2
: Buhari . 46; Müslim, "Ta 58; Ebu Davud. 43; Cessas. '1- /fur' an (Kamh avl). ll, 118-135; IV, 346-361; Hazm. Xl, 621-741; el- Mühq?eb, ll, 142-155; Ebu Bekir ibnü'I-Arabi. ' 1-}fur'an Ali M. ei -Bicavl). Ka- hire 1394/1974, 1, 183-186, 207-215; lll, 1551-1552; IV, 1840; Kasani. Beda'i', lll, 192- 229; Kudame. el-Mugnf, Kahire 1389/1969, Vlll, 96-170 , 234-235; Nevevl. Ravzatü Adil Ahmed AbdülmevcGd- Aii Muhammed Muawaz) , Beyrut 1412/1992, VI, 340-417; Rem- li, Beyrut 1404/1984, VII, 126-171 ; Abidin. lll, 502-530 , 609-611; Cevad Ali. V, 556-558; M. EbG Zehre. ye, Kahire 1377/1957, s. 372-385; M. Yusuf Musa. Kahire 1378/1958, s. 345-358; M. Mustafa kamü'l-üsre Beyrut 1397/1977, s. 627 -668; Arif el-Basri, Nafa/i:atü 'z-zevce fi Beyrut 1401/1981 , s. 307-390; Zü- hayli. VII, 624-669; Bilmen. Kamus 2 , ll , 368-394, 488-494; M. Akif Aile Hukuku, istanbul 1985, s. 49-51 , 123-124,. 205-206 , 231; G. R. Hawting. " The Role of Qur 'an and Hadith in the Legal Controversy About the Rights of a Oivorced Women During Her 'W aiting Period' ('Idda)", BSOAS, Lll/3 ( 1 98 9). s. 430-445; Y. Linant de Bellefonds, "'Idda", E/ 2 (ing.).lll, 1010-1013; "Sükna", Mv.F, XXV, 113-117; "'iddet", a.e. , XXIX, 304-358. !il H. ACAR L (bk. MÜSÜL). ( Mahreçleri veya olan harflerin yan yana gelmesiyle dilde ve ortaya giderilmesi için uygulanan L telaffuz biçimini ifade eden terim. Sözlükte "örtmek, kaplamak" daki dagm (degam, degaman) kökünden türeyen ve "bir bir içine katmak, yutmak, burnun- dan gibi anlamlara gelen id- gam "mahreç ve (misleyn) veya mahreçleri (müte- caniseyn). yahut mahreç ve /veya (mütekaribeyn) olan iki harften ilkini ikinciye katarak telaffuz etmek" mana- Söz konusu iki harften bi- rincisine müdgam, ikincisine müdgamün fih denir. Arapça'ya mahsus olan ve Kur'an atiyle de ilgili bulunan idgam. dilin veya mahrece iki yerine bir defa git- m esiyle telaffuza ve ka- için "Medede" yerine "medde" ( ). "minmil" (Lo ye- rine "mimma" ( ) gibi. Ara- mahreç mahreç veya bulunan iki harf yan yana genellikle idgam uygu- da hareke kabul etmemesi sebe- biyle elifler ve idgamla telaffuz daha da için hemzeler idgam Ancak, "se"al" ( JL ) ve "re"as" ( ..r l; ) misallerinde gibi iki hem- ze kelimenin bulunursa idgam Kur'an tilavetinde da dikkate türleri olan iki ana ele almak mümkündür. Kebir. seb'a içinde Ebü Amr b. ve yan yana bu- lunan iki harften her ikisinin de harekeli idgam türüdür: u. i Y ,? u. i Y 4.) 4.) , gibi. Büyük diye nitelendirilmesi dilde ve tilavette çokça meydana gelmesi, zor- luk. idgam yapmadan önce birinci harfin silkin gibi sebeplerle (ibnü'I-Cezerl, 1, 274-275). keblrde müdgam ile müdgamün fih genel olarak kelimelerde bu- lunursa da kelimede örnekleri de a) kelimede bulunan misleyn üzerinde idgam uygu- Kerim'de sadece iki yer- de görülür: (ei-Bakara 2/ 200); ,.ca... (ei-Müddess ir 74/ 42) . Benzer örneklerin izhar , WP.l:>..ii gibi. Mis- leynin kelimelerde durumunda birinci harf iskiln edilerek ve ikinci harfe idgamla 4r .;,,_ö .;,W:..oj gibi. An- cak birinci harfin veya tenvinli ya da muhatap veya mütekellim ol- durumunda idgam ( _,a...,:,...' ;l...ii ' •.P .:..;i; i' .:..;.r ), Lokmiln süresindeki (31/23) _;J .!.li de -idgam nün gizli için- bu istisnalar ara- (Ebu Amr ed-Dan!, et-Teysir, s. 20) . b) kelimede bulu- nan mütekaribeynin cemi müzekker zamiri olan "kilf"a idga- ibaret olup " kaf"tan önceki har- fi n de harekeli · gibi. Bu kurala göre "kaf"tan önceki harfin silkin veya " kilf"tan sonra mlm halin- iDGAM de idgam tabiidir: , gibi. Mütecaniseyn ve mütekari- beynin kelimelerde yan yana bu- ilgili olarak on harf ( , , ..,., w, f ), kendilerinden sonra gelecek - tecilnis veya mütekarib harfe göre iskan edilerek idgamla okunur. Bunlardan bil sadece "mlm"e idgam ve bu id- gam Kur'an'da her yerde cümlesinde Yine bu on harften mesela ta. kendi- sinden sonra on harften ( , ..r , j , , <: , w .Ji, , , J:> , , ..; ) biri ona idgam , ,J , gibi (on harften riyle ilgili örnekler ve için b k. ibnü'l-Cezerl, 1, 287-288) . Sagir. Müdgam olan harfin sa- kin. müdgamün fihin harekeli id- gam 1. !5ad. hel. bel" ( , ,y , , ..ü ) kelimelerinin ikinci harfleriy- le te'nis kendilerinden sonra ge- len harfin göre o harfe idgam edilmesi hususu kurra olup günümüz o/o b. Ebü'n-Ne- cüd Hafs rivayetine göre bu ka- tegoriye giren yerlerde idgam a) Kendisinden sonra harften biri ( , ..r , j , .:o , <: , ) bulunur- sa idgam meydana gelir: J..) •.?. i_:r.J gibi. b) Kad ( ..ü ) . Kendisinden sonra sekiz harften bi- ri ( .Ji, , J:>, , ,.;. , ..r, j , , <:) bulundu- idgam ..ü, ..ü gibi. c) Te'nis Kendi- sinden sonra harften biri ( , j , <: , w .Ji,, , ..r ) bulunursa ta bu harfe idgam edilir : ' gibi. d) Bel ve hel ( , ,y ) . Kendilerin- den sonra sekiz harften biri ( , ..r , j , w , .Ji, , , J:> ) idgam ya- panlar ,y , , ,y ' &> .Y.' .Y.' .Y. gibi. z. Mahreçleri birbirine harfler (bil ile fa ve mlm, fa ile ba, ra ile lam. lam ::;il ile til dal ile ve ile til, nun ile vav ve mlm) ara- meydana gelen ve Kur'an'da az miktarda bulunan idgam uygula- ki kaynaklarda bunlar ge- nellikle on yedi konumda ele olup bu konumlardan "mlm"e ve ilgili birer örnek , ..,...s";l 4) istisna edilecek olursa bu- (ibnü'I-Cezerl, ll, 8-19). 3. 471

JL ) l; ) w · 2020. 8. 28. · yana geldiğinde genellikle idgam uygu lanırsa da hareke kabul etmemesi sebe biyle elifler ve idgamla telaffuz daha da zorlaşacağı için hemzeler

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: JL ) l; ) w · 2020. 8. 28. · yana geldiğinde genellikle idgam uygu lanırsa da hareke kabul etmemesi sebe biyle elifler ve idgamla telaffuz daha da zorlaşacağı için hemzeler

BİBLİYOGRAFYA :

Buhari. "Tala~" . 46; Müslim, "Ta la~" , 58; Ebu Davud. "Tala~", 43; Cessas. A/:ıkamü '1-/fur'an (Kamhavl). ll, 118-135; IV, 346-361; İbn Hazm. el-Mu/:ıalla, Xl, 621-741; Şirazi. el­Mühq?eb, ll, 142-155; Ebu Bekir ibnü'I-Arabi. A/:ıkamü '1-}fur'an (nşr. Ali M. ei-Bicavl). Ka­hire 1394/1974, 1, 183-186, 207-215; lll, 1551-1552; IV, 1840; Kasani. Beda'i', lll, 192-229; İbn Kudame. el-Mugnf, Kahire 1389/1969, Vlll, 96-170, 234-235; Nevevl. Ravzatü ·ı-talibin (nş r. Adil Ahmed AbdülmevcGd- Aii Muhammed Muawaz), Beyrut 1412/1992, VI, 340-417; Rem­li, Nihayetü'l-mu/:ıtac, Beyrut 1404/1984, VII, 126-171 ; İbn Abidin. Reddü'l-mu/:ıtar(Kahire). lll , 502-530, 609-611; Cevad Ali. el-Mufaşşal,

V, 556-558; M. EbG Zehre. el-A/:ıvalü 'ş-şal]şiy­

ye, Kahire 1377/1957, s. 372-385; M. Yusuf Musa. A/:ıkamü '1-a/:ıvali'ş-şal]şiyye, Kahire 1378/1958, s. 345-358; M. Mustafa Şelebl. A/:ı­kamü'l-üsre fi'l-İslam, Beyrut 1397/1977, s. 627 -668; Arif el-Basri, Nafa/i:atü 'z-zevce fi 't-teş­rf'i'l-İslami, Beyrut 1401/1981, s. 307-390; Zü­hayli. el-Fı/i:hü'l-İslami, VII, 624-669; Bilmen. Kamus 2, ll , 368-394, 488-494; M. Akif Aydın. İslam-Osmanlı Aile Hukuku, istanbul 1985, s. 49-51 , 123-124,.205-206, 231; G. R. Hawting. "The Role of Qur'an and Hadith in the Legal Controversy About the Rights of a Oivorced Women During Her 'W aiting Period' ('Idda)", BSOAS, Lll/3 ( 1 989). s. 430-445; Y. Linant de Bellefonds, "'Idda", E/2 (ing.).lll, 1010-1013; "Sükna", Mv.F, XXV, 113-117; "'iddet", a.e. , XXIX, 304-358. !il H. İıiRAHİM ACAR

ı İDE

ı

L (bk. MÜSÜL).

ı İDGAM

ı

( !"~~?'')

Mahreçleri aynı veya yakın olan harflerin yan yana gelmesiyle dilde

ve kıraatte ortaya çıkan ağırlığın giderilmesi için uygulanan

L telaffuz biçimini ifade eden terim.

Sözlükte "örtmek, kaplamak" anlamın­daki dagm (degam, degaman) kökünden türeyen ve "bir şeyi diğer bir şeyin içine katmak, çiğnemeden yutmak, burnun­dan konuşmak" gibi anlamlara gelen id­gam "mahreç ve sıfatları aynı (misleyn) veya mahreçleri aynı, sıfatları ayrı (müte­caniseyn). yahut mahreç ve /veya sıfatları yakın (mütekaribeyn) olan iki harften ilkini ikinciye katarak telaffuz etmek" mana­sında kullanılır. Söz konusu iki harften bi­rincisine müdgam, ikincisine müdgamün fih denir.

Arapça'ya mahsus olan ve Kur'an kıra­atiyle de ilgili bulunan idgam. dilin aynı

veya yakın mahrece iki yerine bir defa git­m esiyle telaffuza kolaylık ve akıcılık ka­zandırmak için yapılır : "Medede" (.:..~.o) yerine "medde" ( ~ ). "minmil" (Lo .;rı) ye­rine "mimma" ( ~ ) okunması gibi. Ara­larında aynılık, mahreç birliği, mahreç veya sıfat yakınlığı bulunan iki harf yan yana geldiğinde genellikle idgam uygu­lanırsa da hareke kabul etmemesi sebe­biyle elifler ve idgamla telaffuz daha da zorlaşacağı için hemzeler ar_?sında idgam yapılmaz. Ancak, "se"al" ( JL ) ve "re"as" ( ..r l; ) misallerinde olduğu gibi iki hem­ze kelimenin ortasında bulunursa idgam uygulanır.

Kur'an tilavetinde -kıraat imamlarının ihtililfları da dikkate alındığında- değişik

türleri olan idgamı iki ana başlık altında ele almak mümkündür. İdgam- ı Kebir. Kıraat-i seb'a imamları içinde yalnız Ebü Amr b. Alifnın uyguladığı ve yan yana bu­lunan iki harften her ikisinin de harekeli olduğu idgam türüdür: u. i Y ~ ,? u. i Y ı..s...ı.i. 4.) ~ ı..s..uı; 4.) , ~ gibi. Büyük diye nitelendirilmesi dilde ve tilavette çokça meydana gelmesi, uygulanmasındaki zor­luk. idgam yapmadan önce birinci harfin silkin kılınması işlemi gibi sebeplerle açık­lanmıştır (ibnü'I-Cezerl, 1, 274-275). İd­gam-ı keblrde müdgam ile müdgamün fih genel olarak ayrı ayrı kelimelerde bu­lunursa da aynı kelimede bulundukları­nın örnekleri de vardır. a) Aynı kelimede bulunan misleyn üzerinde idgam uygu­laması Kur'an-ı Kerim'de sadece iki yer­de görülür: ~ı;..~ ~ı;.. (ei-Bakara 2/ 200); ~Lo~ ,.ca... ı.. (ei-Müddess ir 74/ 42) . Benzer örneklerin tamamında izhar uygulanmıştır: ~~ , WP.l:>..ii gibi. Mis­leynin ayrı ayrı kelimelerde bulunması durumunda birinci harf iskiln edilerek ve ikinci harfe idgamla okunmuştur: 4r ,.;.ı ı

~ ~ .;ıl.a.o; ~' ~ .;,,_ö 4J"_,.:.ıı ~ ,..,s:ı .;ı,s=ı ıW-"'-i ~~ ~ ~ ~~ , .;,W:..oj gibi. An­cak birinci harfin şeddeli veya tenvinli ya da muhatap veya mütekellim "ta " sı ol­ması durumunda idgam uygulanmamış

( _,a...,:,...' ı;:;; ;l...ii .;rı ' •.P .:..;i; i' ~'i .:..;.r ), ayrıca Lokmiln süresindeki (31/23) ~ • _;J .!.li rı. örneği de -idgam yapıldığında nün gizli kalacağı için- bu istisnalar ara­sında zikredilmiştir (Ebu Amr ed-Dan!, et-Teysir, s. 20) . b) Aynı kelimede bulu­nan mütekaribeynin idgamı yalnız "kaf"ın cemi müzekker zamiri olan "kilf"a idga­mından ibaret olup "kaf"tan önceki har­fi n de harekeli olması gerekir :~ ~jJ! · ~ ~ ~ , ~jJ! gibi. Bu kurala göre "kaf"tan önceki harfin silkin olması veya "kilf"tan sonra mlm bulunmaması halin-

iDGAM

de idgam yapılmayacağı tabiidir: , ~ ~~ gibi. Mütecaniseyn ve mütekari­beynin ayrı ayrı kelimelerde yan yana bu­lunmasıyla ilgili olarak on altı harf ( , ..:.ı , ..,., •J•!l•J•J:>•..)•..r • ;•~•.:ı•t:•<:•w w, f ), kendilerinden sonra gelecek mü­tecilnis veya mütekarib harfe göre iskan edilerek idgamla okunur. Bunlardan bil sadece "mlm"e idgam edilmiş ve bu id­gam Kur'an'da geçtiği her yerde yalnız ~~ .;rı ..,.,~ cümlesinde uygulanmıştır. Yine bu on altı harften mesela ta. kendi­sinden sonra on harften ( , ..r , j , ~ , <: , w .Ji, , .ı.:. , J:> , ı.:P , ..; ) biri bulunduğunda ona idgam edilmiştir : , ,J ..:..~~ , ..!.ll~ ..:.ıı.::;:.:.ıı

<:~ ..:.ıwı:..ıı gibi (on altı harften diğerle­riyle ilgili örnekler ve istisnaları için b k. ibnü'l-Cezerl, 1, 287-288) .

İdgam-ı Sagir. Müdgam olan harfin sa­kin. müdgamün fihin harekeli olduğu id­gam çeşididir. 1. "İı. !5ad. hel. bel" ( , ~ı ,y , ~ , ..ü ) kelimelerinin ikinci harfleriy­le te'nis "ta"sının kendilerinden sonra ge­len harfin niteliğine göre o harfe idgam edilmesi hususu kurra arasında ihtilaflı olup günümüz İslam dünyasının yaklaşık o/o 90'ının benimsediği Asım b. Ebü'n-Ne­cüd kıraatinin Hafs rivayetine göre bu ka­tegoriye giren yerlerde idgam yapılma­mıştır. a) İz (~ı) . Kendisinden sonra altı harften biri ( ı.:P , ..r , j , .:o , <: , ..:.ı ) bulunur­

sa idgam meydana gelir: '·~~ı' J..) ~ı ..:..ı>::. ~ı •.?. ~ı • i_:r.J ~ı ' ı.;.;_,:, ~ı gibi. b) Kad ( ..ü ) . Kendisinden sonra sekiz harften bi­ri ( .Ji, , J:>, ı.:P , ,.;. , ..r, j , ~ , <:) bulundu­ğunda idgam yapılmıştır:~,,~~~~ ' ı.;.;_:;;;.~, . ~..ü. ~t:,,.ü, 4j~,. Lil;~ ~ ..ü, ı~ ..ü gibi. c) Te'nis "ta"sı. Kendi­sinden sonra altı harften biri ( , j , <: , w .Ji,, ı.:P , ..r ) bulunursa ta bu harfe idgam edilir : ~u~_;~, ~.:o~~, .:ı,_..J ~.:V

;-,...ıli; .:..;ır'' ~),~..:.ır» ' ..:.ıy:;;, ..:..~~' gibi. d) Bel ve hel ( ~ , ,y ) . Kendilerin­den sonra sekiz harften biri ( , ..r , j , w , ..:.ı .;ı , .Ji, , .ı.:. , J:> ) bulunduğunda idgam ya­panlar vardır : ,y , ;~If ..,.,~ ~ , ~n ,y ~' ~;1.,Y. ' &> .Y.' ~~ .Y.' ..:..ı;.:. .Y. '~) ~ gibi. z. Mahreçleri birbirine yakın bazı harfler (bil ile fa ve mlm, fa ile ba, ra ile lam. lam ile~al. ::;il ile til ve~l. dal ile :;ıa ve ~al, ~al ile til, nun ile vav ve mlm) ara­sında meydana gelen ve Kur'an'da az miktarda örneği bulunan idgam uygula­maları vardır ki kaynaklarda bunlar ge­nellikle on yedi konumda ele alınmış olup bu konumlardan "ba"nın "mlm"e ve "şa"nın "ıill"e idgamıyla ilgili birer örnek (..!.llS~ , ı.;a.O ..,...s";l ~ 4) istisna edilecek olursa diğerleri Hafs'ın okuyuşunda bu­lunmamaktadır (ibnü'I-Cezerl, ll, 8-19). 3.

471

Page 2: JL ) l; ) w · 2020. 8. 28. · yana geldiğinde genellikle idgam uygu lanırsa da hareke kabul etmemesi sebe biyle elifler ve idgamla telaffuz daha da zorlaşacağı için hemzeler

iDGAM

Misleyn ve mütecaniseyn olan harfler yan yana geldiklerinde bütün kıraat imam­larına göre idgaıiı zorunlu olur: , .,....,.s ~~ ~1, ;;..;ıLi. .:;..Jli, l,ı.>:; ~ ~, ~Jl'"j ~J

..::,.._; J9, 1,..,.ıi; ~~, ,j;J ~ ~ , ..iılfJ"'.; gibi. An­cak misleynde sakin olan birinci harfin med harfi, mütecaniseynde ise boğaz harflerinden biri olmaması gerekir ve böyle bir durumda idgam yapılmaz: 1,ıli

~ ~li ı ...,.,...,~ 1.5-UI , ~~ gibi. Hafs için diğer bir istisna da Mutaffifin süresinde (83/14) ..;,IJ ı J!Sll'deki J! üzerinde sekte yaptığından buradaki "lam"ın "ra"ya id­gam edilmemesidir. Misleyn iki nOn veya iki mlm ise idgam gunne (gen iz sesi) eşli­ğinde yapıldığından "gunneli idgam-ı mis­leyn" adını alır: JG ıJ', ö..w:.;.ö ~gibi. Di­ğer harflerin birbirine idgamı için de "gun­nesiz idgam-ı misleyn" denmiştir. ~J w .} J9, ~Jw gibi. 4. Sakin nOn veya ten­vinden sonra "yermilüne" (..;,,_lo .i-) kelime­sini oluşturan harflerden biri bulundu­ğunda da idgam yapılmıştır. Ancak bu harflerden lam veya ra varsa idgamın adı "gunnesiz idgam" ( ıJ': ~ l_r->, ~)J# <li") ıJ' , ü..J ) . diğerlerinden biri ( ~ ) bu­lunuyorsa "gunneli idgam" ( Ls::Lı, y.J.j .:yı

l"~fi'ı ' 1.5.:>4 4.:.\Mı' ~~J~ .:yı~ ' ~ <J'~ ' J.ll.ii ._,.,lj>YI ıJ' ) olur. Fakat sakin "nün"la ~ harflerinden vav veya ya aynı kelimede bulunduğunda idgam yapılmamıştır:, l;.i .:.

..;ıi,.:..C, ..;,1,_.;.9, ..;,~ gibi. s. Harf-i ta'rif olan "el"in ( Jl ) ardından "ta, şa , dal, ıal , ra, zay, sin, şin. şad. <;!ad, ta. :?a. lam. nOn" harflerinden biri bulunduğunda harf-i ta'rifin "lam"ı kendisinden sonra gelen harfe idgam edilerek okunmuştur: , ..;,~I,;JI ..;,~CJI , ..;,~I)JI , ..;,~l.:JI gibi.

İdgam yapılırken müdgam müdgamün fihin zat ve sıfatına dönüştürülmüşse bu­na "tam idgam" (kamil idgam) adı verilir: 1~ ~~, 4ô.!li. ..:.ı:;, gibi. Sözü .edilen dönü­şümün eksik olduğu, başka bir ifadeyle müdgamın herhangi bir sıfatıyla kendini hissettirdiği idgam da "nakıs idgam" ola­rak adlandırılmıştır: , <1.\IJ' ıJ' , ~.;? .

~ ıJ' gibi. Mürselat süresindeki (77/

20) "elem natılul5küm"de ( ~ ~~) id­gamın tam veya nakıs yapılması hususu ihtilaflıdır (İbnü ' l-Cezerl, ll, 19-20).

Telaffuzla ilgili bu idgam çeşitlerinin dışında yazıyla (imla) ilgili idgamdan da söz edilmiş olup şart harfi olan ..;,J. nefiy "la"sından veya zait "ma"dan önce gel­mişse birleştirilerek 9! , l.ö! şekillerinde, masdar harfi olan ..;ıl de nefiy "la"sından önce geldiğinde 91 biçiminde yazılmıştır. Ayrıca .:.r ve ıJ' cer harflerinden her biri, ism-i mevsül olan "ma"dan önce gelmiş-

472

se birleşik olarak l.Ai.c ve LO.o. soru "ma" sı­na bitiştiklerinde elif de düşürülerek ~ ve ;;,.. şekillerinde imla edilmiş ve bu işle­me "imla idgamı" denmiştir (Mişal Asi­Emll Bed!' Ya'kCib, 1, 66)

BİBLİYOGRAFYA :

Lisanü 'l-'Arab, "dgm" md.; Tehanevl, Keş­şaf(Dahrüc). ı, 129-130; ibn Mücahid, Kitabü's­Seb'a (nşr Şl'!vki Dayf), Kahire 1972, s. 113-125; Ebü Amr ed-Danl. el-idgamü'l-kebTr fi'l­~ur'an [nşr Züheyr Zahid). Beyrut 1414/1993, s. 33 vd.; a.mlf .. et-Teysfr fi'l-kıra'ati's-seb' [nşr Otto Pretzl), istanbul 1930, s. 19-29, 41-45; Ebü Ca'fer ibnü'ı-Baziş. el-ikna' fi 'i-kıra' ati's-seb' (nşr. Abdülmedd Katamiş). Dımaşk 1403, ı, 164-170, 176-253; ibn Usfür el-işblll, el-Mümti' fi't­taşrT{[nşr. Fahreddin Kabave). Beyrut 1407/ 1987, ll, 633-662, 679; ibnü'ı-Cezerl. en-Neşr, ı , 274-304; ll, 2-21 , 23-26, 27-29; Benna, it­t:ıafü fuzala'i'l-beşer [nşr. Şa'ban Muhammed İsmail). Beyrut 1407/1987, ı, 109-142, 144-146; Mişili Asi- Em11 Bed! Ya'küb, el-Mu'cemü'l-mu­faşşal fi'l-luga ve'l-edeb, Beyrut 1987, ı, 65-66.

L

li] MEHMET ALi SARI

İDİL BULGAR HANLIGI

İslamiyet'i resmi din olarak kabul eden

ilk Türk devleti (X-XV. yüzyıl).

_j

'İtil (Volga) nehrinin orta havzasında ku­rulduğundan. diğer Türk Bulgar devletle­rinden ayırt edilebilmesi için nehrin ma­halil söylenişi olan İdil kelimesiyle birlik­te zikredilen hanlık en uzun ömürlü Türk devletlerinden biridir. Bulgarlar'ın en es­ki ataları, Ogur (Ugur) adıyla anılan Batı Türk boylarının bağlı olduğu kitlelerdir. Büyük Hun imparatorluğu zamanında Ural dağlarının doğusunda yaşayan bu kitlelere eski Çiniii er Ting -!ing diyorlardı. Bu kelimenin Türkçe "Tiyinli" (sincaplı) ma­nasına geldiği ileri sürülmektedir. Nite­kim bu bölge tarih boyunca sincap, sa­mur, kakım gibi av hayvanları ile meşhur olmuştur. Batı Hun Devleti zamanında (374-469) Ogur Türkleri'nin Beş-Ogur, Altı-Ogur, On-Ogur, Otuz-Ogur. Sar-Ogur (Ak- Ogur) gibi boyları Karadeniz'in kuze­yinde yaşıyordu. Bu boylar tamamen Ba­tı H un Devleti'ne bağlıydı. Batı Hun Dev­leti yıkılınca Attila'nın küçük oğlu irne. kendisine bağlı H un boylarıyla Orta Avru­pa'dan Karadeniz'in kuzeyine döndü. Söz konusu boylar bu bölgedeki Ogur boyla­rıyla karışarak Bulgar adını ald ı lar. VI. yüzyılın son çeyreğinde Batı Göktürk Dev­leti'nin hakimiyeti altına giren Bulgarlar bu devletin yıkılmasından (630) sonra başbuğları Kurt (Kuvrat) idaresinde Bü-

yük Bulgar Devleti'ni kurdular. Bizans ve Ermeni kaynaklarında Magna Bulgaria (Büyük Bulgaristan) veya muhtemelen eski adlarından dolayı Patria Onoguria (On­Ogur yurdu) diye adlandırılan bu devlet uzun ömürlü olamamış, kurucusu Kurt'un 66S'te ölümünden sonra Hazar Hakanlı­ğı'nın saldırıları sonucu yıkılmıştır.

Kurt'un oğullarından Bat- Bayan 'ın li­derlik ettiği bir kısım Bulgarlar. Kafkas­ya'nın kuzeyind~ kalarak Hazar Hakanlı­ğı'na tabi oldular~ Bugün Kafkasya'nın ku­zeyinde yaşayan Bolkarlar'ın onların deva­mı olduğu bilinm,ektedir. Kurt'un diğer oğlu Asparuh (İsp~rih, Esperih). kendisine bağlı boylarla birlikte batıya yönelerek Tuna nehri boyuna geldi. Balkanlar'ı ele geçirerek 681 yılında Tuna Bulgar Devle­ti'ni kurdu. Yaklaşık iki yüzyıl Türk karak­terini koruyarak varlığı~ı devam ettiren Tuna Bulgar Devleti, zarit;;ınla Slav nüfu­sunun içinde eriyerek hem Slavlaştı hem de Hıristiyanlığın etkisine girdi. 864 'te hükümdarları Boris (Pars) Han'ın Hıristi­yanlığı resmen kabul etmesinden sonra tamamen Türk özelliğini yitirdi.

Otuz-Ogurlar'ın (Utigur) dahil olduğu Bulgar grubu kuzeye doğru . yani bugün­kü Kazan bölgesine çekilerek İ dil Bulgar­l arı'nı oluşturdu. Otuz- Ogurlar. İ dil ile Kama nehirleri sahasına geldiklerinde bölgenin yeriisi olan Çirmiş, Ar. Udmurt. Mordva (Mokşı). Votyak, Zıryan ve Ves (V iso) gibi Fin-Ogur kavimlerini itaat altı­na aldılar. İdil Bulgarları'nın yerleştiği bu bölge, lll. yüzyılda H unlar'dan itibaren çe­şitli Türk göçlerine sahne olmuş, V. yüz­yılda Batı Sibirya'dan gelen Sabar Türkle­ri de yine bu bölgeye yerleşmiş! erdi. Son

. zamanlarda yapılan araştırmalarda İ dil Bulgarları'na yakın alanlarda Macarlar'ın da bulunduğu tesbit edilmiştir.

Otuz- Ogur Bulgarları'nın yerleşti ği Or­ta İ dil iklim ve tabii zenginlikler açısından çok elverişli bir bölgeydi. Kama ırmağının kollarından Şuşma ve Zey havzaları ve ku­zey kısmı geniş ormanlarla kaplıydı. Bu ormanlarda derisi ve kürkü çok kıymetli hayvanlar avlanırdı. Nehirlerde balık bol olduğu için su ürünleri ülkeye ayrı bir zen­ginlik getiriyordu. Arazi düz ve verimliy­di. Ayrıca İskandinavya- İran ticaret yolu sayesinde İdil Bulgar Devleti canlı bir ti­caret merkezi haline gelmişti. İdil Bulgar ülkesi, Hazar denizine akan İdil nehrinde yapılan deniz taşımacılığı sayesinde Ha­rizm. Türkistan. Çin. İran ve Kafkasya'ya bağlanmaktaydı. Diğer eski Türk devlet­lerinden farklı olarak kısa zamanda yer-