60

EG 99. sayı

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Ekim Gençliği 99. sayı / Aralık 2006

Citation preview

Page 1: EG 99. sayı
Page 2: EG 99. sayı

2006’n›n son say›s›nda tüm okurve yoldafllar›m›za merhaba!

Sistem yeni dönem politikas›n›ilan etti: Bask› ve terör!

Ankara’da tutuklanan anti-emperyalistler ve ESP operasyonununard›ndan flimdi de Yürüyüfl Dergisi veTemel Haklar ve ÖzgürlüklerFederasonu’na dönük bir sald›r›lardizisi bafllatt›.

Egemenler, topumsal muhelefetiTMY’ye dayan›rd›¤› operasyonlarlabast›rmaya çal›flken; gençlikhareketindeki k›p›rdanmay› da ayn›faflist anlay›fl›n üniveritelerdekiyas›mas› olan bask›c› ve anti-demokratik uygulamalarladizginlemeye çal›fl›yor.

Bir yandan da -bugünler için yetifltirdi¤i- faflist beslemelerinin iplerinigevfletiyor. Aral›k ay› içerisinde -taflralardan metropollere varana kadar-neredeyse tüm yurtta faflist sald›r›lar yafland›.

Aç›k ki, yerel ölçekli de olsa, neo-liberal dönüflümler karfl›t› yaflananhareketlilikler, büyük sald›r›lar›n öngününde sermaye s›n›f›n›n gözünükorkutmufl.

Yaflanan sald›r›lara karfl› devrimci güçler cephesinden ilk yan›t verildi.Örülen ortaklaflt›r›lm›fl, eylemli hat ve sergilenen dayan›flma pratikleri,düflmana, bize sald›rman›n o kadar kolay olmad›¤›n› gösterdi.

Bugün gençlik güçlerinin de, önündeki en yak›c› sorun olan neo-liberaldönüflüm sald›r›lar›na karfl›, birleflik bir mücadele hatt› örebilmesigerekmektedir. Sorunun kapsam› bu kadar genifl olunca, karfl›t mücadeleninbirleflikli¤i de o kadar elzem hale gelmektedir.

***100. say›m›zda görüflmek üzere...

Ekim Gençliği’nden

S o s y a l i s t G e n ç l i k D e r g i s iSay›: 99 - ARALIK 2006

Fiyat›: 1 YTL. (KDV dahil)Sahibi ve Sorumlu Y. ‹fll. Md.: Gülcan CEYRAN EK‹NC‹

EKSEN Bas›m Yay›n Ltd. fiti.

YYöönneettiimm AAddrreessii::Eksen Yay›nc›l›k Mollafleref Mah.

Turgut Özal Cd. (Millet Cd.) 50/10 Fatih/‹stanbulTel: 0 (212) 621 74 52 Fax: (0212) 534 95 90

EE--mmaaiill:: eekkiimm__ggeenncclliiggii@@yyaahhoooo..ccoomm

Faflist terör,soruflturmalar,

bask›larsökmeyecek!

Toplumcumühendislik/mimarl›k

dosyas›

Erdal Erenölümsüzdür!

Meslekiyeterlilik/yetkinlik

sald›r›s›na hay›r!

Üniversitelerparsel parsel

sat›l›¤aç›kart›l›yor!

sayfa: 5

sayfa: 11

sayfa: 26

sayfa: 34

sayfa: 50

‹‹ÇÇ‹‹NNDDEEKK‹‹LLEERR

Üsküdar Cad. P›nar ‹flhan› No: 5, Kat: 4, Daire: 52Tel: 0 (216) 353 35 82

KKaarrttaall/‹STANBUL

Necatibey cd. Gözlükçü ‹flhan› No:26/24K›z›lay/AANNKKAARRAA TTel: 0 (312) 229 06 44

Cemal Gürsel Cd. Shell Karfl›s› Vak›f ‹flhan› Kat: 3 No: 306 AADDAANNAA Tel: 0 (322) 363 52 91

EEKKSSEENN YYaayy››nncc››ll››kk BBüürroollaarr››

Cumhuriyet mah. Tennur Sok. Cumhuriyet ‹flhan›Kat:3/5 Tel-Fax:0 (352) 232 66 71 KKAAYYSSEERR‹‹

Sönmez ‹fl Saray› Kat 3 No 220Heykel / BBuurrssaa

Tel: 0 (224) 220 84 92

Saadetdere Mah. F›r›n Sok. No: 37/25 (Depo dura¤›)Esenyurt/‹‹SSTTAANNBBUULL

853. Sok. Bilen ‹flhan› No: 27/710Konak/‹‹ZZMM‹‹RR Tel-Fax: 0 (232) 489 31 23

BBaasskk››:: Özdemir Matbaac›l›kDDaa¤¤››tt››mm:: Yaysat

Sermayenin kölesi, diplomal› iflsizolmayaca¤›z!

CCMMYYKK

Orta sayfa

sayfa: 30-32

kkiizziillbbaayyrraakk..nneett ggüünnllüükk yyaayy››nnddaa......

EEkkiimm GGeennççllii¤¤ii

Page 3: EG 99. sayı

Gençlik sorunu derinleflenleflerek ve tüm çözümsüzlü¤üile orta yerde durmaktad›r. Sermayenin bu sorun karfl›s›ndaelinde sorunun devrim lehine çözümünü engellemekd›fl›nda bir çözüm yolu bulunmamaktad›r. Kapitalizmgelecek hedefinden yoksun, tüketici bir iktisadi-sosyalsistemdir. Gelece¤in temcilcisi bir kuflakla bar›flmas›, onusistemine katabilmesi de bu nedenle olanaks›zd›r. Süreklibiçimde gençli¤in muhalefeti ve mücadelesi ile yüzyüzekalmas› bundand›r. Gençlik y›¤›nlar›n›n ihtiyaçlar›na yan›tvermek, gündelik sorunlara çözüm oluflturmak, gelecekbeklentilerini karfl›lamak; tüm bunlar kapitalist düzenaç›s›ndan olanaks›zlaflm›flt›r.

Bugün bizim karfl›m›za ç›kan gelecek sorunu asl›ndakapitalizmin geleceksizli¤inin ürünü bir çeliflkininifadesidir. Zira kapitalizm ve gençlik aras›ndaki çeliflki onusald›rganlaflt›rmakta, kapitalizm gençli¤in emekçikesimlerinin karfl› karfl›ya bulundu¤u yoklu¤u, bask› veterörle dizginlemeye çal›flmaktad›r. Bu aç›dan sermayeegemenli¤inin gençli¤e uygulad›¤› fliddet, onun özgürlükalanlar›na ve hak arama mücadelesine karfl› ortayakoydu¤u terör, gelecek karfl›s›ndaki çözümsüzlü¤ünün bird›flavurumudur.

“Özgürlük, zorunlulu¤un kavranmas›d›r!”

Yoksun oldu¤umuz özgürlü¤ü tan›mlamak bugün belkide genifl gençlik y›¤›nlar›n›n sorunlar›na çözümoluflturacak temel hareket noktalar›ndan birisidir. E¤itimsistemi sermaye eksenli dönüflümler yaflamaktad›r.Ticarileflen ve piyasalaflan e¤itim gençli¤in gelecekumutlar›n› gün be gün yok etmektedir. Onu sahte özgürlükhayalleri ile avutmakta, bu sayede de gelece¤ini sistematikbir biçimde gasp etmektedir.

Bugün üniversiteler üzerine tart›fl›lan yasaldönüflümlerin temel amac›; serbest bir piyasa olmakzorunda olan e¤itim piyasas›n›n adil yasalara sahipolmas›n› sa¤lamakt›r. Bir yanda ücretsiz (ödenen harçlar›ücret olarak alg›lam›yorlar) bir e¤itim hizmeti verendevlet, öte yanda krizle bo¤uflan ve büyük bir talep sorunuyaflayan özel üniversiteler! Büyük dengesizliklere sahip bupiyasan›n dengelenmesi gerekiyordu. Bunun tek yoludevlet üniversitelerini ücretli hale getirmek. Böylelikle

piyasada tam bir eflitlik sa¤lanm›fl olacak!Bu sürecin di¤er bir yan›n› ise bir flirket gibi iflleyen

üniversiteler oluflturmaktad›r. Genellikle mali özerklik vedemokratik iflleyifl yaygaralar› ile ortaya konulan buyaklafl›m Kemal Gürüz’ün yal›n anlat›mlar›ndanyararlan›larak flu flekilde özetlenebilir: “Üniversiteler aynenbir ticari flirketin sahip oldu¤u para harcama serbestli¤inesahip olmal›d›r. ‹kincisi, yüksek ö¤retim mutlaka ö¤renimücretine tabi olmal›d›r.” Son derece aç›k bir dille ifadeedilen bu gerçek bugün üniversitelerin piyasalaflmasürecinin özlü bir anlat›m›d›r.

Ticari e¤itim sürecinin yarataca¤› sonuçlar› özetleyecekolursak; üniversitelerin özellefltirilmesini sa¤lamak,ö¤renim ücretlerini yüksek düzeylere ç›kararak, alt s›n›flariçin e¤itim alma flans›n› ortadan kald›rmak, ö¤renci veö¤retim görevlilerinin akademik-demokratik haklar›n›t›rpanlamak, e¤itimi sermayenin ihtiyaçlar›na görebelirlemek.

Bugün bu süreç kendi olgunlu¤una ulaflm›flbulunmaktad›r. Art›k üniversiteleri piyasan›n ihtiyaçlar›belirlemektedir. Belirlemeleri piyasan›n yapt›¤›, biliminbunun ihtiyaçlar›na tabi k›l›nd›¤› bir sistem içerisindeözgürlük, bu sisteme karfl› koyman›n zorunlulu¤unukavramak olabilir ancak.

Zira gelece¤imizin gasp edildi¤ini anlamadan,gelece¤imiz için mücadele etmeden özgür olma flans›m›zbulunmamaktad›r. Üniversiteleri flirketlefltiren bizleri

3

GGeelleecceekk vvee öözzggüürrllüükk iiççiinn……

Tek seçenek mücadele,tek alternatifSOSYAL‹ZM!

Page 4: EG 99. sayı

müflterilefltiren, e¤itimin kendisini metalaflt›ran bir sistemekarfl› mücadele etmeden özgürlük kazan›lamayacakt›r.Özgürlük bugün hiç olmad›¤› kadar mücadele etmezorunlulu¤unun ifadesidir. Özgürlük gelece¤inzorunluluklar›n› kavramak, bunlar için mücadele etmektir.

Rüya çoktan bitti, art›k uykudan uyanmazaman›!

Genifl gençlik y›¤›nlar› derin bir sermayemanipülasyonu ile “rüyalar aleminde” yaflamaktayd›lar. 4y›ll›k yüksek ö¤retim sürecinin kendisi, bafllang›c›nda ilkbüyük hedef olan ÖSS henüz afl›ld›¤›nda gençli¤i hayallerdünyas›na sürüklemekteydi. Üniversiteye ÖSS sisteminiaflarak girmeyi baflaran ö¤renci “Bütün sorunlar bitti,gelecek art›k benim” diye bafllad›¤› e¤itim sürecininortas›nda derin geleceksizlik gerçe¤i ile yüzleflmektedir.Bugün üniversite sonras›na dair beklentiler bilinçli vebilinçsiz bir biçimde günden güne yok olmaktad›r.Ötesinde kalan ise sermayenin bildik iyi yüzlü yeni sömürüçarklar›d›r. Bir yandan gençli¤in gelece¤ini yok ederken,öte yandan ise yurtd›fl› hayalleri ile yeni sömürü çarklar›oluflturmaktad›r. Yok edilen hayallerin karfl›s›na gerçek birdünya konulamad›¤› koflullarda gençli¤i bekleyen,derinleflen bir çürüme olabilir ancak.

4 y›ll›k lisans e¤itimi içerisinde hangi sosyal bilimlerö¤rencisi ifl olana¤›na sahip olmay› düflünmektedir? Sosyalbilimler piyasalaflan e¤itim sürecinin çarklar› aras›nday›llar önceden ö¤ütülmeye bafllanm›flt›r. Sermayenin teknikeleman ihtiyac›na yan›t vermeyen bu sosyal bölümlerinpiyasalaflan e¤itim süreci içerisinde bir iflleve ve gelece¤esahip oldu¤unu düflünmek aç›k bir safdillik olabilir ancak.

Teknik bölümlerde mühendislik ve mimarl›k alan›ndada durum çok farkl› de¤ildir. Bu alanlardan mezun olanlar›bekleyen yayg›n bir geleceksizlik ve iflsizlik sorunudur.Sermayenin ücretli köleleri olarak kölece yaflamkoflullar›d›r. Tüm bu sald›r› süreci sermayenin bildikikiyüzlü politikalar› ile karfl›m›za ç›kmaktad›r. Bir taraftanticarileflen e¤itim, e¤itim sisteminin niteli¤ini düflürürkenöte yandan ise bizleri suçlu ilan ederek kölece yaflamkoflullar›na, düflük ücretli çal›flmaya, uzman elemanlar›nç›raklar› olarak çal›flmaya zorlamaktad›r.

Bugün hukuk alan›ndaki stajer avukatl›k ve avukatl›ks›nav›, mühendislik ve mimarl›k alan›ndaki yetkinmühendislik, e¤itim alan›ndaki sözleflmeli ve ücretliö¤retmenlik uygulamalar›, sa¤l›k alan›ndaki aile hekimli¤iuygulamas›, sosyal bilimler alan›ndaki tasfiye veformasyon hakk›n›n ortadan kald›r›lmas›, bir bütün olaraksermaye eksenli neo-liberal politikalar›n dolays›zyans›malar›n› ifade etmektedir. Bugün gelece¤indenumudunu kesmifl, iflsizlik sorununu kabullenmifl, bireyselkurtulufl yollar› aray›fl› ile umutlar›n› her geçen gün tüketengençlik y›¤›nlar› bu umutsuzluktan ç›kmak zorundad›r. Busald›r›lar karfl›s›nda çözümsüz olmad›¤›m›z› sermayeyetüm aç›kl›¤› ile göstermeliyiz. fiimdi gençli¤in uyanmazaman›d›r.

Sermayenin korkular›n› kâbusa çevirelim!

Bugün yok edilen biz gençli¤in gelece¤idir. Bu alandabu kadar sistematik sald›r›lar ve dönüflümlergerçeklefliyorken, söylenen her söz ve yap›lan her karfl›koyufl sermayenin terörü ile karfl› karfl›ya kalacakt›r.

Daha önceki de¤erlendirmelerimizden aktar›yoruz:“Son dönemde gençli¤in sorunlar› geçmifl dönemlerle

k›yaslanamaz bir biçimde derinleflmifltir. Son 5 y›liçerisinde özellikle AB uyum yasalar› çerçevesindeç›kart›lan yasalar e¤itim sistemini bir bütün olarakpiyasaya ba¤lam›fl, genifl gençlik y›¤›nlar›n›n gelecekumutlar›n›n son k›r›nt›lar›n› da yok etmifltir. Ancak tekbafl›na yok olan gençli¤in sistem içi umutlar› de¤ildir.Sermaye genifl gençlik y›¤›nlar›n›n ihtiyaçlar›n› dönemselolarak dahi karfl›layabilme olana¤›ndan yoksun oldu¤uiçin, sald›r›lar›n› görülmemifl biçimde yo¤unlaflt›racakt›r.

“Soruna iliflkin elbette birçok neden s›ralanabilir;ancak sermaye ortaya koydu¤u sald›r›lar›n sonuçlar›n›bilmekte, buna uygun bir haz›rl›k yapmakta, kitlesel birgençlik muhalefeti büyümeden, sorunun önünü almakistemektedir. Bu aç›dan soruflturma terörü hem oldukçabilinçli bir tercihin, hem de gençlik karfl›s›ndakiumutsuzlu¤un bir göstergesi olarak de¤erlendirilmelidir.

“Gençlik aç›s›ndan ise, umutsuzluk ve beklentisizlikdevrimci bir önderlik müdahalesi ile afl›lamad›¤›koflullarda, yozlaflma ve y›k›ma yol açar. Sermayenin umutdolu bir gençli¤e ihtiyac› yoktur. Onun sorunu umutlar›n›yitirmifl bir gençli¤in gelece¤e dair beklentilerini tümüyleyok etmektir. Bunda sa¤layaca¤› baflar› e¤itim sistemindehedefledi¤i dönüflümlerin de güvencesi olacakt›r.”

Bugün her zamankinden daha büyük bir umutlagelece¤imiz için mücadele etmeliyiz. Sermaye tümkurumlar› ile bizim gelecek ve özgürlük idealimizesald›r›yorken, gelecek ve özgürlük için alanlara ç›kmak,yeni sald›r›lara ve dönüflümlere izin vermemek birzorunluluk olarak karfl›m›zda durmaktad›r. Sermayeninsald›rganl›¤› kendi çözümsüzlü¤ünün ve korkusununifadesidir. Onun korkusunu derinlefltirmek, korkular›n›kâbusa çevirmek için, gelece¤imiz ve özgürlü¤ümüz içinmücadeleye!

4

Page 5: EG 99. sayı

Gençlik hareketi sistemli bir sermaye terörü ilekarfl› karfl›ya bulunuyor. Dönemin bafl›ndan bu yanasermayenin sald›r›lar› ard› arkas› kesilmeden devamediyor. Gençli¤in karfl›s›na ç›kan bu bask› koflullar›sermayenin sistematik bask› ve terör politikas›n›nüniversitelerdeki uzant›s›d›r. Zira son süreçte sermayedevleti çok yönlü bir bask› ve y›ld›rma harekât›nagiriflmifl durumda. Gündem gazetesinin genelkurmaytaraf›ndan hedef gösterilerek kapat›lmas›,Kürdistan’da süre giden devlet terörü, katliam veprovokasyonlar, ESP, At›l›m, HÖC, Yürüyüfl, TemelHaklar Federasyonu gibi kurumlara ard› arkas›kesilmeden devam eden sald›r›lar sermayenin ilericidevrimci güçlere karfl› sistematik bir terör politikas› ilesald›rd›¤›n› tüm aç›kl›¤› ile ortaya koyan son bir ayl›kgeliflmelerin küçük bir dökümüdür sadece.

Sermayenin bu sald›r› dalgas›na devrimcilercephesinden verilen yan›t direnifl oldu. Yap›lansald›r›lar sonras›nda örgütlenen eylemler, sald›r›larlakarfl› karfl›ya kalan kurumlar için yap›lan dayan›flmaeylemleri sermayenin sald›r›lar› karfl›s›nda direnmekararl›l›¤›n›n somut örnekleri olarak yaflanm›flt›r. Dergimizinyay›na haz›rland›¤› s›rada devrimci kurumlara dönük polissald›r›s›n› protesto etmek için ‹stanbul’un birçok semtindeyap›lan eylemlerde polisle çat›flmalar yaflanm›fl, kararl› birduruflla çat›flmalar saatlerce sürmüfltür.

Yaflan›lan bu süreç üniversitelerde de benzer bir karfl›l›koluflturmaktad›r. Bir yandan her türlü hak arama mücadelesisoruflturma ve hukuk terörü ile karfl›lan›rken, öte yandan isepolis, idare ve sivil faflist üçgenli sald›r›lar günden güneyayg›nlaflmaktad›r. Elbette ki sermaye cephesinden bunlaryaflan›rken üniversiteler cephesinden ise yerel sorunlar vegündemler a¤›rl›kl› olarak bir tak›m eylemsel süreçler ortayaç›kmakta, bu süreçler sistematik bir politik eksenle bütünleflti¤ikoflullarda ise anlaml› sonuçlar do¤maktad›r.

Üniversitelerin içinde ve d›fl›nda devam eden bu terör vey›ld›rma operasyonuna karfl› durmak, gelecek, özgürlük vesosyalizm idealinin tafl›y›c›s› olma iddias›n›n somut karfl›l›¤›d›r.

Sald›r›lar›n yo¤unlaflma alan›;Soruflturma ve hukuk terörü

“Soruflturma terörünün kapsam› ve yayg›nl›¤›n›, kitlesel birgençlik mücadelesinin geliflimini engellemek için sermayenin biry›ld›rma operasyonu olarak tan›mlamak yerinde olacakt›r.Soruna iliflkin elbette birçok neden s›ralanabilir; ancak sermayeortaya koydu¤u sald›r›lar›n sonuçlar›n› bilmekte, buna uygun birhaz›rl›k yapmakta, kitlesel bir gençlik muhalefeti büyümeden,sorunun önünü almak istemektedir. Bu aç›dan soruflturmaterörü hem oldukça bilinçli bir tercihin, hem de gençlikkarfl›s›ndaki umutsuzlu¤un bir göstergesi olarakde¤erlendirilmelidir.”

Bu umutsuzluk bugün gün be gün derinleflmektedir. Bu isesermaye iktidar›n› her geçen gün daha sald›rgan davranmayazorluyor.

Son dönem yap›lan eylemler ve çal›flmalar karfl›s›ndasermaye iktidar› hâlihaz›rdaki hukuk terörünü sürdürmekte nekadar kararl› oldu¤unu bir kez daha göstermifl oldu. YTÜ ve‹Ü’de devam eden eylemli çal›flma süreçleri soruflturmalar,cezalar ve yeni at›lmalarla karfl›land›, Ankara’da ODTÜ veHacettepe’de onlarca ö¤renciye soruflturmalar aç›lm›fldurumda, Çukurova Üniversitesinde yemekhane zamm›na karfl›gerçeklefltirilen boykot çal›flmas› polis, idare terörü vesoruflturmalarla karfl›lanm›fl durumda. Elimizdeki bu örneklerart›k sistematik bir hal alan çevre (taflra) üniversitelerindekikitlesel soruflturmalarla bütünlefltirildi¤inde sald›r›n›n boyutlar›ve kapsam› aç›kl›kla anlafl›lacakt›r.

Bu alanda sermaye sistematik politik sald›r› dalgas›n› etkinbir zorla hayata geçirmeye çal›fl›yor. Bu nedenle geçmiflsüreçten bu yana bu sald›r›y› politik bir sald›r› olaraktan›mlam›fl, karfl›t süreci de bu eksende kurgulaman›n önemineiflaret etmifltik. Yaz döneminde onlarca ilerici devrimci ö¤renciyisoruflturma terörü ile karfl› karfl›ya b›rakan Y›ld›z rektörlü¤übugün tam bir çözümsüzlük içerisinde kalm›flt›r. Nitekimsoruflturma karfl›t› çal›flmalar ve arkas›ndan devam edenboykot sürecine kat›lan yüzlerce ö¤renciye soruflturma açmakbir tercihtir ancak çözümsüz bir tercih oldu¤u bir dönemdiryaflanan süreçte aç›kl›kla görülebilmifltir.

Soruflturma sald›r›s›n› geri püskürtmek, bu hukuk terörünübofla düflürmek sistemli bir karfl› mücadele örmeyi, bumücadeleyi birleflik ve eylemli bir biçimde ele almay› zorunluk›lmaktad›r. Soruflturmalar kendi dar s›n›rlar›ndan ç›kart›labildi¤ikoflullarda ortaya ç›kan kazan›mlar› bu sald›r›y› kolayl›klapüskürtebilecek bir düzeyde olacakt›r.

5

FFaaflfliisstt tteerröörr,, ssoorruuflflttuurrmmaallaarr,, bbaasskk››llaarr ssöökkmmeeyyeecceekk!!

Gelecek, özgürlük vesosyalizm için ‹LER‹!

Page 6: EG 99. sayı

“Sermayenin son dönem elinde tek silah olarak bask› veterör kalm›flt›r. Bask› ve terörün arkas›nda ise derin bir korkuve umutsuzluk. Bugün sermayenin tek umudu, bu tablonundevrim lehine de¤ifltirilemiyor, ortaya ç›kan olanaklar›nkitlesel bir mücadelenin etkin birer arac›na dönüfltürülemiyorolmas›d›r. Öyleyse, sermayenin son umudunu k›rmak içinumut ve inançla yeni döneme bafllamal›y›z.”

Artan faflist sald›r›lara karfl› devrimcidayan›flma

Son dönem özellikle gençlik mücadelesinin eylemselplanda yerel birtak›m sonuçlar oluflturmaya bafllam›fl olmas›,sermaye iktidar› ve onlar›n uflaklar› cephesinden sivil faflistterörün t›rmanmas› sonucunu do¤urdu. Ülkedeki genelflovenist histerinin, faflist devlet terörünün bir uzant›s› olanbu sald›r›lar taflralardan merkez üniversitelere kadar geniflbir yayg›nl›kla karfl›m›za ç›kmaktad›r.

Bu sald›r›lar iki temel hedefe kilitlenmifl bir biçimdehayata geçmektedir. Birincisi gençli¤in temel mücadelegündemleri üzerinden hedeflerini ve politik yönünüsapt›rmak, ikincisi ise sermaye devletinin sivil uzant›lar›olarak üniversitelerdeki hak al›c› mücadeleyi zor ve bask› ileengellemektir. Bu hedeflerde baflar› flanslar› olamad›¤› sondönem özellikle Ankara ve ‹zmir’de gerçeklefltirilen kitleseleylemlerle tüm aç›kl›¤› ile ortaya ç›km›flt›r. Ancak her faflistsald›r› döneminde oldu¤u gibi ortaya ç›kan eylemli süreç,mutlaka güçlü bir yerel çal›flma prati¤i ve gençli¤in temelgündemleri ile bütünlüklü bir biçimde ifllenmek zorundad›r.Bu baflar›labildi¤i koflullarda faflist sald›r› veprovokasyonlar›n bofla düflmesi, hatta kitlesel bir gençlikmücadelesinin olanaklar›na dönüflmesi hiç de olanaks›zde¤ildir.

Sürecin bir di¤er önemli yan›n› ise militan eylemlerleverilen tepkiler oluflturmaktad›r. Faflist sald›r›lar aç›k kiyan›ts›z b›rak›lmamal›d›r. Burada bahsetti¤imiz hiç de birkaçfaflistle giriflilen çat›flma de¤il, bundan daha da önemlisifaflist teröre karfl› genifl ilerici gençlik kesimlerini soka¤atafl›yan militan eylemler örgütlemektir.

Faflist terör ve zorbal›k bugüne kadar oldu¤u gibibundan sonra da gençli¤in devrimci mücadelesinibast›ramayacakt›r. Devrimci ilerici güçlerin sistematik birkarfl› koyuflla örgütledikleri her süreç sermayenin terörpolitikas›na verilmifl anlaml› bir yan›t olacakt›r.

“Zora karfl› zor” günün tek gerçek devrimciyöntemidir!

‹flbirlikçi sermaye devleti on y›llard›r sürekli yetkinleflenbir zor ve bask› ayg›t›d›r. Kurulufl döneminden bu yana,sermayenin bekas› için her türlü zorbal›¤› uygulamaktançekinmeyen bir terör ayg›t› olarak kendisini sürekli tahkimetmifltir. ‹ktisadi olarak sürekli yap›sal krizlerle bo¤uflan,iflgalci kimli¤ini henüz kurulufl y›llar›nda oluflturan birsistemin, zora ve bask›ya dayanmak d›fl›nda bir yaflamflans› bulunmamaktad›r. AB hayalleri ile gözleri kamaflanburjuva liberallerinin bir türlü göremedi¤i iflte bu de¤iflmezgerçektir. Tam da bu nedenle, ülkemizde tüm demokratiksorunlar›n çözümü devrim sorununa dolays›z bir biçimdeba¤lanm›fl bulunmaktad›r. Zor d›fl›nda bir çözüm yolunasahip olmayan sermaye devletinin karfl›s›na “zor”laç›k›lmad›¤› koflullarda baflar› flans› yoktur. Zoru ancak zorbozabilir.

6

DDeevvlleettiinn tteerröörr ggüüççlleerrii yyiinnee iiflfl bbaaflfl››nnddaa!!

Faflist sald›r›larakarfl› tek yumruk,

tek barikat!7 Aral›k günü sabah saatlerinden itibaren Temel HaklarFederasyonu ve TAYAD, Yürüyüfl dergisinin teknik ifllerininyap›ld›¤› Ozan Yay›nc›l›k, ‹dil Kültür Merkezi, Gülsuyu,Ümraniye, Sar›gazi, Esenyurt, Gazi, Ba¤c›lar, Nurtepe vePendik Temel Haklar Derne¤i terör birimine ba¤l› polislertaraf›ndan bas›larak talan edilmifl, bu kurumlarda bulunandevrimciler azg›n terör gösterileri eflli¤inde gözalt›naal›nm›flt›r.

Geçti¤imiz Eylül bafl›nda da At›l›m gazetesi, ÖzgürRadyo, Limter-‹fl sendikas› gibi kurumlara yöneltilmifl olandevlet terörünün as›l hedefi, kuflkusuz iflçi ve emekçikitlelerdir. Sermayenin terör devleti, bask›, fliddet, yasak,gözalt›, tutuklama hatta F tipi hücrelerde tecrit ve imha ile,Ulucanlar ve tüm hapishanelerinde gerçeklefltirdi¤i toplukatliamlarla devrimcileri y›ld›ramayaca¤›n›, davalar›ndandöndüremeyece¤ini çok iyi biliyor.

Bu nedenle devrimci kurumlar üzerinde estirdi¤i terör,as›l olarak kitleleri y›ld›rma amac› tafl›yor. Bas›lankurumlar›n bulundu¤u emekçi semtleri saatlerce polisablukas›nda tutuluyor. Yüzlerce silahl› polis, onlarca silahl›polis arac›, kap›lar› k›r›larak bas›lan, tahrip edilen binalar,sürüklenerek, kafas›na silah dayanarak gözalt›na al›naninsanlar… Bilinçsiz kalabal›klar bu terör manzaralar›ylakorkutulup sindirilmek isteniyor.

Devletin bu terör sald›r›lar›yla iflçi ve emekçi kitleler biryandan korkutulup sindirilirken, di¤er yandan onlarcadevrimci gözalt›lar, tutuklamalarla -bir süreli¤ine de olsa-devre d›fl› b›rak›lmak suretiyle öncüsüzlefltirilmeyeçal›fl›l›yor.

‹flçi s›n›f› ve emekçi kitlelere yönelik sald›r›lar›n› giderekart›ran sermaye devleti, bu terör sald›r›lar›yla bir taflla iki kuflvurmaya çal›fl›yor.

S›n›f devrimcileri olarak buna izin vermeyece¤imizi,devlet terörü güncelde kimi, hangi çevre veya kurumuhedeflerse hedeflesin sald›r›y› kendimize yönelmiflbilece¤imizi ve buna uygun yan›tlayaca¤›m›z› belirtiyor, tümdevrimci, ilerici çevre ve kurumlar› da ayn› tutumu almayaça¤›r›yoruz.

Sermayenin faflist sald›r›lar›na karfl› devrimci dayan›flmay›yükseltelim!

Acil Hat’t›n eylem ça¤r›lar›na kitlesel kat›l›m sa¤layal›m!

BDSP (Ba¤›ms›z Devrimci S›n›f Platformu)07 Aral›k ‘06

Page 7: EG 99. sayı

7

7 Aral›k Perflembe günü sabah saatlerinden itibaren TemelHaklar Federasyonu, TAYAD, Yürüyüfl Dergisi, Ozan Yay›nc›l›k,‹dil Kültür Merkezi, Gülsuyu, Ümraniye, Sar›gazi, Esenyurt,Gazi, Ba¤c›lar, Nurtepe ve Pendik Temel Haklar Dernekleriterör birimine ba¤l› polisler taraf›ndan bas›larak talan edildi.Kurumlarda bulunan devrimciler azg›n terör gösterileri eflli¤indegözalt›na al›nd›.

‹stanbul 11. A¤›r Ceza Mahkemesi'nden al›nan aramaizniyle yürütülen operasyonun gerekçesi olarak, Haklar veÖzgürlükler Cephesi’nin yürütmüfl oldu¤u “Yozlaflt›rma vefuhufla karfl› kampanya” gösteriliyor. Polis bu gerekçe ile‹stanbul’da 12 demokratik kurumu binlerce polis, panzer, a¤›r iflmakinas› eflli¤inde basm›fl, tam bir terör havas› estirmifltir. Bubask›nlar sonucu kurumlardan 25 kifli gözalt›na al›nm›fl vesorgulanmak üzere TMfi’ye götürülmüfltür.

Sald›r›lar birleflik direniflle karfl›land›!Sald›r›lar devrimci, demokrat, yurtsever güçler taraf›ndan ilk

elden yan›ts›z b›rak›lmad›. Geçti¤imiz aylarda oluflturulan "AcilHat"t›n ça¤r›s›yla bir eylem takvimi oluflturuldu ve eylemlitepkiler pefl pefle dile getirilmeye baflland›.

Sald›r›lara ilk yan›t, Yürüyüfl Dergisi bürosunda bask›ndevam ederken dergi binas› önünde yap›lan bas›naç›klamas›yla verildi. Burada daha ilk andan itibaren polisinsald›rgan tutumu dikkat çekiyordu. Bas›n aç›klamas›n›nard›ndan destek amaçl› dergi bürosu önünde bekleyen kitleyizorla da¤›tan polis, sonras›nda ayn› flekilde devrimci bas›nmensuplar›n› da sokaktan zorla ç›kard›.

Sald›r› günü, emekçi mahallelerinde sald›r›lara eylemliyan›tlar ortaya konuldu.

Okmeydan›’nda devrimciler polis bask›n›n› protesto ederkenpolisle çat›flma ç›kt›, kolluk güçleri bask›n› yar›da kesip geriçekilmek zorunda kald›lar. Polis Anadolu Kahvesi’ne kadar geripüskürtüldü, barikatlar›n ard›ndan çat›flmalar saatlerce devametti.

Gazi Mahallesi’nde ise Dörtyol’dan Gazi Karakolu’na do¤ruyap›lan yürüyüfle polis sald›rd›. Devrimcilerin sald›r›ya direniflleyan›t vermesiyle çat›flma ç›kt›. Uzun süren çat›flman›n ard›ndansonunda polis geri çekilmek zorunda kald›.

Gülsuyu Mahallesi’nde bask›n› protesto etmek amac›ylaHeykel Meydan›’ndan son dura¤a kadar yürüyüflgerçeklefltirildi. Polisin sald›rmas› üzerine barikat kurandevrimci güçlere gaz bombalar› ve akreplerle sald›ran polisburadan üç kifliyi gözalt›na ald›.

Ümraniye’de de sald›r›lar› protesto amaçl› olarak 1 May›sMahallesi son durakta bas›n aç›klamas› gerçeklefltiren kitleyepolisin sald›rmas› üzerine barikatlar kurulup direnifle geçildi.

Yine 7 Aral›k günü akflam saat 19.00’da fiiflli’deki TemelHaklar ve Özgürlükler Federasyonu önünde toplanan kitleyebas›n aç›klamas› yapt›rtmayaca¤›n› söyleyen polis, kitleyi gerisürmeye çal›flt›. Cevahir Al›flverifl Merkezi’nin önüne kadarsüren arbedenin ard›ndan kitleye sald›ran çevik polis kitleyiçembere ald›. Burada 32 kifli gözalt›na al›nd›. Gözalt›naal›nanlar gece geç saatlerde serbest b›rak›ld›.

Ayn› gün saat 21.00’da ise Okmeydan› Sibel Yalç›n Park›önünde toplanan devrimci güçler sa¤l›k oca¤›na kadar biryürüyüfl gerçeklefltirip burada bas›n aç›klamas› yapt›lar. Bas›naç›klamas›n›n ard›ndan kitle sloganlarla da¤›ld›.

Yeni faflist terör yasas› sald›r›lara ivme kazand›rd›Genelkurmay’›n yo¤un çabas› ile onaylanarak meclisten

geçen ve her türlü hak ve özgürlü¤ü k›s›tlayan ToplumlaMücadele Yasas› çerçevesinde gerçeklefltirilen bu sald›r›lar›ntemel ifllevi, iflçi ve emekçi kitleleri bask› alt›nda tutmakt›r.Yasay› izleyen geliflmelerin de gösterdi¤i gibi, devlet bu giriflimiile ilerici-devrimci güçlere ve genel olarak toplumsal muhalefetekarfl› sald›r›lara yasal zemin haz›rlamak istemifltir.

Geçti¤imiz Eylül bafl›nda da At›l›m gazetesi, Özgür Radyo,Limter-‹fl Sendikas› gibi onlarca kurumun devlet terörü ile karfl›karfl›ya kalmas›, onlarca kurum çal›flan›n›n tutuklanarak F tipihapishanelere konulmas› bu kapsamdayd›. Son sald›r›lar da bukapsamdad›r ve sald›r› zincirinin yeni bir halkas›d›r.Önümüzdeki dönemde buna yenileri eklenecektir.

Sald›r› dalgas›na karfl› birleflik devrimci direnifligelifltirelim!

Fakat devrimci mücadele ve faaliyet bu tip bask› vesald›r›larla önlenemez, devlet ve onun gerisindeki asalakiflbirlikçi burjuvazi bunu bir kez daha görecektir. Bu sald›r›larabugüne kadar kolay pabuç b›rak›lmad›, bundan sonra dab›rak›lmayacakt›r. Dahas› sald›r›lar karfl›s›nda ilerici-devrimcigüçlerin birleflik eylem refleksi de günden güne güçlenmektedir.Bu sald›r›lar›n daha kolay püskürtülmesi, sald›r›larla yarat›lmakistenen sonuçlar›n daha kolay engellenmesi anlam›nagelmektedir.

Bu çerçevede devrimci demokrat güçlerce ESP operasyonusonras›nda oluflturulan Acil Hat bu sald›r›lara dönük üretilmiflanlaml› bir yan›tt›r. Toplumsal muhalefetin tümünü kesen busald›r›lar yine devrimci güçlerin ortak tutum almas›ylayan›tlanacakt›r.

S›n›f devrimcileri olarak sald›r›lar karfl›s›ndaki bak›fl vetutumumuzu burada bir kez daha yineliyoruz: Sald›r› belli biranda kimi, hangi çevre veya kurumu hedeflerse hedeflesin, onudolays›z olarak kendimize yönelmifl bilece¤iz ve buna uygun birtutumla yan›tlayaca¤›z. Sald›r›lar hepimizedir ve onlar› birleflikdevrimci bir direniflle karfl›lamak tüm devrimcilerin ortaksorumlulu¤udur. Bu çerçevede devrimci güç ve eylem birli¤inigelifltirmek, bunu olanakl› oldu¤unca tüm ilerici-demokratgüçleri de kapsayacak biçimde güçlendirmek, günümüzün enöncelikli görevleri aras›ndad›r.

Bu vesileyle tüm ilerici-devrimci güçleri Acil Hat’t›nça¤r›lar›na en etkin biçimde kat›lmaya, direnifli kitlesel birleflikbir devrimci hatta gelifltirmeye ça¤›r›yoruz.

YYaaflflaass››nn ddeevvrriimmccii ddaayyaann››flflmmaa!!FFaaflfliisstt ssaalldd››rr››llaarraa kkaarrflfl›› tteekk yyuummrruukk,, tteekk bbaarriikkaatt!!

(www.kizilbayrak.net’ten al›nm›flt›r 8/12/2006)

FFaaflfliisstt ddeevvlleett tteerröörrüünnee kkaarrflfl›› bbiirrlleeflfliikk ddeevvrriimmccii ddiirreenniiflfl!!

Devlet terörüne geçit vermeyelim,birleflik direnifli gelifltirelim!

Page 8: EG 99. sayı

8

FFaaflfliizzmmee kkaarrflfl›› oommuuzz oommuuzzaa!!

Gençlik faflist sald›rganl›¤aboyun e¤meyecek!

Ege Üniversitesi faflizme mezar olacak!

Ege Üniversitesi’nde son dönemlerde faflistlerinörgütlenme çal›flmalar› artt›. En son “Türk ‹ntikamTugay›”n›n amblemini tafl›yan "Ege ÜniversitesiÜlkücüleri" imzal› bir takvimi yurtta da¤›tt›lar. Gece geçsaatlerde koridorlarda mehter marfllar› dinletip, kendileriniyurdun ve okulun reisi ilan ettiler. Tüm bu geliflmelerkarfl›s›nda üniversitelerin as›l sahipleri olarak bizler 1Aral›k gecesi yurtta gerçeklefltirdi¤imiz bir etkinli¤inard›ndan faflistleri cezaland›rd›k.

Gergin geçen hafta sonunun ard›ndan faflistler 3 Aral›kgecesi yurtta mehter marfl› dinlettiler. 4 Aral›k günü ikiarkadafl›m›z E-cafede sald›r›ya u¤rad› ve hafif yaraland›.Bunun üzerine toplanan devrimci, demokrat ö¤rencileryurtta kalanlar›n toplu flekilde beklemesine, d›flar›dakikitlenin ise Edebiyat Fakültesi önünde bekleyerek iletiflimhalinde olunmas›na karar verdi. Bu karar do¤rultusundayurda giren arkadafllar›m›z odalar›nda yaklafl›k 10 kifliolarak beklediler. Gece 23.30 civar› Ege Üniversitesiyurduna panzer eflli¤inde giren çevikler, sivil polisler, faflistbeslemeler yurt müdürüyle beraber oda oda dolaflarakEkim Gençli¤i’nden bir arkadafl›m›z› ismiyle arad› vegözalt›na ald›. Ayn› gece Mevlana-Bornova yolunda 4arkadafl›m›za 15-20 kiflilik faflist grup sald›rd›. Birarkadafl›m›z›n kafas›na 26 dikifl at›ld›. Di¤er 3 arkadafl›m›zda çeflitli yerlerinden yaraland›.

Bu olaylar üzerine 5 Aral›k sabah› Ege ÜniversitesiEdebiyat Fakültesi önünde toplanan devrimci, demokratö¤renciler durum de¤erlendirmesi yapt›. DKÖ’lerin vesendikalar›n kat›l›m›yla bir bas›n aç›klamas›gerçeklefltirilmesi kararlaflt›r›ld›. Bas›n aç›klamas›n›nard›ndan gözalt›na al›nan arkadafl›m›z›n tutuldu¤u BornovaMerkez Karakolu’na gidilecekti. ‹flbölümü yap›ld›. Kimiarkadafllar›m›z bas›n metnini haz›rlarken kimi de kampüstefaflist sald›r›lar› teflhir ederek eyleme ça¤r› yapacakt›. Bus›rada Edebiyat Fakültesi’nde G›da Kafe’dearkadafllar›m›za sald›r› gerçeklefltirildi¤i haberi geldi.Bunun üzerine yaklafl›k 200 kifli ellerine geçirdikleri tafl vesopalarla G›da Kafe’ye kofltu. Kafeye var›ld›¤›ndafaflistlerin baz›lar› kaçt›. Orada bulunan iki faflist dövülerekcezaland›r›ld›. Sald›r›ya u¤rayan iki arkadafl›m›z› bayg›nbir halde yak›nlarda çukurdan ç›kard›k. Kavga s›ras›nda birfaflistin elindeki cam parças›yla arkadafl›m›z›n bo¤az›n›

kesmeye çal›flt›¤›n›, olay› gören arkadafllar›m›z›nmüdahalesi ile bu sald›r›n›n engellendi¤ini ö¤rendik.Bayg›n bir vaziyette ve flokta olan arkadafllar›m›z›ambülânsla Mediko’ya kald›rd›k. Bu s›rada bizler defaflistlerin kaçt›¤› Meslek Yüksek Okulu’na do¤ru öfkelisloganlar›m›zla yürüyüfle geçtik. Yürüyüfl s›ras›nda "Egefaflizme mezar olacak!", "Faflizme karfl› omuz omuza!","Faflizmi döktü¤ü kanda bo¤aca¤›z!" sloganlar›n›hayk›rd›k. Yürüyüflümüz s›ras›nda olay yerine 3 ekip otosugeldi. Meslek Yüksek Okulu’na vard›¤›m›zda faflistlerdenbirini döverek cezaland›rd›k. Daha sonra Meslek’te faflistsald›r›lar› teflhir eden konuflmalar yapt›k. Sloganlar›m›zla,marfllar›m›zla Ö¤renci Çarfl›s› güzergah›ndan Medikoönüne yürüdük. Mediko önünde bir arkadafl›m›z haz›rlananbas›n metnini okudu. Yaralanan arkadafllar›m›z Mediko’danEge Üniversitesi’ne sevkedildi. Arkadafllar›m›z› sloganlar,alk›fllar ve ›sl›klar eflli¤inde ambulansa bindirdik.

‹lk önce Edebiyat Fakültesi’ne daha sonra ise G›daKafe’nin önüne konufllanan çevik kuvvet okulumuzu terketmeden bizim de okulu terk etmeyece¤imizi hem bas›nahem de rektörlü¤e ilettik. Bekleyifl s›ras›nda yaklafl›k 200kiflilik kitleyle halaylar çekerek marfllar›m›z› söyledik.Duvara Karfl› Tiyatro Toplulu¤u’ndan bir arkadafl›m›z k›sabir oyun sahneleyerek bizi destekledi. Birkaç saat sürenbekleyiflin ard›ndan çevik kuvvetin okuldan ayr›lmayabafllad›¤› haberini ald›k. Çevik kuvvet okulu tümüyle terkettikten sonra gruplar halinde da¤›ld›k.

Tüm bu olaylar›n sonucunda bir arkadafl›m›z gözalt›naal›nd›. 2’si acilde olmak üzere 4 arkadafl›m›z hastanede, 5-6 arkadafl›m›z da raporlu. 5 Aral›k günü gerçekleflen bugeliflmeler esnas›nda gözalt›nda bulunan arkadafl›m›z›n13:00-13.30 gibi savc›l›¤a ç›kar›lmas› gerekirken saat

Page 9: EG 99. sayı

9

16:00-17:00 gibi ç›kar›ld›. Arkadafl›m›z akflam 18:30civar›nda serbest b›rak›ld›.

Ege Üniversitesi yurdunda yaklafl›k 10-15 faflistbellerinde tafl›d›klar› silahlarla dolafl›yorlar. Bu durumurektörlük de, polis de biliyor. Tüm bu sald›r›lar esnas›ndaçevik polis silahl› faflistlere de¤il devrimci, demokratö¤rencilere müdahale etti, gözalt›na ald›.

‹zmir KESK fiubeleri, 8 Aral›k günü Ege ÜniversitesiEdebiyat Fakültesi önünde bir bas›n aç›klamas›gerçeklefltirerek, faflist sald›r›lar› k›nad› ve ö¤rencilerlerinfaflist sald›r›lara karfl› yükseltti¤i mücadeleyle dayaflmas›n›dile getirdi.

Faflist sald›r›lar Ege Üniversitesi’nde hat safhayaulaflm›fl bulunuyor. Ancak üniversitemizde ve yurdumuzdafaflist beslemelerin rahatça dolaflmalar›na veörgütlenmelerine izin vermeyece¤iz.

‹zmir Ekim Gençli¤i

DTCF, Gazi, Cebeci: Faflizme geçit yok!

4 Aral›k akflam› Kurtulufl-Cebeci civar›nda yurtseverö¤renciler faflistlerin sat›rl›-b›çakl› sald›r›s›na maruz kald›.Sald›r› sonucunda 4 ö¤renci yaraland›. Yaralanan ikiö¤renciden biri Baflkent, di¤eri ise ‹bni Sina Hastanesi’ndetedavi alt›na al›nd›.

Polis sat›rlarla sald›r›y› gerçeklefltiren faflist güruhyerine yaralanan ö¤rencileri gözalt›na almak istedi.Ö¤renciler polisin sald›r›s›ndan kaçarken bu kez Dil veTarih Co¤rafya Fakültesi’nde faflistlerin sald›r›s›na maruzkald›.

Polis olay yerinde 6 yurtsever-demokrat ö¤renci ile 2faflisti gözalt›na ald›.

5 Aral›k günü ise, Dil Tarih ve Co¤rafya Fakültesi’ndefaflistlerle bir gerginlik yafland›. Dün yaflanan sald›r› ileilgili bir faflist cezaland›r›ld›. Ard›ndan okula polisingirmesiyle gerginlik t›rmand›. Bunun üzerine ö¤rencilerakflam saatlerinde DTCF’den toplu ç›k›fl gerçeklefltirdi.

Di¤er üniversite kampuslar›ndan biraraya gelenö¤rencilerin de DTCF önüne gelmesiyle Yüksel Caddesiyönüne do¤ru yürüyüfle geçildi. Yürüyüfl boyuncasloganlar, alk›fllar ve ›sl›klar hiç susmad›. YükselCaddesi’nde biraraya gelen yüzlerce ö¤renci bir bas›naç›klamas› gerçeklefltirdi.

Ankara Ekim Gençli¤i

KTÜ faflizme mezar olacak!

10 Kas›m günü saat 12.20’de Jeodezi Mühendisli¤ibinas› önünde Ö¤renci Kolektifi’nden bir arkadaflfaflistlerin sald›r›s›na u¤ram›flt›. Bunun üzerine Ö¤renciKolektifi sald›r›y› protesto etmek için bir bas›n aç›klamas›gerçeklefltirdi.

Yap›lan aç›klamada üniversitelerin ticarilefltirildi¤i,

diplomal› iflsiz olmak istemeyen ve buna karfl› ç›kanö¤rencilerin ise soruflturma terörüne ve birçok bask›yamaruz kald›¤› ifade edildi.

Farkl› siyasetlerin de destek verdi¤i bas›n aç›klamas›nayaklafl›k 60 kifli kat›ld›. Eylem boyunca “KTÜ faflizmemezar olacak!”, ”Müflteri de¤il ö¤renciyiz”, “Bask›lar biziy›ld›ramaz!” sloganlar› coflkuyla at›ld›.

Bas›n aç›klamas›ndan yaklafl›k 2 saat sonra daha öncesald›r›ya maruz kalan ayn› arkadafl yine bir grup faflistinsald›r›s›na u¤rad›. Arkadafl›m›z sald›r› s›ras›nda faflistlerinçekti¤i silah›n kabzas›yla aln›ndan yaraland›. ‹fade vermeküzere jandarma karakoluna götürülen faflistler daha önceoldu¤u gibi yine serbest b›rak›ld›lar.

Trabzon Ekim Gençli¤i

Gazi Üniversitesi: “Faflizmi döktü¤ü kanda bo¤aca¤›z!”

Gazi Üniversitesi’nde faflist sald›r›lar devam ediyor. 3Kas›m Cuma günü yine eli kanl› faflistler GaziÜniversitesi’ne elini kolunu sallayarak girdiler. ResimBölümü binas›n›n içine giren sald›rganlar iki arkadafl›m›zatekme ve yumruklarla nedensiz bir flekilde sald›rd›lar.Sald›r› binan›n güvenli¤inden sorumlu ÖGB’nin önündeolmas›na ra¤men müdahale etmedi. Orada bulunan ikiyurtsever arkadafl›m›z olaya müdahale ettikleri içinfaflistlerin hedefi haline geldiler. Büyüyen sald›r› sonucubir faflist ç›kard›¤› tabancas›yla etrafa atefl etmeye bafllad›.Yaklafl›k 10 el atefl eden faflist sald›rgan bir yurtseverarkadafl› baca¤›ndan 3 kurflunla yaralad›. Baflka birarkadafl›n burnu k›r›ld›, boynu zedelendi. Di¤er ikiarkadafl›m›z da çeflitli yerlerine darbe ald›. Faflistler olay›nard›ndan ellerini kollar›n› sallayarak okuldan ç›kt›lar.

Sald›r›n›n ard›ndan biraraya gelen devrimci, demokratve yurtsever ö¤renciler sald›r›y› protesto etmek için GaziHastanesi Acil önünde topland›lar. Olay yerine gelenonlarca sivil polis, çevik kuvvet ortam› germeye ve faflistbeslemelerini korumaya çal›flt›lar. H›zla toplanan 150 kifliarkadafllar›m›z› ÇHD’den gelen avukat dostlar›m›zlabirlikte alk›fllar ve sloganlarla beraber suç duyurusundabulunmaya gönderdikten sonra yürüyüfl bafllad›. Polisin“yürütmem, slogan atamazs›n›z” demesine ra¤men öfkelive kararl› kitleyi hiçbir güç durduramad›. BahçelievlerAnkara ‹stasyonu’na kadar kortejlerle yürüyüfle geçildi.Metronun içinde de hayk›r›lan sloganlar K›z›lay’da devametti. Metro’dan Yüksel Caddesi’ne kadar gerçeklefltirilenyürüyüflün ard›ndan bas›n aç›klamas› gerçeklefltirildi.Burada 250 kifliye ulaflan kitle sloganlar ve marfllarla olay›protesto etti, arkadafllar›na sahip ç›kt›.

Kitlenin coflkusu ve kararl›l›¤› görülmeye de¤erdi. Birarkadafl›m›z›n yapt›¤› konuflman›n ard›ndan olaya tan›kolan bir arkadafl›m›z olay› anlatt› ve YÖK eylemine ça¤r›yapt›.

Ankara Ekim Gençli¤i

Page 10: EG 99. sayı

‹stanbul Üniversitesi’nde faflist sald›r›!

11 Aral›k günü ‹stanbul Üniversitesi Fen Fakültesigiriflinde uzun süredir oturma eylemi gerçeklefltirenö¤rencilere sivil faflistler sat›r ve b›çaklarla sald›rd›.

Eylemlerinin yaklafl›k 50. gününde olan “cezal›”ö¤rencilere, Özel Güvenlik Birimleri taraf›ndan dadesteklenen faflistler ve iki ö¤renci ald›klar› b›çak darbeleriile yaraland›. Bir yandan faflistlerin sald›r›s›na u¤rayanö¤renciler di¤er taraftan da ÖGB sald›r›s›na maruz kald›.

Her dönem oldu¤u gibi mücadelede ›srarc› olanö¤rencilerin karfl›s›na bu kez de polis, ÖGB destekli sivilfaflistler ç›kar›lm›flt›r. Ancak bilinmelidir ki; ‹Ü ö¤rencilerine soruflturmalarla, ne at›lmalarla ne de faflist terörley›ld›r›lamayacakt›r.

‹stanbul Üniversitesi’nden yükselen kararl› mücadelebayra¤› asla inmeyecek!

Ekim Gençli¤i/‹stanbul Üniversitesi

18 Mart Üniversitesinde faflist sald›r›!Yaflas›n halklar›n kardeflli¤i

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nde okuyan 8 Kürtö¤renciye 15 kiflilik bir grup taraf›ndan sald›r› düzenlendi.Ö¤renciler kald›klar› yurda girerken ellerinde b›çakbulunan faflist grup taraf›ndan önleri kesilerek darp edildi.Çeflitli yerlerinden yaralanan ö¤rencilerden baz›lar› raporald›lar. Sald›r›ya u¤rayan arkadafllar›n›n okul yurdundand›flar› ç›kamad›¤›n› belirten Büro Yönetimi ö¤rencisi SedaAktepe, sald›r›n›n YÖK’ü protesto etmek için yapmakistedikleri bas›n aç›klamas› sonras› oldu¤una dikkatçekerek flöyle konufltu: “Çünkü 6 Kas›m’da yapmakistedi¤imiz bas›n aç›klamas›nda ›rkç› bir grupfoto¤raflar›m›z› çekmiflti. Çekilen foto¤raflar iflte bu tarzsald›r›larda hedef al›nacak kiflilerin belirlenmesi içindir.Bunun bilinmesine ra¤men okul taraf›ndan hiçbir flekildeönlem al›nmad›.”

Zonguldak Karaelmas Üniversitesinde faflistsald›r› ve devlet terörü

Zonguldak’ta bulunan Karaelmas Üniversitesi’ndeokuyan Kürt ö¤renciler, Kürtçe konufltuklar› için faflist birgrubun sald›r›na u¤rad›. Olayda 4 ö¤renci, kampüsiçerisinde 20 kiflinin tehdit ve sald›r›lar›na maruz kald›.Olay›n yerel gazetelerde yer bulmas› üzerine, Ere¤liEmniyet Müdürlü¤ü ekipleri, sald›r›ya maruz kalan 3ö¤rencinin evini basarak gözalt›na ald›.

MMKKKK iilllleeggaall öörrggüüttüü!!Evlerde yap›lan aramalarda Metin-Kemal Kahraman

kardefllere ait CD’nin üzerine sanatç›lar›n isimlerinin baflharfleri olan ‘MKK’ k›saltmas›n› illegal örgüt ismi olarakde¤erlendirildi¤i ve CD’nin de örgütsel döküman olarak

gösterildi¤i ifade edildi. Emniyetteki sorgulamalar›n›n

ard›ndan Ere¤li Cumhuriyet Savc›l›¤›’na ç›kar›lan

ö¤renciler, burada ifadeleri al›nd›ktan sonra serbest

b›rak›ld›.

Sald›r›y› gerçeklefltiren faflist grup hakk›nda ne emniyet

ne de okul yönetimi taraf›ndan herhangi bir ifllem

bafllat›lmad›.

Samsun'daki faflist sald›r› protesto edildi!

Samsun Ondokuz May›s Üniversitesi (OMÜ)

kampusunda 4 Ö¤renci Kolektifi üyesi ö¤rencinin

b›çaklanarak yaralanmas›n› protesto etmek amac›yla 1

Aral›k günü Fen Edebiyat Fakültesi önünde eylem yap›ld›.

Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü 4. s›n›f

ö¤rencisi Hasan Coflar, T›p Fakültesi 1. s›n›f ö¤rencisi

Halil Mert, E¤itim Fakültesi 4. s›n›f ö¤rencisi Deniz

Karanfil ve Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü 3. s›n›f

ö¤rencisi Volkan U¤urlu'nun b›çaklanmas› nedeniyle

yap›lan eyleme ö¤rencilerin aileleri de kat›larak yap›lan

faflist sald›r›y› lanetlediler.

150'nin üzerinde kiflinin kat›ld›¤› eylemde Mehmet

Karakufl isimli ö¤rencinin annesi, eylemde "taflk›nl›k

yap›lmas›n› istemedi¤ini" belirten Fen Edebiyat Fakültesi

Dekan› Prof. Dr. ‹smet fienel'e, "Biz çocuklar›m›z› okula

ölsünler diye de¤il, e¤itilsinler diye gönderiyoruz. Buras›

Kurtlar Vadisi mi? Neden önlem al›nm›yor?" dedi.

Gediktafl Lisesi:Faflistlerden sopal›-sat›rl› sald›r›

Gediktafl Lisesi’nde 9 Kas›m günü ö¤le saatlerinde

meydana gelen sald›r› olay› ö¤rencilerin anlat›m›na göre flu

flekilde gerçekleflti: 8 Kas›m günü faflistler ile Kürt

ö¤renciler aras›nda yaflanan bir tart›flma kavgaya dönüfltü.

Ço¤u d›flar›dan gelen ve ellerinde sopa, sat›r, b›çak ve silah

olan faflistler kavga an›nda üç el atefl ederek Kürt

gençlerine sald›rd›lar. Yakalad›klar› bir ö¤renciyi b›çakla

yaralad›lar. Sald›r›da ayr›ca üç Kürt ö¤renci dea yaraland›.

Ö¤renciler, olay s›ras›nda sivil polislerin okul önünde

olduklar›n ancak olaya müdahale etmediklerini söylediler.

Olayda Abdülvahit Avras b›çakla baca¤›ndan, Adem ve

U¤ur adl› ö¤renciler de kafalar›na ald›¤› darbeler sonucu

yaraland›lar. Geçti¤imiz y›l Gediktafl Lisesi’nde fiahin Aç›k

isimli ö¤renci yine faflistler taraf›ndan bo¤az› kesilerek

öldürülmüfltü.

‹LGP/Kartal

10

Page 11: EG 99. sayı

11

E¤itimin ticarileflmesi sürecini bugüne dek genelgörünümleriyle çokça iflledik. Ancak bu kez sorunun kapsam›n›ve yayg›nl›¤›n› görebilmek aç›s›ndan ülke genelinde yaflanansomut görünümleri alt alta s›ralama gere¤i duyduk. Afla¤›dasundu¤umuz derleme incelenirse üniversitelerin nas›l ad›mad›m ticarethaneye dönüfltürüldü¤ü gerçe¤i daha iyikavranabilecektir.

Har(a)çlar yetmedi! fiimdi s›ra da ek kay›tparas› var!

Bütün üniversite ö¤rencilerinin bildi¤i üzere üniversiteokumaya hak kazanmak, üniversitede okumak için hiçbirdönem yeterli olmam›flt›r. Sermaye iktidar› taraf›ndan verilenhükme göre, e¤itimin bireysel faydas› toplumsal faydas›ndandaha fazla oldu¤u için ö¤renciler ald›klar› hizmet karfl›l›¤›ndabedel ödemek zorundad›rlar. Buna sermaye iktidar› ve uflaklar›harç, biz ise har(a)ç diyorduk. Ancak bu y›l›n bafl›nda görüldüki e¤itime zam gelmifl ama bu zamm›n ad›na baz›üniversitelerde “ek kay›t paras›”, baz›lar›nda “sosyal etkinliklerekat›lma pay›” denmifl.

Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Anadolu Üniversitesi’ne,Trakya Üniversitesi’nden Ankara Üniversitesi’ne kadar uzanangenifllikte üniversitede bugün ö¤rencilerin döneme ö¤rencilikhaklar›na sahip bir biçimde bafllayabilmeleri ek kay›t paralar›n›ödey(ebil)ip, öde(ye)memelerine ba¤lanm›flt›r.

Bu kârl› alan yan sektörlerini de oluflturmufl, “paray› verenders de geçer, diploma da al›r” dercesine yaz okullar› devreyesokulmufltur. Yaz okullar›n›n ücretlerini belirleme inisiyatifi iseüniversite yönetimlerine b›rak›lm›flt›r. Bunun sonucu ayn›üniversitelerde fakülteden fakülteye de¤iflen ders kredisi“fiyatlar›”d›r. Bugün baz› üniversitelerde (örne¤in Bo¤aziçiÜniversitesi) ücretlendirme dolar üzerinden yap›lmaktad›r.

Kantini özel, yemekhanesi özel, hastanesi,ulafl›m›, bar›nmas› özel devlet üniversiteleri!

YYeemmeekkhhaannee ssoorruunnuu:: Bugün birçok üniversitede yemekhaneler ya yeni

özellefltirilmifl ya da yemek fiyatlar›na zam yap›lm›flt›r. Yak›ndönem örneklerine bakt›¤›m›zda, geçti¤imiz dönemin sonunda‹Ü’de yaflanan yemekhane özellefltirilmesi ve Uluda¤Üniversitesi’nde yemek fiyatlar›na yap›lan zamlarhat›rlanacakt›r. Her ikisi de ö¤renci gençli¤in eylemli tepkisineyol açm›flt›. Bu dönem bafl›nda ise bu sald›r›, Y›ld›z TeknikÜniversitesi ve Çukurova Üniversitesi’ne s›çrad›. Yine her ikiüniversitede de ö¤renci gençli¤in genifl bir kesimi yeme¤eyap›lan zamlara tepkili. Bu tepkinin kendisi do¤ald›r.Ticarileflme sürecinin e¤itimin paral›laflmas›na dair sonuçlar›art›k gençli¤e yaka silktirmekte, yemek, bar›nmak gibi temelihtiyaçlar›n› dahi karfl›layamaz hale gelen ö¤renci gençli¤e

soluk ald›rmamaktad›r. Yine bütün bu üniversitelerde akbilsistemine geçilmesi tart›fl›lmakta ya da uygulamayakonulmaktad›r. Bu uygulaman›n sonucu olarak ikinci kezyemek yemek isteyen, yahut arkadafl›na yemek ›smarlamakisteyen ö¤renci, “ayn› hizmete farkl› bedel” ödemeklekarfl›laflmaktad›r.

BBaarr››nnmmaa ssoorruunnuu:: Yurt-Kur hizmetlerinin s›n›rl›l›¤› bugün ortadad›r. Devlet

yurtlar›, üniversiteye kay›tl› ö¤renci say›s› ilek›yaslanamayacak ölçüde az kiflilik kapasiteye sahiptir. Do¤alolarak bu boflluk ya fahifl fiyatlara sahip özel yurtlarcadoldurulmaktad›r ya da ö¤renciler kiral›k ev arama telafl›nadüflmektedir. Yine bu bafll›k alt›nda yaflanan di¤er bir sorun,mantar gibi aç›lan yeni üniversitelerin kuruldu¤u alanlardayaflanmaktad›r. Bu üniversitelerin kuruldu¤u flehirler, ilçelerdegenelde üniversite binalar› dikilip, ö¤rencilerin bar›nma sorunu“unutulmaktad›r.” Karaelmas Üniversitesi’nin Merkez Kampusüd›fl›nda kalan bütün kampusleri için bu sorun geçerlidir. Ere¤liE¤itim Fakültesi’nin yak›n›nda bir devlet yurdu yoktur, özelyurtlar›n da yatak say›s› s›n›rl›, ayr›ca tarikat örgütlenmelerinetabi yurtlar olduklar› bütün ilçece bilinmektedir. Yine ayn›üniversitenin Çaycuma Kampüsü’nde ise eski ah›rlar bugün evolarak ö¤rencilere sunulmaktad›r.

UUllaaflfl››mm ssoorruunnuu:: Bu sorun iki yönlü yaflanmaktad›r. Birincisi do¤al olarak

flehir yaflam›n›n bir parças› olan ö¤renci gençli¤in flehir içiulafl›m giderlerini karfl›lamakta yaflad›¤› sorundur. Bar›nmasorununa iliflkin de sistemli bir çözüm olmad›¤› ölçüdeö¤rencilerin yaflam alanlar›yla üniversite kampusleri aras›ndakimesafe ço¤unlukla yürüme mesafesini aflmaktad›r ve otobüs,minibüs gibi araçlar zorunlu hale gelmektedir. Bu da ö¤rencigençlik aç›s›ndan (sözde indirim ad› verilen ancak ö¤renci

DDuuyydduukk dduuyymmaadd››kk ddeemmeeyyiinn……

ÜÜnniivveerrssiitteelleerr ppaarrsseell ppaarrsseellssaatt››ll››¤¤aa çç››kkaarrtt››ll››yyoorr!!

Page 12: EG 99. sayı

12

olmayanlardan al›nan ücretle k›yasland›¤›nda indirimli olmad›¤›anlafl›lan) ciddi bir mali yüke dönüflmektedir. Bu sene bafl›ndaBursa’da ulafl›ma gelen zamma karfl› ilk tepkinin flehirdenönce Uluda¤ Üniversitesi’nde a盤a ç›km›fl olmas› da butart›flmalarla paralel olarak do¤ald›r. Yine Trabzon’da dadolmufllara zam gelmifl ve KTÜ ö¤rencileri cephesinden konutart›fl›lan bir hal alm›flt›r. Zira bu ilde ö¤renci indirimi deuygulanmamaktad›r.

Ulafl›m sorunun bir di¤er yan› ise flehirlerde da¤›lm›fl olankampusler aras›nda yaflanmaktad›r. Geçti¤imiz senelerde busorun YTÜ’de eylemsel bir sürece yol açm›flt›. Davutpaflakampusü ile Befliktafl kampusü aras›nda servisler kald›r›lm›flve her iki kampuste de ders almak zorunda olan ö¤renciler enaz iki aktarma yaparak kampusler aras›nda ulafl›m sa¤lamakzorunda kalm›fllard›. Birçok büyük üniversite de bugün busorun fiilen yaflanmaktad›r. ‹stanbul Üniversitesi’ndenKaraelmas Üniversitesi’ne, Ondokuz May›s Üniversitesi’ndenKaradeniz Teknik Üniversitesi’ne kadar bir çok üniversiteninkampusleri aras›nda araçs›z ulafl›m imkans›zd›r ve servishizmeti sunulmamaktad›r.

SSaa¤¤ll››kk ssoorruunnuu::Yak›n zamanda Medikolar’›n özellefltirilece¤i gerçe¤i bir

yana, bugün henüz özelleflmemifl halleri ile de ö¤rencigençli¤in bütününe hizmet vermekten ç›km›flt›r bu kurumlar.Sa¤l›k alan›nda yaflanan geliflmeler uyar›nca art›kMedikolar’dan faydalanmak belirli flartlara tabidir. Örne¤inailesinin sa¤l›k güvencesi olan bir üniversite ö¤rencisi Medikohizmetinden yararlanamamaktad›r. Hatta ayn› ö¤rencininebeveynleri ba¤l› bulunduklar› sosyal kuruma borçluysalar, buö¤renciler Medikolar’dan yararlanamad›klar› gibi, hastaneyesevk talebinde de bulunamamaktalar. Medikolar’danfaydalanabilenlerden ise elbette yine “ald›klar› hizmetinkarfl›l›¤›n› ödemeleri” gerekçelendirilmesiyle paratoplanmaktad›r. Toplanan para üniversiteden üniversiteyefarkl›l›k göstermektedir. Uluda¤ Üniversitesi’nde 1 YTL, EgeÜniversitesi’nde 50 Ykr, ‹TÜ’de ise bu mebla¤ 75 Ykr’tur.Elbette bu al›nan paraya tahlillerin her biri için al›nan paradâhil de¤il!

KKaannttiinn ssoorruunnuu:: Kantinler üzerinden ortaya ç›kan sorunlar üniversiteden

üniversiteye farkl›l›k göstermektedir. Bir çok üniversitedekantinler y›llar önce özellefltirilmifl, bir k›sm›nda ise (‹Ü gibi)özellefltirilmelerinin ad›mlar› at›lmaya çal›fl›lmaktad›r. Yine birçok üniversitede özellefltirmelerle beraber kantinlerö¤rencilerin do¤al sosyal alanlar› olmaktan ç›km›fl, müzikkutular›, sigara sat›fl reyonlar›, Nescafe stantlar›ylaüniversitelerin yeni ticarileflen yüzüyle uyumlu bir halegelmifltir. Beytepe Üniversitesi’nde oldu¤u gibi baz›üniversitelerde ise sorun üniversite içerisine aç›lan al›flveriflmerkezinin daha çok ifl yapabilmesi için kantinlerin kapat›lmas›biçiminde yaflanmaktad›r.

Ticarileflen e¤itime karfl› mücadeleye!

Yukar›da s›ralad›¤›m›z bafll›klara ö¤renci belgelerinden,transkript, ö¤renci kimlikleri, pasolar vb. için toplananparalardan kitap kiralama bedellerine kadar birçok bafll›keklenebilir, ancak bunlardan daha çarp›c› bir tak›m baflkaörnekler var:

ODTÜ, YTÜ, ‹TÜ gibi elit üniversitelerden bu konuday›llard›r çaba harcayan Pamukkale Üniversitesi’nden ErciyesÜniversitesi’ne kadar birçok üniversitede kurulan / kurulmas›

için protokoller yap›lan / faaliyette / faaliyete geçmeyi bekleyenteknoparklar sözkonusu. Üniversite-sermaye iflbirli¤inin yal›ngörünümü olarak tan›mlayabilece¤imiz bu kurulufllar, üniversiteö¤rencilerinin sermaye kurulufllar›n›n ihtiyaçlar› do¤rultusundave yine sermaye kurulufllar›naçal›flmalar›/çal›flt›r›lmalar›/üretmeleri anlam›na gelmektedir.ODTÜ’nin silah sanayine teknokent vesilesiyle sundu¤udestek, ö¤rencilerin emperyalist iflgalin fiili birer parças›nadönüfltürüldü¤ü gerçe¤i bilinmektedir. ODTÜ teknopark› füzeboyas› üretmektedir.

Üniversite sermaye iflbirli¤inin bugün geldi¤i düzeye vurguyapmak için belirtelim. Kocaeli Üniversitesi, protokol imzalad›¤›bir tak›m sermaye kurulufllar›n›n ihtiyaçlar›na göre bölümaçaca¤›n›n ve ihtiyaç olmayan bölümleri de kapayaca¤›n›ntaahhüdünü vermifltir.

Bütün bir metin boyunca s›ralad›¤›m›z sorunlar e¤itimalan›nda yaflanan dönüflümlerin dolays›z sonucu. Temelhaklar›m›z›n her birinin teker teker gasp edilmesi bizlerin birer“üniversite müflterisi” haline gelmemize yol aç›yor. Her geçengün birileri daha e¤itim giderlerini karfl›layabilme telafl›ndanyorgun ve pes etmifl üniversiteden ayr›l›yor. Oysa e¤itim hakt›r,oysa sa¤l›k, ulafl›m, bar›nma hakt›r! Ticari e¤itime karfl› bugünyürütece¤imiz mücadelenin güncel anlam›, gelece¤imize sahipç›kmakt›r.

Buca'da ÖGB sald›r›s›!

23 Kas›m’da ö¤le saatlerinde Buca E¤itimKampüsü’nde masa açan Ö¤renci Kolektifleri ÖGB’ninsald›r›s›na u¤rad›. Bir anda say›lar› 40'a ulaflan ÖGB'lermasay› kapatmamakta direnen ö¤rencilere azg›ncasald›rd›. Yar›m saat süren gergin bekleyiflin ard›ndanö¤renciler bildirilerini da¤›tmaya devam ettiler.

Sald›r›y› protesto etmek için daha sonra bir bas›naç›klamas› gerçeklefltirildi. Aç›klamada Rektörlü¤ünö¤rencilere yönelik sald›r› politikalar› anlat›ld›. Busald›r›lar karfl›s›nda sessiz kal›nmayaca¤› vurguland›.Eyleme yaklafl›k 50 kifli kat›ld›.

Ekim Gençli¤i/Dokuz Eylül Üniversitesi

Page 13: EG 99. sayı

13

YYTTÜÜ’’ddee bbooyykkoott ddeevvaamm eeddiiyyoorr!!

PPaarraall›› ee¤¤iittiimmee vvee bbaasskk››llaarraaggeeççiitt yyookk!!

Yemekhane Zamm›na Karfl› Ç›kan Ö¤rencilerSoruflturulamaz!

YTÜ’de devam eden yemekhane çal›flmas›, Y›ld›z yönetimitaraf›ndan büyük rahats›zl›kla takip ediliyor. Ö¤rencilerinhaklar›na sahip ç›kmas›ndan, bir araya gelmesinden korkanyönetim, bu rahats›zl›¤› boykot sürecinden bafllayarak bugünekadar göstermifl oldu¤u davran›fllarla kan›tlad›.

‹lk uyar› boykotu zaman› afifllerimize, pankartlar›m›zasald›ran, boykot sonras›nda önümüze koydu¤umuz etkinlikprogram› çerçevesinde gerçeklefltirece¤imiz panelleri “izinsiz”oldu¤u gerekçesiyle engelleyen, ö¤rencileri soruflturmalarlaaç›ktan tehdit eden yönetim, anti-demokratik uygulamalar›nabir yenisini daha ekledi. Yemekhane çal›flmas›na kat›lanö¤rencilere soruflturma açarak kendi misyonlar›n›, kendilerineyarafl›r flekilde sürdürdüklerini gösterdiler.

Ama biz bu sald›r›lar› yan›ts›z b›rakmayaca¤›z.Dilekçelerimizi teslim etti¤imizde “alt› ayl›k cezayla” tehditedilen arkadafllar›m›z zaten gereken yan›t› vermiflti: süresizboykot! Bask› koflullar› ne kadar artarsa arts›n bizler geri ad›matmayaca¤›z.

Gerçeklefltirdi¤imiz bas›n aç›klamas› ile bask›lar teflhiredilerek “Yemekhane zamm›na karfl› ç›kan ö¤rencilersoruflturulamaz!” ve “Yemekhane zamm›na karfl› boykottay›z!”yaz›l› ozalitlerimizle okulun içinden yürüyerek ana girifl kap›s›önüne ç›k›ld› ve burada bir bas›n aç›klamas› gerçeklefltirdik.30 kiflilik kat›l›mla gerçekleflen bas›n aç›klamas› oldukçacoflkuluydu.

Bas›n aç›klamas›n›n ard›ndan aç›k toplant› al›nd›.Toplant›ya Davutpafla Kampüs’ünden ö¤renciler de kat›ld›.Toplant›da çal›flmaya dair planlamalar yap›ld›.

Ö¤rencilerin iradesi görmezden gelinemez. Bizlerçal›flmam›z›n verdi¤i güçle beraber yolumuza devam ediyoruz.Soruflturmalar, cezalar, bask›lar bizi y›ld›ramaz!

Boykot bask›lara karfl›n baflar› ile devamediyor!

4 Aral›k günü bafllatt›¤›m›z ve yemekhane zamm› geriçekilene kadar devam edece¤ini söyledi¤imiz yemekhaneboykotu ö¤rencilerin kat›l›m› ve deste¤i ile devam ediyor.Ö¤rencilerin büyük ço¤unlu¤u yemekhaneden yemekyemeyerek boykotu desteklediklerini gösteriyorlar. ‹çeriyeyemek sokmakta her türlü zorlu¤u ç›karan YTÜ yönetimi iseboykotu provoke etmek için elinden gelen her fleyi yap›yor.Afifllerimize, pankartlar›m›za sald›ran yönetim, bugün deö¤rencilere sundu¤umuz alternatif yeme¤i içeriye sokmamak,boykotu baltalamak için u¤raflt›. Yeme¤i içeriye sokmam›z›engellemek için okulun her taraf› Tepe Güvenlik’inelemanlar›yla çevrilmiflti. Okula giren arabalar bagajlar›na

kadar aran›yordu. Bizler de yönetimin bu tavr›n› teflhir etmekiçin bas›n› ça¤›rd›k. Gelen bas›nla beraber tekrar yeme¤i içerisokmay› denedik. Tahmin etti¤imiz gibi içeri almad›lar. Böylecehem bas›n›n hem de okuldaki ö¤rencilerin üniversitelerdekianti-demokratik ve bask›c› uygulamalar› daha net görmelerisa¤lanm›fl oldu.

Bu s›rada ö¤rencilerin foto¤raf›n› çekerek görüntü alanTepe Güvenlik’in ve sivil polislerin kime hizmet etti¤ini,ö¤renciler d›flar›da b›rak›l›rken, onlar›n ellerini kollar›n›sallayarak içeride gezdiklerini teflhir eden konuflmalar yapt›k.Yapt›¤›m›z teflhir konuflmalar›na civardaki ö¤rencilerin büyükbir k›sm› da alk›fllar›yla destek verdiler. Tabii bu s›rada görüntüalmak isteyen bas›n emekçileri de okula sokulmad› vekonuflma talepleri yan›ts›z kald›.

Gerçeklefltirdikleri uygulama için hiçbir mant›kl› gerekçebulamayan “güvenlikten” sorumlu personeller, rektörlüktenaç›klama getireceklerini söylemelerine ra¤men, getir(e)mediler.Alternatif yeme¤i okul önünde da¤›tmaya bafllad›k. Ö¤renciler,okul giriflinde ald›klar› yemeklerle boykota destek verdiklerinibir kez daha göstermifl oldular.

Rektörlük çeflitli eylem ve etkinlikleri bahane göstererekyaklafl›k 30 kifliye soruflturma açt›. Soruflturma aç›lanlar›naras›nda okul yönetimi taraf›ndan YÖK’ten ç›kar›lm›fl, buö¤retim y›l›nda ö¤renim görmeyen arkadafllar›m›z›n da olmas›soruflturmalar›n keyfili¤ini bir kez daha gözler önüne serdi.Ortaya ç›kacak etkinin, politik atmosferin önünü almayaçal›flan yönetim yine de bunu baflaramad›. Sonuç olarakboykot tüm engellemelere ra¤men devam ediyor.

Ekim Gençli¤i/YTÜ

Page 14: EG 99. sayı

14

Bahar yar›y›l›nda aç›lan soruflturmalar›n sonuçlanmas› ileyeni döneme cezalarla giren çal›flmam›z, güçlerimizin büyükoranda üniversite d›fl›na at›lmas› ile asli alan› olanüniversiteden kopar›lmaya çal›fl›lm›flt›. Tüm yerellerde benzersorunlar›n yaflanmas›, soruflturulan ve ceza alan ö¤rencilertaraf›ndan dönem bafl›nda bafllat›lan merkezi bir çal›flma ilekarfl›lanm›fl, YTÜ çal›flmam›z da bu merkezi çal›flmay› di¤erüniversitelerle koordineli bir flekilde yürütmüfltür. Soruflturmakarfl›t› mücadele yöntemimiz, tüm de¤erlendirmelerimizdeözellikle vurgulad›¤›m›z gibi, yerelin güncel sorunlar›ndankopar›lmamas› gereklili¤i ile ele al›nm›fl, bu konuda kendiözgünlü¤üyle di¤er yerellere de örnek oluflturabilecek sonuçlarelde etmifltir.

Yemekhane zamm›na karfl› Y›ld›ztepki

Dönem bafl›nda yemekhane ücretlerine yap›lan zam ile 2YTL olan yemek ücretleri, 2.5 YTL’ye ç›kar›lm›fl ve akbiluygulamas› ile elektronik sisteme geçilerek ikinci kez akbilbas›m› 3.75 YTL olarak ücretlendirilmifltir. Yap›lan %25 zammakarfl› toplant›lar düzenlenmifl, ço¤unlu¤u ba¤›ms›z insanlardanoluflan bileflenler, yemekhane zamm›na karfl› Y›ld›z’›n tepkisiniortaya koymufllard›r. Çal›flmam›z bafl›ndan sonuna bu tepkininparças› ve örgütleyicisi olmufl, bu sayede de güçlerimizin büyükbir k›sm› d›flar›da iken üniversite içine müdahale yollar›m›zaç›lm›flt›r. Yemekhane çal›flmas›n›n içeri-d›flar› birliktekurgulanarak bütünlük içinde yürütülmesi, üniversite d›fl›ndatutulmak istenen bizlerin üniversite ö¤rencileri ile üniversiteninsorunlar›na karfl› beraber hareket etmemizi sa¤lam›flt›r.

Bafllang›çta yemekhane s›n›r›nda yap›lan tart›flmalar vekendi politik hamlelerinden habersiz, siyaseti d›flar›da b›rakmaçabalar›; çal›flma bileflenlerinin süreç içinde kendi apoliliktutumlar›n›n fark›na varmalar› ile de¤iflmifltir. Bizim aç›m›zdanbundan sonra yap›lmas› gereken, bu çal›flmay› yerelinsorunlar›na sahip ç›kan örgütlü bir kimli¤e oturtmak olacakt›r.

Yap›lan 3 günlük uyar› boykotunun %95’in üzerindekat›l›mla sonuçlanmas› ve bu süre içinde toplanan 2100 imza,kendine YTÜ’nün tepkisini ortaya koyma vasf›n› biçenY›ld›ztepki’nin Y›ld›z ö¤rencileri ile birlikte hareket etti¤inigöstermifltir. Tüm bu uyar› boykotu sürecinde yönetiminsald›rgan tavr› da Y›ld›ztepki’yi, çal›flma bafl›nda çizdi¤iuzlaflmac› kimlikten uzaklaflt›rm›flt›r.

Toplanan 2100 imza teslim edilirken de yönetim ayn›sald›rgan tutumu sürdürmüfl, çal›flmay› yürüten unsurlar›aç›ktan soruflturma ve cezalarla tehdit etmifltir. Bu yaflananlar,tüm de¤erlendirmelerimizde vurgulad›¤›m›z noktay›,soruflturmalar ile yerel gündemler aras›ndaki organik ba¤›nkurulabilmesinin büyük önemini a盤a ç›karm›flt›r.

Ö¤renciler soruflturmalar›n neye hizmet etti¤ini birebiryaflayarak görmüfltür. Boykot sonras› yap›lmak istenen“üniversite kimindir?” konulu panelin güvenliklerce engelenmesi,ayn› flekilde güvenlik önlemlerinin de amaçlar›n›nsorgulanmas›na vesile olmufltur. Burada yap›lmak istenen panelile ilgili belirtilmesi gereken di¤er bir konu, çal›flman›n geldi¤iyer ve ö¤rencilerin yemekhane sorunundan üniversiteyi vee¤itimin ticarileflmesini sorgular düzeye gelmifl olmalar›d›r.

Genifl kat›l›ml› bir forum sonucunda önüne süresiz boykotkarar› alan Y›ld›ztepki çal›flmas› geniflleyerek devam ederken,yönetimin yeni soruflturmalarla boykotu örgütleyen herkesihedef almas›, 3 günlük uyar› boyunca aktif olan ö¤rencilerin,yeni bafllayan boykotta daha geri durmas›na sebep olmufltur.Fakat çal›flman›n ›srarl› bir flekilde sürdürülmesi, boykotboyunca yönetim taraf›ndan gösterilen engelleme çal›flmalar› vebunun getirdi¤i tepki, geri duran unsurlar› da tekrardan s›n›rl› daolsa faaliyete yönlendirmifltir.

Boykot süreç içerisinde sönümlenebilecek bir kurguoldu¤undan, yap›lmas› gereken, bu çal›flmay› yereldeki di¤ersorunlar›nda tart›fl›ld›¤› bir örgütlenme biçimine sokmakolacakt›r. Bu zamana kadar temele konulan boykotun yeriniörgüt almal›, yemekhane sorunuyla bafllan›lan çal›flma kendisorunlar›na sahip ç›kan bir birlikteli¤e dönüfltürülmelidir. Bunuyaparken önemli olan çal›flmay› gündemlere bo¤mak de¤il,gündemlerin birbiri ile ba¤lar› güçlü bir flekilde kuruldu¤u ölçüdeçal›flma yerellefltirmek olacakt›r.

Ekim Gençli¤i/YTÜ

YYTTÜÜ öö¤¤rreenncciilleerrii mmüüccaaddeelleelleerriinnii ssüürrddüürrmmeekkttee kkaarraarrll››!!

MMüüccaaddeellee eeddeerreekkkkaazzaannaaccaa¤¤››zz!!

Page 15: EG 99. sayı

15

Çukurova Üniversitesi’nde soruflturma sald›r›s› devam ediyor. En son resmi aç›l›fl› ve yemekhane zamlar›n› protesto edenEkim Gençli¤i’nden bir arkadafl›m›za soruflturma aç›lm›flt›. fiimdi ise, yemekhane boykotu s›ras›nda polisin azg›nca sald›r›s›namaruz kalan ve yaka-paça gözalt›na al›nan arkadafllar›m›za soruflturmalar aç›lm›fl durumda. Soruflturma terörüne maruz kalan

arkadafllar›m›z 10 Kas›m günü ifade vermek için ça¤r›ld›lar.Yemekhane zamlar›na karfl› üniversitemizde anlaml› bir

tepki örgütlendi, 2 bini aflk›n dilekçe topland› ve yüzlerceö¤rencinin kat›ld›¤› eylemler yap›ld›. Üniversite yemekhanesininkâr etme mant›¤›yla iflletilemeyece¤i ve bu zamlar›n e¤itiminticarileflmesi sürecinin bir parças› oldu¤u anlat›ld›. Zamlar›n geriçekilmesi, sa¤l›kl› ve kaliteli yemek ç›kar›lmas› gündemlefltirildi.Bafllat›lan sürecin bir parças› olarak, bir günlük uyar› boykotugerçeklefltirilecekti. Ancak boykot haz›rl›klar› yap›l›rken,alternatif yemek stantlar›na çevik kuvvet sald›r›s› gerçekleflti ve21 arkadafl›m›z gözalt›na al›nd›. En do¤al ve demokratik tepkiortaya konmas›na bile tahammül edemeyen rektörlük, üniversiteö¤rencilerini üniversitenin içerisinden gözalt›na ald›rd›¤› gibi,flimdi de bu arkadafllar›m›za soruflturma açt›. Soruflturmagerekçesi; “Yemekhane zamlar› geri çekilsin!” diye eylemyapmak, yemekhane önünde aç›lan masalara sandviçlerkoyarak ö¤rencilere, “biz bugün yemek yemiyoruz, buyurunbizim yemeklerimizden yiyin” demek.

Üniversitelerde ö¤rencileri y›ld›rmak ve sindirmek içinsoruflturma terörü son dönemlerde yayg›nlaflm›fl durumda.Sudan sebeplerle soruflturmalar aç›l›yor ve ö¤rencilerokullar›ndan at›l›yor. Ama bask›lar bizleri y›ld›ramayacak.Çukurova Üniversitesi’nde soruflturma sald›r›s›na karfl›, politikçal›flmam›z› daha da yo¤unlaflt›rarak cevap verece¤iz.Sald›r›lara karfl› yine tepkimizi ortaya koyacak ve sald›r›lar›püskürtece¤iz.

Çukurova Üniversitesi/Ekim Gençli¤i

ÇÜ'de referandumsonuçland›

Çukurova Üniversitesi’nde yemekhane zamlar›na karfl›bafllat›lan referandum 29 Kas›m günü sonuçland›. Rektörlükreferandum sand›klar›m›z› çalarak oluflturdu¤umuz politiksüreci durduraca¤›n› düflündü. Ancak her zamanki gibiyan›ld›lar. Çal›nan sand›klara tak›lmadan referandumçal›flmam›z› sürdürdük.

Referandum sonuçlar›n› aç›klayaca¤›m›z günün sabah›okulun çeflitli yerlerinde referanduma ça¤r› bildirileri da¤›tt›k.Saat 12:00 gibi R1 Kantini’nin önünde toplanarak “Zamlar geriçekilsin!” yaz›l› pankart›m›zla yürüyüfle geçtik. Sloganlarlageldi¤imiz yemekhane önünde yapt›¤›m›z bas›n aç›klamas›ylareferandumun sonuçlar›n› aç›klad›k ve Mersin Üniversitesi’ndeyaflanan faflist sald›r›y› teflhir eden bir konuflma yapt›k.

Bas›n aç›klamas›nda üniversitelerimizin ticarethaneyeçevrilmek istendi¤ini ve yemekhane zamlar›n›n da bunahizmet etti¤ini, üniversitelerde en ufak hak talebine dahitahammül edilmedi¤ini, zamlara karfl› tepkimizisürdürece¤imizi dile getirdik. Bas›n aç›klamam›zla birliktereferandumumuz da sona erdi. Eylemde “Yemekhane zamlar›geri çekilsin!”, “Müflteri de¤il ö¤renciyiz!”, “Soruflturmalar,gözalt›lar, bask›lar bizi y›ld›ramaz!”, “Tüccar rektöristemiyoruz!” sloganlar› at›ld›.

Adana Ekim Gençli¤i

Eskiflehir’de 9 Kas›m günü Adalar Migros önünde,2 Kas›m günü TMfi polis taraf›ndan 6 arkadafl›m›z›ndövülerek gözalt›na almas›n›, 7 Kas›m günü KTÜ veAnkara’da gerçeklefltirilen YÖK karfl›t› eylemlerepolisin sald›r›lar›n› k›nayan bir bas›n aç›klamas›gerçeklefltirildi.

“Polis-idare iflbirli¤ine son!” pankart›n›n ve sald›r›lar›k›nayan dövizlerin aç›ld›¤› bas›n aç›klamas›nda olay›n nas›l geliflti¤i anlat›ld›. Polisin bizleri gözalt›na alma gerekçesini o gününiversitede bulunan Semra Sezer’e sald›r› giriflimini engellemek olarak gösterdi¤i, bunun yalan oldu¤u, as›l amac›n ertesi günyap›lacak YÖK karfl›t› eylemi engellemek oldu¤u vurguland›. Bu sald›r›larla devrimci-demokrat ö¤renciler ve tüm iflçi-emekçilerüzerinde TMY ile birlikte devlet terörünün h›z kazanarak artt›¤› dile getirildi.

Ekim Gençli¤i, DPG, SGD, Gençlik Derne¤i, Mücadele Birli¤i’nin örgütledi¤i eyleme ESP ve ‹HD de kat›larak destek verdi. 20 kiflinin kat›ld›¤› aç›klamada “Katil polis üniversiteden defol!”, “YÖK, polis, medya; bu abluka da¤›t›lacak!”, “Soruflturmalar,

tutuklamalar, bask›lar bizi y›ld›ramaz!”, “F tipi üniversite istemiyoruz!”, “Sermaye defol üniversiteler bizimdir!”, “Yaflas›n devrimcidayan›flma!” sloganlar› at›ld›.

Eskiflehir Ekim Gençli¤i

EEsskkiiflfleehhiirr:: ““PPoolliiss--iiddaarreeiiflflbbiirrllii¤¤iinnee ssoonn!!””

ÇÇÜÜ’’ddee ssoorruuflflttuurrmmaa tteerröörrüü ddeevvaamm eeddiiyyoorr!!

Bask›lar›n›z biziy›ld›ramayacak!

Page 16: EG 99. sayı

16

"GSS ve Medikolar›n kapat›lmas›" paneli

‹zmir de "Sa¤l›kta y›k›m› durdural›m!" fliar›yla çal›flmalar›n›sürdüren SES ile beraber üniversite ö¤rencileri olarak EgeÜniversitesi’nde bir panel gerçeklefltirdik. Panelin duyurusukampüste üç gün boyunca güçlü bir biçimde yap›ld›. "Paras›ze¤itim-paras›z sa¤l›k istiyoruz!/ Mediko kapat›lamaz" fliarl›pankart›m›z› asarak kampüsün üç ayr› yerinde masalar açt›k.Bildirilerle ve broflürlerle kampüsün her alan›na ulaflt›k. Ayr›caEge Üniversitesi yurdunda da yap›lan afifller ve oda oda yap›lankonuflmalarla ö¤renciler hem panele hem de pazar günügerçekleflecek mitingde ö¤renciler pankart›n›n arkas›nda yeralmaya ça¤r›ld›.

Panel 23 Kas›m günü saat 12.30’da yaklafl›k 100 kiflilik birkat›l›m ile gerçeklefltirildi. SES’in haz›rlam›fl oldu¤u GSS’yi veTürkiye’de sa¤l›¤›n içinde oldu¤u durumu anlatan bir sinevizyongösterimiyle bafllayan panelde ilk olarak SES ‹zmir 3 Nolu fiubeBaflkan› Ergün Demir söz ald›. Ergun Demir konuflmas›ndaGenel Sa¤l›k Sigortas› yasas› ile birlikte gelen ve gelecek olanhaks›z uygulamalardan bahsetti ve Sa¤l›k hizmetinin devletins›rt›nda bir yük olarak görüldü¤ünü ve art›k bu yükü tafl›mas›için halk›n s›rt›na verilmek istendi¤ini söyledi. Demirkonuflmas›n› "Baflka bir sa¤l›k sistemi mümkün, eflit, paras›z,ulafl›labilir sa¤l›k istiyoruz" sözleriyle bitirdi.

Demir’in ard›ndan SES üyesi ve ayr›ca Ege ÜniversitesiHastanesi çal›flan› Dr. Fahri Demirci GATS antlaflmas›na dikkatçekerek e¤itim alan›nda oldu¤u gibi sa¤l›k alan›n›n daticarileflmesinin ayn› mant›¤›n ürünü oldu¤unu ifade etti. GSSyasas›n›n felsefesinin ‘paran kadar sa¤l›k hizmeti’ oldu¤unusöyledi. Gelen sorularla devam eden panelde tüm sald›r›larakarfl› bütünlüklü olarak mücadele etmek gereklili¤i ve bumücadelenin anti-kapitalist, anti-emperyalist olmas›n›nkaç›n›lmazl›¤› vurguland›. Söz alan bir ö¤renci arkadafl›m›z ise

ö¤rencilerde ve toplumda ilk elden bir bilinç yarat›lmas›gerekti¤i ve bu bilinçle insanlar›n mücadele etmelerigerekti¤ini belirtti.

Panel yap›lan karfl›l›kl› konuflmalar›n ard›ndan “sonsözü hep direnenler söyler" cümlesiyle son buldu.Panelde Medikolar’›nda GSS çerçevesinde kapat›laca¤›ve art›k ö¤rencilerin paras›z sa¤l›k hizmeti alamayaca¤›söylenerek ö¤rencilerin pazar günü yap›lacak mitingekendi sa¤l›k talepleriyle ç›kmas› duyurusu yap›ld›. Ayr›capanelimize kat›lan medikoda çal›flan sorumlu doktorun;ço¤u ö¤rencinin sa¤l›k kart›yla hizmet ald›¤›n› vemedikolara 2007 Ocak ay›ndan itibaren bütçeverilmemesinden kaynakl› bu ö¤rencilerin hiçbirgüvencesinin kalmad›¤›n› aç›klayarak, ö¤rencilerin nekadar ciddi bir sorunla karfl› karfl›ya olduklar›na dikkatçekmesi ve bizlerle beraber hareket etmesi, ayr›caönemliydi. Yap›lan miting ça¤r›s›n›n ard›ndan panel sonaerdi.

“Sa¤l›kta y›k›m› durdural›m!”mitingindeydik!

‹zmir’in 26 Kas›m günü gerçeklefltirilen “Sa¤l›kta y›k›m›durdural›m!” mitingine Ege ve Dokuz Eylül Üniversitesiö¤rencileri olarak kat›larak kendi taleplerimizi hayk›rd›k.

Medikolar’›n kapat›lmas› ilk önce Ege Üniversitesi’ndebafllat›lacak. Bu kapsamda sa¤l›k hakk›m›za sahip ç›kmak içinEge Üniversitesi ö¤rencileri olarak ortak bir çal›flma örgütledik.23 Kas›m günü gerçekleflen “GSS ve medikolar›n kapat›lmas›”panelinin ard›ndan mitinge ça¤r› yapan, toplanma yeri ile saatinibildiren bildirilerimiz Ege Üniversitesi kampusunun her yerineulaflt›rd›k.

26 Kas›m saat 12.30’da Cumhuriyet Postanesi önündetoplanan yaklafl›k 100 ö¤renci “Üniversite Ö¤rencileri” imzal›“Paras›z e¤itim, paras›z sa¤l›k/Mediko’ma dokunma!” fliarlar›n›noldu¤u pankart› aç›larak Gündo¤du Meydan›’na do¤ru yürüyüflebafllad›k. “YÖK, polis, medya, bu abluka da¤›t›lacak!”, “Paras›ze¤itim, paras›z sa¤l›k!”, “Savafla de¤il e¤itime/sa¤l›¤a bütçe!”,“Yetkin mühendisli¤e, sözleflmeli ö¤retmenli¤e, stajyeravukatl›¤a, ticarileflen e¤itime, Medikolar’›n kapat›lmas›naHAYIR!”, “YÖK kalkacak, polis gidecek üniversiteler bizimleözgürleflecek!”, “Sa¤l›k hakt›r sat›lamaz!”, “Sermaye defol,üniversiteler bizimdir!”, “‹flgale de¤il, direnifle destek”, “KatilABD Ortado¤u’dan defol!”, “Faflizme karfl› omuz omuza!”sloganlar› coflkulu ve gür bir biçimde at›ld›. Miting alan›nagirerken alk›fllarla karfl›land›k ve miting boyunca taleplerimizisloganlar, marfllar ve türkülerle dile getirdik. Türküler eflli¤indeçekilen halay›n ard›ndan eylemimizi bitirdik.

Üniversitenin as›l sahipleri olarak ticarileflen e¤itime veticarileflen sa¤l›¤a karfl› alanlardayd›k. Çal›flmalar›m›z tümh›z›yla sürecek.

‹zmir Ekim Gençli¤i

EEggee ÜÜnniivveerrssiitteessii::

Paras›z E¤itim, Paras›z Sa¤l›k ‹stiyoruz!

Mediko Kapat›lamaz!

Page 17: EG 99. sayı

17

BBeeyytteeppee’’ddee bbiirr ttüüccccaarr rreekkttöörr kkllaassii¤¤ii::

ÖÖ¤¤rreennccii kkaannttiinnii kkaappaatt››lldd››!!Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü’nde ö¤renciler

art›k tüccar zihniyetli rektörün icraatlar›na al›flm›fl bulunmakta.Bununla birlikte rektör de usanmaks›z›n icraatlar›n›sürdürmekte. Çünkü o parças› oldu¤u sermaye düzenine süreklihizmet aflk› ile tutuflmakta. Rektörümüzün hedefi, t›pk›kendisinin piri olan ‹hsan Do¤ramac›’n›n geçmiflte belirtti¤i gibi,üniversitemizi “daha ileriye” tafl›mak. Bu “daha ileriye”söyleminin okulumuzu bugüne kadar ulaflt›rd›¤› nokta ise günafl›r› kapat›lan kantinler, aç›lan al›flverifl merkezleri, toplananparalar, zamlar vb. oldu.

Tekellere daha fazla kâr içinö¤renci kantinleri kapat›l›yor!

Rektörlük Beytepe Al›flverifl Merkezi ad›nda büyük biral›flverifl merkezi açm›fl ve buradaki dükkânlar› bu alandakitekellere astronomik fiyatlar ve bin bir dalavera ile kiralam›flbulunmaktad›r. Ne var ki bölümlere oldukça uzak birmesafedeki böyle bir al›flverifl merkezinin ifllerinin iyi gitmesigerekiyordu ki al›nan kiralar›n karfl›l›¤› verilebilsin. Bu sebeplerektörlük bölümlerdeki ve bölüm aralar›ndaki tüm kantinlerinkapat›laca¤›n› aç›klad›.

Bu süreç tek bafl›na iktisadi düzeyde iflleyen bir süreç dede¤ildir. Çünkü dönülüp bak›ld›¤›nda bölümlerdeki kantinlerdende rektörlük son derece anlaml› gelirler elde edebilmektedir. Busald›r›n›n kültürel ve siyasal boyutlar› vard›r. Kantinlerinkapat›lmas› ile ö¤rencilerin yaflam alanlar›na do¤rudanmüdahale edilmektedir. Bu yaflam alanlar› içerisindeki tümsosyalleflme olanaklar› ortadan kald›r›lmaktad›r. Üniversite; çay,yemek ve dinlenmek gibi ihtiyaçlar konusunda düzen kültürününher yönü ile egemenli¤i alt›nda bulunan büyük al›flveriflmerkezlerine mahkûm edilmektedir.

Hacettepe Rektörlü¤ü gençli¤e yönelik sald›r›lardameselenin siyasal ve sosyal boyutlar›n› efl güdümlü olarakde¤erlendirmek noktas›nda deneyimlidir. Beytepe’deki gençlikhareketinin bugün süren sald›r› sürecinde ald›¤› ilk ve en güçlüdarbelerden birisi yurtlar olmufltur. Rektörlük bu sald›r› sürecininbafllar›nda, yurtlardaki sosyal ve siyasal atmosferi da¤›t›p,yurtlardaki ö¤rencileri atomize etmeyi, siyasi unsurlar› tasfiyeetmeyi kendisine ilk ad›m olarak tan›mlam›flt›. Bu süreçyaklafl›k olarak 5 y›l önce yafland› ve sonland›. Bugün benzerbir bütünsel bak›fl kantinler üzerinden ifllemektedir.

Kantinler daha fazla kâr için kapat›lmaktad›r. Kantinler dahafazla ticarileflen, çehresi de¤ifltirilmeye çal›fl›lan Beytepe içinkapat›lmaktad›r. Kantinler, ö¤renciler aras›ndaki en ufaksosyalleflme imkânlar›n› da¤›tmak için kapat›lmaktad›r.Kantinler bofl vakitlerini iskambil oynay›p, kariyer kulüpleripeflinde koflan ö¤renci kuflaklar› yaratabilmek içinkapat›lmaktad›r.

Bunlar›n d›fl›nda rektörlü¤ün ortaya att›¤› hijyen, güvenlikv.b. demogojik ve içi bofl argümanlar› tart›flma gere¤igörmüyoruz. Bu sald›r› sürecinin içeri¤ini kavramak onunboyutu ve örülmesi gereken tepkinin ihtiyaçlar›n› kavramaknoktas›nda da elzemdir.

Mevcut hareketin çal›flmadaki zorlanmanoktalar›

Bu konudaki çal›flma kitlelere yönelen güçlü bir faaliyetolarak örülmenin yan›s›ra bu yönelimin sonucu olarak birleflikve kitlesel bir çal›flma formuna da oturmal›d›r. Bu konuda ilkelden hareketin karfl›s›na ç›kan sorun, sald›r›n›n boyutunu veaciliyetini gözetemeyen çevrelerin bütün sorumluluklar› birkenara iterek süreci kendi dar ç›karlar› ve beklentileri üzerindenkurgulama ›srarlar› olabilmektedir. Oysaki bugün yaflanan süreçdar anlam› ile flu ya da bu yap›y› de¤il, toplam›ndaBeytepe’deki gençlik hareketini hedefleyen bir niteli¤e sahiptir.Y›llar önce yurtlarda oldu¤u gibi bu alanda kazan›lacak mevzilertüm bir harekete kazand›racak, kaybedilen her mevzi tüm birharekete kaybettirecektir. Ne var ki böylesi yaklafl›mlarkarfl›s›nda sald›r›n›n boyutunu tart›flmak, bunun do¤urdu¤uihtiyaçlar noktas›nda ortaklaflmay› zorlamak fakat bunlar›ngerçekleflmedi¤i koflullarda böylesi yaklafl›mlar› h›zla süreçtetecrit etmek d›fl›nda yap›labilecek bir fley yoktur.

Bununla birlikte çal›flman›n yaflad›¤› ve yeniden yaflamas›muhtemel s›k›nt›lardan birisi de mevcut politik öznelerinBeytepe’de yaflad›klar› zay›flamad›r. Burada tart›flt›¤›m›z nicelboyutlar› ile bir zay›flama de¤il mevcut niceli¤in hareketegeçme, harekete geçti¤i koflullarda kendi d›fl›ndaki kitle ile ba¤kurabilme noktas›nda yaflad›¤› zay›flamad›r. Ne var kiBeytepe’de dönem bafl›ndan bu yana yap›lan tart›flmalar buzay›fl›k alanlar›n›n ortak bir flekilde tespit edilebildi¤inin verilerinide sunmaktad›r. Bugün sald›r›lar›n hat safhaya vard›¤› birsüreçte (soruflturmalar, al›nan paralar vb. ile birliktede¤erlendirildi¤inde) olas› tüm zay›fl›k alanlar›n›n üzerine ›srarlagidilmeli ve bu alanlardaki eksiklikler kapat›lmaya çal›fl›lmal›d›r.Bu bir yerde böylesi uzun say›lacak bir de¤erlendirmeyapmam›z›n sebebini de aç›klamaktad›r.

Okulumuzu tüccarlara b›rakmayaca¤›z!

Bugün meydan okuyoruz. Çi¤dem’i kapatt›lar ama biz Y›ld›zAmfi’deyiz. Soruflturmalarla okuldan uzaklaflt›r›ld›k, at›ld›k fakatbiz yine buraday›z. Okulun dört bir yan›nda ÖGB’lerle,kameralarla güvenlik terörü yarat›l›yor fakat biz siyasetimizis›n›flara, koridorlara tafl›maya devam ediyoruz. Onlar,“Okullarda siyaseti bitirece¤iz!” diyorlar; biz “Gelece¤imiziistiyoruz, alaca¤›z!” diyoruz. Beytepe’de gençli¤in yaflam›n›ntüm alanlar›nda karfl›s›na ç›kan ticarilefltirme sald›r›lar›na karfl›birlikte mücadeleyi yükseltiyoruz. Çal›flmaya bafllarken “Çi¤demkapand›, Y›ld›z Amfi’deyiz” diyorduk. Bugün Y›ld›z Amfi’de,haz›rl›kta, Edebiyat’ta ve rektörlü¤ün kap›s›nda eylemdeyiz. Birbütünsellik içerisinde süren çal›flma kendi sonuçlar›n›oluflturmakta, çal›flman›n ifl bölümü kendi örgütlülü¤ünü ilkeldüzeyde de olsa yaratmaktad›r.

Görülmektedir ki, sermaye bize bir gelecek verememektedir.Sermaye okullar›m›z› tüm olanaklar› ile birlikteticarethanelefltirmekte, yaflam›m›z›n tüm alanlar›n› gaspetmektedir. Öyleyse: “Gelece¤imizi ve özgürlü¤ümüzü istiyoruz,alaca¤›z!”

Ekim Gençli¤i/Beytepe

Page 18: EG 99. sayı

18

Tüm üniversitelerde oldu¤u gibi ODTÜ’de desoruflturma sald›r›s› devam ediyor. Geçen sene okulkapand›ktan sonra mimarl›k amfisinde düzenlenen birsempozyuma Do¤u Perinçek ça¤r›lm›flt›. “KemalistDevrimin Düflünsel Kaynaklar›” ad›n› tafl›yansempozyuma kat›larak, Do¤u Perinçek ile Kemalizmibugünün koflullar›nda savunman›n nas›l bir karfl›l›¤›oldu¤unu tart›flmak isteyen ö¤rencilere Perinçek’in

korumalar› ve Öncü Gençlik üyeleri taraf›ndansald›r›lm›flt›. Bu sald›r› s›ras›nda birçok arkadafl›m›zyaralanm›flt›.

E¤itim döneminin aç›lmas›yla birlikte 30 ö¤rencive 2 asistan arkadafl›m›z hakk›nda ODTÜ Rektörlü¤ütaraf›ndan soruflturma aç›ld›. Soruflturmalara karfl›ortak bir tutum almak, neler yap›labilece¤ini konuflmakiçin bayram öncesinde bir toplant› yapt›k. Toplant›ya50 kifli kat›ld›. Bayram›n hemen arkas›ndan

“Arkadafl›ma Dokunma!” bafll›¤› alt›nda bir kampanyabafllat›ld›. Kampanya çerçevesinde afifller as›ld›, bildirilerda¤›t›ld›.

6 Kas›m günü düzenlenen yürüyüflün ard›ndanRektörlük önünde bir oturma eylemi gerçeklefltirildi.Eyleme yaklafl›k 250 ö¤renci kat›ld›. Eylem günü içinsavunmalar›n verilece¤i ilk gün seçildi. Haz›rl›kbinas›ndan Rektörlü¤e kadar bütün kantinler dolafl›larak,at›lan sloganlarla, ajitasyon konuflmalar›yla 1 saatten fazla

OODDTTÜÜ’’ddee ssoorruuflflttuurrmmaa ssaalldd››rr››ss››nnaa kkaarrflfl››““AArrkkaaddaaflfl››mmaa DDookkuunnmmaa!!””

kkaammppaannyyaass››

Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü’nde kantinlerinkapat›lmas›na karfl› çal›flmalar devam ediyor. Bu y›l Çi¤demKantini’nin de kapat›lmas› üzerine karfl› gösterilen tepki dahaplanl› ve sistematik bir çal›flmaya konu edildi. Geçen y›lkiçal›flman›n zay›f kalan yönleri üzerine bir tart›flma yürütüldü vebelli sonuçlar ç›kar›ld›. Bugün çal›flman›n geldi¤i aflama,ç›kar›lan sonuçlar›n ve ortaya konulan hatt›n do¤rulu¤unugösteriyor.

Y›ld›z Amfi’de aç›lan kantin yo¤un bir ilgi görüyor. Her günonlarca ö¤renci kantine gelerek çal›flma üzerine yap›lantart›flmalara kat›l›yor ve pratik ifllere katk› sunuyor. Çal›flmabirçok s›n›fta, derste ve ortamda tart›fl›l›yor. ‹mza metninebirçok s›n›ftan topluca imza al›n›yor. Sadece haz›rl›kbinas›ndan iki günde 300’e yak›n imza topland›.

Bu güçlü ön haz›rl›k çal›flmas›n›n ard›ndan ilk yürüyüfl 6Aral›k günü Edebiyat Fakültesi önünden gerçeklefltirildi.“Kantinimizi istiyoruz!”, “Tüccar rektör istemiyoruz!”, “Müflteride¤il ö¤renciyiz!” fliarlar›n›n yaz›l› oldu¤u dövizler aç›ld›.Edebiyat Fakültesi önünde saat 12:00’de toplanan yaklafl›k200 ö¤renci yürüyüfle geçti. Eylem coflkulu geçti ve yürüyüflboyunca ö¤rencilere eyleme kat›lma ça¤r›s› yap›ld›. Ça¤r›üzerine eyleme kat›lanlarla birlikte kitlenin say›s› 300’e ulaflt›.Beytepe’de uzun bir dönemin ard›ndan böylesi bir eylemingerçekleflmesi coflkuyu art›rd›. Yürüyüflte okuldakiticarileflmeyi teflhir eden ve okulu sahiplenen slogonlar at›ld›.

Yürüyüflün ard›ndan rektörlük önüne gelindi. Rektörlegörüflmek için giden heyet beklenirken türkü ve marfllarsöylendi, çeflitli konuflmalar yap›ld› ve sloganlar hayk›r›ld›.

Rektörle görüflmeye giden heyetle birlikte rektörlük genelsekreteri de geldi. Kantinlerin kapat›lmas›n›n hukuki sorumlusu

da olan bu flah›s, tutars›z ve genel geçer bir tak›m aç›klamalaryapt›. Kitle yap›lan aç›klamalara s›k s›k müdahale etti. Bumüdahalelerin ard›ndan konuflma sona erdi. Bizler de sonsözümüzü söyledik. Kantinler bizim öngördü¤ümüz koflullardaaç›lana dek çal›flmam›za devam edece¤imizi aç›klad›k.Rektörlük genel sekreteri ile yapt›¤›m›z görüflmenin ard›ndanbas›n aç›klamas›n› gerçeklefltirdik. Yap›lan aç›klamada yar›nBeytepe Al›flverifl Merkezi’nin boykot edilmesi ve gelecek haftaise, rektörlü¤ün önüne tekrar daha güçlü bir flekilde gelinmesiyönünde ça¤r› yap›ld›.

Beytepe’de gerçeklefltirilen bu eylemle birlikte ›srarl›çal›flman›n, planl› hareket etmenin yaratt›¤› anlaml› sonuçlarortaya ç›kt›.

Ekim Gençli¤i/Beytepe

Beytepe ö¤rencileriticarilefltirme sald›r›s›na karfl›

eylemde

Page 19: EG 99. sayı

Geçen dönem Do¤u Perinçek’in kat›ld›¤› sempozyumda ç›kan olaylardan kaynakl› aç›lan soruflturmalar sonras›ODTÜ’de ortak ve güçlü bir çal›flma yap›lm›flt›. Perinçek protestosu s›ras›nda sald›r›ya u¤rayan ö¤renciler sonras›ndasoruflturma terörüne maruz kald›lar. Bu sald›r› ODTÜ’de bütünlüklü bir flekilde yürüyen sald›r› sürecinin bir parças›yd›.

Yan›s›ra ODTÜ Rektörlü¤ü, bu y›l ilk kez haz›rl›k s›n›f›nda yeterlilik s›nav›ndan para almaya bafllad›. Okulu parçaparça sat›p kiralamaya çal›flan zihniyet üniversitede muhalefet odaklar›n› bast›rmak, sindirmek ve mümkün oldu¤uncada¤›tmak için çaba gösteriyor.

Soruflturmalar aç›kland›ktan sonra ODTÜ’de konuyla ilgili uzun tart›flmalar gerçeklefltirdik. Soruflturma karfl›t›çal›flmay› “soruflturma aç›lan arkadafllar›m›z›n can› yanmas›n” çerçevesinde gerekçelendiren apolitik yaklafl›mlar üzerinetart›flt›k. Gün geçtikçe iflçi ve emekçi çocuklar›n›n ulaflamad›¤› ODTÜ’de, paray› bast›ran diploma sahibi olabiliyor.Toplant›larda sermayenin sald›r›lar› toplam›nda yan›tlanamad›¤› sürece daha fazla “can yanaca¤›”n›, dahas› ortada üzerinetart›fl›labilecek bir ODTÜ örne¤i kalmayaca¤›n› vurgulad›k. Okulun 50. y›l›nda 10 y›ll›k stratejik plan›n› aç›klayanrektörlü¤ün de bu konuda daha fazla somut ad›mlar atmaya bafllad›¤›n›, muhalefetin tasfiye edilerek ODTÜ’nün tamamenticarileflmifl bir iflletme haline getirilmeye çal›fl›ld›¤›n› ifade ettik.

Bugün yap›lmas› gereken, bu kapsaml› sald›r›ya karfl› mücadeleyi genifl kitleleri hedefleyen bir tarzda örgütlemekolmal›d›r. Soruflturma gündeminin bu yönüyle bir zay›fl›¤› oldu¤u, halihaz›rda ileri unsurlar› hareket geçirdi¤i ortadad›r.Böylesi bir çal›flma yöntemi ve bu s›n›rlar içerisindeki hedefler kendi içerisinde bir kolayc›l›¤› da ifade etmektedir.

Bugün politize olmufl ileri gençlik kesiminden ayr› duran gençlik kesimlerine ulafl›lmal›d›r. Bu kesimlerin bir parças›olacaklar› bir çal›flma yarat›lmal›d›r.

Geçti¤imiz haftalardan bu yana okulda farkl› kifli ve gençlik gruplar› ile bu çerçevede tart›flmalar gerçeklefltirdik.Hareketin kimi ileri politik unsurlar› bugün hareketin yaflad›¤› bu t›kan›kl›¤›n ve ihtiyaçlar›n›n fark›nda. ODTÜ’desoruflturma sald›r›s› üzerinden yürütülen tart›flmalar ve çal›flma bu konuda s›n›rl› da olsa bir dizi olana¤› ortaya ç›karm›fldurumda.

Bayram tatili öncesinden planlanan ve bir hafta süren çal›flmada Rektörlü¤ün sald›r›lar› ciddi bir çal›flmaya konuedildi. Yayg›n olarak süren teflhir faaliyeti ile, soruflturmaya u¤rayanlar›n okulda yürütülen ticarilefltirmeye, emperyalistiflgal ve uflakl›¤a karfl› mücadele eden ve halklar›n kardeflli¤ini savunan kifliler oldu¤u vurguland›. Okula iliflkingündemler öne ç›kar›lmaya çal›fl›ld›.

Gelinen yerde okulda güncel bir sorun üzerinden belli bir duyarl›l›k yarat›lm›fl, kamuoyu oluflturulmufl bulunuyor. Buyayg›n faaliyetin sonuçlar› flimdilik s›n›rl› bir çerçevededir. Ancak ›srarl›, planl› ve hedefli bir çal›flma ile karfl›l›¤›n›üretecektir.

50. y›l›n› soruflturma sald›r›s› ile karfl›layan ODTÜ’de ö¤renci gençli¤in yükseltece¤i fliar, “Bask›lar bizi y›ld›ramaz!”,“YÖK, jandarma, soruflturma, bu abluka da¤›t›lacak!” olacakt›r.

Ekim Gençli¤i/ODTÜ

19

OODDTTÜÜ’’ddee ssoorruuflflttuurrmmaa tteerröörrüü::

BBaasskk››llaarr bbiizzii yy››lldd››rraammaazz!!

süren yürüyüfl çok etkili oldu. “Soruflturmalara Son!Arkadafl›ma Dokunma” fliar›n›n yaz›l› oldu¤u pankart veüzerinde “Arkadafl›ma Dokunma!” ve “Soruflturmalar›nmimar› YÖK’e HAYIR!” yaz›l› dövizlerle coflkulu biryürüyüfl gerçeklefltirildi. Böylelikle soruflturmaya u¤rayanarkadafllar›m›z›n yaln›z olmad›¤› ve soruflturma terörüylebast›r›lmak istenen muhalefetin, y›ld›r›lmak istenenö¤rencilerin mücadeleye devam edece¤i gösterildi.

Yan›s›ra bildiri da¤›tt›¤› için bir arkadafl›m›z veSinop’ta gerçeklefltirilen Nükleer karfl›t› kampa kat›ld›¤›için birçok arkadafl›m›z hakk›nda aç›lan soruflturmalar var.Kampanya çerçevesinde bu soruflturmalar da ifllenereksald›r›n›n kapsam› gözler önüne serildi. Bu kampanyaçerçevesinde bir de imza kampanyas› bafllat›ld›.

Ancak ne yaz›k ki kampanya ilk günkü etkisinikaybetmifl durumda. Kampanya üzerinde ortaklafl›lmas›nara¤men birçok siyasetin çal›flmalara kat›lmamas›, s›n›rl›güçler üzerinden çal›flman›n yürümesi bunda en büyük

etken. ‹çinde yer alan baz› gruplar›n ortak ifl yapma

konusunda gösterdi¤i olumsuz tav›r kabullenilemeyecek

bir tutum.

Öte yandan okulda yürütülen kampanyan›n okul d›fl›na

tafl›nmas›na karfl› da belirgin bir zaafl› tutum var. Örne¤in

6 Kas›m günü ODTÜ’de çok iyi bir eylem

gerçeklefltirilmesine ra¤men, bu gücü 7 Kas›m günü

gerçeklefltirilen YÖK eylemine tafl›ma iradesi

gösterilemedi. Bizim bu yönlü çaba ve ›srar›m›za ra¤men

7 Kas›m eylemine kat›lma karar› 6 Kas›m akflam›na

b›rak›larak bir yan›yla eylem baltalanm›fl oldu.

Soruflturma gündemli çal›flma h›zla hedefli, kararl› ve

iradeli bir çal›flmaya dönüfltürülmelidir. Bu kampanya

çerçevesinde bizim tavr›m›z bu olacakt›r.

ODTÜ’den Ekim Gençli¤i okurlar›

Page 20: EG 99. sayı

20

Ankara: Tutsak anti-emperyalistlere kartatma eylemi

Emperyalizme ve Siyonizme Karfl› Ankara Platformu, 6Aral›k günü K›z›lay Gima önünde tutsak anti-emperyalistlerledayan›flma amac›yla kart atma eylemi gerçeklefltirdi. Eylemdenönce bir bas›n aç›klamas› gerçeklefltirildi.

Bas›n aç›klamas›nda “Toplumsal muhalefeti bask› ve zor ilesusturmaya çal›fl›yorlar. NATO, ‹MF vb. emperyalist kurulufllarakap›lar›n› sonuna kadar açanlar, onlarla iflbirli¤i yapanlar, 5-6Eylül'de Ankara'da tezkerenin ç›kmas›n› ve Kofi Annan'›protesto etmek için sokaklara ç›kan devrimcilerin,demokratlar›n, sosyalistlerin, anti-emperyalistlerin önünüpanzerlerle, binlerce polisle kesti. Emperyalizmin temsilcisi‘Annan Türkiye'den defol!’ diyen anti-emperyalistlere barikatlarkurdu. Azg›nca sald›ran polis onlarca kifliyi yaralad›. Sald›r›sonucunda 60 kifli gözalt›na al›nd›. 18'i tutuklanarak F tipihücrelere konuldu.” denildi.

Aç›klaman›n devam›nda; “Antiemperyalistler ‘Lübnan'aasker gönderilmesin!’, ‘‹srail'le yap›lan tüm anlaflmalar iptaledilsin!’, ‘Emperyalistlerin savafl üsleri kapat›ls›n!’ dedikleri içintutukland›lar. Direnen Ortado¤u halklar›n›n yan›nda olduklar›,direnifllerini sahiplendikleri, emperyalizme, iflbirlikçilerine veuflaklar›na karfl› ç›kt›klar› için tutukland›lar” denildi.

Eylemde s›k s›k “Devrimci tutsaklar onurumuzdur!”,“Tutuklananlar serbest b›rak›ls›n!”, “Yaflas›n devrimcidayan›flma!” sloganlar› at›ld›.

Ankara Ekim Gençli¤i

‹stanbul: “Emperyalizm yenilecek, direnenhalklar kazanacak!”

6 Aral›k günü, anti-emperyalistlerle dayan›flmak ve halklar›nkardeflli¤i fliar›n› yükseltmek için fiiflli AKP önünde bir bas›naç›klamas› gerçeklefltirildi. Eylemde “Lübnan’a askergönderilmesine karfl› ç›kt›lar, tutukland›lar, anti-emperyalistleryarg›lanamaz!” pankart› aç›ld›.

Bas›n aç›klamas›ndan önce TAYAD Baflkan› Mehmet Güvelbir konuflma yapt›.

Ard›ndan yap›lan bas›n aç›klamas›n› okuyan Hakan Dilmeç,ABD’nin Ortado¤u’daki kanl› boyun e¤dirme politikas›nara¤men halklar›n direnifl yolunu seçti¤ini vurgulayarakkonuflmas›n› flöyle sürdürdü:

“Bu ülkenin onuruna sahip ç›kan, iflbirlikçi-uflaklar›n yüzünekarfl› halklar›n kardeflli¤ini hayk›ran arkadafllar›m›z derhalserbest b›rak›lmal›d›r. ‹flbirlikçi iktidar bilmelidir ki, bask› vezorla bu ülkenin onuruna sahip ç›kmaktan vazgeçmeyece¤iz.Bu u¤urda tutsak düflen arkadafllar›m›z› yaln›z b›rakmayaca¤›z.Emekçi halklar›m›z› Ankara’da tutuklanan 18 anti-emperyalistledayan›flmaya, onlar›n mücadelesini sahiplenmeye ça¤›r›yoruz.”

Eylem boyunca s›k s›k “Lübnan’a asker göndermekihanettir!”, “Anti-emperyalistler yarg›lanamaz!”, “Katil ABDOrtado¤u’dan defol!”, “Filistin’de intifada, Irak’ta direniflkazanacak!”, “Emperyalizm yenilecek, direnen halklarkazanacak!”, “Yaflas›n halklar›n kardeflli¤i!” sloganlar› at›ld›.

‹stanbul Ekim Gençli¤i

Ekim Gençli¤i, üniversitelerde e¤itimin ticarilefltirilmesinin bir aya¤› olan mesleki yeterlilik yasa tasar›lar›na, ticarie¤itime ve gençli¤in geleceksizlefltirilmesine karfl› 26 Kas›m günü saat 15:00’te Galatasaray Postanesi önünde bir bas›naç›klamas› gerçeklefltirdi.

Eylemde “Ortado¤u’da iflgalci, okulda müflteri olmayaca¤›z! Gelecek ve özgürlük istiyoruz! Alaca¤›z!” pankart›aç›ld›. “Özel e¤itim kurumlar› kapat›ls›n!”, “Faflizme geçit yok!”, “YÖK’e hay›r!”, “Eflit, paras›z, bilimsel, anadildee¤itim!”, “Özgürlük, devrim, sosyalizm!”, “Mesleki yeterlilik yasalar› geri çekilsin!”, “‹flsizli¤e geleceksizli¤e hay›r!”,“Soruflturmalar geri çekilsin!”, “Paral› e¤itime hay›r!”, “Özerk-demokratik üniversite istiyoruz!”, “Emperyalist savaflave iflgale hay›r!” yaz›l› dövizler tafl›nd›.

“Ortado¤u’da iflgalci okulda müflteri olmayaca¤›z!” kampanyas›n›n anlat›ld›¤› aç›klamada flunlar söylendi:“Geleceksizlik ve iflsizli¤e geçit vermeyece¤imizi buradan ilan ederek, mücadelemizde daha somut bir ad›m atarak birkampanya örgütlüyoruz. Toplayaca¤›m›z imzalar›m›zla, hayata geçirece¤imiz eylem ve etkinliklerle bu sald›r›lar›gündeme getirecek, arkas›ndaki ç›plak gerçe¤i gelece¤i çal›nan onbinlerce ö¤renciye anlataca¤›z. Bugün buradan ilanediyoruz; bizler mesleki yeterlilik yasalar›na geçit vermeyece¤iz. Üzerimizde oynanan oyunlar› bofla ç›karaca¤›z.Biliyoruz ki; bu mücadelede yaln›z kalmayaca¤›z...”

Eylem boyunca “Eflit, paras›z, bilimsel, anadilde e¤itim!”, “Bask›lar bizi y›ld›ramaz!”, “Gençlik gelecek, geleceksosyalizm!”, “Savafla de¤il e¤itime bütçe!” sloganlar› at›ld›.

‹stanbul Ekim Gençli¤i

Anti-emperyalistleryarg›lanamaz!

‹stanbul Ekim Gençli¤i: "Gelecek ve özgürlük istiyoruz!"

Page 21: EG 99. sayı

21

Erdal Eren’in mücadeleci ruhuylakavgay› büyütece¤iz!

E¤itim alan›nda h›z kazanan dönüflümlerin sonucundaelimizde bir tek içi boflalt›lm›fl bir “ö¤renci” s›fat› kald›. Bizlerihâlâ “ö¤renci” statüsünde kabul ediyorlar. Ancak bakkaldanal›flverifl yapmaya giden herhangi bir müflteri ile aram›zdakitek fark s›rt›m›zda bizleri etiketleyen formalardan ibaret.

Bilindi¤i gibi sermaye iktidar› sald›r›lar›n› aç›k yürütür amabu sald›r›lara hep garip bir tak›m gerekçelendirmeler yapar,üstünü örtecek bir tak›m k›l›flar bulur. Ancak sermaye düzenigün geçtikçe daha yüzsüz bir biçimde sald›r›yor, e¤itimdeyaflanan dönüflümü gizlemek, e¤itimde f›rsat eflitsizli¤ininüstünü örtmek gere¤i duymuyor.

Kay›t döneminde ‹stanbul’da yaflanan bir örnek busöylediklerimizi ispatlar nitelikte. Beylikdüzü Bizim Kent‹lkö¤retim Okulu’nda düzenlenen bir törende okulun duvar›naas›lan ve ‹stanbul Milli E¤itim Müdürü Ata Özer’in imzas›n›tafl›yan pankarta “sponsor” al›nm›flt›. Söz konusu pankart›nsponsoru bir dershane!

fiimdi bu pankart›n tercümesini yapal›m. Üzerinde neyazd›¤›n› bilmeden, sponsor olan dershanenin hangisioldu¤unu söylemeden, yaln›zca sponsorun bir dershaneoldu¤unu bilerek… Bu pankartta yaz›lanlar flu anlama geliyor:“E¤itimde f›rsat eflitli¤ini b›rak›n! Art›k e¤itim özellefltirilmifltir.Paras›z bir hak oldu¤unu zannetti¤iniz e¤itim hakk›n›z› çoktangasp ettik. Art›k zorunlu olarak devam etti¤iniz bu okullar›nsizin ihtiyaçlar›n›z için de¤il bizim ihtiyaçlar›m›z için varoldu¤unu kabullenin! Hatta bu okullar bizim denetimimizdeolmalar›na karfl›n, yine bizim haz›rlad›¤›m›z s›navlarkarfl›s›nda dahi yeterli de¤ildir. Art›k sizin k›sa süreliçözümünüz -tabii paran›z varsa-, bizim yeni rant alan›m›zdershanelerdir.”

Biz o pankartta bunlar› okuduk. Baflkalar› yeni e¤itim veö¤retim dönemi vesilesiyle baflar›lar dileyen bir pankartoldu¤unu iddia ettiler. Ama biz müflterilefltirildi¤inin bilincinde,ö¤renci kimli¤ine sahip ç›kan liseliler olarak, o pankarttasadece sermaye düzeninin çürüyen e¤itim sistemi itiraf›n›gördük.

Bugün sermaye düzeni a¤z›na yeni bir sak›z dolam›fldurumda. “Meslek lisesi memleket meselesi” diyorlarutanmadan. Sermayenin sözcüsü hükümetten birileri ç›k›yor,y›llard›r bu ülkede iflçi s›n›f›n›n kan›n› emen bir sermayekuruluflu olan Koç ile meslek liseleri konusunda iflbirli¤i içindeçal›flacaklar›n› söylüyor. Koç için meslek liseleri memleketmeselesiymifl yani! Biz Koç’un memleketle olan meselesini iyibiliriz. Koç için mesele, “memleketin hangi köflesini ucuzakapat›r›m”dan ibarettir! Hükümet de memleketi satmaktelafl›nda. Dolay›s›yla alan memnun, satan memnun! Amakonunun öznesi biziz ve biz bu gidiflattan hiç de memnunde¤iliz ve bu memnuniyetsizli¤imizi sermaye iktidar›n›n yüzüneer ya da geç vuraca¤›z!

Liselilerin sesi art›k daha gür ç›kmakzorunda!

Liseli gençlik art›k mücadeleyi büyütmek zorundad›r.Bugün e¤itim alan›nda yaflanan dönüflümlerden liselilerin

pay›na düflen, koca bir eflitsizlik tablosudur. Ülke genelindehayata geçirilen neo-liberal politikalar, bu politikalar›n e¤itimalan›ndaki uzant›lar›, bir bütün olarak alt s›n›flara mensup liseligençlik kesimlerinin üzerine bir kabus gibi çöküyor. Yenie¤itim-ö¤retim dönemi bafllad›¤›ndan bu yana gazetelerin 3.sayfa haberleri aras›nda yer alan sat›rl› b›çakl› lise önükavgalar› bu kabusun toplumun bütününü ilgilendirenk›s›mlar›ndan birini oluflturuyor. Okullarda artan fliddettendüzen nas›l da memnun! E¤itimden daha fazla kâr eldeetmekten, e¤itimi daha h›zl› ve topyekün özellefltirmektensorumlu devlet bakan› Hüseyin Çelik ç›k›yor, piflkin piflkin,“Medya abart›yor. Her okulda bir olay olsa o zaman sorunolurdu. Ama flu an istatistiklere göre 60 okulda bir yaflan›yor”diyor! Sahi Hüseyin Çelik ne diyor, kimin sözcülü¤ünü yap›yor?

Sermayenin sözcüsü Hüseyin Çelik ve elbette y›llard›rticari ve gerici bir e¤itim sisteminin düflünsel ve fiili mimarl›¤›n›yapanlar, haber bültenlerinde cep telefonu kameras›ylayap›lm›fl yak›n çekim kavgalar› övünerek izleyebilirler. Biz bugörüntülerin bafl›na bir jenerik ekliyoruz ve diyoruz ki; “ifltesizin eseriniz!” ‹flte, siyasetten ar›nd›r›lm›fl, apolitize edilmiflyeni nesliniz, iflte “ne yaparlarsa yaps›nlar ama yeter kidüflünmesinler, sorgulay›p, elefltirmesinler” dedikleriniz! ‹flteyalan yanl›fl tarih kitaplar›, garip yarat›l›fl hikayeleri,ezberlerinde dualarla büyüyen, iflte ancak paras› yetti¤i kadare¤itim alabilen, iflte ulaflabilecek tek bir kütüphanesi olmayan,iflte ilkö¤retimden bu yana tektiplefltirmeye çal›flt›klar›n›z! Pekibaflard›n›z m›?

Sizin ad›n›za üzgünüz, baflaramad›n›z! Çünkü ceptelefonlar›na kaydedilmemifl baflka görüntüler var bugünliselerde. Döner b›çaklar›yla birbirlerini do¤rayanlara seyircikal›rken, içine s›ra bile koyamad›¤›n›z okullar›n dört birköflesine yerlefltirdi¤iniz kameralarla “yakalamaya” ve“engellemeye” çal›flt›klar›n›z var. Haf›zan›za kaz›nm›flgörüntülere bak›n yeter. Onlar geçmiflte de okullardayd›lar,gelecekte de olacaklar!

Liseli gençlik mücadeleyi büyütmek zorundad›r. Ve bununnesnel olanaklar› bugün dün oldu¤undan kat be kat fazlad›r.Sermaye düzeninin sald›r›lar› geleceksizlik tablosunu o ölçüdegörülebilir, bilinebilir k›l›yor ki, bugün liseye henüz bafllam›flbirinci s›n›f ö¤rencileri dahi bu gerçe¤in ayr›m›na varabiliyor.Öyleyse yap›lmas› gereken, sald›r›lar›n karfl›s›na birleflik birgüç olarak ç›kabilmenin yol ve yöntemlerini yaratabilmek. Liseligençlik, gerek ülke genelinde, gerek dünya ölçe¤inde yaflananbütün süreçlerin fark›ndad›r. Okullarda yapt›¤›m›z anket vetoplant›lar bize bunu göstermektedir. Dahas› bulundu¤umuzliselerde gördü¤ümüz, tek bafl›na sorunlar karfl›s›nda bir bilinçaç›kl›¤› de¤il, aç›k bir tepkidir! Eksik olan mücadelekonusundaki bilinç aç›kl›¤›d›r. Bu durumda, bugün liseli gençlikmücadelesinin daha güçlü bir mecraya ak›t›labilmesi içingereken, bu tepkileri mücadeleye sevk edecek kanallar›nyarat›labilmesidir.

Bunu yapacak olansa bizleriz! Bu kanallar› yaratmakzorunday›z. Bunun arac› platformlar›m›z olabilir, bunun arac›okullardaki e¤itsel kollar olabilir, bunun arac› okullarda birlikleroluflturmak, komiteler kurmak olabilir. Önemli olan bunun

Page 22: EG 99. sayı

ad›n›n ne oldu¤u de¤il, neyi hedefledi¤idir. Ve bizler aç›k ki liseli gençli¤insorunlar› karfl›s›nda mücadele etti¤i bir süreci yaratmay› hedefliyoruz. Buhedef do¤rultusunda ne gerekiyorsa, onun ad›mlar›n› atmak en temelsorumlulu¤umuzdur.

Erdal Eren son de¤il, kavga sürüyor!

13 Aral›k, bir liseli devrimci olan Erdal Eren’in dara¤ac›nda katlediliflininy›ldönümü. 12 Eylül faflist askeri cuntas›n›n yafl›n› büyüterek ipe gönderdi¤ibu yi¤it devrimciyi örnek almak ve onun davas›n› büyütmek bizler için önemlive ertelenemez bir sorumluluktur. Erdal Eren Türkiye’deki sömürü ve talandüzeninin ayr›m›na varman›n, s›n›fs›z ve sömürüsüz dünya mücadelesivermenin, bu mücadele u¤runa bedel ödemenin yafl› olmad›¤›n›n ispat›d›r.Bizler biliyoruz ki, bu topraklar daha nice Erdal Erenler yetifltirecek! Bizlerbiliyoruz ki bugün okul s›ralar›nda oturan bir sürü Erdal Eren var ve yar›n daolacak.

Erdal Eren bu topraklarda yaflayan herkese, her kesime, her s›n›fa birfleyler ça¤r›flt›r›r. Bu topraklar›n duyarl› insanlar› için 12 Eylül faflist askeridarbesini, onun katliamc› yüzünü ça¤r›flt›r›r. Sonra bu topraklarda ne kadarfazla yi¤it devrimcinin katledildi¤ini… Analar için evlat kaybetmenin ac›s›n›…Kimilerine kendi cezaevi günlerini... Burjuvazi için bu mücadeleden duyulankorkuyu… Ama büyük bir kesim için Erdal Eren; s›n›fs›z ve sömürüsüz birdünya için verilen mücadeleyi ça¤r›flt›r›r. Erdal Eren biz liseli devrimcilere isebu mücadeleyi devralm›fl olan “bizi” ça¤r›flt›r›yor!

Liselerde gelecek ve özgürlük mücadelesi verenler için Erdal Eren ete vekemi¤e bürünmüfltür! fiimdi yap›lacak olan, O’nun yar›m b›rakt›¤›n›tamamlamakt›r!

Liselilerin Sesi(Liselilerin Sesi’nin Kas›m 2006 tarihli 11. say›s›ndan al›nm›flt›r...)

‹LGP: “Müflteri de¤il ö¤renciyiz!”‹stanbul Liseli Gençlik Platformu olarak, 9 Aral›k

cumartesi günü Galatasaray Postanesi önünde “Savaflade¤il e¤itime bütçe!” bafll›kl› kampanyam›z ile ilgili birbas›n aç›klamas› gerçeklefltirdik.

Bas›n aç›klamas›nda, “Bizler bugün okullar›m›zdaatt›¤› her ad›m› paral› hale gelen liselileriz. Anayasa’dae¤itimin paras›z bir hak oldu¤u söylenirken bizler gerçekyaflamda birer müflteri olarak görülüyoruz. Buna bir yan›tolarak imkanlar›m›z k›s›tl› diyenler, 10 milyar dolarl›ksavafl uça¤› al›m› tart›flmalar› yapmakta tankmodernizasyonuna h›z vermektedir. Bir baflka yandanyerli silah sanayiini gelifltirmek için ad›mlar at›lmaktad›r.Bizler ‹LGP olarak paral› e¤itime karfl› bir çal›flmabafllatt›k. fiimdiden yüzlerce imzayla ‘Savafla de¤il e¤itimebütçe!’ talebimizi yükseltiyoruz. Çünkü bizler susman›nonaylamak oldu¤unu çok iyi biliyoruz” denildi.

Yap›lan konuflmada, 13 Aral›k 1980’de idam edilenErdal Eren’in de ayn› bak›flaç›s›yla mücadele etti¤ini veölümsüzleflti¤ini, Erdal Eren’i idam sehpas›nda ölümsüzk›lan›n onun ola¤anüstü kiflili¤i de¤il hakl› ve meflrudavas›na olan inanc›n›n oldu¤u vurguland›.

Bas›n aç›klamas›nda “Müflteri de¤il liseliyiz!”,“Savafla de¤il e¤itime bütçe!”, “Ortado¤u’da iflgalciokulda müflteri olmayaca¤›z!” sloganlar› at›ld›.

‹stanbul Liseli Gençlik Platformu

22

Bursa’da Erdal Eren anmas›

Bursa’da gençlik örgütleri, 9 Aral›k günü saat 16.00’da“Erdal Eren anmas›” gerçeklefltirdi. Temel Haklar veÖzgürlükler Derne¤i / Semra Baflyi¤it Halk Sahnesi’ndegerçeklefltirilen anma etkinli¤i oldukça baflar›l› geçti

Etkinlik salonuna “fiehitlerimize devrim sözümüzvar!/DGH-Ekim Gençli¤i-SGD” yaz›l› pankart ve üzerindeErdal Eren’in resmi bulunan “Erdal Eren kavgam›zdayafl›yor, yaflayacak!” yaz›l› ozalit as›ld›.

Etkinli¤e devrim flehitleri an›s›na sayg› durufluylabafllad›. Ard›ndan ‘68-‘96 dönemi gençlik hareketinianlatan bir sinevizyon gösterimi gerçeklefltirdi. Sinevizyongösteriminden ard›ndan yap›lan konuflmada, Erdal Eren’indevrimci kimli¤i ve düflmana teslim olmayan direngenli¤ianlat›ld›. Emperyalist sald›rganl›k ve son dönemdeTürkiye’de t›rmand›r›lan faflist bask› ve terör üzerindeduruldu. Konuflmadan sonra etkinli¤e gönderilen mesajlarokundu. Son olarak müzik dinletisi sunuldu. Dinletininard›ndan Çav Bella marfl›n›n hep birlikte söylenmesiyleetkinlik bitirildi.

DGH, Ekim Gençli¤i ve SGD’nin örgütledi¤i etkinli¤eDPG, Gençlik Derne¤i, BAT‹S, ESP, BDSP, DHP veTemel Haklar ve Özgürlükler Derne¤i de destek verdi.Etkinli¤e yaklafl›k 35 kifli kat›ld›.

Bursa Ekim Gençli¤i

Page 23: EG 99. sayı

Erdal Eren’in hikayesi Türkiye devrim mücadelesininhikayesidir. O’nun hikayesinde ‘68 gençlik hareketi, ‘80faflist askeri darbesi, Türkiye iflçi s›n›f›n›n mücadelesigeçer. O’nun hikayesinde Denizler, Mahirler, ‹bolar geçer.Ümitler, Habipler ve daha nice devrimciler yer al›r… ÖzetleErdal Eren’in hikayesi bizim hikayemizdir!

‹LGP olarak 10 Aral›k-16 Aral›k tarihleri aras›n› ErdalEren’i anma haftas› olarak planlad›k. Planlamam›zçerçevesinde uzun bir süredir çal›flmalar›m›z›sürdürüyoruz. Bir hafta boyunca Erdal Eren’in ölümy›ldönümü vesilesiyle çeflitli etkinlikler yapmay›hedefliyoruz. Etkinliklerimizde Erdal Eren’in devrimci veörgütlü kimli¤inin yan› s›ra mücadelenin önemini devurguluyoruz. Ayn› zamanda çal›flmalar› devam eden“Savafla de¤il, e¤itime bütçe!” kampanyas› çerçevesindebas›n aç›klamalar› gerçeklefltirece¤iz. 5 ayr› bölgedegerçeklefltirece¤imiz etkinlik ve bas›n aç›klamalar›m›zlaErdal Eren’in mücadelesini bütün liselilerin gündeminesokaca¤›z.

Erdal Eren anma haftas›n›n ilk etkinli¤ini Sefaköy ‹LGPgerçeklefltirdi. “Erdal Eren’in hikayesi” isimli sinevizyongösterimi ile bafllayan etkinli¤imiz, Erdal Eren flahs›ndabütün devrim flehitleri için yap›lan sayg› durufluyla devametti. Sayg› duruflunun ard›ndan bir arkadafl›m›z gününanlam ve önemine iliflkin bir konuflma yapt›. KonuflmadaErdal Eren’in özgeçmifli ve mücadelenin güncel önemivurguland›. Ard›ndan bir arkadafl›m›z Naz›m Hikmet’in“Günefli ‹çenlerin Türküsü” adl› fliirini okudu. Daha sonraSefaköy ‹LGP fliir grubu gitar eflli¤inde bir fliir dinletisi yapt›.Bir liseli arkadafl›m›z, kendisinin kaleme ald›¤› “17 yafl›m›zyafl›yor!” isimli tek kiflilik bir tiyatro oyunu sahneledi.Oldukça etkili olan oyunu herkes büyük bir coflkuylaalk›fllad›. Alk›fllar, “Devrim flehitleri ölümsüzdür!” slogan›ylakesildi. Daha sonra bir arkadafl›m›z gitarla müzik dinletisisundu. “Büyü” parças›n›n da söylendi¤i dinleti ilgi gördü.Ard›ndan bir ‹LGP’li “Erdal Eren’i anmak demek, mücadeleetmek demektir. Bugün bu etkinlik Erdal Eren anmas› de¤il,Erdal Eren flahs›nda bir mücadele ça¤r›s›d›r” sözleriyleetkinlik sonras› yap›lan bas›n aç›klamas›na ça¤r› yapt›.Marfllar›n söylenmesinin ard›ndan etkinlik sona erdi. 40kiflilik bir kat›l›mla gerçekleflen etkinlik coflkulu geçti.

Ard›ndan etkinlik alan›ndan Sefaköy PTT’ye do¤rubas›n aç›klamas›n› yapmak üzere yürüyüfle geçtik.Pankart›m›z ve sloganlar›m›zla sokaklar› ç›nlatt›k. 25 kifliylegerçekleflen bas›n aç›klamam›zda “Savafla de¤il, e¤itimebütçe!” fliarl› pankart›m›z› açt›k. Bas›n aç›klamam›zda ErdalEren’in ard›llar› olarak özgür, paras›z lise, s›n›fs›z,sömürüsüz dünya mücadelemizi büyütece¤imizi ifadeederek, kampanyam›z› anlatt›k.

Erdal Eren anma haftalar›na oldukça güçlü ve coflkulubir bafllang›ç yapm›fl olduk. Bundan sonraki etkinli¤imiz 13Aral›k tarihinde olacak. fiimdi bütün gücümüzleçal›flmalar›m›za devam ediyoruz.

‹stanbul Liseli Gençlik Platformu

23

‹‹LLGGPP''ddeenn EErrddaall EErreenn''ii aannmmaa hhaaffttaass››

Geçmiflin miras›yla gelece¤e yürüyoruz!

‹‹LLGGPP kkaammppaannyyaass››nnddaa yyeennii aaflflaammaa::

"Savafla de¤il e¤itime bütçe!"

‹LGP olarak "Ortado¤u'da iflgalci, okulda müflteri olmayaca¤›z!"kampanyas› kapsam›nda gündemlefltirdi¤imiz "Savafla de¤ile¤itime bütçe!" fliar› üzerinden planlad›¤›m›z çal›flmam›z okullardave dershanelerde bafllad›.

Çal›flmam›z kapsam›nda savafla ayr›lan bütçenin e¤itimeayr›lmas› talebiyle bir imza kampanyas› bafllatt›k. Ayr›ca Filistin'desavaflan yafl›tlar›m›za destek kartlar› topluyoruz. Çal›flmam›z›ndaha ilk günlerinde yüzlerce imza toplad›k.

Kampanyam›z›n bu yeni aflamas›nda liseli arkadafllarlatart›flmak ve planlamalar›m›z› en genifl bileflenle yürütmekhedefiyle okul toplant›lar› gerçeklefltirmeye bafllad›k. 17 Kas›mgünü Anadolu Yakas›'nda iki ayr› lisede gerçeklefltirdi¤imiztoplant›lardan birine 35, di¤erine 40 liseli kat›ld›. Bu toplant›lar›nher ikisinde de bir buçuk ayl›k yerel ve merkezi çal›flma takvimleritart›fl›ld› ve yeni planlamalar yap›ld›. Yan› s›ra Erdal Eren'i liselerdenas›l gündemlefltirece¤imiz üzerine düflünceler ifade edildi. As›lönemlisi oldukça yeni ve genç güçlerin tart›flmalar› güçlendirmekve yap›lan planlamalarda sorumluluk almak için harcad›klar›çabayd›.

Bu toplant›lardan birinin yap›ld›¤› okulda, toplant› öncesi s›n›fkonuflmalar› yap›ld›. Bu konuflmalar gerçeklefltirilecek toplant›yaça¤r› niteli¤indeydi.

Çal›flmalar›m›z› bu tempo ile sürdürdü¤ümüz koflullarda,anlaml› deneyimler ve sonuçlar elde edece¤imizi düflünüyoruz.Kampanyam›zla ilgili geliflmeleri bundan sonra da aktarmayadevam edece¤iz.

‹stanbul Liseli Gençlik Platformu

Page 24: EG 99. sayı

24

Trabzon Ekim Gençli¤i olarak, bir dönemlik çal›flmaplan›m›z› tart›fl›rken gençlik hareketinin nesnel durumuna veyabulundu¤umuz flehrin sorunlar›na tak›lmadan, tart›flmalar›m›z›nmerkezine kendi eksiklik ve zaaflar›m›z› koyduk. Bu çerçevedeçok yönlü bir faaliyet örgütleyebilme kapasitemizi art›rmakzorunda oldu¤umuz sonucuna vard›k. Bununla beraberbulundu¤umuz ilde üniversitenin s›n›rlar›n› aflmal›, halkla ba¤larkurabilmeli, dahas› kurumsal bir tak›m mekanizmalara sahipolabilmeliydik. Henüz dönemin bafl›nda bu hedeflerdo¤rultusunda sonuç üretemedi¤imiz bir çal›flman›n baflar›l›olamayaca¤› konusunda hemfikirdik.

Bugün neredeyse bir dönemi kapatmak üzereyiz. Bugünanlaml› ad›mlar att›¤›m›z› görüyoruz. Bugüne kadar yerelimizdegerçekleflen eylem ve etkinlikleri bas›n›m›za sistematik olaraktafl›maya çal›flt›k. Ancak gelinen yerde daha kapsaml› vehedeflerimizi tan›mlayan bir de¤erlendirmenin ihtiyacadönüfltü¤ünü düflünüyoruz.

‹lk elden bugüne kadar yapt›klar›m›z› tan›mlamaya vede¤erlendirmeye çal›flaca¤›z. Kurum faaliyetimizden yay›nfaaliyetimize, üniversite çal›flmalar›m›za kadar tüm çal›flmam›z›bu gözle irdeleyece¤iz. Ancak 6 Kas›m gündemi bu tart›flmalariçerisinde özel bir önem tafl›yor.

Gençlik Kültür ve Sanat Evi

Gençlik Kültür ve Sanat Evi’nin kendisini tekrargerekçelendirmeyece¤iz. Ancak bugüne kadar kurumfaaliyetinde neden anlaml› sonuçlar üretemedi¤imizede¤inmekle yetinece¤iz. Bugüne dek, kurumumuzu üniversiteçevremizi tafl›d›¤›m›z, bir tak›m etkinliklerin yap›ld›¤› bir yers›n›r›nda alg›lam›fl, tart›flmalar›m›zla bunu aflmay› hedeflesekdahi bir türlü sistematik ad›mlar atamam›flt›k. Bu sorun kimizaman öylesine derinleflmiflti ki, ara müdahalelerle aflmayaçal›flsak da planlad›¤›m›z etkinlikleri kendi çevremize habervermenin ötesine geçemedik.

Bu senenin bafl›nda kurum faaliyetine yönelik tart›flmayürüttük. Kurum üniversite faaliyetimizin sonuçlar›n›n tafl›nd›¤›bir alan olmal›yd›. Ancak bundan daha önemli olan, kurumfaaliyetimiz flehirle, flehirdeki ilerici kesimlerle ba¤ kurabilmeli,onlara da kendini adres olarak gösterebilmeliydi. Bu noktada ilkald›¤›m›z karar düzenli bir tak›m etkinlikler planlamak ve buetkinliklere kat›l›m için sistematik bir ça¤r› yapmak oldu. Yan›s›ra bir tak›m kurslar düzenleyerek flehirde duyurusunu yapt›k.

Dönemin bafl›nda üniversitede yürüttü¤ümüz emperyalistiflgal karfl›t› çal›flmay› kurumda gerçeklefltirdi¤imiz bir etkinliklesonland›rd›k. Ayr›ca her hafta Pazar günleri Gençlik Evi’nde filmgösterimleri gerçeklefltiriyoruz. Bugüne kadar“Geçemeyeceksiniz!”, “Dejavu”, “Bulutlar› Beklerken”, “TrumanShow” filmlerinin gösterimini gerçeklefltirdik. Ayr›ca liseönlerinde yayg›n bir biçimde ça¤r›s›n› yapt›ktan sonra gelentalepler üzerine kurumumuzda gitar atölyesi açt›k. 16 Aral›kgünü saat 15.00’te Erdal Eren ile ilgili bir anma etkinli¤i

gerçeklefltirece¤iz. Art›k kurumumuz düzenli olarak aç›k tutuluyor.

Gösterdi¤imiz yo¤un çaba sonucu geçmifli aflan genifllikte birsahiplenme ile karfl›lafl›yoruz.

Üniversitede yürüttü¤ümüz emperyalist iflgalkarfl›t› çal›flma

Dönemin aç›ld›¤› ilk hafta “Savafla de¤il, e¤itime bütçe”fliar›yla örgütledi¤imiz faaliyetin temel hedefi, emperyalistiflgalin teflhirini gerçeklefltirmek ve bu çerçevede bir duyarl›l›kyaratabilmekti.

‹lk önce anket çal›flmas›yla bafllad›k. Anket sorular›naverilen cevaplar do¤rultusunda gençli¤in emperyalistlerin BüyükOrtado¤u Projesi hakk›nda bir fikri olmad›¤›n› gördük. Ancak 5Eylül tezkeresine tepki büyüktü. Filistin’e bombalar ya¤d›ranemperyalizmin asl›nda üniversiteleri YÖK ile elinde tutan sistemoldu¤unun fark›ndayd›lar. Buna ra¤men y›lg›n, umutsuz vegücünün fark›nda olmayan bir gençlik tablosuyla karfl›laflt›k.

Anket çal›flmas›yla savafl› üniversite içerisindegündemlefltirdikten sonra Gençlik Evi’nde savafl karfl›t› biretkinlik düzenledik. Etkinli¤in ça¤r›s›n› üniversitede el ilanlar›ylave sözlü olarak yapt›k. Bekledi¤imiz kat›l›m gerçekleflmedi.Savafla karfl› toplumsal muhalefetin oluflmad›¤› bir dönemdegençli¤in de suskunlu¤u flafl›rt›c› olmad›. S›n›rl› say›daö¤rencinin kat›ld›¤› etkinli¤imizde savafl karfl›t› konuflmalar,fliirler, müzik grubu yer ald›. Savafl gündemini gündemdetutmak için Gençlik Evi’nde “Dejavu” ve “Geçemeyeceksiniz”adl› savafl belgesellerini izlettik. Bu çal›flmalar›m›zlaüniversitede savafl› gündemlefltirdik.

Karadeniz’de Mart› Olmak Bülteni

3. y›l›na giren bültenimizi bu y›l da düzenli bir biçimdeç›kart›yoruz. Ç›kt›¤› günden bu yana bir dizi yap›c› elefltiri alanbültenimizi yerel bir yay›na dönüfltürmek çabas›n› harc›yoruz.

Bu noktada yay›n çal›flmam›z, kendi çal›flmam›z›n politik vepratik planda geliflmesiyle paralel bir geliflim süreci yaflad›. ‹lkbafllarda yerel yay›n ç›kartman›n politik bir tak›m söylemlerit›rpanlama oldu¤u gibi bir alg›yla hareket ediyorduk. Bununyanl›fll›¤›n› çok h›zl› kavrad›k. Ancak bu hatadan ç›kal›mderken, yerel yay›n›m›z› özgünlükten uzak, sanki küçük birEkim Gençli¤i gibi ç›kartmaya bafllad›k. Bu sene bafl›ndanitibaren bir format de¤iflikli¤i içersindeyiz. Art›k yerelle dahagüçlü ba¤lar kurabilen, flehrin ve bulundu¤umuz üniversiteningündemlerini tutan bir yay›n ç›kartmaya çal›fl›yoruz. fiimdiyekadar Trabzon fiehir Tiyatrosu yönetmeni, TrabzonKarikatürcüler Derne¤i Baflkan›, Trabzon E¤itim-Sen Baflkan›ile röportaj yapt›k. Karadeniz’de Mart› Olmak yay›n›n›n biziaflan bir mekanizmaya kavuflmas› sorununda da nihayet ad›matt›k. Ancak bu ad›mlar henüz yeni ve olgunlaflm›fl de¤il!

TTrraabbzzoonn’’ddaa ççaall››flflmmaallaarr››mm››zz ssüürrüüyyoorr......

IIssrraarr,, ccüürreett vvee iiddddiiaa iilleeggeelleeccee¤¤ii kkaazzaannaaccaa¤¤››zz!!

Page 25: EG 99. sayı

25

6 Kas›m çal›flmas› ve önümüzdeki dönemingörevleri

6 Kas›m süreci KTÜ’nün ihtiyaçlar› gözetildi¤inde önemli biryerde duruyordu. Birleflik bir zeminin yarat›labilmesi, ortak birkitle çal›flmas› yürütülmesi, kitle ile ba¤lar›n güçlendirilmesi,güçlü bir eylemli süreç örülebilmesi… Bütün bunlar bu 6 Kas›maç›s›ndan yap›lmas› gereken hatta iflaret ediyordu. Bizim 6Kas›m’a yaklafl›m›m›z aç›k ve netti. Biz üniversitede ticarie¤itim gündemi etraf›nda ortak bir çal›flma örülmesindenyanayd›k. Bunun ad› geçen sene KTÜ Ö¤renci Platformu’ydu.Ticari e¤itim karfl›s›nda örülecek çal›flma üniversitedeki egemenapolitik atmosferin k›r›lmas›na vesile olacak ve geçen seneninoldukça s›n›rl› çabalar›yla ortaya ç›kan ilerici güçleri birarayagetirebilecekti.

Bu çerçevede birkaç siyasetle birlikte siyasal gençlikgruplar›na toplant› ça¤r›s›nda bulunduk. Toplant›lar›n tablosuyerelimizdeki gençlik hareketinin tablosunu yeter düzeyde ifadeetmektedir. ‹lk önce gündemler tart›fl›ld›. Bu konuda bir fikirbirli¤i var›ld›. Ancak zaman içerisinde flafl›rt›c› ölçüde apolitikgerekçelerle ayr›flmalar yafland›. Bu, 6 Kas›m süreciçerçevesinde kendimizi elefltirdi¤imiz noktalardan birinioluflturuyor. Zira biz de bu gündem tart›flmalar› içerisinde,›srarla sözkonusu gündemlerin yayg›n ve ortak bir kitleçal›flmas›na konu edilmesi gerekti¤ini vurgulad›k. Ancak pratikad›mlar d›fl›nda somut bir fliar ve hat önermekten uzak durduk.Politik gündemler üzerine h›zl› yürüyen tart›flmalar›n ard›ndan,kitle ile ba¤ kurma sorunu sanki salt bir yöntem sorunuymuflgibi uzun uzun tart›fl›ld›. Ancak masa bafl› tart›flmalar›nard›ndan zaman›n k›salmas›ndan dolay›, “eylemde megafonolup olmayaca¤›na” varan biçimsel tart›flmalar içerisine s›k›fl›ld›.

6 Kas›m sürecinden ilk ayr›flan Ö¤renci Kolektifi oldu.“Ortak çal›flma kültürünün ahlaks›zca zedelendi¤i” gerekçesiyleayr›flan bu ö¤renci grubunun “ahlaks›z” olarak nitelendirdi¤i fley,bir siyasetin 6 Kas›m’a dönük kendi ba¤›ms›z materyallerinikullanmas›yd›. Bu konuda ald›¤›m›z tutumu yinelemeye gerekduymuyoruz. Ajitasyon, propaganda serbestli¤inin bir ilkeoldu¤unu ve biçimsel bir tak›m tart›flmalara konuedilemeyece¤ini ifade ettikten sonra, her siyasal gençlikgrubunun ortaklafl›lm›fl herhangi bir gündem hakk›nda kendiba¤›ms›z çal›flmas›n› örgütleyebilece¤ini vurgulad›k. Ö¤renciKolektifi’ni takiben ÖDP Gençli¤i, birleflikli¤in bozuldu¤unu ifadeederek 6 Kas›m’a kat›lmayaca¤›n› deklare etti.

Geriye kalan bileflen, yani Ekim Gençli¤i, GençlikFederasyonu Derne¤i, YDG, DPG, ÖEP ve Emek Gençli¤iolarak 6 Kas›m’› örgütleme tart›flmalar›na bafllad›k. Bütün busüre zarf›nda Emek Gençli¤i “megafon olursa biz çekiliriz”tutumuna varan geri tutumlar içerisine girdi. Nihayetinde 6Kas›m, flehirde eylemle bitirdi¤imiz bir süreç olarak örgütlemekarar› al›nd›. Ancak araya giren bayram vb. öznel sorunlar›nsonucunda 6 Kas›m eyleminin ön çal›flmas› örgütlenen birforumdan ibaret kald›.

6 Kas›m günü ise eylem olmayacak hatalara sahne oldu.Eylem öncesindeki tart›flmalarda Ekim Gençli¤i olarak bas›nmetnini okuyaca¤›m›z için eylem komitesinde yer almad›k.Eylem komitesi, Gençlik Dernekleri Federasyonu, Kald›raç veDPG’den olufluyordu. Jandarman›n ablukas› alt›nda topland›k.Ablukaya ra¤men 30 kifliydik ve çevrede eylemi seyredenonlarca ö¤renci vard›.

Jandarma bafl›ndan sonuna sald›rgan bir tutum içerisinegirdi. Eylemin gerçekleflmesi engellenmek isteniyordu. Eylemkomitesi ayn› gün akflam flehirde 6 Kas›m stand› aç›laca¤›gerekçesiyle sald›r›ya mahal vermemekten yanayd›. Bunun

anlam› “eylemi yapmamakt›”. Gençlik Dernekleri Federasyonufarkl› bir e¤ilimde olmas›na ra¤men bu e¤ilimi k›ramad›. Biz ise“eylem yap›lmad›¤› taktirde EK’y› tan›mayaca¤›m›z›, ba¤›ms›ztutum alaca¤›m›z›” ifade ettik. Bizim d›fl›m›zda bilefleniçerisinde en net (!) olan Emek Gençli¤i’ydi. “Tan›m›yorsan›z,çekilin gidin!” diyerek, sald›r› karfl›s›nda duyduklar› yo¤unendifleyi d›fla vurdular.

EK oturma eylemine karar verdi. Ancak sa¤l›kl› birbilgilendirme yapmad›. Biz dövizlerimizi açt›k. Dövizleremüdahale olunca da do¤al olarak dövizlerimizi savunduk.Ancak siyasetlerden bize “yapmay›n”, “kapat›n dövizleri” gibimüdahaleler, maalesef jandarman›n gözü önünde yap›ld›.

Kendi ad›m›za, bizim ve Gençlik Derne¤i’nin bu eylemdekitemel hatas›, EK’y› ve di¤er siyasetleri bir kenara b›rakarak,sloganlarla eylemi gerçeklefltirmeyiflimiz oldu. Ancak bu tutumjandarma önünde bize yap›lan kaba müdahalelerin devam›n›yaratacakt›. Ve oldukça zay›f bir tutum ortaya ç›kacakt›. Eylemedair müdahalelerimizin s›n›r›n› da bu kayg›lar çizdi.

Ancak 6 Kas›m süreci alandaki güçleri yenidende¤erlendirmemize de bir vesile oldu. Özellikle eylemalan›ndaki rahat ve lakay›t müdahaleleri, eylem öncesindekigerileten tart›flmalar›ndan dolay› bundan sonra KTÜ’de EmekGençli¤i ile hiçbir platformda ortaklaflmayaca¤›z. GDF d›fl›ndakalan di¤er bileflenlerle ise ortak bir tak›m ifller ve eylemlerörgütlendi¤i ölçüde eylem alan›nda EK’da olmad›¤›m›z taktirdesürecin d›fl›nda kalmay› tercih edece¤iz.

Nükleer santral karfl›t› çal›flmam›z

Nükleer karfl›t› ö¤renciler olarak bafllatt›¤›m›z kampanyay›uzun vadeli olarak ele ald›k. Çal›flmam›z›n hedeflerini,araçlar›n›, planlamalar›n› önümüzdeki haftalarda ayr› birde¤erlendirme konusu yapaca¤›z. fiu an k›sa vadede hedefimizflehri ve üniversiteyi bu konu hakk›nda duyarl› hale getirmek vebir taraflaflma yaratmak.

Çal›flmalara ilk olarak nükleer anketiyle bafllad›k. Anketsonucunda ö¤rencilerin ço¤unun nükleere karfl› olduklar›n›,karfl› olmayan az say›da bir grubun ise ‘ülkenin kalk›nmas› içingerekli oldu¤u ve nükleer teknolojiye sahip olmam›z gerekir’palavralar›na inand›klar›n› gördük.

6 Kas›m eyleminden sonra hem flehirde hem deüniversitede imza kampanyas› bafllatt›k. 2 hafta içinde 1500imzaya ulaflt›k. Önümüzdeki günlerde Meydan Park›’nda imzastand› açaca¤›z. ‹leriki günlerde nükleer santrallerle ilgili panelve seminer düzenlemeyi hedefliyoruz. Bu dönemin sonundaNükleer Karfl›t› Ö¤renciler olarak bas›n aç›klamas› yap›pimzalar›m›z› postahane önünden meclise gönderece¤iz.

2. dönem referandumla insanlara nükleer santrali isteyipistemediklerini soraca¤›z. Daha sonra yapaca¤›m›z büyük biretkinlikle kampanyam›z› sonland›raca¤›z.

Bütün bu metindeki bafll›klar d›fl›nda alan›m›zda ToplumcuMühendislik ve Mimarl›k Ö¤rencileri çal›flmas›n›n merkeziad›mlar›n› da atmaya çal›flaca¤›z.

Amac›m›z karfl›laflt›¤›m›z sorunlar› cüretle aflmas›n› bilmekve gelece¤e emin ad›mlarla yürümektir.

Trabzon Ekim Gençli¤i

Page 26: EG 99. sayı

Kapitalizmin, içine girdi¤i dönemsel krizlerdenkurtularak kâr oranlar›n› yeniden art›rabilmesi için genelçerçevede, tekelleflmenin önünün aç›l›p h›zland›r›lmas›,yeni yerlerin sisteme entegre edilmesi, emek üretkenli¤ininartmas› ve iflgücü fiyat›n›n ucuzlamas› gerekmektedir.1970’ler ile birlikte karfl›m›za ç›kan neo-liberal politikalarekseninde bunlar temel al›narak, sermayenintekelleflmesinin önündeki tüm engellerin kald›r›lmas›, yineküresel sermayenin ihtiyaçlar› do¤rultusunda belirlenenalanlar›n sistematik bir biçimde talan›, son tahlildeburalardan kamunun tümüyle tasfiyesi öngörülmüfltür.

Türkiye’de de kendini bilhassa 12 Eylül ile birliktegösteren neo-liberal politikalar süreci içerisinde GATS tümbu dönüflümlerin temelini oluflturmufltur. GATS ile temelhizmet alanlar› çeflitli kategori ve bafll›klara ayr›larake¤itimden sa¤l›¤a tüm bu kategorilerde “hizmettenyararlanan karfl›l›¤›n› öder” ilkesi hayata geçirilmeyeçal›fl›lmaktad›r. Bunlarla birlikte süreç içerisinde temelalanlarda yaflanan bu dönüflümler, dolays›z olarak bualanlarla ba¤lant›l› meslekleri etkilemektedir.

Bu yeniden yap›land›rma süreci içerisinde mühendislikve mimarl›k da tümüyle sermayenin ihtiyaçlar›na ve devleteliyle denetimine uygun olacak flekilde yenidenyap›land›r›lmakta, buralarda gerekli tasfiye ve tekelleflmesa¤lanarak meslekler içi bir hiyerarfli ve kastlaflmayarat›lmak istenmektedir.

Genel planda meslek ve alanlarda yaflanan budönüflümler, özel olarak mühendislik ve mimarl›ktakarfl›m›za, mesleki yeterlilik-yetkinlik sald›r›lar›/yasalar›olarak ç›kmaktad›r.

“Yetkin De¤il Toplumcu Mühendislik-Mimarl›k”

“... Mühendis-mimarlar olarak bizim toplumsalkimliklerimiz nelerdir? Sadece mesleki kimli¤i ön planaalmak, bizleri di¤er kimliklerimizden soyutlamaz m›?Devletin tan›mlad›¤› ifllevsel konumumuz ile toplumsalkonumumuz çelifliyor mu? Konumumuz emek-sermayeçat›flmas›n›n hangi taraf›ndad›r?...” (TMMOB DemokrasiProgram› ve Demokrasi Kurultay›, 1998, s. 121)

Toplumcu MMÖ çal›flmam›z, önüne koydu¤u politikçal›flma hatt› boyunca kitlelere sürekli olarak bu sorular›yöneltecek, kitlelerin de kendilerine bu sorular› sormas›için müdahalelerde bulunacakt›r.

Kapitalizme, bilimsel verilere dayal› elefltirel biryaklafl›m getirdi¤imizde, karfl›m›za temel olarak emek-sermaye çeliflkisi ç›kmaktad›r. Kapitalist mülkiyetiliflkilerine dayal› bir toplumsal formasyon içinde mühendisve mimar›n konumland›r›lmas› da bu temel çeliflkidenba¤›ms›z olarak ele al›namaz.

Kapitalizm içerisinde iflgücünü satarak geçinenmühendis ve mimarlar, gün geçtikçe sermaye karfl›s›nda iflgüvencesinden yoksun hale gelmektedirler. Mühendislik-mimarl›¤›n icra edildi¤i üretim ve hizmet alanlar› ise yo¤unemek sömürüsü koflullar›n›n hâkim oldu¤u, toplumsalihtiyaçlar›n de¤il, yaln›zca kâr› temel alan sermayeihtiyaçlar›n›n gözetildi¤i alanlar durumundad›r.Mühendislik ve mimarl›k e¤itiminde de, di¤er e¤itimalanlar›nda oldu¤u gibi, temel kayg› sermaye ihtiyaçlar›d›r,tüm yap›land›rma buna göre yap›lmaktad›r. Bu noktadamühendis ve mimarlar›n konumlan›fl›, ya var olançeliflkilerin gerçekte bir “çeliflki” olmad›¤›, emeklesermayenin ç›karlar›n›n uyum içerisinde birlikte varolabilece¤i yönünde olacakt›r, ya da var olan temelçeliflkiyi göz önünde bulundurarak emek ile sermayearas›ndaki çeliflkinin, sermaye ile emekçi mühendis /emekten yana mühendis aras›nda da var oldu¤u yönündeolacakt›r. Mühendislik ve mimarl›k üzerinden yapaca¤›m›zher türlü politik müdahale de, bizim cephemizden herzaman bir taraf›, yani emek taraf›n› ifade edecektir.Çal›flmam›z›n isminin önüne koydu¤u “toplumculuk” s›fat›bu çerçevede hayat bulacakt›r.

26

ÜÜccrreettllii kkööllee,, çç››rraakk mmüühheennddiiss vvee mmiimmaarr oollmmaayyaaccaa¤¤››zz!!

Mesleki yeterlilik/yetkinliksald›r›s›na hay›r!

Bu yeniden yapılandırma süreciiçerisinde mühendislik ve mimarlık datümüyle sermayenin ihtiyaçlarına vedevlet eliyle denetimine uygun olacak

şekilde yeniden yapılandırılmakta,buralarda gerekli tasfiye ve

tekelleşme sağlanarak meslekler içibir hiyerarşi ve kastlaşma yaratılmak

istenmektedir.

Page 27: EG 99. sayı

27

Mesleki yeterlilik sömürüye geçirilenmaskedir!

Bundan önceki süreçlerde mesleki yeterliliksald›r›lar›na ve bilhassa yetkin mühendislik konusuna birhayli de¤inmifl olmam›za ra¤men sürecin geldi¤i sondurumu kabaca irdelemek, yeni dönemde izlenecek politikhat için bizlerin cephesinden gereklidir.

Sermayenin kamusal olan her fleyi özellefltirmeyeçal›flt›¤› y›k›c› bir süreçten geçti¤imizi vurgulam›flt›k.AB’ye uyum alt›nda sürdürülen “Mesleki YeterliliklerinDüzenlenmesi ve Tan›nmas› Hakk›nda Kanun Tasar›s›”görüflmeleri de, “Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu”,“Yabanc›lar›n Çal›flmas› Hakk›nda Kanun” ve “YetkinMühendislik Yönetmeli¤i” de bu süreçle beraber dolays›zbir biçimde karfl›m›za ç›kmaktad›r.

Geçti¤imiz aylarda mecliste kabul edilen “MeslekiYeterlilik Kurumu Kanunu”ndan mühendislik vemimarl›¤›n yan› s›ra tabiplik, difl hekimli¤i, hemflirelik,ebelik, eczac›l›k, veterinerlik ile en az lisans düzeyindeö¤renimi gerektiren ve mesle¤e girifl flartlar› kanunladüzenlenmifl olan meslekler ç›kar›larak, oluflmas›muhtemel tepki biraz olsun azalt›lmak istenmektedir.Ancak temelde sermayenin yönelimi hiç de¤iflmemifldurumdad›r. Bugüne kadar yap›lan müdahalelerin meslekve alanlarda yaratt›¤› sonuçlar flimdiden çok net birbiçimde görülmektedir. Mühendislik-mimarl›k alan›ndakarfl›laflt›¤›m›z Yetkin Mühendislik tart›flmalar› da hemmesleki yeterlilik sald›r›lar›n›n bir parças›n› oluflturmakta,hem de bundan sonraki süreçte yaflanacak de¤iflimleraç›s›ndan bizlere somut fikirler vermektedir.Diplomalardan mühendis unvanlar›n›n ç›kart›lmas›ylayönelimini daha da somutlayan sermaye cephesi,“mühendis-mimarlar›n serbest dolafl›m›” safsatas›ylabirlikte karfl›m›za “akreditasyon zorunlulu¤u”nu daç›karabilmektedir. Çal›flma için önemli olan noktalardanbiri, tüm bunlar›n bütün bir sald›r› zincirin tek tekhalkalar›n› oluflturdu¤u vurgusudur. Bafl›ndavurgulad›¤›m›z gibi bu süreç ayr›ca, çal›flmam›z›n somutpolitik müdahale alanlar›n›n temelini de oluflturacakt›r.

E¤itimde akreditasyon konusunda ilk olarak karfl›m›zaABET gibi uluslararas› sermayenin güdümündekikurulufllar ç›kmaktad›r. Mühendislik-mimarl›k mesle¤ininöncesinde gerekli olan e¤itimin “uluslararas›-evrensel”normlara uydurulaca¤› akreditasyon tart›flmalar›nda temelargüman› oluflturmaktad›r. Buna karfl›l›k Toplumcu MMÖçal›flmam›z cephesinden akreditasyon tart›flmalar›, az öncevurgulad›¤›m›z gibi kendinden menkul bir uygulama olarakele al›nmamaktad›r. Bu yolla, küresel sermayeninbelirleyicili¤inde, kapitalizmin eleman/teknik elemanihtiyac›na uygun olarak arz-talep koflullar› yenidentan›mlanmaktad›r. E¤itim sonras›ndaki mühendislik-mimarl›k uygulamas›nda yetkinlik/yeterlilik tart›flmalar›açanlar cephesinden e¤itim de, bu yolu düzlemek içinakredite edilecektir. Türkiye gibi sanayisinin veteknolojisinin tamamen emperyalizme ba¤›ml› olarak

flekillendi¤i, mühendislik-mimarl›k uygulamalar›n›n buçerçevede çizilen alanlar içersinde tan›mland›¤› birsistemde, e¤itimde eflitlik ilkesinin hiçbir flekildedillendirilemeyece¤i günümüz koflullar›nda, e¤itimdeakreditasyon savunusunun piyasan›n ihtiyaçlar›na dayal›olarak eflitsizliklerin ve emek üzerindeki sömürükoflullar›n›n art›r›lmas›ndan baflka bir ifllev görme olas›l›¤›da bulunmamaktad›r.

“Yetkin mühendislik” kavram›, mühendisler vemimarlar aras›nda her aç›dan bir kastlaflmaya vebölünmeye yol açacakt›r. Daha önceden “uzmanmühendislik” ad› alt›nda öngörülen de¤iflikliklerin birk›sm› süreç içerisinde uygulanmaya bafllam›flt›. Böylecekamu ad›na ve kamu kurumlar› eliyle yap›lmas› gerekenyap› denetimi gibi baz› mühendislik denetimleriözellefltirilerek kâr amac› güden flirketlere devredilmiflti.

AB müzakere süreçleri ile de dolays›z ba¤lant›s› olan“yetkin mühendislik” ile e¤itimin paral›laflt›r›lmas›konusunda da yeni bir ad›m at›lm›fl olacakt›r. Üniversitee¤itimi büyük oranda anlams›zlafl›rken ve e¤itimdekisorunlar da içsellefltirilip kabullendirilmeye çal›fl›l›rken,verilecek kurslar ve sonunda yap›lacak s›navlar ile “aç›kkapat›lacak”t›r. Mutlaka bu kurslar›n ve s›navlar›n hepsi deücret karfl›l›¤› yap›lacakt›r. Böylece hem sermayeninihtiyaçlar›n› karfl›layacak “iyi yetiflmifl elemanlar”sa¤lanacak, hem de s›nav ve kurslar üzerinden yeni bir kârkap›s› aç›lacakt›r.

Yetkinlik/yeterlilik/uzmanl›k tart›flmas›n›nzamanlamas›na iliflkin bir di¤er unsur da artan mühendissay›s› ve bununla iliflkili olarak sermaye cephesindeniflsizli¤in bir süre daha ertelenme ihtiyac›d›r. Gerekli di¤ertüm kriterlerle orant›s›z olarak artan mühendis ve

Page 28: EG 99. sayı

28

mimarlara sürekli yeni mezunlar da eklenince, mühendis-mimar iflsizli¤i kald›r›lamayacak boyutlara ulaflm›flt›r.“Yetkin/uzman” bir mühendis yan›nda yap›lacak stajuygulamas› ile sermayenin istedi¤i ucuz iflgücüçal›flt›r›lmas› yasallaflt›r›lmak istenmektedir. Bu uygulamamühendis ve mimarlar› kendi aras›nda bölerek bir yandanyetkin olmayan mühendisleri “ara teknik eleman” statüsüneindirmekte, di¤er yandan da sermaye aç›s›ndan her daimgerekli olan iflgücü fiyat›n›n ucuzlat›lmas›nda aktif roloynamaktad›r.

Yetkin mühendisli¤i ve uzmanlaflmay› savunanlar buuygulamalar›n, e¤itim sisteminden kaynaklananeflitsizlikleri bir ölçüde giderece¤ini ve mühendislerin-mimarlar›n iflsizlik sorununa çözüm için somut bir ad›mat›lm›fl olaca¤›n› söylemektedirler. Bizler aç›s›ndançal›flmada vurgulanmas› gereken bir di¤er önemli vurgunoktas› da e¤itim verilece¤i temel yerin üniversiteoldu¤udur. Sistemin, e¤itimden bafllayarak oluflturdu¤ueflitsizli¤in, yetkin, uzman, yeterli, profesyonel, sertifikal›,vb. mühendislik-mimarl›k tan›mlar›yla tescillenmesi,mühendis-mimarlar›n büyük ço¤unlu¤unun, piyasa vesömürü koflullar›na terk edilmesi anlam›na gelmektedir.Sorunlara bütünsel bir bak›flla yaklaflarak, kayna¤›na inmekve çözmeye çal›flmak yerine, var olan eflitsizli¤ikabullendirmeye çal›flan bir yaklafl›m, toplumcu MMÖçal›flmam›z›n her alanda mahkûm ve teflhir edece¤i biryaklafl›m olacakt›r.

Yine bu kapsamda karfl›m›za ç›kacak olan bir di¤erkavram da “meslek içi e¤itim”dir. Bafltaki tart›flmalarlailgili olarak söyledi¤imiz “e¤itim verilece¤i temel yerüniversitedir” sözü asl›nda burada da geçerli olmaktad›r.Günümüz kapitalist mülkiyet iliflkileri içerisinde ne kadar›gerçekleflece¤inden ba¤›ms›z olarak, üniversiteler e¤itimsürecinde ve sonras›nda mühendislik-mimarl›¤a dair çeflitliuygulamal› ve teorik mesleki e¤itimleri de vermekleyükümlü olmal›d›rlar. Meslek içi e¤itim uygulamalar› dabu aç›dan öncelikli olarak e¤itim kurumlar› taraf›ndan tümmühendis ve mimarlara paras›z ve eflit koflullardasunulmal›d›r. Tabi burada, mevcut koflullarda söz konusue¤itim “meslek içi” olunca meslek odalar› da dolays›zolarak bu sürece dâhil olmaktad›rlar. Ancak meslek odalar›taraf›ndan verilecek olan meslek içi e¤itim de tümmühendis ve mimarlara eflit ve paras›z olarak sunulmal›d›r.Aksi halde meslek odalar›n›n paral› bir hizmet olarak bellidar kontenjanlarla sunduklar› meslek içi e¤itimler de,“mesleki yeterlili¤in s›nanmas›na yönelik s›navlar” da, hemmühendis ve mimarlar aras› eflitsizli¤i art›racak hem desorunun daha da çetrefilleflmesini sa¤layacakt›r.

Çal›flman›n özgün alanlar› ve bafll›klar›

Toplumcu MMÖ çal›flmas› nas›l ki müdahale edece¤itüm alanlarda kitleleri “toplumculuk” üzerindentaraflaflt›rmaya çal›flacaksa, bu perspektif TMMOB ilegenel planda kurulacak iliflkilerde de, ö¤renci komisyonlar›üzerinden yap›lacak çal›flmalarda da kendini gösterecektir.

Birçok politik tutum aç›s›ndan ele ald›¤›m›zda, do¤as›gere¤i heterojen bir yap›ya sahip olan TMMOB, meslekiyeterlilik ve yetkin mühendislik konular›nda da ayn›muhteva sahip bulunmaktad›r. Bakt›¤›m›zda yetkinmühendislik taraftarlar›, “yetkin mühendis”lerin bütünyap›lar›yla di¤er mühendislerden farkl› bir yerekonulmas›n› ve TMMOB'un buna göre yenidenyap›lanmas›n› hedeflemektedirler. Bunun sonucu olarak“uzman mühendislik-mimarl›k”, “yetkin mühendislik” gibibafltan beri kastlaflmac› uygulamalara bu kesim taraf›ndanverilen önem artmaktad›r. Düne kadar mühendis say›s›ndabir fazlal›k olmad›¤›n› savunan TMMOB yönetimi, art›kçok fazla mühendis mezun edilmesinden flikâyetetmektedir. Bu “ani” görüfl de¤iflikli¤inin TMMOB'unbugüne kadar tafl›d›¤› muhalif kimli¤inden çok fleygötürece¤i kesindir. Toplumcu MMÖ çal›flmas› meslekiyeterlilik sald›r›lar›na geçit vermeyece¤inden bahsederken,ayn› zamanda karfl›s›na ç›kan›n “ oda yönetimleri”olmas›na tak›lmadan, bu muhalefeti sürdürmeye devamedece¤ini de aç›kça ifade etmifl olmaktad›r.

Mühendislik ve mimarl›k mevcut koflullarda, mühendisve mimarlar›n mesleki formasyonlar›n›n oluflmas›nakaynakl›k eden mühendislik-mimarl›k e¤itimi, mühendislikve mimarl›¤› icra eden mühendisler ve mimarlar ilemühendislik ve mimarl›¤›n icra edildi¤i üretim ve hizmetalanlar›n›n bütünselli¤i içinde ele al›nabilmelidir. TMMOBda, bu alanlar› birbirinden ay›rmadan, buralara yönelikbütünlüklü politikalar üretebilmelidir. E¤itimin heranlamda eflit ve paras›z olmas› yönünde mücadeleyürütmek, sermaye için de¤il toplum için yürütülecekmühendislik-mimarl›k hizmetlerinin hayata geçirilebilmesiiçin e¤itimde var olmas› gereken kriterleri belirlemek, buanlamda tüm eksikliklere müdahale edebilmekTMMOB’un yapmas› gerekenler aras›ndad›r.

Sistemin, eğitimden başlayarakoluşturduğu eşitsizliğin, yetkin, uzman,

yeterli, profesyonel, sertifikalı, vb.mühendislik-mimarlık tanımlarıylatescillenmesi, mühendis-mimarların

büyük çoğunluğunun, piyasa ve sömürükoşullarına terk edilmesi anlamınagelmektedir. Sorunlara bütünsel bir

bakışla yaklaşarak, kaynağına inmek veçözmeye çalışmak yerine, var olan

eşitsizliği kabullendirmeye çalışan biryaklaşım, toplumcu MMÖ çalışmamızın

her alanda mahkûm ve teşhir edeceği biryaklaşım olacaktır.

Page 29: EG 99. sayı

Sermayenin ihtiyaçlar› do¤rultusunda mesleklerde yaflananyeniden yap›land›rma ve dönüflüm uygulamalar›n›n mühendislik-mimarl›k alan›nda özgünleflmifl bir aya¤› olan YetkinMühendislik sald›r›s›na karfl› “Yetkin de¤il toplumcu mühendisolaca¤›z!” fliar›n› yükseltmeye devam ediyoruz.

Avc›lar’da dönem bafl›ndan itibaren afifllerle, ozalitlerle,bildirilerle bu gündemin teflhirini yapmaktay›z. Hafta bafl›ndanitibaren de 6 Aral›k günü düzenledi¤imiz “Yetkin Mühendisliknedir, ne de¤ildir?” bafll›kl› panelin çal›flmas›n› yürüttük. Panelekonuflmac› olarak Makine Mühendisleri Odas› ‹stanbul fiubesieski baflkan› Mustafa Aral ve ‹stanbul Üniversitesi MühendislikFakültesi Ö¤retim Üyesi O¤uz Gündo¤du kat›ld›.

Panel, bir arkadafl›m›z›n yapt›¤› aç›l›fl konuflmas›yla bafllad›.Aç›l›fl konuflmas›nda panelin kapsam› çizildi. YetkinMühendislik sald›r›s›n›n arka plan›na de¤inildi ve bugün “yetkinde¤il toplumcu mühendis” olmak gereklili¤i üzerinde duruldu.Konuflman›n ard›ndan O¤uz Gündo¤du’nun, mühendislikünvan›n›n kald›r›lmas› ve bunun yans›malar› üzerine konufltu.Bugün yaflananlar›n AB uyum sürecinde ortaya ç›kandayatmalar›n karfl›s›nda tutum al›namamas›n›n oldu¤unuvurgulad›.

Mustafa Aral konuflmas›na mühendislik mesle¤iningeliflimini anlatarak bafllad›, “Üniversitelerdeki e¤itiminyetersizli¤ini gerekçe gösterenler, mühendislik e¤itimi al›nmas›gereken yerin üniversiteler oldu¤unu unutmamal›, buradakie¤itime dönük müdahaleler yap›lmas› gerekti¤ini gözard›etmemeliler. Bu uygulamalar Amerika ve ‹ngiltere gibi ülkelerine¤itim anlay›fl›n›n yans›mas›d›r ve sadece teknik mühendisyetifltirmeye dönüktür. 17 A¤ustos depremini örnek vermekteler.Orada yeni mezun de¤il, en az 15 y›ll›k mühendislerin yapt›¤›binalar y›k›lm›flt›r. Bu bilgi eksikli¤i de¤il, bilgininuygulanmamas›d›r. TMMOB burada misyonunu hat›rlamal›,bilgi ölçmenin görevi olmad›¤›n›, yap›lan ifli denetlemekleyükümlü oldu¤unu unutmamal›d›r” dedi.

Sunumlardan sonra tart›flma k›sm›nda, bu yasalarlasermayeye ucuz ifl gücü yarat›lmak istendi¤i, ‹MO’nungerekçelendirmesinin bofla düfltü¤ü, üniversitelerde e¤itiminnitelikli hale getirilmesi gerekti¤i, uzmanlaflma olarak gösterilenbu sürecin sonunda yap›lan s›nav›n genel bilgiyi ölçmeyeyönelik olmas›n›n çeliflki oldu¤u, yetkin mühendisli¤in farkl›bölümlerde karfl›m›za ç›kan mesleki yeterlilik uygulamalar›n›nbir aya¤› oldu¤u vurguland›.

Yaklafl›k ikibuçuk saat süren panele 30 kifli kat›ld›. Panelinön sürecinde tan›flt›¤›m›z arkadafllar›n yasa tasla¤› vemühendislik e¤itimi üzerine tart›flmak istemeleri üzerineönümüzdeki hafta bir toplant› gerçeklefltirece¤iz.

Avc›lar Toplumcu Mühendislik Mimarl›k Ö¤rencileri

Toplumcu MMÖ çal›flmam›z›n temel müdahaleve çal›flma alanlar›ndan biri olan TMMOB da, dahaönce vurgulad›¤›m›z gibi tutum ald›rmaya vetaraflaflt›rmaya çal›flaca¤›m›z bir alan olarakönümüzde durmaktad›r. Birçok zaman dayand›¤›“yasall›k” s›n›r›n› ve ufkunu aflan/zorlayan tutumlaralabilen, kendini “mesleki demokratik kitle örgütü”olarak tan›mlayan TMMOB, bundan sonrakisüreçlerde de örgütlülü¤üne ve bu örgütlülü¤ündayand›¤› politik bilince sahip ç›kabilmelidir.Geçmiflin demokratik çizgisini, birçok alan› için,koruman›n ötesinde, yeni dönemde emekten yanabir örgüt olarak iflçi s›n›f› ve emekçilerle iliflkilerinigüçlendirebilmelidir.

Ö¤renci komisyonlar›n› da içine alan birperspektif ile TMMOB üzerinden yapaca¤›m›ztart›flmalarda inflaat mühendisli¤i, yak›n dönem için“özel” bir yere oturmaktad›r. TMMOB bünyesindeyap›lan “yetkin mühendislik” tart›flmalar›nda ‹MOyönetimi bayra¤› en önde götürenlerin bafl›ndagelmektedir. 10 Eylül 2006 tarihi itibariyle “ Yetkin‹nflaat Mühendisli¤i Yönetmeli¤i” resmi gazetedeyay›mlanarak yürürlü¤e girmifl bulunmaktad›r. Buba¤lamda, bilhassa üniversiteler içerisinde, inflaatmühendisli¤i alan› çal›flmam›z›n yo¤unlaflmas›gereken yerlerin de bafl›nda gelmektedir. Bu hiçbirflekilde di¤er alanlarda yürütülecek çal›flmay›önemsizlefltirmemektedir. Ancak sald›r›n›n en yal›nve somut haliyle yafland›¤› bu alan özel biryo¤unlaflmay› da gerekli k›lmaktad›r. Toplamçal›flmam›z içerisinde bütüne yönelikörgütleyece¤imiz panellerin, forumlar›n vekullanaca¤›m›z anket, bildiri, afifl gibi materyallerinyan› s›ra, Mart 2007’de gerçekleflecek ‹MOÖ¤renci Üye Kurultay›’na yönelik bir imzakampanyas› bu süreç içerisinde tan›mlanabilmelidir.

Sonuç olarak önümüzdeki süreç içersindeToplumcu MMÖ çal›flmas›, söz konusu alanlara,çizmifl oldu¤umuz çerçevedeki bütünsellikiçerisinde ve daha örgütlü bir tarzda müdahaleedecektir. Kullanaca¤› materyallerden izleyece¤ipolitik hatta kadar örgütlülü¤ünü, yerellerinözgünlüklerini göz ard› etmeden, merkezi plandayapaca¤› tart›flmalarla daha da güçlü k›lacakt›r.Önüne koydu¤u “toplumcu” s›fat›n›n bilinciylemühendislik ve mimarl›k alan›nda da birtaraflaflt›rma yaratarak, emek-sermaye çat›flmas›ndaemekten yana mühendislik ve mimarl›k için yönverici olacakt›r.

Toplumcu Mühendislik Mimarl›k Ö¤rencileri

29

Yetkin Mühendislik:Sömürüye geçirilmifl

bir maske!

Page 30: EG 99. sayı

Birleflik bir politik hedeften yoksun,yerel parçal› mücadeleler

Gençlik mücadelesinin oldukça s›n›rl› olanaklarla, sermayenin sald›r›lar›karfl›s›nda mevzi direnifller örgütledi¤i bir dönemi geride b›rak›yoruz. Ticarileflene¤itimin sonuçlar›na karfl› anlaml› tepkilerin örgütlendi¤i dönem boyunca, gençliküniversitelerde yayg›n bir hak ve özgürlükler mücadelesi ile faflist sald›r›lara karfl›anlaml› eylemler örgütledi.

Tüm anti demokratik uygulamalar, bask› ve soruflturmalar gençlik mücadelesiniy›ld›rmad›¤› gibi, bir dizi yerelde, özellikle de alan›n özgün gündemleri ile birleflik birsüreç örülebildi¤i koflullarda, ortaya ç›kan bask›c› uygulamalar sürecin h›zlapolitikleflmesinin önünü açm›flt›r. Nitekim YTÜ’de süregiden yemekhane boykotu vesoruflturma karfl›t› çal›flmalar, Çukurova Üniversitesi’ndeki soruflturma ve sald›r›süreci ile iç içe ifllenen referandum çal›flmalar›, bu sürecin belli bafll› örnekleri olaraktan›mlanabilir.

Dönemin bafl›ndan bu yana ortaya ç›kan tüm bu olumlu tablo henüz sermayenintopyekûn sald›r›lar› karfl›s›nda gençli¤in kitlesel ve birleflik mücadelesini örebilecek birkapsam ve hedeften yoksun bulunmaktad›r. Hâlihaz›rdaki bu politik zay›fl›k sürecin bubiçimde devam etmesi halinde ortaya ç›kan olanaklar›n yeterince güçlü sonuçlaroluflturmas›n› engelleyecektir. Bu aç›dan denilebilir ki bugünün gençlik mücadelesininen temel sorunlar›ndan birisi politik hedef yoksunlu¤udur.

6 Kas›m süreci bu aç›dan var olan yetersizlikleri tüm aç›kl›¤› ile gözler önünesermifltir. 6 Kas›m sürecini önceleyen eylemler ve bunlar›n yaratt›¤› olanaklar etkili birpolitik ba¤ ve süreklilik içerisinde eylem alanlar›na tafl›namam›fl, bu durum ise 6Kas›m’› gençli¤in hareketli kesimlerinden önemli ölçüde kopartm›flt›r. Buna karfl›ortaya konulan anlaml› çabalar ise henüz istenilen sonuçlar› oluflturmaktan uzakt›r.

Bu tabloyu de¤ifltirmek, gençli¤in birleflik ve kitlesel mücadelesini örmek, aç›k kisermayenin sald›r›lar›n› tan›mlamay› ve bu sald›r›lar karfl›s›nda bütünsel bir politikmücadele hatt› örmeyi zorunlu k›lmaktad›r. Bu baflar›labildi¤i koflullarda yerellerdeortaya ç›kan anlaml› olanaklar politik, pratik ve örgütsel olarak gençlik mücadelesininbütünsel olanaklar›na dönüfltürülebilir.

Bask› ve zor sermayenin gençlik karfl›s›ndaki korkusunun göstergesidir!

Bugün sermayenin sald›r›lar›n›n arka plan›na bak›ld›¤›nda topyekûn bir iktisadi vesiyasal dönüflüm süreci karfl›m›za ç›kmaktad›r. Sald›r›lar›n tüm öteki yanlar› ise ancakbu temelde tan›mland›¤› ölçüde bir zemine oturabilmektedir. Anti demokratikuygulamalar, soruflturma ve hukuk terörü, faflist bask›lar ise birer neden de¤il, busald›r› dalgas›n›n sonuçlar›d›r.

Son dönemde gençli¤in sorunlar› geçmifl dönemlerle k›yaslanamaz bir biçimdederinleflmifltir. Son 5 y›l içerisinde özellikle AB uyum yasalar› çerçevesinde ç›kart›lanyasalar e¤itim sistemini bir bütün olarak piyasaya ba¤lam›fl, genifl gençlik y›¤›nlar›n›ngelecek umutlar›n›n son k›r›nt›lar›n› da yok etmifltir. Ancak tek bafl›na yok olangençli¤in sistem içi umutlar› de¤ildir. Sermaye genifl gençlik y›¤›nlar›n›n ihtiyaçlar›n›dönemsel olarak dahi karfl›layabilme olana¤›ndan yoksun oldu¤u için, sald›r›lar›n›görülmemifl biçimde yo¤unlaflt›racakt›r.

GGeennççlliikk ggeelleeccee¤¤iinnee ssaahhiipp çç››kk››yyoorr!!....

Sermayenin kölesi, diplomal› iflsiz olmayaca¤›z!

Bugünün gençlikmücadelesi yöntemselplanda derin bir çelişki

yaşamaktadır.Sermayenin

saldırılarının vedönüşümlerinin

yoğunlaştığı temel biralan olarak geleceksorunu orta yerde

duruyorken, gençlikmücadelesi içerisinde

belki de en az tartışılansorunların başında busorun gelmektedir. Hal

böyle olduğu sürecesermaye saldırılarınıyoğunlaştırmakta,ancak bu alandabütünsel bir tepki

ortaya çıkamamaktadır.Güncel plandaki

sorunlara karşı verilenmücadele ise sermayenin

hedeflediği ve adımadım uygulamaya

başladığı dönüşümlerlebütünlüklü

tartışılamadığı içindir kigençlik mücadelesinin

politik ve birleşikmücadelesinin

olanaklarızayıflamaktadır.

Page 31: EG 99. sayı

Soruflturma terörünün kapsam› ve yayg›nl›¤›n›, kitlesel birgençlik mücadelesinin geliflimini engellemek için sermayenin biry›ld›rma operasyonu olarak tan›mlamak yerinde olacakt›r.Soruna iliflkin elbette birçok neden s›ralanabilir; ancak sermayeortaya koydu¤u sald›r›lar›n sonuçlar›n› bilmekte, buna uygun birhaz›rl›k yapmakta, kitlesel bir gençlik muhalefeti büyümeden,sorunun önünü almak istemektedir. Bu aç›dan soruflturmaterörü hem oldukça bilinçli bir tercihin, hem de gençlikkarfl›s›ndaki umutsuzlu¤un bir göstergesi olarakde¤erlendirilmelidir. Sermayenin son dönem elinde tek silaholarak bask› ve terör kalm›flt›r. Bask› ve terörün arkas›nda isederin bir korku ve umutsuzluk var. Bugün sermaye düzeninintek umudu ve halihaz›rdaki avantaj›, bu tablonun devrim lehinede¤ifltirilemiyor, ortaya ç›kan olanaklar›n kitlesel birmücadelenin etkin birer arac›na dönüfltürülemiyor olmas›d›r.

Bugün sermayenin sald›r›lar› karfl›s›nda bütünsel bir gençlikpolitikas› oluflturmak öncelikli olarak sermayenin sald›r›lar›n›nyönü ve hedeflerini tan›mlamay› zorunlu k›lmaktad›r. fiukadar›n› söyleyebiliriz ki bugün karfl›m›zda tümüyle politikleflmiflbir karfl› devrimci sald›rganl›k bulunmaktad›r. Soruflturmac›ö¤retim görevlileri, rektörler, polis ve ÖGB’ler, aç›lansoruflturmalar, tak›lan kameralar, yasaklanan flenlikler,gerçekleflen faflist sald›rlar neredeyse tek bir merkezdenkoordine edilen bir karfl› devrimci kuflatmay› ifade etmektedir.Sald›rganlar›n üzerlerinde üniforma m›, yoksa cübbe mi oldu¤uöze iliflkin bir de¤ifliklik oluflturmamaktad›r. Sald›r› bütünlüklübir sermaye sald›rganl›¤›d›r ve gençli¤in gelecek ve özgürlükistemine yönelmifltir. Ayn› bütünlükte, hedefli bir gençlikmücadelesi karfl›s›na dikilmedi¤i koflullarda ise artarak veyayg›nlaflarak devam edecektir.

Sermayenin sald›r›lar›n› yo¤unlaflt›rd›¤› alan: Gençli¤in gelecek sorunu

Bugünün gençlik mücadelesi yöntemsel planda derin birçeliflki yaflamaktad›r. Sermayenin sald›r›lar›n›n vedönüflümlerinin yo¤unlaflt›¤› temel bir alan olarak geleceksorunu orta yerde duruyorken, gençlik mücadelesi içerisindebelki de en az tart›fl›lan sorunlar›n bafl›nda bu sorungelmektedir. Hal böyle oldu¤u sürece sermaye sald›r›lar›n›yo¤unlaflt›rmakta, ancak bu alanda bütünsel bir tepki ortayaç›kamamaktad›r. Güncel plandaki sorunlara karfl› verilenmücadele ise sermayenin hedefledi¤i ve ad›m ad›muygulamaya bafllad›¤› dönüflümlerle bütünlüklü tart›fl›lamad›¤›içindir ki gençlik mücadelesinin politik ve birleflik mücadelesininolanaklar› zay›flamaktad›r.

Üniversiteler bugün geçmiflte oldu¤undan daha yo¤un birgeleceksizlik sorunu ile karfl› karfl›yad›r. Kitlesel olaraküniversite mezunlar›n› bekleyen iflsizlik, genifl gençliky›¤›nlar›n›n sistem içi umutlar›n› günden güne tüketmektedir.

Üniversite sistemi ‘70’lerden bu yana temel bir dönüflümsüreci yaflamaktad›r. Uluslararas› alanda farkl› co¤rafyalarafarkl› dönemlerde tafl›nan bu dönüflümler, emperyalist kapitalistsistemin hedefledi¤i neo-liberal dönüflümlerin dolays›z biryans›mas›d›r. Bu konu Ticari E¤itime Karfl› GençlikKoordinasyonu’nun son toplant›s›nda flöyle özetlenmifltir:

“Ülkedeki neo-liberal dönüflümler e¤itim alan›n› bir bütünolarak sermayenin ihtiyaçlar›na göre yeniden düzenlemektedir.Ticari e¤itim uygulamalar› güncel planda yayg›nlaflm›fl, buuygulamalar›n sonucu olarak gençlik e¤itimin kalitesi ve niteli¤i

!...

mayenin kölesi, › iflsiz olmayaca¤›z!

31

Page 32: EG 99. sayı

günden güne düflerken öte yandan ise e¤itim süreci bir bütünolarak piyasan›n de¤iflen ihtiyaçlar›na göre yenidentan›mlanm›flt›r.

“Bu dönüflümlerin do¤al sonuçlar› olarak bölümler veüniversiteler sermayenin ihtiyaçlar› do¤rultusunda yenidenyap›land›r›lm›fl, e¤itim alan› yar› kamusal bir alan olaraktan›mlanarak paral› e¤itim uygulamalar› yayg›nl›k kazanm›flt›r.

“Bugün bir dizi sosyal bölüm anlamlar›n› yitirirken, teknikeleman ihtiyac› günden güne artmaktad›r. Tam da bu nedenleyüksek ö¤retim bilimsel bir e¤itim süreci olmaktan ç›karaksermayenin ihtiyaçlar› do¤rultusunda teknik eleman yetifltirenbir alan haline getirilmektedir.

“E¤itim alan›nda yaflan›lan bu dönüflümler sisteminyaflad›¤› bütünsel dönüflümlerin d›fl›nda ele al›namaz. Zira neo-liberal politikalar y›llard›r uygulanmakta, bu uygulamalar ülkegenelinde çok yayg›n bir alanda hayat bulmaktad›r. Kamununtasfiyesi ve sosyal bölümlerin tasfiyesi, özellefltirmeler ve e¤itimalan›ndaki piyasalaflma bütünsel bir neo-liberal sald›r›n›nayaklar›n› oluflturmaktad›r.

“Sistemin yaflad›¤› bu dönüflümler e¤itim süreci içerisindeve sonras›nda gençli¤i bir bütün olarak iflsizlik ve geleceksizliksorunu ile karfl› karfl›ya b›rakmaktad›r. Y›llard›r ad›m ad›mdevam eden bu süreç sermaye devletinin son y›llardaki ABuyum yasalar› çerçevesinde att›¤› ad›mlarla daha genifl birkapsam ve yayg›nl›k kazanm›fl bulunmaktad›r.” (Ticari E¤itimeKarfl› Gençlik Koordinasyonu 3. Toplant›s› Sonuç Bildirgesi)

Tüm bu neo-liberal sald›r› dalgas› e¤itim alan›n› bir bütünolarak piyasan›n denetimine açm›flt›r. Türkiye’de bu süreçyetmifllerin ortas›nda bir sermaye politikas› olarak ortayakonulmufltur. (Yetmifllerin ortas›nda kurulan YÖK, yaflam flans›birkaç ay olmas›na karfl›l›k, bu dönüflümleri hayata geçirmeyihedeflemifltir). Ancak sermayenin bu politikay› hayatageçirebilece¤i uygun politik ve iktisadi zemin ancak ‘80 faflistaskeri darbesinin yaratt›¤› koflullarda ad›m ad›moluflturulabilmifltir. Elbette ki faflist darbe siyasal ve iktisadisürecin rotas›n› belirlemifl, buna uygun dönüflümleri sistematikbir biçimde ortaya koymufl, oluflturdu¤u bask› ve terör ayg›t› ilebu ad›mlar› sorunsuz bir biçimde hayata geçirmeye çal›flm›flt›r.

Ad›m ad›m ilerleyen bu süreç 90’lar›n ortas›nda sistemli birpolitika haline gelmifl ve bugün e¤itim sisteminde yaflanansorun ve dönüflümlerin nedenini oluflturan temel etkenolmufltur. Bugün genifl gençlik y›¤›nlar›n›n gelecek sorununundü¤üm noktas›n›, iflte bu neo-liberal iktisadi dönüflümleroluflturmaktad›r.

fiimdi çeflitli bafll›klarla bu dönüflümün gençli¤i bir bütünolarak nas›l bir geleceksizlik sorunu ile karfl› karfl›ya b›rakt›¤›n›tan›mlamaya çal›flal›m:

AA)) SSoossyyaall bbiilliimmlleerriinn ttaassffiiyyeessii,, bbööllüümmlleerr vveeüünniivveerrssiitteelleerr aarraass›› iiflflbbööllüümmüü::

Bugün yaflan›lan geleceksizlik sorunu e¤itim sistemindekipiyasa eksenli dönüflümlerin dolays›z bir sonucudur. Budönüflümler öncelikli olarak sosyal bilimler ve teknik bilimleraras›nda temel bir iflbölümü ve farkl›laflma ortaya ç›karm›flt›r.

`Seçkin' ö¤retim hedefi, araflt›rmay› e¤itimden kopartan vegünümüzde K›ta Avrupas›n› da etkisine alan Anglo-Amerikanüniversite anlay›fl›n›n bir ifadesidir. "Anglo-Amerikandünyas›nda üniversiteler, art›k, büyük oranda uygulamal› do¤abilimlerinin ve daha küçük oranda uygulamal› 'sosyal bilimler'intahakkümünde, pazar ekonomisine hizmet eden kurumlar"haline gelmifltir. Bu yönelimin do¤al sonucu ise sermayeninihtiyaçlar›na göre araflt›rma ve “bilimsel” çal›flma yapan birkurumda, sosyal bölümlerin kendi anlamlar›n› yitirecekleridir.Bugün sosyal bölümlerin piyasan›n talebine göre flekillenen bir

e¤itim süreci içerisinde hiçbir anlam› kalmamaktad›r. Teknikbilimler h›zla prestij kazan›rken, sermaye aç›s›ndan ani birkazanç alan› oluflturmayan felsefe, sosyoloji vb. bölümleranlamlar›n› yitirmektedirler.

Bu ilk dönüflümün dolays›z sonucu sosyal bilimler alan›n›nbir bütün olarak geleceksizlik ve iflsizlik sorunu ile karfl› karfl›yakalmas› olmaktad›r.

BB)) KKaammuunnuunn ttaassffiiyyeessii vvee ssöözzlleeflflmmeellii,, ssttaajjyyeerr,, üüccrreettlliivvbb.. ççaall››flflmmaa kkooflfluullllaarr››::

Kapitalizmin kâr oranlar›n› artt›rmak için alaca¤› temelönlemlerden biri, iflgücü fiyatlar›n›n düflürülmesini sa¤lamakt›r.Bu dönüflümlerle tekrar karfl›m›za ç›kan sözleflmeli statüsü veperformansa dayal› esnek çal›flma, bu yönelimin bir baflkaifadesidir.

Kamu Personeli Kanunu tasar›s› ile bafllayan meslekleralan›ndaki yeniden yap›land›rma sürecinde taslak elefltirilerneticesinde Devlet Memurlar› Kanunu tasar›s› olarakde¤ifltirilmifltir, ancak içerik yönünden temel anlamda birde¤ifliklik olmam›flt›r. Taslak sa¤l›k, ulafl›m, güvenlik, biliflim vee¤itim gibi hizmetlerde sözleflmeli çal›flmay› içermektedir.Bununla birlikte birçok hizmet alan›nda çal›flanlar memurstatüsünden ç›kar›larak y›ll›k sözleflmelerle çal›flt›r›lacaklard›r.Özellikle ö¤retmenlerle birlikte hekimlere ifl güvencesi olmadanperformansa dayal› olarak esnek çal›flma zorunlulu¤ugetirilmektedir.

Bu aç›dan genifl gençlik kitleleri bugün esnek çal›flmakoflullar› ile düflük ücretli köleler haline gelmektedir.

CC)) MMeesslleekkii aallaannllaarr››nn ddöönnüüflflüümmüü:: MMeesslleekkii yyeetteerrlliikklliilliikkssaalldd››rr››ss››

Meslek ve alanlar özellikle 2000 y›l›ndan bu yana yenidentan›mlanmaya bafllanm›fl ve bu alanda önemli nitelikseldönüflümler gerçekleflmifltir. 2000-2001 döneminde ortayaç›kan formasyon hakk›n›n gasp›, avukatl›k s›nav›, uzmanmühendislik ve mimarl›k, aile hekimli¤i uygulamal› sermayeninihtiyaçlar› do¤rultusunda ifl ve meslek alanlar›n›n yenidentan›mlanmas›n› öngören bafll›ca sald›r›lard›. Sermayenin busald›r› dalgas› o dönemden bu yana hukuksal ve iktisadi plandaad›m ad›m ilerledi.

Mesleki yeterlilik sald›r›s› ile temelde piyasan›n ihtiyaçlar›

32

Adım adım ilerleyen süreç 90’larınortasında sistemli bir politikahaline gelmiş ve bugün eğitimsisteminde yaşanan sorun ve

dönüşümlerin nedenini oluşturantemel etken olmuştur. Bugün geniş

gençlik yığınlarının geleceksorununun düğüm noktasını

neo-liberal iktisadi dönüşümleroluşturmaktadır.

Page 33: EG 99. sayı

33

do¤rultusunda eleman ihtiyac›n›n karfl›lanmas› üzerindentan›mlanmakta, buna ek olarak e¤itim sürecini daha genifl birzamana yayarak bu alan üzerinden yeni bir piyasa oluflturmay›ve genç kölelerden ve iflsizlerden oluflan bir orduya sahipolmay› amaçlanmaktad›r.

Tart›flmalar›n arka plan›na bak›ld›¤›nda yetkinleflmek,akredite olmak gibi kavramlara sevimli gösterilmeye çal›fl›lan busald›r›, 4 y›ll›k lisans e¤itimi sonras›nda ek sömürü alanlar› -sözleflmeli çal›flma, staj- ve sermayenin belirleyicili¤inde -tart›fl›lan kurum sermaye temsilcilerinin a¤›rl›k oluflturdu¤u birkurum olacakt›r- ve onun ihtiyaçlar›na yan›t veren bir yetkinli¤ihedeflemektedir. Son dönem lisans diplomalar›ndan ç›kart›lanmühendistir, mimard›r gibi ibareler, bu düzenlemelerin ad›mad›m karfl›m›za ç›kmaya bafllad›¤›n› aç›k bir biçimdegöstermektedir.

Mesleki yeterlilik tek bafl›na bir yasal düzenleme de¤il,mesleki alanda ve e¤itim alan›ndaki sermaye eksenlidönüflümlerin güncel bir k›l›f›d›r. Mesleki yeterlilikgerekçelendirilmesi içerisinde ifade edilen niteliksizmühendisler, dilekçe bile yazamayan hukukçular, e¤itimci olarakkendini gelifltirmekten uzak ö¤retmenler, anti demokratik, antibilimsel ve piyasalaflm›fl e¤itim sisteminin bir sonucudur. Buanlam› ile sorunun kayna¤› olanlar yeni sald›r›larla sorunuçözmek iddias› ortaya atmaktad›rlar. Bu sermayenin bildikikiyüzlü politikas›ndan baflka bir fley de¤ildir.

Bugün sermaye sosyal bilimler alan›n› bir bütün olaraktasfiye süreci ile karfl› karfl›ya b›rakt›¤› için bu sald›r›n›n a¤›rl›kl›sonuçlar› teknik bilimler alan›nda kendi sonuçlar›n›oluflturacakt›r. Mesleki yeterlilik sald›r›s›n›n arka plan›ndamesleki alanlarda derin bir hiyerarfli ve tekelleflme oluflmas›hedeflenmektedir. (TMMOB bürokratlar›n›n yetkin mühendisli¤idestekleyen tutumunun anlam› da budur). Art›k 4 y›ll›k lisanse¤itimi mühendis, mimar ve avukatl›k mesle¤ine sahipolabilmek için yeterli olmayacakt›r. S›nav, sertifika vb.uygulamalarla yeni mezun mühendis, mimar ve avukatlarsermayenin ücretli köleleri haline gelecek, düflük ücretli köleceçal›flma koflullar›na maruz kalacaklard›r.

Sald›r›n›n öncelikli sonuçlar›ndan birisi mesleki alanlar›yeniden tan›mlamak olmaktad›r. Art›k 4 y›ll›k lisans e¤itimininkendisi teknik eleman yetifltiren bir biçimde kurgulanmaktad›r.Üniversiteler sermayenin ihtiyaçlar›n› karfl›layacak “mühendis”teknisyenler yetifltireceklerdir. (‹nflaat Mühendisleri Odas›’n›nuygulamaya bafllad›¤› yetkin mühendislik yönetmeli¤inde,inflaat mühendisli¤i 5 ayr› bölüme ayr›larak bu bölümlerüzerinden uzmanlaflma hedeflenmektedir).

Sermayenin kölesi, diplomal› iflsizolmayaca¤›z!

Bugün böylesine kapsaml› bir sald›r› karfl›s›nda gençli¤insusma flans› bulunmamaktad›r. Bize tüm bu sald›r›larladayat›lan diplomal› iflsizliktir. Sermayenin ücretli köleleri olarakkölece yaflam koflullar›d›r. Tüm bu sald›r› süreci sermayeninbildik ikiyüzlü politikalar› ile karfl›m›za ç›kmaktad›r. Bir taraftanticarileflen e¤itim e¤itim sisteminin niteli¤ini düflürürken, öteyandan ise suçlu bizler ilan edilerek kölece yaflam koflullar›na,düflük ücretli çal›flmaya, uzman elemanlar›n ç›raklar› olarakçal›flmaya zorlamaktad›r. Gençli¤in bu sald›r›y› kabul etmesimümkün de¤ildir, gelece¤imize sahip ç›karak sermayenin bubütünlüklü sald›r›s›n› bofla düflürmek için mücadele etmeliyiz.

Bu konuda yine Ticari E¤itime Karfl› Gençlik Koordinasyonutoplant›s›na baflvuraca¤›z:

“Gençlik mücadelesi içerisindeki tüm güçler bu bütünlüklüsald›r›lar karfl›s›na birleflik ve örgütlü bir biçimde ç›kmal›d›r. Bu

sald›r›lar karfl›s›nda gençlik, gelece¤ine sahip ç›kmal› vemesleki yeterlilik sald›r›s› ve bu sald›r› ile paralel olana sermayeeksenli politikalar› püskürtmek için etkin bir karfl›t güç halinegelmek zorundad›r. Zira yak›n dönemde yayg›nlaflan ve sondönem mesleki yeterlilik sald›r›s› ile bir üst aflamaya ç›kart›langeleceksizlefltirme sald›r›s›n›n bu ölçüde rahat ve pervas›z birbiçimde hayata geçirilmesinin en önemli olana¤›, gençli¤in busald›r›lar karfl›s›nda anlaml› bir tepki ortaya koyamam›flolmas›d›r.

“Yeni dönem gençlik hareketi gelecek sorununu etkin birbiçimde ifllemek zorundad›r. Zira sermayenin sald›r›lar›n› buölçüde sistematik ve sürekli hale getirdi¤i bir alana dairsöylenecek her söz ortaya konulacak her çaba yeni dönemgençlik mücadelesi aç›s›ndan belirleyici olacakt›r.

“Gençlik hareketi gençli¤in sorun ve ihtiyaçlar›na yan›t verenbir politik süreç oluflturmakta ciddi bir k›s›rl›k yaflamaktad›r. Buk›s›rl›k afl›lmad›¤› gençlik hareketi hedefli bir politik zemindegenifl gençlik y›¤›nlar›n› harekete geçirmeye çal›flmad›¤› ölçüdevar olan sorunlar›na aflma flans›na sahip olmayacakt›r.

“Bugün bu hedef oldukça aç›kt›r. Gençli¤in gelecek sorunuve bu çerçevede mesleki yeterlilik sald›r›lar› yeni dönem gençlikhareketinin temel gündemleri olmak zorundad›r. Sermayeninonca politik yaklafl›m ve sald›r› oluflturdu¤u bir alanda gençlikmücadelesinin etkili bir karfl› durufl örememesi genifl gençliky›¤›nlar› ile buluflma kanallar›n› kendi elleri ile kapatmas›anlam›na gelecektir.

“Bugün gençlik yüzünü gelece¤e dönmeli, gelece¤ine sahipç›kmal›d›r. Ancak bu temelde halihaz›rdaki kapsaml› sald›r›dalgas› yan›tlanabilir ve sermaye politikalar› karfl›s›nda politikbir gençlik muhalefeti örülebilir. Bu nedenle gençlik mücadelesiiçerisindeki tüm özneler somut sald›r›lar karfl›s›nda etkili vebirleflik bir karfl› durufl örmek sorumlulu¤u ile karfl› karfl›yad›r.”(Ticari E¤itime Karfl› Gençlik Koordinasyonu 3. Toplant›s› SonuçBildirgesi)

Bu bir ça¤r›d›r... Gençli¤in gelecek sorununu birleflik vekitlesel bir mücadele olana¤›na dönüfltürme ça¤r›s›d›r. Bugüntüm siyasal gençlik gruplar›, mesleki örgütlenmeler, sendika veDKÖ’ler, kulüp ve topluluklar, bu ça¤r›m›z›n dolays›zmuhataplar›d›rlar. Sorun hepimizin sorunudur ve ancak birleflikbir mücadele içerisinde etkin sonuçlar›n› oluflturabilecektir.

Bugün sözleflmeli çal›flma koflullar›na karfl›, formasyonhakk›n›n gasp›na karfl›, avukatl›k s›nav›na karfl›, yetkinmühendislik sald›r›s›na karfl› bir araya gelen ve bu sorunlarakarfl› mücadele etmeye çal›flan hiç de az›msanmayacak birgençlik kitlesi bulunmaktad›r. Sald›r›n›n kapsam› ve bütünlü¤üdüflünüldü¤ünde, tüm bu mücadelenin ortak bir politik hedeftebirlefltirilebilmesi ve sermayenin karfl›s›nda etkili bir karfl› duruflhaline dönüfltürülmesi ertelenemez bir sorumluluktur.

Bizler bafllatt›¤›m›z kampanya çal›flmas› ile ilk ad›m›at›yoruz. Ülkenin bir ucundan di¤erine kadar genifl gençliky›¤›nlar›n›n gelece¤ine sahip ç›kmas›, güncel sald›r›larkarfl›s›nda birleflik bir mücadele hatt› örmesi için yayg›n birçal›flma süreci bafllataca¤›z. Hedefimiz aç›k, sermayenin busald›r›lar›n› geri püskürtmek ve gelece¤imize sahip ç›kmak.

Gençlik hareketinin yaflad›¤› sorunlara çözüm oluflturmakiçin çabalamak bugün devrimci önderlik sorununun dü¤ümnoktas›n› oluflturmaktad›r. Bu aç›dan önümüzdeki süreç gençlikiçerisinde dinamik bir politik faaliyetin örülece¤i bir süreçolacakt›r. Bu baflar›labildi¤i, politik ve hedefli bir gençlikmücadelesi ortaya ç›kart›labildi¤i koflullarda, kazanan bir bütünolarak gençlik hareketi olacakt›r.

Page 34: EG 99. sayı
Page 35: EG 99. sayı

Yetkinlik ve mesleki yeterlilik tart›flmalar› ile mühendislik ve mimarl›k ö¤rencileribugünden gelece¤i düflünmek durumunda kald›. Bireysel kurtulufl umutlar›n› dahikarartan bu yeni sald›r› dalgas› ile yeni mezun mühendis-mimarlar›n ve flu anö¤renim görenlerin “bir ev, bir araba, güzel bir aile” üzerine kurulmufl tüm hayallerisars›lacak. Üniversiteden mezun olmak için “her fleyden” uzak durmas› ö¤ütlenmifl,üniversiteli solcular hakk›nda önceden uyar›lm›fl ve “siyaset” kelimesinden “öcü” gibikorkmas› ö¤retilen üniversite ö¤rencileri dün kar›flmad›klar› siyasetin asl›nda hayatlar›oldu¤unu bu tasar› ile anlamaya bafllad›lar.

Gençli¤in bilinen gelecek(sizlik) sorunu, gençlik hareketinin temel sorunudurumunda. Tüm bu sald›rlar esas itibariyle mesleklerin yeniden tan›mlanmas›üzerinden flekilleniyor. 17 A¤ustos depreminin tüm sorumlulu¤unun yüklendi¤imühendis ve mimarlar, hem kendi mesleklerini kaybetme hem de tafl›d›klar› tümtoplumsal sorumluluklardan soyundurulma tehlikesi ile karfl› karfl›ya b›rak›lm›fldurumdalar. GATS anlaflmas› menfleili sald›r›lar, ciddi bir alan› da beraberindedo¤uruyor. fiu an için YÖK, TMMOB, Sanayi Bakanl›¤› gibi kurumlar bu dönüflümlerinoluflturaca¤› alan›n kayma¤›na talip durumda. Yak›n zamanda gündeme gelen‹MO’nun Yetkin Mühendislik Yönetmeli¤i ile a盤a ç›kan tart›flmalarda ABemperyalizminin bizim gelece¤imiz üzerinde oynad›¤› oyun aç›ktan teflhir olmaktad›r.Ayr›ca y›llarca emekten yana saf tuttu¤unu söyleyen TMMOB bünyesinde baz›odalar, bu konuda aç›ktan bir taraf tutmufl ve yetkin mühendislik tart›flmalar›ndasermaye çevrelerini aratmayacak bir çal›flma bafllatm›flt›r. Sermayenin sald›r›lar›n›karfl› mühendislerin haklar›n› koruyacak ve “insanl›k için bilim” fliar›n› yükseltecek birörgütlülük ihtiyac›n›n bu biçimiyle daha da yak›c› sorun haline geldi¤i aç›kt›r.

Gelinen yer sald›r›n›n boyutlar›n› ortaya koymaktad›r. Amaç dört y›ll›k e¤itimihiçlefltirmek ve sonras› için sermayenin ihtiyac›na uygun bir yap›sal dönüflümün altyap›s›n› yasalarla oluflturmakt›r. Bu bir yandan mezun olan mühendislerin köleceçal›flma koflullar›na mahkûm edilmesi anlam›na gelirken, di¤er yandan sürekli e¤itimve yetkinlik güzellemelerine konu olan sürecin bizzat kendisi e¤itimin metalaflmas›n›neden olacakt›r. Kapitalistler aras› rekabet h›zla sürdü¤ü ölçüde teknoloji ve üretimorganizasyonundaki de¤iflimler ayn› zamanda sermayenin istihdam etti¤i elemanlar›nda sürekli olarak bu de¤iflime ayak uydurmas› ve daha da kötüsü rekabet sürecindeayn› ifli daha az kiflinin yapmas›na yönelik teknikler gelifltiriliyor. Kabaca ortaya ç›kangerçek, sermayeye teslim edilen bizim gelece¤imiz oluyor.

Üniversiteler ö¤renci ve ö¤retmenden ibaret bir kuruma dönüfltü¤ü ölçüde ö¤rencikitlesi de giderek asosyalleflmekte, hem kendine hem de yaflad›¤› dünyayayabanc›laflmakta. Yaflad›¤› bu yabanc›laflmay› aflabilmesi, kendine çizdi¤i ve ilerdeyaflamay› düflündü¤ü hayat›n asl›nda olmad›¤›, “gelecek” denilen fleyin kiflinin iradesid›fl›nda parayla al›n›p sat›lan bir fley oldu¤unu anlad›¤›nda olacakt›r. Kapitalisttoplumda tüm bireyler gibi mühendis de temel üretim iliflkileri içinde yer almakdurumundad›r. Hatta mühendis sahip oldu¤u yetenekler ve bilgi sayesinde üretimindevaml›l›¤›n› sa¤layan kimli¤iyle kapitalizm için vazgeçilmez öneme sahiptir. Bumühendisin ve mimar›n emek ve sermaye aras›nda süren çeliflkinin tam ortas›ndakendine bir yer seçme zorunlulu¤unu dayatmaktad›r. Mühendis ve mimar bu tercihibilinçli bir taraflaflman›n ürünü olarak yapmak durumundad›r. Ancak yaflanacakdönüflümler bu tercihleri temelden sarsacak bir niteliktedir. ‹flte bu taraflaflmada bizkendimizi tan›mlarken “sermaye için de¤il toplum için bilim” diyoruz. Henüz yolunbafl›nda olsak da mühendislik ve mimarl›k ö¤rencileri aras›nda bir tarafoluflturabilmek için kendimize “toplumcu” ad›n› verdik.

35

Kapitalist toplumdatüm bireyler gibi

mühendis de temel üretimilişkileri içinde yer almak

durumundadır. Hattamühendis sahip olduğu

yetenekler ve bilgisayesinde üretimin

devamlılığını sağlayankimliğiyle kapitalizm için

vazgeçilmez önemesahiptir. Bu mühendisin

ve mimarın emek vesermaye arasında sürençelişkinin tam ortasında

kendine bir yer seçmezorunluluğunu

dayatmaktadır. Mühendisve mimar bu tercihi

bilinçli bir taraflaşmanınürünü olarak yapmak

durumundadır.

Yetkin de¤il toplumcumühendis/mimar olaca¤›z!

Page 36: EG 99. sayı

A-Yüksek Ö¤retime ‹liflkin Egemen Bak›fllar

1- Yüksekö¤retim üzerine yap›lan konuflmalarda üç farkl› e¤ilimle karfl›karfl›yay›z. Muhalif yaz›n için yüksek ö¤retim dendi¤inde ilk akla gelen YÖK vedolay›s›yla 1980’de YÖK’ün de kurulufluna yol açan askeri darbe oluyor. Bu hakl› birnedene sahip olmakla birlikte, köprünün alt›ndan oldukça çok su akt›. Bugünyaflanan gerçekli¤i sadece askeri darbe, YÖK üzerinden aç›klama hakl› olmaklabirlikte, olsa olsa fazla kolayc›l›k oluyor. Asl›nda bu tarz bir kolayc›l›¤› destekleyenve yer yer muhalif renklere bürünen aç›klamalar, analizin merkezine devletiyerlefltirip oradan vatandafl ve kimli¤e varan aç›klamalara yöneliyor. Asl›nda devlet-birey üzerinden sorunlara bakan ve devleti kendine özgü bir de¤iflken olarak elealan ve tarihsel olarak liberal diye tan›mlad›¤›m›z ele al›fllar, her geçen gün daha biregemen dil haline geliyor. Hem de bu dil nedense sol liberal olarak tan›mlanan birkesim taraf›ndan gerçeklefltiriliyor. Bu e¤itim alan›nda daha da bir öneme sahip.

2- Di¤er yandan çok daha fazla güncel ve Türkiye’ye özgü bir tart›flma ise laikve anti laikler aras›nda gerçeklefliyor. Hükümet ile YÖK aras›nda a盤a ç›kangerginlik tam da buradan kaynaklan›yor. Asl›nda bu tart›flmalardaki dilebakt›¤›m›zda, yüksekö¤retime iliflkin ideolojik ve sembolik dünyaya iliflkinaç›klamalar yer yer yukar›da iflaret etti¤imiz devlet-toplum ya da bireytan›mlamalar›nda farkl›l›klar a盤a ç›ksa bile, e¤itimin niteli¤inin ne olmas›na iliflkinyap›sal dönüflüme iliflkin vurgularda önemli benzerlikleri saptayabiliriz. Nedirbenzerlik diye soracak olursak, YÖK’ün eski baflkan› Kemal Gürüz’ün iki farkl›raporu ya da yeni YÖK Stratejisi ile AKP hükümetinin Milli E¤itim Bakanlar›’n›ntaleplerine bakmak yeterli olacakt›r. S›kça kullan›lan ifadelerin; misyon, vizyon,uluslararas› rekabet, etkinlik, performans kriterleri, uluslararas› akreditasyon gibiiflletme disiplininden ödünç al›nan kavramlar oldu¤unu görürüz. Asl›nda laik ve anti-laik güncel farkl›l›klara karfl›l›k, YÖK’ün haz›rlad›¤› Türkiye’nin Yüksekö¤retimStratejisi raporunda iflaret edilen ve Avrupa Birli¤i’nde oluflturulmaya çal›fl›lanAvrupa Yüksekö¤retim Alan›na yönelik tespitlerde ortakça önemli ortak tav›r al›fllarvard›r. Gerek YÖK’ün ve gerekse hükümetin günü birlik eylemlilikleri de¤il de uzunerimli çabalar›na bak›flta flu ifadenin temel belirleyicili¤e sahip oldu¤unu görüyoruz:“Küreselleflen dünyada birleflerek ve geniflleyerek tek bir pazar ve tek bir blokhalinde <<dünyan›n en rekabetçi bilgi tabanl› ekonomik gücü>> olmay› hedefleyenAvrupa, bu hedefin odak noktas›nda yer alan üniversitenin sorunlar›na ciddi olarakancak 1990’l› y›llar›n ortas›ndan itibaren e¤ilmeye bafllam›flt›r.” Bu bak›fl aç›s›ndarekabet önemli bir yere sahip iken, e¤itim özellikle yüksek ö¤retimde bu kavramdanhareketle yeniden tan›mlan›yor. Her iki aç›klama tarz›, verili güç iliflkilerinintan›mlad›¤› s›n›rlad›¤› alan içinde hareket ediyor. Bu e¤ilimin bütünsel olarak iflaretettiklerini bir arada de¤erlendirdi¤imizde günümüzde e¤itimde önemli ve yeni biryap›sal de¤iflimin efli¤inde ve hatta içinde oldu¤umuzu söyleyebiliriz. Bu de¤iflimiaç›klamadan önce bir baflka aç›klamaya ve e¤ilime daha yak›ndan bakmam›zgerekiyor.

3- Bir di¤er bak›fl aç›s› e¤itimde gerçekleflen dönüflümün sermayenin bu alan›metalaflt›rmas› ve bu alana yat›r›m yapmas› temelinde biçimleniyor. Bu aç›klamaoldukça do¤ru bir aç›klama ve uzun y›llar bu süreci iflaret edip deflifre etmek içinkullan›ld›. Gerçekten de 1980’lerin sonlar›ndan itibaren egemen ideolojik ortamda,e¤itimin kamusal mal olup-olmad›¤› tart›flmas›n› iki önemli sonucu olmufltu. ‹lkolarak kamu bütçesinde her geçen y›l üniversitelere ayr›lan pay azal›rken, di¤eryandan diploma pazarlama kurumlar› olarak özel üniversitelerin (sözde karamaçlamayan vak›f üniversiteleri) say›s›nda art›fl olmufltur. Bu sürecin yaratt›¤› e¤ikdüzlem, kamu üniversitelerinden kar amaçl› özel üniversitelere büyük bir beyingöçünün gerçekleflmesine yol açt›. Ama di¤er yandan e¤itimde metalaflma veticarileflme e¤ilimleri devam etmekle birlikte, günümüzde bizzat bu de¤iflimindeverdi¤i itki ile yüksek ö¤retimde yeni-yap›sal bir dönüflüm yaflamakta oldu¤umuzubelirtmemiz gerekiyor.

36

A. Huxley’in Cesur YeniDünyası’nda insanlarLondra Kuluçka veŞartlandırmaMerkezinde üretilirler.Cemaat, Özdeşlik veİstikrar temelslogandır. Günümüzdedaha yaratıcı birteknik, ama bizlerikötümserliğe iten ise,insanların kendikendilerini başkalarıiçin üretmesidir. Buortamda mühendisolmak zor ama insankalmak çok daha zor.

Yüksek Ö¤retimde Yap›sal Dönüflüm:‹nsan Mühendis mi, Yoksa...

Fuat Ercan

Page 37: EG 99. sayı

37

B- ‹stihdam Politikalar› ile E¤itim Politikalar›Kesifliyor: ‹nsan-mühendisten, mühendis-

insana

4- Son bir y›l içinde Türkiye’de yüksek ö¤retim sorununugündemine alan raporlar arka arkaya ç›kmaya bafllad›. Arkaarkaya toplant› ve seminerler düzenleniyor. Raporlar›n veseminerlerin temel yönelimini a盤a ç›karan en önemli gösterge:Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakan› Murat Bafleskio¤lu ile MilliE¤itim Bakan› Hüseyin Çelik’in birlikte poz vermeleri, ayn›konular› iflaret etmeleridir. Bu birlikteli¤in yan› s›ra, T‹SK,SEDEF, TUS‹AD, TÜRKONFED gibi sermayeyi temsil edenörgütlerinin, arka arkaya gerçeklefltirilen konferans ya datoplant›lar›nda istihdam politikalar› ile e¤itimi efl zamanl› elealan aç›klamalar yap›yorlar. Etkinlik, verimlilik ad›na yenidüzenlemeler talep ediyorlar. Asl›nda Türkiye Direktörü AndrewVorkink'in Hacettepe Üniversitesi'nde yapt›¤› "Türkiye'de E¤itimReformu" bafll›kl› konuflmas›nda: “Küresel rekabet her zamankigibi mükemmel olmasa da, örne¤in serbest ticaret henüz adilticaret haline gelmemifltir, yine de düflüncelerin rekabeti hiçbirzaman bu denli güçlü olmam›flt›. Ülkelerin kendilerine sormalar›gereken birinci soru art›k ne kadar s›naî kayna¤a sahipolduklar› de¤il, iflgücünün ne kadar e¤itimli oldu¤udur. Bunagöre, ülkelerin gelir seviyelerine dayal› olarak aralar›ndameydana gelen ayr›m art›k ayn› zamanda e¤itim ehliyetlerinedayal› olarak toplumlar aras›nda bir ayr›m haline gelmifltir.Yüksek e¤itim düzeyine sahip ülkeler dünyada yaflam standard›bak›m›ndan önde gelmektedir. Bugün anlataca¤›m fley, Türke¤itim sisteminin Türkiye’nin AB’de ve küresel olarak rekabetetmek için ihtiyaç duydu¤u e¤itimli iflgücünü yetifltirecekdurumda olup olmad›¤›d›r.” (vurgular bana ait) Bu ifadedensak›n yine DB ya da d›flar›dan birileri bizlere müdahale anlam›ç›kart›lmas›n, bu al›nt›y› Türkiye’de kapitalizmin geldi¤i aflamay›iflaret eden bir kurumun süreci daha do¤ruyu iflaret etti¤i içinburaya aktard›k. T‹SK’in, yani sermayenin kendi taleplerini enaç›k flekilde iflaret etti¤i Konfederasyonun Milli E¤itim Bakanl›¤›ile düzenledi¤i konferansta (4-5 May›s 2004), KonfederasyonBaflkan› Refik Baydur, “ülkemizde nüfus bask›s› yaflan›rken,mevcut iflsizlikle mücadeleyi kaybetmemek için, meslek e¤itimiverilen gençlere ve hayat boyu ö¤renim süreci içindeki herbireye, ekonominin yani iflletmelerin talep etti¤i niteliklerinkazand›r›lmas› gerekti¤ini” (vurgular bana ait) ifade etmifltir.Ayn› toplant›da Bakan Baflesgio¤lu: “genç iflgücünün bir avantajteflkil etti¤ini, ancak bu nüfusun mesleki e¤itiminin ve istihdamedilebilirli¤inin çok önemli oldu¤unu, insan kaynaklar›nayat›r›m›n önceliklerimizin bafl›nda gelmesi gerekti¤ini, niteliksiznüfus ile dünya rekabet yar›fl›nda baflar›l› olmam›z›n mümkünolamayaca¤›n›” belirtti. (vurgular bana ait)

Ayn› toplant›da Bakan Hüseyin Çelik: “e¤itim-istihdam”dengesini sa¤layacak, yaflam boyu e¤itimi destekleyecekçal›flmalara yönelinece¤ini belirterek, ifl dünyas›n›n ihtiyaçlar›nacevap verecek iflgücü yetifltirilmesinin önemine de¤indi vee¤itim müfredatlar›n›n iflgücü piyasas› ihtiyaçlar›na göre gözdengeçirilmesi gerekti¤ini ifade etti. Bu aç›klan›p-detayland›r›lmas›gereken bu vurgulardan sonra flunu aç›kça ifade edebiliriz:yüksek ö¤retimde oldukça önemli bir yap›sal de¤iflimgerçeklefliyor. Bu de¤iflim e¤itimin metalaflmas› veticarileflmesinin, yani sermayenin bir kesiminin somut ç›karlar›ile biçimlenen e¤itimin metalaflmas›na yönelik talepler, bu günbir gerçeklik ve ideoloji olarak e¤itim ile istihdam politikalar›n›nbirlefltirilmesi biçiminde sermayenin geneli için istenen bir biçimalm›flt›r.

C- Yap›sal De¤iflime ‹liflkin ‹puçlar›

Burada detayland›ramazsak bile yap›sal ve tarihsel süreçiçinde gerçekleflen e¤itime iliflkin flu bileflenleri bir arada elealmam›z gerekiyor. a-) Kamusal olarak e¤itime, özellikleyüksekö¤retime kaynak aktar›m›nda azalma, b-) E¤itimi yat›r›malan› olarak gören sermayenin bir kesimi, e¤itimin metalaflmas›ve ticarileflmesi c-) Kapitalizmim yap›sal olarak sürekli biçimdeartarak üretti¤i iflsizlik d-) ‹fl dünyas›n›n artan rekabetortam›nda nitelikli, daha do¤rusu esnek ve farkl› donan›mlarasahip emek-gücü talebi, e-) Yaflam boyu e¤itim ya da süreklie¤itim. Bu dört talep karfl›s›nda bireyler, ö¤renciler sürekliolarak okul sürecinde ve okul sonras›nda kendilerine yat›r›myaparak sertifika ve benzeri donan›mlarla ifl bulma kayg›s›n›tafl›yorlar. Bu kayg›lar liberal dünyan›n befleri sermaye diyeadland›rd›¤› kendi gelece¤ine yat›r›m yapma anlam›na geliyor.Kendine yat›r›m ve ifl dünyas›nda kendi niteliklerini artt›rmaö¤rencileri içine alan zorunluluklar haline getirilirken, buzorunluluk sermaye için talepleri do¤rultusunda sürekli yenidenbiçimlendirilecek emek-gücü anlam›na geliyor.

Türkiye’de bu de¤iflimin en belirgin biçimde yetkinmühendislik tart›flmalar›nda a盤a ç›kt›¤›n› görüyoruz. Dört y›lboyunca verilen bilgiyi yeterli bulmay›p, yeniden yetkinlik içinçabalara girmek. Bu bir yandan mezun olan mühendisleri uzunbir süre daha kötü ve ucuz koflullarda çal›flt›r›lmas› anlam›nagelirken, di¤er yandan bu yetkinli¤i kazand›rma sürecinin bizzatkendisi e¤itimin metalaflmas›n› derinleflmesine neden olacakt›r.Kapitalistler aras› rekabet h›zla sürdü¤ü ölçüde, teknoloji veüretim organizasyonundaki de¤iflimler ayn› zamandasermayenin istihdam etti¤i elemanlar›n da sürekli olarak bude¤iflime ayak uydurmas›n› ve daha da kötüsü rekabetsürecinde ayn› ifli daha az kiflinin yapmas›na yönelik teknikler(re-engineering) gelifltiriliyor. Yaflam boyu e¤itileceksinizkendinizi, ama bu kiflinin kendisi ile do¤rudan ilgili e¤itim de¤iltabiî ki ifl dünyas›n›n taleplerine yönelik e¤itimdir.

Ama bu anlat›lanlar sadece Türkiye’de gerçekleflmiyor.Fransa’da geçenlerde büyük pat›rt› koparan yeni yasa da (ilk iflsözleflmesi-CPE) tam bu mant›kla gerçeklefltirilmiflti.Kapitalizmin bugün geldi¤i nokta, e¤itim kanal› ile insanlar›ninsan olmadan önce mühendis ya da iktisatç› ya da iflletmeciyapma tekniklerine yönelmifltir. ‹nsan›n estetik ve tarih bilincesahip bütün özellikleri, ifl dünyas›n›n taleplerincebiçimlendiriliyor ya da daha kötüsü d›flar›da b›rak›l›yor. ‹nsanolan mühendis de¤il, mühendisli¤i insanl›¤›n›n önüne koyaninsan.

A. Huxley’in Cesur Yeni Dünyas›’nda insanlar LondraKuluçka ve fiartland›rma Merkezinde üretilirler. Cemaat,Özdefllik ve ‹stikrar temelslogand›r. Günümüzdedaha yarat›c› bir teknik,ama bizleri kötümserli¤eiten ise, insanlar›n kendikendilerini baflkalar› içinüretmesidir. Bu ortamdamühendis olmak zor amainsan kalmak çok dahazor.

Page 38: EG 99. sayı

‹MO taraf›ndan haz›rlan›p 10 Eylül 2006 tarihinde resmi gazetede yay›nlanan “Yetkin ‹nflaat Mühendisli¤i Yönetmeli¤i” yenimezun olacak mühendis adaylar›n›n ço¤unu kurtlar sofras›n›n içine atacak. fiimdilerde birço¤umuzun gelece¤i, planlar› vehayalleri üzerine bir karabasan gibi çöken bu yönetmelik üzerine konuflmak istersek, beraberinde uluslararas› birtak›manlaflmalardan, yasalardan, politikalardan söz açmak gerekecek. Bu yüzden önce zincirin ilk halkas›n› oluflturan GATSantlaflmas›na bir parça de¤inmek gerekiyor.

Bilindi¤i gibi GATS, yani Hizmet Ticareti Genel Anlaflmas› Uruguay turu olarak adland›r›lan 8. çok tarafl› ticaret görüflmelerisonucunda 1 Ocak 1995 tarihinde imzaland›. Anlaflma ülkeler aras›ndaki karfl›l›kl› hizmet al›flverifllerini tarif etmektedir. Yanihizmetlerin piyasaya aç›lmas›, hizmet ticaretinin serbestlefltirilmesidir. Hizmetlerden kastetti¤imiz: mimarl›k, mühendislik, ulafl›m,tar›m, elektronik, elektrik, haberleflme, su, belediye hizmetleri, e¤itim, sa¤l›k, turizm, finans, muhasebe vb. 11 ana ve birçok altsektördeki hizmetlerdir. GATS anlaflmas› 1995’te imzalanmas›na ra¤men 10 y›ll›k bir uyum sürecinden sonra kesin yürürlü¤egirmesi kabul edilmifltir. Yani 2005’in bafl›ndan itibaren bu anlaflman›n flartlar› uygulanmaya, anlaflma dâhilinde çeflitli de¤iflimlerve dönüflümler yap›lmaya bafllanm›flt›r.

Bu noktada somutta karfl›m›za meslek ve alanlardaki dönüflümler, mesleki yeterlilik, yabanc›lar›n çal›flmas›, yetkin inflaatmühendisli¤i yönetmeli¤i ç›k›yor. Tek bir cümle ile söylemek istersek, gelece¤imiz elimizden al›nmaya çal›fl›l›yor.

fiimdi yetkin inflaat mühendisli¤i yönetmeli¤ine k›saca de¤inelim. Yönetmeli¤in amac› ‹MO taraf›ndan flu flekilde aç›klanm›fl; meslek bilgisi, deneyim birikimi ve etik anlay›flla belli bir olgunluk

düzeyine eriflmifl olan inflaat mühendislerinin tespitini ve belgelenmesini amaçlayan bir yetkin inflaat mühendisli¤i düzenininoluflturulmas› ve bu düzenin iflleyifl ilkelerinin belirlenmesi.

Buradan flunu anl›yoruz ki, üniversiteler art›k iyiden iyiye ifllevsizleflmifltir. Ayr›ca üniversitede verilen e¤itimin bir geçerlili¤iyoktur. Peki bu noktada üniversitenin misyonu art›k neye evrilmifltir? Kafam›zda oluflan ilk soru iflareti budur.

Yönetmeli¤i irdelemeye devam etti¤imizde 3 ana bafll›k gözümüze çarp›yor. Birincisi yap›lmas› zorunlu olan 3 ila 5 y›laras›ndaki staj, ikincisi staj sonunda girilmesi zorunlu olan s›nav, üçüncüsü ise al›nmas› yine zorunlu olan e¤itim.

fiu birkaç sat›rl›k cümle bile karfl›m›zda yeni sömürü ve rant kap›lar›n›n aç›lmak üzere oldu¤unu gösteriyor. Yönetmeli¤in 6.maddesinin 1. f›kras›nda staj zorunlulu¤u aç›klan›yor. Maddeye göre, en az befl y›l süreyle, yetkin mühendis belgesine sahipmühendisler gözetiminde gerçeklefltirilmifl mühendis deneyimine sahip olmak ve bu hizmetleri belgelemek gerekiyor. Ayn›maddenin 2. f›kras›nda ise bu sürenin yüksek lisansta dört, doktorada üç y›l oldu¤u vurgulan›yor.

Bu maddeden anlad›¤›m›z, yeni mezun olacak biz genç mühendislerin, ki art›k mühendis demek de pek do¤ru olmuyor, çünküYÖK karar›yla diplomalar›m›zda ünvanlar›m›z olmayacak, eme¤i üzerinden bir sömürü oluflacak. Ama y›llar› bulan bu stajsömürüsünün ard›ndan art›k mühendis olaca¤›m›z› san›yorsak büyük bir yan›lg› içerisine girmifl oluruz. Çünkü ard›ndan da birs›nav çilesi ç›kageliyor. Çoktan seçmeli sorulardan oluflan s›nav, Yetkin Mühendislik Kurulu taraf›ndan düzenleniyor vede¤erlendiriliyor.

Bu noktada çoktan seçmeli kelimelerinin alt›n› kal›nca çizmek gerekiyor. Çünkü oldukça tan›d›k bir sistem karfl›m›zdaki, ÖSSgibi bir s›nav›, dershanelerin varl›¤› ile geçmeye çal›flm›fl olan bizlerin, gelece¤imizi elde etmek için bir s›nava daha girmesigerekiyor. Bu da yeni dershanelerin mantar gibi ço¤almas› anlam›na geliyor.

Yönetmeli¤in 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13 ve 14. maddeleri s›nav hakk›nda kendince gereklili¤i üzerindenaç›klamalar yap›yor. S›nav› kazas›z belas›z geçti¤inizde de art›k mühendis olaca¤›n›z›

düflünüyorsan›z tekrar yan›l›yorsunuz. fiimdi de bir tak›m mesleki kurslar› alm›fl vebelgelemifl olman›z gerekiyor. Bu kurslar›n da çeflitli akademisyenler taraf›ndanverilece¤ini düflünürsek neden bu derslerin üniversite ortam›nda verilmedi¤i ya da e¤erveriliyorsa neden tekrar almak gibi bir zorunlulu¤umuz oldu¤u paradoksu ile karfl› karfl›yakal›yoruz. Tabii bir de bu e¤itimin nerede verilece¤i ve nas›l bir ücretlendirmeyi içerece¤imuammas› var ortada.

Sonuç olarak son dönemde bütün meslek alanlar›n da yasalar çerçevesinde ciddidönüflümler sözkonusu. Yak›n zamanda resmi olarak karfl›m›za ç›kan “mesleki yeterlilikkurumu” bu dönüflümlerin bir halkas›yken, di¤er bir halkas› da Yetkin Mühendislik olacak.Tam bu noktada bizlerin yapmas› gereken, yap›lmaya çal›fl›lan tüm bu uygulamalarakarfl› durmak ve gelece¤imize sahip ç›kmakt›r.

Toplumcu MMO gazetesinden al›nm›flt›r

38

Yetkin ‹nflaat Mühendisli¤iYönetmeli¤i üzerine...

Page 39: EG 99. sayı

39

Meslek alanlarınınyeniden

düzenlenmesiyleberaber; mühendislik,

hukuk, eğitim gibialanlarda farklı

biçimlerde ortayaçıkan uygulamaların,

mimarlık alanınayansımalarını son

gelişmelerle daha netgörebiliyoruz.

Mimarl›k hakk›nda kanuntasla¤›n›n anlatt›klar›...

Meslek alanlar›n›n yeniden düzenlenmesiyle beraber; mühendislik,hukuk, e¤itim gibi alanlarda farkl› biçimlerde ortaya ç›kan uygulamalar›n,mimarl›k alan›na yans›malar›n› son geliflmelerle daha net görebiliyoruz.

1995 y›l›nda imzalanm›fl GATS anlaflmas›n›n koflullar› gere¤i ve ABuyum sürecinde, mesleklerin yeniden yap›land›r›lmas› çerçevesinde, baz›düzenlemelerin yap›lmas› gerekti¤ine dikkat çekilirken, bu göreve,haz›rlad›¤› kanun tasla¤› ile Mimarlar Odas›’n›n da talip oldu¤unugörüyoruz.

Mimarl›k Hakk›nda Kanun Tasar›s›’n›n maddelerine geçmeden önce,gerekçelendirilmesini de¤erlendirmek gerekiyor. Gerekçelendirme, kültürelkimlik de¤erlerinden uzaklaflma, göç sonucunda sa¤l›ks›z geliflen kentleflmegibi belli sorunlar tespit edilerek bafll›yor. Tüm bu tespit iflleminden sonraortaya konulan Kanun Tasla¤›nda ise düzenlemeler, sanki tüm bu sorunlar›nkayna¤› yeni mezun mimarlarm›flças›na yap›l›yor. Öncelikle belirtmekgerekiyor: 1999 Marmara Depremi göstermifltir ki, evlerin y›k›lmas› hiç deyeni mezun mimar mühendislerin deneyimsizli¤i yüzünden olmam›flt›r.Yalova’da çöken binalar›n pek ço¤unun yap›m›n› üslenmifl olan Yüksel‹nflaat’›n çal›flanlar›n›n, 15–20 y›ll›k, kariyer sahibi mimar ve mühendislerolmas›, flirketin dan›flman›n›n ODTÜ’nde profesör olmas›, sorunun deneyimde¤il kâr h›rs› oldu¤unu aç›kça ortaya koymaktad›r.

Di¤er bir gerekçe, e¤itim sisteminin yetersizli¤i, buna ba¤l› olarak bue¤itim sisteminden ç›km›fl olanlar›n bilgisizli¤i olarak gösterilmektedir.E¤itim sisteminin yetersizli¤i konusundaki tespit her ne kadar do¤ruysa da,buna çözüm olarak ortaya koyulan tasar›n›n, yetersizli¤i meflru gösterdi¤i vebu yetersizli¤i ortadan kald›rmak yerine üzerine yeni bir sistem infla ederekaç›klar›n› kapatmaya çal›flt›¤› anlafl›lmaktad›r. Devlet üniversitelerine ayr›lanbütçenin %5’in alt›nda oldu¤u, 12 Eylül ve getirdi¤i YÖK düzenininüniversiteleri bilimsellikten uzaklaflt›rd›¤› bir durumda, as›l müdahaleedilecek yerin e¤itim sisteminin kendisi olmas› gerekirken, bunun d›fl›ndakiher uygulaman›n e¤itim sisteminin çürümüfllü¤ünün üzerini örtmekolaca¤›n›n bilinmesi gerekmektedir.

Gerekçelendirmenin bir baflka bölümünde 1995 y›l›nda imzalanm›flGATS anlaflmas›n›n koflullar› ve AB uyum süreci ile baz› düzenlemelerinyap›lmas› gereklili¤ine yer verilmifltir. Asl›nda bu gerekçe her fleyiaç›klamaktad›r. ‘95 y›l›nda imzalanan anlaflma gere¤i mimarl›k hizmetiuluslararas› piyasaya aç›lm›flt›r ve onun iste¤ine göre flekillenmekzorundad›r. Anlafl›lmas› zor olan ise, bu düzenlemelerde, demokratik kitleörgütleri olan odalar›n tuttuklar› yerdir.

Tamamen tekelci sermayenin ç›karlar›n› savunan örgütlerin kurallar›n›belirledi¤i anlaflmaya göre, meslek alanlar›n›n uluslararas› platformda sorunteflkil etmemesi için;

* E¤itim koflullar›n›n uyumlaflt›r›lmas›* Diplomalar›n karfl›l›kl› tan›nmas›* Çal›flma ve oturma izinleri ile* Mesleki akreditasyon gibi uygulamalar›n hayata geçirilmesi

gerekmektedir. Buradan flunu anl›yoruz: Mimarl›k hizmetinin serbestli¤ini sa¤lamak için

Page 40: EG 99. sayı

öncelikle mimarl›k mesle¤inin di¤er ülkelerle denkli¤inisa¤lamak gerekmektedir. Hizmetlerinin %46,6’s›n›uluslararas› piyasaya açm›fl olan Türkiye, 1995 y›l›ndaaçt›¤› mimarl›k mühendislik hizmetlerinde tek k›s›tlamay›“geçici üyelik” olarak koymufl, bu k›s›tlama da anlaflmaçerçevesinde, 2005 y›l› itibariyle geçersiz k›l›nm›flt›r.Bugün dönüp meclisten ç›kan kararlara bakt›¤›m›zda, buyolda h›zl› ad›mlar at›ld›¤›n› görmekteyiz.

Anlaflman›n amac› mimarlar›n serbestçe tüm ülkelerdeçal›flmas›n› sa¤lamak olarak gösterilse de, mimarlar›nserbest dolafl›m› ile mimarl›k hizmetinin serbest dolafl›m›ayn› fley de¤ildir. Sorun da yabanc› mimar mühendislerinülkede çal›flmas› de¤il, mühendislik mimarl›k gücümüzünbu anlaflmayla tasfiye ediliyor, piyasan›n büyük tekellereaç›l›yor olmas›d›r.

Belirtilmesi gereken, GATS ve son 15 y›ld›rimzalanan bütün küresel anlaflmalar›n amac›n›n genifl biryedek iflgücü ordusu yaratmak oldu¤u, bu aç›dan at›lacakher türlü ad›m›n buna göre de¤erlendirilmesi gerekti¤idir.

Mimarl›k Hakk›nda Kanun Teklifi Tasla¤›n›nmaddelerine bakt›¤›m›zda, madde 3’te bellitan›mlamalara gidildi¤ini görüyoruz. Stajyer mimar,mimardan ayr›lm›fl, mesle¤e kabul kurulu, meslekisorumluluk belgesi gibi terimler getirilmifltir. Bu kanunhayata geçti¤i takdirde, üniversiteden mezun olmuflmimar, hâlihaz›rda YÖK taraf›ndan diplomas›na elkondu¤u da göz önüne al›nd›¤›nda, stajyer mimar olarakbir y›l süreyle mesleki bilgi ve deneyimini gelifltiriciçal›flmalarda bulunmak, bu çal›flmas›yla ilgili çal›flankurumdan olumlu de¤erlendirme raporu alarak, Mesle¤eKabul Kurulu taraf›ndan Mesleki Sorumluluk YetkiBelgesi almak zorunda olacakt›r. Aksi durumda mimarsay›lmayacak, imza yetkisi de olmayacakt›r. Madde 5’tede söylendi¤i gibi “yard›mc› olarak hizmetüretebilecekler, mimar unvan›n› kullanamayacaklard›r”.

Bu maddeleri de¤erlendirdi¤imizde, bir y›l stajyapmas› öngörülen yeni mezunun, lisans e¤itimi boyuncayapt›¤› stajlar›n nereye oturdu¤u düflündürücüdür. Bustajlar›n yetersiz ya da yan›lt›c› olabilece¤idüflünülüyorsa, neden lisans e¤itimi boyunca yap›lan bustajlar›n yeniden düzenlenmesi yap›lm›yor, böyle biruygulama getirilmek isteniyor. Sözkonusu olan e¤itiminpratikten uzak olmas› sorunuysa e¤er, daha önce debelirtti¤imiz gibi, neden e¤itim sisteminin

düzenlenmesine dair çözümlerüretilmemifltir.

Madde 6’da Mesle¤eKabul Kurulu ve bukurulun üyeleri hakk›ndaaç›klama getirilmifl,kurulun sorumluluklar›nadair ilgili yönetmeli¤inesas al›naca¤›söylenmifltir. Bu maddede akla belli sorular

getirmektedir. Üniversite gibi bir kurum varken nedenbaflka bir kurul madde 9’da belirtilen Mesleki SorumlulukBelgesi vermeye talip olmaktad›r. Üniversiteler görevlerigere¤i e¤itim verdikleri süre boyunca ö¤rencileri bellis›nav ve yöntemlerle s›namak, bu s›navlarda baflar›l›olanlara mimar- mühendis unvan› vermek durumundad›r.Yani k›saca kimin ne bildi¤ini ölçmek üniversitelerinsorumlu¤udur. Meslek odalar›n›n görevi verilen hizmetinkalitesinin ölçülmesidir, böyle olmal›d›r! Kanun hayatageçti¤i takdirde üniversitelerin misyonu bofladüflürülecektir. Üniversitelerin s›nama yollar›ysa sorun,tekrar tekrar söyledi¤imiz gibi, bu sorun üniversite içindeçözülmek zorundad›r.

Geçici madde 1’in b bendinde ç›kar›lmas› öngörülenAkreditasyon Kurulu’ndan bahsedilmektedir. M‹AK(Mimarl›k Akreditasyon Kurulu) olarak geçti¤imiz dönemkurulan kurulla üniversiteler incelenecek, akredite olmakiçin verilen zamanda dönüflümlerini gerçeklefltiremeyenüniversiteler kapanacakt›r.

Öncelikle flunu belirtmek gerekiyor; üniversiteleraras›nda e¤itim kaliteleri bak›m›ndan farklar oldu¤uaç›kt›r. Tek bir ö¤retim üyesiyle kurulan mimarl›kfakülteleri, laboratuar› olmayan üniversitelerbulunmaktad›r. Bu sorunlar›n tespit edilmesi ve buralaramüdahale edilmesi elbette önemlidir. Fakat bahsi geçenuygulaman›n GATS anlaflmas› do¤rultusunda birAmerikan Sistemi olan ABET ile uygulanmas›öngörülmektedir. ABET akredite yetkisi veren birAmerikan flirketi olup, azalt›lm›fl dersler, süslü s›n›flar,laboratuarlar, buna karfl›n anglo-sakson tipi (Amerika’da‹ngiltere’de uygulanan) e¤itim sistemi demektir. Pratiktenuzak olan bu sistemin uyum sa¤lamak ad›na getirilmesi,tespit edilen sorunlara çözüm üretmeyece¤i gibi gerici birsistemi beraberinde getirecektir. Ayr›ca yinelemekte faydavar: E¤itime ayr›lan bütçenin %5’in alt›nda oldu¤udurumda, üniversitelerin bu dönüflümleri nas›lgerçeklefltirecekleri aç›k de¤ildir.

Son olarak, kanun tasla¤›nda da geçen veuygulamalar›na bafllanm›fl olan Sürekli Meslek ‹çi E¤itimide¤erlendirmek gerekiyor. Bu uygulaman›n de¤iflenteknoloji ile gerekli oldu¤u do¤rudur. Odan›n misyonugere¤i böyle bir uygulamay› getirmesi gerekir, fakat buuygulaman›n fleklinin de iyi de¤erlendirilmesi, SürekliMeslek ‹çi E¤itimin oda içinde ücretsiz olarak verilmesigerekmektedir. Okullarda paras›z e¤itimi savunan bizler,demokratik kitle örgütleri olan odalarda verileceke¤itimler için de ayn› fleyi vurgulamak gerekti¤inidüflünüyoruz.

Toplumcu Mühendislik Mimarl›k Ö¤rencileri

40

Page 41: EG 99. sayı

41

Toplamda karşımızaçıkan tablo bir yandanyetkin mühendislik ile

somutlanırken, öteyandan hiç de bu

sınırlara hapsolmayanbir saldırıya işaretetmektedir. Sorun

burada anlatılan ABETkriterleri ile de sınırlı

değildir. Benzerakreditasyon

programları farklışartlar öne sürse de

benzer hedefleresahiptir.

Neo-liberal politikalar›n, sermayenin geliflen ihtiyaçlar›na göre piyasayayeni bir flekil vermesi ile bafllayan süreçte ilk elden kamu alan›n›n h›zl› birtalan› gündeme geldi. Bu süreçten en çok pay›n› alan e¤itim ve sa¤l›kalanlar› bundan böyle, neo-liberal dönüflümlerin anayasas› olan GATS ileberaber birer sektör olarak tan›mlanmaya baflland›. Buraya kadarsöylediklerimiz s›kça tekrar etti¤imiz baz› temel gerçekler. Ancak sondönemde bafl›m›za örülen, YÖK yasa tasar›lar›, sözleflmeli ö¤retmenlik,medikolar›n tasfiyesi, formasyon hakk›n›n gasp› ve son dönem gündemimizegiren meslek alanlar›n yeninden tan›mlanmas› çerçevesinde bir bafll›k olanMesleki Yeterlilik Kurumu ve Yetkin-Uzman Mühendislik-Mimarl›kuygulamas› gibi çoraplar›n tamam› kendini bu söylemlerle gerekçelendiriyor.

Piyasalaflan e¤itim, piyasaya akredite ö¤renciler

Son dönemde e¤itim deyince misyon, vizyon, giriflimci, etkinlik,performans kriterleri, uluslararas› akreditasyon gibi ancak bir flirketin çat›s›alt›nda tart›flabilecek, asl›nda hiç de yeni olmayan ama e¤itim aç›s›ndan yeniolan baz› terimlerle karfl›lafl›yoruz. Piyasan›n gerçeklerine göre flekillenentüm bu terimler esas olarak e¤itim sonras›nda kendine güzel bir hayat kurmadüflündeki gençleri derinden etkiliyor. Tüm bu yeni terminolojinin aras›ndan“akreditasyon” s›yr›l›yor. Özellikle e¤itim alan›ndaki dönüflümleritan›mlarken akreditasyonun ideolojik sald›r›lar› tan›mlayan rekabet, giriflimcivs. gibi terimleri aflan bir kapsama sahip oldu¤unu söyleyebiliriz. fiu an tümTürkiye çap›nda üniversitelerin ders müfredatlar› akreditasyon ç›lg›nl›¤›n›nkurban› oluyor. Uyulmas› gereken kurallar olarak dayat›lan akreditasyonflartlar›, TC’nin hedefsizce ve burjuva siyasetinin s›n›r tan›mayan oyunlar›ylaoraya buraya açt›¤› tabela üniversiteleri ile kendine ciddi bir yaflam alan›bulan akreditasyon tart›flmalar›, flu s›ralar afla¤› yukar› tek bir adrestesomutlan›yor: ABET

ABD'de Mühendislik ve Teknoloji için Akreditasyon Kurulu(Accreditation Board for Engineering and Technology-ABET) bu faaliyetlerison derece organize bir flekilde yürüten bir kurulufltur. ABD E¤itimBakanl›¤› ve ortaö¤renim sonras› akreditasyon konseyinin (COPA)mühendislik programlar› akreditasyonu konusunda tek yetkili kurulufltur.

ABET de¤erlendirmesi, kurumun bir bütün olarak de¤il, her program›n›nayr› ayr› de¤erlendirilmesi fleklindedir. ABD d›fl› faaliyetler ABD ça¤›ndakiABET Akreditasyon Komisyonunca de¤il, ABET Uluslararas› FaaliyetlerKomitesince yürütülmektedir. ABET, akreditasyonda Kuzey Amerika modeliolarak tan›mlanmaktad›r. Bu modelde e¤itim süreci pratik süreçle bir bütünolarak tan›mlan›r, yani “Yetkin Mühendislik” uygulamas› bu modelde temelbir öneme sahiptir. Yani ABET, Amerika’da mühendislik uygulamalar› ile

AABBEETT kkrriitteerrlleerrii……

Piyasayan›n ihtiyaçlar›na uygunç›rak mühendisler/mimarlaryetifltirmek!

Page 42: EG 99. sayı

42

yürütme hakk›n›n tan›nd›¤› “profesyonel mühendis”lereverilen statünün Türkiye’deki versiyonunu, “yetkin veyauzman mühendislik” gibi bir uygulamay› hayata geçirmeyiamaçlamaktad›r. Ötesinde ABET ile birlikte gündemegelecek uygulamalar e¤itimin kapsam›n›n ve birer birermühendislerin görev, yetki ve sorumluluklar›n›belirlemekten çok ötedir. Esas yap›lmak istenen,uluslararas› tekellerin ihtiyaçlar›na uygun olarakuluslararas› planda bir “mühendis iflgücü piyasas›oluflturmakt›r”. Bugünkü popüler deyimiyle,“küreselleflmenin ihtiyaçlar›na uygun olarakmühendisli¤in yeniden yap›land›r›lmas›”d›r. Bu çerçevedee¤itim müfredatlar› de¤ifltirilmekte, diplomalardanmühendis unvanlar› ç›kar›lmaktad›r. E¤itim verilmesi veunvanlar›n da¤›t›lmas› akademik e¤itimden sonraki birsürece ve üniversite d›fl›ndaki bir kuruma havaleedilmektedir. Emperyalist odaklar taraf›ndan tüm di¤erülkelere de dayat›lan ABET, Türkiye’de BölgeselTeknoloji Politikalar› veya Bölge Kalk›nma Ajanslar› türüyeni bir örgütsel yap›lanman›n da temel ayaklar›ndanbiridir.

Türk devletinin sanayi ve teknoloji politikalar›n›, bualanda dünya çap›nda tuttu¤u yeri ve hedefleri bir yanab›rak›rsak, Amerikan sistemine böyle bir akreditasyonpolitikas› ile entegrasyonun özellikle genç mühendis vemimarlara ve bizlere yak›n gelecekte ne tür zararlargetirece¤ine bir bakal›m;

1- ‹lk önce, mimar ve mühendisler aras›nda iki temelkutup yaratacakt›r. ABET çerçevesinde uzmanl›kkazanm›fl mühendisler ve mimarlar, yerli ve yabanc›tekellerin mühendislik-mimarl›k uygulama alanlar›ndakilejyonerleri, bu k›staslara uymayan “tembel” veya flanss›zmühendis-mimarlar da bunlar›n yeni köleleri statüsünde,ezilmeye ve bask› alt›nda tutulmaya mahkumedileceklerdir.

2- ‹kinci olarak, mühendislik ve mimarl›k gibi ülkemizkoflullar›nda pahal› bir süreç olan mühendislik e¤itimi,“yaflam boyu e¤itim” ad› alt›nda çeflitli sektör ve dallardaaç›lan kurslar ve seminerlerle, yeni yeni sertifikasyonpolitikalar›yla, parçal› ve sürekli bir e¤itim harcamalar›devreye sokulacakt›r. GATS’›n temel ayaklar›ndan biriolan e¤itimde özellefltirme süreci, yok edilen üniversitee¤itimi ile sonuçlar›n› h›zl› bir flekilde üreten bir fleklebürünecek, böylece e¤itim, tekeller için yüksek kâr

sa¤layan bir hizmete dönüfltürülmüflolacakt›r. Bu bir yandan

e¤itimi ticarilefltirmeninciddi bir ad›m› olacak,hem de hiç bitmeyensertifikal› e¤itimprogramlar› tuhaf birrekabete yol açacakt›r.Daha fazla e¤itimprogram› daha güçlümühendis

yarataca¤›ndan, hayata yabanc›laflm›fl ve kiflisel geliflimsafsatas›yla benli¤i yok edilmifl yeni bir çal›flan ordusuyarat›lm›fl olacak.

3- Amerikan Teknolojisi Kredi Sistemi olarak, e¤itimprogramlar› eyalet veya bölgesel alanla s›n›rl› planlamayagöre ele al›nacak 4 y›ll›k fakülte e¤itimi sonucunda, ald›¤›krediye göre belirlenen yetki ve etkiye haiz bir mühendis-mimar yetifltirece¤i için, sadece kendi bölgesel alan›nda iflgörebilir veya yeterli olabilir bir k›s›tlamaya tabikalacakt›r. Ayn› alan veya bölge içinde planlamaya,müflavir mühendis veya mimar olarak kat›l›m hakk› sadeceuzman mühendise verilece¤i için, uzman olmayanmühendisler, bölge kalk›nmas›nda veya toplumsalplanlama ve uygulama içinde mesle¤e ve halkayabanc›laflan bir pozisyona itilecektir. Bir uzmanmühendisin denetimi alt›nda en az 5 y›l çal›flt›ktan sonrauzmanl›¤a terfi etmek isteyen mühendisler, 5 y›llar›dolmadan bu uzman mühendisin çal›flt›¤› iflyerindenat›lmas› veya uzaklaflt›r›lmas› koflulunda, kendine,“himayesine girece¤i” yeni bir uzman mühendis arayacakve kabul edilirse onun emrinde de en az 5 y›l stajyerolarak çal›flmak zorunda kalacakt›r.

4- ABET bir yenilik olarak lanse edilirken, gerçektedünya çap›nda esnek bir çal›flman›n önünü açarak bilinensömürüyü hayata geçirecektir. Zaten geliflmifl kapitalistülkeler, eskiden beri, geliflmekte olan ülkelerin beyingüçlerini, kendi ülkelerinde kullanmak üzere özel bire¤itime tabi tutuyor ve kendi ç›karlar› için kullan›yorlard›.Çok bildi¤imiz haliyle “beyin göçü” olarak adland›r›lan busüreç, ABET’le birlikte, tüm ülkelerde, e¤itimli beyinlerintümünü Amerikanc› bir sisteme kazanmak, hem bölgeselve hem de uluslararas› planlaman›n tüm evrelerinde kendiç›karlar›na hizmet edecek normlara uygun hale gelmelerinisa¤lamakt›r. Bu, yarat›lan kastlaflma ve sömürüyle beraberkölece yaflam koflullar›na mahkum edilen mühendis vemimarlar›n ve mevki sahibi kimliksiz kast›n emperyalistç›karlara evrensel düzeyde destek veren bir orduoluflumunu koflullayacakt›r.

Toplamda karfl›m›za ç›kan tablo bir yandan yetkinmühendislik ile somutlan›rken, öte yandan hiç de bus›n›rlara hapsolmayan bir sald›r›ya iflaret etmektedir.Sorun burada anlat›lan ABET kriterleri ile de s›n›rl›de¤ildir. Benzer akreditasyon programlar› farkl› flartlar önesürse de benzer hedeflere sahiptir. Gelece¤imiz gaspedilmek istenmektedir. Sald›r›n›n derinden ve son dereceörgütlü bir biçimde organize edildi¤ini görebiliyoruz.Ancak biz daha son sözümüzü söylemedik…

Toplumcu Mühendislik-Mimarl›k Ö¤rencileri

Page 43: EG 99. sayı

43

...Onlar Ne Diyor?

TBB ve birçok baro, bir süredir meslekte kalitenin artmas› içins›nav›n flart oldu¤unu; zaten dünyan›n her yerinde avukatl›k s›nav›yap›ld›¤›n› söylüyor. Yürüttükleri basit mant›¤a göre yurt d›fl›nda s›navvarsa, burada da olmal›. Bizce bu meseleye bu kadar flekilciyaklafl›lmamal›yd›. Meselenin çözümü daha derinlerde, hukuke¤itiminin kendisindedir.

...Say›n Özok’un bas›n aç›klamas›n›n devam›nda ifade etti¤i,

“ülkede seçilmifl diktatörlükler yarat›lmak istendi¤i; demokrasi, insanhaklar›, yarg› ba¤›ms›zl›¤› ve hukukun üstünlü¤ü gibi temel kavram veilkelerin sadece birer araç olarak alg›lanmak istendi¤i” fleklindekigörüflüne kat›lmamak mümkün de¤il. ‹flte biz de ‘seçilmifl diktatörlük’benzetmesine, meslek örgütümüz (!) olan TBB ba¤lam›nda aynenkat›l›yoruz.

Y›llard›r tart›fl›l›yor olmas›na ra¤men, avukatl›k s›nav›n›n hangiamaçla yap›laca¤›n› anlatan doyurucu bir gerekçenin TBB taraf›ndanhalen sunulamad›¤›n› üzülerek görmekteyiz. Ortaya konan tekgerekçe, mesleki “kalite”nin yükseltilmesidir.

Ayn› muhteflem(!) gerekçe, 13.11.2006 tarihinde Mu¤la’da yap›lanBölge Barolar toplant›s›nda dokuz baro taraf›ndan da dile getiriliyordu.Onlara göre s›nav›n ertelenmesine ya da kald›r›lmas›na dönük biryasa de¤iflikli¤i, meslekte yozlaflmaya neden olacakt›. Bu itibarlas›nav› ertelemeye dönük giriflimlerden vazgeçilmeliydi. Do¤ru ya,bugüne kadar mesle¤i yozlaflt›ranlar, avukatl›¤a henüz bafllam›flstajyerler ve daha bafllamam›fl ö¤renciler de¤ildi de, kimdi? (!)

Peki Ya Biz Ne Diyoruz?1. Üniversite e¤itiminde kaynak yetersizli¤i, akademik kadro

aç›s›ndan nitel ve nicel yetersizlik, üniversiteler aras› eflitsizlik, anti-demokrasi ve bilimsel sefalet gibi sorunlar mevcutken, avukatl›ks›nav›n›n tek bafl›na meslekte nitelik sorununa çözüm getirece¤inisavunmak, ütopik bir tav›rd›r. Mesleki nitelik sorunu, ancak meseleninköküne, YÖK düzeninin yaratt›¤› üniversite e¤itimine inerekçözülebilir.

2. Meslekte nitelik art›fl›n›n bir di¤er yolu, var olan avukatl›kstaj›n›n niteli¤inin artmas›ndan geçmektedir. Halihaz›rdaki staj süreci,çok verimsiz, plans›z-programs›z ve alt yap›s› haz›rlanmam›fldurumdad›r. Belli bir ciddiyetten ve bilimsellikten uzakt›r. 6 ayl›k adliyestaj›nda yap›lan en anlaml› fley, dava izleyicisi olmakt›r. Stajmerkezlerinde verilen dersler ise okulun tekrar› niteli¤indedir; en iyiihtimalle “an› aktar›m›”n› geçmemektedir. Ayr›ca her ilde staj e¤itimmerkezi yoktur; TBB bu konuda üzerine düflen görevi yine yerinegetirmemifltir ve bu durum s›nava tabi stajyerler aras›nda bir eflitsizlikyaratacakt›r.

3. Mesleki ‘kalite’, sosyal gerçeklikten kopuk olarak, alt yap›s›düflünülmemifl bir s›nav getirmek gibi biçimsel ve kolayc› yöntemlerleartt›r›lamaz. Asl›nda sorun, insani nitelik sorunudur ve tahminedildi¤inden daha büyük, toplumsal, ekonomik, siyasi nedenleredayanmaktad›r. Ve bu sorun, yüzeysel bir bak›fl aç›s›n› yans›tan“mesleki kalite” penceresinden bakarak çözülemez. Buradansoruyoruz: Ülkede insani ‘kalite’, insani nitelik sorunu varsa; busoruna bir “Vatandafll›k S›nav›” yap›larak m› çözüm bulunacakt›r?E¤er öyleyse, bu s›nav›n da di¤erlerinin yan›na eklenmesiniöneriyoruz (!)

4. Avukatl›k s›nav›yla as›l amaçlanan, mesleki niteli¤i artt›rmak

de¤il, nicelik birikmesinin önüne geçmektir. Son 20-25 y›lda boflgörülen her yere bir ‘tabela üniversitesi’ yerlefltirilmifl; alt yap› veakademik kadro sorunlar›n›n üzerinden atlanarak, hukuk fakültesisay›s› artt›r›lm›flt›r. Bir de buna, devlet okullar›ndan transfer edilenhocalarla kurulan ve mantar gibi ço¤alan özel hukuk fakültelerieklenmifltir.

5. E¤er s›navla amaçlanan gerçekten “kaliteyi artt›rmak” ise,bunun daha kökten ve kal›c› çözümleri vard›r. E¤er as›l amaç,mesleki niteli¤i artt›rmak de¤il, say›s› h›zla ço¤alan avukatlara birs›n›r getirmekse, bu say› art›fl›n›n sorumlusu, o okullarda okuyanö¤renciler de¤ildir. Üniversiteler, siyasi iktidarlar›n seçim malzemesiolarak, ç›kar çevrelerinin ihtiyaçlar›na göre de¤il, toplumun gerçekihtiyaçlar› gözetilerek kurulmal›d›r.

Mesleki Vesayetten Daha Büyük Bir Tehlike,Siyasi Vesayettir!

...Ne yaz›k ki TBB Baflkan› ve bir tak›m baro yönetimleri, Avukatl›k

s›nav›n›n kald›r›lmas› talebimizi hayata geçirmek üzere yasa tasar›s›haz›rlayan ‹ktidar Partisi grubu ile baflka siyasi çekiflmelerinihat›rlay›p, avukatl›k s›nav›n›n kald›r›lmas›na iliflkin yasa teklifini buçekiflmeyle özdefllefltirmifltir. 21 Kas›m tarihli aç›klamas›nda TBBBaflkan› Özok, bu s›nav›n kald›r›lmas›n› savunmay› laiklik veça¤dafll›k karfl›t› olmaya denk getirecek bir sonuç ç›karan talihsiz-haks›z bir aç›klama gerçeklefltirmifltir. Bizim iflimiz, siyasi iktidarad›na cevap vermek de¤ildir. Olamaz da...

Ancak kendi ad›m›za, avukatl›k s›nav›n›n kald›r›lmas›n› talepeden as›l öznenin, sorunun as›l muhatab›n›n, stajyer avukatlar›ntemsilcileri olarak, bu tart›flman›n taraf› olmad›¤›m›z› ilan etmekisteriz. TBB baflkan›, konuyu ba¤lams›z flekilde baflka yerlereçekmeye, bu konudaki duyarl›l›k üzerinden kendisini ve avukatl›ks›nav›n› meflru göstermeye çal›flmaktad›r. Bu yaklafl›m›, siyaseten veetik aç›dan uygun bulmad›¤›m›z› belirtmek istiyoruz.

Kendisine flu cevab› vermekle yetiniyoruz: Bahsetti¤iniz Hukukunüstünlü¤ü, insan haklar›, demokrasi kavramlar›; yaln›zca elemeye,ezbercilefltirmeye, tektiplefltirmeye dönük; dayan›flma ruhu yerine,rekabet kültürünü yaratmaya yönelen bir s›navla hayata geçemez.Tersine bu kavramlara zarar veren, verili haliyle avukatl›k s›nav›n›nkendisidir.

...Talebimizin hayat buluyor olmas›, tümüyle gelinen siyasi çekiflme

ortam›n›n sonucu olacaksa da, bu durum böyledir. En iyimseranlat›mla Yürütme, halk›n bir bölümünün önemli bir sorununuçözüyorsa, bu zaten onun temel görevidir. Ve bizler, savunmamesle¤inin en büyük tehlikesinin, avukatl›k s›nav›ndan çok dahabüyük bir tehlikenin parças› olamay›z: Mevcut siyasi iktidar›n vesayetialt›na girmek. Çünkü bu, mesleki ba¤›ms›zl›¤›n karfl› karfl›ya oldu¤uen büyük sorundur.

Dolay›s›yla, Avukatl›k s›nav› konusunda tümüyle mesle¤e ayk›r›bir tutum alan TBB ile biz genç hukukçular›n tart›flmas›, bir meslek veörgüt içi tart›flmad›r. Meslek içi hiyerarfliye karfl› ç›k›yor olmak, meslekörgütüne karfl› baflka odaklarla ittifak kurmam›z› gerektirmez, hakl› dagöstermez. ‹ktidar Parti Grubu ile kimi görüflmeler yapm›fl vetaleplerde bulunmufl olmak da ittifak kurmak de¤il, talepkar olmakt›r.Ve biz halen taleplerimizin arkas›nday›z.

...

Avukatl›k S›nav›na Karfl› Hukukçular ‹nisiyatifi

SSttaajjyyeerr aavvuukkaattllaarrddaann TTüürrkkiiyyee BBaarroollaarr BBiirrllii¤¤ii BBaaflflkkaann››''nnaa cceevvaapp

AVUKATLIK SINAVINA NEDEN KARfiI ÇIKTIK?TBB Baflkan› Özdemir Özok'un Avukatl›k S›nav›n›n Kald›r›lmas›'na iliflkin sözlerine stajyer avukatlardan cevap geldi.Özdemir Özok'un “Baflka bir fley olamazsam avukat olurum gibi son derece sorumsuz bir yaklafl›m› teflvik eden avukatl›k s›nav›n›

kald›ran yasa teklifi” diyerek bahsetti¤i ve "bütün ça¤dafl ülkelerde uygulanan avukatl›k mesle¤ine giriflte uygulanacak olan s›navdanvazgeçilmesi teflebbüsünün hiçbir objektif, bilimsel nedeni yoktur." dedi¤i aç›klamas›na stajyer avukatlar 24.11.2006 günü Ankara ElektrikMühendisleri Odas›'nda düzenledikleri bir bas›n toplant›s›yla cevap verdiler.

Avukatl›k S›nav›na Karfl› Hukukçular ‹nisiyatifi'nin yapt›¤› aç›klama ise flöyle:

Page 44: EG 99. sayı

44

Ekim devriminin 89. ve Partimiz’in 8. y›l›nda bütün yoldafllar›ve dostlar› kavgan›n s›cakl›¤›, devrimin coflkusuylaselaml›yoruz!

‘89 çöküflüyle beraber dünya ölçüsünde s›n›flarmücadelesinin yeni bir dönemine girildi. Sovyetler Birli¤i’ninçöküflüyle beraber insanl›¤›n sosyalizme dair umutlar›n›nbitti¤ini propaganda eden burjuvazi, mutlak bir gerçe¤inüzerinden atl›yordu. Artan s›n›f çeliflkileri, servet-sefaletkutuplaflmas›nda ortaya ç›kan uçurum, sosyalizmi insanl›k içinbir tercih olmaktan çoktan ç›kartm›fl, insanca yaflaman›n birzorunlulu¤una dönüfltürmüfltü. Ezilen ve sömürülen genifly›¤›nlarda düzene karfl› her geçen gün büyüyen öfke vehoflnutsuzluk sonucunda, burjuvazinin planlar› çok geçmedenbofla düfltü. Art›k bu düzenden beklentisi kalmayan milyonlar,a¤›rlaflan sömürü ve talana daha fazla boyun e¤meyecekleriniortaya koyuyorlar. Ortado¤u’nun emperyalistler için içindenç›k›lmaz bir batakl›¤a dönüflmesi, Latin Amerika halklar›n›ndüzene alternatif aray›fllar›, birçok Avrupa ülkesinde neo-liberaldönüflümler karfl›s›nda a盤a ç›kan kitlesel eylemler, bunun enbilinen örnekleri.

Bütün dünyada ve ülkemizde bugün neo-liberal politikalarh›zl› bir biçimde hayata geçirilmeye çal›fl›l›yor. E¤itimdensa¤l›¤a bütün kamusal alanlar tasfiye edilmeye çal›fl›l›yor.Ülkemizde Avrupa Birli¤i’ne uyum süreci maskelemesi ileyürütülen bu süreç, iflçi s›n›f› ve emekçileri derin bir yoksullukve sefalet batakl›¤› içerisine çekerken, genifl gençlik kesimleriniise iflsizlik ve geleceksizlik sonucu ile karfl› karfl›ya b›rak›yor.

Ortado¤u’da yaflanan emperyalist iflgalsüreci emperyalist kapitalist düzenin birbarbarl›k düzeni oldu¤unu bütün yal›nl›¤› ilegözler önüne seriyor. Ortado¤u halklar›emperyalist barbarl›¤›n pençesinde ezilmekisteniyor.

‹flte gün geçtikçe artan bütün bu çeliflkilerkapitalist barbarl›¤›n sonunu getirecektir. Art›khastal›¤› bütün organlar›na yay›lm›fl olan budüzenin yaflama flans› kalmam›flt›r. ‹flçi s›n›f› erya da geç bu düzeni ait oldu¤u yere, tarihinçöplü¤üne göndermeyi baflaracakt›r.

Dostlar, yoldafllar, Bizler Genç Komünistler olarak co¤rafyam›zda gençli¤in iflçi

s›n›f› mücadelesinin yan›nda yerini almas›n›n mücadelesiniveriyor, iflçi s›n›f›n›n yegâne Partisi’nden, Partimizden ald›¤›m›zgüçle, gençlik hareketi içerisinde iflçi s›n›f› devrimcili¤inintemsilcisi olma misyonuyla hareket ediyoruz.

Bugün gençlik hareketi tafl›d›¤› olanaklar› yans›tmaktanoldukça uzak bir tablo içerisindedir. Gençlik kesimlerinin karfl›karfl›ya bulunduklar› sald›r›lar›n kapsam ve düzeyidüflünüldü¤ünde, gençlik hareketi hiç de bugünkü tabloyamahkûm de¤ildir. Gençlik hareketinin nesnel olanaklar›n›n güçlübir gençlik mücadelesine dönüfltürülmesinin önüne geçen öznelyetersizlikleri aflma çabas› içerisindeyiz.

Gençlik hareketi içindeki öznelerin bugün içerisindebulunduklar› apolitizm nedeniyle hareket gün geçtikçe daha dageriliyor. Çeliflkiler artt›kça kendini daha da fazla hissettirendevrimci önderlik bofllu¤u, biz Genç Komünistlerin gençlikmücadelesi içerisindeki kaç›n›lmaz görevine iflaret ediyor.

Partili mücadele bugün biz Genç Komünistler’in omuzlar›naPartiyi güçlendirme sorumlulu¤unu yüklemektedir. Bu onurlu vezorlu sorumlulu¤u yerine getirmek ise aç›k ki kendimizigüçlendirmek, gençlik mücadelesini büyütmek ve gençlikiçerisinde ördü¤ümüz faaliyeti olgunlaflt›rabilmek için sürekliolarak eksiklik ve zaaflar›m›zla mücadele etmektengeçmektedir. Bu noktada dikkate de¤er bir mesafe katetti¤imizisöyleyebilsek de, daha güçlü ad›mlar atabilmek zorunlulu¤u ile

GGeennçç KKoommüünniissttlleerr’’ddeenn ““DDiirreenneenn HHaallkkllaarr KKaazzaannaaccaakk GGeecceessii””nnee mmeessaajjllaarr......

“Gençlik hareketi içindekidevrimci misyonumuzun

bilincindeyiz!”TTKK‹‹PP'nin 8. kurulufl y›ldönümü vesilesiyle Almanya'n›n Wuppertal kentinde, 18 Kas›m 2006 tarihinde gerçeklefltirilen

etkinli¤e yaklafl›k bin iflçi, emekçi ve genç kat›ld›. Gece, emperyalist sald›rganl›k ve savafl›n insanl›¤›n önemli ve de¤iflmez gündemi olmaya devam etti¤i, fakat öte

yandan, bu sald›rganl›k ve savafla karfl› halklar›n direniflinin yükselip bir umut kayna¤› haline geldi¤i bir süreçtegerçeklefltirildi. Bu olgu dolays›z olarak geceye de yans›d›, ''Emperyalizm yenilecek, direnen halklar kazanacak!'' fliar›geceye damgas›n› vurdu. Etkinlik, emperyalizmin yenilece¤i ve direnen halklar›n kazanaca¤›na olan inanc›n dilegetirildi¤i, bu içerikli sloganlar›n hayk›r›ld›¤›, coflkulu ve devrimci bir atmosferde geçti.

Konuflmalarda emperyalizmin yenilece¤i ve direnen halklar›n kazanaca¤› vurgusunun, tok bir biçimde iflçi s›n›f›n›nönderli¤i kofluluna ba¤lanarak yap›lmas› önemliydi.

Genç Komünistlerin gceye gönderdi¤i mesajlar› okurlar›m›za sunuyoruz.

“Gençlik hareketi içerisinde iflçis›n›f› devrimcili¤inin temsilcisi

olma misyonuyla hareketediyoruz...”

Page 45: EG 99. sayı

45

“Ümitler’dandevrald›¤›m›z

bayra¤› daha dayukar›lara tafl›maya

çal›fl›yoruz!”Ekim Devrimi’nin 89., Türkiye iflçi s›n›f›n›n

Partisi’nin 8. y›l›nda, devrim ve sosyalizm davas›naemek veren bütün yoldafllar› ve dostlar› selaml›yoruz!

‹stanbul’dan genç komünistler olarak, yeni döneminaç›lmas›yla beraber oldukça yo¤un bir döneminiçerisindeyiz. Bir yandan soruflturma karfl›t› mücadele,bir yandan 6 Kas›m süreci, bir yandan “Ortado¤u’daiflgalci, okulda müflteri olmayaca¤›z” kampanyam›zlayo¤un bir faaliyet örüyoruz. Bu çok yönlü faaliyet süreciiçerisinde ciddi mesafeler katetti¤imizi, geçen senekieksik ve zaaflar›m›z›n bir k›sm›n› geride b›rakt›¤›m›z›söyleyebiliyoruz.

Partili mücadelenin genç neferleri olarak,faaliyetimizin baflkenti olarak gördü¤ümüz ilçal›flmam›zda üzerimize düflen sorumlulu¤unfark›nday›z. ‹flçi s›n›f› devrimcili¤inin gençlik hareketiiçerisindeki temsilcileri olarak, tafl›d›¤›m›z sorumlulu¤uatt›¤›m›z her ad›mda derin bir biçimde hissediyoruz.

Ümit Yoldafl’›n kahkahalar›n›n ç›nlad›¤› koridorlardabugün, O’ndan devrald›¤›m›z bayra¤› daha da yukar›laratafl›maya çal›fl›yoruz. fiehit yoldafllar›n ard›llar› olanbizler, gençlik alan›nda Partimiz’in önderli¤inde ilkeli,›srarl› ve sürekli bir siyasal faaliyet örgütlüyoruz.

Bugün gençlik hareketini ilerletmek cüretli ve iddial›olmay› gerektiriyor ve biz bunlara fazlas›yla sahibiz.

‹stanbul’dan genç komünistler olarak, etkinli¤imizibir kez daha selaml›yor, hepinizi yoldaflça duygularlakucakl›yoruz! “Parti’yi kazand›k, Partiyle kazanaca¤›z!”Biz bu fliar›n anlam›n› biliyor, bu iddiaya sahipç›k›yoruz!

YYaaflflaass››nn ddeevvrriimm,, yyaaflflaass››nn ssoossyyaalliizzmm!! YYaaflflaass››nn TTüürrkkiiyyee KKoommüünniisstt ‹‹flflççii PPaarrttiissii!!

‹stanbul’dan Genç Komünistler

Parti çizgisinde veönderli¤inde liseli

gençlik cephesindeyiz!..Merhaba dostlar, merhaba yoldafllar! Bizler Liseli Genç Komünistler olarak Partimiz’in kurulufl

y›ldönümünde hepinizi en devrimci duygular›m›zlaselaml›yoruz.

Bugün liseli gençlik çok a¤›r ve kapsaml› sald›r›larla karfl›karfl›ya. Paral› e¤itim uygulamalar› e¤itimi lüksedönüfltürürken, yine bu alanda yaflanan gericileflme gençli¤ibir bütün olarak teslim almay› hedeflemektedir. Son günlerdeülkenin dört bir yan›ndan gelen haberler, her lisenin önündesat›rl› b›çakl› kavgalar›n bafl gösterdi¤ini, uyuflturucu kullanmayafl›n›n ortaokullara kadar düfltü¤ünü, e¤itim giderlerinikarfl›layamad›¤› için e¤itim hayat›na son verenlerin say›s›n›nher geçen gün artt›¤›n› göstermektedir. Bütün bunlar›n yan›s›ra liseli gençli¤in kabusuna dönüflmüfl olan ÖSS, e¤itimdeeflitsizli¤i sürekli olarak derinlefltirmekte, yaratt›¤› rant alan›ylabir avuç asala¤›n kârlar›na kâr katmaya devam etmektedir.Meslek Liselerinde yaflanan ucuz emek sömürüsü ise ücretlikölelik düzeninin do¤al yans›mas›d›r. Meslek liselerindegörülen ek uygulamalar ise, düzen cephesinden gelece¤in iflçis›n›f›n›n erken yaflta terbiye edilerek, s›n›f bilincinden yoksunbir biçimde yetifltirilmek istendi¤ine iflaret etmektedir.

Bizler Liseli Genç Komünistler olarak, Partimiz’in liseligençlik alan›na verilmesi gereken önemin alt›n› özenle çizdi¤iilk günden bu yana mücadelemizi sistematik bir biçimdeyürütüyoruz. Liselerde politika yapman›n her türlü zorlu¤unugöze alarak ilmek ilmek ördü¤ümüz mücadelemizi güngeçtikçe büyüyen hedeflerle sürdürüyoruz. Çal›flmalar›m›z›nher geçen gün meyvelerini verdi¤ini ise böylesi önemli birgünde büyük bir gururla söyleyebiliyoruz. Elbette dahayürünecek çok yol, ö¤renilecek çok fley var. Ancak Partimiz’inönderli¤inde her geçen gün ad›mlar›m›z› daha sa¤lamatabilece¤imize olan inanc›m›z sonsuz.

Bugün Parti’nin en genç neferleri olan bizler, ayn›zamanda gelecek aç›s›ndan devrimin, sosyalizmin ve buu¤urda yol yürüyen Partimizin güvencesi oldu¤umuzunbilinciyle hepinizi bir kez daha selaml›yoruz.

Gecelerinde aç yat›lmayan, gündüzlerinde sömürülmeyenbir dünyan›n özlemiyle bir kez daha hayk›r›yoruz:

YYaaflflaass››nn ddeevvrriimm,, yyaaflflaass››nn ssoossyyaalliizzmm!! YYaaflflaass››nn TTüürrkkiiyyee KKoommüünniisstt ‹‹flflççii PPaarrttiissii!!

Liseli Genç Komünistler

karfl› karfl›yay›z. Bugün gençlik kesimlerinin önünde iki seçenek vard›r. Ya sertleflen sald›r›lar karfl›s›nda sessiz kalacak ve her fleyini yitirecek

ya da gelece¤in temsilcisi olman›n hakk›n› vererek, yaflam›, gelece¤i kazanacak! Bu çerçevede bize düflense gençli¤e yolgöstermek, devrimci önderlik misyonunun gereklerini yerine getirmektir. Partimizin önderli¤inde üzerimize düflen sorumluluklar›nbilinciyle yolumuzu yürüyoruz ve bundan sonra da kararl›l›kla yürüyece¤iz.

fian olsun 89 y›l önce Ekim’i yaratanlara! fian olsun 19 y›l önce Ekim’i yaratanlara ve flan olsun yeni Ekimler’i yaratacakolanlara!

YYaaflflaass››nn ddeevvrriimm,, yyaaflflaass››nn ssoossyyaalliizzmm!! YYaaflflaass››nn TTüürrkkiiyyee KKoommüünniisstt ‹‹flflççii PPaarrttiissii!!

Genç Komünistler(http://www.tkip.org sitesinden al›nm›flt›r...)

Page 46: EG 99. sayı

46Yeni Ekimler yaratma mücadelesine emek veren bütün

dostlara ve yoldafllara, Güney’in kavga atefliyle merhaba! Adana’dan genç komünistler olarak etkinli¤inizi selaml›yor,

Büyük fianl› Ekim Devrimi’nin 89., Yeni Ekimler’in partisinin 8.Y›l›nda, bizleri birlefltiren davan›n bayra¤›n› hak etti¤i yeretafl›yaca¤›m›z›n sözünü bir kez daha yineliyoruz.

Dostlar, yoldafllar, Ülkemiz son y›llarda sermaye düzeninin sistemli sald›r›lar›

ile karfl› karfl›ya. Y›k›m yasalar› ile gün geçtikçe katmerlenensömürü, iflçi ve emekçi y›¤›nlar››n›n içinde debelendikleriyoksulluk ve sefalet, gençlik alan›nda yaflanan neoliberaldönüflümler ve dolays›z sonucu olan geleceksizlik, Kürt halk›n›hedef alan inkar ve imha politikalar›, Ortado¤u’da sürenemperyalist iflgaller ve bütün bu sald›r›lara karfl› geliflentepkileri dizginlemek için azg›nlaflan sald›r›lar... Türkburjuvazisinin emperyalist-kapitalist sistemle iliflkilerinin daha dapekifltirilmesiyle sald›rganl›¤›n fliddeti artmakta, toplumunemekçi kesimleri umutsuzlu¤a hapsedilmek istenmektedir.

Bütün bu sald›r›lar ve sonuçlar› farkl› gözlerle farkl›görülebilir. Farkl› iradelerin temsilcileri bu süreçten farkl› dersler

ç›kartacak, farkl› yol ve yöntemler gelifltirecektir. Baflkalar›sald›r›lar karfl›s›nda kabu¤una çekiledursunlar, baflka baz›lar›taktik politika ad› alt›nda ihtilalcili¤in ilkelerini ayaklar alt›naals›nlar! Bizler, Türkiye iflçi s›n›f›n›n öncü partisinin neferleriolarak, bu sald›r›larda kapitalist-emperyalist güçlerin cançekiflmelerini görüyoruz, ça¤›m›z›n biricik devrimci s›n›f› olaniflçi s›n›f›n›n ayak seslerini bütün yüre¤imizle duyuyoruz! Kendicephemizden de, Adana’dan genç komünistler olarak,bölgemizdeki gençlik hareketi ile iflçi s›n›f› mücadelesi aras›nasa¤lam devrimci köprüler kurmak u¤rafl› veriyoruz!

‹nanc›m›z ve kararl›l›¤›m›zla, s›n›ftan ald›¤›m›z güçle,tereddütsüz düflman›n üstüne yürüyoruz! Tarihin bize yükledi¤imisyonunun bilinciyle diyoruz ki, Partimizin önderli¤inde, yi¤ityoldafllar›m›z›n yaratt›klar› de¤erlere sahip ç›karak, ilkelerimizle,de¤erlerimizle, zaaflar›m›z›, eksikliklerimizi aflarak, bizkazanaca¤›z! Devrim davas› kazanacak!

Art›k u¤runa ölünecek bir davam›z var! Ve o davan›ngüvencesi olan Partimiz!..

YYaaflflaass››nn TTüürrkkiiyyee iiflflççii ss››nn››ff››nn››nn ppaarrttiissii,, yyaaflflaass››nn TTKK‹‹PP!!

Adana’dan Genç Komünistler

“Gençlik hareketi ile iflçi s›n›f› mücadelesiaras›na sa¤lam devrimci köprüler kurmak u¤rafl›

veriyoruz!”

“Gençlik içerisinde iflçis›n›f› devrimcili¤inin

temsilcili¤inin hakk›n›vermek...”

Burjuvazinin baflkentine mücadelemizin k›z›l bayra¤›n›dikmeye ant etmifl Genç Komünistler olarak, hepinizi endevrimci duygular›m›zla selaml›yoruz!

‘80 askeri faflist darbesinin ard›ndan inançs›z yürekler“her fley bitti” diyerek dökülürken, bir avuç insanla yola ç›kanPartimiz’in 8. y›l›nda, Partili mücadelede kaybetti¤imiz yi¤ityoldafllar›m›z Habip, Ümit ve Hatice yoldafl› bu vesileyle birkez daha sayg›yla an›yoruz.

Geride b›rakt›¤›m›z 8 y›l boyunca Partimiz, daha ilky›llarda ald›¤› darbelere ra¤men ayakta kalmay› bilmifl,Marksizmin-Leninizmin bu co¤rafyadaki yegane temsilcisi,iflçi s›n›f›n›n öncüsü, devrim mücadelesinin kilometre tafl›olma misyonunu her koflulda yerine getirebilmifltir.

Parti tarihimizin ve öncesinin yaratt›¤› de¤erlerle yetiflenbiz genç kuflaklar, bu de¤erleri yaflatmaya ve Partili kimli¤eulaflmak için kendimizle mücadele edece¤imize bir kez dahasöz veriyoruz. Gençlik içerisinde iflçi s›n›f› devrimcili¤inintemsilcili¤inin hakk›n› vermek, gelece¤in, devrimin veParti’nin güvencesi olabilmek için var gücümüzle çal›flaca¤›z!

Etkinli¤inizi bir kez daha selaml›yor ve ça¤r›m›z›yineliyoruz:

GGeennççlliikk ggeelleecceekk,, ggeelleecceekk ssoossyyaalliizzmm!! GGeennççlliikk PPaarrttii’’yyee,, ddeevvrriimmee,, ssoossyyaalliizzmmee!!

Ankara’dan Genç Komünistler

“Partinin gençneferleri olarak...”

Merhaba dostlar, merhaba yoldafllar! Ekim Devrimi’nin 89., Yeni Ekimler’in Partisi’nin 8. Y›l›n›

kutlamak için gerçeklefltirdi¤iniz etkinli¤imizi selaml›yor,yüreklerimizin sizlerle beraber att›¤›n› söylemek istiyoruz.

Yeni Ekimler’in Partisi’nin genç neferleri olarak, gençlikalan›nda Partimizin temsilcisi olabilmenin sorumlulu¤u ileçal›flmalar›n› yürüten bizler, k›sa süre içerisinde oldukça anlaml›mesafeler katetti¤imizi sizlerle paylaflmaktan onur duyuyoruz.

Bundan iki y›l öncesine kadar bir gençlik çal›flmam›zolmayan yerelimizde, bugün bayra¤›m›z dalgalanmaktad›r. Birdizi siyasal gençlik grubunun pusulas›n› kaybetti¤i,politikas›zl›¤›n›n ürünü bir beklentisizlik içerisinde s›k›fl›p kald›¤›böyle bir dönemde, iki y›l gibi k›sa bir süre içerisinde gençlikçal›flmam›za yeni bir mevzi yaratabilmifl olmam›z rastlant›de¤ildir. Aksine, bizler herkesin bir bir siyaset sahnesindençekilmeye bafllad›¤›, sosyalizme olan inançlar›n sorguland›¤› birdönemde “var›z ve var olaca¤›z” diyen bir Partinin genç neferleriolarak, bugüne kadar Partimizden ö¤rendiklerimizi hayatageçirmek d›fl›nda bir fley yapmad›k!

Yani umutsuzlu¤u tan›mad›k biz! Yani y›lg›nl›¤› hiç bilmedik! Yani sald›r›lar karfl›s›nda inanc›m›z sars›lmad› bizim! Aksine biz tarihimizden ald›¤›m›z güçle, ö¤rendiklerimizle

cüret ettik ve baflard›k! Hepinizi en içten devrimci duygular›m›zla bir kez daha

selaml›yoruz! YYaaflflaass››nn PPaarrttiimmiizz TTKK‹‹PP!! YYaaflflaass››nn TTüürrkkiiyyee KKoommüünniisstt ‹‹flflççii PPaarrttiissii!!

‹zmir’den Genç Komünistler

Page 47: EG 99. sayı

47Gates: Irak'ta kaybediyoruz

ABD'nin yeni Savunma Bakan› aday› Robert Gates SenatoSilahl› Kuvvetler Komisyonu'na 'Irak'taki savafl› kaybediyoruz'dedi.

Irak'ta flu anda yaflananlar›n kabul edilemez oldu¤ukonusunda komisyon üyeleriyle hemfikir oldu¤unu söyleyenABD Savunma Bakan› aday› adayl›¤› onaylan›rsa, taktikde¤ifliklikler getirece¤ini söyledi.

Kas›m ay› bafl›nda Kongre yenileme seçimlerindeCumhuriyetçilerin ald›¤› yenilginin ard›ndan istifa edenSavunma Bakan› Donald Rumsfeld'in yerine Baflkan Bushtaraf›ndan aday gösterilen Robert Gates bugün Senato'nun ilgilikomisyonunun önüne ç›kt›.

Gates, ABD'nin savunma önceliklerinin bafl›nda gelen Iraksavafl› konusunda komisyona, bütün seçeneklerin masadaoldu¤unu, yang›n›n Ortado¤u'ya yay›l›p yay›lmayaca¤›n›ABD'nin izleyece¤i çizginin belirleyece¤ini söyledi.

Gates'in konuflmas›nda Irak’ta izlenecek politika konusundaflimdiden ba¤lay›c› iflaretler vermekten kaç›nd›¤› dikkat çekti.

Amerikan Senatosu'nun Silahl› Kuvvetler Komisyonuönünde konuflan Savunma Bakan› aday› Gates "önümüzdekibir-iki y›l içinde Irak’ta izleyece¤imiz çizgi, Amerikan ve Irakhalklar›n›n ve bundan sonraki ABD baflkan›n›n Irak’ta vebölgede giderek düzelen bir durumla m› yoksa gerçek birbölgesel yang›n tehlikesiyle mi karfl› karfl›ya olacaklar›n› dabelirleyecek" diye konufltu.

Eski CIA baflkanlar›ndan Gates komisyona, hiç bir seçene¤id›fllamad›¤›n› ve her türlü öneriye aç›k oldu¤unu da söyledi

Demokrat Senatör Carl Levin'in, "Sizce Irak’ta savafl›kazan›yor muyuz?" sorusunu müstakbel Savunma Bakan›"Hay›r" diye yan›tlad› ve Irak’taki fliddete son verilebilmesi içinsiyasi bir çözüm bulunmas›ndan yana oldu¤unu da sözlerineekledi.

Brüksel’de 25 bin kifli VW iflçileri için yürüdüBelçika d›fl›ndan gelen delegasyonlar ve Belçika’daki çeflitli

sektörlerden çal›flan iflçiler VW iflçilerini yaln›z b›rakmad›,binlerce emekçi destek için alanlara ç›kt›…

2 Aral›k günü 25 bin kifli “‹fl için dayan›flmaya!” slogan›ylaBrüksel sokaklar›n› doldurdu. VW Vorst’taki iflçi k›y›m›n›protesto etmek için düzenlenen yürüyüfl, saat 11:00’de fabrikayak›nlar›nda bafllad›. 5 bin Volkswagen iflçisi kortejin en öns›ralar›nda yürüdü.

Avrupal› sendikalartaraf›ndan düzenlenen destekyürüyüflüne a¤›rl›kl› olarakFransa, Almanya vePortekiz’den iflçiler kat›ld›lar.

Eyleme uluslararas›kat›l›m›n büyük bir bölümünüIG Metal kortejlerioluflturuyordu. Kitleye hitabenbir konuflma yapan IG MetalWolfsburg temsilcisinin“kazan›mlar ancak uluslararas›sendikal dayan›flmay›yükseltti¤imizde elde edilebilir”sözleri iflçiler taraf›ndacoflkuyla karfl›land›.

Portekiz’de 70 bin emekçi neoliberal sald›r›lar› protesto etti

Portekiz bu sonbaharda 1980 sonras›n›n en s›cak günleriniyafl›yor. Kas›m ay› bafl›nda kamu çal›flanlar›n›n iki günlük genelgreve gitmelerinin ard›ndan 29 Kas›m günü de 21 büyük kenttesolcu sendika konfederasyonu CGTP-Intersindikcal’›n ça¤r›s›nauyan 70 bin kifli, alanlara ç›karak, sermaye hükümetininneoliberal ekonomi politikalar›n› protesto etti.

Ülke çap›nda süren yayg›n protesto gösterilerindesloganlarla, tafl›nan dövizlerle ve pankartlarla, yap›lankonuflmalarla herkese yeterli ifl imkân› ve insanca çal›flmakoflullar› talepleri vurguland›.

Bolivya’da kamulaflt›rma devam ediyorSosyalizme Do¤ru Hareket (MAS) lideri Evo Morales, devlet

baflkanl›¤›na seçilmesinden k›sa süre sonra bafllatt›¤›kamulaflt›rma çal›flmalar›n› sürdürüyor. Petrol sektörünükamulaflt›ran Morales yönetimi, ard›ndan toprak reformu vedo¤algaz›n kamulaflt›r›lmas› sürecini de bafllatm›flt›.

Bolivya burjuvazisi, “verimsiz ve yasad›fl›” olarak elegeçirilmifl topraklar›n, toprak yoksullar›na ve yerlilereda¤›t›lmas›n› sa¤layacak olan toprak reformuna karfl› ç›k›yor.K›smi toprak reformunu baltalamak için çeflitli giriflimlerdebulunan gerici çevreler, yasan›n senatodan geçmesiniengellemek için grev ça¤r›s›nda bulundular. Baz› bölgelerdebelediye çal›flanlar› greve giderken, bir kesim ise açl›k greviyapt›. Bolivya’n›n zenginliklerini ABD’deki efendileriyle birlikteya¤malamaya al›flan burjuvalar, senatodaki hizmetkârlar›n› daharekete geçirerek yasan›n onaylanmas›n› engellemeyeçal›flt›lar.

Gerici koalisyon engelini aflmada kararl› oldu¤u görülenMorales, muhalefetin teklife karfl› ç›kmas› gerekçesiyleSenato’nun toplanmamas› halinde, toprak reformu plan›n›devlet baflkanl›¤› kararnamesiyle yasalaflt›raca¤›n› aç›klad›. Buarada baflkent La Paz’da toplanan onbinlerce emekçi de, yasatasar›s›na destek vermek için eylemler yapt›.

La Paz'da düzenlenen törende konuflan Evo Morales,bunun ülkesinin do¤al kaynaklar›na sahip ç›kmak için verdi¤imücadelenin bir parças› oldu¤unu ve tarihi bir olay anlam›nageldi¤ini söyledi. Morales, “fiimdi ilk ad›m› tamamlad›k. Süreç,di¤er do¤al kaynaklar›n Bolivya halk›n›n yarar›nakullan›lmas›yla gelecek y›l da devam edecek” diye konufltu.

Zafer üçüncü kez Hugo Chavez’in!C‹A ile Venezüella burjuvazisinin komplolar› bir

kez daha bofla düflürüldü. Beklendi¤i üzereVenezüella devlet baflkanl›¤› seçimlerinden Chavezgalip ç›kt›. 3 Aral›k’ta yap›lan baflkanl›k seçimlerindeoylar›n yüzde 62,57’sini alan Venezuella DevletBaflkan› Hugo Chavez bu görevi 6 y›l dahasürdürecek. Chavez, seçim zaferini Fidel Castro’yaadad›¤›n› söyledi.

Chavez, sonuçlar›n aç›klanmas›ndan sonrasokaklara dökülen onbinlerce emekçiye, “Çok yaflaVenezüella! Çok yafla Venezüella halk›! Çok yaflasosyalist devrim!” diye seslendi. Chavez, Bush’ukastederek, “Zaferim, Bay Tehlike'nin imparatorlu¤uiçin yeni bozgun. Dünyaya hükmetmeye çal›flanfleytan için bir baflka yenilgidir” dedi.

DDüünnyyaaddaann......

Page 48: EG 99. sayı

48

Chavez'in önde gelen rakibi, petrol zengini bir eyaletin valisiManuel Rosales ise yenilgiyi kabul etti. Karfl› devrimcilerinaday› Rosales; Bush yönetimi, burjuvazinin de¤iflik kesimleri vemedyan›n çok yönlü deste¤ine ra¤men yüzde 37,18 oran›ndaoy ald›.

Yüzbinlerce emekçinin kat›l›m›yla seçim yürüyüfllerigerçeklefltiren Chavez’in seçim zaferi kuflkusuz sürpriz olmad›.Emekçilerden yana düzenlemeler yapan, Küba ile dayan›flmaiçinde olan, dünyadaki anti-Amerikanc› yönetim ve güçleredestek veren Chavez, emekçilerin sempatisini kazan›yor.

Emekçilerin aktif deste¤i, karfl› devrimcilerin CIA desteklitüm giriflimlerini flimdiye kadar bofla düflürdü. Ancak neVenezüella burjuvazi, ne de onun d›fl dayana¤› ABDemperyalizmi Chavez’le ilerici yönetimini devirmekten vazgeçti.Tersine, ABD’nin finanse etti¤i 100 milyon dolara yak›n bir bütçeile aylar öncesinden seçim haz›rl›¤›na bafllayan karfl›-devrimcicephe Chavez’e, sosyalizme ve Küba’ya aç›ktan sald›rarakyürütmüfltü kampanyas›n›.Kampanyaya bizzat Venezüellaburjuvazisi ile birlikte “Kadife devrim”uzmanlar›, kontrgerilla flefleri, kaba veçarp›tmaya dayal› pervas›z birseferberlik yürüten medya,Kolombiya’dan ithal edilen paramiliterkatil çeteleri de dâhil olmufltu.

Seçimler öncesinde a盤a ç›kart›langiriflim Chavez’e karfl› darbehaz›rl›¤›yd›. Kolombiya’daki kirli savafluzmanlar›n›n da kat›l›m›yla haz›rlanandarbe giriflimi engellendi. Ard›ndan,Amerikanc› baflkan aday› ManuelRosales’i öldürüp suçu Chavez’e atarak ülkede kaos yaratmaplan› a盤a ç›kart›ld›. ‹ki giriflimin de fiyaskoyla sonuçlanmas›üzerine, elde sadece seçim sonuçlar›na itiraz edip “kadifedevrim” sürecini bafllatma plan› kald›. Ancak aradaki 22 puanl›koy fark› böylesi bir giriflime meydan vermedi. En az›nda birk›sm› olas› “kadife devrim” giriflimine zemin haz›rlamaya gelen“uluslararas› gözlemciler” de seçimin adil oldu¤unu ilanetmekten baflka bir fleye yapamad›.

Emperyalist-kapitalistdüzenin efendileri

siyonistlerin suç ortaklar›d›rSiyonist ölüm makinesinin Gazze

fieridi’ndeki Beyt Hanun’u Apaçhihelikopterlerinden f›rlat›lan füzeler vetank atefliyle vurarak gerçeklefltirdi¤ivahfli katliam, “uluslararas› toplum”taraf›ndan “sert tepki” ile karfl›land›. 10’uçocuk, 6’s› ayn› aileden 19 Filistinli’ninsabaha karfl› yataklar›nda katledildi¤isald›r›da 40 kifli de yaraland›. Yard›magelip enkaz alt›nda kalanlar› kurtarmayaçal›flan Filistinliler’i de hedef alan ‹srail ordusu, bölgeye 15dakika içinde 6 kez atefl açt›. Hastane kaynaklar›, ölenlerinço¤unun tank atefliyle parçalanmas› nedeniyle kimliklerininbelirlenmesinde güçlük çekildi¤ini bildirdi.

Cenaze törenine kat›lan onbinlerce Filistinli, att›klar›sloganlarla katliam› protesto ederken, katillerden hesapsorulmas›n› istediler. Emperyalist/siyonist güçlere karfl› direnenFilistinli örgütler taraf›ndan yap›lan aç›klamalarda, siyonistrejime karfl› eylemlerin yayg›nlaflt›r›laca¤› ifade edildi. Hamas’›nsürgündeki siyasi lideri Halid Meflal ise, katliam› sözle de¤ileylemle k›nayacaklar›n› söyledi. ‹srail’i sert ifadeler k›nayan

Lübnan Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Filistin direnifline silahve ilaç yard›m› yap›lmas› ça¤r›s›nda bulundu.

ABD D›fl ‹liflkiler Konseyi (CFR) Baflkan›:Ortado¤u'da Amerikan rüyas› bitti!

ABD'deki etkili düflünce kurulufllar›ndan D›fl ‹liflkiler Konseyi(CFR) Baflkan› Richard Haass'a göre, Ortado¤u'da Amerikanegemenli¤i ça¤› sona erdi ve yeni bir ça¤ bafllad›.

Haass, ünlü Amerikan dergisi Foreign Affairs'te yay›mlanan"Yeni Ortado¤u" bafll›kl› yaz›s›nda, Amerika'n›n Avrupa'yabenzer, bar›flç›, müreffeh ve demokratik bir Orta Do¤u rüyas›n›nsona erdi¤i yorumunda bulundu.

1990'l› y›llarda Kuveyt'in kurtar›l›fl›n›n, Arap yar›madas›nauzanan Amerikan askeri varl›¤›n›n ve Bill Clinton baflkanl›¤›döneminde ‹srail-Filistin anlaflmazl›¤›na aktif çözüm aray›fl›n›n,ABD'nin bölgedeki öncü rolünü ortaya koydu¤unu belirtenHaass, bununla birlikte çöküflün Irak'›n Mart 2003'teki iflgaliyle

bafllad›¤›n› yazd›.

ABD Filistin'de iç çat›flmalar›k›flk›rt›yor

‹srail’in vahfli iflgal, y›k›m ve topluk›y›mlar›n›n bafl destekçisi emperyalistAmerikan rejimi, BM’nin siyonist katliamlar›k›namas›n› da engelliyor. ABD rejimininonlarca defa Güvenlik Konseyi’ndeki vetohakk›n› kullanarak engelledi¤i BM’nin k›namakararlar›, asl›nda yapt›r›mdan da yoksundur.Yani BM kararlar›n› veto eden ABD, siyonistkatillerin imaj›na leke sürülmesine de

tahammül etmiyor. Genelde dünyan›n ezilen halklar›na, ama özellikle Filistin

halk›na düflmanl›¤› tescilli olan bu rejimin, Filistin’e silahgöndermesi ilk bak›flta çok flafl›rt›c› görünebilir. Buna karfl›n songünlerde yay›nlanan pek çok haberde, Washington’daki savaflçetesinin Mahmut Abbas liderli¤indeki El Fetih’e silahgönderdi¤i belirtiliyor.

Konuyla ilgili olarak Times gazetesinde ç›kan haberde,Hamas’›n Gazze’de güçlenmesinden rahats›z olan ABD’li

yetkililerin, “ulusal birlik hükümeti kurmaçal›flmalar›n›n baflar›s›z olmas› durumunda el-Fetih’in Hamas’a karfl› koyabilmesi için MahmudAbbas’›n cayd›r›c› bir güce sahip olmas›gerekti¤ini” söyledi¤i belirtildi. Gazeteye bilgiaktaran bat›l› kaynaklar, ABD’nin, FilistinYönetimi Baflkan› Mahmut Abbas’tan Hamashükümetini reddetmesini ve Hamas’a karfl›askeri, siyasi ve ekonomik mücadelede güvenlikgüçlerinden yararlanmas›n› istedi¤inden flüpheetmediklerini ifade ediyorlar.

Gerici güçlerin tüm giriflimlerine ra¤men iççat›flmalar› kontrol edebilen Filistinli örgütlerin,emperyalist/siyonist küstahlar›n bu giriflimlerini

de bozacak birikimleri mevcuttur. Filistin’in özgürlü¤ü u¤runasavaflman›n asgari koflulunun anti-emperyalist/anti-siyonistdireniflten geçti¤ini ise art›k Filistinli çocuklar da biliyor.

‹‹flflttee AABBDD''nniinn IIrraakk''ttaakkii ggeerrççeekk kkaayy››ppllaarr›› (2790 ölü): Amerikan resmi makamlar›n›n aç›klad›¤› rakam. (15.000'i aflk›n ölü): Ba¤›ms›z yabanc› kaynaklar›n

tahminleri. (25.000'i aflk›n ölü): Irak'taki direnifl gruplar›n›n aç›klad›¤›

rakam. (33.693 ölü): Arapça haber sitelerinin (El-Muhtasar)

aç›klad›¤› rakam.

Page 49: EG 99. sayı

AABBDD''nniinn tteehhddiittlleerrii ssüürrüüyyoorrAskeri uçak Enola Gay ve personeli dünya tarihinde ilk kez

atom bombas› tafl›ma onuruna nail olduklar›nda kendilerini çokönemli hissetmifllerdi. Öyle ki kendilerini kahraman olarakgörüyorlard›. Bomban›n y›k›m› dehflet vericiydi. Bomban›n gücüyaklafl›k olarak 20 bin ton dinamite eflde¤erdi. Saniyenin 10binde biri kadar k›sa bir süre içinde gerçekleflen patlaman›n ilketkisi, gözleri bir anda kör eden ›fl›k oldu. Ard›ndan gelen 3 yüzbin derecelik s›cakl›¤›n etkisiyle 3 km çap›nda bir bölge biranda alevler içinde kald›. Üstüne üstlük o s›rada ya¤an ya¤mur,bomban›n çok daha tehlikeli olan "radyoaktif serpintisi"nin yereinmesine neden oldu. Böylece saniyeler içinde koskocaHiroflima'y› yok eden korkunç bomban›n bilançosu, 80 bin ölü,100 bin yaral›yd›. Anl›k y›k›m yerini uzun y›llar sürecek genetikhastal›klarla parçalanm›fl nesillere, bitmek tükenmek bilmeyenkanser vakalar›na b›rakt›.

Hiroflima ABD taraf›ndan böylesi bir sald›r› için çok öncedenhaz›rlan›yordu. Japonya'n›n temel askeri üstlerinden biri olanHiroflima s›rf gelecekte at›lacak bomban›n y›k›m›n› rahatgözlemlemek için hiç sald›r›ya u¤ramam›flt›. Tüm bunlarbomban›n ABD aç›s›ndan önemini ortaya koyuyordu. Bombay›atanlar bu dehfletin izlerini uzun süre hem vücutlar›nda hem debeyinlerinde tafl›d›lar. Onlar basit birer askerdi ve emirleri yerinegetirmifllerdi. Oysa bu olay dünya siyasetinde yeni dengelerioluflturacak ve diplomasinin kanl› biçimi olan savafl›nbelirleyicilik konumunu da de¤ifltirecekti. Bundan böyle atombombas› temel bir tehdit haline gelecekti. Düflman sald›r›lar›n›engelleme görevinin yan› s›ra bomba d›fl dünyaya karfl› da birbask› unsuru olacakt›. Amerikal› yetkililerini en çok üzen olaysavafl›n hemen ertesinde Sovyetler Birli¤i'nin de böyle birbombaya sahip oldu¤unu ö¤renmek oldu. Dengeler art›knetleflmiflti. Buna "so¤uk savafl" dediler.

So¤uk savafl boyunca k›rm›z› bir dü¤me filmlere bile konuoldu. "Atar›m" tehditleri s›k s›k dünyay› y›k›ma götürecek birsavafl›n efli¤ine getirdi. Sovyetler Birli¤i çöktü¤ünde herkesso¤uk savafl›n bitti¤ine ve art›k nükleer silahlara ve tüm kitleimha silahlar›na ihtiyaç kalmad›¤›na dair derin bir inançduyuyordu. Oysaki kapitalizm dengesizlikler ve çeliflkilerüzerine kuruludur. Ve tüm bunlar sürekli bir çat›flmay› bar›nd›r›r.Yeni dünya düzeni olarak adland›r›lan yeni dönem KörfezSavafl› ile aç›ld› ve bundan sonras› da böyle devam etti. Kitleimha silahlar› varl›klar›n› korumaya devam etti. ‹stinas›z tümemperyalist devletlerin kitle imha silahlar›na sahip olmas› veyeni nükleer güçlere karfl› tavizsiz politikalar› diplomasininTeksas usulü iflleyen kurallar›n› bir kez daha kan›tl›yor. Vedo¤al olarak da atom bombas›n›n önemini...

Irak kitle imha silah› bahanesiyle yerle bir edildi. Irak'ta"arad›klar›n›" bulamad›lar ama ‹ran ve Kuzey Kore ayn›bahaneyle hedef haline getirildi. ‹ran üzerine yap›lan tart›flmalargeçti¤imiz bir iki aya damgas›n› vururken, Kuzey Kore'yeverilen ültimatomlar flu an dünyan›n gündeminde. KuzeyKore'nin 9 Ekim 2006 tarihinde yapt›¤›n› aç›klad›¤› nükleerdeneme bir anda gözlerin bu ülkeye çevrilmesine yol açt›. ABDmüdahalesiyle ikiye bölünmüfl Kore Yar›madas›'n›n kuzeyi, 3Ekim'de nükleer deneme yapaca¤›n› duyurarak, "Nükleersilahlar, ABD'nin sald›rgan tehditlerine karfl› güvenilir bir savaflcayd›r›c›s› olacak" demiflti. 9 Ekim sabah› Güney Koreli bilimadamlar›, yapay bir patlaman›n yaratt›¤› sismik dalgalar›saptad›, ama radyasyon s›z›nt›s› belirleyemedi. Bunun ard›ndan

Kuzey Koreli yetkililer nükleer bir deneme yapt›¤›n› aç›klad› veaç›klamada "Bölgeye bar›fl, ordumuz ve halk›m›za mutlulukgetiren tarihi bir olay. Bilimsel gözetim ve dikkatli hesaplamasayesinde nükleer s›z›nt› tehlikesi yok. Yüzde yüz yerli bilgi veteknoloji kullan›ld›" denildi. Özellikle ABD ve Japonya taraf›ndandillendirilen yapt›r›mlar h›zla BM'de karara ba¤land›.Ola¤anüstü toplanan Birleflmifl Milletler Güvenlik Konseyi 14Ekim'de h›zl› bir yapt›r›m karar› ald›. Birleflmifl Milletler GüvenlikKonseyi, Kuzey Kore ile ilgili üzerinde anlaflmaya vard›¤› karartasar›s›n›, oybirli¤i ile kabul etti. Güvenlik Konseyi'nin 15üyesinin tamam› taraf›ndan desteklenen karar tasar›s›, BMfiart›n›n Yedinci Bölümünün 41. maddesi uyar›nca baz›yapt›r›mlar içerirken kararda herhangi bir askeri müdahaleflimdilik söz konusu de¤il. Karara göre, Kuzey Kore'ye nükleersilah veya bu silahlarla ilgili materyallerin sat›lmas› art›k yasak.BM karar› bunun yan› s›ra Kuzey Kore'nin nükleer veya balistikfüze programlar›yla ilgili olarak denizafl›r› ülkelerdeki kifli veyaiflletmelerin fonlar›n›n dondurulmas›n› talep ediyor. ABDyönetiminin haz›rlad›¤› karar, Kuzey Kore'ye yük tafl›yan hertürlü arac› durdurup arama yetkisi de veriyor. Kore DemokratikHalk Cumhuriyeti (KDHC) yönetimi bu karar› tan›mad›¤›n›aç›klad› ve bo¤un e¤meyece¤ini bildirdi.

Kuzey Kore'nin ç›lg›ncas›na nükleer silah elde etmekistedi¤i do¤ru de¤ildir; bu ABD'nin propaganda malzemesidir.KDHC, nükleer silahlara sahip olmak isteseydi, NükleerSilahs›zlanma Anlaflmas›'n› (NSA) imzalamaz, ‹srail gibi,anlaflmay› yapan ülkelerin d›fl›nda kal›rd›. KDHC ABD'ninsürekli tehdidine karfl› bu anlaflmadan çekilmifltir. Anlaflman›n1. paragraf, 4. maddesi "ayr›m yap›lmadan her devletin bar›flç›lamaçlarla nükleer enerji kullanabilece¤ini" ama nükleer enerjiyisilah yap›m›nda kullanamayaca¤› belirtiliyor.

Ancak Çin'in de söyledi¤i gibi, di¤er ülkelerin NSA'cabelirlenen s›n›rlar›n içinde kalmas›n› bekleyen ABD, sankianlaflmaya hiç imza koymam›fl gibi davran›yor. ABD anlaflmayara¤men yeni tip nükleer silah araflt›rmaya ve gelifltirmeyedevam etti; bunlara yer alt›ndaki hedefleri yok eden, yeralt›nainfla edilmifl tesisleri yok etmeye yarayan nükleer silahlar dadâhildir. Tesadüfe bak›n ki Kuzey Kore topraklar›n›n alt›ndaABD tehdidine karfl› infla edilmifl devasa yeralt› tünelleribulunuyor. Yani tüm oklar KDHC'ni gösteriyor. Tüm ambargoyave bask›ya ra¤men boyun e¤meyen KDHC ABD'yi fazlas›ylarahats›z ediyor.

S. Kurtulufl

49

Page 50: EG 99. sayı

“aflk demiflti yaflam›n bütün ustalar›aflk ile sevmek bir güzelli¤i

ve dövüflebilmek o güzellik u¤runaiflte yüzünde badem çiçekleri

saçlar›nda gülen toprak ve ilkbaharsen misin seni sevdi¤im o kavga

sen o kavgan›n güzelli¤i misin yoksa”AAddnnaann YYüücceell

Erdal Eren’i ölümsüzlü¤e u¤urlayal› tam 26 y›l oluyor.‹dam›n›n ertesi günü bafllayan sloganlar y›llar› aflarakyank›lanmaya devam ediyor. 17 yafl›ndaki yi¤itdevrimcinin birkaç saniye sonra boynunu geçirece¤i ilme¤eyöneltti¤i kararl› bak›fllar› flimdi binlerce gencin mücadeleazmi.

Peki neydi Erdal’›n an›s›n› ony›llar sonras›na tafl›yan,Erdal’› ölümsüz k›lan? Yani kimdi Erdal Eren?

Sinan Suner flehit düflüyor...

ODTÜ ö¤rencisi genç bir devrimci olan Sinan Suner 30Ocak 1980 gecesi Ankara Hofldere’de yaz›lamayapmaktayd›. Faflist bir koruma polisinin hain pususuylakarfl› karfl›ya kalm›fl, ad›, eli kanl› katillerin mücadeledenkopard›klar›n›n aras›na geçmiflti. Sinan’› vurmaklayetinmediler, saatlerce arabayla baflkent sokaklar›ndadolaflarak ölmesini beklediler. Öldü¤ünden emin olunca dahastane kap›s›na att›lar...

Yoldafllar› Sinan’›n flehit düfltü¤ü haberini al›nca hemenbir gösteri örgütlediler. Sinan’›n vuruldu¤u yerde bu kezyoldafllar› vard›. Katillerin suratlar›na kararl›l›klar›n› vemücadelenin devaml›l›¤›n› hayk›r›yorlard›. “Devrimflehitleri ölümsüzdür!”, “Sinan yoldafl yafl›yor!” sloganlar›Afla¤› Ayranc› sokaklar›nda yank›lan›yordu. Sinan’›nkatillerine biledi¤i öfkeyle, yüzlerce yoldafl›n›n sesiyle birç›k›yordu o akflam da Erdal’›n sesi.

Jandarma eyleme sald›r›nca ç›kan çat›flmada birjandarma eri öldü. O gece gözalt›na al›nan 25 devrimcidenbiri de Erdal’d›.

Oyun bafll›yor...

“Ne zamand›r adam as›lm›yor bu memlekette.Kanunlar›n cayd›r›c›l›¤› kalmad›. ‹dam cezas› derhalyeniden uygulaya konmal›d›r.”

Genelkurmay Baflkan› Kenan Evren’in yapt›¤›aç›klaman›n alt› doldurulmal›yd› ve senaryo belirlendi.

Ölen erin ‘katil’i denmiflti Erdal için. O güne kadargörülmemifl bir h›zda mahkeme kuruldu, yarg›lama yap›ld›,kalem k›r›ld›. Hepsi bir buçuk ay sürmüfltü. Burjuvahukukuna göre bile bir s›ralama hatas› var gibi görünse de,Erdal Eren davas›nda karar yarg›lamadan önce verilmiflti.Daha sonras›nda emekli bir askeri yarg›tay üyesi bile karar›‘adli bir hata’ olarak niteleyecekti.

Ölen asker s›rt›ndan vurulmufltu, ama Erdal askerinkarfl›s›ndayd›. Silah yak›n mesafeden atefllenmiflti, amaErdal’la asker aras›nda 12 metre mesafe vard›. Askerdenç›kan kurfluna balistik inceleme yapt›r›lmam›flt›. Otopsiyiyapt›¤› iddia edilen Oktay Çetinsoy adl› stajyerin varolmad›¤› tespit edilmiflti. Ve Erdal’›n 17 olan yafl› birgecede 19’a yükseltilmiflti.

Avukat Nihat Toktay’›n itirazlar› sonuçsuz kald›.Asl›nda itiraz etmeye de gerek yoktu. Sonucu önceden bellibir mahkeme ve Erdal’›n da mektubunda dedi¤i gibi‘al›nan emirler’ vard› ortada. Sonras›nda Av. Nihat Toktay,süreci flöyle de¤erlendirecekti:

“‹dam özünde insanl›k suçudur. TCK’n›n 450/1’incimaddesi ‘planlayarak adam öldürme’yle ilgilidir. Ama

50

Erdal Eren ölümsüzdür!

Page 51: EG 99. sayı

hiçbir ‘taammüden adam öldürme’, Erdal Eren olay›nda görüldü¤ü gibi,devlet kadar planl› yap›lamaz.”

19 Mart günü kalem k›r›ld›, idam karar› verildi.

“... moralim çok iyi ve ölümden de korkum yok...”

Yaflananlar›n fark›ndayd› Erdal. Oynanan oyunun senaryosunu vesonunun önceden belirlendi¤ini bilince ç›karm›flt›. Ailesine yazd›¤›mektubunda flöyle diyordu:

“Bugün devrimcileri ve onlar›n bir parças› olan beni ald›¤›n›z emirlereuygun olarak yarg›layabilir ve ölüm cezas› verebilirsiniz. Fakat bu ilelebetsürmeyecektir. Bir gün mutlaka sizin yerinizde halk›m›z olacak, sizi vekorudu¤unuz düzeni yarg›layacak ve do¤ru karar› verecektir.”

Erdal, tutsak tutuldu¤u, iflkence gördü¤ü aylar boyunca miras›n› tafl›d›¤›devrim flehitlerine ve mücadelesine yarafl›r bir tutum içerisindeydi. Polisteve jandarma sorgular›nda kararl›l›¤›n› yitirmemifl, devrimci kimli¤indenödün vermemiflti. Hiçbir bask› ve zor inanc›n› zedelememiflti.

“... çok aç›kl›kla söylüyorum ki, benim moralim iyi ve ölümden dekorkum yok. Çok büyük bir ihtimalle bu iflin ölümle sonuçlanaca¤›n› çok iyibiliyorum. Buna ra¤men korkuya, y›lg›nl›¤a, karamsarl›¤a kap›lm›yorum vedevrimci oldu¤um, mücadeleye kat›ld›¤›m için onur duyuyorum. Böyledüflünmem, böyle davranmam, halka ve devrime olan inanc›mdangelmektedir.”

***12 Aral›k’› 13 Aral›k’a ba¤layan gece dara¤ac› kurulur. Erdal ayn›

kararl›l›kla yürür sehpaya. ‹lme¤e boynunu geçirir ve hayk›r›r: “Faflizme ölüm, halka hürriyet!”

***14 Aral›k günü Erdal’›n kararl›l›¤› bir baflka yoldafl›nda, yine kavgan›n

ortas›ndad›r. 17 yafl›nda bir baflka yi¤it, Ercan Koca, ‘Erdal Eren’inhesab›n› faflist cuntadan soral›m!’ yazan pankart›n› Yenimahalle’de birüstgeçide asar. Üzerine sald›ran askerlerden bir gün önce as›lan yoldafl›n›koruyormuflcas›na korur pankart›. Yumruklar, tekmeler, coplar, dipçikler...

Gözalt›na al›nan Ercan iki gün boyunca öldüresiye dövülür, iflkencegörür. 15 Aral›k 1980 günkü Ankara Yenimahalle Karakolu kay›tlar›na “...yerlerin buzlu olmas› sebebiyle bir kaç defa düfltü ve düflme sonucundabeyin kanamas›na maruz kald›...” diye geçer ölüm sebebi.

***Erdal Eren’i ölümsüzlü¤e u¤urlayal› tam 26 y›l oluyor. ‹dam›n›n ertesi

günü bafllayan sloganlar y›llar› aflarak yank›lanmaya devam ediyor. 17yafl›ndaki yi¤it devrimcinin birkaç saniye sonra boynunu geçirece¤i ilme¤eyöneltti¤i kararl› bak›fllar› flimdi binlerce gencin mücadele azmi.

Asl›nda Sinan, Erdal, Ercan ve adlar›n› sayamad›¤›m›z onlarcas›,yüzlercesi...

Onlar, devrimci durufllar›yla, biz genç komünistlere bir miras b›rakt›lar.Herbirinin asl›nda k›sac›k say›labilecek mücadele yaflamlar› tarihimizin,mücadelemizin bir kesiti, kavgam›z›n özlü bir anlat›m›d›r.

Onlar bize bu topraklarda yarat›lan devrimci de¤erleri hat›rlat›yorlar.Devrim ve sosyalizm davas› u¤runa harcanan eme¤i, ödenen bedelleri,‘y›lg›nl›kta inanç, zulme karfl› direnç’ olmay› hat›rlat›yorlar.

Onlar bize, bizi hat›rlat›yorlar!

51

Page 52: EG 99. sayı

52

Gülümsüyoruz… Hiç de kontrol edilemeyen bir sinirinyaratt›¤› kontrol edilemeyen bir gülümseme de¤il bu! Senki hayat› yaz›n› yazd›¤›n odan›n penceresindengörünenlerden ibaret sanan insan, sen ki hayat› boyuncayaflam standartlar›n› sat›l›¤a ç›kard›¤› sözcüklerine borçluolan insan, sen ki hayat› boyunca özgün ve özgür tek birdüflüncenin temsilcisi olamam›fl, olamayacak insan… Sanave düzenin ipotek alt›na ald›¤› yaflam›na, bedeli peflinödenmifl sözcüklerinle sarfetti¤in küfür gibi cümlelere bizsadece gülümsüyoruz. Do¤rulu¤undan ancak kendindenemin oldu¤un kadar emin olabilece¤in keskinönermelerinin sat›r aralar›nda gözümüze çarpan korkuyu,telafl› gördükçe, vicdan›n›n salt düzenin sana yükledi¤igörevleri yerine getirdi¤in ölçüde rahat olabilece¤inigördükçe gülümsüyor ve ne gariptir ki sana ac›yoruz.

Bu yaz›da ad›n› Oktay Ekfli koyuyoruz ama bu isminErtu¤rul Özkök’ten, Hikmet Sami Türk’ten, CemilÇiçek’ten çok da farkl› olmad›¤›n› bilerek, siz s›n›fdüflmanlar›na, bugüne kadar ölümlerinde pay sahibioldu¤unuz 122 de¤il, belki binlerce insan ad›na, sömürü vetalan koflullar›nda yaflayan milyonlarca iflçi ve emekçiad›na birkaç gerçe¤i hat›rlataca¤›z. Çünkü biliyoruz ki s›n›fdüflmanlar› gerçeklerden korkarlar. Çünkü gerçeklerdevrimcidir. Ve bu yüzden gerçekler sizin gibilerinkabusudur!

Adaletiniz de saraylar›n›z da sizin olsun! Bize onurumuz yeter!

“Lakin adaletin ‘suçlu’ buldu¤u insan› da saraydaa¤›rlayacak de¤ilsiniz” demiflsiniz, “Be¤enmiyorsan›z,buraya gelin” bafll›kl› makalenizde. Bir kalemde yüzlerceinsan›n ölümünden sorumlu olan sizler, para için onurunusatanlar, bu ülke halklar›n›n içinde bulundu¤u sefaletkoflullar›n› seyreden sizler… Sizleri suçsuz k›lan biradalettir bizleri suçlu k›lan… Suçsuzlu¤un koflulununsömürü, talan ve zulüm oldu¤u, adaletin parayla da¤›t›ld›¤›bir düzende, suçsuz say›lmam›z için kabullenmemiz,susmam›z, baflkalar›n›n s›rt›ndan geçinmemiz gerekti¤iyerde, biz “suçlu” olmak, “suçlu” say›lmak istiyoruz. Biz“suçlanmay›” tercih ediyoruz.

Sizin adil dünyan›z iflkencelerle, tecritle, açl›kla,

sefaletle, kanla, petrol savafllar›yla doluyken, bu adil (!)dünyada pay›m›za düflenin saraylar de¤il, gecekondularolmas›n› yad›rgam›yoruz! Çünkü biz açl›k, sefaletdemeden, iflkence, tecrit demeden, yaln›zca “yaflam”diyerek, “insanca yaflam, özgür yaflam, eflit yaflam, s›n›fs›zyaflam” diyerek yafl›yoruz. Sizlerin yaz›lar›n›z› yazmak içinvaktinizi geçirdi¤iniz yüksek tavanl› lüks çal›flma odalar›naözenmiyoruz biz, son model arabalarda, saraylarda,saltanatlarda gözümüz yok bizim. “Bizim gözümüzyükseklerde!”, sizin deyiminizle. Çünkü biz gecelerinde açyat›lmayan, gündüzlerinde sömürülmeyen bir dünya içinkofluflturuyoruz.

Bugün sizin yasalar›n›zd›r bizi “suçlu” ilan eden, sizinkaleminizden ç›kan sözcüklerdir… Bu adalet sizinadaletinizdir, yaln›zca bunu hat›rlatmakla yetiniyoruz.

OOkkttaayy EEkkflflii’’nniinn ““BBee¤¤eennmmiiyyoorrssaann››zz bbuurraayyaa ggeelliinn”” bbaaflflll››kkll››yyaazz››ss›› üüzzeerriinnee......

“Beterin beteri var” tesellisive tecrit güzellemesi…

A. Eylül

Page 53: EG 99. sayı

Yar›nlar› kazand›¤›m›zda biz, yaln›zca yeni bir dünyakurmufl olmayaca¤›z, ad›n›z› tarihe kaz›yacak ve karfl›s›na“Döneminin burjuva kalemflörlerindendi; bu s›n›f düflman›yüzlerce insan›n ölümünden sorumluydu...” yazaca¤›z.

Biz salt Türkiye’deki tecride de¤il, tüm dünyadaki tecride karfl›y›z!

"Türkiye'nin hiç de¤ilse bu konuda oradakinden iyikurumlar› oldu¤unu anlam›fls›n›zd›r" demiflsiniz ayn›makalenizde. Kendinizi komik duruma düflürmeyin. BizTürkiye’deki tecride de¤il, dünyan›n her köflesindekitecride karfl›y›z. Asl›nda siz de bunu çok iyi biliyorsunuzancak kökleflmifl de¤er yarg›lar›n›z ve yaflamal›flkanl›klar›n›z, bizim evrensel bak›fl›m›z›n nedenlerinikavramaya yetmedi¤i için anlamazl›ktan geliyorsunuz.

Sizler kapitalizmin hizmetkârlar›, her koyunun kendibaca¤›ndan as›ld›¤› bir düzen u¤runa uflakl›k formalar›n›z›üzerilerinize geçirmifl, bencilli¤in, bireyselli¤in teorisiniyapmaktas›n›z. Bu yüzden herkesi, her kesimi kendinizgibi say›yorsunuz.

Yaflam›n›z cüzdan›n›za girip ç›kanlar› hesaplamaktanibaret sizin. Yan› bafl›n›zda olana bitene göz kap›yorsunuz.Telefonlar›n›za ulaflanlar kadar haberdars›n›z yaflamdan,ana haber bültenlerine yans›yanlar kadar…

Ancak say›n baylar ve bugünkü temsilcilerinden biriolan say›n Oktay Ekfli, bizler dünyas› kendiakvaryumundan ibaret olan bal›klar de¤iliz. Bulaflt›rmayaçal›flt›¤›n›z toplumsal haf›za kayb›na ba¤›fl›kl›¤›m›z oldu¤ugibi, bizleri hapsetti¤inizi sand›¤›n›z akvaryumlar›nötesinde okyanuslar› görüyoruz biz. Sizin gibi düflünseydike¤er, size dair bile teselliler bulurduk, derdik ki örne¤in“ABD’de Oktay Ekfli’den daha iyi burjuva kalemflörler var,biz buna da flükredelim.”

Komik olmay›n. Ve unutmay›n siz de biz de evrensels›n›flar›n parças›y›z. Siz dünyay› insan yaflam›n›n d›fl›ndaakla gelebilecek bütün ölçütlere göre belirledi¤inizs›n›rlarla bölün, biz salt iki karfl›t kamp belirliyoruz. BizBelçika’daki her halka mensup tutsa¤a sahip ç›k›yoruz,

peki siz niye Belçika’da tecridi yaratan s›n›f kardefllerinizi

karal›yorsunuz? K›sacas› siz içine girdi¤iniz k›yaslamayla

görevinize ihanet ediyorsunuz.

Dünyada boflu bofluna yaflayan tek canl› türü: Burjuvazi ve uflaklar›

“Bu yüzden hayat›n› kaybeden 122 kiflinin kendi can›naboflu bofluna k›yd›¤› ortaya ç›k›yor” demiflsiniz. Bu

insanlar›n insanca yaflamak için öldüklerini bir kez daha

hat›rlat›p, sizin asla anlayamayaca¤›n›z bu konuyu burada

kapataca¤›z. Çünkü sizin yaflam›n›z boyunca kendi

ihtiyaçlar›n›z›n d›fl›na ç›karak att›¤›n›z tek bir ad›m

oldu¤unu sanm›yoruz.

Bitkilerin yaflamalar›n›n bir nedeni vard›r. Hayvanlar›n,

dünyadaki milyonlarca insan›n… Yaflamak için nedenleri

olmas›n›n d›fl›nda bu türlerin her biri üreterek yaflarlar.

Yaflam, siz kabul edin ya da etmeyin kolektif bir üretim

sürecidir. Bugün sizin hayat›n›z› sürdürmeniz, süs için

yetifltirdi¤iniz çiçeklerden, tecritte yaflam›n› yitiren 122

insandan daha fazla önemsedi¤inize emin oldu¤umuz

bilmem ne cinsi köpe¤inizden, yüzüne bile bakmaya

tenezzül etmedi¤iniz bir iflçiye kadar bütün canl›lara

ba¤l›d›r. Ama siz ve mensup oldu¤unuz s›n›f, siz bu

yaflam›n parazitlerisiniz. Tapt›¤›n›z kapitalist

hükümdarl›¤›n enfeksiyonu olarak gördü¤ünüz bizleri tecrit

ederek, “s›n›fs›z ve sömürüsüz” baflka bir deyiflle, “sizsiz”

yani “parazitsiz” bir dünya düflüncesini bulaflt›rmam›z›

engelleyebilece¤inizi düflünüyorsunuz! Size bir kez daha

gülümsüyor ama ac›may› h›zla bir kenara b›rak›yoruz.

Size meydan okuyoruz beyler, be¤enmiyoruz ve

buraday›z! Yar›n da burada olaca¤›z! fiimdiden kendinize

saklanacak bir köfle bulsan›z iyi edersiniz!

53

Page 54: EG 99. sayı

54

19 Aral›k 2000’de sabah›n erken saatlerinde 20’yeyak›n cezaevine efl zamanl› yap›lan bir sald›r›, tarihegelmifl geçmifl en kanl› cezaevi operasyonu olarakgeçmiflti. 28 tutsak bu katliamda vahflice öldürüldü. ‹lkprovas› Ulucanlarda yap›lan katliam F tiplerine geçifl içinuygun zemini yaratmay› amaçl›yordu. Devrimcilerink›r›lamayan iradesine karfl› s›k›flan devlet, ölüm oruçlar›n›bitirece¤ini söyleyerek katliama “Hayata Dönüfl” isminivermiflti. Aradan 6 y›l geçti. Devrimciler e¤ilmediler veyenilgiyi bugüne kadar ak›llar›na bile getirmediler. Sonuçtakazanan bir kez daha devrimci irade oldu.

19 Aral›k’ta binlerce polis ve asker, ifl makineleri vehelikopterlerin yard›m›yla ko¤ufllara ancak 3 gündegirebildi. Binlerce gaz bombas›n›n kullan›ld›¤› katliam›nkatillerine ise “devlet üstün hizmet madalyas›” verildi.Köklü bir katliamc› gelene¤e yak›flan da ancak buolabilirdi.

Asl›nda 19 Aral›k katliam› koca bir resmin küçük birparças›yd›. Köklü de¤iflimlerin arifesinde sermaye devletidevrimci hareketin daralsa bile sahip oldu¤u etkidenölesiye korkuyordu. Geçen 6 y›ll›k zaman dilimi içindeyaflananlar bunu do¤rulamaktad›r. Tüm toplumu kuflatanhücre gerçe¤i, artan fifllemeler ve kamera sistemleriyledestekleniyor bugün her alanda.

12 Eylül döneminde gerçeklefltirilen iflkence vekatliamlar› hat›rlayal›m. 90’l› y›llarda yükselen Kürt ulusalmücadelesi devletin sistemli katliam politikas›durdurulmaya çal›fl›lm›flt›. Yine ayn› y›llarda failimeçhulleri, uzay›p giden kay›plar listesini de unutmayal›m.1990 y›l›nda Eskiflehir Tabutlu¤u aç›lmak istenmifl, busald›r› direniflle püskürtülmüfltü. 1995 y›l›nda Bucahapishanesine yine bir katliam sald›r›s› düzenlendi. 1996y›l›nda Ümraniye ve Diyarbak›r hapishanelerine sald›r›düzenlediler. 1999 y›l›nda Ankara’da, Ulucanlarhapishanesine sald›rd›lar, 10 devrimci tutsa¤› katlettiler.Ancak 2000 y›l› Aral›k ay›nda yaflananlar hepsini aflan birkapsama ve boyuta sahipti. 12 Eylül’ün faflistgenerallerinin dahi baflaramad›¤› bir ifli yapt›lar, kitleselkatliamla hücreleri dayatt›lar.

Faflist sermaye devletinin zindan katliam›n›n ve hücresald›r›s›n›n tüm toplumsal muhalefeti hedef ald›¤› biliniyor.‹flçi s›n›f› ve emekçiler bu sürecin ard›ndan yo¤unlaflan hakgasplar›n›, örgütsüzleflmeyi, kurals›z çal›flma koflullar›n›,kölelik yasalar›n› karfl›lar›nda buldular.

19 Aral›k katliam›n›n ard›ndan fiubat krizi ileyüzbinlerce iflçinin iflten at›lmas› ile ilk sald›r› gerçekleflti.Krizin yaratt›¤› rüzgar› arkas›na alan sermaye, daha az iflgücü ile daha fazla üretimi gerçeklefltirmek, kârlar›n› daha

da art›rmak olana¤›na kavufltu. ‹flsizlik sorunununyo¤unlaflan sald›r›lara dayanak gösterilmesi ile birliktesözleflmeler ‘hiç de¤ilse ifl güvencesini koruyal›m’bahanesiyle s›f›r zamla ve oldukça geri maddelerle bitirildi.Tensikatlara cevap verilememesi pefli s›ra gelecek dahakapsaml› sald›r›lar› kolaylaflt›rd›.

Ard›ndan y›llard›r fiili-meflru mücadele gelene¤iyle nicebedeller ödeyen kamu emekçilerine sahte sendika yasas›dayat›ld›. Sahte sendika yasas›na karfl› kitlesel olmayanama yer yer militan geçen bu eylem süreci yasan›n geçmesiile birlikte sönümlendi. ‹leri kesimlerin direnci sald›r›y›geri püskürtmeye yetmedi.

Karfl›s›nda hiçbir gücü bulamayan sermaye devletikölelik yasas›n› meclisten geçirdi. ‘80 darbesi ile biledokunulamayan tarihsel kazan›mlar bu yasayla gaspedildi.Esnek üretimi, örgütsüzlü¤ü, çal›flma saatlerininuzat›lmas›n› vb. getiren yasa karfl›s›nda ciddi bir varl›kgösterilemedi.

Ard›ndan sa¤l›k ve e¤itim baflka olmak üzereözellefltirme sald›r›s› kamu hizmet sektörlerini dekapsayarak geniflledi. TCK, TMY vb. anti demokratikyasalar a¤›rlaflt›r›larak yeniden haz›rland›.

S›n›flar aras› uçurum derinlefltikçe, servet-sefaletkutuplaflmas› artt›kça sermayenin bask› ve zoru daartacakt›r. Kirli sald›r›lar ve provokasyonlar daha yo¤un birbiçimde devreye girecektir. 19 Aral›k bu kapsamdade¤erlendirilmeli ve böyle yorumlanmal›d›r. Korkuyorlar,korkacaklar çünkü geliyoruz…

S.Kurtulufl

Devrimci irade teslimal›namaz!

Page 55: EG 99. sayı

55

1970’li y›llar, faflist hareketin yükselen muhalefete karfl›devlet deste¤iyle örgütlendi¤i y›llar oldu. Susurluk kazas›ylaherkesin bildi¤i ama bir türlü dokunamad›¤› kirli iliflkiler a¤›n›nkendini aç›ktan deflifre etmesiyle ortaya ç›kan gerçekler, ogünleri de¤erlendirirken sa¤l›kl› cevaplar›n oluflmas›n›engelleyen sis perdesini ortadan kald›rm›fl oldu. Bafllarda birsokak hareketi olarak ortaya ç›km›fl görünen sivil-faflist çeteler‘70’li y›llar›n sonunda 16 Mart, Marafl, Çorum gibi kitleselkatliamlara imza att›. Bugün de “linç giriflim” olarak karfl›m›zaç›kan bu kitlesel katliamlar›n aras›nda 24 Aral›k 1978'te Maraflyaflanan, hem örgütlenmesi, hem de yaratt›¤› dehfletledi¤erlerinden farkl› bir yere oturuyor.

Marafl katliam›, 19 Aral›k-26 Aral›k 1978'deKahramanmarafl'ta meydana gelen, faflist sald›r›lar›n oda¤›ndayer alan olaylardan biridir. 12 Eylül darbesine gerekçe olarakkullan›lan olaylardan biri olarak kabul edilir. Olaylar›ngerçekleflti¤i dönemde, Kahramanmarafl Emniyet Müdürügörevinde bugünkü iç iflleri bakan› Abdülkadir Aksu bulunmaktaidi. Sald›r›lar›n oda¤›nda tüm toplumsal muhalefet vard›.Yükselen ve geliflen muhalfete karfl› gözda¤› niteli¤i tafl›yanolaylarda Marafl özelinde sol görüfllü oldu¤u bilinen kifliler veAleviler hedef al›nd›. Günlerce süren sald›r› ve çat›flmalar›önlemekte yerel güvenlik güçleri yetersiz kal›nca Kayseri veGaziantep'ten askeri birlikler gönderilirken, istifa eden ‹çiflleriBakan› ‹rfan Özayd›nl› yerine Hasan Fehmi Günefl getirildi.Katliam 26 Aral›k 1978 saat 07.00 den itibaren ‹stanbul, Ankara,K.Marafl, Adana, Elaz›¤, Bingöl, Erzurum, Erzincan, Anten,Kars, Malatya, Sivas ve Urfa olmak üzere, toplam 13 ildes›k›yönetim ilan edilmesinin gerekçesi olarak gösterildi.

S›k›yönetim mahkemelerinde aç›lan davalar 1991 y›l›nakadar sürerken, ço¤unlukla sa¤ ve afl›r› sa¤ görüfllü olaraknitelenen toplam 804 kifli hakk›nda dava aç›lm›fl, san›klardan;29 kifli idam, 7 kifli müebbet hapis, 321 kifli de 1-24 y›l aras›ndahapis cezalar› ile cezaland›r›lm›flt›r. ‹dam ve müebbet hapiscezalar› d›fl›ndakilerin 1/6 oran›nda cezalar› azalt›lm›flt›r.S›k›yönetim mahkemesinin karar› Yarg›tay taraf›ndan bozulmufl,yeniden yap›lan yarg›lama sonucunda idam cezalar›uygulanmam›flt›r. Ceza alanlar›n cezalar› da 1991 y›l›ndaç›kar›lan Terörle Mücadele Kanunu nedeniyle ertelenmifltir. Bukiflilerden baz›lar› daha sonra milletvekili olarak TBMM çat›s›alt›nda yer ald›lar. Olaylardan sonra Marafl`ta yaflanan yo¤ungöç nedeni ile sol görüfllü halk›n ve Alevilerin yüzde 80'ininMarafl'› terk etti¤i tahmin edilmektedir.

Siyasal nedenlerle körüklenen Alevi-Sünni ayr›l›¤›n›nKahramanmarafl'ta gerginli¤i t›rmand›rd›¤› bir dönemde, 19Aral›k'ta kentte faflistlere yönelik filmler gösterilen ÇiçekSinemas›’na bir ses bombas› at›lmas›yla katliam›n fitiliatefllenmifl oldu. Bombalama eyleminin karfl› görüfllü kiflilertaraf›nda yap›ld›¤›n› ileri süren kalabal›k ülkücü bir grup CHP ilmerkezine, PTT ve TÖB-DER (Tüm Ö¤retmenler Birleflme veDayan›flma Derne¤i) binalar›na sald›rd›. 21 Aral›k ö¤le saatleriHac› Çolak ve Mustafa Yüzbafl›o¤lu adl› iki sol görüfllüö¤retmen silahl› sald›r› sonucu yaflamlar›n› yitirdi. 22 Aral›k'taö¤retmenlerin cenazeleri kald›r›l›rken büyük olaylar oldu.

Cenazelerin getirildi¤i camide bulunan bir grup ölenlerin cenazenamaz›n›n k›l›nmas›na karfl› ç›karak engellerken, bir yandan dacenaze törenine kat›lanlar›n camileri atefle verdi¤i söylentisikentin Sünni mahallelerine h›zla yay›ld›. Bunun üzerineharekete geçen silahl› ve sopal› kalabal›k gruplarKahramanmarafl'›n Alevi mahallelerine sald›rd›lar. Katliamavaran sald›r›lar sonucunda; resmi verilere göre 105 kifli öldü,176 kifli yaraland›, 210 ev, 70 iflyeri tahrip edildi. Dönemin‹çiflleri Bakan›, K.Marafl Katliam›’n›n gün ›fl›¤›na ç›kart›lmas›için özel bir ekip görevlendirdi. Özel ekip ayr›nt›l› raporunu‹çiflleri Bakan›’na sundu. Ancak raporun içeri¤i gizli tutuldu.Gündem Dergisi, bu raporun bir k›sm›n› elde ederek baz›bölümlerini daha sonra yay›mlad›. Raporun yay›mlanan bölümüflöyledir:

1. 18 Aral›k 1978 günü, ÜGD Marafl flubesi ikinci baflkan›Mustafa Kanl›dere, Ökkefl Kenger ve üçüncü baflkan MustafaTecirli’ye “Halk› k›flk›rtmak, tahrik etmek ve isyan›n› sa¤lamakiçin solcular›n att›¤› süsü verilmek kayd›yla, tahrip gücü az birdinamit at›lmas›n›” emretmifltir.

2. 15 gün öncesinden itibaren, gelecek program olarak“Zeynel ile Veysel” filmi gösterilecekken Adana Marafl ÜGDfiubesi’ne gelen iki flahs›n getirdi¤i ‘Günefl Ne ZamanDo¤acak” filmi 16 Aral›k’ta aniden gösterime sokulmufltur..

3. Olaylardan önce, Ankara ‹li Bahçelievler, Karfl›yaka veKeçiören semtlerinde oturduklar› bilinen Hüseyin Y›ld›z, ÜnalA¤ao¤lu, Haluk K›rc›, Mustafa Özmen, Mustafa Dülger, RemziÇay›r, Mustafa Demir, Bünyamin Adanal›, Ahmet ErcümentGedikli, Mustafa Korkmaz ve ‹smail Ufuk ile Mehmet Gürsesisimli flah›slar›n Kahramanmarafl iline gittikleri ö¤renilmifltir.

4. 22 Aral›k 1978 günü Marafl’ta olaylar patlak verdi¤inde ikiayr› telefon görüflmesi yap›l›r. Yap›lan araflt›rmalarda, Adanailinden bir flah›s, Malatya Özel Do¤u Klini¤i Doktoru MuhittinTurgut’u telefonla arayarak ; ‘Kahramanmarafl’tan orayayaral›lar gelecek, dikkatli olun’ der. Muhittin Turgut ise; ‘Oras›n›bana b›rak›n. Malatya olaylar›nda bir aç›k verdim mi ki bundavereyim. Malatya olaylar›nda ne flekilde çal›flt›¤›m› siz debilirsiniz’ karfl›l›¤›n› verir.

Sald›r› çok planl›yd›, hemen her ayr›nt›s› düflünülmüfltü.Türkefl çok önceden Marafl’ta olaylar›n “müjdesini” verirken,hemen arkas›nda da “Komünist ve Maocu yasad›fl› silahl›gerillalar›n” katliam› olarak nitelemiflti. Katliam öncesi en ilginçolay seyyar piyangocular›n Marafl’a ak›n› oldu. Oysa Marafl’tabirçok Milli Piyango bayii vard› ve 19-25 Aral›k günlerinde hiçbirçekilifl yoktu. T›pk› 2 Temmuz 1993’te Sivas’a katliama gelen veotel kay›tlar›na “hicret koflucusu” olarak geçen kadrolu katillergibi. Marafl’ta da katliam s›ras›nda anlafl›ld› ki bu piyangocularbaflka bir çekilifle gelmifllerdi.

Marafl’ta i¤renç bir katliam yafland›. Aradan neredeyse 30y›l geçti. Ortada çözülmüfl hiçbir fley yok, sadece “unutal›mbunlar›” diyen bir devlet ve hiç bunlar› yapmam›fl gibi flimdilerdebirilerine “bebek katili”, “cani” diyen köpek sürüleri var. Budevlet kendini katliamlarla var etmektedir. Ne Marafl’›, ne deMarafl’› yaratanlar›n yüzünü unutaca¤›z. Sermaye devletikatliamlar›n›n hesab›n› verecek.

MMaarraaflfl kkaattlliiaamm››……

Sermaye devleti katliamlar›n›nhesab›n› verecek!

Page 56: EG 99. sayı

56

Geçti¤imiz dönemi, ekran› kana bulayan mafya dizileri ilekapatan dizi sektörü, yeni dönemde de polis dizileriyle primetime’lar› süslüyor! Her yaflta insan›n ekran bafl›nda olabilece¤isaatlere konulan diziler yeni ç›kar›lan bir furyan›n davetsizmisafirleri... Baflka bir seçenek bulmak imkâns›z, kiflilerde¤iflse de her kanal›n ayn› saatlerde bu türden bir dizisi var.

Reytinglerin en verimli oldu¤u saatlerde izleyiciyi ekranayap›flt›rmak için do¤ru tercihlerin yap›lmas› riskli bir ifl elbette.Yap›lan masraf›n ç›kar›lamamas› ihtimalini göz önündebulundurmak, kanal de¤ifltirme ihtimali olan izleyiciyidurdurmak gerekiyor. Bunun da çözümü var; piyasaya yeniç›kard›¤›n mal›n tutmamas› ihtimaline karfl› tüketiciyi heraç›dan sarmal›s›n ki, önce sunulan›n iyi oldu¤una inans›n. ‹flinbu k›sm›n› çözdükten sonras› kolay, inand›r›lan tüketicinden iyireklâm olmaz! Bu konuda da ne flimdi ne gelecekte herhangibir sorunun ç›kmas› pek mümkün gözükmüyor, zira gazetesahipleri ile kanal sahiplerinin ayn› kifliler oldu¤u yerde izleyiciher türlü furyaya önceden haz›rlan›yor. Tüm gazeteler budizilerin ne kadar çok izlendi¤inden bahsediyor. Köfle yazarlar›dizilere gönderme yapan yaz›lar yaz›yor. ‹nsanlar birbirlerinedizilerden tan›d›klar› isimlerle sesleniyor. Genel itibariyle sizehitap etmedi¤ini düflünseniz bile “tüm toplum bunu konufluyor”hissi sizi en az›ndan bir kere denemeye itiyor.

Görevlerinden biri seyirciyi haftan›n belirli gün vesaatlerinde ekrana ba¤lay›p yap›mc›s›na para kazand›rmakolan dizilerin bir di¤er hedefi de, topluma verilmek istenenmesajlar›n en k›sa ve kesintisiz yoldan aktar›m›n› sa¤lamak,bir çeflit e¤itim yapmakt›r. Dönemin politikalar›n› hayatageçirmekte kullan›lan araçlardan biri olan burjuva medya,sermaye düzeninin her ad›m›n› meflru gösterecek, insanlar›nkafas›na istenileni kaz›may› hedefleyecektir.

Bugünlerde karfl›m›za yo¤un flekilde ç›kar›lan polisdizilerine bakarsak, polisi yüceltirken, izleyiciye “yasalardankaç›lmaz”, “polis hep daha uyan›kt›r, sonunda iyi polis kazan›r”mesaj› verdiklerini görürüz. Toplumun en az güvenilenkurumlar›ndan biri oldu¤u yap›lan anketlerde ortaya ç›kanemniyet teflkilat›, sanal âlemde istedi¤i sayg›ya kavuflurböylece. Dizilerde “kötü”lere kök söktüren iyi polislerbelle¤imizde öyle yer eder ki; paras›z, nitelikli e¤itimisteyenlere, sa¤l›k hakk›n›n gasp›na dur diyenlere, flovenizmekarfl› halklar›n kardeflli¤ini savunanlara azg›nca sald›ran polisaklanm›flt›r gözümüzde. Mecliste tezkerenin görüflüldü¤ü 5Eylül’den 12 Eylül faflist darbesinin y›ldönümüne kadarkizamanda s›k›yönetim ilan eden ve her türlü protestoyu suçsayan Ankara Emniyet Müdürü bize “Arka Sokaklar” dizisindentan›d›kt›r, toplumu düflünen komiser imaj›yla tan›r›z emniyet

müdürünü. Kimse tepki göstermez o saatten sonra, toplumudüflünür emniyetten sorumlu olanlar neticede.

Dünyada son y›llarda yaflananlara ve bunlar›n Türkiye’dekiyans›malar›na dikkat edecek olursak, d›flar›da emperyalistlerleiflbirli¤i ad›mlar› atan Türkiye burjuvazisinin, ülke içindemuhalefetsiz bir toplum istedi¤i aç›kt›r. Her türlü muhalefetigerekti¤inde kendi eliyle gerekti¤inde sivil faflist çeteleriyleengellemeye çal›flmaktad›r. Eskinin anti-demokratikuygulamalar›n› hukuksal forma oturtan yeni TMY’nin h›zlahayata geçirilmesi ile toplumda estirilen terör havas›,milliyetçilik ve flovenizmin t›rmand›r›lmas›, toplumsal duyarl›l›kdenerek korunan linç kültürü bunun somut göstergeleridir. Buve benzeri ad›mlar›, insanlar›n gözünde meflrulaflt›rmak için,sanal ortamlarda iyi oldu¤u önceden vurgulanm›flkahramanlar› att›rmak gerekir ki, yap›lan diziler egemenlerinistedi¤i yere otursun.

Geçti¤imiz dönem “vatan›n bölünmez bütünlü¤üne” vurguyapan, yarat›lan sanal düflmanlara karfl› vatan için ortal›¤›kana bulayanlar› kahramanlaflt›ran diziler, filmler izledik.Benzerlerini hala izliyoruz. “Vatan› bölmek isteyenlere karfl›verilecek mücadelede her yol mübaht›r” mesaj› veren,gerekti¤inde devletin mafyayla çal›flabilece¤ini insanlar›nkafas›na yerlefltiren diziler, filmlerdi bunlar. Bugünsekarfl›m›zda, gerçek hayatta toplumla mücadele ederkentoplumun gözünde sayg›nl›¤›n› kaybeden bir kurumu yücelten,polisi her durumda hakl› ve meflru gösteren diziler, filmler var.Tüm bu aldatmacalara ra¤men bize düflen sanal dünyadans›yr›l›p, iyiyi kötüyü gerçek dünyada, gerçek yüzüyle görmekolacakt›r!

Sanal alemde

polis aklama operasyonu.

Page 57: EG 99. sayı

57

EEEEggggeeee’’’’nnnniiiinnnn ssssııııccccaaaakkkkllll ıııığğğğıııı .... .... ....

Vittorio de Sica’n›n 1950 y›l›nda çekti¤i ünlü filmiBisiklet H›rs›zlar›’nda; bir süredir iflsiz olan AntonioRicci'nin yeni ifli için ald›¤› ve ifl için çok gerekli olanbisikleti, bir afifli yap›flt›rd›¤› s›rada çal›n›r. Polis h›rs›z›kendilerinin bulmalar›n› söyleyince Antonio ve 10yafl›ndaki o¤lu Roma’y› kar›fl kar›fl dolaflarak bisikletiararlar. Sinema tarihinin en önemli filmlerinden biri say›lanBisiklet H›rs›zlar›, ‹talyan Yeni Gerçekçilik Ak›m›n›n da enönemli filmlerinden biridir.

Yeni gerçekçilik, gündelik hayat›, toplumsal gerçekli¤iperdeye yans›tmak ve sosyal bir anlat› aktarmak gibiamaçlarla olufltu; sinema star sistemine, Hollywood’un devstüdyolar›nda çekilen dev bütçeli filmlere karfl› yal›n amaçok daha geliflkin bir sinema dili yaratt›. S›ra d›fl›kahramanlar›n s›ra d›fl› öykülerini anlatmak yerine s›radaninsan›n bafl›na gelebilecek s›radan olaylar filmin konusuhaline geldi. Hollywood’un kurmaya çal›flt›¤› esteti¤ireddederek gündelik hayat›n esteti¤ini kurmay›amaçl›yordu. Vittorio De Sica, Bisiklet H›rs›zlar›’n› gerçekmekanlarda, Roma sokaklar›nda çekmifltir. Filmde yer alantüm oyuncular amatördür. Babay› oynayan Antonio, birfabrikada iflçidir. Antonio’nun o¤lu da gerçek hayattasokaklarda gazete sat›c›l›¤› yapan bir çocuktur. De Sica’n›nbu seçimi elbette tesadüf de¤il. Çünkü Roma’n›n gerçe¤iniancak oran›n gerçek sakinleri en do¤ru bir biçimde

aktarabilir. De Sica’n›n ünlü sözü, profesyonel oyunculukkonusundaki düflüncesini özetliyor;

“Her insan bir rolü mükemmel oynayabilir: kendini”Dondurmam Gaymak filmi de De Sica’n›n bu ünlü

sözleriyle aç›l›yor. Filmin konusu da Bisiklet H›rs›zlar’naçok benziyor. Ali Usta büyük dondurma firmalar›ylayar›flabilmek için banka kredisiyle bir motor al›p iflineyarayacak flekilde donat›r. Kasaba halk›n›n alay konusuolsa da inanc›n› yitirmez ve köy köy dolaflarak dondurmasatmaya bafllar. Kasaban›n haylaz çocuklar› Ali Usta’n›ndondurmas›na göz dikmifllerdir ve motoru çalarakdondurmalar› afiyetle yerler. Ali Usta deliye döner. Onagöre motorunu çalanlar kendisinden t›rsan büyük firmalar›nbayileridir. Antonio’nun hüzünlü öyküsüne karfl›n AliUsta’n›n komik ve e¤lenceli motor arama öyküsünüizliyoruz Dondurmam Gaymak’ta. Ancak De Sica’ya dahafilmin bafl›nda yap›lan göndermenin as›l anlam›, YeniGerçekçilik ak›m›n›n sinema anlay›fl›yla iliflkili. Filmde,baflrol oyuncusu d›fl›nda hiç profesyonel oyuncu yeralm›yor. Filmin tamam› Ula sokaklar›nda, köylerinde,evlerinde yani gerçek mekanlarda çekilmifl. Yönetmenin“Mu¤laca” dedi¤i, Ege’nin pek çok yerinderastlayabilece¤iniz flive, filmde çok önemli bir yer tutuyor.

Dondurmam Gaymak’›n ustal›kla baflard›¤›, Ege’nins›cakl›¤›n› ve do¤all›¤›n› filme aktarabilmifl olmas›. Sadece

Page 58: EG 99. sayı

Mu¤lal› de¤il, Egeli olan, Ege’yi tan›yan herkese çok s›cakve tan›d›k gelecek pek çok fley var filmde. Köyde tütündizen kad›nlar, sünnet dü¤ünü gibi mesela. DondurmamGaymak filmine yöneltilen elefltirilerin önemli bir k›sm› datam bu yüzden, bir yörenin filmini yapm›fl oldu¤una,dramaturjinin zay›f oldu¤una yönelik. Oysa film, bir Egekasabas›n› anlatm›yor. Kasaba da filmin oyuncular›ndanbirisi. Film onu fonda tutarak ama oradaki varl›¤›n› aslaunutturmayarak, o kasabada yaflayan bir adam›n dondurmatekelleriyle mücadelesini anlat›yor. Bu mücadele,yönetmenin deyimiyle, Don Kiflot’un de¤irmenlerlesavafl›na benziyor. Ali Usta’n›n onlarla mücadeleyöntemleri de çok naif ve çocuksu kal›yor. M(P)anda’c›lar›dondurma diye satt›klar›n›n “su, fleker ve g›da boyas›ndanibaret oldu¤unu söyleyerek” Sa¤l›k Müdürlü¤ü’ne flikayetediyor, ve yerel Zeybek televizyonuna reklam veriyor. AliUsta, kendi ine¤inden sa¤d›¤› sütlerle yapt›¤› ev yap›m›dondurma ile, boyal› çubuk dondurmalarla mücadeleedebilece¤ine inan›yor.

Mu¤laca nedeniyle, Ekfli sözlük’te ve kimi sinemaforum sitelerinde, filmde Türkçe konuflulmad›¤›n›,söylenenlerin anlafl›lmad›¤›n› söyleyen, pek çok kifliyerastlamak da mümkün. Bu elbette, kafam›za vura vuraifllenen bir zihniyetin ürünü. Vatandafl Türkçe Konuflkampanyalar›na kadar uzan›yor. ‹stanbul Türkçesi as›lTürkçe’dir diyen, di¤er tüm farkl›l›klar› afla¤›layan veonlarla alay eden, anlafl›lmaz bulan ama anlamaya daçal›flmayan bu zihniyet asl›nda için için flovenizmibar›nd›r›yor, söz konusu Kürtçe olsa da olmasa da. Çünküköylüdür bunlar en nihayetinde, cahildirler, daha do¤rudürüst Türkçe bile konuflamamaktad›rlar. Filmin ad› nedenTürkçe de¤il diyenler var mesela. Sanki tüm sakinleri vedondurmac›lar› haber spikeri gibi konuflan bir yer varm›flgibi.

Filmin afifllerinde, “Türkiye’nin Oscar aday›” fleklindebir ifade var. Bu tabii ki filmin Oscar aday› oldu¤uanlam›na gelmiyor, aday aday› demek daha do¤ru olur. Bubir pazarlama tekni¤i olarak ilk defa kullan›lm›yor. Dahaönce Gönül Yaras›’nda da benzer bir tan›t›m yap›lm›flt›.Ancak yap›m flirketi ve medyatik yap›mc› Elif Da¤deviren,filmin pazarlanmas› iflini oldukça gayretle yap›yor. Songünlerde ortaya at›lan büyük dondurma tekellerinin filmidava ettikleri iddias›, Algida ve Panda taraf›ndanyalanland›. Ancak elbette filmden daha çok konuflulmas›nasebep oldu.

Yurtd›fl›nda al›nan ödüller de önemli bir tan›t›mmalzemesi durumuna gelmifl durumda, ancak en fazla öneç›kan, Gerard Depardieu'nun CNN’de 'DondurmamGaymak' hakk›ndaki övgüleri oldu. Depardieu’nun dareferans›yla film Avrupa’n›n pek çok ülkesinde de Türkiyeile ayn› anda gösterime girdi. Filmin pek çok farkl› ildegalas› yap›ld›. Galalara medyatik isimler, devlet erkan›n›nönde gelen isimleri ça¤›r›l›yor. ‹stanbul’daki gala ünlülergeçidi haline geldi. Ankara’da yap›lan galaya ise AdaletBakan› Cemil Çiçek, Erkan Mumcu, Mehmet A¤ar, ZekiSezer, eski ve yeni milletvekilleri ile yüksek yarg›

mensuplar› kat›ld›. Filmin yönetmen yard›mc›l›¤›n›,Genelkurmay ‹kinci eski Baflkan› ve Milli GüvenlikKurulu eski Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer K›l›nç'›no¤lu Tankut K›l›nç'›n yapm›fl olmas›, filme çok say›da üstdüzey komutan›n ilgi göstermesine neden oldu.Genelkurmay Baflkan› Orgeneral Yaflar Büyükan›t, efliyleberaber izledi. Büyükan›t, ''Fevkalade güzel buldum.Gerçekten çok de¤iflik bir film, al›fl›lm›fl›n d›fl›nda. Halklaolunmas› da ola¤anüstü. Katk›s› olanlar›, tebrik ediyorum''yorumunu yapt›. Yurt içindeki referans da Büyükan›tolacak herhalde.

Film, Bisiklet H›rs›zlar› gibi, Oscar alabilir mibilinmez, ancak Ege insan›n›n s›cakl›¤›n› ve Don Kiflotmisali büyük dondurma tekellerine karfl› savaflan AliUsta’n›n öyküsünü çok iyi bir dille anlatt›¤› kesin.

H.Ezgi

58

YYYYüüüükkkksssseeeellll AAAAkkkkssssuuuu

Page 59: EG 99. sayı

Sevgili annem, babam ve kardefllerim; Sizlere bugüne kadar pek sa¤l›kl› mektup

yazamad›m. Ayr›ca konuflma olana¤›m›z ve görüflmemizde olmad›. Zaten d›flar›dayken de birbirimizi anlayacakflekilde konuflamad›k.(Bu konuda sizlere karfl› büyükoranda hatal› davrand›m. Ancak bunu size karfl› sayg›duymad›¤›m, bu nedenle böyle davrand›¤›m fleklindeyorumlamaman›z› dilerim) Bu nedenle sizlereanlataca¤›m, konuflaca¤›m çok fley var.

Ancak olanak yok. Düflüncelerimi bu mektuplaanlatmaya çal›flaca¤›m. fiu anda ne durumdaolaca¤›n›z› tahmin ediyorum. Ama çok aç›kl›klasöylüyorum ki benim moralim çok iyi ve ölümden dekorkum yok. Çok büyük bir ihtimalle bu iflin ölümlesonuçlanaca¤›n› çok iyi biliyorum. Buna ra¤menkorkuya, y›lg›nl›¤a, karamsarl›¤a kap›lm›yorum vedevrimci oldu¤um, mücadeleye kat›ld›¤›m için onurduyuyorum. Böyle düflünmem, böyle davranmam, halkave devrime olan inanc›mdan gelmektedir. Ölümdenkorkmad›¤›m› söylemem, yaflamak istemedi¤im,yaflamaktan b›kt›¤›m fleklinde anlafl›lmamal›. Elbette ki hayatta olmay› ve mücadele etmeyi arzular›m. Ancakkarfl›ma ölüm ç›km›flsa, bundan korkmamam, cesaretle karfl›lamam gerekir. Biliyorsunuz ki bu ceza iflledi¤imiddia edilen suçtan verilmedi. As›l amaçlanan böyle bir olayla gözda¤› vermek ve mücadeleyi engellemekhedefine dayal›d›r. Bu nedenle sizin de bildi¤iniz gibi, kendi hukuk kurallar›n› çi¤neyerek bu cezay› verdiler.

Cezaevinde yap›lan (Neler oldu¤unu ayr›nt›l› bir biçimde ö¤renirsiniz san›r›m) insanl›k d›fl› zulüm alt›ndainletildik. O kadar afla¤›l›k, o kadar canice fleyler gördüm ki, bugünlerde yaflamak bir iflkence haline geldi. ‹fltebu durumda ölüm korkulacak bir fley de¤il, fliddetle arzulanan bir olay, bir kurtulufl haline geldi. Böyle birdurumda insan›n intihar ederek yaflam›na son vermesi iflten bile de¤ildir. Ancak ben bu durumda irademikullanarak, ne pahas›na olursa olsun yaflam›m› sürdürdüm. Hem de ileride bir gün öldürülece¤imi bile bile.Sizlere bunlar› anlatmam›n nedeni yaflamaktan b›kt›¤›m ya da meselenin önemini, ciddiyetini kavramad›¤›mgibi yanl›fl bir düflünceye kap›lmaman›z içindir. Bütün bu yap›lanlar, bafl›mdan geçenler, kinimi binlerce kezdaha artt›rd› ve mücadele azmimi körükledi. Halka ve devrime olan inanc›m› yok edemedi. Mücadeleyi sonunakadar, en iyi bir flekilde yürütmek ve yükseltmekten baflka amac›m yoktur.

Mesele benim aç›mdan k›saca böyle. Ancak sizin aç›n›zdan daha farkl›, daha zor oldu¤unu biliyorum. Anne, baba ve evlat aras›ndaki sevgi çok güçlüdür, kolay kolay kaybolmaz. Ve evlat ac›s›n›n da sizin için ne

derece etkili olaca¤›n› biliyorum. Ama ne kadar zor da olsa bu tür duygusal yönleri bir kenara b›rakman›z›istiyorum. fiunu bilmenizi ve kabul etmenizi isterim ki, sizin binlerce evlad›n›z var. Bunlardan daha nicelerikatledilecek, yaflamlar›n› yitirecek, ama yok olmayacaklar. Mücadele devam edecek ve onlar mücadelealanlar›nda yaflayacaklar.

Sizlerden istedi¤im bunu böyle bilmeniz, daha iyi kavramaya çaba göstermenizdir. Zavall› ve çaresiz biriymiflgibi ard›mdan a¤laman›z beni yaralar. Bu konuda ne kadar güçlü, ne kadar cesur olursan›z, beni o kadar mutluedersiniz.

Hepinize özgür ve mutlu yaflam dilerim. Devrimci selamlar O¤lunuz Erdal

Page 60: EG 99. sayı