40
SAYI 8 - OCAK 2013 TEKBİR’İN ÜCRETSİZ YAYINIDIR. www.tekbir.com.tr Yenilenen TEKBİR Mağazalarıyla Haftalık Kombininiz TEKBİR’ den TEKBİR’ den ERKEK ŞIKLIĞININ Vazgeçilmezleri Bir Osmanlı Şehri... EDİRNE MUSTAFA KARADUMAN “Uluslararası Tesettür Forumu İstanbul’daYapılmalı” Yaşam Özlem YEPREM Sımsıcak Sohbetiyle

esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

Embed Size (px)

DESCRIPTION

2011 İlkbahar sezonunu açarken bir yenilik yapmak istedik ve sizler için bu dergiyi hazırladık. Sektörde bir ilk olan dergimizden, sezona dair bilgilere ulaşabilirsiniz, böylece birbirimizi daha yakından tanıyabiliriz. Bu zamana kadar Batı ülkelerinin “arka bahçesi” olup, kendi çiçeklerimizi yetiştirmekte geç kaldığımız moda sektöründe, ülkemizin hak ettiği yere gelmesi için çaba sarfediliyor.

Citation preview

Page 1: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

SAYI 8 - OCAK 2013 TEKBİR’İN ÜCRETSİZ YAYINIDIR. www.tekbir.com.tr

Yenilenen

TEKBİR Mağazalarıyla

Haftalık KombininizTEKBİR’den

TEKBİR’denERKEK ŞIKLIĞININVazgeçilmezleri

Bir Osmanlı Şehri...

EDİRNE

MUSTAFA KARADUMAN“Uluslararası TesettürForumu İstanbul’daYapılmalı”

Yaşam

Özlem

YEPREMSımsıcak Sohbetiyle

Page 2: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim
Page 3: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

8. sayısıyla birlikte 2 yaşına giren Tekbir Yaşam Dergi’si bu sayısında da yine dopdolu.

İçinde bulunduğumuz bu dönemde dünyaca ünlü markalar İlkbahar-Yaz koleksiyonlarını hazırlamış durumdalar. Tekbir de koleksiyonu hazır markalar arasında. Sizlerle buluşturacağımız 2013 İlkbahar/Yaz Koleksiyonumuzu şubat ayı itibariyle mağazalarımızda görebileceksiniz.

Biz bu sayımızda kış indiriminin son demlerinde, gelecek yıla yatırım yapmanız için bir kombinasyon sayfası hazırladık, hem de bunu size haftalık bir program olarak sunduk. Kara kış günleri için birçok alternatif bulabileceğiniz bu sayımızı okumadan alışverişe çıkmamanızı öneririz.

Sayfaları çevirdiğinizde; yeni açılan şubelerimiz Eyüp-Yeşilpınar ve Urfa City AVM, henüz tadilatı yapılmış olan Maltepe, Üsküdar ve Fatih Plaza mağazalarımıza kısa bir tur yapacaksınız. Mağazalarımızı gezdiğinizde Tekbir’in değişen yüzünü görme şansı bulabilirsiniz. Basında çıkan haberlerimizi, yaptığımız etkinlikleri, katıldığımız organizasyonları, 2013 Kış sezonu eşarp ve şal koleksiyonumuzu, muzlu milföy pastası, krem peynirli krema ile çikolatalı cupcake yapımını ve Osmanlı şerbetlerinin hazırlanışını anlattığımız “Lezzet” sayfamızı, bir Osmanlı şehri olan Edirne’yi, psikologlarımızın ve doktorumuz Hafize Erkal’ın sizin için hazırladığı çok özel yazıları okuyabilirsiniz. Derginin yapımında emeği geçen herkese ayrıca sımsıcak sohbeti, bitmeyen enerjisi ve gülen yüzüyle bize zaman ayıran Özlem Yeprem’e teşekkür ederim.

Merve MÜCAVİROĞLU AYAN Kurumsal İletişim Müdürü

[email protected]

Tekbir A.Ş. Adına İmtiyaz Sahibi Mustafa KARADUMAN

Genel Müdür ve Yönetim Kurulu ÜyesiCafer KARADUMAN

Yayın DanışmanıYılmaz SÖNMEZ

Yönetim YeriAtlas Cad. No: 18 Mahmutbey

BAĞCILAR/İSTANBULTel: 0212 444 0 393

Faks: 0212 446 43 15www.tekbir.com.tr

EditörMerve MÜCAVİROĞLU AYAN

Moda EditörüEsra KARADUMAN

Grafik TasarımGülizar AŞIK EMECAN

Yayın KuruluMuhammed KADADUMAN

Abdullah KARADUMAN Abdurahman KARADUMAN

Enes KARADUMANHatice KARADUMAN

Psk.Tuba KARADUMAN

Katkıda BulunanlarZeynep Fatma TUNÇ

Psk.Dan.Esra KARADUMANDr.Hafize ERKAL

Fethiye İNAL (Teknik Destek)Zuhal DENİZ

YapımMetam Medya

Tel: 0212 258 04 94 www.metammedya.com

BaskıSCALA BASIM

Yeşilce Mah. Girne Cad. Dalgıç Sk. No:3 4. LEVENT - İSTANBUL

Tel: (0212) 281 62 00

• • •Tekbir Yaşam Dergisi,

Tekbir Giyim San. Ve Tic. A.Ş.’nin ücretsiz süreli kurumsal bültenidir.5.000 Adet basılmaktadır.

Soru, Görüş ve Talepleriniz İçin:[email protected]

• • •Reklam Satış Pazarlama

Metam Medya

Tekbir Yaşam Dergisi, Metam Medya tarafından hazırlanıp baskıya sunulmuştur. Dergide

yayınlanan tüm yazı ve görseller izinsiz kullanılamaz. Tüm sorumluluk Metam Medya’ya aittir.

Tekbir, bu dergide yer alan ürünler ve fiyatlarda değişiklik yapma hakkını saklı tutar.

Yaşam EDİTÖR’DEN

Merhaba;

®

Page 4: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

4

Tekbir Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karaduman, te-settür giyimin modaya etkisini Nedim Odabaş’a değer-lendirdi. “Uluslararası tesettür forumunun İstanbul’da yapılması çok güzel olur. Bu konuda yapılan belgesellerde moda dünyasını bayanda İtalya, erkekte Fransa, tesettürde ise İstanbul’un ve Tekbir’in etkilediğini söylüyorlar. Türkiye tesettür marka-sını dünyaca ünlü bir şekilde İstanbul’dan çıkarmış.”

Türkiye özellikle son yıl kırk yıl içinde kırılma noktaları yaşadı. Tekstilde bu kırıl-

ma noktalarından birisi Tekbir’in piyasaya girme süreci oldu. İn-sanların giyiminde kılık kıyafe-tindeki bu değişim sürecini de-

ğerlendirir misiniz?O yıllarda moda dünyasına

bayanlarda İtalya, erkekler-de Fransa yön veriyordu. Alternatif moda tasarımı geliştiril-memişti. Böyle bir ortamda mini etek

furyası Türkiye’yi kasıp kavuruyordu. Genç örtülü yok denecek kadar azdı. Moda adeta insanların ruhuna kadar işlemişti. Ama o yıllarda biz modaya alternatif kültür tasarımlarla ortaya çıkıp öz değerlerimize uygun yeni bir tarz geliştirdik. Tabiri caizse, Mimar Sinan, doğu ile batı kültürünü birleş-tirip nasıl yeni bir sentez ortaya koyduysa, yeni bir çığır açtıysa, biz de var olan geç-mişteki tesettür anlayışımızı günümüzde-ki modern çizgilerle birleştirerek yeni bir tarz ortaya koyduk. Ama biz bir milleti, bir ırkı esas almadık. Global anlamda bütün dünyayı kucaklayacak bir tarzda ortaya çıktık. Ve bu etkili oldu.

Biz moda yapmıyoruz, tasarım yapıyoruz. Moda-cılarla aramızdaki fark bu. Moda olduğunda bu se-zonda kısaysa, geçen sezon uzun olabilir. Bizde bu olmaz. Biz geliştiririz. Bizden bu anlamda sade-ce bizim değil, Avrupa modacılarının da etkilendiği-ni düşünüyorum. Dolayısıyla bu süreçte, mini etek bile tarihe karıştı.

Cumhuriyet dönemi özellikle kılık kıyafet dev-rimiyle insanların rotasını batıya ayarladığı bir dönem oldu. Tesettür modası olarak bu rotayı geriye çevirdiğinizi söyleyebilir misiniz?Tesettür’ün mimarı olarak takdim ediyoruz ken-dimizi. Kendi öz değerlerimize döndürdük. Bu da tasarımla, modayla, estetikle, sanatla... Bu bir es-tetik olmazsa, karşısına çıkıp kanunlarla kurallarla yönünü değiştiremezsiniz. Bunun en büyük örneği-ni İran yaşıyor. İran’da kadınlar çarşaf giyiyor ama

bunun sayısı yüzde 10 bile değil. Onlar onu giymiyorsa, onları dünyayla yarıştırmak için alternatifler geliştirmek zorundası-nız. Siz o modaya karşı çıkarken, kendi değerlerinize uygun bir alternatif ortaya koymazsanız, başarılı olamazsınız.

Modanın arkasında koskoca bir sinema sektörü, film sektörü, reklam sektörü, televizyon sektörü var, moda okul-

ları var. Bunun karşısında siz insani değerlere uygun bir tasarım geliştirdiğiniz zaman ayak-

ta kalabiliyorsunuz. Bunlar devlet gücüyle olacak işler değil. Bizim yapacağımız kültürel hareketlerdir. Burada doğru bir şekilde tasarımlarımızı inançlarımızla birleştirdiğimizde etkili olabileceğiz. Bi-liyorsunuz tesettür bütün peygamberler

İstanbul’da yapılmalıuluslararası tesettür forumu

Tekbir Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karaduman; 3 ARALIK 2012 tarihinde Milli Gazete yazarlarından Nedim

Odabaş’a tesettür giyimin modaya etkisini anlattı.

BİZ’DEN

Page 5: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

5

döneminde vardı. Bizim dönemimizde ortaya çıkan bir kav-ram değil. Sadece amatör anlamda olan bu tasarımı daha profesyonel anlamda bir sektör oluşturmuş olduk. Bütün Pey-gamberlerin bir meslekle ilişkileri var: Lokman (as) tıp, Davut (as) demirci, İsa (as) tıp... Bilgisayar çağı ve bilimin, Süleyman (as)’a verilen mucizelere ulaşma şansı yok. Peygamberlere verilen mucizeler teknolojiyle yakalanacak değerler değil.

İslam ülkeleri içinde bir nokta atışı yaparak moda sektö-rünün, tesettürün tasarımsal öncülüğünü yapan bir fir-masınız. Bununla birlikte bir akademi fikriniz olduğunu biliyoruz. İslam ülkelerinden modacılarla bir araya gelip bu işin nereye gidebileceği noktasında bir akademik fo-rum, tesettür forumu yapmayı düşündünüz mü?Girişimimiz oldu. Tsunaminin olduğu sene, yanlış hatırlamıyor-sam 2004 senesinde Malezya’da 15 İslam ülkesinin katıldığı tesettür tasarımcılarının, 15 ülke akademisyenlerinin katıldığı “Tesettürün Bugünü Yarını” konulu bir forum düzenlenmişti. İslam Bankası’nın sponsorluğunda yapılmıştı. Ben buna katıl-dım... Bir saatlik bir konferans vermiştim ve etkili olmuştu. Kra-liçe katılmıştı, bakanlar vardı. Mutlaka bu hareketi etkilemek anlamında siyasi gücün olması gerektiğini söylemiştim. Karar alındı, “bunu her sene bir ülkede tekrarlayalım” dendi. Dolayı-sıyla biz de bunu kabul ettik. Buraya döndükten 15 gün sonra bunu Endonezya’da yapacağız. “Katılır mısınız?” denildi. 4 ay sonra yeniden planlamışlardı. Katılacağımızı söyledik, ama arkasından tsunami gelince program olmadı. 2007-2008’de İran’da 15 ülkenin katıldığı fuarlar düzenlendi. Orada 15 ülke içinde bize tasarımda birincilik plaketi verdiler.

Böyle bir organizasyonu biz yaptığımız zaman çok daha bü-yük bir etkisi olacağını düşünüyorum. Akademik boyutunu da ele almak lazım. Dolayısıyla böyle bir çalışma olması gerekir. Bizim orada verdiğimiz mesaj da şuydu: “Biz sıfırdan başlayıp dünyanın gündeminde bir marka yapabildiysek, 15 ülkenin bir araya gelip de akademisyenlerin katıldığı, İslam Bankası’nın içinde olduğu böyle bir çalışmada başarmamak için hiçbir ne-den yoktur”. Biz onların rüyalarında bile görmedikleri tasarımı aktarmışız. Zor olan taraf burasıdır.

100 yıldır Fransa’nın modaya yön vermesi, onların zihinle-rinin oluşturduğu bir performanstır. Tasarım bu kadar etkili ve önemli bir şeydir. Bizim ortaya çıktığımız zamanda hiçbir mağazada tesettür kıyafeti yokken, bugün her yerde tesettür kıyafeti vardır. İslam ülkelerinin bir araya gelerek ortaya koya-cakları bir tasarımın dünyayı etkileyecek bir yönünün buluna-cağını söylememiz gerekir.

“Bayanda İtalya erkekte Fransa tesettürde ise İstanbul”Böyle bir forum; estetiğin, güzelliğin, tarihin, estetik gü-zelliklerin merkezi İstanbul’da yapılsa nasıl olur?Böyle bir forumun İstanbul’da yapılması çok güzel olur. Bu ko-nuda yapılan belgesellerde moda dünyasını bayanda İtalya, erkekte Fransa, tesettürde ise İstanbul’un etkilediğini söylü-yorlar. Türkiye, tesettür markasını dünyaca ünlü bir şekilde İstanbul’dan çıkarmış.

http://www.milligazete.com.tr/haber/uluslararasi-tesettur-forumu-istanbul-da-yapilmali-257159.htm

YERLİ MALIHAFTASINDA

TEKBİR’EZİYARET

12-18 Aralık Yerli Malı Haftası nedeni ile İHKİB Kız Meslek ve Teknik Lisesi öğrencileri, Müdür Yardım-cısı ve branş öğretmenleri, yerli üretim yapan Tekbir Genel Merkezi’ne ziyaret gerçekleştirdiler.

Tekbir tanıtım filminin izlenmesiyle başlayan etkinlik öğle ye-meği ile devam etti. Modelhane, Kumaş ARGE, Kesimhane, Atölye, Ütü, Showroom gibi üretim sürecini ilgilendiren bölüm-ler öğrenci ve öğretmenlere tanıtıldı.

Tasarımcıların modellerini ilgiyle inceleyen öğrenciler, Kumaş ARGE sorumlularından da sezonun moda renkleri ve kumaş-ları hakkında bilgi almayı ihmal etmediler.

Öğrenciler ziyaretten çok memnun kaldıklarını bildirirken; öğ-retmenleri de öğrencilerin staj döneminde Tekbir’in birimlerin-de görev almaları için İnsan Kaynakları Müdürü Serkan Ka-yın ile görüşme gerçekleştirdiler. Tekbir’in Kurumsal İletişim Koordinatörü Merve Mücaviroğlu Ayan ve Kurumsal İletişim Asistanı Zeynep Fatma Tunç, öğrenci ve öğretmenlere ziya-retleri için teşekkür hediyelerini takdim ettiler.

Page 6: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

6

bayramlaŞma

Etkinlik saat 12.00’de Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Mü-dür Cafer Karaduman’ın konuşması ile başladı. Bayramlar-da dayanışma, hoşgörü, birlik ve beraberlik duygularının yoğun olarak yaşandığı vurgulandı. Dünyadaki sıkıntıların sona ermesi ve herkesin bayramı bayram tadında yaşama-sı temennisinde bulunan Cafer Karaduman “Bayramlar her-kesin bir arada olduğu umut ve sevgi duygularının yoğun olarak yaşandığı özel günler. Bizler de genciyle, yaşlısıyla, çocuğuyla böyle anlamlı bir günde birlikte olmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyoruz. Bayramlar, insanlar arasında bir bütünleşmenin, birlik ve beraberliğin, kardeşliğin ve paylaş-manın ifadesidir. Bu bayram da farklı ülkelerde, şehirlerde, evlerde yine üzüntü ve gözyaşı var. Dünyadaki tüm sıkın-tıların bir an önce bitmesini, herkesin bayramı bayram ta-dında yaşamasını temenni ediyoruz. Tekbir yönetimi adına tüm Tekbir ailesinin Kurban Bayramı’nı en kalbi duygula-rımla kutluyor sevdikleriyle birlikte nice bayramlar geçirme-lerini diliyorum. Bayramlarda yoğun olarak yaşanan hoşgö-rü, sevgi, saygı, kardeşlik, dayanışma ve birlik beraberlik duygusunun daimi olmasını temenni ediyorum” dedi. Bayramlaşma töreni sonunda vatan uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi, topraklarında yaşam savaşı veren Arakan ve Suriye halkı için de dua edildi.

Genel Müdür Yardımcısı Aydın Karaduman, Üretim Müdürü Nurettin Sevilmiş ve Yönetim Kurulu Üyeleri, genel merkez binasında çalışan yüzlerce personel ile tek tek bayramlaşıp çikolata ve kolonya ikram ederek yakından ilgilendiler.

“Dünyadaki tüm sıkıntıların bir an önce bitmesini, herkesin bayramı bayram tadında yaşamasını temenni ediyoruz.”

Tekbir ailesi Kurban Bayramı dolayısıyla düzenlenen bayram-laşma töreninde bir

araya geldi.

BİZ’DEN

Page 7: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

7

eyüp yeŞİlpınarda’yız...Eyüp-Yeşilpınar şubemiz 19 Ekim 2012’de Whi-te Hill AVM’de hizmete başlamıştır. Eyüp civarın-daki müşterilerden gelen yoğun talep nedeniyle bu civarlarda bir mağaza açmayı düşünen Tekbir yönetimi AVM yönetiminin de talebi üzerine böy-le bir adım atmıştır.

Mağaza, AVM içerisindeki tek katlı en büyük mağaza olma özelliğini taşımaktadır. Eyüp ve civarından Fatih’teki Tekbir mağazalarına gelen müşteriler için Yeşilpınar şubesi büyük bir avan-taj oluşturmaktadır.

Yeşilpınar mağazasının diğer AVM mağazala-rına göre en belirgin farkı metrekaresinin diğer-lerine göre yaklaşık 2 kat daha büyük olmasıdır. urfa Cıty aVm’deyİz...

Şanlıurfa mağazası şehrin en büyük alışveriş merkezi olan Urfa City AVM’de 14 Ekim 2012’de hizmet vermeye başlamıştır.

Urfa’da muhafazakâr bir kesimin bulunması Tekbir’in müşteri kitlesi olan bir şehir olduğunu göstermektedir. Doğu insanının samimi talepleri ve AVM yönetiminden gelen istekler de göste-riyor ki Tekbir Urfa halkı tarafından oldukça ilgi görecek.

Urfa mağazası Tekbir şubeleri arasındaki en kü-çük mağaza olmasına rağmen bayan ürün grup-larında eksiksiz hizmet vermektedir. Şehrin en iyi alışveriş merkezinden olan Urfa City AVM’de hizmetinizdeyiz.

Page 8: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

8

BİZ’DEN

Zaman Gazetesi yazarlarından Kezban Karagöz, 1 Aralık 2012 tarihli yazısın-da ülkemizde ferace kullanımına dikkat çekti ve Tekbir’in Berceste koleksiyonu hakkında ayrıntılı bilgiler verdi. Feracelere, tesettür giyimin sokak modası dersek yanılmış olmayız. Zira hayatımıza giriş hikâyesi biraz bunu doğruluyor. Özellikle Fatih, Eyüp gibi semtlerden yayılmaya başladı alışkanlık. Hanımlar yakın bir yere markete giderken, komşusuna uğramak için evden çıkarken, çocuğunu okuldan alırken feracelerini alıp hızlıca hazırlanmaya başladılar. Feracelerin sağladığı pratikliğin as-lında şık olduğunu, sayıları giderek artan Arap turistler vesilesiyle anla-dık. Ferace böylece hızla tesettürlü kadınların dolaplarında özel günler için

de kullanılacak kıyafetlerin arasına girdi.

Yaz mevsiminde ise onları bir kez daha keşfettik. Özellikle ta-til valizi hazırlarken feraceler he-

men yanı başımızdaydı. Bir ferace, birkaç tane fazladan kıyafet almaktan kurtarıyordu bizi. Havuz ve deniz çıkışında haşemaların üstüne de giydik onları ve çok rahat ettik. Artık tatillerin yegane parçası ol-mayı hak ettiler.

Hayatımızda giderek daha çok yer edi-nen feraceleri genellikle hac umre mal-zemesi satan mağazalardan edindik. Fakat feracelere olan bu ilgi, tesettür giyime yönelik tasarımlar yapan marka-ların gözünden kaçmadı. Özellikle bu yıl

birçok marka özel ferace koleksiyonları hazırladı. Kış sonu umre sezonu olduğu için koleksiyonlar kış için hazırlandı ama yazın da devam edecek.Taşlı değil sade tasarımlar hazırlandıDaha evvel de ferace tasarımı hazır-layan Tekbir Giyim, bu sezon çıtayı ol-dukça yükseltip daha geniş bir koleksi-yon yapmış. Berceste adını verdikleri koleksiyonda 50 farklı model yer alıyor. Berceste koleksiyonunu diğer ferace koleksiyonlarından ayıran en önemli fark renkleri. Normalde siyah olarak bil-

diğimiz feraceler bu koleksiyonda; tütün, yeşil, bordo, lacivert, kahve, vizon, bakır, açık kahve olarak da yer alıyor.

İpek tuşeli akışkan, dökümlü kumaş-ların kullanıldığı koleksiyon, kalite olarak yurtdışında üretilenlerden farklı. Modellerde de büyük farklar var. Önemli bir nokta ise Ortado-ğu’daki modellerin daha çok işlemeli, abartılı yani abiye formatında olması. Türkiye’de modeller günlük hayatta kullanı-ma daha müsait.

cumaertesiteKbİr,

Çıtayı yüKselttİferaCede

Haberin ayrıntısı: www.zaman.com.tr/moda/turk-isi-feraceler-geliyor/2023130.html

Page 9: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

9

Ülkemize gelen iş adamı ve iş kadınlarının ilk durakları ol-maktan gurur duyuyoruz.

Sektörler arasında iletişim kurarak ülke ekonomisinin gelişmesi ve tica-ret köprüleri kurulması gibi faaliyetle-ri olan dernekler aracılığı ile ülkemi-ze gelen iş adamı ve iş kadınlarının ilk durakları olmaktan gurur duyuyo-ruz.

2012–13 Sonbahar/Kış sezonuna yoğun bir tempoda giren Tekbir, ti-caret köprüsü kuran dernekler aracı-lığıyla gelen Mısırlı ve Ugandalı işa-damı ve iş kadınlarını genel merkez binasında ağırladı.

Fabrikayı gezen misafirler, Tekbir’in bayilik sistemi ile ilgili bilgi aldılar. Öğle yemeğine konuk olan iş adam-ları ve iş kadınları Tekbir ailesine getirdikleri yöresel hediyeleri takdim ettikten sonra fabrika satış mağaza-sında yoğun bir alışveriş temposu geçirip, teşekkürlerini bildirerek ge-nel merkezden ayrıldılar.

Yeni Şafak Gazetesi’nin Müsiad Fuarı’na özel çıkarttığı hafta sonu ekinde, Müsiad üyesi fir-maların haberlerine ve bültenlerine yer verildi.

Tekbir’in; “Tekbir zincirine 5 halka daha” başlığıyla yer aldığı haberde, yeni açılan Çankırı, Kırıkkale, Adana, Adapazarı, Şan-lıurfa mağazalarından bahsedildi. Müşterilerinin

daha iyi şartlarda alışveriş yapabilmesi için Tekbir mağazaların-da yapılan restorasyon çalışmalarının da konu edildiği haberde franchise sistemiyle ilgili bilgiler ve 2012 yılında açılan bayiliklere de yer verildi.

teKbİr, türKİye’deKİ İlK duraKları oldu

yenİ ŞafaK müsaİd fuarı Özel

Page 10: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

Müşterilerine, alışveriş yaparken daha rahat ve ferah bir ortam sağla-mak, personelinin de bu şekilde bir ortamda çalışması için mevcut ma-ğazalarında gerekli tadilat işlemleri başlatmış olan marka, her geçen gün yeni bir mağazanın dekorunu değiştirmektedir.

Yakın zamanda Anadolu yakasında hizmet veren Maltepe, Üsküdar mağazaları ve Avrupa yakasının Fatih semtinde hizmet veren Plaza mağazasının baştan aşağı her metrekaresi tadilattan geçirilmiş ve müşterilerin beğenisi için gerekli çalışmalar yapılmıştır.

yenİlenenmaĞazalarıyla

teKbİr

Müşteri istek ve beklentileri ticaretin yönünü tayin eden en büyük etkendir. Müşterilere kulak veren firmalar daha doğru hareket ederler. Tekbir de müşterilerine kulak veren bir firma olarak gerek-li çalışmaları yapmak için harekete geçmiş du-rumda.

BİZ’DEN

10

Page 11: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

11

Page 12: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

12

Isparta bayimiz Mehmet Ali Balıkçı, Tekbir Ya-şam okuyucularına mağazası hakkında bilgi verdi.

Güller diyarı ve halı sanatının eşsiz örneklerini gö-rebileceğiniz, yaşanabilir iller sıralamasında ilk üçe giren nadide, güzel Isparta’nın tesettür giyim nok-tasındaki eksikliğini görüp, bu yönde kendisini ispat eden Tekbir ailesine 1995 yılında katılmaya karar verdik.

Tarihi Üzüm Çarşısı’ndaki 30 metrekarelik küçük bir mekan-la başlayan ticaret hayatımıza son 4 yıldır Isparta’nın en bü-yük caddesi olan Cumhuriyet Caddesi’nde 170 metrekarelik mağazamızda devam etmekteyiz.Müşterilerimizin birçoğu Isparta halkı olup dışarıdan gelen ziyaretçilerin de giyim tarzı, kalite ve moda hususunda bizi

tercih etmeleri ayrıca bizleri onurlan-dırmaktadır.

Tekbir’in ürün yelpazesi geniş ol-duğu için her yaştan müşteri gru-buna hitap etmemizi sağlıyor. Er-

kek ve bayan giyim olarak hizmet vermiş olduğumuz mağazamızda elbi-

se, ferace ve tunik tercih edilen grupların başını çekmektedir. 18 yıldır devam eden iş

hayatımızda müşteri memnuniyeti için elimizden gelen bü-tün gayreti sarfediyor ve bayisi olduğumuz Tekbir ailesinin bir ferdi olmaktan da mutluluk duyuyoruz.

Dileğimiz odur ki bu birlik ve beraberliğimiz ilelebet devam etsin. Nice 18 yıllara…

Makedonya bayimiz Özlem Treyd Doo, Tekbir Yaşam oku-yucularına mağazası hakkında bilgi verdi.

Makedonya’nın başkenti Üsküp, ülkenin tek büyük akarsuyu Vardar Nehri’nin iki kıyısında kuruludur. Bir yakada Arnavutlar ve Müslümanlar, diğer tarafta Ortodoks Hristiyanlar’ın yaşadı-ğı kent, aynı zamanda tarihi bir Osmanlı yerleşimidir. Kentte Makedonlar’dan sonra Arnavutlar ikinci, Türkler üçüncü etnik grup olma özelliğine sahiptir.

Tarihi şehir Üsküp’te bulunan tarihi Türk Çarşısı’nda-ki mağazamız 3 katlı ve 170 m2’dir. Mağazamızı 14/10/2010 tarihinde mini bir defile ile açtık. Açı-lışımız yerel gazete ve televizyonlarda yer aldı.

Hemen hemen her yaşta müşterisi bulunan ma-ğazamızda gençler biraz daha spor model ve renkli ürünleri, orta yaş bayanlar ise daha çok klasik ve sade modelleri tercih etmektedirler.

Ürünlerimize Müslüman Makedonlar, Arnavutlar ve Türkler ilgi göstermektedir. Makedonya’yı gezmeye ge-len Müslüman yabancıların da ilgisi büyük tabii ki…

Mağazamızın satışlarına baktığımızda ağırlıkla takım elbise, kaban, tunik, pantolon, etek, gömlek, elbise tercih edilmektedir.

maKedonya bayİsİ

ısparta bayİsİ

Page 13: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

13

sponsor olduK

yerlİ malı Haftasında teKbİr’e zİyaret

Tesettürün öncü firması Tekbir, ekranlarda keyifle izlenen birçok dizi, kısa film ve programın kıyafet sponsorluğunu üstlendi.

Tekbir, 15 yaşındaki Hayat’ın, 70 yaşında bir adamla ev-lendirilmesini konu alan, Türkiye’nin büyük bir yarası olan ‘çocuk gelin’ sorununu ele alan ve ATV ekranlarında yayın-lanan “Hayat Devam Ediyor” dizisinin, bir babanın ölmeden önce can dostuna emanet ettiği oğlunun hayat hikayesini konu alan “Baba Dostu” dizisinin, Şule Yüksel Şenler’in, yıllardır çok satan “Huzur Sokağı” romanından uyarlanan ve ATV ekranlarında yayınlanan “Huzur Sokağı” dizisinin, STV ekranlarında yayınlanan “Görülmemiş hesaplarla öte-lere gitmeyin” sloganıyla yola çıkan ve insanlarla helalleş-menin öneminin vurgulandığı “Küçük Kıyamet” dizisinin, Kanal 7 ekranlarında yayınlanan biri zengin diğeri fakir iki küçük kızın birbirlerine olan benzerliklerini fark etmeleriyle başlayan maceralarını konu alan “Zeliş ile İrem” filminin ve Kanal 7 ekranlarında yayınlanan birçok kısa filmin, Dost TV ekranlarındaki Adım Adım Kuran Dili programının ya-pımcısı ve sunucusu olan Necla Yadsıman’ın, Hilal TV Ana Haber Bülteni spikerlerinin kıyafet sponsorluğunu üst-lenmiştir.

Sizin de fark edeceğiniz üzere Tekbir her yerde görülmeye ve beğenilmeye devam ediyor.

HUZURSOKAĞI

ZELİŞİLE

İREM

BABADOSTU

BİZ’DEN

KÜÇÜKKIYAMET

HAYAT DEVAMEDİYOR

HİLAL TVANA

HABER

Page 14: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

14

CİHan tV networK 10. yıl resepsİyonu

29 Kasım 2012 Perşembe günü Cihan Tv Network’ün 10.yıl resepsiyonuna davetli olan markamızı Kurumsal İle-tişim Koordinatörü Merve Mücaviroğlu Ayan ve Kurumsal İletişim Asistanı Zeynep Fatma Tunç temsil etti.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın katılımıyla gerçekleşen resepsiyona Feza Gazetecilik A.Ş. Yö-netim Kurulu Başkanı Ali Akbulut, Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağrıcı, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet

Karaca, TRT Haber Koordinatörü Ahmet Böken, TRT 6 Koor-dinatörü Fethullah Kırşan, Fox Haber Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk, Ülke TV Genel Yayın Koordinatörü Hasan Öztürk, Aksiyon Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Bülent Ko-rucu, ATV ve A Haber Haber Genel Yayın Yönetmeni Erdo-ğan Aktaş, Yeni Asya Gazetesi Genel Müdürü Recep Taşçı, Kaynak Kültür Yayın Grubu Genel Yayın Yönetmeni Reşit Haylamaz, Hilal TV Genel Müdürü Adnan İnanç, Samanyolu Haber Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Metin Yıkar, Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hasan Karakaya, TRT Arapça Koordinatör Yardımcısı Salih Boztaş, Kıbrıs Genç TV Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Birinci, Toshiba Türkiye Ceo’su Mehmet Engin’in, Sürat Eğitim Araçları Genel Müdürü Salih Kahraman, Zambak Yayınları Genel Müdürü Bayram Murat, Sürat Kargo Genel Müdürü Halis Sağırlı’nın yanı sıra 50’ye yakın yerel televizyon temsilcisi ve davetliler katıldı.

Resepsiyonda konuşan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Cihan TV Network’un 10 sene içinde önemli bir başarı kat ettiğini ifade etti. İkramların da sunumların da tam not aldığı gecenin sonunda 10. yıl pastası da kesildi.

Zaman Gazetesi cumartesi eki yazarlarından Aslıhan Köşe-koğlu 27 Ekim’deki yazısında Tekbir’e de yer verdi.

Tesettür giyim markalarının son aylarda bilinirliklerini artırmak için önemli adımlar attığına, çeşitli mecralarda verilen boy boy ilanların yanı sıra sponsorluk yarışları, sosyal medya atakları gibi konuları ele aldı.

Haberde, Tekbir Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Ca-fer Karaduman’ın görüşlerine de yer verildi. Cafer Karaduman ‘’Eskiden sadece ev hanımlarına gündelik kıyafetler üretir sa-tardık. Bu da cadde ve AVM mağazalarında değil, ara sokak-larda yapılırdı. Çalışanların sayısı ve meslek çeşitliliği, ekono-mik özgürlüğünün artması, daha görsel mağaza ve ürünlere yönelmeleri üreticileri de bu yönde hizmete zorladı. Pazarda hâlâ ciddi bir boşluk olduğu da malum. Alternatifleri yeterli bul-mayan bir müşteri kitlesi var’’ şeklinde görüşlerini bildirdi.

tesettür marKaları GÖrünür oldu

BİZ’DEN

Page 15: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

1515

Page 16: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

16

RÖPORTAJ

Pozitif Enerjis

i,

Sımsıcak Sohbeti

İle

Özlem YEPREM

Özlem Yeprem; 1973 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Üniversite hayatının ardından 1990 yılı Türkiye güzeli, 1991 Dream Girl ve Malezya’da yapılan dün-ya güzellik yarışmasında sempati güzeli seçilmiştir. Çeşitli ajanslarda mankenlik yapan sanatçı, Enis Fosforoğlu tiyatrosu’nda ve bazı özel tiyatrolarda görev almıştır. Tiyatronun ardından 13 dizi film, üç sinema filminin yanı sıra Power FM, Günaydın FM ve Numberone FM radyolarında çeşitli programlar yapmıştır.1996 yılında çekilen ve Reha Yeprem’le rol arkadaşı oldukları ‘Kimsesizler’ ve ‘Ayrı Dünya-lar’ isimli iki filmin ardından aynı yıl Reha Yeprem’le dünya evine girmiştir. Özlem Yeprem ve Reha Yep-rem çiftinin, Enes ve Handan Zehra isimli iki çocuğu vardır.

Bu kısa bilgiden sonra Özlem Yeprem ile yaptığımız röportajın ayrıntılarını sizlerle paylaşalım.

Medyatik bir insanken, kendi işletmenizi açmanız nasıl oldu?

Çok küçük yaşlardan beri çalışıyorum ama kendi işletmem olmamıştı. Bu hikaye öyle gelişti. Bir arkadaşımla spor salo-nuna giderken orayı devralma fikri aklıma geldi. 1 yıl içinde diyet ve egzersizle 30 kg verdim, spor salonunda uzun süre geçirdiğim için aklıma böyle bir fikir geldi sanırım. Ardından wellness antrenörü ve işletmeci oldum.

Bize biraz B-fit’ten bahseder misiniz? B-fit’in diğer spor merkezlerinden farkı nedir?

B-fit kendi itme ve çekme kuv-veti ile ağırlık kullanmadan, 30 dakikada yapılan bir spor türüdür ve bunu Türkiye’ye ilk getiren “kadın spor zincirinin” ismidir. Kadınlar hem incelip, kilo verirken hem de eğlenip ar-kadaşlık kuruyorlar. Rahatça eşofman-larını giyip gittikleri bu salonlarda her ay yağ ölçümleri ve şımartılma onları bekliyor.

Page 17: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

İş yaşantınız aile yaşantınıza engel oluyor mu?

Allah’a şükür iş hayatım aile yaşantıma engel olmuyor. İlgilen-diğim iş, hizmet sektörü, gelen kişilerin memnun ayrılmaları gerekiyor. Eşim bu konuda çok anlayışlı, kendisi de sporu seviyor ve destekliyor. Çocuklarım saat 17.00’de evde oluyor ama artık büyüdüler ve kendilerine de bizlere de güzel bakı-yorlar.

Sizce bir bayan giyim konusunda kişisel tarzını nasıl yan-sıtabilir? Mesela sizin kendinize has bir tarzınız var bunu nasıl yansıtıyorsunuz?

Öncelikle kadınlar kendilerini sevmeli ve değerli görmeli ve her kadın güzel ve temiz görünmek ister. Kendi bütçelerine göre giyinmek ve bir tarz yakalamak ellerinde diye düşünü-yorum.

Dolabınızda kurtarıcınız olan her zaman işe yarayacak bir kombininiz var mı?

Açıkçası ben herhangi bir marka yerine kendime yakışanı, beğendiğim herhangi bir kıyafeti almayı tercih ederim. Tabi bunu yaparken her yerden her şeyi almam. Giyim alışverişini yemek yemeğe benzetiyorum. Her şeyi yer fakat damak lez-zetine önem gösteririm diyelim zararlı şeylerden uzak durmak gibi… Bir kadının gardırobunda mutlaka kendi tarzını yansıta-cak kıyafetler de bulunur aksesuarlar da bulunur; çanta, fular düğme gibi… Bu aksesuarları kullanarak her zaman kendinizi kurtarabilirsiniz, kişinin zevkine kalmış bir durum.

Mesela yemeğe gideceksiniz Reha Bey’in giyeceklerini siz mi hazırlarsınız yoksa kendisi mi ayarlar?

Ben hazırlarım demek kulağa hoş gelebilir ancak herkesin bir zevki vardır. O da zevkine göre giyinmeyi tercih eder. 25 yıllık manken, ne giyeceğini bilir, kendine de yakıştırır.

Peki Reha Bey ile sizin giydiklerinizin birbiriyle uyumlu olmasına dikkat eder misiniz, yoksa bağımsız olmayı mı tercih edersiniz?

Eşler birbirine uyumlu mu giyinmeli ya da bunu spor mu abiye mi diye adlandırabiliriz. Ben de Reha da özgürlükten yana-yız, özel yerler haricinde zaten spor giyinmeyi tercih ediyoruz. Özel yerlerde de zaten çok nadir takım elbise ve elbise giyiyo-ruz. Giydiğimiz zaman da koyu renkleri tercih edince uyumlu gözüküyoruz. Bu da bizim işimizi kolaylaştırıyor açıkçası.

Sizce moda nedir?

Modanın açılımını burada vurgulamak modacılarımız durur-ken bana düşmez ama bence moda kadının ya da erkeğin kendine renk, doku, kumaş vs. her şeyi yakıştırması demek.

Sizce tesettürlü, muhafazakar bayanlar kıyafet seçim-lerinde nelere dikkat etmeli?

Bu soruyu en son yanıtlaması gereken biriyim ama şu şekil-de cevaplayabilirim. Temiz ve helal dairesi aşılmadıkça süper giyinilebiliniyor.

Sizce “tesettür giyim endüstrisi “ genel olarak değerlendirildi-ğinde moda endüstrisi içinde nasıl bir yer kaplıyor?

Ben bu soruyu genel olarak ele alıp kadın giyim olarak cevap-landıracağım; dediğim gibi kadınlar, bütçelerine göre herhan-gi bir yerden alışveriş yapabilir. Helal daire çerçevesinde her kadın güzel giyinebilir. Kadın giyim sektörü de çok geniş ve güzel isteklere cevap veren güzel bir sektör.

Bu keyifli röportaj için Özlem Yeprem’e teşekkür ediyoruz.

17

Page 18: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

18

EŞARP-ŞAL

2013’ün trendlerinden geometrik

şekiller, leopar desenler ve Osmanlı mo-

tifleriyle harmanlanan birbirinden şık ipek

tualler , modern çizgilerle buluşan etnik

desenler sizleri ayrıcalıklı bir dünyaya

sürükleyecek.

Sezonun vazgeçilmez desenlerini Tekbir

Eşarp koleksiyonunda bulabilirsiniz.

Page 19: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

19

Tekbir eşarplar ince ve zarif zevklerle size hitap etmeye devam ediyor. Bu yıl eşarplarımızı

taşlarla süsledik. Katıldığınız bir davette salo-nun parlayan yıldızı siz olacaksınız. Farklı desen seçenekleri ve zengin renk yelpazesiyle tasarla-

nan taşlı eşarplar şıklığınıza yeni bir boyut katarken, dantel detaylı,

zarif şallar da farklı zevkleri ortaya

çıkarıyor.

Page 20: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

20

Ergenlerin temel uğraşı özerk olduğunu hissedip ayrı kimlik-kişilikte olduğunu kendisine ve etrafındakilere onaylatmaya ihtiyacıdır. Genellikle ilk özerklik dönem-lerinde anne-babanın kendi aralarındaki ve başkala-rıyla olan iletişimlerini taklit edip kendi bireysel özerkli-

ği rengini vermeye çalışır. Ergenliğe giren gencin ilk tepkisi isyan etmektir ve isyanın içeriği hiç önemli değildir. Özerk bir birey ol-manın tek yolu egemenliği altında olduğuna inandı-ğı güç ve iktidara direnip muhalefet olmak ergenler için ilk kuraldır diyebiliriz. Yani ergenin psiko-toplum-sal açıdan birinci gelen problemi evde ebeveynine okulda ise öğretmenlerine başkaldırmaktır. Ergenle-re göre otoritenin kendisinden talep ettiği şeyin tersi-ni yaparak özerklik temin etmiş olacaklardır.

Bu dönemde güç ve otorite sahibi kişiler ergenin özerklik çabası adı altında sürdürdükleri çatışmala-rı anlayışla karşılar; onun özerkliğini kabul eder ve ciddiye alırlarsa bu süreç çok daha kolay atlatılır ve daha sonraki yaşamında sağlıklı gelişimin belirtile-rini sürer. Diğer bir yandan düşünce ve davranış-larıyla alay edilen, dinlenmeyen, çocuk olarak dahi adam yerine konulmayan bir aile ortamında yetişen ergenlerin böyle bir beklenti bir yana başkaldırma gibi bir lüksleri dahi yoktur. Bu durumda son şansını kaybeden ergenlerin ileriki yaşamlarında; büyük bir kimlik krizi ve bocalamasına girip başkalarının peşlerinde dolaşan kendine ait fikirleri ve görüşleri olmayan bireyler olmaları maalesef ki pek kaçınılmaz son olabilir.

Aynı zamanda amaç edinebilme, yönelebilme ve uygulayabilme yeteneği aramaya çalışacaklardır. Burada da içerik önemli değil-dir. Otorite olarak görülen kişiler bu uğraşı onaylamadıkları için olayın özüne değil içeriğine takılmaktadır. Bu da ciddi sorunlara yol açmaktadır. Hem başkaldırı hem uğraş isteyen ergen aile tu-

tumları dışında rol denemeleri yaparlar ve genel-likle başarılı olunan roller ( genellikle aile yaşam tarzı ve kültürel yapının zıttı kişilik örüntüsü) kalıcı olabilir. Aileler bu durumlar karşısında panikler ve ciddi önlemler almaya başlarlar.

Ergenlerin arkadaşları çoktur ancak dost-luklara ihtiyaç duyar ve aramaya baş-larlar. Öyle bir dost ararlar ki; hem baş-kaldırabilsin hem amaçları olsun, hem de sırlarını paylaşabilsinler. Böylelikle suni sırlar oluştururlar ve bu sırlar on-

lar için hayati önem taşır. Dostlarıyla giz-lice buluştukları mekanları vardır, orada buluşup

sırlarını paylaşırlar. Bu durumda aile yine panikler ve “ Biz dostuz, sırlarını bizimle de paylaşabilirsin” diyerek çocuklarını al-datıp dostlarının sırlarını açıklamalarını ister hatta zorlarlar.

Eğer olur da dostlarının sırlarını açıklarlarsa daha sonra ken-dilerinin güvenilmez ve asla kimseye güvenmeyen bireyler ol-duklarına inanırlar. Hele ki bu durum ortaya çıkarsa tüm sosyal çevrelerinden dışlanırlar. Bu dönemdeki sırdaşlığı otorite gördü-ğü kişilerce anlayışça karşılanır hatta desteklenir ve saygı duyu-lursa ergende sırdaşlık, güvenilirlik ve sır saklama yetisi gelişir.

Hem kendisi başkalarına güvenebilecek hem de kendisine güven duyulduğundan emin olma forma-tını geliştirebilir. Hayatta gerçek manada başarılı olan bireyler ergenlik döneminde sırdaşlıkları öğren-miş bu sınavları başarı ile vermiş ve güvenilirliklerini kanıtlamış insanlardan oluşur. Bu tip bireyler toplum tarafından saygı ile anılan, güvenilirlikleri çok yük-sek kişiler olabilirler.

Kimlik ve birçok rol denemeleri ile beraber tüm dün-yayı yorumlayabilmek de isteyebilirler. Dünyayı an-lamlandırmak için ideolojik bir bakış tarzı geliştirmek ister ve çabalarlar. Yine içerik önemli değildir. Burada boşluktan kurtulmak isteyerek var olma çabası göz-lemlenebilir. Aksi takdirde boş dayanıksız gibi hisse-debilirler.

Ergenleri bu dönemde rahatsız etmeden denetleyip saygı duyarsak ve oldukları şekilde kabul ettiğimizi hissettirir-gös-terirsek daha ılımlı hissettirip önlerini açarız. Bu yetileri destekler ve kimlik oluşturma konusunda cesaretlendirirsek, geliştireceği kimlik bu sefer gerçekten kendine özgü olur. Ruhsal açıdan sağ-lıklı ilerlediği kimliğini zamanla doldurup güçlendirerek hayatın içinde en iyi şekilde var olabilir. Bu süreç içerisinde desteklenip kişiliğini geliştirme yolunda fırsatlar yakalayabilenlerin, ileriki ya-şantılarında daha iyi koşulların onları beklediğini söyleyebiliriz.

Psikolog TUBA KARADUMAN Kaynak: Tahir ÖZAKKAŞ – Bütüncül Psikoterapi

ERGENLİKDünyayı anlamlandırmak için

ideolojik bir bakış tarzı geliştirmek ister ve çabalarlar. Yine içerik

önemli değildir. Burada boşluktan kurtulmak isteyerek var olma çabası

gözlemlenebilir. Aksi takdirde boş dayanıksız gibi hissedebilirler.

PSİKOLOJİ

Ergenleri bu dönemde

rahatsız etmeden

denetleyip saygı

duyarsak ve oldukları

şekilde kabul ettiğimizi

hissettirir-gö

sterirsek

daha ılımlı hissettirip

önlerini açarız.

Page 21: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim
Page 22: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

Haftanın ilk iş günü önemlidir. İyi bir başlangıç için kendinizi rahat ve uyum-lu hissedeceğiniz kıyafetler seçebilirsiniz. Hem rahat hem de şık

kıyafetlerin başında gelen tunikler, bu yıl piliseli. Sezonun moda rengi bordo tonlarındaki bu ikili tuniği siyah bir pantolonla

kombinleyerek, yakası kürklü siyah bir kaban ile şıklığınızı tamamlayabilirsiniz.

İş hayatının ayrılmaz parçalarından biri de şüphesiz top-lantılar. Şirketler için önemli karar alma anları olan

toplantılarda giyiminiz de bu duruma uygun olsun isterseniz şık bir etek ceket giyebilirsiniz. Ceketini-zin içine bluz giyebileceğiniz gibi bir gömlek de tercih edebilirsiniz. Bu kış gömlekler hiç olmadığı kadar ön planda.

22

KOMBİNASYON

Pazartesi

Salı

Bu bölümde sizin için

haftalık plan yaptık

ve bu planınıza uygun

kombinasyonlar hazır-

ladık.

Page 23: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

23

Çarşamba

Perşembe

Haftanın ortası çarşamba günü hızla devam eden iş temposunda kendinize vakit ayırmak iyi bir fikir olabilir. Hem iş hayatının ciddiyetine uygun hem de iş çıkışı vakit geçirirken rahat edeceğiniz zincir desenli bu tunik ve kombinlediğimiz pantolon güzel bir alternatif

olabilir. Havanın giderek soğuduğu bu günlerde uzun kaşe mantonuzu da unutmayın. Fermuar detayların sıkça vurgulandığı 2013 kış sezonunda kabanınız olduk-

ça beğenilecek.

Hafta sonuna doğru işler biraz daha yoğunlaşır. Daha hızlı tempoda çalışılan günlerde pantolonlu tunik-ler kurtarıcılarımızdır. Bu sezonun en çok tercih edilen

modellerinden biri de incilerle süslenmiş bu şık tunik. İş çıkışı bir ev gezmesinde kendinizi incilerle bezenmiş tuniğinizle daha rahat hissedebilirsiniz. “Ben elbise

tercih ederim” diyenlerdenseniz bu şık tuniğin elbisesini de tercih edebilirsiniz. Bu yıl açık

tonlar ön planda, kaban ve mantolarda da uzun boylar bütün dünyanın tercihi.

Page 24: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

24

KOMBİNASYON

Cuma

Cumartesi

Cuma günü haftanın en keyifli günlerinden biri şüphesiz. Genelde de davet günü gibidir cumalar. Davet demek, şık ve

zarif olmak demek. Tekbir, tesettürde davet şıklığını tek kalemde sağlaya-

bileceğiniz bir marka. Özel günler için tercih edeceğiniz özel kumaşlı ürünler sezonun

en moda renklerini barın-dırıyor.

Haftanın ilk tatil gününde; herkesin aradığı şeylerden biri rahatlıktır. Hafta içi yoğunluktan vakit bulamadığınız alışverişi

yapmanın tam sırası. Aradığınız rahatlığı Tekbir’in birbirinden şık ve kullanışlı ürünlerinde bulabilirsiniz. Toprak tonlarının taba

rengiyle uyumunu beğenmeyen yoktur sanırım. Size bu sezonun en trendlerinden olan şişme kabanı ve yine aynı

tonlarla kombinlediğimiz tuniği tavsiye ediyoruz.

Page 25: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

25

PazarPazar günü sakin geçsin ama yine de keyifli olsun iste-

diğimiz günlerden biridir. Tiyatro iyi bir alternatif olabilir. Bu keyifli günde yeşilin en güzel tonu zümrüt

rengi elbiseyi tercih edebilirsiniz. Hava soğuk kaşe mantonuzu da almayı ihmal etmeyin. Sade şıklık

dingin bir pazar gününe de oldukça yakışır. Ne dersiniz?

FotoğrafMustafa Kaan HEKİM

Page 26: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

SAĞLIK

“Her yeni gün sana , hem herkese bir yeni alemin kapısıdır .”Merhaba, çok sevdiğim bir büyüğümüze ait olan bu sözün çağrıştırdığı duygu ve düşüncelerimi aktarmak istiyorum bu-gün.

Özellikle İstanbul gibi bir şehirde yaşayan günümüz insanları için hayat öyle hızlı akıyor ki üzerinde düşünmeye bile vakit bulamadan ömrümüz geçip gidiyor. Trafik yoğunluğu nede-niyle evden çok erken çıkmak ve geç dönmek durumunda-

yız. Akşamın geç saatlerinde eve geldiğimizde ise ev halkı ile geçirmemiz gereken değerli

vakitleri televizyon başında harcıyoruz. Hiç olmazsa evimize güleryüzle ve selamla girmeye, eşimize iltifat edip çocuklarımızı kucaklamaya, bize lutfettikleri için Allah’a

şükretmekle başlayıp bir yandan din-lenirken bir yandan da günün mu-

hasebesini yapmaya ve bu pey-gamberane davranışı alışkanlık haline getirmeye ne dersiniz? Hemen başlamanızı tavsiye ederim. Neden mi? Çünkü aile-nizdeki bireylerin tek tek hatırla-rını ve gününün nasıl geçtiğini sorar, anlatmak istediklerini ve

aktüel olaylarla ilgili yorumları-nı dinler, onlara katkıda bulunur,

küçüklerin başlarını okşar, büyüklerin omuzlarına dostça dokunur, yanınızda-

yım mesajı verir ve bu davranış biçimini birkaç gün değil sürekli hale getirirseniz,

haneniz ve içinde yaşayanlar müspet mana-da öyle bir değişecektir ki bunu daha önce ne-den yapmadığınıza hayıflanacaksınız.

İnsanların, hayvanların, bitkilerin hatta cansız kabul ettiğimiz eşyanın bile bir ruhu, bir frekansı, titreşimi vardır . İyilikler, gü-zel sözler, güzel ve iyi düşünceler onları olumlu bir şekilde et-kiler ve ortama güzel ve ahenkli titreşimler, mutluluk ve huzur yayarlar. Masaru Emoto adlı Japon bilim adamının su ile yaptığı meş-hur deneyinde, su molekülleri sevgi sözlerine maruz bırakıldı-ğında çok estetik ve düzgün kristaller oluşturmuş, kötü sözler

söylendiğinde ise düzensiz bir yapıya sahip kristaller ortaya çıkmıştır. ( Dr. Masaru Emoto ve su mucizesi. Yo-utube). Öyleyse bundan sonra her sabah, bize güzel bir gün daha bağışlayan yaratıcımıza şükredip bu güzellik ve iyiliğin tüm gün boyunca ve daha sonraki günlerde de hem biz, hem ailemiz, hem de ülkemiz için devam etmesini dileyerek ve bütün olumsuzlukları göz ardı ede-rek yeni bir hayata başlayın. Ken-dinizi daha iyi hissedeceğinizden emin olabilirsiniz.

Sağlık ve sevgi ile kalın…

mutluluĞu paylaŞmaK

Dr. Hafize ERKAL

26

Page 27: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim
Page 28: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

28

LEZZET

Yapılışı:Öncelikle milföyleri üzerine bol toz şeker serperek merdane ile biraz açı-

yoruz. Hangi şekilde pasta yapmak istiyorsak o şekilde kalıplarla kese-biliriz. Biz kalp ve daire şekillerini tercih ettik.. Daha sonra yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizerek 170 derece fırında üzerleri altın rengi olana

kadar kızartıyoruz. Kabarmalarını azaltmak için hamurlar üzerinde biraz delik açabilirsiniz. Fırından çıkarttığımız milföy hamurlarının

soğumasını beklerken pastacı kremasının yapımına geçebiliriz. Krema için hazırladığınız malzemeleri tencereye koyun (tereya-

ğı hariç). Çok kısık ateşte sürekli karıştırarak muhallebi kıva-mı alana kadar pişirin. Sürekli karıştırma kısmı önemli, eğer karıştırmazsanız yumurtalar içinde pişecektir. Pişirdikten sonra ocaktan alıp tereyağını ekleyin, karıştırın ve soğutun. Son olarak, pişen milföy hamurlarından birini alt kat yapın, üzerine pastacı kremasını sürün. Dilimlediğiniz muzlardan ekledikten sonra bir milföy hamuru ile daha üstünü kapa-tın. Son olarak da üzerini istediğiniz gibi süsleyip soğut-tuktan sonra servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun.

Yapılışı:Öncelikle keki hazırlayarak başlıyoruz. 4 yumurtayı şeker ile birlikte köpük köpük olana kadar, yaklaşık 4-5 dk çırpıyoruz. Diğer malzemeleri de ekle-dikten sonra homojen bir karışım olana kadar karıştırmaya devam edi-yoruz. Hazırladığımız kek karışımını küçük kek kağıtlarının 4/3’ünü dolduracak şekilde hamuru paylaştırıyoruz. 170 derece önceden ısıtılmış fırında 25 dk kadar pişiriyoruz.

Krema için: Biz kremayı beyaz olsun istediğimiz için beyaz çikolata kullandık. Siz kakaolu krema hazırlamak isterseniz bitter veya sütlü çikolata da kullanabilirsiniz. Ben marie usulü çikolatayı eritelim. İçine tere-yağını da ekleyip biraz soğumaya bırakalım. Ayrı bir kabın içerisinde krem şanti ve soğuk sütü çırpalım. Sonra içine vanilya ve labne peynirini de ekleyip homojen bir karışım elde edene kadar çırpalım. En son erimiş çikolatayı da spatula yardımı ile kremaya ekleyelim. Sıkma torbasına yıldız uç takıp kremayı dolduralım. Keklerin üzerine spiral şeklinde sıkıp en son şekerlemelerle süsleyebilirsiniz.

Afiyet olsun.Duygu Çetin www.emotionscakes.comEmotion’s Cakes http://www.facebook.com/EmotionCakes

Muzlu Milföy Pasta

Krem Peynirli Krema ile Çikolatalı Cupcake

Malzemeler:

1 paket milföy hamuru

1 su bardağı toz şeker

Muz

Pastacı kreması için:

250 ml süt

1 çay bardağı toz şeker

1 paket toz vanilya

2 yemek kaşığı un

1 tatlı kaşığı mısır nişastası

4 yumurta sarısı

50gr Tereyağı

Malzemeler:4 Yumurta

1 su bardağı toz şeker1 su bardağı zeytinyağı

1 çay bardağı süt1 paket kabartma tozu, 2,5 su bardağı un

2 çorba kaşığı kakao, 1 paket vanilyaKrema için:

1 paket krem şanti, 1,5 çay bardağı soğuk süt250 gr labne peyniri

50 gr tereyağı (oda sıcaklığında)1 çay kaşığı vanilya

100gr çikolata

Page 29: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

29

Türkler, yetiştirdikleri her türlü meyvelerden, çiçeklerden, köklerden, bitkilerden şerbet yapmayı adet edinmişlerdir. Selçuklular’da misafirlere yemekle birlikte şerbet vermek adetti.

Demir hindibağ şerbeti: Halkın demir hindi dediği Hint hurması şerbeti İstanbul’un en önemli şerbetlerinden biriydi. Eminönü’nde, Beyazıt’ta şerbetçiler; pipet tabir edilen özel şerbetlikleriyle halkın arasında dolaşır, şerbet dağıtırlardı.

Muhammed KARADUMAN

Osmanlı Şerbetleri

Demirhindi Şerbeti

Malzemeler:

500 gr demir hindi,

8 bardak su,

2 bardak şeker

Yapılışı:

Demir hindileri akşamdan bir

tencerede ıslatılır. Sabah kay-

natılıp süzülür, .şekeri sıca

k-

ken konup eritilir, .sürahiye

koyup soğuk servis yapılır.

Malzemeler:

1 bardak kuru üzüm ,

2 çubuk tarçın,

1 tatlı kaşığı karanfil

1 fincan gülsuyu

1 bardak toz şeker

Yapılışı:

Üzüm,tarçın ve karanfil geceden

8 su bardağı

suda ıslatılır. Sabah bir taşım

kaynatılıp süzülür.

İçine gülsuyu ve şeker katılıp

soğuk servis yapılır.

Malzemeler: 1kg keçiboynuzu

1 lt su 5 adet karanfil

1 bardak pekmezYapılışı:

Keçiboynuzları kırılıp havanda dövülür.Su ilavesi

kaynatılır, ateşten alınıp pekmez ilave edilir.1 gece bekletilir.Süzülüp sürahiye alınır.

Üzüm Şerbeti

Harnup şerbeti

Page 30: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

ERKEK ŞIKLIĞININ VAZGEÇİLMEZLERİTekbir; erkek giyimin vazgeçilmezleri olan ceket-gömlek kombinasyonlarını birbirinden şık ve rahat tasarımlarla

zenginleştiriyor.

ERKEK GİYİM

30

Page 31: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

3131

İster çizgili, ister kareli, isterseniz yaka ve kol garnili birbirinden şık ve iddialı, zengin içeriği ile beğeninize sunduğumuz 2013 kış sezonu gömlek koleksiyonumuzda

aradığınızı bulacağınıza eminiz.

Page 32: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

ERKEK GİYİM

32

Podyumlardan yansıyan siyah silüetler sezonun vazgeçilmez rengini ortaya çıkarıyor. Bu kış gardrobunuzda siyaha yer açın. Cool görünmek için baştan aşağı siyahı tercih edebilirsiniz. Siyah kombininize bir renk katarak siyahın etkisi-ni azaltabilir, bu harika rengi kendi tarzınızla harmanlayabilirsiniz.

Yaz-kış her sezonun vazgeçilmezi jean koleksiyonumuza yeni bir model ekledik. Bu modeli hem hafta sonu hem de ofiste kullanabilmeniz için iki farklı tarzda yorumladık. Kazaklar ve jean ile spor stilinizi ön plana çıkarabilirsiniz. Jean pantolon üzerine kadife ceket tercih edebilirsiniz. Kadife ceket, bu sezonun olmazsa olmazlarından. Top-

lantıların, davetlerin olduğu şu günlerde rahatınızdan ödün vermeden şıklığınızı koruyabilirsiniz.

Page 33: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim
Page 34: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

34

GEZİ

Edirne, Türkiye Cumhuriyeti’nin; Marmara Bölgesi’nin Trakya yakasında, doğuda Kırklareli ve Tekirdağ, gü-neyde Çanakkale ve Ege Denizi, batıda Yunanistan ve kuzeyde Bulgaristan ile çevrili ilidir.

Edirne ilinin geneli düzlük olup, il sınırları içerisindeki herhangi bir yükselti 500 m’yi aşmadığı için ilde dağ bulunmamaktadır. Korudağ Edirne’de bilinmesine rağmen bu yanlış bir bilgidir. %25’i ormanlık olan ve topraklarının %57’sinde tarım yapılan ilin en önemli akarsuyu, Karaağaç hariç olmak üzere Türk-Yunan sınırını çizen Meriç’tir.İlin iklimi, güneyden kuzeye doğru çıkıldıkça sertleşir; Ege Denizi’ne kıyısı olan güney ke-siminde daha çok ılıman Akdeniz iklimi ya-şanırken, il merkezinin de bulunduğu kuzey kesiminde sert kışlarıyla kendini gösteren karasal iklim hakimdir.

Tarih Edirne il merkezini oluşturan kenti, bölgeye adla-rını veren ve Hint-Avrupa kökenli bir kavim olan Trak-lar kurmuştur. Bilinen en eski ismi aynı zamanda bir Trak boyu adı olan Odrysai’dir. Uscudama ismiy-le de anılan şehir yaklaşık MÖ 170 senesinde Romalılar’ın hakimiyetine geçer. MS 125 yı-lında Roma İmparatoru Hadrianus’un buyru-ğuyla tekrar bayındırlaştırılan kente Hadria-nopolis ismi verilir. Roma İmparatorluğu’nun bölünmesiyle Doğu Roma İmparatorluğu ya da diğer adıyla Bizans’ın payına dü-şen şehir, bir süreliğine Avarlar, Bulgarlar ve Haçlılar’ın eline geçse de kentin 1361 yılında Türklerce fethine değin Bizans’ta kalır. 1365 se-nesinde Osmanlılarca başkent yapılan Edirne, 1453’te İstanbul’un başkent olmasından sonra da önemini kısmen yitir-se de, padişahların gözde yerlerinden biri ve canlı bir ticari ve idari merkez olarak kalmıştır. 18. yy.’da yangınlar ve depremle sarsılan kentin gelişimine en büyük darbeyi bir zamanlar avan-taj teşkil eden Balkanlar’a açılan kapı olma niteliğinin Osmanlı İmparatorluğu’nun gerilemeye başlamasıyla dezavantaja dö-

nüşmesi vurmuştur. Yabancı işgalini ilk olarak 1828-29 yılında-ki Osmanlı-Rus harbinde yaşayan şehir, 93 Harbi’nde (1877-1878) tekrar Ruslar, Balkan Harbi’nde (1912-1913) ise Bulgarlar tarafından işgal edilmiştir. Birinci Balkan harbinden sonra kabul edilen barış anlaşmasıyla Bulgaristan’a geçen kent, daha an-laşmanın mürekkebi kurumadan patlak veren İkinci Balkan sa-vaşından sonra tekrar Türk topraklarına katılmıştır.

I. Dünya Savaşı’ndan Osmanlı Devleti’nin yenilgiyle çıkmasının ardından Edirne, Temmuz 1920’de

Yunan işgaline uğramış, Kurtuluş Savaşı’nın başarıyla sonuçlanmasıyla 25 Kasım 1922’de nihai olarak Türk egemenliğine girmiş ve Lo-zan Anlaşması’yla Yunanistan’dan savaş tazminatı olarak alınan Karaağaç’ın 15 Eylül 1923’te Türkiye’ye katılmasıyla ilin sınırı bu-günkü halini almıştır.

Suyun Öte Yanında Bir Güzel ‘’Karaağaç’’Küçük bir toprak parçasından öte, Türkiye

Cumhuriyeti’nin ‘’suyun öte yanında’’ kalan tek toprak parçası, bunun da ötesinde Lozan Barış

Antlaşması’nın da eşsiz bir simgesidir. Bu soyut fakat önemli algılamaların dışında, Arnavut kal-dırımlı yolu, mesire yerleri, şirin evleri, büyük tren garı, Lozan Anıtı ve Müzesi ile eşsiz bir huzur beldesidir.

Sultan II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi, “Edirne Sağlık Müzesi”

Edirne’de, İkinci Beyazıt Külliyesi’nin Darüşşifa ve Tıp Medresesi yapıları içinde hizmet veren,

Trakya Üniversitesi bünyesindeki müze.Külliye içinde 1488’den beri yer alan darüşşifa (hasta-

ne), 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’na kadar aralıksız 400 yıl boyunca önceleri her türlü hastaya; sonraları sadece ruh ve akıl hastalarına hizmet vermiş bir sağlık kuruluşudur. Geçmişte hastalarının müzik, su sesi ve güzel kokularla tedavi edildikle-ri bu tarihi mekân, 1997 yılından bu yana Trakya Üniversite-si tarafından sağlık müzesi olarak düzenlenmiş, 2000 yılında

edİrne

Page 35: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

35

Darüşşifa’nın Şifahane kısmı Ruh Hastalarını Rea-daptasyon Derneği’nin katkılarıyla Psikiyatri Tarihi Müzesi haline getirilmiştir. Ayrıca Külliyenin bir parçası olan ve darüşşifanın yanında yer alan tıp medresesi de 2008 yılında müzenin 15. yüzyılda tıp eğitimini sergileyen bir bölümü olarak hizmete açılmıştır.Müzede, hekimliğin gelişmesi ve değişik sağlık hizmetleri hakkında geniş bilgiler içe-ren bölümler bulunur. Şehrin turizm hayatına önemli bir katkısı vardır, Selimiye Camii’nin ardından Edirne’de en çok ziyaret edilen ikinci mekândır.2004 yılında Avrupa Konseyi Avrupa Müze Ödülü’nü, 2007 yılında ise Avrupa Kültür Mirası - Mükemmel-lik Kulübü En iyi Sunum Ödülünü kazanmıştır.

Meriç KöprüsüSultan II. Mahmut döneminde Meriç neh-rinde Edirne/Karaağaç yolu üzerinde, 1833 yılında temelleri atılan, 1842 yılında yapımı-na başlanan köprü, Sultan Abdülmecit döne-minde 1847 yılında tamamlanarak hizmete açılmıştır.

Ne Yenir?Edirne Ciğeri: Edirne ciğerinin (yaprak ciğer veya tava ciğer de denir) şöhretinde önemli bir etkendir. Çok pişmiş derseniz çıtır olur, az pişmişi bol vitaminli... Ciğerci dükkanında kızgın yağ sesinin yanı sıra, biberin ısırığındaki çıtırtı duyulur sadece.

Edirne Kurabiyesi(Kavala Kurabiyesi)Ülkemizde, Edirne’ de Bademli Kurabiye, daha da genel adıyla Edirne Kurabiyesi isimleriyle de bilinen bir çeşit un kurabiyesi-dir. Yunanistan’ın Kavala şehri, kavrulmuş un ve bademin bu ağızda dağılan lezzetini kendi adını vererek tescillemişse de, birbiriyle tarih sü-

recinde yakın ilişkiler içindeki halkların ortak bir de-ğeridir.

Nasıl Gidilir?Edirne-İstanbul 235, Edirne-Ankara 688, Edirne-İzmir 534, Edirne-Tekirdağ 160 km uzaklıkta bulunuyor. Edirne’nin Yunanistan sınırı Pazarkule’ye uzaklığı 13 km, İpsa-la sınır kapısına 110 km, Bulgaristan sınırı

Kapıkule’ye 18 km. İstanbul’dan özel araçla yola çıkanlar 120 km

hız tavsiyeli otoyolda yaklaşık bir buçuk, iki saate Edirne’de olabiliyorlar. Birçoğu kapalı olan park cep-

lerinin yanısıra, satıh ve meyillerde üstün yol kalitesi göz-lenirken, yolun ara bölümleri karşıdan gelen araçla-

rın far ışıklarını kesen bodur çalılıkların sergilediği renklerle estetik kazanıyor.Çeşitli viyadüklerle düz bir arazi de yol alan sürücüler, yolun her iki yanında herhangi bir yapılaşmaya rastlamadan huzurlu bir seyir yapabiliyorlar.Otomobillerin ücret ödedikleri otoyol, Edirne’den Güneşli gişelerine kadar otoyol,

sonrasında kent içi trafiği olarak kullanılırken daha fazla geç kalmadan Avrupa otoyolunun bu

kesimi by pass geçiş hattı gerektiriyor.

KonaklamaEdirne’de kaliteli hizmet veren butik hoteller ve

özel belgeli konaklama tesislerinin yanı sıra, kamp yapılabilecek işletmeler de mevcuttur. Edirne’de konaklama çoğu şehir merkezinde, bir kısmı da şehre 2-3 km uzaklıktaki tesis-lerle sağlanmaktadır.

Özellikle Tarihi Kırkpınar Güreşleri döne-minde Edirne’deki konaklama doluluk oranı

%100’e ulaştığı için, önceden rezervasyon yaptırmakta fayda vardır.

Selimiye Camii Edirne’de bulunan, Osmanlı padişahı II. Selim’in Mimar Sinan’a yaptırdığı camidir. Sinan’ın 90 (bazı kitaplarda 80 olarak geçer) yaşında yaptığı ve “en iyi eserim” dediği Selimiye Camii gerek Mimar Sinan’ın gerek Osmanlı mimarisinin en önemli yapıtla-rından biridir.

Caminin kapısındaki kitabeye göre yapımına 1568 (Hicri:976) yılında başlanmıştır. Caminin 27 Kasım 1574 Cuma günü açıl-ması planlanmışsa da ancak II. Selim’in ölümünün ardından 14 Mart 1575’te ibadete açılmıştır. Mülkiyeti Sultan Selim Vak-fı’ndadır.. Bugün şehrin merkezinde bulunan caminin yapıldığı alanda inşasına Süleyman Çelebi döneminde başlanan, sonra-dan Yıldırım Bayezid’in geliştirdiği Edirne’nin ilk sarayı (Saray-ı elik) ve Baltacı Muhafızları haremi bulunmaktaydı. Bu alandan “Sarıbayır” veya “Kavak Meydanı” diye bahsedilir.

Page 36: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

36

PSİKOLOJİ

Çocuklar aileleri üzerinde önemli olduklarını so-yut kavram gelişmediği için sözle anlamazlar. Çocuklarla zaman geçirmek çok önemlidir. Önemli olan çok vakit geçirmek yerine kaliteli

zaman geçirmektir. Anne-babaların günlük işlerin yoğunluğu yüzünden zamanları çok sınırlıdır ama ço-cuklar aileleriyle vakit geçirmeye ihtiyaç duyarlar. Ailelerin bu yoğun temposunda, çocuklarıyla keyifli zaman geçirmek için; sinema, kitap okuma, tiyatro, oyun alanları-park-lar, birlikte yapılan hoş bir hafta sonu kahvaltısı, yürüyüş, alışveriş, müzik, oyunlar, tarihi mekanlar, ye-mek pişirme gibi çeşitli aktiviteler yapılabilir. Tabii birlikte geçirilen bu zaman diliminde, çocukların yapmaktan hoşlandığı etkinlikleri göz önünde bulundurmak gerekir, bu da çocukların aileleri üzerinde değerli olduklarını hissettirecektir. Birlikte geçirilen zamanda çocuğu dinlemeye, anlamaya, ihtiyaçlarını, sevinçlerini, mutluluklarını, kızgın-lıklarını, üzüntülerini, kaygılarını anlamaya yönelik olarak geçirilmesi gerekir. Çocukların gelişimi için anne babaların duygusal açıdan vakit ayırması ilk beş yaşta çok önemli olduğu yapılan araştırmalarla tes-pit edilmiştir. Özellikle son yıllarda çocukların psiko sosyal, duygusal ve zihinsel gelişimine olumlu katkıları olduğu göz-

lenmektedir. Ailelerin çocuklarıyla geçirdikleri kaliteli vakit çocukların özgüven gelişimi için de çok önemlidir. Çünkü çocuklara ayrılan zaman ona verilen değeri göstermekte-

dir. Çocuklar ile geçirilen vakit onların stresle daha kolay baş etmesine, karşı-larına çıkacak olan zorluklarla mücadele etmesine yardımcı olacaktır. Ayrıca anne babalarından aldıkları sevgi ve mutluluk ile daha az zarar verici davranışlarda bu-lundukları, hayata karşı olumlu ve mutlu bakabildikleri, çevredeki insanlara karşı sevgi dolu oldukları, arkadaşları ile daha uyumlu oldukları yapılan araştırmalarla görülmektedir. Anne ve babaların ayırdık-ları vakit, çocukların mutluluğunu sağla-yacak ve onların normal psikolojik gelişi-mine katkıda bulunacaktır.Çocuğunuz size ne kadar yakın olursa kötülüklere o kadar uzak olacak, sizin ile birlikte ne kadar mutlu olursa hayatın diğer alanlarında da o kadar mutlu ola-cak, sizinle ve ailesi ile bağları ne kadar sağlam olursa onun tüm hayatı boyunca problemleri daha az olacaktır. Kitle ileti-şim araçlarının yaygınlaştığı ve insanların bireysel meşguliyetlerinin arttığı günü-müzde adı geçen konular için en önemli

tehlike çocuklar ve onların duygusal ihtiyaçlarının karşılan-maması olmaktadır. Bugünden atılan tohumlar yarınlar için çok güzel sonuçlar verecektir. Eğer bu konuda bir gayret yok ise yarın oldukça geç olabilir.

Psk.Dan.Esra KARADUMAN

seVGİnİzle Koruyun onlarıBEŞİKTEKİ KEDİÇocuğum geçen gün doğdu;Dünyaya normal yolla geldi.Fakat yakalanacak uçaklar ve ödenecek faturalar vardı;Yürümeyi ben uzaktayken öğrendi.Ve ben farkına varmadan konumaya başladı,Ve büyüdükçe şöyle dedi,Senin gibi olacağım baba,Biliyorsun senin gibi olacağım.

Ve beşikteki kedi gümüş kaşık,Mavi küçük oğlan ve aydaki adam.“Eve ne zaman gelecesin baba?”“Ne zaman olur bilmiyorum,Fakat geldiğimde görüşürüz;Biliyorsun o gün birlikte iyi zaman geçirece-ğiz.”

Oğlum geçen gün on yaşına girdi;“Top için teşekkürler baba.”dedi;“Gel oynayalım.Bana nasıl oynayacağımı öğretir misin?”“Bugün olmaz.”dedim,“Yapacağım birçok şey var.”“Problem değil.”dedi. Ve yürüyüp gitti,Fakat gülümseyişi hiçbir zaman sönükleşmedi,“Onun gibi olacağım,Biliyorsun onun gibi olacağım.”dedi.Ve beşikteki kedi ve gümüş kaşık,Mavi küçük oğlan ve aydaki adam.“Eve ne zaman geleceksin baba?”“Ne zaman olur bilmiyorum,Fakat geldiğimde görüşürüz;Biliyorsun o gün birlikte iyi zaman geçirece-ğiz.”Bir önceki gün okuldan geldiğinden;Ona söylemek istedim,“Oğlum seninle gurur duyuyorum,biraz yanı-

ma oturur musun?”Kafasını salladı ve gülümseyerek,“Asıl istediğim şey baba,arabanın anahtarını ödünç almak;Seni sonra görürüm,verir misin lütfen?”dedi.

Ve beşikteki kedi ve gümüş kaşık,Mavi küçük oğlan ve aydaki adam.“Eve ne zaman geleceksin baba?”“Ne zaman olur bilmiyorum,Fakat geldiğimde görüşürüz;Biliyorsun o gün birlikte iyi zaman geçirece-ğiz.”

Uzun süre önce emekli oldum, oğlum yanımdan ayrıldı;Geçen gün onu aradım.“Eğer bir mahsuru yoksa seni görmek istiyorum.”dedim.“İsterdim baba, eğer zaman bulabilirsem.”dedi.“Biliyorsun yeni işim çok karışık ve çocuklar nezle,Fakat seninle konuşmak gerçekten güzeldi baba,Seninle konuşmak çok güzeldi.” Ve telefonu kapattığımda,Onun bana benzediğini;Oğlumun benim gibi olduğunu fark ettim.

Ve beşikteki kedi ve gümüş kaşık,Mavi küçük oğlan ve aydaki adam.“Eve ne zaman geleceksin baba?” “Ne zaman olur bilmiyorum,Fakat geldiğimde görüşürüz;Biliyorsun o gün birlikte iyi zaman geçirece-ğiz.”

Harry CHAPIN

Page 37: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim
Page 38: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim

®

Page 39: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim
Page 40: esarp, tesettür, tekbiryaşam, tekbirgiyim