30
JOURNAL OF HADITH Q XII • 2 • 2014

HADİS TETKİKLERİ DERGİSİ JOURNAL OFisamveri.org/pdfdrg/D02568/2014_2/2014_2_SIFILE.pdfEbubekir SİFİL. "Sünni Kaynaklarda Yer Alan 'Şi'a'run Üstünlüğü' Temalı Hadislerin

  • Upload
    others

  • View
    13

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • HADİS TETKİKLERİ DERGİSİ JOURNAL OF HADITH STUDIES/~..bJI Q ~ ~

    XII • 2 • 2014

  • Sünni KaynaklardaY er Alan 'Şi'a'nın Üstünlüğü' Temalı Ha-dislerin Sened Tenkidi

    Ebubekir S1Fl.L, Y ard. Doç. Dr. •

    "Isnad Cr iticism of the Hadiths About Shla Superiority In the

    Sunni Sources"

    Abst ract: The Imamialı Shi'a uses alıaciith relating to "superiority/privileges of the Shi'a" present in some Sunni sources in ord~r to support its own situation against other doctrines, pi!Iticularly the followers of Ahi al-Sunnalı. However, w hile do ing so, they do not to u ch u po n validity-weakness (sihha - daaf) criteria of such alıiiclith, and reflect enough on such ahadith in Sunni sources in terms of authenticity (thubüt) and implication (dalala). In this study, characteristics of such alıaciith in terms of valiclity-weakness (sihha - daaf) will be discussed via analyzing their isnads.

    Citation: Ebubekir SİFİL, "Isnad Criticism of the Hacliths Alıout Shia Superiority In the Sunni Sources", (in Turkish), Hadis Tetkikleri Dergisi (HTD), XII/2, 2014, pp. 65-93.

    Keywords: Ahi al Sunna.' Shi'a, Hadith, Jarh-ta'dil, Isnad Criticism. ·

    Giriş

    Birtakım Sünni kaynaklarda geçen "Şi'a'nın ayncalıkl.ığı/üstünlüğü" temalı rivayetlerin, tarih boyunca olduğu gibi bugün de İmami müellifler tarafından büyük bir iştiyak ve ısrarla kullandığı görülmektedir. Bilhassa 1979 İran dev-riminden sonra Şi'a'da gözle görülür şekilde artan özgüven, uzun asırlar bo-yunca biriktirilen "rövanş alma" duygusuyla adeta patlamaya dönüşmüş, bu çerçevede Ehl-i Sünnet'le girişilen pelemilderin sayısında da hissedilir bir artış k~ydedilmiştir.

    Söz konusu rivayetlerin sılılıat-zaaf durumlan üzerinde şimdiye kadar de-taylı bir değerlendirme yapılmadığı tespitinden hareketle, daha önceki bir ma-kalemizde konuyla ilgili rivayetleri metin cihetinden değerlendirmeye almış, sened ve ra vi kritiğini ise daha sonraki bir makaleye hava! e etrniştik. 1 Bu ma-kalede ilgili rivayetleri söz konusu cihetten değerlendirmeye çalışacağız.

    Yalova Üniv., İslami İlimler Fak., Hadis, YALOVA. [email protected]

    Ebubekir SİFİL. "Sünni Kaynaklarda Yer Alan 'Şi'a'run Üstünlüğü' Temalı Hadislerin Metin

    f6s

  • Hadis Telkikieri Dergisi (HTD) ---------------------

    Sened kritiği yaparken, makaleyi gereksiz yere uzatıruş olmamak için sika senedierin problemsiz görülen yerleri değerlendirmeye alınmayacak, sadece problemli noktalar üzerinde durulacaktır.

    I. Ali Şi'ası'nın "filifın: başanya/kurtuluşa eren fırka" olduğunu anlatan ha-disler

    I.A. Ümm Selerne (62/681) hadisi Safi, "Kıyamet günü başarıya/kurtuluşa erecek olanlar Ali şi'asıdır" lafzıyla

    gelen Ümm Selerne (r.anha) rivayetinin Belazuri (279/892), İbn Asakir (571/1176) ve Münavi (1031/1622) tarafından tahriç edildiğini söyler.2 Keza Tüsteril bu rivayeti Deylemi'ye (509/1115) atfen zikretmiştir.

    Bu rivayetin belirtilen kaynaklarda yer alan sened ve metinleri ile sıhhatzaaf durumlan şöyledir:

    LA. ı. Belılıurl rivayeti "Bana Halef el-Bezzar ve Hebbar b. Bakıyye şöyle tahdis ettiler: Bize Halid

    b. Abdiliili el-Vasıti şöyle tahdis etti: Bize Yezid b. Ebi Ziyad, bir adamdan, onun şöyle haber verdiğini nakletti: Ümrn Selerne'nin yanında Ali ve ve Os-man şi'asından bahsedildi. Bunun üzerine şöyle dedi: "Kıyamet günü başanya ulaşacak olanlar onlarken Ali şi' ası hakkında neler söylüyorsunuz?"4

    Bu rivayetin senedinde yer alan Yezid b. Ebi Ziyad (137/754), Şi'a'nın ileri gelenlerinden olup, hakkında Ahmed b. Hanbel (241/.855), "Leyse bi şeyin"5;

    Tenkidi ve Delaleti Üzerine", Hadis Telkikieri Dergisi, (HTD), Xll/1, 2014, ss. 7-22.

    Sati, Lütfullall, Emdıııı'l-Omme. (ei-Matbaatu'l-İlrniyye, Kum-1394/1974), Emıiıııı'l-Omme, 201.

    Sati Münavi rivayetinin sahabi ravisini ıikretmemiştir. Münavi bu hadisi Cabir b.Abdillall (r.a) rivayeti olarak aktannıştır. Dolayısıyla bu rivayet üzerinde aşağıda il!@ olduğu yerde durulacaktır. Tüsteri, NfuuUall b. Abdillab (1019/1610), llıkıiku'l-lıakk (Şihab~ddin ei-Mar'aşi ta'likiyle, ei-Matba'atu'l-fslamiyye, Tahran-?, I-XXXIV), VII, 299.

    Bel5.ıuri, Ahmed b. Yahya (279/892), Ensabu'l-Eşraf, Tahk.ik: Heyet, Daru'l-Fikr, Beyrut-i417/1996, I-XIII), II, 405.

    Bu terim şiddetliden hafife doğru sıralanan cerh ifadeleri.ni.Ö İbn Ebi Hatim (327/938) ve İbnu'sSalall'a (643/1245) göre 3. (bkz. Leknevi, Muhammed Abdülhayy (1304/1886), er-Ref ve't-tekmi/ (Abdülfettatı Ebu Gudde tahkikiyle, Mektebu'l-Matblı'ati'l-lslıilniyye, Beyrut-1407/1987), s. 153], Zehebi' (748/1347), Sehavi (902/1497) ve Sineli'ye (İ257/1841) gÖre 4. sırasında ve yer alır (bkı. Leknevi, a.g.e., s. 142, 178) ve hakkında kullanıldığı ravinin rivayetinin hiçbir şekilde ihticac, is-tişhad veya i'tibar için kullarulamayacağıru ifade eder. (Bkı. Leknevi, a.g.e., 153) Sadece İbn Ma'in (233/848) bu tabiri rivayeti az olan kimseler hakkında kullanmıştır. Bkı. Sehavi, Şemsuddin Mu-hammed b. Abdirrahmfuı (902/1497), Fetlııı'l-Mıığis (Abdülkerim b. Abdiliall el-Hudayr ve Mu-hammed b. Abdiliall Alu Fehd tahkikiyle, Mektebetu Dfıri'I-Minhfıc, Riyad-1426/2005, 1-V), U, 292; Leknevi, ss. 212 vd.)

    661

  • _____ Süımi Kaynaklarda Yer Alan 'Şi'a'ııın Ostünlüğii' Ttmalı Hadislerin Sened Tmlcidi

    Buhari (256/870), "Münkeru'l-hadis"6; Nesai (303/915), "Metnlku'l-hadis" ta-birlerini kullanmışlardır?

    Yezid b. Ebi Ziyad'ın bu rivayeti kendisinden aktardığı ravi mechwdür.

    Hüküm: Buhari'nin -dipnotta hükmü açıklanmış olan- "münkeru'l-hadis" tabirine ilave olarak, hakkında "leyse bi şey'in" ve "metrtlku'l-hadis" ifadeleri kullanılmış ravilerin rivayetleri ne ihticac, ne istişhad ne de i'tibar için kulla-nılır.8 Bu rivayetin senedinde bulunan Yezid b. Ebi Ziyad hakkında bu tabirle-rin tamamı kullanılmıştır. Üstelik o bu rivayeti kendisinden · aktardığı raYinin adını zikretmerniş, teknik tabiriyle "ibham" yapmıştır. Dolayısıyla senedde mechw bir ravi bulunmaktadır. Senedind~ bu tarz mübhem ravilerin b~unduğu rivayetler merduttur.9 Sonuç olarak bu rivayet merduttur.

    I.A.2. İbn Asakir rivayeti "Bize Ebu'I-Kasım b. es-Semerkandi şöyle haber verdi: Bize Ebu'l-Hüseyn

    b. Nakılr şöyle haber verdi: Bize Ebu'l-Hüseyn b. AhiMimi şöyle haber verdi: Bize Ahmed b. Muhammed b. Sa'id el-Hemdaru şöyle haber verdi: Bize Ali b. Hüseyn b. Ubeyd şöyle haber verdi: Bize İs ma 'il b. Eb an şöyle haber verdi: Bize Sa'd b. Tilib Ebu Allam10 eş-Şeybaru, Cabir b. Yezid'den, o da Muhammed b. Ali'den onun şöyle dediğini haber verdi: "Hz. Peygamber (s.a.v)'in zevcesi Ürnm Selerne (r.anha)'ya Ali'yi sordum, şöyle dedi: "Hz. Peygamber (s.a.v)'in şöyle dediğini işittim: "Şüphesiz ki Ali ve şi' ası kıyamet günü kurtuluşa/başanya ulaşacak olanlardır."

    "Bu rivayeti Ebu'l-Cahhaf (da), Muhammed b. Ali'den, o Fatıma hint Ali' den, o da Ümm Selerne'den (şeklindeki senedle) nakletmiştir." 11

    I.A.2.a. İbn Asakir'in zikrettiği ilk senedde rivayeti İsma'il b. Eban (el-

    Buhari'nin. "Hakkında "münkeru'l-hadis'tir" ifadesini kullandığım hiç kimse ile ihticac edilmez (veya bir diğer rivayette: "ondan rivayette bulunmak helal değildir")" sözü me~hurdur. Bkz. Sehavi, II, 295.

    Zehebi, Miı:aıı, IV, 425.

    Irili, Ebu'I-Faeli Abdurrahim b. Hüseyn, Şerlıu't-Tebsıra ve't-Tezkire (Abdüllatif ei-Heınim -M ahir Yasin Fahl tahkiki yle, Daru'I-Kütübi'I-İlmiyye, Beyrut-1423/2002}, I, 377; Sehavi, Il, 295.

    Bkz. lbn Kesir, ei-Bti'isu'l-lıasis, s. 293; Sehavi, IV, 345 vd. 10 Ttirilııı Diınaşk'ta böyledir. Telızibıı'l-Kemarde (VII, ll 1, 271, VIU, 164, XXIV, 104), İbn Ebi

    Hatirn'in [Ebu Muhammed Abdurrahman b. Muhammed er-Razi, v. 327/938) ei-Cerh ve't-ta'dirinde (Daru'I-Kütübi'I-İlmiyye, Beyrut-1372/1953, 1-IX), IV, 87, 99] ve İbnu'I-Cevzi'nin (Ebu'I-Ferec Abdurrahman b. Ali, v. 597/1201} ed-Du'ajti ve'l-metrfıkiıı'inde [(Ebu'I-Fida Abdullah ei-Kadi tahki.ltiyle, Daru'I-Kütübi'l-ilmiyye, Beyrut-146/1986, I-lll), ı, 312] "Ebiı Cayian" ~ldindedir.

    11 lbn Asa.Jôr, Ebu'I-Kasım Ali b. el-Hasen {571/1176}, Ttirilıu mediııeti Diınaşk (Ömer b. Garame el-Amrevi tahkikiyle, Daru'I-Fikr, 1415/1995, I-LXXX), XLII, 333.

  • Hadis Telkikieri Dergisi (HTD) ----------------- - --

    Varrak)'dan nakleden Ali b. Hüseyn b. Ubeyd(illah el-Bezzar el-Kuraşi) hak-kında Kasım b. Zekeriyya.tı "Ondan daha koyu bir rafızi görmedim13 demiş-ti. 14 r.

    Yine bu seneddeki Sa'd b. Ta.J.ib hakkında Ebu Zür'a (264/878) "Onda bir beis yoktur" ifadesini kullarurken, Ebu Hatim (277/890) "Hadisinde zayıflık vardır" demiştir.15

    Yine bu senedde yer alanCabir b. Yezid, el-Cu'fi (127 veya 128/744 veya 745} hakkında hadis otoritelerinin ihtilafı meşhurdur.

    Ezcümle onun hakkında Süfyan es-Sevri (161/777}, "Hadis'te Cabir'den daha. veralı davranan birini kesinlikle görmedim"16 demiş, hatta ak:ranı ve ya-kın arkadaşı şu·be b. Haccac'ın (160/776) Cabir'i cerh edeceğini sezmiş olaca-ğından, "Cabir el-Cu'fi hakkında konuşursan ben de senin hakionda konuşurum" demiştirY Haddi zatında Şu'be'nin Cabir hakkındakikanaatide olum-suz değildir: "Cabir'in aleyhine konuşan şu delilere kulak asmayın; o, mülaki olmadığı birinden size hadis nakletti mi?"18 Yine o, "Cabir hadiste sadıiktur"19

    demiştir. V eki' b. el-Cerrah'ın (197/812) kanaatide aynı istikamettedir: "Her-hangi birşey hakkında ne kadar şüphe ederseniz edin, ama Cabir b. Yezid Ebu Muhammed el-Cu'fi'nin sika olduğundan şüphe etmeyin."20

    Buna mukabil Ca bir el-Cu'fi hakkında cerhin en ağır ifadelerini kiıllananlar da vardır; hatta onlar çoğunluğu teşkil etmektedir:

    İmam Ebu Hanife (150/767}, "Cabir el-Cu'fi'den daha yalancısını görme-dim. Kendisine re'y olarak ne söylediysem, o bana o konuda hadis nakletti ve yanında Hz. Peygamber (s.a.v)'den gelen ve fakat nakletmediği şu kadar bin

    ı! Müslim (261/875), Tirmizi (279/892), Nesai (303/915) ve sair imamların ricalindendir. Tercemesi için bkz. Mizzi, Ebu'l·Haccac Yusuf b. Abdirrahman, (742/1341), Telızibıı'I-Kemfıl (Beşşar Avvad Ma'rüf tahkikiyle, Müessesetu'r-Risale, Kahire-1415/1994, I-XXXV), XXIU, 351-2.

    IJ •

  • _____ Siimıi Kaynaklarda Yer Aüm 'Şi'a'mıı Ostüııliiğü' Temalı Hadislerltı Setıed Tetıkidi

    hadis21 bulunduğunu iddia etti"22 demiştir. Buha.ri'nin (256/870) naklettiğine göre Abdurrahrnan23 b. Mehdi onu terk etmiş, Yahya b. Sa'id (198/813) de şöyle demiştir: "Sevri bizim beldemize gelmeden önce biz Cabir'i terk etmiştik." İsma'il b. Ebi Halid'in (148/765)24 naklettiğine göre Şa'bi, "Reswüllah (s.a.v) üzerine yalan uydurmadan ölmeyesin ey Cabir" demiş, aradan birkaç gün geçmeden Cabir yalancılıkla itharn edilrniştir.25 .Yahya b. Ma'in, "Hadisi yazılmaz, ondan hayu yoktur"26 ve Zaide (b. Kudame? 161/777)27, "Vallahi kezzabdır; rec'ate inanıyor"28 demiştir. Cerir (b. Abdilhamid ed-Dabbi? 188/80329), "Onunla karşılaştım, ama kendisinden hadis yazmayı helal bulri:ıadım" demiştir. Sebep olarak da rec'at inancını benimsemesini göstermiştir.30

    Leys b. Ebi Süleym {195/810) de onun "kezzab" olduğunu söyleyenlerdendir.31

    Bu ağır cerhler, Cabir el-Cu'fi'nin güvenilmez bir ravi olduğunu açıkça or-taya koymaktadır. Bu zat hakionda yukarıda nakledilen ta'dil/tevsik ifadelerine gelince, Süfyan es-Sevri'nin, zayıf ra viierden hadis almakta bir beis gö~mediği bilinen bir husustur. İmam Eb ıl Hanife'ye Süfyan es-Sevri'nin hadisi konusun-daki görüşü sorulduğunda şöyle demiştir: "Ebıl İshak ~ Haris .-- Ali şeklin-

    21 Müslim ve lbn Adiyy'in nakline göre ise "elli bin"dir. Aynca Müsliın'in Cerrih b. Melih'ten nakline göre

  • Hadis Tetkik/eri Dergisi (HTD) - ---- --------------

    deki isnadla gelen rivayetleri ve Cabir el-Cu'fi'nin hadisleri dışında ondan ha-dis yaz."32

    İmam Ebıl Hanife bu tesbitte yalnız değildir. Süfyan es-Sevri'nin zayıf ravilerden hadis almakta bir beis görmediği rical kitapl!U"ının kaydettiği bir husustur.33 Hatta bizzat Şu'be, Süfyan'ın bu tutumu konusunda insanlan uyar-mıştır.34

    Şu'be'ye gelirıce, kendisine, onun, Cabir el-Cu'fi'nin özellilde "sema"' belir-ten lafızlarta naklettiği rivayetlere güvendiğille dikkat ed.ilrnelidir.35

    Hüküm: Senedinde Ali b. Hüseyn b. Ubeydillah el-Bezzar el-Kuraşi ve Cabir el-Cu'fi gibi "rafızi" ve "kezzab" olduğu söylenmiş iki ravi oulunması sebebiyle bu rivayetin uydurma oldugu açıktır. Bu hüküm, Cabir el-Cu'fi'yi tevsik edenler bakımından herhangi bir değişiklik arz etmez. Zira bu, Cabir'in "an'ane" yoluyla aktardığı bir rivayettir ve onun bu yolla naklettiği rivayetlere güvenilemeyeceği yukanda yapılan nakillerden net olarak anlaşılmaktadır.

    I.A.2.b. İbn Asakir'in zikrettiği ikinci senede gelince, anlaşıldığı kadarıyla İbn Asakir'in bu senedi ıikretmesinin sebebi, Ebu'l-Cahhafın Cabir el-Cu'fiye mütaba'atı ve ilk senedde Muhammed b. Ali'nin (İbnu'l-Hanefiyye? v. 81/700) vasıtasız olarak Omm Selerne (r.anha)'dan nakli söz konusuyken, ikinci se-nedde arada Fatıma hint Ali'nin yer almasıd.ı.r.

    Ancak bu takviye, rivayetin zaafını ortadan kaldırıcı mahiyette değildir. Zira her iki halde de senedde, Ali b. Hüseyn b. Ubeyd(illah el-Bezzar el-Kuraşi) infuad etmiş bulunmaktadır. Bu zat hakkındaki cerhi yukarıda zikretmiştik.

    Ayrıca burada mezkfu Muhammed b. Ali, İbnu'l-Hanefiyye ise, onun ri-vayeti doğrudan Omm Selerne (r.anha)'dan nakletmiş olması mümkündür. Çünkü doğum tarihi 13/634'tür.36 Yani 62/681 yılında vefat eden Ümm Selerne (r.anha) ile görüşüp ondan rivayet alması her halukarda mürrıkündür. Dolayısıyla rivayetin zaafı. buradan değil, -yukanda da ortaya koyduğumuz gibi- se-nedin daha sonraki halkalarından kaynaklanmaktadır. Bir diğer deyişle esasen Ebu'l-Cahhaf tarikinin bu rivayetin zaafını giderici bir fonksiyonu yoktur.

    Ebu'l-Cahhafa (Davıld b. Ebi Avfl7) gelince, muhtelefun fih bir ravidir. Hakkında Süfyan es-Sevrl (161/778), "Razı olunmuş biriydi"38 demiş ve onun

    32 İbnu'l-Ca'd, s. 292; İbn Adiyy, Il,ll3. n Bkz. İbn Hibban, I, 209.

    :ı.ı Bkz. Sehavi, II, 202. 35 Bkz. lbn Adiyy, ll, 1 18. 36 Zehebi, Siyerıı a'/iimi'ıı-niibela (Şu'ayb el-Amaüt - İbrahim ez-Zeybak tahkikiyle, Müessesetu'r-

    Risale, Beırrut-1403/1983, I-XXV), IV, 114. 37 Bkz. Tirmizi, "Tahare", 81, ~MenaJub", 17 ...

    lS ·1:-ô J' .J\S .J ,._j~l Y.' i,:; ..ı..-

  • -----Siinni Knynaklarda Yer Alan 'Şi'a'nın Osttlnlağü' Temalı Hadislerin Sened Tenkidi

    hakkında tevsik ve hatta ta'zim ifadeleri kullanmış39, Ahmed b. Hanbel, "Ha-disi sahihe yakındır"40 demiş, Yahya b. Ma'in (233/848) kendisini tevsik et-miş41, Ebu Hatim er-Razi (277/890) de onu "Silihu'l-hadis'tir" ifadesiyle an-mıştır.42 Ancak Ezdi (Ebu Zekeriyya Yezid b. Muhammed, v. 334/945-6), "Sap-kındır, zayıfur"43 ve İbn Adiyy, "Ehl-i Teşeyyü'ün aşırılanndandır. Benim na-zarunda kavi olmadığı gibi, hadisiyle ihticac edilecek biri de değildir"44 ifade-leriylebuzatı taz'if etmişlerdir. Onun hakkında Ebu Hatim er-Razi (277/890), "Salih bir şeyhtir; hadisinde zayıflık vardır" demiştir.'15 Yukarıda tevsik ifade-sini naklettiğimiz Süfyan es-Sevri'nin bu zatın Şi'i olduğu konusundaki tasrihi de bu noktada önemlidir.46 İbn Adiyy'in tesbiti de bu doğrultudadır: "0, Ktıfeli şi'ilerdendi. Bütün rivayetleri Ehl-i Beyt'in faziletleri hakkındadır."47 Her ne kadar Ehl-i Beyt'in faziletleri konusunda hadis nakletmek tek başına bir cerh sebebi değilse de ve bu yönüyle İbn Adiyy'in cerhi bir miktar abartı ihtiva edi-yor olsa da48, Ebu'l-Cahhafın "Şi'a'nın faziletleri" temalı bir kısım hadislerin senedierinde yer almış olması, onun itikadi durumuna dikkat çeken hadis oto-ritelerini haklı çıkarmaktadır.49

    Hüküm: Muhtelefun fih olsa da Şi'i olduğu vurgulanan Ebu'l-Cahhafın varlığı bir yana, koyu rafızi olduğu vurgulanan Ali b. Hüseyn b. Ubeyd(illili

    39 lbn Ebi Ha tim, ı. 74 .

    .&0 ·'"':"'.>U..4J.:>..

    ' 1 lbnu'I-Mülak.kın, Sir.kuddin Ebü Hafs Ömer b. Ali (804/141), ei-Bedru'I-miinir (Mustafa Ebu'l-Gayt Abdülhayy vd. tahkikiyle, Daru'l-Hicre, Riyad-1425/2004, I·X), I, 476.

    ' 1 lbn Ebi Hatiın, a.g.e., III, 421-22.

    ' 3 lbnu'I-Mülakkın, a.g.e., a.y. .. lbn Adiyy, lll, 83 .

    .s lbn Ebi Hatiın, TV, 88. Belirttiğimiz yerde ifade hatalı olarak

    " lbn Adi yy, III, 82. •• Zira bu zatın Hz. Ebü Bekr (r.a)'in faziletine dair de birçok hadis rivayet ettiği malumdur. Mese.la

    bkz. Ahmed b. Hanbel, Ebü Abdiilah eş-Şeybaru (241/855), Fedailıl's-Sahabe (Vasiyyullfılı b. Mu-

    hammed Abbas tahkikiyle. Mekke-1403/1983, I-ll), ı. 210-11 ...

    " Örnek olarak bkz. Taberi, İmaduddin Ebu Ca'fer Muhammed b. Ebi'I-Kasun (553/1 158'den sonra), Bqaretu'I-Mustafa (Cevad el-Kayyıimi el-Isfeharu tahkikiyle, Müessesetu'n-Neşri'I-Isl3mi, Kum-1422/2001), ss. 242-3; Taberi, Muhammed b. Cerir b. Rüstem (310/922), el-Miısterşid (Ahmed el-Mahmıidi tahkikiyle, Müessesetu's-Sekifeti'l-lslamiyye, Tahran-1415/1994), ss. 276; 605-6; Mec-lisi, Muhammed Bakır (1110/1698-9), Biharu'l·enviir el-cami' li diireri a/ıbiiri Eimmeti'l-atlıar, Daru thy3i't -Turasi1-Arabi, Beyrut-1403/1983, 1-CX), X:X:Xll, 124, XXXIX, 169-70, LXV, 1235-6; Kıifi, Muhammed b. Süleyman(?), Menakıbıı Emiri'I-Mii'miniıı (Muhammed Ba.Jur ei-Mahmüdi tahki-kiyle, Mecma'u lhyai's-Sekafeti'l-İsl3miyye, Kum-1412/1991), s. 274.

  • Hadis Telkikieri Dergisi (HTD) --------------------

    el-Bezzar el-Kuraşi)'nin infiradı sebebiyle rivayet "metruk"tur. ·

    I.A.3. Deylemi rivayeti Deylemi, "Ali şi'ası var ya, kıyamet günü başarıya/kurtulifŞa erecek olanlar

    onlardır'150 ve "Ali ve şi'ası var ya, kıyamet günü başarıya/kurtuluşa erecek olan-lar onlardır"51 şeklinde iki ayrı lafızla zilerettiği bu rivayelin senedini verme-miştir.

    Deylem.i, eserinin mukaddimesinde de belirttiği gibi52, bu eserde yer verdiği rivayetlerin isoadlarını -ilk ravi dışında- tamamen hazfetıniştir. Senedsiz zik-redildiği için bu rivayetin isnad açısından sılılıat-zaaf durumu hakkında her-hangi bir şey söylemek mümkün değilse de, senedsiz olması "subıit bulmuş bir rivayet ·olarak" itiba ra alınmasına engeldir.

    Bununla birlikte Deylemi'rıin, eserin m nkadelimesinde verdiği bir bilgi, bu rivayelin İmami kaynaklardan alınmış olabileceğini düşündürmektedir. O, mukaddimesinde Firdevsu'l-ahbar'ın kaynaklarını zikretmekte ve bu cümle-den olarak Ali b. Musa er-Rıda (2Ş4/868) ve daha başka birkaç ismin "sahlfe-ler''inden nakil yaptığını belirtmektedir.53

    Bu rivayet, derleyidsi Utaridi'nin (1393/1973), muhtevasında -İmarruyye kriterleri doğrultusunda- sahih rivayetler bulunduğu gibi zayıf ve hatta met-ruk rivayetler de bulunduğunu belirttiği54 Müsnedu'l-lmam er-Rıda isimli ese-rin iki ayn yerinde-Deylem.i'nin naklettiği ilk rivayette olduğu gibi- "Ali Şi' ası var ya, kıyamet günü başarıya/kurtuluşa erecek olanlar onlardır" lafzıyla geç-mektedir.55

    Zehebi (748/1348) şöyle der: "İbn 1;'3.hir, "(Ali er-Rıda) babasından tuhaf rivayetler nakleder" demiştir. Ben derim ki: Önemli olan ona kadar ulaşan se-nedirı subii.tudur. Yoksa bu zat adına yalan söylenmiş ve meşhur uydurma bir nüsha oluşturulmuştur. (Ali b. Musa er-Rıda'nın kendisi) dedesi Ca'fer es-Sadık üzerine yalan uydurmamıştır. Yalancılıkla itharn edilmiş kimselerden olan Ebu's-Salt el-Herevi ondan rivayette bulurunuştur.56 Kadı Ali b.

    50 Deylemi, Ebü Şucii' Şirüye b. Şehrdiir b. Şirüye (509/1115), Firdevsıl'l-alıbiir, lbn Hacer'in Tesdidıı'l-kavs'ıyla birlikte, Fevviiz Ahmed ez-Zümerli-Muhammed el-Mu'tasımbilliih el-Bağdadi tahkikiyle, Diinı'l-Kitiibi'l-Arabi, Beyrut-1407/1987, I-V), Il, 504.

    sı Deyleıni, lll, 88. . 51 Deylemi, ı. 4 ı. n Deylemi, ı, 40.

    sı Müsııedıı'l-lmiim er-Rrdıi, (Der.: Azizullah el-Utiiridi, Diinı's-Safve, ?-?),I, 8. ss Müsııedıı'l-lmiim er-Rrdıi, I, 121, 235. 56 Buzatın tercemesi için bkz. Zehebi, Mizıiıı, Il, 616.

  • _____ Sütıııi Ka yrıaklarda Yer Alnıı 'Şi'~'nın Vstüıılüğü' Temalı Hadisler!" Seııed Tetıkidi

    Mehdi'nin, Ali er-Rıda'dan nakledilmiş rivayetlerden oluşan bir nüshası57 var-dır.58 Ebu Ahmed59 Amir b. Süleyman et-Tai'nin de yine ondan menkul ri-vayetlerden oluşan büyük bir nüshası60, keza Davıld b. Süleyman el-Kaz-vini'nin61 de ondan menkul bir nüshası62 mevcuttur."63

    Eğer Deylemi bu rivayeti Müsnedu'l-İmam er-Rıda adıyla bilinen eserden nakletmişse, bu eseri Ali er-Rıda'dan nakleden roezkılr et-Tai'nin, en ağır cerb ifadeleriyle cerh ve taz'if edilmiş olması sebebiyle bu eserin, dolayısıyla bu ri-vayetin Ehl-i Sünnet nazarında herhangi bir kıymeti yoktur.

    Deylemi'nin bu rivayeti bu kaynaklardan değil de, Sünni bir kaynaktan al-dığı farz edilse bile -yukarıda da vurgulandığı gibi- senedsiz olduğu için hiçbir şekilde ilzam edici özelliğe sahip olmayacaktır.

    Hüküm: Senedsiz olduğu için bu ri vayete hiçbir şekilde itibar edilemez. Ri-vayet merduttur.

    I.B. Cabir b. Abdillah (78/697) hadisi Tabatabii (1401/1981) ve· Hüseyni, İbn Asakir'den (571/1176); Şirazi

    (1391/1971), Muvaffak b. Ahmed el-Havarizmi'den (568/1172) naklen aktar-mışlardır.64 Ayrıca Şicizi, bu rivayeti yukarıdakine yakın lafızlarla Süyılti'nin (911/1505) ed-Dürrü'l-meıısur'una atfen de zikretmiştir.65 Safi de Münavi'ye

    57 Bkz. Celili, Muhammed Rıda ei-Hüseyni, Tedviııu's·Siimıeti'ş-Şerife, (Merkezu'n·Ntir - Mek-tebu'l-i'himi'l-fslami, Beyrut-1413/1992), s. 180.

    51 Bu, bu zatın Ali er-Rıdiı'dan naklettiği söylenen "kitap• olmalıdır. Bkz. el-Lecnetu'l-llmiyye, Mevsu'atu tabaktiti'l:fukalıô, (Ca'fer es-Sübharu başkanlığında bir heyet, Müessesetu'J.tmam es· Sadık, Kum-1418/1997, I-XIV), V, 316.

    s9 Burada bir hata olmalıdır. Zira Ali er-Rıda'dan nakil yapan zat, Ebu'I-Kasım k"Ünyeli "Ahmed b. Amir" dir. Tarayabildiğimiz kaynaklarda bu zatın künyesinin "Ebu Ahmed" olduğunu teyit ede-medik. Bkz. Sehmi, Hamza b. Yusuf (427/1035 veya 428/1036), Sıtil/atu Hamza b. es-Selım i li'd-Dôrekıınıi (Muvaffak b. Abdiilah b. Abdilkadir tahkikiyle, Mektebet'l-Ma'W, Riyad-1404/1984), s. 240; Hatib, Ebu Bekr Ahmed b. Ali el-Bağdıidi (463/1071), Ttlrihıt Bağdôd (Mustafa Abdülkadir Ata tahkikiyle, Ofını'I-Kütübi1-llıniyye, Beyrut-14-17/1997, 1-XXIll), V, 96; Sem'aru, Ebu Sa'd Ab-dülkerim b. Muhammed, ei-Ensôb (56211 166), Abdullah Ömer el-Barüdi tahkikiyle, Dfını'I-Cinan, Beyrut-1408/1988, 1-V), IV, 39.

    ~ Miis11edıı'l-lmtim er-Rıdti adıyla maruf eser budur. Bkz. Celali, a.g.e., 177. 6' Tercemesi için bkz. Zehebi, Mfzôıı, Il, 8; !bn Hacer, Lisfiıı, DI. 397-8.

    6ı Bkz. Celili, a.g.e., 181. 63 Zehebi, Mizdıı, m, 158; amlf., el-Mıikıza (Abdülfettah Ebu Gudde tahkikiyle, Mek'tebu'l-

    Matbu'ati1-İsl3.miyye, Halep-1412/1991), 36.

    ~ Tabatabai, Muhammed Hüseyn (1401/1981), Teftinı'l-mizdıı (Müessesetu'I-A'Ia li'I-MatbU'at, Bey-rut-1417/1997, I-XXII), XX, 391; Hüseyni, Salahuddin, Sebilıt'l-müstebsıriıı ile's-Sırôti'l-Müstakinı (Merkezu'l-Ebhasi'I-Aka'idiyye, Necef-1430/2008), s. 156.

    65 ŞWzi, Muhammed el-Mlisevi (1391/1971), Leyfıli Bişôver (Hüseyn el-Musevi tahkikiyle, Ofıru'lGadir, Beynıt-?), 90.

  • Hadis Telkikieri Dergisi (HTD) --------------------

    atfen zikretmiştir.66

    Zikredilen Sünni kaynaklarda bu rivayetin veriliş tarzı ve sıhhat-zaaf du-rumu şöyledir:

    I.B.l İbn Asakir rivayeti "Bize Ebu'I-Kasım b. es-Semerkandl şöyle haber verdi: Bize Asım b. el-Ha-

    sen şöyle haber verdi: Bize Ebıl Ömer b. Mehdi şöyle haber verdi: Bize Ebu'I-Abbas b. Ukde şöyle haber verdi: Bize Muhammed b. Ahmed b. el-Hasen el-Katavani şöyle haber verdi: Bize İbrahlm b. Enes el-Ensari şöyle haber verdi: Bize İbrahlm b. Ca'fer b. Abdilialı b. Muhammed b. Mesleme, Ebu'z-Zü-beyr' den şöyle haber verdi: Ebu'z-Zübeyr, Cabir b. Abdillah' dan şöyle dediğini nakletti: "Hz. Peygamber (s.a.v)'in yanındaydık. Derken Ali b. Ebi H.lib çıkageldi. Hz. Peygamber (s.a.v), "Size kardeşim geldi" buyurdu. Sonra Kabe'ye .yö-neldi, ona eliyle vurdu, sonra da, "Nefsimi elinde tutana yemin ederim ki, bu ve Şi'ası var ya, kıyamet günü başarıya/kurtuluşa erecek olanlar şüphesiz onlardır" buyurdu; sonra şöyle dedi: "Şüphesiz sizin aranızda benimle birlikte ilk önce iman eden, AllaNın ahdine vefa gösteren, Allah'ın emrini gereği gibi yerine geti-ren, raiyyeye en adalet/i davranan, taksimatı en eşit şekilde yapan ve Allah ka-tında en büyük meziyet sahibi olan odur." Cabir (r.a) dedi ki: "İman edip salih arneller işleyenler var ya, şüphesiz işte onlar yaratılmışların en hayrlılarıdır" (98/el-Beyyine, 7) ayeti indi. Ondan sonra Ali (r.a) yanlarına geldiğinde, Hz. Muhammed (s.a.v)'in ashabı, "Yaratılmışlann en hayırlısı geldi" derlerdi."67

    Bu rivayetin senedinde bulunan İbn Ukde (Ebu'l-Abbas Ahmed b. Mu-hammed el-Hemdaru, v. 332/944) mahfuzatı hayli geniş bir hadis hafızı ol-makla birlikte, Şi'iliğiyle maruftur ve hadis tenkitçileı;i tarafından münker şeyler rivayet etmekle itharn edilmiştir. Darekutni (385/995), şeyhleri arasında bu-lunan, dolayısıyla çok yakından tanıdığı bu zat hakkında, "Hafızdır, muhad-distir (ancak) dindarlığı kavi değildir" ifadesini kullanrnış68, İbri Ukde•nin en önemli kusurunun ne olduğu69 sorusuna, "Çokça münker rivayet nakletmesi"

    66 Safi, Emtimi'I-Om me, s. 202.

    "' lbn Asakir, a.g.e., XLII, 371.

    Bu rivayeti, Haviırizmi de, Ebü Abdiilah Hüseyn b. Harun b. Muhammed ed-Dabbi tarikiyle lbn Ukde'ye bağlanan senediyle nakletmiştir. Bkz. Haviırizmi, Muvaffak b. Ahmed (568/1172, e/-Melldktb (Malik el-Mahmüdi tahkikiyle, Müesseseru'n-Neşri'l-!slami, Kum-1411/199), s. ll 1.

    Yine bu rivayeti İbn Asllir'e atfen Şevkani de -sıhhat-zaaf durumu hakkında herhangi bir şey söylemeden-nakletmiştir. Bkz. Şevkani, Muhammed b. Ali (1250/1834), Fet/ru'I-Kadir"(Abdur-rahman Umeyre tahkikiyle, Daru'l-Vefa, 1415/1995, 1-V), V, 640-41.

    68 Bkz. Sülemi, Muhammed b. Hüseyn (412/1021), Sııaldtu's-Sülemi /i'd-Darekut11i (Sa' d b. Abdiilah el-Hurneyyid ve Ha.lid b. Abdicrahman el-Cüreysi başkanlığında bir heyetin tahkikiyle, Riyad-1427/2006), s. 106-7.

    69 !~ .:r.'

  • _ ____ Süımi Kııynaklarda Yer Alan 'Şi'a'nın Ostüıılüğü' Tema/ı Hadislerin Sened Tenkidi

    cevabını vermiştir.7° Bir başka nakle göre, onun rafiziliğine atfen, "Kötü bir adamdı" demiştir.71 Yine onun hakkında İbn Adiyy (365/976), Ebu Bekr b. Ebi Gllib'in72 şöyle dediğini nakleder: "Hadis konusunda gerekli hassasiyeti gös-termezdi.73 Kıife'de hadis şeyhlerini yalana zorlardı. Kendi hazırladığı nüsha-ları onların adına tanzim eder74 ve onlara, o nüshaları rivayet etmelerini em-rederdi. Hadis konusunda gerekli titizliği nasıl göstermiş olsun ki; o nüshaları bile bile kendisi hazırlayıp onlara verir, sonra da onların kendisine rivayet et-tiğini söylerdi! Kıife' de onun birçok şeyhden bu şekilde rivayette bulunduğunu tesbit ettik." Muhammed b. Muhammed el-Bağendi'nin de İbn Ukde hakkında buna benzer bii olay naklettiğini işittim: "İbn Ukde bize, KUfe' de, elinde Kıifelilerin nüshalan bulunan bir şeyhin mevcut olduğunu yazdı. Bunun üzerine o şeyhin yanına gittik ve rivayetlerinin yazılı bulunduğu asıllarını bize göster-mesini istedik. Kendisini ( rivayetleri konusunda) imtihan ettik. Sonunda bize şöyle dedi: "Benim elimde herhangi (orijinal) bir nüsha yok. İbn Ukde bana bu nüshalan getirdi ve "Bunları rivayet et; senedierde adın geçsin. Böylece Bağdatlılar sana gelir ve sendin işitirler" dedi."75 Onun hakkında Halili'nin (446/1054) verdiği bilgiler de bu tesbitleri doğrular mahiyettedir: "Büyük haf1zlardandır. Şi'a'nın şeyhidir. Hadisinde şüphe var.76 Zira tanınmayan şeyhlerden bir takım tarurunayan nüshalar rivayet eder ki, o rivayetlerde kendisine mütab'at edilmiyor ... "" İbn Hayyıiye diye tanınan muhaddis Muhammed b. Abbas el-Bağdadi de (382/992) onun hakkında şu tesbitte bulunmuştur: "İbn Ukde, Sahabe'yi - veya Şeyhayn'ı78- tenkıs eden rivayetler imla ederdi. Bu se-beple onun hadisini terk ettim."79 İbn Hayyıiye yerden göğe kadar haklıdır; zira Şi'i kaynaklarda İbn Ukde'nin bu tarz hayli rivayeti mevcuttur.80

    Bu senedde İbn Ukde'nin şeyhi durumundaki Muhammed b. Ahmed b. Hasen el-Katavani hakkında kaynaklarda cerh ya da ta'dil yönünden herhangi

    70 Zehebi, Mizaıı, ı. 138. 71 lbn Hacer, Lisıiıı, ı , 263. 72 Mübarek b. Kamil el-Bağdadi (543/1148): Tercemesi için bkz.lbn Hacer, Lisıiıı, VI, 454.

    7J • .!.(.ı...!~ .:r.~ 'Y ı)\S

    74 .lO....;~ ıŞ .r-ı 7s lbn Adi yy, I, 206. 76 ._,ı:.; ~.1>.,..

    " Halili, Ebiı Ya'la Halil b. Abdillah el·Kazvini (446/1055), el-lrşcid (Muhammed Sa'id Ömer ldris tahkikiyle, Mektebetu'r-R~d. Riyad-1409/1988,1-ll), II, 579.

    78 Hı. Ebiı Bekr ve Hz. Ömer. 79 Zehebi, a.y. 80 örnek olarak bkz. Tüsi, Ebiı Ca'fer Muhammed b. Hasen (460/1067), e/-Emtili (Müesseseıu'l·Bi'se,

    Kum-1414/1993), ss. 705, 733; Nu'maru, lbo Ebi Zeyneb Muhammed b. Ibeahim (362/972'den sonra), Kitıibıı'I-Caybe (Ali Ekber el·Caffari tahkikiyle, Mektebetu's·Sadük, Tahran-?), ss. 51, 97, 112, 113, 128 ... ; Meclisi, Bi/ıcir, ll, 78, Vll, 233-5, XXXV1. 324, XXXVll, 291-2 ...

  • Hadis Telkikieri Dergisi (HTD) ----------------------

    bir bilgiye rastlanmamıştır.81 Şi'i rivayet kaynaklarında adı yaygın olarak geç-mesine rağmen, o kaynaklarda da hakkında herhangi bir bilgiye rastlamak mümkün olmarnıştır.82

    Bu senedde Ka tavani'nin şeyhi dururnundaki İbrahim b. Enes el-Ensari'nin durumu da farklı değildir. Rical kaynaklarımııda bu zat hakkında müsb et veya menfi herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır. İmami kaynaklarda Katavaili ka-nalıyla gelen neredeyse bütün rivayetlerde onun şeyhi durumunda olduğu gö-rülen83 bu zat hakkında bu kaynaklarda da herhangi bir bilgiye tesadüf edil-memiştir. Sonuç olarakbuzatın da "mechUlu'l-ayn" olduğu tebeyyün etmek-tedir. ·

    Yine bu senedde İbrahim b. Enes el-Ensari'nin şeyhi durumundaki İbrahim b. Ca'fer b. Abdiliili b. Muhammed b. Mesleme de mechıil bir ravidir. Her ne

    11 Hadis kaynaklarunızdan sadece Darekutııi'nin (385/995) Siiıreır'inde (et-Ta'liku'l-muğııi ile bir-likte. Şu'ayb el-Amaıit tahkikiyle, Müessesetu'r-Risile, Beynıt-1424/2004, (1-V,) I, 157) ve Rü'ye-tu/liılı isimli eserinde (İbrahim Muhammed ~-Ali ve Ahmed Fahri er-Rıfa'i tahkikiyle. Melde-betu'I-Menar, Zerka-1411/1990) senedinde buzatın yer aldığı bir rivayete rastlayabildik. Ancak ne Azimalıadi (1 123/171 1), ne de muhakkikler bu zat hakkında herhangi bir bilgi vermektedir.

    Tarih/rical kaynaklarda Katavani, genellikle İbn Ukde'nin tercemesinde, kendisinden rivayet aldığı isimler arasında zikredilmektedir. Örnek olarak bkz. Hatib, Tarih, V, 14; Zehebi, Siyer, XV, 34/41; lbn Kutluboğa, Zeynüddin Kasım b. Kutluboğa es-Sudôni (879/1474), es-Siktit mimmen /em yektı' fi'l-Kiitiibi's-Sitte (Şadi b. Muhammed Alu Nu'man tahkikiyle, Mektebeıu lbn Abbas, Kahire-1432/2011, I-IX), ll, 20.

    11 Nu'mani Gaybe'de (s.I27), İbn Ukde'nin med.'Ür Kataviini tarikiyle Imam Muhammed b. Ali el-Bakır' dan (1 14/732), Allah Teila'nın tayin ettiği lmaını tanımayan kimsenin ibadat-u taatının boşa gideceğini, bu halde ölen kimsenin cahiliye ölümü ile ve küfür üzere öleceğini anlatan uzun bir rivayet nakleder. Bu eseri tahkik eden Ali Ekber el-Caftari, bu rivayete düştüğü notta Katavaru hakkında bilgi bulamaclığını belirtir.

    Keza el-Bahrıi.ni, Hz. Peygamber (s.a.v)'in, Hz. Ali (r.a)'a rutaben "Nefsimi kudret elinde tuttıntı yemin ederim ki bu ve şi'ası yaratılm~ltımı eıı lıayırlısıdır . .. " buyurduğunu anlatan ri vayeti sevk eder. (ileride "2.B.n numarayla bu rivayet üzerinde aynca durulacaktır.) Rivayeti yine İbn Ukde, el-Ka-tavani'den nakl etmiştir. Bu eseri tahkik eden Gularn Rıda el-Burıicerdi de Katavan i hakkında 'her-hangi bir bilgiye rastlamadığıru kaydeder. Bkz. Bahraru, Haşim b. Süleyman (1107/1695 veya 1109/1697), Hilyetu'l-ebrtir (Müessesetu'I-Ma'arifi'l-lslarniyye, Kurn-1411/1990, I-V), II, 411-12.

    lmarniyye rica! alimleri tarafindan da tanınmadığı anlaşılan (mechUiu'J-ayn) bu zatın yer aldığı se-ned(ler)le gelen rivayet(ler)in irnanuyye tarafından sahih kabul edilip edilmediği sorusunun ceva-bında rastlayabildiğimiz. en kayda değer bilgi şudur:

    Muhammed Ali el-Ebtahi (138111961), TeJızibu'l-makiirinde. Ebu'I-Abbas Aluned b. Ali el-Küfi en-Nec;işi'nin (450/1058) zikrettiği sened.le -yine İbn Ukde'nin el-Katavani'den nakli olarak- gelen bir rivayet üzerinde dururken şöyle der.· Hadiste sik.a, hafız, ravilerve r;jvayetler konusunda hasiret ve hibret sahibi Ahmed b. Muhammed b. Sa'id b. Ukde'nin bütün şeyhlerinin -ki el-Katavaru de onlardandır- güvenilirliği sebebiyle bu sened sahihtir." Bkz. Ebtahi, Telızibu'l-makiil (Matba'atu'l-•Adab, Necef-1389/1969), 129.

    u Örnek olarak bkz. Tıisi, Enıiıli, 251; Taberi, Gaybe, 149; Bahrıini, Hi/ye, IT, 407, 411; a.ınlf-, Gtiyetu'l-mertim (Ali Aşür tahkikiyle, Müessesetu't-Tirih.i'I-Arabi, Beynıt-1422/2001, I-VII), m, 302 ...

  • .-----Sünni Kayuaklarda Yer Alaıı 'Şi'a'mıı O'stiirıliiğii' Temalı Hadislerin Sened Tetıkidi

    kadar İbn I:Iibban (354/965) tarafından es-Sikat'da zikredilmişse de84, İbn Hibban'ın "meçhulleri tevsik" prensibi malumdur.85

    Nihayet bu senedde bu zat ile Hz. Cabir (r.a) arasındaki vasıta durumunda bulunan ravi Ebu'z-Zübeyr (Muhanuned b. Müslim b. Tedrüs, v. 128/745), ha-dis otoritelerinin bir kısmı tarafından tevsik, bir kısmı tarafından taz'if edil-miştir. Ezcümle onun hakkında İbn Ma'in (233/848) ve Nesai, "Sikadır" der-ken; Ebıi Hatim (277/890), "Onunla ihticac·edilmez" ifadesini kullanmıştır. İmam Aluned (241/855), "Bize Ebu'z-Zübeyr ve Ebu'z-Zübeyr ve Ebu'ı-Zübeyr şöyle haber verdi"86 ifadesini kullanan Eyyıib'un (es-Sahtiyani?, v. 131/749) bu sözle onun taz'ifini kasdettiğini söylemiştir: İlave olarak pek çok hadis otoritesi Ebu'ı-Zübeyr'in müdellis bir ravi olduğuna dikkat çekmiştir.87

    Bu senedde derivayeti Hz. Cabir (r.a)'den "an'ane" tarikiyle naklettiği görül-mektedir. Ebu'ı-Zübeyr'in "an' ane" sinin merdut olduğu Hadis Usulü'nde ma-lum ve mukarrerdir.88

    Hüküm: Ebu'ı-Zübeyr'in müdellis bir ravi olduğu dikkate alındığında, ri-vayetin reddi için tek başına yeterli bir sebep mevcutken, senedinde ard arda meçhul ravilerin yer alması rivayetin zaafını daha da şiddetlendirmektedir. Her halukarda bu rivayet merduttur.

    I.B.2. Havarizıni rivayeti Bu rivayet, İbn Asakir rivayetiyle sened ve metin olarak aynıdır.89 Tek farkı,

    Havarizmi'yi İbn Ukde'ye ulaştıran raviler zinciridir ki, şöyledir:

    "Bana hafızların seyyidi Ebu Mansur Şehrdar b.Şirıiye b. Şehrdar, Hem-dan'dan yazdıklarımeyanında şöyle haber verdi: Bana Abdıis b. Abdilialı b. Abdıis, kitabet yoluyla şöyle haber verdi: Bize şeyh Ebu'l-Hüseyn Aluned b. Muhammed b. Ahmed el-Bezzar Bağdat'ta şöyle tahdis etti: Bize Kadı Ebu Ab-dillah Hüseyn b. Harıin b. Muhammed ed-Dabbi şöyle tahdis etti: Bize hafız Ebu'I-Abbas Ahmec;l b. Muhammed b. Sa'id şöyle tahdis etti ... "

    Hüküm: Senedin bu kısmı sahih görünmektedir. Ancak bu durumun se-nedin problemli halkalarına bir fayda sağlamayacağı açıktır. Bir önceki rivayet bağlamında ortaya koyduğumuz problemler dolayısıyla rivayet hakkındaki

    s. Bkz. İbn Hibban, Ebu Hatim Muhammed b. Hibban el-Büsti (354/965), Kitiıbus-sikiit (Dairetu'l-Ma'arifi'l-Osmaniyye, Dekkan-1393/1973, 1-X), VIII, 62.

    85 Bkz. İbn Hacer, Lisiııı, I, 208 vd.

    S6 •.):!)' ~i_,~)' ~i) '.r.!)l ~lı,; _r.>i s; Bütün bu nakiller için bkz. Zehebi, Tezkiretıı'l-lııiffiız (0aru İhyai't-Tur.isi'l-Arabi, ?-?,I-IV), I. 126. 68 İbn Hacer müdellis ravilerin tabakalarını zikrederken şöyle der:"(. .. ) üçüncü tabaka: Tedlisi çokça

    yaptıkları için," sema'" ifadesi 1-.-ullanmadıkça imarnlar tarafından hadisleriyle ihticac edilrrieyenler. Bir kısım İmarnJar bu tabakadaki ravüerin hadisini mutlak olarak reddederken, diğer bir kısmı onların (sema' lafzı kullandığı) hadisini kabul etmiştir. Ebu'z-Zübeyr el-Mekki gibi." Bkz. Ta'rifıı e/ıli't-takdis (Asım b. Abdilialı el-Karyılti tahkikiyle, Me!..-ıebetu'l-Menar, Arnman-?), s. 13.

    89 Havarizmi, ss. ı 11-2.

  • Hadis Telkikieri Dergisi (HTD) - -------------------

    hüküm değişmemektedir.

    I.B.3. SüyCıti rivayeti Süylıti Hz. Cabir (r.a) hadisini İbn Asakir'den -bazı küçük lafız farklılıkla

    rıyla- nakletmiştir.90 Yukanda geçen "I.B.1" maddesinde bu rivayet üzerinde durulmuştu.

    I.B.4. Münavi rivayeti . el-Cami'us-sağir üzerine yazdığı iki şerhte ve el-Cami'u'l-ezher'de bulama-

    dığımız bu rivayeti91 Münavi, Künuzu'l-hakaik adlı derlemesinde, "Kurtuluşa erecek olanlar Ali şf'asıdır" lafzıyla senedsiz olarak zikretmiştir. Ancak rivaye-tin sonuna koyduğu"}" rumuzuyla -mukaddimede belirttiği üzere- bu ri-vayeti Deyleml'nin (509/1115) Firdevsu'l-ahbar'mdan aldığını belirtmiştir.92

    Deylemi rivayetinin durumu yukarıda "I.A.3" numaralı başlık altında incelen-mişti.

    I.C. Ebu Sa'id el-Hudri (74/693) hadisi Safi ve Tüsteri (1514/1994), Ebu Sa'id el Hudri (r.a) hadisini, Sıbt İbni'l

    Cevzi'nin (654/1256), İbnu'l-G1triften (377/987 veya378/988) nakli olarak ale-tarmıştır ki şöyledir:

    "Bize İbnu•l-Gıtrif, yukarıda geçen isnadla şöyle haber verdi: Bize Ömer el-Kağıdi şöyle haber verdi: Bize Ahmed b. Yahya es-Sılfi şöyle tahdis etti: Bize Yaya b. Hasen b. Furat el-Kazzaz şöyle tahdis etti: Bize Abdullah b. Muntasır, Ebu Harun el-Abdi' den, o da Ebu Sa'id el-Hudri'den, onun şöyle dediğini nak-letti: "Reswüllah (s.a.v), Ali (a.s)'a baktı ve şöyle buyurdu: "Bu ve şi'ası var ya, kıyamet günü kurtuluşalbaşarıya erecek olanlar onlardır. •>.ıJ

    Bu rivayetin senedinde bulunan Ahmed b. Yahya es-SUfi, sika bir ravi ol-masına rağmen9\ mecruh ravilerden münker rivayetler nakletmekle itharn

    90 Süyüti, Ce15Juddin Abdurrahman b. Ebi Bekr (911/15059, ed-Diirrii'l-mensıir (Abdullah b. Abdil-muhsin et-Türki tahkikiyle, Merkeza Hecer li'l-Buhiıs ve'd-Dirasat, Kahlre-1424/2003, I-XVII), XV,577. . . ·

    91 Münavi, Zeynuddin AbdurraUf Muhammed b. Tacilıirifin el-Haddadi, Feydıı'l-Kadir (Daru'l-Ma'rife, Beyrut-1391/1972, I-VI); a.mlf, et-Teysir bi şerlıi'/-Ciimi's-sağir (Daru'n-Neşr- Mekte-betu'l-lmıimi'ş-Şati'i, Riyad-1408/1988, ı-n); a.mlf., ei-Cthni'ıı'l-ezlıer (Ciımi'ıı'l-alıiidis içinde X ve XI. cilıler, Abbas Ahmed Sakr ve Ahmed Abdülcevad cem ve tertibiyle, Daru'I-Fikr, Beyrut-1414/1994).

    92 Bkz. Münavi, Kiiııuzıt'l-Jıakiiik (Yazma nüsha, Mektebetu Cami'ati'l-Melik Su'ud, Mecmua No: 7624 K 1601/3), vr. 45b.

    91 İbnu'l-Cıtrlf, iEbiı Ahmed Muhammed b. Ahmed el-Cıtrifi (377/987 veya378/988), Ciiz'ii lbııi'lGıtrif(Amir Hasen Sabri tahk:ik:iyle, Daru'I-Beşairi'l-İslamiyye, Beyrut-1417/1997), ss. 81-822; Sı bt . lbni'I-Cevzi, Şemsuddin Yusuf b. Muzaffer Kızoğlu et-Türki (65411256), Tezkiretıı'l-lıavass (Mek-tebetu Nineva el-Hadise, Tahran-?), ss. 53-54.

    9~ Bkz. lbn Ebi Hatim, ll, 82; Heysemi, Niıruddin Ali b. Ebi Bekr (807/1405), Mecma'ıı'z-zeviıid (Daru'l-Fikr-Daru'l-Kütübi'l-İlmiyye, Beyrut-1408/1988, I-X), IX, 222.

  • _____ Süııni Kaynaklarda Yer Alaıı 'Şi'a'mıı Ostüıılüğü' Tema/ı Hadislerin Setıed Teııkidi

    edilmiştir.95

    Yine bu seneddeki Yahya b. Hasen b. Furat el-Kazzaz, "mechUlu'l-hai"dir. Cerh-ta'dil kaynaklannda buzatın babası Hasen b. Furat96, Dedesi Furat (b. Ebi Abdirrahman) el-Kazzaz97, hatta kardeşi Ziyad b. Hasen98 hakkında bilgi mevcutken, bu zatın durumu hakkında herhangi bir bilgiye rastlanmaınıştır. Kendisinden Muhammed b. İbrahim el-.Arrıirr9, Hamdan b. İbrahlın el-Amiri100, İsma'ü b. Müslim, es-Sekılni101 ve daha birçokkimse rivayette bulun-muştur. Ancak tarayabildiğimiz kaynaklarda bu zat hakkında cerh-ta'dil yö-nünden herhangi bir bilgiye tesadüf edilememiştir.

    Bununla birlikte dikkat çeken bir nokta, buzatın adının, uydurma rivayet-lerin seneellerinde geçmesidir. Ebu Ca'fer el-Ukayli (322/934), şi'i ravi Ebu Ab-dirrahman Abdullah b. Abdilmelik el-Mes'udi'nin tercemesinde, senedinde Yahya b. Hasen'in yer alclığı bir hadis zikretmiş ve uydurma olduğunu söyle-miştir.ıoı

    Yine Ukayli, gill/aşın şi'i olduğunu söylediği Harun b. Sa'd el-Kılfi'nin ri-vayetlerine örnek olarak bir hadis zikreder; senedinde yine Yahya b. Hasen yer almaktaclır.103

    Aynı şekilde Süylıti de Lealide senedinde buzatın da yer aldığı bir hadis zikrettikten sonra şöyle der: "Uydurmadır. İsnaclı mu,zlimdir; meçhul raviler vardır."104

    Yahya b. Hasen el-Kazzaz'ın bu rivayeti kendisirıden aktardığı Abdullah b. Muntasır da hakkında herhangi bir bilgiye ulaşamaclığırnız ravilerdendir.

    Onun şeyhi dururnundaki Ebu Hartın el-Abdi, Uroara b. Cüveyn'dir105 ki,

    95 Bkz. lbn Hacer, Tehzibu't-Telızib (Daru'l-Fikr, Beyrut-144/1984, 1-Xll), I, 301 (Esid b. Zeyd b. Necih el-Cemrnaı el-Haşimi el-Küfi'nin tercemesinde); a.ınlf., Lisim, V, 353 (Ubeyd b. Sabbah'ın tercemesinde).

    96 Çoğunluk tarafından tevsik edilmiş, Ebu Ha tim ise "münkeru'l-hadis" olduğunu söylemiştir. Bkz. lbn Ebi Ha tim, I, 352, lll, 33; Mizzi, VI, 301.

    97 Sikadır. Bkz. lbn Ebi Hatim, VII, 79; .Mizzi, XXIII, 150-51. 95 Muhtelefun fih'tir. Bkz. MiZıi, IX, 452-53.

    " Zehebi, Miziııı, IV, 546. 100 Bkz.lbn Nukta, Ebu Bekr Muhammed b. Abdilgani el-Bağdadi (629/1231), Tekmilttıt'l-lkmcil (Ab-

    dulkayylım Abdurabbinnebi tahkikiyle. Cami'atu Ommi'l-Kura, Mekke-1410/1989,1-IV), rı. 300. 101 lbn Hacer, Tehzib, I, 290. 101 Ukayli, a.g.e., ll, 275. 103 Ukayli, IV, 362.

    ıı» Süyüti, el-Letili'l-masnıi'a (Dfını'l-Ma'rife, Beyrut-1403/1983, I-II), I, 369-70. Buradaki "muzlim" tabiri, senedde birden fazla meçhul ravi veya illet bulunduğunu anlatır. Bkz. Süleymani, Ebu'I-Hasen Mustafa b. lsma'il, ltlıiijıt'ıı-ııebil (Ebu Ishale ed-Dimyati tahkikiyle, Mektebetu'l-Furkan, Acman (BAE)-1421/2000, I-II). I. 301-2.

    105 Ahmed b. Hanbel, l(jtcibu'l-Ilel (Vasıyyullah b. Muhammed Abbas tahkikiyle. Daru'l-Hani, Riyad-

    f79

  • Hadis Tetkikleri Dergisi (HTD) --------------------

    yalancılığıyla maruf, metruk bir ravi olup106 mezhebi lelıine yalan uyduran bir şl'i olarak tanınmaktadır. Şu'be b. Haccaçc'ın (160/776) şöyle dediği nakledil-miştir: "(Basra'ya) gelen kervanları karşılar, (U mara b. Cüveyn) el-Abdi'yi so-ruştururdum. Derken bir gün kendisi geldi. Yanında, içinde Hz. Ali (r.a) hak-kında münker rivayetler bulunan bir kitap gördüm. Kendisine, "Bu kitap ne-dir?" diye sordum, "Bu, kitap haktır diye cevap verdi."107

    Hüküm: Sika ra viierden münker şeyler rivayet eden A.4med b. Yahya es-Sun ve şi'i ravilerle irtibatlı olan, hem durumu bilinmeyen, hem de uydurma rivayetlerin senedierinde yer alan Yahya b. Hasen b. Furat el-Kazzaz'ın du-rumlarından sarf-ı nazar edilse bile, bu rivayetin, yalancılığıyla maruf şi'i bir ravi olan Ebu Harlın el-Abdi sebebiyle uydurma olduğu açıktır.

    II. Ali şi' asının "hayru'l-beriyye'; olduğunu anlatan hadisler ILA. Hz. Ali (r.a) hadisi. ·

    Haşim el-Bahrani108, Tabatabai109 ve. Şerefüddin110; Havarizmi ve Has-kani'den (470/1077'den sonra), Şirazil 11 ; Ebu Nu'aym'dan (430/1038) naklen zikretmişlerdir.

    II.A. ı. Havarizmi rivayeti "Bana hadis hanziarının seyyidi Ebu Mansıir Şirıiye b. Şehrdar b. Şiruye ed-

    Deylemi -Hemdan'dan bana yazdıkları meyanında- şöyle haber verdi: Bize Ebu'l-Feth Abdus b. Abdiliili el-Hemdani, Şerif Ebu Tilib Mufaddal b. Mu-hammed el-Ca'feri'den - Isfehan'da Hlız sokağındaki evinde kendisine verdiği icazete dayanarak- şöyle haber verdi: Bize şeyh hafu Ebu Bekr Ahmed b. Merduye b. Fürek el-Esbehani şöyle haber verdi: Bize Ahmed b. Muhammed es-Seriyy şöyle tahdis etti: Bize Münzir b. Muharnrned b. Münzir şöyle tahdis etti: Bana babam şöyle tahdis etti: Bana arncam Hüseyn b. Sa'id, babasından, o, İsma'il b. Ziyad el-Bezzaz'dan, o, İbrahim b. Muhacir'den: Bana -Ali aley-hisselam'ın katibi- Yezid b. Şerahil el-Ensari şöyle tahdis ederek şöyle dedi: "Ali aleyhisselam'ın şöyle dediğini işittim: "Kendisini göğsüme dayamış oldu-ğum halde ResUlüllah (s.a.v) bana şöyle dedi: "Ey Ali! Alla~ Telila'nın şu kavlini

    1422/2001, I- IV}, lll, 360.

    ' 06 Buhari, ed-Du'afau's-sağir (Nesai'nin Kitiibıı 'd-dıı'afii'sı ile birlikte, Muhammed İbriihlın Ziiyed tahkikiyle, Daru'l-Ma'rife, Beyrut-1406/1984), s. 95; Nesiii, Du'afiı, s. 192; İbn Adiyy, VI, 146-7;

    ıo; İbn Ebi Hatim, a.g.e., VI, 363. · ıos Bahriini, Hı/ye, n. 411; a.mlf .• Gayetıı'l-merthıı, III, 298. '09 Tabatabiii, Miziı11, XX, 391.

    110 Şerefuddin, Abdülhüseyn {1377/1957), el-Fıı.sıilıı'l-mülıimme fi te'lifi'l-Ümme (Abdülcebbiir Şerare tahkikiyle, el-Mecma'u'l-Aiemi ll't-Takrib Beyne'l-Meziihibi'l- İsliimiyye,?-?), s. 76.

    ııı Şiriizi, Leyıili Bişiiver, 89.

  • -----· _Sünni Kaynaklarda Yer Alan 'ŞI'a'nın Ostünlağü' Temalı Hadislerin ~ened Tenkidl

    işitmedin mi: "İman edip salih arneller işleyenler var ya, mahlukatın en hayırlılan işte onlardır. "112 (İşte onlar) sensin ve senin şi'andır. Sizinle benim buluşma yerimiz Havz'dır. Ommetler hesap için çağırı/dığında sizlere "gurra ve tahcilli-ler"113 olarak çağırılacaksınız." 114

    Bu senedde bulunan Ebu Tal.ib Mufaddal b. Muhammed el-Ca'feri, "mechtilu'l-ayn"dır; hakkında ne Sünni ne de Şi'i rica! kaynaklarda herhangi bir bilgiye rastlanabilmiştir.115

    Yine bu senedde bulunan Ahmed b. Muhanimed b. Seriyy, "Ebu Bekr b. Ebi Darim" olarak anılan kişidir. Hadis hafızı olmasına "rafı..zi" ve "kezzab" ifadeleriyle cerh edilmiştir}16 Hadis hafızı Muhammed b. Ahmed b. Hammad el-Kiifi (?) şöyle demiştir: Hayatı boyunca istikamet üzere yaşadı. Son günle-rinde ona ekseriyetle Sahabe'yi tenkıs eden rivayetler okunur oldu. Bir kere-sinde yanındaydım, bir adam da ona, "ömer Fatıma'yı tartakladı, bu sebeple FaturJa C!

  • Hadis Telkikieri Dergisi (HTD) ---------- - ---------

    terk ettim ve kendisinden yazdığım rivayetleri bir kenara bıraktım ... "122

    Bu seneddeki İbrahim b. Muhacir' e gelince, kaynaklarda bu isimde birkaç ravi bulunmaktadır:

    i. İbrahim b. Muhacir Ebu İshak el-Beceli el-Küfi. İbnu'l-Cevzi'nin, Ta-biıin' dan birçok kimseden rivayette hulunduğunu belirttiği l;m zat hakkında Süfyan (es-Sevri ?) "U be'se bih" (zararsız) ifadesirıikullannuş; Yahya b: Ma'in · onu taz'if etmiş, Ali (İbnu'l-Medini?) ve Nesai, kuvvetli olmadığını söylemiş, Ebu Hatirn er-Razi "münkeru'l-hadis", İbn Hibban ise rivayetlerinde çokça hat.a yapan (kes1ru'l-hata') biri olduğunu söylemiştir.

    ü.. Sa'd b. Ebi Vakkas'ın (55/675) azatlısı İbrahim b. Muhacir b. Mismar el-Medeni. Buhari ve Nesai tarafından zayıf olduğu belirtilmiş, Yahya b. Ma'in tarafından "la be' se bih" ifadesiyle arulıruştır.

    iii. İbrahim b. Muhacir el-Ezdi el-.L

  • _____ Sümıi Kaynaklarda Yer Alan 'Şi'a'mtı Osh111/üğü' Tema/ı Hadislerili Se11ed Tenkidi

    olan Ebu Bekr b. Ebi D3.ri.m'den kaynaklandığı için bu mütaba'atın herhangi bir müsbet fonksiyonu yoktur. 128 Bu itibarla, senedin Muhammed b. Se-ri yy' den itibaren mahrece doğru yer alan ravileri hakkında bir önceki maddede söylenenler burada da geçerlidiİ. Rivayet mevzudur.

    Hüküm: Senedindeki Ebu Bekr b. Darim Ahmed b. Muhammed b. Seriyy sebebiyle bu rivayet mevzudur.

    Havarizmi ve Haskani Hz. Ali (r.a)'dan, İbnu's-Sabbağ129 Abdullah b. Abbas (r.anhuma)'dan nakletmişlerdir.

    Tabatabai'nin metninde ihtisar yaparak naklettiği rivayet, yukarıda "I.B.l" numarayla kaydettiğimiz rivayettirP0 Orada da belirtildiği gibi bu rivayet mer-duttur.

    II.A.3. Ebu Nu'aym rivayeti Şirazi, Ebu Nu'aym'ın Hilyetu'l-evliya'da şöyle rivayet ettiğini kaydeder:

    "İbn Abbas (r.a)' dan: "iman edip salih am eller işleyenler var ya, işte onlar yara-tılmışların en hayırlılarıdır"131 ayeti inince Restilüllah (s.a.v) Ali (r.a)'a hitap etti ve şöyle dedi: "Ya Ali! O (yaratılmışlann en hayırlısı), sensin ve senin şi'andır. Sen ve şi'an kıyamet günü, razı olmuşlar ve razı olunmuşlar olarak gelecek-siniz. "132

    Ebu Nu'aym'ın Hilyetu'l-evliya'smda bu rivayet bulunamamıştır. Bu esere atıf yapan Şirazi, yukarıda zikredilen kaynaklada Ebu Nu 'aym' ın Hilye' sini ka-rıştırıruş olmalıdır. Bununla birlikte bu eserde şöyle bir rivay~t tesbit edilmiştir:

    "Bize Ebu Ahmed Muhammed b. Ahmed şöyle tahdis etti: Bize Ali b. İsma'il es-Saffar el-Bağdadi şöyle tahdis etti: Bana Ebti Isme !sam b. Hakem el-Ukberi şöyle tahdis etti: Bize Cümey' b. Abdiilah el-Basri şöyle tahdis etti: Bize Sevvar el-Hemdani, Muhammed b. Cuhade'den şöyle tahdis etti: Muhammed b. Cuhade, Şa'bi'den, o da Ali (r.a)'dan: "N ebi (s.a.v) bana şöyle buyurdu: "Ve sen ve senin şi'an cennettesin iz. "Rafıza" lakabıyla anılan bir kavim gelecek, 133

    Onlarla karşılaştığınız zaman onları öldürün. Zira onlar müşrik bir kavim-d. "134 ır.

    121 Zehebi, ei-Muğııi'de (I, 97) bu zat hakkında, "Hakim'in şeyhidir. Rafızi'dir, güvenilmez" ifadelerini kullanmıştır.

    ıı_, lbnu's-Sabbağ, Ali b. Muhammed ei-Mekki, el-Fusülu 'l-mülıimme fı ıe'lifı'l-Omme (Daru'l-Adva', Beyrut-1409/1988), s. 117.

    130 Bkz. İbn Asilir, XLII, 371. 131 98/eJ-Beyyine, 6.

    13l Şiıizi, Leyiıli Bişôv'er, s. 89.

    m ... _;,;r-J ·r.,; .. ,A-J ·~ Ebiı Nu'aym, Ahmed b. Abdiilah el-Jsfehani (430/1038), Hilyeıu'l-evliya ve tabakiitu'l·asfiya

    (Daru'l-Kütübi'l-llmiyye, Beyrut-1409/1988, 1-X), IV, 329.

  • Hadis Telkikieri Dergisi (HTD) -------------------

    Bu seneddeki Sevvar el-Hemdani, Sevvar b. Mus'ab olmalıdır. Zira Ta-beraru de bu ravinin buradakine yakın lafızlarla naklettiği bir hadise yer ver-rniştir.135 Bu zat hakkında Ahmed b. Hanbel (241/855) ve Buhari "münkeru'l-hadis" ve Ebu Zür'a (264/878), "hadisi yazılmaz, metrıiku'l-hadis'tir, zahibu'l-hadis'tir" demişlerdir. 136

    Hüküm: ŞiTizi'nin Ebu Nu'aym'ın Hilye'sine atfettiği rivayet bu eserde bu-lunamadığından, hakkında herhangi bir şey söylemek mü.ml

  • _____ Sünni Kaynaklarda Yer Aları 'Şi'a'nıtı Ostüıılüğü' Temalı Hadislerin Seııed Tenkidi

    (852/1449) buzatın adını zikrettikten sonra, "meşhılr" demekle yetinmiştir.141

    Şi'i kaynaklarda da bu zat hakkında herhangi bir bilgi bulunamamıştır.

    Onun şeyhi durumundaki Ömer b. Harıin, el-Belhi'ye gelince, Nesai bu zat hakkında, "Basralıdır, metrUku'l-hadis'tir" demiştir.142 Abdurrahman b. Mehdi onun hadisirıi terk etmiş, Yahya b. Ma'in de, "Kezzab'dır; Mekke'ye geldi, Ca'fer b. Muhammed vefat etmişti, ondan rivayette bulundu", "Bir şey değil" demiştir.143

    Senedde buzatın şeyhi durumunda bulunan Amr, ve onun şeyhi duru-munda bulunan Cabir mechuldür.

    Hüküm: Senediride ard arda meçhuller bulunması bir yana, açıkça tekzib edilıniş ravi bulunması sebebiyle bu rivayet mevzıldur.

    II.B.2. İbn Adiyy144 ve Heytemi rivayeti Mu'allim; İbn Adiyy145 ve Heytemi'den {974/1567), keza Şerefuddin; Hey-

    temi'den şöyle nakletmiştir: "İbn Abbas (r.a), "Şüphesiz, iman edip, salih arnel-ler işleyenler var ya; işte onlar yaratılmışların en hayırlısıdırlar'"46 ayeti nazil olduğunda Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle ·buyurdu: '1Ya Ali, onlar sen ve senin şi'andır. Sen ve şl'an kıyamet günü razı olmuşlar-ve razı kılınmışlar olarak gelir-siniz. Senin düşmanlarınsa gazaplanmış, başları yukarı kaldırılmış, gözleri aşağıya çevrilmiş147 vaziyette gelirler. "148

    Bu rivayette İbn Adiyy'in zikredilmesi dipnotta da belirttiğimiz gibi hata-dır. Doğrusu, Süyfıti'nin ed-Dürrü'l-mensur'unda da yer aldığı gibP49, "İbn Merdıiye" olmalıdır. Zira bu rivayet İbn Adiyy'in el-Kiimifirıde mevcut değildir.

    İbn Hacer el-Heytemi onu es-Sav'ıku'l-muhrika'da şöyle zikretmiştir: "Hafi.z Cemaluddin ez-Zerendi, İbn Abbas (r.a)'dan şöyle rivayet etmiştir: "Bu ayet150 nazil olduğunda Hz. Peygamber (s.a.v), Ali'ye hitaben, "O(nlar) sen ve

    .., İbn Hacer, Niiıhetu'l-e/btib, (Abdurrahman b. Yahya es-Südeydi tahkikiyle, Mektebetu'r-Rüşd, Ri-yad-1409/1989, I-11), I, 195.

    1• 2 Nesa., Du'afiı, 224.

    w İbn Ebi Hatim, VI, 140-41. 1""' Burada bi.r hata söz. konusudur. Doğrusu "lbn Merduye" olmalıdır.

    1•5 Bkz.. Bir önceki dpnt.

    H6 98/el-Beyyine, 7.

    ~~i Bkz. 36/Ya-sın, s. 1' 8 Mu'allirn, Muhammed Ali, el-Hakikatıı'l-mazliıme (llıniyye mtb., ?-1418/1997),' s. ll; Şerefüddin,

    Fıısıll, s. 76. 1•9 Süyfıti, Celaluddin Abdurrahman b. Ebi Bekr (911/1505), ed-Diirrü'/-meıısiır (Abdullah b. Abdil-

    muhsin et-Türki tahkikiyle, Merkezu Hecer li'I-Buhus ve'd-Dirasat, Kahire-1424/23, r-XVU), XV, 577.

    130 98/el-Beyyine, 7 ayeti.

  • Hadis Telkikieri Dergisi (HTD) --------------------

    senin şi'andır. Sen ve şi'an, kıyamet günü razı olmuş ve razı olunmuş olarak ge-lirsiniz. Düşmanlarınsa gazaplan m ış, başlan yukarı kaldınlmış, gözleri aşağıya çevrilmiş vaziyette gelirler" buyurdu. Ali, "Benim düşmarnın kim?" diye sordu, Hz. Peygamber (s.a.v), "Senden teberri edip sana lanet okuyandır. Ne mutlu kıyamet günü Arş'ın gölgesine ilk önce ulaşanlara!" Onlar kimdir ey Allah'ın Resulü ?"diye soruldu, şöyle cevap verdi: "Senin şi'an ya Ali ve seni sevenler. "151

    Heytemi'nin hakkında herhangi bir şey söylemediği bu rivayeti, adı geçen Zerendi de senedsiz olarak zikretm.iştir.152 Bu rivayet hakkında İbn Teymiyye, "Ulemanın ittifalayla yalan ve uydurmadır" derniştir.153 Heyterni'nin siiklıtu, bu rivayetin senedini görüp sıhhatine kail olduğundan mıdır, yoksa senedsiz olduğu için hakkında görüş beyan etmekten irntina ettiği anlamında mıdır, karar vermek zordur.

    Suradakine yakın bir metni Taberaru rivayet etmiştir.154 Ancak senedinde yukarıda geçen "I.A.2.a" numaralı rivayette durumunu belirttiğimiz Cabir el-Cu'fi bulunmaktadır.

    Hüküm: İbn Teymiyye'nin uydurma olduğunu söylediği bu rivayetin se-nedi elimizdeki kaynaklarda bulunamadığı için bizzat hüküm vermek mü.rn.-kün olmamıştu. Nitekim onunla istidlal eden Şi'i müelliifl.er de senedli olarak zikretrniş değildir. Senedi bilinmeyen bir rivayede istidlalin ilmi ölçüler çerçe-vesinde kabul edilebilir olmadığı açıktır. İlave olarak İbn Teymiyye'nin hük-münün de büsbütün görmezden gelinmesinin doğru olmayacağı kanaatinde-yiz.

    m. Ali şi'asının cennette olduğunu anlatan hadisler Şirazi;155 Ali el-Hemdarıi'den, Şerefüddin156 Ahmed b. Hanbel'den naklen,

    ayrıca Havarizmi, Hz. Ali ve şi'asının cennette olduğunu haber veren Hz. Ali, Hz. Hüseyin (611680), Ümm Selerne ve İbn Mes'ud (r.anhurn) hadisini naklet-mişlerdir.

    III.A. Hz. Ali (r.a) hadisi III.A.l. İbn Adiyy rivayeti

    "Bize es-Sad şöyle haber verdi: Bize Musa b. İshakel-Kinani şöyle tahdis

    m Heytemi, Ebu'I-Abbas Şihiıbuddin Ahmed b. Muhammed (974/1567), es-Savıi'ıkıı'l-mıılırıka (La· hor-1895), s. 99.

    m Zerendi, Cemiluddin Muhammed b. Yusuf el-Medeni (750/1349), Nazmıı dıireri's·semteyıı (Ali Aşiır tahkikiyle, Diıru ihyru't-Turiısi'l·Arabi, Beyrut-1425/2004), s. 113.

    ı>ı İbn Teymiyye, Ebu'I-Abbas Takiyüddin Ahmed b. Abdilhalirn el-Harraru (728/1328), Mi11lıfıcrr's· Siimıeti'ıı-Nebeviyye (Muhammed Reşfid Salim ıahkikiyle, Müessesetu Kurtuba, ?- 1406/1986, 1· IX), vıı, 259.

    ı;ı Tabedıni, Evsat, IV, 555.

    m Şirizi, Leytili Bişfıver, ss. 91-92. 136 Şerefiiddin, Fıısıi/, s. 77.

  • _____ Süımi Kay11aklarda Yer Alan 'Şi'a'tım Ostiitılüğii' Tema/ı Hadislerin Setıed Tenkidi

    etti: Bize Abdülhamid el-Himmani, Ebu Cenab'dan şöyle tahdis etti: Ebu Cenab, Ebu Süleyman'dan, o, amcasından, o da Ali (r.a)'qen: "Nebi (s.a.v) öyle buyurdu: "Sen ve şi'an cennettesiniz. Kendilerine "rafiza" denen bir topluluk (ge-lecek); karşılaşırsan onları öldür. Zira onlar müşriktir. "157

    İbn Adiyy bu rivayeti, Ebu Cenab Yahya b. Ebi Hayye el-Kelbi'nin (15/767) tercemesinde zikretmiştir. Dipnotta belirttiğimiz yerde bu zat hakkında yer verdiği cerh-ta'dil ifadeleri özetle şöyledir: Yahya b. Sa'id el-Kattan, "Ebu Cenab'dan hadis rivayet etmenin helal olduğunu düşünseydim, Bayram na-mazı tekbirleri konusundaki hadisini rivayet ederdim"; Ebu Nu'aym, "Müdel-lis'tir"; Sa'di, "Hadisi taz'if ediliyor"; Yahya b. Ma'in ve Ebu Nu'aym, "Onda bir beis yoktur, şu kadar ki, tedlis yapardı"; İbnu'l-Müsenna, "Yahya (b. Sa'id) ve Abdurrahman'ın (İbn Mehdi) ondan bir tek hadis naklettiğini görmedim"; Amr b. Ali (el-Fellas), "Metrtiku'l-hadis'tir"; Nesai, "Zayıfur." İbn Adiyy, bu zat kanalıyla gelmiş birkaç hadis zikrettikten sonra onun Ktifeli şi'ilerden ol-duğu notunu düşer.

    Bu seneddeki Ebu Süleyman'ın kim olduğu bilinmemektedir. Yani bu zat "mechtilu'l-ayn"dır.158 Zehebi, dipnotta belirttiğimiz yerde bu bilgiyi verdikten sonra, buzatın hadisinin münker olduğunu kaydeder.

    Bu senedde bu zatın «amcası" diye anılan ravi de tıpkı kendisi gibi "mechtilu'l-ayn"dır.

    Hüküm: Hakkındaki ta'dil ifadesi ta'dil'in en hafif mertebelerinden yuka-rıya çıkmayan159, buna mukabil, carihleri tarafından "metrıll:

  • Hadis Telkikieri Dergisi (HTD) - - ----------- ---------

    Bu senedde yer alan Sevvar, Sevvar b. Mus'ab'dır. Hakkında Buhari "mün-keru'l-hadis'tir"161, Nesai "metrUku'l-hadis"162Ahmed b. Hanbel "metrUku'l-hadis"163, Ebu Hatim "metrUku'l-hadis, zahibu'l-hadis, hadisi yazılmaz"164 ifa-delerini kul.laruruşlardır. Tabenini, ilgili dipnotta belirttiğimiz yerde bu rivaye-tın naklinde bu zatın infirad ettiğini kaydetmiştir.

    Yine bu seneddeki Cümey' b. Ömer, "müttehem"dir.l65

    Hüküm: Gerek Cümey' b. Ömer, gerekse Sevvar b. Mus'ab· hakkındaki ağır cerhler, bunun, terk edilmesi gereken bir rivayet olduğunu göstermektedir.

    III.B. Hz. Hüseyin (r.a) hadisi Havarizrni, Hz. Hüseyin (r.a) hadisini şöyle nakletmiştir: "Yine bu is-

    nadla166 İmam Muhammed b. Ahmed b. Ali b. Hasen b. Şazan'dan: Bana Ah-med b. Muhammed b. Süleyman, Ca'fer b. Muhammed'den şöyle tahdis etti: O, Ya'kub b. Yezid'den, o, Safvan b. Yahya'dan, o, Davıld b. Husayn'dan, o, Ömer b. Ozeyne,den, o, Ca'fer b. Muhammed' den, o, babasından, o, Ali b. Hü-seyn'den, o da babasından: "Resfılüllah (s.a.v) şöyle buyurdu: "Ya Ali! SEenin ümmetimin içindeki durumun Isa b. Meryem (a.s)'in durumu gibidir. Onun kavmi üç fırkaya ayrıldı. Bir fırka mü'minlerdir ki, onlar havarllerdir. Bir fırka da onun düşmanlarıdır ki, yahudilerdir. Bir fırka da onun hakkında aşırıyakaçtı ve imandın çıktı. Benim ünımetim de senin hakkında üç fırkaya ayrılacak. Bir fırka senin şi'andır ki, mü'minlerdir. Bir fırka senin düşmanındır ki, ahdini bo-zanlardır.161 Bir fırka da senin hakkında aşırıya kaçanlardır ki, inkarcılar ve öne geçenlerdir. 168 Sen ya Ali ve senin şi'an ceı111ettesiniz. Senin şi'anı sevenler de

    161 Buhari, et· Ttirilıu'l-kebir, IV, 169. 162 Nes:i.i, Du'afti, 187. 163 lbn Ebi Hatim, IV. 272. 161 İbn Ebi Hatim, a.y. 16

    ; Zehebi, Tellıisu Kitcibi'l-mevdii'tit (Ebu Temim Yasir b. lbrahlın b. Muhammed tahkikiyle, Mekte-betu'r-Rüşd, Riyad-1419/1998), s. 134.

    166 Havarizmi bu ifadeyle, birkaç rivayet önce zikrettiği şu isoadı kasdetmektedir: "Bana lmam hafız, hatiziann önderi Ebu'I-Ala Hasen b. Ahmed el-Attar ve kıymetli lmirn Necmuddin Ebu Mansfır Muhammed b. Hüseyn b. Muhammed el-Bağdadi şöyle haber verdiler: Bize kıymetli şerif lmam Nuru'I-Hüda Ebu Truib Hüseyn b. Muhammed b. Ali ez-Zeynebi, İmam Muhammed b. Ahmed b. Ali b. Hasen b. Şazan'dan Şöyle haber verdi ... " (Bkz. Havarizmi, s. 316.)

    167 .;.s:; kökünün Malıdini/yeminini bozan/lar" anlamındaki ism-i f.i.il (.J_,!SI.i) kahbındaki bu kelime Kur'an'da birçok yerde (7/el-A'raf, 135; 9/et-Tevbe, 12-13; 43/ez-Zuhruf, SO; 48/el-Feth, lO;) geç-mekted.ir. Şi'a terminolojisinde hepsi de saliabileri aniatmak üzere tekil, iki veya çoğu.l kullanılmakta ve kastedilen kişiye/kişilere göre anlam kazanmaJ.;tadır. Bkz. Fatımi, Abdülemir en-Necefi, el-Esrar jimfı kiiııiye ve u rife bilıe'l-eşrtir (Daru'l -Hakk, Beyrut-?,1-III), III, 355 vd.

    168 Mietu menkabe'de son iki fırka şöyle zikredilmektedir: "Bir firka senili düşmaıılcırmdır ki, şiiplıe içi11de olaıılardır. Bir firka da se11i11 lıakkıııda aşırıya kaçalllardır ki, iııkılrcılardır." Bkz. lbn Şazan, Ebu'I-Hasen Muhammed b. Ahmed b. Ali el-Kummi (IV/X.. asnn sonlan veya V/Xl asnn başlan), Mietu meııkabe miıı meııtikıbi Emiri'I-Mii'miııiıı (NebU Rıda Ulvan tahkikiyle, Müessesei

    881

  • _____ Sürıııi Kaynaklarda Yer Alan 'Şi'a'mn O'stünlüğıi' Tenıalı Hadislerin Sened Teııkfdl

    cennettedir. Senin düşmanın ve senin hakkında aşırıya kaçaniarsa ateştedir. "169

    Zehebi, bu isanadın ilk ni.visi İbn Şazan'ın tercemesinde şöyle der: "Ahtabu Havarizm170 bu deccaı İbn Şazan tarikiyle Seyyid Ali (r.a)'ın menakıbı ımınında pek çok batıl, çirkin, ifadesi kulak tırmalayan hadisler zikretmiştir."171

    Bu isnadda onun şeyhi durumunda bulunan Davıid b. Husayn, Ebu Sü-leyman el-Medeni'dir.172 İmam Milik (179/795)173 ve Buhari (256/870) gibi imamlar tarafından hadisi alınmış bir ravi olmasına rağmen, hakkında cerh-ta'dil otoritelerinin dilekat çektiği önemli bir nokta vardır: Bu zatın bütün ri-vayetleri sahih değildir. Naklettiği şeyler ayıklanır ve onun hadisine ancak sika ravilerden rivayet ettiğinde ve kendisinden de sika raviler naklettiğinde bu za-tın hadisine itirnat ed.ilir.174

    Bu durum dikkate alınarak bakıldığında; rivayeti bu zattan aktar~ İbn Şazan -biraz önce de belirtildiği gibi- "kezzab/deccal" ifadeleriyle anılmış bi-ridir. Buzatın şeyhi durumundaki Ömer b. Üzeyne ise eldeki cerh-ta'dil kay-naklarında ismine tesadüf edilemeyen bir ravidir. Şi'i kaynaklarda ise bu zat, Ömer b. Muhammed b. Abdirrahman mevla Abdilikays el-Medeni el-Kılfi el-Basri olarak zikred.ilmekte ve hakkında şu bilgiler verilmektedir: Mılsa Kazım'ın (183/799) ashabından ve İmamiyye'nin müellif ravilerindendir. İleri gelen sika muhaddislerdendir. İmam Ca'fer'den (kitabeten), Zürare b. A'yen'den (150/767?) ve daha başkalarından rivayette bulunmuştur. m Şi'a'nın önde gelen şahsiyetlerinden olduğu anlaşılanbuzatın Şi'a'nın faziletleri temalı uydurma rivayetlerin naklinde yer aldığını söylemek yanlış olmayacaktır. Do-layısıyla Davıid b. Husayn'ın, hem şeyhi, hem de bu rivayeti kendisinden ak-taran ravi ellietinden ihtiyatla karşılanması gerekmektedir.

    Hüküm: Davıld b. Husayn'ın şeyhine veravisine göre değişkenlik arz eden durumundan sarf-ınazar edilse bile, onun şeyhi İbn Şazan, cerhin en ağır ifa-deleriyle anılmış bir ravi olduğu için bu rivayet mevzıldur.

    III.C. Üının Selerne (r.anha) hadisi Taberani, İbn Asakir ve İbn Adiyy, Ümm Selerne (r.anha)'dan şöyle rivayet

    Ensariyan, Kum- 1422/2001), s.l07. 169 Havarizmi, s. 317.

    l iO Üzerinde durduğumuz rivayeti eserinde nakleden Muvaffak el-Havdrizmi'yi kast ediyor. 171 Zehebi, Miztln, lll, 466-67.

    ın Zebebi, Mıığııi, 1, 217. ıiJ Bkz. Muvatta, --vukUtu, 4, gSalit"~ 15 ... ; Buhiri, "BüyU'", 82; tvlüslim, "Mesacid", 99, u Büyü"', 71. ..

    m Bkz. lbn Ebi Ha tim, I, 40, III, 408-9; İbn Adiyy, lll. 92-9; lvüzzi, VIII. 279 vd. 175 Tiısi, Ricfılu'I-Keşşi, ss. 280-81; Hiıi, Ali Ekber b.Hıişim el-Miısevi (1413/1992), ı\-fıı'ce11ııı ricıi/i'l

    lıadis (Müessesetu'l-lmam el-Hiıi el-lslamiyye, Necef-?, I-XXIV), XIV, 21 vd.; Şebüsteri, Abdülhü-seyn, ei-Ftlikfı ruv/ıti ve aslı/ıbi'l-fnuim es-S/ıdık (Müessesetu'n-Neşri'l-fslami, Kum-1418/1997, 1-

    . lll), ll, 441-42. .

  • Hadis Telkikieri Dergisi (HTD} --------------------

    etmişlerdir: "Hz. Peygamber (s.a.v)'in bende olduğu bir gece kendisi yanımdayken Fatuna geldi. Ali ondan önce gelmişti. Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle bu-yurdu: "Ya Ali! Sen ve arkadaşların cennettesiniz. Sen ve şi'an cennettesiniz ... "

    III. C. ı. Taberini rivayeti "Bize İmam oğlu İmam Muhammed b. Ca'fer şöyle tahdis etti: Bize Fadl b.

    Ganim şöyle tahdis etti: Bize Sevvar b. Mus'ab, Atıyye ey-Avfi'den şöyle tahdis etti: Atıyye, Ebu Sa'id el-Hudri'den, o da Ümm Selerne (r.anha)'dan: ... " 176

    Bu senedde yer alan Fadl b. Ganim, hakkında Buhari "bir şey değildir", "kavi değildir"177, "kim ondan hadis kabul eder?"178, "zayıftır"179 ifadeleri kt;ıllanılmış biridir.

    Onun şeyhi durumundaki Sevvar b. Mus'ab'ın durumu yukanda "III.A.2" numarayla geçen İbn Asakir ri~ayeti meyanında ortaya konulmuştu.

    Yine bu senedde Sevvar b. Ganim'in şeyhi durumundaki Atıyye el-Avfi, Ebu'i-Hasen Atıyye b. Sa'd el-Avfi'dir; hakkın~a Nesai "zayıftır"180, Ahmed b. Hanbel "da'ifu'l-hadls"181, Yahya b. Ma'in ve Ebu Hatim "da'ifu'l-hadls'tir, ha-disi yazılır"182, Ebu Zür'a "leyyin"183, İcli "sikadır, kavi değildir"184 ve İbn Adiyy, "zayıflığına rağmen hadisi yazılır; Ktifeli şl'ilerden sayılırdı"185 demişlerdir.

    Hüküm: Senedindeki Sevvar b. Mus'ab hakkında kullanılan ağır cerh ifa-deleri tek başına bu rivayetin reddi için yeterlidir. Rivayeti ondan nakleden Fadl b. Ganim hakkında kullanılan cerh ifadeleri de, onun rivayetiyle ne ihti-cac, ne istişhad, ne de itibar için kullanılabileceğini gösterir. Nihayet Atıyye el-Avfi de hadisi en fazla i'tibar için yazılabilecek bir ravidj.r.

    III.C.2. İbn Asakir rivayeti "Bize Ebu's-Se'adat Ahmed b. Ahmed b. Abdilvahid şöyle haber verdi: Bize

    Ebu Ca'fer b. Mesleme - irnlaen- şöyle haber verdi: Bize Ebu'I-Kasım İsa b. Ali b. İsael-Vezir öyle haber verdi: :ize Abdullah b. Muhammed el-Beğavi şöyle haber verdi: Bize Muhammed b. Abdilvehhab ve Süveyd b. Sa'id şöyle haber verdiler: Bize Sevvar b. Mus'ab el-Hemdanl, Ebu'l-Cahhaftan şöyle haber

    176 Taberani, Evsnt, VII, 315-16. 177 ib~u'I-Cevzi, Dıı'njfı, III, 7. 178 İbn Ebi Hatim, VII, 66. 179 Zehebi, Mizfııı, III. 357. 180 Nesai, Dıı'njfı, s. 225. 181 İbn Ebi Hatim, VI, 384.

    ısı İbn Ebi Htıtim, aay.; İbn Adiyy, V, 369. 183 İbn Ebi Hatim, a.y.

    ı ıı-ı İcli, Ebu'I-Hasen Ahmed b. Abdillah ei-Kıi6 (261/874), Ma'rijetıı's-sikfıt ( AbdillaJim Abdülazirn ei-Bestevi tahkikiyle, Mektebetu'd-Dar, Medine-1405/1985, 1-II), U, 140.

    185 lbn Adiyy, a.y.

  • ____ _ Siiııııi Koyuaklarda Yer Ala11 'Şi'a'mıı Ostii11liiğii' Tema lı Hadisleriıı Se11ed Teniddi

    verdi: Ebu'l-Cahhaf, Muhammed b. Ali'den (Sami hadisinde burada "Muham-med b. Amr" denmektedir), Fatuna hint Ali' den, o da Ümm Selerne (r.a)'den: "Sıranın bende olduğu bir geceydi. Fatuna (r.anha) geldi, yanında Ali (r.a) da vardı. Resı.Uüllah (s.a.v.) başını Ali'ye doğru uzattı ve şöyle buyurdu: "Müjdeler olsun ya Ali! Sen ve ashabın cennettesiniz. Müjdeler olsun ya Ali! Sen ve şl'an cennettesin iz. Dikkat eden! Seni sevdiğini iddia eden bir topluluk gelecek. Onlar İslam'ı reddedecekler. Kur'an okuyacaklar, ama okudukları, köprücük kemikle-rinden aşağıya inmeyecek. -Bunu üç kere söyledi. - Onların bir lakabı vardır: kendilerine "Rtıfıza" denir. Onlara yetişirsen kendileriyle cihad et. Zira onlar müşriktirler." "Ali şöyle dedi: "Onların alameti nedir ey Allah'ın resulü?", Resı.Uüllah (s.a.v) şöyle mukabele etti: "Cuma 'ya ve cemaate gelmezler; önce ge-çen Selefe ta'n ederler. "186

    Bu rivayetin senedinde yer alan Sevvar b. Mus'ab el-Hemdani'nin duru-munu "II.A.3"; onun şeyhi durumundaki Ebu'l-Cahhafın durumunu, da "I.A.2.b" numaralı rivayeti tartışırken ortaya koymuştuk.

    Hüküm: Ebu'l-Cahhaf hakkındaki tenkitlerden sarf-ı nazar edilse büe, Sevvar b. Mus'ab hakkındaki cerh ifadeleri tek başına bu rivayetin terki için yeterlidir.

    IV. Ali şi'asmı.n loyamet günü nurdan minherlerde oturacağmı anlatan hadis Hz. Ali (r.a)'dan nakledilen uzun bir hadis meyanında Hz. Peygamber

    (s.a.v)'in, Hayher fethedildiği zaman {7/628) kendisine hitaben şöyle buyur-duğu rivayet edilmiştir: "Ümnıetimden bir takım kimseler, Hristiyanların İsa b. Meryem hakkında söylediğini senin hakkında söyleyecek olmasaydı, bugün sana öyle şeyler söylerdim ki, yanından geçtiğin her Müslüman topluluk senin ayak-larının tozuna yüz sürerdi.187( ••• ) Ve senin şi'an, razı olmuş ve razı olıınmuş188

    kimseler olarak nurdan minherler üzerinde oturacak ... "189

    Bu rivayetin senedi şöyledir: "Bana hafızların efendisi Şehrdar b. Şiruye b. Şehrdar ed-Deylemi, Hemdan'dan yazdıkları meyanında şöyle haber verdi: Bize Ebu'l-Feth Abdus b. Abdilialı b. Abdus el-Hemdani -kitabeten- şöyle ha-ber verdi: Bize Şeyh Ebu Tahir Hüseyn b. Ali b. Seleme, Zeyd b. Ali (a.s) Müs-ned'inden190, onun şöyle dediğini tahdis etti: Bize Fadl b. Fadl b. Abbas şöyle tahdis etti: Bize Ebu Abdilialı Muhammed b. Sehl şöyle tahdis etti: Bize Mu-hammed b. Abdiilah el-Belevi şöyle tahdis etti: Bana İbrahim b. Ubeydiliah b. Ala' şöyle tahdis etti: Bana babam, Zeyd b. Ali b. Hüseyn b. Ali b. Ebi Tilib

    ıu ibn Asakir, XLII, 334.

    ır. ·~) ..,..ı; 0-' lJ . ..i>i ıS8 Eserin orijinalinde .J'..Jr ' 'JJ tarzındadır. Bunun bir baskı hatası olduğu kanaatiyle çeviri yukarı

    daki gibi yapılmıştır.

    ı" Havarizmi, ss. 128-29.

    ı90 • ••• .;s-

  • Hadis Tetkikleri Dergisi (HTD) -------------------

    (a.s)'dan. O, babasından, o dedesinden, o da Ali b. Ebi Tali.b (a.s)'dan: ... "

    Bu serreddeki Muhammed b. Abdilialı el-Belevi, İbnu'l-Cevzi tarafından tekzib edilmiş bir d.vidir.191 İbn Hacer bu zatın adında "kalb" olduğunu, doğrusunun Abdullah b. Muhammedel-Belevi olması gerektiğini söyler.192 Dare-kutni de bu· zatırı hadis uydurduğunu söylemiştir. 193 ·

    Yine bu_ serreddeki İbrahim b. Ubeydillah b. Ala', maechwu'l-ayn'dır. Hak-kında Sünni kaynaklarda herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır. Şi'i rical kay-

    . naklarında ise şöyle bir bilgi mevcuttur: "İbrahim b. Ubeydillah b. Ala' el-Me-deni: İbnu'l-Gadairi şöyle demiştir: "Bu zatı, Abdullah b. Muhammed el-Be-levi'nin19-ı kendisine nisbet ettiği bir nakil dışında tanımıyoruz. U mara b. Zeyd de bu zatırı babası Ubeydullah b. Ala'ya rivayet nisbet etmiştir. Kendisinden fasit ve asılsız şeylerden başka rivayet edilmiş bir şey yoktur." (İbnu'lGadairi?), "Bu isminbirçok kimse üzerine uydurulmu bir isim olduğunu zan-nediyorum" demiştir. Ben derim ki: Bu şeyhin, hakkındaki ta'nı sebebiyle bu zatın rivayetine itimat etmiyorum. Hakkında başkasından herhangi bir ta'dile de val

  • --=----S ii tın i Kaynaklarda Yer Alan 'Şi'a'ııın Üstünlüğü' tema/ı Hadislerin Sen ed Tenkidi

    cerh edilmiş ravilerden hali değildir. Bu haliyle söz konusu rivayetlerin hiç bi-risi, ihticac şöyle dursun, i'tibar ve istişhad için dahi elverişli değildir.

    Bu rivayetleri Ehl-i Sünnet'i kendi kaynaklarıyla ilzam amacıyla kullanan İmanu müelliflerin herhangi birisinin, rivayetlerle ilgili sen ed kritiği yapmamış olması bu sebepten midir, yoksa Sünni rical kaynaklarına vukufiyetsizlik prob-leminden midir, bilemeyiz; ancak bilinen şudur: Bu rivayetlerle istidlal, sahi-bini ilmi açıdan mahcubiyete sürüklemekten başka bir amaca hizmet etmez.

    uSünni Kaynaklarda Yer Alan cŞi'a'run Üstünlüğü'Temalı Hadislerin Sened Tenkidi"

    Özet: İmfınıiyye Şi'a'sı, genelde diğer fuklar, özelde Ehl-i Sünnet karşısında kendi durumunu tahkim etmek için bir kısım Sünni kaynaklarda geçen "Şi'a'nın üstünlüğü/ayrıcalığı" temalı hadisleri kullanmaktadır. Ancak bunu yaparken söz konusu hadislerin sılılıat-zaaf dununla-rına hiç değinmemekte, Sünni kaynaklarda geçiyor olmasını sübut ve delalet açısından yeterli görmektedir. Bu makalede ilgili hadislerin isnad açısından sıhhat-zaaf durumu ele alınacaktır.

    Atıf: Ebubekir SİFİL, "Sünni Kaynaklarda Yer Alan 'Şi'a'nın Üstünlüğü'Temalı Hadislerin Sened Tenkidi", Hadis Tetkikleri Dergisi, (HTD), XII/2, 2014, ss. 65-93. Anahtar kelimeler: Ehl-i Sünnet, Şi'a, hadts, cerh-ta'dil, isnad tenkidi.