60
İSTANBUL DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ AYLIK YAYINI İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART AYINDA 616,4 MİLYON DOLAR OLDU İHRACATÇILARIN YENİ GÖZDESİ: BÜYÜYEN KUZEY AFRİKA PAZARI ALÜMİNYUM SEKTÖRÜ ÜRETİM MERKEZİ OLMA YOLUNDA MART - NİSAN 2014 • SAYI: 26

İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

İSTANBUL DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ AYLIK YAYINI

İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ

İHRACAT MART AYINDA 616,4 MİLYON DOLAR OLDU

İHRACATÇILARIN YENİ GÖZDESİ: BÜYÜYEN KUZEY AFRİKA PAZARI

ALÜMİNYUM SEKTÖRÜ ÜRETİM MERKEZİ OLMA YOLUNDA

MART - NİSAN 2014 • SAYI: 26

Page 2: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir
Page 3: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

1

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

BAŞKANDAN

Geçtiğimiz dönemde yönetiminde yer aldığım İDDMİB’in Başkanlık görevini Sayın Tahsin Öztiryaki’den devralmış bulunuyorum. Medenice gerçekleştirilen genel kurul çalışmalarında emeği geçen arkadaşlarıma teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum.Yabancısı olmadığımız sektörlerimizi, yeni dönemde de 2023 yılı ihracat hedefimiz

olan 25 milyar dolara ulaştırmak adına faaliyetlerimizi sürdüreceğiz.Bu anlamda ihracatçılarımızla omuz omuza milli katılım organizasyonu ve info stant olarak katıldığımız fuarlarımızda yer almaya devam edeceğiz. Ülkemizde düzenlenen fuarlarla eş zamanlı olarak alım heyetleri, firmalarımızın yeni pazarlara girmelerini kolaylaştırmak adına sektörel ticaret heyetleri düzenleyeceğiz.İhracatçılarımızın yeni pazarlara açılması, var olan pazarlarda daha iyi tutunmaları ve pazar paylarını arttırmaları amacıyla ‘Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi’ projelerimizi faaliyet alanımıza giren alt sektörlerimizde hayata geçireceğiz. Alüminyum-Bakır, El Aletleri-Bağlantı Elemanları ve Kilitler (BAKİEL), Mutfak & Ev Eşyaları sektörlerimizin UR-GE projeleri faaliyetlerine devam edeceğiz. Yapı malzemeleri UR-GE’sine başlayacağız.İMMİB olarak verdiğimiz eğitimlere üyelerimizle iletişim içinde devam edeceğiz. 2012 yılında sanayi üniversite işbirliğini geliştirmek amacıyla başlattığımız Metalik Fikirler AR-GE Proje Pazarı etkinliğinin bu sene üçüncüsünü gerçekleştireceğiz. Geleneksel hale gelen İMMİB Endüstriyel Tasarım Yarışmaları’nı düzenlemeye devam edeceğiz. Ayrıca bu sene ilk defa ‘Ambalaj Tasarım Yarışması’nı başlatmış olmanın heyecanı içerisindeyiz.İhracatçılarımızın sorunlarının ortak bir platformda tartışıldığı ve çözüm önerilerinin değerlendirildiği alt sektör toplantılarını düzenlemeye devam edeceğiz. Ülke masalarına paralel olarak hedef pazarlara yönelik çalışmalarımızı, ihracatçılarımıza ve ülke ihracatına fayda sağlayacak Avrupa Birliği, Kalkınma Ajansı gibi projelerde yer almayı sürdüreceğiz.Başarılarımızın artarak sürmesi temennisiyle sektör ekonomisinde hedef rakamlara ulaşmamızı sağlayan bütün ihracatçılarımıza canı gönülden tebriklerimi sunuyorum.

Uzun yıllardır yönetim kurulu başkanlığını yürüttüğüm İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği 2023 hedefi olan 25 milyar dolarlık ihracatın

2013 yılının payına düşen 7 milyar doları; 6,99 milyar dolarlık ihracatla yakalarken eğitim çalışmalarından fuar organizasyonlarına, ticaret ve alım heyetlerinden UR-GE projelerine kadar geniş bir alanda hizmet ürettik. Sosyal sorumluluk projelerimizle örnek ve öncü olmayı başardık. AR-GE konularında sürekli bir adım önde olmaya çalıştık, tasarımın, küresel rekabetin anahtarı ‘inovasyon’un ve markalaşmanın önemini düzenlediğimiz yarışmalarla ve ihracata katkı sağlamak amacıyla yaptığımız her faaliyette anlattık.Başkanlık koltuğunu önceki dönemde yönetime birlikte emek verdiğimiz arkadaşım Sayın Rıdvan Mertöz’e bırakırken bu dönem başkan yardımcılığı görevinde aynı hedeflere, daha kapsamlı çalışmalarla ulaşma yolunda hizmet edecek olmanın gururunu yaşıyorum.Sözlerimi noktalarken yeni dönemde de desteğini bizden esirgemeyen ihracatçılarımıza teşekkür eder, İDDMİB’in bünyesinde yer alan tüm sektörve firmalarla birlikte bu dönemde yine ileriye yürümeye devam edeceğimizi belirtmek isterim.

İDDMİB Yönetim Kurulu Başkan Vekili

Tahsin ÖZTİRYAKİ

İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı

Rıdvan MERTÖZ

Sürekli bir adım önde olmak

İhracatçılarımızın yolu her zaman açık olacak

Page 4: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

22

1 BAŞKANDAN

4 HABERİstanbul Maden ve Metaller İhracatçıları Birliği’nin (İMMİB) geleneksel hale getirdiği Endüstriyel Tasarım Yarışmaları 10’uncu yılını doldurdu. Bu yıl dört farklı kategoride 336 tasarımcının 246 projeyle katıldığı yarışmada 30 proje dereceye girerek ödül aldı.

14 KAPAK KONUSU Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) yeni yönetimini belirledi. Seçimi Rıdvan Mertöz’ün listesi 241 oy alarak kazandı. Böylece Rıdvan Mertöz başkanlık koltuğuna oturdu.

30 SEKTÖREL ANALİZAlüminyum sektörü, dünyadaki taleple Türkiye’deki alüminyum kullanımı ve üretim artışına paralel olarak gelişimini sürdürüyor.

38 SANAYİNİN SESİKorkmaz, 2001’den bugüne kendi markasıyla ihracat yapıyor. İhracat yaptığı ülke sayısı 70’e ulaşan marka, 2013’te Latin Amerika bölgesine ciddi bir yatırım yaptı. Bu yılki hedef ise Brezilya ve Pasifik ülkeleri.

42 FABRİKA TANITIMIYüzde 100 Türk sermayesi ve markası olan Adell Armatür, her zevk ve mimari stile uygun trend ürünlere imza atarak yüzde 70’e varan su tasarrufu sağlıyor.

44 MAKALEDünya Gazetesi Köşe Yazarı Rüştü Bozkurt’un bu ayki köşe yazısının başlığı: ”Sektör entelektüeli çok önemli”

46 FİRMA TANITIMYeni yüzü, yeni renkleri ve yeni yatırımıyla 2014’e damga vurmaya hazırlanan Alseko Group, kurumsallaşmasını tamamlayarak hedef büyütüyor.

48 ENDÜSTRİYEL TASARIMEndüstriyel Tasarım bölümümüzün bu ayki konukları Orhan Irmak ile Murat Armağan oldu. Tasarımcılar yeni trendler ve üreticilere yönelik görüşlerini aktardılar.

İÇİNDEKİLER

6

38

8

52

30

46

14

42

4

Page 5: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

3

İmtiyaz Sahibi

Coşkun Kırlıoğlu

Yönetim Yeri

Çobançeşme Mevkii Sanayi Cad.

Dış Ticaret Kompleksi 34350

Yenibosna - İstanbul

Tel: (0212) 454 00 00

Faks: (0212) 454 00 46

[email protected]

Yayın Kurulu Başkanı

Rıdvan Mertöz

Yayın Kurulu

Çetin Tecdelioğlu, Ayşegül Çapan,

Aynur Ayhan, Fatih Özer,

Muharrem Kayılı, Özgür İnan,

Merve Taşdemir

Yapım

Genel Yönetmen Gürhan Demirbaş

Genel Yönetmen Yardımcısı Eser Soygüder Yıldız

Grafik Tasarım Tijen Kızıler

Editör Selim Özgen

Fotoğraflar Gülhan Kırdı, Pınar Yanıkgil

Reklam Rezervasyon Nazlı Demirel

Tel: (0212) 440 27 69

[email protected]

İletişim

Yazı işleri: (0212) 440 27 83

Pazarlama: (0212) 440 27 65

[email protected]

Baskı

Dünya Yayıncılık AŞ

Globus Dünya Basınevi

100. Yıl Mahallesi 34204 Bağcılar/İstanbul

Tel: (0212) 440 24 24

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

İÇİNDEKİLER

52 ALTERNATİF PAZARLARDoğal kaynakları ve insan gücüyle son yıllarda ihracatçılar için giderek daha önemli hale gelen Kuzey Afrika, yurtdışına açılmak isteyen, yeni pazar arayışında olan Türk yatırımcılar için cazibesini artırıyor.

56 KANUN DEĞİŞİKLİKLERİ

4848

Page 6: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

4

HABER

İMMİB Endüstriyel Tasarım Yarışması’nda sahiplerini buldu ödüller

İSTANBUL MADEN VE METALLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ’NİN (İMMİB) GELENEKSEL HALE

GETİRDİĞİ ENDÜSTRİYEL TASARIM YARIŞMALARI 10’UNCU

YILINI DOLDURDU. BU YIL DÖRT FARKLI KATEGORİDE 336

TASARIMCININ 246 PROJEYLE KATILDIĞI YARIŞMADA 30 PROJE DERECEYE GİREREK ÖDÜL ALDI.

İstanbul Maden ve Metaller İhracatçıları Birliği (İMMİB) tarafından düzenlenen endüstriyel tasarım yarışmasında ödüller sahiplerini buldu. Ödül töreni İMMİB’in sektöre tasarımcı yetiştirmek amacıyla inşa ettiği İMMİB Erkan Avcı Endüstriyel Tasarım Meslek Lisesi’nde gerçekleştirildi. Törene Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Tahsin Öztiryaki, Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları

Birliği Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu, İstanbul Kimyevi Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Murat Akyüz, Ekonomi Bakanlığı Daire Başkanı Bünyamin Kutlu, birlik yönetim kurulu üyeleri, tasarımcılar ve çok sayıda öğrenci katıldı.

10 YILDA 3 BİN 300 BAŞVURU

Törenin açılış konuşmasını yapan İMMİB Koordinatör Başkanı Tahsin Öztiryaki, tasarımcıların ödüllerini birlik tarafından yaptırılan endüstriyel tasarım meslek

lisesinde yapmanın ayrı bir mutluluk olduğunu söyledi. AR-GE, inovasyon, tasarım, markalaşma ve katma değer kavramlarını sürekli gündemlerinde tuttuklarını kaydeden Öztiryaki, ekonomik büyümenin, istihdam artışının ve yaşam kalitesinin temel yolunun bu kelimelerden geçtiğini vurguladı. Öğrenci veya profesyonel Türk tasarımcıları sektöre kazandırarak istihdam yaratmak, firmaların tasarımla kazanabileceklerinin farkına varmalarını

Page 7: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

5

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

HABER

ve katma değerli ürünlerin ortaya çıkmasını sağlamak amacıyla 2005 yılında bu yarışmayı başlattıklarını kaydeden Tahsin Öztiryaki şunları söyledi: “10 yıldır toprağa tohum atıyoruz, meyvelerini de toplamaya başladık. Geçtiğimiz 10 yıla 10 yarışma, 3 bin 300’den fazla başvuru, 300’den fazla ödül, 17 yurt dışı eğitim bursu, bir okul inşaatı, bir prototip merkezi, sayısız fuar ve sergi katılımı, yine sayısız workshop ve seminer sığdırdık. Yarışmalarımız sayesinde en az 15 kişinin bu şekilde istihdam edildiğini öğrendik. 2008 yılından bu yana 17 tasarımcıyı yurt dışında prestijli akademilerde eğitime gönderdik. Şimdi bu tasarımcılar yurt dışında ve Türkiye’de büyük firmalarda istihdam ediliyor, belki yarın dünya trendlerine yön verecekler.”

TİM: İNOVALİG BAŞLADI

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de yaptığı konuşmada, kısa vadeli dalgalanmalara prim vermediklerini orta ve uzun vadeli düşündüklerini belirterek, “2023 ihracat hedefimiz ortada. Bu hedefe ulaşmak için AR-GE, inovasyon, tasarım ve marka konusuna önem veriyoruz. Şirketlerimizin kılcal damarlarına inovasyon kültürünü yerleştirmek için Türkiye’nin ilk inovasyon geliştirme programı olan “İnovalig” projesini hayata geçiriyoruz. Bu projemiz bizleri oldukça heyecanlandırıyor. Çünkü bu projeyle Türkiye’deki firmaların ilk defa inovasyon karnelerini çıkaracağız. Dereceye girenler bizi Avrupa’da temsil edecek” diye konuştu. İMMİB Endüstriyel Tasarım Yarışması 2014; metal, plastik, elektrikli küçük aletler ve konsept olmak üzere dört kategoride gerçekleştirildi. Profesyoneller ve öğrenci kategorisinde ilk üçe girenlerle mansiyona hak kazananlar ödüllerini aldı. Profesyoneller kategorisinde birincilere 15 bin, ikincilere 10 bin, üçüncülere 7 bin ve mansiyon alanlara 4 bin lira ödül verildi. Öğrenci kategorisinde ise birinciler 7 bin, ikinciler 5 bin, üçüncüler 3 bin ve mansiyon 2 bin lira alırken toplamda 212 bin lira ödül dağıtıldı.

ÖDÜLLER

METALDEN MAMUL ÜRÜNLER KATEGORİSİ

ProfesyonelBirinci: “Stabil” projesiyle Cem Yılmaz ve Ayşe Naciye Çelebiİkinci: “Safe Cuisine” projesiyle Ayşe Seda KürkçüoğluÜçüncü: “Karınca” projesiyle Ahmet TopluMansiyon: “Grillfusion” projesiyle Ayçal Çağrı Özen

ÖğrenciBirinci: “Fonksiyonel Çay Ocağı” projesiyle Yusuf Çakırİkinci: “Marge” projesiyle Şebnem ÖzkanemÜçüncü: “Ozex” projesiyle Ayşegül CengizMansiyon: “Cook-on-it” projesiyle Ece Pınar Nuhoğlu

PLASTİKTEN MAMUL ÜRÜNLER: RATTAN DESENLİ ÜRÜN SETLERİ KATEGORİSİ

Profesyonelİkinci: “Rattan Plastik Banyo Seti” projesiyle Özüm Özkan ve Kunter ŞekercioğluÜçüncü: “Gon5” projesiyle Ufuk Ertem

ÖğrenciBirinci: “Armadil” projesiyle Barış Gündoğduİkinci: ”S.O.S (cube)” projesiyle Seçil TuranÜçüncü: “Nest” projesiyle Emin Ercan

ELEKTRİKLİ KÜÇÜK ALETLER: SÜRDÜREBİLİR ÇEVRE İÇİN TASARIM KATEGORİSİ

ProfesyonelBirinci: ”Snow” projesiyle Adem Önalanİkinci: “Insulin Printer” projesiyle Mehrafza Mirzazad BarijughÜçüncü: “Zamanlı- Işık” projesiyle Ecem YıldızMansiyon: “Yağ Kapanı” projesiyle Serkan Güneş ve Çiğdem Güneş

ÖğrenciBirinci: “Recycle” projesiyle Ozan Kayıkçıİkinci: “Kalde” projesiyle Tutku BayatÜçüncü: “Crop” projesiyle Selin ÖzgürMansiyon: “Opulent” projesiyle Nur Eryılmaz ve Burak AykanMansiyon: “Light Pot” projesiyle Gürkan Gürbey

KONSEPT 2014: ZEKA GELİŞTİRİCİ OYUNCAK TASARIMI

Profesyonel Birinci: “Orbits” projesiyle Ezgi Yelekoğlu ve Altuğ Toprakİkinci: “Restricted Zone” projesiyle Şenol Doğan Üçüncü: “Leluu” projesiyle Aysel KeçeliMansiyon: “Magic Shadow” projesiyle Eda Hoşgör

ÖğrenciBirinci “Combo-o” projesiyle Duygu Güroğluİkinci: “Tell me Something” projesiyle Begüm TüreyengilÜçüncü: “Colorcube” projesiyle Heja Can Deniz ve Ahsen Gülsen

Page 8: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

6

HABER

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, geçtiğimiz dönemde Türkiye’nin bir edilgen noktada olduğunu belirterek, “2014 itibarıyla Türkiye’nin edilgen ekonomiden etken ekonomi

dönemine, yeni bir döneme geçme zamanı gelmiştir” dedi. Zeybekci, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı (TİM) Mehmet Büyükekşi’nin ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda gazetecilerle bir araya geldi. Ekonominin en çok eleştiri aldığı alanın cari açık olduğunu ifade eden Zeybekci, son açıklanan rakamlarla birlikte cari açığın GSYH’ye oranının OVP hedefinin üzerinde, yüzde 7,9 seviyesinde gerçekleştiğini hatırlatarak, “Bunun temel sebebi kurdaki artışın, GSYH’mızın dolar cinsinden değerini düşürmüş olmasından kaynaklanıyor. Dolayısıyla cari açığı tek başına değerlendirmemeli, ekonomideki tüm değişkenleri bir bütün olarak ele alabilmeliyiz. Zira cari açık tek başına kırılganlık göstergesi olarak değerlendirilse bile genele bakmadan yorum yapmak hatalı olur” değerlendirmesinde bulundu.

“KÖKLÜ DEĞİŞİM GEREKİYOR”

Bakan Zeybekci, dünya cari açık açısından değerlendirildiğinde, uluslararası kuruluşların verilerine göre 2013 yılında 120’den fazla ülkenin cari açık verdiğini söyledi. Cari açığa yönelik önlemlerin uygulanmaya devam edeceği bilgisini veren Zeybekci, “2014 yılında OVP kapsamında oluşturulan hedefimiz, cari açık/GSYH oranının yüzde 6,4’e düşürülmesi. Şu andaki algılarımızla bunun daha iyi olacağı

yönünde beklentilerimiz var” ifadelerini kullandı. Zeybekci, üretimde dönüşüm, AR-GE ve inovasyon konularına da değindi. Bu kapsamda yapılan ve yapılacak çalışmalarla ilgili bilgi veren Zeybekci, Türkiye 80 ve 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir değişime gidilmesinin zamanının geldiğini vurguladı.

“ETKİN ÜRETİM YÖNTEMLERİ ÖNEMLİ”

Rekabet avantajının sürdürülebilir hale getirilmesi için mühendislik, malzeme bilgileri, ergonomi, etkin üretim yöntemleri, pazar özelliklerini de içeren tasarımlarla oluşturulmuş, yenilikçi ürünler üretilmesi gerektiğine işaret eden Zeybekci, Türkiye’nin cari açık probleminin yanı sıra diğer probleminin AR-GE ve inovasyon konularında olduğunu söyledi. Zeybekci, “2014 itibarıyla Türkiye’nin edilgen ekonomiden etken ekonomi dönemine, yeni bir döneme geçme zamanı gelmiştir” yorumunda bulunarak, Türkiye’nin geçtiğimiz süreçte, gelinen ihracat rakamlarına fason üretici olarak ulaştığını, bunu eleştirmek için değil, hedeflere ulaşmak için söylediğini kaydetti.

“TÜKETİM ALIŞKANLIKLARI BELİRLENMELİ”

Artık Türkiye’nin tüketim alışkanlıklarını belirleyebileceği, tüketim ağlarını kontrol edebileceği coğrafyalara daha konsantre olması gerektiğinin altını çizen Zeybekci, bunun son derece net bir şekilde önlerinde durduğunu aktardı. Devlet yatırımları ve AR-GE teşvikleriyle ilgili bilgi veren Zeybekci, “Devlet ne yaparsa yapsın asıl görev iş adamlarına ve

Zeybekci: Türkiye edilgenden

etken ekonomiye geçti

TÜRKİYE’NİN EDİLGEN EKONOMİK YAPIDAN

ETKEN BİR SİSTEME GEÇME ZAMANININ GELDİĞİNİ

SÖYLEYEN EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ, “ÜLKEMİZ

TÜKETİM ALIŞKANLIKLARINI KONTROL EDEBİLECEĞİ

COĞRAFYALARDA KONUŞLANMALI” DEDİ.

Nihat ZeybekciEkonomi Bakanı

Page 9: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

7

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

HABER

girişimcilere düşüyor. Zihinsel dönüşümün önce yatırımcılarda başlaması gerekir. Dolayısıyla, Türkiye’deki teknolojik değişime ve dönüşüme katkı sağlayacak yüksek katma değerli ve yüksek teknolojili ürünlerin üretimine yönelik yatırımlar son derece kritik bir öneme sahip” dedi.

“AB ÜYELİĞİ SÜRECİ ISRARLA SÜRÜYOR”

Konuşmasında Girdi Tedarik Stratejisi (GİTES) çalışmaları hakkında bilgiler veren, hizmet desteklerine değinen Zeybekci, yurt dışı müteahhitlik ve lojistik alanlarına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Bakan Zeybekci, Gümrük Birliği Anlaşması’na ilişkin şu yorumlarda bulundu: “Türkiye’yi tam üyeliğe taşıyacak bir yapı olarak tasarlanan Gümrük Birliği, yaklaşık 18 yıl önceki iktisadi ve ticari realiteye, ihtiyaçlara göre oluşturuldu. Ben bunun bugünkü şartlarda çok eleştirilen bir yapı olduğuna inanıyorum ama o günkü şartları tam yaşamadığım için çok fazla insafsız olmak istemiyorum. O gün imzalanırken, geçici süre olarak nitelendirilen zamanda, dar çerçevede

garip bir yapı oluşturuldu. Bugüne kadar ha bugün ha yarın diye geldik ama Türkiye AB tam üyelik sürecini, dünyada başka hiçbir ülkede örneği görülmemiş şekilde 53 yıldır ısrarla, inatla, sebatla sürdürüyor, sürdürmesi gerektiğine de inanıyorum.”

“TAM ÜYELİK KAÇINILMAZ”

Gerekiyorsa 53 yıl daha bu sürecin sürdürülmesi gerektiğine işaret eden Zeybekci, Türkiye’nin tam üyelik sürecini yaşayarak tamamlamasının çok önemli olduğunu söyledi. Zeybekci, Gümrük Birliği’nin bu haliyle ve mevcut işleyiş şekliyle ilişkili rahatsızlık duyulan konulara değinerek, tekrar müzakere edilmesi yönünde yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler verdi. Bakan Zeybekci, Türkiye’nin AB ile mevcut Gümrük Birliği ve ABD ile “Model Ortaklık” ilişkisi nedeniyle, AB-ABD Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı’nın sonuçlarından hukuki ve ticari açıdan doğrudan etkileneceğini, bundan duydukları rahatsızlıkları da dile getirdi. Bu konuda gelişen süreçlere ilişkin detaylar paylaşan Zeybekci, “Türkiye bugün ABD ile derin ve kapsamlı bir Serbest Ticaret Anlaşması müzakere etmeye hazır. Biz de Ekonomi Bakanlığı olarak bu konudaki etki analizi çalışmalarımızı tamamladık” dedi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İstanbul’da Türkiye İhracatçılar Meclisi’nde (TİM)

ekonomi yazarları ve muhabirleriyle bir araya geldi. Zeybekci’nin Türkiye ekonomisi ve uluslararası gelişmeleri değerlendirdiği

toplantıda konuşan TİM Başkanı Büyükekşi, 2003 yılının endeks olarak 100 alınması

halinde dolar kurunun şu anda 2,16-2,17 TL olması gerektiğini söyledi. Büyükekşi,

“İhracatçılarımızın rekabet gücünün korunması açısından, 2014 yılı içinde 2,15

ve 2,25 arası dalgalanmanın son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu konudaki

farkındalık, Merkez Bankası’nın proaktif davranması açısından önemli. Ayrıca

ihracatçılarımıza rekabet ettiği kurlardan kendilerini hedge etmelerini öneriyoruz” dedi.

BÜYÜKEKŞİ: “DOLAR KURUNUN

2,162,17 OLMASI GEREKİR”

Page 10: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

8

FUAR

20–23 Nisan 2014’te düzenlenen Hong Kong Houseware Fuarı’na bu yıl İMMİB’den 19 firma katıldı. Fuarda, ziyaretçi trafiğinin yoğun olduğu 3B holü giriş kapısının hemen

önünde, 426 metrekare büyüklüğündeki milli katılım stantları yer aldı. Plastikle metalden mamul, ev-banyo eşyaları, paslanmaz çelik, döküm ve alüminyumdan mamul pişirme ekipmanlarıyla cam hediyelik eşya ürün grupları milli katılım stantlarında sergilendi. Milli katılımın haricinde beş Türk firması da fuara bireysel olarak katıldı. İMMİB Info standında fuara katılan Türk firmaları, sektörde yer alan diğer ihracatçılara ilişkin ve sektörel bilgileri ziyaretçilerle paylaştı. Made in Turkey konseptli promosyon çanta ve kalemler fuar ziyaretçilerine dağıtıldı.

27 BİNDEN FAZLA SATIN ALMACI

Hong Kong Houseware 2014 Fuarı’na 30 ülkeden iki binden fazla firma katıldı. Ayrıca 130 ülkeden 27 binden fazla satın almacı

Hong Kong Houseware Fuarı’nda 30 ülke buluştu

fuarı ziyaret etti. Katılımcılarla yapılan görüşmelerde Japonya, Hindistan, Güney Kore, Avustralya, Endonezya ve Çin’den gelen ziyaretçilerin oranı daha fazlaydı.

EV GEREÇLERİ PAZARINDA ÖNEMLİ FUAR

Aynı zamanda Çin’in Guangzhou şehrinde yapılan Canton Fuarı’nın, Hong Kong Fuarı’na hem olumlu hem de olumsuz katkısı oldu. Canton Fuarı’nın ev gereçleri fazının nisan ayının 23’ünde başlaması fuarı ziyaret edecek satın almacıları Hong Kong Fuarı’na yönlendirdi. Guangzhou–Hong Kong arasının iki saatlik kara yolu mesafesinde olması nedeniyle fuar tarihlerinin yakın olması bir avantaj olarak öne çıktı. Diğer taraftan bu tarih yakınlığı bazı satın almacıları ise iki fuardan birini tercih etmeleri durumunda bıraktı. Hong Kong Houseware Fuarı, Uzak Doğu’da mutfak ev gereçleri pazarındaki en önemli fuar olma niteliğini sürdürüyor. Dolayısıyla firmalar 2015’te de fuara katılmak istediklerini belirtti.

Page 11: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

9

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

FUAR

9-12 Mart 2014 tarihleri arasında Almanya’nın Köln şehrinde yapılan el aletleri, bağlantı elemanları (vida, cıvata, somun, kesici takımlar gibi) ve hırdavat (paspas,

fırça, zımpara gibi) sektörlerinde en önemli fuarlardan biri olan “EISENWAREN-International Eisenwaren Messe” 39. kez düzenlendi. Fuara İDDMİB olarak İnfo Stand Katılımı gerçekleştirildi.

53 BİN 500 ZİYARETÇİ

Eisenwaren Fuarı 142 bin 500 metrekare sergileme alanı bulunan Köln Fuar Merkezi’nde 50 yılı aşkın süredir düzenlenen hırdavat sektöründeki dünyanın alanındaki bir numaralı fuarı. İki yılda bir düzenlenen fuara, bu yıl 50 farklı ülkeden 2 bin 663 firma katılırken, dört gün boyunca 124 farklı ülkeden 53 bin 500 kişi ziyaret etti. EISENWAREN MESSE hırdavat sektöründe üreticilerin, distribütörlerin, satın alma, dizayn ve karar verici departman yöneticilerinin bir araya geldiği bir platform olarak öne çıkıyor.

İDDMİB STANDI

Fuarda İDDMİB olarak 64 metrekarelik bir

info stantla katılım sağlanıldı. İnfo standı 10.2 holde C18 numaralı genelde kesici takım ve abrasiv firmalarının bulunduğu merkezi bir konumdaydı. Standa internet ve faks hizmetleri de sağlandı. Stant inşa ve dekorasyonu Düzey Tasarım tarafından ahşap malzemeler kullanılarak yapıldı. Gerek standa gerekse info masasına İDDMİB logosu ve MADE IN TURKEY logosu giydirildi. Fuar süresince standa ilgi yoğundu. Tanıtım amaçlı yaklaşık 300’er adet karton çanta, kalem ve sektör broşürüyle yaklaşık 50 adet UR-GE broşürü dağıtıldı. Ziyaretçilere İMMİB, İDDMİB, yapılan faaliyetler, sektör ve projeleri hakkında bilgi verildi. Özellikle ilgili ziyaretçilerin bilgileri alındı ve organizasyonlardan haberdar etmek amacıyla not edildi. 10. Mart. 2014 Pazartesi günü standı Düsseldorf Ataşesi Hüsamettin Kılıçkaya, 11. Mart. 2014 Salı günü de Köln Başkonsolosu Hüseyin Emre Engin ziyaret etti. Kendisiyle birlikte diğer bireysel Türk katılımcıların stantları ziyaret edildi. Fuara İDDMİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Çetin Tecdelioğlu ve İDDMİB Yönetim Kurulu Üyesi Rıdvan Mertöz ziyaretçi olarak katıldı. Fuara info stant dışında 26 Türk firması bireysel katılım sağladı.

International Eisenwaren Messe Köln 2014 Fuarı

39. kez düzenlendi

El aletleriFuar holleri: 1-4-101. Manuel el aletleri2. Elektrikli el aletleri

Endüstriyel ürünlerFuar Holü : 41. Yüksek basınçlı temizleyiciler2. Kaynak ve lehimleme donanımları3. Atölye tertibatları4. Depo bağlantı parçaları5. Merdiven ve iskele6. Sağlık ve güvenlik/iş güvenliği

Bağlantı elemanlarıFuar Holü : 51. Sabitleme teknolojisi2. Bina bağlantı parçaları3. Mobilya parçaları4. Küçük parçaları5. Dekoratif metal mamulleri

Ev içi donanım1. Sıhhi donanım ve parçaları2. Kimyasal ürünler3. İnşaat malzemeleri, elemanları,

aksesuarları, dış yapıları4. Otomotiv gereçleri ve aksesuarları, iki

tekerlekli aksesuarlar

HER

KES

AR

AD

IĞIN

I BU

LDU

Page 12: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

10

HABER

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği

BAKİEL UR-GE eğitim ön değerlendirme toplantısı

GÜNDEM

1. BAKİEL UR-GE Projesi Genel Değerlendirmesi2. BAKİEL UR-GE Projesi Eğitim Planlaması3. BAKİEL UR-GE Projesi Hedef Ülke ve Fuarların Değerlendirmesi4. Küme içi alt komite kurulması

KARARLAR:

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği tarafından düzenlenen Bağlantı Elemanları, Kilitler ve El Aletleri UR-GE toplantısı 18 Şubat 2014 Salı günü yapıldı.

İDDMİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Çetin Tecdelioğlu başkanlığında başlayan Bağlantı Elemanları, Kilitler ve

El Aletleri (BAKİEL) UR-GE Toplantısı’nın başlangıcında;✓ İDDMİB Metaller Şubesi Müdürü

Muharrem Kayılı UR-GE projesi hakkında genel bilgiler verildi.

✓ İDDMİB Metaller Şubesi Uzman Yardımcısı ve UR-GE Projesi Yöneticisi Merve Ünel genel olarak BAKİEL UR-GE projesi kümesi, ihtiyaç analizi aşamaları, ihtiyaç analizi raporu, hedef ülkeler, fuarlar ve önerilen eğitimler hakkında bilgi verildi.

✓ Kariha Danışmanlık’tan Perihan Tuncer özellikle önerilen eğitim içeriği hakkında firmalara bilgi verdi. Her bir eğitim içeriğinin katılımcı portföy ve istekleri doğrultusunda revize edilebileceğini ancak kendilerinin

ihtiyaç analizi sonucu uygun gördükleri eğitimleri belirtti. Tuncer, ihracat bazlı olarak dış ticaret hususunda temel, orta ve ileri düzey olmak üzere üç modül uzmanlık geliştirme eğitimi belirlediklerini, bunların dışında kurumsal gelişim ve isteğe bağlı eğitimlerle danışmanlıkları belirlediklerini söyledi. Verilecek eğitimlerin sınıf içi eğitimler, uygulamalı eğitimler veya workshoplar gibi değişik biçimlerde yapılabileceğine bunun katılımcı portföyü, eğitmene ve eğitim içeriğine göre değişebileceğini belirtti.

✓ Katılımcı firmalardan Yaparlar firması dışarıdan alınan danışmanlık hizmetlerinin firma içinde daha güçlü

İDDMİB, BAKİEL ve UR-GE seminerleri ile sektörün önünü açacak projeleri hayata geçiriyor.

Page 13: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

11

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

HABER

Toplantı tarihi/saati: 18. 2. 2014 / 11.00 – 13.30Toplantı yeri: Dış Ticaret KompleksiToplantı başkanının adı: Çetin Tecdelioğlu

Katılımcılar:Çetin Tecdelioğlu İDDMİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Çetin Cıvata AŞVahit Özgül Nurmak VidaDoğan Taştan Taştan MakineMelih Akkuzu Öz-Çelik Gözde Yalçın Öz-Çelik Cüneyt Durmaz Yaparlar AŞTezer Karayol Mesan AŞGörkem Eryılmaz Tekno Bağlantıİsmail Buberka Mertsom SomunMurat Öztürk KMSEngin Göç Nurmak Vidaİskender Dudioğlu Nurmak VidaMuharrem Kayılı İDDMİB Metaller Şube MüdürüMerve Ünel İDDMİB Metaller Şube Uzm. Yrd.Sıdıka Akbulut KARİHAPerihan Tuncer KARİHA

BAKİEL URGE EĞİTİM ÖN DEĞERLENDİRME TOPLANTISI

bir yaptırım sağlayabildiğini söyledi. ✓ Mesan firması ise eğitim sürecinde

iyi uygulama örnekleri olan firmaların ziyaret edilebileceğini önerdi. Yurt içi veya dışında tesis ziyaretleri yapılabileceğini söyledi.

✓ Eğitim faaliyetlerine öncelikli olarak inovasyon içeren kurumsal gelişim eğitimi ve ihracata yönelik dış ticaret eğitimiyle başlanılması kararı alındı. Katılımcı firmalarla bu eğitimlerin içeriği hakkında görüşüldü. Verilecek inovasyon eğitiminde;

Kümenin en çok kullandığı hammaddeye ilişkin

Üretim ve çıktılarda yeşil enerji Markalaşma/imaj Satış teknikleri inovasyonu gibi konuları

içermesi talep edildi. ✓ Özellikle tasarımda BAKİEL sektörlerinin

‘nerede ve nerede olabiliriz?’ sorularının araştırılması talep edildi.

✓ Patentler hususunda TPE’den bir eğitim alınabileceği vurgulandı.

✓ Dünyada talep gören ancak birlik üyelerinin üretmediği kar marjı yüksek olan ürünlerin GTİP’lerinin araştırılması talep edildi.

✓ Firmalar aynı teknik özelliklere sahip olan ürünü yabancı firmaların daha yüksek fiyatla sattığını, bu nedenle markalaşmanın önemli olduğunu, satış inovasyonunun eğitim içeriğinde yer alması gerektiğini vurguladı.

✓ Ürün tasarımı, tasarımda enerji kayıplarını azaltmanın yöntemleri gibi ürüne yönelik tasarım eğitimleri istendi.

✓ Kariha özellikle danışmanlık hususundaki CRM (Müşteri İlişkileri Yönetimi) eğitiminin oldukça popüler olduğunu vurguladılar. Bu eğitimle müşteri potansiyeline göre üretim yapmayı, müşteriye doğru sunmayı, satışı doğru yapmayı ve en önemlisi satış sonrası hizmette (bayi, bakım, onarım, servis, yedek parça gibi) iyi olabilmeyi öğrenmenin önemi vurgulandı.

✓ Eğitim sürecine yukarıdaki istekler doğrultusunda şekil verilerek inovasyon ve dış ticaret konusunda eğitmenleriyle anlaşılıp, tarihleri UR-GE firmalarına duyurulacak.

✓ Eğitim faaliyetlerine katılım hem yurt dışı pazarlama faaliyetine katılımın ön koşulu olması hem de firma ihracat potansiyelinde önemli gelişmelere sebep olması nedeniyle önem arz ediyor. Belirtilen tarihlerde firmaların titizlikle katılım sağlaması önemli rica olundu.

✓ Eğitim faaliyetleri sonrasında yapılacak olan yurt dışı heyet programlarının da belirlenmesi önemliydi. Bu amaçla Kariha’nın yaptığı ihtiyaç analizindeki pazar araştırması çalışmaları, lojistik maliyetleri, ülkelerin istediği sertifikasyonlar, Ekonomi Bakanlığı’nın belirlediği hedef ülke olup olmamaları kıstasları göz önünde bulundurularak sırasıyla Rusya, Almanya, Azerbaycan, Irak, Kazakistan, Fransa, Gürcistan ve Suudi Arabistan olarak belirlendi. Katılımcı firmalar Almanya’nın Türkiye’yi zaten tanıdığını ve Almanya dışında ülkeye heyet yapılmasını istediler. Fransa’nın da standartlarının zor ve teknik açık verilmemesi gereken bir ülke

olduğunu ve milliyetçi davrandıkları için daha sonraki heyetlere bırakılması gerektiğini söylediler. Bu durumda heyetler kapsamında ilk olarak Rusya, Irak, Azerbaycan ve Kazakistan üzerinde çalışılma kararı alındı. Heyetler hususunda firmalardan gelecek ve pazar araştırmaları sonucu da ümit vaadeden ülkelerin de değerlendirilebileceğine karar verildi.

✓ Ayrıca UR-GE kapsamındaki konularda acil toplanabilmek, karar verme mekanizmasını hızlandırmak, her konu için kümenin bütününü toplamak yerine kümeyle hızlı iletişime geçebilecek bir alt komite oluşturuldu.

Komitedeki isimler ise şöyle: Doğan Taştan Taştan Makine

Gözde Yalçın Öz-çelik

Cüneyt Durmaz Yaparlar A.Ş.

Tezer Karayol Mesan A.Ş.

İskender Dudioğlu Nurmak Vida

İsmail Buberka Mertsom Somun

Murat Öztürk KMS

Görkem Eryılmaz Tekno Bağlantı

Arda Özbahadır Cetaform El Aletleri

Page 14: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

12

HABER

Metalik Fikirler projesi kapsamında ülkenin her noktasındaki üniversite ve sanayi kuruluşlarıyla iletişime geçen

İDDMİB, kullanılabilecek projelerin pratikte uygulanabilmesi için emek harcıyor. Bunlardan biri olan Adana Bilim Teknik Üniversitesi’nde yeterli öğretim görevlisi bulunmasına rağmen öğrenci alımına henüz başlanmadı. Diğer üniversitelerden farklı olarak öğrenci alımı yapana kadar sanayiyle iç içe olmayı tercih eden Adana Sanayi Odası ile sıkça görüşmeler sürüyor. ‘Sanayiye girmeyen hoca mühendis yetiştiremez’ diyen hocalar, Adana’nın önde gelen alüminyum firmalarıyla projeleri hayata geçirmek için beraber çalışıyor. Bölgede bulunan bütün teknoloji transfer ofisleri daha yeni yeni kuruluyor.

ERCİYES’TE BİLGİLER

AKADEMİYLE PAYLAŞILACAK

Erciyes Mühendislik Fakültesi’nde sanayinin istekleri doğrultusunda proje geliştiriliyor. Üniversitelere sanayinin sorunlarının bildirilmesi ve istekleri doğrultusunda proje iletilmesi çok önemli. Yani sektörel bilgilerin akademiyle paylaşılması gerekiyor. Bölgede sanayi ve akademi işbirliğinin artırılarak mikro kafeslerin oluşturulması gerekiyor. Ayrıca proje kabul sürecini daha esnek tutarak bir yıla yaymanın katılımı ve üretkenliği artıracağı inancı yaygın. Üniversitenin nano çalışmaları var. Örneğin; yanmaz kablo kılıfı, uçaklarda donmayı önleyici kaplama, korozyon önleyici nano malzeme, hücre yenileyici nano polimer malzeme, anti bakteriyel nano malzemelerin üretimini gerçekleştiriyorlar.

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ

ÖĞRENCİLERİ DESTEKLENİYOR

Çukurova Üniversitesi proje konusunda

hem öğrenciyi teşvik ediyor hem de destek veriyor. Şu an için üç öğrencinin projesi TÜBİTAK yarışmasına gönderilmiş. Bunların dışında implant malzemeler ve implant verimliliğini artırmak için kesici uç parametrelerin iyileştirilmesi, diz kapağı

protezleriyle kıkırdak yerine kullanılan protezlerdeki malzemeler üzerinde çalışılıyor. Ayrıca engelliler için otomobil debriyajıyla gaz pedallarının yeniden tasarımı, protatif konveyör tasarımına kadar birçok alanda projeler yapılıyor.

10 şehir 10 üniversite

Page 15: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

13

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

HABER

İDDMİB tarafından ülkemizin 2023 yılında ulaşmayı hedeflediği 500 milyar dolarlık ihracat hedefine giden yolda, ihracatta sürdürülebilir küresel rekabet gücü artışının sağlanması gibi

temel hedefler çerçevesinde üyeler bilgilendirme amaçlı çeşitli seminerler düzenleniyor. Bu vizyon ve misyonla, 5 Mart 2014 tarihinde Dış Ticaret Kompleksi’nde uluslararası pazarlarda

devletin iş adamlarına sağladığı destekler ve yararlanma yollarının Ekonomi Bakanlığı uzmanları tarafından üyelere aktarıldığı, firmaların soru ve önerilerini bakanlık temsilcilerine birebir iletebildikleri bir ‘Dış Ticaret Bilgilendirme Semineri’ gerçekleşti. Fuar İzinleri ve Destekleri Daire Başkanı Ahmet Şevket Yurt’un Ekonomi Bakanlığı vizyon sunumuyla açılışını yaptığı seminerde Uluslararası Rekabetçiliğin

Geliştirilmesinin Desteklenmesi (URGE), pazar araştırmasıyla pazara giriş desteği, çevre maliyetlerinin desteklenmesi, Türk ürünlerinin yurt dışında markalaşması, Türk malı imajının yerleştirilmesi, TURQUALITY®’nin desteklenmesi, yurt dışı birim, marka ve tanıtım faaliyetlerinin desteklenmesiyle tasarım desteklerinin anlatıldığı seminere 120’den fazla firma çalışanı tarafından başvuru oldu.

Dış ticaret seminerlerine

katılım yoğundu

Page 16: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

14

KAPAK KONUSU

İDDMİB seçimlerinde söz alarak konuşma yapan İDDMİB eski başkanı Tahsin Öztiryaki amaçlarının birlik olarak ihracattaki işlevlerini artırarak ülkemiz ekonomisine katma değer sağlayan başlıca sektörlerden biri

haline gelmek olduğunu belirtti. İhracatın artarak Türkiye ekonomisine sağlayacağı katkının önemine değinen Tahsin Öztiryaki

konuşmasını şöyle sürdürdü: “Birliğimiz sadece bugünü değil yarınları da baz alarak hedeflerinin üzerine kararlılıkla yürüdü. Bu zamana kadar yönetim kurulumuz eğitim çalışmalarından fuar organizasyonlarına, ticaret ve alım heyetinden UR-GE projelerine kadar çok geniş bir alanda hizmet üretti. Gerçekleştirdiği faaliyetlerle çalışmalarına ara vermeden sektöre katkı

sağlamayı sürdürdüğü gibi ayrıca birçok projenin de içinde aktif olarak yer aldı. Bunların dışında farklı sosyal sorumluluk projelerine de imza atan birliğimiz, bu alanda örnek ve öncü kuruluş olmayı başardı. Her zaman AR-GE konularında sürekli bir adım önde olmaya çalıştık. Bütün bunları yaparken de hiçbir şeyi söylemde bırakmadan hayata geçirdik.”

BİRÇOK GELİŞMEYE İMZA ATILDI

Yönetimde kaldıkları sürece hayata geçirdikleri bazı projelere de değinen Tahsin Öztiryaki şöyle devam etti: “Metal sektöründe 2012’den itibaren düzenlediğimiz ‘Metalik Fikirler AR-GE Proje Pazarı’ etkinliğimiz sanayici, girişimci, akademisyen ve öğrencileri bir araya getirdi. Büyük ilgi gören bu projemizin geçtiğimiz yıl ikincisini düzenledik. Bu noktada rekor başvuru aldığımızı söyleyebilirim. Başarılı proje sahiplerini teşvik etmek amacıyla ödüller verdik. Yine alt sektörlerimizle ilgili olarak yurt içi, yurt dışı fuarlar, ticari heyetler, seminer ve eğitimler düzenledik. Bu noktada alt sektörlerimizin 2023’e yönelik hedef ve vizyonlarını belirlemek amacıyla çeşitli çalıştaylar düzenledik.” 2023’TE 25 MİLYAR DOLAR İHRACAT

Araştırıp, geliştirip ve markalaşmanın gereğini yerine getirdiklerini kaydeden Tahsin Öztiryaki konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Amacımız her zaman üyelerimizin ürün kalitesi ve çeşitliğiliğini geliştirerek markalarını alternatif pazarlara sunmasından yana oldu. Biz yönetim

İDDMİB’de

DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ (İDDMİB) YENİ YÖNETİMİNİ BELİRLEDİ. SEÇİMLERDE İKİ LİSTE KIYASIYA YARIŞTI. SEÇİMİ RIDVAN MERTÖZ’ÜN LİSTESİ 241 OY ALARAK KAZANDI. DİĞER ADAY FİKRET KAYA’NIN LİSTESİ İSE 148 OYDA KALDI. BÖYLECE RIDVAN MERTÖZ BAŞKANLIK KOLTUĞUNA OTURDU.

yeni Başkan Rıdvan Mertöz oldu

Yeni Başkan Rıdvan Mertöz görevi Tahsin Öztiryaki’den devraldı.

Page 17: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

15

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

KAPAK KONUSU

olarak bu yolda üzerimize düşeni layıkıyla yapmaya özen gösterdik. Dolayısıyla Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılı olan 2023 için hedeflenen 500 milyar dolarlık ihracatın yüzde 5’ine denk gelen 25 milyar dolarlık kısmını gerçekleştirmek öncelikli hedefimiz.”

MESLEKİ EĞİTİMDE DEV ADIM

2012-2013 yıllarının genel bir değerlendirilmesinin yapıldığı genel kurul seçimlerinde sektörde hayata geçirilen ilklere dikkat çekildi. Öncelikle temeli 13 Nisan 20011’de atılan İMMİB Erkan Avcı Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin sektöre kazandırdıklarına değinildi. Lisenin en önemli işlevi ise sektöre kalifiye insan gücü kazandırarak ürün ve hizmetteki kaliteyi artırabilmek. Yoğun olarak yaşanılan ara eleman sıkıntısının bu lise kanalıyla çözüleceğine dikkat çeken Tahsin Öztiryaki sözlerini şöyle sürdürdü: “Okulumuzda 24 derslik, sekiz laboratuvar ve üç atölye bulunuyor. Bir taraftan işsizliğin yaşandığı ülkemizde, diğer yandan da sanayici yetişmiş insan gücü bulmakta zorlanıyor. Bu sorunun temelinde mesleki eğitim eksikliğinin yattığını düşünürsek

okulumuzda yetişecek öğrencilerin ciddi bir boşluğu dolduracağı kesin. Amacımız bu sorunun köklü bir şekilde çözülmesi. Çünkü burada öğrencilerimiz son derece modern teknik ve cihazlarla geleceğe hazırlanıyor. Okulda kalifiye eleman yetiştirmenin dışında AR-GE, tasarım ve inovatif ürünler üzerine de çalışmalar yapılıyor.”

FİKİR SENDEN DESTEK İMMİB’DEN

İMMİB’in en önemli amaçlarından birinin de katma değeri yüksek ürünler üretmek olduğunun altının çizildiği genel kurul

seçimlerinde, yenilikçi ürünlerin kaçınılmaz olduğuna vurgu yapıldı. Sektörde yapılacak bilimsel çalışmaların rekabet gücünün artmasına katkı sağlayacağına işaret eden Tahsin Öztiryaki; “Bu tür proje çalışmalarıyla sektörde eksikliğin giderileceğine inanıyoruz. Yönetim olarak amacımız bir yandan bu eksikliği gidermek diğer yandan da eğitim kurumlarıyla sanayicimizi ortak bir noktada buluşturup yeni fikirlerin hayata geçmesine katkıda bulunmak. Birliğimiz ortaya böylesine çağdaş bir

SEMİNERLER BİLGİLENDİRİYOR

İDDMİB sektör temsilcilerinin dünyadaki gelişmelerden haberdar olması için

düzenli olarak farklı konularda seminerler düzenleyerek, bilgi akışını son

derece çağdaş standartlarda gerçekleştiriyor. KOBİ’lerin teknoloji ve kapasite

yenilemelerinden tutun da yeni teşvik sistemlerine kadar firmaların sağlıklı

karar vererek çağdaş standartlarda yatırım yapmasını sağlayacak gelişmelerin

sektör içindeki akıcılığı hayata geçiriliyor. Ayrıca ihracatçı firmaların araştırma,

teknoloji geliştirme ve rekabet gücünü yükseltmek için TÜBİTAK tarafından

sağlanan AR-GE destek programları firmaların ufkunu açıyor.

EMİNERLER BİLGİLENDİRİYOR

İMMİB bünyesinde İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçılar Birliği, Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçılar Birliği, Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracat Birliği, Maden İhracatçıları Birliği, Mücevher İhracatçıları Birliği ve Çelik İhracatçıları Birliği bulunuyor.

Page 18: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

16

KAPAK KONUSU

hedef koyduğu için ilk yarışmamıza tam 410 proje başvurusu gerçekleşti. Bu rakam tüm ihracatçı birliklerin arasında yapılan yarışmalardaki en yüksek başvuru. 2013 yılında düzenlenen 2. Metalik Fikirler AR-GE Projesi Pazarı da yine yoğun bir ilgi gördü. İlk 100’e giren proje sahipleriyle teker teker görüşülerek değerlendirme yapıldı. İkinci yarışmada bir önceki yıla oranla yüzde 28 bir artış yaşanıldı. İMMİB her zaman bu projelerin desteklenerek sektöre kazandırılmasından yana bir tavır sergilemeye devam edecek” dedi.

“DÜNYA EKONOMİSİ GERİLEDİ”

Küresel ekonomik krizin tüm dünya üzerindeki etkilerine de değinen Tahsin Öztiryaki, alınan önlemlere rağmen ekonomilerdeki yavaşlamaya dikkat çekti. Özellikle Euro Bölgesi’nde yaşanan ekonomik ve siyasi gelişmelerin

küresel bazda yansımalarının olduğunu söyleyen Tahsin Öztiryaki, 2010-2013 arasında dünya ve Türkiye ekonomisinin genel bir değerlendirmesini yaptı: “Bu gelişmelerle 2011’de Japonya’da yaşanılan felaketlerin tedarik zincirini olumsuz etkilediğini söyleyebiliriz. Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki belirsizlikler dünyadaki ekonomik büyümenin yüzde 3,8’e gerilemesine yol açtı.”

GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER ETKİLENEBİLİR

Dünya ekonomisinde 2014 için özellikle gelişmiş ekonomilerde görece düzelme beklenmekle beraber, aşağı yönlü risklerin devam etmesinin öngörüldüğünün altını çizen İMMİB’in yeni Başkanı Rıdvan Mertöz ise düşüncelerini şöyle ifade etti: “Küresel ekonomide aşağı yönlü risklerin giderek ağırlık kazanması ve küresel büyümenin daha fazla zayıflaması durumunda

gelişmekte olan ülkelerin makro finansal durumları etkilenebilir. Bu belirsizliklere karşı Türkiye ekonomisinin dayanıklılığını koruması için son yıllarda uygulanan politikaların devam etmesi çok önemli.”

“KURUMLAR DAHA GÜÇLÜ”

Ülkemizde son yıllarda ekonomideki yapısal reformlara büyük önem verildiğine vurgu yapan Rıdvan Mertöz, “Özelleştirme süreci hızlandı, kamu maliyesine düzen getirildi, mali piyasalardan başlamak üzere tarım, sosyal güvenlik, enerji ve iletişim sektöründe kurumların altyapısı güçlendirildi. Özerk kurumlar oluşturularak uluslararası arenada ekonomi daha güçlü hale getirildi. Sermaye piyasaları çağımızın gerekliliğine uygun şekilde yeniden düzenlendi. Kısacası son 10 yılda Türkiye ekonomisi büyük ve köklü bir değişim yaşadı” açıklamasında bulundu.

Page 19: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

17

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

KAPAK KONUSU

SEÇİMDE İKİ LİSTE YARIŞTI

İDDMİB eski başkanı Tahsin Öztiryaki bu dönem başkanlığa aday olmadı. Rıdvan Mertöz’ün listesinde başkan vekili olarak misyonunu devam ettlrecek olan Öztiryaki, “Bu tür yerler kimseye kalıcı değil. Kan değişimine ihtiyaç var. Uzun yıllar severek hizmet ettiğim başkanlık görevini, aynı başarıyla devam edeceğine inandığım Rıdvan Mertöz’e emanet ettim. Ben de başkan vekili olarak aynı heyecanla çalışacağım ve kendisine destek olacağım” dedi. Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) yeni yönetimini belirlediği seçimde, 389 üye oy kullandı. İki listenin yarıştığı seçimi 241 oy ile eski başkan Tahsin Öztiyaki’nin de yer aldığı Rıdvan Mertöz’ün listesi kazandı. Son derece heyecanlı geçen seçimde Fikret Kaya’nın listesi 148 oy aldı. Seçimin ardından bir konuşma yapan Rıdvan Mertöz, İDDMİB bünyesinde yer alan tüm sektörlerin eşit oranda temsil edileceğini söyledi. İhracata dayalı büyüme modeline uygun olarak geçmişte başlattıkları çalışmalara hız vereceklerini kaydeden Mertöz, “5 bin 469 üyesi bulunan İDDMİB’in ihracattaki payını daha da artırmak için başka mesleki eğitim olmak üzere AR-GE, inovasyon ve tasarımdan vazgeçmeyeceğiz. Bünyemizde bulunan küçük işletmemelerin de yurt dışına açılmaları, yeni pazarlara ulaşmaları için desteklerimiz sürecek” diye konuştu.

SEKTÖR 2012’DE KENDİ REKORUNU KIRDI

Demir ve demir dışı metaller sektörünün genel bir değerlendirilmesinin yapıldığı

İMMİB seçimlerinde, yaşanan küreselleşme sürecinde dünyayla ciddi bir entegrasyon yaşanıldığı kaydedildi. Özellikle sektör eldeki verilere göre bu alanda kendini kanıtlamış durumda. İMMİB yönetiminin yaptığı başarılı çalışmalar gösteriyor ki

sektörün ufku ve önü oldukça açık. Zira veriler ortada. 2010’da hedeflenen ihracat 6 milyar dolardı. Ancak yıl sonunda bu hedef 5,92 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2009’la kıyaslandığı zaman yüzde 20,6’lık bir büyüme dikkat çekiyor. Yıl 2011’e geldiğinde ise İMMİB ve firmaların sıkı çalışması sonucunda ihracat hedeflenen 6,9 milyar doları aşarak 7,14 milyar dolar seviyesine ulaştı. Kasım 2012 ise en yüksek ihracatın gerçekleştirildiği yıl olarak tarihe geçti. Yıl 2013’e geldiğinde 7 milyar dolarak olarak belirlenen ihracat hedefi 6,99 milyar dolar olarak gerçekleşti. Sektör yine 2012 yılına kıyasla ciddi bir büyüme trendine girdi. Demir ve demir dışı metaller sektörü 2023 yılında 25 milyar dolarlık bir ihracatı hedeflemiş durumda. Bu noktada Rıdvan Mertöz ve ekibini sıkı bir çalışmanın beklediğini söylemek mümkün.

SEKTÖRE KİMLİK KAZANDIRDI

İMMİB düzenli bir şekilde uluslararası fuarlara katılarak sektörün yeni gelişmelerle tanışmasına zemin hazırlıyor. Fuarlara Türk firmalarının katılımı her yıl sistemli olarak artıyor. Böylece dünyadaki teknolojik gelişmelerin gidişatını takip eden sektör temsilcileri, hitap ettiği kitleye sürekli teknolojik ve katma değeri yüksek ürünler sunmanın dışında, ülke ekonomisine de ciddi katkılar sağlıyor. Dolayısıyla firmaların yeni pazar arayışlarının yanıt bulmasının yanında markalaşma süreçleri de hız kazanıyor.

ÖRE KİMLİK KAZANDIRDI

Page 20: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

18

KAPAK KONUSU

TAHSİN ÖZTİRYAKİ

NEDEN ADAY OLMADI?

Uzun yıllar İDDMİB başkanlığı görevini başarıyla sürdüren Tahsin Öztiryaki bu kez aday olmayarak herkesi şaşırttı. Rıdvan Mertöz’ün listesinde başkan vekili olarak yer alan Öztiryaki, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Uzun yıllar büyük bir heyecanla İDDMİB Başkanlığı görevinde bulundum. Yönetimdeki arkadaşlarımla birlikte birçok projeye imza attık. Sektörümüzün ihracatını 6,99 milyar dolara kadar çıkardık. Daha çok üretip ucuz satma alışkanlığını AR-GE, inovasayon ve tasarımla katma değeri yüksek ürünlere yönlendirmek için çalışmalar başlattık. Bunun da sonuçlarını görmek bizi mutlu ediyor. Artık nöbet değişime ihtiyaç olduğuna inandığım için uzun yıllar birlikte görev yaptığım ve benden aldığı bayrağı başarıyla taşıyacağına inandığım Rıdvan

Mertöz’e görevi devrediyorum. Ben de onun yönetiminde başkan vekili olarak çalışacağım ve yine aynı heyecanla kendisine destek vereceğim.”

AĞIR SANAYİDE KADIN ELİ

Rıdvan Mertöz’ün listesinde iki kadın üye yer aldı. Önceki yönetimde de görev yapan Ayşegül Çapan ile birlikte Denetim Kurulu Üyesi olan Aynur Ayhan da yeni dönemde yönetim kurulunda görev yapacak. İDDMİB’in yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu: Rıdvan Mertöz (Başkan) Tahsin Öztiryaki (Başkanvekili) Çetin Tecdelioğlu, Sevgür Arslanpay, Serdar Urfalılar, İsmail Erdoğan, Ali Bakaner, Ayşegül Çapan, Bekir Yelken, Ayhan Yerebakan, Mehmet Öncel, Cemil Tayman, Zeki Sarıbekir, Aynur Ayhan.

MARKALAR ULUSLARARASI

ARENADA DAHA DA GÜÇLENECEK

Genel kurul seçimleri öncesinde Rıdvan Mertöz ve ekibinin 2014 yılı projeleri de dikkate alınacak nitelikteydi. Öncelikli hedef; bu zamana kadar gerçekleştirilen fuar organizasyonlarının devamlılığını sağlamak. Buradaki temel amaç ihracatçı firmaların yeni pazarlara ulaşmasını kolaylaştırmak. Beraberinde bu zamana kadar kazanılan pazarlarda kendi dinamiklerini koruyup geliştirerek marka değerlerinin artmasına katkıda bulunmak. Yine aynı amaç doğrultusunda uluslararası arenada rekabetin desteklenmesi hakkında bilinçlendirme çalışmalarına devam etmek birliğin temel felsefesi arasında.

SANAYİ ÜNİVERSİTE KOL KOLA

İMMİB düzenli olarak gerçekleştirdiği sektör toplantılarına yeni dönemde de devam edecek. Böylece ihracatçı firmaların sorunlarının ortak bir platformda çözüme ulaştırılması sağlanırken alt sektörlerin de önünü açmak mümkün olacak. Sanayi ve üniversitelerin iş birliğinin devamlılığı sağlanarak sektörün insan kalitesi daha fazla geliştirilecek. Böylece sanayicinin yetişmiş eleman sıkıntısı yaşamamasının dışında ülkemizin istihdam sorununa da çözüm üretilebilecek.

FİRMALARLA DAHA GÜÇLÜ

İLETİŞİM SAĞLANACAK

İMMİB gelişen teknolojiyi kullanma noktasında da kararlılığını bu yeni dönemde sürdürecek. Firmalarla iletişimi güçlendirmek ve çağın gerektirdiği bütün iletişim araçlarıyla bilgi akışını sağlayabilmek ve üyelerinin bu değişime ayak uydurmasını yardımcı olmak İMMİB’in olmazsa olmazlarından. Dolayısıyla AB Kalkınma Ajansı projeleriyle sektörün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla hareket eden İMMİB, ülkemizde düzenlenen fuarlara da alım heyetleri organize ediyor. Yine firmaların yeni pazar arayışlarına yanıt verebilmek için sektörel ticaret heyetleri düzenleniyor. Tasarım yarışmaları da firmaların markalaşma sürecinin önemli bir ayağı olduğu için bunun devamlılığını sağlamak yeni yönetimin gündemini oluşturuyor.

ULUSLARARASI FUARLAR ÖNEMLİ İMMİB sektöre kazandırdığı ilklerle sürekli gündemde kalan bir kuruluş. Eğitimden tasarıma, AR-GE’den UR-GE’ye kadar birçok alanda ciddi yatırımlar yapan İMMİB 2013 yılında, ‘İhracatın Yıldızları’nı da ödüllendirdi. Genel kurul seçimlerinde liderliği açık ara göğüsleyen Rıdvan Mertöz ve ekibinin temel anlayışı markanın tüm dünyada bilinirliğini artırması için tasarım ve inovasyonun önemli olduğu yönünde şekilleniyor. Ayrıca uluslararası fuarların da öneminin anımsatıldığı genel kurulda Rıdvan Mertöz ve ekibi birliğin ufkunu daha fazla açacağa benziyor.

ARARASI FUARLAR ÖNEM

Tahsin Öztiryaki

Page 21: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

19

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

ARAŞTIRMA

incelendi. 22 yabancı firmadan temsilcilerin katıldığı organizasyonda her katılımcı firmamız ortalama beş iş görüşmesi gerçekleştirdi. 28 Şubat Cuma günü katılımcı firmalarımız, gerek görüşmelerde tanıştıkları, gerekse daha önceki kontaklarıyla bireysel bazda görüşmelerini devam ettirme fırsatı yakaladı.

KALİTELİ ÜRÜNLER İÇİN UYGUN PAZAR

Gana ve G. Afrika’ya yönelik gerçekleştirilen dördüncü yurt dışı pazarlama faaliyetimiz başarılı geçti. Programın ilk ayağı olan Gana pazarı büyük potansiyele sahip olup doğru distribütörlerle iş bağlantıları kurulduğu takdirde firmalarımız için sahra altı Afrika Bölgesi’ne giriş yapılabilecek bir ülke olarak konumlandırılabilir. G. Afrika’nın ise daha kaliteli ve yüksek fiyatlı ürünler için uygun bir pazar olduğu gözlemlendi. Öte yandan, her iki pazarda gerçekleştirilen görüşmelerin satışa dönebilmesi için küme faaliyeti olarak sahra altı Afrika ülkelerinden ülkemize alım heyeti organize edilmesi ve firmalarımızın da bireysel düzeyde iletişimlerini devam ettirmelerinin önemli olduğu düşünülüyor.

Türk ev ve mutfak eşyaları sektörü

Gana-G. Afrika’daydı HER FİRMA ORTALAMA SEKİZ GÖRÜŞME YAPTI

Holiday Inn Oteli’nde gerçekleştirilen ikili iş görüşmelerinde her katılımcı firma ortalama sekiz ikili iş görüşmesi gerçekleştirdi. Toplamda 51 yabancı firmanın katıldığı ikili iş görüşmelerine çoğunlukla Okaishie pazarındaki toptancılar ve süpermarket satın almacıları iştirak etti. Yoğun program dolayısıyla heyet, görüşmelerin olduğu akşam saat 22.30 uçuşuyla Johannesburg’a hareket etti. Sırasıyla Makro Woodmead, Design Quarter (Mr Price Home, Boardmans @ Home Woolworths), Plasticland, African Cash and Carry, Kristal Home Textile, Plasticland firmaları ziyaret edildi. G. Afrika genelinde 19 mağazası bulunan Makro; gıda, genel tüketim ürünleri ve ev dekorasyonu ürünleri satışı gerçekleştiriyor. Devamında ev ve mutfak eşyaları sektöründe faaliyet gösteren dört adet mağazanın bulunduğu Design Quarter’daki ürün ve markalar incelendi. Daha çok orta ve alt gelir grubuna hitap eden mağaza direkt ithalat da yapıyor. Son olarak, bünyesinde plastik banyo ve mutfak eşyaları bulunduran Plasticland’deki ürünler

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) tarafından, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) ve Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) işbirliğinde, 23 Şubat-1

Mart 2014 tarihleri arasında düzenlenen organizasyon, proje kümesinde yer alan14 firmadan 16 katılımcıyla gerçekleştirildi. 23 Şubat Pazar günü Gana’ya hareket eden heyetimiz Akra’ya vardı. Hemen ertesi gün Retail Tour ile programa başladı. İlk olarak Akra’nın yerel açık pazarı olan Okaishie’deki irili ufaklı mutfak eşyaları toptancıları ziyaret edildi. Melcom, Palace, Game, Accra Mall, Marina Mall gibi satış kanallarını da topluca ziyaret eden heyet katılımcılar pazardaki rakip ürünlerin kalite ve fiyatları hakkında bilgi edindi.

EKONOMİ BAKANLIĞI’NIN ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN

GELİŞTİRİLMESİNİN DESTEKLENMESİ TEBLİĞİ

KAPSAMINDA PROJELENDİRİLEN TÜRK EV VE MUTFAK EŞYALARI

YURT DIŞI PAZARLAMA TAKIMI’NIN DÖRDÜNCÜ YURT DIŞI PAZARLAMA

FAALİYETİ, GANA VE G. AFRİKA ÜLKELERİNE YÖNELİK OLARAK

GERÇEKLEŞTİRİLDİ.

HAVVA DENİZİDDMİB Metaller Sektör Şubesi/Mutfak UR-GE Proje Sorumlusu

Page 22: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

20

HABER

Tasarım ofislerine AR-GE desteği

Hükümet markalaşmanın önemli bir unsuru olan tasarımı doğrudan desteklemek amacıyla bir adım daha atıyor. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, tasarım ofislerinin AR-GE desteklerinden faydalanmasına ilişkin bir eylemin de yer aldığı ‘Tasarım Strateji Belgesi’nin EKK’ya sunulduğunu ifade ederek, “Şimdi üzerinde teknik çalışmamızı yoğunlaştıracağız. Bundan sonra da nasıl destekleneceğine dair mekanizmayı netleştireceğiz” dedi. Işık, ayrıca bakanlık bünyesinde verilen desteklerin etki analizinin yapılacağı ‘Etki Değerlendirme Daire Başkanlığı’nın bu yıl içinde kurulacağını bildirdi. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, bakanlık bünyesinde Etki Değerlendirme Daire

Bütçenin sermaye transferleri bölümünde yer alan verilere göre, özel şirketlere yıllık ortalama 300-400 milyon TL arasında aktarım yapıldı. En yüksek transfer tutarı 2013 yılında 481 milyon TL ile gerçekleşti. 2014’ün ilk üç ayı sonunda ise aktarım tutarı 62 milyon 688 bin TL oldu. Bütçedeki bu kalemden yapılan ‘sermaye transferleri’ nakit aktarımları içeriyor. Bu destekler, KOSGEB, Sanayi Bakanlığı gibi kurum ve kuruluşlar tarafından girişimcilik hibeleri, Sanayi Tezleri (SANTEZ) gibi proje ve programlar aracılığıyla veriliyor. Transferlerin büyük kısmı nakit hibe niteliğinde ya da faizsiz veya düşük faizli kredi biçiminde düzenleniyor. Bu arada aynı bölümde yer alan dernek, vakıf gibi sivil toplum örgütlerine (STÖ) yapılan kaynak aktarımları 2013 yılında ‘rekor’ kırdı. 2013’te geçen yedi yılın toplamından daha fazla tutarda kaynak aktarımı gerçekleştirildi. Bütçe verilerine göre, sivil toplum örgütlerine 2006-2012 döneminde 32 milyon 742 bin TL kaynak aktarıldı. Buna karşılık 2013’te aktarılan tutar 44 milyon 454 bin TL oldu. 2014’ün ilk üç ayında ise 2 milyon 210 bin TL transfer gerçekleşti.

Başkanlığı’nın kurulacağını, böylece verilen desteklerin geri dönüşümünün takip edileceğini ve etki analizinin yapılacağını söyledi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Fikri Işık, Etki Değerlendirme Daire Başkanlığı’nın kurulma sürecine yönelik bilgi vererek şöyle konuştu: “Bakanlar Kurulu’na ilgili talep yazımızı gönderdik. Şu anda kurum görüşleri tamamlanıyor. Kurum görüşlerinden sonra inşallah Bakanlar Kurulu kararı çıkacak. Ondan sonra hayata geçireceğiz. Bu yıl sonuna kalmayacak. Biz bu konuyu çok önemsiyoruz. Türkiye’nin AR-GE ve inovasyon destek programlarının daha veriye dayalı yapılabilmesi, oluşturulabilmesi, kurgulanabilmesi ve ülkenin bu noktada harcadığı her kuruşun yerinde kullanımının izlenmesi açısından son derece önemli. Bu açıdan yıl sonuna bırakmayı düşünmüyoruz. Bir an önce kurmanın gayreti içerisindeyiz.”

BİLİŞİM VADİSİ’NİN

İLK FİRMA KABULLERİ 2015’TE

Gebze’de, Türkiye’nin Silikon Vadisi olarak adlandırılan Bilişim Vadisi’nin kurulum çalışmalarının sürdüğünü belirten Bakan Fikri Işık, “Şu anda birinci etabın imar planları tamamlandı. Askı süresi doldu. Birinci etapta kamulaştırmayla ilgili çok sorunumuz yok. Birinci etabın altyapı çalışmalarına başlayacağız. Ümit ediyorum ki 2015 başından itibaren firma kabulüne birinci etapta başlayacağız. Bu çok büyük bir proje. 3 milyon metrekareden fazla alanı olan, Türkiye’nin Silikon Vadisi olacak bir proje. Bir miktar kamulaştırma var. Orada arazi fiyatları çok yüksek. Etap etap hayata geçirmekle ilgili çalışmalarımız yürüyor. En kısa sürede tamamlamanın gayreti içerisindeyiz” diye konuştu.

BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK, TASARIM OFİSLERİNİN AR-GE DESTEKLERİNDEN FAYDALANMASINA İLİŞKİN EYLEMLERİN

EKK’YA SUNULDUĞUNU BİLDİRDİ.

Tasarım ofislerinin AR-GE desteklerinden yararlanması için birtakım çalışmaların sürdüğünü ifade eden Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “Tasarım ofisleriyle ilgili çalışmaları doğru kurgulamamız gerekir ki daha sonra bazı sıkıntılar yaşanılmasın” dedi.

Özel girişimcilere

ayrılan kaynak rekorda

Page 23: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

21

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

HABER

HAYATA GEÇİRDİĞİ FARKLI ORGANİZASYONLARLA HER

PLATFORMDA YERLİ VE YABANCI YATIRIMLARI ORTAK NOKTADA

BULUŞTURAN İMMİB, YAPTIĞI ATILIMLARLA DA ÜLKEMİZİN

İHRACAT POTANSİYELİNİN GELİŞMESİNE ÖNEMLİ KATKI

SAĞLIYOR.

4. Uluslararası Demiryolu Hafif Raylı Sistemler Altyapı ve Lojistik Fuarı’na alım heyeti kapsamında toplam dört yabancı firma ikili görüşmeler için başvurdu ancak görüşmeye iki yabancı firmadan toplamda beş kişi katıldı. Kosova Demir Yolları ve Hindistan’dan katılan firmaların her ikisinin de ilgisi önemli derecede oldu. Birçok Türk firmasından alım heyetlerinin çok yararlı olduklarını bazılarının geçmişte bu şekilde daha önce işbirliği kurdukları gündeme geldi. Gelen yabancı firmalarca çok beğenilen fuarın temel ihtisas konusu

yedek parça temini oldu. Alım heyeti çerçevesinde gelen firmalar, fuardan çok memnun kaldıklarını söyledi. Alım heyeti programına katılan Türk firmaları Ürdün, Suudi Arabistan, Türkmenistan, Azerbaycan ve Rusya’dan da alım heyeti programına firmaların katılımının verimli olacağı yönünde görüşlerini ifade ettiler. Gelen yabancı firmaların başvuru formunu eksiksiz doldurması, görüşmeye gelecek Türk firmalarının çoğunu etkiledi. İMMİB müşavirine iletilen başvuru formları ne kadar eksiksiz doldurulursa o kadar Türk firması görüşmeye gidebilecek.

İHRACAT POTANSİYELİ ARTACAK

Ayrıca İMMİB organizasyonunda, “15. Uluslararası Pencere, Panjur, Cephe Sistemleri ve Aksesuarları, Profil, Üretim Teknolojileri ve Makineleri, Yalıtım Malzemeleri, Hammadde ve Tamamlayıcı Ürünler Fuarı” ile eşzamanlı olarak 10 Mart-13 Mart 2014 tarihleri arasındaki alım heyeti programına 5 ülkeden

toplam 24 firma ve 20 Türk firması görüşmelere katıldı. Fuarda genel olarak yerli firmalar hemen hemen tüm yabancı katılımcılarla görüşme ve ürünlerini tanıtma imkanı buldu. Türk firmaları bu tarz alım heyetlerinin Türkiye’nin ihracatına olumlu etkisi olduğunu belirtmenin dışında ihracat potansiyeli olacak ciddi yabancı firma katılımcılarıyla görüşmeyi tercih ediyor. Ayrıca alım heyetine davet edilen birçok İMMİB üyesi fuara hazırlık yoğunluğu nedeniyle katılım sağlayamadı. Bu nedenle programın fuarda stant açacak üyeler de göz önünde bulundurularak revize edilmesi talebinde bulundu. İkili iş görüşmelerine 20 Türk firması başvuruda bulundu. İkili görüşme saatlerine uygun olarak firmalardan 22 Türk firması ikili iş görüşmelerine fiilen katılım sağladı. Yabancı katılımcılar fuar ziyaretlerinin faydalı olduğunu, hem ikili iş görüşmelerinde ilgilendikleri, hem de yeni firmaları ziyaret etme şansı yakalamaları açısından olumlu olduğunu belirtti.

İMMİB üretimin ‘en’lerini buluşturuyor

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Türkiye’nin 81 şehrinde kurulacak olan bilim merkezi projeleri için 1 milyar liranın üzerinde destek sağlayacak. Bilim merkezlerinde yapılacak çalışmalarla özellikle çocukların bilime olan ilgi ve meraklarının artırılması, teknolojiyi daha doğru kullanmalarının sağlanması amaçlanıyor. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) 23’üncü toplantısında alınan karar doğrultusunda, TÜBİTAK tarafından 2016 yılı itibarıyla büyükşehirlerde, 2023 itibarıyla da Türkiye’nin 81 şehrinde bilim merkezi kurulacak. Ankara, Kayseri, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Sakarya, Konya ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi çeşitli tarihlerde ön protokol imzaladı. Konya, Kayseri ve Kocaeli ile sözleşme imzalanarak bu illerde çalışmalar başlatıldı. Bursa’da

Büyükşehir Belediyesi tarafından Bilim ve Teknoloji Merkezi hizmete açıldı. TÜBİTAK, 2008'den bu yana Konya, Kocaeli, Kayseri ve Bursa olmak üzere 4 büyükşehir belediyesiyle sözleşme imzalayarak, bilim merkezi kurulması için çalışma başlattı. Bu illerde bulunan bilim merkezleri Türkiye’nin sayılı bilim merkezlerinden olacak.

Türkiye ‘Bilim Merkezleri’yle daha bilimsel bakacak

Kayseri Bilim Merkezi Kurulması projesi kapsamında, TÜBİTAK ile Kayseri Büyükşehir Belediyesi arasında 11 Mart’ta sözleşme imzalandı. Merkezin 2016’da açılışının yapılması planlanıyor.

Page 24: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

İhracat ve ithalattaİhracat ve ithalatta birim değer endeksleri azaldı

22

HABER

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart 2014 Dış Ticaret Endekslerini açıkladı. Buna göre, ihracat birim değer endeksi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,5 azaldı. Endeks

gıda, içecek ve tütünde yüzde 0,8, ham maddelerde yüzde 1,3, yakıtlarda yüzde 4,3 ve imalat sanayinde yüzde 0,6 azaldı. İlk çeyrekte ihracat birim değer endeksindeki azalış, geçen yılın birinci çeyreğine göre yüzde 1,7 oldu. İthalat birim değer endeksi, martta geçen yılın aynı ayına göre yüzde

1,5 azaldı. Endeks gıda, içecek ve tütünde yüzde 5,6, ham maddelerde yüzde 2 ve yakıtlarda yüzde 4,7 azalırken, imalat sanayinde yüzde 1,8 arttı. İthalat birim değer endeksi. ilk çeyrekte geçen yılın birinci çeyreğine göre yüzde 2,7 düştü.

İTHALAT ENDEKSİNDEKİ

ARTIŞ YÜZDE 0,5

İhracat miktar endeksi, martta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 14,1 arttı. Endeks gıda, içecek ve tütünde yüzde 14,7, imalat sanayinde yüzde 5,5 artarken,

ham maddelerde yüzde 0,7 ve yakıtlarda yüzde 8,5 azaldı. İhracat miktar endeksi, 2014’ün ilk çeyreğinde geçen yılın birinci çeyreğine göre yüzde 11 arttı. İthalat miktar endeksi, martta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,5 azaldı. Endeks, geçen yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde yüzde 25,5, imalat sanayinde yüzde 0,6 azalırken, ham maddelerde yüzde 3,6 ve yakıtlarda yüzde 10,8 arttı. İlk çeyrekte geçen yılın aynı çeyreğine göre ithalat miktar endeksindeki artış ise yüzde 0,5 oldu.

NİKEL, PASLANMAZ ÇELİK ÜRETİMİNDE

KULLANILAN METAL ARZINDA AZALMA OLACAĞI

VE FİYATLARIN ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA

YÜKSELECEĞİ SÖYLENTİLERİYLE KAZANÇLARINI

İKİ YILIN EN YÜKSEĞİNE GENİŞLETTİ.

Londra Metal Borsası’nda (LME) işlem gören üç ay vadeli nikel kontratı yüzde 4,9 kadar artışla ton başına Şubat 2012’den beri en yüksek seviye olan 20,870 dolara çıktı. Nikel fiyatları Şubat 2010’dan bu yana görülen en yüksek artışı elde ederek yüzde 9 değer kazandı. Nikel bu yıl yüzde 48 artışla, LME’de en iyi performans gösteren metal oldu. Dünyanın en büyük ham nikel üreticisi Endonezya, ocak ayında işlenmemiş cevher sevkıyatını yasakladı. Geçen hafta New Caledonia’daki Vale Sa’ya ait maden çıkarma ve işleme tesisi,

Nikel arz endişesiyle iki yılın en yüksek seviyesine ulaştı

asit içeren bir çözelti sızıntısı sebebiyle faaliyetlerine ara verdi. Öte yandan Rusya’ya yönelik ek yaptırım ihtimali, tefariğine ilişkin endişeleri körükledi. Ayers Alliance Securities’den Jonathan Barratt, “Üçüncü ve dördüncü çeyrekte tedarik sıkıntısı yaşanabileceği endişesi petrol alımını artırıyor. Stok yapma hamleleri, hali hazırda bozuk olan jeopolitik tabloyu daha kötü hale getirirken, tedarik kısıtlamaları da fiyatları yükseltiyor” yorumunda bulundu.

ALTI METAL ARASINDA EN İYİ PERFORMANS

Nikel, Endonezya’nın cevher ihracatını yasaklamasının küresel rezervleri azaltacağı endişesi ve Çin’in nisan ayında beklentileri aşan dış ticaret rakamlarıyla, yükselişini üçüncü güne taşıyarak 19 ayın en yüksek seviyesine ulaştı.

Page 25: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

23

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

HABER

Türkiye’nin dış ticarette rekabet gücünü artırmak amacıyla kurulan TEDAM, ihracat-verimlilik ilişkileri, pazar etkileşimi, tüketim eğilimleri, finansmanın önemi, finansal parametrelerin ve diğer ekonomik faktörlerin etkileri, inovasyon, yeni teknolojiler, AR-GE, markalaşma dinamikleriyle küresel ticaret politikaları gibi konularda çalışmalar gerçekleştirecek. TEDAM protokol töreninin açılışında konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, merkezin camdan bir küre değil, fikir üretim merkezi olacağını söyledi. TEDAM’ın tam anlamıyla Dış Ticaret Mükemmeliyet Merkezi olacağını vurgulayan Büyükekşi, “Uzun vadeli programlar bu merkezde belirlenecek. İhracatçıların sorunlarına yönelik saha çalışmaları yapacak olan TEDAM, detaylı analizlerle ihracatçılara ve dış ticaret politikalarına ışık tutacak” diye konuştu. Dış ticareti artırmaya odaklanan Almanya,

Avusturya, Güney Kore ve Japonya başta olmak üzere pek çok ülkede bu tür merkezlerin olduğunu hatırlatan Büyükekşi, “TEDAM etkin bir düşünce kuruluşu, yani “think tank” olacak” dedi.

İHRACATIN ALTYAPISI

BİLİMSEL OLARAK HAZIRLANACAK

İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazım Ekren, “TEDAM için uzun süredir çalışıyoruz. Küresel rekabet için ihracatçıların neye ihtiyacı olduğunu tespit edecek ve neler yapılması gerektiği konusunda da çözümler üreteceğiz” dedi. Eximbank Genel Müdürü Hayrettin Kaplan da, “Eximbank olarak ihracatçılarımıza finansman sağlama dışında da destek vermek istediğimiz için bu projedeyiz” diye konuştu. Kaplan, ihracatçıların sorunlarının çözümünde ne tür desteğe ihtiyaçları varsa kurum olarak çözüm yolu anlamında destek vereceklerini de ifade etti.

Dış Ticaret Araştırma Merkezi için

ilk adım atıldı

TEDAM protokol metnini, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Nazım Ekren ve Eximbank Genel Müdürü Hayrettin Kaplan imzaladı.

TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ (TİM) TÜRKİYE İHRACAT KREDİ BANKASI AŞ (EXİMBANK) VE İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ İŞBİRLİĞİYLE KURULAN “TİM-EXİMBANK-İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ DIŞ

TİCARET ARAŞTIRMA MERKEZİ’NİN (TEDAM) PROTOKOLÜ İMZALANDI.

Türkiye ve Malezya arasında müzakereleri Ocak ayında

tamamlanan serbest ticaret anlaşması, 17 Nisan’da imzalandı.

Anlaşma, Türkiye’nin Güney Kore’den sonra Asya’da imzaladığı ikinci, Güney Asya bölgesinde ise

imzaladığı ilk STA özelliğini taşıyor. Türkiye ve Malezya arasında Mayıs

2010’da başlayan serbest ticaret anlaşması (STA) Başbakan Erdoğan’ın

daveti üzerine Malezya Başbakanı Najib Tun Razak’ın 17 Nisan 2014 tarihinde Türkiye’ye gerçekleştiği resmi ziyareti esnasında taraflarca

imzalandı.Müzakereleri Ocak 2014’te

tamamlanan bu ticari anlaşma, Türkiye’nin Güney Kore’den sonra

Asya’da imzaladığı ikinci, Güney Asya bölgesinde ise imzaladığı ilk STA

özelliğini taşıyor. Türkiye ve Malezya hükümetlerinin iç mevzuatlarına

göre gerçekleştirecekleri onay işlemlerinin tamamlanmasıyla anlaşmanın yürürlüğe girmesi bekleniyor. AB’nin Malezya ile

yürüttüğü STA müzakerelerinin devam etmesi nedeniyle, Türkiye

AB’den önce Malezya’ya tercihli giriş imkânı ele etmiş durumda.

Türkiye ile

Malezyaarasında serbest ticaret

anlaşması imzalandı

Page 26: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

24

HABER

TOBB Plaza’da düzenlenen ‘Sanayiciler ve Girişimciler için Marka ve Tasarım Uygulamaları’ konferansının açılında konuşan İktisadi Kalkınma

Vakfı (İKV) Başkanı Ömer Cihad Vardan bilgi, yenilikçilik ve teknoloji gibi önemli güç kaynaklarının oluşturduğu gelişmiş ekonomilerde fikri ve sınai mülkiyet haklarının her geçen gün daha önemli

Sanayi üretimi mart ayında yüzde 4.2 artış göstererek beklentileri aştı. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki aya göre yüzde 0,4 azaldı. Sanayi üretimi mart ayında ilk çeyrekte ise yüzde 5.3 artış sergiledi. Piyasada takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinde yıllık bazda artışın yüzde 3.15 olacağı tahmin edilirken, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış endekste ise aylık bazda yüzde 1.05 düşüş bekleniyordu.

Markalaşmak

hakları koruyor

Sanayi üretimi martta yüzde 4.2 arttı

Ömer Cihad Vardan

bir rol oynadığını belirtti. Vardan, artık ürünlerini marka haline getiremeyen, tasarım üretemeyen, inovasyon ve AR-GE’ye yatırım yapmayan firmaların küresel rekabette geri kalmaya mahkum olduklarını vurgulayarak, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de bu konuların büyük önem taşıdığını kaydetti. Türkiye’nin, 2023 hedeflerine ulaşması için orta gelir grubundan yüksek gelir grubuna

Öte yandan arındırılmamış hesaplamalara göre ise sanayi üretimi martta yüzde 4.15 artış gösterdi. Sanayi üretiminde yıllık bazda arındırılmamış artışın yüzde 3.4 olması bekleniyordu.

İLK ÇEYREKTE YÜZDE 5.3 ARTTI

Arındırılmamış sanayi üretimi ihracata dayalı üretimin desteğiyle şubatta bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4.9 ile beklentilerin üzerinde bir artış kaydetmişti.Bu arada mart verisiyle birlikte ilk çeyrek

sıçraması gerektiğini dile getiren Vardan, bu bağlamda da ihracatta yüksek katma değerli ürünlerin oranını artırmak zorunda olduğunu ifade etti.

REKABET GÜCÜNÜ ARTIRIYOR

Vardan, İKV olarak yaklaşık bir yıl kadar önce ağırladıkları Dünya Ticaret Örgütü Genel Sekreteri Pascal Lamy’nin de Türkiye için bu konunun önemini bir kez daha vurguladığını hatırlatarak şöyle konuştu: “Günümüzde bu olay sadece bilim ve teknoloji üretmekle kalmıyor. Arzu edilen gelişme ürettiklerini koruma altına alabilen, bir başka ifadeyle fikri ve sınai mülkiyet haklarının titizlikle korunduğu bir ülke olmakla mümkün olabiliyor. İş yönetimi duayenlerinden John Stuart bu konuyla ilgili diyor ki; ‘Eğer bu şirket dilimlere ayrılabilseydi araziyi, tesisleri, makine teçhizatı size verir, ben sınai haklarıyla markaları alır sizden daha karlı çıkardım.’ Bu düşünceden hareket edersek firmalar pazar paylarını, karlılıklarını ve rekabet edebilirliklerini artırmak aynı zamanda ürettikleri veya geliştirdikleri ürünleri koruma altına almak için sınai mülkiyet hakları ve markalaşmaya öncelik vermeli.”

performansı da şekillenmiş oldu. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 5,3 arttı. Sanayinin alt sektörleri (2010=100 temel yıllı) incelendiğinde, 2014 yılı birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi yüzde 9,0, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 5,2, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi ise yüzde 4,0 arttı.

Page 27: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

25

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

HABER

orta vadeli hedef tutacak

demir-çelik, mineral yakıt ve yağlar oldu. Net ihracatın pozitif olduğu pazar başta Irak olurken, bu ülkeyi Azerbaycan, İngiltere, Libya ve Mısır takip etti. Net ihracatta en hızlı büyüme artışı ise Hollanda’ya oldu. Net ihracatçı sektörler, başta hazır giyim olmak üzere meyve, demir-çelik, tuz, kükürt ve değerli taşlar olarak sıralandı.

AB’NİN PAYI ARTTI

Ülke grupları incelendiğinde, Türkiye’nin en büyük ticari partneri, toplam ihracattaki yüzde 41 payla Avrupa Birliği (AB) oldu. Orta Doğu’ya yapılan ihracatın düşüşünde

İhracatta belirlediği 2023’te 500 milyar dolarlık hedefi devlet politikası haline gelen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artırması için çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. TİM, bu

bağlamda Türkiye tarihinde bir ilk olarak dış ticareti tüm yönleriyle analiz eden kapsamlı bir rapor hazırladı. ‘Ekonomi ve Dış Ticaret Raporu’na göre, Türkiye’nin Avrupalı partnerlerinin milli gelirlerindeki artışın güçlenmesi, 2014 yılında ihracatımız için önemli bir fırsat yaratacak.

ALTIN NET İHRACATI YÜZDE 18 DARALTTI

Giriş bölümünde dünya ve Türkiye ekonomisinin incelendiği raporda, ihracat ve ithalatta mevcut durum; sektör, mal grupları ve ülke bazlı olarak analiz edildi. Rapora göre, 2013 yılı ihracat rakamında altın ihracatındaki keskin düşüş etkili oldu. Bir önceki yıl sekiz kat ihracat artışı gerçekleştiren altın, 2013 yılında yönünü ithalata çevirdi. Net ihracatın yüzde 18 daralmasına yol açan altın, Türkiye’nin ithalatını da artırarak cari açığı olumsuz etkiledi.

MAL İHRACATINDAN BAŞARILI PERFORMANS

Motorlu kara taşıtlarının lider olarak bitirdiği 2013 yılı ihracatında, birçok ürün grubu çift haneli ihracat artışı gerçekleştirdi. İhracat artışını olumlu yönde etkileyen sektörler; otomotiv, makine, örme-giyim, plastik ve mobilya olurken, daralmaya yol açanlar

altın faktörü öne çıkarken, en fazla ihracat gerçekleştirilen ilk beş ülke Almanya, Irak, İngiltere, Rusya ve Fransa oldu.

ENERJİ İTHALATI HIZ KESTİ

2013’te Türkiye ekonomisinde büyüme ve ithalat paralel hareket ederken, kronik bir şekilde ithalatın en büyük kalemini oluşturan enerji ithalatında ise yavaşlama yaşandı. Enerji ithalatındaki yüzde 7’lik düşüş; genel ithalatın artış oranını da 1,6 puan aşağı çekti. Ara mallar, ithalatın yüzde 73’ünü oluştururken, en yüksek ithalat artışı tüketim mallarında kaydedildi.

İSTANBUL İTHALATIN LİDERİ OLDU

Türkiye ithalatında öne çıkan ilk 20 şehir, ihracat ve ekonomik aktivitelerde de ön planda olan iller oldu. İthalatta yüzde 54,3’lük pay ile İstanbul başı çekerken, bu kenti sırasıyla Kocaeli, Ankara, Bursa ve İzmir takip etti. Hatay ve Manisa’da ise ithalat daralması yaşandı. Türkiye, 2013 yılında ithalatının yüzde 36,7’sini AB’den yaparken, Amerika ülkelerinden yapılan ithalatta düşüş yaşandı. İhracatta dördüncü sırada yer alan Rusya, ithalatta lider oldu. Rusya’yı Çin, Almanya, İtalya ve ABD takip etti. Alt fasıllara göre ithalat incelendiğinde, mineral yakıtlar ve yağlar ilk sırada yer aldı. Makineler faslında yüzde 12,3’lük artışıyla dizüstü bilgisayarlar ve elektrik elektronik faslındaki yüzde 22,2’lik artışıyla cep telefonları ithalat artışının önemli kalemleri oldu. İşlenmemiş altın ise 2013 ithalatını artıran en önemli etken olarak dikkat çekti. Net ithalatta ilk sırada yer alan ülke Çin olurken, onu Rusya, Almanya ve İsviçre takip etti. Net ithalatçı olan sektörler ise başta enerji olmak üzere makine ve kıymetli taşlar oldu.

TİM dış ticaretin detaylı fotoğrafını çektiİhracat yılı olan 2014’te

TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ (TİM), ÜLKE TARİHİNDE BİR İLKE İMZA ATARAK DIŞ TİCARETİ TÜM YÖNLERİYLE ELE ALAN DETAYLI BİR RAPOR

HAZIRLADI. RAPORA GÖRE, 2014 YILI KÜRESEL GÖRÜNÜMÜ TÜRKİYE İHRACATI İÇİN YEPYENİ FIRSATLAR İÇERİYOR.

Page 28: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

26

HABER

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından geleneksel hale getirilen, yılın çeyreklerine göre gerçekleşme ve beklentileri değerlendiren eğilim

anketi çalışmasının 2014 ilk çeyrek sonuçları açıklandı. Anket sonuçlarına göre ihracatçıların yılın ikinci çeyreğinde ekonomi, talep ve üretim anlamında pozitif beklentisi artıyor. Sipariş alma oranları ise son 16 çeyreğin zirvesine çıktı. Anket sonuçlarını değerlendiren TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Yılın ikinci çeyreğine üretim ve ihracatlarının artacağı beklentisiyle giren ‘umutlu’ ihracatçıların oranında artış oldukça dikkat çekiyor. Üretim artışı beklentisinde olanların oranı yüzde 33,9’dan yüzde 44’e, ihracat artışı beklentisinde olanların oranının ise yüzde 38,6’dan yüzde 47,2’ye yükseldi. Pozitif beklentide bulunan ihracatçı yüzdeleri ortalama 10 puan arttı” dedi. Avrupa ve Türkiye ekonomisine yönelik beklentilerin önceki çeyreklere oranla belirgin bir şekilde pozitif geliştiğinin altını çizen Büyükekşi, ihracatçı firmaların ek istihdam yaratma ve yatırımlarını genişletmeye yönelik iştahının da arttığını ifade etti.

YENİ PAZARLAR

Ankete göre yılın ilk çeyreğinde yeni pazarlara girebildiklerini belirten firmaların oranı yüzde 40 ile bir önceki döneme paralel. Bu dönemde de Rusya en yüksek oranda hedef pazar olarak belirginleşiyor. Hedeflenen pazarlarda ABD ikinci sıradaki yerini korurken, diğer ülkeler sırasıyla Almanya, Çin ve Irak oldu. Almanya ve Irak’ın tekrar öncelikli yerini alması iki ana pazardaki kuvvetli ihracat artışı öngörüsünü destekliyor. Yılın ilk çeyreğinde mevcut pazarlarda yeni müşterilerden sipariş aldıklarını belirten ihracatçıların oranı yüzde 54,4’ten yüzde 61,1’e yükselirken, tamamen kaybettikleri pazar

olduğunu belirten ihracatçılar genelin yüzde 8,4’ünü oluşturdu. Bu dönemde rekabetçi fiyat sunamama (yüzde 51,6) ve hedef ülkelerdeki ekonomik sıkıntılar (yüzde 44) en sık karşılaşılan pazarlama sorunları olarak ön plana çıktı. Enerji maliyetleri (yüzde 50,6) ve döviz kurları (yüzde 47,8) ihracatçıların yarısı tarafından vurgulanan sorunlar olarak dikkat çekti.

GİRDİ MALİYETLERİNDEKİ ARTIŞ

SORUNU DİKKAT ÇEKİYOR

Yılın ilk çeyreğinde ihracatçı firmaların üretim, tedarik ve enerji kullanımı açısından geçtiğimiz dönem de olduğu gibi üzerinde durdukları en önemli gerçekleşme girdi maliyetlerindeki artışlar oldu. Yükselen kurların etkisiyle girdi maliyetlerindeki artış önemli bir gelişme olarak 2013 yılı son çeyreğindeki yüzde 69’luk seviyesini korudu. Benzer trend, hammadde girdi maliyetlerinde de yüzde 42,8 ile görüldü. Enerji birim girdi maliyetlerinin arttığını belirten firmaların oranı yüzde 54,9, elektrik tüketiminin arttığını belirenlerin oranı ise yüzde 41,3 olarak gerçekleşti.

İHRACATÇI KOBİ’LER NET İHRACATÇI

Araştırmaya katılan firmalar, üretimlerinde kullandıkları hammaddelerin ortalama yüzde 67,2’sinin orijinlerinin yurt içi olduğunu belirtti. Bu oran araştırmanın önceki dönemlerde gerçekleştirilen fazların bulgularıyla istatiksel açıdan farklılık gösterdi. Hammaddede dışa bağımlılığın en yüksek olduğu sektör kimyevi maddeler olurken demir çelik ve demir dışı metaller sektörleriyle otomotiv sanayi sırasıyla bu sektörü izledi. Öte yandan ilk 500 büyük firmada yerli girdi kullanım oranı ortalama yüzde 58,1 iken diğer firmalarda bu oran ortalama 15 puan daha yüksek çıktı. Bu oranlar ise özellikle ihracatçı KOBİ’lerin net ihracatçı yapısını desteklenmesi ve daha fazla ihracata teşvik edilmelerinin önemini ortaya çıkarttı.

İSTİHDAMA KATKI SÜRÜYOR

2014 yılı birinci çeyrekte sektörde ortalama çalışan sayısı 196 olarak hesaplanırken, bu dönemde ikinci 500’de yer alan firmalarda toplam çalışan sayısındaki artış dikkat çekiyor. Ocak-mart döneminde çalışan sayılarının

‘TİM İhracatçı Eğilim Anketi 2014’ün ilk çeyrek sonuçları açıklandı

İhracatçılar umutlu ikinci dönemden

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Yılın ikinci çeyreğine göre olumlu beklentileri olan ihracatçıların yüzdesi ortalama 10 puan arttı” dedi.

Page 29: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

27

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

HABER

AVRUPA KOMİSYONU, BAHAR EKONOMİK TAHMİNLER RAPORUNDA TÜRKİYE’NİN 2014 BÜYÜME BEKLENTİSİNİ YÜZDE 2,6’YA, 2015 BÜYÜME BEKLENTİSİNİ YÜZDE 3,3’E YÜKSELTTİ.

Avrupa Komisyonu, bahar ekonomik tahminler raporunda Türkiye’nin 2014 büyüme beklentisini yüzde 2,6’ya, 2015 büyüme beklentisini yüzde 3,3’e yükseltti. Komisyonu’n 3 ay önce yayınlanan bir önceki raporunda Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 2,5, gelecek yıl yüzde 3 büyüyeceği öngörülmüştü. Raporda, Türkiye’nin geçen yıl yüzde 4 ile beklentilerin üzerinde büyüdüğü fakat sonbahardan itibaren piyasa şartları ve siyasi gelişmelerin önümüzdeki 2 yıla ilişkin beklentileri olumsuz etkilediği belirtildi. Raporda, geçen yıl TL’de görülen değer kaybı enflasyonu beslese de dış talep noktasında ekonominin dengesini bulmasına yardımcı olduğu vurgulandı.

KÖTÜLEŞEN BİLANÇOLAR DİZGİNLENDİ

Raporda Türkiye ekonomisine ilişkin, “Mayıs 2013 ve Ocak 2014 arasında piyasalarla ilgili ve siyasi gelişmeler, nihai iç talebi önemli ölçüde düşürecek. TL’deki değer kaybının iç fiyatlara yansıması, özel tüketimi ve kamu harcamalarını reel olarak geriletecek. Daha yüksek faiz oranları, hane halkı borçlanmasını düşürmeye yönelik bazı makro ihtiyati tedbirler ve dolaylı vergilerdeki yükseliş tüketici harcamalarını vuracak. Kredilerdeki büyüme zaten mart ve nisan aylarında fark edilir şekilde yavaşladı. Özel sektör yatırımları, sıkılaşan finansal koşullar ve şirketlerin döviz borçlarıyla kötüleşen bilançolarıyla dizginlenecek” değerlendirmesi yapıldı.

büyüme tahminini yükselttiAB Türkiye’nin arttığını belirten firmaların istatistikleri

ise şöyle: Beyaz yakalı yüzde 21,4, mavi yakalı yüzde 28,4, AR-GE yüzde 6,6. Nisan-haziran döneminde yeni çalışan istihdam edeceklerini belirten firmaların eğilimleri ise; beyaz yakalı yüzde 24, mavi yakalı yüzde 27 ve AR-GE yüzde 9,6 olarak sıralanıyor. Firmaların ortalama net +3,9 personel istihdam ettiği öngörüsüyle, ihracatçıların birinci çeyrekte toplamda net 209 bin istihdam artışı sağladığı tahmin ediliyor. Firmaların ikinci çeyrek sonu itibariyle ek 100 bin istihdam sağlaması öngörülüyor.

YIL SONU BEKLENTİLERİ

İhracatçılar ankette yıl sonu döviz kuru ve genel ekonomik değerlendirmelerini de yaptı. Buna göre, dolar/TL kur tahmini 2,27, Euro/TL kur tahmini ise 3,12 oldu. Enflasyon tahmini yüzde 8,76, yıl sonu büyüme beklentisini ise yüzde 3,9 olarak öngören ihracatçıların, yıl sonu dolar, euro kurları ve enflasyon tahminlerinin dördüncü çeyrek sonu beklentilerden daha düşük çıkması ihracatçıların kurlardaki dengelemeye işaret ettiğini gösterdi. İhracatçılar 2014 yılında sektör Türkiye, Avrupa ve dünya ekonomilerinde önemli bir değişiklik beklemiyor. Türkiye ekonomisinin daha kötüye gideceğini düşünen ihracatçıların oranı geçtiğimiz çeyrekte en yüksek seviyeyi görmüş ve yüzde 41,6’ya ulaşmıştı. Yılın ilk çeyreği itibarıyla karamsarların oranında ciddi bir gerileme dikkat çekti. Buna göre Türkiye ekonomisinin kötüye gideceğini düşünen ihracatçıların oranı yüzde 29,2’ye geriledi.

SOSYAL MEDYAYI SEVİYORLAR

Araştırmanın son bölümünde ilk kez ihracatçı firmaların aktif web sitesi ve sosyal medya araçlarını kurumsal anlamda kullanımları sorgulandı. İhracatçıların yüzde 91,8’inin hali hazırda kullandığı aktif web sitesi bulunuyor. Yaklaşık olarak her 10 ihracatçı firmadan 5’i sosyal medya araçlarını kullandığını belirtirken, en fazla kullanılan sosyal medya kanalları sırasıyla Facebook (yüzde 33), Google+ (yüzde 23) ve Twitter (yüzde 20.) Sosyal medya kanal kullanımı söz konusu üç mecrada İlk 500’de yer alan firmalarda diğerlerine kıyasla daha yüksek.

Page 30: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

28

DÜNYA TURU

AVRUPA’DA KRİZ DERİNLEŞİYOR

Almanya Merkez Bankası’nın eski Başkanı Axel Weber, Avrupa’da krizin bittiğini düşünerek riskleri düşük

fiyatlayan piyasaların yanıldığını söyleyerek, krizin

devam ettiği uyarısında bulundu. Avrupa’da krizin

bitmediğine dair uyarı geldi. Almanya Merkez Bankası Bundesbank eski Başkanı

ve İsviçreli UBS bankasının yöneticisi Axel Weber, Euro

Bölgesi krizinin bittiğini sanan piyasaların Avrupa’daki riskleri

düşük fiyatladığını söyledi. “Piyasalar yeniden fiyatlama

yaptıkları zaman hedefi şaşırır” diyen Weber, “Şimdi piyasalar

normal durumu fiyatlamak isterken yine hedefi şaşırmış durumda” şeklinde konuştu.

Piyasanın Avrupa’daki gelişmeler konusunda aşırı iyi niyetli davrandığını belirten

Weber, “Piyasalar sanki problemler geride kalmış gibi davranıyor. Ancak asıl geride

kalan şey kötü manşetler. Problemler hâlâ orada duruyor”

uyarısında bulundu.

ABD’DE SANAYİ ÜRETİMİ ATAKTA

ABD’de sanayi üretimi mart ayında yüzde 0,7 artarken, kapasite kullanım oranı da şubat ayına göre 0,4 puan

artışla yüzde 79,2’ye yükseldi. Amerikan Merkez Bankası'nın (Fed) açıkladığı verilere göre,

sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı mart ayında beklentilerin üzerinde arttı. Mart ayında sanayi üretimi

yüzde 0,5'lik beklentiye karşın yüzde 0,7 artarken, kapasite kullanım oranı yüzde 78,7'lik beklentinin üzerine çıkarak

yüzde 79,2 olarak gerçekleşti. Bu sonuçlarla sanayi üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,8 arttı. Sanayi

üretiminde mart ayında meydana gelen yükselişte, dayanıklı tüketim malları ve

madencilik sektörlerinde görülen artış etkili oldu. İlk

çeyrek itibarıyla sanayi üretimi yıllık bazda yüzde 4,4 oranında artış göstermiş oldu. Bu arada şubat ayına ait sanayi üretimi

artışı yüzde 0,6'dan yüzde 1,2'ye, kapasite kullanım oranı

da yüzde 78,4'den yüzde 78,8'e revize edildi.

MOODY’S ARJANTİN’İN KREDİ

NOTUNU B3’TEN CAA1’E İNDİRDİ

Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Moody’s, Arjantin’in kredi

notunu, eriyen döviz rezervlerini gerekçe göstererek

indirdi. Moody’s, Arjantin’in notunu bir basamak daha indirerek, B3’ten, yatırım

notunun 7 kademe altında kalan CAA1 seviyesine

düşürdü. Arjantin’in kredi notu şu anda Venezuela, Mısır, Ekvador, Pakistan

ve Küba ile aynı seviyede derecelendiriliyor. Arjantin

Devlet Başkanı Cristina Fernandez, ülkenin yedi yılın en düşüğüne gerilemiş olan

rezervlerini yeniden inşa etmek için ocak ayında pesoyu yüzde 19 ile 10 yıldan uzun zamandır

en yüksek oranda devalüe ederken, Merkez Bankası dolar

talebini azaltmak için faizleri yükseltti. Arjantin’in döviz

varlıkları son yılda yüzde 34 azalarak 27,4 milyar dolara indi. Moody’s Arjantin pesosunun

yıl sonuna kadar dolar karşısında 7,9249 seviyesinden

12 pesoya gerileyeceğini öngörüyor.

RUS ENERJİ DEVİ GAZPROM

AVUSTURYA’YA UZANIYOR

Rus enerji devi Gazprom ile Avusturyalı enerji şirketi OMW arasında Güney Akım

Doğalgaz Boru Hattı’nın Avusturya kesiminin

gerçekleştirilmesine ilişkin mutabakat zaptı imzalandı.

Yıllık 32 milyar metreküp kapasiteli hattın Avusturya

kesiminin inşaatı için gerekli tüm izinlerin 2015 yılı sonuna

dek alınması ve doğalgaz sevkiyatının 2017’de başlaması

öngörülüyor. Mutabakat zaptı ayrıca

Gazprom’un Orta Avrupa Doğalgaz Ticaret Merkezi’ne

katılımına ve OMV’nin Avusturya arz güvenliğini artırmak için Gazprom’a

depolama kapasitesi sağlamasına ilişkin hükümler

içeriyor. Rus gazını Karadeniz’in altından Orta Avrupa’ya

iletecek Güney Akım projesiyle, Ukrayna’nın devre

dışı bırakılarak Avrupa’ya Bulgaristan üzerinden gaz

taşınması planlanıyor.

Page 31: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

29

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

DÜNYA TURU

JAPONYA İHRACATINDA TALEP

DÜŞ KIRIKLIĞI YARATTI

Japon Merkez Bankası, ülke ihracatının son dönemde yatay

seyrettiğini açıkladı. Banka, dış taleplerin düş kırıklığı

yaratacak düzeyde olmasından ötürü ihracat tablosunun

değiştiğini kaydetti. Bununla birlikte banka,

Japonya içindeki ekonomik genişlemenin büyüme hızının

sürdürülmesine yardımcı olacağını düşünüyor. Ülkedeki

şirketler işletmelerine daha fazla kaynak aktarıyor ve sanayi

faaliyetleri biraz daha artmış görünüyor. Son veriler, sanayi üretiminin ocak ayında yüzde

4 arttığını gösterdi. Bu da sanayi faaliyetlerinin ardı

ardına iki aydır tırmandığını ortaya koyuyor.

Bununla birlikte, iç talebin ve tüketici harcamalarının

gelecek aydan itibaren yavaşlayacağından kaygı

duyuluyor.Artan sosyal yardımların

karşılanabilmesi için 1 Nisan 2014’te hükümet satış vergisini yüzde 5’ten yüzde 8’e çıkardı.

ÇİN’DE YENİ KONUT

FİYATLARINDAKİ ARTIŞ

HIZ KESTİ

Çin’de yeni konut fiyatlarındaki artış, fazladan borçlanmanın kontrol altına

alınmasına yönelik kredi tedbirleri ve bazı şehirlerin konut fiyatlarını düşürmek

için attığı bireysel adımların etkisiyle dört şehirde hız

kesti.Pekin ve güneydeki iş

merkezi Shenzen’de konut fiyatları şubatta aylık bazda yüzde 0,2 artış kaydederek, Ekim 2012’den bu yana en yavaş yükselişe işaret etti.

Şanghay’da yeni konut fiyatları yüzde 0,4 artışla

Kasım 2012’den bu yana en düşük hızını kaydederken,

Guangzhou’daki konut fiyatları yüzde 0,5 hızlandı.

Konut fiyatları, ocakta hükümetin izlediği 70

şehrin 62’sinde yükselirken, bu sayı şubat ayında 57

oldu.

BANKACILIKTA EN ÇOK

TÜRKİYE VE G. AFRİKA

HASSAS

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu

Standard&Poor's (S&P) Fed'in tahvil alımlarını

azaltmasından, gelişmekte olan ülkeler arasında en çok Türkiye

ve Güney Afrika'nın bankacılık sektörlerinin

etkileneceğini belirtti. S&P açıklamasında, incelenen

yedi bankacılık sistemi arasında en yüksek hassasiyetin Türkiye ve Güney Afrika'nın

bankacılık sistemlerinde görüldüğü ifade edildi.

S&P Şili, Hindistan, Endonezya ve Peru'nun bankacılık sistemlerinin

ise Fed'in tahvil alımlarını azaltmasından

kaynaklanan etkilere karşı nispeten daha dirençli olmalarının beklendiği

belirtti.

Page 32: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

30

SEKTÖR ANALİZ

Son yıllarda yapılan yatırımlarla 130 milyar dolarlık büyüklüğe sahip olan alüminyum sektörünün ihracat potansiyelinin artmasında en önemli etkenlerden

biri Türk menşeli alüminyum ürünlerinin dünya pazarlarında boy ölçüşebilecek

nitelik ve çeşitlilikte olması. Alüminyum sektörü, dünyadaki taleple Türkiye’deki alüminyum kullanımı ve üretim artışına paralel olarak gelişimini sürdürüyor. Yoğun olarak inşaat sektöründe çatı-cephe kaplama, kapı-pencere, merdiven, iskele-sera yapımında kullanılan alüminyum, otomotiv, havacılık ve savunma sanayinin de önemli malzemeleri arasında yer alma

yolunda. Sektör temsilcileri, 5 milyar dolarlık büyüklüğe sahip olan sektörde firmaların markalaşma, kalite, teknoloji ve inovasyona ağırlık vermesiyle Türkiye’nin 2014 sonrasında Avrupa ve Orta Doğu’nun alüminyum üretim merkezi haline gelebileceği görüşünü dile getiriyor.2012’de sektöre yönelik AR-GE çalışmalarıyla yatırımların artmasının

Dünya Gazetesi Araştırma Servisi

Alüminyum sektörü, Avrupa ve Orta Doğu’nun üretim merkezi olma hedefinde

Page 33: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

ÜRETİMİN YÜZDE 70’İ İHRAÇ EDİLİYORBugün bin 500’ün üzerinde firma ve yan sanayiyle birlikte 300 binin üzerinde çalışanıyla Türkiye’nin önemli sektörleri arasında yer alan Türkiye alüminyum sanayi, hammadde ihtiyacının büyük bir bölümünü ithalatla karşılıyor. Sektör, mamul madde üretiminin yüzde 70 gibi büyük bir bölümünü ihraç ederken, yüzde 30’unu iç piyasaya sunuyor. Halihazırda devam eden yatırımların hayata geçmesiyle birlikte ihracatın payının önümüzdeki yıllarda daha da artacağı öngörülüyor. Alüminyum ürünlerini Avrupa, Asya ve Afrika ülkelerine gönderen sektörün ihracatında geçen yılın istatistiklerine göre ilk sıraları Almanya, Irak, Fransa ve İtalya paylaşıyor.

TEKNİK ELEMAN İHTİYACI KARŞILANACAKTürkiye alüminyum sektöründe büyümenin sürdürülebilirliği amacıyla sektörün çatı örgütlerinden Girişimci Alüminyum Sanayicileri Derneği (GALSİAD) ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, 2011 yılından bu yana Alüminyum Test, Eğitim ve Araştırma Merkezi (ALUTEAM) projesini yürütüyor. Projeyle ilk aşamada sektörün çok fazla ihtiyaç duyduğu teknik ara elemanların yetiştirilmesi, mühendislerin sektöre uygunluğunun ve kabiliyetlerinin artırılması hedefleniyor. Proje aynı zamanda alüminyum üretimi (ekstrüzyon, yassı mamul, enjeksiyon ve döküm) yapan firmaların özellikle havacılık, savunma sanayi ve otomotiv gibi alanlarda farklılaşmalarını sağlayacak ürün geliştirme faaliyetlerine katkı sağlanması ve üniversiteyle sanayi iş birliği çerçevesinde bir eğitim, araştırma ve test merkezinin oluşturulması amaçlanıyor.

31

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

SEKTÖR ANALİZ

yanında inşaat, otomotiv ve beyaz eşya sektörlerinin gelişme göstermesiyle bir önceki seneye oranla yüzde 5.5 artışla 1 milyon 250 bin ton civarında üretim gerçekleştiren sektör, 2013 yılında bu rakamı 1 milyon 350 bin tona çıkardı. Sektör bunun yanı sıra 1 milyon ton dolayında hammadde ithalatı yaptı. Yaklaşık 5 milyar dolarlık büyüklüğe sahip olan sektör üretiminin 750 bin tonunu profil, 350-400 bin tonunu yassı mamul, geri kalanını ise döküm ve diğerleri oluşturuyor. 2014 ve sonrasında da üretimdeki bu büyümenin istikrarlı bir şekilde devam etmesi bekleniyor. Ancak alüminyum sektöründe ciddi bir kapasite fazlası olduğu için ihracatın büyüyerek devam etmesi ve aynı zamanda pazarın haksız ithalata karşı korunması da oldukça önem taşıyor.

ENERJİ MALİYETLERİ AŞAĞI ÇEKİLMELİ

Son yıllarda, özellikle hadde ve ekstrüzyon ürünlerinde yapılan yeni yatırımlar sayesinde, 130 milyar dolarlık büyüklüğe sahip olan dünya pazarlarında rekabet edebilir ölçekte kapasitelere ulaşan sektör, 2013’ün ilk dokuz ayında yassı ürünler ve folyo ihracatını bir önceki yıla göre yüzde 5 ila yüzde 7 oranlarında artırdı. Sektörün ihracat potansiyelinin artmasında en önemli etkenlerden biri olarak, Türk menşeli alüminyum ürünlerinin dünya pazarlarında boy ölçüşebilecek nitelikve kalitede, aynı zamanda ihtiyaca cevap verebilecek çeşitlilikte üretilmesi olarak gösteriliyor. Bundan dolayı, sektörün imal ettiği ürünlerin dünya pazarlarında talep edilebilirliği gün geçtikçe artıyor. Sektör aktörlerine göre, önümüzdeki dönemlerde de bu artışın aynı hızla sürdürülebilmesi, 2023 hedeflerini yakalayabilmesinin dışında firmaların hızla değişen şartlara ve taleplere

yetişebilmeleriyle ürün geliştirme adına AR-GE çalışmalarına daha fazla önem vermesi gerekiyor. Ayrıca, kalifiye eleman ihtiyacının aşılması, enerji maliyetlerinin dünya ölçeklerinde rekabet edilebilir seviyelere çekilmesi de sektörün dış pazarlarda rekabet gücünü olumlu yönde etkileyecek etkenler olarak gösteriliyor.

DEVLET TEKNOLOJİ

YATIRIMLARINI DESTEKLEMELİ

Sektör temsilcileri, ‘markalaşma’, ‘kalite’, ‘teknoloji’ ve ‘inovasyona’ ağırlık verilmesiyle Türkiye’nin 2014 sonrasında Avrupa ve Orta Doğu’nun alüminyum üretim merkezi haline gelebileceğini söylüyor. Bu konuda kamunun da alüminyumu savunma, havacılık ve ulaşım sanayinde kullanılabilir malzeme olarak görmesinin büyük önem taşıdığı vurgulanıyor. Sektör aktörleri, bundan dolayı devletin alüminyumu ‘stratejik malzeme’ olarak görmesinin önemine değiniyor. Devletin teknolojik yatırımları desteklemesi gerektiğini vurgulayan sektör aktörleri, ‘sektör organize sanayi sitelerinin’ kurulması önerisinde bulunuyor. Sektörün en büyük sorunu olarak hammadde temininde yurt dışına bağımlılık gösteriliyor. Bunun yanı sıra sektör aktörleri, sektörün gelişimini ve dünya pazarlarında rekabetini sürdürebilmesi için tevkifat vergi uygulamasının bir an önce kaldırılmasını, yeminli mali müşavir raporlarının kaldırılarak, mahsuben geri iadelerin vergi daire inceleme raporlarıyla yapılabilir hale gelmesini, hurdanın Türkiye’ye girişinde kolaylık sağlanması için hurdacılar ve toplayıcılar üzerindeki stopaj ve benzeri vergi yüklerinin tamamen kaldırılmasını bekliyor.

Page 34: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

32

İHRACAT DEĞERLENDİRME

2014 Mart ayında demir ve demir dışı metaller sektör ihracatımız 616,4 milyon dolar olarak gerçekleşirken ülkeler itibarıyla dağılımına baktığımızda Almanya 75,63 milyon dolarla ilk sırada yer

aldı. Almanya’yı sırasıyla Irak, İtalya, İngiltere ve Fransa takip etti. Bu dönemde ihracat gerçekleştirilen ilk 20 ülke arasında en fazla artış bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 35,09 ile Romanya oldu. İsrail’e olan ihracatımız da yüzde 29,78’lik bir

Demir ve demir dışı

metaller sektörü martta 616,4 milyon dolar

değer artışı yakaladı. Irak, Türkmenistan ve Bulgaristan da sırasıyla yüzde 24,88, 22,02 ve 20,29’luk değer atışlarıyla Romanya ve İsrail’in ardından ihracatımızın artış kaydettiği diğer önemli pazarlar oldu. İhracat değerinin büyük olduğu ülkeler arasında, 2014 Mart ayında bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla ihracatımızda azalış yaşadığımız ülkeler içinde Libya değerde yüzde 17,48 ve Fransa yüzde 12,37 oranındaki azalışlarla başı çekti.

ÜRÜN GRUBU DEĞERLENDİRMESİ

Toplam demir ve demir dışı metaller sektör ihracatı içinde alüminyum grubu mart ayında değerde yüzde 0,62 oranında azalış sonucu 599 milyon dolarlık ihracatla ilk sırada yer alırken, toplam sektör ihracatı içindeki payı ise yüzde 33,18 oldu. Bu ürün grubunu yüzde 18,23 artış, 158,3 milyon dolar değer ve yüzde 24,57 payla demir çelikten eşyalar izledi. Yüzde 5,62 azalış, 135,24 milyon dolar değer ve 20,85 payla metallerden çeşitli eşyalar ürün grubu üçüncü sırada yer alırken, yüzde 19,84 pay, 109,49 milyon dolar değer ve yüzde 1,73 oranında azalışla bakır ürünler ise dördüncü sıraya yerleşti. Geçtiğimiz 3 aylık ocak- mart dönemi demir ve demir dışı metaller sektör ihracatımız bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla değerde yüzde 6,67 artış kaydederek

1,8 milyar dolar oldu. Bu tutarın içinde alüminyum grubu sektör ihracatımız değerde yüzde 5,39 oranında artarak 599 milyon dolarla ilk sırada yer aldı. Alüminyum ürün grubumuzu değerde yüzde 16,95 artış kaydederek 450,7 milyon dolar olarak gerçekleşen demir çelikten eşyalar takip ederken, metallerden mamuller değerde yüzde 5,32 azalış ve 371,4 milyon dolarla üçüncü sırada yer aldı. Bakır mamuller ürün grubumuz ise geçen yılın aynı dönemine kıyasla değerde yüzde 12,97 artarak 357,1 milyon dolar olarak gerçekleşti.

ALÜMİNYUM ÜRÜNLERİ

2014 Mart ayında geçen ayılın aynı dönemine kıyasla sırasıyla miktarda yüzde 0,36 artış ve değerde yüzde 0,62 oranında azalışla 53,92 milyon kilogram karşılığı 204,3 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu ürün grubunda alüminyum çubuk&profiller 49,70 milyon dolarla ilk sırada yer alırken, alüminyum sac&levha 41,61 milyon dolarla ikinci oldu. Alüminyum alt gruplarının büyük kısmında bir önceki yıla göre artış görülürken alüminyum kaplar ürün grubunda 2013 yılı aynı dönemine göre miktarda yüzde 32,22 azalış ve değerde de yüzde 21,85 azalışla 0,886 milyon kilogram karşılığı 7,159 milyon dolarlık bir ihracat gerçekleşti. Alüminyum folyo

DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER İHRACATIMIZ MART 2014’TE 151,97 MİLYON KG KARŞILIĞI 616,4 MİLYON DOLAR OLARAK GERÇEKLEŞTİ. SEKTÖR İHRACATIMIZ 2013 YILININ AYNI DÖNEMİNE KIYASLA MİKTARDA YÜZDE 1,56 AZALIRKEN DEĞERDE İSE YÜZDE 1,77 ORANINDA ARTIŞ GÖSTERDİ.

Nurbahar EKİNCİİDDMİB Metaller Şubesi Sektör Uzmanı

Page 35: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

33

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

İHRACAT DEĞERLENDİRME

ürün grubumuz da geçen yılın aynı dönemine göre miktarda yüzde 15,14 azalış ve değerde de yüzde 15,92 azalışla 21,13 milyon kilogram karşılığı 4,76 milyon dolar olarak gerçekleşti.

BAKIR ÜRÜNLERİ

2014 Mart ayı itibarıyla 2013 yılı aynı döneme kıyasla bakır ürünler grubu miktarda yüzde 7,97 oranında artarak 14,97 milyon kilogram olarak gerçekleşirken, değerde yüzde 1,73 oranında azalarak 109,49 milyon dolar oldu. Bakır alt ürün gruplarından bakır örme halatlar miktarda yüzde 1,79 oranında artışla 4,26 milyon kilogram, değerde ise yüzde 7,76 oranında azalarak 34,1 milyon dolarla bakır grubunda en fazla ihracatı yapılan ürün oldu. 2014 Mart ayında bakır ürünlerinde en fazla ihracatı yapılan ikinci mamul bakır teller oldu. Miktarda yüzde 15,52 artışla 4,5 milyon kilogram, değerde ise yüzde 4,12 artışla 33,92 milyon dolar olarak gerçekleşti.

DEMİR ÇELİKTEN EŞYALAR

2014 Mart ayında demir çelikten eşyalar,

2013’ün aynı dönemine göre miktarda yüzde 17,70 artarak 49,91 milyon kilogram, değerde de yüzde 18,23 oranında artarak 158,3 milyon dolar oldu. Mart itibarıyla mutfak eşyaları grubu, demir çelik ürünler mal grubu ihracatında ilk sırada yer aldı. Mutfak eşyaları ihracatımız 2013 yılının aynı dönemine göre miktarda yüzde 26,91 değerde yüzde 21,80 oranında artarak 5,80 milyon kilogram karşılığı 28,34 milyon dolar olarak gerçekleşirken, demir çelik soba ve ocaklarla demir çelik mutfak eşyası ürün gruplarının demir çelikten eşyalar ihracatı içindeki payları mart ayında yaklaşık olarak yüzde 17,75’e ulaştı. Demir çelik soba ve ocaklar ürün grubundaki ihracatımız bir önceki yıla göre miktarda yüzde 4,85 artışla 6,41 milyon kilogram, değerde ise yüzde 11,98 oranında artarak 28,08 milyon dolar olarak gerçekleşti. Demir çelik döküm mamullerinin 2014 Mart ayında, demir çelikten eşyalar ihracatı içindeki payı ise yüzde 11,65 oldu. Demir çelik döküm mamulleri mart ayı ihracatımız 2013 yılının aynı dönemine kıyasla

miktarda yüzde 4,52 oranında artarak 7,68 milyon kilogram, değerde ise yüzde 14,62 oranında artarak 18,44 milyon dolar oldu.

METAL EŞYA ÜRÜN GRUBU

Metallerden imal edilmiş çeşitli eşyalardan (metal el aletleri, matkap torna uçları, kilitler, hediyelik eşyalar, mobilya gibi) oluşan metal eşya grubu ihracatımız, geçtiğimiz mart ayında, miktarda yüzde 27,32 değerde de yüzde 5,62 oranında azaldı. Bunun sonucunda da bu ürün grubumuzda 30,08 milyon kilogram karşılığı 135,24 milyon dolarlık bir ihracat gerçekleşti. Metal eşya grubunda en fazla ihracat metal mobilya ürün grubunda miktarda yüzde 9,79 değerde de yüzde 9,75’lik artışla 9,6 milyon kilogram karşılığı 39,15 milyon dolar oldu. Binalar ve mobilyalar için çeşitli donanımlar, bu ürün grubunun en büyük ikinci ihracat kalemi oldu. Bu ürün grubundaki ihracatımız 2014 Mart ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre miktarda yüzde 8,77 azalış değerde de yüzde 16,07 oranında artışla 6,55 milyon kilogram karşılığı 35,97 milyon dolar oldu.

Page 36: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

34

PİYASALAR VE ÜRÜN ANALİZİ

Çin’in şubat ayında ihracat ve ithalatının gerilemesi, uluslararası piyasada demir ve bakır fiyatlarını keskin şekilde düşürdü. Demirde yüzde 8,3, bakırda yüzde 2,6’lık fiyat düşüşü yaşandı. Bakırdan plastiğe kadar birçok emtianın en büyük tüketicisi konumunda olan Çin’in şubat ayında ithalat ve ihracatında gerileme uluslararası piyasalarda emtia fiyatlarının düşmesine yol açtı. Çin’de talebin yavaşlayacak olmasına işaret eden veriler sonrasında emtia fiyatlarının düşmesinin yanı sıra dünyanın en büyük maden şirketlerinin değeri de bir günde milyarlarca dolar azaldı. Reuters yazarı Andy Home Çin verileri ve ana metaller hakkında kaleme aldığı yazısında “Çin hapşırdı, demir ve bakır bayıldı” başlığını kullandı. Emtia piyasasının talebinin son 10 yıldan fazladır lokomotifi olan Çin, toplam ana metal talebinin yüzde 40 kadarını oluşturuyor. Bu sebeple Çin verilerinin beklenenin çok altında gelmesiyle demir cevheri fiyatları yüzde 8,3’lük bir düşüş yaşayarak tonu 104,7 dolara geriledi. Fiyat araştırma şirketi Steel

Index’e göre bu, demir cevherinin yaşadığı en büyük ikinci günlük düşüş oldu.

HAMMADDEYE CİDDİ YATIRIM YAPILIYOR

Demir cevheri çelik yapımında kullanılan ana metal ve Anglo American, BHP Billiton, Rio Tonto ve Vale gibi maden devlerinin karlılığı için hayati önem taşıyor. Financial Times’ta yer alan habere göre bu şirketler Çinli inşaat firmalarının taleplerini

karşılamak için çelik endüstrisine ve demir cevherine milyarlarca dolar yatırım yapıyorlar. Fakat demir cevherinin uzun bir süre boyunca düşük fiyatlarda seyretmesi maden şirketlerinin hissedarlarına vaad ettiği yüksek dönüşleri tehlikeye atıyor. Metal danışmanlık şirketi BMO’nun küresel maden araştırma direktörü Tony Robson, “Madencilerin temettü beklentisi güçlü bir demir cevheri fiyatına dayanıyordu. 100 doların altına düşen bir demir cevheri fiyatı, nakit dönüş şansını (BHP ve Rio şirketleri için kesinlikle) ortadan kaldırır” dedi.

ÇİN’İN İTHALATI YÜZDE 10 GERİLEDİ

Çin’in yaptığı açıklamaya göre, Çin’de şubat ayında ihracat yüzde 18,1 azalırken, ithalat yüzde 10,1 geriledi ve ülke 22,98 milyar dolar dış ticaret açığı verdi. Bloomberg anketine katılan 45 analistin medyan tahminine göre ihracatın yüzde 7,5 artması bekleniyordu. İhracat ocakta yüzde 10,6 büyüme kaydetmişti. Ekonomistlerin beklentileri yüzde 8,5 düşüşle yüzde 14,4 artış arasında seyretti. Barclays Plc’nin analisti Sijin Cheng, “Bu bir kötü haber kokteyli gibi” şeklinde görüş bildirdi. Beklentilerin altında gelen Çin ticaret verisiyle bakır fiyatı 8 ayın en düşük seviyesine gerileyerek son dört yılın en düşük seviyesine çok yaklaştı. Üç ay vadeli bakır kontratı Londra Metal Borsası’nda (LME) yüzde 2,6 kayıpla ton başına 6 bin 608 doları buldu ve ton başına 6 bin 675 dolardan işlem gördü. Şanghay Vadeli İşlemler Borsası’nda ise yüzde 5 gerileyerek ton başına 46 bin 670 yuan (7 bin 599 dolar) oldu. Bakır fiyatı LME’de son üç yılın en düşük fiyatına yakın bir seviyeye gerilerken, Şangay’da Eylül 2009’dan bu yana en düşük seviyeyi buldu.

in hapşırdıdemir ve bakır bayıldı’‘Ç

Çin’de talebin yavaşlayacak olmasına işaret eden piyasalarda emtia fiyatlarının düşmesinin dışında dünyanın en büyük maden şirketlerinin değeri de ciddi anlamda azaldı. Reuters yazarı Andy Home Çin verileri hakkında kaleme aldığı yazısında “Çin hapşırdı, demir ve bakır bayıldı” başlığını kullandı.

Page 37: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

35

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

PİYASALAR ve ÜRÜN ANALİZİ

Mart ayı itibarıyla gelen verilere baktığımızda açıklanan büyüme verisi dışındaki verilerin

beklentileri karşılamış olması iyimser toparlanma söylemlerinin en büyük referansı. Genel olarak değerlendirirsek, ABD’de hafta içerisinde büyümenin beklentileri karşılayamamış olması şüphesiz son aylarda ABD tarafından en çok duyduğumuz zorlu kış şartlarının yansıması diyebiliriz. Zorlu kış şartları iş dünyası yatırımlarını yavaşlatırken, ihracattaki düşüş ve stoklardaki artışı ABD ekonomisindeki büyüme hızını neredeyse durma noktasına getirdi. Ancak verinin beklentileri karşılayamamasının mevsimselliğin de etkisiyle olduğunu, 2014 ilk çeyreğinin sonlarına doğru perakende satışlardaki artış, istihdam ve imalat sanayide görülen artışları baz aldığımızda bu verinin geçici olduğunu

düşünebiliriz. Nisan ayı istihdam ve işsizlik rakamları da ABD ekonomisindeki pozitif havayı destekliyor. Yellen, ilk toplantısında istihdama piyasası ve işsizliğe dikkat çekerek, diğer makro verilerdeki gidişatı da baz alarak faiz oranlarıyla ilgili şahin bir tavır sergilemişti. Daha sonraki toplantılarda ise daha güvercin bir Yellen gördük. Ancak son dönemlerde Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişleme sinyali vermişken ABD ekonomisindeki toparlanmanın hız kazanmış olması akla, ‘Ya Avrupa Merkez Bankası parasal genişlemeye giderken ABD faiz artırımına giderse?’ sorusunu getiriyor. Şüphesiz Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişleme sinyali en çok gelişmekte olan ülkelere umut ışığı olmuştu. ECB’nin parasal genişlemeye başlamasıyla birlikte gelişmekte olan ülkelere sermaye girişleri artacak, Euro Bölgesi ile birlikte gelişmekte olan ülke ekonomileri de bu durumdan olumlu etkilenecekti.

SENARYO TERSİNE Mİ DÖNDÜ?

Aslında tam olarak bu umut ışığı söndü denilemez. Yellen, faiz indirim sinyali verdiği toplantıda, tahvil alımlarını bitirmeyle faiz artırma arasında 6 ay gibi bir sürenin ideal olacağına değinmişti ve faiz artırımının nasıl olacağı yönünde kafa karıştırmıştı. ABD’nin faiz artırımı ve ECB’nin parasal genişlemesiyle ilgili tüm senaryoları gelişmekte olan ülkeler açısından ele alırsak bazı kritik noktaları unutmamak gerekir. ABD ekonomisindeki toparlanma ivme kazanır ve ABD faiz artırımına giderken, ECB parasal genişlemeye başlarsa. Öncelikle bu noktada ABD’nin faiz artırımına nasıl gideceği önemli. Eğer ABD kademeli bir faiz artırımına giderse ve aynı dönemde ECB parasal genişlemeye başlarsa, her halükarda

gelişmekte olan ülkelere sermaye girişi olur. Ancak ABD ekonomisinin pozitif anlamda ivme kazanması, gelişmekte olan ülkelere olan sermaye girişini azaltır.

KÜRESEL GÜÇLERİN OYUNU MU?

ABD şu anda 45 milyar dolar ile tahvil alımlarına devam ediyor ve tahvil alımlarına kademeli olarak devam edecek gibi görünüyor. Yani FED’in ‘tahvil alımlarını bitirdik, artık tahvil alımlına devam etmeyeceğiz’ deme gibi bir ihtimali milyonda bir. Azaltım kademeli olarak devam edeceğinden bu sürecin sona ermesi için FED’in birkaç aya daha ihtiyacı var. Yellen’in, ‘Tahvil alımlarının bitmesiyle faiz artırımı arasında 6 ay ideal bir süre olabilir’ söylemine de bakarsak, FED’in faiz artırımına gitmesi 2015 yılının ilk yarısını bulabilir gibi gözüküyor.

TÜM SENARYOLAR TÜRKİYE’NİN LEHİNE

OLUR

Sonuç olarak farz edelim ki ECB parasal genişlemeye gitti, FED de faiz arttırdı. FED’in Türkiye Merkez Bankası gibi vur deyince öldürecek bir faiz artırımı yapması düşük bir ihtimal. Şayet böyle bir geçiş yapacaksa bile süreci kontrol altına almak isteyecek ve bu durum da zaman alacak. Aynı dönemde ECB parasal genişlemeye başlasa bile tüm senaryolar dahilinde Türkiye kazanır. Sermaye girişlerinde evet bir azalma söz konusu olur ancak bunu kazançtan kayıp olarak değerlendirebiliriz. Bu parasal genişleme sonucunda, Türkiye’ye de belli bir ölçüde kısa vadeli sermaye akımı olacak. Böylece TL değerlenecek ve bono faizlerimiz aşağı yönlü hareketler görecek. Sermaye girişiyle birlikte cari açıkta düşme, enflasyonda iyileşme söz konusu olacak. Kısacası ECB’nin parasal genişlemeye gitmesi, ABD faiz artırsa bile Türkiye’nin işine gelir.

Ya Avrupa parasal genişlemeye giderken ABD faiz artırırsa?

Tuğba ÖZAYİntegral Menkul Değerler Analisti

Page 38: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

36

PİYASALAR VE ÜRÜN ANALİZİ

Hindistan’a demir cevherinde

talep az Hindistan devletine bağlı işleyen

National Mineral Development

Corporation (NMDC) bu ay için demir

cevheri fiyatlarını sabit bıraktı. Şirket

güçsüz talepten dolayı bu kararı

verdiğini açıkladı.

Kazakistan’da dengeler değişken

Kazakistan’ın bakır ve alüminyum üretimi azaldı. Kazakistan

İstatistik Kurumu tarafından açıklanan verilere göre, bakır

üretimi mart ayında yıl bazında yüzde 33,9 azaldı. Ay bazında

ise yüzde 11,9 artarak 24,151 ton oldu. Alüminyum üretimi

aynı ayda yıl bazında yüzde 15,1 azaldı ve ay bazında yüzde

14,5 artış gösterdi. Kazakistan aynı zamanda yıl bazında

yüzde 13,9 düşüş ve ay bazında yüzde 10,4 artış göstererek

380 bin ton boksit üretimi gerçekleştirdi.

Bakır analizleri

301 direncinin denendiği emtiada bu seviyenin geçilebilmesi ve yukarı

yönlü hareketliliğin devamı halinde izlenebilecek ilk dirençler 306 ve 312

seviyelerinde bulunuyor. 301 seviyesi altında fiyatlanmanın devamı halinde

ise aşağı yönlü hareketlilikte izlenebilecek ilk destekler 296 ve 292.

PİYASALARDAN KISA KISA ...PİYASALARDAN KISA KISA

Gerdau’dan yeni fabrika yatırımı

Brezilyalı çelik devi Gerdau, Arjantin’de yeni bir fabrika inşa

edecek. Şirket, Santa Fe eyaletinde 193,2 milyon dolarlık

yatırım ile fabrikayı inşa edeceğini açıkladı. Fabrikanın yıllık

kapasitesinin 650 bin ton olması ve ilk üretimine 2016 yılında

başlaması bekleniyor. Şirket piyasadan talebin artamasını

beklediği için yatırım yapmak istediğini belirtti.

Bakırda arz fazlası

Küresel bakır piyasasında bu yılm 405 bin ton

arz fazlası bekleniyor. Uluslararası Bakır Çalışma

Grubu’nun (ICSG) açıklamasına göre, gelecek yıl için

rafine bakır üretimi, tüketimde beklenen büyümeyi

aşmayı sürdüreceği için 595 bin ton arz fazlası olacağı

tahmin ediliyor.

Çin beklentilerin üzerinde

Çin’de ilk çeyrek büyümesi çeyreklik bazda piyasa

beklentisinin altında yüzde 1,4 olarak açıklansa da, yıllık

bazda ilk çeyrek büyümesi yüzde 7,4 olarak açıklandı ve

piyasa beklentisi olan yüzde 7,3’ün üzerinde gerçekleşti.

Çin’de beklentiyi karşılayan büyüme verilerinin bakır

üzerinde zayıflayan talebi bir nebze rahatlatmasıyla birlikte

bugün bakır fiyatlarında da yukarı yönlü hareket var. 3,01

seviyesini aşağı yönlü kırmış olan bakır fiyatları, 2,96 tek

seviyesini hedefledi. 2,96 seviyesinin aşağı yönlü kırılması

durumunda 2,92 seviyesi hedef olabilir. 3,01 seviyesinin

üzerinde tutunma gerçekleşmesi durumunda ise 3,06 ve

3,12 seviyeleri hedeflenebilir. Bakırın ton fiyatı ise 6 bin 600

seviyesi aşağısında 6 bin 300, 6 bin 600 seviyesinin üzerinde

ise 6 bin 750 seviyesini hedefleyebilir.”

Metinvest, Black Iron’a ilk 5 milyon dolarlık yatırımı yaptı

Yatırımlar her ay parça parça olarak 15 Nisan-17 Temmuz arasında aynı

miktarlarda olacak. Black Iron başkanı ve CEO’su Mat Simpson, ilk yatırımı

gerçekleştirmiş olmaktan memnun olduklarını ve dünya çapındaki demir cevheri

projesinin geliştirmeyi sürdürdüklerini söyledi. Metinvest CEO’su Yuriy Ryzhenkov,

bunun Ukrayna ve ekonomisi için önemli bir adım olduğunu ifade etti.

Alcoa yatırım yapacak

Alcoa, Brezilya’daki haddeleme

fabrikasında yatırım yapacak.

Şirket paketlemede kullanılan

özellikli folyo üretimini

arttırmak için 40 milyon dolar

yatırım yapacağını açıkladı.

Alcoa, gelecek üç yıl içinde

Brezilya’da özellikli paketleme

talebinde yıllık yüzde 7 artış

bekliyor.

Türkiye limanları elleçliyor

Türkiye limanlarından yük elleçlemeleri mart ayında bir önceki aya göre yüzde 8,2

artış gösterdi.Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü İstatistik Bilgi Sistemi tarafından

açıklanan verilere göre, bir önceki ay 28,2 milyon ton olan yük elleçlemeleri 30,5

milyon tona yükseldi. Aynı ayda yükleme 12,8 milyon ton olurken, boşaltma 17,7

milyon ton olarak gerçekleşti. Böylece yılın ilk 3 ayında toplam elleçleme miktarı 38,4

milyon tonu yükleme ve 51,4 milyon tonu boşaltma olmak üzere 89,8 milyon ton oldu.

Page 39: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

37

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

PİYASALAR ve ÜRÜN ANALİZİ

Mitsubishi’nin güven üssü: Türkiye

Japon otomotiv üreticisi Mitsubishi’nin Türkiye’ye güveni

sürüyor. CNBC’ye konuşan Mitsubishi Türkiye, Ortadoğu

ve Kafkaslar CEO’su Hiroshi Miyoshi, “Türkiye’deki siyasi

gelişmelerden bağımsız olarak çok iyi birkaç ekonomik

temel var. Bu temeller ve avantajlar değişmedi” dedi.

Miyoshi, “Biz kısa dönem yatırımcı değiliz, Türkiye’ye

yatırıma devam etmekte kararlıyız” şeklinde konuştu.

Japonya ihracatında düşüş bekleniyor

Japonya’nın ham çelik üretiminin nisan

haziran döneminde yıl bazında yüzde 3.8 düşüş

gösterebileceği düşünülüyor. Japonya Sanayi ve

Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre,

çelik ürünleri için talep aynı dönemde yüzde 2,4

azalarak 23,62 milyon tona gerileyebilir. İhracatta

ise yüzde 3,5 düşüş bekleniyor.

Matador gücünüze güç katacak

Dünyanın en büyük uluslararası orijinal ekipman lastik tedarikçisi Continental,

Türkiye’deki kullanıcılarla buluşturmaya hazırlandığı Matador’u düzenlediği bayi

toplantısında tanıttı. 2009 yılında Orta Avrupa’nın en güçlü markalarından biri

olan Matador’u bünyesine katan Continental, Matador’u Türkiye’deki kullanıcılarla

buluşturarak gücüne güç katacak. Continental güvencesiyle sunulacak olan

Matador’un yüksek kalite standartlarını temsil ettiğini belirten Continental

Türkiye Satış Direktörü Teoman Görgün, “Continental Türkiye çatısı altında

tüketicilerimizin ve yetkili satıcılarımızın beklenti ve ihtiyaçlarına en uygun

çözümleri sunmak ilk görevimiz. Bu anlamda Matador’u Türkiye’deki kullanıcılarla

buluşturarak en uygun seçenek ve çözümleri en hızlı şekilde sunmaya devam

ediyoruz” dedi.

Avustralya hedef büyüttü

Avustralya’nın 3. büyük demir cevheri üreticisi Fortescue Metals Group, Batı

Avustralya’da bulunan madenlerinden demir cevheri nakliyesinin 2014 ilk çeyrekte

geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 56 arttığını bildirdi. Fortescue, ilk çeyrekte

bir önceki çeyreğe göre yüzde 13 artışla 31,5 milyon ton demir cevheri nakliyesi

gerçekleştirdi. Yılın tamamı için ise 155 milyon ton demir cevheri nakliyesi hedefliyor.

Fortescue, cari çeyrekte ise demir cevheri nakliyesini 41,6 milyon tona yükseltmeyi

hedefliyor.

BHP Billiton üretimde düşüş yaşadı

Dünyanın en büyük madencilik şirketi BHP Billiton’ın

kurşun, çinko ve gümüş üretimi cari mali yılın ilk 9

ayında düşüş gösterdi. 1 Temmuz 2013-31 Mart 2014

döneminde kurşun üretimi yüzde 4 düşüşle 141 bin

861 ton, çinko üretimi yüzde 2 düşüşle 80 bin 819

ton ve gümüş üretimi yüzde 4 düşüşle 26 bin 295

ons olarak gerçekleşti. Mart ayında sona eren çeyrek

dönemde ise kurşun üretimi geçen yılın aynı dönemine

göre yüzde 3 düşüşle 47 bsin 577 ton, çinko üretimi

yüze 36 düşüşle 19 bin 409 ton oldu.

Eramet ve Vale Canada ortaklık anlaşması imzaladı

Eramet ve Vale Canada, nikel yatakları için ortaklık anlaşması imzaladı. Şirketler, New

Caledonia’nın güneyindeki Prony and Pernod’daki nikel yataklarının keşifi ve geliştirilmesi

için anlaşma sağladı. Şirketler anlaşmaya göre, önce jeolojik keşif ve teknik çalışmalar

yapacak. İstenilen sonuçlar elde edildiğinde gerekli onaylarla ilerleme sağlanacağı açıklandı.

İhracata 11 milyar dolar destek

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası ‘İhracat Reeskont

Kredisi Uygulama’ kapsamında Eximbank’a 11 milyar dolar

tahsis etti. Reeskont limiti dahilinde hem döviz karşılığı

TL hem de TL cinsinden kullandırılan reeskont kredisinde

sektörün talepleri dikkate alınacak. Firmaların ihracat

taahhüt yükümlülüklerini nakit blokajın yanı sıra avalti bono

veya banka teminat mektubuyla teminatlandırmalarına

imkan veren düzenlemeler yapıldı. Kredi başvurularının Türk

Eximbank Genel Müdürlüğü, Türk Eximbank Ankara Bölge

Müdürlüğü ve Türk Eximbank İzmir Şubesi’ne yapılabilir.

Bakır ve nikel 2014’te sıçrayabilir

BMO Research raporuna göre, temel

metaller beklenilenden iyi gelen Çin ilk

çeyrek büyüme verilerinden sonra karışık

seyrediyor. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi

Çin, 2014 yılının ilk çeyreğinde son 6

çeyreğin en yavaş büyümesini gösterdi.

Çin’de GSYH ilk çeyrekte geçen yılın aynı

dönemine göre yüzde 7,4 büyüdü. 2013

yılının son çeyreğinde büyüme oranı yüzde

7,7 olmuştu. Ekonomistler 2014 ilk çeyrekte

GSYH’nın yüzde 7,3 büyümesini bekliyorlardı.

Bakır fiyatları, mevsimsel fiyat esaslarına

karşı ve negatif hassasiyetten dolayı yıl

bazında yüzde 10 düşüş gösterdi. Nikel

fiyatları, Endonezya’daki işlenmemiş cevher

yasağından fayda sağlıyor. Londra Metal

Borsası’nda 3 aylık bakır 6.572,25 dolar/ton

ve 3 aylık alüminyum 1.846,25 dolar/tondan

işlem görüyor.

Nikel fiyatları inişli çıkışlı

Çinli metal bilgi, danışmanlık

şirketi Antaike nikel, kobalt

ve kalay fiyatlarında 2014

yılında yükseliş yaşanmasını

beklediğini bildirdi. Antaike,

bu yıl nikel fiyatında inişli

çıkıylı bir seyir yaşanacağını

öngördüğünü belirtirken,

ortalama fiyatın 16 bin 500

dolar/ton olacağı tahmininde

bulundu. Kobalt fiyatının bu

yıl yüzde 12 artışla 25 bin

dolar/ton olabileceğini ifade

eden Antaike, kalay fiyatının

ise bu yıl yüzde 10 artış

göstermesinin muntemel

olduğunu belirtti.

Page 40: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

38

SANAYİNİN SESİ

Dünya Gazetesi- Markalar&LiderlerHazırlayanlar: Feyzan Top-Didem Eryar Ünlü

Korkmaz, 1972 yılında Mercan’da 50 metrekarelik bir atölyede, Hakkı ve İsmail Korkmaz kardeşlerle yeğenleri Rahmi

Korkmaz tarafından kuruldu. İlk olarak sürahi, çay tabağı ve çay kaşığı üretti. 1980’de Bayrampaşa’daki 800 metrekarelik, 1988’de Küçükköy’deki 5 bin metrekarelik fabrikaya taşındı. 1997’de paslanmaz mutfak eşyalarını Kocaeli’deki 16 bin metrekarelik fabrikasına, 2004’te elektrikli ev aletleri üretimini İstanbul’daki 13 bin 500 metrekarelik fabrikasına taşıdı. 2011 yılında ise Gebze’de 28 bin metrekarelik elektrikli ev aletleri fabrikasının inşasına başladı. 1990’larda ihracata başlayan Korkmaz, 2001’den bugüne kendi markasıyla ihracat yapıyor. İhracat yaptığı ülke sayısı bugün 70’e ulaşıyor. 2013’te Honduras, Kosta Rika, Bolivya, Uruguay, Şili, Peru, Kolombiya, Ekvador olmak üzere Latin Amerika Bölgesi’ne ciddi bir yatırım yapan Korkmaz, bu yıl Brezilya ve Pasifik ülkelerine odaklanacak. 2011’de Türkiye’de kendi markasıyla tencere üreten firmalar arasında 1,5 milyon satışla en çok metal mutfak eşyası ihraç ederek birinci sıraya yerleşen marka, 2013 yılını 146 milyon TL ciro ile kapattı. 2014 yılı ciro beklentisi ise 168 milyon TL.

CİRONUN YÜZDE 3’Ü ARGE’YE AYRILIYOR

Korkmaz markası olarak tasarıma çok önem verdiklerini ifade eden Korkmaz

Yönetim Kurulu Üyesi Tacettin Korkmaz, şu açıklamada bulundu: “Esta Çaydanlık takımı ürünümüzle Design Turkey Endüstriyel Tasarım 2010 ‘İyi Tasarım’ ve ardından dünyanın en saygın ve köklü tasarım yarışmalarından biri olan Reddot Design/Honourable Mention 2011 ödüllerini kazandık. Esta Çaydanlık, ‘Safe-Tea System’ sayesinde taşıma esnasında ya da çay dökerken devrilse dahi kilitli kapak sistemiyle oluşabilecek ev kazalarını önlüyor. Freedom Çay Seti ürünümüz ise 2011 yılında Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından ‘Ambalaj Ay Yıldızları’

yarışmasında ‘Bronz Ödül’e ve tasarım dünyasının en prestijli yarışmalarından IF Design Award (IF Tasarım Ödülü) 2012 Good Design Product ( İyi Tasarım Ürünü) Ödül’üne layık görüldü. Freedom Çay Seti, paslanmaz çelikten oluşan çay tabağının kenarındaki oluklar sayesinde şekeriniz taşıma esnasında ne ıslanıyor ne de çayınızı içerken bardağın altına kayıyor. Korkmaz olarak yeni ürünler geliştirmek üzere AR-GE birimine her yıl ciromuzun yüzde 3’ünü ayırıyoruz. Bu kapsamda piyasada her yıl ortalama 80 yeni ürün projelendiriyoruz. Bu ürünlerin 50 tanesi

KorkmazKORKMAZ, 2001’DEN BUGÜNE KENDİ MARKASIYLA İHRACAT YAPIYOR. İHRACAT YAPTIĞI ÜLKE SAYISI 70’E

ULAŞAN MARKA, 2013’TE LATİN AMERİKA BÖLGESİNE CİDDİ BİR YATIRIM YAPMIŞ. BU YILKİ HEDEF İSE BREZİLYA VE PASİFİK ÜLKELERİ.

Dünya mutfaklarında da

Tacettin Korkmaz

Page 41: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

da kahvenizi istediğiniz sıcaklık ve sürede içebileceğiniz ürünler tasarladık. Türk kahvesi makinemizin köpüğün taşmasını engelleyen lazer sensör özelliği bulunuyor.”

“HAYATINIZI KOLAYLAŞTIRIN”

Yılda 1 milyon 980 bin adet tencere ürettiklerine işaret eden Tacettin Korkmaz; “Tencere grubunda Vertex ailesi en fazla talep gören ürün grubu, bunun dışında Reddot Design ödüllü Esta çaydanlığın tencere serisi tüketiciler tarafından ilgi gören bir diğer grup. Son yıllarda mutfak alanlarının genişlemesiyle yeme içme, ihtiyacın dışında hobi haline gelerek TV programlarını da şekillendirdi. Biz de marka olarak insanların hayatlarını kolaylaştıran fonksiyonel ürünler tasarlıyoruz. Yemek dergileriyle iPad ve iPhone uygulamalarımızda projeler geliştiriyoruz. Batuhan Piatti ile et ve et yemekleri üzerine çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.

39

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

SANAYİNİN SESİ

prototip haline geliyor ve bunlardan yaklaşık 15 tanesi hayata geçiyor. 2012 yılı itibarıyla, lezzet konusundaki uzmanlığımıza porseleni de ekleyerek lezzeti ve zarafeti bir arada sunmaya başladık. Porselen yemek takımı alanında 64 farklı koleksiyon tasarladık ve Bone Selection koleksiyonumuz uzun ömürlü kullanımı garanti ediyor.”

“YABANCI TASARIMCI

HAYRANLIĞI RAFA KALKTI”

1980’lerin başında elektrikli ev aletleri pazarına giren Korkmaz, 1994’lerde ilk ihracatını gerçekleştirdi. "Israrla kendi markamızla üretim yapmamız ve dünyanın farklı bölgelerine ihraç etmemiz, dönüm noktamız” oldu diyen Tacettin Korkmaz şöyle devam etti: “2000’li yıllarda ise tasarım ve AR-GE yatırımımızla görsel algının dışında fonksiyonelliğe de cevap vermemiz tüketicinin gözünde önemli bir adım. Korkmaz olarak müşterilerin ihtiyaçlarını ve beklentilerini gerek her yıl düzenli olarak yaptırdığımız tüketici anketleriyle, gerekse fokus grup çalışmalarında ölçümlüyoruz. Müşteri ihtiyaçlarının yanı sıra gelişen teknolojileri ve trendleri takip ederek onların hayatlarını kolaylaştıracak ve mutlu edecek ürünler tasarlıyoruz. Bugüne kadar yabancı tasarımlara hayranlık duyulan ülkemizde, Korkmaz olarak hep yeni bir bakış açısıyla bu anlayışı değiştirmek istedik. Türk tasarımcıların çizgilerini Türkiye’de ve 70 farklı ülkedeki insanların beğenisine sunuyoruz. Korkmaz olarak ‘Tasarlıyorum’ projesine yepyeni ürünler eklemeye devam ediyoruz. 2009 yılında Aslıhan Tartan, Emre Akçal ve Esra Keskin gibi tasarımcılarla çalışmaya başlayarak, değişen tüketici beklentilerini ve yeni trendleri karşılayan tencereler ve tost makineleri tasarladık. 2010 yılında ise çatal, kaşık, tepsi gibi sofra kategorisinde yepyeni tasarımların çalışmalarını tüm hızıyla sürdürdük. Geçtiğimiz yıl ise akıllı ev aletlerine yoğunlaştık. Örneğin; çayınızı ya

70 ÜLKEYE ihracat Teknolojinin gelişmesiyle AR-GE harcamalarının eskiye oranla daha da azaldığına işaret eden Tacettin Korkmaz; “Bizim gibi AR-GE ve teknolojiye yatırım yapan firmalar ürün maliyetini düşürerek bunu perakende fiyatlarına yansıtıyor, bu da tüketicilerin alım gücünü artırıyor. Örneğin çay&kahve makinesinin bir arada olduğu ürünümüz hem fiyat hem de tasarım üstünlüğüyle talep gören ürünlerimiz arasında. Bu arada “Korkmaz Shop” adı altında mağazalaşmaya devam ediyoruz. Korkmaz olarak şubat ayı sonu itibarıyla toplamda 18 adet mağazamız bulunuyor. Bu yıl haziran ayı sonuna kadar üç mağaza daha açma projemiz var. Öte yandan Korkmaz markası olarak 2013 yılında Latin Amerika Bölgesi’ne ciddi bir yatırım gerçekleştirdik. Bu ülkelerle birlikte ihracat yaptığımız ülke sayısı 70’e çıktı. Bu yıl ise Brezilya’da ve Pasifik Ülkeleri’nde pazarımızı genişletmek istiyoruz” ifadesini kullandı.

Page 42: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

40

İNOVASYON

‘i hayata geçiriyorilk inovasyon geliştirme programı

TİM, Türkiye’nin

Page 43: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

41

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

İNOVASYON

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye’nin ilk inovasyon geliştirme programını hayata geçiriyor. Türkiye’de inovasyon ekosistemini destekleme

amacıyla uluslararası danışmanlık firması A.T. Kearney iş birliğiyle oluşturulacak İnovalig projesi, Türkiye’nin inovasyon liderlerini belirleyecek.Avrupa’da 17 ülkede uygulanan ve A.T. Kearney’in 17 ülkede koordinasyonunu sağladığı IMP3 rove programına paralel bir kurguyla geliştirilecek projede Türkiye’nin farklı kategorilerde inovasyon lideri firmaları belirlenecek. Türkiye’nin yaratıcılık potansiyelini, doğru inovasyon yönetim yetkinlikleriyle katma değere dönüştürmeyi hedefleyen TİM, bu projeyle şirketlerin organizasyonları ve günlük operasyonlarına inovasyon kültürünü yerleştirmeleri için oldukça önemli bir fırsat sunuyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi, inovasyon yönetimiyle ilgili yaptığı uluslararası çalışmalar ve sahip olduğu küresel ağla bu konuda lider danışmanlık firması A.T. Kearney’nin tecrübelerinden ve inovasyon yönetimi uygulamalarından faydalanarak, Türkiye’deki firmaların inovasyon yetkinliklerini artırmayı hedefliyor.

YETENEKLER DEĞERLENDİRİLECEK

İnovalig projesiyle Türkiye’deki firmaların inovasyon karneleri çıkarılarak her yılın inovasyon şampiyonları belirlenecek. Uluslararası kriterler esas alınarak firmaların inovasyon yetkinliklerinin belirleneceği çalışma, aynı zamanda 2014 yılında düzenlenecek Türkiye İnovasyon Haftası’ndaki en inovatif şirket ödüllerinin de temelini oluşturacak. Böylece sürekli bir gündem yaratma hedefiyle gelenekselleşecek. Bu dev

projenin ilk duyurusu, 28-30 Kasım 2013’te İstanbul’da düzenlenen Türkiye İnovasyon Haftası ile yapıldı ve İnovasyon Haftası’nda açılan TİM standında 80’in üzerinde firmanın ön kaydı alındı. İnovalig’de yarışacak firmalar, ilk aşamada bir anket değerlendirmesinden geçecek. Bu sürede haftalık ve aylık bildirimler, eğitim materyalleri, konferanslar düzenlenerek, katılımcı firmaların inovasyon yetkinliklerini artırmaya yönelik adımlar atılacak. Ardından katılımcı her firma yaklaşık 100 sayfalık, kendi yetkinliklerinin, yerel ve uluslararası pazarlardaki benzerleriyle karşılaştırıldığı bir benchmarking raporuna sahip olacak. Firmalar, bu benchmarking raporuyla A.T. Kearney’nin 2 House of Innovation’ adındaki inovasyon yönetimi metodolojisinde kullandığı beş kategori

çerçevesinde kendi yetkinliklerini değerlendirme şansını elde edecekler. Bu beş kategori ise ‘İnovasyon Stratejisi’, ‘Organizasyon ve Kültür’, ‘İnovasyon Yaşam Döngüsü Süreci’, ‘Etkinleştirici Faktörler ve İnovasyon’ sonuçlarından oluşuyor.

250 FİRMAYA DAVET

Anketler sonrasında en iyi skora sahip 250 firma ilk tur etkinliğine davet edilecek. Etkinliğin ardından, firmaların raporlarının incelenmesiyle beş farklı kategoride seçilecek 50 firma, yarı finallere katılmaya hak kazanacak. Yarı finalistler önümüzdeki sene eylül ayında düzenlenecek bir

organizasyonda, 15’er dakikalık, inovasyon yönetimi yaklaşımlarını anlatan sunumlar yapacak. Bu sunumlar sonucunda her kategoride seçilecek beş firma, toplamda 25 firma finalde yarışmaya hak kazanacak. Finalistler, 2014 Türkiye İnovasyon Haftası’nda büyük jüri önünde yarışacak ve beş inovasyon kategorisindeki Türkiye’nin İnovasyon Şampiyonları belirlenecek. Ayrıca her kategoriden üçer firma ülkemizi İnovasyon Ligi Avrupa Şampiyonası’nda temsil etme şansı yakalayacak. Şampiyonada yer almak isteyen firmalar, etkinlik web sitesinden online kayıt yaparak 31 Mayıs 2014 tarihine kadar inovasyon anketini doldurabilecek.

ŞAMPİYONLAR SAHAYA

IMP3 rove programı 2007’den beri AB’de aktif bir program ve bu program sayesinde

benchmark raporlarını alan, programa sürekli katılan firmalardan başarı hikayesi yazan birçok örnek var. Avrupa’da 17 ülkede

uygulanan, A.T. Kearney iş

birliğiyle oluşturulacak ve IMP3 rove programına paralel bir kurguyla hazırlanan İnovalig projesiyle firmaların inovasyon karnelerini çıkartılarak her yılın İnovasyon Şampiyonları belirlenecek. Firmalar başlangıçta 40 soruluk bir anketi dolduracak. Anketler sonrasında, en iyi skora sahip 250 firma ilk tur etkinliğine davet edilecek. İlk aşama sonrasında, tüm şirketlere yaklaşık 100 sayfalık karşılaştırma raporu iletilecek. Bu rapor, firmaların kendi yetkinliklerinin, yerel ve uluslararası pazarlardaki benzerleriyle karşılaştırıldığı bir rapor niteliğinde olacak. Firmalar, bu raporla A.T. Kearney’in inovasyon yönetimi metodolojisinde kullandığı beş kategori çerçevesinde kendilerini değerlendirecek.

TÜRKİYE’NİN YARATICILIK POTANSİYELİNİ, DOĞRU İNOVASYON YÖNETİM YETKİNLİKLERİYLE KATMA DEĞERE DÖNÜŞTÜRMEYİ HEDEFLEYEN TİM, BU PROJEYLE ŞİRKETLERİN ORGANİZASYONLARI VE GÜNLÜK

OPERASYONLARINA İNOVASYON KÜLTÜRÜNÜ YERLEŞTİRMELERİ İÇİN OLDUKÇA ÖNEMLİ BİR FIRSAT SUNUYOR.

Page 44: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

42

FABRİKA TANITIM

Adell Armatür, ‘Sudan bahaneler üretmedik, başarı ürettik…’ felsefesiyle hareket ederek sürekli büyüyen, gelişen, katma değer üreten yapısıyla

sektörün önemli oyunculardan biri konumunda. Temelleri 1981’de Bursa’da atılan firma, 1998’de Sultanbeyli’de sanayiciliğe daha sağlam bir geçiş yapar. Ardından 2004’te İkitelli entegre tesislerine taşınan Adell’in yönetiminde şu anda üçüncü kuşak bulunuyor. Yüzde 100 Türk sermayesi ve yatırımı olan Adell, yine tamamen kendi birikimleri sonucunda yüzde 100 Türk markasını tüketicisiyle buluşturuyor. 14 bin metrekare kapalı alanda üretim yapan firmanın modern üretim, depolama, yönetim ve şovrum birimleri de var. Sektörde ilk üç firma arasında olduklarını söyleyen Adell Armatür ve Vana Fabrikaları AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Recep Ali Topçu, üretim kapasitelerinin armatür, vana ve teknik malzeme olarak toplam 7 milyon 500 bin adet olduğunu belirtti. Adell Armatür’ün Ankara ve Bursa’da bölge müdürlükleri İzmir, Adana, Samsun, Erzurum’da da temsilcilikleri bulunuyor. Mükemmel fiyatın dışında kalite-fiyat

Sağlıklı suyla buluşma noktası:

Adell Armatür YÜZDE 100 TÜRK SERMAYESİ VE MARKASI OLAN ADELL ARMATÜR, HER ZEVK VE MİMARİ STİLE UYGUN TREND ÜRÜNLERE İMZA ATARAK YÜZDE 70’E VARAN SU TASARRUFU SAĞLIYOR. ARMATÜR, VANA VE TEKNİK MALZEME OLARAK 7 MİLYON 500 BİN ADETLİK ÜRETİM KAPASİTESİNE SAHİP FİRMA, SADECE YURT İÇİNDE DEĞİL YURT DIŞINDA DA 32 ÜLKEYE SATIŞ GERÇEKLEŞTİRİYOR.

Recep Ali Topçu

Page 45: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

43

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

FABRİKA TANITIM

performans oranıyla da Türkiye’nin her yerinde tanınan ve gelişen değerli bir marka olduklarına işaret eden Recep Ali Topçu, bilinirlik oranı sürekli yükselen, yüksek erişebilir oranına sahip bir marka olma yolunda Türkiye ve dünyada hızlı bir gelişim sürecinde olduklarını belirterek, şunları söylüyor: “Adell markamız yakın bir geçmişte markalaşmanın zirvesi olan “Meşhur Marka, Tanınmış Marka” statüsüne kabul edildi. Adell, artık dünyada tanınıyor. Adell markasıyla armatürler, mekanik tesisat ürünleri, duş sistemleri ve radyatör üretiyoruz. Diğer bir markamız olan Bermann ise sadece armatürde var. Vita radyatör ve ısı sistemlerine yoğunlaşmış durumda. Faber’de ise endüstriyel vanalar, aktüatörlerle akış kontrol sistemlerinde iddialıyız.”

72 ÜLKEDE MARKA TESCİLİ VAR

Adell, sade iç pazarda aranılan bir marka değil. İhracatta da söz sahibi olan markayı dünya tüketicisi de tercih ediyor. Bu yüzdendir ki 3 kıtada 32 ülkeye ihracat yapıyor. Adell markasının bugün 72 ülkede marka tescili yaptırılmış durumda. Adell’in ihracat yaptığı ülkeler arasında İzlanda, Romanya, Belçika, Rusya, Fransa, İsviçre, Yunanistan, Türki Cumhuriyetler, Afganistan, İran, Irak, Suriye, Ürdün, Lübnan, Arabistan Mısır, Libya, Fas, Tanzanya ve Nijerya gibi birçok ülke var.Her zevk ve mimari stile uygun trend ürünlere imza attıklarına dikkat çeken Recep Ali Topçu, işlevsellik, ergonomi, uluslararası standartlara uygunluk ve tasarrufun Adell tasarım ilkelerinin temelini oluşturduğuna değiniyor. Topçu, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu nedenle sürekli yenilikçi ürünlere imza atıyoruz. Biz aynı zamanda çevreye duyarlı yeşil ürünleri de tüketicimizle buluşturuyoruz. Termostatik bataryalar, fotoselli bataryalar, zaman ayarlı bataryalar, duş sistemleri, termostatik vanalar, basınç düşürücüler ve gömme rezervuarlar bunların başlıcaları. Adell, sektöründe pek çok ilke imza attı. Yenilikleri, ilkleri tesisatçılara büyük kolaylık, malzeme ve işçilikten tasarruf sağlıyor. Batarya ve musluklara ait 6 yıl garanti süresi, ilk ve tek Adell’le hayata geçti.”

YÜZDE 70’E VARAN SU TASARRUFU

Adell Armatür mekanlara estetik katan özelliğiyle de öne çıkıyor. Özgün tasarımlı banyo, mutfak bataryaları, duş sistemleri, krom kaplı radyatör vanaları, özellikle banyolarda kullanılan kromlu banyo radyatörleriyle birlikte mekânlara ciddi bir ayrıcalık kazandırmış durumda. Yine radyatör vana volanlarında vidayı gizleyen kapak sistemi, PEX borular için kendinden rakorlu radyatör vanaları, banyo bataryalarında su girişlerinde süzgeçli conta kullanılması, yüzde 100 Türk markası, yüzde 100 test yapılması, TC Sağlık Bakanlığı onaylı yüzde 100 hijyen koşullarına uyulması Adell’in tüketici odaklı çalışmasının kanıtı. Adell kullanıcılarının bir başka avantajı da yüzde 70’e varan su tasarrufu sağlaması. Adell müşterilerini satış sonrası da yalnız bırakmıyor. Türkiye’de ilk ve tek 6 yıl garantili armatürü müşterilerinin kullanımına sunan Adell sadece vana grubu, duş sistemleri, banyo ve mutfak aksesuarlarıyla bağlantı flexlerinde garanti süresini 2 yıl olarak sunuyor.

ABI HAYAT SU KÜLTÜRÜ KOLEKSİYONU

Toplumsal fayda sağlamak, toplumsal sorunların çözümünde bir parça olmak gibi hedeflerinin olduğunu dile getiren Recep Ali Topçu, “Su ve uygarlık kültüründe Anadolu çok farklı birikimlere sahip. Özellikle Yönetim Kurulu

Başkan Yardımcımız Dr. Ercan Topçu’nun gayretleriyle, 20-25 yıldan beri ‘eşsiz su medeniyetimiz, güzel kültürümüz mazide kalmasın düşüncesiyle damlaya damlaya biriktiren nadide eserlerle oluşan Ab-ı Hayat Su Kültürü koleksiyonuna sahibiz” diyor.Recep Ali Topçu, ülkemizde su kültüründen ciddi anlamda etkilenerek zamanla sadece suya odaklandıklarına işaret ediyor. “Çünkü hepimiz sudan bir damlayız, bir ölçüde sudan kardeşleriz tüm canlılar olarak. Su uygarlığın, kardeşliğin, hayatın ta kendisi” diyen Recep Ali Topçu, şöyle devam ediyor: “Önemli olan bu damlaları okyanusta birleştirip dünyamızda barış mesajlarını yaygınlaştırabiliriz. Bunun adı da ‘su kardeşliği’nden başka bir şey değil. Bu su kardeşliği Osmanlı döneminde başarılmış. Kültür farklılığını özümseyerek kullandığı materyallere yansıtılmış. Su bağı bizi etrafında toplayacak önemli bir bağ. Bu nedenle bir su müzesi çalışmalarına başladık ve bu zenginlikte dünyanın ilk su medeniyeti, su kültürü müzesi olacak. Burada insanlığın tarihini, kültürünü ve medeniyetini tüm insanlarla paylaşacağız.”

Adell Ab-ı Hayat Su Kültürü koleksiyonundaki eserler Türk İslam Eserleri Müzesi’ne kayıtlı olduğu için tamamen insanlığa mal edilmiş durumda.

Page 46: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

44

MAKALE

Bütün üretim sektörlerinde ‘entelektüel eksikliğinin’ kısa zamanda giderilmesi gerektiğini her yerde anlatıyoruz. Anlattıklarımızın gerekçelerini de sahada

yaptığımız gözlemlerden çıkarıyoruz. Örneğin, Prof. Dr. Yaşar Akça’yı bütün meslektaşlarının katılıdığı ‘ceviz kongrelerinde’ de izledim, topluma dönük diğer etkinliklerde de. Bir metal meslek yayın organında ilgisiz gibi gözüken bir alandan örnek aktaracağım. Amacım her mesleğin ihtiyacı olan bir konuyu gündemde diri tutmak. Kendi alanım dışında bir insanın ‘uzmanlık düzeyini’ meslektaşları ile birlikte katıldıkları toplantılarda ölçebiliyorum. Alan uzmanlığı olan insanlar kendi meslektaşları arasında bir tez ileri sürüyor; onu da inandırıcı gerekçelerle savunabiliyorsa, meslektaşları da ciddi gerekçelerle karşı çıkamıyorsa, onun uzmanlığına olan güvenim artıyor.Açık olmayan dost sohbetlerinde uzmanların kişiliğine, bilgisine itirazları ‘kasaba kültürünün’ kıskançlığı, arkadan vurma ve pusu kurma hastalığı olarak değerlendiriyorum. Ülkemizin değişik yörelerinde yaptığım değerlendirmelerde, “Benim düşüncelerimi onaylamayın. Aklınızı bana emanet etmeyin. En iyisi benim ne demek istediğimi anlamaya çalışın. İyi şeyler anlattığımı söylemenizi istemiyorum. Eksiklerimi tamamlayın, yanlışlarımı düzeltin ki gelişme imkanı bulayım” uyarısı yapıyorum.Prof. Dr. Yaşar Akça ABD’ye gitti, Kaliforniya Üniversitesi Davis Kampüsü’nde üç aylık bir çalışma yaptı. Afyonkarahisar’da kuru gıdacıların kongresinde bir araya geldiğimizde ‘gözlemlerini’ derledim. Önce meslektaşlarına, sonra da ceviz konusunda ilgili olanlara gözlemlerini benim algıladığım şekliyle aktarıyorum. İlgili herkese çağrımdır: Yakaladığınız yanlışları, bulduğunuz eksikleri yazın ki, yatırımcılara ‘doğru bilgi’ verme konusunda bir adım daha ilerleyebilelim.

ALAN UZMANLIĞI OLAN İNSANLAR KENDİ

MESLEKTAŞLARI ARASINDA BİR TEZ İLERİ SÜRÜYOR; ONU

DA İNANDIRICI GEREKÇELERLE SAVUNABİLİYORSA,

MESLEKTAŞLARI DA CİDDİ GEREKÇELERLE KARŞI ÇIKAMIYORSA, ONUN

UZMANLIĞINA OLAN GÜVENİM ARTIYOR.

AÇIK OLMAYAN DOST SOHBETLERİNDE UZMANLARIN

KİŞİLİĞİNE, BİLGİSİNE İTİRAZLARI ‘KASABA KÜLTÜRÜNÜN’

KISKANÇLIĞI, ARKADAN VURMA VE PUSU KURMA HASTALIĞI

OLARAK DEĞERLENDİRİYORUM.

Sektör entelektüeli çok önemli

Sizlerden bu yazıyı eleştirmenizi, kıyasıya eleştirmenizi istiyorum. Sessiz kalmak, varsa yanlıştan yana durmak olur. Bu kısır ve gelişmeyi engelleyen bir tutum olacaktır. Yazıya erişip de gördüğü eksiği yazmayan vebal altındadır.

Prof. Dr. Yaşar Akça’nın ABD izlenimleri şöyle:✔ Üniversitede ilk gün, herkesin benim

kim olduğumla değil, ne yapmak istediğimle ilgili olduklarını gözledim. Gece yatağımda başımı yastığa koyduğumda, “Ben buralara 10 yıl önce neden gelmedim?” sorusu beynimi kemirmeye başladı.

✔ Kurumsallaşmış AR-GE çalışmaları beni derinden etkiledi. 1912 yılında başlattıkları ceviz üzerine AR-GE çalışmaları kesintisiz, hızından ve heyecanından hiçbir şey yitirmeden bugüne kadar gelmiş, ileriye taşınması için her çeşit önlem alınmış.

✔ Üniversitedeki öğretim üyelerinin başlıca kaygısı ‘öğrenci yetiştirme’ üzerinde. Kimse diğerinin önünü kesmek, arkadan vurmak, çelme atmak gibi bir düşünce taşımıyor.

✔ Çalışanlar arasında kıskanma, pusu kurma değil, birbirine yardımcı olma düşüncesi hakim. Gerek akademik kadrolar gerekse destek hizmet üretenlerin tek kaygısı piyasaya dönük, zenginlik üretecek bir iş çıkarma.

✔ Proje odaklı çalışma yapılıyor. Projeler ya kamu birimleriyle sermaye sahipleri ya da STK’lar tarafından destekleniyor. Her projenin ‘geri bildirimi’ yapılıyor. Sonuç alınmadıysa gerekçeleri ile anlatıldığı zaman, sonuç almış kadar değerli bulunuyor.

✔ Akademik kadrolar ve teknisyenle öğrenme arzunuzu görürlerse, bütün güçleri ile paylaşıyor, bilgi saklamıyorlar. Çalışmalar herkese açık. İlkesiz gizlilik yok. Gizlenecek değer varsa, onu açıkça ve yazılı biçimde tanımlıyorlar.

RÜŞTÜ BOZKURTDünya Gazetesi Yazarı

Page 47: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

45

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

MAKALE

✔ Randevu alıp gittiğim herkesin bütün içtenliği ile katkı yapmaya çalıştıklarını gördüm. Kimse zamana kıyma konusunda kıskançlığın pençesine yakalanmıyor. Gelişimişliğin katılımcılık, paylaşımcılık, kapsayıcılık olduğunu, azgelişmişliğin de ayrımcılık, dışlayıcılık olduğunu iyice anladım.

✔ Piyasa sistemini çok profesyonel yönetiyorlar: Projen varsa, ciddi ve kaliteli bir fikre sahipsen imkan sağlanıyor.

✔ Beni asıl etkileyen de asistan ile kürsünün başındaki profesörlerin bilim özgürlükleri aynı. Raporlarında herkes düşüncesini özgürce ifade ediyor. ”Bu fikirlerim hocanın fikirlerine aykırı, acaba bana ters davranır mı?” sorusu zihinlerden çoktan silinmiş. Önemli olanın kendini gerekçeleriyle ifade etmek olduğunu görmek beni derinden etkiledi.

✔ Kitaplık ve diğer altyapı bakımından sınır yok. İstediğin veriye ulaşma için hiçbir özveriden kaçınılmamış. Gider gitmez bir asistan görevlendirildi, üniversiteye oryente olmam sağlandı. İnsan olarak, bilim insanı olarak değer vermeleri gerçekten geliştirici, kapsayıcı anlayışı yansıtıyordu.

✔ Her bilginin, her doğrunun ve her

yanlışın kayıt altına alınmasındaki özgüven en çok hayran olduğum kültürel anlayıştı. Hata yapma kültürünü sonuna kadar kullanıyor, aynı hataların tekrarlanmaması için her türlü önlem zamanında alınıyor.

✔ Açıklık temel ilke olmakla beraber, bu ‘değer koruma’ konusunda titizlik olmadığı anlamına gelmiyor. Püf noktaların nasıl ustalıkla korunduğunu gördüm, bu konuda alınan mesafe karşısında şaşkınılığım arttı.

✔ Üniversiteden üreticiye herkesin ‘uzun vadeli bakış açısı’ netleşmiş. Hiç kimse, “Dünya bir gündür o da bugündür” mantığı ile çalışmıyor. Herkesin uzun dönemli düşüncesi var, günlük çalışmalar uzun dönemli gelecek persfektifinden değerlendiriliyor.

✔ İnsanların birbirine ne kadar kibar davrandığını gördüm. Dönüşümde uygulamak istedim ama başaramadım. İnsana saygı üniversiteden trafiğe kadar yaşamın bütün derinliklerine sindirilmiş, içselleştirilmiş, bir kültür ve davranış biçimine dönüştürülmüş.

✔ Türkiye’de mutlaka bir ‘ceviz araştırma enstütüsü kurulmalı’ ana fikri ile döndüm. Bu enstitüde ‘dünyanın en iyi bilim insanlarını’ çalıştırarak, bilimsel gelişme yarışması iklimini yaratmak

gerektiğini düşündüm. Meslek yüksek okulları açarak, abartmadan öğrenci alarak ara elaman yetiştirmek gerektiği kanısını pekiştirdim. Araştırma sonuçlarının uygulamaya yansımasının disiplinle ele alınması gerektiği kanısını ulaştım. Kredilendirme sistemini ülke koşullarına göre düzenlemenin ne kadar önemli olduğunu anladım. Tarım ve hayvancılıkta politik kararlar yerine bilim ve teknolojik kararları öne çıkarmamız gerektiğine inandım. Bürokratlarımızın risk almasını sağlayacak güvencelerle donatılmasının ne kadar önemli bir düzenleme olduğunu zihnimin derinliklerine yerleşti.

İşte Prof. Dr. Yaşar Akça’dan derlediğim gözlemler. Buradan ona bütün olanakları açan Prf. Dr. Chuk Leslie’ye saygılarımı gönderiyorum. Bir insanı bu denli olumlu etkileyen, mensubu olduğu üniversite kurumunu, yardımcılarını, yönetim elemanlarını, teknisyenlerini selamlıyorum. Zihnimde ‘işte gelişmişlik bu olmalı!’ diyen bir ses beni uyarıyor.Umuyorum ki sizlere kendi sektörünüzde, kendi iş yerinizde entelektüel sermaye zenginliği yaratmanın ipuçları hakkında küçük bir fikir verebilmişimdir.

Page 48: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

46

FİRMA TANITIM

Grup takım çeliğinde Uddeholm’un Güney Marmara Bölge Bayisi, kesici takımda ise Böhler Sert Maden’in Bursa Bölge Bayisi olarak

faaliyetlerini sürdüren Alseko Metal AŞ, aynı zamanda lazer markalama-kaynak-kesim ve uygulama alanlarında Sisma’nın

Türkiye distribütörlüğü yapıyor. Alseko Enerji AŞ ise grubun imalat ayağını oluşturan Alseko Makina AŞ ve ithalat, ihracat yapmak üzere kurulan Alseko Dış Ticaret AŞ ile dört kurumsal firmayı bünyesinde barındırıyor. Halil ve Ahmet Koç kardeşler yönetimindeki 25 kişiden oluşan kadrosuyla imalat sanayinin çözüm ortağı olan Alseko Group, pazarlamaya verdiği önem sayesinde bilinirliğini artırmaya devam ediyor. İstikrarlı bir büyüme hedeflediklerinin altını çizen Alseko Group Genel Müdürü Halil Koç, tıpkı kardeşi Ahmet Koç gibi mütevazılıkla agresif büyümeyi dengede tutarak adım adım hedefe ilerleyeceklerini söyledi. Grup bünyesindeki tüm firmaların Alseko’nun marka değeri için çalışacağını ifade eden Halil Koç, temellerini oluşturan Alseko Metal AŞ’nin büyümesine paralel gelişmeyi öngördüklerini kaydetti.

METALDE PAZAR PAYINI ARTIRIYOR

“Asıl işimiz çelik. Bizi çelikçi olarak bilirler” diyerek Alseko Metal’e olan vefasını dillendiren Halil Koç, çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi: “Alseko Metal takım çeliğinde Uddeholm, kesici takımda ise Böhler Sert Maden bayiliklerimizle yola devam ediyoruz. Zaten bizi asıl tanımlayan konu, çelik. İmalatçılar bizi çelikçi olarak bilirler. Bu konuda her geçen gün pazar payımız yükseliyor. Hatta son olarak Uddeholm ile birlikte biraz daha güçlendik. Artık direkt fabrika üzerinden satış gerçekleştiriyoruz. Yani Güney Marmara’da Uddeholm’un tüm satışları sadece Alseko üzerinden yapılıyor. Bu bizim için önemli bir gelişme. 50 yıllık geçmişiyle Türkiye’de ilk yerli kesici takım firması olan Böhler Sert Maden ile ilişkilerimiz her geçen gün

ilerleyerek devam ediyor. Bu iki firmanın da bu yıl yeni yatırımları oldu. Böhler Gebze OSB’ye taşındı, Uddeholm ise Mayıs 2014’te TAYSAD’a taşınıyor. Altyapıları oturmuş, müşteri portföyü ve ciro anlamında güçlü partnerlerle çalışıyoruz. Bu da bizim için oldukça güven verici.”2014’e genel olarak bakıldığında piyasanın para yönetimi anlamında sıkıntılı olacağı öngörüsünde bulunan Halil Koç,

YENİ YÜZÜ, YENİ RENKLERİ VE YENİ YATIRIMIYLA 2014’E DAMGA VURMAYA HAZIRLANAN ALSEKO

GROUP, KURUMSALLAŞMASINI TAMAMLAYARAK GELECEK

HEDEFLERİNE KOŞUYOR. GRUP, BÜNYESİNDEKİ DÖRT AYRI

ŞİRKETLE YENİ OLUŞUMLARA İMZA ATMAYA DEVAM EDİYOR.

Alseko Groupyeni yatırımlarla büyüyor

Halil Koç

Page 49: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

47

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

FİRMA TANITIM

veriyoruz. Bu yıl 40 makine satışı hedefliyoruz. Bu noktada ise tanıtım faaliyetleri, müşteri ziyaretleri ve fuarlara ağırlık vereceğiz. Bu yıl Maktek ve Kalıp Avrasya Fuarı’na katılıyoruz” açıklamasında bulundu.

MAKİNEDE HEDEF YURT DIŞI

Yeni kurdukları Alseko’yu ‘hayallerinin gerçeğe dönüşümü’ olarak yorumlayan Halil Koç, sözlerine şöyle devam etti: “Yıllardır imalata nasıl girebiliriz diye altyapımızı hazırlıyorduk. Bu oluşumun Alseko Metal’e önemli katkıları olacağını düşünüyorum. Alseko Makina, Alseko Metal’in satmış olduğu çeliklerin yüzey temizlemelerini yapıp müşteriye teslim edecek. Böylece çelik sattığımız müşterilerimize daha iyi bir hizmet sunmuş olacağız. Onları ara maliyetten kurtaracağız ve zaman kaybını önlemiş olacağız. Alseko Makina şimdilik Alseko Metal’in devamı pozisyonunda olacak. Ama ilerleyen dönemde bu işin kültürünü alarak, müşterilerimize bir farkındalık yaratmak için hizmet vereceğiz. Önümüzdeki 1 yıl işi öğrenmekle geçer ama iyi bir altyapı oluşturursak geleceğimizin çok iyi olacağını düşünüyorum. Bu alanda uzun vadeli hedefimiz yurt dışı. Şirketimiz süreç içerisinde kendini geliştirir ve belli bir düzen alırsa yurt dışından işler yakalarız diye düşünüyorum.”

“Dolayısıyla finans bölümümüz gereken önlemleri almaya gayret ediyor. Öte yandan 2014’ün kalıp üretimi konusunda hareketli olacağını öngörüyoruz. Bu öngörü doğrultusunda da personel sayımızı ve teçhizatımızı artırıyoruz. Yaklaşık üç makine alımı yaptık. Çelik kesme testere makinesi aldık. Tüm altyapımızı 24 saat çalışma kapasitemize göre şekillendirdik, bu kapsamda müşteri memnuniyet çıtasını en yukarılara taşımayı hedefliyoruz. Güvenilirliğimizin her geçen gün daha da arttığını söyleyebiliriz. Alseko Metal’de bu yıl ciromuzda yüzde 15 gibi bir artış bekliyoruz” bilgilerini verdi. ENERJİDE ENDÜSTRİYEL ÇÖZÜMLER

İkinci firmalarının lazer konusunda hizmet verdiğine dikkat çeken Halil Koç, “Burada İtalyan Sisma firmasının Türkiye distribütörlüğünü yapıyoruz. Sisma geçmişi olan bir firma. 2013’ün sonunda onlar da yeni fabrikalarına taşındı. Dünyada mücevher konusunda işleme ve lazer uygulamalarında çok etkin olan Sisma’nın endüstriyel lazer ayağını temsil ediyoruz. Lazer kendi içinde çok yeni bir konu. İmalatçıların çoğu halen önceki nokta vuruşlu sistemle markalamalar yapıyor. Bizim bayiliğini yaptığımız Sisma, endüstriyel bazda önemli çözümler üretme kapasitesine sahip. Yakın zamanda her işletmede lazer markalama olacağını öngörerek bu işe girdik. Ve önümüzdeki 5 sene içinde bu konuda epey bir yol almak istiyoruz” diye konuştu. Lazer konusunda beklentilerinin büyük olduğuna dikkat çeken Koç, “Lazer çok ışık vadeden bir sektör ve biz tüm altyapımızı öngörülerimiz

doğrultusunda kurmaya çalışıyoruz. Bölgesel ofisler açacağız. Konya, Adana ve Gaziantep ile Ege bölgesi bu konuda önceliğimiz. Satış pazarlamaya ağırlık

Bu yıla önemli bir atılımla girdiklerini belirten Alseko Group Satış ve Pazarlama Direktörü Ahmet Koç, “Aslında tam anlamıyla kimlik değiştirdik diyebilirim. Rengimizden yapılanmamıza kadar baştan aşağı yenilendik. Alseko’nun marka değerini yükseltmek için çıktığımız bu yolda başarıyı olmazsa olmaz görüyoruz” dedi.

Page 50: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

48

ENDÜSTRİYEL TASARIM

ENDÜSTRİYEL TASARIM VE MARKA İLİŞKİSİNİN ÖNE ÇIKTIĞI ÇAĞIMIZDA FİRMALAR MARKALARINI GÜÇLENDİRMEK, TÜKETİCİ BEKLENTİLERİNE DOĞRU YANIT VEREBİLMEK İÇİN TASARIMA ÖNEM VERMEYE BAŞLADI. ÖZELLİKLE KURUMSALLAŞARAK KENDİ İMAJINI OLUŞTURAN TASARIM FİRMALARINDAN ORHAN IRMAK TASARIM’DAN DR. ORHAN IRMAK’LA ENDÜSTRİYEL TASARIMIN ÖNEMİ VE DÜNYADAKİ GELİŞMELERİNE YÖNELİK KONUŞTUK.

Orhan Irmak Tasarım, ambalaj tasarımı alanında hizmet veren uzmanlaşmış bir tasarım ofisi. 10 yıl önce ortağı Gökhan Irmak ile kurdukları şirkette markalaşmanın sağlıklı tasarımdan geçtiğine inanarak hizmet veriyor. Ortağı tasarım ofisinin genel işleyişinden, Orhan Irmak ise yaratıcı süreçlerin yönetiminden sorumlu. 12 kişilik bir ekiple bugün sadece Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası markalara değil, yurt dışında da birçok yabancı markaya hizmet veriyorlar. Başka bir deyişle tasarım hizmeti ihraç ediyorlar demek mümkün. Gıda ve kişisel bakım sektörleri, ambalaj tasarımını en yoğun kullanan sektörlerin başında geliyor. Yani ev tekstilinden elektronik ürünlere, ev

eşyalarından yapı malzemelerine kadar çok farklı alanlardan müşterilerine ambalaj tasarımı hizmeti veriyorlar. Orhan Irmak Tasarım’ın sektöre

kazandırdığı en önemli nokta ise, tasarımın spesifik

bir alanında, kurumsal bir tasarım ofisi olarak hizmet veriyor olmak.

MARKA VE TASARIM

İLİŞKİSİ YADSINAMAZ

Tasarım ofislerinin daha çok bireysel girişimler veya 2-3 kişiden oluşan yapılarına karşın Orhan Irmak Tasarım

12 kişilik bir ekip. İmza attıkları ilkler arasında,

2007 yılında dünyanın en saygın tasarım yarışmaları

arasında yer alan Red Dot’ta ambalaj tasarımı alanında “best

of the best” ödülünü kazanmaları gösterilebilir. 50 yıldan uzun süredir Almanya’da verilen bu uluslararası ödülü Türkiye’ye getirmekten gurur duyduklarını söyleyebiliriz. Tabii

Sadece markayı deği

hayatı tasar ıyor

Page 51: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

49

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

ENDÜSTRİYEL TASARIM

tek ödülleri o değil. Bugüne kadar yerli ve yabancı yarışmalarda 30’a yakın ödül kazandılar. Yine bir başka ilk de Turquality marka destek sisteminde akredite edilmiş ilk ambalaj tasarımı ofisi olmaları.

“ÜRÜNÜN İLK SATIN ALMA

AŞAMASINDA ÖNEMLİ”

Orhan Irmak’a göre özellikle ambalaj tasarımı konusunda marka ve tasarım ilişkisi çok yakın ilişkili. Ambalaj tasarımının bir markanın her türlü vaadini, mesajını, kimliğini doğru bir şekilde yansıtması gerektiğinin altını çiziyor. Dolayısıyla marka ve tüketici ilişkisinde tasarım ara kesit olduğu için bu iletişimin doğru kurulabilmesi adına en temel öge olarak öne çıkıyor. Irmak, tasarımın markaların tercih edilir ve daha çok tüketilir kılınmasında bir iletişim aracı olduğunu unutmamak gerektiğine de inanıyor. Tasarımla bir markanın imajını oluşturabilir, tüketiciye ürüne dair bilgileri aktarabilir ve satın alma kararını etkileyebilirsiniz. Ancak ambalaj tasarımı özellikle ilk satın alma kararı aşamasında kritik rol oynar. Tekrar satın alma kararı verilirken ürün deneyimi de en az ambalaj kadar önemli.

ENDÜSTRİDE YARATICILIK ÖNE ÇIKIYOR

Yaratıcı endüstrilerin ölçek anlamında giderek genişlediğini söyleyen Orhan Irmak, endüstriyel tasarımın yaratıcı endüstriler arasında farklı disiplinlerle ilişkisi ve markalara kattığı değerler nedeniyle hep ilgi çektiğini vurguluyor. Irmak, bunu şöyle açıklıyor: “Eskiden TV reklamları, bir marka için en çok yatırım yapılan iletişim alanıydı. Bugün ise endüstriyel tasarım ve daha özelinde ambalaj tasarımı, marka iletişiminde en az reklamlar kadar değer görüyor. Ayrıca tasarım kökenli insanları artık çok farklı sektörlerdeki firmaların üst düzey yönetim kademelerinde de görüyoruz. Bu nedenle endüstriyel tasarım hizmetleri veren bağımsız tasarım ofislerinin devlet tarafından desteklenmesi, güçlendirilmesi gerek.” Irmak’ın altını çizdiği bir başka konu da, Türk sanayisine katma değer katan bu yaratıcı sektörün güçlü olmasının, ülkece rekabet ve ihracat gücümüzün artması anlamına geldiği. Bu konuda tasarım

ofislerinin desteklenmesi için bazı girişimlerin devlet nezdinde atıldığını hatırlatan Irmak, “Fakat sektör dinamiklerinden uzak bir şekilde kaleme alınmış tebliğ maddeleri yüzünden yıllardır tasarım hizmeti ihraç etmemize rağmen bu destekten faydalanamıyoruz” ifadesini kullanıyor.

“TASARIM YARIŞMASI

YENİDEN KURGULANMALI”

“İMMİB Tasarım Yarışmaları’nın bana göre yeniden kurgulanması gerekiyor” diyen Orhan Irmak, bu konudaki görüşlerini ise şöyle paylaşıyor: “Geçen senelerde birkaç kez jüri üyesi olarak katıldım ve elimden geldiğince destek olmaya çalıştım. Bu sene de plastik jürisinde görevliydim ve maalesef katılımcı sayısıyla katılan proje niteliği jürinin beklentisini karşılamadı. Bunda katılımcıları suçlamamak gerekiyor. Dönüp kendimize ve yarışmanın kurgusuna bakmalıyız. Sadece bir yarışma yapmak ve ödüller vermek, o yarışmanın nitelikli katılım alması ve gerek tasarım gerekse üretim sektörüne katkı yapması açısından yeterli değil. 10 yıllık bir yarışma ciddi bir birikim demek. Artık bu birikimi daha sonuç odaklı ve stratejik bir şekilde kullanabiliriz. Sanayinin farklı kolları ve birlikleriyle iş birliği düzenlenebilir, alt kategori başlıkları daha doğru seçilebilir, yarışmanın lansmanı ve ödül töreni için daha doğru bir adres

seçilebilir. Sonuçta devletin cömertçe desteklediği, İMMİB içinden ve dışarıdan birçok kişinin inanarak emek verdiği bir tasarım organizasyonundan bahsediyoruz. Burada sağlanacak gelişme hem Türk sanayisi hem de tasarımı için çok değerli.”

ç ğ

Page 52: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

50

ENDÜSTRİYEL TASARIM

Arman Tasarım yaratıcılığı bilimsel metotlarla iş modellerine dönüştürerek, yüksek katma değer yaratmak iş ortakları ve müşterileriyle tasarım

merkezli ticari fırsatlar oluşturmak felsefesiyle hareket ediyor. Tasarladıkları ürünleri fikir aşamasından üretim aşamasına kadar bütün bir proje olarak görüyor. Üretim sonrasında da satış ve tüketici beklentilerini izliyor, geliştirmeler

yapıyor. Deneyimle şekillenmiş müşteri odaklı proje yönetim süreci sayesinde proje yönetimini etkin uygulayan Arman Tasarım, böylece yatırım yapılan fikirleri ürünleştiriyor, ticari fırsatlar oluşturuyor. Tasarım çalışmalarında en önemli kriterin biri ticari başarı sağlayan ürünler geliştirmek olduğunu söyleyen Endüstri Ürünleri Tasarımcısı Murat Armağan şu bilgileri verdi: “Müşterilerimizi dinliyor, ürünlerini anlıyor ve ihtiyaçları tanımlayıp yenilikçi çözüm geliştiriyoruz. İyi bir fikir

ortaya çıkar, başarılı tasarım süzgecinden geçer, doğru yöntemlerle ürünleşir ve ticarileşirse proje sahibi firmanın geleceğini şekillendirir. Proje sonuçlarında tescil nitelikli, patent odaklı ürünler hedefliyoruz. Bu yaklaşım sayesinde müşterilerimize ve iş ortaklarımıza birçok patent kazandırdık. Tasarladığımız her fikri ürünleştirmek, ürünleştirdiğimiz her ürünü ticarileştirmek, tasarım ve yenilik özellikleriyle fark edici ve üstün kılarak ekonomik değere dönüştürmek en önemli özelliğimiz.

Siz

şley

intasarlasın

ENDÜSTRİYEL TASARIM ALANINDA ULUSLARARASI İKİ ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLEN ARMAN TASARIM PROJE GELİŞTİRME, ÜRÜN TASARIM VE ÜRÜN GELİŞTİRME DANIŞMANLIĞI HİZMETLERİ VERİYOR. MÜŞTERİYE FARK YARATAN KATMA DEĞERLİ ÜRÜNLER GELİŞTİREREK REKABET VE YENİLİK GÜCÜNÜ ARTIRMAYA ÇALIŞAN FİRMA, PROJE SÜRECİNDE SADECE GÖRSEL BİR TASARIMDA DEĞİL, ÜRETİM DETAYLARI, MONTAJ KOLAYLIKLARI, MALİYET YÖNETİMİ VE ÜRETİM YÖNTEMLERİ ALANLARINDA DA HİZMET VERİYOR.

Page 53: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

51

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

ENDÜSTRİYEL TASARIM

Firmalara yenilik ve AR-GE çalışmalarında önemli bir motivasyon kazandırdığımıza inanıyoruz. Proje çalışmasında sonuca ulaşacağını bilmek, firmalar için yeni ürün çalışmasına güvenle başlamasını sağlıyor. Gerçekleştirdiğimiz birçok ürün kendi alanında birer ilk niteliğinde. Gerek tasarım özelliği, gerek kullanılan teknoloji, gerekse farklı üretim yöntemleri her proje için yenilik fırsatı. Deneyimli ekibimizle bu fırsatları değerlendiriyoruz.”

MARKANIN STRATEJİSİNİ BELİRLİYOR

Tasarım ve marka ilişkisi uzun dönemli ve organik bir ilişki. Aksi takdirde marka bütünlük oluşturamaz. Ürünün biçim kimliği tasarımında, sembolleşmiş detaylar markayla kullanıldıkça özdeşleşir. Sonraki nesil ürüne bu özellikler taşındığında zamanla tüketici algısında bir kimlik oluşur. Bu, markanın tasarım dili olarak tarihte yerini bulur. Bunu oluşturmak ürünün tüketiciyle her karşılaştığında benzer ve birbirinin devamı olan bir tasarım dilini sunması kararlılığıyla mümkün. Murat Armağan’ın da dediği gibi insanların tasarımla ilk tanıştıkları andan itibaren gelecek 10 veya 20 yıl kullanılacak tasarım yaklaşımını belirlemek çok önemli. Ürünlerin aynı dili konuşmasını hedeflediklerine işaret eden Mustafa Armağan şöyle devam ediyor: “Temel olarak üreticinin kâr ve kullanıcının fayda beklentilerini gerçekleştiren ürün doğru ürün. Bununla birlikte tüketicinin

seçenekler arasında en çok tercih edeceği kaliteli bir marka güvencesi. Doğal olarak tüketici tanıdık marka imgesini ürünün biçiminde, renginde doku veya detaylarında arar ve yakalar. Bu özellikler aynı zamanda ürünün stratejisini ve markanın sürdürülebilirliğini temsil eder. Bu nedenle ülke olarak artık ciddi bir üretim gücümüz var ve katma değerli teknolojiler üretiliyor. Buna karşın tasarıma yeterli kadar yatırımın yapılmadığını düşünüyorum. Dünya markaları çıkarmak için tasarıma bir maliyet unsuru değil, yatırım olarak bakmak gerekiyor.”

TASARIM LÜKS DEĞİL İHTİYAÇ

Müşterilerinin doğal olarak yenilikçi ve ticari başarı sağlayan ürünleri tercih ettiklerinin altını çizen Murat Armağan proje planı, bütçe tedarik yönetimi ve teknoloji gibi parametrelerin proje başarısında diğer değişkenler olduğunu belirtiyor. Projenin sonuca ulaşması için bu mekanizmaları kurgulamanın son derece önemli olduğunu ifade eden Murat Armağan, şöyle devam ediyor: “Müşteriler iş süreçlerine de dokunmamızı ve proje konusunda onları yönetmemizi bekliyor. Ürünü sonlandırmak, ticarete kazandırmak ve değer yaratmak için tüm bu aşamalarda destek veriyoruz. Yurt dışı müşterilerimiz de olduğu için farklılıkları daha net görebiliyoruz. Tasarım aktivitesine yaklaşım ve firmanın belli bir ürün geliştirme anlayışına sahip olması bizim sürecimizi olumu etkiliyor ve

kısaltıyor. Avrupa ve Amerika’da köklü b ir tasarım geçmişi bulunuyor. Kimliğiyle uyumlu malzemelerle buluşmuş. Bizde henüz tasarım lüks olarak görülüyor.”

BİR YILDA SEKİZ ÖDÜL

Murat Armağan Türkiye’ye iki uluslararası ödül getiren Arman Tasarım’ın, Red Dot 2014’te ödül alan Fibermak ve Flare ürünlerini nasıl bir yaklaşımla tasarladıklarına da değindi. Özellikle son bir yıl içinde uluslararası 8 ödül aldıklarına işaret eden Murat Armağan, “Üç tane Red Dot Almanya, bir tane iF Design Almanya ve dört tane Good Design Amerika ödüllerini ülkemize getirdik. Red Dot, Fibermak ın aldığı üçüncü ödül. Daha önce Chicogo Good Design 2013 ve IF Dersign 2014 tasarım ödüllerini kazanarak tüm dünyada kendini kanıtladı. Fibermak bir lazer kesim makinesi. Günümüzde levha metal kesim işlerinde üreticilerin kullandığı en önemli makine. Yeni nesil fiber teknolojisiyle metal kesimi işlerini hız, kalite ve enerji verimliliği büyük oranda artırıyor. Yüzeysel alanların sert geçişlerle birbirine bağlandığı akılcı bir mühendislik kurguyla keskin bir estetik aradık. Flare ise polis, kurtarma ve kamu güvenlik araçlarında kullanılmak üzere ışıklı ve sesli uyarı tavan cihazı. Ürün farklı ölçülerde üretilebilmesi ve yan fonksiyonlarla çeşitlenmesi amacıyla modüler yapıya uygun tasarlandı, üretim yöntemleri buna göre seçildi” dedi.

Page 54: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

52

ALTERNATİF PAZARLAR

Gelişen Pazar:Gelişen Pazar: İhracatçıların yeni gözdesi İhracatçıların yeni gözdesi büyüyen Kuzey Afrika pazarıbüyüyen Kuzey Afrika pazarı

Y aklaşık 6 milyon kilometrekare yüzölçümü, 170 milyonluk nüfusu, sahip olduğu doğal kaynaklar ve insan gücüyle Kuzey Afrika, uluslararası arenada gün

geçtikçe daha önemli hale geliyor. Son yıllarda ekonomik açıdan toparlamaya başlayan Kuzey Afrika ülkeleri ile Türkiye’nin ilişkileri de son dönemde yeni bir boyut kazandı. Güçlenen ekonomileri, zengin doğal kaynakları ve genç nüfusuyla gelişmeye açık olan Kuzey Afrika’da, Türk üreticiler açısından pek çok avantaj var. Yurt dışı pazarında var olmak isteyen

üreticiler, Kuzey Afrika pazarına açılmayı özellikle iç pazara bağımlılığı azaltma ve üretimini artırma yönünde tercih ediyor. Kuzey Afrika ihracatçıları için diğer pazarlardan farklı olarak din ve tarihsel birlikten kaynaklanan bir avantaj da mevcut. Özellikle gıda ithalatında ülkelerin önemsediği konuların başında helal ürün geldiği için Türkiye batılı ülkelere karşı daha avantajlı durumda. Genel olarak kişi başına düşen harcanabilir gelirin çok yüksek olmadığı bu ülkelerde, en çok fiyata önem veriliyor. Tüketiciler kaliteli ürüne, uygun fiyata ulaşmak istiyor. Özellikle gıda ihracatı konusunda potansiyelin yüksek olduğu bu ülkelerde, genç nüfus göz önünde bulundurularak pazar çalışması yapılması gerekiyor.

İHRACAT ÇEŞİTLENDİRİLMELİ

Mısır, Fas, Libya, Cezayir ve Tunus’ta müteahhitlik sektörü ön planda olduğu için her türlü inşaat, tesisat malzemesi, demir-

çelik ürünleri ve maden büyük önem taşıyor. Araç kullanımında son yıllarda yüksek artış görülen Libya gibi ülkelerde ise yan sanayinin fazla gelişmemiş olması bu sektörü önemli bir ihracat alanı olarak karşımıza çıkarıyor. Bu potansiyel doğru değerlendirildiği takdirde önümüzdeki dönemde Kuzey Afrika’nın ihracatçılar açısından önemli bir ihraç pazarı olması öngörülüyor. Afrika geri kalmış bir kıta olarak değerlendirildiği için yıllarca Türkiye’nin ekonomi politikaları dışında kaldı. Ancak 2000’li yılların başlarından itibaren dış ekonomik ilişkilerin güçlendirmeye çalışıldığı bir bölge haline geldi. Özellikle ihracatta bölgesel bağımlılığın önüne geçilmesi amacıyla ihracat pazarlarının çeşitlendirilmesi için çalışmalar başlatıldı. Türk ihracatçılarının bölgeye yönelmesi iki ülke arasındaki dış ticarette büyük ivme kazandırdı. Böylece Afrika ülkelerine yönelik diplomatik ve ticari açılımlar gerçekleştirildi.

DOĞAL KAYNAKLARI VE İNSAN GÜCÜYLE SON YILLARDA

İHRACATÇILAR İÇİN GİDEREK DAHA ÖNEMLİ HALE GELEN KUZEY

AFRİKA, YURT DIŞINA AÇILMAK İSTEYEN, YENİ PAZAR ARAYIŞINDA

OLAN TÜRK YATIRIMCILAR İÇİN CAZİBESİNİ ARTIRIYOR. SON

YILLARDA EKONOMİK AÇIDAN TOPARLANMAYA BAŞLAYAN KUZEY

AFRİKA ÜLKELERİ İLE TÜRKİYE’NİN İLİŞKİLERİ DE SON DÖNEMDE YENİ

BİR BOYUT KAZANDI. GÜÇLENEN EKONOMİLERİ, ZENGİN DOĞAL

KAYNAKLARI VE GENÇ NÜFUSUYLA GELİŞMEYE AÇIK OLAN KUZEY

AFRİKA’DA, TÜRK ÜRETİCİLER AÇISINDAN PEK ÇOK AVANTAJ VAR.

Kuzey Afrika’nın dünya ekonomisindeki yeri• Nüfus: 166.800.000• GSYIH: 520 milyar dolar• Ticaret hacmi: 298 milyar dolar • Dünya Ticaretindeki Payı: Yüzde 1.2

Page 55: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

Afrika ülkelerinde önce büyükelçilikler bünyesinde ticaret müşavirliklerinin sayısının arttırılmasına, daha sonra ise elçilik olmayan ülkelerde büyükelçilik açılmasına başlandı. Türkiye’de son dönemde başta Kuzey Afrika ülkeleri olmak üzere Afrika ülkelerine yönelik ihracatı artırmaya yönelik çalışmalar yapılıyor. Türkiye Afrika’ya olan ticaretinin yüzde 70’ini sadece Kuzey Afrika ülkeleriyle gerçekleştiriyor. Özellikle Mısır, Cezayir, Tunus ve Libya’nın 2012-2013 döneminde Ekonomi Bakanlığı’nın görüşleri doğrultusunda hedef ya da öncelikli ülkeler seçilmesi beraberinde Kuzey Afrika’ya olan ilgi daha da arttı.

İHRACATÇILARA SAĞLADIĞI AVANTAJLAR

Amerika, Afrika mallarının en büyük alıcısı; Çin ise Afrika’nın en büyük mal tedarikçisi özelliğine sahip bulunuyor. Avrupa Birliği yakın coğrafyasındaki Kuzey Afrika ülkeleriyle ticari ilişkilerini sürdürüyor ancak birliğin yıllar itibarıyla kıtadaki etkinliği

azalıyor. 2000 yılı sonrası dönemde özellikle Afrika’da önemli yer tutan bir aktör olan Çin’in belirgin şekilde etkisi hissediliyor. Türk ihracatçılarının Kuzey Afrika ülkeleri açısından avantajlarına baktığımızda ise özellikle fiyatların rakip olan Avrupalılardan daha hesaplı olması ön plana çıkıyor. Türk mallarının kalitesi Afrikalıların beklediği kalitenin çok üzerinde. Ayrıca Türkiye’deki limanlar, hava yolları ihracatçıları ürünlerin Afrika’ya hızlı bir şekilde ulaşmasına olanak veriyor. Türk ihracatçılarının müşteri servis anlayışı, mal dağıtma sistemleri ve tecrübeleri ihracat için büyük avantaj olarak değerlendiriliyor.

MISIR

Mısır, Arap ülkeleri arasında Suudi Arabistan ve Birle şik Arap Emirlikleri’nin ardından üçüncü büyük ekonomi. Afrika kıtasında ise Güney Afrika’dan sonra ikinci büyük ekonomiye sahip ülke konumunda. Türkiye ile Mısır arasındaki ticarete ilişkin veriler

incelendiğinde Mısır ile olan dış ticaret hacmi 2002 yılından itibaren sürekli artış grafiği gösteriyor. 2009 yılında yaşanan ekonomik krize rağmen Mısır’a olan ihracat, yüzde 83 oranında artarak 2,62 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu durum sadece gelişmiş pazarlara bağlı olmamanın ne kadar önemli olduğunu da gösterdi. Türkiye ile Mısır arasındaki ticari ilişkiler, 1 Mart 2007’de yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması’na (STA) kadar büyük ölçüde 4.10.1996 tarihli Ticaret Anlaşması çerçevesinde sürdürüldü. 2010 yılında Mısır’a olan ihracat yüzde 14 azalırken, ithalatımız yüzde 44,4 artış gösterdi. Türkiye’nin ihracatında meydana gelen azalma büyük ölçüde inşaat demirinden kaynaklandı. 2011 yılında ise Mısır’a olan ihracat yüzde 22,6 oranında büyüyerek 2,76 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2011 yılında Mısır’ın toplam ihracattaki payı yüzde 2,04 oldu. Bu rakamla en fazla ihracat yapılan ülkeler

53

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

ALTERNATİF PAZARLAR

Page 56: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

54

ALTERNATİF PAZARLAR

arasında 14’üncü sırada yer aldı. Türk yatırımlarının toplam değeri 1,5 milyar dolar civarında. Türkiye ile Mısır arasındaki ticarette şu an itibarıyla en önemli ürün inşaat demiri. Mısır’ın inşaat demiri üretimi, talebini karşılayacak düzeyde değil.Mısır’a ihraç ettiğimiz başlıca ürünler arasında, otomotiv ve yan sanayi ürünleri, demir-çelik mamulleri, dokumaya elverişli sentetik lifler, meyve, sebze, plastik mamuller, diğer kimyasallar, metal eşya, çeşitli makineler ve dokumacılık ürünleri yer alıyor. İki ülke arasında ticaret hacmindeki artışın önümüzdeki yıllarda da süreceği tahmin ediliyor. Diğer taraftan, Türkiye bakımından hedef ülke konumunda olan Mısır ile ticaret dengesinin Türkiye lehine bir seyir izlemeye devam etmesi öngörülüyor. Bu kapsamda Türk firmalarının Mısır’la ticaret yapmalarının teşvik edilmesi ve desteklenmesi bekleniyor.

LİBYA

Libya, az nüfusu ve enerji sektöründen elde edilen gelirler sayesinde kişi başınadüşen milli gelir bakımından Afrika’nın en zengin ülkeleri arasında yer alıyor.Libya ekonomisinin temel belirleyicisi petrol ve doğalgaz. Ülkenin ihracat gelirlerinin yüzde 95’ini, GSMH’nin yüzde 25’ini ve devlet gelirlerinin yüzde 90’ını petrol ve doğalgaz oluşturuyor. Türkiye ve Libya arasındaki ekonomik ilişkiler özellikle son yıllarda hızlı bir gelişim gösterdi. Türkiye’den Libya’ya yapılan ihracat, 2010 yılında yaklaşık 2 milyar dolar civarında gerçekleşti. İhraç edilen ürünler ise demir, çelik, çimento, eşya, makine, yapı malzemeleri ve ziynet eşyaları oldu. Türk şirketlerinin Libya’ya yaptığı yatırımların büyüklüğü ise 60 milyon dolar değerinde seyrediyor.Son yıllarda Türk müteahhitlerin üstlendikleri projelerin de etkisiyle, Türkiye’nin Libya’ya ihracatı sürekli artış

gösterdi ve 2010 yılında 1,9 milyar dolara ulaştı. 2011 yılında ise ülkede yaşanan iç karışıklıklar nedeniyle Türkiye’nin Libya’ya ihracatı yüzde 61 oranında gerileyerek 747 milyon dolar oldu.Libya ekonomisinde yeniden yapılanma döneminin başlaması ve ambargonun ülkeekonomisine olumsuz etkilerinin giderilmesi yolunda yeni sanayi ve teknolojiyatırımlarının yapılması ile birlikte, Libya pazarı ticari potansiyel açısından önemkazanmaya başladı. Ülkenin hemen her alanda yatırım ve tüketim mallarına olan ihtiyacı ihracatçılar için Libya’yı cazip bir pazar haline getirdi. Libya aynı zamanda Kuzey Afrika’daki konumu itibarıyla Orta Afrika’ya açılan bir kapı niteliğinde. Libya’nın Türkiye’ye coğrafi yakınlığı da ticari ilişkilerde büyük avantaj sağlıyor.

TUNUS

Tunus, 10.5 milyonluk nüfusu ve 9 bin dolar olan kişi başı geliri ile Afrika’nın en modern ve iyi kalifiye iş gücüne sahip ülkesi. Tunus, Avrupa ve Körfez ülkelerinin yatırım limanı olarak kabul ediliyor. Ülkede üretimin tamamen yurt dışına satış şartıyla yüzde 100 yabancı sermaye mümkün. Yatırımlarda 10 yıla kadar vergi muafiyeti, gümrüksüz ithalat, ucuz arazi

gibi avantajlar var. Ulaşım, ücretler, elektrik, su, doğalgaz gibi girdi maliyetleri cazip. Tunus ile Türkiye arasında imzalanan serbest ticaret anlaşmasına göre, iki ayrı liste itibarıyla Türkiye menşeli sanayi ürünlerine, Tunus tarafından uygulanan gümrük vergilerinin yedi ve dokuz yıl içinde sıfırlanması öngörüldü. İkinci liste 2014’te sınıflanacak. Türkiye ile Tunus arasındaki ticari ilişkiye baktığımızda, ticaretin ülkemiz lehine gerçekleştiği görülüyor. 2008 yılında 1,1 milyar dolar olarak gerçekleşen Türkiye ile Tunus arasındaki dış ticaret hacmi, küresel finansal krizi nedeniyle 2009 yılında yüzde 23 oranında gerileyerek 882 milyon dolar oldu. 2010 yılında toparlanmaya başlayan dış ticaret hacmi yüzde 13 oranında artarak 994 milyon dolar oldu. 2011 yılında Tunus’ta yaşanan toplumsal olaylar Tunus ile olan ticaretimizi etkiledi ve ticaret hacmi yüzde 6 oranında artarak 1,05 milyar dolara ulaştı. Tunus dış ticaret politikası ile uyumlu olmak üzere, tekstil ham maddesi ve makineleri, hububat, tütün mamulleri, demir-çelik ürünleri, metal eşya, otomotiv yan sanayi ürünleri, büro makineleri ve

TÜRKİYE AFRİKA’YA OLAN TİCARETİNİN YÜZDE 70’İNİ SADECE KUZEY AFRİKA ÜLKELERİYLE GERÇEKLEŞTİRİYOR. ÖZELLİKLE MISIR, CEZAYİR,

TUNUS VE LİBYA’NIN 2012-2013 DÖNEMİNDE EKONOMİ BAKANLIĞI’NIN GÖRÜŞLERİ DOĞRULTUSUNDA HEDEF YA DA ÖNCELİKLİ ÜLKELER

SEÇİLMESİ BERABERİNDE KUZEY AFRİKA’YA OLAN İLGİ DAHA DA ARTTI.

Yıl 1996 2000 2005 2010 2011 2012 2013Değer 991 1.087 2.544 7.025 6.701 9.444 10.043

Kuzey Afrika’ya yapılan ihracat (milyon dolar)

Yıl 1996 2000 2005 2010 2011 2012 2013Değer 1.618 2.257 1.584 3.098 3.342 3.308 3.509

Kuzey Afrika’dan yapılan ithalat (milyon dolar)

Page 57: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

55

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 6

ALTERNATİF PAZARLAR

haberleşme cihazları, elektrikli ve elektriksiz makineler, ulaşım araçları ihraç ediyor. 2005-2008 yılları arasında Türkiye’nin Tunus’a olan ihracatı sürekli artarken 2009 yılında ihracatımız finansal krizin etkisiyle yüzde 16 oranında azalarak 647 milyon dolar, 2010 yılında toparlanan ihracatımız yüzde 10 oranında artarak 714 milyon dolar oldu. 2011 yılında ise Tunus’ta yaşanan toplumsal olaylara rağmen ihracatımız yüzde 12 oranında artarak 802 milyon dolar oldu.

CEZAYİR

Cezayir 36.3 milyon nüfusu, kişi başına 8.770 dolar gelir sağlayan ekonomisi ile Kuzey Afrika ülkelerinin en büyük ülkesi. Buna bağlı olarak Türkiye’nin Kuzey Afrika’daki en önemli ticari ilişki içinde olduğu ülke konumunda. Yabancı yatırımcıya yönelik politika izleyen Cezayir, yatırımcıya gümrük vergisi indirimi, KDV muafiyeti, gayrimenkul intikal vergisi muafiyeti, 10 yıl kurumlar vergisi, gelir vergisi, götürü vergi, mesleki vergisi ve arazi vergisi muafiyeti gibi avantajlar tanıyor. Türk yatırımcı açısından bakarsak imalat sanayi alanında makine, yedek parça, ekipman, elektrikli ve elektronik ev aletlerinin imalat ve montajı elverişli yatırım alanlarıdır. İlaç sanayisinde iş birliği fırsatları sunuyor. İnşaat, altyapı ve telekomünikasyon sektörlerinde firmalarımız için fırsat çok. Turizm ve otelcilik sektörü de Türk yatırımcı için cazip alanlar olarak görülüyor.Afrika’nın en geniş yüz ölçümüne ve 37 milyonu aşkın nüfusa sahip olan Cezayir, doğalgaz ve petrol rezervleri ile kıtanın en büyük 4’üncü ekonomisine sahip bulunuyor. Cezayir aynı zamanda Avrupa Birliği’nin en önemli ticaret ortağı konumunda. Cezayir’in ülkeler itibarıyla ithalatında en önemli ülke Fransa olup, bunu sırasıyla İtalya, Çin, İspanya, Almanya, ABD, Arjantin, Brezilya, Kore ve Türkiye izliyor. Ülkeler itibarıyla ihracatında en önemli ülkeyi ise ABD oluşturuyor. Bunu sırasıyla İtalya, İspanya, Fransa, Hollanda, Kanada, Belçika ve Türkiye izliyor. Türkiye ile Cezayir arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerde son yıllarda görülen büyük gelişmeye rağmen, dış ticaret dengesi Cezayir lehine seyretmeye

devam ediyor. Cezayir, uzun yıllar dışa kapalı kaldıktan sonra gerçekleştirilen sosyal ve ekonomik açıklık politikaları sayesinde büyük bir tüketim toplumu olma eğilimine girdi. Bu gelişmeler sonucunda, önümüzdeki yıllarda alım gücü artan ve tüketimde de ilerleme kaydeden bir toplum olması bekleniyor. Bunların yanı sıra, son yıllarda gerçekleştirilmeye çalışılan dışa açılma neticesinde tüketim isteklerinde büyük artış gözleniyor. Ülkede başta Fransız malları olmak üzere Avrupa mallarına büyük ilgi var. Özellikle hazır giyim, ayakkabı ihracatta hedef sektörler olarak gösteriliyor.

FAS

Bölgenin batısında yer alan Fas, 33 milyon nüfuslu, orta gelir düzeyinde ülkeler arasında yer alıyor. Fas’ta kişi başı gelir yaklaşık 5 bin 100 dolar ve ekonomisi yüzde 7-8 civarında büyüme kapasitesine sahip. Dünya fosfat lideri olan Fas’ta küresel kriz etkili olmadı ve hükümet kapsamlı bir kalkınma hamlesi başlattı. Ülkede ticaret daha çok Kasablanka ve Rabat kentlerinde ağırlıklı olarak yapılıyor. Bu iki kent aynı zamanda tüm kıtaya açılan kapı görevi görüyor. Bu ülkeye Türk yatırımcılar da özellikle turizm ve inşaat sektörüne yönelik ilgi gösteriyor. Fas piyasasına genellikle Fransız firmaları hakim. Türkiye ile Fas arasında serbest ticaret anlaşması imzalanarak, Türk sanayi ihraç ürünleri gümrük maliyetlerinden muaf duruma geldi. Uygun fiyatlı ve kaliteli Türk ürünleri, etkin tanıtımla Fas pazarına

girebilir.Dünyanın en büyük fosfat yataklarına sahip olan Fas, ekonomisini tarım, imalat, balıkçılık ve turizm sektörü gelirleri ve dış ülkelerde çalışan Faslıların ülkeye getirdikleri dövizlerle ayakta tutuyor. Fas, Dünya Bankası tarafından önerilen bir ekonomik programı yürütüyor. Orta ve uzun vadeli hedefler içeren Dünya Bankası programı yıllık ortalama büyümenin yüzde 5-6 düzeyinde gerçekleşmesi gerektiği yönünde. Diğer taraftan ülkenin serbest piyasa ekonomisine geçmesine kuşku ile bakan bir kesim de bulunuyor. Fas firmalarının özellikle Avrupa’dan gelecek rekabet karşısında zayıf kalmalarından endişe ediliyor. Turizm gelirleri ülkenin en önemli döviz girdi kaynağı konumunda. Fas ekonomisi 2009 yılının son çeyreğinde yüzde 7,8 oranında büyüyerek küresel ekonomik krizin etkilerinden kurtulmaya başladığının sinyallerini vermeye başladı. Büyümede tahıl hasatının oldukça verimli gerçekleşmesinin önemli rol oynadığı belirtiliyor. 2011-2015 yılları arasında GSYİH’nin yıllık ortalama yüzde 4,7 oranında büyümesi tahmin ediliyor. Ülke ithalatında sanayi ürünleri öncelikli sırada yer alıyor. En fazla ithal edilen ürünler ham petrol, petrol yağları, makine ve ulaşım araçları, tekstil ürünleri ve kimyasallar. İthalatın yaklaşık yarısı ve ihracatın yüzde 70’ten fazlası Avrupa Birliği ülkeleri ile yapılıyor. Fransa en önemli tedarikçi ülke konumunda olup İspanya ikinci en büyük tedarikçi. Fransa aynı zamanda Fas’ın en fazla ihracat gerçekleştirdiği ülke.

Page 58: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

56

KANUN

12/5/1988 tarihli ve 88/12944 sayılı kararnamenin 3’üncü maddesinin D fıkrasında kabul kredili, vadeli akreditif ve mal mukabili ödeme şekillerine göre yapılan ithalatların KKDF kesintisine tabi olduğu hükme bağlanmış, aynı kararın 4’üncü maddesinin 12 numaralı bendinde takas fon kesintisi yapılmayacak işlemler arasında sayılmıştır. Ayrıca, 6/6/2006 tarih ve 26190 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Takas veya Bağlı Muamele Yoluyla Yapılacak İhracata İlişkin Tebliğ (No: İhracat 2006/4) ile takas veya bağlı muamele yoluyla yapılacak ihracatın usul ve esaslar belirlenmiştir. Bununla birlikte, Ekonomi Bakanlığı (Dış Ticaret Müsteşarlığı) tarafından Takas ve Bağlı Muamele Yoluyla Yapılacak İhracata İlişkin 2006/4 seri nolu tebliğ, ihracat 2008/10 sayılı tebliğle yürürlükten kaldırılmıştır.

26/8/1989 tarih ve 20264 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 12.5.1988 tarih ve 88/12944 Sayılı Kararnameye İlişkin Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Hakkında Tebliğin (Sıra No: 6) 3’üncü maddesinin 12’nci bendinde takas, fon kesintisi yapılmayacak işlemler arasında sayılmıştır. Ayrıca, 6/6/2006 tarih ve 26190 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Takas veya Bağlı Muamele Yoluyla Yapılacak İhracata İlişkin Tebliğ (No: İhracat 2006/4) ile takas veya bağlı muamele yoluyla yapılacak ihracatın usul ve esaslar belirlenmiştir.

USUL VE ESASLAR BELİRLENDİ

Bahsi geçen tebliğde takas veya bağlı muamele başvurularının, İhracatçı birlikleri genel sekreterliğine yapılacağı, ihracat ve ithalat bedellerinin mahsup ve transfer işlemlerinin, kambiyo mevzuatı çerçevesinde işleme aracılık eden bankalarca sonuçlandırılacağı, takas veya bağlı muamele izinlerinin, süresi 6 ayı aşmamak kaydıyla firmanın ibraz ettiği sözleşmede yer alan süre kadar olacağı ifade edildi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, sektörlerin değişen ihtiyaçları, uygulamada karşılaşılan zorunluluklar ve üst normlarda meydana gelen değişiklikler dikkate alınarak Dahilde İşleme Rejimi’nde değişiklik yaptıklarını bildirdi. Zeybekci, yazılı açıklamasında Resmi Gazete’de yayınlanan Dahilde İşleme Rejimi Kararında Değişiklik Yapılması Hakkında Karar’ı değerlendirdi. Düzenlemenin, Dahilde İşleme Rejimi’nden yararlanan sektörlerin değişen ihtiyaçları, uygulamada karşılaşılan zorunluluklar ve üst normlarda meydana gelen değişiklikler dikkate alınarak gerçekleştirildiğini belirten Zeybekci, şunları kaydetti: “Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği ile yetkilendirilmiş yükümlü sertifikasına sahip

firmalara getirilen kolaylıklara paralel olarak, yetkilendirilmiş yükümlü sertifikasına sahip firmaların da dahilde işleme izin belgesi/dahilde işleme izni kapsamında yapacakları ithalatta, bu ithalattan doğan verginin yüzde 1’inin teminat olarak yatırılması kaydıyla gümrük idaresince ithalatının gerçekleştirilmesine izin verilmesi yönünde düzenleme yapıldı. Belge düzenlendikten sonra belge sahibi ihracatçının belge kapsamında ilk ithalatı yaptığı tarihe kadar belge süresinde uzatma yapılabilmesi uygulamasına ilave olarak, belge düzenlendikten sonra belge kapsamında hiç ithalat yapılmaması halinde de belge süresinin azami 3 ay uzatılmasına imkan verecek bir düzenleme de yapıldı.

KKDF uygulamasına fon kesintisi yok

Takas ve muamele izinleri en fazla 6 ay

İthalattan doğan verginin yüzde 1’i teminat

Page 59: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir
Page 60: İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ İHRACAT MART … · 90’larda fiyat maliyet avantajı kaynaklı üretim ve ihracatla bu düzeylere ulaştığını, ancak köklü bir

İSTANBUL DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ AYLIK YAYINI

İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ

İHRACAT MART AYINDA 616,4 MİLYON DOLAR OLDU

İHRACATÇILARIN YENİ GÖZDESİ: BÜYÜYEN KUZEY AFRİKA PAZARI

ALÜMİNYUM SEKTÖRÜ ÜRETİM MERKEZİ OLMA YOLUNDA

MART - NİSAN 2014 • SAYI: 26