile rekabet temelinde yürüten ABD, 1997’de Orta

Asya bölgesini Pentagon’un Merkez Komutanlığının (CENTCOM) etki alanına dâhil

ettiğini açıklayarak Orta Asya’nın kendi mücadele alanı olduğunu gösretmiştir.151

ABD’nin küresel yayılmacılığını öngören 1999 tarihli Washington

Doktrini’yle Orta Asya tekrar ABD’nin jeopolitik hedefleri arasına dâhil edilmiştir.

ABD devasa askeri-siyasi kapasitesi ve NATO aracılığıyla Orta Asya bölgesinin

güvenliğini üslenmeye çalışmış, Rusya önderliğinde kurulabilecek güvenlik

yapılanmasını önlemeyi, Avrasya coğrafyasında artan ABD etkisine karşı olası Çin

engelinin önünü kesmeyi amaçlamıştır.152

ABD’nin Orta Asya politikasının en önemli faktörlerinden biri de Özbekistan

ile stratejik ortaklık ilişkisinin kurulması oldu. Bölgede en stratejik konumu, en

kalabalık nüfusu ve görece en güçlü orduya sahip olan Özbekistan, Washington

tarafından bölgenin kapısı olarak görülmüş, Taşkent’in Rusya’dan bağımsız dış

politika tercihini ve bölgenin entegrasyon sürecinde merkez olma çabası nedeniyle

desteklenmiştir. Özbekistan’ın ulusal kapasitesine dayanarak bölgede kendi

liderliğinde ekonomik ve siyasal entegrasyon sağlama çabası Rusya ile ters

düşmesine neden olmuştur. Bölgede giderek zayıflayan Moskova’nın ekonomik ve

150

E.S.Şepin, “İzmeneniye Geopolitiçeskogo Lanfşafta Tsentranoy Azii”, Rossiya v Sisteme Evro-

Aziatskih Vzaimodeystviy, 2012, Sayı: 4 (08), s. 238. 151

A.A. Kazantsev, op. cit., s. 169. 152

A.A.Ustimenko, “Tsentranaya Aziya i NATO: Strategiçeskiye Tendentsii Razvitiya Otnoşeniy”,

Analytic, Nisan 2005, s. 23.

Page 70: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

64

siyasi gücünden dolayı Taşkent’in ABD ile öncelikle güvenlik ve askeri-teknik

alanlarda ilişkilerini geliştirmesine neden olmuştur. Böylelikle ABD, Özbekistan

üzerinden Orta Asya’ya etkisini artırmak, Rusya’nın bölgeye yönelik politikalarını

engellemek ve İran’a baskı kurmayı amaçlamıştı.153

Bu ilişki Mayıs 1999’da Özbekistan’ın Kolektif Güvenlik Anlaşması’ndan

ayrılarak ABD tarafından desteklenen ve Gürcistan, Ukrayna, Azerbaycan ve

Moldova’dan oluşan ve BDT’ye alternatif GUAM (taraf ülkelerin baş harflerini

taşıyan) grubuna katılmasına neden oldu. 154

Mayıs 1999’daysa ABD Kongresi

“İpek Yolu” stratejisine ilişkin yasa155

çıkararak Orta Asya’ya vermiş olduğu önemi

göstermiş oldu. Aynı sene Özbekistan İslam Hareketinin Kırgızistan’a

gerçekleştirdiği terör saldırısı, ABD Merkezi Komutanlığına (CENTCOM)

sorumluluk alanında girmiş olmasının da katkısıyla ABD’yle bölge ülkeleri arasında

terörle mücadele konusunda daha sıkı işbirliği kurmasının yolu açıldı. Nisan 2000’de

ABD, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan terörle mücadele için Orta Asya

Sınırlarının Güvenliği Girişimi (Central Asian Border Security İnitiative, CASI)

oluşturdu. 156

1990’lı yıllarda bölge üzerinde etkisi önemli derecede artıran ABD,

Tacikistan’da yaşanan iç savaşı ve Tacikistan iktidarının tamamen Rusya desteğiyle

varlığını sürdürmesi nedeniyle Tacikistan üzerindeki etkisi sınırlı kalmıştır.

153

Evgeniy Troitskiy, “Vneşnyaya Politika Uzbekistana v 2004-2007 gg.: Ot Strategiçeskogo

Partnyorstva s SŞA k Soyuzniçeskim Otnoşeniyam s Rossiyey”, Vestnik, Sayı 310, 2008, s. 93. 154

P. Gobl, “Soyedinyonnıe Ştatı i GUAM: Ot Taktiçeskogo Vzaimodeystviya v Parnyorstvu”,

Tsentralnaya Aziya i Kavkaz, Cilt 3-4, Sayı 57-58, 2008, s.178. 155

İpek Yolu Strateji belgesi esas olarak ABD'nin ve Amerikalı girişimcilerin bölgedeki ekonomik ve

ticari çıkarlarının sağlanmasını kolaylaştıracak bir eksen üzerine oturtulmuş, bu ana hat çevresinde ise,

demokratikleşmenin sağlanmasından insan haklarının desteklenmesine kadar, ABD'nin küreselleşme

tanımına uyan diğer unsurlar serpiştirilmişti. 156

Vinsen de Kitspotter, “Bolşaya İgra v Tsentralnoy Azii”, Yadernıy Kontrol, Sayı: 1(75) , Cilt: 11,

2005, s. 85.

Page 71: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

65

1990’ların başında Orta Asya politikasını Kazakistan ve Kırgızistan’la yoğun ilişki

içerisinde olmuş, 1990’ların ortalarından itibaren Özbekistan’ı da bu guruba dâhil

etmiş, bazı konularda 1995’de tarafsız157

statüsünü alan Türkmenistan’la da yakın

ilişki kurmuştur. Türkmenistan’la ilişkiler özellikle Trans-Hazar ve trans-Afgan

doğalgaz boru hatlarının inşası gibi konularda ağırlık kazanmıştı. Orta Asya’nın

istikrarını doğrudan etkileyen Afganistan’da iç savaşının sona ermesi için Taliban

hareketini örgütleyen Pakistan’a destek vermeye başlamıştır. Ancak başta Pakistan’ın

desteğiyle güç kazanan ve zaman içerisinde kendi başına güçlü bir siyasi aktör haline

gelen Taliban hareketi, daha sonra ABD için de sorun haline gelerek Orta Asya

jeopolitiğinin yepyeni boyut kazanmasına neden olmuştu.158

2. Büyük Orta Asya Projesi

ABD’nin 1990’lar boyunca Orta Asya ülkeleriyle kurmuş olduğu stratejik

ilişkiler ağı, 11 Eylül 2001’de ABD’nin New York ve Washington’da yapılan terör

saldırılarından hemen sonra ABD’nin Orta Asya ülkeleriyle askeri işbirliğini ve

bölgede askeri varlığını artırılmasında önemli rol oynadı. 11 Eylül 2001 saldırıları

Orta Asya’nın jeostratejik durumunu değiştirmiş, ABD’nin Afganistan’a yönelik

yürüttüğü operasyon, Orta Asya ülkelerinin coğrafik olarak Afganistan’a yakınlığı

nedeniyle sağladığı kolaylıklar, bölge ülkelerinin önemini önceki yıllara göre çok

daha artırmıştır. ABD ulusal çıkarları açısından önemi vurgulanan Orta Asya

ülkeleri, Afganistan’a karşı askeri müdahale kararının alınması, aynı zamanda bölge

ülkelerine yönelik finansal ve ekonomik yardımların artırılmasını da beraberinde

getirmiştir. Başlangıçta Afganistan’daki gelişmelere temkinli yaklaşsalar da, sonuç

158

A.A. Kazantsev, op. cit., s. 171.

Page 72: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

66

itibariyle beş bölge ülkesi maddi ve stratejik nedenlerden dolayı ABD’nin

Afganistan’a karşı operasyonları için hava sahalarını açmış, istihbarat bilgilerinin

paylaşılmasına rıza göstermişlerdir. Ekim 2001’de ABD Savunma Bakanlığı’nın

yayınladığı ABD’nin ulusal çıkarlarının temel güvenlik ilkelerini belirten dört yıllık

savunma planında, Orta Asya ülkeleriyle diplomatik, askeri ve ekonomik bağların

güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapmıştır. Söz konusu belge, aynı zamanda

bölgenin önemli pazarlarına ve stratejik kaynaklarına serbest erişimin

desteklenmesini ve “istikrarsız alan” olarak nitelendirilen Orta Asya’da ABD

çıkarlarını olumsuz etkileyecek tehditleri ortadan kaldırmak için harekete geçilmesi

gerektiğini öngörmekteydi.159

ABD’nin küresel terörle mücadelesi çerçevesinde Orta Asya ülkeleriyle

kurduğu yakın işbirliği, Hazar Denizi ve Orta Asya enerji kaynaklarının kontrol

edilmesi yönünde ABD’ye önemli olanaklar sağlamıştır. ABD bölgedeki enerji

kaynaklarını kontrol ederek, kendi iç talebini karşılamanın yanı sıra, enerji

kaynaklarının akışlarını kontrol ederek de diğer küresel güçlere karşı baskı aracı

olarak da kullanmayı amaçlanmıştı. ABD’nin terörle mücadele gerekçesiyle

Rusya’nın “yakın çevresine” askeri üsler kurarak bölge üzerinde ve Rusya’ya karşı

jeopolitik mücadelesinde stratejik zafer kazanmıştı. Çin’in batı sınırlarına kadar

dayanan askeri üsleriyle ABD, Çin’in Orta Asya ülkeleri üzerinde etkisini

sınırlandırmayı, Orta Asya ülkelerinin Rusya’dan daha bağımsız dış politika

159

Vinsen de Kitspotter, op. cit., s. 85-86.

Page 73: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

67

izlemelerini sağlamayı ve Amerikan karşıtı Rus-Çin ittifakının oluşmasını

engellemeyi amaçlamıştır.160

ABD ile en yakın askeri-siyasi ilişkiler içerisinde olan Özbekistan, bölgede

kendi askeri tesislerinin ABD tarafından kullanılmasına izin veren ilk ülke olmuştur.

Afganistan sınır yakınlarında bulunan Hanabad askeri üssünde 1500 Amerikan

askerinin yerleştirilmesine izin veren Taşkent, ABD’nin bölgedeki kilit müttefik

ülkesi konumuna gelerek bölgesel liderliğini güçlendirmek istemiştir. Mart 2002’de

ABD ile Özbekistan stratejik ortaklık ve işbirliği çerçeve deklarasyonu imzaladı.

Afganistan’da terörle mücadele operasyonlarında koalisyon güçlerine desteği

nedeniyle yılda 8 milyar dolar ve sadece Washington tarafından 160 milyon dolar

yardım alan Özbekistan ekonomisi için bu yardımlar önemli gelir kaynağı olmuştur.

Aynı zamanda Washington-Taşkent işbirliği Özbekistan’ın radikal İslam tehdidine

karşı mücadelesinde de önemli rol oynamıştı.161

Özbekistan, ABD’yle ittifak

ilişkisini güçlendirerek güney komşusu Tacikistan’ın başkentinde 25 bin asker

bulunduran ve Tacik-Afgan sınırını koruyan Rusya’nın etkisi altındaki Tacikistan’ı

dengelemek istemişti.162

Afganistan ile 1200 kilometre sınıra sahip olan Tacikistan da, Rusya’nın

onayını alarak ABD’ye olduğu gibi diğer koalisyon güçlerine hava sahasını açmış,

askeri üslerinin kollanılmasına izin vermiştir. Aralık 2001’de ABD Kırgızistan’la

başkent Bişkek’in yakınlarındaki Uluslararası Manas Havaalanının kullanılmasına

dair bir seneliğine anlaşma imzalamış, Haziran 2003’te, Temmuz 2006’da anlaşmayı

160

“İnteresı Kitaya, Rossii i SŞA v Tsentralnoy Azii”, < http://www.ca-portal.ru/article:7373 >

(23.11.2013). 161

A.S. Dundiç, “ Uzbekistan-SŞA: Osobennosti Vzaimodeystviya Posle 11 Sentyabrya 2001 g”, s.

254-255. < http://new.hist.asu.ru/biblio/V3/251-258.pdf > (24.11.2013). 162

A.S. Dundiç, op. cit., s. 256-257.

Page 74: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

68

uzatmıştı. Türkmenistan’la birlikte Kazakistan’da kendi hava sahalarını kullanıma

açmıştı. Rusya ve Çin’in tepkisini çekmemek için ABD ile kapsamlı askeri

işbirliğine gitmekten kaçınan Kazakistan ise, ABD ve müttefiklerine demir yollarının

da kullanılmasına ve olağanüstü durumlarda Almatı havaalanının savaş uçaklarının

inişine izin vermişti. Türkmenistan ise, karayollarının kullanımını sadece insani

amaçlar için kullanılması koşuluyla kabul etmişti.163

Bunun karşılığında Bush

Yönetimi, Orta Asya ülkelerine 2001’de 110,5 milyon dolar olan yardımlarını

2002’de 594 milyon dolara yükseltmişti.164

2003’ten itibaren Orta Asya’daki güç dengesi ABD’nin aleyhine değişmeye

başladı. Bölgeye geçici süre için konuşlanan, ancak stratejik konumunu muhafaza

etmeye çalışan ABD, bölge rejimlerinin devamı için herhangi bir sorumluluk

üstlenmemesi bölge rejimlerinin endişesine neden oldu. Afganistan sorununun

çözümünde uyguladığı yöntemler, Afganistan ekonomisinin uyuşturucu üretimine

bağımlı olması ve Afgan yönetimine destek verilmek yerine, kaynaklarını Irak

savaşına harcamaya başlayan Bush Yönetiminin bu tutumu, Orta Asya devletleri

tarafından hoşnutsuzlukla karşılandı.165

2004-2005 yılları arasında, önce Gürcistan’da daha sonra Kırgızistan’da

Amerikalı Sivil Toplum Kuruluşlarının desteğiyle yaşanan iktidar değişikliklerin

ardından, 12-13 Mayıs 2005’de Özbekistan iktidarına karşı meydana gelen

ayaklanmanın İslam Kerimov tarafından sert bir şekilde bastırılması Washington’un

tepkisine neden olmuştur. İnsan haklarının ihlali gerekçesiyle ABD’nin

Özbekistan’la ilişkilerini alt düzeye indirmesi Özbekistan’ın dış politika yönünü

163

E.F. Troitskiy, op. cit., s.107. 164

Vinsen de Kitspotter, op. cit., s. 87. 165

E.F. Troitskiy, op. cit., s.107-108.

Page 75: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

69

değiştirmesiyle sonuçlanıştır. 2005’de Özbek yönetimi Hanabad’daki ABD askeri

üssünü kapatma kararı almış, 1999’dan beri üyesi olduğu ABD destekli

GUUAM’dan ayrılmıştır.166

Washington-Taşkent ilişkileri aniden düşüş

yaşanmasının ardından ABD, bölgenin kilit müttefiki olarak Özbekistan’ın yerine

bölgesel güvenlik ve enerji projeleri alanında bölgenin lideri görmeye başladığı

Kazakistan’ın seçti.

Tacikistan’la yakın ilişki içerisinde olan ABD, Tacik-Afgan sınırında

güvenliğin güçlendirilmesi için maddi destekte bulunuyor, ülkenin ulaşım ve insani

bazı projelerini finanse ediyordu. Kırgızistan’da bulunan Manas askeri üssünün kira

bedelini artırarak kullanım süresini uzatan ABD, Haziran 2008’deyse üssün

genişletilmesi yönünde karar aldı. 2006’da Türkmen lideri S. Niyazov’un

(Türkmenbaşı) ölümünden sonra yeni Devlet Başkanı Gurbanguli

Berdimuhammedov Nisan 2008’de NATO Zirvesine katılmış, NATO

komutanlığında Afganistan’da görev yapan Uluslararası Destek Gücü (ISAF) için

kendi topraklarının kullanılmasına izin vermiştir.167

2007 yılının sonlarından itibaren ABD- Özbekistan ilişkileri düzelmeye

başlamış, Şubat 2009’da ABD Taşkent ile NATO’nun Afganistan’a askeri olmayan

yüklerin taşınmasına ilişkin anlaşma imzalanması için görüşmeler başlattıklarını

açıklamıştır.168

ABD’nin Özbekistan ile tekrar yakınlaşma sürecinde girmesinin

sebeplerinden biri de, 3 Şubat 2009’da Kırgızistan Devlet Başkanı Kurmanbek

Bakiyev’in Moskova’ya yaptığı ziyaretin hemen ardından ülkesinde bulunan ABD

166

Ainur Nogayeva, Orta Asya’da ABD, Rusya ve Çin: Stratejik Denge Arayışları, Ankara, USAK

Yayınları, 2011, s. 231-232. 167

E.F. Troitskiy, op. cit., s. 108. 168

“SŞA Vozobnovili Peregovorı s Taşkentom o Snabjenii Voysk v Afganistane”, <

http://lenta.ru/news/2009/02/05/backup/ > (24.11.2013).

Page 76: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

70

üssünü kapatmaya yönelik kara alması olmuştu.169

Ancak ABD ile Kırgızistan

arasında yürütülen görüşmeler sonrası Washington’un, Manas (Gansi) üssünün kira

bedelini 17 milyon dolardan 60 milyon dolara çıkarmasıyla, Manas askeri üssünün

adı Uluslararası Transit Merkezi olarak değiştirilmiş ve ABD Manas askeri üssünü

kullanmaya devam etmiştir.170

2000’lerin ikinci yarısında Orta Asya ülkeleriyle ikili ilişkilerin yanında,

ABD aynı zamanda bölgesel entegrasyon projesini tekrar öne çıkarmaya başladı.

Mart 2005’te Orta Asya bölgesinin önemli uzman isimlerinden Frederick Starr

“Afganistan ve Komşuları için Büyük Orta Asya Ortaklığı”171

çalışmasından sonra

ABD Orta Asya politikasına yönelik yeni konsept benimsemişti. ABD Yönetimi

Starr’ın Büyük Orta Asya konseptinin içeriğinde bazı değişiklikler yaparak Nisan

2006’da yaptığı açıklamada “bölgesel ekonomik entegrasyon” çerçevesinde

ABD’nin güvenlik alanındaki çıkarlarını, demokrasi ve serbest piyasa reformlarının

desteklenmesi gibi konuları Orta Asya politikasında temel hedef olarak belirlemişti.

Bu projeyle Orta Asya’nın Güney Asya ile sınır aşan ekonomik bağlarının

Afganistan üzerinden güçlendirilmesi ve entegrasyonun sağlanması

amaçlanmaktaydı. Aslında ABD bu projeyle Rusya’nın gerçekleştirmeye çalıştığı

entegrasyon planlarına alternatif oluşturmak, Çin’in Orta Asya’daki rolünü

sınırlamak ve Deli ve İslamabat ile işbirliğine ve Afganistan üzerindeki mutlak

169

“Podpisan Ukaz o Vıvode Amerikanskoy Bazı “Manas””, < http://www.arms-expo.ru/049057052048124054054055056.html > (24.11.2013). 170

Richard Weitz, “Global Insights: Manas Decision Raises Regional Fears of U.S. Exit From

Eurasia”, < http://www.worldpoliticsreview.com/articles/13321/global-insights-manas-decision-raises-regional-fears-of-u-s-exit-from-eurasia > (24.11.2013). 171

Frederick Starr, “A Greater Central Asia Partnership’ for Afghanistan and Its Neighbors”, Silk

Road Paper, March 2005, http://www.silkroadstudies.org/CACI/Strategy.pdf

Page 77: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

71

kontrolüne dayanarak “Güney ve Orta Asya” makroekonomik alanı şekillendirmeyi

amaçlamıştır.172

Taliban’ın ve Taliban’a bağlı ve daha özerk hareket eden diğer gurupların

Afganistan’daki ISAF güçlerine karşı 2006’da başlattıkları ani saldırılar,

Afganistan’da çatışmaların tekrar kızışmasına neden oldu. 2007’de ABD

Afganistan’daki gelişmelerin olumsuz olduğunu açıklıyor, Afgan-Pakistan

cephesindeki terörle mücadele stratejisini tekrar gözden geçirme kararı alıyor,

Afganistan’daki NATO güçlerinin yetersiz bulunması kanısına varılarak asker

sayısının artırılmasını gündeme getiriyordu. Bu gelişmeler sonucunda

Washington’un Afganistan üzerinden Orta Asya’yı Güney Asya’yla bütünleştirme

projesi inandırıcılığını ve güvenilirliğini yitirmeye başladı.173

2008’de iktidara gelen Demokrat Barak Obama, ABD’nin dış politikasında

değişikliğe gitmiştir. 2009’da Obama yönetimindeki Beyaz Saray “Afganistan-

Pakistan” konsepti çerçevesinde Orta Asya stratejisini de gözden geçirerek beş

öncelikli hedefi öne çıkararak yeni yol haritası belirlemiştir. Buna göre ABD, her

şeyden önce Afganistan’da yürütülen terörle mücadelede konusunda (özellikle askeri

üslerin yerleştirilmesi ve asker ve mallarının transit geçişinin sağlanması için ulaşım

yollarının kullanıma açılması konusunda) Orta Asya ülkeleriyle işbirliğini

maksimuma çıkarmayı; ikincisi, enerji kaynaklarının ve ulaşım yollarının aktif bir

şekilde geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi; Üçüncüsü, Orta Asya’da devlet

kurumlarının güçlendirilmesi ve insan haklarının korunması; Dördüncüsü, bölge

172

E.F. Troitskiy, “Politika SŞA v Tsentralnoy Azii: Podhodı Vtoroy Administratsii Dj. Buşa (2005-

2009 gg.) i B. Obamı (2009-2010 gg.)”, Comparative Politics, Sayı 4, 2011, s. 65-66. 173

E.F. Troitskiy, “Politika SŞA v Tsentralnoy Azii: Podhodı Vtoroy Administratsii Dj. Buşa(2005-

2009 gg.) i B. Obamı (2009-2010 gg.)”, op. cit., s. 66-67.

Page 78: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

72

ülkelerinin ekonomilerinde rekabet gücünün artırılması; Son olarak ise, Tacikistan ve

Kırgızistan’ın parçalanmasının önlemesi ve kendi yönetimlerini sağlayabilmeleri için

desteklemeyi amaçlamıştır.174

Barak Obama’nın Orta Asya ülkeleriyle işbirliği farklı alanlarda

temellenmekteydi.175

Asıl mesele NATO güçlerinin Afganistan’dan askerlerini geri

çekme meselesinde işbirliği yapılması ve 2014 sonrası bölgede ABD varlığının

korunabilmesiydi. ABD’nin bu stratejisinde kilit rol Özbekistan’a düşüyordu.

2005’te kopmuş olan ilişkilerin 2009’da yenilenmesinin ardından Eylül 2011’de

ABD Kongresi 2004’ten beri Özbekistan’a uygulanan silah yardımı yasağını

kaldırdı. 22-23 Ekim 2011’deyse ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton Taşkent’e

resmi ziyaret gerçekleştirmiş, Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov ile kapalı

kapılar ardında görüşmüş ve bu görüşmenin üzerinden 1 yıl bile geçmeden Temmuz

2012’de Özbekistan Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü üyeliğini askıya aldığını

açıklamıştır.176

Özbekistan Parlamentosu 4 Ağustos 2012’de onayladığı dış politika

konseptinde yabancı devletlerin Özbekistan’da askeri üs ve tesislerin kurulmasını

yasaklayarak ABD’nin Özbekistan’da askeri üs açacağı tartışmalarına son vermiştir.

Özbekistan herhangi askeri veya siyasi ittifakta yer almayacağını ve ordusunun kendi

sınırları dışında barış gücü olarak görevde bulunmayacağını belirtmiş olsa da, söz

konusu dış politika konseptindeki yasağın ABD-Özbekistan işbirliğine ve ABD Özel

174

Marlen Lyaruel, “Politika SŞA v Tsentralnoy Azii: Amerikantsi- s Marsa, Evropeytsi – s Venerı,

Tak li Eto?”, EUCAM, Sayı: 26, Ekim 2012, s. 2. 175

Steve LeVine, “The End of The Great Game”, <

http://www.newrepublic.com/article/world/78168/obama-central-asia-great-game > (27.11.2013). 176

Aleksey Fomenko, “Tsentralnoaziyatskaya Strategiya Obamı”, <

http://russiancouncil.ru/inner/?id_4=697#top > (27.11.2013).

Page 79: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

73

kuvvetlerinin Taliban’a ve diğer tehditlere karşı yürüttüğü operasyonlarında

Özbekistan’ın tesislerini kullanmalarına engel olmayacağı belirtilmiştir.177

Güney ve Orta Asya Devletlerinden sorumlu ABD Dışişleri Bakan

Yardımcısı Robert Blake, ABD’nin Orta Asya’da Varlığı (U.S. Engagement in

Central Asia) Konseptiyle ilgili Kongreye sunduğu raporda Orta Asya’nın ABD

açısından önemini vurgulamıştır. Raporda, ABD’nin kilit güvenlik konularında

Özbekistan ile ilgili işbirliğine hazır olduğunun altını çizmiş, Kırgızistan’da bulunan

uluslararası Manas havalimanının Uluslararası Transit Merkezi açısından bölgede

terörizm ve uyuşturucu gibi güvenlik sorunlarının çözümünde önemli yer oynadığını

belirtmiştir.178

22 Mayıs 2012’de Kırgızistan ile NATO arasında Afganistan’da bulunan

Koalisyon Güçlerinin Kırgızistan üzerinden kara ve demir yollarıyla yüklerin

sevkiyatının yapabilmesine dair anlaşma imzalamıştır.179

Ancak bir yıl sonra Ağustos

2013’te Kırgızistan Parlamentosu ülkede bulunan Amerikan Manas askeri

üssünün/Uluslararası Transit Merkezinin 11 Temmuz 2014’te tamamen kapatma

kararını onaylamasının ardından Ekim 2013’te Pentagon Manas üssünü boşaltmaya

başladığını duyurmuştur.180

Kırgızistan’daki etkinliğini kaybetmek istemeyen ABD, Manas üssünü

kapatılması yerine şekil değiştirilmesi yönünde çalışmalar yürütmektedir. Manas

177

Dmitriy Solovyov, “Ozbekistan Otkazalas Razmeşat İnostranjıe Voyennıe Bazı”, <

http://ru.reuters.com/article/topNews/idRUMSE87109720120802?sp=true > (29.11.2013). 178

Robert O. Blake, U.S. Engagement in Central Asia, 24 Temmuz 2012, <

http://www.state.gov/p/sca/rls/rmks/2012/195500.htm > (12.04.2014). 179

“Kirgiziya Podpisala s NATO Spglaşeniye o Nazemnom Tranzite Gruzov”, <

http://lenta.ru/news/2012/05/23/nato/ > (27.11.2013). 180

“Kirgiziya Zakrıvayet Bazu SŞA “Manas””, < http://mir-politika.ru/7201-kirgiziya-zakryvaet-bazu-ssha-manas.html > (28.11.2013).

Page 80: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

74

üssünde bulunan istihbarat radar sistemlerin ve tesislerin 2014’te inşası

tamamladıktan sonra ABD’nin yeni Bişkek Büyükelçiliği binasına taşınarak, ortan

hizmet sunacağı belirtilmektedir.181

Manas üssünde askeri personel olarak görev

yapan askerlerin, 200’e yakınınsa diplomatik statü verilerek şimdiden sivil görevliye

dönüştürüldüğü ve Bişkek Büyükelçiliğinde çalışmaya başladığı iddia

edilmektedir.182

Kazakistan, Washington’un Orta Asya politikasında önemlini korumaya

devam etmektedir. ABD resmi Kazakistan politikasını üç temel faktör üzerinde

yürütmeye çalışmaktadır. Birincisi, Astana’nın katılımıyla Afgan sorununun çözümü,

ikincisi terörle mücadelede işbirliği ve son olarak da Kazakistan enerji kaynaklarının

çeşitlendirilmesi ve dünya piyasalarına aktarılmasıdır. Kazakistan’ın Avrasya

Ekonomik Birliği’ne dâhil olmasını olumsuz karşılayan ve bunun engellenmesi için

Dünya Ticaret Örgütü’ne katılmasını hızlandırmak isteyen ABD’nin, Asya-Pasifik

için kabul ettiği yeni strateji göz önünde bulundurulursa, yakın gelecekte Çin’in

enerji güvenliğinin sağlanmasında Kazakistan’ın rolünün daha da artacağını

belirtmek gerekir.183

ABD ile Kazakistan Savunma Bakanları Aralık 2012’de Washington’da

2013-2017 dönemini kapsayacak olan Savunma Alanında İşbirliği Planı

imzalamıştır. Böylelikle ABD ile Kazakistan arasında barış gücü ve askeri personel

eğitimi, teknik destek ve iki ülkenin savunma sanayi kompleksleri arasında iletişimin

181

“Baza Manas Ostayorsya- Eto Okonçatelno”, < http://www.iarex.ru/interviews/38028.html >

(27.10.2013). 182

“SŞA Zakroyut Bazı v Kırgızistane? Rossiya ne Verit”, <

http://russian.eurasianet.org/node/60369 > (06.11.2013). 183

Yuliya Yakuşeva, “Kazahstan i SŞA: Tendentsii Goda”, < http://www.ia-centr.ru/expert/14761/

> (28.11.2013).

Page 81: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

75

sağlanması gibi ortak konular belirlenmişti.184

ABD ile Kazakistan arasında

yürütülen görüşmelerle Washington, Kazakistan’ın Hazar denizi kıyısındaki Aktau

limanını Afganistan’dan NATO askerlerinin çekilmesi için transit merkeze

dönüştürmek istemiş, Nisan 2013’teyse Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan

Nazarbayev ise, NATO güçlerinin Aktau limanını kullanımına açmaya hazır

olduğunu belirmiştir.185

ABD Orta Asya coğrafyasında özel güvenlik güçleriyle de etkinliğini devam

ettirmeye çalışmaktadır. Mart 2011’de ABD Savunma Bakanlığı, ABD Özel

Kuvvetler Komutanlığına (Special Operations Command/SOCOM) bağlı “Yeşil

Berelilere” Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Kırgızistan’da bulunan

teröristlerin gerektiği halde ortadan kaldırılması için müdahale etme hakkı tanımıştır.

Afganistan’da bulunan “Yeşil Berelilerin” alt bölümü olarak bilinen “Üçüncü Grup”

ise sınır aşan operasyonlara katılmaktadır. Operasyon gerçekleştirdikten sonra kural

olarak tekrar kendi üslerine dönmesi gereken bu birlikler, Eylül 2010’da Tacikistan

sınır muhafızlarına yönelik teröristlerin saldırılarında Tacikistan hükümet güçlerine

destek için müdahale etmiş, 20’den fazla terörist öldürülmüştü.186

Orta Asya güvenliğinde hala önemli role sahip olan ABD, “çok taraflı” dış

politika izlemeye çalışan bölge ülkelerini de ABD’yle işbirliğini önemli görmeleri

Washington’un bölgedeki jeopolitik rekabetini devam ettirecektir. ABD’nin yakın

184

“Oboronnıe Vedomstva Kazahstana i SŞA Podpisali Plan Sotrudniçestvo na 2013-2017 godı”, <

http://central-asia.tj/2012/12/12/oboronnye-vedomstva-kazaxstana-i-ssha-podpisali-plan-sotrudnichestva-na-2013-2017-gody/ > (28.11.2013). 185

Viktoriya Panfilova, “Na Kazpii Sozdayotsya Voenno-Morskaya Baza SŞA”, Nezabisimaya

Gazeta, 29 Nisan 2013, http://www.ng.ru/cis/2013-04-29/6_kaspiy.html 186

“Pentagon Dal Spetsnazu SŞA Pravo Vtorgatsya v Tsentralnuyu Aziyu”, < http://topwar.ru/3909-pentagon-dal-specnazu-ssha-pravo-vtorgatsya-v-centralnuyu-aziyu.html > (28.11.2013). ; “Smetsnaz

SŞA Uje Aktivno Deystvuyet v Stranah Bıvşego SSSR v Sredney Azii”, <

http://www.kavkazcenter.com/russ/content/2011/07/08/83250.shtml > (28.11.2013).

Page 82: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

76

gelecekte küresel liderlik rolünden vazgeçmeyeceği gibi enerji kaynakları ve stratejik

konumu açısından Avrasya’da varlığını sürdürecektir. ABD’nin Orta Asya işlerine

karışması, müdahale etmesi veya bu bölgede varlığını sürdürmesi Amerikan ulusal

çıkarları ve küresel siyaset taktiğine bağlı olacaktır. ABD’nin Irak, ardından da

Afganistan’dan askerlerini geri çekme ve doğrudan savaşa girmeme süreçlerine

paralel olarak ABD Orta Asya’ya daha az önem verecek. Mamafih, gelecekte

Amerikan ekonomisinin düzeltilmesi ve proaktif dış politika rejiminin tekrar hayata

geçirmesiyle ABD, Orta Asya’nın küresel stratejideki öneminden dolayı bölgeyi

tamamen terk etmeyeceği gibi kapsamlı bir şekilde tekrar bölgeye dönmek

isteyebilir.187

Afganistan operasyonunu desteklemek amacıyla kurulan Uluslararası

Koalisyonu Güçlerinin (101.000’i ABD askeri olmak üzere toplam 140.000 askerden

oluşuyor) (International Security Assistance Force-ISAF)188

2014’te Afganistan’dan

çekilme kararıyla ABD’nin Avrasya bölgesindeki askeri varlığına ilişkin tartışmalar

başlamıştır.

Nisan 2012’de ABD ile Afganistan arasında imzalanan stratejik ortaklık

anlaşmasıyla, ABD’nin 2024’e kadar Afganistan topraklarında Afganistan

güvenliğini ve devletin kuvvetlendirilmesini desteklemesi öngörülmektedir.189

ABD

Dışişleri Bakanı John Kerry 1 Ağustos 2013’te Pakistan ziyareti esnasında yaptığı

basın açıklamasında, Afganistan’dan Amerikan askerlerinin tamamının

187

D.B. Malışev, Tsentralnoaziatskiy Uzel Mirovoy Politike, Moskova, İMEMO RAN, 2010. s. 82. 188

“Afganlar Güvenliğini NATO’dan Devralıyor”, <

http://www.bbc.co.uk/turkce/ozeldosyalar/2013/06/130618_afganistan_nato.shtml > (05.11.2013). 189

“Afganistan i SŞA Podpisali Soglaşenie o Strategiçeskom Partnyorstve”, <

http://www.afghanistan.ru/doc/22662.html > (06.11.2013).

Page 83: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

77

çekilmeyeceğini, sadece önemli derecede azalma olacağını belirtmişti.190

2014’ten

sonra Afganistan’da ABD asker sayısının ne kadar kalacağıyla ilgili henüz kesin bir

karar alınmamakla birlikte, ABD kaynaklarından edinilen bilgi ve yapılan bazı

açıklamalara göre Pentagon Afganistan’da 25.000 askerin kalmasında ısrar ederken,

ABD Başkanlık İdaresi 3.000-4.000 arasında asker ile ülkede varlığını korumak

istemektedir.191

ABD-Afganistan güvenlik anlaşmasına dayanarak Pentagon 2014 sonrası

Afganistan’da bulundurmayı amaçladığı en az 5 askeri üste özel kuvvetler,

operasyonel istihbarat görevlileri, keşif donanım ve askeri araçlar yerleştirmeyi

hedeflemektedir. Afganistan’daki askeri üslerin Pakistan, İran ve Çin’in sınırları

yakınlarında ve ayrıca Orta Asya ve Basra Körfezi gibi istikrarsız bölgelerde

yerleşmiş olması ABD için önemli stratejik kazanım olacaktır.192

ABD’nin Afganistan’da varlığını sürdürmek istemesinin sebeplerinden bir

diğeri de Afganistan’ın dünya uyuşturucu üretiminde % 90’lık paya sahip

olmasıdır.193

Afganistan’da geleneksel olmayan güvenlik tehditlerinin var olduğu

sürece ABD söz konusu güvenlik sorunlarıyla mücadele adı altında bölge ülkeleriyle

her zaman işbirliğine gitme imkânına sahip olup, bölgede etkisini sürdürme fırsatına

sahip olacaktır.

190

“Polnogo Vıvoda Voys SŞA iz Afganistana ne Budet”, İtar-Tass Haber Ajansı, < http://www.itar-tass.com/c11/826728.html > (25.02.2014). 191

Aleksandr Şustov, “SŞA Ostanutsya v Afgansitane”, http://www.russiapost.su/archives/5244,

(6.11.2013). 192

Jason Burke, The Guardian, “Secret US and Afghanistan talks could see troops stay for decades” <

http://www.theguardian.com/world/2011/jun/13/us-afghanistan-secret-talks-on-security-partnership > (06.11.2013). 193

Afganistan Raporu ve Çözüm Stratejileri, Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi Raporu,

Mayıs 2010, s. 9.

Page 84: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

78

3. Enerji Politikaları

ABD’nin Orta Asya enerji kaynaklarına yönelik politikası 1997’de Hazar

Denizi havzasını kendi stratejik çıkar alanı ilan etmesiyle hız kazandı. Bunun

sebeplerinden biri 1993-1994 yılları arasında Azerbaycan ve Kazakistan ile büyük

anlaşmalar imzalayan dev Amerikan petrol şirketlerinin ekonomik çıkarlarını koruma

çabasıydı. Bazı tespitlere göre Hazar havzasının enerji kaynaklarının olduğundan çok

daha fazla olarak gösterilmesi ve ABD enerji güvenliği açısından kaynakların

çeşitlendirilmesi için bölgenin petrol ve doğalgaz kaynaklarını alternatif olarak

sunulmaya başlaması ABD’nin bölgeye ilgi duymasının bir diğer nedeniydi.

ABD’nin bu bölgeye yönelik ilgisinin artması aynı zamanda bölgenin Kuzey-Güney,

Avrupa–Asya gibi dünya enerji ulaşım yollarının kesiştiği noktada bulunmasıydı.

Bunun yanı sıra jeo-ekonomik öneme sahip bu bölgenin ABD’nin dünya enerji

kaynaklarının ulaşımı ve paylaşımını da kontrol etme stratejisinin bir parçası olarak

görülebilir.194

Basra Körfezine olan bağımlılığını azaltmayı Hazar ve Orta Asya enerji

kaynaklarını dünya piyasalarına sevkiyatıyla sağlamayı amaçlayan ABD yönetimi,

1999’da Kongreden Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Azerbaycan,

Tacikistan, Gürcistan ve Ermenistan ile ticari ve yatırım ilişkilerini belirleyen ve

enerji ve ulaşım alanındaki sınırlamaların kaldırılmasını öngören “İpek Yolu”

stratejisine ilişkin karar çıkarmıştır.195

194

D.V. Dolguşev, “Konflikt Energetiçeskih İnteresov Rossii i SŞA v Tsentralnoy Azii i Kaspiyskom

Regione”, Vestnik, Cilt: 4, Sayı: 16, 2011, s. 90-91. 195

Andrey Volgin, “Neftegazovıy Sektor Tsentralnoy Azii i Stsenarii Regionalnoy İntegratsii”,

Ekonomiçeskoe Obozreniye, Sayı 4, 2006, s. 9.

Page 85: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

79

Orta Asya ve Hazar Denizi Havzasının petrol ve doğalgaz kaynaklarına

yönelik yürüttüğü “boru hatları diplomasisi”yle Rusya’nın bölgeden dışlanması

hedeflenmiştir. Enerji alanında bölge ülkeleriyle kuracağı işbirliği üzerinden Çin’in

hammadde erişimini bloke etmek ve kendi enerji güvenliğini sağlamak için askeri

birliklerini yerleştirmek için altyapı oluşturmak, ABD’nin diğer hedeflerindendi.

Hazar Havzası ülkelerinin de ABD’yle enerji alanında işbirliğine açık olmaları

sayesinde 2000’lere gelindiğinde bu alanda ABD Rusya’nın önüne geçti.196

Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye’nin Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı

projesini hayata geçirmesinde önemli rol oynayan ABD, bu projeye Türkmenistan ve

Kazakistan’ın da dâhil olduğuna dair 1999’da İstanbul Zirvesinde imzalanan

anlaşmada gözlemci ülke olarak yer almıştı.197

2004’te NATO’nun İstanbul Zirvesi’nde Kafkasya-Hazar bölgesinin

NATO’nun stratejik etki alanı ilan edilmesiyle, ABD NATO üzerinden Hazar-

Kafkasya ve Orta Asya enerji kaynaklarını ve boru hatlarının kontrolünü sağlamayı

hedeflemiştir.198

2005’te ABD, Azerbaycan ve Kazakistan’dan oluşan “Hazar

Koruma Gücü” (Caspian Guard) isminde üçlü bölgesel ittifak oluşturulmasını

amaçlayan Washington, bu proje kapsamında 10 yıl içerisinde yaklaşık 100 milyon

dolar yatırım yapılmasını, ilerleyen yıllardaysa bu örgüt çerçevesine Türkmenistan,

Özbekistan ve Türkiye’yi de dâhil etmeyi planlamıştır. ABD Azerbaycan’da radar

sistemlerini, Kazakistan’ın Atırau limanında ise askeri üs inşa edilmesi için finansal

196

D.V. Dolguşev, “Konflikt Energetiçeskih İnteresov Rossii i SŞA v Tsentralnoy Azii i Kaspiyskom

Regione”, op. cit., s. 91-92. 197

Olga Vinogradova, “Rezursı “Bolşogo Kaspiya”(Ojidaniya i Vozmojnosti v Tsifrah)”, Pro et

Contra, Sayı: 3, Cilt: 5, Yaz 2000, s. 106-107. 198

S.V. Novoselov, “Konfliktnıy Potentsial Kaspiyskogo Regiona-Ugroza Bezopasnosti Rossii”,

Kaspiyskiy Region: Politika, Ekonomika, Kultura, Sayı: 1, Cilt: 6, 2005, s. 15.

Page 86: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

80

olarak desteklemiş, kıyı ülkelerin ABD yapımı askeri gemilerle filolarını oluşturarak

Rusya ve İran’ın bölgedeki gücünü sınırlamaya çalışmıştır.199

ABD’nin Orta Asya enerji kaynakları üzerindeki politikasının bir başka

boyutu ise, bölgenin petrol ve doğalgazını Güney Asya üzerinden dünya piyasalarına

aktarılması projesidir. 2008’de Hindistan’ın TAPI (Türkmenistan-Afganistan-

Pakistan-Hindistan) projesine dâhil olması ve 2010’da Türkmenistan devlet Başkanı

Gurbanguli Berdimuhammedov’un Hindistan’ı ziyaret etmesi, daha 1990’larda

düşünülen projeyi tekrar gündeme getirmiştir. 12 Aralık 2010’de Türkmenistan,

Afganistan, Pakistan ve Hindistan arasında TAPI doğalgaz boru hattının inşası için

çerçeve protokolü imzalanmıştır. TAPI projesinin hayata geçirilmesi ABD çıkarları

açısından önemli rol oynamaktaydı. Bunun ilk önemli nedeni İran’ın çevrelenmesi ve

proje dışı bırakılmasıydı. Yani İran’ın sadece batı ile değil, doğu ile de doğalgaz

alanında işbirliğine gitmesinin engellenmesiydi. İkincisi, TAPI üzerinden İran’ın

kurmaya çalıştığı İran-Afganistan-Tacikistan üçlü koalisyonunun oluşmasını

engellenmesidir. Üçüncü, Avrupa’nın sınırlandırılmasıydı. ABD’nin TAPI doğalgaz

boru hattının hayata geçirilmesini desteklemesi sonucunda Avrupa’nın “Nabucco”

projesine darbe vurmuş, Avrupa’nın sadece İran’a değil, Orta Asya’ya girmesini de

engellemiştir. Dördüncüsü, kalkınmakta olan Hindistan’ın desteklenerek Çin’e karşı

denge unsuru olarak kullanılması düşünülmüştür. ABD Türkmenistan üzerinden Çin

ile Hindistan’ı bir birine düşürmeyi planlanmıştır. Beşincisi, Batı yanlısı Afganistan

ve Pakistan’ın TAPI üzerinden desteklenmesiydi. Altıncı ve son olanıysa, TAPI

üzerinden Pakistan’ı Afganistan’a bağımlı hale getirerek kontrol etmekti. Ancak,

projenin garantörü rolünü üslenen NATO/ISAF güçlerinin Afganistan’da Taliban’a

199

Marina Mihaleva, “Kaspiy- Zona Soperniçestva ili Sotrudniçestva?”, Obozrevatel-Observer, Sayı:

10, 2009, s. 57.

Page 87: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

81

karşı başarıya ulaşamaması, ABD Başkanı Barak Obama’nın Pakistan ile yaşanan

kriz ve Af-Pak sorununun yanında Afganistan’dan çekilme kararı alması TAPI

projesini geri plana atılmasına neden oldu.200

Bölgede yaşanan bu gelişmeler en çok Türkmenistan’ın işine gelmiştir. Öyle

ki bu gelişmeler esnasında Rusya’nın tekelinden kurtularak dünya piyasalarına

doğalgaz ihracatını çeşitlendirmek isteyen Türkmenistan, 2010’da İran ile yıllık 20

milyar metreküp kapasiteli “Dovletabad-Hangeran” doğalgaz boru hattını inşa

etmişti. 2009’da Türkmenistan-Çin doğalgaz boru hattı açılışı yapılmış, 2012’ye

gelindiğindeyse Çin’e doğalgaz sevkiyatını artırarak Çin’in en büyük doğalgaz

tedarikçisi haline gelmiştir. Aşkabat’ın Pekin ve Tahran ile enerji alanında

yakınlaşması ABD başta olmak üzere Batı’nın tepkisini çekmiş, Washington’un

Türkmenistan doğalgaz güzergâhının yönünün değişmesi konusunda Türkmen

rejimine baskı yaparak, TAPİ projesinin tekrar hayata geçirilmesi için lobi

faaliyetlerini üstlenmek istemişti.201

II. Çin’in Orta Asya Politikası’nın Güvenlik Boyutu

SSCB’nin yıkılması ve Orta Asya’da yeni bağımsız devletlerin ortaya

çıkması Çin Halk Cumhuriyeti sınırında yeni jeopolitik durumu meydana getirerek

bölgedeki güç dengesini temelden değiştirmiştir. Sovyetler Birliği’nin çöküşü bir

taraftan Çin’in Orta Asya’ya etki alanını genişletmek için yeni fırsatlar yaratırken,

aynı zamanda bölgede Sovyet döneminde yaşanan sorunların farklı boyutlarla tekrar

200

İ. Şevırev, “Transafganskiy Gazoprovod TAPİ- Rasluçnik, A ne Spasitel”, <

http://www.centrasia.ru/newsA.php?st=1338970620 > (03.12.2013). 201

“Zapad Vedet Borbu za Turkmenskuyu Neft”, < http://www.wprr.ru/archives/3499 >

(03.12.2013).

Page 88: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

82

ortaya çıkmasına neden olmuştur. Sınır sorunlarının çözülmemiş olması, Çin

sınırında çok sayıda askeri varlığın söz konusu olması ve Uygur ayrılıkçı hareketinin

güç kazanması Çin’in Sincan-Uygur Özerk Bölgesinin güvenliğini doğrudan

etkilemiş, Pekin tarafından ülkenin ulusal güvenliği için tehdit olarak görülmüştür.202

1. Sınır Sorunları

Çin bölgede ilk önce Sovyetler Birliği döneminden kalma sınır sorunlarının

çözmek istemiştir. Sınır sorunlarının çözüme kavuşturulması Çin için ulusal güvenlik

meselesiydi. Çin’in 19.yüzyıla kadar dayanan kuzey ve batı komşularıyla sınır

meseleleri 1963’te SSCB ve Çin arasında gerginliğe neden olmuştu. Sınır sorununa

yönelik 1964’te başlayan görüşmeler sonuç vermemiş, 1969’da Sovyetler Birliği’nin

Kazakistan’ın Çin sınırında büyük çaplı çatışmalara neden olmuş, Sovyetler Birliği

ordusu karşısında Çin geri adım atmak durumunda kalmıştı. 1980’lerin ortalarında

taraflar arasından sınır görüşmeleri tekrar başlamış, ancak SSCB’nin çöküşüyle

birlikte konu tekrar dondurulmuştu.203

Çin 1992’de Kazakistan ve Kırgızistan sınırlarının belirlenmesine ilişkin ikili

görüşmeler başlatmıştır. Tacikistan’da iç savaşın başlaması nedeniyle Duşanbe

görüşmelerde yer alamamıştır. Daha sonraysa Moskova’nın girişimiyle Eylül

1992’den itibaren görüşmeler bir taraftan Rusya, Kazakistan, Kırgızistan,

202

V. Paramanov, A. Strokov, O. Stolpovskiy, Rossiya i Kiray v Tsentralnoy Azii: Politika,

Ekonomika, Bezopasnost, Bişkek, Prithouse, 2008, s.112. 203

V.Paramonov,O.Stolpovskiy“Pograniçno-territorialnye problemy v kitaysko-tsentralnoaziatskih

otnoşeniyah”, < http://www.easttime.ru/analitic/3/8/575.html> (1.12.2011).

Page 89: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

83

Tacikistan’ın birleşmiş delegeleri, diğer taraftan Çin’in katılımıyla “4+1” gurubu

üzerinden yürütülmeye başlanmıştır.204

1740 kilometrelik Çin-Kazak sınırına ilişkin başlatılan görüşmeler, 24 Nisan

1994’te imzalan “Kazak-Çin devlet sınırlarına ilişkin” anlaşmayla tamamlanmış,

tartışmalı Sarı-Çeldı, Çagan-Obo ve Baumurza bölgeleri dışındaki diğer tüm sınır

çizgisi belirlenmiştir. 944 km2’lik tartışmalı bölge ile ilgili Eylül 1997’de ek

sözleşme imzalanması ve 1999’da Kazakistan meclisinin onaylamasıyla söz konusu

tartışmalı bölgenin 407 km2

Çin’e, 537 km2 Kazakistan’a geçmiştir.

205 10 Mayıs

2002’de Çin ile Kazakistan Dış İşleri Bakanları arasında imzalanan sınırların

çizilmesine ilişkin protokolle iki ülke arasındaki sınır sorunlarına son nokta

konmuştur.206

Harita 5. 1999 Çin-Kazak Sınır Anlaşması

Kaynak: http://www.ezilon.com/maps/asia/kazakhstan-road-maps.html (21 Temmuz 2014).

204

Vafo Niyatbekov, “”Reşenie Pograniçnıh Voprosov-Kak Faktor Obrazovaniya ŞOS”,

<http://www.easttime.ru/reganalitic/1/258.html > (10.12.2011). 205

V.Paramonov,O.Stolpovskiy, “Pograniçno-Territorialnye Problemy v Kitaysko-Tsentralnoaziatskih

Otnoşeniyah”, < http://www.easttime.ru/analitic/3/8/575.html > (1.12.2011). 206

“Aktualnıye Voprosı Vneşney Politiki Kazahstana”,<

http://www.kazembassy.by/politic/relevant_questoins.html> (31.08.2013).

Page 90: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

84

Çin ile Kırgızistan arasında 1992 ile 1996 yılları arasında yürütülen

görüşmeler, sonunda tartışmalı beş bölgeden dördünün sınır hatlarının kesinleşmesi

konusunda anlaşmaya varılmıştır.207

26 Ağustos 1999 yılında “Kırgızistan-Çin devlet

sınırına ilişkin ek sözleşme”nin imzalanmasıyla en tartışmalı Han-Tengri bölgesinin

% 61 Kırgızistan’a, % 39 Çin’e geçmiştir.208

Söz konusu ek sözleşmenin yerine

getirilmesi için 2000’de Çin ve Kırgız hükümetine bağlı komisyon, 2000-2004 yılları

arasında sınır sorunlarının çözümünü sonuca bağlamıştı.209

Harita 6. Kırgızistan-Çin Sınır Anlaşmasıyla Paylaşılan Han-Tengri Bölgesi

Kaynak: http://www.naztrans.com/s-kirgizistan-nakliyat-44.html (13 Temmuz 2014).

207

N.Kerimbekova, V.Galitski, “K Probleme Pırgızsko-Kitayskogo Pograniçnogo Razgraniçeniya (2-

ya pol. ХIХ v. – naç. ХХI v.)” (24 Şubat.2005), <

http://www.analitika.org/article.php?story=20050224231410250> (2.12.2011). 208

N.Kerimbekova, V.Galitski, “K Probleme Kırgızsko-Kitayskogo Pograniçnogo Razgraniçeniya (2-

ya pol. ХIХ v. – naç. ХХI v.)” (24 Şubat.2005),<

http://www.analitika.org/article.php?story=20050224231410250> (2.12.2011). 209

S.K.Alamanov, Kratkaya İstoriya i Opıt Reşeniya Pograniçnıh Problem Kırgızstana, Bişkek, Fond

im. F.Eberta, 2005, s. 60.

Page 91: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

85

Tacik iç savaşı nedeniyle ertelenen sınır görüşmeleri, 1999’da yeniden

başlatılmış, “Tacik-Çin devlet sınırına ilişkin sözleşme”yle sonuçlanmış,

Tacikistan’ın Gorno-Badahşan (Dağlık-Badahşan) Özerk Bölgesinin tartışmalı 519

km2

toprak parçasının 200 km2

bölümü yapılan ek sözleşmeyle Çin’e bırakılmıştır.210

Kazakistan, Kırgızistan ve ardından Tacikistan ile sınır sorunlarını çözen Çin,

yapılan anlaşmalarla sınırlarının güvenliğini uluslararası hukuk temelinde

güçlendirmiştir. Sınır sorunlarının çözümü, Çin’in Orta Asya bölgesinde olası sınır

çatışmalarını da ortadan kaldırmıştır.211

Harita 7. Çin-Tacik Sınır Paylaşımı

Kaynak: http://www.ezilon.com/maps/asia/tajikistan-maps.html (21 Temmuz 2014).

210

V.Paramonov,O.Stolpovskiy“Pograniçno-Territorialnye Problemy v Kitaysko-Tsentralnoaziatskih

Ootnoşeniyah” <http://www.easttime.ru/analitic/3/8/575.html > 1.12.2011). 211

S.K.Alamanov, op. cit.,, s.58.

Page 92: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

86

Çin ile bölge ülkeleri arasında askeri gücünün azaltılması meselesinin çözüm

süreci sınır sorunları ile paralel olarak “4+1” çalışma gurubu çerçevesinde

yürütülmüştür. 1993’ten itibaren başlatılan çalışmalar, 1996’de Pekin’de beş ülkenin

devlet başkanları arasında “sınırda askeri güvenliğin güçlendirilmesine ilişkin”

anlaşma”nın imzalanmasıyla sonuçlanmıştır. Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve

Tacikistan, “Şanghay Beşlisi” çerçevesinde sınır bölgelerinde askeri tatbikatların

sınırlandırılması, tarafların silahlı kuvvetlerinin sınırdan 100 kilometre kadar geri

çekilmesi ve askeri faaliyetleri konusunda bir birlerini öncede bilgilendireceklerine

dair anlaşmışlardır.212

Nisan 1997’de Moskova’da “4+1” gurubu tarafları arasında

imzalanan “sınır bölgelerinde silahlı kuvvetlerinin karşılıklı azaltılması”

anlaşmasıyla sınır bölgelerinde 100 kilometrelik silahsızlandırılmış alan kabul

edilerek kara kuvvetlerine niteliksel sınırlama getirilmiştir. Sınırlama Çin’in Sincan-

Uygur Bilgesine Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın toplamından daha

fazla olmak şartıyla 130 bin kişilik askeri birliğin yerleştirmesiyle

sonuçlandırılmıştır.213

Pekin’de ve Moskova’da imzalanan antlaşmayla Çin’in

şekilde sınır sorurlarının çözüm sürecinde olumlu tutum sergilemesi, Orta Asya

ülkeleriyle işbirliğinin geliştirmesi ve Moskova ile Pekin arasında stratejik ittifakın

oluşmasının önünü açmıştır.

212

Anfrey Çebotarev, “Pograniçmı Voprosı Kazakistana i Kitaya, Turdnıy Put k Dobrosesedstvu”, <

http://www.centrasia.ru/newsA.php?st=1023174600 > (31.08.2013). 213

V. Paramanov, A. Strokov, O.Stolpovskiy, Rossiya i Kiray v Tsentralnoy Azii: Politika, Ekonomika,

Bezopasnost, op. cit., s. 121.

Page 93: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

87

2. Uygur Sorunu

Çin’in Uygur sorunu tarihin derinliklerine kadar uzanır. Sovyetler Birliği’nde

başlayan “perestroyka” ve devamında SSCB’nin dağılmasıyla Çin sınırlarında yeni

bağımsız cumhuriyetlerin ortaya çıkması Uygur-Sincan Özerk Bölgesi için ilham

kaynağı olmuştur. 1980’ların başlarında Uygur-Sincan Bölgesinde Çin Halk

Cumhuriyetinden çıkarak bağımsız Doğu Türkistan devletini kurmasına yönelik

Uygur harekesi aktifleşmeye başladı. Orta Asya jeopolitiğinin değişmesi, Çin dış

politikasını da etkilemiştir. Bu değişimler öncelikli olarak Uygur-Sincan Özerk

Bölgesiyle ilişkili olarak gerçekleşmiştir. Uygur sorunu kendi içinde Uygur

ayrılıkçılığı, dini aşırıcılığı ve uluslararası terörizmi gibi “üç tehdit” in kaynağı

olarak görülmeye başlamıştır.214

2000 yılı nüfus kayıtlarına göre Uygur-Sincan bölgesinin 19 milyonluk

nüfusun yaklaşık % 50’si Türk kökenli ve Müslüman azınlık gruplardan

oluşmaktaydı. 8,4 milyon nüfusa sahip ve bölge nüfusunun % 45’ini oluşturan

Uygurlar, 1949 yılında Sincan bölge nüfusunun % 93’üne tekabül etmekteydi. Çin

devleti tarafından nüfus politikaları sonucu 2000’lere gelindiğinde Han Çinlilerinin

sayısı 7,5 milyona kadar yükselmiştir. Bunun yanında Uygur-Sincan bölgesinde 1,3

milyona yakın Kazak, Kırgız, Tacik, Moğol ve Özbek yaşarken, Kazakistan’da

350.000, Kırgızistan ve Özbekistan’da 50.000’er Uygur yaşamaktadır.215

Özellikle Kazakistan’da olmak üzere Orta Asya ülkelerinde önemli derecede

maddi güce sahip Uygur diasporasının yaşaması ve Çin Uygurlarıyla olduğu gibi

dünyadaki diğer Uygur örgütleriyle bağlantıları söz konusudur. Bunun yanı sıra,

214

A.V.Bondarenko, “Mejdunarodnıye Aspektı Borbı Protiv “Tryoh Zol” v Sintszyan-Uygurskom

Avtonomnom Rayone KNR”, İstoriya, Cilt: 4-2, Sayı: 56, 2007, s. 23. 215

Ainur Nogayeva, op. cit., s. 262-263.

Page 94: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

88

Kırgızistan’da aktif olarak faaliyet gösteren İslami terör örgüt “Hizb-ut-Tahrir”in,

bölgenin en fazla dindar kesime sahip ülkesi olan Özbekistan’ın Özbekistan İslam

Hareketi örgütünün anavatanı olması, Tacikistan’da güçlü bir İslam faktörünün

olması, Çin’in Uygur-Sincan bölgesindeki Uygur hareketini tetikleyecek riskler

barındırmaktadır.216

Orta Asya’dan gelebilecek söz konusu potansiyel tehditlerin

Uygur bölgesine etkisi Çin’in iç politik durumunu ciddi şekilde etkileyebilecek

öneme sahiptir. Pekin yönetimi Çin’de yaşanacak iç istikrarsızlığın dış müdahalelere

neden olabileceğini, bunun da ülkenin ulusal birliğine ve ekonomik kalkınmasına

tehdit olacağını düşünmektedir.217

Uygur-Sincan Özerk Bölgesi Çin’in yer altı kaynakları açısından büyük

öneme sahiptir. Uygur bölgesinin 60 milyar ton petrol rezervi ve 21 milyon tonluk

ham petrol üretiminin yanında, önemli miktarlarda doğal gaz, kömür, linyit, aslalit,

hidrolik, jeotermal, elektrik üretimi gibi zenginliklere sahiptir. Uygur Bölgesinde

bulunan petrol rafineleri ve işletilmiş ham petrollerin bölgeden petrol boru hatlarıyla

Çin’in diğer bölgelerine aktarılması potansiyeli lojistik anlamda önemini daha da

artırmaktadır. Uygur bölgesinin Orta Asya’ya komşu olması ve bölgenin zengin

enerji kaynaklarının Çin’e sevkiyatı konusunda jeo-stratejik anlamda ve enerji

güvenliği açısından önemi bir başka boyutunu teşkil etmektedir.218

1990’larda meydana gelen ve Pekin hükümetine karşı yürütülen Doğu

Türkistan Bağımsızlık hareketine bağlı olrarak Çin yönetimi bu tehdidi ortadan

216

Konstantin Sıroyejkin, “Problemı Regionalnogo Sotrudniçestva Mejdu Kitayem i Stranami

Tsentralnoy Azii”, Kitay i Stranı Tsentralnoy Azii v Sovremennıh Geopolitiçeskih Realiyah, der. L.

Muzaparova, Almatı, İMEP, 2008, s. 32. 217

Vasiliy Miheyev, Kitay: Ugrozı, Riski, Vızovı Razviityu, Moskova, Carnegie Endowment for

International Peace, 2005, s.138. 218

Barış Adıbelli, Pax Sinica: Çin’in Dünya Düzeni, İstanbul, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 2009, s.

176-177.

Page 95: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

89

kaldırmak için Orta Asya ülkeleriyle işbirliğine gitmesine neden olmuştur. Çin bölge

ülkelerinde faaliyet gösteren Uygur diasporasına ait çok sayıda milli, dini ve kültürel

sivil toplum kuruluşlarını hedefe almış, Orta Asya ülkelerine Uygurlara karşı sert

politikalar uygulaması için de baskı yapmaya başlamıştır.219

Eylül 1995’te Çin ile Kazakistan arasında yapılan ilk anlaşmayla, ardından

Mayıs 1996’da yapılan ikinci deklarasyonla iki ülke her türlü etnik ayrımcılığa karşı

olduklarını, kendi topraklarında başka ülkelere karşı ayrılıkçı hareketlere izin

vermemekle yükümlü olduklarını kabul ettiler. Kazakistan kendi topraklarında Uygur

ayrılıkçı faaliyetlerini bastırmayı kabul etti. Çin-Kazak anlaşmaların gizli maddeleri

sonucu Ocak 1996’da Çin istihbarat servisi tarafından Uygurların önde gelen etkili

isimlerinden Aşira Vahidi öldürüldü.220

2004 yılında Çin ile Kazakistan arasında imzalanan “mahkumların iade

edilmesine ilişkin” anlaşmayla taraflar işlenen suçtan dolayı her iki ülke

mahkemeleri tarafından mahkum edilen kendi vatandaşı mahkumların

değiştirilmesiyle yükümlü olmuşlardır. Dolayısıyla söz konusu anlaşmasının asıl

hedefi Uygur hareketi üyelerinin Çin’e iadesiydi.221

Aynı şekilde Çin, Uygur

ayrılıkçı hareketinin önlenmesine yönelik faaliyetlerini Kırgızistan’la da

sürdürmüştür. Haziran 2012’de Pekin’de Çin ile Kırgızistan arasında imzalanan

“hapis cezası almış mahkûmların iadesi ve değiştirilmesine ilişkin” anlaşmayla

219

B.Jusupov, “Politika Kitaya v Tsentralnoy Azii”, <

http://www.easttime.ru/analitic/3/8/262p.html> (1.09.2013). 220

Egeniy Savkoviç, “Uygurskaya Problema v Ramkah ŞOS”, <

http://www.apn.kz/publications/article144.htm > (1.09.2013). 221

B.Jusupov, “Politika Kitaya v Tsentralnoy Azii”, <

http://www.easttime.ru/analitic/3/8/262p.html > (1.09.2013).

Page 96: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

90

Kırgızistan, 2013’den itibaren Çin’e hapis cezası almış kendi vatandaşlarını iadeyi

başlatmıştır.222

3. Jeopolitik Mücadele

Küresel ve bölgesel jeopolitik aktörlerin bölgenin tamamında olduğu gibi,

bölge ülkeleri üzerinde de ayrı ayrı etkilerinin artması, Çin’in bölge ülkeleri ile

bölgesel işbirliğine girmesinin önündeki engellerden biri olarak görülmektedir.

Öncelikli olarak 11 Eylül 2001 sonrası ABD’nin bölgedeki ekonomik, siyasi ve

askeri varlığı ve Washington’un tüm ulusal güvenlik ve dış politika doktrinlerinde

Çin’in bir numaralı rakip olarak ilan edilmesi, Pekin’i ABD’den algıladığı güvenlik

risklerine karşı harekete geçirmiş, ABD’nin bölgedeki etkisini sınırlamayı

amaçlamıştır. 223

Orta Doğu, Basra Körfezi, Hazar Denizi ve Müslüman Uygur-Sincan

bölgesinin kesiştiği coğrafyanın ABD tarafından kontrol edilmek istemesi ve

ABD’nin Uygur hareketiyle ilişkisinin bulunması, Çin’i rahatsız etmekte ve tüm

bunların kendisine karşı olduğunu düşünmesine neden olmaktadır.224

Çin Orta

Asya’da etkisini artırarak ABD’nin çevreleme politikalarını engellemeyi, ilerleyen

yıllarda ise ABD’nin bölgedeki ekonomik, siyasi ve askeri düzeyde başat durumuna

222

“Kitay Stanet Pervoy Stranoy, S Kotoroy Kırgızistan Zaklyuçit Dogovor o Peredaçe Osujdyonnıh

Lits Bez Uçyota Stran SNG”, < http://pda.kabar.kg/society/full/50352?all > (1.09.2013). 223

Konstantin Sıroyejkin, “Problemı Regionalnogo Sotrudniçestva Mejdu Kitayem i Stranami

Tsentralnoy Azii”, Kitay i Stranı Tsentralnoy Azii v Sovremennıh Geopolitiçeskih Realiyah, der. L.

Muzaparova, Almatı, İMEP, 2008, s. 29. 224

N.A.Komleva, “Şanhayskaya Organizatsiya Sotrudniçestva-Poisk Globalnogo Pavnovesiya”,

Aktualnıe Problemı Razvitiya ŞOS, İzvestiya, Sayı 3(80), 2010, s. 45.

Page 97: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

91

son vermeyi ve tek kutuplu sistem yerine çok kutuplu sisteme geçmeyi

amaçlamaktadır.225

Çin’in Orta Asya’daki diğer bir küresel rakibi ise, Rusya’dır. Rusya’nın bölge

ülkeleriyle hala kültürel ve tarihsel bağlarının varlığı, Rusya’nın bölgenin

garantörlüğünü üstlenmiş olması, bölge ülkeleriyle askeri-güvenlik alanlarında sıkı

işbirliği ve bölgeyle Rusya arasında Sovyetler Birliği’nden kalma ulaşım ağlarının

varlığı, Moskova’nın bölgede etkisini sürdürmesi için fırsat sağlarken, Çin’in rekabet

gücünü sınırlamaktadır.226

Rusya’nın bölgedeki enerji kaynaklarına ilgisinin giderek

artması ve enerji kaynaklarını kontrol etme çabaları, Çin’in rekabet imkânları

zorlaştırmaktadır. Çin’in enerjiye yönelik iç talebinin giderek artmasıyla birlikte

bölgede bulunan enerji boru hatlarının Rusya tarafından kontrol edilmesi ve Rus

enerji şirketlerinin etkisinin giderek artması Pekin’in tepkisini artırmaktadır. Ancak

ABD etkisine karşı tek başına yetersiz kalan Çin, Rusya’yla işbirliğini rekabetten

daha önemli görmektedir.227

Aynı zamanda Orta Asya’nın potansiyel ulaşım yolları üzerinde önemli

güzergâh konumunda sahip olması, Çin mallarının Avrupa ve Orta Doğu pazarlarına

ulaştırılması açısından oldukça önemlidir. Bunun için Çin, bölge ülkeleriyle ticari-

ekonomik ilişkilerin geliştirilmesini ve kendi toprakları dışında serbest ticaret

bölgelerinin oluşturulmasını hedeflemektedir. Çin’in bu amaca ulaşması durumunda

Çin mallarının Çin-Avrupa ve Çin-Orta Doğu ticaretinde Rusya’ya bağımlı olmaktan

225

Erlan Madiyev, “Strategiya KNR v Tsentralnoy Azii”, Kitay i Stranı Tsentralnoy Azii v

Sovremennıh Geopolitiçeskih Realiyah, der. L. Muzaparova, Almatı, İMEP, 2008, s. 99. 226

Erlan Madiyev, “Strategiya KNR v Tsentralnoy Azii”, Kitay i Stranı Tsentralnoy Azii v

Sovremennıh Geopolitiçeskih Realiyah, der. L. Muzaparova, Almatı, İMEP, 2008, s. 101. 227

Konstantin Sıroyejkin, “Problemı Regionalnogo Sotrudniçestva Mejdu Kitayem i Stranami

Tsentralnoy Azii”, Kitay i Stranı Tsentralnoy Azii v Sovremennıh Geopolitiçeskih Realiyah, der. L.

Muzaparova, Almatı, İMEP, 2008, s. 29.

Page 98: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

92

(Trans-Sibirya karayolu) kurtulma yolunu açacaktır. Çin’in Orta Asya’ya yönelik

diğer bir stratejik amacı ise, bölgede “birbirinden kopuk ve Çin’i tehdit etmeyecek

küçük devletlerin” varlığını devam ettirmesi ve bunların Rusya ile Çin arasında

“tampon bölge” rolünü sürdürmeleridir. Bölge ülkelerini kontrol edebilecek ve bölge

üzerinde başat konuma gelebilecek bir bölge dışı gücün ortaya çıkmasını

engellenmeye çalışan Çin, bunun için gerekli mekanizmalar oluşturmuş ve etkili bir

şekilde sürdürmeyi başarabilmiştir.228

4. Şanghay İşbirliği Örgütü

Şanghay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) kurulması Çin için Orta Asya’ya açılan

stratejik kapı ve en önemli diplomasi aracı haline gelmiştir. Daha önce ŞİÖ, Çin’in

sınır güvenliğini sağlayan bir mekanizma olmuş, Orta Asya’daki gelişmelerde yer

alabilmesi için bir kanal haline gelerek çok taraflı bağların oluşturulmasının temel

aracı işlevini görmüştür. Bununla birlikte ŞİÖ’nün kurulmasıyla Çin ile Rusya

arasında stratejik uzlaşı ve bir birinin bölgedeki ulusal çıkarlarını kabul ederek Orta

Asya’da stratejik dengeyi sağlayan bir platform haline gelmiştir.229

Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın katılımıyla 1996’da

başlatılan “Şanghay Süreci”, Çin’in komşularıyla sınır sorunlarının çözümü,

karşılıklı güven ve sınırların askersizleştirilmesi gibi meseleler üzerine başlatılmıştır.

Şanghay Beşlisi, 2001’de Özbekistan’ın katılımıyla Şanghay İşbirliği Örgütü’ne

dönüşmüştür. Bu tarihten itibaren ŞİÖ mücadele odağını, terörizm, ayrılıkçılık ve

aşırıcılık gibi “üç tehdit” temelinde inşa etmiştir. Örgütün amaçları Çin’in batı

228

Konstantin Sıroyejkin, “Porblemı Regionalnogo Sotrudnichestva Mejdu Kitayem i Stranami

Tsentralnoy Azii”, Kitay i Stranı Tsentralnoy Azii v Sovremennıh Geopolitiçeskih Realiyah, der. L.

Muzaparova, İMEP, Almatı, 2008, s. 34. 229

M.Laumulin, K.Sıroyejkin,” Politika KNR Na Sovremennom Etape: Pealii i Perspektivı” der. M. S.

Aşimbayev, Politika KNR Na Sovremennom Etape: Pealii i Perspektivı, , Almatı, KİSİ, 2005, s. 55.

Page 99: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

93

sınırlarından kaynaklanan güvenlik riskleriyle örtüşmüş, bu risklerle mücadelesinin

temel aracı olarak işlev görmeye başlamıştır.230

Çin, ŞİÖ üzerinden, örgüte üye

bölge ülkelerinin Çin’in toprak bütünlüğünü desteklemelerini ve Uygur bölgesinin

ayrılıkçı hareketiyle mücadelesinde bölge ülkelerinin dâhil olmalarını sağlamıştır.231

Çin Anayasası’nın Pekin’in başka devletlerle askeri ittifak kurmasını ya da

ittifaka katılmasını yasaklamasının yanında,232

Batı ile olduğu gibi kendi ulusal

güvenliğini ilgilendirmeyen sorunlarla karşı karşıya gelmekten kaçınan Pekin,

ŞİÖ’nü ne siyasi ne de askeri örgüt olarak şekillenmesinden yanadır. Çin, örgütün

siyasi-güvenlik alanını eksik bırakmakla birlikte, örgütün işlevselliğini ekonomik

alanlara çekerek bölgeye ekonomik hegemonyasını yaymayı amaçlamaktadır.233

Dolayısıyla Çin, ŞİÖ çerçevesinde bölgede ekonomik işbirliği projelerinin büyük

bölümünü üstlenerek, Orta Asya ülkeleriyle ikili ilişkiler çerçevesinde ekonomik

çıkarlarını sağlayan bir araç olarak kullanmaktadır. 2012 yılında Çin Devlet Başkanı

Hu Jintao en son ŞİÖ üye ülkeleri Devlet Başkanları Zirvesinde “ ŞİÖ’nün bölgenin

ekonomik büyüme motoru haline getirilmesi gerekir” şeklinde açıklamasıyla ŞİÖ

üzerinden bölge politikasında ekonomik çıkarlara öncelikli olduğunu

göstermektedir.234

230

Aleksandr Bogaturov, Aleksey Dundiç, Evgeniy Troitskiy, Tsentralnaya Aziya: “Otlojennıy

Neytralitet” i Mejdunarodnıe Otnoşeniya v 2000-h Godah, Moskova, Skripta Manent, 4. Baskı,

2010, s. 28-29. 231

Erkenbulan Orazaliyev, “İnteresı Kitaya i Rossii v ŞOS”, < http://www.kisi.kz/img/docs/1087.pdf > , s.3, (15.09.2013). 232

Andrey İvanov, “Uçeniya RF i Kitaya Kak Popıtka “Myagkogo” Protivorstoyaniya Zapadu”, <

http://www.mgimo.ru/news/experts/document240768.phtml > (13.09.2013). 233

Aleksandr Knyazev, “KART-BLANŞ. Kitay Pribirayet k Rukam ŞOS”, Nezavisimaya Gazeta, 13

Eylül 2013, http://www.ng.ru/world/2013-09-13/3_kartblansh.html 234

İ.B.Boçkareva, “Pervoe Desyatiletiye ŞOS: İtogi Deyatelnosti”, İstoriya, Cilt: 4-2, Sayı: 76, 2012,

s. 48.

Page 100: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

94

Çin, Şanghay İşbirliği Örgütü’nü hala “geçici yapı” olarak görmektedir. Çin,

baştan itibaren örgütü, bölge ülkelerinin kendisine karşı en azından tarafsız olmaları

ve ABD ile müttefik olmalarını engellemek için kullanmıştır. Çin için ŞİÖ, Orta

Asya ve Güney Asya’da ABD’nin etkisinin engellemek ve sınırlamak gibi önemli rol

oynamıştır. 31 Aralık 2020’de sona erecek olan anlaşma Çin’in muhtemel küresel

merkez olma sürecini tamamlaması dönemine denk gelmesi ve bu tarihten itibaren

Çin dış politikasının daha katı bir şekil alabileceği beklentisi, komşu ülkelere de

yansıması olası olarak görülmektedir. 235

5. Enerji Politikaları

Resmi verilere göre Çin, 2012’de 483,7 miloyn ton petrol tüketerek ABD’den

sonra dünyada ikinci sırada yer almıştır.236

2003’te Çin devletinin ekonomik çalışma

oturumunda ülkenin ekonomik güvenliği için “finans” ve “petrol” iki kilit alan olarak

belirlenmiştir.237

Çin’in ekonomik kalkınmasına bağlı olarak enerji kaynaklarına,

özellikle de petrole olan talebi sürekli artırmaktadır. Çin’in öz kaynakları yıllık

(2012’de) 207,5 milyon ton238

iken, bunun yarısından fazlasını ithal etmektedir. İthal

edilen petrollerin % 70’i Orta Doğu ve Körfez ülkelerine düşmektedir. Ancak bu

bölgelerde siyasi istikrarsızlık ve ithal edilen petrollerin deniz yolu üzerinden

yapılması nedeniyle olası savaşların meydana gelmesi durumunda, ya da petrol

ihracını tekelinde bulunduran ülkeler tarafından bloke etmesi, Çin için hayati öneme

sahip enerji kaynaklarına olan erişimin risklerini daha da artırmaktadır. Bu nedenle

235

A.Kaukenov, “Politika v Şanhayskoy Organizatcii Sotrudniçestvo”, <

http://www.easttime.ru/analitic/3/8/560.html > (15.09.2013). 236

Darya Lopatina, “Raskol Sil Na Mirovom Rınke Nefti”, < http://sibac.info/10426 > (30.06.2014).

238

Darya Lopatina, “Raskol Sil Na Mirovom Rınke Nefti”, < http://sibac.info/10426 > (30.06.2014).

Page 101: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

95

Çin, petrol ithalatında tek merkeze bağlı kalmayarak çeşitli kaynak arayışlarına

girişmiştir.239

Küresel enerji kaynaklarını % 70’ini kontrol eden ABD’nin, son yılarda

“Asya’ya dönme stratejisi” Çin’in enerji güvenliğini olumsuz etkilemekte ve Orta

Doğu ve Afrika’daki enerji sevkiyatının riskini de artırmaktadır.240

Çin’in Orta Asya

ülkeleriyle coğrafik yakınlığı enerji işbirliği konusunda elverişli ortam yaratmaktadır.

Çin’in enerji analında çeşitlendirme stratejisi aynı zamanda Orta Asya ülkelerinin de

enerji kaynaklarının ihracatı konusundaki Rusya’ya olan bağımlılıklarını azaltmak

imkânı vermektedir.241

Bu bağlamda Çin, Orta Asya’dan gerçekleştireceği doğalgaz

ve petrol ithalatı daha karlı ve daha az riskli olması, uzun vadede bölgenin en önemli

alternatif kaynaklardan biri haline gelmesi beklenebilir.242

Çin’in Kazakistan ile enerji alanındaki işbirliği 24 Eylül 1997’de petrol ve

doğal gaz alanında işbirliği, Kazakistan’ın Enerji Bakanı ile Çin’in Ulusal Petrol

Şirketi (CNPC) arasında Kazakistan yer altı kaynaklarının araştırılması ve

Kazakistan’dan Çin’e petrol boru hattının inşa edilmesine ilişkin imzalanan genel

anlaşma ile başlamıştı.243

4 Temmuz 2005’te Çin devlet Başkanının Astana’ya

gerçekleştirdiği ziyaret sırasında “Çin ile Kazakistan arasında ortak stratejik

işbirliğinin oluşturulması ve geliştirilmesine ilişkin deklarasyon” imzalandı.244

239

G.Hadjiyev, “Kazahstan i Kitay: Strategiçeskiye Podhodı k Ekonomiçeskomu Sotrudniçestvu”,

Kitay i Stranı Tsentralnoy Azii v Sovremennıh Geopolitiçeskih Realiyah, der. L. Muzaparova, Almatı,

İMEP, 2008, s.123-124. 240

Li Sin, Van Çensin, “Strategiya Energetiçeskoy Bezopasnosti Kitaya v Tsentralnoy Azii”,

Sravnitelnaya Politika, Cilt: 2, Sayı: 12, 2013, s. 58. 241

Li Sin, Van Çensin, op. cit., s. 55-56. 242

G.Hadjiyev, “Kazahstan i Kitay: Strategiçeskiye Podhodı k Ekonomiçeskomu Sotrudniçestvu”,

Kitay i Stranı Tsentralnoy Azii v Sovremennıh Geopolitiçeskih Realiyah, der. L. Muzaparova, Almatı,

İMEP, 2008, s. 124. 243

T.Lebedeva, İ. Mramorova, “Energetiçeskaya Bezopasnost Kitaya Kak Geopolitiçeskaya

Problema”, Gosudartvennoe Upravlenie, Elektronnıy Vestnik, Eylül 2010, Sayı 24, s. 5. 244

Anlaşmanın içeriği için Bkz: < http://russian.people.com.cn/31519/3516541.html > (30.08.2013).

Page 102: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

96

Ardından 20 Aralık 2006 tarihinde “Çin ile Kazakistan arasında 21. Yüz Yılda

Stratejik İşbirliği” anlaşması imzalandı. Bu anlaşmalarla, iki ülke arasındaki Atasu-

Alaşankau petrol boru hattının inşa edilmesi ve iki ülke arasında Trans-Kazakistan

demir yolu projesini hayata geçirerek, bu güzergâh üzerinden Çin’in Uygur-Sincan

bölgesine petrollerin sevkiyatının sağlanması öngörülmüştür. Ayrıca Çin şirketleri

tarafından Kazakistan’ın “SNPS-Aktobemunaygaz” ve “Petro Kazakistan” petrol

şirketleri satın alınmış, “Kenkiyak-Atırau”, “Atasu-Alaşankoy” petrol boru hatlarının

Çin tarafından finanse edilmesi kararlaştırılmış, 2009’da inşası başlayan “Kenkiyak-

Aralsk-Kumkol” petrol güzergâhı projesi 2011’de faaliyete başlamıştır.245

Haritan 8. Kazakistan-Çin Petrol Boru Hattı

Kaykan: http://www.financialsensearchive.com/editorials/engdahl/2006/0103.html (Erişim

Tarihi:13 Temmuz 2014).

245

Adil Kaukenov, “Kazahstan i Kitay: Sostoyaniye i Perspektivı Sotrudniçestva”, Kitay i Stranı

Tsentralnoy Azii v Sovremennıh Geopolitiçeskih Realiyah, der. L. Muzaparova, Almatı, İMEP, 2008,

s. 42.

Page 103: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

97

BDT ülkeleri arasında Rusya’dan sonra Çin’in ikinci ticaret ortağı

Kazakistan’la ticaret hacmi 2007’de 13,8 milyar dolarken, bu rakam 2008’de 15

milyar dolara yükselmiştir. 2005’te Rusya ile Kazakistan arasında ticaret hacmi 9,92

milyar dolar olup Çin’in Kazakistan ile yaptığı ticaretten iki kat daha fazlayken, 2007

yılına gelindiğinde Rusya-Kazakistan ve Çin-Kazakistan arasındaki ticaret hacmi

eşitlenmiştir. Çin ile Kazakistan arasındaki söz konusu ticari artışların % 30’u ucuz

mal fiyatlandırılmasındandır. Çin ile yaptığı ticaretinin % 75’ini Sincan-Uygur

bölgesiyle gerçekleştiren Kazakistan, yaptığı ihracatın % 98’i stratejik öneme sahip

maddelerden oluşmaktadır.246

2009 yılında Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in Pekin

ziyareti sırasında Çin Ulusal Petrol Şirketi (CNPC) Kazakistan’ın

“Mangistaumunaygaz” şirketinin satın almasına karşı Çin’in Kazakistan’a 10 milyar

dolar kredi sağlayacağı konusunda anlaşma yapıldı. 2008-2011 yılları arasında Çin

Kazakistan’a sağladığı kredi 18,5 milyar dolara ulaşmıştır. 2011’de Çin’in

Kazakistan’a yapmış olduğu doğrudan yatırımların miktarı 3,35 milyar dolar

düzeyindeyken, aynı Çin sermayesi Kazakistan’daki 79 petrol şirketinden 22’sinin

varlıklarını satın alarak Kazakistan petrol üretimindeki payını %22,5’e kadar artırmış

ve ikinci sıraya yükselmiştir.247

Eylül 2013’te iki ülke devlet Başkanları arasında yapılan anlaşmayla Çin,

Kazakistan’ın Hazar kıyısındaki 4,8 milyar ton petrol ve 1 trilyon metreküp doğalgaz

246

G.Hadjiyev, op. cit., s.121-123. 247

Dmitriy Popov, “Kazahstan-Vorota Kitaya v Tsentralnuyu Aziyu”, <

http://www.geopolitica.ru/article/kazahstan-vorota-kitaya-v-centralnuyu-aziyu > (31.08.2013).

Page 104: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

98

rezervine sahip “Kaşagan” petrol yataklarını 5 milyar dolara satın aldı. CNPC ile

“KazMunayGaz” arasında yapılan sözleşmeyle, Çin tarafı “KazMunayGaz” enerji

şirketinin % 8,3 payını satın alıyor, iki şirket arasında yapılan anlaşmayla taraflar

ortaklaşa Aktau’da boru hattı fabrikası ve petrol sanayi kompleksi kurulmasına karar

veriyorlardı.248

Nisan 2006’da Saparmurat Türtkmenbaşı’nın (Niyazov’un) Pekin ziyareti

sonrasında Çin ile Türkmenistan arasında 2009 yılında tamamlanması planlanan

Türkmenistan-Çin doğalgaz boru hattı anlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşma sonucu

Türkmenistan-Çin doğalgaz boru hattının faaliyete geçmesiyle Çin’in 30 sene

boyunca Türkmenistan’dan yıllık 30 milyar metreküp doğalgaz satın alması

hedefleniyordu. Temmuz 2007’de CNPC ile Türkmengaz arasında imzalanan

anlaşmayla iki taraf doğalgaz üretimi için ortak şirket kurulması konusunda

anlaşmışlar ve Çin söz konusu “Türkmenistan-Çin” doğalgaz boru hattının altyapı

inşasının finansörlüğünü üstlenmiştir.249

3 Eylül 2013 tarihinde Çin Devlet Başkanı Xi Jimping’in Türkmenistan’a

gerçekleştirdiği ziyaret sonrası Çin ile Türkmenistan arasında dördüncü doğalgaz

boru hattının inşası için anlaşma imzalanmıştır. Çin’in Türkmenistan ziyaretindeki

görüşmesinin ana maddesi 2009’da faaliyete başlamış olan Türkmenistan-

Özbekistan-Kazakistan-Çin boru hattı üzerinden gerçekleşen doğalgaz sevkiyatının

artırılması ve 2014 yılında tamamlanarak faaliyete başlayacak olan üçüncü doğalgaz

boru hattı çalışmalarının hızlandırılması olmuştu. Türkmenistan-Özbekistan-

248

Viktoriya Panfilova, “Kitay Prişyol na Kaspiyskie Berega Kazahstana”, Nezavisimaya Gazeta, 9

Eylül 2013, http://www.ng.ru/cis/2013-09-09/7_kazahstan.html 249

Nikita Perfilyev, “Perspektivı i Problemı Rossiysko-Kitayskogo Neftegazovogo Sotrudniçestva”,

İndeks Bezopasnosti, Cilt 14, Sayı 1(84) s. 46-47.

Page 105: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

99

Tacikistan-Kırgızistan-Çin güzergâhı üzerinde inşa edilmesi planlanan “dördüncü”

doğalgaz boru hattının faaliyete başlamasıyla Çin Türkmenistan’dan

gerçekleştirmekte olduğu doğalgaz ithalatını yıllık 25 milyar metreküp artırmış olup

toplam 65 milyar metreküpe ulaşmış olacaktır.250

Mayıs 2005’te Çin’in CNPC ile “Özbekneftegaz” arasında yapılan

anlaşmayla Özbekistan’da petrol sahalarının aranması ve işletilmesi ve Çin

tarafından finanse edilmek üzere ortak “UzCNPC Petroleum” şirketi kurulmuştur.251

30 Haziran 2008’de inşa edilmeye başlayan ve 2009’da faaliyete başlamış olan

“Özbekistan-Çin” boru hattının “Türkmenistan-Özbekistan-Kazakistan-Çin”

doğalgaz boru hattına dâhil olması ve Özbekistan’da KS-1 ana kompresör

istasyonunun kurumasıyla Çin, Özbekistan’dan doğalgaz ithalatını başlatmıştır. 20

Ekim 2010’da Özbekistan söz konusu doğalgaz doru hattına ikinci boru hattı

bağlanmıştır. 2011’de CNPC ile “Uzbekneftegaz” şirketi arasında imzalanan

anlaşmayla “Özbekistan-Çin” doğalgaz boru hattının üçüncü hattı ve 2012 yılında

faaliyete başlayacak olan KS-2 ana kompresör istasyonu kurulmuştur. 529 kilometre

uzunluğundaki üçüncü hattın inşası için 2,2 milyar dolar kredi sağlayan Çin,

Özbekistan’dan yıllık 25 milyar metreküp doğalgaz ithal edecektir.252

9 Eylül 2013’te Xi Jimping Taşkent ziyareti etmesi ve Özbekistan Devlet

Başkanı İslam Kerimov’la görüşmesinin ardından iki ülke arasında 15 milyar dolar

değerinde 31 anlaşma imzalanmıştır. Bu anlaşmalar kapsamında yıllık 30 milyar

metreküp kapasiteli “Özbekistan-Çin” doğalgaz boru hattının “Dördüncü” hattının

250

“Aşhabad i Pekin Postroyat Novıy Gazoprovod”, İRAT-TASS, 3 Eylül 2013, http://www.itar-tass.com/c13/863263.html 251

“CNPC Podnimet Nefyanoy Fotan v Ferganskoy Doline”, <

http://www.gazeta.uz/2008/10/16/uzneftegaz-cnpc-jv/ > (5.09.2013). 252

“Naçalas Stroitelstvo Tretey Nitki Gazorpvpda Uzbekistan-Kitay”, <

http://www.uzdaily.uz/articles-id-9290.htm > (5.09.2013).

Page 106: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

100

inşa edilmesi ve kullanılmasına ilişkin anlaşma imzalanmıştır. İki ülkenin stratejik

işbirliği çerçevesinde Çin’in Orta Asya’dan Güney Asya’ya kadar uzanacak olan

Çin-Kırgızistan-Özbekistan demir yol projesinin hayata geçirilmesi

desteklenmiştir.253

Harita 9. Çin’in Orta Asya’ya Uzanan Boru Hattı Haritası

Kaynak: http://moneyweek.com/the-scramble-for-oil-gas-gold-resources-in-central-asia-56824/

(Erişim Tarihi: 13 Temmuz 2014)

11 Eylül 2013’te Çin Devlet Başkanı ile Kırgızistan Devlet Başkanı arasında

Stratejik İşbirliği Deklarasyonu imzalanmış, Çin ile Kırgızistan arasında

253

“Uzbekistan i kitay Zaklyuçili Soglaşenie na 15 milrd Dolarıv”, <

http://www.gazeta.uz/2013/09/10/visit/ > (11.09.2013).

Page 107: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

101

“Kırgızistan-Çin” doğalgaz boru hattının ve Kara-Balta’daki petrol rafinelerinin

ortak kullanılmasına ilişkin çerçeve anlaşması imzalanmıştır.254

Tacikistan’ın coğrafik izolasyon ve yaşanan iç savaş nedeniyle 1990’lar

boyunca Çin ile Tacikistan arasında ticari-ekonomik ilişkileri sınırlı kalmıştır. 2004

yılına gelindiğinde Çin ile Tacikistan arasında karayolunun açılmasıyla karşılıklı

ticaret ilişkilerinde yeni bir ivme kazanılmıştır. 255

12 Eylül 2012’de Çin ve

Tacikistan Devlet Başkanları görüşmesinde iki taraf arasında” Türkmenistan’dan

Çin’e doğalgaz boru hattının Tacikistan üzerinden inşa edilmesi ile ilgili hükümetler

arası anlaşma imzalanmıştır. 2016 yılında tamamlaması planlanan 400 kilometre

uzunluğundaki ve her sene Çin’e 25-30 milyar metreküp doğalgaz sağlayacak

doğalgaz boru hattı projesinin gerçekleşmesine kadar Çin’in Tacikistan ekonomisine

3 milyar dolar kaynak sağlayacağı beklenmektedir.256

Çin’in Orta Asya’daki enerji politikası Pekin’in bölgenin kendisi için artan

öneminde temellenmektedir. Bu politikaların sonucunda sadece Orta Asya-Çin

doğalgaz boru hattının ve Doğu Kazakistan-Çin petrol boru hatlarının inşası

sayesinde 2014’te Çin’in bölgeden yıllık 65 milyar metreküp doğalgaz ve 20 milyon

ton petrol sağlamakla kalmamış, aynı zamanda enerji güvenliğinin garantisi

anlamında azımsanmayacak yatırım da yapmıştır. Enerji işbirliğinin artması

sonucunda Çin, Orta Asya ülkelerine uzun vadeli krediler ve doğrudan yatırımlar

sağlamış, enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesinde yardımcı olarak dünyanın önemli

254

“A.Atambayev ve Si Tzinpin Popisali Sovmesnuyu Deklaratsiyu Kırgızstana i Kitaya ob

Ustanovlenii Otnoşeniy Strategiçeskogo Partnyorstva(Pereçen Pospisannıh Dokumentov)”, <

http://www.ca-news.org/news:1080095/ > (11.09.2013). 255

Vladimir Paramonov, “Kitay i Tsentralnaya Aziya: Sostoyanie i Perspekivı Ekonomiçeskih

Otnoşeniy”, Conflict Studies Research Centre,(Rapor), Mayıs 2005, s. 8-9. 256

“Prokladnoy Gazoprovod iz Turkmensiana v Kitay Pozvolit Tazikistanu Privleç İnvestitsiyu v

Obyome $3 mlrd”, < http://www.ca-news.org/news:1080384 > (13.09.2013).

Page 108: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

102

aktörüyle stratejik bağlarını güçlendirme imkânı tanımıştır. Ancak aynı zamanda

bölge ülkelerine sağlamış olduğu kredilerin geri ödemelerini enerji kaynaklarıyla

yapmaları Çin’e olan bağımlılıklarını daha da artırmaktadır.257

Xi Jinping’in 3-13

Eylül 2013’ tarihleri arasında Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan

ziyaretlerinin asıl hedefi Orta Asya ülkeleriyle enerji alanında işbirliğinin artırılması

ve Çin-Kırgızistan-Özbekistan demir yolunun inşasının gerçekleştirmesi için adımlar

atılması olmuştur. Ancak bu ziyaretin Orta Asya’nın tamamen Pekin’in etki altına

girmesiyle sonuçlanabileceği düşünülmektedir. Rusya güvenlik alanında etkisini

sürdürürken, Çin bölgenin ekonomik ve ticari gücü haline gelmektedir. Ekonomik

alanda bölgeye yayılmaya başlayan Çin, kredi ve ekonomik yardımlarıyla ikili

ilişkilerini güçlendirerek bölgeden gelebilecek güvenlik tehditlerini ortadan

kaldırmaya çalışacaktır. Bu da ilerleyen yıllarda Rusya’nın jeo-ekonomik olarak

bölgeden dışlanmasıyla sonuçlanacaktır. Rusya’nın Çin ve Şanghay İşbirliği Örgütü

aracılıyla ABD’nin bölgedeki gücünü azaltmaya çalışma çabası sonuç vermişken, bu

aynı zamanda Çin’in bölgede daha da güçlenmesini sağlamıştır.258

III. Avrupa Birliği’nin Orta Asya Politikası

1. Güvenlik ve Entegrasyon Politikası

Avrupa Birliği’nin (AB) Orta Asya bölgesine yönelik uyguladığı

politikalarını, AB tek merkez üzerinden uygulamanın yanı sıra Almanya, İngiltere ve

Fransa olmak üzere birlik ülkelerinin ayrı ayrı diplomasileriyle sürdürmüştür. Söz

257

Evgeniy Petelin, “Enerjomonolog Kitaya v Tsentralnoy Azii”, İndeks Bezopasnosti, Sayı:4

(99),Cilt: 17, s. 50-51. 258

Viktoriya Panfilova, “Tsentralnaya Aziya Stanovitsya Kitayskoy”, Nezavisimaya Gazeta, 3 Eylül

2013, http://www.ng.ru/cis/2013-09-03/6_asia.html

Page 109: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

103

konusu üç ülkenin onayıyla yürütülen bölge politikalarında, Berlin, Londra ve Paris

uzun zaman AB’nin Orta Asya’daki “gözleri ve kulakları” olarak işlev görmüştür.259

AB ülkeleri arasında Orta Asya’da en aktif politika yürüten Almanya

olmuştur. Almanya’nın dış politika önceliğinde “Doğu Politikası” stratejisi ve

özelikle Kazakistan’da olmak üzere bölgede yoğun olarak Alman nüfusunun varlığı

Berlin’in bölgeye ilgisinin önemli nedenlerindendir. Almanya’nın yardımlarıyla

1990’lar boyunca Almanya’ya 1 milyonun üzerinde etnik Alman göç etmiş olmakla

birlikte, bölgede hala 240.000’e yakın Alman varlığını sürdürmektedir. Bölge

ülkeleriyle ilk diplomatik ilişki kuran Almanya, bugün Orta Asya ülkelerinin

tamamında büyükelçiliklere sahip ülke konumundadır.260

Rusya’nın Batı ülkeleriyle

ilişkilerinde Almanya’nın öncelikli olması, Almanya’nın bölgedeki politikaları

Moskova’nın tepkisi çekmemiş, AB’nin bölgeye yönelik politikalarında öncülüğü

üslenen Berlin’in için bir kolaylık sağlamıştır.261

AB’nin Orta Asya politikasında önemli rol oylayan bir diğer ülkesi İngiltere

ise, Sovyetler Birliği’nin yıkılması nedeniyle tek süper gücü olan ABD’yle sıkı bir

transatlantik ortaklığının ve eski “Büyük Oyun”un iki tarafından biri olarak tarihsel

deneyimi nedeniyle AB’nin bölge politikalarında önderlik yapmaya çalışmıştır.

Küresel enerji şirketi British Petroleum’un (BP) Hazar Denizi’nin enerji

kaynaklarına yönelmesi, İngiltere’nin AB’nin bölgedeki çıkarlarının en fazla savunan

ülke rolünü üslenmesine neden olmuştu.262

259

S.M.Yun, “Sravnitelnıy Analiz Politiki Germanii, Velikobritanii i Frantsii v Tsentralnoy Azii”,

Sravnitelnaya Politika, Sayı 4, 2011, s. 50. 260

“Germaniya i Tsentralnaya Aziya” Auswörtiges Ant, 2010, s. 5. 261

A.A. Kazantsev, “Bolşaya İgra” S Neisvestnımi Pravilami: Mirovaya Politika i Tsentralnaya Aziya,

op. cit., s. 177-178. 262

Kazantsev, op. cit., s. 178.

Page 110: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

104

AB’nin diğer en önemli devleti olan Fransa ise geleneksel olarak ABD’den

bağımsız politikalarıyla ve büyük güç olma çabasıyla üçüncü dünya ülkelerine

yönelik izlediği politikaları Orta Asya’ya yönelik de uygulamaya çalışmıştır. Ancak

Orta Asya, Almaya ve İngiltere kadar Fransa’nın öncelikli ilgi alanı olmamıştır.263

AB’nin Orta Asya politikası Birliğin önde gelen ülkelerinin çıkarlarına göre

değiştiği gibi, Orta Asya’daki çıkarlar hiyerarşisi bölgede gelişen faktörlere göre de

değişmiştir. 1991’de Sovyetler Birliği’nin stratejik nükleer silahlarının 1/3’ni

Kazakistan topraklarında kalması, İngiltere ve Fransa ile birlikte, Almanya’nın da

Kazakistan’ın nükleer silahlardan arındırılması öncelikli hedefiydi. Aralık 1994’te

AB’nin nükleer silahlara sahip iki ülkesi olan İngiltere ve Fransa, Kazakistan’ın

nükleer silahlarından vazgeçmesi karşılığında güvenlik garantisi vermişlerdir.264

1994-1995 yıllarında AB’nin politikalarının önceliği Rusya’nın bölgedeki

etkisini sınırlandırmak olmuştur. Almanya, İngiltere ve Fransa, ABD ile birlikte

Orta Asya ülkelerinin bağımsızlıklarının desteklenmesi, AB’nin dahi olmak üzere

Batı’nın etkisinin artırılması ve bölge ülkelerinin Avrupa Birliği eksenli ilişkiler

geliştirilmesi stratejik önceliklerindendi. AB, politikalarını bölgenin öncelikli ülkesi

olarak gördüğü Kazakistan ve Özbekistan, daha sonraysa Türkmenistan üzerinde

gerçekleştirmeyi amaçlamıştı.265

1991’den itibaren AB dış politikası “genişleme” (sınırların genişlemesi) ve

“derinleşme”(üye ülkelerin siyasi ve askeri bütünleşmenin güçlendirilmesi) gibi iki

kilit faktör üzerinden gelişiyordu. Genişleme sonrası Avrupa Birliği yeni üyelerinin

263

Kazantsev, op. cit., s. 178. 264

S.M.Yun, “Sravnitelnıy Analiz Politiki Germanii, Velikobritanii i Frantsii v Tsentralnoy Azii”,

Saravnitelnaya Politika, Sayı 4, 2011, s. 50-51. 265

Sergey Yun, “Politika “Velikih Derjav” Evropeyskogo Soyuza v Tsentralnoy Azii: Obşiye İnteresı i

Tseli”, Politika i Politiçeskie Nauki, Sayı: 359, 2012, s.101.

Page 111: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

105

siyasi ve askeri entegrasyonunu tamamlamaya çalışıyordu. Bu iki faktör AB’nin Orta

Asya ile ilişkilerini belirlemekteydi. AB’nin Doğu Avrupa ve BDT ülkelerine

yönelik öncelikli politikası açısında Orta Asya sonunsu sırada yer almıştır. Doğu

Avrupa ülkeleri AB’nin birinci öncelikli ülkeleri olmuştur. İlk başta Baltık devletleri

AB’ye dâhil edilmiş, ardındansa bu süreç dâhilinde 2002’de Doğu Avrupa

ülkelerinin tamamı AB’ye katılmışlardır. Ukrayna, Belorus ve Moldova AB’nin

ikinci öncelikli etki alanında saydığı ülkeler olup, 2002’den itibaren “Genişletilmiş

Avrupa” konsepti çerçevesinde Birliğe dâhil edilmesi hedeflenen ülkelerdi. Kafkaslar

AB’nin üçüncü öncelikli bölgesi olurken Orta Asya her ne kadar Avrupalı olarak

görünmese de Hazar Havzası’nın enerji kaynakları nedeniyle Avrupa’nın güvenlik

yapılanmasının parçası olarak görülmüş, önce AGİT ardından da “Barış İçin

Ortaklık” programı üzerinden NATO ile işbirliği sağlanmıştır.266

1996’da Kafkasya ülkelerinden Ermenistan, AB Parlamenterler Asamblesi’ne

özel statüde davet edilen ilk ülkeydi. 1999’da Gürcistan Avrupa Konseyi’ne kabul

edilmiş olmasına rağmen, “Genişletilmiş Avrupa” programına dâhil edilmesi 2004

yılında gerçekleşen “renkli devrim” sonrası gerçekleşmişti. Dolayısıyla, Avrupa

Birliği’nin doğuya doğru genişlemesi doğal sürecinde Orta Asya, Avrupa Birliği

stratejisinde Doğu’yu Batı’ya, Avrupa’yı Asya’ya bağlayan bir “köprü” ya da bir

“tampon bölge” olarak kalmıştır.267

1994’ten 2006’ya kadar AB’nin Orta Asya dâhil bazı Bağımsız Devletler

Topluluğu üye devletleriyle TACIS (Technical Assistance fot the Commonwelth of

Independent States- Bağımsız Devletler Topluluğuna Teknik Destek) programı

266

A.A. Kazantsev, op. cit., s.179-180. 267

Andrey Kazantsev, Politika Stran Zapada v Tsentralnoy Azii: Porektı, Dilemmı, Protivoreçiya,

MFİMO-Universitet, Moskova, 2009, s. 124-125.

Page 112: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

106

çerçevesinde Bağımsız Devletler Topluluğunun hızlı ekonomik dönüşüm

gerçekleştirmesi amacıyla işbirliği yapmıştır. 1 Ocak 2007’den itibaren TACIS,

“Avrupa’nın İyi Komşuluk ve Ortaklık Araçları” ismini alarak 31 Aralık 2013’e

kadar Orta Asya dâhil bazı bölgelerde işbirliğini sürdürmeyi amaçlamıştır.268

AB, Orta Asya’yı Kafkasya ve Karadeniz bölgesine bağlayacağı ulaşım

yollarının inşa edilmesi çabasını desteklenmiştir. 1993’te AB, Kafkasya ve Orta

Asya ülkeleri kapsamlı bir “Transport Corridor Europe Central Asia/Avrupa-Kafkas-

Orta Asya Ulaşım Koridoru” (TRACECA) programını geliştirmişlerdir. Bununla

Orta Asya’nın kara ve demiryolları gibi ulaşımdaki altyapı ağının Karadeniz

limanlarına, ardından da genişletilerek Avrupa pazarlarına açılması ve bölgesel

işbirliğinin daha da derinleştirilmesi için uluslararası finans kuruluşların ve özel

yatırımcıların sermayesini çekmeyi öngörülmüştür. 1996’da TRACECA programının

hayata geçirilmesi için öncelik Kafkasya ülkelerine verilirken, Orta Asya ülkelerine

de bir takım teknik destek ve birkaç altyapı yatırımı projeleri yapılmıştır. 1998’de

Bakü’de Türkmenistan dışında toplam 12 ülkenin katılımıyla Avrupa-Kafkas-Asya

koridorunun geliştirilmesine ilişkin anlaşma imzalamasının ardından Kazakistan

Aktau, Türkmenistan ise Türkmenbaşı gibi Hazar kıyısındaki limanlarının yeniden

yapılandırılması başlatılmıştır. 2000’de Çok-Taraflı Temel Anlaşma çerçevesinde

TRACECA Hükümetler arası Komisyonu (IGS), 2001’de ise Azerbaycan’ın başkenti

Bakü’de Daimi Sekreterliği kurulmuş, 2009’a gelindiğindeyse Türkmenistan da

TRACECA’ya katılmıştır.269

268

D.B.Malışeva, op. cit., s. 45. 269

Murat Erdoğan, “Avrupa Birliği’nin Orta Asya Politkası”, Ahmet Yesevi Üniversitesi, Rapor,

Ankara, 2011, s. 50.

Page 113: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

107

AB’nin Orta Asya stratejisi, 2009’da ilan etmiş olduğu ve AB ve NATO’ya

üye olmayan ülkelerle sıkı işbirliğinin amaçlandığı “Doğu Ortaklığı” projesiyle

benzerlikler içerse de farklı nitelik taşımıştır. Birincisi AB bölgeyi tek parça halinde

“Birleşik Orta Asya” olarak görmekte ve Rusya, ABD ve Çin’in Orta Asya

politikalarını ikili ilişkiler çerçevesinde geliştirmeye çalışmalarından farklı bir

yaklaşım içermekteydi. İkincisi, diğer güçlerin bölge politikaları konjonktürsel

nitelik taşımasına rağmen AB hedeflerini daha çok uzun vadeli strateji üzerinden

uygulamaya çalışmaktaydı. Üçüncüsüyse, AB ekonomik reformlar, hukukun

üstünlüğü, sınır sorunları, göç, çevre, eğitim gibi kesin öncelikler temelinde

bölgedeki projelere finansal destek sağlama, ABD’den farklı olarak daha çok ortak

ekonomik projeler üzerinde yoğunlaşmaktaydı. Yumuşak gücü üzerinde stratejisini

yürüten AB, Orta Asya’nın da Doğu Avrupa ülkelerinin AB içerisinde eritilmesine

benzer şekilde dönüşümünü sağlamayı hedeflemektedir.270

2. Enerji Politikası

AB’nin Orta Asya’ya yönelik enerji politikalarında bölgenin enerji

kaynaklarının Avrupa piyasalarına ihraç edilmesinin yanı sıra, AB enerji şirketlerinin

bölgedeki enerji sektörüne, enerji kaynaklarının çıkarılması, işletilmesi ve

sevkiyatına yatırımlar yaparak var olan boru hatlarına alternatif yolların aranması da

önemli yer tutmaktadır.271

Avrupa’nın enerji ihtiyacını karşılama amaçlı Hazar

havzasının petrol ve doğalgazının taşınması için İNOGATE “İnterstate Oil and Gaz

Transportation to Europe/Avrupa’ya Devletlerarası Petrol ve Gaz Taşımacılığı”

programı söz konusudur. Programın amaçları, Hazar ve Orta Asya bölgesinin petrol

270

Malışeva, op. cit., s. 44. 271

G.İ. Akkaziyeva, “Sovremennaya Tsentralnoaziatskaya Politika Evropeyskogo Soyuza:

Tendentsiya Razvitiya”, Svejiy Vzglyad, Sayı: 3, 2012, s. 222-223.

Page 114: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

108

ve doğalgaz ürünlerinin Avrupa ve Batı piyasalarına taşınması için taraf ülkelerin

Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası gibi uluslararası finans kuruluşlarından

mali desek sağlayarak desteklenmesi amaçlanmıştır.272

Aynı zamanda 2007’de Rusya, Kazakistan ve Türkmenistan arasında

imzalanan anlaşmayla Hazar’ın doğu kıyısında doğalgaz boru hattının inşa edilmesi

ve bunun da Rusya’nın doğalgaz boru hattına bağlanarak Türkmen ve Kazak

doğalgazının Rusya üzerinden Avrupa’ya sevk edilmesi amaçlanıyordu. Bunun

yanında “Orta Asya-Merkez” boru hattının yenilenmesi ve genişletilmesi, Orta Asya

doğalgazının ihracında herhangi bir değişiklik yaşanmamasının yanında doğalgaz

ihracatında hala önemli paya sahip olan Rusya Avrupa’ya enerji ihracatındaki önemi

yerini korumayı sürdürmüştür.273

“Bakü Girişimi”274

çerçevesinde enerji ve ulaşım alanında Avrupa Birliği

Orta Asya ülkeleriyle işbirliğini sürdürmeye devam etmiştir. Avrupa Komisyonu

2006’da Kazakistan ile enerji alanında karşılıklı anlayış memorandumu, 2008’deyse

Türkmenistan ile benzeri memorandum imzalanmıştır. Ayrıca AB Kazakistan ve

Türkmenistan ile enerji kaynaklarının AB’ye ihracatı ve Avrupa Birliği’nin söz

konusu ülkelerde petrol ve doğalgaz altyapısına yatırım yapılmasının teşvik edilmesi

için diyalog yürütmüştür. Orta Asya kaynaklarının ihracatı konusunda görüşmeler

272

Erdoğan, op. cit., s. 52. 273

Akkaziyeva, op. cit., s. 222. 274

2006 ‘da başlayan “Bakü Girişimi” Avrupa’dan başlayan Karadeniz ve Kafkasya üzerinde Orta

Asya’ya kadar uzanan ve Batı-Doğu ulaşım koridorunun birbirine bağlayan TRACECA hattının

devamı ve bu hat üzerindeki ülkeler arasında işbirliğini öngören projedir. http://n-europe.eu/glossary/term/3396

Page 115: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

109

yürüten AB “Hazar Denizi-Karadeniz-AB” transit koridorunun altyapısının

geliştirilmesi için siyasi destek sağlayacağını belirtmiştir.275

2009’da Çek Cumhuriyetinin başkenti Prag’da gerçekleşen zirvede AB,

“Güney Koridoru” doğalgaz projelerine Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan,

Özbekistan, Mısır, Irak ve Türkiye’nin katılımıyla Rusya’nın tekeline alternatif

olarak Orta Asya enerji kaynaklarından yararlanmak istemiştir.276

“Güney Koridoru”

projesinin geliştirilmesi konusunda Türkmenistan, Kazakistan ve Özbekistan ile

anlaşamaması projeyi olumsuz etkilemiştir. “Nabucco” ve “Türkiye-Yunanistan-

İtalya” gibi projelere öncelik verilmesi Güney Koridoru projesinin önemini ortadan

kaldıran bir diğer neden olmuştur.

AB’nin Orta Asya’yı da içine alan en kapsamlı enerji projelerinden biri de

2002’de başlayan Nabucco’ydu. Türkiye üzerinden de geçmesi planlanan ve 4000

kilometre uzunluğunda olması planlanan kıtalararası enerji boru hattı Nabucco’nun

asıl sahipleri arasında Türkiye’nin BOTAŞ şirketi de yer almaktaydı. 8-12 milyar

dolara mal olması beklenilen Nabucco AB ülkelerinin Rusya’ya olan bağımlılığını

azaltmak için hayata geçirilmesi kesin gözle bakılan bir proje olarak görünmüştür.

Ocak 2007’de Avrupa’nın öncelikli Trans-Avrupa enerji ağıları arasında belirlenen

Nabucco projesi 13 Temmuz 2009’da Ankara’da AB Komisyon Başkanı’nın da

katılımıyla imzalanmış ve Nabucco doğalgaz boru hattının inşasının başlatılması

tarihi 2013 olarak belirlenmiştir. Yıllık 31 milyar metreküp kapasiteli ilk boru

hattının 2017’de Avrupa’ya ulaştırılması öngörülmüştür.277

Ancak ekonomik krizin

275

Akkaziyeva, op. cit., s. 222. 276

“Serial “Yujnıy Koridor”– Novıy Şyolkovıy Put”, <

http://ria.ru/analytics/20090508/170373377.html > (15.02.2014). 277

Erdoğan, op. cit., s. 49.

Page 116: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

110

de etkisiyle “Nabucco West” olarak adlandırılmaya başlanılan Nabucco projesi 1300

kilometreye kadar kısaltılmış ve kapasitesi yıllık 15 milyar metreküpe kadar

azaltılmıştır.278

AB’nin Orta Asya’daki temel enerji tedarikçileri bölgede en fazla petrol ve

doğalgaz kaynaklarına sahip olan Kazakistan ve Türkmenistan’dır. 2011-2015 yılları

arasında petrol üretiminin % 24 artırarak 95 milyon tona, 2015’te doğalgaz üretimini

de % 64 artırarak 59,3 milyar metreküpe kadar çıkarmayı hedefleyen Kazakistan

2010 yılında AB’nin toplam petrol ithalatında % 6’lık payla beşinci sırada yer

almıştır. 2010’da doğalgaz üretimi 42,4 milyar metreküp, doğalgaz rezervleri de 8

trilyon metreküp olan Türkmenistan, yıllık 522 milyar metreküp doğalgaz tüketen ve

2030’da bu oranın % 14 ile % 23 artacağı beklenen Avrupa Birliği doğalgaz sanayisi

için önemli bir ülke konumundadır ve AB’nin Türkmenistan doğalgazına olan ilgisi

giderek artmaktadır. 279

3. Uyuşturucu Sorunu

AB’nin Orta Asya politikasındaki önceliklerinden biri de güvenlik tehditleri

ve risklerine karşı mücadeledir. Avrupa Birliği Orta Asya bölgesinin temel tehditleri

olarak uluslararası terörizm, aşırıcılık, organize suç, yasadışı göç olarak belirlemekle

birlikte bölgeden kaynaklanan ve AB’yi tehdit eden en önemli güvenlik sorununun

yasadışı uyuşturucu ticareti olarak görmektedir. Orta Asya bölgesi Afganistan

uyuşturucusunun “kuzey güzergâhı” olarak adlandırılan yol üzerinden Rusya’ya,

oradan da Avrupa’ya giden en önemli transit bölgesi konumdadır. 2010’da

278

“Ambitsioznıy Poresk Nabucco Provalilsya Okonçatelno”, <

http://www.km.ru/economics/2013/06/27/gazprom/714583-ambitsioznyi-proekt-nabucco-provalilsya-okonchatelno > (22.12. 2013). 279

Akkaziyeva, op. cit., s. 223.

Page 117: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

111

Afganistan’da üretilen toplam 380 ton eroinin % 25’i, yani 90 tonu ve 35-40 ton

afyon Orta Asya, ardından da Rusya üzerinden Avrupa’ya satılmıştır.280

Avrupa Birliği Orta Asya’da uyuşturucuyla mücadele stratejisini ilk defa

1996’da Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerine TECIS (Technical Assistance for

the Commonwealth of Independent States)281

programı üzerinde yapılan desteklerle

başlamıştır. 1997-2002 yıllar arasında Avrupa Birliği uyuşturucu ticaretiyle

mücadeleyi bölgesel plan üzerinden gerçekleştirmiştir. 2001’de Avrupa Birliği

CADAP (Central Asia Drug Action Programme) programıyla Orta Asya ülkelerinin

Avrupa ve uluslararası uyuşturucuyla mücadele pratiğine entegre olunması

hedeflenmiştir.282

CADAP programı çerçevesinde Avrupa Birliği Tacikistan’da hava,

kara ve deniz sınırlarının kontrolünün güçlendirilmesi, uyuşturucu ticareti alanında

suçların tespit edilmesi ve veri tabanı oluşturulması, uyuşturucu kontrol

merkezlerinin kurulmasını desteklemiştir.283

2002’de AB ve (Türkmenistan hariç) Orta Asya ülkelerinin tamamının

temsilcilerinin katılımıyla Orta Asya’da uyuşturucu ile mücadele eylem planı kabul

edilmiştir. Bu plan AB ve bölge ülkeleri uyuşturucu maddelerin yasadışı ticaretinin

kontrol altına alınması, işbirliği içerisinde olunması, bölge ülkelerde uyuşturucu

tüketiminin azaltılması ve kara para aktarılmasıyla mücadelede işbirliğini

içermektedir.284

280

“Nezakonnıy Oborot Otiatov v Severnoy Çasti Afgansitana i Tsentralnoy Azii: Otsenka

Riskov”,UNODC, Mayıs 2012, s.11-12. 281

<http://tacisedu.karelia.ru/tacis.shtml> (28.12.2013). 282

<http://www.cadap.eu/ > (28.12.2013). 283

G.İ. Akkaziyeva, “Sovremennaya Tsentralnoaziatskaya Politika Evropeyskogo Soyuza:

Tendentsiya Razvitiya”, Svejiy Vzglyad, Sayı: 3, 2012, s. 224. 284

G.İ. Akkaziyeva, “Sovremennaya Tsentralnoaziatskaya Politika Evropeyskogo Soyuza:

Tendentsiya Razvitiya”, Svejiy Vzglyad, Sayı: 3, 2012, s. 224.

Page 118: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

112

AB stratejisi özellikle Tacikistan ve Özbekistan’ın Afganistan ile olan

sınırlarının güçlendirilmesi öngörmekteydi. Bu bağlamda AB 2003 yılında Orta Asya

ülkelerinin Afganistan’a sınır olmayan diğer ülkeler dâhil bölge ülkelerinin

sınırlarının güçlendirilmesi için BOMCA (Border Management Programme in

Central Asia)285

Orta Asya Sınırlarına Destek Programı üzerinden desteklemiştir.

BOMCA’nın temel amacı sınır muhafızların eğitilmesi, sınır bölgelerinde gerekli

teknolojik ve altyapı ihtiyacını karşılamak ve bölge ülkeleriyle ortaklaşa sınırların

yönetilmesini sağlamaktı.286

AB’nin Orta Asya’ya sağladığı en önemli destek

programlarından biri de BOMCA’ya 2003-2014 yılları arasında 36,3 milyon Avro

değerinde maddi desteğin sağlanmasıdır.287

Aynı şekilde Avrupa Birliği desteğiyle

uyuşturucu ile mücadele için bölgede uluslararası operasyonlar yapılması, bilgi

toplanması ve uyuşturucu kaçakçılığıyla ilgili bilgi değişiminin gerçekleştirilmesi

için 2009’da Orta Asya Bölgesel Enformasyon ve Koordinasyon Merkezi CARİCC

kurulmuştur. 288

13 Kasım 2013’te AB ve Orta Asya ülkeleri 2014-2020 dönemini

kapsayan uyuşturucuyla mücadele eylem planını kabul ettiler.289

AB, bölgede

uyuşturucu ticareti ve benzeri güvenlik tehditlerine yönelik önemli çaba sarf etse de

Tacik-Afgan sınırı yeterince kontrol edilememiş, Afganistan kaynaklı uyuşturucunun

Orta Asya üzerinden Avrupa Birliği ülkelerine akışı da yüksek düzeylerde devam

etmiştir

1991’den itibaren Avrupa’da yaşanan bütünleşme ve derinleşme süreci

nedeniyle Avrupa Birliği’nin Orta Asya politikasında daha çok AB’nin yumuşak

285

< http://www.bomca.eu/en/about-us.html > (28.12.2013). 286

George Gavrilis, “Programma BOMKA: Sodeystviye ES v Ukreplenii Granits v Tsentralnoy

Azii”, EUCAM, No:11, Aralık 2009, s. 1. 287

< http://www.bomca.eu/ru/about-us.html > (28.12.2013). 288

< http://caricc.org/index.php/ru/ > (28.12.2013). 289

< http://ca-news.org/news:1087835/ > (28.12.2013).

Page 119: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

113

gücü olan ekonomik ve insani yardımlar gibi araçlarla etkili olmaya çalışmıştır.

Dolayısıyla da AB, Orta Asya’da bölgeyle ciddi şekilde ilgilenen diğer küresel

aktörlere göre daha çok kararsızlık ve zayıflık göstermişti. Bunun nedenlerinden bir

diğeri de AB’nin eski Sovyet coğrafyasına yönelik politikasında Rusya ile olan

ilişkilere öncelik vermesidir. Özellikle de Almanya bölgeye yönelik politikasında

Rusya ile olan sıkı ilişkileri nedeniyle önceliğini Rusya’ya vermektedir. Birleşik

Avrupa’nın bölgedeki zayıflığının diğer bir nedeniyse, Orta Asya politikasında

ABD’nin bölgedeki tüm olumsuz ve çelişkili politikalarında yer almasıdır.290

IV. Türkiye’nin Orta Asya Politikaları

1. Dış Politika Değişiminin Nedenleri ve Orta Asya Politikasına

Yansımaları

Doğu Bloku’nun çökmesi Türkiye’yi de önemli derecede etkilemiştir.

Türkiye Soğuk Savaş boyunca özellikle güvenlik ve dış politikasını Batı’yla olan

ittifak ilişkilerine ve müttefikleri tarafından algılanan “jeostratejik önemime”

dayandırmıştır. Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte Avrupa ülkeleri daha güvenli

hale gelirken, Türkiye’nin bulunduğu coğrafya çatışmaların ve istikrarsızlıkların

arttığı bölge haline gelmeye başlamıştır. NATO’nun rolü ve gerekliliğinin

tartışılmaya başlamasıyla beraber Türkiye kendisini güvenlik boşluğunda bulmuştur.

Türkiye’nin kuzeyinden gelen tehdidinin sona ermesiyle birlikte Batıyla güvenlik

bağlantıları ve bunlardan kaynaklanan ekonomik, politik ve askeri faydaları da sona

ermiştir. Bu durum Türkiye’nin geleneksel dış politikasını sürdürülemez hale

290

A.A. Kazantsev, “Bolşaya İgra” S Neisvestnımi Pravilami: Mirobaya Politika i Tsentralnaya

Aziya, op. cit.,s. 181-183.

Page 120: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

114

gelmesine neden olmuştur. Türkiye ile Rusya arasındaki bölgelerde güvenlik

sorunları sürüp giderken, Batılı müttefiklerinin Doğu Avrupa’ya yönelmeleri

Türkiye’nin müttefiklerince bölge sorunlarında yalnız bırakılma riskini beraberinde

getirmiş, güvenlik politikasını temelden sarsarak söz konusu tehditlerin ve durumun

yeniden değerlendirilmesi ihtiyacını da beraberinde getiriştir.291

Bir taraftan Türkiye yeni uluslararası ortamda dünya politikası ve Batı için

hala önemli olduğunu gösterecek argümanlar ararken, diğer taraftan da ABD ve Batı

post-Sovyet coğrafyada ne olacağı konusunda endişeliydi. SSCB’nin dağılmasıyla

Kafkasya ve Orta Asya’da ortaya çıkan güç boşluğunun Batı tarafından gerekli

önlemler almazsa İran tarafından desteklenen radikal İslam tarafından doldurulma

ihtimali endişe duyulmasına neden olmuştur. Bu nedenle ABD önderliğinde Batı

yeni bağımsız Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve Azerbaycan’ın takip edeceği “Türk

Modelini” ileri sürerek İran’ın bölgede muhtemel etkinliğini önlemeye çalışmıştır.

Türkiye’nin Orta Asya ülkeleri için model olma fikri Batı devletleri tarafından açık

destek görmüştür. Türk Modeli Türkiye’nin Sovyetler Birliği sonrası bölgedeki yeni

stratejik öneminin teyit edilmesi demekti ve bu Türkiye’ye dünya politikasında ve

özellikle de Batı için hala önemli olduğunu gösterme imkânı vermesi anlamına

gelmekteydi. Ancak Batı’nın bölge ülkeleriyle ilişkisini artırması, İran’ın bölgedeki

etkisinin beklenenden daha sınırlı kalması, bölgeye tekrar dönmeye çalışan

Rusya’nın bölge güvenliği sağlamasının Batı tarafından olumsuz karşılanmaması,

Batı’nın Pan-Türkizm hususundan tedirgin olması ve Türkiye’nin içeride terör, insan

291

Mustafa Aydın, “Kafkasya ve Orta Asya’yla İlişkiler”, Türk Dış Politikası, ed. Baskın Oran, Cilt:

2, İstanbul, İletişim Yayınları, 2001, s. 369-370.

Page 121: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

115

hakları ihlalleri ve demokratikleşme konusundaki sorunları, Türk Modeli’nin Batı

tarafından desteklenmesini sonunu getirmiştir.292

Türkiye 1991’den itibaren uyguladığı politikalarıyla Orta Asya devletlerini

bir araya getirerek, bölge üzerindeki siyasi etkisini artırmayı ve bölgesel güç olmayı

hedefliyordu. Bu doğrultuda Türkiye Orta Asya devletlerinin demokratikleşme ve

serbest piyasa ekonomisine geçerek uluslararası sisteme entegre olmaları için

kendisine “model ülke” rolü biçmiştir. Başta Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı

(TİKA)293

ile bölge ülkelerine planlı ekonomi ve ticari yardımlar yapmış, daha sonra

dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın girişimiyle Türk Cumhuriyetleri Zirvelerini

organize ederek Orta Asya Türk Cumhuriyetleri, Azerbaycan ve Türkiye arasında

kültürel, siyasi ve ticari işbirliği konularında ilerleme sağlanmaya çalışmıştır. Daha

sonra Kırgızistan, Kazakistan ve Özbekistan’a askeri yardımlar yaparak Orta Asya

devletlerinin bağımsızlıklarını pekiştirmek ve ekonomik kalkınmalarını sağlayarak

Rusya’nın etkisinden kurtararak Türkiye’nin başını çektiği Türk Cumhuriyetleri

Zirvesi’nin rolünü güçlendirmeyi amaçlamıştır. Aynı zamanda Türkiye, bu ülkelerle

yakınlaşarak Hazar enerji kaynaklarından faydalanmayı da arzu ediyordu.294

Bölge ülkeleri ilk yıllarında dış dünya ile bağlantılarını ve iletişimini Türkiye

üzerinden kuruyorlardı. Yeni ülkelerin liderleri Türkiye’yi, Brüksel ve Washington

ile olan ilişkileri nedeniyle dünya siyasi ve ekonomik sistemine en hızlı şekilde

entegrasyonlarını sağlama imkânına sahip ülke olarak görmekteydi. Ankara’nın

desteğiyle Türkî Cumhuriyetlerin bölgesel ekonomik ve siyasi örgütlere üye olmaları

292

İdris Bal, “Soğuk Savaş Sonrası Türk Dış Politikası İçin Türk Cumhuriyetlerinin Önemi”,

21.Yüzyılın Eşiğince Türk Dış Politikası, der. İdris Bal, İstanbul, Alfa, 2001, s. 336-339. 293

TİKA Türkiye’nin dış yardımlarını organize eden, özellikle Orta Asya ülkeleriyle başlayan, daha

sonra 40’a yakın ülkede faaliyet gösteren devlet kuruluşudur. 294

Ertan Efegil, “Türk-Rus İlişkiler: Bölgesel İşbirliği veya Stratejik Kazanç”, 21.Yüzyılın Eşiğince

Türk Dış Politikası, der. İdris Bal, İstanbul, Alfa, 2001, s. 323.

Page 122: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

116

gerçekleşmişti: AGİT, ECO, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü, İslam Konferansı

Örgütü. Türkiye Orta Asya ülkelerinin NATO’nun “Barış İçin Ortaklık” programına

dâhil edilmelerinde kilit rol oynamıştır. Ankara bu ülkelerin IMF, Dünya Bankası,

Asya Kalkınma Bankası gibi uluslararası finans kuruluşların içinde yer almasını ve

Davos gibi ekonomik forumlara katılımlarını sağlamıştır. Bölge ülkeleriyle yoğun

işbirliği içerisine girilmesi Türkiye’nin bölgesel etkisini artırmakla kalmayıp, Türk

ekonomisine yeni alanlar açacağını düşünen Ankara, ticari-sanayi sermayenin de

Türkiye’nin etki alanlarına dâhil olmasını amaçlamıştı.295

2. Askeri ve Güvenlik Alanında İşbirliği

Sovyetler sonrası ortaya çıkan bağımsız Orta Asya cumhuriyetlerinin silahlı

kuvvetlerinin modernizasyonunda ciddi sorunlar yaşaması nedeniyle, bu sorunun

çözümü açısından Türkiye’nin önemi daha da artmıştır. NATO’nun önde gelen

ülkeleri arasında olan Türkiye ile askeri-teknik alanda ilişkilerin geliştirilmesini

amaçlayan bölge ülkeleri, NATO’ya yakınlaşması ve Rusya’ya olan bağımlılıklarını

azaltmak için önemli fırsat olarak görülmüştü. Ancak Türkiye’nin bölge ülkeleriyle

ilişkilerinde yaşanan hızlı ilerleme, Rusya’nın tepkisine neden olmuştur. Buna

rağmen Türkiye bölgede siyasi etkisini artırmak için bölge ülkelerinin ordularını

modernizasyonunu sağlamak için kaynak ayırmayı sürdürmüştür.296

1993’te Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmayı Başkanı Doğan Güreş

Özbekistan, Türkmenistan ve Kırgızistan’ı ziyaret etmiş, taraflar arasında askeri

alanda işbirliği anlaşmaları ve askeri personele Türkiye’de eğitim verilmesi

295

Yuliya Kudryaşova, “Vzaimodeystviye Turtsii So Stranami Tsentralnoy Azii”, <

http://www.mgimo.ru/news/experts/document124764.pdf > (02.10.2013). 296

Levon Ovsepyan, “Voenno-Politiçeskie Aspektı Sotrudniçestva Turtsii so Stranami Tsentralnoy

Azii: Obşaya Dinamika Razvitiya, Tsentralnaya Asiya i Kavlaz, Cilt: 13, Sayı 2, 2010, s. 95-96.

Page 123: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

117

konusunda anlaşmalar imzalanmıştır. 23 Şubat 1993’te Almatı’da Kazakistan ile

Türkiye arasında savunma sanayisi alanında işbirliği anlaşması imzalanmıştır.297

23

Şubat 1993’te Almatı’da Kazakistan ile Türkiye arasında yapılan anlaşmayla

Kazakistan’ın askeri eğitim harcamalarını Türkiye üstlenmiştir. 1994’te Türk

Savunma Bakanı M. Gülhan Kazakistan’a gerçekleştirdiği resmi ziyaret sırasında

Ankara’nın Kazakistan’a askeri alanda maddi yardım yapacağı konusunda anlaşma

imzalamıştır. 1996’da Kazakistan-Türkiye arasında askeri alanda karşılıklı

yardımlaşma ve işbirliği protokolü imzalanmış, 1998’e gelindiğindeyse Türkiye,

Kazakistan ordusunun modernizasyonu için 500 000 dolar yardım yapmıştır. 1999

antlaşmasına göreyse, Türkiye her sene Kazakistan’a 700 000 dolar değerinde

yardım yapmayı taahhüt etmiş, daha sonra bu yardımların değerini 1 minyon dolara

çıkarmıştır.298

Ancak Türkiye bölge ülkeleriyle ortak askeri sanayi ve tesislerinin inşa

edilmesi hedefine ulaşamamıştır. Özellikle Özbekistan ve Kazakistan’da Sovyetler

Birliği’nden kalma sanayi altyapısının olması ve bölge ülkelerinin askeri sanayi

alanında daha ileri konumda olan Rusya ile işbirliğini daha avantajlı olarak görmeleri

Türkiye’nin bu yöndeki amaçlarına engel olmuştur.299

Ankara’nın bölge ülkeleriyle askeri alanda işbirliği çabalarına soğuk bakılsa

da, Türkiye yine de NATO çerçevesinde olduğu gibi ikili ilişkiler çerçevesinde de bu

alanda işbirliğini devam ettirmeye çabalamış, 1998-2000 yılları arasında Rusya ve

ABD birlikleriyle Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan’ın Orta Asya taburunun

297

Zakir Çotoyev, “Vliyanie Turtsii na Razvitiye Gosudarstv Tsentralnoy Azii”, < http://www.ca-c.org/journal/2003/journal_rus/cac-02/10.chotrus.shtml > (13.10.2013). 298

Levon Ovsepyan, “Voenno-Politiçeskie Aspektı Sotrudniçestva Turtsii so Stranami Tsentralnoy

Azii: Obşaya Dinamika Razvitiya, Tsentralnaya Asiya i Kavlaz, Cilt: 13, Sayı: 2, 2010, s. 95-96

299

Levon Ovsepyan, op. cit., s. 100.

Page 124: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

118

barış gücü ile tatbikatlara katılmıştır. 1999 Batken olayları ve Kırgızistan’a yapılan

müdahalenin ardından Özbekistan’da gerçekleştirilen saldırılar sonrası Ankara ile

bölge ülkeleri arasında terörizme karşı mücadelede işbirliği tekrar ön plana

çıkmıştı.300

1998’de Türkiye ile Kazakistan arasında imzalanan askeri alanda işbirliği

anlaşmasının ardından Türkiye Kazakistan’a 6,5 milyon dolar değerinde askeri

malzeme, araç, gereç yardımında bulunmuştur. Türkiye ile Kazakistan arasında deniz

ve hava kuvvetlerinin işbirliği yapması ve harp okulu öğrencilerinin Türkiye’de

eğitim görmesi konusunda Mart 2002’de işbirliği antlaşması imzalamıştır. Bu

çerçevede 2007 yılına kadar 300’e yakın Kazak askeri öğrenci Türkiye eğitim

görmüştür.301

24 Ekim 1997’de Türkiye ile Kırgızistan arasında “Ebedi Dostluk ve İşbirliği

Anlaşması” ve 1 Temmuz 1999’da “Kırgızistan ve Türkiye: 21. Yüzyılda Birlikte”

bildirisi imzalanmıştır. Buna göre taraflar kendi topraklarını bir başka ülkeye saldırı

için kullandırmayacaklarını ve ortak çıkarları ilgilendiren bölgesel ve küresel

sorunlarda danışarak çözülmesi için çabalayacaklarını taahhüt etmişlerdir.302

2000’de Türkiye Cumhurbaşkanı Ahmet Nejdet Sezer, Türk İçişleri ve

Dışişleri Bakanlarıyla birlikte Özbekistan’a gerçekleştirdikleri resmi ziyarette iki

ülke arasında “Askeri ve Askeri Teknik İşbirliği Anlaşması” imzalanmıştır. Ziyaret

300

Zakir Çotoyev, “Vliyanie Turtsii na Razvitiye Gosudarstv Tsentralnoy Azii”, < http://www.ca-c.org/journal/2003/journal_rus/cac-02/10.chotrus.shtml > (13.10.2013). 301

Esra Hatipoğlu, “Türkiye-Kazakistan İlişkileri”, Türkiye’nin Avrasya Macerası 1989-2006(Avrasya

Üçlemesi II), der. Mustafa Aydın, Ankara, Nobel Yayınları, 2007, s. 393. 302

V. Bogatırov, “Politiçeskie Aspektı Kırgısko-Turetskih Otnoşeniy”, Rol i Vospriyatiye Turtsii v

Kırgızstane, çev. G.Dergunina, Fiedrich Ebert Stiftung, Bişkek, 2012, s. 25.

Page 125: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

119

sırasında Sezer ve Kerimov, askeri eğitim, işbirliği ve terörle mücadele konularını

içeren beş anlaşma ve protokol imzalamıştır.303

2000’de BM toplantısında Türkiye ile Özbekistan bir araya gelerek görüşme

gerçekleştirmiş, Aralık 2003’te ABD ile Özbekistan arasında stratejik ortaklık

anlaşmasının imzalanmıştır. Bunun ardından Türkiye Başbakanı Recep Tayyip

Erdoğan Taşkent’e resmi ziyaret gerçekleştirerek iki ülke arsında en önemli görüşme

konusu olan terörizmle mücadele ve Özbekistan’ın güvenlik meselesi ele almışlardır.

2003’te Afganistan’da Türk barış gücünün bulunması ve Türkiye’nin Afganistan’da

güvenliği sağlama amaçlı Uluslararası Barış Gücü Komutanlığı ISAF komutanlığını

üstlenmesi ve ülkede ve bölgede güvenliğin sağlanması açısından göstermiş olduğu

başarı Ankara’nın Orta Asya ülkeleriyle işbirliğini güçlendirmiştir.304

Dönemin Türk Genel Kurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün Haziran 2005’te

Kazakistan’ı ziyaret ederek Kazakistan Savunma Bakanı ile bir araya gelerek askeri

işbirliği konusu ele alınmıştır. Görüşmenin hemen ardından Türkiye Kazakistan’a 1,1

milyon dolar değerinde askeri araç ve teknik donanım yardımında bulunmuştur.305

Bu bağlamda Kazakistan’ın ilk barış gücü birliklerini eğitilmesinde de büyük katkı

sağlayan Türkiye, “Uluslararası Terörizm, Organize Suçlar, Uyuşturucu ve Psikotrop

Maddelerle Bunların Katkı Maddeleri ve Benzerlerinin Kaçakçılığı Suçlarla

Mücadelede İşbirliği Anlaşması’nı 26 Mayıs 2005 tarihinde Astana’da imzalanmıştır.

7 Kasım 2007 tarihinde Astana’da imzalanan özel kuvvet timlerinin eğitimi hakkında

da iki taraflı işbirliği belgesinin yürürlüğe konulmasıyla iki ülke arasında güvenlik

303

“Yeni Hedef Kurumsal İlişki”, Hürriyet Gazetesi, <

http://dosyalar.hurriyet.com.tr/dosya/almanak/diplomasi/diplomasi11.htm > (9.10.2013). 304

Zakir Çotoyev, “O Vozmojnostyah Uçastiya Turtsii v Ukreplenii Bezopasnosti Stran Tsentralnoy

Azii”, < http://www.ca-c.org/journal/2004/journal_rus/cac-04/17.cotrus.shtml > (21.10.2013). 305

Esra Hatipoğlu, op. cit., s. 394.

Page 126: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

120

alanında işbirliğinin çerçevesi daha da genişletmiştir.306

Türkiye ve Kazakistan

2009’de Stratejik Ortaklık Antlaşması imzalamış, ikili ilişkilerin stratejik düzeye

çıkartılması için Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey kurulmuştur.

26-27 Nisan 2011’de Kırgızistan Cumhurbaşkanı Ankara’ya gerçekleştirmiş

olduğu resmi ziyaret esnasında Türkiye ile Kırgızistan arasında Yüksek Düzeyli

Stratejik Konseyi tesis edilmiştir.307

Türkiye her sene 100’ye yakın Kırgız öğrenciye

önemli askeri okullarında eğitim vermekte ve her sene Kırgızistan ordusunun

modernizasyonu için, askeri-teknik yardım sağlayarak, ülkenin savunma alanında

güçlenmesini ve askeri kadroların hazırlanmasına destek sağlamaktadır. Bunun yanı

sıra Kırgız silahlı kuvvetlerine ve güvenlik güçlerine de Türk askeri danışmanlar

eğitim vermektedir.308

3. Enerji Politikası

Sovyetler Birliği’nin yıkılması Türkiye’nin küresel enerji projelerinde yer

alması konusunda da yeni fırsatlar yaratmıştır. Hazar ve Orta Asya bölgesinin zengin

enerji kaynaklarının uluslararası piyasalara aktarılması gibi dış politika önceliklerinin

yanında Türkiye’nin enerji şirketi Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO),

Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan’ın yeraltı kaynakları üzerinde rol

üstlenmeye başlamıştır.309

306

Aygerim Şilibekova, “Görevimiz Güvenlik: Kazakistan-Türkiye İlişkilerinde Yeni Dönem”,

21.Yüzyıl Dergisi, Sayı 12, Aralık, 2009, s. 59. 307

Türkan Budak, “Orta Asya’da Küresel Jeoekonomik Rekabet ve Türkiye”, Bilgi Strateji, Cilt 5,

Sayı 9, Güz 2013, s. 137-138. 308

V. Bogatırov, op. cit., s. 30. 309

Yusuf Yazar, “Enerji İlişkileri Bağlamında Türkiye ve Orta Asya Ülkeleri”, Rapor, No:01, Ahmet

Yesevi Üniversitesi, Ankara, Haziran 2011, s.55.

Page 127: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

121

Petrol ve doğalgaz üreticisi Doğu ülkeleri ile enerji kaynaklarına yönelik

talepleri giderek artan Batı’lı ülkeler arasında yer alan coğrafi konumu, Türkiye’ye

“enerji koridoru” rolüne sahip ülke olma potansiyelini sağlamaktadır. Doğu-batı,

kuzey-güney enerji kaynaklarının güzergâhı olma rolü Türk dış politikasının da

temel öncelikleri haline gelmiş, Türkiye petrol ve doğalgazın nakli konusundaki

rolünün üstlenmesinde de güvenilir bir ülke olarak görülmüş, doğu-batı ülkeleri

arasında “enerji terminali” olmayı amaçlamış ve bu doğrultuda da önemli ilerleme

sağlamıştır.310

Türkiye’nin Orta Asya ve Hazar enerji kaynaklarına yönelik giderek

artan ilgisinin diğer bir nedeni de, hidrokarbon kaynakları itibariyle zengin olmayan

ve yıllık tüketiminin % 73’ünü dış kaynaklardan karşılayabilen Türkiye’nin, ülkenin

artan nüfusu ve ekonomisinin büyümesine paralel olarak enerji kaynaklarına olan

talebinin de yıllık %8’den fazla artırması olmuştur.311

1995’te Türkiye Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in ve ardından Başbakan

Tansu Çiller’in Kazakistan ziyareti sonrası iki ülke arasındaki ilişkiler yeni boyut

kazanmış, Bakü-Ceyhan boru hattı projesine Kazakistan’ın da dâhil edilmesi için

Türkiye özel çaba harcamış, Kazakistan da bu projeyi desteklemiştir. Haziran

1998’de Beşinci Türkçe Konuşan Ülkeler Zirvesinde, Kazakistan ile birlikte enerji

alanında bölgesel işbirliğinin derinleştirilmesi ile ilgili bildirge kabul edilmiştir.

Ekim 1998’da Türkiye, Özbekistan, Kazakistan, Azerbaycan ve Gürcistan’ın

katılımıyla gerçekleşen zirvede petrol ve doğalgazın ortaklaşa çıkartılması ve

sevkiyatının yapılması için ortak bildiri kabul etmişlerdir. Bu konuda bir başka

önemli gelişmeyse 1999’da İstanbul deklarasyonuyla Türkiye’nin Orta Asya enerji

310

Yusuf Yazar, Ibid., s.61-64. 311

Yusuf Yazar, Ibid., s. 56.

Page 128: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

122

kaynaklarının kendi toprakları üzerinden Batı pazarlarına açılmasını ilan etmesi

olmuştur.312

1996’da Türkiye’de Necmettin Erbakan başkanlığında koalisyon hükümetinin

kurulmasıyla birlikte Türkiye İslam ülkeleriyle yakınlaşmaya öncelik vermiştir. Bu

bağlamda Başbakan Erbakan Türkiye-İran işbirliğini geliştirmek amacıyla Ağustos

1996’da Tahran’ı ziyaret etmiş, Türkiye, İran ve Türkmenistan arasında Türkmen

doğalgazının İran toprakları üzerinden Türkiye’ye bağlayan doğalgaz boru hattının

inşasına ilişkin memorandum imzalanmıştır. Ancak 1997’de Erbakan’ın görevden

ayrılmasından sonra iktidara gelen yeni hükümet yapılan sözleşmeden vazgeçmemiş,

Türkmen doğalgazının Türkiye’ye getirilmesi için politikalarını devam ettirmeye

çalışmıştır.313

Rus şirketi Gazprom’un enerji alanında Türkmenistan’la yaşadığı

rekabet nedeniyle 1998’te Rusya üzerinden gerçekleşen doğalgaz sevkiyatını

durdurması, Türkmen doğalgaz üretimi iç talebi düzeyine düşmüş, ülkede ekonomik

kriz yaşanmıştır. Bu gelişme, kendi enerji kaynaklarının ihracatı için yeni yollar

arayan Türkmenistan’ın 1999’da Türkiye ile enerji alanında anlaşma imzalamasına

neden olmuştur.314

Ancak jeopolitik ve ekonomik nedenlerden dolayı Türkmen

doğalgazını ithal etme konusunda çekingen kalan Ankara, Rusya Başbakanı

Çernomırdin’in Ankara ziyareti, ardından da Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit’in

Moskova ziyareti sırasında, Aralık 1999’da Türkiye’nin Rus doğalgazının alımı

312

Murat Laumulin, Tsentralnaya Aziya v Zarubejnoy Politologii i Mirovoy Geopolitike: Tsentralnaya

Aziya v XXI Stolerii, Cilt: 4, KİSİ, Almatı, 2009, s. 216. 313

E.F.Troitskiy, “Politika Turtsii v Tsentralnoy Azii (1992-2000 gg.)”, <

http://sun.tsu.ru/mminfo/000063105/328/image/328-084.pdf > s. 86, (11.10.2013). 314

Yuriy Fedorov, “Turkmenskiye Gazovıe İgrı”, <

http://www.pircenter.org/kosdata/page_doc/p2546_1.pdf > (9.10.2013).

Page 129: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

123

konusuna ilişkin protokolü imzalamasıyla birlikte Türkiye ile Türkmenistan ilişkileri

düşüşe geçmiştir.315

Ekim 2000’de Türkiye Cumhurbaşkanı A.N. Sezer’in İçişleri Bakanı

Saadettin Tantan ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem ile birlikte Kazakistan ve

Özbekistan’a yaptıkları resmi ziyaret sonrası Astana ile var olan ilişkileri daha da

gelişmiştir. İslam Kerimov’a muhalif Erk Partisi lideri Muhammet Salih’in

Türkiye’ye sığınması nedeniyle316

Taşkent’le gerginleşen ilişkilerin düzeltilmesi ve

'”yeni bir sayfa'” açılması hedeflemiştir. Türkiye-Kazakistan görüşmesinde,

Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, Sezer’e sürpriz bir öneri yaparak,

Bakü-Ceyhan Projesi’ne katılmak istediklerini söylemiştir. Projenin adının '”Aktav-

Bakü-Ceyhan”' olarak değiştirilmesini öneren Nazarbayev’in, yeni açılan kuyularla

yılda 15 milyon ton petrol üreterek projeyi destekleyeceğini söylemesi, Ankara’nın

Orta Asya enerji kaynaklarına yönelik politikasına yeni ivme kazandırmıştır.317

Ancak yine de, Türkiye’nin Orta Asya politikası ilk on yılda küresel enerji

boru hatları projelerinde bölgedeki en önemli unsur olan Rusya Federasyonu’nu göz

ardı ederek söz konusu projelerden devre dışı bırakması, kendisinin ve bölge

315

Erhan Büyükakıncı, “Türk-Rus İlişkilerinin Değerlendirilmesi: Güvenlik Sorunlarında Çok

Boyutlu Derinliğe Geçiş”, s. 809, http://www.erhanbuyukakinci.com/dosya/Turk-Rus-iliskilerinin-Degerlendirilmesi.pdf 316

1991’de Özbekistan’da gerçekleşen devlet Başkanlık seçimlerinde Erk partisinin seküler-milliyetçi

lideri Muhammed Salih İslam Kerimov’un karşısına güçlü bir şekilde çıkması ülkede iktidar

mücadelesini artırmıştır. Aralık 1992 seçimleri sonrası muhalefete karşı yapılan baskılar sonrası Erk

partisi önce gelenleri olduğu gibi muhalif lider Muhammed Salih’in Öznekistan’ı terk etmesine ve

Türkiye’ye sığınmasına neden olmuştur. Salim’in Türkiye’de bulunması Türkiye ile Özbekistan’ın

ilişkilerini olumsuz etkilemiştir. Özbekistan 1994’te Salih’e 12 yıl hapis cezası vermiş ve Türkiye’den

iadesini istemiştir. Ankara bunu reddetmiştir. Ancak iki ülke ilişkisinin bozulmaması için Ankara

Salin’in Türkiye’yi terk etmesini istemiştir. Necmettin Erbakanın Başbakanı olmasıyla 1997’te tekrar

Türkiye’ye dönmüştür. Ancak 1999’da Türkiye’yi tekrar terk etmek zorunda kalmıştır. Cengiz

Sürücü, “Türkiye-Özbekistan İlişkilerinin Üç Evresi”, Türkiye’nin Avrasya Macerası 1989-

2006(Avrasya Üçlemesi II), der. Mustafa Aydın, Ankara, Nobel Yayınları, 2007, s.353-355. 317

“Yeni Hedef Kurumsal İlişki”, Hürriyet Gazetesi, <

http://dosyalar.hurriyet.com.tr/dosya/almanak/diplomasi/diplomasi11.htm > (9.10.2013).

Page 130: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

124

ülkelerinin çıkarlarından çok ABD’nin çıkarlarını korumaya yönelik politikası

başarısızlıklarının nedenlerinden biri olmuştur.318

2002-2007 yıllar arasında AKP iktidarının ilk dönemi Türk dış politikasının

önceliğini Avrupa Birliği üyeliği oluşturmuştur. 2007’den itibaren ise “komşularla

sıfır sorun politikası” ilkesi çerçevesinde önceliğini Avrupa, Orta Doğu ve Afrika

kıtasına veren Türkiye’nin Orta Asya politikasının her alanında olduğu gibi, enerji

alanında da etkili olmuştur.319

27 Temmuz 2007’te Türkiye, Yunanistan ve İtalya arasında imzalanan

hükümetler arası anlaşmayla TGI (Turkey-Greece-Italy) doğalgaz boru hattının

inşasına karar verilmiştir. 2011’den itibaren inşası başlatılmasına karar verilen hattın

başlangıçta Azerbaycan doğalgazının Avrupa piyasalarına aktarılması öngörülürken,

ilerleyen yıllarda Türkmenistan ve Kazakistan kaynaklarının da dâhil edilmesi

hedeflenmiştir. Bu bağlamda Kazakistan tarafında Türkiye’nin katılımıyla enerji

alanındaki işbirliğinin artırılması olumlu karşılanırken, Türkiye-Türkmenistan

arasında anlaşmazlığı devam etmektedir. Türkiye Orta Asya enerji kaynaklarının

Avrupa’ya sevkiyatı konusunda merkezi yer tutmakla birlikte, bölgenin

kaynaklarının Avrupa’ya satışı Rusya üzerinden devam etmektedir. Bunun yanı sıra

Rusya Hazar denizinin enerji kaynaklarının Avrupa’ya aktarılması konusunda da

318

Erel Tellal, “Türk Dış Politikası’nda Avrasya Seçeneği”, Türkiye’nin Avrasya Macerası 1989-

2006(Avrasya Üçlemesi II), der. Mustafa Aydın, Ankara, Nobel Yayınları, 2007, s.27 319

Erhan Büyükakıncı, “Türk-Rus İlişkilerinin Değerlendirilmesi: Güvenlik Sorunlarında Çok Boyutlu

Derinliğe Geçiş”, s. 815-817, < http://www.erhanbuyukakinci.com/dosya/Turk-Rus-iliskilerinin-Degerlendirilmesi.pdf > (03.10.2013).

Page 131: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

125

Türkiye’nin önünü kesecek güçte değildir. Sonuçta enerji kaynaklarının güzergâhı

açısından Türkiye ile Rusya’nın çıkarları çatışmaktadır.320

Türkiye’nin Avrupa ile ortaklaşa ve Washington tarafından desteklenen en

önemli projesi Trans-Hazar enerji projesi Nabucco olmuştur. Rusya’yı devre dışı

bırakarak Türkiye üzerinden geçecek olan ve Avrupa’nın Rusya’ya olan

bağımlılığını azaltmayı ve Avrasya boru hatları üzerindeki tekelinin kırılmasını

hedefleyen projeye Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan kaynak sağlayacaktı.

13 Temmuz 2009’da Türkiye ve AB’nin dört üyesi (Bulgaristan, Romanya,

Macaristan ve Avusturya) Ankara’da projeye potansiyel doğalgaz kaynağı

sağlayacak tedarikçi ülkelerle bir araya gelmiştir. Bu projeye Türkmenistan da dâhil

olabileceğini açıklamıştır. 2014’te ilk aşamada 8-10 milyar metreküp, daha sonraki

yıllarda da yıllık 31 milyar metreküpe kadar doğalgaz akışını sağlayacak olan

Nabucco projesinin önünde engeller bulunmaktadır. Projenin maliyetinin 10 milyar

dolardan fazla olması, Kazakistan, Türkmenistan ve Azerbaycan’ın bu boru hattının

talebini karşılayabilecek kaynak sağlamakta yetersiz olmaları başlıca engellerdendir.

Türkmenistan’ın Rusya ile yaptığı uzun dönemli doğalgaz anlaşmaları üzerinden

Nabucco’ya doğalgaz sağlanması konusunda yetersiz kalmasının yanında, Nabucco

çerçevesinde doğalgaz üretimine gereken yatırımın yapılmaması, Türkmenistan ile

Azerbaycan arasında Hazar Denizinin paylaşımı konusunda sorunlu yatakların

bulunması ve bu denizin hukuki statüsünün belirgin olmaması, İran’ın ABD’nin

çekinceleri nedeniyle proje dışlı tutulması olmuştur.321

Sonuçta Orta Asya enerji

320

Yuliya Kudryaşkova, “Rol Turtsii v Energetiçeskih Proektah Tsentralnoy Azii i Kavkaza”, <

http://www.mgimo.ru/news/experts/document145841.pdf > (04.10.2013). 321

Müslüme Narin, “Küresel Kriz Sürecinde Türkiye’nin Enerji Koridor Olma Konumu: Güney Doğal

Gaz Koridoru”, Türkiye Ekonomi Kurumu, Ekim 2012,

http://www.tek.org.tr/dosyalar/zonguldak7.pdf

Page 132: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

126

kaynaklarını Türkiye üzerinden Avrupa’ya sevkiyatını hedefleyen en önemli

projelerden biri olan Nabucco gerçekleşememiştir.

4. Türk Konseyi

30-31 Ekim 1992’de dönemin Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın

girişimiyle gerçekleşen ilk Türkî ülkelerin Devlet Başkanları Zirvesi’ne paralel

olarak Milliyetçi Hareket Partisi lideri Alparslan Türkeş’in inisiyatifiyle 21 Mart

1993’ten itibaren Türkçe Konuşan Ülkeler Kurultayı düzenlenmiştir. 2001’e kadar

Türkiye’nin farklı şehirlerinde her sene düzenlenen kurultayların 9. ve 10. ları

arasında beş senelik bir duraksama yaşamıştır. Beş sene sonra 18-20 Eylül 2006’da

Antalya’da gerçekleşen Türk Kurultayı’na 600’e yakın delege katılmıştır. Söz

konusu delegeler bağımsız Türk Cumhuriyetlerinden olduğu gibi, Rusya

Federasyonu’nun Türk kökenli özerk bölge temsilsileri, Ukrayna, Moldova, İran

Moğolistan ve diğer ülkelerden geniş çaplı katılım gerçekleştirmişlerdir.322

17 Kasım 2006’da Antalya’da Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve

Kırgızistan ülke liderinin katılımıyla gerçekleşen 7. Türkçe Konuşan Ülkeler

Zirvesi’nde taraf ülkeler arasında enerji ve güvenlik alanında işbirliğinin

kuvvetlendirilmesi konusunda anlaşmalar yapılmıştır. Türkî Cumhuriyetler arasında

ekonomik ve ulaşım ağlarının kuvvetlendirilmesine ilişkin sonuç deklarasyonu

imzalanmıştır. Zirvede aynı şekilde terörizme, kitle imha silahların yayılmasına,

uyuşturucu kaçakçılığına, suç örgütlerine, silah ve insan ticaretine karşı ortak

mücadele edilmesinin önemi vurgulanmıştı. Bunun yanı sıra Azerbaycan ve

Kazakistan’ın enerji alanında danışarak hareket edilmesi ve ulus ötesi projelerde ise

322

AA.Gurev, “Ankara Ukreplyaet Tyurskiy Faktor Svoey Vneşney Politiki”, <

http://www.iimes.ru/rus/stat/2008/22-03-08.htm > (14.10.2013).

Page 133: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

127

temel olarak Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Bakü-Tiflis-Erzurum projelerini örnek alınması

gerektiği önerilerek Türkiye’nin enerji kaynaklarının sevkiyat yönünün

belirlenmesine etki yapmak istenmiştir.323

17-19 Kasım 2007 Bakü’de gerçekleşen 11. Türkçe Konuşan Ülkeler ve

Topluluklar Zirvesi’nde Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan önemli dış

politika sorunlarının çözümü için Türkçe konuşan ülkeler arasında siyasi birliğin

kurulması teklifinde bulunmuştur. Erdoğan, Zirvenin Kurumsal çerçevede her sene

aralıksız toplanması gerektiği teklifi kabul edilmiştir. Türkiye böyle bir örgütün

kurulmasıyla birlikte, Azerbaycan ile Türkmenistan arasındaki Hazar Denizi’nde ve

Özbekistan ile Kırgızistan arasındaki sorunların çözümünde arabuluculuk üstlenmeyi

amaçlamıştır. Aynı şekilde Akara, ekonomik ve askeri-siyasi konulara ağırlık

vermeye çalışarak, bazı iç engellerle karşılaşsa da, dış politikada eşgüdüm

mekanizmasının oluşturulması için bölge ülkelerini ikna etmeye çalışmıştır.324

21-22 Şubat 2008’de Antalya’da gerçekleşen Zirve’deyse, Türkiye,

Kazakistan, Azerbaycan ve Kırgızistan, Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter

Asamblesi’nin kurulmasına ilişkin protokol imzalanmıştır. 3 Ekin 2009 tarihinde

Nahçıvan’da gerçekleşen 9. Türkçe Konuşan ülkeler Devlet Başkanları Zirvesi’nde,

Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin kurulması kararlaştırılmış ve

Ankara, Türk dünyasıyla ilişkilerin geliştirilmesi ve ülkeler arasında güvenlik ve dış

politika alanlarında ortak hareket edilmesi gibi ortak amaçlar belirlemiştir.325

Aynı

zamanda enerji, ulaşım ve turizm gibi alanlarda işbirliğinin artırılmasına vurgu yapan

323

E.F. Poruboçaya, “ Samitı Tyurkih Gosudarstv (2006-2010 gg.): Realnaya Platforma Dlya

Sblijeniya Stran”, Mejdunarodnıe Otnoşeniya, Sayı: 2, Yıl 2011, s. 99-100. 324

Nodar Mosaki, “Turtsiya Pıtayetsya Vernut Tyurkskuyu İdeyu”, Nezavisimaya Gazeta, <

http://www.ng.ru/courier/2007-11-26/23_turkey.html > (15.10.2013). 325

Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi Resmi Sitesi Bkz: <

http://www.turkkon.org/icerik.php?no=26 > (17.10.2013).

Page 134: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

128

Türkiye, yer alacağı “G-20” Zirvelerinde Türk Dünyasının tamamının çıkarlarını

temsil etmeyi üstlenmişti. Zirvenin Türkiye açısından en önemli başarılarından biri

de Türk Konseyi’nin merkezinin/sekreterliğinin İstanbul’da olmasının

sağlanmasıydı. Türkçe Konuşan ülkeler arasında ilk kurumsal birliğinin kurulmasıyla

birlikte, Ankara kendisini Türk Dünyasının “lokomotifi” olarak bir daha

göstermiştir.326

Konsey, Devlet Başkanları Konseyi, Dışişleri Bakanları Konseyi, Aksakallar

Konseyi, Kıdemli Memurlar Komitesi ve Sekretarya’dan oluşacak şekilde, 15-16

Eylül 2010 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilen 10. Türk Dili Konuşan Ülkeler

Devlet Başkanları Zirvesi’yle hayata geçirilmiştir.327

Azerbaycan’ın Gabala şehrinde 2013’te gerçekleşen 3. Türk Konseyi

Zirvesi’nde örgütün büyük potansiyele sahip olduğu görülmüştür. Ancak örgütün çok

yavaş hareket etmesi en önemli eksiklik noktası olarak değerlendirilmektedir. Bu

durum Özbekistan’ın örgüte katılmamasının önemli sebebini teşkil etmektedir.

Türkiye tarafından Yukarı-Karabağ sorunu gibi güvenlik konuları ele alınmış ve

Abdullah Gül tarafından Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü Türk dünyasının meselesi

olduğunu söylemiş olsa da, Türk Konseyi’nin en önemli hedefi ortak ekonomik

pazarın oluşturulmasıydı. Ancak her örgütte olduğu gibi, Türk İşbirliği Konseyi’nde

de örgütü peşinden sürükleyecek motor güce sahip ülkeye ihtiyaç duyulması,

Türkiye’nin rolünü artırmıştır. Ancak Türkiye şimdilik buna pek hazır

görülmemektedir. Suriye konusunda aktif bir şekilde politika izleyen Türkiye’nin

Orta Doğu eksenli dış politikası ve iç istikrarını sağlama çabası nedeniyle Orta

326

E.F. Poruboçaya, op. cit., s. 101-102. 327

T.C.Dışişleri Bakanlığı Resmi Sitesi Bkz: < http://www.mfa.gov.tr/turk-konseyi.tr.mfa >

(17.10.2013).

Page 135: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

129

Asya’ya dönmesi olası görülmemektedir. Dış politika ekseninin yönünü değiştirmesi

için önemli miktarda kaynak gerekmektedir. Türkiye Orta Asya’ya yönelik politik

atılımları gerçekleştirmiş olsa da bu atılımları finansal anlamda yeterince kaynakla

destekleyememektedir.328

5. Şanghay İşbirliği Örgütü Üzerinden Bölge Politikası

Türkiye Orta Asya’daki gelişmeleri yakından takip edebilmek ve güvenlik

politikalarında yer alabilmek için Şanghay İşbirliği Örgütü ile yakın ilişki kurmaya

çalışmış, bu örgütte yer alabilmek için girişimlerde bulunmuştur. İlk defa 2005’te

Şanghay İşbirliği Örgütü’ne katılmak istediğini dile getiren Türkiye’ye, 6-7 Haziran

2012’te Şanghay İşbirliği Örgütü’nün Diyalog Ortaklığı için onay verilmiş, 26 Nisan

2013’te Kazakistan’da gerçekleşen Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi’nde resmi

olarak Diyalog Ortaklığı Statüsü’yle örgütte yer almıştır. Türkiye bölgede etkinliğini

artırmak için, Diyalog Ortaklığı Statüsü çerçevesinde, terörizm, ayrılıkçılık,

uyuşturucu kaçakçılığı, insan ticareti ile mücadele, hudut güvenliği, yasadışı göç ve

kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesi gibi konularda örgüte önemli

katkılarda bulunacağını belirtmiş ve ŞİÖ ile güvenlik alanında işbirliğini devlet

politikası olarak benimsenmiştir.329

NATO üyesi Türkiye’nin, Washington’un kontrolünde olmayan örgütlerde

yer almaya çalışması önemli bir gelişme olmuştur. Böyle bir dış politika tercihiyle

Türkiye bölgede kendi çıkarlarını gerçekleştirmeye çalışmaktadır. ŞİÖ çerçevesinde

Orta Asya bölgesinde var olan kültürel yakınlık üzerinden olduğu gibi, küresel ve

328

Viktoriya Panfilova, “Samit Tyurkoyazıçnıh Gosudarst Zaverşiksya v Gabale”, <

http://www.vestikavkaza.ru/analytics/Sammit-tyurkoyazychnykh-gosudarstv-zavershilsya-v-Gabale.html > (18.10.2013). 329

Çağlar Gül Yesevi, “Avrasya’da Güvenliğinin İnşası: Şanghay İşbirliği Örgütü”, Global Political

Trends Center, Nisan 2013, s. 5.

Page 136: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

130

bölgesel güvenlik ve savunma alanlarında işbirliğini geliştirerek etkisini artırmayı

amaçlamaktadır. ŞİÖ ülkeleriyle işbirliği üzerinden Orta Asya ve Hazar’ın enerji

kaynaklarının Batı’ya sevkiyatı gibi projelerle transit ülke olarak öne çıkmayı

amaçlamaktadır. ŞİÖ çerçevesinde yeni stratejik projelerde yer almayı ve Orta Asya

ülkeleriyle ticari-ekonomik ilişkilerini geliştirerek Türk yatırımları üzerinden

ekonomik alanda da etkin bir aktör olmaya çabalamaktadır.330

V. İran’ın Orta Asya Politikası

1. İran’ın Değişen Dış Politikasında Orta Asya

1991 sonrası İran’ın bölgeye yaklaşımını belirleyen üç temel faktör vardı.

Asıl belirleyici unsur ülkede 1989’dan itibaren değişikliklerdi. 1979’da meydana

gelen İran devrimiyle bölge dengelerini alt üst eden rejim değişikliğinin ardından

revizyona uğrayan İran dış politikası “rejim ihracı” politikası nedeniyle tüm

komşuları tarafından tehdit unsuru haline gelmişti. Ancak 1989-1991 döneminde

İran’ın bölgesel dış politikası belirgin dönüşüm geçirerek dış politikada köklü

değişiklik içine girmiş ve rejim ihracı anlayışını terk etmiştir. Buna neden olansa

Humeyni’nin ölümü ve onun yerine geçen Rafsancani’nin devrimci anlayışı terk

etmesi olmuştur. SSCB’nin parçalanması ve İran’ın kuzeyinde birden çok devletin

ortaya çıkmasıyla birlikte İran bölge ülkelerine karşı dış politikasını ideolojiden

arındırmış, ulusal çıkar ve güvenlik kavramları temel politik tercih olarak ön plana

330

Yuliya Kudtyaşova, “Perspektivı İntegratsii Turtsii v ŞOS v Kaçestve Partnyona po Dialogu”, <

http://www.mgimo.ru/news/experts/document188955.phtml > (10.10.2013).

Page 137: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

131

çıkmıştır. Orta Asya’ya yönelik dış politikasında ise işbirliği ve uzlaşıya dayalı

ilişkilerin kurulması için gayret göstermiştir.331

İran Orta Doğu politikasında dini önemli bir araç olarak kullanırken, aynı

yaklaşımı Kafkasya ve Orta Asya’da görmek mümkün değildir. Kendisini bütün

Müslümanların haklarının koruyucusu ve savunucusu olarak tanımlayan dini rejimle

yönetilen İran, Kafkasya ve Orta Asya politikalarında bu misyonundan uzaklaşarak

Çeçenistan sorunu, Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan Dağlık Karabağ

Sorunu ve Orta Asya sorunları örneğinde olduğu gibi dini söylemlerini bir kenara

bırakarak ulusal çıkarları ve stratejik hesaplarına göre dış politikasını

şekillendirmeye başlamıştır.332

Şii İran’ın, bölgeye yönelik rejim ihracı politikasından vazgeçmesinin bir

diğer nedeni de Orta Asya ülkelerinin Sünni mezhebine dâhil olmalarıdır.333

Ayrıca

Şii İran’ın eski SSCB topraklarına yönelik planlı rejim ihracı girişiminde bulunması

için ne gerekli ne de yeterli araca sahip olmamasına rağmen, bölge devletleri bölgede

yaygınlaşmaya çalışan siyasal İslam’ın arkasında İran’ın olabileceğine dair kuşkular

taşımaya devam etmişlerdir.334

1979’dan sonra İran’ın uluslararası arenadan dışlanması, Tahran’ın dış

politikasının değişmesine neden olmuştur. Orta Asya’da yeni bağımsız devletlerin

331

Atay Akdevelioğlu, “İran İslam Cumhuriyeti’nin Orta Asya ve Azerbaycan Politikası”,

Uluslararası İlişkiler, Cilt: 1, Sayı: 2, Yaz 2004, s. 133. 332

Mehmet Şahin, İran Dış Politikasının Dini Retoriği”, <

http://www.akademikortadogu.com/belge/ortadogu4%20makale/mehmet_sahin.pdf >

(19.09.2013). s.15. 333

L. E. Vasilyev, “Politika Mirovıh Derjav v Tsentralnoy Azii i Eyo Vliyanie Na Perspektivı

Razvitiya ŞOS”, < http://www.ifes-ras.ru/attaches/conferences/2009_round_table_shoss/vasiliev.pdf > s. 28. 334

Atay Akdevelioğlu, op. cit., s. 140.

Page 138: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

132

ortaya çıkması İran’ın bu yalnızlıktan kurtulması için bir fırsat olarak görülmüştür.335

Moskova’nın Orta Asya’dan çekilmesiyle ortaya çıkan yeni jeopolitik fırsatları

değerlendirmek isteyen İran, Türkiye’yi hem ABD’nin müttefiki bir rakip güç olarak,

hem de bölge ülkeleriyle tarihsel, kültürel ve dil birliği üzerinden Türkçülük

akımlarını yükselişe geçireceği endişesiyle tehdit olarak algılamıştır.336

Ancak 1995

gibi erken tarihte, Türkmenistan’ın kendi dış güvenliğini garantiye almak amacıyla

Birleşmiş Milletlerden “sürekli tarafsızlık statüsünü” elde etmesi, İran-Türkmenistan

ilişkilerini de belirlenmesinde ve ABD tarafından kuzeyden çevrelenen İran’ın

güvenliği açısından önemli gelişme olmuştur.337

Tahran, Orta Asya’nın yeni cumhuriyetlerinde yaşanan çatışmalar ve

gerginlikler karşısında tarihsel ve jeopolitik avantajlarını kullanarak arabuluculuk

rolünü üslenmeye çalışmıştır.338

Tacikistan’da yaşanan iç savaşta Rusya ile işbirliği

yaparak ortak dil ve kültür bağlarını öne çıkararak kurduğu ilişki sayesinde Tacik

muhalif güçlerinin birleşmesine ve çatışmanın sona ermesinde önemli etki yapan

İran, 1997’de Tacikistan’da barış anlaşmasının imzalanmasında yer alarak Rusya ile

birlikte anlaşmanın garantörlüğü üstlenmiştir.339

İran, Tacik iç savaşının çözümünde oynadığı rol sayesinde iç savaşın sona

ermesiyle Tacikistan’da önemli aktörlerden biri haline gelmiştir. Bundan sonra da

Tacikistan yönetimi üzerinde etkileme gücüne sahip olan Tahran, Tacikistan

335

Mehmet Seyfettin Erol, Arzu Celalifer İkinci, “İran’ın Orta Asya Politikası: İşbirliği Arayışları ve

Güvenlik Sorunları”, Küresel Güç Mücadelesinde Avrasya’nın Değişen Jeopolitiği: Yeni Büyük Oyun,

(der) Mehmet Seyfettin Erol, Barış Yayınları, 2.Baskı, Ankara, 2011, s. 399. 336

Kaan Dilek, “İran’ın Orta Asya Politikaları”,Ahmet Yesevi Üniversitesi, Rapor, Ankara, Eylül

2011, No: 7, s. 44. 337

Dilek, Ibid., s.61. 338

Dilek, Ibid., s. 53-55. 339

L. E. Vasilyev, “Politika Mirovıh Derjav v Tsentralnoy Azii i Eyo Vliyanie Na Perspektivı

Razvitiya ŞOS”,< http://www.ifes-ras.ru/attaches/conferences/2009_round_table_shoss/vasiliev.pdf

>, s. 28

Page 139: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

133

muhalefeti Tacikistan İslami Uyanış Partisi üzerinde de bazı etki yapma araçları elde

etmiştir. Bunda doğal olarak ideolojik önceliklerinin yanında dil birliği üzerinden

entegrasyon sağlayarak siyasi amaçlarına ulaşmaya çalışmıştır. Gelecekte

Afganistan’ın da dâhil olduğu bir nevi Tahran-Duşanbe-Kabil etno-kültürel birliğin

kurulmasını hedeflemiştir.340

Azerbaycan dahil, Orta Asya Türk cumhuriyetleri

Türkiye’nin önderlik yapmak istediği entegrasyon çabalarının SSCB’nin

yıkılmasından hemen sonra başlamış olmasına karşın, Fars dilli ülkelerin

yakınlaşması ise 2000’lerden sonra Tacikistan’ın istikrara kavuşması Afganistan

Taliban rejiminin yıkılmasından sonra başlamış, İran zor jeopolitik şartlar altında

olsa da Pax İranica politikasını uygulama çabasını günümüze kadar sürdürmüştür.341

Taliban’ın yayılmasını hiçbir zaman desteklemeyen İran, Taliban tarafından

da en büyük düşmanı olarak ilan edilmiştir. Taliban’ın 8 Ağustos 1998’de

Afganistan’ın kuzeyindeki Mezar-ı Şerif’i ele geçirmesi sonrası Afganistan’daki Şii

Hazaralıları katletmeleri ve İran’ın Balhe’deki konsolosunu öldürmesi, Tahranın

Afganistan’a müdahale etmek için sınırına asker yığmasına yol açmıştır.342

Taliban rejimi yıkılmış olsa da, Tacikistan ve Afganistan üzerinden Fars

dilini öne çıkararak Orta Asya coğrafyasında politika izlemek isteyen İran’ın

karşısında bazı engeller vardı. Afganistan sadece bir bölümünün Fars dilli olması,

Afgan devlet yapılanmasının Peştun etnik temelli olması ve İran’ı çevrelemek

340

Sergey Mutov, “Tsentralnaya Aziya v Politike Musulmasnkogo Mira”, Rusya Diplomasi

Akademisi, Moskova, 2011, s. 13-14. 341

O. Zakrjevskaya, op. cit., s. 400-401. 342

Kazantsev, Bolşaya İgra s Neizvestnımi Pravilami:Mirovaya Politika i Tsentralnaya Aziya, op. cit.,

s. 209-210.

Page 140: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

134

isteyen ABD önderliğinde ISAF güçlerinin Afganistan’da olması, İran’ın Afganistan

politikası sadece etnik Tacikler ve Hazaralılar’la sınırlı kalmasına nende oluyordu. 343

Temmuz 2006’da İran, Tacikistan ve Afganistan, Kabil merkezli üçlü işbirliği

komisyonun kurulması konusunda anlaşmıştır. Belgelerin imzalanması esnasından

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejat “Tacikistan ve Afganistan’ın güvenliği

İran’a bağlı olduğu gibi, İran’ın güvenliğinin de Afganistan ve Tacikistan’a bağlı

olduğunu” açıklamıştır. Tacikistan Devlet Başkanı İmamali Rahmon ise,

komisyonun bölgesel güvenliğin sağlanması ve taraflar arasında askeri-teknik

işbirliğine özel önem vereceğini açıklamıştır. Ancak söz konusu üçlü koalisyon

sadece kağıt üzerinde kalmıştır.344

Orta Asya’da Tacikistan’a yakınlığıyla bilinen İran, Buhara ve Semerkant

üzerindeki Özbekistan ile Tacikistan arasındaki anlaşmazlıklar üzerinde durmaya

çalışmıştır.345

1990’ların sonlarında İran’ın Orta Asya’da etkinliğini artırmak için

Özbekistan İslam Hareketi ile ilişki içerisine girerek örgütün Suudi Arabistan’ın

etkisinden çıkararak kendi kontrolüne almak istemiştir. İran’ın başarısızlıkla

sonuçlanan bu politikası, Özbekistan’ın tepkisini çekmiş, iki ülke ilişkilerinin

olumsuz seyretmesinin en önemli sebebi olmuştur.346

2005 Andican olayları

nedeniyle, Taşkent’in Amerika karşıtı politikası İran ile yakınlaşmasının önünü

343

O. Zakrjevskaya, op. cit., s.401. 344

S.Mutov, “Politika İrana v Otnoşenii Tsentralnoy Azii”, < http://mir-politika.ru/182-politika-irana-v-otnoshenii-centralnoy-azii.html > (18.09.2013). 345

M.S. Erol, A.C.İkinci, op. cit., s.406-407. 346

Saule İsabayeva, “Gde Zakançivayetsya Viyaniye İran ana Tsentralnuyu Aziyu?”, <

http://www.wprr.ru/archives/1805 > (27.09.2013).

Page 141: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

135

açmasına rağmen, iki ülke ilişkileri günümüze kadar ılımlı bir şekilde devam

etmiştir.347

İran’ın Kazakistan’a yönelik politikasının önündeki en önemli engel,

Astana’nın Washington’la olan yakın ilişkisidir. Kazakistan’ın Rusya ve Çin ile

ilişkilerini geliştirmeye devam etmesi İran ile ilişkilerini etkilemezken, Astana’nın

1999’dan itibaren Kazakistan’ın AGİT zirvesinde Avro-Atlantik Ortaklıktaki rolünün

artırılmasına yönelik dış politika yönü buna engel olmaktadır. Kazakistan’ın ABD ile

askeri ve stratejik alanda gerçekleşen yakınlaşması ve ABD’nin Kazakistan’da

etkisini artırmak için iki ülke arasında askeri ve güvenlik alanında imzalanan

anlaşmalar, İran’ın Kazakistan politikasının önündeki en önemli engel olarak

görülmektedir.348

Özbekistan ve Kazakistan’ın siyasi ve ekonomik kapasiteleri ve

ilerleyen yıllarda İran’ın da yakın ilişkiler içerisinde olduğu Rusya ve Çin gibi

önemli stratejik ortaklarıyla işbirliğinin giderek artması, bu ülkelerin gelecekte ABD

ile olan ilişkilerini sınırlayacağını ve İran ile yakınlaşacaklarını düşünmektedir. 349

Kırgızistan, İran’ın Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerinin en zayıf olduğu ülkedir.

Kırgızistan’da bulunan ABD askeri üssü İran’ın Kırgızistan politikasını belirleyen

faktörlerden biriydi. 2006’da ABD’nin İran’a yönelik askeri operasyon yapılmasında

Kırgızistan’daki üssünü de kullanacağı tahdidi Tahran-Bişkek arasında önemli sorun

haline gelmişti. Ancak Kırgızistan’ın kendi ülkesini İran’a karşı saldırı yapılması için

347

Aleksandr Knyazev, “Regionalnaya Strategiya İrana v Tsentralnoy Azii: Ekolyutsiya i Prioritetı”, <

http://www.knyazev.org/stories/html/chang_200508.shtml > (16.09.2013). 348

Aleksandr Knyazev, “Regionalnaya Strategiya İrana v Tsentralnoy Azii: Ekolyutsiya i Prioritetı”, <

http://www.knyazev.org/stories/html/chang_200508.shtml > (16.09.2013). 349

V.İ.Mesamed, “İrano-Tsentralnoaziatskie Otnoşeniya: Nekotorıe İtogi”, <

http://armtoday.info/default.asp?Lang=_Ru&NewsID=37035 > (26.09.2913).

Page 142: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

136

bir üs olarak kullandırtmayacağını açıklaması, ülkedeki ABD üssünün varlığını,

Tahran-Bişkek arasında güvenlik sorunun olmaktan çıkarmıştır.350

2. Hazar Denizi Statüsü ve Enerji Güvenliği

İran’ın Hazar Denizi politikasında öncelikli konu bölgenin enerji kaynaklarının eşit

derecede paylaşılmasıdır. Hazar denizinde diğer kıyıdaş ülkelere göze en kısa kıyıya

sahip olan İran’a %13’lük pay düşmektedir.

Harita 10. Hazar Denizinin İran Kısmı

Kaynak: http://neftegaz.ru/analisis/view/7643 (Erişim Tarihi: 13 Temmuz 2014).

İran Hazar Denizi’nin statüsü ve kaynakların paylaşımı konusundaki tüm

kıyıdaş ülkelerin eşit derecede paylaşılmasını ve %20’lik pay düşmesi gerektiğini

350

Aleksandr Knyazyev, “Regionalnaya Strategiya İrana v Tsentralnoy Azii: Evolyutsiya i Prioritetı”,

< http://www.knyazev.org/stories/html/chang_200508.shtml > (21.09.2013).

Page 143: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

137

öne sürmektedir. İran’ın %20 pay elde etmesi durumunda Alov, Araz ve Şarg petrol

sahalarını topraklarına katmış olacak.351

İran’ın Hazar kaynaklarına erişimi, sadece

ulusal sektörler mücadelesinin yanında doğrudan sermaye akışlarını söz konusu

ulusal sahalara çekebilmektir. İran’ın yatırım imkanlarının sınırlı olmasından

yatırımlarının neredeyse tamamı güney yataklarında yoğunlaşmıştır.352

İran’ın Hazar denizindeki enerji diplomasinin diğer bir amacı enerji

kaynaklarının nakliyatı konusunda maksimum kontrolün sağlanması ve bölgesel

farklı enerji boru hattı ve enerji kaynaklarının nakliyatında maksimum yer almaya

çalışmaktır. İran Hazar Denizinde enerji güvenliğinin sağlanması, bölgede enerji

sorunlarının çözülmesi, ABD’nin bölgedeki varlığının sınırlandırılması ve bölge dışı

güçlerin olmadığı kolektif güvenlik sisteminin kurulması, bölgenin enerji

kaynaklarını adil paylaşımı ve enerji yataklarının ortak çıkarılması gibi hedeflerini

hayata geçirilmesi üzerine inşa etmiştir.353

İran tarafından bu amaçların hayata geçirilmesinin en önemli örneği İran

yönetiminin siyasi önem verdiği CROSS (Caspian Sea Oil Swap) projesidir. Bu

projenin özü, Rusya ve Orta Asya (Kazakistan ve Türkmenistan) enerji şirketleri

tarafından İran petrollerini dâhil ederek İran’ın Neka limanına pazarlamasının

gerçekleşmesidir. 2004’te bu proje günde 170 000 varil Hazar petrolünün sevkiyatını

gerçekleştirme kapasitesine yükselmiştir. Ancak şimdilik günde sadece 120 000

varil petrol sevkiyatı yapılmaktadır. Bununla İran yılda 90 milyon dolar gelir elde

etmektedir. CROSS projesini daha da genişleterek ilk etapta günde 370 000 varile

351

Taşkın Deniz, “Enerji Diplomasisi Açısında Siyasallaşan Mekan, Hazar: Statü ve Paylaşım

Sorunu”, Türk Coğrafya Dergisi, Sayı: 62, İstanbul, s. 34. 352

Albert Zulharneyev, “Eneretiçeskiye İnteresı İrana v Kaspiyskom Regione”, <

http://www.pircenter.org/media/content/files/9/13522830960.pdf > (1.07.2014). 353

V.V. Arsenev, “Energetiçeskaya Strategiya İrana v Kaspiyskom Regione”, <

http://www.iimes.ru/rus/stat/2005/09-11-05a.htm > (22.09.2013).

Page 144: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

138

çıkarmayı hedefleyen Tahran yönetimi, üçüncü etapta günde 500 000 varil petrol

sevkiyatı yapmayı planlamaktadır. Ancak Neka limanının 1,5 milyon varil petrol

işletme kapasitesine sahip olmasına rağmen, Neka-Pey ve Neka-Tebriz petrol

ağlarının bunu gerçekleştirecek altyapısı sağlanamamıştır.354

Petrol ihracatının % 90 CROS/“swop” sistemleri üzerinden gerçekleştiren

Türkmenistan, yıllık 3,2 milyon ton petrolle toplam CROSS /swop sistemi üzerinden

yapılan sevkiyatın % 43’üne yakın paya sahiptir.355

Kazakistan CROS/“swop”

sistemi çerçevesinde İran üzerinden tankerlerle gerçekleştirdiği petrol ithalatı yılda 1

milyon ton ile sınırlı kalmaktadır.356

1995’te İran ile Türkmenistan arasında imzalanan anlaşmayla 29 Aralık

1997’de hayata geçirilen 200 kilometrelik Türkmen-İran doğalgaz boru hattı

tamamlanmıştır. 25 sene boyunca devam etmesi planlanan doğalgaz sevkiyatı

başlangıçta yılda 8 milyar metreküp doğalgazı, ilerleyen yıllardaysa kapasitenin 13-

14 milyar metreküpe kadar çıkarılması amaçlanmıştır. Nisan 2005’te Aşkabat’ta

İran-Türkmen arasında doğalgaz alanında işbirliği anlaşmasıyla 2007’ye gelindiğinde

doğalgaz ihracatı 14 milyar metreküpe kadar çıkarmıştır.357

2010’da Tahran ile

Aşkabat arasında yapılmış anlaşma Dobletabad-Serahs-Hangeran doğalgaz boru

354

V.V. Arsenev, “Energetiçeskaya Strategiya İrana v Kaspiyskom Regione”, <

http://www.iimes.ru/rus/stat/2005/09-11-05a.htm > (22.09.2013). 355

Albert Zulharneyev, “Energetiçeskie İnteresı İrana v Kaspiyskom Regione”, <

http://www.csef.ru/index.php/ru/politica-i-geopolitica/project/-/-/869-irans-energy-interests-in-the-caspian-region > (22.09.2013). 356

Kazakistan Yejegodno Eksportiruyev Çerez İran 1 mln Tonn Nefti”, <

http://www.oilru.com/news/24614/ > (27.09.2013). 357

İgor Solovyov, “Troboprovodnaya Geografiya”, <

http://www.turkmenistaninfo.ru/?page_id=6&type=article&elem_id=page_6/magazine_35/290&lang_id=ru > (22.09.2013).

Page 145: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

139

hattıyla İran Türkmenistan’dan doğalgaz ithalatını yıllık 20 milyar metreküpe kadar

artırmayı amaçlamıştır.358

VI. Hindistan, Pakistan ve Japonya’nın Orta Asya Güvenlik Politikaları

1. Hindistan’ın Orta Asya Politikası

Hindistan’ın Orta Asya’da politikasında temel hedefi, Orta Asya’da istikrarın

sağlanması ve enerji ihtiyacının bölgeden karşılanmasıdır. Bu bağlamda bölge

ülkeleriyle ikili ve çok taraflı ilişkilerin geliştirilmesi için teknolojik ve sanayi

alanında işbirliğinin kuvvetlendirilmesi, Orta Asya ülkeleriyle birlikte dini aşırıcılığa

ve terörizme karşı mücadelede işbirliğinin geliştirilerek bölgesel güvenliğin

sağlanması,359

Keşmir sorunu nedeniyle Pakistan’ın “stratejik çevreleme”

politikasının Orta Asya üzerinden engellenmesi de Hindistan’ın bölgeye yönelik

hedefleri arasındadır.360

1991-1992 yıllarında Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan Devlet

Başkanlarının Hindistan ziyaretlerinde, Hindistan bölge ülkeleriyle ticari-ekonomik

alanda işbirliği anlaşması ve bilim, teknoloji kültür, gibi alanlarda çeşitli anlaşmalar

imzalamıştır. Orta Asya bölgesiyle ticari ilişkilerini daha da genişletmek amacıyla

1997’te Hindistan, İran ve Türkmenistan arasında uluslararası kara, demir ve transit

yollarının inşa edilmesine ilişkin anlaşmalar yapılmıştır. İran koridorunu kullanarak

358

< http://neftegaz.ru/news/view/98767/ > (29.09.2013). 359

Tabasum Firdous, “İnirsiativı İndii v Tsentralnoy i Yujnoy Azii: Problemı i Perspektivı”,

Geopolitika, Sayı 19, Moskova, 2013, s. 37. 360

Firdous, Ibid., s. 115.

Page 146: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

140

Avrupa’ya açılmak isteyen Hindistan, Türkmenistan koridorunu kullanarak Bağımsız

Devletler Topluluğu üyesi ülkelerle ticaretini artırmaya çalışmıştır.361

11 Eylül 2001 sonrası ABD’nin Afganistan müdahalesinin ardından

Hindistan bölge ülkeleriyle güvenlik alanında işbirliğine ağırlık verilmeye

başlamıştır.362

Bu dönem Hindistan’ın Orta Asya politikasını etkileyen bir diğer

nedense Çin’in ekonomik ve askeri gücünün hızla artması ve siyasi ağırlığının tehdit

oluşturmaya başlamasıdır. Hindistan’ın Çin etkisindeki ülkeler tarafından

çevrelenmesine karşı Asya ülkeleriyle işbirliğine gitmiştir. Sürekli çatışma halinde

olan Pakistan’ın kuzeyinde askeri ve stratejik etkisini artırmak istemiştir. Taliban

rejiminin düşmesiyle birlikte Afganistan’da Hindistan’ın etkisini artırması için yeni

alanlar açılmış, Pakistan ile olan rekabetinde Hindistan, Afganistan’daki Taciklerle

ve Afganistan’ın kuzey komşusu Tacikistan ile işbirliğini artırarak güç dengesini

sağlamaya çalışmıştır.363

Hindistan 2000’lerin ilk yarısında Orta Asya ülkeleriyle siyasi diyalogunu

artırmış ve karşılıklı üst düzey ziyaretler sıklaştırılmıştır. 2005’e kadarki dönemde

Türkmenistan dışında Orta Asya ülkelerinin Devlet Başkanları Hindistan’ı ziyaret

etmiş, Haziran 2002’te Hindistan Başbakanı A.B.Vadjpai Kazakistan’ı, Ekim

2003’te ise ilk defa Tacikistan’ı ziyaret etmiştir. Türkmenistan dışındaki diğer Orta

Asya ülkelerinin her biriyle terörle mücadele çalışma heyeti kuran Hindistan, dış

politika temsilcileriyle sürekli danışma toplantıları düzenlemeye başlamıştır.364

Bu

ziyaret sonrası Hindistan, Tacikistan ve Özbekistan ile askeri tatbikatlar

361

İrina Komissina, “İnteresı İndii v Tsentralnoy Azii”, < http://www.novopol.ru/-interesyi-indii-v-tsentralnoy-azii-text721.html > (4.01.2014). 362

E.V.Savkoviç, “Razvitiye Otnoşeniy s Gosuarstvami Tsentralnoy Azii v 1990-2000-e gg. İ

Pozitciya Kitaya”, Vestnik, Sayı 3, 2012, s. 115-116. 363

F.Troitskiy, “Politika İndii v Tsentralnoy Azii(2001-2012 gg.)”, Vestnik, Sayı: 375, 2013, s. 106. 364

Ibid., s. 106.

Page 147: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

141

gerçekleştirmiş, Kazakistan’ın Hazar Denizindeki filosunun güçlendirilmesi için

finansal destek sağlayacağı gündeme gelmiştir. Kazakistan Devlet Başkanı

Nursultan Nazarbayev ise, Hindistan’ın resmi olarak Şanghay İşbirliği Örgütü’ne

katılmasını teklif etmişti.365

2001’de Şanghay İşbirliği Örgütü’nün kuruluşu sürecinde taraf ülkelerin

çoğunun Hindistan’ın örgüte kurucu üyesi olarak katılmasını desteklemiş olmasına

rağmen, Hindistan bölgedeki güvenlik sorunlarının çözümünde sorumluluk üslenmek

istememiştir. Afganistan’da Taliban rejimine karşı Kuzey İttifakı üzerinden politika

yürütmek isteyen Hindistan, bu alanda da hem Rusya hem de Orta Asya

Cumhuriyetleriyle ikili ilişkiler çerçevesinde işbirliğini artırma yoluna gitmiştir.366

2002’de Hindistan ile Tacikistan arasında yapılan askeri işbirliği anlaşmasıyla

Tacikistan Hindistan’ın Orta Asya’daki jeo-stratejik ortaklarından biri haline

gelmiştir. 2002’de Hindistan, Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’nin 25 kilometre

uzaklığındaki “Ayni” havaalanını 70 milyon dolar harcayarak yeniden

yapılandırmıştır. ABD ve Rusya’nın da Tacik hükümetiyle pazarlığını yürüttükleri

Ayni havaalanında Hindistan 150-200 kişilik mühendis askerlerden oluşan personel,

askeri uçak ve helikopterler bulundurmaya başlamıştır.367

Hindistan’ın Ayni

havaalanında askeri üs edinmesiyle, Afganistan’ın kuzeyini, hava kuvvetleriyle hava

savunma sistemlerinden yoksun olan Çin’in Tibet ve Uygur bölgesi gibi batı

sınırlarını ve Pakistan’ın kuzey bölgelerini kontrol edebilme imkânını elde etmeyi

365

M.T. Laumulin, Tsentralnaya Aziya v Zarubejnoy Politopogii i Mirovoy Geopolitike, KİSİ, Cilt: 5,

Almatı, 2009, s. 196. 366

Ajay Patnaik, “Sravnitelnıy Analiz Politiki İndii i Kitaya v Tsentralnoy Azii”, OSCE Academy,

Kasım 2011, s. 8-9. 367

Andrey Korbut, “Vosduşnıy Boy za Ayni”, < http://vpk-news.ru/articles/5456 > (08.01.2014).

Page 148: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

142

amaçlamıştır.368

Pakistan’ı Afganistan’da dengeleyecek ve Orta Asya’da siyasi

pozisyonunu güçlendirecek olan ve 2006’da Hindistan tarafından kullanılması

beklenen Ayni askeri üssü, Tacikistan’ın kendisinden başka bir gücün etkisi altına

girmesini istemeyen Rusya tarafından engellenmiştir.369

Hindistan, Pakistan’ın Taliban sayesinde Afganistan üzerinde sağladığı

etkisini dengelemek için, Taliban’a karşı olan “Kuzey İttifakını” desteklemiş,

Tacikistan’ın Afgan sınırının yakınlarındaki Farhor yerleşim biriminde “Kuzey

İttifakı”nın savaşçılarının tedavisi için 2001’de askeri hastane inşa etmiştir.

Benzerini Hindistan 2011’de Hindistan Hava Kuvvetleri Komutanı Mareşal Kishen

Kumar Nakhor’un, Duşanbe ziyareti sırasında Tacikistanlı subayların tedavisi için

askeri hastane inşa edilmesi kararı alınmıştır.370

Temmuz 2011’de Hindistan Savunma Bakanı A. K. Antony’nin Kırgızistan’ı

ziyaretinde, Kırgızistan ile ortak Yüksek Askeri Araştırmalar Merkezinin kurulması

ve Kırgız askerlerinin Birleşmiş Milletler Barış Gücü operasyonlarında görev

yapabilmeleri için eğitim sağlanması için inisiyatif üstlenmek istediği planlarını

açıklamıştır.371

Ocak 2009’da Hindistan ile Kazakistan arasında Stratejik Ortaklık

Deklarasyonu’nun imzalanmasıyla başlayan ve Nisan 2011’de 2011-2014 dönemini

kapsayacak olan kalkınma planının imzalanmasıyla enerji, siber güvenlik, uzay ve

368

“İndiyskie Voennıe Razmestili Svoyu Avitsiyu na Tadjikskom Aerodrome Ayni”, <

http://www.news-asia.ru/view/2251 > (08.01.2014). 369

Joshua Kucera , “Why is Tajikistan's Ayni Air Base Idle?”, <

http://www.eurasianet.org/node/61503 > (08.01.2014). 370

Joshua Kucera , “Why is Tajikistan's Ayni Air Base Idle?”, <

http://www.eurasianet.org/node/61503 > (08.01.2014). 371

Joshua Kucera, “India’s Central Asia Soft Power”, < http://thediplomat.com/2011/09/indias-central-asia-soft-power/ > (08.01.2014).

Page 149: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

143

diğer alanlarda işbirliği amaçlanmıştır. Hindistan’ın “ONGC Videsh Limited” şirketi

Kazakistan’ın Hazar denizi kıyısındaki Satpayev petrol yataklarının işletilmesi için

% 25’lik hissesini satın alarak Orta Asya’da Rusya, ABD, AB ve Çin gibi önemli

oyuncularla rekabet edebilir pozisyon elde etmiştir.372

17 Mart 2005’te Şanghay İşbirliği Örgütü’nde gözlemci statüsü elde eden

Hindistan, 16 Mayıs 2011’de Kazakistan’ın başkenti Astana’da gerçekleşen Şanghay

İşbirliği Örgütü Zirvesi’nde örgüte tam üyelik için başvurmuştur. Ancak Örgütün

Haziran 2010 Taşkent Zirvesinde örgüte üye olunmanın koşullarına ilişkin alınan

karara “aday ülkelerin silahlı çatışma halinde olmaması” şartının eklenmesiyle

Hindistan’ın Şanghay İşbirliği Örgütüne katılarak Avrasya kıtasında stratejik

pozisyonunu artırmasının önünde önemli bir engel teşkil etmiştir. Keşmir sorunu

nedeniyle Pakistan’la çatışma halinde olması, Pakistan ile ittifak ilişkisi içerisinde

olan ve toprak sorunu yaşayan tarihsel rakibi Çin’in Hindistan’ın üyeliğini bloke

etmesi, Hindistan’ın ŞİÖ üzerinde Orta Asya ülkeleriyle stratejik işbirliğini

artırmasının önemli derecede sınırlayan diğer bir nedendir.373

Hindistan’ın Orta Asya stratejisi çoğu parametrelerde ABD ile benzerlik

taşımıştır. Bölge istikrarının sağlanmasının yanında, uzun vadede bölgede önemli rol

alabilmek için uygun ortam hazırlamaya çalışan Hindistan, ekonomik, askeri-siyasi

işbirliğinin yanında, giderek artan enerji ihtiyacını karşılamak için, Orta Asya enerji

372

“İndiya i Kazakistan Usilivayut Strategiçeskoe Partnyorstvo”, <

http://www.centrasia.ru/newsA.php?st=1305212580 > (08.01.2014). 373

Richard Weitz, “The SCO's Expansion Dilemma”, <

http://www.worldpoliticsreview.com/articles/10668/global-insights-the-scos-expansion-dilemma >

(10.01.2014).

Page 150: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

144

kaynaklarına ulaşılması için gereken koridorların inşa etme ihtiyacını beraberinde

getirmiştir.374

Hindistan’ın Orta Asya stratejisinde en önemli çıkışlarından biri

Türkmenistan-Afganistan,-Pakistan-Hindistan (TAPI) projesine katılması olmuştur.

Trans-Afgan Doğalgaz Boru Hattı olarak da bilinen proje ilk defa 1993’te ABD’nin

Orta Asya ve Güney Asya’da etkisini artırması için ortaya atılan proje ile gündeme

gelmişti. 1680 kilometrelik doğalgaz boru hattı Türkmenistan’ın 1,7 ile 4,5 trilyon

metreküp arasında doğalgaza sahip Dovletabad yatağının Afganistan üzerinden

Pakistan ve Hindistan’a ulaştırılması bekleniyordu. 30 Mayıs 2002’de tekrar

gündeme gelen projenin hayata geçirilmesi için Afganistan, Türkmenistan ve

Pakistan’ın arasında İslamabad’da “Türkmenistan-Afganistan-Pakistan Doğalgaz ve

Petrol projesine ilişkin” anlaşma imzalanmış, koordinasyon sağlamak için ise taraflar

Enerji Bakanlıklarında idare komitesi kurmuşlardır. 15 Temmuz 2005’te resmi

olarak TAPI projesine katıldığını ilan eden ve Türkmen doğalgazının en büyük

ithalatçısı olacağı düşünülen Hindistan, Pakistan’a bağımlı hale gelmek

istemediğinden ve Afganistan’da meydana gelen risklerden dolayı TAPI projesine

büyük önem vermemektedir.375

Hindistan Orta Asya politikasını, Rusya ile olan ortaklık; Çin’in Orta

Asya’daki varlığı; Hindistan’ın Batı ve ABD ile yakınlaşması; Pakistan ile rekabeti;

İslami terörizmin giderek yayılması; Hindistan’ın Orta Asya’da enerji ve ticari-

374

M.T. Laumulin, Tsentralnaya Aziya v Zarubejnoy Politopogii i Mirovoy Geopolitike, op. cit.,

s.194. 375

“M. Morozova, “Transafganskiy Gazoprovod: Priçinı i Perspektivı Realizatsii Proekta”, <

http://www.iimes.ru/?p=7013 > (09.01.2014).

Page 151: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

145

ekonomik çıkarlar gibi faktörler çerçevesinde yürütmüştür.376

Orta Asya’da

ekonomik, askeri-stratejik ve jeopolitik olarak var olabilmesi için, Hindistan’ın

Rusya ile ilişkileri, bölgedeki büyük ulaşım ve enerji projelerinin hayata geçirilmesi

ve bazı objektif jeopolitik durum ve coğrafya gibi faktörlere bağlı olarak

gelişecektir.377

Afganistan’ın geleceğiyle ilgili belirsizlikler, ABD’nin

Afganistan’dan çekilmesiyle ülkenin istikrarının sağlanmasının daha zor hale

gelmesi, Hindistan’ın Afganistan’da Pakistan ile olan rekabetini daha da

keskinleştirecektir. Orta Asya’nın coğrafi olarak Hindistan’dan uzak olması

Hindistan’ın Orta Asya politikasını olumsuz etkileyen faktörler olacaktır. Taliban’ın

etkisinin Afganistan’da artmasıyla birlikte etki alanı Afganistan’ın kuzeyiyle sınırlı

kalacak olan Hindistan’ın, Pakistan ile olan rekabetinde başarılı olabilmesi Orta Asya

ile ilişkilerine bağlı olacaktır.378

2. Pakistan’ın Orta Asya Politikası

Orta Asya bölgesinde merkezi rol oynamaya çalışan önemli ülkelerden biri de

Pakistan olmuştur. Orta Asya her zaman Pakistan’ın jeopolitik çıkar alanında yer

almıştır. Pakistan’ın Orta Asya ülkeleri arasında 2001 yılının sonuna kadar en önemli

sorun Afganistan meselesi olmuştur. O döneme kadar Afganistan’da iktidarda olan

Taliban’ın Orta Asya rejimleri için en büyük güvenlik tehdidini oluştururken,

376

A.A. Kazantsev, “Bolşaya İgra” s Neizvestnımi Pravilami: Mirovaya Politika i Tsentralnaya Aziya,

op. cit., s, 236-240. 377

M.T. Laumulin, Tsentralnaya Aziya v Zarubejnoy Politopogii i Mirovoy Geopolitike, op. cit., s.

199. 378

E.F.Troitskiy, “Politika İndii v Tsentralnoy Azii(2001-2012 gg.)” op. cit.,, s.108.

Page 152: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

146

Taliban’ın en önemli destekçisi ve müttefikinin Pakistan olması, Pakistan’ın Orta

Asya ülkeleriyle ilişkilerini olumsuz etkilemekteydi.379

1990’ların başlarında Pakistan bölge politikasını “İslam” faktörü üzerinden

gerçekleştirmeye çalışmış, ancak bölge ülkelerinin laik rejimler tarafından

yönetiliyor olması, Pakistan’ın bu politikasını geçersiz kılmıştır. 1990’larda

Afganistan üzerinden Orta Asya ülkelerini tehdit eden silahlı radikal İslami grupların

sorumlusu Pakistan olarak görülmüştür. Bu durum Orta Asya ülkelerinin Pakiztan’la

soğuk ilişki içerisinde olmalarına neden olmuştur. Taliban rejiminin yıkılması

Pakistan’ın Afgansitan üzerindeki etkisini kırmış olsada, Orta Asya ülkeleriyle

işbirliğini geliştirmesi için bir fırsat olmuştur.380

Pakistan ile Orta Asya ülkeleri

arasında siyasi ve güvenlik alanlarından işbirliği kuvvetlenmeye başlamıştır. Pakistan

ile ilişkilerini Afganistan meselesine bağlayan bölge ülkelerinin, öncelikli

beklentileri Afganistan’da barış ve istikrarın sağlanması, dini aşırıcılığa, terörizm,

yasadışı silah ve uyuşturucu ticaretine karşı mücadelenin kazanılması olmuştur. Bu

bağlamda Pakistan, Özbekistan ve Kazakistan ile yakın ilişki içerisine girmiş, Ocak

2001’de Özbekistan ile imzaladığı anlaşmayla Özbek rejimine karşı mücadele eden

Özbekistan İslam Hareketi liderleri ve üyelerinin yakalanması, tutuklanması ve iade

edilmesinde Taşkent’e destek vermeyi taahhüt etmiş, taraflar karşılıklı bilgi ve

istihbarat paylaşılması konusunda uzlaşmıştır. Mart 2005’te Pakistan ile Özbekistan

arasında uluslararası terörizme karşı mücadelede işbirliği anlaşması imzalamış,

379

M.T. Laumulin, Tsentralnaya Aziya v Zarubejnoy Politopogii i Mirovoy Geopolitike, op. cit., s.

200. 380

380 M.T. Laumulin, Tsentralnaya Aziya v Zarubejnoy Politopogii i Mirovoy Geopolitike, op. cit., s.

200-201.

Page 153: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

147

Pakistan 2005’te Özbekistan’da meydana gelen Andijan olaylarında Taşkent

yönetimini desteklemiştir.381

Hindistan’ın Orta Asya’da her hangi bir askeri varlığına karşı çıkan ve

Hindistan’ın Orta Asya’da atacağı her adımı kendine karşı bir dış politika hamlesi

olarak gören Pakistan, 15 Haziran 2006’da Hindistan ile birlikte Şanghay İşbirliği

Örgütüne gözlemci statüsünü elde etmiştir. ŞİÖ çerçevesinde Avrasya’nın doğusu ile

batısını birbirine bağlayan kıtalar arası bir ilişkiler sisteminde kendisine merkezi rol

biçmeye çalışan Pakistan, örgüt içerisinde yer alarak Orta Asya’nın dünya

denizlerine açılabileceği bir kapı rolünü üstlenmeyi amaçlamaktadır. Aynı şekilde

Pakistan, örgütün bölgesel güvenliğin sağlanması için faaliyet gösteren ve Orta Asya

ülkelerinde yer aldığı Bölgesel Anti-terör Yapılanması (RATS) gibi yapılar

içerisinde yer alma imkânı elde edebilmiştir.382

Pakistan’ın Orta Asya politikasında bölgenin enerji kaynaklarından

yararlanmak öncelikli dış politika hedefleri arasında olmuştur. Pakistan’ın bölge

ülkeleri arasında ticari- ekonomik ve enerji alanında en önemli ortağı doğalgaz boru

hattı projesi nedeniyle Türkmenistan olmuştur. Aralık 2002’de Türkmenistan,

Afganistan ve Pakistan liderleri arasında Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta Trans-

Afgan Doğalgaz Boru Hattının inşası için hükümetler arası anlaşma imzalanmıştır.

Türkmen doğalgazının Pakistan’a ulaştırılması ilk defa 1995’te Türkmenistan

hükümeti, Amerikan UNOCAL ve Suudi Arabistan Delta Oil şirketleri arasında

imzalanan anlaşmayla başlamıştır. Trans-Afgan Doğalgaz Boru Hattı projesinin

381

“Politika Pakistana v Tsentralnoy Azii” < http://analitika.org/ca/geopolitics/1033-2006122722321142.html > (12.01.2014). 382

V.N.Moskalenko, “Pakistan i ŞOS”, < http://www.iimes.ru/rus/stat/2006/27-06-06.htm >

(12.01.2014).

Page 154: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

148

hayata geçirilmesi için Pakistan hükümeti, Afganistan’da mücahitler ve bölge

komutanları arasında yaşanan iş savaşı sona erdirmesi ve ülkeyi birleştirmesi için

Taliban hareketini örgütlemiş ve “sert güç” olarak Afganistan’a müdahale etmesini

sağlamıştır. Taliban yönetimi 2001’de ABD’nin müdahalesine kadar TAP (TAPI)

projesini desteklemiştir.383

ABD’nin Afganistan müdahalesi ve Taliban’ın iktidardan

uzaklaştırılmasından sonra, 2002’de Türkmenistan, Afganistan ve Pakistan, TAPI

projesiyle ilgili bir anlaşma imzalamışladır.384

Yıllık 51,3 milyar m3 doğalgaz

tüketen Pakistan, artan nüfusu ve hızla sanayileşmeye çalışması nedeniyle

Türkmenistan’dan günde 35 milyon m3 doğalgaz ithal etmeyi planlanmaktadır.

385

Kasım 2011’de Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbangulı Berdimuhamedov ile

Pakistan Devlet Başkanı Asif Ali Zardari İslamabad’da “bölge ülkelerin enerji

güvenliğinin sağlanması ve ekonomilerinin güçlendirilmesi için tarafların Trans-

Afgan botu hattının altyapısının inşa edilmesine ilişkin” ortak bildirge

imzalamışlardır.386

Ancak, Trans-Afgan (TAPI) boru hatlarının hayata geçirilmesinin önünde bir

takım engeller söz konusudur. Doğalgaz boru hattının Pakistan’ın Belujistan

bölgesinden milliyetçiliğin giderek yükselmesi radikal İslami hareketlerinin

güçlenmesi, projenin güvenliğini tehdit etmesi nedeniyle yapılan görüşmeleri

383

Aleksey Kuznetsov, “Tretiy Rausd “Bolşoy İgrı””, <

http://www.odnako.org/almanac/material/show_21188/ > (12.01.2014). 384

Fırat Purtaş, “Orta Asya ile Güney Asya Arasında Modern İpek Yolu Projesi”, Ahmet Yesevi

Üniversitesi, (Rapor), Ankara, 2011, s.27. 385

Betül Buke Karacin, “Türkmenistan-Afganistan-Pakistan-Hindistan Doğalgaz Boru Hattı Projesi”,

< http://www.usakgundem.com/yorum/378/t%C3%BCrkmenistan-afganistan-pakistan-hindistan-do%C4%9Falgaz-boru-hatt%C4%B1-projesi.html > (21.03.2014). 386

“Türkmenistan i Pakistan Hotyat Uskorit Stroitelstvo Transafganskogo Gazoprovoda”, <

http://www.newskaz.ru/economy/20111115/2124963.html > (12.01.2014).

Page 155: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

149

sonuçsuz bırakmaktadır. Pakistan’da doğalgaza olan talebin artmasına rağmen hem

Pakistan’da hem de Afganistan’da ihraç edilen doğalgaza olan talebin hala düşük

seyretmesi sorunlu konulardan biri olmaktadır. Keşmir sorunu nedeniyle Hindistan

ile savaş halinde olan Pakistan, Afganistan’da da Hindistan’la olan rekabeti ve

Hindistan-Afganistan işbirliğinin Hindistan’ın Afganistan’da etkisini artıracağı

endişesiyle TAPI projesinin hayata geçirilmesine daha temkinli bakmaktadır.387

3. Japonya’nın Orta Asya politikası

Japonya’nın dış politikada çıkar alanı geleneksel olarak Asya-Pasifik

bölgesidir. Ancak dünyada oluşan yeni jeopolitik ortam Japonya için yeni alanlar

açmaya başlamıştır. Dünya ekonomisinin önemli merkezlerinden biri olan Japonya,

Orta Asya üzerinden Asya-Pasifik bölgesinin genişletilmesi ve Japonya’yı Avrupa ile

bağlayan yeni bir ulaşım ağının oluşturulmasını amaçlamıştır. Bu bağlamda Japonya

kontrolünü kendi elinde bulundurduğu Asya Kalkınma Bankası üzerinden bölgedeki

demir yolları, oto yolları, havalimanları gibi ulaşım ağlarının ve altyapı projelerinin

doğrudan ya da dolaylı olarak en önemli yatırımcısı olmuştur.388

Japonya SSCB’nin

yıkılmasından sonra bağımsız olan Orta Asya Cumhuriyetleriyle diplomatik

ilişkilerini 1993 gibi geç bir tarihte başlatmış, dört sene sonra da 1997’te yeni bir

stratejik hamle yaparak “İpek Yolu Diplomasisi” projesiyle Orta Asya’da

pozisyonunu kuvvetlendirmeye çalışmıştır. Bu çerçevede Japonya’nın Orta Asya’ya

387

Yu.P. Laletin, “Transafganskiy Gazoprovod Kak Faktor İntegratsii Afganistana v Bolşuyu

Voskochnuyu Aziyu: Sravnitlnıy Analiz Argumentov Sravnitelnaya Politika,” Pro Er Contra”, Sayı:

1, 2010, s. 164. 388

A.A. Kazantsev, “Bolşaya İgra” S Neisvestnımi Pravilami: Mirovaya Politika i Tsentralnaya

Aziya, op. cit., s. 235.

Page 156: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

150

özellikle de Kazakistan ve Özbekistan’a 2 milyar dolarlık uzun vadeli kredi ve 600

milyon dolar değerinde hibe sağlamıştır.389

Japonya’nın dış politikasını olduğu gibi Orta Asya politikasını belirleyen en

önemli faktörlerden biri Batı ile olan tarihsel ilişkisidir. ABD, Japonya ve Avrupa

Birliği dünyanın siyasi, ekonomik ve finansal merkezleri olmakla birlikte birbiriyle

güçlü ittifak ve ortaklıklarla bağlı olan ilişkileri bulunmaktadır. Japon-Amerikan

Güvenlik Anlaşması çerçevesinde ittifak ilişkisi, güvenlik alanında ABD’ye olan

bağımlılığının devam etmesi, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonrada Japon-

Amerikan ilişkisi genişlemeye ve dönüştürülmeye devam etmiştir. Bunu belirleyen

en önemli nedenlerden biri olan Çin’in yükselişi ve Çin’in çevrelenmesinde ABD ile

birlikte hareket etme zorunluluğuydu. Çin’i çevreleme politikası ve bu yönde ABD

ile yapılan işbirliği Rusya, Çin ve ABD’nin çıkarlarının kesiştiği Orta Asya’da

kendisini göstermeye başladı.390

Orta Asya’da ABD ile paralel politika yürüten Japonya, Afganistan

operasyonu için ABD’ye askeri üs sağlayan Özbekistan, ABD tarafından stratejik

müttefik ilan edilmiş ve Mart 2002’te ABD ile Özbekistan arasında Stratejik Ortaklık

Antlaşması imzalanmıştır. Temmuz 2002’te Japonya, ABD ile benzeri bir şekilde

daha önce Orta Asya ülkeleriyle hiç yapmadığı “Stratejik Ortaklık Anlaşması” ve

“Japonya ile Özbekistan arasında ekonomik ve siyasi bağların derinleştirilmesine

ilişkin anlaşma” gibi iki önemli anlaşma imzalamıştır. ABD’nin Afganistan

operasyonunda bölge ülkeleri arasında en önemli destekçisi olan Özbekistan’a

389

“İnitsiativı Yaponii v Tsentralnoy Azii”, < http://easttime.ru/analitic/2/9/248.html >

(15.01.2014). 390

Essen Usubaliyev, “Politika Yaponii v Tsentralnoy Azii- Geopolitiçeskiy Aspekt”, <

http://easttime.ru/analitic/2/9/150.html > (15.01.2014).

Page 157: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

151

Japonya bu çerçevede 1,6 milyar dolar yatırım yapmış, 200 milyon dolar karşılıksız

maddi destekte bulunmuştur.391

2004’te “Orta Asya Artı Japonya” projesi ile bölge ülkelerinin ulaşım

ağlarının, madencilik ve imalat sanayisinin gelişmesi için ekonomik yardımlar

yapılması öngörüşmüş, Haziran 2006’da “Barış ve İstikrar İçin Orta Asya’nın

Dönüşümü” adını alan yeni politikasıyla Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerin ileri düzeye

çıkarılması amaçlanmıştır. Japonya’nın bu politikasının temel hedefi uzun vadeli

Hazar denizinin enerji kaynaklarının Afganistan üzerinden Hint Okyanus limanlarına

ulaşılmasında yeni nakliyat yollarının yaratılması ve bunların güvenliğinin

sağlanması olmuştur.392

Orta Asya’nın enerji kaynaklarının dış piyasalara aktarılma

güvenliğini Afganistan’daki istikrara bağlı olarak gören Japonya, ABD’den sonra

Afganistan’a en fazla maddi yardım yapan ülke olmuştur.393

ABD’nin “Büyük Orta Asya” projesi, “Büyük İpek Yolu” projesi Japonya’nın

“Orta Asya Artı Japonya” ve “Batış ve İstikrar Koridorları Olarak Orta Asya”

projelerinin temellerini oluşturmuş ve paralellik taşımıştır. Bu konseptlerin ilk amacı

Afganistan’ın Orta Asya’ya ekonomik entegrasyonunun sağlanması, ikincisi ise,

Japonya ve ABD tarafından Rusya ve Çin’in çevrelenmesiydi. Bu projelerin üçüncü

amacı, enerji sistemlerinin ve ulaşım ağları (demir yolları, kara yolları, petrol ve

391

İvan Muravyov, “Kerimov v Sakure. SŞA Otdayut Uzbekistan na Okup Yaponii”(İtogi Vizita)”, <

http://www.centrasia.ru/newsA.php?st=1028091300 > (16.01.2014). 392

E.Y.Usubaliyev, “O Vozmojnoy Novoy Roli Japonii v Tsentralnoy Azii”, <

http://easttime.ru/analitic/2/9/94.html > (15.01.2014). 393

Japonya, 2007’de 1,25 milyar dolarla ABD’den sonra Afganistan’a en fazla finansal yardım yapan

ülke olmuştur. Esen Usubaliyev, “Rol Yaponii v Tsentralnoy Azii: Vozmojna li Npvaya Organizatsiya

Po Bezopasnoti v Regione”, < http://analitika.org/kyrgyzstan/kg-foreign-affairs/66-20100606044019703.html > (17.01.2014).

Page 158: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

152

doğalgaz boru hatları) üzerinden Orta Asya’nın iç entegrasyonunun sağlanarak

bölgenin “tek parça” halinde küresel sisteme dâhil edilmesiydi.394

1990’lar boyunca Orta Asya enerji kaynaklarını Türkmenistan-Çin-Japonya

doğalgaz boru hattı projesi üzerinden elde etmeyi planlayan Japonya, 2001’de

Afganistan operasyonu, Şanghay İşbirliği Örgütünün kurulması ve Japonya- Çin sınır

sorunları gibi gelişmeler nedeniyle, ABD’nin Orta Asya politikasına paralel olarak

Türkmen doğalgazının Afganistan ve Pakistan üzerinden Hint Okyanusuna

sevkiyatını ve Afganistan’ın bölge ekonomisine entegrasyonunu desteklemeye

başlamıştır.395

Ham petrol ihtiyacının neredeyse tamamını ithal eden ve bunun da % 90’ını

Orta Doğu’dan karşılayan Japonya, enerji güvenliğini sağlamak amacıyla

hidrokarbon kaynaklarını çeşitlendirmeye çalışmıştır. Orta Asya ve Kafkasya

ülkelerinin enerji kaynaklarını uluslararası piyasalara taşıma politikalarıyla Japonya

enerji ihtiyacının bir bölümünü bu bölgeden karşılamak istemiştir.396

394

Nadejda Tatkalo, “Yapono-Amerikanskiye Geopolitiçeskiye Kontseptsii Dlya Tsentralnoy Azii”, <

http://easttime.ru/analytics/tsentralnaya-aziya/yapono-amerikanskie-geopoliticheskie-kontseptsii/5624 > (17.01.2014). 395

Tatkalo, Ibid., 396

Japon enerji firmaları ülkenin enerji çıkarları doğrultusunda bölgede enerji projelerinde yer almaya

başlamışlardır. Hazar Denizinin güney yataklarında Itochu Oil Exploration %10 ve Inpex Corp %3,92

paya sahiptir. Japon Hükümeti destekli Inpex Kazakistan’ın Kaşagan petrol yataklarında %8,33 paya

sahiptir. Itochu ve Inpex şirketleri Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı projesinde %3,4 ve %2,5’lik paylarla

projede yer almıştır. “Vtorjeniye Japonii v Tsentralnuyu Aziyu”, <

http://easttime.ru/analitic/2/9/49.html > (16.01.2014).

Page 159: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

153

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

RUSYA FEDERASYONU’NUN ORTA ASYA POLİTİKASINDA GÜVENLİK

BOYUTU

I. Çarlık Rusyası ve Sovyetler Birliği Dönemleri

Çarlık döneminde Rusya’nın Orta Asya’ya yayılmasının en önemli

nedenlerinden birisi coğrafi yakınlık ve bölgenin jeopolitik konumudur. Rusya’nın

18-19. Yüzyıllarda, yaşadığı doğu işgalleri, öncelikle askeri-stratejik motivasyonlara

bağlı olarak, sınırlarda istikrarın sağlanmasının zorunluluğu olmuştur. Orta Asya’nın

Çarlık devletinin temel yapısına dâhil edilmesiyle ülkenin Asya kıtasında güvenliğin

ve siyasi istikrarın öncelikli faktör olarak görülmüştür.397

Bu dönem gelişen “doğal

sınırlar” teorisi Orta Asya’ya doğru hareketin tarihin doğal süreci olarak açıklanmaya

çalışılmış, her devletin kendi sınırlarını koruması gerektiğini, dolayısıyla ülkeyi

koruyabilecek yeni sınır çizgileri oluşturulmak istenilmiştir. Bu bağlamda Rus

devleti ülkenin askeri-stratejik konumunu istikrarlı bir hale getirmek için dağlar,

nehirler ya da güçlü devlet yapılanması gibi doğal sınırlar oluşturmayı

amaçlamıştır.398

Rusya’nın Orta Asya bölgesine yayılmasının en önemli diğer bir sebebi ise

İngiltere ile yürütülen “Büyük Oyun” mantığı ve rekabetiydi. Bu rekabet üzerinde

Orta Asya'nın güney bölgelerinde kontrolü ele geçiren İngiltere’nin bölgeye yönelik

397

K.A. Suteeva, “Russkiye Voyennıye İstoriki XIX v. O Priçinah i Motivah Dvijeniya Rossii Na

Voskok ( v Srednyuyu Aziyu i Yujnıy Kazakistan)”, Tsentralnaya Aziya i Sibir. Pervıe Nauçnıye

Çteniya Pamyati E. M. Zalkinda. 14 Mayıs 2003, s.104-105. 398

A.V. Kuznetsova, “M. İ. Venyukov o Metodah Osvoeniya Russkogo Turkistana”, Tsentralnaya

Aziya i Sibir. Pervıe Nauçnıye Çteniya Pamyati E. M. Zalkinda. 14 Mayıs 2003, s.117-118.

Page 160: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

154

askeri-siyasi ve ekonomik etkisini engellemek ve Orenburg ile Sibirya’nın savunma

çizgisinin sağlanması için 1863’te Buhara, Hiva ve Kokan Hanlıklarının ele geçirme

kararını alıyor.399

Rusların Maveraünnehir’deki400

ilerlemesi 1855’teki Kırım Savaşı’nın

yenilgisinin hem sebebi, hem de sonucu olmuştur. Rusya İmparatorluğu bu zamana

kadar Kokant Emirliği’ne bağlı olan Büyük Orda’yı 1847’de kendilerine bağladıktan

sonra, ellerinde tuttukları şimdiki Kazakistan toprakları üzerinden Orta Asya’nın

güneylerine yayılmaya başlamıştır. İlk önce Kokand’a saldırarak 1860’ta Pişpek’i

(şimdiki Bişkek), 1864’te Çimkent’i ve 1865’te Taşkent’i, 1868’de Buhara’yı

yenerek yaptığı barış antlaşmasıyla Semerkand’ı ele geçirir ve Semerkand’dan

Pamir’e kadar olan Doğu Buhara’yı kontrol altına alır. 1869’da Kafkaslar üzerinden

bugünkü Türkmenistan’ın olduğu Hive topraklarını ele geçirerek, 1876’da Kokand’ı

tamamen ilhak etmesi ve 1898’de Transhazar Vilayeti’ni de kontrol altına aldıktan

sonra İran, Afganistan ve Hindistan sınırlarına kadar inmiş, güney Asya’daki dış

sınırlarını maksimuma çıkardıktan sonra, Hindistan’ı kontrol eden İngiltere ile

arasında tampon bölge olarak Afganistan belirlemiştir.401

399

A.İ. Andreev, “Neisvestnaya Stranitsa iz İstorii Bolşoy İgrı: Delo o Posılke Russkogo Agenta v

Tibet (1869-1873)”, Ariavarta, 1999, s. 120-121. 400

Maveraünnehir, Orta Asya/Türkistan bölgesinin Ceyhun(Amu Derya) ve Seyhun(Sir Derya)

nehirleri arasında bugünkü Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan topraklarının bulunduğu ve

Semerkand ve Buhara gibi tarihsel İslam merkezlerinin olduğu coğrafik alandır. 401

Olivier Roy, Yeni Orta Asya: Ya da Ulusların İmal Edilişi,(çev), Mehmet Morali, Metis Yayınları,

3. Baskı, İstanbul, 2009, s. 65-66

Page 161: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

155

Harita: 11. Çarlık Rusyasının Orta Asya’yı İşgal Haritası

Kaynak: http://www.ido.rudn.ru/nfpk/hist/hist11.html (18 Temmuz 2014).

Birinci Dünya Savaşı, 1917’deki Şubat ve Ekim Devrimleriyle birlikte Rusya

İmparatorluğu parçalanma sürecine girmiştir. İmparatorluğun batı sınırlarında

(Polonya, Finlandiya, Ukrayna, Belarus, Baltık ülkeleri), Kafkasya’da (Azerbaycan,

Gürcistan ve Ermenistan), doğu sınırlarında (Uzakdoğu Cumhuriyeti) olduğu gibi,

güney sınırlarında da Türkistan, Buhara ve Hive bağımsız devletler olarak bir süre

varlıklarını devam ettirmiştir. Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti Halklar

Komiseri Stalin ile birlikte, diğer bölgelerde olduğu gibi, 1922’de Türkistan’ın,

1924’te Hive ve Buhara’nın bağımsızlıklarına son verilerek yeni kurulan SSCB’ye

dâhil edilmesiyle Moskova Orta Asya üzerinden güney sınırlarını tekrar kontrol

altına almıştır.402

402

A. Vişnyovskiy, Serp i Rubl: Konservativnaya Modernizatciya v SSSR, O.G.İ., Moskova, 1998, s.

230-231.

Page 162: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

156

İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasından sonra Sovyet Orta Asya’sının güney

sınırlar tekrar güvenlik riskiyle karşı karşıya kaldı. 1941’de Almanya Sovyetler

Birliği’ne karşı Afganistan üzerinden bir cephe açılma planını kabul etmiştir. Bu

planın hayata geçmesi Almanya’nın Avrupa cephesinde sağlayacağı başarıya bağlı

olacaktı.403

Ancak Sovyetler Birliği Afganistan’la 1931’de imzalamış olduğu

tarafsızlık ve saldırmazlık anlaşmasına uymasını talep etmiş, Afganistan’ın

anlaşmayı ihlal etmesi durumunda İngiltere ile birlikte ekonomik ambargo

uygulayacağı yönünde baskı yapması sonucu, Afganistan Almanya’yla işbirliğine

gitmekten vazgeçmiştir. 404

Sovyetler Birliği’nin kaderini belirleyen nedenlerden biri olan ve Sovyet Orta

Asya’sını ilgilendiren olay, 1979 Sovyetler Birliği’nin Afganistan müdahalesi

olmuştur. Nisan 1978’de Muhammed Davut’u devirerek Afganistan iktidarını ele

geçiren sol eğilimli Sovyetler destekli Demokratik Halk Partisi, Sovyetlerin

Afganistan’a müdahalesinin önemli nedenlerinden biri olmuştur. Aralık 1978’de

Sovyetler Birliği’nin yeni sol eğilimli Afganistan yönetimiyle dostluk ve işbirliği

antlaşması imzalanmasıyla güney sınırlarında müttefik bir ülke edinerek Orta Asya

Böylesi’nin güvenliğini garantilemiş olsa da 1979’da Kabil’de yeni iktidar arasında

çıkan rekabet sonucu Hafizullah Amin hükümet darbesi sonucu Sovyet destekli Nur

Muhammed Terakki iktidarı ele geçirmiştir. Bu gelişmeler Moskova tarafından

yakından izlenirken, Afganistan hükümetinde mutlak kontrolünü kurmuş olan Amin,

Sovyetler Birliği’nden ülkesine asker gönderilmesi talebine karşı, Sovyetler 500

kişilik “Müslüman” tabur gönderme kararı almıştır. 1979’da İran İslam Devrimi,

403

Yu. A. Bulatov, “Kabul: Trevojnoye Leto 1941 Goda: (K Naçalu Velikoy Oteçestvennoy Voynu)”,

“Vestnik MGİMO-Universiteta”, Sayı: 2, 2012, s. 26-27. 404

Ibid., s. 32-33.

Page 163: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

157

ABD’nin bölgede pozisyonunu zayıflatmasının yanında, Sovyetler Birliği’nin

Afganistan’daki etkisine karşı da bir İslam tehdidi söz konusuydu. Afganistan’ın

İslam etkisi altına girmesi, Sovyet Orta Asyası’nın da istikrarsızlığa neden olacağı

endişesi söz konusu olmuştu. Sol eğilimli Afgan yönetimini destekleyerek Sovyetler

Birliği, 1980’lerden itibaren Pakistan’daki mücahitleri destekleyen rakibi ABD

karşısında da bölgede güç dengesini sağlamaya çalışmıştır.405

Sovyet ordusunun Kabil’e girmesiyle yaptıkları ilk iş, Amin’in CIA ile

işbirliği yaptığı şüphesiyle devrilmesi olmuştur. Yerine Moskova’nın çıkarlarına

uyacak olan Babrak Karmal’i getirerek Afganistan’daki kontrolünü sürdürmek

istemiştir.406

Ancak 1979-89 yılları Afganistan, ABD’nin Sovyetler Birliği’ne karşı

yürüttüğü “dolaylı savaşı” olmuştur aynı zamanda. Afganistan’da Sovyetler Birliği

kendisinin işbaşına getirdiği Kabil rejimi üzerinden Afganistan’da etkinliğini

sürdürmekten ziyade, Sovyetlere karşı Afganistan direnişçilerini örgütleyen, silah

temin eden ve yıllık 600 milyon dolar değerinde maddi destek sağlayan ABD ve Orta

Doğu’daki müttefiklerine kaşı savaş yürütmek zorunda kalmıştın.407

Mihail Gorbaçov’un 1985’te Sovyetler Birliği Komünist Partisi Birinci Sekreteri

olarak görevine başlamasıyla birlikte SSCB’de başlatılan siyasi ve ekonomik

reformlar (perestoryka/yeniden yapılanma), “novoe politiçeskoye mışleniye/yeni

siyasi düşünce” kavramıyla Sovyetler Birliği’nin dış politikasını dönüştürmeye

başlamıştır. 1987’de çıkan Gorbaçov’un “Perestroyka i Novoye Mışleniye Dlya

Naşey Stranı i Dlya Vsego Mira/ Kendi Ülkemiz ve Dünya İçin Yeniden Yapılanma

405

Oleg Gokov, “Priçinı Vvoda Sovetskih Voysk v Afganistan v 1979 godu”, Voenno-İstoriçeskiy

Jurnal, Sayı 12, 2009, s. 43-44. 406

Valeriy Boval, “Voyna SSSR i SŞA v Afganistane: v Çom Raznitsa?”, <

http://newsland.com/news/detail/id/891800/ > (29.03.2014). 407

İ.İ.Krugley, “Politika SŞA: İstoki Narkotorgovni v Afganistane”, s. 65,

http://histans.com/LiberUA/978-966-492-209-5/11.pdf

Page 164: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

158

ve Yeni Düşünce” kitabında, Sovyet dış politika ideolojik temellerini dönüştürmeye

çalışmıştır. Birincisi, insani değerlerin sınıf değerlerinden önce gelmesi, ikincisi ise

dış politikanın ideolojiden arındırılması olmuştur.408

Aralık 1988’de BM’de konuşan

Gorbaçov, “yeni siyasi düşüncesinin” ilkelerinin felsefi arka planını ve önceliklerini

açıklamış, küresel sorunların olduğu gibi bölgesel sorunların çözümünde Batı ile

birlikte hareket edilmesi gerektiğini dile getirmiş, bu yönde 1991’yılına kadar atmış

olduğu somut adımların yanında 1989’da Afganistan’dan Kızıl Ordu’yu geri

çekmiştir.409

II. Sovyetler Birliği Sonrası Jeopolitik Boşluk ve Rus Dış Politikası

Sovyet Birliği’nin sona ermesi Orta Asya Cumhuriyetleri için beklenmedik

bir gelişme olmuştur. Bu Cumhuriyetlerin kaderi Rusya, Ukrayna ve Belarus’un Slav

Devlet Başkanı tarafından 21 Aralık 1991 tarihinde kendilerine danışılmadan

belirlenmiştir.410

Sovyetlerin aniden çöküşü sonrası ortaya çıkan jeopolitik boşluk ve güvenlik

sorunları nedeniyle Sovyet coğrafyasında Bağımsız Devletler Topluluğu ve Taşkent

Antlaşması gibi entegrasyon projelerinin hayata geçirilmesi konusunda en fazla çaba

gösteren yine Orta Asya ülkeleri olmuş olsa da 1990’ların başından itibaren Rusya

Orta Asya’daki enerji kaynakları ve bu enerji hatlarının kontrolü dışında bölgeyi bir

yük olarak görmeye başlamıştır.411

408

M.F. Polınov, “M. S. Gorbaçov i Novoye Politiçeskoye Mışleniye: İstoki, Osnovnıye İdei,

Rezultatı”, Noveyşaya İstoriya Rossii/Modern Histoy of Russia, Sayı: 2, 2012, s. 143. 409

N. Konstantinova, M, Krotova, İ. Sinova, Mejdumarodnıye Otnoşeniya i Vneşnyaya Politika Stran

Zarubejnoy Yevropı: Uçebnaya Posobiya, Sankt Peterburg, SPbGUEF Yayınları, 2012, s. 77. 410

Belovej Anlaşması, 21 Aralık 1991, Md.1, T.A. Şakleina, “Belobejskie Soglaşeniya”, Vneşnyaya

Politika i Bezopasnost Sovremenoy Rossii 1991-2002, Cilt IV, Moskova, MGİMO, 2002, s. 12. 411

Aleksey Malaşenko, “İnteresı i Şansı Rossii v Tsentralnoy Azii”, Pro et Contra, Ocak- Nisan 2013,

s. 21.

Page 165: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

159

Aralık 1991’de Boris Yeltsin başkanlığında iktidara gelen yeni elit,

Sovyetlerin siyasi ve ekonomik mirasından kurtulmaya çalışarak, eski Sovyet

ülkelerinin temel devlet sistemini ortadan kaldırmış, 1990’ların ortalarına kadar ise

Moskova’nın Orta Asya’daki etkisini yok denebilecek derecede azaltmıştır. Yıkılan

eski ekonomik yapının yerine ekonomik reformlarla liberal yapı inşa etmeye çalışan

yeni siyasi elitin çabaları, ülkenin kaynaklarını açıkça yağmalama süreciyle

sonuçlanarak, Rusya’nın iç siyasetinde olduğu gibi dış politikasında da çıkarlarını

ikinci konuma itlmiştir.412

Ultra liberal ideoloji eğilimli Yeni Rusya yönetici eliti,

Batı’yı tek değerler merkezi ve özellikle ABD’nin olmak üzere Batı’nın çıkarlarını,

uzun vadede Rusya’nın ulusal çıkarlarıyla özdeş olarak görmüş, Moskova’nın dış

politika önceliğini de Avro-Atlantik toplulukla bütünleşmek olarak belirlemiştir.413

Rus dış politikasını etkileyen diğer bir neden ise Rus ordusunun içinde bulunduğu

kötü durum olmuştur. 1991’de SSCB’nin savunma bütçesi 100 milyar dolarken,

1991 sonrası bu rakam 7,3 milyar dolar düzeyine gerilemiştir.414

Rusya’nın bölge ülkelerine Sovyetler Birliği döneminde gerçekleştirdiği

ekonomik yardımları kesmeye başlaması ve bölgeyle olan ekonomik ilişkilerini

azaltması, 70 yıllık tek ekonomik alanın ve işbölümünün çökmesi, bölge ülkelerinin

Rusya ile olan ekonomik bağının kopması bölge ülkelerinin GSMH’sının kısa zaman

içerisinde % 30’dan % 70’e kadar düşmesine neden olmuştur. Ekonomik çöküş ve

iktidarların zayıflaması, Tacikistan örneğinde olduğu gibi, istikrarsız bölgelerde

412

D. G. Baluyev, “Vnutrenniye Faktorı, Vliyayuşiye Na Rossiyskuyu Vneshnuyu Politiku”,

Vneşnyaya Politika i Bezopasnost Sovremenoy Rossii 1991-2002, Cilt I, Moskova, MGİMO, 2002, s.

352. 413

V. Paramonov, A. Strokov, “Etapı Vneşney Politiki Rossii v Tsentralnoy Azii”, Defence Academy

ot The United Kingdom, Rapor No.8/21, Haziran 2008, s. 1-2. 414

Erel Tellal, “Zümrütüanka: Rusya Federasyonu’nun Dış Politikası”, Ankara Üniversitesi SBF

Dergisi, Sayı 65, Cilt: 3, s 203.

Page 166: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

160

güvenlik risklerini daha da artırmış, silahlı çatışmaların meydana gelmesinin önemli

nedenlerinden biri olmuştur.415

Afganistan’dan beslenen ve özellikle de Fergana Vadisi’ndeki İslami

hareketlerin Özbekistan yönetimine karşı da siyasi mücadelesini artırması bölgedeki

diğer komşu ülkeler için de endişe kaynağı olmuştur. Özellikle Tacikistn’da meydana

gelen İslam’i grupların güçlenmesi Özbekistan’ı harekete geçirmiş, Sovyet

coğrafyasında güvenlik tehditleriyle mücadele için askeri-güvenlik örgütünün

kurulmasında aktif rol almaya başlamıştır. 15 Mayıs 1992’de Taşkent’te Bağımsız

Devletler Topluluğu üyesi ülkelerin (Rusya, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan,

Tacikistan ve Ermenistan) Devlet Başkanlarının katılımıyla Kolektif Güvenlik

Anlaşması imzalanmıştır. Bu Rusya’nın ve Orta Asya ülkelerinin uluslararası

çatışmalara müdahale etmelerinin hukuksal altyapısını oluşturmuştur.416

Rusya ile Orta Asya ülkelerinin çıkarlarının örtüşmesi, Rusya ile bölge

ülkeleri arasında ortak bölgesel güvenlik sisteminin kurulmasının önünü açmıştır.

Orta Asya devletleri arasında uzlaşı sağlayan Moskova, Orta Asya ülkelerinin

Afganistanlaşmasını engellemeyi amaçlamasının yanında kurulan Kolektif Güvenlik

Anlaşması üzerinden BDT ülkelerinin istikrarlı dönüşümün sağlanmasını

öngörmüştür. Ancak bölgede Rusya’nın pozisyonu giderek zayıflıyor olsa da

Rusya’nın varlığı Moskova’nın tercihlerinden bağımsız olarak sürmeye devam

etmiştir. Sovyetler Birliği Silahlı Kuvvetleri’nin mirası paylaşılırken, zayıf Duşanbe

iktidarının ülkesinde bulunan Sovyetler Birliği’ne ait askeri komplekslerini Rusya

kontrolüne geri vermekten başka çareleri olmadığından Rusya bu ülkede askeri

415

B. B. Sanginov, “ Ferganskiy Faktor Kak Vozov Bezopasnosti Tsentralnoy Evrazii: Riski i Novıye

Podhodı Reşeniya Problem”, Geopolitika, Sayı: 20, Moskova 2013, s. 111-112. 416

Gennadiy Çufran, Rossiya i Tsentralnaya Aziya, Almatı, KISI, 2010, s. 39.

Page 167: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

161

varlıklarını koruyabilmiştir. Özellikle Tacik iç savaşı, Rusya’nın ülkeye kapsamlı bir

şekilde tekrar dönmesini zorunlu kılmıştır.417

Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla birlikte tek savunma sistemi de yıkılmıştır.

Rusya dâhil hiçbir BDT ülkesi tek başına kendi güvenliğini koruyamaz duruma

gelmiştir. Hava savunma sistemleri, füze savunma sistemleri, radarlar, askeri

limanlar, iletişim ağları, silah depoları ve diğer güvenlik bileşenleri gibi askeri

altyapı ve savunma sistemleri eşitsiz ve birbirinden bağımsız olarak 15 yeni ülke

arasında paylaşılmıştır. Daha önceki askeri-sanayi kompleksleri, nükleer silahlar

Rusya’nın dışında Kazakistan gibi ülkelerin eline geçmiştir. Bu bağlamda BDT

üyelerinin askeri işbirliğinin koordinasyonunun kurulması konusunda Orta Asya

ülkelerinin rolü büyük olmuştur. Orta Asya ülkelerinin çoğunun tam bağımsızlık

modelinden ziyade, makroekonomik kalkınma, toprak bütünlüğü ve savunma

alanının sağlanması çerçevesinde kolektif sorumluluk olması ve bu şekilde,

bağımsızlıklarını gönüllü sınırlamaları çıkarlarına olmuştur. Kazakistan, 20.000’e

yakın ülkenin iç güvenliğini korumak amaçlı ulusal birlik kuracağını açıklamış olsa

da Kazakistan, Kırgızistan, Rusya, Tacikistan, Özbekistan ve Türkmenistan ortak

silahlı kuvvetlerinin korunması taraftarıydı. Bu durum Orta Asya ülkelerinin Rusya

hegemonyasını tartışmasız kabul etmesinin önemli sebebiydi.418

1992-1993 yılları arasında Rusya, Orta Asya ülkeleriyle bölgenin güvenliğini

koruma amaçlı ikili anlaşmalar imzaladı. 1990’ların ilk yarısında Rusya yeni

bağımsız devletleriydi iç ve dış silahlı guruplara karşı siyasi ve askeri destek sağlama

417

Sultan Akimbekov, “Rossiyskaya Politşka v Tsentralnoy Azii (Sostoyaniye i Perspektivı)”, Pro et

Contra, Cilt: 5, Sayı: 3, Yaz 2000, s. 80.

418

V.D.Kamınin, “Politika Rossii v Oblasti Obespoçeniya Bezopasnosti v Tsentralnoy Azii v 1990-e

gg”, Mejdunarodnıye Otnoşeniya, Sayı: 1(112), 2013, s. 147-149.

Page 168: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

162

imkânına sahip tek ülkeydi. 25 Mayıs 1992’de Kazakistan ile imzalanan dostluk,

işbirliği ve karşılıklı yardımlaşma anlaşmasıyla iki ülke arasında ortak askeri-

stratejik alan inşa etmiş, askeri üslerin ve askeri poligon ve tesislerin ortak kullanımı

öngörülmüştür. 10 Haziran 1992’de Kırgızistan ile imzalanan anlaşmayla iki ülke

arasında askeri-stratejik işbirliğinin temellerini atıyor, Afganistan’dan kaynaklanan

radikal İslam hareketlerine karşı yeterince güce sahip olmayan Kırgızistan’ın

güvenliğini Rusya üslenmiş oluyordu. Özbekistan ile 30 Mayıs 1992’de imzalanan

Rus-Özbek işbirliği ve dostluk antlaşması herhangi bir “ortak güvenlik alanı” ve

askeri yardımlaşmayı öngörmüyor, sadece tarafsızlık ve birbirine karşı itirazların

olmadığını belirtiyordu.419

1992 baharında Moldova, Tacikistan ve Gürcistan’da patlak veren çatışmalar,

Yeltsin iktidarına karşı muhalif siyasi guruplar tarafından Rusya’nın BDT

politikasına karşı eleştirilerin artmasına neden olmuştur. 1992’nin ikinci yarısında

Dış Politika Konsepti’ne ilişkin hazırlık çalışmaları başlarken, Rus ordusu ve bu

tarihte oluşturulan Güvenlik Konseyi BDT politikasının şekillenmesinde bir rekabete

girişmiştir. Rusya’nın eski Sovyet coğrafyasına yönelik politikasının ilk ciddi

değişimine ilişkin Şubat 1993’te Yurttaşlık Birliği’nin kongresinde konuşan Yeltsin,

Sovyet coğrafyasında tüm silahlı çatışmaların durdurulmasının Rusya’nın çıkarları

açısından önemli olduğunu ve BM başta olmak üzere saygın uluslararası örgütlerin

bölgedeki barış ve istikrarın garantörü olarak Rusya’ya özel yetkiler vermesi

gerektiğini ileri sürmüştür.420

419

V.D.Kamınin, Ibid., s. 155-156. 420

Merve İrem Yapıcı, Rus Dış Politikasını Oluşturan İç Etkenler, Ankara, USAK Yayınları, 2010, s.

293 -296.

Page 169: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

163

1993 yılı itibariyle Rusya Orta Asya’da daha aktif rol almaya başlamıştır.

Türkiye’nin ve İran’ın bölge ülkeleri üzerinde giderek artan etkisi, bölgenin giderek

istikrarsızlaşması ve İslami fundamentalizm tehlikesi, Rusya’nın sanayi lobilerinin

baskısı ve dünya pazarlarında alıcı bulamayan Rus malları için eski pazarları koruma

çabası, Rusya’nın bölgeye yeniden dönmesini zorunlu kılmıştır.421

Bunun yanında Rus parlamentosundaki milliyetçi kesimin Rus dış

politikasına karşı baskıları dönemin Dışişleri Bakanı olan ve Batı yanlı liberal

görüşleriyle bilinen Andrey Kozyrev’in dış politika değişimine önemli etki

yapmıştır. 1993 yılının ortalarından itibaren Rus dış politikası (göreceli olarak)

liberal olmaktan çıkmıştır. Rus diplomasisi artık, bir taraftan BDT alanında başat

rolünü üstlenmek ve “büyük güç” statüsünü korumak, diğer taraftan ise “G-8”

ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmek gibi, birbiriyle çatışma potansiyeline sahip hedefler

arasında denge kurmaya çalışmıştır.422

Rusya’nın 1993’te eski Sovyetler Birliği

coğrafyasını ekonomik ve güvenlik çıkar alanı ilan ettiği ve bu alana tekrar

dönmesini öngören “yakın çevre” politikası Rus Dış Politika Konsepti ve Rus Asker

Doktrini gibi iki temel belgeye dayanıyordu.

Rusya dış politika konseptinde, eski Sovyet coğrafyasında meydana gelen

çatışmaların çözümünde arabuluculuk rolünün üstlenilmesini, barış gücü

mekanizmasının kullanılmasını, BDT ülkelerinin iç istikrarın sağlanmasını ve BDT

dış sınırlarının korunmasını kendi sorumluluğu olarak ilan etmiştir. Bu hedefe

ulaşmak için ise tek askeri-stratejik alanın kuvvetlendirilmesini, nükleer silahların

kontrol altına alınmasını, ikili askeri işbirliği anlaşmalarıyla Rusya’nın bölgede

421

Ibid., 310. 422

Allen S.Linç, “Realizm Rossiyskoy Vneshney Politiki”, Pro et Contre, Cilt: 6, Sayı: 4, Güz 2001, s.

142.

Page 170: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

164

konuşlandırılmasının hukuksal düzenlenmesinin yapılmasını, Rusya dışında yaşayan

Rus azınlıkların haklarının garanti altına alınması için her bir BDT ülkesiyle

anlaşmaların yapılmasını, bölgelerle ekonomik bağların kuvvetlendirilmesini

öngörmekteydi. Ayrıca BDT üyeleri için çekim merkezi olması gerektiğini öngören

Konsept, eski Sovyet coğrafyasında istikrarın Rusya tarafından sağlanmasının

gerektiğinin altını çizerek, başka devletlerin “yakın çevre”de Rusya’nın çıkarlarını

göz ardı eden tek taraflı girişimlerine, uluslararası hukuk temelinde Rusya’nın

karşılık vereceğini öngörmekteydi.423

Rusya’nın yakın çevre stratejisinin bir diğer ayağı yine 1993 Kasım ayında

kabul edilen ‘Rusya Federasyonu Askeri Doktrini’dir. Bu doktrin Rusya’nın yeni

döneme ilişkin tehdit algılamalarını belirtmekte ve güvenlik politikasının genel

çerçevesini çizmekteydi. Askeri doktrin bölgede cereyan eden etnik ve dinsel kökene

dayalı hareketleri Rusya’nın güvenliği açısından tehdit olarak değerlendirmekteydi.

Askeri doktrin Rusya’nın yakın çevresinde yapacağı olası müdahaleleri

meşrulaştırmaya ve bölge üzerinde siyasi-askeri nüfuzunu artırmasında çerçeve

çizmekteydi.424

“Karaganov Doktrini” olarak bilinen ve Rus dış politikasının temel

belgelerinden biri olan Askeri Doktrinle ilk etapta Rusya ve BDT ülkelerinin

güvenliğini sağlamak üzere gerektiğinde Rusya askerlerinin ülke dışında da

konuşlanabileceği ilkesini kabul etmiştir.425

“Yakın çevre” politikası, ülkenin dış politikasının “jeopolitik kodunu”

belirlemiştir. “Yakın çevre” politikası Rus dış politikasında ulusal güvenlik, tehdit

423

1992 Rusya Federasyonu Dış Politika Konsepti,“Kontseptsiya Vneşney Politiki RF 1992 g”,

Vneşnyaya Politika i Bezopasnost Sovremenoy Rossii 1991-2002, Cilt IV, Moskova, MGİMO, 2002,

s. 24-27. 424

Zeynep Dağı, Kimlik, Milliyetçilik ve Dış Politika: Rusya’nın Dönüşümü, İstanbul, Boyut Yayınları,

2002, s. 192. 425

Tellal, op. cit., s. 206.

Page 171: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

165

algılamaları ve ulusal çıkarlarının belirlemesinde önemli rol oynamıştır. Eski Sovyet

Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını kabul etmekle birlikte, onların hala kendisine

bağımlı olduğu imajını yaratmıştır. Yakın çevre, salt coğrafi yakınlık değil, aynı

zamanda ülkenin güvenlik ve dış politikasının belirlenmesinde merkezi bir unsur

haline gelen, yakın çevredeki ülkelerin kendisiyle aynı sistem içinde görmektedir.426

Ağustos 1992’de Tacik muhalefet hareketi “İslami-Demokratlar” tarafından

Tacikistan Devlet Başkanı Nabiyev’in devrilmesi, ardından “İslami-Demokratlara”

iktidar mücadelesi veren “Kızıllar” olarak adlandırılan Halk Cephesinin,

Özbekistan’ın da desteğini alarak 4 Aralık 1992’de Duşanbe’yi ele geçirmesiyle

devam eden çatışmalar, ülkede iç savaşın çıkmasına neden olmuştur.

Afganistanlaşma sürecine giren Tacikistan bölge ülkelerinin olduğu gibi Rusya’nın

da güvenliğini tehdit etmeye başlamıştır. Giderek yaygınlaşan Tacik iç çatışmasını

önleyebilmek ve silah desteğini Afganistan’dan sağlayan Tacikistan muhalif

guruplarının gücünü sınırlamak ve dengelemek için Duşanbe’nin talebi üzerine

Rusya Tacikistan’a müdahale etmiştir. 25 Mayıs 1993’te Rusya ile Tacikistan

arasında imzalanan askeri-siyasi antlaşmayla Tacikistan’da bulunan 201. askeri üssü

kalıcı hale getirmiş, ülkede bulunan 7.000 kişilik Rus birliğine ilave ve Tacik-Afgan

sınırının güvenliğini sağlamak için ülkeye 16.000 kişilik Rus özel kuvvetini ve sınır

muhafızlarını göndermiştir. Ekim 1993’de Tacikistan’da görev yapmak üzere Rusya,

Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan birliklerinden oluşan barış gücünün

önderliğini üstlenmiştir. 427

426

Dağı, op. cit., s. 187. 427

A.A.Kazantsev, “Bolşaya İgra” S Neisvestnımi Pravilami: Mirobaya Politika i Tsentralnaya Aziya,

op. cit., s. 129-131

Page 172: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

166

Mart 1994’te Rusya ile Özbekistan arasında çok taraflı deklarasyon

imzalanmıştır. Buna göre Rusya’nın Özbekistan’a silah ve askeri-teknik destek

sağlaması öngörülmüştür. 28 Mart 1994’te Kazakistan ile askeri, askeri-teknik

alanında ve stratejik nükleer silahlarla ilgili işbirliği antlaşmaları imzalanmıştır.

Ekim 1994’te Rusya Tacikistan’la ülkede Rus askeri danışmanları ve uzmanları için

komutanlık kurulmasına dair antlaşma imzalamıştır. Bu ikili antlaşmalar sonucunda

Rusya bu ülkelerin sınırlarının korunmasını üstlenmiştir. Aralık 1994 itibariyle

Tacikistan’da var olan Rus askerinin yanı sıra Kırgızistan’a 3,500, Özbekistan’a

5.000 ve Türkmenistan’a 15.000 Rus askeri sınır koruma amacıyla

görevlendirilmiştir.428

Böylelikle 1990’ların ilk yarısında Rusya Orta Asya’da istikrarı sağlayan

faktör olarak öne çıkmıştır. Bu şekilde Rusya Federasyonu sınırları dışından kalan

SSCB Silahlı Kuvvetlerinin akıbeti belirlenmişti. Rus ordusu bölge ülkelerinin

sınırlarının korumasını sağlamış ve bölgede ortaya çıkan silahlı gurupların

faaliyetlerini sınırlandırmış ve caydırmıştır. Tacikistan’da istikrarın sağlanmasında

da Rusya kilit rol oynamıştır. Rusya bölge ülkelerinin ulusal ordularının

kurulmasında ve bunlara askeri-teknik destek sağlanmasından büyük rol oynamıştır.

Ayrıca Tacikistan iç savaşının, Afganistan sorununun ve Fergana Vadisi’nde

hükümet karşıtı hareketleri gibi çözüme kavuşturulamamış güvenlik sorunlarının

çözümünde yer almıştır.429

1995’ten itibaren Rusya’nın Orta Asya politikası birçok iç ve dış nedenlerden

dolayı değişmeye başladı. Rusya’da liberal reformların olumsuz sonuç vermesi

428

Yapıcı, op. cit., s. 316. 429

Kamınin, op. cit., s. 157.

Page 173: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

167

Rusya’nın politikalarını da değiştirmeye başladı. Yeltsin iktidarına karşı tepkiler

daha da artmaya başlayınca, 1996’da gerçekleşecek olan devlet başkanlığı

seçimlerinde tekrar seçilebilmek için Rusya, BDT coğrafyasında tekrar birleştirilmesi

taraftarı pozisyonunu oynamaya başladı. Bölge sorunlarının Rusya iç istikrarını

etkilemeye başlaması ve bölge üzerinde uluslararası rekabetin giderek artması,

bölgenin değerini Rus yöneticilerin gözünde de artırdı. Ayrıca Rusya’da olduğu gibi

Orta Asya’da da Sovyet sonrası sosyo-ekonomik krizin zayıflamaya başlaması ve dış

politikada kullanılacak kaynaklar oluşması Rusya’nın bölgeye kapsamlı dönmesinin

yolunu açmıştır.

Bu dönemde Rusya yeni Orta Asya yaklaşımında bir taraftan jeopolitik

pozisyonunu güçlendirecek ve ekonomik gelir sağlayacak, diğer taraftan ise

karşılaşacağı tehditler ve riskler ve bu risklerin üstesinden gelebilecek politikalar

izlemeye başlamıştır. İlkinde, bölgede bulunan askeri tesislerin kullanılması imkânı,

hammadde elde etmesi, tüketim pazarının korunması ve genişletilmesi, ortak

projelerden elde edilen gelirler, düşük düzeyli ekonomik alanlarda çalışmaya razı

ucuz iş gücü, ticari-ekonomik işbirliği, BDT’nin güney alanında ve ötesinde etkisinin

artırılması, büyük güç statüsünün desteklenmesi hedeflenmişti. İkinci yaklaşımında

ise yasadışı uyuşturucu ticareti, siyasi-dini aşırıcılığını artmasının engellenmesi,

Rusya’ya düşman olan herhangi bir gücün Orta Asya’da başat duruma gelerek

Rusya’nın büyük güçlerle ilişkilerini bozabilecek gelişmelerin engellenmesi gibi

amaçlar belirlenmiştir.430

430

İrina Zvyagelskaya, “Zaçem Rossii Nujna Tsentralnaya Aziya”, <

http://www.continent.kz/2004/02/8.htm > (05.04.2014).

Page 174: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

168

14 Eylül 1995’te Yeltsin eski Sovyet coğrafyasının Rusya’nın en önemli dış

politika önceliği olduğunu belirten kararı açıklmıştır. “RF’nin BDT üyesi ülkelerine

yönelik stratejik yönüne ilişkin Devlet Başkanı Kararı” başlıklı belgede BDT’nin

güçlendirilmesi Rusya’nın hayati çıkarı sayılmış, BDT ülkeleriyle ilişkileri ise

Rusya’nın dünya siyasi ve ekonomik sistemi içindeki yerinin belirlenmesi açısından

en önemli faktör olarak görülmüştür. Bunu sağlayabilmek için ise BDT

coğrafyasında Rusya’nın hayati çıkarları sayılan ekonomik, savunma, güvenlik, Rus

azınlığın haklarının korunması ve BDT üye devletleri arasında ekonomik ve siyasi

birliğin inşa edilmesi en önemli hedefi sayılmıştır.

431

1996’da Andrey Kozırev’in yerine Dışişleri Bakanı göverini üslenen ve 1998-

1999 yılları arasında Başbakanlık yapan Yevgeniy Primakov da eski Sovyet

coğrafyasının resmi dış politika önceliği yönündeki politikasını sürdürmüştür. Aralık

1997’de Rus Ulusal Güvenlik Konsepti432

, Rusya’nın Sovyet coğrafyasına yönelik

politikalarını şekillendiren ve görevler yükleyen diğer bir önemli belge olmuştur.

Primakov’la birlikte Rus dış politikasının uluslararası sistemdeki yeri ve Orta Asya

dâhil BDT ile ilişkileri tekrar gözden geçirilmiştir. “Primakov Doktrini” olarak da

bilinen yeni Rus dış politika yaklaşımında, Batı topluluğuna entegrasyon hedefi

ikincil plana itilmiş, “çok kutupluluktan” bahsedilmiş, Moskova’nın bölgesel etkisini

artırması gerektiği “Avrasya gücüne” dönüşerek kutuplardan birini temsil etmesi

gerektiği vurgulanmıştır. Bu amaca ulaşmak için öncelikle bölge ülkeleriyle askeri

alanda ve güvenlik konularında işbirliğinin artırılması ve ulaşım yollarının tekelinin

431

RF Devlet Başkanı’nın 14 Eylül 1995 yılı 940 No’lu Kararı, Bkz: < http://www.mid.ru/bdomp/ns-osndoc.nsf/e2f289bea62097f9c325787a0034c255/4e3d23b880479224c325707a00310fad!OpenDocument > (05.04.2014) 432

1997 Rusya Federasyonu Ulusal Güvenlik Konsepti, “Kontseptsiya Natsionalnoy Politiki

Rossiyskoy Federatsii, 17 Dekabr 1997 g”, Vneşnyaya Politika i Bezopasnost Sovremenoy Rossii

1991-2002, Cilt IV, Moskova, MGİMO, 2002, s. 51-74

Page 175: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

169

kullanılarak Orta Asya enerji kaynaklarının dış piyasalara aktarılması

öngörülmüştür.433

III. Rusya’nın BDT Üklelerinde Entegrasyon Politikaları

1. Ekonomik Bütünleşme

1993-1994 yıllarında 12 BDT ülkelerinin tamamının katılımıyla ve Rusya

liderliğinde aşamalı olarak inşa etmeye çalıştıkları “Ekonomik Birlik” çabaları

sonuçsuz kalmıştır. Bölge ülkelerinin ulus devlet inşa sürecine girmesi, BDT

ülkelerinin ekonomik çıkarlarının örtüşmemesi, yeni ulusal elitlerin oluşması ve

bunların kendi çıkarlarını gütmeye başlaması, iç ve dış politikada daha bağımsız

hareket etme çabaları, bazı ülke elitlerinin Rusya’nın emperyal geçmişine tepkisi gibi

nedenler bağlamında BDT ülkelerinin Rusya’dan uzaklaşmasına neden olmuştur. Bu

durum neticesinde hedeflenen entegrasyonun gerçekleşmesi de mümkün olmamıştır.

1990’ların ortalarından itibaren dış etkenlerin önemli derecede artması Rusya’nın

bölgede entegrasyon politikalarını etkileyen diğer faktörlerden olmuştur. Uluslararası

finans kuruluşlarının bölge hükümetlerine krediler sağlaması, bölge dışı ülkelerin

bölgede kendi çıkarlarını gözeten diplomatik ve ekonomik politikalarını artırması,

Rusya’nın BDT’nin tamamında hedeflediği entegrasyon çabasından vazgeçerek,

“farklı aşamalı ve farklı düzeyli” entegrasyon sürecini tercih etmesine neden

olmuştur.434

433

V. Paramonov, A.Srokov, “Etapı Vneşney Politiki Rossii v Tsentralnoy Azii, ARAG Rapor, 08/21,

Haziran 2008, s. 8-9. 434

A.E.Lihaçyov, “Tamojennıy Soyuz Rossii, Belorusii i Kazahstana: İstoriya, Sovremennıy Etap i

Perspektivı Razvitiya”, Rossiyskiy Vneşnepolitiçeskiy Vestnik, Sayı: 6, Temmuz 2010, s. 4-5.

Page 176: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

170

Rusya BDT ülkeleriyle entegrasyon sürecini hızlandırmak için Rusya ile

Belarus arasında 5 Ocak 1995’te imzalanan Gümrük Birliği antlaşmasını, 20 Ocak

1995’te Kazakistan ise de gerçekleştirmiştir. Gümrük Birliği’nin şekillenmesi ve

çalışmasına ilişkin Rusya, Belarus ve Kazakistan arasında imzalanan başka bir

bütünleşme anlaşmasına 29 Mart 1996’da Kırgızistan da dâhil olmuştur. Aynı gün

Gümrük Birliği dörtlüsü tek ekonomik alanın oluşturulmasını amaçlayan, ekonomik

ve insani alanlarındaki bütünleşmelerin derinleştirilmesine ilişkin antlaşmayı

imzalamıştır. 1998’de ise bu projeye Tacikistan dâhil olmuştur. Ayrıca Gümrük

Birliği’nin iki aşamalı olmasına dair karar alınmıştır. Birinci aşamada, gümrük

tarifelerinin ve karşılıklı ticareti engelleyen sınırlamaların kaldırılması, ortak ticaret

rejiminin konulması, ortak gümrük tarifesi ve üç ülke arasındaki ilişkilerde yaşanan

olumsuzluklara karşı önlemlerin alınması hedeflenmiştir. İkinci aşamada ise taraf

ülkelerin aralarındaki gümrüklerin tamamen kaldırılması ve ülkelerin iç gümrük

kontrolünden, ortak dış gümrük kontrolüne taşınması amaçlanmıştır. Ancak

ekonomik çıkarların çatışması nedeniyle Gümrük Birliği’nin aşamalı olarak

şekillenmesini öngören belgelerin imzalanmaması beklenilen sonucu vermiştir.435

2. Güvenlik Alanında Entegrasyon Politikası

1990’ların ikinci yarısında güvenlik anlamında da bölgede önemli derecede

istikrar sağlanmıştır. Bu gelişme Orta Asya’nın eski Sovyet ülkelerinin sağlıklı

bağımsız devletlere dönüşme krizinden yavaşça çıktığı anlamına gelmektedir. Ancak

Afganistan’dan kaynaklanan sorunlar nedeniyle bölge ülkeleri güvenlik konularında

hala dış desteğe ihtiyaç duymaktadırlar. Rusya bölge ülkeleriyle savunma ve

435

B.B.Sultanov, Tamojennıy Soyuz Belorusii, Kazahstana i Rossii: Sostoyaniye, Problemı,

Perspektivı, Almatı, KISI, 2009, s. 96-97.

Page 177: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

171

güvenlik alanlarındaki işbirliğini, “çok katmanlı” işbirliği çerçevesinde sürdürmeye

çalışmaktadır. Rusya’nın bölge ülkeleriyle askeri işbirliği alanında attığı adımlardan

biri ortak hava savunmasının gerçekleştirilmesi olmuştur. 10 Şubat 1995’te BDT

çerçevesinde oluşturulan Ortak Hava Savunma Sistemleri’ne Ermenistan, Gürcistan,

Belarus ve 5 Orta Asya ülkesinin tamamı katılmıştır. BDT Ortak Hava Savunması,

BDT üyesi ülkelerin hava sınırlarının korunması; taraf ülkelerin uzay güvenliği ile

hava ve füze saldırısı konusunda bilgilendirmek; hava savunma birliklerinin hava

saldırısına karşı ortak hareket etmesini hedeflemiştir.436

Rusya 1996’da itibaren BDT ülkelerinin askeri personeline kendi ülkesinde

askeri eğitim vermeye ve askeri kadrolar yetiştirmeye başlamıştır. 1998’de BDT

çerçevesinde askeri personel eğitimi alanında işbirliğinin geliştirilmesine ilişkin

antlaşma imzalanmıştır. Rusya’nın büyük katkısıyla Tacikistan’da yaşanan iç savaşın

tarafları arasında 27 Haziran 1997’de iktidarın paylaşılmasına ilişkin antlaşma

imzalanması sonrasında 16 Nisan 1999’da Rusya ile Tacikistan arasında Rus

birliklerinin Tacikistan sınırında ve ülkede konuşlanmasına ilişkin antlaşma da

imzalanmıştır. Rusya, Kazakistan ve Kırgızistan sınırlarının korunmasında belli

düzeyde yer alsa da 1998-1999’de Rusya’nın Türkmenistan sınırındaki güçlerini geri

çekerken, Özbekistan kendi sınır güvenliğini kendisi üstlenmek istemiştir. 1994’te

yürürlüğe giren Taşkent Anlaşması’nın (Kolektif Güvenlik Anlaşması’nın) beş

senelik süresi dolunca, Nisan 1999’da güvenlik antlaşmasının uzatmasına ilişkin

protokolü Ermenistan, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan imzalarken,

436

R.S.Muhametov, “Voennoye Sotrudniçestvo Rossii So Stranami Blijnego Zarubejiya: Osnovnoye

Napravleniya”, Vestnik ÇGU, Sayı: 23 (314), 2013, s. 14.

Page 178: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

172

Azerbaycan ve Gürcistan’ının yanında Özbekistan da Rusya’nın önderliğindeki

güvenlik örgütüne dâhil olmaktan vazgeçti.437

3. Rusya’ya Alternatif Yapılanmalar

Sovyetlerin çökmesiyle bölgede ortaya çıkan “jeopolitik boşluk” diğer bölge

dışı güçler tarafından doldurulmaya çalışılması, Rusya için önemli bir sorun haline

gelmişti. 1990’ların ilk yarısında Rusya ile işbirliğine öncelik veren ve

Kazakistan’daki nükleer silahların Rusya’ya devredilmesi dışında Orta Asya’yı çıkar

alanı olarak görmeyen ABD, 1990’ların ikinci yarısından itibaren bölgeyi kendi ilgi

alanında görmeye başlamıştır. Bölgesel entegrasyonun merkezi olma çabasında olan

Özbekistan ile işbirliği ve petrol lobilerinin bölgedeki çıkarları, ABD’nin bölgeye

yönelik politikalarının değişmesinin nedenlerindendi. Sonuçta Rusya ile ABD’nin

Orta Asya meselelerine eşzamanlı dâhil olmaları, ABD’nin Rus çıkarlarını göz ardı

ederek özellikle enerji alanında bölgeden dışlama stratejisi, tarafların çıkarlarının

çatışmasına neden olmuştur.

Rusya’nın bölgedeki hem güvenlik hem de ekonomik entegrasyon

politikalarına alternatif yeni “bölgesel bloklar” oluşmaya başlamıştır. 1995’te

Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan ortak Orta Asya Taburu (Centrasbat)

çerçevesinde barış gücü oluşturmuşlardır. Pentagon tarafından modern silahlarıyla

donatılan yeni güvenlik yapılanmasının, ABD Merkezi Komutanlığı CENTCOM

bünyesi altında işlev görmesi planlanmıştır. ABD özel kuvvetleri tarafından eğitim

437

Kamınin, op. cit., s. 158-167.

Page 179: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

173

sağlanan “Centrasbat” ile Rusya’dan bağımsız olarak bölge içi güvenlik

yapılanmasının oluşturulması amaçlanmıştır438

Ekim 1997’de kurulan GUAM(Gürcistan, Ukrayna, Azerbaycan, Moldova)

1999’da Özbekistan’ın katılımıyla GUUAM olarak değiştirilen örgüt, aslında

BDT’nin iki kutuplu yapıya dönüştürülmesi çabası olmuştur. BDT’nin çeşitliliği,

BDT yapısının ağır işleyişi, bazı ülkelerin Rusya ile sorun yaşaması ve bazı güçlerin

Rusya’nın zayıflığından yararlanması ve ya zayıflamasını istemesi, Rusya’dan

uzaklaşarak alternatif yapılar şekillendirilmesine altyapı hazırlamıştır. Eski Sovyet

coğrafyasında iki kutuptan birinin benzeri siyasi ve ekonomik çıkarlara sahip eşit

ülkeler olacağı tahmin edilmekteydi. İkinci kutup ise Rusya’nın etki alanına ve

Kolektif Güvenlik Antlaşması’na, Gümrük Birliği ve Avrasya Ekonomik Alana giren

ülkelerin olacağı belirtilmişti. BDT’ye alternatif bir yapılanma olan GUUAM

konsepti taraflar arasında başta enerji ve ulaşım alanlarında olmak üzere ortak

ekonomik çıkar, bölgesel güvenlik ve istikrar konularında ortak çıkar temelinde

şekillenmesi planlanmıştır. Ortak ekonomik çıkar Hazar enerji kaynaklarının ve yeni

transit yollarının Kafkasya ve Karadeniz üzerinde yapılması anlamına gelmekteydi.

Ortak siyasi amaçlar ise ortak alt-bölgesel güvenlik yapısının yaratılması

çerçevesinde şekillenmekteydi.439

Orta Asya ülkelerinden en fazla özerk hareket eden Özbekistan ve

Türkmenistan olmuştur. Bağımsız dış politika izlemeye çalışan Özbekistan, büyük

güçlerin Orta Asya’daki çıkarları arasında denge sağlamaya çalışmıştır. Sadece tek

438

V. Plastun, “Politika Rossii i SŞA v Tsentralnoy Azii (Popıtka Sravnitelnogo Analiza)”,

Tsentralnaya Aziya i Kazkaz, Cilt: 1, Sayı: 43, 2006, s. 147. 439

Aleksandr Skakov, Rossiya i GUAM”, Tsentralnaya Aziya i Kavkaz, Sayı: 3-4(57-58), 2008, s.162-

163.

Page 180: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

174

bir gücün bölgedeki pozisyonunun güçlenmesinin ülkeye faydadan çok zarar

getireceğini düşünerek, Rusya’nın bölgede dış güvenliğin sağlanması konusunda

önemli rol oynamaya başlamasına rağmen, ABD ile yakınlaşmaya gitmiş, ilerleyen

yıllarda ABD’nin etkisinin artmaya başlamasıyla Rusya’yla yakınlaşma politikası

izlemiştir.440

Temmuz 1999’da Tahir Faruk (Tahir Yoldaşev) liderliğinde Özbekistan İslam

Hareketi ve “Tövbe” hareketinin lideri Cuma Namangani, Özbekistan’da İslam

Kerimov iktidarını devirerek İslam devleti kurmak için harekete geçmiştir. Taliban,

El Kaide ve Birleşik Tacik Muhalefeti destekli silahlı guruplar, Tacikistan üzerinden

Kırgızistan sınırını geçerek Özbekistan’a sızma çabası, Kırgızistan silahlı güçlerinin

engeliyle karşılaşması, Kırgızistan’ın Batken bölgesinde silahlı çatışmaların

çıkmasıyla sonuçlanmıştır. Oş’ta toplanan Kırgızistan, Kazakistan, Tacikistan ve

Özbekistan Dışişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı ve Güvenlik Servisleri

temsilcileri, “dış destekli terör örgütü” Özbekistan İslam Hareketi’nin ortadan

kaldırılması için ortak karar aldmışlardır441

Eylül 1999’da Moskova’da toplanan KGA üyeleri uluslararası terörizme karşı

mücadelede Kırgızistan’a destek vermesine dair alınan bir kararla Rusya olaya dâhil

olmuştur. Müttefik ülkeler ve özellikle Rusya’nın askeri-teknik desteğiyle

Kırgızistan güney sınırlarının güvenliğini güçlendirmeye başlamış, silahlı gurupların

sınırları geçmesini engelleyebilmiştir.442

440

O.N. Kalinina, “ Regionalnoe Sotrudniçestvo v Sfere Bezopasnosti, İzvestiya, Sayı: 4(96), 2011, s.

40. 441

Aleksandr Knyazev, İstoriya Afganskoy Voynı 1990-h gg. , Prevraşeniye Afganistana v istoçnik

Ugroz Dlya Tsentralnoy Azii, Bişkek, KRSU, 2002, s. 112. 442

Ibid., s. 114-116.

Page 181: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

175

2000’lerin başlarında 80.000 askerle bölgenin en güçlü ordusuna sahip

Özbekistan, Rusya’nın doğrudan bölgenin güvenlik sorunlarına müdahil olmasını

istemese de Özbek ordusunun Sovyetler Birliği silahlarıyla donatılmış olması

Rusya’ya olan bağımlılığının devam etmesine ve bu alanda işbirliğine gitmesine

neden olmaktaydı. Aralık 1999’da Rusya ile Özbekistan arasında askeri ve teknik

işbirliği antlaşması, Özbekistan İslam Hareketi’nin ve Taliban ordusunun saldırılarını

engellemesinin yanında, Özbek ordusunun askeri araçlarının Rusya’nın askeri-sanayi

kompleksini tamir edilmesini de içermekteydi. Taşkent ve Semerkant sanayi

tesislerinde Özbek silahlı kuvvetlerinin ihtiyacına göre mühimmat üretilmesi de

öngörülmüştü.443

Rusya bununla Orta Asya’daki askeri varlığına yeni bir boyut kazandırmaya

çalışmaktaydı. 1998’de Rusya’nın teşvikiyle Moskova, Taşkent ve Duşanbe arasında

“terörizme karşı mücadele için” üçlü ittifak oluşturulmuştur. Buna göre taraflar

yapılacak her hangi bir saldırı karşısında bir birine askeri kuvvetle olmak üzere

yardım etmeyi üstlenmişlerdir. Temmuz 2000’de Kolektif Barış Gücü’nü lav ederek

yerine kurulan Ortak Antiterör Merkezi’ne, Türkmenistan dışındaki diğer bölge

ülkeleri de katılmıştır. Batken olaylarına kadar Rusya’nın Kırgızistan’ın güney

sınırlarını kontrol etmesine olumsuz bakan Kırgız Yönetimi, Haziran 2000’de Rusya

ile Kırgızistan sınırlarının modernizasyonuna ilişkin bir antlaşma imzalamıştır. Buna

göre Rusya, Kırgızistan’ın sınırlarındaki güvenlik ve kontrol sistemlerinin yeniden

443

Ibid., s. 117.

Page 182: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

176

yapılanmasını, özellikle Kırgız-Tacik ve Afgan sınırlarında yeni sınır alanları

kurulmasını üstlenmiştir.444

1990’ların ikinci yarısında Rusya Sovyetler Birliği sonrası Orta Asya

Bölgesi’nde ortaya çıkan jeopolitik boşluğu doldurmada birçok nedenle başarısız

olmuştur. Bu durumun nedenlerinden birisi Rusya siyasi eliti arasında Rus dış

politika stratejisi ve uzun vadeli kalkınma konusunda ortak görüşün olmamasıdır.

Rusya’nın Orta Asya politikasındaki başarısını sınırlayan diğer etkenler ise Rusya’da

yaşanan finansal kaynağın yetersizliği ve derin ekonomik krizin yaşanması, sosyal

sorunlar ve Çeçen Savaşı gibi iç sorunlardır. 1996-2000 yılları arasında yaşanan beş

hükümet değişikliği Rusya’yı kendi iç siyasi durumuyla meşgul etmiş ve dış

politikasını da etkilemiştir.

IV. Putin Dönemi Rusya’nın Orta Asya Politikası

Vladimir Putin’in ve ekibinin Rusya’da iktidara gelmesi Rusya tarihinde

önemli bir dönüm noktasıdır. Putin döneminde Rus dış politikası küresel ekonomik

merkezlerden biri olma yolunda daha kesin bir hal almaya başlamıştır. Bunun

temelinde Yevgeni Primakov’un “çok kutuplu dünya” konsepti yatmaktadır. Putin ve

ekibi söz konusu konsepte teorik katkının yanında, Rus dış politika stratejisinin

şekillenmesine ve hayata geçirilmesine önemli derecede pratik katkı sağlamıştır.

1990’larda Rus dış politika çizgisi, çok yönlülük ve denge politikası üzerine

kurulmuştur. Büyük güç statüsünü neredeyse kaybetmiş olan Rusya, kendi ekonomik

zayıflığından dolayı aktif dış politika stratejisi izleme imkânına sahip olmaması,

444

Dina Malışeva, “Konflikt u Yujnıh Rubejey Rossii”, Pro et Contra, Cilt: 5, Sayı: 3, Yaz 2000, s.

27-28.

Page 183: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

177

neredeyse başarısız da olsa uluslararası ve bölgesel sorunların çözümünde

arabuluculuk rolünü üstlenmiştir.445

Putin dünya siyasetinde etkili bir Rusya’nın yaratılmasını, 30 Aralık 1999’da

yayınlanan “Bin Yılın Eşiğinde Rusya” makalesiyle dile getirmiştir. Daha önceki

dönemin sadece güvenlik sorunları üzerinde şekillendirilen dış politika yaklaşımına

karşın, Putin Rusya’nın uluslararası alanda ekonomik fırsatlardan yararlanması için

jeo-ekonomik konumunun güçlendirilmesi gerektiğini belirtmektedir. Putin’e göre

çağdaş uluslararası güvenlik sorunu devletlerin potansiyel güçlerinden ziyade,

uluslararası terörizmle ilişkilidir.446

Rusya’nın dış politikasını hayata geçirmesi Kremlin’in finansal, yönetsel ve

diğer kaynaklara sahip olmasıyla imkân bulabilmiştir. Bir taraftan Putin’in “dikey

iktidar” kurması ve yönetimde kadro değişiklikleri, devlette ve Rusya

Federasyonu’nun diğer bölge yönetim sistemlerinde düzenin sağlanması sayesinde

dış politika yönünde sürekliliğini oluşturabilmiştir. Diğer taraftan Rusya’nın

(özellikle enerji kaynaklarının) ihracatı için, elverişli konjöktürel ortamın oluşması,

Putin’in iktidarının güçlenmesine de neden olan iç sorunlarının çözümünün yanında,

dış politika hedeflerini hayata geçirmesinde de önemli katkı sağlamıştır.

Vladimir Putin’in Rusya Devlet Başkanı olmasıyla birlikte, doktrinel ve

örgütlü politik yöntemleri kullanmaya başlamıştır. Bu durum Orta Asya yönünü de

etkilemiştir. Putin’in Devlet Başkanı görevini üstlenmeye başlamasıyla üst üste üç

kilit doktrin kabul edilmiştir: 10 Ocak 2000’de Ulusal Güvenlik Konsepti, 21 Nisan

2000’de Askeri Doktrin, 28 Haziran 2000’de Dış Politika Konsepti.

445

V.İ.Korotkeviç, İstoriya Sovremennoy Rossii 1991-2003, Petersburg, S.Petersburg Üniversitesi

Yayınları, 2004, s. 68. 446

Vladimir Putin, “Rossiya Na Rubeje Tısyaçeletiy”, Nezavisimaya Gazeta, 30 Aralık 1999.

Page 184: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

178

Her üç belgede de BDT Rus dış politikasının önceliği sayılmıştır. Ulusal

Güvenlik Konsepti’nde Rusya, BDT’de entegrasyon sürecinin zayıflamasını, BDT

üzerinden inşa etmeye çalıştığı “çok kutuplu dünyada” merkezlerden biri olma

yolundaki çabasının engellenmesini ulusal güvenliğine en büyük tehdit saymıştır.447

Aynı şekilde Rusya’nın Askeri Doktrini, “çok kutuplu dünyada” etkili merkezlerden

biri olma çabasına karşı gelinmesini tehditler arasında belirlemiş ve Kolektif

Güvenlik Antlaşması üyeleriyle ortak savunma alanının ve ortak askeri güvenliğin

sağlanmasının zorunlu görülmesinden yola çıkarak askeri-siyasi ve askeri-teknik

alanda işbirliğinin yoğunlaştırılmasını öncelikli hedefi olarak seçmiştir.448

Bu iki önemli belge sonrası yayımlanan Rusya Federasyonu Dış Politika

Konsepti, Rus azınlığın haklarını garantilemenin yanında, konsepte dayanarak BDT

üyeleriyle ayrı ikili ilişkiler çerçevesinde olduğu gibi, BDT’nin tamamına yönelik

Gümrük Birliği ve Kolektif Güvenlik Antlaşması üzerinden işbirliğinin

şekillenmesini de belirlemiştir. BDT ülkeleriyle olası çatışmaların kolektif çözümü,

askeri-siyasi ve güvenlik alanlarında, özellikle de aşırıcılık ve terörizmle mücadele

konularında işbirliğinin geliştirilmesi öncelikli hedef sayılmıştır. BDT ülkeleriyle

ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi ve Hazar Denizi’nin statüsünün tüm tarafların

çıkarlarına uygun ve karşılıklı yakınlaşmasının sağlanmasına yönelik yeni

yaklaşımlar oluşturulması vurgulanmıştır.449

447

2000 Yılı Rusya Federasyonu Ulusal Güvenlik Konsepti, “Kontseptsiya Natsionalnoy Bezopasnosti

Rossiyskoy Federatsii, 10 Yanvarya 2000 g”, Vneşnyaya Politika i Bezopasnost Sovremenoy Rossii

1991-2002, Cilt IV, Moskova, MGİMO, 2002, s. 79. 448

2000 Yılı Rusya Federasyonu Askeri Doktrini, “Voennaya Doktrina Rossiyskoy Federatsii, 21

Aprelya 2000 g”, Vneşnyaya Politika i Bezopasnost Sovremenoy Rossii 1991-2002, Cilt IV, Moskova,

MGİMO, 2002, s. 109. 449

2000 Yılı Rusya Federasyonu Dış Politika Konsepti, “Kontseptsiya Vneiney Politiki Rossiyskoy

Federatsii, 28 İyunya 2000 g”, Vneşnyaya Politika i Bezopasnost Sovremenoy Rossii 1991-2002, Cilt

IV, Moskova, MGİMO, 2002, s. 116-117.

Page 185: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

179

Rusya’nın Orta Asya politikasını belirleyen en temel faktör güvenlik

meselesidir. Kırgızistan’da, Tacikistan’da ya da beklenmedik bir anda Özbekistan’da

meydana gelebilecek istikrarsızlık doğrudan Rusya’yı etkileyecektir. İslamcı

gurupların Rusya topraklarına sızması, Rus pazarında uyuşturucu üretiminin artması,

bölgenin enerji kaynaklarının ihracatı, uranyum kaynakları ve stratejik askeri-sanayi

kompleksler üzerinde kontrolün kaybedilmesi, ticaretin azalması, yasadışı göç, en

önemli sorunlar arasındadır. Rusya, yedi bin kilometrelik Kazak-Rus sınırının daha

zor kontrol edilir olmasından dolayı, Tacikistan sınırının kontrolünün sağlanmasını

daha olanaklı olarak görmektedir. Orta Asya’nın tamamını ise güneyden

kaynaklanan hem stratejik hem de geleneksel olmayan tehditlere karşı “tampon

bölge” olarak görmektedir.450

Bunun için Orta Asya’nın en güney sınırını kontrol

etmek ve Rus-Kazak sınırıyla Tacik-Afgan sınırı arasında kalan alanda siyasi etkisini

arttırmak Moskova’nın bölge politikasının önceliklerinden olmuştur.

11 Eylül 2001’de ABD’nin New York ve Washington şehirlerine yapılan

terör saldırıları Orta Asya’da güç dengesini aniden değiştirmiştir. 7 Ekim 2001’de

ABD Taliban hareketine karşı kapsamlı bir askeri operasyon başlatmıştır. Gizli

operasyonlar ve “Kuzey İttifakı’nın” desteğiyle gerçekleşen uluslararası terörizme

karşı koalisyon güçleriyle işbirliğinde Rusya önemli rol oynamıştır.

Putin’in 11 Eylül’den sonra başlayan uluslararası terörizme karşı savaşta

ABD’yi desteklemesi, Rus dış politikasında yeni tartışmalara yol açmıştır. Putin’in

politikası geniş destek bulmuş olsa da yeni dış politika yaklaşımına karşı sert

eleştiriler de olmuştur. Rusya muhalif kanadı, ABD’nin Orta Asya’da askeri

450

Sebastyan Peyruz, Yos Bunstra, Marlen Lyaruel, “Bezopasnost Tsentralnoy Azii i Puti Eyo

Razvitiya: Sravnitelnıy Analiz Podhodov Evropeyskogo Soyuza, Kitaya i Rossii”, EUCAM, rapor,

No: 11, Mayıs 2012. s. 8-9.

Page 186: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

180

üslerinin varlığı, Rus-Amerikan çıkarlarının çatışması ve Rusya’nın bölgede etkisinin

tamamen ortadan kalkacağı, ABD’nin politikalarının küresel istikrarı bozacağı

hususları bağlamında endişesini dile getirmekteydi. Ayrıca ABD’ye desteğin

Rusya’nın Çin ve Müslüman Dünyasıyla ilişkilerine zarar vereceği öne

sürülmekteydi. Liberal-Batıcı kanatı ise Putin’in ABD ile yakınlaşmasını

desteklemişlerdir. Onlar Rusya’nın Batı ile taktik ittifak içerisine girilmesi ve Batı

medeniyetiyle birleşmesinin uzun vadeli Rusya’nın çıkarlarına olacağını

savunmuşlardır.451

Batı ile yakınlaşmak, pragmatist Rus dış politikasının merkezinde yer

almaktaydı. 1999 Yugoslavya savaşından sonra ABD ile soğuk olan ilişkileri Putin

tekrar düzeltmeye çalışmıştır. 11 Eylül olayları Rusya’nın bu politikasını

gerçekleştirmek için uydun bir fırsat yaratmıştı. Bu durum ABD eliyle Taliban’ın

ortadan kaldırılması ve Çeçen Savaşı’nı bitirmek için de önemli olmuştur. Afganistan

operasyonun geniş destek veren Rusya, ABD ile istihbarat paylaşımı gerçekleştirmiş,

hava sahasını açmış, arama kurtarma operasyonlarında yer almıştır. Rusya, Orta

Asya’daki müttefiklerini ABD ile adeta paylaşmış, Afganistan’da terörizme karşı

operasyon yapabilmesi için ABD’nin Orta Asya’da askeri üsler konuşlandırmasına

rıza göstermiştir.452

Kolektif Güvenlik Antlaşması üyesi olmayan Özbekistan’da ABD üssünün

konuşlandırılması Rusya’nın onayına gereksinim duyulmadan yapılmştır. Böylelikle

Orta Asya’daki ABD üslerinin konuşlanmasına Rusya engel olamazdı. Rusya’nın

ABD’nin Afganistan müdahalesini resmen desteklemesinden sonra ABD,

451

A.P.Tsigankov, Vneshnyaya Politika Rossii: Ot Gorbaçova Do Putina, Moskova, Nayuçnaya

Kniga, 2008, s. 161-162 452

Ibid., s. 168-169.

Page 187: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

181

Kırgızistan’ın başkenti Bişkek yakınlarında “Gansi”( daha sonra Manas olacak) üssü,

Özbekistan’ın Afganistan sınırına 200 kilometre uzaklığında Karşi-Hanabad üssü,

Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’de NATO hava üssünü elde etmiş, Kazakistan’ın

Lugan kentinde 5 bin kişilik motorize piyadesi için üs görüşmeleri başlatılmıştı.

Türkmenistan tarafsızlık statüsü nedeniyle ilk başta bu gelişmelerin dışında kalmayı

tercih etti. 20 bine yakın ABD askeri ve 9-10 bin civarında NATO güçleriyle ABD

Afganistan’a yerleşmesiyle Orta Asya’nın güvenlik sisteminde önemli bir güç

olmuştur. Yeni gelişmeler karşısında Moskova, Afganistan’ın istikrarının ABD

tarafından, Orta Asya’nın ise Rusya tarafından sağlanması, böylelikle ABD ile

bölgedeki çıkarlarının birbirini tamamlanmasını amaçlamıştır.453

ABD Orta Asya’ya askeri üsler yerleştirmesiyle, Rusya’nın etkisinini aniden

zayıflamasına neden olmuştur. Özbekistan’ın girişimiyle 1994’te Orta Asya

entegrasyonu tekrar gündeme gelmiş, 27-28 Aralık 2001’de Özbekistan, Kırgızistan,

Kazakistan ve Tacikistan’ın katıldığı Taşkent Zirvesi’nde Orta Asya İşbirliği

Örgütünün (OAİÖ) kurulması öngörülmüş, 28 Şubat 2002’de Kazakistan’ın Alma-

Ata şehrinde Rusya’ya alternatif görülen örgütün kurulmasına ilişkin antlaşma

yapılmıştır. 11 Eylül 2001 olayları bölge jeopolitiğini değiştirmiş, bölge “dörtlüsü”

ekonomik işbirliği ve bölgenin dönüştürülmesi öngörülmüştür. Bölgenin tamamında

ve her ülkenin sorunlarına çözüm arayışları ve dış güçlerle ilişkilerinin düzenlemesi,

büyük güçler arasında denge kurulması ve ABD’nin varlığından yararlanarak anti-

terör politikalarında maksimum çıkar elde edilmesi amaçlanmıştır.454

453

Kazantsev op. cit., s. 145-146. 454

İndira Jumaşeva, “Perspektivı Razvitiya Organizatsii “Tsentralno-Aziatskogo

Sotrudniçestvo”(TsAS)”, s. 4, < http://kisi.kz/img/docs/1186.pdf >

Page 188: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

182

Aynı şekilde ABD’nin Orta Asya’daki askeri-siyasi varlığı Rusya ile ABD

arasında rekabeti hızla artırmıştır. Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın ABD’nin

güvenlik sistemine dâhil olması Rusya’nın bölgedeki etkisinin azalması sonucunu

doğurmuştur. Orta Asya’nın güney ülkelerinin Rusya ile ittifak ilişkisinin

zayıflaması ve güvenlik alanında ABD’yle işbirliğine gidilmesi süreci başlamıştır.

ABD’nin Orta Asya’da stratejik varlığını artırması bölgenin enerji kaynakları

üzerinde de rekabetini kızıştırmıştır. Bu bağlamda Afganistan’dan kaynaklanan ve

Orta Asya üzerinden Rusya ve Avrupa’ya yapılan uyuşturucu akışı hızla artamaya

başlamıştır. ABD bölgedeki en önemli müttefiki Pakistan’la birlikte Orta Asya’da

kendisine yeni müttefik arayışına başlamıştır. Bölgede küresel ve bölgesel aktörlerin

sayısının artması Rusya’nın bunlarla rekabetinin artacağı ve çıkar çatışmalarının

sertleşeceği anlamına gelmekteydi.455

2003’te ABD Kongresi’nin Özbekistan’a yapacağı maddi yardımlarının,

ülkedeki demokrasi ve insan hakları alanında yaşanacak ilerlemeye bağlaması,

2004’ün İslam Kerimov’un şahsen Bush’tan ekonomik yardımların artırılmasının

talebinin reddedilmesi, 2004’ün ortalarından itibaren Özbekistan’ın ABD’den

uzaklaşmasına, Rusya ve Çin’le işbirliğini arttırmasına neden olmuştur.456

Haziran

2004’te Rusya ile Özbekistan arasında ülkelerin karşılıklı askeri tesislerin kullanma

hakkını tanıyan stratejik ortaklık antlaşması imzalanmıştır.457

Haziran 2004’te Rusya Tacikistan’da sürekli askeri üs kurmak için antlaşma

yapmıştır. Aynı senenin Ağustos ayında taraflar Tacikistan’da bulunan 201. motorize

455

A.Bogaturov, A.Dundiç, Y.Troitskiy, Tsentralnaya Aziya: “Otlojennıy Neytralitet” i

Mejdunarodnıye Otnoşeniye v 2000-h Godah, Moskova, NOFMO, 2010, s. 31-33. 456

E.F. Troitskiy, “Vneşnyaya Politika Uzbekistan’a v 2004-2007 gg.: Ot Strategiçeskogo

Partnyorstva s SŞA k Soyuzniçeskim Otnoşeniyam s Rossiyei” Vestnik TGU, Sayı: 310, 2008, s. 94. 457

Rusya ile Özbekistan Arasından Stratejik Ortaklık Anlaşması, 16 Haziran 2004, Bkz:, <

http://archive.kremlin.ru/text/docs/2004/06/75277.shtml >

Page 189: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

183

piyade birliklerin 201. askeri üsse dönüştürülmesine ilişkin antlaşma imzalanmıştır.

Duşanbe, Kulab ve Kurgan-Tübe gibi büyük yerleşim birimlerinde bulunan

tesislerdeki 6.500 askerin % 15’i Taciklerden oluşmaktadı. Tacikistan borçlarının

silinmesi karşılığında Rusya, 49 yıllığına “Nurek” radar istasyonunu elde etmiştir.

Rusya Tacikistan’da bulunan askeri üs ve tesislerin bulundurmasına karşın ülkeye 2

milyar dolar yatırım yapmış ve Tacik Silahlı Kuvvetleri’ni modernizasyonunu

üstlenmişti.458

Aynı zamanda Tacik-Afgan sınırının güvenliğini sağlayan Rus

askerleri sınır kontrolünü Tacik birliklerine devretmiştir. Daha önce Tacik-Afgan

sınırının güvenliğini % 50 Rusya finanse ederken, Tacikistan’ın devralmasıyla

birlikte Tacik-Afgan sınırının güvenliği % 100 ABD tarafından finanse edilmeye

başlanmıştır.459

Bir taraftan Rusya Tacikistan’la güvenlik alanında önemli

yakınlaşma sağlarken, diğer taraftan Tacikistan hem ülke güvenliğinde önemli

görevler üslenmeye çalışmış hem de ABD’yle ilişkilerini arttırmak istemiştir.

Ocak 2004’te Rusya’nın Kazakistan’la imzaladığı güvenlik antlaşmasıyla

taraflar ortak güvenliklerini sağlamak için silahlı kuvvetlerin ortak kullanılmasını

üstlenmişlerdir. Anlaşma tarafların hava savunma sistemlerinde, hava ve deniz

kuvvetlerinde işbirliğini öngörmektedir. Rusya Kazakistan’ın hava savunma

sistemlerinin modernizasyonunu ve Kazakistan’ın Hazar filosunun kurulmasını,

bunun için gemilerle tamir etmesini ve sahil güvenliğinin altyapısının inşasını

üslenmiştir.460

458

O.G. Zakrjevskaya, op. cit., s. 272 459

Maksim Starçak, “SŞA vs. Rossiya v Sotrudniçestve s Tadjikistanom v Voenno-Politiçeskoy

Sfere”, Tsentralnaya Aziya i Kavkaz, Sayı: 3(63), 2009, s. 27. 460

Rusya ile Kazakistan Arasında Silahlı Kuvvetlerinin Ortak Kullanılmasına İlişki Anlaşma için Bzk,

http://www.mid.ru/BDOMP/spd_md.nsf/0/2518E80144B01C9544257CBD002819F5

Page 190: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

184

2004’te Rusya Kazakistan’la yaptığı antlaşmayla Baykonur Uzay

İstasyonu’nun yıllık 115 milyon dolar karşılığında 2050 yılına kadar kiralamıştır.

2005’te Rusya ile Kazakistan arasında devlet sınırlarına ilişkin bir antlaşma daha

imzalanmıştır. Sınır sorunlarının ortadan kalkması, ekonomik alanda yoğun ilişkiler

ve uluslararası güvenlik sorunlarında geniş işbirliği, iki ülke arasında ittifak

ilişkisinin gelişmesine neden olmuştur.461

Ancak Ukrayna ve Gürcistan’da meydana gelen “renkli devrimler” Orta

Asya’ya kadar uzanması, bölgede ciddi bir jeopolitik değişim öeydana getirerek

Rusya’nın bölge politikasınıda etkilemiştir. “Renkli devrimler” ya da “liberal

devrimler” ABD’nin liberal çevrelerinin Rusya dâhil olmak üzere eski Sovyetler

Birliği ülkelerinde Sovyet Birliği geçmişi olan üst düzey devlet yöneticilerinin sivil

ayaklanmalar sonucu iktidardan uzaklaştırılması ve yeni Bağımsız

Cumhuriyetleri’nde Batı yanlısı rejimlerin iş başına gelmesini amaçlıyordu. Ukrayna

ve Gürcistan gibi Kırgızistan’da meydana gelen “lale devrimi” ABD’nin Hükümet

Dışı Kuruluşlar (NGO) üzerinden söz konusu ülkelerde kitle iletişim araçlarının

kullanarak bölgede propaganda ile devrime zemin hazırlayarak iktidarın düşmesinde

önemli olmuştur.462

Kırgızistan’da “hızla serbest piyasa ekonomisine geçişin”

başarısızlığı, ülkenin güney ve kuzey kısmı arasında refah problemleri, Çin’e

devredilen toprakların toplumun tepkisini çekmesi, devlet iktidarının Akayev Ailesi

tarafından paylaşılması, yolsuzluk ve birçok iç sorunları Kırgız iktidarına karşı

ayaklanmasına zemin hazırlamıştır. Doğuda Çin’le kuzeyde Kazakistan’la, Güneyde

Tacikistan’la komşu ve “terörle savaş” konusunda 2001’de Bişkek’in yakınlarında

461

B.Sultanov, A. Mahlay, Kazakistan-Rossiya- Evropeyskiy Soyuz: Perspektivıy Strategiçeskogo

Partnyorstva, Almatı, KISI, 2009, s. 34. 462

Saynur Giray Bozkurt, “Bağımsız Devletler Topluluğu’nda Renkli Devrimler-Kırgızistan Örneği”,

Akademik İncelemeler Dergisi, Cilt: 1, Sayı: 1, 2006, s. 128-129.

Page 191: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

185

ABD askeri üs sağlayarak ABD’nin gözünde giderek artan stratejik öneme sahip

Kırgızistan, Müslüman dünyaya demokrasinin yayılmasında örnek ülke olmaya

başlamıştır. Ancak Kırgız Devlet Başkanı Askar Akayev’in Moskova yörüngesine

yaklaşması Beyaz Sarayı öfkelendirmiştir. 2003’te ABD’nin Bişkek’ten 30 kilometre

uzaklıkta bulunan askeri hava üssünü devralması Rusya için davet olmuştur.463

Kırgızistan’daki “lale devrimi” ABD Başkanı Bush, Orta Asya’da İran, Çin

ve Rusya’nın jeo-stratejik emellerinin engellenmesi için kullanmak istemiştir.

Özellikle Rusya’nın “Çin-Hindistan-Rusya” üçgen diplomasisi üzerinde

şekillendirmeye çalıştığı ve Avrasya Kıtası’nda jeopolitik kutuplardan biri olma

stratejisinin önünde bir set kurmayı ve Avrasya’da kıtasal bir ittifakın ortaya

çıkmasını engellemeyi amaçlamıştır. Bunu da eski Sovyetler Birliği coğrafyasında

dönüştürerek Rusya’nın kontrolünden çıkarılması, kendi etki alanına dâhil edilmesi

hedeflenmiştir.464

Hem iç sorunların meydana getirdiği tepki hem de ABD’nin dış politika aracı

olarak kullandığı “demokratik hareketleri destekleme”465

süreci Kırgızistan’daki

gösterilerin kitlesel ayaklanmaya dönüşmüştür. Kırgızistan’ın güneyinden başlayan

halk ayaklanması Akayev’in iktidarını sona erdirmiş, ülkenin güney ve kuzey

kabileleri arasında iktidarın paylaşılması sonucu yeni hükümet kurulmuştur. Ukrayna

ve Gürcistan örneklerinde olduğu gibi iktidar değişikliklerinde yumuşak geçiş

sağlamasını öngören Freedom House gibi kuruluşlar Kırgızistan’da başlayan olayları

463

Mark MacKinnon, Renkli Devrimlerin Sırrı: Yeni Soğuk Savaş, Ankara, Destek Yayınları, 2008, s.

295. 464

D.V.Dorofeev, “Tsvetnıye Revolyutsii” v Tsemtralnoaziatskom Regione v Kontekste

Vneşnepolitiçeskoy Strategii SŞA”, İstoriçeskie Nauki, s. 51-54.

http://dspace.nbuv.gov.ua/bitstream/handle/123456789/35561/12-Dorofeev.pdf?sequence=1 465

David Layn, “Tsvetnaya” Revolyutsiya Kak Politiçeskiy Fenomen”, çev, Dmitri Gromazd,

Sotsiologiya, Sayı: 1, 2010, s. 18.

Page 192: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

186

kontrol edememiş, kontrol özellikle ülkenin güney bölgelerinin klanlarının eline

geçmiş, iktidara karşı şiddette başvurma hâkim hal almıştır.466

Kırgızistan’daki iktidar değişikliğinden etkilenen Özbekistan muhalefeti

iktidara karşı 12-13 Mayıs 2005’te protestolar başlatmıştır. Fergana Vadisi’nde yer

alan Andican şehrinde terör suçuyla yargılanan işadamlarının serbest bırakılmasını

talep eden grup, daha sonra hapishane ve idari binalarına silahlı baskın düzenlemiştir.

Binaların ele geçirilmesiyle büyüyen protestoları bastırmak için Özbekistan güvenlik

güçlerinin müdahalesi sonucu yüzlerce sivil hayatını kaybetmiştir.467

Hem Kırgızistan’daki iktidar değişikliği hem de Özbekistan’da iktidara karşı

halk ayaklanmasının sert bir şekilde bastırılmasının beklenenden farklı jeopolitik

sonuçları olmuştur. Gürcistan ve Ukrayna gibi “renkli” devrimlerin gerçekleştiği

ülkelere nazaran Kırgızistan’daki olaylarda hükümet dışı kuruluşların, Batı

tarafından daha az finanse edilmesi ve Kırgız muhalefetinin yabancı bağlantısının

daha az olması, iktidara gelen yeni yönetimin dış politika yönünü değiştirmemiştir.

Yeni Kırgız yönetimi ülkenin dış politikada her hangi bir değişiklik olmayacağını

açıklamış, ilk ziyaretlerini Rusya’ya, Çin’e, Özbekistan’a ve Kazakistan’a

gerçekleştirmiştir.468

ABD gibi Rusya da yeni Kırgız hükümetiyle işbirliğine hazır

olduğunu açıklamış ve işbirliğini sorunsuz devam ettirmiştir.469

Andican’daki

ayaklanmanın İslami örgütlere bağlayan Kerimov, ABD tarafından destek

bulamamış, protestocuların kanlı bir biçimde bastırılması insan hakları ihlali

466

Genry Hayl, “Demokratiya ili Avtokratiya Na Marşe?”,(çev) Artyom Smirnov, Jurnal o Buduşem,

Sayı: 2(10), Haziran 2007, s. 285-286. 467

Viktoriya Panfilova, “Halifat İdyot!”, Nezavizimaya Gazeta, 19 Ekim 2005.

468E.F. Troitskiy, “Sovremennıy Politiçeskiy Krizis v Kırgızstane i Ego Mejdunarodnıye

Posledstviya”, Vestnik TGU, Sayı: 306, 2008, s. 71. 469

A.Bogaturov, A.Dundiç, Y.Troitskiy, op. cit., s. 45.

Page 193: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

187

gerekçesiyle ABD ve AB tarafından eleştirilmiştir. Buna karşın Kerimov ülkedeki

tüm yabancı STK’ları ve ABD askeri üssünü kapatmıştır. Rusya ise Andican

olaylarında Kerimov’u desteklemiştir.470

Sonuç itibariyle Eski Sovyetler Birliği coğrafyasında meydana gelem “renkli

devrimler” Ukrayna ve Gürcistan’ın Batı lehine jeopolitik durumunun değişmesiyle

sonuçlanmış, bu ülkeler AB ve NATO’ya üye olmak için fırsat bulmuşlardır. Ancak

söz konusu süreç Orta Asya’da ters işlemiştir. Bu bağlamda Kırgızistan dış politika

yönünde radikal bir değişim yaşamazken, bu durum Özbekistan’ın ABD ile

ilişkilerini askıya almasıyla sonuçlanmıştır. Temmuz 2005’te ŞİÖ Zirvesi’nde taraf

ülkelerin bölgedeki ABD askeri üslerinin kapatılması konusunda ortak tavır

sergilenmesi, Rusya’nın bölgedeki çıkarları açısından önemli olmuştur. Aynı şekilde

ABD ve AB’nin Özbekistan’a askeri ambargo uygulama kararı Rusya’nın

Özbekistan’la yakınlaşmasının önünü açmıştır. Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından

bu yana ilk defa Eylül 2005’te Özbekistan’da Rus-Özbek askeri tatbikatı

düzenlenmiş, Kasım 2005’te Rusya ile Özbekistan arasında ittifak ilişkileri

antlaşması imzalanmıştır. Bu belgeye göre taraflardan birine yapılan askeri saldırı,

tarafların her ikisine de yapılmış sayılacaktır.471

GUAM’dan ayrılan Özbekistan

Ocak 2006’da AEB’ye, Haziran’da 2006’da KGAÖ’ye katıldığını duyurmuştur.

Özbekistan’ın dış politika yönünü Rusya’ya çevirmesi Moskova’nın bölgede

etkinliğini artırmıştır. Özbekistan’ın girişimiyle Rusya, Orta Asya İşbirliği Örgütü’ne

(OAİÖ) davet edilmiş, daha sonra bu örgüt AEB’le birleştirilerek varlığı

sonlandırılmıştır. Rusya’nın yakın çevresinde jeopolitik hareketliliğinin ciddiyetini

470

Ainur Nogayeva, op. cit., s. 78-79. 471

Rusya ile Özbekistan Arasında İttifak İlişkiler Anlaşması, 16 Ekim 2005, Bkz:,

http://archive.kremlin.ru/interdocs/2005/11/14/1934_type72066_97086.shtml?type=72066

Page 194: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

188

anlayarak BDT coğrafyasında AEB, KGAÖ, Gümrük Birliği, Avrasya Birliği

projeler üzerinden bütünleşme sürecini hızlandırmıştır. “Renkli devrimler”

Rusya’nın güney sınırlarında lehine işlemiştir.472

Orta Asya’da yaşanan jeopolitik değişimler Rusya’nın bölgede

müttefiklerinin sayısını artırmış olsa da Moskova için olumlu gelişen bu durum uzun

sürmemiştir. Rusya’nın 2004-2006 yıllarında Özbekistan’la imzaladığı yüksek

düzeyli işbirliği daha güçlü bir ittifaka dönüşememiştir. Andican olaylarından sonra

Özbekistan’ın ülke içi istikrarını sağlama çabasına girişmesi ve öncesine göre daha

dengeli dış politika izlemesi Rusya’nın etkisini sınırlı kılmıştır. Hatta ABD’yle tekrar

işbirliğine hazır olduğunu beyan etmesi ve Rusya’nın yanında Çin’le yakınlaşması

Rus-Çin rekabetini artırmıştır. Daha önce Özbekistan’la yapılan anlaşmalar olsa da

Rusya Özbekistan’da herhangi bir askeri üs ya da tesis elde edememiş, Özbekistan

KGAÖ ve AET gibi üyesi olduğu oluşumlara da sınırlı katılım sergilemiştir.473

2-4 Nisan 2008’de NATO’nun Bükreş Zirvesi’ne Putin ile Kerimov birlikte

katılması, Rusya’nın Özbekistan’la ilişkileri kötüleşmeden, Özbekistan’ın ABD ve

Avrupa’yla ilişkilerin iyileştiği bir döneme girilmiştir. Rusya, Afganistan’daki

Uluslararası Koalisyon Destek Güçlerine (ISAF) Rusya üzerinden Avrupa’dan insani

destek için hava koridorunu açmayı teklif ederken, Özbekistan, NATO’ya

Afganistan’a insani malzemelerin taşınması için Termiz şehrinin kullanmasını teklif

etmiştir. Böylelikle Özbekistan büyük güçler arasında “Büyük Oyunu” engellemek,

Sovyet tarzı Rus-Özbek ilişkisini aşarak yeni boyut kazandırarak ve bölgede yeni

472

A.M. Akmataliev, “Tsvetnıye Revolyutsii” i Parlamentarizm v Kontekste Protsessov

Demokratizatsii Na Postsovetskom Pronstranstve”, Sovremennaya Politika, Sayı: 1(11), 2013, s. 36. 473

E.F. Troitskiy, “Vneşnyaya Politika Uzbekistan’a v 2004-2007 gg.: Ot Strategiçeskogo

Partnyorstva s SŞA k Soyuzniçeskim Otnoşeniyam s Rossiyei”, op. cit., s. 95

Page 195: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

189

uluslararası ilişkiler modelini şekillendirmek istemiştir. Bu sayede Rusya Orta

Asya’da tekrar önemli güç olduğunu kanıtlamış, uyuşturucu, siyasal İslam gibi

güvenlik meselelerinde Özbekistan’la işbirliğini sağlamış, Özbekistan rejimini

destekleyerek kendisinden tamamen kopmasını da engellemiştir.474

Kasım 2008’de Özbekistan AET üyeliğine son verdiğini duyurmuştur.

Kerimov, BDT ve KGAÖ çalışmalarıyla benzerlik taşıdığını ve üye devletler

arasında gümrük birliği konularında karşı görüşlere sahip olduğunu gerekçe

göstermiştir. 2008’de Avrupa Birliği ve ABD Özbekistan’a karşı daha önce

uyguladıkları ambargoları kaldıracaklarını açıklamaları Özbekistan’la Batı arasındaki

ilişkilerin tekrar düzelmeye başlamasına neden olmuştur. 2010’da Özbekistan

ABD’yle 2010 yılı için işbirliği planı imzalamıştır. Bu belge “siyasi, güvenlik,

ekonomik ve insani alanlarında ve Afganistan’da barış ve istikrarın sağlanması

konusunda” işbirliğini içermekteydi.475

2006’da Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurat Türkmenbaşı’nın

(Niyazov’un) ölümüyle 1990’ların sonundan itibaren devam eden Rus-Türkmen

soğuk ilişkileri değişmeye başlamıştır. Daha önce ulusal ordusunun

modernizasyonunu, öncelikle Türkiye olmak üzere, Ukrayna ve diğer ülkelerle

işbirliği üzerinden gerçekleştirmekte olan Türkmenistan, 2007’de Türkmenistan

Devlet Başkanlığına gelen Gurmanguli Berdimuhammedov’la birlikte Rusya’nın

474

F. Tolipov, “Postsovyetskiye Uzbekistan i Rossiya: İstoriya Povtoryaetsya ili Naçinayetsya”,

Tsentralnaya Aziya: Aktualnıye Aktsentı Mejdunarodnogo Sotrudniçestva, Moskova, MGİMO-

Universitet, 2010, s. 90-91. 475

Arkadiy Dubnov, “Gosudarstvo-Eto On”, < http://www.globalaffairs.ru/number/n_14572 >

(25.04.2014).

Page 196: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

190

Türkmenistan’da askeri-teknik işbirliğinin önünü açmış, Türkmen hava kuvvetlerinin

modernizasyonu için ortak çalışmalar yapılması öngörülmüştür.476

Türkmenistan’la terörle mücadele konusunda anlık istihbarat paylaşımı

antlaşması imzalayan Rusya, Türkmenistan’ın ABD, NATO ve Türkiye’yle askeri-

siyasi işbirliğine girmesini engellemeye çalışmış, BDT Hava Savunma Sistemleri’ne

Türkmenistan’ı da dâhil etmeyi amaçlamıştır. Ancak Türkmenistan’ın dâhil olmak

istediği “Nabucco” doğalgaz boru hattı projesinin Rusya tarafından engellenmesi ve

Moskova’nın Türkmen enerji kaynakları üzerinde kontrol kurma politikası

Aşkabat’ın tepkisine neden olmuş, söz konusu güvenlik ilişkilerinde ilerleme

sağlanamamış ve Rusya’nın Türkmenistan politikası başarıya ulaşamamıştır.477

Bu dönemde Rusya’nın Tacikistan politikasında da olumlu gelişmeler

yaşandı. 2005’ten itibaren yılda 80 Tacik askerine Rusya’nın askeri okullarında

eğitim sağlayan Moskova, 2006’da Rusya Tacikistan silahlı kuvvetlerine 26 milyon

dolar değerinde dört helikopter, iki Mi-25 savaş uçağı ve iki askeri-nakliyat Mı-8

helikopteri gibi askeri destekte bulunmuştur. 2007’de Rusya’nın askeri yardımları

yıllık 30 milyon dolara çıkmıştı. Bu yıldan itibaren başlatılan Tacik ordusunun Rus

silahlarıyla donatılmasının değeri 1 milyar dolar civarındadır. 3,500 milyar dolarlık

GSMH’ye sahip Tacikistan’ın % 30’una tekabül etmektedir. Hem Tacik ordusuna

sağladığı askeri-teknik destek üzerinden, hem de 201. askeri üssün

güçlendirilmesiyle Rusya Tacikistan’da olduğu gibi Orta Asya’da da istikrarın ve

güvenliğin garantörlüğünü üstlenmiştir. Aynı zamanda Tacik ordusunu kendi

silahlarına bağımlı kılmaya da devam etmektedir. Rus silahları ve askeri araçlarla

476

V. Paramonov, O. Stolpovskiy, “Rossiya v Tsentralnoy Azii: Dvuhstoronneye Sotrudniçestvo v

Voennoy Sfere”, Advanced Research and Assessment Group, 08/15 Rapor, Mayıs 2008, s. 18-19. 477

A.Bogaturov, A. Dundiç, E. Troitskiy, Otlojennıy Neytralitet…, op. cit., s. 56-58.

Page 197: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

191

(uçak, helikopter, tank, zırhlı araç vs) donatılmış Tacik ordusu bu silahların ve

araçların kullanılması için Rus askeri okullarından eğitim almaları da sürekli hale

gelmekte ve bağımlılığı artırmaktaydı. Böylelikle Rusya Tacikistan’ın askeri-sanayi

komplekslerini kendi kontrolüne almayı amaçlamaktaydı.478

Rusya’nın Tacikistan’la yapmış olduğu askeri üsleri bulundurmasına ilişkin

antlaşmaya dayanarak 2007’de Duşanbe’deki birliklerini Ayni Havaalan’ına

konuşlandırmaya başlamıştır. Antlaşma Rus birliklerinin yanında Tacik Hava

Kuvvetleri’nin de yer almasını öngörmekteydi. Ancak Rusya birliklerin bulunacağı

Ayni hava alanının yapılandırılması için 5 milyon dolar yatırım yapılması

karşılığında bu bölgeye tek başına yerleşmeyi planlamaktaydı. Bu da finansal

zorluklar çeken Tacikistan’ın başka yollar aramaya başlamasına neden olmaktaydı

Rusya’yla stratejik işbirliğini garantileyen Tacikistan, kendi topraklarında ABD’nin

askeri üs kurma umudunu canlandırarak maddi gelir elde etmek için harekete

geçmiştir. Bu durum Rusya’nın geri adım atmasına ve Tacikistan’a da uygun bir

şekilde Ağustos 2008’de “Gissar” havaalanını ortak kullanmasına ilişkin antlaşma

imzalanmasıyla sonuçlanmıştır.479

2005 Mart darbesinden sonra Kazakistan’ın da desteğiyle Kırgızistan’ı kendi

etki alanında tutmayı başaran Rusya, 2006’da Kırgızistan’la KGAÖ Kolektif Acil

Müdahale Gücü’nün bileşenlerinde Kant’taki askeri hava üssünün genişletilmesine

dair anlaşma yapmıştır. Rusya’yla askeri-siyasi işbirliğini arttırması sonucu Rus

yatırımlarını ülkesine çekmeyi ve ülkesinin kalkınması için stratejik öneme sahip

Narın nehrindeki barajların inşasına maddi destek elde etmeyi amaçlayan

478

O.G. Zakrjevskaya, op. cit., s. 272-273. 479

Andrey Korbut, “Rossiya Prirastayet Bazoy v Ayni”, Voenno-Promışlennıy Kuryer, Sayı: 36(252),

10-16 Eylül 2008, s. 12.

Page 198: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

192

Kırgızistan, ülkede bulunan ABD’nin Manas askeri üssünün bölgede İran’a karşı

operasyonlar için kullanılmasını yasaklamıştır. Bu vesileyle üssün kira bedeline

ilişkin değişiklik yapılmasını talep etmeye başlamıştır. Daha A.Akayev döneminde

başlayan ve Oş şehrinde ikinci bir ABD askeri üssün açılmasına ilişkin görüşmelere

son verilmiştir480

Şubat 2009’da ABD askeri üssünü kapatacağını açıklayan Kırgızistan,

Haziran’da yapılan yeni antlaşmayla Amerikan askeri üssünü uluslararası transit

merkezine dönüştürmüş, Manas üssünün kirasına ilişkin yeni bir antlaşma yapmıştır.

Rusya’yla olan ülkenin güneyinde ikinci bir Rus askeri üssün inşası konusundaki

görüşmeleri de durdurmuş, askeri silah üreten “Dastan” Şirketinin % 48 hisse

senedinin Rusya’ya devretmesine ilişkin anlaşmayı yerine getirmekten vazgeçmiştir.

Rusya buna cevaben 2009’da Kambarata Baraj’ının inşa edilmesini öngören kredinin

verilmesini dondurmuştur.481

2000’nin son çeyreğinde liberal görüşleriyle bilinen yeni Rusya Devlet

Başkanı Dmitri Medvedev dış politikaya yoğunlaşırken, Başbakanı görevini üslenen

Vladimir Putin ağırlığını ülkenin iç politikası ve ekonomik kalkınma sorunlarına

yönelmiştir. Dünya ekonomik krizi, 2008-2010 yılları arasında Rusya’nın Orta Asya

politikasında olumsuz bir dönem olmuştur. Ekonomik krizden neredeyse

etkilenmeyen Çin’in Orta Asya’da yeni pazarlar arayışına girmesi, Rusya’yı olumsuz

etkilemiştir. Artık Afganistan sorununun yanında Orta Asya’da artan ekonomik ve

480

Murat Laumulin, Tsentralnaya Aziya v Zarubejnoy Politologii i Mirovoy Geopolitike”, Cilt: 5,

Almatı, KISI, 2009. 95-95. 481

A.Bogaturov, A. Dundiç, E. Troitskiy, Otlojennıy Neytralitet…, op. cit., s. 48-49.

Page 199: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

193

siyasi gücüyle Çin, Rusya için önemli mesele haline gelmeye başlamıştır. Çin’in

bölgedeki etkisini sınırlamak Rusya’nın önemli hedeflerinden biri haline gelmiştir.482

2010’da Kırgızistan Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev’in devrilmesine

temkinli yaklaşan Rusya, yeni Kırgız yönetimini destekleyerek işbirliğini

sürdürmeye çalışmıştır.483

2011’de Orta Asya ülkelerinde 2014’te sona erecek Rus

askeri üslerinin sözleşmesini tekrar uzatılmasına ilişkin Rusya’yla Tacikistan ve

Kırgızistan arasında tartışma başlamıştır. Moskova, eğer Kırgızistan ve Tacikistan

kendi dış güvenliklerini sağlamak için Rusya’nın desteğini almak istiyorlarsa Rus

askeri gücünün ülkelerinde bulunması gerektiğini öne sürmeye başlamıştır.

Kırgızistan ve Tacikistan ise ülkesinde bulunan Rus askeri gücünü kendi dış güvenlik

sorunlarının çözümüne karşı bir imkân olmaktan ziyade, üsleri maddi kaynak elde

etmek için koz olarak görmekteydiler.484

482

Zakrjevskaya, op. cit. s. 250-251. 483

A.Bogaturov, A. Dundiç, E. Troitskiy, Otlojennıy Neytralitet…, op. cit., s. 51. 484

Anna Mamveeva, “İzbiratelnoye Uçastiye: Buduşaya Rol Rossii v Tsenkralnoy Azii”, Analitiçeskiy

Obzor Po Tsentralnoy Azii, Sayı: 3, Temmuz 2012, s. 4.

Page 200: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

194

Harita 12. Rusya’nın Sınır Dışındaki Askeri Üsleri

Kaynak: http://3wwar.ru/rossiya-ukreplyaet-zarubezhnyie-voennyie-bazyi (Erişim Tarihi: 13 Temmuz

2014).

Kırgızistan ülkesinde bulunan Karakol ve Kara-balta’da askeri radar üssü,

Maylı-Suu’da bulunan radyo sismik laboratuarı için Rusya’nın ödemesi gereken

yıllık 4,5 milyon dolarlık borcunu ödemediği, üslerle ilgili sözleşmenin Rusya’nın

talep ettiği 49 yıllığına değil de 15 yıllığına uzatacağını öne sürmeye başlamıştır.

Tacikistan ise 201. askeri üssün kira bedelini 250 milyon dolara artırdığını

açıklamıştır.485

Bu taleplere karşı Rusya ise, zaten farklı kanallarla ülke ekonomisine katkıda

bulunduğunu dile getirmeye başlamıştır. Rusya, söz konusu ülkelerden gelen işçilere

485

İvan Safarov, Elena Çernenko, “Rossiyskiye Bazı Stavyat na Zaşitu Ekonomiki”, Kommersant, 12

Temmuz 2012, s. 6.

Page 201: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

195

imkân tanıdığını, bunların kendi ülkelerine sağladığı ekonomik katkının (örneğin

Tacikistan’ın GSMH’ sının % 50’sine Kırgızistan’ın ise % 30’u yakındır) ülke

ekonomisi için hayati olduğunu öne sürmeye başlamıştır.486

Rusya’yla söz konusu iki Orta Asya devleti arasında çıkan üsler tartışması

Vladimir Putin’in 2012’de tekrar Devlet Başkanı seçilmesiyle çözülmüştür. Rusya bu

dönem ikili ilişkilere ağırlık vermeye başlamıştır. Buna göre Kazakistan’la yüksek

düzeyli askeri ve ekonomik entegrasyon öngören Rusya, Kırgızistan ve Tacikistan’a

yapacağı askeri ve ekonomik yardım öngörmüştür. Kazakistan Moskova’nın

öncelikli ortağı olurken, Tacikistan ve Kırgızistan klasik anlamda “müşteri” ülke

konumuna gelmiştir. Özbekistan ve Türkmenistan’la mütevazi ilişki öngörören

Rusya, bu iki ülkenin daha serbest dış politika izlemesine razı olmuştur. 487

Rusya 2012’den itibaren Orta Asya ülkeleri arasında dengeyi koruyarak ilişki

kurmanın yerine, Kırgızistan ve Tacikistan’a sağlayacağı maddi destek karşısında

sıkı işbirliğine ve Rusya’nın bölgedeki dış politika çıkarlarına destek vermelerini

talep etmeye başlamıştır.488

2012’de Moskova ile Bişkek arasında sadece ikili

ilişkileri düzenleyen değil, aynı zamanda Rusya’nın bölgedeki “kırmızı çizgilerini”

belirleyen ve Özbekistan’ın endişesine neden olan birkaç önemli antlaşma yapmıştır.

Taraflar Rusya’nın Kırgızistan’da bulunan tüm askeri üslerinin (Karakol ve Kara-

balta’da askeri radar üssü, Maylı-Suu’da radyo sismik laboratuarı ve Kant’ta askeri

486

2010’da Tacikistan 2,2 milyar, 2011’de ise 3,039 milyar dolara çıkarmış, Özbekistan 2010’da

yılına göre 1,5 kat artırarak 2011’de 4,276 milyar dolar düzeyine getirmiş, Kırgızistan ise, 2010’a göre

%43 artırarak 1,572 milyar dolara çıkarmıştı. Türkmenistan işçilerinin ülkesine sağladığı gelir ise 35

milyon doların düzeyindeydi. Payrav Çorşanbayev, “Denejnıye Perevodı iz Rossii v 2011 godu

Sostavili 50% VVP Tadjikistana”, < http://news.tj/ru/news/denezhnye-perevody-iz-rossii-v-2011-godu-sostavili-50-vvp-tadzhikistana > (25.04.2014). 487

Aleksandr Kuli, “Novıy Rossiyskiy Kurs v Tsentralnoy Azii: Otkaz Ot Politiki Sferı

Privilegirovannıh İnteresov v Polzu Taktiki “Razdeliyay i Vlastvuy”?”, PONARS Evraziya, Sayı:

261, Temmuz 2013, s. 5. 488

Ibid., s. 7.

Page 202: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

196

hava üssü) tek bir komutanlık altında birleştirilmesine karar vermiştir. Böylelikle

Kırgızistan askeri bir tesisin/üssün kirasını ve sözleşmesinin uzatılmasına ilişkin ayrı

ayrı pazarlık yapma olanağını kaybetmiştir.489

Ekim 2012’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Duşanbe ziyaretiyle

Tacikistan’da bulunan üslerle ilgili antlaşmaya varılmıştır. Antlaşmaya göre 201.

askeri üssün Tacikistan’da varlığı 2042 yılına kadar devam edecekti. Rusya bunun

karşılığında ülkesinde bulunan Tacik işçilerine imtiyazlı rejime tabi tutacak ve

Tacikistan’a Rus hidrokarbon kaynaklarının ihracatında gümrük tarifelerini

kaldıracaktı. Ayrıca Rusya Tacik ordusunun silahlandırılması için 200 milyon dolar

destek ve Tacikistan’ın barajlarının inşaatına maddi yardım sözü vermiştir. Ancak bu

anlaşmaların onaylaması konusunda sorunlar çıkmaya başladı. Tacik liderinin

Tacikistan ziyaretinde Rusya Başbakan Yardımcısı Dmirtiy Rogoniz, Taciklerin

güvenlik kurallarını ihlal ettikleri nedeniyle ve Afganistan kaynaklı uyuşturucuların

Tacikistan’dan gelen trenlerle kolayca Rusya’ya sokulduğunu dile getirerek, tren

seferlerini geçici durdurulması gerektiğini ve ilerleyen zamanlarda ise BDT

ülkelerinde gelen işçilere vize uygulanacağını söylemiştir. Tacikistan tarafı söz

konusu tren seferlerinin Tacik işçilerin Rusya’ya giden en önemli ulaşım güzergâhı

olduğunu belirterek getirerek endişesini dile getirmiştir. Rusya, Tacikistan’dan gelen

trenleri durdurmamış ve işçilere vize uygulaması yapmamış olsa da Tacikistan’ın

ABD’yle pazarlık yaptığı gerekçesiyle Tacikistan’ın talep ettiği barajların inşasının

finanse edilmesi ve ordunun modernizasyonuna ilişkin isteğini reddetmiştir.490

489

Sergey Kuksin, “Rossiya i lirgiziya Podpisali Soglaşenie ob Obedinennoy Voennoy Baze”,

Rossiyskaya Gazeta, 20 Eylül 2012. 490

Jumabek Sarabekov, “Prezidentskiye Vıborı 2013 goda v Tadjikistane: Vnitrenniye i vneiniye

Faktorı”, Analitiçeskoe Obozreniye”, Sayı: 13, Almatı, IWEP, 2013, s. 18-19.

Page 203: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

197

Özbekistan’ın KGAÖ’den ayrılmasıyla Rus-Özbek ilişkilerinin zora girmesi

bölgede pozisyonunu korumak isteyen Rusya için Afganistan’la sınırı olan

Tacikistan’ın önemini artırmıştır. NATO askerlerinin Afganistan’dan çekilmeye

başlamasıyla güvenlik konularında yeni gelişmelerin meydana geleceği beklentisi,

Rusya’yı olduğu gibi Tacikistan’ın da güvenlik alanında ilişkilerini düzeltmesine

itmiştir. Ekim 2013’te Tacikistan Parlamentosu Rus askeri üslerin ülkesinde

bulunmasına ve statüsüne dair antlaşmayı onaylamıştır. Belge Rus askeri varlığının

2042 yılına kadar uzatılması, Rusya’nın Tacik ordusuna askeri-teknik yardım

yapılması, Tacik ordusunun modern silahlarla donatılması ve askeri kadrolarının

karşılıksız olarak eğitilmesini öngörmekteydi. Bunun yanında Tacik Parlamentosu,

Tacik işçilerin Rusya’da bulunmalarına dair antlaşmayı da onaylamıştır. Buna göre

Tacik işçileri 15 gün kayıt olmadan Rusya’da bulunabilecek, üç seneye kadar

çalışma işçilere izni verilebilecekti.491

Rusya Kazakistan’la da güvenlik alanında ilişkilerini kuvvetlendirmeyi

sürdürmüştür. 2010’da Rusya Kazakistan’la üç askeri tatbikat gerçekleştirmiş, aynı

sene 15.000 Kazak askeri Rus askeri personeli tarafından eğitilmiştir.492

Ocak

2013’te Ortak Hava Savunma Sistemleri’nin inşası için imzalanan ve onaylanan

antlaşmayla Rusya güney hava sınırlarının güvenlik alanını genişletmiş, Kazakistan’ı

ise bölgesel güvenlik sistemi içerisine güçlü bir şekilde dâhil etmiştir. Ortak Hava

Savunma Sistemleri Komutanlığı’nın, Rusya ve Kazakistan Devlet Başkanları

tarafından atanması ve iki ülkenin Savunma Bakanlığı temsilcileri tarafından

491

“V Tadjikistane Ratifitsirovan Dogovor Po Rossiyskoy Voennoy Baze”, Nezavisimaya Gazeta, 1

Ekim 2013, < http://www.ng.ru/news/444969.html > 492

Utku Yapıcı, “Kazakistan’ın Dış ve Güvenlik Papitikasında Çok-Vektörlülük”, Uluslar arası

Sistemde Orta Asya: Dış Politika ve Güvenlik, (der.), M.Turgut Demirteper, Güner Özkan, Ankara,

USAK Yayınları, 2013, s. 210.

Page 204: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

198

yürütülmesi öngörülmüştür.493

11 Ekim 2013 tarihinde Rusya ile Kazakistan arasında

dostluk ve ittifak antlaşması imzalanmasıyla494

daha önce ekonomik, ticari, askeri ve

askeri-teknik alanlarını kapsayan işbirliği ve entegrasyon ilişkilerini güçlendirmeye

gidilmiştir.495

3 Şubat 2014’te Rusya ve Kırgızistan Savunma Bakanları arasında yapılan

görüşmelerde, Rusya aynı zamanda Kırgızistan’daki Kant askeri hava üssünün

genişletilmesi,496

Kırgız Silahlı Kuvvetleri’yle ülkede bulunan Rus askeri üslerin

kullanılmasına ilişkin ortak planlanması konusunda anlaşmıştır.497

Rusya ayrıca 1

milyar dolar değerinde askeri yardım yapacağı konusunda söz vermiştir. Özellikle

söz konusu yardımlar sınır güvenliğinin sağlanmasına ilişkin olup, askeri araçlar,

uzay cihazları ve helikopterlerin temin edilmesi öngörülmekteydi. Özbekistan’ın

KGAÖ’den ayrılması, Özbekistan’ın Kırgızistan ve Tacikistan sınırlarında silahlı

çatışmaların yaşanması, Orta Asya ülkeleri arasında gerginliklerin ve bölge içi

çatlakların daha da artacağını göstermektedir. ABD’yle yakınlaşmaya giden

Özbekistan’ın su sorunları nedeniyle komşularıyla (Kırgızistan ve Tacikistan’la)

ilişkilerinin gerilmesi Kırgızistan ve Tacikistan’ın Rusya’nın desteğiyle

493

“Putin Ratifitsiroval Soglaşeniye o Yedinoy PVO s Kazahstanom”,

<http://vz.ru/news/2013/12/30/666559.html> (15.02.2014). 494

“Putin i Nazarbayev Podpişut v Yekaterinburge Dogovor o Soyuzniçestve”,

< http://www.vz.ru/news/2013/11/11/658943.html> (15.02.2014). 495

Rusya ile Kazakistan Arasında 21. Yüzyılda İyi Komşuluk ve ittifak Anlaşmasının Tamamı için

Bkz: <

http://asozd2c.duma.gov.ru/addwork/scans.nsf/ID/BE6C74E57F88B2AD43257CBB0051A969/$FILE/499260-6.PDF?OpenElement > 496

“Çetıre Şturmovika Su-25SM Popolnyat Aviabazı “Kant” v Kirgizii”, <

http://ria.ru/defense_safety/20140203/992756790.html > (7.05.2014). 497

“Sergey Şoydu: Minoborony RF Planiruyet Usilit Bıevoy Potentsial Svoey Avizbazı v Kante” <

http://itar-tass.com/politika/934669 > (7.05.2014).

Page 205: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

199

silahlanmalarına neden olmuştur. Rusya ise Kırgızistan ve Tacikistan üzerinden

Özbekistan’a karşı bölgede güç dengesini sağlamaya çalışmıştır.498

Sonuçta askeri üsler üzerinde Rusya bölgede uzun vadeli varlığını ve

pozisyonunu koruyabilmiştir. Bunu yaparken bölge ülkeleri üzerinde, göçmen

işçilere yönelik yaptırımlar ve ekonomik desteğinin geri çekilmesi gibi zorlayıcı

yöntemler kullanmaya başlamıştır. Daha önce Orta Asya ülkeleri arasında su

sorunlarında meydana gelen gerginliklerde (ve çıkabilecek olası çatışmalarda)

tarafsız olan Rusya, bundan sonra yukarı kıyı ülkeleri olan Kırgızistan ve

Tacikistan’ı desteklemeye başlamıştır. Putin’in her iki ülkeye yaptığı ziyaretler

sonucu bölgedeki dengeler radikal bir şekilde değişmeye başlamıştır. Kırgızistan’ın

Narın ve Tacikistan’ın Vahş sınır aşan su rejimleri, Moskova’nın etkisi altına

girmiştir. Kırgızistan ve Tacikistan’ın hidroelektrik santrallerini çalıştırmaya

başlatmaları durumunda bu ülkeler Taşkent’e baskı aracı elde etmiş olup

Özbekistan’ın bölgesel lider olma çabalarını da ortadan kaldırmış olacaktı. Bu

durumda Özbekistan ya bölgedeki jeopolitik gerçekleri kabul etmek zorunda kalacak

ya da Rusya’nın bölgedeki gücünü dengelemek için ABD’yle ittifaka gidecekti. Bu

durumda Rusya-Kırgızistan-Tacikistan ittifakına karşı ABD-Özbekistan ittifakı

ortaya çıkacaktı.499

Rusya Orta Asya Devletleri’ni elinden geldiği kadarıyla özellikle Kırgızistan

ve Tacikistan gibi daha zayıf bölge ülkelerinin ordu ve güvenlik güçlerini

güçlendirerek, sınır dışından gelebilecek terör örgütleri gibi tehditlere karşı savaşma

498

Andrey İvanıv, “Zaçem Rossiya Do Zubov Voorujayet Kirgizskuyu i Tadjikskuyu Armiyu”, <

http://newsland.com/news/detail/id/1203063/ > (27.04.2014). 499

S. Astahova, “Vizit V.Putina v Bişkek i Duşanbe: Geotrategiçeskiy Aspekt”, Rossiya i Novıye

Gosudarstva Evrazii, Sayı: 4, 2012, s. 43-45.

Page 206: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

200

kabiliyetlerini artırmak ve iç isyanlara karşı rejimlerini ayakta tutabilmelerini

sağlamaya çalışmaktadır. Rusya bu tür yardımlarıyla aynı zamanda bölge

hükümetlerini kendi lehine bir pozisyona getirmeyi amaçlamaktadır.500

V. Enerji Politikaları

Rusya enerji üretici bir ülkedir. Enerji kaynaklarının ihracatı hala Rusya’nın

en önemli gelir kaynağıdır. Enerji kaynaklarına artan iç talebe rağmen, petrol ve

doğalgaz ihracatının artırılması ülke için hayati öneme sahiptir. Bu ihracat federal

bütçelerinin % 50’sinden fazlasını, tüm ihracat tutarının ve döviz gelirlerinin %

70’ini ve Rezerv Fonu ile Refah Fonu’nun % 100’ünü karşılamaktadır. Bu durum

Rus ekonomisinin çeşitlendirilmesi durumunda bile güçlü bir şekilde devam

edecektir.501

Rusya’nın enerji kaynaklarının (petrol ve doğalgaz) en önemli tüketicileri

batıda Avrupa, güneyde Türkiye ve doğuda Çin’dir. Rusya’nın bu ülkelere petrol ve

doğalgaz ihracatının kesintisiz devam edebilmesi, Rusya’nın ne kadar egemen

olduğuna bağlı olacaktır. Yani söz konusu tüketicilere enerji kaynaklarını doğrudan

sağlayabileceğine bağlı olacaktır. Rusya aynı zamanda Avrasya enerji kaynaklarına

erişimine sahip ve kendisine rakip olabilecek İran, Kazakistan, Azerbaycan ve

Türkmenistan gibi dört komşuya sahiptir. Bu ülkeler Rusya’ya rakip olabilecekleri

gibi enerji alanında işbirliğine de girebilirler. Rusya Avrasya enerji kaynakları

üzerinde etkisini sürdürebilmesi için birkaç amacı yerine getirmesi gerekmektedir.

Bu da Rusya’nın Avrasya kıtasından enerji kaynaklarına doğrudan erişiminin

sağlanması ve Avrasya enerji üreticisi ülkeler arasında ortak enerji

500

Dmitriy Gorenburg, “Tsentralno-Aziatskiye Armii i Silı Bezopasnosti: Otsenka Rezultatv

İnostrannoy Pomoşi”, PONRAS Evraziya, Sayı: 297, Eylül 2013, s. 2. 501

Yevgeniy Primakov, Rusyasız Dünya, İstanbul, Timaş Yayınları, 2010, s. 126.

Page 207: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

201

işbirliğinin/ortaklığının kurulmasıdır. Ancak ABD başta olmak üzere Türkiye dâhil

Batılı ülkeler ise tam tersi politikalar izleyip Avrasya enerji kaynaklarının güvenilir

akışını sağlamakla birlikte bu akışın kendileri tarafından kontrol edilmesini

amaçlamaktadır. Bu bağlamda Rusya’nın enerji politikası ulusal çıkarlarının

korunması açısından en önemli alandır.502

En başta ABD’nin Rusya’nın etrafından dolaşarak, Hazar Havzası ve Orta

Asya’nın petrol ve doğalgazını Orta Avrupa’ya taşınacak boru hatları sisteminin

inşaatını destekleme çabası vardı. Hazar Havzası’nın devasa petrol ve doğalgaz

rezervleri enerji kaynakları açısından hala önemli mücadele alanı olmasına sebebiyet

vermekteydi. Bu bölgenin Avrupa ile petrol ve doğalgaz bağlantısı, mevcut Rusya

üzerinden geçen boru hatlar üzerinden gerçekleştirebilse de Rusya’yı Hazar Havzası

ve Orta Asya enerji kaynakları üzerindeki etkisini zayıflatmak ve enerji projelerinin

dışında tutmak için TRAECA gibi alternatif güzergâhlar öne sürülmeye

başlanmıştır.503

Aynı dönem Hazar Denizi’nin kuzeyinden Rusya üzerinden ve güneyinde

İran üzerinden yeni projeler başlatılmıştır. Türkmen doğalgazını İran üzerinden

Türkiye’ye ulaştıran proje öne sürülmüş, 1998’de İran, Kazak petrollerini Basra’ya

ulaştıracak petrol boru hattı projesini teklif etmiştir. Hazar Denizi’nin “statü

sorununu” kullanarak Batı’nın projelerini engelleyen Rusya, Hazarın kuzeyinde

enerji alanında atılımlar yapmaya başlamıştır. 1998’de Kazakistan’la Hazar

Denizi’nin kuzey kısmının deniz tabanının paylaşılmasına ilişkin antlaşma

imzalanmıştır. Bu antlaşma Rusya’ya Kazakistan’la birlikte kaynakların işletilmesine

502

A.Dugin, “Energetiçeskaya Geopolitika”, Geopolitika, Sayı: 3, 2010, s. 8-11. 503

Primakov, Rusyasız Dünya, op. cit., s. 139-140.

Page 208: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

202

olanak tanırken Rusya’nın çıkarlarına ters düzen boru hatlar projelerini engelleye

bilmesi için yasal yetki vermiştir. 2001’de tamamlandıktan sonra Hazar Boru Hattı

Konsorsiyum (HBHK) projesi, Kazakistan’ın Tengiz yataklarını Rusya’nın

Karadeniz’deki Novorossiysk limanına bağlamasını öngören antlaşma Batı

politikalarına önemli darbe vurmuştur. HBHK projesinin yanında modernizasyonu

tamamlanan Atırau-Samara boru hattının Kazakistan petrolleriyle kapasitesini

artırarak Bakü-Ceyhan projesine petrol yetersiz bırakılarak engellemesi

amaçlamıştır.504

Harita 13. Rusya-Kazakistan Hazar Petrol Boru Hattı Konsorsiyumu

Kaynak: http://www.rosngp.ru/r_projects/projects_ktk.php (Erişim Tarihi: 13 Temmuz 2013)

504

Sultan Akimbekov, “Rossiyskaya Politika v Tsentralnoy Azii (Sstoyaniye i Perspektivı)”, Pro et

Contra, Cilt: 5, Sayı: 3, Yaz 2000, 77-78.

Page 209: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

203

Rusya’nın Orta Asya enerji boru hatları üzerindeki hâkimiyeti ilk başta

Kazakistan’dan petrol boru hattının ve Türkmenistan’dan doğalgaz boru hattının

Hazar Denizi üzerinden inşa etme çabalarını sürekli engellemesi nedeniyle

gerçekleşmiştir. Rusya 1999’dan 2008’e kadar bu amacına ulaşmıştır. Kuzey

güzergâh enerji kaynaklarının ihracatı için hala önemini korurken, trans-Hazar

güzergâhı hala hayata geçirilmemiştir. Kazakistan petrollerinin ihracatı Rusya

üzerinden Sovyetler Birliği’nin (Üzen-Atırau-Samara, Kenkiyak-Ordk ve

Mahaçkala-Novorossisk) petrol boru hatları sistemleri üzerinden yapıldığı gibi,

Tengiz-Novorossliysk Hazar konsorsiyumu üzerinden de yapılmaktadır.

Türkmenistan doğalgazının ihracatı ise Sovyetler Birliği döneminde inşa edilmiş

“Orta Asya-Merkez” boru hatlar sistemi üzerinden gerçekleşmektedir. Bunun

yanında Rusya Türkmen doğalgazının bu güzergah üzerinden doğrudan Avrupa

piyasasına çıkmasını engellemekte, Türkmen doğalgazını dünya piyasası

fiyatlarından çok düşük fiyatlara almakta, ya da Sovyetler Birliği coğrafyasında

tekrar satılması için arabuluculuk üstlenerek her alanda Türkmen doğalgaz ihracatını

kontrol etmekteydi.505

505

Kazantsev., op. cit., s. 151- 152.

Page 210: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

204

Harita 14. Orta Asya-Merkez Doğal Gaz Boru Hattı

Kaynak: http://www.gazprom.com/about/production/projects/pipelines/central-asia/ (Erişim

Tarihi: 13 Temmuz 2013)

Özellikle Putin döneminde Rusya enerji alanında işbirliği Orta Asya

ülkelerine karşı da dış politika aracı olarak kullanmıştır. Bölge ülkeleriyle enerji

alanındaki ilişkiler hem Rusya’nın enerji ihtiyacına cevap verecek hem de söz

konusu ülkelerin Rusya ile ortak hareket ederek nüfuz mücadelesinde Rusya’nın

duruşunu güçlendirecekti.506

2000’lerin Gazprom’un bölgede aktif faaliyetleri ve

Moskova’nın enerji alanında saldırgan stratejisi sayesinde Orta Asya’yı Rusya’nın

enerji, ekonomik ve jeopolitik yayılma alanı haline getirmiştir. Dünyanın en büyük

doğalgaz şirketi Gazprom’un, Kremlin tarafından kontrolünü sağlaması Rusya’nın

dış politika hedeflerine ulaşması açısından önemli araç haline gelmiştir. 2000’lerin

ilk yarısında Gazprom Orta Asya’daki tüm doğalgaz akımlarının tek başına

hâkimiyetini sağlamıştı. Gazprom 2000’lerin ilk yarısında Hazar Denizi’ndeki dış

506

Mühdan Sağlam, Gazpro’un Rusyası: Rusya’da Devletin Dönüşümü, Ankara, Siyasal Yayınları,

2014, s. 241.

Page 211: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

205

güçlerle enerji rekabetinde Rusya’nın çıkarlarını savunabilmek için üç alanda

kendisine stratejik hedef belirlemiştir. Bunlar: enerji kaynaklarının ihracatında

mevcut Rus boru hatlarının kullanılmasını sağlamak, Rusya’nın petrol ve doğalgaz

şirketlerini bölgeye yerleşmesini ve projelerde maksimum yer almasını sağlamak,

elverdikçe Rusya’nın çıkarlarına ters düşen projelerin Hazar Denizi statüsünü öne

sürerek tıkanmasını sağlamaktır.507

2001’de Gazprom Kazakistan’ın devlet şirketi Kazmunaygaz arasında

doğalgaz alanında işbirliği anlaşması imzalamış, 2002’de iki şirket arasında doğalgaz

alımı ve pazarlaması için KazRosGaz ortak girişimini kurmuşlardır. 2002’de Rus

petrol şirketi Transneft ile Kazakistan arasında yapılan anlaşmayla ilk olarak Kazak

petrol ve doğalgazının Rusya boru hatlarıyla Avrupa’ya taşınması sağlanmıştır.

2002’de Gazprom Uzbekneftegaz’la 2003-2012 yılları arasında Özbekistan’dan 10

milyar metreküp doğalgaz ithal edilmesine ilişkin anlaşma imzalamıştır. 2005’te

Gazprom Özbekistan’ın Uztransgaz şirketiyle Türkmen doğalgazının Özbekistan

topraklarından geçirilmesi için anlaşma imzalamıştır.508

Orta Asya ülkelerinin doğalgaz sektörünün tamamında tekelini kurmak

isteyen Gazprom Kazakistan’la 25 yıllığına enerji alanında stratejik işbirliği

anlaşması imzalamıştır. Rusya, Nisan-Mayıs 2003’te Türkmenistan, Özbekistan,

Kırgızistan ve Tacikistan’la enerji alanında 25 yıllığına birkaç stratejik anlaşma

imzalamıştır. Buna göre Rusya bu ülkelerde doğalgaz ihracatı, petrol ve doğalgaz

yataklarının ortak işletilmesi, boru hatlarının döşenmesi, bölgede eskimiş tesislerin

yenilenmesi projesini gerçekleştirecekti. Gazprom Kırgızistan’ın doğalgaz ulaşımı,

507

Murat Maumulin, Tsentralnaya Aziya v Zarubejnoy Politologii i Mirovoy Geopolitike, Cilt: 5,

Almaty, KİSİ, 2009, s. 85. 508

Sağlam, op. cit., s. 143-146.

Page 212: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

206

kompresör istasyonların ve tesislerin ve ülkenin diğer doğalgaz altyapılarının imar ve

inşasını üstlenilmiştir. Gazprom’un Kırgızistan’daki en önemli amaçlarından biride

ülke üzerinden transit doğalgaz boru hatlarının diğer ülkelere (Çin’e) inşasının

üslenmesidir. Rusya’nın bölgedeki diğer önemli amacı Türkmenistan’la işbirliğine

giderek ülkenin doğalgaz ihracatını kontrol etmekti. Türkmen doğalgazını kontrol

ederek kapsamlı yatırımları gerçekleşmesini garantilemek isteyen Rusya,

Türkmenistan’ı kendi hamisi durumuna getirmiştir. Rusya-Türkmenistan ilişkileri,

Rusya’nın Gazprom aracılıyla Türkmenistan doğalgaz gelirlerini kontrol eder hale

gelmiştir..509

Özellikle Türkmenistan ve Kazakistan olmak üzere, Özbekistan’ın

doğalgaz üretiminin Gazprom tarafından yapılması, Orta Asya ülkelerinin

Avrupa’ya, Çin’e ve Güney Asya’ya ihracatının Gazprom tarafından yapılması,

Rusya’nın küresel piyasalarının kontrol edilmesi için fırsat olacaktır.510

Eski Sovyetler Birliği coğrafyasından uluslararası ve bölgelerarası ulaşım

hatları projelerinin hızlı inşa edilmesi ve var olanların modernizasyonu, Putin’in dış

politikasında en önemli çabalarından birisi olmuştur. Bu projelerin çoğu dünyada

petrol ve doğalgaz taşımacılığına ilişkindir. Dünyada artan petrol fiyatları Rusya’nın

da petrol üretimini artırarak küresel lider olma hedefini pekiştirmiştir. Şubat 2002’de

Putin Rusya’nın ve Orta Asya’daki doğalgaz üreticisi ülkelerin dünya doğalgaz

piyasalarında pozisyonlarını güçlendirmek için “doğalgaz OPEC” projesini teklif

etmiştir. Türkmenistan tarafından destek bulamayan bu teklif 2003’te Kazakistan

tarafından desteklemiştir. Nazarbayev öncülüğünce BDT Devlet Başkanları enerji

politikalar ve doğalgaz üretici ülkelerin çıkarlarının korunmasına ilişkin ortak

509

Maumulin, op. cit., s. 86-88. 510

Dominik Finon, Rossiya i İdeya Sozdaniya “Gazovoy OPEK”: Realnaya ili Mnimaya Ugroza?,

Rapor, Paris, IFRI, Ekim 2007, s. 19.

Page 213: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

207

beyanda bulunmuştur. BDT coğrafyasından “Ortak Enerji Alanı” inşa edilmesinde

ilk adım olarak görülen bu proje, başta Rusya ile Kazakistan arasında olmak üzere,

(doğalgaz fiyatlarının petrol fiyatlarından bağımsız olarak) doğalgaz üretici ve

tedarikçi ülkelerin ve üçüncü ülkelere doğalgaz ihracatı konusunda çıkarlarını

koruma mekanizması olarak işlev göstermeyesi amaçlanıyordu.511

2005’te Rusya Devlet Başkanı Putin’in, Rusya Güvenlik Konseyi

toplantısında dile getirdiği “enerji alanında süper güç” konsepti Rus dış politikasında

yeni bir dönemi başlatmıştır. Buna göre enerji küresel ekonomi süreçlerinin en

önemli itici gücüdür. Enerjinin dengeli ve eşit paylaşımı küresel güvenliğin en

önemli sebeplerindendir. Rusya’da böyle bir dengeyi kurmayı amaçlamıştır.

Rusya’nın enerji sanayi kompleksleri Rusya ekonomik kalkınmasının ve

modernizasyonun en önemli etkin gücü olacak şekilde düşünülmüştür. Bu vesileyle

Rusya dünya ekonomisinde önemli bir role sahip olacak ve bu sayede dünya

siyasetinde de daha etkin bir güç haline gelmesi amaçlanmıştır.512

Ancak diğer taraftan Hazar Havzası ve Orta Asya enerji kaynaklarına ilişkin

Rusya’yı olumsuz etkileyecek bir jeopolitik gelişme yaşanmıştır. 2005’de Bakü-

Tiflis-Ceyhan (BTC) Petrol Boru Hattı açılmıştır. BTC boru hattı sadece Rusya’nın

boru hatlarına alternatif değil, aynı zamanda Hazar Denizi ülkeleriyle Batı arasında

bağları da güçlendirmektedir. Batı’nın ve Türkiye’nin Hazar petrollerine ulaşması

baştan itibaren Hazar Havzası ülkelerini, Kafkasları ve Orta Asya’yı kapsayacak

geniş bir coğrafyaya ulaşmış ve Rusya’nın bölgedeki ekonomik çıkarlarını tehdit

511

O. Grigoreva, “Tselesoovraznost i Perspektivı Sozdanii “Gazovoy OPEK”, Ekonomiçeskiye Nauki,

Sayı: 9(58), 2009, s. 351-352. 512

V.V.Putin, Rusya’nın uluslararası enerji güvenliğinde Rusya’nın rolüne ilişkin Güvenlik Konseyi

toplandırının açılış konuşması, 22 Aralık 2005, <

http://archive.kremlin.ru/appears/2005/12/22/1654_type63374type63378type82634_99294.shtml >

Page 214: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

208

eder duruma gelmiştir. BTC ve Samsun-Ceyhan gibi iki Türk projesine karşı Rusya

2007’de Kazakistan’ın “Burgas-Aleksandtopolis/Dedeğaç” petrol boru hattı

projesine dâhil olmasını sağlamıştır.513

Rusya’nın bölgede enerji alanında önemli atılımlarından biri de 2006’da ŞİÖ

çerçevesinde örgüte taraf devletlerin enerji güvenliğini sağlaması amaçlanan enerji

kulübünün kurulması fikridir. 2007’de Bişkek’te ŞİÖ enerji ajansı ve enerji borsası

kurulmuştur.514

Rusya aynı zamanda Hazar Denizi ülkeleri arasında çok taraflı enerji

projesi olabilecek Hazar Ekonomik İşbirliği Örgütü fikrini de desteklemiştir.515

Daha önce “Orta Asya-Merkez” ve Buhara-Ural boru hatları üzerinden

Özbekistan ve Kazakistan topraklarından geçen Türkmen doğalgazı, 2007’de Rusya,

Kazakistan ve Türkmenistan arasında yapılan anlaşmayla Hazar Denizi kıyısı

boyunca uzanacak olan ve 30 milyar metreküp doğalgaz kapasiteli boru hattı inşası

öngörülmüştür. 2008’de Moskova ile Aşkabat arasında Gazprom’un

Türkmenistan’da “doğu-batı” doğalgaz boru hattının inşa edilmesi konusunda

anlaşmaya varılmıştır.516

Bu anlaşmalarla Moskova, bölgenin enerji kaynaklarının

Güney Kafkaslar üzerinden Avrupa’ya ithalatının engellenmesini ve enerji

kaynaklarının sevkiyatı konusunda tekelini devam ettirmeyi amaçlamıştır.

Nisan 2003’de Rusya ile Türkmenistan arasında yapılan anlaşmayla Rusya

Türkmenistan’dan 2004’te aldığı 5-6 milyar metreküp doğalgazı, 2007’te 60-70

milyar metreküpe, 2009’da 70-80 milyar metreküp alması belenirken, 2006-2008

513

D.V. Dolguşev, “Konflikt Energetiçeskih İnteresov Rossii i SŞA v Tsentralnoy Azii i Kazpiyskom

Regione”, Vestnik TGU, Sayı: 4(16), 2011, s. 95 514

“Rossiya Otkrıvayet Novıy Energorınok”, Pravda Gazetesi, 16 Ağustos 2007. 515

“RF Podderjivayet Predlojeniye o Sozdanii Organizatsii Kaspiyskogo Ekonomişeskogo

Sotrudniçestva”, < http://interfax.az/print/425124/ru > (1.05.2014). 516

Bogaturov, A., Dundiç, A., Troitskiy, Y., Tsentralnaya Aziya: “Otlojennıy Neytralitet” i

Mejdunarodnıye Otnoşeniye v 2000-h Godah, Moskova, NOFMO, 2010, s. 84-85.

Page 215: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

209

yıllar arasında Rusya sadece 41-42 milyar metreküpe alabilmiştir. 1000 metreküp

Türkmen doğalgazını 65-140 dolardan elde eden ve ihracatını özellikle Ukrayna’ya

gerçekleştiren Rusya, 2008-2009 yıllar arasında ekonomik kriz nedeniyle Türkmen

doğalgazının alımını azaltmıştiir. Türkmenistan’ın doğalgaz fiyatlarını Avrupa

fiyatlarıyla eşleştirmek istemesiyle taraflar arasında çıkan kriz nedeniyle Rusya’nın

enerji politikaları olumsuz etkilenmiştir.517

Ancak “Gazprom” ile “Türkmengaz” arasında 2009’da yapılan anlaşmayla

“Gazprom” 2010 yılından itibaren 30 milyar metreküp Türkmen doğalgazını 2028

yılına kadar alım-satımını gerçekleştireceğine karar vermiş, iki taraf arasında enerji

alanında stratejik işbirliğinin artırılması ile ilgili anlaşma imzalamıştır.518

Bu netice

itibariyle de Rusya Türkmenistan enerji kaynakları üzerinde tekrar etki kazanmaya

başlamıştır.

Ancak Çin’in bölge ülkeleriyle enerji alanında işbirliğini genişletmesi

Türkmenistan ve Kazakistan’ın Rusya’yla pazarlık gücünü artırmıştır. Türkmenistan

alternatif güzergâhlar üzerindeki projelerde yer almaya çalışarak Rusya’nın

Türkmenistan enerji kaynakları üzerindeki tekelini kırmaya çalışmaktadır. Rusya ile

Kazakistan arasında gelişen BDT içi entegrasyon söz konusuyken ve Kazakistan’ın

Rusya’yla işbirliğine önem verirken, Türkmenistan Rusya’yla enerji alanında

işbirliği olsa dahi Özbekistan’la birlikte yönünü Batı ülkeleri ve Çin’le işbirliğine

yönelmiştir. Böylelikle 2000’ler boyunca “Gazprom” Rusya’nın küresel jeo-

ekonomik stratejisinde en önemli araç haline gelmiş olsa da son birkaç sene Orta

Asya, bölgenin enerji politikasında önemli dönüşümü meydana getirilmiştir.

517

Bogaturov, A., Dundiç, A., Troitskiy, Y., Tsentralnaya Aziya: “Otlojennıy Neytralitet” i

Mejdunarodnıye Otnoşeniye v 2000-h Godah, Moskova, Ibid., s. 86-88. 518

Turkmenskiy Goz Vozveli v Kub”, Kommersant Gazetesi, 23 Aralık 2009.

Page 216: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

210

Rusya’nın enerji alanında Orta Asya devletleri üzerinde siyasi etkisini sürdürmeye

yönelik olması ve bölge ülkelerinin bu alandaki çıkarlarını göz ardı etmesi,

Moskova’nın etkisinin azalmasına, bölge ülkelerinin de yeni pazarlara yönelmesine

neden olmuştur.519

Orta Asya’da yeni gelişmelerle birlikte Rusya’nın şimdilik en önemli amacı,

enerji üretici ülkelerle Batı’lı enerji tüketici ülkeler arasında anlaşma yapmalarını

engellemektedir. Kendisinin enerji kaynaklarını en büyük tüketicisi olan Avrupa’da

kendisine rakip projeler istemeyen Rusya, Orta Asya enerji kaynaklarının akışını

engelleyemeyeceğine göre, bu enerji kaynaklarının batı’ya gitmektense doğuya

gitmesini tercih etmektedir. Bu da Rusya’nın Türkmenistan’ın “Orta Asya-Çin” boru

hattının Özbekistan ve Kazakistan bölümünün Gazprom tarafından döşenmesi

hususunda gözlemlenmektedir. Aynı şekilde Rusya, Türkmenistan’dan Hindistan’a

inşa edilmesi planlanan TAPI projesinde de önemli rol oynamak istemektedir.520

VI. Şanghay İşbirliği Örgütü

1996’da Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan arasında sınır

sorunları çözme ve sınır güvenliğini sağlama amaçlı başlatılan “Şanghay Beşlisi”

forumu Haziran 2001’de Özbekistan’ın da katılması ve taraflar arasında imzalanan

bildirgeyle Şanghay İşbirliği Örgütü uluslararası örgüte dönüştürüldü. İmzalanan

bildirge öngörülen, terörizm, ayrımcılık ve aşırıcılıkla mücadele örgütün temel

amacını oluşturuyordu. 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından siyasi anlamda önemi

daha da artan örgütün Temmuz 2002’te S.Petersburg Zirvesi’nde tüzüğü

519

Sergey Jeltsov, “Neftegazovaya Shvatka v Tsentralnoy Azii”, Nezavisimaya Gazeta, 11 Haziran

2013. 520

Aleksandros Peterson, “Rossiya, Kitay i Energetiçeskaya Geopolitika v Tsentralnoy Azii”, Centre

For Europian Reform, Rapor, Moskova, 2012, s. 43-44.

Page 217: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

211

oluşturulmuş521

, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı, sınır aşan suç örgütleriyle mücadele

gibi güvenlik sorunlarının çözümü için Bölgesel Anti-Terör Birimi kurulmuştur.

2003’te ŞİÖ üyesi Hükümet Başkanları 20 yıllığına çok taraflı ticari-ekonomik

işbirliği programının imzalamalarının ardından, 2004’te Bişkek’te bu programın

hayata geçirilmesi onaylanmış, ulaşım, komünikasyon, enerji, iletişim, tarım, turizm,

su sorunları ve çevre gibi konular öne çıkarılmıştı.522

ŞİÖ’yü kendi ulusal çıkarları çerçevesinde kurumsallaştırılmasına öncülük

etmeye çalışılan Çin’e karşı Rusya paralel bölgesel güvenliğinin sağlanması için

2002’den itibaren kendi liderliğinde KGAÖ’yü kuvvetlendirmeye başladı. Enerji

fiyatlarının hızlı armasının sağladığı maddi kaynak sayesinde ekonomisinin istikrara

kavuşan Rusya, KGAÖ çerçevesinde Kırgızistan’da askeri üs açarak Orta Asya

güvenliğini ŞİÖ dışında şekillendirmeye başladı. Rusya için örgütün ve örgüt

üzerinden Çin’le bölgesel güvenlik korularında tekrar önem vermeye başlaması

birkaç nedene bağlıydı. Birincisi 2003-2004 yıllarında Rusya’nın yakın çevresinde

meydana gelen Batı destekli “renkli devrimler” tehdidinin Orta Asya’ya uzanması,

ikincisi 2004’te NATO’nun kapsamlı bir şekilde ikinci “Doğuya genişlemesi”

sonucunda Rusya’nın Batı ile ilişkilerinin gerginleşmesi, üçüncüsü ise, 2003’te

Afganistan’dan kaynaklı uyuşturucu trafiğinin aniden artış göstermesiydi.523

521

Güvenlik ve kalkınma alanlarının koordine yürütülmesi için hazırlanan tüzük, Devlet Başkanları

Konseyi, Hükümet Başkanları Konseyi, Dışişleri Bakanları Konseyi, ayrı Güvenlik Birimleri

Temsilcileri Konseyi, Ulusal Koordinatörler Konseyi ve Bölgesel Anti-Terör Birimidir ve Sekreterlik

gibi kurumsal anlamda yüksek örgütlenme yapılanmasına sahiptir. “Hartiya Şanhayskaya

Organizatsiya Sotrudnichestvo” < http://archive.kremlin.ru/text/docs/2002/06/106755.shtml >

(6.07.2014).

522“Şanhayskaya Organizatsiya Sotrudnichestvo”, < http://www.mid.ru/ns-

vnpop.nsf/osn_copy/10B2E48726C25A62C32570430031545F > (6.07.2014). 523

M.V. Daniloviç, “Podhodı k Deyatelnosti ŞOS: Rossiya i Kitay”, Şanhayskaya Organizatsiya

Sotrudniçestva i Problemı Bezopasnosti Evrizii, der, AA. Rozanov, Minsk, Almatı, Cenevre, 2012, s.

37-38.

Page 218: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

212

Benzeri şartlar altında 2005’te Rusya, Çin’in de desteğini alarak, uluslararası

sisteminin yeni çok kutuplu dünya düzenine dönüştürmeye çalışıyor, dışarıdan zorla

dayatılması istenilen siyasal ve sosyal modellerin reddederek engelleye çalışıyor ve

yeni uluslararası güvenlik yapısının şekillendirilmesinden yana beyanda bulunarak

ABD hegemonyasına karşı Çin’i yanına alarak sınırlamaya çalışıyordu.524

Kırgızistan’da iktidar değişikliği, Özbekistan’da iktidara karşı ayaklanma,

ABD’nin Afganistan’da askeri varlığında azalmaması ve Taliban hareketinin güç

kazanması ışığında Temmuz 2005 Astana Zirvesinde, ABD’nin Orta Asya’da

konuşlandırılmış üslerinin boşaltma tarihlerinin belirlemesine yönelik, yani Batı’nın

bölgeden uzaklaştırılmasını amaçlayan bildirge kabul edildi.525

Çin’le birlikte bir dizi

büyük çaplı askeri-teknik ve askeri-stratejik tatbikatlar başlatarak,526

Rusya

bölgedeki dengelerin somut bir biçimde kendi lehlerine değişmeye başladığını

gösterdi.

ŞİÖ çerçevesinde Rusya ile Çin arasında yaşanan yakınlaşma, özelikle ABD

hegemonyasının sınırlandırılması açısından Rusya’nın çıkarına olsa da, Rus-Çin

rekabetinin tekrar başlaması ve Çin’in örgüt üzerinden bölgede ekonomik

hegemonyasını yayma politikaları Moskova tarafından endişeyle karşılanmıştı.527

Ekim 2005’te ŞİÖ Hükümet Başkanları Konseyi Moskova Zirvesinde ŞİÖ’nün

paradigmasını ekonomik yanını daha da güçlendirme yönünde değiştirmek isteyen

524

Ibid., , s.39. 525

Şanghay İşbirliği Örgütü Üyesi Devlet Başkanları Bildirgesi, 5 Temmuz 2005, <

http://www.mid.ru/bdomp/ns-rasia.nsf/3a0108443c964002432569e7004199c0/432569d80021985fc32570350038d121!OpenDocument > (19.04.2014). 526

Murat Laumulin, “ŞOS – “Grandioznıy Geopolitiçeskiy Blef”? Vzglyad iz Kazahstana”, İFRİ,

Temmuz 2006, s. 12. 527

Almaz İmangaziyev, “Geopolitiçeskaya Rol Tsentralnoy Azii v XXI Veke”, Obozrevatel-

Observer, Sayı: 9, 2007, s. 66.

Page 219: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

213

Pekin’in ŞİÖ projelerinin tamamının kendileri tarafından finanse edilmesi ve örgütün

siyasi birlikten ekonomik birliğe dönüştürülmesi teklifi, Çin’in “ekonomik himayesi”

altına girmekten ve “hammadde deposuna” dönüşmekten endişe duyan Rusya buna

karşı çıkmıştı.528

2005’den itibaren Çin’in petrol ve doğalgaz talebinin artması, Rusya’nın Orta

Asya enerji kaynaklarının işletilmesi ve ihracatında yer alarak pozisyonunu

güçlendirmek için fırsat olmuştu. 2006’da Rusya Devlet Başkanı V. Putin Pekin

ŞİÖ’nün Zirvesinde örgüt çerçevesinde “Enerji Kulübünün” kurulmasını teklif

etmişti.529

Bununla Moskova, bir taraftan Rusya, Kazakistan, Özbekistan, İran gibi

enerji ithalatçı ülkeleri, diğer taraftan ise Çin, Tacikistan, Kırgızistan, Hindistan,

Pakistan ve Moğolistan olmak üzere enerji tüketici ülkeler arasında işbirliğinin

derinleştirilmesini ve ŞİÖ’nün bölgesel ve küresel “enerji sistemine” dönüşmesini

amaçlıyordu. Ekonomik kalkınmasının enerji kaynaklarının ihracatına bağlı

Rusya’nın enerji güvenliği en önemli dış politika meselelerinden birini

oluşturuyordu.530

Görüldüğü üzere, 21. yüzyılda Rusya’nın küresel siyasetinde Çin’le işbirliğini

güçlendirilmesi açısından önemli yere sahip ŞİÖ, Rusya’nın Orta Asya çıkarları

açısından ikili role sahipti. ŞİÖ üzerinden Çin’in bölgede artan etkisini kontrol

etmekte ve Çin’le çıkar çatışmalarını uyum içinde halletmektedir. Diğer taraftan ise,

528

Murat Laumulin, “ŞOS – “Grandioznıy Geopolitiçeskiy Blef”? Vzglyad iz Kazahstana”, op. cit., s.

8. 529

Putin’in ŞİÖ Devlet Başkanları Konseyi Toplantısındaki Açıklaması, 15 Haziran 2006,

http://archive.kremlin.ru/appears/2006/06/15/1040_type63377_107105.shtml 530

V.V. Buşuyev, “ŞOS-Sozdaet Energetiçeskiy Klub”, < http://www.energystrategy.ru/press-c/source/10.11.11_B.htm > (20.04.2014).

Page 220: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

214

öncelikle ekonomik alanda olmak üzere, Çin’in Orta Asya’da etkisini artırması için

hukuksal zemin hazırlamaktadır.531

Moskova’da, ŞİÖ Çin’in siyasi aracı olduğunu, Rusya’nın Çin’e kaybettiğini

ve ŞİÖ çerçevesinde “iki numaralı oyuncu” durumuna düştüğünü, Orta Asya ülkeleri

için ise ikincil ortağı haline geldiğini düşünülmektedir. Orta Asya ülkeleri için Çin

daha dinamikken, Rusya ise pasif kalmaktadır. Ancak, Rusya’nın ŞİÖ içinde

işbirliğine doğrudan ilişkisi olmasa da, Çin’e karşı kendisini eşit güç imajını

verebilmesi için elinde çok büyük bir koza sahiptir. O da, Rusya’nın sembolik olsa

da “dev güç” kılmasını sağlayan nükleer kapasitesidir. Rusya, ŞİÖ eğer daha geniş

bir örgüte dönüşecek olursa, “sanal güvenlik şemsiyesi” güvencesi vererek,

uluslararası saygınlığını artıracaktır. Bu durumda Rusya’ya sadece jeopolitik önem

kazanmaktadır. Ancak bölgesel sorunlara karşı nükleer silahların kullanılmasının

olanaksızlığı, bunu önemsiz kılmaktadır.532

2008 Savaşı Sonrası 29 Ağustos Duşanbe Zirvesinde Güney Osetya ve

Abhazya’nın bağımsızlıklarına ilişkin ŞİÖ nezdinde destek alamayan Rusya, Çin’in

ŞİÖ’de askeri-stratejik işbirliğinin artırılmasına ilişkin niyetin oluşmaması, hem de

Çin’le askeri ittifak anlaşmasının olmaması, örgütün Çin’in Orta Asya’da etkisini

artırma mekanizmasına kesin gözüyle bakmaya başladı.533

ŞİÖ Avrasya güçlerinin kendilerini doğrudan ilgilendiren bölgesel sorun ve

risklere karşı sürekli danışma formu olarak kurulmuştur. ŞİÖ’nun kuruluşu çok

531

Kazantsev, op. cit., s. 144. 532

Aleksey Malaşenko, Tsentralnaya Aziya: Na Çto Rassçitıvayet Rossiya?, Moskova, Carnegie,

2012, s. 72-73. 533

M.V. Daniloviç, “Podhodı k Deyatelnosti ŞOS: Rossiya i Kitay”, Şanhayskaya Organizatsiya

Sotrudniçestva i Problemı Bezopasnosti Evrizii, der, AA. Rozanov, Minsk, Almatı, Cenevre, 2012, s.

43-44.

Page 221: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

215

kutupluluk yaklaşımını içermektedir. Yani, yerel/bölgesel sorunların doğrudan

ilgilendiği ülkeler tarafından çözülmesi gerektiği fikrine dayanmaktadır. Küresel

inisiyatifler bu durumda devre dışı bırakılmıştır. Rusya Çin’le birlikte çok kutuplu

dünya düzeni inşa etme eğilimi ŞİÖ’nün çok kutuplu dünyanın kuruluşu olarak

görülebilinir. Örgütün sürekli danışma kurulunun olması, 2007’den itibaren her sene

askeri tatbikatlar düzenlenmesi asker-stratejik işbirliğinin temeli olabileceği gibi,

resmi tüzüğünde beyan etmiyor alsa da Kuzey Atlantik İttifakı (NATO) gibi

“Avrasya İttifakının” oluşmasına öncülük edebilir. Küresel tek kutuplu sistemle

doğrudan çatışmaktan kaçınıyor olsa da, örgüt zaman içerisinde çok kutuplu dünya

sisteminin hukuki şeklini temsil etmeye başlamıştır.534

Ekonomik işbirliğini

üzerinden de büyük güçleri birleştiren ŞİÖ, kritik durumlarda ABD ve

müttefiklerinin temsil ettiği tek kutuplu topluluğa karşı koyabilen projeye

dönüşmüştür.535

Sonuç itibariyle Şanghay İşbirliği Örgütü Çin tarafından Orta Asya’da

etkisini artırma aracıyken, Rusya’da ABD’nin öncülüğünde Batı’nın küresel

hâkimiyetine karşı Çin’i yanına alarak bunu engellemek ve çok kutuplu dünya

düzenini inşa etmek için kullandığı bir araçtır. ABD önderliğinde NATO ile

Avrasya’da Rusya ile olası gerginliklerine karşı Çin’i yanına alarak ŞİÖ üzerinden

dengelemeye çalışmaktadır. ŞİÖ bir anlamda Rusya’nın “saklı ittifakı” olarak

görülmektedir. Ancak ŞİÖ’nün NATO gibi Rusya’nın rakip gördüğü örgüte karşı

pozisyon alabilmesi, bu yöndeki Çin çıkarlarıyla Rusya’nın çıkarları örtüşüyor

olmasına bağlıdır. Orta Asya açısından bakılırsa, bölgede Çin’in artan ekonomik

534

Aleksadr Dugin, Geopolitika, Moskova, Gaudeamus, 2011, s. 513-514 535

Aleksandr Dugin, “ŞOS, ODKB, EvrAzES Kak İnstrumentı Sozdaniya Novogo Miroustroystva”,

Obşestvennaya Nauka, Sayı: 3(80), 2010, s. 53.

Page 222: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

216

hâkimiyetini sınırlayacak güce sahip olmayan Rusya, örgüt içerisinde işbirliğini

üzerinden Çin’le iş bölümü paylaşımı yaparak Çin’in etki alanını sınırlamaya

çalışmaktadır. ŞİÖ içinde Çin’le rekabet ettiği gibi, Şanghay İşbirliği Örgütü’nün

kendisiyle de bölgede KGAÖ üzerinden güvenlik alanda, Gümrük Birliği ve Avrasya

Ekonomik Birliği üzerinden de ekonomik ve ticari alanda rekabet etmektedir.

VII. Kolektif Güvenlik Anlaşmasının Örgütü

1. KGAÖ Kuruluşu ve İşleyişi

15 Mayıs 1992’de Taşkent’te Kolektif Güvenlik Anlaşması (KGA)

imzalandı. Başlangıçta Rusya, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve

Özbekistan kuruculardı. Daha sonra 1993’te Azerbaycan, Belarus ve Gürcistan

katılmıştı. 1999’da Özbekistan, Azerbaycan ve Gürcistan bu örgütten ayrımla kararı

aldı. 2001’in sonuna kadar ne ABD, ne de Çin Orta Asya’da askeri-siyasi güç olma

iddiasında değildiler. Her ikisi de Rusya’nın bu ayrıcalığını kabul etmiş durumdaydı.

2001’in ortalarına kadar Hazar Denizi havzasına ve Orta Asya bölgesinin tamamında

Rusya, ABD ve Çin arasında “varsayılan” belli bir güç dengesi vardı. Özellikle KGA

ve Tacikistan’daki 201. motorize piyade üzerinden Rusya’nın askeri-siyasi varlığı,

öncelikle petrol ve doğalgaz gibi stratejik alanlarda ABD’nin ekonomik varlığı ve

malların/ürünlerin ihracatı ve hammadde kaynaklarının ithalatıyla Çin’in bölgedeki

etkisiydi.536

Ancak bu jeopolitik güç dengesi 11 Eylül 2001’den sonra bozulmuş, ABD

sadece ekonomik değil, aynı zamanda Orta Asya’da kendisine askeri-siyasi anlamda

536

E.F.Dobgan, A.A.Rozanov, Organizatsiya Dogovora o Kollektivnoy Bezopaskosti (2002-2009 gg.),

Minsk, Kovçeg, 2010, s. 26-27.

Page 223: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

217

da, daha önce Rusya’ya ait görünen, pozisyonunu üslenmiş oldu. Afganistan’dan

kaynaklanan tehditlere karşı KGA üyelerinin kapsamlı anti-terör operasyonu

yürütmeleri için askeri-teknik ve finansal olanaklara sahip olmaması, en önemlisi ise

buna karşı kara operasyonu yürüterek Taliban rejiminin ortadan kaldırabilecek siyasi

iradesinin olmaması, Rusya dâhil KGA ülkeleri ABD’nin politikalarını kabul etmek

durumunda kalmıştır. KGA üyeleri kendi topraklarında ABD ve NATO’nun askeri

üsleri ve havaalanları açma imkânı tanımanın yanında askeri ittifak ilişkisi içerisine

girerek KGA’nın değerini düşürmüş, öncelikle Afganistan’dan kaynaklana tehditlere

karşı şekillendirilmeye çalışılan Kolektif Acil Müdahale Gücünü (KAMG) devre dışı

bırakmıştı.537

Orta Asya’da güvenlik alanında yaşanan siyasi değişimler sürecinde KGA

sağlam bölgesel örgüte dönüşmesi için adımlar atmaya başladı. 14 Mayıs 2002’de

KGA’nın onuncu yıldönümünde Kolektif Güvenlik Konseyinin Moskova

toplantısında, taraf ülkeler KGA’nın uluslararası bölgesel güvenlik örgütüne

dönüştürülmesine karar verdi. Ekim 2002’de imzalanan Kolektif Güvenlik

Anlaşması Örgütü’nün tüzüğünde, KGAÖ taraflarının uluslararası ve bölgesel

güvenlik konularında dış politika pozisyonlarını örgüt üyeleriyle koordineli ve uyum

içinde yürüteceklerini, üye ülkelerin kendi topraklarında üçüncü ülke askeri personel

ve üslerin konuşlandırabilmesi diğer üyelerin ortak kararına bağlı olacakları

belirtilmişti. Ayrıca, Kolektif Güvenlik Konseyi’nin alacağı kararların bağlayıcı

olacağı, alınan kararlara uyulmadığı takdirde ise örgütten çıkarılması dâhil olmak

üzere yaptırımlar uygulanacağı öngörülmekteydi.538

Ayrıca, Uluslararası terörizm ve

aşırıcılıkla, yasadışı uyuşturucu maddelerin ticareti, silah kaçakçılığı, sınır aşan

537

Ibid., s. 27. 538

KGAÖ Hukuksal Statüsüne İlişkin Anlaşması, 7 Ekim 2002, http://www.dkb.gov.ru/a/anew.htm

Page 224: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

218

organize suç örgütleri, yasadışı göç ve diğer güvenlik tehditleri ve risklerine karşı

mücadele diğer önemli amaçlarındandı.539

11 maddeden oluşan Kolektif Güvenlik Anlaşması540

taraflar birbirlerine

karşı güç kullanmamayı, güvenlik konularında uzlaşarak hareket etmeyi ve bunun

için koordinasyon organını kurulmasını öngörmüştür. Anlaşmanın ana maddesi ise,

kolektif meşru savunmayı öngören 4. maddesidir. BM Şartının 51. maddesinde

dayanan 4. maddesi, anlaşmanın taraflardan herhangi birine yapılan saldırı, örgüt

üyelerinin tamamına yapılmış sayılarak, diğer taraf ülkeler saldırı yapılan ülkeye

askeri olmak üzere her türlü desteği sağlamakla yükümlüdür.

Anlaşmanın 2. maddesinde ise, anlaşmanın taraflarından birinin ya da bir

kaçının güvenliğine, istikrarına, toprak bütünlüğüne ya da egemenliğine karşı

herhangi bir tehdidin çıkması durumunda, taraflar söz konusu tehdidin ortadan

kaldırılması için gerekli mekanizmaları hayata geçireceklerdir. KGA’nin 1.

maddesinde üyelerinin başka ülkelere yönelik başka bir askeri ittifak ya da

yapılanmalara girmelerini yasaklarken, Avrupa’da ya da Asya’da daha geniş kolektif

güvenlik sistemine tarafların yer almasını da öngörmektedir. Ayrıca 10 maddede,

anlaşmanın amaç ve ilkelerini benimseyen başka devletler için açık olduğunu

belirtmektedir. Bu anlamda KGA savunma örgütü niteliğini taşımaktadır.

Böylelikle Orta Asya bölgesinde giderek artan tehditlere karşı kolektif

güvenlik sisteminin siyasi-hukuksal temeller oluşturulmuştu. Özellikle örgütün

askeri-siyasi ve askeri-teknik boyutu kesinleştirilmişti. Bundan sonra koalisyon

539

KGAÖ Tüzüğü, 8. madde, http://www.dkb.gov.ru/b/azg.htm 540

15 Mayıs 1992 tarikli Kolektif Güvenlik Anlaşmasının metni, Bkz: http://www.odkb-csto.org/documents/detail.php?ELEMENT_ID=126

Page 225: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

219

güçlerinin oluşturulması ve pratik hale getirilmesi sürecine girildi. Mayıs 2001

Erivan toplantısında Orta Asya’da 1300 kişilik Kolektif Acil Müdahale Gücü

(KAMG) oluşturulmasına dair alınan kararın hayata geçirilmiş ve 2004’te bu güçler

2,5 katına çıkarılmıştı. Rusya, Kazakistan ve Kırgızistan’da birer tabur,

Tacikistan’dan iki tabur eklenerek bölgede toplan KAMG birliklerinin sayısı 4000’e

çıkarılmıştı. Bişkek’te Orta Asya KAMG sürekli karargâhı kurulmuş, 2004’ten

itibaren geniş çaplı askeri eğitim ve tatbikat gerçekleştirilmeye başlamıştır. Ekim

2003’te Bişkek’ten 30 kilometre uzaklıkta Kant şehrinde kurulan Rus askeri hava

üssünde bulunan Su-24 ve Su-27 modeli 10 savaş uçağı, 2 askeri nakliyat uçağı, 14

helikopter, KAMG operasyonlarına havadan destek gücü niteliği taşımaktadır.541

Ancak KAMG’nin faaliyetlerine ilişkin alınan kararların onayı Şubat 2009’da Rusya

Federal Meclise sunulmuş, 27 Aralık 2010’da Rusya Devlet Başkanı tarafından

onaylanabilmiştir.542

Haziran 2006’da KGAÖ etkinliğinin artırılmasına ilişkin deklarasyonla

terörizm ve uyuşturucu mücadelesinde taraf ülkelerin kolluk kuvvetleri ve istihbarat

birimler arasında işbirliğine gidilmiş, istihbarat birimleri, Savunma Bakanlıkları,

polis ve diğer güvenlik birimler arasında KGAÖ çerçevesinde ortak çalışmalar

başlatılamasına karar verilmiştir. Bu yenilik sayesinde KGAÖ örgütsel faaliyetleriyle

AGİT’i, savunma ittifakı anlamında ise NATO’yu anımsatan çok yönlü işleve sahip

uluslararası güvenlik örgütü haline gelmiştir. Böylelikle bölgede değişen güvenlik

541

Alyaev, op. cit., s. 69-70. 542

KGAÖ Kolektif Acil Müdahale Günü Anlaşmasına ilişkin onay kararı, 27 Aralık 2010,

http://kremlin.ru/acts/9921

Page 226: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

220

tehdidi ve risklerine karşı örgüt, yeni görevler üslenerek kendisini dönüştürme

sürecine girmiştir.543

Eski Sovyetler Birliği coğrafyasında meydana gelen “renkli devrimler”

örgütün kuruluşundan itibaren üye devletlerin ortak “iç işlerine karışmama” ilkesi

değişmeye başlamış, yeni sorunlara karşı örgüt yeni amaçlar belirlemeye çalışmıştır.

Rusya’nın mevcut rejimleri desteklemek için Orta Asya KAMG mekanizmasını

çalıştırma çabası, örgütü dönüştürmeye çalışanlarla, bunun içişlerine müdahale

olarak görenler üye ülkeleri arasında gerginlikler başlamıştır.544

Özellikle 2010’da Kırgızistan’ın güneyinde meydana gelen etkin çatışmalara

karşı KGAÖ zayıf kalması, örgüt üyelerini tekrar harekete geçirmişti. Rusya

KGAÖ’nün amaçlarını daha da genişletilmesi, üye ülkelerinin iç istikrarının

desteklenmesi ve sorunların buna dâhil edilmesi gerektiğini öne sürmüştü. Aralık

2011’de KGAÖ Kolektif Güvenlik Konseyi toplantısında bununla ilgili önemli karar

alındı. Buna göre KGAÖ alanında meydana gelebilecek güvenlik tehditlerinin sona

erdirmekte güvenlik krizinin meydana geldiği o devletin kaynaklarının ve gücünün

yetersiz kaldığı durumda KAMG kendi kaynakları ve gücünü devreye sokarak

müdahale edecektir. Bu kararla Rusya KGAÖ üyesi ülkelerinde meydana gelebilecek

kriz durumlarında o ülkenin iç işlerine karışma ve müdahale için yasal araç elde

etmiş oldu.545

Bu durum Özbekistan’ın Haziran 2012’de KGAÖ’den ayrılma

sebeplerinden biri olmuştur.546

543

Alyaev, Dehkanov, op. cit., s. 71. 544

E.F.Dobgan, A.A.Rozanov, Organizatsiya Dogovora o Kollektivnoy Bezopaskosti (2002-2009 gg.),

Minsk, Kovçeg, 2010, s. 48. 545

Aleksey Malaşenko, “İnteresı i Şansı Rossii v Tsentralnoy Azii”, Pro et Contra, Cilt: 17, Sayı: 1-2,

Ocak-Nisan 2013, s. 31-32. 546

“Nazvana Priçina Vıhoda Uzbekistana iz ODKB”, Vzflyad Gaztesi, 29 Haziran 2012.

Page 227: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

221

2. Orta Asya Ülkelerinin KGAÖ Politikaları ve Çıkarları

Kazakistan’a göre KGAÖ’nü Rusya ile benzer bir biçimde BDT

coğrafyasının temel askeri güvenlik yapısıdır. Kazakistan’ın KGAÖ’yle işbirliğinin

önemli nedenlerinden bir diğeri komşu Çin’in Doğu Türkistan/Sincan-Uygur

Bölgesi’ndeki bağımsızlık/ayrılıkçı hareketinin meydana getireceği olası

istikrarsızlığın Kazakistan’a sıçraması tehdididir. Örgüt üzerinden askeri personelin

bedava eğitilmesi, düşük fiyatlara elde ettiği Rus silahlarıyla ordusunun

silahlandırılması KGAÖ ile işbirliğinin sağladığı olanaklardır. KGAÖ üzerinden

Rusya’yla ittifak ilişkisinin uluslararası alanda sağladığı saygınlığı ve uyuşturucu

sorunuyla mücadele Kazakistan’ın KGAÖ’yle ilişkilerini belirleyen

nedenlerdendir.547

Etkin bölgesel güvenlik sisteminin kurulmasını hayati sayan Kırgızistan’ın

KGAÖ ile işbirliği birkaç temel nedene bağlıdır. Birincisi KGAÖ Kırgızistan’a

otomatik Rusya’nın desteğini sağlıyor. İkincisi, KGAÖ dış tehditlere karşı zayıf

kalan Kırgızistan’ın güvenlik kalkanı işlevini görüyor. Üçüncüsü ise, KGAÖ

desteğini aldıktan sonra diğer küresel güçlerle işbirliğini geliştirerek “çok yönlü dış

politika” stratejisini izleme fırsatı yakalayabiliyor. Afganistan’a coğrafik yakınlık

nedeniyle uyuşturucuyla mücadele KGAÖ’nin desteğiyle çözülmesini amaçlarından

bir diğeridir. Devlet içi istikrarsızlık nedeniyle KGAÖ barış gücü Tacikistan için

belirleyici değere sahiptir. Tacikistan’ın en önemli güvenlik sorunları arasında ilan

edilen uyuşturucu ticareti, KGAÖ’yle işbirliği nedenlerinde biridir.548

547

E.V. Klevakina, “Organizatsiya Dogovora o Kollektivnoy Bezopasnosti v Kontekste Natsionalnıh

İnteresov Stran-Uçastnits”, Vestnik Mejdunarodnıh Organizatsiy”, Sayı: 2(42), 2013, s. 119-120. 548

E.V. Klevakina, “Organizatsiya Dogovora o Kollektivnoy Bezopasnosti v Kontekste Natsionalnıh

İnteresov Stran-Uçastnits”, Vestnik Mejdunarodnıh Organizatsiy”, Sayı: 2(42), 2013, s. 121-122.

Page 228: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

222

KGAÖ üye devletlerin ulusal çıkarları çoğu kez örtüşmektedir. Ortak sorunlar

üzerinde yoğunlaşma KGAÖ çerçevesinde bütünleşmesinin sağlamasında önemli

etkendi. Ancak ortak sorunların olmasına rağmen, üye devletlerin dış politikalarını

ulusal çıkarlarına en uygun şekilde gerçekleştirmek istemeleri, diğer örgüt üyeleri

arasında çıkarları her zaman örtüşmüyor, bazen ise çatışıyor. Hem örgüt üzerinden,

hem de diğer güçlerle işbirliği sayesinde daha fazla çıkar sağlamak için uygulamaya

çalıştıkları “çok yönlü dış politikaları”, çoğu zaman komşular arasında sorun haline

gelmekte ve örgütün kolektif ilkelerine ters düşerek işbirliğinin derinleşmesini de

engellemektedir. Dolayısıyla KGAÖ’nün bölge ülkelerinin ulusal çıkarlarının

sağlanmasında önemli rol oynadığını göstermektedir. Bölge ülkeleri KGAÖ’den

daha etkin bir ittifak yapılanmaları görmemektedirler. Bunun yanında bölge

bütünleşmesinin hem öncülüğünü yapan hem de bu projeleri finanse eden

Rusya’nın549

bölgedeki başat rolü bölge ülkeleri tarafından uygun görülmektedir. Bir

taraftan da diğer güçlerin bölgede ilgisinin var olması, ancak KGAÖ’den daha uygun

alternatifin olmaması, hem Rusya’ya hem de diğer KGAÖ üyesi ülkelerin çıkarına

olan bölgede inşa edilmiş düzeni desteklemeye devam edecekler.550

3. Rusya’nın Orta Asya Politikasında KGAÖ Rolü

2013 tarihli Rus Dış Politika Konseptinde Kolektif Güvenlik Antlaşması

Örgütünü BDT coğrafyasında istikrarın ve güvenliğin sağlanmasında kilit araç olarak

belirlenmiş, yetki alanlarının güvenliğinin sağlanması ve yeni güvenlik tehdit ve

risklere karşı koyabilmek için evrensel uluslararası örgüte dönüştürülmesi

549

Rusya tek başına KGAÖ faaliyetlerin %50’sini finanse etmektedir. Diğer üyelerin her birinin payı

%10’dur. Sergey Mihaylov, “Uzbekistan Vernulsya v ODKB”, Voenno-Promışlennıy Kuryer, Sayı:

32(148), 23-29 Ağustos 2006, s. 3. 550

Klevakina, op. cit., s. 126

Page 229: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

223

hedeflenmiştir.551

Aynı şekilde “2020’ye Kadar Rusya Federasyonu Ulusal Güvenlik

Stratejisinde” BDT coğrafyasında bölgesel güvenliğin sağlanması ve güvenlik

tehditlerinin önlenmesinde, askeri-siyasi ve askeri stratejik tehditlerle mücadelede

KGAÖ en önemli araç olarak tarif edilmektedir.552

Rusya Federasyonu 2010 Askeri

Doktrininde KGAÖ çerçevesinde kolektif güvenlik sisteminin güçlendirilmesi ve

BDT, AGİT, ŞİÖ ve NATO gibi örgütleriyle güvenlik alanında işbirliğini

artırılmasını öngörmüştür.553

Rusya’nın yakın çevresindeki ülkelerle KGAÖ üzerinde sürdürdüğü işbirliği

Rusya’nın küresel entegrasyon merkezlerden biri olma fırsatını vermektedir.

Rusya’nın inşa etmeye çalıştığı Avrasya Birliği’nin temel sürükleyicisi haline

gelmiştir. Bu bütünleşme Rusya’ya kendi sınırlarında sadece güvenlik değil,

ekonomik, siyasi ve kültürel “barış çemberi” oluşturmasına temel sağlayacaktır.554

Rusya’nın yakın çevresinde ulusal güvenliğini tehdit edebilecek olası güvenlik

risklerine müdahale etme olanağı tanımaktadır. Terörizm tehdidine karşı özel

operasyonlar yapabilme imkânı, kapsamlı operasyonlarla Afganistan kaynaklı

uyuşturucuların kendi sınırına gelmeden yerinde arındırma imkânı sağlamaktadır.555

KGAÖ çerçevesinde yürütülen askeri-teknik işbirliği sayesinde taraf ülkelerin Rusya

öncülüğünce bütünleşme sürecine ilgisini artırmanın yanında, söz konusu ülkelerin

ordularını Rus silahlarıyla donatarak ve askeri personelini eğiterek kendisine olan

551

Rusya Dış Politika Konsepti, 2013, md.74,

http://www.mid.ru/brp_4.nsf/0/6D84DDEDEDBF7DA644257B160051BF7F 552

2020’ye Kadar Rusya Federasyonu Ulusal Güvenlik Stratejisin, 13 Mayıs 2009, md. 13,

http://archive.kremlin.ru/text/docs/2009/05/216229.shtml 553

Rusya Federasyonu Askeri Doktrini, 5 Şubat 2010, md. 19/g,

http://news.kremlin.ru/ref_notes/461 554

A.İ., Konyuhova. “ODKB Kak İnstrument Vneshney Politike Rossii v Blijnem

Zarubejii”,Geopolitika Postsovetskogo Pronstranstvo,(der)AA. Kerimov, Ekaterinburg, CPİSShOS,

2013, s. 17-20. 555

Yuliya Nikitina, “ODKB i ŞOS Kak Modeli Vzaimodeystviya v Sfere Regionalnoy Beopasnosti”,

İndeks Bezopaskosti, Cilt: 17, Sayı: 2(97), 2011, s. 51.

Page 230: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

224

bağımlılığı da sürdürmektedir. KGAÖ sayesinde Rusya Orta Asya’da askeri varlığını

muhafaza etmektedir. Aynı şekilde örgüt üyesi Orta Asya ülkelerinin üçüncü ülkeler

ve ittifaklarla işbirliğini kontrol etmekte ve üçüncü ülkelerin etkisini

sınırlamaktadır.556

VIII. Rusya’nın “Avrasya Birliği” Stratejisi

4 Ekim 2011’de Rusya Devlet Başkanı seçimleri öncesi, dönemin Rusya

Başbakanı Vladimir Putin’in İzvestia gazetesinde gelecek dönem için Rusya’nın dış

politikasının temellerini oluşturacak olan BDT coğrafyasından Avrasya Birliği’nin

kurulmasını öngören makalesi yayınlandı.557

Putin’in Rusya Devlet Başkanı

seçilmesinden sonra Avrasya Birliği Rusya’nın 2013’te yayınladığı dış politika

konseptine eklenmesiyle Rusya’nın resmi dış politika stratejisi olmuştur. Konsept,

Avrasya Ekonomik Birliği'nin (Avrasya Birliği’nin) kurulmasını öncelikli dış

politika hedefi sayıyor, sadece ekonomik ilişkiler değil, BDT ülkelerinin

geleceklerini belirleyerek birleştirici bir model öneriyordu.558

İlk defa Mart 1994’te Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev

tarafından teklif edilen BDT coğrafyasında yeni Avrasya Devletleri Birliği (Avrasya

Birliği) entegrasyon projesi559

bu kez Putin tarafından tekrar öne sürülmüştü. Putin

bu makalesinde “Avrasya için yeni entegrasyon projesini” teklif ediyor ve 2015’te

Gümrük Birliği ve Ortak Ekonomik Alan gibi kuruluşlar temelinde Avrasya

556

Dugin, “ŞOS, ODKB, EvrAzES Kak İnstrumentı Sozdaniya Novogo Miroustroystva op. cit., 2010,

s. 54. 557

Vladimir Putin, “Novıy İntegratsionnıy Proekt Dlya Evrazii – Buduşeye, Kotoroye Rojdayetsya

Segodnya”, İzvestia Gazetesi, 3 Ekim 2011, < http://izvestia.ru/news/502761 > 558

Rusya Federasyonu Dış Politika Konsepti, 12 Şubat 2013, md. 44. <

http://www.mid.ru/brp_4.nsf/0/6D84DDEDEDBF7DA644257B160051BF7F > 559

Nursultan Nazarbayev, “Evraziyskiy Soyus: Ot İdei k İstorii Buduşego”, İzvestia Gazetesi, 25

Ekim 2011, < http://izvestia.ru/news/504908 >

Page 231: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

225

Birliği’nin kurulmasını öngörüyordu. Putin’e göre yeni proje herhangi bir şekilde

SSCB’nin tekrar canlandırılması değil, zamana uygun yeni değerler, politikalar ve

ekonomik temeller üzerinden sıkı bir bütünleşmeyi hedefliyordu. Gümrük Birliği ve

Ortak Ekonomik Alan üyesi ülkelerle başlayarak Kırgızistan ve Tacikistan’ın aşamalı

tam üyeliğini sağlanacaktı. Çağdaş dünyada kutuplardan biri olma niteliğine sahip

güçlü bir ulusüstü birliğin kurulması, Avrupa’yla Asya-Pasifik bölgesi arasında etkin

rol oynayacaktı. Entegrasyon süreçlerinin merkezinde yer alması, beklenilen Avrasya

Birliği, Gümrük Birliği ve Ortak Ekonomik Alan gibi yapıların zaman içerisinde

kendisinde birleştirecekti. Liberal ekonomik temellere dayanan Avrasya Birliği,

öncelikli BDT üyesi ülkeler olmak üzere diğer ülkeler için de açık projedir. Avrupa

Birliği ile Avrasya Birliği arasından dengeli ekonomik ortaklığı, Avrasya kıtasının

jeopolitik ve jeo-ekonomik yapısını değiştirebilen küresel etkiye sahip olacaktı.

SSCB’nin yıkılmasından itibaren Sovyetler Birliği coğrafyasında BDT

üzerinden sürekli entegrasyon çabaları olmuştur. Ancak bu çabalar her zaman

başarıya ulaşamamıştır. Putin’in Rusya Devlet Başkanı olduktan sonra BDT

coğrafyasında KGAÖ gibi askeri alanda ve Avrasya Ekonomik Topluluğu (AET)

gibi ekonomik alanda “çatı” kuruluşlar etrafından entegrasyon süreçleri hızlanmıştı.

2000’de Rusya, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın katılımıyla kurulan

AET, Avrasya coğrafyasında bütünleşme fikrinin hayata geçirilmesi anlamında

kırılma noktasıydı. Sovyetler Birliği dönemine ait ortak enerji altyapıları, ortak

askeri altyapı ve kültürel yakınlık (Rusçanın ortak dil olarak kullanılması) bu

bütünleşmeyi kolaylaştıran en önemli etmeklerdi.560

560

Yu.M. Solozobov, “Evraziyskiy Soyz: Ot İdei k Praktike”, Geopolitika, Sayı: 8, 2011, s. 16-17.

Page 232: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

226

BDT coğrafyasındaki entegrasyon süreci bölge ülkelerinin niyetlerine göre

birkaç entegrasyon alanlardan birine katılmalarını sağlayan formül üzerinden

yapılmaya çalışıldı. Bu politika çerçevesinde pratik anlamda askeri alanda Kolektif

Güvenlik Anlaşması Örgütü ve ekonomik alanda Rusya, Belarus ve Kazakistan’dan

oluşan Gümrük Birliği gibi projelerde “çekirdek” ülkeler üzerinden yürütüldü.

Örgütleri oluşturan “çekirdek” ülkelerin kendi aralarında entegrasyonu

derinleştirirken, entegrasyon projelerine katılmamış, ancak katılma potansiyeline

sahip diğer ülkelere karşı ortak pozisyon sergiliyor ve birliğe katılması için teşvik

edici politikalar yürütüyorlardı.561

Avrasya Birliği de aynı şekilde, başlangıçta

Rusya, Kazakistan ve Belarus’un etrafından güçlü bir siyasi yapılanmanın inşa

edilmesi bekleniyor.

Avrasya Birliği entegrasyonu üç aşama öngörüyordu. Birincisi Rusya,

Kazakistan ve Belarus’un kurduğu Gümrük Birliğiydi. 2010’da resmen faaliyete

başlayan Gümrük Birliği ülkeleri ekonomilerini birleştirerek Avrasya’da entegrasyon

sürecin lokomotifi oluyordu. Sovyetler Birliği ekonomik potansiyelinin % 80’ine

sahip bu üç devletin GSMH’leri birleştirildiğinde bu rakam 2,5 trilyon dolara

ulaşıyordu. Sanayi potansiyeli 600 milyar dolar, tarım üretimi 112 milyar dolar ve

165 milyon kişilik tüketim pazarı oluşuyordu.562

Gümrük Birliği ülkeleri aralarında

ekonomik ve ticari bütünleştirerek, gümrük tarifelerinin kaldırılması ve ticaretin

gelişmesini sağlamak için diğer tüm engellerin ortadan kaldırılması, dış sınırlar için

ortak tarifeler getirilmesi öngörülüyordu. Ortak ticari politikalar geliştirmek için ise,

ulus üstü bir organ olan Avrasya Ekonomik Komisyon’unu kuruldu.

561

Evraziyskiy Soyuz: Vızovı Dlya Evrosoyuza i Gosudarstv “Voskoçkogo Partnyorstva”, EESC,

Aralık 2012, s. 5. 562

Yu.M. Solozobov, “Evraziyskiy Soyz: Ot İdei k Praktike”, Geopolitika, Sayı: 8, 2011, s. 17-18.

Page 233: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

227

İkinci aşama ise 1 Ocak 2012’ten itibaren malların, hizmetlerin, paranın ve iş

gücünün serbest dolaşımı için Ortak Ekonomik Alanı oluşturulmasıydı. Üçüncü ve

son aşama Mayıs 2014’te imzalanan Avrasya Ekonomik Birliği’ydi. Avrasya

Ekonomik Birliği kurulmasıyla Gümrük Birliği ve Ortak Ekonomik Alanı zamanla

Avrasya Birliği kapsamında birleşecek ve 5-10 sene içerisinde ortak para birimine

geçilecekti.563

Ancak Avrasya Birliği, BDT coğrafyasından Avrasya Ekonomik

Topluluğu’nda ve Gümrük Birliği’ndeki gibi sadece ekonomik oluşumlara, Birliği

Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü gibi ortak stratejik ittifakla da eşdeğer

olmayacaktı, Avrasya Birliği aynı zamanda yeni ulus üstü siyasi oluşum, yani bir

nevi Avrasya Konfederasyonu’nun inşa edilmesiydi.564

Avrasya Birliği’nin siyasi

felsefesi Avrasya kıtasında güç dengesini yeniden şekillendirilmesini öngörüyor.

Avrasya Birliği, Rusya Federasyonu’nun merkezi güç rolünü üsleneceği, sınırlarının

BDT sınırlarıyla örtüşeceği siyasi bir yapı olacaktı. 565

Putin’in 4 Mart 2012’de üçüncü kes Devlet Başkanlığı “seçim manifestosu”

olan Avrasya Birliği projesi, Sovyetler Birliği coğrafyasında AB ve Çin’le ekonomik

rekabetiydi. Orta Asya’da ülkelerinin Pekin etkisi altına girmesini engellemek, bu

ülkeler üzerinde kendi etkisini ve ekonomik hâkimiyetini kurmaktı. Bunun için Putin

563

Mihail Troitskiy, Samuel Çarap, “Dilemma İntegratsii na Psotsovetskom Pronstranstve”,

< http://www.globalaffairs.ru/number/Dilemma-integratcii-na-postsovetskom-prostranstve-16177>

(13.01.2014). 564

Aleksandr Dugin, Çetvyortaya Politiçeskaya Teoriya, Baskı: 3, Moskova, Yevraziyskoye Dvijenie,

2012, s. 75. 565

Ibid., , s. 77-78.

Page 234: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

228

Avrasya Birliği’ne katılan ülkeler arasında Kırgızistan ve Tacikistan önemli yere

sahiptir.566

Avrasya’da ekonomik birliğin sağlanması ve güçlü ulus üstü yapının inşa

edilmesi uluslararası siyasette ağırlığı giderek artan Rusya’nın ABD, Çin ya da AB

benzeti bölgesel bloklarla eşit düzeyde pazarlıklar yapabilecek ve rekabet edebilecek

merkez haline gelmesi hedeflenmektedir. Dolayısıyla bu bağlamda Avrasya Birliği

inşa sürecinde ekonomik entegrasyondan ziyade siyasi motivasyonlar önceliklidir.567

Çok kutuplu dünya düzeninin inşasına yönelik olan bu süreç, doğrudan ABD

ve Batı’nın tek kutuplu dünya düzenine, yani küresel stratejisine doğrudan meydan

okuma anlamına geliyor.568

Mevcut haliyle Rusya, (Çin dâhil olmak üzere) ABD’nin

küresel hegemonyasına karşı tek başına rekabet edecek kaynaklara ve güce sahip

değildir. Rusya’nın ekonomik, demografik ve birçok sosyal sorunları söz konusudur.

ABD hâkimiyetini sınırlayabilmek için bölgesel stratejik ittifaklar koalisyonuna

ihtiyaç vardır. Bu ittifakları koalisyonu bölgesel kutuplardan oluşması gerekir. Çok

kutuplu dünyada kutuplardan biri olabilmesi için merkezi gücün teorik olarak güçlü

bir askeri, ekonomik, demografik, siyasi, coğrafik ve medeniyet yapılanması

etrafından etrafındaki toprakları (ülkeleri) bütünleştirebilmesi gerekir.569

Avrasya’nın bir mücadele alanı olduğuna dair ilk siyasi anlam veren İngiliz

bilim adamı ve siyasetçi Mackinder olmuştur. Mackinder’e göre Devletler için en

elverişli coğrafya merkezi konumda olmasıydı. Küresel anlamda dünyanın

566

Hannes Adomeyt, “”Evraziyskiy Soyuz” Putina: İntegratsionnıy Proekt Rossii i Yeyo Politika”,

Policy Paper, Aralık 2012, s. 3. 567

Evraziyskiy Soyuz: Vızovı Dlya Evrosoyuza i Gosudarstv “Voskoçkogo Partnyorstva”, EESC,

Aralık 2012, s. s. 11. 568

Dugin, Çetvyortaya Politiçeskaya Teoriya, op. cit., s. 77. 569

Aleksandr Dugin, Teoriya Mnogopolyarnogo Mira, Evraziyskoe Dnijenie, Moskova, 2012, s. 245-

246.

Page 235: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

229

merkezinde Avrasya Kıtası bulunmaktadır. Avrasya Kıtasının merkezinde ise

dünyanın kalbi (heartland) bulunmaktadır. Heartland tüm dünyayı kontrol etmek için

en elverişli üs konumundadır.570

İngiliz dolayısıyla da Anglo-Sakson dünyanın çıkarlarını gözeten Mackinder,

bu durumda “Ada dünyasının” (o dönem Britanya İmparatorluğunun) temel

jeopolitik hedefi Heartland’in maksimum zayıflatmak, kendi etkisini ise daha da

artırmaktı. Bu bağlamda dünya politikasında en önemli stratejik önceliğini jeopolitik

kanununla açıklıyordu: “Doğu Avrupa’yı kontrol eden, Heartland’a hükmeder;

heartlerd’a hükmeden dünya adasına hükmeder, Dünya adasına hükmeden dünyaya

hükmeder”. Mackinder’e göre Rusya dünyada merkezi stratejik pozisyonuna sahiptir.

Rusya her tarafından saldırabileceği gibi, her tarafından da saldırılara açık bir kıta

ülkesidir. Anglo-Saksonların en önemli amacı Rusya etrafında kıtasal stratejik

ittifakın meydana gelmesini önlemektir. Eğer güç dengesi Rusya lehine değişir ve

onun Avrasya periferisine/çevresine yayılması takip edersen, kıtanın tüm

kaynaklarını kullanarak dünya imparatorluğu kurmak için fırsat yakalayacaktır.571

Avrasya coğrafyasında daha önce Sovyetler Birliği’ni daha sonra ise

Rusya’nın ulusal çıkarlarını ilgilendiren ve ABD’nin 2. Dünya Savaşı’ndan sonra dış

politika stratejisinin teorik temelini oluşturan “kenar kuşak/rimland” konseptiydi.

1942’de “Dünya Politikasında Amerikan Stratejisi. Birleşik Devletler ve Güç

Dengesi” ve 1944’te “Dünya Coğrafyası” çalışmalarıyla Amerikan bilim adamı

Nicolas Spaykmen ABD’nin Avrasya’da hâkim olabilmesi için “rimland/ kenar

570

H.J. Mackinder, “The Geographical Privot of History”, The Geographical Journal, Vol.23. No.4,

April 1904, ss. 421-437.; Aleksandr Dugin, Osnovıy Geopolitike”, Moskova, Arkeogeya-tsentr, 2000,

s. 24.

571 Aleksandr Dugin, Osnovıy Geopolitike”, op. cit., s. 26.

Page 236: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

230

kuşak” bölgelerine, yani Avrasya’nın batısına, güneyine ve güney doğusuna hâkim

olması gerektiğini öne sürer. Küresel mücadelenin Avrupa’dan başlayarak Orta

Asya’yı içine alarak Doğu Asya’ya kadar uzanan, yani Avrasya’nın

merkeziyle(şimdiki Rusya) ve Dünya Okyanusları arasında kalan bölge üzerinde

yapılması gerekiyordu. “Rimlend’i kontrol eden, Avrasya’yı kontrol eder”

stratejisine dayanan bu konsept, Rusya’nın çevresinde “tampon bölge” oluşturulması,

bu bölgelerde jeo-ekonomik yeni yapılanmalara gidilmesi (Büyük Orta Doğu Projesi,

GUUAM, Büyük Orta Asya Projeleri) ve Karadeniz-Kafkaslar-Orta Asya bölgesinin

enerji kaynakları ve ulaşımı üzerinde, yani Doğu-Batı enerji hatları üzerinde Batı’nın

kontrolünün sağlanmasıydı.572

Brzezinski’ye göre, “ABD için Avrasya en büyük jeopolitik ödüldür. SSCB

sonrası Avrasya’da başat rolü ABD oynamaktadır ve ABD’nin küresel lideri Avrasya

kıtasında hâkimiyetini ne kadar uzun süreli ve etkili sürdürebileceğine bağlıdır.

Avrasya’yı “yöneten/kontrol eden” devlet aynı zamanda dünyanın en gelişmiş ve

güçlü ekonomilere sahip üç bölgeden ikisini kontrol etme gücüne sahip olacaktır.

Eğer Avrasya Kıtası’nın Atlantik kıyısından Asya-Pasifik kıyısına kadarki geniş

alanın orta bölgesi (Rusya), ABD’nin hakimiyetindeki Batı yörüngesinde dâhil

edilebilirse, güney bölgelerinde tek bir aktörün hakimiyeti ortaya çıkmazsa ve eğer

Doğu bu anlamda birleşmezse ve ABD’yi dışlamazsa ABD zafere ulaşmış

sayılacaktır. Ancak eğer Avrasya Kıtasının orta kısmı Batı’ya ret çekerse, aktif tek

parça haline gelirse ve Güney’de kontrolünü sağlarsa, ya da doğunun büyük

güçleriyle ittifak kurarsa ABD’nin Avrasya kıtasındaki etkisi aniden düşüşe geçer.

En son olarak ABD’nin Avrasya kıtasının batı kısmından(Avrupa’dan) kovulması

572

Vladimir Konobeev, “Bitva Za Rimlend”, Beloruskaya Dumka, Sayı: 21, 2009, s. 55-56.

Page 237: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

231

durumunda, ABD’nin Avrasya’daki varlığının sonu gelir, aynı zamanda Avrasya

kıtasının orta bölgesindeki güçlenmiş yeni oyuncunun kıtanın batı kısmına

(Avrupa’ya) boyun eğdirecektir”.573

SSCB’den sonra ABD’nin Avrasya’da mutlak kontrolü sağlamasının önünde

en önemli engel Rusya teşkil etmektedir. Rusya’nın siyasi ve ekonomik oyuncu

olarak tekrar öne çıkması kabul edilemezdi. Bunun için Rusya’nın “yakın çevresi”

Rusya’yı etkisiz hale getirmek ve parçalanması için bir üs olarak kullanılması

gerekiyordu. Rusya’nın “yakın çevresini” kendi çıkar alanı ilan etmesi ve ya kendi

etrafında birleştirmesi ABD’nin küresel stratejisine meydan okuma olarak

görülmektedir.574

Rusya Avrasya’nın batı sınırlarında olduğu gibi güney gölgesinde de ilk başta

ABD hegemonyasına karşı rekabete başlamıştı. Bu bağlamda Rusya Avrasya’da

Bağımsız Devletler Topluluğu, Avrasya Ekonomik Topluluğu, Gümrük Birliği,

Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü, Şanghay İşbirliği Örgütü gibi birçok bölgesel

ekonomik ve güvenlik yapılanmalar üzerinden pozisyonunu güçlendirmek, kendi etki

alanını genişleterek çıkarlarını savunmaya çalışmıştır. Rusya Avrasya stratejisiyle

Doğu-Batı (Avrupa ve Asya-Pasifik) arasında “ekonomik köprü” olmayı, “Avrupa-

Asya-Avrasya üçgenini” stratejisiyle kendi ulaşım, iletişim enerji kaynaklarını

kullanarak yeni “Büyük İpek Yolunu” kontrol etmeyi amaçlamaktadır.575

573

Zbigniew Brzezinski, The Grand Chessboard: American Primacy abd Its- Geostrategic

Imperatives, Washington, Babic Books, 1997, s. 30-35. 574

Modest Molerov, “Blijneye Zarubejye” Novoy Rossii ili “Zadniy Dvor” SŞA”, Russkiy Jurnal,

Mayıs 2008, s. 119. 575

Sergey Rogov, “Strategiya Rossii v Evrazii v XXI veke”, Nezavisimaya Gazeta, 26 Şubat 2010.

Page 238: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

232

ABD’nin dışında Rusya’nın Avrasya politikasını doğrudan etkileyen diğer bir

aktör ise Çin’dir. Avrasya coğrafyasında 1990’lardan itibaren özellikle ABD’nin

politikalarına karşı koymaya çalışan, bazen Batı’ya karşı ŞİÖ çerçevesinde Çin’i

yanına alarak hareket eden Rusya, bu kez Çin’le Avrasya’da rekabet etmek zorunda

kalmaktadır.

Örneğin Eylül 2007’de Çin ve yedi Orta Asya devleti (Afganistan,

Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Moğolistan, Tacikistan ve Özbekistan) arasında

20 milyar dolar değerinde “ipek yolu” inşa edilmesi konusunda anlaşmaya varıldı.

Kara ve demir yollarıyla Orta Asya üzerinden Çin’i Avrupa’ya bağlaması amaçlanan

bu proje Rusya’nın Avrupa ile Asya arasında “stratejik körü” olma niteliğini ortadan

kaldırarak Rusya’nın Avrasya stratejisine önemli darbe vuruyordu. 576

Rusya’nın siyasi-askeri anlamda ve enerji alanında hala Rusya’nın Orta

Asya’daki liderliğini kabul eden Çin, bölgede giderek artan etkisiyle zaman

içerisinde Rusya’yı bölgeden dışlamaya çalışacaktır. Şimdiye kadar Rusya, Çin’i

dâhil olmadığı AET ve KGAÖ gibi yapılarla Çin’in etkisini sınırlayabilmiştir. Ancak

Çin’in “Büyük Çin Avrasya’sını” inşa etmeye kalkarsa Rusya’nın Orta Asya

bölgesinde varlığı hızlı bir şekilde düşüşe geçecek ve Rusya’nın Avrasya Birliği

politikasını olumsuz etkileyecektir.577

Dolayısıyla Rusya’nın Avrasya Birliği’ni inşa

ederek ABD’nin küresel hegemonyasına karşı olduğu gibi, bölgede giderek artan Çin

etkisine karşı da bir sınır koyma çabası olmuştur.

576

V.N.Konobayev, “Geostrategiya SŞA v Evrazii: Novıye Smıslı Geopolitiki”, Problemı

Upravleniya, Sayı: 1(26), 2008, s. 92. 577

A.İ.Podberyozkin, O.A.Podberyozkina, “Rol Rossii v Razvitii Eraziyskoy İntegraztsii”, Toçka

Zreniya, Sayı: 2(19), Mayıs 2013, s. 95-96.

Page 239: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

233

SONUÇ

Orta Asya’da yeni bağımsız Cumhuriyetlerin ortaya çıkmasıyla beraber bölge

ülkeleri güvenlik sorunlarıyla karşılaşmıştır. Kırgız-Kazak sınır sorununun tamamı,

Özbek- Kazak sınır büyük bir çözüme kavuşmuşken, Özbek-Kırgız, Özbek-Tacik ve

Kırgız-Tacik sınır sorunları hala canlılığını korumaktadır. Bu da söz konusu ülkeler

arasında çatışmalara ve bölgesel istikrarsızlıklara yol açmaya devam etmektedir.

Bölgenin en önemli sorunların biri olan su sorunları Özbekistan’ın yukarı kıyıdaş

ülkeleri Kırgızistan ve Tacikistan’a karşı savaşla tehdit etmesine kadar giden

gerginlik devam etmektedir. Orta Asya ülkelerinin daha Sovyetler Birliği’nin inşası

zamanında çizilen sınırları aynı zamanda etnik sorunlarında temellerinin en önemli

nedenidir. Kırgızistan, Tacikistan ve Kazakistan topraklarında Özbek azınlığın

yaşaması ve ektik çatışmaları tetiklemekte ve bünyesinde yeni çatışma riskleri

barındırmaktadır. Aynı şekilde Kırgızistan’da Taciklerle Kırgızlar arasında gerginlik

devam etmektedir. Ancak etnik gerginlik ve yabancı düşmanlığı sadece bölgenin

yerel halkları arasında değil, özellikle Kafkasya’dan Stalin döneminde sürülen

halklara karşı da devam etmektedir.

Page 240: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

234

Siyasal İslam sorunu da Özbekistan başta olmak üzere Orta Asya rejimlerine

karşı tehdit haline gelmiştir. Orta Asya’daki İslam hareketlerinin Afganistan’daki

Taliban ve El-Kaide’yle bağlantıları söz konusu örgütlerin terörist faaliyetlere

girişmelerini daha belirgin hale getirmiştir. Bölge halkının sosyo-ekonomik

nedenlerden dolayı radikal İslam örgütlere dâhil olmaları hızla artarken, bölge

ülkeleri için de potansiyel tehdit haline gelmiştir. Afganistan’da yaşanan

istikrarsızlık İslam gurupları üzerinden bölgenin güvenliğini doğrudan

etkilemektedir. Yani Orta Asya ülkelerinin 1990’ların başında var olan güvenlik

sorunları, günümüzde de canlılığını korumakta ve bölgenin istikrarını bozabilecek

niteliktedir.

Orta Asya güvenliğini bazen olumlu bazense olumsuz etkileyen bir başka

meseleyse bölge dışı güçlerin bölgede istikrar sağlama çabaları ve kendi aralarında

yaşanan rekabetidir. Başta Rusya, ABD, Türkiye ve İran’ın bölge üzerinde hızla

artan etkisi daha sonra bölgedeki gelişmeler ve söz konusu güçlerin kendi dış

politikalarından kaynaklanan nedenlerden dolayı Orta Asya ilişkilerinde değişimler

meydana gelmiştir. Her bir bölge dışı gücün Orta Asya ülkelerinin güvenlik, siyasi

istikrar ve ekonomik kalkınmasını gerçekleştirmesi için öne sürdüğü projeler bir

başka rakip gücün teklif ettiği projeyle örtüşmemesi ya da ulusal çıkarlarına ters

düşmesi bölge ülkeleri üzerinde rekabetin kızışmasına neden olmaktadır. Sonuçta

bölgedeki daha zayıf olan ülkelerde siyasi çalkantılarla sonuçlanmaktadır.

ABD’nin yakın gelecekte küresel liderlik rolünden vazgeçmeyeceği gibi,

enerji kaynakları ve stratejik konumu açısından Avrasya’da varlığını sürdürmek

isteyecektir. ABD Orta Asya’ya 2000’larde olduğundan daha az önem vermekle

birlikte, ABD Orta Asya’nın küresel stratejisinde önemli rol oynaması nedeniyle terk

Page 241: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

235

etmeyecektir. Özellikle Özbekistan ve Kazakistan’la değişik şekillerde ilişkilerini

sürdürmek isteyecektir. Çin’in ABD tarafından rakip görülmesi, Orta Asya’nın

önemini ilerleyen yıllarda tekrar gündeme getirecektir. ABD’nin Orta Asya

politikasında Afganistan’ın merkezi rol oynadığını da göz önünde bulundurursak,

Washington’un Afganistan’daki askeri üsler üzerinden Orta Asya’da etkisini

sürdüreceği söyleyebilir.

Orta Asya’da en önemli dış aktörlerden biri olan Çin, komşusu Kazakistan,

Kırgızistan ve en sonunda Tacikistan’la sınır sorunlarını çözmüş, ŞİÖ çerçevesinde

Uygur sorununun çözümüne yönelik bölge ülkelerini yanına çekebilmiştir. Yine ŞİÖ

üzerinde bölgede başta ticari-ekonomik olmak üzere, enerji alanında da önemli

başarılar kat etmiş, hem ABD’ye karşı, hem de Rusya’ya karşı rekabetinde kayda

değer bir güç haline gelmiştir.

Doğu Blok’unun yıkılmasıyla AB’nin dış politikasının Doğu Avrupa

ülkelerine yönelmesi ve Rusya’yla ilişkilerine öncelik vermesi, Orta Asya

politikasının zayıf kalmasına neden olmuştur. Günümüzde de daha çok “yumuşak

güç” olan ve ekonomik ve insani yardımlar gibi araçlarla ilişki kurmaya çalışan AB,

Orta Asya’da ABD’nin politikalarını takip etmeye devam etmektedir. Yani kendi

Orta Asya stratejisinden söz edilemez.

1990’larda Orta Asya’nın en önemli aktörlerden biri olan ve bölgenin

kalkınması ve Batı kuruluşlarıyla bütünleşmesi için “model ülke” olan Türkiye, daha

sonra bu misyonundan vazgeçmek zorunda kalmıştır. Özbekistan’la yaşanan soğuk

ilişkiler günümüze kadar devam etmektedir. Türkmenistan’la da ilişkilerin düşük

seviyede seyretmesini de dikkate aldığımızda Türkiye’nin Türk Konseyi üzerinde

Page 242: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

236

Orta Asya’da etkisinin sürdürülmeye çabaladığını söyleyebiliriz. ŞİÖ’ye gözlemci

olarak katılması Türkiye’nin kendisine bölgede yeni alanlar aramaya çalıştığının

göstergesidir. Ancak Türkiye’nin dış politika önceliğini Orta Doğu’ya çevirmesi ve

Orta Asya’da daha güçlü dış aktörlerin daha etkin hale gelmesi, Türkiye’nin Orta

Asya’da etkisini sınırlamıştır. İran’ın da Orta Asya üzerinden rolü sınırlı düzeyde

devam etmektedir. Hazar sorunu nedeniyle Türkmenistan dışında hala anlaşmazlıklar

devam etmektedir. Orta Asya ülkelerinin Batıyla ilişkilerini değiştirme çabası

nedeniyle İran’ın bölge politikasını Tacikistan ve Afganistan’la sınırlı kılmasına

neden olmuştur. Hindistan, Pakistan ve Japonya’nın Orta Asya’daki rolleri yok

derecede azdır. Ama Hindistan ve Pakistan ABD’yle istişare çerçevesinde değişik

dönemlerde Türkmenistan doğalgazının ihracatı için hala bir girişim içerisindedir.

Ama bu çabalar daha sonuç vermemiştir. Dolayısıyla Orta Asya’da birçok bölge dışı

aktör değişik düzeylerde kendilerine etki alanı yaratmaya çalışsa da, Rusya, Çin ve

ABD bölgenin en önemli güçleri arasındadır.

Ancak Orta Asya’da yaşanan bu rekabetin ve bölge ülkelerinin tek bir küresel

ya da bölgesel aktöre bağımlı olmaktan kurtulma fırsatı bularak söz konusu

rekabetten kendine pay çıkarmayı başarabilmişlerdir. Zaman içerisinde kendi

başlarına uluslararası aktör haline gelen Orta Asya ülkeleri söz konusu güçlerin bölge

üzerinde politikalarını hayata geçirmelerini de sınırlayabilme niteliğine sahip olmaya

başlamışlardır.

Orta Asya ülkelerinin her birinin kendi ulusal kapasitesi, güvenlik sorunları

ve tarihsel siyasal altyapısı nedeniyle bir birinden farklı dış politika tercihleri

olmuştur. Bu da meydana gelen ve bölgeyi doğrudan etkileyen küresel ve bölgesel

sorunlar nedeniyle değişkenlik göstermeye başlamıştır. Bölge üzerinde yaşanan

Page 243: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

237

gelişmeler bölge üzerinden tarihsel geçmişine dayanarak belli bir hak iddia eden ve

bölgede hala önemli aktör olan Rusya’nın politikalarını doğrudan etkilemiştir.

Sovyetler Birliği sonrası Rusya’nın ekonomik, siyasi ve toplumsal sorunları

ve bunların Rus dış politikasına etkileri, Rus dış politika tercihi gibi nedenlerle

1990’ların başlarında bölgeden çekilmesine nende olmuş, ama daha sonra güvenlik

nedenleriyle bölgeye tekrar dönme çabası içerisine girmiştir. 2000’lerde Orta

Asya’da etkisinin tekrar arttığı görülse de bölgedeki eski hâkimiyetini kaybetmiştir.

Rusya bölgeyi Sovyetler Birliği’ndeki gibi bölmeye ve bölge ülkelerini Rusya

Federasyonu’nun bir parçası haline getirmeyi hiçbir zaman düşünmese de, Orta Asya

için her zaman etkili müttefik olmayı amaçlamıştır. Moskova 11 Eylül 2001’den

sonra bölgede açılan askeri üslerde görüldüğü gibi ABD’yle, son zamanlarda ise

Çin’le de uzlaşmayı kabul etmeye başlamıştır. Rusya, bölgede yaşanan uluslararası

rekabeti Orta Asya ülkeleri kendi çıkarlarına kullanmaya çalıştıklarını da

bilmektedir. Ama aynı zamanda da Rusya bu zaman dilimi içerisinde çok çeşitli

yapıya sahip Orta Asya bölgesinde en önemli ve yasal müttefik ülke konumuna

gelmeyi de başarabilmiştir.

Rusya Orta Asya’da başarılı bir şekilde etkisini tekrar sağlamış olsa da, aynı

zamanda bu süre içerisinde bölgede “diğer güçlerden biri” haline gelmiştir.

Rusya’nın pozisyonu jeopolitik zorluklarla karşı karşıya kaldığı için Orta Asya

üzerinde mutlak garantisini de sağlamış değildir. Hindistan, İran ve Türkiye dâhil

bazı bölgesel güçler birçok sebepten dolayı Rusya’nın hâkimiyetini gölgede bırakma

gücünden yoksun olmasına karşın Çin, uzun vadede Rusya’nın bölge politikasında

zorluklar çıkartacak güce sahip bir aktördür. Şimdiye kadar her iki taraf da bölgeye

yönelik amaçlarını çatışmadan kaçınarak gerçekleştirebilmişlerdir. Ancak bu durum

Page 244: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

238

yakın gelecekte özellikle yer altı kaynakların kontrolü konusunda rekabet daha da

artacaktır. Yakın zamanda kadar Orta Asya’da Rus-Çin işbirliği Pekin’in bölge

güvenliğinin Rusya tarafından sağlanmasını desteklemesi sayesinde olmuştur. Ama

eğer Çin yönetimi herhangi bir sebepten dolayı Orta Asya’daki siyasi pozisyonunu

değiştirme ihtiyacı duyarsa ve bölgede sadece ekonomik değil de, siyasi ve askeri

alanlarda da söz sahibi olmak isterse Çin’in çıkarları Rusya’nın çıkarlarıyla

çatışmaya girecektir.

Rusya’yla Orta Asya ilişkileri ve Moskova’nın bölge politikası bir de

Moskova’yla Washington arasındaki rekabet ve işbirliğine bağlıdır. ABD’nin

Afganistan politikasındaki önceliklerinin değişmesi, ülke istikrarına ve radikal terör

unsurlarına karşı yönelik izleyeceği politikalar, Pakistan’daki belirsizlik ve olası

güvenlik risklerinin Orta Asya’nın tamamını tehdidi, bölgenin istikrarı için Rusya ve

ABD’yi işbirliğine itebilir. Rusya’nın Orta Asya’daki varlığı aynı zamanda

ekonomik gücüne bağlıdır. 2000’lerin başından itibaren petrol ve doğalgazdan

sağladığı gelirler Rusya’yı daha önce sahip olmadığı güce kavuşturmuştur. Ancak

Rusya’nın en önemli gelir kaynağı olan enerji kaynaklarının ihracatının her hangi bir

nedenle (küresel ekonomik kriz ya da ambargo) sekteye uğraması Rusya’nın Orta

Asya’daki hem güvenlik alanında, hem entegrasyon ve ekonomik anlamda

yatırımları sorunlarla karşılaşacaktır. Bu da doğal olarak Rusya’nın bölgedeki siyasi

etkisine doğrudan tesir edecektir fakat bu durum Rusya’nın etkisini tamamen de yok

edecek etkide olmayacaktır.

Son olarak Rusya ile Kazakistan arasında 11 Ekim 2013 tarihinde imzalanan dostluk

ve ittifak antlaşmasıyla, ve var olan ekonomik, ticari, askeri ve askeri-teknik

alanlarında işbirliği ve entegrasyon ilişkileri Rusya’nın yakın gelecekte de

Page 245: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

239

Kazakistan’ın en önemli müttefiki olmaya devam edeceğinin göstergesidir.

Tacikistan’da bulunan askeri üslerle ilgili yapılan anlaşmayla Rusya söz konusu

üssün 2042 yılına kadar uzatılmasını sağlayarak Orta Asya’nın güney sınırlarında

önemli stratejik pozisyona sahip olmuştur. Tacik ordusuna askeri-teknik yardım

yapılmasını, Tacik ordusunun modern silahlarla donatılması ve askeri kadrolarının

karşılıksız eğitilmesini de üstlenen Moskova, Tacikistan üzerinde de stratejik

nüfuzunu korumuştur. Kırgızistan’daki Kant askeri hava üssünün genişletilmesi

yönünde önemli adım atan Rusya, aynı zaman da bölgede Kırgızistan ve Tacikistan

üzerinden Özbekistan’a karşı güç dengesini sağlamaya çalışmıştır. Rusya’nın askeri

üsler üzerinde bölgede uzun vadede varlığını ve pozisyonunu koruyabilmesi aynı

zamanda bu ülkeler üzerinde, göçmen işçilere yönelik yaptırımlar ve ekonomik

desteğinin geri çekmesi gibi zorlayıcı yöntemler kullanmasına bağlı olmuştur. Yani

Rusya artık bu ülkelere pazarlık için değişik yöntemler kullanmaya başlamıştır.

Daha önce Orta Asya ülkeleri arasında su sorunlarında meydana gelen gerginliklerde

(ve çıkabilecek olası çatışmalarda) tarafsız kalan Rusya, bundan sonra Kırgızistan ve

Tacikistan’ı Özbekistan’a karşı desteklemeye başlamıştır. Rusya özellikle Kırgızistan

ve Tacikistan gibi daha zayıf bölge ülkelerinin ordu ve güvenlik güçlerini

güçlendirerek, sınır dışından gelebilecek terör örgütleri gibi tehditlere karşı savaşma

kabiliyetlerini artırmak ve iç isyanlara karşı rejimleri ayakta kalmalarını sağlamaya

çalışmaktadır. Bu tür yardımlarla aynı zamanda bölge hükümetlerini uysal hale

getirmeyi de amaçlamaktadır.

Enerji konusunda da Rusya bölgede pozisyonunu sürdürmeyi başarabilmiştir.

“Gazprom” ile “Türkmengaz” arasında 2009’da yapılan anlaşmayla “Gazprom”

Türkmen doğalgazının 30 milyar metreküpünü 2028 yılına kadar alım-satımını

Page 246: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

240

üstlenmiştir. İki taraf arasında enerji alanında yapılan stratejik işbirliğinin

artırılmasına ilişkin anlaşmayla Rusya Türkmenistan enerji kaynakları üzerinden

tekrar etki kazanmaya başlamıştır. Orta Asya enerji zengini ülkelerle Batı’lı enerji

tüketici ülkeler arasında doğrudan anlaşma yapmalarını engellemeyi sürdüren Rusya,

Gazprom üzerinden Orta Asya’dan doğu güzergâhına giden enerji boru hatları ve

altyapısını da üstlenmek istemektedir.

Avrasya’da ABD ile olası gerginliğine karşı Çin’i yanına alarak ŞİÖ

üzerinden dengelemeye çalışan Rusya, ŞİÖ’yü bir “saklı ittifakı” olarak kullanmaya

devam etmektedir. Ancak ŞİÖ’nün ABD’ye karşı pozisyon alabilmesi için ise Çin’in

bu yöndeki çıkarlarıyla Rusya’nın çıkarlarının örtüşmesine bağlı olacaktır. Ancak

Çin’in bölgede ekonomik hâkimiyetini sınırlayacak güce sahip olmayan Rusya, örgüt

içerisinde işbirliği üzerinden Çin’le iş bölümü yaparak Çin’in etki alanını

sınırlamaya çalışmaktadır.

Çin’le rekabeti devam eden Rusya, ŞİÖ dışında, güvenlik alanda KGAÖ,

ekonomik ve ticari alanda ise Avrasya Birliği üzerinden bölgedeki etkisini muhafaza

etmeye çalışmaktadır. KGAÖ gibi askeri-savunma örgütünün başını çeken Rusya,

bu örgüt üzerinden bölge ülkelerinin dış güvenliklerini sağladığı gibi, bölge ülkeleri

de KGAÖ üzerinden Rus silahlarıyla ve maddi desteğiyle ulusal ordularını

desteklemeyi sürdürmektedir. Terörizm tehdidine karşı özel operasyonlar yapabilme

imkânı, kapsamlı operasyonlarla Afganistan kaynaklı uyuşturucuların kendi sınırına

gelmeden yerinde arındırma imkânı sağlamaktadır. KGAÖ çerçevesinde yürütülen

askeri-teknik işbirliği sayesinde taraf ülkelerin Rusya öncülüğünce bütünleşme

sürecine ilgisini artırmanın yanında, söz konusu ülkelerin ordularını Rus silahlarıyla

donatarak ve askeri personelini eğiterek kendisine olan bağımlılığı da

Page 247: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

241

sürdürmektedir. KGAÖ sayesinde Rusya Orta Asya’da askeri varlığını muhafaza

etmektedir. Aynı şekilde örgüt üyesi Orta Asya ülkelerinin üçüncü ülkeler ve

ittifaklarla işbirliğini kontrol etmekte ve üçüncü ülkelerin etkisini sınırlamaktadır.

Ancak KGAÖ’ye Orta Asya’nın beş ülkesinden sadece (Kazakistan,

Kırgızistan v Tacikistan) üçü girmektedir. Daha önce Gümrük Birliği, ardından

Ortak Ekonomik Alan ve 2014’te imzalanan Avrasya Ekonomik Birliği’nin

kurulmasıyla bölge üzerinde ekonomik birlik inşa edebilmiştir. Ancak söz konusu

birlikte Orta Asya’dan sadece Kazakistan yer almaktadır. İlerleyen yıllarda

Kırgızistan ve Tacikistan’ın katılması umulmaktadır. Bu entegrasyon projeleri

sayesinde Rusya hala bölgede etkin ve potansiyel merkez olma yeteneğine sahiptir.

Rusya’nın Orta Asya’daki önemini ve etkisini belirleyecek diğer bir faktör

Rusya’da olduğu gibi bölge ülkelerinde bir birine karşı iç kamuoyundaki bakışları

olacaktır. Rusya’da yaşanan demografik kriz ve özellikle Sibirya’nın boşalmasına

karşı Orta Asya’da kitlesel yabancı işçi göçünün yarattığı toplumsal tepki ve artan

yabancı düşmanlığı söz konusudur. Rusya yönetici sınıfında Orta Asya ülkelerinin

istikrarının Moskova’nın garantörlüğüne bağımlı olarak görülmesi, bu ülkelerin

Rusya’nın doğal bir parçası oldukları ancak bunun kültürel yakınlık üzerinden değil

de, ekonomik, siyasi ve güvenlik, anlamında olduğuna dair tartışmalar yapılması,

Rusya’nın bölgeye bakışını etkilediği gibi, bölge ülkelerinin de Rusya’ya karşı

bakışını da olumsuz etkilemektedir.

Ancak Rusya’nın 1990’ların sonlarında altyapısını hazırlamaya başladığı ve

2000’ler boyunca çeşitli araçlarıyla kurumsallaştırmaya çalıştığı çok kutuplu dünya

düzeninde kutuplardan biri olma politikası Orta Asya ülkeleriyle arasındaki

Page 248: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

242

olumsuzlukların ortadan kaldırılması için de yeni yollar aramaya başlayacaktır.

Bölgedeki güvenlik sorunlarını artması ve bazı Orta Asya ülkelerinin söz konusu

güvenlik sorunlarının üstesinden gelebilmelerinde yetersiz kalmaları Rusya’yla

güvenlik alanında işbirliğine gitmek zorunda kalacakları nedeniyle Moskova’nın

elini güçlendirmektedir. Orta Asya’daki güvenlik sorunları Rusya’nın da güvenliğini

ve ulusal çıkarlarını doğrudan etkilediğinden dolayı Rusya da bölgede varlığını

sürdürmek için tüm kaynaklarını ve etki/baskı araçlarını kullanarak Orta Asya

ülkelerini kendisiyle uzun vadeli ittifak ilişkisine girmelerine zorlayacaktır. Rusya

bazen bölge ülkeleri arasındaki ihtilafları kullanarak kendi etkisini sürdürmeyi de

amaçlayabilir. Bu, söz konusu ihtilaflı bölge ülkeleri arasından arabuluculuk yoluyla

olabileceğini gibi, kendisiyle ittifak ilişkisi içerisinde girmek isteyen ülkenin yanında

yer alarak bölgedeki dengeleyici güç rolünü üslenmeye çalışabilecektir.

Page 249: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

243

KAYNAKÇA

Kitaplar

A.A. Kazantsev, “Bolşaya İgra” S Neisvestnımi Pravilami: Mirobaya

Politika i Tsentralnaya Aziya, Moskova, Naslediya Evrazii, 2008.

Adıbelli, Barış, Pax Sinica: Çin’in Dünya Düzeni, İstanbul, IQ Kültür Sanat

Yayıncılık, 2009.

Akçalı, Pınar “Orta Asya’da Etnik Sorunlar: Karşılaştırmalı Bir İnceleme”,

Orta Asya’da Siyaset ve Toplum: Demokrasi, Etnisite ve Kimlik, (der). M.Turgut

Demirtepe, Ankara, USAK Yayınlar, 2012, ss. 65-98.

Akimbekov, S.M., Afganskiy Uzel i Problemı Bezopaskosti Tsentralnoi Azii,

Almatı, KISI, 2003.

Akimbekov, Sultan, “Rossiyskaya Politika v Tsentralnoy Azii (Sostoyaniye i

Perspektivı)”, Pro et Contra, Cilt: 5, Sayı: 3, Yaz 2000, ss. 75-88.

Alamanov, S.K., Kratkaya İstoriya i Opıt Reşeniya Pograniçnıh Problem

Kırgızstana, Bişkek, Fond im. F. Eberta, 2005.

Aytmatov A., Kırgızistan i Kazahstan: Granitsı Drujbı i Dobrososedstva,

Bişkek, Kırgızistan Dışişleri Bakanlığı, 2004.

Bal, İdris, “Soğuk Savaş Sonrası Türk Dış Politikası İçin Türk

Cumhuriyetlerinin Önemi”, 21.Yüzyılın Eşiğinde Türk Dış Politikası, der. İdris Bal,

İstanbul, Alfa, 2001, ss. 327-344.

Page 250: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

244

Baluyev, D. G. “Vnutrenniye Faktorı, Vliyayuşiye Na Rossiyskuyu

Vneshnuyu Politiku”, Vneşnyaya Politika i Bezopasnost Sovremenoy Rossii 1991-

2002, Cilt I, Moskova, MGİMO, 2002, ss. 351-382.

Beloglazov, A.V., Vliyaniye İslama Na Politiçeskiye Protsessı v Tsentralnoy

Azii, Kazan, Kazan Üniversitesi Yayınları, 2013.

Birsel, Haktan, Eski Dünyanın Karanlık Yüzü Orta Asya Jeopolitiği, İstanbul,

IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 2006.

Bogaturov, A., Dundiç, A., Troitskiy, Y., Tsentralnaya Aziya: “Otlojennıy

Neytralitet” i Mejdunarodnıye Otnoşeniye v 2000-h Godah, Moskova, NOFMO,

2010.

Bogaturov, Aleksey, Dundiç, Aleksey, Troitskiy, Evgeniy, Tsentralnaya

Aziya: “Otlojennıy Neytralitet” i Mejdunarodnıye Otnoşeniya v 2000-h Godah,

Mosova, Baskı 4. NOFMO, 2010.

Brzezinski, Zbigniew, The Grand Chessboard: American Primacy abd Its-

Geostrategic Imperatives, Washington, Babic Books, 1997.

Dağı, Zeynep, Kimlik, Milliyetçilik ve Dış Politika: Rusya’nın Dönüşümü,

İstanbul, Boyut Yayınları, 2002.

Daniloviç, M.V., “Podhodı k Deyatelnosti ŞOS: Rossiya i Kitay”,

Şanhayskaya Organizatsiya Sotrudniçestva i Problemı Bezopasnosti Evrizii, der, AA.

Rozanov, Minsk, Almatı, Cenevre, 2012, ss. 22-46.

Dobgan, E.F., Rozanov, A.A., Organizatsiya Dogovora o Kollektivnoy

Bezopaskosti (2002-2009 gg.), Minsk, Kovçeg, 2010.

Page 251: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

245

Dugin, Aleksadr, Geopolitika, Moskova, Gaudeamus, 2011.

Dugin, Aleksandr, Çetvyortaya Politiçeskaya Teoriya, Baskı: 3, Moskova,

Yevraziyskoye Dvijenie, 2012.

Dugin, Aleksandr, Teoriya Mnogopolyarnogo Mira, Evraziyskoe Dnijenie,

Moskova, 2012.

İvanov, İ.S., “Vneinyay Politika Rossii na Rubeje XXI veka: Problemı

Formirovaniya, Evolyutsiya i Preemstvennost”, Vneşnyaya Politika i Bezopasnost

Sovremenoy Rossii 1991-2002, Cilt I, Moskova, MGİMO, 2002, ss. 204-232.

Kazantsev, A.A., “Bolşaya İgra” S Neisvestnımi Pravilami: Mirobaya

Politika i Tsentralnaya Aziya, Naslediya Evrazii, Moskova, 2008.

Kazantsev, Andrey, Politika Stran Zapada v Tsentralnoy Azii: Porektı,

Dilemmı, Protivoreçiya, Moskova, MFİMO-Universitet, 2009.

Khalid, Adeeb, Komünizmden Sonra İslam. Orta Asya’da Din ve Politika,

Aslıhan Tekyıldız, (çev.), İstanbul, Sitare Yayınları, 2011.

Knyazev, Aleksandr, İstoriya Afganskoy Voynı 1990-h gg. , Prevraşeniye

Afganistana v istoçnik Ugroz Dlya Tsentralnoy Azii, Bişkek, KRSU, 2002,

Konstantinova, N., Krotova, M., İ. Sinova, Mejdumarodnıye Otnoşeniya i

Vneşnyaya Politika Stran Zarubejnoy Yevropı: Uçebnaya Posobiya, Sankt Peterburg,

SPbGUEF Yayınları, 2012.

Page 252: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

246

Konyuhova A.İ., “ODKB Kak İnstrument Vneshney Politike Rossii v

Blijnem Zarubejii”,Geopolitika Postsovetskogo Pronstranstvo,(der), A.A. Kerimov,

Ekaterinburg, CPİSShOS, 2013, ss. 16-21.

Korotkeviç, V.İ., İstoriya Sovremennoy Rossii 1991-2003, Petersburg,

S.Petersbur Üniversitesi Yayınları, 2004.

Laumulin, M., Sıroyejkin, K., “Politika KNR Na Sovremennom Etape: Realii

i Perspektivı” Politika KNR Na Sovremennom Etape: Pealii i Perspektivı, der. M. S.

Aşimbayev, Almatı, KİSİ, 2005.

Laumulin, M.T., Tsentralnaya Aziya v Zarubejnoy Politopogii i Mirovoy

Geopolitike, Almatı, Cilt: 5, KİSİ, 2009.

Laumulin, Murat, Geopolitiçeskie Protsessı v İslamskom Mire, Almatı, KİSİ,

2011.

Laumulin, Murat, Tsentralnaya Aziya v Zarubejnoy Politologii i Mirovoy

Geopolitike: Tsentralnaya Aziya v XXI Stolerii, Almatı, Cilt: 4, KİSİ, 2009.

Malaşenko, Aleksey, Tsentralnaya Aziya: Na Çto Rassçitıvayet Rossiya?,

Moskova, Carnegie, 2012.

Malışev, D.B., Tsentralnoaziatskiy Uzel Mirovoy Politike, Moskova, İMEMO

RAN, 2010.

MacKinnon, Mark, Renkli Devrimlerin Sırrı: Yeni Soğuk Savaş, Ankara,

Destek Yayınları, 2008.

Page 253: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

247

Maumulin, Murat, Tsentralnaya Aziya v Zatubejnoy Politologii i Mirovoy

Geopolitike, Cilt:5, Almaty, KİSİ, 2009.

Metin, Meftun, Politik ve Bölgesel Güç: Hazar, İstanbul, IQ Yayınları, 2004.

Miheyev, Vasiliy, Kitay: Ugrozı, Riski, Vızovı Razviityu, Carnegie

Endowment for International Peace, Moskova, 2005.

Miheyev, Vasiliy, Kitay: Ugrozı, Riski, Vızovı Razviityu, Carnegie

Endowment for International Peace, Moskova, 2005.

Moradian, Davood, “Afganistan’ın Etkili ve Kalıcı “Çatışma-Çözüm”

Stratejisi: Demokratik Devlet İnşası”, (çev.) Murat Arslan, Asya’da Güvenliğin

İnşası ve CİCA, İstanbul, TASAM Yayınları, 2012, ss. 57-74.

Nogayeva, Ainur, Orta Asya’da ABD, Rusya ve Çin: Stratejik Denge

Arayışları, Ankara USAK Yayınları, 2011.

Omarov, M., “İslamskiy Radikalizm Kak Globalnıy Vızov Bezopasnosti

Sovremennoy Tsentralnoy Azii”, Afganisan i Bezopasnost Tentralnoy Azii, A.

Knyazyev, (der.), Bişkek, İlim Yayınları, 2004, ss. 113-122.

Primakov, Yevgeniy, Rusyasız Dünya, İstanbul, Timaş Yayınları, 2010.

Roy, Oliver, Yeni Orta Asya ya da Ulusların İmal Edilişi, (çev.), Mehmet

Moralı, İstanbul, Metis Yayınları, Üçüncü Baskı, 2009.

Sağlam, Mühdan, Gazpro’un Rusyası: Rusya’da Devletin Dönüşümü,

Ankara, Siyasal Yayınları, 2014.

Page 254: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

248

Sarı, Yaşar, Asanbayeva, Çınara, “1990 ve 2010 Yıllarında Güney

Kırgızistan’daki Etnik Çatışmalar: Nedenler, Benzerlikler ve Farklılıklar”, Orta

Asya’da Siyaset ve Toplum: Demokrasi, Etnisite ve Kimlik, M.Turgut Demirtepe,

(der.), Ankara, USAK Yayınlar, 2012, ss. 99-140.

Sultanov, B., Mahlay, A., Kazakistan-Rossiya- Evropeyskiy Soyuz:

Perspektivıy Strategiçeskogo Partnyorstva, Almatı, KISI, 2009.

Sultanov, B.B., Tamojennıy Soyuz Belorusii, Kazahstana i Rossii:

Sostoyaniye, Problemı, Perspektivı, Almatı, KISI, 2009.

Sürücü, Cengiz, “Türkiye-Özbekistan İlişkilerinin Üç Evresi”, Türkiye’nin

Avrasya Macerası 1989-2006(Avrasya Üçlemesi II), der. Mustafa Aydın, Ankara,

Nobel Yayınları, 2007, ss. 340-350.

Tellal, Erel, “Türk Dış Politikası’nda Avrasya Seçeneği”, Türkiye’nin

Avrasya Macerası 1989-2006(Avrasya Üçlemesi II), der. Mustafa Aydın, Ankara,

Nobel Yayınları, 2007, ss. 13-33.

Tolipov, F., “Postsovyetskiye Uzbekistan i Rossiya: İstoriya Povtoryaetsya ili

Naçinayetsya”, Tsentralnaya Aziya: Aktualnıye Aktsentı Mejdunarodnogo

Sotrudniçestva, Moskova, MGİMO-Universitet, 2010, ss. 80-90.

Tsigankov, A.P., Vneshnyaya Politika Rossii: Ot Gorbaçova Do Putina,

Moskova, Nayuçnaya Kniga, 2008.

Page 255: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

249

Türker, Ahmet Tolga, “Orta Asya’da İslam, Siyaset ve Güvenlik”, M.Turgut

Demirtepe, Güner Özkan, (der.), Uluslararası Sistemde Orta Asya: Dış Politika ve

Güvenlik, Ankara, USAK, 2013, ss. 279-299.

Vişnyovskiy, A., Serp i Rubl: Konservativnaya Modernizatciya v SSSR,

O.G.İ., Moskova, 1998.

Yapıcı, Merve İrem, Rus Dış Politikasını Oluşturan İç Etkenler, Ankara,

USAK Yayınları, 2010.

Yapıcı, Utku, “Kazakistan’ın Dış ve Güvenlik Papitikasında Çok-

Vektörlülük”, Uluslar arası Sistemde Orta Asya: Dış Politika ve Güvenlik, (der.),

M.Turgut Demirteper, Güner Özkan, Ankara, USAK Yayınları, 2013, ss. 197-224.

Yazar, Yusuf, “Enerji İlişkileri Bağlamında Türkiye ve Orta Asya Ülkeleri”,

Rapor, No:01, Ahmet Yesevi Üniversitesi, Ankara, Haziran 2011.

Zakrjevskaya, O., Tsentralnaya Aziya Segodnya: Vızovı i Ugruzı, Almatı,

KISI, 2011.

Makaleler

Abaşin, Sergey N., “Orta Asya Köktendinciliğinin Kökenleri Hakkında

Birkaç Söz”, Avrasya Dosyası, Rusya Özel, Cilt: 6, Sayı: 4, Kış 2001, ss. 272-282.

Abazov, Rafis, Mnogopartiynost i İslamskie Organizatsii v Tsentralnoy

Azii”, < http://www.ca-c.org/journal/cac-06-1999/abazov.shtml > (16.12.2012).

Adomeyt, Hannes, “”Evraziyskiy Soyuz” Putina: İntegratsionnıy Proekt

Rossii i Yeyo Politika”, Policy Paper, Aralık 2012, ss. 1-14.

Page 256: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

250

Agamamedova, Zeynepbibi, “Neytralitet Turkmenistana”, <

http://www.intertrends.ru/three/012.htm > (22.09.2013).

Akdevelioğlu, Atay, “İran İslam Cumhuriyeti’nin Orta Asya ve Azerbaycan

Politikası”, Uluslararası İlişkiler, Cilt: 1, Sayı: 2(Yaz 2004), ss. 129-160.

Akimbekov, Sultan, “Rossiyskaya Politşka v Tsentralnoy Azii (Sostoyaniye i

Perspektivı)”, Pro et Contra, Cilt: 5, Sayı: 3, Yaz 2000, ss. 75-88.

Akkaziyeva, G.İ., “Faktorı Evolütsii Geopolitiçeskogo Polojeniya Stran

Tsentralnoy Azii”, Vestnik MGİMO-Universiteta, 2011, Sayı: 4 (19), s. 277-278.

Akkaziyeva, G.İ., “Sovremennaya Tsentralnoaziatskaya Politika

Evropeyskogo Soyuza: Tendentsiya Razvitiya”, Svejiy Vzglyad, Sayı: 3, 2012, ss.

220-226.

Akmalov, Şaislam, “Hizb ut-Tahrir” Kak İstoçnik Ugrozı Regionalnoy

Bezopasnpsti”, < http://www.centrasia.ru/newsA.php?st=1057154700 >

(03.12.2012).

Akmataliev, A.M., “Tsvetnıye Revolyutsii” i Parlamentarizm v Kontekste

Protsessov Demokratizatsii Na Postsovetskom Pronstranstve”, Sovremennaya

Politika, Sayı: 1(11), 2013, ss. 36-39.

Akmatuulu, Aydanbek, “Anklav Soh. Vçera, Segodnya, Zavtra”, <

http://www.centrasia.ru/news.php?st=1357918500 > (13. 01. 2013).

Alyaev, Andrey, Dehkanov, Suleyman, “ODKB Kak Sistema Kollektivnoy

Bezopasnosti”, Obozrevatel-Observer, Sayı: 1, 2007, ss. 67-77.

Page 257: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

251

Andreev, A.İ., “Neisvestnaya Stranitsa iz İstorii Bolşoy İgrı: Delo o Posılke

Russkogo Agenta v Tibet (1869-1873)”, Ariavarta, 1999, ss. 120-133.

Arsenev, V.V., “Energetiçeskaya Strategiya İrana v Kaspiyskom Regione”, <

http://www.iimes.ru/rus/stat/2005/09-11-05a.htm > (22.09.2013).

Arslanova, E.B., SOŞ Kak İnstitut Obespeçeniya Regionalny Bezopasnosti”,

Obşestvennaya Nauka, Sayı: 3(80), 2010, ss. 62-71.

Askarov, A., “Brosok Na Afganistan. Novıye Ugrozı Dlya Tsentralnoy Azii”,

< http://www.centrasia.ru/newsA.php?st=123608220 > (06.12.2012).

Askment, Beaty, “Raspredelenie Vodnıh Resursov v Tsentralnoy Azii”,

Fredrich Ebert Stiftung, 2011, ss. 10-20.

Astahova, S., “Vizit V.Putina v Bişkek i Duşanbe: Geotrategiçeskiy Aspekt”,

Rossiya i Novıye Gosudarstva Evrazii, Sayı: 4, 2012, ss. 43-51.

Avcı, İlyas, “El Kaide Tehdidi ile Mücadele”, Polis Bilimler Dergisi, Cilt: 11,

Sayı: 3, 2006, ss. 95-117.

Aydın, Mustafa, “Kafkasya ve Orta Asya’yla İlişkiler”, Türk Dış Politikası,

ed. Baskın Oran, Cilt: 2, İstanbul, İletişim Yayınları, 2001, ss. 366-439.

Blake, Robert O., “U.S. Engagement in Central Asia”, 24 Temmuz 2012, <

http://www.state.gov/p/sca/rls/rmks/2012/195500.htm > (20. 02. 2013)

Boçkareva, İ.B., “Pervoe Desyatiletiye ŞOS: İtogi Deyatelnosti”, İstoriya,

Cilt: 4-2, Sayı:76, 2012, ss. 46-49.

Page 258: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

252

Bodur, Hüznü Ezber, “Orta Asya’da Militan İslamcı Hareketler ve

Vahhabilik”, Dini Araştırmalar, Cilt: 7, Sayı: 20, ss. 195-204.

Bogatırov, V., “Politiçeskie Aspektı Kırgısko-Turetskih Otnoşeniy”, Rol i

Vospriyatiye Turtsii v Kırgızstane, çev. G.Dergunina, Fiedrich Ebert Stiftung,

Bişkek, 2012, ss. 25-34.

Bogaturov, Aleksey, Dundiç, Aleksey, Troitskiy, Evgeniy, Tsentralnaya

Aziya: “Otlojennıy Neytralitet” i Mejdunarodnıye Otnoşeniya v 2000-h Godah,

Mosova, Baskı 4. NOFMO, 2010.

Bogaturov, Valentin, “Vliyanie Evropı v Tsentralnoy Azii Neznachitelnoe”, <

http://www.24kg.org/community/133038-valentin-bogatyrev-vliyanie-evropy-v-

centralnoj.html > (12.07.2012).

Bondarenko, A.V., “Mejdunarodnıye Aspektı Borbı Protiv “Tryoh Zol” v

Sintszyan-Uygurskom Avtonomnom Rayone KNR”, İstoriya, Cilt: 4-2, Sayı: 56,

2007, s. 21-29.

Bonderets, Leonid, “Konfliktı v Tsentralnoy Azii Vıgodnı Ekstremistam”, <

http://www.region.kg/index.php?option=com_content&view=article&id=562:2012-

07-19-06-51-53&catid=28:bezopasnost&Itemid=35 > (7.01.2013).

Boval, Valeriy, “Voyna SSSR i SŞA v Afganistane: v Çom Raznitsa?”, <

http://newsland.com/news/detail/id/891800/ > (29.03.2014).

Bozbey, İzzet Ahmet “Quo Vadis Kırıgızistan?: Sovyet Sonrası

Kırgızistan’da İslami Hareketler”, Orta Asya ve Kafkasya Araştırmaları, Cilt: 6,

Sayı: 11, 2011, ss. 18-50.

Page 259: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

253

Bozkurt, S. Giray “Bağımsız Devletler Topluluğu’nda Renkli Devrimler-

Kırgızistan Örneği”, Akademik İncelemeler Dergisi, Cilt: 1, Sayı: 1, 2006, ss. 118-

138.

Budak, Türkan, “Orta Asya’da Küresel Jeoekonomik Rekabet ve Türkiye”,

Bilgi Strateji, Cilt: 5, Sayı: 9, Güz 2013, ss. 137-138.

Bulatov, Yu. A., “Kabul: Trevojnoye Leto 1941 Goda: (K Naçalu Velikoy

Oteçestvennoy Voynu)”, “Vestnik MGİMO-Universiteta”, Sayı: 2, 2012, ss. 26-36.

Büyükakıncı, Erhan, “Türk-Rus İlişkilerinin Değerlendirilmesi: Güvenlik

Sorunlarında Çok Boyutlu Derinliğe Geçiş”, ss. 779- 842. <

http://www.erhanbuyukakinci.com/dosya/Turk-Rus-iliskilerinin-

Degerlendirilmesi.pdf > (11.03.2014)

Chausovsky, Eugene, “Militancy in Central Asia: More Than Religious

Extremism”, < http://www.stratfor.com/weekly/militancy-central-asia-more-

religious-extremism?utm_source=freelist-

f&utm_medium=email&utm_campaign=20120809&utm_term=sweekly&utm_cont

ent=readmore&elq=aa6bb89fc950407bb3ed07da3ecda137 > (15.12.2012).

Çebotarev, Anfrey, “Pograniçmı Voprosı Kazakistana iKitaya, Turdnıy Put k

Dobrosesedstvu”, < http://www.centrasia.ru/newsA.php?st=1023174600 >

(31.08.2013).

Çotoyev, Zakir, “O Vozmojnostyah Uçastiya Turtsii v Ukreplenii

Bezopasnosti Stran Tsentralnoy Azii”, < http://www.ca-

c.org/journal/2004/journal_rus/cac-04/17.cotrus.shtml> (21.10.2013).

Page 260: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

254

Çotoyev, Zakir, “Vliyanie Turtsii na Razvitiye Gosudarstv Tsentralnoy Azii”,

< http://www.ca-c.org/journal/2003/journal_rus/cac-02/10.chotrus.shtml >

(13.10.2013).

Daman, Morteza, Djami, Pak, “Rol Energoresursov Kaspiya vObespeçeniya

Mirovoy Energetiçeskoy Bezopasnosti i Suşestvuyuşie Vızovı Dlya İh Dostavki Na

Mejdunarodnıe Rınki Sbıta”, Amu-Darya, s. 43-44. < http://www.ipis.ir/pdf/amu-

darya-28/2.moptasa.pdf > (23.04.2013).

Denison, Michael, “İgra Okonçena? İzmeneniya v Energetiçeskoy

Geopolitike v Tsentralnoy Azii”, The George Washington University, 2012, Sayı: 5,

s. 2.

Deniz, Taşkın, “Enerji Diplomasisi Açısında Siyasallaşan Mekân, Hazar:

Statü ve Paylaşım Sorunu”, Türk Coğrafya Dergisi, Sayı: 62, İstanbul, ss. 29-37.

Dilek, Kaan, İran’ın Orta Asya Politikaları”,Ahmet Yesevi Üniversitesi,

Rapor, Ankara, Eylül 2011, No: 7, ss. 1-75.

Dolguşev, D.V., “Konflikt Energetiçeskih İnteresov Rossii i SŞA v

Tsentralnoy Azii i Kaspiyskom Regione”, Vestnik, Cilt: 4, Sayı: 16, 2011, ss. 90-97.

Dolguşev, D.V., “Konflikt Energetiçeskih İnteresov Rossii i SŞA v

Tsentralnoy Azii i Kazpiyskom Regione”, Vestnik TGU, Sayı: 4(16), 2011, ss. 90-97.

Donneli, Ted, “Fergana Kak FATA? Tsentralnaya Aziya Posle 2014 goda-

İtogi i Strategiçeskie Alternativı”, Connections, Cilt XI, Sayı 1, Kış 2011, s. 17-19.

Page 261: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

255

Dugin, A. “Energetiçeskaya Geopolitika”, Geopolitika, Sayı: 3, 2010, ss. 8-

12.

Dugin, Aleksandr, “ŞOS, ODKB, EvrAzES Kak İnstrumentı Sozdaniya

Novogo Miroustroystva”, Obşestvennaya Nauka, Sayı: 3(80), 2010,ss. 53-56.

Dugin, Aleksandr, “ŞOS, ODKB, EvrAzES Kak İnstrumentı Sozdaniya

Novogo Miroustroystva”, Obşestvennaya Nauka, Sayı: 3(80), ss. 53-56.

Dundiç, A.S., “ Uzbekistan-SŞA: Osobennosti Vzaimodeystviya Posle 11

Sentyabrya 2001 g”, ss. 251-257. < http://new.hist.asu.ru/biblio/V3/251-258.pdf >

(6.01.2014).

Dvivedi, Ramakant, “Netraditsionnıe Ugruzı Bezopasnosti v Tsentralnoy

Azii” < http://analitika.org/1356-20060908050610476.html > (28.11.2012).

Efegil, Ertan, “Türk-Rus İlişkiler: Bölgesel İşbirliği veya Stratejik Kazanç”,

21.Yüzyılın Eşiğince Türk Dış Politikası, der. İdris Bal, İstanbul, Alfa, 2001, ss.305-

326.

Erhan, Çağrı, “ABD’nin Orta Asya Politikaları ve 11 Eylül’ün Etkileri”,

Uluslararası İlişkiler, Cilt: 1, Sayı: 3,Güz 2004, ss. 123-149.

Erler, Özgün, “Bağımsızlık Sonrası Orta Asya Devletlerinde Milliyetçilik”,

Stratejik Öngörü, Sayı: 11, 2007, ss. 133-139.

Erol, M.Seyfettin, İkinci, Celalifer Arzu, “İran’ın Orta Asya Politikası:

İşbirliği Arayışları ve Güvenlik Sorunları”, Küresel Güç Mücadelesinde Avrasya’nın

Değişen Jeopolitiği: Yeni Büyük Oyun, (der) Mehmet Seyfettin Erol, Ankara, Barış

Yayınları, 2.Baskı, 2011, ss. 385-452.

Page 262: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

256

Erol, Mehmet Seyfettin, “Orta Asya’da Güvenlik Sorunları”, Türkiye

Araştırmaları, Sayı: 1, Güz 2004, ss. 85-112.

Evraziyskiy Soyuz: Vızovı Dlya Evrosoyuza i Gosudarstv “Voskoçkogo

Partnyorstva”, EESC Raporu, Aralık 2012.

Firdous, Tabasum , “İnirsiativı İndii v Tsentralnoy i Yujnoy Azii: Problemı i

Perspektivı”, Geopolitika, Sayı: 19, Moskova, 2013, ss. 37-39.

Fomenko, Aleksey, “Tsentralnoaziyatskaya Strategiya Obamı”, <

http://russiancouncil.ru/inner/?id_4=697#top > (27.11.2013).

Gavrilis, George, “Programma BOMKA: Sodeystviye ES v Ukreplenii

Granits v Tsentralnoy Azii”, EUCAM, No: 11, Aralık 2009.

Gobl, P., “Soyedinyonnıe Ştatı i GUAM: Ot Taktiçeskogo Vzaimodeystviya

v Parnyorstvu”, Tsentralnaya Aziya i Kavkaz, Cilt: 3-4, Sayı: 57-58, 2008, ss. 177-

181.

Gokov, Oleg, “Priçinı Vvoda Sovetskih Voysk v Afganistan v 1979 godu”,

Voenno-İstoriçeskiy Jurnal, Sayı 12, 2009, s. 43-44.

Gorenburg, Dmitriy, “Tsentralno-Aziatskiye Armii i Silı Bezopasnosti:

Otsenka Rezultatv İnostrannoy Pomoşi”, PONRAS Evraziya, Sayı: 297, Eylül 2013,

s. 1-6.

Gökçe, Mustafa, “Sovyet Sonrası Dönemde Hazar Çevresinde Yaşanan

Rekabet”, Uluslar arası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt:3, 2008 Kış, Sayı: 1,

s.184-185.

Page 263: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

257

Grigoreva, O., “Tselesoovraznost i Perspektivı Sozdanii “Gazovoy OPEK”,

Ekonomiçeskiye Nauki, Sayı: 9 (58), 2009, ss. 351-255.

Gurev, AA., “Ankara Ukreplyaet Tyurskiy Faktor Svoey Vneşney Politiki”, <

http://www.iimes.ru/rus/stat/2008/22-03-08.htm > (14.10.2013).

Gül Yesevi, Çağlar, “Avrasya’da Güvenliğinin İnşası: Şanghay İşbirliği

Örgütü”, Global Political Trends Center, Nisan 2013, ss. 1-11.

Hadjiyev, G., “Kazahstan i Kitay: Strategiçeskiye Podhodı k

Ekonomiçeskomu Sotrudniçestvu”, Kitay i Stranı Tsentralnoy Azii v Sovremennıh

Geopolitiçeskih Realiyah, der. L. Muzaparova, Almatı, İMEP, 2008, ss. 120-129.

Hatipoğlu, Esra, “Türkiye-Kazakistan İlişkileri”, Türkiye’nin Avrasya

Macerası 1989-2006(Avrasya Üçlemesi II), der. Mustafa Aydın, Ankara, Nobel

Yayınları, 2007, ss. 369-399.

Hayl, Genry, “Demokratiya ili Avtokratiya Na Marşe?”, Jurnal o Buduşem,

Sayı: 2(10), Haziran 2007, ss. 265-294.

İmangaziyev, Almaz, “Geopolitiçeskaya Rol Tsentralnoy Azii v XXI Veke”,

Obozrevatel-Observer, Sayı: 9, 2007, ss. 61-68.

İsabayeva, Saule, “Gde Zakançivayetsya Viyaniye İran ana Tsentralnuyu

Aziyu?”, < http://www.wprr.ru/archives/1805 > (27.09.2013).

İsmailov, Çingiz, “Spornıe Metorojdeniya Na Kaspii Nado Sovmestno

Ekspluatirovat”, < http://www.newsazerbaijan.ru/expert/20130125/298426652.html

> (22.04.2013).

Page 264: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

258

İşcan, İsmail Hakkı, “Uluslar arası Enerji Güvenliği Açısından Hazar Bölgesi

Enerji Ekonomisi ve Hazar Denizi’ni Paylaşım Sorunu”, Sosyo Ekonomi, Özel Sayı,

2010, ss. 75-79.

Jiznin, S. Z., Guliyev, İ.A., “Enerjetiçeskaya Diplomatiya v Kaskiyskom

Regione”, Vestnik MGİMO-Universiteta, Yıl 2012, Sayı:1, s. 241.

Jumaşeva, İndira, “Perspektivı Razvitiya Organizatsii “Tsentralno-

Aziatskogo Sotrudniçestvo”(TsAS)”, s. 1-7, http://kisi.kz/img/docs/1186.pdf

Jusupov, B., “Politika Kitaya v Tsentralnoy Azii”, <

http://www.easttime.ru/analitic/3/8/262p.html > (1.09.2013).

Kafkasyalı, M.S., Tacibayev, R., “Tacikistan: Kurgusal Kuruluştan Kurumsal

Politikalara”, Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, Sayı 12, Yaz 2012, s. 239-266.

Kalimullin, Robert, “Hlopok-Gordost i Proklyatie Uzbekistana”, Ksenya

Fedorova “çev”, <

http://www.goethe.de/ins/ru/lp/prj/drj/top/oeko/ru8679029.htm > (25.12.2012).

Kalinina, O.N., “ Regionalnoe Sotrudniçestvo v Sfere Bezopasnosti,

İzvestiya, Sayı: 4(96), 2011, ss. 36-43.

Kalişevskiy, Mihail, “Turki-Meshetintsı: İz Odnogo İzgnaniya v Drugoye

(Çast II)”, < http://www.fergananews.com/articles/6281 > (13.02.2014).

Kamınin, V.D., “Politika Rossii v Oblasti Obespoçeniya Bezopasnosti v

Tsentralnoy Azii v 1990-e gg”, Mejdunarodnıye Otnoşeniya, Sayı: 1(112), 2013, ss.

146-159.

Page 265: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

259

Karacin, Betül Buke, “Türkmenistan-Afganistan-Pakistan-Hindistan

Doğalgaz Boru Hattı Projesi”, <

http://www.usakgundem.com/yorum/378/t%C3%BCrkmenistan-afganistan-

pakistan-hindistan-do%C4%9Falgaz-boru-hatt%C4%B1-projesi.html > (21.03.2014).

Kaşirina, T.V., “Amerikanskaya Kontseptsiya “Sovremennogo

Miroporyadka” i Amerikano-Rossiyskiye Otnoşeniya Na Rubeje XX-XXI vv”,

Vestnik, Sayı: 2, 2010, ss. 116-119.

Kaukenov, Adil, “Kazahstan i Kitay: Sostoyaniye i Perspektivı

Sotrudniçestva”, Kitay i Stranı Tsentralnoy Azii v Sovremennıh Geopolitiçeskih

Realiyah, der. L. Muzaparova, Almatı, İMEP, 2008, ss. 40-44.

Kerimbekova, N. , Galitski, V., “K probleme kırgızsko-kitayskogo

pograniçnogo razgraniçeniya (2-ya pol. ХIХ v. – naç. ХХI v.)” <

http://www.analitika.org/article.php?story=20050224231410250 > (2.12.2011).

Kitspotter, Vinsen de, “Bolşaya İgra v Tsentralnoy Azii”, Yadernıy Kontrol,

Cilt: 11, Sayı: 1(75) , 2005, ss. 81-102.

Klevakina, E.V., “Organizatsiya Dogovora o Kollektivnoy Bezopasnosti v

Kontekste Natsionalnıh İnteresov Stran-Uçastnits”, Vestnik Mejdunarodnıh

Organizatsiy”, Sayı: 2(42), 2013, s. 111-129.

Knyazev, Aleksandr,< “Regionalnaya Strategiya İrana v Tsentralnoy Azii:

Ekolyutsiya i Prioritetı”, <

http://www.knyazev.org/stories/html/chang_200508.shtml> (16.09.2013).

Page 266: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

260

Kolodkin, Anatoliy, “Kaspiy-Eto Poçti To Je Samoe, Çto Ozero Titikaka”,

Kommersant, Sayı:116, Cilt:834, 24.06.1995, <

http://www.kommersant.ru/doc/111758/print > (18.02.2014).

Komissina, İrina, “İnteresı İndii v Tsentralnoy Azii”, <

http://www.novopol.ru/-interesyi-indii-v-tsentralnoy-azii-text721.html >

(4.01.2014).

Komleva, N.A., “Şanhayskaya Organizatsiya Sotrudniçestva-Poisk

Globalnogo Pavnovesiya”, Aktualnıe Problemı Razvitiya ŞOS, Sayı: 3(80), 2010, ss.

44-53.

Konobayev, V.N., “Geostrategiya SŞA v Evrazii: Novıye Smıslı

Geopolitiki”, Problemı Upravleniya, Sayı: 1(26), 2008, ss. 87-97.

Konobeev, Vladimir, “Bitva Za Rimlend”, Beloruskaya Dumka, Sayı: 21,

2009, ss. 55-59.

Korbut, Andrey, “Rossiya Prirastayet Bazoy v Ayni”, Voenno-Promışlennıy

Kuryer, Sayı: 36 (252), 10-16 Eylül 2008.

Korbut, Andrey, “Vosduşnıy Boy za Ayni”, < http://vpk-

news.ru/articles/5456 > (08.01.2014).

Korgun, Viktor, “Rossiysko-Tureckiy Dialog Po Problemam Tsentralnoy Azii

i Kavkaza: İstoriya i Sovremennost”, < http://islam-today.ru/article/5356/ >

(05.12.2012).

Page 267: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

261

Kouchens, A., “Voennoe Yçastie SŞA v Tsentralnoy Azii i Ego Vliyanie Na

Otnoşeniya SŞA i Tsentralnoy Azii”, Ekspert Forumu, Sayı: 1, Nisan 2012, s. 4.

Kozyulin, Vadim, “Oşskiy Konflikt: Drama s Progoljeniyem”, <

http://www.pircenter.org/media/content/files/9/13522877220.pdf > (12.02.2014).

Köstem, Seçkin, “Orta Asya ve Kafkaslarda Militan İslam: El Kaide Etkisi”,

Ortadoğu Etütleri, Cilt: 2, Sayı: 3, Temmuz 2010, ss. 181-204.

Krotov, Mihail, “Vzaimovıgodnaya İntegratsiya-Usloviye Modernizatsii v

SNG”, Etatı Stanovleniya i Razvitiya SNG, Communio, 2010, ss. 15-28.

Krugley, İ.İ., “Politika SŞA: İstoki Narkotorgovni v Afganistane”, s. 65, <

http://histans.com/LiberUA/978-966-492-209-5/11.pdf > (23.02.2014)

Krupnov, Yuriy, “Kaspiyskaya Karta SŞA i NATO Protiv Rossii i İrana”,

Sovremennıy İran, Sayı: 3, Nisan-Haziran 2011, ss. 20-25.

Kucera, Joshua, “India’s Central Asia Soft Power”, <

http://thediplomat.com/2011/09/indias-central-asia-soft-power/ > (08.01.2014).

Kucera, Joshua, “Why is Tajikistan's Ayni Air Base Idle?”, <

http://www.eurasianet.org/node/61503 > (08.01.2014).

Kuli,”Aleksandr, Novıy Rossiyskiy Kurs v Tsentralnoy Azii: Otkaz Ot

Politiki Sferı Privilegirovannıh İnteresov v Polzu Taktiki “Razdeliyay i Vlastvuy”?”,

PONARS Evraziya, Sayı: 261, Temmuz 2013,

Kulikov, Alatoliy, “Afganskiy Konflikt-İstoçnik Aktualnıh Ugruz”, Voenno

Promışlennıy Kuryer, Sayı: 48(465) Aralık 2012, s. 2.

Page 268: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

262

Kuznetsov, Aleksey, “Tretiy Rausn “Bolşoy İgrı””, <

http://www.odnako.org/almanac/material/show_21188/ > (12.01.2014).

Kuznetsova, A.V., “M. İ. Venyukov o Metodah Osvoeniya Russkogo

Turkistana”, Tsentralnaya Aziya i Sibir. Pervıe Nauçnıye Çteniya Pamyati E. M.

Zalkinda. 14 Mayıs 2003, ss. 117-122.

Laletin, Yu.P., “Transafganskiy Gazoprovod Kak Faktor İntegratsii

Afganistana v Bolşuyu Voskochnuyu Aziyu: Sravnitlnıy Analiz Arfumentov”,

Sravnitelnaya Politika, Sayı: 1, 2010, ss. 144-165.

Laumulin, Murat, “Kazakistan i Zapad: Retrospektiva Otnoşeniy v 1990-e

gg”,< http://www.ca-c.org/journal/2000/journal_rus/cac08_2000/07.laumill.shtml

> (22.11.2013).

Layn, David, “Tsvetnaya” Revolyutsiya Kak Politiçeskiy Fenomen”,çev,

Dmitri Gromazd, Sotsiologiya, Sayı: 1, 2010, ss. 16-38.

Lebedeva, T. Mramorova, İ., “Energetiçeskaya Bezopasnost Kitaya Kak

Geopolitiçeskaya Problema”, Gosudartvennoe Upravlenie, Elektronnıy Vestnik, Sayı:

24, Eylül 2010, ss. 1-5.

Leguenko, Maksim, “Tsentralnaya Aziya, Kotoruyu Mı Poteryali”, <

http://magazine.rbc.ru/2011/08/29/main/562949981353420.shtml >

(22.03.2013).

LeVine, Steve, “The End of The Great Game”, <

http://www.newrepublic.com/article/world/78168/obama-central-asia-great-game

> (27.11.2013).

Page 269: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

263

Lihaçyov, A.E., “Tanojennıy Soyuz Rossii, Belorusii i Kazahstana: İstoriya,

Sovremennıy Etap i Perspektivı Razvitiya”, Rossiyskiy Vneşnepolitiçeskiy Vestnik,

Sayı:6, Temmuz 2010, ss. 4-23.

Linç, S. Allen, “Realizm Rossiyskoy Vneshney Politiki”, Pro et Contre, Cilt:

6, Sayı:4, Güz 2001, ss. 136-170.

Lo, Bobo, “Rossiya, Kitay i SŞA: Proşloe i Buduşeye Strategiçeskogo

Treugolnika”, (Rapor) İFRİ, Şubat 2010, ss. 1-35.

Lukin, Aleksandr, Aleksey Moçulskiy, “Şanhayskaya Ortanizatsiya

Sotrudniçeskta: Strukturnoye Oformleniye i Perspektivı Razvitiya”, Analitiçeskiye

Zapiski, Sayı 2(4), Şubat 2005, ss. 1-31.

Luzyanin, S., “Tsenstalnoaziatskiy Konflikt”Ssrez”: Kirgizsko-Uzbekskaya i

Taciksko-Uzbekskaya Model Otnoşeniy”, <

http://www.centrasia.ru/newsA.php4?st=1161928260 > (24.05.29011).

Lyaruel, Marlen, “Politika SŞA v Tsentralnoy Azii: Amerikantsi- s Marsa,

Evropeytsi – s Venery, Tak li Eto?”, EUCAM, Sayı: 26, Ekim 2012, ss. 1-5.

Mackinder, H.J., “Tje Geographical Privot of History”, The Geographical

Journal, Vol.23. No.4, April 1904, ss. 421-437.

Madiyev, Erlan, “Strategiya KNR v Tsentralnoy Azii”, Kitay i Stranı

Tsentralnoy Azii v Sovremennıh Geopolitiçeskih Realiyah, der. L. Muzaparova,

Almatı, İMEP, 2008, ss. 98-112.

Page 270: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

264

Mahmudov, Rustam, “İran İ Zapad v Borbe za Gruzovıye i Gazovıye Potoki

iz Tsentralnoy Azii”, Sovremennıy İran, Sayı: 3, Nisan-Haziran 2011, ss. 42-48.

Makarenko, Tamara, “Tsentralnaya Aziya: Stolknovenie Vlasti, Politiki i

Ekonomiki” <

http://www.nato.int/docu/review/2009/Asia/central_asian_geopolitics/RU/index.h

tm > (28.09.2012).

Malaşenko, Aleksey, “İnteresı i Şansı Rossii v Tsentralnoy Azii”, Pro et

Contra, Cilt: 17, Sayı: 1-2, Ocak-Nisan 2013, ss. 21-34.

Malaşenko, Aleksey, “İnteresı i Şansı Rossii v Tsentralnoy Azii”, Pro et

Contra, Ocak-Nisan 2013, ss. 21-34.

Maleki, Abbas, “Energetiçeskaya Bezopasnost, İran i Prpblemı Kazpiyskogo

Morya”, Amu-darya, ss. 123-181.

Malışeva, Dina, “Konflikt u Yujnıh Rubejey Rossii”, Pro et Contra, Cilt: 5,

Sayı: 3, Yaz 2000, ss. 7-33.

Mamedova, N.M., “İran: İnteresı v TsA İ Vozmojnosti Vliyaniya”, Vızovı

Bezopasnpsti v Tsentralnoy Azii,(der) İ.Kobrinskaya, Mosova, İMEMO, 2013, ss.

102-105.

Mamveeva, Anna, “İzbiratelnoye Uçastiye: Buduşaya Rol Rossii v

Tsenkralnoy Azii”, Analitiçeskiy Obzor Po Tsentralnoy Azii, Sayı: 3, Temmuz 2012,

ss. 1-7.

Page 271: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

265

Melvin, Nil, “Granitsı, Bezopasnost’ i Nestabilnost v Ferganskoy Doline”,

LSE, Sayı: 16, Aralık 2010, ss. 6-12.

Mesamed, V.İ., “İrano-Tsentralnoaziatskie Otnoşeniya: Nekotorıe İtogi”, <

http://armtoday.info/default.asp?Lang=_Ru&NewsID=37035 (26.09.2913).

Mihail Troitskiy, Samuel Çarap, “Dilemma İntegratsii na Psotsovetskom

Pronstranstve”, < http://www.globalaffairs.ru/number/Dilemma-integratcii-na-

postsovetskom-prostranstve-16177> (13.01.2014).

Mihaleva, Marina, “Kaspiy- Zona Soperniçestva ili Sotrudniçestva?”,

Obozrevatel-Observer, Sayı: 10, 2009, ss. 53-60.

Mihaylov, Sergey, “Uzbekistan Vernulsya v ODKB”, Voenno-Promışlennıy

Kuryer, Sayı: 32(148), 23-29 Ağustos 2006, s. 3.

Moldobayev, Atay, “Politiçeskie Aspektı Vodnıh Otnoşeniy Kırgızistana i

Uzbekistana”, < http://analitika.org/ca/water-and-energetics/2576-politicheskiy-

aspekt-vodnyh-otnosheniy-kyrgyzstana-i-uzbekistana.html > (21.12.2012).

Molerov, Modest, “Blijneye Zarubejye” Novoy Rossii ili “Zadniy Dvor”

SŞA”, Russkiy Jurnal, Mayıs 2008, 113-123.

Moskalenko, V.N., “Pakistan i ŞOS”, <

http://www.iimes.ru/rus/stat/2006/27-06-06.htm > (12.01.2014).

Muhametov, R.S., “Voennoye Sotrudniçestvo Rossii So Stranami Blijnego

Zarubejiya: Osnovnoye Napravleniya”, Vestnik ÇGU, Sayı 23 (314), 2013, ss. 13-18.

Page 272: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

266

Muhina, E.V., “Territorialnıye Paznoglasiya v Tsentralnoy Azii i Rossii(

1990-e gg.)”, < http://www.espi.ru/Content/Conferences/Papers2004/mukhina.pdf

> (06.01.2013).

Murat Laumulin, “ŞOS – “Grandioznıy Geopolitiçeskiy Blef”? Vzglyad iz

Kazahstana”, İFRİ, Temmuz 2006, ss. 1-18.

Muravyov, İvan, “Kerimov v Sakure. SŞA Otdayut Uzbekistan na Okup

Yaponii”(İtogi Vizita)”, < http://www.centrasia.ru/newsA.php?st=1028091300 >

(16.01.2014).

Mursaliyev, A., “V Dekabre Na Ploşadi Brejneva”, <

http://jeltoksan.narod.ru/mursa.html > (12.02.2014).

Mutov, S., “Politika İrana v Otnoşenii Tsentralnoy Azii”,< http://mir-

politika.ru/182-politika-irana-v-otnoshenii-centralnoy-azii.html > (18.09.2013).

Namazbekov, Maulen, “Energetiçeskiye İnteresı SŞA, Rossii i Kitaya b

Tsentralnoy Azii i Kazahstane”, < http://www.kazenergy.com/en/6-72007/1262-

energo-interesy-usa.html > (03.12.2013).

Naumkin, V.V., “ Andijanskie Sobıtiya v Uzbekistane i İh Vliyanie Na

Situatsiyu v Tsentralnoy Azii”, < http://islamica.ru/?uid=100 > (14.12.2012).

Nikitina, Yuliya, “ODKB i ŞOS Kak Modeli Vzaimodeystviya v Sfere

Regionalnoy Beopasnosti”, İndeks Bezopaskosti, Cilt: 17, Sayı: 2(97), ss. 45-53.

Page 273: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

267

Nikitina,Yuliya, “ODKB i ŞOS Kak Modeli Vzaimodeystviya v Sfere

Regionalnoy Beopasnosti”, İndeks Bezopaskosti, Cilt: 17, Sayı: 2 (97), 2011, ss. 45-

52.

Niyatbekov, Vafo, “Reşenie Pograniçnıh Voprosov-Kak Faktor

Obrazovaniya ŞOS”, < http://www.easttime.ru/reganalitic/1/258.html >

(10.12.2011).

Nogayeva, Ainur, “ABD’nin Orta Asya’daki Demokratikleştirme Politikaları:

Araçlar, Devrim Denemeleri ve Sonuçları”, Orta Asya ve Kafkasya Araştırmaları,

Cilt: 5, Sayı: 10, 2010, ss. 59-91.

Novoselov, S.V., “Kaspiyskiy Region i Problemy Regionalnoy

Bezopasnosti”, Kaspiyskiy Region: Politika, Ekonomika, Kultura, Cilt: 1, Sayı: 18,

2009, ss. 9-14.

Novoselov, S.V., “Konfliktnıy Potentsial Kaspiyskogo Regiona-Ugroza

Bezopasnosti Rossii”, Kaspiyskiy Region: Politika,Ekonomika, Kultura, Cilt: 6, Sayı:

1, 2005, ss. 8-17.

Oğan, Sinan, “Yeni Global Oyuncu ve Hazar’ın Statüsü”, <

http://www.turksam.org/tr/a153.html > (23.04.2013).

Olkomm, Marta B., “Razmışleniya o Politike SŞA v Tsentranoy Azii”, Pro et

Contra, Cilt: 5, Sayı: 3, Yaz 2000, ss. 162-172.

Ovsepyan, Levon, “Voenno-Politiçeskie aspektı sotrudniçestva Turtsii so

stranami Tsentralnoy Azii: Obşaya Dinamika Razvitiya” Tsentralnaya Asiya i

Kavlaz, Cilt: 13, Sayı: 2, 2010, ss. 93-100.

Page 274: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

268

Özkan, Güner, “Znaçeniye Energii Kaspiya Dlya Ekonomiki i Bezopasnosti

Azerbaycana”, < http://atc.az/index.php?newsid=10 > (24.04.2013).

Pançenko, M., “Relisticjekaya Paradigma Mejdunarodnogo Poryadka: Proşloye i

Buduşeye”, Polis, 2009, ss. 6-17.

Paramonov,O.Stolpovskiy“Pograniçno-territorialnye problemy v kitaysko-

tsentralnoaziatskih otnoşeniyah”, < http://www.easttime.ru/analitic/3/8/575.html>

(1.12.2011).

Pasov, Sergey, “Kazahstan Vklyuçilsya v Gonku Voorujeniy”, <

http://www.respublika-kz.info/news/politics/22202/ > (22.04.2013).

Patnaik, Ajay, “Sravnitelnıy Analiz Politiki İndii i Kitaya v Tsentralnoy

Azii”, OSCE Academy, Kasım 2011, ss. 8-9.

Perfilyev, Nikita, “Perspektivı i Problemı Rossiysko-Kitayskogo

Neftegazovogo Sotrudniçestva”, İndeks Bezopasnosti, Sayı: 1(84) Cilt: 14, ss. 37-54.

Petelin, Evgeniy, “Enerjomonolog Kitaya v Tsentralnoy Azii”, İndeks

Bezopasnosti, Sayı: 4 (99), Cilt: 17, ss. 35-57.

Plastun, V., “Politika Rossii i SŞA v Tsentralnoy Azii (Popıtka Sravnitelnogo

Analiza)”, Tsentralnaya Aziya i Kazkaz, Cilt: 1, Sayı 43, 2006, ss. 143- 148.

Podberyozkin, A.İ., Podberyozkina, O.A., “Rol Rossii v Razvitii Eraziyskoy

İntegraztsii”, Toçka Zreniya, Sayı: 2(19), Mayıs 2013, ss. 88-98.

Page 275: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

269

Polat, Kemal, Koç, Bozkurt, “Orta Asta’da Yaşayan Müslümanların Diğer

Dinlere Bakışı”, Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, Sayı: 2, 2013,

ss. 300-334.

Polat, Kemal, Koç, Bozkurt, “Orta Asta’da Yaşayan Müslümanların Diğer

Dinlere Bakışı”, Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, Sayı: 2, 2013,

ss. 315-316.

Polınov, M.F., “M. S. Gorbaçov i Novoye Politiçeskoye Mışleniye: İstoki,

Osnovnıye İdei, Rezultatı”, Noveyşaya İstoriya Rossii/Modern Histoy of Russia,

Sayı: 2, 2012, ss. 136- 152.

Poruboçaya, E.F., “ Samitı Tyurkih Gosudarstv (2006-2010 gg.): Realnaya

Platforma Dlya Sblijeniya Stran”, Mejdunarodnıe Otnoşeniya, Sayı: 2, Yıl 2011, ss.

98-105.

Purıjinskiy, D., “Ekonomiçeskaya Politika İran ana Tsentralnoaziatsko

Napravlenii v Period Prezidenta Ahmadinejada”, İran pri M.Ahmadinejade,

Moskova, İV RAN, 2013, ss. 157-163.

Ragimov, G.G., “Zapası Nefti i Neftedobıça v Azerbayjane: Sovremennoe

Sostoyaniye i Tendentsii Razvitiya”, Ekonomika i Upravlenie, Cilt: 3, Sayı: 3, 2010,

ss. 30-33.<

http://edu.tltsu.ru/sites/sites_content/site1238/html/media68425/07_raximov.pdf

> (4.11.2013).

Rahimov, Mirzohon, “Mejgosudarstvennıe Granitsı i Problemı Bezopasnosti

v Tsentralnoy Azii”, < http://www.ia-centr.ru/expert/3934/ > (05.01.2013).

Page 276: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

270

Rahimullina, G.Z., “Türkskiy Faktor v Protsesse İntegratsii Stran Tsentralnoy

Azii”, Kaspiukiy Region: Politika, Ekonomika, Kultura, Cilt: 25, Sayı: 4, 2010, ss.

139-144.

Rasov, Sergey, “Protiv Kogo Drujit Karimov i Nazarbayev?”,

Samohin, A.V., “Voyennoye i Ekonomiçeskoye Prisutstviye SŞA v

Prigraniçnıh Stranah Kak Faktor Bezomasnosti Yuga Rossii”, Regionalnaya

Ekonomika, Sayı: 11, 2007, ss. 106-110.

Sanginov, B. B. “ Ferganskiy Faktor Kak Vozov Bezopasnosti Tsentralnoy

Evrazii: Riski i Novıye Podhodı Reşeniya Problem”, Geopolitika, Sayı 20, Moskova

2013, ss. 111-122.

Sarabekov, Jumabek, “Prezidentskiye Vıborı 2013 goda v Tadjikistane:

Vnitrenniye i vneiniye Faktorı”, Analitiçeskoe Obozreniye”, Sayı: 13, Almatı, IWEP,

2013, ss. 4-23.

Savkoviç, E.V., “Razvitiye Otnoşeniy s Gosuarstvami Tsentralnoy Azii v

1990-2000-e gg. İ Pozitciya Kitaya”, Vestnik, Sayı: 3, 2012, ss. 114-120.

Savkoviç, Egeniy, “Uygurskaya Problema v Ramkah ŞOS”, <

http://www.apn.kz/publications/article144.htm > (1.09.2013).

Semedov, Semed, “Mejdunarodno-Pravovoy Status Kaspiyskogo Morya”,

Obozrevatel-Observer, Cilt: 4, Sayı: 231, 2009, ss. 70-79.

Sıroyejkin, Konstantin, “Porblemı Regionalnogo Sotrudnichestva Mejdu

Kitayem i Stranami Tsentralnoy Azii”, Kitay i Stranı Tsentralnoy Azii v Sovremennıh

Geopolitiçeskih Realiyah, der. L. Muzaparova, Almatı, İMEP, 2008, ss. 28-39.

Page 277: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

271

Sigov, Yuriy, “Territorialnıe Sporı Mejdu Gosudarstvami Tsentralnoy Azii

Budut i Dalşe Meşat İh İntegratsii”, < http://www.casfactor.com/rus/analitic/2.html

> (17.01.2013).

Sin, Li, Çensin, Van, “Strategiya Energetiçeskoy Bezopasnosti Kitaya v

Tsentralnoy Azii”, Sravnitelnaya Politika, Cilt: 2, Sayı: 12, 2013, ss. 50-59.

Skakov, Aleksandr, Rossiya i GUAM”, Tsentralnaya Aziya i Kavkaz, (Özel

Sayı), Sayı: 3-4 (57-58), 2008, ss. 162-177.

Solovyov, Dmitriy, “Ozbekistan Otkazalas Razmeşat İnostranjıe Voyennıe

Bazı”, < http://ru.reuters.com/article/topNews/idRUMSE87109720120802?sp=true

> (29.11.2013).

Solovyov, İgor, “Troboprovodnaya Geografiya”, <

http://www.turkmenistaninfo.ru/?page_id=6&type=article&elem_id=page_6/maga

zine_35/290&lang_id=ru > (22.09.2013).

Solozobov, Yu.M., “Evraziyskiy Soyz: Ot İdei k Praktike”, Geopolitika, Sayı:

8, 2011, ss. 15-25.

Starçak, Maksim, “SŞA vs. Rossiya v Sotrudniçestve s Tadjikistanom v

Voenno-Politiçeskoy Sfere”, Tsentralnaya Aziya i Kavkaz, Sayı: 3(63), 2009, ss. 20-

35.

Starr, Frederick, “A Greater Central Asia Partnership’ for Afghanistan and Its

Neighbors”, Silk Road Paper, March 2005, <

http://www.silkroadstudies.org/CACI/Strategy.pdf > (5.10.2013).

Page 278: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

272

Staşuk, Yuriy, “Osobonnosti Proyavleniya Pograniçnıh Protivoreçiy Mejdu

Tsentralnoaziatskimi Stranami SNG”, Pskovskiy Regionalnıy Jurnal, Pskov, Sayı:

12, 2011, ss. 16-26.

Suhoparov, A., “Sovetskie Musulmane: Mejdu proşlım i Buduşem”,

Obşestvennıe Nauki Segodnya, Sayı: 6, 1991, ss. 108-117.

Suteeva, K.A., “Russkiye Voyennıye İstoriki XIX v. O Priçinah i Motivah

Dvijeniya Rossii Na Voskok (v Srednyuyu Aziyu i Yujnıy Kazakistan)”,

Tsentralnaya Aziya i Sibir. Pervıe Nauçnıye Çteniya Pamyati E. M. Zalkinda. 14

Mayıs 2003, ss. 100-116.

Sürücü, Cengiz, “Türkiye-Özbekistan İlişkilerinin Üç Evresi”, Türkiye’nin

Avrasya Macerası 1989-2006(Avrasya Üçlemesi II), der. Mustafa Aydın, Ankara,

Nobel Yayınları, 2007.

Sveşnikova, Yuliya, “İran i SŞA v Afganistane: Podelim ili Pomerimsya

Sirami?”, İzvestiya, Sayı: 2, 2011, ss. 126-141.

Şahin, Mehmet, “İran Dış Politikasının Dini Retoriği”, <

http://www.akademikortadogu.com/belge/ortadogu4%20makale/mehmet_sahin.p

df > (19.09.2013).

Şahnazarov, B., “Uzbekistan-Turtsiya. Takiye Dalyokiye Blizkiye Druzya”, <

http://www.centrasia.ru/newsA.php?st=1336893360 > (13.10.2013).

Şepin, E.S., “İzmeneniye Geopolitiçeskogo Lanfşafta Tsentranoy Azii”,

Rossiya v Sisteme Evro-Aziatskih Vzaimodeystviy”, Sayı: 4 (108), 2012, ss. 236-244.

Page 279: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

273

Şevırev, İ., “Transafganskiy Gazoprovod TAPİ- Rasluçnik, A ne Spasitel”, <

http://www.centrasia.ru/newsA.php?st=1338970620 > (03.12.2013).

Şilibekova, Aygerim, “Görevimiz Güvenlik: Kazakistan-Türkiye

İlişkikerinde Yeni Dönem”, 21.Yüzyıl Dergisi, Sayı: 12, Aralık, 2009, ss. 58-59.

Şustov, Aleksandr, “Çto Nujno Rossii v Tsentralnoy Azii?”, <

http://geopolitica.ru/Articles/897/ > (25.9.2011).

Şustov, Aleksandr, “Gryadet Li “Vodnyaya” Voyna?”, <

http://www.stoletie.ru/rossiya_i_mir/gradet_li_vodnaja_vojna_922.htm >

(22.12.2012).

Şustov, Aleksandr, “Mejetniçeskie Konfliktı v Tsentralnoy Azii”, <

http://www.warandpeace.ru/ru/analysis/view/19870/ > (8.02.2014).

Şustov, Aleksandr, “Tsentralnaya Aziya: Budet li Peredel Granits”, <

http://www.customsunion.kz/infoprint/3318.html > (28.04.2012).

Tastenov, Alişer, “Geopolitika Kaspiya: Klyuçevıe İgroki i İnteresı”

,Kazakenergy, , Cilt: 55, 2012, Sayı: 5, ss. 46-47.

Tatkalo, Nadejda, “Yapono-Amerikanskiye Geopolitiçeskiye Kontseptsii

Dlya Tsentralnoy Azii”, < http://easttime.ru/analytics/tsentralnaya-aziya/yapono-

amerikanskie-geopoliticheskie-kontseptsii/5624 > (17.01.2014).

Tellal, Erel, “Zümrüdüanka: Rusya Federasyonu’nun Dış Politikası”, Ankara

Üniversitesi SBF Dergisi, Sayı: 65, Cilt: 3, 2010, ss. 189-136.

Page 280: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

274

Trevedi, Ramakant, “Netraditsionnıye Ugrozı Beopasnosti v Tsentralnoy

Azii s Toçki Zreniya Sravnitelnoy Regionalnoy Perspektivı”, Comparative Politics,

Sayı: 4, 2011, ss. 109-123.

Trofimov, Dmirtiy, “Taşkent Mejdu Ankaroy i Tegeranov: Uroki 90-h i

Perspektivı”, < http://www.ca-c.org/journal/2001/journal_rus/cac-

05/13.trofru.shtml > (13.10.2013).

Troitskiy, E.F., “Politika İndii v Tsentralnoy Azii(2001-2012 gg.)”, Vestnik,

Sayı: 375, 2013, ss. 106-108.

Troitskiy, E.F., “Politika SŞA v Tsentralnoy Azii v Sfere Bezopasnosti:

Vliyaniye Na Mejdunarodnıye Otnoşeniye v Regione (2001-2007 gg.)”, Vestnik,

Sayı: 322, 2009, ss. 107-109.

Troitskiy, E.F., “Politika SŞA v Tsentralnoy Azii: Podhodı Vtoroy

Administratsii Dj. Buşa(2005-2009 gg.) i B. Obamı (2009-2010 gg.)”, Comparative

Politics, Sayı: 4, 2011. ss. 65-74.

Troitskiy, E.F., “Politika Turtsii v Tsentralnoy Azii (1992-2000 gg.)”, ss. 84-

88. < http://sun.tsu.ru/mminfo/000063105/328/image/328-084.pdf >

(11.10.2013).

Troitskiy, E.F., “Sovremennıy Politiçeskiy Krizis v Kırgızstane i Ego

Mejdunarodnıye Posledstviya”, Vestnik TGU, Sayı: 306, 2008, ss. 69-72.

Troitskiy, E.F., “Vneşnyaya Politika Uzbekistan’a v 2004-2007 gg.: Ot

Strategiçeskogo Partnyorstva s SŞA k Soyuzniçeskim Otnoşeniyam s Rossiyei”

Vestnik TGU, Sayı: 310, 2008, ss. 93-96.

Page 281: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

275

Troitskiy, Evgeniy, “Vneşnyaya Politika Uzbekistana v 2004-2007 gg.: Ot

Strategiçeskogo Partnyorstva s SŞA k Soyuzniçeskim Otnoşeniyam s Rossiyey”,

Vestnik, Satı: 310, 2008, ss. 93-96.

Tselikin, A., “Vzaimootnoşeniya Gosudarstv Tsentralnoy Azii. Konfliktnıy

Potentsial Regiona”, Tsentralnaya Aziya. Geopolitika i Ekonomika Regiona,

Moskova, İSOA, 2010, ss. 99-120.

Türk, Fahri, “Türkiye-Türkmenistan İlişkileri 1990-2010”, Sosyal ve Beşeri

Bilimler Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 2, 2010, ss. 57-64.

Türkan, Budak, “Orta Asya’da Küresel Jeoekonomik Rekabet ve Türkiye”,

Bilgi Strateji, Cilt: 5, Sayı: 9, Güz 2013, ss. 125-140.

Uslu, Kamil, “Hazar Bölgesinde Enerji Kaynaklarının Ekonomik ve

Uluslararası Boyutu”, İ.İ.B.F Dergisi, Cilt: XXI, Sayı: 1, 2006, ss. 99-130.

Usmon, Davlat, “Gegeminiçeskie Ustremleniya: Uzbekistan ve Kazakistan

Ukreplyayut Vzaimodeistvie Po Vodnım Resursam Regiona”, <

http://analitika.org/ca/water-and-energetics/2588-gegemonisticheskie-

ustremleniya-uzbekistan-i-kazahstan-ukreplyayut-vzaimodeystvie-po-vodnym-

resursam-regiona.html > (23.12.2012).

Usmon, Davlat, “Znaçenie Vodnogo Faktora v Politike Stran Tsentral’noy

Aii Budet Vozrostat’ İz Goda v God”, < http://analitika.org/ca/water-and-

energetics/1374-20060901044033424.html > (23.12.2012).

Page 282: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

276

Ustimenko, A.A., “Tsentranaya Aziya i NATO: Strategiçeskiye Tendentsii

Razvitiya Otnoşeniy”, Analytic, Nisan 2005, ss. 23-27.

Usubaliyev, E., ““Kitayskiy Faktor” vo Vneşney Politike Kırgızistana-

Dvustoronniy i regionalnıy Uroven”, <

http://www.centrasia.ru/newsA.php?st=1236599880 > (13.09.2013).

Usubaliyev, E.Y., “O Vozmojnoy Novoy Roli Japonii v Tsentralnoy Azii”, <

http://easttime.ru/analitic/2/9/94.html > (15.01.2014).

Usubaliyev, Esen, “Politika Yaponii v Tsentralnoy Azii- Geopolitiçeskiy

Aspekt”, < http://easttime.ru/analitic/2/9/150.html > (15.01.2014).

Usubaliyev, Esen, “Rol Yaponii v Tsentralnoy Azii: Vozmojna li Npvaya

Organizatsiya Po Bezopasnoti v Regione”, < http://analitika.org/kyrgyzstan/kg-

foreign-affairs/66-20100606044019703.html> (17.01.2014).

Vasilyev, L. E., “Politika Mirovıh Derjav v Tsentralnoy Azii i Eyo Vliyanie

Na Perspektivı Razvitiya ŞOS”, ss. 2-39.< http://www.ifes-

ras.ru/attaches/conferences/2009_round_table_shoss/vasiliev.pdf > (17.02.2014).

Vasilyev, L.E., “Politika Mirovıh Derjav v Tsentralnoy Azii i Ee Vliyanie Na

Perspektivı Razvitiya ŞOS”, s. 4, < http://www.ifes-

ras.ru/attaches/conferences/2009_round_table_shoss/vasiliev.pdf > (5.03.2013).

Veytsel, Roman, ““Radikalnıe İslamskie Organizatsii” Paraztiruyut Na

İslame”, < http://www.easttime.ru/allanalitic/129.html > (17.12.2012).

Page 283: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

277

Vinogradova, Olga, “Rezursı “Bolşogo Kaspiya”(Ojidaniya i Vozmojnosti v

Tsifrah)”, Pro et Contra, Cilt: 5, Sayı: 3, Yaz 2000, ss. 103-117.

Vladimir Severnıy, “Zubastıy Kaspiy. Zaçem SŞA i Turtsiya Voorujayut

Kazastanskuyu Armiyu İmenno v Prikaspii?”, <

http://www.centrasia.ru/newsA.php?st=1034662800 > (28.02.2014).

Volgin, Andrey, “Neftegazovıy Sektor Tsentralnoy Azii i Stsenarii

Regionalnoy İntegratsii”, Ekonomiçeskoe Obozreniye, Sayı: 4, 2006, ss. 6-12.

Weitz, Richard, “The SCO's Expansion Dilemma”, <

http://www.worldpoliticsreview.com/articles/10668/global-insights-the-scos-

expansion-dilemma > (10.01.2014).

Wollander, Selesta A., “Vzaimosvyaz Ekonomiki i Bezobasnosti vo Vneşney

Politike Rossii i ih Znaçeniye Dşya Ukrainı i Belorusii”, Meçi i Oralı: Ekonomika

Natsionalnoy Bezopasnosti Belorusii i Ukrainı, der. R.Legvold, S.A.Wollander,

Moskova, İnterdialekt 2004, ss. 77-125.

Yakuşeva, Yuliya, “Kazahstan i SŞA: Tendentsii Goda”, < http://www.ia-

centr.ru/expert/14761/ > (28.11.2013).

Yasinskiy, Vladimir, “Sırdarya i Amudarya: Reki konflikta ili

sotrudniçestva?”, < http://www.worldenergy.ru/doc_20_43_2291.html >

(22.12.2012).

Yun, S.M., “Sravnitelnıy Analiz Politiki Germanii, Velikobritanii i Frantsii v

Tsentralnoy Azii”, Saravnitelnaya Politika, Sayı: 4, 2011, ss. 50-64.

Page 284: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

278

Yun, Sergey, “Politika “Velikih Derjav” Evropeyskogo Soyuza v Tsentralnoy

Azii: Obşiye İnteresı i Tseli”, Politika i Politiçeskie Nauki, Sayı: 359, 2012, ss. 101-

103.

Zemskov, V.N., “Strategiya SŞA v Tsentralnoy Azii”, <

http://www.eurasian-defence.ru/node/6529 > (02.12.2013).

Zenn, Jacob, “Kazakistan Razvoroşil Gnyozda Terroristov”, <

http://inosmi.ru/middle_asia/20120121/183574636.html > (15.12.2012).

Zulharneyev, Albert, “Energetiçeskie İnteresı İrana v Kaspiyskom Regione”,

< http://www.csef.ru/index.php/ru/politica-i-geopolitica/project/-/-/869-irans-

energy-interests-in-the-caspian-region > (22.09.2013).

Zvyagelskaya, İrina, “Zaçem Rossii Nujna Tsentralnaya Aziya”, <

http://www.continent.kz/2004/02/8.htm > (05.04.2014).

Yazarsız Makaleler

“2012 yılı 9. Kırgız-Çin Hükümetler arası Ticari-Ekonomik İşbirliği

Komisyon Oturumu Protokolü”,

http://www.mineconom.kg/Docs/intergovernmental/Protokol_china_pdf1.pdf, s.1,

(14.09.2013).

“A.Atambayev i Si Tzinpin Podpisali Sovmesnuyu Deklaratsiyu Kırgızstana i

Kitaya ob Ustanovlenii Otnoşeniy Strategiçeskogo Partnyorstva(Pereçen Pospisannıh

Dokumentov”, <http://www.ca-news.org/news:1080095/ > (11.09.2013).

Page 285: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

279

“Aktualnıe Voprosı Vneşney Politiki Kazahstana”, <

http://www.kazembassy.by/politic/relevant_questoins.html > (31.08.2013)

“Ambitsioznıy Poresk Nabucco Provalilsya Okonçatelno”, <

http://www.km.ru/economics/2013/06/27/gazprom/714583-ambitsioznyi-proekt-

nabucco-provalilsya-okonchatelno > (22.12. 2013).

“Analiz Neftedobıvayuşey Otrasli KR”,(rapor), PFCARATİNGS, Almatı,

2010, ss.10-13. http://www.rfcaratings.kz/reports/oilandgas_report.pdf

“Analiz Resursnogo Potentsiala Neftegazovogo Kompleksa Respuliki

Kazahstan”, < http://be5.biz/ekonomika1/r2012/3791.htm > (22.04.2013).

“Aşhabad i Pekin Postroyat Novıy Gazoprovod”, İRAT-TASS,3 Eylül 2013, <

http://www.itar-tass.com/c13/863263.html > (27.10.2013).

“Baza Manas Ostayorsya- Eto Okonçatelno”, <

http://www.iarex.ru/interviews/38028.html > (27.10.2013).

“Bolee 2 tıs t Urana Kazakistan Postavit v İndiyu do 2014 goda”, <

http://www.newskaz.ru/economy/20110416/1357683.html > (08.01.2014).

“CNPC Podnimet Nefyanoy Fotan v Ferganskoy Doline”, <

http://www.gazeta.uz/2008/10/16/uzneftegaz-cnpc-jv/ > (5.09.2013).

“Dvijenie “Taliban” Planiruet Zahvatit Vlast’ v Afganistane v 2014 Godu

Posle Uhoda Voysk NATO”, < http://www.itar-tass.com/c11/742899.html >

(17.06.2013).

Page 286: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

280

“GNKAR Obnarodovala Pozitsiyu Po Spornomu Mestorojdeniyu “Keper””,

< http://energo-news.ru/archives/97038 > (23.04.2012).

“GRU Ojidayet Ulileniya Talibov Posle Vıvıda Voysk İz Afganistana”, <

http://ria.ru/world/20130523/939044628.html > (17.06.2013).

“İndiya i Kazakistan Usilivayut Strategiçeskoe Partnyorstvo”, <

http://www.centrasia.ru/newsA.php?st=1305212580 > (08.01.2014).

“İndiyskie Voennıe Razmestili Svoyu Avitsiyu na Tadjikskom Aerodrome

Ayni”, < http://www.news-asia.ru/view/2251 > (08.01.2014).

“İnitsiativı Yaponii v Tsentralnoy Azii”, <

http://easttime.ru/analitic/2/9/248.html > (15.01.2014).

“Kazakistan Yejegodno Eksportiruyev Çerez İran 1 mln Tonn Nefti”, <

http://www.oilru.com/news/24614/ > (27.09.2013).

“Kirgiziya Podpisala s NATO Spglaşeniye o Nazemnom Tranzite Gruzov”,

http://lenta.ru/news/2012/05/23/nato/ (27.11.2013)

“Kirgiziya Prosit u Rossii Pomoşi”, <

http://www.pravda.ru/news/world/12-06-2010/1036032-kirg-0/ > (12. 3. 2013).

“Kirgiziya Zakrıvayet Bazu SŞA “Manas””, < http://mir-politika.ru/7201-

kirgiziya-zakryvaet-bazu-ssha-manas.html > (28.11.2013).

“Kto Razıgrıvaet “Vodnuyu Kartu” Tzentralnoy Azii v Geopolitiçeskom

Pasyanse?”,

Page 287: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

281

“M. Morozova, “Transafganskiy Gazoprovod: Priçinı i Perspektivı Realizatsii

Proekta”, < http://www.iimes.ru/?p=7013 > (09.01.2014).

“Mejnatsionalnıye Konfliktı v Tadjikistane i Obostreniye Sotsialnoy

Napryajonnosti”, < http://www.ca-c.org/datarus/st_08_bush_8.shtml >

(13.02.2014).

“Na Kaspii Naçinayetsya Novıy Vitok Gongi Voorujeniy”, <

http://www.rosbalt.ru/exussr/2011/09/15/890325.html > (28.02.2014).

“Naçalas Stroitelstvo Tretey Nitki Gazorpvpda Uzbekistan-Kitay”, <

http://www.uzdaily.uz/articles-id-9290.htm > (5.09.2013).

“Neudobnıy Tadjikistan, ili Pretenzii Uzbekistana”, <

http://www.avesta.tj/sociaty/19366-neudobnyy-tadzhikistan-ili-pretenzii-

uzbekistana.html > (15.02.2014).

“O Nestabilnosti v Tzentral’noy Azii”, < http://mir-politika.ru/2616-o-

nestabilnosti-v-centralnoy-azii.html > (26.12.2012).

“Oboronnıe Vedomstva Kazahstana i SŞA Podpisali Plan Sotrudniçestvo na

2013-2017 godı”, < http://central-asia.tj/2012/12/12/oboronnye-vedomstva-

kazaxstana-i-ssha-podpisali-plan-sotrudnichestva-na-2013-2017-gody/ >

(28.11.2013).

“Oşskaya Reznya 1990 Gpda. Hronologiya Tragedii”, <

http://www.fergananews.com/articles/6601 > (13.02.2014).

Page 288: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

282

“Pentagon Dal Spetsnazu SŞA Pravo Vtorgatsya v Tsentralnuyu Aziyu”,

http://topwar.ru/3909-pentagon-dal-specnazu-ssha-pravo-vtorgatsya-v-

centralnuyu-aziyu.html, (28.11.2013).

“Podpisan Ukaz o Vıvode Amerikanskoy Bazı “Manas””, <

http://www.arms-expo.ru/049057052048124054054055056.html > (24.11.2013).

“Politika Pakistana v Tsentralnoy Azii” <

http://analitika.org/ca/geopolitics/1033-2006122722321142.html > (12.01.2014).

“Prezident Turtsii Obezjayet Tsentralnuyu Aziyu. Poka Bezuspewno”,

Kommersant Gazetesi, < http://www.kommersant.ru/doc/160886/print >

(13.10.2013).

“Smetsnaz SŞA Uje Aktivno Deystvuyet v Stranah Bıvşego SSSR v Sredney

Azii”, http://www.kavkazcenter.com/russ/content/2011/07/08/83250.shtml,

(28.11.2013).

“Sovsem Ne Mirnoe Kaspiyskoe More. Liderom Gonki Voorujeniy v

Regione Stanovitsya Azerbaycan”, < http://imperiya.by/news.html?id=91815 >

(28.02.2014).

“SŞA Mogut Polnostyu Uyti iz Afganidtana”( ABD Afgansitan’dan

Tamamen Çekilebilir), Moskoskiy Komsomolets, 9 Ocak 2013.

“SŞA Vozobnovili Peregovorı s Taşkentom o Snabjenii Voysk v

Afganistane”, http://lenta.ru/news/2009/02/05/backup/, (24.11.2013).

Page 289: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

283

“SŞA Zakroyut Bazı v Kırgızistane? Rossiya ne Verit”, <

http://russian.eurasianet.org/node/60369 > (06.11.2013).

“Şanghay İşbirliği Örgütü Türkiye’yi İsteyecek”, <

http://www.usasabah.com/Ekonomi/2013/04/17/sanghay-isbirligi-orgutu-turkiyeyi-

isteyecek > (09.10.2013).

“Tovorooborot Mejdu Kırgızistanom i Kitayem v 2012 goda Sostavil 1 mlrd

271,7 mln Dollarov”,< http://www.kabar.kg/economics/full/54016 > (31.08.2013).

“Turkmenistan Demonstiruet na Kaspii Moş Nedavno Sozdannıh Voenno-

Morskih Sil”, < http://www.itar-tass.com/c13/511752.html > (22.04.2013).

“Türkmenistan i Pakistan Hotyat Uskorit Stroitelstvo Transafganskogo

Gazoprovoda”, < http://www.newskaz.ru/economy/20111115/2124963.html >

(12.01.2014).

“Türkmenistan v 2013 g Planiruyet Dobıt Do 77 mlrd m3 Gaza”, <

http://neftegaz.ru/news/view/108782 > (17.04.2013).

“Uygurı Şeleka: “Gosudarstvo Vaşe, a Zemlya Naşa”, <

http://www.zonakz.net/articles/?artid=16326 > (04.02.2014).

“Uzbekistan i kitay Zaklyuçili Soglaşenie na 15 milrd Dolarıv”, <

http://www.gazeta.uz/2013/09/10/visit/ > (11.09.2013).

“V Kazakstane Proşli Stolknoveniya S Çeçentsami”, <

http://www.apn.su/news/comments11703.htm > (04.02.2014).

Page 290: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

284

“V Tsentralnoy Azii Vozmojnı Mejgosudarstvennıe Konfliktı İz-za Vodnıh

Resursov”, < http://www.geopolitics.ru/2012/12/v-centralnoj-azii-vozmozhny-

mezhgosudarstvennye-konflikty-iz-za-vodnyx-resursov/ > (26.12.2012).

“V Tzentralnoy Azii Povışaetsya Veroyatnost’ Konfliktov İz-za

Gidroenergetiçeskih Rezursov”, < http://www.respublika-

kaz.info/news/politics/25192/ > (24.12.2012).

“Vtorjeniye Japonii v Tsentralnuyu Aziyu”, <

http://easttime.ru/analitic/2/9/49.html > (16.01.2014).

“Yeni Hedef Kurumsal İlişki”, Hürriyet Gazetesi, <

http://dosyalar.hurriyet.com.tr/dosya/almanak/diplomasi/diplomasi11.htm >

(9.10.2013).

“Zapad Vedet Borbu za Turkmenskuyu Neft”,

http://www.wprr.ru/archives/3499, (03.12.2013).

< http://ca-news.org/news:1087835/ > (28.12.2013).

< http://caricc.org/index.php/ru/ > (28.12.2013).

< http://neftegaz.ru/news/view/98767/ >(29.09.2013).

< http://pda.kabar.kg/society/full/50352?all > (1.09.2013)

< http://tacisedu.karelia.ru/tacis.shtml> (28.12.2013).

< http://www.bomca.eu/en/about-us.html> (28.12.2013).

< http://www.bomca.eu/ru/about-us.html >(28.12.2013).

Page 291: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

285

< http://www.cadap.eu/ > (23.12.2013).

< http://www.rosbalt.ru/exussr/2012/02/15/946021.html > (26.12.2012).

< http://www.zpress.kg/news/news_only/7/34988/102.py > (25.12.2012).

< http://www.zpress.kg/news/news_only/7/34988/102.py > (25.12.2012).

2006 “Bakü Girişimi” http://n-europe.eu/glossary/term/3396

Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi Resmi Sitesi Bkz: <

http://www.turkkon.org/icerik.php?no=26 > (17.10.2013).

Konseplar ve Remi Belgeler

15 Mayıs 1992 tarikli Kolektif Güvenlik Anlaşmasının metni, Bkz:

http://www.odkb-csto.org/documents/detail.php?ELEMENT_ID=126

1997 Rusya Federasyonu Ulusal Güvenlik Konsepti, “Kontseptsiya

Natsionalnoy Politiki Rossiyskoy Federatsii, 17 Dekabr 1997 g”, Vneşnyaya Politika

i Bezopasnost Sovremenoy Rossii 1991-2002, Cilt IV, Moskova, MGİMO, 2002, ss.

51-74.

2000 Yılı Rusya Federasyonu Askeri Doktrini, “Voennaya Doktrina

Rossiyskoy Federatsii, 21 Aprelya 2000 g”, Vneşnyaya Politika i Bezopasnost

Sovremenoy Rossii 1991-2002, Cilt IV, Moskova, MGİMO, 2002, ss. 90-108.

Page 292: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

286

2000 Yılı Rusya Federasyonu Dış Politika Konsepti, “Kontseptsiya Vneiney

Politiki Rossiyskoy Federatsii, 28 İyunya 2000 g”, Vneşnyaya Politika i Bezopasnost

Sovremenoy Rossii 1991-2002, Cilt IV, Moskova, MGİMO, 2002, ss. 74-89

2000 Yılı Rusya Federasyonu Ulusal Güvenlik Konsepti, “Kontseptsiya

Natsionalnoy Politiki Rossiyskoy Federatsii, 10 Yanvarya 2000 g”, Vneşnyaya

Politika i Bezopasnost Sovremenoy Rossii 1991-2002, Cilt IV, Moskova, MGİMO,

2002, ss. 50-73.

2008 Rus Dış Politika Konseptinde, 15 Temmuz 2008,

http://kremlin.ru/acts/785

2020’ye Kadar Rusya Federasyonu Ulusal Güvenlik Stratejisin, 13 Mayıs

2009, md. 13, http://archive.kremlin.ru/text/docs/2009/05/216229.shtml

Belovej Anlaşması, 21 Aralık 1991, Md.1, T.A. Şakleina, “Belobejskie

Soglaşeniya”, Vneşnyaya Politika i Bezopasnost Spvremenoy Rossii 1991-2002, Cilt

4, Moskova, MGİMO, 2002.

KGAÖ Hukuksal Statüsüne İlişkin Anlaşması, 7 Ekim 2002,

http://www.dkb.gov.ru/a/anew.htm

KGAÖ Kolektif Acil Müdahale Günü Anlaşmasına ilişkin onay kararı, 27

Aralık 2010, http://kremlin.ru/acts/9921

KGAÖ Tüzüğü, 8. madde, http://www.dkb.gov.ru/b/azg.htm

Rusya Dış Politika Konsepti, 2013, md.74,

http://www.mid.ru/brp_4.nsf/0/6D84DDEDEDBF7DA644257B160051BF7F

Page 293: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

287

Rusya Federasyonu Askeri Doktrini, 5 Şubat 2010, md. 19/g,

http://news.kremlin.ru/ref_notes/461

Rusya ile Kazakistan Arasında 21. Yüzyılda İyi Komşuluk ve ittifak

Anlaşmasının Tamamı için Bkz: <

http://asozd2c.duma.gov.ru/addwork/scans.nsf/ID/BE6C74E57F88B2AD43257CBB0

051A969/$FILE/499260-6.PDF?OpenElement >

Rusya ile Özbekistan arasında ittifak ilişkiler anlaşması, 16 Ekim 2005, Bkz:,

http://archive.kremlin.ru/interdocs/2005/11/14/1934_type72066_97086.shtml?typ

e=72066

Rusya ile Özbekistan arasından stratejik ortaklık anlaşması, 16 Haziran 2004,

Bkz:, http://archive.kremlin.ru/text/docs/2004/06/75277.shtml

V.V.Putin, Rusya’nın uluslararası enerji güvenliğinde Rusya’nın rolüne

ilişkin Güvenlik Konseyi toplandırının açılış konuşması, 22 Aralık 2005, <

http://archive.kremlin.ru/appears/2005/12/22/1654_type63374type63378type826

34_99294.shtml >

Raporlar

“Nezakonnıy Oborot Opiamov v Severnoy Çasti Afganistan i Tsentralnoy

Azii: Otsenka Riskov”, Rapor, UNODOC, Mayıs 2012, ss. 8.

“Nezakonnıy Oborot Otiatov v Severnoy Çasti Afgansitana i Tsentralnoy

Azii: Otsenka Riskov”,UNODC, Mayıs 2012, ss.11-12.

Page 294: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

288

“Tsentralnaya Aziya-2020: Vzglyad İznutri”, rapor, Alatau, Almata, 2012,

ss. 4.

Aleksandros Peterson, “Rossiya, Kitay i Energetiçeskaya Geopolitika v

Tsentralnoy Azii”, Centre For Europian Reform, Rapor, Moskova, 2012, ss. 43-44.

Erdoğan, Murat, “Avrupa Birliği’nin Orta Asya Politikası”, Ahmet Yesevi

Üniversitesi, Rapor, Ankara, 2011.

Evraziyskiy Bank Razviriya, “Vodno-Energetiçeskie Resursı Tsentralnoy

Azii: Problemı İspolzovaniya i Ozvoeniya”, rapor, Otraslevoy Obzor, 2008, Almatı,

ss. 9.

Finon, Dominik, Rossiya i İdeya Sozdaniya “Gazovoy OPEK”: Realnaya ili

Mnimaya Ugroza?, Rapor, Paris, IFRI, Ekim 2007, ss. 19.

Paramonov, Vladimir, “Kitay i Tsentralnaya Aziya: Sostoyanie i Perspekivı

Ekonomiçeskih Otnoşeniy”, Conflict Studies Research Centre,(Rapor) Mayıs 2005,

Paramonov, Vladimir, Strokov, Aleksey, “Etapı Vneşney Politiki Rossii v

Tsentralnoy Azii”, Defence Academy ot The United Kingdom, Rapor, Haziran 2008,

ss. 1-25.

Purtaş, Fırat, “Orta Asya ile Güney Asya Arasında Modern İpek Yolu

Projesi”, Ahmet Yesevi Üniversitesi, (Raor), Ankara, 2011.

Şahin, Ali, “GASAM Afganistan Raporu ve Çözüm Stratejisi”, Mayıs 2010.

Yazar, Yusuf, “Enerji İlişkileri Bağlamında Türkiye ve Orta Asya Ülkeleri”,

Rapor, No: 01, Ahmet Yesevi Üniversitesi, Ankara, Haziran 2011.

Page 295: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

289

Gazeteler

“Ahıska Türklerine Saldırı: 5 Ölü”, Akşam Gazetesi, 21 Nisan 2010.

“Çetıre Şturmovika Su-25SM Popolnyat Aviabazı “Kant” v Kirgizii”, <

http://ria.ru/defense_safety/20140203/992756790.html > (7.05.2014).

“İşçiler: 10 Ölü Var”, Sabah Gazetesi, 24 Ekim 2006,

“Kırgızistan’ın Güneyinde Özbekistan’a Sınrı Batken Vilayetinde, Kırgızlarla

Özbekler Yeniden Karşı Karşıya Geldi”, Yeni Şafak, 7 Ocak 2013.

“Özbekistan’ın Nüfusu 30 Milyonu Aştı”, Zaman Gazetesi, 8 Mayıs 2013.

“Rossiya Otkrıvayet Novıy Energorınok”, Pravda Gazetesi, 16 Ağustos 2007.

“Sergey Şoydu: Minoborony RF Planiruyet Usilit Bıevoy Potentsial Svoey

Avizbazı v Kante” < http://itar-tass.com/politika/934669 > (7.05.2014).

“Turkmenskiy Goz Vozveli v Kub”, Kommersant Gazetesi, 23 Aralık 2009.

“Türkiye'den İran'a Azerbaycan notası”, Hürriyet, 19 Ağustos 2001.

“V Tadjikistane Ratifitsirovan Dogovor Po Rossiyskoy Voennoy Baze”,

Nezavisimaya Gazeta, 1 Ekim 2013,

“Vse Kırgızstantsı Vızvolenı İz Anklava Soh”, Veçerniy Bişkek, 7 Ocak

2013.

Aleksandr Keluza, “Kaspiyu Postoronnie Ne Nujnıy”, İzvestiya, 19 Kasım

2010.

Page 296: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

290

Erhan, Çağrı, “Orta Asya’da Yeni Büyük Oyun”, Türkiye Gazetesi, 28 Nisan

2013.

Ertan, Fikret, “Azerbaycan İstediğinden Silah Alır”, Zaman Gazetesi, 29

Şubat 2012

İvan Safarov, Elena Çernenko, “Rossiyskiye Bazı Stavyat na Zaşitu

Ekonomiki”, Kommersant, 12 Temmuz 2012.

Jeltsov, Sergey, “Neftegazovaya Shvatka v Tsentralnoy Azii”, Nezavisimaya

Gazeta, 11 Haziran 2013.

Jiltsov, Sergey, “Sammit Bolşih Nadejd”, Nezavisimaya Gazeta, 12 Kasım

2010.

Krestyanikov, Viktor, “Srednyaya Aziya Gotovitsya k Voyne” Argumentı

Nedeli, 11.Ekim 2012.

Kuksin, Sergey, “Rossiya i lirgiziya Podpisali Soglaşenie ob Obedinennoy

Voennoy Baze”, Rossiyskaya Gazeta, 20 Eylül 2012.

Mosaki, Nodar, “Turtsiya Pıtayetsya Vernut Tyurkskuyu İdeyu”,

Nezavisimaya Gazeta, 16 Kasım 2007.

Nazarbayev, Nursultan, “Evraziyskiy Soyus: Ot İdei k İstorii Buduşego”,

İzvestia Gazetesi, 25 Ekim 2011.

Panfilova, Viktoriya, “Na Kazpii Sozdayotsya Voenno-Morskaya Baza SŞA”,

Nezabisimaya Gazeta, 29 Nisan 2013.

Page 297: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

291

Putin, Vladimir, “Novıy İntegratsionnıy Proekt Dlya Evrazii – Buduşeye,

Kotoroye Rojdayetsya Segodnya”, İzvestia Gazetesi, 3 Ekim 2011.

Putin, Vladimir, “Rossiya Na Rubeje Tısyaçeletiy”, Nezavisimaya Gazeta, 30

Aralık 1999.

Puşkov, Aleksey, “Ot Meçtı O Gramonii k Jestokomu Realizmu”,

Nezavisimaya Gazeta, 18 Temmuz 2000.

Rogov, Sergey, “Strategiya Rossii v Evrazii v XXI veke”, Nezavisimaya

Gazeta, 26 Şubat 2010.

Skosırev, Vladimir,“Talibı Vernutsa k Vlasti v Afganistane”, Nezavisimaya

Gazetesi, 2 Şubat 2012.

ÖZET

Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla Orta Asya’da Rusya etkisi giderek

zayıflamaya başladı. Güvenlik nedenlerinden dolayı özellikle Tacikistan iç savaşı ve

Afganistan’dan kaynaklanan istikrarsızlığın Orta Asya’nın tamamına yayılmaması

için bölge ülkelerinin sınır güvenliğini kendisi üslendi. Ancak Orta Asya’da

Page 298: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

292

Rusya’nın boşluğunu küresel ve bölgesel güçler doldurmaya çalıştı. Örneğin ABD,

Türkiye, AB, Çin, İran, Japonya, Hindistan ve Pakistan bölgede aktif politikalar takip

etmiştir. Bu da Rusya’nın tekrar bölgede etkisini kurmanın önündeki engellerdendi.

Orta Asya ülkelerinin de kendi ulusal çıkarlarını gözetmeye çalışmaları ve bölgesel

rekabette pay elde etmeye çalışmaları ve kendi stratejik konumlarını pazarlamaya

çalışmaları Rusya’nın bölge üzerindeki etkisini sınırladığı gibi, diğer güçlerin de

etkisini Rusya üzerinde dengeliyordu. Özellikle güvenlik alanında yaşanan

gelişmeler, Rusya’nın tekrar ayağa kalkması Moskova’nın bölgedeki etkinliğini

eskisine göre nispetten artırmış ve diğer güçlerin etkisini sınırlamak için önemli

ilerlemeler kat etmişti. Bu da Rusya’nın bölgede mutlak hâkimiyeti olmazsa da

güvenlik alanında en önemli aktör olma niteliğini korumaktadır.

Anahtar Kelimeler: Rusya, Orta Asya, Güvenlik, Jeopolitik Rekabet, Enerji

ABSTRACT

After the collapse of the Soviet Union, Central Asia gradually began to weaken

Russian influence. For reasons of security, especially in Tajikistan’s civil war and

instability emanating from Afghanistan, Central Asia undertook the border security

to spread to the entire country. However, global and regional powers tried to fill the

gap of Russia in Central Asia. For example the US, Turkey, EU, China, Iran, Japan,

Page 299: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26444/Sabir Askarov (2).pdfiçine sıkımı bu kapalı coğrafya üzerinde; bölgesel ve küresel güçlerin “Büyük Oyun” diye adlandırılan

293

India and Pakistan followed active politics in the region. To establish the Buddha

again Russia's influence in the region was one of the obstacles. Central Asian

countries' own national interests at heart studies and regional competitiveness in the

share acquisition activities and its strategic position in marketing studies Russia's

impact on the region limit, as other powers, the effect on Russia was

counterbalanced. Especially, the developments in the security fields to stand up again

Moscow, Russia increase the effectiveness of proportion in the region and with

compared to the past had made substantial progress to limit the influence of the

powers. Although Buddha has not absolute domination in regions of Russia, it has

most important actor in the security fields.

Key Words: Russia, Central Asis, Security, Geopolitical Competition, Energy