50
www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 68 3 Eylül 2006 Fiyat›: 1 YTL (kdv dahil) [email protected] Lübnan’a asker göndermek, emperyalizm iflbirlikçili¤idir! Yozlaflmaya karfl› mücadele eden ‹srail katliam›na karfl› kepenk kapatan emekçi semtlerinde kar maskeli, panzerli operasyonlar HALKA KARfiI GÖVDE GÖSTER‹S‹! ISSN 13005 - 7944

HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 68

3 Eylül 2006Fiyat›: 1 YTL(kdv dahil)

[email protected]

Lübnan’a asker göndermek,

emperyalizm

iflbirlikçili¤idir!

Yozlaflmaya karfl›

mücadele eden

‹srail katliam›na

karfl› kepenk kapatan

emekçi semtlerinde

kar maskeli, panzerli

operasyonlar

HALKA KKARfiIGÖVDE

GÖSTER‹S‹!ISSN 13005 - 7944

Page 2: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelemizin 7 Eylül

13 Eylül

Sahibi vve YYaz›iflleri MMüdürü:Sevtap TTÜRKMEN

Adres: Katip Mustafa Çelebi Mah.‹stiklal Cad. Büyükparmakkap› Tel

Sok. No:4 Kat:4/2 Beyo¤lu/‹STANBULTelefon: 0 212 251 94 21 Faks: 0 212 251 94 35

Yurtd›fl› Büro: Vak›f EFSANE Pieter de Hoochstr. 30

3021 CS Rotterdam/NEDERLAND

‹nternet AAdresi: www.yuruyus.comMail AAdresi: [email protected]

ISSN: 1305-7944

Hesap No: 1051 - 1637885 SevtapTürkmen Türkiye ‹fl Bankas› fiiflli fib.

Ofset Haz›rl›k: Ozan Yay›nc›l›kBask›: ASPAfi Pazarlama-Evren Mah. GülbaharCad. No:7 Ba¤c›lar/‹ST. Tel: 0 212 655 88 64

Da¤›t›m: Merkez Da¤›t›m Pazarlama San. ve Tic.A.fi. Tel: 0 212 354 37 67

Fiyat›: 1 YTL Avrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Euro‹sviçre: 6 Frank

Hollanda: 4 Euro‹ngiltere: £ 2.5Belçika: 4 EuroAvusturya: 4 Euro

Haftal›k SSüreli YYerel YYay›n

�Ça¤r›‹lan

Geleneksel 4. Halk SofrasıPikniği

“Biz Bir Harmandal›ndaBir de Dost Sofras›nda DizK›rd›k”

PROGRAM: Grup YORUM, Arzu,fiahe Bedo, Erdal Bayrako¤lu,Halk Oyunlar›

TAR‹H: 10 Eylül PAZAR

YER: Mehmet Akif Ersoy PiknikAlan› - SARIYER

Bilgi ‹‹çin: 0212 253 78 88

‹D‹L KKÜLTÜR MMERKEZ‹

... O gün aln›na tak›lan bant sadece bir bantde¤ildi zaten. Bir bant olmas›n›n ötesinde fie-fo'nun inad› vard› onda, Gülseren'in kararl›l›¤›,‹lginç'in mütevazili¤i, sabr›... Sen onu 2001'inHaziran'›nda de¤il y›llar önce takm›flt›n asl›nda.O hep sendeydi ve sende olan sana geri verile-mezdi ki.

"‹flte gidiyorum Çeflmi Siyah›m" diyen orta-¤›n›n senden önce gidifline içerlesen de, iflte gi-diyordun sen de! Bir kez daha ç›k›yordun yola.O yolda ihtiyac›n olacak her fley mevcuttu yürekheybende. Onlara eklenecek hiçbir fleyimiz, tekbir sözümüz bile yoktu bizim.

Yoldafl dendi mi, beyniyle, yüre¤iyle, kolla-r›yla sar›p sarmalayan... Aile dendi mi, yerinden

f›rlayan, kalbi küt küt atan, yap›lacak olan neise bitirmeden, gözüne uyku girmeyen sana...Ne söylenebilecek sözümüz, ne ekleyecek birfleyimiz olabilir miydi hiç?

En fazla "merak etme!" derdik. Merak et-meyece¤ini bilsek de; yüre¤ini al›p yerlefltirdi-¤in her fleye, senin gibi sar›laca¤›z, iyi bakaca-¤›z derdik sadece.

Harbiye'nin, Samanda¤'›n, Osmaniye’nin...ablas›, refikas›yd›n.

fiefo'nun orta¤›, Gülseren'in can yoldafl›,Sen Hamidomuzdun.

Uzun gecelerin yorulmaz emekçisi... ko¤u-flun en sessizi, sevimlisi... aç›ld›kça aç›lan soh-betlerin vazgeçilmezi... k›zan›n, sinirlenenin eniyi sakinlefltiricisi...

‹flte gidiyorsun Hamido! ‹flte gidiyorsun!Harbiyeliler bir Öztürk'ü daha kucaklad› senin-le... Gitti¤in gibi bafl›n dik girdin o kente Refi-ka Hamido... Biz bildi¤in gibiyiz. Ve hep öyle,senin bildi¤in gibi kalaca¤›z.

Ve hep senin gibi coflkuyla;

"Ruhe ffadeke yya vvatane" (Can›m vatan›mafeda olsun) diye ba¤›raca¤›z.

������������Hamide Öztürk

Dersim Mazgirt’e ba¤-l› Dar›kent Beldesi’n-de, 11 Eylül1994’te Kürt milli-yetçileri taraf›ndan öl-dürüldü. Mücadeleokuru bir ö¤retmendi.Vedat ‹NAN

‹YÖ-DER üyesiydi.Mücadelede henüzçok yeni oldu¤u birsüreçte, 8 Eylül1990’da bir trafikkazas› sonucu ara-m›zdan ayr›ld›.Zeynep Esra

BOLAYIR

7 Eylül1991 ’ deH o l l a n -da’da fa-flistler tara-f›ndan kat-ledildi.Dursun IfiIK

Bir DEV-GENÇ’liolarak halk›n›nmücadelesindeyerald›. 12 Ey-lül 1979’daOkmeydan›’ndafaflistlerle girdi-¤i çat›flmada fle-hit düfltü.

YükselKAfiIKÇI

‹stanbul Mimar Sinan Üni-versitesi’nde TÖDEF’lilerceyürütülen rehberlik vedayan›flma çal›flmalar›n›engellemek için polis tara-f›ndan gerçeklefltirilen sal-d›r›da, TÖDEF’li bir ö¤renci

olan Seher, üniversitenin üçüncü kat›ndan afla¤›at›ld›. Befl gün komada kald›ktan sonra 8 Eylül1991’de flehit düfltü.

Seher fiAH‹N

12 Eylül1979 ’daKars YeniMahalle’defaflistler ta-r a f › n d a nkatledildi.Mehmet

SOYLU

Gülay KAVAK- l972’de Zonguldak-Ulus, Kirazc›kKöyü’nde do¤du Gülay. 1990’da DEV-GENÇ saflar›ndamücadeleye kat›ld›. DEV-GENÇ’in kadrolar›ndan olanefli Erol Yalç›n’›n katledilmesine ra¤men, Gülay, tered-dütsüz mücadelesini sürdürdü. 1994’te tutsak düfltü.1996 Ölüm Orucu’nda ‹kinci Ekip’te yerald›. 2000’dekihücre sald›r›s›nda da Ümraniye Hapishanesi BirinciÖlüm Orucu Ekibi’ndeydi. 19 Aral›k Katliam›’ndan son-ra zorla müdahaleye maruz kald›. Bir süre sonra tahli-ye edildi¤inde, tahliye rüflvetini reddetti. ‹hanete mey-dan okuyarak kahramanl›¤›n yolunu seçti ve 7 Eylül2001’de Armutlu direnifl mahallesinde ölümsüzleflti.

BüyükDireniflte fifiehit

Düfltüler

‹stanbul Taksim’de çe-vik kuvvete yönelik fedaeyleminde ac›n›n, öfke-nin ve adaletin doru¤un-da flehit düfltü.

U¤ur Bülbül, 1976’daKastamonu-‹nebolu’dado¤du. 1996’da devrim-cilerle tan›flt› ve müca-deleye kat›ld›. Faflizm,sadece bir pankart ast›¤› için onu gözalt›na al›piflkenceden geçirdi. 19 Aral›k Katliam› s›ras›ndaBart›n Hapishanesi’ndeydi. Yaraland›. Sincan FTipi toplama kamp›na sevkedildi, tecriti, iflken-celeri yaflad›. Öfke da¤lar olmufltu U¤ur’un yü-re¤inde. Kendini feda etmeye daha ölüm oru-cuna gönüllü olarak karar vermiflti. Tahliyeedilmesinin ard›ndan 10 Eylül 2001’de ‹s-tanbul Gümüflsuyu’nda iflkencecilere karfl› ger-çeklefltirdi¤i feda eyleminde flehit düfltü.

1970’te Antak-ya’da do¤du.1990’da mücadele-ye kat›ld›. Y›llar sü-recek olan bu mü-cadelesinde defa-larca iflkencelerdengeçirildi. Kardeflini,yak›nlar›n› flehitverdi. Daha büyükbir h›rsla sar›ld› mücadeleye. Akdeniz çap›n-da görevler üstlendi. 1996’da ‹stanbul’datutukland›. ‘96 Ölüm Orucu’nda 3. Ekip’teyerald›. 19 Aral›k 2000’de, 6 kad›n tutsa¤›ndiri diri yak›ld›¤› Bayrampafla C-1 Ko¤u-flu’ndayd›. Bak›rköy Kad›n ve Çocuk Tutu-kevi’nde 5. Ölüm Orucu Ekipleri’nde ölümorucuna bafllayan Hamide Öztürk, 10 Ey-lül 2002’de onur ve gurur dolu bir yaflam›geride b›rakarak ölümsüzleflti.

9 Eylül 1998’de Tokat’a ba¤l› Niksar-Re-fladiye aras›ndaki k›rsal alanda Cepheliler’-le oligarflinin askeri güçleri aras›nda ç›kançat›flmada flehit düfltüler.

Çat›flmada Filiz Ünal vurulup flehit düfler-ken, Yener Türker’den çat›flma sonras›haber al›namad›. Araflt›rmalar sonucundaoligarflinin katliamc›lar› taraf›ndan vurul-

du¤u veya Kelkit Irma¤›’nda bo¤uldu¤u sonucuna var›ld›.

K›r SPB üyesi olan Filiz, Tokat Turhal i‹çesi Çerçi Köyü’ndendi, gerillaya 1997 Haziran’›n-da kat›lm›flt›, Yener Ordu Mesudiye’dendi ve gerillaya 1998 Haziran’›nda kat›lm›flt›.

Filiz ÜNAL Yener TÜRKER

HamideÖZTÜRK

U¤ur BÜLBÜL

ÇekoslovakyaKomünist Par-tisi önderle-rindendi. 8E y l ü l1943’te Naziiflgalinde tu-t u k l a n a r a kidam edildi.

“Umut” diyerek,“a¤›t” diyerek, halk›-n›n ac›lar›n› ve umutla-r›na sinemada ses ol-du. Devrimci sanatç›l›-¤›n ülkemizdeki ör-neklerindendi. 9 Eylül1984’te aram›zdanayr›ld›.

Julius FFuçik Y›lmaz GGüney

Pir Sultan Abdal Kültür Derne¤i Sar›yer fiubesi Gençlik Komisyo-nu'nun düzenledi¤i Armutlu Geleneksel Güz fienli¤i, bu y›l da 9-10Eylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›ylaKüçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek.

9 Eylül Cumartesi günü 14.00'te 'Halklar›n birlik ve beraberli¤i' ko-nulu panelle bafllayacak olan flenlikler, direnifllerin içinde yarat›lanArmutlu'nun sesini duyuracak.

10 Eylül Pazar günüyse sunuculu¤unu Yi¤it Tuncay'›n üstlendi¤i,Mehmet Ali Alabora'n›n da konuflmalar›yla katk› sunaca¤› etkinliksaat 11.00'de bafllayacak.

Etkinli¤e; Grup YYorum, Kardefl Türküler, Aylin AAsl›m, Y›rt›k Uçurtma,Nurettin GGüleç, Sevcan Orhan, Bar›fl AAkarsu, K›v›rc›k Ali, Duygu KKo-çak, Erdal Bayrako¤lu, Grup ‹‹syan, Hozat, Tokat SSemah EEkibi vedaha birçok sürpriz sanatç› kat›l›yor.

Armutlu Güz fienli¤i

Dergimiz gecekondu halk›-na ezilenlerin sesini, kav-gan›n ça¤r›s›n› ulaflt›rmayadevam ediyor.Okurlar›m›z, dergimizin 67.say›s›n› 28 A¤ustos günüÖrnektepe'den bafllayarakBorsa, Sütlüce ve Hal›c›-o¤lu sokaklar›nda halkaulaflt›rd›lar. Okurlar›m›z,Sütlüce'de esnaf›n yo¤unilgisiyle karfl›lafl›rken, poli-sin esnaflar› ve halk› tedir-gin etme giriflimleri faydaetmedi ve iki saat içinde70 dergi halka ulaflt›r›ld›.Tan›t›m faaliyetimize, 20okurumuz kat›ld›.

Page 3: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

‹stanbul’un baz› emekçi semtleri-ne geçen hafta içinde büyük sefer-

ler düzenlendi. Burjuva bas›n-yay›nkurulufllar›n›n “özenle” yans›tmak-tan kaç›nd›¤› bu seferlerle, emekçisemtlerinin sokaklar›nda, meydan-lar›nda polis terörü estirildi. Yinesansür nedeniyle bu semtlerde neleroldu¤unu bilmeyenler için bu büyükpolis operasyonlar›n›n neden yap›l-d›¤› da bir meçhul olarak kalacakt›rkuflkusuz. Ama elbette “meçhul”olan bir fley yoktur.

Bu semtlerimizde, son dönemdeöne ç›kan iki olgu vard›r; birin-

cisi, onurlu insanlar›m›z›n yaflad›¤›bu semtlerde yozlaflmaya karfl› ciddibir mücadele bafllat›lmas› ve dev-rimcilerin de bu mücadeleye önder-lik ediyor olmas›d›r. ‹kinci önemligeliflme ise, Lübnan ve Filistin halk-lar›yla dayan›flma için oldukça uzunbir aradan sonra, ‹stanbul genelindekepenk kapatma eylemleri yap›lma-s›d›r. Kepenk kapatma eylemleri he-

nüz ‹stanbul’un merkezi semtlerineyay›lmam›fl ve henüz yoksul semt-lerin hepsinde de yüzde yüzlükoranlarda de¤ildir. Ama yoksulemekçi semtlerinde devrimcilerinça¤r›lar›na olumlu bir cevap verildi-¤i de ortadad›r... ‹flte bu iki olgu,emekçi semtlerine yönelen sald›r›la-r›n nedenini de gösteriyor.

Geçen haftaki yaz›m›zda, yozlafl-ma politikalar›n›n bafl teflvikçi-

sinin oligarfli oldu¤unu belirtmifltik.Arada yaflanan bir haftada, bu görü-flümüzü bir kez daha kan›tlayan ge-liflmelere tan›k olundu. Mafyac›lar,faflistler yoksul emekçi mahallele-rinde cirit atarken ortal›kta gözük-meyen polis, devrimcilerin iradesini,insiyatifini ve otoritesini göstereneylemler üzerine, “tüm vahfleti vefliddetiyle” ortaya ç›kt›. Pekçok yok-sul semt, Gazze’nin iflgal edilmifl so-kaklar›n›n görüntülerine büründü.

Yozlaflmay› kim teflvik ediyor;kim halk›n apolitikleflmesini is-

tiyor, bir kez daha ortaya ç›kt›!...Katliamc›lar›n, iflgalcilerin, mafya-c›lar›n orta¤› AKP’nin polisi, yoz-laflmaya karfl› mücadele eden, Lüb-nan, Filistin halk›yla dayan›flmas›n›gösteren yoksul emekçi semtlerindeestirdi¤i terörle “fuhuflun, uyuflturu-cunun, yozlaflman›n” ve apolitik-

leflmenin teflvikçisi oldu¤unu birkez daha göstermifltir. Bu ülkedemafyac› olabilirsiniz, madde ba¤›m-l›s› olabilirsiniz; o durumda sizdendüzene zarar gelmeyece¤i için, dü-zen de size dokunmaz. MHP’li olupbir çeteye kat›labilirsiniz, linç gü-ruhlar›nda yer alabilirsiniz, düzen ozaman da dokunmaz size. “Bu dün-yay› ben mi düzeltecem ya” deyip,futbolcu, popçu da olabilirsiniz. Buülkede tarikatç› olabilir, tarikatlar›nça¤r›lar›na kulak verebilirsiniz.“Çizme” afl›lmad›¤› sürece, düzenbunlara da dokunmaz. Ama bu ülke-de devrimci olamazs›n›z ve hele he-le devrimcilerin ça¤r›lar›yla hareketedemezsiniz. S›k›yönetimler, 12 Ey-lül cuntalar›, hapishaneler, bu etkiyiyoketmeye çal›flt›lar bir yerde. Çün-kü, herhangi bir ülkede devrimingücünü gösteren, esas olarak dev-rimci örgütlerin maddi, say›sal gücüde¤il, politik etkisidir. Devrimci birörgüt, milyonlar›, onmilyonlar› ha-rekete geçirmeye bafllad›¤›nda, o ör-gütün kendi üye say›s›n›n kaç kiflioldu¤unun bir önemi yoktur. Bugünoligarfliyle devrimciler aras›ndaaç›k bir otorite savafl› m› var, elbet-

Mücadele, MaskeleriDüflürüyor!

Kepenk kapatma eylemiyle, AKP’nin “Lübnan halk›n›n yan›nday›z”oyunu bozuluyor bir anda. Halk kepenklerine “Lübnan, Filistin halk›ylabirlikteyim” diye dövizler asarken, iktidar, o kepenkleri açt›r›p, o dö-

vizleri indirtmeye çal›fl›yor... Halk›n yozlaflmaya karfl› örgütlenmesiyle,

fuhufl yap›lan, kumar oynanan yerlere yönelik eylemleriyle, polisin

okul önlerindeki “mafya operasyonu” flovlar› darma duman oluyor.

3 Mücadele maskeleri düflürüyor

5 Halka karfl› gövde gösterisi

10 ‹kitelli: Yozlaflmaya karfl› halk toplant›s›

11 Emek: Tiyatro bitti

13 Size Güveniyorum

17 Sevgi Saymaz onurumuzdur

19 Ayd›nlar tecriti tart›fl›yor

22 Harbiye’de onlarca yürek onunla çarpt›

24 Lübnan’a asker göndermek emperyalizm

iflbirlikçili¤idir

26 ‹srail Bölüm: 4

30 Hayat›n ‹çindeki Teori: Pentagon’un ‘bizim

çocuklar’› bu ülkenin ‘milli’ ordusu de¤ildir

34 Peri k›z›

35 Ayd›n›n ‘anlamaya’ ça¤r›s›

37 Genelkurmay’da devir teslim

40 ‹srail ve emperyalistler insanl›¤a karfl› suçlara

devam ediyor

41 Bu sese kulaklar›n› t›kayanlar ‹srail

uflakl›¤›d›r

42 Ormanlar yan›yor iktidarlar seyrediyor

44 Emperyalizme karfl› birleflelim savaflal›m

kazanal›m

45 Genç Kalem: Müslüman Pinokyo Allahs›z

kapitalizm

46 Kültür: Harbiye’de Grup Yorum çoflkusu

48 Dersim’de astsubay terörü

49 Açl›k grevleri sürüyor

50 Tarihte bu ay

� � � � � � � � � � �

Page 4: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

te hay›r. Mücadelenin boyutlar› aç›-s›ndan bu söylenemez; ama öte yan-dan s›n›flar mücadelesinin bütünü,ayn› zamanda bir otorite savafl›d›r.Oligarfli, kendince önlemlerini“bafltan” almaya çal›flmakta ve el-bette her seferinde oldu¤u gibi de,bildi¤i tek yöntemiyle, yani terör vegözda¤›yla ortaya ç›kmaktad›r.Devrimci çal›flman›n hakl›l›¤› vemeflrulu¤u karfl›s›nda polisin ve oli-garflik iktidar›n baflvurabilece¤i tek“silah”, halk›n terörle sindirilmesi-dir.

Gerek yozlaflmaya karfl› mücade-le, gerekse de kuflatma alt›nda-

ki Filistin-Lübnan halk›yla dayan›fl-ma, kimsenin hakl›l›¤›n› ve meflru-lu¤unu tart›flamayaca¤› konulard›r;ama bu bile iktidar›n böyle bir terörestirmesini engellemiyor. Gerçekten“düflman bir ülke” gibi bas›l›yoryoksul semtler; “düflman bir halk”gibi, dü¤ün salonlar›ndaki yüzlerceinsan gaz bombalar›na bo¤uluyor...Ve böyle bir terör, düzenin tüm güç-leri taraf›ndan “normal” görülüyor.Yoksul semtlerde adeta iktidar›nmerkezi karar›yla gerçeklefltirilenbu sald›r›lar, halk›n devrimcilerinönderli¤inde mücadelesine karfl›d›r.Ankara fiirintepe’de polis tehdidinera¤men kepenklerini açmayan birdükkan sahibine, polisin "devlet de-yince yapm›yorsunuz. 3-5 çapulcudeyince nas›l yap›yorsunuz" deme-si, meselenin ne oldu¤unu da gös-termektedir bir bak›ma.

Kepenk kapatma gibi son derecemeflru bir eylemin ça¤r›s›n›

yapmalar› nedeniyle, onlarca insangözalt›na al›n›p tutukland›. Üstelikkepenk kapatma eylemiyle protestoedilen ‹srail katliam›, görünürde, ik-tidar taraf›ndan da protesto ediliyor-du. Ama “kaz›n aya¤›” öyle de¤il-dir. Birincisi, iktidar›n protestosugöstermeliktir. ‹kincisi, konu neolursa olsun, devrimcilerin bu ülke-de hiçbir fleye önderlik etmemesi-ettirilmemesi, oligarfli için her fley-den daha önemli bir konudur. Buanlamda tutuklamalar hiç kuflkusuzflafl›rt›c› de¤ildir. Çünkü emperya-lizme ba¤›ml› bu ülkede, emperya-lizme tav›r almak da suç olarak ka-

bul edilmifltir. Dahas›, emperyaliz-me ba¤›ml› bu ülkede, polis, mah-kemeler ve burjuva medya da, bu-nun böyle olmas› gerekti¤ini benim-semifllerdir. Polisin 22 A¤ustos’takikepenk kapatma eylemlerinden gö-zalt›na ald›¤› insanlar, ‹srail’i pro-

testo ettikleri için tutuklanm›fllar-d›r. Gerekçe olarak ne gösterilirsegösterilsin, olay›n özü budur. Ne ya-z›k ki, bu tutuklamalar s›ras›nda,“katliamc›l›¤› protesto etmek suçde¤ildir, esnaf› katliamc›l›¤a karfl›mücadeleye ça¤›rmak suç de¤ildir”diyerek polis fezlekelerinin sahte-karl›¤›n› bozan bir hukukçu da ç›k-mam›flt›r ortaya.

Bir yoksul semtimizdeki kültürmerkezi, 10 veya 20 veya 50

de¤il, neredeyse 500 polis taraf›n-dan bas›l›yor. “Kültür” deyince po-lisin, iktidar›n akl›na ne geliyor aca-ba ki, böyle bir gücü seferber etme-ye ihtiyaç duyuyorlar? Evet do¤ru-dur, bizim kültürden anlad›¤›m›z“folklor” oyunlar›ndan ibaret de¤il-dir. Biz bir bütün olarak düzeninkültürüne karfl› mücadele veriyoruz.Polis bu meflru, en az›ndan düzeninyasalar›na göre yasal mücadeleye,terörle cevap veriyor. Bir kültürmerkezimizin aç›klamas›nda belir-tildi¤i gibi, “Bütün demokratik der-nekler ve halk›n kültürünü yaflatankültür merkezleri suçludur. Halk›ndemokratik de¤erlerini ve kültürünüyaflatmak suçtur polise göre. Bununiçin kültür merkezlerine bask›n dü-zenlemek, aramalar yapmak ve da-¤›t›p ç›k›p gitmek serbesttir.” Polis,son bask›n ve gözda¤› sald›r›lar›ndaiflte bu “serbestli¤i”ni kullanm›flt›r.

Mücadele herkesin maskelerinidüflürüyor. Mücadele kitlesel-

lefltikçe, kitleler eylemin içine girip,kendi taleplerini sahiplendikçe,düzen güçlerinin manevra ve dema-goji alan› daral›yor. Bir kepenk ka-patma eylemiyle, AKP’nin “Lüb-nan halk›n›n yan›nday›z” oyunu bo-zuluyor bir anda. Halk kepenklerine“Lübnan, Filistin halk›yla birlikte-yim” diye dövizler asarken, iktidar,o kepenkleri açt›r›p, o dövizleri in-dirtmeye çal›fl›yor... Halk›n yozlafl-maya karfl› örgütlenmesiyle, fuhufl

yap›lan, kumar oynanan yerlere yö-nelik eylemleriyle, polisin okul ön-lerindeki “mafya operasyonu” flov-lar› darma duman oluyor. Halk çete-lere karfl› yürürken, polis çetelerinhamisi olarak halk›n karfl›s›na diki-liyor... Ayr›flt›ran ve saflaflt›ran mü-cadeledir, eylemdir. Hep böyle ol-mufltur ve bundan sonra da böyleolacakt›r elbette. Sözlerin, bildirile-rin uzun zaman boyunca anlatama-d›¤› fleyler, prati¤in içinde çok k›saö¤renme dönemlerine s›¤ar hale ge-lir.

AKP iktidar›, TBMM’den Lüb-nan’a asker yollama karar›n› ç›-

karmaya çal›fl›rken, önündeki en-gelleri temizlemeye çal›flmaktad›r.Hiç kuflku yok ki, AKP’nin iflbirlik-çili¤inin, ABD’nin Ortado¤u proje-leri içinde yer almas›n›n önündekien büyük engel, ne düzen partileri-nin, ne de AKP içindeki “milli gö-rüflçü”lerin muhalefetidir; AKP’ninkarfl›s›ndaki gerçek muhalefet, dev-rimci, demokrat, vatansever güçle-rin önderli¤indeki halkt›r. Kepenkkapatma gibi eylemler ise, bu muha-lefeti yayg›nlaflt›r›p pekifltirme po-tansiyeli tafl›maktad›r. AKP iktidar›-n›n yoksul emekçi semtlerdeki az-g›n sald›rganl›¤›n›n bir nedeni dehiç kuflkusuz bu potansiyeli yayg›n-laflmadan yoketmektir.

Emekçi semtleri bizimdir ve ya-r›n daha çok bizim olacakt›r.

Oligarflinin emekçi halk›m›z, genç-lerimiz üzerindeki ideolojik, kültü-rel tahakkümünü, terörüyle yaratt›¤›korkular› ve kayg›lar› etkisizlefltir-di¤imiz ölçüde, yoksul emekçisemtleri oligarfli aç›s›ndan daha faz-la “kaybedilmifl” yerler haline dö-nüflecek, gecekondulardan duyduk-lar› korku daha da büyüyecektir.Ama korkunun ecele faydas› yoktur.Gazi Ayaklanmas›’ndan bu yana on-y›l› aflk›n süredir emekçi semtlerüzerindeki yozlaflt›rma, apolitiklefl-tirme sald›r›s› ve polis terörü, iste-dikleri sonuçlar›, istedikleri düzey-de yaratamam›flt›r. Bundan sonra dayaratamayacakt›r. Emekçilerinsemtlerinde, mafyac›l›k, çetecilik,flovenistlik, tarikatç›l›k de¤il, dev-rim geliflecektir.

4

3 Eylül 2006 / 68

Page 5: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

Ba¤c›lar, Okmeydan›,

Gülsuyu, Gazi... sokaklar›,

Gazze sokaklar› gibiydi,

‹srail z›rhl›lar›n›n yerine

AKP’nin polisinin teröre

vard›...

Emekçi semtlerinde ikti-

dar› ve polisi tahammülsüz-

lefltiren iki geliflme olmufltu

son günlerde:

Bir; halk›n yozlaflmaya

karfl› mücadelesi ve pislik

saçanlar› cezaland›rmas›!

‹ki; ‹srail katliam›na kar-

fl› halk›n kepenk kapatarak

gösterdi¤i tepki!

‹nsani yard›m, milli ç›-

karlar vb. diyerek Lübnan’a

asker göndermeye çal›flanla-

r›n, mafyaya, uyuflturucuya

karfl› operasyon flovu yapan-

lar›n gerçek yüzleri ‹stanbul

sokaklar›nda ortaya ç›kt›.

22 A¤ustos’ta ‹stanbul’da Gazi-

osmanpafla, Okmeydan›, Gülsu-

yu, Nurtepe, Ba¤c›lar, ‹kitelli,

Esenler, Bahçelievler, Esenyurt,

Kartal ve 1 May›s mahallelerinde,Lübnan-Filistin halk›yla dayan›fl-mak, emperyalizmi, siyonizmi veiflbirlikçilerini lanetlemek için ke-penkler kapat›ld›.

26-27-28 A¤ustos’ta ise polis,‹stanbul’un yoksul mahallelerindeterör estirdi; yabanc› bir ülkeyi ifl-

gale giden ordular gibi, panzerlereflli¤inde, kar maskeleriyle, uzunnamlulu silahlar›yla halka gözda¤›vermek için yürüyüfl yapt›.

Polisin gövde gösterisinde bas-k›nlar düzenlendi, kimlik kontrolle-ri yap›ld›, halktan insanlara sald›r›l-

d›. Gaz bombalar› at›ld›.

Ba¤c›lar’da, Gazi Mahalle-si’nde, Gülsuyu’nda, Okmeyda-n›’nda, 1 May›s Mahallesinde... so-kaklar›m›z Gazze, Lübnan sokakla-r›na dönüflmüfltür.

Peki neden, ne olmufltu?

Polisi ve AKP iktidar›n› bu ka-dar tahammülsüzlefltiren neydi?

Halk›n Filistin ve Lübnan hal-k›yla dayan›flmak, emperyalizminve siyonizmin sald›r›lar›n› protestoetmek için yapt›¤› eylemler ve yinehalk›n yozlaflmaya karfl› yapt›¤›¤eylemler, iktidar taraf›ndan büyükbir tahammülsüzlükle karfl›lanm›fl-t›r.

Filistin ve Lübnan halk›yla da-yan›flan, katliamlar› protesto eden,yozlaflmaya karfl› mücadele edenhalka sald›rmas›n›n tek nedeni,AKP’nin ve onun polisinin Mazlumhalklar› de¤il zalimleri temsil etme-sidir. ‹nsani yard›m, milli ç›karlarvb. diyerek Lübnan’a asker gönder-meye çal›flanlar›n gerçek yüzleri ‹s-tanbul sokaklar›nda ortaya ç›km›fl-t›r.

Ba¤c›lar: Tüm halk suçlu

mu?

26 A¤ustos’da saat 20.40 s›ra-s›nda 500'ü aflk›n polis, özel tim, si-vil ve resmi giysileri ve ellerindeuzun namlulu silahlarla "arama" ge-rekçesiyle Karanfiller Kültür

Merkezi'ne bask›n düzenlediler.

Kültür Merkezi’nde bulunan birçal›flan› orada sorguya çekmeyekalk›flan polis, arama belgesi gös-termeden binay› talan etmifltir.

Polis, Ba¤c›lar Çiftlik, Yenima-

halle, Kirazl›'n›n bir bölümünde buarama terörünü uygulam›flt›r. Onlar-ca sokakta kar maskeli özel k›yafet-li polislerin yan› s›ra yüzlerce sivilve resmi polis uzun namlulu silah-larla zorla arama yapm›flt›r. Araçlar

durdurulmufl, içindeki insanlar zor-la aranm›fl, karfl› ç›kanlar gözalt›naal›narak karakola götürülmüfltür.Yeni Mahallenin bir çok soka¤›na,her metrekaresine adeta bir polisdüflecek kadar Çevik Kuvvet polisiyerlefltirilmifltir. 26 A¤ustos günüsaat 20.00 sonras› adeta s›k›yönetimilan edilmifltir.

Okmeydan›’nda Polis

Terörü ve Direnifl

27 A¤ustos akflam› Saat 20.30sular›nda konvoy halinde panzerler-le mahalleye giren polis, sokaktaönüne gelene sald›rmaya, kimlikkontrolleri yap›p, kahvehaneleriaramaya bafllam›fl ve mahalle hal-k›ndan insanlar gözalt›na al›nm›flt›r.Okmeydan› halk›, polisin sald›r›la-r›na direnerek karfl›l›k vermifltir.

HÖC, 22 A¤ustos günü ABDemperyalizmi ve ‹srail Siyonizminiprotesto etmek için kepenk kapatma

5

3 Eylül 2006 / 68

Emekçi semtlerinde polis terörü

HALKA KARfiI GÖVDE GÖSTER‹S‹!

Ba¤c›lar

Ba¤c›lar

Okmeydan›

Page 6: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

ça¤r›s› yapm›fl ve Okmeydan› esna-f›n›n hemen hepsi kepenk kapatarakbu ça¤r›ya kat›lm›flt›. Bunu hazme-demeyen polis, 27 A¤ustos Pazargünü saat 20.00 civar›nda Okmey-dan›’na y›¤›nak yap›p iflgal ordusugibi girmifltir. Kar maskeli, otoma-tik silahl›, panzerli çevik kuvvet po-lisleri özel harekatç›lar›yla "Herfley vatan için" diye ba¤›rarak so-kaktaki insanlar› tehdit ve taciz et-mifltir. Kimlik kontrolü bahanesiyleinsanlara sald›rm›fl, gözalt›na alma-ya bafllam›flt›r.

- Alt›nsaray Dü¤ün Salonu'nadü¤ün esnas›nda gaz bombalar› at›l-m›fl, yüzlerce insan havas›zl›ktanbo¤ulma tehlikesi geçirmifl; gelinve damat bayg›n bir flekilde hasta-neye kald›r›lm›flt›r.

- Destan dü¤ün Salonu'nda ayn›biçimde dü¤ün oldu¤u saatlerde gazbombas› at›lm›flt›r. Yaklafl›k 600 in-san›n oldu¤u salonda bayg›nl›k ge-çirenler olmufltur.

- Anadolu Kahvesi'nde esnaflara

"da¤›l›n" diye ba¤›ran polis, esnaf-lar›n "nereye gidelim, dükkan›m›zvar" cevab› üzerine "defolun lan"deyip joplarla sald›rm›flt›r. Bu sald›-r› sonucu Mehmet Tut, Hac› Da¤,‹smail isimli esnaflar yaralanm›flt›r.

Polisin bu terörü karfl›s›ndaHÖC'lüler ve Okmeydan› gençli¤ihemen toplan›p tepki göstermifltir.‹lk tepki Piyalepafla Dikilitafl par-k›nda "Kurtulufl kavgada zafer cep-hede" sloganlar› eflli¤inde, polisitafllayarak gösterilmifltir. Polis birçok sokaktan at›lan tafllar ve slogan-lar karfl›s›nda pani¤e kap›lm›flt›r.

HÖC'lülerin bir k›sm› irili ufakl›guruplarla polise tepkisini gösterir-ken, bir k›sm› da di¤er solu ve halk›bu direnifle dahil etmeye çal›flm›flt›r.Bu çerçevede Sibel Yalç›n park›önünde toplanan di¤er devrimcilerde direnifle kat›lm›flt›r.

Tüm kitle birleflerek Okmeyda-n›'nda terör estiren polise tepkisiniFatih Sultan Mehmet caddesi’ndegösterdi. Polis uzaktan gaz atarakkitleye sald›r›s›n› sürdürdü.

Polisin Anadolu kahvesinde güç-lerini y›¤mas› üzerine Mahmut fiev-ketpafla caddesinde toplanan kitlesloganlarla, Anadolu Kahvesinedo¤ru yürüyü¤e geçti. Tafllar, fliflelerve sopalar›; ellerinde ne varsa pan-

zerlere ve çevik kuvvet polislerinekarfl› kullanan kitleye Polisin tekcevab› gaz bombas› ve atefl açmakoldu. Yaklafl›k bir saat süren çat›fl-ma polisin püskürtülmesiyle sonuç-land›. Polis bir süre sonra panzerlerefli¤inde tekrar saldr›ya geçti. Bari-katlar› atefle vererek panzerlerin ge-çiflini engellemeye çal›flan devrim-ciler çat›flmay› sokaklara tafl›d›lar.Yo¤un gaz bombas› sonucu fenala-flanlar› evlerine iflyerlerine alan halkdevrimcilere deste¤ini gösterdi.

Direnifl boyunca s›k s›k "Katilpolis Okmeydan›'ndan defol", "Ka-til devlet hesap verecek "Faflizmekarfl› omuz omuza", "Kurtulufl kav-gada zafer cephede" sloganlar› at›l-d›. Direnifl saat 00.30'a kadar sürdü.

En son polisin sald›r›s› durduk-tan sonra tüm kitleyi Dikilitafl Par-k›na ça¤›ran HÖC'lüler polisin sal-d›r›s›n›n nedenini anlatt›ktan sonrasloganlarla eylemi bitirdiler.

‹stanbul Temel Haklar

Üyelerine Tutuklama:

“‹srail'i protesto ettikleri

için tutukland›lar”

Haklar ve Özgürlükler Cephe-si'nin ça¤r›s›yla ‹srail'in Filistin veLübnan'daki sald›r›lar›n› protestoetmek için yap›lan kepenk kapatmaeylemi s›ras›nda Gazi Mahallesi,Okmeydan› ve Ba¤c›lar'da gözalt›-na al›nan Temel Haklar üyesi 23 ki-fliden 7'si tutukland›. 24 A¤ustos’taBefliktafl A¤›r Ceza Mahkemesi ta-raf›ndan “örgüt üyesi olmak, top-

6

3 Eylül 2006 / 68

HÖC, Yoksul Semtlerdeki Terörün

Hesab›n› AKP’den SoruyorHÖC, fiiflli AKP binas› önünde 28 A¤ustos günü yapt›¤› bas›n aç›klamas› ile

son iki gündür ‹stanbul’un çeflitli semtlerinde yaflanan polis sald›r›lar›n› protestoetti.

Eylemde ”Meflru Olan Halk›n Örgütlü Mücadelesidir”, “Mahallemizdeki

Polis Kuflatmas› Halka Gözda¤›d›r, Gözda¤› Terörü ve Bask›lar Bizleri Y›ld›-

ramaz” yaz›l› pankart-lar tafl›nd›.

Burada HÖC ad›nabas›n aç›klamas›n› oku-yan Devrim Korkmazflöyle dedi; “Son ikigündür ‹stanbul’un çe-flitli mahallelerinde tambir polis kuflatmas› ya-fland›.”

Okmeydan›

Gazi

Page 7: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

lant› gösteri ve yürüyüfl yasas›namuhalefet etmek” gibi gerekçelerletutuklanan Mehmet Ali F›rat, ‹lhanKarak›fl, Orhan Demir, Ersin Koca,Taner Tafl, Ali Uluda¤, ‹lker Ekiz,Bayrampafla Özel Tip Hapishane-si'ne götürüldüler.

TEMEL HAKLAR FEDERAS-YONU taraf›ndan 25 A¤ustos günüyap›lan aç›klamada, tutuklamalar›nve semtlerdeki operasyonlar›n “hal-ka gözda¤›” oldu¤u belirtilerek flöy-le denildi.

“AKP iktidar›-polis ve mahkemekararlar› halk›n mücadelesini daya-n›flmas›n› engelleyemez. Ölüm teh-ditlerine, gözalt›lara, tutuklamalarara¤men Filistin ve Lübnan halk›n›n

yan›nda olmaya, emperyalizme veiflbirlikçilerine karfl› mücadele et-meye devam edece¤iz.”

Gülsuyu'nda Kepenk

Kapatma, Polis Terörü ve

Barikat’ta direnifl

Gülsuyu esnaf› 27 A¤ustos 2006günü Gülsuyu HÖC Temsilcili¤i'ninça¤r›s› ile Filistin ve Lübnan halk›-n›n direnifllerini selamlamak ve si-yonist-emperyalist sald›r›lar› pro-testo etmek için kepenklerini kapat-t›.

HÖC'lülerin Gülsuyu HeykelMeydan› ile çevresinde megafonlayapt›¤› ça¤r›lar, halk›n olumlu ilgi-sini toplarken ça¤r› yap›lan esnafla-r›n % 95'i onurlu tav›rlar›n› göste-rerek kepenklerini kapatt›lar. Bir es-naf›n "bunun bir gönüllülük ifli ol-du¤unu ama kendilerinin gönülleri-nin olmad›¤›n›, ekmek paras› ka-zand›klar›n›" söylemeleri üzerineHÖC'lüler; "Birkaç saat süresincekazanaca¤›n ekmek paras› Filis-

tin'de ölen çocuklar›n kan›ndandaha m› de¤erli?" diyerek esnaf›nbu ahlaks›z tutumunu teflhir etti.

Saat 20.00'de kepenklerin kapa-t›lmas›n›n ard›ndan Filistin ve Lüb-nan halk›n› selamlamak üzereHÖC'lüler Nurettin Sözen Park›'ndayap›lacak etkinlik için haz›rl›klarabafllad›. Haz›rl›klar sürerken saat20.15 civar›nda onlarca panzer, ak-rep ve çevik kuvvet araçlar›yla ma-halleye giren polis terör estirmeyebafllad›. Kepenklerini kapatan esna-fa tehditler ve küfürler savuran po-

7

3 Eylül 2006 / 68

Mersin’de Kepenk Kapatma Eylemi

29 A¤ustos Sal› günü Haklar ve Özgürlükler Cephe-si, Mersin esnaf›na da Ortado¤u’da yap›lan katliamlarakarfl› kepenk kapatma ça¤r›s› yapt›. HÖC’ün ça¤r›s›naMersin’in Demirtafl Mahallesi ve Kazanl› belediyesiesnaflar› kulak vererek kimisi bütün gün, kimisi de10.00 ile 12.00 saatleri aras›nda kepenklerini kapatt›lar.Esnaf kepenklerin üstüne de “‹srail’in Lübnan ve Filis-tin’deki katliamlar›n› k›n›yoruz” yaz›l› dövizler ast›.

Sabah saatlerinden itibaren, mahalleyi sivil-resmi-polis abluka alt›na alarak esnaflar› tedirgin etmeye ça-l›flt›. Demirtafl Mahallesi’nde saat 10.00 gibi aç›k olanher dükkan›n etraf›nda sivil polisler gezerek, psikolojikbask› yaparak dükkanlar›n› kapatmalar›n› engelledi.Dükkana as›lan “‹srail’in Lübnan ve Filistin katliamla-r›n› k›n›yorum” yaz›l› dövizler zorla indirilmeye çal›-fl›ld›.

Sivil polisler akflam saatlerine kadar her iki yerde dedevriye gezerek tedirginlik yaratmaya çal›flt›, HÖC’lü-ler tehdit ve taciz edildi. Tüm engellemelere ra¤menkepenk kapatma eylemiyle bir kez daha Filistin ve Lüb-

nan halk›n›n yaln›zolmad›¤› gösterilir-ken, polis ise estir-di¤i terörle kiminbekçili¤ini yapt›¤›n›göstermifl oldu.

Hatay: Kepenk Kapatma ça¤r›s›na karfl›

polis terörü

29 A¤ustos’ta Antakya Armutlu mahallesi esnaf›,Hatay Temel Haklar ve Özgürlükler Derne¤i'nin ça¤r›-s›yla kepenk kapatma eylemi gerçeklefltirmek istedi.Eylem günü sabah saatlerinden itibaren mahalle sivilve resmi polislerin ablukas›na al›nd›. Esnaf›n kepenkkapatmaya kat›l›m› tehditle, fiili zorbal›kla engellendi.‹l Emniyet Müdürü bizzat mahalleye gelerek gözda¤›operasyonunu yönetti. Kepenklerini kapatmak isteyenesnaf kameralarla çekilerek gözda¤› verildi. Tüm bukuflatmaya ra¤men iki esnaf kepenklerini kapataraküzerine de dövizlerini asarak gelecek için bir örnekoluflturdular. Bas›n›n önünde yap›lan tüm bu bask›larve tehditler iflbirlikçili¤in ve zorbal›¤›n ne kadar perva-s›z oldu¤unun da göstergesiydi. Bas›n, polisin yapt›¤›y›¤›na¤›n nedenini ‹l Emniyet Müdürü Osman Çapa-l›'ya sordu¤unda aç›klama ilginçti. "Söz konusu dernek!Esnaf› gezerek kapatma yönünde istekte bulunduklar›-n›, bize de bu yönde bir ihbar geldi bizde çevrede gü-venlik ald›k" diyerek gerçek amaçlar›n› aç›klamakta sa-k›nca görmedi. Yaklafl›k üç saat ablukada tutulan ma-hallede kepenk kapat-ma eylemi gerçeklefl-mezken Temel Haklarüyeleri bas›na yapt›kla-r› aç›klamayla Mahal-ledeki terörü k›nad›lar.

1 May›s

Gülsuyu

Page 8: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

lis kepenkleri açt›rmaya çal›flt›. Ma-halleyi genifl bir çembere alan polisher gördü¤ünden kimlik sorarakmahalleyi terörize etti. Kapanan ke-penkleri zorla açt›rmaya çal›flanAKP'nin polisi ABD ile olan göbekba¤›n› böyle gösteriyordu halka.

Polisin bu tavr›n› protesto edenGülsuyu Temel Haklar üyesi PembeÖzlem Olgun insanlar› bu flekilderahats›z edemeyeceklerini, bununmeflru hiçbir yan›n›n olmad›¤›n›söylemesi üzerine tartaklanarak ya-ka paça gözalt›na al›nd›.

Di¤er yandan Cepheliler de Nu-rettin Sözen Park›'n›n iki yan›nakurduklar› barikatla sald›r›ya cevapverdi. Yolu kapatarak halka polisin‹srail'in polisli¤ini yapt›¤›n› anlatanCepheliler Nurettin Sözen Park›'ndayakt›klar› ateflle bekleyifle geçti.Yüzleri fularl› Cepheliler yaklafl›k 1saat boyunca barikat arkas›nda "Her

Yer Filistin Hepimiz Filistinliyiz,Her Yer Lübnan Hepimiz Lübnanl›-y›z, Katil ABD Ortado¤udan Defol,Kurtulufla Kadar Savafl" sloganlar›-n› att›. Barikat›n önüne kadar gelenbir akrep tafllanarak geri püskürtül-dü. Bir süre sonra bir panzer ve dörtakrepin barikata do¤ru ilerledi¤inigören Cepheliler tekrar tafllar›ylakarfl›l›k vermeye bafllad›. Panzerinbarikat› geçmesiyle k›sa süren çat›fl-ma Cepheliler'in geri çekilmesiylesona erdi.

Polis ise gecenin geç saatlerinekadar mahallede gövde gösterisiyapmaya, halk› taciz etmeye devametti.

Gazi’de ‘F›rsatç›’ Terör!

26 A¤ustos akflam› saat 20.30 s›-ralar›nda "genel arama" ad› alt›ndaGazi Mahallesinde polis ve özeltimler terör estirdi. Kahvehane, cafeve internetcafe gibi yerler bas›larakarama yap›l›rken, sokaklarda da in-sanlar aran›p kimlik kontrolündengeçirildi. Eski karakoldan mezarl›kbölgesine kadar süren aramalar vekimlik kontrolleri esnas›nda onlarcaözel tim, kar maskeli ve uzun nam-lulu silahlar›yla sokaklarda dolafla-rak halka ve esnaflara gözda¤› ver-mek istedi. Kepenk kapatma eylem-leri sonras›nda yaflanan bu tabloadeta iflgal alt›nda olan bir mahallegörüntüsü yans›t›yordu.

26 A¤ustos tarihi herhalde tesa-düf olarak seçilmemiflti. Grup Yo-rum konseri için onlarca HÖC’lü-nün Gazi Mahallesinden ayr›lmas›-n›n hemen ard›ndan polis Gazi hal-k›na gözda¤› vermeye çal›flm›flt›r.

Gazi Temel Haklar taraf›ndanyap›lan aç›klamada, bu son bask›n-la ilgili flöyle denildi: “Gazi Mahal-lesi esnaf› 22 A¤ustos günü kepenkkapatm›fl ve polisin bask›s›na ra¤-men kepenklerini açmam›flt›r. Tu-tuklamalar ve mahallede kar mas-keli özel timle estirilen terör halkayönelik gözda¤›d›r. Gazi Mahallesiesnaf›yla, mahallede yaflayan in-sanlar›yla kar maskeli özel timlerinyabanc›s› de¤ildir. Gazi Mahallesiesnaf›yla, insanlar›yla ezilen halk-

lar›n yan›nda yer almaya devamedeceklerdir. Bunu hiçbir güç en-gelleyemez.”

Ça¤layan’da Kepenk

Kapatma

22 A¤ustos’ta ‹stanbul Ça¤la-yan'da da kepenk kapatma eylemiyap›ld›. Dere Tafloca¤› Caddesi'ndebulunan esnaflar›n ço¤u eylemedestek verdi. Dere esnaf› saat13.00'te üzerinde "Siyonist ‹srail'inFilistin ve Lübnan'daki katliamlar›-n› protesto etmek için kapal›y›z-HÖC" yaz›l› ka¤›tlar› camlar›naasarak kepenklerini kapatt›. Ça¤la-yan son durakta bulunan baz› iflyer-leri de kepenklerini kapatarak eyle-me destek verdi. Eylem sürerkenpolisin Tafloca¤› Caddesi'ne gelerekdükkanlar› açt›rmaya çal›flmas› veka¤›tlar üzerinde parmak izi araya-rak ortam› terörize etmeye çal›flma-s› halk üzerinde pek etkili olmad›.Eylemden bir süre sonra caddeyegelen onlarca polis ekibi caddedesaatlerce devriye gezip gözda¤› ver-mek istediler.

*

Kartal'da Topselvi’de, Pendik'teAydos-Sülüntepe Mahallesi'nde, veMaltepe-Gülsuyu son durakta da birgrup esnaf kepenk kapatt›.

*

1 May›s Mahallesi’nde Poliskonvoy halinde mahalleye girmifl,keyfi bir flekilde aramalar yap›lm›flve gözalt›lar yaflanm›flt›r.

*

Halk›n mücadelesi sürüyor.

Sokaklar›m›z yine Gazze sokak-lar› olarak kalacakt›r. AKP ve onunpolisi de ‹srail’in temsilcileri ola-rak lanetlenecektir. Haklar ve Öz-gürlükler Cephesi, tüm bu bask›larkarfl›s›nda flöyle diyor: “AKP ikti-dar›-polis ve mahkeme kararlar›halk›n mücadelesini, dayan›flmas›-n› engelleyemez. Ölüm tehditleri-ne, gözalt›lara, tutuklamalara ra¤-men Filistin ve Lübnan halk›n›nyan›nda olmaya, emperyalizme veiflbirlikçilerine karfl› mücadele et-meye devam edece¤iz.”

8

3 Eylül 2006 / 68

Nurtepe

Gazi

Gazi

Page 9: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

9

3 Eylül 2006 / 68

28 A¤ustos günü, Saat 11.00’denitibaren polis mahalleyi ablukaya al-maya bafllad›. Saat 12.00’de fiirinte-

pe, Tekmezar ve Tuzluçay›r esnaf›kepenklerini indirmeye bafllad›. Ke-penklerini kapatan esnafa polis tara-f›ndan açmalar› yönünde tehditlerbafllad›. Esnaf›n büyük ço¤unlu¤upolisin tehditleriyle kepengini tekraraçarken, kepenklerini açmayanlarüzerinde bask›lar sürdü.

Ö¤len saatlerinde ‹dilcan KültürMerkezi çal›flanlar›ndan Ali SinanÇa¤lar, Erdinç Ero¤lu, An›l Günay,Abdullah Özgün, Hasan Karap›narGençlik Derne¤i Baflkan› Nurcan Te-mel ve Gençlik Derne¤i çal›flan› ErayDestegül ve 11 esnaf gözalt›na al›nd›.Uzun süre mahalle içinde akreple, si-lahlarla dolaflarak gözda¤› operasyo-nunu sürdüren polis, bir süre sonrapolis mahalleden ayr›ld›.

Gözalt›lar› protesto etmek amac›ile fiirintepe halk› ayn› akflam saat19.00’da 1. Cadde üzerinde topland›.Mahalle halk› “Bask›lar-Gözalt›lar

ABD ve ‹srail’e Olan Öfkemizi Yok

Edemez fiirintepe Halk›” yaz›l›pankartla yürüyüfl yapt›.

Ankara’da 6 Kifli Tutukland›

Ankara’da 28 A¤ustos’ta Dikmen

ve fiirintepe’deyap›lan kepenkkapatma eylemi

s›ras›nda 20 kifli gözalt›na al›nm›flt›.Gözalt›na al›nanlardan Ali SinanÇa¤lar, Hasan Karap›nar, ErdinçEro¤lu, Abdullah Özgün, AnkaraGençlik Derne¤i Baflkan› Nurcan Te-mel ve dernek çal›flan› Eray Deste-gül, 29 A¤ustos Sal› günü ç›kar›ld›k-lar› mahkemece “esnaf› korkutarakçal›flma özürlü¤ünü k›s›tlad›klar›”gerekçesiyle tutukland›lar. Tutukla-nanlar Ankara Adliyesi’nden ç›kar-ken “Hukuksuz TutuklamalaraSon”, “‹srail Askeri Olmayaca¤›z”sloganlar› att›lar.

ANKARA HÖC: "‹srail'i K›na-

mak, Lübnan'a Asker Gönderilme-

sine Karfl› Ç›kmak Suçsa Tüm Hal-

k› Tutuklay›n!"

28 A¤ustos günü Lübnan'a askergönderilmesini protesto etmek amac›ile kepenk kapatma ça¤r›s› yapan‹dilcan Kültür Merkezi ve GençlikDerne¤i çal›flanlar›ndan 6 kiflinin tu-tuklanmas› üzerine Ankara HÖC 30A¤ustos Çarflamba günü Yüksel Cad-desi'nde bir bas›n aç›klamas› yapt›.

"‹srail'i K›namak, Lübnan'a AskerGönderilmesine Karfl› Ç›kmak SuçsaTüm Halk› Tutuklay›n" yaz›l› pankar-t›n aç›ld›¤› eyleme, ESP, DHP, BDSP,Kald›raç da destek verdi. EylemdeDikmen ve Mamak’taki geliflmeleranlat›larak, tutuklamalar›n keyfili¤i-ne dikkat çekildi. Cumhurbaflka-n›’ndan milletvekillerine kadar onlar-ca kiflinin Lübnan’a asker gönderil-mesine karfl› ç›kt›¤› belirtilerek flöyle

denildi:

“Daha onlarca örnek var. Hepside bu "suçu", hem de bas›n yoluyla,iflliyorlar. Hadi hepsini vakit kaybet-meden TUTUKLAYIN! Bizler askergönderilerek emperyalizmin ç›karla-r›n›n ve ‹srail'in korumal›¤›n› yap-maya karfl› ç›k›yoruz, hadi bizi deTUTUKLAYIN! Bu ülkede ‹slamc›-s›yla - solcusuyla tüm bir halk, askergönderilmesine karfl›. HAD‹ TÜMHALKI TUTUKLAYIN!”

‹zmir’de Kepenk Kapatma

Emperyalizmin ve SiyonizminLübnan’da yapt›¤› katliamlar, ‹zmirYamanlar esnaf› taraf›ndan protestoedildi.

24 A¤ustos Sal› günü YamanlarTemel Haklar üyeleri esnaf› dolafla-rak Ortado¤udaki katliamlara sessizkalmama ça¤r›s›nda bulundu; “Ken-di mahallemizden biz de sesimizi yük-seltmeli, Ortado¤u halklar›na destekvermeliyiz.” denilen ça¤r›ya esnaf›nbüyük kesimi camlar›na “Ortado¤u-

’daki Katliamlara Karfl›y›m” yaz›l›dövizler asarak ve saat 14.00- 15.00aras› kepenklerini kapatarak cevapverdi.

Kepenk kapatma eylemi uzun y›l-lar sonra ilk defa yap›lmas›na ra¤menesnaf›n duyarl›l›¤›n› a盤a ç›karan bireylem oldu.

Lübnan’a asker gönderilmesini protesto etmek ama-c› ile Dikmen ve fiirintepe mahallelerinde 28 A¤ustosgünü esnaf kepenk kapatmak isteyince polis terör estir-di.

Dikmen Temel Haklar ve Özgürlükler Derne¤i’ninkepenk kapatma ça¤r›s› üzerine, mahalle sabahtan si-vil-resmi-Çevik Kuvvet ablukas› alt›na al›nd›. Protestoeyleminin yap›laca¤› 9. Cadde’de saat 11.30 itibariyleaç›k olan her dükkan›n bafl›na 3 sivil polis dikildi. Çe-vik Kuvvet ekipleri ve panzerler ise cadde boyunca

bekliyordu. Dükkan›na “Lübnan’a asker gönderilme-sini protesto ediyorum” yaz›l› dövizler asan esnafa dö-vizler zorla indirtilirken, bütün gün kepengini kapatanesnaflar ise polis taraf›ndan telefonla aran›p tehdit edi-liyor, eylem k›r›lmaya çal›fl›l›yordu.

Ça¤r› yap›lan bir di¤er cadde olan 1. Cadde de ayn›flekilde polis ablukas›na al›nm›flt›. Kepenk kapatan es-naflar, polis kameras›yla taciz ve tespit edildi. DikmenTemel Haklar çal›flanlar› bu kuflatma alt›nda bildiri vekonuflmalarla esnaf› gezmeye devam ettiler.

Polis ablukas› saat 15.00’e kadar devam ederkenmahalle halk› ve esnaflar›, yaflananlar› 12 Eylül darbe-sine benzetti.

Ankara: Dikmen’de Polis Terörü

Ankara: fiirintepe’de polis sald›r›s›

Page 10: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

10

3 Eylül 2006 / 68

‹kitelli, 25 A¤ustos’tapisli¤i yayanlara karfl›yeni bir cezaland›rmaeylemine ve bu eyleminard›ndan halk›n yozlafl-maya karfl› mücadeleyisahiplenifline tan›k oldu.

Saat 19.30 s›ralar›n-da, Atatürk Mahalle-si’nde bulunan ve h›rs›z-l›¤›n organize edildi¤i biryer olan fiirin Berber'denHÖC'lülerin müdahale-siyle d›flar› ç›kar›lan h›r-s›zlar, mahalle içinde dö-

vülerek teflhiredildi. Bu eyle-min ard›ndanHÖC'lülerin ça¤-r›s›yla yürüyüflegeçen yaklafl›kbin kifli, "Çeteler

Halka Hesap Verecek"

sloganlar›yla çetelerinyüreklerine korku sald›-lar. Sloganlarda "Mahal-lemizde h›rs›z istemiyo-ruz" hayk›r›fllar› da yük-seldi. HÖC'lülerin ma-halledeki yozlaflma veh›rs›zl›¤a müdahalesinihazmedemeyen polis,yürüyüflü engellemeyeçal›flt›. Onlarca polis oto-sunun halka karfl› h›rs›z-lar› korumaya dönük ön-lem ald›¤› görüldü.

Bir fuhufl yata¤› daha tahrip edildi

25 A¤ustos saat 21.00'de ‹kitelli Atatürk Mahalle-si’nde daha önce fuhufl yapt›¤› tespit edilen Cem Ho-

tel Cephe güçleri taraf›ndan bas›ld›, Hotel içindekile-rin d›flar› ç›kar›lmas› sonras›nda Hotel tahrip edildi.

Dersim’de Yozlaflmaya Karfl›

Uyan›k ve Kararl› Olmaya Ça¤r›

Dersim’de yaflanan yozlaflmayla ilgili olarak Der-sim Haklar Ve Özgürlükler Cephesi (HÖC) Temsilci-li¤i, 29 A¤ustos günü flehir genelinde bildiri da¤›tt›.

“Uyuflturucuya, Fuhufla ve Kumara ‹zin Vermeye-lim” bafll›¤›n› tafl›yan bildiride, yozlaflman›n kimseninuza¤›nda olmad›¤› belirtilerek, yozlaflman›n çeflitli bi-çimlerinin kan›ksanmas›na karfl› Dersim halk› uyan›kdavranmaya ça¤r›ld›.

Ayr›ca yer yer fuhufl yapan-yapt›ranlar›n, esrariçen-satanlar›n, kumar oynatanlar›n görmezden geli-nip-göz yumuldu¤u belirtilerek, bu konuda daha ka-rarl› ve net bir mücadele için birleflme ça¤r›s› yap›ld›.

“Polis... Mahalledeki pankart ve afifllere de sald›r›p,y›rtm›flt›r. Okmeydan› halk›n›n h›rs›zl›¤a, çeteleflmeye,yozlaflmaya ve fuhufla yönelik ast›¤› Okmeydan› Yoz-

laflmaya Karfl› Halk Komisyonu imzal› afifller ve pan-katlar ile kepenk kapatma günü esnaflar›n ast›¤› "ABDve ‹srail'in Katliamlar›n› Lanetliyor, Lübnan ve FilistinHalklar›n› Selaml›yoruz" yaz›l› afifller y›rt›lm›fl, bu afifl-lerin as›l› oldu¤u dükkanlar›n camlar›n› k›rm›fllard›r.

Okmeydan› Temel Haklar olarak soruyoruz: ‹sra-il ve ABD'yi protesto etmek suç mu? Siyonist ‹srail'invahfletini protesto edenlere "biz de ‹srail gibi yapar›z"m› denmek isteniyor?

H›rs›zl›k, fuhufl, uyuflturucu ve çeteleflmeyle ilgiliafifl ve pankartlar› y›rtarak bizlere ne denilmek isteni-yor? Çetelere, ahlâks›zl›¤a, fuhufla, yozlaflmaya, h›r-

s›zl›¤a "sessiz kal›n" m› denmek isteniyor?

Bizler tüm bask›lara ra¤men ‹srail Siyonizmi veABD emperyalizminin karfl›s›nda olmaya, onlarla iflbir-li¤i yapanlar› lanetlemeye devam edece¤iz.

Bizler çetelere, ahlâks›zl›¤a, fuhufla, yozlaflmaya,h›rs›zl›¤a karfl› olmaya devam edece¤iz.

Ve bir kez daha hayk›r›yoruz do¤rular› söylemektenasla vazgeçmeyecek, de¤erlerimizi her ne pahas›na olur-sa olsun savunaca¤›z . Bask›lar bizi y›ld›ramayacak!

YOZLAfiMA VE ÇETELEfiMEYE KARfiI HAL-KIN DE⁄ERLER‹N‹ SAVUNMAYA DEVAM EDECE-⁄‹Z! HALKIZ, HAKLIYIZ, KAZANACA⁄IZ!

‹kitelli: Yozlaflmaya Karfl› Halk

Toplant›s›

‹kitelli Temel Haklar "Uyuflturucuya, Fuhufla, H›r-s›zl›¤a ve Yozlaflmaya Karfl› Gücümüz Birli¤imizdir"slogan›yla sürdürdü¤ü kampanya dahilinde Y›ld›z Dü-¤ün Saray›'nda bir halk toplant›s› düzenledi.

29 A¤ustos akflam› yap›lan etkinlikte, Temel Haklarüyesi Mehmet Özdemir ve Federasyon ad›na AytenÖztürk taraf›ndan yap›lan konuflmalarda “Biz bu pisli¤isokaklar›m›zdan süpürür, beyinlerden söküp atabiliriz.Çünkü alternatif bir kültürümüz, yaflam biçimimiz var"denildi. Sanatç› Kibar Aslan ve Grup Yorum korosunun

türkü le r iy le ,marfllar›yla ka-t›ld›¤› gecede,daha önceuyuflturucu ba-¤›ml›s› olanla-r›n mücadelele-rini anlatan ko-nuflmalar yap›l-d›. Yaklafl›k400 kiflinin kat›ld›¤› etkinlikte salona as›lan "Uyufltu-

rucuya, Fuhufla, H›rs›zl›¤a ve Yozlaflmaya Karfl› Gü-

cümüz Birli¤imizdir. Hakl›y›z Kazanaca¤›z" yaz›l›pankart, 400 kiflinin paylaflt›¤› amac› da özetliyordu.

‹K‹TELL‹’DE

ÇETELERE KORKU

SALAN YÜRÜYÜfi

Okmeydan› Temel Haklar

Soruyor ve Söylüyor:

Page 11: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

Hükümet ile memur konfederas-yonlar› aras›nda yap›lan görüflmeleranlaflmazl›kla sonuçland›. KESK’inkat›lmad›¤› son tur görüflmede, sen-dikalar›n isteklerini daha afla¤› çek-meleri de fayda etmedi ve iktidary›ll›k yüzde 4’lük sadaka oran›ndanhiçbir revizyona gitmeyerek cevapverdi. KESK’in yoklu¤unda MemurSen ve Kamu Sen’i memurlar ara-s›nda ön plana ç›karacak bir manev-ra alan› dahi açmad› iktidar.

AKP’den memura tehdit

Devlet Bakan› M. Ali fiahin, y›l-lard›r iktidarlar›n sürdürdü¤ü bayat-lam›fl “toplum sadece memurlardanoluflmuyor, istenileni verirsek yat›-r›m yapamay›z” gibi demagojilerle,memurlara dayatt›klar› sefaleti ma-zur göstermeye çal›flt›. IMF’ye, ifl-birlikçi tekellere gelince tükenme-yen kaynaklar, bu ülkenin emekçi-lerine s›ra geldi¤inde her zaman tü-kenir! Bu hükümetler de¤iflse de,de¤iflmeyen bir kural gibidir. Çünkübu ülkenin hükümetleri, halk içinde¤il, iflbirlikçi ve emperyalist te-keller için vard›rlar. Bugün AKP ik-tidar›n›n memurlar karfl›s›nda pa-zarl›¤a bile yanaflmayan tutumununaç›klamas› da buradad›r.

IMF program›na uyarak memur-lara insanca yaflam› çok gören ikti-dar, buna karfl› geliflecek tepkileride tehdit ve gözda¤› ile bast›rmayaçal›fl›yor. Sendikalar›n hükümetinönerisini reddederek eylem kararla-r› almas›n›n ard›ndan konuflan,Devlet Bakan› M. Ali fiahin, “yokki verelim” demagojisinin yan›s›ra,tehdit etmeyi de unutmad›.

Memurlar›n neyi yap›p neyi ya-pamayacaklar›n›n belli oldu¤u ha-t›rlatmas› yapan fiahin, “memurlar›-

m›z› suç iflle-meye teflvike d e r s e n i z ,hem memurla-r›m›z, hem dekendileri zarargörür” sözle-riyle sendika-c›lara gözda¤›verdi, memur-lar› eylemlere

kat›lmama konusunda tehdit etti. ‹fl-te size “demokrat” AKP! Toplu söz-leflme haklar› yok, grev haklar› yok,demokratik eylem düzenleme hak-lar› da yok! Peki nas›l, hangi araç-larla mücadele edecek bu sendika-lar? Etmeyecek! Tayyip ne verirse“amin” diye flükredip oturacak yeri-ne! AKP iktidar›n›n istedi¤i memurve sendika böyle bir fleydir.

Pazarl›k bile yoksa,

bu görüflmeler niye yap›ld›

fiimdi “toplu görüflme” tiyatro-sunun ikinci perdesi olan, uzlaflt›r-ma kurulu devreye girecek. Amadedik ya, egemen s›-n›flar›n senaryosunuyazd›¤›, sendikalar›nsendikac›l›k oynad›-¤› bir tiyatro bu veuzlaflt›rma kurulu-nun da, figüranl›k d›-fl›nda bir rolü yok. One derse desin, sonsöz yine hükümetteolacak. Memur-SenBaflkan› Ahmet Ak-su, “talepler hiç gö-rüflülmedi, pazarl›k bile yap›lmad›,hiç revize edilmedi” diyerek, o ma-san›n ne ifle yarad›¤›n› da özetliyor-du adeta.

Peki bu görüflmeler niye yap›l-

d›, sonuçta ne oldu, memurlar ne

kazand›lar? Pazarl›k dahi yoksa,

o zaman bu alt› tur görüflmenin

anlam› neydi? Sendikalar›n bir ce-vab› yok. Onlar da ortak olduklar›bu oyunu sürdürebilmek için, ma-nevralara baflvurmaktad›rlar. Pazar-l›k bile yap›lmad›¤›n› söyleyen,AKP iktidar›na ideolojik ve fiili ya-k›nl›¤›yla bilinen Memur-Sen’inBaflkan› Aksu, “ama sosyal haklar-

da güzel fleyler konufluldu” gibi, neanlama geldi¤i, hangi güzel fleyleroldu¤u, yapt›r›m gücünün ne oldu-¤u belirsiz aç›klamalar yapmakta-d›r. Kamu-Sen Baflkan› Bircan Ak-y›ld›z, son tur görüflmenin ard›ndan,bir zamanlar Türk-‹fl Baflkan› Bay-ram Meral’in s›kça kulland›¤› “esipgürleme” takti¤ini izleyerek, iktida-r› piflman etmekten, bafl›n› a¤r›tacakeylem yapmaktan söz etti. Kamu-Sen memurlar› eyleme ça¤›rd› amabu eylemler nedir, geçen hafta yap-t›¤› mitingin daha ilerisinde bir ey-lem hayata geçirecek mi, tüm bun-lar flu ana kadar belli de¤ildi. Sonuçal›c› olmaktan uzak bu eylem ç›k›fl-lar›n›n, esip gürlemelerin anlam›,memurun tepkisini dizginlemektenve seneye ayn› oyunu sürdürebil-mekten baflka bir fley de¤ildir.

Bu her iki konfederasyon da, dü-zenin “toplu görüflme” oyununusürdürebilmesinin bafl figüranlar›durumundad›rlar. Bu ç›k›fllar, aç›k-lamalar ve oynanan oyunu anlamaz-l›ktan gelmeler, hep bu gerçe¤in

üzerini örtmek içindir. Bu oyunungelecek y›llarda da sürmesi, me-murlara “bak›n biz hakk›n›z› sa-

vunmak için elimizden geleni

yapt›k” gibi yalanlarla uyutulabil-mesi için, bu ç›k›fllar flart!

KESK ise, dördüncü turda gö-rüflme masas›n› terk etmiflti. fiimdide, di¤er sendikalar uzlaflt›rma ku-ruluna baflvuracaklar›n› duyurur-ken, KESK “toplu görüflmelerin

hiçbir aflamas›nda yer almaya-

caklar›n›” aç›klayarak, böyle birbaflvuru da yapmayaca¤›n› belirtti.

Ancak tüm bu olumlu ad›mlar,‘o masaya daha bafltan neden otur-

11

3 Eylül 2006 / 68

Tiyatro bitti!AKP, IMF program›na uyduMemur-Sen flflaflk›n, Kamu-Sen Türk-‹fl takti¤i izliyor KESK, iiki aarada bbir dderede

Page 12: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

dunuz, baflka bir sürpriz mi bekli-yordunuz?’ sorular›n› gündemdenç›karm›yor. Toplu görüflmenin me-murlar› aldatmak, oyalamak içinsergilenen bir tiyatro oldu¤unuKESK de pekala bilmektedir. Yineen genifl memur kesimi aç›s›ndan daart›k o masan›n ne anlama geldi¤ikonusunda bir bilinç oluflmufltur.Örne¤in, KESK’in görüflmeleri terketmesinin ard›ndan Kamu-Sen veMemur-Sen’e yak›n memurlar ara-s›ndaki bir araflt›rma dahi, büyükço¤unlu¤unun KESK’in tavr›n› des-tekledi¤ini gösteriyordu. KESK ta-ban›n a¤›rl›kl› olarak bafltan bu ya-na düflünce ve iste¤inin bu yöndeoldu¤u ise bilinmektedir. Yani “kit-lelerin ruh hali” ya da “talepleri” ileyap›lacak bir aç›klaman›n daha bafl-tan alt› bofl demektir. Belki bu gö-rüflmelerin ilk bafllad›¤› bir iki y›liçin böyle bir beklenti geçerli olabi-lirdi ama art›k “kabak tad›” verenbu oyun, gerici, iktidar yanl›s› sen-dikalar›n tabanlar›nda dahi tepkitoplamaktad›r ve miad›n› doldur-mufltur. Ama bu sürece noktay› aslaiktidarlar gönüllü olarak koymaya-caklard›r. Bunu yapacak olan, sade-ce KESK’in öncülü¤ündeki memur-lar›n mücadelesi olabilir. KESK’inkararl›l›¤› di¤erlerini de ciddi flekil-de bask› alt›na alacakt›r.

KESK’in o masay› bafltan red-detmemesinin tek nedeni kal›yorgeriye, bu düzen aç›s›ndan meflrulu-¤unu kaybetme korkusu. Meflrulu-¤u, kurulufl sürecinde oldu¤u gibiemekçilerde, sokakta, meydanlardade¤il, düzen cephesinden arama, çi-zilen s›n›rlar› aflma kararl›l›¤› göste-rememe. ‹flte bu nedenle aç›klama-larda radikal, o masay› elefltiren, ni-teli¤i konusunda gerçekleri dile ge-tiren ama o masay› bafltan reddet-meyen bir tutumla durumu idare et-meye çal›flmaktad›r. KESK bu du-rumu daha fazla sürdüremez. Aç›k-lamalar› ile prati¤i aras›ndaki çelifl-kiyi er ya da geç çözmek durumun-da kalacakt›r.

Emekçiler alanda

Kamu-Sen ve Memur-Sen’in al-t›nc› tur için masaya oturdu¤u 29

A¤ustos günü, KESK üyeleri Türki-ye’nin çeflitli yerlerinde meydanlaraç›kt›. AKP hükümetinin 'toplu gö-rüflme' ad› alt›nda grev baflta olmaküzere memurlar›n haklar›n› engelle-meye çal›flt›¤›na dikkat çekilenaç›klamalarda, toplu görüflme ma-sas›n›n 'oyalama masas›na' dönüfltü-rüldü¤üne vurgu yap›ld› ve grevhakk› savunuldu.

Ankara’da Kurtulufl Park›'ndanZiya Gökalp Caddesi'ne kadar“Devlet Güdümlü Sendikaya Hay›r,Toplu Sözleflme Hakk›m›z Grev Si-lah›m›z” sloganlar›yla yürüyenemekçilere seslenen, KESK Baflka-n› ‹smail Hakk› Tombul, görüflme-leri yürüten di¤er konfederasyonla-r›n emekçilerin haklar›n› savuna-caklar›na, devletle uzlaflt›¤›n› belirt-ti. Tombul AKP iktidar›n›n seçiminiemekçiden yana de¤il, IMF ve ser-mayeden yana kulland›¤›n› belirte-rek, en düflük maafl›n 1050 YTL ol-mas› gerekti¤ini savundu. Anaya-sa'da ve ILO Sözleflmesi'nde grevve toplu sözleflme hakk›n›n bulun-du¤unu vurgulayan Tombul, “Çö-züm kapal› kap›lar ard›nda son sö-zü kimin söyleyece¤i belli olan ma-salarda de¤il, sokakta, alanlarda,iflyerlerindedir. Biz masay› sokakla-ra, iflyerlerine alanlana kurduk.Toplu sözleflme hakk›m›z var, kulla-naca¤›z. Mücadeleyi iflyerlerinden,alanlardan sürdürece¤iz. ‹fl b›rak-ma dahil bir dizi eylem gerçekleflti-rece¤iz” dedi.

‹stanbul’da ‹stiklal Caddesi’ndeyürüyüfl düzenleyen emekçiler, s›ks›k grevli toplu sözleflmeli sendikahakk›n› talep eden sloganlar atar-ken, eyleme HÖC’lüler de destekverdiler. ‹zmir’de ki memurlar ise,Basmane Meydan›’nda topland›.Konak Sümerbank önüne yürüyen700 memur, insanca yaflanacak üc-ret talebinin yan›s›ra, Lübnan’a as-ker gönderilmesine de karfl› ç›kt›.

Kamu-Sen ise, 26 A¤ustos günüAnkara’da merkezi miting düzenle-di. Binlerce kiflinin kat›ld›¤› mitin-gin, flovenist sloganlarla bafllat›lma-s› dikkat çekerken, Bircan Aky›ld›z,en düflük memur maafl›n›n 1023YTL olmas› gerekti¤ini dile getirdi.

12

3 Eylül 2006 / 68

Türk ‹fl'e ProtestoÖzellefltirilmelerin ard›ndan 4/C

uygulamas› ile aldat›lan emekçi-ler, kendilerine sahip ç›kmayanTürk-‹fl’i protesto ettiler. 27 A¤us-tos günü Türk-‹fl Genel Merkeziönünde eylem yapan 4/C ma¤dur-lar›, kendilerine söz verilen kad-ronun nerede oldu¤unu sordular.Kadrosuz olarak çal›flmak zorun-da b›rak›lan özellefltirme ma¤dur-lar›, “Çoluk Çocuk Aç Evde,4/C’lilerin Kadrosu Nerede","özellefltirmeye, tafleronlaflt›rma-ya, sözleflmeli personel uygula-mas›na hay›r" dövizleri tafl›d›lar.Türk-‹fl Genel Sekreteri Çetin Al-tan ile görüflen iflçiler, ne iflçi nede memur say›ld›klar›n›, hiçbirsendikaya üye olamad›klar›n› ha-t›rlatarak, “kimliksiz kalmam›z›ntek sebebi Türk-‹fl'tir. Bu sendikaolan bitene seyirci kald›, haklar›-m›z› aramad›” diye yak›nd›lar.

SCT iflçisi yürüdüBirleflik Metal-‹fl sendikas›n›n ör-

gütlü oldu¤u SCT Filtre fabrikas›iflçileri, grevlerinin 168. günüolan 29 A¤ustos’ta fabrikan›n bu-lundu¤u Tarsus’tan Mersin’e yü-rüdü. Jandarman›n engelleme gi-riflimlerine karfl›n "‹flçilerin Birli-¤i Sermayeyi Yenecek” sloganla-r›yla yürüyen iflçiler, Mersin’des›n›f dayan›flmas›n›n daha güçlüolmas› gerekti¤ine dikkat çekerekdestek istediler.

‹flten at›lan Adana Seyhan Belediyesi tafleroniflçilerinin eylemleri sürüyor. ‹flçiler, ifle geridönene kadar mücadeleye devam edecekle-rini, direniflin sürece¤ini belirtiyorlar.

Page 13: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

“Tecritin Kalkmas› Analar›nGözyafllar›n›n Dinmesi ‹çin ÖlümOrucunday›m!”.

5 May›s 2006 gününden beridirTürkiye’nin onlarca ili, yüzlerce il-çesinde, yurtd›fl›nda duyuldu bucümle. Gülcan Görüro¤lu’nun ölümorucuna bafllad›¤›n› kamuoyuylapaylaflt›¤› bas›n aç›klamas›n›n ilkcümlesi böyle bafll›yordu. Bu aç›k-lamay› Gülcan bant takma törenin-de de okudu. Bu tören sonunda bir-çoklar›n›n duymad›¤› ve bas›nayans›mayan bir bitifl cümlesi vard›.“Ben bu yola size güvenerek ç›k›yo-rum arkadafllar. Size güveniyo-rum.” Gözleri gözlerimizin içinebakarak, bu cümleyle kald›rm›flt›sol yumru¤unu havaya ve söz ver-miflti.

Yüzlercemizin gurur duydu¤u,binlercemizin güvendi¤i bu insan›nda güvendi¤i birileri var. Öyle yatek bafl›na bir insan nedir ki? Ken-dinden öncekiler, flimdikiler ve ken-dinden sonrakilerdir kifliyi tan›mla-yan, tamamlayan ve tafl›yan. 6 y›ld›rdüflen 122 can›n güvendi¤i birilerivard›. Sergül Faruk’a, Serdar Fat-ma’ya, Fatma Gülcan’a güvendi. Vetam 6 y›ld›r çeli¤i eritecek bir yo-¤unlukta süren bu mücadelede flu anbayra¤› tafl›yanlar da bize güveni-yor. Evet, bu sat›rlar› okuyan her-kesten, sizden bahsediyoruz.

Adana Direnifl Evi’nin telefonuçal›yor. Karfl›daki ses biraz durgun,yorgun. Gülcan konufluyor bu kifliy-le. Telefonun bu taraf›ndaki sesinsahibi ölüm orucu direniflçisi, karfl›-s›ndaki sesin sahibi ise Gülcan’›nyola koyulurken “size güveniyo-rum” dediklerinden biri. Telefonunöbür ucundaki ses; sen, ben, o ve di-¤erleri. 116. günde binlerce kilo-metre öteye ulafl›yor Gülcan’›n sesive öfkesi. Karfl›daki sesin sahibininbeynindeki bulutlar›n bir bir da¤›l-d›¤›n› görüyor gibiyiz. Gülcan’›nona olan güvenini s›cak bir gülüflle

yollamas› f›rt›na olup da¤›t›yor bu-lutlar› bir bir.

Bu görüflmeden sonra güveni vebu güvene lay›k olmay›, onu hak et-meyi sorgulamaya bafll›yorum. Gül-can bana güvendi¤i için ç›k›yor buyola. Behiç’in deböyle düflündü¤ü-nü ad›m gibi bili-yorum. SevgiUflak’tan el sall›-yor, “ben de” di-yor. Belki de enfazla Sevgi Say-maz, çünkü o dörtduvar aras›nda,sesi tutsak, bedeni

tutsak, gözleri tutsak bizden.

Düflünelim. Behiç’i görenler, ta-n›yanlar bir saniye bile duraksama-dan, nehir misali ak›p giden inanc›-n›n berrakl›¤›n› düflünsün. Gülcan’›bilenler veya bilmeyenler bir foto¤-raf›n› als›n karfl›s›na ve gözlerinebaks›n. Bir an bile tereddüt etmedenölüme giden bu en de¤erlilerimiz,canlar›m›z, bize güveniyorlar. Bugüven büyük bir mutluluk, büyük

“S‹ZE GÜVEN‹YORUM”

Gülcan Görü-ro¤lu’na destekiçin DireniflEvi’nde devameden açl›k gre-vinde, 24 A¤ustos günü 10. Destek Açl›k Grevi grubu nöbeti devrald›. Rama-zan Ifl›k ve Esef Irk, 9. grupta yeralan Selda Bozay ve Ramazan Alabal›k’tannöbeti devral›rken, Gülcan’›n açl›¤›n› bir nebze de olsa paylaflmaktan onurduyduklar›n› ifade ettiler.

Ramazan Ifl›k, tecritin mutlaka parçalanaca¤›n› söylerken, Esef Irk ise;“Ben 6 ay öncesine kadar tecritin ne demek oldu¤unu bile bilmiyordum. Siz-lerin sayesinde duydum ve ö¤rendim. F Tipi hapishaneler insanlar› yok etmetemeline dayan›yor. Bu özelli¤inden dolay› da insanl›k suçu. Bunun karfl›s›n-da verilen ölüm orucu mücadelesi onurlu bir dava bence. Buna inand›¤›m içinben de destek açl›k grevine kat›ld›m” fleklinde konufltu.

Nöbeti devreden her ekibin eksikli¤ini hissetti¤ini ifade eden Gülcan Gö-rüro¤lu ise, açl›k grevi önlü¤ünü yeni giyenleri kutlayarak baflar›lar diledi veduyarl›l›klar›ndan dolay› teflekkür etti.

Adana Direnifl Evi’nin 28 A¤ustos günü, ‹stanbul TAYAD’l›lardan iki ko-nu¤u da vard›. Behiç Aflc›’ya destek için 10 gün açl›k grevi yapan, 67 yafl›n-daki Kezban Bektafl ile k›z› Zeynep Y›ld›r›m Bektafl, Gülcan’› ziyaret etti. 4ve 5’er günlük açl›k grevi yaparak Gülcan’a destek vermek üzere Adana’yageldikleri söyleyen Zeynep Y›ld›r›m Bektafl, "Böyle bir onur gerçekten her-kese nasip olmaz. Onlar›n direniflini bu güne kadar sahiplendik bundan sonrada sahiplenece¤imize dair söz veriyorum" derken, annesi Kezban Bektafl ise,“Ben de bir flehit anas›y›m. Gülcan'›n yan›nda olmaktan onur duyuyorum. Se-nin direniflin bizim de direniflimiz. Sonuna kadar yan›nday›z" diye konufltu.

TAYAD’l› analar›n bugüne kadar direniflin hep sesi solu¤u oldu¤unu söy-leyen Gülcan Görüro¤lu, “Burada sunulan her türlü destek benim için çokanlaml› ve önemli ama bir flehidimizin ailesinin bu deste¤inin benim için çokfarkl› bir anlam› var" diyerek teflekkür etti.

13

3 Eylül 2006 / 68

Page 14: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

bir güç. Bu mutlulu¤u hiçbir fley ya-flatamaz böyle. Bunu yaflatacak tekbir güç var. Ve biz bu güce zaten sa-hibiz. Bu gücü yaratan kültürüniçindeyiz. Sorunu olan sorunlar›n›,eksiki¤i olan eksiklerini; tereddüt-süz fedakârl›k, paylafl›m, güven veinançla bu kültürün içinde aflma gü-cüne sahiptir.

Kavga amans›z, bedeller büyük,6 y›ld›r 122 can›m›z, boran›m›z te-reddütsüz at›ld›lar bu yola. Bu yüküomuzlar›nda tafl›rken, en büyük da-yanaklar›, en önemli güç kaynakla-r›, bize duyduklar› güvendi.

“Size güveniyorum” diyen Gül-can’›n 116 gündür gözlerinin içinebak›yoruz. Asi’nin h›rç›nl›¤› kadar,bereketli ovalar› sulamas› ve cankatmas› gibi, anaçl›¤›yla sarmal›yorGülcan tüm Çukurova’y›. Sizin ora-lardan nas›l göründü¤ünü tam bile-miyoruz ama buralar pürüzsüz, ber-rak bir ayna gibi. Her an›n›n ölüme

biraz daha yak›nlaflma anlam›nageldi¤i bu evde, ölüm düflüncesi d›-fl›nda her fley var. En çok da güvendenen gücün s›cakl›¤› ve tarifsizmutlulu¤u.

“Size güveniyorum” sözü, öyles›radan bir söz de¤il, yüzlerce sayfatutan aç›klamalar›n küçük bir parça-s› olarak de¤erlendirilmesin. Bucümlenin geçti¤i her yerde, güvenrüzgâr›n›n estirdi¤i s›cak yeli his-setti¤inde anlayacaks›n bunu.

Gülcan’›, Behiç’i, Sevgi’yi veöncekileri günlerce anlatsan da dilyorulmaz bu durumda. Direnifli tar-t›flaca¤›m›z bir randevuya giderkens›caklar bunaltmaz, gece 03.00’teyazarken bir yaz›y› gözlerin utan›r,s›k›l›r uykuyu düflündü¤ü için. Vesonu “onurumuzdur” ile biten slo-ganlar› hayk›r›rken, yüre¤inin kafe-sinden ç›k›p f›rlayaca¤›n› duyars›n.

Bunlar› belli bir zamanla s›n›rla-madan, yorulmadan ve usanmadan

yapt›¤›m›z, bu bilinçle hareket etti-¤imiz zaman, tecritin de sahipleriy-le beraber önümüzde diz çökece¤izamand›r. Bunun için “tan›flt›rma-d›k m› en gençlerimizi ölümle” vebunun için a¤lam›yor mu ony›llar-d›r analar›m›z? O halde “analar›m›-z›n gözyafllar›n›n dinmesi için” ya-pacaklar›m›z belli.

Gülcan flu an yan odada bir mi-safirimizle konufluyor. Soruyor mi-safirimiz “a k›z›m sen bir kad›ns›n,bak zay›f da bir fleysin, öleceksin.Sen neyine güveniyorsun?” diye.Gülcan gülüyor ve ben hemen kal-k›yorum yaz›n›n bafl›ndan. Sorununcevab› benim çünkü. Bu soruyaGülcan de¤il benim cevap vermemgerekiyor: ”Bana, bize güveniyor”.

“Size Güveniyorum.”

Güven bize Gülcan. Güven bizeBehiç, Sevgi; size güvenenleri nas›lmahçup etmediyseniz, biz de siziöyle mahcup etmeyece¤iz.

Doktorlar ve avukatlar ayn› gün-lerde kendi mesleki demokratik ör-gütlerince ça¤r›s› yap›lan metinlereimza atarak, tecrite son verilmesiniistediler.

‹stanbul Tabip Odas› (‹TO) ‹n-san Haklar› Komisyonu’nun haz›r-lad›¤› metne, 402 doktor imza atar-ken, gazetelerde ilan olarak da yer-alan metinde, tecritin a¤›r bir insanhaklar› ihlali oldu¤u kaydedilerekkald›r›lmas› isteniyor.

Bir baflka giriflim ise, TecriteKarfl› Dayan›flma Komitesi taraf›n-dan haz›rlanan ve avukatlar›n imza-s›na aç›lan imza metniydi.

Konuya iliflkin bir aç›klama ya-y›nlayarak, meslektafllar›na duyarl›-l›k ça¤r›s›nda bulunan, Ça¤dafl Hu-kukçular Derne¤i Genel SekreteriAv. Selçuk Koza¤açl›, 6 y›ld›r tecritdenilen ölüm mekanizmas›n›n dur-durulmas› için ölüm orucu dahilpekçok eylemin gerçeklefltirildi¤inihat›rlatarak, hukukçulara flöyle ses-lenmiflti:

“Meslektafl›m›z Av. Behiç Aflc› 5Nisan Avukatlar Günü’nde: "Huku-kun ve adaletin yok edildi¤i bir ül-kede yaflam hakk› için ölüm orucu-na" bafllam›flt›r. Siyasal iktidarlar›nen temel insani taleplere iliflkin vur-dumduymazl›¤›n›n, tecrit sorununugetirdi¤i bu noktada; müvekkilleri-nin yaflam hakk›n› savunabilmekiçin kendi yaflam›n› ortaya koyanAvukat Behiç AfiCI'n›n sesine art›kkulak verilmelidir.

Bizler, hukukçular, sessiz kal›flla-r›m›z›n pek çok defa onaylama ola-rak alg›land›¤›n› unutmamal›y›z.”

Tecrite Karfl› Dayan›flma Komi-tesi’nden ald›¤›m›z bilgiye göre fluana kadar, 7’si stajer avukat olmaküzere, 442 avukat imza atarak tecrittredmana son verilmesini istedi.Bugünlerde gazetelerde ilan olarakda yay›nlanmas› beklenen metinde,“insan› her türlü sosyal iliflkidensoyutlayan, insan›n do¤as›na ayk›r›ve insanl›k d›fl› olan tecrit uygula-mas›na bir an önce son verilmesi

için meslektafllar› olarak Adalet Ba-kanl›¤›'n› ve kamuoyunu çözümüretmeye ça¤›r›yoruz. Av. BehiçAflc›'n›n ölmesine izin vermeyelim!“ifadeleri yeral›yor.

Doktorlardan ziyaret

‹stanbul Tabip Odas› gazetelereilan vermenin d›fl›nda, bir heyetle24 A¤ustos günü Behiç Aflc›’y› zi-yaret etti. Bas›n aç›klamas› ve ziya-rete, ‹TO Baflkan› Prof. Dr. Özde-mir Aktan, ‹TO Yönetim KuruluÜyesi Dr. Nazmi Algan, Dr. Ali Kü-

Doktor ve avukatlardan ‘TECR‹TE SON’ imzas›

14

3 Eylül 2006 / 68

Page 15: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

çük, ‹TO ‹nsan Haklar› KomisyonÜyesi Dr. Safet Ercan, Dr. HüseyinYaman kat›ld›. Hekimler, Av. BehiçAflc›’n›n son sa¤l›k durumu hakk›n-da bilgi ald›ktan sonra, DireniflEvi’nin önünde bas›n aç›klamas›yapt›lar.

Aç›klamay› yapan Nazmi Algan,ölüm orucu hakk›ndaki düflünceleri-nin bilindi¤ini ama tecrite karfl› birçözüm yolu bulunmad›¤› süreceölümlerin artarak devam edece¤inibelirterek, ‹TO ad›na aç›klamay›yapmas› için sözü Dr. Ali Küçük’eb›rakt›. Küçük, tüm insanlar›n ruhve beden sa¤l›¤›n›n korunmas› vesürdürülmesinin mesleklerinin te-mel ilkesi oldu¤unu hat›rlatarak,“cezaevlerinde bu alanda yaflanansorunlara insan ve hekim olarak du-

yars›z kalma-yaca¤›m›z› ka-muoyuna du-y u r u y o r u z ”dedi. Ali Kü-çük, 19 Ara-l›k’tan bu yanahapishanelerdeyaflanan tecrit-tredman uygu-lamalar›ndankaynaklanansorunlar ve et-kilerini, ölümoruçlar›n› an-latarak, Av.

Behiç Aflc›’n›n sa¤l›k durumunailiflkin flu bilgiyi verdi: “05.08.2006günü yap›lan muayene neticesindeBMI=vücut kitle indeksi’nde%23,87 kay›p oldu¤u ve muayenesinde nörolojik, kardiyolojik ve so-lunum sistemi ile ilgili baz› patolo-jik bulgular tespit edilmifltir. Bu günitibariyle vücut kitle indeksi’nde ka-y›p %23,4’e ulaflm›flt›r. Sorunun çö-zülmemesi halinde giderek kal›c›sakatl›klar›n ortaya ç›kmas› ve ni-hayet kiflinin hayat›n›n sona ermesikaç›n›lmaz görünmektedir.”

Doktorlar son olarak, tecrit uy-gulamalar›n›n kald›r›lmas›na yöne-lik somut ad›mlar at›lmas› gerekti¤igörüflünde olduklar›n› dile getirerekiktidar› göreve davet ettiler.

Avukatlar nöbette!

Tecrite Karfl› Dayan›flma Komite-si’nin karar›yla, avukatlar art›k refa-katç› olarak sürekli Behiç Aflc›'n›nyan›nda olacaklar. Tecrite Karfl› Da-yan›flma Komitesi’nin (TKDK) Be-hiç Aflc›’n›n yan›nda her gün nöbettutma karar› do¤rultusunda ilk 24 sa-atlik nöbeti tutan avukat fiükriye Er-den ve sonraki günlerde nöbeti devra-lan Av. Hakan Karada¤ ile görüfltük.

Komitenin tecrite karfl› duyarl›bütün avukatlar› kapsad›¤›n› ifadeeden Erden, TKDK’nin okurlar›-m›zca da yak›ndan takip edilen fa-

aliyetleri hakk›nda bilgi verdiktensonra, nöbet tutma karar›n›n ortayaç›k›fl›n› flu flekilde aç›klad›:

Biz haftada bir-iki defa toplant›al›p de¤erlendiriyoruz. Son toplan-t›m›zda ald›¤›m›z karar üzerine hergün bir avukat arkadafl›m›z BehiçAbi’nin yan›nda 24 saat boyuncanöbet tutacak. Bu karar Behiç abi-nin direniflinde gelmifl oldu¤u afla-man›n ciddiyetini de vurgulamakta-d›r. Art›k 142. gündeyiz. Yani bizimiçin meslektafl›m›z›n sa¤l›¤› ciddibir noktaya gelmifltir. Bu di¤er dire-niflçiler aç›s›ndan da öyledir. Kimseönümüzde daha zaman var diye dü-flünmesin, zaman h›zla geçiyor. Vebizler 123. ölüm hatta daha da faz-las›n› istemiyorsak flimdi çok dahafazla çaba harcamak, bütün duyarl›-l›¤›m›zla sahip ç›kmak zorunday›z.Nöbet karar›m›z bu durumu daha dabelirgin olarak vurgulamak içindir.‹lk nöbeti ben ald›m, 1 günlük açl›kgrevi fleklinde uyguluyorum.

Eylemlerimiz artarak sürecek.Çünkü her geçen gün meslektafl›m›zbiraz daha ölüme yaklafl›yor. Hede-fimiz O’nu ve di¤er direniflçileri ya-flatarak tecrit sorununu çözmek.

“Behiç avukatlar

aras›ndaki tecriti k›rd›”

Av. Hakan Karada¤ ise, komiteolarak toplant›lar›n› Direnifl Evi’n-

402 doktorun imzas›n›tafl›yan bu ilan, CumhuriyetGazetesi’nde yay›nland›. Ül-kenin en sayg›n meslek ör-gütlerinden biri olan ‹stanbulTabib Odas› öncülü¤ündehaz›rlanan bu ilan, Türki-ye’nin en önemli insan hak-lar› ihlaline dikkat çekiyordu.Ancak, sansür politikas› builanda da devreye girdi. Di-renifl Evi’ni ziyaret ederek,giriflimleri hakk›nda BehiçAflc›’y› bilgilendiren ve tecri-te karfl› mücadelede des-teklerini ifade eden ‹TOBaflkan› Prof. Dr. ÖzdemirAktan, ‹TO Yönetim Kurulu

Üyesi Dr. Nazmi Algan, Dr.Ali Küçük, ‹TO ‹nsan Haklar›Komisyon Üyesi Dr. SafetErcan, Dr. Hüseyin Yaman,her gün iki gazetede ilanolarak yay›nlatt›klar› metneiliflkin, bas›n›n tavr›n› de¤er-lendirdiler.

Vatan GGazetesi’nin yay›npolitikalar›na aayk›r› ooldu¤ugerekçesiyle ilan› yay›nla-may› kabul etmedi¤ini veRadikal GGazetesi’nin de ya-y›nlamamak için ilan›n fiyat›-n› çok yüksek tuttu¤unu be-lirtip, en önemli sorunun ise,Milliyet Gazetesinin ilana ikikez müdahale etme çaba-

s›nda ortaya ç›kt›¤›n› ifadeettiler. Milliyet Gazetesi,“ölüm orucu” cümlesini san-sürleyerek yazmak isteme-yip, ilan›n içini boflaltmayaçal›flmas›ndan kaynakl› ya-y›nlatamad›klar›n› ve böylebir pratikle direnifl konusun-daki sansürü yaflayarak gör-düklerini dile getirirken, say-falar›nda s›kça insan hakla-r›ndan bahseden gazetelerinhiç de öyle olmad›klar›n› birkez daha gördüklerini anlat-t›lar. ‹lan› daha fazla gazete-lerde yay›nlatmak için gö-rüflmelere devam edecekle-rini ifade ederken, tecritekarfl› çeflitli giriflimlerde bu-lunacaklar›n› da aktard›lar.

Doktorlar sansürü yaflad› ve anlatt›

15

3 Eylül 2006 / 68

Page 16: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

de yaparak meslek-tafllar›n›n da düflünce-sini almak istedikleri-ni belirtirken, 146 gü-nün ard›ndan avukat-lar aras›ndaki etkisinive direnifle iliflkin dü-flüncelerini flöyleaç›kl›yor:

“Ölüm orucunaitiraz edenlerin asl›n-

da tecrite karfl› daha fazla mücadaleetmesi gerekiyor. Ölüm orucunu ne-redeyse zorunlu k›lan koflullar› orta-dan kald›racak olan tecrite karfl›mücadeledir. Ben ölüm orucunakarfl›y›m. Tecritin ortadan kalkmas›için de yo¤un bir gayret içinde ol-du¤umda da zaten ölüm orucu ya-panlar›n, bunu yapmas›n› zorunluk›lan koflullar ortadan kalkacak. Buyüzden ölüm orucuna karfl›y›m de-yip uzakta durmak çeliflki.

Komite de¤iflik kesimlerden olu-fluyor. Ben komitenin üyesi de¤ilimama tüm çal›flmalar›na aktif olarakkat›l›yorum. Komitenin içinde ger-çekten çok farkl› yaflam koflullar›n-dan farkl› düflüncelerden insanlarvar. Birlikte çal›flma tan›flma kay-naflma imkan› bulduk ço¤umuz. Buyönüyle bu komitenin böyle bir kat-k›s› oldu bize. Behiç böyle birolumlu sonuca yolaçt›. Aram›zdakitecriti k›rmam›za olanak sa¤lad›Behiç. Daha çok, genç meslektaflla-r›m›zdan destek al›yoruz. Daha faz-la çaba, daha fazla emek bekledi¤i-miz, deneyimleriyle, birikimleriyledaha çok emek bekledi¤imiz baz›meslektafllar›m›zdan hayal k›r›kl›¤›-na da u¤rad›k. Ama en az›ndan ba-fl›ndan beri say›m›z artt›, azalmad›.Komitede bafllang›çta çal›flmalarakat›l›p ta b›rakan hiç olmad›.

Behiç'e ev arkadafl› kampanya-m›z var. Böyle bir düflüncemiz var.Avukatlar aç›s›ndan. Ama baflka ko-miteler, sanatç›lar, sendikac›lar bizde refakatç›yla ev arkadafl› gönderi-yoruz derlerse kimse itiraz etmez.

Her avukat komitenin do¤al üye-si olmal› bence. Gün itibariyle tümbu dayan›flma moral unsurunun ya-n›s›ra kritik unsur da var. Günler

ilerledi. Ve bizim daha çok katk›m›zolmal›. Burda kalacak arkadafllariçin de güzel bir deneyim olacak.

Avukat arkadafllar›m›zdan bafltaduygusal davrananlar oldu, kabulle-nemeyenler oldu, itiraz edenler ol-du, ben de itiraz edenlerden ve duy-gusal davrananlardan biriyim. Bubir elefltiri konusu gibi ileri sürül-memeli. 6 y›ld›r ölüm oruçlar›ndaçok say›da insan›m›z› kaybettik,müvekkillerimizi kaybettik. AmaBehiç meslektafl›m›z, dostum, arka-dafl›m. Bu yönüyle baflka bir anlam›var. Ben de ölüm orucu eylem biçi-mine karfl›y›m. Ama bunun için ça-ba harc›yorum zaten.”

Akhisar’da bir avukattan

destek açl›k grevi

Behiç Aflc›’n›n direnifli çok fark-l› kesimlere yeniden tecrit gerçe¤inihat›rlat›rken, destek eylemleri deyayg›n biçimde sürüyor. Bu eylem-lerden biri de, Manisa’n›n Akhisar‹lçesi’nden, bir avukattan geldi.

Avukat ‹brahim Coflkun, 22-26A¤ustos aras›nda üç gün açl›k greviyapt›. Eylemine iliflkin konuflanAvukat ‹brahim Coflkun, BehiçAflc›’y› kastederek, “Bizim yapt›¤›-m›z ne ki, varolan direnifl karfl›s›n-da. Tecrite herkes, insan olan herkeskarfl› ç›kmal›. Tecriti ben son süreç-te bir müvekkilimin ziyaretine gi-derken yak›ndan gördüm. Kendisiadli bir davadan tutuklu. fiu an K›-

r›klar 1 NoluF Tipi’nde.G ö r ü fl ü n egitti¤im za-man banasöyledi¤i fley‘beni bura-dan ç›kar,yoksa ç›ld›-raca¤›m’. Bubile tecritinsonuçlar›n›anlatmaya yeterlidir.

Tecritin kald›r›lmas› için ölümorucu direnifllerini, gururla ama hiçistemedi¤im sonuçlar›n› da içims›zlayarak izliyordum. ‘‹zliyor-dum’u burada özellikle kulland›m,bu benim suçumdur.

Burada neler yapabiliriz diyekendi aram›zda konufluyorduk,Avukat Behiç Aflc›'y› ziyarettensonra biz de oldu¤umuz yerde mut-laka bir fleyler yapmal›y›z diyorduk.Sonra böyle bir yeri tutup en az›ndaburada da böyle bir eylemle tecritianlatal›m dedik. Buraya gelen ziya-retçilerimiz oldu, biz de tecriti an-latt›k onlara.

Bu ölümlerin art›k durmas› için,bizim tecrite karfl› daha çok fleyyapmam›z laz›m. Herkes oldu¤uyerden bir fleyler yapabilir.” fleklin-de konufltu. Avukat Coflkun ile bir-likte tecriti ilçede halka anlatan Se-lahattin Erol ise, tecritin daha fazlamücadele ve sahiplenme ile kald›r›-labilece¤ine olan inanc›n› ifade etti.

DTP’den Ziyaret

Demokratik Toplum Partisi (DTP) heyeti,24 A¤ustos günü Behiç Aflc›’y› ziyaret etti.

‹stanbul ‹l Baflkan› Do¤an Erbafl, baflkanyard›mc›s› Lezgin Örnek ve DTP Genel Merkezyöneticileri Nursel Aydo¤an, Sibel Öz ve fiamilAltan’dan oluflan heyet üyeleri, direniflinin ya-n›nda olduklar›n› ve ölüm orucu direnifline bü-yük bir sayg› duyduklar›n› dile getirdiler.

Erbafl, “6 y›ld›r tecrite karfl› mücadele edipsonra tecritin kald›r›lmas› için büyük bir eyle-me bafllad›n. Gerçekten çok büyük bir karar.Sayg› duyuyoruz, tecritin kald›r›lmas› için he-pimiz elimizden geleni yap›yoruz, yapaca¤›z”

fleklinde konuflurken, Nursel Aydo¤an da’80’den bu yana ülkemiz hapishaneleri, iflken-celer ve direnifllere iliflkin düflüncelerini aktar-d›. ‹mral›’da uygulanan tecrite de de¤inenDTP’liler, ‹mral› ve F Tiplerindeki tecritin kald›-r›lmas›n› istediler ve Av. Behiç Aflc›’ya onurludireniflinden dolay› duyduklar› sayg›y› ziyare-tin sonunda da yinelediler.

16

3 Eylül 2006 / 68

Page 17: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

TAYAD’l› Aileler meydanlardadüzenledikleri eylemlerle tecritekarfl› ses olmaya, ölüme yürüyenle-rin sesini tafl›maya devam ediyorlar.Çeflitli kentlerde düzenlenen oturmaeylemlerinde, açl›k grevlerinde s›ks›k “Sevgi Saymaz Onurumuzdur”,”Behiç Aflc› Onurumuzdur”, “Gül-can Görüro¤lu Onurumuzdur” slo-ganlar› hayk›r›l›yor.

◆ 1080 gündür oturma eylemi-nin sürdü¤ü Ankara Abdi ‹pekçiPark›’nda, tutsak mektuplar› okun-maya devam edildi. “Tecrite Son”ve “Sana Tecriti Anlatmak ‹stiyo-rum” yazan pankartlar açan ve dire-niflçilerin resimlerini ve “TecriteSon” yazan dövizleri tafl›yan ailele-re, 26 A¤ustos günü düzenlenen ey-lemde, Mazlum-Der Genel Sekrete-ri Emrullah Beytar destek verdi.Her hafta bir sendika, dernek yöne-ticisi ya da ayd›n taraf›ndan okunantutsak mektubu, bu hafta da Emrul-lah Beytar taraf›ndan okundu. Ka-mu-Sen’lilerin provokatör tav›rlar›-na, polisin tacizlerine karfl›n gerçek-lefltirilen eylemde, TAYAD ad›naaç›klama yapan Semiha Eyilik, hüc-re maketi içinden seslenerek, “Di-reniyoruz, mücadele ediyoruz. Çün-kü tecrit 122 evlad›m›z› ald› ara-m›zdan, yüzlercesini sakat b›rakt›”dedi ve tecritin kald›r›lmas›n› istedi.Ard›ndan hücre maketi içine girenBeytar, Kand›ra F Tipi’nden gelenmektubu okumadan önce, k›sa birkonuflma yapt›. Beytar, “Tecrit’inne zulüm oldu¤unu 1950’lerde SaitNursi’nin yazd›klar›ndan biliyoruz.Nas›l bugün insanlar bu insanl›kzulmüne karfl› mücadele ettiyse y›l-lar önce o da mücadele etti. ‹flkenceveya di¤er bir jenerasyonu olan tec-

ritin karfl›s›nda olmaya devam ede-ce¤iz. 1077 gündür mücadele edenTAYAD’l› Aileler’in yan›nday›z, ol-maya da devam edece¤iz. Tüm her-kesi bu insanl›k mücadelesine kat›l-maya ça¤›r›yoruz” dedi.

Ayr›ca TAYAD'l› Aileler YükselCaddesi'nde, Yeniflehir Pazar›'ndabildiriler da¤›tt›lar ve afifllerle detecriti halka ulaflt›rd›lar.

◆ TAYAD’l› Aileler ‹zmir’de deayn› gün Kemeralt› çarfl› giriflindeaç›klama yaparak, tutsak mektubuokudular. Halen Buca Forbes’tedestek açl›k grevini de sürdüren ‹z-mir TAYAD’l›lar, Kemeralt›’ndadüzenledikleri eylemde, “F Tipi Ha-pishanelerde Tecrite Son” pankart›ile, ölüm orucu direniflçilerinin fo-to¤raflar›n› tafl›d›lar. Yap›lan aç›kla-mada, tecritin Avrupa ve Amerikanemperyalizminin ç›karlar› do¤rultu-sunda ezilen halklara, onlar›n örgüt-lü güçlerine biçilen bir yaflam oldu-¤u hat›rlat›larak, buna direnenlerintüm ezilenlerinonurlu sesi oldu¤ukaydedildi. Aç›kla-man›n ard›ndan ya-p›lan oturma eyle-mi s›ras›nda da s›ks›k sloganlar at›ld›ve Kand›ra 1 No’luF Tipi Hapishane-si’nden Ufuk Kes-kin’in mektubuokundu.

◆ Meydanda aç-l›k grevinin sürdü-¤ü yerlerden biriolan Antakya’da da,her hafta mektupokuma eylemleri

gerçeklefltiriliyor. Her cuma günüdüzenlenen eylem, geçen hafta da,Ulus Meydan›'ndayd›. "Sana TecritiAnlatmak ‹stiyorum, Tecriti Kald›-r›n Ölümleri Durdurun" pankart›n›açan TAYAD’l›lar, ‹srail’in katliam-lar›n› da lanetlediler. “Tecrite Son”dövizleri aç›lan eylemde konuflanSeher Do¤ru, “içeride ve d›flar›dacan pahas›na mücadele sürüyor"dedi. Ard›ndan Sincan F Tipi’ndenRabbena Hanedar'›n mektubu okun-du ve ço¤alt›larak halka da¤›t›ld›.

◆ Antalya TAYAD’l›lar ise, herhafta oldu¤u gibi 27 A¤ustos Pazargünü K›fllahan Meydan›’nda topla-narak, tecriti anlatan mektuplar› 23.kez okudular. K›fllahan Oteli önün-de “Tecriti Kald›r›n Ölümleri Dur-durun” pankart› açarak sloganlarlaK›fllahan Meydan›’na kadar yürü-yen TAYAD’l›lar, burada yapt›klar›aç›klamada tecrite son verilmesiça¤r›s›n› yinelerken, bu hafta tutsakmektubu, Tar›m Orkam-Sen ad›nafiahin Elyakut taraf›ndan okundu.

◆ Mersin TAYAD’l› Aileler 28A¤ustos’ta 29.’sunu gerçeklefltirdik-leri oturma eyleminde, “Tecrit ‹n-sanl›k Suçudur” dediler. Pankartlar,dövizler ve direniflçilerin resimleriaç›larak düzenlenen eylemde konu-flan Özkan Kay›kç›, 122 insan›n ne-den katledildi¤ini anlatt›. Aç›klamabitiminde halka dönerek, iktidar›ntecrite karfl› yükselen her sesi bast›r-

17

3 Eylül 2006 / 68

Behiç AAflc› OOnurumuzdur

Gülcan GGörüro¤lu OOnurumuzdur

Sevgi SSaymaz

Onurumuzdur

Page 18: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

maya çal›flt›¤›n›, ‘Yeter art›k! Buzulum bitsin! ‹nsanlar ölmesin!’ di-yen herkesi susturmaya çal›flt›¤›n›kaydederek, “y›lmad›k, tecrit sür-dükçe bizler de mücadelemizi sür-dürece¤iz” dedi. Ard›ndan tutsakUfuk Keskin’in mektubu okundu ves›k s›k “Tecriti Kald›r›n ÖlümleriDurdurun, Yaflas›n Ölüm Orucu Di-reniflimiz” sloganlar› at›ld›.

◆ Adana TAYAD’l›lar her pa-zartesi oldu¤u gibi bu hafta da ‹nö-nü Park›’nda Adana halk›na sesle-nerek, tecriti, Gülcan ve di¤er dire-niflçileri anlatt›lar ve zulme karfl›ç›kma ça¤r›s›nda bulundular. “Tec-rite Son” pankart› aç›lan ve "GülcanGörüro¤lu Onurumuzdur, BehiçAflc› Onurumuzdur, Sevgi SaymazOnurumuzdur" sloganlar› at›lan ey-lemde konuflan fiemsettin Kalkan,herkesin bu zulme karfl› yapabilece-¤i bir fley oldu¤unu söyledi. Dahasonra sözalan, ölüm orucu flehidiYusuf Kutlu'nun kardefli Hasan Kut-lu kardeflinin nas›l flehit düfltü¤ünü,zorla müdahaleyi, tecrit zulmünühücre maketi içinden anlatt›. Bir sa-atlik oturma eylemi boyunca da me-gafonla halka tecrit gerçe¤i ve dire-nifl anlat›larak ça¤r›lar yap›ld›.

◆ ‹stanbul’da ise, her hafta ol-du¤u gibi, Sultanahmet Park›'ndaoturma eylemi yapan TAYAD'l›lar,28 A¤ustos günü düzenledikleri ey-lemde, “Tecriti Kald›r›n ÖlümleriDurdurun” yaz›l› önlükler giydiler.Türkçe, ‹ngilizce tecriti kald›r›nça¤r›lar› içeren pankartlar›n aç›ld›¤›eylemde s›k s›k “Yaflas›n Evlatlar›-m›z›n Onurlu Direnifli, Yaflas›nÖlüm Orucu Direniflimiz” sloganla-r› at›ld›. Lerzan Taflc›er, Kand›ra 1No'lu F Tipi’nde bulunan Ufuk Kes-kin'in mektubunu hücre maketi için-den okudu.

◆ Samsun'da ise, Hürriyet Ma-hallesi, Süleymaniye Geçidi, SefaSokak No: 4 Kat: 2 adresinde birevde bafllat›lan destek açl›k grevi,devam ediyor. Eylemi, 29 A¤ustos’-tan itibaren 9. grup olarak ZeynepERDU⁄RUL ve Banu ÖZCANdevrald› ve dokuz gün boyunca tec-rite karfl› Samsun’dan ses olacaklar.

18

3 Eylül 2006 / 68

‘122 fiehidimizin Hesab›n› Soraca¤›z!’Ne diri diri yakanlar, ne kurflunlayanlar, ne tecrit politikas›n›n

cellatlar›, bir kifli bile, bu katliamdan dolay› cezaland›r›lmad›.

18 A¤ustos Cuma günü saat 18.00'de Ba¤c›lar'da bir polis ekip otosunayönelik düzenlenen ve iki polisin yaraland›¤› silahl› sald›r›, Devrimci HalkKurtulufl Cephesi (DHKC) taraf›ndan üstlenildi. Eylemin, “6 y›ld›r sürmek-te olan tecrit politikas› sonucu flehit düflen 122 yoldafl›m›z›n hesab›n› sormakiçin” gerçeklefltirildi¤i ifade edilen üstlenmede, “122 fiehidimizin Hesab›n›Soraca¤›z!” denildi.

26 A¤ustos tarihli ve 364 No’lu aç›klamada tecritin yan›s›ra, faflist sald›-r›lara misilleme olarak gerçeklefltirilen baz› eylemler de üstlendi. Zulmün ol-du¤u yerde direnmenin, adaletsizli¤in oldu¤u yerde hesap sorman›n bir hakoldu¤u hat›rlat›larak, “Bu hakk›m›z› kullan›yoruz” ifadelerine yer verildi.Aç›klamada flunlar söylendi:

“Ülkemiz hapishanelerinde benzeri görülmemifl bir zulüm hüküm sürü-yor. Tecrit ad› verilen, insan› insanl›ktan ç›karmay› ve devrimcileri düflünce-lerinden vazgeçirmeyi amaçlayan zulüm makinas›, bugüne kadar 122 insa-n›m›z›n katili oldu.

‹nsanlar›m›z diri diri yak›larak öldürüldü. Kurflunlanarak öldürüldü.Hücrelerde teslim al›nmaya karfl› direnifl içinde öldürüldü. Hücrelerde inti-hara zorlanarak öldürüldü. Hücrelerde zaman›nda doktora ç›kar›lmayaraköldürüldü.

Ama ne diri diri yakanlar, ne kurflunlayanlar, ne tecrit politikas›n›n cel-latlar›, bir kifli bile, bu katliamdan dolay› cezaland›r›lmad›.

122 flehidimizin hesab›n› biz soraca¤›z.Adaleti olmayan bir düzende, hesab› halk›n adaleti sorar. Silahl› Propa-

ganda Birlikleri’ndeki savaflç›lar›m›z, tecritin hesab›n› sormak için eylemle-rini sürdürecekler.”

Suçlular bedelini ödeyeceklerdir

Aç›klamada ayr›ca, 25 Haziran 2006 tarihinde yap›lan ve bir dizi eyleminüstlenildi¤i aç›klamadan bugüne kadar yap›lan eylemler flu flekilde s›raland›:

1-) 26 Haziran günü saat 05.10'da linç sald›r›lar›na misilleme olarak sald›-r›lar›n sorumlular›ndan Maltepe Esenkent AKP Temsilcili¤i savaflç›lar›-m›z taraf›ndan tahrip edildi.

2-) 6 Temmuz günü 23.30’da Ümraniye Örnek Mahallesi’nde bir polisotosu tecrit zulmünün hesab›n› sormak için silahla taranm›flt›r.

3-) 21 Temmuz Cuma günü faflist teröre ve linç sald›r›lar›na misilleme ola-rak Sultançiftli¤i MHP bürosu silahla taranm›flt›r.

4-) 23 Temmuz saat 09.00'da halk›m›za yönelik faflist sald›r›lar›n hesab›-n› sormak için Alt›nflehir Ülkü Oca¤› tahrip edilmifltir.

5-) 24 Temmuz günü saat 22.30'da Ümraniye Nam›k Kemal Mahalle-si’nde bulunan AKP binas›, Filistin ve Lübnan halk›na yönelik katliamlar-da AKP’nin iflbirlikçi politikalar›n›n hesab›n› sormak için bombalanm›flt›r.

6-) 19 A¤ustos akflam›, Güneflli Evren Mahallesi’ndeki Halk Bankas›, tec-rit zulmünün hesab›n› sormak için savaflç›lar›m›z taraf›ndan bombalan-m›flt›r.

Görüldü¤ü gibi, hedeflerimiz halk düflman› kurumlar ve kiflilerdir. Tecritkatliam›n›n, faflist sald›r›lar›n, linçlerin, emperyalizmin suçlar›na ortak olma-n›n bedelini ödeyeceklerdir!”

Page 19: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

Sa¤lam: Beynimi

ç›karabilirler mi?

Avni Sa¤lam (Müzisyen)Uzun süreden beri ölümoruçlar›n› takip ediyo-rum. Bir avukat›n daölüm orucuna yatmas›ve ilginçtir art›k bir fleyyapamamaktan dolay›ölüm orucuna yatmas›n-dan sonra, ben neler his-sedebilirim düflüncesiy-le bu oyuna kat›ld›m.

Neler hissettim? Kendime ait olanbedeni kullanamama. ‹lginç olanfluydu, beynim bana aitti. Ben dü-flüncemden dolay› bu hücreye at›l-m›flsam, kolumu k›p›rdatam›yorumaya¤›m› k›p›rdatam›yorum amabeynim düflünüyor. Bir ara, beynimiihbar etmeyi düflündüm. Beynim yi-ne düflünüyor. Buna nas›l bir çözümbulacaklard›. Acaba beynimi ç›kar-tabilirler mi kafamdan, bunu yafla-d›m. Sonuç olarak yaflad›¤›m kötübir fleydi. ‹nsanlar›n bunu anlayabil-mesi için yaflamas› gerekmiyor ke-sinlikle. D›flar›da da do¤rudur haya-t›m›z tecritte. Dünyan›n her taraf›n-da ‹srail protesto ediliyor, Türki-ye'de insanlar polisin vahfli bir fle-kilde sald›r›s›na u¤ruyor. Bu kamu-oyunun önünde yap›l›yor. Ceza-evindeki insanlar› düflünün, hücre-deler ve tamamen onlar›n elindeler.Düflünün ki nelerle karfl›lafl›rlar.Kamuoyunda yap›lanlar› düflündük-çe cezaevinde bununla k›yaslana-mayacak derecede daha a¤›r fleyle-rin yap›ld›¤› bir gerçektir. ‹nsanla-r›n bunu görmesi laz›m.

Tecrit, kendinize ait olan bedeni-nizi kullanamaman›z, bu hakk›n›z›nelinizden al›nmas› demek. Devlet-ten tecriti kald›rmas›n› beklememekgerekir, yapan kendisi. Kald›r›labi-lir flöyle ki; toplumun duyarl› olma-s› gerekir. Toplumun önde gelensayg›n kiflileri bu konuya el atmal›.

Bunlar›n verece¤i mesaj önemlidir.Bu flekilde bir sonuç al›nabilir. Bu-nu sonuçland›racak olan halkt›r.Tecrit halk›n deste¤iyle kald›r›l›r.

Tuncer: Tecrittekilerin

haklar›na sahip olmas›n›

istemeliyiz

Gülsen Tuncer (Tiyatrocu)Bu oyun bir deneydi ve ben profes-yonel bir oyuncuyum. Tabii kendi-mi tamamiyle soyutlamam sözko-nusu olamaz. Sadece bir gözlemcihem iç gözlem hem d›fl gözlem ola-rak bunu yapt›m. Tabii birçok tats›zduyguyu yaflad›m orada. F Tipi’niduyumsayamaya çal›flt›m. Tabii kibu birebir orada yaflananlarla çokyak›n fleyler de¤il.

Ben fluna inan›yorum, toplumunbir kesimi yasalar taraf›ndan suçluda görülse, bedenen ve ruhen sa¤-l›kl› bir flekilde koruma alt›nda ol-mal›d›r. Bu onlar›n kiflisel olarakhaklar›d›r, onlar hâlâ toplumun birparças›d›rlar. Bir bütünüz. Fikirleri-miz ayr›, birbirine ayk›r› olabilir.

fiimdi tecriti savunmak mümkünde¤il. Tabii ki her uygulaman›n birmant›¤› vard›r. En basitinden birtahtaya dokunam›yor, bir bitkiyle,bir renkle buluflam›yor, bu insan›npsikolojisi üzerinde çok çok önem-li. Biriyle konuflup konuflmamas›-n›n d›fl›nda. Hepimizin bir enerji ta-fl›d›¤›n› biliyoruz, bunu yaflad›¤›m›zortamlara tafl›mam›z gerekti¤ine deinan›yoruz. Bu bir fiziki olay. Sa¤l›-¤›m›z için bu gerekli.

Kendini imha etmen isteniyorbir anlamda F Tipleri’nde. Bunakarfl› gelmek laz›m. Yani içerden ved›flardan belki kat›lmam›n yan ö¤e-lerinden, ana temalar›ndan biriydi.‹çerde tecritte olan insanlar görme-yecekler belki bu çal›flmalar›, belkide duymayacaklar ama bir flekildemoral olmas›n› istedim. Bir de flu-

nun karfl›s›nday›m ben, mesela flöy-le bir cümle telaffuz ediliyor "birgün bizim de bafl›m›za gelebilir" bubana çok basit ve baya¤› geliyor.Hay›r benim ömrümce bafl›ma gel-meyebilir. Buna karfl› olmam birgün benim de, yak›nlar›m›n da bafl›-na gelebilir anlam›nda de¤ildir. Ül-kemiz diyorsak topraklar›m›z diyor-sak bu ülkenin moral ve etik de¤er-leri diyorsak, bunu de¤iflmesi içinu¤raflmal›y›z. Yurttafll›k görevi de-di¤imiz bu. Evet suçlu olabilir amasuçunun cezas›n› sa¤l›kl› bir flekildeçekmesini sa¤lamam›z gerekiyor.Benim çocu¤um yok diye bütün ço-cuklar süt içmese de olabilir,çocuklar›n e¤itimi beni ilgi-lendirmiyor demekle bu eflde-¤er bir fley. Ama açl›k grevle-ri veya buna benzer yöntemle-rin F Tipi’ni yaratan düflünce-nin ekme¤ine ya¤ sürdü¤üneinan›yorum. Bu bir imha yön-temi olarak bizler taraf›ndanadland›r›l›yorsa, istenen olu-yor o da kendini imha ediyor. Ha-y›r! Tecrit alt›nda tutulanlar›n hak-lar›na sahip olmas›n› isteyece¤iz.

Tecrite at›lm›fl bir insan çöpeat›lm›fl bir fley gibidir. Kald›ki çöp-ler bile dönüfltürülerek yararl› k›l›-n›yor. ‹nsan yaflam› çok çok önemli.Maddi ve manevi her fley bir enerjitafl›yor bu çok önemli. Onun içinhangi kategoriden olursa olsun,hayvan olsun insan olsun, yafl›m›nçok yüksek kalitede tutulmas› gere-kiyor. Yaflama sayg› ad›na bunuyapmak zorunday›z.

H. Sa¤lam: Verilen

mücadelenin hakl›l›¤›

konusunda biraz daha

duygular›m pekiflti

Hasan Sa¤lam (Müzis-yen) Hepimiz tecritteyiz oyu-nuna, öncelikle bir insan ola-rak tecritte oldu¤umun far-k›ndal›¤›yla kat›ld›m, bunun-la beraber sanatç› olman›n so-rumlulu¤uyla, devrimci, sos-yalist olman›n sorumlulu¤uy-la kat›ld›m. ‹çerde hâlâ tecrit-

19

3 Eylül 2006 / 68

Ayd›nlar

tecriti ttart›fl›yor ((3)

Page 20: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

20

3 Eylül 2006 / 68

te ve hatta d›flar›da tecritte olan tüminsanl›¤›n sorumlulu¤uyla kat›ld›m.

Sonuçta birkaç saatte bitece¤iiçin bunun bir oyun oldu¤unu dü-flündüm, nas›l olsa bunun sonu var.Ama oyuna kat›ld›ktan sonra, buduygular böyle olmad›, yani ordakigerçekli¤in farkl› oldu¤unu hisset-tim. Tecrit gerçekten yaflam içeri-sinde tercih edilecek asla bir durumde¤il. ‹nsan büyürken hayal etti¤ifleyler vard›r; ama hapishaneye düfl-mek gibi, tecritte kalmak, kimlik-sizleflmek gibi bir hayali olamaz.Orda birçok fley düflünüyorsun. ‹n-san olman›n mücadelesini verirken›srarla buna karfl› gelen sistemi, in-sanlar› onursuzlaflt›rmaya yönelikçal›flmalar›n gerçekten ne kadar kö-tü oldu¤unu k›smen de olsa hissedi-yorsun. Ve verilen mücadeleninhakl›l›¤› konusunda biraz daha duy-gular›m pekiflti. Çünkü bu gerçek-ten bir insanl›k sorunu, sadece içer-dekiler için de¤il d›flar›dakiler aç›-s›ndan da büyük bir sorun. Dolay›-s›yla bu mücadelenin verilmesi ge-rekti¤ini biraz daha kan›ks›yorsun,böyle bir duygu yaflad›m.

Hepimiz tecritteyiz. Çünkü dün-yay› emperyalistler yönetiyor. Öz-gürlü¤ümüz yok, kendi dilimizle,kendi rengimizle, kimli¤imizle dav-ranam›yoruz, flark›m›z› kendi sesi-mizle söyleyemiyoruz. Sokaktagezmek özgürlük olarak tan›mlana-maz. Özgür olmak öncelikle herke-sin haklar›na sahip olmas›d›r. Bun-lar yoksa tecrittesiniz. Dolay›s›ylabir hücrede olmak de¤ildir, sadecetecritte olmak. Biz de tecritteyiz.Kendi duygular›m›z› düflünceleri-mizi en basit haliyle anlatam›yor-sak, insan oldu¤umuzu en basit ha-liyle anlatam›yorsak ve karfl› bir sü-rü sald›r› varsa bu anlamda tecritte-yiz.

Tecriti birkaç kelimeyle tarifedersem... Tecrit yaln›zlaflt›r›lmak,kimliksizlefltirilmek, insan olman›ntemel niteliklerinden soyutland›r›l-mas›d›r diye düflünüyorum.

Tecriti kald›rmak çok ciddi bi-fley, belki dünya çap›nda yap›labile-cek bir fleylerle ya da devrimin bir

süreci gibi alg›lamak gerekir. Amatabi ki kald›r›labilir çünkü her fleyde¤ifliyor dönüflüyor. ‹nan›yorumileri ki y›llarda tabi ki kalkacakt›r.Çünkü biz sosyalistiz, inanc›m›z buanlamda yüksektir. ‹nsanlar›n in-sanl›k mücadelesinin tecriti kald›ra-ca¤›na inan›yorum.

Devletin böyle bir niyeti yok.Onlar kendilerini, sistemlerini mu-hafaza etmek için bu tür gayri insa-ni bütün yöntemleri kullanmakta-d›rlar. Çünkü kendileriyle ilgili kor-kular› kayg›lar› vard›r. Dolay›s›ylatecriti kald›rmak onlar›n ifline gel-mez. Onlar biliyorlar ki onlar›n ç›-karlar›na en çok devrimciler karfl›-d›r. Ve devrimcilerin önünü açmakhiç ifline gelmez, bu anlamda kald›r-mak istemezler. Ama onlar böyle is-tiyor diye biz de pasif kalmamal›-y›z. Mücadele her flekilde devam et-melidir.

Karak›fl: D›flar›da da

hepimiz tecritteyiz

‹nan Karak›fl (Müzisyen)Hepimiz tecritteyiz oyununa, önce-likle F Tipleri’ni biraz daha yak›n-dan görmek anlamak, onun d›fl›ndaBehiç Aflç›'ya biraz olsun destek ol-mak için kat›ld›m. Bir süre sonraoyun olmas›na ra¤men, baz› fleyleridaha iyi anl›yorsun, birebir yafl›yor-sun, birçok fley de¤ifliyor insan›nkafas›nda, bunlar› yaflayarak gör-mek için kat›ld›m.

Oyun s›ras›nda bafltan sona etki-lendim. Yaln›z en çok etkileyen,kendin ve ordaki di¤er insanlar›noraya bir oyun olarak girdi¤ini dü-flünüyorsun, ama bir süre sonra, ya-ni mesela gardiyanlar›n kendisinirolüne kapt›rmas› var. Herkes birbi-rini tan›yor oyundan önce, ama birsüre sonra sanki gerçekten F Tipi’n-deymiflsin gibi gardiyanlar gerçek-ten bir gardiyan gibi hissetmesi,gerçek bir F Tipi’nde yaflananlar›nne kadar facia oldu¤unu gösteriyor.Göz temas›n›n olmamas›, gardiyan-lar›n bir süre sonra bizi bir numaraolarak görmesi kendimizin bir süresonra sanki gerçekten F Tipi’ndey-

mifl gibi hissetmesi bunlargerçekten insan›n baz› fleyle-ri çok daha iyi çok daha netgörmesini sa¤l›yor.

‹nsanlar tecrit denildi¤in-de genelde cezaevleriyle k›-s›tl›yor olay›, oysa böyle de-¤il. Gerçek anlamda bakt›¤›-m›zda d›flar›da da hepimiztecritteyiz. Yani kimsenin birbirin-den haberi yok, herkes kendi darçevresiyle s›n›rl›, ülkede olan biten-den haberi olsa bile etkisiz eleman.Herkes kendi sorunlar› içinde bo-¤ulmufl durumda. Ülkede birçok so-run yaflan›yor ama... mesela alt› y›l-d›r süre gelen F Tipi sorunu var. Bu-na ra¤men kendim dahi ilk defa so-runu daha diri yaflad›m, kafamdadaha iyi somutlaflt›. Yani bu sebep-ten dolay› hepimiz tecritteyiz. ‹çer-de ve d›flar›da. Tecrit ölümü ifadeediyor benim için.

Tecriti kald›rmak yetkililer aç›n-dan zor de¤il. Bildi¤im kadar›yla üçkap› üç kilit olay› vard›, ekonomikanlamda masrafs›z. Onun d›fl›ndaçok büyük de¤ifliklikler yapmadantecriti kald›rmalar› mümkün. Amatecriti kald›rmak istemiyor, çünkütecriti yaratan uygulayan yetkililer.‹nsanlar aç›s›ndan da bunu dayat-mak ve tecriti çözmek zor de¤il.Gerçek anlamda insanlar›n öncelik-le kendi kafalar›ndaki tecriti k›rma-lar› gerekir.

Ergündo¤an: Tecrit, tek

kelimeyle hiçliktir

Yalç›n Ergündo¤an (Gazete-ci) Bu oyuna kat›lacak arkadafllar-dan birinin bana duyurmas›yla ha-berim oldu. Bir de Av. Behiç Aflç›maillerde bana yazm›flt›. Hem onunkanal›yla gelmifl olmas›ndanhem de genel olarak toplum-sal duyarl›l›¤› olan bir insanolarak tecrit uygulamas›nakarfl› tepkilerin içinde kendi-mi ifade etmek istedim. Bunedenle bu oyuna kat›ld›m.

Kap›dan girerken hepi-miz birer kifliydik. Tecriteal›nd›ktan sonra ilk baflta he-

Page 21: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

21

3 Eylül 2006 / 68

pimizin kiflilikleri s›f›rland›, üzerle-rimize tek tip bir üniforma giydiril-di ve numaralardan ibaret bir haledönüfltük. ‹lk izlenimim buydu. Ar-t›k ben bir 11 numarayd›m.

Senaryo gere¤i tecritte yaflanan-lar›n›n bire bir benzerlerinin uygu-lan›yor olmas› insanda de¤iflik duy-gular›n geliflmesine neden oluyor.Bu uygulamalar› da ne demokrasiy-le ne insan haklar›yla ne de insanl›konuruyla hatta b›rak›n insanl›k onu-runu do¤adaki tüm canl›lara uygu-lanmamas› gereken, canl›lara karfl›bir suç içeren uygulama olarak de-¤erlendiriyorum.

F Tipi cezaevinde bulunanlar›nfiili olarak hücrede olmalar›n› anl›-yoruz ama d›flar›da kendini özgürolarak ifade eden insanlar›n da fel-sefi olarak bakt›¤›m›zda, çeflitli ya-flam dayatmalar›, uygulanan siyasiekonomik düzenin dayatmalar›ylacanl›lar›n do¤as›na, insan›n do¤as›-na ayk›r› bir yaflam sürdürmeye zor-land›klar›n› görüyoruz. Yani ege-menlik kuran siyasi güçler bütünyerküreyi egemenlikleri alt›na al›padeta üzerinde yaflayan canl›lar›tecrit ediyorlar. Ben "hepimiz tecrit-teyiz" kavram›n› böyle anl›yorum.

Tecrit; toplumsal muhalefeti herkoflulda sindirebilmek, farkl› siyasi

düflüncelerin örgütleme haklar›n›nbask› alt›nda tutulmas›n› sa¤lamakiçin uyguland›¤›n› düflünüyorum.Bu nedenden ötürü, toplumsal bas-k›y› zihinlere iyice yerlefltirip pekifl-tirmek için egemenlerin nas›l büyükbask› ve fliddet uygulayabilecekleri-ni, orada yaflayan kiflilerin nas›l top-lumun di¤er kesimleriyle ba¤lant›-lar›n›n kesilebilece¤ini, demir biryumrukla nas›l ezilebilece¤ini top-luma gösterilmesi, “sus” iflareti ni-teli¤i tafl›d›¤›n› düflünüyorum.

Tecriti bir kelimeyle tan›mlar-sak, hiçliktir.

Bu ses, 24 A¤ustos günü Kocaeli Gazeteciler Ce-miyeti Lokali'nden yükseldi. Geçti¤imiz ay, yerel ga-zetelere verilen 225 imzal› ilanlarla tecritin kald›r›lma-s›n› isteyen, Kocaeli’ndeki ayd›n, sanatç›, sendika vedemokratik kitle örgütü yöneticileri, Kocaeli TecriteKarfl› Dayan›flma Komitesi'nin kuruluflunu ilan ettiler.

Gazeteci-Yazar Barbaros Tantan, Makine Mühen-disi Serhat Girgin, Doktor Cem Coflkun, Sendikac›Zeki Yaka, Kocaeli Gençlik Derne¤i Baflkan› Ça¤daflY›lmazer ve Esnaf Kamer Konca'n›n ça¤r›s› ile bira-raya gelen kat›l›mc›lar, Behiç Aflç›'ya dair k›sa bir fil-mi izledikten sonra, tecrit zulmü nedeniyle yaflam›n›yitiren 122 insan için sayg› duruflunda bulundular.Ard›ndan komiteye iliflkin bilgilendirmede bulunanBarbaros Tantan, kurulufl bildirgesini okudu.

“Tecrit iiflkencedir” bafll›kl› bildirgede, “122 öölümyetmez mmi? 1123. öölüme iizin vvermeyelim” ibareleri yeral›rken, siyasi iktidara tecriti kald›rma ça¤r›s›nda,tüm Kocaeliler'e ise, tecrite karfl› ç›kma, ölümleri vesakat kalmalar› engelleme ça¤r›s›nda bulunuluyor.

45 kiflinin kat›ld›¤› toplant›da imzaya aç›lan bildir-ge, orada bulunan ayd›n, sanatç› ve sendikac›lar ta-raf›ndan imzalan›rken, Komitenin ilk karar›, 26 A¤us-tos günü, Behiç Aflç›'y› ziyaret etmek oldu.

Kocaeli Tecrite Karfl› Dayan›flma Komitesi üyeleri,26 A¤ustos Cumartesi günü, ölüm orucu direniflinin

144. gününde olan Av. Behiç Aflç›'ya destek ziyare-tinde bulundu. Saat 13.00'te Direnifl Evi'nin önündekomite ad›na bas›n aç›klamas› yapan Barbaros Tan-tan, tecrit ve tretman uygulamas›na son verilmesinisa¤lamak amac›yla kurulduklar›n› belirterek, "komi-temiz bu taleplerle ülke genelindeki di¤er komite veçal›flma gruplar› ile iflbirli¤i halinde tecrit son bulanakadar ›srarla mücadele edecektir. Tüm demokratikkurum ve kamuoyunu bu konuda duyarl› olmaya,tecrit iflkencesine son verilmesi için gerekli giriflimleriyapmaya davet ediyoruz" dedi.

"Tecriti Kald›r›n Ölümleri Durdurun" slogan›n›hayk›ran Kocaeli Tecrite Karfl› Dayan›flma Komitesitemsilcileri daha sonra Behiç Aflç›'y› ziyaret ettiler.Aflç›'ya des-teklerini su-nan komiteüyeleri ‹stan-bul'daki ko-mitenin üye-leriyle soh-bet ederekneler yap›la-bilece¤i ko-nusunda fikiral›flveriflindebulundular.

“Siyasal iiktidar› uuyar›yoruz; - AAv. BBehiç AAfiÇI'n›n öölmesine vve yyeni öölümlere iizinvermeyece¤iz.- AA¤›r vve aaç›k bbir iinsan hhaklar› iihlali oolan ttecrit vve ttretmanuygulamas›na dderhal sson vverilmelidir!”

KKOOCCAAEELL ‹‹ TECR‹TE KARfiI DAYANIfiMA KOM‹TES‹ KURULDU

Page 22: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

Binlerce yürek ayakta alk›fll›yorO’nu. Türbanl› genç k›zlar, çocuk-lar, yafll›lar, doktorlar, avukatlar, sa-natç›lar, gecekondulular... Bir gök-kufla¤› misali birbirini tamamlayankocaman bir halk alk›fll›yor O’nuellerini patlat›rcas›na. Yüreklerininen derinliklerinde hayranl›klar›n›duyumsayarak alk›fll›yorlar, sevgiy-le, güvenle... Her biri ayr› yerlerdengelmifl ama flu an yürek at›fllar› bileayn›. Ayn› duygu esir alm›fl sankiço¤unun yüre¤ini.

Harbiye 4 bin yüre¤in sesiyleç›nl›yor. Grup Yorum konseri içinburdalar. Ama bu kez bu alk›fllarGrup Yorum için de¤il, ölüm orucudireniflinin 144. gününde olan Av.Behiç Aflç› için. Grup Yorum umu-da ve kavgaya dair ezgilerini söy-lerken, "Hepiniz hoflgeldiniz amabugün 'biri var ki' 144 gündür sür-dürdü¤ü yürüyüflüyle aram›zda" di-yor bir türkünün bitiminde. Herkesheyecanlan›yor, herkes birbirininkalp at›fl›n› duyuyor. Ve O kalp at›fl-lar›n›n alk›fla durdu¤u bir tufan ara-s›nda ç›k›yor sahneye 144 günlükaçl›¤›yla. Hücre hücre büyüttü¤üumuduyla. O, sahnede belirir belir-mez herkes aya¤a kalk›yor, tam 4bin ayakta insan, birbirine çarpaneller, çarpan yürekler hep birliktehayk›r›yor; "Behiç Aflç› Onurumuz-dur". Bu coflku yüre¤inde kavgaya,direnifle dair umutsuzluk tafl›yanlar›aya¤a kald›racak türden.

Behiç sahnede konuflmak için

bekliyor ama ne mümkün... Bir al-k›fl tufan›d›r kopmufl, önüne geçebi-lene aflk olsun. Gözler, kulaklar,atan yürekler hep ona odakl› flimdi.

‹ncelmifl bedeniyle, mahcup biredayla duruyor binlerin önünde. Oda heyecanl›, yüre¤i k›p›r k›p›r...U¤runa ölüme yatt›¤› binler karfl›-s›nda, duruflunu, iradesini alk›fll›-yor. Alk›fllar uzad›kça heyecan› daart›yor.

Yorum eleman› ‹nan müdahaleetmek zorunda kal›yor; "Arkadafllarizin verirseniz Behiç Abi sizlere bir-kaç fley söyleyecek" diyor. Sesler,alk›fllar azal›yor ve yavafl yavafl birsessizlik hakim oluyor Harbiye'ye.Herkes sayg› duruflundaym›flças›na“ç›t” ç›karmadan duruyor ayakta.144 günlük açl›¤›, alt› y›ll›k biriki-miyle konufluyor; "Tecrit bir imhapolitikas›d›r! Tecrit ölümdür" diyor,ölüme yatma nedenini özetliyoradeta. "Gelecek kendi ellerimizde-dir. Bu topraklarda zalimin hükümsürmesine izin vermeyece¤iz. Top-raklar›m›z›n havam›z›n ve suyumu-zun kirletilmesine izin vermeyece-¤iz. Ülkemizin çocuklar› özgür mut-lu yaflas›n diye öldük, ölece¤iz. Ço-cuklar›m›z› mutlu edece¤iz ama zu-lüm tanr›s›n› asla. Gelece¤i çocuk-lar›m›za arma¤an edece¤iz. Bununiçin direndik direnece¤iz, öldük,ölece¤iz.

Tecritin kald›r›lmas› için yap›la-bilecek çok fley var ve bunun içingücümüzü birlefltirerek tecrite karfl›mücadele etmeliyiz. Tecrite karfl›mücadele etmek vicdan sorunudur,insanl›k sorunudur" diyen sesi in-sanl›¤›n en onurlu sesi flu anda. Da-ha önce onunla yapt›¤›m›z röportaj-da 'biz insanl›¤› temsil ediyoruz.‹nsanl›k asla kaybetmez' demiflti.Bu sözü geliyor akl›m›za onu din-lerken. Konuflmas›n› bitirince yinealk›fllarla, sloganlarla yerine oturu-

yor. ‹lk meslektafllar› sar›yor etraf›-n›, sonra aileler, gençler. Cep telefo-nuyla, foto¤raf makinesiyle resminiçekmeye çal›flanlar, tan›flmaya, halhat›r sormaya gelenler...

Filistin halk›n›n direniflini se-lamlayan türküler geliyor peflis›ra."‹flgal alt›nda Filistin" türküsü söy-lenirken dia gösterimiyle Filistinhalk› yans›yor ekranlara. Kare karedirenifl yans›yor, yak›lm›fl y›k›lm›flbir kentin görüntüsüyle beraber...Bir halk›n ac›lar› ve hiçbir bomba-n›n bask›n›n tüketemedi¤i direniflruhuyla el sall›yor Filistin halk›Harbiye'yi dolduran binlere. Tümbu y›k›nt›lar›n aras›nda, atefl alt›ndabir çocu¤un avucundaki tafla dal›yorBehiç. Emperyalizme f›rlat›lan birtafl oluyor kalbi o anda, küçük birçocu¤un avucundaki. Direniflin ens›cak yerinde direnifl türküleri dahada anlaml› oluyor O’nun yüre¤inde.

Güzel, coflkulu bir konseri, Yo-rum'a yak›fl›r tarzda bir konseri da-ha geride b›rak›yoruz, konsere kat›-lanlara tecrite karfl› sürdürülen dire-niflin coflkusunu tafl›yor Behiç.

Harbiye’den fiiflli’ye

Konserden sonraki günlerde ko-nu¤u oluyoruz Behiç'in. DireniflEvi'ne gitti¤imizde dinlenmekte ol-du¤unu ö¤reniyoruz, Harbiye kon-seri oldukça yormufl, daha s›k din-lenme ihtiyac› duyuyor. O’nu uyan-d›rmak istemiyoruz.

Destek açl›k grevindekilerlesohbete bafll›yoruz. Hasibe Çoban

Konyal›, 25 yafl›nda, ‹.Ü. ‹ngilizceÖ¤retmenli¤i okuyor. Bu son y›l›ama disiplin cezalar›ndan kaynakl›bitiremeyece¤ini söylüyor. Okulun-dan Zehra Kulaks›z ölüm orucun-dayken tan›fl›yor onunla, ziyaretinegidip geliyor ve çok etkileniyor,tecriti kavray›nca mücadele etme-nin gereklili¤ine inan›yor ve bir ye-rinden tutuyor kavgan›n.

Ö¤renci kesim hep ö¤retmen ol-mak, avukat olmak, okudu¤u bölü-mü bitirip ifl güç sahibi olmak isterama Behiç Aflç› bir avukat ve bunara¤men ölüm orucunda. Bu konuda-ki düflüncelerini soruyoruz Hasi-

22

3 Eylül 2006 / 68

Harbiye’de binlerce yürek onunla çarpt›:

Hücre hücre büyüttü¤ü umuduyla

“Behiç Aflç› Onurumuzdur”

Page 23: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

be'ye. "Biz Behiç Abi’nin hep avu-kat yönünü öne ç›kar›yorduk. Yanibir anlamda sadece avukat olarakbak›yorduk, direnifliyle beraberavukatl›k mesle¤inden öte devrimcikimli¤iyle bakmaya bafllad›k. Kafa-lar›m›zdaki statükolar› y›kt› diyebi-lirim. Mücadelenin neresinde olur-san ol ya da toplumda bulundu¤unkonum ne olursa olsun mücadeledesaf tutmak önemli. Ben üniversiteliolarak Behiç Abi’nin ölüm orucunabafllamas›n›n hepimiz aç›s›ndan ö¤-retici oldu¤unu düflünüyorum. Oku-lunu bitir sonra ne yaparsan yap di-yenlere de, flimdi gençsin heyecan-l›s›n okulunu bitirince mesle¤inebafllay›nca geçer diyenlere de engüzel cevab› veriyor Behiç Abi."

146 gündür s›ras›n› bekliyor Ha-sibe açl›k grevine girmek için. Vegirdi¤i için de kendini flansl› görü-yor. Çünkü Direnifl Evi’nde olman›nö¤retici oldu¤una inan›yor. "Kaza-naca¤›m›za olan inanc›m›z› süreklikorumal›y›z" sözleriyle iddial› ol-man›n gereklili¤ine vurgu yap›yor.

Refakatçilerde daha önceki ge-lifllerimize göre farkl› bir telafl varbugün. Me¤er ki Behiç Aflç›'n›n di-reniflinin 150. günü dolay›s›yla biretkinlik yap›lacak. Bu etkinlik içindavetiye haz›rlanacak. Bu davetiye-nin kompozisyonu, mizanpaj›, kul-lan›lacak renkler, semboller konu-fluluyor. fiöyle yapsak nas›l olur,yok flu flekilde yapal›m... Yanlar›naoturuyorum merakl› gözlerle. Gü-lüp, 'bas›na kapal› toplant›m›z' flek-linde espri yapmaya bafll›yorlar.

“Sizin kazanaca¤›n›za bir kez daha inand›m”

Bu esnada Behiç'in yaklaflt›¤›n›görüp aya¤a kalk›yoruz karfl›lamakiçin. Rahats›z olmay›n deyip oturu-yor yan›m›za. Hal hat›r›m›z› soru-yor. Uyuyam›yor. Birazdan tekrardinlenmeye gidece¤ini söylüyor,bugün D‹HA muhabirleriyle röpor-taj yapm›fl, sonra Marmara ‹letiflimö¤rencilerinden Caner ve Damlageliyor onlar da röportaj yap›yor.Tüm bunlar daha da bir yormufl. Yo-rum konserinden konu aç›l›yor.

Gözlerindeki coflkusu hâlâ canl›."Harbiye konseri farkl› bir yere sa-hip. Yorum için orda konser vermekbir hayaldi. Ben süreçleri de biliyo-rum. Bu aç›dan bana daha anlaml›geliyor Harbiye konserleri. Kaç kezgözalt›na al›nd›lar ordan. Bedellerödenerek kazan›ld› Harbiye konse-ri. fiimdi bunun kazan›lm›fl olmas›,4-5 bin kifliye seslenme olana¤›n›nyakalanmas› devrimci sanatç›lariçin çok daha önemli. Çok coflkulugüzel bir konserdi. ‹nsanlar›n cofl-kusunu, heyecan›n› görmek, Yo-rum'un performans› güzeldi. Gün-celi anlatan gelece¤i gösteren par-çalar seçilmiflti. Gündemimizdeemperyalizm daha da öne ç›kt›,Lübnan, Filistin, Irak, Afganistan'dakatliamlar. Yorum katliam ve dire-nifl ruhunu çok güzel verdi türküle-riyle. Özellikle de direnifl ruhu ha-kim oldu kitleye. Bana da ayr›cal›ksa¤lad›lar ve söz verdiler. Onlarayasal yönden zorluk ç›karmayan birkonuflma yapmaya çal›flt›m. O cofl-kuyu, deste¤i görmek güzeldi. Sa¤-l›k koflullar›m dolay›s›yla türkülersöylenirken konserde kalabildim,di¤er zamanlarda kulisteydim. Benbir ara Grup Yorum'a rakip gibi dur-dum, Yorum sahnede türkü söylü-yor insanlar foto¤raf makineleriylecep telefonlar›yla foto¤raf çekmeyeçal›fl›yorlard› benimle. Çekifltiriyor-lard›. Bunlar güzel fleylerdi bir bak›-ma. Çünkü direniflimizin sahiplenil-di¤ini gösteren örneklerdi. Konseröncesi italyan bir yazar ziyaretimegelmiflti. Uzun uzun röportaj yap-m›flt›. Konserde onu da gördüm, ya-

n›ma geldi ve dedi ki, “konserdekihavaya bak›p sizin kazanaca¤›n›zabir kez daha inand›m” dedi. ‹nanc›-m›z› pekifltiren bir konser oldu.

Ben tam sahneye ç›kacakken in-sanlar farketti ve u¤ultular yüksel-meye bafllad›, sloganlar pefli s›raat›ld›. Ben sahneye ç›kt›¤›mda spot-lar beni ayd›nlatt›¤› için insanlar›göremedim. O an› görmek isterdim.Çok güzeldi 4-5 bin kiflinin birdenTecriti Kald›r›n Ölümleri Durdurundiye ba¤›rmas›. Biz hakl›y›z bunahep inand›m. Ben elimden geldi¤in-ce Yorum'un Harbiye konserlerinikaç›rmamaya çal›flt›m. O konserler-de neler hissettiysem ayn› coflkuyuayn› inanc› yaflad›m. Ayn› hazz› al-d›m. Zaten devrimcilik hep direni-flin içinde olmakt›r. Bu yönüyle be-nim için direniflçi olmaktan kaynak-l› ayr› farkl›l›k olmad›. Ben o za-manlarda devrimcilik yapmaya çal›-fl›yordum ve Yorum'u hayranl›klaizliyordum. fiimdi de devrimcilikyapmaya çal›fl›yorum ve Yorum'uhayranl›kla izliyorum...”

Anlat›rken, konsere kat›lma im-kan› buldu¤u için sevincini paylafl›-yor bizimle. Belki de son konseriolacak O’nun. Ama Yorum'un dedi-¤i gibi bu biraz da “bizim elimiz-de”. Behiç Aflç› birçok konserde bi-zimle olabilir. Halaylarda belki ya-n›bafl›m›zda olan omuz O olabilir.Sesine en gür sesimizi kat›p direni-flini sahiplenerek baflarabiliriz O’nuyaflatmay›. O’nu ve daha niceleri-ni... Bu konuda sadece vicdanlar›-m›z›n sesine kulak vermemiz bilead›m atmam›z› sa¤layacakt›r. Siz devicdan›n›za sorun, “tecrite karfl› ya-pabilecek hiçbir fleyim yok mu” di-ye? Eminiz ki vicdan›n›z Behiç-ler'in yaflamas›ndan yana olacakt›r.

23

3 Eylül 2006 / 68

“Bu topraklarda zaliminhüküm sürmesine izin ver-meyece¤iz. Ülkemizin ço-cuklar› özgür, mutlu yafla-s›n diye öldük, ölece¤iz.

Çocuklar›m›z› mutlu edece-¤iz ama zulüm tanr›s›n› as-la. Gelece¤i çocuklar›m›zaarma¤an edece¤iz. Bununiçin direndik direnece¤iz,

öldük, ölece¤iz.”

Page 24: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

AKP hükümeti, 29 A¤ustos’tayapt›¤› toplant›da Lübnan’a asker

gönderme karar› ald›.

AKP’nin bu karar›n› hayata ge-çirebilmesi için karar›n›n TBMMtaraf›ndan da onaylanmas› gereki-yor. Bu nedenle de TBMM 5 Ey-lül’de ola¤anüstü toplant›ya ça¤-r›ld›. Lübnan’a asker gönderilmesitezkeresi 5 Eylül’de mecliste görü-flülecek.

Fakat bu arada, AKP hükümeti-nin Lübnan’a asker göndermek için“prensip karar›” ald›¤› da bafltanBM’ye bildirildi. Irak’a asker gön-derilmesi tezkeresinin meclistengeçmemifl olmas›n›n “ezikli¤ini” vepiflmanl›¤›n› hâlâ tafl›yan AKP, em-peryalistler onlar›n niyetinden flüp-he etmesin diye bu kez bafltan bildi-rimde bulunmufltu anlafl›lan.

AKP’nin D›fliflleri Bakan› Ab-dullah Gül, hükümet karar› al›pBM’ye bildirdikten sonra yapt›¤›aç›klamada flöyle diyordu: “Türkiyeasker yollamasa ve gecikse, AB,ABD ve bölge ülkeleri nezdindekia¤›rl›¤›m›z azal›rd›.” (30 A¤ustosHürriyet)

Gül’ün aç›klamas›ndan ç›kan tekbir sonuç var: Bir ufla¤›n “a¤›rl›¤›”,efendisine etti¤i hizmetle ölçülür.

AKP’nin yalan üzerine

infla edilen iflbirlikçilik

politikas›

AKP, Lübnan’a asker göndermekarar›na yönelik tüm propagandas›-n›, oraya “çat›flmaya” gitmedikleriüzerine oturtmaktad›r. Bu demago-jinin de¤iflik boyutlar›na önceki sa-y›m›zda de¤inmifltik. Hatta e¤ermesele “çat›flma” de¤il de imar veinflaysa, o halde bir TSK birli¤i de-¤il, bir K›z›lay ekibi göndermelisi-niz de demifltik. Ancak flunu birkez

daha vurgulamak gerekir:

Lübnan’a asker gönderildi¤indeçat›flma olmamas› diye bir tercih

hakk› yoktur:

Lübnan’a gönderilecek askerigüç, BM’nin 1701 say›l› karar›nagöre, o karar› uygulamak için gide-cektir.

Sözkonusu karar›n 11. madde-sinde, BM’nin 1559 ve 1680 say›l›kararlar›na at›f yap›lmaktad›r. 1559say›l› karar “Hizbullah’›n silahs›z-

land›r›lmas›”n›, keza 1680 say›l›karar da “Lübnan ordusu d›fl›nda-

ki bütün silahl› güçlerin bölgeden

ç›kart›lmas›”n› öngörmektedir.

AKP hükümeti, BM’nin yukar›-da an›lan kararlar›n› yanl›fl m› bul-maktad›r? Bu kararlar› uygulama-yaca¤›n› m› ilan etmektedir? HA-YIR!

Bu anlamda, Lübnan’a gidecekuluslararas› askeri güç, birinci ola-rak, her zaman için çat›flma ihtima-liyle karfl› karfl›yad›r. Çat›flaca¤›güç de kuflkusuz ‹srail de¤il, dire-nifl güçleridir. ‹kinci olarak, Lüb-nan’a gidecek askeri güç, kendisi“silahs›zland›rma” ifline giriflmesebile, ‹srail’in Hizbullah’› silahs›z-land›rma do¤rultusundaki sald›r›la-r›n›n karfl›s›na da ç›kamayacakt›r.

BM, ezilen halklara diyor ki;“silahlanmay›n!” Bunun karfl›s›ndaezilen halklar›n ç›karlar›n› savunanherkes, halklar›n silahlanmas›n› sa-vunmak zorundad›r. E¤er mazlumhalklar›n, ‹srail gibi siyonist katil-ler, ABD gibi iflgalciler karfl›s›ndaçaresiz, savunmas›z kalmas› isten-miyorsa, halklar›n silahlanmas› sa-vunulmak zorundad›r. Tüm di¤erörnekler bir yana; e¤er Lübnan hal-k› silahlanm›fl bir halk olmasayd›,

‹srail sald›r›s› nas›l sonuçlanacakt›?

Halktan yana olan herkesi bu so-ruyu dürüstçe sorup cevaplamas›

gerekir.

Ve iflte bu noktada AKP’ye debiz soruyoruz: Siyonizme ve em-peryalizme karfl› direnerek halk›n›nonurunu, namusunu ve can›n› koru-yan Hizbullah’›n silahs›zland›r›lma-s›n› m› savunuyorsunuz? BM kara-r›n› uygulamak için asker gönder-mek, ‹srail ve ABD cephesinden sa-vafla kat›lmak, Hizbullah’›n ve as-l›nda direnen tüm güçlerin flu veyabu biçimde silahs›zland›r›lmas›n›savunmakt›r.

Milletvekilleri!

‹flbirlikçili¤e ortak

olmay›n!

5 Eylül’de konu sizin önünüzegelecek. 5 Eylül’de bir s›nav vere-ceksiniz. Bu hem bir onur s›nav›,hem bir siyasi s›navd›r.

Lübnan’a asker gönderilmesiiçin kalkacak her el, SUÇA OR-

TAK OLMAYA kalkm›fl bir eldir.

Suç, bir halka, bir ülkeye emper-yalist ve siyonist ittifak›n iradesinidayatmakt›r. Suç, bir halk› Siyonist-lerin sald›r›s›na aç›k hale getiren bir“uluslararas›” karar›n uygulanmas›-na alet olmakt›r. Suç, bir direnifl gü-cünü silahs›zland›rma ve etkisizlefl-tirme rolüne talip olmakt›r.

“‹ki taraf da bizi istiyor”, kababir demagojidir. BM karar›n›n ABDve ‹srail taraf›ndan Lübnan’›n üze-rine bombalar ya¤d›r›l›rken al›nd›¤›gerçe¤ini unutturan bir demagojidir.Gerçekte Lübnan halk›, hiçbir gücüça¤›rmad› Lübnan’a. Ça¤›rm›yorda. E¤er, halklar›n kendi iradesineinan›yor ve sayg› gösteriyorsan›z,Lübnan’a asker göndermeye karfl›ç›kmal›s›n›z. E¤er, kendi ülkenizeve halk›n›za sayg›n›z varsa, yineLübnan’a asker göndermeye karfl›ç›kmal›s›n›z.

24

3 Eylül 2006 / 68

Lübnan’a asker göndermek

emperyalizm iflbirlikçili¤idir!

Page 25: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

25

3 Eylül 2006 / 68

2003 y›l›n›n 1 Mart’›nda TBMMGenel Kurulu’na gelen Irak’a askergönderme tezkeresi, ayn› meclistekabul edilmemiflti.

Reddedilen bu tezkere üzerineüç y›ld›r yo¤un bir ideolojik, politikkavga sürüyor. Emperyalistler ve ifl-birlikçileri, bulduklar› her f›rsatta,tezkerenin reddedilmesinin ve Tür-kiye halklar›n›n Irak’›n iflgaline kar-fl› mücadelesinin hesab›n› sormayaçal›flt›lar.

Halk›m›z›n ve devrimci, demok-rat güçlerin hiçbir kesimi, bu müca-delesinden piflmanl›k duymad›. Ter-sine, bu mücadele ve al›nan sonuç,halk›m›z›n tarihine bir onur sayfas›olarak eklendi.

Ama egemen s›n›flar cephesin-den piflmanl›k getirenler çok ç›kt›.Piflman olanlar, tezkerenin reddedil-mesi nedeniyle ç›karlar› zedelenen-lerdi. Ya emperyalizm ya da oligar-flinin çeflitli kesimleri, 1 Mart’takisonucun ortaya ç›kmas›nda pay sa-hibi olanlar› affetmediklerini herf›rsatta gösterdiler.

*

Son anda bir de¤ifliklik olmazsa,“piflmanlar›n” bafl›n› Bülent

Ar›nç’›n çekti¤i görülmektedir.Ar›nç, Lübnan’a asker gönderilme-mesini savunan Cumhurbaflkan› Se-zer’e tepki gösterdi. Ancak Ar›nç’›ntavr› Sezer’e muhalefetle aç›klana-mayacak bir tav›rd›r. Bu kez askergöndermenin “teorisini” yapmakta,“mazeretler” uydurmaktad›r.

Ar›nç, Türkiye’nin Lübnan’daalaca¤› aktif diplomatik rolün, ‘Sal-d›r›lar›n bir an önce durmas›n›, ev-lerinden olan mültecilerin tekrargeriye dönebilmesini, Lübnan’›nyaralar›n›n sar›lmas›n› ve hatta ‹s-rail’in savafl tazminat› ödemeyemecbur kalacak duruma getirilme-sini” sa¤layacak bir rol oldu¤unuiddia ediyor.

1 Mart tezkeresinin “gerçekçi”Ar›nç’› yerini, emperyalizmin Orta-do¤u projelerine kat›lmay›, zay›fdemagojilerle savunan bir Ar›nç’ab›rakm›flt›r.

1 Mart’taki tavr›yla bugünkütavr› aras›ndaki çeliflkiyi hiç kuflku-suz kendisi de görüyor olmal› ki,“Her talep kendi flartlar›na görede¤erlendirilmeli” buyurmuflAr›nç. Dilin kemi¤i yok. ‹slamc›politikan›n da belkemi¤i yok.

*

Bir baflka piflman, Murat Kara-

yalç›n ve partisi SHP oldu: Kara-yalç›n yapt›¤› aç›klamada flöyle de-di: “Türkiye Lübnan’a asker gön-derebilecek tek bölge ülkesidir...bölgenin Türkiye’ye gereksinimivar... askerlerimizin can güvenli¤i

için gerekli taahhütler al›n›rsa Lüb-nan’a asker gönderilebilir, hattaTürkiye Bar›fl Gücü’nün komutas›-na talip olabilir...”

SHP; halk›n muhalefetiyle, dü-flünceleriyle yanyana durdu¤u müd-detçe, egemenlerden iktidar vizesialamayaca¤›n› düflünmüfl olmal› ki,1 Mart tezkeresinin özelefltirisiniveriyor flimdi egemenlere. Yaz›k!

*

Piflmanc›lar›n içine Hak-‹fl deeklendi... Hak-‹fl Genel Baflkan› Sa-lim Uslu, “Lübnan’a gidilmeli”

aç›klamas› yapt›. Oysa içinde oldu-¤u Emek Platformu, Irak’›n iflgalidöneminde birçok eylem yapm›flt›ve flimdi de Lübnan’a asker gönde-rilmesine karfl› ç›k›yordu. SalimUslu, Emek Platformu’nu da terkediyor anlafl›lan...

‹slamc› cepheden bir baflka pifl-manc› Kanal 7 Televizyonu. O dö-nem tezkerenin fliddetle karfl›s›ndaolan, halk›n Irak’›n iflgaline karfl›muhalefetine genifl yer ay›ran Kanal7, bugün gösterilerde tafl›nan “Lüb-nan’a asker gönderilmesin!” pan-kartlar›n› bile sansürlemektedir.

*

Emperyalizme karfl› ç›kmak,onurdur. Bu tavr› sürdürmek, cüretve istikrard›r. Kuflkusuz, anti-em-peryalist bir çizgi, bedeller ödemeyide gerektirir. O gücün niteli¤ine gö-re, bu bedel ekonomik olur, siyasiolur, askeri olur, can bedeli olur. ‹fl-te bu yüzden, mücadele ve direnifl,bedeller ödemeyi göze alanlar›n ifli-dir. Emperyalizme karfl› cüret, anti-emperyalist mücadelede istikrar vekarfl› ç›kman›n bedeli ne olursa ol-sun bu tavr› sürdürmek, iflte bu ne-denle ony›llard›r esas olarak solaözgü olmufl; devrimci bak›fl aç›s›n›nhayat verdi¤i anti-emperyalizmmazlum halklara örnek olmufl, ol-maya da devam etmektedir.

TEZKERE P‹fiMANCILARIve itirazlar›n›n arkas›nda onurla, cüretle durmaya devam edenler

Emperyalizme karfl› ç›kmakonurdur. Bu topraklar,1920’lerden beri tafl›yor buonuru. Emperyalizmin önünde dizçökenler, emperyalist projeler-de yeralanlar, emperyalizminödetece¤i bedellerden korkupsaf de¤ifltirenler, sonuna kadaranti-emperyalist, sonuna kadarmazlum halklar›n savunucusuolamazlar.

Page 26: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

26

3 Eylül 2006 / 68

‹SRA‹Lemperyalizmin kkoçbafl›

terörist bir devlet

Siyonizmin llanetli eeli

Yaz›m›z›n geçen haftaki bölü-münü; ‹srail’in sadece ABD için de-¤il, tüm emperyalistlerin ortak ç›-karlar› için varedilen bir devlet ol-ma misyonunu bugün de korudu¤u-nu, Siyonist devletin sadece Orta-do¤u’da de¤il, dünyan›n baflka yer-lerinde de, emperyalist ç›karlarlatam bir uyum içinde hareket etti¤inibelirterek noktalam›flt›k.

‹srail’in emperyalist politikalariçindeki yeri, ABD aç›s›ndan mis-yonu ve daha çok da ABD ve Avru-pa’n›n Siyonist devlete verdi¤i des-tek konusunda, önceki say›lar›m›z-da ele ald›¤›m›z gerçekler gözard›edildi¤inde, iki temel yanl›fl karfl›-m›za ç›kmaktad›r.

Bunlardan birincisi, özellikle ‹s-lamc› kesimin, ‹srail’e ABD deste-¤ini aç›klama biçimleridir. Onlaragöre bu deste¤in arkas›nda, Ameri-ka’daki “güçlü Yahudi-Siyonist lo-

bileri” bulunur, zaten onlara göre

Amerika’y› ve hatta dün-yay› da “Yahudiler yönet-

mektedir”.

Amerika’daki güçlü Siyo-nist lobiler elbette inkar edile-

mez bir gerçektir. Amerika’da-ki Yahudi oylar›, burjuva politi-

kacalar›n özellikle seçim süreç-lerinde kararlar›na çeflitli düzey-lerde etkide bulunabilir. Ancakgözden kaç›r›lan, daha do¤rusuolaylara s›n›fsal ve maddi temelle-ri içinde bakmaman›n bir ürünüolarak yanl›fla düflülen yer fludur.Bu lobilerin faaliyetleri emperya-list tekellerin genel ç›karlar›ylauyum gösterdi¤i için ve ancak ooranda etkilidir. Keza, ‹srail’in böl-gedeki politikalar›, sald›rganl›klar›da emperyalist ç›karlara denk düfl-tü¤ü için lobiler etkili olabilmekte-dir. Tersinin söz konusu olmas› du-rumunda, varsay›l›m ki, ‹srail’inbir flekilde emperyalizmin ç›karla-r›na zarar vermesi durumunda, sa-dece ekonomik-askeri ambargo-larla dahi kolayca dize getirilecekbir “besleme”dir. Ekonomik veaskeri gücünün kayna¤› Amerikave Avrupa emperyalistlerinin or-tak gücünden baflka bir fley de-

¤ildir. Emperyalistler istedikleri an-da, Siyonist varl›k kuruluflu sonras›iflgal etti¤i topraklardan da hemençekilir ve o güçlü lobilerin de esa-mesi okunmaz.

Yine bu konuda bir baflka yanl›flde¤erlendirme de, özellikle Avru-pa’n›n deste¤inin izah›d›r. Bu deste-¤in, “Nazi soyk›r›m›ndan, holoca-

uste’dan duyulan piflmanl›k” ola-rak aç›klanmas›; tarihi, s›n›fsal,maddi temelleri bulunan emperya-list politikalar› “iyi adamlar-kötüadamlar” fleklinde aç›klamak gibibir fleydir. Hele tarihi; soyk›r›mlar,katliamlar ve sömürgecilik olan Av-rupa için “suçluluk duygusu” san›-r›z en son düflünülmesi gereken birfleydir. Afrika’da, Balkanlar’dahalklar›n kan›n› daha dün oluk olukak›tanlar›n ‘vicdani’ sorunlar› olurmu? Böyle bir “vicdan”dan, özel-likle Avrupa halklar› için söz edile-bilir. Bu da, Nazi soyk›r›m›n›n suç-lusu halklar de¤il, bugün ‹srail’i

destekleyen tekeller olmas›ndan do-lay›, suni olarak yarat›lm›fl bir “vic-dan”d›r.

Tarihi bir gerçek olan YahudiSoyk›r›m›n›, Siyonist projeye dün-ya kamuoyunun deste¤ini sa¤lamakiçin kullanan Siyonistler ve emper-yalistler, sonraki y›llarda da ‹srail’i,“Araplar›n aras›nda s›k›flm›fl maz-lum Yahudiler” makyaj› ile pazarla-may› baflarm›fllard›r. Öyle ki, üçün-cü Arap-‹srail savafl›nda, 1960’lar›nBat› kamuoyunda, Siyonizmin bellibir grubun ya da ulusun ideolojiside¤il, do¤rulu¤u sorgulanmayan birde¤erlendirme geliflti. Bu y›llardaemperyalist kültürün temel yay›lmaarac› olan Hollywood’un tüm dün-yada etkin hale gelifli ve bu alandaYahudi sermayesinin ciddi bir a¤›r-l›k oluflturmas› önemli etken oldu.Çarp›c› bir örnektir: Manda yöneti-minin son y›llar›nda ç›karlar› çat›fl-t›¤› için Siyonist çetelerin sald›r›s›-na u¤rayan ‹ngiltere’de, o tarihe ka-dar ‹srail’e destek çok düflüktü. 3.Arap-‹srail Savafl› bafllad›¤›nda ya-p›lan bir araflt›rma, ‹srail’e deste¤in‹ngiltere’de bile yüzde 50’leri geçti-¤ini, Araplar’a deste¤in ise yüzde2’lerde kald›¤›n› gösteriyordu. Ha-f›zan›z› yoklay›n; Siyonistleri ya daYahudiler’i elefltiren, Filistin’detam bir insanl›k dram› yaflan›rkenbunu konu alan Hollywood orijinlibir tek film hat›rlayamazs›n›z, aksi-ne Filistinli Araplar hep “terö-rist”tirler, hep “kötü adam”d›rlar.Ülkemizdeki etkisi de bilinmeklebirlikte, medyan›n ve Hollywo-od’un Amerika ve Avrupa toplumla-r›nda çok daha etkin oldu¤u gerçe¤igözönüne al›nd›¤›nda, bu yarat›lanimaj›n ötesine geçip gerçekleri sor-gulayabilen ancak s›n›rl› bir kesimolmufltur. Bat› toplumlar›nda ‹sra-il’e tepkinin artmas› ve Filistin da-vas›na yönelik sempati esas olarak,devrimci mücadelenin, solun yük-seldi¤i ve Filistin davas›n›n solunetkisinde geliflti¤i y›llard›r. Özellik-le Avrupa kamuoyu ancak bu süreç-te Filistin davas›n›n hakl›l›¤› yö-nünde a¤›rl›¤›n› koymufltur. Bugün-se, “islami terör” umacas› etraf›n-dan tersine propagandalar daha h›z

“‹srail, hukuk ve ahlâkla dalgageçen bir devlettir.” (‹srailli ayd›n Michel Warschawski)

4

Page 27: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

27

3 Eylül 2006 / 68

kazanm›fl, yaflanan bunca vahfletkarfl›s›nda tepkiler oldukça c›l›zlafl-m›flt›r.

Yukar›da Siyonist lobilere de-¤inmifltik. Bu lobilerin emperyalistpolitikalar üzerinde mutlak bir be-lirleyicili¤i olmamakla birlikte, Av-rupa ve Amerikan kamuoyu nezdin-de ciddi bir propaganda gücü sa¤la-d›klar› aç›kt›r. Dünyan›n 70’denfazla ülkesinde de¤iflik adlarla ku-rulmufl olan flubeleri bulunan Yahu-di Bürosu ve Dünya Siyonist Örgü-tü, sadece Bat› kamuoylar›n› mani-püle etmiyor, ayn› zamanda ‹srail’eciddi mali destek kampanyalar› dadüzenliyor. Örne¤in, 1948-76 ara-s›nda üçte ikisi Amerika’dan olmaküzere, bu kurulufllar›n kampanyala-r›ndan toplan›p ‹srail’e gönderilenpara 4 milyar 500 milyon dolar› bu-luyordu. ‹srail savafl makinas›n›desteklemekle kalmayan bu para,ayn› zamanda ‹srail içindeki siyasalyap›n›n da Siyonist yelpazede kal-mas›na etkide bulunuyor. Zira bukurulufllar›n tüzüklerinde ve ‹srailyasalar›nda, Siyonist partilere do¤-rudan mali destek verebilecekleriyaz›l›yd› ve siyasal a¤›rl›¤›n buyönde olmas›n› beraberinde getiri-yordu. Her iki kurum da tarihselolarak ‹srail devletinin “çekirdekle-ri” olarak tan›mlan›rlar. Ancak dev-letin kuruluflundan sonra la¤vedil-meleri yerine, ‹srail Anayasas›’na,devletin bu kurumlarla “özel iliflki-ler içinde bulundu¤u” yaz›larak,gayri-resmi bir örgütlenme devletinparças› olarak tan›mlanm›flt›r. Dev-let örgütlenmesinde böyle bir yeresahip olmas›n›n nedeni, ‹srail’inresmi bir devlet olarak kuramayaca-¤› iliflkileri bu kurumlar arac›l›¤›ylakurmakt›r. Bunun bir biçimi, yuka-r›da belirtilen mali kampanyalar-ken, as›l olarak da hukuk d›fl› iliflki-lerdir. Çeflitli emperyalist tekellerleya da emperyalist ç›karlar etraf›n-dan flekillenen kontra-istihbarat vb.iliflkilerde bu kurumlar yayg›n bi-çimde kullan›labilmektedir.

Tüm bunlar da gösteriyor ki, Si-yonist devletin emperyalist Bat› ileiliflkileri ne “kültürel ve manevi”düzeyle s›n›rl›d›r ne de do¤rudan

verilen askeri destekle. Çok yönlübir içiçe geçmifllik, bütünleflme söz-konusudur. Öyle ki, bugün ‹srail’eyönelen, sald›ran bir güç, bafltaABD olmak üzere tüm emperyalist-lere sald›rm›fl gibi alg›lanmakta, bu-na göre “muamele” yap›lmaktad›r.

Siyonist rejimin ahlâki, hukuki ve moral de¤erleri

‹srail ve destekçileri s›kça ulus-lararas› alanda, Araplar, Filistinli-ler, ‹srail devletini tümden yok et-mek istiyorlar propagandas› yapar-lar. Siyonist terörle ve emperyalist-lerce Ortado¤u’nun orta yerine birhançer gibi sokulan devleti y›kmakmeflru olsa da, as›l olarak Filistinli-leri tümden yoketme siyaseti Siyo-nist devlete aittir. Ony›llard›r sürenkatliamc›l›k, ‹srail’in kurucular›n-dan, Baflbakan Golda Meir’in a¤-z›ndan 1969’da ifade edilen flu ba-k›fl aç›s›ndan beslenmektedir: “Fi-

listinliler diye bir fley yoktu...

mevcut de¤ildi”. Varolan bir halk›inkar eden bu zihniyet, ‹srail Knes-set D›fliflleri Komisyonu SekreteriDavid Hacohen’un a¤z›nda çok da-ha aleni bir inkara ve ›rkç›l›¤a uza-narak, “Fakat onlar insan de¤il,

halk de¤il, onlar sadece Arap”

sözlerinde ifadesini buldu. Bu söz-ler, bugün Filistinliler’in ›rkç› veahlâks›z bir düflmanla savaflt›klar›n›da gösteriyor.

60 y›l önce Naziler’in kendileri-ne yapt›klar›n› and›ran bu soyk›r›m-c› ahlâks›z sald›r›lar, emperyalistle-rin “uluslararas› hukuk” kurallar›naters de¤il, ‹srail’in iflgal ve savaflprati¤i karfl›s›nda ezelden beri ge-çersiz ve etkisiz bu hukuk. Bu du-rum, ‹srail’in emperyalizm içinöneminin de bir yans›mas›d›r ayn›zamanda. Son y›llarda Amerikanimparatorlu¤unun tüm dünyaya da-yatt›¤› hukuksuzluk sistemi, ‹srailiçin neredeyse kuruluflundan bu ya-na geçerli k›l›nm›fl, aleyhine al›n-m›fl BM kararlar›na uymama konu-sunda listenin tepesinde yeralmas›-na karfl›n, ciddi bir yapt›r›m uygu-lanmam›flt›r.

‹srail’in kendisini hiçbir hukuki

kuralla ba¤lamamas›, ayn› zamandaonun hiçbir ahlâki de¤ere karfl› dasorumluluk duymamas›n› körükle-mifltir. Öte yandan, Siyonizmin ›rk-ç› ve sald›rgan niteli¤i de, temsil et-ti¤i ahlâk›n flekillenmesinde önemliyer tutmaktad›r. Dün Begin, Netan-yahu, fiaron, bugün Olmert’in ilhamkayna¤› olan, ünlü Siyonist ideologVlademir Yabotinsky’e göre iki se-çenek mevcuttur. “Ya zaaf gösterip,afla¤›lanarak kendini feda etmek yada sald›rgan, yenilmez bir öfke gös-termek.” (Jacqueline Rose, ‘Siyo-nist Düfller’) Yabotinsky’e göre Ya-hudiler fliddetle zay›f düflürülmüflve afla¤›lanm›flt›r, çözüm ise sald›r-

ganl›k ve fliddet kullanmakt›r. Si-yonist devlet böylece her geçen günYahudiler’in cellad› Naziler’e dahafazla benzerken, rejimin kendisi detam bir ahlâks›zl›k kuram›na dönüfl-müfltür.

‹srailli antisiyonist ayd›n MichelWarschawski, 2004'te yazd›¤›“Aç›k Mezara Do¤ru: ‹srail Toplu-mundaki Kriz” adl› kitab›nda, “Butoplum art›k ahlâki ya da co¤rafiherhangi bir s›n›r tan›m›yor” der ve‹srail'in “bir kabaday›lar çetesi”,“hukuk ve ahlâkla dalga geçen” birdevlet oldu¤unu söyleyerek, adaletibu denli hor gören bir devletin ha-yatta kalamayaca¤›n› vurgular. Yi-ne, ‘99-2003 aras›nda ‹srail MeclisBaflkanl›¤› yapan Avraham Burg da,“Siyonist devrim daima iki temeledayanm›flt›r: Adil bir yol ve etik birliderlik. Bunlar›n ikisi de ifllemiyorart›k.” tespitini yapt›ktan sonra, ‹s-rail’in bugün yolsuzluktan ibaret

bir inflaat iskelesinin içinde, bask›

ve adaletsizlikten bir temelin üze-rinde durdu¤unu belirterek; “Yahu-dilerin 2 bin y›ll›k hayatta kalmamücadelesi, sonunda hem kendihalklar›na hem de düflmanlar›nakulaklar›n› t›kayan, kanunlar› hiçesayan rüflvetçilerden oluflan ahlâk-s›z bir çete taraf›ndan yönetilen biryerleflimler devletine dönüfltü...Araplar bafl›n› önüne e¤ip utanç veöfkesini sonsuza dek içine atsa bile,bu böyle gitmez. ... Siyonizm'in üst-yap›s› flimdiden ucuz bir Kudüs dü-¤ün salonu gibi çökmeye bafllad›.

Page 28: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

28

3 Eylül 2006 / 68

Alt katta kolonlar y›k›l›rken hâlâ üstkatta oynamaya ancak akl›n› kaç›-ranlar devam eder” diye uyar›r.

‹srail içinden, ahlâki, hukuki te-melde bu tür uyar›lar daha s›k gün-deme gelirken, özellikle Lübnan’dayarat›lan vahflet, çocuk katliamlar›sivillerin do¤rudan hedef al›nmas›,Siyonizmin ahlâk› üzerine elefltiri-lerin yo¤unlaflmas›n› sa¤lad›.

Ahlâk›, hukuku tüm dünyadatart›flma konusu haline gelen bir ya-p›n›n içten içe çürümesinin önlene-meyece¤inin bilincinde olan ‹srailBaflbakan› Ehud Olmert, temmuzay› sonunda Karmiel kentinde yap-t›¤› konuflmada bu elefltirilere, “‹s-rail’in binlerce y›ll›k Yahudi gelene-¤inin parças› olan en temel ahlâkikurallara ba¤l› oldu¤unu, dolay›-s›yla da hiçbir ülkenin ‹srail’e ah-lâk ö¤retmeye kalk›flamayaca¤›n›”söyleyerek cevap veriyordu.

As›l konumuz Siyonist ideolojioldu¤u için, bir din olarak Yahudili-¤in savafl ahlâk› üzerine, adaletli birsavafl kuram› olup olmad›¤› konu-sunda uzun uzad›ya ele alacak de¤i-liz. Ancak, Siyonist rejimin istertoplumun manipüle edilmesi ama-c›yla olsun, ister tarihi kökenleri iti-bariyle olsun, laik say›lamayacakdüzeyde dinle içiçe geçmifl olmas›nedeniyle, k›saca de¤inmekte faydaolacakt›r.

Olmert’in sözünü etti¤i “Yahudiahlâk›”, Kudüs ‹brani Üniversite-si’nde Yahudi Düflüncesi Departma-n› Baflkan› Prof. Rachel Elior’e gö-re; “2800 y›l önce ‹flayahu Peygam-ber taraf›ndan ‘‹nsanlar k›l›çlar›n›çekiçle dövüp saban demiri, m›z-raklar›n› ba¤c› b›ça¤› yapacaklar.Millet millete k›l›ç kald›rmayacak,savafl e¤itimi yapmayacaklar art›k.’(‹flayahu, 2:4) sözleriyle flekillen-mifltir”.

Bu “bar›flç›” söyleme karfl›n, b›-rak›n s›radan bir savafl›, tarihin enahlâks›z savafllar› aras›na flimdidenad› yaz›lan, kad›n-çocuk, sivil-si-lahl› ayr›m› yapmaks›z›n Lübnanhalk›n›n katledilmesini “dinen mefl-ru” gören ve bu yönde fetva verenYahudi din adamlar› da ayn› kutsal

kitaba dayanmaktad›rlar. Lübnan ifl-galini destekleyen Yefla Hahamlar

Konseyi, Yahudili¤in kutsal kitab›“Eski Ahit’te savaflta kad›n, çocukve yafll›lar›n öldürülebilece¤ininkaydedildi¤ini” belirterek, Lüb-nan’da yaflananlar›n tamamen dineuygun oldu¤unu aç›klad›.

Gerçekten de Tevrat’ta (EskiAhit), kimi araflt›rmac›lara göre bel-li bir tarihi kesit içinde ve art›k ya-flamayan bir kavim için söylenmiflolsa da, Yefla Hahamlar Konseyi’nionaylayan bölümler mevcuttur.

“Tanr›n›z RAB’bin size buyurdu-¤u gibi, onlar› -Hitit, Amor, Kenan,Periz, Hiv ve Yevus halklar›n›- tü-müyle yok edeceksiniz. Öyle ki,ilahlar›na taparken yapt›klar› i¤-rençliklere uymay› size ö¤reteme-sinler, siz de Tanr›n›z RAB’be karfl›günah ifllemeyesiniz...” (Tesniye20:17-19)

“fiimdi git, Amalekliler’e sald›r.Onlara ait her fleyi tamamen yoket,hiçbir fleyi esirgeme. Erkek, kad›n,çoluk çocuk, öküz, koyun, deve, eflekhepsini öldür.” (I. Samuel 15:3)

Elbette ‹srail gerçe¤ine emper-yalist sistemin ç›karlar› aç›s›ndanbakmayanlar ya da “anti-semitizm”suçlamalar›n›n bask›lanmas› alt›ndakalmayanlar aç›s›ndan, Lübnan’daflafl›lacak bir durum yoktu. Görü-nen, bir çizginin devam›yd›. Y›llarönce Filistinli bir gencin kollar›n›n‹srailli askerler taraf›ndan s›k›ca tu-tularak taflla vura vura k›r›ld›¤›n›yans›tan görüntüleri belki genç ku-flaklar hat›rlamayabilir. Ama Filis-tin’de füzelerle suikastlerin, teker-lekli sandalyedeki insanlar›n, ço-cuklar›n nas›l katledildikleri yenibir tarihtir. Düflünün, füzeler at›yorFilistin’e. ‹nsanlar paramparça olu-yor. Ölüleri yaral›lar› toplamak içinambulanslar geliyor olay yerine, in-sanlar yard›m etmek için toplan›yorve iflte o an ikinci füze at›l›yor am-bulanslar›n ve toplulu¤un üstüne.

Ancak flu da bir gerçek ki, Lüb-nan’da Siyonistlerin yaratt›¤› resim,ne sosyolojik analizlere ne siyasalde¤erlendirmelere gerek b›rakma-yacak denli aç›k bir görüntü sundu.

Dünyada milyonlarca insanda “bukadar›na pes” duygusu yaflatan vebir ahlâks›zl›k perdesinin üzerinekapand›¤› hissi içinde b›rakan, bin-lerce y›ll›k insanl›k tarihi içinde ya-rat›lan bütün kurallar ve de¤erlerleafla¤›l›k bir dalga geçiflle karfl›m›z-da s›r›tan, hiçbir lam› cimi yok, birahlâks›zl›k kuram›ndan baflka birfley de¤ildi.

‹srail daha 1960’l› y›llarda, eko-nomik yapt›r›mlar veya ev tahribat-lar›yla kolektif cezaland›rma yön-temleri uyguluyor, kimi zaman daköylülerin tek geçim kayna¤› olanzeytin ve narenciye a¤açlar›n› buda-yarak onlar› geçim kaynaklar›ndanyoksun b›rak›yorlard›. Son y›llardaise, bu tür ahlâks›z y›k›m politikala-r› “teröre karfl› savafl” hukuksuzlu-¤undan güç alarak daha kitlesel vedaha y›k›c› bir hal alm›flt›r.

Sivilleri ay›rmama, art›k aleni

Filistin halk›, ‹srail’in ahlâk ve kural tan›-maz sald›rganl›¤›na, emperyalistlerin ‹s-rail politikalar›na verdi¤i deste¤e karfl›n,y›llard›r kahramanca direniyor. Taflla, si-lahla, fedailerle sürdürülen intifada, Si-yonist-emperyalist planlar önündeki en

önemli barikat olmaya devam ediyor. Fi-listin halk›n›n Ebu Ammar’› Yaser Arafat,bu onurlu tarihte kuflkusuz en önemli yeresahip olan isimdir. Süreç içindeki bütün

zaaflar›na, politik açmazlar›na karfl›nArafat, son nefesine kadar bir gerilla ko-mutan› olarak yaflad›. Filistin, Ortado¤uve tüm dünyan›n ezilen halklar› Ebu Am-

mar’› unutmayacak.

Page 29: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

29

3 Eylül 2006 / 68

bir politika olarak uygulanmaktad›r.

Lübnan’da yafland›; bir köyünboflalt›lmas› için süre tan›yor, o süreiçinde sivil halk alelacele köyü terkediyor. Ancak ‹srail savafl helikop-terleri yak›n mesafeden hedef göze-terek kaçan sivil araçlar› bombal›-yor. Bir eve s›¤›nm›fl çocuklar›n te-pesine bombalar ya¤d›r›l›yor. Tümbunlar baflka savafllarda flu veya buflekilde “kaza, istenmeyen durum”vb. olarak aç›klan›rken, ‹srail tara-f›ndan bir politika olarak uygulan-d›¤› gizlenmiyor. “Hizbullah sivil-leri kalkan olarak kullan›yor” söyle-minin, bir avuç ‹srail papa¤an› d›-fl›nda kimseyi inand›rmas› mümkünde¤il. Çünkü bu devletin en üst dü-zey yöneticileri ahlâks›zl›¤› alenisavunmufllard›r.

Mesela, Baflbakan Olmert’in,"Gazze'de kimsenin uyumas›n› iste-medi¤ini” söyleyerek, uçaklara al-çaktan uçma emri vermesi ile, her-hangi bir örgütün “sivilleri kalkanyapmas›” aras›nda bir ba¤ var m›?

Ya da ‹srail Ordusu Genelkur-may Baflkan› General Dan Ha-

lutz’un iflaret etti¤i flu iki husus gö-zard› edilerek, “Hizbullah sivillerikalkan yap›yor” demek en az ço-cuklar› parçalayan bombalar› f›rla-tanlar kadar ahlâks›zlaflma de¤ilsenedir? ‹srail’e f›rlat›lan her bir Kat-yufla füzesine karfl›l›k Beyrut’un fiiibölgesindeki on binan›n bombalan-mas› ve “Lübnan’›n 20 y›l öncesinedönecek flekilde bombalanmas›”.(El Pais 28 Temmuz, Haaretz ve Je-rusalem Post; ABD de “Tafl Dev-ri’ne döndürmek”ten bahsetmiflti.)sözleri/emirleri bizzat bu ülkeninGenelkurmay baflkan› taraf›ndanverilmifltir.

Hitler’in 1941’de “teröristler”dedikleri, (Çek Cumhuriyetinde Li-dice, Fransa’da Oradour-sur Glane,Ukrayna’da Kortelisy için bu ifade-leri kullanm›flt›) taraf›ndan öldürü-len her bir Alman askerine karfl›l›k50 sivilin infaz edilmesi emrini ver-mesi ile, Dan Halutz’un sözleri yada Filistin’de ve Lübnan’da uygula-nan “toplu cezaland›rma” yöntemiaras›nda hiçbir fark yoktur.

2002-2005 y›llar› aras›nda ‹srailGenelkurmay Baflkanl›¤› yapm›flolan Moshe Yaalon, Lübnan’da ya-flananlar nezdinde ‹srail’in hukukuve ahlâk›n›n sorgulanmas› karfl›s›n-da, ahlâks›zl›¤›n öteki yüzünün de-magoji oldu¤unu kan›tlarcas›naflöyle diyordu:

“Hizbullah sivilleri kalkan ola-rak kulland›, sivil ve çocuk kay›pla-r›n› dünya kamuoyunu yönlendir-mek için lanse etti. Dünyan›n sivilkay›plar›yla ilgili olarak ‹srail’i k›-namas› tam da Hizbullah’›n istedi¤ifley. Bu tür k›namalarla dünyan›nbütün terör örgütlerine ‘bu metotifle yar›yor, halk›n aras›na yay›l›n,sald›r›lardan sonra takip edilirsenizsivillerin aras›na kar›fl›n’mesaj› ve-rilmifltir.” (Aish.com)

“Ahlâks›zl›¤a tav›r alanlar te-

röre destek veriyor demektir”

fleklinde düzlefltirilebilecek olan bumant›k, asl›nda rakamlara bak›ld›-¤›nda da, Hizbullah’›n sivillere za-rar vermeme konusundaki hassasi-yetini “terörizm” demagojisi ilebast›rmaya çal›flmaktad›r. Örne¤in,

‹srail'in Lübnan'dan çekildi¤i2000'e kadar geçen 17 y›ll›k iflgalboyunca, ölen ‹srailli sivil say›s› sa-dece 20 iken, buna karfl› ‹srail’inkatletti¤i Lübnanl› ve Filistinli si-villerle binlerle ifade edilmektedir.Bu son sald›r›larda da, ölen ‹srailaskeri, sivillerden çok daha fazlad›r.‹srail’in hedefinde ise, 1200’denfazla sivil ve ölenlerin yüzde 20’si-ni bulmayan Hizbullah savaflç›s›vard›r. Göç ettirilen bir milyon Lüb-nanl› ise cabas›d›r. Görülece¤i gibi,bu politikada bir kesinti bulunma-maktad›r. On y›l, yirmi y›l önce uy-gulanan politika ile bugün uygula-nan politika ayn›d›r. Arada bir farkvar ise, bunu belirleyen ‹srail’inkendisinden çok uluslararas› denge-ler, konjonktürel geliflmelerdir.Lübnan alt yap›s›n›n yokedilmesi,ülkeyi 20 y›l geriye bombalamasöylemi, hedef gözeterek sivil yer-leflim yerlerinin vurulmas›, ahlâks›zbir savafl doktrini olarak uygulan-maktad›r.

8-10 yafllar›ndaki çocuklar›na,Lübnanl› ve Filistinli yafl›tlar›n› öl-dürecek olan bombalar›n üzerinegüle oynaya "‹srail'den sevgiler-le..." yaz›lar›n› yazd›racak kadarahlâki, hukuki rotas›n› yitirmifl biryap›, teflhir olman›n önüne geçmek,Filistin’de yaratt›klar› vahfletin Bat›kamuoylar›nda duyulmas›n› engel-lemek için de, Rachel Corrie veTom Hurndall örne¤inde oldu¤u gi-bi, Bat›l› bar›fl gönüllülerini öldür-mekten de çekinmemifllerdir.

‹srail’in bu denli ahlâki ve huku-ki olarak savrulmufl olmas› elbettekapitalist sistemin çürümüfl yap›s›n-dan ba¤›ms›z olmasa da, birebir bu-nunla aç›klamak da olanaks›zd›r.Bir k›yaslama, benzefltirme yap›la-caksa, belki Nazilerle, onlar›n ya-ratt›¤› toplumsal yap›yla bir k›yas-lama yap›labilir. Naziler tarihinçöplü¤üne gönderildi. Siyonist ide-oloji de halklar›n direniflleriyle oçöplükteki yerini alacakt›r. Yahudihalk› da ancak o zaman, hak etti¤iflekilde adaletli, ahlâki de¤erlere sa-hip olan, güvenlik içinde bir toplu-mu inflaa edecektir.

Amerikan bayra¤›n›n ard›ndan, dünyadaen çok yak›lan bayrak, ‹srail Siyonizmi-

nin bayra¤›d›r. Enternasyonalist dayan›fl-mas›n›n ifadesi olarak, Filistin bayra¤›

dünyan›n dört bir yan›nda ›rk, din, siyasidüflünce farkl›l›klar›n› aflarak, ezilen tümhalklar›n elinde dalgalanan bayrak olma

özelli¤ini kazanm›flt›r.

Page 30: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

Sevgili okurlar›m›z, merhaba.Sohbetimizin önceki bölümünde, ha-t›rlanaca¤› gibi TSK’n›n “yurtd›fl›n-da” üstlendi¤i “görevler” üzerindedurduk daha çok. Kore’den, Koso-va’dan, Afganistan’dan sözettik. Buhafta esas olarak ülkemiz tarihi aç›-s›ndan TSK’n›n nas›l bir dönüflümgeçirdi¤ini ve sistemdeki, siyasettekiyerini ele alaca¤›z.

Önceki bölümde gördü¤ümüz ka-dar›yla 13 kez “s›n›rlar›m›z d›fl›na”asker gönderilmifl ve hiçbirinde do¤-rudan Türkiye’ye yönelik bir tehditsözkonusu de¤ildir. Yani, her ne ka-dar kamuoyuna sunuluflu farkl› olsada, görevler esas›nda “gayri-milli”.Peki ülke içindeki konumu ne kadarmilli? Sohbetimizin bu bölümündebuna da cevap vermifl olaca¤›z.

Özlem: Asl›nda konunun encan al›c› noktas›, ordunun tarihi aç›-s›ndan en trajik olan nokta budursan›r›m. Neticede biliyoruz ki,“uluslararas› askeri güç”ler, genel-likle iflgalci güçlerdir. Genellikle oülke halk›n›n istek ve iradesinin d›-fl›nda emperyalist bir dayatmaylayerleflirler gittikleri yere.

Ve iflte bugün, kâh BirleflmiflMilletler’in "Bar›fl Gücü" olarak,kâh do¤rudan bir NATO gücü ola-rak veya baflka adlar alt›ndaki ulus-lararas› iflgal güçleri içinde yeralanTürkiye ordusu, asl›nda bugün ken-disinin de ortak oldu¤u türden biriflgalcili¤e karfl› oluflturulmufl birorduydu. Varl›k koflulu, Anado-lu’nun emperyalist ve iflbirlikçi or-dular taraf›ndan iflgal edilmesiydi.

K›sacas›, emperyalist iflgale kar-fl› kurulmufl bir ordu, flimdi emper-

yalist iflgalin ve baflka ülkelere yö-nelik emperyalist müdahalelerinarac› haline gelmifl oluyor. ‹flte bir-biriyle taban tabana z›t bu iki noktaaras›ndaki savrulufl, ordunun sözü-nü etti¤im “trajik” dönüflümününsonucudur.

Mazlum: Evet, bu dönüflümütam anlamak için flimdi biraz geriyegidece¤iz.

1919’un ortalar›nda, Yunan or-dusu ‹ngilizler’in deste¤inde ‹z-mir'e ç›karak iflgal harekat›n› bafllat-m›fl, Akdeniz’den Güneydo¤u illeri-mize uzanan hatta ise Frans›zlar,‹talyanlar iflgale giriflmiflti. Anado-lu’nun aç›k olarak iflgal edildi¤i bukoflullarda, ba¤›ms›zl›¤› hedefleyenbir hareket de kendi askeri gücünesahip olmal›yd›. Kurtulufl Sava-fl›’n›n önderleri, bir yandan Anado-lu eflraf›n›, köylüsünü emperyalist-lere karfl› seferber etmeye çal›fl›r-ken, di¤er yandan da askeri haz›r-l›klar› sürdürüyorlard›. Peki o dö-nemde kimlerden oluflabilirdi bu as-keri güç?

Mustafa Kemal Anadolu'ya, Ra-uf Bey (Orbay) de Ege Bölgesi’negeçerek iflgale karfl› direnifli bafllat-may› hedefliyorlard›. Osmanl›'yakarfl› da¤lara ç›kan ve flimdi iflgalcigüçlere karfl› savaflmaya bafllayanirili ufakl› birçok çete ve Osmanl›ordusundaki görevlerini b›rakan su-baylar, Kurtulufl ordusunun dayana-bilece¤i ilk güçlerdi. Nitekim ilkbirlikler bunlardan oluflturuldu, bir-likler giderek ayd›nlar›n, köylülerinkat›l›m›yla geniflledi. Bu güçler debilindi¤i gibi, Kuvay-i Milliye ad›alt›nda örgütlendi. (Mustafa Kemalve Rauf Orbay komutas›ndaki güç-lerin d›fl›nda bir de Çerkes Ethem'eba¤l› Kuvvay-› Seyyare vard›.)

Orduda bafltan itibaren düzenliordu subaylar›n›n a¤›rl›kl› bir yeriolmas› nedeniyle, yer yer gerilla sa-vafl› sürdürülmesine ra¤men, Kuv-

vac› örgütlenme, düzenli ordu siste-mine yak›nd›. Erzurum'da Kaz›mKarabekir komutas›ndaki ordu ileAnkara'da Ali Fuat Pafla komutas›n-daki ordular, düzenli bir ordunun ifl-levini görüyorlard›. Nitekim, iflgalcigüçlere karfl› çeflitli bölgelerde ge-rilla tarz› bir savafl yürütülmeklebirlikte, iflgalcileri kovmaya yöne-lik askeri harekâtlar, gerilla sald›r›-s›ndan ziyade, düzenli ordu savafl›biçiminde gerçeklefltirilmifltir.

Kemal: fiimdi bu noktada esasolarak bu askeri gücün yeni rejimiçindeki yerine bakal›m. Bu ordu,(tabii bu arada Çerkes Ethem güçle-ri tasfiye edilerek) yeni TürkiyeCumhuriyeti’nin ordusu haline dö-nüflmüfltür. Kurtulufl Savafl› döne-minin ordusunun üst kademesi, he-men hemen tümüyle, yeni ordununve yeni devletin de üst kademesinioluflturmufltur.

Kurtulufl Savafl› sürecinde Bat›Cephesi kumandan›, Do¤u Cephesikumandan› gibi belirleyici askeriyetkileri ellerinde bulunduranlar,iktidar›n da belirleyici unsurlar› ol-dular. Belirli bir aflamadan sonraMustafa Kemal’in “hem milletveki-li, hem üniformal›” olunmas›nakarfl› ç›k›p, bunlardan birinin tercihedilmesini istedi¤ini yazar tarihler.Böyle de yap›lm›flt›r. Fakat bu bi-çimsel bir düzenlemedir. Bu biçim-sel düzenleme, hem ordunun meclisüzerindeki vesayetini perdelemifl,hem de o günden bu yana “orduk›fllas›ndad›r, ordu siyasetin d›fl›n-dad›r” gibi klasik söylemlerin detarihsel kayna¤› olmufltur.

Hele ilk dönem, orduyla devletveya siyaset aras›nda böyle kesinbir s›n›r çizmek hiç mümkün de¤il-dir. Komutanlar düzeyindeki bu be-lirleyicili¤in ötesinde, devlet bürok-rasisinin büyük bölümünü de Kur-tulufl Savafl›'na kat›lan subaylaroluflturmufltur. Siyasal, sosyal, eko-

30

3 Eylül 2006 / 68

hayat›niçindeki teori

Emperyal is t ve O l igarfl ikSis tem ‹ç inde

ORDUNUN ROLÜ -2

Pentagon’un ‘bizim çocuklar’›Bu ülkenin ‘milli’ ordusu

de¤ildir!

Page 31: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

31

3 Eylül 2006 / 68

nomik alanlardaki politikalar›n hemtespit edilmesinde, hem yürütülme-sinde de bu kesimlerin büyük etkisisözkonusuydu.

Mazlum: Ordunun bu dönem-deki temel misyonu Kemalist ikti-dar› korumak ve sa¤lamlaflt›rmakt›r.Kemalizm’in politikalar›n›n uygu-lanmas›n› sa¤lamak da elbette ordu-nun görevleri aras›ndad›r. Bu ise or-dunun yavafl yavafl nitelik ve saf de-¤ifltirmesi demektir.

1920’lerden bafllay›p 2. Payla-fl›m Savafl› dönemine, yani 1940’la-ra kadar olan dönem aç›s›ndan or-dunun karakterini flu iki noktada to-parlayabiliriz san›r›m.

Birincisi, ordu-devlet-parti

(tek parti olarak CHP) aras›nda ol-dukça özgün bir iliflki vard›r. Büyükölçüde birbirini tamamlayan, birbi-rinin devam› niteli¤indeki bir ku-rumlaflma sözkonusudur. KurtuluflSavafl›'n›n baflar›ya ulaflmas›n›n ar-d›ndan küçük burjuva milliyetçikadrolar, savafl s›ras›nda müttefikidurumundaki güçleri h›zla tasfiyeederek iktidar› tek bafllar›na ele ge-çirdiler. Bu noktada, ordu ve devletkadrolar› bir bütünün parçalar› gibiaralar›nda net ayr›m olmayan biryap›y› ifade ediyordu. Bir süre son-ra devlet ve tek parti CHP’nin yöne-timi ayn›laflt›r›l›rken, ordu da bu ik-tidar›n koruyucusu olan güç konu-mundayd›. Bu anlamda ordu-CHP

bütünleflmesi de tarihsel bir olguduro dönem için.

‹kincisi; Kemalistler iktidarlar›-na yönelik her muhalefeti bast›r-makta hemen askerleri devreye so-kuyordu. Düzenin “polis” anlam›n-da baflka bir silahl› gücü yoktu. Öteyandan ordu, k›sa bir zaman önceülkeyi ba¤›ms›zl›¤a kavuflturan as›lgüç olmas› nedeniyle, çok büyük birprestije sahipti ve bunun sonucuolarak da elefltirilemeyen bir güçtü.Ordu milletin "biricik" gözbebe¤iy-di. Bu anlay›fl daha ony›llarca süre-cek ve bu durumun yaratt›¤› bilinçbulan›kl›¤›, askerlerin yapt›¤› mü-dahalelerin meflrulaflt›r›lmas›ndaegemen s›n›flar›n en önemli daya-

nak noktalar›ndan biri olacakt›.

Kemalistler iktidarlar›na yöneliken küçük olayda dahi orduyu kul-lanmakta tereddüt etmemifllerdir.S›k›yönetimlerin, ‹stiklal Mahke-meleri’nin adeta ola¤an ve sürekliyönetim biçimi olmas› gelene¤i deo dönemlerden bafllam›flt›r.

Kemal: Mazlum, bu iki temelnoktay› özetlerken, bize ordu öze-linde oluflan siyasal geleneklerinkaynaklar›n› da göstermifl oldu. Fa-kat henüz ordudaki “nitelik” de¤i-flikli¤i tam olarak ortaya koymuflde¤iliz. ‹sterseniz flimdi bunu so-mutlayal›m.

Özlem: Ben devam edeyim bunoktadan. Nitelik de¤ifliklik, s›n›f-sal bir de¤ifliklik demektir. Bu de¤i-fliklik ise ifadesini küçük-burjuvaiktidar›n›n tercihlerinde bulmufltur.Kuvay-i Milliye, Kurtulufl Savafl›s›ras›nda halk›n her fleyiyle destekoldu¤u bir niteli¤e sahipken, iktida-r›n niteli¤ine ba¤l› olarak ordu danitelik de¤ifltirecekti. Bu noktadaesas olan Kemalistler’in tercihlerinikapitalizmden yana yapmalar›d›r.Böyle bir tercih yapmak, iktidar›nve dolay›s›yla ordunun hak arayaniflçiye, köylüye, sendikaya, sendika-c›ya, sosyalistlere düflmanlaflmas›demektir. Nitekim böyle olmufltur.

Kemalizm’in temel politikala-r›ndan biri, milli bir burjuvazi ya-ratmakt›. Bu nedenle bu kesimleridesteklerken, halk›n talep ve ihti-yaçlar›na s›rt çevirmeleri kaçan›l-mazd›r. Halk›n ekonomik, sosyal,siyasal ihtiyaçlar›n› karfl›lamak ye-rine, halklar üzerindeki bask› ve sö-mürüyü art›ran devlet, halk›n s›rt›n-dan elde etti¤i kâr› ticaret burjuva-zisine aktard›. Umutlar› tükenenhalk›n her tepkisinde ise, karfl›s›na,daha düne kadar sahip ç›kt›¤›, herfleyini verdi¤i ordu ç›kacakt›.

Mazlum: Genelde ordunun ni-teli¤inin genifl halk kitleleri taraf›n-dan tam olarak görülmedi¤i tarihselbir olgudur. Ancak bu demek de¤ilki, ordunun zulmü tamamen gör-mezden geliniyordu. Hay›r. Mesela,

DP’nin iktidar olmas›nda jandar-

ma zulmü son derece belirleyicidir.Özellikle k›rsal kesimde jandarmazulmüne karfl› tepki, yukar›da sözü-nü etti¤imiz ordu-CHP bütünleflme-si nedeniyle CHP’ye tepki olarakortaya ç›km›fl, DP iktidar›, bir ya-n›yla da jandarma zulmünden kur-tulufl olarak görülmüfltür. Orduylaçeliflkili görünen güçlerin -en bafltaAdalet Partisi çizgisinin- uzun y›llark›rsal alanlardan oy almaya devametmesi de bu yan›yla üzerinde du-rulmas› gereken bir olgudur.

Yani, burada flunu da vurgulam›flolay›m; ordunun “halkla karfl› kar-fl›ya gelmesi”, Türkiye’nin yeni-sö-mürgeleflme dönemiyle bafllama-m›flt›r. Gerek Kürt isyanlar›n›n bas-t›r›lmas›nda, gerek Anadolu köylü-sü üzerindeki zulümde, gerekse des›k›yönetimler, ‹stiklal Mahkemele-ri, Takrir-i Sükun gibi say›s›z bask›uygulamas›nda, ordu vard›r. “Bir'kukla ordu' haline gelmesi öncesin-de de TC ordusu, Türk, Kürt ve di-¤er az›nl›k milliyetlerden halklarüzerinde bir bask›, tehdit arac›y-d›..." (Hakl›y›z Kazanaca¤›z 1, s.458) Bu dönüflümü ad›m ad›m yafla-m›fl olmas› nedeniyle de, ülkemizinemperyalizmin sömürgesi halinegetirilmesine de, bizzat ordununhalka karfl› bir iç savafl ordusunadönüfltürülmesine de ordu içindegenel ve yayg›n bir itiraz olmam›fl-t›r. (27 May›s’ta bir itiraz vard›r amabu, esas olarak Kemalistler’in ikti-dardan tasfiye edilmesine yönelikbir itirazd›r ve bu yan›yla da sadeceordunun niteli¤ine iliflkin bir sorun-la s›n›rl› de¤ildir. San›r›m flimdi bu-na girersek konu biraz da¤›l›r.)

Kemal: Evet, o ayr› bir tart›flmakonusu, sen kesmeden yeni-sömür-gecilik süreciyle devam et istersen.

u dönüflümü ad›m ad›m yaflam›flolmas› nedeniyle de, ülkemizin emperya-lizmin sömürgesi haline getirilmesine de,bizzat ordunun halka karfl› bir iç savafl or-dusuna dönüfltürülmesine de ordu içindegenel ve yayg›n bir itiraz olmam›flt›r.

B

Page 32: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

32

3 Eylül 2006 / 68

Mazlum: Edeyim. Emperya-lizmin yeni-sömürge bir ülkenin or-dusundan bekledi¤i iki temel görevvard›r: Gerek ülke içinde, gereksede bulundu¤u bölgede emperyalistsömürünün güvenlik ve istikrar›n›sa¤layabilmek. Ordu aç›s›ndan bak-t›¤›m›zda, 1940'larda h›zlanan em-peryalizmle bütünleflme süreci,1960'lar›n sonunda tamamlanm›fl vebir zamanlar emperyalizme karfl› ba-¤›ms›zl›k savafl› veren ordu, emper-yalizmin kuklas› haline gelmifltir.

Yeni-sömürge bir ordunun em-peryalizmin kendisinden bekledi¤igörevleri yerine getirebilmesi için,“iç savafla göre” örgütlendirilmiflolmas›, a¤›rl›kl› olarak “konvansi-yonel” tarzda donat›lm›fl olmas› ge-rekir. S›n›r ötesi operasyonlarda gö-revlendirilmesi de bu yap›yla çelifl-mez. Çünkü s›n›r ötesi operasyon-larda görevlendirilmesi de esas›ndaayn› görev çerçevesindedir. K›saca-s›, gerek kendi halk›na gerekse debölge ülkelerin halklar›na karfl› sa-vaflarak, bask› uygulayacak, onlar›güçle sindirecek bir niteli¤e sahipolmas› gerekiyordu. Nitekim, yeni-sömürge Türkiye’nin ordusu, NA-TO’nun ABD’den sonraki en kala-bal›k asker say›s›na sahip ordusuy-la, böyle bir “niteli¤e”, halklarakarfl› bir role sahip oldu¤unu bugü-ne kadar defalarca göstermifltir.

Kemal: Ülkemizin yeni-sö-mürgeleflmesi sürecinde ordunungeçirdi¤i de¤iflimin teknik askeriboyutunu da sen anlat Özlem.

Özlem: Sözünü etti¤in teknik,askeri de¤iflim, asl›nda sadece ülke-mize özgü olmay›p, hemen tüm ye-ni-sömürgelerde uygulanm›flt›r. Ta-bii her ülkenin “ulusal” özellikleri-ne göre baz› özgünlükleri olsa da,.

sonuçta adeta her yeni-sömürgede“ABD ordusunun ikizleri” veyadaha do¤ru bir ifadeyle “flubeleri”

yarat›lm›flt›r. ABD emperyalizmiordular› kendine ba¤›ml› hale getir-mek için a¤›rl›kl› olarak flu dörtyöntemi kullanm›flt›r. Bunlar; ikilianlaflmalar, askeri yard›mlar, pakt-lar ve üsler ve e¤itimdir.

Ben bu dört yöntemden özellikleaskeri yard›mlar›n nas›l ve hangikoflullarda verildi¤ini k›saca somut-lamaya çal›flay›m.

1947'de "Truman Doktrini"ninaç›klanmas›ndan 4 ay sonra (12Temmuz 1947'de) ABD ve Türkiyearas›nda ilk ikili anlaflma imzalan›r.1969'a kadar sadece askeri alandatam 97 anlaflma imzalanm›flt›r. Buanlaflmalarda askeri yard›mlar›n ve-rilifl biçimleri, hangi flartlara ba¤-land›¤› somut olarak belirtilmifltir.

ABD, bir baflka ülkeye yapt›¤›askeri yard›mlar› 1940 y›l›nda ka-bul edilen Lend-Lanse (Kiralama-

ödünç verme) yasas›na göre yap›-yordu. Bu yasaya göre yard›m ola-rak verilen askeri malzemenin mül-

kiyeti ABD'nin olmaya devam ede-cektir. ABD bu yard›mlar› istedi¤i

zaman geri alabilecektir. 1964 ta-rihli bir anlaflmada aynen flu hükümyeral›yordu:

"Birleflik Devletler Hükümeti buanlaflma hükümlerine uygun olarakdevredilmifl olup, tahrip, zayi ve tü-ketilmemifl ve ... Birleflik Devletleriçin baflkaca faydas› bulundu¤uBaflkan taraf›ndan tayin edilecekolan savunma maddelerini geri al-mak hakk›na haizdir. ... BirleflikDevletler Hükümeti ifl bu hakk›n›herhangi bir zamanda kullanabi-lir". (Aktaran ‹smail Cem, Türki-ye'de Geri Kalm›fll›¤›n Tarihi, s.506)

1964'te önce niyetlenilip ard›n-dan vazgeçilen K›br›s’a müdahalekarar›ndan da iflte böyle bir anlaflmasonucu vazgeçilmifltir. ABD Baflka-n› Johnson, dönemin Baflbakan› ‹s-met ‹nönü'ye ikili anlaflmalar› hat›r-latarak, ABD'nin izni olmadan söz-konusu askeri malzemeleri kulla-namayacaklar› belirtilmifltir. So-

nuç, Türkiye, karar alm›fl olmas›nara¤men K›br›s’a sözkonusu müda-haleyi yapamam›flt›r.

K›sacas›, askeri yard›mlar hemteknik, hem siyasal olarak elini,aya¤›n› ba¤lar ordunun.

Bu arada “yard›m”›n teknolojikboyutu da sömürgecili¤i göstermesiaç›s›ndan ilginçtir. 1970’lere kadarverilen “yard›m”›n büyük bölümüuçak ve gemidir. Ancak bu gemile-rin hemen tümü, 2. Dünya Savafl›'nakat›lm›fl, yaralanm›fl, miad›n›n dol-mas›na az kalm›fl gemiler, uçaklarise çoklukla Kore Savafl›'n›n yara-lanm›fl uçaklar›d›r.

Askeri yard›m›n geri kalan bölü-mü de, ABD ordusunun art›k elinealmad›¤› 2. savafltan veya Kore Sa-vafl›'ndan kalma sten, M-1 tüfekleri,ve miad›n› doldurmufl nakliye araç-lar›d›r. Askerilefltirilmifl emperyalistekonominin devri daimi de böylesa¤lanmaktayd›.

Mazlum: ‹lk ikili anlaflmalar›nard›ndan ABD, Türkiye ordusunubiçimlendirmek için üç fley söyler:

1- K›r›kkale askeri tesisleri ka-pans›n. Muhtaç oldu¤unuz her türlüsilah ve malzemeyi, pil ve aküyekadar biz size sa¤layaca¤›z. 2- As-keri okullar›n›z›n ö¤retim sistemiyanl›flt›r. 3- Türk Ordusunu, entegrebir kumandanl›k emrinde toplama-ya haz›rlan›n...

O zamanki Genelkurmay Baflka-n› Abdurrahman Nafiz, bu Ameri-kan telkinlerine karfl› ç›kar. Ne varki, 1950 seçimlerini DP kazan›r.Abdurrahman Nafiz, görevindenuzaklaflt›r›l›r. Amerikal›lar ayn› tek-lifleri yeni Genelkurmay Baflkan›Nuri Yamut'a yaparlar. Bu kez tek-lifler kabul edilir... (Devrim ve De-mokrasi Üzerine, Do¤an Avc›o¤lu,Dipnot S.422)

Peki ABD, askeri okullarda nas›lbir e¤itim pro¤ram› uygulanmas›n›istiyordu? Burada teknik ayr›nt›s›nagiremeyiz elbette, ama istedi¤ininözü fluydu. "... Subay ve di¤er per-sonel yetifltiren okullarda ö¤retim;ulusal bilinci dumura u¤rat›c›, ko-yu bir anti-komünizm ve devrim

BD, yapt›¤› askeri yard›mlar›Lend-Lanse (Kiralama-ödünç verme) ya-sas›na göre yapar. Bu yasaya göre yar-d›m olarak verilen askeri malzemeninmülkiyeti ABD'nin olmaya devam ede-cektir. ABD bu yard›mlar› istedi¤i zamangeri alabilecektir.

A

Page 33: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

düflmanl›¤›, ABD hayranl›¤› yara-tacak tarzda veriliyordu." (Hakl›y›zKazanaca¤›z 2, Sayfa: l70)

Hiç kuflkusuz ki bu e¤itimin çokkaba bir flekilde bunlar› empoze et-ti¤ini düflünmemek gerekir. Her fleyoldukça inceltilmifl, ideolojik olarakçeflitli k›l›flara büründürülmüfl, çar-p›t›lm›fl kavramlarla sürdürülmekte-dir. Ayr›ca bu e¤itim sadece okullar-la s›n›rl› de¤ildir.

Askeri okullar›n d›fl›nda, özelseçilmifl subaylar ise ABD'deki ve-ya di¤er yeni sömürge ülkelerdekikontrgerilla okullar›nda e¤itimdengeçirilmifltir. Bunlar, esas olarakkontrgerilla, iç savafl, halk hare-ketlerini bast›rma konular›nda uz-manlaflt›r›lmaktayd›lar. (Ki bunlar›nmezunlar›n›n birçok ülkede darbe-ler yap›p yönetime el koydu¤u bi-linmektedir.)

Üçüncü bir e¤itim arac› ise, biz-zat uluslararas› askeri kurumlard›r.Bugün de Türkiye ordusunun ko-muta heyetine bak›ld›¤›nda görüle-cektir ki birçok kilit noktadaki üstdüzey subay NATO karargahlar›n-dan geçmifl, oralarda flekillendiril-mifllerdir.

Kemal: E¤itim aç›s›ndan dik-kat çekilmesi gereken noktalardanbiri de fludur: Bu e¤itim, ordununsürekli siyaset içinde tutulmas›n›empoze eden bir e¤itimdir. Dahageçen hafta Yaflar Büyükan›t’›nyapt›¤› konuflmay› hat›rlarsan›z, bue¤itimin yans›mas› görülmüfl olur.Ülkeyi, sadece “d›fl düflman”dande¤il, her türlü halk hareketine

karfl› korumak bize verilmifl görev-dir diyordu Büyükan›t. ‹deolojik vepolitik olarak emperyalist sistemlebütünleflmifl bir komuta yap›s›n›ngörüflleri elbette böyle olacakt›r.

Tüm yeni sömürge ülkelerde si-yasetin belirleyici güçlerinden biri -ço¤unda en baflta geleni- ordudur.Toplumdan soyutlanm›fl; ayr› birkast oluflturmufl olan ordu, ony›llarboyunca “son çare” olarak emper-yalizm ad›na yönetimlere el koy-mufl, emperyalizmin ç›karlar›n›cuntalarla korumufltur. Cuntalar d›-

fl›nda da ayn› rolü oynamaya devametmektedirler. Çünkü esas›nda, heryeni-sömürge ordusu, ayn› zamanda“gizli iflgal”in ordusudur. Baflka birifadeyle, ülkemizi tank›yla topuylade¤il, tekelleri arac›l›¤›yla iflgal et-mifl olan emperyalizmin ç›karlar›-n›n bekçisidir. Bu gerçe¤in somutkan›t›, ülkemizin 2. Paylafl›m Sava-fl›'ndan bugüne kadar ki tarihidir.Üç askeri müdahale, say›s›z s›k›yö-netim, yak›n tarihin karakterinin te-mel belirleyici yan› olmufltur. S›n›f-lar mücadelesi hep ordu ile birliktean›lm›flt›r.

Tabii buradaki son derece önem-li ve gözden kaç›r›lmamas› gerekennoktalardan biri, tüm bunlar›n, yaniaskeri, siyasi, teknik tüm bu de¤i-flimlerin, "ulusal ordu" etiketi ç›-kart›lmadan gerçeklefltirilmifl olma-s›d›r. Kitlelerin gözünde emperya-list iflgali ve ordunun niteli¤ini giz-lemeye devam edebilmenin yolu dabundan geçmektedir elbette.

Mazlum: Tabii ki bu son nok-ta, prati¤imiz aç›s›ndan, s›n›flarmücadelesi aç›s›ndan en önemli ya-n› oluflturuyor. Yukar›da da belirtil-di¤i gibi, ony›llardan beri devletintüm kadrolar›n›n a¤z›ndan "ordu si-yaset yapmaz", "ordu k›fllas›ndad›r"vb. sözleri duyulur. Bu söylemlevermek istedi¤i "ordu askeri ifllerleu¤rafl›r, vatan›n ba¤›ms›zl›¤›, bü-tünlü¤ü tehlikeye girince mecburenmüdahale eder. Vatan› kurtar›ncada k›fllas›na döner" imaj›d›r. Busöylemlerle kabul ettirilmek istenenbir baflka s›fat da “ordunun taraf-

s›zl›¤›”d›r. Ordu onlara göre, hiçbirs›n›f ve kiflinin ve partinin deneti-minde de¤ildir. “Milletin ordusu-dur.” Böylelikle, oligarfli ad›na ya-p›lan tüm bask›lar, s›n›r ötesi askergöndermeler, “millet ad›na” diyemeflrulaflt›r›lm›fl olur.

Fakat ordunun ülkemiz siyase-tindeki yeri, sadece dönem dönemyapt›¤› “üst düzeyde” müdahaleler-le s›n›rl› de¤ildir. Ordu, günlük si-yasetin ve pratik siyasetin de için-dedir. Yetkisini “milletten alan” or-du, bu yetkiyle yetinmez, siyasetmekanizmalar› içinde de yasal yet-

kiler ister. Nitekim, peflpefle gerçek-lefltirilen askeri darbelerle de buyetkileri fazlas›yla alm›flt›r. Geç-miflten bugüne, MGK tarz› örgüt-lenmelerle iç ve d›fl politikada tümkararlar ordunun kat›l›m›yla al›nm›flve uygulanm›flt›r. Ne ilginçtir ki, or-dunun siyasetteki yerinin bu ölçüdepekifltirilmesi, Kemalistler’in iflidir,ama ordu içindeki güçlerinin hepsürece¤i inanc›yla hareket eden Ke-malistler, h›zla son mevzilerindende tasfiye edilmifller ve ordu bütü-nüyle “OL‹GARfi‹N‹N ve EMPER-YAL‹ZM‹N ORDUSU” haline dö-nüfltürülmüfl ve o zamandan bu ya-na da, ordunun tüm yetkilerini

oligarflinin ve emperyalizmin sad›kkadrolar› olarak göreve getirilen ge-neraller kullanmaktad›rlar.

Üniversitelerden Diyanet ‹flleriBaflkanl›¤›’na kadar düzen içindealabildi¤ine yayg›n bir kurumlafl-maya sahip olan TSK; bu koflullaralt›nda her zaman aç›k müdahaleyegerek duymaz. Kimi zaman MGKtoplant›lar›nda, kimi zaman gizligörüflmelerle gerçeklefltirir müda-halelerini. Gerekti¤inde "balansayar›" yapar. Ama bu ne emperya-listlerin, ne de oligarflinin önceliklitercihi de¤ildir.

Kemal: Sevgili okurlar›m›z,izninizle sohbetimizi burada sonaerdiriyoruz. Görüyoruz ki, ordu, ül-ke içinde de dursa, ülke d›fl›na dagitse, emperyalizmin hizmetindedir.Hiç kuflku yok ki, TSK’n›n yapt›k-lar›n› kimin ç›karlar› için yapt›¤›n›en iyi ortaya koyan sahne, 12 Eylüldarbesinin ABD’deki karfl›lan›fl bi-çimidir. “Müdahaleyi bizim çocuk-lar yapt›” demifllerdi hat›rlarsan›zPentagon’da. Bugün de Özkök’ler-den, Büyükan›tlardan ayn› kelime-lerle sözedildi¤ine kuflku yok!..fiimdilik hoflçakal›n.

33

3 Eylül 2006 / 68

SK’n›n yapt›klar›n› kimin ç›-karlar› için yapt›¤›n› en iyi ortaya koyansahne, 12 Eylül darbesinin ABD’deki kar-fl›lan›fl biçimidir. “Müdahaleyi bizim ço-cuklar yapt›” demifllerdi hat›rlarsan›zPentagon’da...

T

Page 34: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

34

3 Eylül 2006 / 68

Dün gece rüyama bir Pe-ri K›z› girdi. Gerçekten

çok güzeldi. Saçlar›n›tarif edemem ve gözle-rini... Rengi baflkayd›.

Hiç görmedi¤im ad› ol-mayan bir renk! YüzüRosa’ya benziyordu, bi-

raz da Clara’ya.

Bir dilek tutay›m de-dim, Peri K›z›’na. Gü-

lümsedi. Hafif bir esin-tiyle saçlar› dalgaland›.

“Bana bir balyozver, dedim, Peri K›z›.Bir vuruflta un ede-yim duvarlar›. Kal›n

demirli beton duvarla-r›; parçalay›m özgürlü-¤ümü çalan duvarlar›.”

Gözleriyle iflaret et-ti. Avucumu açt›m.

Sihirli çubu¤uyla doku-nacakken gözlerimi kapatt›m.Dokundu. Çubu¤u çekinceaçt›m gözlerimi.

Bofl! Ellerim bombofltu!

Soran gözlerle Peri K›-z›’na bakt›m. “Nerede yanl›flyapt›m, neyi eksik b›rakt›m?”diye düflündüm.

Kaç hakk›m var Peri K›z›? Bir dilek daha tutay›m.

Tamam, ilk dile¤imde belki biraz bencillik ettim,özgürlü¤ümü istedim, belki onun için kabul etmedin.

Peri K›z›, dinle bak, çok güzel düfllerim var benim.Bilirsin, bu düflleri sen de büyüttün, besledin. Düflleri-miz gerçek olsun istemez misin?

“Bana bir silah ver Peri K›z›, öyle güçlü bir silaholsun ki, düfllerimizin önüne kim ç›karsa ezip geçeyim,tozu bile kalmas›n meydanda.”

Peri K›z›’n›n kafllar› çat›ld› sanki. ‹dil’e benzediyüzü. Hani onun tatl› k›zg›nl›k halleri...

“Anla beni Peri K›z›, ver dile¤imi.”Kapatt›m gözlerimi, avucumu açt›m.. Peri K›z› si-

hirli çubu¤uyla avucuma dokundu. Gözlerimi açmaya

korktum. Ya kabul etmediyse?.. Sanki bir a¤›rl›k var-d› ellerimde. Gözlerimi açt›m. hay›r, bofltu ellerim.Bombofl!

“Peri K›z› neden kabul etmedin dileklerimi?”

Ne dilemeliyim, ne istemeliyim senden? Ben öz-gürlük istiyorum, sadece kendim için de¤il, ezilenherkes için. Adalet istiyorum, bak söylüyorum yine,herkes için...

Ne verebilirsin ki bana Peri K›z›? Tamam, balyozda, silah da vermeyeceksin. Peki. sen seç o zaman; amaverece¤in fley düfllerime hizmet etmeli. Yoksa elmas-lar, p›rlantalar istemem, senin olsun zümrütlerin de...

Peri K›z› gülümsedi. Tamam, demek ki dile¤imikabul edecek! Özlemler bitecek, ac›lar, yoksulluklarda... Her fley güzel olacak! Düfllerim gerçekleflirse su-daki bal›klar, topraktaki börtü böcek bile bayram eder,Peri K›z› haydi bak, açt›m ellerimi...

Güldü Peri K›z›. Ciddi ciddi güldü yani!... Dün-ya’n›n en güzel gülüflüydü. Sibel’e benziyordu ve Sa-bo’ya.

Sihirli çubu¤uyla dokundu yine. Ben onun gözleri-ne bak›yordum o s›ra. Gözleriyle iflaretetti. Bakmama gerek bile yoktu. Bofltuellerim.

K›rg›n bak›fllar›m fayda etmedi. PeriK›z› düflsel kanatlar›n› ç›rpt› gitti. Arka-s›ndan seslendim, tan›d›m seni Peri K›-z›! Fidan’s›n sen Fidaaan!

Güldü. Gülüflü kula¤›mda kald›. Gü-nefle do¤ru uçmaya devam etti.

Yaklaflt›kça kanatlar› tutufltu. A¤la-mak istedim, hayk›rmak istedim, peflin-den gitmek istedim. Çok fley istedim. Okadar çok fley istedim ki, bu küçük düfles›¤mad›.

Uyand›m. Dört ad›ml›k hücre. Bas›ktavan. Kilitli kap›. Nemli hava...

Yataktan ç›k›p lambay› yakt›m. Dü¤meye basanelime tak›ld› bak›fllar›m.

Ellerimi yanyana getirdim. Bunlar benim ellerim.Hani Abdi ‹pekçi’de gö¤e uzanan, hani çarklar› çevi-ren, direksiyonu tutan, orak, kazma sallayan, yazan,kabzay› kavrayan, pimi çeken... benim ellerim, seninellerin, bizim ellerimiz. Emekçi ellerimiz...

Peri K›z›’n›n üç kez gösterdi¤i, her dilekte çubu-¤uyla dokundu¤u, belki sihirsiz ama, tüm düflleri, tümumutlar› gerçek k›lmaya yeminli ellerim...

(Bu öykü, Tekirda¤ 2 No’lu F Tipi’ndeki özgürtutsaklar›n yay›nlad›¤› Umut Dergisi’nin

1. say›s›ndan al›nm›flt›r.)

PeriK›z›

Page 35: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

35

3 Eylül 2006 / 68

Ece Temelkuran’›n hapishanelerve ölüm oruçlar› üzerine yeni bir ki-tab› yay›nland› geçti¤imiz günlerde.Bu konudaki ilk kitab›n› on y›l önceyazm›flt›. “Evlerden sokaklara tu-tuklu anneleri”ni anlatan bir kitapt›o. On y›l sonra yeniden döndü o so-runa ve o kitab›na...

Everest Yayınları’nca yay›nla-nan yeni kitab›n ad› “Ne Anlatay›mBen Sana” idi... Tutsak analar›n›nbir deyiflinden esinlenilerek veril-miflti kitaba bu isim. Bir aç›dan an-latacak fleylerin çoklu¤unu anlat›-yordu bu isim, bir baflka aç›dan ise,ne söylense yeterli olmayaca¤›n›...

Ancak Ece Temelkuran, kitab›nad›n›n ça¤r›flt›rd›¤› bu anlamlar›nötesinde, kitab›nda anlatmaktan

çok anlamaktan sözediyor. “Neanlatay›m...” derken, anlat›lmas›gerekenlerden daha çok ve daha ön-ce anlafl›lmas› gerekenler oldu¤u-na dikkat çekiyor.

Zaman kap›s›’ndan, keder ka-

p›s›’ndan, dil kap›s›’ndan, vicdan

kap›s›’ndan geçiriyor Ece Temel-kuran okurlar›n›. Ve en son “kardeflkap›s›n›” aç›yor onlar›n önüne.

O kap›da “bölünmüfl tepelerde!”yaflayanlar›n ortak bir dil kurmas›gerekti¤ine, y›llard›r unutulan, unu-tulmak istenen ama varl›¤›n› hepsürdüren bir sorunu sahiplenmekgerekti¤ine dikkat çekiyor.

Ece Temelkuran’›n kitab›n›noda¤›nda, 6. y›l›nda, 122 flehitlesürmekte olan Büyük Direnifl var.

Temelkuran, yoksay›lan veyayoksay›lmak istenen ölüm orucunugündemine al›rken, ayn› zamandaölüm orucu karfl›s›nda ayd›n tavr›n›da masaya yat›r›yor. Bir bak›ma ki-tab›, ölüm orucu karfl›s›nda ayd›ntavr›n›n -ve daha genel anlamdatoplumun tavr›n›n- muhasebesi ola-

rak da görülebi-lir. Okurlar›n› za-man kap›s›ndan,keder kap›s›n-dan, vicdan kap›-s›ndan geçirenTe m e l k u r a n ,kendine ve bu ül-kenin “münev-ver”lerine debaflka kap›laraç›yor. O kap›lar-dan geçmeye da-vet ediyor tüm münevverleri...

Gerçe¤i kabul etme kap›s›

Kitab›n daha bafllar›nda flöyle di-yor Temelkuran:

“Art›k günah›n bizden gitti¤ineinand›k galiba.

Geldik gittik ve sonunda, itirafedelim, ölenlere öfkelendik ölüyorlardiye. ‹çimizden demedik mi: ‘B›rak›niflte! Art›k b›rak›n, yetmedi mi?’

‹nsan çünkü zulme duydu¤u öf-keyi bir süre sonra kurbana yönlen-dirir. Çaresizli¤ine karfl› duydu¤uh›nc› kurbandan ç›kar›rken bulabi-lir insan kendini.

Ço¤umuz öfkemizle perdeledikbu hikâyenin peflini b›rak›fl›m›z›.

Yoksullu¤un ve ac›n›n tepe nok-tas›ndaki bir memleket hikâyesi ola-rak ölüm orucuna art›k hiç bakma-y›fl›m›z› bir örgüte karfl› duydu¤u-muz öfke ile meflrulaflt›rd›k. Ama in-sanlar ölüyordu iflte. Biz ne desekde, ne demesek de, inanarak ölüyor-lar tepelerde...

Onlara dair, 19 Aral›k 2001'deki‘Hayata Dönüfl Operasyonu’ ilebafllayan sansürü biz de hiç meraketmeyerek güçlendirdik bir parça.”

Gerçe¤i kabul etmek, kendinisorgulamaya, ve onun da bir ad›m

sonras›nda özelefltiri yapmaya birgeçifltir elbette. E¤er gerçe¤i kabuletmez, ilk ad›m› atmazsan›z, ötekikap›lar zaten hiç aç›lmayacakt›r.Ama gerçe¤i kabul etme, varolandurumla yüzleflme cüretini gösterenTemelkuran, sonraki kap›dan geç-mekte de tereddüt etmiyor.

Ülkesine, halk›na ya-banc›laflan ayd›n›n flu ve-ya bu geliflmeyi do¤ru de-¤erlendirmesi mümkünde¤il elbette. De¤erlendir-mek için bile zaten önce oolgunun fark›nda olmak,sonra o olguyu anlamayaçal›flmak laz›m; Temelku-ran, kitab›n›n giriflindeyazd›¤› flu bölümle çokdikkat çekici bir fley hat›r-lat›yor insanlar›m›za:

“Oysa biz, uzaklardayavafl yavafl, sab›rla dokunmufl birisyan›n heyecan verici sonuçlar›nabakarken, flimdi, burada, kendi is-yan›m›z›n a¤›r a¤›r dokunan ilmek-lerini kaç›r›yor olabiliriz. Biz bu-gün uzaklara dal›p gitmiflken, kenditopra¤›m›z› atl›yor olabiliriz!”

Ve ard›ndan buna dair bir teflhis-le devam ediyor:

“Sahi, biz nereye bak›yoruz?Kendini muhalif olarak tarifedeninsanlar olarak biz, ‘kurtarmak’ is-tedi¤imiz ‘halk›m›za’ bak›yor mu-yuz? Daha ‘halk›m›z’ derken kendi-mizi d›fl›na koydu¤umuz o gayya ku-yusuna bakarken, bu topraklar›n si-yasal tarihindeki ‘münevver’ gele-ne¤inin bizde yaratt›¤› katarakt›nfark›nda m›y›z?”

Katarakt›n fark›nda olmak, ger-çe¤i görmemizi engelleyen perde-lerden kurtulmak demek. O perde-leri kitab›nda ad›m ad›m y›rtmayaçal›flm›fl Temelkuran.

Özelefltiri kap›s›

Sessizlik kimin ifline yar›yor?Ç›plak soru bu. Sessizlik ölümleriço¤alt›yor. Ç›plak gerçek de bu.

Temelkuran, “örgüt” ve direnifledair çeflitli yanl›fllar›n› sürdürüyor,ama sessizli¤i de sorguluyor. Ses-sizli¤in ne anlama geldi¤ini ortaya

‘sessizli¤imiz o kadar çok iktidarın sessizli¤ine benziyor ki’

Ayd›n›n ‘Anlamaya’ Ça¤r›s›

Page 36: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

36

3 Eylül 2006 / 68

koymakta cesur davran›yor. Kitab›nbirçok bölümü tart›fl›labilir kuflku-suz. Birçok noktas›ndaki bak›fl aç›-s›, devrimci, sosyalist bir bak›fl aç›-s›ndan oldukça uzakt›r.

Fakat sorunun ayd›nlar ve genelolarak sol cephesinden en önemlinoktalar›ndan birini ortaya koymak-ta cüretli davranm›flt›r. Ortalamaayd›n, çat›flmaktan kaçan ayd›n, ör-güte, ölüm orucuna dair sorulara“beklenen” cevaplar› verir. Temel-kuran, gerek kitab›nda, gerekse dekitab›yla ilgili röportajlar›nda bus›¤l›¤a düflmeyerek, kitab›ndaki te-mel noktaya ba¤l› kalmaktad›r.

Mesela, Yeni fiafak Gazete-si’nden Elif Y›ld›z, kendisiyle yap-t›¤› röportajda “Oya Baydar’›n...ölümlerin bir ritüele dönüfltürüldü-¤ü” sözlerini hat›rlat›p “Bu tespitenasıl bakıyorsunuz?” diye soruyorTemelkuran’a. Temelkuran flöylecevapl›yor:

“Biri ölüme yatıyorsa bir derdivardır. Di¤er yandan ... Ölümünkültlefltirilmesi ve muhalif eyleminbu kült etrafında biçimlenmesininelbette onaylanacak bir yanı yok.Ama mesele de zaten burada. Biz,yani muktedirin zulmünden ma¤durolanlar, ne zaman onay mercii ol-duk? ‹nsanlar olarak bizim sessizli-¤imiz giderek o kadar çok iktidarınsessizli¤ine benziyor ki zalimle ara-mızda fark kalmıyor. ‹nsan olmakbu de¤ildir. ‹nsan olmak, insandaolup biten ne varsa bakmak, bak-maktan korkmamaktır.” (Yeni fia-fak, 24 A¤ustos 2006)

Sessizli¤in iktidar›n sessizli¤inebenzemeye bafllad›¤›n› tespit etmekbir ayd›n dürüstlü¤ü ve cüretidir.

Kendini sorgulamas›n›n kendistatüsüne dair çeflitli s›n›rlar› olsada, Temelkuran kendisi için de flun-lar› söyleyebiliyor:

Bu kez Radikal’deki röportajdasoruyorlar ona: “Sürekli vurgulad›-¤›n bir konu var; ölüm oruçlar› vetecrit ile ilgili medyada yaflanan ko-yu karanl›k... Sen ayn› zamanda sö-zü edilen medyan›n 'göbe¤inde' yeralan biri olarak bu karanl›¤›n ne-resindesin?”

Temelkuran flöyle diyor:

“Anneler, geçmiflte sar›l›p a¤la-d›¤›m o kad›nlar benimle konuflma-d›larsa elbette ben de pay›m› alm›flolmal›y›m bu karanl›ktan. Yani bu"tepelerin birbirinden sökülmesi"dedi¤im suçta benim de pay›m ol-mal›. Bu görmezden gelme denizin-de ben de bo¤ulmufl olmal›y›m. ....Belki daha güçlü olmak gerekiyor.Ama belki de insan›n bu kadar güç-lü olmas›n› gerektiren düzende biryanl›fll›k var.” (Çi¤dem Su taraf›n-dan yap›lan röportaj, 18 A¤ustos2006)

Genifl bir kesimin “ben, ben,ben” derken kendini koyacak yerbulamad›¤› bir ortamda “ben” keli-mesini özelefltirisinin bir parças›olarak kullanmak kuflku yok ki, mü-nevverlerin dünyas›nda bir ayr›ca-l›k. Ancak Ece Temelkuran böylebir ayr›cal›k sahibi olmak da istemi-yor; tersine bu kitab›yla, tüm ayd›n-lar› kendi özelefltirilerini yapmayaça¤›r›yor bir bak›ma.

Anlama kap›s›

En netameli, en riskli konu hali-ne getirildi ölüm orucu. Netamesiartt›kça, riski büyüdükçe kaç›ld› on-dan, kaç›ld›kça, gözlere oldu¤undanda fazla netameli görünmeye bafl-land›... “Gel -diyor Ece Temelku-ran-, en korktu¤umuz, bizden enuzak tutulan yerden bafllayal›m bumemlekete bakmaya. En ne diyece-¤imizi bilemedi¤imiz yerden konu-flal›m kekeme mekeme. Biz en çal›fl-kan ve en macerac› ö¤rencileriyizyeryüzünün; bu memleketin en kar-mafl›k matematik problemi bu isee¤er, bil ki tam bize göre. O tepele-rin, bizim en anlamad›¤›m›z, birç›ld›rma olarak gördü¤ümüz o hali-ni anlarsak o tepelerin, belki gerisigelir...”

Anlamaya çal›flmayan›n, çözme-ye kapasitesi yetmez. E¤er bu ülke-de bir ayd›n birikimi varsa, bu biri-kim flu veya bu sorunun çözümünetalip olacaksa, önce anlamal›:

“Anlamaya bakal›m flimdilik,yeter. Bu ifller nas›l oldu da olduböyle? Çocuklar›n›n bir yatakta in-

celerek sönüflünü izlemifl babalarnas›l a¤lamadan anlat›rlar k›zlar›-n›? Bir anlayal›m bakal›m. Bir an-ne çocuklar›n› b›rak›p neden ve na-s›l ölmekte direnir açl›ktan? Kan›-m›z› donduran yerden bafllayal›m›s›nmaya. Çocuklar› hiçbir merha-metsizli¤e terk etmeyeceksek e¤erve ço¤umuza bir örgütün merha-metsizli¤i gibi geliyorsa bu ölümler,niye flimdi o çocuklar› terk edelim?Bize yabanc›, bizi d›flar›da b›rakanbir dille konuflan ve durmadan ölü-me yürüyen çocuklar nereye yürür-ler, nereden gelirler? Bunlara bak-may›fl›m›za bakal›m.”

Ece Temelkuran, kimi noktalar›ortada b›rak›yor belki; belki kiminoktalarda sorgulamay› derinlefltir-mekten özellikle uzak duruyor. Vebunlar›n herbiri ayr› ayr› tart›fl›labi-lir de elbette. “Örgüt” nedir ve nede¤ildir, tart›fl›labilir; fakat bunlar,“Ne Anlatay›m Ben Sana”n›n temelmeselesi aç›s›ndan ikincil tart›flma-lard›r. “Ne Anlatay›m Ben Sana”n›ntemel meselesi, tecrit ve tecrite kar-fl› büyük direnifl gerçe¤inden kaç›l-mamas›d›r. Temelkuran karmafl›kbir fleye de¤il; düz, sade bir biçim-de, bu gerçekle yüzleflmeye, bu mü-cadeleden nas›l kaç›ld›¤›n›n aç›k,dürüst bir muhasebesini yapmaya

ve “sessizli¤in zulmün sessizli¤iyleayn›laflt›¤›” noktadan geriye dön-

meye ça¤›r›yor. Dün, tecrite karfl› mücadeleden

geriye dönülmüfltü. fiimdi kaç›fltangeriye dönme zaman› diye de özet-lenebilir belki gelinen nokta. Fakatbasit ve yüzeysel anlamda bir dö-neklik, direniflçilik meselesi de¤ilbu. Temelkuran’›n ayd›nlara, toplu-ma ça¤r›s›n›n “derinli¤i” de belkiburada. Çünkü o tecriti gündeme al-ma, tecrite karfl› mücadele ça¤r›s›yaparken, bu ça¤r›n›n içini, özelefl-

tiriyle-anlamakla-ortak bir dil

bulmakla dolduruyor. 122 flehit ve 6 y›ll›k direnifl, bu

ülkenin hikayesi. Bu ülkenin birayd›n›, bu hikayenin bir cephesiniyazd›. Ve bu ülkede yaflayan herke-sin inan›yoruz ki, bu hikayedenç›karaca¤› bir “hisse” var.

Page 37: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

“AB’ye uyum” yasalar›nagöre, MGK bir ölçüde sivil-lefltirilmifl, Genelkurmay’›nsistemdeki yerine “ince rö-tüfllar” yap›lm›flt›, ama bude¤iflikliklere ra¤men, bu se-ne Genelkurmay Baflkanl›-¤›’ndaki de¤iflim, önceki y›l-lara göre daha ön planda ilgi-ye ve tart›flmalara yolaçt›.Tart›flmalar ve verilen demeç-ler gösteriyor ki, ordunun si-yaset içindeki yeri, b›rak›nazalmay›, daha da pekiflmifltir.

Genelkurmay Baflkanl›¤›’ndakidevir teslim, daha Yüksek Askerifiura’dan çok daha önce siyasetingündemine girmiflti. AKP’nin YaflarBüyükan›t’›n önünü kesmek ve Hil-mi Özkök’ün süresini uzatmak iste-di¤i yönündeki senaryolar üzerineoldukça yo¤un tart›flmalar yap›ld›.Özellikle fiemdinli’deki kontrgeril-la eylemleriyle Yaflar Büyükan›taras›nda kurulan iliflki, konuyu da-ha da ilgi çekici ve “spekülasyona

aç›k” hale getirmiflti.

Süreç, TSK’n›n normal iflleyifli-ne göre devam etti, spekülatif yo-rumlar bofla ç›kt›.

Peki TSK’da normal olan neydi?Esas burada gözlerden kaçan budur.Yasad›fl› bir oluflum içinde, bombaatarken suçüstü yakalanan birkontrgerilla eleman›n› “iyi çocuk-tur” diye sahiplenebilen bir genera-lin Genelkurmay Baflkan› olmas›,ülkemizdeki sistem içinde “nor-

mal”dir. Bu “normal”lik, gerçek-

te, demokratikleflme üzerine anlat›-lan masallar›n iç yüzünü de herkesegösteriyor.

Özkök-Büyükan›t; Bir

Güvercin, Bir fiahin

Mi?

Bu seneki tart›flmalar›n“özgün” yönlerinden biri de,görevi devreden ve devralanGenelkurmay Baflkanlar›, yaniHilmi Özkök ve Yaflar Büyü-kan›t aras›nda son derece “zor-lama” bir farkl›l›k yarat›lmayaçal›fl›lmas›yd›.

Bir yanda Hilmi Özkök’emethiyeler düzenler vard›. On-lara göre, Hilmi Özkök bugü-

ne kadar ki “en demokrat” Genel-kurmay Baflkan›’yd›. “Sertlik yanl›-s›” olmam›flt›. AB sürecini kesintiyeu¤ratmam›flt›... vs. vs.

“Sözde vatandafl” aç›klamas›n›yap›p flovenist provokasyonlar›n,linç sald›r›lar›n›n önünü açan ayn›Özkök de¤il miydi? Kürt sorununuçözmek yerine da¤larda askeri ope-rasyonlar› bafllatan Özkök de¤ilmiydi? fiemdinli’de Büyükan›t’›her fleyiyle sahiplenip “o flimdi da-

ha büyük an›t” diyen Özkök de¤ilmiydi?

Özkök, son konuflmas›nda bilehâlâ “bölücü terör ve irticaya karfl›ek önlemler” istiyordu.

“Uluslararas› çabalar olumlusonuç vermezse, Türkiye bu konudaönemli kararlarla karfl› karfl›ya ka-labilir, aksi takdirde stratejik üstün-lü¤ümüzü kaybederiz... ‹ran’›n nük-leer silah sahibi olmas›na göz yu-mamay›z...” diyerek hâlâ ABD’nin

Ortado¤u’ya yönelik müdahaleleri-nin sözcülü¤ünü yap›yordu.

Özkök’ün özellikle “laiklik vebölücülük paranoyas›” içindeki ke-simler taraf›ndan sürekli elefltirildi-¤i, bu kesimlere karfl› daha bask›c›davranmas›n›n istendi¤i s›r de¤ildi.

Ama bu kesimlerin görmedi¤ifludur; bu politikalarda Özkök’ünkiflisel özelliklerinin bir pay› olsada, esas olan emperyalizmin ve oli-garflinin ç›kar ve istekleridir. Hilmi

37

3 Eylül 2006 / 68

Genelkurmay’da Devir-Teslim

Ve TSK’ya Dair Bofl Yorumlar

“Genelkurmay bahçesinde çekil-mifl o foto¤rafa bakarken içimden flugeçti. Türkiye de¤ifliyor. Askerler dede¤ifliyor. Hem de çok iyi yolda.

O foto¤raf gözünüzden kaçm›fl ola-bilir:

‹ki komutan›n kuca¤›nda birer ço-cuk... ‹kisi de sevgiyle, flefkatle torun-lar›na bak›yorlar...

“Bu y›l Genelkurmay’daki, kuvvetkomutanl›klar›ndaki devir teslim tö-renleri, Türk ordusunun insani iliflki-lerindeki de¤iflimi gösteren örneklerledoluydu.” (31 A¤ustos Hürriyet, Er-tu¤rul Özkök)

Özkök, herkesi ya aptal, ya bal›khaf›zal› san›yor olmal›. Generallerintorunlar›yla fotograflar›ndan çok etki-

lenmifl, onunüzerinden siya-si tahliller ya-p›yor.

Ama unutuyor ki, “Asmay›p dabesleyelim mi” diyen Generalin deböyle pozlar› çoktu.

Ertu¤rul Özkök, “makatlar›nasüngü tak›p dolaflt›r›r›m” diyen ge-neralin torunlar›n› hiç kuca¤›na alma-d›¤›n›, onlarla böyle pozlar vermedi-¤ini mi san›yor?..

‹flkenceci, katliamc› generallerin,polis fleflerinin ortak özelli¤idir buflovlar. Ertu¤rul Özkök, bunu bilme-yecek kadar cahil bir gazeteciyse, ya-z›k bu kadar y›l›na; yok bunu bile bi-le, generallerin “pazarlamas›n›” yap›-yorsa, yine yaz›k, kendine reklam›n›yapacak daha iyi “ürün”ler bulmas›n›öneririz.

Generallere yalakal›k örne¤i

Page 38: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

Özkök, bugüne kadarki her GenelkurmayBaflkan› gibi, bu ç›kar ve isteklere uyumsa¤lam›fl bir generaldir. Bundan sonrakile-rin de -sözde ister yumuflak huylu olsun, is-ter esip savursun- ayn› çizgide gidece¤in-den kimsenin flüphesi olmas›n.

Hilmi Özkök methiyecilerinin karfl›-s›nda da “Kodumu oturtan” bir Genelkur-may Baflkan›’n› alk›fllayanlar vard›. EminÇölaflan’dan Cüneyt Arcayürek’e kadar birço¤u “art›k yeni bir dönem bafll›yor” diyesevindiler.

Yaflar Büyükan›t, Genelkurmay Baflkan-l›¤›’n› devrald›¤› ilk konuflmalarda bu ke-simleri hayal k›r›kl›¤›na u¤ratmad›; “‹nsanhaklar›, demokrasi, özgürlük gibi kav-ramlar› kullananlar hüsrana u¤rayacak-lar..” diye bafllad› görevine.

Böyle bir cümleyi kurmufl olmak bile,gerçekte demokrasiden, insan haklar›ndankavramsal olarak nasibini almam›fl olmay›gerektirir. Büyükan›t’›n bu aç›dan niteli¤inigösteriyor bu cümle. Büyükan›t daha daileri gidip, “silahs›z terör” diyerek, terörlemücadeleyi tüm demokratik güçleri sindir-me olarak anlad›¤›n› da göstermifl oldu. Te-rörle Mücadele Yasas›’ndan ç›kar›lan bölü-mü, anlafl›lan Büyükan›t kafas›ndan ç›kar-mam›fl... Fakat, iflin esas› fludur ki; TSK,gerek emperyalizmle iliflkileri, gerekse desistem içindeki kurumsal niteli¤i itibariyle,tek tek kiflilere göre politika ve konum de-¤ifltirebilecek bir kurum de¤ildir. Elbetteher kurum gibi, bafl›ndakilerin üsluplar›n-dan etkilenir, ama bunlar kurumun asli iflle-vini de¤ifltirmez. Hele TSK’da bu hiçmümkün de¤ildir.

TSK, Büyükan›t’›n Genelkurmay Bafl-kanl›¤› döneminde de, emperyalizmin veoligarflinin yükledi¤i rolü yerine getirmeyedevam edecektir.

Afla¤›daki al›nt› da, gerçekte ikisi ara-s›nda büyük farklar görmek isteyenlerin nekadar bofl bir aray›fl içinde olduklar›n› san›-r›z göstermeye yeter: “ABD’nin Irak konu-sunda kendisine destekçi sayd›¤› isimler-den biri Org. Özkök ise, di¤eri de Org. Ya-flar Büyükan›t idi. fiundan kuflku olmas›n;gerek Genelkurmay Baflkanl›¤›’n› bugünüstlenecek olan Org. Büyükan›t, gereksekendisinden Kara Kuvvetleri Komutanl›¤›-n› devralan Org. ‹lker Baflbu¤, ABD yöne-timinin ‘sa¤lam müttefik’ gözüyle bakt›¤›komutanlar.” (Yasemin Çongar, Milliyet,28 A¤ustos)

38

3 Eylül 2006 / 68

Bozk›r’da Linç Sald›r›s›Konya'n›n Bozk›r

‹lçesi’nde bir Kürt ifl-çiyle ayn› inflaattaçal›flan Bozk›rl› birmermer iflçisi aras›n-da ç›kan kavga, birsüre sonra Kürtler’eyönelik bir linç giri-flimine dönüfltürüldü.

28-29 A¤ustos’tayüzlerce kiflilik kala-bal›k bir grubun sal-

d›r›s›na u¤rayan Kürt iflçiler, ilçeden ç›kar›lmak istendi. Kürtle-r’in bulundu¤u kahvehaneyi gelenler 'Bozk›r'da Kürt ‹stemiyo-ruz', 'Kahrolsun PKK', 'Ya Sev Ya Terk Et' sloganlar›yla kahvede-ki Kürtler’e sald›rd›. Sald›r›da 2 iflçi yaraland›. Sald›r›lardan son-ra can güvenliklerinin olmad›¤›n› belirten 5 iflçi ilçeyi terkeder-ken, 20-25 kiflilik bir grup Kürt ailesi de, ilçeden ayr›larak Kon-ya DTP il binas›na s›¤›nd›.

Yolsuzluklar›n

hamisi AKP:AKP, yolsuzluk dosyalar›n› has›r alt› ede

ede bitiremedi. Bitmesi de mümkün de¤il, çün-kü sürekli olarak yenileri ekleniyor.

Son olarak ‹çiflleri Bakan› Abdülkadir Aksu,Isparta Belediyesi’ndeki yolsuzluklar›n sorufl-turulmas›na izin vermedi. Art›k burjuva bas›n-da da kullan›lmaya bafllan›lan isimle “Ali Dibo Partisi”nin tümarflivi, has›ralt› edilen yolsuzluk dosyalar›yla dolacak.

Düflünün ki, bir parti daha TBMM’ye girdi¤i ilk dönemde, on-larca milletvekili ve yöneticisi, yolsuzluktan, nitelikli doland›r›c›-l›ktan, ihaleye fesat kar›flt›rmaktan arkas›nda onlarca soruflturmadosyas› olsun... O partiden o ülke adalet, temizlik, dürüstlük bek-leyebilir mi?

A¤ar’l› dü¤ünde Peker çelengi...

Kahramanmarafl’ta DYP il baflkan› Hasan Belli’nin k›z› ileGenel Baflkan yard›mc›s› Tuncay Aslan’›n kardeflinin dü¤ününe,DYP Genel Baflkan› Mehmet A¤ar da kat›l›yor. Kat›l›r elbette,kendi partisinin il baflkan›. Ayn› dü¤ünde, mafyac› Sedat Pe-ker’in çelengi de boy gösteriyor.

Aranan faflist katil Haluk K›rc›’n›n nikah flahitli¤ini yapan birkontro flefi parti lideri olursa, onun oldu¤u yer yerde, mafyac›lar,kontralar da cirit atar elbette.

A¤ar’›n DYP liderli¤ine sesini ç›karmayan “temiz toplumcu”,“temiz eller” flaklakç›s› medya, Susurluk’un devam›n› iflte böylesavunuyor ve iflte böyle sa¤lam›fl oluyor...

Page 39: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

39

3 Eylül 2006 / 68

Linççi!‹stanbul’da Vatan Caddesi’nde

yap›lan 30 A¤ustos törenleri s›ra-s›nda, bir grup ö¤renci, “‹srail’e as-ker olmayaca¤›z” yaz›l› bir pankartaçarak, demokratik biçimde düflün-celerini, taleplerini dile getirmekistiyorlar.

Fakat pankartta ne yazd›¤›n›okuma zahmetini bile göstermeyenflovenist sald›rganl›k, hemen hare-kete geçti ve ö¤rencileri linç etme-ye soyundu.

Pankartta yazan söz üzerine sa-dece 5 saniye düflünse, bunun geçitresmi yapan ordunun aleyhine de-¤il, tersine lehine bir talep oldu¤u-nu anlar; ama linç güruhu, floveniz-min esiri olmufl beyinler, düflünmeyetene¤ini de kaybetmifl oluyor.

Fakat törenin yap›ld›¤› alanda,düflünme yetene¤ini kaybetmiflolanlar yaln›z cahil, flovenizmlek›flk›rt›lm›fl vatandafllar de¤il.

‹stanbul polisi, linç sald›r›s›n›her zamanki gibi yine uzun süre iz-liyor ve ancak belli bir noktadan -yani göstericilere gereken tepki‘gösterildikten’- sonra müdahaleediyor.

Ama meselenin oradaki görevlipolislerin müdahale yetersizli¤in-den de daha vahim oldu¤u birazsonra anlafl›l›yor. ‹stanbul’un yani,nüfusu on milyonu aflan, dünyan›nen büyük ve en sorunlu kentlerin-den birinin Emniyet Müdürü s›fat›-na sahip olan Celalettin Cerrah ad-l› kifli, kendisine uzat›lan mikro-fonlara aynen flunlar› söylüyor:

“Vatandafllar müdahale etmifl.Bu tip kiflilere tepki var. Polis ö¤-rencileri vatandafl›n müdahalesin-den korumak için önlem ald›. Ma-alesef bu kifliler üniversite gençli¤i.Vatandafllar›m›z da güzel bir tepki

gösterdi...”

Bu kafan›n ‹stanbul’daki herolayda ayn› mant›¤› yürüttü¤ünüdüflünün.

Bakal›m AKP de düflünecekmi?

Bakal›m, göreviyle hiçbir flekil-de ba¤daflt›r›lamayacak bu sözlerinsahibi hakk›nda AKP taraf›ndan birsoruflturma aç›lacak m› ya da AKPCerrah’› görevden alabilecek mi?

Linççi mant›¤›n asl›nda, TayyipErdo¤an’a kadar AKP’nin her ka-demesinde paylafl›ld›¤›n›, Trab-zon’daki linç sald›r›lar›ndan bu ya-na biliyoruz. Hemen her linç sald›-r›s›ndan sonra, “vatandafl tepkisi”diye bu sald›rganl›¤› meflrulaflt›rd›-lar, savunup politikas›n› yapt›lar.‹flte AKP’nin bu politikas› sonucu-dur ki, bugüne kadar tek bir linççitutuklanmam›fl, cezaland›r›lmam›fl-t›r. AKP’nin bu politikas› sonucu-dur ki, bugüne kadar linç sald›r›la-r›n› önlemeyen hiçbir emniyet mü-dürü, linççileri koruyup demokra-tik haklar›n› kullananlar› koruma-yan hiçbir mülki yönetici, görevin-den al›nmam›fl, soruflturulmam›flt›r.

Bunu bildi¤imiz için de,AKP’nin Cerrah’›n sözlerinde hiç-bir “gariplik, yasad›fl›l›k, yetersiz-lik, yersizlik” bulaca¤›n› sanm›yo-ruz.

Bakal›m AKP bizi yan›ltacakm›? Yoksa, linçcili¤ini bir kez dahatescil mi edecek?

“Güzel bir tepki... Va-tandafl›m›z gereken tepki-sini göstermifltir...” (‹stanbulEmniyet Müdürü Celalettin Cer-rah’›n linç sald›r›s›na iliflkin de¤er-lendirmesi)

10 milyonluk bir flehrin

“huzur ve güvenli¤i” han-

gi kafaya emanet edilmifl,

bak›n görün!

KONTRA’YA TERF‹!fiemdinli Emniyet Müdürü,

Trabzon’da Müdür Yard›mc›s› oldu!

Trabzon’da bir süredir Çevik Kuvvet fiube Müdürüolarak görev yapan Tacettin Aslan, Vali Hüseyin Ya-vuzdemir’in onay›yla Emniyet Müdür Yard›mc›s› ya-p›ld›....

Tacettin Aslan, fiemdinli bombalarla sars›l›rken,oran›n Emniyet Müdürüydü... Umut Kitabevi’nin bom-balanmas› ve baz› kontrac›lar›n yakalanmas›n›n ard›n-

dan ad› çeflitli ifadelerde geçmifl, haz›rlanan resmi ra-porlarda “kritik bölgelerde müstakil görev yapmas›n›nuygun olmayaca¤›” belirtilmiflti.

Ama ne önemi vard›.

Trabzon’un linççilerin avukatl›¤›n› da yapan Valisi,Aslan’›n terfi ettirilmesinde hiçbir uygunsuzluk görme-di. Hiç kuflku yok ki, fiemdinli’nin o bombalarla sars›l-mas›nda da ona göre “uygunsuz” bir fley yoktur. “Uy-gun olmayan” tek fley, iflin a盤a ç›km›fl olmas›, yanikontra elemanlar›n›n beceriksizli¤idir.

Ama becerikli kontrac›lar-Susurlukçular, her zamanterfi ettirilmeye adayd›rlar.

Page 40: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

40

3 Eylül 2006 / 68

Ortado¤u hergün her saat suçifllenen bir co¤-rafyad›r. Halkla-ra karfl› ölümcülsuçlar› iflleyenler, bu gerçe¤in üzeri-ni örtmek için, durmadan “suç iflle-yen örgütler, teröristler” söyleminebaflvururlar. Vahfletin “terörizm” de-magojisinin gölgesine s›k›flt›r›ld›¤›,kuruluflundan bu yana iflgalci olarakvarolan bir devletin “Lübnan’› ba-¤›ms›zlaflt›rmaktan” söz edebildi¤i,Gazze’nin, fieria’n›n y›k›mlar›n›n veölümlerinin “günün ola¤an haberle-ri” aras›nda say›larak kan›ksand›¤›bir co¤rafyad›r Ortado¤u. Yalan ençok burada harmanlan›yor bu yüz-y›lda. Çünkü emperyalist talan›n, ifl-galin, “Büyük Ortado¤u” ad›yla ta-rih sahnesine ç›kar›ld›¤› yer buras›.Bu yüzden nefretin ve ac›n›n anala-r›n ak saçlar›n› yoldurdu¤u, ambu-lanslar›n siren seslerine füzelerin f›r-lat›ld›¤›, havaya öfkeli yumruklar›n›sallayan gençlerin intikam yeminlerietti¤i, gözüne kan oturmufl yafll› anababalar›n befliklerinden uyand›r›r gi-bi enkazlar›n alt›nda bebeleri kald›r-d›¤›, kentlerin üzerine Siyonist cel-lad›n ve onun destekçisi emperya-listlerin kara bulutlar›n›n çöktü¤üOrtado¤u...

100 bin misket bombas› ve“teröre karfl› özgürlük için sa-vafl” haydutlu¤u! Bir devlet düflü-nün, bir ahlâk tasavvur edin; ateflkessa¤lanmas›na günler, belki de saatlervar, ama o tam 100 bin misket bom-bas›n› 359 alana at›yor. Bilmeyenleriçin hat›rlatal›m, ahlâks›z ve do¤ru-dan sivilleri hedef alan savafllar›nsimgesi gibidir misket bombas›, da-ha çok da çocuklar› vurur, ony›llarsonra yine patlar, bir oyuncak gibidurup ölüm olur dokundu¤u tende.fiu ana kadar ateflkes sonras› üçü ço-cuk 13 kifli bu bombalar yüzündenöldü, daha kaç kiflinin ölece¤i isemeçhul. Zira bu bombalar› temizle-mek de oldukça güç. ‹flte “Ortado-¤u’nun en demokratik devleti”, em-peryalistlerin Siyonist cellad›, “terö-re karfl› özgürlük cephesinin savafl›-n› veren” ‹srail, Lübnan’da ateflkessa¤lanmadan önce o topraklara bile-

rek, planlayarak ölüm ekti. Bu 100bin misket bombas›n›n yüzde90’dan fazlas›n›n ise, ateflkesin ke-sinleflmesinden sonra at›ld›¤› ortayaç›kt›.

‹srail ne zaman isterse o za-man çekilecek! Günlerce Lüb-nan’›n yerlebir edilmesini izleyenBM’nin Genel Sekreteri Kofi An-nan, Ortado¤u ziyaretinde. Bey-rut’›n y›k›nt›lar› aras›nda yuhalananAnnan, ‹srail’den Lübnan’da ablu-kaya son vermesini istedi. Ald›¤› ce-vap red oldu. ‹srail Baflbakan› Ol-mert, adeta ‹srail ordusunun görevi-ni üstlenecek ve o yetkilerle donat›-lacak bir “uluslararas› güç” tan›m›yaparak, böyle bir güç yerleflmedenablukaya son vermeyece¤ini söyle-di. Yani ‹srail aç›kça, ne BM’si, neanlaflmas›, ben ne zaman istersem ozaman çekilirim diyor. Ve Hizbullahsilahs›zlanmal› diye bas bas ba¤›ranBM, bu küstahl›¤› sadece dinlemek-le yetiniyor.

Almanya’dan ‹srail’e nükleerdestek! ‹srail’in bu cüreti neredenald›¤› biliniyor. Amerika baflta ol-mak üzere, emperyalistlerin deste¤iolmasa, BM’ye kafa tutma, iflgalipervas›zca sürdürme, ABD yap›m›misket bombalar›n› böylesine rahat-ça kullanma gibi bir durum söz ko-nusu olabilir mi?

‹flte size bir örnek. ‹srail’in birülkeyi yerle bir etti¤inin, hiçbir sa-vafl ahlâk› tan›mad›¤›n›n tart›fl›ld›¤›günlerde, ‹srail’in Ortado¤u halkla-r›na yönelik vahfletinde kendi Nazigeçmifline hayranl›¤› ortaya ç›kanAlmanya, nükleer bafll›k tak›labil-

en iki denizalt› verdi ‹srail’e. ABülkeleri toplam 7 bin askerle BMgücüne kat›l›rken, daha önce muha-rip güç göndermeyece¤ini aç›klayanAlmanya, geçen hafta yapt›¤› aç›k-lamada, muharip güçten söz etmeyebafllad›.

Gazze’de katliama devam! ‹s-rail’in Gazze sald›r›lar› ise h›z kes-

meden adetakendi “rutinli¤i”içinde devamediyor. 28 A¤us-tos’ta 4, 29

A¤ustos’ta 2 Filistinli Gazze ve Bat›fieria’da düzenlenen hava sald›r›la-r›nda katledilirken, Kofi Annan’›nRamallah'ta Mahmud Abbas'la gö-rüfltü¤ü 30 A¤ustos günü de, 8’i si-lahs›z, 9 Filistinli öldürüldü.

Afganistan’da bir aile NATObombalar›yla yokedildi Afganis-tan’›n Helmand bölgesinde bir havasald›r›s› düzenleyen NATO uçaklar›-n›n, 9’u çocuk 13 sivili katlettikleriortaya ç›kt›. 31 Temmuz günü ger-çekleflti¤i kaydedilen katliama ilifl-kin bilgiler, The Independent Gaze-tesi taraf›ndan ortaya ç›kar›l›rken,bütün katliamc›lar gibi, NATO söz-cüsü de, vurulan Toyota marka ara-c›n “garnizona sald›r› düzenlediktensonra kaçan Taliban milislerine ait”oldu¤unu öne sürdü. Olay›n tan›¤›olan 40 yafl›ndaki Abdül Habip iseyaflananlar› flöyle anlatt›: “Arac›durdurduk. Uçak, ilerimize bir bom-ba b›rakt› ve uzaklaflt›. Tekrar hare-ket ettik ama geri döndü. Efllerime,pilotlar›n kad›n olduklar›n› görme-leri için aya¤a kalkmalar›n› söyle-dim. Ama o anda atefl açt›lar.”

Olayda, Habip’in 27 ve 25 yaflla-r›ndaki iki efli ile, iki ve befl ayl›k ikibebe¤i ve 2, 4, 6, 8, 9, 10, 11, yaflla-r›ndaki 7 çocu¤u can verdi.

Venezüella-Suriye dayan›fl-mas› Zalimler cephesinde bu gelifl-meler yaflan›rken, emperyalizm kar-fl›s›nda Ortado¤u halklar›n›n yan›n-da oldu¤unu ilan eden VenezüellaDevlet Baflkan› Hugo Chavez, bukez de Suriye’yi ziyaret ederek, ül-kesinin, ''Ortado¤u'da Amerikan hü-kümetinin emperyalist sald›rganl›¤›-na karfl›Suriye’yle birlikte oldu¤unusöyledi. “Bu iki ülke, ABD impara-torlu¤unun hegamonik arzular›na veemperyalist sald›rganl›¤›na karfl›güçlü bir birlik içindedir” diye konu-flan Chavez'e teflekkür eden Suriyelideri Beflar Esad ise, Chavez'in iflgalalt›nda yaflayan halklara samimiyaklafl›m›n› takdir ettiklerini söyledi.

‹srail ve emperyalistler insanl›¤a

karfl› suçlara devam ediyor

Page 41: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

AKP iktidar› Lübnan’aasker gönderme karar› ala-rak, iflbirlikçili¤ini ve ‹sraildostu oldu¤unu ispatlarken,devrimciler yine Türkiyehalk›n›n duygular›n›, istekle-rini meydanlarda hayk›r›yor-lar. ‹srail katliamlar›n› pro-testo eylemlerinde, Lüb-nan’a asker gönderilmemesitalebi ön plana ç›karken, ‹s-rail ile her türlü iliflkinin ke-silmesi isteniyor.

Haklar ve ÖzgürlüklerCephesi’nin de içinde yeral-d›¤› Irak’ta ‹flgale Hay›r Ko-ordinasyonu üyeleri, 29A¤ustos günü Taksim Tran-vay Dura¤›'nda yapt›klar› ey-lemle, Lübnan’a asker gön-derilmesi tezkeresine karfl›ç›karak, “‹srail’le Yap›lanTüm Anlaflmalar ‹‹ptal Edil-sin. Lübnan’a Asker Gönde-rilmesin! S›n›r Ötesi Operas-yonlara Hay›r!” pankart› aç-t›lar. "Emperyalizm Yenile-cek Direnen Halklar Kazana-cak" yaz›l› önlükler giyen vedövizler tafl›yan Koordinas-yon üyeleri ad›na aç›klamay›yapan Ülkü Gündo¤du, “Biz bu sa-vaflta emperyalizme ve onun iflbirlik-çi uflaklar›na karfl› direnen Ortado¤uhalklar›n›n yan›nday›z. Emekçi hal-k›m›z›, emperyalistlerin ufla¤› olarakkardefl kan› dökmeye izin vermemekiçin mücadeleye ça¤›r›yoruz” dedi.

*

Her Cuma Ankara’da düzenlenenmeflaleli eylem, 25 A¤ustos günü degerçeklefltirildi. Emperyalizme ve

Siyonizme Karfl› Ankara Platformutaraf›ndan Sakarya Caddesi’ndenYüksel Caddesi’ne kadar yap›lan yü-rüyüflte, “Emperyalizm YenilecekDirenen Halklar Kazanacak” yaz›l›pankart aç›l›rken, s›k s›k “Ortado¤uHalklar› Yaln›z De¤ildir, Emperya-lizm Yenilecek Direnen Halklar Ka-zanacak” sloganlar› at›ld›. YürüyüfleAnkara HÖC k›z›l bayraklar ve me-flaleler ile kat›ld›. 100 kiflinin kat›ld›-¤› yürüyüflün ard›ndan yap›lan aç›k-

lamada, asker gönderilme-sine karfl› ç›k›ld› ve “ABDAskeri Olmayaca¤›z, ‹srailAskeri Olmayaca¤›z” slo-ganlar› at›ld›.

*

Mersin’de ise, KuvaiMilliye Caddesi’nde bulu-nan YKM önünde birarayagelen HÖC, BDSP, DHP,ESP, DDSB, Partizan veTÖP üyeleri, ‹srail katliam-lar›n› ve iflbirlikçi AKP hü-

kümetini protesto ettiler.

Filistin bayraklar›yla Tafl-bina önüne kadar yürüyenkitle, burada katliamlar› la-netlerken, halka da bildirilerda¤›t›ld›. “Kahrolsun ‹srailSiyonizm’i, Direnen HalklarKazanacak” pankart›n›naç›ld›¤› eylemde, Taflbinaönünde bir aç›klama yap›ld›ve Türkçe Arapça türkülerinsöylendi¤i bir dinleti gerçek-lefltirildi. Grup ad›na konu-flan To¤ay Okay, “Bar›fl Gü-cü’ne asker göndermek iflga-le ortak olmaktan baflka biranlam ifade etmiyor. Tümhalk›m›z›n, kardefl kan›n›ndökülmesine ve iflgale ortakolunmas›na karfl› sesini yük-seltmesi gerekiyor. Bizlerinyeri, iflgale karfl› direnenonurlu Filistin ve Lübnanhalklar›n›n yan›d›r” dedi.Mersin polisi her eylem son-ras› oldu¤u gibi, bas›n aç›k-lamas›n› okuyan kifliye,“aç›klama okudun kimli¤inigörebilir miyiz” diyerekkeyfi uygulamalar›na devametti.

*

Türk-‹fl’in “meclis karar›na sayg›duyar›z” diyerek dolayl› destek ver-di¤i, Hak-‹fl’in asker gönderilmesiniaç›kça savundu¤u sendikal cephede,D‹SK ‘asker gönderme!’ kampanya-s› bafllatt›klar›n› duyurdu. D‹SKaç›klamas›nda, “bütün özgürlük, ba-r›fl ve demokrasi güçlerini Lübnan’aasker gönderilmemesi konusundamücadeleye ça¤›r›yoruz!” denildi.

41

3 Eylül 2006 / 68

devrimciler Türkiye halk›-n›n talebini dile getiriyor

Bu sese kulak t›kayanlar

‹srail uflaklar›d›r

Page 42: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

Her y›l hemen hemen ayn› fleyleryaflan›yor; ayn› olaylar üzerine ayn›sözler söyleniyor. Bu “tekerrür”ünherkes fark›nda, fakat sadece ikti-darlar, sadece “sorumsuz” bakanlar,sanki bunlar ilk kez yaflan›yormufl-cas›na, her seferinde ayn› piflkinlik,ayn› yüzsüzlük, ayn› pervas›zl›klaç›k›yorlar halk›n karfl›s›na.

Onlarca yang›ndan sonra, Or-man Bakan›’n›n akl›na gelen tekönlem, “halka piknik yasa¤›” koy-mak oluyor! Gerekli yang›n söndür-me araçlar›n› alma, ormanda gerek-li düzenlemeleri yapma, “piknik ya-pan vatandafl›” suçlay›p iflin içindenç›k... Kald› ki, e¤er böyle bir yasakda gerekli idiyse, niye bafltan, bukadar yang›n ç›kmadan önce koy-mad›n?..

70 y›lda 78 bin yang›n!..

Övünün devletinizle!

Ormanlar›m›z ony›llard›r yan›-yor. Ony›llard›r ne yang›nlar, ne de

oligarflinin ormanc›-l›k politikas› de¤ifl-miyor... Resmi ista-

tistiklerin tutulmaya baflland›¤›1937’den bu yana 70 y›lda 77 bin

785 orman yang›n› ç›kt›¤› geçmiflkay›tlara. Bu yang›nlarda yaklafl›k1,5 milyon hektar orman yokol-du... Yokolan ülkemizin yerüstü ha-zinesinin büyük bölümüydü.

70 y›lda 78 bin yang›n!.. Yani,her y›la düflen yang›n say›s› biniafl›yor. Ve cumhuriyetin kuruluflu-nun üzerinden 80 küsur y›l geçmiflolmas›na karfl›n hâlâ sekiz tane yan-g›n söndürme uça¤› olmayan birdevletten sözediyoruz.

Çevre ve Orman Bakan› OsmanPepe, karaya kesmifl tepelerin önün-de aynen flöyle diyor: “Biz yananalanlar› bir y›l içerisinde yenidena¤açland›r›p gölgesinde oturabile-cek hale getirece¤iz.”

Bir orman bakan›, orman gerçe-¤ine ancak bu kadar uzak ve ancakbu kadar ciddiyetsiz olabilir. H›zl›

treni haz›rl›ks›z devreye sokan, ikiay sonra her yan›ndan çökmeye bafl-

layacak duble yollar› ulafl›ma açan,kald›r›mlar› ikide bir söküp yapma-y›, iki kayd›rak koyup park açmay›flehircilik sanan anlay›fl, bir y›lda or-manlar› da gölgesinde oturulacakhale getirebilir elbette!!!

‘Okey oynayan’ köylü

cevap veriyor!

‹ktidar›n kendini aklamak içinsuçlad›¤› köylüler, Orman Bakan›Osman Pepe’ye cevap verdiler.

Pepe, Bodrum bölgesindeki yan-g›nlar›n ard›ndan Maz› köylüleriniyang›n sürerken ''kahvede okey oy-namakla'' suçlam›flt›. w

Maz› Köyü Muhtar› Tahir Ay-han, “kahvede okey” meselesininnas›l basit ve ucuz bir çarp›tma ol-du¤unu gösteriyor anlatt›klar›yla.

Son yang›nda 3 bin 500 dekarl›kormanl›k alan› kaybeden Maz› köy-lüleri, eksiklikleri bir bir say›yorlar:

- Orman içinde yang›n emniyetfleritleri yap›lmam›flt›r.

- Ormana ulaflacak yollar yok.

- Orman alanlar›nda havuz yok.

Maz› Köyü Muhtar›, bu eksik-likler konusunda kendilerinin dahaönce defalarca uyar›larda bulunduk-lar›n›, ama kimsenin kendilerinekulak vermedi¤ini belirtiyor. Yan-g›n emniyet fleritleri, ormanl›k heralanda yap›lmak zorunda. Ama ül-kemizde sadece Bodrum bölgesindede¤il, birçok bölgedeki ormanl›kalanlarda bu fleritler bulunmuyor.

Bu temel eksikliklerin d›fl›nda,köylülerin sözetti¤i son derece dik-kat çekici noktalar da var. Bunlar›nbafl›nda Bodrum’da yap›laflman›nhad safhaya varmas› nedeniyle göz-lerin Maz› gibi henüz bakir kalanköylerine çevrildi¤i geliyor. Köylü-ler gayet aç›k söylüyor: “K›y› ke-simlerin yap›laflmaya aç›lmas› ilebirlikte bu bölgelerde yang›nlar art-t›... Biz söndürülebilecek düzeydekiyang›nlara müdahalede gecikilme-sinin yan›t›n› bulam›yoruz.''

Asl›nda köylü bunun cevab›n› da

42

3 Eylül 2006 / 68

Dersim’de ormanlar›n askerler ta-raf›ndan atefle verilmesi yap›lan ey-lemlerle protesto edildi. HÖC, DHP,

ESP ve HKM taraf›ndan yap›lanaç›klamada Dersim’deki orman yan-g›nlar›yla ilgili olarak devletin hiçbirkurumunun aç›klama yapmamas›nadikkat çekilerek, bunun kimin so-rumlu oldu¤unu gösterdi¤i belirtildi.

Yeralt› Çarfl›s› üzerinde 23 A¤us-tos günü gerçeklefltirilen aç›klamada“Dersim’de Orman Yakmalara

Köy Boflaltmalara Barajlara Ha-

y›r" yaz›l› pankart aç›ld›.

Aç›klama öncesinde mahallelerdebildiri da¤›t›larak halk›n bu konudaduyarl› olmas› ça¤r›s› yap›ld›. Ortakaç›klamay› okuyan Cemil Biter «Ka-rao¤lan, Torut ve Sin bölgelerinin,K›rm›z› Da¤, Kutu Deresi, Zergovit,Güleç, Geyik Suyu...nun” günlerdiryand›¤›n› belirterek flöyle dedi:

“Bugün halk›m›z; ormanlar› yak›-larak, barajlar yap›larak, köyleri bo-flalt›larak terbiye edilmek isteniyor.‹stiyorlar ki, Dersim yaflan›lmaz hale

gelsin ‹stiyorlar ki, Der-sim halk› sussun, bask›-lara boyun e¤sin… An-cak Dersim halk›n›n öz-gür, insanca bir düzeniçin verdi¤i mücadele as-la yok edilemeyecek.”

Orman Yang›nlar›na Protesto

Ormanlar yan›yor; iktidarlar seyrediyor...

Page 43: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

biliyor ama nezaketinden söylemi-yor olsa gerek. Ya¤mac›, talanc›rantç› zihniyetin, yakmakta, y›k-makta tereddütü olmam›flt›r hiçbirzaman.

Sonra iflte, bütün bunlar›n sonu-cunda “70 y›lda 78 bin yang›n”laövünebilir(!) bu ülke.

Köylüyü suçlamak en kolay ifl!

Bilim bir yana,

AKP bir yana

Yunanistan’›n 38 yang›n söndür-me uça¤›na karfl›n, Türkiye’nin sa-dece iki uça¤a sahip olmas› karfl›-s›nda Orman Bakan› kendisini fluaciz, zavall› sözlerle savunmaya ça-bal›yor: “Ama bizde de yürek var!”

Laf olsun torba dolsun! Ormanyang›nlar› “büyük yürek”le de¤il,büyük uçaklarla, büyük itfaiye tefl-kilatlar›yla önlenebiliyor. Hamasi“yürek büyüklü¤ü” yerine beyinle-rini büyütseler, orman yang›nlar›konusunda yap›lacak ilk iflin, yan-g›nlar› önleme projelerini hayatageçirmek oldu¤unu farkedeceklerbelki, ama bunu da yapm›yorlar. Bi-lim adamlar›, baflar›l› bir orman po-litikas› aç›s›ndan önemli olan›n“yang›n› söndürmek” de¤il, “yan-g›n›n ç›kmamas›n› sa¤lamak” oldu-¤una dikkat çekiyorlar. Ama bu ül-kede bilime hangi iktidar ne zamankulak asm›fl ki!

‘Çak›l tafl› vermeyiz’ deyip

ülkemizi yokediyorlar!

“Bu ülkeden bir çak›l tafl› ver-meyiz” diyenler, vatan›n dört bir ya-n›, yang›nlarla harap edilirken ses-lerini ç›karm›yorlar. Belki yakanlar,70 y›ld›r yak›lmas›na göz yumanlar,o çak›l tafl› edebiyat›n› yapanlardanbaflkas› de¤il!

Çak›l tafl› edebiyat›yla bu ülkeyiya¤malayanlar, emperyalistlerin ta-lan›na açanlar, “vatan” diye diyeher yeri parselleyip rant›n› yiyenler,o kadar açgözlüydü ki, 80 y›lda bucumhuriyeti üç yang›n söndürmeuça¤›n›n sahibi yapmad›lar. Gelensoydu, giden hortumlad›. ‹flbafl›nda-kiler soyguna, ormanlar›m›z dayanmaya devam ediyor!

43

3 Eylül 2006 / 68

Akdeniz ve Ege Bölgesi’nde ç›-kan orman yang›nlar› TAK (Kürdis-tan Özgürlük fiahinleri) taraf›ndanüstlenildi. Ard›ndan Antalya, Mar-maris ve ‹stanbul Ba¤c›lar’da ger-çekleflen ve onlarca insan›n yaralan-mas›na, ölmesine yolaçan bombala-malar da ayn› örgüt taraf›ndan üstle-nildi.

TAK ad›na yap›lan aç›klamalar-da; bu eylemlerin onlar köylerimiziyakt›lar, onlar ormanlar›m›z›yak›yorlar, onlar çocuklar› öldürdü-ler, ayn› ac›lar› onlar da yaflas›n...anlay›fl›yla savunuldu¤u görülüyor.

Oligarflinin neler yapt›¤› aç›k.Oligarflinin amaçlar›na ulaflmak içinher türlü insanl›k d›fl› yol ve yönte-me bugüne kadar baflvurdu¤u, bu-günden sonra da baflvurabilece¤i deaç›k. Ama bu devrimcilerin, yurtse-verlerin de her türlü yönteme bafl-vurmas› için bir mazeret de¤ildir.

Oligarfli iflkence de yapar, kay-beder de, akla gelen ve gelmeyecekher türlü insanl›k d›fl› yönteme bafl-vurabilir. Devrimciler hiçbir gerek-çeyle bunlar› yapmazlar.

Bu s›n›fsal veya ulusal kurtuluflperspektifinden uzak, salt “inti-kam”c› bir yaklafl›md›r.

Halklar›n mücadele ilke ve ku-rallar›yla da ilgisi yoktur.

Halklar, kendilerine yap›lanlar›n“ayn›s›n›” yapmay› de¤il, adaletigerçeklefltirmeyi düflünürler. O ac›-lar›n, o zulümlerin bir daha tarihsahnesinde kendini gösterememesi-ni amaçlarlar. Ezilenlerin mücadele-sini tarih boyunca hakl› ve sayg›n

yapan nedenlerden biri de budur.

*

TAK kimdir, kime ba¤l›d›r, bunoktadan sonra bunun çok önemi deyoktur. Bir eylemin do¤rulu¤ununk›stas›, devrime (veya ulusal kurtu-lufla) ve halka hizmet etmesidir. Bueylemlerin Kürt halk›n›n hakl› vemeflru davas›na hizmet etti¤ini kim

söyleyebilir?

Tersine bu eylemler, flovenizmin

körüklenmesine zemin yaratmak-

tad›r. Bu eylemler, oligarfliye solayönelik sald›r›lar›nda malzeme ver-mektedir. Oligarfli, halka zarar ve-ren, suçlu suçsuz ayr›m› yapmayanbu eylemlerle, “terör” demagojisinigüçlendirme imkan› bulmaktad›r.Bütün bunlar vahim sonuçlar›yla

birlikte ortadayken, böyle bir eylemçizgisini sürdürmekte ›srar etmek,ne sol olmakla, ne yurtseverlikleba¤daflt›r›lamaz; bu yanl›fl çizgi,Kürt ulusal ç›karlar›n› savunmaklada izah edilemez.

*

Kongra-Gel Baflkanl›¤› imzas›y-la yap›lan aç›klamada, turistik böl-gelerde yap›lan eylemler k›nanarakbunlar “baz› marjinal gruplar›n ey-lemleri...” olarak nitelendirildi.

Fakat biliyoruz ki, TAK da ey-lemlerinin “Öcalan çizgisi”nde ya-pan bir örgütlenmedir. O halde, e¤ergerçekten “halka zarar verdi¤i” içinbu çizgiye karfl› ç›k›l›yorsa, bu çizgidaha aç›k ve kesin olarak mahkumedilmelidir. Tersi bir durumda, buburjuva politikac›l›¤›n bir takti¤iolmaktan öteye geçemez.

“Bizi Do¤u’da bombalarsa, bizde Kapal›çarfl›’ya gir tara emri ve-rece¤iz.”, “Madem fi›rnak imhaediliyor, ‹stanbul ve Ankara da yak›-lacakt›r. sivil güçler de savafl›m›z›nhedefi olacakt›r.” denile denile böy-le bir anlay›fl meflrulaflt›r›lm›flt›r.Mavi Çarfl›lar meflru görülerek, çöpkutular›na, Kapal›çarfl›’ya, Gale-ria’ya, gar, market, cafe gibi halk›ntoplu olarak bulundu¤u yerlerebombalar konulmas› kan›ksat›larakbu anlay›fl ortaya ç›kar›lm›flt›r.

Bu anlay›fl Türkiye halklar›nazarar veriyor. Bu anlay›fl sola zararveriyor. Oligarflinin ifline yar›yor. Ohalde, bu anlay›fl›n daha köklü birbiçimde mahkum edilmesine ihti-yaç vard›r.

‘Onlar yaparsa biz de yapar›z!’anlay›fl› savunulamaz!

Page 44: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

44

3 Eylül 2006 / 68

N a z iordular›, 1Eylül 1939’daPolonya topraklar›-na girdiler. Herhangi bir ülke-nin iflgali ve herhangi bir savafl de-¤ildi bu. Bu savafl›n ad›, tarihe 2.

Emperyalist Paylafl›m Savafl› ola-rak geçecekti. Ve tarih, bu savafl›ninsanl›k tarihinin en büyük y›k›m›-na yolaçan savafl› oldu¤unu yaza-cakt›.

Takvimler 1 Eylül 1939’u göste-riyordu. Kanl› yapraklar 1944’e ka-dar dönmeye devam edecek ve 50

milyon insan eksilecekti yeryüzün-den. Yak›lan, y›k›lan binalar, tarla-lar, fabrikalar, flehirler, yaral› veyahastal›klar›n pençesine düflen mil-yonlar, bu bilançonun sadece sat›r-bafllar›yd›.

Savafl›n y›k›m›yla birlikte, in-sanl›¤›n bar›fl özlemi de büyüdü.

Fakat, 2. Dünya Savafl›’n›n hiçkuflku yok ki, çarp›c› yanlar›ndanbiridir; savafl, bu kadar büyük biry›k›m içinde geçmesine karfl›n, he-men hiçbir ülke, hiçbir siyasi güç,Hitler’le bar›fltan sözetmedi.

Bar›fltan sözedilen yerde ise,herkes biliyordu ki, bu bar›fl, fafliz-

min altedildi¤i, Hitler’in yokedil-

di¤i bir bar›flt›.

Nitekim, bar›fl da böyle sa¤land›.Almanya’da, ‹talya’da ve Japon-ya’da bozguna u¤rat›ld› faflistler.Büyük bir özlemdi bar›fl ve büyükbedellerle gerçekleflmiflti. Bu özlemiçin ödenen bedeller, savafl›n biti-minden sonra 1 Eylül Dünya Bar›flGünü’nü yaratt›. Büyük y›k›m›n,büyük k›r›m›n bafllad›¤› gün, insan-

l›k için yeni bir idealin sim-gesine dönüfltürüldü.

Lakin bu simge,kendi safl›¤›yla,kendi yal›nl›¤›ylakalamad›. Dünyahalklar›n›n tüm

de¤erlerinin içini boflaltmay›, tümgüzel ve kutsal kavramlar›n› çarp›t-may› “görev” sayan burjuvazi, bar›-fl›n da içini boflaltt›. Hitler faflizmi-nin yokedilmesi üzerine kurulan ba-r›fl, aradan ony›llar geçtikten sonra,“her türlü fliddete, her türlü savaflahay›r” dedirten bir içerikle doldu-rulmaya çal›fl›ld›.

Oysa, Hitler faflizmine karfl› in-sanl›¤›n kazand›¤› zaferin inkar›yd›bu tan›m. E¤er insanl›k, o zaman“her türlü fliddete, her türlü savaflahay›r” diye düflünseydi ve öyledavransayd›, Hitler faflizmi, dünya-n›n bir ucundan girip, öteki ucundanç›karken, karfl›s›nda hiçbir engel ol-mayacakt›.

Ama burjuvazinin bu çarp›tmas›,soldan, hatta SBKP’den bile destekbulmufltu kendine 70’li-80’li y›llar-da. SBKP de “bar›fl”›, emperyalizm-le uzlaflma olarak yorumlam›flt›.Sovyetler Birli¤i y›k›ld›, SBKP’ninçarp›tmalar› ayakta kald› ve solunçeflitli kesimlerini etkilemeye de-vam etti.

Halklara güvenmeyenler, emper-yalizm karfl›s›nda bedel ödemektenkaç›nanlar, daha s›k› sar›ld›lar bar›flsöylemlerine. Her türlü fliddeti vetüm savafllar› mahkum etmekte söz-lefltiler. Oysa...

Oysa, “her türlü...” diye baflla-

yan bu söylemler, insanl›¤›, dünya-n›n mazlum halklar›n›, Amerikanemperyalizmi karfl›s›nda silahs›z-land›rmaktan, maddi ve manevi an-lamda çaresiz b›rakmaktan baflkabir anlama gelmiyor.

Bar›fl, dünya halklar›n›n bir öz-lemidir. Sa-

vafllar›n olma-d›¤›, insanlar›n

ölmedi¤i bir dünyatasavvur etmek ne

kötü bir fleydir, ne deyanl›fl; tart›flmam›z ve iti-

raz›m›z, böyle bir tasavvu-run nas›l gerçekleflece¤ine da-

irdir. Emperyalizmin varl›¤›nakarfl› koymadan, onu yoketmeyi is-temeden, savafls›z bir dünya iste-mek, hayalciliktir.

Emperyalizm oldu¤u müddetçe,sömürüyü sürdürmek için, halklar›sindirmek için her türlü bask›ya,zorbal›¤a baflvurmaya devam ede-cek demektir. Bask›n›n oldu¤u yer-de ise direnmek ve savaflmak veemekçilerin iktidar›n› kurmaya ça-l›flmak, en meflru hakt›r.

Öyleyse, emperyalizm varolduk-ça, fliddetin iki türlüsü de, yani kar-fl›-devrimci fliddet de, devrimci flid-det de olacakt›r. Emperyalizm va-roldukça, s›n›f savafl› varolacakt›r.

Ve iflte bu koflullar alt›nda, bar›flmücadelesi, emperyalizm ve oligar-fliye karfl› ba¤›ms›zl›k, demokrasive sosyalizm mücadelesi olarak ve-rilmektedir. Ki günümüz dünyas›n-da, bar›fla ulaflman›n yegane yoluolarak da bu yol gözükmektedir.

“Silahlar sussun, akan kan dur-sun” dile¤ine kim itiraz edebilir?Ama nas›l olacak bu? Diyelim kiIrak’tay›z; nas›l olacak? Diyelim ki,Gazze’deyiz, nas›l susacak silahlar,kan nas›l duracak? Diyelim ki dün-yan›n Türkiyesi’ndeyiz, nas›l ola-cak? Afrika’da nas›l olacak, dünya-n›n en yoksullar›n› bar›nd›ran As-ya’da nas›l olacak?

‹flte bu sebepten; bar›fl isteyeninyeri, anti-emperyalist, anti-oligarfliksaflard›r. Çünkü bugünün dünyas›n-da bar›fl›n ad› ba¤›ms›zl›kt›r, bar›fl›nad› devrimdir ve sosyalizmdir.

EMPERYAL‹ZME

KARfiI

B‹RLEfiEL‹M

SAVAfiALIM

KAZANALIM!

EMPERYAL‹ST TAHAKKÜMÜN

SÜRDÜ⁄Ü B‹R

DÜNYADA

BARIfi

HAYAL-

D‹R!

Bombalar›yBombalar›y--

la, kimyasallar›yla, kimyasallar›y--

la, iflgalleriyle, ›rkla, iflgalleriyle, ›rk--

ç›l›klar›yla, Guantaç›l›klar›yla, Guanta--

namolarnamolar’›yla, F’›yla, F TTipleiple--

ri’yle, tecritleriyleri’yle, tecritleriyle

bar›fl› yokedenbar›fl› yokeden

emperyalistemperyalist--

lerdirlerdir... ...

Page 45: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

45

3 Eylül 2006 / 68

AKP'nin e¤itimden ne anlad›¤›-n› görmemiz için 4 y›l geçmesinegerek yoktu. Ne yap›p ne yapa-mayacaklar› daha seçilmeden bel-liydi. Söz verdikleri üzere YÖK'ükald›ramazlard›. Herkesin paras›zve bilimsel e¤itim alma hakk›n›güvence alt›na alamazlard›. Çünküikisi de ifllerine gelmezdi. BuYÖK’ü kald›rsalar dahi, kendiYÖK’lerini kurmaktan baflka birfley düflünmedikleri ortaya ç›kt›.Gençli¤in bilimsel e¤itim almas›n-dan ise korkarlar, tüccar zihniyet-leriyle e¤itimin daha da ticarileflti-rilmesinden, gerici, flovenist, anti-bilimsel e¤itimin yayg›nlaflt›r›lma-s›ndan yanad›rlar.

‹flte son eserleri bas›na yans›d›;Milli E¤itim Bakan› Hüseyin Çe-lik'in. ‹lk ve ortaö¤retim kurumla-r›nda kültür seviyesini yükseltmeamac›yla tavsiye ettiklerini söyle-dikleri “100 temel eser” olay›.

Aralar›nda Victor Hugo'nuneserlerinden, Pinokyo’ya birçokklasikleflmifl eserin de yerald›¤›

listedeki kitaplar›n birço¤u gericiyay›nevleri taraf›ndançevrilmemifl, adeta ye-niden yaz›lm›fl. Allah'adua eden bir Pinokyo,müslüman yap›lan Vic-tor Hugo, islamc› söy-lemlerle konuflturulan

La Fontaine kahramanlar› ancakkeskin bir zekan›n ve bir o kadarda herkesi aptal, kendini ak›ll›zanneden flark kurnazl›¤›n›n ürü-nü olabilir.

Bilime, sanata, edebiyata, dün-yaca ünlü yazarlara sayg›dan isehiç söz etmeye gerek yok. AKP zih-niyetine çok uzak kavram ve de-¤erlerdir bunlar. Dan›flman› bilimh›rs›z› olan ve bizzat baflbakan ta-raf›ndan bu h›rs›zl›¤›n savunuldu-¤u, hukuk ve bilim yerine ulemala-r›n adres gösterildi¤i bir düzenimeflrulaflt›rmak istiyor bu iktidar.

Evrim teorisini kitaplardan ç›-kar›p, okul önlerinde ve içlerindeHarun Yahya'n›n (nam-› de¤er Ad-nan Hoca) anti-bilimsel yarad›l›flkitaplar›n› da¤›tan gerici iktidar,elefltirilerin karfl›s›na “ne yanigençlerimiz inançl›, ahlâkl› olma-s›n m›” söylemi ile ç›kmaktad›r.

Pinokyo müslüman gibi konu-flunca çocuklar›m›z ahlâkl› olacak-sa, iyi olsunlar! Peki, o gençlerimizhangi ülkede, nas›l bir sistemde

yaflayacaklar, Pinokyo gibi da¤ ba-fl›nda yaflamayacaklar›na göre?

Bir yandan din, ahlâk propa-gandalar› yapacaks›n, öte yandantarihin en ahlâks›z rejimini, kapi-talizmi ve onun ahlâks›z kurallar›-n› savunup yaflama geçireceksin.AKP tam da böyle bir riyakârl›kpolitikas›n›n uygulay›c›s›d›r. Din,iman, Allah, kitap dilinden düflme-yecek, yeflil dolar önünde secdeyevar›p, rantiyenin üzerini yeflil ör-tülerle örteceksin. Düzen islamc›-l›¤›n›n savundu¤u düzen bu. Haliy-le e¤itim anlay›fl› da buna uygun-dur. Gençlerin beyinleri ne kadaruyuflturulur, gerici faflist düflünce-lerle istenilen k›vama sokulursa,tüm ülkeyi La Fontaine masalla-r›yla uyutmak daha kolay olur.Gençlik uyutulur, uyuflturulursa,iflbirlikçi düzenin ömrü de o oran-da uzar.

Özel okullara milyonlarca dolarbütçe ay›ran hatta her kolej ö¤-rencisinin 1000 YTL’sini biz öde-yece¤iz diyen, ‹mam Hatipleri oydeposu, kadro okulu haline dö-nüfltüren, üniversiteleri kendikadrolar›yla dolduran bu zihniyetgençlerimizi ne ahlâki, ne bilimselyönden, ne de kültürel yöndene¤itemez.

Gençlik Federasyonu

Müslüman Pinokyo Allahs›z kapitalizm

gS ençlikte:öz

Ölüm orucu flehidi Gülnihal YILMAZ, 27 A¤ustosgünü, ölümünün 6. y›l›nda mezar› bafl›nda an›ld›. BursaHaklar ve Özgürlükler Cephesi taraf›ndan düzenlenenanma; Gülnihal Y›lmaz ve tüm devrim flehitleri için say-g› duruflu ile bafllad›. Ard›ndan Gülnihal Y›lmaz’›n ha-yat› ve devrimcili¤e bak›fl› Gülnihal'in kendi anlat›mla-r›ndan aktar›ld›.

Anadolu Sabo'nun k›zlar›ndan birini daha ba¤r›nabast› o gün. 26 A¤ustos 2002, Gülnihal, Feda Desta-n›'n›n kahramanlar›ndan biri olarak düfltü topra¤a. 'BenGülnihal Y›lmaz. Devrimciyim.’ diye bafllayan kendianlat›mlar›ndan birinde flöyle diyordu, Gülnihal:

“Ben Gülnihal oldu¤um kadar Birtan'›m, Berdan'›m,Ayflenur'um, Fidan'›m...

Üniversiteyi kazan›p Ankara'ya gelince devrimcileriuzunca bir süre yanl›fl yerlerde arad›m. Gitmedik panel,konferans, tiyatro b›rakmad›m. Buldu¤um hep y›lg›n-laflm›fl insanlard›. 87 Nisan yürüyüfllerine bizimkilerihiç tan›mazken kat›ld›m. Tan›flt›ktan k›sa bir süre sonra

DEV-GENÇ'li oldum.

On üç y›ll›k devrimci yaflam›mda olumluluk veolumsuzluklar›mla, ac›-tatl› günlerimle hep bu aileninparças› olmaktan gurur duydum. Devrimci ailemi hepsevdim. Her dönem do¤rulu¤una inand›¤›m bir yoldayürümenin huzurunu tafl›d›m... Geriye dönüp bakt›¤›m-da ailemizle tan›flman›n, en büyük flans›m oldu¤unu dü-flünüyorum. Yüz ömrüm olsa yüzünü de ayn› flekilde ge-ç i r m e kisterdim.A m amutlakadevrimcio l a r a k ,mutlakaP a r t i -Cephelio l a -rak...”

“Yüz ömrüm olsa yüzünü de ayn› flekilde geçirmek isterdim”

Page 46: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

Grup Yo-rum'un “Türkü-ler Susmaz Ha-laylar Sürer'slogan›yla 26A¤ustos akfla-m› gerçeklefl-tirdi¤i konserebinlerce kiflikat›ld›. Ölüm

orucu direnifl-çisi Avukat Be-hiç Aflç›'n›n dakat›ld›¤› kon-serde “BehiçAflç› Onuru-muzdur” sloga-n› binlerce kiflitaraf›ndan at›l-d›.

Grup Yo-rum'un her y›l

düzenledi¤i Harbiye Aç›k Hava Tiyatrosu konserlerinebir yenisi daha eklendi. 26 A¤ustos günü saat 20.30'dabafllayan konserde binler Grup Yorum coflkusunu yafla-d›lar. Konserlerine Ferhat isimli parçayla bafllayan Yo-rum eski ve yeni albümlerinden seçtikleri birçok parça-y› seslendirdiler.

Harbiye Cemil Topuzlu Aç›khava Sahnesi'nde Yo-rum’u dinlemeye gelen 4 binden fazla kifli, ''Y›ld›zlar

Kufland›k'' adl›yeni albümün-deki flark› vetürkülerin yan›

s›ra, y›llard›r ilk günkü duygular›n tazeli¤i içinde dinle-nen, ''S›yr›l›p Gelen'', ''Haziranda Ölmek Zor'', ''Gel kifiafaklar Tutuflsun'', ''Cemo'' gibi eserlerini de dinlemeolana¤› buldular. Ayr›ca türkülerin eflli¤inde çeflitli yö-relerden halk oyunlar› gösterilerinin sunulmas›, izleyen-leri Anadolu’nun dört bir yan›na götürdü.

Yorum'un türküler d›fl›nda dinleyicilerine sürprizlerivard›. Bunlardan biri, 144 gündür tecritin kalkmas› içinfiiflli'deki evinde “Hukukun ve Adaletin Yokedildi¤i BirÜlkede Yaflam Hakk› ‹çin Ölüm Orucunday›m” diyen

Avukat Behiç Aflç›’n›n konserde yeralmas›y-d›. “Bu konser belki onun son konseri olacak.Ama Behiç Aflç›'n›n Yorum'un sonraki kon-serlerini izleyebilmesi de bizim elimizde sizinelinizde...” anonsu ile sahneye ça¤r›lan Aflç›,binlerce kiflinin dinmeyen sloganlar› aras›ndakonufltu.

Aflç›, ayakta alk›fllanan konuflmas›n›n ar-d›ndan, izleyiciler aras›ndaki yerine döner-ken, ayn› anda 'Vasiyet’ isimli flark›n›n söy-lenmeye bafllanmas›, binlerce kiflinin ayn›duygusal atmosferi solumas›na neden oldu.Ard›ndan, ölüm orucu direniflçisi Sevgi Say-maz'›n mektubu okundu ve tecrit sürdükçe di-reniflin sürece¤i vurguland›.

Verilen k›sa bir aradan sonra, konserinikinci bölümüne geçildi. Konserin ikinci bölü-münde ise Filistin ve Lübnan halk›n›n ac›lar›-n› ve direnifllerini yans›tan 'Kuflatma, ‹flgal Al-t›nda Filistin, Felluce, Sözüm Var Beyrut So-kaklar›nda' parçalar› söylendi.

Son kasette yeralan Felluce isimli marfl için, giriflin-de yeralan fliirini kasette de okuyan ‹smail Y›ld›z, kon-serde de coflkulu sesiyle fliiri okumak üzere sahneye ç›k-t›. Filistin ve Lübnan halk›na yönelik siyonist ‹srail'insald›r›lar›n› yans›tan foto¤raf ve görüntülerin de diafleklinde gösterildi¤i konserde, Yorum hayranlar› aras›n-da futbolseverler de vard›.

Geçen y›llarda Befliktafl Çarfl› Grubu sahneye ç›ka-rak Yorum'a forma hediye etmiflti, bu sene ise kendileri-ni “Fenerbah’che’" gurubu olarak adland›ran gençler,Yorum'a forma hediye ettiler. Che'nin ismiyle birleflmiflolan Fenerbahche'liler 'biz ç›k›fl noktam›z olarak yaflam-lar›n ve renklerin kardeflli¤i diyoruz. Yaflas›n devrim ya-flas›n sosyalizm' diyerek, sahneden ayr›ld›lar.

Konser coflkulu halaylar›n çekilmesinin ard›ndanmarfllar bölümüyle son buldu. Yumruklar›n hiç inmedi-¤i, coflkunun doru¤a ç›kt›¤› marfllar›n söylendi¤i bölüm-de, Avusturya ‹flçi Marfl›’ndan 1 May›s marfl›na çok sa-y›da marfl yeral›rken, konser Enternasyonal marfl› ileson buldu.

46

3 Eylül 2006 / 68

kültür

Harbiye’de GGrup YYorum CCoflkusu

Page 47: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

Baz istasyonlar›

öldürüyor

GSM flir-ketlerinin hiç-bir sa¤l›k, çev-re kural›na ri-ayet edilme-den verilenizinlerle kur-duklar› baz is-tasyonlar› hal-k›n sa¤l›¤›n›ciddi olaraktehdit ederken,buna karfl› çe-flitli protesto-larda gelifliyor.

Bu istas-yonlardan biride, Antal-ya’n›n Alanya

‹lçesi’ne ba¤l› Dim-B›çakç› Köyü’ndekurulu. Köyün ortas›nda bulunan ikiistasyon, iki ayr› GSM flirketi taraf›n-dan kullan›l›yor ve köylüler, kuruldu-¤u günden bu yana, tam 13 kifliningenç yaflta hayat›n› kaybetmesine ne-den oldu¤unu belirtiyorlar.

‹flte bu ölümleri ifade etmesi içins›rtlad›klar› tabutla, “Çocuklar›m›z›ngelece¤ini karartmay›n, Bu köyde ceptelefonu kullanmak yasak, Ecelimizleölmek istiyoruz” yaz›l› pankartlarla,öfkelerini dile getirdikleri sloganlarlabaz istasyonuna kadar yürüyen köylü-ler, burada temsili cenaze töreni dü-zenleyerek, köylerinde ölümlerin art-t›¤›n›, çocuklar›n hasta, sakat do¤du-¤unu aç›klad›lar.

Daha önce baflbakanl›¤a üç kezbaflvurduklar›n› ancak sonuç alama-d›klar›n› söyleyen, Köy Muhtar› Meh-met Ünal, biri 8, di¤eri 5 y›ld›r kurulubulunan baz istasyonlar› nedeniyle,son dönemde yeni do¤an çocuklar›nbirço¤unun hasta olarak dünyaya gel-diklerini ifade etti. “Sesimizi duyur-mak için böyle bir protesto gösterisinemecbur kald›k. Yetkililerin art›k sesi-mizi duymas›n› istiyoruz” diye konu-flan muhtar, GSM flirketlerine de davaaçacaklar›n› belirtti.

47

3 Eylül 2006 / 68

kültür

Yeflilp›nar Belediyesi taraf›ndan organizeedilen, '3. Defne Kültür ve Sanat Festivali'bu y›l 25-27 A¤ustos tarihleri aras›nda dü-zenlendi.

25 A¤ustos günü sabah saatlerinde davulzurna ve halk oyunlar› gösterisiyle baflla-yan Festivalin aç›l›fl konuflmas›n› yapan Ye-flilp›nar Belediye Baflkan› Malik K›l›ç, '3.Defne festivali'nin geleneksel hale geldi¤i-ni belirterek, festival kapsam›nda yeralansanatç›lar, düzenlenecek etkinlikler hakk›n-da bilgi verdi.

Yeflilp›nar Belediyesi 1994 y›l›nda kurulmufl, Antakya’ya 7 km. uzakl›kta olupdefne bahçeleriyle ünlü bir beldedir. Ayn› zamanda belde içerisinde 7 y›ld›rkültür sanat etkinlikleri yap›lmakta ve bu etkinlikler son üç y›ld›r “Defne Fes-tivali” diye an›lmaktad›r. Festivale bu y›l, geçen y›llar gibi yine ilgi yo¤undu.

Festivalin 1.- 2. günlerinde çeflitli sosyal aktiviteler yerald›. 3. günde ise Orta-do¤u, bar›fl ve Filistin-‹srail savafl› ile ilgili söyleflileri yap›ld›. Söyleflilere OyaBaydar, Halil ‹brahim Özcan kat›l›rken akflam program›nda yerel ezgiler veArapça tekerlemeleriyle Alaattin Mansuro¤lu, defne çocuk korosu ve halkoyunlar›n›n oynand›¤› gecede en son ‹lkay Akkaya yerald›. Çeflitli sorunlara de-¤inen Akkaya, ölüm oruçlar›n› da hat›rlatarak, “‘96 y›l›nda ölüm oruçlar›n› ya-flam›flt›k. 2000’lerde de hâlâ sürüyor bu sorun hala yüre¤imizi yak›yor çünküinsanlar›n hayatlar›na mal oluyor. Buna karfl› hepimizin birlik içinde olmam›zgerekti¤ini ve bu sorunlar›n çözülmesi konusunda daha fazla insan›n ölmeme-si için bir fleyler yapmam›z gerekti¤ini” dile getirdi. Festivalin 4. günde isegündüz etkinliklerinde fliirleriyle Y›lmaz Odabafl›, medya-savafl ve demokrasikonusunda Ayd›n Engin’le söylefliler yap›ld›. Uçurtma flenli¤inden sonra akflamyerel halk oyunlar› ekipleri festivale ayr› bir renk katarken, ard›ndan Edip Ak-bayram festivalin son konu¤u olarak konser verdi.

Yeflilp›nar 3. Defne Festivali

Coca Cola’n›n düzenledi¤i Rock’n Coke Festivali’ne alternatif olarak ilk kez dü-zenlenen ve sonraki y›l da devam eden Bar›flarock Festivali’ne bu y›l onbinler-ce kifli kat›ld›. Savafl karfl›t› bir festival havas›nda geçen konserlerde, çeflitli ku-rumlar da standlar açt›, atölyeler, söylefliler, film gösterimleri gerçeklefltirildi.

‹ki gün süren festivalde, Demirhan Baylan, Aylin Asl›m, Mo¤ollar, Mor ve Öte-si, Pinhani, Ifl›¤›n Yans›mas›, Soulitary, Koma Rewflen, Nidal, Anima, Catafal-que, Karakedi, Turgut Berkes, Redd, Demir Demirkan, Yaflar Kurt, KurtalanEkspres, BGST Kardefl Türküler ve 45’likfiark›lar, Bulutsuzluk Özlemi sahneye ç›-karken, binlerce kifli “George Bush Tero-rist”, “Lübnan’a Asker Göndermeyece¤iz”gibi sloganlar att›lar.

Vicdani retçi Mehmet Tarhan’›n, sinemaoyuncusu M. Ali Alabora’n›n birer konufl-ma yapt›¤› etkinliklerde, ABD ve AKP’yeyönelik sloganlar›n yo¤un olmas› dikkatçekti. Ayr›ca bu y›l, rock gruplar›n›n ya-n›s›ra, tiyatro oyunlar› da sahnelendi.

Bar›flarock Festivali

Page 48: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

48

3 Eylül 2006 / 68

Dersim’de Astsubay Terörü

Dersim’in Ovac›k ‹lçesi’nde VeyselSakat ve Okay Ayd›n, kendilerini ast-subay olarak tan›tan kifliler taraf›ndansilahlarla tarand› ve demir coplarladarp edildiler. Midesinden kurflun alanOkay Ayd›n’›n ameliyat edildi¤i ve ha-len hayati tehlikesini korudu¤u belirtil-di. Veysel Sakat’›n ise kafas›n›n copdarbeleriyle k›r›ld›¤›, yap›lan tedavisonucu taburcu edildi¤i ö¤renildi.

Yaflananlara iliflkin aç›klamada bu-lunun Sakat, yaflananlar› flöyle anlatt›:

“Arkadafllar›m›z Tunceli’den Ovac›k’a gelirken içinde iki sivil giyimliastsubay›n oldu¤u arac› sollad›lar. Bunun üzerine astsubaylar arkadafllar›-m›n içinde bulundu¤u arac› s›k›flt›r›yor ve demir coplarla, yumruklarla dö-vüyorlar. Daha sonra biz olay› konuflmak üzere Munzur gözlerinin bulundu-¤u yere gittik. ‹ki kifli ellerinde silah ve coplarla arac›n kap›lar›n› açt›lar, bi-ze, “biz polisiz afla¤› inin sizi öldürece¤iz, hizaya geçin” dediler. Üzeri-mize atefl açt›lar. O anda elinde cop olan “vur vur, öldür” diye ba¤›r›yordu.O anda arkadafl›ma kurflun isabet etti¤ini yere düfltü¤ünü gördüm. Elindecop olan kafama vurmaya bafllad›. Ondan sonras›n› hat›rlam›yorum.”

Olay sonras› silah sesini duyan halk›n astsubaylar› cezaland›rmaya kalk-t›¤›, bir astsubay›n halk taraf›ndan yakaland›¤›, di¤er astsubay’›n ise kaça-rak Yeflilyaz› Karakolu’na s›¤›nd›¤› ö¤renildi.

K›demli Astsubay Haydar Ovaflin, ç›kar›ld›¤› mahkemece tutuklan›rken,Ovac›k halk› belediye önünde toplanarak, çarfl› merkezine kadar sloganlar-la yürüdü ve bask›lar› protesto etti. Eylemde yap›lan aç›klamada, polis vesubaylar›n kendilerinde halk›n üzerinde terör estirme hakk› gördükleri kay-dedilerek, fiemdinli örne¤i hat›rlat›ld›.

Görünürde sorun bir “hatal› sollama”, ama ard›s›ra geliflen olaylar, bu ül-kenin nas›l ve kimler taraf›ndan yönetildi¤ini gösterir niteliktedir. Özelliklebölgede “yasa, devlet biziz” dayatmas›n› aleni ve s›kça yapan özel timler,polisler, subaylar, bu gücü iktidardan, sistemden almaktad›rlar.

‹flçi s›n›f› mücadelesi ve sorunlar› tart›fl›ld›BDSP taraf›ndan düzenlenen “flçi kurultay›”

kapsam›nda, iflçi s›n›f› mücadelesinin so-runlar› üzerine bir sempozyum düzenlen-di. 27 A¤ustos günü, Birleflik Metal ‹fl Ge-nel Merkezi salonunda gerçeklefltirilensempozyum üç oturum halinde yap›ld›.

Kurultayda de¤iflik çevrelerden ayd›n,sendi-kac›,devrimciler konuflmac› olarak kat›ld›.‹lk oturumda iflçi s›n›f› mücadelesinin veörgütlenmesinin önündeki engeller konu-su, Doç Dr. Yüksel Akkaya, Tez Koop-‹flörgütlenme uzman› Volkan Yarafl›r, Tersa-ne ‹flçileri Birli¤i Derne¤i Baflkan› ve KHKsözcüsü Zeynel Nihadio¤lu taraf›ndan tar-t›fl›ld›.

“Sendikal kriz ve ç›k›fl yollar›” konulu ikincioturumda ise, Deri ‹fl Genel Baflkan Yar-d›mc›s› Musa Selvi, Metal iflçisi KHK sözcü-sü Himmet Ekinci ve Birleflik Metal ‹fl’tenMehmet Befleri sözald›.

Son oturumda ise, devrimci yap›lar›n temsil-cileri iflçi hareketinin mecut durumu vegüncel görevler konusunda düflünceleriniifade ettiler. BDSP, HÖC ve Partizan tem-silcileri, iflçi alan›nda neler yap›labilece¤ive devrimcilerle s›n›f mücadelesinde ne türbirleflik mücadele verilece¤ini anlatt›lar.

Pazarc›lardan eylemKad›köy’de kurulan Sal› pazar›n›n kald›r›l-

mak istenmesini protesto eden 500’e ya-k›n esnaf, 29 A¤ustos günü ‹stanbul Bü-yükflehir Belediyesi'nin önünde topland›.

Sal› pazar›'n›n Albayraklar taraf›ndan al›flve-rifl merkezi yap›laca¤› söylentilerini hat›r-latan esnaflar, s›k s›k "Topbafl fiafl›rmaSabr›m›z› Tafl›rma", "Rantç›ya De¤il EsnafaDestek" sloganlar› att›lar. Belediye ile tem-silciler aras›nda yap›lan görüflmenin ard›n-dan kitleye bilgi veren pazar esnaf› temsil-cileri, projenin bafllayaca¤› gelecek y›la ka-dar pazarlar›n aç›laca¤›n›, proje bafllad›-¤›nda da baflka bir yer gösterilece¤i sözüverildi¤ini anlatt›lar.

PSAKD’den protesto

Pir Sultan Abdal Kültür Derne¤i ‹stanbulfiubeleri, genel merkez yöneticileri AliR›za Telek'in 11 y›l önceki Gazi Katli-am›’nda hakk›nda verilen bir ifade ge-rekçe gösterilerek gözalt›na al›nmas›n›,27 A¤ustos günü Galatasaray Lisesiönünde protesto ettiler. "Pir Sultanlar Susturulamaz, Bask›lar Bi-zi Y›ld›ramaz, Ali R›za Telek Serbest B›-rak›ls›n" sloganlar› at›lan eylemde ko-nuflan Metin Aslando¤mufl, “Pir Sul-tan'›n H›z›r Paflalar’a boyun bükmedi¤igibi derne¤imiz de bu sald›r›lar karfl›s›n-da boyun bükmeyecek ve mücadelesiniyürütecektir" dedi.

Mezar Engellenmesine Protesto

Mercan Vadisi'nde flehit düflen MKP yönetici ve sa-vaflç›lar›n›n mezarlar›n›n yap›m›n›n oligarflik devle-tin kolluk güçleri taraf›ndan engellenmesi, 30A¤ustos günü ‹HD'de düzenlenen bas›n toplant›s› ileprotesto edildi. Aileler ad›na konuflan H›d›r Sabur,Tunceli Siyenk Mezarl›¤›’nda bulunan Cafer Cangöz,Ayd›n Hanbayat, Ali R›za Sabur, Ahmet Perktafl veTaylan Y›ld›z'›n mezarlar›n› ziyaret edenlere yöne-lik olarak sürekli bask› ve y›ld›rma uygulamalar›namaruz kald›klar›n›, mezarlar›n yap›m›n›n engellen-di¤ini dile getirdi. Aileler evlatlar›n› sahiplenmektenvazgeçmeyeceklerini söylediler. Ailelerin ard›ndansözalan Av. Meral Hanbayat ise, özel timlerin, em-niyet güçlerinin mezar yap›m›n› engellemek içinelinden geleni yapt›klar›n› ifade etti.

Page 49: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

49

3 Eylül 2006 / 68

Filipinler’de çat›flma Uzun bir aradan sonra yeniden ör-

gütlenerek gerilla savafl›na h›z ve-ren devrimci Yeni Halk Ordusu(YHO) gerillalar› ile ordu güçleriaras›nda çat›flmalar yafland›.

Filipinler'in güneyinde yaflanan ça-t›flmalara iliflkin hükümet taraf›n-dan yap›lan aç›klamalarda, geril-lalar›n bir ordu devriyesine pusukurmas›n›n ard›ndan çat›flmalar›nbafllad›¤› ve 1 asker ile 3 gerilla-n›n öldü¤ü bilgisi verildi. YHOsözcüsü Cesar Renerio, ordu üs-süne dönen hükümet birliklerinesilah ele geçirmek amac›yla dü-zenledikleri eylemde 5 askerin öl-dü¤ünü aç›klad›.

Tamiller direniyor Sri Lanka'da “bar›fl görüflmeleri”nin

kesintiye u¤ramas›n›n ard›ndanbafllayan çat›flmalar sürüyor. Ta-mil halk›n›n ba¤›ms›zl›¤› için1983'ten bu yana savaflan Tamilgerillalar› ile ordu aras›nda 28A¤ustos’tan bu yana süren son ça-t›flmalarda, 100’e yak›n kiflinin öl-dü¤ü bildirildi.

Sri Lanka ordusunun Tamiller’indo¤udaki önemli üstlenme bölge-sini ele geçirmek için hava, karave denizden operasyon bafllatt›¤›kaydedilirken, Tamil Elam Kurtu-lufl Kaplanlar› do¤u bölgesi ko-mutan› S. Elian, hava ve topçusald›r›lar› sonucu 82 kiflinin öldü-¤ünü, bunlardan 50’sinin asker,12’sinin gerilla, 20’sinin ise, sivil-ler oldu¤unu dile getirdi.

‹flgalcilere darbe Irak'ta direniflçiler 28 A¤ustos’ta ifl-

galcilere yönelik düzenledikleriüç ayr› sald›r›da, 6 Amerikan as-kerini öldürdüler. ‹flbirlikçi polisve ordu güçlerine yönelik sald›r›-lar›nda sürdü¤ü ülkede, mezhepçat›flmalar›n› körükleyen sald›r›-lar da devam ediyor.

Belçika'da DHKC’lilerin yarg›lanmas›yla birlikte kurulan ve Bahar Kim-yongür davas›n›n Belçika kamuoyuna maledilmesinde önemli rol oynayan,CLEA (‹fade ve Örgütlenme Özgürlü¤ü Komitesi), 11 Eylül’de görülecekDHKC davas›n›n temyiz mahkemesi öncesi, bir etkinlik düzenliyor.

9 Eylül günü, ULB’de (Belçika Hür Üniversitesi) “Özgürlüklerimiz için 6saat” ad›yla gerçekleflecek olan etkinlikte müzik dinletisinin yan›s›ra,DHKC davas›na, Bahar Kimyongür’e, Hollanda’da kurulan komploya, Tür-kiye’deki geliflmelere ve Belçika’da sosyal mücadelelere yönelik bask›larailiflkin konferanslar düzenlenecek. Hukukçular›n, sendikac›, sosyolog vehak ve özgürlük savunucular›n›n konuflmac› olaca¤› konferanslara, Halk›nHukuk Bürosu’ndan bir avukat ve eski bir siyasi tutsak da kat›lacak.

◆◆ “Özgürlüklerimiz ‹çin 6 Saat”

TAYAD Komite’nin, ölüm orucu direniflçilerine destek vermek amac› ilesürdürdü¤ü dönüflümlü açl›k grevi eylemi Avrupa’n›n de¤iflik flehirlerindedevam ediyor. Bu hafta 28 A¤ustos-3 Eylül tarihleri aras› açl›k grevi eylemiAlmanya’n›n Stuttgart flehrinde yap›l›yor. 27 A¤ustos günü Anadolu Kültürve Sanat Evi’nde yap›lan bir toplant›yla kamuoyuna duyurulan bir haftal›ketkinlik için, 3 kifli 7 gün, 18 kifli de de¤iflik günlerde kat›lacak. Bu süre için-de ayr›ca, bölgede bulunan demokratik kurumlara ölüm orucu direniflileri ileilgili dosyalar verilmesi, Baden Würternberg Eyalet Parlemantosu’nda ko-nuya iliflkin bilgilendirme, afifller, bildiriler, tutsaklara mektuplar gibi etkin-lik ve eylemler yer al›yor.

◆◆ Açl›k grevleri sürüyor

Alman Komunist Partisi (DKP)’nin yasaklan›fl›n›n 50. y›l› nedeniyle 21 A¤ustos’ta Duisburg’dabir etkinlik düzenlendi. Etkinli¤e kat›lan Anodolu Federasyonu, faflizmin Türkiye’deki yasak,bask› ve F tipi uygulamalar›ndan söz ederken, Hitler faflizmini yaflam›fl olan komünistler,DKP’nin yasaklanmas›na ve yaflad›klar›na iliflkin konuflmalar yapt›lar. Koro devrimci marfllarlayerini al›rken, emperyalizme karfl› direnen halklar selamland›.

◆◆ DKP 50 y›ld›r yasakl›

9 y›ld›r ‹sviçre’de yaflad›ktan sonra oturum hakk›, “Interpol taraf›ndan tutuklama karar› oldu-¤u” gerekçesi ile iptal edilerek tutuklanan Erdo¤an Elmas’›n iadesi ile ilgili mahkeme 18 A¤us-tos günü sonuçland›. Mahkeme Erdo¤an’›n Türkiye’ye iadesi yönünde karar al›rken, ertesi gü-nü destek vermek için hapishanede tutuldu¤u kente gitmek isteyenler, polis taraf›ndan engel-lendi, seyahat özgürlükleri, protesto haklar› k›s›tlanarak istasyondan ç›kmalar›na izin verilme-di ve tekrar trenle Zürich’e geri gönderildiler.

◆◆ Erdo¤an Elmas’a iade karar›

Avusturalya’n›n Sydney flehrinde 27 A¤ustos günü kültürel yozlaflmaya karfl› bir etkinlik düzen-lendi. Grup ‹dil’in yozlaflmaya karfl› yürüttü¤ü çal›flmalar çerçevesinde düzenlenen etkinliktegrup ad›na Mesut Eröksüz aç›klamada bulundu. Eröksüz, “Emperyalizmin bir politika olarak uy-gulad›¤› yozlaflt›rma, dünya halklar›n› teslim almaya yöneliktir.” diye konufltu. Grup ‹dil’in din-letisinin ard›ndan, Y›lmaz Güney hakk›nda konuflmalar yap›ld› ve “Arkadafl” filmi gösterildi.

◆◆ Yozlaflmaya teslim olmayaca¤›z

Page 50: HALKA KKARfiI Lübnan’a asker göndermek,yuruyus.biz/pdf/pdf/068.pdfEylül tarihleri aras›nda; konserler, paneller ve sevilen sanatç›lar›yla Küçükarmutlu'da gerçeklefltirilecek

15 Ey-

lül 1984-

Dok Gemi-‹fl, 12 Ey-lül’den son-ra Tuzla’daDesan Ter-sanesi’nde

ilk grev karar›n› ald›. 16 Eylül 1976 - DGM D‹RE-

N‹fi‹ - Devlet Güvenlik Mahkeme-leri Yasas›’n›n MC iktidar› taraf›n-

dan yeniden yasallaflt›r›lmak isten-mesi üzerineyüzbinlerce iflçi üretimidurdurdu. Direnifl üzerine binlerceiflçi iflten ç›kar›ld›. D‹SK YürütmeKurulu tutukland›. Ancak direniflbunlara ra¤men baflar›ya ulaflt›. 11Ekim 1976’da DGM’lerin ifllevi so-na erdi.

22 Eylül 1976 - PROF‹LO D‹-

REN‹fi‹ - Profilo patronununMESS’in talimat› ile 18 iflçiyi ifltenatmas› üzerine iflçiler direnifle geçti.

50

3 Eylül 2006 / 68

■■ 2 Eylül 1977 - ‹stanbul 1 May›s

Mahallesi'nde gecekondu y›k›mlar›-na karfl› halk direndi, 6 kifli hayat›n›kaybetti.

■■ 3-10 Eylül - TÖDEF'li ö¤rencile-rin açt›¤ Rehberlik ve Dayan›flmaMasalar›'na sald›ran polisin Seherfiahin’i katletmesi üzerine, 3-10 Ey-

lül aras› “Seher fiahin Haftas›” ilanedildi ve ad›, her y›l aç›lan Rehberlikve Dayan›flma Masalar›'nda yaflat›ld›.

■■ 4 Eyül 1990- Turan Dursun katle-dildi.

■■ 7 Eylül 1992 - Kamu emekçileri-nin örgütlü güçleri KAM-SEN,BEM-SEN ve SA⁄LIK-SEN, 7 Ey-lül’de Ankara’da “GÜN B‹Z‹M”flenli¤i düzenlediler.

■■ 9 Eylül 1948 - Kore Demokratik

Halk Cumhuriyeti ilan edildi.

■■ 9 Eylül 1994 - DHKP-C önderiDursun Karatafl Frans›z emperyaliz-mi taraf›ndan tutsak edildi.

■■ 10 Eylül 1920 - Türkiye KomünistF›rkas›’n›n birinci kongresi Bakü’deyap›ld›. Toplant›da Mustafa Suphigenel baflkanl›¤a seçildi ve faaliyetmerkezinin Anadolu’ya tafl›nmas›nakarar verildi.

■■ 10 Eylül 1993 - 7 bin liman iflçi-si, toplu ifl sözleflmelerinin t›kanmas›karfl›s›nda, ifl yavafllatma ve yürüyüfleylemleri yapt›.

■■ 11 Eylül l919 - Anadolu ve Ru-meli Müdafai Hukuk Cemiyeti kurul-du.

■■ 11 Eylül 1993 - Avrupa DEV-GENÇ “Küba Halk›yla Dayan›flmaKampanyas›” bafllatt›.

■■ 12 Eylül 1969- Hatay K›r›k-han’da tefecilere karfl› 56 köydenüreticilerin kat›ld›¤› bir miting yap›l-d›.

■■ 12 Eylül 1980 - Askeri faflist cun-ta yönetime el koydu.

■ ■ 28 Eylül 1864- l. Enternasyonal

kuruldu.

■■19 Eylül 1994 - ABD emperyaliz-mi “demokrasi ve istikrar sa¤lamak”gerekçesiyle Haiti’yi iflgal etti.

■■ 21 Eylül 1947 - Kozlu’da grizupatlaması sonucu 48 iflçi öldü.

20 Eylül 1992 - Musa

Anter Seyrantepe’dekontrgerilla taraf›ndankatledildi.

23 Eylül 1969- ABDTürkiye büyükelçisiKommer’e karfl› meflaleyiilk tutuflturanlardan Tay-

lan Özgür, ‹stanbul’dasokak ortas›nda polis tara-f›ndan vurularak katledil-di.

20 Eylül 1997: Okmeydan› HalkMeclisi Okmeydan›'ndaki batakhane-lere karfl› "De¤erlerimiz, ‹nançlar›-m›z, Namusumuz için; Okmeydan› Ba-takhane Olmayacak!” slogan›yla birkampanya bafllatt›.

Eylül 1980 - Devrimci Sol, 12 Ey-lül’ün hemen ard›ndan “Amerikanc›Faflist Cunta 45 Milyon Halk› Yene-meyecek” fliar›yla cuntaya karfl› dire-niflin örgütlendi¤i bir kampanya bafl-latt›.

✭ 14 Eylül 1993 - 12 Mart cunta-

s› dönemi iflkencecilerinden, eskiAnkara Merkez Komutanlar›ndanemekli Albay Faruk Çelebio¤lu,halka yönelik sald›r›lara misillemeamac›yla Bostanc›-Alt›ntepe’de

Devrimci Sol taraf›ndan öldürüldü.

✭ 16 Eylül 1997: ‹stanbul Emni-

yet Müdürlü¤ü'ne DHKC’liler tara-f›ndan lavl› sald›r› düzenlendi.

✭ 26 Eylül 1990 - Kontrgerilla

fleflerinden H‹RAM ABAS Dev-rimci Sol taraf›ndan öldürüldü. ✭ 30 Eylül 1994 - DHKP-C’nin

kuruluflu ilan edildi. Ayn› gün es-ki Adalet Bakan› Mehmet Topaçöldürüldü; eylem DHKC imzas›ylaüstlenilirken, bu üstlenmede Türki-ye devrimcilerinin onlarca y›ll›közlemi olan Parti ve Cephe’nin dekuruluflu ilan edilmifl oluyordu.

12 Eylül 1991- Liseli DevrimciGençlik yoz, gerici e¤itime karfl›1500 kiflinin kat›l›m›yla “GelecekGençli¤in” isimli bir flölen gerçek-lefltirdi.

15 Eylül 1946 - BulgaristanHalk Cumhuriyeti kuruldu. 16 Eylül

1997: Trabzon'a sürgün edilen Gazidavas› Trabzon A¤›r Ceza Mahke-mesinde bafllad›.

17 Eylül 1992 - Kondulular

Ana kent Önünde - Ba¤c›lar, Göz-

tepe, Küçükarmutlu, Esenkent, Hür-riyet Mahallesi, Ça¤layan, Beykozve Kartal halk› Anakent Belediyesiönünde bir gösteri yaparak gecekon-du y›k›mlar›n› protesto ettiler.

20 Eylül 1987 - 12 Eylül sonras›ilk iflçi mitingi Deri-‹fl Sendikas› ta-raf›ndan gerçeklefltirildi. Mitingeyaklafl›k 5 bin kifli kat›ld›. Deri iflçi-lerinin yan›nda mitinge kat›lanlar›nbüyük ço¤unlu¤unu M‹GROS iflçi-leri, Nakliyat iflçileri ve DevrimciGençlik oluflturdu.

�������������� �

12 Eylül 1982 - Diyarbak›r zindan›nda vahfleti durdurabilmek, teslimiye-tin ve ihanetin önüne geçebilmek için 14 Temmuz 1982’de ölüm orucunabaflland›. Direniflçilerden Kemal Pir 12 Eylül’de, M. Hayri Durmufl 13 Ey-lül’de, Akif Y›lmaz 15 Eylül’de, Ali Çiçek ise 17 Eylül’de flehit düfltüler.