48
Bu kitap, Patates Bask Ekibi taraf ndan tek kopya olarak, Beyaz t Devlet Kütüphanesi Görme Engelliler ı ı ı bölümünde kullan lmak üzere görmeyen okuyucular n yararlanabilece i hale dönüstürülmüstür. ı ı ğ Bu çal sma Patates Bask 'n n söz konusu kamu hizmetine destek sa lamak amac ile gönüllü olarak yürüttü ü ı ıı ğ ı ğ bir faaliyettir. MUSA lyusa İ Solohov Türkçesi Tekin Taymaz Kapak Resmi Vincent Van Gogh (Ayr nt ) ıı Kapak Tasar m Erdem Balc ı ı Grafik Uygulama Ali Fuat Sahin Dizgi Yeryüzü Yay nevi ı Bask Kozan Ofset - Ankara ı 384 19 67 I.Bas m, Yeryüzü Yay nevi, 1996 ı ı Yeryüzü Yay nevi ı Sa l k 2. Sokak No: 65/7 Yenisehir / ANKARA ğı Tel : 431 92 68 Faks : 431 69 39 (Yeryüzü, Akad Ltd.'in kurulusudur.) ISBN 975-7056-20-0 Solohov Türkçesi: Tekin Taymaz Yeryüzü yay nevi ı b "y (Pokrovski Emek Fakültesi'ne adanm st r.) ıı lk önce ikisi vard . Birisi büyük ve kemikten yap lm st ; soylu ve titiz bir yüzü vard ; a r bir parfüm kokusu İ ı ı ıı ı ğı yaymaktayd . Di eri küçük, tahtadan yap lm s, k rm z kumasla süslenmisti. ı ğ ı ı ı ıı Üçüncüsü, mavi renkliydi ve metalden yap lm st . Sadece önceki gün getirilmisti. sçi sabah temizli ini yapt ktan ı ıı İ ğ ı sonra, sigara içmek istedi. Cebinden tütün tabakas n ç kard . Kibirlice döndü burnuna kald rd , tütünden ııı ı ıı sararm s ı parmaklar yla, pencerenin kenar na koydu tabakay ve seslendi: ı ı ı "Anna pantalonumu diktin mi? Dü melerden birini kay-ttim." ğ '. 5 Mavi dü me, küçük metalik ayaklar yla, cesaretle ç nlad : ğ ı ı ı "Merhaba yoldaslar..." K rm z me mahzun gülümsedi, kemik olan, kibirli bir yüz ifadesi tak nd . ı ıı ğ ı ı Hepsi de isçinin evinin penceresinin kenar na yanyana dizilmislerdi, konusmalar kolayd . ı ı ı "Gerçekten, centilmenler, nas l canl kald m anlayam yorum." Kemik dü me soylu tav rlarla konusmaya ı ı ığı ı ı ğ ı baslad . ı "Paçavra kokusu, daha do rusu köylü kokusu bir kabus ile az önce muhtesem bir paltoda yas yordum. Sahibim ğ ı eski günlerde büyük bir imalatç yd , ama simdi mutemetlik yap yor. Daima yetecek kadar paras oldu. Defterini ı ı ı ı sk ı s k silerken f s ldard : "Bitirece im gizli poliside beni s k yorlar." Parmaklar yla trampet çalar gibi yapard . ı ıı ı ğ ıı ı ı Geceleri, ço u zamanlar, s k bir arabac n n sürdü ü arabayla dansöze giderdik, paralar üzerine dökerdi. Sonra caddelerde ğ ı ıı ğ ı uzun turlar atard k. Bir keresinde gazinodan çok uzak de illerdi, "Benimle gel" diye f s ldad kad n, beni tuttu, ı ğ ıı ı ı onu kap ya do ru götürdü. "Beni suça tesvik ediyorsun," diye korkuyla ba rd adam m. Kad n n elinde kald m. Adam ı ğ ğı ı ı ıı ı ı tokatlad ktan sonra beni yere att . Birçok serüvenden sonra kendimi burada buldum. Ne derseniz deyin, Ama pis ı ı kokulu köylünün pantalonunu süslemek bana hiç çekici gelmiyor. Ciddi ciddi intihar etmeyi düsünüyorum. "Evet, ask büyük bir sey! dedi k rm z me. "Bir zamanlar k z l savasa kat ld k. Mermiler yan mdan sl k çalarak ı ıı ğ ıı ıı ı ıı geçti. Perekop'ta, bir kazak k l c beni ikiye ay rd , ama tamamen de il. O günler tatl bir rüya gibi gelip geçti. ıı ı ıı ğ ı Sonra sessizlik geldi... K z l komiserim, matematik ve di er konulan çal s rken, sapkas n n alt nda terlemeye baslad . ıı ğ ıı ıı ı ı Ama genç bir bayan daktilocuyla dost olmustu. Her seyi ona gitti. Beni tutan ipler iyice incelmisti ve K zl ıı Komiserin yüzü de iyice sa- 6 rarmist . Eline al p bana bakt nda ipi gördü ama atmad , kej ı ı ığı ı derle içini çekti ve m r ldanarak Troçki'yi savundu." ıı "Burjuva ideolojisi," dedi metal dü me alayc gülümseyerek. ğ ı "Buraya gelisim daha basit oldu. Emek Fakültesinde okuyan bir Genç komünistin pantalonundayd m." ı Kemik dü me, dudaklar n n köselerini asa ya k v rd ; ğ ıı ğı ıı ı k rm z me s k nt dan pembeye döndü. ı ıı ğ ıı ı

elyusa

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: elyusa

Bu kitap, Patates Bask Ekibi taraf ndan tek kopya olarak, Beyaz t Devlet Kütüphanesi Görme Engellilerı ı ıbölümünde kullan lmak üzere görmeyen okuyucular n yararlanabilece i hale dönüstürülmüstür.ı ı ğBu çal sma Patates Bask 'n n söz konusu kamu hizmetine destek sa lamak amac ile gönüllü olarak yürüttü üı ı ı ğ ı ğ birfaaliyettir. MUSAlyusaİSolohovTürkçesi Tekin TaymazKapak Resmi Vincent Van Gogh(Ayr nt)ı ıKapak Tasar m Erdem Balcı ıGrafik Uygulama Ali Fuat SahinDizgi Yeryüzü Yay neviıBask Kozan Ofset - Ankaraı384 19 67 I.Bas m, Yeryüzü Yay nevi, 1996ı ıYeryüzü Yay neviıSa l k 2. Sokak No: 65/7 Yenisehir / ANKARAğıTel : 431 92 68 • Faks : 431 69 39 (Yeryüzü, Akad Ltd.'in kurulusudur.)ISBN 975-7056-20-0SolohovTürkçesi: Tekin TaymazYeryüzü yay neviıb "y(Pokrovski Emek Fakültesi'ne adanm st r.)ı ılk önce ikisi vard . Birisi büyük ve kemikten yap lm st ; soylu ve titiz bir yüzü vard ; a r bir parfüm kokusuİ ı ı ı ı ı ğıyaymaktayd . Di eri küçük, tahtadan yap lm s, k rm z kumasla süslenmisti.ı ğ ı ı ı ı ıÜçüncüsü, mavi renkliydi ve metalden yap lm st . Sadece önceki gün getirilmisti. sçi sabah temizli ini yapt ktanı ı ı İ ğ ısonra, sigara içmek istedi. Cebinden tütün tabakas n ç kard . Kibirlice döndü burnuna kald rd , tütündenı ı ı ı ı ı sararm sıparmaklar yla, pencerenin kenar na koydu tabakay ve seslendi:ı ı ı"Anna pantalonumu diktin mi? Dü melerden birini kay-ttim."ğ'. 5Mavi dü me, küçük metalik ayaklar yla, cesaretle ç nlad :ğ ı ı ı"Merhaba yoldaslar..."K rm z dü me mahzun gülümsedi, kemik olan, kibirli bir yüz ifadesi tak nd .ı ı ı ğ ı ıHepsi de isçinin evinin penceresinin kenar na yanyana dizilmislerdi, konusmalar kolayd .ı ı ı"Gerçekten, centilmenler, nas l canl kald m anlayam yorum." Kemik dü me soylu tav rlarla konusmayaı ı ığı ı ı ğ ı baslad .ı"Paçavra kokusu, daha do rusu köylü kokusu bir kabus ile az önce muhtesem bir paltoda yas yordum. Sahibimğ ıeski günlerde büyük bir imalatç yd , ama simdi mutemetlik yap yor. Daima yetecek kadar paras oldu. Defteriniı ı ı ı s kıs k silerken f s ldard : "Bitirece im gizli poliside beni s k yorlar." Parmaklar yla trampet çalar gibi yapard .ı ı ı ı ğ ı ı ı ı Geceleri,ço u zamanlar, s k bir arabac n n sürdü ü arabayla dansöze giderdik, paralar üzerine dökerdi. Sonra caddelerdeğ ı ı ı ğ ıuzun turlar atard k. Bir keresinde gazinodan çok uzak de illerdi, "Benimle gel" diye f s ldad kad n, beni tuttu,ı ğ ı ı ı ı onukap ya do ru götürdü. "Beni suça tesvik ediyorsun," diye korkuyla ba rd adam m. Kad n n elinde kald m. Adamı ğ ğı ı ı ı ı ı ıtokatlad ktan sonra beni yere att . Birçok serüvenden sonra kendimi burada buldum. Ne derseniz deyin, Ama pisı ıkokulu köylünün pantalonunu süslemek bana hiç çekici gelmiyor. Ciddi ciddi intihar etmeyi düsünüyorum."Evet, ask büyük bir sey! dedi k rm z dü me. "Bir zamanlar k z l savasa kat ld k. Mermiler yan mdan sl k çalarakı ı ı ğ ı ı ı ı ı ı ıgeçti. Perekop'ta, bir kazak k l c beni ikiye ay rd , ama tamamen de il. O günler tatl bir rüya gibi gelip geçti.ıı ı ı ı ğ ı Sonrasessizlik geldi... K z l komiserim, matematik ve di er konulan çal s rken, sapkas n n alt nda terlemeye baslad .ı ı ğ ı ı ı ı ı ıAma genç bir bayan daktilocuyla dost olmustu. Her seyi ona gitti. Beni tutan ipler iyice incelmisti ve K z lı ı Komiserinyüzü de iyice sa-6rarmist . Eline al p bana bakt nda ipi gördü ama atmad , kejı ı ığı ıderle içini çekti ve m r ldanarak Troçki'yi savundu."ıı"Burjuva ideolojisi," dedi metal dü me alayc gülümseyerek.ğ ı"Buraya gelisim daha basit oldu. Emek Fakültesinde okuyanbir Genç komünistin pantalonundayd m."ıKemik dü me, dudaklar n n köselerini asa ya k v rd ;ğ ı ı ğı ı ı ık rm z dü me s k nt dan pembeye döndü.ı ı ı ğ ı ı ı

Page 2: elyusa

Sahibim," diyerek devam etti metal dü me. "Kabar k saçl ,ğ ı ıçat k kasl yd ama neseli gözleri vard . Çok çal s rd . Dersı ı ı ı ı ı ıçal smad nda garda hamall k yapard . Bütün gün Genç Muhaf zı ığı ı ı ısark s n söylerdi. Harcamalar n sadece temel gereksinmelerine indirgemisti. Bir çift yeni pantalon sat nı ı ı ı ı ıald , onlarla birlikte beni de. Yaln z bu pantolonu kulland söylenemez. Di er bes delikanl yla birlikte kullan rd .ı ı ığı ğ ı ı ıGenç ve kuvvetliydiler, parfüm de il, gençlik ve direnç kokarlard . Kabar k saçl , hep okuyordu. S k s k bölgeğ ı ı ı ı ıkomitesinde konusmalaryapard . Uygun bir ifade bulamad nda, pantalonunu çe-kistirirdi. Bunu yapard , çünkü göbek diye bir seyı ığı ıyoktu.Orada komünizmin kokusuyla iyice slan rd m; inan n bana,ı ı ı ıkendimi çok iyi ve ç lg n gibi hissederdim.ı ıÇocuklar bir gün eve s k nt ve kederle geldiler. Tarihselı ı ıMaddecilik kitab n alm slar, Gençlik Gerçe i'ne abone olmuslard , paralar kalmam st . Bir - iki saat sessizceı ı ı ğ ı ı ı ıoturup dü- sündüler. Sonra kabar k saçl , beni sevgiyle çekistirdi ve coskuyla konustu: "Emek Fakültesi'ndekiı ıçal smalar m z m tamamlayal m yoksa yeni pantolon mu alal m? Haydi çocuklar, gidelim ve onlar pazardaı ı ı ı ı ı ı ısatal m. Müthis bir neseyle pan-talonlar topland . Ama bu arada ben orada kald m. Yar m saat sonra, hepsi yereı ı ı ıuzanm s Tarihsel Maddecilik' okuyorlard , Yata n alt nda yatarken, düsündüm: "Er ya da geç güvenilirı ı ı ğı ısavasç bir komünist gelecek ve kabar k saçl delikanl gibi bana de er verecek..."ı ı ı ı ğ"Evet, elbette..." diyen kemik dü me kekeledi.ğAma metal dü me, bir küçük görmeyle yere bakt ve komsular na arkas n döndü.ğ ı ı ı ıLYUSAİ1923Her sey ay av nda baslad . Darya, hâlâ ormanda odun parçal yordu. S k bir çal l n içine girdi; kendini ay inindeı ı ı ı ı ıığı ıhissetti. Yasl Darya, k vrak zekal yd . Küçük o lunu köyde b rakm st . Ayaklar n n gücü yetti ince köye kostu.ı ı ı ı ğ ı ı ı ı ı ğTrofim Nikitiç'in kulübesine do ru h zla yürüdü.ğ ı"Evin reisi sen misin?""Evet." ' •-.. • . .' :"Ay ini buldum... Onu öldür ve bir parças n bana ver!" Trofim Nikitiç, onu asa dan yukar ya, yukar dan asa yaı ı ı ğı ı ı ğısüzdü, kuskuyla konustu:9"Dinlenmeyeceksen, bize göster pay n al!"ı ıHemen haz rlan p yola koyuldular. Darya önde, Trofim Ni-kitiç'le o lu arkada. Sanslar kötüydü. Koca kar nl birı ı ğ ı ı ı ayıininden d sar ç k nca sas r p kald lar, rastgele ates ettiler; ama ya sanss zl ktan ya da baska bir nedenden ayı ı ı ı ıı ı ı ı ıkaçt . Trofim Ni-kitiç eski tüfe ini, tekrar ates eder mi diye düsünerek kontrol etti ve temizledi. lya'ya s r tarakı ğ İ ııbakt ve sonunda konustu:ı"Hayvan kaç rmamal y z. Geceyi ormanda geçirece iz."ı ı ı ı ğErtesi sabah, bat ya do ru giden ay y gördüler, kar n üzerinde izleri aç kça belliydi. Trofim ve o lu iki gün kadarı ğ ı ı ı ı ğdolast lar. So uk ve açl kla yüzyüze geldiler. Yiyecek stoklar n ikinci gün bitirmislerdi. Üçüncü günden sonraı ğ ı ı ı küçükbir aç kl kta ay y buldular. Trofim Nikitiç ilk kez konustu, üçyüz kiloluk enkaz kontrol eden o luna bakarak:ı ı ı ı ı ğ"Ama daha kuvvetli olmal s n o lum! Evlendi im zamanki gibi de ilim. Yaslan yorum, dermans z m. Hayvanı ı ğ ğ ğ ı ı ı ıtas yamayaca m galiba, iste imi de kaybettim, çok sulu gözlü oldum. Bak, ay n n yavrusu var, karn nda..." lya,ı ğı ğ ı ı ı İkanl b ça n kara saplad , aln na düsen saçlar n geriye atarak düsündü:ı ı ğı ı ı ı ı ı"Simdi basl yor..."ıÖyle de oldu.^Annesinin, babas n n ayn seyleri sürekli konusmad klar bir gün bile geçmiyordu:ı ı ı ı ı"Evlen, evlenmelisin! Zaman geçiyor, annen çal smak için oldukça yasl , annene yard m edecek genç bir k zaı ı ı ıihtiyac m z var."ı ılya, soban n bas nda oturdu, dinledi, ta ki d rd rlar sabr n tas rana dek. S rt çantas na testere koydu, baltas nİ ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı vedi er marangozluk aletlerini toplad , yolculuk için haz rlanmaya baslad . Ama yolculu u bastan sona rastgeleğ ı ı ı ğolmayacakt .ı10Moskova K rsal Endüstri Atölyeleri'nde çal san amcas Yefim'in yan na gitmeyi planlam st .ı ı ı ı ı ıAnnesinin d rd r hiç durmuyordu:ı ıı"Sana bir k z buldum, sevgili lya. Güzel ve tam sana göre, halis sulu elma. Tarlada çal sabilir, misafirleri hosı İ ıkonusmas yla e lendirir. Hemen nisan yapmal y z, yoksa bir baskas onu senden çalabilir."ı ğ ı ı ıBu konusmalar delikanl n n kendisini daha kötü hissetmesine neden oldu. Evlenme düsüncesinden nefretı ıediyordu. Gerçe i söylemek gerekirse kendi köyünde ya da çevredeki köylerde, hosland bir k z da yoktu.ğ ığı ıAilesinin, bakkal n k z n istediklerini ö rendi inde saçlar diken diken oldu.ı ı ı ı ğ ğ ıErtesi sabah, kahvalt dan sonra, ailesine hosçakal n diyerek mümkün oldu u kadar çabuk istasyona gitti. Annesiı ı ğarkas ndan a lad . Babas gür kaslar n çatarak k zg n ve ac bir sesle: ' • '. 'ı ğ ı ı ı ı ı ı ı" lya kap dan ç kt n an, art k yoksun! Sak n eve geri -dönme. Görüyorum ki genç komünistlerden etkilenmissin;İ ı ı ığı ı ıdaima onlarla tanr s zlarla birlikte ol. Eh, simdi yasam n istedi in gibi kurabilirsin, senin için elimden baska birı ı ı ı ğ

Page 3: elyusa

seygelmez," dedi ve kap y o lunun arkas ndan kapad . Pencereden, uzun ad mlarla yürüyen lya'ya bakt . O luı ı ğ ı ı ı İ ı ğyürüyordu dimdik ve genis omuzluydu.IIKasabayla, Moskova'n n kars last r lacak bir yan yoktu. lya, ilk zamanlar her araba kornas nda dehsete düstü;ı ı ıı ı İ ıgök-1 1gürültüsü gibi geldi. Zamanla trafi e al st . Amcas Yefim, marangoz olarak çal s yordu. lya, bir gece isiniğ ı ı ı ı ı İ oldukçageç b rakt , sar gözlü sokak lambalar n n ayd nlatt ss z yollarda evine do ru yürümeye baslad . Yolunuı ı ı ı ı ı ığıı ı ğ ık saltmak için ara sokaklara sapt .ı ıBu s rada, bo uk bir ç l k, yere vurulan ayak ve bir tokat sesi duydu. Ad mlar n h zland rd , karanl a dald :ı ğ ığı ı ı ı ı ı ı ığ ı Nemlibir duvar n yan nda, Astragan yakal bir palto giymis sarhos domuzun biri, bir kad n dövüyor, kesik kesikı ı ı ı ım r ldan yordu:ıı ı"Simdi, izin ver sevgilim... Yas m z o kadar da önemli de il, Mutluluk zaman ..."ı ı ğ ılya, astragan yakal n n önünde k z l esarpl ; gözleri yas, dehset ve korkuyla dolu genç k z gördü.İ ı ı ı ı ı ı ıSarhosa do ru s çrad , yakas ndan tuttu, gevsek vücudu, gürültüyle duvara vurdu. Adam inledi, duygusuz öküzğ ı ı ıgözleriyle lya'ya bakt ; düsmanca, hasin bir bak sla kars last , döndü ve kosmaya çal st . Sendeledi. Düse kalkaİ ı ı ı ı ı ıgözden koy-boldu.K z l esarpl , eski deri ceketli k z lyan n koluna s k ca yap st :ı ı ı ı İ ı ı ı ı ı"Tesekkür ederim, yoldas. Çok tesekkürler." lya ayakkab lar n n ucuna s k nt yla bakarak sordu; "O sarhosİ ı ı ı ı ı ı hayvanbeni iple ba lamaya çal st , Daha önce hiç görmemistim..."ğ ı ıAdresinin yaz l oldu u ka t parças n lya'n n eline s k st rd , meydana do ru yürürken tekrarlay p durdu:ıı ğ ğı ı ıİ ı ı ı ı ı ğ ı"Gel, görüselim, ne zaman bos olursan yoldas. Çok memnun olurum..."12 ... •.' •.IIIlya, olaydan sonraki cumartesi, k z görmeye gitti. Alt kat ç kt , eski püskü kap daki ismi okudu: Annaİ ı ı ı ı ı ı Bodrukina.Durdu, kap kolunu karanl n içinde hissetti, kap y hafifçe t klatt . kap y açan Anna, gözlerinde tan yamaman nı ığı ı ı ı ı ı ı ı ıgetirdi i bir sas-k nl kta bir süre bekledi. Ard ndan, an msay nca gülümsedi:ğ ı ı ı ı ı" çeri gel, lütfen!"İlya çekine çekine, bir sandalyenin k y s na listi, odaya göz gezdirdi. K z n arka arkaya gelen sorular n , devrikİ ı ı ı İ ı ı ı ıcümlelerle yan tlad :ı ı"Kostrama'l y m... Marangozum. Moskovaya çal smaya geldim... Yirmi bir yas nday m."ı ı ı ı ıAma dindar bir k zla evlenmemek için evden kaçt n a z ndan kaç rd . Anna bas n arkaya atarak .gülmeyeı ığı ı ğ ı ı ı ı ıbaslad ve |ekrar anlatmas için yalvard :ı ı ı"Yine anlat bana; haydi anlat!"lya, Anna'n n gülmekten k r sm s, ürkek yüzüne bak nca, o da gülmekten kendini alamad . Acemice el kolİ ı ıı ı ı ıhareketleriyle, uzun öyküsünü ayr nt lar yla anlatt : Konusmalar n , gençlik ve bahar dolu kahkahalarla süslediler.ı ı ı ı ı ılya, Anna'y s k s k ziyarete baslad . Duvar ka d kapl küçük odada, Lenin portresi duvardan onlara bak yordu.İ ı ı ı ı ğı ı ı ıMesai bitiminde kendisini çok iyi hisseden lya, yine Anna'ya gitti, birlikte oturdular, Lenin hikayeleri dinledi lya,İ İgözlerine bakarak; gözleri aç k gökma-visiyle gri kar s m yd .ı ı ı ı ıMoskova sokaklar bahar n gelmesiyle çiçek açt . Bir gün, isten sonra do ru Anna'ya yolland . Aletlerini kap n nı ı ı ğ ı ı ıönünde b rakt , kap y vuracakken, tan d k bir elyaz s yla yaz lm s notu gördü: "Bir ay yokum. ivanova- Vaznesenskı ı ı ı ı ı ı ı ı ısehrindeyimlMerdivenden inerken, karanl a bos bos bakt . Yüre i bosalm st . Geri dönene kadar kaç gün geçece iniığ ı ğ ı ı ğhesaplad . Gelis günü yaklast kça sab rs zl artmaya baslad .ı ı ı ı ığı ıO cuma, ise gitmedi, kahvalt y bile düsünmedi, sabah ilk yapt sey, tan d k küçük soka a do ru yola düsmekı ı ığı ı ı ğ ğoldu. Çiçeklerin kokusuyla costu. Gözleri f ld r f ld r, her gidip gelen k rm z esarpl y izledi. Ö leden sonra onuı ı ı ı ı ı ı ı ı ğsoka n bas nda görünce, duygular n kontrol edemeden, ona do ru kosmaya baslad ...ğı ı ı ı ğ ıIVArt k, aksamlar n onunla, ya onun odas nda, ya da Genç Komünistler'in Lokali'nde geçiyordu. Ânna, ona okuma -ı ı ı ıyazmay iyice ö retti. Kalem tutan parmaklar kavak yapra gibi titredi, ka d n üzerine lekeler döküldü;ı ğ ı ğı ğı ı Anna'n nık rm z esar-b yla yüzünü sard , bas na sanki balyozla vuruluyormus gibi bir a r girdi, sakaklar zonklad .ı ı ı ı ı ı ğ ı ı ıKalem, parmaklar n n aras nda oynad ; kocaman, e ri bü rü harfler çizdi, ka t üzerinde yollar n buldular.ı ı ı ı ğ ğ ğı ı ı lya'n nİ ıgözleri bu uland , sislendi.ğ ıYaklas k bir ay sonra, Genç Komünistler Birli i'ne üye olmak için Parti Bölge Sekreterli i'nin ilgili birimine dilekçeı ğ ğverdi. lk defa dilekçe yazm st ; rendeden s çrayan a aç k ym klar gibi, e ri bü rü çizgilerle...İ ı ı ı ğ ı ı ı ğ ğBir hafta sonra, aksam üzeri lokal binas n n önünde bulustular. Arma neseyle ç nlayan bir sesle kutlad :ı ı ı ı

Page 4: elyusa

"Hosgeldin yoldas lya, Genç Komünist!" ' 14İV"Haydi ilya, saat iki. Eve gitme vakti.""Biraz bekle. Yoksa yeterince uyumaya zaman kalmayaca ndan m korkuyorsun?" •ğı ı" ki gecedir yeterince uyuyamad m Gider misin lya?"İ ı İ"Sokaklar çok çamurlu, Pansiyon sahibem." "Bütün gece d sardas n, gerekli gereksiz kap y açt r p,ı ı ı ı ıı kapatt r yorsunııbana," diye s zlanmaya baslar.ı"O zaman eve daha erken dönebilirsin, geceyar s na kadar burada oturamazs n."ı ı ı"Belki yapabilirim... Belki bana bir köse bulabilirsin, geceyi geçirmek için?"Anna masadan kalkt , s a arkas n döndü, kaslar n hafifçe çatarak lya'n n kars s nda durdu.ı ıığ ı ı ı ı İ ı ı ılya simdi beni dinle... Benimle kalmaya niyetliysen akl ndan ç kar! Geçenlerde de anlatmaya çal st m. Evliİ ı ı ı ıoldu umu söylemeliyim. Esim dört ay için Ivanova-Voznesensk'te; bir kaç günlü üne yan na gidece im."ğ ğ ı ğlya'n n dudaklar titredi:İ ı ı"Sen... evrimiydin?""Evet. Bir Genç Komünistle. Daha önce söylemedi im için özür dilerim."ğlya iki hafta ise gitmedi. Kederli ve üzgün bir yüzle yata ndan ç kmad . Sonra ayaklar n sürüyerek yürüdü,İ ğı ı ı ı ıparmaklar yla testeresine dokundu. Garip, alayl ve zorlama bir gülümseme yüzüne yay ld .ı ı ı ıParti birimine u rad nda di er delikanl lar sordu:ğ ığı ğ ı"Ne böce i s rd seni? Yürüyen ölü gibisin, lya. Benzin niye solmus?"ğ ıı ı İ15Lokalin girisinde birim sekreterine rastlad :ı"Sen misin lya?"İ"Evet." '.'' • '."Uzun zamand r yoktun, nerelerdeydin?"ı"Hastayd m... Bas m a r yordu."ı ı ğ ı"Dinle, Bilimsel Tar m Kursu'nda sana yer ayr ld . Gider misin?"ı ı ı"Ama sadece okuyup yazabilirim... Ya di er seyler?"ğ"Meraklanma, haz rl k s n f olacak."ı ı ı ııBir hafta sonra aksam üzeri, arkas ndan ad yla ça r ld n , duydu unda, isten ç km s, kursa gidiyordu.ı ı ğ ı ığı ı ğ ı ı"ilya!."Arkas na bakt . Anna, ona do ru gülümseyerek kosuyordu. lya'n n elini içtenlikle s kt .ı ı ğ İ ı ı ı"Eee, nas ls n bakal m? Kursa gitti ini duydum."ı ı ı ğ" dare ediyorum... Evet, kursa gidiyorum. Okuma yazma ö retti in için sa ol."İ ğ ğ ğYanyana yürüdüler. K rm z esarba bu kadar yak n olmaktan bas döndü.ı ı ı ı ı"Ya di er yaran, düzeltebildin mi?"ğ"Dünya da her çesit yaran n nas l düzeltilece ini ö renmeye çal s yorum, bunun için de..." Elini sallad , aletleriniı ı ğ ğ ı ı ısa omzundan sol omzuna ald . Tebessüm ederek, a r ve sakar bil yürüyüsle yürüyüp, gitti.ğ ı ğı• 1925TEST(Dvinsk eyaletinin bir kasabas ndan önemsiz bir olay)ı16"Do ru an ms yorsam, yoldas Titukov, eskiden parti üye-siydiniz!" Genç Komünistler ilçe komitesi sekreteri,ğ ı ıkars s nda oturan adama bu soruyu yöneltti. Adam, moda olan paltolardan giymekteydi; doygun gözleri, gözı ıçukurlar na gömülmüstü.ıTitukov, kumas yapranm s sandalyede k p rdand ve belli belirsiz m r ldand :ı ı ı ı ı ıı ı"H m, evet... görüyorsunuz ben... ee... biraz ticaret için gitmistim, ve görüyorsunuz... sözün özü, kendi talebimleıpartiden azledildim.""Peki, size söylemek istedi im su: Partinin Bölge Örgütü Sekreteri, Pokuyasev, eyalet merkezine sizinle aynğ ıarabada gidecek. Tar m Fuar na gönderiliyor. Kisisel olarak onu ya-'..' ' . ' 17ı ık ndan tan r m. Eski bir parti üyesi olarak bizim için bir sey yapman z istiyorum. Birlikte gideceksiniz ya, san r mı ıı ı ı ıısiz N.E.P. insan olmaya özeniyorsunuz (bunun için ideal birine benziyorsunuz); güvenini kazanmaya çal s n. Yavası ı ıyavas Genç Komünist hareketine bak s n ve komünist inançlar n n neler oldu unu kesfedin. Onunla samimiı ı ı ı ı ğkonusmaya çal s n, eyalet merkezine ulas nca, bana yazarak sonucu bildirin."ı ı ı"Bir çesit küçük siyasal test," dedi Titukov, kal n boynunun üzerindeki bas n sallayarak, gülümsedi.ı ı ıSekreter^ kap ya do ru giden Titukov'un arkas ndan seslendi:ı ğ ı"Güvenle vard n zda mutlaka yaz n."ığı ı ıSeyahat, geceleyin baslam st ; yollar çamur içindeydi...ı ıPokuyasev uzun ayaklar n kenardan sark tarak araba g c rt s nda uyuyordu. Gölgeler, kemikli, çilli yüzündeı ı ı ı ı ı ıgezinmekteydi. Titukov bu yüze bakarak düsünceli düsünceli oturuyordu. Çantas ndan biraz ekmek, sosis,ısalatal k ç kard ve gürültülü biçimde yemeye baslad , Pokuyasev, tavsan uykusunda rahats z oldu. Kalktı ı ı ı ı ıTitukov'un yan na oturdu ve gözünü ihtiyar at n k ls z, lekeli sa r s na dikti. Yolculuk için yiyecek almayı ı ı ı ğ ı ı ı unutmustu.Titukov a z ndakileri yutar gibi sordu.ğ ı

Page 5: elyusa

"Fuara m ?"ı"Evet." . " ' . '"H mm, aptalca bir is. Halk n yeterli yiyece i yok. Fuara gidip sadece düsünürler."ı ı ğPokuyasev gönülsüzce yan tlad .ı ı"Çiftçilere biraz bir sey getirecektir.""Sesler bile aptalca geliyor bana."Pokuyasev bir aya n uzatt , yorum yapmad .ğı ı ı ı"Gereksinim duyulmayan seyler insa ediyorlar, gereksiz18<gereksiz... Örne in, al su Genç Komünistler'i. Basit holiganlar. Çok geçmeden kapanacakt r zaten..."ğ ı"Dilini fazla uzatma! Bu tür konusma bas na bela açabilir."ı"Hükümette de ilim ama, onlar durdurabilirim. Genç Ko-münistler'in yaramaz kimseler oldu una dair uyar larğ ı ğ ıkaleme ald m... Hainler, Allahs zlar!"ı ıbölge merkezinin s klar n n görünmesiyle yol ayd nland , fakat Titukov sosisini yemeye devam etti; Allahs z Gençıı ı ı ı ı ıkomünistlere lanetler ve tehditler savurmaya devam etti."Simdi bir hava filosu kurma düsünceleri varm s, Sefiller iyi bir daya hakediyorlar..." Bo uk bir sesleı ğı ğ Pokuyasev'edokundurmalarda bulundu yine. "Ve bütün patronlar..."Yol bitince sözünü tamamlayamad . Pokuyasev do ruldu, tek sözcük etmeden yol arkadas n n beline hantalcaı ğ ı ıvurdu.Araba mola yerine geldi,Titukov, düsüncelerini, ürkütme-' den ö renmeye çal st ; ama kand r lm s sekreter, a rğ ı ı ıı ı ğıa r solukland , uzun bacaklar n aç p Titukov'a vurmaya baslad . Homurtular ve inlemeler geldi sekilsiz vücutlarğı ı ı ı ı ıy n ndan.ığı ı"Bölge... sekreteri... sordu bana... bir saka olarak." Titukov bo uk sesle m r ldand ; ama yan t sadece, k zg nğ ıı ı ı ı ıbö ürmeler ve sesler olarak geldi...ğ"Kesinlikle çok güvenilir bir genç," diye yazd Titukov bölge merkezine. "Ama.." Çamurlu paltosuna sar nd , yaralı ı ı ıdizine dokundu ve titreyen dudaklar yla f s ldad , "Ama...."ı ı ı ıGözlü ünün k r k cam na üzüntüyle bakt , morarm s burnuna elindeki kalemle dokundu, umutsuz bir jestle,ğ ıı ı ı ımektubu bitirdi:"Hepsi bu kadar, güven içinde geldim."19K KOCALI KADINİ İOrman n içinden geçip da lan tepeleri asan telgraf direkleri genis bir alana yay lm st : Kaçabovka, Ataman veı ğ ı ı ı Rogaziska.çinde dikenler yetismis kuru dere yata n izleyerek küçük bir köy olan Kaçalovka'ya ulas labilirdi. Alçakİ ğı ı ıdaml , küçük evler, Kaçalovka Kollektif Çiftli i'nin binalar na kadar dizilmisti.ı ğ ıArseni Kilukvin, kollektif çiftli in müdürü, ayaklar aç k, vücudu öne do ru e ik ayakta durmaktayd . Rüzgar,ğ ı ı ğ ğ ıgömle ini havaland rd , ter taneleri aln ndan, burnunun üzerine damlad . Yan nda, k ll ellerini gözlerine siperğ ı ı ı ı ı ı ıetmis yasl Artiom vard ; da s çanlar n n yuvalar n , tepeciklerin ötesinde, kara, elde -ı ı ğ ı ı ı ı ı ğ20memis topraktaki par lt l kesekleri parçalayarak süren traktörü seyrediyordu. Sabahtan beri on bir dönüm tarlaı ıısürülmüstü: lk denemeleriydi bu. Arseni, bo az nda bir kuruluk hissetti. Traktörün arkas ndaki saban , sürülecekİ ğ ı ı ıalan n sonuna ulas ncaya de in izledi. Ard ndan, kurumus dudaklar n yalad , arkadas na seslendi:ı ı ğ ı ı ı ı ı"Nas l makine ama, Artiom Baba?"ıYasl adam, pürüzlü saban izinde tökezlemis gibi homurdand , inledi. Bir parça kahverengi topra nas rl elindeı ı ğı ı ıezdi, avcuna bakt ve Arseni'ye döndü. Eski sapkas n ç kar p tarlaya f rlatt .ı ı ı ı ı ı ı"Söylediklerin için öylesine utand m ki! Elli y l öküzle çal st m, öküz de benimle... Gündüz sürersin, gece hayvanı ı ı ı ıbeslersin, uyku yüzü göremezsin hiç... Sadece k s n bos zaman n olur... Ama onu ne yapay m ki?"ı ı ı ıYasl adam kamç s yla traktörü isaret etti, elini s k nt yla sallad , sapkas n bas na yerlestirdi ve arkas naı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ıbakmadan çekip gitti.Günes, gece olsun diye, antik tepenin ard nda kayboldu. Bahar gölgeleri bozk r sard . Traktör sürücüsüı ıı ıkoltu undan atlad , eliyle yüzündeki beyaz tozu sildi.ğ ı"Aksam yeme i vakti! Eve git, Arseni Andreviç. Kad nlar simdi inekleri sa m st r, bana biraz l k süt getirebilirsin."ğ ı ğ ı ı ııArseni, m s r tarlas n geçerek, köye do ru yürüdü. Yokusu t rmanmaya baslam sken, ka n g c rt s yla beraberı ı ı ı ğ ı ı ğ ı ı ı ı ık zg n bir kad n sesi duydu.ı ı ı"Yaah! Kahrolas ! Ne yapaca m size, sizi gidi pisler! Yaah!"ı ğıYol kenar ndaki tümsekler, aksam çiyiyle slanm st . Ka n ya öküzler kosuluydu. Terli s rtlar ndan bu uları ı ı ı ğ ı ı ı ğç k yordu.ı ı21 .Ufak tefek bir kad n, umutsuzca onlar n çevresinde dolan p, duruyordu.ı ı ıArseni, yan na yaklasarak, seslendi:ı"Merhaba, bayan!" ."Sükürler olsun, Arseni Andreyeviç!"Arseni'yi s cak bir heyecan dalgas sard , dizlerini titretti.ı ı ı

Page 6: elyusa

"Anna sensin de il mi?!"ğ"Elbette benim, baska kim olabilirdi ki? Bu öküzlerin isi bitmis. Hareket bile edemiyorlar, zavall lar."ı"Nereden geliyorsun?"'"De irmenden. Çavdar yükledik. Ama bu öküzleri yürütemiyorum ki! .ğArseni, bir ç rp da paltosunu ç kar p, k za verdi. Gülerek:ı ı ı ı ı"Yürütebilirsem ödülüm ne olacak?" dedi k z n gözlerine bakmaya çal sarak.ı ı ıAma k z gözlerini kaç rd , esarb n düzelterek.ı ı ı ı ı"Yard m edin, sa ask na! Geç kal yorum..."ı İ ı ıArseni yirmi yedi yas nda, güçlü, kuvvetli biriydi; Alt çuval tepeye kadar tas d , asa ya geri döndü. Soluklanarak,ı ı ı ı ı ğıka n ya bindi.ğ ı"Peki, durumun nas l? kocandan haber yok mu henüz?"ı"Denizas r ülkelerden gelen Kazaklar, Wrangel'in Tu-retçina'da öldü ünü söylediler."ıı ğ"Ne yapmay planl yorsun?"ı ı"Aynen devam... Eh, art k gitmeliyim, çok geç kald m. Yard m n için tesekkürler, Arseni Andreyeviç."ı ı ı ı"Tesekkürlere paltonu b rakma!"ıArseni'nin dudaklar na bir gülümseme yay ld ; bir an sessiz kald , sonra e ildi, sol eliyle k z n beyaz esarpl bas nı ı ı ı ğ ı ı ı ı ıkav-22rad , dudaklar n dudaklar na bast rd . Titriyorlard , üsüdüler; Arseni, elinin sert nas rlar yla k z n yana n ac tarakı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ğı ı ıçizdi. K z ç lg na döndü; esarb n düzelterek soluk solu a ba rd :ı ı ı ı ı ğ ğı ı"Seni pis hayvan! Utanmaz n birisin."ı"Niçin? Niye tart s yoruz?" dedi Arseni alçak sesle.ı ı"Çünkü, ben evli bir kad n m. Utanç verici. Gitde, buna göz yumacak baska bir kad n bul!.."ı ı ıKad n, öküzlerin dizginlerini sertçe çekti, yola koyuldu unda, a lamakl bir sesle hayk rd :ı ğ ğ ı ı ı"Sizi gidi köpekler! Hepinizin Sadece bir düsüncesi var!.. | Yahh, kahrolas calar!"ıMeyve bahçeleri pembe, beyaz çiçeklere büründü; çevreye a r bir koku yay ld . Gençen y ldan kalma çürük,ğı ı ı ıküflenmis otlar, sand klardan döküldü; Geceyi eksi bir koku sard ; Ka-çalovka gölünde kurba alar kaç st ; kazlar,ı ı ğ ı ıask na meleriyle t slad lar, gölden bu ular yükseldi... Günler çok keyifli geçiyordu.ğ ı ı ğMüdür Arseni, yüre inde tatl bir yaz nesesi duyumsad . Simdi bir traktörleri vard . Ama yüre i de yaral yd . Onunğ ı ı ı ğ ı ıiçin yasam n çok az anlam olabilirdi. Çal sman n üçüncü günü k r k çitin kenar na oturdu. Kad nlar, önceki günküı ı ı ı ıı ı ıolay üzerine yorum yaparak yan ndan geçtiler. Kollektif çiftli in delikanl lar , hem yüzüne, hem de arkas naı ğ ı ı ıbakarak haince göz k rpt lar, güldüler.ı ıArseni, kad n yaln z görebilse, geçen sonbahar kendisiniı ı ıterketti inden beri neler hissetti ini anlat rd . kisi t rm kla harmanda, koyu renkli çavdar y nlar mğ ğ ı ı İ ı ı ığı ı toplam slard .ı ıNe is, ne de dünyadaki baska bir sey art k Arseni'y e zevk vermiyordu. "Merhaba, Anna Sergevna." "Merhaba,ıArseni Andreyeviç."23 ' ' ' • • '"Sana bir kaç sey söylemek istiyorum." Ar na, önlü ünü k zg nl kla burusturarak döndü: "Baskalar n n önündeı ğ ı ı ı ı ı nas lıdavranaca n bilmen gerekir! Tarlan n ortas nda ne tür bir konusma yapabiliriz seninle?... Hem de bütünğı ı ı ıkad nlar n gözleri önünde! Utanç verici..." "Ama, ne olursa olsun, konusmam z gerek!" "Vaktim yok, inek m s rı ı ı ı ıtarlas na do ru gidiyor." "Bekle! Aksam üzeri a açlar n oraya gel! Çok önemli!.." Anna, bas n sallad , arkas naı ğ ğ ı ı ı ı ıbakmadan yürüdü. A açlar, dallan birbiriyle ayr lmaz biçimde sar lm s, gökyüzüne yükseliyor; her yanağ ı ı ıyay lm s bö ürtlenler yürüyenlerin ayaklar na dolan yordu. B ld rc nlar, gece a açlarda topland lar, sonraı ı ğ ı ı ı ı ı ğ ıardarda çimenlerin üzerindeki böceklere do ru uçtular. Arseni, karanl k iyice çökene kadar bekledi. Ayakğ ıseslerini isitti inde, parmaklan üsümeye baslam st : Ceketine daha s k sar nd .ğ ı ı ı ı ı ı"Bugün seninle konustu um için k zd n m ? K zma Anna!"ğ ı ı ı ı"Kocam buralarda olmad için, bunlar oluyor."ığı"Peki, sana oldukça ciddi bir sey söylemek istiyorum... Dul kad ns n, kay npederinin de sana ihtiyac yok... Beniı ı ı ıkocal a kabul eder misin? Sana iyi bakar m... yi de sorun ne, sen acayip bir yarat ks n. Neden burnunuığ ı İ ı ıçekiyorsun? Senin sorunun öbür kad nlarla... Kocan geri dönerse, benimle kal diye seni zorlamam... stersen geriı İdönebilirsin."Anna, Arseni'nin yan na, nemli topra a oturdu. Bas m önüne e di. Gözüyle, topra a görünmez sekiller çizdi,ı ğ ı ğ ğ bozdu,yine çizdi.Arseni, kollar yla çekingen kad n kucaklad ; a layaca ndan, ç l k at p, ad n söyleyece inden korktu. Tarladaı ı ı ı ğ ğı ığı ı ı ı ğ yap-24t gibi. Ama Anna'n n gözlerine bakt nda, esarb n n gölgedeki yüzünde kurumus gözyaslar n n izlerini gördü,ığı ı ığı ı ı ı ıgülümsedi:"Anna, herkese söyleyelim... Beraber gidelim, imzay basal m, kollektif çiftli e kat l, bizimle birlikte çal s. Bu sefilı ı ğ ı ıyasam daha ne kadar sürdüreceksin?"ıKurakl k. Kuslar ürkerek kaçt . T rpanlar bir bahçeden di erine inan lmaz bir halde çal st lar. nsanlar otları ı ı ğ ı ı ı İ ı

Page 7: elyusa

biçmeselerdi,kökler kemirilecekti. Avdiskin deresinin ötesinde kollektif çiftli in traktörü ve ekin biçme makinesiğçal s yordu. Gün tozlu, bir o kadar da s cakt . Kuru saman y nlar bütün bozk r kaplam st .ı ı ı ı ığı ı ıı ı ıGünes, aksam yeme i vakti oldu unu gösterdi: Arseni t rm n b rakt , gömle indeki tozlan silkeledi, dus almayağ ğ ı ığı ı ı ı ğgitti. Kendisine do ru gelen kar s Anna'y gördü. Bir mil kadar yürüyüp geldi ini düsündü. Çal sanlara yemekğ ı ı ı ğ ıgetirmisti. Arseni'nin yan na geldi ve heyecanla:ı"Yorgun görünüyorsun, Anna?" dedi."Hay r, çok de il. S caktan belki."ı ğ ı.Birlikte bir a ac n alt na oturdular. Arseni, Anna'n n elini, t rm k kullanmaktan nas rlasm s eliyle oksad ,ğ ı ı ı ı ı ı ı ıgülümseme-siyle cesaretlendi.Aksam, Verandada bulustuklar nda, Anna düsmekten korkarak, parmakl s k ca kavrad . Beyaz dudaklar ndanı ığı ı ı ı ısözcükler zor döküldü:"Arseni sevgilim... Kocam... Turetciha'dan mektup yollam s... Eve dönece ini yaz yor."ı ğ ıBirazc k mutluluktan sonra hayalk r kl ...ı ıı ığıKaçalovka köyü serbest çiftçilerinin bu day , son basa na kadar hastal ktan yand . Kavrulmus, kahverengiğ ı ğı ı ıtarlalar n üzerinde hiçbir ses duyulmad : Gerçe i söylemek gerekirse, basak-ı ı ğ25 •lar n içi dolmam st bile. Sadece kuru saplar vard ; rüzgarda bos bos sallan yordu basaklar. Ama, kollektif çiftli inı ı ı ı ı ğbütün y l rüzgar alan karayolu boyundaki, tabelas küçümsenen Deneme Alan 'ndaki bu daylar, bir at n s rt nı ı ı ğ ı ı ı ıbükecek kadar a rd . Böyle olabilece ini kim söyleyebilir di ki! Bahar ya muru Kaçalovka tarlalar nağı ı ğ ğ ı düstü ünde,ğkollektif çiftli in tohumlan yeni yeni filizlenmisti. Karaçalovkal fare gözlü zengin çiftçi Yaskurov (Oniki çift öküzü,ğ ıatlar , buharl biçme makinesi vard . Y l s k bir tav rla, sapsar dislerini gösterip, çavdar rengi sakal yla oynayarak,ı ı ı ıı ı ı ı ıkonusmustu."Tanr , ah, gerçe i görür... Kimler O'nun hizmetine girdi ve sa Gerçe i'ni okudu ki ya mur ya s n. Ama kollektifı ğ İ ğ ğ ğ ıçiftli e gerçekten iyi ya d . Fazlas yla! Dedikleri gibi, Tanr s z günler uzak de il."ğ ğ ı ı ı ı ğBir çok sey daha söylemisti yol boyunca, orman geride b rak rken. Gülüsüyle göbe i sallanm st :ı ı ı ğ ı ı"Deneme alan ! Sonbahar ne olaca m gösterecek!"ı ğıTraktör, topra derince kazd , altüst etti; ama öbür köylüler, dedelerinin yapt gibi mümkün oldu unca iyiğı ı ığı ğ toprağıgagalad lar. Köyün erkekleri birlikte, dönüm bas na yaklas k sekiz ölçü toplayabilirken, kollektif çiftlikte k rk ölçüı ı ı ıtopland . K skançl klar n bast rarak güldüler:ı ı ı ı ı ı"Bahçelerdeki ormanlar ihmal edilebilir..."Ama, bir eylül günü köylüler bir toplant yapt ve ard ndan kollektif çiftli e gittiler. Ekinle dolu silolar nı ı ı ğ ı çeveresinde,gürültüyle tart st lar; traktörün çevresinde doland lar, nas rl elleriyle dokunarak kontrol edermis gibiı ı ı ı ıhomurdand lar. Gerçek bir çiftçi olan Artiom, yanlar ndan ayr ld . Arseni'yi yan na ça r p, m r ldand . Tütünı ı ı ı ı ğıı ıı ı kokulusakal m müdürün kula na yaklast rarak:ı ğı ı"Küçük bir ricam z olacak, Arseni Andreyeviç. Bize bir iyi-ı26lik yap n, hepimizi kolektif çiftli inize al n. Toplam yirmi aileyiz, hepsi yoksul."ı ğ ıArseni, neseyle yasl adama bas n sallad :ı ı ı ıKollektif çiftçiler, is ç kmas n beklemeye koyuldular. Kurakl k y l yd , komsu kasaba ve köylerde de ürün k tlı ı ı ı ıı ı ı ığıvard . Dilenciler gruplar halinde karayolundan, Kaçalovka orman n geride b rakarak geçtiler. Köye sapanlar daı ı ı ıoldu; inleyen sesler binalar n d s nda yank land :ı ı ı ı ı" sa ask na..."İ ıBir pencerenin sinekli i h zla aç ld , sakall kafa, günesten yanm s soka a bakt ve havlar gibi ba rd :ğ ı ı ı ı ı ğ ı ğı ı"Efendice gidin, yabanc lar, yoksa köpekleri üzerinize salar m! Kollektif surada gidin onlara sorun! Buraya onlar ,ı ı ıhükümet yerlestirdi, sizi beslesinler!"Dilenciler, hergün, birer ikiser kollektif çiftli in kop s n as nd rd lar.ğ ı ı ı ı ı ıArseni, bronz yanaklar n düsürerek, ellerini umutsuzca sallad :ı ı ı"Sizin için ne yapabilirim ki? Her yer dolu. Hem kendimizi, hem de sizi besleyenleyiz."Kollektif çiftlik kad nlar , ar gibi, endiseli bir u ultuyla Arseni hakk nda dedikodu yap yorlard . Bunun ola anı ı ı ğ ı ı ı ğsonucu olarak Arseni ve di er erkekler, kad nlar b rakarak harman yerine gittiler. Kad nlar geçici konak yeriğ ı ı ı ı olarakyap lan barakaya giren erkekleri izlediler. Bütün gün madeni, düzensiz sesler, genis mutfak penceresindenıd sar ya yay ld .ı ı ı ıBazen yasl Artiom, aceleyle d sar ç k yor, b kk nl kla tükürüp,bo uk sesiyle hayk r yordu:ı ı ı ı ı ı ı ı ğ ıı"Bu kad nlarda is yok!.. Onlara emirler ver, Arseni. Bir grup yasl adam getirdiler. Onlara yemek pisiriyorlar. Di erı ı ı ğsekiz a z için de bu day kaynats nlar." • 27 :ğı ğ ı"Onlar as l sen idare etmelisin, yasl Artiom!" diyerek gülümsedi Arseni...ı ı ıKollektif çiftli in üyeleri, k sa sürede iki kat na ç kt . Çocuk say s da artt . Baz lar harman bitirmeye, baz larğ ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ıatlarla saban sürmeye çal s rken, di erleri okulu insa etmekle u ras yorlard .ı ı ğ ğ ı ı

Page 8: elyusa

Sabah n ilk s ndan, gecenin koyu karanl na dek, kol-lektifin avlusu kar nca yuvas gibiydi.ı ıığı ığı ı ıBir makine, sundurmada çal smaya baslad . Elektrik lambas sar s k demetleriyle ortal ayd nlatt .ı ı ı ııı ığı ı ı Koçalovka'n nıüzerinde duran boynuzlu ay donuklast . Küçük, mavimsi ve gereksiz göründü.ıAnna, iki haftad r çal s yordu. Di er alt kad nla birlikte inekleri Sa d , buza lar ay rd , sonra yatmaya gitti. Uykuı ı ı ğ ı ı ğ ı ğı ı ı ıyavas yavas üzerine çöküyordu. Bas n yast ktan hafifçe kald rd , döndü. Arseni'nin düzenli soluk al slar nı ı ı ı ı ı ı ıdinleyerek, geçmisi ve kollektif çiftlikteki simdiki yasam düsündü; Sonra derin bir uykuya dald .ı ıBütün gün, gökyüzü gri bulutlarla kapl kald . Zaman zaman simsek çakt .ı ı ıEsarb bas n n üzerinde dalgalanan Anna, kuruyan çamas rlar toplamaya gitti. Nemli rüzgar yüzüne vurdu. Tah lı ı ı ı ı ıambar na yöneldi inde aniden bir simsek parlad , uzad , çatal-last , köyün biraz yak n na bir yere düstü. Anna,ı ğ ı ı ı ı ıkorkuyla çöktü, haç ç kard , duvalar m r ldand . Aya a kalk p arkas na bakt nda, çiftli in kap s ndan, birı ı ıı ı ğ ı ı ığı ğ ı ı araban nıgirdi ini gördü. Araban n içinde ya murluklu bir adam vard . Adam arkaya yaslanm s, beyaz dislerini göstererekğ ı ğ ı ıgülüyordu. Anna'ya ba rd : "Sorun nedir, bayan? lyas peygamber korkusu mu bu?" Anna ete ini düzeltti;ğı ı İ ğçamas rlar yere b rak p k zg nl kla ba rd :ı ı ı ı ı ı ı ğı ı28"Sat s yapmak için dislerini göstermene gerek yok. Al sveris yapacak kimse yok burada."ı ıYa murluklu adam arabadan indi, yürüyerek Anna'mn yanma geldi, sarsak bir gülümsemeyle:ğ"Kötü huylu birisin gördü üm kadar yla. Ama, k zman için bir neden yok. Haç ç kararak kendini simsektenğ ı ı ıkorumay düsünmüyor musun? Hem de kollektif bir çiftlikte yas yorsun," dedi sitemle ve yine sarsakı ıgülümsemesiyle parlak dislerini gösterdi.Bu onur k r c gülümseme, Anna'y etkilemis gibiydi. Her nedense utand n hissetti. Özür diler gibi kars l k verdi:ıı ı ı ığı ı ıı"Uzun zaman olmad ..."ı"O halde, o kadar kötü de il." adam sonra verandan n ba-samaklar na gitti, sapkas n ç kard ,oturdu.ğ ı ı ı ı ı ıAnna, çamas r toplama isini bitirdi, aceleyle kulübesine geri döndü; çeri girdi inde, yabanc n n, Arseni'yleı İ ğ ı ıoturdu unuğ~tlordu. Kocas :ı"Kasabadan gelen, ö retmen! Bütün cahil insanlar oku-acak," dedi. .ğ ıÖ retmen, gülümseyen parlak gözleriyle Anna'ya bakt kad n yine utand n hissetti. Çabucak çamas r sepetiniğ ı ı ığı ı ı bosalt pıd sar ç kt .ı ı ı ıO aksam, yeme e baslamadan önce, Arseni, Anna'ya:ğ"Yar n aksam yeme inden sonra gidersin, harfleri ö -renirsin. Ad n yazars n. Topu topu yirmi kisi var okuma -ı ğ ğ ı ı ıyazma bilmeyen. Dersler lokalde.""Çok utan r m. Arseni, sevgilim... O kadar da genç de ilim."ıı ğ"Cahil olmak daha utanç verici."Böylece, ertesi gün, Anna lokale gitti. Uzun masa ö ren-ğ29çilerle çevriliydi. Yasl Artiom esneyen a z , terli aln yla oturuyordu. Darya Hâlâ örgüsü elinde, öbürleri gibi dersiı ğ ı ıdinliyordu.Kap her g c rdad nda herkes dönüp bak yor, sonra yine masaya e iliyorlard , Anna, sessizce pencereye do ruı ı ı ığı ı ğ ı ğgitti, masan n kösesindeki yere oturdu. Ertesi gün daha dikkatli dinledi, cesaretle ka d na çarp k çurpuk da olsaı ğı ı ıbir 'B' yazd .ıHer gün biraz daha fazla istekle lokale sürüklenir oldu. Yemekten sonra aceleyle, elinde alfabe, kosturdu. Buarada masan n çevresinde de isiklikler olmaya baslad . Yeni ö renciler geldi. Yasl Artiom, hafiften küfretti,ı ğ ı ğ ıdirsekleriyle itekledi. Darya Hala da masan n sa kenar na do ru kaymak zorunda kald . Lokal, aksamdanı ğ ı ğ ı karanl kıiyice çökene kadar, insan se-seleriyle capcanl yd .ı ıAlt pencereli, genis bir oda, lokale tahsis edildi. K z l kumas örtülü bir masa portrelerin, yaz lar n as ld köseyeı ı ı ı ı ı ığıkonuldu.En sonunda yasl Artiom, Darya Hala'y masadan att ; kad n da gidip pencerenin kenar na oturdu. Odan n içiı ı ı ı ı ıs cakt . Günes merakla pencerelerden içeriyi gözetliyordu. Parlak bir sinek v z ldayarak, cama çarpt . Odayaı ı ı ı ısessizlik hakimdi. Yasl Artiom, kalemini s rd , yaz yormus gibi dudaklar n büzdü. Hava, yerli tütün ve so anı ıı ı ı ı ı ğkokusundan a rlasm st . Anna'n n sa nda, solunda oturanlar, kendisini s k st r p, dürtüklediler. Yan nda oturanğı ı ı ı ğı ı ı ıı ıMarta'n n dört küçük çocu u vard . Onlar yetimhaneden alm st . Anna'nm gözleri, sakince harfleri izledi. Ter,ı ğ ı ı ı ıburnundan s zarak üst duda na damlad ; yeniyle sildi ve srarc sineklerin konmas na izin vermedi. Bu s radaı ğı ı ı ı ı ıdudaklar n sözcüklere göre biçimlendirdi.ı ıAnna'nm yüre i h zl h zl at yordu. Bugün ilk defa birğ ı ı ı ı ı30sözcü ü tam olarak okumustu: Bir harf yazd , sonra ikincisini, üçüncüsünü ve bir sözcük olusmaya baslad .ğ ı ıYan n dakini dürttü: ' •ı ı"Bak ne yazd m, Tar m Emekçisi." Ö retmen, tebesirle tahtaya vurdu:ı ı ğ"Sessiz olun! çinizden okuyun. Simdi, Artiom baba, bize bugünkü dersi oku!"İ

Page 9: elyusa

Yasl adam, avuçlar n masan n üzerindeki alfabeye bast rarak bo az n temizledi: "U-n-u-m-u-z."ı ı ı ı ı ğ ı ıMarta kahkahas n tutamad , eliyle a z n kapatt . Yasl adam, k zg nl kla yan yan bakt , tekrar okudu:ı ı ı ğ ı ı ı ı ı ı ı ı"U-nu-muz iyi-dir." Ellerini kederle sallad : "Söyle bana, Tanr ask na, nas l olacak bu?" Kitab na döndü, Martayaı ı ı ı ıf s ldad : "Hay r, sevgili kad n m, yaslan yorum. Gençken üç dönüm bu day durmaks z n biçerdim, hem de solukı ı ı ı ı ı ı ğ ı ı ıbile almadan... Ya simdi? Nas l oldu umu görüyorsun, okumakla bitkin düstüm. Ka n y yokus yukar çeksem,ı ğ ğ ı ı ıancak böyle soluk solu a kal r m."ğ ııAnna isini seviyordu; hem mutfa hem de hayvanlar . Harman yerinde makine tak rdad , çal sanlar çokğı ı ı ı ı mesguldü.Arseni, bu daylar n k lç klar n ve tozlar n savurdu; ama ö len mutfa a geldi, Anna'ya seslendi:ğ ı ı ı ı ı ı ı ğ ğ"En güçlü kad nlardan birisin sen; git ve harmandaki islere bir el at, senden sonra Marta'y gönderirim."ı ıArseni, Anna'nm, saman y n n n üzerine ç kmas na yard m ederken, hafifçe arkas na vurdu ve güldü:ığı ı ı ı ı ı ı"Peki, koca memelim, biraz çabuk ol!" Kad n n n kokusunu içine çekerek, vücudunu iyice gerdi, sonunda Anna,ı ı ı y-ı31n n tepesine ç kt . Arseni asa dan saman atmaya baslad . Annan n çevresi hemen doldu, önce dizleri, sonrağı ı ı ı ğı ı ı

beligözden kayboldu.Gözünü Annaya diken Arseni ba rd :ğı ı"Hey, ne yap yorsun yukar da! Uyuyor musun? Seni çal s diye ç kard m oraya!"ı ı ı ı ıAnna, simdi düzenli çal smaktayd ; geçmisi unutmus, hüznü koybolmustu. lk kocas geri dönerse ne olaca nı ı İ ı ğı ımerak etmeyi b rakm st . Yaz, çabucak geçti, gitti... Sonbahar, kol-lektif çiftli e geldi, çatt . Çocuklar her sabah,ı ı ı ğ ıbas bos dolan p, kosan taylar gibi topuklar n kald rarak okula kostular.ı ı ı ı ıAma ard ndan, tel tel buz tutmus bir sonbahar günü, Anna'nm kocas kay s ndan tuttu u bir köpekle ç kageldi.ı ı ı ı ğ ıVerandaya do ru yürürken, topuklar n sertçe yere vuruyordu. Kap y açt , bir an durdu, hiçbir sey söylemedi.ğ ı ı ı ı ı Uzun,esmer vücudu ve eski asker paltosüyla sadece ayakta durdu; k sa konustu:ı"Senin için geldim, Anna. Haz rlan!" dedi.ıAnna, oraya buraya, sand ktan yata a kostu, hissiz parmaklar yla bir seyi b rak p, di erini ald . K sl k sal nı ğ ı ı ı ğ ı ı ı ı ıomuzlar na örttü, gözleri Arseni'den kocas na kayd . Dudaklar n zor açarak konustu:ı ı ı ı ı"Gelmiyorum.""Gelmiyor musun?... Görürüz bakal m! Omuzlar n sil-kerek, garip garip gülümsedi, kap y nazikçe kapatarak ç ktı ı ı ı ı ı ıgitti.Uzun, de isken sonbahar boyunca Anna, s k s k rahats zland . Yüzü solgunlast , belki hastal ktan, belki değ ı ı ı ı ı ıdüsünmekten... Bir Cumartesi günü aksam üzeri, Anna ve di er kad nlar inekleri sa d lar, dadalar ay rd lar, a lağ ı ğ ı ı ı ı ğıdo ru sür-ğ32düler. Anna, bir hayvan n eksik oldu unu gördü ve eksik hayvan aramaya ç kt . Kuru yapraklar ezerek bozk raı ğ ı ı ı ı ıdo ru yürüdü. Benekli buza y , eski y k k bir mezarl kta, yosunlu haçlar çökük mezarlar aras nda otlarkenğ ğı ı ı ı ı ı ı buldu.Gözleri karanl a al st ktan sonra, buza y götürdü. Bir hende e ulast nda oturdu, ellerini gö süne bast rd ,ığ ı ı ğı ı ğ ığı ğ ı ıyüre inin h zl at slar n dinledi. Endise ve huzursuzluk duydu. Zorlukla kalkt , bezgin ama ümitle, dudaklar n nğ ı ı ı ı ı ı ı ıkenar nda bir gülümsemeyle yoluna devam etti.ıBahçedeki a açlar yapraks z kalm st . Rüzgar kavaklar n ç plak dallar aras ndan esiyordu. Yürürken, çal l ktanğ ı ı ı ı ı ı ı ııbirinin yoluna ç kt n gördü.ı ığı ı"Sen misin Anna?"Eski kocas n sesinden tan d . Adam, yan na geldi, kollar n iyice açt :ı ı ı ı ı ı ı ı"Alt y l birlikte yasad m z nas l da unuttun?... Askerin dul kar s olunca, akl n büsbütün mü kaybettin? Ah, seniı ı ığı ı ı ı ı ı ı ıiffetsiz kad n!"ıAnna düsünüyordu: "Simdi bana vuracak, demir pençeli asker botlar yla tekmeleyecek, tamda birlikte yasarkenıyapt gibi." Ancak adam, umulmad k biçimde, çamurun içine dizlerinin üzerine çöktü, ellerini Anna'ya do ruığı ı ğuzatt :ı"Anna, sevgilim, ne yaz k! Seni sevmedim mi? Küçük bir çocuk gibi sana bakmad m m ? Annem sana küfretti iı ı ı ğzaman, ona söyledi im pis sözcü ü hat rlam yor musun? Ya ask m z? Kafamda tek bir düsünceyle, uzaklardanğ ğ ı ı ı ı ıgeldim: Seni görmek... Ama sen... ah..."Zorlukla ayaklar n n üzerine dikildi, arkas na bakmas z n dikenli çal l klara do ru yürüdü. Bir an geri döndü veı ı ı ı ı ıı ğbo uk bir sesle hayk rd :ğ ı ı33Kar s n n sesine benzemeyen bo uk yabanc bir ses kars l k verdi:ı ı ı ğ ı ıı"Tanr ask na!.. B rak beni, kocama gideyim. Beni ça r yor... Bana ve çocu uma bakacak... Arseni Andreyeviç,ı ı ı ğıı ğbana kars ç kma, engel olma! Her ne olursa olsun, seni ter-kedece im; beni fazla sevme, ne olur."ı ı ğ"Ele avuca gelene kadar çocu u besledin, simdi de gidiyorsun; seni zorlam yorum... ama o lumu sana vermem.ğ ı ğDört y l boyunca Sovyetler için savast m, birçok yaralar ald m. Ama kocan bir hayvan, Wrangel'den geldi...ı ı ı O lumuğal rsa kendisine köle yapacakt r. Bunu istemiyorum."ı ı

Page 10: elyusa

Anna, Arseniye do ru yürüdü, s cak nefesi yüzüne vurdu:ğ ı"Çocu umu bana vermeyecek misin?"ğ"Vermeyece im."ğ"Vermeyecek misin?"Arseni'nin yüre i k zg nl ktan tast . Birlikte yasad klar onca ay boyunca ilk kez yumruklar n s kt . Annan nğ ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı nefretleyanan gözlerinin ortas na vurmak geldi içinden. Ama kendisini tuttu, yavasça konustu:ı"îyi bak, Anna!"Aksam yeme inden sonra Anna, çocu u emzirdi. Ard ndan esarb n bas na örttü, avluya ç kt . Uzun süre geriğ ğ ı ı ı ı ı ıdönmedi. Arseni sundurmada oturdu, kosum tak mlar n tamir etti. Kap g c rt s duydu. Bas n çevirmeden, herı ı ı ı ı ı ı ı ı ıad m n takip etti. Anna besi e gitti, çocu un alt n de istirdi, birsey söylemeden yata a gitti. Sonra Arseni deı ı ı ğ ğ ı ı ğ ğyan na uzand . Bir süre uyu-yamad , dönüp durdu, kar s n n kesik soluklar n dinledi, yüre inin yoruldu unuı ı ı ı ı ı ı ı ğ ğhissetti. Uyku, etkisi alt na almaya baslad , geceyar s na do ru uyudu. Anna'n n horozlar ötmeden kediı ı ı ı ğ ı sessizli iyleğyataktan kalkt n isitmedi. Anna s yak-ığı ı ıığı36madan giyindi, çocu u sal na sard , kap y g c rdatmadan d sar ç kt .ğ ı ı ı ı ı ı ı ı ı ıAnna, eski kocas yla bir ay ask n süre yasad . lk günlerde ürkek bir mutluluk yasad , nadiren kollektif çiftliktekiı ı ı ı İ ılutlu yasam n gizli gözyaslar yla and . Ama çok geçmeden kay npederi haince söylenmeye baslad :ı ı ı ı ı ı"Eve bin pis haspay getirdin... Evimizde komün yasam n n cokusu yoktu. Ars z tembel orospuyu bas m zaı ı ı ı ı ı getirdin.Yapabilece in en büyük kötülü ü yapt n."ğ ğ ılk günlerde kocas nazik davrand ; ama ayd nl k günleri; karanl k, kaba, gücünün üzerinde is yaprnan n izlemesiİ ı ı ı ı ı ıçok sür-ledi. Kocas , tarladaki bütün isleri onun bas na y d , ken-iiside s k s k köyün d s mahallesindeki, yasad sı ı ığ ı ı ı ı ı ıvotka üre-|icisi Luska'ya gitti. Eve sarhos gelip, duvarlar kirletti, yerlere kustu. Kendine gelene kadarı sundurmayayay l p kald . çki si-;sini kafas na dikti, kaçak votkay ortal a püskürttü, sonra ol-3u u yerde yatt .ıı ı İ ı ı ığ ğ ı"Gerçekten, nesin, sen Anna? Hiç bir seysin, hem de cahil, 3nemsiz. Ya biz? Biz dünyay gördük, d sar daı ı ıbulundum, harika seyler biliyorum. Gerçekten, senin gibi bir kad n niye kar diye ald m ki? Pardon! Herhangi birı ı ı ıgeneralin k z da bana gelirdi. Hiç olmazsa subaylar n.... Ne anlat yorum ki sana? Nas l olsa anlamazs n... K z lı ı ı ı ı ı ı ıdomuz d sar da çok yasasa belki ger-fek insanlar bulabilir."ı ı ıOturdu u yerde uyuklamaya baslad . Sabah uyand nda çatlak sesiyle gürledi:ğ ı ığı"Kar ! Botlar m ç kar. ylikten nasibini almam s, seni ve piçini besledi im için bana minnet duymal s n. Burnunuı ı ı ı İ ı ğ ı ıÇekme. Kamç n n tad n m merak ediyorsun? Bekle... ya da getir, simdi tad na bak!'ı ı ı ı ı ı37Il k, bulutlu bir subat günü, köy polisi, evin küçük penceresine vurdu:ı"Ev sahipleri evde mi?"" çeri gelin, evdeyiz."İçeri giren polis, cebinden kalem ve ka t ç kard , masan n üzerine koydu.İ ğı ı ı ı"Birazdan köyde toplant var. Bizim gibilerle, herkese bildiriyorum, imza al yorum. Ad n z n kars s n imzalay n."ı ı ı ı ı ı ı ı ıAnna masaya gitti, ka d imzalad . Kocas sask nl kla kaslar m kald rd :ğı ı ı ı ı ı ı ı ı"Yazmay nerede ö rendin?"ı ğ"Kollektif çiftlikte."Adam baska bir sey demedi, polisin arkas ndan kap y kapatt , sitemli konustu:ı ı ı ı"Gidece im, su Sovyet aptallar n dinleyece im, sen hayvana bak Anna! Sak n dar saman verme; dedi imiğ ı ı ğ ı ı ı ğyapmad n görürsem kar smam. Al skanl n de istir.... K s n bitmesine hâlâ iki ay var. Ama samanl n yar sığı ı ı ı ığı ı ğ ı ı ığı ı ıbosald ."ıGüçlükle soludu, elini kuzu derisi ceketine bast rd , kal n kaslar n n alt ndan kötü kötü bakt . Anna, soban nı ı ı ı ı ı ı ıbas nda bir an duruksad , ardandan kocas na döndü:ı ı ı"Belki bende giderim... Seninle toplant ya."ı"Nereye?""Toplant ya"ı"Ne için?""Dinlemeye."Kocas n n yanaklar yavas yavas k zard , dudaklar tit-.remeye baslad ; sa eliyle duvara vurdu, yata n üzerindeı ı ı ı ı ı ı ğ ğıas l kamç y ald .ıı ı ı ı38"Ne yapmak istiyorsun seni gidi bas bos orospu! Bütün köyün gözünde kocan utanç verici duruma mı ı ıdüsüreceksin? Komünist hilelerini kafandan ne zaman ç kar p atacaks n?" Dislerini g c rdatt , yumruklar n s kt ,ı ı ı ı ı ı ı ı ı ıüstüne yürüdü. "Sen sadece bir... bir... sana gösteririm, kahrolas ca, patlayas ca! Baska bir sey demem sana!"ı ı"Ama sevgilim, kad nlar da gidiyor toplant ya..." "Kapa çeneni, orospu! Al skanl klar na beni alet etme! Toplant yaı ı ı ı ı ıkocalar olmadan giden kad nlar, rüzgarda kuyruk sallamaya giderler. Ne güzel fikir! Sen de git toplant ya!"ı ı ıBu a r hakaret kars s nda Anna titredi, sarard . Titreyen bo uk bir sesle:ğı ı ı ı ğ"Beni insan olarak görmüyor musun?" "K srak, at de ildir; kad n da insan!" "Amakollektifte..."ı ğ ı

Page 11: elyusa

"Sen ve piçin kollektifin ekme ini çok yemediniz ama ya benimkini? Omzumda oturuyorsunuz, beniğdinleyeceksiniz," diye ba rd .ğı ıAma Anna, yanaklar n n soldu unu, kan n n, damarlar ndan yüre ine akt n hissetti; dislerini s karak konustu:ı ı ğ ı ı ı ğ ığı ı ı"Sen, kendince beni inand rm st n, bana merhamet gösterece ine söz vermistin. Peki ya simdi verdi in sözlerı ı ı ğ ğnerede?""Burada!" diye hayk rd , kad n n gö süne bir yumruk att . Anna, sendeledi, geriledi; ç l k at p kocas n n ellerineı ı ı ı ğ ı ığı ı ı ı yapisti.Ama kocas saçlar ndan yakalad , küfrederek siddetle karn n tekmeledi. Kad n yere düstü; soluksuz a zı ı ı ı ı ı ğ ıaç k kald .ı ı39Korkunç bir ac yla gözlerini kapatt bir an. Açt nda kocas n n üzerine e ilmis, nefret dolu burusuk yüzünü gördü:ı ı ığı ı ı ğ"Al sana! Al sana, sen... hoslanmad n m ? Ah, seni pis orospu! Benimle farkl dansedeceksin! Al sana... al!"ı ı ıHer darbe, kad n n hareketsiz, k vr lm s vücudunu amaçlad , darbeler s klast , karn m tekmeledi. Gö üslerini,ı ı ı ı ı ı ı ı ı ğelleriyle kapatt yüzünü, gömle i terden slanana, ayaklar yorulana kadar tekmeledi.Sonra içki sisesini ald ,ığı ğ ı ı ıbas na dikti, avluya ç kt .ı ı ıSokak kap s n n yan nda durdu; bir an düsündü, sonra komsu avlunun eskimis çitlerine bakt , Luska'n n kaçakı ı ı ı ı ıimalathanesine do ru yürüdü.ğAnna, aksama kadar yerde yatt . Hava karar rken, kay npederi içeri girdi; botlar n n ucuyla vurdu, yüksek sesleı ı ı ı ıba rd :ğı ı"Hey, kalk art k! Yalandan yatt n çok iyi biliyoruz! Kocan parma yla biraz sertçe dokunmus, sen de kendiniı ığı ı ğı böyleyere atm ss n! Sovyetlere kos sikayet et... Kalk, kalkm yor musun? Yoksa is yapmay sevmiyor musun?" Adamı ı ı ımutfa a gidip, aya n sertçe yere vurdu. "Dört kisiye yetecek yemek haz rla! Amma is!" Ah, baz insanlar n akl !ğ ğı ı ı ı ı ıGözlerin sisti uyumaktan."Adam üstünü de istirdi, hayvanlara bakmaya gitti. An-nan n çocu u k p rdanmaya baslad , a lad . Dizleriğ ı ğ ı ı ı ğ ı titreyerekçocu un yan na ulast . A z kumla kar s k kan doluydu. Çatlak dudaklar yla tükürdü, a z n zorlukla açarak:ğ ı ı ğ ı ı ı ı ğ ı ı "Zavallıküçü üm..."ğKöyün ötesinde, karlar n eridi i tepede aksam geceyle bu-ı ğ40lustu. Bir kaç sar s k noktas , köyde parlad . Rüzgar, a r yan k gübre kokusunu sokaklara yayd .ııı ı ı ğı ı ıAnna'n n kocas , aksam yeme inden önce eve geldi. Kendini yata a att , homurdand :ı ı ğ ğ ı ı"Anna! Botlar m!.." Hemen s zd , kald . Horlayarak, yast n salyas yla slatt .ı ı ı ı ığı ı ı ı ıAnna, kay npederinin sobayla mesgul olmas n bekledi, çocu unu kapt gibi d sar kostu. Bir an durdu, h zlaı ı ı ğ ığı ı ı ı atanyüre ini dinledi. Gece, köyün üzerine çöktü. Çat lardan sular daml yor, gübre y nlar ndan bu ular yükseliyordu.ğ ı ı ığı ı ğÇocu unu gö süne bast rd . Sulu kara basa basa yürüdü. Göle geldi, kenar nda yürüdü bir süre, gölün gökmaviliğ ğ ı ı ıbuzu laciverte dönüsmüstü. Gölün çevresindeki a açlar n budanmam s dallan, rüzgarda h s rdan yordu. Anna'n nğ ı ı ı ı ı ıiçi ürperdi.Aya ince buzu k rarak çukura girdi, ç kt . Çukurun çevresinde buz tutmus hayvan türleri kümeler halindeğı ı ı ıbirikmisti.Çocu unu daha s k gö süne bast rd , deli in kara ür-kütücülü üne bakt , dizlerinin üzerinde yürüdü. Aniden sal nğ ı ı ğ ı ı ğ ğ ı ıiçindeki çocuk a lamaya baslad . Anna bir an utand . Atlad , arkas na bakmadan kollektif çiftli e do ru kosmayağ ı ı ı ı ğ ğbaslad . Oradayd lar, k sla beraber sararm s kap lar. Sundurmadan dinamonun tan d k homurtusunu isitti.ı ı ı ı ı ı ıNas l gelebildi ine hayret ederek, veranda boyunca yürüdü; hole aç lan kap g c rdad , yüre i her ad m at s ndaı ğ ı ı ı ı ı ğ ı ı ıdaha h zl çarpmaya baslad . Soldaki üçüncü kap ya vurdu. Kars l k gelmedi. Daha kuvvetli vudu. Birisi kap yaı ı ı ı ıı ıgeldi. Aç ld . Anna cam gibi gözleriyle Arseni'yi gördü; solgun yüzü, yorgun bedeniyle kap n n kenar naı ı ı ı ı dayanabildi.. 41Arseni, Atina'y kollar nda tas yarak yata a götürdü, çocu u ald , besi e yat rd . Besik iki ayd r bostu. Mutfa aı ı ı ğ ğ ı ğ ı ı ı ğkostu, süt s tt sonra o lunun küçük sismis aya n ve Anna'n n yüzünü öptü.ıı ı ğ ğı ı ı"Sizi almaya bu yüzden gelmedim... Kollektife geri dönece inizi biliyordum; sonunda geri geldiniz iste...ğ192542 'Lusin eyalet merkezi, uzun zamand r kirli bir kar tabakas yla kapl yd ; en son gelen hilebazlar parlak, çelik renkliı ı ı ıyeni bir elbise giydirmislerdi.Bacalardan, ince ince dumanlar tütüyordu. Gökyüzü griydi. Evlerin d s cepheleri isten görünmez olmustu. Sadeceınehrin öbür yan nda, Don k y s tepelerinin s rtlar temiz ve aç k görünüyordu, orman ise çini mürekkebiyleı ı ı ı ı ı ı çizilmisgibi uzan yordu.ıHalkevinde, Sovyet Eyalet Kongresi vard . Henüz baslam st . Parti Bölge Komitesi Sekreteri, uluslararas durumı ı ı ıüzerine bir rapor sunuyordu. Delegeler, s ralarda oturuyor, konusmay k z l bantl sapkalar, düz köylü kasketleri,ı ı ı ı ıkulakl kh • 43ı

Page 12: elyusa

avc sapkalar , k sa koyun derisi ceketlerin arkas ndan seyrediyorlard . Koyu bir sessizlik vard . Ara s ra bir ikiı ı ı ı ı ı ıöksürük sesi duyuluyordu. Sakall yoktu, b y kl ya da b y ks z erkekler sinekkayd trasl yd .ı ı ı ı ı ı ı ı ı ıSekreter, Çemberlayn' n notunu okudu. Arka s ralardan bir ses geldi:ı ı"Havlamas n durdural m!" ,ı ı ıBaskan, barda sürahiye vurdu:ğı"Düzeni bozmayal m..."ıYar m'saatlik arada rapor tart s ld . Giristeki kül tablalar sigara izmariti doldu. Benzer tonda kükremeye benzerı ı ı ı ısesler duydum. Acaba Maydanikov'un sesi miydi? Komsular ma do ru, yolumu açarak yürüdüm. Maydanikovı ğgelecek dönem için Pieskai Sovyeti Baskan seçilmisti. Kazaklardan olusan küçük bir grup taraf ndan çevrilmisti.ı ıOnlardan en genci, gösterislisi, yeni Budioni kumas basl giyeni, konusuyordu:ığı"Ve vurusaca z..."ğı"Ama kuyru umuzu büktüler..."ğ"Ama son defas nda ne oldu?"ı"Onlar n tekni i var, kardes"ı ğ" nsans z teknik, Kazak binicisi olmayan ata benzer."İ ı"Ama onlarda da insan k tl yok, de il mi?"ı ığı ğMaydanikov yine konusmaya baslad . Sesi iyi kalite araba ya gibi, ince ve yumusakt .ı ğı ı"Bu kadar yeter! Yanl s düsünüyorsunuz yoldaslar. Savas gelirse, bizi vurmaz!.. Simdi, bir saniye! Bitirmeme izinıverin. Hasat yaparsam, bu day bosaltabilirsiniz. Ama simdi dinleyin: 19 15 y l nda, Alman Savas s ras ndağ ı ıı ı ı ı askereal nd m. Üçüncü ordudayd m. Birli imiz Kamenska Eyaleti'nden cep-ı ı ı ğ44heye do ru gönderildi. Bizi, sekizinci acemi birli ine eklediler ve onlarla birlikte yürüyüse geçtik. Savastanğ ğpay m za düseni lald k. Stir'den uzak de ildik, ama atlar m zdan ayr düsmüs-Stük. Silahlar m z n ucundakiı ı ı ğ ı ı ı ı ı ısüngülerle vagonlara doldurulduk, Spiyadeye döndük sonunda. Vurustuk...Siperlerde ve di er yerlerde. Ama enğçok siperlerde. Bütün y l m z tozun, çamurun içinde geçirdik. Dört ay ilaçs z, yard ms z... Her yan m z bit isard .ıı ı ı ı ı ı ı ı ı ıBiraz sefilli imizden, biraz da y kanmad m z için. Bit [yarat türlü türlüydü: sefillikten do anlar tüysüzdü, amağ ı ığı ı ığı ğpis-likten ortaya ç kanlar kapkara ve böcek kadar iriydiler. Hepsini biz besliyorduk. Gömleklerimizi ç kar r, yereı ı ıyayard k; t rnakla ezdi imizde sadece kan lekesi kal rd geriye. Bitleri sopalarla ezdik. O kadar çoktular ki.ı ı ğ ı ıGömleklerimizde kümeler halinde gezinirlerdi.Ama vurusmaya gittik. Ne için, nas l ve kimler için ol-du unu bilen yoktu. Baskalar n n pisirdi i otsuyu çorbalar nı ğ ı ı ğ ı ıyudumlard k.ıBu bir y ldan sonra özlemle doldum. Ölüm ve baska bir sey yok. At ma üzüldüm, onu aylarca göremedim. Nas lı ı ıbakt klar n merak ediyordum. Geride b rakt m ailemin, evimin ne durumda oldu unu da bilemiyordum. Amaı ı ı ı ığı ğ anasorun halk -ben de onlardan biriydim- ölümle yüzyüze miydi? Tam bilemedik.19 16'da cepheden yirmi bes mil kadar geriye çekildik. Takviye kuvvetler birli imize ulast , hemen hepsi ihtiyarğ ıadamlard . Sakallan göbeklerine inmis bir sürü ihtiyar... Ancak mola verdi imizde atlar m z görebiliyorduk.ı ğ ı ı ıArd ndan bomba! Karargahtan, birli imizin cephe hatt na hareket için emir geldi. Asker aras nda isyana benzerı ğ ı ı birhareketlenme oldu. Siperlerin içine girip, çamura bulanmak, ölümle birarada bulunmak istemiyorlard .ı45Yüzbas Diba,bize uzun bir aç klama yapt . Ama ben, ka da not yazd m kalabal n aras ndan f rlatt m:ı ı ı ğı ı ığı ı ı ı 'Zat aliniz,ısavas uzun uzun anlatt n z. De isik dilleri konusan insanlar n birbirleriyle nas l savast klar n anlatt n z. Amaı ı ı ğ ı ı ı ı ı ı ı gidipte, nas l kendi halk m zla vurusabiliriz? Notu okuyunca yüzü de isti, bir sey diyemedi. Bir sey çok eski olabilirdi;ı ı ı ğeski sisteme göre e itilmislerdi. Ama di er söyledi i sey, bize göre çok aptalca göründü; Aktif askerlikteğ ğ ğy pranm slard . Gerçek suydu asl nda: nsan askeri birlikte duygular n kaybetti i y llarda, sallad n z t rpandanı ı ı ı İ ı ı ğ ı ığı ı ıdaha h zl bir hale gelir.ı ıSald r için manevra yapt k. Dört makineli tüfe imiz ve bir z rhl arac m z vard . Sald r ya geçecektik. Birlikte yaıı ı ğ ı ı ı ı ı ıı dakars l kl oldu unda, Kuban Kazaklar ndan olusan bir müfrezeyi ve Kalmuklara benzeyen bir baska müfrezedenıı ı ğ ıolusan iki birli i kusatt k. Çok berbat bir is kardesler, iki bataryam z a açlar n arkas nda kusatmaya haz rland ;ğ ı ı ğ ı ı ı ıama birlik orman içindeki aç kl k alanda duruyordu, adamlar m r ldanmaya baslam st . Subaylara, adamlar iknaı ı ıı ı ı ıetmeye ve onlar kazanmaya çal st lar, ama hâlâ ayakta duruyor ve m r ldan yorlard .ı ı ı ıı ı ı"Yüzbas m emir ver, k l çlar m z k n ndan ç karal m, t r s kald r p atlar m z , sald ral m..." "Kubanlar da gitti."ı ıı ı ı ı ı ı ı ı ıı ıı ı ı ı ı ıAskerler tüfeklerini ateslemeye baslad lar. Ço unu gruplar halinde devirdiler ve tekrar m r ldanmaya baslad lar.ı ğ ıı ıAma kan m, dudaklar m tuzla yanana kadar kaynad . Herhangi birini bu kargasan n ortas na nas l sürebilirdim?ı ı ı ı ı ıHayat m n bir bölümünü harcad m bu yerde, da s çan gibimi yasamal yd m? Dört nala giderken, birli imizdenı ı ığı ğ ı ı ı ı ğFiliminov adl Kaza n, k l c n n tersiyle, yüzü öfke dolu bir askere vurdu unu gördüm. Ard ndan adam n yüzüı ğı ıı ı ı ğ ı ı sisti,kan f sk rd , yere y ld . Bu genç askerin nas l korktu unu gördüm. Bastanı ı ı ığı ı ı ğ46

Page 13: elyusa

asa ürperdim; kontrolümü kaybedis, at m onlara do ru sürdüm.ğı ı ı ğ"At onu, Filiminov!" dedim. Bana do ru kald rd . Belki korkuturum diye k l c m çektim. Tekrar "At onu!" dedim.ğ ı ı ıı ı ı"Yoksa Tanr ad na seni keserim." Omzundaki silah ç kard . K l c m bo az na dayad m. Sanki dar torbas ym sı ı ı ı ı ıı ı ı ğ ı ı ı ı ıgibi... Ama o yasayan bir insand . Onu bu dünyadan gönderdim... Seytan n bile anlatmakta zorluk çekece i oı ı ğ kadarçok sey oldu ki. Kuban Kazaklar bu s rada bize ates etmeye baslad lar. Çiçek bozu u yüzlü biri bize do ru at ylaı ı ı ğ ğ ısald r ya geçti ama bizim askerler silahlar n kapt klar gibi kars atese baslad lar, süvarilerde kat ld bu atese. Neıı ı ı ı ı ı ı ı ıkadar çat st m z bir bilseniz.ı ığı ı ıO bölgeden geri çekildik. lk Önce cephe gerisine gönderildik. Ama daha soluklanmadan, kendimizi Karpatlardaİbulduk; orada pantolonlar m zdaki bitleri temizlemeye dahi vakit bulamad k. Telgraf telleri boyunca, her geceı ı ıyürüdük. Ne bir ses ne bir soluk'tu ald m z emir. Bizden üç yüz fit kadar uzaktaki Avusturya siperlerine do ruığı ı ğdöndük. Bütün gün bas m z kald ramad k. Ne uyku ne dinlenme! Cinayet bu! Bu siperlerde birlikte kucak kuca aı ı ı ı ı ğyasad m z ölümü, "nas l gelecek," diye düsünüyordum. Avusturyal larla konusmaya baslad m. Askerleri bizimığı ı ı ı ı dilebenzer bir dille konusuyordu. Bazen ba r yorlard : "Bay m, ne için savas yorsunuz?" Biz de kars l k veriyorduk:ğıı ı ı ı ıı "Yasiz ne için savas yorsunuz?" Aram zda mesafe oldu undan herhangi bir karara Yaram yorduk. Sonra söyleı ı ğ ıdüsündüm: Simdi gerçekten birlikte olabilsek, ko-nusabilsek, her seyi çözeriz! Ama böyle bir olas l k hiç yoktu.ııÖküzler gibi dikenli tellerle birbirimizden ayr lm st k; Avusturyal lar da bizimle ayn durumdayd . Bu topraklaraı ı ı ı ı ısürülmüstük. Ortak bir dil bulabilirdik.47Bir sabah uyand m zda, nöbetçi ba rd : "Bak n çocuklar, hayvan n biri tellerimize tak lm s." Hasat zaman ndakiığı ı ğı ı ı ı ı ı ıkargalar gibi hayk ran Avusturyal 'n n ç l klar n isittik. Bas m biraz kald rd m, tam kars mda bir geyik, gördüm.ı ı ı ığı ı ı ı ı ı ı ıBilirsiniz çatall boynuzlu Ren Geyi i'ni. Boynuzlar na tel dolanm st . Solumuzdaki bölgede yo un çat sma devamı ğ ı ı ı ğ ıediyordu. Ates, hayvan siperlerin aras ndaki dikenli tel dolu bölgeye yöneltmisti.ı ıAvusturyal lar ba rd : "Baylar, hayvan kurtar n; ates etmeyece iz." Paltoma iyice sar nd m, gö sümün üzerindeı ğı ı ı ı ğ ı ı ğsülündüm. Kars siperlere bakt m, sadece baslar m gördüm.Hayvan n yan na vard mda sahland , daha çokı ı ı ı ı ığı ıdoland tellere. Di er üç Kazak yard ma geldi. Ama yapacak bir sey yoktu, bizi yan na bile yaklast rm yordu.ı ğ ı ı ı ıSilahs z olarak bize do ru kosup gelen Avusturyal lar gördüm, birisinin elinde tel makas vard .ı ğ ı ı ı ıBu olay konusmak için bir f rsat oldu. Birlik komutan m zda yan m za geldi, son Avusturyal y hedefledi ya adamı ı ı ı ı ı ı ıarkama alarak, kapatt m önünü. Subaylar m z partiyi yar da kestirmediler, Avusturyal lar siperlerimize misafirı ı ı ı ı ıolarak getirdik. Birisiyle konusmaya baslad m ama ne onlar n dilinde, ne kendi dilimizde tek bir sözcükı ısöyleyemedim, gözyaslar n çok sey anlatt . Avusturyal n n biriyle yanyana durduk, çok genç de ildi; k z l saçl yd .ı ı ı ı ı ğ ı ı ı ıSarjör kutusunun üzerine oturttum, konustuk: "Bak bay m, sen ve ben düsman z. Nas l düsman olduk, bizı ı ıakrabay z. Ellerimizdeki nas rlara bak." Ne demek istedi imi anlayamad , ama yüre iyle anlad n gördüm.ı ı ğ ı ğ ığı ıElindeki nas rlar t rmalad m. Bas n e di: "Evet, biliyorum, kat l yorum," der gibiydi. Bir grup Kazak ve Avusturyaı ı ı ı ı ı ğ ııaskeri çevremize topland . "Baylar!" dedim. "Size bir sey olmas n istemiyoruz ve siz de bize dokunmakı ı ıistemiyorsunuz! Hadi, su48savasa son verelim." Bir sözcük bile anlamadan benimle ayn düsünce de oldu unu hissettim. Sonra vedalast k.ı ğ ıSiperlerine giderken aç klad : "Aram zda Rusça bilen biri var." Sonra biz de gittik. Birli imizin tamam karsı ı ı ğ ı ısiperlere gitti. Subaylar tel örgüleri kald rtt . Rusça bilen bir Çek vard aralar nda. Avusturyal arkadaslaı ı ı ı ı konustum,Çek tercüme etti. Daha önce söylediklerimi tekrarlad m, düsman de il, akraba oldu umuzu söyledim. Yineı ğ ğelindeki nas rlar t rna mla kaz d m, s rt na vurdum. Bu arada Çek konustu: "Ben de emekçiyim, çilingirim veı ı ı ğı ı ı ı ısizinle tamamen ayn düsüncedeyim." Ona sunu söyledim: "Savasa son verelim, kardesler. Pis bir is bu.ıSüngülerimizi k nlar na sokal m ve birbirimize kars kullanmayal m." Bu sözlerim onu gözyaslar na bo du.ı ı ı ı ı ı ğ Kar s nı ı ıve çocu unu evde b rakt n , savas n bitmesi gerekti ini anlatt . Hep beraber ba rd k. Ama onlar n subayğ ı ığı ı ı ğ ı ğı ı ı ıaram zda yüzünde h nz r bir gülümsemeyle, hindi gibi kabararak dolas yordu. Domuz herif! Dost olduk, birlikteı ı ı ısarap içtik. Hepimiz için ortak bir dil bulmustuk, ne söylersem söyleyeyim anlas lacakt , yorumcuya gerekı ıkalmadan. Konustuk, a lad k, birbirimize sar ld k.ğ ı ı ı"Siperlerimize geri döndü ümüzde silah m bir köseye att m, çamurun içinde yürüdüm ve Avusturyalğ ı ı ı ıarkadaslar ma tekrar ates etmeyece ime dair Tanr 'ya yemin ettim; Çilingire, isçiye, köylüye... Ayn gece siperleriı ğ ı ıterkettik; Savelko köyünden çok uzak olmayan bir yerde silahs zd k. Ama çok geçmeden Devrim oldu,ı ıPetersburg'ta ki Çarla ilgilendiler!..""Bir dakika," dedi mi ferli genç Kazak Budioni'nin sözünü keserek: "Hayvana ne oldu unu anlatmad n z."ğ ğ ı ı"Hayvan m ? Kurtard k. Gözden kaybolana kadar dörtnala gidisini izledik. Boynuzlar nda bir kaç parça tel vadi.ı ı ıAma her Seyin son noktas bu hayvan de ildi. Burada insanlar ayn diliı ğ ı49konusuyordu, ama simdi yeniden m r ldanmaya baslad n z "Savas, savas," Savas n ne oldu unu biliyoruz: karsıı ı ı ı ğ ıkars ya geldi imizde nas rlar nas rlara vurduk, konusmaya baslad k." Salonda birisi zili çalarak ba rd :"Delegeı ğ ı ı ı ı ğı ıyoldaslar, lütfen içeri!" . . •Kap aç ld , konusmalar n gürültüsü aras nda, delegeler tekrar salona doldular.ı ı ı ı ı

Page 14: elyusa

YUFKA YÜREKLİ1927,50"Goazni'de de istir."ğBiletçi, bir bilet kesti, pencereden verdi. gnat Usakov bileti dikkatlice paltosunun yan cebine koydu, sigara içmekİiçin sahanl a yürüdü. Kalabal k, vagon kap lar na kosusturdu; yan yola geçen lokomotif, manevra yaparakığ ı ı ı durdu,keskin keskin düdük öttürdü. Son vagonla birlikte sinyal yand , biri d s nda. Tas y c bölümü de bir fenerin s ylaı ı ı ı ı ı ıığıayd nland ; bir kad n sesi duyuldu:ı ı ı"Ama memur bey, anlay s göstermelisiniz. Küfenin tamam otuz kiloyu geçmez."ı ı"Yard m edemem, bayan! Rusça anlam yor musunuz?ı ı51Onuncu defad r söylüyorum, anlam yorsunuz. Küfede üç pa. ketiniz var. Hepsini yükleyenleyiz."ı ı"Ama yük trenini bekleyecek zaman m yok," Usakov, son vagona bindi inde, memurun da bindi ini, fenerleı ğ ğ isaretverdi ini gördü. Daha fazla tart sma olmadan kap kapand .ğ ı ı ıVagonun içindeki hava, sigara duman yla mavimsi bir hal alm st . Yeni boyanm s duvarlar ya l boya kokuyordu;ı ı ı ı ğıranzalardan gelen ucuz sigara kokusu, nefes kesiyordu; birisinin kirli çorab pis bir koku yaymaktayd . Üstı ıranzalarda yatan biri, horlayarak uyuyordu; asa dakiler, sigara içip alçak sesle sohbet ediyorlard . Üstteki rahatğı ıranzalardaki Usakov, bir sigara daha yakt ; bas n kald rd , istasyonun geride kalan zay f s klar n gördü. Treninı ı ı ı ı ı ıı ı ıbacas ndan ç kan k v lc mlar, portakal renkli kelebekler gibi ç rp nd , yol boyundaki a açlar zaman zamanı ı ı ı ı ı ı ı ğayd nland .ı ıTekerleklerin tekdüze gürültüsü, uykusunu getirdi. Asa da birisi, monoton sesiyle, geçen y l n harman n ve yünğı ıı ı ıfiyatlar n konusuyordu. Usakov sigaras n söndürdü, paltosunu üzerine örttü, uyuklamaya baslad . Bir - iki saatı ı ı ı ısonra seslerle uyand . Birisi, rahats z edici tan d k bir sesle sark tonunda söyleniyordu:ı ı ı ı ı"Dedemiz Yeremil,Bir sürü kus yakalad ,ıÇok kusu oldu.ki kusu kald ,İ ıSonra yine ço ald !ğ ıve sonunda en büyük kus kald ! "ıAdam ellerini ritmik hareketlerle çarparak söylüyordu. Küçük çocuk kendinden geçerek güldü. Sark bitti inde,ı ğçocuk srarla ç l bast :ı ığığı ı52"Baba, hadi..."Ard ndan sözcükler yine, hayal gibi Usakov'un kulaklar na ulast :ı ı ı"Dedemiz Yeremil,Bir sürü kus yakalad ..."ıUsakov, gözlerini açmadan dinledi, sesi tan maya çal st ; ç karamad , bütün tan d klar m gözünün önüne getirdi,ı ı ı ı ı ı ı ıyan unutulmus sesler geldi akl na. Belle ini zorlad . Gözlerini açt ; gemici sapkal , uzun kollu birinin kuca ndakiı ğ ı ı ı ğık v rc k saçl , gül yanakl iki üç yas ndaki k z çocu unu hoplatt n gördü. Gemici, sark y söylerkenı ı ı ı ı ı ı ğ ığı ı ı ı gülümsüyordu;irili i ellerinden belliydi.ğBayan gemicinin sapkas n n alt ndan siyah saç görünüyordu ama yüzünü kuca ndaki k z örtüyordu. Usakov, birı ı ı ı ğı ısüre, k z yorulmadan hoplatan kollan seyretti; ard ndan ök-sürdü, ayaklar n ranzadan asa ya sark tt .ı ı ı ı ı ğı ı ı"Tamam, daha fazla olmas n, Tamara bebe im," dedi gemici. "Hosçakal deme zaman . Bak, amcay da rahats zı ğ ı ı ıettik, uslu dur yoksa seni döver!"Ranzas ndan inmesine yard m etti. Usakov gemiciyi dikkatlice süzdü, göz kapaklar n sask nl kla kald rarak:ı ı ı ı ı ı ı"Vladimir, sen misin?""Tanr m!.... Bu ne beklenmedik bulusma."ıKucaklas p, öpüstüler. Arkalar na yaslan p, gülümsediler; gemici, samimice Usakov'un elini tuttu, uzun uzunı ı ı bakt ,ıbas n sallad :ı ı ı"Ayn s n! Hiç de ismemissin! Sadece uzam s ve kilo alm ss n. Düsün bakal m! Birbirimizi 1917'den beriı ı ğ ı ı ı ıgörmüyoruz. O zaman daha çocuktun."Kars ranzada oturan genç kad n, olanlar ilgiyle izliyordu.ı ı ı53Gemici iç s k nt lar yla rahats z gibiydi. Bu; sesine yapay, do al olmayan bir renk veriyordu. Usakov'a, so ukı ı ı ı ı ğ ğ so ukğbakt :ı"An ms yorum da... Ayn çene, ayn gözler. Hiç de ismemissin! Babanla sas rt c bir benzerli in var. T pk onaı ı ı ı ğ ı ı ı ğ ı ıbenziyorsun! Tanr m, kaç y l sonra birbirimizi görebildik?.. Sekiz!"ı ı"Evet, uzun zaman...""Ama daha sizi tan st rmad m m ? Bu, - Kad na döndü -kuzenim, gnat Usakov. Ve bu..." - Gemici tiyatroı ı ı ı ı İ

Page 15: elyusa

oyuncusuymusgibi ve abart lm s bir jestle kad m göstererek, "Ailem," dedi.ı ı ıÇocu u yine kuca na ald , yüksek sesle güldü. Kad n, Usakov'a elini uzatt , s k nt l bir gülümsemeyle, gemiciyeğ ğı ı ı ı ı ı ıısitem ederek:"Ama niye yanl s bilgi veriyorsun?"ıUsakov, kad n n elini s kt ; kad n n ince, üzüp so uk eli, elini üsüttü, kuzenine döndü:ı ı ı ı ı ı ğ"Nereden gelip, nereye gidiyorsun?""Gemici argosuyla, çapay tartt m ve Moskova'ya kursa gidiyorum. Ama benim hakk mda sonra konusuruz.ı ı ıNas ls n, ne yap yorsun? Nerede çal s yorsun? Amca ve hala iyi mi? Elbette amca onlarla mesguldür, eskiı ı ı ı ıgünlerdeki gibi.""Tesekkürler. yiler. Babam an larla u ras yor. Bizim eyaletteki Genç Komünistler Eyalet Komitesi'ndeİ ı ğ ı çal s yorum.ı ıTatile girdik bir haftal na Moskova'ya gidiyorum.ığı"Yükseliyörsün ufak ufak. Büyüksün, gnat! Ne zamand r Genç Komünistsin?"İ ı"1920'denberi.""Parti üyesisin, elbette!"54"Aday." "Yaa!"Usakov, sigaras n ç kard , uyuyan çocukla annesine bakt :ı ı ı ı ı"Koridorun sonuna gidip, sigara içelim," dedi.Haydi gidelim o zaman! Kars last m za o kadar sevindim ki! nan lmas çok zor, yemin ederim."ı ığı ı İ ı ıGemici, Usakov'un s rt na dostça vurarak sessizce güldü. Çat k kaslar yla Usakov kap ya yürüdü. Koridorunı ı ı ı ısonunda, sigaralar n yakt lar.ı ı ıUsakov, kuzenine bakmadan sordu:"Beyazlar n kars-istihbarat servisinde çal st n m ?"ı ı ı ı ıGemici, sahte bir gülüsle elini Usakov'un omzuna koydu:"Nedir bu? Sorgu mu?""Kars l k ver, soruma!"ıı"Tamam. Evet... Eskiden.""Kendi ad n m kullan yorsun simdi?'ı ı ı ı"Hay r!"ıBir iki dakika süren sessizlikten sonra, Usakov:"Nerde çal s yorsun simdi? Hangi gemide?"ı ı"Ticari bir gemide, limanda çal s yorum. sin asl n söylemek gerekirse kuru gemiciyim. Baz nedenlerdenı ı İ ı ı ı kuzeydenburaya geldim. Niçin soruyorsun?""Çünkü gizli polis, GPU seni ar yor."ı"Peme!""Evet kuzen! Dedi im gibi!"ğ"Bosa iz sürüyorlar! Sekiz y ld r ülkede yoktum! Neden ar yorlar ki?"ı ı ı"Bütün o y llarda evde olup olmad n kontrol ettiler.ı ığı ı55Bana bile sordular. Kars, - istihbaratta .çal st n bilmiyordum Bir ara bir çarp smada öldü ün söylentileri ç kt .ı ığı ı ı ğ ı ıGönüllü Ör duyla geri çekildi inizde, 192Tin baslar yd . Gizli polis seni" beyazlar n kahraman olarak aramayağ ı ı ı ıbaslayana kadar ok' dü ünü san yorduk."ğ ıUsakov, gözünü kuzenine dikerek, k zg nl kla gülümsedi Gemici, pencereye do ru dumanlar üfledi. Küçük, siyahı ı ı ğgöz,' erinde hainlik; dudaklar nda aç k bir gülümseme vard .İ ı ı ı"Anlat bana," dedi Usakov. "Kars istihbarata nas l girdin? Neler yapt n Mskevka'da? Ya Bolseviklerle ba lant ları ı ı ğ ı ıvar diye yirmi kisiyi Ast rd n do ru mu?"ı ığı ğParmaklar yla camda trampet çal p uygun sözcükleri bulmaya çal sarak yavas yavas kars l k verdi:ı ı ı ıı"Nas l istersen öyle anla... 1917 sonuna kadar ne siyasi düsünceler ne de çeliskiler vard kafamda. Yüzlerceı ı yar mıak ll insandan biriydim. Ne Bolseviklerden, ne de Beyazlardan hosland m. Alman cephesinden birli imizden birı ı ı ğgrup askerle Ros-tov'a döndük, Novoçerkas'taki yoldas m n yan na gittim, orada Gönüllü Ordu'ya tatildim.ı ı ıSonradan bana ters geldi. Milliyetçi duygular m kabar nca Kornilov'a kat ld m... Bir çat smada yaraland m,ı ı ı ı ı ıiyilesince kars - istihbarat servisinde is istedim."ı"Bolseviklere kars aktif savast m do ru de il! Piyadeydim. MakevKa'daki köylüleri ast rd m da do ru de il!ı ığı ğ ğ ı ığı ğ ğKazaklar ast onlar Bundan sonras ola an öykü. Sonunda tek ve bölünmez savunucular na olan bütün inanc mı ı ı ğ ı ı ıyitirdim Bütün pisliklerini gördüm ve geçmisi b rakmaya karar verdim Beyazlar, K r m'dan geri çekildi inde,ı ıı ğ geridekald m. Gerçek ad m aç klayamazd m, beni vururlard ... Bu yüzden geçmisimi gizledim. Çok zor günlerdi. sonraı ı ı ı ı ılimanda çal smaya baslad m-güzel bir k zla tan st m, evlendim. Gördü ün gibi, k z babas y m. Mutluyum;ı ı ı ı ı ğ ı ı ıçal s yorum,.Partisizim ve tüm yüre imleı ı ğ56 .

Page 16: elyusa

ideallerinize sempati duyuyorum." Gemici, kuzenine bakarak: "Geçmisini beni s k st r yor... Bana inanaca nı ı ıı ğı ıumuyorum. Geçmisi sildim, dürüst bir iste çal s yorum. Bana bir iyilik yap, art k daha fazla soru sorma..."ı ı ı"Hatal s n" dedi Usakov bas n sinirlice sallayarak: "Seni rapor edece im."ı ı ı ı ğ"K sacas , bana ihanet etmeye niyetlisin?"ı ı"Süslü ifadeleri b rak! Herhangi dürüst birinin yapmas gerekeni yapaca m."ı ı ğı"Kar m ve çocu um?..."ı ğ"Hiçbir sey geçmiste yapt klar m unutturamaz!"ı ı"Ignat! Birlikte nas l büyüdü ümüzü hat rl yor musun? Senden yasl yd m. Annen sana göz kulak olmam isterdi.ı ğ ı ı ı ı ıS rc k yuvalar n nas l bozdu umuzu hat rl yor musun? Çok duyarl , yufka yürekliydin o zaman. Yavru kuslarığı ı ı ı ı ğ ı ı ı ıtoplad mda, a lard n. Ama simdi çok farkl s n. Tamam, gelecek istasyonda beni rapor et." Biraz sustuktanığı ğ ı ı ı sonratekrar baslad : "Ama anlad na eminim. Oh, Tanr m! Bir k z m var... Açl ktan ölecek. E er ben..."ı ığı ı ı ı ı ğElleriyle yüzünü kapad , sars lmaya baslad .ı ı ıUsakov, h zla kompart mana geri döndü, pencerenin kenar na oturdu.ı ı ı"Nas l davranmal y m? Belki gerçekten de isti..., "Uyuyan çocu a bakt . Belki çocuk iftirayla yasayacak... Kötü birı ı ı ğ ğ ıdurum... Sakin olabilirmiyim ki?"Bir iki dakika sonra kuzeni geldi. Uyuyan çocu a e ildi, bas n oksad ; Usakov arkas n döndü. Gemici, bazğ ğ ı ı ı ı ı ıbelgeleri beyaz ceketinden paltosuna ald .ıUsakov:57"Biraz d sar ç kal m," dedi.ı ı ı ıAcele etti; adeta kostu. Kuzeni, onu izledi. Pencere kenar nda durdular.ı"Dinle Vladimir... Bir sey söylememeye karar verdim.""Tesekkür ederim...""Umar m baska bir sey daha söylemezsin?"ı"Tesekkür ederim, gnat. Biliyordum, hainlik yapmayaca n . Bensiz ailem açl ktan ölürdü, sen ve halk mdanİ ğı ı ı ı baskakimsem yok. Ne annem babam, ne de kar m."ı"Bu kadar yeter! Kompart mana geri dön, bir iki dakika sonra istasyona giriyoruz!"ı"Sen git. Ben tuvalete gidip, yüzümü y kayaca m. Çocuk gibi a lad m; çok utand m. Yüzüm sarard . Kar ma birı ğı ğ ı ı ı ı seysöyleme!""Oldu, tamam."Usakov kompart mana geri döndü, bas n dikti. Tren bir kaç dakika durdu; sonra tekerlekler yine g c rdamayaı ı ı ı ıbaslad , giderek h zland . Çocuk uyand , annesini rahats z etti. Kad n do ruldu, Usakov'a sordu; "Kuzeninizı ı ı ı ı ı ğnerede?""Vladimir yüzünü y kamak istedi. Biraz bas a r yormus." Yaklas k on dakika geçti; Vladimir'den hiçbir isaretı ı ğ ı ı yoktu.Usakov, ne oldu una bakmaya gitti; Tuvalet bostu, koridorda da kimse yoktu. Sask nl k içinde kompart manağ ı ı ı geridöndü."Kocan z birsey almaya göndermediniz de il mi?" dedi. Usakov kad na "Belki de istasyonda treni kaç rd ."ı ı ğ ı ı ı "Kocamm , ne kocas ?" "Ne demek, ne kocas ?" "Kimden söz ediyorsunuz?"ı ı ı58Tuhaf! Kuzenim Vladimir'den sözediyorum. Kad n, biran Usakov'a garip garip bakt , sonra gülmeye baslad :ı ı ı"Kuzeninizin kar s oldu um konusunda ciddi olamazs n z?"ı ı ğ ı ı"Ne diyorsunuz siz?"Kad n omuzlar n silkerek, gülümsedi:ı ı ı"Kuzeninizin sakas na inand n z, galiba! Çok aptalca bir saka!.. Niçin bana öyle bak yorsunuz?ı ı ı ı"Ama... Ama k z n z...'baba'dedi ona?"ı ı ı"Peki, olay su: Kuzeniniz vagona girer girmez k z mla oynamaya baslad , sakalast . Çocuklar n yabanc larla nas lı ı ı ı ı ı ıçabucak kaynast klar m bilirsiniz. Babas yla kuzeniniz aras nda benzerlik bulup, ona baba demeye baslad .ı ı ı ı ıKuzeniniz ve ben oldukça güldük buna.""Ama özür dilerim... Benimle oldukça ciddi konusuyordunuz."Kad n gözünü Usakov'a dikerek:ı"Size sonradan gerçe i söylemedi mi? Kocam Moskova'da çal s yor; biz de ona gidiyoruz."ğ ı ıKonuyu kapatarak, döndü. Ama Usakov,süphelenmisti. Tekrar tuvalete gitmeye karar verdi. Girince, lavabonunüzerine ilistirilmis yaz l bir ka t gördü.ıı ğıÇabucak ka d ald ve yaz y okumaya baslad : " yili ine tesekkürler, Ignat. Çocukluk günlerindeki gibi yufkağı ı ı ı ı ı İ ğyüreklisin. Ama aile numaram kesfetmenden önce trenden ayr lm s olaca m san yorum. Kad ndanı ı ı ğı ı ı ı süphelenme.Gerçek kocas Moskova'da bir iste çal s yor. Tekrar tesekkürler. Belki baska bir zaman görüsürüz. Olay için beniı ı ıaffet.

Page 17: elyusa

59Darg n bir kurdum ben.bu zamanda banana bile güvenmeyeceksin biliyordum kuzenini yaln z b rak.kabul et vs.ı ı ıusakov notu tekrar okudu.yan yan tuvaletten ç kt .yar m saat sonra tren,istasyonda indi vegpu ulast rma bölümüı ı ı ımemurlar n n giydi i ahududu renkli sapkal birini görünce ona do ru yürüdü.ı ı ğ ı ğ1927ZULÜM60Boy atmam s basaklar, ayaklar alt nda çi nendi. S cak rüzgar do udan bozk ra do ru esti; gökyüzü kapkara oldu.ı ı ğ ı ğ ı ğÇimenler kavruldu, yol boyunca gri bir renge büründüler.. Toprak güneste kavruldu. Topra n üstü çatlad ;ğı ıçatlaklar, sussuzluktan kurumus insan dudaklar gibi k r s k r s oldu ve derinliklerden gelen tuzlar yüzeye ç kt .ı ıı ıı ı ıKaradeniz'den bozk ra kosturan atlar, demir nallar yla çimenleri ezdiler.ı ıDubrovin halk , sadece harman zaman için yasard . Y pranm s umutlar yla beklediler, gözlerini gökyüzününı ı ı ı ı ı parlakmavisine dikerek. Yak c günes, bu daylar n basaklar n n k lç klar na dikti gözünüı ı ğ ı ı ı ı ı ı61Umutlar ekinlerle birlikte yand . Daha A ustos ay nda lahanalar , p rasalar toplamaya baslad lar; bir güzelı ı ğ ı ı ı ı ı oturupye. diler; bir avuç unla kar st r p çok güzel yemekler yapt lar.ı ıı ıKutsal Bakire gününden önce, Stefan, yorgunluktan bitkin halde, öküzleri tarlaya götürdü, sabana sürdühayvanlar ; dis-lerini ac yla s karak çatlam s dudaklar n yalad ; saban n sap n sessizce kavrad .ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ıO hafta on iki dönüm toprak sürdü; saban izleri topra n üzerinde yüzeysel zay f çizikler olusturdu. Ayr k otlar ylağı ı ı ıdolu tarlada zay f, bükülmüs parmaklar yla elinden geleni yapt .ı ı ıStepan, merhametsiz topra a tüm eme ini harcad . Evindeğ ğ ıans dahil, beslenecek sekiz a z vard . O lunun çocuklar , çı ğı ı ğ ı İsavas s ras nda öldürülmüstü. Bu nedenle tek bas na kalm st ;ı ı ı ı ıelli y ll k bedeni çal smaktan bükülmüstü.Topra sürüp bi-tirdikten sonra ikinci çift öküzünü de satt . Dahaı ı ı ğı ıdo rusu, yüz kilo temizlenmemis bu dayla takas etti.ğ ğSükran gününden sonraki günlerden birinde, Köy Sovyeti baskan 'n n anonsu duyuldu:ı ıTohumluk toplanacak. Sonbahara do ru, merkezden belgeler gelecek, o zaman toplayaca z. Henüz topra nğ ğı ğı ısürmemis olan varsa, hemen sürsün. Gerekirse disleriyle topra kemirsin, ama topra altüst etsin!"ğı ğıBütün bunlar numara, tohum falan yok!" dedi Kazaklar.Ama dikkat etmeliyiz. Belki olur, numara falan yoktur."Bizden al rlar, ama is vermeye gelince..." Stepan, umut ve hasretle kendi kendine eziyet çektirdi. nand ,ı İ ıinanamad , ne yapaca n bilemedi.ı ğı ısonbahar geçti. Köy karla kapland . Ç plak a açlar kar n üzerinde e ri bü rü kara çizgiler olarak kald .ı ı ğ ı ğ ğ ıPeki, tohumlar nerede kald ?" Stepan gide gide baskan usand rm st .ı ı ı ı ı62Baskan, elini k zg n bir sekilde sallad :ı ı ı"Bana yüklenme, Stepan Prokofiç! Henüz bize emir gelmedi?""Gelece i de yok zaten. Beklemeyin. Halk, ölümden baska bir sey düsünemez oldu. Umutlar m z yokettiniz...ğ ı ı ıKöpe e kemik gösterir gibi umutland rd n z." Stepan yumruklar n iyice s kt . "Kahrolsunlar, orospu çocuklar !ğ ı ı ı ı ı ı ı ıSehirlerde ekme in en iyisini yiyorlar, y k ls nlar!..."ğ ı ı ı"Daha fazla konusma, Stepan Prokofiç, seni içeri atar m!"ı"Peh!" Stepan, hissettiklerini söylemek için elini sallad kay ts zca. Sovyet bürosundan koca gövdesini d sar zorı ı ı ı ıtas d Hasta bir bo a gibiydi. Köseli omuzlar , eskimis ceketini zorluyordu. Y rt k, çizgili pantolonu, bükülmüsı ı ğ ı ı ıdizlerinin çevresinde dalgalan yordu.ıYesilimsi tortuyu k z l sakal ndan sildi. Aç karn yla ve k zg n bak slarla uzaklara bakt ; kocaman gövdesineı ı ı ı ı ı ı ıuymayan bir utanç hissetti; Yerdeki a aç parças na aya yla vurdu. Eve gitti; sedire uzand .ğ ı ğı ıçeri giren kar s ba rd :İ ı ı ğı ı"S rlara bir baksana! Yat p duruyorsun orada, da s çan !"ığı ı ğ ı ı"Varvara, s rlara bak!"ığı"K z d sar da ne yapt n!"ı ı ı ı"K z botlar m ç kar aya mdan!"ı ı ı ı ğıVarvara, on bes - on alt yaslar nda genç bir k zd . Dedesinin botlar n aya ndan ç kard , ard ndan s rlaraı ı ı ı ı ı ğı ı ı ı ığıbakmaya gitti. Stepan uzanm s yatarken, kapal göz kapaklar titredi, gözleri yand . çini çekti, homurdand . S k cı ı ı ı İ ı ı ı ıdüsünceleri, b rak p akl na neseli seyler getirmeye çal st . Ama aksam yede i vakti gelince masan n bas naı ı ı ı ı ğ ı ı oturdu.Torunlar na bakt ;ı ı63masan n bas nda as l duran iskelet gibiydiler. Torunlar n n en! küçü ü, Timoska, üç yas ndayd . Yüzünde utangaçı ı ıı ı ı ğ ı ıbir gülümsemeyle, tas n içinde yüzen patates parças n yakalamaya çal s-yordu. Stepan, torununun aln naı ı ı ı ı ıelindeki kas kla vurdu:ı"Avlanmay b rak!" dedi.ı ıKöyde insanlar birer birer öldüler. Yedikleri ekmek, a açlardaki kurtlar gibi içlerine isledi. Bir gece büyük birğ

Page 18: elyusa

içs k nt s yla rahats z! oldu. Tohum ekilmesi gereken sürülmüs topraklara hiçbir sey eke-memisti Stepan.ı ı ı ı ıHayvan fiyatlar sudan ucuzdu. Bir ine e yüz seksen ya da iki yüz yirmi ölçü çavdar vermekteydiler. Hem deı ğtemizlenmemis, yabani ot dolu. Köyde yine tohum da t laca söylentisi ç kt ; ama yine dedikodudan ibaretti.ğıı ğı ı ıSonbahar sonunda! güneyden esen rüzgar gibi çabucak geçiverdi. Bahar yak-: last nda yeniden ç kt söylentiler.ığı ı ıBir aksam, yönetim kurulu toplant s nda, Sovyet baskam aç klad :ı ı ı ı"Belgeler geldi," dedi ve ekledi: " sterseniz, yar n tohumlar getirmek için gidebilirsiniz. Görüyorsunuz ya, biziİ ı ıunutmad lar..." dedi ve sözünü bitirmeden kalkt .ı ıEyalet merkezi, köyden yüzlerce mil uzaktayd . Köylüler hemen haz rlanmaya baslad lar. Erkekler atlar çabucakı ı ı ıyola haz rlad lar. Ka n lar uzun bir s ra olusturdu. Stepan' n yol arkadas genç, kuvvetli bir Kazak Afonka'yd . Geceı ı ğ ı ı ı ı ıboyunca, sadece yirmi, yirmi bes mil yol ald lar. Öküzleri yavaslad , ad n atmakta zorland lar, bö ürleri yamuldu.ı ı ı ı ı ğStepan, yol boyunca yürüdü; öküzlerin geri dönüs yolculu u için güçlerinin tamam tükenmeyecekti böylece... Ayğ ıyükseldi i s ralarda, aç kta gecelediler. Ertesi sabah n geç saatlerinde eyalet merkezine ulast lar. Ambar nğ ı ı ı ı ıçevresinde k z sm s atlar, tepisiyor ve kisniyorlar; öküzler bö ürüyorlard . Büyük ka-ı ı ı ğ ı64labal kta pay na düsenle u ras yordu. Ö leden sonra toza bulanm s bir görevli, c mbar n kap s nda ba rd :ı ı ğ ı ğ ı ı ı ı ı ğı ı"Dubrovin'liler, buraya gelin! Baskan n z nerede?"ı ıBaskan ortaya ç karak, "Burada" dedi.ı"Alma emriniz var m ?"ı"Evet, var." . .Erkenden gelen kazaklar kosumlar vurmuslard hayranlara. Stepan ve Afonka kap n n sa nda çal smayaı ı ı ı ğı ı baslad lar.ıAtaman sapkal iri bir Kazak, deri ceketenin üzerindeki cübbesini sallayarak geldi; bas ndan s k ca tutmayaı ı ı ıçal st öküzüne yalvard :ı ığı ı"Oynamadan dur! Oynama, seni seytan! Simdi, rahat dur!""Kenara çekil, arkadas!" dedi Stepan.""Ka n n döndürebilirsin de il mi?"ğ ı ı ğ"Nereye döndürebiliriz ki? Dingilleri k rd k."ı ı"Ka n n su' yana itekle," diye ba rd Afonka. "Dosdo ru yola gir; kar s ras na girer gibi gir. Gel buraya, yürekli!"ğ ı ı ğı ı ğ ı ıKazak, inatç öküzüne yumru uyla vurdu; hayvan, kanl gözlerini döndürerek, boyunduru unda sallad .ı ğ ı ğ ı"Hadi gelin art k!" Memur hayk rd , kap n n yan nda ayakta dururken. Stepan, öküzünü h zla yürüterek,ı ı ı ı ı ı ı memurlar nıyan na ilk o ulast .ı ıAlt n renkli bu day seli demir borulardan akarak çuval n içine düsmeye baslad . Il k toz kokusu içinde ve neseyleı ğ ı ı ınefes nefese kald lar. Çuval n kenarlar n açarak kald rd lar; memurun dökülmüs ba day botlar n n alt ndaı ı ı ı ı ı ğ ı ı ı ıezmesine ve ilgisizli ine sask nl kla bakt lar.ğ ı ı ı"Tamam!" dedi memur. "Yedi yüz elli ölçü."Stepan, kollar n zorlayarak a r çuval kald rmaya u rast ,ı ı ğı ı ı ğ ı65eski günlerdeki gibi. Ve aniden dizlerinde kontrol edemedi i bir titreme hissetti; sendeledi; bir an karars z kald ;ğ ı ıtopallad , ard ndan kap ya dayand .ı ı ı ı"Sen bana b rak! Kald rma!" Kazak çevredeki kalabal yararak konustu.ı ı ığı" si bitik, zavall yasl arkadas!"İ ı ı"Barutu bitmis!""Yere otur, yoksa düseceksin!""Ho-ho-ho!""Çuval n dökte toplayal m. Tam bana göre." Öküzü kap ya do ru süren kazak, çuval n yüklenmesinde Stepan'aı ı ı ı ğ ıyard m etti. Afonka geri döndü ünde meydana do ru yola koyuldular. Aksam karanl çöküyordu...ı ğ ğ ığı"Git ve birine pansiyon sor!" Afonka, so uktan donmus bir sekilde, m r ldand .ğ ıı ı"Ama niçin gitmiyoruz ki?" dedi Stepan. "Sakal n var, Prokofiç. Daha yak s kl görünüyorsun." Stepan, sokakı ı ı ıboyunca yürüyordu; ama hiçbir evde sorusuna olumlu kars l k alamad :ıı ı"Sizin gibi hergün bir sürü kisi kap m z çal yor..." "Burada yer yok!A z na kadar dolu!" "Geceyi sokakta geçirin."ı ı ı ı ğ ıSolgun dudaklar n zorlukla açan Stepan yalvard : " çeri al n bizi. Birlikte de uzan r z. Hiç Hristiyanl k duygusu yokı ı ı İ ı ıı ımu sizde?""Bugün, H ristiyanlar olmadan da yasar z, teneke plakam z var!" .ı ı ı"Baska yere git, ihtiyar," diyerek kovdular.66Son avluya geldi inde, masum öküze kamç s n h rsla vurdu.ğ ı ı ı ı"Afonka! Geceyi parmakl klar aras nda geçirece iz herhalde, bu çok aç k."ı ı ğ ı"Evlerini dört köselerinden atese verelim. nsan de il bunlar, kurt. K s n ortas nda kar üstünde yalamay z!"İ ğ ı ı ı ıMeydanda, hayvanlar n kosum tak mlar n ç kard lar, çuvallar n üzerine uzand lar trenlerin gürültüsünüı ı ı ı ı ı ı ı dinleyerek.Meydanda, fazlas yla gürültü vard . Bir kaç genç Kazak, uzaktaki bir ka n n n çevresine toplanm s, sarkı ı ğ ı ı ı ısöylüyorlard . Aralar ndan biri, bo uk ama güçlü sesiyle sark ya baslad :ı ı ğ ı ı"Genç kazaklar at binmeye gittiler,

Page 19: elyusa

Askerden, eve do ru..."ğDi erleri, so u un ve rüzgar n pürüzlendirdi i sesleriyle nakarat tekrarlad lar:ğ ğ ğ ı ğ ı ı"Omuzlar apoletti. , •ıGö üsleri madalyal ..."ğ ıSark y dinleyen Stepan, el yordam yla kavrad sak ca doldurdu u çuval ; kapal gözlerinin önüne, sürdü üı ı ı ı ı ğ ı ı ğ topra nğısiyah izleri geldi ve tombul tohumlar avuçlay p serpti ini gördü.ı ı ğGece yar s , kuzeyden sert ve ac bir rüzgar esti. Kar, Moskova'dan gelen kamyonlar n farlar nda s ldad ; sonraı ı ı ı ı ıı ıkaranl k geldi yine. Karayolu buzland so uktan.ı ı ğAmbardan ç kan toz bulutu kasaban n üzerinde bir hayalet gibi duruyordu. Öküzler, çitlere dayanarak birbirlerineı ısokuldular; ard ndan, ç kan rüzgar, ambar n üzerindeki toz bulutunu da tt . Telgraf telleri, gece boyunca inleyipı ı ı ğı ıdurdular.Gecenin geç bir vakti, iri bir kus ambar n dam na gürültüyle indi inde, Stepan uyand . Uyusmus bacaklar nı ı ğ ı ı ı salladı67ka n dan asa ya. Öküzler, k ra dan bembeyaz olmuslard . Yanyana yat yor, a r a r soluyorlard ; ka n larğ ı ğı ı ğı ı ı ğı ğı ı ğ ısimsiyah, döndürülmüs t nazlar gibi görünüyordu. Evsiz köpekler, so uktan çökmüslerdi.ı ğStepan, Afonka'y uyand rd ; kosumlar takt lar gün a armadan. Karanl k aç l rken, kasabay geride b rak pı ı ı ı ı ğ ı ıı ı ı ıt rmanmaya baslad lar. Tren kasabadan geçti bu arada. Afonka Stepan' n yan ndayd , kamas n arkalar ndaı ı ı ı ı ı ı ı kalanevlere sallad :ı"Bö ürün bakal m, kahrolas ayg rlar! Yüzlerce ton yükü sülüklersiniz, hiç zorlanmazs n z. Ama biz sadece yediğ ı ı ı ı ı yüzölçü yükledik, can m z ç k yor. Öküzünüz de yok. Bir de benim sa daki öküze bak n! Üç yas nda!"ı ı ı ı ğ ı ı"Vursan z, hayvan döner, size gübre f sk rtmaya baslar. Hadi yürüyün! Seni süslü genç bayan!" Feri sönmüs nezleliı ı ıgözlerini döndürerek k rbac n h zla savurdu, ayaklar n n ka n da de il de havada oldu unu hissetti.ı ı ı ı ı ı ğ ı ğ ğGündüz vakti Olka Roga köyüne ulast lar. Halk, bayraml klar n giymis sokaklarda toplan yordu. Ancak, o zamanı ı ı ı ıStepan, günün pazar oldu unu hat rlad ; ka n y kiliseye do ru sürdü.ğ ı ı ğ ı ı ğ"Ka n larla su tepeyi asamayaca z. Bak yol buz tutmus," dedi Stepan.ğ ı ğı"Öyle görünüyor!" Afonka da ayn düsüncedeydi. "Evet buzlu. Ama kar yok."ı"Çuvallar tepeye kadar ç karacak küçük bir ka n tutmal y z."ı ı ğ ı ı ı"Sen o isi ayarla, tohumla ödeme yapar z." Sekiz, dokuz köylü, pazar ö leden sonras n n rehavetinde, çiftlikı ğ ı ıavlusunun d s ndaki direklere dayanm s, ayçiçe i çe-ı ı ı ğ68-kirdeklerini ay kl yorlard . Stepan yanlar na gitti, sapkas n ç kard :ı ı ı ı ı ı ı ı"Merhabalar," dedi."Merhaba." Yasl , k rç l sakall olan cevap vermisti. Tepeye kadar yük tas mak için bize ka n kiralayabilirı ı ı ı ı ı ğ ı misiniz?Yolda bir sey yok gibi ama buzlu... Ka n lar m z... "H m!" Yasl adam, sakallar yla oynayarak tersledi. "Ödemeğ ı ı ı ı ı ıyapar z. Yard m edin, sa ask na!" "At m z y ok!"ı ı İ ı ı ı"Ama, burada s k s p kalacak m y z?" Stepan umutsuz bir jestle yalvard adeta.ı ı ı ı ı ı"Biz bir sey yapamay z." Tavsanderili sapkas olan baska ir adam ilgisizce kars l k vermisti.ı ı ııAralar nda bir iki dakikal k sessizlik oldu. Afonka da yak-.st , alçak bir sesle:ı ı ı"Bu iyili i bize yap n," dedi. "Yapamay z. Hayvanlar n z biraz daha zorlay n." ri yap l , iyi kalite deri yelekli birğ ı ı ı ı ı ı İ ııdelikanl , Stepan' n arkas nda durdu, omzunun üzerinden ba rd :ı ı ı ğı ı"Sana söylüyorum, baba; sen ve ben dövüselim. Beni ye-ersen, tepeye kadar tas nm; ama yenemezsenı yapmam...Eh, ne diyorsun bakal m? Gri gözlerini oynatarak, gülümsedi.ıStepan, gülümseyen genci yukar dan asa ya süzdü. Sap-.s n düsmesin diye tuttu.ı ğı ı ı"Çok e lenceli olaca n düsünüyorsunuz de il mi? Kardesler baskalar n n sorunlar bizi üzmez."ğ ğı ı ğ ı ı ıGenç, gözkapaklar n sapkas na do ru kald rarak güldü, "Hadi baslayal m," dedi.ı ı ı ğ ı ı,69Stepa , eldivenlerini çekip ç kard , yele ini ç kard rakibinin omuzlar n gözleriyle kontrol etti.ıı ı ı ğ ı ı ı ıStepan, "Haz r m s n?" dedi.ı ı ıGenç, " çimden bir ses kolay olaca n söylüyor," kars l n verdi. Birbirlerini bellerinden kavrad lar. Gençİ ğı ı ıığı ı ıparmaklar yla Stepan' k rm z kusa n n alt ndan kavrayarak itekledi, neseli bir sekilde, yavasça döndüler,ı ı ı ı ı ğı ı ıbirbirlerinin kuvvetini denediler.Stepan, omuzlar m ileri ç kar p, rakibinin gö süne bast rd . Genç de aya yla, Stepan' n direncini k rmak içinı ı ı ğ ı ı ğı ı ıitekledi. Üç dört kez döndüler. Stepan; sa l kl , iyi beslenmis gencin kendisinden kuvvetli oldu unu hissetti;ğı ı ğmücadeleyi kazanmak için umutsuzca direndi ini düsündü.ğAniden, çok çabuk hareket etti: sol dizi büküldü, asa ya savruldu, bas donmus yere ac yarak çarpt . Stepan' nğı ı ı ı ıayaklar sürttü, Genç üzerinden uçtu, yere çok kötü düstü. Stepan s çray p aya a kalkmaya u rast eski gençlikı ı ı ğ ğ ıgünlerindeki gibi; ama bacaklar bu iste ini reddetti. Genç, ayaklar n n arkas nda, tepesindeydi. At nallar ndanı ğ ı ı ı ıdökülmüs kara, gencin omuzlar n bast rd .ı ı ı ı

Page 20: elyusa

Çevrelerini saranlar, gürültülü kahkahalarla gülerek eldivenli ellerini ç rpt lar. Stepan sapkas ndaki çamuruı ı ı silerekiç çekti:"On yas genç olsayd m, ben sana gösterirdim..."ı"Tamam baba, yükünü yokusun tepesine kadar tas yaca m, kazand n!"ı ğı ıTohumlar büyük bir ka n ya yüklediler. Stepan'la güresen genç, iyi beslenmis üç at ba lad . Stepan ve Afonka'yaı ğ ı ğ ıdönerek:"Beni izleyin," dedi.70lTohumlar , köyden üç mil uzaktaki tepeye aktarm slard . Yolun buras tekerlek izlerinden olusan oyuklarlaı ı ı ı doluydu.Öküzler a r a r yola koyuldular. zleri parlayan buzun üzerinde kald .ğı ğı İ ıKöye ulasmalar na yirmi mil kala, Stepan konustu:ı"Mola verelim Afonka. Hava kararacak geceyi burada geçirdim...""Durmak için neden yok, zaten hayvanlar n hiç yemi kalmad . Öküzler biraz fazla yorulacaklar o kadar."ı ıGece oldu unda devlet orman na ulast lar. Bir sürü y ld z siyah gökyüzünde parl yordu. Gece, donduruyordu.ğ ı ı ı ı ıStepan ka n y sürüyordu. Bir vadiye geldiler. Karanl ktan ç kan bir adam yollar n kesti.ğ ı ı ı ı ı ı"Gelen kimdir?" diye ba rd yabanc .ğı ı ı"Biz Dubrovinliyiz, eyalet merkezinden dönüyoruz!" dedi Stepan endiseyle Afonka'ya bakarak."Dur!""̂Kimdir onu söyleyen?""Dur,ben diyorum!.."Yüzünü gizlemis, ay s nda elindeki silah parlayan adam farkeden Stepan' n kalbi titredi. Yan tarafaıığı ı ı ı bakt nda,ığıdört at n çekti i büyük bir araban n durdu unu gördü. Cüppeli bir adam yanlar na gelerek silah n do rulttu:ı ğ ı ğ ı ı ı ğ"Bosalt n!"ı"Bu nas l saka? Stepan ka n s na hafifçe dayanarak inledi.ı ğ ı ı"Size bosalt n dedim!"ıki adam da arabadan indi, botlar karlar g c rtdatt . Adamlardan biri ba rd : "Vur ona!"İ ı ı ı ı ı ğı ı71Tabancan n kabzas yla Stepan' n kürk sapkas na vurdu; Stepan dizlerinin üzerine düstü.ı ı ı ı"Bosalt n," dedi cüppeli adam, tabancas n Stepan' n a z na dayayarak.ı ı ı ı ğ ı"Tohumluk bu day... Kardesler.. De erli kardesler... Ah!" Stepan yere y ld ; donmus yerde elleri buz kesti.ğ ğ ığı ıArabadan inen adamlardan biri, elindeki av tüfe iyle Afon-ka'n n yan na geldi.ğ ı ı"Oldu un yere uzan, gözetlemeye çal sma!"ğ ıAt arabas , ka n lar n yan na yanast . ki adam, tohum çuvallar n kald rarak, ka n dan at arabas na yüklediler.ı ğ ı ı ı ı İ ı ı ı ğ ı ıCüppeli Adam da Stepan' n bas nda durdu b y klar n n kenar nda pis bir gülümsemeyle.ı ı ı ı ı ı ıÖküzler, ka n bosal nca yürümeye baslad lar. Afonka, hâlâ yerde yatan Stepan' n yan na gitti.ğ ı ı ı ı ı"Tut, tut, gidiyorlar..."Tekerlekler yolun üzerinde tak rdad . A z ndaki kan yutan Stepan, aya a kalkt ; uzaklas p giden araban n siyahı ı ğ ı ı ğ ı ı ısiluetini seyretti. Bir iki dakika sonra vadide yank lanan bir silah sesi duyuldu.ı"Ne pis sans!" Bo uk sesiyle ellerini sallayarak ç l bast :ğ ığığı ı"Felaket bu!"Donuk, sabit bir bak sla ay n mavimsi, buzlu s na bakan Stepan oldu u yerde yavasça döndü. Afonka,ı ı ıığı ğomuzlar n düsürmüs, seyrediyordu. Geçen k s gördü ü bir seyi an msad : Bahçede bir kurt vurmustu; gözleriı ı ı ğ ı ıçakmak çakmakt . Stepan' n simdi yapt gibi kurtta kar n içinde gömülü arka ayaklar n n üzerine çöküp, döneı ı ığı ı ı ıdöne can çekismis ve sessizce ölmüstü.• 72Ekim dönemi, bütün köy ahalisi tohum ekmeye gitti.Stepan, verandas nda oturdu. çe çökmüs gözleriyle dünyay , topra ç lg nca kucaklad .ı İ ı ğı ı ı ıBütün bir hafta solgun yüzüyle sessizce oturdu. Geri dönüsünde feryat figan a layan ailesi, onun bu durumuğkars s nda sessiz kald . Korkuyla sallanan bas n , amaçs zca k z l sa-kallar yla oynayan ellerini seyrettiler.ı ı ı ı ı ı ı ı ıStepan, Paskalyadan iki hafta önceki pazar günü Ataman köyüne ilk ziyaretini yapt : Bozk r, sisle kapl yd . Birı ı ı ıtavsan yavrusu çal kal nt lar n altüst edip yiyecek aramakt yd . Bir kaç küçük bulut, gökyüzünde sürüklenerekı ı ı ı ı ı ıhilal seklini alm s ay n önünü kapatt . Ay n s klar kalburdan geçiyormus gibi zay flad , yol yol oldu. Tarlas ndaı ı ı ı ıı ı ı ı ı birazdurdu, Ataman köyünün alt nda oldu unu gördü.ı ğTepenin biraz ilerisinde kuvvetliyken sürdü ü tarlas uzan yordu. Yabani otlar, saban izlerinin aras nda büyümüs,ğ ı ı ısiyah topra n rengine dönüsmüslerdi. Stepan, köyün çevresini zorlukla dolast , ceset gibi duran siyah bulutlarağı ıbakt . Bas yukar da bir süre durdu, ard ndan iç çekti, bakt . Ahlar bo uk bir inlemeye dönüstü.ı ı ı ı ı ı ğOndan sonra hemen her gece ayn yere gitti, kimseye sezdirmeden. Tepeyi geçti i s ralarda, gömle iniı ğ ı ğ burusturdusaban izleri içinde uzanan tarlas nda rüzgar, yabani otlar n yaprak ve çiçeklerini sall yordu.ı ı ı

Page 21: elyusa

Kutsal Pazar'dan önceki günlerde bozk rdaki otlar biçiliyordu. Stepan ve Afonka ot biçme isini birlikte yapmayaıkarar verdiler. Bozk ra do ru yolland lar. Ama daha ilk gece Stepan n ökezleri otlan rken yollar n sas r pı ğ ı ı ı ı ı ııkayboldular. Her derede, çukurda, avare avare dolasarak, bütün bölgeyi, enine boyuna tarayan Stepan arkas naıbakmadan kap da durdu:ı'73"Ukrayna taraflar na do ru gidece im," dedi "Belki oralarda bulurum."ı ğ ğ"Biraz ekmek al yol için," dedi yasl kar s merakla. "Deliriyorum!" dedi Stepan,kaslar n. çatarak. D sar ç ktı ı ı ı ı ı ı ı ıelindeki çubukla oyanayarak. Köyün d s nda Afonka'yla kars last . "Ukrayna taraf na gidiyor mussun Stepan?"ı ı ı ı ı "Öylebir düsüncem var.""Peki, öküzlerini bulmanda tanr yard mc n olsun, isa seni komsun."ı ı ı"T rpan bozk rda b rakt m; geri geldi imde devam ederim." Afonka arkas ndan seslendi.ı ı ı ı ı ğ ıStepan dosdo ru yola ilerledi. Gündüz gözüyle Asa Yab-lonovska köyüne ulast , asker arkadas n n evine gitti.ğ ğı ı ı ıÜzüntülerini paylast lar. Birlikte süt içtiler ve yoluna devam etti. Yolda kars last insanlar durdurup hep aynı ı ığı ı ısoruyu sordu:"Yolunuz üzerinde öküzler gördünüz mü? Biri k r k boynuzlu, ikiside k rm z mt rak kahverengi."ıı ı ı ı ı"Hay r, görmedik."ı"Görmedik."Tarif etti in türden hayvanlara hiç rastlamad m."ğ ıYol boyunca aray slar na devam etti; sopas n yere vurarak çatlak dudaklar n sismis diliyle yalad .ı ı ı ı ı ı ıAksam saatleri yaklas rken, saman yüklenmis bir araba gördü. Samanlar n tepesinde keten elbiseli, bas aç k, üçı ı ı ıyaslar nda bir çocuk oturuyordu. Keten pantolonlu, has r sapkal bir adam da at n yan nda duruyordu.ı ı ı ı ıStepan yanlar na yaklast ,ı ı" yi günler," dedi.İ74Adam, sapkas n n kenar n isteksizce kald rarak, bakt .ı ı ı ı ı ı"Öküz gör..." Stepan söze baslad ama k sa kesti. Kan beynine s çrad ; kalp krizi geçirir gibi yanaklar beyazlast .ı ı ı ı ı ıHas r sapkan n alt ndaki yüzü çok iyi tan m st . Uykusuz gecelerin karanl nda çakan simseklerin ayd nlat yüz,ı ı ı ı ı ı ığı ı ığıgözlerinin önündeydi. Has r sapkan n alt ndan bakan yorgun gözleri, ince k ll sakallar , yar aç k dudaklar ; sar ,ı ı ı ı ı ı ı ı ı ınikotin renkli seyrek disleri..."Aha! Kader bizi yine kars last rd !"ı ı ıSapkan n alt ndaki yüz önce sarard soldu; sar l k önce yanaklar nda yo unlast , çenesine ve ard ndandaı ı ı ıı ı ğ ı ıdudaklar na ulast .ı ı"Kim oldu umu tahmin ettin mi?" dedi ve bir süre bekledi Stepan,..ğ"Ne... Ne istiyorsun? Seni daha önce hiç görmedim!""Görmedin mi? Geçen k s ki tohumlar?"ı"Ben de ilim... San r m yanl s n var!"ğ ıı ı ıStepan, üç sivri uçlu dirgeni saman y n ndan ç kard , eline ald . Adam birdenbire terli at n n ayaklar n n yan naığı ı ı ı ı ı ı ı ı ıçöktü; ellerini tozlu yere koyarak, oldu u yere oturdu; gözlerini Stepan'a dikti:ğ"Kar m öldü... Küçük o lumdan baska herkesi kaybettim..." korku dolu bir tonda konustu parmaklar n arabayaı ğ ı ıvurarak."Ne yapt n tohumlar ?" Stepan k zg n bir sesle sormustu.ı ı ı ıAdam pantolonuna aptal aptal bak p, paças yla oynayarak: "Baba, at m al... Tohuma ihtiyac m vard ... At m al.ı ı ı ı ı ı ı ı saİask na! Aram zda bir sey olmas n... Lütfen..." Kekeleyerek, h zl h zl konustu, eliyle tozlar kar st rd ..ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı"Bana yanl s yapt n! Topra m simdi bombos yat yor, iyi mi? Açl ktan ölüyorduk... Ot yemekten sistik! yi mi?"ı ı ğı ı ı İStepan yavas yavas adama yaklasarak ba r yordu. .ğıı75"Kar m öldü gitti... Kad n hastal ... O lum var... Geçen ay üç yas n doldur... Affet beni, baba! Biraz insaf!..ı ı ığı ğ ı ıTohumlar n z geri veririm!" Ölüm korkusuyla bas n e di, saçmalamaya baslad dili dehsetle dolas yordu.ı ı ı ı ı ğ ı ı"Tanr korusun!" Stepan; haç ç kard , iç çekti. "Evime götürürüm... Üzülmene gerek yok." "Eve samanı ı ı tas mad m...ı ıAh! Çiftli im mahvolacak.... Nas l?..."ğ ıStepan dirgeni kald rd , bir an bas n n üzerinde tuttu; ard ndan, kulaklar nda bir gümbürdeme hissetti, inleyerekı ı ı ı ı ısivri uçlar yumusak bedene saplad ; yaral beden k vrand ...ı ı ı ı ıStepan bir avuç dolusu saman yerde yatan solgun yüze f rlatt ktan sonra arabaya t rmand , çocu u al p kollar ylaı ı ı ı ı ğ ı ısard .ıArabadan uzaklas p bozk ra do ru yürüdü. Uzakta, köyün s klar parlamaya baslad . Titreyen çocu u gö süneı ı ğ ıı ı ı ğ ğbast rd , kula na f s ldad :ı ı ğı ı ı ı"Sakin ol, küçük o lan! Sakin! Simdi... Dur, yoksa seni kurt kapar! Dur!"ğAma çocuk gözlerini yuvarlayarak, kollar ndan kurtulmaya çal st ; feryad , durgun, sessiz, gökmavisi gölgeliı ı ı ıbozk rda yank land :ı ı ı"Baba... Baba... Baba!"1925/1926

Page 22: elyusa

76DON BÖLGES GIDA KOM TESİ İ İDon Bölgesi G da Komiser Yard mc s Yoldas Putsin'in Talihsiz Maceralar .ı ı ı ı ıBen, Ignat Pititsin, Provatorov eyaletinden. Kazak kökenliyim. Belimde bir tabanca, iki el bombas ; omzumda birıtüfek, ceplerim sarjör dolu, elbette sarjörlerde kursun... Pan-talonum sürekli asa ya kayd için, belimden ipleğı ığıba lamak zorunda kald m. Gözlerim çok keskindir, ama çok tuhaf bakar m. Bak slar mdan kad nlar çok korkar.ğ ı ı ı ı ıBöylesi kad nlardan bir tanesi geçenlerde yan ma gelip sunlar söyledi: " gnat, gözlerin hayvan gözüne benziyor!ı ı ı İOnlara bakt nda derinlik bulamazs n !"ığı ıBu sorunum d s nda her sey benim için oldukça iyiydi. Sesim biraz bo ukçayd , topra n alt ndan geliyormus gibi.ı ı ğ ı ğı ı771920 y l n n bahar nda, Pravatorov'da yak n arkadas m Goldin, tah l topluyordu. Ayn konumdayd k, kötü birıı ı ı ı ı ı ı ıdelikanl de ildi, ama, biraz barut gibiydi, biraz da kurnaz say labilirdi. Birçok yerden tah l toplad m. Yan mdaı ğ ı ı ı ıKazak delikanl larla tah l toplamaya giderdim. Özellikle zengin olanlara hemen ültimatomu verirdim. Eh, elbetteı ıhiç merhamet göstermezdim, belimdeki tabancama güvenir, sert sesle konusurdum: "Bu otomatikte on kursunvar. Seni on kere öldürebilirim. On kezde gömebilirim. Hadi tah llar getir!" "Çok güzel" dedi. "Zorlama, kabul...ı ıGetirece im."ğAma Goldin, daima benden daha çok tah l toplard , îkimiz de ayn sayg y görürdük. Goldin iffetlili i için, bir k zaı ı ı ı ı ğ ıgösterilen sayg gibi beklerdi. Bense, bana sayg göstermeleri için u rasmazd m! Dosdo ru biriydim, küfretmeyeı ı ğ ı ğbaslad mda, dislerimi biraz gösterdi imde, herkes benim pozlar ma gülerdi, genç Kazaklar hemen tah llarığı ğ ı ı ıtoparlar, baslar n benim gibi sallayarak "Ptitsinimizin sark s tarlakusunun sark s gibi," derlerdi. Beni öyleı ı ı ı ı ıça r rlard : Tarla kusu. Eh, tamam!ğıı ıViosenka eyaletindeki General Sekretiyov'a, - Güney cephesindeki Dokuzuncu Ordu'ya - g da topluyorduk. Çoktaıilerlemistik, bizi durduran bir seyde yoktu. Kursk eyaletine ulast k. Biraz varmadan önce, oradaki yetkililerinıtoplad klar yüz binlerle ifade ediliyordu, ama biz gittikten sonra toplanan miktar iki yüz binlere ç kt . Bu s rada,ı ı ı ı ıGoldin'de çok u ras yordu. Güzel bir sabah uyand nda kendini yumurtadan yeni ç km s civciv gibi hissetti:ğ ı ığı ı ı simdi,Güney cephesindeki Orduya g da sa layan komisyonun tam yetkili sorumlusu olmustu. Sad k gençlerimle, Kurskı ğ ıeyaletinde dar ve çavdar toplad k. Goldin beni bir kenara çekti ve usulca:ı ı"Fitilsin, sen çok zalimsin halk boyunduruk alt na girmeye zorluyorsun. Tuhaf bir arkadass n, hiçbir seyindeı ı ıgevseklik78yok..." Boyunduru un ne oldu unu gerçekten bilmiyordum, ama iradesiz olmad m kesindi. "Bak simdi," dediğ ğ ığıGoldin. "Biraz daha anlay sl olmal s n." Ama ona sunu söyledim: "Ekim Devriminde, Kremi in'i nas l eleı ı ı ı ıgeçirdi imizi biliyor musun? "Evet, biliyorum!" "Sunu da biliyor musun?" dedim, "Kremiine sald rd m zda, birğ ı ığı ıkursunu karn ma yerlestirdiler ve orada kan yumurtas gibi dönmeye baslad m." "Biliyorum" dedi. "Karn ndakiı ı ı ıkursundan dolay sana büyük hürmetimizıvar."\ •"Tamam, karn mdaki kursuna üzülmene gerek yok. Baska bir yerimden de vurulabilir, kan kayb ndanı ı gidebilirdim.Ama, sen daha çok cephedeki savasç lar m z için üzülmelisin, onlar aç b rakmamal y z."ı ı ı ı ı ı ı"Gidebilirsin" dedi bas n sallayarak. Belkide cephedekiler için üzülmeye baslam st , ya da baska bir sey? Geriı ı ı ıdöndüm, tah l toplamaya gittim. Öyle s k bir sekilde tah l toplad m ki, sas r p kald k. Bu arada Goldin, Saratov'aı ı ı ı ı ıı ıatand . Bir hafta sonra telgraf geldi:ı ı"Saratov'daki Don G da Komitesi'ne gel, yerimi al: Saratov Eyaleti G da Komiseri: Goldin."ı ıTamamd . Saratov'a yük vagonuyla gitmeye karar verdim.ıKendimi bitlerden ay klad m. stasyondaki hamama girdim kendimi kurtard m, oturup baya güldüm. Dahaı ı İ ı ğı sonrayük trenine bindim.Saratovaya ulast m, Goldin'ide, Don G da Komitesini de bulamad m. "Neredeler?" diye sordum ve kendi kendimeı ı ıkonustum. "Goldin, komiser olarak Tambov'a gönderilmistir, Komitede onunla. Tamam. Ama nas l?" bana "DonıYürütme Komitesi'ne gitmelisin, belki orada bulursun," dediler. "Nerede bu?" "Rusya Otel'de" "Tamam," deyiporaya do ru yürüdüm. "Don Yürütme komitesi burada m ?" diye sordum. "Evet, ikinciğ ı79kat, ii'ç numara." Yukar ç kt m, kap ya vurdum: "Girebilir miyim?" "Lütfen girin." çinde iki kisi olan küçük odayaı ı ı ı İgjr_ dim. Birisi esmer, k sa sakall bir sivildi, di eriyse daktilonun bas nda oturan ç t p t genç bir kad nd . "Özürı ı ğ ı ıı ıı ı ıdilerim, galiba yanl s numara." Odadan bir ad m geri ç kt m. "Ama siz Don Yürütme Komitesi misiniz?" "Evetı ı ı ı biziz"dedi. "Ben, baskan Medvediyev, bu bayan da yard mc m." "Ama ,ben" dedim "Ignat Fitilsin, Don G daı ı ıKomitesinden. Beni duydunuz mu? Hay r? Ne yaz k? Çok düsük seviyede yas yorsunuz Yoldas Medvediyev.ı ı ıMedvediyev omuzlar n silkti: "Kat l yorum, ama yard m yok. Z plamadan yüksek bir yere ulasamazs n z."ı ı ıı ı ı ı ı"Don G da Komitemizin nerede oldu unu bilmiyor musunuz?" diye sordum. "En ufak bir fikrim yok" dediktenı ğ sonra,bos sandalyeye oturmaya davet etti. Elbette oturdum.

Page 23: elyusa

Don G da Komitesinin, Tarnbou sehrine gitmis gibi göründü ünü anlatt m. Medvediyev oldukça neseliydi.ı ğ ı"Demeyin! çok sevindim! Tambou'da G da Komitesi, Penzada Toprak Bölümü var, idare yeride Tula. Ama orduınerede? Parmaklar n geriye büktü, sayd , ç t p t genç bayana sordu: "Söyle bana, askeri bölümümüz nerede?"ı ı ı ıı ııAma kad n sadece gülümseyerek: "Hayal edemiyorum!" dedi.ınsan yüzü görmediklerinden, beni görünce çok sevindiler. Çay verdiler ya, sekeri unuttular. K zmaya baslad mİ ı ı"özür dilerim, iki bardaktan fazla içmem." Ürktüler, çay ma seker yetistirdiler, ama sertçe söyledim: "Tambou'aımektup yazmal y m."ı ıTambou'a gitti imde bizim çocuklar buldum, Beyanlar geri çekilmeye baslad ktan sonra, biz yani Don G dağ ı ı ıKomitesi Pos-tov'a gönderilmistik.Goldin'in dedi i gibi bu islerde ufuk çok genistir, Sibiryaya gidebilirim. Tabii yard mc s da... Gittikten sonra onğ ı ı ı taneyard mc de ismisti. S ra bana geliyordu. Son yard mc da kaç-ı ı ğ ı ı ı80t ktan sonra sab rs zca beklemeye koyuldum. Don G da Ko-mitesi'nin "Bas Komiseri olma yolundayd m.ı ı ı ı ıDüsündüm, Ras-tov'a ulas rsam... ki vagonumuz vard : birisi tamamen insan dolu, di eride kitap. Ayr lmam zdanı İ ı ğ ı ıönce Moskova, bize gazeteler ve kitaplar yollam st .ı ıTsaritsin'e do ru yola koyulduk. Beyazlar yolumuzun üzerindeki köpüyü uçurmuslard . Destekleri boyunca di erğ ı ğyandan yürüdük. Bir istasyona geldik, kamyonlar teslim ald k. Ancak onlar hareket ettirecek bir sey yoktu.ı ı ı Makinebile... Simdi, ne yapabilirdik? Düsündük, tas nd k, sonunda vagonun tamponuna iki öküz ve bir deve ba lay pı ı ğ ı yolaç kt k. .ı ıBen, elbette, devenin hörgüçleri aras nda oturuyordum, s cak ve yumusakt .ı ı ıHer nas lsa bölgedeki bütün köprülerden geçtik. Bununla birlikte, iki gün sonra kendimi kötü hissettim.ı S rt mdanı ıyaralanm st m. Ölüm bana bak yordu. Delikanl lar bir köyde kalmam , daha sonra gelmemi, ya da kamyonaı ı ı ı ıgeçmemi istediler. Tamamda, ac beni dermans z b rakm st .ı ı ı ı ıDemiryolundan fazla uzak olmayan bir köye tas d lar beni, köylülerden, bir kad nla konustular: " yi bak, teyze;ı ı ı İsonra sana para veririz," dediler.Ama bu dul kad n Sibiryadan dönen? sürgünlerdendi.ıYaklas k elli yaslar nda, sa l kl bir asifteydi. Yüzü bir kad n n de ilde beyaz benekli bir at n yüzü gibiydi.ı ı ğı ı ı ı ğ ı Kocamanburun delikleri, sas gözleri vard .ı ıDelikanl lar gittikten sonra nakarata baslad :ı ı"Hayat çok s k c , yaln z yas yorum; sen iyilesebilirsin asker. Evleniriz tarlalar da sürersin. Kocam geçen y l öldü,ı ı ı ı ı ı ıama bana koca bir meyva bahçesi b rakt ."ı ı"Ne kocaman bahçesi! Bana bunlar n ne faydas var," di-ı ı81yerek kendimi yata a att m. Yasl cad ayn nakaratla beni sinirlendirdi:ğ ı ı ı ı"Yaza evlenir miyiz?" "Evlenelim" dedim. "Seni benekli inek, kuzuyu kes ve beni besle, yoksa seninle evlenmem."Kuzu kesti, beni besledi. Bilinçsizce yatt m, bol bol et yedim. Ama beni Sibirya gelene i genç erke i olarakı ğ ğadland rmaya baslad . "Ah benim genç erke im, Tanr , annemi seviyor! Böyle ceset gibi uyumaya devamı ı ğ ı edersen,ancak bir bitin yapabilece ini yapar m." Yüz kilonun üzerinde olmal yd . Kuzusunun birini yedim ya, ikincisiniğ ı ı ıkesmek istemedi."Ne!" dedim, "Seni sisko yasl asifte, istemiyor musun? Beslenmezsem nas l iyi olabilece imi düsünüyorsun?"ı ı ğ"Bugün bir kuzu budu getiriyorum. Sadece bes kuzu kald ." "Sen ve kuzular n geberin" dedim. "Defolupı ı gidece im."ğHaz rlanmam ve yola ç kmam bir günümü ald . Bizimkileri Rostov'un d s nda yakalad m. Rostov'a ulast mda,ı ı ı ı ı ı ığıbizimkileri b rak p, baskan n yan na ç kt m.ı ı ı ı ı ı"Merhaba," dedim. "Biz, Don Bölgesi G da Komiserli i üyesiyiz."ı ğBaskan gözlüklerini ç kard , sildi, sildi. En sonunda sordu. "Hasta de ilsiniz ya yoldas?" "Hay r" dedim. "Gayetı ı ğ ıiyiyim." "Nereden geldiniz?" " stasyondan" "Ama Don G da Komiserli i ne ki?" diye sordu. Rengi de iserek;İ ı ğ ğ "Eminimsaka yap yorsunuz?" "Saka bunun neresinde?" dedim "Kursk'tan geldim. Bunlar da Don G da Komitesininı ıbelgeleri." Cebimden ç kard m, masas na att m. "Kitaplar da, delikanl larla birlikte istasyonda." "Moskovaı ı ı ı ı Soka nağıgidin," dedi ve bunlar gerçek Don G da Komiserine verin. Alt haftad r çal s yor. Ama sizi tan m yorum."ı ı ı ı ı ı ı ıTepem att , gömle imle oynad m. Delikanl larla istasyondan Moskova soka na gittik. "Don G da Komiserli ininı ğ ı ı ğı ı ğbinas bu mu? "Evet" Tanr ya sükür! Bes katl s radan bir bina, ayçiçe iı ı ı ı ğ82tohumlar gibi birçok insan var. Ç t p t genç bayanlar daktilo kullan yor. Abaküsler çat rd yor. Saçlar m dikenı ıı ıı ı ı ı ı dikenoldu. çeri girdim komisere burada oturmaya hakk olmad n söyledim.İ ı ığı ı

Page 24: elyusa

Ama sakin bir gülümsemeyle kars l k verdi: "Alt ayd r, yolda olmal s n z, sizi bekleyerek çal smalara devamıı ı ı ı ı ı ıediyoruz. Ajan m z olarak Salsk eyaletine gidin" dedi. Tabii ki k zm st m. Ellerim bö rümde kalakalm st .ı ı ı ı ı ğ ı ı "Herhangibir e itim görmemis insan da kalem ve mürekkeple ka tlar n imzalayabilir. Siz ve yard mc lar n z, uzun t rnaklğ ğı ı ı ı ı ı ı ı ıç t p t genç bayanlar! Her yeriniz toz doluncaya kadar tah l ambarlar na t rmanabilirsiniz!" diyerek ç k p gittim.ıı ıı ı ı ı ı ıBu kalmkafal yla ne yapabilirdim ki? Asla anlamayacakt . Ama ciddi düsüncelere dald m: Bu eyalette islerı ı ı kötüyegidiyordu. Baslar nda yumusak sesli, okumus bir adam vard ! Bu cins bir komiser ne yapabilirdi ki? Tas gibiı ıinsanlar kibar kibar konusupta nas l ikna edebilirsin? Bir seyler yapmal yd m. Muhasebecilerimiz, uzun t rnaklı ı ı ı ı ıgenç bayanlar m z yoktu. Yoktu ama çok is yapt k.ı ı ı1923-192583KOLÇAK, ISIRGANLAR VE D ERLERİĞ İSimdi bak n... Bence halk n yarg s ... Y k c faliyetlerde bulunan zengin çiftçilere uygulanan bu yasay toplant daı ı ı ı ı ı ı ı ıaç klad m. Ama ben, simdi s rganlar ve di erlerinin durumuna aç kl k getirmenizi istiyorum... San r m, Sovyetı ı ıı ğ ı ı ııhükümeti yönetiminde halk , böyle bir anlasma yapmaz. Önemli nokta suras : E er ki insanlar kötüye girmiyorsa.ı ı ğAma ya kad nlar! Bundan sonra yasam daha kötü olacak, inan bana!ıBaharda Nastyam z köye döndü. Maden bölgesinde yas yordu, ama simdi genç dönmüstü. Eteklerinin ucundaı ıseytan sürüklerdi.ı.84Bir gün muhtar m z Steska, beni görmeye geldi. El s k st ktan sonra:ı ı ı ı ı"Nastya'n n madenlerden geri döndü ünü biliyorsun, Fin-dot. Saçlar n k sac k kestirmis, k rm z esarp ba lam s."ı ğ ı ı ı ı ı ı ı ğ ıEh, k rm z esarp giysin ya da giymesin bana ne. Ya öteki yapt na ne demeli? Saçlar n böyle k sac k kestirmekı ı ı ığı ı ı ı ı birkad n için utanç verici. Ama, muhtar devam etmeyince ben sormak zorunda kald m:ı ı"Sizi ziyarete mi geldi, ne oldu?""Evet, ziyaret..." dedi. "Kad nlar m z sürü haline getiriyor, aralar nda birlik kurma çal smalar na baslam s.ı ı ı ı ı ı ı ıGözlerinizdeki ba kald r n, kendinize bak n! Parma n kad n na uzatsan, hemen kuyruk takacaklar, seni orospuğı ıı ı ğı ı ı ıçocu u diyecekler ve do ru köpek kulübesine koyacaklar."ğ ğKonudan konuya atlaya atlaya konustuk, en sonunda yorum yapt :ıEyalet gidecek... Fiodot Belgesi varm s. Seytan biliyorya eyalete gidecek kad n komitesi, su bu. Benim hat r mı ı ıı için."Senin hat r n için Stepan. Ama benim için güç olacak. Tarlada çok mesgul oldu umuz için, bosta at m z yok."ıı ğ ı ı"Lütfen" dedi. "Ona bir at ver."Nastya kulübemize geldi. K sac k saçlar n görmemek için . gözlerimi yere çevirdim. K sra yla bozk ra do ru gitti.ı ı ı ı ı ğı ı ğSöylemeliyim ki k sra m gerçek bir çingene olarak do mustu. Kostu unda zelzele olurdu. Üç gün giderdi de birı ğı ğ ğsey olmazd . K saca her seyde yard mc olurdu bana! Kaç kere baltan n sap yla dövdüm, bilmiyorum... Ama çokı ı ı ı ı ıüzgünüm.Nastya ve sevgili kar m kafa kafaya vermis konusuyorlard : "Kocan sana vurur mu?" diye sordu Nastya. Benimı ıaptal kad n, dosdo ru söyler:ı ğ85"Evet..."Çok geçmeden Nastya k sra geri getirdi inde sordu:ı ğı ğ"Kar n niçin dövüyorsun?"ı ı" taat için. Dövmezsen, kötüye gider. Kad n at gibidir, dövmezsen, hareket etmez."İ ı"At dövmeye bile hakk n yok. Kald ki kar n ..." Bana ders vermeye baslad .ı ı ı ı ıBu k sa konusmadan sonra, arabaya bindik. Yaln z çok kurnazd : K rbac yan ma almad m. Ad m ad mı ı ı ı ı ı ı ı ı gidiyorduk,o kadar yavas gidiyorduk ki, k r lacak esyalar bile tas yabilirdik.ıı ı"Biraz h zlansak," dedi Nastya.ı"K sra k baçlamazsam, nas l h zla gidebiliriz?"ı ğı ı ı ıBir sey söylemeden, sadece dudaklar n büzdü. Tam istedi im gibi sakin sakin oturmaktayd . Araban n arkas naı ı ğ ı ı ıgeçtim, uyuklamaya baslad m. K srak, aptal de il di ya, durdu. nan r m s n z, Nastya bir avuç saman ald ,ı ı ğ İ ı ı ı ı ı k sra nı ğıönüne geçti, g d klad g d klad . En az on iki mil vard eyalete. Sabah olmustu fakat biz hâlâ ulasamam st k.ı ı ı ı ı ı ı ı ı Nastyaa l yordu. Bana alçak diye ba rd .ğı ğı ı" stersen çanak de, ama beni f r na koymaya kalkma," dedim.İ ııGeri dönüs yolunda hiddetten ç lg na döndüm. Hemen hemen telgraf dire i kal nl nda bir odunu parçalad mı ı ğ ı ığı ık sra n ayaklar n temizlerken:ı ğı ı ı"Esitlik istiyordun ya? Burada, al iste," dedim. Avluya girdi imizde, kar ma ba rd m: "K sra n kosumlar n ç kar,ğ ı ğı ı ı ğı ı ı ıseni yasl ... ve-..." "Patron de ilsin," diye sertçe kars l k verdi ve kayboldu. Ard ndan kosturdum, saç ndanı ğ ıı ı ıyakalad m... Ama sonra ne oldu! Kesinlikle çirkin bir durum! Eskiden benden korkard , gö-ı ı86

Page 25: elyusa

zünü açamazd . Ama simdi, her nedense, sakal mdan çekti, garip sözcüklerle adland rd beni. Hemdeı ı ı ıçocuklar m n önünde! Evlilik yas nda k z m var, benim. Kar m oldukça kuvvetlidir, beni kolayca ezebilir. Deli ineı ı ı ı ı ı ğgiren y lan gibi sürünerek yan ndan uzaklast m. Tüm bunlar k sa saçl Asiftenin, Nastya'n n marifetleriydi.ı ı ı ı ı ıBu olaydan sonra aram zda iç savas baslad ve aptal kar mla aram zda kavgas z, gürültüsüz birgün bile geçmedi.ı ı ı ı ıslerde böylece güme gitti. Ve bir Pazar, esyalar n toplay p yanma çocuklar da alarak gitti. Eski topraka as n nİ ı ı ı ı ğ ı ıah rlar na yerlesmisti.ı ıBir zamanlar, köyümüzde bir topraka as yasard . K z llar n korkusundan, s cak ülkelere uçtu gitti. Okumusğ ı ı ı ı ı ıinsanlar, "Denizas r yerlerde s rc klar ve toprak a alan için iyi bir yasam vard r," derler. Evini yakt k, amaıı ığı ı ğ ı ı ah rlaraıdokunulmad . Tu ladan yap lm slard ve zemin iyiydi. Uçan kar m gitti ve bu ah rlara yerlesti. Tek bas maı ğ ı ı ı ı ı ıkalm st m. Sabah ine i sa maya ç kt m, kahrolas , bana yard mc bile olmad . Tüm yollan denedim, ama ailedenı ı ğ ğ ı ı ı ı ı ıbiri oldu umun fark na varmad ! Ayaklar n ba lad m.ğ ı ı ı ı ğ ı"Do ru dur," dedim. "Seni seytan kulakl , sinirime dokunma, kötü yapar m!"ğ ı ıKovay karn n n alt na sürdüm, memelerini s kmaya baslad m, aya m sallad ve, koca gözleriyle bana garip garipı ı ı ı ı ı ğıbakt . Aniden sert bir ç k s yapt , kenara savruldum. Ölüm geldi akl ma!ı ı ı ı ıGözlerimi diktim, sapkam yerden ald m, yine memesini çekistirmeye baslad m. Süt, kovan n d s na f sk rd . Herı ı ı ı ı ı ı ı ıyan m sland . Bir sey göremiyordum, Kovay ve her seyi b rakarak, gözlerim kapal temizlemek için d sarı ı ı ı ı ı ı ı kostum.nan n bana, köydeki yasam m tepetaklak oldu.İ ı ı87Bes alt gün sonra, komsum Anisim kar s n azarlam st . Aksama yaln z kald .ı ı ı ı ı ı ı ıBir süre sonra onunda topuklad m ve ah rda yasayan aptal kar ma kat lmaya kostu u duyuldu. Daha sonrakiığı ı ı ı ğgünlerde, Steskan n kar s ve bald z n nda ah rda yasayanlar n yan na gittiklerini duyduk. Ard ndan iki kad n daı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ıonlara kat ld . Sekiz kad n, hiçbir sey yapmadan orada yas yorlard . Bu arada biz ve tarlalar m z perisan olduk. Yaı ı ı ı ı ı ıyemeden içmeden tarlada çal sacakt k, ya da çal smay b rak p yemeyi tercih edecektik.ı ı ı ı ı ıErkekler, bir aksam evin d s nda toplan p dertlerimizi konustuk; ben söyle dedim:ı ı ı"Kardesler, bu iskenceye daha ne kadar dayanabilece iz? Hadi ah rlara gidelim, hepsini al p, evlerimize geriğ ı ıdönelim."Haz rland k, yola ç kt k. Steska'mn birli imize komutan olmas n istedik, ama kavgac , h rç n bir mizaca sahipı ı ı ı ğ ı ı ı ı ıoldu u gibi gerekçelerle, bu öneriyi kabul etmedi.ğ"Ben," dedi, "taze bir gündüz sefas y m ve çok kavgac y m. Gerçekten bu ise uygun de ilim. Ama sen, Fiodot,ı ı ı ı ğSovyet rejimi için kan n ak tt n, bunun yan nda, yüzünde Kolçak yüzü gibi, sen bu ise çok uygunsun."ı ı ı ı ıAh ra giderken konustum:ı"Herhangi bir rezaletten kaç nal m, ne olursa olsun temsilci olarak onlar n yan na gideyim, evlerine geriı ı ı ı dönmelerigerekti ini anlatay m, bar s ilan edelim. Çitten atlay p, ah ra do ru yaklast m.ğ ı ı ı ı ğ ıÇok geçmeden, kap aç ld , Steskan n kar s bana do ru geldi:ı ı ı ı ı ı ğ"Ne diye geldin, kan emici?"A z m açmaya f rsat bulamadan, kad nlar beni yakalad lar, ah r n etraf nda sürüklemeye baslad lar. Sonrağ ı ı ı ı ı ıı ı ıçevremi sard lar, yasl kar m ba ra ça ra, konusmaya baslad .ı ı ı ğı ğı ı88"Ne için geldin buraya, alçak herif" Yüre imin tüm iyi niyetiyle kars l k verdim: "Oyunu durduralam, han mlar.ğ ıı ı Af.:."Daha sözlerimi bitirmeden, Anisimin kar s beni yumruklamaya baslad :ı ı ı"Bütün yasam m z boyunca öküz gibi davrand n z bize, dövdünüz, sövdünüz, simdi gelmis, ne istiyorsunuz. Oh, neı ı ı ıala! Önce kendinizi affedin, biz dürüst kad nlar z!"ı ıBacaklar m n aras nda s z nt baslad , kad n öbürlerine döndü:ı ı ı ı ı ı ı ı"Bununla ne yapal m, ak nt s için?" Yüre im h zla çarpt . Simdi, bu pis asiftelerin aras nda, bu utançla.ı ı ı ı ğ ı ı ıSimdi bile akl ma geldikçe içim d s ma ç k yor. Utanç verici bir durum. En ufak bir utanma belirtisi göstermedenı ı ı ı ıbeni zemine yat rd lar. Dünya Anisimova bas mda durdu:ı ı ı"Korkma, Fiodot; seni ev ilac yla iyilestirece iz, bu sana i sokak sürtükleri de ilde evli kad nlar oldu umuzuı ğ ğ ı ğhat rlat r." l Onlar n ev ilaçlan dediklerinin, s rgan otlar oldu unu nas l bilebilirdim? Vahsi s rganlar. Seytanı ı ı ıı ı ğ ı ııonlar n tohumunda büyümüstü, çokta uzundular. Bir hafta adam gibi oturamad m. Karn m n üzerinde yatt m....ı ı ı ı ı Evilaçlar her yan m kabartt .ı ı ı ıErtesi gün köy toplant s vard . Kad nlar n dövülmesi ko-' nusunda yeni bir karar al nda. Kad n Komitesine ikiı ı ı ı ı ı ıdönüm toprak ve tohum verilmesi kararlast r ld . Bütün kad nlar geri geldi, benimkide. Ama bugün köpek gibiıı ı ıyas yorum. Örne in bahçedeki lahanalar danalar n yedi ini görüpte o lum G-riska'ya: "Git ve onlar ç kar,"ı ğ ı ı ğ ğ ı ı ı desemYumurcak hemen kars l k veriyor:ıı"Baba, onlar seni niçin Kolçak diye k zd r yor?"ı ıı89Sokakta yürürken, çocuklar arkamdan ba r rlar: "Kolçak! Kolçak! Kad nlarla Savas nas ld ?" Nas l bir utanç,ğıı ı ı ı ıdüsünebilir misiniz? Bütün ömrüm çiftçilikle geçmisti, aniden Kolçak oluvermistim. Steskan n melezini de aynı ı

Page 26: elyusa

adla ça r yorlard . Bir köpekle ayn düzeydeydim, de il mi? Hay r... Daha fazla katlanamazd m! Simdi sizeğıı ı ı ğ ı ısoruyorum: E er ben bu kad nlar savc l a sikayet etmis olsayd m, halk n yarg s , beni "Kolçak" diye köpek adğ ı ı ıığ ı ı ı ı ıtak p hareket edenlere uygulanacak uygun bir ceza vermezmiydi?ıÇOCUK KALBİ90ki yazd r süren kurakl k, köylülerin tarlalar n kavurdu. Çekilmez do u rüzgar , Kazakistan bozk rlar ndan eserek,İ ı ı ı ı ğ ı ı ım s rlar n tanelerini koyu kahverengiye döndürdü. Yoksul köylülerin yak c gözyaslar bile hemen kurudu, gözlerı ı ı ı ı ıkuru bozk ra dikilip kald . Kurakl , k tl k izledi. Alyosa Çocuk, kocaman gözsüz bir adam n yolsuz bozk rdanı ı ığı ı ı ı ıdoludizgin geldi ini, elleriyle her .seyi parçalay p, köyleri kasabalar y kt n , insanlar bo du unu gördüğ ı ı ı ığı ı ı ğ ğ hayalinde.O an his-sedemedi i mengene gibi eller taraf ndan kalbi s k st r ld .ğ ı ı ı ıı ıAlyosa'n n karn ve ayaklan siskindi. Morumsu derisine parma yla dokunurdu, ilk görebilece iniz küçük beyazı ı ğı ğ bir91gamzeydi, sonra, yavas yavas derisindeki oyuk küçük kabarc klarla dolar, parma n zla dokundu unuzda patlar,ı ğı ı ğtoprak renginde uzun süren kanl bir sel olurdu.ıBurnu kulaklar , yanaklar ve çenesinin derisi o kadar inceydi ki; kurumus visneyi and r yordu. Gözleri yuvalar naı ı ıı ıöylesine derin gömülmüstü ki yuvalan sanki bos birer delikli. On-dört yas ndayd . Bes ayd r ekmek yiyememisti.ı ı ıBedeni açl ktan sisiyordu.ıBir sabah n erken saatlerinde, yabani otlar ball kokular n salarken, ar lar sar çiçeklerin çevresinde sarhosluklaı ı ı ı ı ıdolas rken sisli sabah seffaf esrarengizli ini korurken, Alyosa, rüzgarla salland , ortal kta aylak aylak dolast birı ğ ı ı ısüre. Çitin üzerine oturdu, çiylerle sland . Bas neseden dönmeye baslad , göbek çukurunda bir a r hissetti. Bası ı ı ı ğ ı ıneseden dönüyordu çünkü mavi ayaklar n n alt nda, küçük ve hâlâ s cak olan ölü bir tay n gövdesi vard .ı ı ı ı ı ıKomsunun k sra n n tay yd bu. Do duktan sonra dikkat etmemisler, otlakta köyün bo as , karn ndanı ğı ı ı ı ğ ğ ı ıboynuzlam s, yerden yere vurmustu. Simdiyse burada yat yor. Hâlâ s cak, kan ndan bu ular ç k yordu. Ve Alyosaı ı ı ı ğ ı ıyan ndayd , ellerini topra a vurarak güldü güldü.ı ı ğGövdeyi kald rmaya u rast ya gücü yetmedi. Eve döndü, b çak ald . Geri dönüp gelene kadar, köpekler yerdeı ğ ı ı ıyatan tay n bas na toplanm s, parçalamaya baslam slard bile. Alyosan n dudaklar ndan bir inilti koptu.ı ı ı ı ı ı ıSendeleyerek, b ça sallayarak, köpekleri kovalad . Bütün etleri toplad , son ba rsa na kadar; iki seferde eveı ğı ı ı ğı ğıtas d .ı ıÖ leden sonra, tel tel olmus eti yiyen, kara gözlü k zkar-desi öldü.ğ ıAnnesi, yüzünü yere dönerek uzun süre yatt ; kalkt nda, yüzünü Alyosaya dönerek kül rengi dudaklar ylaı ığı ı f s ldad :ı ı ı92"Ayaklar ndan tut..." .ıKald rd lar. Alyosa ayaklar ndan, annesi k v rc k saçl bas ndan. Meyva bahçesindeki bir çukura tas d lar, vücudunı ı ı ı ı ı ı ı ı ıüzerine toprak att lar.ıErtesi gün, komsunun o lu Alyosayla bilye oynamaya geldi inde, burnunu çekerek ve uzaklara bakarak konustu:ğ ğ"Alyosa, k sra m z tay n düsürdü, köpeklerde yedi..."ı ğı ı ı ıAlyosa kap n n kenar na dayand ama bir sey söylemedi.ı ı ı ı"Köpekler, k zkardesin Nira'y gömdü ünüz çukuru eseleyerek ç kar p içorganlar n yemisler..."ı ı ğ ı ı ı ıAlyosa döndü, sessizce yürüdü, arkas na bakmadan.ıÇocuk arkas ndan ba rd :ı ğı ı"Annern, dua etmeyen, kiliseye gitmeyen cehennemde yanacak seytan azab çekecek", diyor. Duyuyor musun,ıAlyosa?"Bir hafta geçti. Alyosan n disetleri iltihaplanmaya baslad . Açl n bast rmak için a aç kabu u çi nedi, disı ı ığı ı ı ğ ğ ğ sallandıç kt a z n n içinde dansetti, bo az na tak ld kald .ı ı ğ ı ı ğ ı ı ı ıAnnesi, üç gün kalkmadan yatm st .ı ı"Alyosa... d sar ç kabilir misin?... Bahçeden biraz süt-le en topla..."ı ı ı ğOtlar, Alyosan n ayaklar n kesiyordu. Yatt yerden korkuyla d sar bakt , kurumus dudaklar , yavas bir sesleı ı ı ığı ı ı ı ıkonustu:"Anne, oraya gidemem... Rüzgar beni uçurur!" Ayn gün, Alyosan n ablas , - zengin komsular Makariçka'yı ı ı ı ı bekledi."Sebze bahçesine gitmistir," diye düsündü. Sar esarb n gözledi, karanl k basana kadar. Sonra eve girdi,ı ı ı ıpencerenin yan na oturdu. Masay oca n yan na sürükleyip üzerine ç kt , metal kaba koydu u lahana çorbas nı ı ğı ı ı ı ğ ı ıiçti, parmaklar yla tencereden bir patates parças yakalad . Yemek uykusunu getirdi, bas oca-ı ı ı ı93i n kenar nda, masan n üzerinde uykuya dald . Makarçika tamda aksam yeme inden önce döndü; sa l kl amağ ı ı ı ğ ğı ıhastarul lu bir kad nd . Polya'y görünce hayk rd , k z n da n k saçlar ndan bir eliyle yakalad . Di er elinde yassı ı ı ı ı ı ı ı ğı ı ı ı ğ ı birdemir çubuk vard , sessizce Polyan n bas na, yüzüne, bos ve sarkm s gö üslerine vurdu.ı ı ı ı ğAlyosa bulundu u yerden, Makariçka'n n d sar ç kt n ve etraf na bak nd m gördü. Ard ndan Polyayğ ı ı ı ı ığı ı ı ı ığ ı ı ıayaklar ndan sürükleyerek sundurmaya ç kard . Polya'n n ete i s yr lm s bas na dolanm st , saçlar yeri süpürdü,ı ı ı ı ğ ı ı ı ı ı ı ı

Page 27: elyusa

zemin boyunca kanl bir iz b rakt .ı ı ıSazlardan sepet ören Alyosa, gözünü k rpmadan Ma-karçika'y izledi; kad n Polyay perisan etmis, öldürmüstü,ı ı ı ıçabucak gömdü, üzerine toprak att .ıGece meyve bahçesi, s rgan, dulavrat otlar ve topra n çi li iyle kokuyordu. O gece Alyosa meyve bahçesineıı ı ğı ğ ğ gitti,küçük Mika pencereden, Markarçika'n n gelmesini bekledi. Ay s , s lt lar n meyve bahçesinin üstüneı ı ığı ıı ı ı ıyaymaktayd . Sessizce kap ya yöneldi. Köpekler ba land klar zincirleri sak rdatt lar ve homurdand lar.ı ı ğ ı ı ı ı ı"Sus! Sakin ol, Serko!" Alyosa dudaklar n büzerek köpekleri sakinlestirdi.ı ıDo rudan küçük kap ya gitmedi. Onun yerine baska bir yol bulmaya çal st . Kulaklar n iyice açt , ama zinciriğ ı ı ı ı ı ıtak rdatt . Kiler kilitli de ildi. Kap y açt , merdivenlerden asa indi.ı ı ğ ı ı ı ğıMakarçika'n n d sar ç kt n görmemisti. Makarçika yukar ya k vr lm s ete iyle el arabas n n üzerinden asarakı ı ı ı ığı ı ı ı ı ı ğ ı ıortaya geldi, tekerle in önünde durdu, kilere kostu. Da n kl k kafas na tak lm st . Alyosa, ayakta durmus,ğ ğı ı ı ı ı ı ıyüre inin gümbürtüsünü dinleyerek elindeki ibrikten soluksuz süt içiyordu.ğ94"Ah sen... seni bo abilirim! Burada ne yapt n san yorsun, seni orospu çocu u?"ğ ığı ı ı ğAniden Alyosa'n n elleri hareketlendi, kad n n ayaklar na sald rd .ı ı ı ı ı ıMakarçika, kilerin taban na düstü.ıKad n, Alyosa'y kolayca omuzlar ndan yakalad . Sessizce, dudaklar n s k ca büzdü, d sar ç kt , ayr yoldanı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı giderekdereye ulast , hareketsiz bedeni suyun k y s ndaki çamura f rlatt .ı ı ı ı ı ıErtesi gün Kutsal Pazard . Makarçika hos kokular saç yordu. Sabah n erkenden ine i sa d , çiçek desenli bir sallaı ı ı ğ ğ ıköy ahalisinin aras na kat ld . Alyosa'n n annesini görmeye gitti. Kap sonuna kadar aç kt , pis odadan kadavraı ı ı ı ı ı ıkokusu gelmekteydi. çeri girdi. Alyosa'n n annesi yatakta yat yordu, ayaklar n toplam st , bir eliyle gözleriniİ ı ı ı ı ı ı s ktanııkoruyordu. Makarçika, ise bulanm s ikonun önünde sevkle haç ç kard .ı ı ı"Han mefendi gibi nt yat yorsun, Anisimovna?" dedi.ı ıYan t gelmedi. Kad n n a z yar aç kt , sinekler, yanaklar nda benekler yapt lar, v z ldad lar. Makarçika yata aı ı ı ğ ı ı ı ı ı ı ı ı ı ğdo ru yürüdü.ğ"Çok iyi yas yorsun, bayan... Gerçe i söyle, kulübeni satar m s n. Biliyorsun, evlenecek yasta k z m var, damad mı ğ ı ı ı ı ıolacak ama hâlâ uykudas n neden?" tıAmisimovna'n n eline dokundu. Buz gibi bir el. nledi ve ölü kad ndan uzaklast . Ama kap da tebesirden dahaı İ ı ı ıbeyaz bir yüzle Alyosa duruyordu. Kan ve nehir balç yla lekelenmisti, kap n n mandal n kapatt :ığı ı ı ı ı ı"Ama ben hâlâ canl y m teyzecik... Beni öldüremedin... Ölmeyece im."ı ı ğAlacakaranl k çökerken Alyosa tozlu hal lar gibi k vr k k vr k yay lm s sokaklarda yürüdü, meydana yönelerekı ı ı ı ı ı ı ıkiliseyi95geçti. Akasyalar n alt ndaki okulda, papaz gördü. Kiliseden geliyordu, etli börekler, tuzlu etler tas yordu s rt nda.ı ı ı ı ı ıDudaklar titredi, Bo uk sesle ba rd :ı ğ ğı ı" sa ask na..."İ ı"Tanr versin..." Papaz onu geride b rakt , yürüdü, cüppesinin kenar n tuttu.ı ı ı ı ıNehrin asa s ndaki tu la hangarlar ve silolar bu dayla doluydu. Bir bahçede çinko daml bir ev vard . Buras Donğı ı ğ ğ ı ı ıürünleri komitesinin otuz iki nolu toplanma noktas yd .ı ıSahra mutfa n n yan nda, iki tane çift tekerlekli vagon vard ; gereçler ve temizlenmemis süngüler silolardayd .ğı ı ı ı ıAlyosa, nöbetçi geriye dönene kadar bekledi, ele in içine atlad (gün boyunca, bu day n sar bir rmak halinde birğ ı ğ ı ı ıçatla a akarak elendi ini kesfetmisti.) Avuçlar na doldurdu u bu daylar h rsla çi nemeye baslad . lgisizce yedi,ğ ğ ı ğ ğ ı ı ğ ı İama arkas nda bir ses duyunca kendine geldi:ı"Kim var orada""Benim...""Sen kimsin?""Alyosa...""Peki, emekleyerek d sar ç k."ı ı ıAlyosa aya n kald rd , gözleri karard , geçmesini bekledi, elleriyle yüzünü kapatt . Kars s ndakiler ayaktağı ı ı ı ı ı ı ı durdular,bu esnada nazik bir ses duyuldu:"Odama gel, Alyosa. Kavrulmus bu day."ğAlyosa, belli belirsiz parlayan çengel burnun dehsetli görüntüsüne bakakald . Gülümseme kendisine k z lmad nı ı ı ığı ıgösteriyordu. Büroya götürdüler. Toplama noktas bürosunun sa daki ikinci kap s nda bir levha göze çarp yordu:ı ğ ı ı ı"Siyasi Komiser Sinitsin'in Bürosu,"96çeri girdiler. Garip adam gaz lambas n yakt . Bacaklar n genisçe açarak sandalyeye oturdu, bir tabak kaynam sİ ı ı ı ı ı ım s r ve yar m sise ayçiçe i ya n nazikçe uzatt . Çocuk yerken, mimiklerini, kaslar n ve inip ç kan yanaklar nı ı ı ğ ğı ı ı ı ı ı ı ıseyretti. Sonra bos taba götürmek için ald , ama çocuk si illi parmaklar yla taba n kenar na s k ca yap st .ğı ı ğ ı ğı ı ı ı ı ıBas n sall yordu, h çk r r gibi. 'ı ı ı ı ıı"Bana dis mi biliyorsun, açgözlü?"

Page 28: elyusa

"Yo, hay r küçük aptal. Çok fazla yersen, ölürsün."ıErtesi sabah Alyosa gün s madan toplama bürosunun avlusuna vard . K r k basamaklara oturdu. Siyasi komiserıı ı ııSinitsin'in bürosu'nun kap s n n aç l p garip adam n görünmesi için günesin yükselmesini bekledi. Adamı ı ı ıı ı gelmedenönce günes tu la barakalar n üzerinde yükseldi. Adam, Sonunda sundurmada göründü. Burnunu çekerek:ğ ı"Berbat durumdas n, Alyosa!" dedi.ı"Bir sey yemek istiyorum." Çocuk güçlükle konusmustu. Gözünü adama dikerek."Hemen sana lapa yapal m, ama... berbats n Alyosa Popo viç."ı ıAlyosa, isteksizce konustu:"Makarçika beni dövdü, atesim ve simdide kafamda kurtçuklar var."Komiser sarar p sordu:ı"Kurtçuklar m var?" •ı"Kafada. Çok kötü s r yorlar..."ıııAlyosa keçe basl n ç kard , bas ndaki kanl iltihaplar ortaya ç kt , adam sendeledi. K vran p duran bir kaçığı ı ı ı ı ı ı ı ı ıboncuklu küçük kurtçuk gördü, midesi kalk nca parmakl a dayand .ı ığ ı97Alyosa, yüzü karararak konustu:"Sana ne diyorum... Tahta parças yla onlar topla, bas ma parafin sür... Parafin onlar öldürür de il mi?"ı ı ı ı ğKomiser bir çubuk ald , k vrak kurtçuklar toplamaya çal st , Alyosanm can yand için, bir aya n n üzerindeı ı ı ı ı ı ığı ğı ız plamaya baslad . Böylece ikisi aras nda dostluk gelisti. Alyosa hergün büroya gitmeye baslad ; h rsla yulafı ı ı ı ı lapasıyedi, bitkisel ya içti. Bol bol yedi. Korkulu gözleri sürekli merak içinde her seyi izledi.ğOtla n ötesinde, yesil duvar n arkas nda dar saplan, çavdarlar olgunlas yordu. Basaklar büyüdü, içleri sütleğı ı ı ı ıdoldu, Alyosa, hergün büronun atlar n otla a götürüp getirdi. Onlar engellemedi, ama avare dolas p, çukurlaraı ı ğ ı ıdüsüp, ac çekmelerine izin vermedi. Olgunlasm s çavdar basaklan biçil-meye haz rd , ezmeye u rasarakı ı ı ı ğdikkatlice tarlan n içinde uzand . Arka üzeri yatt , tah l basaklar n elinde ovalad , rahats z olana kadar yedi;ı ı ı ı ı ı ı ıyumusak, güzel kokulu ve içleri bembeyaz sütle doluydu.Atlar , otlatmaya götürdü ü bir gün keyfince s çray p, z playan küçük k sra zaptemek için biraz zaman harcad .ı ğ ı ı ı ı ğı ıK sra n üzerindeki dikenleri toplamaya çal sarak temizledi. K srak dislerini gösterdi. Alyosay s rmaya çifteı ğı ı ı ııı atmayıdenedi. Alyosa kurnazd : Onu kuyru undan yakalad .ı ğ ı"Ah, Alyosa! Kötü gidisine yeter de! Benim için çal smak ister misin? Bana yard m eder misin?" Yeme ini veririm,ı ı ğbir çiftte iyi cins bot bulurum sana. Alyosa k sra n kuyru unu b rakt ve etraf na bak nd . Köyün zenginı ğı ğ ı ı ı ı ıçiftçilerinden, Ivan Aleksiyev patikan n bas nda durmus, gülümseyerek Alyosa'ya bak yordu.ı ı ı98"Gel ve benim için çal s. Olur mu? Bütün isleri yapabiliriz, gerçekten güzel... Sütümde var, baska seylerimde..."ıAlyosa düsünmeyi b rakt ; is ve yiyecek sans n yakalam st , ileri at ld :ı ı ı ı ı ı ı ı"Gelece im, Ivan Aleksiyev."ğ"Tamam, esyalar n bu aksam getir." Ivan Aleksiyev dönüp gitti. Solgun gömle i dar lar n içinde par ldad .ı ı ğ ı ı ı ıKemerini takt nda, ç plak adam giyinmisti. Alyosanm ne ailesi nede akrabas vard . Tek mal varl taslar yd ,ığı ı ı ı ığı ı ıannesi ölmeden önce komsular na kulübelerini ve avluyu satm st : Kulübe dokuz kase una, bahçede bu daya;ı ı ı ğayn sekilde gitmisti. Makariska bir testi dolusu süte meyve bahçesini sat n alm st . Alyosanm sahip olduklar ,ı ı ı ı ıbabas n n eski paltosu ve annesinin sekilsiz botlar yd . Atlar geri götürdükten sonra, Ivan Aleksiyev'in avlusunaı ı ı ı ıgitti. Evin kad n , yaz mutfa ndaki çuvallar yere serdi, aile yere oturdu, aksam yeme ini yediler. Alyosanm burunı ı ğı ı ğdelikleri yenen çorban n kokusundan t kand . Sessizce aks rd , burnunu kapatt , sapkas n eline ald , düsündü:ı ı ı ı ı ı ı ı ı"Bayan en az ndan yeme e oturmama izin verebilirdi." Fakat durum de isikti, Kad n ba r p ça rarak ve metalı ğ ğ ı ğıı ğıtabaklara vurarak:"Bir tane daha aylak getirdin! Kazand klar ndan daha h zl içerler. Tanr ask na onu gönder, Aleksiyev. Suı ı ı ı ı ı zamandabuna ihtiyac maz yok."ı"Kapa çeneni, kad n! ki güç duran var. Onlarla nas l ba-sedece ini ö ren! Ivan Aleksiyev konustuktan sonraı İ ı ı ğ ğyeniyle sakal n silerek konusmay kestirip att .ı ı ı ıAlyosamm ilk isi, buras de ildi. Çal smaya düskünlü ünü, babas ndan alm st . Yedi yas nda çoband , öküzlerinı ğ ı ğ ı ı ı ı ıkuyru unu uygun sekilde bükerdi.ğ99Aleksiyevlerle üç gün yasad , çok çal st , ustas n n bal-d z yla yelde irmenine gitti, biçilmis samanlar balya yapt .ı ı ı ı ı ı ı ğ ı ıBir çat n n alt nda rahat bir uyku için kendini haz rlad . Fakat ustas , onu daha ilk gece çürümüs ve kokusmusı ı ı ı ı ıso anlar n aras na götürdü:ğ ı ı"Burada sigara içebilece ini düsünüyorsan, sen orospunun memesisin. Ellerimle boynunu kopar r m. Banağ ııyakalanma!""Sigara içmem, amca!""Tamam, o halde, dikkatli ol!"Gitti ama Alyosa uyuyamad . Ertesi gecede uy uyamad . Kollan, bacaklar tarlada çal smaktan a r d , arkası ı ı ı ğ ı ı ıdokununca a r yacak biçimde sisti. Gözünü hiç uyku tutmad , hiç gelmedi. Üçüncü gün sabah n köründe büroyağ ı ı ı

Page 29: elyusa

kostu. Gözlüklü adam sundurmada, homurtular ve kahkahalarla y kan yordu.ı ı"Merhaba Alyosa, neredeydin?""Kendimi isçi olarak kiralad m."ı"Kime?""Ivan Aleksiyev; köyün k y s nda yasar."ı ı ı"Tamam arkadas, bu gece gel, bu konu hakk nda konusal m."ı ıHayvanlar sulad ktan sonra büroya gitti. Komiser kitaplar altüst etmis, bir seyler ar yordu.ı ı ı ı"Harfleri biliyor musun, Aleksi?""Okula gittim. Ad m yazabilirim,"ı ı"Benimle gel."Pasaj boyunca yürüdüler. Pasaj n sonunda bir kap vard üzerinde tebesirle: "Genç Komünistler Lokali yaz l yd .ı ı ı ıı ıAlyosa hecelemeye u rast . Ama yabanc ve anlams z geldi. Gözlüklü adam içeri girdi. Alyosa utangaç utangaçğ ı ı ı onuizledi, küçük odada portreler, k z l bayrak ve birkaç tan d k delikanlı ı ı ı ı100vard . Bir kitab yüksek sesle okuyorlard ; kap g c rday nca gelenlere göz att lar, ard ndan, masaya dinlemeyeı ı ı ı ı ı ı ı ıdöndüler. Alyosa da dinlemeye baslad . Patronlar n isçileri nas l ki-ralad klar yla ilgili bir sey okuyorlard . Alyosaı ı ı ı ı ı.geceyar s na kadar Lokalden ayr lamad . Uzun süre arka üstü yatt , çuvallar n üzerinde bütün gece dönüp durdu.ı ı ı ı ı ıAy, küstahça, gözlerine yolluyordu tüm s klar n . Ivan Aleksey, Alyosaya:ıı ı ı"Dikkat etmelisin daha s k çal smal s n. Tembelli ini gördü üm an kap n n önüne atar m, gidersin, sokaktaı ı ı ı ı ğ ğ ı ı ıölürsün."Alyosa biçime ve harmana yard m etti. Öküze bakt . Bu arada, Ivan Aleksiyev, ellerini saçakl yün kusa naı ı ı ğısokmus, pis bir s r t sla avluda dolas p durdu.ııı ıTatil günü, komsusu:" yi çal s yorsun, Ivan Aleksiyev," dedi.İ ı ı"Sükürler olsun!""Bilincinden bir parça kaybetmedin mi?""Ne demek istiyorsun?""Ne mi? Davran s biçimin i renç. Alyosay at gibi çal st r yorsun. Öldüreceksin çocu u.Bu vicdan nda bir yaraı ğ ı ı ıı ğ ıolacak!""Kendi isine bak komsu. Gözünü dikipte baskas n n avlusuna bakma. Cehenneme gidersin!" Arkas n döndü,ı ı ı ı uzunad mlarla yürüdü. Köseye geldi inde döndü, kuvvetli sar disleriyle, siddetle b y n çi nedi Ama o an içinı ğ ı ı ığı ı ğkomsusuna duydu u k zg nl kalbinin derinli ine gizledi.ğ ı ı ığı ğBu olaydan sonra, yoksul komsusundan öç almak için f rsat kollamaya baslad . Adam n zavall ine ini an z ndaı ı ı ı ğ ı ıyakalad , iki gün aç susuz ba lad . En ufak merhamet göstermeden, Alyosa'y ac mas zca çal st rd .ı ğ ı ı ı ı ı ı ıAlyosa gözlüklü adama sikayat etmeyi düsündü, ama Ivan Aleksiyev'in kendisini bulaca endisesiyle korktu.ğıBütün bu101korkunç geceler boyunca yast ac gözyaslar yla sland . Ama ne olursa olsun her gece lokale gitti. Bir pazarığı ı ı ı ı günüAlyosa hava kararmadan önce, lokale gitti. Küçük lokal odas çok kalabal kt , herkes elinde silah tas yordu.ı ı ı ıGözlüklü adam n çift seritli mesin tabancal , içinde küçük bir sise varm s gibi parl yordu. Al-yosay görünceı ığı ı ı ıgülümseyerek yan na geldi:ı"O haydutlar eyaletimize girdiler. Aleksey eyalet merkezini de isgal ederlerse, bize kat l rs n, lokalimiziıı ısavunmal y z!"ı ıAlyosa bütün bunlar n ne anlama geldi ini sormak istedi, -ama bu kadar çok insan n içindeyken, utand . Ertesiı ğ ı ısabah döver- biçer makinesini ya lad . Ustan n kendisine do ru geldi ini gördü. Alyosa buz gibi oldu:ğ ı ı ğ ğ Alekseyev'inkaslar çat kt , gelirken sakal n çekistiriyordu. Bir seylerin kötüye gitti i belliydi, çocuk ustas ndan çekindi, vahsiı ı ı ı ı ğ ıbir siddet geliyordu:Aleksey biçme makinesinin yan nda durdu: "Geceleri nereye gidiyorsun, seni küçük solucan?" Alyosa kars l kı ııvermedi. Ya kutusu elinde titredi. "Nereye gidiyorsun, sana soruyorum?" "Lokale..."ğ"Aha, lokale ha! Ama böyle bir zevkin yoktu. Seni kah-rolas ca!"ıUstas n n a r yumru u, saçlar n havaland rd , ayaklar n yerden kesti. Alyosa s rtüstü düstü.ı ı ğı ğ ı ı ı ı ı ı ıBu seferde, s rt na vurdu. Biçme makinesinin yan nda öylece kalakald . Gözlerinin önünde dar yapraklan uçustu.ı ı ı ı ı"Bu merak n ne kadar sürdüreceksin! Devam etmezsen, seytandan temizlenirsin. Arkanda pislik b rakma."ı ı ıAtlar biçme makinesine kostu, ba rd :ı ğı ı"Onlarla arkadasl a devam edersen, sana ac mam. Hü-ığ ı102kümet geldi inde seni de hallederler y lan soylu. Peki, oraya tekrar git ve söylediklerimi an msa."ğ ı ıAlyosa'nm disleri a r yordu, kalbi s zlad , yasam boyunca kimseye k zg nl k duymam st . Annesi s k s k söylerdi:ğ ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı"Ah Alyosa, ölürsem, kaybolacaks n. Tavuklar seni kakalar n n alt na gömerler. Sonra ne yapars n? Babanı ı ı ı ımadende böyle öldü... Her seyi disiyle t rna yla yapt . Ama ya sen, di er delikanl lardan fakl s n. Hiçbir seyinı ğı ı ğ ı ı ı

Page 30: elyusa

olmadan büyüyorsun."Alyosa yufka yürekliydi. Ustas na, kendisine yiyece ini veren bu insana, k zma hakk n kendinde görmedi. Birı ğ ı ı ıparça üzülmedi de il. Ustas tekrar vurmaya baslad . Makineyi ya larken ya dökmüstü. Sonunda aksamğ ı ı ğ ğıolmustu. Alyosa, siltesinin alt na girdi ve bas n yast a gömdü.ı ı ı ığUyand nda, hâlâ karanl kt . Sokakta nal sesleri isitti; kap da duraksad lar. Küçük kap n n zili s ng rdad . Ayakığı ı ı ı ı ı ı ı ı ıseslerini ve pencereye vuruldu unu isitti.ğ"Usta!" dedi, yumusak bir ses.Alyosa dinledi; kap h zla aç ld , Iva Alekseyev sundurmaya ç kt . O ve yabanc bir süre hafif sesle konustular.ı ı ı ı ı ı ı"Atlar mümkün oldu unca iyi beslemeliyiz," sözler Al-yosa'ya kadar ulast .ı ğ ıBas n kald rd , eyerlenmis atlar n yan nda, avluda paltolu iki adam gördü. yice sakland . Ustas adamlardanı ı ı ı ı ı İ ı ı biriyleharman yerine do ra gitti. Bir süre sonra Aleksiyev, Alyosa'nm yan na geldi, k s k bir sesle sordu:ğ ı ı ı"Uyuyor musun Alyosa?"Alyosa, hafif bir horlamayla yat yordu. Ama sözleri gerginlik içinde dinledi, bas n biraz kald rd .ı ı ı ı ı"Benimle yasayan bir delikah var... inan lmaz..." dedi, Aleksiyev.ı103Bes, on dakika sonra harman yerine aç lan kap g c rdad , Aleksiyev kucak dolusu samanla geri geldi.ı ı ı ı ıYabanc lardan birisi arkas ndayd , süvari k l c sak rd yordu, uzun paltosunun üzerinde sallan yordu. Alekseyı ı ı ıı ı ı ı ı bo ukğbir ses isitti:"Makinal tüfekler var m ?"ı ı"Nereden geldiniz?" ki k z l bölü ü büronun bahçesine yerlesti... belki daha fazla. Siyasi komiserde orada..."İ ı ı ğ"Yar n geceyar s misafirli e davet edelim... Ormana götürelim... Süpriz yaparsak, hepsinin isini bitiririz."ı ı ı ğAt n biri kisnedi. Di er paltolu adam k zg nl kla ba rd :ı ğ ı ı ı ğı ı"Sessiz ol, hayvan herif!"Çarpma, tekme, tokat sesleri duyuldu. Safak do madan önceki gri karanl kta iki atl Ivan Aleksiyev'inğ ı ı avlusundanayr ld lar, devlet orman na giden yola do ru h zla ilerlediler. Ertesi sabah, kahvalt da, Aleksey zorla yedi, sonraı ı ı ğ ı ı basıe ik oturdu. Ustas kuskuyla bakt :ğ ı ı"Niçin yemiyorsun?""Bas m a r yor."ı ğ ı. Kendini oturmaya zorlad , yemek bitene kadar bekledi. Ard ndan harman yerine gitti, biraz çal st , ve büroyaı ı ı ıdo ru kosturdu. Siyasi Komiserin odas na f rt na gibi dald , arkas ndan kap y çarpt , içeride ayakta durdu,ğ ı ı ı ı ı ı ı ı ellleriniçarpan yüre ine bast rd .ğ ı ı"Nereden böyle Alyosa, f rt na gibisin?"ı ıÇocuk gece gelen ziyaretçileri, isitti i seylerin hepsini anlatt . Sinilsin tek söz kaç rmadan dinledi. Sonunda aya ağ ı ı ğkalkt , Alyosaya samimiyetle:ı"Sen burada kal," diyerek d sar ç kt . Alyosa, yar m saat komiserin odas nda oturdu. Ya-bananlan camdaı ı ı ı ı ık zg n k zg n v z ldad lar. Avludan sesler du-ı ı ı ı ı ı ı104 •yunca pencereye kostu. Gözlüklü adam iki k z l ordu askeriyle avludayd , aralar nda van Aleksiyev vard .ı ı ı ı İ ı Aleksiyevkorkudan sararm s, dudaklar titriyordu.ı ı"Size ne söylediler ki..." diye m r ldand .ıı ı"Görece iz!"ğAlyosa gözlüklü adam daha önce hiç böyle görmemisti. Gözleri gözlüklerinin ard ndan sertçe parl yordu. Aceleı ı ıetmeden tu la sundurman n kap s n açt , kenarda durdu ve Ivan Aleksiyev'e sertçe ba rd :ğ ı ı ı ı ı ğı ı"Gir içeri!"Alyosan n ustas e ildi, küçük yere girdi. Arkas ndan kap y kapatt lar.ı ı ğ ı ı ı ı"Simdi izle! Bir de il, iki de il, sonunda araç devre d s kald . Sen, simdi buraya yeni araç getireceksin."ğ ğ ı ı ıGözlüklü adam elindeki silah n kabzas na vurarak sak rdatt ; gözlüklerinin üzerinden Alyosaya bakarakı ı ı ı gülümsedi.Gecenin karanl köyün üzerini katran birikintisi gibi örttü. K z l Ordu askerleri meydandaki kilisenin duvar ndaığı ı ı ı birs ra halinde uzand lar. Alyosa, Komiserin yan ndayd . Silah , kay s na as l yd , aksam nemi, hafiften slatm st .ı ı ı ı ı ı ı ıı ı ı ı ıGeceyar s , köyün d s ndaki mezarl n yak n nda, bir köpek havlad , ard ndan di erleri. Sonra nal sesleriı ı ı ı ığı ı ı ı ı ğ bekleyenk z l ordu askerlerinin kulaklar na kadar geldi. Gözlüklü adam dizlerinin üzerinde do ruldu, yolun sonuna do ruı ı ı ğ ğbakarak, ba rd :ğı ı"Birlik... ates!"Silahlar patlad .ıDuvar n arkas ndan, korkunç gürültünün yank s geldi.ı ı ı ı

Page 31: elyusa

Bir, iki... Alyosa silah bosald kça, sarjörünü de istirdi, ayn bo uk sesi duydu:ı ı ğ ı ğ105"Birlik ates!"Yolun sonunda ba r smalar, at iniltileri geldi. Alyosa kursunlan bas n n üzerinde sark söylüyorlarm s gibi dinledi.ğ ı ı ı ı ıKursunun biri Alyosan n bas n n üç, dört -santim üzerinden duvara sapland , tu la parçalan bas na saç ld .ı ı ı ı ğ ı ı ı Soka nğıen sonunda birkaç silah sesi duyuldu. Ard ndan uzaklasan atlar n nal sesleri geldi. Gözlüklü adam aya a kalkt ,ı ı ğ ıba rd :ğı ı"Beni izleyin!"Kosmaya baslad lar. Alyosan n a z kurudu, yüre i gö süne büyük gelmeye baslad . Gözlüklü adam ölü at nı ı ğ ı ğ ğ ı ıüzerinden atlarken, yere düstü. Alyosa oraya kostu, kaçan iki adam gördü, kulübeye girdiler, kap h zla kapandı ı ı ı"Oradalar! kisi, su kulübeye girdi."İKomiser bacaklar n ovusturarak Alyosan n yan na geldi, kulübe kusat ld . K z l ordu askerleri mezarl k duvar n nı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ıyan ndaki çal l klara mevzilendiler. Kulübenin penceresinden üzerlerine küfürlerle birlikte ates aç ld . Ateseı ıı ı ıkars l k verdiler. Ard ndan uzun bir sessizlik oldu.ıı ıKomiser ve Alyosa yanyana mevzilenmislerdi. Sald r dan önce, karanl k yavas yavas da l rken, komiser bas nıı ı ğıı ı ıkald rmadan ba rd :ı ğı ı"Hey, içerdekiler! Teslim olun! Yoksa el bombas ataj ca z."ı ğıKulübeden iki el silah at ld . Komiser eliyle isaret verdi:ı ı"Pencerelere, ates!"Bir at s dalgas oldu... Bir kere daha... Tu la parçalar havada uçustu, kulübedeki iki adam kesik kesik atesı ı ğ ıederek, pencereden, pencereye kosuyorlard .ı"Alyosa, sen benden k sas n; kulübeye sürünerek gi-ı ı106debilirsin, el bombas n kap ya at... Yoksa saatlerce burada kalaca z... Simdi, bak! Bu pimi çek ve f rlat. Yoksaı ı ı ğı ısen ölürsün."Komiser, küçük bir siseye benzeyen seyi belinden ç kar p, Alyosa'ya verdi. Alyosa yere uzand . Bas n n üzerindenı ı ı ı ıkursunlar v z ldarken kulübeye yaklast . Pimi çekti, kap y nisanlad . Ama kap g c rt yla, aç ld . Adam n biriı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ıkollar nda dört yaslar nda bir k z tas yordu; sabah n alacas nda beyaz gömle i aç kça belliydi. Öbür adam n y rt kı ı ı ı ı ı ğ ı ı ı ıpantalonundan kan s z yordu; kap n n mandal na yap st , sa a sola bak narak durdu.ı ı ı ı ı ı ı ğ ı"Teslim oluyoruz, Ates etmeyin. Çocu u öldürürsünüz."ğAlyosa kap ya do ru kosan bir kad n gördü; Çocu un önüne geldi, elleriyle sard , a lamaya baslad . Alyosaı ğ ı ğ ı ğ ıarkas na bakt , dizlerinin üzerinde do rulan komiseri gördü; Sinilsin bembeyaz çarsaf gibiydi korkuyla çevresineı ı ğbak nd .ı ıAlyosa ne yap lmas gerekti ini kestiremedi. Disleri birbirine geçti, yufka yüre i s zlad . Annesinin sözleriniı ı ğ ğ ı ıan msad . El bombas parlak bir sise gibi yuvarland . Alyosa, elleriyle yüzünü kapatt . Fakat, komiser h zlaı ı ı ı ı ıAlyosa'n n yan na kostu ve el bombas n kapt gibi uza a f rlatt . Bahçenin üzerinde bir ates sütunu yükseldi.ı ı ı ı ığı ğ ı ıAlyosa simsek gürültüsü isitti. Hemen sonra komiserin ç l n duydu. Ci erlerine sülfür doldu unu hissetti.ığığı ı ğ ğGözlerinin önü kal n bir duman tabakas yla örtülmüstü.ı ıBilinci tekrar yerine geldi inde gözlüklü adam n yüzünü gördü. Uykusuz gecelerden kaynakl bembeyaz olmus buğ ı ıyüzü ve bedeni yerde gördü.Bas n kald rmaya çals t . Ama gö sü ac yla yand , inlemeye baslad , ard ndan gülümsedi.ı ı ı ıı ğ ı ı ı ı"Hâlâ canl y m.. Ölmedim..."ı ı107"'Sende ölmeyeceksin, Alyosa. Simdi ölmemelisin. Burada, su na bak!"Komiser elindeki kart kald rarak gösterdi, Alyosan n gözlerine tuttu, okudu:ı ı ı"Genç komünistler Birli i Üyesi, Alyosa Papov..."ğ"Anlad n m , Alyosa?"ı ı"El bombas parças kalbinin kenar na isabet etmisti," dedi çocuk. "Fakat simdi seninleyiz. Ayn yolda yineı ı ı ı yüre inğatmaya devam edecek... sçilerin ve köylülerin iktidar için..."İ ıAlyosan n elini tuttu; sallad . Alyosa daha önce hiç görmedi i baz seyler gördü: ki küçük parlak gözyas , ironik veı ı ğ ı İ ıtitrek bir gülümseme.1925108ÇARPIK YOLUzun zamand r, Niura kadar sakar hantal bir k z görülmemistir. Badi badi, ayaklar n yere vura vura ve uzunı ı ı ıkollar n hantalca sallaya sallaya yürürdü. Her ne zaman bir yabanc yla kars lassa, durur, basörtüsünün alt ndanı ı ı ı ıs k nt ve utangaçl kla çevresine bakard . Ama simdi Vasili, biçimli, dolgun gö üslü genç bir kad n n kendisineı ı ı ı ı ğ ı ıdo ru geldi ini gördü. Kad n yürürken dosdo ru ile i bak yordu, dudaklar nda hos bir gülümseme vard . Vasilliğ ğ ı ğ ı ı ı ıyüzüne do ru l k bir bahar rüzgar n n esti ini hissetti.ğ ıı ı ı ğGözleri sabitlendi 'bir an için, sonra dönüp arkas ndan bakt ; kad n dönene kadar gözleriyle izledi, sonra at nı ı ı ı ı t r saıı109

Page 32: elyusa

kald rd . At su birikintisine girince sland , gülümseyerek kars lasmalar n an msad . Nedense Niura'n n elleriı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ıgözünün önüne geldi, omuzlar n n üzerindeki uzun tahta sopay kavram s, yesil kovalar, yürüyüs ritmine göreı ı ı ıt ng rd yordu. Bu ilk görüsmeden sonra, onu görmek için hiçbir f rsat kaç rmad . Kasten, en uzak sokaklara bileı ı ı ı ı ı ıgitti, geldi. Babas n n kulübesine giderken yolunu uzatt . Her geçisinde kalbi s cakl k ve neseyle dolu, ya pencereı ı ı ı ıkenar nda ya da bahçede göründü; at n dizginlerini çekerek yavaslatt .ı ı ıAyn hafta cuma günü, at n , biraz saman toplamak için meraya sürmüstü. Ya murdan sonraki slakl k yüzünden,ı ı ı ğ ı ıtoplamas biraz zor oldu. T naz n bas ndaki Niura dikkatini çekti. Ete ini toplam s, elindeki çubu u sallayarakı ı ı ı ğ ı ğyürüyordu. At n yan na sürdü:ı ı ı"Merhaba, güzelim!""Saka yapm yorsan merhaba," dedi gülümseyerek.ıVasili at ndan indi, dizginleri eline ald .ı ı"Ne ar yorsun, Niura?"ı"Dana kayboldu, Bu yak nda görmedin, de il mi?"ı ğ"Sürü biraz önce köye döndü, ama sizin danay görmedim."ıTorbaya koydu u tütünü ç kard , kendine bir sigara sarmaya baslad . Gazete ka d parças n n kenar n yalad ,ğ ı ı ı ğı ı ı ı ı ı ı k zaısordu:"Ne zamand r böyle sa l kl görünüslüsün, k z m? Seksek ve kumda dörttas oynad n günler çok geride kalm sı ğı ı ı ı ığı ısay lmaz. Simdi, su haline bak."ıNiuranm gülümsemeyle k s ld . Hemen cevaplad : "Her sey olabilir, hayatta, Vasilli Timofeviç. Seninde s rc kı ı ı ı ığı ıyakalamak için, pantalonsuz bozk rda kostu un günler çok geride kalm s say lmaz. Ve simdi, umar m, bas nı ğ ı ı ı ı ıkulübenizin kap s na vuruyörsündür."ı ı1 10"Niçin evlenmedin?" Vasili bu soruyu aniden sordu ve yerli tütünün duman n arzuyla içine çekti.ı ıNiura neseyle iç çekti, elini umursamaz bir jestle sallad :ı"Kimse gelmedi.""Ama benimle yanl s m olur?" Vasili gülümsemeye çal sarak sormustu. Fakat gülümsemesi yüzünde dondu veı ı ı bugörüntü hiç de hos de ildi. Aynadaki yans mas n an msad : Yanaklar çiçek hastal ndan dolay delik desikti,ğ ı ı ı ı ı ı ığı ısaçlar haydut gibi k v rc kt , aln na dökülüyordu.ı ı ı ı ı ı"Sadece, surat n çiçek bozu u yoksa kötü biri de ilsin," dedi k z.ı ğ ğ ı"Yüzümden içmeyebilirsin," Vasilli sald r yla sertçe ya- . n tlad .ıı ı ıNiura biraz gülümsedi, sopay sallayarak konustu:ı"Bu çok do ru! Peki o zaman beni istiyorsan, görücü gönder."ğArkas n döndü, köye do ru yöneldi. Vasili bir süre kuru ot y n n n üzerinde oturdu, kurumus yaprakları ı ğ ığı ı ı ıdüsüncelere dalm s bir halde avuçlar n n aras nda ezdi.ı ı ı ı"Bana gülüyor mu, orospu? Yoksa gülmüyor mu?" diye düsündü.fNehir ve ormandan bir serinlik geldi.Yere çöken sis biçilmis otlar sard , sismis dikenli otlar tutamad , kad n g hi l-"n ollar kuca na ald . Üç.kava nı ı ı ı ı ı ı ı ğı ı ğıötesinde günes gece olsun diye batt , gökyüzü vahsi bir gülle ba- • harland , s ra s ra bulutlar çiçek yapraklan gibiı ı ı ıdizildi.Valisi, k zkardesi ve anneyli birlikte yas yordu. Kulübeleri köyün d s mahallesindeydi, gösteristen uzak bir yap yd ;ı ı ı ı ı1 1 1çiftlikleri küçüktü. Bütün malvarl klar bir at ve bir inekti. Vaska'n n babas yoksulluk içinde yasam st .ı ı ı ı ı ıVe bir pazar günü, Vaska'n n annesi çiçek desenli sal n giymisti. O luna:ı ı ı ğ"O lum, sana kars de ilim ama; Niura çal skan bir k z, aptalda de il... Sadece, biz yoksuluz. Babas k z sanağ ı ğ ı ı ğ ı ı ıvermez... Osip'in ne kadar inatç oldu unu bilirsin."ı ğVasili botlar n çekti, bir sey söylemedi, ama yanaklar k pk rm z oldu: belki botlar s kt ndan, belki de baskaı ı ı ı ı ı ı ı ı ığınedenden.Annesi kuru, solgun dudaklar n sal n n ucuyla sildi, ekledi:ı ı ı ı"Gidece im... Osip'i görece im. Vaska, ama görücüleri kap dan kovarsa çok utan r m. Bütün köy bize güler..." Birğ ğ ı ııiki dakikal k suskunluktan sonra, f s ldad :ı ı ı ı"Peki tamam.""Evet, git anne," Vasili yorgun bir gülümsemeyle aya a kalkt .ğ ıElbisesinin koluyla yüzünü sildi. Bu hava onun için çok s cak ve bunalt c yd .ı ı ı ı"Mal n var, Osip Maksimoviç, bizde al c y z," dedi Va-sili'nin annesi. " Bu yüzden geldim... Ne düsünüyorsun?"ı ı ı ıSehirde oturan, Osip söyle bir döndü ünde sedirin tozlar döküldü, düsüncesini aç klad :ğ ı ı ı"Görüyorsun, ne oldu unu, Timofevna... Muhtemelen kars ç kmayaca m... Vasili çiftli imiz için uygun birğ ı ı ğı ğdelikanl ... Sadece k z m evlendirmiyorum... Evlenmesi için zaman henüz çok erken..." "Bu durumda verdi imı ı ı ı ğs k nt için özür dilerim," dedi kad n.ı ı ı ı1 12Vasili'nin annesi dudaklar n büzdü, oturdu u yerden kalkt , bas yla Osip'i selamlad .ı ı ğ ı ı ı"S k nt yok" diye yan tlad . "Niçin böyle acele ediyorsunuz Timofevna? Ö leden sonras n birlikte geçirebilirdik?"ı ı ı ı ı ğ ı ı

Page 33: elyusa

"Korkar m, mümkün de il. Acele eve dönmeliyim... Hos-çakal n Osip Maksimoviç."ı ğ ı"Tanr seninle olsun!.. yi günler!" dedi Vaska'n n annesi kap y kapat rken.ı İ ı ı ı ıNiura'n n annesi avludan içieri girdi. Tavada k zart lm s ayçiçekleri gibi, sordu:ı ı ı ı"Timofevna ne istedi?" dedi Nivra'n n annesi.ıOsip k zg nl kla küfretti:ı ı ı"Çiçekbozu u o lu için söz kesmeye gelmis. Nerede istersen bulabilirsin bu kokmus böcekleri! Kendi tahtas nğ ğ ı ıyerine koysun! îyi görücü ama!" Elini sallad havada sallayarak, "Sorun de il!" dedi.ı ğBütün ekinler biçildi. Harman yeri, dövülmemis çavdar kümeleriyle pejmürde ve pasl bir görünüme büründü.ıÇiftçilerin harman yapmas n bekliyorlard . Biçme makinelerinin taraklar yla u rasan adam, bo uk zorla ç kanı ı ı ı ğ ğ ı birsesle hayk rd :ı ı"Buraya gelin! Buraya..."Sonbahar, ya mur ve koyu sisiyle topra n içine isledi.ğ ğıBozk r, her sabah at n s rt ndaki yaralar n kabuk, ba lamas gibi sisle kapand . Günes, bir göründü bir kaybolduı ı ı ı ı ğ ı ıbulutlar n aras ndan. Sadece ormanlar yaz s ca na ra men hâlâ taze görünüyorlard , bahar gibi yesil veı ı ı ğı ğ ı yumusakyapraklar n doygunlukla h s rdatt lar.ı ı ı ı ıYa murlar birbiri ard na aral ks z ya d . Bu ya murlar se-ğ ı ı ı ğ ı ğ1 13vi nsiz sisi ortadan kald rd lar. Kendileri için iyi nedenlerle vahsi kazlar bat ya do ru uçtular; kuru ot y nları ı ı ı ğ ığı ıolduklar yerde kald , kahverengiye dönüstüler, hastal kl bir adama benzediler.ı ı ı ıSürülmemis topraklar erken sonbahar uykusuna dald lar. Biçilen, çay rlar, parlak yesile döndü. Ama parlakl kları ı ı ıaldat c yd , t pk insan n yüzüne hücum eden kan gibi, t pk insan yiyip bitiren verem gibi.ı ı ı ı ı ı ı ı ıSadece Vaska, Niura'y hergün gördü ü için kuvvetli bir devedikeni gibi gelisti, çiçeklendi. Ya rma n k y s nda yaı ğ ı ğı ı ı ıda köydeki e lencelerde bulustular. Duygulan, özünü yitirmeye baslad . Bir süre sonra çal smay da iyice b rakt .ğ ı ı ı ı ıVe sonra aniden, bulutlu bir sonbahar günü, ö leden sonra akordion, evsiz bir enik gibi a lay p, büzülürkenğ ğ ı bo azğ ıy rt ld . Müzikten ve gülmekten soluk solu a kald .ı ı ı ğ ıKöyün Genç Komünist grubu sekreteri Griska, Vaska'n n avlusuna kosarak geldi. Vasili'yi görünce ellerini salladı ı vegülümsemesi, giderek bütün yüzüne yay ld .ı ı"Ne s r t yorsun böyle: Hazine mi buldun yoksa ne?" diye sordu Vaska ona.ııı"Bosver onlar , seni aptal! Ne hazinesi?"ıGriska soluklamak için durdu, ard ndan Vasili'ye atese baslad :ı ı"Orduya ça r lma y l m z. Üç gün içinde toplanaca z!"ğ ı ıı ı ğıFakat Vaska için bu haber, kafas na çak lan bir kaz k gibi geldi. lk düsüncesi:ı ı ı İ"Ya Niura ne olacak?" oldu. Bas n ellerinin aras na ald , kal n bir sesle sordu:ı ı ı ı ı"Ne sevinci böyle?"Griska'n n kaslar saçlar na kadar kalkt :ı ı ı ı' 1 14" yide niçin olmas n? Askere gidiyoruz. Seni aptal dünyay görece iz. Gübreden baska buralar n neyi var? Fakatİ ı ı ğ ıaskerde, ders çal saca z..."ı ğıVaska topuklar n n üzerinde döndü, bas önünde gerisine bakmadan harman yerine gitti.ı ı ıO gece Vaska, Osip'in bahçe çitinin yan ndaki boslukta Niura'y bekledi. K z biraz geç geldi. So uktan korunmakı ı ı ğiçin babas n n paltosunu giymisti, buna ra men gece ayaz nda titriyordu.ı ı ğ ıVaska gözlerine bakt , ama bir sey göremedi. K zda onun gözlerine bakt , ama bir sey görmedi; yuvalar ndaı ı ı ıkaranl k bir bosluk vard .ı ı"Askere gidece im, Niura!"ğ"Duydum.""Peki ne diyorsun? Beni bekleyecek misin? Baska biriyle evlenmeyeceksin de il mi?"ğNiura sessizce gülümsedi; sesi ve gülüsü tan d k de ildi, yabanc yd .ı ı ğ ı ı"Söyledim ya sana, anneme ya da babama seninle gidece im diye bir sey diyemem. Ve ben... ama simdi de il...ğ ğ ikiy l beklemek kolay de il. Belki orada bir kasaba k z bulursun, ben burada bakire kalm sken! Bu günlerdeı ğ ı ı ıçevrende ahmaklar yok... Baska birine sor. Belki seni beklemeye istekli bir k z bulabilirsin..."ıVaska kekeleyerek, bas n sinirli sinirli sallayarak uzunca bir süre yalvard . kna edemedi. Tanr ad na yemin etti.ı ı ı İ ı ıAma Niura kuru dallar gibi ç t rdad . Tek bir sözcükle, tersçe ve kat l kla yan tlad :ıı ı ıı ı ı"Hay r. Hay r."ı ıEn sonunda, Vaska öfkeyle soluyarak:1 15"Tamam o zaman, seni orospu! Bana gelmezsin ama, baska birine çabucak gidersin. Ama, baska bir adamagitsende, elimden kaçamazs n."ı"Ellerini k rarlar, bana ulasamazs n!"ı ı"Nas lsa seni alaca m!"ı ğı

Page 34: elyusa

Hosçakal demeden çitten atlad , bahçeye do ru yürüdü, yere düsmüs sar yapraklar ayaklar n n alt nda ezildi.ı ğ ı ı ı ıErtesi sabah, kuzu derisi ceketinin cebine iri bir ekmek parças koydu, annesine söylemeden torbas na biraz unı ıdöktü, ard ndan ormanc y sormak bahanesiyle evden ayr ld .ı ı ı ı ıUykusuz bir geceden sonra, bas a rlast , sis gözleri suland , bütün vücudu ac yla ama mutlulukla a r d .ı ğı ı ı ı ğ ı ı Çamurlusulardan solunarak, sundurmaya gitti. Ormanc su bosalt yordu.ı ı"Beni istemissin, Vasili?""Evet, Semyon Mikailiç... Askere gitmeden önce seninle son bir kez daha ava ç kmak isitiyorum."ıBir kova dolusu a rl n alt nda iki bölüm olan ormanc Vaska'n n yan na geldi, sas gözleriyle sordu:ğı ığı ı ı ı ı ı"Geçen pazar bir sey buldun mu?""Bir tavsan yavrusu."Kulübeye girdiler. Ormanc kovay b rakt , eski av tüfe ini ald .ı ı ı ı ğ ıKaramsarl kla kösede duran Vaska sordu: "Bir tüfe e ihtiyac m var... Durgun dere de tilki izleri gördüm."ı ğ ı"Sana tüfek ödünç verebilirim, yaln z fisekleri yok." "Ben de biraz var."ı"O halde alabilirsin. Geri dönüsünde bana u ra ne oldu unu anlat. Hadi iyi sanslar!" Gülümseyen ormanc , Vaskağ ğ ıgiderken bunlar söylemisti.ı1 16Köyden üç mil uzakl ktaki ormanda ki dere, sonbahar setleriyle tasmis dik yamaçlar dolmustu. Ters dönmüs birıa ac n alt ndaki oyukta k rm z ya l balç k buldu. Tam dört gün orada kald .ğ ı ı ı ı ı ğı ı ıGündüz, orman deresinin dibinde l k bir tazelik, zindelik ve sarhosluk veren bir koku vard . Gece, ay n dansedenıı ı ıs klar alt nda dere dipsiz görünüyordu. Biryerlerden k r lan dal sesleri geliyordu. Geceyar s ndan sonra küçük birıı ı ı ıı ı ıkurt yavrusu kardesine uludu.Derede geçirdi i gün boyunca, uyusmus ayaklar yla gezindi. S k dikenli kahverengi çal l klar n içine girdi:ğ ı ı ıı ı Portakalrengi yapraklar toplad s rada derede yesil bir ak nt gördü. Kalbinin bir kösesinde tuhaf bir ac hissetti. Çokığı ı ı ı ı uzunzaman nehir kenar ndaki f nd klar n alt nda gizlenmisti. Su almaya gelen kad nlar izler gibiydi. kinci günı ı ı ı ı ı ı İ annesinigördü, kendisini ça rd n sand ; ama atarabas sokak boyunca h zla uzaklast . Kazak sürücü gözünü yolağı ığı ı ı ı ı ıdikerek k rbac yla atma vurarak arabay h zland rd .ı ı ı ı ı ılk gece kuru ot y n nda uzan rken, günün ilk s klar na kadar gözünü hiç k rpmad . Uzanm s yatarken yanl sİ ığı ı ı ıı ı ı ı ı ıyoldayken, do ru yola giremeyece ini düsündü. Kötü çocuklarla birlikte genis yolda, iyi ya da kötü yürümeliydi veğ ğsimdi herkesin kendisine kars oldu unun fark na vard . Niura, kendi arkadaslar - askere gidiyoruz diye akordionı ğ ı ı ına melereyle ne-selenmislerdi - askere gidebilirler, gerekti inde Sovyetlerin savunmas na kat labilirlerdi. Amağ ğ ı ıVaska'y kim savunacakt ?ı ıOrmanda, y k k bir a ac n alt nda, avlad kurda eziyet etmisti, köylülerden birinin att kursunla ölebilirdi.O, birı ı ğ ı ı ığı ığıçoban n o luydu. Yoksullar n kan dökerek kurdu u bir devletin çocu uydu.ı ğ ı ğ ğ1 17Do u, leylak rengi bir s kla güçlül-Jo ayd nland zaman acele ederek h zla köye do ru yürüdü.ğ ıı ı ığı ı ğ"Giderim, teslim olurum. Tutuklasmlar beni. Beni hapse ats nlar. Ama en az ndan halk m n aras nda olurum.ı ı ı ı ıOnlarla birlikte ayakta durabilirim." Ac ates, bas na do ru yay ld . Nehir gibi h zl akt , kostu. Ama bir an durdu.ı ı ğ ı ı ı ı ıKumluk bölümün çiftlik avlusu çitlerinin ötesinde, bacadan duman ç k yordu, buza da oradayda. Tüyleri dikenı ı ğıdiken oldu, kar ncalar gibi sürünerek.ı"Üç y l verecekler, bana... Hay r, gitmiyorum..." keskin bir dönüsle tekrar ormana gitti, karars zl k ve sask nl klaı ı ı ı ı ıavc lardan kaçan disi bir tilki gibi.ıAlt nc gün, evden ald un bitti. Gecenin çökmesini kuru dallara basmamaya dikkat ederek, nehre do ru gitti.ı ı ığı ğ Birsüre nehir kenar nda yürüdü. Kal n kumda tekerlek izleri vard . S suda yürüdükten sonra Osip'in harman yerineı ı ı ığvard . Elma a açlar n n yan ndaki kulübenin penceresinde s k vard .ı ğ ı ı ı ıı ıYaklast , pencereye; Niura'y görme özlemiyle büyük bir ac duydu. Onunla konusmak, sitemlerini yüzüneı ı ıhayk rmak istedi. Onun için kaçak olmustu, onun için ormanda telef oluyordu.ıÇitten atlad , bahçeyi geçti, verandaya geldi. Mandal kurcalad ; kap sürgülü de ildi. Açt , içeri girdi; yüzüneı ı ı ı ğ ı vurans cakl k bas n döndürdü.ı ı ı ıNiura'n n annesi, çörek yapmak için hamur yo uruyordu; kap sesini duyar duymaz döndü, tepsiyi kald r p yereı ğ ı ııkoydu. Osip, homurdanarak masada oturuyordu, Niura hafif bir ç l k atarak yatakodas na kaçt .ığı ı ı" yisiniz, herhalde!" Vaska bo uk bir sesle konustu.İ ğ"Bizi koru Tanr m!" dedi Osip yüksek sesle.ı1 18Vaska sapkas n ç karmadan yatakodas na gitti. Niura yüzüstü yat yordu, dizleri titriyordu.ı ı ı ı ı"Beni gördü üne memnun olmad n m , Niura?" "Niçin benimle konusmuyorsun?" Yüzükoyun yan na uzand ,ğ ı ı ı ıtüfe inin dipçi ini yere koyarak.ğ ğ"Neden memnun olay m?" F s lt yla kekeledi Niura. Ellerini birbirine vurdu, gözyaslar n silip yalvard :ı ı ı ı ı ı ı"Git, Tanr ask na! Milisler eyalet merkezine ulast . Yasad s votka üreticilerini arast r yorlar.... Seni bulacaklar...ı ı ı ı ı ıı

Page 35: elyusa

GitVaska! Bana biraz ac yorsan!"ı"Bana biraz merhametin var... de il mi?" Osiple kar s birbirlerine bak p, yatakodas na gözlerini dikmisken, Vaskağ ı ı ı ıkap y arkas ndan sertçe kapatt . Niura soluksuz m r ldan rken, Vaska homurdand :ı ı ı ı ıı ı ı"Semien'a kos... Milisler onun yan ndad r. Biran önce onlar buraya getir."ı ı ıNiura'n n annesi, sessizce d s kap y açt , karanl k bir gölge gibi d sar süzüldü.ı ı ı ı ı ı ı ıVaska tükürü ünü zorlukla yutarak, sordu: "Bana biraz yemek getir, Niura,... iki gündür bir sey yemedim."ğAma k z, mutfaktan kap ya vard nda, kap aç ld : Kap aral nda elinde lamba, annesi duruyordu. Esarb yanaı ı ığı ı ı ı ı ığı ıkaym s, saçlar aln na dökülmüstü. Sesi bir ba rt dan çok ç l a benziyordu.ı ı ı ğı ı ığığ"Milis yoldaslar, alçak herif burada. Yakalay n onu! Orada!"ıMilisler kad n n omzunun üzerinden içeri göz att lar, uzun ad mlarla yatak odas na yöneldiler.ı ı ı ı ı1 19Ama Vaska, h zla tüfe ini kapt , lambaya vurdu, pencereye z plad . Pencereyi aç p atlad . Çitin yan na düsmüstü.ı ğ ı ı ı ı ı ıBir an yüzü so ukla kavruldu. Kulübenin içinden kad n ç l klar , gürültüler geldi.ğ ı ığı ıÇeviklikle çitten atlad , tüfe ini ald , harmana do ru kostu. Arkas ndan kosanlar ve seslerini isitti.ı ğ ı ğ ı ı"Dur Vaska! Dur yoksa vururuz!"Milis Proshin'in sesini tan d . Kosarken silah n eline ald , savurdu, hedefsiz atesledi. Arkadan bir tabanca sesiı ı ı ı ıduydu. Harman yerine ulasmadan sol omzunda bir yanma hissetti. Sanki, birisi k zg n sopayla vuruyormus gibiı ı birduygu hissetti. Ac s ndan bütün sarjörü bosaltt . Yeni bir sarjör takt , elma a açlar n n aras nda görünen ilkı ı ı ı ğ ı ı ıkaralt ya teti i çekti. Proshin'in k zg n sesini yükselti ini isitti:ı ğ ı ı ğ"Köpek... karn m... yaraland m!"ı ıIrma a do ru bilnçsizce kostu, so uk suya atlad . kinci milis ard ndan yavasça yaklast . Döndü ünde, adam nğ ğ ğ ı İ ı ı ğ ırüzgarda uçusan paltosunun kenarlar n ve elindeki tabancay gördü. Kursunlar yan nda v zaldad .ı ı ı ı ı ıVaska yamac güçlükle t rmand . Bakmak için döndü ünde milis ates etti. Ard ndan gömle inin dü mesizı ı ı ğ ı ğ ğ yakas naıdudaklar n bast rd . Il k, tuzlu kan bir süre emdi, sonra toprak çi nedi. Davetsiz bir ç l n bo az ndaı ı ı ı ı ı ğ ığığı ğ ı yükseldi iniğhissetti, disleri kenetlendi.Aksam n çöken kar l l nda nehirde yürüdü, bir kenara uzand . Mosmor kesilen omzunda, önü aç k oldu u içinı ııığı ı ı ğgömle i uçustu. Ac gittikçe artt , sol elini hareket ettirdi inde, ac dan soluksuz kald .ğ ı ı ğ ı ıA z ndan tükürükler akarak uzun zaman uzand yerde kald . Bas sarhosmu.s gibi, bombostu. Öyle ac km st ki,ğ ı ığı ı ı ı ı ıba-120y l r gibi oldu. Düsmüs yapraklan kemindi, tükürdü. Tu kürü -gündeki yesil kabarc klara bakt .ıı ı ıKad nlar, köyden, rma a geldiler, kovalar n doldurup yükleri a rlasarak geri döndüler. Karanl k basmadanı ı ğ ı ı ğı ı önce,yan patikadan ç kan bir kad n, nehre do ru yürüdü. Ac yla inleyen Vaska, dirse inin üzerinde do ruldu, so ulı ı ğ ı ğ ğ ğsilah n öfkeyle kavrad .ı ı ıGelen kad n Niura'n n annesiydi. Kabar k esarb gözlerinin üzerine, sa a do ru kaym st . Aceleci görünüyordu.ı ı ı ı ğ ğ ı ıVaska, titreyen ellerle emniyeti açt . Gözlerini k sarak dikkatlice bakt . Evet, oydu. Aç k sar h rkay , köyde sadeceı ı ı ı ı ı ıNiura'n n annesi giyerdi. Vaska Avc dikkatiyle, kabar k esarpl bas n at s menziline girmesini bekledi.ı ı ı ı ı ı"Seni orospu. Beni ihbar etmenin cezas n verece im..." diyerek ates etti. Kad n kovas n düsürdü, geri döndü,ı ı ğ ı ı ıba rmadan kosmaya baslad .ğı ı"Kahretsin! kaç rd m!"ı ıSar h rka, bir kez daha, nisan alan nda dansetti. kinci at sta Niura'n n annesi oldu u yere y l p, kald .ı ı ı İ ı ı ğ ığıı ıVaska acele etmeden nehirden ç kt , tüfe ini tek eliyle kavray p kad n n, yan na gitti.ı ı ğ ı ı ı ıKad n n giysisinden tan d k bir koku yay ld . Ard ndan, aç lm s h rkan n alt nda y rt k gömle ini gördü. Y rt ktanı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ğ ı ıbeyaz gö sünün gül k rm z olan büyümüs bas görünüyordu, alt nda yara vard . Kan s z nt s , gömle i koyuğ ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ğ k rm zı ı ıvahsi bir laleye çevirmisti.Vaska r; s örten esarb ç kard . Gözleri, Niura'n n sabit, do rudan kendisine bakan gözleriyle kars last .ıı ı ı ı ı ğ ı ı Annesininh rkas n giyip, su almaya gelmisti.ı ı ı12 1Ç l ks z, donup kalm st . Ard ndan, toprakta hareketsiz yatan küçük bedenin yan na düstü. Uzunca bir süre ac lığı ı ı ı ı ı ııbir kurt gibi uludu.Ama o arada k l çl Kazaklar köyden ç k p geldiler. En öndeki adam n yan nda kosan iri ve tüylü köpek, Vaska'n nıı ı ı ı ı ı ıetraf nda dönüp, durdu... Havlad , danseder gibi kosturdu, Vaska'n n sakal n yalamaya çal st .ı ı ı ı ı ı ı1925122KADER7905 Y land n beri Rusya Komünist Partisi Üyesi olan E -genie Grigorevna Levitskaya'ya adanm st r.ı ı ıı ı ıYukar Don bölgesine savastan sonra ilkbahar ola anüstü bir h zla, ola anüstü bir enerjiyle geldi. Mart ay n nı ğ ı ğ ı ı

Page 36: elyusa

sonunda Azak denizinden l k rüzgarlar esmeye baslad . Don nehrinin sol yakas ndaki kumluk alanda iki gündeıı ı ıkardan eser kalmad . Küçük dereler eriyen kar sular yla kabarmaya baslad . Bu sular kendilerini saran buzları ı ı ık rarak delice akt lar. Yollardan geçis hemen hemen olanaks z hale geldi.ı ı ıYollar n kapal oldu u mevsimde Buknovski eyalet merkezine do ru yola ç km s bulundum. Fazla uzun bir yolı ı ğ ğ ı ıde ildi: K rk mil kadar...ğ ıYol arkadas mla günes do madan önce yola koyulduk. yi beslenmis bir çift at m z kosum kay slar n öylesineı ğ İ ı ı ı ı ızorlad lar ki, yay kirislen gibi gerginlesti. A r arabam z yol boyuncaı ğı ı ı123zorlukla sürilkleyebildiler. Zamanla tekerlekler sa a do ru c v k kar ve buzla kar s k topra a gömüldü. Arabayğ ğ ı ı ı ı ğ ıç karmak için bir saatte yak n u rast k. Taze sabah havas terli at ve tekerleklerle sürülen ya n kokusuylaı ı ğ ı ı ğıa rlast .ğı ıYolun bozuk bölümlerine gelince hayvanlar ola and s zorland lar, bu yüzden arabadan inip yürüdük.ğ ı ı ıYar erimis kar, botlar m z n alt nda ezildi. Yolda yürümek yeterince zordu ama yol k y s ndaki buz tabakas hâlâı ı ı ı ı ı ı ı ıkat l n koruyarak, günesin alt nda panld yordu. Burada yürümek çok daha zordu. Yelanka Deresi'ni geçmekıığı ı ı ı içinonsekiz mili alt saatte yürüdük.ıMekhou Köyü'nün yan ndan geçen küçük derenin kenarlar nda k z la açlar s ralanm st . Sadece üç insanı ı ı ı ğ ı ı ı alabilendüz tabanl bir botla kars ya geçmek zorundayd k. Atlar geride b rakt k. Bu zamanlarda kullan pta k s n bas ndaı ı ı ı ı ı ı ı ı ıkollektif çiftli e b rakt m z "Willes" bizi bekliyordu. Soförle benim elimde eski ama sa lam jantlar vard . Yolğ ı ığı ı ğ ıarkadas m esyalar m zla arkam zdan geliyordu. Botun dibindeki delikleri tamir etmek için zorlu bir çabayaı ı ı ı giristik.Bu inan lmaz çaban n sonunda eski botumuzun taban n tamir edebildik. Nehrin kars k y s na geçmek birı ı ı ı ı ı ı ısaatimizi ald . Soför köye gitti ve Willes'le geri geldi. Botu ve kürekleri arkaya yükledikten sonra Soför: "Rüzgarıaniden patlamazsa iki saat içinde geri dönebiliriz. Fakat daha erken ummuyorum!" dedi.Köyden biraz uzakt k, bahar n bu ilk günlerinde birini buK mak oldukça zordu. Hava, sudan ve k z la açlardanı ı ı ı ğgelen güzel bir kokuyla doluydu. Klopersk Bozk r 'ndan oldukça uzaktayd k. Hafif esen rüzgar kar n esaretindenıı ı ıkurtulan topra n kokusunu çevreye yaymaktayd .ğı ıNehrin kenar ndaki kuma sapland k, fazla gidemedik. Araçtan ç kt m; sigara içmek istedim. Ama sa cebimdekiı ı ı ı ğ si-124gara paketini zorlukla aray p buldum ki düs k r kl , sigaralar slanm st . Nehri geçerken üzerimize s çrayan suları ıı ığı ı ı ı ıpaketi s-latm st . Sigaralar düsünecek zaman m yoktu, nehri mümkün oldu unca h zl geçmek zorundayd k.ı ı ı ı ı ğ ı ı ı Aynızamanda, bot bat-mamal yd . Ama simdi, dikkatsizli im yüzünden öfke içindeydim. Paketi açt m, sigaraları ı ğ ı ıavucuma ald m, birer birer ay rd m.ı ı ıGündüzdü ve may s bir günü için yeterince s cakt . Sigaralar n çabucak kuruyaca n umdum. Günesin s ca ndanı ı ı ı ğı ı ı ğıüzerimdeki giysilerde kurumaya baslad . K stan sonraki gerçekten en l k gün buydu. Oturacak bir kaya parçası ı ıı ıbuldum. Eski askeri sapkam ç kard m, iyice slanm st , onuda kurumaya b rakt m.ı ı ı ı ı ı ı ıKöyün içinden ç k p yola do ru yürüyen bir adam gördü ümde, çok uzun zaman oturmam st m. Küçük, bes, altı ı ğ ğ ı ı ıyas nda bir çocu un elinden tutuyordu. Bize do ru geldiler. Uzun boylu yan m za yaklast . Bo uk kal n bir sesle:ı ğ ğ ı ı ı ğ ı"Günayd n, kardes," dedi.ı"Günayd n." diyerek uzatt iri elini s kt m.ı ığı ı ıÇocu a do ru e ildi ve:ğ ğ ğ"Amcaya, günayd n de, o lum. Baban gibi, o da soför olmal . Sadece, sen ve ben bir kamyona bindik, o küçük birı ğ ıaraba kullan yor."ıGökyüzü gibi parlak, hafiften gülümseyen gözleri ile, yan ma geldi, elini uzatt . Nazikçe s kt m ve sordum:ı ı ı ı"Ellerin niçin bu kadar so uk, yasl adam? Hava oldukça l k, günes var, ama sen buz kesmissin."ğ ı ııO lan çocukça bir güvenle, dizlerime ellerini koydu, san gözkapaklar n sask nl kla kald rarak:ğ ı ı ı ı ı"Niçin bana yasl adam diyorsun, amca? Ben sadece çocu um, buz tutmusta de ilim, kartopu oynad m içinı ğ ğ ığıellerim so uk."ğ125Arkas ndaki yan dolu tak m çantas n ç kararak yan ma çöktü.ı ı ı ı ı ı"Bu yolcu bana çok sorun ç kard ! Ben bitkin biriyim. Ad mlar m z uyduram yoruz. Atla kaplumba a gibi gözümı ı ı ı ı ı ı ğ herzaman üzerinde olmal . Arkan z döndü ünüzde su birikintilerine kosuyor ya da kopard buz parçalar n sekerı ı ı ğ ığı ı ı gibiemiyor. Böyle yolculuklara gitmek insan isi de il, diyorum." dedi adam. Bir iki dakika sessiz kald ktan sonrağ ı sordu:"Sen ne yap yorsun, kardes? San r m patronunu bekliyorsun."ı ııArac n soförü olmad m anlatman n oldukça zor olaca n hissederek, kars l k verdim:ı ığı ı ı ğı ı ıı"Bekliyorum.""O kars k y dan gelecek, de il mi?"ı ı ı ğ"Evet."

Page 37: elyusa

"Botun ne kadar zamanda buraya ulasaca n bilmiyorsun, san r m?"ğı ı ıı"Bir iki saatte!""Uzun süre. Eh, bu durumda, vaktimiz var. Hiç acelem yok. Geçip giderken, soför kardesimi gördüm. Birlikte sigaraiçeriz. Tek bas na ne sigara içmenin ne de ölmenin hiçbir zevki yok. Ama iyi de ilsin gibi. Sigaralar slak, de ilı ğ ı ğ mi?Tamam kardes, kuru tütün, e itilmis at gibidir. Düsünme, benim sigaradan içeriz."ğHaki renkli pantolonunun cebinden sigara tabakas n ç kard . Sigara sararken tabakan n kösesindeki yaz yı ı ı ı ı ı ıokumaya u -dast m: "Sevgili askerimize, Lebendyonsk ortaokul alt nc s n ftan bir k z ö renci."ğ ı ı ı ı ı ı ğSigaralar n içmeye baslad k, uzun zaman konusmadan oturduk. Çocukla nereye gitti ini sormak istedim, böyleı ı ı ğkötü bir mevsimde; ama daha önce o sordu:126"Söyle bana, bütün savas boyunca tekerlekler üzerinde miydin?""Hemen hemen.""Cephede mi?""Evet.""Ben de, belimize kadar sefillik içindeydik. Sefillik daha sonra g rtla m za oradan daha da yukar ya ç kt ..."ı ğı ı ı ı ıEsmer koca elleriyle dizlerini sard , öne do ru e ildi.ı ğ ğGözleri unutulmaz ölümlerin an lar yla çal nd . Çal smak, birine bakmak ne kadar zordu? Bu adam n gözleriı ı ı ı ı ıöyleydi.Kuru bir dal ellerinin aras na al p k rd . Önündeki kuma sessizce bakt , baz kar s k desenler çizdi. Ard ndanı ı ı ı ı ı ı ı ı ıkonusmaya baslad :ı"Baz zamanlar gece uyuyamazs n, bos gözlerini karanl a dikip, düsünürsün: "Yasam, beni neden böyle kötürümı ı ığb rakt n? Niçin böyle oldu? Bir türlü kars l k bulamazs n. Ne karanl kta ne de günesin ayd nl nda... Yasad nı ı ıı ı ı ı ığı ığısürece bunun kars l yoktur." Birden o lu akl na geldi; çocu a hafifçe vurarak, konustu: "Git ve suyla oyna,ıığı ğ ı ğo lum; yaln z dikkat et ayaklar n slatma!"ğ ı ı ııSessizce sigaram z içerken, babayla o lu gizlice izledim. Bana yabanc gelen, sask nl k veren bir durum vard ,ı ı ğ ı ı ı ıÇocuk basit ama iyi giyimliydi, uzun ceketi aç k renkli kunduz de-risindendi, küçük botlar n n içinde yün çorapları ı ı ıvard . Hepsinde bir kad n eli, bir annenin ustal vard . Ama baba farkl görünüyordu. K l ks z paltosunda yer yerı ı ığı ı ı ıı ıyan k izleri dikkatsizce ve aceleyle yamanm st . Yeni askeri botlar giymekteydi, ama ince yün çorab güve yeni iı ı ı ı ğ iledelik desikti neredeyse. "Ya dul bir adam, ya da kar s yla aras iyi de il," diye düsündüm.ı ı ı ğ127Suya giden çocu una bakt ktan sonra bo az n temizldi ve konusmaya baslad . Kendimi tamamen dinlemeyeğ ı ğ ı ı ıverdim."Yasam m n ilk bölümü oldukça s radand . Voroniz eyaletinin yerlisiyim. 1900 y l nda do dum. Birinci Dünyaı ı ı ı ıı ğ Savasıs ras nda, Kikviolze eyaletinde, K z l Ordu saflarmdayd m. 1922'deki k tl k zaman Kuban'a kulaklar içinı ı ı ı ı ı ı ı çal smayaıgittim ve sonra da buralara... Fakat annem, babam ve küçük k z m... ev de... hepsi açl ktan öldü. Tamamenı ı ı yaln z,ıtek bas ma ka-lakalm st m. Bütün dünyay arast rsan bile bir akrabam bulamazs n. Bir tane bile... Neredeı ı ı ı ı ı ıkalm st k. Evet, bir y l sonra Kuban'dan geri döndüm. Kulübemi satt m ve Voroniez kasabas na gittim. Birı ı ı ı ımarangozun yan nda çal smaya baslad m, daha sonra bir fabrikaya girdim ve çilingirli i ö rendim. Esimı ı ı ğ ğyetimhanede büyümüstü. Kimsesiz biriydi. Evlendi imizde, çok iyi bir k zd : sakin, neseli, merhametli ve zeki,ğ ı ı banapek benzemiyordu yani. Çocuklu undan beri her seyin bedelini ödemisti ve belkide bu karakterini etkilemisti.ğOnun taraf ndan bak ld nda her sey yolunda görünmüyordu; fakat sonradan ona kendisine bakt gibiı ı ığı ığıbakmamaya, do rudan yüzüne bakmaya baslad m. Ve ö rendim ki, ondan daha güzel veya arzulanabilir biri yok,ğ ı ğdünyada bile. Ve asla olmayacak...""Yorgun arg n isten eve dönerdim ve bazen seytan ya da azrail gibi olurdum. Fakat o a z n aç p tek sözcükı ğ ı ı ısöylemezdi bana. Kibar, sakin asla k r c olmazd , olanaklar ne kadar k t olsa da güzel yemekler pisirmek içinıı ı ı ı ıelinden geleni yapard . Ona bakt n zda, k zg nl k uçar giderdi; fakat kucaklamadan önce: "Affet beni sevgiliı ığı ı ı ı ı Irena,ben bir hayvan m. Görüyorsun iste hiçbir sey iyi gitmedi bugün." Böylece hemen bar s rd k. Kalbim huzurlaı ı ı ı dolard .ıFakat sen de bilirsin ki kardesim çal sman n ne demek oldu unu. Sabah n ilk s klar yla, fabrikaya giderdim veı ı ğ ı ıı ıçal smak çocuk oyunca gibi gelirdi. Bunun nedeni zeki bir esim ve ayn zamanda dostum olmas yd .ı ğı ı ı ı128Bazan, maas günü, yoldaslarla içki içmeye giderdim. Ara s ra öyle olurdu ki evimin yolunda ayaklar m birbirineı ıdolas rd , böyle zamanlarda görülmek korkusu içimi doldururdu. Caddeler çok dard benim için sokakları ı ı ısorarsan z, onlar tamamen kaybetmistim. Sözünü etti im günlerde seytani bir gücüm vard ve sa l kl birı ı ğ ı ğı ıdelikanl yd m. Bir galon likör içsem bile, eve daima iki aya m n, üzerinde dönerdim. Asl nda yere serildi imı ı ğı ı ı ğzamanlarda olmad de il. Ama hepsinde ayn de il mi? Ne ba rma, ça rma nede rezalet oldu. Irenam sadeceı ğ ı ğ ğı ğı

Page 38: elyusa

gülümserdi ve bunu ihtiyatla yapard . Zaten sarhos durumumda, sadece savunmadayd . Beni soyar ve f s ldard :ı ı ı ı ı"Duvar taraf na yat, Andrey sevgilim, yoksa uykunda yataktan yere düsebilirsin." Eh, bir çuval yulaf gibiıyuvarlanabilirdim ve her sey gözlerimin önünde dönüp durabilirdi. Yaln z, uykudayken bas m nazikçe oksad mı ı ı ığıhisseder ve benim için üzüldü ünü aç kça belirten nazik f s lt lar n duyard m.ğ ı ı ı ı ı ı ı"Sabah, ise gitmeden iki saat önce kendime gelmem için uyand r rd beni. Bas m a r d zaman hiçbir seyıı ı ı ğ ı ığıyemedi imi bilirdi. Bu yüzden tuzlanm s bir salatal k ya da benzer bir sey getirir, yan na da küçük bir bardakğ ı ı ı votkakoyard . "Senin için haz rlad m. Andrey, sadece bu kadar, sevgilim. " Eh, baska hangi adam böyle bir davran slaı ı ı ıkars las r? çip bitirdikten sonra, konusmadan, sadece gözlerimle tesekkür ederdim. Herhangi bir sevgili gibi onuı ı İöptükten sonra ise giderdim. Tanr o kadar merhametli ki, sarhoslu umda beni k nayan bir tek söz a z ndanı ğ ı ğ ıç kmad , oysa bana ba rabilirdi, asa layabil irdi."ı ı ğı ğı"Aral ks z iki gün içmistik. Di er ailelerde neler oldu unu tahmin edebilirim çünkü kad nlar kafas z; benimı ı ğ ğ ı ı ı kad n mı ıgibisini asla görmedim.""Uzun zaman geçmeden çocuk sahibi olmaya karar verdik. lki küçük bir o land . Sonra, y llar geçti ve iki k zİ ğ ı ı ıçocu umuzğ129oldu. Böylece içki arkadaslar mla yollar m z ayr ld . Bütün kazanc m eve harcamaya baslam st m. Oldukça büyükı ı ı ı ı ı ı ı ıbir ailemiz oluyordu, bu yüzden içkiye ay racak param yoktu. zin günümde ve paydostan sonra sadece bir büyükı İbardak bira içerdim."1929'da makinistli e merak sald m. Motor isini ö rendim. Kamyon sürmenin üstesinden geldim. Gittikçe dahağ ı ğilginç hale gelince, fabrikaya geri dönmek istemedim. Tekerlekler üzerinde daha neseli bir hayat buldum.Böylelikle hayat m n on y l da geçti, nereye gitti ime dikkat etmeden. On y l geçtikten sonra ne mi oldu? Bunuı ı ıı ğ ıgeçip giden hayat n n fark nda olan bir ihtiyara sormak gerekir. O size bir seye dikkat etmedi ini söyleyecektir.ı ı ı ğGeçmis uzak ve sisli bir bozk r gibidir. Bu sabah, bozk rda yürüyordum, oldukça berrak bir gündü; fakat on on ikiı ımil gittim ya da gitmedim ki ortal k kal n bir sisle kapland . Ve siz burada, çal l klardan, meradan ormanı ı ı ıı ıanlatamazs n z."ı ı"Bu on y l boyunca gece gündüz çal st m, iyi para kazand m ve di erlerinden daha kötü yasamad m. Çocuklar mı ı ı ı ğ ı ıçok neseliydi: Üçüde okulda Mükemmel dir. En büyü ü, Ana-tol, matematikte o kadar iyiydi ki, Moskovağgazetelerinde hakk nda yaz yaz ld . Bilim için büyük bir nimet dendi ama bilemiyorum, kardes... Beni çokı ı ı ıgururland rd , çok. Tamda savastan önce iki odas , kileri ve holü olan küçük evimizi yapt k. Irena iki keçi sat nı ı ı ı ı ald .ıBundan baska ne isteyebilirdik ki? Çocuklar sütlü lapa yiyorlard , bas m z n üzerinde bir dam vard . Giyece imizı ı ı ı ı ğvard , her sey öylesine güzeldi ki. Sadece evimizde bir yanl s yapt m Uçak atölyesine çok yak n olan bir arsayı ı ı ı ıterkettim. E er kulübem baska bir yerde olsayd , belki yasam baska bir yönde gelisirdi..."ğ ı"Ve sonunda savas geldi... Savas! kinci günü askeri komiserlikten bir ça r ald m. Üçüncü günde, birli imiİ ğ ı ı ğ gitmem130söyleniyordu.bütün dört de erli varl m bana bakt lar.irena anatolk zlar m nastiya ve olga.çocuklar mğ ığı ı ı ı ı gerçektendeçok usludur.eh k zlar bir iki göz yas dökmediler de il.anatol on yedisindeydi.üsümüs gibi sadece omuzlar nı ı ğ ı ı silkti.Ama irenma on yedi y ll k arkadasl m z boyunca onu hiç böyle görmemistim.ı ı ığı ıgitmeden önceki gece gömle imin omuz ve gözyaslar yüzünden hiç kurumad .ğ ı ıayn sabahta devam etti.istasyona vard m zda ona basitçe bakamad m öyle narindiki.dudaklar gözyaslar ylaı ığı ı ı ı ıslanm s.titriyordu saçlar eserb n n alt nda diken dikenı ı ı ı ı ıolmustu gözleri donuk ve duygusuzdu.do ru seyler düsünmeyen bir insan gibi.komutanlar biziğtrene bindirdi ama irena gö süme kapand elleriyle boynuma s k ca sar ld ve vücudunu bana iyice yap st rdğ ı ı ı ı ı ı ı ıve yar s kesilmis bir a aç gibi yada bir yaprak gibi bütün vücudu titriyordu.çocuklarda ona sar ld lar.ı ı ğ ı ıayr lmak istemiyordu.di er kad nlar kocalar ve çocuklar yla konusuyorlard .fakat benimki bana s ms k yap sm sı ğ ı ı ı ı ı ı ı ı ıküçük bir dal nıyapra gibi titremekteydi ve bir tek söz etmiyodu.irenam dedimkendine dikkat et sevgilim irena sadeceğı hosçakaldiyebilid.irenan n her sözü k r k dalları ııgibi ç k yordu.Sevgilim andreci im asla göremeyece iz sen ve ben hiçbir zaman bu dünyada.ı ı ğ ğkalbim onunla birlikte a lamaktayd .durumumuzun di erlerinden çok farkl olaca n anlam st .ğ ı ğ ı ğı ı ı ıkaynanam n evine kek yeme e gitmiyordum.mahzun last m ellerimi açt m ve omuzuna yavasçaı ğ ı ı dokundum.benimiçimnazik gibiydi ama gücümün fark nda de ildim.sendeledi birkaç ad m geriledi.ard ndan ellerini kald rarak küçükı ğ ı ı ıad mlarla bana do ru geldi.ı ğona ba rd m hosçakal dermenin yolu bumu?ğı ıeh sonra tekrar gö süme bast rd m.öylesine s cakt ki.ğ ı ı ı ıcümlenin ortas nda k sa bir süre duraksad ve sesı ı ı

Page 39: elyusa

13 1sizlikte bo az nda bir kaynama ve h r lt duydum. Duygusunu bana nakletmisti. Yüzüne bakt mda, küçükte olsağ ı ıı ı ığıgözyas göremedim, sadece ölü gözlerle kars last m. Bas m karamsarl kla öne e mis oturuyordu; elleri, havadaı ı ı ı ı ğas l yd . Belli belirsiz sars l yordu; çenesi titriyordu... Dudaklar da.ıı ı ıı ı"Devam etme arkadas, tekrar an msama," dedim yavasça. Fakat büyük olas l kla söylediklerimi duymad ,ı ıı ıuygular n bast rmak için büyük bir çaba harcayarak garip bir ses tonuyla konusmaya baslad .ı ı ı ı"Yolunda ölece im, biliyorum son saatim, ölsem bile kendimi o iteklemeden dolay asla ba slamayaca m."ğ ı ğı ğıUzun bir süre tekrar sessizli ine gömüldü. Sigara sarmaya u rast ama ka t y rt ld ve tütün dizlerine döküldü.ğ ğ ı ğı ı ı ıSonunda çift ka t sard , h rsla yakt ve bo az n temizleyerek devam etti: "Gözyaslar içinde Irena'dan ayr ld m,ğı ı ı ı ğ ı ı ı ı ıyüzü ellerimin aras nda, onu öptüm. Dudaklar buz gibiydi. Çocuklara da hos-çakal n dedikten sonra vagonaı ı ı do ruğkostum. Tren hareket halindeydi zor binebildim. çimi hüzün doldurdu, ailemden uzak kalm st m. Camdanİ ı ısarkarak geriye bakt m ve yanyana duran güzel çocuklar m gördüm, el sallad lar, gülümsemeye çal st lar, fakatı ı ı ı ı ıyapamad lar. Irena ellerini gö süne bast rm st . Tebesir gibi beyaz dudaklar yla bir seyler m r ldanmaktayd ,ı ğ ı ı ı ı ıı ıgözünü k rpmadan bana bak yordu. Yürüdü yürüdü... Sanki çok güçlü bir rüzgara kars yürüyordu. Bu yüzdendir kiı ı ıbelle imde hep bu haliyle kald : gö süne bast rd elleri, bembeyaz dudaklar , gözyaslar yla dolmus ve büyümüsğ ı ğ ı ığı ı ıgözleri... Rüyalar mda s k s k onu bu haliyle görürüm... Neden iteklemistim onu? Bugün bile akl ma geldi indeı ı ı ı ğyüre im kör bir b çakla ke-siliyormus gibi olur."ğ ı"Birli imiz Ukrayna'daki Biely Tserkov bölgesine gönderildi. Sürece im bir kamyon verildi. Kamyonu cepheyeğ ğsürdüm. Savas üzerine konusmama gerek yok; sen kendin gördün,132nas l bir sey oldu unu biliyorsun. Ailemden s k s k mektup geldi, ama kendim sadece posta kart gönderebildim,ı ğ ı ı ıoda çok nadiren. Her seyin iyi oldu unu yazd m, savas yorduk. Ama s k nt da de ildik ve simdide geri çekiliyoruz,ğ ı ı ı ı ı ğhepsini yazd m. Kötü seyler düsünmelerini istemedim. Baska ne yazabilirdim ki? Çok yorucu günlerdi, eve s kı ıyazacak vakit yoktu. Çatlak sesle sark söylememeye kendimi zorlad m.ı ı"Birtak m böyle seyleri yenmek çok zordu. Onlar her an ölebilirlerdi. Böyle bir durumda ne yapabilirdik ki?...ıSanss z kad nlar ve çocuklar... Ne kadar yazsak da cephede neler oldu unu nas l bilebilirlerdi? Bütün dünyaı ı ğ ıonlar n omuzlar na yüklenmisti, Kad nlar m z n ve çocuklar m z n onurlan onca yüke kars n e ilmeden,ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ğbükülmeden durmak zorundayd . Cephenin zorluklar s k nt lar m anlatan mektubu alan kad n ne yapaca nı ı ı ı ı ı ı ğı ıbilemez durumundayken, mektup elinden kay ve-riyordu, o kadar çok çal smas na ra men kendisini çal sm sı ı ı ğ ı ıhissetmiyordu. Hay r! Tüm bunlar bir adam için yap lm yordu. Bir asker içindi. Her seye katlanmak, her seyeı ı ı boyune mek, e er gerekliyse. Fakat kad n ruhu erke inkinden daha geliskindir, bu nedenle ete e öyle süslerğ ğ ı ğ ğkoyabilirler, arkas ndan bak ld nda kad n gibi görünebilirsiniz. Ama cephede bunlara gereksinmeniz yoktu;ı ı ığı ısensizde buras vard r zaten."ı ı"Bununla beraber, bir yol boyunca çok siddetli çarp smalara kat lmad m. Bu zaman zarf nda iki kez yaraland m,ı ı ı ı ıama hafif yaralard . Her defas nda, birincisinde kolumdan, ikincisinde baca mdan; ilkinde uçaktan at lanı ı ğı ıkursunlarla, ikincisinde sarapnel parças yla. Almanlar kamyonumun tepesini ve yanlar m delik desik ettiler, amaı ısansl günümdeydim kardes. Zaman zaman sansl olur insan; sans benim pesimi hiç b rakmad ."ı ı ı ı"1942 may s nda aptal bir sekilde esir düstüm. Çok h zl hareket ediyorlard ve 122 milimetrelik topı ı ı ı ıbataryalar m zdan birisi cephanesiz kald . Kamyonumun da çal smayaca tuttu,ı ı ı ı ğı133 -çok u rast m, omuzumla itekledim, lakin çal smad meret. Hareket edebildi imizde savas bizim için kötü birğ ı ı ı ğkonuma gel- . misti. Solumuzda bir tank üzerimize gelmekteydi, sa m zda ve ; önümüzde makinal ^tüfek atesiğı ı ıvard . Motor birli imizin kor ".; mutan : "Do ru gitmiyor muyuz Sokolov?" dedi. -ı ğ ı ğGerçekte bana sormas na hiç gerek yoktu. Yoldaslar m : orada ölürken, ne yapaca -tm sas' rrms bir sekildeı ı ğ ı ıkendi ba- -s ma ne yapabilirdim ki? • "Sorun-.nedir?" dedi. "Dosdo ru i-, diyorum, her sey • • o r tada." "Peki" dediı ğ ğ"£eri bilirsin, Bas gaza!" ;_* "* • .. : • . • • . • ' _ ' - • ."BastHn gaza,./O-günkü ;grbr üaha önce r iç böyle araç kullanmam sttrn. -Patates jtasîrt ad fls bili^çfdu ft,ı ı ı ığı ı ı.böyie bir . yolda cokta-dikkatli olmam gerekti ini de.» Bizimkilerin ç plak , elle savast n an msay nca, dikkatliğ ı ığı ı ı ıolmak düsüncesini durdurdum. Bütün yolun tamam n n Alman topraklar yla kapl oll- . dü ü da baska birı ı ı ı ğsorundu. Dört mil kadar kamyonu sürdüm, ' yolun kapal oldu u yerlerde, derelerin, tarlalar n içine girdim. Tekı ğ ıamac m vadinin içindeki topçu bataryam za ulasmakt . Fakat... Meryem Ana! Yolun sa nda ve solunda tarlayaı ı ı ğıda lm s piyadelerimizi gördüm. Ölüler patlamayla ̂ paramparça öl-; * muslard' . Simdi ne yapabilirdim ki? Geriğı ı ıdönebilir miydim? " Çok zor olacakt . Topçu bataryam za ulasmaya bir milden daha az mesafe kalm st . Anidenı ı ı ı anayoldan ayr ld m. Ama adamlar m za ulasamad m kardes. Uzun menzilli bi ; top, - öyle olmal - kamyonumu vurdu.ı ı ı ı ı ı ıPatlama ya da baska bir sey isitmedim. Sadece kafam n içinde bir patlama oldu sanki. Gerisini 'ı an msam yorum.ı ıHiçbir sey anlamadan, uzun zaman uzan p ', kald m orada, hiçbir düsüncem yoktu. Kendime geldi imde, hareketı ı ğedemiyorum; bas m öylesine dönüyordu ki; karanl k bast nda, sol omzumda bir sars lma hissettim. Bütünı ı ığı ıvücuduma yay lan bu ac beni düsman n eline düsürdü. Aya a kalmak için uzun zaman harcad m bu ac yla. Hâlâı ı ı ğ ı ıanlam s de ilim, bana ne olmustu? Belle im tamamen gitmisti. Ama tekrarı ğ ğ

Page 40: elyusa

134uzanmaktan korkuyordum, uzan p kald m yerde ölebilirdim. Ayakta durdum ama f rt nada kalm s sö üt gibi birı ığı ı ı ı ğ oyana bir bu yana sallan p durdum."ı"Gerçekten kendime geldi imde, duygular m ve kendimi dinledim, yüre im, bir çift kerpetenle s k st r l yormusğ ı ı ğ ı ı ıııgibiydi; her sey da ld , kendimi her yöne tas yabiliyordum. Kamyonum çok uzak olmayan bir yerde parçalarağı ı ıayr lm s bir sekilde duruyordu. Savas... savas hemen arkamdayd . Nas l olacakt ?"ı ı ı ı ı" tiraf düsünmedim, ayaklar m vücudumun alt ndayd ama baltayla budanm s gibiydim. Fark na vard mdaİ ı ı ı ı ı ı ığıçoktan kusat lm st m ya da daha iyisini söylersek Fasistlerin esiri olmustum. Böyle seyler her savasta olur..."ı ı ı"Ah kardes, hos bir sey de il ne olabilece ini bilememek. E er insan n bu konuda kisisel deneyimi yoksa, neğ ğ ğ ıoldu unu anlamas oldukça zor olur."ğ ı"Eh, orada yat p dururken, tank gümbürtüleri duydum. Orta boy dört Alman tank son h zla beni geride b rakt .ı ı ı ı ıNas l uzun ömürlü olabilirdim ki? Motorize birliklerin geçisini seyrettim; sanki resmi yürüyüstü, daha fazlas de il.ı ı ğOnlar seyrettim gözümün ucuyla ve topra a daha s k yap st m, gözlerimi kapad m. Onlara bakarken kendimiı ğ ı ı ı ı ıberbat hissettim, yüre im botlar m n alt nda kald ."ğ ı ı ı ı"Geçmisteki herseyi düsündü üm s rada bas m kald rd m ve biraz uza mda otomatik uzun ad mlarla yürüyenğ ı ı ı ı ı ğı ı altısilahl adam, gördüm. Yoldan döndüklerinde onlar gördüm ve bana do ru geldiler. Çok sessiz geldiler. "Simdi,"ı ı ğdiye düsündüm," burada ölüm bana do ru geliyor..." Aya a kalkt m, yatarken ölmek istemiyordum. Biriğ ğ ı duraksadıve omuz hareketiyle otomati ini omzundan eline ald . Bilirsin, insan neseli yarat kt r. Telasa gerek yok, gerçektenğ ı ı ıhiç korku hissetmedim135o an. Sadece gözümü dikip, bakt m, düsündüm: "Beni kolayca vurabilir, ama amac ne? Kafamdan m , yoksaı ı ıgö sümden mi? Asl nda vücudumun neresinde olursa olsun delikler aç ld ktan sonra farketmezdi."ğ ı ı ıGenç biriydi kötü görünümlü de ildi, esmer; ama dudaklar ve gözleri birbirine çok yak nda.ğ ı ı" kinci kez düsünmeden beni öldürecek," dedim içimden. Hakl yd m! Otomati ini kald rd , gözümü dikipİ ı ı ğ ı ı gözlerinebakt m, bir sey söylemeden. Ama di er Alman, muhtemelen ilkinden yasl , bir seyler söyledi, ba rd , öbürünüı ğ ı ğı ıkenara itti ve benim yan ma geldi, kendi dilinde h zl h zl bir seyler söyledi. Sa kolumu k v r p bakt . Kaslar maı ı ı ı ı ğ ı ıı ı ıdokundu. "O- o- o!" diyerek yolu isaret etti, tamda bat yönünü. Seni gidi, sen çal skan bir hayvans n! Git veı ı ı "Reich"m za boyun e ! Gerçek bir kocaadam oldu unu ispatla, orospu çocu u!"ı ı ğ ğ ğ"Ama esmerin gözleri botlar ma tak l kald . Bir çift güzel botum vard . "Botlar n ç kar," dedi. Yere oturdumı ıı ı ı ı ı ı Botlarıç kard m ve ona verdim. Elimden kapt . Dizliklerimi de çözdüm, onlar da verdim, gözümü dikerek. Ama bir seylerı ı ı ıhayk rd , aç kça küfretti, yeniden otomati ini kald rd . Di erleri güldüler. Esmerin d s ndakiler sessizce gitti. O,ı ı ı ğ ı ı ğ ı ıbana tekrar bakt ve yola ulasana kadar iki ya da üç kez yine bakt . Gözleri genç bir kurdun ki gibi parl yordu.ı ı ıÖfkeyle bakt ; ama niçin? Onun botlar n size versem belki olabilir, ama botlar onun de ildi ki.ı ı ı ğ"Eh, kardes, orada baska birsey yoktu; yola do ru yürüdüm. Voroniezhli kamyon soförü olarak bat ya do ruğ ı ğ gittim,do ru hapishaneye. Yürüyüsüm oldukça kötüydü, bir milden daha az bir mesafeyi bir saatte gidebildim. Do ruğ ğgitmek istersiniz, ama bir o yana bir bu yana dönersiniz, bir sarhos gibi yolun her yan n dolas rs n z. Bizimı ı ı ı ıbölükten bir k sm n gördü ümde çok fazla gitmemistim, hepsi esir düsmüstü. Otomatik silahl bir düzine Almanı ı ı ğ ıaskeri çevrelerini sarm st .ı ı136Alman askerlerinin komutan yan ma geldi, bir sey söylemeden otomati inin dipçi iyle bas ma vurdu. E erı ı ğ ğ ı ğdüsseydim beni topra a dikecekti; ama bizimkiler beni yakalad lar; aralar na ald lar, bir saat ya da daha fazla birğ ı ı ısüre beni tas d lar. Geldi imizde, birisi kula ma f s ldad : "Tanr ask na sak n düsme. Son kuvvetini kullan, yoksaı ı ğ ğı ı ı ı ı ı ıseni öldürürler." Son ne-fesimdeydin, ama onu korumay basard m."ı ı"Günes yükseldi inde Almanlar konvoya takviye etmislerdi. Yirmiden fazla otamatik silahl adam birğ ıkamyondayd lar ve oldukça h zl gidiyorlard . Bizimkilerden ço u kuvvetini koruyamad . Almanlar da onlar vurdu.ı ı ı ı ğ ı ıki kisi kaçmaya çal st , fakat Almanlar çabuk farketti ki dolulnayl bir gecede, hers ey, gün s ndaym s gibiİ ı ı ı ı ığı ı aç kçaıgörülüyordu... elbette onlar da vurdular. Geceyans , ço u yanm s bir köye ulast k. Kulesi y k lm s kiliseyeı ı ğ ı ı ı ı ı yöneldik,geceyi geçirmek için Tas zeminin üzerinde perisan olduk, hiçbirimizin paltosu yoktu, sadece kazak vepantalonlar m z vard . Bizi koruyacak baska bir seyimiz yoktu. Baz lar m z n kaza bile yoktu, sadece pamukluı ı ı ı ı ı ı ğıatletleri vard . Bunlar n ço unlu u genç tecrübesiz memurlard ; sivillerden farklar olmas n diye kazaklar nı ı ğ ğ ı ı ı ı ıç karm slard . Silahl ekiplerde kazaks z adamlar vard . Hepimizin beline vurdukça vurdular."ı ı ı ı ı ı"Gece öylesine ya mur ya d ki çok kötü sland k. çinde kald m z binan n çat s k smen uçmustu, kalan k smğ ğ ı ı ı İ ığı ı ı ı ı ı ı ı dakursunlardan elek gibi olmustu. Tek bir kuru noktam z kalmad . Bütün gece boyunca birbirimize sokulmakı ızorunda kald k, koyunlar gibi. Geceyans bir el beni dürtükledi. "Yoldas yaral de ilsin de il mi?" dendi iniı ı ı ğ ğ ğ

Page 41: elyusa

duydum."Niçin, soruyorsun kardes?" diye yan tlad m. "Ben ordu doktoruyum, belki sana yard m m dokunabilir," diyeı ı ı ı kars l kııverdi. Sol omzumu açarak gösterdim, çok kötü görünüyordu. Bakt ve usulca "pansuman ve sarg yapal m," dedi.ı ı ıÜzerimi ç kard m, ince parmaklar ylaı ı ı137omuzumun üzerindeki yaray pansumana baslad ama can m o kadar çok yand ki, dislerimi iyice s kt m: " yi birı ı ı ı ı ı İdoktor olmad n görüyorum sen bir veterinersin. Böyle bir yaran n üzerine böyle bast r l r m ? Hayvan herif.ığı ı ı ııı ı "Amael yard m yla gitti ve k zg nl kla yan tlad : " sin sessiz olmakt r! Benimle, güzel güzel sohbet etti ini düsün! Bekle,ı ı ı ı ı ı ı İ ı ğcan n biraz daha yanacak." Kolumu öyle tuttu ki gözlerimden simsekler çakt .ı ı"Sormadan edemedim: "Ne yapt n san yorsun, seni sefil fasist? Elimi parçalara ay rd n ve öyle çektin ki!"ığı ı ı ı ıSessizce gü-lümsedi ini duydum ve sunu söyledi: "Ayn topraklardan olmad m z n fark nday m, ama bar sseverğ ı ığı ı ı ı ı ıbir insan oldu un belli. Peki kendini nas l hissediyorsun? Daha iyi mi? Biraz ac duydu umu itiraf ettim. Kolunğ ı ı ğk r lm st , tedavi edilmeliydi, simdi iyilesecek içtenlikle tesekkür ettim, karanl kta kayboldu, f s lt s n duydum:ıı ı ı ı ı ı ı ı ı"Yaras olan var m burada?" Bence gerçek bir doktordu. Tutsak ve karanl k olsa bile o büyük isine devam etti."ı ı ı"Bizim için uykusuz geçen bir geceydi. D sar ç kmam za izin vermediler; Almanlar bizi ikiser ikiser ay rd lar.ı ı ı ı ı ı Dindarbir arkadas m z d sar ç kmak istedi. Çok u rast ama basaramad , gözyaslar na bo uldu, "Kutsal bir yeriı ı ı ı ı ğ ı ı ı ğkirletemem," dedi. " nanan biriyim,ben bir H ristiyan m. Ne yapabilirim, kardesler?" Eh, askerlerimizin nas lİ ı ı ıoldu unu bilirsin. Baz lar güldü, di erleri ona küfretti, baz lar da sakayla kar s k ö üt verdi. Her zamanğ ı ı ğ ı ı ı ı ğgülümsüyordu ama isi kötü bitti: kap ya vurmaya baslad ve ç k p ç kamayaca n sordu! Eh sadece soruı ı ı ı ı ğı ı sormustu!Fasistin biri kap y boydan boya tarad . Sofu adam öldürdü, onunla üç kisi daha öldü. Çok kötü yaralanan birideı ı ı ıgece ölünce dört kisi ölmüs oldu. ""Bir anda olan bu ölümler kars s nda sas rd k kald k, sessizce yere çömeldik. Pek neseli olmayan bu baslang çlaı ı ı ı ı ıbeynimiz durdu say l r."ıı138"Bununla birlikte, bir süre sonra alçak sesle, f s lt halinde, buradan kurtulusun çarelerini konusmaya baslad k veı ı ı ınas l yakalanm st k? Neredeydik?"ı ı ı"O karanl k içinde baz yoldaslar ayr müfrezeden, ba-z lar da tan d k ç kt ve böylece daha samimi konusmaları ı ı ı ı ı ı ı ıbaslad . Birisi "Yar n ölürsek, gitmeden önce, onlar komünistlere ve yahudilere ba r rlarsa, susturmayaı ı ğıı u rasma.ğElinden bir sey gelmez. San yor musun ki sarg n n olmas senin için ayr cal k sa lar? Y kanma! Ac çektirmekı ı ı ı ı ı ğ ı ıniyetinde de ilim."ğ"Biliyorum, sen bir komünistsin ve beni partiye katmaya u ras yorsun, belki buna simdi bir yan t verebilirsin. "ğ ı ı Ses,so--lumda oturan birisinden ç k yordu. Onun öbür yan ndan genç bir ses yan tlad : "Hep süphelendi im gibi senı ı ı ı ı ğçürük birisin Kriznov. Cahil oldu unu iddia ederek özellikle partiye kat lmay reddettin. Ama bir haineğ ı ı olabilece iniğasla düsünmedim. Yedi y l n okulda geçirdin, de il mi?"ıı ı ğ"Di er adam yavasça kars l k verdi: "Tamam, do ru, fakat bunda ne var ki?" Bir süre hiç ses gelmedi, ard ndağ ıı ğ ıbölük komutan n n sesi duyuldu:"ı ı"Bana ihanet etme, yoldas Kriznov""Ama di er adam Saftly güldü. "Yoldaslar" dedi cephenin di er yan nda kalakalm st m. Sizin gibi yoldaslar mğ ğ ı ı ı ı yoktu.Bana destek olacaklara neler olabilece ini isaret ettim. Postum benim için di erlerinden daha de erlidir."ğ ğ ğ"Kimse bir sey diyemedi ama bu domuzca düsünceden kan m dondu. "Hay r" dedim içinden "komutan na ihanetı ı ıetmene izin vermeyece im, seni orospu çocu u. Bu kiliseye asla canl terkedemeyeceksin; bir les gibiğ ğ ıayaklar ndan sürüklenerek ç kabilirsin ancak "en sonundan ortal k ayd nland nda, elleri bas n n arkas ndaı ı ı ı ığı ı ı ıuzanm s k zg n delikanl y , onun yan nda da daha esmer, koca burunlu adeleliı ı ı ı ı ı139kollar yla dizlerini sarm s oturan çok solgun görünüslü baska birini gördüm. "Eh" dedim içimden" bu çocukı ı sismanöküzle basa ç kamayacak. Bu namussuzlu u ben bitirece im."ı ğ ğ"Elimde çocu a dokundum, f s lt yla sordum: "Bölük komutam m s n?" "Evet," dedi ve bas n öne e di. "Sanağ ı ı ı ı ı ı ı ğihanete niyetlenir mi?" ilende yatan gösterdim. Tekrar bas n e di. "Peki" dedim "Kollar n tut ki, vuramas n.ı ı ı ğ ı ı ı Fakatçabuk! Büyük bir k zg nl kla hainin bo az na sar ld m, su ellerimle. Ba rma sans bile yoktu. Yan na uzand m,ı ı ı ğ ı ı ı ğı ı ı ıellerimi ay rmadan, bir kaç uzun dakika, hainin dili d sar ç kt , hareketsiz kal nca b rakt m.ı ı ı ı ı ı ı ı"Bu olaydan sonra kendimi öyle garip hissettim ki. Ellerimi y kamak istedim, sanki bir adam bo mam st m da,ı ı ğ ı ı sefilbir sürüngene dokunmustum. Öldürdü üm ilk insand ve hemde bizim askerlerden biriydi. Fakat gerçekten değ ıbizden biri miydi? O bir haindi, alçaklar n en kötüsü. "Simdi buradan ayr lal m yoldas; kilise yeterince büyük"ı ı ı

Page 42: elyusa

"Kriznov'un söyledi i gibi yar n sabah kilise d s na dökülece iz ve çevremizi otomatik silahl fasistler saracak.ğ ı ı ı ğ ıSonra üç SS subay kendilerince tehlikeli bulduklar n ay rmaya baslayacak. Bize kimin komünist, komutan veyaı ı ı ıkomiser oldu umuzu soracaklar. Aram zda bunlar söyleyecek birini göremiyorum. Ya da baz domuzlar ihaneteğ ı ı ıhaz rlan yor. Yar m z komünist... Komutanlar ve komiserler... Almanlar bizden, - iki yüz savas esirinden - dahaı ı ı ıkalabal k, aram zda birde yahudi var. Ruslar n üçüde esmer ve k v rc k saçl . SS'ler, onlar n yan na gelip sondular,ı ı ı ı ı ı ı ı ı"Yahudi misin?" Delikanl , "Hay r," dedi. Gerçekten de Rustu. Ama Almanlar onu dinlemediler bile." D sar ç k!"ı ı ı ı ıdediler. Olan olmustu."Zavall lar n hepsini vurdular ve geri kalanlar da kovdular. Haini bo mama yard mc olan bölük komutan Ponnanı ı ı ğ ı ı ıyolu boyunca yan mdayd . Ponnan'da ayr ld k."ı ı ı ı140"Görüyorsun kardes, daha ilk günden kaçma ve kendi insan m z n yan na gitme düsüncesi ben de vard . Amaı ı ı ı ımutlaka basar dan emin olmak istedim. Poznan hapsedildi imiz yere uzakt . Uygun f rsatta yoktu görünürde.ı ğ ı ı AmaPoznan kamp nda sans m donuverdi. May s sonunda kamp n yan ndaki a açl a gönderildik. Savas n ölüı ı ı ı ı ğ ığ ımahpuslar için bulunmaz f rsatt . Birço umuz zaten dizanteriden öldü. Poznan topra n kenar gibi yaparkenı ı ı ğ ğı ıetraf kolaçan ettim. ki gardiyan n sigara içerek, oturduklar n gördüm. Üçüncüsü günesin alt nda kestiriyordu.ı İ ı ı ı ıB ça m saplad m ve sessizce çal n n arkas na sürükledim... Do uya do ru kosmaya baslad m."ı ğı ı ı ı ı ı ğ ğ ı"Gardiyanlar olay anlayana kadar uzaklasmal yd m. Tam bilemiyorum ama ilk gün .yirmi bes milden fazlaı ı ı kostumve yürüdüm. Bir sey yemedi im için zaten bir deri bir kemik kalm st m. Bununla birlikte düslerimi kaybetmedim.ğ ı ı Üçgün sonra yakaland m san r m tahrip olmus kamptan oldukça uzaktayd m. Köpekler paçamdan yakalad Beniı ıı ı ıyulaf tarlas nda bulmuslard ."ı ı"Aç k bölgeden, gün s nda geçmekten hep kork-musumdur, en yak n orman en az iki mil uzaktayd bu yüzdenı ıığı ı ıyulaflar n aras nda sakland m Avucumla biraz yulaf tanesi soyup ç kard m. Biraz n çi nedim, kalan n cebimeı ı ı ı ı ı ı ğ ı ıdöktüm. Tamda bu s rada köpek havlamalar ve motor sesleri isittim. Yüre im az kals n duracakt , köpeklerı ı ğ ı ıgittikçe yak nlasmaktayd . yice yere yap st m ve bas m ellerimle korumaya ald m, yüzümün s r lmas nı ı İ ı ı ı ı ı ııı ı ıengellemem gerekiyordu. Kosarak yan ma geldiler. Bir anda bütün paçavralar mdan s yr ld m. Üzerimdekilerı ı ı ı ıparçalan nca ç r lç plak kald m. Köpekler tenimi çiziyor, parçal yordu. Yulaflar n içinde benimle istedikleri gibiı ıı ı ı ı ıoynad lar, sonunda kanc k itin biri pençeleriyle gö süme bast rd ve bo az m hedefledi, ama beniı ı ğ ı ı ğ ı ı parçalayamad ."ı14 1" ki Alman motorlar yla geldiler. Üzerimdeki ve yan mdaki köpekleri vurdular. Her yan m deri _ parças ve kanlaİ ı ı ı ıdoldu. Daha sonra ç plak ve kan içinde kampa tas d lar. Kaçmaya çal st m bir ay m hücrede;-geçirdim, amaı ı ı ı ığı ı ı hâlâhayattayd m... Hâlâ hayattayd m.ı ı"Kendime gelmem kolay olmal , kardes, hâlâ çok zor benim için... Mahpuslu u anlatmak Almanya'da dayanmakı ğzorunda kald m z insanl k d s iskenceleri düsündü ün zaman, bütün arkadas ve yoldaslar n öldü ünüığı ı ı ı ı ğ ı ğan msad mda, kamplardaki ölümcül iskenceleri, kalbin gö sünde durmaz, bo az na kadar gelir, solukı ığı ğ ğ ıalamazs n. Mahpus oldu um iki y l boyunca birçok yere götürüldüm! Bu sürede Almanya'n n en az yar s n-ı ğ ı ı ı ı ıgördüm.Saksonyadayd m, kum oca nda çal st r l yordum ve Ruhr'da maden ocaklar nda ki kamyonlarda Bauyera'danı ğı ı ııı ıarazi çal smas konusuna e ilip, kendimi gelistirdim. Zaman m n ço unu Turingen'de harcad m. Seytan biliyor yaı ı ğ ı ı ğ ıAlmanya'n n çal smad m çok az bölgesi kalm st r. Almanyan n her bölgesinde do a çok farkl ama bizim içinı ı ığı ı ı ı ğ ıAlmanlar her yerde ayn . Kahrolas sürüngenler ve asalaklar, bizi hayvanlar m zdan daha çok yediler, bitirdiler.ı ı ı ıYumruklad lar, tekmelediler, plastik coplarla dövdüler ve de isik cinste demirlerle, ellerine ne gelirse, tüfekı ğdipçiklerinden ve di er tahta parçalar n söz konusu bile etmiyorum.ğ ı ı"Rus oldu umuzdan bizi dövdüler, çünkü onlara düzgün görünmüyorduk kendi çevremizde. Eninde sonundağölece imizi bilerek yoktan yere, dövmek için dövüyorlard , son damla kan m z ak tmak ve öldürmek için. yi kiğ ı ı ı ı ı İAlmanya'da hepimize yetecek kadar alev makinesi, f r n yoktu.ıı"Nerede olursak olal m, daima ayn seyleri yemekteydik: 150 gram yapay ekmek, biraz çorba ve hint kirazı ı ı biras .ıBaz yerlerde s cak su bile verilirdi, her yerde de il ama. Ne anlat yorum ki?... Kendin yarg la; savastan Önce 95ı ı ğ ı ıkilonun üze-142rincleydim, ama ilk sonbaharda 65 kilo bile geliniyordum. Bir deri bir kemikten baska bir sey de ildim veğkemiklerimi tas yacak gücüm gerçekten kalmam st . Ama yak nmadan, araba at gibi çal sman n ne demekı ı ı ı ı ı ıoldu unu sen de bilirsin.ğ"Eylülün bas nda, Kustrin kasabas n n d s ndaki kamptan, yüz k rk iki Sovyet savas esiri Dresden'e çok uzakı ı ı ı ı ıolmayan B-14 kamp na nakledildik. O tarihte bizim gibi iki bin insan vard . Hepimiz tas k rmada çal st r ld k. Kaz,ı ı ı ı ıı ıç kar, k r... Elle küçük parçalar halinde Alman tas n ... Hergün en az dört metreküplük çal smak zorundayd k: iseı ı ı ı ı ıbak sen, kendimizi tas maktan acizdik. Ama bunu da becerdik! Bizim d s m zdakiler baska kamplara gönderildi,ı ı ı ıkampta sadece elli yedi kisi kald . Ne düsünüyorsun, kardes? yi gitmiyor mu? Bütün ölülerimizi gömecekı İzaman m z bile yoktu."ı ı

Page 43: elyusa

Kampta, Almanlar n Stalingrad önlerinde olduklar ve Sibirya'ya do ru yöneldikleri söylentisi yay ld . Bir kötüı ı ğ ı ıkaderden, di erine! Haberler bizi öylesine bunaltt ki, gözlerimizi yerden kald ramad k. Her seye yabanc gözlerleğ ı ı ı ıbakmaya baslad k. Kamp n gardiyanlar hergün içmekteydiler, en yüksek sesleriyle sark lar söylüyorlar ve zaferinı ı ı ınesesini yas yorlard .ı ı"Bir ö le vakti, çal smadan sonra barakam za geri dönüyorduk. Ya mur bütün gün ya m st . Her yan m z suğ ı ı ğ ğ ı ı ı ıiçindeydi. Rüzgarda kalm s köpekler gibiydik, dislerimizin çat rdamas na engel olam yorduk. Ama ne kuruı ı ı ıelbisemiz, nede slaklar kurutacak yerimiz vard . Açt k ama ölecek kadar de il. O ö len bize yiyecek yoktu."ı ı ı ı ğ ğ"Islak giyeceklerimi ç kard m ve çiviye ast m. "Onlar dört metre küp istiyorlar bizden, ama bir metre küpı ı ı yeterlidir"dedim. çimizdeki alçak adam n biri bu sözleri kamp komutan na yetistirmis."İ ı ı"Kamp komutan , ad Müller olan bir Almand . Orta boylu,ı ı ı143dinç düzgün yüzlü ve oldukça beyazd . Saçlar , kirpikleri, bembeyazd . Hatta gözleri bile, bazan kay veriyordu.ı ı ı ıSenin benim gibi güzel Rusça konusuyordu, hatta Volga bölgesi yerlisi gibi "O"lar yuvarl yordu konusurken.ı ı Rusçaküfür bile ediyordu. Bu iste ad ustayd . Bu sanat nereden ö renmisti, domuz? Bizi barakalar n d s nda toplad ,ı ı ı ğ ı ı ı ı SSdizileri boyunca bir asa bir yukar yürüdü. Deri eldiven giymisti, eldivenindeki kursun tabaka parmaklar nğı ı ı ıkorumak içindi. Yürüyüsü boyunca her ikinci adam n burnuna vurarak, kan içinde b rakt . O bunu "gribe karsı ı ı ıkoruyucu önlem" diye adland rm st . Hergün ayn sey... Kampta sadece dört baraka vard . Birgü. birinci barakayı ı ı ı ı ı ı"hastal a kars koruyucu" sekilde düzene soktu, ertesi gün ikinci ve devaml ... Çok düzenliydi sürüngen ve aslaığ ı ıtatil yapmazd . Çarpmaya baslamadan önce önümüzde durur ve en az on da-kida bize Küfrederdi! Ama bütünıbunlar kendimizi daha iyi hissetmemizi sa lard ; sözcükler, dil bizimdi... yerel sözlerimizdi, sanki ülkemizdenğ ıgeliyor gibiydi... E er bunu bilseydi Rusça de il kendi dilinde küfrederdi. Arkadaslardan, Moskoval yd , gerçektenğ ğ ı ıbiri deli oluyordu."Ne zaman küfretse" diyordu "Gözlerimi kapar m ve Moskova'da oldu umu düsünürüm, bir meyhanedeı ğoturuyorum ve tam bira istiyorum ki birden bas m dönüyor."ı"Konusman n ertesi günü bu subay beni görmek istemis. Aksam, bir köpek ve iki gardiyan barakaya geldi.ı "AndreySo-kalov sen misin?" diye sordu. Yan tlad m. "Bizimle gel. Her lager Fuhrer seni istiyor" Benden ne istedi iniı ı ğbiliyordum. Beni halledecektir. Yoldaslar ma bakt m ve "hosçakalm" dedim, Hepsi ecelime gitti imi biliyordu.ı ı ğY ld zlara bakarak yürüdüm. Onlar da veda etti. "Eh, iskencenin sonuna geldin, Andrey So-lahov, 331 numara"ı ı diyedüsündüm. Irena ve çocuklar ma üzüldüm. Ama çok geçmeden gerçe e döndüm ve planlar kurmaya baslad m."ı ğ ı144"Komutanl k evinin pencerelerinden s k s z yordu. Bizim iyi kulübelerimiz gibi temiz ve düzgündü. Kampı ıı ı ı komutanıve bes adam masada oturuyor, Snaps içip jambon çi niyorlard . Masada kocaman bir Snaps sisesi, jambon,ğ ı elma,çesit çesit konserve vard . Bir oturusta hepsini yiyebilirdim, öyle açt m insan bile yiyebilirdim. Bütün yiyeceklerinı ıkokusu burnuma doldu. Biran tiksinme duydun ve gözlerimi masadan ay rd m."ı ı"Müller, yar içkili tam kars mda oturuyordu ve bir elinden öbürüne alarak silah yla oynuyordu. Bir ara gözleriniı ı ıbana dikti, y lan gibi k rpmadan. Hemen esas durusa geçtim, y pranm s topuklar m birbirine vurarak yüksekı ı ı ı ı ı seslerapor ettim; "Savas mahkumu Andrey Sokolov, kars n zday m, bay komutan." "Peki, Rus Ivan dört metre küpüı ı ı çokmu buluyorsun?" "Evet, Bay komutan" dedim. "Çok fazla." "Ama senin mezar n için yeterli de il mi?" dedi. "Evet,ı ğBay komutan, yeterli ve hatta kalana birini daha koyabilirsiniz.""Aya a kalkt ve: "Sana büyük bir onur verece im; seni kendim vuraca m? Bunlar söyledi in için. Ama buradağ ı ğ ğı ı ğde il, d sar da." "Nas l isterseniz" dedim. Bir an durdu, düsündü, silah n masaya b rakt , bir bardak Snapsğ ı ı ı ı ı ı ıdoldurdu, bir parça ekmek kopard , üzerine ince bir dilim Janbon koydu ve bana uzatt : "Yaras n bakal m, Rusı ı ı ı Ivanölmeden.....Almanlar n zaferine iç," dedi."ı"Barda ve yiyece i ald m ama son sözlerini duyunca midemde bir yanma hissettim. Kendimi düsündüm. "Benğı ğ ı birRus askeri olarak, Alman zaferine içebilir miyim? Nas l olsa ölmeyecek miyim. Cehenneme içkinizle gidin."ı"Barda ve ekme i masan n üzerine b rakt m, "Konukseverli iniz için tesekkür ederim, ama içmiyorum," dedim.ğı ğ ı ı ı ğGülümsedi, "Zaferimize içmek istemiyor musun yoksa?" Bu durumda cehennem azab n içeceksin!" Neı ıkaybetmistim ki?145"Azab m içerim ve iskenceden kurtulurum," dedim. Barda yakalad m ve iki yudumda bitirdim, Ama ekme eı ı ğı ı ğdokunmad m; dudaklar m avuçlar mla, kibarca sildim; "Konukseverli inize tesekkürler bay komutan. Haz r m;ı ı ı ı ğ ııgidelim, yapaca n z yap n.1'ğı ı ı ı"Ama gözünü bana dikti "Ölmeden önce bir sey yemelisin," dedi. " lk bardaktan sonra bir sey yiyemem," dedimİ

Page 44: elyusa

kinciyi doldurdu, bana verdi. kinci barda da içtim ama hâlâ ekme e dokunmad m; karamsarl m büyüyorduİ İ ğı ğ ı ığı vedüsündüm ki "en az ndan iyi bir içki, yasamdan ayr lmadan önce," "Niçin yemiyorsun, Rus Ivan? Kendiniı ı zorlama"Ama "Özür dilerim, Bay komutan, ikinci kadehten sonra yemem." Kaslar n kald rd , gevsedi, yüksek sesleı ı ı ı gülmeyebaslad . Almanca h zl h zl bir seyler söyledi. Ard ndan söylediklerimi di erlerine Almanca olarak aktard .ı ı ı ı ı ı ğ ıKoltuklar n s karak gülmeye baslad lar. Beni farkl gördüklerinin ayr m na vard m.ı ı ı ı ı ı ı ıKomutan üçüncü kadehide doldurdu benim için gülmesini eliyle saklayarak. Onu da içtim, bir parça da ekmek,kalan n masaya koydum. Kahrolas calara göstermek istiyordum, ben serefli ve onurlu bir insan m, ne kadarı ı ı ıu rassalarda beni öküze çeviremezler.ğ"Komutan birden ciddilesti, gö sündeki iki demir haç düzeltti, tabancas z, masan n çevresini dolasarak yan mağ ı ı ı ıgeldi. Tamam Sokolov, sen gerçek bir Rus askerisin. Cesur bir askersin. Bende askerim ve de erli seylereğsayg l y m. Bu yüzden seni vuramam. Birde muzaffer ordumuz bugün Volga'ya ulasm s ve Stalingrad' tamamenıı ı ı ıisgal etmis. Bu bizim için büyük bir zafer, bu yüzden yasam n cömertçe sana ba sl yorum "Barakana geri dön,ı ı ğı ıyiyecek bir seyler al." Bir dilim ekmek ve bir parça Jambon verdi masadan.""Ekme i bütün gücümle gö süme bast rd m. Jambon sol elimdeydi, öylesine sas rm st m ki, bu beklenmedikğ ğ ı ı ı ı ı geri146dönüs için tesekkür bile edememistim. Kap ya döndüm ve yürüdüm, giderken düsündüm: "Simdi s rt mdanı ı ıvuracaklar ve olanlar arkadaslara anlatamayaca m." Fakat hay r: D sar-dayd m. Ölüm yine s y r p geçmisti,ı ğı ı ı ı ı ıısadece so uk havay hissettim."ğ ı"Komutanl k binas ndan h zla ayr ld m; barakaya do ru yöneldim. Barakaya girdim ve bilinçsizce zemineı ı ı ı ı ğ oturdum.Arkadaslar, karanl kta bas ma topland Eh, komutan n bürosunda bas ma gelenleri an msayabildi im kadarı ı ı ı ı ı ğanlatt m, Ranza arkadas m yiyece i paylas p paylasmayaca m z sordu. Sesi biraz çekingendi. "Herkese esitı ı ğ ı ğı ı ı pay"diye yan tlad m. Is n gelmesini bekledik. Ekme i elimizle böldük. Her birimize kibrit kutusu kadar düstü. Herı ı ığı ğk r nt y de erlendirdik. Jambona gelince durum farkl yd . Eh, tahmin edece in gibi, sadece du-'daklar m zıı ı ı ğ ı ı ğ ı ı ıdokundurduk. Hiçbir parças n yoketmeden onu da paylast kı ı ı"Bir süre sonra, üç yüz güçlü adam la m islerinde çal st r lmak üzere bölge de istirdik. Oradan da Ruhrğı ı ıı ğmadenlerine gönderildik. Burada 1944 y l na kadar kald m. Bu arada kuvvetlerimiz ve Fasistler savas esirleriniıı ıhorlamay b rakm st . Bir gün yüksek rütbeli biri bizi toplad ve sordu: "Orduda daha önce soförlük yapan ya daı ı ı ı ıbilen var m ?" Bizden yedi eski Soför öne ç kt k. Yeni giysiler verildi ve Potsdam'a yola ç kt k. Vard m zda biziı ı ı ı ı ığı ıde isik islere ay rd lar. Todt Sirketinin bir organizasyonunda ise baslad m. Bu yol yap m - ve savunma isleriyleğ ı ı ı ı ıu rasan Almanlar n aptal islerinden biriydi."ğ ı"Binbas rütbeli bir Alman mühendisin Opel - Admiral marka makam otomobilini kulland m. Sisko bir Fasistti!ı ı K sa,ıkoca göbekli, eni ve boyu birdi ve dolgun bir kad n an msat yordu. Üniformas n n yakas nda üç çifte nisan vard .ı ı ı ı ı ı ı ı ıTartmad m ama, iskeleti yüz kilodan fazla bir a rl tas mak zo-ı ğı ığı ı147randayd . Lokomotif gibi oflaya puflaya yürürdü. Yeme e oturdu unda bir türlü doymak bilmezdi! Günününı ğ ğ ço unuğçi nemek ve bir siseden konyak içmekle geçirirdi. Ara s ra da masas ndan bir k r nt da bana düserdi. Yolağ ı ı ıı ıç kaca m zda sosis ve peynir haz rlat rd . Yer, içerdi. E er köpek gibi dâv-ransayd m, gülünç bir düsünce amaı ğı ı ı ı ı ğ ıbana daha çok yiyecek atar1 di ya da döverdi. Asla elini kald rmad bana kars : Oh, hay r, o de erinin alt ndaı ı ı ı ğ ıoldu unun fark ndayd . Yasananlar aras nda çok fark olmasada, kamp yasam yla kars last rma yap lamazd .ğ ı ı ı ı ı ı ı ı Birazbiraz insan olmaya, kendim olmaya baslam st m. Binbas y iki hafta boyunca Postdam'dan Berlin'e götürdüm,ı ı ı ıgetirdim. Ama cephe s n r na gönderildi imde bizimkilere kars savunma çal smalar yap ld m gördüm. Oı ıı ğ ı ı ı ı ığı zamanakadar nas l uyudu umu ö renememistim: Bütün gece halk ma,, ülkeme kaç p bütün olanlar nas lı ğ ğ ı ı ı ıanlatabilece imi düsündüm."ğ"Plotsk kentine gittik. ki y ld r ilk kez toplar m z n gümbürtüsünü duymustum. Gözünde canland rabilir misinİ ı ı ı ı ı ıarkadas? Kalbim nas l f rlayacak gibi oldu! Evlenmeden önce, Irenayla bir bulusmam zda bu sefire gelmistik,ı ı ı ama,bu kadar h zl de ildik. Savas Plotsk'un on iki mil kadar do usundayd . Sehirdeki Almanlar tüm güçleriyleı ı ğ ğ ıçal s yorlard ve siskom daha fazla içmeye baslam st . Her sabah sehrin d s na gidiyorduk. Siskom savunmaı ı ı ı ı ı ıçal smalar için gerekli talimatlar veriyor; gece ise tek bas na içmeye oturuyordu. yice sisti, gözlerinin alt nda kiı ı ı ı İ ıtorbalar kocaman oldu.""Tamamd r," diye düsündüm. "Daha fazla beklenecek zaman de il; bu benim için en büyük sans. Yoldaslar m nı ğ ı ıyanma gitmekten daha iyisini de yapabilirim; Sisko'yu da yan mda götürürsem halk m için daha yararl olur,"ı ı ı diyedüsündüm,"

Page 45: elyusa

"Yirmi, yirmi bes kiloluk a r bir parça buldum, pa-ğı148 'çavralara sard m ki kulland mda hiçbir yer kan olmas n. Yolda da biraz telefon kablosu buldum. htiyac m olanı ığı ı İ ıher sey haz rd , ön koltu un alt na yerlestirdim, Almanlara elveda demeden iki gün önce bir aksam, tek .bas ma,ı ı ğ ı ıyak t ikmalinden geri dönerken sarhos bir Alman subay n n duvarlara tutunarak yürümeye çal st n gördüm.ı ı ı ı ığı ıArabay durdurdum, vurduktan sonra sürükledim ve Üniformas yla sapkas n ald m. Bütün ganimeti koltu unı ı ı ı ı ğ alt naısaklad m.ı"29 Haziran sabah , binbas m Trosnitsa yönündeki bir kasabaya gitme emrini verdi. Oradaki kuvvetlendirmeı ıçal smalar n organize ediyordu. Yola koyulduk. Binbas arka koltukta oldukça huzurlu oturuyordu ama benimı ı ı ıyüre im küt küt at yordu. Yola ç k sta h zl gittim, ama kasaban n d s nda yavaslad m, arac durdurdum, yerindenğ ı ı ı ı ı ı ı ı ı ıf rlad ve bana bakt : Arkam zdaki kamyonlar çok yavas geliyordu, aram zda da bir hayli mesafe vard . A rlı ı ı ı ı ı ğı ığı ald mıve arka kap y açt m. Siskom koltu a iyice büzüldü. A rl kald rd m gibi vurdum, bas sol yana düstü. Bir dahaı ı ı ğ ğı ığı ı ığı ıvurup iyice emin olmal yd m ama onu öldürmek istemedim. Canl götürüp her seyi anlatmas n istiyordum, Mesinı ı ı ı ık l f ndan tabancas n ç kard m, cebime koydum, arka koltukta oturur biçimde siskonun ellerini telefonııı ı ı ı ı kablosuylaba lad m. Çok h zl hareket etmeliydim. Alman üniformas n saklad m yerden ç kard m, hemen giydim.ğ ı ı ı ı ı ığı ı ıDireksiyona geçtim, gaza bast m. Dünya sars l yordu çünkü savas çok yak n m zda devam ediyordu."ı ıı ı ı ı"Otomobili Alman savunma mevzilerine do ru sürdüm. Otomatik silahl adamlar silahlar n bana yönelttiler,ğ ı ı ı kastenyavaslad m ki binbas geliyor sans nlar. Fakat atese bas-lad lar.Aç kças bu yönden daha ileri gitmememı ı ı ı ı ıgerekti ini söylüyorlard bana. Anlamamazl ktan geldim. Gaza basarak h z m iki kat na ç kard m. Bir gariplikğ ı ı ı ı ı ı ı ıoldu unun fark na var-ğ ı. 149d klarmda makinal tüfeklerle ates etmeye baslad lar. Zik- zak çizerek ve yaban tavsan kadar k vrak davranarakı ı ı ı ıcanl kalabildim.ı"Almanlar k zg nl kla arkamdan atese devam ettiler, bizimkiler ç lg na dönmüstü ve otomatik at slar yla banaı ı ı ı ı ı ı hosgeldindediler. Ön cam dört yerinden deldiler, radyatör kalbura döndü. Gölün k y s ndaki bir kütü e çarparakı ı ı ı ğdurabildim. Bizimkiler kosarak arabaya geldiler, kap y açt m, asa topra a e ildim ve öptüm. Soluksuzı ı ı ğı ğ ğkalm st m."ı ı"Kaza haki apoletli bir genç, - daha önce onu hiç görmemistim - kosarak yan ma geldi ve dislerinin aras ndan:ğı ı ı"Aha, serinkanl Fritz, yoksa yolunu mu kaybettin? Alman üniformas n y rtt m, bas mdaki sapkay f rlatt m ve:ı ı ı ı ı ı ı ı ı"Sakin ol, sevgili çocu um! Voronizde'de do mus birisi nas l Alman olabilir? Savas esiriydim, anlad n m ? Arkadağ ğ ı ı ıba l bir domuz var. Belgeleri de al ve beni komutan na götür." Ö leden sonra kendimi cephe komutan n nğı ı ğ ı ıkars s nda buldum. Daha önce yemek yemis, banyo yapm st m. Soru ya muruna tuttular ve yeni bir üniformaı ı ı ı ğverdiler. Bu yüzden komutan n kars s na bedenim ve ruhum temiz olarak ç km st m. Komutan masadan kalkt veı ı ı ı ı ı ıbeni kap da kars lad . "Sa ol asker, Almanlardan çok iyi bir hediye getirdin. Senin binbas ve belgeler yirmiı ı ı ğ ırapordan daha de erli... Yüksek komutanl a, devlet ödülü verilmesi için ad n yazaca m." Bu sözleri,ğ ığ ı ı ğı samimiyeti,içimi bir tuhaf etti, dudaklar m titremeye baslad dilime, söz geçiremedimve zorlukla: "Tek iste im, beni yenidenı ı ğcepheye gönderin," dedim.""Topra a gömülmüs basak demetlerini elimle kaz p ç karm st m, kendime gelecektim. Geçen iki y l boyuncağ ı ı ı ı ı insanolabilmek için çok u rasm st m. ste böyle arkadas, bu uzun zaman süresinde, ne zaman bir subayla konussamğ ı ı İbas m e ik olmak zorundayd . Yoksa dayak yerdik. Fasist kamplardaki e itim buydu..."ı ğ ı ğ150"Hastaneye gitti imde Irenaya mektup yazd m. Tutsakl m ve Alman binbas s n nas l getirdi imi k sacağ ı ığı ı ı ı ı ı ğ ı yazd m.ıTanr ask na birazda çocuklar gibi övünmeliydim, de il mi? Komutan n, devlet ödülü almam için söz verdi ini deı ı ğ ı ğyazd m."ı" ki hafta, sadece yedim ve uyudum. lk basta azar azar beslediler. Doktorun dedi ine göre hemen çok yersemİ İ ğbenim için iyi olmazm s. K sa sürede eski halime döndüm. ki hafta sonra her seyi yiyebilecek durumaı ı İ gelmistim.Evden mektubuma cevap gelmedi: Merak etmeye baslad m kabul etmeliyim. Yiyecek ruhum için yeterli de ildiığı ı ğuyuyam yordum, de isik ve hos olmayan düsüncelere dald m. Ta ki, üçüncü hafta içinde Voroniz'ten mektupı ğ ıgelene kadar. Fakat, Irena'dan de ildi bu, bir komsumuzdan, marangoz Ivan Timofeviç'tendi. Kimse böyle birğmektup almas n! Uzun zaman önce, 1942 haziran nda Alman uçaklar ndan birinin kulübeme düstü ünü, -Irenaı ı ı ğ veiki k z m n içeride oldu unu... Onlardan bir iz bulunamad n , kulübemin yerinde kocaman bir çukur oldu unu...ı ı ı ğ ığı ı ğMektubu ilk okuyusta bitiremedim. Gözlerim karard , kalbim durdu bir an için... Paramparça oldu umu sand m.ı ğ ıYata a uzand m, bir süre öylece kald m, daha sonra mektubu bi-tirebildim. Komsumun yazd na göre Anatoleğ ı ı ığı bu

Page 46: elyusa

s rada ilçedeydi. Kasabaya aksam dönmüstü, çukuru görmüs ve ayn gece geri dönmüstü. Gitmeden önceı ıkomsumuza cepheye gönüllü gidece ini söylemisti. Hepsi bu kadar."ğ"Yeniden kendime geldi imde, kulaklar m u uldamaya baslad , Irenam istasyondaki haliyle an msad m. Öyle kiğ ı ğ ı ı ı ı budünyada bir daha asla görüsemeyce imizi bir kad n kalbi söy-lem'isti. Ona vurdum... Ailemiz, evimiz vard ,ğ ı ı y llarcaıyasam st k, bir anda da ld k. Tek bas ma kalakalm st m. "Hepsi rüya olamaz eminim. Bu karma kar s k yasamı ı ğı ı ı ı ı ı ıbenim,"151diye düsündüm. Esirken hemen her gece Irena ve çocuklarla konusurdum, kendimce elbette. Onlara cesaretverirdim. "Geri dönece im, sevdiklerim, benim için üzülmeyin güçlüyüm, yas yorum," derdim onlara. "Tekrarğ ı birlikteolaca z... ki y l ölülerle mi konusmustum?"ğı İ ıBir an durdu, ard nda de isik bir tonda: "Hadi bir sigara içelim arkadas, yoksa bo ulaca n ." lerideki a açlardaı ğ ğ ğı ı İ ğ bira açkakan gürültü ç karmaktayd . Il k bir rüzgar, k z l.a açlar n kuru çiçeklerini tembelce sall yordu.ğ ı ı ı ı ı ğ ı ıBulutlar mavi gökyüzünde yüzen beyaz kay klar gibi yer de istirip duruyordu. Ama. simdi, sinir bozucu birı ğ sessizlikvard . Bahar n büyük basar s na haz rlanan, bu yasam n en eski delili, bu s n rs z dünyada diye düsündüm, çokı ı ı ı ı ı ı ı ıfarkl göründü bana.ıSuskunluk ac vermeye baslay nca sordum:ı ı"Sonra ne oldu?""Ne mi oldu?" gönülsüzce yan tlad .ı ı"Komutandan bir ay memleket izni ald m. Bir hafta sonra Voroniz'deydim. Eskiden ailemin .oldu u yere do ruı ğ ğyürüdüm. Derin çukur çamurlu suyla doluydu. Hâlâ mezarl k sessizli i vard . Ah, benim için çok zordu arkadas.ı ğ ıçim keder dolu orada bir süre durdum, sonra istasyona gittim. Bir saat bile kalamad m; ayn gün birli ime geriİ ı ı ğdöndüm.""Fakat ÜÇ ay sonra, günes bulutlar n arkas ndan ç k p yüzünü göstermis gibi içime s k ve nese yay ld : Anatoleı ı ı ı ıı ı ıdönmüstü. Farkl farkl cephelerden mektup gönderdi. Adresimi komsumuz Ivan Timofeiç'ten alm st . lk önceı ı ı ı İtopçu e itim okulu birli indeydi. Matematikte çok basar l yd orada, ödül bile alm st . Okulu dereceyle bitirmisti.ğ ğ ıı ı ı ıCephedeydi. Yazd na göre yüzbas l a yükselmisti ve "K rk Besinci" topçuığı ıığ ı152bataryas n n komutan yd . Alt nisan ve madalya alm st . K^ sacas , tamda babas gibiydi. Diyebilirim ki, o knfiı ı ı ı ı ı ı ı ı ğyüzbas ve batarya komutan ; s zjanaeak ne "vard ki! Her sey iyi gidiyor gibiydi! Ö günlerinde babas vard veı ı ı ı ı ıarkas ndayd : Fakat bir o ul için, hele bir yüzbas ysa, gelecek her seye gebeydi."ı ı ğ ı"Geceleri yine ihtiyarl k düslerine dald m: Savas bitmis, o lumu evlendirmistim. Genç çiftle birlikte yas yordum.ı ı ğ ıMarangozluk yap yor, torunumu kuca mda hoplat yordum. Tek kelimeyle, yasl l k düsleri. Fakat gerçek kafamaı ğı ı ııöyle vurdu ki. K s boyunca durmadan ilerlemistik, yazacak zaman m olmam st . Savas n sonuna do ru, Berlin'eı ı ı ı ı ğgirdi imizde Anatol'e küçük bir pusula yollad m, hemen ertesi gün kars l n aidim. O lum farkl bir noktadanğ ı ıığı ı ğ ıAlman baskentine gelmisti. Yani birbirimize çok yak nd k. Bekleyemiyordum ama en k sa zamanda tekrarı ı ıbulusacakt k. Sonunda bulustuk..: Tamda May s n onunda, Zafer gününün sabah Anatole'um... bir Alman keskinı ı ı ınisanc s taraf ndan öldürülmüstü."ı ı ı"O ö len üzeri birli imin komutan na gittim. Komutan n yerine bir baskas , vekili oturuyordu. Odaya girince, sankiğ ğ ı ı ıko-mutan ym s m gibi aya a kalkt . " yi ki geldin Sokolov" dedi ve pencereye döndü. Elektrikle çarp lm s gibiı ı ı ğ ı İ ı ı oldum,kötü giden bir seyler oldu unu hissettim. Yan ma geldi ve yavasça "Cesur ol baba! O lun Yüzbas Sokolov, bugünğ ı ğ ıbataryas n n bas nda sehit oldu. Benimle gelin," dedi."ı ı ı"Sendeledim, ama düsmedim. Komutan vekilinin büyük arabas na nas l bindim, y k nt lar içindeki yollardan nas lı ı ı ı ı ıgeçtik, simdi bir rüya gibi hat rl yorum. Yanyana dizilmis bir sürü asker belle imde yer etti. Ama.onu simdi seniı ı ğgördü üm gibi gördüm, arkadas. Yan na gittim. Uzanm s yat yordu ve art k benim o lum de ildi. Daimağ ı ı ı ı ğ ğgülümseyen, dar omuzlu, küçük bir o land ve adem elmas onu daha güçlü gösterirdi... Amağ ı ı153 ...-, • •genç, genis omuzlu, yak s kl bir adam, yan kapal gözleriyle, beni tan mam s gibi gözünü dikmis beni süzüyordu.ı ı ı ı ı ıSadece dudaklar n n kenar nda her zaman ki gülümsemesi kalm st . Tek bildi im buydu zaten...Onu öptüm veı ı ı ı ı ğ geridöndüm. Komutan vekili konusma yapt , o lumun yoldaslar ve dostlar gözyaslar n tutamad lar; içime ak tt mı ğ ı ı ı ı ı ı ığıgözyaslar , kalbimi kavurdu.'1ı"Son nesemi ve umudumu yabanc Alman topra nda b rakm st m. Birli i o luma sayg at s yapt , yoldasları ğı ı ı ı ğ ğ ı ı ı ı ı uzunyolculu unda ona eslik ettiler. çimde bir seyler daha k r ld ..."ğ İ ıı ı"Bölü üme geri döndü ümde, kendimden geçmis gibiydim. Uzun Sürmedi terhis oldum.. Nereye gidebilirdim?ğ ğKesinlikle Vroni'ye de il! Neresi! Uripinsk'te yasayan bir arkadas m akl ma geldi. Yaraland ktan sonra, önceki k sğ ı ı ı ıterhis olmustu. Bir tarihte birlikte kalmak için beni davet etmisti. Bunlar an msad m ve Uripinsk'e gittim."ı ı ı"Arkadas m ve kar s n n çocu u yoktu. Kasaban n varoslar nda küçük bir evleri vard . Gazi ayl olmas naı ı ı ı ğ ı ı ı ığı ı

Page 47: elyusa

ra men,ğbakliyat firmas nda soförlük yap yordu. Bende orada is buldum. Her türlü mal tas yorduk. Sonbaharda daı ı ı ı bu day.ğRas-lant yla, kumda oynayan bir o lan buldum."ı ğ"Yoldan dönüp kasabaya geldi imde, tek düsüncem bir ça-yevinde bir seyler yemek, beni güçlendirecek birğ seyleriçmekti. Bir gün çayevinin çevresinde dolasan küçük bir o lan gördüm. Ertesi günde. Üstü bas perisan, yüzüğ ıkavun suyuyla kirlenmis ve tozlanm s gibiydi. Öylesine kirliydi ki dünya gibi. Fakat küçük gözleri, gece ya murdanı ğsonra parlayan y ld zlar gibiydi. Söylemesi tuhaf ama, gözlerimi ondan ay ramad m. Çayevinin çevresindeı ı ı ıdolan yor, verilen yiyece i at st r yordu."ı ğ ı ıı• "Dördüncü gün, Kolhozdan yükledi im bu dayla çayevine . 154ğ ğgiden yola döndüm. Küçük delikanl sundurmada oturuyor, ayaklar yla tekme at yordu, k zg nl kla bakt m. Bas mı ı ı ı ı ı ı ı ıpencereden ç kar p ba rd m: "Hey Vanisya, kamyona atla; gidelim, yükü bosalt p geri dönelim, aksam yeme iı ı ğı ı ı ğyiyelim." Ba rmamla birlikte hemen kostu, sundurmadan atlad , kamyonun basama na s çrad ve meraklağı ı ğı ı ı "Amaad m n Vanya oldu unu nas l bildin, day ?" Gözlerini • kocaman bakarak, yan t m bekledi. Bu sözler beniı ı ğ ı ı ıı ı öylesineetkiledi ki.""Öbür kap ya yönledi. Kap y açt m yan ma oturttum ve arabay sürdüm. Afacand . Bir sey düsünüyor olmal kiı ı ı ı ı ı ı ıbirdenbire suskunlast . Uzun kirpiklerinin alt ndan bana bir göz att ve iç çekti. El kadar sey, simdiden nas lda içı ı ı ıçekmeyi ö renmisti! Art k çocuk de ildi! "Baban nerede Vanya?" "Cephede öldü," dedi f s lt yla. "Ya annen?"ğ ı ğ ı ı ı"Trendeydik, bombaland k, oda öldü." "Nereden geliyordunuz?" Bilmiyorum, an msam yorum." 'ı ı ı"Ailenden biri ya da akrabalar n yok mu?" "Yok!" "Geceleri nerede uyuyorsun?"ı"Neredeysem, orada.""K zg n gözyaslar içimi yakt , hemen karar verdim. "Sen ve ben, de isik yollara gitmeyelim, birbirimiziı ı ı ı ğkaybetmeyelim. Benim çocu um ol." Hafifledi imi, yüre imin ferahlad n hissettim. Ona do ru e ildim veğ ğ ğ ığı ı ğ ğsordum: "Vanisya, ben kimim, biliyor musun?" O sordu bu sefer, içini çekerek: "O halde siz kimsiniz?" Yavas birsesle: "Ben, senin baban m."ı"Tanr m, olan oldu iste!" Boynuna at ld , yanaklar mdan öptü, ince ama sars la sars la a lamaya baslad , sürekliı ı ı ı ı ı ğ ıtekrarlad : "Sevgili babaca m! Biliyordum. Beni bulaca n biliyordum." "Daha uslu sar ld , bütün vücudu rüzgarlaı ğı ğı ı ı ıtitresen çimenler gibi titremeye baslad . Gözlerim doldu, bende tit-ı155redim... Tekerlekler nereye gidiyordu, bilmiyorum. Bu bir mucizeydi. Bir hende e yuvarland k, motor durdu.ğ ıGözlerim duman doldu, korktum. Küçük o lum çelimsiz vücuduyla olanca kuvvetiyle, titreyerek bana sar lm st ,ğ ı ı ıbes on dadika öylece bekledik, Sa kolumla, incitmekten korkarak kucaklad m, sol elimle kap y aç p d sarğ ı ı ı ı ı ı ç kt m.ı ıYüke ne olmustu? O an, yükle ilgilenecek halim yoktu. ""Kamyonu Öylece b rakt m, yeni o lumu kucaklad m kollar mla, eve tas d m. Küçük kollar yla boynuma daha s kı ı ğ ı ı ı ı ı ı ısar lm st , yana n - trass z yana ma bast rm s, s rnas k bir kedi gibi sürüyordu. Arkadas m ve kar s evdeı ı ı ğı ı ı ğı ı ı ı ı ı ı ıolmal yd lar. çeri girdim, sask n bak slar alt nda "Bak n! Vanisyam buldum." K sa bir sask nl ktan sonra,ı ı İ ı ı ı ı ı ı ı ı çocuksuzarkadaslar m telas ve aceleyle yan m za geldiler. O lum boynuma s k ca yap sm s, ayr lm yordu. Nas l olduysa,ı ı ı ğ ı ı ı ı ı ı ısonunda ayr ld . Sabunla ellerini y kad m, sandalyeye oturdum. Arkadas m n kar s lahana çorbas doldurduı ı ı ı ı ı ı ı ıtaba a. Gözleri dolu dolu, hüzünle seyretti, o lumun yemesini. Vanisyam, onun a lad n görüp yan na kostu,ğ ğ ğ ığı ı ıete ini çekistirerek sordu. "Ne a l yorsun, teyze?" Baba beni çayevinin d s nda buldu, herkes mutlu olmal , amağ ğı ı ı ısen a l yorsun," Kad n birdenbire bay ld . Oldu u yere y ld ."ğı ı ı ı ğ ığı ı"Aksam yeme inden sonra berber de saç n kestirdim, eve döndü ümüzde ellerimle y kad m, temiz çarsafağ ı ı ğ ı ısard m. Kollar yla beni sard , kuca mda uykuya dald . Dikkatlice yata a uzatt m ve yüke bakmaya gittim. Yüküı ı ı ğı ı ğ ıbosaltt ktan sonra kamyonu parka çektim, al sverise ç kt m. Pantalon, gömlek, sandalet ve has rdan bir sapkaı ı ı ı ısat n ald m. Elbette her sey yanl s boydayd ve kalitesizdi. Pansiyoncu kad n bile pantolon hakk nda: "Akl nı ı ı ı ı ı ıbas ndan gitmis," dedi. "Bu s cak havada çocu a bunlar giydirilir mi?" sonra hemen dikis makinesinin bas naı ı ğ ı156geçti, kumaslar kar st rd . Yar m saat geçti geçmedi ki, Vanisyam için k sa kollu beyaz bir gömlek dikti. O lumunı ı ı ı ı ı ğyan na uzand m ve aylardan sonra huzurlu bir uyku çektim Ne olursa olsun, gece boyunca dört kez uyand m. Herı ı ıuyan s mda kollar m n aras nda saçak alt ndaki k rlang çlar gibi uyuyan o lumu gördüm, hafifçe de horluyordu.ı ı ı ı ı ı ı ı ğçim sevinç doldu* nas l mutlu oldu umu anlatamam. Rahats z etmemek için; dönmemeye, hareket etmemeyeİ ı ğ ıu rast m ama sab rs zl m büyüdü hafifçe vurdum, gözünü aç p bana bak nca öyle sevindim ki."ğ ı ı ı ığı ı ıGün s yana kadar tekrar tekrar uyand m, ama merak m yendim. O lumu gö süme bast rd m. Küçük ayaklar nı ı ı ı ı ğ ğ ı ı ı ıoksad m. Onsuz ne yapabilirdim ki. Gece boyunca uykusunda gözlersin, saçlar m koklars n... Kalbin duracak gibiı ı ıolur, iyicene yumusars n. Hüzünle taslasm s bir yüre in olsa bile."ı ı ğ" se giderken beraber gittik. Ama bunun iyi bir sey olmad n farkettim. Neye ihtiyac m vard ? Biraz ekmek,İ ığı ı ı ı so anğve tuz bir askere bütün gün yeterdi. Ama o farkl yd : Onun için süt ald m, yumurta pisirdim; midesine s cak ası ı ı ıgirsin istedim. sim bekliyordu. Bütün cesaretim k r ld , pansiyoncu kad n n insaf na b rakt m o lumu. Bütün günİ ıı ı ı ı ı ı ı ğ

Page 48: elyusa

a l yordu. Gecenin geç vakitlerine kadar beni bekliyordu."ğı" lk zamanlar ikimiz içinde zor geçti, Bir keresinde aksam olmadan kendimi yata a att m, çok yorucu bir gündü.İ ğ ıGenellikle yapt gibi küçük bir k rlang ç gibi c v ldad durdu. Fakat aksam olunca sessizlesti. "Ne düsünüyorsunığı ı ı ı ı ıo lum?" diye sodum. Sonra gözlerini dikerek o bana sordu, "Baba deri ceketini ne yapt n?" Yasam m boyuncağ ı ı dericeketim olmam st . Bu yüzden bir süre k vrand m. "Voroniz'de kald " dedim. "Niçin bana öyle bak yorsun?"ı ı ı ı ı ı "O lum,ğseni Almanya da ye Polanya da arad m bütün Beyaz Rusya'y yürüdüm ve sonunda Uripinsk'e geldim." "Amaı ıUripinsk Almanya'ya yak n? . 157ıEvimiz Polonyaya çok uzak de il mi? Uyumadan önce bütün bunlar konustuk."ğ ı"Fakat deri ceketi neden sordu dersin, arkadas? Hay r, çok basit bir sey de il bu. Öyle görünüyor ki gerçek babası ğ ıderi ceket giymekteydi, onu hat rlad . Bu çocu un belle i yaz ayd nl gibiydi: Bir an ç kar ve her seyiı ı ğ ğ ı ığı ı ayd nlat verir.ı ıO lumun belle ide öyleydi. Ayd nlanmaya baslam st ."ğ ğ ı ı ı"Belki o ve ben sonraki y l Uripinsk'te yasamaya devam edebilirdik. Fakat kas m ay nda sorun ç kt . Çamurluı ı ı ı ı yoldakamyonu kullanmaya çal s yordum, bir köyden geçerken, kamyonum kayd ve ine in birine çarpt . Eh, böyleı ı ı ğ ızamanlarda ne oldu unu bilirsin; kad nlar ba rmaya baslad , insanlar bas m za topland , trafik polisi geldi.ğ ı ğı ı ı ı ıMerhamet dilendiysem de ehliyetime el koydular. ne e bakt , kuyru unu kesti ve h zla vadiden asa gitti.İ ğ ı ğ ı ğıEhliyetimi kaybetmistim. Bütün k s marangozluk yapt m. Bizim bölükten, soförlük yapan bir yoldasa mektupı ıyazd m. Birlikte çal smaya davet etti beni. Alt ay marangozhanede çal sabilece imi, bu arada yeni ehliyetı ı ı ı ğalabilece imi, yazd . Küçük o lumla birlikte yola koyulduk."ğ ı ğ"Ama ne olursa olsun sana söyleyebilirim ki, Uripinsk'te b rakt m inek kadar bile kosamad m. Her ulast m zı ığı ı ığı ıyerde uzun uzun oturup dinlenmek zorunda kald m. Vanisyam biraz daha büyüdü ünde okula göndermeliydim.ı ğBöylece rahatlar ve bir eve yerlesebilirdim. Simdilik Rusyam z n her yan n dolasmaya gidiyorduk."ı ı ı ı"Çocuk için çok zor olmal ," dedim.ı"Zaten kendisi çok yürümedi, ço u zaman arkamdayd . Omuzlar ma oturtarak tas yordum. Ama o kendiğ ı ı ı ayaklar n nı ıüzerinde durmak yol boyunca kosmak istiyordu, Hiçbir sey olmad arkadas, nas l olduysa idare ettik iste. Bilirsin,ı ıkalbim158teklemeye, pistonlar yavasça vurmaya baslad !... Baz zamanlar dünyam dönüyor, gözlerim karar yordu. Öyleı ı ıgünlerden birinde uykumda ölecek ve o lum çok korkacak diye kendimi yedim bitirdim. Bir baska talihsizlikğ dahavard . Hemen her gece uykumda sevgili ölülerimi görürdüm. Genellikle dikenli telin gerisindeyim, onlar özgür,ı di erğtarafta yine dikenli tel... Irena ve çocuklar mla her seyi konusurduk. Sonra ellerimle dikenli teli parçalamayaıu ras rd m. Bu arada onlar gözden kaybolurlard ... Çok tuhaf bir durum: gündüz akl ma gelmezdi böyle seyler yağ ı ı ı ıgece olunca, aniden uyan rd m. Uyand mda yast m gözyaslar yla slanm s olurdu."ı ı ığı ığı ı ı ı"K z la aç kütüklerinin yan ndaki yoldas n sesini isittim, sudaki a açlan d sar at yordu."ı ı ğ ı ı ğ ı ı ı"Bu bana yak n insan öylesine yabanc gibi geldi ki o an, kocaman elleriyle kütükleri kald r p at yordu:ı ı ıı ı"Güle güle, arkadas, bol sans!""Umar m sa l kla ulas rs n z."ı ğı ı ı ı"Tesekkürler, gel o lum, bota binelim."ğÇocuk babas n n yanma kostu, bota atlad , adam n ceketine tutundu ve yola koyuldular.ı ı ı ı" ki kimsesiz insan, iki küçük kum tanesi, savas kas rgas n n benzeri görülmemis siddetiyle savrulmuslard .İ ı ı ı ıGelecekte onlar neler bekliyordu? Bir Rus gibi düsünmek inatç çözümlerin insan olmak, neler getirir ki. Çocukı ı ıbabas n n omuzlar nda büyüyecek, tamamen büyüdü ünde her seyi bilmis olacak, kendi yöntemiyle her seyinı ı ı ğüstesinden gelecek, anayurdu kendisini hizmete ça r rsa görev alacakt ."ğıı ıSonsuz bir hüzünle arkalar ndan bakt m. Belki her sey istedikleri gibi olmayacak. Fakat, Vanisya bir kaç ad mı ı ı at pıküçük ayaklar n n üzerinde durupta, gül yanaklar yla gül-ı ı ı159dü ünde aniden yum sad m ama kaba bir el sanki kalbimi y rtt . Aceleyle döndüm. Hay r, sadece riiyas ndakiğ ıı ı ı ı ı ıgözyaslar de ildi ihtiyar adam n savas boyunca içini karartan. Apaç kt gü-n s nda geldiler. Temel sorun tam neı ğ ı ı ı ı ığızaman dönülece ini bilmekti. Ve her seyin en önemlisi bir çocu un, kalbindeki yara de ildir, belli ki yang mğ ğ ğ ıgörmeyecek ama k t erkek gözyaslar yanaklar n zdan asa süzülecektir.ı ı ı ı ğı