52
KUTSAL BÝLGÝ YOLU: VAHÝY ÖLÜM BÝR SON MU? ÖLÜM BÝR SON MU? GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝK GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝK ÞUBAT 2014 Sayý: 542 Fiyat: 7 TL

GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

KUTSAL BÝLGÝ YOLU: VAHÝYÖLÜM BÝR SON MU?ÖLÜM BÝR SON MU?GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKGÝZEMLÝ ÝÇSELLÝK

ÞUBAT 2014 Sayý: 542 Fiyat: 7 TL

Page 2: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

Aylýk Kültürel ve Siyasi Dergi

Onur Baþkaný:Dr. Refet Kayserilioðlu

Sahibi ve Genel Yayýn Müdürü:Ayþegül Kayserilioðlu

Yazý Ýþleri Müdürü:Güngör Özyiðit

Yayýn Kurulu:Güngör ÖzyiðitNelda BayraktarHale Ürkmezgil

Haberleþme ve Okur/Abone Ýliþkileri:

0535 4554223 - 0549 7220248

Yönetim Yeri:Hayri Eðmezoðlu Sk. Ýkizler Ap.

No: 8 D: 32 Erenköy/Ýst.

Baský:Hedef Dijital Baský

Taksim Cad. No: 19/ATaksim/Ýstanbul

Fiyatý: 7 TLYýllýk Abone: 80TLYurt Dýþý: 100 TL

Cilt: 46 Sayý: 542 Þubat 2014

Birbirimizin Derdi ileDertlenmedikçe .................................. 2Dr. Refet Kayserilioðlu

Hz. Lût ve Toplumsal Eþcinsellik ........................................... 6Ahmet Kayserilioðlu

Kutsal Bilgi Yolu:Vahiy ................................................. 12Güngör Özyiðit

Mevlânâ ve Semâ ............................. 16Derleyen: Nihal Gürsoy

Ölüm Bir Son mu? ............................. 20Derleyen ve Çeviren: Zuhal Voigt

Roma Uygarlýðýnda Kadýnlar - 2 ....................................... 26 (Kadýnýn Bitmeyen Çilesi)Yalçýn Kaya

Nefesi Bir Araç GibiKullanmak ......................................... 36Çeviren: Nelda Bayraktar

Gizemli Ýçsellik ................................... 40(Canlý Kryon Celsesi)

Dergimizin internet sitesini www.sevgidunyasidergisi.com, www.dostluk.org

adreslerinden ziyaret edebilirsiniz

ÝÇÝNDEKÝLER

Page 3: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

1

Sevgili DostlarHer bakýmdan zorlayýcý etkiler altýnda olduðumuzu hissediyor

ve görüyorsunuz. Dünyamýzýn ve aydýnlanma yolunda olan dünyafertlerinin bir geçiþ sürecinde olduðunu okuyoruz. Ülkemizdehukuk, kaideler, doðru ve yanlýþ adýna bir komedinin oynandýðýný,ama görmediðimiz bir yerlerde boðaz boðaza kapýþan ve dinadýna mangalda kül býrakmayanlarýn çýkar savaþý yaþadýðýnýizliyoruz. Gökyüzündeki etkilerin rahatlatýcý olmaktan uzak, biraznefes aldýrýp yeniden bizden dikkat, sabýr ve sebat istediði söy-lencelerini dinliyoruz. Ýþte böyle zamanlar doðru bildiklerimizitest etme, neye ne kadar inandýðýmýzý ve baðlandýðýmýzý idraketme, inançlarýmýzý, ilkelerimizi ve prensiplerimizi hangi þartlar-da nereye kadar koruyup arkasýnda duracaðýmýzý görme zaman-larýdýr. Belki þartlar daha da zorlayýcý olacak, karanlýk gittikçeartýyor gibi görünecektir de. Ama ne gam... Bunlarýn hepsiningeçeceðine, biteceðine, iyilerin özlediði düzenin mutlaka gele-ceðine inanmýyor muyuz? Elbette Evet. Siz de her þeyi anlamsýzgörenlerden deðilsiniz, öyle deðil mi? O, en kötülere bile cezayýsabýrla verir deniyor bir bilgide. Kimse için ceza dilemeyiz. Amao sabýrdan biraz olsun bizde de olsun istiyorsak, bu günlerYaradanýmýz’ý daha da çok anacaðýmýz, gönlümüzdeki O’nunyerini iyice temizleyip O’nu oraya davet edeceðimiz günler olsun.Kimsenin kirli çamaþýrlarýný aðzýmýza sakýz etmeden kendiçamaþýrýmýzý temizleyelim. Bizi içine çekecek dedikodu, magazinve kavga girdabýndan kendimizi korumasýný bilelim. Ýyi ile iyiolmayanýn mücadelesinde iyinin, güzelin, inceliðin, sadakatin,vefalýlýðýn, bilgili oluþun, doðruluðun ve sevginin tarafýndayerimizi alalým.

SEVGÝ DÜNYASI

En Derin Sevgilerimizle

SEVGÝ DÜNYASI

Page 4: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI2

Birbirimizin Derdi ÝleDertlenmedikçe

Dr. Refet Kayserilioðlu

Dertlerinizi azalt-manýn yolu, dert-lerinize üzülmek,gözyaþý dökmek deðil,baþkalarýnýn dert-leriyle gönüldenilgilenmektir. Böylebir tutumun biryararý da, kendidertlerinizi dahasoðukkanlý ve telâþsýzbir þekilde düþünüp,giderilme çarelerinide daha doðru birþekilde bulmanýzaimkân hazýrlamasýdýr.

Page 5: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

3SEVGÝ DÜNYASI

iþantaþý'nda arasokaklarda birdosta rastladým.

Uzun süredir görüþmü-yorduk. Hal hatýr sorupgönül alýyorduk. O esna-da üstü baþý pis, yýrtýk ikidelikanlý, sýrtlarýndaçöplerden topladýklarýkâðýt parçalarýyla doluçuvallarla arkamdangeçtiler. Dostum onlaraiðrenerek ve tiksinerekbaktý ve "Ayýlar daðdaninip Ýstanbul'u bastýlar.Ýstanbul'un en temizolmasý gereken semtindebunlarýn iþi ne?" diyeverip veriþtirmeyebaþladý. Dönüp baktýmyüzlerine, köylü ve heledaðlý hiç deðillerdi.Yüzleri kirliydi ve pistiama, þehir çocuðuinceliði ve görgülü halivardý. Demek ki fakirlikve sýkýntý içinde idiler.Ekmek paralarýný kaza-nabilmek için en pis iþerazý olmuþlardý. Ýçimezildi, dostumu da kýr-mamaya dikkat ederek:"Herhalde çok büyükzaruret içindeler" dedim,sonra da, aslýnda "onlarýnbu halinden hepimizsorumluyuz" diyedüþündüm. Çýkarýpçocuklara yüklüce birpara vermek içimdengeldi. Ama þimdi sýrasýdeðildi. O isteðimi bir

baþka sefere býraktým.Dostumdan ayrýldýktansonra da uzun uzundüþündüm ve üzüldüm.

Ýnsanlar, ayný millettende olsalar, ayný þehirdede otursalar, birbirlerinene kadar uzaklar, nekadar birbirinin dert-lerinden ve sýkýntýlarýn-dan habersizler!..

Hâlbuki biz kardeþiz.Ve o delikanlýlar askeregitseler, hepimizin huzu-ru için gerektiðinde can-larýný tehlikeye atacaklar."Vatani Görev" diyerekbelki de ölecekler. Yavatandaþlarý onlara neveriyor? Yüzlerini buruþ-turup, tiksinerek bakýyor-lar ve "Ayýlar daðdanindi" diyerek bir de hor-luyorlar. Onlara karþýinsanlýk görevimi yapa-madýðým için üzüldüm,utandým. Onlara karþýsorumluluðumu bir anlýküzüntüyle ödeyemeyece-ðime, mutlaka bir þeyleryapmam gerektiðine ka-rar verdim. Darda olan-lara, sýkýntýda olanlaratopluca yardýmcý olma-mýz için örgütlenmekgerektiðini düþündüm.Mevcut yardým kurum-larýna destek olmak içinbütün dostlarýmý hareketegeçirmeye karar verdim.

Ýþte þimdi sizlere desesleniyorum.

DERTLERÝNÝZÝ AZALTMANIN YOLU

Vaktiyle yazdýðým biryazýya þöyle bir baþlýkkoymuþtum: "KendineAðlayan Derdini Arttýrýr.Baþkasýna AðlayanGönlünü Arýtýr"Gerçekten hep kendidertlerini düþünüp onlarýgözünde büyüten, dert-lerini gidermek içingerekli çabayý göstere-mez. Acizce gözyaþýdöker, baþkalarýnýn dakendisine acýmasýný bek-ler. Çoðu zaman çevreninilgisizliðiyle karþýlaþýr.Bu da onu ayrýca üzün-tülere sürükler. Aslýndabaþkasýna sitem etmeyehiç hakký yoktur. Çünkükendisi de baþkalarýnýndertleriyle hiç ilgilenme-mektedir. Ýþte bu sebep-lerden kendine aðlayan,hep kendine acýyýp durandertlerini artýrýr.

Hâlbuki baþkasýna að-layan, baþkasýnýn dertle-riyle gönülden ilgilenen,insanca bir yaklaþýmdabulunmanýn iç huzuruiçindedir. Baþkalarýnýnderdine çare bulup,onlarý huzura kavuþtu-runca da iyi bir iþ baþar-

N

Page 6: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

manýn, bir hayýr yapma-nýn coþkusu, onun gön-lünü sevinçle doldurur.Ýnsanýn suçlarýnýn veyanlýþlarýnýn lekesini yal-nýz yaptýðý iyilikler sile-bilir. Ayrýca baþkalarýnýndertleriyle candan ilgi-lenmeye baþlayan kendidertlerini unutur, onlarýnruhunu karartmasýna izinvermemiþ olur.

Dertlerinizi azaltma-nýn yolu, dertlerinizeüzülmek, gözyaþý dök-mek deðil, baþkalarý-nýn dertleriyle gönül-den ilgilenmektir.Böyle bir tutumun biryararý da, kendi dert-lerinizi daha soðuk-kanlý ve telâþsýz birþekilde düþünüp,giderilme çarelerinide daha doðru birþekilde bulmanýzaimkân hazýrlamasýdýr.

Ýnsan yalnýz kendi der-dini düþününce, kendiderdinin dünyanýn enbüyük derdi olduðusanýsýna kolayca sapa-bilir. Oysa baþkalarýnýndertleriyle ilgilenen,çoðu zaman kendi der-dinin onlarýnkindenküçük olduðunu görmek-te gecikmez. Derdininküçüklüðüne þükretmeyebile baþlayabilir.

KADER BÝRLÝÐÝ ÝÇÝNDEYÝZ

Geliþmemiþ, ilkelinsanlar yalnýz kendileri-ni, kendi istek veihtiyaçlarýný ve kendidertlerini düþünmeyi enakýllýca bir davranýþolarak göregelmiþlerdir."Bana ne baþkalarýndan","Ben kendi dümenimebakarým", "Her koyunkendi bacaðýndan asýlýr"ve "Gemisini kurtarankaptandýr" gibi sözler,yalnýz kendini düþün-menin en doðru ve enakýllýca davranýþolduðunu kanýtlamak içinkullanýlýr. Ama birazdüþününce, bunlarýn, biradým ötesini göremeyenbencil kiþilerin mantýðýnauygun olduðunu görmek-te gecikmezsiniz.

Farz edelim ki fýrtýnayayakalanmýþ bir gemidekibeþ yüz yolcudanbirisiniz. Herkes gibisizin de can derdinedüþerek þuursuzca saðasola koþmanýz mý dahafaydalý, yoksa herkesisükûnete kavuþturmayaçalýþarak, yardýmlaþmayýve birlikte hareketi saðla-manýz mý daha faydalý?Paniðe kapýlmýþ ve yal-nýz kendi derdine düþmüþbir topluluk, hepsini bir-

den felâkete sürükleye-cek yanlýþlarý yaparlar.Korkuyla hep birlikte birtarafa yýðýldýklarýnýdüþünün, batmayacakgemiyi batýrmazlar mý?

Bir yuvadaki, bir toplu-luktaki, bir þehirdeki, birülkedeki, nihayet tümdünyadaki insanlar daayný bir gemideki insan-lar gibi kader birliðiiçindedirler. Onlarýn herbirinin yalnýz kendilerinidüþünmeleri baþkalarýnýndertleriyle ilgilenmeme-leri hepsinin dertlerini veanlaþmazlýklarýný artýrýr.Toplum yaþamý, aslýndadertlere ortak çözümlerbulmak için örgütlenmekdeðil mi? Seçilen birmeclis, milletvekilleri vehükümet, dertlerin ortak-laþa çözümlenmesinisaðlayacak temsilcilerdeðil mi? Onlarýn koya-caklarý kararlar vekanunlar, iþleri düzenekoyar, dertleri ve sýkýn-týlarý giderir ve yaþamýherkes için kolaylaþtýrýr.

ÝLÂHÝ DÜZENÝN ÝSTEÐÝ

Yaradan'ýn ve ÝlâhiDüzenin insanlardan enbüyük dileði, insanlarýnaralarýnda birliðe ulaþ-malarýdýr. Birlik, insan-

SEVGÝ DÜNYASI4

Page 7: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

larýn birbirlerinin dert-leriyle ve sevinçleriyleilgilenerek, birbirlerineher konuda deðer verip,destek olarak kurulur.Bunlarý yapabilmekancak birbirini severekmümkün olur. Birbirinigerçekten seven kiþiler,hem birbirlerine deðerverirler, hem destekolurlar, hem de dert-leriyle dertlenip çarebulurlar. Bir bakýma buiþleri yapmak sevgiyiartýran birer etkendir de.Öyleyse insanlar birbir-lerini tam gönüldensevemiyorlarsa, hiçdeðilse kendi insanlýk-larýnýn, merhametleriningereði baþkalarýnýnacýlarýný gönüllerindeduymaya, onlara acýmayaçalýþsýnlar. O acýmalar, omerhametler, o dertlereyardýma koþmalar yavaþyavaþ gönüllerde sevgifilizlerinin yeþermesineyol açacaktýr. Aynýþekilde baþkalarýnýn se-vinciyle, kýskançlýðagönülde yer vermeden,sevinmeye çalýþmak,baþkalarýnýn mutluluðuile mutlu olmak okiþilere karþý gönüldesevgilerin yeþermesineyol açar. Helebaþkalarýnýn sevincine vemutluluðuna sebep olankiþinin gönlündeki sevgi,

hem yaptýðý o hayýrlýiþten dolayý hem dealdýðý sevgi ve teþekkür-lerden dolayý gittikçeartar.

Ýnsan olarak varol-mamýzý, yaratýlmamýzý,dünyada yaþamamýzý,saðlýk içinde olmamýzý,yiyeceðimizi, içeceðimizive aldýðýmýz havayýHepimizi SevgisindenYaratan'a borçluyuz. O'naolan borcumuzu O'na neversek ödeyemeyiz. Nesevgimiz ne ibadetimizne þükrümüz, O'na yenibir þey kazandýrmaz,yeni bir deðer katmaz. Oen büyüktür. EriþilmezOlandýr, her þeyi Sevgi-sinden Varedendir çünkü.

Öyleyse O'na olan bor-cumuzu ancak O'nunkullarýna hizmet edereködeyebiliriz. Bu fakirdir,bu zengindir, bu güzeldir,bu çirkindir diye ayýrtetmeden, bu bizdendir,bu karþý taraftandýr, budosttur, bu düþmandýrdiye ayýrmadan, O'nunkuludur, O'nun Sevgisin-den Varettiðidir, O'nuneseridir diye saygý duya-rak hizmete ve yardýmakoþmak zorundayýz.

Ýnsan olarak hepimizayný dünyayý paylaþýyo-

ruz. Birbirimizin dertleri,açlýklarý, yoksulluklarýkarþýsýnda duygusuzkalýrsak nasýl kardeþ olu-ruz, nasýl O'na olan bor-cumuzu öderiz?Herkesin yalnýz kendiçýkarýný, menfaatinidüþünmesi, baþkalarýnýndertlerine ve sevinçlerinekarþý duygusuz davran-malarý insanlýða sýðan birdavranýþ deðildir. Gerçekinsan, üstün insan, yalnýzkendisi için yaþayaninsan olamaz. Yalnýzkendisi için yaþayanýnhayvandan farký yoktur.Topluluk kurabilen hay-vanlarda bile yardýmlaþ-ma baþlamýþtýr.

Ýnsandan beklenengerçek insan olmaktýr.Gerçek insan, diðerinsanlarý kardeþolarak görür, onlarýn dertleriyle ve sevinçleriyleilgilenir, onlarýnhizmetinde olmaklamutlu olur. Ve Yaradan'a olanborcunu ancak böyleödeyebileceðini bilir.

O'nun insanlardan bek-lediðinin de iþte böyle,gerçek insan olmakolduðunu görür.

5SEVGÝ DÜNYASI

Page 8: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI6

Gülyüzlülerden Ýbretler: 3

Hz. Lût ve Toplumsal Eþcinsellik

HÝÇBÝR MÝLLETÝN YAPMADIÐINI....

Hz. Ýbrahim sevinçliydi. Ýþte yine sofrasýmisafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlükonuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar,

kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el bile sürmüyor-lardý. Kimin nesiydi bu adamlar?!. Ýçine birkuþku düþtü, korktu da. Ýçinden geçeni bili-yorlardý. "Korkma Ýbrahim" dediler veeklediler: "Biz Lût kavmine gönderildik!..."

Ahmet Kayserilioðlu, Psikolog

Page 9: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

7SEVGÝ DÜNYASI

Lût, zamanýmýzdan 4000 yýl kadar önceFilistin topraklarýnda peygamberlik yapmak-ta olan Hz. Ýbrahim'in yeðeniydi. Bir süreona bu çetin görevinde yardýmcý olduktansonra, ilâhi âlemden Lût'a da peygamberlikgörevi verilmiþti. Ama görev yeri baþkaydý.Hz. Ýbrahim'in kuzey komþusu, bugünküÜrdün topraklarýnda Erden Irmaðýnýn LûtGölüne döküldüðü yerdeydi. O bölgedebaþlýca þehirleri olan Sodom ve Gomorra'dahalký doðru yola çaðýrmasý emredilmiþti.Çok zor bir görevdi bu. Sodom ve Gomorrahukuk bilmez, hak tanýmaz, birbirini doðruyoldan saptýran, zorbanýn zorbasý insanlarladoluydu. Üstelik o zamana kadar dünyanýnhiçbir yerinde toplumsal bir sapýklýk halinegelmemiþ, sadece tek tük kiþilerin gizlidengizliye iþledikleri bir eþcinsellik, onlararasýnda açýkça iþlenen, sakýnýlmasý gerek-meyen gündelik bir iþ olup çýkmýþtý.

** Lût halkýna dedi ki: "Siz, sizdenönceki milletlerden hiçbirinin yapmadýðýrezaleti mi yapýyorsunuz? Siz kadýnlarýbýrakýp erkeklere þehvetle gidiyorsunuz.Doðrusu siz aþýrýya kaçan bir topluluk-sunuz." (Kuran 7/80-81)

Lût, bu bilgisiz ve topyekûn çamurasaplanmýþ insanlarla yýllarca uðraþmýþ,kendi ev halkýndan baþkasýný doðru yolaçekememiþti. Üstelik karýsý bile dýþtan inanýrgözükmesine raðmen gönülce o azgýnlardanuzak deðildi.

HATASIZ KUL OLMAZ

Hz. Ýbrahim'in konuklarýnýn Hz. Lût vehalký ile serüvenini sonraya býrakarak;dergimizde 33 yýl önce "Günümüzde

Eþcinsellik" baþlýklý yazýmda, bugün hatalýgördüðüm bir yargýmý düzeltmek istiyorum.Yukarýdaki âyette "rezalet" diye Türkçe-leþtirilen "fâhiþete" sözcüðünün, bazý Kuranyorumcularý tarafýndan "bireysel eþcinseller"için de kullanýlagelmesiydi beni esas hatayayönelten. Kuran'da geçen fahþa, fuhþ, fahiþesözcükleri aslýnda haddi aþmýþ, çok çirkinedepsizlik anlamýndadýr. Türkçemizde de"fahiþ fiat" gibi tamlamalarda kullanýlmak-tadýr. Kuran'da bazen zinâ'nýn tam karþýlýðýolarak yer almaktadýr. Lût Peygamberinhalkýyla ilgili âyetlerin dilimize "eþcinsellik"diye aktarýlmasýna kim karþý durabilir?Çünkü âyetin devamýnda zaten "Siz kadýn-larý býrakýp, erkeklere þehvetle gidiyor-sunuz" denerek hangi anlamda kullanýldýðýaçýkça belirtilmektedir. Ne var ki, giriþ cüm-lesi olan " Siz, sizden önceki milletlerdenhiçbirinin yapmadýðý rezaleti" sözü üzerindemutlaka yeterince düþünmek zorundayýz.Bunu ýskalarsak hatalý sonuçlara varmamýzkaçýnýlmaz. Öyle ya eðer "bireysel eþcinsel-lik" söz konusu olsaydý, Lût'dan önceyaþamýþ insanlar arasýnda hiç mi eþcinselyoktu da, "hiçbirinin yapmadýðý" gibi bir sözsöyleniyor burada. Nisa Suresinin 15 ve 16.âyetlerinde geçen ve zinâ anlamýnda kul-lanýlan "fahiþete" sözcüðünü anlamýndansaptýrýp eþcinsellik, lezbiyenlik diyeTürkçeleþtirmek, bugünkü düþünceme görekonuya yaklaþmamýzda bizleri hatalýsonuçlara götürmektedir; yýllar önce benimde düþtüðüm hata gibi. Lût'un halkýnda ilâhiâlemin "rezalet" diye gördüðü, þu veya bunedenlerle bireylerin yaþayageldikleri"eþcinsellik"ler deðil; toplumun tümüylegerçek bir nedenleri olmadýðý halde, birbir-lerini yoldan çýkararak topluca eþcinsellikçukuruna düþmeleridir. Bugün Batý toplum-

Page 10: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI8

larýnda sýnýrsýz özgürlük kisvesi altýnda,aslýnda doðalarýnda hiç de eþcinsel bir güdü-leri olmadýðý halde, kadýn ve erkeklerin ista-tistikleri tepetakla eden bir oranda bu fiileyönelmeleri, bugün üzerinde çok durmamýzgereken bir büyük problemdir. Geçerli argü-manlarý olan bireylerle uðraþarak özgürlük,saygý, sevgi ve hak sýnýrlarýný çiðnemek ye-rine bu toplumsal cinnet üzerinde ala-bildiðine durmalýyýz. Lût Peygamber, yýllarboyu büyük çabalarý sonucunda ancak ikikýzýný inandýrabildi. Ama onun günümüzinsanlarýna miras olarak býraktýðý bu örnekeðer ders alabilirsek bütün çabalarýna deðer.Herhalde ilâhi nizamýn da Lût örneðiniortaya koyarak bizleri kendimize getirmekisteði bu olsa gerek. Bu epeyce uzun açýkla-madan sonra biz tekrar Hz. Ýbrahim'inkonuklarýna dönelim:

GÜLYÜZLÜ GÖZYAÞLARIYLA YALVARIYOR.

Konuklar Lût'un milleti için görev aldýk-larýný söylüyorlardý. Son derece yumuþakhuylu, merhametli bir insan olan Hz.Ýbrahim'in yüreði yanýp tutuþmuþtu.Anlamýþtý ki bu gelenler, insan deðillerdi.Tanrý'nýn melekler arasýndan seçip gön-derdiði, insan kýlýðýna girmiþ elçilerdi onlar.Ve Sodom - Gomorra'nýn altýný üstünegetirmek için emir almýþlardý. Kuran'dakarþýlýklý konuþma þöyle anlatýlýr:

** Ýbrahim sordu: "Amacýnýz ne eyelçiler?" Dediler: "Biz günahkâr bir top-luma gönderildik, üzerlerine çamurdantaþ atalým diye, Rabbin katýnda sýnýr taný-mazlar için iþaretlenmiþ taþlar." Orada

müminlerden kim varsa çý-kardýk ve orada bir ev dýþýn-da Müslümanlardan kimsebulamýyorduk. (51/31-36)

Hz. Ýbrahim, adetâ pazarlýðagiriþmiþti elçilerle. "50 iyi kiþibulursanýz baðýþlar mýsýnýzSodom - Gomorra'yý?." diyesordu. "Varsa elli iyi kiþi hepsi-ni baðýþlarýz" dediler. Hz.Ýbrahim, elli iyi kiþinin bulun-mayacaðýndan korkarak sayýyýkýrk beþe düþürdü. Onu dakabul ettiler. Eksiltme devametti ve sonunda Elçiler Sodom- Gomorra'da 10 iyi kiþibulurlarsa hepsini baðýþlaya-caklarýna söz verip Lûtkavmine doðru yola çýktýlar...

Page 11: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

9SEVGÝ DÜNYASI

Güzel erkeklerin Lût'a misafir geldiðisapýklar arasýnda çabucak yayýldý. Da-yandýlar kapýsýna, illâ onlarý isteriz diyerek.Lût: "Ýþte kýzlarým onlarý alýn" dedi. Fakatsapýklar olduklarýndan gözleri erkeklerdey-di. Çok utandý, çok sýkýldý, çok korktu Lût.Elçilerin kendilerini koruyacak güçte olduk-larýný bir an için unuttu sanki.

Söz buraya gelmiþken ayný olayý Tevrat'ýnTekvin (yaratýlýþ) 19. Baptan okurken,Lût'un o sapýklara 8. âyette: "Ýþte benim erevarmamýþ iki kýzým var" diye konuþmasý,dört âyet sonrasýnda ise damatlarýndan sözetmesi çeliþkisini, Kutsal Kitabý derleyenlerhiç mi fark etmediler diye insan hayýflaný-yor. Hele âyetlerin devamýnda kurtuluþtansonra iki kýzýnýn peygamber Lût'u sýðýndýk-larý maðarada þarapla sarhoþ edip peþ peþeiki gece babalarýyla yatarak gebe kaldýk-larýnýn anlatýlmasý, insanýn aklýný baþýndanalýyor. Batý dünyasýnda, özellikle 19. yüzyýl-da düþünen kafalarýn Kutsal Kitaplarýn yük-sek eleþtirileriyle alabildiðine uðraþýp, ki-taplara Yaradan'ýn muhteþem öðütlerininyaný sýra insan eliyle ekler yapýldýðýný ortayakoymalarýna yerden göðe hak veriyoruz.

Evet, sapýklar misafirlere tecavüz etmektekararlýydýlar

*(Lût) onlarý azabýmýzla uyarmýþtý.Fakat bu ihtarlarý þüphe ile karþýladýlar.Onun misafirlerine kötülük yapmayakalkýþtýlar. Biz de gözlerini silme kör edi-verdik. Haydi, azabýmý ve uyarýlarýmýtadýn bakalým. (54/36 - 37).

Bu son uyarýdan da gerekli dersi almayanSodom - Gomorra'nýn artýk bir gecelik ömrükalmýþtý. Sonrasýný yine Kuran'danokuyalým:

** (Lût'a) dediler: "Gerçek þu ki, bizgünahkârlarýn hakkýnda kuþku edip dur-duklarý þeyi sana getirdik. Sana gerçeðigetirdik. Biz özü sözü doðru olanlarýz.Gecenin bir yerinde aileni yola çýkar. Sende arkalarýndan onlarý izle. Hiçbirinizgeri dönüp bakmasýn. Emredildiðinizyere kadar gidin."

Ona þu emri bir hüküm olarak ilettik:Þunlar kökleri kesilmiþ olarak sabahla-yacaklardýr.

Nihayet Güneþ doðduðu sýrada okorkunç ses onlarý yakalayýp yok etti. Okentin üstünü altýna getirdik ve üzerleri-ne piþmiþ çamurdan taþlar yaðdýrdýk. Hiçkuþkusuz bunda iþaretlerden anlamçýkaranlar için ibretler vardýr. O kentinizleri, iþaretleri hâlâ iþleyen bir yol üze-rindedir. Ýnananlar için bunda elbette biribret vardýr. (15/ 63-66) (15/73-77)

Peygamber Lût, karýsý ve iki kýzý, þehir oçýldýrtýcý sesle harap olurken çoktan çokuzaklara varmýþlardý. Onlara verilen emir tekidi: Ne duyarlarsa duysunlar arkalarýna bak-mayacaklardý. Karýsý zaten bir türlü inanan-lardan olamamýþtý, þimdi bile kuþku içindey-di. Bu korkunç ses gerçek miydi yoksa büyümüydü? Dayanamadý, arkasýna baktý veanýnda yere çakýldý. Bu Kuran'da þöyleanlatýlýr:

Page 12: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI10

** Bir zamanlar biz onu ve ailesinikurtardýk. Helâk olup batanlar arasýnda-ki yaþlý karýsý hariç. (37/134-135)

Bizim Celselerimizde bu dramatik sondanyer yer þöyle söz edilir:

** "Hani ona da söz vermiþti ya,geçkin yaþlý kadýný yola çýktýklarýnda,dönüp arkasýna bakmamaya... Hanisöz verdiði halde dönüp baktý veO'nun gücünün bir zerresini gördü dekýyametin olduðu yerde, olduðu gibikaldý ya..."

** "Hani o zaman, o yerde, O'nunemri bildirildi de, oradakiler þaþýpsapýnca, O'nun ateþi yeri göðü yak-madý mý? Hani kurtulanlardan biri,önde giderken, emre raðmen geridönüp bakmadý mý? Ýþte o zamanO'nun emriyle yerinden çýkmýþ olan,onu topraða çakmadý mý?"

** "Hani bir zaman o da, hayatýnýnbir süresini beraber götürdüðükadýnýndan söz almýþtý ya, yola çýktýk-larýnda geri dönüp bakýlmayacak diye.Ve o gün O'nun emriyle gücün bir zer-resinin kýyamet kopardýðý yerdengiderlerken, söz verdiði halde kadýn,döndü de geri baktý ya.. Yedincidönüþün bitimine kadar olduðu yerdekaldý, o zamandan bu zamana."

Bir peygamberin en yakýný, karýsý veyaoðlu bile olsanýz gerçek inanç ve gerçekahlâk sahibi olmadýkça kurtuluþa varýlama-yacaðýný Nuh Tufaný döneminde insanlaribretle izlemiþlerdi. Yaradan'ýn bu asladeðiþmeyecek kanununun çok daha dra-matik bir sonla, Hz. Lût'un karýsý için deaynen gerçekleþtiðini görüyoruz. Üstelikaradan binlerce yýl geçtiði halde bir ibretörneði olarak þimdi bile topraða çakýlýkaldýðýný, tekâmülünün mühürlendiðinigörmekteyiz. Hz. Ýbrahim ve Hz. Lût gibi ikipeygamberin örnek davranýþlarýndan bileetkilenmeden, kendini ele alýp yanlýþlarýn-dan kurtulamayan bir kiþinin yenidenyaþamlarla, reenkarnasyonla tekâmül imkânýbile elinden alýnýveriyor. Bu ilâhi kanunKuran'da açýklýkla þöyle vurgulanýr:

** Onlar orada (öte âlemde) þöyleferyat ederler: "Ey Rabbimiz, biziçýkar da (önce) yapageldiklerimizindýþýnda faydalý iþler yapalým."

(Allah onlarý þöyle cevaplayacak:)"Biz size öðüt alacak olanýn, öðüt ala-caðý kadar bir süre ömür vermedikmi? Hem size peygamber de geldi. (Ar-týk) tadýn bakalým (azabý) Zalimlereyardým edecek hiç kimse yoktur.

(35/ 37)

EÞCÝNSELLÝÐE YENÝ BÝR BAKIÞ

Yanlýþ terbiye gören, genetik ve hormonsisteminde farklýlýklar olan ya da Kryon bil-gilerinden okuduðumuz kadarýyla enkar-nasyonlarýnda kadýn veya erkek kimliðine

Page 13: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

11SEVGÝ DÜNYASI

yeni bürünen kiþilerde uyumlanma güçlüðügibi nedenlerle eþcinsellik yaþayan çokkardeþimiz var bugün aramýzda. Abart-madan, reklamýný yapmadan kendi özeldünyasýnda yaþayan kiþilere bugün dahainsana yakýþýr yaklaþýmlar sergilenmektedirBatý ülkelerinde. Tek ki, yukarýdaki özellik-lerin hiçbirini taþýmayan kiþileri bile,özendirme, kendilerine benzetme gayretkeþ-liklerine girmesinler. Onlardan tek istenenbu olmalý bence.

Kadýn ve erkek iki ayrý cinsin uyumdeneyimlerinden, doðal bir aile yaþamýnýnsevinçlerinden yoksun yaþamak, eþcinselleriçin önemli bir kayýp gerçekten. Daha dakötüsü, ülkemiz dâhil dünyanýn pek çokyerinde dýþlanmanýn, hor görülmenin, itilipkakýlmanýn zorluklarýyla dolu bir yaþamsürüyorlar. Ve bunun doðal bir sonucuolarak, savunma sistemleri onlarý toplumatepkili, hoþ olmayan davranýþlara yön-lendiriyor. Bunlarý görünce de sanki doðalarýböyle imiþ gibi yanlýþ sonuçlara varýyoruz.Doðal bir sebep sonuç iliþkisi olduðunudüþünmüyoruz bile.

Eþcinsel yaþamýn ne kadar zorluklarladolu olduðunu, çok ünlü bir modacý eþcinselarkadaþým yýllar önce sabahlara kadar sürenbir aile toplantýsýnda detaylarýyla anlatýncayüreðim paramparça olmuþtu. Çünkü herâþýk olduðu genci kesinlikle bir gün kaybe-deceklerine emin olduklarýndan peþ peþebüyük acýlar yaþýyorlar. Doðaldýr ki, vaktigelince âþýk olduðu genç seçtiði bir kýzlaevlenip yuva kuracak ve onu ebediyen terkedecek. Bu uzun sohbetimizde þu anýsýný dakahkahalarla anlatmýþtý. Tatil yöresindeki bir

akþam yemeðinde yeni tanýþtýðý bir býçkýndelikanlýnýn sözü dönüp dolaþtýrýp biteviyeonun eþcinselliðini imâ eden alaylý sözleriüzerine:

"Ey arkadaþ kendine gel.. Evet, ben senindediðin gibiyim. Þu sebepten veya busebepten. Ama ben kendi mesleðimde yük-seldim, bilgimi artýrdým ve toplumdabileðimin hakkýyla bir yere geldim. Ya senin,benim þu kýnadýðýn durumda olmamaktanbaþka ne meziyetin var, söyler misinbana?!..."

Bir yakýným, özenle yetiþtirdiði, en yüksekeðitimle donattýðý 20'li yaþlarýn sonundakioðlunun açýkça "Baba ben eþcinselim" diye-rek durumunu ortaya koyduðunda bütün bugüçlükleri düþünerek "Oðlum çok zor biryaþamý seçtin. Ama bu hayat senin. Nasýlmutlu olacaksan öyle yaþa. Ama ben veannen daima senin yanýnda, sana destek ola-caðýz bunu bil" diyebilmiþti sadece.

Eþcinsel yaþamýn zorluklarýný böylecegördükten sonra, baþkalarýný da ayný zorluk-lara çekmenin övülecek bir tarafý olabilirmi? Hz. Lût neredeyse sýrf bu örneði vermekve toplumsal eþcinselliðin tehlikelerindeninsanlýðý haberdar etmek için çileli bir hayatyaþamýþ gibi görünüyor. Ancak eskiden fark-lý düþünüyordum ama bireysel eþcinselliðibugün bir hastalýk gibi görmüyor "kendineözgü" bir olgu olduðuna inanýyorum. Ne varki, yaygýnlaþmasýnýn önüne geçmek deboynumuzun borcu. 4000 yýl önceki Hz. Lûtörneði tam da bugünler için ibret alýnmasý veunutulmamasý gereken bir olgu olarakönümüzde duruyor gerçekten!..

Page 14: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI12

ize bildirilenler kategorisinegiren tanrýsal bilgilerle insan,gerçeði daha berrak bir þekilde

görür ve hayra daha yakýn durur.

Hakiki vahiyle karþýlaþma, peygam-berlerin yaþadýðý üst düzeyde bir

tecrübedir. Üstün bir tecrübeyi yaþa-mak, her þeyden önce o tecrübeyiuygun kýlacak bir ön hazýrlýðý gerek-tirir.

Ýnsan bilgi ile yükselir. Bilgi aklayol göstererek, onun kendini gerçek-

B

Kutsal Bilgi Yolu: Vahiy Güngör Özyiðit, Psikolog

Page 15: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

13SEVGÝ DÜNYASI

leþtirmesini ve etkin olmasýný saðlar.Ayrýca bilgi, yazý ile saklanabildiðin-den diðer kuþaklara bir kültür kalýtýolarak aktarýlabilir. Öylece öncekilerinöðretilmesi, düþünerek bulunan yenibilgilerin onlara eklenmesi, zamanzaman Tanrý katýndan gülyüzlülerkanalý ve vahiy yoluyla bildirilen bil-gilerle insanlýk ilerler. Özellikle bizebildirilenler kategorisine giren Tanrýsalbilgilerle insan, gerçeði daha berrak birþekilde görür ve hayra daha yakýndurur.

VAHÝY NEDÝR?

Tanrýsal bildirilerin peygamberlevahiy yoluyla indirilmesi, kutsal birbilgi yolu olarak vahyin önemini vedeðerini belirtir. Yapýlan araþtýrmalarvahyin, çok geniþ bir alaný kapsadýðýnýve birçok anlamý birden içerdiðinigöstermiþtir.

Sözlük anlamý olarak vahiy, gizlikonuþmak, gizli ve süratli bildirmek,imâ ve iþaret etmek, fýsýldamak, seslen-mek, emretmek ve ilham gibi çeþitlianlamlara gelmektedir. Ama asýl aðýr-lýk, gizli ve süratli bildirme anlamýüzerindedir. Bütün bu anlamlarý gözönünde bulundurularak vahiy, tanrýsalolmayan ve tanrýsal olan vahiy diyeikiye ayrýlmýþtýr.

TANRISAL OLMAYAN VAHÝY

Zekeriya peygamberin imâ ve iþaretanlamýnda kavmine yaptýðý vahiy buna

bir örnektir: "Zekeriya mihraptankavminin huzuruna çýktý ve onlarasabah-akþam Allah'ý tespih etmeyivahyetti." (Meryem Suresi 10)

Yine insan, cin ve þeytanlarýnýngizlice söylemek ve fýsýldamakanlamýndaki vahyetmeleri, tanrýsalolmayan vahye diðer bir örnektir:"Biz böylece insan ve cin þeytanlarýnýpeygamberlere düþman ettik, bunlarbirbirini aldatmak için süslü ve yalansözleri vahyederler." (En'am 112)

Ayný surenin 121. âyeti de þöyle der:"Üzerinde Allah'ýn adý zikredilmeyeniyemeyin, çünkü fýsk yapmýþ olursunuz.Þüphesiz þeytanlar dostlarýna sizinlemücadele etmesini vahyederler. Eðeronlara itaat ederseniz müþrik (Tanrý'yaortak koþan) olursunuz." Buradakivahiy kelimesi telkin ve teþvik etmekanlamýndadýr.

TANRISAL VAHÝY

Tanrýsal vahye gelince, o da kendiiçinde bir kaç çeþide ayrýlýr:

1. Cansýz madde (yeryüzü) vegökyüzü ile ilgili vahiyler: "O gün yerbütün haberlerini anlatacaktýr. ÇünküRabbin kendisine (o þekilde) vahyet-miþtir." (Zilzal 4-5) Fussilet süresinin12. ayetinde vahiy kelimesi yine emret-ti, buyurdu anlamýna kullanýlýr: "Hergökte ona ait emri vahyetti." Tanrýnýncansýz maddeye vahyini doða yasalarýolarak düþünebiliriz.

Page 16: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

2.. Canlýlardan bal arýsýna vahyini,ona doðuþtan yerleþtirilmiþ bir programveya içgüdü olarak deðerlendirebiliriz."Rabbin bal arýsýna daðlardan,aðaçlardan ve (insanlarýn sizin içinyapacaklarý) çardaklardan evler(kovanlar) edin. Sonra meyve (veçiçek) lerin her birinden yiyin, sonraRabbin yolunda baðlýlýkla yürüyün diyevahyetti." (Nahl 68-69)

3. Meleklere duyurulan vahiy: "HaniRabbin meleklere: þüphesiz ki bensizinle beraberim. Haydi, iman eden (omücahitlere) sebat ilham edin. Benkâfirlerin yüreklerine korku salacaðýmdiye vahyediyordu." (Enfâl 12)

4. Ýnsanlardan Hz. Ýsa'nýn havarile-rine ve Hz. Musa'nýn anasýna gelenvahiyler: "Hani havarilere, bana veresûlüme iman edin diye vahyetmiþtim.Ýman ettik, hakiki Müslüman olduðu-muza sen de þahit ol demiþlerdi."(Maide 111) "Musa'nýn anasýna, onuemzir, ona ait bir tehlike gelince ken-disini denize býrak (boðulacaðýndan)korkma, (ayrýlýðýndan) kederlenme.Çünkü biz onu yine sana geri döndüre-ceðiz, hem onu peygamberlerden biride yapacaðýz diye vahyettik." (Kasas 7)

Ýlkindeki vahiy, emir ve imâ mânâsý-na, ikincideki ise ilham, rüya ve görüþ(vision) karþýlýðýnda kullanýlmýþtýr.

5. Hakiki vahiy: Gizli ve hýzlý bildiri,kutsal mesaj ve haber anlamýnapeygamberlere ulaþtýrýlan vahiydir.

Kur'an bununla ilgili olarak Hz.Muhammed'e þöyle der: "Nuh'a veondan sonraki peygamberlere vahyet-tiðimiz gibi, sana da vahyettik.Ýbrahim'e, Ýsmail'e, Ýshak'a, Yakup'a,Yakup'un torunlarýna, Ýsa'ya, Eyyüp'e,Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a davahyettik ve Davud'a Zebûr verdik."(Nisa 162)

Tanrý, ilke olarak insanlarla ancakvahiy yoluyla veya perde arkasýndan,ya da bir elçi göndererek konuþmuþtur.Bu da Kur'an'da açýkça bildirilir:"Vahiy ile yahut perde arkasýndanveyahut da elçi gönderip, ona kendiizniyle dilediðini vahyetmesi suret-lerinden baþka hiçbir surette Allah'ýnkonuþmasý hiç bir insana müyesserolmaz. Þüphesiz ki O çok yücedir, mut-lak bir hüküm ve hikmet sahibidir."(Þurâ 51)

Hakiki vahiyle karþýlaþma, peygam-berlerin yaþadýðý üst düzeyde birtecrübedir. Üstün bir tecrübeyi yaþa-mak, her þeyden önce o tecrübeyiuygun kýlacak bir ön hazýrlýðý gerek-tirir. Bu iþ için seçilen gülyüzlüler, akýlve ahlâk güzelliði ile bunu hak ettiktenve ruhen hazýr olduktan baþka, o dünyayaþamlarýnda da düþünerek, doðruyuarayarak, ayrýlýkta olanlar için üzülüpkaygýlanarak, gönüllerini arýtýp süreklihayrý dileyerek kendilerini zihnen deTanrýsal gerçeklere hazýr etmiþlerdir.Ayrýca onlar aynen çýkan sadýk rüyalar-la da melekût âleminin þartlarýna vevahiye alýþtýrýlmýþlardýr. Günü ve saatigeldiðinde melek (Cibril) uyurken veya

SEVGÝ DÜNYASI14

Page 17: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

uyanýkken peygamberin kalbine gizliceve görünmeksizin Tanrý'dan getirdiðibilgiyi býrakýr. Diðer þekilde melek,çeþitli biçimlere bürünür ve Tanrý iþit-tirmek istediði þeyi ses olarak herhangibir cisimden duyurur, öylece perdearkasýndan konuþur. Ya da doðrudanCebrail denilen bilgi meleði kendihüviyetinde çok kanatlý heybetli birvarlýk olarak görünür veya insan þek-line girerek (Hz. Muhammed'e olduðugibi) bilgi verir. Bütün bu söylemeyeçalýþtýklarýmýzý Rehber Varlýk, üçbüyük dinin üç büyük peygamberi, Hz.Musa, Hz. Ýsa ve Hz. Muhammed için;

"Hani o üçüne ayný gelen, biliyor-sunuz ya, birinde bir alevdi iþareti,birinde bir güvercin ve birinde hanisözü geçen o melek..." diyerekMeleðin (Cibril) Musa'ya alev, Ýsa'yagüvercin ve Muhammed'e Cebrailolarak (kendi hüviyetinde veya insanþeklinde) göründüðünü belirtir. Ve yine

o üçünün insanlýðýn hayrýna bilgialmak için nasýl tek baþlarýna yol aldýk-larýný ve zorlandýklarýný da ayný celsedeanlatýr; "Hani o üçünün de birbirle-rine benzer bir yönü vardý bir tekþeyde: Üçü de almak için tek baþýnayol alýrlardý, sýkýlarak, titreyerek, çýr-pýnarak..."

KUTSAL ÇABA

Onlarýn, o gülyüzlülerin ve yardým-cýlarýnýn insanüstü çabalarý, her zorluðagöðüs germeleri, hiçbir karþýlýk bekle-meksizin yalnýz Tanrý rýzasý için, aldýk-larýný vermeleri yüzünden, bugün hâlâO'nun sözleri var.

Hz. Muhammed'in 40 kadar vahiykâtibi, bunu kutsal bir iþ edinerek, inenher âyeti harfi harfine, o zamanýnimkânlarý içinde hurma dallarýna, incebeyaz taþlara, kürek kemiklerine veiþlenmiþ ince deri üzerine titiz birþekilde kaydettiler. Ve bu özenli çalýþ-ma, kutsal çaba, Tûr sûresinde "Tûrdaðýna ve iþlenmiþ ince deri üzerineyazýlmýþ kitaba yemin ederim" þeklindeKur'an'a geçti. Ve okunup yaþanmaküzere tertemiz bir þekilde yarýnlaraemanet edildi.

Vahyin asýl yazýlmasý gereken yer ise;insanýn aklý ve gönlüdür. Tanrý'nýn buy-ruklarýný akýlla gönül kitabýna yazan,gönlü O'na yer olacaðýndan, O'nunyeryüzünde gönüleri, eli ve dili olur.Öylece baþka gönüllere girmeye, oradada Yaradan için yer yapmaya yol bulur.

15SEVGÝ DÜNYASI

Page 18: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI16

evlânâ'nýn babasý BahaeddinVeled ile Ferideddin Attar,Niþabur'da görüþüp sohbet

ediyorlardý. Bu esnada henüz çok gençneredeyse çocuk yaþta olan Mevlâna dayanlarýnda bulunuyordu. Ferideddin

Attar, çocuðu dikkatlice süzdüktensonra "Bu delikanlýda dünyayý yakacakbir ateþ var" der. Ayrýlýrlarken de: "Heygidi koca dünya! Bir nehir, koskoca-man bir denizi önüne katmýþ gidiyor"diyerek duygularýný dile getirir.

Mevlânâ ve SemâDerleyen: Nihal Gürsoy

M

Page 19: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI17

Küçük yaþlarýndan beri bilgi veanlayýþta ileri giden, bugün hâlâdüþüncelerinin ýþýðýyla dünyamýzýaydýnlatan Mevlâna'nýn tüm eserlerindepek çok öðretici, ibret verici, yol gös-terici hikâyelerinin yanýnda zamanzaman dost meclislerinde, sohbetindýþýnda semâ törenlerinin yapýldýðýný dagörüyoruz.

Sufî Meditasyonu da denilen Semâ(Devran, Hatme) bir þey üzerinde derinve kapsamlý bir þekilde düþünmekdemektir. (Eforsuz bir düþünce hali,ruhla bütünleþme) Bir þeyin asýlgerçeðine kavuþmak amaç ve umuduile, zihne dolan gereksiz fikirleri gerigöndererek, o anda cevap beklenensorunun açýklýða kavuþturulmasýnaçalýþmaktýr. Daha da açacak olursakinsanýn ruhsal varlýðýyla irtibatageçmesidir. O nedenle ayný zamanda"iþitmek" anlamýnda "dinlemek"anlamýnda da kullanýlýr.

Sema, sembolik olarak, kâinatýnoluþumunu, insanýn âlemde diriliþini,Yüce Yaratýcý' ya olan aþk ile hareketegeçiþini ve kulluðunu idrak ederek"Ýnsan-ý Kâmil"e doðru yöneliþini ifadeeder. Semâ edenlere Semâzen adýverilmiþtir.

Semâ'ý ibadet gibi yapan Mevlânâ'nýnÞems-i Tebrizi ile tanýþtýktan sonrasemâ etmeye baþladýðý söylenir. SultanVeled'de (oðlu) Ýbtidaname isimlieserinde, Mevlânâ'nýn Þems iletanýþtýktan sonra semâya baþladýðýný veÞems'den ayrýldýktan sonra, ayaklarýnda

derman kalmayýnca yerlerde dönereksemâ ettiðini, bütün þehir halkýnýn daona uyarak semâ ettiðini yazar.Eflâki'nin naklettiklerine göre ise hoþagiden herhangi bir þey veya güzel birses, anlamlý bir söz Mevlânâ'yý semâettirmeye kâfi gelirdi. Sokakta, pazar-da, Meram Mescidi'nde, Ilýca'da, deðir-mende, Konya meydanýnda ne zamanisterse semâ ederdi. Tasavvuf geleneðiiçinde baþlangýçtan beri varolagelensema, Mevlânâ ile yaygýnlýk kazan-mýþtýr. Mevlânâ'nýn kendi baþýna yap-týðý semânýn dýþýnda toplu olarakyapýlan semâ törenlerine de sýklýklakatýldýðý görülmektedir. Semâ ederkentopluluða arkasýný dönmeyi saygýsýzlýkolarak kabul ederdi. Zaman zamansemâ halinde þiirler okur, altýn daðýtýr,fetva isteyene fetva verirdi.

Gerek Mevlânâ'nýn gerekseMevlevî'lerin semâ ayinleri için þöylebir deðerlendirme yapmak mümkündür.Derviþler ruhsal enerjilerini birleþti-rerek semâ tekniði sayesinde transagiriyorlar topluca manyetik bir çekimalaný oluþturuyorlardý. Ortaya çýkan buyüksek enerji, içsel coþkuyu artýrarakkabuklarýn kýrýlmasýna ve açýlmasýnayol açýyor, kendi ruhsal varlýklarýyla,dolayýsýyla bütünle birleþmelerine,farkýndalýklarýnýn artmasýna nedenoluyordu. Elbette bu ortak enerjidenherkes kendi ruhsal kabý ölçüsündealýyordu. Derviþlerin semâ törenlerinekatýlmadan önce hem semâ tekniðinealýþtýrýlmalarý hem de bilgiyle donatýl-malarý gerekiyordu.

Page 20: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI18

Tabiidir ki ruhun kabuklarýný kýran,onu besleyip büyüten en önemli araçdoðru yaþama bilgileridir. Ýnsanyaþamýna yön veren, yaþamýn asýlamacýna hizmet eden bilgilere sevgiylebaðlanmak ve onlarý uygulamak kiþiningeliþimini ve ruhsal büyümesini hýz-landýran en önemli faktördür. Ýlâhi kay-naklý tüm öðretiler, dinler, kadim bil-giler deðiþen ve geliþen insanýn ihti-yacýna göre bu görevi üstlenirler. Bu,Tanrýsal bir yardým, bir el uzatmadýrinsana. Çünkü insan, varlýðýnýn sýnýrlarýnedeniyle bilgi ve sezgi aracýlýðýylabelli bir yere kadar gidebilir. Temelgerçekler hiçbir zaman deðiþmemiþtir.Ancak insan geliþtikçe aklý ve tecrü-beleri arttýkça O'nun gerçeklerine dahaçok nüfuz edebilir. Bu nedenledir kidinler ve ilâhi yol göstermeler özündeayný olmakla birlikte, insanlýðýn evri-mine yol gösterecek mahiyette yeni bil-gileri de içerirler. O nedenledir kiMevlâna; "Dünle beraber gitti can-caðýzým, ne kadar söz varsa düne ait.Þimdi yeni þeyler söylemek lâzým"diyerek bu gerçeði dile getirmiþtir.

Mevlâna semâ ile dönmesini de birrubaisinde þöyle deðerlendiriyor.

"Bu dönüþü ben kendicanýmdan öðrendim. Bedenkalýba girmeden önce can âle-minde böyle dönerdim. Banasabýr ve sükûn daha uygundurdiyorlar. Ben bu sabrý dasükûnu da size baðýþladým."

(Rubailer 903) Semâ halindekicoþkusunu görenlerin: "Aman efendimbiraz yavaþ olsanýz" uyarýlarýna iseþöyle cevap vermektedir:

"Deliliðe aþýðým, akýllýlýðausluluða doydum" (573)

Semâ yaparken giyilen siyah hýrka;kabir topraðýna, beyaz giysi saflýða vekefene, baþa takýlan baþlýk ise Allah'ýnbirliðine (tevhid) ve nefsin mezar taþý-na iþaret eder. Mevlânâ sað el göðedoðru, baþ saða doðru yatmýþ vaziyette,sol el aþaðýya yere doðru yapýlansemanýn kendisi için "Allahtan alýrým,halka daðýtýrým" anlamýna geldiðinisöylemiþtir. Yazar Muammer Saðlam'ýnbu konudaki araþtýrmalarý ve semâhakkýndaki yorumu oldukça detaylýdýr:"Mevlevi semâsýndaki duruþun anlamýve gayesi, vecd ile baþlar. Vecd hali isebedendeki manyetik alanýn þiddetiniartýrýr, çekim güçlenir. Kozmiktengelen akýþlar hýzla bedene dolmak ister.Bu akýþýn normal giriþ kapýsý ise býngýl-daktýr. Çýkýlmasý gereken seviyeyeulaþabilmek için, evrensel sistemgereði, hem dönmek hem de devinmekgerekir. Bedendeki enerji akýþ yönü isesaðdan sola doðrudur. Bu sebeple saðkol omuz hizasýndan biraz yukarýda,avuç içi evrene dönük, parmaklar açýk,akýþý kontrol edip baþa indirirken, baþýnhafifçe saða yatýk olmasý da akýþýnbýngýldaða, yönelmesine yardým içindir.Sol kol omuzdan aþaðý tutularak avuçyere dönük, parmaklar yine açýk veserbest, yerden gelecek ters yönlü

Page 21: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI19

akýþlarý idare eder. Tennüre'nin (giyilenelbise) beyaz saf veya beyaz ipekolmasý ve dönerken daire þeklindeaçýlacak biçimde dikilmesi de yine yer-den gelecek ters yönlü akýþlarýn engel-lenmesi içindir. Kumaþýn cinsi, rengive modeli önemlidir."

Semâzenlere, neyzen, kudümzeri,ayinhan ve naat hanlar gibi musikierkâný eþlik eder. Sýralarýna göre yer-lerini alýrlar Semâ ayinlerinde müzikleeþlik edenlere mutrib denilir. Mutribinönünde semâ meydaný, onun da tamkarþýsýnda þeyh postu vardýr. Postunucunda semâhanenin ortasýna kadaruzandýðý varsayýlan çizgiye ise (hatt-ýistiva) denir. Bu gerçeðe ulaþan,Vahdete giden en kýsa yol olarak kabuledilir. Bu çizgi asla çiðnenmez. Post en

büyük manevi makamdýr ve kýrmýzýrenklidir.

Semâzenler hem kendi etraflarýndadönerler, hem de meydaný devrederler.Týpký, gezegenlerin, yýldýzlarýn vedünyanýn, Güneþ'in cazibesiyle hemkendi etrafýnda, hem de Güneþ'inetrafýnda döndükleri gibi… Semâbütün âlemlerin Güneþ'i Allah'ýn huzu-runda bir devr-i âlemdir.

Esasen semâ, gerçek varlýðaulaþtýran, insaný kendinden geçiren bircezbe vasýtasý, kendinden geçen kiþinincan sarhoþluðudur. Mevlâna'mýzýnifadesiyle: "Semâ, aþka kavuþmak,buluþmak sultanlýðý için, perdelerikaldýrýp içeriye girmek devleti için, canelbisesidir."

Page 22: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

"Joe Tiralosi, New York þehrinde, Manhattan'da arabasýný yýka-ma ünitesinden geçirdikten hemen sonra, kendisini tuhaf bir þe-kilde kötü hissetti. Midesi bulanýyordu ve kendi kendisinin yanýndaduruyormuþ gibi bir hisse kapýlmýþtý. Kendisi ünlü bir borsacýnýnþoförü olarak çalýþýyordu ve o anda, 2009 yýlýnýn sýcak bir Aðustosgünü akþamýnda, o günkü vardiyasýnýn bittiðine memnun olarak,arabasýný evinin bulunduðu Brooklyn yönüne sürmüþtü. Oto kli-masý sonuna kadar açýktý ama Tiralosi ter içindeydi. Aslýndapaniðe meyli olmayan, gerçekçi bir insandý ama bir zaman sonraartýk tahammül edemedi ve arabayý kenara çekip, karýsýna telefonetti. Karýsý ona, arabayý derhal bir hastaneye sürmesini söyledi.

Ama Tiralosi, otosunu bir sonraki kavþaða kadar bile götüreme-di. Direksiyona yýðýlýp kalmýþtý. Bir þeyler olduðunu anlayankarýsý, derhal Tiralosi'nin iþ arkadaþý olan bir diðer þoföre telefonederek, arabanýn yerini bildirdi. Olay yerine yetiþen bu iþ arkadaþýTiralosi'yi derhal Presbyterian Hastanesine kaldýrdý. Hastaneyevardýðýnda bilinci hâlâ yerinde olan Tiralosi, kendisini karþýlayanhemþireye durumunu anlatmayý denedi ama daha cümlesinitamamlayamadan kendinden geçti. Kalbi o anda duruvermiþti. VeTiralosi o anda öldü."

SEVGÝ DÜNYASI20

Ölüm, Týp Dünyasý ve Ölüm Ötesi

Ölüm Bir Son Mu?Derleyen ve Çeviren: Zühal Voigt

Page 23: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

21SEVGÝ DÜNYASI

Bu satýrlar, uzun yýllar New York'unçeþitli hastanelerinde çalýþmýþ vesonuçta "Reanimation" (Diriltme,yeniden canlandýrma) konusunda,dünya çapýnda üne kavuþmuþ kardiologDr. Sam Parnia'nýn Ýngilizce adýyla"Erasing Death" (Ölümü Silmek,Ortadan Kaldýrmak) Almanca baþlýðýy-la " Der Tod muss nicht das Ende sein"(Ölümün Bir Son Olmasý Gerekmez)isimli, 2013 senesi baþlarýnda yayýnlan-mýþ son kitabýnýn giriþ bölümünden.Yani kitapta bahsedilen konulardünyadaki en son araþtýrmalarý akset-tiriyor. Dr. Sam Parnia, þimdilerde NewYork Stony Brook Devlet Hastanesinde"Reanimation Araþtýrmalarý" bölümüyöneticisi olarak çalýþýyor. Uzmanhaline geldiði konuya olan ilgisi ise,çocukluk yýllarýnda dokuz yaþýndaykenbaþlamýþ. O yýllarda 47 yaþýnda olanbabasý nörolojik bir hastalýk dolayýsýylatekerlekli iskemleye mahkûm kalmýþve gitgide kötüleþerek, çevresi ile iliþkibile kuramayacak durumda, kimseyitanýmadan, sadece yatakta, yaþayan birölü gibi geçirdiði 17 yýldan sonradünyadan ayrýlmýþ. Parnia, çocukluðuve gençliði boyunca, yalnýzca yataktakihareketsiz bir beden olarak algýladýðý,konuþamadýðý, nasýl olduðunu sora-madýðý babasýnýn kiþiliðinin,hatýralarýnýn, onu o insan yapan özel-liklerin nereye gittiðini düþünmüþ vesonuçta doktor olup, bu þekilde hasta-lanan baþka insanlarýn beyinlerini kur-tarmak için çalýþmaya karar vermiþ.Beyin üzerindeki çalýþmalarý onuzamanla, ani kalp durmasýyla ölen kiþi-lerin beyinlerinde meydana gelen

zararlarla karþý karþýya getirmiþ veböyle durumlarda beynin zarargörmesini önleyebilmek konusuylauðraþýrken de, kendisini ölümkonusunu araþtýrýrken bulmuþ. Dr. SamParnia bir yandan, aniden kalp dur-masýna uðrayan insanlarýn, en iyi þe-kilde hangi þartlar altýnda yaþama geridöndürülebileceði konusunda uðraþverirken, öte yandan da týbben ölmüþolduðu kabul edilen insanlarýn bilinç-lerinin, yaþama geri döndürme çabalarýesnasýnda nerede kaldýðýný araþtýrýyor.Ve bunu yaparken de, konunun doðasýicabý, ölümötesi deneyi yaþayan insan-larla karþýlaþýyor ve bu da onu, ölümünne demek olduðu ve insan bilincininbaþýna, ölüm ötesinde ne geldiði, insanbilincinin ya da kiþiliðinin veya insanýinsan yapan ruhsal özelliklerin, ölümüngerçekleþtiði andan itibaren ne haldeolduðu, nereye gittiði sorularýyla karþýkarþýya getiriyor. Bu sorularýn cevap-larýný aramak için , ABD'de veAvrupa'nýn bazý ülkelerinde yüzlercedoktorun ve bilim adamýnýn katýldýðý"AWARE" isimli dünya çapýnda birçalýþma baþlatýyor. AWARE araþtýr-malarýnýn hedefi, birçok hastanede kalpdurmasý nedeniyle ölüm ötesi olayýyaþayan hastalarýn deneyimlerini bilim-sel bir þekilde toplamak ve yayýnlamak.Bu çalýþmalarýn sonuçlarý, çalýþmalarhalâ devam ettiðinden, bugüne kadarhenüz tam olarak toplanýp deðerlen-dirilmemiþ durumda.

Dr. Parnia'nýn araþtýrdýðý ve deðindiðikonular çok geniþ kapsamlý ve týp tari-hinde yepyeni bir görüþ açýsý, yepyeni

Page 24: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI22

bir yol ve yepyeni bir araþtýrma alanýortaya koyuyor. Bu yazýda ve belki desonrasýnda, bu çalýþmalarýn ortaya koy-duðu en son gerçekleri, bu konulardaatýlmýþ en yeni adýmlarý, týp dünyasýnýnkonuya karþý takýndýðý çeþitli tavýrlarýve belki de gelecekte þekil alacak birbilim dalýnýn ilk adýmlarýný sizlereaktarmaya çalýþacaðýz.

Yaþama Dönüþ

Yazýnýn giriþinde sözünü ettiðimizJoe Tiralosi'nin kaldýrýldýðý hastanedetesadüfen, reanimasyon (diriltme)bölümünde çok tecrübeli doktor vehemþireler ve en son teknikle çalýþanmakineler mevcut. Tiralosi'ye derhalaletlerle göðüs kompresyonlarý ve elek-trik þoklar tatbik ediliyor. Ve dakikalarakýyor. On dakika, on beþ dakika,yarým saat, kýrk dakika. Tiralosi'ninkalbi cevap vermiyor. O günlerde, enfazla on dakikalýk bir oksijen yokluðu-nun, beynin hücrelerini öldürmeyebaþladýðý ve bu durumda kiþi yaþamadöndürülse bile, beyni artýk normalçalýþamayacaðýndan, artýk içi boþ birkýlýf halinde yani zihinsel faaliyetleriolmadan yaþayabileceði bilinmekte týpdünyasýnda. Bu bilgiye raðmen, reani-masyon uzmanlarý, onu yaþamadöndürme çabalarýna devam ediyorlar.Ve tam kýrk beþinci dakikada, 4500Toraks kompresyonu ve sayýsýz adrena-lin iðnesinden sonra, Tiralosi'nin kalbibirden titremeye baþlýyor. Sevinççýðlýðý atan doktorlar onu derhal kalpkateter ünitesine naklediyorlar. Þimdide kalbi durduran asýl sebebi bulmaya

çalýþmalarý gerek. Çünkü o sebebibulup ortadan kaldýramazlarsa, hastayeniden ölecek. Orada bir kere dahaduran kalbi, bir kere daha çalýþtýrdýktansonra, kasýktan damara soktuklarýsonda ile kalbe ulaþan doktorlar,Tiralosi'nin kalbi besleyen atardamar-larýndaki týkanýklýklarý keþfediyorlar.Balonlarla bu yollarý açarak stentlertakýyorlar ve böylece hasta yaþama geridönüyor. Hem de bir zaman sonra, has-taneden çýkarak, hiç bir þey olmamýþgibi normal yaþamýna dönüyor, iþiniyapmaya devam ediyor ve ailesiylesürdürdüðü mutlu günlerine kavuþuyor.Kýrk beþ dakika boyunca oksijensizkalmýþ olan beyninin hiçbir hasargörmeden, onu felçli, yatalak veyabilinçsiz yapmadan normal yaþamýnadöndürmesindeki sýr ise, o hastanedekullanýlan bir metod. Hastaneye getiril-diði andan itibaren Tiralosi'nin bedeni24 saat boyunca, Arctic Sun isimli özelbir gereç yardýmýyla soðutuluyor.Böylece, "Hypothermie" adý verilen bumetodla, normalin çok altýnda bir ýsýderecesine getirilmiþ olan bir bedende-ki, beyin dâhil tüm organlar, ölmesürecini yavaþlatýyor ve esaslý bir zarargörmeden uzun bir süre tekrar yaþamadönmeye hazýr halde bekleyebiliyorlar.

Dr. Sam Parnia, Tiralosi'nin, kalbiduran hastalarý yaþama döndürme ko-nusunda tecrübesi ve gerekli gereçleride olan bir hastaneye rastlamasý ile nekadar þanslý olduðunun altýný çizdiktensonra, böyle bir ani kalp durmasý veyakalp krizi yaþayan her hastanýn maale-sef ayný derecede þanslý olmadýðýný ve

Page 25: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

23SEVGÝ DÜNYASI

soðutma olmadan yapýlan kýsa sürelikalp masajlarýnýn ve ilaç takviyelerininya sonuç vermediðini veya verse bilehastalarý yaþama, beyni zedelenmiþ,sakat insanlar halinde geri döndürdüðügerçeðini ifade ediyor.

Tiralosi olayý ama bu kadarla da bit-miyor. Tiralosi ölü olarak geçirdiði kýrkbeþ dakikalýk süre içerisinde bir deölüm ötesi deneyimi yaþamýþtýr. Bukonuya daha sonra döneceðiz.

Tarihten Bugüne Reanimasyon

Canlýnýn ölümü, özellikle de insanýnölümü, tarihin baþlangýçlarýndan buyana insanoðlunun bir türlü kabul edipsindiremediði acý bir gerçek olarakgünümüze kadar süregelmiþtir. Bu yüz-den de insan sürekli ölüme çare aramýþ,ölenleri geri getirebilmek için de çeþitliyollar denemiþtir. Bunlar arasýnda, ölenkiþiyi sýcak tutmak, sýcak suya veyasýcak küle, hattâ sýcak dýþký içine yatýr-mak, bazý bölgelerde ölen kiþinin bede-nine anüsten duman püskürtmek, nefesalmasýný temin etmek için boðazýný kuþtüyleriyle gýdýklamak gibi, naif ve bir okadar da etkisiz metodlar da var.

Etkili olmuþ ve oldukça bilimsel ilkmetoda Amsterdam'da rastlýyoruz. Onsekizinci yüzyýlda, Amsterdam'ýnnüfusu arttýðýnda, þehrin güzel veromantik kanallarýna düþüp boðulaninsanlarýn sayýsý da þiddetli bir artýþgösteriyor. Þehir yöneticileri bir yandankanal kenarlarýnda emniyet tedbirlerialmaya çalýþýrken, kanala düþmelerin

tamamen engellenememesi üzerine,düþüp boðulanlarý kurtarmanýn çareleri-ni aramaya baþlýyor. Bunun için de,bugünkü modern yapay solunumgerecinin dedesi olabilecek basit birkörük kullanýlýyor. O yýllarda kurulanAmsterdam Hayat Kurtarma Derneði,kanallar boyunca belirli yerlere, bugünörneðin hava alanlarýnda bulundurulandefibrilatörler (kalp masajý yapangereç) gibi, bu körüklerden yerleþtiri-yor. Gerçekten de bu körükler kul-lanýlarak, dört yýl içinde yüz ellidenfazla insan yaþama döndürülebiliyor.

O zamanlarda, kýyýlardan uzaktayaþayan insanlar da, aniden ölen insan-larý göðüs kýsmý aþaðýya gelecek þekil-de bir fýçýya baðlýyorlar ve fýçýyý saðasola döndürüyorlar veya ölüyü bir atýnsýrtýna ayný þekilde baðlayarak atý týrýsyürüyüþüne geçiriyorlar. Bunlar her ikidurumda da, göðüs kafesine etki edil-mesi gerektiðinin, insanlarca kavranmýþolduðunu gösteren metodlar. Derken1949'da, Ýngiliz doktor H.R.Silvester,sonradan "Silvester" metodu adýylayaygýnlaþan, kiþinin kollarýný kaldýraçgibi kullanarak ciðerlere hava giriþçýkýþýnýn saðlanmasý metodunu bulur.Yirminci yüzyýlýn baþlarýnda ise, kalpmasajý ortaya çýkýyor. Bunu yapmakiçin doktorlar göðüs kafesini açarak,doðrudan kalbe masaj yapýyorlar amabu metod da, birçok tehlikeyi içindebarýndýrdýðýndan sýk kullanýlmýyor.

Bundan sonra 1949'da James Elamadlý bir anestezi uzmaný, aðýzdan aðýzayapýlan suni solunumu keþfediyor. Ama

Page 26: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI24

ancak 1960'larda doktorlar ve bilimadamlarý, ölen birini yaþamadöndürmek için bu iki unsurun; yanikalbe yapýlan kompreslerle, aðýzdanhava verilmesinin birlikte yapýlmasýnýnbaþarýya ulaþtýrdýðýný anladýlar. Dahasonralarý, kalbi yeniden çalýþtýrmak içinelektrik verilmesi de devreye girdi-ðinde, bugünkü modern kalp ve ciðerçalýþtýrýlmasý kavramý bulunmuþ oldu.Bunun yanýnda normal bir tansiyonyaratmak için bazý ilaçlar da verildi.Kalbi aniden duran bir hastaya, bir-biriyle baðlantýlý olarak tatbik edilen buunsurlar bugün tüm dünyada "hayatkurtaran acil tedbirler" olarak biliniyor.Ve bu yeni geliþmeler, týp dünyasýnayepyeni bir þey öðretmiþ oldu: Ölümüngeri çevrilebileceðini, ölen kiþinintekrar yaþama dönebileceðini. Yalnýzbu, artýk ani kalp durmasýyla ölen herkiþinin geri döndürüleceði anlamýnagelmiyordu. Bu eylemin baþarýyaulaþabilmesi için pek çok þeyin bir-biriyle koordine edilmesi gerekiyorduve geri döndürme çabasýnýn baþýndansonuna kadar, hastayla ilgili olan bütünkiþiler ve yaptýklarýnýn kurduðu zin-cirin bir noktasýnda bir hata olduðutakdirde, hastayý yaþama kazandýr-manýn mümkün olmadýðý görülüyordu.Örneðin kiþi, hayat kurtaran tedbirlerbaþlatýlýncaya kadar on dakikadan fazlaölü kalmýþsa, cankurtaran geç gelmiþse,hastaneye kaldýrýlmasý gecikmiþse,kalbin çalýþtýrýlmasý mümkün olsa dahi,hasta takip eden saatlerde veya gün-lerde tekrar ölüyor ve yeniden gerigetirilmesi mümkün olmuyordu.Böylelikle hastalarýn yüzde ellisinin

kalbi yeniden çalýþtýrýlsa bile, bunlar-dan ancak yüzde on beþinin, yaþayanbiri olarak hastaneden çýkýp gidebildiðiistatistiklerden anlaþýlýyordu.

Yapýlan araþtýrmalarda, kalbin dur-masý nedeniyle oksijen gitmeyen tümorganlara, daha sonra fazla miktardaoksijen gönderildiðinde, bu oksijeninbir çeþit zehir etkisi yaptýðý tespit edil-miþti. Bu oksijen miktarýnýn bir þekildeayarlanmasý gerekiyordu. Ayný þekilde,ciðerlere çok fazla miktarda hava veril-mesi de, "Airtrapping" denen, havanýngöðüs kafesinde sýkýþýp kalmasýna vekalbe baský yaparak kan ulaþýmýnýnengellenmesine yol açýyordu. Ayrýcakalp durmasýyla baþlayan hücre ölüm-leri esnasýnda bedene hücrelerden çokmiktarda kimyasal elementler gönderil-diði ve bunun da bir Tsunami þeklindetüm bedende iltihaplara yol açtýðý farkedilmiþti. Evet, ölen bir insanýn kalbiyeniden çalýþtýrýlarak kiþi hayatadöndürülebilmekteydi ama hayattakalabilmesi için daha pek çok engelinaþýlmasý ve her þeyden önce bu tedbir-lerin, kalbi duran, kalp krizi geçirenher insana, dünyanýn her yerinde, herhastanede baþarýyla tatbik edilebilmesiiçin, tabiri caizse, daha kýrk fýrýnekmek yenilmesi gerekiyordu.

Dr. Parnia, bugünkü durumda ABDve Avrupa içinde bile, herkesin aynýþansa sahip bulunmadýðýný ifade ediyor.Teknolojinin geliþmiþ olduðuGüneydoðu Asya ülkeleri, Japonya dabu konuda daha iyi durumdalar amatüm dünya düþünülecek olursa, böyle

Page 27: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

25SEVGÝ DÜNYASI

bir hedef daha çok çok uzaklardagörünüyor.

Neden Ölüyoruz?

Dr. Parnia, çeþitli ölüm sebeplerininkat ettikleri ölüme giden yolun son kýs-mýnýn hemen hemen ayni olduðunu vesonuçta týbbi bir þok durumu hali arzettiklerini söylüyor. Bunun karakteris-tiði ise, organlarýn oksijensiz kalmasý,neticesi ise kalbin durmasý. Þiddetlikanamalar, kanser, enfeksiyonlar,zehirlenmeler veya kalp sekteleri gibibirbirinden farklý sebepler, giderilme-dikleri takdirde bedende bir þok duru-mu yaratýyorlar ve bu durum son-landýrýlamazsa, neticede tüm önemliorganlar çalýþmalarýný durduruyor.

Bedeni, ölümle sonuçlanabilecekolan þok durumuna, þu dört asýl fiz-yolojik süreç götürüyor:

1. Beden sistemimizde yeterinde kanolmazsa. Bu örneðin bir kurþun yarasýveya herhangi bir baþka sebepten fazlakan kaybý neticesinde oluþuyor. Budurumda kalp normal ve muntazamçalýþsa bile, sistemde yeterinde kanolmadýðýndan organlar oksijensizkalýyorlar.

2. Kalbimiz bedenimize kan pompa-lamayý, örneðin bir kalp krizi yüzündenveya herhangi bir sebepten býrakýrsa.

3. Kan damarlarýmýz herhangi birsebepten dolayý aðýr bir enfeksiyonauðrar ve çok geniþlerse. Böylece kan

dolaþýmýmýzýn mekaniði deðiþip, kanmerkezi bölgelerden, el ve ayak böl-gelerine çekilir ve dolaþým kýsýtlanýrsa.

4. Ana damarlarýmýzdan birinde her-hangi bir engel yolu týkayýp, normalkan akýþýný engellerse.

Bu þok durumlarý vaktinde tedaviedilip ortadan kaldýrýlmazsa, er veyageç kalp durmasýna yol açýyorlar.Kalbin durmasý ise, anýnda ölmemizisaðlayan tek olgu. Diðer bütün organ-larýn hastalanmasý veya faaliyetlerinidurdurmasý, aðýr hastalýklara yol açý-yor, tedavi edilemezse, ölüme gidebili-yor, örneðin beynin zarar görmesi bizikomaya sokuyor ama bizi faaliyetinidurdurduðu anda doðrudan öldürebilentek organ, kalbimiz. Ama 60'lý yýllar-dan beri yapýlan çalýþmalarýn kazancýolarak, onu tekrar çalýþtýrabilerek, yaþa-ma tekrar dönebilmemiz, her þey doðruyapýlýrsa, þimdi artýk imkân dâhilinde.

Gelecek sayýda, "ölüm" kavramýnayeni bir ýþýk altýnda bakarak; yeniedinilmiþ bilgilere göre, ölümün nezaman gerçekleþtiði, ne zamana veyahangi duruma kadar tersine çevrilebilir,iptal edilebilir olabileceði, týbbýnbugüne kadar aldýðý ve alamadýðý yol-larý ve organ nakli, yaþamý sürdürengereçlerin durdurulmasý gibi etik konu-larý irdelemeye çalýþacaðýz.

Alýntýlar:"Der Tod muss nicht das Ende sein"Dr. Med. Sam Parnia

Page 28: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI26

Kadýnýn Bitmeyen Çilesi

RomaUygarlýðýndaKadýnlar - 2Yalçýn Kaya

oma, Ý.Ö. 215 kriziniatlattý. 14 yýl sonrasavaþ sona erdi.

Ancak, Oppia Yasasýnýn yürür-lükten kaldýrýlmasý daha altý yýlalarak Ý.Ö. 195'i buldu. Kimitutucu senatörler yasanýn yürür-lükte kalmasýný istiyordu. Tartýþmalar gün-lerce sürdü. Eylem baþarýsýzlýða uðrayacakgibi görünüyor, kadýnlar giderek çiledençýkýyorlardý. Evli kadýný artýk ne hatýr evdetutabiliyordu, ne namus ne de kocasýnýnbuyruðu... Roma'nýn tüm sokaklarýný ve foru-ma giden tüm yollarý kuþattýlar. Kadýn kala-balýklarý her gün daha büyüdü; taþradan dakadýnlar kente akýn etmeye baþladý.

Kadýnlarýn, bu yasanýn kaldýrýlmasýna karþýduran Tribinuslar'ýn bürolarýna saldýrmalarýylaiþ çýðýrýndan çýktý. Tribunuslar'dan LuciusValerius, Roma evliliðine iliþkin bu tüylerürpertici görüþe katýlmýyordu. Cato, yasanýnkaldýrýlmasý durumunda erkeklerin kadýnlarýzapt edemeyeceðini söylemiþti. Cato'ya karþýçýkan Valerius, "Hiç de deðil." diye yanýtladý.Valerius'un kadýnlarý koruyan bu tutumununtonu, Cato'nun dürüst baðnazlýðýna oranla

R

Page 29: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI27

aslýnda kadýnlarý daha çok aþaðýlýyor olsa da,Oppia Yasasý yürürlükten kaldýrýldý. Ancakuzun vadede haklý çýkan Cato oldu.

Modanýn göstergesi, kumaþ ve süslemeler-di. Sur'dan gelme pahalý boyalar, kolyeler,broþlar, yüzükler, aðýr altýn bilezikler;Hindistan'dan gelme pamuklular, taçlar ozamanlarýn moda dünyasýnýn deðiþmezleriydi.Asya'nýn uzak ülkelerinden getirtilmiþ vearazili mülklerden daha yüksek deðerdetaþlarla süslü küpeler; Çin'den gelme, tamanlamýyla aðýrlýðýnca altýn deðerinde olan eniyi cins ipekten yapýlma giysileri de listeyeekleyelim....

Önemli olan bunlardý. Antik Helen'deolduðu gibi, bilinen dünyanýn geniþlemesi,Roma'ya baþlangýçta para ve lüks getirdi amabu akýþ zamanla tersine döndü. Birinci yüzyýla gelindiðinde, Plinius'un tahminlerinegöre, Roma'nýn Asya ile ticareti, günümüzdeðeriyle yýlda 40 milyon dolar düzeyindeaçýk vermekteydi. Bu açýk günümüz ölçüleri-ne göre son derece düþük olsa da, antik dün-ya için çok önemli bir tutardý. Roma'nýn cum-huriyet döneminde Akdeniz, Galya, Ýspanyave Batý Asya'daki fetihlerinden bir yýldagetirdiði ganimetin dört ya da beþ katýydý.

Asya'dan ve Afrika'nýn doðu kýyýsýndanRoma dünyasýna ithal edilen mallarýnneredeyse yarýsýný baharat oluþturmaktaydý.Roma'nýn beþ temel lüksünden diðer dördüise, Çin'den gelen ipek, Afrika'dan gelenfildiþi, Arabistan'dan gelen tütsü ve Germenülkelerinden gelen kehribar idi.

Ne yazýk ki, diðer ülkelerin bunlarýnkarþýlýðýnda Roma'dan aldýklarýnýn sayýsý pekazdý. Çin'deki Lo-Yang'dan gelip Romalý tüc-car ya da aracýlarla Orta Asya'nýn tenhalýk-

larýnda, Pamirlerin kuzeylerinde ünlü TaþKule'de buluþan kervanlar, narin ipekliler ileegzotik baharatlarýn karþýlýðýnda az miktardaRoma camý, çömlek, amyant, giysi, mercanboncuk, oymalý mücevherler ve üzüm þarabý,yüksek tutarlarda altýn ve gümüþ alýyorlardý.

Denge bir süre gayet iyi iþledi; Çinlilergümüþü, Romalýlar altýný yeðliyordu.Zamanla deðerli maden kýtlýðý doðdu. Helenyarýmadasýndaki devasa gümüþ madenleritükendi; 3. yüzyýla girilirken, Roma'nýn özkaynaklarý artýk tükenmek üzereydi. Romaparasý, önceleri yavaþça ve sonra hýzla deðeryitirmeye baþladý. Sonunda, tüm ekonomitökezlemeye yüz tuttu.

Akademisyenler, Roma Ýmparatorluðu'nunçöküþünde etkili olan çeþitli politik, toplum-sal, askerî ve ekonomik nedenler arasýndanbirine diðerlerine oranla "en önemlisi" diye-memiþtir. Ancak savurganlýðýn da -özelliklekadýnlarýn savurganlýðýnýn- önemli bir yanetmen olduðuna kuþku duyulamaz.

Üst sýnýflardan Romalý kadýnlar antikdünyada ender görülen bir özgürlüðe sahipolacak konumdaydý. Ancak bu özgürlüðünonlara bir yararý yoktu. Pek çok þeyi yap-malarýna izin veriliyordu; yapýcý bir þeyolmadýðý sürece...

Yasal bakýmdan kýsýtlý olmalarý ve toplum-sal baský sonucunda, çevrelerine, içerisindeneredeyse istedikleri gibi düþünüp hareketedebilecekleri bir tür entelektüel karantinakordonu çekiliyordu. Diðerlerini etkileyiperkek alanýna girmeyi, hattâ düþünülemeye-cek bir þeyi yapýp Roma'nýn siyasal veimparatorluk politikalarýný etkilemeyidenediklerinde, bu kordonu aþamýyorlardý.Bu nedenle de kendilerini, para harcayarak,

Page 30: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI28

kocalarý deðil, âþýklarý için güzelleþerek, dinesarýlarak ya da boþanma davasý açarak tatminediyorlardý. Ünlü Romalý düþünür Seneca, 1.yüzyýlda kimi çaðdaþlarýný, "çok çaba harca-yarak hiçbir þey yapmama sanatýnda uzman-laþmýþ" olmakla eleþtirmiþti.

Bu, hiç kuþkusuz, kadýnlarýn günlerinigeçirme þekillerinin iyi bir tanýmýydý.Erkeðin yapmasý gereken tek þey, þafaktanönce kalkýp sandaletlerini ayaðýna geçirmek -yatmadan önce çýkardýðý tek giysi oydu-sadece Romalýlara özgü olan togasýný üzerinealmak ve bir kupa su içmekti. Artýk dünya ilekarþýlaþmaya hazýrdý. Sonradan belki traþolmak için berbere gidebilir, öðleden sonrayýda hamamda geçirirdi.

Karýsý ise istediði saatte kendi yatak odasýn-da kalkar, -ancak en bayaðý kadýnlarkocalarýyla ayný yatak odasýný paylaþýrdý-, ter-liklerini giyer, uyurken giydiði kuþaðýn,göðüs baðýnýn ve tuniðin üstüne iç gömleðinigeçirir, o da bir kupa su içer ve dünya iledeðil, ayna ile hizmetçileriyle ve sayýsýzkozmetik kavanozuyla karþýlaþmaya hazýrhale gelirdi.

Kayýtlý tarihin büyük bölümü boyuncakadýnlar ve erkekler, doðanýn verdiðinidüzeltmek(!) için ellerinden geleni yapmayaçalýþmýþlardýr. Daha Sümer çaðlarýnda göz-lerini büyütmek için çevresine "sürme" çek-miþ ve kýzýlboyalarla yanaklarýný renklen-dirmiþlerdi. Aristophanes'in dediðine göre;Atinalý kadýnlar, rimel olarak antimoncevheri, yüz pudrasý olarak kýrmýzý boya,gözaltlarýný gölgelemek için de beyaz kurþun,yosun boyasý ve yüz kremi kullanýrdý. Bukarýþýmlarýn çoðu, ne yazýk ki suya dayanýklýdeðildi. Helenli ozan Eubulos, hinlik ederek:"Yazýn dýþarý çýktýðýnýzda, gözlerinizden ikikara derecik akar; yanaklarýnýzdan akan terallýk damlalarýný boynunuýza dek taþýr vealnýnýzdaki pudradan saçýnýz bembeyaz olur!"demiþti.

Helen kadýnlarýnýn giydiði, peplos ve chitondenen giysiler bedene yapýþýrdý. Kemerlerivardý ve kimi zaman belde toplanýrdý. Bunedenle Helenler, "korse" konusunda önemliilerleme göstermiþti. Günümüzdeki gibibilimsel olarak yapýlandýrýlmýþ olmasa da,yeterince iþe yarayan yarým sütyeni icatetmiþlerdi. Kuþaklarý da vardý. Bunlarý daha

çok hamile olduðunu gizle-mek isteyen hetairalartakardý. Romalý kadýnýn ise,stoa adý verilen, daha bol vehatlarýný gizleyen bir giysisivardý; daha ince ipeklilereparasý yetenler ve mutlakagelecek olan eleþtiri yaðmu-runu göz ardý etmeye hazýrolanlar dýþýnda...

Bedenini en göz alýcýbiçimiyle gösteremediði için,yüzüne ve saçlarýna çokzaman ve para harcardý.

Page 31: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI29

Sabah ilk iþ, gece yüzünde kalmýþ olan yüzkremiyle ekmek lapasýndan yüz maskesinisiler, ardýndan, uzun zaman alacak olan saçýnýyapma iþine koyulurdu. Kimisi saçlarýný "öðlegüneþi" gibi parlatacak losyonlar sürer, kimiside doðal rengini çirkin bularak kýzýlýmsýsarýya boyatýrdý. Kýzýlýmsý sarý saç,Romalýlarýn Germen kabileleriyle iliþkilerisonucunda moda olmuþtu. Siyah saçlarýndanher nasýlsa hoþnut olan kadýn, kocasýnýnparasýný, siyah saçlarýný Arabistan'ýn tüm par-fümlerine bulamaya harcardý. Bir de, hafif biralevin üstünde ýsýtýlýp saçý kývýrarak lülelerhalinde dalgalandýrmakta kullanýlan demirgereçler vardý.

Kaþlarýn üstüne düþmesi için ne zahmetlerçekilir; alýna neredeyse hiç yer kalmazdý.Aklaþan saçlar acýmasýzca kopartýlýr,Hindistan'dan ithal edilmiþ saçlardan yapýlmaperuklar takýlýrdý. Romalý süsleme uzmaný,kuaför, hanýmýnýn saçý yapýldýktan sonra, aynýderecede uzun sürecek bir iþe giriþir, yüzüüzerinde çalýþmaya baþlardý. Fondöten,koyunyünü yaðýndan elde edilirdi. Arpa unu,öðütülmüþ geyik boynuzu, bal ve kýzýlgüherçile köpüðü gibi malzemeler içeren bir-takým baþka krem ve losyonlar da vardý.

Anlaþýlan, Romalý kadýnlar gözleri,yanaklarý, kaþlarý ve dudaklarý için,Aristophanes'in söz ettiklerine benzerkarýþýmlar kullanmaktaydý. Sanat eseritamamlandýðýnda, -günün ilerleyen saat-lerinde, hamamdan sonra her þeyin yenidenyapýlmasý gerekecekti- geriye kalan tek þey,süslenmesi olanaksýz her þeyi süslemeye yete-cek sayýda mücevher seçmek, bir tunikgiymek, üstlükle tozluk arasýnda kullanýlacakmendili, sinek kovan iþlevi de gören tavuskuþu tüyünden yelpazeyi, hava koþullarýgerektiriyorsa, parlak yeþil bir güneþlik

seçmekti. Ardýndan, son pelerin örtüsüne debürünen kadýn, günün asýl iþlerine giriþmeyehazýr olurdu.

Neydi günün asýl iþleri?

Terziye ya da kuyumcuya gitmek...Tahtýrevanla sokaklarda gezinmek...Dostlarýný ziyarete gitmek... Tapýnakta duaetmek... Bir gladyatör dövüþünün kanlý heye-canýný yaþamak amacýyla amfiteatra ya datiyatroya gitmek... Elbette, kendi özelhamamlarý olanlar için bile gözde bir top-lumsal merkez olan hamam. Son olarak da,akþam yemeði hazýrlýklarýný denetlemek üzereeve dönmek... Günlük etkinlikleri arasýnda birtek bu sonuncusu belki "iþ" olarak nitelene-bilir. Baþka "iþ"i yoktu Romalý kadýnýn!

Tüm yukarýda anlattýklarýmýza karþýlýk,Roma tarihi, azimli, tuttuðunu koparan,devlet yönetiminde etkili, entrikacý kadýnlarýnadlarýyla doludur. Bu baðlamda Pompeius'unerdemli karýsý Cornelia ve çaðýn önde gelenpolitikacýsý olan âþýðý Cornelius Cethegusüzerindeki nüfuzu sayesinde gücünün herþeye yettiði düþünülen ama pek erdemliolmayan Praecia'yý anmalýyýz.

Brutus'un olaðanüstü annesi Servilia ileazimli karýsý Porcia da bunlarýn arasýndazikredilmelidir.

Sonraki dönemlerde Augustus'un eþi Liviaile aralarýnda Julia ve Julilla, Livilla, Drusilla,Poppaea, Marcia ve Messalina'nýn da bulun-duðu birçok soylu kadýnýn adý sayýlabilir.Roma'nýn yükseliþinde olduðu gibi yýkýl-masýnda da bu soylu kadýnlarýn eylemlerininve etkinliklerinin büyük payý olduðu yadsýna-maz. Roma tarihi, özellikle saray çevresinde-ki kadýnlarýn karýþtýðý çeþitli türden olaylar,

Page 32: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI30

düzenbazlýklar, zehirleme örnekleriyledoludur. Yazýlý tarih, çoðu aykýrý düþüncesahiplerini ya da aykýrý görülen mezheplerisapkýnlýkla suçladýðý için, kadýnlarýn çoðununçaðdaþlarýnca benzer biçimde suçlanmýþolmasý doðaldýr. Nemfomani, taþkýnlýk vezehir þiþesi konusunda ustalýk, antik Roma'dakalýtýmsal birer hastalýk mýydý acaba?

Genel olarak bakýldýðýnda, anlaþýlan sözkonusu kadýnlarýn çoðu, onlarý eleþtiren kiþi-lerce kendilerine yakýþtýrýlan kötü alýþkanlýk-lara iliþkin köklü bir geleneðin kurbanlarýydý.

Romalý kadýnlara yöneltilen eleþtiriler,olaðan dýþý boyutlara taþýmayacak kadar man-týklý ve dinsel baðnazlýktan uzaktý. Ancak,seks âlemleri ve yönetim karþýtlarýyla yakýn-lýk kurmak, geleneklere karþý gelen kadýnlarayöneltilecek akýlcý suçlamalar gibi görünüyor-du. Seks âlemleri, gerçekten de kadýnlarýngirdiði gizemli bazý dinlerin özelliði olabilirama 9. yüzyýla dek kadýnlarýn sorumlu tutul-duðu zehirlemelerin çoðu, büyük olasýlýklaaslýnda doðrudan çið ve bozulmuþ gýdalardakiSalmonella bakterisinin eseriydi.

Durum böyle olsa bile, pek çok iyi eðitimli,akýllý ve caný sýkýlan kadýn, eðer yoldan çýk-mýþsa; sorulmasý gereken soru, temelde eril

olan bir toplumda buna neden böylesine uzunbir zaman boyunca izin verildiðidir.

Nedenlerden biri, hiç kuþkusuz, cinselhaþarýlýklarýn kadýnlarý politik yaramazlýklar-dan uzak tutmasýydý. Bir diðeri ise, Romalýkocanýn kendisine sorun çýkarmadýðý sürecekarýsýnýn ne yaptýðýna pek de aldýrmamasýydý.Ancak en önemli neden, çevrede çok kadýnolmamasýydý.

Erkeði evliliðe çeken, bir oðul ve vârissahibi olma olasýlýðý ile geleneksel drahomauygulamasý sayesinde iþe yarar tutarda birpara elde etmekti. Sonradan karýsý için duygu-larý her nasýl olursa olsun, drahomayý koru-masýnýn tek yolu onu hoþ tutmasýydý. Bunedenle sýký bir rekabet yaþanmaktaydý.Nitekim bu yüzden Latincede "evde kalmýþkýz" anlamýna gelen bir terim yoktur.

Özetle, Roma dünyasýnda Ý.Ö. 3. yüzyýlýnsonuna gelindiðinde kadýn, artýk "elde"olmaktan çok, "elden çýkmýþ" durumdaydý.Belki de erkekler bunun böyle olduðundanyakýnýp duruyordu. Ne yazýk k, bunu nedoðrulayacak ne de çürütecek yazýlý kadýnkaynak vardýr. Sadece Romalý kadýnlarýn,önceki çaðlarýn o soylu ve terbiyeli evlikadýnýný dehþete sürükleyecek eylemleri

Page 33: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI

düþünmelerinin ötesinde, bu gibi iþleregiriþmeye hazýr olduklarý aþamaya geldikleribilinir. Helen dünyasýnda olduðu gibiRoma'da da "kadýn haklarý" konusunda farklýbir uygulama yürürlüðe konmamýþtýr.

Ýlk Çað dünyasýndan Antik uygarlýklarageçen ataerkil toplum düzeninin kadýnbaskýcýlýðý ve kadýný aþaðýlayan görüþlerihiçbir deðiþikliðe uðramadan yer almýþtýr.Üstelik tüm tolerans dýþý uygulama vedüþünceler hukukî bir konum bile kazan-mýþtýr. Kadýn haklarý ve özgürlükleri konu-sunda Hristiyanlýðýn tutumunun çok farklýolacaðý, toleranslý görüþ ve davranýþlarýnortaya çýkacaðý sanýlmamalý... Kadýnlardanyana böyle bir umut taþýyan düþünürler deyanýldýklarýný kýsa sürede göreceklerdir.

Roma Nüfusu

Roma dünyasýndaki aile yapýsýndan, evlen-me ve boþanma olaylarýndan söz ederken,nüfus sorunlarýný gözardý ettik. Þimdi biraz daona bakalým.

Tarihçi Cassius Dio'ya göre; erken impara-torluk döneminde "özgür doðmuþ" kiþiler ara-sýnda kadýn sayýsý erkek sayýsýndan azdý. Bazýtahminlerde, %17 gibi bir farktan söz edilir.Ancak dikkat!.. Bu sadece "özgür doðmuþ"yani hem anasý hem babasý özgür Romavatandaþý olanlar için geçerli. Asýl büyükçoðunluðu oluþturan halk tabakalarý içindeðil.. Onlarýn nüfusunun ne kadar olduðunuhiç kimse bilmezdi ki, kadýn-erkekdaðýlýmýnýn nasýl olduðunu bilsin! Þu sözünüettiðimiz dengesizliðin en baþta gelen nedeni,herhalde, babalarýn kýzlarýný "pahalý bir lüks"olarak görmesiydi. Zenginler arasýnda geçerlidrahoma tutarýnýn bir milyon Sestertiusolduðu söylenir. Bu da, o tarihlerde yaklaþýk

65 kilo külçe altýn deðerinde eder. Neredeysehafif sýklet bir erkeðin aðýrlýðýnca külçealtýn... Drahomanýn taksite baðlanmasý duru-munda, en geç üç yýl içinde ödenmesigerekirdi. Cicero'nun, kýzý Tullia için dra-homa bulmasý gerektiðinde, üçüncü taksidegelindiðinde malî durumu o kadarkötüleþmiþti ki, kýzýnýn boþanmasýný saðla-manýn daha iyi olup olmadýðýný kara karadüþünmeye baþlamýþtý.

Roma'nýn en eski yasalarý olan "RomulusYasalarý"nda, ebeveynlere tüm erkek çocuk-larýný ve ilk doðan kýz çocuklarýný eðitipyetiþtirmeleri öðütlenirdi. Ýmparatorluk döne-minde de uzun süre boyunca Romalýlar bunauydu. Sonraki yýllarda ise, baþta ekonomiksýkýntýlar, ardýndan buna baðlý genel ahlâkîçöküþ ile birlikte, bu yasal öðütleme gözardýedilir oldu. Roma kentinde, Lactaria Sütunu-'nun dibi gibi, istenmeyen bebeklerin býrakýl-masý için özellikle ayrýlmýþ yerler vardý.Býrakýlan bebeklerin çoðu kýzdý ama zamanzaman gayrimeþru ya da biçimsiz, doðumun-da kötü iþaretler görülmüþ erkek çocuklarýnda býrakýldýðý olurdu. Bunlardan kimileri,yabancýlar tarafýndan evlât edinilir ya da köleolarak yetiþtirilirdi. Ancak sepetlerdekiçocuklar, hava koþullarýyla ya da açlýk sonucuölüme terk edilirdi. Bu tür bebek kýyýmý,ancak 4. yüzyýlda yasaklanabildi. Kýz bebek-lerin öldürülmesi ya da ölüme terk edilme-sinin doðal bir sonucu olarak, sonraki kuþak-larda anne adayý yokluðu çekilmeye baþlandý.

Kýz çocuklara karþý ayrýmcýlýk uygulan-masýna karþýn, erkeklerin coþkuyla karþý-landýðý söylenemezdi. Roma toplumunun beþsýnýfýndan hiçbirinde geniþ aileler hiç deyeðlenmiyordu ve çocuksuz çiftler de, isterkendi seçimleriyle olsun ister yazgý sonucu,alýþýlmadýk bir görüntü deðildi.

31

Page 34: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI

Toplumun diðer iki sýnýfýný köleler ve azat-lar oluþtururdu; her ikisi de vatandaþ deðildi.Aralarýnda erkeklerin sayýsý kadýnlardan çokfazla olduðu için, köleler pek ender olarakevlenirdi. Zaten sahipleri de evlenmelerinionaylamazdý. Ancak bazý köle sahipleri, iþgücünün en az giderle büyütülmesi amacýylacariyeliði özendirmekteydi.

Çoðu Batýlý tarihçiler, Romalýlar'ýn gebeliðiönleme yollarýna baþvurmadýklarýný öne sürer.Oysa Ovidius, Lucretius, Plinius,Dioskorides, Amidalý Aecios, EphesosluSoranos gibi düþünür ve týp bilginleri, bizekadar ulaþmýþ yapýtlarýnda, Romalýlarýn gebe-liði önlemek için olduðu kadar çocukdüþürmek için de birçok yöntem bildiklerinive kullandýklarýný göstermektedir.

Roma'da, toplumsal baskýlarýn çocukyapma ve evlilik konusunda olumsuz etkiyarattýðý söylenebilirdi. Kiþisel baskýlar davardý. Roma, bekârlýða karþý yasal hükümgetirmeye ilk kez Ý.Ö. 403 yýlýnda baþladý.Bu, kýsmen sürekli savaþýn sarsýcý etkisiyleama hiç kuþkusuz kýsmen de Ýtalya halkýnýnNapoli körfezine yerleþmiþ Helenler'denöðrendiklerinden kaynaklanmýþtý. RomalýlarHelenli göçmenlerden, Homeros'un yapýt-larýndaki tanrýlarýn adlarýndan çok dahafazlasýný öðrenmiþ olsalar gerek.

Ýmparatorluk döneminde Roma'da hâlâAtina geleneðine uyan seçkin oðlancýlar veHoratius ile Martialis gibi ozanlar da dâhilolmak üzere karþýlaþtýklarý fýrsatlar uyarýncaeþcinsel ya da heteroseksüel olabilen çokinsan vardý.

Romalýlar, doðru dürüst aile kuramamýþtý.Bu olguda, gönüllü etmenler kadar gönülsüzetmenler de etkiliydi. Her þeyden önce, ölüm

oraný hayli yüksekti. Buna baðlý olarak,kadýnlarýn çocuk doðurma yýllarý kýsýtlýydý.Neolitik Çað öncesinin insanlarý gibi çoðu 30yaþýna varmadan ölüyordu. Bebek ölüm oraný%20 düzeyindeydi. Ýtalya nüfusunun %10'u,çapulcu virüslerin çaresiz avý konumundakiRoma'yý týka basa doldurmuþtu. 2. yüzyýlortalarýnda askerler, Mezopotamya'danRoma'ya çiçek hastalýðýný getirdi. Romalýlarýnçiçeðe karþý hiç baðýþýklýðý olmadýðýndan,kimi kent ve eyaletlerin nüfusunun neredeyseüçte birini yitirdiler. Yüz yýl sonra bir diðeröldürücü hastalýk, büyük olasýlýkla, ilk kezyakalananlarý öldüren kýzamýk, etkisini gös-terdi. Bu salgýnýn doruk döneminde, Romakentinde ölüm sayýsý günde beþ bini aþtý. Herzaman olduðu gibi, bundan da en çok etkile-nenler zayýf yani yoksul sýnýflarýn kadýn veçocuklarý oldu.

Týpký kendilerinden öncekiler gibi, tümsýnýflarýn kadýn ve çocuklarý yeterli týbbîbakým yokluðundan etkilendi. Yaklaþýk 750bin oturanýyla dünyanýn günümüz ölçüsünde-ki ilk en büyük kenti olan Roma'da, þimdi-lerde Batý'da hamileliði "doðal" olgu alanýn-dan çýkaran kentsel tutum, gerilim ve baskýlargörülmeye baþlandý. Kadýnlarýn çoðu gebekaldýðýnda düþük yapýyor, doðum sýrasýndasorun yaþýyor ya da doðum sonrasý enfeksi-yonlarýyla karþýlaþýlýyordu. Canlý doðabilenbebeklerin yaþamý sadece ilk birkaç gündeðil, ilk dört beþ yýl boyunca tehlikedeydi.

Amerikalý toplumbilimci Seabury ColumGilfillan'ýn 1966 yýlýnda yaptýðý bir araþtýrma-da, Roma'nýn üst sýnýflarýnýn, erkeklerde kýsýr-lýða yol açabilen ve kadýnlarda ise düþük yada ölü doðuma neden olabilen kronik kurþunzehirlenmesinin etkisinde kaldýklarýný önesürümüþtür. Çok düþük düzeyde bile olsa,kurþun zehirlenmesinin, çocuklarda zor

32

Page 35: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI33

öðrenme ve dikkatsiz bir kiþilik edinme iledoðrudan baðlantýlý olduðu gösterilmiþtir.Romalýlar, kurþunu, borulardan akan sudan,kupa ve tencerelerden, kadýnlarýn yüz pudrasýolarak kullandýklarý beyaz kurþun gibikozmetiklerden ve þaraptan alýyordu.Genellikle sert olan Roma þarabýnýn iyileþ-tirilmesi için, doðru kývama ulaþana dekkurþun astarlý çömleklerde kaynatýlmýþ tatlýüzüm þurubu eklenmekteydi.

Bu süreç sýrasýnda þuruba ister istemez bellibir oranda kurþun da geçiyordu. Araþtýr-macýlar Romalý erkekte kýsýrlýða yol açanetkenler arasýnda, suyundaki ve þarabýndakikurþun yanýnda, aldýklarý aþýrý alkolün debelirtilmesi gerektiðini söyler. Bu iki etmenyanýnda araþtýrmacýlar, Romalý erkeklerinaþýrý sýcak hamam düþkünlüklerinin de nüfusartýþýndaki olumsuz etkisine deðinirler.

Romalý erkeðin giysilerini çýkardýktansonra girdiði ilk oda, sýcaklýðýn yerlere veduvarlara yerleþtirilmiþ sýcak hava kanalla-rýyla düzenlendiði sýcak odaydý. Ardýndan,yine ayný kanallarla ama bu kez daha fazlaýsýtýlan ve caldarium denilen yere geçilirdi.Seneca'nýn söylediðine göre; insanýn suçiþlemiþ bir köleyi içinde canlý canlý yýkan-maya mahkûm edemeyeceði kadar sýcak olanbanyo teknesinin bulunduðu oda burasýydý.

Roma hamamlarýnýn sýcaklýðýna bir örnekolmasý açýsýndan, Roma tarihinde suçlu saraykadýnlarýndan kimilerinin, -örneðin DoðuRoma'nýn kurucusu sayýlan Constantinus'unkarýsý Faustina'nýn- bu sýcak odalarda aþýrýsýcaðýn ve kýzgýn buharýn etkisine býrakýlarakidam edildiðini de tarihçilerin yazdýklarýndanöðreniyoruz.. Hamam saatleri buradageçiriliyor, sýrayla suya girilip sonra suyunçevresindeki sýralarda ter atýlýyordu. Son

olarak, banyo yapan kiþi daha ýlýk olan sýcakoda üzerinden frigutarium bölmesine geçerek,yeterince azimliyse, soðuk suya atlýyordu.

Araþtýrmacýlar, sýcak hamamýn sperma üre-timini olumsuz etkileyerek verimliliði azalt-týðýný öne sürer. Eðer bilimsel olarakdoðruysa, Romalýlar'ýn calderium dedikleriyerin 43-44 dereceye ulaþan sýcaklýðýnýnüreme konusunda olumsuz etki yaratmasýnýbekleyebiliriz.

Ünlü Romalý ailelerin çocuk sayýlarýnýaraþtýran Tacitus gibi tarihçiler, çok çocukluAugustos ve Ceasarlarýn, -Germanicus veAgrippa gibi- yetiþkinlik dönemlerinin büyükbir bölümünü yurt dýþýnda, Roma'nýn kurþunborularýndan ve sýcak hamamlarýndan uzaktageçirmiþ olduklarýný belirtir.

Romalýlar, doðum oranýnýn düþmesininyarattýðý tehlikenin farkýndaydýlar. Ý.Ö. 2.yüzyýldan baþlayarak, bu konuda saplantýlý birtutum benimsemiþlerdi. Gereken tek þeyin"daha az þehvet ve daha büyük aileler"olduðunu ileri sürmek, Cicero'ya uygun geli-yordu belki ama yasalarla elde edilebilecek-lerin de bir sýnýrý vardý. Ýmparator Augustusbu baðlamda elinden geleni yaptý. Ý.Ö. 18tarihinde konmuþ yasalarý, 9 yýlýnda çýkarttýðýyeni yasalarla destekledi. Dullarýn iki yýl,boþanmýþ kadýnlarýn da 18 ay içinde yenidenevlenmelerini buyurdu.

Evlenmemiþ erkeklerin miras kabuletmeleri yasaklandý ve üreme çaðlarýndabulunan çocuksuz çiftlerin de kendilerinekalan mirasýn ancak yarýsýný almalarýna izinverildi. Toplumsal sýnýflar arasýnda evliliðidüzenleyen eski gelenekler yumuþatýldý.Özgür doðmuþ bireylerin, -senatörailelerinden gelenler dýþýnda- azat edilmiþ

Page 36: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI

kölelerle evlenmelerine olanak tanýndý.Roma'da oturan ve üç "canlý" çocuðu bulunançiftler ödüllendirildi. Bu "canlý" kavramý,savaþta öldürülmüþ oðullarý da içermekteydi.Ancak bu sadece Roma için geçerliydi. Buhakký kazanabilmek için, kýrsal kesimde dörtve yarýmada dýþýnda beþ çocuk sahibi olmakgerekiyordu.

Roma vatandaþlarý gibi azatlar da çoðal-maya özendirildi. Tek çocuklarý olan azatlar,mülklerinin yarýsýný eski sahiplerine mirasbýrakmak zorundaydý. Ýki çocuk olursa, eskisahip hâlâ mirasýn üçte birini alýyor, üç çocukvarsa hiç hakký kalmýyordu. "Üç çocukhakký" sadece Roma kenti için geçerliydi amaçok geçmeden her amaca hizmet eden bir iyidavranýþ ödülüne dönüþtü. Örneðin, ÝmparatorDomitianus, çocuðu olmayan Martialis'e debu hakký tanýdý.

Görünüþe bakýlýrsa, eski ahlâka (atalarýnahlâký) dönülmesi konusunda bir erdemsaplantýsýna kapýlan Augustos'un bu yasaldüzenlemeleri, kentin üst sýnýf yaþamýnýnateþli ortamýnda belli bir süre olumlu etkiyarattý. Kýsa yaþam süresi ile açlýk, salgýnhastalýklar ve savaþlardan ileri gelen yüksekölüm oraný, erken yaþta cinsel iliþki kurmak-tan kaynaklanan zührevî hastalýklar ve üre-meyi engelleyen toplumsal eðilimler, -Atinaoðlancýlýðý gibi- diðer erken dönem toplum-larýnda da görülmüþtür.

Helenler'de olduðu gibi, Romalýlar'da danüfus, kimi zaman hýzla iniþe geçmiþtir amabu derece ölümcül ya da tutarlý þekildedeðil... Roma toplumunun, nüfusta azalmayayol açan özel yönleri arasýnda lüks yaþamsürme uðruna doðum oranlarýnýn kýsýtlanmasý,suyun kurþun borularla taþýnmasý, sýcakhamamlar ve bol miktarda þarap ne kadar

önemsiz gibi görünse de, aslýnda tarihin belir-leyicileri arasýnda bir yere konabilir. ZiraRoma'nýn çöküþüne, son kertede insan gücükýtlýðý yol açmýþtý; bu kýtlýk ile birlikte artýkneredeyse hiç deðeri kalmamýþ olan bir parabirimi... Ne imparatorluðunun sýnýrlarýnýkoruyabilen ne de bu sýnýrlar içinde doðrudanbir yönetim erki kurabilen Roma, kendisindenhem nefret eden hem de imrenen o "barbar-lar" aracýlýðýyla iþ görmek zorunda kaldý.Büyük emekler ve kanlý fetihler ile yaratýlmýþolan bu görkemli imparatorluðun çökmesinede barbarlarýn yönetime sýzmalarý yol açtý.

Kimi toplumbilimcilere göre; çýkaradayanan Roma ailesi, ahlâk sorunu yaratanbir çöküþün hazýrlayýcýsý olmuþtur. Evlilikdýþý iliþki, erkek için "yüz aðartýcý bir iþ, birövünç kaynaðý" niteliði taþýmýþtýr. Özellikleçöküþ yýllarýnda fahiþelik ve eþcinsellikolaðanüstü yaygýnlaþmýþ, Roma'nýn hermahallesinde karýnca yuvasý gibi çalýþan,erkek ile kadýnýn ya da erkekle erkeðin buluþ-tuðu genelevler (lupanar) açýlmýþtýr. Bu türbirleþmelerde parasý olmayanlar için, surlarýndipleri ya da bir saçak altý bile yeterli olmuþ-tur. Hamamlar, meyhaneler hatta berberdükkânlarý bile erkekler arasýnda birleþmeyeri haline gelmiþtir.

Kadýnlar arasý cinsel iliþki de hayli yaygýn-laþmýþ ve küçük yaþ gruplarýna dek inmiþtir.Erkekler arasý iliþki ise zamanla o denliyaygýnlaþmýþtý ki, Roma'daki "fahiþe oðlan"sayýsý "fahiþe kadýn" sayýsýný geçmiþti. Üste-lik boyutu, bu iliþkiyi para için kuran "gençoðlanlar"ý çok aþmýþ, üst düzey yöneticileredek uzanmýþtýr. Ergin olmayan erkek çocuk-larýn korunmasý âdeta olanaksýzlaþmýþ, kimizaman "çocuklarýn sokaklarda korunmasýiçin" yasalara hükümler konmuþtur. Roma'nýnünlü þairi Publius Virgilius bile yazdýðý þiir-

34

Page 37: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI

lerde, "kusursuzluðun simgesi olan erkeketinin güzellikleri"inden söz etmiþ, bu türkonularý edebiyatta sürekli olarak iþlemiþtir.

Roma, on yüzyýlý aþkýn bir tarihsel geçmiþiolan bu görkemli imparatorluk, çökmektedirartýk... Hem toplumsal, hem ekonomik, hemsiyasal hem de ahlâkî bir çöküþtür bu. Buçöküþte, -hiç kuþkusuz- Romalýlar'ýn Helen-ler'den âdeta miras alarak yaþatmýþ olduðu"kölelik kurumu"nun zamanla ister istemezdeðiþen durumunun da önemli etkisi vardý.

Devlet kölelerinin evlenmelerine -kuþkusuzköle bir kadýnla- birçok sýnýr getirilmekle bir-likte, kimi koþullarda izin verilirdi. 27Aðustos 326 tarihli ve Serdica (Sofya) çýkýþlýbir bildirgesinde Ýmparator Constantinius,devlet kölesi ile birlikte yaþayan kadýnlaratolerans gösterilmemesi gerektiðini ve bu türiliþkilerden uzak durulmasýný buyurmuþ,özgür bir kadýndan doðma köle çocuklarýnýnise "köle bir adamýn özgür çocuklarý" olaraksýnýflandýrýlacaðýný bildirmiþti.

Birçok ozan ve düþünürün eleþtirilerinekarþýn, ne Helen ne Roma yasalarý efendilerinkölelerinin cinsel yaþamlarýný kýsýtlama yetki-sine karýþtý. Özgür bir insan, isterse, kölelerinifahiþe olarak kullanarak da para kazanabilirdi.Köle kadýnlarý bu iþte çalýþtýrýp para kazan-mak o kadar yaygýnlaþmýþ ki, 70-79 yýllarýarasýnda Ýmparator Vespasianus, köle satankiþileri bir bildirgeyle uyararak, satýþsözleþmelerine "fahiþelik yapmayacaklar"diye bir madde eklemelerini istemiþti.

Kölelerin özgür vatandaþlarýn devam ettiðiidman yerlerinde idman yapmalarý yasakolduðu gibi, resim ve heykel yapmalarý dayasaklanmýþtý. Ancak günümüze kadar ulaþanüstün sanat yapýtlarýnýn üretildiði atölyelerde

de birçok kölenin çalýþtýðý bilindiði için,onlarýn bu konuda tümüyle yeteneksiz olduk-larý, pek kolay öne sürülemez.

Kölelerin en önemli görevlerinden biri, içve dýþ tehlikelere karþý efendilerini korumaktý.1 ve 2. yüzyýlýn Romalý tarihçisi CorneliusTacitus'un belirttiðine göre; zor durumdabulunan bir efendiye yardým etmemenin ceza-sý ölümdü. Gerçekten de, Roma Senatosu'nunÝ.Ö.10 yýlýnda çýkardýðý bir yasa, köleleraçýsýndan ürperticiydi. Buna göre; þayet birefendi evinde öldürülmüþ olarak bulunursa,çevrede bulunan tüm köleler iþkence altýndasorgulanacak ve sonra tümü öldürülecekti. Birefendi intihar ederek ölmüþ bile olsa, onu bugiriþiminden vazgeçirmeyen köleleri sorumlusayýlacaktý.

Daha önce de belirttiðimiz gibi, kölelerinevlenmesi yasal olarak olanak dýþýydý. Ancakbir köle, efendisi izin vermiþse bir diðer birköle ile karý-koca gibi yaþayabilir, hattâçocuk sahibi olabilirdi. Bu kölelerin çocuk-larýnýn köle doðup, yaþamlarýný köle olaraksürdüreceklerinden elbette kuþku duyulma-malý. Hristiyan dininin "aile" kavramýnaverdiði önem ve deðerden etkilenen Ýmpara-tor Constantinus, 4. yüzyýl baþlarýnda bir yasaçýkarmýþ, bir kölenin ancak eþi, çocuklarý veebeveynleri ile birlikte satýlmasý gerektiðinibuyurmuþtu. Bu buyruk ile birlikte bireyselolarak köle olanlarýn yaný sýra "köle aileler"olgusu doðmuþtu.

Kýsa bir süre sonra Roma Ýmparatorluðuüzerinde âdeta tinsel bir egemenlik kuranHristiyanlýk, yüzyýllardan beri süregelen köle-lik olgusunu da allak bullak etti. RomalýHristiyan aydýnlar Tanrý'yý herkesin efendisiolarak gördükleri için, efendi-köle ayýrýmýnakarþý çýktýlar.

35

Page 38: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI36

Nefesi Bir Araç GibiKullanmakNefesi Spiritüel Bir Alýþkanlýk Haline Getirmek

Çeviren: Nelda Bayraktar The Rev. James Reho Ph.D/May 2013-Issue 6 Riding the Breath-Breathing As Spiritual Praxis

"Tüy uçtu, kendinde olan bir þeyden dolayý deðil, onu uçuran havaydýçünkü… Ýþte ben de, Tanrý'nýn nefesinde uçan bir tüyüm böylece" Bingen'in Hildegard'ý

Page 39: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI37

Holotropik Nefes Çalýþmasý

Ýnsanoðlu tarih boyunca kendisinden büyükolan birleþtirici veya mistik deneyimleryaþayabilmek adýna her yolu denemiþtir. Pekçok kültürde bu arayýþ içinde yaþayanlar,zehirlenme veya kalýcý sinirsel tahribat yaþa-ma riskini göze alarak psikotropik maddelerkullanmýþlardýr. Bazýlarý ise açlýk sýnýrýndayaþamayý bile seçmiþtir. Bazýlarý ise yoðunaðrýlar veya uzun süreli cinsel uyarý veya herikisinin birleþiminden oluþan ekstaz haliniyeðlemiþtir. Bu arayýþ içinde olanlar arasýndauzun süreli meditasyonlarla veya yoga egzer-sizleriyle beden ve zihinlerinin fiziksel limit-lerini zorlayanlar da vardýr. Hattâ öylelerivardýr ki, aþýrý endorfin salgýsýnýn verdiðicoþku halini yaþayabilmek için diz kapak-larýnýn ve omurgalarýnýn zedelenme riskinigöze almýþlardýr. Bu metodlardan herhangibirisi bile iþe yarayabildiði halde aslýnda hiçbiri gerekli deðildir. Çünkü sadece nefes alýpvermek hepsinin yerine geçebilir.

Ancak nefes alýp vermek asla gerçektenbasit bir iþ deðildir. Nefesimiz duygusal tarih-çemizi içinde barýndýrdýðý gibi ayný zamandahem Eros hem de Tanatos ile flört ettiðimizalandýr. Nefesimizle iliþkimiz nadiren bilinçliolup, kalitesi ve formu duygusal halimizin neolduðunu bize anlatýr. Çocukken istediðimizbir þeye kavuþmak için nefesimizi tutarýz;çünkü nefes irademizi çelikleþtirir ve ortayakoyar. Korktuðumuz zaman göðsümüzünyukarýsýndan keskin nefesler alýr veririz, nefesbizim kaygý seviyemizi etkiler ve ifade eder.Uyurken, egzersiz yaparken, konsantreolurken, seviþirken veya meditasyonyaparken, nefesimiz yaptýðýmýz aktiviteleridestekler nitelikte farklý kalýplara dökülür.

Henüz iki veya üç yaþýnda bir çocuk ikengece korkunç bir kâbus gördükten sonra hýzlanefes alýp verdiðimi hatýrlarým. Tabii bu arada1970'lerin Staten Adasýndaki hava kalitesinde,anne ve babamýn evinde içtiðim sigaralardanda tetiklenmiþ olabileceðini varsaydýðýmmeþhur astým krizlerimi de hesaba katmamgerekir. Astýmý yenebilmek için, yerel biryüzme takýmýnda onur kýrýcý ve aðrýlý krizlerboyunca nefessiz kalmayla mücadele etmekzorunda kalmýþtým. Havuzun duvarýnda soluksoluða kýsa kýsa nefesler alarak sonundamücadeleden güçlü çýkmayý öðrenmiþtim.Birkaç paket içtiðim sigarayý býrakmaya, yogave nefes egzersizleri yapmaya karar vermiþ-tim. Sigarayý býrakmanýn en zor ve þaþýrtýcýyoluyla birlikte bilinçli nefes almanýn önemi-ni kavramýþ olmak, bana nefes alýp vermesürecinin yalnýzca oksijen ve karbon dioksitdeðiþ tokuþu olmadýðýný, bundan daha dafazlasý olduðunu öðretti. Çünkü nefes dedi-ðimiz þey, kimliðimizin görünmeyen, derinbölümlerinin anahtarýný elinde tutuyordu.

2009 yýlýnda, bir arkadaþýmýn spiritüel birmabede dönüþtürülmüþ olan evinin birinci ka-týndaki yoga minderinin üzerinde yatýyordum.Odada benden baþka on kiþi daha vardý veyoðun nefes çalýþmasýnýn ilk seansýna baþla-mak üzereydim. Nefese giriþ ve alýþtýrma ça-lýþmasýnýn ardýndan bize gösterildiði biçimdenefes alýp vermeye baþlamýþtýk. Yani aðzýmýz-dan nefes alýyor, aldýðýmýz nefese vurgu yapý-yor ve saniye baþýna yalnýzca bir nefes alýyor-duk. Çalýþmayý olumlu biçimde etkileyen birmüzik geri planda çalýyor, yanan mumun tit-rek alevleri çok sýralý dev bir ahþap mihrapta-ki kutsal figürler üzerinde oynaþýyordu. Oda-nýn ortasýnda ise geniþ bir Taos davulu vardý.Yoga minderlerimiz tekerlek görüntüsü oluþ-turur biçimde bu davulun etrafýna dizilmiþti.

Page 40: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI38

Birkaç dakika soluk alýp verdikten sonranefesim kendine ait bir forma kavuþmayabaþladý: Bazen derin, hýzlý ve güçlü… derkensýð ve hýzlý… Sonra da nefesim kendinidakikalar sürüyor gibi hissettiren bir þekildeaskýya almaya baþladý. Ellerim ve aðzýmsanki onlara hâkim olamýyormuþum gibi, nor-mal formlarýndan geriye kasýldý ve ben bunuadeta bir vecd hali gibi deneyimledim.Derken her þey normale döndü. Geniþlemiþbir bilinçlilik hali içine girmiþtim ve bununefes çalýþmasý yaptýðým her seferde yenidenyaþadýðým için artýk çok iyi biliyordum.

Ýmgelemin arttýðý bu geniþlemiþ bilinçhalinde kendimle ilgili biyografik ve arketipfigürlerle karþýlaþtým, somatik aðrýlarýmdannasýl kurtulduðumu ve þifa bulduðumu dene-yimledim ve hattâ Holotropik Nefes Çalýþma-sý literatüründe "Perinatal Deneyim" denilenyani doðmadan önceki hafýzaya dokunandeneyimler yaþadým. Bunlarýn yoðunluðu vegerçekliði kesinlikle abartýlý deðildi. Bu tarzdeneyimler, hakikatte þimdiki hayatýmýntecrübelerinden daha gerçekti ve derindi.Bunlar sayesinde çevremdeki ve içimdekidünyayý daha güçlü biçimde anlayabildim.

Deneyimler ve araþtýrmalar kadar gelenek-ler de, bilinçli yapýlan bir nefes çalýþmasýnýnduygusal ve hattâ fiziksel aðrýlarý ve hastalýk-larý iyileþtirebileceðini, ruhumuzu ve bedeni-mizi olaðanüstü biçimde ve karmaþýk yollarlacanlandýrabileceðini göstermektedir. Buçalýþmalarýn pek çoðu inanç gelenekleri vasý-tasýyla veya yoga gibi spiritiüel sistemlerletalebelere ustalarý tarafýndan öðretilmiþ, buyapýlýrken de talebelerin bundan psikolojikveya fiziksel zarar görmemelerine dikkatedilmiþtir.

Nefesin Kutsallýðý ve Hz. Ýbrahim Ýnancýnýn Getirdiði Gelenekler

Ýnsanlarý geniþlemiþ bilinç haline sokan vekutsal birliðe eriþtiren Holotropik NefesÇalýþmasýnýn tarihinin aslýnda çok eskiolduðu görülmekte. Ruhsal çalýþmalar yapantopluluklarda "Nefes" ve "Ruh"un ayný þeylerolduðu bilinmektedir. Öyle ki Ýbranice'de"Ruach", Arapça'da: "Ruh", Yunanca'da veLatince'de: "Pneuma" diye geçmektedir.

Tarihsel olarak baktýðýmýzda, nefes vegeniþlemiþ bilinç hali birbirleriyle sýkýca ilin-tilidirler. Ve bu durum inanç gelenekleri vasý-tasýyla sýkça ifade edilmiþtir. Eski Ahit'teAllah'ýn adý bazý âlimlere göre nefesin sesiyletemsil edilmiþtir. YAH sesi nefes almayý veVEH sesi ise nefes vermeyi ifade etmektedir.Böylece bu aslýnda kutsal bir mantra olup, hernefeste (ister bunu bilinçlice veya bilinçsizceyapalým) aslýnda Allah'ýn kutsal ismini telaf-fuz etmiþ oluruz. Bu ayný zamanda mýrýl-dandýðýmýz ilk ve de ölmeden önce son kezsöylediðimiz sözcüðün de Allah'ýn adýolduðunu göstermektedir. Diðer bir deyiþleAllah'ýn adý: Nefestir.

Eski Ahit'in Yaratýlýþ Bölümünde, insanýnçamurdan yaratýldýðý ve içine üflendiðiyazýlýdýr. Ýnsana can veren nefes, içindeKutsal varlýðý ve kimliði de taþýmaktadýr. Birþeye üflemek ise o þeyle bir yaþam özünüpaylaþmak demektir.

Mistik Hristiyanlýk 1500 yýldan fazla birzamandýr, nefese odaklanmanýn Allah'ýn var-lýðýný hissetmeye açýlan bir kapý olduðunuöðretmektedir. "Ýçinizdeki hazineye girmeyeçalýþýn ki, cennetin hazinesini görün. Çünküher ikisi de aslýnda aynýdýr. O'nun krallýðýnagiden yol aslýnda sizin içinizdedir, yani

Page 41: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI39

ruhunuzun içindedir." Ýçimizdeki hazineaslýnda kalbimizdir ve bu da nefes yoluylaaçýlýr veya buna girilir.

Nefes kalbe giden en doðal yoldur. Veböylece içinize aldýðýnýz havayla zihninizikalbinize indirmiþ olursunuz. Ve iþte o zamankiþi cennetin krallýðýnýn aslýnda içindeolduðunu görür.

Ýslâmi bir gelenek olan Sufizm'de de nefeskutsal olanýn taþýyýcýsý ve kanalýdýr. Sufi þair-lerden Hafýz el-Þirazi, Mevlânâ, Saadi, Attarve diðerleri de nefesle koklanabilen "Allah'ýnRahiyasý"ndan söz ederler. Ýnsanoðlunu tarifeden en önemli metaforlarýndan birisi deney'dir. Allah kutsal nefesiyle ney'e üflemiþtir.Sazdan yapýlmýþ ney geldiði yere duyduðubüyük bir özlemle vecd hali içindedir. Çünküsazlýktan alýnmýþ, kesilmiþ ve ayrýlmýþtýr(bireyselleþtirilmiþtir). Ve nefesin içindeki bukutsal vecd hali daima peþinde koþulan amaasla bu yolculuðun kendisi olmayan bir þey-dir.

"Kýr þarabýn kadehiniKadehi üfleyene yönel"

Nefes Egzersizi ve Erotik Olan

Tüm bunlardan yola çýkarak, nefes temellispiritüel egzersizlerin neden sinagoglarda,camilerde veya ABD'nin Pazar okullarýndakimüfredatlarda yer almadýðýný sorabilirsiniz.Bu egzersizlere yer verilmemesiyle ilgili bellibir sükûn halinin sergilenmesinin nedeniteoloji deðil, daha çok bu geleneklerin içindeyaþadýðý bedeni inkâr eden geleneksel kültür-lerin varlýðýdýr. Belli bir noktaya kadar, Batý,Modern Felsefe ve Kartezyen paradig-malarýnýn bakýþ açýlarýný giderek daha dafazla benimsemeye baþlayýnca, bu tarz egzer-sizler ve uygulamalar da anlam ifade etmeye

baþlamýþtýr. Ama daha sonra cinsellik, ölümveya bedenle ilgili rahatsýzlýk verici konulargiderek Batý düþüncesini ve spiritüel paradig-mayý tanýmlamaya baþlayýnca da, bu tarzuygulamalardan korkulmaya (çünkü güçlüetkileri hatýrlanabilir) veya gözden kaçýrýla-bilir veya unutulursa diye de aþaðýlanmayabaþlanmýþtýr.

Nefesinizi geniþlemiþ bilinç deneyimi yaþa-mak üzere kullandýðýnýzda, bu deneyimleiliþkilendirilebilecek, inkâr edilemez birerotik tad alýrsýnýz. Bu konudaki önemliipuçlarýný bir Ýspanyol Yahudisi olan mistikYehuda Halevi'nin þiirlerinde bulabilirsiniz.

Nefes egzersizi deneyimi vasýtasýylaeriþilebilen kutsal birliðin yoðunluðu madde-sel dünyayý ve çekilen acýyý katlanýlabilirkýlar, belki de onu sürekli anlamla doldururve kutsal nefesle iliþkilendirir. Týpký Sufi þairSanai'nin þu dizelerinde olduðu gibi:

"Acýdan kaçan âþýk deðildir. Senin sevginiseçiyorum her þeyin üzerine. Çünkü zenginlikgelip geçicidir. Her ikisi de farklýdünyalarýndýr. Ama sen içimde yaþadýkça,kim demiþ ki acý çekerim."

Ýþte tam da burada Hristiyan mistisizmiylebir yakýn bað kurulmaktadýr. GelenekselHristiyan mistik kaynaklarý mistik yaþamýndaima erotik yaþamdan kök aldýðýný onay-lamýþtýr. Kutsal birliðin ifadesi için en yüksekaraçlardan birinin ise erotik þiir olduðunukeþfetmiþtir. Þayet dýþarýdan biri olarak budeneyime bakmak isterseniz, Roma'da bulu-nan Santa Maria della Vittoria Kilisesinde yeralan Bernini'nin "St.Theresa'nýn Vecd Hali"isimli heykelini inceleyebilirsiniz.(Gelecek Ay: Konumuza Kaldýðýmýz YerdenDevam Edeceðiz)

Page 42: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI40

elâmlar sevgili varlýklar, benManyetik Hizmetten Kryon.Partnerim þimdi kenara çekiliyor

ama baðlantýsýný devam ettiriyor. Daha öncede söylemiþ olduðumuz gibi, medyumkanalýyla celse yapýlmasý medyumundevralýnmasý anlamýna gelmemektedir. Celsesürecinde izin verilmiþ olan birleþme duru-mu söz konusudur ve insanýn bilinci ve yük-sek benliði ile yapýlmýþ olan bir anlaþmanýnsonucudur. Ýnancýn gerçeklik kutusunun vegeleneðin buna izin vermesi koþulununkarþýlanmasý durumunda, bu birleþme anlaþ-masýnýn yapýlmasý zor deðildir. Eðer size busürecin uygunsuz olduðu öðretilmiþse, ozaman sizinle celse yapýlmasý zora girecek-

tir. Dolayýsýyla, partnerimin celsedemedyumluk yapabilme yeteneðinin büyükbir kýsmý, bunun gerçek olduðunu bilmesin-den ve bu konuda huzur içinde olmasýndankaynaklanmaktadýr.

Medyumluk yapmak için eðitim ve alýþtýr-ma yapmak gerekir ve belirli bir süre sonun-da kiþi kendisini rahat hissetmeye baþlar.Entelektüel yapýnýn dahli olmaksýzýn bilgiaktarýmý gerçekleþtirilirken insanýn o güzel"yerde" oturmasý ve kýsa bir süreyle sadece"olabilmesi" mümkün olabilmektedir. Süreçiçinde partnerim çevirmen görevini üstlen-mektedir. Partnerim perdenin benimolduðum tarafýndan gelen doðrusal olmayan

S

Gizemli Ýçsellik Kryon Celsesi

Yazan: Lee CarrollÇeviren: Necati Tarýman

31 Aðustos 2013 Gaithersburg, Maryland, Washington DC

Page 43: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI41

ve kuantum haldeki bilgileri almakta veakýcý bir þekilde kendi kültürünün dilineçevirmektedir. Bu öðrenilmiþ olan birsüreçtir.

Ýnsanýn zihninde bulunan filtreler onun aitolduðu gelenek ve yetiþtirilme kutusutarafýndan geliþtirilmiþlerdir. Böylece bu okiþinin "hayat tarzý" olur ve mesajýn kýsa vemümkün olduðunca tamam olmasýný saðla-mak için daha sonra kenara konulur. Bumesajlar insanlara anlamlý gelecek þekilde vemümkün olduðunca kiþinin önyargýlarýndantemizlenmiþ olarak aktarýlmalýdýr. Sevgilivarlýklar, sizler bunlarý dinlerken, hepsi sizeanlamlý gelmeyebilir. Bu nedenle sizlere bumesajlarý daha sonra dinleme imkânýnýveriyoruz ve ayrýca üzerinde düþünebilmenizve baþka bilgi parçalarý ile birleþtirebilmenizve olabilecek baðlantýlarý anlayabilmeniziçin mesajlarýn yazýlý halini (transkripsiyo-nunu) kullanýmýnýza sunuyoruz.

Ders Baþlýyor

Bu derse baþlarken, size bu dersin veril-diðini hatýrlatmak isterim. Çünkü bu konu-larý þimdiye dek hiçbir zaman bu kadar geniþkapsamlý olarak ele almamýþtýk ve artýk gele-cek için temeli atmanýn zamaný gelmiþtir.Bunu yapmanýn en iyi yolu sizin içinizdenelerin nasýl olup bittiði hakkýnda bilgi ver-mektir. Bunlarý açýklarken sizin alýþýkolmadýðýnýz bir dille, daha önce üzerindegerçek anlamda çalýþma yapmadýðýnýzkavramlar kullanacaðýz. Bunun farkýndayýzama bir yerlerden baþlamak zorundayýz vebaþlarken buradaki bilinç çeþitliliðini dikkatealmak durumundayýz. Sizin üzerindeolduðunuz pek çok öðrenme aþamasý

çeþitlilik arz etmektedir çünkü bazýlarýnýz butip çalýþmalarý kendinizi bildiðinizden beriyapmaktasýnýz. Ama aranýzdan baþkalarý dadaha yeni yeni kim olduðunuzla ilgili potan-siyellerin farkýna varmaya baþladýlar. Ancakbiz bu hikâyeyi hepiniz ayný düzeydeymiþ-siniz gibi anlatacaðýz ve hepinizin öðrenebi-leceðini varsayacaðýz. Bugün için böylesiuygundur.

Ýnsan bedeninde açýklanmasý çok zor olanezoterik süreçler cereyan etmektedir. Yakýngeçmiþte sizlere onlarýn bazýlarýný ve nasýlçalýþtýklarýný söyledik. Eþzamanlýlýk ve eþza-manlýlýðýn insan bedeninde nasýl iþ gördüðühakkýnda konuþmaya baþlamýþtýk. Gaia ileperdenin diðer tarafýndaki rehberler ve ener-jileri tartýþtýk. Ayrýca "Tanýmlanamaz Akaþ"ile ilgili bir ders de verdik. Akaþ vücudunuz-daki hücrelerle nasýl iletiþim kurar? Akaþbeyninizde mi yoksa baþka yerde mi? Nelersöyler? Geçmiþte Kryon tarafýndan verilmiþolan mesajlarýn hepsini dinleyebilirsinizçünkü partnerim hepsini kaydetmektedir.

Þimdi artýk sýra kavramsal inanç sistemlerive onlarýn nasýl sizin lehinize çalýþmaya vebilincin nasýl daha az doðrusal olmayabaþladýðý hakkýnda konuþmaya geldi.Bunlarýn hepsi sanki çok yüksek akýl düzeyigerektiren kavramlar gibi görünmektedirama bazýlarýnýz onlarý daha þimdiden kullan-maya baþladý. Bunlardan özellikle bir tanesi-ni þimdiye kadar ortaya çýkarmamýþtýk çünküonu açýklamak çok zordur. Bu sizin deyi-minizle "içsellik"tir. Bugün içselliðin nasýl iþgördüðü ile ilgili bazý açýklamalar olacaktýr.Bunlardan þimdiye dek ne söz ettik, ne deonlar hakkýnda açýklama yaptýk.

Page 44: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI42

Ýnsanýn 9 Özelliði Hakkýnda Kýsa bir Gözden Geçirme

Daha önceki bir tarihte gerçekleþtirdiðimizbir celsede "Ýnsanýn 9 Özelliði" baþlýðý altýn-da ezoterik sistemin tamamýyla ilgili bilgivermiþtik. Bu özellikler birbirleri ile bir dai-re üzerinde karþýlýklý etkileþim içindedirler.Ve partnerimin yakýn gelecekte bu konuylailgili ders vermesini istiyorum. Ýnsanlarýnbunlarý biraraya getirebilmeleri ve birbirleriile ilgilerini anlayabilmeleri için, onun bukonuyu en az üç bölümlük bir eðitim çalýþ-masý olarak geliþtirmesini istiyorum. Bununamacý sizlerin kendinizi daha iyi anlamanýzolacaktýr. Celsede belirtmiþ olduðumuz gibi,bu 9 özellik üçerli üç grup halindedir. Bunukavramak o kadar zor deðildir ama onlarýnbirbirleriyle olan iliþkilerini, sizler için neanlam ifade ettiðini, bugün nasýl baðlantýlýolduklarýný ve yarýn nasýl baðlantýlý olacak-larýný anlamaya çalýþtýðýnýzda asýl zorlukortaya çýkmaktadýr. 9 adet özellik vardýr.Size bunlardan birinin üç grubun her birindeyer aldýðýný ve üç grupta de ayný isme sahipolduðunu -Yüksek Benlik - söylemiþtik.Gruplarý Ýnsan Bedeni Grubu, Ruh Grubu veDestek Grubu olarak belirlemiþtik. Yüksekbenlik bu gruplarýn her birinde yer almak-

tadýr. Bugün üzerinde konuþacaðýmýz tamanlamýyla Ýnsan Bedeni Grubu içinde yeralmaktadýr ve pek çok durumda olduðu gibionda ilk baþta görünenden daha fazlasývardýr. Buna "Ýçsellik" denmektedir.

Ýçsellik

Ýçsellik sözcüðü insan bilincinin birparçasýdýr. Beden düzeyinde hepinizde buvardýr ve bunu bugün þimdiye dek hiçolmadýðý þekilde tartýþacaðýz. Size bu konuhakkýnda az bir þey söyleyeceðiz ama bu azþeyin sizin ilginizi çekeceðini ve buradasizin düþündüðünüzden daha fazlasýnýn, hemde çok daha fazlasýnýn olduðunu anlaya-caðýnýzý ümit ediyoruz.

Ýçsellik geçmiþte hücrelerinizin akýllýbölümü olarak tanýmlanmýþtý. Taným böyleolunca, bundan hareketle akýllý olmayan birbölümün de olduðu sonucuna varmaknormaldir. Bu bölümün daha cahil bölümolduðunu söyleyebiliriz ve ister inanýn, isterinanmayýn ama bu daha cahil olan bölümsizin beyninizdir. Beyin pek çok þeyi algýlarve mükemmel bir hesap makinesidir. Beyinbugün dünyada olabilecek en iyi bellek veiliþkisel hesaplama âletidir. Tüm yaþamýnýzboyunca deneyimlemiþ olduðunuz her þeybeyninizde depolanmýþtýr. Beyin nasýldavrandýðýnýzý, ne yaptýðýnýzý, hangi eylem-leri yaptýðýnýzý, neye inandýðýnýzý ve çevre-nizi nasýl algýladýðýnýzý ayarlar ve düzenler.Ama beynin nerede eksikli kaldýðýný sizesöylememe izin verin: Beynin, sizinhücrelerinizde veya duygusal bedeninizdeneler olup bittiði hakkýnda hiçbir fikri yok-tur. Bedeninizin iþlevlerini yerine getirmesiiçin sinyaller gönderiyor olabilir ama sinyal-

Page 45: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

43SEVGÝ DÜNYASI

leri gönderdikten sonraki aþamada tümüylekördür. Ayrýca beyninizin "kafasý" kolaycakarýþabilir.

Beyniniz "Devrenin Dýþýndadýr"

Bu husus üzerinde istediðiniz kadarentelektüel düzeyde düþünebilirsiniz amabeyninizden hücrelerinizin ne yaptýðý, nasýlolduðu ile herhangi bir bilgi alamazsýnýz.Bedeninizin henüz tecrübe etmemiþ olduðu,dolayýsýyla bilmediði bir alerjiniz mi var?Belki de o ana dek hiç tadýna bakmadýðýnýzbir gýda maddesi veya hiç görmemiþolduðunuz bir kimyasal maddedir. Budurumda sizin alerjiniz olup olmadýðýný bil-meniz mümkün deðildir. Ancak, siz o yiye-ceði yemeye baþladýðýnýzda veya o kimyasalmaddeyi hazmetmeye baþladýðýnýzdabeyninizin "Sakýn yapma! Senin buna alerjinvar!" diye sizi uyarmasý gerekmez mi? Oysabeyniniz böyle bir þey yapmaz çünkü hücre-sel yapýyla baðlantýsý yoktur. Ama içsel-liðinizin baðlantýsý vardýr.

Ýçsellik, akýllý dünyevi bedendir. O sizinsisteminizin tamamý hakkýnda her þeyi bilir.Aslýnda beyniniz kadar akýllýdýr ama dahafarklý bir yönde akýllýdýr. O zaman bir insanherhangi bir þeye alerjisi olup olmadýðýnýanlamak için ne yapabilir? Diyelim ki,beyninize sordunuz ama beyninizin bu konu-da en ufak bir fikri bile yok. O zaman siz ogýda maddesini veya kimyasal maddeyielinize alýr ve adale testi yaparsýnýz. Bununbaþka bir adý kinesiyolojidir. Ve bu çok basitbir iþlem için kullanýlan çok büyük birkelimedir. Adale testi yapýlmasý içselliðinizinbilgi sahibi olduðu ama beyninizin bilgisahibi olmadýðý bir konuda "evet veya hayýr"

sinyali alabilmek için vücudunuzun içsel-liðinin kullanýlmasýdýr. Kinesiyoloji (*)süreci baðlamýnda beden sisteminiz içindebeyninizin sahip olmadýðý bilgilere sahipolan bir parçanýn olduðu gerçeðini kabuletmiþ olursunuz. Gerçekten de bu süreçyüzyýllardan beri kullanýlmaktadýr ve üstelikçok da hassas bir yöntemdir.

Ýçselliðiniz sizin nelere alerjik olduðunuz-dan çok daha fazla bilgiye sahiptir sevgilidostum. Ýçselliðiniz ayrýca sizin ruhsal vehücresel geliþiminiz hakkýnda her þeyi bilenDNA'nýzýn kuantum parçalarýna ayarlýdýr.Ýçselliðiniz yüksek benliðinizle her üç insangrubu düzeyinde el sýkýþmaktadýr ama bunuaçýklamak çok zordur. Eðer bu bilgiyi birdaire grafiðine yerleþtirirseniz, gruplar ara-sýnda çizgileri çizebilir ve benim ne demekistediðimi anlayabilirsiniz. Bu sizin akýllýbedeninizdir ve o her þeyle baðlantýlýdýr.

Sana bir soru sormama izin ver sevgilivarlýk: Hücrelerin içinde gizlenip bekleyenve zamaný geldiðinde saldýrýya geçen amaancak rahatsýz olmaya baþladýðýnda veyaöldüðünde farkýna vardýðýn hastalýklarýnolmasý sence tuhaf deðil mi? Bu konuhakkýnda sana bilgi vermeyen, veremeyenbir beyin nasýl bir beyindir? Rahatsýzlýk veaðrý dýþýnda böyle bir hastalýk konusundabeyninizden gelen herhangi bir sinyal yok-tur. Oysa böyle bir durum ortaya çýktýðý andaiçselliðin haberi olur. Ýçsellik böyle birhastalýðýn bedene ne zaman girdiðini bilir.Akyuvarlarýnýz savaþmak için gitmeleri gere-ken yerlere gittiklerinde sizin tüm baðýþýklýksisteminiz alarma geçer. Oysa sizin bu aþa-mada durumdan hiç haberiniz yoktur çünkübeyniniz her zaman yapmakta olduðu iþi

(*) Kinesiyoloji: Kaslardaki enerji akýþýnýn kontrolü ile dengesizlikleri düzeltmek ilimi.

Page 46: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI44

yapmaya devam etmektedir, yani hesap yap-makta ve hatýrlamaktadýr. Ancak, böyle birdurumda beyniniz sizin yaþamýnýzý sürdür-meniz açýsýndan çok baþarýsýz olmaktadýr.

Ýçsellik Hakkýnda

Ýçsellik nedir? Nerededir? Bunu açýklamakzordur. Tanýmlanamaz Akaþ bilgisininbeyinde olmadýðýný size söylemiþtik sevgiliinsanlar. Geçmiþ yaþamda kim olduðunuzubulup çýkarabilmek için beyninize gide-mezsiniz. Ýçsellik için de ayný durum geçer-lidir. O sizin beyninizde deðil, vücudunuzunher bir hücresinde ve DNA'nýzýn hermolekülünde yer almaktadýr. Ýçsellik ileAkaþ arasýndaki fark akaþýn her zaman üstteolmasý (sizin için doðrusal bir kavram), herzaman yayýn yapýyor olmasý ve her zamanorada olmasýdýr. Eðer onu nasýl dinleye-ceðinizi ve onun nerede olduðunu bilirseniz,her zaman o istasyona ayarlanabilirsiniz.Adale testi yapmak bilmenin yollarýndan, entemel yollarýndan biridir. Bazýlarýnýz içsel-liðin akupunktura tepki verdiðini biliyorlar.Bunu biliyor muydunuz? Beyniniz bilmiyorama.

Merkabah - Ýçselliðin Kuantum Alaný

Ýçsellik hücresel düzeyde her þeydenhaberdardýr ve sürekli yayýn yapmaktadýr.Yayýný o kadar iyi yapmaktadýr ki, bedeninMerkabah'ý adýný verdiðiniz þeyin içineakmaktadýr. Merkabah, bedeniniz etrafýndayer alan bir kuantum alan olup, bedenselsaðlýk da dahil olmak üzere, ezoterik bilgiylekuvvetli bir þekilde nabýz gibi atmaktadýr.Birçok insan bu alaný görme ve okumayeteneðine sahiptir.

Bir saðlýk sezgiseli (sezgisel medyum)önünüzde durup farklý düzeyde baþarý ileiçselliðinizden kaynaklanan mesajlarý okuya-bilir. Bu sezgisel medyumun sizinhücrelerinizde bir þeylerin doðru gitmediðinianlamasý için size adale testi uygulamasýnagerek yoktur. Siz bir sezgisel medyumunsizin karaciðerinize veya kalbinize baktýðýnýve bir çeþit analiz yapmakta olduðunuzannedebilirisiniz. Bu aslýnda çok doðrusalbir düþünce tarzýdýr ve zaten olan budeðildir. Burada sizin inanç kutunuz fazlamesai yapmaktadýr. Sezgisel medyumlar iseiçselliðinizin sizin saðlýðýnýzla, kimyasalyapýnýz içinde olup bitmekte olanlarla veiçinizde geliþmekte olabilecek þeylerle ilgiliolarak yayýnladýðý ve sizin alanýnýz içindebulunan kuantum enerjiyi hissetmektedirler.Bu sizin düþündüðünüzden daha farklý deðilmi? Ýþte içsellik budur ve bu içselliðin yap-týðý þeylerin sadece birisidir.

Akaþta Maden Aramak,Ýçselliðin Rolü

Size bundan sonra söyleyeceklerimi dahaönce söylemiþtik. Ancak, bunlarý bu mesajdabiraz daha iyi ve geniþ açýklamak istiyorum.Ýçselliðiniz ayný zamanda sizin kiþisel olarakgereksinim duyduklarýnýzýn da yöneticisidir.Bunu açýklamama izin verin. Þimdi sayfayýbenimle birlikte çevirin. Daha önceki celse-lerde akaþta maden aramak hakkýnda konuþ-muþtuk. Bir an için o kapýyý yeniden açalým.Geçmiþ yaþamlarýnýzda sahip olduðunuzözelliklerin muhafaza edildiði o muazzamdepoya girip oradan bugün ihtiyaç duy-duðunuz bir þeyleri seçip almak acabamümkün müdür? Bu sorunun cevabý:"Evet"tir. Buna Akaþta maden aramak den-

Page 47: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

45SEVGÝ DÜNYASI

mektedir ve Kryon öðretisinin esaslarýndanbiridir. Bununla birlikte, bunun yanlýþanlaþýlan veya anlaþýlmayan özelliklerindenbiri, bu iþlem için içselliðin izninin gerekliolmasýdýr. Bunun nedeni içsel akýllý bedeninneye gereksinim duyduðunuzu bilmesidir.Ýçsellik o zaman, akaþtan nelerin çýkarýlýpalýnabileceði ve kullanabileceði konusundaizin mercii olan yönetici veya filtre rolünüüstlenmektedir. Ýçsellik anlamsýz, gereksizve uçarý talepleri reddedecek ve sizinhastalýklarýnýzý iyileþtirmenize, daha uzunyaþamanýza ve DNA'nýzýn etkililiðini arttýr-manýza yol açacak olan talepleri ise kabuledecektir. Bu akýllý beden düzenleyicisidir.

Ýçsellik sizin dýþ görünüþünüz ile ilgilen-mez. Ýçsellik sizin saðlýðýnýz ile ilgilidir.Eðer Akaþýnýza girip yaþamýnýzý sürdürmekiçin gereksinim duyduðunuz bir þeyi alýpçýkarmak isterseniz, bunun gerçekleþmesiiçin yardým yapýlýr. Ama eðer teninizi dahagüzel hale getirmek için bir þeyler istiyor-sanýz, içsellik bu talebe cevap vermeyecektir.Ne demek istediðimi anlayabiliyormusunuz? Ýçsellik Akaþta maden aramabaðlamýnda yöneticidir. Ayrýca, Akaþ da bubaðlamda kullanýlmaya çok teþnedir.

Yaþamýþ olduklarýnýzý hak ettiniz sevgilivarlýklar ve bunlar sizin elinizin altýndadýr.Bunlar yaþamlar boyunca elde edilmiþ olanbilgilerin kuantum çorbasý içinde yer almak-tadýr ve kullanýlmaya hazýr durumdadýrlar.Eðer þu anda vücudunuzda bir hastalýk varsave siz bu hastalýðýn iyileþtirilmesi amacýnayönelik olarak Akaþta maden aramasý yap-mak istiyorsanýz, bu mümkündür. Diðer tümdoðrusal olmayan þeyler gibi, bunun içinolgun bilinç ve pratik geliþtirme çalýþmasý

gereklidir. Bedeniniz hastalýðýn olmadýðý bireski yaþamýn hücresel yapýsýna geri gidip buözelliði alýp geri getirmeniz için hazýrdýr.Bunun planý sizin içinizde bulunmaktadýr,çünkü siz bunu hakettiniz ve yaþadýnýz. Aniiyileþme baðlamýnda içsellik sorumludur. Birinsanýn bunu nasýl baþardýðý hakkýnda bili-min en ufak bir fikri bile yoktur. Ýçsellik hakettiðiniz Akaþa gitmenize, orada olaný alýpgeri getirmenize ve hücresel yapýnýz içineyerleþtirmenize yardýmcý olacaktýr. Ýçsellikiþte bu kadar akýllýdýr! Hastalýðýn geride enufak bir iz bile kalmayacak þekilde iyileþti-rilip temizlenmesini hayal edin. Bu sürekliolmaktadýr. Kimyasal madde baðýmlýlýðýnýnbir gecede üstesinden gelinmesini hayaledin. Burada da geçerli olan ayný prensiptir.

Hiç katýldýðýnýz bir toplantýda bir þeyinsöylenmesi veya bir þeyin olmasý ile vücu-dunuzda ürpertiler hissettiðiniz oldu mu?Bu ne olabilir? Bunlar için doðrulama ürper-tileri diyebilirsiniz. Bunun nereden geldiðinitahmin edebilir misiniz? Tabii ki içselliktengelirler. Ýçselliðin, gerçeðin ne olduðunusinyal göndererek size bildirme yeteneðivardýr. Beynin ise böyle bir yeteneði yoktur.Hattâ, beyin çoðunlukla engelleme rolüüstlenir. Sizin inanç kutunuz beyninizdedir.Deneyim ve aný temeline dayalý olarak kimolduðunuzla ilgili algý beyninizde bulunur.Beyin sizin 3 boyutlu yaþamý sürdürme âle-tinizdir ama gerçeði bilmez. Beyin sizesadece mantýksal, iþleme tabi tutulmuþ,hesaplanmýþ, snaps iliþkili muhakeme vegeçmiþ deneyimler temeline dayalý olarakgerçek olarak algýladýðý þeyleri verebilir.

Beyniniz size sýcak sobaya dokunma-manýzý söyler çünkü zamanýnda böyle bir

Page 48: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI46

tecrübe yaþamýþsýnýzdýr. Ama beyniniz sahipolmadýðý bilgiye dayalý olarak doðrulamayayönelik ürpertiler veremez. Entelektüeltarafýnýz, sizin beyninizin üstün olduðunainanmanýzý ister. Ancak, beyin beden siste-minin sadece bir parçasýdýr ve üstelik hiç desezgisel olmayan bir parçasýdýr. Doðruyubilen parçanýz içselliðinizdir. Ýçsellik sizinDNA'nýzýn kuantum parçalarý ile baðlan-týlýdýr ve bu nedenle ruhsallýðýnýz veiçinizdeki Tanrý gerçeðine vakýftýr.

Bir Sonraki Adým

Gelecekteki insanýn özelliklerinden biriinsan bilinci ile içselliði arasýnda bir köprükurabilecek olmasýdýr. Bu 9 özellik dersindebelirtilmiþ olan, hücresel parçalar içinde yeralan üç þeyden biridir ve insan enerjisiparçasýdýr. Sizin artýk adale testi yapmanýzagerek kalmamasýný saðlamak için bu yeniâletlerin köprüsü olmalýdýr. Aslýna bakar-sanýz, siz kendi týbbi sezgisel medyumunuzolabilirsiniz. Bu size anlamlý gelmiyor mu?Böylece virüs veya bakteriler vücudunuzuiþgâl ederse, siz derhal durumdan haberdaredilir ve uyarýlýrsýnýz ama beyniniz yapýsýitibarý ile bunu yapabilecek durumdadeðildir. Bu köprü insanýn evriminin tamam-lanmasýnýn yolunu açacaktýr ve daha uzunyaþam yolunda mantýklý olan bir sonrakiadýmdýr. Bunun size anlamlý geldiðini biliyo-rum. Sizler doktora gitmeye mecbur olmak-tansa, böyle iþlerin daha baþlama aþamasýndadurumdan haberdar edilebilmeli, durumuhissedebilmelisiniz. Testlerin yapýlmasý içindoktora gitmek kötü bir þey deðildir ama asýlamaç sizin zaten bildiðiniz, hissettiðiniz birþeyin doðrulanmasý olmalý ve bir þeylerinyanlýþ olduðunun keþfi olmamalýdýr.

Ýkinci Beyin

Ýçsellik sizin için pek çok þey yapmak-tadýr. Bazýlarýnýz benim bu tartýþma ilenereye varmak istediðimle ilgili daha büyükresmi görmeye baþladýnýz. Ýþte size dahaönce deðinmediðimiz bir kavram. Buna birisim vereceðiz ama lütfen bunu yanlýþ anla-mayýn. Sizin zeki kontrol merkeziniz için tekbir isim var ve bu da beyindir. Bundandolayý size þimdi ikinci bir kavram getire-ceðiz ve içsellik için "ikinci beyin" adýnýortaya atacaðýz. Ýçsellik sizin birincibeyniniz gibi çalýþmaz ama akýllýdýr, zekidirve sizin neye gereksinim duyduðunuzu bilir.Hattâ bazen mantýksal beyninizin fonksiyon-larýndan birini bile üstlenebilir.

Ne demek istediðimi size göstermeme izinverin. Alýn size týp ile ilgili bir bulmaca, birmuamma. Sizin omuriliðinizin kopmasýnaneden olan bir kazanýn olmasý durumunda,vücudun belden aþaðý kýsmýnda his veyaadale fonksiyonu kalmaz. Bunun nedenibeyninizin adalelerinize sinyaller gön-deremiyor olmasýdýr. Yani bu sinyallerin kul-landýðý yol kapanmýþtýr. Böyle bir durumdayaþamýnýzýn geri kalan kýsmýný tekerleklisandalyede geçirirsiniz, hattâ belki yemeðibile kendi baþýnýza yiyemezsiniz. Ancakburadaki bilmece, vücudunuzdaki pek çokþeyin iþlevselliði buna raðmen devam ediyorolmasýdýr. Bunlarýn birçoðu iþlevini yerinegetirmeye devam eder. Oysa merkezi sinirsistemi, fonksiyonlarýn yapýlmaya devametmesi için gerekli olan sinyalleri gönderenorgan, artýk sinyallerini gönderememektedir.Sinyallerin gönderilmesi için kullanýlankanal hasar görmüþtür. O zaman boynunaltýnda kalan bu organlarýn çalýþmaya devam

Page 49: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

47SEVGÝ DÜNYASI

etmesi için sinyaller nasýl ve nereden gön-derilmektedir?

Kalbinizin çalýþmaya devam etmesi içinbeyinden gelen sinyallere ihtiyacý vardýr.Beynin özel bir bölümünden gönderilenelektrik dürtüleri gelmeli ve kalbin atmayadevam etmesi için gerekli olan senkronizeritm sürdürülmelidir. Oysa beyin sinyal gön-deremediði için bir anlamda devre dýþýdýrama kalp yine de çalýþmaya devam etmekte-dir. Bu nasýl olur? Size söyleyeyim. Göreviiçsellik devralýr ve sinyalleri göndermeyedevam eder. Ýçsellik her zaman oradadýrçünkü Merkabah tüm bedendedir ve kalpgibi herhangi bir belirli yeri yoktur. Organlariþlevlerini sürdürürler ama adalelere gidenyol kapanmýþtýr. Üreme faaliyetleri biledevam etmektedir. Kalp çalýþmaya devameder, sindirim organlarý iþlevlerini sürdürür-ler ve bunlarýn hepsi beyinle baðlantý kop-muþ olmasýna raðmen olur.

Ýçsellik akýllýdýr. Ýçsellik ikinci beyindir.Týp bilimi çoðu zaman durumu hayretleizler. Cevabý ben size biraz önce verdim. Budurumda içsellik vücudunuzdaki zekâdýr vehücresel iþler hakkýnda beyninizden dahaakýllýdýr. Þimdi söylediklerimi toparlamakistiyorum.

Tüm bu bilgilerle ne yapmanýz gerekiyor?Ben sizin içselliðinizle temasa geçmeniziistiyorum. Bu kalp baðlantýsýdýr sevgili var-lýklar. Yüksek benlik, içsellik ve insan bilin-ci birleþmesi gereken 3 insan enerjisidir.Ýnsan bilinci, yüksek benlik ve içsellik.

DNA daha yüksek bir randýmanla çalýþ-maya baþladýðýnda, bunlar arasýnda bazý

köprüler kurulmaya baþlanýr. Sizler gerçeðibilip tanýdýðýnýzda bunu hissetmeye baþlaya-caksýnýz. Ayýrt etme yeteneðinizi kullanmayave her þeyi olduðu gibi görüp kavramayabaþladýðýnýzda cevaplar için etrafýnýzabakýnýp durmaktan vazgeçersiniz. Kendinizeyeterli hale gelirsiniz ve cevaplarýnýzetrafýnýzda bulunan ve sizinle ayný ayýrt etmemotoruna sahip olan kiþilerle ayný olur. Ozaman geldiðinde her þey içeriden kay-naklanýr, dýþarýdan deðil.

Pek çok kiþi size bunlarýn saçmalýkolduðunu söyleyecektir. Size Tanrý'dan sözedecekler ve ona inanmanýzý isteyeceklerdir.Size günahkâr (kirli) olarak doðduðunuzuveya sizi kontrol altýna almak isteyen toplu-luklar olduðunu ve nereye dönerseniz dönünsizin aleyhinize yürütülen komplolar oldu-ðunu söyleyeceklerdir. Onlar korku, karýþýk-lýk, ayrýlýk ve hattâ savaþ yaratmaktadýrlar.

Akýllý Ýçsellik

Ya içsellikten gelen gerçeði anlamayabaþlasaydýnýz ne derdiniz? O zaman bu geze-gende Tanrý'nýn bir parçasý olduðunuzuanlardýnýz ve etrafýnýzda olanlarla olmayan-larý ayýrt etmeye baþlardýnýz. Ýki beyinbiraraya geldiðinde insan daha akýllý olur vebu halde kendi saðlýk durumunu daha iyideðerlendirebilir, olaylar kontrol dýþýna çýk-madan önlemleri alabilir ve hattâ Akaþ için-deki o güzel sistem içinde yer alan Tanrýgerçeðini hissedebilir.

Daha önce Akaþ konusunu tartýþtýðýmýzdabunu size söylemiþtik. Sizin için neyin dahaiyi olduðuna, daha iyi iþ gördüðüne baðlýolarak her birinizin kendinize özgü bir gýda

Page 50: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

SEVGÝ DÜNYASI48

rejimi (diyet) vardýr. Kendi kendinize ayýrtettiðiniz bunun dýþýnda kalmak üzere, aydýn-lanmýþ gýda rejimi (diyet) diye bir þey yok-tur. Ýçsellik akýllýdýr. Akaþ ile birlikte çalýþýrve ruh veçheleriniz hakkýnda her þeyi bilir.Ýçsellik sizin yüksek benliðinizle baðlan-týlýdýr. Þimdikinden hemen önceki yaþam-larýnýzý temel alarak hangi gýda rejimininsizin için iyi olduðunu bilir. Bu sizinAkaþýnýzdýr ve içsellik onunla temashalindedir.

Þimdi artýk içselliðe bir köprü kurmayabaþladýðýnýza göre, her þey deðiþecektir. Buodada sorduðunuz sorularýn (ve bunlar herzaman aynýdýr) bundan böyle sorulmasýgerekmeyecektir. "Sevgili Kryon, Akaþým'da(burada isminiz yer alýr) nasýl maden araya-bilirim? Oraya gitmek istiyorum, þunu bil-mek istiyorum, bunu bilmek istiyorum. Ya-þamýmda filaný falaný nasýl yaratabilirim?"

Sokaða çýktýðýnýzda karþýlaþtýðýnýz herhan-gi bir kiþiye nasýl yürüneceðini sormadýðýnýzgibi, bir daha bu sorularý hiç sormak zorundakalmayacaðýnýz gün yaklaþmaktadýr. Bir gün,ezoterik þeyler söz konusu olduðunda, ken-dinizi karanlýktaymýþ gibi veya bazý parçalarýkayýpmýþ gibi hissetmeyeceksiniz. Ýçselliksizin bilincinizde mevcut olmaya baþladýðýn-da, kavramlar birleþmeye ve eksik parçalaryerine oturmaya baþlayacak. Kim olduðunuzhakkýnda çok daha akýllý olacaksýnýz veortaya çýkacak þeylerden biri de sizin aslýndabu gezegenden olmadýðýnýzý anlamanýz ola-caktýr. Bunu hissedeceksiniz. Siz BüyükMerkezi Güneþ'ten geliyorsunuz. Siz benimolduðum yerden geliyorsunuz ve günügeldiðinde ebedi olduðunuzu anlayacaksýnýz.Birden fazla yaþamýnýz olduðunu bile-

ceksiniz. Ýçselliðiniz bunu nasýl biliyorsa, sizde öyle bileceksiniz ve dolayýsýyla kafanýz-daki bilgisayarý kullanarak bunu entelektüelaçýdan anlamaya çalýþmayacaksýnýz.

Önemli olan kalp baðlantýsýdýr sevgili var-lýklar. Ýçsellik duygularý yaratýr. Ýçselliðinsizin âþýk olmanýza yardýmcý olduðunusöylememe izin verin. Ýçsellik size hiç açýk-layamayacaðýnýz enerjiler verir. Ýçsellik sizibiraz "çýlgýn" yapar ("âþýk olma" durumunukimse açýklayamýyor) ama içsellik sizinhakkýnýzda her þeyi bilir. Ýçsellik sizin bede-ninizdeki her bir hücreyi deðiþtirebilir, sizedoðru bilgileri saðlayabilir ve kiþisel olaraksize yardým edebilir. Bu sayede ayýrt etmeimkâný artacak ve daha bilge bir insan ortayaçýkacaktýr. Hiçbir þey buna benzemez. "Ger-çek gerçektir" en önemli þeydir ve giderekdaha fazla insan sizin gördüklerinizi görme-ye baþlayacaktýr. Ýçselliðin insanlýða nasýlhizmet edebileceðini, onun yüksek benliði-nizle nasýl el sýkýþtýðýný ve Tanrý hakkýndanasýl o kadar çok þey bildiðini görebiliyormusunuz?

Bugün size anlatmak istediðimi hikâyebuydu. Hikâye, içinizde sizin için çalýþmayahazýr durumda bekleyen o muhteþem þeyleilgilidir. Belki de siz bunun ne kadar kap-samlý olduðunu veya ne olduðunu bilmiyor-dunuz. Belki de onun nasýl çalýþtýðýný veyane kadar önemli olduðunu bilmiyordunuz.Þimdi biraz daha bilgi sahibi oldunuz. Ensonda da en güzel tarafý söyleyelim. O siziniçinde bulunan bir varlýk deðildir. O sizsiniz.O bedeninizden yüksek benliðinize, hücrele-rinizin akýllý bölümüne uzanan köprüdür. Veöyledir.

KRYON

Page 51: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el

DeðerliOkuyucularýmýzSevgi Dünyasý DergimizHaziran 2007 tarihindenbaþlamak üzere yalnýzcaabonelerimize ulaþmaktadýr. Bizlerle olmaya devam etmek istiyorsanýz,Haberleþme Adresi: [email protected] içten sevgilerimizleSevgi Dünyasý

Adý, Soyadý: .....................................................Adres: .....................................................Posta Kodu: .....................................................Ýlçe: .....................................................Ýl: .....................................................Tel: .....................................................2013 yýlý için tek dergi fiyatý: 7.00 TLAbone ücreti: Yurt içi 80 TL

Yurt dýþý 100 TLPosta Çeki No: 10214085 (Sevgi Yayýnlarý) Ýþ Bankasý IBAN:TR77 0006 4000 0011 0180 6837 24

“Lütfen Yeni Yýlda AboneliðiniziYenilemeyiUnutmayýnýz!..”

Page 52: GÝZEMLÝ ÝÇSELLÝKınları.com/arsiv/1402Dergi.pdf · misafirsiz kalmamýþtý. Üstelik nur yüzlü konuklardý bunlar. Ama o ne, konuklar, kýzarmýþ mis gibi buzaðýya el