148
T. C. SÜLEYMAN DEMĠREL ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ SAĞLIK YÖNETĠMĠ ANABĠLĠM DALI SAĞLIK KURUMLARI YÖNETĠMĠ DOKTORA PROGRAMI DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE DEĞERLENDĠRĠLMESĠ: NĠTEL BĠR ARAġTIRMA DOKTORA TEZĠ Aynur TORAMAN 1340232505 DanıĢman Prof. Dr. Ġlker Hüseyin ÇARIKÇI Isparta, 2018

DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

T. C.

SÜLEYMAN DEMĠREL ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

SAĞLIK YÖNETĠMĠ ANABĠLĠM DALI

SAĞLIK KURUMLARI YÖNETĠMĠ DOKTORA PROGRAMI

DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE

DEĞERLENDĠRĠLMESĠ: NĠTEL BĠR ARAġTIRMA

DOKTORA TEZĠ

Aynur TORAMAN

1340232505

DanıĢman

Prof. Dr. Ġlker Hüseyin ÇARIKÇI

Isparta, 2018

Page 2: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici
Page 3: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici
Page 4: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

iv

(Toraman, Aynur, Defansif Tıbbın Hekim Gözüyle Değerlendirilmesi: Nitel Bir

AraĢtırma, Doktora Tezi, Isparta, 2018)

ÖZET

Son zamanlarda sağlık sektöründe karĢımızı çıkan en önemli problemlerden biri

olan defansif tıp, hekimlerin malpraktis davalarından kendilerini korumak ve riskli

iĢlemlerden kaçınmak olarak sergilemiĢ olduğu davranıĢları ifade etmektedir. Defansif

tıp, pozitif ve negatif defansif olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Defansif tıp

uygulamaları, hekimleri, hasta ve yakınlarını olumsuz etkilemekle kalmamakta aynı

zamanda sistemleri de olumsuz yönde etkilemektedir. Ġçinde bulunduğumuz yüzyılda

tüm dünyada giderek artan bu davranıĢın sebeplerini ve sonuçlarını iyi

değerlendirebilmek için tıbbi ve sosyolojik çerçevede incelenmesi oldukça önem arz

etmektedir.

Bu araĢtırma, hekimlerin gözünden defansif tıbbın nedenlerini ve sonuçlarını

tespit etmek amacına yönelik nitel bir araĢtırma olarak yapılmıĢtır. Defansif tıbbın

nedenleri ve sonuçlarının derinlemesine incelendiği bu araĢtırma fenomoloji deseni ile

dizayn edilmiĢ ve amaçlı örneklem yönteminden ölçüt örnekleme tipi kullanılarak

tasarlanmıĢtır. AraĢtırmaya katılmayı kabul eden ve en az 15 yıl çalıĢma deneyimi olan

cerrahi ve dahili branĢlarda görev yapan 23 öğretim üyesi hekim katılımcı olmuĢtur.

Katılımcılarla yarı yapılandırılmıĢ görüĢme formuyla derinlemesine görüĢmeler

yapılmıĢtır. GörüĢme formunda yer alan araĢtırma soruları; defansif tıbbın nedenleri,

sonuçları ve önlenmesine dair öneriler çerçevesinde değerlendirilmesine yönelik olarak

yapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık

ve seçici kodlama teknikleri kullanılarak kodlanmıĢtır. AraĢtırmada elde edilen veriler

betimsel ve içerik analiz yöntemleriyle analiz edilmiĢtir. Verilerin analizinde, nitel veri

analiz programı NVivo 11 Pro kullanılmıĢtır.

AraĢtırma sonucunda, araĢtırmaya katılan hekimlerin deneyimlerinden

yararlanarak; defansif tıbbın nedenleri, sonuçları ve defansif tıbbı önleyici öneriler

tespit edilmiĢtir. Hekimleri defans yapmaya iten nedenlerin neler olduğu, defansif

davranıĢ sonrasında ortaya çıkan durumlar ve sonuçları hakkında detaylı bilgiler elde

edilmiĢtir. Hekimlerin malpraktis davaları baĢta olmak üzere hasta Ģikayetleri, sağlık

politikaları, performans sistemi ve hekime karĢı Ģiddet gibi birçok sebepten dolayı

defans yaptıkları; bunun sonucunda ise; hekimlerin, hastaların ve hukuk ile sağlık

sistemlerinin zarar gördüğü belirlenmiĢtir. Defansif tıbbın sonuçlarının hekim açısından,

hasta açısından ve sistem açısından değerlendirildiği bu araĢtırmada birçok bulgu elde

edilmiĢtir. Defansif tıbbın sonuçları arasında, hekimlerin emeklerini ve becerilerini

pahalıya satmaya baĢlayacakları ve bu durumdan dolayı da hastaların önemli

ameliyatları yaptırabilmek için maddi kayıp yaĢayabilecekleri sayılabilir. Defansif tıp

uygulamalarında hastanın karĢılaĢtığı durumların baĢında, tedavinin gecikmesi yer

alırken; komplikasyon riski artması ve gereksiz tahlil ve tetkiklere maruz kalınması,

sağlık hizmetine ulaĢamama, maddi kayıp, kaygı ve korku oluĢması, kalitesiz bakım ve

hastanın zarar görmesi gibi sonuçlar elde edilmiĢtir. Defansif tıbbın önlenmesine dair

öneriler, hukuksal, kurumsal ve sistemsel öneriler olmak üzere üç baĢlık altında

Page 5: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

v

kategorize edilmiĢtir. Elde edilen bulgular doğrultusunda, defansif tıbbın önlenmesine

yönelik araĢtırmaların Sağlık Bakanlığı baĢta olmak üzere kanun yapıcılar tarafından

değerlendirilmesi ve ilgili çalıĢmaların baĢlatılması önerilmiĢtir.

Anahtar Kelimeler: Defansif Tıp, Tıbbi Malpraktis, Sağlık Hukuku, Nitel

AraĢtırma, Fenomenoloji

Page 6: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

vi

(TORAMAN, Aynur, Physicians' Evaluation of Defensive Medicine: A

Qualitative Research, Ph.D Thesis, Isparta, 2018)

ABSTRACT

Defensive medicine, which is one of the most important problems in the health

sector in recent times, can be described as behaviors in which physicians exhibit

themselves as protecting themselves from malpractice cases and avoiding risky

transactions. Defensive medicine is divided into positive and negative defensive.

Defensive medicine practices do not adversely affect physicians, patients and their

relatives and at the same time affect systems in a negative way. It is of utmost important

to examine these causes in medical and sociological context in order to be able to

evaluate the causes and consequences of this increasing behavior throughout the world

in the present century.

This research was conducted as a qualitative research aimed at determining the

causes and consequences of defensive medicine in the eyes of physicians. This research,

which examines the causes and consequences of defensive medicine in depth, was

designed using phenomology design and using the criterion sampling type from

purposeful sampling method. Twenty-three teaching physicians who participated in the

research and who have at least 15 years of experience in surgical and internal medicine

have participated. In-depth interviews were held with participants in a semi-structured

interview form. The research questions included in the interview form are; for the

evaluation of the causes, consequences and prevention of defensive medicine within the

framework of the recommendations. A 256-page dataset was obtained from the

interviews. The data are coded using explicit and selective coding techniques. The data

obtained in the study were analyzed with descriptive and content analysis methods. In

the analysis of the data, a qualitative data analysis program NVivo 11 Pro was used.

As a result of the research, by taking advantage of the experiences of the

participating physicians; the causes of defensive medicine, its results and defensive

medical proposals have been identified. Detailed information about what causes the

physicians to defend, what happens after the defensive behavior and the results are

obtained. Physicians defend against malpractice cases, especially patient complaints,

health politics, performance system and violence against medicine. As a result of this;

physicians, patients and law and health systems were found to be damaged. Several

findings have been obtained in this study where the results of defensive medicine are

evaluated from the physician point of view, from the patient point of view and from the

system point of view. Among the consequences of defensive medicine is that the

physicians will begin to sell their labor and skills profligately and that patients may

experience financial losses in order to perform important surgeries. Some of the

problems that the patients face can be desribed as, delay of treatment; increased risk of

complications and exposure to unnecessary assays and examinations, inability to reach

health care services, material loss, anxiety and fear, poor quality care and harm to the

patient. Proposals for the prevention of defensive medicine are categorized under three

headings: legal, institutional and systematic recommendations. In the light of the

Page 7: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

vii

findings, it is proposed that investigations for the prevention of defensive medicine

should be evaluated by lawmakers, especially the Ministry of Health, and the related

studies should be initiated.

Keywords: Defensive Medicine, Medical Malpractice, Health Law, Qualitative

Research, Phenomenology.

Page 8: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

viii

ĠÇĠNDEKĠLER

YEMĠN METNĠ ............................................................................................................. iii ÖZET ............................................................................................................................... iv

ABSTRACT .................................................................................................................... vi ĠÇĠNDEKĠLER ............................................................................................................ viii KISALTMALAR ........................................................................................................... xi TABLOLAR DĠZĠNĠ .................................................................................................... xii ġEKĠLLER DĠZĠNĠ ..................................................................................................... xiii

GRAFĠKLER DĠZĠNĠ ................................................................................................. xiv ÖN SÖZ .......................................................................................................................... xv GĠRĠġ ............................................................................................................................... 1

BĠRĠNCĠ BÖLÜM KAVRAMSAL ÇERÇEVE

1.1. Tıbbi Etik, Defansif Tıp ve Malpraktis .................................................................. 4

1.1.1. Tıbbı Etik ........................................................................................................ 4

1.1.2. Tıbbi Malpraktis .............................................................................................. 5 1.1.3. Defansif Tıp .................................................................................................... 9

1.2. Defansif Tıbbın Tarihi Süreci .............................................................................. 11

1.3. Defansif Tıp ÇeĢitleri ve Özellikleri .................................................................... 12 1.3.1. Pozitif Defansif Tıp (Güvence DavranıĢı) .................................................... 13

1.3.2. Negatif Defansif Tıp (Kaçınma DavranıĢı) ................................................... 15 1.4. Defansif Tıbbın negatif ve Pozitif Boyutları ........................................................ 16 1.4.1. Gereksiz Tahlil ve Tetkik Yapılması ............................................................ 17

1.4.2. AydınlatılmıĢ Onam ...................................................................................... 18

1.4.3. Gereksiz Ġlaç Yazma ..................................................................................... 19

1.4.4. Gereksiz Ġnvaziv Tıbbı ĠĢlem Yapmak ......................................................... 20 1.4.5. Hekimin Hizmetten Çekilmesi veya Hastayı Sevk Etmesi ........................... 21

1.5. Türkiye‟deki Defansif Tıp Uygulamaları ............................................................. 21 1.6. Diğer Ülkelerde Defansif Tıbba BakıĢ ................................................................. 26 1.7. Defansif Tıbbın Nedenleri.................................................................................... 28 1.7.1. Hekim Odaklı Nedenler ................................................................................ 30

1.7.2. Hasta Odaklı Nedenler .................................................................................. 31 1.7.3. Sistem Odaklı Nedenler ................................................................................ 33

1.8. Defansif Tıbbın Sonuçları .................................................................................... 35 1.8.1. Hasta Açısından ............................................................................................ 35 1.8.2. Hekim Açısından ........................................................................................... 36

1.8.3. Sistem Açısından ........................................................................................... 36

ĠKĠNCĠ BÖLÜM ARAġTIRMANIN METODOLOJĠSĠ

2.1. AraĢtırmanın Amacı ve Önemi ............................................................................ 39 2.2. AraĢtırma Sorusu .................................................................................................. 40 2.3. AraĢtırmanın Yöntemi .......................................................................................... 40

Page 9: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

ix

2.4. AraĢtırmacının Konumu ....................................................................................... 42

2.5. AraĢtırmanın Sınırlılıkları .................................................................................... 43 2.6. AraĢtırmanın Veri Toplama Yöntemi .................................................................. 44 2.7. AraĢtırmanın Katılımcıları ................................................................................... 45 2.8. AraĢtırma Verilerinin Analizi .............................................................................. 47 2.8.1. Verilerin Kodlanması .................................................................................... 47

2.8.2. Verilerin Analizi ve Veri Analiz Programı ................................................... 48 2.9. Nitel AraĢtırmanın Ġnandırıcılık, Aktarılabilirlik, Tutarlık ve Teyit

Edilebilirlik Analizleri ................................................................................................ 52 2.10. AraĢtırma Etiği ................................................................................................... 54

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ARAġTIRMANIN BULGULARI

3.1. Defansif Tıbbın Nedenlerine ĠliĢkin Bulgular...................................................... 55 3.1.1. Makro Nedenler ............................................................................................ 56 3.1.2. Mikro Nedenler ............................................................................................. 67

3.2. Defansif Tıbbın Sonuçlarına ĠliĢkin Bulgular ...................................................... 72

3.2.1. Hasta Açısından Sonuçları ............................................................................ 73 3.2.2. Hekim Açısından Sonuçları .......................................................................... 77

3.2.3. Sistem Açısından Sonuçları .......................................................................... 81 3.3. Defansif Tıbbın Önlenmesine Dair Bulgular ....................................................... 85 3.3.1. Hukuksal Öneriler ......................................................................................... 86

3.3.2. Kurumsal Öneriler ......................................................................................... 89 3.3.3. Sistemsel Öneriler ......................................................................................... 92

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

GENEL DEĞERLENDĠRME, SONUÇ VE ÖNERĠLER

4.1. Genel Değerlendirme ve Sonuç ........................................................................... 98

4.1.1. Defansif Tıbbın Nedenlerine Dair Bulguların Değerlendirilmesi ................. 99

4.1.1.1. Defansif Tıbbın Makro Nedenlerine Dair Bulguların

Değerlendirilmesi ................................................................................................ 99 4.1.1.2. Defansif Tıbbın Mikro Nedenlerine Dair Bulguların

Değerlendirilmesi .............................................................................................. 103 4.1.2. Defansif Tıbbın Sonuçlarına Dair Bulguların Değerlendirilmesi ............... 104

4.1.2.1. Defansif Tıbbın Hastalar Açısından Sonuçlarına ĠliĢkin Bulguların

Değerlendirilmesi .............................................................................................. 104 4.1.2.2. Defansif Tıbbın Hekimler Açısından Sonuçlarına ĠliĢkin Bulguların

Değerlendirilmesi .............................................................................................. 105 4.1.2.3. Defansif Tıbbın Sistem Açısından Sonuçlarına ĠliĢkin Bulguların

Değerlendirilmesi .............................................................................................. 108 4.1.3. Defansif Tıbbın Önlenmesi Ġçin Önerilere Dair Bulguların

Değerlendirilmesi .................................................................................................. 109 4.1.3.1. Hukuksal Önerilerin Değerlendirilmesi ............................................... 109 4.1.3.2. Kurumsal Önerilerin Değerlendirilmesi ............................................... 110 4.1.3.3. Sistemsel Önerilerin Değerlendirilmesi ............................................... 112

4.2. Öneriler .............................................................................................................. 114

Page 10: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

x

KAYNAKÇA ............................................................................................................... 118

EKLER ......................................................................................................................... 124 EK 1. Katılımcı Bilgilendirme ve Yazılı Ġzin Formu ................................................ 125 EK 2. GörüĢme Formu .............................................................................................. 126 EK 3. Katılımcı KiĢisel Bilgi Formu......................................................................... 127 EK 4. Etik Kurul Ġzni ................................................................................................ 128

EK 5. Onam Formu ................................................................................................... 129

ÖZGEÇMĠġ ................................................................................................................. 136

Page 11: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

xi

KISALTMALAR

ABD : Amerika BirleĢik Devletleri

AMA : Amerikan Tıp Birliği

BKGER : BaĢbakanlık Kamu Görevlileri Etik Rehberi

BT : Bilgisayarlı Tomografi

BTK : Bilgi Teknolojileri ĠletiĢim Kurumu

DMK : Devlet Memurları Kanunu

DTB : Dünya Tabipler Birliği

HHY : Hasta Hakları Yönetmeliği

JAMA : The Journal of the American Medical Association

KGEK : Kamu Görevlileri Etik Kurulu

MRG : Manyetik Rezonans Görüntüleme

RG : Resmi Gazete

SKS : Sağlıkta Kalite Standartları

SUT : Sağlık Uygulama Tebliği

TTB : Türkiye Tabipler Birliği

TCK : Türk Ceza Kanunu

USG : Ultrason

vb. : ve benzeri

vd. : ve diğerleri

WMA : The World Medical Association

Page 12: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

xii

TABLOLAR DĠZĠNĠ

Tablo 1. Nitel AraĢtırmanın Özellikleri .......................................................................... 41 Tablo 2. AraĢtırmacının Süreç Ġçerisinde Katıldığı Eğitim ve Kurslar ........................... 43 Tablo 3. Katılımcıların Unvan, Birim ve Uzmanlık Alanı Bilgileri ............................... 46

Tablo 4. Katılımcıların Mezuniyet Yeri ile Yılı ve GörüĢme Bilgileri ........................... 47 Tablo 5. Kategori, Temalar ve Kodlar Tablosu .............................................................. 50 Tablo 6. Lejant Tablosu .................................................................................................. 51 Tablo 7. AraĢtırmanın Ġnanılırlık, Aktarılabilirlik, Tutarlık ve Teyit Edilebilirlik

ÇalıĢması ............................................................................................................. 53

Page 13: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

xiii

ġEKĠLLER DĠZĠNĠ

ġekil 1. Hasta Ġle ĠletiĢim Süreci ..................................................................................... 28 ġekil 2. Defansif Tıp Maliyetlerinin Hastane Harcamalarındaki Yeri ............................ 37 ġekil 3. Defansif Tıbbın Nedenlerine ĠliĢkin Kavram Haritası ....................................... 56

ġekil 4. Defansif Tıbbın ĠliĢki Boyutuyla Döngüsel AkıĢı ............................................. 72 ġekil 5. Defansif Tıbbın Sonuçlarına ĠliĢkin Kavram Haritası ....................................... 73 ġekil 6. Defansif Tıbbın Önlenmesine Dair Öneriler ..................................................... 86 ġekil 7. Defansif Tıbbın Nedenleri, Sonuçları ve Önerilerine Dair Kavram Haritası .. 117

Page 14: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

xiv

GRAFĠKLER DĠZĠNĠ

Grafik 1. Malpraktisin BaĢlıca Nedenleri ......................................................................... 7 Grafik 2. 2013- 2017 (Ġlk Altı Ayı) Yıllarına Ait ġiddet Sayıları ................................... 32

Page 15: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

xv

ÖN SÖZ

Benim için çok meĢakkatli ve bir o kadar keyifli olan bu araĢtırmada; olmasaydı

bu aĢamaya gelemezdim diyebileceğim, sayın hocam, danıĢmanım Prof. Dr. Ġlker

Hüseyin ÇARIKÇI „ya çok teĢekkür ediyorum. Her konuda desteklerini esirgemeyen,

aramalarıma ve mesajlarıma en kısa sürede dönüĢ yapan ve iyi ki tanımıĢım dediğim

çok kıymetli Prof. Dr. Ramazan ERDEM hocama minnettarım.

Nitel araĢtırma konusunda araĢtırmaya çok önemli katkılar sağlayan ve oldukça

mütevazı kiĢiliyle saygı duyduğum Dr. Öğr. Üyesi Selçuk BeĢir DEMĠR‟e, zorlandığım

anlarda yardıma koĢan Dr. Öğr. Üyesi Necla YILMAZ‟a ve Ögr. Gör. Mustafa

GEYSOĞLU‟na teĢekkür ediyorum.

Yüksek lisans ve doktora dönemim boyunca yardımlarını esirgemeyen varlığı ile

güç bulduğum baĢta eĢim Engin TORAMAN olmak üzere çok kıymetli kızlarım Melis

ve Ece TORAMAN, evdeki manevi destekçim canım annem Fatma TORAMAN ve çok

değerli ablam Havva YALÇIN‟a canı gönülden teĢekkürler.

Bana inanan, güvenen, teĢvik ve desteklerini esirgemeyen Doç. Dr. Aygen

OKSAY, Doç. Dr. Burcu ASLANTAġ ATEġ, Didem EKER, Fidan KARAHAN,

Dr. ġ. Alev UYSAL, Dr. Sümeyye ÖZMEN, Abdullah ÇULHA, Pınar TONGUÇ ve

ismini sayamadığım tüm herkese teĢekkürü bir borç bilirim.

Ayrıca bu araĢtırma 4660-D1-16 nolu Bilimsel AraĢtırma Projesi (BAP)

tarafından desteklenmiĢ olup, araĢtırmanın maddi açıdan rahat bir Ģekilde ilerlemesine

sebebiyle, Zeynel TUFAN ve BAP yetkililerine teĢekkürler.

Aynur TORAMAN

Isparta, 2018

Page 16: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

1

GĠRĠġ

Sağlık sektöründe önemli bir konu olan defansif tıp hem sağlık çalıĢanlarını

hem de hasta ve yakınlarını yakından ilgilendirmektedir. Literatürde çekinik tıp

olarak da karĢımıza çıkan defansif tıbbın, sağlık sektöründe oldukça önemli bir yere

sahip olduğu görülmektedir. Defansif (savunmacı) tıp, hekimlerin kendilerini

savunabilmeleri ve malpraktis davası ile sonuçlanma riski yüksek olan

uygulamalardan kaçınmak için göstermiĢ oldukları davranıĢları ifade etmektedir.

Hekimler, defansif tıp uygulamaları sayesinde kendileri için risk oluĢturabilecek

durumları ortadan kaldırarak kendilerini koruma altına almaktadırlar. Sağlık sektörü

açısından hekimlerde malpraktis kaynaklı defansif tıp davranıĢları, sağlık

hizmetlerine yapmıĢ olduğu olumsuz etki, hastanın ve hekimin yapılan sağlık sunum

hizmetinden memnun olmamalarını ve hizmetlerde oluĢan hataların veya

aksaklıkların düzeltilememesinde önemli bir rol oynamaktadır (AydaĢ, 2014: 2).

Sağlık hizmetlerinin hekim ile hasta arasındaki kiĢisel bir iliĢkiye dayanmak yerine,

tıp endüstrisinin bir çıktısı haline dönüĢmesi, postmodern toplumun getirilerinden

biridir. Sağlık sektöründe üretilen hizmet iletiĢim yoğun grupta yer almaktadır. Bu

nedenle defansif tıp uygulamaları önemli derecede, yüz yüze iletiĢimi

engellemektedir. YaĢanılan iletiĢim problemleri güvensizliği ve memnuniyetsizliği

doğurmaktadır. Sağlık çalıĢanlarına yönelik Ģiddet davranıĢlarının giderek arttığını ve

malesef sağlık çalıĢanını öldürmeye kadar gittiğini görmekteyiz. Bunun yanında

ayrıca hekimler aleyhinde tazminat davalarının da açılmaya ve beklenebilen yan

etkilerin yani komplikasyonların, hekim hatası olarak değerlendirildiği bir zamanda

olduğumuz bilinmektedir. Sağlık hukukunu bilen bilirkiĢilerin yetersiz olması

nedeniyle davaların çoğu hekimlerin aleyhine sonuçlanmaktadır. Bu gerekçelerden

dolayı hekimler, hastalarına karĢı defansif davranmaktadırlar.

Defansif tıp uygulamaları incelendiğinde uygulamada bu davranıĢların iki

Ģekilde ortaya çıktığı görülmektedir. Bunlardan ilki pozitif defansif tıp olarak

tanımlanan yani sorumluluktan kaçmak maksatlı olarak; hasta için izlenecek

prosedürlerin, tıbben herhangi bir faydası olmamasına rağmen, hasta ile ilgilenme

izlenimi yaratan hekimin baĢvurduğu güvence davranıĢlarıdır. Diğeri ise; hastalığın

yada uygulamanın içinde bulundurduğu riskli iĢlemlerden çekinme davranıĢı olarak

Page 17: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

2

tabir edilen negatif defansif tıptır. Diğer bir ifadeyle, pozitif defansif tıp, hekimlerin

sorumluluktan kurtulmak ve olumsuz sonuçları azaltmak için tanı ve/veya tedavi

önlemlerini yüksek oranda kullanması anlamına gelirken; negatif defansif tıp ise,

yüksek risk içeren uygulamalardan kaçınma ve risk kaynaklarından uzaklaĢma

Ģeklinde ifade edilmektedir.

Defansif tıp kavramı, ülkemizde son yıllarda gündemde olan bir konudur.

Hekimler, tam olarak tanımı bilmemekle birlikte bazen bilerek bazen de farkında

olmadan defansif davrandıkları görülmektedir. Hekimler, malpraktis davasından

kaçınmak için sergiledikleri davranıĢla kendilerini korumayı çalıĢırken aslında

kendilerini zor duruma düĢürmektedirler. Tıbbi malpraktisten korunmaya çalıĢırken

malpraktis yapar konuma gelmektedirler. Defansif tıp uygulamalarının artması, yani

hekimlerin dava edilme korkusu karĢısında birincil amaçları olan iyileĢtirme

fikrinden uzaklaĢmasına neden olmaktadır. Tıbbi etik kuralları çerçevesinde hekimin

en temel görevi, uyguladığı bilimsel yöntemlerle hastasına, üst düzeyde yarar

sağlamak ve hastasının menfaatlerini gözetmek olup; hekimin bunlar dıĢında bir

amaçla hareket etmesi, meslek etik ve kurallarının ihlaline sebep olmaktadır (Önal ve

Civaner, 2005: 82). Hekimlere defansif tıbba iten nedenlerin baĢında tıbbi

malpraktisten kaçınmak yer almakta ve artan hasta Ģikayetleri, medyada yer alan

sağlık haberleri, performansa dayalı ödeme sistemi, zorunlu mesleki sigorta ve sağlık

çalıĢanına Ģiddet diğer nedenler arasında sıralamak mümkündür. Sağlık hizmetlerine

eriĢimin kolaylaĢması, hastanelerin fiziki yapılarının daha modern hale gelmesi,

hasta haklarındaki olumlu geliĢmeler hasta memnuniyetini artırmaktadır. Diğer

taraftan yaĢanan bu olayların neticesinde; sağlık çalıĢanlarının iĢ yükünde artıĢ,

sağlıktaki Ģiddet olayları, ekonomik kazanımlarda eksilme ve artan tıbbi malpraktis

davaları sağlık çalıĢanlarını özellikle de hekimleri memnuniyetsizliğine sebep

olmaktadır.

Defansif tıp uygulamaları, Avrupa ve özellikle ABD‟de uzun yıllardır

çalıĢılan ve tartıĢılan bir konu olmakta birlikte, geliĢmekte olan ülkelerde üzerinde

çok çalıĢılmamıĢ bir konudur. Türkiye‟de 2010 yıllarında gündeme gelen defansif

tıp, ABD‟de 1980‟lerden bu yana tartıĢılmakta ve çözüm yolları aranmaktadır.

Page 18: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

3

Türkiye‟de defansif tıp uygulamalarını tüm yönleriyle inceleyen ve tartıĢan

araĢtırmaların sayısı oldukça azdır.

Defansif tıbbın hukuksal, toplumsal, ekonomik ve tıbbi boyutları

bulunmaktadır. Diğer bir deyiĢle, defansif tıp her Ģeyden önce hastaya, hekime

sonrasında da sağlık sistemine zararı dokunan bir uygulamadır. Sağlık hizmetlerinin

yaygınlaĢması, kurumsallaĢması ve ekonomide kapladığı alanın geniĢlemesi

sonucunda, tıp sektörünün ekonomik boyutları da geniĢlemiĢtir. Defansif tıbbın

yarattığı ekonomik olumsuzluklar ve sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde meydana

gelebilecek aksaklıklar bir yana, esasında bu tür davranıĢların çoğunluğu hasta

haklarına aykırı; tıbbi etik dıĢı ve yasal sorumluluk doğurucu unsurlarla ortaya

çıkmaktadır (Yılmaz ve ark., 2014: 21). Bu sonuçlar göz önüne alındığında konunun

önemi daha iyi anlaĢılmaktadır. Etik olarak uygun olmayan, hasta için riskleri arttıran

ve sağlık harcamalarını büyük ölçüde etkileyen defansif tıp uygulamalarının

oluĢmaması için çaba gösterilmesi gereklidir.

Bu araĢtırma, defansif tıp hakkında literatür taraması yaparak bu kavramın;

sınırlarını belirlemek ve defansif uygulamalarının sonuçlarını değerlendirmek

amacıyla oluĢturulmuĢtur. Hekimlerin defansif tıbba bakıĢ açılarını, defansif

davranma nedenlerini ve davranıĢın sonuçlarını nitel araĢtırma yöntemlerinden olgu

bilim deseni ile değerlendirmeyi amaçlayan bu araĢtırma, dört bölümden

oluĢmaktadır. Birinci bölümde; araĢtırmanın kavramsal çerçevesi, defansif tıp

uygulamaları, hukuksal boyutu ve yaygınlığına yer verilmiĢtir. Ġkinci bölümde ise;

nitel araĢtırma yöntemine dair genel bir çerçeve sunulmuĢ; araĢtırmanın amacı,

deseni, veri toplama yöntemi, araĢtırmanın katılımcıları, verilerin kodlanması ve

analiz aĢamaları ile araĢtırmacının rolü ve araĢtırmanın inandırıcılığı ve tutarlılığı

hakkında bilgi verilmiĢtir. Üçüncü bölümünde; araĢtırma soruları kapsamında

araĢtırma bulguları yer almaktadır. Son bölüm olan dördüncü bölümde ise, genel

değerlendirme, sonuç ve önerilere yer verilmiĢtir.

Elde edilen bulgular doğrultusunda hekimlerin gözünden defansif tıbbın

nedenleri ve sonuçları anlaĢılmaya çalıĢılmıĢ ve sağlık sektörünün baĢ rol

oyuncularından defansif tıbbın önlenmesine dair çözüm önerileri elde edilmiĢtir.

Page 19: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

4

1. BĠRĠNCĠ BÖLÜM

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

1.1. Tıbbi Etik, Defansif Tıp ve Malpraktis

1.1.1. Tıbbı Etik

Etik, en genel tanımıyla iyi ve kötü arasındaki ayrım olarak düĢünülebilir.

Dürüstlük, yardımseverlik ve sadakat gibi değerler iyiyi; tam zıttı olan kalp kırma,

yalancılık ve ikiyüzlülük gibi kavramlar ise kötüyü ifade etmektedir. Ġnsanları iyiye

yöneltmeyi amaçlayan bu gibi değer unsurları vazgeçilmez etik değerler olarak kabul

edilmektedir (Bedük, vd., 2005: 59). Ġnsanların etik kurallar çerçevesinde hareket

etmesi her iki tarafından yarar sağlayacağı anlamına gelmektedir.

Etik ile ahlâk farklı iki kavram olarak kabul etmek yaygın bir yaklaĢımdır. Bu

ayrım çerçevesinde etik, insan davranıĢlarını irdeleyen düĢünsel soyut bir etkinlik,

ahlâk ise insan davranıĢlarını belirleyen toplumsal somut bir düzenektir (Kadıoğlu,

2007: 87). Bu bağlamda ahlâk bölgeden bölgeye farklılık gösterebilir ve görecelidir.

Ahlâk geniĢ tabanlı ve nasıl davranılması gerektiğine iliĢkin yazılı olmayan

standartları içerir, etik ise “ahlâk üzerine söz söyleme etkinliğidir” (Aydın, 2006:

18). Ahlâk olgusunun, toplumlarda farklılık göstermesi sebebiyle bir toplumda

ahlâklı davranıĢın diğer toplumda ahlâk dıĢı davranıĢ olarak kabul edilebilmektedir.

Tıp alanında etik denilince genellikle kurallar, kurallara uyma ya da tersi

onları ihlal etme ile ilgili olayları kast edilmektedir. Tıbbi eylemler çerçevesinde

neyin “iyi” ve neyin “kötü” olduğu, mutlak “iyi”nin ve “kötü”nün olup olmayacağı

onun temel sorunlarıdır (Arda, 2004: 21). Diğer bir deyiĢle tıp etiği tıbbi eylemi

düzenleyen kurallar ve tıbba özgü değerlerdir. Tıbbi etik kuralları çerçevesinde

hekimin birincil görevi, uyguladığı bilimsel yöntemlerle hastasına, en üst düzeyde

faydayı sağlamak ve hastasının menfaatlerini gözetmek olup; hekimin bunlar dıĢında

bir amaçla hareket etmesi, meslek etik ve kurallarının ihlaline neden olmaktadır

(Önal ve Civaner, 2005: 82). Hekimlerin mesleki etik ilkelerine ve kurallarına uygun

davranmaları, onları yasalar önünde koruyacaktır. Hekim, tıp etiğine riayet ederek

Page 20: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

5

hem kendisini hem de tedavi ettiği hastasını oluĢabilecek olumsuz durumlar

karĢısında koruyama almıĢ olacaktır.

Halen yürürlükte olan 1960 tarihli Tıbbi Deontoloji Tüzüğünde hasta yararını

üstün tutma, mesleki gizliliği koruma gibi meslek ahlâkı kuralları yasal nitelik

kazanmıĢ, yaĢam ve sağlığa saygı ve özen göstermek, ayrım yapmamak, onam

almak, hastaya gerçeği söylemek, haksız rekabete yol açacak uygulamalardan

kaçınmak gibi kurallara yer verilmiĢtir. "Türk Tabipleri Birliği Hekimlik Meslek

Etiği Kuralları” da meslek ahlâkına iliĢkin kapsamlı ve güncel bir düzenleme

oluĢturmaktadır (Fidan, 2010: 351). Bu düzenlemeden anlaĢılacağı üzere, tıbbi etik

insan haklarının korunmasında ön planda yer almaktadır.

1.1.2. Tıbbi Malpraktis

Malpraktis terimi Sir William Blackstone tarafından yazılan “Ġngiltere

Kanunları Üzerine Yorumlar” isimli eserde 1768 yılında ilk defa kullanılmıĢtır. Daha

sonra 1847 yılında The American Medical Association tıp eğitimi ile tıbbi standartlar

oluĢturmaya baĢlamıĢ ve bu standartların dıĢında yapılan müdahaleler sonucunda

oluĢan zarar “malpraktis” olarak kabul edilmiĢtir (Özgönül, 2010: 16). Malpraktis,

Dünya Tabipler Birliği‟nin (DTB) [The World Medical Association (WMA)] 1992

yılındaki 44. genel kurulunda; “hekimin tedavi sırasında standart uygulamayı

yapmaması, beceri eksikliği veya hastaya tedavi vermemesi ile oluĢan zarardır”

Ģeklinde tanımlanmıĢtır (Sayek, 2009: 48). Malpraktis, latince kökenli bir kelime

olup; hatalı tıbbi uygulama Ģeklinde ifade edilmektedir. Tıp mesleğini icra edenler

tarafından hatalı tıbbi uygulama yapılması ise tıbbi malpraktis olarak

tanımlanmaktadır (Çetin, 2005: 42).

Bir baĢka tanıma göre ise malpraktis, sağlık hizmeti sunucusu kuruluĢ ya da

hekimin bilgi, beceri, donanım eksikliği ve sistem eksikliği olmasına rağmen, yapılan

giriĢimden hastanın zarar görmesidir (Selçuk, 2005: 4). Tıbbi hataların oluĢmaması

için tedbirlerin alınması ne denli doğru ise hata yapmamak için iĢlem yapmaktan

kaçınmak da o denli suçtur (AydaĢ, 2014: 54). Sağlık profesyonelinin yaptığı hatanın

hesabını vermek durumunda olması sorumluluk olarak adlandırılır. Sorumluluğun

saptanmasına ve gerekirse yaptırım uygulanmasına yönelik olarak ceza ve tazminat

Page 21: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

6

yargılamaları, idari soruĢturma, meslek örgütü disiplin kurulunda değerlendirme gibi

mekanizmalar devreye girmektedir (Kadıoğlu, 2007: 87). Tıbbi standarda uygun bir

müdahale yapılmasına rağmen ortaya çıkabileceği tıp literatüründe kabul edilen ve

her türlü tedbir alınmasına rağmen kaçınılmaz olarak meydana gelen zararlar

“komplikasyon” olarak tanımlanmakta; gerekli özen ve dikkat gösterilse bile

meydana gelen olumsuz neticeler tıbbi müdahalelerin sapmaları, riskleri olarak

değerlendirilmekte olup; “izin verilen risk” olarak ifade edilen, tıbbın kabul ettiği

normal risk ve sapmalar çerçevesinde uygulanan iĢlemler nedeniyle ortaya çıkan

zararlarda hekimin sorumluluğu doğmamaktadır (Özkıdık, 2016: 247).

Komplikasyon ve malpraktis ayrımının iyi yapılması oldukça önemli bir husustur.

Örneğin pnömoni tedavisi almasına rağmen hastanın sepsis geçirmesi ve sepsisden

tedavi almasına rağmen ölmesi komplikasyondur. Komplikasyon, engellenmesi

mümkün olmayan, öngörülemeyen, meydana gelmesi sağlık çalıĢanlarından ve

hastane fiziki koĢullarından kaynaklanmayan ve hata bulunmayan durumlar iken;

malpraktis engellenebilir, öngörülebilir ve meydana gelmesi sağlık personelinden

kaynaklı hatalardır.

Tıbbi uygulama hataları yani malpraktis, “hizmetleri sunan hekim, hemĢire ve

ilgili yasaya göre hastaya müdahale yetkisi bulunan fizyoterapist, psikolog veya

diyetisyen gibi sağlık personelinin, öneri ve/veya uygulamaları sonucu, hastalığın

normal seyrinin dıĢına çıkarak, iyileĢmesinin gecikmesinden hastanın ölümüne kadar

geniĢ bir yelpazedeki Ģartların” tamamını içermektedir (Polat, 2005: 22). Bu nedenle

tıbbi malpraktise sebep olabilecek birçok unsur bulunmaktadır.

Hekimlerin malpraktis el kitapçığında yer alan kusurlu tıbbi uygulama

nedenleri dava edilme sıkılığına göre ġekil 1‟de sıralanmıĢtır.

Page 22: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

7

Grafik 1. Malpraktisin BaĢlıca Nedenleri (Tezcan vd., 2013: 6)

Malpraktis oluĢumu çoğunlukla birden fazla nedenle iliĢkilendirilmekte olup

insan faktörü (bilgisizlik, zihinsel muhakeme hataları, dikkatsizlik, dalgınlık, aĢırı

yorgunluk, acelecilik vb.), çevresel faktörler ve tıbbi cihaz hataları (bakımsız, kalibre

olmayan, arızalı) birlikte hata oranlarını artırmaktadır (AltındiĢ, 2014: 86). Hızla

artan tıp fakültelerindeki eğitimin niteliğinin oldukça tartıĢılır boyutta olması, planlı

ve yaygın sürekli tıp eğitimi programlarının bulunmaması, altyapı eksiklikleri gibi

hata ve zarar olasılığını arttıran sorunlar malpraktisin eskiye göre daha fazla

gündeme gelmesine neden olmaktadır (Civaner, 2011: 9). Sağlık çalıĢanları ve sağlık

kurumlarına bağlı sebepler ile birlikte, medyanın da sağlık çalıĢanlarını suçlu olarak

gösteren tavrı ve yüksek miktarlı tazminat kararları sağlık çalıĢanlarında kaygı

oluĢtururken bu durum sağlık çalıĢanlarında Ģikayet edilme korkusunu arttırmaktadır.

Malpraktiste oluĢan zarar; maaĢ kaybı, tıbbi maliyetler ve yaĢam bakım

maliyetleri gibi ekonomik zararları ve görme kaybı, organ veya uzuv kaybı,

yetersizlikten veya sevgisizlikten dolayı yaĢamdan hoĢlanmada azalma, Ģiddetli ağrı

ve duygusal bozukluklar gibi fiziksel ve psikolojik bozukluklar içeren ekonomik

olmayan zararlarıda içermektedir (Yıldrım vd., 2009: 357).

5,1

8,6

10,4

10,4

15,5

20,7

20,7

0,0 5,0 10,0 15,0 20,0 25,0

Yasalara aykırı tıbbi uygulama

Yetersiz teĢhis

Hatalı ve dikkatsiz tedavi

Geçikmeli ve hatalı sevk

Yetersiz önlem ve tedavi

Tıbbi giriĢimde geçikme

Yetersiz gözlem, eve erken gönderme

Page 23: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

8

Malpraktis olgusu Türk Ceza Kanunu (TCK) m.53/6‟da “belli bir meslek

veya sanatın gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla iĢlenen

taksirli suç” biçiminde tanımlanmaktadır. Bu tanıma bağlı olarak hizmet kaynaklı

zararların soruĢturulmasında temel olarak bilirkiĢilik kurumuna baĢvurulmakta,

bireysel sorumluluk değerlendirilmektedir. Son olarak mesleki sorumluluk

sigortasının yasal olarak zorunlu hale getirilmesiyle birlikte birey odaklı

yaklaĢımların tüm boyutları uygulamaya geçirilmiĢ bulunmaktadır (Civaner, 2011:

9). Hekim mesleğini icra ederken önüne çıkabilecek durumların belirsizliği içinde

hastasına en iyi sağlık hizmetini vermeye çalıĢmakta ve oluĢabilecek olumsuz

durumların tamamını ortadan kaldırmaya çalıĢmaktadır. BilirkiĢilerin rapor

hazırlama sürecinde hekimin içinde bulunduğu bu durumu dikkate alarak rapor

hazırlamalarının önemi büyüktür. Bu nedenle tıbbi malpraktis davalarında

bilirkiĢilerin hazırladıkları rapor hasta ve hekim açısından önem arz etmektedir.

Hekimlerin davranıĢları sonucu hastada ortaya çıkan zararlı sonuçtan hukuksal olarak

sorumlu tutulabilmesi için; kusurlu bir hareketinin olması gereklidir. Elbette ki tıbbi

hatanın tespiti teknik bir konu olduğu için, yargı makamı böyle bir hatanın olup

olmadığını yine hekimlere sormaktadır. Türkiye‟de mahkemeler tarafından sıklıkla

"bilirkiĢi" olarak saptanan Adli Tıp Kurumu ve Yüksek Sağlık ġurası, resmi

bilirkiĢilik kurumları olarak, bu yönde değerlendirme yapmaktadır (Altun ve

Yorulmaz, 2010:9).

Amerikan Tıp Birliği (AMA) tarafından yaptırılmıĢ olan bir ankete göre,

katılımcı hekimlerin yüzde 5‟inin 2010 yılında malpraktis suçlamasıyla karĢı karĢıya

kaldığı belirtilmektedir. Florida‟da gerçekleĢtirilen bir baĢka araĢtırmaya göre 1975-

1980 yılları arasındaki dönemde uzman hekimlerin yüzde 15‟inin, kadın hastalıkları

ve doğum uzmanları ile anestezistlerin yüzde 34‟ünün, cerrahi uzmanlık alanlarında

çalıĢan hekimlerin yüzde 48‟inin araĢtırmayı içeren dönemde en az bir kez

malpraktis suçlamasıyla karĢılaĢtığı ve savunması için para harcamak ya da davacıya

ödeme yapmak zorunda kaldığı tespit edilmiĢtir (Barut, 2011). Bu araĢtırmalarda

görüldüğü üzere daha çok cerrahi branĢlarda hizmet veren hekimlerin tıbbi

malpraktis suçlamasına maruz kaldığı anlaĢılmaktadır. Öyle ki cerrahi branĢlarda

yapılan iĢlemlerin daha fazla risk taĢıyor olması sebep olarak gösterilebilmektedir.

Page 24: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

9

ABD‟de malpraktisi önlemek için düzenlenen kurslara verilen paralar, diğer

klinik veya klinik olmayan kurslara harcanan paralardan çok yüksek hale gelmiĢ ve

defansif tıbbı savunan hekimler tarafından Medical Defence Union (Tıp Defans

Derneği) ve Medical Protection Society (Tıp Koruma Birliği) gibi meslek örgütleri

kurulmuĢtur (Hakeri, 2012: 3). Bu örgütler sayesinde konunun farkındalığının

arttırılması ve hekimlerin dayanıĢma içinde çalıĢmalarının devam etmesi sağlanmak

istenmiĢtir.

Günümüzde teknolojinin hızla geliĢmesi, iletiĢim kaynaklarının yayılması,

daha geniĢ kitlelere kısa sürede ulaĢması olumlu olduğu kadar olumsuz yönleri de

beraberinde getirmiĢtir. Malpraktis davalarının teknolojinin de yardımıyla geniĢ

kitlelere kısa sürede ulaĢmasını sağlamıĢtır. Basında yapılan sorumsuz yayınlar bu

kitlelerin hekimlere karĢı ön yargılarının artmasına yol açmaktadır. Malpraktis

davaları nedeniyle basında yer alan çok yüksek tazminatlar birçok kiĢinin dava

açması için teĢvik olmuĢtur. Malpraktis dava sayılarının artması, yüksek tazminatlar

ve küçülen sigorta pazarı hekimleri malpraktis davalarına karĢı korunma amaçlı

olarak gereksiz tanı testleri istemelerine ve riskli hastalardan çekinmelerine neden

olan tedirgin bir ortam oluĢturmuĢtur (Aynacı, 2008: 4).

Son yıllarda dünyada ve Türkiye‟deki hekimlere yönelik açılan malpraktis

davaları ve Ģikayetler sebebiyle, hekimler hastasıyla kurduğu tedavi iliĢkisinde yeni

davranıĢ modelleri geliĢtirmiĢtir. GeliĢtirilen bu yeni davranıĢ modeli defansif tıp

olarak kavramsallaĢmıĢtır.

1.1.3. Defansif Tıp

Koruyucu tıp, modern tıp, alternatif tıp, kanıta dayalı tıp kavramlarına bir

yenisi daha eklendiği görülmektedir. Defansif tıp, hekimin kendisini dava tehdidine

karĢı korumak amacıyla tanı ve tedaviye yönelik iĢlemleri gereksiz kullanması ve

malpraktis davası ile sonuçlanma riski yüksek olan faaliyetlerin sorumluluğunu

reddetmesi olarak tanımlanmaktadır (Bergen, 1974: 224).

Defansif tıp, “sağlık profesyonelinin sorumluluğu üzerinden atma, riskten

kaçınma, tıbbi uygulamalarda önceliği kendini garanti altına almak” olarak

Page 25: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

10

tanımlanmaktadır (Ülgen, 2013: 1). Diğer bir tanım da ise defansif tıp, hekimlerin

görevleri sırasında agresif hasta yakınlarının Ģiddetine hedef olma olasılığı,

malpaktris iddiası, haklarında dava açılmasından, Ģikayet edilmekten ve yönetimden

gelecek baskılara karĢı hekimlerin sorumluluğu üzerinden atmak için; hastaya

doğrudan müdahale etmek yerine, kendi güvenliğini bir nevi garantilemesidir (Türk

Hukuk Sitesi, 2016). Defansif tıp nedeniyle yapılan gereksiz bir sürü iĢlem

neticesinde, hastalar, hekimler ve sağlık kurumları aĢırı derecede meĢgul olurlar.

Gereksiz yapılan iĢlemler hastaları olumsuz etkilese de hekimlerin de kendini

koruma davranıĢları çok da yanlıĢ değildir. Haklarını bilen ve arayan hastalar, yüksek

tazminat ödemeleri, sağlık hukuku alanında uzmanlaĢan avukatlar, çok büyük idari

yükler, hekimlerin olumlu davranıĢlarına karĢı diğer zorlayıcı etmenler nedeniyle

hekimler defansif tıp uygulamalarına baĢvurmaktadır.

Literatüre bakıldığında, araĢtırmalarda defansif tıp uygulamalarının klinik ve

uzmanlık dalları arasında çeĢitlilik gösterdiği görülmektedir. ABD‟de yapılan bir

araĢtırmada defansif tıbbın % 79-93 oranında görüldüğü; bu uygulamaların acil tıp,

kadın hastalıkları ve doğum uzmanlığı ile diğer yüksek riskli dallarda yaygın olduğu

bulunmuĢtur (Selçuk 2015: 27). Hekimlerin tedavilerden sonra oluĢabilecek ceza

veya hukuk davalarını önleyemeyeceği açıkça görülmektedir. Hukuki düzenlemeler

hekimlerin tanı ve tedavilerini etkilemektedir. Bu hukuki düzenlemeler ülkeler

arasında farklılık göstermektedir. Söz konusu düzenlemeler Türkiye‟de son yıllarda

geliĢmektedir. Fakat yapılan bu düzenlemeler hekimleri ağır sorumluluk altına

sokmaktadır. Bu da hekimlerin defansif tıbba daha sık yönelmelerine neden

olmaktadır (GökĢen, 2014: 21).

Korunmacı veya savunmacı olarak da adlandırılan defansif tıp davranıĢ ve

tutum modeli özetle, hekimin malpraktise iliĢkin kendisini dava tehdidine karĢı

korumak için tanı ve tedaviye yönelik tıbbi iĢlemleri gereksiz yere arttırmıĢ ve

malpraktis davası ile sonuçlanma riski yüksek olan tıbbi müdahalelerden kaçınmak

ve sorumluluk almamak için baĢka hekimlere veya sağlık merkezlerine

yönlendirmeyi esas alan bir olgudur. Bu olgunun iyice anlaĢılıp analiz edilmesinin,

hekimlerin kaygılarını giderici önlemler alınmasına ve sunulan sağlık hizmeti

kalitesini de olumlu etkileyeceği düĢünülmektedir. Çünkü hekimlerin bu endiĢeleri

Page 26: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

11

nedeniyle oluĢturdukları davranıĢ öncelikle hastaya, hekime, sağlık kurumuna zarar

vermekte ve devamında da sağlık harcamalarını arttırmakta, kaynakların israfına

sebep olmaktadır.

Ġstanbul Barosu Sağlık Hukuku Komisyonu‟nun Yeditepe Üniversitesinde 22

Eylül 2006 tarihinde düzenlediği 2.Ulusal Sağlık Hukuku Sempozyumu‟nda Sayın

Arın Namal, konuĢmasında “yapılan geniş çaplı araştırmalar, tanı ve tedavi

girişimlerinin pek çoğunun gerçek endikasyonlardan -gereksinimlerden-

kaynaklanmadığını, yasa karşısında hekimin kendisini savunabilmek kaygısıyla

istediğini ortaya koyuyor. Oysa bir yandan ekonomikleştirme rüzgarları esiyor, daha

ucuza mal etme, gittikçe teknolojikleşen tıp çok pahalı olduğu için masrafları,

giderleri kısma, ama öbür türlü yasaların kontrolü altında kendini savunmak isteyen

hekimin çok daha fazla gereksiz uygulamalar içine itilmesi ve aynı zamanda büyük

hasta yükünden söz etmekte ve yakınmaktayken pek çok sağlık merkezi yasa

karşısında kendisini savunabilmek için hekimi dokümantasyon zorunluluğu içine

itiliyor, 5 dakikada geçiştirdiği muayeneyi 20 dakika kayıtla hasta dosyasına şunu da

yaptım, bunu da yaptım, bunu da eksik bırakmadım tarzında işleme zorunluluğu

yaşıyor. Bunlar arasındaki denge güdülemediğinde, korunamadığında defansif tıp bu

zeminde boy atıyor, hekim aşırı tanı, aşırı tedavi ya da hastadan kaçma, onu

üstlenmeme noktasına sürüklenebiliyor. Bunların hepsi açıktan değil, ama fark

edilmeyen bir tarzda hastaya zarar veren sonuçlardır.” Ģeklinde defansif tıbba dair

değerlendirme yapmıĢtır. Buradan hareketle hekimin sağlık uygulayıcıları ve hukuk

sistemi arasında kaldığı görülmektedir. Dengelerin sağlanmasında kanun yapıcıların

tüm aĢamaları gözden geçirmeleri önem arz etmektedir.

1.2. Defansif Tıbbın Tarihi Süreci

Defansif tıp hakkındaki ilk çalıĢma Smith tarafından 1970 yılında yapılan ve

1971 yılında yayınlanan “The Medical Malpractice Threat: A Study of Defensive

Medicine” isimli makaledir. Bunun akabinde birbirinden bağımsız araĢtırmalar

yapılmıĢ ve defansif tıbbın var olduğu ve dava edilme korkusunun hekimleri tıbbi

uygulamalara karar verme aĢamasında etkilediği sonucuna ortaya konmuĢtur.

Page 27: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

12

Tancredi ve Barondess 1974 yılında ve Hirsh 1985 yılında defansif tıp hakkında

araĢtırmalar yapmıĢtır.

Türkiye‟de defansif tıp ile ilgili alandaki ilk basılı bilgi Prof. Dr. Oğuz

POLAT‟a aittir. Polat, 2001 yılında yayınlanan “Adli Tıp” isimli kitabında defansif

tıp, çekinik tıp veya “defensive medicine” terimlerini kullanmadan bu durumu

“Kamuoyunun biraz da basının yönlendirmesiyle ve bilgisizliğin getirdiği

şartlanmayla her talihsiz olayda hekimlerin sorumlu tutulması artık toplumumuzda

yerleşmiş bir davranış halini almıştır. Özellikle bu tip davaların ele alınmasında

herhangi bir kriterin olmaması ve bilirkişiliğini herkesin üstlendiği bu tip olaylarda

objektif kararların çıkmaması sonucunu getirmektedir. Hastayı tedavi etmekle

yükümlü hekimin bu standartlar sağlanmadığı takdirde risk içeren olaylarda

görevini yapmaktan kaçınacağı veya en azından başkasına yollayacağı ihtimalinin

varlığı zaten yetersiz koşullarda çalışan tıp camiasının yakın gelecekte kaçınamadığı

bir durum olacaktır” Ģeklinde ifade ettiği görülmektedir.

Defansif tıp kavramı son dönemde ve özellikle 1 Haziran 2005 tarihinde yeni

TCK‟nın yürürlüğe girmesinden sonra Türkçe kaynaklarda defansif tıp (Hakeri,

2012; OdabaĢı ve Tümer, 2006; Yorulmaz, 2005), çekinik tıp (OdabaĢı ve Tümer,

2006), savunmacı ve temkinli tıp (Yorulmaz, 2005) olarak kullanılmaya baĢlanmıĢtır.

2005 yılında JAMA‟da yayınlanan bir araĢtırmada Pennsylvania‟da yüksek

riskli uzmanlık alanlarında (acil tıp, genel cerrahi, ortopedik cerrahi, nöroĢirurji,

jinekoloji ve radyoloji) uygulama yapan ve rasgele örnekleme yöntemi ile seçilen

1333 hekim ile yapılan araĢtırmada hekimlerin %88‟i daha önce en az bir defa dava

edildiklerini, %48‟i son üç yıl içinde en az bir defa dava edildiklerini ve %51‟i

sigorta Ģirketleri tarafından son 5 yıldır sigortalanmadıklarını belirtmiĢlerdir

(Studdert et al., 2005: 17)

1.3. Defansif Tıp ÇeĢitleri ve Özellikleri

Defansif davranan hekimler tarafından da kabul edildiği görülmektedir.

Defansif tıp kavramı “güvence davranıĢı” ve “kaçınma davranıĢı” olmak üzere iki alt

bölümde incelenmiĢtir. Güvence davranıĢları için en sık “pozitif defansif tıp”,

Page 28: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

13

kaçınma davranıĢları için ise “negatif defansif tıp” tanımlaması yapılmaktadır

(AltıniĢ, 2014: 89). ABD‟de defansif tıbbı inceleyen yasal organ olan Secratary‟s

Commission Medical Malpractihce de defansif tıbbı, pozitif ve negatif defansif tıp alt

baĢlıklarında incelemektedir (Gürdeniz, 2005: 15).

Sorumluluktan kaçmak maksatlı olarak hasta için izlenecek prosedürlerin

tıbben herhangi bir faydası olmamasına rağmen arttırılması tarzında olan ve

uygulayıcının hastalığın teĢhis ve tedavisinde üzerine düĢenden daha fazlasını

yaptığını göstermek amacıyla baĢvurduğu güvence davranıĢları olarak da

adlandırılan pozitif defansif tıbbi uygulamalardır (Yılmaz vd., 2014: 21). Riskli

hastalardan ve riskli tanı ve tedavi yöntemleri ile karĢılaĢtığında hizmet vermekten

çekinmesi ise negatif defansif tıp olarak ifade edilmektedir.

1.3.1. Pozitif Defansif Tıp (Güvence DavranıĢı)

Pozitif defansif tıp, tanı ve tedavi hizmeti verecek olan hekimi veya sağlık

hizmeti veren kiĢiyi sorumluluktan kurtarmak için çok gerekli olmayan iĢlemler

yapmak olarak tanımlanmaktadır.

Pozitif defansif tıp, hekimin olumsuzlukları ortadan kaldırmak için yaptığı bir

uygulamadır. Bunun için hastaların medikal haklarını kullanmasına engel olmaya

çalıĢır. Uygulanan hizmetin standart olduğunu belgelerle kanıtlamaya çalıĢır, bunu

gelecekte herhangi bir dava söz konusu olduğunda baĢlamadan sonlandırmak için

yapar. Hekim, tıbben gerekmeyen tetkikler ve konsültasyonlar ister. Pozitif defansif

tıp fenomeni en sık olarak tanı tetkiklerinin aĢırı kullanılması durumuyla

örneklendirilmiĢtir (Ertan, 2007: 4). Hastaların kontrol ve takiplerini artırır. Ayrıca

tıbben gerekmeyen ilaçları önerir (Studdert vd., 2005: 2610)

Pozitif defansif tıp uygulamaları Ģu Ģekillerde kendini gösterir (Selçuk, 2015:

10):

1. Hastaneye yatması gerekmeyen hastanın yatırılması,

2. Tıbben gerekmeyen tahlillerin yapılması,

3. Tıbben gerekmeyen görüntüleme incelemelerinin yapılması,

Page 29: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

14

4. Tıbben gerekmeyen ilaçların yazılması,

5. Tıbben gerekmeyen konsültasyonların istenmesi,

6. Sık vizit yapma,

7. Gerekmeyen ameliyatların yapılması,

8. Ayrıntılı kayıt tutma,

9. Hasta ve yakınlarının memnuniyetine aĢırı özen gösterme,

10. Hasta ve yakınlarını bilgilendirmeye aĢırı özen gösterme,

11. AydınlatılmıĢ onam belgelerine aĢırı özen gösterme,

12. Hastayla ilgili olumsuzlukları fazla ayrıntılı olarak tutanağa dökme gibi

uygulamaları içermektedir.

Pozitif defansif tıbbi davranıĢların değerlendirilmesi çerçevesinde; pozitif

uygulamaların iyi tıbbı karĢıladığı, bu uygulamalar sayesinde hekimlerde özellikle

kayıtların sıkı tutulması alıĢkanlığının yerleĢtiği, dolayısıyla; kayıt tutma hatalarının

sebep olduğu yanlıĢ taraf cerrahisi, yanlıĢ hastaya müdahale etme gibi

olumsuzlukların yaĢanma ihtimalinin ortadan kalkabileceği ya da fazladan

görüntüleme tekniklerine baĢvurma ve fazladan tahlil isteme gibi davranıĢlar

sayesinde hekimin hastada olma ihtimalini düĢünmediği hastalıkların dahi tespit

edilebileceği ifade edilmiĢtir (Yılmaz vd., 2014: 22). Pozitif defansif tıbbın hasta

memnuniyetini arttırdığı gözlemlenmekte ise de mali kaynaklar ve zaman kaybı

açısından değerlendirildiğinde uzun vadede hasta ve ülke ekonomisine yararları

tartıĢmalıdır (AydaĢ, 2014: 72). Malpraktis davalarından çekinen hekimler daha fazla

maliyeti olmasına rağmen davalar sonucunda kötü sürprizlerle karĢılaĢmamak için

maliyet hesabı yapmadan, kendilerini yasalar karĢısında güvenceye almak için

defansif tıbbı tercih etmektedirler (GökĢen, 2014: 8).

Studdert vd., (2005) yüksek riskli uzman hekimlere yaptığı bir araĢtırmada

katılımcıların % 93‟nün defansif tıp uyguladıkları, primer olarak da pozitif defansif

tıbbın aĢırı görüntüleme formunun uygulandığı belirtilmektedir. Acil servis hekimleri

ciddi bir hastalığı dıĢlamak istediklerinde özellikle pozitif defansif tıp

uygulamalarına eğilimli olduğu görülmüĢtür.

Page 30: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

15

1.3.2. Negatif Defansif Tıp (Kaçınma DavranıĢı)

Negatif defansif tıp “hekimlerin kendilerini yasal risk kaynaklarından

uzaklaĢtırmak amacıyla malpraktis davasıyla sonuçlanma riski yüksek tanı ve tedavi

yöntemlerini uygulamaktan kaçınmaları” olarak tanımlanmıĢtır (Aynacı, 2008: 3).

Riskli hastaların gözünü korkutarak kaçırma, riskli tedavi yöntemlerinden kaçınma,

hastaları baĢka yere sevk etme, riskli inceleme yöntemlerinden kaçınma ve riskli

cerrahi giriĢimlerden kaçınma gibi davranıĢlar negatif tıp uygulamaları için örnek

olarak verilmektedir.

Negatif defansif tıp uygulamaları Ģu Ģekilde kendini gösterir (Selçuk, 2015:

15):

1. Riskli hastalardan kaçınma,

2. Riskli tedavi yöntemlerinden kaçınma,

3. Riskli inceleme yöntemlerinden kaçınma,

4. Riskli cerrahi giriĢimlerden kaçınma,

5. Riskli hastaları baĢka yere sevk etme,

6. Riskli hastaların gözünü olası yan etkilerle korkutup kaçırma,

7. Riskli hastaları baĢka sağlık kurumlarını överek kaçırma,

8. GiriĢimlerden önce olası bir olumsuzlukta hasta ve yakınlarının

tepkilerinden korunmak için giriĢimlerin riskini abartma gibi

uygulamaları içermektedir.

Malpraktis suçlamasından kaçınmak için riskli tedavi protokollerini

uygulamaktan kaçınan hekimlerin uyguladıkları negatif defansif tıp uygulamaları

nicelikleri kadar tedavilerin niteliklerine etkisi de önemli sorun oluĢturmaktadır. Bir

hekim ve sağlık kuruluĢu olanakları yeterliyken, risklerden kaçınmak için hastayı

baĢka yere sevk etmekle, zaman kaybından ve nakil sırasındaki yetersiz olanaklardan

dolayı hastanın zarara uğramasına neden olan negatif defansif tıp davranıĢları etik

değildir ve hukuka aykırıdır (Selçuk, 2015: 15). Ayrıca büyük Ģehirlerde üst düzey

sağlık kuruluĢlarında bulunan hekimler negatif defans uyguladıklarında hasta büyük

Page 31: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

16

bir mağduriyet yaĢamaktadır, nedeni ise; eĢ değer sağlık hizmetine ulaĢmakta

zorlanmaktadırlar.

Hekimler belirli hastalardan veya giriĢimlerden kaçındıklarında negatif

defansif tıp pratiği ortaya çıkmaktadır. Negatif defansif tıp uygulamaları tıbbi

malpraktis iddialarına ivme kazandırabilir. Defansif tıp uygulamaları, tıp

literatüründe sürekli olarak bahsedilmekte ve mahkemelerin malpraktis kararlarında

da yer alabilmektedir (Polat, 2005: 4).

1.4. Defansif Tıbbın negatif ve Pozitif Boyutları

Hekimlerin çoğu defansif tıp hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olmadıkları

bilinmektedir. Oysa hekimlerin büyük çoğunluğu defansif tıbbı bilerek veya

bilmeyerek yapmaktadır. Hukuki sonuçlarını bilmedikleri için defansif tıp

uygulayarak kendilerini korumayı çalıĢırken kendilerini güç duruma

düĢürmektedirler. Malpraktisten korunmaya çalıĢırken malpraktis yapar konuma

gelmektedirler (Selçuk, 2015: 2). Tıbbi uygulamaları düzenleyen yasal sistemler

ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Ġyi düzenlenmemiĢ sistemler hekimleri tıbbi

tedavinin yüksek maliyetlerinden sorumlu olan defansif tıp uygulamalarına

zorlamaktadır (Volpintesta, 1993: 57). Türkiye‟de Ģartların oluĢmadığı uzun bir

sessizlik döneminden sonra hukuki düzenleme çalıĢmalarının baĢlaması ile ve

özellikle hekimleri ilgilendiren hukuki düzenlemelerle Yeni TCK‟nın 1 Haziran 2005

tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra tıp meslek örgütleri, tıp çevreleri ve çok az da

olsa sağlık hukuku çevrelerinde defansif tıp uygulamalarının baĢlayacağı ve artacağı

belirtilmeye baĢlanmıĢtır (Aynacı, 2008: 28).

Defansif tıp uygulamaları öncelikli olarak davadan korunmak için kanıta

dayalı tıp kuralları içinde uygulanan tıbbi iĢlemlerdir (Kumar, 2010: 2126). Pozitif

defansif tıp uygulaması üç kategoride değerlendirilebilir. Birincisi, kötü sonuçların

ortaya çıkmasını azaltmak için yapılan uygulamalar; ikincisi, hastaları malpraktis

iddialarından caydırmak için yapılan uygulamalar ve üçüncüsü ise hukuksal sürece

girecekse standart tedavinin verildiğine dair kanıt hazırlamak için ilave ama gereksiz

testlerin yapıldığı uygulamalardır (Project, 1971: 994). Pozitif defansif tıp

uygulaması içinde bulunan aydınlatılmıĢ onam alma, hasta ile ilgili belgelerin daha

Page 32: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

17

düzenli tutulması, hastanın sırrının saklanması, hukukun yasakladığı tıbbi

uygulamalardan uzak durma gibi uygulamalar hasta yararına olan ve hukukun

istediği davranıĢlardır (Selçuk, 2015: 32). Bu kayıtların düzenli bir Ģekilde alınması

ve saklanması hasta için olumlu iken hekim açısından da tıbbi malpraktis

suçlamalarından korunmak ve kurtulmak için de oldukça önemlidir.

Negatif defansif tıbbı uygulayan hekim kamu görevlisi ise, negatif defansif

tıp amacıyla riske girmemek için yapabileceği giriĢimleri yapmamakla görevini

yapmamıĢ ya da ihmal etmiĢ de olmaktadır. Hekim bu durumda TCK‟nın 257.

Maddesini (görevi kötüye kullanma) de ihlal etmiĢ olur. Negatif defansif tıp

uygulaması sırasında vücut bütünlüğünün zarar görmesi, kasten yaralamanın

iĢlenmesi TCK 88. Maddede açıklanmaktadır (Selçuk, 2015: 46). Negatif defansif tıp

uygulamaları hastanın mağduriyetine ve hatta hastanın zarar görmesine neden

olmaktadır.

1.4.1. Gereksiz Tahlil ve Tetkik Yapılması

Hekimlerin malpraktis davalarına karĢı geliĢtirdikleri davranıĢlar içerisinde

yer alan pozitif defansif tıp hastaya müdahale edilip gerekli önlemlerin alındığının ve

gerekli olan tüm tanı-tetkik ve tedavilerin yapıldığının kanıtı olarak belgelendirilmek

isteğinden doğar. Hekimler bir tetkiki yapmayı gerekli görmediğinde bunun klinik

tercihini bilimsel olarak açıklayabilmelidir (Woodward, 2010: 335). Bunun için tıbbi

kayıtların düzenli ve ayrıntılı tutulması önemlidir. Gereksiz görüntüleme yöntemleri

Anayasanın 17. Maddesine, HHY‟nin 6, 11 ve 24. Maddelerine aykırıdır. Bir

hekimin ya da sağlık kuruluĢunun ekonomik çıkar sağlamak için gerekmediği halde

görüntüleme uygulaması yapması sonucunda oluĢan yan etkiler komplikasyon olarak

kabul edilemez. Bu durumda kasten veya olası kasıtla yaralama suçu oluĢabilir

(Selçuk, 2015: 43).

Karın ağrılı hastalar için daha fazla tanısal görüntüleme yöntemleri kullanımı

ve boğaz ağrısı ile hekime baĢvuran hastada kan tahlilleri, idrar tahlili, ileri

radyolojik tetkikler, hatta hastanın hastanede yatırılarak takip edilmesi defansif tıp

uygulamasının örnekleri arasında ifade edilebilir.

Page 33: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

18

Yapılan bir araĢtırmada defansif tıp uygulamalarından biri olan tıbben gerekli

olmayan tetkikleri isteme sıklığıyla ilgili olarak hekimlerin % 44,8‟inin çok sık veya

sıklıkla bu yönteme baĢvurdukları tespit edilmiĢtir (Aytur, 2013: 36). Ülkemizde

yapılan benzer bir araĢtırmada da hekimlerin yaklaĢık %30,3‟nün her zaman veya

çoğu zaman gerekli olmayan tetkikleri isteme gibi bir pozitif çekinik tıp

uygulamasına yöneldikleri bildirilmiĢtir (Aynacı, 2015: 47). Pozitif defansif tıp

uygulaması hastanın memnuniyetini arttırmakta ve hekimin hastayla daha çok

ilgilendiği kanısını oluĢturmaktadır. Bu nedenle hekimler bu uygulamayı daha çok

tercih etmektedirler.

1.4.2. AydınlatılmıĢ Onam

Günümüzde “babacan” hekim tavrı olarak adlandırılan, kararın hekim

tarafından verilip yapılacakların hastaya iletilmesi Ģeklinde yürüyen ve hastanın

neredeyse tamamen edilgen durumda bulunduğu paternalistik hasta-hekim iliĢkisi

miadını doldurmuĢ bir iliĢki türü olarak görülmektedir Hasta-hekim iliĢkileri gerek

sağlık hizmetlerinin ticarileĢmesi yüzünden, gerekse de hastaların/toplumun

bilinçlenmesi, eğitim düzeyleri ve beklentilerindeki geliĢmelerden kaynaklı olsun

yeni bir boyut kazanmıĢtır (Bakar, 2016: 10). Kazanılan bu boyut sayesinde

hastaların bilgilendirilmesi ve hastanın tedavi sürecine dahil edilmesi

sağlanmaktadır.

ABD‟de bir hastanın 1957 yılında karĢılaĢtığı komplikasyonlardan

bilgilendirilmediği için dava açması sonrası Amerikan Yüksek Mahkemesi Amerikan

Cerrahlar Birliği‟nin yaptığı bir tanıma dayanarak “aydınlatılmıĢ onam” kavramını

gündeme getirmiĢtir (Namal, 2006: 15). AydınlatılmıĢ onam ve hastayı aydınlatma

süreci; hasta-hekim arasındaki güvene dayalı iletiĢimin açık, samimi ve dürüst bir

göstergesi olması ile birlikte hastanın kendi geleceğini belirleme özgürlüğü, kiĢilik

hakları ve hasta haklarına saygının da en önemli belgesidir (Bakar, 2016: 11). Onam

formu sayesinde hasta kendisine yapılacak iĢlemin detaylarını ve üzerine düĢen

sorumlulukları öğrenmektedir.

HHY‟nin 15. Maddesinde hastanın; “sağlık durumunu, kendisine

uygulanacak tıbbi iĢlemleri, bunların faydaları ve muhtemel sakıncaları,

Page 34: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

19

alternatif tıbbi müdahale usulleri, tedavinin kabul edilmemesi halinde ortaya

çıkabilecek muhtemel sonuçları ve hastalığın seyri ve neticeleri konusunda sözlü

veya yazılı olarak bilgi istemek hakkına sahip olduğu” belirtilmiĢtir. HHY‟nin 24.

Maddesinde hastanın onamının (rızasının) gerekliliği belirtilmektedir.

“Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dıĢında, kiĢinin vücut

bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi

tutulamaz.”

Sağlık Bakanlığı Sağlık Kalite Standartlarının (SKS) Hasta ve ÇalıĢan Odaklı

Hizmetlerin 5.standardı da onamlarla ilgilidir (SKS, 2016: 123).

“HHD05 Her türlü tıbbi müdahale öncesinde hasta rızası alınmalıdır.”

Onam formları eskiden yalnız ameliyatlardan önce “Ameliyatı kabul

ediyorum, isim soyisim ve imza” biçiminde hasta dosyasında küçük bir not Ģeklinde

yer alırken; günümüzde genel vekâletnameleri andırır hastaya özgün onam

belgelerine dönüĢmüĢtür. Ek-3‟te ayrıntılı ve defansif tıp özellikleri taĢıyan bir onam

belgesi yer almaktadır. Müdahalenin hayati önem taĢıdığı hallerde de müdahalenin

risklerinin belirtilmesi gerekir. Aksi takdirde hastanın ameliyata rıza göstermeme

ihtimalinin bulunması, aydınlatmanın yapılmamasının gerekçesi olamaz (Hakeri,

2012: 290).

Onam, bilgilendirme yapılmadan alınırsa, yapılacak iĢlem tıbba, ahlâka,

mevzuata ve kamu düzenine aykırı olması nedeniyle hastanın sonradan tedaviyi

istememesi durumunda geçersizdir (Kara, 2009: 41).

1.4.3. Gereksiz Ġlaç Yazma

Hekimin gereksiz ilaç yazması baĢlı baĢına suç teĢkil etmektedir. Öyle ki

ilaçların yan etkisi açısından hasta olumsuz etkilenirken, maliyet açısından

değerlendirildiğinde de ülke ekonomisi olumsuz etkilenmektedir. Defansif tıp

uygulaması olarak değerlendirilen gereksiz ilaç yazma iĢlemi bu bağlamada yanlıĢ

bir davranıĢ olarak kabul edilmektedir. Hekim ve sağlık kuruluĢu kendi çıkarları için

Page 35: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

20

bilerek ve isteyerek ilaç verdiklerinde ortaya çıkan neticeden kasten sorumlu

olmaktadırlar (Selçuk, 2015: 44).

Anayasanın 17. Maddesine “Herkes, yaĢama, maddî ve manevî varlığını

koruma ve geliĢtirme hakkına sahiptir. Tıbbî zorunluluklar ve kanunda yazılı haller

dıĢında, kiĢinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbî

deneylere tâbi tutulamaz.” Hükmü yer almaktadır. Bu bağlamada hastanın gereksiz

yere ilaç verildiğini bilmesi halinde buna onam vermeyeceği ve onam verse bile tıbbı

endikasyon olmadığından geçersiz olacağına göre bu iĢlem hukuka aykırı olacaktır.

Ayrıca gereksiz ilaç yazma iĢlemi HHY‟nin 6. ve 24. Maddesince de kabul

edilmemektedir.

1.4.4. Gereksiz Ġnvaziv Tıbbı ĠĢlem Yapmak

Tıbbi giriĢimin hukuki olması için gerekli dört koĢuldan biri tıbbi giriĢim için

tıbbi gereklilik (endikasyon) olması gereğidir. Tıbbi gereklilik olmadan yapılan

iĢlemler hukuka aykırı olacaktır. Endikasyon olmadan yapılan giriĢimsel iĢlem

taksirli fiil olarak kabul edilemez, çünkü bilerek ve isteyerek yapılır. Defansif tıp

kapsamında yapılan uygulamalar da tıbbi endikasyon olmadan yapıldığı için

yaralama ile sonuçlanırsa bu kasten yaralama suçunu oluĢturacaktır (Selçuk, 2015:

41)

Gereksiz invazif uygulamalar hasta için çok önemli riskler ortaya

çıkarmaktadır. AraĢtırmalarda birçok uzman hekim biyopsi yapmalarını veya

hastaları biyopsiye göndermelerini defansif sebepler olarak tanımlamıĢlardır.

Biyopsinin en fazla istendiği klinik durumlardan birisi meme kanserleri olduğundan,

defansif tıbbın artan riskinden en büyük oranda etkilenmiĢ görünen kadın hastalardır.

DüĢük verimli tanı testleriyle iliĢkili yanlıĢ pozitif sonuçlar, özellikle de Ģüpheli

bulgular kalite konusunda duygusal huzursuzluk oluĢturduğu durumlarda, ilave

invazif veya komplikasyon riski yüksek tıbbi yöntemlerin uygulanmasına

yönlendirmektedir (Studdert et al., 2005). Biyopsi iĢlemi gerçekleĢtirmeden büyük

bir cerrahi geriĢimde bulunmanın da doğru bir uygulama olduğunu söylemek yanlıĢ

bir ifade olacaktır.

Page 36: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

21

1.4.5. Hekimin Hizmetten Çekilmesi veya Hastayı Sevk Etmesi

Kurum içi defansif tıp uygulamaları, pozitif defansif uygulaması olarak

konsültasyon istemek, negatif defansif uygulaması olarak da hastayı sevk etmek

olarak görülmektedir. Konsültasyon ihtiyacı olmayan bir hasta için hekim ortaya

çıkabilecek riskleri paylaĢmak ve/veya sorumluluğu baĢka bir hekime atmak adına

konsültasyon talebinde bulunur ve pozitif defans uygular. Konsültan hekimler ise

defansif uygulama olarak yollanan materyalin yetersiz olduğunu, BT, MRG ve USG

tetkiklerde hastanın uyumsuzluğu, hastada gaz olması gibi nedenlerle raporlamanın

sağlıklı biçimde yapılamadığını öne sürerek yuvarlayarak yanıtlamaktadır (Selçuk,

2015: 16).

Hekimin tedaviyi reddetme hakkı vardır. Hekimin tedaviyi reddetme hakkı

konusu Tıbbi Deontoloji Nizamnamesinin 18. ve 19. Maddelerine dayanmaktadır.

Hekim, çağdaĢ bilimsel tıp olanaklarına uymayan tedavilerini reddetme hakkına

sahiptir. Bu nedenle hekimin, uygulayacağı tedavi yöntemini seçerken bilimsel,

çağdaĢ tıp olanaklarını kullanma hakları vardır (BüyüksağiĢ, 2005: 120). Hekimin

tedaviyi reddetme hakkı ancak çeĢitli koĢullar yerine geldiğinde mümkün

olabilmektedir. Hekimler acil durumlarda hastasını stabil duruma getirmeden

hastasını reddetme hakkına sahip değildir.

Hekim, elindeki imkanları ile tedavi etmesi gereken hastayı gerekmediği

halde baĢka bir sağlık kuruluĢuna yönlendirmesi halinde hastaya ulaĢım süresi içinde

bir zarar gelirse bundan sorumlu olacaktır. KiĢinin ölmesi halinde TCK Madde 83‟e

göre kasten öldürmenin ihmali davranıĢla iĢlenmesi, hastanın vücut bütünlüğü zarar

görmesi halinde ise TCK Madde 88‟e göre kasten yaralamanın ihmali davranıĢla

iĢlenmesi söz konusu olabilmektedir. Hekimler, malpraktis dava iddialarından

kurtulmak için doğrudan defansif uygulama yaptıkları gibi birbirlerine sorumluluk

atmaya çalıĢırken hastaya tekrar defansif uygulama yapabilmektedirler.

1.5. Türkiye’deki Defansif Tıp Uygulamaları

Özellikle 1990‟lı yıllarda ülkemizde malpraktis konulu davaların artıĢ

göstermeye baĢladığı retrospektif araĢtırmalarla tespit edilmiĢ ve bu artıĢın istikrarlı

Page 37: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

22

bir Ģekilde devam edebileceği hususu da vurgulanmıĢtır (Yılmaz vd., 2014: 29).

Konu ile ilgili ülkemizdeki yayınlar henüz kısıtlı ama bazı bulgular suçlayıcı-

cezalandırıcı malpraktis modeli ve tazminat sisteminin en yoğun uygulandığı

ABD‟nin uzun yıllar süren tecrübesinin kötü sonuçlarının Türkiye‟de de aynı Ģekilde

ilerleyeceğini desteklemektedir. Türkiye olarak aynı süreçleri 10-20 yıl yaĢayıp

sonrasında Amerika‟daki gibi kötü sonuçları gösteren aynı yayınları yapmak, aynı

tartıĢmalara girmek büyük bir iĢgücü, maliyet ve hastalara zarara neden olacaktır

(Olcay vd., 2015). Konu hakkında dünyadaki uygulamalardan örnek alarak,

kültürümüze uygun çalıĢmaların yapılması sayesinde bahsi geçen zararların

Türkiye‟de oluĢmasının önüne geçilebilmesi sağlanabilir.

Yazılı baĢvurma alıĢkanlığı olmayan topluma „alo Ģikayet hattı‟ ile kolay

Ģikayet yolu açılması, HHY gereğince sağlık kurumlarında kurulan hasta hakları

kurullarının, Ģikayet durumunda ayrıntılı inceleme yapması defansif tıbbın artıĢında

etkili olduğu görülmüĢtür.

Hekimin hastasından tetkik isterken bütçe uygulama talimatları nedeniyle

kendini sınırlandırılmıĢ hissetmesi, performans sistemiyle kotayı doldurmak için çok

sayıda hasta bakmak zorunda olması ve karĢılaĢabileceği malpraktis davaları

hekimleri defansif davranmaya itmektedir. Türkiye‟de de tıbbi uygulama hatası

iddiası ile açılan davalarda ve bilirkiĢilik kurumlarına yapılan hasta hakları ihlalleri

ile ilgili baĢvurularda önceki yıllara göre önemli artıĢ gözükmektedir (Yorulmaz,

2005; Ertem vd., 2009; Sayek, 1998; Gökmen vd, 2010; Çokar, 2009).

Hekimin yapmıĢ olduğu tıbbi müdahaleden dolayı bir zararın ortaya çıkması

durumunda, tazminat sorumluluğunun kaynağını doğrudan doğruya kanun hükümleri

belirler (Canbolat, 2009: 166). Tıbbi müdahaleden doğan zarar nedeniyle hekim

yüksek miktarlarda tazminat ödemek zorunda kalmaktır.

Son yıllarda hasta hakları ve tıp mesleğindeki etik kurallarla ilgili ulusal ve

uluslararası kuralların yaygınlaĢması ile hekimlik sözleĢmesinin dayandığı temel

olan hekim ile hasta arasındaki “güven” iliĢkisinin sağlanması ve korunması

amaçlanmaktadır. Bu belgelerde hastalara tanınan haklar ile hekime yüklenen borçlar

ve verilen yetkilerin ihlali hukuksal ve cezai sorumluluk doğurabilir (Fidan, 2010:

Page 38: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

23

361). Hekimlerin meslek uygulamaları sırasında yaralama ya da ölüme neden

olduklarında hekimlere özel yaptırım getiren bir kanun bulunmamakta ve hekimler

TCK‟nın ilgili maddeleriyle yargılanmaktadır (Hancı, 1999: 78). Hekimlerin tıbbı

giriĢimlerindeki temel yaklaĢımlar, kuralları ve istenmeyen bir sonuçla

karĢılaĢtığında, bu durumun kusur mu, yoksa kaçınılmayan sonuç mu olduğunun

saptanmasında kullanılacak temel ölçütleri belirleyen bir düzenlemeye gereksinim

duyulmaktadır. Bu düzenlemenin bizim en temel yasamız olan tıp ve hekimlik

alanına iliĢkin temel kuralları düzenleyen 1219 Sayılı Tababet ve ġuabatı

Sanatlarının Tarzı Ġcrasına Dair Kanun‟da hekimler ile ilgili bölümde yapılması ile

hekimler TCK‟nın ilgili maddelerinin baskısı olmadan mesleklerinin gereğini yerine

getirebileceklerdir (OdabaĢı ve Tümer, 2006: 59).

Hekim sorumluluk sigortası 30.07.2010 tarihinden itibaren zorunlu hale

gelmiĢtir ve tam adı „Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk

Sigortası‟ olarak değiĢtirilmiĢtir. Konuya iliĢkin 23 Mayıs 2015‟te yayınlanan tebliğ

aĢağıdadır (Resmi Gazete, s. 29364)

„Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında

Kurum Katkısına İlişkin Usul Ve Esaslara Dair Tebliğ (2010/1)

Bu tebliğin amacı, Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali

Sorumluluk Sigortası primine yapılacak kurum katkısına ilişkin usul ve

esasların belirlenmesidir.

Bu Tebliğ doğrudan sağlık hizmeti sunan, kamu veya özel sağlık kurum

ve kuruluşları ile sağlık birimlerinde çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta

uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ile ilgili kurum ve kuruluşları

kapsar.

Primlerin Ödenmesi ve Kurum Katkılarının Tahsili ile İadesi

(1) Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve

tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, yaptıracakları sigorta

sözleşmesinin primlerini sigortacıya veya sigorta acentesine ödedikten sonra,

ödedikleri prim tutarının yarısını döner sermayesi bulunan kurumlarda döner

sermayeden, döner sermayesi bulunmayan kurumlarda kurum bütçesinden

geri alır. Geri ödemeler, sigortaya ilişkin poliçe veya sigorta şirketi ya da

sigorta acentesinin kaşesini taşıyan prim ödeme makbuzunun bir örneğinin

ibrazı üzerine ilgili kurum tarafından en geç otuz gün içinde yapılır.

(2) Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri

ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan sigortalılar için yapılacak

Page 39: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

24

sigorta sözleşmesinin primleri, kurum ve kuruluşları tarafından sigortacıya

veya sigorta acentesine ödenir. Ödenen primin yarısı sigortalıya yansıtılır.

(3) Mesleklerini serbest olarak icra eden tabipler, diş tabipleri ve tıpta

uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ile sözleşmeli aile hekimlerinin

sigorta primlerinin tamamı kendileri tarafından ödenir.

(4) Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve

tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların, herhangi bir nedenle sigorta

sözleşmesinin sona ermesi durumunda, sona erme tarihinden sonraki günlere

ait iade edilen primin kurum katkısına karşılık gelen kısmı otuz gün içinde

sigorta ettiren tarafından ilgili kamu kurum veya kuruluşuna ödenir.

(5) Kamu kurum ve kuruluşunda çalışan sigorta ettirenin, kurum katkı

yükümlüsünü değiştirecek şekilde iş değişikliği yapması durumunda, sigorta

sözleşmesi sona erdirilmemişse, değişiklik tarihinden sonraki günlere ait

primdeki kurum katkısı otuz gün içinde sigorta ettiren tarafından ilgili kuruma

geri ödenir.

(6) Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri

ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların, herhangi bir nedenle

sigorta sözleşmesinin sona ermesi durumunda, sona erme tarihinden sonraki

günlere ait iade edilen primin sigortalının katkısına karşılık gelen kısmı otuz

gün içinde sigorta ettiren tarafından sigortalıya ödenir.

Bu Tebliğ 30.07.2010 tarihinde yürürlüğe girer.‟‟

Kamu sağlık kurum ve kuruluĢlarında çalıĢan tabipler, diĢ tabipleri ve tıpta

uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, tıbbi kötü uygulama nedeniyle

kendilerinden talep edilebilecek zararlar ile kurumlarınca kendilerine yapılacak

dönüĢlere karĢı sigorta yaptırmak zorundadır. Bu sigorta priminin yarısı kendileri

tarafından, diğer yarısı döner sermayesi bulunan kurumlarda döner sermayeden,

döner sermayesi bulunmayan kurumlarda kurum bütçelerinden ödenir (Tıbbi Kötü

Uygulamaya ĠliĢkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Kurum Katkısına ĠliĢkin

Usul ve Esaslara Dair Tebliğ (2010/1)‟de DeğiĢiklik Yapılmasına ĠliĢkin Tebliğ

(2015/9) Geçici Madde 1).

Bu sigorta hekimleri herhangi bir mesleki faaliyeti nedeniyle verdikleri

müdahaleye karĢı güvence altına almaktadır. Hekim mesleki sorumluluk sigortası

poliçede yazılı olan teminat limitinde ödenecek tazminat miktarı belirlenir.

Ġstanbul Sağlık Odaları Koordinasyonu tarafından 03.07.2002 tarihinde

yapılan basın açıklamasında Tıbbi Hizmetlerin Kötü Uygulamasından Doğan

Sorumluluk Kanun Tasarısı ile benzer yasaların uygulandığı ülkelerde görüldüğü gibi

Page 40: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

25

defansif tıp eğiliminin artmasına neden olacağı belirtilmiĢtir. Ġstanbul Tabip

Odası‟nın 12 Aralık 2006 tarihli Etik Kurul Toplantısında Defansif tıp geliĢmesinin

tüm sağlık ortamımız için olumsuzluklara neden olacağı vurgulanmıĢtır. Ġzmir Tabip

Odası‟nın milletvekillerine yazdığı 24.01.2007 tarihli mektupta ise Zorunlu Mali

Sorumluluk Sigortası yasa tasarısı metninin kabul edilmesi ile hekim hasta

iliĢkilerinin bozulacağı, hekimlerimizi defansif tıp uygulamasına yönelteceği

uyarılarında bulunulmuĢtur (Aynacı, 2008: 28).

Mesleki sorumluluk sigortasının olası sonuçları aĢağıdaki gibi sayılabilir:

Ortaya çıkan mesleki uygulama hatalarını azaltıcı sağlık hizmetinin

niteliğini arttırıcı bir etkisinin olmadığı,

Sağlık hizmet sunumu sonrasında açılan davaları sayısal olarak arttırdığı,

Primlerin yüksekliği sebebiyle hekimlerin gelirlerini azaltıcı etkisinin yanı

sıra hekimleri riskli hizmetleri sunmaktan kaçınmaya sevk ettiği,

Olası riskin azaltılması amacıyla çok sayıda tetkike baĢvurulması,

Defansif tıp eğiliminin artması sebebiyle hizmetin pahalılaĢmasına sebep

olduğu,

Toplumsal yarar açısından uygun olmadığı.

Türkiye Sigorta Birliğinin açıkladığı verilere göre 2016 yılında mesleki

sorumluluk sigortası için toplanan prim tutarı 48 milyon 267 bin 453 TL’dir. Aynı

yıl sağlık hizmetlerinden kaynaklanan zararlar nedeniyle ödenen tazminat (hasar)

tutarı ise 7 milyon 738 bin 387 TL’dir. Yani yıllık toplanan primin yalnızca

%16.03’ü sağlık hizmetinden doğan zararlar nedeniyle mahkemelerce karar verilen

tazminatların ödenmesi için kullanılmıĢtır. Toplanan paranın %84’ü ise sigorta

Ģirketlerine gitmiĢtir. Üstelik tazminat ödemelerinde kullanılan %16.03‟lük payın

içine yargılama giderleri, avukatlık ücreti, harçlar nedeniyle yapılan kesintiler de

dahildir. Dolayısıyla toplanan primin yaklaĢık %10‟unu mağdur olan hastalara

ayrıldığı görülmektedir. Toplanan kaynağın %90‟ı ise amaç dıĢı kullanılmaktadır

(http: //www.ttb.org.tr, 2017). Amaç dıĢı kullanılan bu miktarın azımsanmayacak

kadar çok oluĢuna dikkat çekmek ve yeni düzenlemelerin sağlanması için gerekli

çalıĢmaların yapılması oldukça önem arz etmektedir.

Page 41: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

26

1.6. Diğer Ülkelerde Defansif Tıbba BakıĢ

Defansif tıp eğiliminin bu kadar çok olmasının bir nedeni de yıllar içerisinde

giderek artan malpraktis tazminatlarıdır. 2000 yılında Amerika‟da bu artıĢ %175 ile

ortalama bir milyon dolara ulaĢmıĢtır. Tazminatlardaki artıĢ sigorta sorumluluk

primlerinin de yükselmesine neden olmaktadır. Yine Amerika‟da bu primler

1975‟ten günümüze yaklaĢık %2000 oranında artıĢla toplam 26 milyar dolar

olmuĢtur. Malpraktis sorumluluk sigorta primleri Amerika‟da sadece 2002 ve 2003

yılları arasında %60 artmıĢtır. Bu davacıların talep ettikleri tazminat sayı ve

büyüklüğünü yansıtmaktadır (Tuers, 2013: 4; Akt. Aytur, 2013: 9)

Kanıta dayalı tıp ve klinik kılavuzlar; hekimin tanı ve tedavi boyunca karar

vermesine yardımcı olan kanıt, deneyim ve özen yollarını gösteren güncel

yaklaĢımlardır. Bu kılavuzlar, hekimler arasındaki görüĢ, yorum ve birikim farkı

nedeniyle tam benimsenmemiĢtir. Amerika‟da hekimlerin kanıta dayalı

savunmalarına karĢın davacılar da ihmalli davranıĢları öne sürmektedir (Selçuk,

2015: 58)

Amerikan Tıp Birliği (AMA) BaĢkanı Dr. Donald J Palmisano

“Massachusetts‟deki tıbbi sorumluluk ortamının hekimlerin hizmetlerinin

kısıtlamaya, hastaların da hizmet alamamaya baĢladığı bir noktaya kadar bozulması

AMA‟yı kaygılandırmaktadır. Yasa koyucu ciddi reformlar yapana kadar

ulusumuzun krizi sadece ağırlaĢacaktır” diyerek konuyla ilgili endiĢesini ifade

etmiĢtir (Zengin, 2004). Tıbbi sorumluluk nedeniyle hekimlerin dava edilmeleri,

hekimleri iĢlerinin gereğini yapmaktan alıkoymakta ve hastaların da ihtiyaç duyduğu

sağlık hizmetinden yoksun bırakmaktadır.

Yapılan bir araĢtırmada, ABD‟de her yıl 44 bin - 98 bin arasında gereksiz

ölümlerin, 1 milyonun üzerinde yaralanmanın tıbbi hatadan kaynaklandığı tahmin

edilmektedir. 100-300 yatak kapasiteli hastanelere tıbbi hatalara bağlı uzun süre

kalmalardan ve komplikasyonlardan dolayı her yıl bir milyon ile üç milyon dolar

arası maliyet çıktığı ve milyonlarca dolarlık tazminat davaları açıldığı

belirtilmektedir (Yıldırım vd., 2009: 358)

Page 42: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

27

ABD‟de defansif tıbbın 2008 yılında toplam sağlık harcamalarının %2.4‟üne

denk gelen 55.6 milyar dolar olduğu tahmin edilmektedir (Mello vd., 2010: 77)

ABD‟de malpraktis krizleri esnasında hastaları seslerini yükseltmeye teĢvik

eden güvenlik kampanyaları ve basının sorumsuz yayınları neticesinde hastalar

önyargılı hale getirilmiĢ, bunlara ilaveten basında yer alan milyon dolarlarla ifade

edilen yüksek ödül niteliğindeki davalar birçok kiĢi için yeni malptraktis davaları

açılmasında motivasyon kaynağı oluĢturmuĢtur (AydaĢ, 2014: 62). Bu kaynağın

sonucu olarak da hekimler defansif tıp uygulamalarına yönelmektedirler.

ABD‟de pozitif defansif tıbbın en büyük teĢvik kaynağı hastanın var olan

sağlık sigortasıdır. Böylelikle hekim de hasta da bakım giderlerini yüklenmemektedir

(Kessler, 2011: 95). Japonya‟da yapılan bir anket çalıĢmasında gastroenteroloji

uzmanları arasında % 98 oranında defansif tıp uygulaması saptanmıĢtır (Hiyama et

al., 2006: 7675)

Ġngiltere‟de 300 hekim üzerinde yapılan bir araĢtırmada katılımcılardan

%98‟i hasta Ģikayeti olasılığına karĢılık uygulamalarda bazı değiĢiklikler yaptıklarını,

sadece %2‟si hiç bir değiĢiklik yapmadıklarını belirtmiĢ; Hekimlerin dava edilme

endiĢeleriyle defansif tıp uygulamaları arasında yüksek bir korelasyon bulunmuĢtur.

AraĢtırmanın sonuçları hastanın Ģikayet olasılığının sonucu olarak hekimlerin önemli

uygulama değiĢiklikleri yaptıklarını göstermiĢtir. Hekimlerin yarısından fazlasının

gerçekleĢtirdiğini belirttiği defansif tıp uygulamalarından en yaygın olanları teĢhis

tetkiklerinde artıĢ, sevklerde, tedavi sonrası takipte, daha detaylı hasta

bilgilendirmede ve detaylı kayıt tutmada artıĢ olarak tespit edilmiĢtir. Hekimlerin

%30‟dan fazlası dava edilme veya Ģikayet edilme endiĢesi yaĢadıklarını belirtmiĢtir.

Bütün defansif tıp uygulamaları hekimin riskle ilgili endiĢeleriyle önemli bir Ģekilde

bağlantılı görünmüĢ, fakat bu bağlantının negatif defansif tıp uygulamalarında daha

güçlü etkisi olduğu bildirilmiĢtir (Summerton, 1995: 27).

Page 43: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

28

1.7. Defansif Tıbbın Nedenleri

Defansif tıbbın nedenleri arasında ilk olarak hekim ve hasta iliĢkisi

önemsenmekte ve aralarındaki güven duygusuna vurgu yapılmaktadır. Sağlık sektörü

hizmet sektörü içerisinde yer alsa da sağlık iĢletmeleri diğer hizmet sektörlerinde yer

alan iĢletmelerden farklılık göstermektedirler. Diğer hizmet sektörlerinde müĢteri

alacağı hizmet ile ilgili beklenti ve istekleri sayesinde iĢletmeleri yönlendirebilme

imkanına sahipken, sağlık iĢletmelerinden hizmet alan hastalar yeterli teknik ve

profesyonel yeterliliğe sahip olmadığından dolayı sağlık hizmetlerini yönlendiremez

ve etkileyemezler (Gemlik ve ġiĢman, 2011: 91). Bu nedenle hekimin hastaya

hastanın da hekime güvenmesi oldukça önemlidir. Hekime duyulan güvenin iletiĢim

sürecindeki rolü ġekil 1‟de gösterilmiĢtir.

ġekil 1. Hasta Ġle ĠletiĢim Süreci

Kaynak: Berrios-Rivera vd., 2006: 386.

ġekil 1‟den anlaĢılacağı üzere hekim hasta iletiĢiminde kavramsal çerçevesi

çizilmiĢ olan iliĢkide hekime duyulan güven, hastanın pozitif tavır ve davranıĢlar

Hekim ĠletiĢim Stili

Hasta

Hekime Güven

Pozitif Tutum ve DavranıĢlar

Olumlu Sağlık Çıktıları

Page 44: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

29

sergilemesi ve olumlu sağlık çıktıları elde edilmesini sağlamaktadır. Hasta haklarının

çok önemsenmesi nedeniyle hastaların tavır ve davranıĢları olumsuz yönde değiĢmiĢ;

bu süreç hekimlerin ürkek davranmasına sebebiyet vermiĢtir. Aynacı‟nın 2008

yılında yapmıĢ olduğu araĢtırmada hekimlerin, Türkiye‟deki tıbbi malpraktis dava

sayılarının artmakta olduğu gerçeğinin farkında oldukları ama bu farkında olmanın

gereklerini tıp hukuku konularına gereken önemi vermeyerek yerine getirmedikleri

tespit edilmiĢtir. Hekimlerin, komplikasyon-malpraktis ayrımının net olarak

yapılamadığını düĢündükleri ve tıbbi malpraktis sigortası hakkındaki fikirlerin

dağınık olduğu tespit edilmiĢtir.

Defansif uygulamalar yaĢamın her alanında kiĢiler arası özel iliĢkilerden her

türlü iĢ yaĢamında görülmektedir. Tıp bilimine uygun tıbbi tedaviye rağmen hasta

sağlığına kavuĢmazsa hekim sorumlu değildir. Tıp kurallarına ve hukuka uygun

davrandığı sürece ortaya çıkan durumlar komplikasyondur. Ancak Tıp ve hukuk

kurallarına aykırı davranıĢ halinde oluĢan malpraktisden hekim sorumludur (Selçuk,

2015: 17). TeĢhis koyamama ya da yanlıĢ teĢhis koyma, yetersiz gözlem malpraktis

nedeni sayılmasından dolayı hekimlere haklarında malpraktis davası

açılabilmektedir. Hasta ve yakınları tarafından Ģikâyet edilen hekimler medya

tarafından da kötü hekim olarak isnat edilmektedir. Bununla birlikte sağlık kuruluĢu

yönetiminin malpraktis davalarında kurumun adının geçmesini istememesi ve bu

nedenle de çalıĢan hekimlerine dikkatli olmaları konusunda baskı yapılması gibi

nedenlerden de kaynaklanmaktadır.

Yazılı baĢvurma alıĢkanlığı olmayan topluma „alo Ģikayet hattı‟ ile kolay

Ģikayet yolu açılması, Hasta Hakları Yönetmeliği (HHY) gereğince sağlık

kurumlarında kurulan hasta hakları kurullarının Ģikayet durumunda ayrıntılı inceleme

yapması defansif tıbbın artıĢında etkili olmuĢtur.

Hekimlerin zorunlu mesleki sigorta yaptırmaları Ģikayet artıĢında ayrı bir

etkendir. Hastaların, hekimlerin sigortasının olması nedeniyle Ģikayetlerini

sürdürmeleri dikkat çekicidir. Çünkü hekimin ödeme gücü olmasa da sigortadan para

alma garantisi düĢüncesi Ģikayette bulunana cazip gelmektedir. Yargının da karar

gereğinin sigorta tarafından ödenecek düĢüncesiyle hasta lehine karar vermelerinin

etkili olduğu düĢünülmektedir.

Page 45: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

30

1.7.1. Hekim Odaklı Nedenler

Hekimler, malpraktis iddialarından korunmak için dava açma ihtimali yüksek

hasta ve hasta yakınlarına daha detaylı bilgi vermektedirler. Pozitif defansif tıp

uygulamalarından sayılan bu davranıĢta da hastaya detaylı bilgi verilerek tedaviden

vazgeçirme, baĢka bir merkeze hasta ve hasta yakınlarını yönlendirme ya da detaylı

bilgi vererek sorumluluk almama Ģeklinde sonuçlanması mümkündür (AydaĢ, 2014:

85)

Ayrıca hekimlerin hasta ile ilgili kayıtları tutması doğal bir olay olarak

değerlendirilirken defansif tıp uygulayan bir hekimin kendini güvence altına almak

gayesiyle kayıtları daha detaylı tuttuğu ve gereksiz bilgilere de yer verdiği ifade

edilmektedir. Bu durum herhangi bir maliyet olarak yansımamasına rağmen ciddi bir

zaman kaybı ve gereksiz iĢ yükü olarak karĢımıza çıkmaktadır.

Bir hekim çokça tetkik ve tahlil yaptığında seyrek görülen bir bozukluğu

saptayabilir. Örneğin erken dönem malignite belirleyebilir. Bu durum hekimin adının

toplumda ünlenmesine ve iyi bir hekim olarak bilinmesine neden olabilir. Bu nedenle

hekimler ender görülen bir hastalığı ya da klinik belirti vermemiĢ bir durumu

saptamak için olanaklar ölçüsünde gereğinden fazla inceleme yaparak pozitif

defansif tıp yapar duruma gelmektedirler (Selçuk, 2015: 23).

Hekim odaklı bir diğer defansif uygulaması ise gereksiz invaziv iĢlemde

bulunmak sayılabilir. Öyle ki normal doğum yapabilecek bir gebe için oluĢabilecek

risklerden kaçınmak için geBeyi sezeryana yönlendirmek örnek olarak verilmektedir.

Bu iĢleme bağlı olarak insan kaynağı, malzeme, ekipman, mekan ve ilaçlar, yapılan

fazla mesailer defansif tıbbın maliyet olarak yansımasın neden olmaktadır.

Yetersiz yapılan tetkikler hekimleri savunmalarında zor durumda kalmalarına

yol açarken, fazladan istenilen tektiler de ise hekimlerin daha rahat bir savunma

yapmalarını sağlamaktadır. Bu nedenle gereksiz yere hastanede yatıĢ verilmesi,

yoğun tahlil ve tetiklerin yapılması, gereksiz konsültasyon talepleri hekim odaklı

defansif tıp uygulamaları arasında sayılmaktadır.

Defansif tıbbın hekim kaynaklı nedenleri aĢağıdaki gibi özetlenebilir;

Page 46: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

31

Hekimin, hasta yakınlarının Ģiddetine hedef olma korkusu,

Hekimin tanıyı koyamama endiĢesi,

Hakkında dava açılması kaygısı,

ġikayet edilme ve medyanın yargısız infazına maruz kalma korkusu,

Yönetimden gelecek baskılar,

Hekimlerin sorumluluğu üzerlerinden atma çabası,

Hastaya doğrudan müdahale etmek yerine, kendi güvenliklerini ön planda

tutmalarıdır.

1.7.2. Hasta Odaklı Nedenler

Hastaların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerini eriĢilebilir, kaliteli ve

tatminkâr bir Ģekilde kullanabilmeleri en doğal hakları arasında yer almaktadır. Bu

konu HHY sayesinde hukuksal bir boyut kazanmıĢtır.

Temel insan haklarının sağlık hizmetleri sahasındaki yansıması olan ve baĢta

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası‟nda, diğer mevzuatta ve milletlerarası hukuki

metinlerde kabul edilen “hasta hakları”nı somut olarak göstermek ve sağlık hizmeti

verilen bütün kurum ve kuruluĢlarda ve sağlık kurum ve kuruluĢları dıĢında sağlık

hizmeti verilen hallerde, insan haysiyetine yakıĢır Ģekilde herkesin “hasta

hakları”ndan faydalanabilmesine, hak ihlallerinden korunabilmesine ve gerektiğinde

hukuki korunma yollarını fiilen kullanabilmesine dair usül ve esasları düzenlemek

amacı ile hazırlanan HHY, hastaların haklarına dair pek çok gereksinimi ana

hatlarıyla oluĢturmaktadır (Resmi Gazete, s. 23420). Bu haklar çerçevesinin dıĢına

çıkan hasta ve yakınlarının davranıĢları hekimleri defans yapmaya itmektedir.

Defansif tıbbın hasta odaklı nedenlerinin bir diğeri de sağlık çalıĢanlarına

Ģiddet uygulaması olarak karĢımıza çıkmaktadır. Hastanelerde sağlık çalıĢanlarına

karĢı artan Ģiddet olaylarının önüne geçmek için harekete geçen Sağlık Bakanlığı,

ALO 113 ihbar hattı ve “1111 Beyaz Kod” uygulamasını devreye sokmuĢtur. Sağlık

Bakanlığı Hukuk MüĢavirliği‟nin 2013-2017 yıllarına ait Ģiddet sayıları Grafik 2‟de

gösterilmiĢtir.

Page 47: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

32

Grafik 2. 2013- 2017 (Ġlk Altı Ayı) Yıllarına Ait ġiddet Sayıları (Kaynak: Sağlık Bakanlığı

Hukuk MüĢavirliği)

ġeker‟in (2017) yaptığı araĢtırmaya göre sağlıkta yaĢanan Ģiddet olaylarıyla

ilgili bazı veriler aĢağıdaki gibidir:

2017‟nin ilk 6 ayında Ģiddete maruz kalan toplam 5 bin 347 sağlık

çalıĢanının yüzde 55‟i hekim, yüzde 37‟si hekim dıĢı sağlık personeli,

diğerleri ise idari personeldir.

2016 rakamlarına göre Ģiddet uygulayan 11 bin 867 kiĢinin yüzde 70‟i

erkek, yüzde 30‟u kadın, yüzde 50‟si hasta yakını, yüzde 36‟sı ise

hastanın kendisidir.

2013-2017 ortalamalarına göre sağlıkta Ģiddet olaylarının büyük

çoğunluğu devlet hastaneleriyle, eğitim ve araĢtırma hastanelerinde

gerçekleĢmiĢtir.

Hekimlere yapılan müracaat sayısına göre 2016 yılında en fazla Ģiddet

olayının yaĢandığı 3 kent sırasıyla Karabük, Iğdır ve Çorum‟dur. En az

Ģiddet olayının yaĢandığı kentler ise ġırnak, Elazığ ve Batman‟dır.

Özellikle acil servislerde sağlık çalıĢanlarının hasta ve yakınlarını

bilgilendirmemesi, hasta ve hasta yakınlarının hastane ortamına henüz alıĢamamaları

ve hasta yakınlarının aĢırı kaygılı olmaları nedeniyle sağlık çalıĢanlarına Ģiddet

vakalarına daha çok rastlanmaktır. Sağlık çalıĢanlarının Ģiddette maruz kalmamak

için hastayı baĢka bir sağlık kurumuna sevk etmeleri negatif defansif tıp

10715 11174 11919 11867

5347

0

2000

4000

6000

8000

10000

12000

14000

2013 2014 2015 2016 2017 (ilk Altı

Ayı)

2013 - 2017 Yıllarına Ait ġiddet Sayıları

Page 48: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

33

uygulamasını ifade etmektedir. Hekimin hizmetten kaçınma durumu maliyet olarak

bir yük getirmemekte, fakat hastanın sağlık durumunu kötü yönde etkilemektedir.

Sağlık hizmetlerinde artan uzmanlık ve teknolojileĢmenin hekim hasta

arasındaki iliĢkilerin azalmasına yol açarak, hekimlere karĢı dava sayısının artmasına

sebep olan birçok sosyolojik kısıtlamaların ortadan kalkmasına yol açacağı

belirtilmiĢtir. Bunun aksine artan dava sayısının hekim hasta iliĢkilerini kötüleĢtirdiği

yönünde görüĢler mevcuttur. Hangi faktörün buna sebep ve sonuç olduğuna

bakılmaksızın uzmanlaĢma ve teknolojileĢme trendi devam ettikçe malpraktis

davalarının hekim hasta iliĢkilerinin azalmasına neden olmaya devam edeceği

düĢünülmektedir (Aynacı, 2008: 19).

1.7.3. Sistem Odaklı Nedenler

Sistem odaklı nedenlerin ilki hasta hakları uygulamalarıdır. Hasta hakları

uygulamları zaman zaman hekim ile hastayı, hasta ile sağlık çalıĢanını karĢı karĢıya

getirebilmektedir. Hasta hakları öncelikle hasta veya yurttaĢ ile devlet arasındaki

iliĢki ve yükümlülüğü ele alır. Sağlık profesyoneli ile hasta arasındaki iliĢki hasta

haklarının temeli değil yalnızca bir parçasıdır. Kısaca sağlık ortamını düzenlemek,

insanların sağlık hizmetine etkin ve zamanında eriĢimini sağlamak, sağlıkta

eĢitsizlikleri kaldırmak, herkese eĢit, ulaĢılabilir ve etkin sağlık hizmeti sunmak

siyasi iktidarların sorumluluk alanıdır (Ülgen, 2013: 3).

Defansif tıp uygulamalarının sistem odaklı yansıması tıbbi malprkatis ve tıbbi

malpraktis iddilarıdır. Tıbbi malpraktis davalarının artıĢ nedenlerini aĢağıdaki gibi

özetlenmiĢtir (Gökmen ve Güleç, 2010: 12);

Tıp eğitimindeki eksiklikler,

Tıp ve teknolojideki hızlı geliĢmeler,

Sistemin malpraktis davalarında hekimi sorumlu durumda bırakan

uygulamaları,

Medyada malpraktisin geniĢ yer bulması ve bu konuda herhangi bir

kontrolün olmaması,

Page 49: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

34

Malpraktis davaları neticesinde ödenen yüksek tazminatlar,

Sivil topum örgütlerinin çoğalması ve etkilerinin artması,

Hastaların beklentilerinin artmasına neden olan sağlık politikaları.

Yukarıdaki nedenlerin dıĢında tıbbi malpraktis iddialarının sayısındaki artıĢın

en önemli nedeni devletin politikaları kapsamında hasta hakları uygulamalarıdır.

Hükümetlerin, hekimlere göre hastayı daha korumacı politikalar izlemeleri ve oy

kaygısı gibi nedenlerden dolayı hastaları gerektiğinden daha fazla hak arama

davranıĢına itmektedir. Bu durum ise sistemden kaynaklı olarak hekimleri defansif

tıp uygulaması yapmaya itmektedir.

Türkiye‟de hekimlere karĢı olumsuz davranıĢ izleyen medya, en küçük

vakaya açıkça tıbbi hata olup olmadığı belli olmadan dahi “sağlık skandalı” olarak

günlerce yer vermektedir. Medya bunu yaparken reyting sağlamak için hekime

yüklenmektedir. Hükümet ve özel sağlık kuruluĢlarının oluĢturdukları sisteminin hiç

kusuru yokmuĢçasına hekimler aleyhine yazılar yazılmakta ve sağlık üzerinde baskı

kurulmaktadır (Selçuk, 2015: 19). Sağlık hizmetine ulaĢma hakkı, garanti

edilemeyen sağlıklı olma ve kalma hakkıyla karıĢtırılmaktadır. Medya, hekimlere

karĢı olumsuz bir davranıĢ içindedir ve yapılan en küçük bir hata bile “sağlık

skandalı” olarak günlerce medyada yer bulabilmektedir. Tüm bu nedenlerden dolayı

artan davalar karĢısında defansif tıp uygulamalarının dolaylı olmayan sonuçları da

dava konusu olmaktadır (Ovalı, 2010: 37).

Gerek hekim odaklı gerekse hasta odaklı defansif tıp uygulamalarının birçok

olumsuz etkisi olduğu için bu tür davranıĢların oluĢmaması için gerekli tedbir ve

önlemlerin alınması gerekmektedir.

Page 50: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

35

1.8. Defansif Tıbbın Sonuçları

Hekimlik mesleğinin gereği riskleri, tecrübeleri ve bilimsel verileri iyi

değerlendirip hasta için en yararlı uygulamayı seçmek ve uygulamaktır. Bu

kapsamda gerek pozitif gerekse negatif defansif tıp uygulamasından kaçınmak

gerekmektedir. Defansif tıp uygulamalarının sonuçlarını, sağlık sistemi açısından,

hekim açısından ve hasta açısından olmak üzere üç ana baĢlık altında değerlendirmek

gerekir. Malpraktis davaları neticesinde hastalar tarafından kazanılan tazminatlar,

tıbbi hataların medyada geniĢ yer bulması, sağlıkta Ģiddet, TCK‟da yapılan yeni

düzenlemeler, mesleki sorumluluk sigortasının hekimleri değil de hastaları koruyucu

özellikleri hekimleri defansif davranmaya yönlendirmektedir (AydaĢ, 2014: 88).

1.8.1. Hasta Açısından

Defansif tıp uygulamaları, hastalarda fiziksel ve ekonomik zararlar

oluĢmasına neden olabilmektedir. Hastaların gereksiz tahlil, tetkik ve iĢlemlere

maruz kalması hastanın zarar görmesine sebebiyet verebilir. Hastalar, uygulanan

negatif defansif tıp davranıĢı sebebiyle ihtiyaç duyulan sağlık hizmetine ulaĢmada

mağduriyetler yaĢayabilmektedirler. Endikasyon olduğu halde yapılmayan ve

endikasyon olmadığı halde yapılan uygulamalar sonucunda hastalar zarar

görebilmektedirler (Bergen, 1974: 1189).

Hekimler karar aĢmasında hastasındaki olumlu ve yardımcı yaklaĢımları göz

önüne alarak karar vermektedir. Fakat buradaki olumsuzluklar hekimlerin kararını

olumsuz etkileyebilmektedir. Bunun sonucu olarak hastalar tedavi sırasında bazı

sıkıntılar yaĢayabilmektedirler.

Hekim, hastasına uygulayacağı tedaviyi yapmaktan kaçınarak yani negatif

defans uygulaması yaparak hastalar baĢka sağlık kuruluĢuna yönlendirilmekte ve

bunun sonucu olarak da hastanın tedaviye ulaĢması geciktirmekle birlikte hastanın

maliyet açısından da zarara uğradığı görülmektedir.

Page 51: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

36

1.8.2. Hekim Açısından

Hekimler açısından defansif tıbbın sonuçlarını iĢ yükünün artması, ihmal

suçunun oluĢabileceği, hasta memnuniyetsizliğinin ve Ģikayetlerinin artabileceği ve

hasta saldırılarına maruz kalınabileceği Ģeklinde sıralamak mümkündür. Artan dava

sayısının hekim hasta iliĢkilerini kötüleĢtirdiği bunun sonucu olarak da hekimlerin

iĢlerine karĢı yabancılaĢtıkları söylenebilir. Yapılan iĢlemler ile ilgili suçlamalar veya

haksız ithamlar istenmedik Ģekilde hekimlerin uygun olmayan bakım sunmalarına ve

bunun sonucunda önemli karıĢıklıkların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Hekimleri performans puan ortalamasına ulaĢmak için endikasyonları

geniĢletme, daha çok muayene yapma, daha fazla ameliyat daha fazla giriĢimsel

iĢlem yapmaya itmektedir. Dolayısıyla pozitif defans uygulaması sonucunda

hekimlerin çok daha fazla çalıĢtıkları defansif tıbbın hekim açısından diğer bir

sonucu olarak karĢımıza çıkmaktadır.

1.8.3. Sistem Açısından

Toplumların sağlığını koruma altına almak, devletlerin asli görevleri arasında

yer almaktadır. Devletler bu asli görevlerini yerine getirmek için sağlık sistemini

oluĢturmak zorundadır. Sağlık sistemi açısından değerlendirildiğinde maliyetlerin

artabileceği, kaynakların gereksiz israf edilebileceği defansif tıbbın sonuçları

arasında yer almaktadır. Hekim emin olmak için bir test isteyecek sonra herhangi bir

hatadan kaçınmak için uzman hekime refere edecek, daha sonra uzman hekim de

testleri yeniden isteyecektir. Maalesef son 20 yılda hekimler hasta merkezli tıp

uygulamalarından ziyade test merkezli tıp pratiğini uygulamaktadırlar (Aytur, 2013:

12). Test merkezli tıp uygulamaları nedeniyle en son yapılacak iĢlemlerin ilk olarak

yapıldığı görülmekte ve fiziki muayene uygulamalarının azaldığı görülmektedir.

Bu davranıĢa bağlı olarak maliyet artıĢından söz edilmektedir. Defansif tıbbın

maliyet harcamalarının kaynağı olarak, malpraktis ödemeleri, tahlil-tetkikler ve

giriĢimler, sağlık primleri, sorumluluk sigortası sayılabilir. DeğiĢik yayınlara göre

hekimlerin defansif amaçlı baĢvurdukları testlerin giderleri göze batacak biçimde

artmaya baĢlamıĢtır. Defansif tıp uygulamalarının payının yalnız sağlık hizmeti

Page 52: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

37

içinde değil sağlık giderleri içinde de arttığı düĢünülmektedir (Hermer ve Howard,

2010: 472)

Massachusetts Medical Society‟nin 2008 yılında yaptığı araĢtırmada

radyolojik görüntüleme istemlerinin %20-%30‟nun defansif tıp davranıĢının sonucu

olarak istendiğini tespit edilmiĢtir. Ayrıca Rothberg ve arkadaĢları 2014 yılında

Baystate Medical Center‟in üç kliniğinde 2014 yılında yaptıkları araĢtırmada defansif

tıp davranıĢının oluĢturduğu maliyetlerin hastane harcamaları içindeki yerini ġekil

2‟deki gibi tespit etmiĢledir.

ġekil 2. Defansif Tıp Maliyetlerinin Hastane Harcamalarındaki Yeri

(Kaynak: Rothberg vd. 2014)

ġekil 2‟de görüldüğü üzere tüm hastane harcamalarının içerisinde %13 kısmı

defansif tıp nedeniyle oluĢtuğu ve en büyük payın da hastane yatıĢlarının sahip

olduğu görülmektedir.

Yapılan tıbbi hatalarla ilgili olarak hastaların %70‟inin haklarını bilmediği

ortaya konmuĢtur. Bununla beraber, hekimler incelendiğinde de hekimlerin

%94‟ünün TCK‟nın yanlıĢ tedaviyle ilgili maddelerini bilmediği, %67‟sinin

HHY‟den haberdar olmadığı, %47‟sinin tedavi sırasında hastadan yazılı onay

almadığı ve %20‟sinin ilaçların nasıl kullanılacağını hastalarına anlatmadığı ortaya

çıkmıĢtır (Ovalı, 2010: 37).

Sağlık sistemindeki hataları en aza indirebilmek için karĢılaĢılan her türlü

olumsuz sonucun rapor edilmesi gerekmektedir. Ancak bu durumda hataya götüren

uygulamalar saptanabilir ve bir sonraki olguda zarara neden olmadan önlem

alınabilir. Mevcut sigorta sistemi ve bunun sonucu dava açılma korkusu, bu tip

Page 53: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

38

olguların hekimler tarafından rapor edilmesini engellemektedir. Bunun sonucunda da

gereksiz abartılı temkinli tıp anlayıĢı “defansif tıp” geliĢmektedir. Yapılan gereksiz

uygulamalar çok yüksek maliyetler getirdiği gibi riskli hastaları tedavi edememe

durumu ile karĢı karĢıya getirebilmektedir (http: //www.ttb.org.tr).

Sağlık sisteminin en önemli basamaklarından bir tanesi de ekonomik

boyutudur. Küçükusta (2011:69) defansif tıp bir taraftan sağlık harcamalarını

artırırken ve hekimler ile laboratuvarların boĢ yere zamanını alırken diğer taraftan

hastayı gereksiz masraflara ve daha da önemlisi risklere soktuğunu ileri sürmektedir.

Bütün dünya bilmektedir ki esasen sağlıkta hatalı hizmeti ortaya çıkaran asıl

neden sağlık ve eğitim sisteminin sorunlarıdır. Hata nedenlerini açıkça analiz edip,

iyileĢtirmeyen bir sistem hatalarını sürdürecektir. Ülkemizde uygulanan sorumluluk

sistemi ise hekimleri suçlayan, sistemi gözden geçirmeyen, hastalar ile hekimleri

karĢı karĢıya getiren çatıĢmacı bir sistemdir. Sonuçta bu sistem, hekimleri sağlık

sistemine ve hastalara güvensiz hale getirmiĢ, defansif tıp uygulamaya yöneltmiĢtir

(http: //www.ttb.org.tr). Bahsi geçen sorunlar için kök neden analizlerinin yapılması

ve sorunların kaynağında çözülmesi defansif tıbbın önlenmesine dair olumlu katkı

sağlayacağı kanısını oluĢturmaktadır.

Etik ilkeler konusunda yapılacak her türlü eğitim, çalıĢma ve gayret sağlık

çalıĢanlarının profesyonelliğini artırdığı gibi kurumun kalite alt yapısının kurulması

ve güçlenmesine de ciddi katkılar sağlar. Gereksinim duyulan güncel yasalar toplum

sağlığı ve esenliği ile tıp gibi bir uzmanlık alanının sahip olduğu değerler ve ilkelere

uygun esaslar belirlenmeli ve ülke gerçekleriyle birlikte değerlendirilmelidir

(AltındiĢ, 2014: 91). Bu değerlendirme sayesinde yapılacak olan çalıĢmalar ülke

refahına olumlu etki sağlayacaktır. Hekimlerin ve hastaların güven içinde olmaları

sağlık sistemini pozitif yönde etkileyeceği düĢünülmektedir.

Page 54: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

39

2. ĠKĠNCĠ BÖLÜM

ARAġTIRMANIN METODOLOJĠSĠ

Bu bölümde araĢtırmanın amacı, önemi, sınırları, modeli, katılımcıları,

araĢtırmacının konumu, araĢtırma sürecinde kullanılan yöntem ve uygulama

aĢamasına dair bilgiler yer almaktadır.

2.1. AraĢtırmanın Amacı ve Önemi

Hekimlerin kendilerini koruma amaçlı sergiledikleri defansif tıp, hastaya,

hekime ve sağlık sistemine zararları dokunan bir davranıĢtır. Bu bağlamda

hekimlerin bu konuda ne düĢündükleri, defansif tıbba iten nedenlerin neler olduğu,

defansif tıp sonrası ortaya çıkan sonuçları hangi boyutlara ulaĢtığı ve olumsuz

sonuçların ortadan kaldırılması için çözüm önerilerinin neler olduğu bu araĢtırma ile

tespit edilmeye çalıĢılmıĢtır.

ÇalıĢmanın ilk bölümünde detaylı bir Ģekilde etik, malpraktis, komplikasyon,

defansif tıp ve çeĢitleri kavramlarına değinilmiĢtir. Literatürde defansif tıp ile ilgili

araĢtırmalara bakıldığında, nicel araĢtırma yöntemlerinin kullanıldığı görülmektedir.

Ancak bu araĢtırmada hekimlerin defansif tıp konusu hakkındaki görüĢlerine

derinlemesine yer verilmiĢtir. Söz konusu olan konu, kiĢisel, sistemsel ve örgütsel

alanlarda değerlendirilmiĢtir. Literatüre defansif tıbbın nedenleri ve sonuçlarına dair

bir kaynak eser sunulması, özellikle de hekimleri defansif tıbba iten nedenlerin

derinlemesine araĢtırılması sağlık alanında önem arz etmektedir. Bu araĢtırma ile

defansif tıbbın nedenleri, sonuçları ve ortadan kaldırılması için çözümlerine dair

bulgular ortaya konulması hedeflenmiĢtir. AraĢtırmacının araĢtırma kapsamında

bulunan kurumda uzun yıllar çalıĢmıĢ olması katılımcıların konu hakkında

düĢüncelerinin sansürsüz ifade etmelerini sağlamıĢ ve bu nedenle elde edilen verileri

çok kıymetli kılmıĢtır. Öyle ki konunun detaylandırılması ve yaĢanılan deneyimlerin

sansürsüz olarak paylaĢılması bu araĢtırmanın önemini arttırmıĢtır.

Page 55: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

40

2.2. AraĢtırma Sorusu

AraĢtırma “Defansif tıbbın nedenleri ve sonuçları nelerdir?” sorusunun

cevabının neler olabileceğinin merak edilmesinden doğmuĢtur. Bu amaç

doğrultusunda aĢağıdaki sorulara cevap aranmıĢtır;

1. Defansif tıbbın nedenleri nelerdir?

Hasta kaynaklı nedenler neler olabilir?

Hekim kaynaklı nedenlerden bahseder misiniz?

Sistem kaynaklı nedenler hakkında neler söylersiniz?

2. Defansif tıbbin sonuçlarına dair görüĢleriniz nelerdir?

Hekimler açısından sonuçlarına değinir misiniz?

Hastalar açısından sonuçları neler olabilir?

Sisteme açısından sonuçları sizce neler olabilir?

3. Defansif tıbbın olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için çözüm

önerileriniz nelerdir?

Hukuksal çözümler nelerdir?

Kurumsal çözümler nelerdir?

Sistemsel çözümler nelerdir?

2.3. AraĢtırmanın Yöntemi

Bu araĢtırmada nitel araĢtırma yöntemi kullanılmıĢtır. Nitel araĢtırma

kavramının bir Ģemsiye kavram olarak kullanılmasından ve bu Ģemsiye altında yer

alabilecek birçok kavramın değiĢik disiplinlerle yakından iliĢkili olmasından dolayı

tam bir tanımını yapmak mümkün değildir. Kültür analizi, antropoloji, durumsal

araĢtırma, yorumlayıcı araĢtırma, eylem araĢtırması, doğal araĢtırma, betimsel

araĢtırma, kuram geliĢtirme, içerik analizi bu kavramlardan sadece birkaç tanesidir.

Tüm bu kavramlar araĢtırma deseni ve analiz teknikleri açılarından birbirlerine

benzer yapılara sahip olduğu için nitel araĢtırma bu kavramları içine alan genel bir

kavram olarak kabul edilir. Her ne kadar tüm bu yönelimleri, yöntemleri, süreçleri ve

özellikleri kapsayan bir tanım yapmak güç ise de nitel araĢtırma gözlem, görüĢme ve

Page 56: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

41

doküman analizi gibi nitel veri toplama yöntemlerinin kullanıldığı, algıların ve

olayların doğal ortamda gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik

nitel bir sürecin izlendiği araĢtırma olarak tanımlanabilir. BaĢka bir deyiĢle nitel

araĢtırma kuram oluĢturmayı temel alan bir anlayıĢla sosyal olguları bağlı

bulundukları çevre içerisinde araĢtırmayı ve anlamayı ön plana alan bir yaklaĢımdır

(Yıldırım ve ġimĢek, 2008). Nitel araĢtırmanın özellikleri Tablo 1‟de gösterilmiĢtir.

Tablo 1. Nitel AraĢtırmanın Özellikleri

Özellikler Açıklamalar

Doğal ortam Olguların, olayların ya da davranıĢların gerçekleĢtiği doğal ortamda

çalıĢılır.

Doğrudan veri toplama AraĢtırmacı verilere doğrudan kaynağından ulaĢır.

Zengin betimlemelerin

yapılması

Bağlam ve olguların derinlemesine anlaĢılmasını sağlayacak detaylı

betimlemeler yapılır.

Sürece yönelik Olgu ve davranıĢların nasıl ve neden gerçekleĢtiğine odaklanır.

Tümevarımcı veri analizi Sentezlenerek elde edilen bilgilerden yola çıkarak ikna edici

genellemeler yapılır.

Katılımcının bakıĢ açısı

(AraĢtırmacının katılımcı rolü) Katılımcının anlamasına ve anlamlandırılmasına odaklanır.

AraĢtırma desenlerinde esneklik AraĢtırma deseni, araĢtırmanın gerçekleĢtiği duruma göre geliĢir ve

değiĢir.

Kaynak: Büyüköztürk vd., 2010: 255.

Tablo 1‟den anlaĢılacağı üzere nitel araĢtırmanın; olguların, olayların ya da

davranıĢların araĢtırılmasında doğal ortamında doğrudan verilerin toplanması,

toplanan verilerle zengin betimlemelerin yapılması, olgu ile olayların neden ve nasıl

gerçekleĢtiğini sentezleyerek tümevarımcı bir analizle katılımcı bakıĢının ortaya

çıkarılmasını kapsayan bir süreç olduğu ifade edilebilir.

AraĢtırmada, sosyal ve beĢeri bir soruna dayalı olarak kiĢilerin veya grupların

atfettiği anlamları keĢfetme ve anlama amacı olduğundan nitel araĢtırma yöntemi

kullanılmıĢtır (Creswel, 2013b: 4). Sosyal bilimlerdeki araĢtırmalarda çalıĢılan olay

ve olgular kendi ortamları içerisinde incelenmekte ve araĢtırmacı bu olay ve olguları

ayrıntılı bir biçimde ve derinlemesine açıklamaya ve yorumlamaya çalıĢmaktadır

(Yıldırım ve ġimĢek, 2013;34). AraĢtırmanın amacına en uygun desen

fenomenolojidir (olgubilim). Fenomenoloji, kurucusu Edmun Husserl olan, 20.

Yüzyılın baĢlarında görülen düĢünce ve bilimlerdeki genel bunalım içerisinde

doğmuĢ ve geliĢmiĢ bir felsefe akımıdır. Fenomoloji deseni bireysel tecrübe ya da

olayların ortak noktasını bulmayı hedef alan analizleri öngörür (Kocabıyık, 2016:

55). Nitel araĢtırma desenlerinden biri olan fenomenoloji, farkında olduğumuz ancak

Page 57: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

42

hakkında derinlemesine ve detaylı fikir sahibi olmadığımız olguları daha yakından

tanımak amacı taĢıyan bir yaklaĢımdır (Yıldırım ve ġimĢek, 2013: 78).

Bir sosyal bilim disiplini haline gelen fenomenoloji; insan bilimlerinde daha

çok insanın iç dünyasına, onların bilinç yapılarına yönelir (Mayring, 2011: 110).

Fenomenolojik araĢtırmalarda veri analizi yaĢantıları ve anlamları ortaya çıkarmaya

yöneliktir. Bu amaçla yapılan içerik analizinde verinin kavramsallaĢtırılması ve

olguyu tanımlayabilecek temaların ortaya çıkarılması çabası vardır. Sonuçlar

betimsel bir anlatım ile sunulur ve sık sık doğrudan anlatılara yer verilir. Bununla

birlikte ortaya çıkan temalar ve örüntüler çerçevesinde elde edilen bulgular açıklanır

ve yorumlanır (Yıldırım ve ġimĢek, 2013: 81). Bu bağlamda araĢtırmacı önce

detaylara indikten sonra genellemelere yaparak tümevarımsal mantığı kullanır

(Creswel, 2013a: 20-21). Bu çerçevede araĢtırmanın katılımcıları olan hekimlerin

görüĢleri alınmıĢtır. Hekimlerin defansif davranmalarının nedenleri, bu davranıĢ

sonrası ortaya çıkan sonuçlara iliĢkin fikirleri ve deneyimlerine dayalı yükledikleri

anlamlar yorumlanarak, uygulamaya yönelik bazı önerilerde bulunulmuĢtur.

2.4. AraĢtırmacının Konumu

Aynı sosyal grubun birden fazla üyesinin algılarına ulaĢarak, o grup içindeki

düĢünce ve davranıĢın kültürel örüntüsü hakkında bilgi sahibi olunabilir. AraĢtırmacı,

araĢtırılana konu hakkında kendisinin ve diğerlerinin davranıĢlarının neler olduğunu

anlamaya yönelik bir araĢtırma yapar (Glesne, 2013: 11). AraĢtırmacı, sağlık sistemi

içinde uzun süredir çalıĢmaktadır. Bu çalıĢma süresinde edindiği deneyimlerde

araĢtırma konusunu önemli bir problem olduğunu kanısına varmıĢ ve hekimleri

defansif tıbba iten nedenlere dair hekimlerin davranıĢlarının neler olduğunu

anlamaya çalıĢmıĢtır.

Nitel araĢtırmalar için „öznel‟ demek doğru bir yaklaĢım olmayacaktır. Ancak

nitel araĢtırmalarda, daha önce değinildiği gibi standart ölçüm araçlarının ve sabit

analiz standartlarının olmaması, „araĢtırmacı‟yı araĢtırma sürecinin kritik bir unsuru

haline getirmektedir (Punch, 2011: 143). Bu araĢtırmada araĢtırmacı, çalıĢılan

konuyla ilgili derin, detaylı, geniĢ kapsamlı ve yeterli düzeyde bilgi toplamıĢ ve

inceleme yapmıĢtır. Literatür taraması sonrasında elde edilen bilgiler doğrultusunda

Page 58: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

43

doğru yöntem seçilmeye çalıĢılmıĢtır. AraĢtırmacı, verilerin toplanmasında, verilerin

analizinde ve yorumla aĢamalarında yanlı davranmaktan kaçınmıĢtır.

Kullanılabilecek nitelikte ve güvenilir bulgu elde etmek için disiplin, bilgi

birikimi, eğitim, sahada vakit geçirme, uygulama, yeniliklere açıklık ve sıkı çalıĢma

gerektirir (Patton, 2014: 5). AraĢtırmacı, bu araĢtırmada bu gereklilikleri yerine

getirmeye çalıĢmıĢtır. AraĢtırma raporunda sade bir dil kullanılmıĢ, uzun

söylemlerden kaçınılmıĢ ve net söylemler tercih etmiĢtir. AraĢtırmacının katılımları

sonucunda elde ettiği kazanımlar Tablo 2‟de verilmiĢtir. Bu çerçevede araĢtırma,

araĢtırmacıya bilgi ve deneyim açısından çok fazla katkı sağlamıĢtır.

Tablo 2. AraĢtırmacının Süreç Ġçerisinde Katıldığı Eğitim ve Kurslar

Tarih Yer Eğitim/Kurs Adı Eğitmen

20-21.06.2016 Isparta Nitel AraĢtırmaya GiriĢ

Anı Yayıncılık

Doç. Dr. Ali ERSOY

26.11.2017 Burdur Nvivo ile Nitel Veri Analizi Dr. Hilal ASLAN

19.01.2018 Isparta Nitel ve Nicel AraĢtırma Yöntemleri Dr. Öğr. Üyesi Selçuk BeĢir DEMĠR

06.03.2018 Isparta Nitel Analiz Yöntemlerinin Uygulaması Dr. Öğr. Üyesi Elif KAYA,

Dr. Öğr. Üyesi Necla YILMAZ

2.5. AraĢtırmanın Sınırlılıkları

Nitel araĢtırmada elde edilen bulguların genellenmesi güçtür. Bunun nedeni

sosyal olayların süreklilik ve değiĢkenlik göstermesidir. Gerek ortam gerekse zaman

yönünden aynı sosyal olay baĢka bulgulara sahip olacağından araĢtırmanın bulguların

baĢka sosyal olaylara genellemek güçtür (Yıldırım ve ġimĢek, 2013: 98). Bu nedenle

araĢtırma sonuçlarının genellenebilirliği ile istatistikî manada geçerliliği iddia

edilmemektedir.

Katılımcı sayısı ise bu araĢtırmanın diğer sınırlılığıdır. Nitel araĢtırmalarda

örneklemin geniĢ olması çoğu zaman mümkün değildir. Gerek araĢtırma

kaynaklarının sınırlılığı, gerekse kullanılan bilgi toplama ve analiz yöntemlerinin

özelliği nedeniyle çok sayıda bireyi araĢtırma örneklemine dahil etmek gerçekçi

olmaz (Yıldırım ve ġimĢek, 2013: 95).

Öğretim üyesi olan hekimler ile yapılan görüĢmeler, görüĢme yapmak için

hazırlanmıĢ yarı-yapılandırılmıĢ görüĢme formu, görüĢme kayıtları nitel araĢtırmanın

doğası gereği araĢtırmacının akademik birikimi, deneyim ve gözlemleri ile sınırlıdır.

Page 59: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

44

2.6. AraĢtırmanın Veri Toplama Yöntemi

Nitel araĢtırmalarda en sık kullanılan veri toplama yöntemleri, görüĢme, odak

grup görüĢmesi, gözlem ve doküman incelemesidir (Yıldırım ve ġimĢek, 2013: 97).

Nitel araĢtırmalarda kullanılan görüĢme tekniğinin nihai hedefinin de görüĢülen

kiĢilerin bakıĢ açılarını ortaya çıkarmak olduğu söylenebilir (KuĢ, 2012: 87).

Katılımcıların kendi deneyimlerinden ve dünyaya bakıĢ açılarından hareketle

defansif tıbbın nedenleri, sonuçları ve ortadan kaldırılabilmesi ya da azaltılabilmesi

için çözüm önerilerini düĢünme amacı nitel araĢtırma metodu içerisinde yüz yüze

derinlemesine görüĢme (mülakat) tekniğinin seçilme gerekçesini oluĢturmuĢtur.

Sıradan konuĢmaların aksine görüĢmelerde bir araĢtırma sorusu üzerine odaklanılır

ve sorunun cevabı derinlemesine irdelenir. GörüĢmeyi yapan araĢtırmacı ana

araĢtırma sorusuna odaklanarak, durumun niçin oluĢtuğu, hangi anlam ya da

anlamlara geldiği ve nasıl bir süreçte geliĢtiğine yönelik görüĢmeyi sürdürür. Diğer

araĢtırma soruları ise hassaten süreçle ilgilenir (Rubin ve Rubin, 2012: 5-6). Bu

nedenle araĢtırmada derinlemesine görüĢme yöntemi kullanılmıĢtır.

Katılımcı olan öğretim üyesi hekimlerin iĢ yoğunlukları göz önüne alınarak

kendilerinden randevu talep edilmiĢtir. GörüĢmelerin amacına ulaĢması niyetiyle

katılımcının kendisini rahat hissettiği kendine ait öğretim üyesi odasında görüĢmeler

gerçekleĢtirilmiĢtir. GörüĢmelerin öncesinde her katılımcıdan sözlü ve yazılı

bilgilendirilmiĢ onam (Ek 1) aracılığıyla izin alınmıĢtır. GörüĢme esnasında,

katılımcı ifadelerinin eksiksiz aktarılabilmesi amacıyla katılımcıların izni

doğrultusunda ses kayıtları alınmıĢtır. Katılımcılara, kimlik bilgilerinin gizli

kalacağı, verdikleri bilgilerin tez hazırlama ve bilimsel araĢtırmalar amacı dıĢında

kullanılmayacağı belirtilmiĢtir. Veri toplama esnasında, araĢtırmacı nitel araĢtırma

yöntemlerinde iletiĢim teknikleri ile görüĢmecilere araĢtırmanın amacını ve önemini

detaylı bir Ģekilde anlatmıĢtır. GörüĢme formu yaklaĢımı sayesinde görüĢme

sırasında soruların cümle yapısı ya da sırasının değiĢtirilebilmesi, cevaplanan

soruların tekrar sorulma zorunluluğu olmaması ve gerektiğinde de önemli konuların

ayrıntısına girilebilmektedir (Yıldırım ve ġimĢek, 2013: 150). Bu nedenle araĢtırmacı

görüĢme formunda yer alan soruları görüĢmenin gidiĢatına göre doğru zamanda ve

doğru ifadelerle sorarak maksimum sayıda ve nitelikte veri elde etmeye çalıĢmıĢtır.

Page 60: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

45

AraĢtırmacıya önceden hazırladığı sorulara ilaveten ek sorular sorma özgürlüğü

vermesi nedeniyle de yarı yapılandırılmıĢ soru formu yöntemi kullanılmıĢtır. Bu

yöntem ne tam yapılandırılmıĢ görüĢmeler kadar katı ne de yapılandırılmamıĢ

görüĢmeler kadar esnektir; iki uç arasında yer almaktadır (Karasar, 1995: 165).

Hazırlanan taslak görüĢme soruları ile görüĢmeler yapılmıĢtır. Pilot uygulama

kapsamında 5 hekim ile görüĢme gerçekleĢtirilmiĢtir. AraĢtırmacı bu süreçte,

görüĢme sorularında bir takım değiĢiklikler yapılmasına, soruların yeniden gözden

geçirilerek geliĢtirilmesine karar vermiĢtir. Sonrasında uzman görüĢüne baĢvurulmuĢ

ve uzman değerlendirmeleri neticesinde görüĢme formu soruları daha anlaĢılır

Ģekilde yenilenmiĢtir. GörüĢ alınan uzman kiĢiler araĢtırmanın danıĢman öğretim

üyesi, sağlık yönetimi anabilim dalı baĢkanı, nitel araĢtırma konusunda birden fazla

kitap yazarlığı yapmıĢ öğretim üyesi ve doktora tezlerinde nitel araĢtırma yöntemi

kullanan akademisyenlerdir.

2.7. AraĢtırmanın Katılımcıları

AraĢtırmaya konu olan katılımcıların belirlenmesinde, öncelik defansif tıp

konusunda bilgi ve deneyimlerini paylaĢacak hekimler olmalıdır. Bu bağlamda

amaçlı örneklem yöntemi tercih edilmiĢtir. Amaçlı örnekleme yöntemi, zengin

bilgiye sahip olduğu düĢünülen durumların derinlemesine çalıĢılmasına imkân tanır

(Patton, 1987: 167). Katılımcıların belirlenmesi için amaçlı örnekleme

yöntemlerinden ölçüt örneklem türü kullanılmıĢtır.

Defansif tıp konusunda bilgi verecek ve sağlık sektöründe uzun zaman yer

almıĢ kiĢiler araĢtırmaya dahil edilmiĢtir. Sağlık sistemine, sağlık kurumu iĢleyiĢine

vakıf olabilmesi amacıyla en az 15 yıl çalıĢma Ģartı koĢul sayılmıĢtır. Bu bilgiler

doğrultusunda görüĢülen katılımcıların seçiminde aĢağıdaki 5 ölçüt aranmıĢtır:

1. En az 15 yıllık öğretim üyesi olmak,

2. Hekim olarak da görev yapıyor olmak,

3. Üniversite hastanesinde çalıĢıyor olmak,

4. Defansif tıp konusunda fikri olmak,

5. Gönüllü olarak araĢtırmaya katılıyor olmaktır.

Page 61: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

46

Veri toplama, döküm ve analiz sürecinde katılımcıların gerçek isimlerinin

kullanılması tercih edilmiĢtir. AraĢtırma tamamlandıktan sonraki aĢamada Glesne

(2013:159) bir müstear isim listesi oluĢturularak katılımcıların gerçek isimleriyle yer

değiĢtirilmiĢtir.

Tablo 3‟te görüldüğü gibi katılımcılar Dahili Tıp ve Cerrahi Tıp Bilimlerinde

görev yapmaktadırlar. Dahili Tıp Bilimlerinde; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Göğüs

Hastalıkları, Ġç Hastalıkları, Acil Tıp, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Adli Tıp

dalları bulunmaktayken, Cerrahi Tıp Bilimlerinde ise Beyin Cerrahisi, Çocuk

Cerrahisi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon, Üroloji, Genel Cerrahi, Kalp-Damar

Cerrahisi, Kadın Hastalıkları ve Doğum, Göğüs Cerrahisi, Plastik Rekonstrüktif ve

Estetik Cerrahisi dalları bulunmaktadır.

Tablo 3. Katılımcıların Unvan, Birim ve Uzmanlık Alanı Bilgileri Katılımcıya Verilen Müstear Ad Unvan Birimi Uzmanlık Alanı

1 Orhan Bey Prof.Dr. Cerrahi Tıp Bilimleri Kadın Hastalıkları ve Doğum

2 Latif Bey Doç.Dr. Cerrahi Tıp Bilimleri Göz Hastalıkları

3 Seçkin Bey Doç.Dr. Dahili Tıp Bilimleri Adli Tıp

4 Ahmet Bey Prof.Dr. Dahili Tıp Bilimleri Ġç Hastalıkları

5 Ferhunde Hanım Prof.Dr. Cerrahi Tıp Bilimleri Anesteziyoloji ve Reanimasyon

6 Tuna Bey Prof.Dr. Cerrahi Tıp Bilimleri Kalp Damar Cerrahisi

7 Ömer Bey Prof.Dr. Dahili Tıp Bilimleri Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları

8 Erhan Bey Prof.Dr. Cerrahi Tıp Bilimleri Genel Cerrahi

9 Metin Bey Prof.Dr. Cerrahi Tıp Bilimleri Kadın Hastalıkları ve Doğum

10 Gamze Hanım Doç.Dr. Dahili Tıp Bilimleri Acil Tıp

11 ÖkkeĢ Bey Doç.Dr. Dahili Tıp Bilimleri Acil Tıp

12 Serhan Bey Prof.Dr. Dahili Tıp Bilimleri Adli Tıp

13 Erkan Bey Prof.Dr. Cerrahi Tıp Bilimleri Kalp Damar Cerrahisi

14 Tarkan Bey Doç.Dr. Cerrahi Tıp Bilimleri Üroloji

15 Mehmet Bey Prof.Dr. Cerrahi Tıp Bilimleri Genel Cerrahi

16 Rıfkı Bey Doç.Dr. Cerrahi Tıp Bilimleri Göğüs Cerrahisi

17 Erdal Bey Prof.Dr. Cerrahi Tıp Bilimleri Kadın Hastalıkları ve Doğum

18 Derya Hanım Doç.Dr. Cerrahi Tıp Bilimleri Plastik Cerrahi

19 Ġsmet Bey Prof.Dr. Cerrahi Tıp Bilimleri Çocuk Cerrahisi

20 Arda Bey Prof.Dr. Dahili Tıp Bilimleri Göğüs Hastalıkları

21 Akif Bey Prof.Dr. Cerrahi Tıp Bilimleri Üroloji

22 Seda Hanım Prof.Dr. Dahili Tıp Bilimleri Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon

23 Meriç Bey Prof.Dr. Cerrahi Tıp Bilimleri Beyin Cerrahisi

GörüĢmeler öğretim üyesi odasında gerçekleĢtirilmiĢtir. En kısa görüĢme

süresi yirmiyedi dakika 53 saniye (27:53) iken, en uzun görüĢme süresi bir saat

yirmidört dakika otukdokuz saniyedir (1:24:39). GörüĢme dökümlerinin sonucunda

toplam 256 sayfadan oluĢan bir metin kitabı elde edilmiĢtir.

Page 62: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

47

Tablo 4. Katılımcıların Mezuniyet Yeri ile Yılı ve GörüĢme Bilgileri

Katılımcıya

Verilen Müstear

Ad

Unvan Mezuniyet Yeri Mezuniyet

Yılı

Meslekteki

Hizmet

Süresi

(Yıl)

Malpraktis

Davası GörüĢme Yeri

GörüĢme

Süresi

(Dk)

1 Orhan Bey Prof.Dr. Akdeniz Üniversitesi 1996 20 evet Öğretim Üyesi Odası 35.45

2 Latif Bey Doç.Dr. Ankara Üniversitesi 1990 27 hayır Öğretim Üyesi Odası 41.53

3 Seçkin Bey Doç.Dr. Uludağ Üniversitesi 1989 27 hayır Öğretim Üyesi Odası 33.45

4 Ahmet Bey Prof.Dr. Ġstanbul Üniversitesi 1996 20 hayır Öğretim Üyesi Odası 32.32

5 Ferhunde Hanım Prof.Dr. Ġstanbul Üniversitesi 1989 28 hayır Anestezi Doktor Odası 48.31

6 Tuna Bey Prof.Dr. Ankara Üniversitesi 1991 26 evet Öğretim Üyesi Odası 38.47

7 Ömer Bey Prof.Dr. Hacettepe Üniversitesi 1998 20 hayır Öğretim Üyesi Odası 51.52

8 Erhan Bey Prof.Dr. Ġstanbul Üniversitesi 1987 30 evet Öğretim Üyesi Odası 50.02

9 Metin Bey Prof.Dr. Hacettepe Üniversitesi 1997 20 evet Öğretim Üyesi Odası 55.35

10 Gamze Hanım Doç.Dr. Akdeniz Üniversitesi 1998 17 hayır Öğretim Üyesi Odası 45.52

11 ÖkkeĢ Bey Doç.Dr. Ege Üniversitesi 1992 25 hayır Öğretim Üyesi Odası 59.56

12 Serhan Bey Prof.Dr. Trakya Üniversitesi 1985 31 hayır Öğretim Üyesi Odası 1.24.39

13 Erkan Bey Prof.Dr. Ankara Üniversitesi 1984 33 evet Öğretim Üyesi Odası 39.37

14 Tarkan Bey Doç.Dr. Ankara Üniversitesi 2000 16 evet Öğretim Üyesi Odası 52.06

15 Mehmet Bey Prof.Dr. Ankara Üniversitesi 1975 42 hayır Öğretim Üyesi Odası 1.13.30

16 Rıfkı Bey Doç.Dr. Akdeniz Üniversitesi 1999 18 hayır Öğretim Üyesi Odası 1.14.10

17 Erdal Bey Prof.Dr. Gazi Üniversitesi 1998 20 hayır Öğretim Üyesi Odası 42.20

18 Derya Hanım Doç.Dr. Ege Üniversitesi 2001 17 hayır Öğretim Üyesi Odası 44.19

19 Ġsmet Bey Prof.Dr. Atatürk Üniversitesi 1994 23 hayır Öğretim Üyesi Odası 51.12

20 Arda Bey Prof.Dr. Uludağ Üniversitesi 1985 32 evet Öğretim Üyesi Odası 37.54

21 Akif Bey Prof.Dr. Ege Üniversitesi 1989 28 hayır Öğretim Üyesi Odası 27.53

22 Seda Hanım Prof.Dr. Ankara Üniversitesi 1992 25 hayır Öğretim Üyesi Odası 28.15

23 Meriç Bey Prof.Dr. Hacettepe Üniversitesi 1984 33 hayır Öğretim Üyesi Odası 30.45

Yukarıdaki tablolar incelendiğinde, katılımcıların 4‟ünün kadın, 19‟unun

erkek olduğu görülmektedir. Katılımcıların 15‟i cerrahi tıp birimlerinde, 8‟i ise dahili

tıp birimlerinde görev yapmaktadır. Diğer yandan katılımcıların 16‟sı profesör, 7‟si

doçenttir. Meslekteki süreleri incelendiğinde ise en az 16 yıl en fazla 42 yıllık

deneyime sahip oldukları görülmektedir.

2.8. AraĢtırma Verilerinin Analizi

2.8.1. Verilerin Kodlanması

GörüĢme yapılan 23 öğretim üyesi hekimin ses kayıtları ham veri olarak

Microsoft Word yazı iĢleme programı aracılığıyla metne dönüĢtürülmüĢtür. Ses

kayıtlarının dökümü eĢ zamanlı olarak yapılmıĢtır. Herhangi bir cümle ya da ifadenin

kaçırılmaması için her ses kaydı durdurularak, birçok kez dinlenerek, doğru

anlaĢıldığından emin olarak yazılmıĢtır.

Patton (2014) tarafından geliĢtirilen satır-satır analiz (line by line analysis)

yaklaĢımı kullanılmıĢtır. Bu yaklaĢımda veri analizi için bir sözcük ya da sözcük

öbeklerinin yanı sıra bir cümle de birim olarak kullanılabilmektedir. Kodlama

sürecinde ise açık ve seçici kodlama teknikleri birlikte kullanılmıĢtır. Açık kodlama

Page 63: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

48

verilerin ayrıntılı olarak incelenmesi, sınıflandırılması ve kategorilendirilmesini

içermektedir. Burada esas amaç verileri kavramsallaĢtırmaktır. Elde edilen verilerin

soyut, ayrıntılandırılmıĢ, bütünleĢtirilmiĢ ve temellendirilmiĢ resmini ortaya koymayı

amaçlayan seçici kodlama ise açık kodlama kullanılan tekniklerin daha soyut hale

getirilmesidir (Punch, 2011: 201-206). Yazınsal dökümleri birden fazla okuma

sonrasında olası kodların neler olabileceğine dair altyapı oluĢturulmuĢtur. Dökümler

soru sırasına göre sıralama yapılmadan kodlama iĢlemi gerçekleĢtirilmiĢ ve ilk açık

kodlama iĢlemi tamamlanmıĢtır. Birinci kodlamadan sonra tekrar okunarak bazı

kodlar çıkarılmıĢ ve benzer olanlar birleĢtirilerek ikinci olarak eksen kodlama

yapılmıĢtır. Bu kodlamalar sırasında uzman görüĢlerinden yararlanılmıĢtır. Son

olarak üçüncü aĢamada seçici kodlama yapılmıĢtır. Kodlama sürecinde hiyerarĢik

olarak atama yapılarak, tree nodlar (ağaç kodlar) oluĢturulmuĢtur. Kod listesi,

temalar oluĢtukça kendiliğinden geliĢme göstermiĢtir.

Kodlama oluĢturulurken sürekli karĢılaĢtırma tekniğinden yararlanılmıĢtır. Bu

karĢılaĢtırma tekniği soyut kavramların belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır.

Son olarak araĢtırmanın tutarlılığını artırmak için kodlama oluĢturmada araĢtırmacı

ile birlikte alandan bir uzman kodlayıcı olarak katılmıĢtır. Kodlama oluĢturmada

kodlayıcılar arası uyumun gerçekleĢtirilebilmesi için araĢtırmacı ve uzmanın

gerçekleĢtirdiği kodlamaların benzerlikleri ve görüĢ ayrılığı olan kodlar

belirlenmiĢtir.

2.8.2. Verilerin Analizi ve Veri Analiz Programı

Nitel veri analizi, araĢtırmacının verileri düzenlediği, analiz birimlerine

ayırdığı, sentezlediği, biçimleri (pattern) ortaya çıkardığı, önemli değiĢkenleri

keĢfettiği ve hangi bilgileri rapora yansıtacağına karar verdiği bir süreçtir (Bogdan ve

Biklen, 1992: 43).

AraĢtırmadan elde edilen veriler betimsel ve içerik analiz yöntemleri ile

analiz edilmiĢtir. Ġçerik analizi yönteminde araĢtırmacı elde ettiği veriler arasında

ortak kodlar ve temalar aramaya odaklanmaktadır. Bunun gerçekleĢmesi halinde

ilgili kodların ve temaların olgularla nasıl temsil edildiği ortaya konulmuĢ olacaktır

(Gibbs, 2007: 48).

Page 64: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

49

Bu araĢtırmanın verilerinde ayrıca yorumlayıcı fenomenolojik analiz yöntemi

de kullanılmıĢtır. Bu yöntem “kiĢiye özgü, tümevarımsal ve sorgulayıcı” olarak

özetlenmektedir (Smith vd., 2009: 52). Özellikle karmaĢık, belirsiz ve duygu yüklü

olan konularda tercih edilen bir yöntem olduğundan (Smith ve Osborn, 2015: 41) bu

araĢtırmada tercih edilmiĢtir. Bu yöntemde araĢtırmacı, mümkün olduğu kadarıyla

önyargılarından uzak olmalı ve katılımcının hikâyesini içtenlikle dinlemelidir

(ġahlar, 2017: 27).

Açık, eksen ve seçici kodlama yapmak amacıyla, nitel araĢtırma yöntemine

uygun ve güvenilirliği artıran NVivo 11 Pro paket programı analiz programı olarak

seçilmiĢtir. Bağımsız kodlayıcılar arasındaki görüĢ birliği araĢtırmanın tutarlığını

sağlamaktadır.

Nitel araĢtırmada, tema ve alt temalara ait alıntıların ne kadar olması gerektiği

konusu araĢtırmacıya bırakılmıĢtır. Okuyucuyu bunaltmayacak kadar alıntıya yer

vermek ve verilerin ayrıntı düzeyini ayarlamak yine araĢtırmacının inisiyatifine

bırakılmıĢtır (Merriam, 2015: 240). AraĢtırmanın analizinde inandırıcılığın

sağlanabilmesi amacıyla bulgular bölümünde her temanın altında katılımcıların

söylemleri detaylı bir Ģekilde gösterilmiĢtir. Katılımcı ifadelerinin tema ile

iliĢkilendirilen kısımları koyu renkli olarak iĢaretlenerek, gerekiyorsa bir önceki ve

bir sonraki cümle ile beraber alıntı yapılmıĢtır. Aynı temaya vurgu yapan katılımcı

ifadeleri art arda ya da açıklama yapılarak cümle içerisinde verilmiĢtir. Bu sayede

kategorilere ait temalar, örüntüler, anlamlar ve iliĢkiler ortaya çıkmıĢtır. Defansif

tıbbın nedenleri, sonuçları ve önerilerine dair kategori, tema ve kodlar tablosu Tablo

5‟te gösterilmiĢtir.

Page 65: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

50

Tablo 5. Kategori, Temalar ve Kodlar Tablosu

TEMALAR KATEGORĠLER KODLAR

Defansif Tıbbın

Nedenleri

Makro Nedenler

BilirkiĢilik

Eğitim sistemi

Hekime karĢı Ģiddet

Medya

Performans sistemi

Sağlık politikaları

ġikayet kanalları

Tıbbi malpraktis davaları

Zorunlu mesleki sigorta

Mikro Nedenler

Beklenti

Çıkar

Ekipman eksikliği

Güvensizlik

Hekimdeki ego

ĠletiĢimsizlik

Kaçınma

Korunma isteği

Memnuniyetsizlik

TükenmiĢlik

Vicdan ve ahlâk

Zorunluluk

Defansif Tıbbın

Sonuçları

Hekim Açısından

Hekimin değersizleĢmesi

ĠĢ yükü

ĠĢe yabancılaĢma

Kaçınma

Maddi çıkar elde etme

Hasta Açısından

Hizmete ulaĢamama

Kalitesiz bakım

Kaygı ve korku oluĢması

Maddi kayıp

Yoksunluk

Zarar görme

Sistem Açısından

Maliyet artıĢı

Tıbbı malprkatis davalarının artması

Vasıfsız insan yetiĢmesi

Defansif Tıbbın

Önlenmesine Dair

Öneriler

Hukuksal

Asılsız Ģikayetlere yaptırım sağlama

Beyaz kod cezalarının arttırılması

BilirkiĢilerin donanımlı hale gelmesi ve sayısının arttırılması

Hukuk büroları ve dal mahkemeleri kurulmalı

Kayıtların doğru tutulması

Malpraktis avukatlarının memur olması

Kurumsal

Hekimleri zorlamamak

Hekimlerin empatik davranmasını sağlamak

ĠletiĢim ve sağlık okuryazarlığı eğitimleri yapılmalı

Kurum avukatı olmalı ve dava masraflarını kurum karĢılamalı

Mesleki tatmin sağlanması

ġikayet kanallarında eleme sistemi olmalı

Sistemsel

Basamak sistemi (sevk zinciri) olmalı

Hekim haklarına vurgu yapılmalı

Koruyucu hekimlik sistemi olmalı

Kurul ve konseyler oluĢturulmalı

Hekimlerin maaĢ sistemleri revize edilmeli

Sağlık politikaları değiĢtirilmeli

ġikayet kanalları ücretlendirilmeli

Tıp eğitiminin yeniden yapılandırılması

Üniversite hastanelerinin geri ödemelerinin iyileĢtirilmesi

Page 66: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

51

Tablo 5‟ten anlaĢılacağı üzere araĢtırma 56 kod, 8 kategori ve 3 temadan

oluĢmaktadır.

AraĢtırmanın sonunda elde edilen resmin tamamının görülebilmesi, temaların

tamamının katılımcılar bazında değerlendirilmesi amacıyla Lejant Tablosu

hazırlanmıĢtır. Bu sayede katılımcıların araĢtırmaya katkılarının ne oranda olduğu da

ortaya çıkmaktadır.

Tablo 6. Lejant Tablosu

No Katılımcılar Uzmanlık Alanı Defansif Tıbbın

Nedenleri

Defansif

Tıbbın

Sonuçları

Önlenmesine

Dair Öneriler

1 Orhan Bey Kadın Doğum ♜ ♞ ¶ ❖ ◆ ♣ &

2 Latif Bey Göz Hastalıkları ♜ ♞ ✿ ❖ ◆ ♣ &

3 Seçkin Bey Adli Tıp ♜ ♞ ✿ ❖ ♣ &

4 Ahmet Bey Ġç Hastalıkları ♜ ♞ ¶ ✿ ❖ ◆ ♣ &

5 Ferhunde Hanım Anestezi ve Reanimasyon ♜ ♞ ¶ ✿ ❖ ◆ ♣ &

6 Tuna Bey Kalp Damar Cerrahisi ♜ ♞ ¶ ✿ ❖ ◆ ♣

7 Ömer Bey Çocuk Hastalıkları ♜ ♞ ✿ ❖ ◆ ♣ &

8 Erhan Bey Genel Cerrahi ♜ ♞ ¶ ♣

9 Metin Bey Kadın Doğum ♜ ♞ ¶ ❖ ◆ ♣ &

10 Gamze Hanım Acil Tıp ♜ ♞ ¶ ✿ ◆ ♣ &

11 ÖkkeĢ Bey Acil Tıp ♜ ♞ ¶ ✿ ❖ ♣ &

12 Serhan Bey Adli Tıp ♜ ♞ ¶ ✿ ❖ ◆ ♣ &

13 Erkan Bey Kalp Damar Cerrahisi ♜ ♞ ¶ ❖ ♣ &

14 Tarkan Bey Üroloji ♜ ♞ ¶ ✿ ◆ ♣

15 Mehmet Bey Genel Cerrahi ♜ ♞ ❖ ◆ ♣ &

16 Rıfkı Bey Göğüs Cerrahisi ♜ ♞ ✿ ♣ &

17 Erdal Bey Kadın Doğum ♜ ♞ ¶ ✿ ❖ ◆ ♣ &

18 Derya Hanım Plastik Cerrahisi ♜ ♞ ✿ ❖ ◆ ♣ &

19 Ġsmet Bey Çocuk Cerrahisi ♜ ♞ ¶ ❖ ◆ ♣ &

20 Arda Bey Göğüs Hastalıkları ♜ ♞ ¶ ✿ ◆ ♣ &

21 Akif Bey Üroloji ♜ ♞ ✿ ❖ ◆ ♣ &

22 Seda Hanım FTR ♜ ♞ ¶ ✿ ❖ ◆ &

23 Meriç Bey Beyin Cerrahisi ♜ ♞ ¶ ✿ ♣ &

Defansif Tıbbın Nedenleri Defansif Tıbbın Sonuçları Önlenmesine Dair Öneriler

♜ Makro Nedenler ✿ Hekim Bazlı ◆ Hukuksal

♞ Mikro Nedenler ¶ Hasta Bazlı ♣ Kurumsal

❖ Sistem Bazlı & Sistemsel

Lejant Tablosu incelendiğinde, kadın hastalıkları ve doğum öğretim üyesi

Erdal Bey, adli tıp öğretim üyesi Serhan Bey, anestezi ve reanimasyon öğretim üyesi

Ferhunde Hanım ve iç hastalıkları öğretim üyesi Ahmet Bey‟in defansif tıbbın

Page 67: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

52

nedenleri, sonuçları ve önlenmesine dair öneriler konularında en çok katkı sağlayan

katılımcılar olduğu görülmektedir. Göğüs cerrahisi öğretim üyesi olan Rıfkı Bey

defansif tıbbın sonuçları temasında sadece hekim açısından sonuçlarına, Genel

cerrahi öğretim üyesi Mehmet Bey sadece sistem açısından sonuçlarına, Genel

cerrahi öğretim üyesi Erhan Bey ise sadece hasta açısından sonuçlarına değindikleri

tablodan anlaĢılmaktadır. Defansif tıbbın önlenmesine dair çözüm önerilerinde en az

katkı sağlayan Erhan Bey, bu temada kurumsal öneride bulunduğu görülmektedir.

2.9. Nitel AraĢtırmanın Ġnandırıcılık, Aktarılabilirlik, Tutarlık ve Teyit

Edilebilirlik Analizleri

Nitel araĢtırmanın doğasına uygun olarak iç geçerlik yerine “inandırıcılık”,

dıĢ geçerlik yerine “aktarılabilirlik”, iç güvenilirlik yerine “tutarlık” dıĢ güvenilirlik

yerine de “teyit edilebilirlik” kavramları kullanılmaktadır (Yıldırım ve ġimĢek, 2013:

298).

AraĢtırmada inandırıcılığın sağlanması için uzman incelemesi ve katılımcı

teyidi stratejilerinden faydalanılmıĢtır. Uzman incelemesi stratejisi için araĢtırma

deseni, bunların analizi ve sonuçların yazımına iliĢkin tüm dokümanlar, toplanan

ham verilerin tamamı bir uzmana gönderilmiĢ ve bir baĢka bakıĢ açısı ile

araĢtırmanın aĢamalarının geçerliliği ve tutarlı olması sağlanmıĢtır. Bununla birlikte

katılımcı teyidi stratejisi olarak da toplanan veriler düzenlenmiĢ ve analizlerin

ardından katılımcılar ile paylaĢılmıĢtır. Katılımcılar, verilerin tamlığının ve

sonuçların kendi duygu ve düĢüncelerini yansıttığına dair geri bildirimde

bulunmuĢlardır.

Nitel araĢtırmada, aktarılabilirliği arttırmak için ayrıntılı betimleme ve amaçlı

örneklem yöntemleri kullanılmaktadır (Yıldırım ve ġimĢek, 2013: 304). AraĢtırmacı

okuyucunun verilerin elde edildiği ortamında zihninde canlandırabilmesi için

ayrıntılı betimleme yapmıĢtır. Ayrıca genele ait bilgileri ortaya koymak yerine hem

genele ait hem de özele ait bilgilerin ortaya çıkması için amaçlı örneklem yapılarak

araĢtırmanın aktarılabilirliği arttırılmıĢtır.

Page 68: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

53

AraĢtırmada tutarlılık ve teyit edilebilirliğin sağlanması için araĢtırmanın

baĢından sonuna kadar tüm aĢamalarında uzman kiĢilerle değerlendirmeler

yapılmıĢtır. Nitel araĢtırma yöntemlerinin niteliğini artırmak için uygulanan

stratejiler ve bu stratejilerin temsil ettiği yöntemler doğrultusunda araĢtırmaya iliĢkin

bulgular Tablo 7‟de ifade edilmiĢtir.

Tablo 7. AraĢtırmanın Ġnanılırlık, Aktarılabilirlik, Tutarlık ve Teyit Edilebilirlik ÇalıĢması

Stratejiler Kullanılan yöntemler Uygulama

Durumu

Ġnanırlık /

özgünlük

Uzun Süreli

EtkileĢim

Daha samimi bir ortam oluĢması için görüĢme

süresinin uzun olması

Derin Odaklı Veri

Toplama

Elde edilen verilere eleĢtirel gözle bakma,

sürekli karĢılaĢtırma, alınan cevapların

araĢtırma soruları için yeterliliğin sorgulanması

ve gerçeğe uygun olup olmadığının teyit

edilmesi

ÇeĢitleme Ortaya çıkacak gerçeğin farklı yönlerine

ulaĢabilmek için katılımcıların farklı algılarını,

deneyimlerini ve bakıĢ açılarının bütün

zenginliği ile sergilenmesi

Uzmanın

AraĢtırmacı Ġle

Birlikte

Değerlendirme

Toplantısı Yapması

AraĢtırmacının sözel olarak tüm süreçleri,

topladığı verileri, ulaĢılan sonuçları,

yaklaĢımını, düĢünme tarzını uzman ile birlikte

değerlendirmesi ve uzmanın geri bildirimde

bulunması

Toplanan Tüm

Dokümanların

Uzmana

Gönderilmesi

AraĢtırmaya ait tüm dokümanların uzmana

gönderilmesi ve geri bildirim alınması

Katılımcı Teyidi AraĢtırma grubuyla yapılan mülakatların yazılı

hale dönüĢtürülmesi, yazılı metinlerin

doğruluğunun teyit edilmesi için yazılı metinler

katılımcılar tarafından incelenmesi ve her

katılımcıdan dökümlerin kendi görüĢleri

olduğuna dair teyit alınması

Aktarılabilirlik

/ uygunluk

(transfer

edilebilirlik)

Ayrıntılı Betimleme Elde edilen sonuçların araĢtırmanın uygulandığı

yerlerde geçici yargılara ulaĢılması ve test

edilebilmesi

Amaçlı Örnekleme Hem genele hem de özele ait bilgilere

ulaĢabilmek için katılımcıların farklılığı

yaratabilecek Ģekilde seçilmesi

Tutarlık Tutarlık Ġncelemesi Verilerin benzer süreçlerde toplanması,

verilerin kodlanma sürecinde kavramsallaĢtırma

yaklaĢımı ve verilerin sonuçlarla iliĢkilerinin

kurulması

Teyit

edilebilirlik

Teyit Ġncelemesi Süreç içinde elde edilen ham verileri ve

kodlamaların ilgililerin inceleyebilmelerine

imkân sunmak için araĢtırmacılar tarafından

saklanması

Kaynak: Uysal, 2018: 117

Page 69: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

54

2.10. AraĢtırma Etiği

Bilimde ve bilimsel araĢtırmada ilerleme güvene dayalı bir ortamda

gerçekleĢir. Bilimsel araĢtırmalarda toplum yararı gözetilmeli, insanlığa zarar

verecek bilimsel araĢtırmalara yer verilmemelidir (Küçük, 2003: 257). Bunların

gerçekleĢtirilmesinde de dürüstlük ve titizlik çok önemlidir. AraĢtırmaların yapılması

sırasında kabul görmüĢ etik ilkeler bilinçli onay, gizlilik, özel hayata saygı, verilere

sadık kalma, katılımcılara zarar vermeme, aldatmama ve yanıltmamadır (Yıldırım ve

ġimĢek, 1999: 121). Bu ilkelere dair araĢtırma yapmak için gerekli etik kurul izni (Ek

5) alınmıĢtır. Katılımcılara araĢtırmanın amacı ve kapsamı, ses kayıt cihazının

kullanılacağı hakkında ayrıntılı bilgi verilerek sözlü ve yazılı izin alınmıĢtır. Gönüllü

olarak katılmayı kabul edenlere görüĢmelerin bilimsel amaç dıĢında

kullanılmayacağı, kimlik bilgilerinin gizli kalacağı gibi konuların yazıldığı

bilgilendirilmiĢ onam formu imzalatılmıĢtır. Katılımcıların kimlik bilgilerinin

gizliliğini korumak amacıyla görüĢme dökümlerinin internet ortamında

paylaĢılmamasına dikkat edilmiĢtir. Ses kayıt cihazından bilgisayar ortamına

aktarılan görüĢmeler Microsoft Word programında yazılı çıktılar haline

dönüĢtürülmüĢ ve üzerinde değerlendirme ve analizler yapılmıĢtır. Etik ilkeler gereği

araĢtırmanın yapıldığı, görüĢmelerin gerçekleĢtiği sosyal ve kültürel ortamı

tanımlayıcı bilgiler verilmelidir (Johnson ve Christensen, 2014: 116).

Doğru desen ve istatistik kullanılarak usulüne uygun yapılan bilimsel

araĢtırmadan bilimsel bilgi elde etme olasılığı oldukça yüksektir. AraĢtırma süreci

boyunca elde edilen veriler açıkça ortaya serilirse, okuyucuların da araĢtırmaya karĢı

olan güveni artabilir (Roberts vd., 2006: 45). Bu nedenle araĢtırmanın yürütüldüğü

hastane, katılımcıların özellikleri ve araĢtırmacının konumu ile birlikte araĢtırmacının

tüm süreçleri de Ģeffaf ve doğru bir Ģekilde ayrıntılarıyla anlatılmıĢtır.

Page 70: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

55

3. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

ARAġTIRMANIN BULGULARI

Bu bölümde hekimlerin defansif tıbba yönelik eğilimlerinin nedenleri,

sonuçları ve çözümlerine iliĢkin araĢtırma sonucunda elde edilen verilerin bulguları

yer almaktadır. Üç ana soru kapsamında elde edilen cevaplar seçici ve açık kodlama

iĢlemleriyle ayrıntılı olarak analize tabi tutulmuĢ olup, belli baĢlı temalar altında

tümevarım yöntemiyle toplanmıĢtır.

3.1. Defansif Tıbbın Nedenlerine ĠliĢkin Bulgular

Öğretim üyesi hekimler ile yapılan görüĢmeler neticesinde defansif tıbbın

nedenlerine iliĢkin bulgular elde edilmiĢtir. Hekimlere, “Sizce defansif tıbbın

nedenleri nelerdir?” ana sorusunun yanı sıra, “Hekimler neden defansif

davranırlar?”, “Sağlık sisteminin, çalışma ortamının defansif davranmaya ne gibi

etkileri olabilir?” ve “Bunlar dışında hangi nedenler defansif tıbbın nedenleri

arasında sayılabilir?” gibi sonda sorular sorulmuĢtur.

Katılımcıların verdiği cevaplara göre kod ve temalar çıkartılmıĢtır. Defansif

tıbbın nedenleri teması “Makro Nedenler ve “Mikro Nedenler” olmak üzere iki

kategoriden; defansif tıbbın sonuçları teması “hekim açısından” “hasta açısından” ve

“sistem açısından” olmak üzere üç kategoriden; çözüm önerilerine dair tema ise

“hukuksal” “kurumsal” ve “sistemsel” olmak üzere üç kategoriden oluĢmuĢtur.

Defansif tıbbın nedenlerine iliĢkin kavram haritası ġekil 3‟de gösterilmiĢtir.

Page 71: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

56

ġekil 3. Defansif Tıbbın Nedenlerine ĠliĢkin Kavram Haritası

3.1.1. Makro Nedenler

Katılımcı görüĢleri neticesinde “bilirkiĢilik” “eğitim sistemi” “hekimlere

karĢı Ģiddet” “medya” “performans sistemi” “sağlık politikaları” “Ģikayet kanalları”

“tıbbi malpraktis davaları” ve “zorunlu meslek sigortası” olmak üzere 9 baĢlıkta

değerlendirilebilir:

BilirkiĢilik

Tıbbi malpraktis davalarındaki dosyaların bilirkiĢiler tarafından incelenerek

raporlanması hekimler için oldukça önemlidir. Fakat bilirkiĢilerin sayı olarak yetersiz

olması, bazı bilirkiĢilerin gerekli tecrübeye ve eğitime sahip olmaması ve vakayı

değerlendirirken hekimin içinde bulunduğu Ģartları değerlendirmediği gerekçesiyle

defansa neden olduğu katılımcılar tarafından ifade edilmektedir.

“Şimdi eğer yeterli bilgi ve donanım halinde değilse yargıç veya yargı

heyeti zaten onlar bilirkişilere gönderiyorlar. Ama sonuçta kendi

insiyatiflerini de kullanıyorlar, bilirkişi çok önemli. Ne yazık ki Türkiye‟de

bilirkişi sistemi de çok doğru işlemiyor. Hatır gönül çok önde oluyor, bu

nedenle bilirkişilik sistemi çok iyi işlemediği için hekimlerin de duyarlı

Page 72: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

57

olmaları lazım ve deneyimli insanlar bulmak lazım o da gözetilmediğinden

dolayı bu durumlar oluyor.” (Erkan Bey)

“Bilirkişilerin, sayısı yetersiz. Bu nedenle defans yapılıyor. Gerçi kadın

doğumda çok fazla var, Allah‟tan kadın doğum açısından çok iyi ve alınabilen

ceza çok az.” (Orhan Bey)

“Bilirkişlik, hem sağlıkta yetişmiş hekim, sonra bir de hukukçu olmuş.

Hukuk alanında iyi, sağlığı da bildiği için ince ayrıntıları biliyor. Bildiği için

ben bunu bilirim bunu böyle yaparım diyor fakat hiç o ortamı ve o anı hesaba

katarak düşünmüyor. O ortamda nasıl yapılır ne yapılır hiç düşünmüyor.

Bilirkişi bazen bilir bilmez kişi olabiliyor. Bilmiyor, bildiğini sanıp yazıyor

ama bilmiyor bence.” (Ökkeş Bey)

“Malpraktis olayları açığa çıkartıldığı gibi yani hekim kusurlu mudur

değil midir defansif tıp da açığa çıkartılabilir aslında doğru dürüst bir

bilirkişi incelemesiyle.” (Serhan Bey)

Eğitim Sistemi

Defansif tıbbın makro nedenleri arasında yer alan eğitim sistemi, 23

katılımcının 15‟i tarafından defans yapma nedeni olarak görülmektedir.

Katılımcılardan Ġsmet Bey riskli iĢlemlerden kaçınırken asistan eğitimin

sekteye uğradığını ifade ederek “Ben defans göstersem, mesela riskli karaciğer

kitlesini almadım, şu kitleyi almadım doğumsal anomani almadım çok riskli. E benim

asistanım nasıl eğitim görecek. Ya öğrenci eğitimini de olumsuz etkiliyor.”

yorumunda bulunmuĢtur.

Meriç Bey de benzer bir ifade ile “hekimlerin deneyim ve eğitim eksiklikleri

var. Hani de onun da altı geniş. Eğitim standardizasyonu yok” Ģeklinde kendi

düĢüncesini anlatmıĢtır.

Katılımcı sınıflandırması incelendiğinde erkeklerin eğitim problemine dair

daha çok yorum yaptıkları gözlenmiĢtir. Serhan Bey, Metin Bey ve Erhan Bey‟in bu

konuya dair açıklamaları aĢağıda yer almaktadır.

“Yeterince etik eğitim, etik analiz eğitimi ve meslek etiği eğitimi

almadıklarından dolayı ve yasal süreçleri de yeterince öğrenemediklerinden

dolayı kendi yetkilerini ve sorumluluklarını da bilemiyorlar. Yetkilerini ve

sorumluluklarını bilemediklerinden dolayı da aslında savunabilecekleri

işlemlerden de korkuyorlar” (Serhan Bey)

Page 73: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

58

“Eğitimdeki eksiklikler. Eğitim planlamayı yapamayan tıp fakültesi

öğretim üyesi değil, bu kadar kontenjan artıran idareciler politikacılar yani

aslında hepsinin sorumluluğu var” (Metin Bey)

“Hekimler, örneğin kalp damar cerrahisi uzmanı oluyorlar ama

görmeleri gerekenleri görmeden mezun oluyorlar. Örneğin ben Yüksek

İhtisastan Türkiye Yüksek İhtisastan ihtisaslıyım. Şimdi Konya‟dan,

Manisa‟dan, Eskişehir‟den olan adamlar bizim düzeyimizde olabilirler mi,

olamazlar. Şimdi Türkiye‟de eğitimin de bir üniformluğu yok. Yani

akreditasyon yok, akreditasyon görülse de akreditasyon özde akreditasyon

değil sadece uydurma akreditasyon.” (Erkan Bey)

“Ayrıca, tıp eğitimi de artık çok değişti. Sen 5000 tane adamı eğitmeye

çalışırken şu anda 15 000 adamı eğitiyorsun ya yılda 15000 hekim

yetiştirmeye çalışıyorsun. Kontenjanlar manyak artmış vaziyette yani şu okula

bile 275 kişi geliyor ilk geldiğimde 40 kişiydi yani ilk mezunlar 40 kişiydi.”

(Erhan Bey)

Ayrıca Mehmet Bey‟in eğitim eksikliği ile ilgili iması da Ģu Ģekilde olmuĢtur:

“İki sene evvel, bir sene evvel temel bilimlerden geliyor öğrenciler

burada soruyorum, Fakat tın tın. Bir şey yok, yani temeli olmayan şeyleri şey

durmuyor, alışmadık kıçta don durmaz. Burada bu cerrahi edinebilmek için

cerrahi birikimi sağlayabilmek için anatomi çok önemli” (Mehmet Bey)

Hekime KarĢı ġiddet

Daha kaliteli sağlık hizmeti talep eden hastalar, meydana gelen

komplikasyonlarda bile hekimi suçlamakta, zaman zaman ise hekimlere sözel ve

fiziksel saldırılarda bulunmaktadırlar. Hekimler, kendilerini hasta ve hasta

yakınlarının sözel ve fiziksel Ģiddet uygulamalarından korunma amaçlı defans

yaptıklarını ifade ediyorlar. Sonuç bağlamında Ģiddetin varlığına yönelik görüĢ

bildiren katılımcıların ifadeleri aĢağıda yer almaktadır.

Tuna Bey bu konuyla ilgili “Size hakaret edebiliyor, darp, eleştirme,

aşağılama, yargılatmak. Sizin hakkınız susmak. Susma hakkı eşitliği bozan bir

şeydir, dolayısıyla biz de defansif tıbba devam etmek zorunda kalıyoruz.” Seda

Hanım da “Saldırıyorlar, dövüyorlar, öldürüyorlar. O zaman ben de hasta bakmak

istemiyorum. Kendimi korumak zorundayım. Hatta benim şuradaki çekmecemde bir

bıçağım bulunurdu. Kendimi koruma amaçlı. Hasta ile karşı karşıya kalıyorum.

Başka bir hekimi öldüren bana da saldırabilir. Bu kadar saldırgan bir toplum

hekimin gözünde değersizleşti” değerlendirmesini yapmıĢlardır.

Page 74: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

59

“Bizim camiamızda 3 tane kişi öldürüldü, göğüs cerrahisi alanında 3

kişi öldürüldü. Bunlardan bir tanesi Profesör Göksel Kalaycı hocadır. Göksel

Kalaycı Türkiye‟de göğüs cerrahisini getiren insandı, yani o ekibin içerisinde,

camianın duayeni. ve bu kişi “babam öldüğü gün senin de ölüm haberin

Hürriyet gazetesinde yayınlanacak” diyen bir hastanın oğlu tarafından

otoparkta sabah mesaiye geldiğinde öldürüldü. İkincisi Ersin Arslan, benden

küçük ihtisas aldığı şehrin devlet hastanesinde çalışırken 90 küsür yaşındaki

bir dedenin torunu tarafından kalbinden bıçaklandı. Üçüncüsü Kazım Potuk,

o da Samsun‟da başhekime kızan bir manyak yüzünden koridorda katledildi.

Dördüncüsü geçen haftalarda İstanbul‟da bir hekim hanım, “seninle

görülecek hesabımız var aşağı in” diyen bir hasta yakını sıkmak üzereyken

güvenlik ekipleri tarafından kurtarıldı.” (Rıfkı Bey)

Medya

Defansif tıbbın nedenlerinden bir diğeri de teknolojik unsur, bir kitle iletiĢim

kaynağı olarak haber medyasıdır. Medyada en çok iĢlenen konulardan bir tanesi

kiĢilerin sağlıklarından hekimlerin sorumlu olduğu düĢüncesidir. Oysa kiĢilerin

sağlığının korunması kendilerine ait olduğu unutulmamalıdır. Medyanın malpraktis

yapan hekim hakkında kötü hekim Ģeklindeki itibarsızlaĢtırması ve reyting amacıyla

ya da bilemediğimiz baĢka nedenlerle sıradan tıbbi vakaları bile “skandal var” baĢlığı

ile büyük yer ve zaman ayrılması hekimleri defans yapmaya neden olan bir diğer

unsurdur. Bu unsura iliĢkin görüĢ bildiren katılımcıların ifadeleri aĢağıda yer

almaktadır.

“Medyada, gazetede ve internette tıbbi malpraktis dava haberleri

hekimde sağlık çalışanında baskıya sebep oluyor. Bu baskı yanlışlığa sebep

oluyor. Yapabileceğiniz bir şeyi yapmak istemiyorsunuz. Aman uğraşmayayım

artık başıma bir şey olmasın diyorsunuz.” (Ahmet Bey)

“Bir örnek vereyim basında hasta yakını şöyle bir şikayette

bulunuyor; SDÜ üniversitesinde basit bir göğüs ağrısı ile girdi babam ertesi

günü ölüsü çıktı, bu hastaya göre böyle olabilir. Ama olayın gerçeği şudur o

hasta kalp krizi geçiriyor. Kalp krizinde dünyada ilk altı saat içinde vakaların

belli bir orandaki yaparsanız yapın ölür. Şimdi bu kişi kalp krizi geçiriyorsa

ölmüşse tıbben hiçbir ihmal yanlış yoktur. Ama kişiye bakarsanız basit bir

göğüs ağrısından o hastanede öldü algısı var, dolayısıyla bunun hiçbir şekilde

davalık olmaması gerekirdi” (Latif Bey)

“Medyanın olayları büyüterek vermesidir. Hekimlerle ilgili, sağlık ile

ilgili olumsuz durumları abartarak üçüncü sayfa haberlerinden belki

manşetlere taşıyor olmaları nedeniyle yıllar içerisinde hızlı bir trend gelişti.”

(Seçkin Bey)

“Hemen hemen her gün malpraktis ile ilgili haber seyrediyorsunuz.

Ama hekimlerin mükemmel yaptığı işleri söylemiyorsunuz. Toplumun algısını

basın yoluyla değiştiriyorsunuz. Hekimler hata yapar, hemşireler hata yapar,

Page 75: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

60

dolayısıyla hakkınızı arayın mesajı veriyorsun. Örneğin, on sene önce iğne

yaparken felç oldu diyor, eee on sene araştırmamışsın ama bugün dava edip,

para kazanmaya çalışıyorsunuz. Çünkü özellikle yeni gelişen hukukçular bu

işte büyük açık gördüler. Büyük para kazanabiliriz diye bu yolları yaptılar,

şikayetleri artıran biraz da onlar.” (Tuna Bey)

Performans Sistemi

Performans sisteminin defans gerekçesi olduğunu 23 katılımcının 14‟ü ifade

etmiĢtir. Katılımcılar ifadelerinde riskleri az ama bir o kadar puanı yüksek iĢlerin

yapılması tercih edilerek negatif defansif tıp uygulandığını öne sürmektedir.

“Defansif tıbbın ikinci nedeni de performans sistemi. Şimdi nasıl

oluyor! Performansa dayalı sistemi, bir kere ne yapıyor, ben riske girmeden

işte şu ameliyattan şu kadar yaparsam şu kadar puan toplarım. Örneğin 1000

puan toplarım yani dört tane sünnet yaparsam 800 puan toplarım ama bir

özafagus stentleme, konşental anomali, hastaya yemek borusu yapacak

olursam aynı puan alırım dolayısıyla risk faktörleri hesaplandığı zaman

sünnet daha mantıklı geliyor ve dolayısıyla insanlar riskli ve puanı düşük

işlemlerden kaçıyor.” Ġsmet Bey‟in ifadesidir.

“Performans sistemini, hekimler, parası çok yükte hafif pahada ağır

şeylere ihtiyaç, yani sorumluluğu az işlemlere yöneliyor. Mesela bir genel

cerrah işini bırakıyor endoskopi kursu almak suretiyle sadece endoskopi

yaparak günde 20 tane endoskopi yapsa 4000 puan kazanıyor. Ben o puanı

kazanmak için akşama kadar ameliyat yapsam kazanamıyorum. Bir de bunun

sorumluluğu az olduğu için yani endoskopinin komplikasyonu ve riski az,

benim yaptığım ameliyatın riski ve kompliksayonu çok, puanı az.” Ģeklinde

ifade ediyor Mehmet Bey.

Ayrıca iĢin içine para girdiği zaman insanların davranıĢlarındaki değiĢikliği

ÖkkeĢ Bey aĢağıdaki gibi açıklamıĢtır:

“Daha net söyleyeyim işin içine para girdiği için sistemler para ile

çalışmaya başladı. İnsanlar para sistemleri ile çalışmaya başladı. Ondan

sonra bonusu bol, riski az vakaları yapmaya başladı. Bonusu az riski fazla ise

kimse dokunmak istemiyor.”

Diğer bir bakıĢ açısı da performans sayesinde fazla kazanç elde etmek isteyen

cerrahların ameliyathaneden çıkmadığı ve tıp öğrencileri ihmal ettikleri yönünde

“Performans sistemi yüzünden öğretim üyesi ameliyathaneden çıkmıyor diğer

taraftan öğrenci bekliyor da bekliyor. Eğitim ikinci plana itilmiş oluyor.” (Seda

Hanım)

Diğer katılımcıların ifadelerinden bazı örnekler aĢağıda verilmiĢtir:

Page 76: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

61

“Performans sistemine kesinlikle karşıyım hani onu söyleyeyim. Yani

bütün hekimler gibi; ama hekimlerin etik bilinçlenmesi olmadıkça bu tarz

sistemler konmalı. Çünkü performans sistemi dışındaki uygulamada da

hekimler başka etik problemleri yüzünden hastalara başka sorunlar

yaşatılıyordu. Şimdiki performans; Devlet, hekime „muayenehaneye gitme,

burada bak. Ben sana burada parayı vereyim‟ şeklinde oldu kısacası. “Performans sistemi çok kötü bir sistem, o yüzden defans yapıyorum, ben

bazı hastaya bakıyorum, çaktırmadan bazı hastaları da gönderiyorum” diyen

meslektaşıma bu davranışlar doğru değil, burada sen öğretim üyesisin

diyorum. Çok örneği var branşlardan ama kimseyi suçlamak istemediğim için

isim vermek istemiyorum. Sen buranın öğretim üyesisin burada yapıyorsan

bunu başka bir üniversiteye gönderemezsin sen burada devlet üniversite

kurmuş bu üniversitede sen imkanların çerçevesinde bunu yapmak zorundasın

yapacaksın ben bundan anlamam diyemezsin.” (Serhan Bey)

“Şimdi performans sistemi şöyle, performans sistemi hekimlerin

bazılarını daha fazla işlem yapması para kazanmak için daha fazla işlem

yapmasına neden olur, bir realite bu. Hatalı tıbbi uygulamalara neden oldu.

Bu da aslında şikayete neden oldu. Özellikle devlet hastanelerinde falan şu

kadar puan alayım diye gereksiz işlemlerin yapıldığını duyuyoruz. Ben hangi

işlem kaç puan gerçekten bilmiyorum. Profesör olmama rağmen kalp

ameliyatı yaparsam ne kadar alıyorum, hiç bakmadım. Sisteme nasıl giriliyor

onu da bilmiyorum. Neden! ben işimi yapayım zaten puan gelirse gelir, öyle

bakıyorum. O zaman daha böyle elit ve para düşünmeden insani ve vicdani

olarak bakmış oluyorsunuz. Hekimlerin bu hatası vardır, biz hatasızız

demiyoruz. Bizlerin de hatası vardır. Performans sistemi nasıl olmalı bence;

performans sistemi şöyle olmalı; belirli bir vasfın olmalı üniversite sınavına

giriyormuş gibi, o vasfın üstesini eşit dağıtmalısın. Eşit dağıtınca insanlar bir

hırsla gereksiz ameliyatlar yapmazlar, vereceğin parayı ver. Zaten ameliyat

yapmayanla yapan arasında 500 lira değişiyor. 500 lira için bu kadar riske

gerek yok. Çünkü devlet bundan şöyle kaybediyor; bir, hastalar ve insanlar

mağdur olabiliyor. İki malzeme israf oluyor, büyük maliyetler ortaya çıkıyor.

Hasta yatışını artırıyorsunuz, maliyet olarak büyük külfet daha büyük külfet

getiriyor. Mesele hastanenin yatak kapasitesinin iki katını yatırmak değil ki

sonuçta devlet bir cebinden alıp başka bir cebine veriyor sonuçta işin

doğrusu.” (Tuna Bey)

“Performans yasası çıktı yaptığımız işin karşılığı da ekonomik

anlamda çok düştü. İnsanlar ne performansla uğraşsın gerçek ameliyatı

yapsın işini güzel yapsın. Şimdi bak bu kadar koşturma ile de malpraktis

artıyor bu kadar travma niye biliyor musun sen? Performanstan

kaynaklanıyor insanlar anormal çalışıyorlar.” (Rıfkı Bey)

Performans sisteminin hekimlerin ekonomik kaygıları ve pozitif defans

pratiği nedeniyle gereksiz tetkike sevk ettiği de katılımcı Ahmet Bey “Defansif tıpla

performans sistemi arasında şöyle bir bağlantı olabilir; performas sistemi, daha

fazla hasta bakılmasını tetiklediği için hekim ne yapıyor zaten kafam da rahat olsun,

aynı zamanda da parada kazanayım diyebilir. Yani bunlar birbirini besleyebilir.”

şeklinde ifade ediliyor benzer biçimde Erhan Bey‟de “Ne yapıyorsan onun parasını

Page 77: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

62

alıyorsun, gerekli gereksiz işlem yapabilirsin” derken; Ökkeş Bey ise “Performans

sistemi bir taraftan defansif tıbbı artırıyor diğer taraftan da bonuslar bana gelsin

diye gereksiz tahlil tetkikleri artırıyor.” Ģeklinde ifade etmiĢlerdir.

Sağlık Politikaları

Hızla değiĢen piyasa koĢulları hasta merkezli sağlık politikaları, kamuoyunda

hasta haklarının geliĢmesine de sebep olmuĢtur. Bununla birlikte tıp teknolojisindeki

ilerlemeler hastaların hekimlerden beklentilerini arttırmıĢtır. Sağlık politikaları ile

hekimler; hasta üzerinden çeĢitli manipülasyonlarla gereksiz teĢhisler yaptırarak,

gereksiz tedaviler sunarak daha fazla performans puanı, ilaç firmalarının

promosyonları gibi haksız maddi kaynak temini yoluna giderek “ahlâk algısı aĢınmıĢ,

paragöz” bir profil çizer hale gelmesi ile tarihi misyonunu zedeler bir pozisyona

geçmiĢtir (AkkaĢ, 2014: 224). Selçuk (2015: 21) yaptığı araĢtırmada sağlık düzeni ve

sağlık politikalarının etkisi defansif tıbbın dinamiklerinden biri olarak belirtmiĢtir.

Katılımcılarımız görüĢlerini aĢağıdaki gibi ifade etmiĢlerdir:

“Hekim hakları yok. Ben bundan çok muzdaribim, yani bizim

sıkıntımızı çözecek Sağlık Bakanlığı yok arkamızda.” (Ferhunde Hanım)

“Defansif tıp, sağlık sektöründe yapılan değişiklikler ya da hekimlere

ya da sağlıkçılara uygulanan politikalar insanları bu yollara itmiştir. Son

zamanlarda özellikle Sağlık Bakanlığı‟nın uyguladığı stratejiler yani sağlık

politikası bana göre aramızda kalsın keseyi doldurma politikası. Hükümetin

oyla doldurma, sandığı doldurma politikası. İnsanlara her türlü rahatlığı

sağlık açısından getirmekle beraber son 15-20 yıldır Türkiye‟de bu hasta

haklarına özellikle bu hükümetin çıkardığı yönergeler şeyler hasta haklarına

popüler yapmıştır. Hekim hakkı diye bir şey yoktur.” (Mehmet Bey)

“Türkiye‟de politik iklimin hastaların hekimlere karşı çok fazla

doldurulduğu düşüncesindeyim. Saygınlığımızın düştüğü kanaatindeyim.

Bunda bizim de katkımız var. Politik iklimin de katkısı var.” (Meriç Bey)

“Hasta hakları demeyelim de sağlık üzerinden siyaset yapmak diyelim

buna. En kolay siyaset sağlık üzerinden oluyor, politikaları en kolay

yapabileceği en güzel halkın gözüne girecek veya birilerini feda edecek

politikalar bunun üzerine oluyor. Böyle olunca hasta hakları değil de yani

başka amaçlar güdülüyor bunda sekonder kazançlar ortaya çıkıyor ve bu

nedenle de gereksiz yere bazı şeyler oluyor.” (Erkan Bey)

Makro nedenlerden biri olan sağlık politikalarına iliĢkin katılımcıların

neredeyse tamamı fikir bildirmiĢlerdir. Katılımcılardan Seçkin Bey ve Ahmet Bey

sağlık politikaları ile ilgili düĢüncelerini Ģöyle ifade etmiĢlerdir:

Page 78: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

63

“Başka bir neden ise sağlıkta dönüşüm programıdır. Bu program, bir

dünya bankası programıdır, iktidarların icat ettikleri mucidi oldukları bir

program değildir. Aslında ilk başladığı yıllarda sağlıkta dönüşüm

programında görev alan danışmanlar on bin dolar ücretlerle çalışan kişiler,

sağlık müdürleri falan bunlar bakanlığa bağlı danışman kadrosunda bir de

dünya bankasında para aldılar. Bu programı dayatıp Türkiye‟ye

döşeyebilmek için açıkçası sağlıkta dönüşüm neyi getirdi performansı

getirdi. Aynı zamanda neyi getirdi, sağlık sisteminin kapitalize olmasını

getirdi. Peki ne oldu sonra özel sağlık sektörünün hizmet sınıfına almaya

başladı. Devlet kendisi güya kontrol ediyor. Ama vatandaş memnun istediği

kadar hastaneye gidebiliyor. Bundan on yıl önceki verilere baktığınızda

seksen milyonun hastaneye yılda bir kez gittiğini görüyoruz şimdi seksen

milyon 10 kez gidiyor. 800 milyon müracaat giriş oluyor hastaneye.” (Seçkin

Bey)

“Gündeme yeni yeni gelen bir olay hasta hakları biliyorsunuz, çok

fazla hastanın benim hakkım var diye hekime ile karşı karşıya geliyor.

Hekimin de bir hakkı var ama o ikinci plana atıldığı için hekimler defans

yapıyorlar. Bu da doğal olarak defansif tıbbın artışına sebep oldu.” (Ahmet

Bey)

Katılımcılardan Gamze Hanım‟ın konuya iliĢkin yaptığı benzetme ise

aĢağıdaki gibidir:

“Defansif tıbbın nedenlerinde biri de sağlık politikalarına bağlı olarak

eskiden baştık şimdi ayak olduk. Eskiden ayaklar da şimdi başı oynuyorlar,

siz 6 sene eğitim gören bir adamla hiç eğitim almamış bir adamın haklarını

birbirine eşitlerseniz hatta eğitimsizin haklarını eğitimlinin üzerinde

tutarsanız bananecilik başlar. Herkes idealist olmak zorunda değil, zaten

herkes idealist olsa bu kadar zengin bir ülkede biz bu durumda olmazdık.”

(Gamze Hanım)

ġikâyet Kanalları

Yazılı baĢvurma alıĢkanlığı olmayan topluma „alo Ģikayet hattı‟ ile kolay

Ģikayet yolu açılması, HHY gereğince sağlık kurumlarında kurulan hasta hakları

kurullarının, Ģikayet durumunda ayrıntılı inceleme yapması defansif tıbbı artıĢında

etkili olmuĢtur. Katılımcıların bu konuda genel değerlendirmeler içeren görüĢlerine

aĢağıda yer verilmektedir.

“Bence hekimler doğru yaptıkları işleri yüzünden şikayet edildikleri

için iş yapmak istemiyorlar.” (Arda Bey)

“Şikayet edilmek istememek. Örneğin, hekim ilgilenmedi, hekim

gelmedi, hekim dokunmadı bile, görmedi bile veya ameliyat yapılması

gerekiyordu ameliyat yapmadı niye yapmadı şeklindeki iddialar nedeniyle

hekim arkadaşlarımız defansif tıbbı istemeksizin, düşünmeksizin o yola

başvurmak durumunda kalıyorlar.” (Şeçkin Bey)

Page 79: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

64

ġikayet kanallarında eleme sistemi olmadığını bu yüzden gelen her Ģikayet

için cevap yazmak zorunda kaldığını belirten Ġsmet Bey, ÖkkeĢ Bey ve Ahmet Bey

durumu aĢağıdaki gibi özetlemiĢlerdir:

“BİMER ve CİMER gibi şikayet kanallarında eleme sistemi yok. Net

söylüyorum orada elek diye süzgeç diye bir şey yok. Bilgisayarın başına

geçiyor şimdiki gençlik de her şeyi biliyor. O sisteme nasıl ulaşacağını, nasıl

şikâyet edeceğini biliyor. Tamam kendi yaşadığı şeyi yazsın ama bir de karşı

taraf açısından bakarak yazsın. Hep kendi açısından bakıyor, ben girdim

kapıdan bakmadılar diye. Beklemesi gerektiğini ve daha kötü hastaların

olduğunu söylüyorsunuz ama anlamıyor. Önce benim, beni niye önce

muayene etmedi, bana şöyle baktı bana bu lafı etti, diye şikâyet ediyor. Böyle

laflar üzerinden gidiyor sistem. (İsmet Bey)

Sana bir örnek vereyim. Biri güldü diyor, biri ağladı diyor. Eee ben

nasıl davranayım. Ben de insanım sonuçta, gün gelecek güleceğim, gün

gelecek ağlayacağım. İyi günüm de kötü günüm de olacak. Güldü diye şikayet

edeni de gördüm, ağladı diye şikayet edeni de gördüm, bana ters baktı diye

şikayet edeni de gördüm. Hepsi geliyor yani. Bunlara cevap yazmak

durumunda kalıyoruz bu iş yoğunluğumuzun arasında” (Ökkeş Bey)

“Bürokrasi yüzünden BİMER‟e şikayet ediliyoruz sonra bu şikayete

yanıt vermek insanı rahatsız ediyor. İş gücü kaybı, dosyayı çıkartıyorsun,

bakıyorsun rahatsız oluyorsun. Her hekim buna yanıt verirken rahatsız oluyor.

Bu kadar kolay olmamalı. Bir hasta ya da yakını sizin hakkınızda şikayette

bulunabiliyor ama asılsız, fakat tersi çevirdiğimizde asılsız olduğu zaman da o

hastaya herhangi bir yaptırım yok. Bu nedenle bu sistem yozlaştı diyebiliriz.

Gerçekten lüzumlu şikayetler de artık gözden kaçıyor olabilir.” (Ahmet Bey)

“Bir örnek daha vereyim ben tabipler odası başkanıydım, bir kadın

doğumcu arkadaşımız doğum yaptırıyor. Eski doğum hastanesinde. Özel

hastanede takip ettiren vatandaş hani ücret ödememek amacıyla özel

hastaneye takiplerini orada yaptırıyor hani doğumunu doğum evinde

yaptırıyor. Orda ultrasonlarda diyelim ki 3,750 gram olarak ölçüyor arkadaş.

Ama çocuk 3 kilo doğuyor bu bebeğin babası valiliğe oraya buraya sağa sola

her tarafa şikayette bulunuyor, dolayısıyla bu açıkçası hekimlerin moralini

bozuyor.”(İsmet Bey)

Tıbbi Malpraktis Davaları

Hekimlerin defansif tıbbın ana nedeninin tıbbi malpraktis davalarından

kaynakladığı konusunda hem fikir oldukları gözlenmiĢtir. Literatürde de defansif

tıbbın tanımı yapılırken “malpraktis davalarından kaçınmak için” ibaresinin yer

aldığı görülmüĢtür. Katılımcılar, tıbbi malpraktis davalarının kendilerinde kaygıya

neden olduğu bu gerekçe ile defansif tıbbın arttığını ifade etmektedirler.

Katılımcıların ifadelerinden birkaç örnek aĢağıda verilmiĢtir.

Page 80: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

65

“Defansif daha çok 1980-1890‟lardan sonra daha fazla gündemde olan

bir şey ve giderek de daha çok gündeme yansıyor. Defansif tıp dediğiniz

zaman gözlemlediğimiz bunu meslektaşlarımız iki şekilde uyguluyorlar; ya

aşırı tetkik isteyerek yani hekimler koruma amaçlı ya da bazı şeylerden

kaçınarak, Bunun ortaya çıkış sebebi tabi ki malpraktis davaları. Eskiden

beri olan bir şey. 1960‟lardan sonra özellikle de globalizasyon sisteminin

değişmesiyle birlikte ekonomik bir sistem olarak sistemin içine ekonominin

girmesiyle birlikte malpraktis davaları daha da arttı ve kötü kullanıma

yönelik arttı. Eskiden sağlık şurası vardı. Zaten bir tıbbı yanlışlık olduğunu

düşünen kişiler oraya başvururdu. Tıbbi şurada bunlar değerlendirilirdi, tıbbı

uygulama hatası varsa gerekli ceza uygulama yapılıyordu. Sonra ne oldu ama

bazı değişikliklerle malpraktis davalarının açılmasına yol açıldı, ama

dünyada olan bir değişiklik sadece belli kıtalarda olan bir şey değil.

Amerika‟dan başlayıp dünyanın doğusuna kadar her yerde olan bir

değişiklik ve bunu gerekse bazı gençlik grupları ve bazı hastalar bunu kazanç

haline getirmeye çalıştı.” (Erdal Bey)

“Şimdi tıbbi malpraktis yüzünden dava edildiğiniz zaman hekim

olarak mesleği yapmak istemiyorsun. Sonra kendini değerlendiriyorsun ben

yanlış yaptım mı? Hayır yapmadım, ama işte problem şu; Türkiye‟de defansif

tıbbın gelişmesinin nedeni bu konu ile ilgili hukukun gelişmemiş

olmasıdır.” (Tarkan Bey)

“Herşeyden önce tıbbi malpraktis davalarına maruz kalmamak için

yaparlar. Neden çünkü, siz hukuk noktasında hekimler hukuk alanına vakıf

değil, hukukçularda sağlığı çok fazla bilemedikleri için bu davalarda

bilirkişilerin çok önemli söz sahibi olması gerekiyor. Ama onun da yeterli

olmadığı ve bu yüzden hekim olarak ben yapacaklarımı yaparım ama daha

fazlasına ne para için ne şey için girişmem deyip savunmacı davranış

sergiliyorsunuz.” (Ömer Bey)

Herhangi bir olumsuzluğu önlemek amacıyla fazla tektik istenmesi bazen

hekimin ahlâki yaklaĢımına ters olabilir. Eğer bu tür tetkik ve tıbbi uygulamaların

hastaya yarardan çok fiziksel, psikolojik ya da ekonomik maliyetleri varsa bu

tetkikleri yapmak demek klinik karar verme sürecinin ve standart tedavinin ihlali

olarak düĢünülebilir. Katılımcılardan Gamze Hanım malpraktis davalarından

kaçınmak için defansif davranıĢın en büyük malpraktis olduğunu ifade etmiĢtir:

“İşini iyi yapıyorsan defansif tıp diye bir şey yoktur, sonuçta biz hasta

için varız. Kendimizi korumak için eğer hastanın hayatını kurtarmak için

milyonda bir bile şans olsa verebileceğin bir işlemse bunu yapman gerekiyor,

bunu zaten gerekli literatür bilgilerine ve bilimsel temellere dayandırdığında

malpraktis davası ile karşılaşsan da savunabilirsin. Ama sırf malpraktise

uğrarım aman sicilime kötü işlenir diye sen bir takım şeylerden

kaçınıyorsan bence malpraktisin en büyüğü bu.”

Page 81: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

66

Zorunlu Meslek Sigortası

Katılımcıların 10 tanesi zorunlu meslek sigortasının hekimlerin defans

yapmasında bir gerekçe olduğunu ifade ettikleri belirlenmiĢtir. Özellikle adli tıp

anabilim dalı öğretim üyesi hekimi olan Serhan Bey, “Mesleki zorunlu sağlık

sigortası hekimlere saldırmak için bir araç.” diyerek Ģunları eklemiĢtir;

“O yüzden hekimler da bu araç yüzünden artı bir saldırıya maruz

kalıyorlar. Bu saldırı, avukatlar tarafından oluyor, bu da tabi ki defansif

tıbbı artırıyor. Çünkü hekimin sigortası bütün sorunları çözüyor demek değil.

Öyle ki tazminat davası ile beraber ceza davası da açılıyor. Sigorta tazminatta

400 bin lira ya kadar ödüyor. Ayrıca diyelim ki 2 yıl hapis cezası çıktı, o ayrı

gidiyor tazminatı ödeyince hapisten kurtulmuyor hekim. Ama dava açıldığında

önce ceza davası açılıyor, sonra tazminat davasını açıyorlar, çünkü ceza

aldırtırsa tazminat davasına emsal teşkil etmesi için yapılıyor. Ama

bilmiyorlar ki mahkemeler biri birinden bağımsız. Hâlbuki hekimlere hapis

cezası verdirtmek istemiyorlar anlıyorum bunu, ama tazminat davasını yüksek

almak için cezadan da bir şeyler aldırtıp oraya da emsal teşkil ettirip,

tazminat da almak istiyorlar. Dolayısıyla bu zorunlu meslek sigortası,

hekimleri hedef haline getirmekte ve hekimlerden bu durumu yaşamamak için

defans yapıyor. Mesleki zorunlu sağlık sigortası da bir defansif tıp için sebep

ama dünyada bunu uygulaması çok farklı ülkelerde çok şey denenmiş.

Hekimlerin da hatalı olduğu durumlar için ceza almaları gerekir. Ne tür

cezalar verilmeli? Hekim bir zarara neden olduysa bu zararın karşılanması

lazım.” (Serhan Bey)

Ayrıca zorunlu meslek sigortasının defansif tıbbın nedeni olarak sayılmasında

katılımcılardan Ġsmet Bey ve Derya Hanım‟ın sigorta Ģirketleri ve avukatlar için

kazanç kapısı olduğuna iliĢkin örnek ifadeleri Ģunlardır:

“Gerçekte olanlara baktığımız zaman da şöyle bir gerçek var;

malpraktis ve komplikasyon ayırt edilmeli. Ama malesef komplikasyondaki

bütün tekstlerde yazar diyelim ki herhangi bir ameliyatı yaptığınız zaman

yüzde bir de olsa bir komplikasyon vardır. Dolayısıyla bu komplikasyonlarda

hep bir dava konusu olup, hekimler mağdur edildiği için defansif yapar.

Şimdi avukatlar buradan para kazanmayı bekliyor. Sigorta şirketleri iki

türlü senin zor durumda bırakıp bir şekilde kendini kaskolatmanı istiyor. Dolayısıyla sıkıntılı bir durum.” (İsmet Bey)

“Zorunlu mesleki sağlık sigortası da defansif tıbbın bir nedeni bence.

Çok fazla zarar ediyoruz diye sigorta şirketleri bu sene sigorta yapmadılar ve

ben de Ekim‟e kadar sigortasız kaldım. Ya düşünsene bir tümör çıkarmaya

çalışıyorsun hasta ölüyor. Zaten süreci biliyorsun. Hastanın yaşamına dair bir

şey katar mıyım diye uğraşıyorsun, ama maalesef hasta ölüyor ve hasta

yakınları seni mahkemeye veriyorlar. Sigorta, hasta yakınları ve avukatlar

için davaları cazip hale getiriyor. Hekimler de bırakıyor “ne uğraşacağım,

bana ne deyip çekiliyor” bence çok büyük kayıplar var. İnsanlar bu yüzden

Page 82: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

67

özele kaçıyor, insanlar bu yüzden özel muayene hane açıyor ve bu yüzden

üniversitelerdeki hocalar ayrılıyorlar.” (Derya Hanım)

Bu nedenlerin yanında göğüs cerrahı olan öğretim üyesi Rıfkı Bey‟in zorunlu

meslek sigortasına dair yaĢamıĢ olduğu olay konun ehemmiyetini vurgular

niteliktedir.

“Avukatlar, haksız kazanç elde ediyorlar. Şimdi ben sana şöyle bir

gerçekten bahsedeyim. Ben Urfa‟da çalıştım 2008-2010 da Urfa‟da hastanede

biri öldüğü zaman hastane otoparkında en az 10-15 tane AV plakalı arabalar

olurdu. Avukat gelir “bacım başın sağ olsun, neydi sıkıntı? Hekiminiz sizi

ziyaret etti mi? İhmal etti mi? Etmedi mi? Bak hallederiz acını hafifletiriz”

diyor. Acınızı alamaz ama acınızı hafifletiriz diye yanaşıyor. Damardan

giriyor acını hafifletiriz diyor tamam mı bu yüzden oradaki Beyin cerrah olan

hekim arkadaş bütün parasını davalara vermeye başladı, çekti gitti, istifa etti.

Lanet olsun bu memlekete, bu memleketin insanın deyip çekti gitti. Dolayısıyla

bu adam bir daha ne kadar cesur olur, mesleğini uygularken yani mümkün

mü? Avukatlar artık ekmeğini böyle götürüyor evine, bizim sırtımızdan. Biz

sigortalandık ya güya Allah muhtaç etmesin ya çok kötü durum. Bu

malpraktis yasası bak ona ben karşı değilim, malpraktis yasası olsun. Ama

yani ayarını kaçırmayacak tamam mı ama malpraktis yasası olurken beni de

bir şeyin koruması lazım, beni korumazsan ben sana nasıl hizmet verebilirim

ya mümkün mü?” (Rıfkı Bey)

Cerrahi branĢlarda görev alan öğretim üyesi hekimler görevleri gereği riskli

vakalarla sık sık karĢı karĢıya kaldıkları için sigortalanmanın gerekliliğini kabul

etmektedirler. Katılımcı ÖkkeĢ Bey düĢüncelerini “Sigortanın olması gerekiyor,

ama sigortan var diye de sigortada para birikti diye de hasta ve yakınlarının o

parayı almak için dava açması ve uğraşması gerekmiyor. Gerçekten hak ediyorsa

alması gerekiyor, ortada yapılmış bir hata varsa almalı. Maalesef böyle değil tabi. O

yüzden de insanlar kötü hastaya dokunmak istemiyor açıkçası.” Ģeklinde ifade

etmiĢtir.

3.1.2. Mikro Nedenler

Defansif tıbbın nedenlerin mikro nedenler daha çok katılımcıların kiĢilik

özelliklerine ve içinde bulundukları ortamlara göre oluĢan nedenleri kapsamaktadır.

Bu nedenler katılımcı görüĢleri neticesinde “beklenti”, “çıkar”, “ekipman eksikliği”,

“güvensizlik”, “hekimdeki ego”, “iletiĢimsizlik”, “kaçınma”, “korunma isteği”,

“memnuniyetsizlik”, “tükenmiĢlik”, “vicdan- ahlâk” ve “zorunluluk” olmak üzere 12

Page 83: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

68

baĢlıkta değerlendirilmiĢtir. Bunlar içerisinde en çok “kaçınma”, “korunma isteği”

“iletiĢimsizlik” ve “güvensizlik” baĢlıkları katılımcılara tarafında ifade edilmiĢtir.

Kaçınma

Bu baĢlığın altında özellikle hekimlerin son dönemde olan hastaya bakmaktan

kaçındıkları, doğru yaptıkları iĢler yüzünden Ģikayet edildikleri ve risk almak

istemedikleri için kaçınarak defans yapıkları ifadeleri yer almaktadır. Katılımcılardan

dahili bilimler alanında görev yapan Arda Bey “Bence hekimler doğru yaptıkları

işleri yüzünden şikayet edildikleri için iş yapmak istemiyorlar ve kaçınma davranışı

olarak defans yapıyor.” diyerek görüşlerini belirtmiştir.

“Bu şehirde bu hastane dışında kafatası cerrahisi yapan doçent ünvanlı

sadece bir meslektaş var. Sadece bu kadar. En basit şeyleri bile aktarıyorlar. Risk

almak istemiyorlar. Yapabilecekleri vakaları bile yapmaktan kaçınıyorlar.” (Meriç

Bey)

Diğer katılımcıların ifadelerinden birkaç örnek aĢağıda verilmiĢtir.

“Yapabileceğimiz işlemleri yapmaktan kaçınıyoruz. Hastayı

tartıyorsunuz. Bakıyorsunuz problemli bir hasta. Kaçınıyorsunuz.

Yapmıyoruz bazen. Hasta ve hasta yakının tavır tutumları bunun en büyük

nedenidir.” (Seda Hanım)

“Amerika‟dan sonra Avrupa‟da ve 2000‟den sonra Türkiye‟deki hukuki

altyapı nedeniyle hekimler yapabilecekleri işlemleri yapmaktan kaçınıyor ve

defansif yaklaşım sergiliyor.” (Erhan Bey)

Fakat Serhan Bey‟in ifadesi meslektaĢlarının düĢüncelerine cevap verir

nitelikteydi ve “Doğru bildiğiniz iĢi yapın yargılanmaktan korkmayın. Ama bundan

kaçıĢ olmaz bu süreci bir Ģekilde doğru bilirkiĢilerle doğru adli süreç yönetimi ile

aĢabilirsiniz. Ama hekimler “ben bunla uğraĢmak istemiyorum diyorlar ve

kaçıyorlar” ama kaçmak da defansif tıpda ayrı bir suç.” diye ifade ediyor.

Korunma Ġsteği

Hekimler, korunma isteği nedeniyle defans yaptıklarını ifade etmektedirler.

Katılımcı sınıflandırmasına baktığımızda cerrahi tıp bilimlerinde görev yapanların bu

konuda ifadelerinin olduğu belirlenmiĢtir. Katılımcılardan Ġsmet Bey, “Riskli

Page 84: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

69

işlemlerde hekimler kendilerini koruma amaçlı bu davranışı sergiliyorlar.” derken;

Seda Hanım “hekimlerin kendilerini savunmak için yaptıkları ve kendimizi korumak

için yaptığımız bir yaklaşımdır.” ifadesinde bulunmuĢtur.

Korunma isteğinin en büyük göstergesi olarak betimsel bir yorum yapan Rıfkı

Bey Ģunları söylemiĢtir:

“Yasalar senin aleyhinde, dolayısıyla herkes ayağını firenin üstüne

koymaya başladı. Özellikle yeni jenerasyon özellikle yetişme aşamasında bu

kanunların düzenlendiği döneme denk gelene kişi de ayağı frenin üzerine

gidiyor.

Diğer katılımcıların konuya iliĢkin görüĢlerinden birkaç ifade aĢağıda yer

almaktadır:

“Aşırı tetkik isteyerek hekimler kendilerini koruma amaçlı olarak

defansif tıbba başvuruyorlar. Tetkikler hastayı sonuca götürmüyor, ortada

bırakmak yönünde kalıyor. Tetkikler bir sonuca varmak amaçlı değil de hekim

kendini koruma amaçlı istediği tetkikleri yapıyor.” (Erdal Bey)

“Hekimler, kendini koruma güdüsü ile defansif tıbba

yönlendirmektedir.” (Latif Bey)

“Hekim kendini korumak için defansif davranabilir diye

düşünüyorum.” (Derya Hanım)

ĠletiĢimsizlik

Hasta ve yakınları ile hekimin karĢılık bu kelimeyi çıkar iletiĢimsizliğinin

defansif tıbbın nedeni olduğu ve bunun da beraberinde güvensizliği getirdiğine dair

katılımcıların ifadelerinden örnekler Ģunlardır:

“Karşılıklı iletişim ve güvenin sağlanması defansif tıbbı azaltabilir.

Öyle ki hasta ve yakınları “hoca arkasını dönmedi, elinden geleni yaptı”

dedirttiğin zaman, olumsuz olaylarının % 60 -70‟i bir kere baskılanır.” (Rıfkı

Bey)

“Hekimlerin iletişim eksiklikleri var. Kültürü ve eğitimi yetersiz olan

bir kişiye ameliyatı anlatamam çünkü o anlamaz diye bir yaklaşım da

bulundukları olabiliyor. Ama bu yanlış bir yaklaşımdır. Hekimlerin hastanın

dili ile konuşabilme yeteneği olmalıdır, becerisi olmalıdır. Hekimin hastanın

dili ile konuşma yeteneği var ama hekimler bunu kullanmıyorlar.” (Serhan

Bey)

ÖkkeĢ Bey ise iletişimsizliğin her sektörde olduğunu söyleyerek Ģunları

eklemiĢtir:

Page 85: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

70

“İletişimsizlik, artık hiçbir sektörde iletişim yok. Günümüzde yani şu

Türkiye ortamında herkes öncelikli kendisini düşünüyor yani. Herkes kendini

düşünüyor bireyselleşti, empati falan da yok artık. Hangi kuruma gidersen git,

sadece bizim sağlık kurumlarında değil, diğer kurumlara da öncelik

istiyoruz. Beklemeye tahammül edemiyoruz. Öncelik olsun, randevu alıp gel o

zaman. Ama randevu sistemi de bizde işlemiyor. Maalesef.! Ben bunu

Almanya‟da gördüm. Almanya‟da randevu sistemi işliyor. Randevuyu

verdiysen o dakikada, o şeyde sistem işliyor. Ama sana da 10 dakika sonraya

randevu vermiyor, randevu alacağın zaman 2 hafta sonra 3 hafta sonra diyor

ve o hafta o saatte o dediği yerde oluyor. Bizde her türlü sektörde aynı,

sanayisinde de aynı, sağlığında da aynı. Sana verdiği randevular aksıyor.

Sistem bir şekilde aksıyor. Gerçi biz acil tıpta randevu usulü çalışmıyoruz o

ayrı mesele de bizde randevu olmaz yani çat kapı gelir hasta.”

Cerrahi Tıp bilimlerinde görev yapan Metin Bey iletiĢimsizliği “Hekimlerde,

iletişim becerileri hala biraz eksik. Hekimler iletişim olayını tam oturtamadılar,

esas sorun sanki bu gibi geliyor. Hasta hekimin tanı koymasını ve hastaya hiçbir

sorumluluğu bırakmamasını istiyor. Ama hatalı bir durum olursa eskiden sesi

çıkmıyordu, ama şimdi sorgulamaya başlıyor.” sözleriyle açıklamıĢtır.

Ortaya çıkan bulgular yapılan literatür araĢtırma sonuçlarını

desteklemektedir. Nitekim hasta ve/veya yakınları ile zayıf iletiĢim, hekim ve hasta

arasındaki iletiĢim sorunu ve iletiĢim engelleri defansif tıbbın nedeni olduğu

yönündedir (Tekinaslan, 2015: 8; Aytur, 2013: 15). Yapılan bir araĢtırmada da hasta

ve/veya yakınlarının Ģikayetlerinin % 40,4 oranında iletiĢim kaynaklı sorunlar olduğu

tespit edilmiĢtir (Uludağ, 2011: 655). Hastalar ile etkili iletiĢim kurmak, ne

yapılacağını ve neden yapılacağını sıklıkla anlayabilecekleri bir dille anlatmak iyi bir

iletiĢim tekniğidir. Malpraktis davalarının pek çoğu da hastalara yapılan hatadan

dolayı değil, hekime duyulan öfkeden dolayı açılmaktadır.

Güvensizlik

Bilindiği üzere güven iki yönlü olarak oluĢur ve tarafların karĢılıklı olarak

güvenmesi oldukça önemlidir. Güvenilen taraf dürüstlük, tutarlılık, açıklık, yetkinlik,

doğru kararlar alma, sadakat, düzgün bir iletiĢim, özen gösterme, yardımseverlik gibi

özelliklere sahip olmalıdır (Bakar, 2016: 22). Öğretim üyesi hekimlerin güvensizlikle

ilgili örnek ifadeleri Ģöyledir:

“Hekime güvenmeyen hastayı tedavi etmeyeceksin. Hekim kendi

güvenliğini, kendi sağlığını koruyarak tedavi etmek ister. Hasta sana

küfrediyorsa o hastayı tedavi ederek ona iyilik yaparak olmaz. Şimdi şöyle

Page 86: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

71

söyleyeyim; benim prensibim bir hasta bana güvenmiyorsa, şüpheli ve bana

karşı tehditkâr davranıyorsa, başka problemler varsa o hastayı asla tedavi

etmem, sorumluluğunu almam. Önce hasta güvenecek, önce hekime teslim

olacak, kimliğine güvenecek teslim olacak, o hastayı tedavi ederiz. Hastanın

yaptığı hukuksuz davranışlar karşısında hekim kendini güvensiz ve korumasız

hissetmektedir.” (Arda Bey)

“Burada karşılıklı güven ve iyi niyet önemli. Hekim hastaya

güvenmezse ne yapar defans yapar. Defansif tıbbı uygular.” (Erdal Bey)

“Hekimin davranışının en temel nedeni hastaların ya da bizim alanda

daha çok hasta yakınlarının güvensizliğidir.” (Ferhunde Hanım)

Ayrıca Mehmet Bey‟in güvensizlikle ilgili olarak yaptığı benzetme oldukça

manidardır:

“Baştan pimpirikli hasta olduğu belli, pimpirikli insanların işleri de

rast gitmez. Kesinlikle rast gitmez. Biz birçok komplikasyonu çok kişinin

karıştığı işlerde buluruz. Mesela tıp camiasından hastanın karışanı çoktur,

karışanı çok olunca da iş bitmez. Yani horozun çok öttüğü yerde sabah

olmaz. Hasta hekimine güvenecek, hekim de hastasına güvenecek.”

Katılımcılardan Ömer Bey, güvenin sağlanması önemli fakat güven

sağlayabilmek için çalıĢma ortamının uygun olmadığını ve içinde bulunduğu ortamı

Ģöyle anlatıyor:

“Hasta ve hasta yakınları ile hekimler arasındaki iletişim ve güvenin

sağlanamaması defansif tıbbın nedenidir. Bir insan çok hoşgörülü olabilir,

karşıdaki kişinin nasıl farklı davranabileceği o an ne hissettiğini o an öyle

davranabildiğini anlayabilir. Ama güveni günde 50 hasta bakarak

sağlayamazsınız. Hastanın güvenmesi için onunla zaman geçirmeniz gerekli

insan üç dakika zaman geçirdiği insana nasıl güvensin. Ben sizinle üç

dakika geçireyim sonra bana güven! Sana niye güveneyim, üç dakika

gördüğüm adama neden güveneyim? Burada ne bizim hasta ile oturup

konuşmamız, onun soru sormasına fırsat vermemiz lazım, öbür hasta araya

girip hocam bizim otobüsümüz kalkacak derse nasıl güven olsun!”

Katılımcıların kaçının bu konu hakkında ifade belirttiği incelendiğinde, dahili

ve cerrahi tıp bilimlerinde görev alan 11 katılımcının güvensizliği bir neden olarak

gördükleri bulgulardan elde edilmiĢtir. Metin Bey, Tuna Bey, Seda Hanım, Rıfkı

Bey, Meriç Bey ve Latif Bey hekim ve hasta iliĢkisinde güvenin çok önemli

olduğunu ve hekimlerin güvensizlik hissettikleri anda defansif davrandıklarını

konusunda hem fikirdirler. Elde edilen bulgular gösteriyor ki iletiĢimsizlik

güvensizliği, güvensizlik Ģikâyetlerin oluĢmasını, Ģikayetler Ģiddetti ve Ģiddet de

Page 87: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

72

defansif tıbbı oluĢturuyor. Hekim hasta arasında yaĢanan bu döngü ġekil 4‟te

gösterilmiĢtir.

ġekil 4. Defansif Tıbbın ĠliĢki Boyutuyla Döngüsel AkıĢı

3.2. Defansif Tıbbın Sonuçlarına ĠliĢkin Bulgular

Öğretim üyesi hekimler ile yapılan görüĢmeler neticesinde defansif tıbbın

sonuçlarına dair bulgular elde edilmiĢtir. Öğretim üyesi hekimlere “Defansif tıbbın

sonuçlarına dair görüĢleriniz nelerdir?” ana sorusunun yanı sıra, “Hekimlere yönelik

etkileri neler olabilir?” “Sizce hasta ve yakınları açısından etkileri neler olabilir?”

“Sağlık sistemine ne tür etkileri olabilir” ve “Bunlar dıĢında defansif tıbbın sonuçları

arasında neler sayılabilir?” Ģeklinde sonda sorular sorulmuĢtur. Defansif tıbbın pek

çok olumsuz sonucunun olduğu ortaya çıkmıĢtır. Bu sonuçlar “hekim açısından”,

“hasta açısından” ve “sistem açısından” olmak üzere 3 kategoriye ayrılmıĢtır. ġekil

5‟te tema, kategori ve kodları görmek mümkündür,

İletişimsizlik

Güvensizlik

Şikayet Şiddet

Defansif Tıp

Page 88: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

73

ġekil 5. Defansif Tıbbın Sonuçlarına ĠliĢkin Kavram Haritası

3.2.1. Hasta Açısından Sonuçları

Defansif tıbbın hasta açısından sonuçları “hizmete ulaĢamama”, “kalitesiz

bakım”, “kaygı ve korku oluĢması”, “maddi kayıp”, “yoksunluk” ve “zarar görme”

olmak üzere 6 baĢlık altında değerlendirilebilir. Bunlar içerisinde özellikle “hizmete

ulaĢamama” ve “yoksunluk” baĢlıkları katılımcılar tarafından en çok ifade edilen

baĢlıklar olarak karĢımıza çıkmaktadır.

Hizmete UlaĢamama

Hastaların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetine ulaĢamamaları defansif tıbbın

en önemli sonuçlarından biridir. Bu konuyla ilgili katılımcıların ifadelerinden birkaçı

aĢağıda yer almıĢtır:

“Defansif tıbbın sonuçlarından biri de bazı hastalar büyük şehirlerde

hastane hastane dolaşıyor, hiçbir hekim elini sürmüyor. Hasta oraya gidiyor,

buraya gidiyor fakat ihtiyacı olan sağlık hizmetini alamıyor. Son evrede olan

hastayı hekim almaktan kaçınıyor. Neden hasta yakınları para koparmak için

hekimle uğraşacaklar. Hekim de başıma bela olacak düşüncesiyle negatif

defans yapıyor.” (Arda Bey)

Page 89: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

74

Orhan Bey, defansif tıbbın hasta açısından sonuçlarından olan hizmete

ulaĢamamaları için “hastalar ortada kalıyor, kimse elini sürmüyor” metaforunu

kullanarak yaĢadığı bir örneği anlatıyor:

“Örnek vereyim bak; bir hastamız var, şimdi enfeksiyon nedeni ile

yatmış serviste, mental bir kız, 20 yaşında, çok büyük bir kitlesi var ve kitle

pelvis kökenli, sinir kökenli, kalp damar cerrahı ben girmem diyor. Genel

cerrahlar anlamıyor. Beyin cerrahisinin konusu aslında, Beyin cerrahisi hiç

bilmediğim için ben bu ameliyata girmem diyor. Kimse almıyor, hasta ortada

kaldığı için ben bütün onamlarını aldırarak hastayı almayı düşünüyorum.

Yani defansif tıp ya da bu şikayetler olmasaydı hekimler bu kadar çekinik

olmasaydı bu hastanın ameliyatı hiç problem olmayacaktı. Geldiği gün hasta

ameliyat olmuş olurdu. Hangi bölümün olduğu önemli değil, herhangi bir

bölüm açardı, ama başıma bir şey gelir mi diye kimse elini taşın altına

sokmuyor aslında.”

Seda Hanım dahili tıp bilimleri alanında hizmet veren bir hekim olarak

yaĢadığı bir olayı üzülerek Ģu ifadeler ile anlatmıĢtır:

“Öncellikle hastaları etkiliyor. Hastalara gerekli işlemler

yapılmıyordur belki. Ameliyat olması gerekiyordur, ama kimse ameliyat

etmiyordur. Örneğin bir tane hastam oldu. Ankolizanspondolit.

Merdivenden düşmüş omurgasında kırık oluşmuş. İlerleyici bir güç kaybı

var. Kimseye veremedim. Kimse ameliyat yapmak istemedi. Çünkü omurilik

felci olursa ve hasta şikayet ederse düşüncesiyle kimse almak istemedi. Ne

kadar sıkıntı çektim. Sağ olsun hocalardan bir tanesi ameliyat yapmayı kabul

etti de hastanın ihtiyacı olan sağlık hizmetini alabildi. Hasta dolaylı olarak

davranış biçimi dolayısıyla kendi zarar görüyor.”

Katılımcılardan Tuna Bey hastaların hizmete ulaĢamamaları hakkında Ģu

ifadeler ile betimleme yapmıĢtır:

“Hasta açısından bakacak olursak, hastanın mağdur olması, ihtiyaç

duyduğu sağlık hizmetine ulaşamaması diyebiliriz. Mesela açık kalp

ameliyatı olması gereken bir hasta, biz defalarca düşünüyoruz. Çünkü hasta

yaşarsa hastanın çayını bile içemiyoruz, teşekkür bile etmiyor. Ama hasta

ölürse veya bir yerine bir şey olursa hasta ya da yakınları burnumuzdan fitil

fitil getiriyor. Şimdi ben kalp damar cerrahıyım, çok riskli işler yapıyorum,

aslında ölümcül çok işler yapıyorum. Hastalar ölüm riski var mı diyorlar, evet

yüzde yüz diyorum.”

ÖkkeĢ Bey ve Ġsmet Bey de konuyla ilgili olarak hekimler artık hastaları

baĢka sağlık kurumlarını sevk etmekteler Ģeklinde ifade etmiĢlerdir. ÖkkeĢ Bey‟in

“artık hekimler hastayı sevk ederim ve riskli vakalarla uğraşmam” dediklerini ve

hatta üçüncü basamaktan üçüncü basamağa hasta gönderdikleri yönünde deneyimini

anlatmıĢtır.

Page 90: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

75

Katılımcılardan Ferhunde Hanım ihtiyacı olan her türlü hastaya hizmete

ulaĢması için elinden geleni yaptığı hatta yer olmaması sebebiyle sevk etmek

zorunda kaldığında çok üzüldüğünü bildirerek Ģunları söylemiĢtir:

“Ben kurtarabileceğim hastayı özellikle 3. Basamak hizmetine ihtiyacı

olan hastayı almaya çalışıyorum, ama şimdi ona da ihtiyaç kalmadı.

Gerçekten ihtiyacı olduğu halde yerimizin olmaması sebebiyle kabul

edemediğimiz hastalar oluyordu, ihtiyacı olup da alamadığımız hastaları

başka yere göndermekten dolayı üzülüyorum. Vicdanım da el vermiyor.

Çünkü hasta Afyon‟a, oraya buraya yani şehir dışına gitmek zorunda kalıyor.

O yüzden işte gerçekten ihtiyacı olanlar bizde olsa daha mutlu olacağım.”

Yoksunluk

Katılımcılar yakın gelecekte ameliyat yapacak hekim sayısının yok denecek

kadar azalacağı hatta reçete yazacak hekimlerin kalmayacağını ifade etmiĢlerdir.

Defansif tıbbın hasta açısından sonuçlarından olan yoksunluğa dair katılımcıların

ifadelerinden bazıları aĢağıda belirtilmiĢtir:

“Defansif tıp, bu şekilde giderse vatandaşa kimse el sürmeyecek. Tıp

camiasındaki çınarlar emekli olduktan sonra, belirli bir yaş ortalamasının

altındaki hekimler bırak ameliyat yapmayı, reçete bile yazmayacaklar.”

(Rıfkı Bey)

“İleride ne olacak biliyor musun? Hastalar, hocalara yalvaracaklar,

beni muayene et diye. Maalesef defansif tıbbın sonuçları böyle.” (Arda Bey)

“Herkes defansif davranıyor söyleyeyim ben gözü karayım alıyorum,

ama ben de tüm onamları almaya çalışıyorum. Ama biliyorum ki yine de

tehlikedeyim, onun farkındayım. Yeni nesil çok kötü zaten, çok iyi adamlar

gelmiyorlar. Bir süre sonra ameliyat yapacak kimse bulunmayacak.” (Erkan

Bey)

Katılımcı sınıflandırmasına bakıldığında yoksunluğu hastalar için defansif

tıbbın sonucu olduğunu ifade edenlerin cerrahi tıp bilimleri alanında görev yapan

hekimler olduğu görülmüĢtür. Özellikle Rıfkı Bey bu konuda Ģöyle bir açıklamada

bulunmuĢtur:

“Dünyada en çok görülen akciğer kanserinin cerrahi girişimi bizim

alanımız. Fakat bundan 20-30 sene sonra en sık görülen kanser türünün

tedavi için ameliyat edecek cerrah bulamaz hale gelineceğini düşünüyorum. Kısacası dünyada en sık görünen akciğer kanserini cerrahi olarak tedavi

edemez hale gelecek bu ülke. Bunu neden söylüyorum biliyor musun? Şimdi

nesil, riski az, hasta ve hasta yakını ile daha az iletişimde olduğu için

biyokimyacı olmak istiyor. Ben öğrencilere soruyorum. Her staj da 25 kişi var

ve cerrah olmak isteyen 3‟ü geçmez. O üç kişi de göğüs cerrahı, kalp cerrahı,

Page 91: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

76

Beyin cerrahı, genel cerrahı olmak istemiyor daha çok göz uzmanlığını

istiyor. Herkes biyokimyacı olacak.”

Maddi Kayıp

Defansif tıbbın hasta açısından sonuçlarında diğer baĢlık, maddi kayıptır.

Maddi kayıp hastaların ceplerinden ödemek zorunda kaldıkları özel ücretleri ve

ileride sağlık hizmetini pahalıya alacakları anlamına gelmektedir. Konuyla ilgili

olarak Tarkan Bey, Latif Bey, Ġsmet Bey‟in ifadelerinden örnekler vermiĢtir:

“Defansif tıbbın diğer sonucu; belli bir maaş veya düzende devlet

düzeninde çalışan hekimler artık özel sektöre kayıyor. Mesela riskli işlemleri

biz yapıyoruz, İstanbul‟da bir devlet hastanesi ya da eğitim araştırmada zor

yaptırırsın. Özel hastaneye gideceksin, insanlar bunu görmüyor bu yaptıkları

sonucunda ilerde çok daha pahalı sağlık hizmeti alacaklar ve kendilerine

bakacak hekim bulamayacaklar. Ciddi rakamlara ancak yaptırabilecekler.”

(Tarkan Bey)

“Defansif tıp gittikçe artacak hekimler kendini korumaya alacak ve

emeğini ve becerisini pahalı satmaya başlayacak. Artık ben o yüzden öyle

diyorum, bir ameliyat için on bin lira demişler özel hastanede. Ucuzuna

yaptıramayacak. Hekimler iki ameliyatta alacağın parayı bir ameliyatta alır

ve daha az yorulur ve daha az riske girer. Ondan sonra insanlar anlayacak ki

sağlık hizmeti alırken pahalıya alacak.” (Latif Bey)

“Siz ya da biz bir sağlık personeli olarak bir yakınınızın çok önemli bir

ameliyatını yaptıracak olursak bunun birinci elden çok iyi yapan birine

yaptırmak için çok ciddi rakamları gözden çıkarmak durumundayız. 100.000

lira gibi rakamlar. Yani bugün bir Beyin ameliyatı için min. 100.000 lira

gözden çıkarmanız lazım. Ya da bir kalp ameliyatı için 100.000 lira gözden

çıkarmak lazım.” (İsmet Bey)

Korku ve Kaygı OluĢması

Hekimler, tıbbi malpraktis iddialarından kendilerini korumak için,

aydınlatılmıĢ onam formlarına daha fazla önem vermektedirler. Tıbbi uygulamaların

daha detaylı açıklanması, tıbbi kayıtların daha detaylı tutulması ve aydınlatılmıĢ

onam formlarına daha fazla önem verilmesi gibi uygulamalar negatif defansif tıp

davranıĢlarındandır. Katılımcı öğretim üyeleri hekimlerin ayrıntılı onam alma

iĢleminin hastalarda korkuya ve kaygıya neden olduğuna dair bulgular elde

edilmiĢtir.

“Hastalardan onam alınması oldukça önemlidir. Ben hastalarıma

ölebilirsin diye çok rahatlıkla söylüyorum, yüzde vermiyorum, ciddiyetin

olduğunu söylüyorum, anlatıyorum. Zaten hastalarımız bir seferde asla

anlamıyorlar. Onamı okutuyorum, anladınız mı diyorum? En sonda gel imzayı

Page 92: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

77

at diyorum. Bize doğru anladık diyorlar fakat anladıklarına ihtimal

vermiyorum. İki tane cümlemi anlamayan koskoca 3-4 sayfa kağıtta yazanları

anlamasına ihtimal vermiyorum. Ama kendimizi korumaya çalışıyoruz.”

(Tuna Bey)

“Hastalarda panik hali oluşuyor. Örneğin Amerika‟daki arkadaşım

beni panikle aradı telefonla, ne oldu diyorum. Başarılı bir hekime eşimi

götürdüm ve en ufak bir risklerden bahsederek bizi panik haline soktu diyor.

Amerika‟dan 3-4 gün için çıkıp geldi arkadaşım ve eşi. Oradaki hekimler

davalar ile uğraşmamak için onamlarda tüm riskleri ve oluşabilecek

komplikasyonları detaylandırdıkları için hastalar panik olabiliyorlar.”

(Ahmet Bey)

Katılımcılardan Orhan Bey “Hastalara daha önceden bahsetmediğimiz nadir

komplikasyonlardan bahsetmek zorunda kalıyoruz” diyerek alanından bir örnek

vererek Ģöyle devam etmiĢtir:

“Hasta kaygısını arttırdı. Neden hasta kaygısını arttırdı; en büyük

nedeni şu daha önce hiç hastalara bahsetmediğimiz hiç olmayabilecek

komplikasyonları bile artık anlatıyor olduk. Örneğin, hasta sezeryan oluyor,

sezeryan sırasında bir kadının bacağında yanık olur mu? Olmaz. Eskiden

bundan bahsetmiyorduk ama çok nadiren koter plağını koyduğumuz yerde

yanık olabilir, milyonda bir. Artık bunu bile bahseder olduk. Defansif tıp, bize

bu durumlara itti. Eskiden en fazla sezeryanda iltihap olabilir, enfeksiyon,

kanama olabilir diyorduk Ama şimdi tam tersi, her şeyi söylüyoruz ve ister

istemez bu durum hastaların kaygısını artırdı. Bunu yapmamızın nedeni de

şu; hastayı geri çevirmek reddetmek almamak değil bir problem olduğu zaman

biz bunu sana söylemiştik demek. Defansif tıbbın en büyük zararını bence

hastalar gördü. Onun nedeni de bu hasta kaygısını artırdı yaptığımız her

işlemden artık onay alır olduk. Örneğin ultrason yapıyoruz önceden hiçbir

şey yapmazdık şimdi yaptığımız ultrasonlardan bile ultrasonda yeteri kadar

bebeği görememiş olabilirim diye imza alıyoruz ve bunu kabul ettim diye imza

veriyor. Hastanın stresini artırıcı kaygıyı artırıcı ve tedaviden uzaklaştırıcı

bir yöntem.”

3.2.2. Hekim Açısından Sonuçları

Hekim açısından defansif tıbbın sonuçlarına dair katılımcı görüĢleri

mevcuttur. Bu görüĢler, “hekimin değersizleĢmesi”, “iĢ yükü”, “iĢe yabancılaĢma”,

“maddi çıkar elde etme “kaçınma” davranıĢlar olmak üzere 5 baĢlığa ayrılarak

sınıflandırılmıĢtır.

Hekimin DeğersizleĢmesi

Zor ve uzun bir eğitim sürecini tamamladıktan sonra yorucu intörlük

sürecinden geçerek hekim olunmaktadır. Hekimlik, çok büyük çaba ve emek isteyen

Page 93: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

78

bir iĢtir. Bu kutsal mesleği yapanlar değerli ve saygıya değer olması gerekir.

“Huzuruna çıkılan insan” imajından, “suratına yumruk indirmekte hiçbir sakınca

görülmeyen insan” imajına bu denli hızlı bir geçiĢ yapılmıĢtır (Semih, 2010:??).

Yaptığımız araĢtırmada defansif tıbbın hekim açısından çıkan sonuçlar arasında ilk

olarak hekimin değersizleĢmesinden söz edilebilir. Bu konuda Seda Hanım, Arda

Bey ve Tuna Bey görüĢlerini aktarmıĢlardır.

“Hekim açısından bakacak olursak, hekimin değersizleştirilmesi ve

itibarının kaybettirilmesidir.” (Tuna Bey)

“Defansif tıbbın en önemli sonucun devletin hekimlerinı, öğretim

üyelerini halka hizmet edecek hizmetçi konumuna düşürmesidir. Hasta hakları

ile bir kesimi memnun ederken diğer kesimi mutsuz ve değersiz hale

getiriyor.” (Arda Bey)

“Hastanın gözünde hekim değersiz olduğu gibi hekimin gözünde de

hasta değersizleşti.” (Seda Hanım)

ĠĢ yükü

Defansif tıbbın diğer önemli bir sonucu da yoğun olan hekimlerin iĢ yükünü

arttırmasıdır. Katılımcıların bu baĢlığa yönelik örnek alıntıları aĢağıdaki gibidir:

“Onam formlarını hastalara okutacaksınız her sayfayı

imzalatacaksınız, okudum anladım yazdıracaksınız.” (Derya Hanım)

“Hastayı stabil edecek, tahlilleri isteyecek, filmleri çekecek vs hani iş

yükü olacak, order yazacak, girişini bilgisayara işleyecek. Kısacası bir sürü

iş yükü getirmiş oluyor. Dolasıyla hastayı almak istemiyorlar ve başka kliniğe

sevk etmek istiyorlar. Topu bize atıyor almak istemiyorlar hastayı “

(Ferhunde Hanım)

Katılımcılardan Latif Bey konuya iliĢkin olarak hekimlerin iĢ yüklerini nasıl

arttırdıklarını Ģöyle ifade etmiĢtir:

“Hekim, pozitif anlamda tetkik tahlil isteyerek, aman başıma bir şey

gelmesin diye bir MR fazladan istiyor. Hasta yarın bize dava açar

düşüncesiyle tahlil yani daha kendi çok rahat müdahale edebilecekken başıma

iş açarım diye hastayı başka yere gönderme başka hekime gönderme yoluna

başvuruyor. Böylelikle iş yükünü arttırıyor. Ayrıca gereksiz yere davalarla

hem hekimi hem sistemi meşgul ediyor.”

ĠĢ yükünün arttığını 10 hekim ifade etmiĢ ve bu hekimlerin tamamının cerrahi

tıp bilimlerinde görev aldıkları tespit edilmiĢtir. Hekimlerden Orhan Bey, “Aşırı

bilgilendirme ve onam alma” nedeniyle vakit harcadıklarını belirtmiĢtir.

Page 94: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

79

Fakat Serhan Bey, iĢ yükü nedeniyle yapılması gereken açıklamaları

yapmayan hekimlerin sonra daha büyük problemlerle uğraĢtıklarını ve “hekimler

bunlarla uğraşmak istemiyor çünkü bunlarla uğraşmak sanki bir ayrıntı gibi

geliyor. Ama buralardan başlarına dert açılıyor, davalar açılıyor.” diyerek

konunun önemli olduğu vurgulamıĢ ve Ģöyle devam etmiĢtir:

“Hastaya algılatacaksın riskleri! Hasta “ben anladım, hekim bana

dedi ki “ölürmüşüm”, hekim bana dedi ki “sakat kalırmışım” ama

hastalığımın da iyileşmesi için nadir de olsa bunlar olacakmış. Büyük

ihtimalle ben işte tedavimin gerçekleşeceğini söyledi. Çok nadir de olsa benim

işte sakat kalacağım, efendim yaşamsal tehlike, kanama olabileceği gibi,

mesela bir organımın yaralanabileceği, işte bir sinir telimin sindirimimin

yaralanabileceği ve hani felç yada yarı felç gibi durumlar gerçekleşebileceği

bana anlatıldı ama bunların çok çok nadir olabileceği söylendi”

diyebilmelidir. Olan riskleri de gördüm anladım kabul ediyorum diye 3 satır

bir şey yazmasını sağlamalıdır. Hekimler yeterince zaman ayırıp bunu

yapmalılar, hastayı bilgilendirmeliler.”

Kaçınma

Hekimlerin defansif tıp uygulamasının sonucunda mesleklerinin

gerekliliklerini yerine getirmeyerek kaçınma davranıĢında bulundukları araĢtırmanın

bulgularındandır. Katılımcıların büyük çoğunluğunun kaçınma davranıĢına dair

söylemleri bulunmaktadır. Ferhunde Hanım “Hekimler kendilerini hem maddi hem

manevi olarak üzmek istemiyorlar”, Erdal Bey “Hekim özellikle riskli branşlarda

hastaya normalde uygulaması gereken tedaviyi yapmıyor.” Ģeklinde ifadelerde

bulunmuĢlardır.

Konuya iliĢkin olarak katılımcı Orhan Bey, “baĢıma bir Ģey gelir mi diye

kimse elini taĢın altına sokmuyor” ifadesiyle metafor kullanmıĢtır. Malpraktis

davası bulunan katılımcılardan Tarkan Bey “Bir miktar mesleksel gelişimini negatif

yönde etkileyebiliyor” derken Serhan Bey “Hekimler devamlı stres altında, defans

yapıyorum diye düşünüyor. Çünkü hekim onun bilincinde ve suç işlediğinden dolayı

da stresini yaşıyor. Devamlı olarak bana acaba şikayet gelecek mi stresini yaşamak

diğer yapacağı işleri de eksik yapmasına, yanlış yapmasına yol açıyor ve mutsuz

insanların oluşturduğu bir toplum oluyor.” Ģeklinde düĢüncelerini ifade etmiĢtir.

Ġsmet Bey‟in verdiği açıklamayla kaçınmanın boyutu tarif edilmektedir:

Page 95: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

80

“Üçüncü basamak sağlık kurumlarından arıyorlar yer yok gerekçesiyle

buraya gönderiyorlar. Yani kimse üçüncü basamak sağlık kuruluşları da

artık hastaya dokunmak istemiyorlar. Bunlar maalesef defansif tıbbın

sonuçları.”

Nitekim literatürde defansif tıbbın tanımında kaçınma davranıĢı ibaresi

kullanılmaktadır. Hekimlerin ekonomik ve sosyal güç kaybı yaĢaması, ilgili ve

yetkililerin hekimi kusurlu bulmaları nedeniyle hekimler yaptıkları iĢte isteksiz ve

kararsız davranmaktadırlar.

Fakat Gamze Hanım ise tam tersini düĢünmüĢ ve “malpraktise uğrarım,

aman sicilime kötü işlenir diye sen bir takım şeylerden kaçınıyorsan bence

malpraktisin en büyüğü bu.” diyerek kaçınma davranıĢı sergilemediğini ve bu

davranıĢa baĢvuranların tıbbi hatanın en büyüğünü yaptıklarını ifade etmiĢtir.

ĠĢe YabancılaĢma

Hekimler defansif tıp uygulamalarının sonuçlarında iĢlerine

yabancılaĢtıklarını ifade etmiĢlerdir. Meriç Bey “YabancılaĢma etkisi diye bir Ģey

var. Yaptığınız iĢe yabancılaĢıyorsunuz. Hep derslerde söylüyorum hastaya

dokunmalıyız biz, hekimlik elle, dille, gözle yapılan bir iĢ, bilgisayarla değil. Biz

tetkik istiyoruz, MR, tomografi gibi. O zaman hasta ile insani bir kontağınız

olmuyor, yaptığınız iĢin bir kıymeti olmuyor. Bu bir yabancılaĢma etkisi, bundan

dolayı iĢinizden soğuyorsunuz ve mutsuz oluyorsunuz.” diyerek konuyu

betimlemiĢtir.

Seçkin Bey “hekimler mesleklerini icra edemez hale getirdiler,” derken

Tarkan Bey “kiĢi inandığı bir Ģeyi yapıyor. Türk hukuk sisteminde sen onun yanlıĢ

bir uygulama olmadığını ispat etmeye çalıĢıyorsun. Leke ya da iftira her ne dersen,

atmak çok kolay ama temizlemesi çok uzun sürüyor ve dediğim gibi de o süreçte

mesleğinden uzaklaĢıyorsun. Daha sonra hasta seçmeye baĢlıyorsun sonra kendine

inandıkça iĢte süreçte ilerledikçe falan normal sürece yavaĢ yavaĢ dönüyorsun ama

çok Ģey kaybettiriyor.” diyerek kendi yaĢadıklarından örnekler vermiĢtir.

Page 96: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

81

Maddi Çıkar Elde Etme

Hekim açısından sonuçların sonuncusu olarak maddi çıkar elde etme

baĢlığının bulguları yer almaktır. Katılımcılar bu konuyla ilgili örnek ifadeleri

aĢağıdaki gibidir:

Katılımcı Ömer Bey, “Çok getiri gelmesi için düĢük olasılıklı hastalıklara

bakar.” açıklamasıyla gelir elde etmek için ihtimali düĢük hastalıkların teĢhisi tahlil

ve tetkik sayısını arttırdığını ifade etmiĢtir. Ferhunde Hanım “Bazı hekimler ihtiyacı

olmayan hastayı 30-50 gün gereksiz yatış yaparak hastane yatağını meşgul ediyor ve

performanslarını artıyor ve para da kazanıyor olabilir” diyerek maddi çıkar elde

edildiğini ifade etmektedir.

Ġsmet Bey konuyu bir örnek vererek Ģöyle açıklamıĢtır: “Şöyle de bir gerekçe

var. Şimdi hekim diyor ki ya ben ameliyatı A Hastanesinde yaparsam elime şu

kadar geçecek. Biliyorsunuz hem burada çalışan hem dışarda çalışan var. B özel

hastanesinde yapacak olursam şu kadar para alacağım dolayısıyla burada A

hastanesinde defans oluşturuyor. Bir de böyle bir sonuç var.”

Hekimlerin daha fazla maddi kazanç elde etmek için özel sektöre kaydığını

ifade eden Tarkan Bey “Defansif tıbbın diğer sonucu; belli bir maaş veya düzende

devlet düzeninde çalışan hekimler daha çok özel sektöre kayıyor.” diyerek defansif

tıbbın hekim açısından sonucunu olarak maddi çıkar elde etmek baĢlığına

değinmiĢtir.

Latif Bey, Rıfkı Bey ve Serhan Bey‟in, pozitif defans yaparak hekimlerin

maddi kazanç elde ettikleri görüĢünde hem fikir oldukları bulgular arasında yer

almaktadır.

3.2.3. Sistem Açısından Sonuçları

Katılımcıların verdiği cevaplar doğrultusunda defansif tıbbın sistem açısından

sonuçları “maliyet artıĢı”, “tıbbi malpraktis davaları” ve “vasıfsız insan yetiĢmesi”

olmak üzere 3 baĢlıkta değerlendirilmiĢtir.

Page 97: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

82

Maliyet ArtıĢı

Defansif tıbbın en önemli sonuçlarından biri de sağlık ekonomisinde maliyet

artıĢıdır. Gereksiz yapılan tahlil ve tetkikler, gereksiz yatıĢlar, gereksiz reçeteler vb.

gibi davranıĢlar nedeniyle maliyetlerin arttığı katılımcıların ifadelerinden

anlaĢılmaktadır. Örnek ifadeleri aĢağıdaki gibidir:

“Gerekli olmayan bir sürü tetkik isteniyor, bu da sağlık sektöründe

harcanan maliyeti doğal olarak artırıyor. Gereksiz tetkikler gereksiz

işlemlerin artmasıyla sağlık maliyetleri artıyor.” (Erdal Bey)

“Geçen yıl ki boş yere yazılan reçete, boş yere yapılan ameliyatlarla 5

milyar dolar Türkiye‟nin kaybı var. Çünkü boşuna reçete yazıyorsun

performans için. İlaç dışardan geliyor, boşuna ameliyat yapıyorsunuz,

malzemeler dışardan geliyor. Bunların hepsinin zararı Türkiye‟ye pahalı.” (Erkan Bey)

“Diğer bir sonuç sağlık harcamalarında ve hastane giderlerinde artıĢların

yaĢanması. Hekim, bir Ģey atlamamak için her türlü tetkiki isteyerek, SUT‟un paket

fiyatını geçebilir, bu da hastane giderlerini arttırır. Gereksiz ilaç yazımıyla da sağlık

harcamalarının artmasına sebep olur.” ifadesiyle Ferhunde hanım konuyu açıklamıĢ

ve sağlığın özelleĢtiğini belirtmek için “15 yıl önce %5 olan özel hastane yatak oranı

Ģuanda Türkiye‟deki hastanelerin yataklarının %50‟sinden fazlasına sahipler!”

söyleminde bulunmuĢtur.

Profesyonel Sorumluluk Komitesi (AMA)‟nin 1984 yılında yaptığı

araĢtırmada defansif tıp ve onun uygulama maliyetleri listenin baĢında yer almıĢ ve

bu rakamın yıllık 15,1 milyar dolar olduğu tahmin edilmiĢtir. Hesaplamalar daha

önceki AMA sosyoekonomik gözetleme sistemi tarafından yapılan bir araĢtırma

neticesinde, artan malpraktis iddiaları riskine karĢı hekimlerin %40‟ı ilave tanı

tetkikleri istediklerini ve %27‟den fazlası ilave tedavi yöntemi istediklerini belirten

çalıĢmanın gözden geçirilmesinden sonra hesaplamalar yapıldığı bildirilmiĢtir (Hirsh,

1989). Ġyi düzenlenmemiĢ sistemler hekimleri tıbbi tedavinin yüksek maliyetlerinden

sorumlu olan defansif tıp uygulamalarına zorlamaktadır (Aynacı, 2008: 5). Tıbbi

malpraktis davalarına maruz kalmamak veya tıbbi malpraktis davasına maruz

kalınması durumunda savunma yapabilmek adına hekimler pozitif defans

uygulamakta böylelikle de sağlık harcamalarında artıĢa neden olmaktadırlar.

Page 98: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

83

Tıbbi Malpraktis Davaları

Tıbbi malpraktis davalarındaki artıĢ defansif tıbbın diğer bir sonucu olarak

görülmektedir. Katılımcıların, hukuk sisteminin yükünün arttığı, gereksiz yere

mahkemelerin meĢgul edildiğini ve hekimlere karĢı hem ceza hem de tazminat

davalarının açıldığı yönünde söylemleri olmuĢtur. Konu aĢağıdaki ifadelerle

örneklendirilmiĢtir:

“Amerika‟da bazı avukatlık firmaları 200.000 doların altındaki

davaları kabul bile etmiyor. Burada öyle değil, bir dilekçe veriyorsun, dosya

masrafı 180-200 lira mı ne! Hem ceza davası hem tazminat davası açsın

ondan sonra karşı taraf uğraşsın dursun. Uğraşmak istemiyorsan da para

almak için anlaşsın. Hastayla kendi arasında anlaşıyor, aldığın paranın şu

kadarını ben alayım diye. Böyle bir şey hiç hoş değil yani. (Erdal Bey)

“Herkes nasıl olsa kaybedecek bir şeyim yok, bir şansımı deneyeyim

hani ne kurtarırsak kâr, gerekçesi ile gereksiz yere davalarla hem hekimi

hem sistemi meşgul ediyor.” (Latif Bey)

Kalp Cerrahi Erkan Bey, malpraktis davalarının hasta ve yakınları için kötü

niyet çerçevesinde açıldığını söyleyerek baĢından geçen bir olayı Ģöyle anlatıyor:

“Bakın ben size bir şey söyleyeyim. Kaç, 1993‟te yaptığım bir

ameliyattan dolayı, beni birisi aradı, sene 2005. Ben ameliyatı yapalı 12 yıl

olmuş. Yaptığım ameliyatta kapalı interval atonomi yapmışım. Kişinin ömrüne

4-5 yıl sağlayan bu ameliyattı, hasta hâlâ yaşıyor. Ameliyatlarda o zaman

ipek vardı, 1993‟te ipek kullanıyorduk. Şimdi daha az kullanıyoruz ipeği.

Hasta kalp üzerine gelen yerdeki dikişinin atması nedeniyle beni dava etmeye

çalışıyor. O zaman benim avukatım da hakkınızda davacı olsun ve ocağınıza

incir ağacı dikeyim dedim. Sonra vazgeçtiler. Tamamen kötü niyet.”

Katılımcılardan cerrahi tıp bilimlerinde görev yapan Orhan Bey yaĢadığı bir

olay örnek olsun diye Ģöyle anlatmıĢtır:

“Defansif tıbbın sonuçları oldukça fazla. Çok basit bir örnek vereyim

Özel Isparta Hastanesi‟nde bir hasta ameliyat edildi bundan iki ay kadar

önce, belki 3 ay kadar, belki daha fazla. Çok genç bir hasta çok ileri bir

evrede over ca (yumurtalık kanseri). Zaten iki ay sonra da öldü. Hasta

yakınları ultrason yapılmadı diye dava açmışlar. 40.000 lira tazminat

istiyorlar. Hekim, o hastayı açmak zorundaydı. Ama ultrason yapmadılar diye

dava açıyorlar. Gereksiz malpraktis davaları yüzünden hukuk sisteminin

yükü artıyor.”

Katılımcılardan cerrah olan ve malpraktis davası bulunmayan Ġsmet Bey de

kendi düĢüncesini Ģöyle ifade etmiĢtir : “Tıbbi malpraktis davalarını da artırıyor.

Hani çok Ģükür baĢımıza böyle bir Ģey gelmedi ama gelen arkadaĢımız var. Hiç

Page 99: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

84

ortada bir Ģey yokken bir yara izinin abartılı olması nedeniyle mahkemeye

gidiyorsunuz. Yani bu ayıklanmadığı sürece hekimler de yavaĢ yavaĢ dört defa beĢ

defa benim de baĢıma gereksiz bir soruĢturma gelecek olursa ben de defans

uygulamaya baĢlayacağım. Çünkü bir Ģekilde özveri nereye kadar!”

Sağlık sistemiyle ilgili hoĢnutsuzluklar beraberinde malpraktis dava sayılarını

ve dolayısıyla bu davaların tazminat miktarlarının artmasını da doğal olarak ortaya

çıkartmıĢtır (Panting, 2005). Artan malpraktis dava sayısının hekim hasta iliĢkilerini

kötüleĢtirdiği yönünde görüĢler mevcuttur. Hangi faktörün buna sebep ve sonuç

olduğuna bakılmaksızın uzmanlaĢma ve teknolojileĢme trendi devam ettikçe

malpraktis davalarının artmaya devam edeceği vurgulanmıĢtır (Project, 1971: 935).

Tıbbi malpraktis davalarındaki hızlı artıĢ, sağlık çalıĢanları üzerinde ileri derecede

tedirginlik oluĢturmaktadır. Bunun sonucu hekimlerin defansif tıbba olan eğilimi

daha fazla olmuĢtur (Tekinarslan, 2015: 11). Nitekim araĢtırmanın bulguları da

literatür tarafından desteklenmektedir.

Vasıfsız Ġnsan YetiĢmesi

Defansif tıbbın sistemsel sonuçlarının sonuncusu vasıfsız insan yetiĢmesidir.

Öyle ki katılımcılarımız olan öğretim üyesi hekimler, defansif tıp nedeniyle

asistanlar eksik bilgi ve yetersiz deneyimle mezun oluyorlar. Bu durum da hekim

olarak mezun olan kiĢilerin tecrübesizliklerine bağlı defans yapmalarına sebep

olmaktadır. AnlaĢılacağı üzere tam bir kısır döngü oluĢmaktadır. Bu durumu Derya

Hanım Ģu Ģekilde ifade etmiĢtir: “İyi yetiştirilmemiş olanlar, ne bilip ne bilmediğinin

farkında olduğu için baştan defans yapmak durumunda kalıyor bence.” Erkan Bey

de Derya hanımın söylemlerini destekler tarz Ģu ifadeleri kullanmıĢtır:

“Uzman olmayan adama yetki veriyoruz, kaç tane ameliyat yapmış

burada, kaç tane ameliyatı yapıyorlardı, kaç tane, ne kadar deneyimi var! Hiç

deneyimleri yok, toplasan hiç biri 200 tane varis amaeliyatı yapmamışlardır.

100 tane bile yaptıklarını zannetmiyorum. Her yerde asistanlık ve uzmanlık

eğitimini verdirtmeyeceksin. Siz hekimlerinizi hakikaten iyi standardize

ederseniz o zaman zaten hukuk da gereksiz dosyalardan kurtulmuş olacak.”

Tahlil ve tetiklerin gereksiz yere istenmesi, fiziki muayenelerin yapılmaması

veya az önemsenmesi gibi durumlarda yetiĢen asistanlar ve uzmanlar baĢtan defans

yapmayı öğreniyorlar. Ferhunde Hanım‟ın bu konu hakkındaki görüĢleri “Hekimler

Page 100: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

85

de artık o kadar donanımlı değil, eskiden daha iyi eğitimleri vardı ve hekim işte

diyelim ki aldı bir iki tahlil, fizik muayene çok önemliydi. Şimdi kimse fiziki

muayene yapmıyor. Hep kağıt üzerinden görülüyor hastalar, hani gerekli olursa

aşama aşama gidiliyor, bir BT istemesi en son yapılıyordu. Şimdi en son yapılacak

işlemler en başta yapılıyor.”

Vasıfsız insan yetiĢmesi defansif tıbbın sonuçları arasında yer almasıyla

birlikte öğretim üyesi olan hekimlerin var olan eğitim sistemiyle ilgili ifadeleri de

Ģöyledir:

“Ben ilk staja başladığımda biz 11 kişiydik. Şimdi 64 kişilik gruplar

gelmeye başladılar. Ya biz 11 kişiyle çalışıyorduk. 11 kişiyle başladık ve

hepsiyle birebir ilgileniyorduk yani. Trakeostomi takıyorduk, uygulamaları

beraber yapıyorduk, dikiş atıyorduk vs. Şimdi 64 kişiyle nasıl yapacağız.

Düşünün hasta viziti yapıyorsun. Hasta viziti yaparken o odaya kaç kişi

sığılabilir. Tabi bu kadar tıp fakültesi açılması ve bir standart eğitim modeli

olmaması nedeniyle çok anlamlı bulmuyorum. Maalesef kendimizi emanet

edeceğimiz hekim sayısı azalıyor. Defans nedeniyle öğrenci ve asistan görmediği vakalarla uzman olup gidecek.” (İsmet Bey)

“Hekimlerin deneyim ve eğitim eksiklikleri. Hani de onun da altı

geniş. Eğitim standardizasyonu yok. İnsanlar ehil olarak çıkmıyorlar.

Özellikle ihtisastan. Bu da bir faktör.” (Meriç Bey)

“Öğretim üyelerinden özele kayanlar çok oldu. Ondan dolayı tıp

eğitimi kötü etkilendi. İşin kötü tarafı öğrenci yetiştirme açısından da büyük

problemler yaşadı Türkiye ve hâlâ yaşıyor.” (Orhan Bey)

Gamze Hanım‟ın yaptığı benzetme konunun özeti niteliğinde; “biz bilgisayar

başında epikriz formu ve anemnez formu doldurmayı ve tahlil istemeyi hekimlik

sanıyoruz artık.”

3.3. Defansif Tıbbın Önlenmesine Dair Bulgular

Öğretim üyesi hekimler ile yapılan görüĢmeler neticesinde defansif tıbbın

önlenmesine dair bulgular elde edilmiĢtir. Katılımcılara, “Defansif tıbbın ortadan

kaldırılması için çözüm önerileriniz nelerdir?” ana sorusu ile birlikte “Hukuki,

kurumsal ve sistemsel olarak neler yapılabilir?” sonda sorusu sorulmuĢtur. Defansif

tıbbın önlenmesine dair öneriler içerisindeki konuları, “hukuksal öneriler”,

“kurumsal öneriler” ve “sistemsel öneriler” olmak üzere 3 baĢlıkta toplamak

Page 101: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

86

mümkündür. Defansif tıbbın önlenmesine dair öneriler ile kavram haritası ġekil 6‟da

gösterilmiĢtir.

ġekil 6. Defansif Tıbbın Önlenmesine Dair Öneriler

3.3.1. Hukuksal Öneriler

Defansif tıbbın önlenmesine dair olarak hukuki önerileri “Asılsız Ģikayetlere

yaptırım sağlaması”, “Beyaz kod cezalarının arttırılması”, “BilirkiĢilerin donanımlı

hale gelmesi ve sayısının arttırılması”, “Hukuk büroları ve dal mahkemeleri

kurulması”, “Kayıtların doğru tutulması” ve “Malpraktis avukatlarının memur

olması” alt baĢlıkları altında toplanmaktadır.

Asılsız ġikâyetlere Yaptırım Sağlama

Arda Bey, Ferhunde Hanım, Tuna Bey ve Latif Bey‟in asılsız Ģikayetlere

yaptırım sağlamaya dair önerilerde bulunmuĢlardır:

“Hekimler itibarsızlaştırılıyor. Onur, şeref, haysiyet kaybı değişik

denetim mercilere iftira ederek şikâyet etseler ve bu şikayetlerin iftira

Page 102: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

87

olduğunun tespit etse dahi hasta yakınlarına hiçbir şey olmuyor. Adam

BİMER‟e şikayet ediyor, ama hekimi on kişiyi soruşturuyorsun, yanlış

olunca ne oluyor, hasta yakınına hiçbir geri dönüşü yok. Hastanenin bir

tanesinde bir soruşturma geldi bana, bir hasta demiş ki; “benden para istedi,

şunu etti, bunu etti, böyle konuşuyor” diye bu konuda soruşturma yaptım.

Çağırdım hastayı gel diye, Yazı yazdım gelmedi. Şöyle yazdım gelmedi. İftira

atmış resmen, mahkeme tabi böyle bir şey olmadığını tespit etmiş. Ben de

dedim ki rektörlüğe bu gibi durumlarda karşı dava açılmalıdır.” (Arda Bey)

“BİMER ve CİMER ya da hastane halkla ilişkiler biriminden bize yazı

geliyor, soruşturma yapılıyor. Sonuçta bir hata çıkmadığında şikayet edene

cezai bir uygulaması yok. Şikayet etti hani biz cevap veriyoruz ne oluyor?

Şikayet eden hakkında ben de bir yaptırım da bulunmak istiyorum. Ona da

bir yaptırım getirseler ben suçlu bulunsaydım cezai dava açılacaktı ama o

yanlış, ona niye dava açılmıyor? Niye ona yaptırım yapılmıyor? Niye ona biz

karşı bir soruşturma açamıyoruz? Ona da bir soruşturma açılsın. Her canı

sıkılan önüne gelen şikayet etmemeli, edememeli.” (Ferhunde Hanım)

“Neden atak davalar, karşı davalarda, karşı şikayetler olmuyor? Ben

yapıyorum bunun gibi şikayetlerde hemen karşı dava açıyorum. Hasta şikayet

ediyor, şikayet ettiği yanına kar kalıyor. Bu sefer sizi hedef tahtası haline

getiriyor. Örneğin bir ay öncesinde hiçbir maddi menfaat beklemeden tedavi

ettiğim hasta benden para koparmak için bana iftira atıyor. Ben de şikayet

yollarına başvurdum.” (Tuna Bey)

“Herkes nasıl olsa kaybedecek bir şeyim yok, bir şansımı deneyeyim,

ne kurtarırsak kâr, gerekçesi ile gereksiz yere davalarla hem hekimi hem

sistemi meşgul ediyor. O yüzden dava eden kişilere karşı da bunun bir

yaptırımının olması hissettirmek lazım.” (Latif Bey)

Beyaz kod cezalarının arttırılması

Defansif tıbbın önlemesine dair sağlık çalıĢanlara Ģiddet cezalarının

arttırılarak caydırıcı hale gelmesini sağlamak yönünde katılımcıların ifadeleri

Ģöyledir:

“Hastalara hekim hakkının olduğunu söylesen bile hasta idrak etmiyor.

En basit yeni kanunlarda şöyle bir şey var; kişi seni tehdit etti 6 ay ile

yargılanıyor. Hiçbir hekim bunu kullanmıyor. Vaktimiz olmuyor. Hasta neyle

yargılanacağını bilmiyor. Cezaların caydırıcı nitelikte olması belki çözüm

olabilir.” (Orhan Bey)

“Ben Sağlık Bakanı olsam ya da söz sahibi bir bürokrat olsam her

şeyden önce hekimin toplumdaki değerinin artması için girişimlerde

bulunurdum. Hekime şiddete ağır cezalar verilmesini sağlardım. Bir daha

hekime el kaldıramasın kimse. Bu konuları da medyada ses bulmasını

sağlardım.” (Seda Hanım)

Page 103: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

88

BilirkiĢilerin donanımlı hale gelmesi ve sayısının arttırılması

BilirkiĢilerin donanımlı hale gelmesi ve sayısının arttırılması için

katılımcıların örnek ifadeleri aĢağıda yer almaktadır:

“Bilirkişiler için kriterlerin olmasını ve bu kişilerin sayısının

arttırılmasını sağlardım.” (Seda Hanım)

“Hekimler hukuk alanına vakıf değil, hukukçularda sağlığı çok fazla

bilemedikleri için bu davalarda bilirkişilerin çok önemli söz sahibi olması

gerekiyor. Bilirkişilerin sayısını ve niteliklerinin arttırılması çok güzel olur.” (Ömer Bey)

“Bilirkişinin seçimine iyi kriterler koymak lazım. Atıyorum mesela

meslekte on yıllık tecrübesi olsun şuralarda çalışmış olacak, ama öyle değil

ki; bilirkişi olmak için başvuruyorsun bilirkişi oluyorsun. Bilirkişi olmak için

belli şartlarımız olmalı. Bize gelir, bilirkişi olmak istiyorsanız başvurun

adliyeye diye istiyorsan gidip başvurabiliyorsun.” (Orhan Bey)

“Hekimler, bilirkişiler sayesinde kendilerini güvende hissedeceklerdir.

Bu nedenle alnında uzman bilirkişilerin sayısı arttırılmalıdır.” (Ferhunde

Hanım)

“Bilirkişilik eğitimleri olmalı bence. Şimdi herhalde bir kurs

düzenleniyor, Tabipler Birliği başlamış, öyle 3 günlük, bilirkişi hekimlere

yönelik o çok olumlu bir şey. TTB‟nin deneyimi var bu konuda onun

hukukçuları falan verebilirler. Kursu ayrıca bilirkişilik tıp eğitimine de

entegre edilebilir. Bir de tersi var hukukçuların da tıp eğitimi alabilirler, bu

alanda uzman olacak kişiler.” (Metin Bey)

Hukuk büroları ve dal mahkemeleri kurulmalı

Hukuk ve dal mahkemelerinin kurulmasının defansif tıbın önlenmesine dair

öneri olarak sunan Arda Bey ve Akif Bey Ģunları söylüyorlar:

“Hekimler için hukuk bürosu kurardım. Yani anında ücretsiz avukatı

olmalı, kurumun avukatları olmalı, hekimi koruyabilmeli hekimliğe yapılan

asılsız bütün iftiralara karşı bir dava açarak, karşı tarafın onur, haysiyet ve

şeref kaybına yol açması yönünde gereken yaptırımların çok hızlı bir şekilde

yapılmasını sağlardım. Hekimin çok rahat ücretsiz müracaat edebileceği

avukatı ya da hukuk bürosu olmalı, anında yapılan iftiralara karşı dava

açtırabileceği. Düşünsene, hekim günde 50 tane hasta bakan günde 5 tane

şikayet olursa 5 şikayete kadar savunması alınacak 5 tane cebinden avukat

tutmaya kalkarsa ne olacak? Ayda 500 tane hasta bakan 50 tane şikayet olsa,

50 tane şikayet dava olsa, 50 davaya kendi cebinden avukat tutup mücadele

ederse ne olacak bu çıkmaz olur.” (Arda Bey)

“Güçlü hukuk büroları olmalı ve tıbbi malpraktis davalarında o

alanda uzman olan avukatların girmesi diğer çözüm önerim. Hukuk bürosu

Page 104: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

89

olmalı ve bir de dediğim gibi malpraktisten çıkan para cezalarını hastane

ödemeli, hekim ödememeli.” (Akif Bey)

Kayıtların doğru tutulması

Yapılan iĢlemlere dair kayıtların doğru tutulması hem hasta hem de hekim

için oldukça önemlidir. Kayıtların doğru tutulmasıyla birlikte hekimin defans

yapmasına ihtiyaç yoktur. Çünkü doğru kayıtlar sayesinde hekimler zan altında

kalmayacaklardır. Bu konuda öneride bulunan Latif Bey‟in ifadesi Ģöyledir:

“Kağıt üzerindeki kayıtlarda yapılanlar işlemler doğru kaydedilmez ya

da kurallarına uygun yazılmazsa kayıtlarda siz suçlu görülebilirsiniz.

Atıyorum siz yarım saat boyunca hastaya uğraştınız, döndürmeye çalıştınız,

ilaç verdiniz falan. Hasta şu saatte geldi, şu saatte kalbi durdu, şu saatte de

öldü kabul edildi, yazdınız zaman suçlusunuz niye; işte yarım saat boyunca

masaj yaptığını, adrenalin yaptığını kayıtlara geçmediysen sen bunu eksik

yapmışsın. Ben yaptım ama hayır burada öyle görünmüyor, yani kayıtlar çok

önemlidir.”

Malpraktis avukatlarının memur olması

Defansif tıbbın oluĢmasının en önemli nedeni malpraktis davalarının

varlığıdır. Bu davalara bakan avukatların devletin memuru olarak görev yapması

hem gereksiz dava sayısını azaltacak hem de haksız kazanç elde etme giriĢimlerini

karĢılıksız bırakacaktır. Malpraktis davalarını yürütecek olan avukatların memur

olması önerisinde bulunan Erdal Bey ve Ahmet Bey‟in görüĢleri Ģöyledir:

“Tıbbi malpraktis davalarının kesinlikle bence olması lazım. Bir kere

özel avukatlara verilmemesi gerekir. Bu iş kazanç için yapılmayacak. Bir

yanlışlık varsa onunla ilgili cezai işlem tabi ki uygulanacak bunu yüksek

sağlık şurası yapabilir, atanacak avukatlar da bu işten kazanç elde etmeyecek

avukatlar olmalı.” (Erdal Bey)

“Sağlık sektörü ile uğraşan avukatlar ve sağlık sektörü ile uğraşan

hukukçular olmalı. Bunlar devletin himayesinde çalışmalı, özel olmamalıdır.”

(Ahmet Bey)

3.3.2. Kurumsal Öneriler

Kurumsal öneriler içerisinde “hekimleri zorlamamak”, “hekimlerin empatik

davranmasını sağlamak”, “iletiĢim ve sağlık okuryazarlığı eğitimleri yapılması”,

“kurum avukatı olması ve dava masraflarını kurumun karĢılaması”, “mesleki tatmin

sağlanması”, “Ģikayet kanallarında eleme sistemi olması” konuları yer almaktadır.

Page 105: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

90

Hekimleri Zorlamamak

Ömer Bey ve Ahmet Bey hekimlerin çok fazla hasta bakmaları yönünde

zorlanmamaları defansif tıp için bir öneri olabilir Ģeklinde Ģunları ifade etmiĢlerdir:

“Yani defansif tıp yani önlemek için ne yapmamız lazım! Önce sistemi

düzelteceğiz, hekimi hasta yoğunluğuna boğmayacağız, onu daha çok hasta

bakması için zorlamayacağız.” (Ahmet Bey)

“Hekimler çok hasta bakmaları yönünde zorlanmamalıdır. Hekimin

bakabileceği sayılar belli olmalı, mesela endokrin hastası için 20 hasta

baksın. Atıyorum cildiye belki biraz daha hızlı olduğu için 40 hasta baksın

ama 20 ile 40, o iki katı ücret almasın.” (Ömer Bey)

Hekimlerin Empatik Davranmasını Sağlamak

Hekimlerin davranıĢlarında hastalarına karĢı daha empatik davranmaları

malpraktis davaları baĢta olmak üzere defansif tıbbın oluĢmasına neden olan olguları

azalabilir hatta ortadan kaldırabilir. Katılımcıların önerilerine dair ifadeleri Ģunlardır:

“Hekim hasta arasındaki ilişki güvene dayalı bir ilişki. Hekimin biraz

daha özverili, güler yüzlü, biraz daha empati yaparak yaklaşması aslında

haklarında dava açılmasına olumsuz durumun ortaya çıksa dahi hakkında

dava açılmasını engelliyor. Bu aslında defansif tıbba bir çare olabilir, Biraz

daha hastalarımıza empati yapmamız, onların bilgi ihtiyaçlarını bilgi

açlıklarını bilgi vermek adına onlara yaklaşmamız çoğu problemi ortadan

kaldırır. (Seçkin Bey)

“İletişim çok önemli. Empati, güler yüz falan. Bunlar önemli hastaya

hastalığın ve oluşabilecek komplikasyonları zaman ayırıp anlatmalıyız. Fakat

böyle bir alışkanlığımız yok. Hasta ile iletişimin şeklini değiştiğini fark

etmemiz ve ona göre kendimizi alıştırmamız lazım. Hastaya hastalığı ile ilgili

bilgi nasıl verilir? Ne kadarını vermek lazım, bunların hepsinin eğitimi

olması lazım.” (Tarkan Bey)

ĠletiĢim ve Sağlık Okuryazarlığı Eğitimleri Yapılması

Hastaların ve hekimleri alması gereken eğitimler sayesinde defansif tıbbın

önlenebileceğine dair öneriler aĢağıdaki cümlelerle vurgulamıĢtır:

“Hekimlerin belli eğitimler alması gerekiyor. Özellikle sağlık hukuku ve

iletişim konularından olabilir. Hasta ve yakınlarına eğitim verilebilir. Şu

olabilir; kliniklere yatan hastalara haftanın belli günlerinde bu konu ile

görevli birileri hekimlerimizi anlatabilir, hastanın ne yapacağını anlatabilir,

hemşirenin ne yapacağını anlatabilir, onun görevleri şunlar, bunlar sizi

bilgilendirmek için geldik falan diye belki olabilir.” (Derya Hanım)

Page 106: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

91

“Eğitim verilebilir belki hekimlere hasta hekim iletişimi diye. Ama tıp

hekimlere böyle bir eğitim var dediğinizde toplama şansınız yok. Topladığınız

zaman hakikaten bir şey yapmanız gerekir.” (Gamze Hanım)

Katılımcılardan Serhan Bey, Mehmet Bey, Orhan Bey, Metin Bey, Latif Bey

ve Erdal Bey‟de iletiĢim becerilerinin geliĢtirilmesi için eğitimlerin verilmesi

hususunda görüĢ bildirmiĢlerdir.

Kurum Avukatı Olmalı ve Dava Masraflarını Kurum KarĢılamalı

Sağlık kurumlarının sağlık çalıĢanlarının haklarını korumaya yönelik kurum

avukatlarının olmasıyla ilgili katılımcılar Ģunları ifade etmiĢlerdir:

“Hekimlerin kendilerini güvende hissedecekleri ve başlarına bir

problem geldiğinde kurumun avukatları tarafından destek alabildikleri bir

sistemin oluşması gerekir. Hekimin bir kere güvenliğini, hekimi koruyucu

önlemleri, hekimler için hukuk bürosu kurardım. Yani anında ücretsiz avukatı

olmalı, kurumun avukatları olmalı, hekimi koruyabilmelidir.” (Arda Bey)

“Bir hekim, burada SDÜ tıp fakültesinde çalışıyor, SDÜ Tıp Fakültesi

Hastanesi o hekime güveniyorsa, onun malpraktis ile ilgili davalarında dava

masraflarını karşılamalı diye düşünüyorum, hekimin kendisi değil de

hastane yapmalı bunu.” (Akif Bey)

Mesleki Tatmin Sağlanması

Hekimlerin mesleklerinde tatminin sağlanması için gerekli donanım ve tıbbı

cihazın sağlanması önerisiyle ilgili Arda Bey Ģunları ifade etmiĢtir:

“Tedavi şartlarının, cihazlarının ve donanımlarının sağlanması gerekir.

Gerekli ameliyathane, gerekli ekipmanları yoksa ve yeterli donanımlarının

yoksa hekim ne yapsın. Örneğin hemşire yok aşağıda ya şimdi test yapacağız

test yapacak teknisyen yok.” (Arda Bey)

Diğer katılımcı Ömer Bey‟in istatistiki bilgilerle hekimlerin tatminleri

sağlanabileceğine dair söylemleri aĢağıdadır:

“Olması gereken şu: bir bölümün baktığı hasta sayısı, yaptığı

girişimler, istediği tahliller, hastane girişler çıkışların verileri alınmalı ve

geçen ay böyleydi evvela ikinci ay şöyle üçüncü ay böyle bir yıl böyleydi

şeklinde istatistiki değerlendirmeler yapılmalıdır. ikinci yıl, üçüncü ayda

düşüş var denilebilir. İşte insanları motive eden budur, mesleki tatmin için

gerekli olan rakamlardır. Sonra bu raporları bölümlere iletmek lazım.”

Katılımcılardan Rıfkı Bey konuyu örnek vererek Ģöyle ifade ediyor:

Page 107: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

92

“Ekonomi anlamda cerrahiler cazip hale getirilmeli. Ekip olarak

cazip hale getirilmeli. Misal ben Urfa‟da branşımda tek hekimdim.

Adıyaman‟daki göğüs cerrahi arkadaşım tek kişiydi. Bak, Mardin‟deki göğüs

cerrahi arkadaşım tek kişiydi. Üç komşu il bunlar yani güç birliği olması

gerekirken, her birimiz ayrı bir ilde görev yapıyorduk. Birlikten kuvvet doğar.

Bu üç kişi bir araya getirilerek çalışmaları sağlanırsa hem hastalar hem de

hekimler için daha mutlu bir ortam sağlanır. Türkiye‟de 900 tane göğüs

cerrahı var diyelim şu anda İngiltere de kaç tane var? Aslında biz çok azız

biliyor musun? Türkiye‟de branşlara baktığın zaman en az göğüs

cerrahlarıdır. Ama İngiltere‟de 90 civarı ya vardır ya yoktur. Ama orada

travma merkezi var, onkoloji merkezi var ve hastayı hızlıca merkeze

naklediyorlar. Bizde de bu tarz merkezlerin kurulması mesleki tatmin için

önemli bir adım.”

Ahmet Bey ise “hekimin kafası maddi ve manevi rahat olduğu zaman daha

çok zaman ayıracak ve bu türlü problemlerle daha az muhatap olmuş olacak.”

yorumunu yapmıĢtır.

ġikayet Kanallarında Eleme Sistemi Olmalı

ġikayetlerin öncelikle elemeye tabi tutulması ve gereksizlerin bertaraf

edilmesine yönelik katılımcıların önerileri Ģöyledir:

“Şikayetlerle ilgili olarak bir ara mekanizmanın devreye girmesi

lazım. Bize şikayetler geliyorlar “boşuna ameliyat etti, işte ameliyatında hata

yaptı” şeklinde. Bunu bir ara mekanizmanın değerlendirip bir karar vermesi

buna rağmen davalık olacaksa sağlıklı bir dava sürecinin uygulanması

lazım.” (Latif Bey)

“BİMER aslında olması gerekene güzel bir geri dönüş sistemi. Fakat

bazı eksiklikleri var. Eleme sistemi olması gerekir. Saçma sapan şikayetler de

olabiliyor. Hasta canı sıkılmış şikayet etmiş diyecek, o süzgeci kuramıyor.

Sağlık İl Müdürlüğü tarafından şikayet eden kişiye dönülecek “hekim bana

hakaret etti” diyen kişiye “kim vardı yanında” sorularla şikayetin gerçek olup

olmadığını değerlendirmelidir. Bir süzgeç yok. İl Sağlık Müdürlüğü birinci

süzgeç olmalı, ikincisi de Dekanlık olmalı veya hastanelerde başhekimler

olmalı diye düşünüyorum.” (Ömer Bey)

3.3.3. Sistemsel Öneriler

Defansif tıbbın önlenmesine dair sistemsel öneriler “basamak sistemi (sevk

zinciri) olmalı”, “hekim haklarına vurgu yapılmalı”, “koruyucu hekimlik sistemi

olmalı”, “kurul ve konseyler oluĢturulmalı”, “hekimlerin maaĢ sistemleri revize

edilmeli”, “sağlık politikaları değiĢtirilmeli”, “Ģikayet kanalları ücretlendirilmeli”,

“tıp eğitiminin yeniden yapılandırılması”, “üniversite hastanelerinin geri

ödemelerinin iyileĢtirilmesi” konularını içermektedir.

Page 108: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

93

Basamak sistemi (sevk zinciri) olmalı

Sevk zinciri sayesinde yoğunlukları azalacak olan hekimlerin defansif tıbbın

önleneceğine dair ifadeleri Ģöyledir:

“Sistemi önce çözmemiz lazım ve şuna kesinlikle katılıyorum önce aile

hekimine gidilecek yani basamak sistemi, ondan sonra devlet hastanesi,

ondan sonra üniversiteye gelinecek. Bunu çözdüğümüz zaman hekim daha

rahat hareket edecek bu kadar hastayla boğuşmayacak birçok şikayete gerek

olmayacak.” (Ahmet Bey)

“Sağlık ocağı sisteminin tekrar yürürlüğe girmesini sağlardım. Aile

hekimliği sistemini daha etkin hale getirip, sevk zinciri uygulamasını

zorunlu tutardım.” (Meriç Bey)

“Gereksiz hastaların önüne geçilmeli, şimdi şöyle söyleyeyim, buraya

reçete yazdırmaya gelen hastadan tut da, grip - nezle, bademcik

rahatsızlıklarında üniversite hastanelerine geliyorlar. Bu durumun çözülmesi

lazım.” (Rıfkı Bey)

Hekim Haklarına Vurgu Yapılmalı

Hasta haklarının ön plana çıkması ve hekim haklarının ötelenmesi nedeniyle

defansif tıbbın arttığı araĢtırma bulgularındandır. Hekim haklarına vurgu yapılarak

hekimlerin değerlerinin tekrar gündeme gelmesini ifade eden görüĢler Ģunlardır:

“Sağlık politikalarında hekim haklarını önce gözetip ondan sonra hasta

haklarına vurgu yapılmalıdır.” (Orhan Bey)

“Hekim haklarıyla birlikte hekimlere değerleri tekrar verilmeli diye

düşünüyorum. Defansif tıp ciddi bir problem. Bunun farkında olup

nedenlerinin ortadan kaldırılması sağlanmalı.” (Meriç Bey)

Katılımcılardan Ömer Bey hekim haklarına vurgu yapılması önerisini Ģu

ifadelerle açıklıyor:

“Hasta hakları yanında hekim haklarına da vurgu yapılmalıdır.

Hasta bir defa sıra beklemenin haksızlık olduğunu düşünüyor, şimdi böyle bir

şey olabilir mi? Sen hak verdiğin zaman hasta “ben her şeyde haklıyım”

havasına giremez. Kurallar çerçevesinde haklı olduğunu bilmelidir. Onu

anlamıyor ki, örneğin muayene için 25. sırayı vermişiz, fakat “hocam işte 2

saat bekliyoruz” diye şikayetler başlıyor. Ne olacak 25. sıradasın ve

bekleyeceksin. Ben 25 numarayı bankada aldığım zaman bekliyorum. Hasta

bunun haksızlık olduğunu düşünüyor. Sonuçta nerde haklı, nerde haksız

olduğunu anlayamayan bir toplumun içindeyiz. Bu neye benziyor biliyor

musunuz; daha toplum kuralları bilmeden demokrasi vermeye benziyor. Siz

çocuğunuza artık 8 yaşına geldin git dolaş gel çarşıyı diyebilir misiniz? Belli

bir kural koyuyorsunuz, hasta kanunları bilmeden hak sahibi olmaya

Page 109: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

94

çalışıyor. Bence bunun toparlanması lazım kanun üstünlüğünü, kural

üstünlüğünü algılayamıyorlar. Sabah geliyorum kırmızı da geçen herkes

yeşilde duran insanlar var, onu bile algılayamamış bir toplumuz.” (Ömer Bey)

Koruyucu Hekimlik Sistemi Olmalı

Koruyucu hekimlik sistemi sayesinde insanların daha az hasta olacakları ve

hekime baĢvuran kiĢi sayısının azalacağı ve böylelikle defansif tıbbın önlenmesi

sağlanabileceğini ifade eden Ġsmet Bey Ģunları ifade etmiĢtir:

“Sağlık maliyeti artırıyor, doğal olarak devletin sağlık harcamalarını

azaltması için çalışmalar yapması lazım. Örneğin Amerika‟da sigorta

şirketlerinin bazıları sigara içenleri sigorta kapsamına almıyor. Diyor bu

adam hasta olur, bana maliyetli olur diyor. Koruyucu hekimlikle uğraşmak

lazım. Koruyucu hekimlik sistemine kurmak anlamlı olabilir. Bu şekilde

insanları bilgilendirmen lazım. Obeziteyle uğraşmak lazım. Dahili

hastalıkların % 90‟ı önlenebilir hastalıklardır, şimdi obeziteyi engellediğimiz

zaman kardiyak sorunları, diyabet gibi hastalıkları baştan engellemiş oluruz.”

Kurul ve Konseyler OluĢturulmalı

Kurul ve komisyonlar sayesinde hem hekimler korunacak hem de hasta

güvenliği sağlanmıĢ olacak diye düĢünen katılımcıların ifadeleri aĢağıda

bildirilmiĢtir:

“Vakaları daha fazla kurul içinde konuşmak lazım. Bunla ilgili belki

kurul ya da komisyonlar kurulmalı. Ne yapılabileceğinin detaylı bir şekilde

konuşmak fikir birliğine varmak sorumlu hekimi de rahatlatacağını

düşünüyorum. Böylelikle hasta güvenliği de sağlanmış olur.” (Metin Bey)

“Etik analizin yapıldığı konseyler kurulması ve orada hastanın

yararına ortak kararlar alınmalıdır. Örneğin yoğun bakımda Beyin ölümü

gerçekleşmiş bir hasta için tedavi yapalım mı yapmayalım mı gibi konular

tartışılmalı ve karara bağlanan sonuç gerekçeleri ile tutanak altına

alınmalıdır. Bu konseylerle etik analizlerin yapılma kültürü oluşması lazım.

Hekimin tek başına karar vererek tüm sorumluluğu üzerine almasına gerek

yok.” (Serhan Bey)

Hekimlerin MaaĢ Sistemleri Revize Edilmeli

MaaĢların yeniden revize edilmesi önerisi katılımcıların büyük çoğunluğu

tarafından ifade edilmiĢ olup, örnek birkaç ifade aĢağıda yer almaktadır:

“Asıl işimiz bizim eğitim. Para derdine düşmemeli buradaki öğretim

üyesi. Güzel bir maaş sistemi ve performansı da kaldırırlarsa çok güzel olur.

Öğrencilerle daha çok ilgilenilir. Bu performans sisteminden önce üniversite

hastanelerinde çalışılmıyor muydu? Mükemmel çalışılıyordu. Biz bu yola baş

Page 110: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

95

koyduk. Para ile çalışmıyoruz, ben ve benim dönemimdekiler. Öyle eğitim

aldık ve gönüllü geldik.” (Seda Hanım)

“Hekimin hem ekonomik hem de çalışma ortamı açısından mutlu

edersen hem hastaneler uçar hem sağlıkta memnuniyet uçar. Ama buradan

kastım şu değil; muayeneciliği aç, herkese muayene kartı verilsin, insanlar

soyulsun değil. Devlet maaşlarımızı düzenlensin ve iyi bir maaş versin.”

(Rıfkı Bey)

“Performans sistemi, derhal kaldırılması gereken bir sistem. Bunun

yerine vereceksin mesela en azından 20-25 milyar maaş. Yani biz her zaman

risk alıyoruz. Aldığımız risklerin karşılığında maaşlarımızın yeniden

değerlendirilmesi gerekir” (Erkan Bey)

“Bizim işimize biçtiğimiz değer ile sistemin biçtiği değer maddi

anlamda arasında çok büyük fark var. Aldığımız riskler yüksek. Bu riske o

değerin değmediği düşüncesi bizi uzaklaştırıyor. Sistemin bizim yaptığımız

işlere biçtiği değer, verdiği puanlar çok düşük. Yıllardır bir artış olmadığı

gibi hatta bazıları düştü bile. Yüksek mental ve fiziksel güç harcayıp, ciddi risk

alarak yaptığınız iş sizi maddi anlamda da tatmin etmiyorsa yapmıyorsunuz.

İyileştirici düzenlemeler gerçekleştirilmelidir.” (Meriç Bey)

Sağlık Politikaları DeğiĢtirilmeli

Sağlık politikaları hekimler için önemli olmakla birlikte hekimlerin güven

içinde çalıĢmasını sağlayacak Ģekilde değiĢtirilmesi sistemsel öneriler arasındadır. Bu

öneri için katılımcıların söylemleri Ģöyledir:

“Bakanlığın politikalarının her türlü sorunda, ihmal olmadığı

sürece, hekimin arkasında olduğunu hissettirmesi lazım. Atıyorum sezeryanı

niye çoğaltıyoruz, çünkü basit. Bir kırık olduğunda normal doğumda hekimi

suçluyorsun, şimdi bu hekim yarın bir kırık çıkık olursa beni suçlarlar onunla

uğraşacağıma sezaryen yaparım diyor. Bunun çıkış noktası budur. Açıkçası,

benim hastam bile ölse benim sicilime bakmaları, kaç ameliyat yapmış, kaç

hastası ölmüş, kaçı şifa bulmuş yani bu sicil hekimlerin hekimliklerinin

değerlendirmesini sağlar. Böylelikle de başarılı olan hekimler mesleklerini

icra ederken kendilerini güvende hisseder ve defans uygulamaz.” (Latif Bey)

“En önemlisi sağlığın ticarileşmesini ortadan kaldırmak gerekiyor, bu

da sağlık politikası ile olacak.” (Ferhunde Hanım)

ġikâyet Kanalları Ücretlendirilmeli

Asılsız Ģikâyetlerin önüne geçilmesi ve caydırıcılığının olması için ÖkkeĢ

Bey “ġikayet kanallarına ücret sistemi getirilmelidir. Bu baĢvurularda üç lira, beĢ

lira neyse alacaksın. KiĢi bilgisayarın baĢına geçti mi bu kadar param gidecek diye

düĢünecek. Böylelikle önemsiz ve asılsız Ģikâyetlerden vazgeçecektir.” Ģeklinde

öneride bulunuyor.

Page 111: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

96

Tıp Eğitiminin Yeniden Yapılandırılması

Tıp eğitiminin revize edilmesi ve tıp fakültelerinin tamamında standart hale

getirilmesi gerekliliğine vurgu yapan katılımcılar donamlı hekimlerin yetiĢeceğini

ifade etmektedirler. Konuya iliĢkin ifadelerden bazıları aĢağıda yer almaktadır:

“Bence en önemlisi tıp fakültelerindeki eğitim eksikliğinin

giderilmesidir. Şimdi bizim 2. sınıflarda öğrenci sayımız 250‟dir. Bu fiziki

altyapı 90 öğrenci kaldırırken şu anda kaç katı öğrencimiz var. 90 öğrenci

nerde 250 öğrenci nerde, şimdi öğretim üyesi, fiziki şartlar yeterli değil.

Öğretim üyesi sayısı yetersiz, öğrenciye daha az zaman ayırıyor. Ben

öğrencilerime en çok söylediğim şey şudur; siz kendinize nasıl davranılmasını

istiyorsanız annenize, babanıza nasıl davranılmasını istiyorsanız siz de öyle

davranacaksınız hastalarınıza, yani bu nettir yani ben her dersin başında

söylerim bunu. Tıp eğitimi içerisine kesinlikle iletişim ve etik dersi eklenmesi

lazım.” (Ahmet Bey)

“Tıp fakültelerinin asıl amacı eğitimdir ve çocukların iyi eğitmesidir.

Tıp fakültelerinin parasal kaygısı olmamalıdır. Tıp fakülteleri küçülebilir, asıl

işleri olan eğitim, araştırmaya odaklanabilir. O zaman bu fatura meselesi

ortadan bir şekilde kalkmış olur. Örneğin Londra‟da beş tane Beyin cerrahi

vardı. Şimdi biz yardımcı sağlık personeli sayısını arttırmalıyız, üst düzey

uzmanlıklarının sayısını azaltarak eğitim kalitesini de arttırmış oluruz diye

düşünüyorum. Çok fazla tıp fakültesi var, ama donanımlı kişi sayısı az. Üst

düzey eğitimli insan sayısını arttırıyoruz ama o düzeyde eğitim vermiyoruz. Sadece tıpta değil tabi.” (Meriç Bey)

Hekimlik mesleğini 42 yıllık icra eden Mehmet Bey tıp eğitiminin revize

edilmesiyle ilgili olarak Ģunları söylüyor:

“Eğitim, sürekli tekrar ister. Böylece hekimin becerisi artar ve

donanımlı hale gelir. Hekim ne kadar çok uygulama yaparsa o kadar çok

tecrübe edinir ve defansif davranış sergilemez. Bilgi birikimi çoğaldıkça

defansif tıp azalır. Tıp eğitimini tekrar revize etmeliyiz. Ayrıca tıbba

girecekler adaylar mutlaka psikolojik testlerden geçip, sonra tıp eğitimine

dahil edilmelidir.” (Mehmet Bey)

Üniversite Hastanelerinin Geri Ödemelerinin ĠyileĢtirilmesi

Üniversite hastanelerinin görevleri arasında eğitim en birincisidir. Bu nedenle

kâr amacı güden bir iĢletme gözüyle görülmemelidir. Eğitimin ve sağlık hizmetinin

en iyi Ģekilde verilebilmesi için geri ödemelerin iyileĢtirilmesine dair öneriler

Ģöyledir:

“Üniversite hastanesinden 2 milyon Tl kesiliyor fakat özel hastaneden

hiç kesinti yapılmıyor, peşin ödeniyor. Üniversite hastanelerinin parasal

sorunları giderilmelidir.” (Mehmet Bey)

Page 112: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

97

“İlk önerim, hastanenin geri ödemelerini olumlu yönde değiştirmek.

Bakanlık üniversite hastanelerini parasal kaygıdan kurtaracak ödeme

planlar geliştirmelidir.” (Meriç Bey)

“Poliklinik çalışmıyor, çok az para giriyor, acil çalışılmıyor çok az

para giriyor dersen burada da bir sıkıntı vardır. Para dengesinin iyi

sağlanması lazım.” (Ökkeş Bey)

Defansif tıbbın önlenmesine dair üst ve alt temaların değerlendirmesini

yapacak olursak, ekonomik kazanç içeren konuların önemsendiği ve daha çok vurgu

yapıldığı görülmektedir. Hekimlerin, ekonomik kazanç sistemlerinin yani maaĢ ve ek

gelir kaynaklarının yeniden revize edilmesinin önemli olduğu kanısına varılmıĢtır.

Ayrıca üniversite hastanelerinin çalıĢma koĢullarında yapılacak iyileĢtirilmelerde

öğretim üyesi hekimlerin görüĢlerinin alınması hastalara ve hekimlere pozitif

yansıma sağlayacağı düĢünülmektedir. ġikayet kanallarının iĢleyiĢinde yapılacak

olan yeni düzenlemeler sayesinde asılsız Ģikayet sayının azalacağı ve devletin

personelinin iĢ yükünde hafifleme olacağı sonucu ortaya çıkmıĢtır.

Page 113: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

98

4. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

GENEL DEĞERLENDĠRME, SONUÇ VE ÖNERĠLER

4.1. Genel Değerlendirme ve Sonuç

Bu bölümde, nitel araĢtırma yöntemi kullanılarak elde edilen araĢtırma

bulgularının değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. AraĢtırmada 23 öğretim üyesi

hekimin görüĢleri, Türkiye‟deki defansif tıp olgusunun aydınlatılmasına katkı

sağlamıĢtır. AraĢtırmada defansif tıbbın nedenleri, sonuçları ve önlenmesine dair

öneriler öğretim üyesi hekimlerin gözüyle derinlemesine değerlendirilmiĢtir.

Nitel araĢtırmanın doğası gereği genelleme yapılmamıĢtır ancak yapılan

görüĢmelerle olgunun derinlikleri keĢfedilmeye çalıĢılarak, defansif tıp olgusu

katılımcıların kiĢisel ve mesleki görüĢlerinden süzülerek birçok alıntı

değerlendirilmeye alınmıĢtır. AraĢtırmacı elde ettiği bulguları 17 yıllık hastane

deneyimiyle birleĢtirerek zihninde ĢekillendirmiĢ, yorumlamıĢ son olarak olgunun

resmini çizmeye çalıĢmıĢtır.

Toplumun hekime bakıĢ açısı, medyanın baskı ve artan tıbbi malpraktis

davaları hekimler üzerinde kaygıya ve korkuya neden olmaktadır. Korku ve kaygı

insan davranıĢlarını etkiler, normalde yapmayacaklarını yaptırtır. Ġnsan sağlığını

korumak için çalıĢan, hastalıkları tedavi eden hekimlerin karĢılaĢtıkları problemler

nedeniyle korumacı bir davranıĢ geliĢtirildikleri görülmektedir. Her geçen gün

hekimler teĢhis ve tedavi sürecine hastayı dahil ederek kendi güvenliklerini ön plana

çıkarma baĢlamıĢlardır. Böylelikle defansif tıp uygulamasında artıĢlar gözlenmeye

baĢlamıĢtır. Katılımcıların görüĢlerinden de anlaĢılacağı üzere defansif tıp bazen

bilerek bazen bilmeyerek hekimler tarafından uygulanmaktadır. Defansif tıp

hekimleri, hastaları ve sistemleri etkilemektedir. Defansif tıp olgusu her yönüyle

incelenmesi gereken bir olgudur. Bu araĢtırma, hekimleri bu davranıĢa iten nedenleri

ve sonuçları mevcut durumlarını ortaya koyan nitel bir araĢtırmanın olmadığı

düĢüncesi ile ortaya çıkmıĢ ve literatüre mütevazı bir katkı sağlayacak olması

sebebiyle önem arz etmektedir.

Page 114: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

99

4.1.1. Defansif Tıbbın Nedenlerine Dair Bulguların Değerlendirilmesi

Katılımcıların defansif tıbbın nedenlerine dair görüĢleri, sistemi kapsayan

büyük nedenler yani makro nedenler ve kiĢisel özellikleri içeren küçük nedenler

diğer bir ifade ile mikro nedenler çerçevesinde değerlendirilmiĢtir. Defansif tıbbın

nedenlerini açıklamaya yönelik çok sayıda tema elde edilmiĢtir. Anlatılar kimi zaman

hekimlerin kiĢisel nedenlerine dayanırken kimi zaman da tıbbın içinde bulunduğu

sistemlerle açıklanmıĢtır. Her bir tema kendi içerisinde birçok örnek, yaĢantı,

deneyim ve gözlem içermektedir.

4.1.1.1. Defansif Tıbbın Makro Nedenlerine Dair Bulguların

Değerlendirilmesi

Makro nedenler arasında en önemli nedenlerden biri tıbbı malpraktis

davalarıdır. Tıbbi malpraktis davaları, hekimleri görevleri esnasında kaygılı

davranmalarına neden olmaktadır. Malpraktise maruz kalmanın sağlık çalıĢanlarına

ve sağlık sistemine olan güveni azalttığı bilinmektedir. Tıbbi tedaviler, her zaman

ceza veya hukuk davalarına sebep olabilecek, hekimin önleyemeyeceği riskleri

içermektedir. Bu yüzden defansif tıp uygulamalarının gerçekleĢtirilmesindeki en

güçlü etken, dava edilme riski ile hareket etmektir.

Katılımcıların büyük çoğunluğu konuyla ilgili olarak tıbbi malpraktis

davalarının üzerlerinde büyük bir baskıya neden olduğunu ve teĢhis ve tedavi

sürecinde yapacakları iĢlemleri tekrar tekrar gözden geçirmelerine neden olduğunu

ifade etmiĢlerdir. Malpraktis davası deneyimi olan hekimlerin “tıbbi malpraktis

yüzünden dava edildiğiniz zaman hekim olarak mesleği yapmak istemiyorsun”

duygusuna kapıldıkları görülmüĢtür. Tıbbi malpraktis davaları sağlık çalıĢanlarını

yıldıran, bezdiren, mesleklerinden soğutan bir düzeye çıkmamalı, sağlık çalıĢanları

tıp mesleğini çekinik karakterde değil mesleki Ģartlar çerçevesinde en iyi Ģekilde

yapmaya çalıĢmalı, bu esnada yasal sorumluluklarını bilmeli ve bu konuda hassasiyet

göstermelidirler (AltındiĢ, 2011: 91).

Hekimlerin hukuk alanında fazla bilgilerinin olmaması ve hukukçuların da

sağlık sektöründeki iĢlemlere vakıf olmaması nedeniyle tıbbı malpraktis davaları

Page 115: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

100

hekimlerde yargılanma korkusu oluĢturmuĢtur. Tıbbi malpraktis davalarında

bilirkiĢilerin önemine değinilmiĢtir. BilirkiĢilerin sayıca yeterli olmadığı ve

hazırladığı raporlarda hekimin içinde bulunduğu “ortamı ve o anı hesaba katarak

düşünmüyor” olması hekimleri rahatsız etmektedir. BilirkiĢilik sistemiyle ilgili

olarak bilirkiĢilerin “doğru dürüst bir bilirkişi incelemesiyle” hekimlerin kusurlu

olup olmadığı rahatlıkla ispatlanabilmektedir.

Defansif tıbbın nedenleri arasında eğitim sistemi de sayılmaktadır. “Eğitimin

eksikliklerinin” olması ve “belli bir standardizasyonunun” olmaması nedeniyle

yetiĢen asistanlar ve uzmanlar defansif davranabilmektedir. Bunun nedeni olarak tıp

eğitiminde görmeleri gereken vakaları görmeden mezun olmaları yatmaktadır. Yeteri

kadar donanıma ve tecrübeye sahip olmadan hekimlik unvanını alan kiĢiler

karĢılaĢtıkları vakalara defansif yaklaĢmaktadırlar. Tıp eğitiminin kalitesinin her

geçen gün düĢtüğü ve bu durumun, tıp öğrencilerinin ilgisizliğinden, az hasta

görmelerinden ve yetersiz tıp eğitiminden kaynaklandığı söylenebilir (Yılmaz, 2016:

261). Öğretim üyesi hekimin riskli iĢlemlerden kaçınarak uyguladığı defansif tıp

asistan ve uzman eğitimini sekteye uğratmaktadır. Ayrıca öğretim üyesi hekimlerin

performans sistemi neticesinde eğitim yerine hasta bakma eğilimleri ve

ameliyathaneden çıkmamaları tıp eğitiminin niteliğini yitirmesine sebep olmaktadır.

Kamuoyunda gündeme gelen baĢta hekim, hemĢire ve teknik personel olmak

üzere sağlık çalıĢanlarına yönelik hasta ve hasta yakınları tarafından uygulanan

fiziksel ve sözlü Ģiddettin arttığı görülmektedir. “Saldırıyorlar, dövüyorlar,

öldürüyorlar” bu nedenle hekimler de kendilerini korumak için hasta ve yakınları ile

muhatap olmak istemiyorlar. Tıbbi müdahalede ihmal, tedavide memnuniyetsizlik,

tedavinin gerçekleĢtiği kurumun yetersizliği, medyada yapılan hekim karĢıtı yayınlar,

haksız istekler (rapor, ilaç vb. gibi), sağlık politikaları gibi faktörler de Ģiddetin

oluĢumunda rol oynamaktadır (Ünder, 2012: 267). Ayrıca araĢtırmada ortaya çıkan

bulgular ile iliĢkili olarak literatürde; hekimin, hasta yakınlarının Ģiddetine hedef

olma korkusu nedeniyle defansif tıp uyguladıkları yer almaktadır (Yılmaz, 2016:

153; Aytur, 2013: 22; Selçuk, 2015: 79; Tekinarslan, 2015: 60).

Defansif tıbbın oluĢmasında medyanın rolü vurgulanmıĢtır. Medyanın, tabiri

caizse ateĢe körükle gitmesi defansif tıbba neden olmaktadır. “Medyanın olayları

Page 116: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

101

büyüterek vermesi” halkı galeyana getirmekte ve hekimin en küçük hatasının bile

abartılması sağlık çalıĢanlarını değersizleĢtirmektedir. Bu durum sonrasında da sağlık

çalıĢanına Ģiddet olarak ortaya çıkmaktadır. Hastanın gözünde hekimin

değersizleĢmesi hekimin gözünde de hastayı değersizleĢtirmiĢtir.

Performans sistemi hekimlerin bazılarında para kazanma hırsı nedeniyle

gereksiz tahlil, tetkik ve iĢlem yapmasına neden olmaktadır. Öyle ki daha fazla puan

yapmak niyetiyle puanı yüksek riski az olan iĢlemleri tercih ettiği tespit edilmiĢtir.

Katılıcılardan Rıfkı Bey, “Performans yasası çıktı, yaptığımız işin karşılığı da

ekonomik anlamda çok düştü” ve “insanlar anormal çalışıyorlar performans

yüzünden” Ģeklinde ifade ederek, hekimler kazançlarına kazanç katarken sağlık

maliyetlerin arttığı ve kaynakların gereksiz yere kullanıldığı yani israf edildiği açıkça

görülmektedir. Bu konu için açlık kan Ģekeri değeri referans arasında olan ve diğer

kan parametrelerinde de problem olmayan bir hasta için hemoglobin A1c için kan

istemi yapmak pozitif defansif tıp davranıĢı olarak karĢımıza çıkmaktadır.

Hemoglobin A1c kitinin maliyetli olması düĢünüldüğünde tıbben gerekli olmayan bir

tahlil istenerek maliyetlerin artması ve kaynakların israf edilmesi durumu ortaya

çıkmaktadır. Hekime yapılan ödemelerin yetersiz olması durumunda performansa

dayalı ek ödeme sistemi uzman hekimin “ücret” beklentisini değiĢtirebilir hattâ

gelirini yükseltmek amacıyla eline geçen fırsatları değerlendirebilir (Yılmaz, 2016:

263).

Halkın özel hastaneleri tercih etmeleri ve sağlık kuruluĢuna baĢvuran kiĢi

sayısının geçmiĢ yıllara göre arttığı “sağlık sisteminin kapitalize” olduğunun

göstergelerindendir. Ġstenmeyen sonuçlarda tarafların mağdur edilmeyeceklerini

bildikleri kusursuz sigorta ve hukuk sisteminin oluĢturulması için sağlık politikaları

geliĢtirilmelidir (Özata vd., 2018: 132). Uygulanan sağlık politikalarının hekimleri

defansif tıp yapmaya zorladığını yönünde bulgular elde edilmiĢtir. Sağlık politikaları

kapsamında hasta haklarının ön plana çıkarılarken hekim haklarının unutulması

sağlık sektöründeki çalıĢmaları olumsuz etkilemiĢtir. Hekim gözüyle hasta hakları

“sağlık politikalarına bağlı olarak eskiden baĢtık, Ģimdi ayak olduk” Ģeklinde

yorumlanmaktadır. Ayrıca sağlıkta dönüĢüm programı sayesinde sağlığın ticarileĢtiği

belirtilmektedir.

Page 117: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

102

Açılan davalar ve Ģikâyetlerden dolayı hekimlerin performansı düĢmekte ve

gelecekteki performanslarını da gözden geçirmelerine neden olmaktadır (Studdert,

et al., 2004; Akt Frati et al., 2015:5). BĠMER, CĠMER, hasta hakları komisyonları

ve Ģikayet mercilerine yapılan, çoğu zaman asılsız Ģikayetler nedeniyle hekimlerin iĢ

yükünün arttığını ve hekimlerin bu Ģikayetlerle uğraĢmaktan dolayı iĢlerini yapamaz

hale geldiklerini bildirmiĢlerdir. “Bürokrasi yüzünden şikayet ediliyoruz sonra bu

şikayete yanıt vermek insanı rahatsız ediyor.” Summerton (1995) tarafından yapılan

bir araĢtırmada hekimlerin %30‟dan fazlasının dava edilme veya Ģikayet edilme

endiĢesi yaĢadıklarını belirttiği görülmüĢtür. Bütün defansif tıp uygulamaları hekimin

riskle ilgili endiĢeleriyle önemli bir Ģekilde bağlantılı görünmüĢ, fakat bu bağlantının

negatif defansif tıp uygulamaları ile daha güçlü bulunduğu bildirilmiĢtir.

Hekimler zorunlu meslek sigortası nedeniyle malpraktis davalarına daha çok

maruz kalmaktadır. Bahsi geçen sigorta yüzünden “avukatlar tarafından saldırıya

maruz kalınıyor” ve “avukatlar buradan para kazanmayı bekliyor” diye

belirtilmiĢtir. Sigorta sayesinde kötü niyetle davalar açılmakta ve “hasta yakınları ve

avukatlar için davalar cazip hale” gelmektedir. Bu olumsuz durumların dıĢında

sigorta sayesinde en ileri teknolojinin bulunduğu durumlarda dahi bünyesinde riski

ihtiva eden hekimlik faaliyetinin teminat altına alınması, sağlık hizmetinin daha etkin

ve verimli sunulmasını amaçlayan bir uygulamadır. Dolayısı hekimin mesleki

sorumluluk sigortası, yapılan çalıĢmalar ile pozitif bir düzenlemeye kavuĢmuĢ ve

hekimler açısından olumlu yönde sonuç doğurmuĢtur (Özkıdık, 2016: 267). Hirsh

(1989: 80)‟de gereksiz yere dava açan avukatların cezalandırıldığı ve hekimlerin

açacağı karĢı davalar ile yasal düzenlemeler çerçevesinde yüksek tazminat kazanma

Ģansına sahip oldukları bildirilmektedir.

Kazanç elde etme niyetiyle açılan malpraktis davalarının sayısının azaltılması

için öneriler “defansif tıbbın önlenmesi için önerilere dair bulguların

değerlendirilmesi” bölümünde yer almaktadır.

Page 118: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

103

4.1.1.2. Defansif Tıbbın Mikro Nedenlerine Dair Bulguların

Değerlendirilmesi

Defansif tıbbın hekimlerin kiĢisel özelikleri çerçevesinde oluĢan mikro

nedenler: beklenti, çıkar, ekipman eksikliği, güvensizlik, hekimdeki ego,

iletiĢimsizlik, kaçınma, korunma isteği, memnuniyetsizlik, tükenmiĢlik, vicdan-

ahlâk ve zorunluluk kodlarıyla kodlanmıĢ ve değerlendirilmeye alınmıĢtır.

Hekimler doğru yaptıkları iĢleri nedeniyle kendilerini savunmak durumunda

kalmaları sebebiyle son dönemde hasta ve hasta yakınından kaçınmaktadır.

Yapabilecekleri iĢlemleri yapmaktan kaçınarak negatif defans uyguladıkları

bilinmektedir. Katılımcılar bu durumu “hekimler risk almak istemiyorlar” ve

“yapabilecekleri vakaları bile yapmaktan kaçınıyorlar” diyerek bu durumun

meydana geldiğini onaylamaktadırlar.

Kaçınma davranıĢının altında yatan nedenin kendilerini her türlü olumsuz

duruma karĢı koruma isteğinden kaynaklandığı araĢtırmanın bulguları arasındadır.

AnlaĢılacağı üzere defansif tıbbın nedenleri birbiri ile etkileĢim içerisindedir. Bir

neden diğer bir nedeni doğurmaktadır. Sağlık sistemi ve yasalar karĢısında

kendilerini köĢeye sıkıĢmıĢ olarak hisseden hekimler tabiri caizse ayaklarını frene

basarak hareket etmektedirler.

ĠletiĢimsizlik ve güven konuları da mikro nedenler arasında sayılmaktadır.

Hekim davranıĢlarıyla ilgili olarak geliĢen değiĢiklikler arasında hekim-hasta iletiĢim

ve iliĢkilerinin geliĢtirilmesi ile profesyonel organize yaklaĢımlar önemlidir (Aynacı,

2008: 28). Hekimlerin hasta ve yakınlarının güvenini kazanabilmesi için iletiĢim

yeteneklerini en üst düzeyde kullanmaları gerekmektedir. KarĢılıklı güvenin

sağlanması oluĢabilecek olumsuz durumlarda iyi niyetin devreye girmesine sebep

olacaktır. Doğal olarak da bu durum sayesinde Ģikayetlerin ve tıbbi malpraktis dava

sayılarının düĢük olabileceği düĢünülmektedir.

Sağlık kurumunun personel, ekipman ve teçhizat eksikliği hekimleri defans

yapmaya iten bir neden olarak sayılmaktadır. Katılımcılardan Tarkan Bey, “Hekimin

yeterli personeli olmaması nedeniyle yaşanılan sıkıntıdan dolayı hekim davalık

Page 119: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

104

oluyor” Ģeklinde yaĢanılan durumu ifade etmiĢtir. Hekimlerin yeterli ekipmanın

olmamasını gerekçe göstererek hastaları baĢka kurumlara sevk ettikleri ve böylelikle

negatif defans uygulamak durumunda kaldıkları söylenebilir.

Hiçbir hekimin bilerek ve isteyerek hastasına zarar verme düĢüncesinde

olmayacağı katılımcılar tarafından ifade edilmektedir. Hasta ile hasta yakınları ve

hukukun bu bakıĢ açısını dikkate alarak vakaları değerlendirmesi sağlık sektöründe

yer alan taraflar arasında uyumun yakalanmasına katkı sağlayabilir.

Hekimlik mesleğinin çalıĢma Ģartlarının ağır olması göz önüne alındığında bir

zamandan sonra hekimlerin tükenmiĢlik sendromu yaĢamaları normal kabul

edilebilir. TükenmiĢlik sendromu yaĢayan bir hekimin defansif tıbba baĢvurması

diğer bir mikro neden olarak karĢımıza çıkmaktadır. Özellikle katılımcıların öğretim

üyesi hekimlerden oluĢtuğu bu araĢtırmada 28 yıllık hekimlik mesleğini icra eden bir

katılımcının “insanlar tükenmişlik açısından da değerlendirilmelidir. İnsan çalışır

çalışır bir noktada doyuma ulaşır, ondan sonra istese de verimli çalışamaz” ifadesi

konuya açıklık getirmektedir.

4.1.2. Defansif Tıbbın Sonuçlarına Dair Bulguların Değerlendirilmesi

AraĢtırma bulgularına göre defansif tıbbın sonuçları hastalar, hekimler ve

sağlık sistemi olmak üzere üç kategori altında değerlendirilmiĢtir.

4.1.2.1. Defansif Tıbbın Hastalar Açısından Sonuçlarına ĠliĢkin

Bulguların Değerlendirilmesi

Hastalar açısından bakıldığında ihtiyaç duyulan sağlık hizmetine ulaĢamama

en önemli sonuç olarak karĢımıza çıkmaktadır. Ameliyat ile tedavi olması gereken

bir hastanın ameliyatının hiçbir hekim tarafından yapılmaması konunun anlaĢılması

için anlamlı bir örnektir. “Defansif tıp ya da bu şikayetler olmasaydı hekimler bu

kadar çekinik olmasaydı bu hastanın ameliyatı hiç problem olmayacaktı” ifadesi

hekimler için de istenmeyen durum olarak kabul edilebilir. Dahili tıp bilimlerinde

görev yapan bir hekim, hastasına cerrahi iĢlem uygulanması gerektiği halde ilgili

branĢa kabul ettirememesi durumu hekimleri de zor durumda bıraktığı anlamına

gelebilir.

Page 120: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

105

Hekimlere uygulanan Ģiddet olayları, kötü niyetle açılan malpraktis davaları,

sağlık sisteminin hekim üzerindeki baskıları nedeniyle yakın bir gelecekte “hekimler

bırakın ameliyat yapmayı, reçete bile yazmayacaklar” ve “vatandaşa kimse el

sürmeyecek” ifadesiyle hastaların yoksunluk yaĢayabilecekleri belirtilmiĢtir.

Hastalar açısından defansif tıbbın diğer bir sonucu da maddi kayıptır.

Hastalar ihtiyaç duydukları sağlık hizmetine ulaĢabilmek için zaman zaman il il

gezmek durumunda kalmaktadırlar. Defansif davranıĢ sergileyen hekimler sayesinde

hastalar mağdur olmakta ve maddi açıdan kayıplar yaĢamaktadırlar. Artan defansif

tıp uygulamaları sayesinde hekimler emeklerini ve becerilerini pahalıya satmaya

baĢlayacaklar ve olası bu durumdan dolayı hastalar önemli ameliyatları

yaptırabilmek için çok ciddi rakamları gözden çıkarmaları gerekecektir.

Hekimler defansif tıp nedeniyle hastaları olabilecek komplikasyonlar

hakkında aĢırı bilgilendirme yaparak hastanın kaygısını ve korkusunu

arttırmaktadırlar. Orhan Bey, “Hekimler davalar ile uğraşmamak için onamlarda

tüm riskleri ve oluşabilecek komplikasyonları detaylandırdıkları için hastalar

panik olabiliyorlar” Ģeklinde ifade etmiĢtir. Defansif tıbbın hasta açısından bir

sonucu olan bu durum hastaların korkmasına bağlı olarak tedaviyi kabul etmemesiyle

sonuçlanabilmektedir.

Defansif tıp uygulamalarında hastanın karĢılaĢtığı durumların baĢında,

tedavinin gecikmesi yer alırken; komplikasyon riski artması ve gereksiz tahlil ve

tetkiklere maruz kalınması gibi durumlar literatürde yer almaktadır. Bu araĢtırmanın

sonunda bahsi geçen durumlara ek olarak, sağlık hizmetine ulaĢamama, maddi kayıp,

kaygı ve korku oluĢması, kalitesiz bakım ve zarar görme nedenleri sayılabilir.

4.1.2.2. Defansif Tıbbın Hekimler Açısından Sonuçlarına ĠliĢkin

Bulguların Değerlendirilmesi

Defansif tıbbın hekimler açısından sonuçları değerlendirildiğinde hekimlerin

itibarsızlaĢtırıldığı ve değersizleĢtirildiği görülmektedir. Devletin hasta hakları

uygulamalarıyla hekimleri “halka hizmet edecek hizmetçi konumuna düşürmesidir.”

Yılmaz (2016) tarafından yapılan bir araĢtırmada, hekimin ülkenin sağlık

Page 121: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

106

konjektöründen kaynaklı bir itibar kaybı yaĢadığı ve ekonomik zorluklar nedeniyle

mesleklerinden soğudukları ortaya çıkmıĢtır.

Ġstanbul Barosu Sağlık Hukuku Komisyonu‟nun Yeditepe Üniversitesinde 22

Eylül 2006 tarihinde düzenlediği 2. Ulusal Sağlık Hukuku Sempozyumu‟nda Prof.

Dr. Fatih YAVUZ, “Biliyorsunuz hekimlik uzunca yıllar yarı tanrısal bir meslek

olarak algılandı. Hekim, tamamen hastasının yanında ne yapıyorsa onun için yapan

ve çok yüksek oranda saygı gören bir insandır. Biz de tıp fakültesine öyle girdik, ama

çıktığımızda baktık ki bayağı Ģeyler değiĢmiĢ. Buna uyum sağlamak durumundayız

Ģu an.” ifadesiyle toplumun hekimlere karĢı bakıĢ açısının değiĢtiğine vurgu

yapmaktadır.

Defansif tıbbın hekimler açısından diğer sonuçları değerlendirildiğinde iĢ

yüklerinin arttığı görülmektedir. Yaptıkları tüm iĢlemleri ayrıntılı bir Ģekilde yazma,

malpraktis davalarında kendilerini savunabilmek adına gereksiz tahlil, tetkik ve iĢlem

yapma, aydınlatılmıĢ onam formunun anlaĢılmasını ve doldurtulmasının sağlanması

gibi iĢlemler hekimlere iĢ yükü olarak yansımaktadır. Fakat katılımcılardan adli tıp

öğretim üyesi Serhan Bey, bunları yapmanın hekimler için iĢ yükü olmadığı tam tersi

hekimin görevleri arasında olduğunu söylemiĢtir.

Hekimler açısından bir diğer sonuç ise iĢlerine yabancılaĢtıkları yönündedir.

ĠĢe yabancılaĢma, kariyer hedeflerinden uzaklaĢma ve profesyonel normlara uyum

sağlayamamadan oluĢan olumsuz duygular olarak tanımlanmaktadır (Aiken ve Hage,

1966: 497). Hekimlerin, defansif tıp uygulaması yaparken asıl iĢlerini yapmamaktan

dolayı belli bir zaman sonrasında iĢlerine yabancılaĢtıkları ortaya çıkmıĢtır. ĠĢ

süreçlerinin çalıĢanın katılımı olmaksızın belirlenmesi ve geliĢtirilmesi, onun iĢte

duygusal ihtiyaçlarının karĢılığını bulamaması ve kendine özgü olanı bastırmasına

yol açabilmektedir. Böyle bir çerçeve içinden bakıldığında ise çalıĢanın kendine ve

iĢe yabancılaĢması kaçınılmaz olmaktadır. Katılımcılardan Meriç Bey,

“Yabancılaşma etkisi, bundan dolayı işinizden soğuyorsunuz ve mutsuz

oluyorsunuz” Ģeklinde konuyu özetlemiĢtir.

Page 122: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

107

Bunlarla birlikte hekimlerin maddi çıkar elde etmek için pozitif defansif tıp

uyguladıkları belirlenmiĢtir. Bir tıbbi uygulamanın hukuki olması için 5 koĢul vardır.

Bunlar Ģunlardır (Selçuk, 2015: 24):

Uygulamayı yapan hekim (yetkili sağlıkçı) olmalıdır,

Hukuken yasaklanmıĢ olmamalı,

Hastanın aydınlatılmıĢ onamı (rızası) olmalı,

Uygulamayı gerektiren tıbbi endikasyon olmalı,

Tıbbi kurallara uygun olmalı.

Hekimlerin görevi yalnızca hastanın hastalığının tedavisi için gerekli

uygulamaları yapmaktır. Yukarda sözü geçen kurallara göre aĢağıdaki son dört koĢul

çiğnenmektedir. Çünkü defansif uygulamaların büyük çoğunluğu tıbbi gereklilik dıĢı

yapılmaktadır. Hekim bu nedenle cezai, hukuki (tazminat) ve etik açıdan; memur ise

idari açıdan sorumlu duruma düĢmektedir. Ancak bugün için defansif tıbbın

kanıtlanması olanaksız göründüğü için hekimler yaptırımlara uğramamaktadır.

Performans sistemi nedeniyle hekimler daha fazla hasta bakmaya

zorlanmakta, aldıkları eğitim gereği hastalarına nitelikli sağlık hizmeti sunmak

yerine çok sayıda puan toplayarak “paraya çevrilecek iĢlem” yapmaya mecbur

bırakılmaktadırlar (Yetener, 2011: 4). Performans sisteminin defansif tıbbı etkilediği

gerçeği burada bir kere daha karĢımıza çıkmaktadır. Hekimler daha fazla puan

alabilmek için riski az, puanı yüksek olan iĢlemleri tercih etmektedirler. Maddi çıkar

elde etmek için kamuya bağlı hastanelerde negatif defans uyguladığı bir iĢlemi

anlaĢma yaptığı özel hastanede gerçekleĢtiriyor olması diğer bir boyutudur.

AraĢtırma sonucunda defansif tıbbın hekim açısından sonuçları iĢe yabancılaĢma,

maddi çıkar elde etme, iĢ yükünde artıĢ, hekimlerin değersizleĢtirilmesi olarak

belirlenmiĢtir. Hasta memnuniyetsizliği, Ģikayet sayısında artıĢ ve Ģiddete maruz

kalma sonuçları literatürde de yer alan sonuçlardan bazılarıdır.

Page 123: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

108

4.1.2.3. Defansif Tıbbın Sistem Açısından Sonuçlarına ĠliĢkin Bulguların

Değerlendirilmesi

Defansif tıbbın sistem açısından sonuçlarının değerlendirilmesine

bakıldığında maliyet artıĢından söz edilmektedir. Öyle ki hekimlerin kendilerini

korumak amaçlı yapılan gereksiz tahliller, tetkikler, yatıĢlar, gereksiz yere yazılan

reçeteler sağlık sistemine yük maliyet getirmektedir. Herhangi bir hastalığın tanısının

atlanmaması niyetiyle yapılan bu uygulamaların Sosyal Güvenlik Kurumu‟na (SGK)

yansımaları göz ardı edilememektedir. Hekim ve hasta penceresinden bakıldığında

bu iĢlemlerin gerekliliği ifade edilirken SGK bu iĢlemler için gerçekleĢtirilmesini

teĢhis ile ilgili gruplar kapsamında standart ücretlere bağlamaktadır. Örneğin safra

kesesinde taĢ bulunan hastaya önce ERCP yapılması sonrasında gerekirse cerrahi

giriĢimde bulunmasını önermektedir. Ayrıca performans sistemine bağlı olarak da

maliyet artıĢı yaĢandığı hekimlerin söylemlerinde yer almaktadır. Yapılan

araĢtırmalarda da defansif tıbbın sağlık sistemine ek maliyetler oluĢturduğu

belirtilmektedir (AMA 1984, Hirsh 1989, Aynacı 2005).

Defansif tıbbın sistem açısından diğer bir sonucunun da artan malpraktis

davaları olduğu sonucuna varılmıĢtır. Gereksiz yere açılan malpraktis davalarının

hukuk sistemine iĢ yükü olarak yansımaktadır. Özellikle hekimlerden kazanç elde

etmeye çalıĢan kötü niyetli hasta ve yakınlarının komplikasyon olaylarını malpraktis

olarak Ģikayete çevirmeleri ile hekimleri zor durumda bırakmakla birlikte dava

sayısında artıĢa neden olmaktadır.

Vasıfsız insan yetiĢmesi ise defansif tıbbın sistem açısından diğer bir

sonucudur. Hekimlerin özellikle de öğretim üyesi hekimlerin defansif tıp davranıĢ

sergilemesi nedeniyle asistan ve uzman hekim eğitimi olumsuz etkilemektedir.

Görerek ve uygulama yaparak öğrenmesi gereken vakaları vakıf olamayan kiĢiler

mezun olduklarında vasıfsız nitelikte hekim olmaktadırlar. Bunun sonucu olarak

sağlık sistemine vasıfsız hekimlerin dahil olmasına bağlı olarak birçok olumsuz

durum ile karĢılaĢmak kaçınılmaz bir son olmaktadır. Hekimlerin deneyim ve eğitim

eksiklikleri sonucunda baĢta hasta olmak üzere sağlık sistemi ve hekimin kendisi

olumsuz etkilenmektedir.

Page 124: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

109

4.1.3. Defansif Tıbbın Önlenmesi Ġçin Önerilere Dair Bulguların

Değerlendirilmesi

Defansif tıbbın önlenmesine dair öneriler içerisindeki konular “hukuksal

öneriler” “kurumsal öneriler” ve “sistemsel öneriler” olmak üzere 3 kategoride

değerlendirilmiĢtir.

4.1.3.1. Hukuksal Önerilerin Değerlendirilmesi

Hukuk alanındaki çözümlerin toplandığı bu kategoride karĢımıza ilk olarak

artan asılsız Ģikayetlerin asılsız olduklarının belirlenmesinin akabinde bir yaptırımın

uygulanmasıdır. BĠMER, CĠMER gibi Ģikayet kanallarının asılsız Ģikayetler

nedeniyle çok fazla meĢgul edilmesi ve Ģikayetler için hekimlerin soruĢturma

yapması iĢ yoğunluğunu arttırmakla birlikte ciddi derece önem arz eden Ģikayetlerin

gözden kaçmasında neden olabilir. Bu sebepler doğrultusunda Ģikayetlerin asılsız

çıkması neticesinde Ģikayette bulunan kiĢi için bazı yaptırımların uygulanması önem

arz etmektedir. Böylelikle hekimler bu asılsız Ģikayetlerin soruĢturulmalarıyla

uğraĢmak zorunda kalmayacaklar ve canlarının gereksiz yere sıkılmasının önüne

geçilmiĢ olacaktır.

Diğer bir öneri ise, Beyaz kod yani sağlık çalıĢanına Ģiddet olaylarındaki

cezaların arttırılması, böylelikle caydırıcılığının sağlanmasıdır. Özellik son dönemde

artan sağlık çalıĢanına Ģiddet olaylarının cezalarındaki artıĢların medya kanalıyla

duyurulması çok önemli bir husus olarak belirtilmektedir. Uzun ve zorlu bir eğitimin

ardından yetiĢen hekimlerin Ģiddete maruz kalması hekimleri defansif tıbba

itmektedir. ġiddet olaylarının önlenmesinin sağlanması defansif tıbbın önlenmesine

katkı sağlamak anlamına gelebilir.

Tıbbi malpraktis davalarında bilirkiĢilerin önemi azımsanmayacak kadar

büyüktür. Bu nedenle bilir kiĢilerin donanımlı hale getirilmesi ve sayılarının

arttırılması defansif tıbbın önlenmesine dair hukuksal bir öneri olarak karĢımıza

çıkmaktadır. BilirkiĢilerin yazacağı raporlar sayesinde iĢini doğru yapan bir hekim

mahkeme sonlarında mağdur olmayacaktır. Çetin, (2006: 35) Yeni Ceza

Muhakemesi Kanunu ile kusurun saptanmasında sadece mahkemenin saptadığı

Page 125: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

110

bilirkiĢi sistemi ile de yetinilmemiĢ, taraflara “uzman görüĢü” alma ve gerektiğinde

kendi uzmanını mahkemede dinletme, çapraz sorgu sistemi ile açıklama yaptırma

hakkı da verilmiĢtir.

Hekimlerin iĢleriyle ilgili her türlü sorunda danıĢabilecekleri hukuk

bürolarının kurulması ve tıbbi malpraktis davalarının yapılabilmesi için dal

mahkemelerinin kuruması önerisi de bu kategoride yer almaktadır. Dal mahkemeleri

sayesinde alanında uzman hakim ve avukatların olması, bu avukat ve hakimlerin

sağlık alanına vakıf olmaları davaların doğru kararla kısa sürede sonuçlanmasını

sağlayabilir. Adilane olacak hukuki düzenlemeler sayesinde hastaların ve hekimlerin

daha dikkatli davranmaya yönelecekleri düĢünülmektedir.

En önemli önerilerden bir diğeri ise malpraktis davalarına bakacak olan

avukatların baroya bağlı devletin avukatı olmasıdır. Bunun asıl nedeninin

hekimlerden haksız kazanç elde etmeye çalıĢan özel avukatların hasta ve yakınlarını

yaĢanan olumsuz olaylarda hekimlerin kusuru olduğuna inandırarak yüklü tazminat

davaları açmaya ikna etmeleridir. Özel avukatların bu iĢi kazanç kapısına

dönüĢtürdükleri katılımcıların ifadelerinde yer almaktadır. Hekimleri zor durumda

bırakan bu tazminat davaları hekimi defansif tıp yapmaya iten unsurlardan biridir.

4.1.3.2. Kurumsal Önerilerin Değerlendirilmesi

Hekimlerin hasta yoğunluğuna boğarak çok fazla hasta bakmaya

zorlanmaması defansif tıbbın önlenmesine dair bir öneri olarak ifade edilmiĢtir.

Hekimlik mesleğini sanat olmaktan çıkarıp seri imalata geçen fabrika iĢine çevirmesi

hekimler açısından son derece rahatsızlık veren bir davranıĢtır. Özellikle

katılımcıların öğretim üyesi olması sebebiyle öncellikli görevi olan uzmanlık

öğrencisi yetiĢtirmektir. Fakat üniversite hastanelerinin gelir dengelerinin

korunabilmesi amacıyla hekimlerden daha fazla hastaya bakması talep edilmektedir.

Dolayısıyla hekimlerin hasta bakmaya zorlandıkları için defans yapılabileceğini

düĢünmektedirler.

Katılımcılardan öneri olarak gelen diğer bir görüĢ ise hekimlerin hasta ve

yakınlarına karĢı daha empatik davranmaları Ģeklindedir. Empatik davranıp karĢı

Page 126: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

111

tarafın içinde bulunduğu ruh halini anlayarak hastaya yaklaĢan hekim, hastasına

güven verecek böylelikle defansif tıbbın oluĢmasına neden olan birçok faktörün

ortadan kalmasını sağlayabilecektir.

Kurumsal öneriler içerisinde, hastaneden hizmet alan hasta ve yakınlarına

iletiĢim ve sağlık okuryazarlığı eğitimlerinin yapılması sayılmaktadır. Bu eğitim

sayesinde hastalardan gelen gereksiz tetkik taleplerinin örneğin MR veya tomografi

çektirmek istemelerinin önüne geçilebileceği öne sürülmüĢtür. ĠletiĢim ile hasta ve

yakınlarının kendilerini ifade edebilmeleri yönünde kısacası kiĢisel geliĢimlerine

katkı sağlanmıĢ olabilir. Sosyal sorumluluk penceresinden bakılacak olursa toplumun

eğitilmesi de desteklenmiĢ olur. ĠletiĢim ve sağlık okur yazarlığının farkındalığı

arttırılarak defansif tıbbın önlenmesine katkı sağlanabilir.

Tıbbi malpraktis dava masraflarının kurum tarafından karĢılanması ve her

kurumun kendine ait avukatının bulunması diğer bir öneri olarak karĢımıza

çıkmaktadır. Hekimlere bu olanaklar sağlanırsa kendilerini güvende hissedecekler ve

yaĢayabilecekleri olumsuz durumlar karĢında kurumlarının kendilerinin yanında

olduğunu bilmeleri nedeniyle iĢ motivasyonlarının artacağı düĢünülmektedir. Tabi bu

önerinin diğer bir boyutu hekimlerin gerçekten suçlu olup olmadıkları dava

öncesinde kesin bir Ģekilde tespit edilemiyor olmasıdır.

Kurumsal olarak çözüm önerilerinin bir diğeri de hekimleri mesleki yönden

tatminlerinin sağlanmasıdır. Bu öneri ile hekimlerin ihtiyaç duydukları ekip ve

teçhizatlarının sağlanması, iĢ ortamlarının rahat çalıĢabilecek Ģekilde hazırlanması ve

yapmıĢ oldukları iĢlerinin sayısal veriler ile paylaĢılması sayılmaktadır. ÇalıĢan

hekimlerin motivasyonunun arttırılması için kurum yöneticilerinin bu talepleri

değerlendirmesi oldukça önemli görülmektedir.

Son bir öneri olarak Ģikayetlerin değerlendirilmesinde eleme sisteminin

oluĢturulması yer almaktadır. Bu konu hekimler için oldukça önemli olarak

görülmektedir. Nedeni ise sistem açısından uygun bulunmayan taleplerin

karĢılanmaması durumunda yapılan Ģikayetlerin yerinde çözülmesi ve hekimin bu

konuda meĢgul edilmemesidir. Örneğin “saat 12: 30‟da hekim yerinde yoktu”

Ģikayetinin değerlendirilmesi yetkili merci tarafından Ģikayet esnasında çözülmelidir.

Page 127: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

112

Bu durum için hekimi sorgulamaya, bu Ģikayeti hekim ile paylaĢıp konu hakkında

cevap yazmasını isteme durumları, hekimleri rahatsız eden durumlar olarak

belirtilmektedir.

4.1.3.3. Sistemsel Önerilerin Değerlendirilmesi

Sistemi kapsayacak olarak sunulana önerilerin ilki sevk zinciri yani basamak

sistemi uygulamasının yapılmasıdır. Basmak sistemi uygulamasıyla hastaların

öncelikle aile hekimliğine oradan devlet hastanesine ihtiyaç olursa üniversite

hastanesine yönelmeleri gerekmektedir. Üniversite hastanelerinin soğuk algınlığı,

yumuĢak doku zedelenmesi gibi küçük çaptaki hastalıklar ve reçete yazdırma

nedeniyle hekimlerin meĢgul edilmemesi çok önemlidir. Hekimler eforlarını ciddi ve

araĢtırma gereken hastalıklar için kullanmak istemektedirler. Bu uygulama ile

defansif tıbbın önlenmesi sağlanabilir.

Hasta haklarının çok fazlaca gündemde olmasının defansif tıbbın ana

nedenlerinde biri olduğu daha önce de vurgulanmıĢtı. Bu kapsamda hekim haklarının

varlığının tekrar gündeme gelmesi ve hastalar tarafından bilinir hale getirilmesi

önerisi üzerinde fazlaca durulan öneriler arasında yer almaktadır. Sağlık

politikalarının hekim haklarını destekler nitelikte olması hekimlerin çok istedikleri

bir durumdur. Bu durum sağlanırsa defansif tıp uygulamasının azalacağı kanısına

varılmıĢtır.

Koruyucu hekimlik siteminin oluĢturulması önerisi gerçekleĢirse hasta

sayıları azalacak, sağlık harcamaları olumlu yönde etkilenecek ve defansif

davranıĢlarının önüne geçilecektir.

Sistemsel önerilerden biri diğeri de kurul ve konseylerin oluĢturulmasıdır. Bu

kurul ve konseylerde etik analiz değerlendirmeleri yapılabilir ve hekim sorumluluk

noktasında rahatlatılabilir. Hasta için hayati kararların alınması noktasındaki

durumların bu kurul ve konseylerde tartıĢılması, alınan kararların gerekçeleriyle

birlikte rapor edilmesi hasta güvenliği açsısından da önem arz etmektedir.

Hekimlerin maaĢlarının revize edilmesi özellikle öğretim üyesi hekimler için

olmazsa olmazlardandır. Öğretim üyesi olan hekimler hem asistan yetiĢtirmekte hem

Page 128: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

113

de hasta tedavi yapmaktadırlar. YetiĢtirilen asistanların uzman hekim olarak devlet

hastanelerinde çalıĢması sonucu aldıkları maaĢların öğretim üyesi maaĢından fazla

olması hekimleri üzen bir unsurdur. Bu önerinin Sağlık Bakanlığı ve Maliye

Bakanlığı yetkilileri tarafından değerlendirilmesi ve gerekli iyileĢtirilmelerin

yapılması sonucunda hekimlerin defansif tıp davranıĢından kaçınacakları

düĢünülmektedir.

Sağlık politikalarının değerlendirilmesi ve sağlık çalıĢanlarını motive edici

yönde politikaların hayata geçirilmesi tüm sağlık alanında çalıĢan kiĢilerin beklediği

uygulamalardandır. Defansif tıbbın önlenmesi dair öneriler arasında yer almaktadır.

ġikayet sayılarının azaltılması için Ģikayette bulunacak kiĢilerden belli bir

ücret talep edilmesi öneri olarak sunulmuĢtur. KiĢiler BĠMER, CĠMER gibi Ģikayet

kanallarını kullanmak için bir miktar ödeme yapacak olurlarsa gereksiz ve önemsiz

Ģikayetlerin sayısının ciddi oranlarda azalacağı düĢünülmektedir.

Tıp eğitiminin gözden geçirilmesi gerekmekte ve ülkede tıp fakültelerindeki

eğitim için standartlar belirlenmelidir. Hekimler gerekli donanıma sahip olarak

mezun olurlarsa vakıf oldukları tedavi yöntemleri için defansif davranmak zorunda

kalmayacaktır. Bunun için asistan ve uzman yetiĢtirilmesinde olmazsa olmazların

belirlenmesi ve bunların tıp eğitimine entegre edilmesi çok önem arz etmektedir.

Ülkenin en eski ve en geliĢmiĢ tıp fakültelerinde bile ciddi bir eğitim öğretim sorunu

varken, geliĢigüzel kurulmuĢ tıp fakültelerinde, geliĢigüzel yetiĢtirilmiĢ kiĢilere

hekimlik unvanın verilmesi üzerinde durulması gereken konulardandır. Bu öneri

hayata geçirilirse sağlık alanında geleceğe yönelik önemli bir adım atılmıĢ olacaktır.

Üniversite hastanelerinin mali sıkıntılar yaĢadığı kamuoyu tarafından

bilinmektedir. Üniversite hastanelerinin mali yönden desteklenebilmesi için geri

ödeme sistemlerinin gözden geçirilmesi ve üniversite hastanelerini parasal kaygıdan

kurtaracak sistemlerin geliĢtirilmesi defansif tıbbın önlemesi açısından yapılan

öneriler arasında bulunmaktadır. Asistan ve uzman hekimler yetiĢtirmekte önemli

yeri bulunan üniversite hastanelerinin iĢleyiĢlerini devam ettirebilmeleri ve Sağlık

Bakanlığı‟nın üvey evladı konumundan çıkarılmaları sağlık sistemi için gerekli

görülmektedir.

Page 129: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

114

Özdemir (2009), defansif tıbbın önlenmesine dair önerilerini aĢağıdaki gibi

sıralamıĢtır:

Hekimler, mesleklerini en iyi Ģekilde öğrenmeli ve bilgilerini sürekli

yenilemeliler,

Kendilerini hastanızın yerine koyup, sizin hekimden ve sağlıkçıdan nasıl

bir yaklaĢım istediğini tahmin edip, gerekli ihtimamı, dikkati, ilgiyi ve

faydalı olma uğraĢınızı belli edip, esirgememelisiniz.

Hekim ve tüm sağlıkçıların yasal hak ve sorumluluklarını, her sağlık

ünitesinde, hasta hakları ve özellikle sorumluluklarını panolara yan yan

yana asılmasını sağlamalısınız.

Her eğitim kurumunda hasta hakları ve Ģikâyet kurulları” gibi “hekim

hakları ve Ģikâyet kurulları” da oluĢturmalı ve sağlık çalıĢanlarının

çalıĢma Ģevklerini kırıp motivasyonlarını olumsuz etkileyecek gereksiz

Ģikâyetlerden korumalı ve ilk elemeleri yapmalıdır.

Sağlık hukuku mahkemeleri ile sağlık hukukuna da vakıf bilirkiĢilerin

kurumsallaĢması için kanun yapıcıları harekete geçmesini sağlamalısınız.

Tüm sağlık çalıĢanları sağlık hukuku, haklar ve sorumluluklar konusunda

eğitilmeli ve tıp fakültelerinde mutlaka öğretilmelidir.

Hekimlerin defansif tıp uygulamasından kaçınmak için bahsi geçen önerileri

dikkate almaları hem kendi iĢ motivasyonları hem hastalar hemde içinde

bulunduğumuz sağlık sistemi için faydalı olacağı kanısına varılmıĢtır.

4.2. Öneriler

Nitel araĢtırma yöntemiyle kurgulanmıĢ bu araĢtırma ile defansif tıbbın

nedenleri, sonuçları ve önlenmesine dair öneriler çerçevesinde katılımcıların

görüĢleri derinlemesine incelenmiĢtir. Defansif tıp uygulamalarına bütüncül yaklaĢım

ve tıp eğitimi konularında da birçok önemli sonuç elde edilmiĢtir. AraĢtırma

sonuçlarından yola çıkılarak geliĢtirilen önerilere aĢağıda yer verilmiĢtir:

Page 130: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

115

Klinik uygulamalarda hekimin hata yapmasını önleyecek deontoloji

derslerinin tıp fakültelerindeki eğitim sistemine entegre edilmesi ve

deontoloji ve tıp etiği derslerinin zorunlu hale gelmesi sağlanabilir.

Basamak sistemi diğer bir ifadeyle sevk zinciri uygulamasının

sağlanmasıyla üniversitelerde ve eğitim ve araĢtırma hastanelerinde görev

yapan öğretim üyesi hekimlerin hasta yoğunluğunun azaltılması ve klinik

araĢtırmalara yoğunluk verilmesine imkân sağlanmalıdır.

Üniversite hastanelerinin mali yönetim sistemlerinin reforma tabi

tutulması, gelir gider sistemlerinin revize edilmesi, finansal

sürdürebilirliğinin sağlanması için geri ödeme sistemlerinin iyileĢtirilmesi

çalıĢmaları yapılabilir.

Hasta hakları uygulamalarının yanında hekim hakları uygulamalarına da

ivme kazandırılmalıdır.

Sağlığın nicelikle ölçüldüğü bir anlayıĢ olan performansa dayalı ödeme

sisteminin üniversite hastanelerinde uygulanmasının önüne geçilmeli,

öğretim üyesi hekimleri kapsayacak yeni bir ödeme sistemi

geliĢtirilmelidir.

Verdiği sağlık hizmetleri ile yaĢam kalitesine katkı sağlayanları

ödüllendirirken; standartlara uymayan verdiği hizmetler ile yaĢam

kalitesini düĢürenleri cezalandırmaya yönelik bir sistem kurulmasıdır.

Hukuki ve cezai sorumluluk bağlamında hekimlik mesleğinin koĢullarını

gözeten yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

BilirkiĢilik kurumlarının standartlarının yükseltilmesi ve bilirkiĢilerin

sayısının arttırılması sağlanmalıdır.

Hekimlerin çalıĢma koĢulları gözden geçirilerek iyileĢtirilmesi yönünde

düzenlenmeler yapılmalıdır. Tıp eğitim sistemi, bütüncül anlayıĢın hâkim

olduğu bir eğitim sistemi Ģeklinde revize edilmelidir.

Page 131: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

116

Hekimler, hukuki uygulamalar konusunda eğitilmelidir. BĠMER–CĠMER

gibi Ģikayet kanallarına yapılan baĢvurularda, Ģikayetler değerlendirilirken

eleme sistemi uygulanmalı ve Ģikayetin asılsız çıkması sonucunda

Ģikayette bulunan kiĢiye yaptırım uygulanmalıdır.

Sağlık çalıĢanına yapılan Ģiddet için uygulanacak cezaların arttırılması ve

caydırıcılığının sağlanması gerekliliği söylenebilir.

Bu araĢtırma öğretim üyesi hekimler ile gerçekleĢtirilmiĢtir. AraĢtırma

örnekleminin kapsamı değiĢtirilerek hastalar, sağlık alanında hizmet veren

yöneticiler ve branĢ bazında hekimler ile görüĢme yapılması diğer

araĢtırmacılara yöneltilecek öneriler arasındadır.

Page 132: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

117

ġekil 7. Defansif Tıbbın Nedenleri, Sonuçları ve Önerilerine Dair Kavram Haritası

Page 133: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

118

KAYNAKÇA

Aiken, M., Hage, J., (1966), “Organizational Alienation: A Comparative Analysis”,

American Sociological Review, Cilt 31, Sayı 4, s.497-507.

AkkaĢ, E., (2016). Türkiye‟de Hekimlik Mesleğinin Kültürel Belirleyicileri Üzerine

Nitel Bir Çalışma, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Sağlık Yönetimi Anabilim Dalı, Doktora Tezi, Isparta.

AltındiĢ, M., (2014). “Tıbbi Etik, Malpraktis ve Defansif Tıp”, SD Platform Dergisi

Sayı: 31.

Altun, G., Yorulmaz, A., (2010). Yasal DeğiĢiklikler Sonrası Hekim Sorumluluğu ve

Malpraktis”, Trakya Universitesi Tıp Fakültesi Dergisi, S.27 Suppl 1:7-12

Arda, B., (2004). Etiğe Kavramsal Giriş ve Temel Yaklaşımlar, Eds.: Arda B, Kahya

E, BaĢağaç Tamay G. Bilim Etiği ve Bilim Tarihi. Ankara, Ankara

Üniversitesi Basımevi, s: 21–36.

Arın, N., (2006). Hasta Haklarına Etik Açıdan Bakmak, II. Ulusal Sağlık Hukuku

Sempozyumu, Yeditepe Üniversitesi, Ġstanbul, 22 Eylül 2006,

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=19191(EriĢimTarihi:

14.05.2014).

AydaĢ, S., (2014). Hekimlerde Malpraktis Kaynaklı Defansif Tıp Davranışları,

Beykent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Hastane ve Sağlık Kurumları

Yönetimi Yüksek Lisans Tezi, Ġstanbul.

Aydın, Ġ., (2006). Eğitim ve Öğretimde Etik. 2. Baskı, Pegem Yayıncılık, Ankara.

Aynacı, Y., (2008). Hekimlerde Defansif (Çekinik) Tıp Uygulamalarının

Araştırılması, Selçuk Üniversitesi, Meram Tıp Fakültesi, Adli Tıp Anabilim

Dalı, Tıpta Uzmanlık Tezi, Konya.

Aytur, G., (2013). Tıp Fakülteleri ve Eğitim Araştırma Hastaneleri Acil Servislerinde

Çalışan Acil Tıp Uzmanları ve Araştırma Görevlilerinin Çekinik Tıp

Uygulamaları Hakkındaki Görüşleri, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil

Tıp Anabilim Dalı, Edirne.

Bakar, M., (2016). Türk Toplumunda Tıbbi Malpraktis, Hekimler ve Sağlık

Personeline Güven, Ġstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü, Sosyal Bilimler

Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Ġstanbul.

Barut, Ç., (2011). “Uzmanlık Alanına Göre Malpraktis Riski”, Medimagazin. https:

//www.medimagazin.com.tr/ (EriĢim Tarihi: 17.03.2018)

Bedük, A., Erdemir N.K., Öz M., (2005). Polis Meslek Etiği (Karaman İlinde Bir

Araştırma) Sakarya, II. Siyasette ve Yönetimde Etik Sempozyumu Bildiriler

Kitabı.

Bergen, R.P., (1974). “Defensive Medicine is Good Medicine”, The Journal of The

American Medical Association, May 27; 228 (9) : 1188-9.

Bogdan, R. C., Biklen, S. K. (1992). Qualitative Research for Education:

Introduction and Methods, Boston: Allyn and Bacon.

Page 134: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

119

Büyüköztürk, ġ., Kılıç-Çakmak, E., Akgün, Ö.E., Karadeniz, ġ. ve Demirel, F.

(2010). Bilimsel Araştırma Yöntemleri, (6.Baskı) Pegem Akademi Yayıncılık,

Ankara.

BüyüksağiĢ, E., (2005). Yaşama Şansının Yitirilmesi Sonucu Uğranılan Kayıplar

Açısından Hekimin Tazminat Sorumluluğunun Kapsamı- Uygun İlliyet Bağı

Teorisine Değişik Bir Yaklaşım, Ankara Hukuk Fakültesi Dergisi, C.54, S.4,

s.12-18.

Canbolat, F., (2009). Kamu Hastanesinde Yapılan Tıbbi Müdahalede Hekimin Özel

Hukuktan Doğan Sorumluluğunun Dayanağı, TBB Dergisi, Sayı 80.

Civaner, M., (2011). “Malpraktis Yerine Hizmet Kaynaklı Zarar”, Türk Pediatri

Arşivi Dergisi, 46: 6-11 DOI: 10.4274/tpa.46.02.

Creswel, J.W., (2013a), Nitel Araştırma Yöntemleri: Beş Yaklaşıma Göre Nitel

Araştırma ve Araştırma Deseni, (Çev. Ed. M. Bütün, S.B. Demir), Siyasal

Kitabevi, Ankara.

Creswel, J.W., (2013b), Research Design: Qualitative, Quantitative, and Mixed

Methods Approaches (AraĢtırma Deseni, Nitel, Nicel ve Karma Yöntem

YaklaĢımları, (Çev. Ed. S. B. Demir), Ankara: Eğiten Kitap Yayınevi.

Çetin, G., (2005). Tıbbi Malpraktis, Yeni Yasalar Çerçevesinde Hekimlerin Hukuki

ve Cezai Sorumluluğu, Tıbbi Malpraktis ve Adli Raporların Düzenlenmesi,

Ġstanbul, s.42.

Çokar, M., (2009) Türkiye‟de Malpraktis Konusunda Yasal Düzenleme GiriĢimleri:

Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Bir Çözüm Müdür? Türkiye Biyoetik

Derneği, Yaz-Sonbahar e-Bülteni. 19: 7-16.

Ertan, A., (2007). Adli Tıp Kurumu‟nda Değerlendirilen Olgularda Saptanan

Anestezi Hataları ve Önlenebilirliği, M.Ü, SABE, YDT, s.4.

Ertem, G., Oksel, E., Akbıyık, A., (2009). Hatalı Tıbbi Uygulamalar ile Ġlgili

Retrospektif Bir Ġnceleme. Dirim Tıp Gazetesi 84 (1): 1-10.

Fidan, N., (2010). Hekimin Tıbbi Müdahaleleri Nedeniyle Sorumluluğu, TAAD,

Ekim, Cilt: 1, Yıl: 1, Sayı: 3.

Frati, P., Busardo, F. P., Sirignano, P., Gulino, M., Zaami, S., & Fineschi, V. (2015).

Does defensive medicine change the behaviors of vascular Surgeons? A

qualitative review. BioMed research international. https:

//www.hindawi.com/journals/bmri/2015/170692/ (ErĢim: 10.04.2018, 22: 35)

Gibbs, G.R., (2007), Analyzing Qualitative Data, in Flick, U., (Ed.), London: Sage

Publications.

Glesne, C., (2013), Becoming Qualitative Researchers: An Introduction (Nitel

Araştırmaya Giriş), Çev. A. Ersoy, P. Yalçınoğlu, 3. Baskı, Ankara: Anı

Yayıncılık.

Gökmen, H., Güleç, S., (2010) Tıbbi Malpraktis Riskinin Yönetiminde Bir Araç

Olarak Hekim Mesleki Sorumluluk Sigortaları. Sağlıkta Performans ve Kalite

Dergisi. Ocak Sayısı: 9-17.

Page 135: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

120

GökĢen, Ö., (2014). Defansif Tıp ve Tıbbi Malpraktis Uygulamalarının Hukuki

Boyutu, Çözüm Önerileri ve Mesleki Sorumluluk Sigortası, Yüksek Lisans

Tezi, Beykent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ĠĢletme Yönetimi

Anabilim Dalı Hastane ve Sağlık Kurumları Yönetimi Bilim Dalı, Ġstanbul.

Gürdeniz, M., (2005). “Türk Ceza Kanunu: Hekimler ve Sağlık Ortamına ĠliĢkin

Maddeleri, Yorumlar, Öneri ve EleĢtiriler”, Hekimce Bakış Dergisi, C. 62,

S.15, s.15.

Hakeri, H., (2012). Tıp Hukuku, Seçkin Yayıncılık, Ankara.

Hancı, Ġ.H., (1999). Hekimin Yasal Sorumlulukları ve Hakları, Ofset Matbaacılık,

Ġzmir; 1999.

Hermer, D., Howard, B., (2010). Defensive Medicine, Cost Containment, and

Reform. J Gen Intern Med, Cilt: 25, Sayı: 5, ss. 470-473 (EriĢim Tarihi:

17.03.2018).

Hirsh, H.L., (1989). Defensive medicine-friend or foe? Legal Medicine, 145-80,

PMID: 2700005.

Hiyama, T., Yoshihara, M., Tanaka, S., Urabe,Y., Ikegami, Y., Fukuhara,T.,

Chayama, K., (2006). Defensive Medicine Practices Among

Gastroenterologists in Japan, World J Gastroenterol, Cilt: 12, Sayı: 47,

Aralık 21, ss. 7671-7675. (EriĢim Tarihi: 17.03.2018, 23: 45).

Jackson, R., (2010). Physician Study: Quantifying the Cost of Defensive Medicine.

http: //www.jacksonhealthcare.com/media-room/surveys/defensive-medicine-

study.

Johnson, R. B. and Christensen, L., (2014), Educational Research: Quantitative,

Qualitative, and Mixed Approaches, SAGE Publications.

Kadıoğlu, S., (2007). Etik Etik Dedikleri, III. Koloproktoloji- Stomaterapi

Sempozyum Özet Kitabı, 12–14 Nisan. Adana. Adana Ostomi Derneği, Türk

Tabipler Birliği, Çukurova Üniversitesi, Cleveland Clinic katkılı yayın. s: 86–

88.

Kara M., Hızal, A., Arslan, Hızal, S., (2009). Aydınlatılmış Onam, Ġzmir Tabip Odası

Yayını, Ġzmir, ss. 40-41.

Karasar, N. (1995). Bilimsel AraĢtırma Yöntemi. Ankara: 3A AraĢtırma Eğitim

DanıĢmanlık.

Kessler, D.P., (2011). Evaluating the Medical Malpractice System and Options For

Reform, J. Econ Perspect, Cilt: 25, Sayı: 2, ss. 93-110.

Kocabıyık, O., (2016), “Olgubilim ve Gömülü Kuram: Bazı Özellikler Açısından

KarĢılaĢtırma”, Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 6, Sayı 1,

55-66.

Kumar, P., (2010). The Myth of Inexpensive Defensive Medicine, Health Affairs,

Cilt: 29, Sayı: 11, s. 2126. DOI: 10.1377/hlthaff.2010.0987.

KuĢ, E., (2012), Nicel-Nitel Araştırma Teknikleri, Ankara: Anı Yayıncılık.

Küçük, M., (2003). “Bilimsel AraĢtırma ve Etik”, Kurgu Dergisi, S: 20, s: 255-266.

Page 136: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

121

Küçükusta, A.R., (2011). Bir İki Üç Tıp-Tabebet Komada, Doktor Depresyonda,

Hasta Teyakkuzda, Hayy Kitap, 1. Baskı, Ġstanbul.

Massachusetts Medical Society, (2008). Investigation of defensive medicine in

Massachusetts.

Mayring, P., (2011), Nitel Sosyal Araştırmaya Giriş, (Çev. A. GümüĢ ve M. S.

Durgun), 1. Baskı, Ankara: BilgeSu Yayınları.

Merriam, S.B., (2015), Nitel Araştırma Desen ve Uygulama için Bir Rehber, (Çev. S.

Turan), Ankara: Nobel Yayıncılık.

Miles, M. B, Huberman, A.M., (1994), Qualitative Data Analysis, Second

Educations, p. 10-12, Sage Publications.

Namal, A., (2006). 2. Ulusal Sağlık Hukuku Sempozyumu. Ġstanbul Barosu Sağlık

Hukuku Komisyonu, Yeditepe Üniversitesi, Ġstanbul.

OdabaĢı, B.A., Tümer A.R., (2006). Çekinik (Defansif) Hekimlik; Yeni Türk Ceza

Kanunu‟nun Uygulanma Aşamasında Toplumu Bekleyen Tehlike, Sted, Cilt

15, Sayı 4, ss. 55-59.

Ovalı F., (2010). Hasta Güvenliği Yaklaşımları, Sağlıkta Performans ve Kalite

Dergisi, Ocak, S.1.

Önal, G., Civaner, M., (2005). “Hasta Hakları Uygulama Yönergesi: Türkiye‟de

Hasta Haklarının YaĢama Geçirilmesi Ġçin Bir Adım”, Türkiye Klinikleri Tıp

Etiği-Hukuku-Tarihi Dergisi, 13 (3): 81-84.

Özata, M., Özer, K., Akkoca, Y., (2018). “Konya Ġl Merkezinde ÇalıĢan Hekimlerde

Defansif (Çekinik) Tıp Uygulamalarının AraĢtırılması”, Gümüşhane

Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 7 (1): 132-139.

Özdemir, G., (2009). “Defansif Tıp mı, Hem Defansif Hem Ofansif Tıp mı?”,

Medimagazin Gazetesi, https://www.medimagazin.com.tr/authors/gazi-

ozdemir/tr-defansif-tip-mi-hem-defansif-hem-ofansif-tip-mi-72-32-

2031.html, EriĢim Tarihi:10.04.2018, 23:25)

Özgönül, M.L., (2010). Türkiye‟de Tıp Etiği ve Hukuk Açısından Tıbbi Hata

Kavramı, Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Tıp

Tarihi ve Etik Anabilim Dalı, Ankara.

Özkıdık, D., (2016). “Hekimin Mesleki Sorumluluk Sigortası”, Ankara Barosu

Dergisi, S: 4, s: 245-268.

Panting, G., Doktors on the defensive, http:

//www.guardian.co.uk/society/2005/apr/01/health.comment, EriĢim Tarihi:

10.04.2018, 10: 15.

Patton, M.Q., (2014), Qualitative Research&Evaluation Methods: Integrating Theory

and Practice (Nitel AraĢtırma ve Değerlendirme Yöntemleri), (Ed. M. Bütün

ve S. B. Demir), Pegem Akademi Yayıncılık.

Polat, O., (2005). Tıbbi Uygulama Hataları: Klinik-Sosyal-Hukuksal-Etik Boyutları,

1.Baskı, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2005.

Page 137: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

122

Project, (1971). “The Medical Malpractice Threat: A Study of Defensive Medicine”,

Duke Law Journal, Vol.1971, No.5.Dec., pp.939-993.

Punch, K. F., (2011), Sosyal Araştırmalara Giriş: Nicel ve Nitel Yaklaşımlar, (Çev.

D. Bayrak, H. Bader Arslan, Z. Akyüz), Ankara: Siyasal Kitabevi.

Resmi Gazete, (1998). Hasta Hakları Yönetmeliği, Sayısı: 23420.

Resmi Gazete, (2010). Sayı: 27648.

Roberts, P., Priest, H. and Traynor, M., (2006), “Reliability and Validity in

Research”, Nursing Standard, 20 (44): 41-45.

Rothberg, M.B., Class, J., Bishop,F., Friderici, J., Kleppel, R., Lindenauer, P.K.,

(2014). The Cost of Defensive Medicine on 3 Hospital Medicine Services,

JAMA Intern Med. 2014;174 (11): 1867-1868. DOI: 10.1001.

Rubin, H. J., and Rubin, I. S., (2012), Qualitative Data the Art of Hearing Data,

Third Edition, Los Angeles: Sage Publications.

Sayek, F., (1998) Sağlıkla Ġlgili Uluslararası Belgeler, TTB Yayınları, Ankara.

Sayek, F., (2009). TTB Raporları / Kitapları, Sağlıkla İlgili Uluslararası Belgeler, 2.

Baskı, TTB Yayınları, s. 48, Ankara.

Selçuk M., (2015). Çekinik (Defansif) Tıp, Ġzmir Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü Sağlık Hukuku Yüksek Lisans Tezi, Ġzmir.

SKS Hastane Versiyon 5, (2016). Sağlık Bakanlığı, Ankara.

Smith, J.A., Flowers, P., & Larkin, M. (2009). Interpretative phenomenological

analysis: Theory, Method and Research. Sage.

Smith, J.A., Osborn, M., (2015), “Interpretative Phenomenological Analysis as a

Useful Methodology for Research on The Lived Experience of Pain”, The

British Pain Society, 9 (1): 41-42.

Studdert, D., Mello, M., M., Sage, W., DesRoches, C.M., Peugh, J., Zapert, K.,

Brennan, T.A., (2005). Defensive Medicine Among High-Risk Specialist

Physicians İn a Volatile Malpractice Environment, JAMA, Cilt: 293, Sayı:

21, s: 17.

Summerton, N., (1995). Positive and negative factors in defensive medicine: a

questionnaire study of general practitioners. BMJ, Jan,7;310 (6971): 27-9.

ġahlar, F.S., (2017), An Interpretative Phenomenological Analysis of The Mothering

Experiences of Working, Upper-Middle Class Women in Turkey, Bahcesehir

University, Ġstanbul.

ġeker, A., (2017). Beyaz Kod‟un kara tablosu, URL: http:

//www.cumhuriyet.com.tr/haber/saglik/860414/Beyaz_Kod_un_kara_tablosu.

html (EriĢim: 22.03.2018, 12: 11).

Tancredi, L.R., Barondess, J.A., (1978). The Problem of Defensive Medicine.

Science, May 26;200 (4344): 879-82.

TTB, (2010). URL: https://www.ttb.org.tr/kutuphane/hizmetzarar.pdf (EriĢim,

11.02.2018, 22: 30).

Page 138: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

123

Tekinarslan, M., (2015). Tıbbi Malpraktisin Hasta ve Hasta Yakınları Üzerindeki

Psikolojik, Sosyal ve Ekonomik Etkileri, Süleyman Demirel Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü Sağlık Yönetimi Anabilim Dalı, Yüksek Lisans

Tezi, Isparta.

Tezcan, M., Özdemir T., Timur Y., (2013). “Doktorun Malpraktis El Kitapçığı”,

URL: http: //www.ankarahukukburosu.org/images/tezcan-

sagl%C4%B1khukuku-kitapc%C4%B1k.pdf (EriĢim: 10.04.2018, 10: 56).

Uludağ, A., “Hastane Hasta Hakları Kurallarının ĠletiĢim Sorunu Ġçerikli BaĢvuru

BakıĢı: Konya Hastaneler Örneği”, Turkiye Klinikleri Journal of Medical

Sciences, Cilt: 31, Sayı: 3, 2011, ss. 653-663.

URL: http: //www.ttb.org.tr/kutuphane/malpraktis.pdf.

URL: http: //www.ttb.org.tr/makale_goster.php?Guid=26735564-aa69-11e7-840b-

62815e579afe (EriĢim, 11.02.2018, 19: 30).

URL: https: //www.medimagazin.com.tr/ana-sayfa/dis-haberler/tr-uzmanlik-alanina-

gore-malpraktis-riski-1-76-37157.html (EriĢim: 10.04.2018, 12: 35).

Ünder, Y.E., (2012). “Sağlık ÇalıĢanlarına Yönelik ġiddet Olgusu”, Ġstanbul Barosu,

Sağlık Hukuku Makaleleri-II, Temmuz, Ġstanbul.

Volpintesta, E.J., (1993). Defensive medicine. Conn Med. Jan: 57 (1): 51.

Woodward, C., (2010). Defensive Medicine Starts at the Top in the United States,

CMJA, Cilt: 182, Sayı: 8, ss. 109-323. DOI: 10.1503/cmaj.109-3236.

Yıldırım, A., Aksu M., Çetin Ġ, ġahan A.G., (2009). “Tokat Ġli Merkezinde ÇalıĢan

Hekimlerin Tıbbi Uygulama Hataları ile Ġlgili Bilgi, Tutum ve DavranıĢları”,

Cumhuriyet Tıp Dergisi, S: 31.

Yıldırım, A., H.-ġimĢek, (2013), Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri,

9.Baskı, Seçkin Yayıncılık, Ankara.

Yılmaz, K., Polat O., Kocamaz B., (2014). “Defansif Tıp Uygulamalarının Hukuksal

Açıdan Ġncelenmesi”, TAAD, 5, Sayı: 16.

Yılmaz, N., (2016). Tıpta Uzmanlaşma Üzerine Nitel Bir Araştırma, Süleyman

Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sağlık Yönetimi Anabilim

Dalı, Doktora Tezi, Isparta.

Zengin, N., (2004). ABD‟de Çekinik Tıp Yaygınlaşıyor, http:

//bianet.org/bianet/saglik/38371-abdde-cekinik-tip-yayginlasiyor (EriĢim

Tarihi: 14.05.2016, 22,35).

Page 139: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

124

EKLER

Page 140: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

125

EK 1. Katılımcı Bilgilendirme ve Yazılı Ġzin Formu

KATILIMCI BĠLGĠLENDĠRME VE YAZILI ĠZĠN FORMU Sayın ……………………………….

Bu formun amacı yapmakta olduğum çalıĢma hakkında sizi bilgilendirmek ve

çalıĢmaya katılımınız konusunda sizden yazılı izin almaktır.

Ben, Süleyman Demirel Üniversitesi AraĢtırma Uygulama Hastanesi Kalite

Yönetim biriminde kalite direktörü olarak çalıĢmaktayım. Aynı zamanda

Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sağlık Kurumları

Yönetimi Anabilim Dalı‟nda doktora öğrencisiyim. Doktora tez çalıĢması ve

bilimsel araĢtırma projesi kapsamında, Defansif tıbbın nedenlerini ve etkilerini

belirlemek ve bu ortaya çıkan olumsuz etkileri ortadan kaldırmak için çözüm

önerilerini belirlemek amacıyla bir araĢtırma yapmaktayım. Sağlık alanında

hizmet veren bir hekim olarak sizin bu konudaki görüĢleriniz çok önemlidir.

ÇalıĢma neticesinde elde edilecek bilgiler bilimsel amaçlı kullanılacak olup

araĢtırma raporunda katılımcıların gerçek isimleri yerine verilecek kod isimleri

yer alacaktır.

Uygun görmeniz durumunda görüĢmelerimiz ses kayıt cihazıyla kayıt altına

alınacaktır. Dilediğiniz zaman kayıtları dinleyebilirsiniz.

AraĢtırmaya iliĢkin sorunuz olursa her zaman yanıtlayabileceğimi belirtir,

katkılarınız için Ģimdiden teĢekkür ederim.

Aynur TORAMAN

Yukarıdaki açıklamaları okudum ve anladım. AraĢtırmaya gönüllü olarak

katılmayı kabul ediyorum.

Tarih:

Ġmza:

Page 141: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

126

EK 2. GörüĢme Formu

GÖRÜġME FORMU

……………………. Bey/ Hanım

………. tarihinde, saat: …………., Defansif Tıbbın Nedenleri ve Sonuçları

üzerine görüĢme yapmak üzere bir araya geldik. Daha önce katılımcı

bilgilendirme ve yazılı izin formunu okudunuz ve araĢtırmaya gönüllü olarak

katıldığınızı Beyan ettiniz. Yapacağımız görüĢmenin ses kayıt cihazına

kaydedilmesinde sizin için bir sakınca var mı?

…………………….

TeĢekkür ederim. Ġzin verirseniz görüĢme sorularına geçmek istiyorum.

1- Defansif tıp ve defansif tıbbın nedenleri nelerdir?

Hasta kaynaklı nedenler?

Hekim kaynaklı nedenler?

Sistem kaynaklı nedenler?

2- Defansif tıbbin sonuçlarına dair görüĢleriniz nelerdir?

Hekim temelli sonuçlar?

Hasta temelli sonuçlar?

Sisteme dair sonuçlar?

3- Defansif tıbbın olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için çözüm

önerileriniz nelerdir?

Saat: ………. görüĢmemiz burada sona erdi. Zaman ayırdığınız için tekrar

teĢekkür ederim. Eklemek istediğiniz baĢka görüĢ ve önerileriniz olursa bana

her zaman ulaĢabilirsiniz.

Page 142: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

127

EK 3. Katılımcı KiĢisel Bilgi Formu

KATILIMCI KĠġĠSEL BĠLGĠ FORMU

1. Cinsiyetiniz: Erkek Kadın

2. YaĢınız: ……….

3. Mezuniyet Bilgileriniz

Mezun Olduğunuz Üniversite: ………………….

Mezun Olduğunuz Yıl: ………………………….

4. Tıbbi malpraktis davanız var mı? Evet Hayır

5. Meslekteki hizmet süreniz? ………………….

Page 143: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

128

EK 4. Etik Kurul Ġzni

Page 144: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

129

EK 5. Onam Formu

T.C.

SÜLEYMAN DEMĠREL ÜNĠVERSĠTESĠ

ARAġTIRMA UYGULAMA HASTANESĠ

GÖZ HASTALIKLARI A.D. KATARAKT AMELĠYATI (Fakoemülsifikasyon)

ONAM FORMU

KOD HHD.RB.16.07 YAY.TAR 16.07.2012 REV.TAR 09.12.2015 REV.NO: 01 SAYFA SAYISI: 2

Hasta No: …………………………………. Bölüm:

Ad-Soyad: …………………………………. Cinsiyet:

Tarih: …./……./………. Doğum Tarihi: …./……./……

5. 6. Sayın hasta/ vekili yasal temsilcisi; 7. Sağlık durumunuz / hastanızın sağlık durumu ile ilgili ve size/ hastanıza önerilen tıbbi, cerrahi ya da teĢhise yönelik her türlü iĢlemler ve bunların alternatifleri, faydaları, riskleri hatta

olabilecek zararları hakkında bilgi sahibi olmak ve tüm bunları ya da bir kısmını reddetmek ya da

kabul etmek veya yapılacak iĢlemleri herhangi bir aĢamasında durdurmak hakkına sahipsiniz.

8. Sizden okuyup, anlamanızı istediğimiz bu belge, sizi ürkütmek ya da yapılacak tıbbi

uygulamalardan uzak tutmak için değil, bu uygulamalara rıza gösterip göstermeyeceğinizi

belirlemede sizi bilgilendirmek ve onayınızı almak için hazırlanmıĢtır.

A. DURUM VE PROSEDÜR

Tanı Hakkında Bilgi:

………………….…………………. Göz Hastalıkları Kliniğine gözünüzdeki rahatsızlığın tedavisi için baĢvurmuĢ bulunmaktasınız. Sağ (…….) Sol (…….) gözünüze

…………………………………………………… tanısı konulmuĢtur.

Tedavi Yöntemi Hakkında Bilgi:

Mevcut hastalığınızın tedavisi için Sağ (…….) Sol (…….) gözünüze KATARAKT ameliyatı

önerilmektedir.

Bu ameliyatın amacı, kesifleĢen ve görme azalmasına neden olan göz merceğinin alınarak, yerine

yapay göz merceği yerleĢtirilmesi ve bu sayede görme artıĢının sağlanmasıdır.

Ameliyat öncesinde, göz bebeğinin büyütülmesi için damlalar damlatılacaktır. Ameliyat eğer

damla anestezisi ile yapılabiliyorsa öncelikle bu yol ile yapılacaktır. Fakat bazı hastalarda göz

arkası ve çevresine iğne yapılaması gerekebilmektedir. Nadiren, iğne yapılmasının sakıncalı

olduğu durumlarda genel anestezi gerekebilmektedir. Anestezinin sağlanmasını takiben, uygun

olan kadranlardan özel bıçaklar ile ön kamaraya girilerek, yüksek frekanslı ses dalgaları ile

katarakt mevcut olan göz merceği temizlenerek (FAKO CERRAHĠSĠ), kalan cep içerisine yapay

göz içi mercek yerleĢtirilecektir. Bu Ģekilde ameliyat tamamlanacaktır. Ancak bazı durumlarda

fako cerrahisinde de göze giriĢ alanlarına dikiĢ konulması gerekebilmektedir. Ameliyat öncesi

dönemde fako yöntemiyle ameliyat Ģansının mevcut olmadığı kararlaĢtırılan durumlarda ya da

ameliyat sırasında fako yöntemi ile devam edilmesi mümkün olmayan durumlarda, göze giriĢ

yerleri bir miktar daha geniĢletilerek göz merceği buradan çıkartılabilmektedir. Bu durumda giriĢ

yerlerine dikiĢ konulmaktadır. DikiĢler 1-3 ay içerisinde alınmaktadır.ĠĢemin tahmini süresi 20

dk-1 saattir.

Tedavi BaĢarı ġansı ve Süresi:

Katarakt cerrahisinin baĢarı Ģansı yüksektir. Ameliyat süresi ortalama 40-60 dk arasında

değiĢmekte ve hastalar genellikle ameliyattan hemen sonra taburcu edilebilmektedir.

Tedavi Komplikasyonları ve Riskleri:

Lokal/genel anestezi sırasında oluĢabilecek komplikasyonlar: 1. Göz ve/veya arkasındaki damarlarda iğne ile zedelenme,

2. Anestezik madde ile görme sinirinde hasar oluĢumu,

Page 145: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

130

3. Anestezik ilaca karĢı alerjik reaksiyon,

4. Göz arkasında kanama,

5. Genel anesteziye bağlı ya da anestezi uygulaması sırasında gerekli olan durumlarda kan

ve/veya kan ürünlerinin transfüzyonuna bağlı sorunlar

Ameliyat sırasında oluĢabilecek komplikasyonlar: 1. Yapay göz merceğinin içine yerleĢtirildiği zarın yırtılması

2. Yapay göz merceğinin içine yerleĢtirildiği zarın yırtıldığı hastalarda kataraktlı olan merceğin

parçalarının ya da hepsinin gözün arka bölümüne düĢmesi

3. Göz içi basıncının aniden ve fazla düĢmesine bağlı olarak gözün damar tabakasında ayrılma ya

da kanama

Ameliyat sonrasında oluĢabilecek komplikasyonlar: 1.Korneada sıvı toplanması

2. Göz içi basıncı değiĢiklikleri ( yükselmesi ya da aĢırı düĢmesi)

3. Gözün ön ve arkasında enfeksiyon

4. Görme azalması

5. Görme noktasında sıvı toplanması

6. Ameliyat mikroskobunun ıĢığından kaynaklanan görme noktasına harabiyet

7. Yapay göz merceğinin içine yerleĢtirildiği zarda bulanıklaĢma

8. Göz içi merceğinin yerinden kayması ya da göz arkasına düĢmesi

9. DikiĢlere ya da göze giriĢ yerlerinde fako yanığına bağlı oluĢabilen kırma kusuru (yüksek

astigmatizma) 10. Gözün ön ve arka kısmında kanama

11. Ağ tabakada ayrılma ya da yırtık oluĢumu

Bu komplikasyonlarının bir kısmının tedavisi mevcutken, bir diğer kısmına bağlı olarak kalıcı

görme hasarı oluĢabilir.

Tedavinin kabul edilmemesi durumunda karĢılaĢılabilecek komplikasyonlar: 1. Katarakt daha fazla ilerleyip kendi kendine eriyebilir ancak bu durumda göz içi basıncında

artıĢ ve ağrılı bir reaksiyon oluĢumuna neden olabilir

2. Görme daha fazla azalabilir

3. GecikmiĢ katarakt cerrahisinde ameliyat zorlaĢabilir ve süresi uzayabilir, komplikasyon riski

artabilir.

9. ONAY 10. Yukarıda anlatılan bilgileri okudum ve aĢağıda imzası olan doktor tarafından bilgilendirildim.

Yapılacak olan müdahalenin amacı, riskleri, komplikasyonları ve ek tedavi giriĢimleri açısından

bilgi sahibi oldum. Ek baĢkaca bir açıklamaya gerek duymadan, hiçbir baskı altında kalmadan ve

bilinçli olarak bu iĢlemi onaylıyorum.

11. Tedavimle ilgili olarak tarafıma yapılacak giriĢimlerde herhangi bir Ģekilde Ģuurum

kaybolduğunda veya onay veremeyecek duruma düĢtüğümde onay vermek ve tedavimle

ilgili her türlü bilgiyi almak üzere …………………………………………. isimli kiĢiyi yetkili

kılıyorum ( Hastanın yetkili kıldığı kiĢi hastanın vekili/ yasal temsilcisi olarak imzalamalıdır).

12. ……………………………………………………………………. (El yazınız ile okuduğumu

anladım kabul ediyorum yazınız.)

13. Hasta Ġmza

14. 15. Tarih / Saat

16. Adı-Soyadı (el yazısı ile)……………………….……………….

17. 18. Hasta onay veremeyecek durumda ise:

19. Hastanın vekili / yasal temsilcisi Ġmza

20. Tarih/ Saat

21. 22. Adı-Soyadı (el yazısı ile)……………………….……………….

23. 24. Hastanın onay verememe nedeni (Hekim dolduracak): ………………………………………………………………………………….

25. ……………………………………………………………………………………

Page 146: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

131

Yukarıda ismi yazılı hasta/hasta yakınına tarafımdan hastalığı, yapılacak olan giriĢim, bu

giriĢimin nedeni ve faydaları, giriĢim sonrası gereken bakım, beklenen riskler, giriĢim için eğer

gerekli ise uygulanacak olan anestezi tipi ve anesteziye ait risk ve komplikasyonlar konusunda

yeterli ve tatmin edici açıklamalar yapılmıĢtır. Hasta/hasta yakını, giriĢime yönelik yeterince

aydınlatıldığına dair kendi rızası ile bu formu imzalayarak onaylamıĢtır.

Doktor Ġmza Tarih/ Saat

Adı Soyadı : ………………….………………….

Hastanın Dil / ĠletiĢim Problemi var ise ; Hastaya doktor tarafından yapılan açıklamaları tercüme ettim. GörüĢüme göre tercüme ettiğim

bilgiler hasta tarafından anlaĢılmıĢtır.

Tercüme Yapanın Ġmza Tarih/ Saat

Adı Soyadı (el yazısı ile) : ………………….…………………. Tıbbi uygulamalarla ilgili tüm Ģikayetleriniz de veya değinmek istediğiniz her konuda gündüzleri Hasta ĠletiĢim

Bölümü‟ne, geceleri ise Gece Müdürlüğü‟ne baĢvurabilirsiniz.

*Yasal Temsilci: Vesayet altındakiler için vasi, reĢit olmayanlar için anne-baba, bunların bulunmadığı

durumlarda 1.derece kanuni mirasçılar. Bu onay formunu imzalamak hastanın kanuni haklarını ortadan

kaldırmaz.

Page 147: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

132

ÖZGEÇMĠġ

KiĢisel Bilgiler:

Adı ve Soyadı : Aynur TORAMAN

Doğum Yeri ve Yılı : UĢak, 11.03.1979

Medeni Hali : Evli

Eğitim Durumu:

Lisans Öğrenimi:

Anadolu Üniversitesi, Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi, ĠĢletme (2005).

Yüksek Lisans Öğrenimi:

Süleyman Demirel Üniversitesi, Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi, ĠĢletme (2010).

Yabancı Dil (ler) ve Düzeyi:

Ġngilizce (Orta Düzey)

ĠĢ Deneyimi:

1. TNT Express Holdings, MüĢteri Temsilcisi, (2000 -2001)

2. Süleyman Demirel Üniversitesi, AraĢtırma Uygulama Hastanesi, Halkla ĠliĢkiler

Uzmanı, (2002 – 2006)

3. Süleyman Demirel Üniversitesi, AraĢtırma Uygulama Hastanesi, Kalite Yönetim

Direktörü, (2006 – ……)

Bilimsel Yayınlar ve ÇalıĢmalar:

1. Ulusal Hakemli dergilerde yayımlanan makale

AslantaĢ AteĢ B., Toraman A., Karatopuk D., (2018). Üniversite Hastanesinde Tüp

Bebek Ünitesinin Maliyet Analizi, Pamukkale Üniversitesi, Sosyal Bilimler

Enstitüsü Dergisi, doi: 10.5505/pausbed.2018.76487.

Toraman A., Erdem R., (2016). “Kavramsal Açıdan TıbbileĢtirme”, Hacettepe

Sağlık Ġdaresi Dergisi, 19 (4): 503-510.

AslantaĢ AteĢ B., Toraman A., (2016). “3. Basamak Bir Hastanenin Eczanesinde

Yalın Tedarik Zinciri Uygulaması”, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal

Bilimler Enstitüsü Dergisi, CIEP Özel Sayısı, s. 456-469.

Page 148: DEFANSĠF TIBBIN HEKĠM GÖZÜYLE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02696.pdfyapılmıĢtır. GörüĢmeler neticesinde 256 sayfalık veri seti elde edilmiĢ olup, veriler açık ve seçici

133

Akçakanat T., Toraman A. ve Çarıkçı, Ġ.H., (2015). “Tıp Fakültesi Öğretim

Üyelerinin Sağlıklı YaĢam Biçimi DavranıĢlarının Değerlendirilmesi”,

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt: 7,

Sayı: 13, s.84-97.

Bekçi Ġ., Toraman A., (2011). “Kalite Maliyetleri ve Bir Hastanede Hesaplanması”,

Süleyman Demirel Üniversitesi, ĠĠBF Dergisi, Sayı: 16, Sayı: 2, 2011.

2. Ulusal toplantıda sunularak tam metin olarak yayımlanan bildiri

Toraman A., Tarcan Y., “Sağlık Hizmetlerinde Toplam Kalite Yönetimi ve Bir

Model: SDÜ AraĢtırma Uygulama Hastanesi”, 6. Sağlık ve Hastane Ġdaresi

Kongresi, 399-404, Isparta, 2012.

Toraman A., Bayer E., Bekçi Ġ., “Sağlık Bakanlığı Hizmet Kalite Standartlarının

Hasta Memnuniyeti Üzerine Etkileri: Isparta Devlet Hastanesi Örneği”, 6.

Sağlık ve Hastane Ġdaresi Kongresi, 551-556, Isparta, 2012.

3. Ulusal ve Uluslararası toplantıda sözlü sunum ve gösterim

Toraman A., Ev KocabaĢ, D., Erdem R., “Üniversite Hastanesinde Hasta

Memnuniyetinin Değerlendirilmesi” 10. Sağlık ve Hastane Ġdaresi Kongresi,

1-3 Aralık, Ankara, 2016.

Ev KocabaĢ D., Erdem R., Toraman A., “Üniversite Personelinin Hastane

Tercihinde Etkili Olan Faktörlerin Ġncelenmesi” 1. Uluslararası 11. Sağlık ve

Hastane Ġdaresi Kongresi, 13-15 Ekim 2017 Trabzon.

Toraman A., TaĢ F., “Hastanedeki TaĢeron ĠĢçilerin ĠĢ Sağlığı ve Güvenliğine

Yönelik Algıları”, 1. Uluslararası 11. Sağlık ve Hastane Ġdaresi Kongresi, 13-

15 Ekim 2017 Trabzon.

AslantaĢ AteĢ B., Toraman A., (2016). 3. Basamak Bir Hastanenin Eczanesinde

Yalın Tedarik Zinciri Uygulaması, Congress on International Economic and

Administrative Perspectives (CIEP): New Regional Visions, 28-30 Eylül,

s.31.

Toraman A., Yüksel H., Tarcan Y., “The Plus Value in Health Sector: Total Quality

Management”, ISSD 2012, May 31-June 1, Sarejevo, s.69-71, 2012.

Toraman A., Eker D., Duran A., Tan G., Akçam Z.F., “Yoğun Bakımlardaki

HemĢirelerin El Antiseptiği Kullanımı” VI .Sağlıkta Performans ve Kalite

Kongresi, Antalya 2016.

4. Uluslararası toplantıda sunulan poster

Toraman A., Eker D., “Ġzolasyon Sembollerinin Üniversitesi ÇalıĢanlarınca

Farkındalığı” V.Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi, Antalya

2015.

5. Ulusal kuruluĢlarca desteklenen projede görev alma

Süleyman Demirel Üniversitesi - Bilimsel AraĢtırma Projeleri, 4660-D1-16 Nolu

proje, Prof. Dr. Ġlker Hüseyin ÇARIKÇI yürütücülüğünde, (2016-2018).