52
KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝ SON HEDEF: AYNI ÝNANCAVARMAK TÜRKÝYE’YE ASTROLOJÝK OLARAK BAKIÞ MAYIS 2015 Sayý: 557 Fiyat: 7 TL

KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝSON HEDEF: AYNI ÝNANCA VARMAKTÜRKÝYE’YE ASTROLOJÝK OLARAK BAKIÞ

MAYIS 2015 Sayý: 557 Fiyat: 7 TL

Page 2: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

Aylýk Kültürel ve Siyasi Dergi

Onur Baþkaný:Dr. Refet Kayserilioðlu

Sahibi ve Genel Yayýn Müdürü:Ayþegül Kayserilioðlu

Yazý Ýþleri Müdürü:Güngör Özyiðit

Yayýn Kurulu:Güngör ÖzyiðitNelda BayraktarHale Ürkmezgil

Haberleþme ve Okur/Abone Ýliþkileri:

0535 4554223 - 0549 7220248

Yönetim Yeri:Hayri Eðmezoðlu Sk. Ýkizler Ap.

No: 8 D: 32 Erenköy/Ýst.

Baský:Hedef Dijital Baský

Taksim Cad. No: 19/ATaksim/Ýstanbul

Fiyatý: 7 TLYýllýk Abone: 80TLYurt Dýþý: 100 TL

Cilt: 47 Sayý: 557 Mayýs 2015

Olgunlaþma Basamak Basamaktýr ..... 2Dr. Refet Kayserilioðlu

Son Hedef: Ayný Ýnanca Varmak.......... 8Ahmet Kayserilioðlu

Bir Yýldýz Daha Kaydý ........................ 15Güngör Özyiðit

Ýyilik, Kötülük, Mutter Teresa ............. 18Çeviren ve Derleyen: Zuhal Voigt

Ekip Çalýþmasý ve Gerekleri ............. 26Nihal Grsoy

Zýt Kutuplu KabiliyetlerimiziGeliþtirmek ........................................ 30Nelda Ýnan

Kryon Ýlk Kez Türkiye’deydi ............... 34Þule Kayserilioðlu

Bilinmeyen Tarih ................................ 37(Canlý Kryon Celsesi)

Üstatlarýn Dönüþü ............................. 42(Canlý Kryon Celsesi)

Türkiye’ye Astrolojik Olarak Bakýþ ..... 47Michelle Karen

Dergimizin internet sitesini www.sevgidunyasidergisi.com, www.dostluk.org

adreslerinden ziyaret edebilirsiniz

ÝÇÝNDEKÝLER

Page 3: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

1

Sevgili DostlarDünyanýn çeþitli yerlerinde celseler yapan, Sevgi Dünyasý’nýn

da son yýllarda her sayýsýnda güncel mesajlarýný yayýmladýðýmýzKryon’un ilk kez Türkiye’ye gelmesinin heyecanýný ve memnuni-yetini yaþamaktayýz. Aslýnda yükselmiþ, sevgi dolu, hizmeti büyükbir aþkla yapan varlýklar için zaman ve mekân kýsýtlamasýnýn ola-mayacaðýný, dünya üzerinde farklý deðerler olarak kabul edilen dil,din, ýrk, millet gibi ayýrýmlarýn onlar için hiçbir baðlayýcýlýðýolmadýðýný sizler de en az bizler kadar bilirsiniz. Onlar gönüllerebakarlar ve O’nun varettiklerine, eðer görevlendirilmiþlerse, ayýrtetmeksizin canla baþla hizmet ederler. Kryon da, zamaný geldiðinekarar verilmiþ ki, bu dönemde geldi ülkemize. Onca yýl celseleryaparken, dünya üzerinde medyumunu her yere gönderirken verdiðibilgilerde Türkiye’nin adýný bir kere bile okuyamamýþ olmamýzýilgiyle ve anlayýþla gözlemlerdik zaten. Ama bunun þimdi oluþu,memleketimizin dünyaya manevi yönde kendine has, kimseninkinebenzemeyen ýþýðýný artýk verme zamanýnýn geldiðinin bir deliliolarak görmeyi dileyenlerdeniz. Sevgili ülkemiz inanç ve mane-viyat konularýnda, sevgi, fedakârlýk ve sabýr konularýnda dünyakardeþlerimize benzersiz örnekler ve tecrübeler sunabilir. Bunuyapabilecek bilgi, tecrübe ve kültür birikimimiz fazla fazla vardýr.Yeter ki, kendimize inanalým, kendimizi güzel ve üstün olan herþeye lâyýk görelim. Bu þefkat, yumuþaklýk ve neþe dolu varlýðýngeliþine hazýrlýk yapan, emek veren herkese teþekkür ederiz. Veelbette gidilmesi gereken her yere özveriyle ve þikâyetsiz giderekoradaki insanlara Kryon’u canlý celse ile dinletip, o enerjiyi tat-malarýna neden olan Lee Carroll ve arkadaþlarýna da teþekkürborçluyuz.

Ýnandýðý ve çok önemli gördüðü bir iþi býkmadan, ilk heyecanýnýkaybetmeden sonuna kadar yapabilmek inancýn kuvveti ve gücüyle,kendini yenebilmiþ olmanýn derecesiyle çok baðlantýlýdýr. Zamanzaman durur, zaman zaman bekler hattâ zaman zaman geri çeki-lirsiniz. Ama sebat oradadýr, hedef ileridedir ve yol önünüzdediraçýk ve belli.

SEVGÝ DÜNYASI

En Derin SevgilerimizleSEVGÝ DÜNYASI

Page 4: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

SEVGÝ DÜNYASI2

OlgunlaþmaBasamak Basamaktýr

Dr. Refet Kayserilioðlu

Dünyayý yaratan,burasýný insanlar için birolgunlaþma yeri olarakdüzenleyen Yüce Sevgiliher þeyi en ince noktasý-na kadar hesaplamýþtýr.Dünyaya gelen kiþi odüzenin ve olaylarýndýþýna çýkamaz.Hayat capcanlý veuyanýk yaþanýlmasýgereken bir zaman döne-midir. Hayatýn baþarýlýolmasý çok düþünmekle,çok öðrenmekle, çoksevmekle ve çok olaylariçinde yaþamaklamümkündür.

Page 5: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

3SEVGÝ DÜNYASI

BÝR KAZA

Bir süre önce bir kaza-ya þahit olmuþtum. Yaþlýbir adam dalgýn dalgýncaddenin bir yanýndan biryanýna geçerken biraraba adama çarpmýþ,yaralanmýþ, yüzünden,bacaðýndan kanlarakmýþtý. Özel arabayý 25yaþlarýnda bir delikanlýkullanýyordu. Delikanlýkazadan sonra hýþýmlaarabadan indi, yaþlýadamýn üzerine yürüdü.Bir de yaralý adamý döve-cekti. Engel oldular. Amadelikanlý üzülecek, özürdileyecek yerde bar barbaðýrýyordu: "Saðýrmýsýn, kör müsün?Bunak herif" diye. Ve birde döverek haddinibildirmek için çýrpýný-yor, "Tutmayýn beni!.. "diye tutanlara çatýyordu.Yaþlý adam orta hallibirisiydi. Ne olduðunuanlayamamýþ, þaþkýngözlerle çevresine baký-yordu. Bir de delikanlý-nýn üzerine yürüdüðünügörünce iyiden iyiyekorkmuþ, ürkmüþtü.Etraftan yetiþenlerinyardýmýyla yerden kalk-mýþ, kendini toplamayaçalýþýyordu. Kalabalýkbirikmiþ, açýk bir

mahkeme kurulmuþtuoracýkta sanki. Herkafadan bir ses çýkýyor-du. Kimisi yaþlý adamýsuçlu buluyordu:"Ölmediðine þükretsin"diyordu" onu destekleyenbirisi ise "Geberseydidaha iyi olurdu, birmikrop eksilmiþ olurdudünyadan" diye ekledi.Daha insaflý birisi ekledi:"Ölmesine ben de acý-mam böyle hayvanlarýnama olan delikanlýyaolurdu." Ýlk sözsöyleyen: "Hepimiz þahitolur, delikanlýnýn suçsuzolduðunu savunurduk."Üçüncü söz söyleyen onacevap verdi: "Bilirkiþigelir suçun yüzde kaçýsürücüde, yüzde kaçýyolcuda diye araþtýrýrdý.Delikanlý mutlaka cezayerdi." Bir dördüncüadam söze karýþtý: "Yahuhepiniz bu zavallý, fakirihtiyarý suçluyorsunuz.Sanki þoförün hiç suçuyok mu? Ayaðýný frenebasamaz mýydý?" Sürücüdelikanlý kendini savun-du: "Fren yapmasaydýmmoruk çoktan gebermiþti.Dördüncü adam: "Frenyapmakta geç kalmýþsýnki adama çarptýn,suçlusun aslýnda". "Buadam ölseydi sen o

zaman baþýna geleceklerigörürdün." Delikanlýdördüncü adama: "Senkim oluyorsun ulan!"diye hücuma yeltendi.Dördüncü adam güçlü vediþliydi. "Aðzýný topla,daðýtýrým seni" dedi vebir de küfür salladý.Delikanlý sert bir kayayaçarptýðýný çabuk anladý,biraz geriledi. Beþinci birkiþi bu durumdancesaretlenmiþ olacak ki:"Bunlar altlarýna biraraba alýnca küçükdaðlarý ben yarattýmzannediyorlar, sonrayayalarý adamdansaymýyorlar" dedi.Demin delikanlýyý savu-nanlar þimdi susuyor-lardý. Çýkacak yeni birkavgayý meraklabekleyen halleri vardý.Tam o esnada trafiðintýkandýðýný gören birtrafik polisi çýktý geldi.Kazayý gördü.Delikanlýnýn ehliyetinialdý. "Kazaya þahit olan-lar burada kalsýn, diðer-leri daðýlsýn." dedi. Birazönce þahit olacaðýnýsöyleyenler ilk sývýþan-lardandý. Polis üç kiþiyizor tuttu orada, arabayýkenara çekip yaralýyýiçine bindirdi ve zabýttutmaya baþladý.

Page 6: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

Olayý ibretle izliyor-dum. Çarpmanýn nasýlolduðunu görmemiþtim.Olay olduktan sonra gör-müþtüm. Ýnsanlarýnkonuþmalarý, tutum vedavranýþlarý nasýl tuhaftý.Acýyan bir yaþlý kadýn-caðýz olmuþtu: "Vahzavallý adamcaðýz" diye-bilmiþti. Yargýlar nasýldeðiþik, tutumlar nasýlçeliþik, nasýl duygusaldý.Hakký savunduklarýnýsöylerken en büyük hak-sýzlýðý yapýyorlardý.Kimisi yaralanan adamakýzýyor: "Keþkegeberseydi" diyordu.Kimisi zayýf da olsa onusavunuyordu. Kimisiacýyor, kimisinin kýlýkýpýrdamýyordu. Birölüm olayý olmadýðýna,zevkli bir manzarayýkaçýrdýðýna belki içindenyanan bile vardý.

Bunlarýn hepsi insandý.Ama hepsinin reaksiyonubaþka, hepsinin düþünce-si ve tutumu baþkaydý.Bu farklýlýðýn sebebineydi? Neden insanlarayný olay karþýsýnda fark-lý tepki gösteriyorlardý?

OLGUNLUK BASAMAKLARI

Çünkü olgunluk dere-celeri farklýydý. Kimisiyükselme merdivenininilk basamaklarýnda,kimisi orta, kimisi yukarýbasamaklarýndaydý.Elbette herkesin tepkisikendi inandýðý doðrularave ilkelere uygun olacak-tý. Herkesin doðrusufarklý olabilir miydi?Gerçek doðru bir tanedeðil mi? gibi sorularakla gelebilir. Ama olay-lar ve yukarda anlatmaya

çalýþtýðým olay, açýkçagösteriyor ki herkesindoðrularý farklýdýr. Aynýolayda kiþiler tamamenveya kýsmen karþýtgörüþleri savunabiliyor-lar. Bunda bilgi vetecrübe seviyelerininfarklý oluþu, büyük roloynadýðý gibi, olayýgözleme dikkatlerin fark-lý oluþu da rol oynuyor.

Dünyadaki olgunlukbasamaklarýný, yani yük-selme merdiveninin basa-maklarýný yüz adet farzedersek her basamaktamilyonlarca insanbulunur. Ýki basamakarasýnda da birçok arasafhalar bulunur. Deðerlihocam rahmetli Dr. BedriRuhselman yükselmebasamaklarýný üç anasýnýfa ayýrarak irdelerdi.Bu sýnýflarý da plân diyeadlandýrýrdý:

Nefsaniyet plâný,vicdan plâný vevazife plâný derdi.

Plân kelimesi ile birsafhayý veya bir bölümübelirlemek isterdi. Bizplân yerine dönemsözcüðünü kullanalým.Nefsaniyet dönemi, vic-

dan dönemi, vazife döne-mi diyelim.

SEVGÝ DÜNYASI4

Page 7: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

Nefsaniyet döneminde-ki insanlarýn özelliklerive belirtileri ilk öncekendi isteklerini ve kendibenliklerini düþünme-leridir. Bu devredekiinsanlar kendi isteklerinisaðlamak ve benliklerinisavunmak için her þeyigöze alýrlar. Hele ilkbasamaklarda olan budönem varlýklarý, kendiistekleri ve benlikleri içinbaþkalarýný kolayca har-camaktan, baþkalarýnaazap vermekten, belâolmaktan, öldürmekten,çarpmaktan, çýrpmaktanbir an tereddüt etmezler.Bu safhanýn ilk basamak-larý hayvanlara yakýndýr.Bu dönemin üst basa-maklarýnda kiþilerde acý-ma, baþkalarýna yardým,gizli aþk, kendi çýkarýiçin de olsa bir þeylerverme baþlar. Nefsaniyetdöneminin üst basamak-larýnda vicdanlýlýk kendi-ni göstermeye baþlar.

Vicdan dönemindekikiþilerde acýma, merha-met, iyilik etme, hizmetetme, yardým etme önplânda gelir. Baþkalarýiçin gözyaþý dökenler, acýçekenlere üzülenler budönemdedirler. Ama budevredeki þahýslarda

zaman zaman nefsaniyetdöneminin izleri degörülebilir. Hele ilkbasamaklarý nefsaniyetdönemine çok yakýnolduðu için daha kolaybenliðe ve isteklereyenilivermeler görülür.

Vicdan döneminin enkarakteristik dönemindeve orta basamaklarýndaise kendini tamamen sil-meye baþlar kiþiler. Hepbaþkalarýný düþünürler.Bunlar gerçek iyi insan-lardýr. Fedakâr, vicdanlý,seven, acýyan, bazen hiçdüþünmeden canýný vereninsanlardýr. Onlarýn iyi-likleri bazen ölçüsüz ola-bilir, bazen de zararlýolabilir. Vicdan dönemi-nin en üst basamaklarýn-da ise iyiliklerde, acýma-da, yardýmda daha bilgilihareket etme baþlar. Ýyi-lik gerekli mi, karþýsýn-dakine faydalý mý, yoksazararlý mý diye düþünme-ye baþlar.

Vazife döneminde iseen karakteristik özellik,bilgiyle hareket etmektir.Bu dönemdeki kiþi, ken-disini insanlara karþýsorumlu ve görevli görür.Görevlerini en iyi baþar-mak için bir yandan vic-

daný, bir yandan aklý onayardýmcýdýr. Budönemdeki kiþi Allah'ýçok iyi tanýr ve sever.Ýlâhi düzeni çok iyigörür. Kendisini o düzeniçinde bir görevli olarakbilir. O kiþi 5 esasý kendihayatýnda en iyi þekildeuygular. Bu dönemin üstbasamaklarýndaki kiþi iseönce Yaradan'ýna sevgive saygýyla kul olur.Sonra O'nun kullarýnabile kul olmaya, hizmet-kâr olmaya baþlar. Onuniþi ululuk deðil, kulluk-tur. Ama bu dönemdekikiþi kimseye gözü kapalýhizmet ve yardým etmez.Ýyilik ve yardým karþý-dakine yararlýysa yapar.Yararlý deðilse býrakýr,sýkýntý çeksin der. Vicdandönemindeki kiþi onundavranýþlarýný deðerlendi-remediði için onu vic-dansýzlýkla suçlayabilir,kolaylýkla. Hattâ budönemdeki kiþi bazentamamen karþýsýndakininhayrýna karþýsýndakineazap da verebilir: Amabunda kendi istek veçýkarlarýnýn, kýzgýnlýk venefretinin zerrece izibulunmaz. O bilir ki öylenefsanî duygularýn zerre-si olursa yaptýðý hizmetteve görevde o en büyük

5SEVGÝ DÜNYASI

Page 8: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

kayýptadýr. Onun elindekipusula nefsaniyetiolmadýðý gibi, yalnýzcavicdaný da deðildir.Bilgisidir, görevleridir,karþýsýndaki kiþininyücelmesidir. Çünkü obaþkalarýnýn yücelme-sinde görevlidir.

Ben burada Dr. BedriRuhselman'ýn ayýrmasýnabaðlý kalarak o dönem-lerdeki kiþilerin özellik-lerini, daha sonraaldýðýmýz bilgilerle dedesteklemiþ oluyorum.Bedri beyin bu dönemlerikarakterize eden bir mi-sali vardý. Onu da sizeaktarmadan geçemeye-ceðim. Kedi ile kuþ karþýkarþýyadýr. Kedi pusuyayatmýþ, gizli gizli kuþayaklaþmakta ya da kuþunönüne gelmesini bekle-mektedir. Dýþarýdan birkarýþma olmazsa kedikuþu mutlaka yakalaya-cak ve yiyecektir. Þimdinefsaniyet dönemindekikiþi bu durumda nasýldavranýr? Vicdan döne-mindeki nasýl davranýr?Vazife ya da görev döne-mindeki kiþi nasýl dav-ranýr? Nefsaniyet döne-mindeki kiþi büyük birolasýlýkla hiç bir acýmaduymadan, "Ýþte bize

güzel bir eðlence çýktý.Dur bakalým kedi kuþunasýl yakalayacak? Sonrada nasýl paralayacakseyredelim." diye düþü-nür. Hiç sesini çýkarma-dan seyretmeye koyulur.

Vicdan dönemindekikiþi ise ayný manzarakarþýsýnda, "Aman kedikuþu öldürmesin, kuþayazýk olacak" der. Aynýzamanda bu vahþicemanzarayý seyretmek debeni çok üzecek diyedüþünür ve kuþu ürkütür.

Vazife dönemindekikiþi iþe büyük bir olasý-lýkla þöyle düþünür: "Bukedi bu kuþla beslenecek.Ve onun avýný yakalaya-bilme marifetini göster-mesi ve mücadelegücünü de artýrmasýgerekir. Onun için bu birtecrübedir. Bu tecrübe-den kazanacaðý birçokbilgi vardýr. Kuþ yönün-den düþünürsem, o dakendisini savunmasýný,uyanýk olmasýný bilme-lidir. Elbette hiçbir can-lýnýn ölmesini istemem.Ben canlýlarý severimama. Onlarýn tekâmülleri,yükselmeleri, bilgi vetecrübe sahibi olmalarýonlar yönünden daha

önemli. Ben bu olayýiçim sýzlayarak, aslazevk almadan izlerim.Onlarýn tecrübelerinibozamam. Bu olaydanbenim alacaðým derslerve bilgiler varsa onu dadüþünürüm."

Bu durumdaki kiþi deolaya seyirci kalmak-tadýr, dýþ görünüþte. Amaiçi kan aðlayarak. Onunbu davranýþýný vicdandönemindeki kiþi duy-gusuzlukla, insafsýzlýkladamgalar. Nefsaniyetdönemindeki kiþi ise saç-malýkla, ukalâlýkla, fazlaince eleyip hayatýn tadýnýberbat etmekle damgalar.

Bunlarýn hangisi endoðrusudur diyesorarsam size. Bana sýrfyüksek görünmek için:"Vazife dönemindekikiþinin davranýþý endoðrusudur."dememelisiniz. Kendiiçinize, kendi aklýnýza veruhunuza sormalýsýnýz.Ruhunuzdaki öz bilgi-leriniz sizin için en doðruolan yargýyý ve kararýverecektir. Sizin için enhayýrlý, yararlý ve endoðru karar da kendiruhunuzun vereceðikarardýr.

SEVGÝ DÜNYASI6

Page 9: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

DÜNYADAOLGUNLAÞMAK ZORUNLUDUR

Bu dönemlerdengeçerek olgunlaþmak herinsan için zorunludur.Bundan uzak kalmakimkânsýzdýr. Dünyayýyaratan, burasýný insanlariçin bir olgunlaþma yeriolarak seçen, düzenleyenve vareden Yüce Sevgili,her þeyi en ince noktasý-na kadar hesaplamýþ,plânlamýþ ve düzen-lemiþtir. Dünyaya gelenkiþi o düzenin ve o olay-larýn dýþýna çýkamaz. Acýve tatlý olaylar olacak,acýlar çekilecek, gözyaþýdökülecek, sevinçler ke-derleri, kederler neþeleriizleyecek ve gönülleryoðrulacak, yoðrulacak."Buðday tanesince gön-lünüz düþüncenin vekaygýnýn suyu ileöðünür" deniyor. Buðdaytanesi nasýl deðirmentaþlarýnýn arasýndaöðünür de un olursa,gönlünüz dedüþüncelerin, kaygýlarýnsularý ile öðünür, un olur,yücelir, yoðrulur; hamurolur, yine yücelir, fýrýnagirer piþer, yine yücelir.Yücelmek iþte böyle acýveren bir iþlemse,

düþünce ve bilgi edinmekde gayret isteyen, çabaisteyen bir iþlemdir.

Sevgiler de dünyaolgunlaþmasýnda hem biraraçtýr, hem deyüceldikçe, olgunlaþtýkçada üstünlerine ulaþýlanbir amaçtýr. Gerçektenseven kiþi o sevgisiyüzünden ne acýlara kat-lanmak zorundadýr.Acýlarla, bilgilerle olgun-laþtýkça da daha üstün,daha gerçek sevgilereulaþýr insan, bir gün gelirkendini düþünmez olur.

Olgunlaþmayý saðlayanyalnýz akýlda kalan bil-giler deðildir. Aksineruha ait olmuþ, öz bilgihaline gelmiþ,davranýþlarýmýza yönveren, inançlar ve ilkelerhaline gelmiþ bilgilerdir.Çünkü yapacaðýmýztecrübelerde, yenidavranýþ ve denemelerdebize yol gösteren ancakbu tarz bilgilerdir.

Tecrübelerimizle eldeettiðimiz ve doðruluðunudenediðimiz bilgilerbizim için en kýymetlibilgilerdir. Çünkü onlarruhumuza kolayca ben-imsetivereceðimiz öz bil-

gilerdir bizim için.Baþkalarýndan duyduðu-muz ve kitaplardanöðrendiðimiz bilgiler ise,eðer doðruluklarý denen-memiþse bizim içinhenüz öz bilgilerdeðildir. Onlarý denemek,doðruluklarýný tekrartekrar araþtýrmak onlarýbenimsememizi saðlarancak.

Hayat capcanlý veuyanýk yaþanýlmasýgereken bir zaman döne-midir. Bu zaman dönemi-ni iyi deðerlendirmekiçin rahatýmýzdan, çýkar-larýmýzdan, heves veisteklerimizden fedâetmeye alýþmalýyýz. Çokdüþünmeli, çok öðren-meli, çok olaylar içindeyaþamalýyýz. Olaylarýndýþýna kaçan tecrübeolanaklarýný kaybedenkiþidir. O yalnýzca kendiyolunu uzatmýþ ve sýkýn-týlarýný artýrmýþ olur.Çünkü herkes bu dünyaokulunu bitirmek zorun-dadýr. Bundan kaçýþ ola-maz. Mademki varolduk,yaþýyoruz; bu bizimdeðiþmez kaderimizdir.Olgunlaþmak bir yönüyledüzene karþý ve o DüzeniKuran'a karþý da bizim enbüyük borcumuzdur.

7SEVGÝ DÜNYASI

Page 10: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

SEVGÝ DÜNYASI8

"KEÞKE HERKES PEYGAMBER OLSA"

Hz. Musa'nýn bu göreve Yaradantarafýndan ilk getirildiðinde, aðabeyiHarun'u da kendisine ortak etmesinitalep ettiðini biliyoruz. Gerçi bununesas sebebi aðabeyinin iyi bir hatip

olmasýydý ama, Musa'nýn kendi nefsinideðil, görevin selâmetini öne aldýðýnýnda iyi bir kanýtýydý.

Peygamberliði, sýrf kendine has birayrýcalýk, bir üstünlük gibi görmüyorasla. Rabbin dileði gerçekleþsin de,isterse herkes peygamber olsun diyecek

Ahmet Kayserilioðlu, Psikolog

Gülyüzlülerden Ýbretler: 18

Son Hedef: Ayný Ýnanca Varmak

Page 11: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

9SEVGÝ DÜNYASI

kadar alçakgönüllülük içinde. Ýþtebunun çok çarpýcý bir örneði, Tevrat'taMusa'nýn 5 kitabýndan biri olan sayýlar-da 11. Bap'ta. Özünü bozmadansadeleþtirerek ve kýsaltarak aktarýyo-rum:

** Rab Musa'ya dedi: "Ýsrail ihti-yarlarýnýn ileri gelenlerinden 70 kiþiyitoplanma çadýrýnýn yanýna getir. Oradaseninle beraber beklesinler. Haberciruhumu yalnýz sana deðil, onlarýn daüstüne göndereceðim. Emirlerimionlara da duyurup kavmin yükünüseninle birlikte taþýmalarýný saðlaya-caðým. Kavmin aðlayýp sýzlanýyor veMýsýr'ý orada yedikleri etleri özleyipduruyor ya. Onlara et vereceðim, hemde bir gün iki gün, on gün için deðil, biray boyunca burunlarýndan gelip, tiksi-ninceye kadar yiyecekler."

Musa, "Bu binlerce kiþi bir ay boyun-ca nasýl bu kadar et bulacaklar ki?"diye sorunca, Yaradan net konuþuyor:"Rabbinin eli mi daraldý? Sana olansözüm gerçekleþecek, göreceksin."

Musa aldýðý talimatý uygulayýp 70kiþiyle toplanýnca, Yaradan'ýn sözüaynen gerçekleþti. Kendisiyle beraber70 kiþi de elçi ruhtan bilgi aldý; amahem ilk hem de son olarak. Bir defadaha olmadan.

Ama sadece onlar deðildi Yaradan'danhaber alanlar. Ordugâhtaki 2 kiþiyledaha vahiy meleði irtibata geçmiþti. Veonlar aldýklarý bilgileri ordu içinde yay-maya baþlamýþlardý bile. Bunlarý duyup

telaþlanan bir genç koþup Musa'ya, o ikikiþinin isimlerini de söyleyerek onlarýnpeygamberlik yapmakta olduðunuþikâyet ediverdi. Bunu duyan sonradano da peygamber olacak Musa'nýnyardýmcýsý Yeþu dehþete düþtü veöfkeyle: "Efendim lütfen onlara engelol, men et!" diye haykýrdý. Musa'nýncevabý çok açýk:

"Sen benim kýskanacaðýmý sandýðýniçin mi böyle konuþuyorsun" dedi vegerçek dileðini ortaya koydu: "KeþkeRabbim ruhunu gönderip bütün kavmi-mi peygamber yapsa!.."

Ve Rabbin et vaadi de gerçekleþmedegecikmedi. Þiddetli bir yelin sürüklediðibýldýrcýnlar hepsine yetti de arttý bile.

"YARABBÝ BÝZÝ ONLARDAN UZAKLAÞTIR"

Tevrat'ta Musa'nýn 5 kitabýnda Musave Harun'un Ýsrailoðullarý'ný Firavun'unzulmünden kurtardýktan sonra 40 yýllýkçöl hayatýnda onlardan neler çektikleriuzun uzun anlatýlýr. Yeryüzünde bit-meyen ne var? Bu cefalarla dolu çölyaþamýnýn sonunda onlar nihayetYaradan'ýn vaat ettiði süt ve bal akanKenan diyarýnýn sýnýrýna ulaþmýþlardý.Amaçlarýna ulaþmak için son bir adýmdaha atmalarý gerekiyordu. Ama nekadar da zorlu bir adým olacaktý bu!..Musa'nýn 4. Kitabý sayýlarýn 13.Bap'ýndan sadeleþtirerek ve kýsaltarakvaat edilmiþ Kenan diyarýnýn keþifserüvenini aktarýyorum:

Page 12: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

SEVGÝ DÜNYASI10

** Musa onlarý Kenan diyarýný keþfet-mek için gönderdi. Kuvvetli mi zayýf mýolduklarýný, bitki örtüsünü, ne gibi mah-sulleri ve meyveleri bulunduðunuöðrenmelerini istedi. Ve onlardan birkýsmýný beraberlerinde getirmelerini detembihledi. Onlar Kenan diyarýný 40gün boyunca gezdiler iyice incelediler.Ve narlar, incirler, üzümlerle döndüler.Dediler ki: Gerçekten orasý süt ve balakan bir diyar. Ne var ki halký dev gibigüçlü insanlar. Kendileri ise sankiçekirgeler. Keþif heyetinden ikisi hariç,diðerleri kavimlerini þiddetle korku-tarak, aðlayýp sýzlayýp kendilerine yenibir önder seçip gerisin geri Mýsýr'a dön-meyi bile düþündüler.

Hikâyesini geçen sayýmýzda detay-larýyla aktarmýþtým. Ayný olayaKuran'da þöyle deðinilir.

** Musa kavmine þöyle demiþti: "Eytoplumum Allah'ýn üzerinizdeki nimetinihatýrlayýn. Ýçinizde peygamberler vücu-da getirdi, sizi krallar yaptý, âlemlerdenhiç kimseye vermediklerini size verdi.

Ey toplumum, Allah'ýn sizin içinyazdýðý kutsal topraða girin, arkanýzadönmeyin; yoksa hüsrana uðramýþlar-dan olursunuz." Þöyle dediler: "EyMusa orada zorbalardan oluþan birtoplum var.

Onlar oradan çýkýncaya kadar bizoraya asla girmeyeceðiz. Eðer çýkar-larsa o zaman gireriz." Ýçine ürpertidüþenlerden, Allah'ýn nimet verdiði ikiadam dedi ki: "Onlarýn içine kapýdan

girin. Oraya girdiðinizde galip gele-ceksiniz. Eðer inananlar iseniz yalnýzAllah'a güvenin." Dediler ki: "Ey Musaonlar orada oldukça biz oraya aslagirmeyeceðiz. Hadi sen git, Rabbinlebirlikte savaþýn. Biz þuracýkta otura-caðýz." (5/20-24)

Musa'nýn bu yoldan çýkmýþlardan canýzaten çok yanmýþtý. Daha çöl hayatýnailk atýldýklarý yýllarda buna benzer olay-larda Rabbi onu þöyle teselli ediyordu:

** Allah dedi ki: "Orasý onlara 40 yýlharam kýlýnmýþtýr. Yeryüzünde sersemsersem dolaþacaklar. Sen o yoldan çýk-mýþlar topluluðu için kederlenme."(5/26)

Ama vaat edilen beldenin sýnýrýna var-mýþken bile "biz þuracýkta oturacaðýz"cevaplarý bardaðý taþýran son damla idive dayanýlýr gibi deðildi:

** Þöyle yakardý Musa: "Rabbimkendimle kardeþimden baþkasýna sözgeçiremiyorum. Artýk bu yoldan çýk-mýþlar topluluðu ile bizim aramýzýayýr!" (5/25)

YAMAN SÖYLEÞÝ

Bir peygamber ile Yaradan arasýndakiBizim Celselerimiz'den alacaðým çokibretlerle dolu aþaðýdaki söyleþide isimbelirtilmiyor ama "onlarla bizimaramýzý ayýr" denilerek iþi Allah'ahavale eden Musa'nýn feryadýna nekadar da çok uygun düþüyor:

Page 13: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

11SEVGÝ DÜNYASI

** Hani bir zaman, bir gülyüzlü ilesöyleþi yapmýþlardý ya, yaman...

Gülyüzlü: "Beni SevgisindenVaredenim, sevgisinden varettiklerininarasýnda, beni onlardan farklý mýgöstereceksin?" diye sordu.

- "Farkýn yalnýz bildireceklerindeolacak... Farkýn yalnýz, onlardan azönce bileceklerinde olacak" dedi.

Gülyüzlü: "Ýþim zordur, bilirim.Hepsini bir arada tutabilmek, hepsinebir þeyi anlatabilmek, hepsini bir ede-bilmek benim için imkânsýz."

- "Sen taþýmayacaðýn yükle donan-madýn. Sen aldýðýný verecek, bildire-

cek, iþinden öyle kurtula-caksýn" dendi ona.

- "Öyleyse ne için onlararasýnda hâlâ yoldansapanlar, tanýmak iste-meyenler, yanlýþ yolagidenler var? Onlarý yoketmek Sen'in elinde."

- "Biz sizi, insan kardeþ-lerinizi bir yerinizdenöylece serbest býraktýk yal-nýz. O yerinize dokunma-yacaðýz. Çünkü siz ve siz-den sonrakiler, yavaþyavaþ gerçeði bildirecek,gerekeni anlatacaksýnýz...Ve hepsini bir yerde mut-lak toplayacak, bir anönce ayný þeye inandýra-caksýnýz... Ýþte onlar hepbirlikte, ayný inancavardýklarý gün, hani birtek olacaklar ya. Ýþte ozaman, titreþimleri aynýolacaðýndan, en büyük

bilgiye varacaklar. Ve elbet ki, Biz'imkudretimizden olacak onlarda" dedi.

NÝHAYETVAAT EDÝLEN ÜLKEDELER...

Keþif heyetinde, dev gibi zorba kiþi-lerin yaþadýðý o vaat edilmiþ Kenandiyarýna girmeye azimli 2 kiþi vardemiþtim ya... Ýþte onlardan biri, Musa'-nýn her hizmetine koþan, inancý bütün,yýlmayan, yýkýlmayan Yeþu idi (Ýslamkültüründe Yuþa). Harun zaten ölmüþ,Musa da ancak bir tepeden Kenandiyarýný görmüþ ve içine girmeden son

Page 14: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

SEVGÝ DÜNYASI12

nefesini verip Rabbine kavuþmuþtu.Artýk yönetim þimdi yalnýzca Yeþu'daidi. Kuran'da gelecek ay detaylý olarakinceleyeceðim, Musa'nýn Hýzýr'la buluþ-ma serüveninin ilk etabýnda ismi anýl-madan Yuþa'dan söz edilir. Hepsi okadar.

Ölümünden evvel Musa, o zamanlar40 yaþlarýnda olan Yuþa'nýn üzerineellerini koymuþ ve Rabbin seçtiði yenipeygamberin, yeni önderin o olduðunukavmine kabul ettirmiþti. Tevrat'ta Yeþuadýnda bir bölümde baþtan sona onunserüveni anlatýlýr. Nasýl anlatýlmasýn ki?Mihnetlerle dolu 40 yýllýk çöl hayatýn-dan sonra kutsal topraklaraÝsrailoðullarý onun komutasý altýnda yer-leþmiþlerdi. Tevrat'ta Yeþu bölümüRabbin þu hitabýyla baþlar:

** Ve vaki oldu ki, Rabbin kuluMusa'nýn ölümünden sonra Rab,Musa'nýn hizmetçisi Nun oðlu Yeþu'yasöyleyip dedi: "Kulum Musa öldü þimdikalk, sen ve bütün bu kavimÝsrailoðullarý'na vermekte olduðumdiyara bu Erden'den geçin. Musa'yasöylediðim gibi ayaðýnýzýn tabanýnýnbasacaðý her yeri size verdim...Hayatýnýn bütün günlerinde kimse sanakarþý duramayacak, nasýl Musa ileberaber oldumsa seninle de öyleberaber olacaðým, seni boþa çýkarmamve seni býrakmam. Kuvvetli ve yürekliol!.. Çünkü atalarýna and ettiðim diyarýmiras olarak bu kavme sen böleceksin."

Tevrat'ta 25 sayfa boyunca Yeþu'nunkavmini Kenan'a yerleþtirmesi, sonra

çevredeki pek çok küçük krallýklarlayýllar süren amansýz savaþlarýndan sözedilir. Bunlardan bazýlarýný kýsaca göre-lim.

* Öncelikle Yuþa'nýn kavmi gözündeyüceltilmesi gerekiyordu. Ayný Musagibi Rabbin onunla beraber olduðukanýtlanmazsa kimse peþinden bu zorlusavaþlara sürüklenmezdi. Rab ona dediki: "Musa ile beraber olduðum gibiseninle de beraber olacaðýmý bilsinlerdiye bütün Ýsrail'in gözünde seni büyüt-meye baþlayacaðým. Ve ahit sandýðýnýtaþýyan kâhinlere emredip diyeceksin:"Erden sularý kýyýsýna geldiðiniz zamanorada bekleyeceksiniz." Aynen böyleyaptýlar ve azgýn ýrmaðýn sýnýrýnageldikleri zaman aniden sularýn hepsikesildi. Bütün kavim kuru topraða basýpkarþý kýyýya geçtiler. Anladýlar ki Rabþimdi Yeþu ile birlikte.

* Mucizeler birbirini izledi. Önle-rindeki bir þehrin kalýn sur duvarlarýaþýlmaz bir engeldi onlar için. Rab'denalýnan talimatla borular bütün gücüyleçalýp, tüm kavim hep bir aðýzdan nefes-leri yettiði kadar baðýrýnca, bir de bak-týlar ki kalýn duvarlar yýkýlýp yerle biroluverdi. Kolayca þehre girip yerleþtiler.

* Ama her þey böyle düzgün gitmedi.Yine Ýsrailoðullarý'nýn hainlik ettiði birdurumda düþman kuvvetleri karþýsýndaçareyi ancak kaçmakta buldular.Nerdeyse yok olacaklar. Yeþu dehþetiçinde elbiselerini yýrttý. Ahit sandýðýönünde hepsi secdeye kapanýp, baþlarý-na nedamet taþlarý döktüler. Yeþu

Page 15: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

13SEVGÝ DÜNYASI

Rabbine þöyle feryat etti: "Ah YarabYehova!, Bizi Amorilerin eline vermek,bizi yok ettirmek için bu kavmi niçinErden'den geçirdin? Keþke kanaat ediporada dursaydýk. Ah Yarab!, Ýsrail düþ-manlarýnýn önünde sýrtlarýný çevirdiktensonra ne diyeyim, çünkü Kenanlýlar vediyarýn bütün halký iþitecekler ve bizisaracaklar. Yeryüzünden adýmýzý sile-cekler. Ve kendi büyük ismin için neyapacaksýn?" Ve Yeþu yine Rabbininyüreklendirmesi ve talimatý ileordusunu toplayýp, güç belâ da olsa hemkavmin yok olmasýný önledi hem deyeni yerler kazandý. 45 yýl boyunca yaniYeþu 85 yaþýna eriþinceye kadar baþarýüzerine baþarý kazanarak onlar vaatedilmiþ topraklarýn epeyce kýsmýna yer-leþtiler. Rabbin sözü ile ahit sandýðýnayerleþtirdikleri þeriat buyruklarýna göreyaþayan bir topluluk kurdular. Ve bu,Yeþu'nun 110 yaþýndaki ölümüne kadarböylece sürdü gitti.

ÝÞTE BU OLMADI!..

Tevrat'taki Yeþu bölümünde yer yerabartmalar, eklemeler, çýkartmalarolduðunu kanýtlayan aþaðýdaki olay,Kutsal Kitap Eski Ahit'in bütününeancak akýl ýþýðýnda yaklaþmamýz gerek-tiðini, taneyi samandan ayýrmadanâyetlere bel baðlayamayacaðýmýzý bizeaçýklýkla gösteriyor. Bu olayý kutsalmetinleri kritik ettiðim eski bir yazým-dan tekrar aktarýyorum.

"O zaman Rabbin, Amoriler'i, ÝsrailOðullarý'nýn önünde teslim ettiði gün,YEÞU, Rab'be söyledi ve Ýsrail'in gözü

önünde dedi: Dur ey Güneþ Gibeonüzerinde. Ve Ay, Ayyolan deresinde. Vemillet, düþmanlarýndan öç alýncayakadar. Güneþ durdu ve Ay yerinde kaldý

Yaþar kitabýnda bu yazýlmýþ deðilmidir? Ve Güneþ göklerin ortasýndadurdu ve tam bir gün kadar batmaktaacele etmedi. Rabbin insan sesini iþittiðio gün gibi bir gün, ondan evvel veondan sonra olmadý. Çünkü Rab, Ýsrailiçin cenk etti." (Yeþu 10/10-14)

Yeþu Hz Musa'ya hayatý boyuncahizmette kusur etmemiþti. Kalýn enseli,inatçý bir kavim olan Ýsrailoðullarý ilegeçirilen, çoðu dehþetli acý olaylarladolu kýrk yýllýk çöl macerasýnda, Hz.Musa'yý bir an yalnýz býrakmamýþ, canyoldaþý, dert ortaðý olmuþtu. Erden(Þeria) ýrmaðýnýn ötesindeki vaadedilenülkeye girmeye Hz Musa'nýn ömrü yet-memiþti. Ne var ki vaad, Tanrý'dandý vemutlaka yerine gelecekti. Nitekim HzMusa'nýn yerine geçen ve Tanrý'danvahiyle aldýðý buyruklarý aynen uygu-layan Yeþu'nun önderliðinde Ýsrail-oðullarý, kýsa bir süre sonra ErdenIrmaðýný geçmiþler ve vaadedilen ül-keye kavuþmuþlardý.

Ýsrailoðullarýnýn Kutsal Kitabý EskiAhid'in (Tevrat) Yeþu bölümündenaldýðým yazýmýn baþýndaki âyetler,onlarýn yeni yurtlarýnda, komþularýylayaptýklarý bitmez tükenmez savaþlardanbirinin hikâyesini anlatýyor. Ama nehikâye?!.. Gibeon'lular Ýsrailoðullarý ilebarýþ yaptýklarý için, Amori'lerin beþkralý biraraya gelip Gibeon'a dersini

Page 16: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

SEVGÝ DÜNYASI14

vermeye koyulurlar, Ýsrailoðullarý yenidostlarýný yalnýz býrakmazlar, hemenyardýmýna koþarlar ve tepelerlerAmori'leri. Kaçanlardan bir kýsmý, gök-ten dolu gibi yaðan taþlarla ölürler. Yinede beþ kral sývýþmayý baþarmýþtýr.Herhalde onlarýn da ele geçmesi sonderece gerekli olmalý ki, Yeþu, yanayakýla yalvarýr Rabbine: Gün uzasýn,güneþ batmasýn da görür gözlerle ense-lesinler düþmanlarýný. Hayret kihayret?!.. Dileði gerçekleþir. O zamanakadar hiç olmamýþ, kýyamete kadar daolmayacak mucize gerçekleþir. Güneþ,"DUR!" emrine uyarak, bir gün boyun-ca Gibeon'un tepesinde kýmýldamadanasýlý durur, etrafý aydýnlatýr. Güneþ yal-nýz kalmasýn diye olacak, Ay da çakýlýkalýr olduðu yerde gün boyunca!..

Hz Ýsa'dan 1200 yýl öncesine rastlayanbu olayý masal kitabýnda deðil, tamaksine "Tanrý Kitabý" denen bir metniniçinde okuduðumuza ve Güneþ'i, Ay'ýyerine mýhlayan eþsiz, emsalsiz birmucizeyle karþý karþýya olduðumuzagöre, olayý iyice incelemeliyiz deðilmi?! Ne gezer... 1200 yýl boyuncaÝsrailoðullarý da, onlardan sonra gelipEski Ahid'i (Tevrat) kelimesi kelimesinedoðru kabul eden Hýristiyanlar da böylebir araþtýrma zahmetine girmezler.Böylece Ýsa'dan sonra 1500-1600 yýldaha geçer. Kopernik, Bruno, Kepler,Galile'ler: "Güneþ yerinde durur. Dünyaonun etrafýnda döner" diye matematikle,deneyle, bilimle, akýl ve mantýklakonuþmaya baþlayýnca uykularýndanuyanýrlar. Hepsi birden, tüm din adam-larý koro halinde haykýrmaya baþlarlar:

"Be hey gafiller! Tanrý, Güneþi Gibe-on'un üzerinde durdurmadý mý? Kafanýzçalýþmaz mý sizin?! Ancak yürüyen birþeye dur denir. Duran, zaten duruyor,ona hiç "Dur" denir mi? Öyleyse hare-ketli olan Güneþ, duran ise Dünya'dýr."

"Eðri oturup, doðru konuþalýmMuhteremler, Allahýn Güneþi, günler-den bir gün, Gibeon'un üzerinde durdu,Kutsal metinler böyle söylüyor" diyor-sunuz. "Anladýk ama, Allah'ýn ülkesisadece Gibeon mu? O gün, Dünya'nýnaydýnlýk yarý bölümündeki ülkelerinüzerinde de Güneþ, günboyu çakýlý kaldýolduðu yerde öyleyse?.. Peki aradanyüzyýllar geçti, böylesine emsalsiz uzungünü yaþamýþ ülke halklarýndan bize tekbir satýr yazý kaldý mý, bu olaðanüstüdoða olayýný anlatan?!.. Ya da Güneþ'indoðmasýný sabýrsýzlýkla bekleyen veancak uzun karanlýk bir geceden sonraGüneþe kavuþan diðer yandakilerden biraný, bir destan, bir öykü veya benzeri birþey, dilden dile, nesilden nesile aktarýlýpbize kadar geldi mi?! Geçmiþteki birkuyruklu yýldýzýn öyküsünü bile tarih-lerde, destanlarda okuyoruz da, günboyu yerinde çakýlý kalmýþ, iki gözü-müz, Güneþ'imiz, Ay'ýmýzýn öyküsünükimseden duymuyoruz? Olacak þey mibu?! Öyleyse, evet öyleyse, yok böylebir olay, ne Yeþu istedi, ne Rab emrettine de durdu Güneþ ile Ay yerinde!.. Yane oldu öyleyse, bir gayretkeþ çýktýortaya. Yüce Tanrý'nýn gücünü ve isterseseçtikleri uðruna Güneþi bile yerindedurdurabileceðini halk daha iyi anlasýndiye uydurdu bu masalý ve soktu, O'nunkatýndan gelmiþ Tanrý sözlerinin arasýnabu yalaný!..."

Page 17: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

15SEVGÝ DÜNYASI

ýllar önce Etiler tarafýnda biryerde, deðerli bir dostumlabir apartmanýn zemin katýna

indik. Küçük bir salon, üzerindesözler, þiirler yazýlmýþ iki duvarýnkesiþtiði köþede, elinde gitarý ile yerminderine oturmuþ bir adam, duvardakisözlere giydirdiði melodilerle besteleri-ni seslendirerek yorumluyor. Þarkýsöylerken yüzünde gülücükler, gülleraçýyor. Öyle mutlu ki, bir þarký bitiyor"bir de þu var " deyip diðerine geçiyor.Birbirinden güzel þarkýlar… Sözlemüzik ikiz kardeþ gibi birbirine o denliuyumlu. Ve "bu þarkýlarý ondan daha

güzel kimse yorumlayamaz" dedirtiyorinsana. Karþýmdaki genç, yakýþýklýadam söz yazýyor, besteliyor,seslendiriyor, yorumluyor ve çalýyor.Daha ne olsun!.. Böylece ilk kezkonuk olarak gittiðim bir evde canlýKayahan konseriyle karþýlanýyorum.Bundan güzel ikram olabilir mi?

Yaklaþýk iki saate yakýn bize kendiþarkýlarýný söyledi. Þimdi rahmetli olanOktay Plak Þirketi'nin sahibi OktayGörk, meðer beni Kayahan'la tanýþ-maya götürmüþ. Oktay Bey ondakicevheri görmüþ ve ilk plaðýný da o

Y

Bir Yýldýz Daha KaydýGüngör Özyiðit, Psikolog

Page 18: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

SEVGÝ DÜNYASI16

çýkartmýþ. Ne var ki, o dönemdeKayahan henüz yeterince tanýnmadýðýiçin pek fazla satmamýþ. Ama o, büyülüsözler ve melodilerle örülü dünyasýndacoþkulu ve mutluydu. Müzikle nefesalýp veriyor gibiydi. Arada küçük kýzýodaya girip çýkýyordu. Onun da adýBeste. Þarký söylerken telefon çaldý,Nilüfer'le görüþtü. Onunla dostluðuyeni baþlamak üzereydi. Þarkýlarýnýnherkes tarafýndan paylaþýlmasýný isti-yordu. Sonradan özel görüþmelerimiz-de bunlar üzerinde etraflýca konuþtuk.Çok duyarlý bir insan olarak, insanlarýnduyarsýzlýðýndan yakýnýyordu. Kimseyeyem olmak istemiyordu. Ve bunu þöylebir fýkra ile dile getiriyordu:

"Adam ruh saðlýðý kliniðinde terapi-den geçtikten sonra, yem olmadýðýnaikna olur. Ve tam dýþarý çýkacakken"Bir dakika doktor bey" der. "Ben yemolmadýðýmý biliyorum, ama tavuklarbunu bilmiyor!"

O dönemde Kayahan uçuþa hazýr biruçak gibiydi. Bir süre sonra havalandý,ünü bütün Türkiye'ye yayýldý, þarkýlarýdillerde dolaþan usta bir sanatçý olaraktanýndý ve sevildi.

1949'da Ýzmir'de albay bir baba ve evhanýmý bir annenin oðlu olarakdünyaya gelen Kayahan, daha sonrataþýndýklarý Ankara'da, ilkokul yýllarýn-da müziðe merak sarar. Öyle ki,bedeninin bir organý gibi gitarýylabütünleþir. Lise yýllarýnda Ankara'nýnçeþitli mekânlarýnda þarký söyleyip çal-maya baþlar. Daha o yaþlarda müziðibir yaþam biçimi haline getirmeye

karar verir. Babasýnýn "Senden adamolmaz" diye silahla kovalamasýna rað-men yolundan dönmez. Ýstanbul'a gelir.1978 yýlýnda "Neden Olmasýn/ ÝstanbulHatýrasý" adlý ilk 45'liðini çýkarýr.1981'de çýkan "Caným SýkýlýyorCaným" da bekleneni vermez. O sýkýn-týlý yýllarý Kayahan þöyle anlatýr:

"Ýstanbul'a geldiðimde beþ paramyoktu. Çalýþtýðým mekândan eve yürü-yerek dönerdim. Küçücük bir evde eþimve kýzýmla hayatta kalmaya çalýþýyor-duk. Ben o evde yazdým þarkýlarýmýnçoðunu. Ýsmi bende kalsýn birisi"Esmer Günler" þarkýsýnýn melodisiniduyduðunda "Buna söz yazýlamaz,yazabilen olursa bileklerimi keserim"dedi. Yazdým, oldu iþte."

Þarkýlarý anlaþýlamadýðý gibi, geniz-den gelen ama kirli olmayan, yorumaçok elveriþli ilginç sesi de farkedilmemiþti. Tek kanatlý bir kuþ gibiy-di. Uçmak için bir kanada daha ihtiyacývardý. Ýþte o dönemde tanýþtýðý Nilüfer,bu ikinci kanat oldu. "Nilüfer 84"albümünde Kayahan'ýn "KarTaneleri"ni seslendiren Nilüfer, ikincikez parladý ve Kayahan'ý da parlattý.Böylece mükemmel bir müzikâl uyumyakalayan ikili, 2000'lere kadar sürecekolan bir beraberliði baþlattý. 1986'daAntalya'da düzenlenen Akdeniz MüzikYarýþmasý'nda ikiliye birincilik getiren"Geceler" þarkýsý… Arkasýndan "MorMenekþe", "Beni Anlamadýn Ya","Esmer Günler"…

Her biri havaya atýlan maytaplar gibiýþýktan fýskiyeler saçýyordu. Herkes

Page 19: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

17SEVGÝ DÜNYASI

sözle müzik arasýndaki uyuma hayrankalýyordu. Kendisi bunu þu þekildetanýmlýyordu: "Þarkýlarýmda beste ilesöz arasýndan ýþýk sýzmaz."

1988-89 yýllarýnda çýkardýðý "BenimÞarkýlarým" ve "Siyah Iþýklar" ile desöz yazarlýðý ve besteciliði yanýnda,þarkýcýlýðýný ve yorumculuðunu daherkese kabul ettirdi. Ýlk olarak 1990yýlýnda yakalandýðý kanser ona "YeminEttim" þarkýsýný yazdýrdý. Bu þarký ileKayahan'ýn popülaritesi ve ünü tavanyaptý. Satýþ rekoru kýrdý.

Kanser için ona 6 aylýk bir ömürbiçilir ve tedavi için o güne kadarbiriktirdiklerinin üstünde bir paraistenir. Bunun üzerine Kayahan 1973'telise öðrencisi iken tanýþýp evlendiði veboþandýktan sonra da "vefa borcumömür boyu sürecektir" dediði NurHaným'a telefon ederek "6 ay ömrümkalmýþ. Ýyileþmem için benden istenenparayý kýzýma ve sana býrakýyorum" derve Devlet Hastanesine gider. Ve 25 yýlkanserle savaþarak yaþamýný sürdürür.

Kayahan pop müziðine adýný altýnharflerle yazdýrýrken, müzik dünyasýna"oðlum" dediði Ýskender Paydaþ, SuatSuna ve kýzý gibi koruyup kolladýðýDemet Saðýroðlu gibi isimlerkazandýrýr. Suat Suna hocasý Kayahaniçin þu satýrlarý yazar:

"O hisseden ve hissettiðini aktara-bilen bir gönül adamýydý. Ýþini çokönemserdi. "Ýþine saygý duymayanasaygý duyulmaz" derdi. Büyük ustaydý.Ölümsüz melodiler, hafýzalardan silin-

meyecek sözler… Bir aðabey, birbabaydýn bana. Bir dost, bir ustaydýnulusuna. Ölemezsin Kayahan aðabey-ciðim. Çünkü sen çoktan ölümsüz-leþtin." 1992'de "Sarý Þekerim"þarkýsýný yazdýðý Lâle Yýlmaz ile kýsasüren bir evlilikten sonra 1999'da soneþi "Seninle Her þeye Varým" þarkýsýylakutsadýðý Ýpek Tüter'le evlendi. Ýlkevliliðinden Beste, son evliliðinden iseAslý Gönül isimli iki kýzý oldu.Þarkýlarýyla hepimizin hayatýna girdi,gönül tellerimize dokundu. Yolu sevgi-den geçen herkesle buluþtu.

"Bizimkisi Bir Aþk Hikâyesi" dedi.Yeri geldi "Allah'ým NeydiGünahým/Ben Nerde Yanlýþ Yaptým?"dedi. Koyu Galatasaray'lý olduðu halde"Mor Menekþe"yi Fenerlilere,"Bizimkisi Bir Aþk Hikâyesi/ SiyahBeyaz Film Gibi"yi Beþiktaþ ÇarþýGrubuna hediye etti. Ve "Küfür edecek-lerine þarký söylesinler" dedi. Son yýl-larýný eþi Ýpek ve kýzý Aslý Gönül ileGömeç'te "Gönül Köþküm" adýnýverdiði evinde geçirdi.

14 Þubat Sevgililer Günü'ndeBeþiktaþ'ta Nilüfer'le verdiði son kon-serinde halka "Benden size hakkýmhelâl, siz de hakkýnýzý helâl edin" diye-rek helâllik aldý. Ve "Böyle Gitmek VarMýydý?" þarkýsý gibi geride hoþ bir sedâbýrakarak gitti… Vasiyetinde denizgören bir yere gömülmek istedi,Kanlýca'ya defnedildi. Bundan böyledoðup büyüdüðüm yer olan Emirgân'aher gittiðimde, Kanlýca'ya bakarken,gönül dolusu selâmýmla birlikte Barýþ'ave Kayahan'a da el sallayacaðým…

Page 20: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

Ziyafet Deðil, Parasýný Ýstiyorum

Nobel Barýþ Ödülü'nün o seneki sahi-bine verilmesi için yapýlan törenin tertip-lendiði salon týklým týklým dolu ve alkýþ-tan inliyor. Ödülü almak üzere sahneyegelen kiþi; zayýf, solgun, beyaz sarileriçinde adeta kaybolmuþ yaþlý bir kadýn.Üzerindeki sade sariyi, yalnýzca kumaþkenarýnda, biri geniþ ikisi dar üç maviþeritten oluþan bir motif süslüyor. Bumotif, mensup olduðu ve kendi kurduðu

"Kardeþ Sevgisi Misyonerleri"þeklinde tercüme edilebilecektarikatýn sembolü. Sene 1979 vesahnedeki 69 yaþýndaki kadýn,artýk tüm dünyanýn tanýdýðý rahibeMutter Teresa.

Ödülün tertip komitesi her seneyapýldýðý gibi, ödülü alan kiþinin onurunaresmi bir ziyafet verecek. Ama MutterTeresa, herkesi þaþýrtarak bu ziyafeti red-dediyor ve onun yerine, yapýlacak mas-raflarýn tutarý kadar paranýn kendisineverilmesini talep ediyor. Sonuçta buisteðe uyuluyor ve Mutter Teresaziyafetin parasýyla 2000 fakire bir Noelyemeði tertipliyor. Bu yaptýðý büyükyanký buluyor ve arkasýndan, çeþitli yer-lerden gelen 50.000 dolarlýk bir baðýþtoplanýyor. Bundan sonra da, dünyanýn

SEVGÝ DÜNYASI18

Ýyilik, Kötülük, Mutter TeresaÇeviren ve Derleyen: Zuhal Voigt

Page 21: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

her yerinden yaðan bir baðýþ yarýþýbaþlýyor.

Mutter Teresa'yý dünyaya tanýtan; 1969senesinde, gazeteci MalcolmRudgeridge'yi, konu ile ilgili bir saatlikbir belgesel film yapmakla görevlendirenÝngiliz TV kanalý BBC oluyor. BBCyetkilileri yerel bir gazetede, Kalkütaþehrinde akýl almaz iþler yapan Avrupa'lýbir rahibe konusunda yazýlmýþ birmakalenin, dikkatlerini çekmesi üzerineharekete geçmiþtir. O sýralarda MutterTeresa, Kalküta'nýn en fakir bölgesiKalighat'da "Ölenler Evi" adýný verdiðibir mekânda, etrafýndaki birkaç rahibeylebirlikte, kaldýrýmlardan topladýðý ölmekteolan fakir ve kimsesiz insanlara bakmak-ta, onlarýn sevgi ve þefkat içinde sonnefeslerini vermelerini saðlamakta. BBCkendisiyle ilgilenmese, belki de tümömrünü kimsenin bilmediði bir rahibeolarak geçirecek. Ama anlaþýlankaderinde bambaþka þeyler var.Rudgeridge aslýnda alaycý karakterde,ateist inanca sahip, eleþtirmen bir ünlügazetecidir. Böyle düþüncelerleKalküta'ya gelen bu gazeteci, burahibenin yaptýklarýný inceleyip filminitamamladýðýnda bir Mutter Teresahayraný olup çýkmýþtýr. "Tanrý Ýçin GüzelBir Þey" baþlýðýný taþýyan film TV degösterildiðinde ise, tüm dünya MutterTeresa'ya hayran kalýr. Bir insanýn, sahipolduðu ve olabileceði her þeyi fedaederek, tüm yaþamýný fakirlere ve hasta-lara adamýþ olmasý, bunu her gün, hersaat yaþýyor olmasý, dünyanýn en yoksulbölgelerinden birinde insanlara yardýmedebilmeyi baþarmasý, insanlarý hemhayrete düþürmüþ, hem de bu kiþiye

büyük bir coþkuyla yönelmelerinisaðlamýþtýr. Herkes onun meydanagetirdiði mucizelerden söz etmeye baþlar.Dünyanýn çeþitli ülkelerinden, çeþitliinsanlar Kalküta'daki eve koþar, rahi-belere yardým etmek isterler. Tatilleriniplajlar yerine ölmekte olanlara yardýmederek geçirmek isteyen öðrenciler, evkadýnlarý, meslek sahipleri, bir kaç haftaveya daha fazlasý için bu karþýlýksýzyardým olayýna katýlmak isterler. Her günsabahlarý 20-30 yeni yardým heveslisi,ölme evinin kapýsý önünde bekler.

12 Yaþýnda Verilen Karar

Mutter Teresa, asýl adýyla AgnesBojaxhiu, 26 Aðustos 1910'da, o zamanOsmanlý Ýmparatorluðu topraklarý içindeolan Üsküp'de (Skopje) dünyaya gelir.Arnavut olan babasý Nikolle Bojaxhiuvarlýklý bir tüccardýr. Annesi Dranafile,Ýtalyan asýllý bir Arnavuttur. Çocuða,ileriyi iþaret edercesine verilmiþ olanisim Agnes, "temiz" "saf" "kutsal"anlamlarýna gelir. Aile kýzlarýný"Gonxha" (Gonca) diye çaðýrmaktadýr.Gonxha, ilk tahsilini katolik bir kýz oku-lunda tamamlar ve ailesinden de sýký birKatolik eðitimi alýr. Ýki erkek kardeþidaha vardýr. Ne yazýk ki küçük Gonxhababasýný daha 8 yaþýndayken kaybeder.On iki yaþýna geldiðinde ise, artýk tek birarzusu vardýr: Misyoner olmak veyaþamýný dine adamak. Bu amaçla 18yaþýndayken evini terkeder ve rahibeolmak üzere Loreto Schwestern (Sistersof Blessed Virgin Mary) tarikatýna girer.Orada eðitimini aldýktan sonra, ilk olarakÝrlanda'ya gönderilir ama daha iki aysonra yeri deðiþtirilir ve 1928'de

19SEVGÝ DÜNYASI

Page 22: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

Bengalen'e (bugünkü Bangladeþ veHindistan sýnýrý) gider. 1931'de yemininiederek rahibe olur, Teresa adýný alýr.Sonra Kalküta'da St.Mary HighSchool'da öðretmen olarak baþlar ve1946'ya kadar öðrencilerini katoliköðretisine göre yetiþtirmeye devam eder.

Belki okulun yüksek duvarlarý arasýndageçirdiði korunaklý ve düzgün yaþam onayetmez, belki de bu onun tam istediðideðildir. 1946 senesinde baþgösteren birkýtlýk yüzünden Bengalen'de Hindular veMüslümanlar arasýnda çatýþmalar çýkar.Tam o günlerde, Kalküta'dan Darjeeling'egitmekte olan rahibe Teresa, yoldayaþamýný ters yüz edecek bir vizyonlakarþýlaþýr. Anlatýlanlara göre Hz. Ýsakarþýsýna çýkar ve kendisinden þu söz-lerle, tarikatýný terketmesini ve fakirleriçinde en fakir olanlara yardým etmesiniister: "Ben susuzluk çekiyorum."

O günden hemen sonra rahibe Teresa,Loretta tarikatýndan ayrýlýr, tarikat giy-sisini çýkarýr, kenarlarý mavi çizgili basitbeyaz bir sari giyip Kalküta'nýn en fakirinsanlarýnýn sokaklarda yaþadýðývaroþlarýna dalar. Baþlangýçta yapayal-nýzdýr ve hiç parasý yoktur.

Hindistan'ýn 1947'de baðýmsýzlýðýnakavuþmasý ile Hindistan vatandaþlýðýnageçer ve "Kardeþ Sevgisi Misyonerleri"tarikatýný kurar, kendisine katýlan bir kaçrahibe daha olmuþtur. 1950 senesindePapa, o zaman 13 üyeden oluþan tarikatýonaylar. Rahibe Teresa görevinin "Açlar,çýplaklar, evsizler, engelliler, körler vecüzzamlýlara; kendisini istenmeyen,sevilmeyen, her þeyden mahrum hisseden

herkese yardým etmek" olduðu sloganýylayola çýkmýþtýr. 1952'de, terkedilmiþ birHindu mabedinde bir "Hastane ve ÖlümEvi" kurar, sokaklardan topladýðý sakat-larý, aðýr hastalarý, ölmek üzere olanlarýoraya getirir. Davranýþýný þöyle açýklar:"Bir hayvan gibi yaþamýþ olan insanlarýniyi bir ölümle ölmesi, onlar için meleklergibi ölmek demektir."

Bu adýmý, baþkalarý takip eder ve birzaman sonra, bir çocuk yuvasý, fakirleriçin bir okul, doðum evleri, bekâr anneleriçin sýðýnma evleri, bir cüzzam ünitesikurulur. Rahibe Teresa'nýn faaliyetleriHindistan içinde ve dýþýnda duyuldukçaçoðalan baðýþlarla, bütün bunlar mümkünolmaktadýr. Günümüzde ise, MutterTeresa tarikatýnýn tüm dünya üzerinde133 ülkede, 710 hastane ve kuruluþu,4500 kadar rahibesi ve 400 kadar da faalrahibi bulunmakta.

Nobel Barýþ ödülü yanýnda baþkabirçok ödüle daha layýk görülen MutterTeresa'nýn önemli ödüllerinden biri de,1978'de aldýðý, Balzan Ýnsanlýk,Kardeþlik ve Barýþ Ödülü ve 1992'dekiUnesco Barýþ Öðretisi Ödülü. Nobelödülüyle, bir çýrpýda tüm dünya sah-nesinin önemli bir aktörü haline gelenrahibe, dünya üzerinde ünü ve önemibulunan birçok kiþinin de ziyaret hedefihaline gelir. Hindistan'a uðrayýp da,Mutter Teresa ile birlikte bir fotoðrafkaresinde yer almamýþ ünlü insan yokgibidir. 5 Eylül 1997'de, 87 yaþýndaykenbu dünyaya veda ettiðinde ise MutterTeresa, bir efsanedir artýk. Her efsanedeolduðu gibi, efsane karþýtlarý da bir birboy göstermekte gecikmezler.

SEVGÝ DÜNYASI20

Page 23: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

Fakirlik Ýkoncaný veya Cehennem Meleði

Mutter Teresa, 2003 senesinde, Papa II.Jonannes Paul tarafýndan azize ilan edilir.Normal olarak, bir insanýn aziz veyaazize ilan edilebilmesi için yapýlacakkilise iþlemi, ölümünden beþ yýl sonrabaþlatýlabildiði halde, Papa, MutterTeresa'nýn ölümünden iki yýl sonraharekete geçmiþ ve kilise kendisini enhýzlý bir þekilde azize ilan etmiþtir.

Mutter Teresa'nýn yaþamýna, ilkelerine,yaptýklarýna ve azizeliðine ilk eleþtiriler,Ýngiliz feminist yazar Germaine Greer'inonu "Glamourgirl der Armut" (FakirliðinBüyüleyici Kýzý veya Fakirlik Ýkoncaný)þeklinde tanýmlayarak, tarikatýnýn bir"Klonlar Tarikatý" olduðunu söylemesive daha önce Ýngiltere KraliçesiElizabeth ile ilgili zehir zýkkým bireleþtiri kitabý yazmýþ olan yine bir Ýngilizyazar Christopher Hitchens ve komünistöðrenci lideri Tarýq Ali'nin ortak çalýþ-masý bir belgesel film olan "Hell's Engel"(Cehennem Meleði) ile 1994'de baþladý.Hitchens'ýn yazýlarýnýn baþlýðý ise doðru-dan müstehcen ve kýþkýrtýcý idi:"Missionary Position- Mutter Teresa inTheorie und Praxis" (MisyonerPozisyonu- Mutter Teresanýn Kuram veUygulamasý). Eski bir Troçki taraftarý veateist olan Hitchens, Mutter Teresa'nýnhiç de siyasi açýdan naif bir yaþlý kadýnolmadýðýný, tersine baþkalarýný kendiamaçlarý için sömüren bir hilekârolduðunu iddia etti. Fedakâr bir misyonerdeðil, ünlü olmak için baþkalarýnýnsefaletini kullanan kurnaz bir aktristolduðunu, rol yaptýðýný söyledi. Bunun

dýþýnda, Mutter Teresa'yý, menfaatleriiçin Romanya Diktatörü Çavuþesku,Haiti despotu Duvalier gibi kiþilerlebuluþmakla, Arnavutluk'un EnverHoca'sýnýn mezarýna çiçek götürmüþolmakla suçladý. Amerikalý bankadolandýrýcýsý Charles Keating'e kiþiyeözel bir haç hediye etmesini dilinedoladý. Hattâ bu son kiþi için onu yar-gýlayan hâkime ýlýmlý bir karar verilmesiyönünde bir rica mektubu bile gön-derdiðini konu etti. Mutter Teresa böylekiþilerden de baðýþ veya duruma göremisyonerlerinin çalýþabilmeleri içingereken yerde gerekli izinleri almýþtý.

Ýkinci darbe, ölümünden 15 yýl kadarsonra, 2013'de geldi. Kanada'nýnMontreal ve Ottowa kentlerinin üniver-sitelerinden 3 bilim insaný, SergeLarivée, Geneviève Chénard ve CaroleSénéchal, Mutter Teresa'nýn yaþamýný veyaptýklarýný inceleyerek bir rapor halindekamuya sundular. Onlara göre Teresa,insanlarýn acý çekmekle Hz. Ýsa'ya yakýn-laþtýðýný düþünmekteydi. Bunun için deiyileþebilecek hastalarý bile kaderine ter-ketmekte, onlarýn tedavilerini gerektiðigibi yaptýrmamaktaydý. Ayrýca tümdünyadaki ölüm evlerinde, hijyenik yön-den korkunç þartlar hüküm sürmekteydi.Hastalara aðrý kesici ilaçlar verilmemek-te ve en basit yataklarda, daracýk mekân-larda yatýrýlmaktaydýlar.

Daha sonra benzeri yazýlar hazýrlayan,Robin Fox ve Dave Hunt'a göre de,hastalara hattâ kâfi yiyecek verilmemek-te, ilaveten bazý baðýþlanan evlerde önce-den normal yataklar olduðu halde, bunlarkaldýrýlmakta ve yerlerine basit ranzalar

21SEVGÝ DÜNYASI

Page 24: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

konulmaktaymýþ ve mekânlar yeterinceýsýtýlmamaktaymýþ. Tabii bu arada belirt-mek gerek ki, tarikatýn tüm üyeleri aynýbasit þartlarda yaþamaktadýrlar; her birrahibenin tek serveti, sýrtýndaki ile birlik-te üç sari, bir haç, bir tesbih ve bir çan-tadýr. Kaldýklarý evlerde radyo, TV, klimaveya vantilatör yoktur, hastalarýn yattýk-larý ranzalar gibi yataklarda uyurlar,çamaþýrlar elle yýkanýr. Basit yaþamkuralý, MutterTeresa'nýn anayasasýdýr.

Larivée ve arkadaþlarýnýn üzerinde dur-duklarý önemli bir konu da, yapýlan ba-ðýþlarýn nereye gittiði konusu. Yaptýklarýaraþtýrmalara göre, senelerdir toplananparalarla ilgili doðru dürüst bir muhasebebulunmamaktaymýþ ve bu yüzden deparalarýn gizli hesaplarda biriktirildiðiþüphesi varmýþ. Ayrýca bu araþtýrmacýlar,Papa II. Johannes Paul'u da, Teresa'yýkurallara uymadan alelacele aziz ilanetmekle itham ediyor ve azizliðiningeçerli olamayacaðýný savunuyorlar.

Þimdi burada durarak, kýsa bir analizyapalým: Kimin hakkýnda, neye görehüküm veriyoruz ve hangi ortamý deðer-lendiriyoruz? Mutter Teresa'nýn tarikatýnýve ölme evini kurduðu yer, Hindistan'ýnKalküta þehrinde ve en fakir böl-gesindedir, Avrupa veya Kanadaþehirlerinden birinde deðil. Ýtalyangazeteci Tiziano Terzani'nin,"Asien,mein Leben" (Hayatým Asya) adlýkitabýnýn Hindistan bölümünde,Kalküta'nýn varoþlarý üzerine anlattýðýgibi: "Ýnsanlar, köpekler, otolar, çekçekel arabalarý, inekler sokaklarý týkýyorlar.Kaldýrýmlarda insanlar, hayvanlarla bir-likte yiyor, içiyor, uyuyor ve barsaklarýný

boþaltýyorlar. Burada her geçen dakikainsanýn kendi dünya görüþünün temel-lerini sarsýyor. Mantýk yavaþ yavaþanlamýný kaybediyor ve akýl bu kötükokan, gürültülü, iðrenç ama buna rað-men büyüleyici ve adýna yaþam denenbilmece içinde bir düzen keþfedebilmek-ten aciz kalýyor. Ýnsanlar, paramparçaolmuþ borulardan sýzan sarý renkli sularlayýkanýyor; baþka insanlar, her günKalküta'nýn ölenlerinin bir kýsmýnýndumanlar içinde kaybolduðu krematoryu-ma ölülerini taþýyorlar. Cesetlerinyakýldýðý odun yýðýnýnýn kalýntýlarý; kadýnve çocuklarýn içinde yýkandýðý ve çocuk-larýn daha sonra pazarda satmak üzere,oraya atýlmýþ plastik torbalarý sudançýkardýðý, Ganj nehrinin bir kolu olanHugli'nin kirli ve yapýþkan sularýnaatýlýyor. Dilenciler önlerindeki boþ parakaplarýnýn baþýnda bekleþiyorlar. Yinebaþkalarý, kaldýrým kenarýnda hareketsizyatýyorlar. Uyuyorlar mý, yoksa ölmüþlermi? Aþýrý boyalý küçük kýzlar, yoldangeçenlere bedenlerini sunuyor ve 25Rupi gibi düþük bir fiyata, kaldýklarýmaðara gibi izbelere müþteri çekmeyeuðraþýyorlar." Ýþte Mutter Teresa, böylebir ortama kuruyor tarikatýný ve ölmeevini. Ýþte bu kaldýrýmlardan topluyor,ölüm halindeki hastalarý, iþte bu kadýn-lara ve bebeklerine yardým elini uzatýyor.Gördüðü vizyonda kendisine söylendiðigibi, fakirler içinde en fakirlerin olduðuyerde konuþlanýyor. Bunu yaparken de,kendisinin derinden baðlý olduðu; sade-lik, tevazu ve kanaatkârlýk prensip-lerinden ayrýlmamaya aþýrý özen gös-teriyor. Bu yoldan ayrýlýrsa, Tanrý'nýn veHz. Ýsa'nýn yolundan sapacaðýna inaný-yor.

SEVGÝ DÜNYASI22

Page 25: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

Durum böyleyken, her þeyin düzenli,kurallý, planlý olduðu zengin batýdünyasýnda ve müsbet ilim prensipleriiçinde yetiþmiþ; Allah ve maneviyat ileilgisi olmayan ateist görüþe baðlý, önüneçýkan her þeyi ancak ölçüp tartabilirsekabul edebilen Hitchens veya Lariveegibi kiþilerin, Mutter Teresa'nýn inancýný,prensiplerini ve yöntemlerini anla-malarýný beklemek; üç elma ile ikiarmudu toplayýp, sonucun doðru çýk-masýný beklemekle eþ deðerli olmaz mýacaba?

Anlamadýðýný Karala, Kavrayamadýðýný Kötüle

Birinin inancýný, baðlý olduðu prensip-leri, tutumunu ve davranýþlarýný anlaya-mayan bir baþkasý ne yapar? Yaþamdadefalarca þahit olduðumuz gibi ya okiþiyi toptan reddeder veya onu gülünçilan eder; bunlarý yapamýyorsa,davranýþlarýndaki kendince olan eksiklerive yanlýþlarý ortaya koyarak onu geçersizkýlmaya, parçalamaya çalýþýr, saldýrýr,hücum eder.

Mutter Teresa'nýn, dünyada diktatörveya dolandýrýcý olarak bilinen kiþilerinbile baðýþlarýný kabul etmesi, onlarýnmezarýna çiçek götürmesi ve hattâ onlariçin ricacý olmasý belki onun gözündetüm insanlarýn eþit olmasýndan dolayýolamaz mý? Yaradan'ýn, tüm mahlûkatýn;iyilerin olduðu gibi kötülerin de üzerineher gün güneþini doðdurduðunu, her biryaratýlanýn dünya üzerinde günlerini ta-mamlamasýna izin verdiðini özümseye-rek, çok sevdiði Tanrýsýnýn yaptýrýmlarýnauygun olmaya çalýþmýþ olamaz mý?

Hastanelerinde yatan kiþiler için sevgive ilgiyi ön plana almasý, belki insanlarýnve tüm yaratýlmýþlarýn her þeyden öncesevgiye olan ihtiyaçlarýný çok iyi anladýðýiçindir? Belki dünyada en eksik olanþeyin, kimyevi maddeler ve maddiolanaklarýn ötesinde, gerçek bir sevgi veilgi olduðunu farkettiði içindir? Yapýlanbaðýþlarla Kalküta'da üçüncü dünyanýnen modern hastanesini kurmamýþ olduðusuçlamasýna, Kalighat'daki ölüm eviniidare eden rahibe Dolores þöyle cevapveriyor: " Eðer böyle hastaneler kursay-dýk, oralarda zengin hastalara bakmayabaþlar ve fakirleri ihmal ederdik ve kendimisyonumuzdan (vazifemizden) sapmýþolurduk." Bu cevapta belki de, maddiyatadalarak asýl hedefi ve iþlevinden uzak-laþmýþ olan birçok dini kuruluþ, tarikatve bizzat bazý dinlerin ve din adamlarýnýndurumlarýný kýsaca özetleyen vurucu biraçýklama var aslýnda.

Mutter Teresa'nýn ve rahibelerinin,hastalarý tedavi etmek yerine, ölüme ter-ketmekte olduklarý, onlara týbbi ilaçlarvermedikleri, acý çekerlerse Tanrý'yadaha yakýn olacaklarýna inandýklarýsuçlamasýna gelince: Gerek Hitchensgerekse Larivee ve arkadaþlarý, bu konu-da tek tek örnek göstererek, hangi has-tanýn hangi þekilde ihmal edildiðine dairsomut deliller ortaya koymayýp, sadecegenel bir kanaat belirtmektedirler. Buiþin bir yaný. Diðer yaný ise, günümüzde,modern týbbýn her türlü olanaðý kulla-narak, ölmek üzere olan hastalarý, ille debiraz daha hayatta tutabilmek için yaptýðýuðraþlarýn ne derecede doðru olduðu þek-lindeki bir etik sorusudur. Týbbýn geldiðinoktada, çeþitli önlemlerle kiþiyi bir mik-

23SEVGÝ DÜNYASI

Page 26: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

tar daha hayatta tutabilmek bugünmümkündür. Ama Avrupa'nýn has-tanelerinde, artýk daha mantýklý sayýla-bilecek bir yol takip edilmekte vetedavisi imkânsýz hale gelmiþ hastayaazap verebilecek sert tedbirlere baþvur-madan önce, kendisine yaþamaya devametmeyi isteyip istemediði sorulmaktadýr.Birçok hasta veya çok yaþlý insan, kendiiradesini kullanarak, artýk yaþam uzatýcýönlemler istemediklerini ifade etmekte-dirler. Kendileri güzel ve yeterinceyaþadýklarýný, yapay olarak uzatýlan birzaman istemediklerini açýkça ifade ettik-lerinde ise, fazladan yapýlan destek terkedilmekte, olay doðal gidiþine býrakýl-makta, hastanýn kendi istediði ortamdave istediði insanlar yanýnda olmak üzere,huzur içinde öbür âleme geçmesine izinverilmektedir. Mutter Teresa, sahipolduðu ruhsal yeteneklerle belki de budurumu doðrudan hissetmekte ve koru-masý altýndaki saðlýðýna kavuþmasýimkânsýz olan hastalara, huzur, sevgi veilgi içinde ölebilmek imkânýný vermek-teydi, kim bilir?

Hasýmlarýnýn ve eleþtiricilerinin ikidebirde sofraya koyduðu, paralarýn nereyegittiði, neden kuruþu kuruþuna birmuhasebenin yapýlmamýþ olduðu sorusuise, günümüzün materyalist anlayýþýný enfazla ilgilendiren konu tabii ki. Böyle birmuhasebe ortaya konamadýðý için de,baðýþ paralarýnýn bazý gizli hesaplardayýðýldýðý düþünülmekte haliyle. Oysa kiMutter Teresa yaþamý boyunca, aynenrahibeleri gibi sade ve zenginlikten uzakbir yaþam sürdü. Baðýþ paralarýnýsarisinin olmayan cebine doldurup,giderken öbür âleme götürmediðine göre

de, yapýlan baðýþlar bir þekilde dünyadakaldý. Þayet bu paralar hâlâ bazý gizlibanka hesaplarýnda duruyor ise, kendi-sine harcamamýþ olduðundan, kiþiselolarak Mutter Teresa'ya saldýrmanýn artýkbir gereði yok. Tarikatýnýn üyeleri aynýsade yaþamý sürdürmekte olduðuna görede, paralarý onlar da yemiyorlar demektir.Kalan seçenek ise, rahibelerden PriscillaLewis'in açýkladýðý gibi: "Baðýþ parala-rýný kullandýk ve bana inanýn, çok iyikullandýk" olabilir ancak. Paralarýn nere-ye kullanýldýðý sorusunun cevabýný, yazý-nýn baþýnda deðindiðimiz, Hindistan'dakive tüm dünya üzerinde bulunan 710 has-tane ile, diðer kuruluþlarda ve oralardayapýlanlarda aramak gerek herhalde.

Birbirini anlayamayan insanlarýn, bir-birine saldýrdýðýný, çevremizde çok dahaküçük çaptaki olaylarda da görüyoruz.Örneðin Türkiye'de, bireysel olaraksokaktaki sahipsiz hayvanlara yardýmetmek isteyen birçok insan var. Bu kiþi-ler, internet yoluyla baþka hayvansever-lerle de temasa geçiyorlar ve kendileribizzat ilgilenemeyip baðýþ göndermeksuretiyle yardýma katýlanlarýn da deste-ðiyle, sokak hayvanlarýný beslemeye,yollarýna çýkan hasta, yaralý, kimsesizhayvanlarý da tedavi ettirip yaþamlarýnýkurtarmaya çalýþýyorlar. Bu kiþilerin bir-biriyle de yardýmlaþma içinde olmasýgerekir, öyle deðil mi? Ama heyhat, tamda iþte bu kiþiler bazen birbiriyle öyle-sine kýyasýya bir mücadele içine giriyor-lar ki, hayvanlarý kurtarmak gibi kutsalolabilecek bir iþe giriþmiþ olanlarýn, bir-biriyle bu savaþý, savaþa þahit olanlarýhayretler içinde býrakýyor. Bu savaþ, yineinternet üzerinden, birbirinin yaptýðýný

SEVGÝ DÜNYASI24

Page 27: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

beðenmemekten baþlayýp, diðer kiþininbaðýþ paralarýyla sefa sürdüðüne, hayvan-larý kullandýðý suçlamalarýna, hattâkiþinin dolandýrýcýlýðýna, ahlâksýzlýðýnakadar varýyor. Belden aþaðý tabirler,küfürlü sözler havada uçuþuyor. Ýnsanlarispat edemeyecekleri suçlamalarý ortayadökmekte hiç bir sakýnca görmüyorlar.Bu davranýþlarda ne kadar anlayýþsýzlýk,ne kadar kýskançlýk ve çekememezlik, nekadar kötülük etme isteði payý olabile-ceði de baþlý baþýna bir inceleme konusuolabilir.

Ýyilik ve Kötülük

Ýnsanýz ve iki yüzümüz var: Ýyilik vekötülük. Ayný insan olarak, ayný konuda,iyi de davranabiliriz, kötü de. Bu, ozamana kadarki birikimimize, içimizdetaþýdýðýmýz iç sesin bize vereceði yöne,hattâ belki de o anki dýþ þartlara da baðlý.Hangi þekilde davranacaðýmýzý seçmekise bize kalmýþ, o da bizim özgürirademiz. Bunun örnekleri tarihte vegünümüzde, her zaman farkedeceðimizbiçimde ortada.

Çok çarpýcý olduðundan, hep kullanýlanbir örnek, Nazi Almanya'sýndaki insan-larýn durumu: Bir kýsmýnýn Nazi felse-fesini kendine uygun bulduðu ve yürek-ten baðlandýðý için Yahudilerin katliamý-na adeta hevesle katýlýrken, diðer bir kýs-mýnýn, þartlarýn zorlamasý ve düzenindýþýna çýkamadýklarý için birlikteyürümeleri. Yapýlanlarý vicdanlarýna hiçsýðdýramayan baþka bir kýsmýn ise, buyüzden kendi yaþamlarýný tehlikeyeatmasý da, bir ucunda iyilik diðer ucundakötülük bulunan ölçeðin, özgür iradenin

seçimi ile neresinde bulunduklarýnýn birgöstergesi.

Elbet ki her insanýn bazý sýnýrlarý, yanihiç yapamayacaðý kötülükler veya o aniçin eriþemeyeceði iyilikler var. O da, oinsanýn o anki ruhsal seviyesinin göster-gesi. Ýnsan olarak tam iyi deðiliz, öyleolsaydýk burada bulunmazdýk. Ama tamkötü de deðiliz çok þükür ki ve herseferinde iyiliði seçmemiz için bir umuther zaman mevcut.

Yapabildiðimiz kadar Tanrý katýndanbakmaya çalýþtýðýmýzda ise, onunnazarýnda iyilik ve kötülük unsurlarýnýn,bizlerin yaþamýmýzdaki kadar birbirindenfarklý ve farklý sonuçlar doðuran unsurlarolmayabileceðini sezer gibi oluyoruz.Çünkü O, iyilerin ve kötülerin yan yanayaþamasýna, hattâ kötülerin özgürcekötülüklerinin gereðini yapmasýna izinveriyor. Týpký bizim gözümüzde kötüolan doðal felâketlere, savaþlara,hastalýklara, bizim gözümüzde zamansýzölümlere izin verdiði gibi. Ama onungözünde yaþam, bizim gözümüzdeki gibisýnýrlý deðil. Demek ki burada, bizyaratýlmýþlarýn iyilik ve kötülükle yoðru-larak eðitilmemiz prensibi mevcut.

Doðum ve ölümle sýnýrlý olmayanebedi yaþamda, neyin iyilik neyin aslýndakötülük olduðunu bizlerin kesinlikle tes-bit edebilmemiz pek mümkün deðil her-halde.

Ama biz ölümlüler için kesin olan birþey varsa, o da, kötülüklerden uzaklaþ-mak, iyiliklere yönelmek ve iyi olmayaçalýþmaktýr mutlaka.

25SEVGÝ DÜNYASI

Page 28: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

SEVGÝ DÜNYASI26

NEDEN EKÝPÇALIÞMASI

Günümüzde insanlar pekçok nedenle ekip çalýþmasýyapmaktadýrlar. Verimliliðiartýrmak, kiþi baþýna düþenzaman ve iþ gücünü dengele-mek, çeþitli görüþlerin vebirikimlerin projelerigüçlendirmesi, ortaya çýkacakolan sinerjinin yarattýðý çekim gücü vedaha pek çok nedenlerden dolayý gerek iþyaþamýnda gerek toplumsal kuruluþlardagerekse sivil toplum örgütlerinde ekipçalýþmalarý yapýlmaktadýr. Ekip çalýþmasý,günümüz dünyasýnýn koþullarý vedinamiðine en uygun çalýþma biçimiolarak günlük yaþamýmýzdaki yerinialmýþ bulunmaktadýr.

Ekip çalýþmasý, doðru bir biçimdeiþlediðinde; iþlerin verimliliðini, hýzýnýolumlu bir biçimde etkiler ve belirlenenhedeflere çabucak ulaþmayý saðlar. Çalýþ-maya dâhil olan kiþilerin mutlu vebaþarýlý olmalarýna katkýda bulunur.Ekibin baþarýsý, her bireyin baþarýsýnabaðlý olduðu gibi ekip içindeki bireylersürekli birbirleriyle iletiþim halinde

Ekip Çalýþmasý ve Gerekleri

Nihal Gürsoy

“Yapabildiðimiz her þeyi yapsaydýk, buna kendimiz bile þaþardýk” Thomas Edison

Page 29: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

SEVGÝ DÜNYASI27

bulunduklarýndan iþbirliði ve uyum ekipçalýþmasýnýn baþarýsýndaki en önemli fak-törlerdir.

HANGÝ EKÝP

Ekip çalýþmalarý ister mesleki istersosyal faaliyetler kapsamýnda olsun enbaþta kiþinin yaþam amacýný, birikimleri-ni ve ilgi duyduðu bir alanda severekyapacaðý faaliyetleri içermelidir. Bunedenle en baþta kiþinin yaþam amacýnýve gayesini iyi belirlemiþ olmasý gerek-mektedir. Böyle olduðunda kiþi yaptýðýiþe kendisini severek verecek o konudakidonanýmlarýný artýrmaya istekli olacakhem kendisine hem de içinde bulunduðuekibe yararlý olacaktýr. Severek yapýlaniþlerde harcanan zaman ve emek kiþiyiyormayacaðý gibi baþardýkça mutluluðu-nun artmasýna neden olur. Ayrýca kiþininçevresine yaydýðý olumlu etkiler ekipçalýþmasýnýn kalitesini ve motivasyonunuartýracaktýr.

EKÝP NEDÝR

Ekip, birbirini tamamlayýcý bilgi, becerive yeteneklere sahip, ortak bir amaç içinbiraraya gelmiþ, konu ile ilgili ortak biryaklaþým kullanan, ortak performansgöstererek hedeflerini gerçekleþtiren,kendilerini ortak amaçlarý doðrultusundasorumlu hisseden bireyler topluluðudur.

Bir ekip çalýþmasý içinde yer alan kiþi,kendindeki özelliklerin ne kadarýnýn ekiptanýmýnýn içinde yer alýp almadýðýný dü-þünmelidir. Böyle bir noktada unutulma-masý gereken, iyi bir ekibin iyi bir bireylebaþladýðýdýr. O halde, kiþinin önceliklekendisini ekip içerisinde iyi bir birey

olarak konumlandýrmasý gerekmektedir.Bu sebeple, kiþinin kendini ekip kavramý-nýn gerektirdiði deðerleri taþýyýp taþýma-dýðý konusunda deðerlendirmesi gerekir.

Bu amaçla: "Ben, ekibimi tamamlayacak bilgi,

beceri ve yeteneklere sahip miyim?""Çalýþtýðým ekiple amaçlarým uyumlu

mu?""Ortak bir yaklaþým ve ortak bir perfor-

mans hedeflerini gerçekleþtirmeye nekadar uygunum?"

"Ekip içindeki sorumluluklarýmý yerinegetirebilir miyim?"

Sorularýný kendine sormalýdýr. Bu nok-tada verdiði cevaplarda bir olumsuzlukvarsa bu olumsuzluklarý mümkünolduðunca gidermeye çalýþmalý ya dagiderilemeyecek durumdaki eksiklikleriveya þartlarý nedeniyle ikinci plandakalarak yardýmcý olmayý seçmelidir.

Ekip arkadaþlarý en baþta arkadaþolarak deðerlendirilmelidir. Ýyi birarkadaþlýk tek taraflý olmaz. Takýmarkadaþlarýnda bulunan niteliklerin aynýzamanda sizde de olmasý gerekir.

Ýyi bir arkadaþ:* Arkadaþlarýna ilgi ve sevgi gösterir,* Ýliþkilerini korumak, yaþatmak için

çaba sarfeder,* Karþýsýndakini dinler,* Ýliþkilerini olumlu yönde ele alýr,* Baþarýsýzlýðýn sorumluluðunu pay-

laþýr,* Tek taraflý beklentiler içine girmez,* Sorunlar karþýsýnda yapýcý ve çözüm

üreticidir,* Hoþ görülü ve anlayýþlýdýr,* Baþarý için motive eder.

Page 30: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

SEVGÝ DÜNYASI28

Bu gibi olumlu davranýþlara daha pekçok þey eklenebilir. Ancak, karþýmýzdakikiþilerden beklediklerimizi kendimiz desergilemeliyiz. Aksi takdirde arkadaþlýk-tan söz etmek mümkün olmayacaktýr.

EKÝP ÇALIÞMASININ GEREKLERÝ

Arkadaþlýðý, ekip çalýþmasý ve görevberaberliði olarak düþündüðümüzde isebirlikte olduðumuz ve görev yaptýðýmýzinsanlarla tümüyle uyumlu olmak gerek-mektedir.

Ekip çalýþmasý içinde yer alacak kiþi-lerin aþaðýdaki özelliklere sahip bulun-masý gerekmektedir.

* Ekip çalýþmasý içinde birlikte görevyaptýðý kiþilere karþý saygýlý,

* Açýk fikirli, yeniliklere açýk veyapýcý,

* Arkadaþlarýnýn görüþlerini alan veonlarý deðerlendiren,

* Görüþleri ile takým gücünü artýran,* Davranýþlarýný ayarlamasýný ve gerek-

tiðinde ön plana çýkmasýný bilen,* Fikir birliðine ulaþmada baþarýlý,* Görev ve sorumluluklarýna baðlý,

iþine hâkim,* Yaptýðý iþi seven,* Sadýk ve vefalý, sýr tutabilen,* Ýma etmeyen, ifade eden,* Hiyerarþiyi atlamayan,* Gerektiðinde özür dilemekten kaçýn-

mayan,* Alçak gönüllü,* Hatalarýndan ders alarak tekrarla-

mayan,* Temel doðrulara aykýrý davranmayan, * Uyumlu ve dengeli, uzlaþtýrýcý,

* Ekip arkadaþlarýný seven ve onlartarafýndan sevilen,

* Kaliteye önem veren,* Çalýþkan ve yetenekli,* Bilgili, tecrübeli ve genel kültür

düzeyi olan,* Aktif ve sosyal faaliyetlere açýk,* Söylediði ve yaptýðý arasýnda tutar-

lýlýk bulunan,* Planlý ve sistemli,* Ekip arkadaþlarýna ve insanlara sevgi,

ilgi ve güleryüz gösterebilen,

Yukarýda sayýlý olan özelliklerintamamýna sahip olmak güç görünebilir.Ancak ekip çalýþmasý, bu konulardauzun yýllar emek harcamýþ, doðru yaþambilgileri (Ýyilik, doðruluk, çalýþmak, bilgive sevgi) doðrultusunda yaþamaya talimetmiþ kiþiler için son derece zevkli veyaratýcý bir süreç olacaktýr.

Ayrýca çoðu zaman, donanýmlý, tecrü-beli, disiplinli ve sistemli bir biçimdeazim ve inançla severek çalýþan insan-larýn veya ekiplerin, olmazlarý nasýloldurduðunu hepimiz görüyoruz.

Elbette hiç kimse kötümser, alýngan,sürekli þikâyet eden, eksik arayan,suçlayýcý, aykýrý davranan, sorumsuz, herþeyin en iyisini bildiðini iddia eden,saygýsýz, sevgisiz, çabucak öfkelenen,tembel, mazeret üreten insanlarla çalýþ-mak istemez.

Sorumluluk alan, baþladýðý iþleribitiren, düzenli, uyumlu, sevecen, uzlaþ-macý ve diðerlerinin görüþlerini deðer-lendirebilen, üretebilen insanlarla çalýþ-mak ister. Aksi durumda insanlarý usan-dýrýr, yorar ve iþ yapamaz hale getiririz.

Page 31: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

SEVGÝ DÜNYASI29

Bu nedenle ekip çalýþmasýnýn gerekleri-ni yerine getirmek, kimseye fazla yükyüklememek, yapýlacak iþlerdearkadaþlarýnýn deðerlerine, beklentilerineönem vermek gereklidir.

EKÝP ÇALIÞMASI ve ÖZGÜVEN

Yaptýðýmýz her iþte özgüven sahibiolmak çok önem taþýr. Özellikle ekipçalýþmalarýnda özgüven eksikliði pek çokaksaklýða yol açar. Özgüven, en basitanlamýyla kiþinin kendine inanmasýdýr.Yapýlan iþlerde ve varýlmak istenilenhedeflerde kiþiyi dinamik bir durumdatutar ve baþarýya olan inancýný destekler.

Özgüvenin hedefe vardýrmasý, kesinlik-le ve öncelikle hedef veya hedeflerindoðru ve tutarlý bir biçimde belirlen-mesiyle mümkündür. Kiþi, kendisini iyitanýyýp, varmak istediði hedefleri kendiyetenek ve yapabilirliklerine uygunolarak seçmelidir. Ancak yapabileceðininen iyisini yapmanýn peþinde olmalýdýr.

Yanlýþ hedef baþarýsýzlýðý getirir, gayretve kuvvetimiz darbe alýr. Hedef, doðruolarak belirlendikten sonra bizi vardýra-cak olan baþaracaðýmýza olan inancýmýzyani özgüvenimizdir.

Özgüven, beþ temel unsurun varlýðýnýve birlikte dengeli bir biçimde iþleyiþinigerektirir. Bu özellikler: Bilgi, tecrübe,kontrol, sevgi ve inançtýr.

Özgüvenin fazla ya da eksik olmasý,insaný amaçlarýndan uzaklaþtýrýr. Kiþiyiolumsuz biçimde etkiler. Bu nedenle,

fayda saðlayacak bir özgüven bu beþunsurun birarada denge içinde tutul-masýyla elde edilir. Bu beþ unsurun ateþ-leyici gücü ise inançtýr.

Kiþinin doðru ve faydalý bir özgüveniçinde olmasýný saðlayan unsurlar iseaþaðýdaki noktalara dikkat etmesi ve buözelliklerini geliþtirmesiyle mümkündür.

* Öncelikle kendini tanýmasý, bilmesigerekmektedir, yapabilirim inancý güçlüolmalýdýr,

* Güçlü ve zayýf taraflarýný iyi taný-masý, yeterliliklerini ve geliþtirmesigereken yönlerini saðlýklý bir biçimdetespit etmesi gerekmektedir,

* Kendisinin yapýp baþarabileceðineinandiðý gibi çevresinde baþarabilecekolanlarý da inandýrmalýdýr.

* Ulaþýlabilir ve gerçekçi hedeflerbelirleyerek bunlarý gerçekleþtirmek içinyapabileceklerinin en iyisini yapmalý,sonrasý için hedefleri olmalýdýr,

* Hedefler doðrultusunda hazýrlýk ve önçalýþmalar yapýlmalý, olabildiðincetamam hâle getirilmelidir,

* Hedef, hep göz önünde bulundurul-malý, hedefe ulaþmanýn mutluluðu vehuzuru sýklýkla hayal edilmelidir,

* Kiþi, kendisini sadece kendisiylekýyaslamalý, bu kýyaslama yapabildiklerive yapabilecekleri arasýndaki deðer-lendirmeleri içermelidir,

* Yapýlacak iþlere ve varýlacak hedef-lere gönülden baðlanýlmalý ve aslavazgeçmemelidir, olabildiðince hedefeyoðunlaþýlmalýdýr,

* Soðukkanlý, azimli, kontrollü ve derlitoplu olmak, fazla daðýlmamak baþarýyýgetirir.

Page 32: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

SEVGÝ DÜNYASI30

eden bazý insanlar diðerlerindendaha baþarýlý olurlar? HarvardÜniversitesi'nde psikoloji pro-

fesörü olan David McClelland, þu sorununcevaplarýný bulmak amacýyla yýllarýný har-cadý. McClelland, yüksek bir IQ'ya veüniversite derecesine sahip olmanýnbaþarýyý garantilemeyeceðini gösteren birkanýttan çok etkilenmiþti. Birçok üniversitemezunu, kariyerlerinde baþarýsýz olurken,çok az eðitime sahip olan bazýlarý büyükbaþarýlara imza atabiliyorlardý. YüksekIQ'ya sahip olan kiþilerin kurduðu MENSA

Vakfý'nýn birçok üyesi sýradan iþlerdeçalýþabiliyorlardý.

McClelland, sorularýna cevaplar saðlayanbir test geliþtirmek için araþtýrma beceri-lerini kullandý. Titizlikle hazýrladýðý testte okadar baþarý saðladý ki, üniversite mezun-larýnýn kariyerlerinde en fazla yükselmekaydedebileceklerini, düþündüðü 20 yýlötesini bile doðru tahmin edebildi.

McClelland, baþarýlý insanlarýn kiþiselhedeflerine ulaþmak için çalýþtýklarýný ve

Zýt Kutuplu KabiliyetlerimiziGeliþtirmek

N

Al Siebert, Phd (The Resiliency Advantage) Çeviren: Nelda Ýnan

Page 33: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

31SEVGÝ DÜNYASI

baþarýnýn sosyal göstergelerinden motiveolmadýklarýný ortaya çýkardý. Bu kiþileregöre baþarý, kendi seçtikleri hedeflerineulaþtýklarýnda hissettikleri bir duyguydu.Bu da bize, baþarý duygusunun tadýna var-mak için kiþinin önce kiþisel hedeflerseçmesi, sonra da bunlara ulaþmak içinçalýþmasý gerektiðini göstermektedir.Hedef yoksa baþarý duygusu da olmaya-caktýr. Hedefiniz öðretmenleriniz, ailenizya da patronunuz tarafýndan size daya-týlmýþsa, yaptýklarýnýzdan dolayý övgü yada ödül alabilirsiniz ama bu size çok azbaþarma duygusu verir.

Seçtiðiniz hedeflerin sizin için özel biranlamý olmasý gerekir. Örneðin, bir yardýmkuruluþunun düzenlediði bir yürüyüþekatýlmak veya evden yürütebileceðinizkârlý bir iþ yapmak kendinizin belirleyeceðibaþarýlý hedefler olabilir. Seçtiðinizhedefler sizi daha fazla motive eder.Ýnsanlar, kiþisel yönden kendileri içinönemli olan hedeflerine daha fazla enerjiharcarlar ve daha fazla azim gösterirler.

MCClelland'ýn araþtýrmasý, sadece kiþiselhedefler seçmemin ve bunlara ulaþmak içinçalýþmanýn önemli olmadýðýný ortayaçýkardý. Titizlikle yürütülen bu araþtýrmadafarklý kültürlerde yaþayan binlerce insanlaçalýþýldý. MCClelland bir kiþinin gelecektene kadar baþarýlý olabileceðini, geleceðiyleilgili kurduðu hayallere bakarak tahminedebiliyordu. Bu çalýþmanýn sonucunda,hedeflerine ulaþarak baþarýyý tatmýþ olankiþilerin anlattýklarý hikâyelerde þu dörtöðenin bulunduðunu tespit etti.

* Bu kiþiler belirli bir hedefe ulaþtýk-larýnda kendilerini nasýl hissedebilecek-lerinin hayalini kurarlar. Örneðin Amerikan

futbolu öðrenen bir kýz, gelecekteAmerikan Kadýnlar Takýmýnda oynaya-caðýnýn hayalini kurabilir.

* Kendilerine ulaþabilecekleri hedeflerkoyarlar.

* Hedeflerine ulaþmanýn kendileri için nekadar kolay ve ne kadar zor olacaðýný anla-mak için hem iyimser hem de kötümserdüþünce tekniðini kullanýrlar. Planlarýný,gerekli gördüklerinde düzeltmeler yapa-bilecek þekilde hazýrlarlar ve hedefleridoðrultusunda ilerleyiþlerini dikkatli birþekilde kontrol ederler.

* Kendilerini hedeflerine tam olarakadamadan önce, deneyimli kiþilerintavsiyelerine baþvururlar.

Yeni bir mücadeleye atýlmak söz konusuolduðunda, belirli bir hedefe ulaþmanýngetireceði tatmin ve baþarý duygusununhayallerini kuranlarýn bunu gerçekleþtirmeoranlarý daha yüksektir. Aslýnda baþarmýþolmanýn saðladýðý duygu hedefin kendi-sidir. Ýþte bundan dolayý bu tür kiþiler,ulaþabilecekleri hedefleri (Yani orta sertlik-te mücadele gerektirenleri) seçerler. % 50oranýnda ulaþma olasýlýðý olan bir hedef,gösterilecek kiþisel çabanýn baþarýyý ya dabaþarýsýzlýðý belirleyeceði bir ortam yaratýr.McClelland, baþarýya odaklanmýþ kiþilerinhayatlarýyla kumar oynamadýklarýný datespit etmiþti. Bu kiþiler, sonucun sadeceþansa baðlý olduðu bir eyleme dâhil olmak-tan kaçýnmaktadýrlar.

McClelland'ýn yaptýðý araþtýrma, hedef-lerine ulaþmakta oldukça büyük isabetkaydeden kiþilerin, geleceklerine aþýrý biriyimserlikle bakmadýklarýný da göstermiþtir.

Page 34: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

SEVGÝ DÜNYASI32

McClelland, hedeflerine ulaþmayý baþarankiþilerin, yollarýnda ilerlerken hangi aksak-lýklarla karþýlaþabileceklerini tespit etmekiçin çalýþmalar yaptýklarýný da söylemiþtir.Baþarýlý kiþiler, kendilerini bir hedefe tamolarak adamadan önce karþýlarýna hangi türengellerin, zorluklarýn, kiþisel kýsýtla-malarýn ve problemlerin çýkabileceðiniönceden tahmin etmeye çalýþýrlar. Sonra dabu tür engeller ve zorluklarla karþýlaþma-mak için neler yapabileceklerini planlar vekendilerini tam anlamýyla buna hazýrlarlar.

Yeni projeleri hakkýnda sadece olumludüþünceler duymak istediklerini söyleyenpatronlar, þirketlerini büyük baþarýsýzlýklarahazýrlandýklarýnýn farkýna varmazlar.Psikolog Irving Janis tarafýndan "GrupDüþüncesi" olarak tanýmlanan bu tür birkýsýtlayýcý düþünce tarzý, olasý problemlerleilgili kritik deðerlendirmelerin yapýlmasýnýengeller. Kendilerini sadece olumludüþüncelerle sýnýrlayan satýþ elemanlarý,hayal kýrýklýðýnýn yaratacaðý duygusaltuzaklara daha fazla düþme eðilimi gös-terirler. Hedeflerine baþarýyla varan kiþilerise, bu süreç boyunca, sürekli kötümserolan kiþiler kadar olumsuz görünebilirler.

Baþarma Düþüncesi Öðrenilebilir mi? Evet!

MCClelland bunu Hindistan'dakiiþadamlarýyla yaptýðý titiz çalýþmayla kanýt-lamýþtýr. McClelland'ýn bu çalýþmasý içinHindistan'ý seçme nedeni, ülkenin kast sis-temiyle ilgiliydi. Hindistan'da yaþayaninsanlar, yaþamlarýnýn kendi dýþlarýndageliþen ve müdahale imkâný bulamadýklarýolaylar neticesinde þekillendiðine inanýrlar.

McClelland bu projede, Hintli

iþadamlarýnýn iki hafta süren günlük pratik-ler sayesinde, hedeflerine ulaþmayý baþar-mýþ olan kiþiler kadar hayal kurmayýöðrenebileceklerini kanýtladý. Takip edeniki yýl içinde deneysel grup, yani hayalkurarak düþünmeyi öðrenenler, iþ hayat-larýnda ve kariyerlerinde kontrol grubuylakýyaslandýklarýnda daha büyük baþarýlarelde ettiler.

Vurgulanmasý gereken asýl nokta,iþlerinde hayli etkin ve baþarýlý olan kiþi-lerin, iyimser ve kötümser düþüncelerinikontrollü bir þekilde ele alabilmeleridir. Bukiþiler, iyimserliði ve kötümserliði birbir-lerinden ayrý olan zihinsel ve duygusaletkinlikler biçiminde tecrübe ederler vehangisini kullanmalarý gerekirse onu kul-lanýrlar.

Bunu en güzel anlatan görmek, sýcak vesoðuk suyun ayný yerden aktýðý musluk-lardýr. Canýnýz su içmek istediðinde, bar-daðýnýza sýcak suyun akmasýna izin verme-den, kolu soðuk su tarafýna doðru çeker-siniz. Yaðlý bir tavayý yýkamak istediði-nizde ise, kolu sýcak su tarafýna doðruçekersiniz. Sadece ellerinizi yýkamak isti-yorsanýz kolu tam ortaya getirerek ýlýk birsu hazýrlarsýnýz. Siz de esneklik kabiliyet-leri hayli yüksek olan kiþiler gibi, zihinselgeliþimin ve duygusal zekânýn ilerikademelerine varmak istiyorsanýz, ilhamverici iyimserlikle pratik kötümserliði yaayrý ya da uygun oranlarda birleþtirerekkullanmayý öðrenmelisiniz.

Bir Dezavantaj

Ancak bunun için bir bedel ödeye-bilirsiniz. Ýletiþimde bulunduðunuz bazýkiþilere, sýrasýnda hem iyimser hem de

Page 35: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

33SEVGÝ DÜNYASI

kötümser olabileceðinizi söylediðinizdebundan hoþlanmayabilirler. Baþkanýn yal-nýzca olumlu düþüncelere izin verdiði birtoplantýya hiç katýldýnýz mý? Böyle birortamda yanlýþ gördüðünüz bir þey hakkýn-da soru yöneltmek size riskli gelebilir.Olumsuz tutumlarýn toplumun genelitarafýndan kötü ve istenmeyen, olumlututumlarýn ise iyi ve arzu edilen diye kabulgörmesi nedeniyle, her iki yönde dedüþünebilme kabiliyetine sahip olduðunuz-da insanlarýn bazýlarýný karþýnýza ala-bilirsiniz. Sonuç olarak olumlu tutumlarasahip olanlar olumsuz tutumlara sahip olankiþilere karþý olumsuz tutumlar sergilerler.

Bu hem iyimser hem de kötümser yöndedüþünmeyi baþarabilen kiþiler için problemyaratabilir. Olumlu düþünceyi vurgulayanliderlere sahip olan bir organizasyonda, heriki yönde de düþünebilen kiþiler"Kötümser" diye etiketlenirler. Bir atölyeçalýþmamda, teknoloji uzmaný olan birkatýlýmcý þöyle demiþti: "Müdürüm benianlamýyor. Baþarýlý olmamýzý saðlamak içinmüdürümün es geçtiði problemleri iþaretediyorum, ama o beni "Mr. Olumsuz" diyeçaðýrarak, konuþmama engel oluyor."

Ýliþkide bulunduðunuz insanlar sizdendaima olumlu birisi olmanýzý bekliyorlarsave size bu yönde baský uyguluyorlarsa, sizeyöneltilen olumsuz eleþtirilere karþý koya-bilmek için güçlü bir kendine güven vesaðlýklý bir kendine saygý duygusuna ihti-yacýnýz olacaktýr.

Sizi rahatlatacak derslerden birisi de, asýlproblemin olumsuz olmadýðýný öðrenme-nizdir. Asýl problem, bazý kiþilerin olum-suzluklarýný karþýlarýndaki insanlarýn enerji-lerini tüketecek biçimde ifade etmeleridir.

Olumsuz düþüncenin kötü bir ün kazan-masýna neden olanlar da bu gibi kiþilerdir.

Üretken olmayan olumsuzlukla yaþananhoþ olmayan deneyimler ve kötümser zihinyapýlarýna takýlý kalmýþ olan insanlaryüzünden, kültürümüz yasakçý bir zihniyetgeliþtirmiþtir. Bazý insanlar olumsuzluklarýnedeniyle diðerlerinin enerjilerini tükettik-leri için, iyi bir insanýn hiç bir çeþit olum-suzluða karýþmamasý yönünde bir kültürelstandart geliþtirilmiþtir. Yasaklarý kaldýrmakisteyen kültürel standart ise, geçmiþteoldukça ileri duygusal yapýya sahip olanbirçok insanýn, olumsuz olmanýn üretkenyanlarýný neden saklamak zorunda kaldýk-larýný da gayet iyi açýklamaktadýr.

Kendilerini yalnýzca iyimser düþüncelereadayan ve asla olumsuz þekilde düþün-meyen kiþiler, basit ve kapalý bir inanç sis-temini sürdürmeye ve korumaya çalýþýrlar.Bunlar inançlarýnýn dýþýnda gördükleri hiçbir düþünceyi veya fikri kabul etmek iste-mezler. Bu kiþiler düþüncelerine sýnýrlarkoyarlar.

Aþaðýdaki þekilde görüldüðü üzere,daima olumlu olmaya (asla olumsuz olma-maya) çalýþan kiþiler, baþkalarýnýn olumsuzyönde konuþmalar yapmalarýna tahammüledemezler. Bu kiþiler zihinsel ve duygusalenerjilerinin çoðunu, karþýlarýndaki insan-larýn olumsuzluklarýný yok etme ya da etki-siz kýlmak için harcarlar. Bu büyük zamankaybýyla birlikte yitirdikleri zihinsel veduygusal enerjileri, onlara çok az þeykazandýrýr.

Gelecek Ay:"Konumuza Olumlu veOlumsuz Düþünmenin Üç Yönü" baþlýðýylakaldýðýmýz yerden devam edeceðiz.

Page 36: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

SEVGÝ DÜNYASI34

KryonÝlk Kez Türkiye’deydi

“Ben gittiðim her yerde konuþmaya önce en basit seviyedeki bilgilerden baþlarým.Ama buraya gelirken Kryon bana ‘Orada en ileri seviyeden konuþ’ dedi.”

Lee Carroll

Þule Kayserilioðlu

Page 37: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

35SEVGÝ DÜNYASI

- 12 Nisan tarihleri arasýndaülkemizde çok önemli birorganizasyon gerçekleþti.Kryon isimli meleksi yüksek

varlýðýn medyumu olan Lee Carroll veekibi, Türkiye’ye geldiler. Organizas-yon Bilgi Paylaþým Derneði tarafýndanyapýldý.

Kryon'un iki günlük Ýstanbul'dakiseminerinde ikisi mini olmak üzeredört celse yapýldý. Ýlk gün önce RobertCoxon'ýn güzel müziklerinden sonra,ekipten Michelle Karen sahneye çýktýve Türkiye'nin astrolojik haritasý(chart) eþliðinde ülkemizle ilgili bazýbilgiler verdi. Arkasýndan Lee Carrollþu sözlerle anlatýmýna baþladý: “Bengittiðim her yerde konuþmaya önce enbasit seviyedeki bilgilerden baþlarýmama buraya gelirken Kryon bana‘Orada en ileri seviyeden konuþ’ dedi.”Devamýnda doðuþtan gelen içimizdekizeki bedenle, merkabah ve içselliði-mizle sezgi yoluyla konuþma üzerineuzun bir sunum yaptý. Onaylamanýnkendi hücresel yapýmýzla samimi ina-narak yapýlan bir konuþma olduðunu,böylece bedenin kimyasýný kontroledebileceðimizi anlattý.

Konuþmasý bittiðinde sahnedeki birkoltuða oturdu. Bu arada RobertCoxon'ýn müziði de etkinliðe katýlmak-taydý. Bir süre devam eden içedönüþten sonra yüzünde beliren herzamankinden daha farklý yumuþak vesevecen bir ifadeden Kryon’un geldiðianlaþýldý ve kýsa bir celse baþladý.

Ýlk yarý böylece bitti. Ýkinci yarýnýnbaþýnda Lee Carroll sahnede uzun açýk-lamalar yapmaya ve bilgiler vermeyedevam etti. Ardýndan ekipten AndreHolte adlý Danimarka asýllý birmüzisyen tüm salona belli tonda seslervererek herkesin koro halinde bunaiþtirak etmesini istedi. Bu salonuntitreþimini belli bir frekansa ayarlamakve bir tür sesli meditasyon yaptýrmakdemekti. Sonrasýnda Lee Carroll yinekoltuðuna oturdu, yine gözlüðünü vesaatini çýkardý, yine kayýt teybini yaný-na koydu ve gözlerini kapatarak birsüre salondaki frekansa ayarlanarakelinde mikrofonu ile bekledi. YineRobert Coxon'ýn müziði eþliðindeKryon'la esas celseye geçti.

Birinci gün Kryon'un verdiði"Bilinmeyen Tarih" celsesiyle sonlandý.Celseden önce Lee, herkesin celse bit-tiðinde sessizce dýþarý çýkmasýnýistemiþti. Gerçekten "Ve öyledir" diyecelseyi bitirdiðinde 600 kiþilik salon-dan çýt çýkmadan herkes ayaklarýnýnucuna basarak sessizce salonu boþalttý.

Ýkinci gün de ilk yarýda Lee Carrollbize þunlarý anlattý: "2015 itibariyleyeni enerji geldi, artýk anlamalýsýnýzgeri dönüþ yok. Hiçbir þey eskisi gibiolmayacak. Karanlýk ve ýþýk eski ener-jide eþitti. Artýk bu eþitlik Iþýk lehinebozulmuþ durumda Iþýðýmýz karanlýðýnbize zarar veremeyeceði seviyeyeulaþtý" dedi. Bu konuda yine güzel birörnek verdi: "Siz yaðmur yaðar diyeþemsiye taþýmaya o kadar alýþmýþsýnýz

11

Page 38: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

ki, yeni enerjide yaðmur yok Güneþaçmýþ ama siz ya yaðarsa diye (eskienerjideki alýþkanlýklarýnýz yüzünden)eski paradigmalara uyarak hâlâ þemsi-yenizi yanýnýzda taþýyorsunuz. Býrakýnartýk þu þemsiyeleri. Karanlýk ýþýk den-gesi deðiþti. Karanlýk kaybetti ve ýþýðýngücü giderek ortaya çýkýyor. Yeni para-digmada sen ýþýðýný yayacaksýn çünküorda artýk karanlýðýn bunu engelleyecekgücü yok. Her þeyin iyi olduðunu ýþýðýnçoktan kazandýðýný, bunlarýn karanlýðýnson yaygaralarý olduðunun bilin ve

rahat olun. Iþýðýnýzý koruyun ve yayýndiyerek konuþmasýný bitirdi ve bir kýsacelseye geçildi. Ýkinci yarýda ise yinebir gün önceki gibi müzikler, sesletitreþim ayarlanmasý ve ikinci ana celseolan "Üstatlarýn Dönüþü" celsesinegeçildi. Celse bittiðinde salondakibüyülü havanýn herkesi sarmýþ olduðu-na, birçoðunun gözyaþlarý içindeolduðuna tanýk oldum. Bizlere unutul-maz duygu ve sevgi dolu iki gün yaþat-týlar. Þimdi bu celseleri aþaðýda okuya-caksýnýz.

SEVGÝ DÜNYASI36

Arkadaþlarýmýz Lee Carrol’la birlikte. Saðdan itibaren: Özgül Cimbay, Seval Çeralp, Nini Gavriyeloðlu, Lee Carroll, Þule Kayserilioðlu, Güngör Özyiðit, Ýsmail Acar.

Page 39: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

37SEVGÝ DÜNYASI

elâmlar sevgili varlýklar, benManyetik Hizmetten Kryon.Hissedebiliyor musunuz? Size

doðru esmekte olan yeni bir rüzgâr var.Burada yeni bir enerji var. Ben neredeolduðumu biliyorum. Sevgili varlýklar, buakþam size bulunduðunuz yer ile ilgilibiraz daha bilgi vermek istiyorum. Belirlibir kültüre ait olan bir enerji içinde oturuponunla ilgili olarak bilgi vermek bizim içinalýþýldýk bir þeydir. Bu iþi pek çok yerdeyaptýk. Kýsa bir süre önce bunu sizinAvustralya dediðiniz kýtanýn tam ortasýndayaptýk. Ayný iþi daha önce Fransa'da,Ýngiltere'de, Bulgaristan'da, Rusya'da veMacaristan'da da yaptýk. Bu söyledikleri-miz aslýnda bugünkü hali ile ülkelere ver-ilen isimlerdir. Size bir ülke isminden hersöz ettiðimizde, sizin zihninizde bir resimcanlanýr ama bu ülkeler de, onlar arasýna

çizilmiþ olan sýnýrlar da henüz yenidir vesizler bu isimleri ve sýnýrlarý ancak tarihinizçerçevesinde bilirsiniz.

Bu akþam size tarih ile ilgili daha büyükbir resim çizmek ve þimdiye dek söylen-memiþ olan bir öyküyü anlatmak istiyorum.Bu akþam uzun bir celse olmayacak amaönemli bilgiler ile aðzýna kadar dolu ola-cak. Size kim olduðunuzu düþündüðünüzüsormak istiyorum. Yaþlý ruh, eðer benimvermekte olduðum bilgileri takip ediyor-san, insanlýðýn güzelliðinin çok uzundönemli olduðunu bilirsin. Bazýlarýnýzauygarlýðýnýn esas yerinin, baþlangýcýnolduðu yerin Ýndus (Hindistan'ýn altbölümü) vadisi ve buna benzer birkaç yerolduðu söylenmiþ olabilir; zira buralardaeski uygarlýklarýn eserleri, kalýntýlarý veizleri bulunmuþtur; ama tüm bunlarýn hepsi

S

Bilinmeyen TarihKryon Celsesi,

Medyum: Lee Carroll, Çeviren: Necati Tarýman

11 Nisan 2014, Ýstanbul, Türkiye

Page 40: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

SEVGÝ DÜNYASI38

sadece tarihin bu aþamasýyla ilgilidir.

Size bazý þeyleri açýklamak istiyorum.Ýnsanlýðýn þimdiye dek beþ baþlangýcý vesonu olmuþtur. Baþlangýç ve son derkensizin insanlýk dediðiniz bir uygarlýðýn yük-selmesini ve daha sonra neredeyse ortadankalkmasýný kastediyorum. Bu þimdiye dekdört kez oldu ve sizler þu anda beþinciçaðýn (dönemin) içindesiniz. Beþincidönem sadece 10.0000 yýldan beri sürmek-tedir. Dolayýsýyla, sizler sizin bakýþ açýnýzagöre tarihinizi kutlarken, aslýnda sadecebeþinci dönemin baþlangýcýna bakýyor-sunuz.

Size bunu söylememin bir nedeni vartabii. Þöyle bir düþünün: Bundan önce dörtdönem vardý. Size bir soru soracaðým. Sizkimsiniz? Bundan önce nerelerde bulun-dunuz ve neler yaptýnýz? Partneriminbazýlarýnýn verdiði isimle Avustralya'nýnKýzýl Merkezi'nde olduðu zamandan berisadece birkaç gün geçmiþ gibi geliyor(aslýnda 2 hafta - N.T). Partnerim oradauygarlýðýn geçirdiði 5 dönemin hepsindeyaþamýþ ve varlýklarýný devam ettirmiþ olanbir ýrk ile kutlama yapýyordu. Aborjinlerinvaroluþ süresi 40.000 yýldan daha geriyegider. Sizin tarihiniz ise sadece 10.000 yýlýkapsar.

Size bir þey sormak istiyorum. 20.000 yýlönce siz neredeydiniz? Böyle bir þeyidüþünmek hiç akýlýnýza gelmiþ miydi?Sizin tarihiniz bu kadar geriye gitmiyorama aslýnda tarih daha da geri gider ve otarih içinde bu bölge de yer almaktadýr.Size birinci ve ikinci dönemde olanlardansöz etmek istiyorum ama sizler bu dönem-lerle ilgili hiçbir kanýt bulamayacaksýnýz.Bu dönemlerin her ikisi de yaklaþýk 10.000

yýl sürdü. Aborjinler baþladýklarýnda sizneredeydiniz? Bu konu hakkýnda düþün-menizi istiyorum çünkü sizler 10.000 yýlönce baþlamadýnýz.

Ya ben size þimdi pek çoðunuzun aynýuygarlýk grubunda olduðunuzu ve hepburada kaldýðýnýzý söylersem ne dersiniz?Bu iþi biraz karýþtýrabilir çünkü sizlerülkeleri bugünkü durumlarý ve sýnýrlarý ilebiliyorsunuz. Size Büyük Pers Ülkesideseydim ne anlardýnýz? Bu isim bugünkühaliyle üç ülkeyi mi, dört ülkeyi mi veyabeþ ülkeyi mi kapsardý? Farklý ülkeler vefarklý sýnýrlar vardý ama bu birinci ve ikincidönemde geçerli deðildi. O zamanlar onlarküçüktü.

Ýnsanlýk çeþitli nedenlerden dolayý sonageldi. Aslýnda kendinizi hiçbir zamantümüyle yok etmediniz ama bunun çokyakýnýna kadar geldiniz. Bunu asla Gaia,dünya ana yapmadý. Bunu yapan her zamanbilinçti zira insanlýk, aynen çocuklardaolduðu gibi, büyümek zorundaydý. Þu andasahip olduðunuz zarif düþüncelerin uzunsüreler içinde tedricen geliþtirilmesi gerek-liydi. Birinci ve ikinci dönemin sonaermesinin nedeni düþük bilinçti. O dönem-lerde mevcut bilinç ile iþi götüremediniz. Odevirlerde sayýnýz o kadar çok deðildi amaburadaydýnýz çünkü birinci, ikinci, üçüncüve dördüncü dönemler hep burada varoldular.

Þimdi burasý derken neyi kastettiðimizebir kez daha bakalým. Size biraz farklý birharita çizmeme izin verin. Bosna,Hýrvatistan, Sýrbistan, Türkiye, Suriye, Ýrantarafýndan kapsanan bölgeyi tek bir birimolarak düþünün çünkü dördüncü dönemdeburada bir þey oldu. Üçüncü dönemle ilgili

Page 41: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

39SEVGÝ DÜNYASI

bir þeyler bulmanýz çok, çok zor olacaktýr.Üçüncü dönemde insanlar büyük yapýlarinþa etmediler çünkü bu sezgilerine tersdüþüyordu.

Ýnsanlarýn birinci, ikinci ve üçüncüdönemlerde yaptýklarý þey etraflarýndagördükleri ile ilgili olarak sezgilerini takipetmekti. Etraflarýndaki hayvanlar âlemindeyapýlar inþa edilmiyor ve binalarda yaþan-mýyordu. O zamanlar insanlar da mevsim-lere uygun olarak sürekli hareket halindey-diler ve bir yerde asla uzun kalmýyorlardý.Bu yüzden ve olgunlaþmamýþ düþüncenedeniyle sürekli toprak paylaþýmý kav-galarý çýkýyor ve sonuç itibarýyla insanlarbirbirlerini öldürüyorlardý.

Bunun gibi 3 dönem geçirdiniz ve bu 3dönemin toplam süresi yaklaþýk 30.000yýldýr. Dördüncü döneme geldiðinizde artýkzerafet oluþmaya baþlamýþtý. Binalar yap-maya baþlamýþtýnýz. Zaman içinde merkezibirimler (kentler) oluþmaya ve nüfus kentdevletlerde yoðunlaþmaya baþladý. Bu20.000 yýl önce dördüncü dönemde ortayaçýktý. Oysa sizlerin tarih ile ilgili bilgileri-nizin tamamý bu son, beþinci dönemle ilgi-lidir. Peki, tüm bu süre içinde Aborjinler neyapýyorlardý? Onlara hiçbir þey olmadý veonlar hep ayný kalmaya devam ettiler vehiçbir þey onlara dokunmadý.

Bu hususlarý size söylememin nedeniinsanlýðýn en az 40.000 yýldan beri buradaolduðunu göstermek istememdir. Dünyanýnbazý yerlerinde 60.000 yýl geriye giden bel-geler vardýr. Sizin tarihiniz ise sadece10.000 yýlý kapsamaktadýr. Siz 20.000 yýlönce neredeydiniz? Bazýlarýnýz yaþlý ruh-larsýnýz. Sizi buraya getiren nedir? Bununnedeni sizlerin bir seviyede hatýrlamanýz,

hattâ birinci döneme ait anýlarýnýzolmasýdýr. Gezegenin yeni enerji özellik-lerinden biri Akaþ'ýn uyanmakta olmasýdýr.Belki de dünyanýn düðüm noktalarýnýçevreleyen ve uygarlýðýn baþlamýþ olduðuPleiadesli konutlarýný hatýrlýyor ola-bilirsiniz. Bu yerleþim yerlerinden biri çokyakýndadýr.

Söyleyeceðim bir þeyle sizi etkilemekistiyorum. Sizler bildiðinizden çok dahauzun bir süreden beri bu dünya bul-macasýnýn bir parçasý oldunuz. Dördüncüdönem uygarlýðý hakkýnda konuþmak isti-yorum çünkü sizler bu dönemi keþfetmeyebaþladýnýz. Sevgili varlýklar, biraz öncesözünü ettiðim bölgelerde keþfedilecek okadar çok þey var ki, bu sizin için çokgizemli hal alabilir.

Ancak, asýl büyük haber bu deðil. Sizebundan önce de söylemiþ olduðumuz gibi,reenkarnasyon baðlamýnda insanlarýn bireðilimleri vardýr. Ýnsanlar kendi aile grup-larý içinde ve belirli bölgelerde kalmayameyillidir. Bununla birlikte, son 30.000 yýliçinde reenkarnasyon oldukça deðiþti. Dahasofistike hale gelmiþ olan insanlýk geze-gende çeþitliliði desteklemek için farklýyerlerde enkarne olmaya baþladý ve bu son10.000 yýlda ortaya çýktý. Oysa bundanönceki dönemlerde insanlar çok uzun süre-ler boyunca hep ayný aile içinde enkarneolmaya devam etmiþlerdi.

Odada bulunanlardan bazýlarýnda þamanenerjisi var. Sizlerin ayaklarýnýzýn altýndanelerin yattýðý hakkýnda hiçbir fikriniz yok.Ayaklarýnýzýn altýnda pek çok uygarlýktabakasý var. Bu ülkenin gezegendetopraðýn altýnda neler olduðunu bulmakiçin siyaseten kazý yapmaya izin veren

Page 42: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

SEVGÝ DÜNYASI40

nadir ülkelerden birisi olmasý aslýnda çokilginçtir. Biraz önce sözünü ettiðimülkelerin hemen hemen hepsi ya zorluklar-la boðuþmakta olduklarý veya kaynaklarýyetersiz olduðu veya inanç sistemleri izinvermediði için bu keþiflerin yapýlmasý içinuygun ortamý oluþturamamaktadýr. Oysaburada durum böyle deðildir ve buradabulunacak çok þey vardýr.

Onlarý bulduðunuzda bildiðiniz tarihinsizin tarihinizin tamamý olmadýðýný anla-maya baþlayacaksýnýz. Dördüncü dönemeait eserler bulduðunuzda, bunlar son10.000 yýllýk döneme göre büyük farklýlýk-lar gösterecektir. Bunlarý kulaða çok tuhafgelmesini önleyecek þekilde nasýl söylesemacaba? Aynen çocuklarýn büyüme sürecindeolduðu gibi, insanlýk da çok yavaþ bilinçdeðiþimiyle tedricen büyüdü.

Þu anda size hiçbir tarihçinin ayný fikirdeolmayacaðý bilgiler veriyorum. Siz insantabiatýnýn her zaman ayný kaldýðýnýdüþünüyorsunuz. Hayýr, bu doðru deðildir.Sizin tanýdýðýnýz insan aslýnda sadece son10.000 yýllýk dönemdeki insandýr.Dördüncü dönemde insan çok farklýydý.Arþivler ayaklarýnýzýn altýnda duruyor.Denizlerinizin kýyýlarýnýn biraz ötesindekialanlar da dâhil olmak üzere, henüz bak-mamýþ olduðunuz bazý yerler var.Buralarda keþifler yapmaya baþladýðýnýzda,kim olduðunuz ve ne kadar zamandýr varolduðunuzla ilgili bazý açýklayýcý bilgilereulaþacaksýnýz.

Dünyada bunu söyleyebileceðim pek azyer var. Burada muazzam bir tarihi geçmiþvar ve bazýlarýnýz yakýn zamanda bunukeþfedeceksiniz. Sizin ömür süreniz içindegeliþen teknoloji sayesinde daha önce hiç

bakmayý düþünmediðiniz veya bakmanýzahiç izin verilmemiþ olan yerlerde hiçgörmemiþ olduðunuz þeyler ortaya çýkarýla-caktýr ve bulduklarýnýz herkes için gizemolacaktýr. Arkeologlar bu bulgularý görünceþaþkýnlýkla kafalarýmý kaþýyacaklardýr. Dahaöne hiç görmemiþ olduðunuz þekilleri tem-sil eden heykeller ve hiç karþýlaþmamýþolduðunuz yazýlar keþfedilecektir.

Duvarlarda cennetlere yapýlan atýflargöreceksiniz ve bunlarýn sadece astrolojiyleilgili olduðunu zannedeceksiniz. Aslýnda buastroloji olmadýðý gibi tümüyle farklý birþey olacaktýr. Astroloji esas olarakdünyadaki en eski bilimlerden birisidir amaneresinden baksanýz 12.000 yýldan daha daeski deðildir. Astroloji zarif bir sistemdir vebu nedenle de ancak beþinci dönemdeortaya çýkabilmiþ olan zarif insanlartarafýndan geliþtirilebildi.

Duvarlarda yazýlar ve þekiller olacak vesiz bunlarý ne tanýyabileceksiniz, ne deçözebileceksiniz. Bunlar çok gizemli yazýve þekiller olacak ve bazý figürlerin uzun(uzatýlmýþ) kafalarý olacaktýr. Bunlarýn ovarlýklarýn baþlarýndaki þapkalar olupolmadýðýný düþüneceksiniz ama þapkaolmadýðýný size söyleyebilirim. Size þuanda dördüncü dönemi tanýyabilmeniz içinipuçlarý veriyorum. Bunlar burada sizintarafýnýzdan keþfedilmeyi bekliyor amabunun da ötesinde sizler de bu keþifleriyapmaya hazýrsýnýz.

Size ne söylediðimi anlayabiliyormusunuz? Sizler kadim insanlarsýnýz.Burasý insanlýðýn beþiðidir. Biraz önceadýný vermiþ olduðum ülkelerin bulunduðucoðrafyada dünyanýn geri kalan böl-gelerinin hepsinden daha fazla uygarlýk

Page 43: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

41SEVGÝ DÜNYASI

ortaya çýkmýþtýr. Bu iþ sizin bildiðinizdendaha derin ve önemlidir. Sizin þu andaparçasý olduðunuzu bilmediðiniz uygarlýk-lar vardýr. Size gezegenin kristal aðýndansöz etmiþtim. Kristal að ezoterik (gizemli)bir aðdýr ve insanlýðýn yaptýklarýný,söylediklerini, düþündüklerini hatýrlar. Olayçok karmaþýktýr ama þu þekilde zihninizdecanlandýrmaya çalýþýn. Ýnsanlar neyaparlarsa yapsýnlar, bu tüm dünyayýçepeçevre kapsayan kristal að tarafýndanhatýrlanmaktadýr. Belli bir bölgede ne kadarçok uygarlýk olursa, orada olanlar ile ilgilio kadar çok hatýra birikmektedir.

Bunu size nasýl söylesem ki? Ne kadaryaþlý olduðunuz ve 30.000 yýldan beri bura-da býrakmakta olduðunuz izler hakkýnda-herhangi bir fikriniz var mý? Yaþlý ruh senbu bölgeye demir attýn ve buraya sýkýsýkýyabaðlýsýn. Sen buraya aitsin. Burada pek çokkez aile oluþturdun ve pek çok kez desavaþtýn. Bunun ne anlama geldiðini sanasöyleyemem. Yeni enerjiyle birlikte bunlarortaya çýkmaya baþlamaktadýr. Buradatemelleri atmýþ olanlar, tekrar tekrar uygar-lýklar kurmuþ olanlar daha sonra uyanýp herþeyi deðiþtirecek olanlardýr. Þamanlar,sizlerden söz ediyorum. Bunu hissetmiyormusunuz? Bazýlarýnýz bundan korkuyor.

Aynen çevredeki ülkelerde olduðu gibi,burada da bir uyanýþ söz konusudur. Akaþuyanmaktadýr. Bazýlarýnýz durumun farkýn-da ama bunun neden olduðunu bilmiyor.Size nedenini söyleyeyim. RüzgârTürkiye'ye doðru esmektedir. Türkiye'dehoþgörü vardýr. Türkiye'de genç insanlararasýnda bir uyanýþ vardýr ve aslýnda bu pekbeklenmiyordu. Türkiye'de deðiþimolmasýný istemeyenler var. Burada deðiþimolmamasý, hiçbir yeni enerji olmamasý ve

eskinin devam etmesi için canlarýný diþle-rine takarak mücadele eden bazýlarý var vebiz bunlara negatif enerji diyoruz. Ancak,bunlarýn hiçbir baþarý þansý yoktur çünküburada ýþýðýn uyanýþý 30.000 yaþýnda olan-larý temsil etmektedir. Sizler buradakitopraklarýn ve aðaçlarýn sahibisiniz.Hayvanlar sizi tanýyor. Bilge olanlar sizibiliyor. Muhafýzlar sizi biliyor. Burada varolduðunu bildiðiniz çok boyutlu kapýlarsizi biliyor ve onlar burayý aydýnlatacaklar.

Sizlerin burada olma nedeniniz buradabulunan uygarlýklardýr. Bu kýsa süre içindeortaya çýkacaktýr çünkü daha þimdidenkanýtlarýn üstündeki örtü açýlmaya baþlandý.Sizden baþka hiç kimsenin bilmediði tarihsizin Akaþ'ýnýz içinde yer almaktadýr.Yeniden söylüyorum. Oturup böyle bircelse yapabileceðim pek az yer vardýr vesizlerin bu söylediklerimi duyabilmeniziçin partnerim beni buraya getirdi.

Yaþlý ruh, sende bu bölgeyi çok dahaönemli hale getirebilecek bilgelik var.Sabýrsýz olmayýn. Ýnsan bilinci yavaþhareket eder ama artýk harekete geçti bile.Rüzgârýn nasýl estiðini hissedemiyormusunuz? Rüzgâr hem tazeliyor, hemþaþýrtýyor ama ayný zamanda da yeni. Eskiyol ve yöntemlere geri dönmek isteyen sizolmayýn. Ýçinizdeki þamaný, buraya nedengeldiðinizi bilen bilgeyi görün. Gezegen-deki yaþlý ruhlar arasýndaki en yaþlýlarýnbazýlarý buradadýr. Bunun bizim için nasýlbir his olduðunu biliyor musunuz? Bizbaþlangýçtan beri sizinleydik ve gezegendebunun gibi olan pek fazla yer yoktur.Sizlerin bu akþam buradan ayrýlýrken kimolduðunuzu bilmenizi istiyorum.

Ve öyledir.

Page 44: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

SEVGÝ DÜNYASI42

elâmlar sevgili varlýklar, benManyetik Hizmetten Kryon. Buakþamki mesaj pek uzun

olmayacak. Sizinle üzerinde konuþmakistediðim önemli enerjiler var. Ancak,buna baþlamadan önce size bu binadameleksi bir ekip olduðunu söylemekistiyorum. Bazýlarýnýz bunu biliyor. Buyüzden de burada bir enerji var. Buhissedebileceðiniz bir enerji. Odayagirdiðiniz zaman durumun farklýolduðunu anlýyorsunuz. Burada olanýtarif etmek oldukça zor. Eðer size bununmeleksi olduðunu söylesem, bu sizindaha iyi anlamanýza yardýmcý olurmuydu? Belki de olurdu.

Size bir þey sormak istiyorum.Perdenin diðer tarafýnda olan bizler ileilgili algýnýz nedir? Ýnsanlýk ile perdenindiðer tarafýnda olanlar arasýnda birayýrým yapýyor musunuz? Yoksa hepsininbir bütün oluþturduðunu mu düþünüyor-sunuz? Size hepsinin bir bütün oluþtur-duðunu söyleyebilirim. Tanrý siziniçinizdedir. Sizler Yaratýcý Kaynaðýnuzantýsýsýnýz. Bu sizin aile olduðunuz

anlamýna gelir ve aile önemlidir, hem deçok önemlidir. Sevgili varlýklar, bu bina-da bulunan ekip içinde bu ülkenin kadiminsanlarý da var ve onlar size tebrik his-leri ile bakýyorlar. Sizlerin sevmiþ vekaybetmiþ olduklarýnýzýn ruhlarý bir dere-ceye kadar buradalar ve onlarý hissede-bilirsiniz.

Burada olanlar çok derin ve önemlidir.Sevgili varlýklar, rüzgâr sizler için yenienerji ile esmektedir. Galaksi sizinfarkýnýzdadýr. Bu gezegendeki ruhsalmahiyette olan hemen hemen her birinanç sisteminde bu zamanla ilgili bilgibulunmaktadýr. Göreceli olarak daha geçdönemlerde ortaya çýkmýþ olan sistem-lerde üstatlarýn geri gelecekleri ve siz-lerin onlarý göreceðiniz söylenmektedir.Bazý yerli halklar yaratýlýþýn geri gelmesiile döngünün tamamlanacaðýndan sözetmektedirler. Bazý kadim halklar tan-rýlarýnýn geri geleceðini anlatýrlardý.Onlara göre tanrýlar bir gün gerçekbiçimleri ile geri gelecekler ve Dünya'dayaþayacaklardý. Bunlar dünya çapýndageçerli olan ortak bilgi iplikleridir.

Üstatlarýn Dönüþü

Kryon Celsesi Medyum: Lee Carroll

Çeviren: Necati Tarýman12 Nisan 2014, Ýstanbul, Türkiye

S

Page 45: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

43SEVGÝ DÜNYASI

Þu anda gezegende yaþayan pek çokkiþi üstatlarýnýn geri gelmesini ve onungözlerine bakarak ona," Hoþ geldin. Seniözlemiþtik" demeyi bekliyorlar. Onlar buyüzden yükselmiþ bir gezegenden sözediyorlar ve þimdiye dek böyle bir zamanolmadýðýný ve bundan böyle de olmaya-caðýný söylüyorlar. Benim haklý olduðu-mu biliyorsunuz. Tüm bunlar pek çokyerde ve pek çok þekilde yazýlmýþtýr. Buuyanma zamanýdýr.

Sevgili varlýklar, Ruh sizinle her zamanbulmacalar ve metaforlar (mecazlar) kul-lanarak konuþmuþtur. Neredeyse tüm sis-temlerdeki kutsal kitaplarda, Ruh'tangelmiþ olan bilgileri içeren kadim belge-lerde ve meleklerden yapýlan alýntýlardasöylenenler hep metaforlar þeklinde ifadeedilmiþtir. Bunun tabii ki nedeni vardýr.Sizler doðrusal olarak yazar, doðrusalolarak okur, doðrusal olarak düþünür vedoðrusal olarak inanýrsýnýz. Sizde arkaarkaya gelen kelimeler, birbirini takipeden düþünceler söz konusudur ama Ruhiþin içine girince bu deðiþir. MerkeziKaynak'tan gelen mesajlar çok boyutluharika kavramlar olarak ifade edilir.Geçmiþte bu mesajlar insanlara bulmacaolarak ve dörtlük þeklinde verilirdi.Hemen hemen hepsi mecaz olarak veri-lirdi. Bununla birlikte, son zamanlarda,belki de son yüz yýldan beri Ruh sizinle,þu anda olduðu gibi, doðrudan konuþ-maya baþladý. Bazen partnerim gelmekteolduðunu bildiði bilginin altýndaezilmekte ve o zaman bu bilgilerin güzel-liðini, doðruluðunu, tutarlýlýðýný ve derin-liðini hissedebilmektedir.

Sevgili varlýklar, bundan sonra gele-cekler nedeniyle yapýlacak çok iþ var.

Bundan önce hiç tartýþmadýðýmýz bazýþeyleri toparlamak istiyorum. Eðer geze-gendeki yaratýlýþ hikâyesinin baþka biryükselmiþ gezegenden geldiði doðruysa,bu o varlýklarýn baþlangýçtan itibarenburada bulunduklarý anlamýna gelir.Onlar bazen kendilerini size gösterirlerve hattâ meleksi görünümleri bile ola-bilir. Onlar sizin þu anda geçmekteolduðunuz sürecin aynýsýný geçirmiþ vetamamlamýþ olan baþka bir yerden geli-yorlar. Sizler belli bir geliþim sürecininhenüz baþýndasýnýz ama onlar bu geliþimsürecinde sizden yüz binlerce yýl öndedir.Bu nedenle de belli bir noktayagelmiþler, ulaþtýklarý bu düzey sayesindesizin gezegeninizi tohumlama yetkisiyledonatýlmýþlar ve kelimenin tam anlamýile Yaratýcý Kaynak'ýn parçasýolmuþlardýr.

Eðer henüz çözemediyseniz, sizesöylemek istediðim bir þey var: EðerTanrý sizin içinizdeyse ve ruhsal olarakgeliþmeye baþladýysanýz, bir zaman gele-cek ve siz de Yaratýcý ile bir olacaksýnýz.Þu aþamada bu çok uzak bir gelecek içinsöyleniyor olabilir ama tasarým budur.Sizler bir zaman Yaratýcý Kaynaðýnparçasý olacaksýnýz. Hedef yükselmiþ birgezegendir. Sizi tohumlayanlar da böylebir gezegenden geldiler ve bu sizinyaratýlýþ hikâyenizdir. Onlar o gündenberi buradalar ve zaman kapsüllerini deçok özel bir þey için hazýrladýlar.

2012 yýlýnda iþaret noktasýný geçmiþolmanýz nedeniyle galaksinin bazýbölümlerinden size bilgilerin geliyorolduðundan söz etmiþtik. Bu olay sadeceüç yýl önce oldu ve üstelik o yýllardanbiri de sayýlmýyor. Aslýnda sizler þu anda

Page 46: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

SEVGÝ DÜNYASI44

ikinci yýl içindesiniz. Gerçi gidecek çokuzun bir yolunuz var ama yola çýktýnýzve bu, herkes tarafýndan biliniyor artýk.Gezegen ýþýða doðru gidiyor.

Size söyleyeceðim þey için hazýrlýklýolun. Üstatlar ile tanrýlarýn geridönüþüyle ilgili bilgiler pek çok inançsisteminin ortak noktasýdýr. Onlarýn hepsizaten geldiler ve buradalar! Bu iþler olduama sizin düþündüðünüz þekilde olmadý.Sizler insanlara veya meleklere bakýyor-sunuz. Onun yerine geri gelenler tarafýn-dan zaman kapsülleri aracýlýðýyla geze-genin aðlarýna yüklenmiþ olan saðduyuenerjisine bakýn. Zaman kapsülleri siziþaret noktasýný geçene kadar devreyegirmediler.

Kehanete göre yükselmiþ gezegeninbaþlangýcý için üstatlarýn geri gelmiþolmasý gerekiyordu ama bu aslýnda üstat-larýn kanlý ve canlý olarak (bedenli) gerigelmeleri ve sizlerin de onlarýn göz-lerinin içine bakabilmeniz anlamýnagelmiyordu. Þimdi size yeniden sora-caðým. Bugün kimlerin burada olduðunudüþünüyorsunuz? Ekip buradadýr veonlar sizin kim olduðunuzu biliyorlar.Eðer duyabilseydiniz, sizin için þarkýsöylerlerdi ve bunlar kalbinizle ilgiliezgiler olurdu. O zaman benim haklýolduðumu bilirdiniz çünkü onlardazaman kapsülleri tarafýndan sizegetirilmiþ olan üstatlarýn özü olurdu.

Saðduyu noktalarýný birleþtirin. Tamolarak neler olduðunu bir zaman sonraanlamaya baþlayabilmeniz için yýllarönce sizlere parçalar halinde bilgi ver-meye baþladýk. Þimdi bu söylediklerimiduyup doðruluðunu þüphe ile karþýlaya-

cak olanlar olacaktýr. Bu kiþiler gülecek-ler ve bunlarýn doðru olamayacaðýnýiddia edeceklerdir. Onlara olup bitenidikkatle izleyin ve elli yýl sonra yenidenbu konu hakkýnda konuþalým diyorum.

25 yýl önce geldiðimde o zamangerçeðe uygunluðu imkânsýz gibi görü-nen bazý bilgiler verdim. O zamanÜçüncü Dünya Savaþý çýkmayacaðýný,Armagedon olmayacaðýný söylemiþtimoysa pek çok insan bunlarýn olmasýnýbekliyordu. Tüm kehanetler uygarlýðýnsonuna iþaret ediyordu. Biz ise size olay-larýn bu þekilde geliþmeyeceðinisöyledik. Bu eski kehanetlerin artýkgeçerli olmadýðý anlamýna gelmektedirama sizler yine de sürekli onlara geridönüp bundan sonra neler olacaðýnýoradan hareketle bilmek istiyorsunuz.

Sevgili varlýklar, hikâye deðiþti.Kehanetler gerçekleþmedi çünkü sizlerbunlarý deðiþtirdiniz. Þimdi size yenikehanetleri söylüyorum. Üstatlar geridöndüler. Bu gezegende olmasýný bek-lediðiniz enerji tedricen yükselmektedir.Gezegenin ezoterik olan aðlarý geçmiþinüstatlarýndan destek enerjisi almaktadýr-lar ve bu enerjiler bunu talep eden, bunainanmayý ve gerçekliðini görmeyi isteyenyaþlý ruhlara aktarýlmaktadýr. Bu dahaancak baþlangýçtýr.

Dün size kadim insanlarla, sizlerineskiden kim olduðunuz ile ilgili bilgilerverdim. Belki de dün ayrýlýrken bu bil-giler sizin kendinizi iyi hissetmenizisaðlamýþtýr ve siz kendinize bunun iyi vemüjdeli haber olduðunu söylemiþsinizdir.Bugün size hikâyenin geri kalan kýsmýnýanlatmak istiyorum.

Page 47: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

45SEVGÝ DÜNYASI

Ýþ baþlýyor. Þimdi iþ baþlýyor sevgililer.Gezegenin üstatlarýn geri gelmiþ olmala-rýnýn tek bir nedeni vardýr ve bu da siz-lerin onlarýn bilincini almanýzý saðlamak-týr. Sizler þu anda yeni bir üstatlýk sis-temine geçiþ yapýyorsunuz. Sizlerin çokyavaþ da olsa üstatlarýn özeliklerini üst-lenmeniz ve içselleþtirmeniz beklenmek-tedir. Burada çok dramatik özelliklerden,etrafta dolaþýp herkese þifa daðýtmaktanve benzeri þeylerden söz etmiyorum. Asýlzor olan özelliklerden, büyük þeylerden,yani þefkatten, þefkatli eylemden sözediyorum. Onlar gibi olmayý öðrenecek-siniz. Bu iþ artýk baþlamaktadýr.

Yaþlý ruh, sana kiþisel bir soru sora-caðým. Hoþlanmadýðýnýz insanlar hakkýn-da neler hissediyorsunuz? Þimdi hoþlan-madýðýnýz bir kiþiyi gözünüzde can-landýrmanýzý istiyorum. Ýnsan beyni sizeanýnda ondan neden hoþlanmadýðýnýzýsöyleyecektir. Zor olacaðýný biliyorumama yine de bundan vazgeçmenizi istiyo-rum. Üstatlar beyaz ýþýk içinde, görebile-ceðiniz en saf beyaz ýþýk içinde gelmek-tedirler. Ve onlar bu ýþýðý size geçiriyor-lar, sizinle paylaþýyorlar.

Size bir þey sormak istiyorum.Etrafýnýzda olanlara hangi renk ýþýðýaktarýyorsunuz? Kimden hoþlanmýyor-sunuz? Þu anda onlarý gözünüzde can-landýrmanýzý istiyorum. Onlarý kiþi olarakgörmenizi ve onlarýn ýþýðýný kendiýþýðýnýz olarak zihninizde canlandýr-manýzý istiyorum. Onlarýn ne yaptýklarýve neye inandýklarý gerçekten önemli mi?Bu dünyada yaþamýþ olan üstatlar herinsaný bir aile mensubu olarak gördüler.Ya siz? Kalbinizi katýlaþtýrmak sizin içinne kadar kolay? Hangi paradigmayý kul-

lanmaya alýþýksýnýz? Sokakta yürürkenbir sýðýnmacýnýn yanýndan geçerseniz,bakýþlarýnýzý baþka tarafa çeviriyormusunuz? Empati yapabiliyor musunuz?Bu o kadar zor mu? Onlardaki beyazýþýðýn sizinki ile ayný olduðunu görebili-yor musunuz yoksa onlarýn ýþýðý farklýmý? Bunlar zor sorulardýr.

Sizler bundan böyle yaþamý yeni birdeðerler dizisi(paradigma) ile sürdür-menin eþiðindesiniz. Eðer izin verirseniz,üstatlarýn þefkati sizin içinize akacaktýr.Hangi tip insanla birlikte olmak istemi-yorsunuz? Bunlar zor sorulardýr çünkübirlikte olmak istemediðiniz insanlarolduðunu biliyorsunuz. Belki de buinsanlar sizin inandýklarýnýza inanmýyor-lar veya sizin asla yapmayacaðýnýz þeyleryapýyorlar. Belki de onlarýn size göredaha düþük bilinç standartlarý olduðunuhissediyorsunuz. Onlarýn aileye aitolduklarýný bilmiyor musunuz? Þefkatingerçekte ne yaptýðýný biliyor musunuz?Þefkat aslýnda etrafýnýzda olanlara sizinelinizi tutma, içinizdeki Tanrý'nýn elinitutma davetidir. Yaþlý ruhlar olarak bugezegenin üstatlarýnýn sorumluluðu sizinüstünüzdedir. Bu enerji size doðruakmaktadýr. Bununla ne yapacaksýnýz?

Ýnsanýn özel olduðunu bilmesi çok hoþ-tur ama bu bir sorumlulukla birlikte gelir.Bu sizin istediðiniz veya beklemekteolduðunuz bir sorumluluktur. Yaþamlarboyunca sizlerin ellerinizi açarak duaetmenizi ve iþlerin ne zaman düzeleceði-ni sormanýzý izledim. Neden her þeyinböyle olmasý gerektiðini, neden haksýz-lýklarýn olmasýnýn önüne geçilemediðinisorup durdunuz. Þimdi artýk buradasýnýzve her þey deðiþiyor. Oldum olasý bek-

Page 48: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

SEVGÝ DÜNYASI46

lediðiniz þey buydu. Baþlangýç budur vehep bunu beklediniz.

Önünüzde çok zor iþler yapmanýzýgerektiren dönem var ve bu dönemdeýþýðýnýz eþit olarak daðýtýlmalý ve sizlerböylece herkesin içinde Tanrý'nýn ýþýðýnýgörmelisiniz. Herkesin içinde hoþlan-madýðýnýz, sevmediðiniz kiþiler, birlikteolmak istemediðiniz kiþiler, size birþeyler yapmýþ olan, size ihanet etmiþolan, hattâ size zarar vermiþ olan kiþilerde dâhildir. Onlarýn da ýþýðý var.

Sizler insanlýðýn köprüsüsünüz.Kapsüller aracýlýðý ile gelen enerjiyi alan-lar sizlersiniz. Þimdiye dek toplam 12zaman kapsülü çiftinin beþ çifti devreyesokulmuþtur. Devreye sokulan çiftlerinsayýsý arttýkça, sizlerin de sorumlu-luðunuz artmaktadýr. Aslýnda sizin detüm istediðiniz buydu. Bu nedenle derahat olmanýzý istiyorum sevgili varlýklar.Sezgileriniz size þefkat ile nasýl çalýþ-manýz gerektiðini söyleyecektir. Hepinizfarklýsýnýz ve hepinizin yolu da herbirinize özgüdür. Bu mesajý her birinizfarklý þekilde algýlayacaksýnýz.

Çok önemli bir süreç içindesiniz. Hepsigeri geldiler. Rüzgâr size doðru esmekte-dir. Bu kutsal, tazeleyici ve hep beklemiþoldunuz rüzgârdýr. Bunu hissedemiyormusunuz? Sevgili varlýklar, "hoþçakal"demeden celseyi kapatacaðýz. Eðer bura-da neler olup bittiðini gerçekten anlýyor-sanýz, ebedi ve ezeli olduðunuzu daanlýyorsunuz demektir. Ruh hiç yaratýl-madý. Her zaman vardý ve her zaman daolacaktýr. Ruh baþlangýcý ve sonuolmayan yaþam dairesi gibidir.

Partnerim buradan ayrýldýðýnda, sadecebedeni ve ismi gidecek ama meleksi biröz olan ve sizi seven Kryon özü buradakalmaya devam edecektir. O öz ne bura-dan ayrýlacak ne de buraya geldi. O herzaman buradaydý. Ýþte ailenin güzel tarafýbudur. Bunu hissedemiyor musunuz?Kaybettiðinizi düþündükleriniz bile bura-dalar. Tazeleyen bir rüzgâr esiyor. Rüz-gâr bilgedir ve isterseniz vermek üzeresizin için bilgiler içermektedir. Özgürirade ve seçim bundan böyle de gerek-lidir ama sizde bunun olduðunu biliyo-rum. Olacaklar için hazýr olduðunuzu vebunun için çalýþtýðýnýzý biliyorum.

Sevgili varlýklar, vedâ yoktur ve vedâyýda kabul etmiyoruz çünkü bu bir yaþamdöngüsüdür. Bir düzeyde sizler herzaman canlýsýnýz. Sizler hem benimailemsiniz, hem de birbirinizin aile-sisiniz. Burayý terk ederken hangi renkýþýkla parlayacaksýnýz? Eski enerji ayrýl-maktadýr. Geleceði gösterecek olan ýþýkolun ve þefkat ile baþlayýn iþe. Beninsanlýða tutkun olan Kryon'um.Hoþçakalýn demiyorum.

Ve öyledir.

Page 49: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

47SEVGÝ DÜNYASI

Kryon 11 Nisan 2015 Türkiye Seminerinden Türkiye’ye Astrolojik Olarak Bakýþ

Michelle Karen

Türkiye'nin çok etkileyici bir haritasý var… Burasý çok çok eski ve özel toprak-lar… Türkiye'de içsel deðiþim ve dönüþüm 7 yýl devam edecek. 1,5 yýl içinde çokdaha büyük bir bireysel sorumluluk ortaya çýkacak. Önümüzdeki 10 yýl boyuncadüþünceler Türklerde derinleþecek ve metafizik boyuta geçecek. Yeryüzüne gönüllügörev yapan derin bilgelik ortaya çýkacak.

Bu yaþlý ruhlardan ve Þamanlardan oluþan bizlerin DNA'mýzýn da bir parçasý.Önümüzdeki yýl spiritüel anlamda da dünyaya açýlým baþlayacak. Türkiye 2 farklýboyutu birbirine baðlayan bir köprü… Türkiye'de çok derin bir bilgelik ve çok yenicanlý bir enerji var. Ülkemizin özü çok çok eski. Ayný zamanda diplomatik olarak daönemli bir görev yapacak. Türkiye maddi olarak Asya ve Avrupa'yý diðer bir deyiþledoðu ile batýyý birleþtirirken ruhsal olarak da hem boyutlar arasýnda, hem cennet ilecehennem arasýnda köprü görevi görmekte…

Türkiye çok çeþitli insanlarýn birlikte yaþadýðý birçok medeniyete þahit olmuþ çokeski çok kadim bilgilerle dolu çok kutsal topraklardan oluþmakta… Manyetik alanýçok özel…1,5 yýl içinde meydana gelecek deðiþikliklerden birlik ve bütünlük doða-cak, Türkiye üzerinde adeta patlamaya hazýr olaðanüstü bir sihirli balon geziyor,Çok büyük bir kalp derin bir bilgelikle birleþmiþ olacak, Aile baðlarý, yemek kültürüve müzik konularýnda bile çok büyük bir derinlik baþlayacak, Fiziksel þifanýn ruhsalþifaya dönüþmesi için çok önemli düzenlemeler yapýlacak… Pluto-Uranüs Kareaçýsý 1 Haziran 2012- 6 Nisan 2015 arasýnda devam etti.. Adeta iki ateþ arasýndakaldýk…Karanlýk daha da görünür hale geldi..Ama artýk daha fazla karanlýk yok…

2015 Keçi yýlý... Numerolojik sayýsý 8… 8 yýlý… Davranýþ kalýplarýmýzý görme vegösterme yýlý… Gerçeðimiz ve önceliklerimiz ile ilgili olarak netleþeceðiz bir yýl…Hareketlerin içine girmektense beklememiz gereken bir yýl… Þefkat ve baþkalarýnýbesleme yýlý… Çözümler bulma, birliðe odaklanma yýlý… Baþka insanlarýn gizliplanlarýný görme yýlý… Herkesin içi dýþýna çýkýyor… Bilgelik ve huzuru ve barýþýaradýðýmýz yýl… Öfke patlamalarýnýn bolca olacaðý bir yýl… Bolluk yýlý… Geniþyüreklilik yýlý… Karanlýkla ýþýk arasýndaki denge ýþýk lehine bozuldu… Iþýk olarakçoðunluktayýz artýk…

Page 50: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

Astrolojik olarak ilk kozmik portal 20 Mart 2015'te açýldý. Tamamlanmayý ve yenibaþlangýçlarý sembolize ediyor. Þimdigeleceðe odaklanma ve geçmiþi tamamen býrakmazamaný. Þimdi yaratmak istediðimiz realiteyi yaratmazamaný. Daha yüksek realiteyi günlük hayatýmýzdarealitemiz haline getirme zamaný… Ýçimizdeki eril vediþil enerjiyi Birleþtirerek içimizdeki evliliði gerçek-leþtirmek fýrsatý bu süreçte yoðun olarak bizleresunuluyor. Kendimizi kim olarak özdeþleþtirmekistediðimizin çok net bir hale geldiðizaman…

18 Mayýs-11 Haziran 2015 tarihleriarasýnda astrolojik olarak yine zorlayýcýbir süreçle karþýlacaðýz… ve 21 Haziranekinoksuna kadar içimizin düzene girmiþolmasý çok önemli… Denge, eski þeylerisalýverme, geçmiþi tamamen geridebýrakýp geleceðimizdeki realiteyi yarat-maya odaklanma süreci…

Ýkinci önemli kozmik portal 12 Eylül 2015…21 Aralýða kadar bir düzen hissioluþmaya baþlayacak.. Kryon'a göre ülkelerin de kuantum burçlarý var..Türkiye'ninkuantum burcu baþak…Baþaðýn karþýt burcu ise balýk…Bunun anlamý sürekli ortayaçýkan kaoslar ve kaoslarýn ortasýnda düzen kurma çabasý…Tam düzen kurdukderken ortaya çýkan baþka bir kaos…Yani orda kaos baþladý hemen burada düzenkuralým hissi yaratýyor…

23 Eylül Türkiye'nin dengelendiði süreç baþlýyor…27 Eylül'de yeni baþlangýçlarvar… 14 Kasým-14 Aralýk 2015 ve Haziran-Ekim 2016 arasý her türlü yalanýnortaya çýktýðý ve maskelerin ard arda düþtüðü bir süreç… 21 Aralýk 2015 tarihiTürkiye için büyük farkýndalýk zamaný… Bu süreçte dini sömüren kesim için yýkýmvar… Tüm bu süreçte çok fazla insanýn rehberliðe ihtiyacý olacak… Ýþte rehber ýþýk-lar biziz…

"HEPÝMÝZ ÜSTADLARIZ… O GELMESÝNÝ BEKLEDÝÐÝMÝZ KÝÞÝ, HERBÝR'ÝMÝZ…" KRYON

SEVGÝ DÜNYASI48

Page 51: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir

DeðerliOkuyucularýmýzSevgi Dünyasý DergimizHaziran 2007 tarihindenbaþlamak üzere yalnýzcaabonelerimize ulaþmaktadýr. Bizlerle olmaya devam etmek istiyorsanýz,Haberleþme Adresi: [email protected] içten sevgilerimizleSevgi Dünyasý

Adý, Soyadý: .....................................................Adres: .....................................................Posta Kodu: .....................................................Ýlçe: .....................................................Ýl: .....................................................Tel: .....................................................2015 yýlý için tek dergi fiyatý: 7.00 TLAbone ücreti: Yurt içi 80 TL

Yurt dýþý 100 TLPosta Çeki No: 10214085 (Sevgi Yayýnlarý) Ýþ Bankasý IBAN:TR77 0006 4000 0011 0180 6837 24

Ayþegül Kayserilioðlu hesabý

“Lütfen Yeni Yýlda AboneliðiniziYenilemeyiUnutmayýnýz!..”

Page 52: KRYON ÝLK KEZ TÜRKÝYE’DEYDÝınları.com/arsiv/1505Dergi.pdf · Yaþlý adam orta halli birisiydi. Ne olduðunu anlayamamýþ, þaþkýn gözlerle çevresine baký-yordu. Bir