Upload
abdullah-yanilmaz
View
274
Download
16
Embed Size (px)
DESCRIPTION
Nevsehirliyiz, nevsehir, platform, dernek, kultur
Citation preview
www.nevsehirplatformu.com
TEMMUZ-AĞUSTOS 2012 / YIL 1 / SAYI 5 NEVŞEHİRLİLER KÜLTÜR YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİNİN DERGİSİDİR
ÜCRETSİZDİR
TEMMUZ-AĞUSTOS 2012 / YIL 1 / SAYI 5
İÇİNDEKİLER
Nevșehirliler Kültür
Yardımlașma ve Dayanıșma
Derneği Yönetim Kurulu Bașkanı
Așiret Dalcı
Veren el, alan elden
üstündür
gündem
Cumhurbașkanı Gül,
Nevzat Yalçıntaș’ın verdiği
iftar yemeğine katıldı
turizm 4 mevsimde vazgeçilmez tutkunun adı: Kapadokya
belediyeler Tarih, sanat ve kültürün kesișim noktası: Avanos
insan hakları Av. Mehmet Elkatmıș
En temel insan hakkı:
Yașam Hakkı
ekonomi YMM Bülent Yıldırım
Bireysel emeklilikte yeni dönem
hukuk Prof. Dr. Ersan Șen
Bahșiș Alan Memuru
Yakacak Sistem
tarih Doç. Dr. Fehmi Yılmaz
Cumhuriyet döneminde Nevșehir
dernekler
Tarih kokan bir köy:
Özyayla
Nevșehir yöresel
yemekleri
4
6
36
58
72
76
92
94
110
117
44Nevșehir’in yüz akı
Doğa Tohumculuk
20Bahçelievler Belediye Bașkanı
Osman Develioğlu:
Bahçelievler 8 yılda
çok değiști
12İftar yemeği Nevșehirlileri
tek çatı altında bulușturdu
52Prof. Dr. Filiz Kılıç rektör olarak
yeniden atandı
www.nevsehirplatformu.com www.nevsehirliyiz.org [email protected]
REKLAM İNDEKSİ
ACER PRO A.K.İ.
ALDATMAZ OTO 99
ARTYOL 9
BAKIRCI YAPI Ö.K.İ.-1
BEKAROĞLU OTOMOTİV 87
BİGES GÜVENLİK 120
BLOKBİMS 49
BÖLTAȘ 47
ÇİĞDEMLER METAL 91
DEFNE CAFE 83
DERNEK ÜYE BEYAN 119
DİNAMİK YAPI 5
DOĞA TOHUMCULUK A.K.
DOĞUȘ GÜNEȘ ENERJİ SİSTEMLERİ 17
EVART MOBİLYA 43
GÜLȘAH ÇİÇEKCİLİK 63
KANATÇI HAYDAR 51
KAPADOKYALILAR TAȘIMACILIK 29
MEDİCANA 34-35
NARLIGÖL TERMAL OTEL 31
NARLILAR ALFEMO 55
NİL BANYO 39
OMS ÖZGÜRLER MAKİNA 19
ONUR PLASTİK 27
ÖZALTIN GROUP 7
ÖZEN CAM 41
ÖZGÜ İNȘAAT 65
QINN OTEL 79
SESLİ TEKSTİL 95
TANRIKULU YEMEK 75
TEKNO BİMS 25
TÜRKKAN TURİZM 103
UZER 15
YAVUZ ANTİK 45
YUNUS İPLİK 71
84Okul Sendromu..!
NEVȘEHİRLİLER KÜLTÜR YARDIMLAȘMA VE
DAYANIȘMA DERNEĞİ ADINA İMTİYAZ SAHİBİ
Y. K. BAȘKANI AȘİRET DALCI
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
MURAT GÜZELCE
YAZI İȘLERİ MÜDÜRÜ (SORUMLU)
AHMET ORHAN
EDİTÖR
BEYZA KILIÇ
GRAFİK TASARIM
Yılmaz Grafik
YAYIN KURULU
Prof. Dr. ERSAN ȘEN
Prof. Dr. FEVZİ ȘAHLANAN
Prof. Dr. HİDAYET AKDEMİR
Prof. Dr. NESRİN BECİT EMEKLİ
Prof. Dr. FARUK TAȘKALE
Prof. Dr. ȘÜKRÜ YILDIZ
Doç. Dr. MUSA ȘAHİNUĞUR
Doç. Dr. FEHMİ YILMAZ
Yrd. Doç. Dr. HÜSEYİN GÜNDÜZ
Uzman. Dr. DOĞAN BİRGÜL
Av. UĞUR ÇİFCİBAȘI
Av. YASİN KAYACI
Av. EȘREF ÇALIȘIR
Av. SERDOĞAN AKBAY
Av. TOLGA ERDOĞMUȘ
BAHADIR DEDEOĞLU
YAYINCI KURULUȘ NEVȘEHİRLİLER KÜLTÜR
YARDIMLAȘMA VE DAYANIȘMA DERNEĞİ
İncirli Kartaltepe Mah. Sayfiye Sk. No: 17
Orkide Apt. Daire: 5 Bakırköy- İstanbul
Tel: 0212 466 34 50 - 69 Faks: 0212 466 34 46
NEVȘEHİRLİLER KÜLTÜR YARDIMLAȘMA VE
DAYANIȘMA DERNEĞİ YÖNETİM KURULU
Yön. Krl. Bșk. AȘİRET DALCI
Yön. Krl. Bșk. Yrd. BAYRAM SAĞLAM
Yön. Krl. Bșk. Yrd. OĞUZ TÜRKKAN
Yön. Krl. Bșk. Yrd. BÜLENT YILDIRIM
Yön. Krl. Bșk. Yrd. MUZAFFER DOĞAN
Yön. Krl. Bșk. Yrd. VEDAT ÇİĞDEM
Sekreter MESUDE ERCİYAS
Muhasip YASİN KAYACI
Asil Üye VEDAT ÇİĞDEM
Asil Üye KADİR ÇİFTCİBAȘI
Asil Üye SEÇKİN ÇEKİRDEKÇİ
Asil Üye FEHMİ YILMAZ
Asil Üye ALPHAN NAMLI
Asil Üye ZEKİ UĞURLU
Asil Üye HALİL ȘİMȘEK
Asil Üye MEHMET ÖZTÜRK
BASKI - CTP
İHLAS GAZETECİLİK A.Ș.
Tel: +90 212 454 30 00
YAYIN TÜRÜ
YAYGIN, SÜRELİ, 2 AYLIK
Nevșehirliyiz dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazar-
larına aittir. Yayımlanan ilanların sorumluluğu reklam verene
aittir. Nevșehirliyiz dergisinin bütün yayın hakları Nevșehirliler
Kültür Yardımlașma ve Dayanıșma Derneği’ne aittir. Yazılar
kaynak gösterilmeden yayımlanamaz.
YAZARLAR
Adnan ÇİFTCİBAȘI SGK M. Yrd.
Ahmet BELADA Eğitimci Yazar
Av. Mehmet ALKATMIȘ Eski Millet V.
Bahadır DEDEOĞLU
Bülent YILDIRIM YMM
Doç. Dr. Fehmi YILMAZ
Dr. Murat ERGÜN
Mansur ÇİFCİBAȘI Gelir Uzmanı
İsmail ÖZDEN
M. Cengiz BAYSU
Muzaffer DOĞAN Eğitimci Yazar
Oğuz ÖZDEM Gazeteci Yazar
Osman Dündar ÇİFTCİ Eğitimci yazar
Prof. Dr. Ersan ȘEN
Tuncer GÖK Tic. Borsa Bașkanı
Ümit ATEȘ Eğitimci yazar
Yılmaz ȘENKARDEȘ
102Yaya turizmine
Japonların ilgisi büyük
56Așiret Dalcı:
“Faydalı ișler yapabilmenin
mutluluğunu yașıyorum”
Nevşehirliler Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
Aşiret Dalcı
Sevgili hemşerilerim,
Geleceğimizin teminatı olan gençlerimi-
zin yeni eğitim dönemi başlamak üzeredir.
Derneğimizin önemle üzerinde durdu-
ğu, başarılı, ihtiyaç sahibi, ÜNİVERSİTE
gençliğimize burs verme çalışmaları hız
kazanmıştır. Siz duyarlı dostlarımızın bu
konuda, daha fazla öğrencimize burs vere-
bilmemizin desteğini vereceğinize inanıyo-
rum. Eğitilmiş insanın, yarınlarda eğiten
insan olacağı düşüncesi ile, yarınlarımızda,
yöneten ve yönlendiren konumunda olacak
olan gençlerimize destek olmamız gerekiyor.
Böylece hem gençlerimizin geleceğine ışık
tutmuş, hem de kendi geleceğinizi aydınlat-
mış olacaksınız.
"Ruhsallık ve sağlıklı hayat" söz konusu
olduğunda mutluluğa ve huzura giden yol-
culuğun, her şeyden önce, iyi günde, kötü
günde, içimizdeki yaşama sevincini koru-
makla mümkün olabileceğini bilmemiz ge-
rekir. Mutluluğa ve huzura giden yolun, bir
sonu ya da bitiş çizgisi yoktur. Yalnızca baş-
lama çizgisi vardır. Şu anda bulunduğunuz
nokta, işe başlamak için en iyi yerdir. Bunu
bir hikaye ile örnekleyecek olursak; "Yaşlı
ve hasta Nasrettin hoca, bir portakal ağacı
dikmeye çalışıyormuş, yoldan geçerken du-
rup onu seyreden biri, acıyarak şöyle demiş
‘ilahi hoca, meyvelerinden yemeye ömrü-
nün yetmeyeceği bir ağacı dikmeye ne de-
meye uğraşırsın?’ Hoca cevap vermiş ‘Doğ-
ru ama, daha doğrusu, bende başkalarının
diktikleri ağaçlardan bol bol meyve yedim."
Almak ve vermek, doğanın temel kuralla-
rından biridir. Hayatımızı böyle alışveriş-
lerle yaşarız. Nefes alıp vererek, midemizi
doldurarak ve boşaltarak, yardım ederek ve
edilerek, öğrenerek ve öğreterek, bu alışve-
riş, varoluşun her düzeyinde gerçekleşir ve
toplumsal yapı işlemiş olur. Bu düşünceler
etrafında söylenecek en güzel söz; ”Veren
el alan elden üstündür” (Hz. Muhammed
s.a.v. ) Buna göre ‘Huzurlu Hayatım Olsun’
diyor, huzuru ayrılmaz bir parçanız yap-
mayı düşünüyorsanız, bir şeyi yaparken
ille de karşılık beklemeyin. Almaktan çok
vermeye odaklanın ve verdiğiniz bir şeyin
mutlaka bu Dünyada karşılık göreceğini
düşünmeyin.
“HİÇ BİR TOHUM ASLA ÇİÇEĞİ
GÖREMEZ”
Sevgi ve Saygıyla.
VEREN EL, ALAN ELDEN ÜSTÜNDÜR
6 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012N6 N EHİR gustos 2012- A/ T6 RLİYİZ / AgŞEHİR - Az uz 22Hİ Temmmmmmuz gustoAg 01NEVŞEHVŞEH tosto/ TN - Az Az A/ TTemmmmm/
1) İstanbul’daki üniversitelerde okuyan, ihtiyaç sahibi, bașarılı öğrencilerimize burs verilmesi. Hedefimiz; Tüm Türkiye’deki kriterlere uygun öğrencilerimize burs vermektir.
2) Nevșehirliyiz dergisi yayım hayatına bașlatılmıștır. Derginin aynı zamanda internet üzerinden yayınlanması, (Amaç; Eleștirileri, yeni katılımları, belge, bilgi gönderilmesini sağlamak) Nevșehirliyiz dergisi; Konusunda uzman, geniș kadro ile ve Nevșehir valiliği, üniversite, belediye, ticaret odası, borsa, Ulusal (İHA) ve yerel haber ajanslarının katkıları ile hazırlanmaktadır. Tüm Türkiye’de dağıtımı, PTT, kurye ve kargo sistemi ile adrese kișiye teslim șeklinde olmaktadır.
3) Nevșehirli dernek yöneticileri ile (ilçe, belde, köy dernekleri) Aylık periyodik toplantılar yapmak. Eleștiri, öneri, projelerin değerlendirilmesi, sorunların paylașımı. Derneğimizi; Etkin yetkin kișilerimizin düșüncelerinden faydalanarak yönetmek.
4) Burs verdiğimiz üniversite gençliğimiz ile aylık toplantılar, etkinlikler yapmak. Çok yönlü paylașımı gerçekleștirmek.
5) Belirli dönemlerde, geniș katılımlı, yemek organizasyonları ve etkinlikler düzenlemek.
6) İstanbul Bahçelievler Kocasinan semtinde bulunan derneğimizin arsasına inșaatları yaptırıp derneğimize, 6 daire 2 ișyeri kazandırdık.
7) Kültür coğrafyamızda, Türk dünyasında, 81 ilde bulunan sivil toplum kurulușlarını kaynaștırmak, kültür paylașımı sağlamak, dayanıșma içerisinde toplumsal barıșın sağlanmasında pay sahibi olmak. Nevșehir de, sivil toplum örgütlerinin dayanıșma içerisinde olmasını sağlamak. Halkın sesine kulak veren duyarlı üretken halkla barıșık yöneticilerin vekillerin seçimi ve kendi içerisinde denetleyen, denetlenen sistemin gerçekleștirilmesi.
8) Nevșehir de farklı siyasi görüș mensupları, akıl ve kanaat önderleri bireylerden olușan bir grupla, hizmet amaçlı, kaynașma dayanıșma ve paylașmanın amaç olduğu temsilciliğin tesis edilmesi.
9) Tüm Türkiye’deki, yöneten, hizmet eden, etkileyenler ile iletișim ve paylașımı olușturmak. (Doktor, hakim, savcı, ceo, avukat, iș adamı, siyasiler, yerel yöneticiler, kamu yöneticileri v.s.)
10) Yeniden, geniș kapsamlı üye yapılanmasını olușturmak, üyelerimiz ile haberleșme ağı kurmak. Üyelerimizin fotoğraflı üye kartlarını hazırlamak, kendilerine sivil toplum gücünü sunmak.
11) Sivil toplum kurulușlarının sayısının çoğalmasını sağlamak Hedef: Her köyümüze bir dernek kurmak, daha sonra bu derneklerimizi bir çatı altında toplamak.
12) İstanbul da yașayan Nevșehirlilerin semtlere göre nüfus dağılımının tespiti (derneklerimizle) kitap olarak hazırlanıp yayınlanması Siyasi ve sosyal gücümüzü ortaya koyarak seçen ve seçilen etkinliğini olușturmak.
13) Sosyal, kültürel, ekonomik, kalkınma projelerinin gerçekleștirilmesi: Nevșehir’de kalkınma projelerine destek veren vakıf kurulması. (Ağaçlandırma, fidancılık, arıcılık, hayvancılık, organik tarım v.s.)
14) Nevșehir’in tarihi ve kültürel dokusunu, arkeolojik yapısını içeren bir kitap yayınlanmasını gerçekleștirmek.
15) Nevșehir’de geniș katılımlı Türkmen, șöleninin geleneksel hale getirilmesi: (Valilik, belediyeler, üniversite, ticaret odası, ticaret borsası, sivil toplum örgütleri ile birlikte)
16) Nevșehir’in ünlüler kitabının yayınlanması. Kriterlerimiz; Doç. ve üstü, albay ve üstü, üst düzey yöneticiler vali ve vali yardımcıları, CEO, hakim, savcı, belediye bașkanları (il, ilçe), milletvekilleri, ișadamları, sosyal, kültürel yatırımı olanlar.
17) Nevșehir’de topyekûn eğitim seferberliğinin bașlatılması: (İlköğretim, lise, üniversite)
18) Nevșehir’de uluslararası geleneksel, festivaller ve etkinlikler organizasyonu. Uluslararası geleneksel Kapadokya film festivalinin düzenlenmesi: Kapadokya ve Türkiye yi uluslararası arenada tanıtma ve turizm de markalașma adına en önemli adımı atmaktır. Uluslararası geleneksel Kapadokya halk oyunları festivalinin düzenlenmesi: Halk Oyunları, Kılıç Kalkan, Yöresel Müzik Uluslararası geleneksel balon festivalinin düzenlenmesi: Yurtiçinde ve yurtdıșında benzeri olmayan bu etkinliğin tanıtılması Fotoğraf, resim, șiir v.s. etkinliklerinin düzenlenmesi: (Valilik, belediyeler, üniversite, ticaret odası, ticaret borsası, sivil toplum örgütleri ile birlikte)
19) İstanbul’da tüm Nevșehirlileri kucaklayan kültür kompleksinin yapılmasını sağlamak: Bünyesinde; kız, erkek öğrenci yurtları, konferans salonu, misafirhane, düğün salonu, sinema, tiyatro, spor salonları, tüm derneklere yönetim merkezleri kafeterya, restaurant v.s. olan)
VARMISINIZ? (BİZ VARLIĞINIZDAN EMİNİZ)
- Biz diyoruz ki; Nevşehirli topyekûn bir ordu ve bu ordunun generalleri sizlersiniz.
- Hiyerarşik olarak, yukarıdan aşağıya, sağlam zemin ve geniş tabanda, 50 kadar ilçe, belde, köy derneklerimizle, sivil top-lum örgütlerimizle, okul müdürlerimizle, muhtarlarımızla, din görevlilerimizle, yerel yöneticilerimizle, kamu yöneticilerimizle, siyasilerimizle aradaki bağları kurup, sağlam köprüler oluşturan, topyekûn, inançlı, eğitimli, sosyal, kültürel, ekonomik gücünü geliştiren, değerlerine sahip çıkan, sevmek, yardımlaşmak, pay-laşmak, temel misyonu olan yapıyı oluşturalım istiyoruz.
- Biz sadece sizlerden, bu oluşumun neresinde olduğunuzu sorgulamanızı, varlığınızın ispatını ortaya koymanızı bekliyoruz.
- Veren el alandan üstündür.
Saygı ve sevgilerimizle
NEVȘEHİRLİLER KÜLTÜR YARDIMLAȘMA VE
DAYANIȘMA DERNEĞİ
BAȘKAN Așiret Dalcı
Faaliyetlerimiz, hedeflerimiz ve projelerimiz
NEVŞEHİRLİLER KÜLTÜR, YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ
8 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
gündem
Afyonkarahisar'daki Șehit Uzman Çavuș Mete Saraç
Kıșlası'nda bulunan mühimmat deposunda el bomba-
ları tasnif edilirken meydana gelen patlamada 24 arka-
dașı ile birlikte șehit olan Onbașı Emre Yıldırım'ın cena-
zesi, askeri helikopterle getirildiği Nevșehir İl Jandarma
Komutanlığı’ndan alınarak, ailesinin yașadığı Avanos
İlçesi'ne bağlı Pașalı Köyü'ndeki evine getirildi.
Bu sırada, șehidin babası Nuri, annesi Gülseren Yıldırım
ve yakınlarının gözyașlarına hakim olamadı. Helallik alın-
masından sonra cenaze, Pașalı Köyü Meydanına geti-
rildi. Kayseri’de incelemelerde bulunan Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız cenaze namazına katıl-
mak üzere Pașalı köyüne geldi. Köyün duvarına yazılan
"Bu vatan bizimdir, ferman gerekmez. Askerin olduğu
yere yabancı giremez" yazısı dikkat çekti.
Yaklașık 5 bin kișinin toplanması nedeniyle köy mey-
danında kılınan cenaze namazını il Müftüsü Yakup Öz-
türk tarafından kıldırıldı. Müftü Öztürk vatandașlardan
helallik istedi. Șehit Piyade Onbașı Emre Yıldırım as-
kerlerin omzunda getirildiği Pașalı köyü Mezarlığı'nda
toprağa verildi. Cenazeye, șehidin ailesi ve yakınlarının
yanı sıra, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,
Vali Abdurrahman Savaș, AK Parti Milletvekilleri Murat
Göktürk ve Ebubekir Gizligider, İl Garnizon Komutanı
Jandarma Kıdemli Albay Dursun Ertuğrul, askeri erkan
ve vatandașlar katıldı.
Üniversite mezunu olan ve kısa dönem askerlik görevini
yerine getirirken patlamada șehit olan Emre Yıldırım'ın, 19
gün Samsun'da acemi birliğinde temel eğitimini aldıktan
sonra Pașalı köyünden Afyonkarahisar'daki birliğine katıl-
dığı öğrenildi KPSS’den de 83 puan alan ve öğretmenlik
için atama bekleyen Piyade Çavuș Emre Yıldırım'ın, Pınar
ve Çınar adında 2 kız kardeși olduğu öğrenildi.
Nevșehir Șehidine AğlıyorAfyonkarahisar’daki patlamada șehit düșen
öğretmen adayı Piyade Onbașı Emre Yıldırım
memleketi olan Nevșehir'in Avanos İlçesi'ne bağlı
Pașalı Köyü'nde dua ve gözyașları ile toprağa verildi.
10 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
gündem
Cumhurbașkanı Abdullah Gül, İstanbul Ticaret Odası’nda
(İTO) iș dünyasının önde gelen temsilcileriyle bir araya gel-
di. Cumhurbașkanı Gül, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaș’ın İTO
ev sahipliğinde verdiği iftar yemeğine katıldı.
İftar yemeğinde, Cumhurbașkanı Abdullah Gül’ün yanı
sıra İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, TOBB Bașkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu, İTO Meclis Bașkanı İbrahim Çağ-
lar, İTO Yönetim Kurulu Bașkanı Dr. Murat Yalçıntaș,
İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, İstanbul
Nevșehirliler Kültür Yardımlașma ve Dayanıșma Derne-
ği Bașkanı Așiret Dalcı, Nevșehirli İș adamlarımızdan
Musa Ertaș ile iș, medya, üniversite ve kültür dünyamı-
zın önde gelen isimleri yer aldı. İftar yemeğine katılmak-
tan duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbașkanı
Abdullah Gül, “Böyle güzel bir günde, Ramazan ayında
hepimizin bildiği gibi rahmet, bereket, mağfiret ayı dedi-
ğimiz böyle bir ayda bir iftar sofrasında hep beraber ol-
maktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bugün bu-
rada belli dönemlerde hep beraber olduğumuz birçok
değerli dostumu, kardeșimi ve ișadamlarını görüyorum.
Herkese sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum. Bizi bu
akșam bir araya getirdiği için önce Murat Yalçıntaș’a,
İstanbul Ticaret Odası’na, tabii ki değerli hocamız Nev-
zat Bey’e ve herkese teșekkür ediyorum” diye konuștu.
İSTANBUL’UN KALBİ EMİNÖNÜCumhurbașkanı Abdullah Gül, “TOBB, İTO iș dünyasının
sahibidir aslında. İstanbul’un kalbi burasıdır, Eminönü’dür.
Çoğumuzun önemli yılları, önemli bir dönemi hep bura-
larda, bu sokaklarda, bu caddelerde geçmiștir. Dernek-
lerimiz, üniversitelerdeki derneklerimiz, vakıflarımız bütün
hepsinin neredeyse kalbi Cağaloğlu, Sirkeci, Eminönü,
Fatih, Aksaray bütün bu bölge olmuștur. Dolayısıyla böy-
le kalbinde, merkezinde hep beraber olmaktan gerçek-
ten büyük bir memnuniyet duymaktayım” dedi.
İȘ DÜNYASININ ÖNÜ AÇILDIGül, “İș dünyası Türkiye’nin aslında belki de en bașarılı
alanıdır. Çok dinamik, ufku, vizyonu gerçekten çok geniș.
Türkiye’nin bugünkü ekonomik bașarısının altında da bu
iș dünyası var. İș dünyası ile barıșık olan ve iș dünya-
sının daima önünü açan bir ekonomi politikası, bugün
Cumhurbașkanı Gül,
Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaș’ın
verdiği iftar yemeğine katıldıCumhurbașkanı Abdullah Gül, İstanbul Ticaret
Odası ev sahipliğinde düzenlenen iftarda, TOBB
ve İTO gibi kurumların iș dünyasının asıl sahipleri
olduğunu söyledi. Gül, “Türkiye’nin bugünkü
ekonomik bașarısının altında çok dinamik, ufku
gerçekten çok geniș bir iș dünyası var” dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün İstanbul Ticaret Odası’nda (İTO) iş dünyasının önde gelen temsilcileriyle bir araya geldiği iftar yemeğine, İstanbul Nevşehirliler Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Aşiret Dalcı’da katıldı.
11Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
gündem
Türkiye’nin bu noktaya gelmesinin en büyük sebebi ol-
muștur. Dünyayı çok gezen, dünyaya çok açık olan ve
hiç kimsenin gitmediği yerlere giden, oralarda çok büyük
bașarılara imza atan, büyük üretimler, istihdamlar yara-
tan bir ülkeyiz. Hangi ülkeye gidersek gidelim, muhakkak
orada Türk iș dünyasının bir izi var. Büyükelçiliklerden
önce, bizim bayrağımızdan önce Türk ișadamları gidiyor
oralara. İș dünyasının bu vizyonu Türkiye’nin de tabii ki
vizyonu. Bunun da merkezi TOBB ve burada gördüğüm
bütün diğer çatı kurulușları ve İstanbul. İstanbul olmadan
bunların hiçbirinin olması mümkün değil” diye konuștu.
Gül, “Çocukluktan, talebelikten, üniversite ve iș haya-
tından hepimizin uğrașı, gayreti; ülkesini, milletini seven
insanlar olarak bu ülkenin iyi olması, güçlü olması, Türk
milletinin mutlu olması içindir” dedi.
“TÜRKİYE’Yİ YÜKSELTEN YILLAR”Yemekte Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaș’ın hatıralarından
olușan ve “Türkiye’yi Yükselten Yıllar” adlı otobiyografik
kitabın da tanıtımı yapıldı. Kitabının ilk nüshasını Cum-
hurbașkanına hediye eden Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaș,
“Sayın Cumhurbașkanımız, her alanda ülkemize öncü-
lük ediyor. Son derece yoğun mesaisine rağmen bugün
aramızda bulunabilmesi, kendilerinin ne kadar vefakâr
bir insan olduğunu gösteriyor” dedi.
AVRUPA’DA HÜKÜMETLER O KADAR
SIK DEĞİȘİYOR Kİ, ARTIK TANIYAMIYORUZTürkiye’nin ve komșularının mevcut durumunu değer-
lendiren Cumhurbașkanı Gül, șöyle konuștu: “Türkiye’yi
çevresiyle mukayese ettiğimizde gerçekten çok șük-
retmemiz ve bugünkü halimizin kıymetini de bilmemiz
gerekir. Türkiye’nin çevresi deyince sadece doğu ve
güney çevresini söylemek istemiyorum. Batı, doğu bü-
tün çevremize baktığımızda çok büyük karmașa, çok
büyük istikrarsızlıklar, çok büyük kırılganlıklar ve belir-
sizlikler sözkonusu. Allah gerçekten hepsine yardım
etsin. Düșünebiliyor musunuz komșu ülkelerin, kardeș
ülkelerin nasıl ateș içerisinde olduğunu, insanların ne
çektiğini. O bakımdan hepimizin bu üzüntüyü bu acıları
da içimizde hissetmesi gerekir ki eminim herkes hisse-
diyordur. Güneyde yanlıș liderlikler altında bel kemiği
kırılmıș komșularımız var. Batı tarafına baktığımızda gir-
dikleri ekonomik sıkıntıdan çıkamayan ve uzun süre de
bu sıkıntılar içerisinde hâlâ vakit geçireceklerini tahmin
ettiğimiz birçok Avrupa ülkeleri var. Toplantılara gittiği-
mizde, masaya oturduğumuzda bașbakanlar, bakanlar
o kadar sık değișiyor ki, artık tanımıyoruz. Siyasi istik-
rarsızlıklar o noktadayken tanıyamıyorsunuz. Avrupa’da
5-6 ülke var ki, șu anda geçici hükümetler tarafından
yönetiliyor. Bütün bu șartlar altında bugün ülkemize
baktığımızda çok șükür dememiz gerekiyor. Hepimiz
bunun kıymetini bilip ülke içerisindeki kazanımları daha
derinleștirecek, konsolide edecek, ekonomisiyle, de-
mokrasi ve hukuk standartları ile pekiștirecek ve bütün
bu kırılgan çevre içinde güvenilir bir ada șeklinde mem-
leketimizi götürmemiz gerekir.”
“CUMHURBAȘKANIMIZ BİZE
HER ALANDA YOL GÖSTERDİ”İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Bașkanı Dr. Mu-
rat Yalçıntaș da, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaș-
kanını İTO’da ağırlamaktan büyük bir onur ve șeref duy-
duğunu söyledi. Dr. Yalçıntaș, “Bizler için bu iftar çok
önemli. Birincisi Sayın Cumhurbașkanımızı İstanbul’da,
Tarihi Yarımada’da İstanbul iș alemi olarak ağırlıyoruz.
İnanıyoruz ki, bu davetle bir defa daha Sayın Cum-
hurbașkanımız İstanbul iș aleminin yanında olduğunu,
kolunu kanadını bizler üzerinden hiç eksik etmediğini
göstermiștir. Kendilerine çok teșekkür ediyoruz” dedi.
Dr. Yalçıntaș, “Sayın Cumhurbașkanımız bize birçok
alanda olduğu gibi sosyal sorumluluk alanında da yol
gösterdi. Ve sosyal sorumluluk alanında șehitler adına
bizler İstanbul Ticaret Odası olarak Anadolu’da okullar
yapmaya bașladık. 6 okulu bitirdik, 7 okulun yapımı de-
vam ediyor. 14 tanesini de inșallah TOBB olarak bizler
tamamlayacağız” diye konuștu.
Konușmasında dostluk vurgusu yapan Dr. Murat Yal-
çıntaș, Mevlana’nın, “Sen dost olursan, sayısız dost
edinirsin” sözünü hatırlatarak, “Burada dostlar var. İn-
san dostlarıyla hayat buluyor, var oluyor, yașıyor” dedi.
Dr. Yalçıntaș ayrıca, “Sayın Cumhurbașkanımızın bu-
güne kadar görev yapan diğer Cumhurbașkanlarından
önemli bir farkı var. O da Sayın Cumhurbașkanımız hem
akademisyen hem de bir siyasetçi. Bu iki vasfı bünye-
sinde toplayan ilk Cumhurbașkanımız. Dolayısıyla bu iki
vasfın bir araya getirdiği vizyon bizlere, iș dünyasına her
zaman yol gösterdi. İkincisi de; çok kıymetli Prof. Dr.
Nevzat Yalçıntaș’ın ve bizlerin davetini kırmadı, bizlerle
beraber burada” șeklinde konuștu.
12 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
İstanbul Nevșehirliler Kültür ve Dayanıșma Derneği ge-
leneksel iftar programını Bakırköy Spor Kulübü havuz
bașında gerçekleștirdi. Bașkanlığını Așiret Dalcı’nın
yaptığı İstanbul Nevșehirliler Kültür ve Dayanıșma Der-
neği iftar yemeğine Nevșehirliler büyük ilgi gösterdi.
İftar yemeğinin ardından söz alan İstanbul Nevșehirliler
Kültür Yardımlașma ve Dayanıșma Derneği Yönetim Ku-
rulu Bașkanı Așiret Dalcı, dernek olarak üniversite öğ-
rencilerine verdikleri burs sayısının gün geç-
tikçe arttığını ifade etti. Dernek
çatısı altında yürüttük-
leri projeler
hakkındaki bilgileri davetlilerle paylașan Așiret Dalcı;
“Bizler Nevșehirliler Derneği olarak İstanbul’da yașayan
Nevșehirlileri bir araya getirmek, birlik ve beraberliği
sağlayarak paylașımı artırmak adına yola çıkmıș hizmet
gönüllüleriyiz. Bunun için olmazsa olmazımız sizlersi-
niz. Sizlerle varız, birlikte varız. Bu șekilde beraberce
hedeflere doğru yol alacağımıza inanıyoruz” dedi.
“ÖĞRENCİ BURSLARI SİZLERİN
DESTEĞİYLE DAHA DA ARTACAK”
Nevșehirliler Derneği çıtayı yükseltmiștir diyen Dernek
Bașkanı Așiret Dalcı, “Derneğimizin 50. yılını kutladığı-
mız bu yıl aramızdaki iletișimi sağlayacak olan dergimiz
Nevșehirliyiz’i olușturduk. Öğrenci burslarımız artarak
devam etmektedir. Derneğimizin kendi giderlerini sağ-
layacak arsa, daire ve dükkan gibi yatırımları devam
ediyor. Hedeflediğimiz kültür merkezini de kısa zaman-
da hayata geçireceğiz. İstanbul’da yașayan Nevșehir-
lilerin yanı sıra Nevșehir’de yașayan hemșerilerimizle
ilgili etkinlik ve çalıșmalarımız olacak” dedi. Yaptıkları
çalıșmalar hakkında davetlileri de bilgilendiren Dalcı;
“Nevșehirliler Derneği 1 yıl önce sivil toplum
örgütleriyle birlik beraberlik çalıșmalarını baș-
lattı ve etkinlikler düzenlemeye bașladı. Yeni
dönemde dergisiyle, kira gelirleriyle giderlerini
tamamen karșılamanın dıșında daha çok öğ-
İftar yemeği Nevșehirlileri
tek çatı altında bulușturduİstanbul Nevșehirliler Kültür Yardımlașma
ve Dayanıșma Derneği, Bakırköy Spor Vakfı
Sosyal Tesislerinde düzenlediği iftar yemeği
ile Nevșehirlileri tek çatı altında bulușturdu.
dernekler
13Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
renciye burs verme gelirini sisteme oturtmuș olacağız.
Sizlerin bu yaptığımız etkinliklerde bulunmanız, destek
olmanız, katkı vermeniz bizleri yarınlar adına o güçle o
heyecanla daha iyi noktaları hedeflemeye yol açmak-
tadır” dedi. Bizler durağan, tabelada ismi yazan Nev-
șehirliler Derneği olmak istemiyoruz diyen Așiret Dalcı;
“Bizler üretmek istiyoruz proje ortaya koymak istiyoruz.
Önce projeyi ortaya koyuyoruz sonra onu gerçekleștir-
mek için el birliğiyle gayret içerisinde oluyoruz” șeklinde
konuștu.
BİRLİKTE ORTAK DEĞERLERİMİZİ
YAȘAYALIM VE YAȘATALIM
Birliği, beraberliği kardeșliği, kaynașmayı çok daha ileri
noktalara tașıyacaklarını söyleyen Bașkan Așiret Dalcı,
“Nevșehirliler Derneği ben egosuyla yönetilmeyen biz
çoğunluğunu 15 asil 15 yedek 30 çalıșma grubunun dı-
șında șehrimizin köy kasaba derneklerinden ve fertlerden
gelen her türlü eleștiri ve yol göstermeyle yönetim anlayı-
șını ortaya koymuș bir dernektir. Huzurlu yașamak adına
uzun ama gerçek manada çok kısa olan șu ömürde kalı-
cı eserler bırakmaya çalıșmamız lazım. Huzuru, yarınlara
yapacağımız yatırımlara ve beklentisiz, geri dönüșünü
beklemeden yapacağımız yatırımlarla bulmamız lazım.
Bu gençlerimiz olacaktır, bu eserler olacaktır, bu birlik be-
raberlik adına yapacağımız gayret olacaktır. Onun içindir
ki ben veren el alan elden üstündür diyorum. Karșılıksız
vermek adına bu birlik beraberliğin adına bu düșünceyle
yașama huzurla bakmanızı rica ediyorum” dedi.
GECEYE BÜYÜK KATILIM OLDU
İftarda, öğrenci burslarının arttırılmasıyla ilgili bir konuș-
ma yapan İstanbul Vali Yardımcısı Harun Kaya; “Verilen
öğrenci burslarını çok önemsiyoruz. Bu ülkenin bu va-
tanın geleceğe çok daha güvenle bakabilmesinin, dün-
ya milletleri arasında hak ettiği yeri iyi bir șekilde alabil-
mesinin yegane unsuru iyi yetișmiș insanlarla ülkesini
vatanını insanını seven kișilerle olur. Bu itibarla eğitime
özellikle önem vermek gerekiyor” dedi.
Büyük bir katımlın olduğu geceye; Bakırköy Sulh Ceza
Hakimi İlknur Gümüș, Hasanpașa Ticaret Hakimi Lale
Bilgin, Eyüp Ticaret Hakimi Ferit Altın, Çağlayan Cum-
huriyet Savcısı İsmail Uçar, 1. Sınıf Emniyet Müdürü
Mustafa Öztürk, Eski Milletvekillerinden Mahmut Dede,
dernekler
Bizler durağan, tabelada ismi yazan Nevşehirliler Derneği ol-mak istemiyoruz diyen Aşiret Dalcı; “Bizler üretmek istiyoruz, proje ortaya koymak istiyoruz. Önce projeyi ortaya koyuyoruz sonra onu gerçekleştirmek için el birliğiyle gayret içerisinde olu-yoruz” şeklinde konuştu.
Eğitimin önemine değinen İstanbul Vali Yardımcısı Harun Kaya, öğrencilere verilen bursların eğitime katkı sağladığını ve burs konusunu çok önemsediklerini belirtti.
14 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Seyfi Șahin, Bahçelievler Belediyesi Eski Bașkanı Mu-
zaffer Doğan, MHP Avcılar İlçe Bașkanı Ergün Koçak,
MHP Bahçelievler İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Cuma Çift-
çibașı, Ak Parti İl Genel Meclis Üyesi Yusuf Ali Gündo-
ğar, Gazete 365’in imtiyaz sahibi Bayram Kırtaș, Bakır-
köy SSK Müdür Yardımcısı Adnan Çiftçibașı, Nevșehir
İlçe ve Köy Dernekleri Bașkan ve Yöneticileri de katıldı.
dernekler
Bakırköy Spor Kulübü havuz bașında gerçekleștirilen yemeğe büyük
ilgi gösteren Nevșehirliler, sohbetin bol olduğu güzel bir gece geçirdiler.
18 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
gündem
Binaların dıș yüzüne ısı ve ses yalıtımının daha etkin
șekilde sağlanması amacıyla kullanılan mantolama
ürünlerine bims ürünü de katıldı. Genellikle bir pet-
rol ürünü olduğu için yanıcı özelliğe de sahip strafor
köpük yerine Nevșehirli Blokbims, nano teknoloji ile
bims yalıtım ürününü geliștirildi.
Nevșehir’in merkez ilçeye bağlı Kaymaklı belde-
si yakınlarında kurulu bulunan ve yıllık 36 milyon
adet değișik yapı elemanlarının üretiminin yapıldığı
Türkiye’nin en büyük ișletmesi konumundaki Ertaș
Group’a ait, Blokbims Hafif Yapı Elemanları Sanayi
Ticaret A.Ș.’de geliștirilen bimsten yapılı mantoloma
ürünleri iç piyasaya sunuldu.
Ertaș Group Yönetim Kurulu Bașkanı Musa Ertaș
yaptığı açıklamada, son yıllarda ülke genelinde yay-
gınlașan ses ve ısı yalıtımının etkin șekilde sağlanabil-
mesi için kullanılan ürünlere firma olarak bims ürünü
mantolama malzemesini sunduklarını söyledi.
Binaların dıș yüzeylerinde genellikle yanıcı özelliğe
sahip strafor köpük yerine geliștirilen bims ürününün
AR-GE birimi tarafından yapılan tüm testlerinde hafif-
liğinin yanı sıra maliyetinin de oldukça cazip olduğu-
nu belirten Ertaș, Akdeniz bașta olmak üzere Ege ve
Marmara bölgesinden önemli bir talep ile karșı karșı-
ya bulunduklarını ifade etti.
Mantolamada
‘bims’ dönemi
Ertaș Group’a ait, Blokbims Hafif Yapı Elemanları
Sanayi Ticaret A.Ș.’de geliștirilen bimsten yapılı
mantoloma ürünleri iç piyasaya sunuldu.
Ertaş Group Yönetim Kurulu Başkanı Musa Ertaş, son yıllarda
ülke genelinde yaygınlaşan ses ve ısı yalıtımının etkin şekilde
sağlanabilmesi firma olarak bims ürünü mantolama malzeme-
sini sunduklarını belirtti.
20 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
İstanbul’un Avrupa yakasında, güneyden Bakırköy’e,
batıdan Küçükçekmece’ye, kuzeyden Bağcılar’a ve
doğudan Güngören’e komșu olan Bahçelievler’de
son yıllarda gözle görülür bir değișim yașanıyor. Bu
değișimin arkasında ise 8 yıldır görevde olan Bahçeli-
evler Belediye Bașkanı Osman Develioğlu ve ekibi yer
alıyor. Nevșehirliler Kültür Yardımlașma ve Dayanıșma
Derneği Bașkanı Așiret Dalcı’nın makamında ziyaret
ettiği Osman Develioğlu, Nevșehirliyiz Dergisi’ne gö-
reve geldiğinden bu güne ilçe genelinde yaptıkları ça-
lıșmaları anlattı.
8 yılı aşkın bir süredir görevdesiniz, bu süreçteki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
“Göreve geldiğimiz 2004 yılından bu güne ilçenin çeh-
resini değiștirecek ișler yaptık. Sekiz yılı așkın bir sü-
redir zaman mevhumu tanımadan gerçekleștirdiğimiz
her hizmet, yediden yetmișe tüm Bahçelievler halkının
yașam kalitesini arttırmaya yönelik oldu. Çalıșmaları-
nın ağırlık noktasını çocuklar ve gençlerin olușturuyor.
Ağırlıklı olarak spor alt yapısına önem verdik. Bir ilçe
düșünün ki nelere ihtiyacı vardır, alt yapı, eğitimle ilgili
ihtiyaçları söz konusudur, kültürel çalıșmalar ve kültür
alanlarıyla ilgili çalıșmalar söz konusu, yeșil alanlar,
sportif alanlar. 1992 yılında ilçe olan Bahçelievler’e bi-
zim göreve geldiğimiz 2004 yılına kadar geçen 12 yıllık
süreçte yapılanlardan daha fazlasını biz 8 yılda yaptık.
Alt yapı deseniz en az 25 yılda yapılacak ișleri yaptık.
Spor konusunda da öyle 40 yıllık Bahçelievler tarihin-
de 9 tane kapalı spor salonu vardı. 8 yılda buna 16
tane ilave ettik. Sağlık alanında da derseniz yine öyle,
40 yıllık Bahçelievler tarihinde 7 tane sağlık ocağı var-
dı. Bu sayı 21 ye çıktı ve bunlar muhkem binalar, sa-
dece sağlık ocağını getirmedik muhtarlığı da getirdik
oraya. Bazıların da farklı görev yerleri olușturduk me-
sela birinde kariyer merkezi olușturduk. Bir tanesinde
konferans salonu bilgi evini olușturduk. Bizim ilçemiz-
de 1 tane kapalı ya da açık yüzme havuzumuz yok-
tu. İnsanlar benden sürekli olarak havuz yaptırmamı
istiyordu, ben de onlara, neden istiyorsunuz? İhtiyaç
olsaydı yapılırdı, diyordum. Fakat Bahçelievler yapılaș-
masını tamamlamıș bir yer olduğu için bu konudaki
tek sıkıntımız vardı, o da yer sıkıntısı idi. Yer bulmamız
gerekiyordu, yerleri bulduk șuan 5 tane havuz proje-
lendirdik ve bitirdik. Bu havuzlara, ilçede oturan her-
söyleși
Bahçelievler halkı, iyinin de daha iyisine layıktır
diyen Bahçelievler Belediye Bașkanı Osman
Develioğlu, dergimize göreve geldiğinden bu güne
ilçe genelinde yaptıkları çalıșmaları anlattı.
““ Bahçelievler 8 yılda
çok değiști
Bahçelievler Belediye Bașkanı Osman Develioğlu:
Bizler, Bahçelievler Belediyesi çalışanları olarak büyük ve güçlü
bir aileyiz diyen Başkan Osman Develioğlu; “ Bahçelievler hal-
kına en kaliteli hizmeti hep birlikte sunuyoruz” dedi.
21Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
söyleși
kesin yürüme mesafesinde gitmesini hedefledik. Aynı
zamanda buralarda spor salonu var, saunası var, Türk
hamamı var, kapalı basketbol, voleybol salonu var. Bir
tanesinde buz patenimiz var, iki tanesinde bowling sa-
lonumuz var.
Alt yapıdan ulașıma, spor komplekslerinden kültür
merkezlerine, bilgi evlerinden aile destek evine, sevgi
evinden trafik eğitim parkına, spor parklarından çocuk
parklarına, piknik alanlarından, sağlık yatırımlarına,
mobese sistemlerinden temizliğe varıncaya dek yapı-
lan her proje, her șeyin en iyisi ve güzeline layık olan
Bahçelievler halkının mutluluğu için.”
Yapmak isteyip de yapamadığınız projeleriniz var mı? “Yapmak isteyip de yapamadığımız değil ama yapmak
istediğimiz çok iș var. Bahçelievler’i, İstanbul’umuzu
ve dolayısıyla ülkemizi gelișmiș dünya ülkeleri arasın-
daki hak ettiği yeri alabilmesi için, bizlerin ve hepimizin
bulunduğumuz yerde biraz daha fazla çalıșmamız ge-
rekiyor. Onlardan daha fazla çalıșmamız gerekiyor, bü-
yüme hızımızın onlardan daha fazla olması gerekiyor.
Bunun için de iki misli çalıșmamız gerekiyor.”
Eğitim alanındaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?“Öncelikle okullarımızın bazıları depreme dayanıklı de-
ğildi onları yeniledik. Bu arada çok sayıda yeni okul
da yapıldı. Göreve geldiğimiz yıllarda okullarımızdaki
sınıf mevcudu ortalaması 60’lardaydı, șimdi ise bu
sayı çok așağıya inmiș durumda. Ayrıca, ocuklarımı-
zın daha güzel ortamlarda eğitim yapabilmeleri için
ilçemizdeki tüm okullarımızın ilaçlanmasından boya
ve badanalanmasına, çatılarının tamirlerinden bahçe
duvarlarının yapılmasına, çatı onarımlarından su de-
polarının temizlenmesine, bahçe düzenlemelerinden
asfaltlanmasına, spor aletlerinin tamirinden 16 okulu-
mun bahçesine kapalı spor salonu yapılmasına kadar
birçok çalıșmamız oldu.”
Sayın Başkanım son olarak neler söylemekistersiniz? Okuyucularımıza mesajınız nedir?“Öncelikle sizin aracılığınızla tüm Nevșehirli hemșeh-
rilerime selam ve sevgilerimi sunuyorum. Tüm çaba-
mız Bahçelievler’i daha güzel yașanabilir bir yer haline
getirmek ve yașam standartlarını arttırmak. Benim,
gücümün yettiği kadar, elimden geldiği kadar, en gü-
zel en kaliteli hizmetleri ülkem ve halkım için üretmem
gerekiyor. Ve mümkün olduğu kadar hep ilkleri ortaya
koymam gerekiyor. Bahçelievler çok büyük bir mar-
ka, ama bu markanın içinin dolu olması gerekiyor. Ben
buna gayret sarf ediyorum. İçini doldurmak istiyorum
ve ismini duyurmaya çalıșıyorum. Beni köșenize ko-
nuk ettiğiniz için de sizlere de ayrıca teșekkür ederim.”
Nevşehirliler Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yöne-
tim Kurulu Başkanı Aşiret Dalcı, Bahçelievler Belediye Başkanı
Osman Develioğlu’na dernek adına teşekkür plaketi takdim etti.
Osman Develioğlu Kimdir?1956 yılında İstanbul'un Kadırga semtinde doğ-
du. Aslen Kayserilidir.1979 yılından beri ambalaj
sanayiinde faaliyet göstermektedir. Tüm tahsil ha-
yatı İstanbul'da geçti. Yüksek öğrenimini Boğaziçi
Üniversitesi'nde tamamladı. 1995-1999 seçimlerin-
de 3'üncü bölge milletvekili adaylığı, ilçe başkanlığı
ve il yönetim kurulu üyeliğinde bulundu. 1970 yılın-
dan beri sosyal aktivitelerin içinde yer alan Osman
Develioğlu, pek çok sivil toplum örgütünde yönetici
olarak görev yaptı. MÜSİAD, BASİAD, ÖNDER ve
İstanbul Oluklu Mukavvacılar Derneği yönetim
kurullarında yer alan Develioğlu, İstanbul Sanayi
Odası Meslek Komitesi'nde başkan yardımcısı ola-
rak görev yaptı. AK Parti kuruluş çalışmalarında da
bulunan Develioğlu, Parti içi Demokrasi Hakem Ku-
rulu Başkanlığı yaptı. Belediye Başkanlığı görevine
seçildiği 2004 ve 2009 yıllarından günümüze, bilgi,
birikim ve tecrübesi ile Bahçelievler'e özlenen hiz-
meti sunmayı hedefleyen Develioğlu, sanayici ve iş
adamıdır. Develioğlu, evli ve dört çocuk babasıdır.
22 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
gündem
Her yerde Müslüman kanı akıyor. Kimi yerde zalim dikta
rejimlerinin ayakta kalma savașı, kimi yerde ise, etnik ve
mezhepsel çatıșmaların dıș mihraklarca da körüklen-
mesiyle; aynı zamanda, çoğu fakirlik ve açlıkla boğușan
zavallı Müslümanlar, tavuk gibi boğazlanıyor!
Suriye’de oluk gibi akan kanı, dünya ruhsuz bir șekilde,
seyretmekle yetiniyor. Bu kanı durdurmakla yükümlü
BM Teșkilatı ise, hasar tespitini bile doğru dürüst yap-
maktan aciz. İlave olarak “Annan Planı” denilen kandır-
maca ile, Beșar Esad ve avenesine zaman kazandırılı-
yor. Tunus ve Mısır’da, șimdilik nisbeten ucuz atlatılan
‘Bahar Sancısı’, Libya’da en az altmıș bin kișinin canına
mal oldu. Daha da nereye kadar tırmanacağı belli de-
ğil... Bu arada Yemen unutuldu gitti bile! Oysa orada
da, șimdiye dek on binlerce kiși hayatını kaybetti.
HER YERDE MÜSLÜMAN KANI AKIYORMynmar (Burma)dan gelen yürek burkucu manzaralar,
buradaki Müslüman azınlığın maruz kaldığı vahșeti bü-
tün açıklığıyla ortaya koyuyor. Hindular, hiçbir șekilde
hayat hakkı tanımak istemedikleri Müslümanları, bütün
dünyanın gözü önünde soykırım yaparcasına öldürüyor.
Ama dünyadan ne yazık ki hiç ses çıkmıyor... Sadece
Burma değil, Güney Doğu Asya ve bütün Hind-i Çini
coğrafyasında milyonlarca Müslüman, her türlü vahși
katliam, etnik temizlik ve soykırım felaketiyle iç içe ha-
yatta kalmaya çalıșıyor.
Bu örnekler, rastgele seçtiğimiz birkaçı. Bunun içine
Somali’yi, Nijerya’yı, Sudan’ı, Çad’ı, Mali’yi ve bu kıta-
daki benzer ülkeleri de kattığınızda, facianın boyutları
bütün dehșetiyle ortaya çıkar. Sadece Afrika değil, As-
yayı da baștan așağı bu felaket coğrafyasına katmak
lazım. İște Afganistan... 1979’dan beri savaș bütün
dehșetiyle sürüyor. Onun etkisiyle, Pakistan da fiili sa-
vaș alanı haline gelmiș durumda. Bu arada Filistin ve
Lübnan’daki altmıș yıllık serüveni hatırlatmaya gerek var
mı acaba?
DÜNYA SEYREDİYOR… ÇÜNKÜ ÖLENLER MÜSLÜMANDünyanın değișik coğrafyalarında yașanan zulümlere
müdahale etmede geç kalan BM'ye tepkiler büyüyor.
Son olarak gündeme gelen “Arakan daramı” için bu
sefer ABD'li Müslümanlar ayaklandı. New York'ta dü-
zenlenen yürüyüște Müslümanlar, “Filistin, Irak, Keșmir,
Afganistan, Pakistan, Suriye, Burma yanıyor... BM ne-
rede?” diye sordu. Myanmar hükümetinin göz yumma-
sı ile Rohingya Budistleri tarafından soykırıma uğrayan
Arakanlı Müslümanlara New York'tan büyük destek
geldi. Kuzey Amerika Müslüman Topluluğu (ISNA), New
York merkezli kurulușlar Rohingya Uluslararası Endișe
Filistin… Irak… Keșmir… Burma…
Afganistan… Pakistan… Suriye…
Dünya Sessiz, BM Nerede?Mynamar’dan Filistin’e İslam Alemi cayır cayır
yanıyor. Dünyanın değișik coğrafyalarında yașanan
zulümlere müdahale etmede geç kalan BM’ye
tepkiler büyüyor, dünya ise akan kanı izlemekle
yetiniyor.
23Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
gündem
Derneği (RCI) ve Özgür Rohingya Kampanyası ile Pen-
silvanya eyaletinde faaliyet gösteren Arakan Rohingya
Birliği isimli kurulușların düzenlediği ortak gösteride,
Müslüman gruplar Arakan için İslam dünyasına çağrıda
bulundu.
BM KONUYU HASIRALTI EDİYORNew York'un Manhattan bölgesinde Birleșmiș Millet-
ler (BM) Genel Merkezi ile aynı sokakta bulunan Dag
Hammarskjöld parkında toplanan farklı etnik kökenlere
ait Müslüman topluluk, Budistlere lanet okurken, BM'yi
üzerine düșeni yapmamakla suçladı. Arakan Rohingya
Birliği Genel Direktörü Prof. Dr. Wakar Uddin, “Türk Hü-
kümeti ve Türk insanı çok yașa, Onlar Rohingya sorunu-
nun șampiyonları. Türk hükümeti bu konunun ortasında
Allah'a șükür” dedi. Șiir okuyanlardan Londra doğumlu
olan Sister Aișa, kendine özgü anlatımı ile İngilizce oku-
duğu șiirde, Burmalı Müslümanların dramını tasvir etti.
New York doğumlu Neval Abdușșahid isimli kız öğrenci
ise, “Ben New York'ta doğdum. Biz Myanmarlı değiliz,
ama onlar bizim kardeșimiz. Ve orada soykırıma uğru-
yorlar. BM konuyu hasıraltı ediyor. BM șu an dünyanın
o parçası ile ilgili değil. Eğer o bölgede lityum, altın veya
petrol olsaydı hemen orada biterler ve insan haklarını
savunurlardı” diye isyan etti.
ORTA DOĞU BARUT FIÇISIÖte yandan, son günlerde Filistinlilere karșı saldırılara
bașlayan Yahudiler dün Mescid-Aksa'nın güneyinde-
ki Silvan mahallesinde Filistinlilere ait araçları tahrip
edip tahrik saldırılarını sürdürdü. Orta Doğu'da bașta
Suriye'de akan kanı durduramayan BM, Afrika'da da
bir yandan açlık diğer yandan iç savașla boğușan So-
mali ve Sudan gibi Sahel Bölgesi ülkelerinde de etkin-
liğini artıramıyor.
BU DRAM ARTIK DURDURULMALINew York'ta toplanan farklı milletlerden binlerce ABD'li
Müslüman, Myanmar'da yașanan dramın durdurul-
ması için gösteri yaptı. Myanmar'ın Arakan (Rakhine)
eyaletindeki șiddet olaylarından kaçarak Bangladeș'e
sığınan Rohingya Müslümanları, sınırdaki Cox's Bazar
bölgesindeki kamplarda zor șartlar altında hayat mü-
cadelesi veriyor.
24 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
gündem
Türkiye’de yapı tașlarındaki Zeolit grubu kayaçlardaki
Erionit isimli kanser yapıcı maddenin yol açtığı Akciğer
kanserinin en yaygın olduğu merkezlerin bașında gelen
Nevșehir’in Ürgüp ilçesine bağlı Karain köyünün tașın-
masına yönelik çalıșmalar umut verici gelișme olarak
değerlendiriliyor. Nevșehir’in Ürgüp ilçesine bağlı Karain
köyünde 1974 yılında dönemin Sağlık ve Sosyal Yardım
Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Hacettepe
Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana bilim
dalı bașkanı Prof. Dr. İzzettin Barıș bașkanlığında ger-
çekleștirilen bilimsel çalıșmalar ıșığında, köydeki konut-
ların yapı tașlarının içerisinde yer alan Zeolit Grubu ka-
yaçlardaki Erionit isimli maddenin solunma ve tozlanma
yoluyla vücuda alınmasıyla akciğer kanserinin yaygın
șekilde oluștuğu belirlenmiști.
Karain Köyü'nde belirgin bir istatistiki çalıșmanın ya-
pılmamasına karșın 38 yıldan beri 350’ye yakın insa-
nın hayatını kaybetmesine neden olan akciğer kanse-
ri ile mücadele çalıșmaları, belirli dönemlerde Sağlık
Bakanlığı’nın ana gündemine oturmasına karșın, köylü-
lerin yetkililerce belirlenen yeni iskan alanlarına tașınmak
istememesi nedeniyle tașınma gerçekleștirilememiști.
Bir süre önce TBMM tarafından olușturulan Kanser
Araștırma Komisyonu’nun incelemelerde bulunduğu
Karain köyüne son olarak Bașbakanlık Toplu Konut
İdaresi Bașkanlığı el attı. Köylülerle de karșılıklı olarak
gerçekleștirilen görüșmelerden sonra, köy yașamının
gereklerine uygun bir yapılașma, alt yapı ve çevre dü-
zenlenmesi karșılığında köylülerin tașınmaya razı olma-
sının ardından bașlatılan çalıșmalar çerçevesinde TOKİ
tarafından Karain için 126 tarım köy konutundan olu-
șan yeni bir köy kurulması kararlaștırıldı.
Karainliler için Tarım Köy Projesi kapsamında 180 met-
rekareden olușan 126 konut, Ürgüp ilçesinden Karain
köyüne giriș bölümünde yapılacak. Karain köyü muh-
tarı Mevlüt Özata, yapılan uygulama ile yıllardan beri
en temel sağlık sorunu olan akciğer kanserinin tehlike
olmaktan artık çıkartılacağı için sevinçli olduklarını be-
lirtti. Özellikle İșveç’te yașayan Karain köyü nüfusuna
kayıtlı gurbetçilerden bir bölümünün bu tașınmaya karșı
olduklarını dile getiren Özata “Köyünü seven insan gelir
köyünde yașar. Bende bir emekliyim ve 40 yıl sonra kö-
yüme yeniden tașındım. Ama TOKİ’nin yapacağı konut-
larda yașamımı sürdürmek istiyorum. Sadece ben değil
köyün yüzde 90’ı benim ile aynı düșünceyi paylașıyor.
Konutların yapımını sabırsızlıkla bekliyoruz” dedi.
Karain kanserdeki kara
talihini yenmeye hazırlanıyorTOKİ tarafından Karain için 126 tarım köy
konutundan olușan yeni bir köy kurulması
kararlaștırıldı.
26 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Son yıllarda çeșitlendirilmiș turizm kapsamında yaygın-
lașma süreci yașayan balayı turizmi de, bölgenin zen-
gin değerlerinin genç çiftlerin en büyük mutluluk günleri
olarak da değerlendirilen balayı süresince değerlendiril-
mesi için de önem tașıdığı ifade ediliyor.
Kapadokya bölgesinin ilk butik otellerinden biri olan Uç-
hisar beldesindeki Museum Hotel’de de balayı turizmi
adına önemli seçenekler sunulan önemli bir merkez ko-
numunda.
1998 yılında Indigo Turizm Yönetim Kurulu Bașkanı
Ömer Tosun tarafından restorasyonuna bașlanan Mu-
seum Hotel’de, balayı için tercihte bulunanlara yönelik
bir dizi seçenekler sunuluyor. Konaklama bașta olmak
üzere tüm ekstralarda yüzde 10’luk indirimin yanı sıra,
düzenlenen transfer, tur, balon uçușu, at turu ve Cross
Golf için de yüzde 5’lik bir indirime gidiliyor.
Indigo Turizm Yönetim Kurulu Bașkanı ve Museum Otel
ișletmecisi Ömer Tosun yaptığı açıklamada, evlilikleri-
nin ilk günlerinde değerlendirmek amacıyla Kapadokya
bölgesini tercih eden yerli ve yabancı tüm genç çiftle-
rin, bölgenin büyüleyici güzellikleri ile unutamayacakları
günler geçireceklerini söyledi.
BALAYI TURİZMİNDE AVRUPA’YI DEĞİL,
KAPADOKYA’YI TERCİH EDİNTosun, özellikle sanatçıların evliliklerinin ilk günlerini
Avrupa’nın değișik kentlerinde geçirme gibi bir yargının
yıllar yılı devam ettiğini belirterek “Dünya ülkelerinin bile
gıpta ile baktığı Kapadokya, zengin birikimleri için bala-
yı turizmi için en ideal bir merkez. Dünya kültür ve doğal
mirası olarak ilan edilen bir büyük bölgede, balayını bir
tutku haline getirmek için tüm olanaklara sahibiz.Toplu-
mun tüm elit kesimlerinin yanı sıra ,mutluluklarını evlilik-
le zirveye ulaștıran genç çiftleri ,Kapadokya bölgesinin
büyülü atmosferinde misafir etmek bizim için büyük bir
onur ve gurur kaynağı olacaktır.”dedi.
Balayı turizmi adına Kapadokya bölgesinin önemli tu-
rizm merkezlerinden Göreme, Ürgüp, Ortahisar, Musta-
fapașa, Avanos ve Çavușin’deki butik otellerde de yine
benzer seçenekler genç çiftler için sunuluyor.
Kapadokya’nın büyülü atmosferinde balayı keyfiDoğal ve tarihi değerlerin iç içe olduğu Türkiye’nin
en önemli turizm merkezlerinden Kapadokya
bölgesinde her geçen gün gelișen turizm
sektörü, çeșitlendirilmiș turizm konumu ile farklı
seçeneklerle turistlere hizmet veriyor.
aktüel
28 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Kısa mesafeli ulașımlarda bisikletin önemini ortaya ko-
yarak, bu yöndeki sportif anlamdaki çalıșmalara ivme
kazandırmak isteyen Kayseri’li bisiklet tutkunları, Ka-
padokya bölgesinde her yıl pedal çeviriyorlar. Kayseri’li
ișadamı Zeynel Özkaya yaptığı açıklamada, sağlıklı ya-
șam için bisiklet kullanımını yaygınlaștırmak ve bisiklet
sporuna olan ilgiyi artırmak amacıyla bir grup bisiklet
tutkunu ile Kayseri’de her 15 günde bir bisiklet turları
düzenlediklerini belirtti.
Özkaya, bisiklet turlarına iletișim halinde oldukları
Dubai, Suudi Arabistan ve İran’daki bazı dostları-
nı da dahil ettiklerini belirterek, her yıl belirlenen bir
günde, Kapadokya’nın büyülü güzellikleri arasında
bisiklet üzerinde sağlıklı bir yașam için tur organizas-
yonu yaptıklarını ifade etti. Özkaya “Günümüzde kısa
mesafeli ulașımlarda bisiklet kullanımının yaygın hale
gelmesi en büyük hedeflerimiz arasında. Bir yanda
hem ekonomik olarak olaya bakıyoruz, diğer yanda
da daha sağlıklı bir yașam için bisikletin meydana ge-
tirdiği faydaları kamuoyu ile paylașmak amacıyla çalı-
șıyoruz” dedi. Her tura 60 ı așkın bisiklet tutkununun
katıldığını dile getiren Özkaya, önümüzdeki süreçte
bu sayıyı daha da artırmayı planladıklarını söyledi.
Kayseri’li bisiklet tutkunları, Kapadokya bölgesinde
her yıl pedal çeviriyorlar.
aktüel
Bisiklet tutkunlarıKapadokya’da pedal çeviriyor
30 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Göreme Belediyesi ve Kapadokya TV ișbirliğinde
Göreme Açık Hava Müzesi yakınlarındaki Anatolian
Ballons uçuș sahasında düzenlenen 1. Uluslar arası
Anadolu Çoban Köpekleri Irk yarıșmasına Türkiye’nin
çeșitli kentlerinden getirilen 150 çoban köpeği, Ak-
baș, Kangal, Boz, Malaklı ve Anadolu Çoban köpeği
kategorilerinde yarıșırken yavru çoban köpekleri de
yașlarına göre jürinin önüne çıktı. Veteriner Hekim
ve Ziraat Mühendislerinden olușan 9 kișilik bir jüri-
nin görev yaptığı yarıșmada ayrıca Kapadokya Güzeli
çoban köpeği seçildi.
Boz Çoban Köpekleri Dernek Bașkanı Akın Tülübaș
yaptığı açıklamada, Çoban köpeklerinin gerek ulu-
sal ve gerekse uluslar arası alanda hak ettikleri yere
gelebilmeleri amacıyla böyle bir organizasyonun ilk
kez düzenlendiğini belirterek, Göreme Belediyesi ile
Nevșehir’de yerel olarak yayın yapan Kapadokya TV
ilgililerine teșekkür etti. Çoban köpekleri için genellikle
Kangal ırkının genel kabul gördüğünü belirten Tülübaș,
Nevșehir ve Șanlıurfa’ da çoban köpekleri sayısında
ciddi bir popülasyon bulunduğunu belirterek bu zen-
ginliğin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Daha sonra jüri dik duruș, diș, kuyruk, yere sağlam
basması gibi değerler ıșığında, kategorilerinde ilk üçe
giren çoban köpeklerini belirledi. Yarıșma sonunda jü-
rinin belirlemelerine göre ilk üçe giren çoban köpekle-
rinin sahiplerine Altın,Gümüș ve Bronz Madalya verildi.
Anadolu’daki çoban köpeklerini ulusal ve uluslar
arası alanlarda tanıtmak amacıyla düzenlenen
yarıșmada, çoban köpekleri 40 kategoride jürinin
önüne çıktı.
aktüel
Çoban köpekleri
Göreme’de yarıștı
Narlıgöl
Termal
Hotel
■ Tam Pansiyon
■ 0-6 Yaş Ücretsiz
■ 6-12 Yaş %50 İndirimli
■ Sauna
■ Hamam
■ Fitnes
■ Spor Salonu
■ Kafeterya
■ Kuaför
■ Market
■ Kreş
■ İnternet Cafe
■ Otopark (Ücretsiz)
■ Mescid
■ Konferans Salonu (500 kişilik)
■ Doktor - Hemşire
■ Açıkbüfe Yemekler
■ Termal Havuz
Narlıgöl Termal Hotel
Nar Köyü 2. km. Narlıgöl - NİĞDE
Tel: +90530 967 78 61 - 0530 967 78 62 - 0530 967 78 63
Gsm: 0554 592 30 35 - 0554 592 30 36
[email protected] ■ http://www.narligoltermal.com.tr
Niteliğine Göre Doğal Tedavi Unsurunun Tıbbi Balneolojik Tanımlanması:Anılan kaynak toplam 2402.68 mg/lt. mineralizasyonu olan, karbondioksitli miks formda
termomineralli sudur. Banyo uygulamaları şeklinde inflamatuvar romatizmal hastalıkların
(romatiod artrit, ankilozan spon-dilit başta olmak üzere) kronik dönemlerinde; kronik
bel ağrısı, osteoartrit gibi noninflamutuvar eklem hastalıklarının, miyozit, tendinit,
fibromiyalji sendromu gibi yumuşak doku hastalıklarının tedavisinde tamamlayıcı
tedavi unsuru olarak, ortopedik operasyonlar, beyin ve sinir cerrahisi sonrası gibi uzun
süreli hareketsiz kalma durumlarında mobilizasyon çalışmalarında, kronik dönemdeki
seçilmiş nörolojik rahatsızlıklarda rehabilitasyon amacıyla, stres bozukluğu, nörovejetarif
distoniler örneklerindeki gibi genel stres bozukluklarında ve spor yaralanmalarında
destekleyici / tamamlayıcı tedavi unsuru olarak kullanılabilir niteliktedir. Suyun arsenik
miktarının yüksekliği nedeni ile içme olarak kullanılması uygun değildir.
(Suyun / peloidin tanımı):Toplam mineralizasyonu
2402.68 mg/lt. kaynak
çıkış sıcaklığı 67° C olan
termomineralli su.
32 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Türkiye’de serbest sıcak hava balon uçușlarının ya-
pıldığı tek merkez konumundaki Kapadokya bölge-
sinde, büyülü peribacaları ve eșsiz kültürel zenginliği
havadan izlemek isteyen yerli ve yabancı turistler dü-
zenlenen turlarla unutamayacakları anlar yașayabili-
yorlar. Dünyanın en ilginç doğa olușumları arasında
yer alan peribacaları ve kayadan oyma dinsel mer-
kezleri ile her yıl yaklașık 2 milyon yerli ve yabancı
turisti ağırlayan Kapadokya bölgesinde düzenlenen
sıcak hava balon turlarına yerli ve yabancı turistler
büyük ilgi gösteriyor.
HAVADAN GİZEMLİ GÜZELLİKLERE
YOLCULUK
Bölgede her gün sabahın erken saatlerinde, göz
alıcı güzellikleri arasında balon yolculuğu için bir
araya gelen yerli ve yabancılar bu turlar için 45 da-
kika ve 1,5 saat süre ile devam eden turlara katı-
labiliyorlar. Kapadokya bölgesinde ilk olarak 1996
yılında Türk Hava Kurumu tarafından deneme amaç-
lı olarak bașlatılan ancak 1997 yılında uluslar arası
düzeyde sıcak hava balonu festivalinin düzenlemesi
ile bu alandaki öneminin ortaya çıkmasıyla birbiri ar-
dına açılan balon firmaları, bölgeye olan talebinde
artmasında önemli bir misyon üstleniyor. Dünyanın
sıcak hava balonculuğunun yapılması için en önem-
li fiziki mekanlardan biri olarak da değerlendirilen
Kapadokya bölgesinde Göreme, Uçhisar, Çavușin,
Mustafapașa ve Ürgüp gibi merkezlerde birçok fir-
Balon turlarına ilgi arttıKapadokya’da balon turlarında 33 Milyon Avro’luk
pazar oluștu. Kapadokya Bölgesinde balon
turizmiyle gelișen diğer sektörler ise tașımacılık,
otelcilik ve restorancılık olarak sıralanıyor.
turizm
33Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
gündem
ma bulunuyor. Sıcak hava balonları içine doldurulan
sıvı propan gazının ısıtılması ile havalanıyor. Uygun
rüzgarda oldukça uzun süreler sakin bir uçușla ha-
vada kalınabilen turlarda ortalama seyir yüksekliği
500-1500 feet arasında değișebiliyor. Bölgenin en
önemli turizm merkezlerinden Göreme, Uçhisar,
Mustafapașa, İbrahimpașa, Zelve, ve Avanos gibi
merkezlerin üzerinde gerçekleșen balon turları 28
derecenin üzerinde sıcak ve rüzgarlı havalarda ger-
çekleștirilemiyor.
EN ÇOK JAPONLAR TERCİH EDİYOR
Kapadokya'da 17 firmanın 140 balon ile faaliyet gös-
terdiği balon turları alanında yılda 450 bin kișiye hiz-
met veriliyor. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden
alınan bilgiye göre, Kapadokya'da balon ișletmeci-
liği yapan 17 ișletmeye ait 140 balonda, bölgeden
ortalama 1.300 kiși çalıșıyor.
Bölgede balonla bir yılda ortalama uçan yolcu sayısı
ortalama 450 bin ile 500 bin arasında değișiyor. Bir
kișiden ortalama 70 Avro’nun alındığı balon uçuș-
larından elde edilen bir yıllık ortalama ciro ise uçan
yolcu sayısının ortalama 475 bin kiși olarak alınması
durumunda 33 milyon 250 bin Avro olarak gerçekle-
șiyor. Kapadokya Bölgesinde 12 ay boyunca uçuș-
lar aralıksız devam ederken, uçușların en yoğun ol-
duğu dönem ise 15 Mart–31 Mayıs ve 1 Eylül-15
Kasım arasında oluyor.
Bölgede balon turizmini tercih eden turistler arasın-
da ilk sırayı Japonya'dan gelenler alıyor. Japonya'yı
Kore, Almanya, İspanya, Fransa ve Güney Amerika
izliyor. Kapadokya Bölgesinde balon turizmiyle geli-
șen diğer sektörler ise tașımacılık, otelcilik ve resto-
rancılık olarak sıralanıyor. Ayrıca balon uçușlarından
memnun ayrılan yolcular, halıcılık, çömlekçilik ve ku-
yumculuk sektöründeki satıșları artırıyor.
Beyincik SarkmaArnold - Chiari Malformasyonu TANIM 19 yüzyılın sonlarında Alman Patolog Chiarı kendi adını ver-
diği beyincik ve beyin sapının sarktığı 4 çeșit doğumsal anoma-
liyi tanımlamıștır.
Tip 1: Arnold- Chiari (A-C Tip 1) anomalisinin de beyinciğin
tonsillalarının servikal spinal kanal içerisine uzanmasıdır.
Tip 2: Arnold- Chiari (A-C Tip 2) anomalisinin de ise beyin-
ciğin tonsillaları yanında beyincik yapılarının servikal omurilik ka-
nalı içerisine uzanması söz konusudur. Bu tip anomalide birlikte
bel bölgesinde myelomeningosel kesesi bulunmaktadır.
Tip 3: Arnold- Chiari (A-C Tip 3) anomalisininde ise boyun
bölgesinde myelomeningosel kesesi ile beraber orta beyin ya-
pılarının kese içerisine herniasyonu vardır.
Tip 4: Arnold- Chiari (A-C Tip 4) anomalisinin de ise beyin-
cik dokularının gelișmemesi yanında orta beyin dokularının her-
niasyonu vardır.
Bu tip anomalinin ana karekteristik özelllliği beyincik tonsil-
lalarının foramen magnum altında servikal omurilik kanalı içe-
risine 5 mm den fazla yer sarkmıștır. Bu anotomik bozuklukta
Beyin Omurulik sıvısının (BOS) hem beyin hemde omurilik içeri-
sinde dolanımı bozulması sonrası beyin içerisinde basınç deği-
șikliklerine yol açmaktadır.
Bu malformasyonun olușumunda ileri sürülen 3 teoriden;
1: Hidrodinamik teori (intra-kranial ile intra-spinal mesafede
basınç farkı)
2: Mekanik teori ( A-C tip 1) sebebinde foramen magnum
seviyesinede BOS dolanımındaki blok var)
3: Maldevelopmental (yaygın gelișimsel bozukluğun) bir
lokal uzanımı olarak posteriör fosanın anomalisidir.
Arnold Chiari Tip 1 anomalisi genellikle erken gençlik ça-
ğında olmak üzere erișkinlerde olduğu gibi çocukluk çağında
șikayet vermektedir.
En sık șikayetleri özellikle öksürük hapșırma gibi kafa içi
basıncını artıran hareketler sonrası baș ve boyun ağrısı ortaya
çıkar. Ayrıca omuz, bel veya bacak ağrıları görülür bu ağrılar
yansıyan (radiküler) tarzda değildir.
En sık olarak (% 70) nörolojik defisitlerden özellikle motor
ve duyu defisitleri ekstremiteler de olup bu bulgu omurilik kanalı
içerisinde kavitasyon olanlarda görülür.
Bundan sonra % 30- 40 oranında yürüme bozukluğu
(ataksiler) görülür.
Daha az sıklıkla % 15-25 oranında çift görme, yutma güç-
lüğü, konușma bozukluğu, nistagmus, ve alt beyincik sinir felç-
leri görülür.
Prof. Dr. Hidayet AkdemirBeyin Omurilik Sinir
Çocukluk ve adelosan çağı ilerleyici skolyozların % 30
unda Arnold Chiari Tip 1 malformasyonu görülür.
Bu malformasyonun incelemesinde günümüzün en iyi
tetkik yöntemi Magnetik Rezonans Görüntülemedir (MRG).
Servikal MRG incelemesinde bir veya her iki beyincik tonsillası-
nın foramen magnumun altında 5 mm den fazla uzanmasıdır.
Bu tip malformasyonla birlikte küçük posteriör fossa, platibazi,
atlanto-oksipital asimilasyon gibi anomaliler bulunmaktadır. Ar-
nold-Chiari malformasyonun % 50-60 ında hidro-sirengom-
yeli kaviteleri birlikte görülmektedir.
Bu malformasyonun tedavisi cerrahidir. Cerrahi tedavinin
amacı, kranio-servikal bölgede bozulan nöral yapıları rahat-
latmak ve BOS dolanımını düzeltmek için arka çukur kemik
yapıları restore etmektir. Arnold Chiari malformasyonun tip 1’
cerrahi tedavisindeki uygulananan teknikler; suboksipital kra-
niektomi, araknoid yapıșıklıkların giderilmesi, tonsillar rezeksion
ve duraplastidir.
Dorsal dekompresyon yapmadan önce önden bası
nedenleri; platibazi, C-1 asimilasyonu tanımlanmalıdır. Bu du-
rumlarda duraplasti yapmadan basit kemik dekompresyonu
yeterlidir.
Arnold-Chiari malformasyonunda hidro/sirengom-
yeli gibi birlikte spinal kavitasyonu olan olgularda, sirengo-
subaraknoid,sireno-plevral shunt gibi alternatif cerrahi teknik-
ler uygulanmaktadır.
Pediatrik A-Chiari malformasyonu olgularda ilk problem
cerrahi endikasyondur. Bu yaș grubunda A-Chiari tip 1 teș-
hisi çoğunlukla tesadüfi bulgudur. Bu yaș grubu olgularında
cerrahi tedavi konusunda kesin bir konsensus yoktur. Erișkin
grubu Arnold-Chiari malformasyonları cerrahi tedavi sonuç-
larında; özellikle suboksipital kraniektomi, C-1 laminektomi,
duraplasti yapılan olguların % 100 șikayetlerde iyileșme, siren-
gomyeli olguların % 80 sirengomyeli kavitasyonda küçülme
görülmektedir
A-Chiari tip-1 malformasyonu bir doğumsal anomali olup
olușumunda bir mekanik blok sonrası sinir elamanları basısı ve
BOS dolanımı engellenmesidir. Genellikle genç erișkin yașında
değișik subjektif șikayetleri vardır. Bu șikayetler arasında en sık
olanı oksipital ve boyun ağrısıdır: olguların %60 ında beraberin-
de spinal omurilik içerisinde sirengomyelik kavitasyon bulunur.
Teșhisde servikal MRG altın standart olup beyincik tonsillaları
servikal spinal kanal içerisine 5 mm den fazla yer değiștirmiștir.
A- Chiari tip 1 in tedavisi cerrahidir. Cerrahi tedavide suboksipi-
tal dekompresyon, duraplasti dir. Cerrahi tedavi nin sonuçları
mükemmeldir.
www.medicana.com.tr
İlk –orta- lise eğitimini Nevșehir’de tamam-
layan Prof. Dr. Hidayet Akdemir, yüksek eği-
timini Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
aldı. Meslek hayatına 1979’da Nevșehir
Merkez Sağlık Ocağı’nda bașlayan Hida-
yet Akdemir, vatani görevini de Türk Silahlı
Kuvvetleri’nde Tabip Asteğmen olarak
yaptıktan sonra sırasıyla Nevșehir Uçhisar
Sağlık Ocağı, Erciyes Üniversitesi Tıp Fa-
kültesi Nöroșirüji Anabilim Dalı, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hasta-
nesi 2. Beyin Cerrahisi Klinik Șefi, Taksim İlk Yardım Eğitim ve Araștırma
Hastanesi Klinik Șefi olarak çalıșmıș bulunuyor. Halen Medicana Inter-
national İstanbul’da Nöroșirurji Uzmanı olarak hizmet vermeye devam
eden Akdemir, evli ve iki çocuk babası.
36 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Sahip olduğu doğal, tarihi ve kültürel zenginliklerle bir
baștan bir uca bezenen Kapadokya bölgesi, özellikle
son yıllarda Türk turizminin vazgeçilmez bir merkezi ha-
line geldi. Geçen yıl 2.5 milyon yerli ve yabancı turistin
ziyaret ettiği bölgede 400 e yakın tüf kayalara oyulu kili-
se ile 200 civarında da yer altı kenti bulunuyor.
Milattan önce 8 bin yıl öncesinde Neolitik döneme ka-
dar uzanan köklü tarihinde Frig, Asur Ticaret Kolonileri,
Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi farklı me-
deniyete ve 20 ye yakın krallık benzeri toplum yapısına
ev sahipliği yapan Kapadokya, bu denli kültür ve ta-
rih kokan özelliklerinin yanında Erciyes, Hasan Dağı ve
Güllü Dağı’nın günümüzden 26 Milyon yıl öncesindeki
volkanik patlamalarından sonraki zaman aralığında çe-
șitli etkenlerle meydana gelen peribacaları ile de insan-
ları hayal diyarına çekmeyi bașarıyor.
Kendine göre özellikleri bulunan 4 mevsimin
farklı görüntüleri ile özellikle fotoğraf
meraklılarının vazgeçemeyeceği bir foto çekim
merkezliği görevini de üstlenen Kapadokya, tatil
alt yapısının da sağlıklı ișlediği ender turizm
yörelerinin bașında geliyor.
turizm
4 mevsimde vazgeçilmez
tutkunun adı:
37Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
Roma baskısından kaçarak Anadolu’ya kadar ge-
len İlk Hristiyanların ana mekanlarının olușturuldu-
ğu sığınma amaçlı yer altı kent olgusunun yaygın
șekilde turizm alanında yoğunlaștığı bölgede İsla-
mi dönemlerden kalma çok sayıda mescid, cami,
medrese, han, hamam ve imarethane gibi yapıla-
rında bulunuyor.
Kendine göre özellikleri bulunan 4 mevsimin farklı
görüntüleri ile özellikle fotoğraf meraklılarının vaz-
geçemeyeceği bir foto çekim merkezliği görevini de
üstlenen Kapadokya, tatil alt yapısının da sağlıklı iș-
lediği ender turizm yörelerinin bașında geliyor.
1980 li yılların ikinci yarısın-
dan sonra önemli bir çıkıș
yakalayan bölgede Kültür ve
Turizm Bakanlığı belgeli otel,
butik otel ve belediye belgeli
otel, pansiyon ve motellerde
yatak kapasitesi 25 binler
seviyesine ulașıyor.
turizm
38 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Türkiye’nin doğa güzelliği peribacaları, yer altı kent
yerleșimleri ve köklü tarihi değerleri ile en önemli kültür
turizm merkezlerinden biri olan Kapadokya bölgesindeki
turistik merkezleri bu yılın 8 aylık bölümünde ziyaret eden
turist sayısı 1 milyon 762 bin 431 olarak belirlenirken, üc-
retsiz ziyaret edenlerin sayısı da 500 bine yaklaștı.
Nevșehir Valiliği tarafından açıklanan verilere göre,
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yerli ve yabancı
turist ziyaretine açık bulundurulan Göreme Açık Hava
Müzesi bașta olmak üzere Zelve, Açıksaray ve Musta-
fapașa ören yeri, Nevșehir, Ürgüp, Hacıbektaș Arkeoloji
ve Etnoğrafya ve Hacıbektaș Veli Müzesi, Hacıbektaș
Atatürk Evi, Çavușin, Gülșehir St.Jean, Mustafapașa
Constantin- Eleni, Karanlık ve El Nazar Kiliseleri ile Öz-
konak, Tatlarin, Kaymaklı ve Derinkuyu yeraltı kentlerini
bu yılın Ocak-Temmuz döneminde 427 bin 568’si üc-
retli, 484 bin 320 ’si ücretsiz, 184 bin 654’ü müze kartlı
ve 665 bin 899’u da Seyahat Acentelerine bağlı tur
firmaları ile gelen ziyaretçi olmak üzere 1 milyon 762
bin 431 kiși ziyaret etti.
Bölgedeki tarihi ve turistik mekanları sadece
Ağustos ayı içerisinde 90 bin 446 yerli ve yabancı turist
gișelere ödeme yaparken ziyaret ederken, ücretsiz ola-
rak müze ve ören yerlerini gezenler adeta rekor bir se-
viyeye ulașarak toplam ay içerisinde 207 bin 308 kișiye
ulaștı. Erken Bizans döneminden bașlayarak 12. yüzyıla
kadar tarihlenen kaya kiliselerinin bulunduğu bölgedeki
ücretsiz ziyaretçi sayısı da bu yılın ilk 8 aylık döneminde
484 bin 320’ye ulaștı.
Kapadokya bölgesini geçen yılın Ocak-Ağustos
döneminde ise 1 milyon 767 bin 266 yerli ve yabancı
turist ziyaret etmiști.
Turizmde geçen yıl
yakalanmak üzereKapadokya bölgesindeki turistik merkezleri bu
yılın 8 aylık bölümünde ziyaret eden turist sayısı
1 milyon 762 bin 431 olarak belirlenirken,ücretsiz
ziyaret edenlerin sayısı da 500 bine yaklaștı.
turizm
40 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Türkiye’nin yanı sıra çeșitli ülkelerden 80 sanatçının ka-
tıldığı festivalde, konserler, vadi yürüyüșleri, yönetmen-
lerin katılımı eșliğinde kısa film gösterimleri, deneysel ti-
yatro grubu Anatolian Living Theatre’nin performansları
yer aldı. 7. Uluslar arası Fabrikartgrup Çağdaș Sanatlar
Festivali’nde konușan Mustafapașa Belediye Bașkan
vekili Gültekin Kan, Mustafapașa Belediyesi ile Fabri-
kartgrup Sanat Grubu ișbirliğinde düzenlenen 7. Uluslar
Arası Çağdaș Sanatlar Festivaline yurt içi ve yurt dıșın-
dan yaklașık 80 sanatçının katıldığını söyledi.
Mustafapașa’da
7. Uluslararası Çağdaș
Sanat FestivaliÇağdaș sanat çalıșmalarının etkin șekilde
sürdürülmesi amacıyla bu yıl 7. si gerçekleștirilen
Uluslar arası Fabrikartgrup Çağdaș Sanatlar
festivali, Nevșehir’in Ürgüp ilçesine bağlı
Mustafapașa beldesinde düzenlendi.
etkinlik
42 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
etkinlik
GELENEKSEL SANATLARIN IȘIĞINDA
FARKLI KÜLTÜRLER BİR ARARAYA GELDİ
Mustafapașa'nın kültürel, tarihsel ve doğal güzellikle-
rinin de tanıtılmasının amaçlandığı festivale , Musta-
fapașa belediyesinin ev sahipliğini yaptığını dile getiren
Gültekin Kan; “Mustafapașa’nın geleneksel sanatların
ıșığında farklı kültürlerin de bir araya gelmesini sağla-
yıp böylesine muhteșem doğanın tabiat güzelliğini sa-
nat dokusu ile Çağdaș Sanatlar Galerisini de etkinlikler
kapsamında hizmete kazandırıyoruz. Festivale katılan
sanatçılarımız bir haftalık çalıșmalarını galeride tüm sa-
natseverlerle de bulușturacaklar” dedi.
Festival kapsamında seramik atölyesi olușturulurken
Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi’nde kısa film gös-
terimleri de yapıldı. Gösterimlerde Yıldıray Yıldırım’ın
‘1982’, Engin Kılıçtan ‘Keneler ve Karıncalar, Irz’,
Nesimi Yetik’in ‘Toz Ruhu,Annem Sinema Öğreniyor’,
Akın Güngör’ün ‘Arzuhalci’ ve Orhan İnce’nin “Ali Ata
Bak” isimli kısa filmleri yer aldı. Kısa film gösterim-
lerinde yönetmenler, izleyicilerle de söyleșiler ger-
çekleștirdiler. Vadi yürüyüșleri ve bölge gezilerinin de
organize edildiği festivalde Avanos Bezirhane konser
alanında Blues Konsept ve Denge Meyman konser-
leri de büyük ilgi gördü.
YILPA MOBİLYA İMALAT PAZARLAMA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. Mecidiye Mahallesi, Demokrasi Caddesi, Sürme Sokak, No: 25, Sultanbeyli / İstanbul
Telefon / Fax: +90 216 496 00 80 - [email protected]
www.yilpaevart.com
Mükemmel ve kaliteli yaşam alanlarınız için
44 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Bu ay sayfalarımıza bir bașarı öyküsüne imza atan
Doğa Tohumculuk Yönetim Kurulu Bașkanı Yakup
Karahan’ı konuk ettik. Yakup Karahan aslen Adana-
lı ancak 22 yıldır Nevșehir’de yașıyor ve Nevșehir’den
ayrılmayı hiç düșünmemiș. Beni Nevșehirli olarak bilsin-
ler diyen bașarılı iș adamı Yakup Karahan tesislerinde
Nevșehirliler Kültür Yardımlașma ve Dayanıșma Derneği
Bașkanı Așiret Dalcı’yı ağırladı. Biz de bu görüșmede
Yakup Karahan’dan Türkiye de üretiminin tamamını
kendi bünyesinde üreten ilk ve tek firma olma özelliğine
sahip Doğa Tohumculuk’un bașarılarla dolu çalıșmaları
hakkında bilgi aldık.
Nevşehir iline büyük katkılarda bulunan ve ilimiz-de çok sevilen bir işadamısınız. Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz?“Uzun yıllardır Nevșehir de olduğumdan birçok kiși beni
Nevșehirli olarak bilir, 22 yıldır Nevșehir de yașıyorum,
çocuklarım burada doğdu ve okudu. Bütün yatırımlarım
Nevșehir de. Șirket merkezini Kayseri yada İstanbul’a
tașımam için çok kez bir çok nedenim oldu ancak
ben buradan ayrılmayı hiçbir zaman düșünmedim.
Düșünmeyecek kadar çok sevdim. Dolayısıyla Nevșe-
hirliler artık beni Nevșehirli bilsin diyorum. Adana’nın
Tufanbeyli’nin Akpınar köyündenim. Rahmetli babam
çiftçiydi. 6 kardeșim arasında tek ben okuyabildim ve
eğitimim oldukça zor koșullar altında geçti. Sonuçta
eğitimimi 1987 yılında Adana Çukurova Üniversitesi
Toprak bölümünden Ziraat Mühendisi olarak tamamla-
dım ancak zorlukları tamamlayamadım bu sefer ișsizlik
yașadım. Bir müddet zorunlu olarak meslek harici iș-
lerde çalıștım. Buna alıșıktım zira öğrencilik yıllarımda
okul masraflarım için inșaatlerde sıvacılık yapardım. 2
yıl Beșeri ilaç Tanıtımları ve Pazarlamasında İbrahim
Etem firmasında çalıștım. Mesleğimi yapma uğruna
daha düșük bir maașla Nevșehir’de bir patates tohum-
culuk firmasından gelen teklifi hiç düșünmeden kabul
ettim. Bu firmada bir yıl çalıștıktan sonra cips sektö-
ründe dünyaca tanınan bir șirkette Agro Müdürü olarak
çalıșmaya bașladım. Burada patates tarımı ve patates
sanayi sektörü konusunda farklı bölgelerde kısa süre-
de büyük tecrübeler edindim ve ideallerim uğruna 4 yıl
sonra kendi ișimi kurmaya karar verdim. O yıllarda pa-
tates sanayi sektörünün ivme kazanacağını ve gelecek
vaad ettiği konusundaki düșüncelerimde yanılmadım
söyleși “
“ Nevșehir’in yüz akı
Doğa TohumculukTürkiye'nin dıșa bağımlı olduğu patates tohumunda
ithalatı bitirecek bir çalıșmanın içerisine giren
Nevșehir'de kurulu Doğa Tohumculuk, Pomking
markası ile dondurulmuș patates sektöründe de
zirveye oynuyor.
Doğa Tohumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Karahan,
sofraların vazgeçilmezi patatesin tohumunda ithal bağımlılığına
son vereceklerini belirtti.
YAVUZ ANTİK
Osmanlı Kaftanları Antika Saat Takımları
Antika Büfeler, Vitrinler Ve Mobilyalar
Antika Halılar Antika Avizeler Osmanlı Aşurelikler
Osmanlı El işlemesi Çevre
Osmanlı Ve Avrupa Farklı Aksesuar Ve Objeler
Osmanlı Sedef Kakmalı Sehbalar El Yazmaları,
Tablolar,
YAVUZ ANTİK
Moda Cad. Tellalzade Sokak. No: 35 A-B Kadıköy / İstanbul
Tel : 0216 346 98 98 Gsm : 0532 415 43 58 [email protected]
46 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
söyleși
ve patates üretiminde kısa süreli bir ortaklıktan sonra
tamamı kendime ait Doğa Tohumculuk firmasını kurup
bugünlere geldim.”
Nevşehir ve Doğa Tohumculuk denince akla hemen patates geliyor… Doğa Tohumculuk olarak patates üretiminin hangi alanlarında faaliyetindesiniz?“Gerçektende Nevșehir, uygun iklim ve toprak-su
özellikleri, yer altı depolama potansiyeli ile sadece ül-
kemizin değil dünyanın sayılı ve eși benzeri olmayan
patates üretim bölgesi. Yılda Niğde ile birlikte ülke
üretiminin %35 lik bölümünü ve kıșlık ülke ihtiyacının
tamamını depolayan önemli bir üretim bölgemizdir. Biz
Doğa olarak ağırlıklı sanayi patatesi ve tohum üreti-
minde faaliyetteyiz. Üretimimizin büyük bölümü Makro
Tuzlu Çerez Sanayinde Türkiye’de faaliyet gösteren
Global Cips Fabrikaları ve biri kendimize ait olan do-
nuk patates ürünleri üreten lokal fabrikaların endüstri-
yel patates ve tohum ihtiyaçlarına yöneliktir. Tohumla
birlikte toplam üretimimiz Türkiye genelinde 30 bin
dekar alanda 120 bin tona ulașmıș durumdadır. Söz
konusu bu üretimin tamamını depolayacak ve kalite-
sini koruyacak yer altı depolarımız 100 bin ton kapa-
siteye ulașmıș durumdadır. Bölgenin miyosen devrin-
de yani 10 milyon yıl önce maruz kaldığı volkanik tüf
katmanlarına inșa ettiğimiz yer altı depolarını teknoloji
ile donatıp eși benzeri olmayan muhteșem patates
depolama komplekslerine dönüștürdük. Bu depolar-
da uygun sıcaklık ve nem rejimini teknoloji ile optimize
edip depolanan mahsulü 7-8 ay boyunca kalitesi de-
ğișmeden muhafaza edebiliyoruz. Son yıllarda patates
konusunda 170 yıldır dıșarı bağımlı olduğumuz pata-
tes tohum ve çeșitleri konusunda Biyoteknoloji ağırlık-
lı yatırımlara girdik. Türkiye’nin bu eksiğini gidermeyi
misyon edindim. Israrla inatla son 7-8 yıldır bu konuda
ciddi yatırımlara girdim ve bu konuda önce Türkiye ih-
tiyacına daha sonra ihracat pazarlarına yönelik yük-
sek kademeli yerli patates tohum üretimimiz bașarılı
șekilde devam ediyor. Bu yıl ilk tohumlarımızı sana-
yi sektörüne ve takip eden yıllarda ise Türk patates
üreticisine sunmayı hedefliyoruz. Özellikle TİGEM ile
geçen yıl bașlayan ișbirliğimiz neticesinde mükemmel
izolasyona sahip TİGEM ișletmelerinde virüslerden ari
patates tohum üretimini bașlattık. Artık TİGEM buğday
tohumundan sonra Türkiye patates üreticisinin temiz
patates tohum ihtiyacına da cevap verecektir. Bu to-
humlar patojen yönü ile ithal tohumlara nazaran daha
temiz, fizyolojik açıdan daha genç ve dinamik olacak
ve üreticinin tohum maliyeti düșecek, mahsulün veri-
mi ve kalitesi artacak topraklarımıza hastalık etmenleri
bulașmayacaktır. Son olarak 2011 yılında patatesin
sanayi sektörüne girdik. Gülșehir ilçesi girișinde 65 da
açık alan üzerine kurulu 7,5 da kapalı alanda gelișmiș
Hollanda BMA teknolojisi ile yılda 45 bin ton sanayi
patatesini 22 bin ton dondurulmuș parmak patatese
dönüștüren ve 110 iș gören istihdam ettiğimiz modern
bir tesisi hizmete açtık. Böylelikle yüksek kademeli
tohumla bașlayan üretim sürecimizi tüketici çatalında
katma değeri yüksek bir ürünle bitirmiș olduk.”
Patates dışında yatırımınız var mı ?“Genelde patates konusunda yani bildiğimiz iș dıșına
çıkmamayı prensip edindim. Patates tarımı dıșında ül-
kemizde patates ile ilgili tarımsal mekanizasyon konu-
sunda gördüğümüz boșluğu distribütörü olduğumuz
Hollanda ve Belçika’nın iki önemli makine üreticisi
firma ile kapatmaya çalıșıyoruz. İthal ettiğimiz toprak
ișleme, dikim ve hasat makineleriyle daha kısa süre-
de daha fazla alanda dikim yada hasat yapabildiği-
miz, enerji ve ișçilikten önemli tasarruflar sağladığımız
daha etkin bir çalıșma ile ürünü rekabet edilebilir mali-
yetlere düșürüyoruz. Bu makineleri șirket olarak birkaç
yıl deneyip sonuç aldıktan sonra Türk üreticisine öne-
riyoruz. Bu makineler sayesinde Doğa olarak günde
1000 da toprak ișleme ve dikim, 2000 tonda patates
söküm ve depolama hızına ulaștık. Dolaysıyla dikimi
ve hasadı iklimin olumsuz etkilerini bertaraf ettiğimiz
kısa aralıkta ve daha düșük ișçilik ve enerji maliyeti ile
gerçekleștirebiliyoruz. “
Nevşehirliler Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Baş-
kanı Aşiret Dalcı’yı tesisi gezdiren Doğa Tohumculuk Yönetim
Kurulu Başkanı Yakup Karahan, yaptıkları çalışmalar hakkın-
da bilgi verdi.
Cephe Kaplama
REFERANSLAR
1 Birtur Turizm İnş. A.Ş. - BODRUM / MUĞLA
2 Seba Teknik İnş. Sans. Tic. A.Ş. - BODRUM / MUĞLA
3 Mikrodis Elek. San. Tic. Ltd. Şti. - ANKARA
4 Bayraktar İnş. A.Ş. - İSTANBUL
5 Sentez İnş. Ltd. Şti. - İSTANBUL
6 Çuğlan İnş. Tic. Ltd. Şti. – ANKARA
7 Köktaş İnş. Ltd. Şti. – İSTANBUL
8 Devrane Camii – AFYON
9 Bakiye Günay – NEVŞEHİR
10 Merzifon Belediye Başkanlığı – AMASYA
Böltaş madencilik ve yapı elemanları
Aksaray Yolu 13. Km Nevşehir / TÜRKİYETel: +90 384 242 92 20 - 21 - 22 Fax: +90 384 242 92 23E-Mail: [email protected] Web: www.boltas.net
İnşaat Dekorasyon
Yığma Taş Duvar
Zemin Kaplama
Böltaş madencilik ve yapı elemanları
48 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Sektörün lokomotifi konumunda ve devamlı büyü-yen bir firmasınız. Sizi farklı kılan unsurlar nedir?“Doğa Tohumculuğu kurduğumda kaliteli ziraat servi-
si veren șirket sayısı çok azdı. Az sayıdaki bu șirketler
direkt çiftçilerle sözleșmeli tarım yapıyorlardı. Ben farklı
olarak direkt kendi üretimime dayanan yeni bir model
geliștirdim. Așama, așama bu modeli geliștirerek kiralık
büyük alanlarda mekanizasyona, bilimsel tarıma ve bir-
çok alanda otomasyona dayanan bir üretim sistemine
dönüștürdüm. 500 dekar gibi küçük bir alanda bașla-
dığım bu sistem bugün aradan geçen 17 yılda 30.000
dekara, üretimimi de 2000 tondan 120.000 tona çıkar-
dım. Bugün hala bu modelle üretime devam ediyoruz.
Ödemiș dıșında üretimimizin tamamını kendi zirai alt
yapımız ve ekibimizle gerçekleștiriyoruz. Tohumculukta
ise Türkiye’de sertifikalanan toplam tohumluk patatesin
büyük bölümü bize ait. Bizi farklı yapan unsur sürekli
olarak çalıștığımız her alanda insana ve güncel teknolo-
jiye yaptığımız yatırımlardır. Bu sayede tarımsal üretim,
yeraltı depolaması, biyo teknoloji ve dondurulmuș pata-
tes üretimi gibi aynı sektörün farklı konularda tohumdan
çatala uzanan bir entegrasyon sağladık. Bu sayede pa-
tates tedariki yaptığımız fabrikalara düzenli olarak kalite
ve miktar garantisi sağladık. Bu iki temel unsur zaten
bașlı bașına müșteri memnuniyetini getiriyor. Sonuç
olarak hizmet verdiğimiz firmalar ve pazar büyüdükçe
bizde büyüdük.”
Doğa olarak istihdamınız hakkında bilgi verir misiniz?“Genç ve dinamik bir ekiple bașladık yatırımlar artıkça
hızla artan bir istihdamla yolumuza devam ediyoruz.
Güncel teknoloji beraberinde nitelikli eleman ister. Tek-
nolojik yenilikleri uyguladığım için devamlı nitelikli ele-
man ihtiyacım artıyor. Bugün Doğa Tohumculuk olarak
Ziraat, Depo, Doku Kültürü ve Dondurulmuș Patates
fabrikamızda; idari - teknik ve iș gören kadromuzla 290
kișilik büyük bir aile olduk. Geçici çalıșanlarımızla hasat
aylarındaki istihdamımız 2.000 kișiye ulașıyor.”
Türkiye patates üretiminde nerde? Sektörün gelişi-mini nasıl görüyorsunuz?“Öncelikle Türkiye’de patates sektörü; patates tarımı
dıșında sanayisi de olan ve gelișmeye açık bir sektör-
dür. Türkiye patates üretiminde 5 milyon ton üretimi ile
dünyada 14. sırada olan önemli üretici ülkeler arasın-
dadır. Buğday, çeltik ve mısırdan sonra dünyada en
çok üretilen ve sevilerek tüketilen 4. mahsuldür. Ayrı-
ca dünyayı olası durumda açlıktan kurtarmaya en bü-
yük aday sebzedir, zira aynı alandan kaldırılan mahsul
mısır, buğday ve pirincin 15-20 katıdır. İnsan gıdası dı-
șında alkol, nișasta ve tekstil sanayinde hașıl üretimi-
nin hammaddesidir. Artıkları ise besi hayvancılığında
mükemmel bir enerji kaynağıdır. Son yıllarda patates
artıkları geriye dönüșebilen ambalaj yapımında değer-
lendirilmektedir. Taze tüketim dıșında, donuk patates
ürünleri, cips, püre ya da kumpir olarak farklı șekil-
lerde çok yönlü tüketilen bir gıdadır. Patates genelde
halk tarafından yanlıș anlașılan bir üründür. Patates
sanıldığının aksine bir diyet bitkisidir. Zira % 80 su ve
%20 Kuru madde ihtiva eder. Kuru maddenin %80 ni-
șasta yani karbonhidrat dır. Orta boy bir patates de
sadece 80 kalori enerji içerir. Patates aynı zamanda
çeșit zenginliği olan bir üründür. Dünyada 4000 farklı
patates çeșidi vardır. Bunlardan 2000’e yakını Güney
Amerika da Peru’daki yabani çeșitler olup kalan 2000
tanesi Solanum Tuberosum grubuna aittir. Günümüz-
de ticarete konu olan ve çoğaltılan 1000 den fazla çe-
șit mevcuttur. Bunlardan 200 çeșidi ülkemizde tescili
olarak üretiliyor. Maalesef ülkemize ait bir çeșit bugün
için mevcut değildir. Doğa olarak bu konuda melez-
leme çalıșmalarına biri yurt içinde tarafımızdan diğe-
ri yurt dıșında İskoçya’da SCRI tarafından yapılan 2
ayrı program bașlattık. Oldukçada yol aldık. 3 yıl önce
bașlattığımız bu çalıșmalarla 3-4 yıl sonra umarım ilk
yerli patates çeșitlerini Türkiye kazandırmıș oluruz.”
Patates sanayisinden bahseder misiniz? Türkiye’de durum nasıl?“Dünyada az gelișmiș ve gelișmekte olan ülkelerde
patates üretimi artarken, gelișen ülkelerde patates
üretiminde azalma eğilimi görülmektedir zira gelișmiș
ülkelerde donuk veya paketlenmiș patates ürünlerin-
de bir artıș söz konusudur. Hollanda da üretilen top-
söyleși
50 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
söyleși
lam patatesin %65-70’i, Amerika’da ise %80’i hazır
ürünler olarak donuk patates ürünlerine ve cipse
dönüșmektedir. Avrupa da kiși bașına donuk patates
ürünleri tüketimi 10-15 kg arasında olup Türkiye’de
bu oran henüz 1.3 kg seviyelerindedir (130 bin ton).
Hakeza patates cipsi tüketimi Avrupa ülkelerinde kiși
bașına tüketim ortalama 5-6 kg iken bizde henüz 900
gr seviyelerindedir. Bu oran ülkemizde gelir artıșı, ha-
zır gıdalara yönelim ve kadınlarımızın çalıșma hayatına
katılımı gibi faktörlerle her yıl 10-15% arasında hızlı
bir artıș göstermektedir. Dolayısıyla bugün Türkiye’de
500 bin ton olan Endüstriyel Patates üretimi yada
sanayi ihtiyacının 5 yıl sonra 1 milyon ton seviyeleri-
ne gelmesi ile patates sanayi sektöründeki gelișim
kaçınılmaz görünmektedir. Bugün ülkemizde faal du-
rumda 7 adet donuk ürün ișleyen tesis mevcut olup
%100 yerli sermayelidir. Cips sektöründe ise yabancı
sermayeli 3 tesis yanında yerli sermayeli 3 tesis faal
durumdadır. AVM ve Hipermarketlere patates, pa-
ketleyen paketleme tesisleri sayısı ise nitelikli çeșitler
sayesinde her yıl artan oranlarda artıș göstermektedir.
Bizde Doğa Tarımsal üretim olarak patates üretimimi-
zin bir kısmını katma değeri daha yüksek bir ürüne
dönüștürmeyi hedefledik ve geçen sene Nevșehir’de
(Gülșehir ilçesinde) Donuk Ürünler üreten 15 milyon
Euro’luk bir patates ișleme tesisi kurduk ve üretime
POMKING markamızla devam ediyoruz. Ancak șirket
olarak bugünlere gelișimizi borçlu olduğumuz tarımsal
üretim ve sanayi patatesi tedarikçiliğimizden ödün
vermeden hem tohumculuk hem de patates üretimi
ve depolamasına artan miktarlarda devam etme ka-
rarlılığındayız.”
Medyada tohum üretiminiz hakkında sık sık haberle-rinizi görüyoruz? Neden böyle bir yatırıma girdiniz?“Son yıllarda tohum ithalatında zorluklar yașamakta-
yız. Kalite istediğimiz düzeyde olmadığı gibi ticari risk-
lerin tamamını üstlenerek ithalat yapıyoruz. Gerek bu
sıkıntılar gerekse üretimimizde ithal tohum maliyetinin
çok yüksek olması ve üreticilerin ithal tohuma ulașa-
maması nedenleri ile böyle bir yatırıma girmeye karar
verdik. Türkiye patates üretiminde 220 bin ha alanda
5 milyonu tonu asan bir üretimle dünyada 14. sırada
yer almasına karșılık maalesef tohum da %100 dıșarı-
ya bağımlıyız. Ülke olarak her yıl Hollanda, Almanya,
Fransa ve İskoçya bașta olmak üzere Kuzey Avru-
pa menșeyli 20-25 bin ton arasında patates tohu-
mu ithal etmekteyiz. Bulunduğumuz coğrafyada 1.2
milyar Euro luk pazar bu 4 ülkenin elinde. Neden biz
5. ülke olmayalım? 5 milyon ton üretimi olan bir ülke
tohumunu da üretmeli diye düșünüyorum. Dıșarıdan
geleneksel yöntemlerle üretilen ve ülkemize ithal edi-
len bu tohumlar 8-9 yılın patojen birikimi ile ülkemize
girmektedir. Özellikle son yıllarda Avrupa da patates
tohumunda söz sahibi ülkelerde dikim alanlarının es-
kimesi nedeni ile hastalıklarda bir artıș yanında yeni
hastalıklar gözlemlemekteyiz. Nevșehir de patates si-
ğil hastalığının acı sonuçlarını birlikte yașadık. Oysa biz
maksimum 3-4 çoğaltma ile hem daha genç hem de
patojen yükü daha düșük bir tohum üretmeyi planlıyo-
ruz. Üstelik maliyeti ithal tohuma göre çok daha düșük
olacak. Bu sayede anaç tohuma ulașamayan yada al-
dığı tohumu defalarca çoğaltmak zorunda kalan Türk
patates üreticisi her yıl sertifikalı yerli tohum alacak, bu
sayede ülkemizde sertifikalı tohum kullanımı yaygınla-
șacak ve topraklarımızda görülmeyen hastalık etmenle-
ri girmeyecektir. Bugün ülkemizde patates fiyatları maa-
lesef Avrupa fiyatlarının çok üstündedir. Maliyetimiz çok
yüksektir. Bașta tohum olmak üzere enerji, gübre, ilaç
girdilerimiz hatta son yıllarda artan ișçiliklerle üreticinin
dekara maliyeti 1200 TL ulașmıștır. Yerli tohum kullan-
mamız halinde maliyet ciddi olarak düșecektir. “
Kısaca nasıl bir üretim ve bu tohum üretiminin hangi aşamasındasınız?“ 2009 yıllında yenilediğimiz Nevșehir’deki doku kültü-
rü tesislerimizde aseptik koșullarda yüksek kademede
patates tohumu için patojen içermeyen, hastalıklardan
ari bitki bașlangıç materyallerinden doku kültürü yön-
temi ile bitki üretiyoruz. Bir nevi bitki kopyalama ișlemi
diyebilirsiniz. Arkasından tam otomasyonlu seralarımız-
da 90-100 günde hasat ettiğimiz mini yumruları ertesi
yıl özel bölgelerde toprakla bulușturup 2-3 çoğaltmayla
Türk patates üreticisinin ihtiyacını karșılamayı hedefliyo-
ruz. Bu yıl 8 bin ton, 2013 yılında ise 30.000 ton tohum
üretim ile ithalatın önünü kesmeyi ve Türkiye’yi patates
tohum ihracatçısı ülke konumuna getireceğiz.”
Yeni yatırımlar düşünüyor musunuz?“Teknoloji geliștikçe yeni alanlara yatırımlar gerekiyor.
Yatırıma biz değil yaptığımız ișler karar veriyor. Özel-
likle biyoteknoloji gelișmeye açık bir konu ve șu anda
yeni bir moleküler genetik ve ıslah laboratuar yatırımı-
mız devam ediyor.”
52 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Prof. Dr. Filiz Kılıç’ı 2007’de kurulan Nevșehir
Üniversitesi’ne 2008 yılında kurucu Rektör olarak ata-
yan Cumhurbașkanı Abdullah Gül, Türkiye Cumhuriyeti
Anayasanın 130’uncu ve 2547 sayılı Yükseköğretim
Kanunun 13’üncü maddeleri uyarınca ve Yükseköğre-
tim Kurulunun önerdiği adaylar arasından yeniden Nev-
șehir Üniversitesi Rektörlüğü’ne atadı.
CUMHURBAȘKANI’NIN ATADIĞI TEK
BAYAN REKTÖRRektör Prof. Dr. Filiz Kılıç, 14-16 Ağustos 2012 tarihleri
arasında 23 üniversite rektör adayının belirlenme se-
çimlerinde oyların yüzde 70’ini alarak ilk seçimini birinci
sırada tamamlayarak YÖK’e gönderilen 6 kișilik isim
listesinde ilk sırada yer almıștı. YÖK tarafından yapılan
değerlendirmeler sonucunda 6 kișilik aday listesinde
yine birinci sırada yer alan Rektör Prof. Dr. Filiz Kılıç,
YÖK’ün Cumhurbașkanlığı’na sunulan listede de yeri-
ni korumuștu. Diğer taraftan YÖK tarafından belirlenen
ve Cumhurbașkanlığına sunulan 23 üniversiteden 3'er
aday olmak üzere toplam 63 rektör adayının isminin yer
aldığı listede 3 bayan adaya yer verilmesine rağmen
Cumhurbașkanı Abdullah Gül, tek bayan rektör olarak
Nevșehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç’ı atadı.
REKTÖR KILIÇ: NEVȘEHİR’E HİZMET
ETMEYE DEVAM EDECEĞİZDört yıl daha üniversitemde, șehrimde, doğduğum
topraklarda hep birlikte önemli ișler için yeniden görev
aldığım için mutluyum diyen Rektör Prof. Dr. Filiz Kılıç
sözlerini șöyle sürdürdü: “Kendime ve ekibime çok güve-
niyorum. Elbette çok șanslıyım. Hayatımın sonuna kadar
üniversiteme aynı zamanda șehrime her șekilde katkım
devam edecektir. Gerçekleștiremeyeceğim hiçbir sözü
vermedim. Altına imzamı atabileceğim șeyleri vaat ediyo-
rum. 2011 yılı üniversitemiz için șantiye yılı olacak dedik.
Yaptık. Eğitim Fakültesi açacağız dedik. Yaptık. İlahiyat
Fakültesi açacağız dedik. Yaptık. Hayallerimizin sınırı da
yok. Kısa, orta ve uzun vadeli projelerimizi hazırladık ve
hayata bir bir geçirmeye bașladık. 2023 yılında hedefi-
miz 20 ile 25 bin öğrenci almak. Kısa vadeli hedefimiz
ise Eğitim, İlahiyat ve Mühendislik-Mimarlık fakültelerimizi
güçlendirmek. 2015-2016 öğretim döneminde İletișim
Fakültesi, sonrasında Hukuk Fakültesi ve Beden Eğitimi
Yüksekokulu açma hedefimiz var.”
Prof. Dr. Filiz Kılıç, Nevșehir Üniversitesi Rektörü Olarak Yeniden AtandıNevșehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç,
Cumhurbașkanı Abdullah Gül tarafından yeniden
Nevșehir Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanırken, son
atamalar içerisindeki tek bayan rektör oldu
eğitim
53Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
2013-2017 DÖNEMİ STRATEJİK PLAN
HAZIRNEÜ Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç, yaptığı açıklamada Nev-
șehir Üniversitesinin 2013-2017 dönemi stratejik planla-
rının hazır olduğunu ve Kalkınma Bakanlığına sunuldu-
ğunu söyledi. Kılıç, stratejik planlarının dokuz hedeften
oluștuğunu ve bunları “Hedefimiz kurumsal yönetim
uygulamalarının iyileștirilmesi, eğitim öğretim kalitesinin
iyileștirilmesi ve geliștirilmesi, fiziki altyapının geliștiril-
mesi, bilimsel araștırma ve yayınların arttırılması, insan
kaynaklarının geliștirilmesi ve memnuniyetin arttırılması,
finansal kaynakların geliștirilmesi, paydașlarla ilișkilerin
geliștirilmesi, sosyal sorumluluk projelerinin geliștirilmesi
ve desteklenmesi ve üniversitenin uluslararas konuma
tașınması” șeklinde sıraladı. Stratejik planlarının NEÜ’yü
daha iyi konumlara tașıyacağını dile getiren Kılıç, 2023
yılına kadar üniversitedeki öğrenci sayısının 20 ila 25 bin
civarından olacağının müjdesini verdi.
“NEVȘEHİRLİ HEMȘERİLERİMİZLE İLİȘ-
KİLERİMİZE HER ZAMAN ÇOK DEĞER
VERDİK”Yönetim anlayıșlarında insana yönelik çalıșmalara ağırlık
verdiklerini ve șeffaf bir yönetim anlayıșını benimsediklerini
vurgulayan Rektör Dr. Filiz Kılıç, “Nevșehirli hemșerilerimiz-
le ilișkilerimize her zaman çok değer verdik. Onları kucak-
layıcı, onların fikirlerini alıcı, onlarla istișare edici bir tavırla
hareket etmeye çalıștık” dedi. Bunun yanında “öğrenci ve
personelimizi ayrıștırıcı değil birleștirici ve onları kucaklayıcı
bir tavırla hareket ettik. Öğrenci merkezli bir yönetim an-
layıșı benimsedik. Senato toplantılarına Öğrenci Konseyi
bașkanı her zaman katılmıștır. Aldığımız her kararda Öğ-
renci Konseyi bașkanlığının fikri alınmıștır” diyen Rektörü-
müz, Nevșehir Üniversitesi ve Nevșehir olarak büyük bir
aile olduklarını vurguladı.
Önümüzdeki yıllar için üniversitemizde eğitim ve öğretim
kalitesinin arttırılmasının yanı sıra, fiziki ve bilimsel altya-
pının güçlendirilmesi, kurumsal kaynakların ve sosyal
sorumluluk projelerinin arttırılması gibi çeșitli hedeflerinin
olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Filiz Kılıç, göreve geldikleri
günden bugüne birçok bașarıya imza attıklarını belirtti. Kı-
lıç, “2008’de 3 fakülte vardı. Șu anda fakülte sayımız 7’ye
ulașmıș durumda. 2007 yılında 19 lisans ve 21 ön lisans
programımız varken bugün bu rakamlar yüzde 304’lük ar-
tıșla 64 bölüme, lisans programlarında ise yüzde 473’lük
artıșla 90 bölüme çıkmıștır. 2012 yılı hedefimiz Eğitim Fa-
kültesi, İlahiyat Fakültesi, Mühendislik Fakültelerinin mev-
cut bölümlerine öğrenci alarak bu fakültelerimizi güçlen-
dirmektir” dedi. 13 yüksek lisans ve 5 doktora programına
sahip olduğumuzu söyleyen Prof. Dr. Kılıç, üniversitenin
artık kendi öğretim üyesini yetiștiren bir üniversite olduğu-
na dikkat çekti. Yeni açılan bölümler ile birlikte 2012-2013
eğitim öğretim yılında üniversitemizde 10 bin 500 öğren-
cinin öğrenim göreceğini kaydeden NEÜ Rektörü Kılıç,
bununla birlikte Nevșehir'de yașayan her 8 kișiden 1'nin
Nevșehir Üniversiteli olacağını sözlerine ekledi.
ÜNİVERSİTE NEVȘEHİR EKONOMİSİNE
KATKI SAĞLIYOR 2017 yılına kadar da bu sayıyı arttırma gayretlerinin devam
ettiğini dile getiren Prof. Dr. Filiz Kılıç, bu sayının artmasıy-
la da bugün üniversitemizin her ay Nevșehir ekonomisine
8-10 milyon TL katkı sağladığını vurguladı. Üniversitenin fizi-
ki alt yapısının geliștirilmesi için yoğun bir çaba gösterdikleri-
ni ve yerleșkemizin adeta bir șantiyeye döndüğünü belirten
Kılıç, 2008 yılında 46 bin 368 metre kare olan kapalı alanının
142 bin metre kareye yükseldiğinin altını çizdi. Kılıç, “Fiziki
altyapımızın gelișmesi noktasında iddia ediyoruz Türkiye’de
2006 yılından sonra kurulan üniversiteler arasında en hızlı
gelișen üniversiteyiz” diyerek 2017 yılı itibariyle üniversitenin
fiziki yapılanmasının da bitmiș olacağını belirtti.
eğitim
54 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Eğitim Fakültesi F Blokun bağıș protokolünü Nevșehir
Üniversitesinin kurulușundan bugüne kadar maddi ve
manevi desteklerini esirgemeyen Nafiz Dirikoç ve eși
Cemile Dirikoç ile NEÜ Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç bir-
likte imzaladı.
Kılıç, 3 bin 350 metrekare kapalı alana sahip Eğitim
Fakültesi F Blokun tamamının yapımını üstlenen Nafiz
Dirikoç ve eși Cemile Dirikoç’a teșekkür ederek “Bugün
burada Üniversitemizin gelișimine ve Nevșehir’in ge-
leceğine yön verecek olan Eğitim Fakültemize yeni bir
bina daha kazandırmanın mutluluğunu yașıyoruz. Berat
Kandili gibi böyle mübarek ve önemli bir günde bu mut-
luluğu bizlere yașatan hayırseverlerimiz Nafiz Dirikoç ile
eși Cemile Dirikoç’a șahsım, üniversitem ve Nevșehirli-
ler adına teșekkür ediyorum” dedi.
Nafiz Dirikoç ve eși Cemile Dirikoç ise, Nevșehir Üniver-
sitesinin her geçen gün büyüyüp gelișimini görmekten
ve buna vesile olmaktan dolayı duydukları memnuniyeti
dile getirerek kendilerine bu fırsatı veren Rektör, Kılıç’a
teșekkür ettiler.
Nevșehirli ișadamından
eğitime katkıNevșehirli hayırseverlerden ișadamı Nafiz Dirikoç
ve eși Cemile Dirikoç, NEÜ Eğitim Fakültesi Binası
F Blokunun yapımını üstlendi.
eğitim
NARLILAR MOBİLYA - ALFEMORagıp Üner Mahallesi Zübeyde Hanım Caddesi
No: 112 NEVŞEHİRTel: 0 384 212 82 00
NARLILAR EVDEN EVE ASANSÖRLÜ TAŞIMACILIKRagıp Üner Mah. Zübeyde Hanım Cad. No: 112 NEVŞEHİR
Tel: 0 384 212 82 00 0 532 434 46 68
NARLILAREvden Eve Asansörlü Taşımacılık
“Bizimle Eşyalarınız Her Zaman Yeni Kalacak”
NARLILAR
56 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Bu ay hayırseverlerimiz bölümümüzde; yaptığı sosyal ve
kültürel çalıșmalarla hepimizin yakından tanıdığı, cemi-
yet hayatının renkli ismi, “Nevșehirliler Kültür Yardımlaș-
ma ve Dayanıșma Derneği’nin Yönetim Kurulu Bașkanı
Așiret Dalcı’yı konuk ettik. Büyükçekmece İstanbul’daki
kendi adını tașıyan Așiret Dalcı İlkokulu, Așiret Dalcı Or-
taokulu, Așiret Dalcı İmam Hatip Ortokulu’nu eğitime
kazandıran Așiret Dalcı’nın Mimarsinan’daki Büyük-
çekmece Belediye binası, Bahçelievlerdeki Kocasinan
Merkez Camii, Nevșehir Derinkuyu’daki Çakıllı Köyü
Köy Konağı ve Çakıllı Köyü İmam Evinin yapımında et-
kin katılımları da bulunuyor. Toplumsal faydayı oluștur-
mak adına, maddi manevi imkanları olanları bir araya
getirerek, cemiyetsel, faydalı aktivitelerin yapılmasında
katalizör görevi yapmaya çalıșıyorum diyen Așiret Dalcı
ile keyifli bir söyleși gerçekleștirdik.
Aşiret Bey, başkanlığını yaptığınız dernekte birçok sosyal projede aktif olarak rol aldığınızı biliyoruz. Cemiyet hayatında gösterdiğiniz faaliyetleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Toplumsal çalışmalar size nasıl bir haz veriyor? Bu konudaki duygu ve dü-şüncelerinizi alabilir miyiz? “İnsan sosyal bir varlıktır. Yașamı boyunca sosyal ilișki-
ler içerisinde olmalı, dolayısıyla birlikte yașamanın pay-
lașmanın, dayanıșmanın, olușmasında pay sahibi olma-
lıdır. Cemiyet hayatımda aktif spor yapmanın dıșında,
spor kulüplerinde yöneticilik, cami yaptırma derneğinde
bașkanlık, köy kültür yardımlașma derneğinde bașkan-
lık, ilçe belediye meclis üyeliği, il kültür yardımlașma
derneğinde yöneticilik, bașkanlık, sivil toplum kurulușla-
rında aktif etkin görevler, çeșitli cemiyetlerde üyeliklerle,
sosyal bir varlık olmanın gereğini yapmaya çalıșıyorum.
Tüm bu katılımlarda, toplumun ayrılmaz parçası olan
her bireyin olduğu gibi bende faydalı ișler yapabilmenin
mutluluğunu yașıyorum. İnsanoğlunun varlığının ispatı-
nın bu olduğuna inanıyorum.”
Nevşehirliler Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma
Derneği olarak üniversite öğrencilerine burs imkanı
sağlıyorsunuz. Bu konuda gördüğünüz ilgi ve destek
nasıl? Önümüzdeki dönemde ihtiyaç sahibi öğrenci-
lere yönelik yeni hedef ve projeleriniz olacak mı?“Nevșehirliler Kültür Yardımlașma ve Dayanıșma Derne-
ği, toplumların geleceğinin, eğitimli gençlerle yön bula-
Topluma faydalı olabilmek adına maddi ve manevi
gayret içerisinde olmaya çalıștığını belirten Așiret
Dalcı, “Bütün bunlar bana büyük bir manevi hazzı
ve mutluluğu yașatıyor” dedi.
Hayırseverlerimiz
“
“ Așiret Dalcı: Faydalı ișler
yapabilmenin mutluluğunu
yașıyorum
57Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
cağına inanmaktadır. Bunun için, hayır sahibi, eğitime
gönül veren vatandașlarımızın fedakârlıkları ile bașarılı,
ihtiyaç sahibi, üniversite öğrencilerimize katkı sağlan-
masında aracılık etmektedir. Bugünün öğrencileri olan
gençlerimizin, yarınların yöneticileri, ișadamları, dolayısıy-
la toplumun yönlendirilmesi ve yönetilmesinde etkin, söz
sahibi konumda olacaklarına inanıyorum. Bu doğrultuda
verilecek burs miktarını artırmanın gayreti içerisindeyiz.
Bizim insanımızın, doğru projenin, doğru zamanda, doğ-
ru yerde uygulandığı zaman, destek vereceğine inanı-
yorum. Her geçen gün desteklerin arttığını görüyor ve
mutlu oluyorum. Ben inanıyorum ki, burs desteği veren
insanlarımız, bu dünyada mutlu olmalarının formülünü
bulmuș, ahiretteki yașamlarına da yatırım yapmaktadır-
lar. Gelecek hedeflerimiz arasında, tüm hemșerilerimizi
kucaklayacak bir kültür kompleksi yapabilmek vardır.
İçerisinde spor alanları, sinema tiyatro, düğün vs. salon-
ları, kefetaryalar, restaurantlar, kız, erkek, öğrenci yurtları,
misafirhaneler, bunu bașardığımız zaman, öğrencilerimi-
ze daha geniș imkanlar sağlamıș olacağız. ‘Birlik Bizim,
Güç Bizim’ sloganımızı sanal değil, yüzeysel değil, sağ-
lam temellerle samimi, paylașımcı, dayanıșmacı, sevgi
saygı misyonuyla, sistemize etmiș olacağız.”
Aşiret Bey, eğitime gönül veren biri olarak yaptığı-nız sosyal yardımlarla adınız duyuluyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Yardım yapmak, insanla-ra katkıda bulunmak sizin için nasıl bir duygu?“Bu dünyada, kısa ömürde, insanın en önemli görevleri-
nin bașında, toplumsal faydalar üretmek olmalıdır. Bun-
ları yaparken, ekonomik güce paralel bir katılımcılık dü-
șüncesi kesinlikle doğru değildir. Maddi imkanı olup ta
bunu kullanmak ișin en kolay kısmıdır. Tabii ki bu niyet
ve gayrette olan insanlarımız ișin lokomotifidirler. Fakat
bireyin, fiili olarak katılımcı olması, fedakarlıkta bulun-
ması, sosyal, kültürel çalıșmalar yapması, cemiyetlerde
aktif, etkin görev ve sorumluluklar üstlenmesi, fedakar-
lıkları, insanlığa faydalı olma noktasında büyük önem
arz etmektedir. Bende imkanlarım ölçüsünde, maddi
manevi gayret içerisinde olmaya çalıșıyorum. Toplum-
sal faydayı olușturmak adına, maddi manevi imkanları
olanları bir araya getirerek, cemiyetsel, faydalı aktivitele-
rin yapılmasında katalizör görevi yapmaya çalıșıyorum.
Tabii ki elde edilen hedefler karșısında manevi olarak
haz duyuyor, çok büyük mutluluk yașıyorum.”
Aktif spor hayatınızın dışında farklı alanlarda da ticaret yapmış biri olarak genç kuşağa tavsiyeleri-niz ne olur?
“Gençlere en önemli tavsiyem değerlerine sahip çıkma-
larıdır. Bu, kișinin (inanç, aile, ahlak, bayrak, vatan, vs.)
değerlerine sahip çıkmasıyla, ailelerin toplumların, do-
layısıyla ülkelerin, birlikleri, devamlılıkları sağlanmıș olur.
Asimile olmuș toplumların temelinde değerlerine sahip
çıkamama, yașam misyonunu düzgün oturtamama,
dolayısıyla yok olup gitmek vardır. Gençlerimizin birbir-
lerine, sevgiyle, saygıyla, muhabbetle, hatta tahammül-
le yaklașmalarını öneriyorum. Bulundukları konumdan
(mevki, makam, sağlık, para, vs.) așağıda olanlara ba-
karak șükretmelerini tavsiye ediyorum. Yașamda mutlu
olabilmelerinin temel formüllerinden birisinin de bu ol-
duğuna inanıyorum.”
Așiret Dalcı’ya göre imtihan dünyası bu kısa ömürde, iki
tür zenginlik bulunuyor:
Birinci Zenginlik: Mala, mülke, paraya sahip olmak.
(Bu dünyada bekçilik yapmak, öteki dünyada hesabını
vermek demektir.)
İkinci Zenginlik: Topluma, bireye, geleceğe yatırım
yapmak, insanlığa faydalı olabilmek.
(Bu dünyada gerçek mutluluğu yașamak, ahirette amel
defterini sonsuz açık tutmaktır.)
AȘİRET DALCI KİMDİR?
1958 yılında, Nevșehir ili, Derinkuyu ilçesi, Çakıllı
Köyü’nde doğdu. İlköğrenimini İstanbul -Yeșil-
köy Șehit Pilot Muzaffer Erdönmez İlkokulu’nda,
Orta Öğrenimini İstanbul -Yeșilköy Ortaokulu’nda,
Lise öğrenimini İstanbul -Yeșilköy 50. Yıl Yeșilköy
Lisesi’ni bitirerek tamamladı. Yüksek Öğrenimi-
ni İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İșletme
Maliye bölümlerini bitirmiștir. Lisans Üstü Eğitim;
İstanbul Üniversitesi İșletme Fakültesi, Muhase-
be Enstitüsü Muhasebe Denetim Uzmanlığını bi-
tirerek eğitimini tamamlamıștır. Uzun yıllar lisanslı
sporcu olarak aktif futbol oynamıștır. Mobilya,
tekstil, inșaat, hayvancılık sektörlerinde ticari ola-
rak faaliyetler göstermiștir. Sosyal faaliyetlerde bu-
lunmayı, çok çeșitli cemiyetlerde etkin ve yetkin
çalıșmalarıyla topluma ve bireylere faydalı olmayı,
kalıcı eserler kazandırmayı kendisine șiar edinmiș-
tir. Evli ve iki evlat sahibidir.
58 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
İnsanlar, yüzyıllardır barınma ve beslenme gibi temel ih-
tiyaçlarının yanında sosyal ihtiyaçlarını da giderebilmek
için çalıșmıșlar, kültürel ve sanatsal alanlarda da faali-
yetler göstermișlerdir. Bu anlamda, belediyecilik anlayı-
șı da değișmiș, belediyeler sadece yol yapan kurumlar
değil, kültür ve sanatta da adını duyuran sosyal kurum-
lar olmaya bașlamıștır. Avanos Belediyesi de, ilçesinin
hem alt ve üst yapı sorunlarını hallederken, hem de dü-
zenlediği sosyal etkinliklerle adını sıkça duyurmaktadır.
Kapadokya Bölgesinin el sanatları merkezi Avanos’u
kültürün de merkezi haline getirmek için Avanos Bele-
diyesi 2010 yılından bu yana “Avanos-Kızılırmak Kültür
ve Sanat Günleri” etkinliklerini düzenlemektedir. Ahmet
Ümit, İskender Pala, Buket Uzuner, Ercan Kesal, Hay-
rettin Karaman, Ahmet Tașgetiren, Ataol Behramoğlu,
Hilmi Yavuz, Münib Engin Noyan, Ayșe Böhürler, Ahmet
Turan Alkan, Mehmet Altan, İpek Çalıșlar, Ayșenur Ya-
zıcı, Ömer Tuğrul İnançer, Muhsin Abay, Mustafa Kara,
Mümtaz’er Türköne, Oya Baydar ve daha nice sevilen
kalemler üç yıl boyunca Avanos’ta konuk edilmiștir.
Her yıl mart ve eylül ayları arasında davet edilen misa-
firler üç veya dört gün Avanos’ta misafir edilerek hem
Kapadokya’yı daha yakından tanıma fırsatını yakalama-
ları, hem de bölgenin akıllarında daha kalıcı olması sağ-
lanarak iyi duygular ile Avanos’tan ayrılmaları sağlanmıș
olmaktadır.
Yazar söyleșilerinin yanında, halk konserleri, kültür ge-
zileri, canlı müzik performansları, halk piknikleri, sünnet
Tarih, sanat ve kültürün
kesișim noktası: AvanosAvanos Belediyesi, ilçesinin alt ve üst yapı sorunlarını
hallederken, düzenlediği sosyal etkinliklerle adını
sıkça duyuruyor.
belediyeler
59Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
gündem
șöleni, çocuk oyunları ve ramazan eğlenceleri gibi bir
çok program da “Avanos-Kızılırmak Kültür ve Sanat
Günleri” etkinlikleri kapsamında düzenlenmektedir.
Üç yıldır geleneksel hale getirilen bu etkinlikler boyunca
Neșet Ertaș, Mustafa Keser, Hüner Coșkuner, Selami
Șahin, Șükriye Tutkun ve Zara gibi ülkemizde sevilen
sanatçılar ile büyük halk konserleri yapılmıștır. Bu kon-
serlere hemșerilerimizin büyük ilgisinin yanında, çevre il
ve ilçelerden de büyük katılımlar olmuștur.
Avanos Belediyesi tüm bu sosyal etkinlikler ile birlikte,
șehrin fiziki görünümü ve altyapı sorunlarını da büyük
oranda tamamlamayı hedef edinmiștir. Yıllardır hem
Avanos hem de bölge halkının yeterince değerlendiri-
lemediğinden șikayet ettiği Kızılırmak kenarı düzenlene-
rek, geniș bir alan kullanılır hale getirilmiștir. Kızılırmak
kenarı boyunca hem yeșil alanlar hem de ticari alanlar
olușturulmuștur. Böylece bölgenin sadece peribacala-
rından ibaret olmadığı, en önemli doğal güzelliklerinden
birin de Kızılırmak olduğu gerçeğinin fark edilmesi sağ-
lanmıștır.
Kızılırmak kenarı düzenlemesinin yanında doğalgaz ve
içme suyu çalıșmaları da hız kazanmıștır. İller Bankası iș-
birliği ile temmuz ayında yapılan ihale ile Avanos’un tüm
içme suyu boru hattı değiștirilecektir. Modern su depoları
ile içme suyu hattı ile ilçedeki tüm eski asbest su borular
yenilenecektir. Ayrıca doğalgaz çalıșmaları tamamlana-
rak tüm Avanos’un doğalgaz kullanması sağlanacaktır.
Doğalgaz ve içme suyu çalıșmaları ile eșgüdümlü olarak,
çalıșmaların tamamlandığı alanlardan bașlamak üzere ki-
lit parke ve asfaltlama çalıșmaları da yapılacaktır. Böylece
tüm Avanos’ta su hattı yenilenmemiș, yolu ve doğalgazı
tamamlanmamıș tek bir sokak dahi kalmayacaktır.
Avanos Belediyesi hem sosyal belediyecilik alanında,
hem de altyapı ve fiziki alanlarda çalıșmalarına ve ye-
niliklere devam etmektedir. Șimdiden 2013 yılı kültür
etkinlikleri çalıșmalarına bașlamıș bulunmaktadır ve
önümüzdeki yıl davet edeceği isimler ile iletișime geç-
miștir. Avanos Belediyesinin tek hedefi tüm çalıșmaların
sürdürülebilir olmasıdır. Kısa soluklu, saman alevi gibi
parlayıp sönen çalıșmalardansa, birbirini tekrar etme-
den, yenilikçi çalıșmalara imza atmaktır.
60 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Türk kültürünün uluslararası düzeyde tanınması, tanı-
tılması Kartal ve Ardino halkı arasında kültürel bağların
geliștirilmesi, Türk ve Bulgar halkları arasında sosyal ve
kültürel diyalogun arttırılması amacıyla “Üçüncü Hemșe-
riler Bulușması” düzenlendi. Bu sene üçüncüsü yapılan
Ardinolular Bulușması kültürel etkinliği, Kartal Belediyesi
tarafından üstlenildi. Op. Dr. Altınok Öz, belediye meclis
üyeleri, birim müdürlerinden ve Kartal Balkanlılar Kültür
ve Dayanıșma Derneği Bașkanı Olcay Özgön’den olu-
șan heyetin gerçekleștirdiği Bulgaristan Ardino (Eğridere,
) Kırcaali programında, Gazi Kırcaali Mezarı, Camii zi-
yareti ve Kırcaali Baraj Gölü gezisi yer aldı. Kartal Be-
lediyesi meclis üyelerinden Leylifer Yıldırım, Metin Bek-
taș, Nizamettin Altıntaș ve Birim müdürlerinin katıldığı
program kapsamında, ilk olarak Bulgaristan Cumhuriyeti
Yüksek İslam Șurası Bașkanı Șaban Ali Ahmet ardından
Kırcaali Ömer Lütfi Derneği Müdürü Müzekki Ahmet zi-
yaret edildi. Sonrasında Bașkan Öz, Ardino (Eğridere)
Belediye Bașkanı Resmi Murad’ı makamında ziyaret
ederek, karșılıklı görüș alıșverișinde bulundu.
Bu yıl 49. Ulusal 23. Uluslararası Hacı Bektaș Veli Anma
Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri’ne Kartal Beledi-
ye Bașkanı Op. Dr. Altınok Öz ve beraberindeki Kartallı
vatandașlar katıldı. Kartal Belediyesi ilçenin çeșitli ma-
hallelerinde toplam 45 otobüs kaldırarak, iki bin Kartallı
vatandașı Hacı Bektaș Veli’yi anma etkinliklerine tașıdı.
Geçtiğimiz gün Hacıbektaș’ta bașlayan Hacı Bektaș Veli
Anma Törenleri’ne yurdun dört bir tarafından gelen on
binlerce vatandaș katıldı. 3 gün süren etkinlikler, Hacı-
bektaș ilçesi Cumhuriyet Meydan’ın da Hacıbektaș Ka-
dınlar Korosu eșliğinde, İstiklal Marșı’nın okunması ile
bașladı. Törene katılan Cumhuriyet Halk Partisi Genel
Bașkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Kartal Belediye Bașkanı
Op. Dr. Altınok Öz ve beraberindeki heyet eșlik etti. On
binlerce vatandașın katıldığı törende, Kültür ve Turizm
Bakanlığı Hacıbektaș Semah Ekibi’nin gösterisi ilgiyle iz-
lendi. Hacıbektaș ilçesine Hacı Bektaș Veli Anma ve Kül-
tür Sanat Etkinliklerine düzenlenen geziye katılan Kartallı
vatandașlar, memnuniyetlerini belirterek bu gezinin her
yıl tekrarlanmasını istediklerini belirtti. Kartallı vatandașlar,
Hacıbektaș ilçesinde düzenlenen etkinliklere katılarak,
bölgede kültür gezilerine katıldı.
Kartal Belediyesi sosyal ve kültürel
etkinliklerin adresi oluyorKartal Belediyesi, Bașkan Op. Dr. Altınok Öz’ün liderliğinde 3. Ardinolular Bulușması, 49. Ulusal
23. Uluslararası Hacı Bektaș Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri, Srebrenica'da 1995
yılında Boșnakların katledilmesinin yıl dönümündeki anma töreni ve II. Uluslararası Taș Heykel
Sempozyumu’nda yer aldı.
Kartal Belediyesi
“Üçüncü Ardinolular
Bulușması Kültürel
Etkinliği’nde
Bașkan Öz,
Kartallılarla Hacı
Bektaș’ta
aktüel
61Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
aktüel
Srebrenica'da 1995 yılında Boșnakların katledilmesinin yıl
dönümünde Taksim’de temsili kahve fincanlarıyla anma
töreni düzenlendi. Genç Boșnaklar Derneği tarafından
düzenlenen anma töreninde Srebrenica’da yapılan katli-
ama dikkat çekildi. Katliamda hayatını kaybedenler için
“'Șto te nema?”(Niye Yoksun) denilerek, fincanlara kahve
doldurulup anma töreni düzenlendi. Kahvenin Boșnaklar
için önemli olmasından dolayı, hayatını kaybeden Bos-
nalıları temsili olarak böylesi bir mizansenle andıklarını
belirten Genç Boșnaklar Derneği üyeleri, anmaya katılan
Kartal Belediye Bașkanı Altınok Öz’e de katılımlarından
dolayı teșekkür etti. Anma törenine katılarak fincana
doldurduğu kahveyi hayatını kaybedenler için Taksim
Meydanı’na bırakan Altınok Öz, daha sonra hazırlanmıș
anı defterine duygularını yazdı.
Kartal Belediyesi tarafından düzenlenen II. Uluslararası
Taș Heykel Sempozyumu törenle sona erdi. 532 baș-
vurunun yapıldığı sempozyumda seçilen 12 eser, heykel
sanatçıları tarafından șekillendirilerek Kartal’a kazan-
dırıldı. İlki geçen sene gerçekleștirilen Uluslararası Taș
Heykel Sempozyumunun ikincisi de düzenlenen tören-
le sona erdi. 16 Haziran – 6 Temmuz tarihleri arasında
Vietnam’dan, Çin Halk Cumhuriyeti’ne; Gürcistan’dan,
Bulgaristan’a; İtalya’dan, Romanya’ya; Güney Kore’den
Rusya ve Türkiye’ye dokuz ülkeden 12 heykeltıraș eser-
lerini Kartal için yaptı. Kartal Belediye Bașkanı Op. Dr.
Altınok Öz, eși Feray Öz, Ovacık Belediye Bașkanı Mus-
tafa Sarıgül, Mardin Ömerli Belediye Bașkanı Yılmaz
Altındağ’ın mermerlere ilk murcu vurmasıyla bașlayan ve
21 gün süren sempozyumun kapanıșı, düzenlenen tö-
renle gerçekleștirildi. Kapanıș töreninde, Kartal Belediye
Bașkanı Altınok Öz’ün elinden ödül ve belgelerini alan
heykeltırașlar adına söz alan Prof. Emine Berika İpekbay-
rak “Bu tür etkinlikler uluslararası düzeyde çok önemli,
bu eserler kültürel anlamda ileriye dönük neler yapılabi-
leceğinin bir örneği. Uluslararası düzeyde bașarılı birçok
arkadașımız Kartal’da buluștu. Bu eserler bizim evlatları-
mız ve evlatlarımızı Kartal’a emanet ediyoruz.” dedi.
Kartal Belediyesi, Cevizli Tekel Fabrikası içinde bulunan
tarihi kalıntıları gün yüzüne çıkartıyor. Erken Bizans dö-
nemine ait olan Brias Sarayı’nın kalıntılarının bulunduğu
kazı alanı Kartal Belediyesi tarafından düzenlen prog-
ramla basına tanıtıldı. 1974-1977 yılları arasında kazı
ve buluntu çalıșması yarım bırakılan Brias Sarayı kazısı,
Kartal Belediyesi’nin öncülüğünde ve İstanbul Arkeolo-
ji Müzesi’nin desteğiyle 2010 yılında bașlatıldı. Üç ayrı
alanda sürdürülen kazılarda bașta arkeolog, sanat tarih-
çisi, mimar, harita mühendisi ve lojistik uzmanının yanı
sıra, yaklașık 15 ișçi titizlikle çalıștı. Tekel Fabrikası içeri-
sinde yürütülen kazıda, sikkeler, çok sayıda amfora par-
çaları, damgalı tuğla ve çatı kiremitleri, kemeraltı bașlıkla-
rı, mermer, mendirek kalıntılarına, pencere parmaklığıyla,
camlara rastlandı. Deniz kenarında da kuzey-güney yön-
lü mendirek kalıntılarının bulunduğu Dragos kazısında
insan iskeletine de rastlandı.
Bașkan Öz, Srebrenica
Katliamı Anması’nda
II. Taș Heykel Sempozyumu Sona Erdi
Brias Sarayı
Kalıntıları Basınla
Buluștu
62 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Nevșehir Üniversitesi ’nin desteği ve 16 Ülkeden eği-
timci ile öğrencilerin katılımlarıyla Nevșehir’de gerçek-
leștirilen ‘Yakıt Pili Uygulamaları ve Entegrasyonu’ ko-
nulu yaz okulunun açılıșı Nevșehir Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Filiz Kılıç’ın katılımlarıyla gerçekleștirildi.
Uluslararası Hidrojen Enerji Teknolojileri Merkezi (ICHET)
ile Avrupa Komisyonu, Joint Research Center Institute
for Energy (JRC-IE), 2008 yılından beri Türkiye’de dü-
zenledikleri ve Nevșehir Üniversitesi’nin desteğinin yanı
sıra ev sahipliğinde bu yıl 5’incisi gerçekleștirilmekte
olan "Yakıt Pili Uygulamaları ve Entegrasyonu” bașlıklı
yaz okulunun açılıșı, Nevșehir Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Filiz Kılıç, Genel Sekreter Vekili Doç. Dr. Erdoğan
Çiçek ile Nevșehir Üniversitesi akademik personelin ka-
tılımı ile Nevșehir Üniversitesi Ürgüp Sebahat ve Erol
Toksöz Uygulama Oteli konferans salonunda yapıldı.
Türkiye’nin yanı sıra İngiltere, Fransa, Brezilya, Sırbis-
tan, Romanya, Tunus, Malezya, Tayvan, İran, Filistin,
Portekiz, Nijerya, Fas, Almanya ve Hollanda’dan eği-
timci ve öğrencilerin yer aldığı ‘Yakıt Pili Uygulamaları
ve Entegrasyonu’ konulu yaz okulunun açılıșında ko-
nușan Nevșehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç,
Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan
Kapadokya bölgesinin uluslararasılaștırılmasına üniver-
site olarak büyük bir önem verdiklerini dile getirerek,
“Nevșehir Üniversitesi çok yeni kurulmuș, 5 yıllık bir
üniversite. Ancak çok hızlı gelișen bir üniversite. Nevșe-
hir Üniversitesi Kapadokya’nın merkezinde bulunması
sebebiyle uluslararasılașmaya son derece açık bir üni-
versite. Bizde üniversite olarak uluslararasılașmaya çok
önem veriyoruz. Özellikle Erasmus değișim programı
ile yurt dıșından öğrenci arkadașlarımızı üniversitemize
bekliyoruz. Ayrıca bu tür faaliyetler ve sempozyumlar-
la Nevșehir Üniversitesinin adını dünyada duyurmak
amacıyla çok çeșitli faaliyetler yapıyoruz. Sizleri de bu
tür organizasyonla birlikte Üniversitemizde görmekten
çok büyük mutluluk ve heyecan duymaktayız. Çin’den
Brezilya’ya kadar dünyanın dört bir tarafından konuk-
larımızı ağırlamak bizleri çok mutlu ediyor. Ayrıca sizleri
șahsım ve üniversitem adına saygı ve sevgiyle selamlı-
yorum” dedi.
16 ülkeden 50 katılımcı yaz okulundaYakıt Pili Uygulamaları ve Entegrasyonu’ Konulu Yaz
Okulu 16 Ülkeden 50 eğitimci ve öğrencinin katılımı
ile Nevșehir Üniversitesi’nde gerçekleștirildi.
eğitim
64 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Nevșehir’e ataması
gerçekleștirilen çeșitli branșlardaki 141 öğretmen, Mil-
li Eğitim Müdürü Abdulgafur Büyükfırat tarafından gül
ve kentin geleneksel yemiși kabak çekirdeği ikramı ile
karșılandı. Kent genelindeki ilk, orta ve lise ile lise den-
gi okullarda görev yapacak öğretmenlere ayrıca bir de
meslek içi eğitim semineri düzenlendi.
Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’nde yeni ata-
ması yapılan 141 öğretmene yönelik seminerin bașın-
da, Nevșehir Milli Eğitim Müdürü Abdulgafur Büyükfırat
salona gelen öğretmenlere gül takdim etti ve bölgeye
has süt ile kavrulmuș kabak çekirdeği ikramında bu-
lundu.
Seminerin açılıșında konușan Nevșehir Milli Eğitim Mü-
dürü Abdulgafur Büyükfırat öğretmenlere görevlerin-
de bașarılar diledi. Büyükfırat, öğretmenlik mesleğinin
dünyanın en kutsal mesleği olduğunu belirterek, farklı
bir meslekte de karșılaștırılmasının yapılamayacağını
belirtti. Büyükfırat “Siz insan yetiștiriyorsunuz, siz gele-
ceğe șekil veriyor, ülkemizin yarınlarda aydınlık gelece-
ğinin olușturulmasında, ekonomik, sosyal alanlar gibi
değișik alanlarda gelișmiș ülke olması için, çocuklarımı-
zı geleceğe hazırlıyorsunuz. Geleceğin bilim insanlarını
hazırlayacaksınız. Sizin için önemli olan çocuklarımızın
cevherlerini ortaya çıkartmaktır. Zaten öğretmenlerin
en temel görevi aynı bir maden mühendisi gibi o ma-
deni keșfetmektir. O çocukların ilgilerini, kabiliyetlerini
keșf etmektir ve o yönde çocukları yönlendirmektir.
Onun için öğretmenlik çok
önemlidir. Diğer yanda asıl
önemli olan çocukların sos-
yal yașantısını geliștirilmesi-
nin yanı sıra onlara milli ve
manevi değerlerin verilme-
si ve insani değerlerin de
korunması yönündeki bu
davranıșların kazandırılması
konusunda siz öğretmen-
lere büyük sorumluluklar
düșmektedir. Sizlerin bu
bașarılara imza atacağına
yürekten inanıyorum” dedi.
Genç öğretmenler gül ve
kabak çekirdeği ile karșılandıMilli Eğitim Bakanlığı tarafından Nevșehir’e ataması
gerçekleștirilen çeșitli branșlardaki 141 öğretmen,
Milli Eğitim Müdürü Abdulgafur Büyükfırat
tarafından gül ve kentin geleneksel yemiși kabak
çekirdeği ikramı ile karșılandı.
eğitim
aktüel
66 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
İnsanlar on binlerce yıldan beridir doğa ile iç içe
yașamanın verdiği tecrübeler ile geniș bir yelpazesi olan
botanik bilimini de çözmeye çalıșmıștır. Her ulusun, her
topluluğun kendine özgü çalıșmaları seyyahlar, tacirler
ve kitaplar aracılığı ile yayılmıș bütünlük kazanmıștır.
Tarihte; Sümerlerin, Mısır’ın, Çin’in, Hint’in tıbbı batı
tıbbı ile bulușmuștur. Hipokrat esten, İbni Sina’ya ora-
lardan günümüze kadar süzen bir süreç ne büyük bir
denizmiș-ki, hâlâ yeni yeni olgular çıkmakta, bitkilerin
yeni güçleri keșfedilmektedir.
Anadolu, İpek yolunun üzerinde olmasının avan-
tajlarını da çok iyi kullanmıștır. Bu sayede; İstanbul,
Bursa, Gaziantep, Hatay gibi baharat șehirleri kendini
göstermișlerdir. Anadolu dıșında ise Çin, Hint, Mısır gibi
sadece ulusların adı geçen baharat merkezleri olsa da
uzak ve sönük kalmıștır. Anadolu’yu bu konuda öne
çıkaran en önemli etkenin bir elinin uzak Asya da, di-
ğerinin ise Avrupa ve Mağripte olmasında yatmaktadır.
Yüzlerce yıldan beridir süren bilgi ve usul-furi (Dededen
toruna) tecrübeler uzmanlașmalara neden olmuștur.
Osmanlı devirlerinde saray kendi terkiplerini hazırlarken,
Anadolu’da șifacılar tıbbi bulguların tedavilerine imzalar
atmıștır. Ne var-ki bu bulgular bilimsel temellere ve ka-
yıtlara oturtulmadığı için birçok terkip uçup gitmiștir.
Yazı dizimizde pratik olarak evlerimizde yapabi-
leceğimiz, etkinlik ve eğlence kabilinden bir takım bit-
ki karıșımları ve kullanımları üzerinde durulacaktır. Yazı
formatı gereği tarihi bir içecek ve günümüz çaylarının
kullanım yollarını sizlere sunmaya çalıșacağım.
OSMANLI ȘERBETİ, SERİNLİK ȘERBETİ:
Malzeme: 1 șișe su, 1 limon ve taze nane yaprakları.
Hazırlanıșı: Soğuk hazırlanan bu șerbet için limon pas-
tırma doğranır gibi incecik dilimlere ayrılır. Bu dilimler
șișe, kavanoz veya sürahinin yarısına yakın doldurulur.
Yıkanmıș ve ayıklanmıș nane yaprakları da ( 5-6 Yaprak)
limonun üzerine koyulur. Suyla doldurulan kap buzdola-
bında dinlendirilir. 1 saatten sonra içilmeye bașlanır. Su
bittiği zaman, tekrar doldurulup ikinci kez de içilir. Afiyet
olsun. Ben denedim ve çok sevdim.
Doğanın șifa kaynağı:
Bitki ÇaylarıBahadır DEDEOĞLUEğitimci Yazar
Tarçınlı çayın șeker düșürdüğünü, karanfilli çayın
zihin açtığını, naneli çayın iç ferahlattığını, hibuskuslu
çayın üst soylunum yollarında ve nefeste rahatlama
yapacağını, zerdeçallı çayın karaciğeri dinlendirmede
kullanıldığını biliyor muydunuz?
67Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
ÇAY:Malzeme: Bildiğimiz çay ve karıștırmak istediğimiz bitki
ve baharatlar.
Çay hayatımıza girmiș bir içecektir. Kahvehanelerden,
parklardan, ișyerlerimizden tutunda evlerimize, yolcu-
lukta, yorgunluk çıkarmak için içtiğimiz sudan sonra en
önem verdiğimiz içecektir.
Çayın demlendikten belli bir süre sonra acıyıp
tadının bozulmasının nedeni süzülüp, posasından ay-
rılmamasıdır. Termoslarda uyguladığımız gibi çaydanlık-
larda da uygularsak çayın tadının değișmediğini görü-
rüz.
Tarçın, karanfil, nane, hibuskus, zerdeçal gibi
bitki ve baharatları çayın demlemesine katılıp eğlence-
li değișik karıșımlar elde edebiliriz. Tarçınlı çayın șeker
düșürdüğünü, karanfilli çayın zihin açtığını, naneli çayın
iç ferahlattığını, hibuskuslu çayın üst soylunum yolların-
da ve nefeste rahatlama yapacağını, zerdeçallı çayın
karaciğeri dinlendirmede kullanıldığını size hatırlatmak
isterim.
İșin ince tarafı; Kalın baharatların suyla beraber
kısık atește3-5 dakika kaynamasıdır. Sonrası yine bildi-
ğimiz gibi demleme olacaktır. Yaprak ve çiçekler çayla
beraber demlemeye katılacaktır.
Çaylar içildi, demlikte artan çaylar suyla karıștırılıp
güzel bir ayak dinlendirme sıvısı haline gelebilir. Çayın
süzülmüș posaları tabaklarla beraber buzdolabınıza ko-
yulursa dolabınızın kötü kokularını yok eder. Çay birde
baharat katkılıysa güzel bir kokuda bırakacaktır. Posa-
ların iși bitip de atılacağı vakit ise bahçenizin bir köșe-
sine veya uygun saksılara gömmenizi tavsiye ederim.
Doğal bir gübredir.
Çay ile șakalașın. Vanilya, lavanta, çam filizleri,
kekik türleri gibi malzemelerle zenginleștirin. Miktarları-
na siz karar verin, süzüp soğutun, buzlu için, neler keș-
fettiğinize sizler de șașıracaksınız. Unutmayın ki İstanbul
baharat açısından dünyanın en önemli merkezlerinden
biridir. Bu avantaj sizlere çeșitlilikler sunmaktadır.
Hoșça kalın.
aktüel
68 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Yenilikçi Padișah olarak bilinen, İkinci Mahmut,
Üçüncü Selim’ in “Nizam-ı Cedid” ordusuna benzer,
“Sekban-i Cedid” adında yeni bir eğitimli ocak kurdu.
Padișah bu ocağın bir taraftan, Avrupa varî eğitim gör-
mesi hususunda gayret ederken, diğer taraftan yeni-
çerilerle ilgili de birtakım düzenlemeler yapmaktaydı.
Maksadı kan dökülmeden bu iși halletmekti. Fakat bu
gidișatın nereye varacağını tahmin eden yeniçeriler,
nizam-ı cedit için gösterdikleri tavrı bu kez de sekban-i
cedit için ortaya koydular. “Alemdar Olayı” namıyla bili-
nen bir hadiseyle sekban-i cedit ordusuna son verdiler.
Oysa sekban-ı cedit konusunu kendileriyle, yani yeni-
çerilerle görüșerek bașlatmıșlardı.
Padișah bu dramatik olaydan sonra yeniçerileri
yok etmeden yeni ve düzenli bir ordunun kurulamaya-
cağını anladı. Yaklașık on sekiz yıl sürecek olan, tedrici
tedbirleri yürürlüğe koymak için teșebbüse geçti. Bir ta-
raftan yeni düzenlemeleri ortaya koyacak, diğer taraftan
yeniçerileri ürkütmeyecekti.
İlk iș olarak, bu iște kendisiyle hareket edeceğine
inandığı insanları iș bașına getirmek; inanmayanları da
tasfiye etmek oldu. Bu duruma muhalefet edeni ya sür-
günle ya da ölümle cezalandırdı. İși son derce ciddi tuttu.
‘Yeniçeriler Osmanlı’yı cihan devleti yapan or-
duydu. Bu nedenle kendilerinin devlet için ne denli
vazgeçilmez olduklarını iyi biliyordu. Haliyle bu durum
onlarda așırı bir gurura ve șımarıklığa yol açtı. Ne söz
dinlediler, ne hukuk. Kendilerini hukukun/șeriatın üstün-
de gördüler.
Devlet içinde devlet oldular.
Önceleri “milletin ordusu” idiler. Son-
raları milleti “ordunun milleti” olarak gör-
düler.
En sonunda “millete karșı bir devlet”
haline geldiler.
Dün milletin değer ve menfaatlerini
savunurken, gün oldu kendi menfaatleri-
ni milletin değer ve menfaatlerinin üstün-
de görmeye bașladılar.
Evvelce milletin inanç ve değerleri-
nin güvencesiydiler. Fakat gitgide mille-
tin inanç ve değerlerini tehdit eder hale
geldiler. En sonunda tehdit ettikleri millet
tarafından yok edildiler.’ (Sami Hocaoğlu;
Yeni Șafak; 08 /01/ 2003 )
Öte yandan, Yeniçerilerin savașlarda istenilen
bașarıyı elde edememeleri, eskisi gibi düșmanı korkut-
maktan uzak olmaları, “ıslah” larının mümkün olmaya-
cağı kanaati, tolumun hemen bütün kesimi tarafından
kabul görür hale geldi. Rahatsızlık ayyuka çıktı. Değișik
bir deyimle yeniçeriler. “imtiyazlı bir sosyal bela” haline
geldiler.
Ortak kanaat “…artık bıçak kemiğe dayandı.”
Yeniçeriler kaldırılmalıydı.
Bu arada değișik kesimlerle toplantı üstüne top-
lantı tertipleyen Padișah, son yaptığı toplantıda yeni
eğitimli bir ordunun kurulması için fetva alarak elini güç-
lendirdi. Yeniçeri Ağası da buna karșı değildi. Bu fetvayı
“Eșkinciyan ocağı’nın kurulması izledi. Her ne kadar her
șey konușarak anlașarak gitse de yeniçeriler altlarının
oyulduğunun farkına vardılar. Hemen kazan kaldırma
çalıșmalarına bașladılar. Bunun farkına varan idare, za-
ten hazırlıklı olan bütün kurumlarıyla teyakkuza geçti.
İkinci Mahmut, ikinci bir fetva daha aldı: “Ahit-
lerine uymayan, isyan eden yeniçeriler için ne yapmak
gerekir?”
El Cevap(ulema): “Katli vaciptir”
Kan dökülmesinden yana olmayan Padișah,
olabileceklerin farkındadır. Durumu bir kez daha değer-
lendirmek maksadıyla Pașalarının görüșlerine bașvur-
du. Pașalar ittifakla: “Fetva alındı geri dönüșü olamaz
Hünkârım” demeleri üzerine yönetimin kararlılığını anladı.
Tüm bu olanlardan sonra; “Sancak-ı Șerif” i çı-
kartarak, “Müslüman olanlar sancak-ı șerif altına gel-
sin!” nidası her tarafta duyuruldu. Buna karșılık; yeni-
çerilerde; “yeniçeri olan kazanların yanına gelsin!” diye
bağırıyorlardı. Ayrıca, arkadașlar! Aczi yet göstermeyin,
Ahmet BeladaEğitimci Yazar
Nevșehir Müsellemi
Karacehennem ve
Yeniçeriler
biyografi
69Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
biyografi
tereddüt etmeyin, yeniçeri ocağının namı kıyamete ka-
dar kalkmaz!.. Göreyim sizi, Hacıbektaș Ocağını uyan-
dırın!.. Diyerek meydana toplanmıș olan serseri, hayta,
esafil grubunu teșvik ve tahrik etti. Padișah bir insan
değimlidir? Kim olursa olsun, Padișah olur. Yeter ki bi-
zim ocağımız devam etsin.”
KARACEHENNEM Ayaklanma bașlıyor, Bab-ı Hümayunda topla-
nanlara; Ağa Hüseyin ile M. İzzet Pașa komuta ede-
ceklerdi. Ayaklanmacılar, Divan yolu, Beyazıt ve Uzun
çarșı’da ana yolları tutarak harekete geçtiği bir sırada;
Topçu Yüzbașılarından Karacehennem lakaplı İbrahim
Ağa, yerden çekilen iki topla, tekbir sesleri arasında gö-
rünmesi ayaklanmacılar üzerinde ani bir șașkınlık yarat-
tı. İki üç yoldan takip edilen yeniçeriler, kıșlaya girdiler.
(hayatlarının hatasını yaptılar) Kıșla sarıldı. Kanlı bir olay
cereyan etmemesi için bir kere daha nasihat etmek
üzere, Ahıskalı Ahmet Efendi ile Karacehennem nasi-
hatçi olarak gönderilir. Yapılan tüm olumlu girișimlere
rağmen söylenenleri yapmaya yanașmayan yeniçeriler,
bir yerde kendi sonlarını hazırlamıș oldular.
OSMANLININ EN DRAMATİK OLAYI Gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra bașta, Kara-
cehennem olmak üzere diğer topçularla beraber, yıkıcı
ve yanıcı mühimmatın atılmasıyla hem yangının çıkması
hem duvarların yıkılmasıyla ciddi zayiat verilir. Yeniçe-
riler kaçarken de kılıçtan geçirilmek suretiyle oracıkta
7- 8 bin kiși öldürülür. (Bu rakam, sancak-ı șerif’in çı-
karıldığı 15 Hazirandan 2 Ağustos tarihine kadar süren
zaman içinde ülkenin her tarafında ölenlerle beraber
40 bin olduğu dahi ifade edilmekte) İstanbul’un hemen
her tarafında yeniçeri avı bașlatılır. Ele geçirilen gerekli
sorgudan geçirildikten sonra idam ediliyordu. Ahmet
Cevdet Pașa’nın deyimiyle: “Yeniçerler cüzzam illeti gibi
avamın-halkın- iliklerine ișlemiști.”
Muhtemel gelebilecek tehlikeleri dikkate alarak
ciddi önlem alınır. Șehrin huzurunu bozacağı düșünü-
lerek yaklașık 20 bin “serseri” șehir dıșına sürülür.
“Vakayı Hayriye” (Hayırlı Olay) denen bu mesele-
de fevkalade yararlılık gösteren Karacehennem lakaplı
İbrahim Ağa, padișah’ın iltifatına mazhar olur. Terfian
Nevșehir bölgesinin Müsellemliğine* gönderilir.
Polonya asıllı Alman generali Moltke bir se-
yahat esnasında uğradığı Nevșehir’de görüștüğü
Karacehennem’i șöyle tanıtır: “Nevșehir’de bu mem-
leketin ileri gelenlerinden biriyle tanıștım, lakabı KARA-
CEHENNEM ‘di. Asıl adını ( Yusuf – İbrahim Ağa-) he-
men hemen kimsenin bilmediği bu adam yeniçerilerin
yok edilișinde kanlı bir rol oynamıș. O zamana kadar
böyle bir cesaret gösterilmemiști. Nasıl biliniyorsa her-
kes kendinden kaçınıyor; gerek saygıdan gerekse kor-
kudan, adını dahi yavaș sesle anıyorlardı.” (Moltke’nin
mektupları; Remzi Kitapevi)
Hemen her konuda yeniçerilerle beraber hare-
ket eden Bektașiler, bu olayda da yeniçerilerle beraber
hareket ettiler. Birçok Bektași dedesi yeniçeriler adına
propaganda yaptılar. Böylece Bektași tekkeleri de yeni-
çerilerle özdeș kabul edilerek kapatıldı. Menkul ve gayr-ı
menkulleri, Nakșî dergâhlarına devredildi. Bundan son-
ra toplumda, sefih (ayaktakımı) olanlara yeniçeri, içtimaî
mevki sahiplerine de Bektași denmiștir.
Murat Hüdavendigar döneminde bașlatılan, dev-
șirme (yeniçerilik) müessesesi böylece sona ermiș oldu.
Tamamen tu kaka denmemeli zira çok yararlı ișler ya-
pan bu ocak, maalesef zamanla “ali kıran baș kesen”
durumuna düșmüș yani zararlı hale gelmiș, tabiî ki ma-
lum sonuçta kaçınılmaz olmuș. Haddi bilmemek kera-
meti kendinden menkul saymak, iște böyle olurmuș!..
Eee!.. Nedeyelim kendi düșen ağlamaz.
ȘAİR KEÇECİZADE İZZET
MOLLA’NIN DİLİNDEN VAKAY-I HAYRİYE Bir zamanlar devlet ricalini öldürüp astıkları ve
adına “șecere-i vakvak” dedikleri ağaca bu sefer kendi-
leri asıldılar. Bu duruma İzzet Molla:
Bir zaman ehl-i fitne cami-i Han-i Ahmedde
Bî günah asmıștı kullarını Hallak’ın
Șimdi erbab-ı șekkanın dökülüp kelleleri
Meyve vaktine yetiștik șecere-i vakvakın
***
Tecemmu eyledi meydan-ı lahma
Edüp küfran-ı nimet nice baği
Koyup kaldırmadan ikide birde
Kazan devrildi söndürdü ocağı
Kaynaklar: A- 2. Mahmut Osmanlı Yenileșmesinde Bir Çığır Açıcı; Alpay
Kabacalı
B- Tarih-i Cevdet; Ahmet Cevdet Pașa Cilt; 6 S; 2944 - 2974
C- Yeniçeriler; Reșat Ekrem Koçu
D- Çadırdan Saraya, Saraydan Sürgüne, OSMANLI; Nazım
Tektaș
* Müsellem: Kendisine teslim edileni alan; vergi memur-
ları, tahsildarlar; Vali ve mutasarrıfların yerine sancak ve
kazaları yönetmekle görevlendirilen memur. Kaymakam
gibi üst yönetici.
70 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Kökümü sorarsan, ben bir Türkmenim
Sende doğdum, sana her an hasretim
Önce Vatan, sonra da memleketim.
Nevșehir Nevșehir seni özledim
Yıllar oldu seni hala Göremedim
Kalene çıkıp ta Seyran etmedim
Seni düșündükçe, kalmaz dertlerim
Nevșehir Nevșehir seni özledim
Ürgüp’ü, Avanos’u, Hacıbektaș’ı
Kozaklı, Göreme, Kapadokyası
Laleler Kokuyor Toprağı Tașı
Nevșehir Nevșehir seni özledim
Kalenin ardında kahveci dağı
Ordan seyret, Gülșehir’i, Kızılırmağı
Acep değiști mi ben varmayalı
Nevșehir Nevșehir seni özledim
Nevșehir hasretin içimde hüzün
Ölmeden sılayı görse șu Gözüm
Köftürü, Tarhanası, Ah parmak üzüm
Nevșehir Nevșehir seni özledim
Çocukluğum orda geçti, aklım orada
Sağ kalırsam, geleceğim baharda
Hep beraber yemek yesek, Tavada
Nevșehir Nevșehir seni özledim
Kurșunlu camide, etsem ibadet
Gönül ister eși dostu ziyaret
Bari selam yollan sizlere zahmet
Nevșehir Nevșehir seni özledim
Nüfusun küçük ya șöhretin fazla
Seni ölçmem pırlantayla, elmasla
Dünyaya nam salan Kapadokyanla
Senle olmasam da sen içimdesin
Kaleden görünür Erciyes dağı
Üzümü tatlıdır, pek çoktur bağı
İsminde tașıyor yenilik çağı
Senle olmasam da sen içimdesin
Șu yüreğim senin için çarptıkça
Hep böyle Güzel kal dünya durdukça
Yer altı șehirleri sende oldukça
Senle olmasam da sen içimdesin
Ne kadar Güzelsin bana mı öyle
Yeniden doğmușsun Lale devriyle
Kimleri yașattın bir de sen söyle
Senle olmasam da sen içimdesin
NEVȘEHİR… NEVȘEHİR… İÇİMDESİN NEVȘEHİR
șiir ve edebiyat
Yılmaz ȘENKARDEȘ
72 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
insan hakları
Dergimizin 3. Sayısında genel olarak temel insan
hakları ve insan haklarının korunmasıyla ilgili gelișmelerden
bahsetmiștik. Șimdi ise temel insan hakları olarak kabul
edilen konuları daha yakından incelemek istiyorum.
Tabiidir ki temel insan hakları denince ilk akla ge-
len yașam hakkıdır. İnsanın olmadığı veya insanın yașam
hakkı olmadan diğer haklardan bahsetmek mümkün de-
ğildir. Șeyh Edebali Hazretleri’nin Osman Gazi’ye vasiye-
tinde belirttiği gibi ‘’ İnsanı yașat ki devlet yașasın’’ sözü
bu gerçeği en güzel șekilde ifade etmektedir. Aslında
bütün temel insan hakları, birbirinin tamamlayıcısıdırlar.
Birisi olmadan diğer insan haklarının bir değeri olmaz,
buna rağmen en temel insan hakkı yașam hakkıdır.
İnsanların yașam hakkı Semavi Dinler ile demok-
ratik toplumlarda ve uluslararası hukukta çok geniș
bir șekilde ele alınmıștır. Bütün Semavi Dinlerde insa-
nın gerek kendi canına kıyması yani intihar ve gerekse
bașka insanları öldürmesi yasaklanmıș ve büyük günah
sayılmıștır. Nitekim Kuran-ı Kerim’de Nisa Suresinin
29. Ayetinde mealen ‘’… Kendi canlarını veya insan-
ları hiçbir șekilde öldürmeyiniz.’’ ; yine Maide Suresinin
32. Ayetinde mealen ‘’…kim bir kișiyi öldürürse, bütün
insanları öldürmüș gibi olur; kimde bir insanın hayatını
kurtarıșa bütün insanların hayatını kurtarmıș gibi olur.’’;
En’am Suresinin 132. Ayeti ile İsra Suresinin 33. Ve Fur-
kan Suresinin 68. Ayetinde ve daha pek çok sure ve
ayetlerde bu konuda kesin yasaklar vardır. Çünkü insan
eșref-i mahlûkattır ve çok değerli bir varlıktır. Diğer ya-
ratıkların varlığı kișinin hayatta olmasına bağlıdır.
Demokratik toplumlarda ve uluslararası hukukta
da bu konu en geniș șekilde ele alınarak yașam hakkı
hukuki ve uluslararası koruma altına alınmıștır. Șöyle ki:
Bütün uluslararası temel sözleșmelerde yașam hakkı en
bașta yer almaktadır. Nitekim Birleșmiș Milletler İnsan
Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 3. Maddesinde ve
Avrupa İnsan Hakları Sözleșmesi’nin 2. Maddesinde
‘’… Herkesin yașam hakkı yasanın korunması altında-
dır.’’ demektedir.
Devletin görevi insanı yașatmaktır. Zaten devletin
ortaya çıkıșı da bu gaye ile olmuștur. Bu konuda devle-
tin negatif ve pozitif olmak üzere iki görevi vardır. Nega-
tif görev ‘’ Devletin haklı bir neden olmadan hiç kimseyi
öldürmemesini’’ ifade etmektedir. Devletin pozitif görevi
ise ‘’ insanların hayatını korumak üzere gerekli tedbirleri
almak ve insanların hayatına kasteden fiiller karșısında
etkin bir sorușturma ve yargılama yaparak failleri ceza-
landırmaktır.
Yașam hakkının kapsamı çok geniștir. Yașam hakkı
deyince sadece insanların fiziken yașamasını anlamamak
gerekir. Zira insan madden ve ruhen yașayan bir varlıktır.
Günümüzde bebek ölümlerinin azaltılması, kürtaj, yetersiz
beslenme, sağlıklı bir çevrede yașama gibi birçok konu-
larda yașam hakkı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
Bugün uluslararası kurulușlarda bu gibi konularda çeșitli
toplantılar yapılarak kararlar alınmakta, sözleșmeler imza-
lanmakta ve kurumlar olușturulmaktadır.
Bilindiği gibi ülkemizde de idam cezası kademeli
olarak kaldırılmıștır. Bu konuda siyasi partilerimiz çeșitli
vesilelerle yaptıkları açıklamalarla birbirlerini suçlamak-
tadırlar ve meseleyi siyasi polemik haline getirmektedir-
ler. Bu nedenle konuyu biraz açmakta yarar görmekte-
yim. Șöyle ki:
Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları
Sözleșmesinin 2. Maddesinin 1. Fıkrası idam cezasını
En Temel
İnsan Hakkı:
Yașam Hakkı Av. Mehmet ELKATMIŞ
Meclis
Eski İnsan Hakları
Komisyon Başkanı
73Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
insan hakları
tamamen yasaklamamaktadır. Aynı maddenin 2. Fıkra-
sı ise öldürme fiillerinin sınırlarını belirtmektedir. Zaman
içerisinde demokrasi ve insan haklarında ki gelișmeler
karșısında Avrupa Konseyi 28. Nisan 1983 tarihinde 6.
No’lu Protokolü kabul etmiștir. Bu protokolün 1. Mad-
desi ‘’ Ölüm cezası kaldırılmıștır. Hiç kimse bu cezaya
çarptırılamaz ve idam edilemez.’’ hükmünü getirmiștir.
Protokolün 2. Maddesinde ise ‘’ Bir devlet yasalarında
savaș veya yakın savaș tehlikesi zamanında ișlenmiș
olan fiiler için ölüm cezasını öngörebilir.’’ hükmü ile sa-
vaș ve yakın savaș tehlikesi halinde ölüm cezasına izin
vermiștir. Ancak sonradan 2002 yılında kabul edilen 13.
No’lu protokol ile ‘’ölüm cezası tamamen kaldırılmıștır.’’
demektedir. Türkiye bu protokolü 20 Șubat 2006 tari-
hinde onaylamıștır.
Ayrıca Birleșmiș Milletler Genel Kurulu 15 Aralık
1989 tarihli 44/128 sayılı kararı ile ‘’ kișisel ve siyasal
haklar uluslararası sözleșmesine ek ölüm cezasını kal-
dırılmasını amaçlayan 2. Seçmeli Protokolü’’ kabul et-
miștir. Bu protokolün 2. Maddesinde ‘’ bu protokole
taraf bir devletin egemenlik alanında olan HİÇ KİMSE
İDAM EDİLEMEZ’’ denmektedir. Yani bu protokolü ile
idam tamamen yasaklanmıștır.
Türkiye, Birleșmiș Milletler ve Avrupa Konseyi’nin
kurucusu ve saygın bir ülkesi olarak bu kurulușların ka-
rarlarının ve sözleșmelerinin hemen hemen hepsini im-
zalamıștır. Ayrıca Türkiye, Avrupa Birliğine Aday bir ül-
kedir. Avrupa Birliği ülkelerinde de idam yasaklanmıștır.
Bundan dolayıdır ki AB ülkeleri ‘’ Türkiye’de idam ceza-
sını gerektiren suç ișleyen bir kısım insanları ve özellikle
de PKK gibi terör örgütü mensuplarını Türkiye’de idam
cezası var gerekçesiyle iade etmeyerek ‘’dolaylı olarak
bu kișileri korumaktaydılar. Yasalarımızda ki idam ceza-
larının kaldırılması için Türkiye’ye baskı yapmaktaydılar.
Bu nedenlerle 1999 yılında kabul edilen Ulusal Prog-
ramda ve AB’ye verilen taahhütlerde idam cezalarının
kaldırılması yönünde irade beyanında bulunulmuștur.
Keza ülkemizde 1984 yılından beri de hiçbir idam cezası
uygulanmamıștır. Yasalarımıza göre mahkemelerin ver-
diği idam kararları Yargıtay’dan da geçip kesinleștikten
sonra anayasa gereğince TBMM’de onandıktan son-
ra idam gerçekleștirilmekteydi. Bu konuda TBMM’de
onama bekleyen birçok idam dosyaları bulunmaktaydı.
Ta ki terörist bașı Abdullah Öcalan’ın yakalanıp
yargılanması, idam cezasına çarptırılması ve bu ceza-
sının da yargıtayca onanmasına müteakip idamın infazı
için konun TBMM’ye gelmesi gerekirken zamanın Hü-
kümetini olușturan Ecevit-Mesut Yılmaz ve Bahçeli, bir-
likte aldıkları ortak kararla ‘’ idamın infazını ertelediler’’.
Esasen terörist bașının Türkiye’ye iadesinde kendisinin
idam edilmeyeceği yönünde ABD’ye garanti verildiği
söylenmektedir.
Bu nedenlerle 03.10.2001 tarih ve 4709 sa-
yılı yasa ile Anayasa’da bir değișiklik yapılmıș ve
Anayasa’da ki idam cezası kaldırılarak 6 No’lu proto-
kole uygun olarak ‘’savaș, çok yakın savaș tehdidi ve
terör halleri dıșında ölüm cezası verilemeyeceği hükmü
getirilmiștir. 07.05.2004 tarih ve 5170 sayılı yasa ile
yine Anayasa’da bir değișiklik yapılmıș ve 2002 yılın-
da Avrupa Konseyince kabul edilen 13 No’lu protokole
uygun olarak ‘’ölüm cezası Anayasa’dan tamamen kal-
dırılmıștır.’’ Daha sonralarda TCK ve Terörle Mücadele
Kanununda yapılan değișikliklerle idam cezaları bütün
yasalardan da kaldırılmıștır.
Yukarıda belirtilen gerekçeler karșısında idam ce-
zasının kaldırması konusunda siyasi partilerimizin olayı,
siyasi polemik konusu yapmalarını ve istismar etmele-
rini anlamak mümkün değildir. Ancak șurası kesindir
ki Türkiye’de idam cezası kesinlikle kaldırılmıștır. Buna
rağmen AB ülkeleri teröristleri Türkiye’ye iade etmemiș-
ler ve taahhütlerini yerine getirmemișlerdir.
Peki idam cezasının kaldırılması terörü ve idam
cezasını gerektiren bir kısım suçlardan bir azalma mey-
dana getirmiș midir? Maalesef hayır! Bir kısım suçlar
vardır ki bu suçu ișleyenlerin idam edilmemeleri kamu
vicdanını derinden yaralamaktadır. Örneğin en son
Gaziantep’te ki ve diğer terör saldırılarında olduğu gibi
bu durumda bazen idamında gerekli olduğu gerçeği or-
taya çıkmaktadır…
Bütün bu ulusal ve uluslararası düzenlemelere rağ-
men maalesef bugün Dünyamızın birçok bölgesinde
idam var ve insanlar savașlar, terör, açlık ve sefaletler ne-
ticesinde kitlesel ölümler ve soykırımlar yașanıyor. Açlık
ve sefaletler ile çevre felaketleri dolayısıyla insanlar adeta
ölmeden evvel ölüyorlar. Bize ders vermeye kalkan ABD
gibi ülkeler bu ölümlerin baș sorumluları değil mi?...
Ne garip Dünya’da yașıyoruz…!
74 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Kıymetli Dostlar;
Son yıllarda bașta Nevșehirliler Kültür Yardımlaș-
ma ve Dayanıșma Derneği olmak üzere, șehrimize bağlı
ilçe, kasaba ve köy derneklerinin birlikteliklerini, etkinlik-
lerini memnuniyetle izlemekteyiz. Bu vesile ile “Bakırköy
Spor Kulübü Sosyal Tesislerinde” Nevșehirlileri iftar sof-
rasında bulușturan Nevșehirliler Kültür Yardımlașma ve
Dayanıșma Derneği Bașkanı Sn. Așiret Dalcı ve katkıda
bulunan dostlara șükranlarımı sunarım.
Zaman zaman derneğimiz Kurumlar Vergisi, Muh-
tasar (stopaj) vergisi ve Katma değer Vergisi yönünden
mükellef olacak mı? sorusuyla karșılașmaktayız.
Kıymetli hemșerilerim 5520 sayılı Kurumlar Vergisi
Kanununun 1. maddesinde göre dernek ve vakıflar ku-
rumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmamıștır. Fakat,
aynı maddede dernek ve vakıflara ait iktisadi ișletmeler
kurumlar vergisi mükellefiyeti kapsamına alınmıștır.
Aynı Kanunun 2. maddesinin beșinci fıkrasın-
da, dernek ve vakıflara ait veya bağlı olup faaliyetleri
devamlı bulunan ve sermaye șirketleri ile kooperatifler
dıșında kalan ticari, sınai ve zirai ișletmelerin dernek
ve vakıfların iktisadi ișletmeleri olduğu, aynı maddenin
altıncı fıkrasında da dernek ve vakıflara ait iktisadi iș-
letmelerin kazanç amacı gütmemelerinin, faaliyetlerinin
kanunla verilmiș görevler arasında bulunmasının, tüzel
kișiliklerinin olmamasının, bağımsız muhasebelerinin
ve kendilerine ayrılmıș sermayelerinin veya ișyerlerinin
bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal
ve hizmet bedelinin sadece maliyeti karșılayacak kadar
olmasının, kar edilmemesi veya kârın kuruluș amaçları-
na tahsis edilmesinin bunların iktisadi ișletme niteliğini
değiștirmeyeceği hükme bağlanmıștır.
Dolayısıyla derneğimize ait bir çay ocağından
üyelerimiz dıșındakilere ücret mukabili çay satıșı, der-
neğe ait bir iktisadi ișletme olușturacağından, derne-
ğimize kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi
kaçınılmaz olacaktır.
Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci mad-
desinde, Türkiye'de yapılan ticari, sınai, zırai ve serbest
meslek faaliyeti kapsamındaki teslim ve hizmetlerin kat-
ma değer vergisine tabi olduğu; bu faaliyetlerin kanun-
ların veya resmi makamların gösterdiği gerek üzerine
yapılmasının ve bunları yapanların hukuki statü ve kiși-
liklerinin ișlemlerin mahiyetini değiștirmeyeceği ve ver-
gilemeye engel teșkil etmeyeceği hüküm altına alınmıș
bulunmaktadır.
Diğer taraftan, katma değer vergisinden istisna
edilen ișlemleri düzenleyen, Kanunun 17/2-b madde-
sinde, genel ve katma bütçeli dairelere, il özel idare-
lerine, belediyelere, köylere, bunların teșkil ettikleri bir-
liklere, kamu menfaatine yararlı derneklere, Bakanlar
Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara bedelsiz
olarak yapılan her türlü mal teslimi ve hizmet ifalarının
katma değer vergisinden istisna olacağı belirtilmiștir.
Derneğimizin mülkiyetinin kendisine ait olması
durumunda, kira ödemesi olmadığından, Gelir Vergisi
Kanununun 94. Maddesine göre vergi tevkifatı yapıl-
madığı için, stopaj yönünden vergi açılıșı/kaydı yapıl-
mayacaktır.
Derneklerimizin ceza veya bir yaptırımla karșılașmama-
sı için yasa ve mevzuat içersinde faaliyette bulunması-
nı, beyannamelerin süresinde vermesini hatırlatır, tüm
faaliyetlerin hayırlara vesile olmasını ve bașarılar getir-
mesini dilerim.
Selam ve Dua ile…
Kardeșiniz Mansur.
Derneklerin
Vergisel
Durumu
mali konular
Mansur Çifcibaşı
76 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Sevgili Hemșehrilerim, bu yazımızın konusunu bir
çoğumuzu ilgilendirdiğini düșündüğüm bir konuya
ayırdım: Bireysel emeklilik.
Bilindiği üzere bireysel emeklilik, sigorta șirketleri-
ne yatırılan aylık tutarların belli bir yașa geldiğinde si-
gortalıya toptan ödenmesine veya dilenirse emeklilik
aylığı șeklinde ödenmesine dayalı bir sistemidir. Sis-
temin değișiklikten önceki avantajı iki șekilde ortaya
çıkmaktaydı.
Birincisi toplanan paraların sigorta șirketlerinde
değerlendirilmesi esnasına bazı vergi avantajları vardı
ki bu avantajlar hala devam ediyor. İkincisi ise ödenen
primlerin ücretlerin brüt matrahından düșülmesi sure-
tiyle net ücretlerin artması veya beyannameli mükel-
leflerde beyanname üzerinde indirim olarak yer alması
nedeniyle olușan vergi avantajı șeklinde gerçekleșme-
si idi.
29 Haziran 2012 tarih ve 28338 sayılı Resmi Ga-
zetede Yayımlanan 13.06.2012 Kabul tarihli 6327 sayılı
“Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi ile Bazı
Kanun ve KHK lerde Değișiklik Yapılmasına Dair Kanun”
ile bu avantajlara bir de “Devlet Katkısı” eklenmiștir.
Devlet Sizin Adınıza Prim Ödeyecek
Bahsi geçen Kanunun 29’ncu maddesi ile devlet
bireysel emekliliği özendirmek amacıyla yeni bir sis-
teme geçmiștir. Buna göre 01.01.2013 tarihinden
itibaren Hazine Müsteșarlığı (ișverenler tarafından
ödenen bireysel emeklilik primleri hariç) șahıslar
tarafından ödenen bireysel emeklilik primlerinin %
25’i oranında katılımcılar adın ek prim ödeyecektir.
Bu katkı payının ödenmesinde așağıdaki kriterler
geçerli olacaktır.
- Devlet katkı payı olarak ödenecek tutarın yıllık
toplamı yıllık asgari ücretin yıllık brüt tutarıyla sınırlan-
dırılmıștır.
- Hazine Müsteșarlığı tarafından ödenen katkı pay-
ları sigortalıya (sigortalılık sisteminden çıkıșı durumun-
da) așağıdaki șartlarda ödenecektir.
- Bireysel emeklilik siteminde en az 3 yıl kalanlar
devlet katkısı ve varsa getirilerinin % 15 ini,
- Bireysel emeklilik siteminde en az 6 yıl kalanlar
devlet katkısı ve varsa getirilerinin % 35 ini,
- Bireysel emeklilik siteminde en az 10 yıl kalanlar
devlet katkısı ve varsa getirilerinin % 60 ını,
- Emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden ve-
fat veya maluliyet nedeniyle ayrılanlar devlet katkısı ile
varsa getirilerinin tamamını almaya hak kazanırlar.
Bireysel Emeklilikte
Yeni Dönem Bülent Yıldırım
Yeminli Mali Müş[email protected]
ekonomi
77Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
ekonomi
Devlet katkısı ve getirileri haczedilemez, rehnedile-
mez ve iflas masasına dahil edilemez.
Sigorta Primi Anapara Geri Ödemele-
rinden Gelir Vergisi Kesilmeyecek
6327 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile Gelir vergisi
Kanununda çok önemli bir değișiklik yapılmıștır. Bilin-
diği üzere bu değișiklikten önce sigortalının sistem-
den ayrılıșı esnasında sigorta șirketinden geri aldığı
ana para ve getirileri menkul sermaye iradı sayılarak
toplam tutar üzerinden gelir vergisi kesiliyordu. 6 ncı
madde ile GVK nun 75 inci maddesinde gerekli deği-
șiklikler yapılmıș ve 29 Ağustos 2012 tarihinden son-
ra özel sigorta sisteminden ayrılan katılımcılara geri
ödenen ana para tutarları üzerinden herhangi bir gelir
vergisi kesintisi yapılmayacağı yönünde gerekli düzen-
leme yapılmıștır.
Daha Önce Anapara Üzerinden Ya-
pılan Gelir Vergisi Kesintileri İade Edile-
cektir.
6327 sayılı Kanunun geçici 1 nci maddesine daya-
nılarak Maliye Bakanlığı 83 nolu Gelir Vergisi Sirküleri-
ni çıkarmıștır. Buna göre;
-07.10.2001 tarihinden sonra özel sigorta kap-
samında sigortalı olmuș iken bir vesile ile bu sitemden
çıkmıș ve çıkarken kendisine ödenen anapara üze-
rinden gelir vergisi kesintisi yapılmıș olan sigortalılar
29.08.2012 tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde ilgili ver-
gi dairesine bașvurmaları halinde kesilen vergiler ken-
dilerine red ve iade olunacaktır. Sigortalılar bu konuda
dava yoluna gitmișler ise bu davalardan vazgeçtikle-
rine ilișkin belgeyi de vergi dairelerine ibraz etmeleri
gerekmektedir.
Konuyla ilgili de-
tay öğrenmek iste-
yen hemșerilerimiz
bulent.yildirim@
kidemymm.com
mail adresine
s o r u l a r ı n ı
yöneltebi-
lirler.
78 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Akdeniz sahillerindeki bahçelerden toplanarak Kapa-
dokya bölgesindeki tüf kayalara oyulu doğal soğuk
hava depolarında sulandırılan limonlar, özelliklerini yitir-
meden 6 ay süre ile aynı tazelikte tüketiciye ulaștırılıyor.
Nevșehir’in merkez ilçeye bağlı Kavak beldesi ile Ürgüp
ilçesine bağlı Ortahisar beldesinde sayıları 1000 e ula-
șan soğuk hava depolarında 10 milyon sandığa yakın
limon sulandırılmak için bırakılıyor.
Yapısı nedeniyle yazları serin ve kıșları sıcak bir ortam
olușturan yumușak tüf kayalara oyulu soğuk hava depo-
ları Kapadokya bölgesinin en önemli ekonomik dinamik-
leri arasında da değerlendiriliyor. 1953 yılından beri Ak-
deniz bölgesinden Șubat ayında gelen ve 18 kilogramlık
sandıklar halinde tüf kayalara oyulu depolara konulan
limonlar Mayıs ayından itibaren Ekim ayına kadar 20 ki-
logramı așmıș olarak depolardan tüketicilere ulaștırılıyor.
Ortahisar Belediye Bașkanı Ali İhsan Özendi yaptığı
açıklamada, sadece Ortahisar beldesinde 500 i așan
soğuk hava depolarında 4 milyon sandığın sulandırıl-
mak üzere bırakıldığını belirtti.
Ortahisar Belediyesi olarak depoculuğun gelișimine katkı
sağlanması adına 2 adet, 200 bin limon sandığı kapasi-
teli soğuk hava deposunu hizmete kazandırdıklarını dile
getiren Özendi, limonculuk alanında Kapadokya bölge-
sinin vazgeçilmez bir potansiyel olușturduğunu aktardı.
Depolarda limon seçiciliği için yüzlerce genç kız kadın
ve erkeğin istihdam edildiğini ifade eden Özendi, bölge-
deki tarım sektörü içerisinde de önemli güç olușturdu-
ğunu vurguladı. Nevșehir’in merkez ilçeye bağlı Kavak
beldesinde de 1980’li yıllardan itibaren bașlayan soğuk
hava depoculuğu, her geçen gün gelișerek devam edi-
yor. Kavak beldesinde de yaklașık 6 milyon sandığa ya-
kın limon depolanabiliyor.
Türkiye’nin yatak limonu
Kapadokya’dan
tarım ve hayvancılık
Nevșehir’in merkez ilçeye bağlı Kavak beldesi ile
Ürgüp ilçesine bağlı Ortahisar beldesinde sayıları
1000 e ulașan soğuk hava depolarında 10 milyon
sandığa yakın limon sulandırılmak için bırakılıyor.
80 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Acıgöl'ün tarihi Nevsehir ilinin tarihi ile aynıdır. Çünkü
Nevsehir'e 20 km uzaklıkta oldugu için bir fark yok
sayılır. Nevsehir ve çevresinde yapılan kazılarda çıkan
sonuçlara bakıldığında M.Ö. 3000 yıllarında bile insan-
ların yasadıkları, uygarlıkların kurulduğu anlașılmakta-
dır. Hatta Hitit egemenliği altındaki bu topraklarda yerli
topluluklar yasamıștır. Acıgöl'ün bağlı bulunduğu Nev-
sehir 6429 sayılı kanunla ve TBMM kararıyla il haline
getirilmiștir. Bu duruma göre Kırsehir'e bağlı bulunan
Hacıbektaș ve Avanos ilçeleri Kayseri'ye bağlı bulunan
Ürgüp ilçesi ve Niğde'ye bağlı bulunan Gülșehir ilçesi
Nevsehir'e bağlanmıștır.1960 yılında eski adı Melengü-
bü olan Derinkuyu ilçe oldu. 1953 yılına kadar mütevazi
bir köydü. Bu tarihte Belediyelik olarak Nevșehir'e bağli
bir kasaba olarak kaldı. 4 temmuz 1987 yılında 19507
sayılı Resmi Gazetede ilan edilerek yurdumuzdaki bazı
diğer kasabaların ilçe olduğu gibi TBMM kararıyla ilçe
oldu. Bu duruma göre Acigöl Nevsehir'in 7. İlçesidir ve
resmi daireler ve kaymakamlık Ağustos 1988 yılından
itibaren fiilen göreve bașlamıștır.
İlçenin Kasabaları: İnallı, Karapınar, Kurugöl ve
Tatlarin'dir.
İlçenin Köyleri: Ağıllı. Bağlıca, Çullar, Karacaören,
Kozluca, Tepeköy, Topaç ve Yuvadır.
İlçenin Mahalleleri: Bahçeli Mah., Cumhuriyet Mah.,
Çayırli Mah. Ve Yukaı Mahalleleridir.
Acıgöl Belediye Bașkanı İsmail Çavușoğlu belediye ola-
rak Acıgöl’e yaptıkları çalıșmalar hakkında șu bilgileri
verdi:
YOL, KALDIRIM VE ALT YAPI ÇALIȘMALARIBelediyemizce son on yılda 68.980 metre asfalt yol,
101.025 m2 kilitli parke tașı ve 26.779 mt. bordür ile
kaldırım düzenlemeleri bitirilmiș yol çalıșmaları yapılmıș
ve vatandașlarımızın hizmetine sunulmuștur. İlçemizde
toprak yol yok denecek kadar azalmıștır. İlçemizde ka-
nalizasyon bulunmayan mahalle, cadde ve sokak bu-
lunmamaktadır. İlçenin %95 ine kanalizasyon hizmeti
verilmektedir. İlçemizde içme suyu sıkıntısı çekilme-
mektedir. Belediyemiz tarafından geçmiș yıllarda açıl-
mıș 4 adet içme suyu kuyusu ve bir adet su deposu ile
içme suyu sorunu çözülmüștür. Belediyemiz tarafından
Çevre ve Orman Bakanlığına 7.500 Kișilik Atık su me-
kanik arıtma tesisi projesi verilmiștir. Proje kapsamında
Bakanlık ve Belediyemiz maddi imkanları ile 2011 yılı
içerisinde atık su inșaatına bașlanmıș ve. 2012 yılında
Nevșehir’e ana ulașım yolu olan Aksaray-Nevsehir
karayolu üzerinde tek yerleșim merkezi olan Acıgöl,
yöre olarak tabii ve kültürel turizm değerlerine
sahip bir belde olarak biliniyor.
belediyeler
Tabii ve kültürel turizm merkezi
Acıgöl güzelleșiyor
81Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
bitirilerek hizmete açılmıștır. Belediyemizce sağlıklı top-
lum ve gençlerin kötü alıșkanlıklardan uzak tutulması
amacıyla yapılan çalıșmalar kapsamında, Yukarı Mahal-
le Sahil Caddesindeki futbol sahasının yanına toplam
1332 metrekare kapalı spor salonunun inșaatına baș-
landı. Daha sonra Gençlik ve Spor Bakanlığına devredi-
lerek bakanlık tarafından spor salonu yapılacaktır.
SOSYAL VE KÜLTÜREL FAALİYETLERMülkiyeti Belediyemize ait olan Eski Polis Karakolu ola-
rak bilinen tarihi binada 2009 yılında restorasyon çalıș-
maları yapılarak tarihi “Acıgöl Konağı” adı ile içerisinde
gerekli Osmanlı dekorasyonu yapılmıș ve lokanta olarak
hizmete açılmıștır. İlçemiz merkezine İki kabinli kadın, 4
kabinli erkek ve 2 kabinli özürlülere ait umumi WC yapıl-
mıștır. Belediyemizce, 2004-2012 yılları arasında 6 adet
dinlenme ve çocuk parkı yapılarak hizmete açılmıștır.
Belediyemizce 2011 yılı içerisinde İlçemizin en büyük
ihtiyaçlarından olan 1000 kișilik taziye evi Karayer me-
zarlığının yanına yapılarak hizmete açılmıștır. Belediye-
mizce ilçemizin dört mahallesine arıtma sistemli 5 adet
halk çeșmeleri yapılmıș hazır su kalitesinde, su arıtılarak
sadece içme suyu olarak ücretsiz halkımızın hizmetine
sunulmuștur. Belediyemiz ve Acıgöl Sosyal Yardım-
lașma ve Dayanıșma Vakfı ile birlikte yürütülen “Mutlu
ve Huzurlu Yarınlara Projesi” kapsamında 23 daireden
olușan sosyal konutların temeli 02.05.2012 tarihinde
törenle atıldı. Sosyal konutların yapımı için arsa tahsisi
Belediyemiz tarafından yapıldı. Konut inșaatı yapılıp hiz-
mete sokulduktan sonra kalorifer vs. hizmetlerinin Be-
lediyemiz tarafından ücretsiz olarak yerine getirilecektir.
Ayrıca burada oturan yoksul ve fakir vatandașlardan
Belediyemizce içme suyu parası alınmayacaktır.
EĞİTİM ÇALIȘMALARI
İlçemizde 2004-2012 yılları arasında okul binası olarak
çok kötü șartlarda eğitim ve öğretimine devam eden
Damat İbrahim Pașa lisesi, 2010 yılında yeni bina ya-
pılmıș ve eğitim öğretim faaliyetleri burada devam et-
mektedir. İlçemizde bulunan ve Belediyemize ait eski
hastane binası Belediye Meclisimizin aldığı kararla Milli
Eğitim Bakanlığına Yatılı Anadolu Kız Teknik ve Meslek
Lisesi yapılmak üzere devredildi. Adı geçen binanın
șu anda gerekli bakım onarım ve tadilatları yapılmakta
olup, 2012/2013 eğitim öğretim döneminde faaliyete
bașlaması planlanmaktadır. Okul 60 yatak kapasiteli
yatılı pansiyon șeklinde hizmet verecektir. Önümüzdeki
yıllarda ise ilçemize Endüstri ve Teknik Lise açılması dü-
șünülmektedir. Eğitim öğretim alanında Belediyemizce
2004-2012 yılları arasında her yıl olmak üzere ortala-
ma 1500 İlköğretim ve Ortaöğretim okullarında okuyan
öğrencilere bir yıllık kırtasiye ihtiyacı olan defter, kalem
vb. kırtasiye malzemeleri ücretsiz olarak dağıtılmakta-
dır. Yine Belediyemiz tarafından Üniversitelerde okuyan
yaklașık 100 üniversite öğrencisine eğitim-öğretim sü-
resince (8 ay) aylık 100-150 TL civarında burs yardımı
yapılmaktadır.
belediyeler
82 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
OSB VE İSTİHDAM ÇALIȘMALARINevșehir'in tek resmi organize sanayi bölgesi olan Nev-
șehir-Acıgöl Organize sanayi bölge Müdürlüğü ilçemiz-
de faaliyet göstermektedir. Nevșehir Acıgöl Organize
Sanayi 2002 yılında kurulmuș, 2007 yılında altyapı ça-
lıșmalarına bașlanılmıș ve 2009 yılında bitirilmiștir. Șu
anda dört adet fabrika kurulmuștur. Kurulan bu fab-
rikalardan iki adet cips fabrikası faaliyete bașlamıș ve
toplam 162 ișçi istihdam edilmektedir. İlçemizde Acıgöl
Organize Sanayi Bölgesine yapılan fabrikaların faaliyete
geçmesiyle ișsizlik sorunu yok denecek kadar alt se-
viyelere inmiștir. Organize sanayi bölgesine yapılan ve
șuan inșaat așamasında bulunan birkaç fabrikanın da
faaliyete geçmesiyle ilçemiz de olduğu gibi ilçemize
bağlı kasaba ve köyler de ișsizlik sorunu kalmayacaktır.
SAĞLIKİlçemizde sağlıkla ilgili bir sorun bulunmamaktadır. 2007
yılında bir adet sağlık ocağı yapılmıș ve hizmete sokul-
muștur. 2012 yılında ise ilçemize; hükümet tarafından
ülkemiz genelinde Toplum Sağlığı Merkezi Bölgesinde
yașayan toplumun sağlığını geliștirmeyi ve korumayı ön
plana alarak sağlıkla ilgili risk ve sorunları belirleyen, bu
sorunları gidermek için planlama yapan ve bu planları
uygulayan, uygulatan; E2 tipi hastane yapılmaktadır.
Belediyemizce hastane binası için Çayırlık Mahallesi
637 ada 1 nolu parselde 66352 m2 arsa Sağlık Bakan-
lığına tahsis edilmiștir. E2 tipi hastaneler 9-18 bin arası
nüfuslu yerleșim yerinde faaliyet gösterecek. Kurumda
10-25 arasında yatak sayısı olacak, en az dört dalda
uzman doktor, bir aile hekimi bulunacak, 24 saat hiz-
met verilebilecek, acil hizmetleri pratisyen hekimlerce
karșılanacak, rutin tetkiklerin yapılabildiği laboratuar bu-
lunacak, yatan hasta tedavisi yapılacak, normal doğum
yapılabilecek ve bünyesinde diș polikliniği bulunacak.
belediyeler
84 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Çocuklar için ilk sosyalleșme kurumu olan okul, aynı za-
manda çocukların ilk korku unsurlarından da biri. Öğ-
rencilerin çeșitli bahanelerle okula gitmek istememesi,
okulda huzursuz olması ve bazı hastalık belirtileri gös-
termesine ‘okul fobisi’ deniyor.
OKUL KORKUSU YAȘAYAN ÖĞRENCİ
BU BELİRTİLERİ GÖSTERİYORGenellikle anneye çok bağımlı bir çocuğun aniden an-
neden ayrılmasıyla ortaya çıkan bu durum, çocukta
mide bulantısı, karın ağrısı ve baș dönmesine neden
olur. Bu șikayetlerin genellikle pazar akșamı yatmadan
önce ve pazartesi sabahı görüldüğünü belirten Reem
Nöropsikiyatri Merkezi’nden Uzman Nörolog Dr. Meh-
met Yavuz, ebeveynleri bu noktada uyarıyor. Eğer an-
ne-baba çocuğun bu durumu karșısında endișelenir ve
onu okula göndermezse bu davranıș alıșkanlık haline
gelebilir.
OKUL FOBİSİ DEPRESYONA
DÖNÜȘEBİLİR!Okul korkusuna bağlı olarak çocukta uyku problemleri
ve alınganlık görülebileceğini hatırlatan Dr. Yavuz, ço-
cuğun bir süre sonra okula gitme ve ödevlerini yapma
konusunda umursamaz tavırlar sergileyebileceğini, iler-
leyen dönemde okul fobisinin ağırlașarak depresyona
dönüșebileceğini vurguluyor.
ANNE-BABANIN TUTUMLARI ÇOK
ÖNEMLİAnne ve babanın çocukla olan ilișkisinin așırı bağımlı ol-
masının okul korkusunun nedenlerinden biri olduğunu
belirten Dr. Yavuz; ‘’Çocuğun sürekli endișe duyan bir
aile içinde yașaması, her istediğinin yapılması ve sürekli
huzursuz bir aile düzeninde yașaması okul korkusuna
sebep olan bașlıca nedenlerdir’’ diyor.
NEDENİ OKULDAKİ ORTAMA BAĞLI
OLABİLİRÖğretmen baskısı, öğrencinin okul ortamında bașara-
madığı ya da anlamadığı dersler konusunda eğitmen
tarafından așırı tepki gösterilmesi, uygun olmayan sınıf
düzeni, arkadaș çevresinin alay etmesi gibi durumlar
öğrencinin okul fobisini geliștirerek depresyona girme-
sine sebep olabiliyor.
OKULDAN KAÇMA İSTEĞİ NEDEN
GELİȘİR? Okuldan kaçma durumunda öğrenci okul korkusu duy-
maz, herhangi bir șikayet belirtmez fakat saldırgan ta-
vırlar sergiler. Bu tip öğrencinin öğrenme potansiyelinin
genelde düșük olduğunu belirten Dr. Yavuz, okul orta-
mını sıkıcı bulan ve disiplin suçları fazla olan uyumsuz
öğrencilerin okuldan kaçtığını hatırlatıyor. Aile içerisin-
deki huzursuz ortam ve așırı baskıcı aile kurallarının ve
okuldaki eğitmen tutumunun öğrenciyi olumsuz etkile-
Okul Sendromu..!Yeni eğitim-öğretim yılının bașlamasıyla beraber
çocuklu aileleri yine okul telașı sardı. Özellikle
eğitim hayatının bașında olan öğrencilerde sıkça
görülen okul korkusu ebeveynleri zor durumda
bırakıyor.
sağlık
85Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
diğini belirten Dr. Yavuz, okulu sevmeme, okuma iste-
ğinin olmaması ve yanlıș arkadașlıkların okuldan kaç-
mada en etkili sebepler olduğunu dile getiriyor. Ayrıca
okulun yakın çevresinde internet kafe, bilardo salonu
gibi mekânların bulunması da çocuğa daha eğlenceli
gelerek okuldan kaçmasına neden oluyor.
EBEVEYNLERE BÜYÜK GÖREV
DÜȘÜYORÇocuk okul korkusu yașıyor ve okula gitmek istemiyor-
sa okula gitmesi sağlanmalı fakat kesinlikle șiddet ve
baskı uygulanmamalı. Öğrenci, okul eğitiminin faydaları
hakkında açıklayıcı bilgiler verilerek ikna edilmelidir. Aile
içindeki bireylerin çocuğa bu konuda yardım etmesi
gerektiğini belirten Dr. Yavuz, anne ve babanın çocuk-
la ilișkisinde așırı bağımlı bir tutum sergilememesi, ço-
cuğun birey olması için ortak davranıșlar içine girmesi
gerektiğini vurguluyor. Okula giderken anne ve babanın
endișelenmesinin çocuğu daha da korkutacağını hatır-
latan Dr. Yavuz ebeveynlere, çocuğun okul arkadașla-
rı ile daha fazla zaman geçirmesine yardımcı olmasını
öneriyor.
ÇOCUĞUN OKULDAN KAÇMASINI
NASIL ÖNLEYEBİLİRİZ? * Çocuğu okula gitmeye teșvik edin ve kaçma nedenle-
rini öğrenmeye çalıșın.
* Okuldaki rehber öğretmenle görüșün ve ortak bir ile-
tișim dili geliștirin.
* Çocuğun arkadaș ortamını ve madde eğilimini kontrol
edin.
* Agresif tavırlar sergiliyorsa ona sakin yaklașın.
* Anne ve baba olarak aile içindeki iletișimsizliğinizi ço-
cuğunuza yansıtmayın.
* Eğer sorunları bu șekilde de çözemiyorsanız çocuğun
mutlaka bir psikolojik yardım almasını sağlayın ve gere-
kirse anne baba olarak siz de destek alın.
86 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Eșsiz peribacalarının olușturduğu doğal parkuru ve özel
taș yüzeyiyle dünyanın en iyi bisiklet pistlerini geride
bırakan Kapadokya, dünyanın en iyi bisikletçilerinden
Petr Kraus’a eșsiz bir performans sergilemesi için ilham
verdi. Kraus, 10 gün süren macerasında bisiklet sporu
için zorlayıcı olan Kapadokya’nın kendine has tüf zemin
yüzeyinde sınırları zorlayan hareketler yaparak ‘Güzel
Atlar Diyarı’nı keșfetti. Dünya Șampiyonu, bisikletiyle
peribacalarının arasından atladı, eski evlerin tepesinde
çatıdan çatıya sıçradı, Kapadokya’nın gizli kalmıș ma-
ğaralarını ve dehlizlerini keșfetti.
Kariyerinin bașından beri kazandığı dünya șampiyonlukla-
rıyla 20’li yașlarında bir efsane ilan edilen Red Bull Sporcu-
su Petr Kraus, tarihle iç içe mekanları ve doğal güzellikleri
yer çekimine ve kendi sınırlarına meydan okuyarak keș-
fetmek için bisikletiyle Kapadokya’nın her yerini dolaștı.
Bisikletiyle dünyanın dört bir yanını dolașan Petr Kraus,
Kapadokya’nın özgün ve güzel bir yer olduğunu ve daha
önce hiç böyle bir yerde bisiklet sürmediğini söyledi.
Petr Kraus, bu performansında zaman zaman trial
bisiklet disiplininde (bisikletin tekerleklerinin yere mini-
mum temas ettiği, sıçrayıșlarla bir noktadan diğerine
gitmeyi hedefleyen disiplin), zaman zaman downhill
bisiklet disiplininde performans sergiledi. Kapadokyalı-
ların yoğun ilgisiyle karșılașan sporcu, Kapadokyalı ço-
cukların ve gençlerin bisiklet sporuna ilgi duyması için
onlara özel gösteriler yaptı ve gösterdiği hareketlerin
püf noktalarını anlattı. Kraus, Kapadokya’yı seçmesinin
ardında yatan nedenleri ise șöyle özetledi: “10 milyon
yıldır doğaya ve sabitliğe meydan okuyan bir mekandan
bahsedildiğini duyunca orayı görmeden yapamayaca-
ğımı anladım. Bence hayat bir șeylere karșı mücadele
etmektir. Mücadelemiz bizi șekillendirir ve ortaya çıkan
șeyin ne kadar güzel olduğu mücadelemizin zorluğuy-
la ölçülür. Kapadokya’yı bu kadar güzel yapan șey de
volkanik kayaların rüzgarlara ve sulara karșı verdiği
mücadele olmuș. Benim yaptığım sporda da yașa-
mımda da mücadele çok önemli yer tutar. Bu yüzden
Kapadokya’nın güzelliklerinde kendimden bir șeyler
buldum. Ayrıca Kapadokya’daki sertleșmiș volkanik yü-
zey zaman içinde rüzgar ve yağmurlar sayesinde özel
olarak tasarlanmıș büyük bir bisiklet parkurunu andırı-
yor. Tüf zemin bisiklet sporu için son derece zorlayıcı.
Zeminin yapısı gereği, tekerleği temas ettiği alan hızlı
dağıldığı için bisikletin kontrolünü sağlamak bir hayli zor.
Ama peribacaları ve diğer kayalıkların dağılımı o kadar
güzel ki. Burada olmak rüya gibi bir șey. Sanki tabiat
koskoca bir kenti benim sporum için tasarlamıș.” Red
Bull sporcusu Petr Kraus’un Kapadokya macerasını bir
belgesel haline getirilecek. Tüm dünyada 100’den fazla
ülkede dağıtılacak olan belgesel, genelde Türkiye’nin,
özelde Kapadokya’nın tanıtımına katkıda bulunacak.
Kapadokya dünya șampiyonu sporcuyu ağırladıKapadokya, 3 dünya șampiyonluğu bulanan Red
Bull Sporcusu Petr Kraus’un bisikletiyle atıldığı
nefes kesici maceraya ev sahipliği yaptı.
spor
88 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
belediyeler
Abuușağı Belediye Bașkanı Savaș Apaydın Mart
2009 Nisan 2012 yılları arası gerçekleștirdikleri
projeleri șöyle sıralıyor:
araçlar
çalıșmalarımız
alanına dönüștürülmesi
yılı itibariyle yaklașık 1500 metrekare yeșil alan tesis
edilmiștir. Bu alan içerisine kamelyalar, geçiș yolları
ve ağaçlandırma yapılmıștır.
ağırlayabileceğimiz bir mekan olușturulmuș ve tüm
kasaba halkının hizmetine sunulmuștur.
belediyemiz imkanlarıyla yapılmıștır.
ağaçlandırılacaktır.
marka damperli kamyonun finansmanı
yurtdıșında yașayan saygıdeğer hemșerilerimiz
tarafından karșılanmıștır. Bu tutar 40 bin TL’dir.
kamyonumuz komple tamirattan geçirilip
hizmete sunulmuștur. Bu tutar yaklașık 15 bin TL’dir.
Belediyemiz imkanlarıyla yapılmıștır.
katkılarıyla alınmıștır.
ve bakımı yapılarak kullanılır hale getirilmiștir. Bu
tutar yaklașık 30 bin TL olup, belediyemiz
imkanlarıyla yapılmıștır.
Abuușağı’nda sosyal
hayatın geliștirilmesi için
çalıșmalar yapılıyorNevșehir ilinin Gülșehir ilçesine bağlı bir kasaba olan
Abuușağı’nda halk modern tarım ve hayvancılıkla
geçimini sürdürüyor.
89Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
belediyeler
krediyle Hidromek marka kazıcı yükleyici alınmıștır.
Bu aracın tutarı 120 bin TL olup 36 ay vadeyle
alınmıștır. Bu borç tutarı Haziran 2012 itibariyle kredi
borcumuz ödenmiș olacaktır.
bir adet ambulans belediyemize kazandırılmıștır. Bu
araç cenaze nakil aracı olarak tescili yaptırılmıș olup,
kasaba halkımızın hizmetine sunulmuștur. Bu aracın
tutarı yaklașık 8 bin euro olup yurtdıșında yașayan
hemșehrilerimiz tarafından karșılanmıștır.
alınmıștır. bu aracın tutarı 50 bin TL olup bu
tutarın 30 bin TL’si kredi ile karșılanıp, geri kalan
kısım belediyemizce karșılanmıștır
yılından beri sadece duvarları olan morg ve gasil
hane 2009 yılı itibariyle tamamlanmıștır.
klima, cenaze yıkama üniteleri ve çevre düzenlemesi
yapılmıștır.
cenazenin muhafaza edileceği soğutucu ünite
alınmıștır.
hayırsever vatandașlarımız tarafından karșılanmıștır.
bu yolun kenarları bordür ile çevrilerek ortası
yaklașık 9000 metrekare kilitli parke kaplanmıștır. Bu
çalıșmanın maliyeti 70 bin TL civarındadır. 40 bin
TL’lik kısmı kasabamızdaki hayırsever vatandașlar
tarafından karșılanmıștır. Geriye kalan 30 bin TL’lik
kısım 2009 yılında yurtdıșına yapmıș olduğumuz
seyahatte gurbetçi hemșerilerimizin katkılarıyla
karșılanmıștır.
ağaçlandırılmıștır.
katkılarıyla belediyemize aldığımız desenli beton
duvar kalıbı ile karșılıklı 1000 metre uzunluğunda
olan mezarlık duvarı inșa edilmiștir.
Bu tutar hayırsever hemșerilerimiz tarafından
karșılanmıștır.
Kızılırmak yatağındaki bir kuyudan alınarak șebekeye
verilmekteydi.
kalitesinde olmadığından dolayı arıtma tesisi
yapılması zorunluluk arz etmekteydi. 2009 ve 2010
yıllarında yaptığımız çalıșmalar sonucu bu tesisler k
kasabamıza kazandırılmıștır.
üzerindedir. 65 bin TL’lik kısmı çevre bakanlığınca
karșılanmıștır. Geriye kalan 35 bin TL’lik kısım
belediyemizce finanse edilmiștir.
olsa sağlanmıștır.
sökülerek desenli beton duvar kalıbı ile yeniden
yapılmıștır. İç kısımlar kilitli parke ile kaplanarak
halkımızın hizmetine sunulmuștur.
yapılmıștır.
sağlanmıștır.
Belediyemiz imkanlarıyla yapılmıștır.
Müdürlüğü ve Gülșehir Kaymakamlığı’nca ortaklașa
yürütülen ağaçlandırma projesi kapsamında ilk
etapta 5 bin adet ağaç dikilmiștir.
90 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
belediyeler
kasaba ana cadde ve yol kenarları mezarlık yoluna
dikilmiștir.
Hedeflenen ağaç sayısı 20 bin’dir.
25, ikinci așamada 15 kiși istihdam edilmiștir.
Kaymakamlık tarafından karșılanmaktadır.
geçen yer, imar tadilatı yapılarak belediye hizmet
birimine dönüștürülmüștür.
bedelsiz olarak belediyemize kazandırılmıștır.
olup, eski duvarlar yıkılarak temizlik çalıșması
yapılmıș ve ağaçlandırma yapılmıștır.
bir su kaynağı bulunmuștur.
Kaynak arayıșlarımız devam etmektedir
tamamlanmıștır.
hizmetinden faydalanacaktır.
hitap etmektedir.
Bankası tarafından karșılanmakta, geriye kalan kısım
için belediyemiz 180 ay borçlandırılmıștır.
tamamı asfaltlandırılacaktır.
inșaatımızın birinci kat betonarme iși tamamlanmıștır.
haline getirilecektir.
civarındadır.
abdesthane, lavabo, wc, imam odası olacaktır. İkinci
kat semahven katı ile birlikte cami mekanı olacaktır.
toplamda 14 kubbe olacaktır.
yakıșır bir ibadet hane haline getirilecektir.
DÜȘÜNDÜĞÜMÜZ VEGERÇEKLEȘTİRMEK İSTEDİĞİMİZPROJELERİMİZ
olan 9,5 km lik geriye kalan kasaba alt yapı ișlemlerini
tamamlamak.
ve sökülen asfalt ve kilitli parkaeleri tekrar yapmak
bu alanlar yaklașık 10 km dir
sahasında sosyal ve kültürel amaçlı bir tesis inșa
etmek mesire alanları olușturmak çok amaçlı bir
mekan haline getirmek,
almak çöp konteynerleri almak
almak
(inșaat mühendisi harita teknikeri ,makine teknikeri)
sağlık hizmetlerinden yerelde hizmet almak.
Kültürel ve sosyal etkinlikler yapmak.
92 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Prof. Dr. Ersan Şenİstanbul Üniversitesi
hukuk
1- 6352 sayılı Kanunun
86. maddesi, “bahșiș”
alan kamu görevlisi hakkında ağır yap-
tırımlar öngörülmüștür.
Kanun koyucu, 05.07.2012 tarihinde Resmi
Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayı-
lı Yargı Hizmetlerinin Etkinleștirilmesi Amacıyla Bazı
Kanunlarda Değișiklik Yapılması ve Basın Yayın
Yoluyla İșlenen Suçlara İlișkin Dava ve Cezaların
Ertelenmesi Hakkında Kanun’un 86. maddesiyle,
irtikap suçunu düzenleyen 5237 sayılı Türk Ceza
Kanunu’nun 250.¬ maddesinde değișikliğe gitmiș-
tir. Bu değișiklikle, kamu görevlisinin haksız tutum
ve davranıșları karșısında ișinin hiç veya süresinde
yapılmayacağı endișesini tașıyan kișinin, kendisi-
ni mecbur hissederek kamu görevlisine sağladığı
haksız menfaati “icbar/zorlama/zorunda bırakma”
olarak değerlendirilmiș ve kamu görevlisinin bu ey-
leminin irtikap suçunu olușturacağı öngörülmüștür.
Bir bașka ifadeyle, vatandașların bir bedel verme-
dikleri takdirde haklı iș ya da ișlemlerinin, hiç veya
süresi içerisinde yapılmayacağı endișesiyle kamu
görevlilerine “bahșiș” adı altında haksız menfaat
temin etmeleri, icbar suretiyle irtikap suçu kapsa-
mında değerlendirilmek suretiyle kamu görevlileri-
nin cezalandırılacağı hüküm altına alınmıștır.
Kanun koyucu, Ülkemizde yaygın olduğunu
düșündüğü, halk arasında “bahșiș” veya “iș gör-
me bedeli” ya da “paylașım” olarak adlandırılan
hukuka aykırılığı ortadan kaldırma yolunu, TCK
m.250/1’e bir hüküm ekleyip, esas itibariyle irtikap
suçu için aranması gereken icbar așamasına he-
nüz gelmemiș fiilleri de, TCK m.257/3’de düzen-
lenen görevi kötüye kullanma suçunun kapsamı
dıșına alıp, irtikap suçu saymak suretiyle cezasını
çok ağırlaștırmakta bulmuștur. Adalet duygusu ve
vicdanı yaralayacak derecede beș yıldan on yıla
kadar hapis cezası öngören yeni irtikap düzenle-
mesi, hem hukuka aykırılık ve hem de sosyal bir
rahatsızlık olarak görülen “bahșiș” olarak isim-
lendirilen fiillerin ișlenmesini azaltmayı ve ortadan
kaldırmayı, yani caydırıcılığı hedeflemiștir. Esas iti-
bariyle rüșvet veya görevi kötüye kullanma olarak
nitelendirilebilecek fiil, bu defa kanun koyucu ta-
rafından TCK m.250/1’in ikinci cümlesinde,“Kamu
görevlisinin haksız tutum ve davranıșları karșısında
kișinin haklı bir ișinin gereği, hiç veya vaktinde gö-
rülmeyeceği endișesiyle, kendisini mecbur hisse-
derek, kamu görevlisine veya yönlendireceği kișiye
haksız menfaat temin etmiș olması halinde, icbarın
varlığı kabul edilir.” ifadesiyle irtikap suçu olarak
tanımlanmıștır. Kanun koyucu, yeni bir icbar tanımı
yapmakla birlikte, irtikap suçunun esasını oluștu-
ran “icbar” tanımından da vazgeçmemiștir.
Kișilerin haklı iș ve ișlemlerini tam veya süresin-
de yapılabilmesi endișesi içerisinde kamu görevlisi-
ne bir bedel verme mecburiyetini hissetmeleri ve bu
gereklilik neticesinde kamu görevlilerine “bahșiș”,
yani haksız menfaat temin etmeleri kamu görevli-
leri açısından irtikap suçunu olușturacaktır. Kanun
koyucu, Ülkemizin sosyolojik durumu, halkın kamu
kurum ve kurulușlarına olan inanç ve güvenini gö-
zönüne alarak, uygulamada maalesef yaygınlașan
“bahșiș” sisteminin önüne geçmeyi hedeflemiștir.
Șüphesiz ki bu düzenleme, kamunun kendisine ver-
diği yetkiyi kötüye kullanan, yaptıkları hemen hemen
her iș ve ișlemlerinde “bahșiș” adı altında kișilerden
haksız kazanç temin eden kamu görevlilerinin ce-
zalandırılması, vatandașların kamu kurum ve kuru-
lușlarına olan inanç ve güveninin korunması açısın-
dan isabetli bir düzenlemedir. Bu düzenleme kanun
koyucunun, kamu idaresinin güvenilirliğini artırmaya
çalıștığını göstermektedir. Ancak, haklı iș veya ișle-
minin tam veya süresinde yapılmayacağı endișesi ile
kamu görevlisine menfaat temin eden kișinin, ken-
disini buna mecbur hissettiğinin, yani icbar netice-
sinde bu haksız bedeli temin ettiğinin tek kanıtının
bu kișinin sübjektif beyanı olması, İspat Hukuku ve
uygulama açısından sakınca doğurabilecektir.
Bahșiș Alan Memuru
Yakacak Sistem
93Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
hukuk
6352 sayılı Kanu-
nun 86. maddesinin dördüncü
fıkrasıyla irtikap suçuna ilișkin ceza in-
dirimi öngören bir düzenleme getirilmiștir.
Anılan fıkra hükmüne göre, “İrtikap edilen
menfaatin değeri ve mağdurun ekonomik du-
rumu gözönünde bulundurularak, yukarıdaki
fıkralara göre verilecek ceza yarısına kadar indiri-
lebilir”. Hükümde, irtikap suçunu ișleyen kamu gö-
revlisinin elde ettiği haksız menfaatin değerinin azlığı
ve mağdurun gelir düzeyinin yüksek olması durumunda
irtikap suçuna ilișkin verilecek cezada indirime gidile-
ceği, gelir durumu düșük olanda ise aksi uygulamaya
bașvurulacağı anlașılmaktadır. İrtikap suçunun öngörü-
len cezasının ağırlığı gözönüne alındığında, bu hükmün
suç ve ceza siyaseti bakımından isabetli bir hüküm ol-
duğunu söylemek mümkündür. Kanaatimizce, haksız
menfaat temin etmeye zorlanan mağdurun iktisadi du-
rumunun cezada indirim uygulanması için araștırılması
yerine, irtikap suçunun hangi durumda ișlendiği, yani
mağdurun hangi durum ve koșullarda haksız menfaat
temin etmeye zorlandığının tespit edilmesi daha uygun
olacaktır.
2- 6352 sayılı Kanunla yapılan değișiklikle Türk Ceza Kanunu yeni m.252 tanımla-nan rüșvet suçunda önemli değișiklikler yapılmıștır.
6352 sayılı Kanunla getirilen değișiklikle birlikte
rüșvetin tanım ve kapsamı, "Rüșvet, bir kamu görev-
lisinin, görevinin ifasıyla ilgili bir ișin yapılması veya ya-
pılmaması için, kișiyle anlașarak kendisine veya baș-
kasına bir menfaat sağlamasıdır. Ancak, kișinin haklı
bir ișinin gereği gibi, hiç veya en azından vaktinde gö-
rülmeyeceği endișesiyle, kendisini mecbur hissederek
kamu görevlisine veya yönlendireceği kișiye menfaat
temin etmiș olması halinde, bu kiși bakımından fiil suç
olușturmaz. Bu durumda kamu görevlisi hakkında ic-
bar suretiyle irtikap suçuna ilișkin hükümlere göre ceza-
ya hükmolunur" hükmü ile genișletilmesi hedeflenmiștir.
Ancak bu hükmü lehe yorumlamak da mümkün olabilir.
Hüküm her ne kadar “görevin ifası sırasında” demeyip,
“görevin ifası ile ilgili” dese de, adi rüșveti,
yani yapması gerekeni
yapmak veya yapmaması
gerekeni yapmamak için
kamu görevlisinin menfaat
sağlamasını veya bu yönde
hareket etmesini suç saymak
suretiyle rüșvet suçunda ceza sorumluluğunu genișle-
ten kanun koyucu bir düșünceye göre, diğer taraftan
“görevin gereklerine” kavramını kaldırıp, “görevin ifası ile
ilgili” diyerek, kamu görevlisinin somut olarak bir görevi
ifa ettiği sırada rüșvet fiilinin ișlenebileceğini ifade etmiș
ve bu yönü ile de rüșvet suçunun tanımını daraltmıștır.
6352 sayılı Kanunun 87. maddesi ile TCK
m.257’de yapılan değișikliğe göre, “Görevinin ifasıyla il-
gili bir iși yapması veya yapmaması için, doğrudan veya
aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstere-
ceği bir bașka kișiye menfaat sağlayan kiși, dört yıldan
oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır”. Yapılan
değișiklikten önce kamu görevlisinin görevinin gerek-
lerine aykırı bir eylemle suçun gerçekleșmesi șartının
yerini, kamu görevlisinin görevinin ifası ile ilgisi olması
șartı almıștır. Bir bașka ifadeyle, değișiklikten önce “gö-
revin gerekleri” genel ibaresi olduğu halde, değișiklikten
sonra bu ibare kaldırılıp yerine somut olarak “görevin
ifası” kavramı getirilmiștir. Fail, ancak somut olarak bir
görevi ifa ettiği sırada menfaat elde ettiğinde rüșvet
alma suçu olușabilecektir. Düzenlemeden önce rüș-
vet suçunun tanımlandığı 257. maddeye göre, rüșvet
suçunun olușabilmesi için kamu görevlisi ile rüșvet an-
lașması yapan kișinin yasal zeminde olmaması, kamu
görevlisinin de görevinin gereklerine aykırı hareket
etmesi gerekmekte idi. Ancak kanun koyucu, “gö-
revin ifası” kavramını getirerek kamu görevlisinin
yapması gereken iș ve ișlemler karșılığında kamu
görevlisi olmayan kiși ile yaptığı rüșvet anlașmasını
suç sayarak, “adi rüșvet” suçunu tanımlamıștır.
94 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
On sekizinci yüzyıl bașlarında küçük bir köy iken,
Osmanlı sarayına yetiștirdiği damat sayesinde kurulup
gelișen Nevșehir kurulușundan yaklașık iki yüz yıl sonra
Cumhuriyetin bașlarında 1927 sayımında 13.454 kișilik
bir nüfusa sahip olduğu görülür. Uzun yıllar bu seviye-
de seyreden nüfus, Nevșehir’in 20 Temmuz 1954’te
il merkezi olmasıyla 1955’te nüfusu 16.799’a ulașır.
1970’lerden sonra șehir hızlı bir kentleșme sürecine
ve nüfus artıșı içine girer. Bunun yanında eğitim öğre-
tim ve sağlık kurumlarının sayısı da il merkezi olması
sebebiyle önemli derecede artar. 1980 yılı sonrasında
kurulan üniversiteler arasında olan Kayseri’deki Erciyes
Üniversitesi’ne bağlı Nevșehir İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi, Meslek Yüksek Okulu, Sağlık Yüksek ile Tu-
rizm İșletmeciliği ve Otelcilik Yüksek Okulu, 2000’ler-
de kurulan Nevșehir Üniversitesinin temelini olușturur.
Nevșehir’in nüfusu ilk defa 1985 yılında 50.000’i așar.
2000 yılı sayımlarında ise bu rakam 70.000’e ulașır.
Cumhuriyetin kurulușu ardından yapılan idari
yapılanmada il olarak ortaya çıkan Niğde’ye bağlı bir
ilçe merkezi olarak olan Nevșehir 20 Temmuz 1954’te
il merkezi haline getirildi. Bu yeni idari teșkilatta ilin ka-
zalarını Nevșehir’den ayrı bir vilayet iken kaza haline
getirilen Kırșehir, Kırșehir’e bağlı Mucur, Avanos, Hacı-
bektaș, Kayseri’ye bağlı Ürgüp, Niğde’ye bağlı Gülșehir
(Arapsun) ve Kozaklı olușturmaktaydı. Kozaklı ilçesi,
Kozaklı ve Hamamorta adıyla Avanos’a bağlı köylerin
birleșmesiyle kurulmuștu. Bu ilçeler arasında yer alan
Kırșehir 1957’de tekrar il haline getirilmiș ve Mucur il-
çesiyle birlikte Nevșehir’den ayrılmıștır. Buna karșılık
daha önce Melegübü adıyla bilinen Derinkuyu 1960
yılında ilçe olarak Nevșehir’e bağlanmıștır. 1987 yılında
da Acıgöl kasabası Nevșehir’in kazalarından bir haline
getirildi.
Nevșehir’in merkez olduğu Nevșehir ili Kayseri, Yozgat,
Kırșehir, Aksaray ve Niğde illeriyle çevrilmiștir. Merkez
ilçeden bașka Acıgöl, Avanos, Derinkuyu, Gülșehir,
Hacıbektaș, Kozaklı ve Ürgüp adlı yedi ilçeye ayrılan
bu güzel ilimiz 5379 km2 coğrafi genișliğe sahip olup
kazalarıyla birlikte toplam nüfusu 2000 yılı sayımlarına
göre 309.914 kișilik bir nüfusa sahiptir.
Cumhuriyet
Döneminde
Nevșehir Doç. Dr. Fehmi Yı[email protected]
tarih
96 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Ağustos 2012
Türkiye, farklı yüksekliklerde, zengin jeo morfolojik
ve tektonik yapıya sahip, flora ve faunası olan orman-
lara ve siluete sahip, zengin av ve yaban hayatı olan
dağlarıyla hem kıș turizmi hem de dağ yürüyüșü ve
tırmanıșları için dağcılık sporunu sevenlere ilginç ola-
naklar sunuyor. Türkiye dağ konusunda oldukça zen-
gin ülkelerin bașında geliyor. Kuzeyden güneye doğru
karalaștığı iddia edilen Türkiye günümüzde Kuzey Ana-
dolu Sıradağları, İç Anadolu Masifler, Güney Anadolu
Sıradağları ve Güney Doğu Anadolu Sıradağlar Kușa-
ğıyla çevrelenmiștir. Istıranca (Yıldız) Dağları (1000 m),
Bursa Uludağ (2543 m) , Bolu Köpoğlu Dağı (2400 m),
Ilgaz Dağı (2587) ve Karagöl Dağları (3100m) Kuzey
Anadolu Sıradağları kușağında, Erciyes Dağı (3917m),
Hasan Dağı (3263m), Büyük Ağrı Dağı (5137m), Ten-
dürek Dağı (3533m), Süphan Dağı (4058m) ve Nemrut
Dağı (3050m) gibi volkanik dağlar İç Anadolu Masifler
kușağında, Toros Dağlar olarak adlandırılan kıvrım sı-
radağları BeydağlarI (3086m), ortasında Bolkar Dağla-
rı (3524m) , Hakkari Cilo (Buzul), Sat (4136m) ve Nur
(Amanos) Dağları Güney Doğu Anadolu Sıradağlar
Kușağı’nda yükseliyor. Dağ turizminde en çok rağbet
gören dağların bașında șunlar geliyor.
Niğde-Aladağlar
Kayseri - Niğde - Adana illeri arasında bulunan
Aladağlar, bitki örtüsü ve hayvan çeșitleri bakımından
zengin bir çeșitliliğe sahiptir, bu nedenle dağın 54.524
hektarlık bir bölümü 1995 yılında Milli park ilan edilmiș-
tir. Aladağlarda tırmanıșlar için 3700 metre üzerinde
üç doruk, 3000 metrenin üzerinde çok sayıda doruk
olan dağ içinde bir çok gölün bulunduğu genișçe bir
kazanı andırır. İlkbaharda eriyen karlardan dolayı bir çok
göl olușur ama kurak yaz mevsiminde bir çok göl bu-
harlașıp yok olur. Sadece yer altı suyu ile beslenen bir
kaç göl kalır. Niğde il sınırları içinde devam eden Toros
dağ kıvrımlarının (Orta Toroslar) en yüksek dorukları-
dır. Tırmanıș için en uygun zaman Haziran, Temmuz,
Ağustos, Eylül aylarıdır. Dağ, kalker kayalarında oluș-
muștur. Emli ve Barasama vadileri dıșında ormanlık alan
görülmez, Alpin bitki toplulukları gelișmiștir. Aladağlara
ulașım için üç ana yol bulunmaktadır. Batı yönünden;
Niğde'den araçla 1,5 saatte Çukurbağ veya Demirkazık
köyüne gidilir. Bu köyde her tür otel hizmeti veren bir
dağ evi vardır. Güney yönünden: Adana'dan Karsantıya
buradan da Acıman veya Trak yaylarına gidilir. Kuzey-
Kuzeydoğu Yönünden: Kayseri'den Yahyalıya buradan
da Barazama veya Büyük Çakır (Șelale) köylerine gidilir.
Demirkazık Tırmanıșı: Aladağların en yüksek zirve-
si olan Demirkazık (3756 m.) tırmanıșı için Çukurbağ
köyünden yaya olarak 1,5 saat uzaklıktaki Sokulupınar
kamp yeri olarak seçilir. Kamp yerinden doruğa tırma-
nıș ve dönüș normal olarak 10-12 saat sürer. Aladağ-
lara çok sayıda tırmanıș yapacaklar Yedigöller Vadisini
kamp yeri olarak seçmelidirler. Çukurbağ köyü-Yedi-
göller yaya 10-12 saattir. Yedigöllerden Emler Zirvesi,
(3723 m) Kızılkaya (3723 m), Direktaș (3470 m) doruk-
larına çeșitli çıkıș yollarından ulașılır. Demirkazık Köyün-
de Özel İdarece yaptırılmıș bulunan 100 yataklı yeni ve
modern bir Dağ Evi bulunmaktadır. Burada yemek ve
duș imkanı olduğu gibi, bir kütüphanesi ve dinlenme
salonları da mevcuttur. Dağ evinden hareket edilerek
Demirkazık ve Küçük Demirkazık (3425 m) zirvelerine
tırmanmak mümkündür. Ayrıca Çukurbağ köyünden
Dağa tırmanmanın tam vakti!Türkiye'yi her yıl dünyanın çeșitli yerlerinden
çok sayıda turist dağ tırmanıșı ve yürüyüșü için
ziyaret ediyor.
turizm
97Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
turizm
hareketle 1,5-2 saatlik bir yürüyüș sonunda Emli vadisi-
ne varılır. Buradan da Kaldı (3734 m), Güzeller (3461 m)
ve Alaca (3588 m) zirvelerine tırmanmak mümkündür.
Van-Süphan Dağı
4058 metre yüksekliğinde bulunuyor. Doğu
Anadolu'da Van gölünün kuzeyinde Adilcevaz - Erçiș
ve Patnos arasında yükseliyor. Tırmanıș için en uygun
zaman Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül aylarıdır. Da-
ğın özellikleri ise; sönmüș bir volkan olan Süphan dağı,
Anadolu'nun üçüncü yüksek doruğudur. Doruk bir örtü
buzulu ile kaplıdır. Erzurum ya da Van'a uçak, tren yada
karayolu ile ulașılıyor. Bu merkezlerden karayolu ile Erçiș
üzerinden Adilcevaz' a geçilir. Süphan Dağı’na genellikle
doğu yüzünden tırmanıș yapılır. Tırmanıș, sırasında Van
gölü her an birbirinden değișik ve güzel görüntüler sunar.
Doruk tırmanıșına Aydınlar köyünden bașlanır. Buraya
6-7 km. uzaklıkta ve 2500 m. yükseklikte Șekerpınarı ya
da Süphan yaylasında kamp kurulur, kamp yerinden do-
ruğa tırmanıș ve dönüș, 8-10 saatlik bir zaman alır.
Tunceli-Mercan (Munzur) Dağları
3370 metre yüksekliği var. Orta Toros Dağları’nın
Kuzey Anadolu Dağları ile Güney Doğu Toroslar civa-
rında Tunceli ve Erzincan illeri arasında yükselen uzan-
tısıdır. Tırmanıș için en uygun zaman 15 Haziran, 30
Ağustos tarihleri arasıdır. Özelliklerinden bahsetmek
gerekirse; Kalker kayalardan olușan bu dağlar çok arı-
zalı ve dișli doruklu bir topografya sunarlar. Üzerinde
çok sayıda göller yer yer kalıcı karlar görülür. Genellikle
dağ çayırları ile örtülüdür. Ovacık yolu üzerinde Munzur
Vadisi Milli Parkı bulunur. Mercan Dağları’nın Akbaba
doruğuna ulașmak için Ovacık'ın kuzeyinden Mercan
deresini izlemek gerekir. Doruk tırmanıșı için her dağcı
kendi tekniğine göre çıkıș yolu seçer.
Rize-Kaçkar Sıradağları
Rize ve Hopa arasında yer alan yıl boyunda göz-
lenebilen keskin buzulları, masmavi gölleri, yeșilin her
tonuna sahip ormanları, coșkulu dereleri, bin bir çeșit
bitkileri ve hayvanları ile doğal bir park görünümünde
olan Kaçkar sıradağlarının en yüksek tepeleri Altıpar-
mak (3480 m.), Kavran (3932 m.) ve Verçenik (3710 m.)
dir. Güney rotasından çıkıșı kolay olan Kaçarları her yıl
yüzlerce dağcı dağı ziyaret ediyor. Eğer sis yoksa Doğu
Karadeniz dağlarının nefes kesen görüntüsünü izleye-
bilirsiniz. Kuzey rotasını ise daha çok deneyimli dağ-
cılar tercih ederler ve kuzeyden zirve yapmanın bașka
bir avantajı geri dönüște Ayder yaylasında kaplıcalara
uğrayabilmenizdir. Dağa yaz aylarında tırmanmak ne
kadar kolay ise kıș aylarında tırmanmak o kadar zordur.
Kıș aylarında kar vadileri doldurur, yaylaları örter ve ev-
ler yok olur. Ayrıca buzulların eğimi her zaman çığ düș-
mesine uygundur. Yaz tırmanıșları için en uygun zaman
Ağustos ve Eylül ayları; kıș Tırmanıșları için en uygun
zaman Șubat ve Mart aylarıdır. Genel olarak, granit, si-
yanit, granodiorit ve andezit tașlardan olușan bir yapıya
sahiptir. Șiddetli akarsu ve buzul așındırması sonucun-
da sert ve arızalı bir görünüm kazanmıștır. Deniz kıyısın-
da yükselmeye bașlayan bu dağların kuzey yamaçları
gür orman örtüleri ile kaplıdır.
Altıparmak Dağları
Tırmanıșa kuzeyden bașlandığında Ayder ve Dut-
ha yaylası geçilir. Agveçur, Kaçkar ve Zigam yayların-
dan kamplar kurularak Karataș (3492 m.) ve Altıparmak
(3480 m) doruklarına çıkılır. Tırmanıșa güneyden baș-
layanlar otomobil ile Erzurum'dan Altıparmak Barhal
köyüne gelirler. Buradan 5 saatte yaya olarak Karagöl
kamp yerine ulașırlar. Kamp yerinden her dağcı, kendi
tekniğine göre istediği doruğa ulașır.
Ağrı Dağı
Türkiye'nin en büyük dağı olan Ağrı Dağı jeolojik
konumu ve Büyük Tufandan sonra Nuh'un gemisine
ev sahipliği yapması dolayısıyla efsanevi özelliği olan
bir dağdır. Kutsal kitaplarda da adı geçen Ağrı Dağının
farklı dillerde birçok ismi vardır. Bașlıcaları, Ararat, Kuh-i
98 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Ağustos 2012
Nuh, Cebel ül Haristir. Marco Polonun hiç bir zaman çı-
kılamayacak dediği Dağa ilk tırmanıșı, kayıtlara göre 9
Ekim 1829 yılında Prof. Frederik Von Parat tarafından
gerçekleștirildi. İkinci kıș tırmanıșı ise ilk tırmanıștan çok
sonra 21 Șubat 1970' de Dağcılık Federasyonu eski
bașkanlarından Dr. Bozkurt Ergör tarafından gerçekleș-
tirildi. 1980'li yıllarda binlerce dağcı Ağrı Dağını ziyaret
etti. Ağrıya tırmanıșa 1990 yılında yasaklandı.1998 de
Dağcılık Federasyonunun bir grup dağcıya izin verme-
siyle bu yasak kaldırıldı. Yüksekliği 5165 metredir. Doğu
Anadolu'da İran sınırları yakınında yükselir. (Aras-Murat
Nehirleri arası) Tırmanıșlar için en uygun zaman Temmuz,
Ağustos ve Eylül aylarıdır. Kıș tırmanıșları zorlu ancak
zevklidir. Özellikleri: Ağrı dağı (5165 m.), Anadolu Yarı-
madası ve Avrupa'nın en yüksek doruğudur. 4000 met-
reye kadar bazalt daha sonra sonraki yükseklikte andezit
lavlarından olușarak volkanik bir dağ özellikleri gösterir.
Dağın doruğunda bir örtü buzulu vardır. Doğu yüzünde
Serdarbulak yaylası ve 3896 m. yükseklikteki Küçük Ağrı
Dağı yer alır. Ağrı dağı yüksekliği, buzulları, insanları, de-
ğișik yapısal görünümleri, kar sınırına kadar kaplı otlukları
ve dağ çayırları ile ilginç ve çekici bir görünüme sahiptir.
Antalya-Beydağlar
Toros Dağları’nın batı uzantısı olan Beydağları, An-
talya Körfezi'nin batısında kuzey - güney doğrultusunda
körfeze paralel olarak uzanır. Teke Doruğu, Bakırdağı,
Tahtalı Dağ ve Kızlar Sivrisi önemli doruklarıdır. İçlerinde
en yüksek olanı 3069 m. ile Kızlar Sivrisidir. Yılın 300
günü havanın açık olduğu dağa bir günde zirve yapıla-
biliyor. Zirveden denizi ve Antalya'yı izlemek tırmanıșın
tüm yorgunluğunu unutturuyor. Eğer uykunuzdan feda-
karlık edip güneșin doğușunu burada yakaladığınızda
gözlerinizi kamaștıracak kadar parlak bir gün doğumu-
na șahit olursunuz. Yamaç parașütü yapak isterseniz ve
iyi bir hava yakalarsınız muhteșem bir manzarayla karșı-
lașırsınız. Ayrıca Bey dağları önemli bir dağcılık merkezi
olmanın yanında önemli bir kıș turizm merkezidir.
Yüksekliği 3069 metredir. Konumu; Toros dağlarının
Antalya il sınırları içinde kalan batı bölümünü olușturur-
lar. Akdeniz kıyıları boyunca kuzey-güney doğrultusun-
da uzanırlar. Yılın her mevsimi gezi ve tırmanıșlar için
uygundur. Kıș ayları dıșında en uygun zaman Nisan,
Mayıs ve Haziran aylarıdır. Genellikle kalker kayalardan
olușan bu sıradağlar, değișik orman örtüleri ile kaplıdır.
Bu dağlar üzerinde çok sayıda dağ dorukları yer alır.
Tırmanıșlar için en uygun yaklașma yeri Antalya- An-
talya-Kemer ve Antalya-Elmalıdır. Antalya; İstanbul ve
İzmir'e deniz kara ve hava yolu, Ankara'ya hava ve ka-
rayolu ile bağlıdır.
Kayseri-Erciyes Dağı
Kentin simgesi haline gelen ve tepesinde her za-
man duman ve kar bulunan Erciyes Dağı 3916 m. yük-
sekliğinde dev volkanik bir dağdır. Püskürttüğü lavlar
sonucunda Peri bacalarını olușturan dağ antik çağlarda
eteklerinde yașayan Mezeke haklını o kadar etkilemiș-
tir ki, Mezekeliler sikkelerinde tepesinden lav püsküren
Erciyes Dağını resmetmișlerdir. Dağa çıkmayı ilk bașa-
ran 1837 yılında W.J. Hamilton'dur. Dağa çıkan ilk Türk
ise 1924 yılında Miralay Cemil Cahit Beydir. Erciyes bir
dağcılık merkezi olmasının yanı sıra Türkiye'nin önemli bir
kıș turizm merkezidir. Ayrıca Dağın zirvesine çıktığınızda
hava açıksa Kapadokya' dan Toroslar' a kadar uzanan
bir bölgenin muhteșem manzarasını izleyebilirsiniz. Yaz
tırmanıșları için en uygun zaman Mayıs-Ekim ayları ara-
sıdır. Dağın özellikleri ise; Sönmüș genç bir volkan dağ,
Orta Anadolu'nun en yüksek doruğudur. Dağın kuzeyin-
de 700 m. uzunlukta bir dağ buzulu vardır. Doğu yüzün-
de 2100-2900 m. yükseklikte yer alan Tekir yaylası bir
kıș sporları merkezidir. Telesiyejden sonra kamp yeri olan
Çobaninine kıșın yürüyerek yaklașık 2,5-3 saatte gidilir.
Tırmanıș genellikle çoban ininden mola tașına kadar bir
saat sürer. Mola tașı tam șeytan deresinin ağzındadır.
Buradan, küçük zirve yaklașık 2-3 saat sürer. Kıș ayla-
rı Șeytan deresinde çığ tehlikesi olabilir. Bahar aylarında
taș düșmesi yüzünden (Mayıs, Haziran ayları) kask kulla-
nılması gerekir. Tur kayağı ile zevkli tırmanıșlar yapılabilir.
turizm
100 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Ağustos 2012
dini bilgiler
Sual: Duanın önemi ve dinimizdeki yeri nedir?
CEVAP
Dua, Allah’a yalvararak muradını istemektir. Allahü teâlâ,
dua edeni sever, dua etmeyene gazap eder. Dua mümi-
nin silahı, dinin temel direklerinden biridir. Yerleri, gökleri
aydınlatan nurdur. Dua, gelmiș olan belaları giderir. Gel-
memiș olanların da gelmelerine mani olur. Allahü teâlâ, (Bana halis kalb ile dua ediniz! Böyle duaları kabul
ederim) buyurdu. Bunun için, dua etmek, namaz, oruç
gibi ibadettir. Yine, (Bana ibadet yapmak istemeyenle-
ri, zelil ve hakir yapar, Cehenneme atarım) buyuruyor.
(Mümin 60)
Allahü teâlâ, her șeyi sebep ile yaratmakta, nimetlerini se-
beplerin arkasından göndermektedir. Zararları, dertleri def
için ve faydalı șeyleri vermek için de, dua etmeyi sebep
yapmıștır. Hadis-i șeriflerde buyuruldu ki:
(Dua, ibadetin aslı ve özüdür. Allah katında duadan
makbul bir șey yoktur. Dua 70 türlü kazayı önler.
Ömrün bereketini artırır.) [Tirmizi]
(Dua eden, üç șeyden hâli değildir: Ya günahı affolur
veya hemen hayırlı karșılığını görür, yahut ahirette
mükafatını bulur.) [Deylemi]
(Rabbiniz, elbette hayâ ve kerem sahibidir. Kulları
ellerini kaldırıp bir șey istedikleri zaman, onların el-
lerini boș çevirmekten hayâ eder.) [Ebu Davud]
(Dua, müminin silahıdır.) [İbni Ebiddünya]
(Allahü teâlâ dua etmeyene gazap eder.) [İ. Mace]
(Dua belayı önler.) [Deylemi]
Duanın yapılması mukadderata bağlıdır. Takdirde dua var-
sa elbette yapılır. Duanın belayı önlemesi kaza ve kader-
dendir. Hadis-i șerifte buyuruldu ki:
(Kader, tedbir ile, sakınmakla değișmez. Fakat ka-
bul olan dua, o bela gelirken korur.) [Șir’a]
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Dua, kazayı, belayı defeder. Hadis-i șerifte (Kaza, ancak
ve yalnız dua ile durdurulur) buyuruldu. (Tirmizi)
Allahü teâlâ, dua edenleri, sıhhat ve selamet isteyenleri se-
ver. Dua edip de duası kabul edilmeyenlere, kıyamet günü
Allahü teâlâ, (Bu senin falan zamanda ettiğin duadır.
O duanın yerine sana șu sevapları veriyorum) buyu-
racak, o kadar çok sevap verecek ki, o kimse, (Keșke
dünyada hiç bir duam kabul olmasaydı da, bugün
onların karșılıklarını görseydim) diyecektir. (T. Gafilin)
HER GÜN OKUNACAK DUALAR
Sual: Sabah-akșam okunması gereken
dualar nelerdir?
CEVAP
Hadis-i șeriflerde bildirilen dualardan bazıları șöyle:
(Sabah-akșam 7 defa “Allahümme ecirni minennâr”
diyen Cehennemden kurtulur.) [Ebu Davud]
(Sabah-akșam, 3 defa, “Bismillahillezi lâ yedurru
maasmihi șeyün fil erdi velâ fissemâi ve hüvesse-
miulalim” okuyan, büyücü ve zalimden emin olur.)
[I. Mace]
(Sabah 3 defa, “Eûzü billahis-semiil alim-i
mineșșeytânirracim” diyerek Hașr suresinin son üç
âyetini okuyana, 70 bin melek, akșama kadar dua
eder. O gün ölürse șehid olur. Akșam okursa yine
aynı șeylere kavușur.) [Tirmizi]
(Sabah namazından sonra 11 ihlas okuyana, Cen-
nette bir köșk verilir.) [Haraiti]
(Sabah namazından sonra on defa, "La ilahe illal-
lahü vahdehü la-șerikeleh lehül-mülkü ve lehül-
hamdü yuhyi ve yümit ve hüve ala külli șeyin kadir"
okuyan, akșama kadar her çeșit zarardan korunur,
hiçbir günah ona zarar vermez.) [Nesai] ("Günah za-
rar vermez" demek, günah ișlemez veya ișlediği günaha
tevbe eder, o günah ona zarar vermemiș olur demektir.)
(Akșam namazından sonra [yukarıdaki tesbihi] oku-
yan, sabaha kadar șeytandan korunur. On sevaba
kavușur, on günahı affolur ve on köle azat etmiș gibi
sevap verilir.) [Tirmizi]
(Sabah namazlarından sonra üç defa Sübhanallah-il
azim ve bi hamdihi diyen körlük, cüzzam ve felçten
korunur.) [İ. Ahmed]
(Șirkten korunmak için “Allahümme inni eűzübike
min en-üșrike bike șey-en ve ene a’lemü ve estağ-
firuke li-mâ lâ a’lemü inneke ente allâmülguyub”
okuyun!) [İ. Ahmed]
(Sabah-akșam 7 defa “Hasbiyallahü la ilahe illâ hu,
aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbül-arșil-azim” oku-
yanın dünya ve ahiret ișine Allahü teâlâ kâfi gelir.)
[Beyheki]
Duanın ÖnemiMehmet Ali Demirbaș
Türkiye Gazetesi Yazarı
www.mehmetalidemirbas.com
101Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
dini bilgiler
(“Allahümme ma esbaha bi min nimetin ev bi ehadin
min halkıke, fe minke vahdeke lâ șerike leke, fele-
kel hamdü ve lekeșșükür” duasını, gündüz okuyan
o günün, akșam okuyan o gecenin șükrünü ifa et-
miș olur.) [Akșam esbaha yerine emsâ denir. Mekt. C.3,
m.17]
(Bir kimse, sabah-akșam yüz defa “Sübhânallahi ve
bihamdihi” derse, o gün ve o gece hiç kimse onun
kadar sevap kazanamaz.) [Deylemi]
(Evden çıkarken “Bismillahi, tevekkeltü alallahi, lâ
havle ve lâ kuvvete illâ billah” diyen, tehlikelerden
korunur ve șeytan ondan uzaklașır.) [Tirmizi]
(“Lâ havle...” okumak, doksandokuz derde devadır.
Bunların en hafifi sıkıntıdan kurtulmaktır.) [Ebu Nu-
aym] [İmam-ı Rabbani hazretleri, din ve dünya zararların-
dan kurtulmak için her gün 500 defa “Lâ havle velâ kuv-
vete illâ billah” okurdu. Okumaya bașlarken ve okuyunca
yüzer defa Salevat getirirdi. (Tefsir-i Mazheri)]
(Her gün yüz defa salevat getiren, münafıklıktan ve
Cehennem ateșinden uzaklașır ve kıyamette șehid-
lerle beraber olur.) [Taberani]
(Günde 25 defa “Allahümme bârikli fil mevt ve fi
mâ ba’delmevt” okuyan șehid olarak ölür.) [Redd-ül
Muhtar]
(Gece Âmenerrasulüyü okuyana, bu iki âyet, her șey
için yeterlidir. Bu iki âyeti yatsıdan sonra okuyana,
geceyi ibadetle geçirmiș sevabı verilir.) [Șir’a]
(Tebârekeyi okumadan yatma! Kabir azabını def
eder. Her gece Tebâreke okuyan, Kadir gecesini
ihya etmiș gibi sevaba kavușur.) [Ey Oğul İlmihali]
(Eve girerken İhlas suresini okuyan, yoksulluk gör-
mez.) [T. Kurtubi]
(Evden çıkarken Âyet-el kürsi okuyana, melekler,
evine gelinceye kadar dua eder.) [Ey Oğul İlmihali]
(İstiğfara devam eden kimse, her sıkıntıdan kurtu-
lur, ummadığı yerden rızıklanır.) [İbni Mace] [İstiğfar
olarak (Estağfirullah el azim ellezi lâ ilahe illâ hüvel hayyel
kayyum ve etubü ileyh) okumalıdır.
(Günde yüz kere “La ilahe illallah" diyen kimsenin,
kıyamet gününde yüzü ay gibi parlar.) [Taberani]
(Bir yere gelen, “Euzü bikelimâtillahittammâti min
șerri ma haleka” okursa, o yerden kalkıncaya ka-
dar, ona hiçbir șey zarar veremez.) [Müslim]
(Sıkıntılı veya borçlu, bin kere “Lâ havle ve lâ kuv-
vete illâ billahil aliyyil azim” derse, Allahü teâlâ ișini
kolaylaștırır.) [Șir’a]
Hangi dualar ne zaman kaç defa
Sual: Hangi duaların ne zaman kaç defa
okunacağını maddeler halinde yazarsanız,
kesip onları sırası ile okurum.
CEVAP
Evden çıkarken (Bismillah, tevekkeltü alellah, la hav-
le vela kuvvete illa billah) dedikten sonra Âyet-el-kürsi
oku! Evine girerken Âyet-el-kürsi ve İhlas suresini oku ve
evdekilere selam ver! Her gün sabah ve akșam namazını
kılıp duadan sonra șunları oku!
1- Hașr suresinin son kısmı.
2- 7 defa (Allahümme ecirni minennar)
3- 7 defa (Hasbiyallahü la ilahe illa hü aleyhi tevekkeltü
ve hüve Rabbül-arșil-azim)
4- 10 defa (La ilahe illallahü vahdehü la-șerike-leh l
ehül-mülkü ve lehül-hamdü yühyi ve yümit ve hüve
ala külli șeyin kâdir)
5- 11 defa İhlas suresi.
6- 1 defa Felak ve Nas sureleri.
7- 67 defa istiğfar [Üçünü selamdan sonra okumuștun.
Hepsi 70 eder.] En sonunda sübhane rabbike...
âyetini oku! 5. 6. 7. maddeleri her namazdan sonra
okumak çok faziletlidir.]
8- 100 defa (Sübhanallahi ve bi-hamdihi)
9- 25 defa (Estagfirullahelazim ellezi la ilahe illa
hüverrahmanürrahim el-hayy-ül-kayyumüllezi l
a-yemutü ve etubü ileyh Rabbigfir li)
10- 1 defa (Allahümme ma esbaha bi min nimetin ev
bi-ehadin min halkıke, fe minke vahdeke, la șerike
leke, fe lekel hamdü ve lekeșșükür) [Akșam (esbaha)
yerine (emsa) denir.]
Günün müsait bir vaktinde her gün
așağıdakileri oku!
11- 3 defa Besmele çekerek, (Bismillahillezi, la-yedurru
maasmihi șeyün fil erdı vela fissemai ve hüvessemiulalim)
12- 3 defa (Allahümme inni euzü bike min en üșrike bike
șeyen ve ene âlemü ve estağfirüke li-ma la âlemü
inneke, ente allamülguyub)
13- 25 defa (Allahümme barik li fil-mevt ve fi ma
badelmevt)
14- 25 defa (Allahümmağfirli ve li-valideyye ve
li-üstaziyye ve lil müminine vel müminat vel müslimine
vel müslimat el ahya-i minhüm vel emvat
bi-rahmetike ya erhamerrahimin)
15- Önce 100 defa (Salevat-ı șerife) sonra 500 defa
(La havle vela kuvvete illa billah) ve tekrar yüz defa
(Salevat-ı șerife)
16- En az 100 defa (La ilahe illallah) ve (Estağfirullah)
17- Kırk defa (La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü
minez-zalimin)
18- Her gece Amenerresulü, Yasin ve Tebareke sureleri.
102 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Kapadokya bölgesinde alternatif turizm turları kapsa-
mında gerçekleștirilen yaya turları, Japonya’dan gelen
turistlerin büyük ilgisini çekiyor. Gruplar halinde bölge-
deki tarihi ve turistik merkezleri rehberleri eșliğinde yaya
olarak dolașan turistler, hem spor yapıyor, hem de tarihi
ve doğal değerleri daha yakından görme olanağına sa-
hip oluyor.
Türkiye’nin önde gelen turizm merkezlerinden biri olan
Kapadokya bölgesinde yaz aylarının en yoğun sıcakları-
nın yașanmasına karșın, turizm turları açısından önem-
li bir alternatif yöntem olan yaya turlarına ilgi artıyor.
Gruplar halinde bölgeye geldikleri otobüslerden inerek,
mesafe olarak birbirlerine oldukça yakın alanlardaki do-
ğal, tarihi ve kültürel merkezleri ziyaret etmek için ula-
șım araçlarını tercih etmeyen turistler ziyaretlerini yaya
olarak gerçekleștiriyorlar.
Profesyonel turist rehberi İbrahim Aydın, Kapadokya
bölgesinde yaya olarak gezinti yapmak isteyen turist-
lerin bașında Japonların geldiğini belirterek “Onlar ile
birlikte bizlerde yürüyoruz. Bu sayede turizm aktivitesini
gerçekleștirirken spor yapma olanağına da kavușuyo-
ruz. Japon turistler yaya turizminden de oldukça mutlu
gözüküyorlar” dedi.
Yaya turizmine
Japonların ilgisi büyükGruplar halinde bölgedeki tarihi ve turistik
merkezleri rehberleri eșliğinde yaya olarak dolașan
turistler, hem spor yapıyor, hem de tarihi ve doğal
değerleri daha yakından görme olanağına sahip
oluyor.
turizm
104 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
1- 6111 Sayılı Kanun Kapsa-
mına Giren Borçları Yeni-
den Yapılandırılmıș Borçlu-
larla İlgili Yapılacak İșlemler
1.1- Kapsama giren borçlularYeniden yapılandırma anlașmalarının ihya edilmesine iliș-
kin 6111 sayılı Kanuna ilave edilen geçici 19 uncu mad-
de hükümlerinden, borçlarını anılan Kanun kapsamında
ödemek amacıyla 31/5/2011 tarihine kadar Kurumumu-
za bașvurdukları halde, yeniden yapılandırma hakları anı-
lan maddenin yürürlüğe girdiği 15/6/2012 ve öncesinde
sona ermiș olan borçlular yararlanabileceklerdir.
Öte yandan, 2011/63 sayılı Genelgede, 6111 sayılı Ka-
nun kapsamına giren borçlarından dolayı her bir ișyeri
için ayrı ayrı yapılandırma bașvurusunda bulunmaları
gerektiği halde yalnızca bir veya birkaç ișyerinden do-
layı yapılandırma bașvurusunda bulunan ișverenlerimiz
ile 4/1 (a) bendi kapsamında yașlılık veya malullük aylığı
bağlandıktan sonra 4/1 (b) bendi kapsamında çalıșma-
ya bașlayan sigortalılardan, 1/10/2008 tarihinden ön-
ceki veya sonraki sürelere ilișkin sosyal güvenlik destek
primi borçları için ayrı ayrı yapılandırma bașvurusunda
bulunmaları gerektiği halde yalnızca birinden yapılan-
dırma bașvurusunda bulunanların 31/10/2011 tarihine
kadar ișyerinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il mü-
dürlüklerine/sosyal güvenlik merkezlerine müracaat et-
meleri ve yeniden yapılandırma hakkı kaybedilmeyecek
șekilde ödeme yükümlülüklerini yerine getirmeleri kay-
dıyla, söz konusu borçların da yeniden yapılandırılması-
nın mümkün bulunduğu açıklanmıștır.
Bu çerçevede, Kurumumuza birden fazla ișyerinden kay-
naklanan borçları olduğu halde 31/5/2011 tarihine kadar
yalnızca bir ișyerinden dolayı yapılandırma bașvurusun-
da bulunan, ancak daha sonra 2011/63 sayılı Genelge-
ye istinaden 31/10/2011 tarihine kadar diğer ișyerlerinin
borçlarının da yeniden yapılandırılması amacıyla ilgili sos-
yal güvenlik il müdürlüklerine/sosyal güvenlik merkezleri-
ne müracaat eden ișverenlerin yeniden yapılandırma hü-
kümlerinden yararlanma haklarının 15/6/2012 tarihinden
önce kaybedilmiș olması halinde, bu ișyerlerinin borçları
da 6111 sayılı Kanuna ilave edilen geçici 19 uncu madde
hükmü uyarınca tahsil edilebilecektir.
Dolayısıyla, geçici 19 uncu madde hükümlerinden,
31/5/2011 tarihine kadar yeniden yapılandırma bașvu-
rusunda bulunan borçlular ile 2011/63 sayılı Genelge
gereğince 31/10/2011 tarihine kadar bașvuruda bulu-
nan ișverenler yararlanabilecek olup, bunların dıșındaki
borçluların anılan madde hükümlerinden yararlanmaları
mümkün bulunmamaktadır. Yine, 31/5/2011 tarihine
kadar yeniden yapılandırma bașvurusunda bulundukları
halde, 6111 sayılı Kanunda öngörülen yapılandırma hü-
kümlerinden yararlanma hakkı 15/6/2012 ve sonrasında
sona eren borçluların da geçici 19 uncu madde hüküm-
lerinden yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.
1.2- Bașvuru6111 sayılı Kanununa ilave edilen geçici 19 uncu mad-
de hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların en
geç 1/10/2012 tarihine kadar 2011/29 sayılı Genelge-
de belirtilen ünitelerimize bir örneği Ek-1’de yer alan
dilekçe ile müracaat etmeleri gerekmektedir.
1.3- Ödeme planlarının yeniden
olușturulmasıKapsama giren borçlularca yapılacak bașvurular üze-
rine, 6111 sayılı Kanun uyarınca hazırlanmıș, ancak
ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi nede-
niyle bozulmuș olan ödeme planları yeniden aktif hale
getirilerek ihya edilecektir.
Ödeme planlarının yeniden aktif hale getirilmesi sırasın-
da daha önce bașvuru formunda beyan edilen taksit
sayısı esas alınacaktır. Bu çerçevede, ihya ișlemleri
sırasında peșin ödeme bașvurusunda bulunmuș olan
borçlulara ilișkin ödeme planları peșin olarak, taksitle
ödeme bașvurusunda bulunmuș olan borçlulara ilișkin
ödeme planları da tercih edilmiș taksit süresi esas alı-
narak hazırlanacaktır.
1.4- Bașvurulara istinaden yapılacak
bilgilendirmeBozulmuș olan yapılandırma anlașmalarının ihya edil-
mesi hususunda e-Sigorta kanalıyla yapılan bașvuru-
lara e-Sigorta kanalıyla; dilekçe ile yapılan bașvurulara
7201 sayılı Kanuna göre tebliğ edilecek bir yazı ile bilgi
verilecektir. 4/1(b) sigortalılarından ihya için ünitelere
șahsen bașvuru yapanlara bu kapsamda ödenmek
üzere ödeme süresinin sonuna kadar her bir ay için he-
saplanan tutarlar ilgililere talep esnasında bildirilecektir.
1.5-Yapılandırma ișleminin bozulduğu ta-
rihten sonra yapılan ödemelerin mahsubuKapsama giren borçları 6111 sayılı Kanun uyarınca yeni-
den yapılandırılmıș, ancak ödeme yükümlülüklerini yerine
getirmemeleri nedeniyle yeniden yapılandırma anlașma-
6111 Sayılı Kanun Uyarınca Yapılandırılmıș Alacaklara İlișkin Ödeme Planlarının İhyası
Adnan ÇİFTCİBAŞI Sigorta
Müdür Yardımcısı[email protected]
sgk dosyası
105Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
ları bozulmuș olan borçlulara ilișkin ödeme planları yeni-
den aktif hale getirildikten sonra, varsa bozma ișleminin
yapılmasının ardından bu Kanun kapsamında yapılandı-
rılan alacaklara karșılık ödenen tutarlar bu Kanuna göre
ödenmesi gereken taksitlerin en eski vadeli olanından
bașlanılmak üzere ve tahsil edildikleri tarihler dikkate alı-
narak mahsup edilecektir. Bu mahsup ișlemleri sırasında
ödeme vadesi geçen taksitlere, ödemenin yapıldığı ta-
rihe kadar her bir ay için ayrı ayrı olmak üzere % 1,40
oranında geç ödeme zammı hesaplanacaktır.
1.6- Borçlularca yapılacak ödemelerKapsama giren borçları 6111 sayılı Kanun uyarınca
yeniden yapılandırılmıș ancak ödeme yükümlüklerini
yerine getirmemeleri nedeniyle 6111 sayılı Kanun hü-
kümlerinden yararlanma hakkı sona ermiș olan borç-
lular, geçici 19 uncu maddeye istinaden ihya bașvuru-
sunda bulunmaları halinde, ödeme vadesi sona ermiș
olan taksitlerini 31/10/2012 tarihine kadar geç ödeme
zammı ile birlikte ödemeleri gerekmektedir.
4/b sigortalılarından geçici 19 uncu maddeye istinaden
ihya bașvurusunda bulunanlara 31/10/2012 tarihine kadar
ödenmek üzere her bir ay için aylık 1.40 oranında geç öde-
me zammı hesaplanarak verilen ödeme planlarına göre ilgili
ay için hesaplanan borcun kısmi ödenmesi halinde takip
eden aylar için hesaplanan tutardan kısmi ödenen miktar
düșüldükten sonra kalanı üzerinden ödeme yapılacaktır.
Diğer taraftan, taksitle ödeme bașvurusunda bulunup
geçici 19 uncu madde hükümlerinden yararlanmak is-
teyen borçluların aylık taksitlerinin yanı sıra bir takvim yılı
içinde ikiden fazla cari ay prim borçlarını da ödememiș
olmaları halinde, 6111 sayılı Kanun kapsamına giren
borçlarına ilișkin aylık taksitlerini geçici 19 uncu madde
ile getirilen ihya hükümleri uyarınca ödeyebilmeleri için
ya kapsama giren cari ay borçlarını gecikme cezası ve
gecikme zammı ile birlikte 31/10/2012 tarihine kadar
ödemeleri ya da çok zor durumda olduklarının tespit
edilmiș olması gerekmektedir.
Kapsama giren borçlularca, geçici 19 uncu maddeye
istinaden ihya bașvurusunda bulunulması halinde,
- Peșin ödeme bașvurusunda bulunanlar yönünden,
peșin ödemeye esas tutarın
- 6 taksit talebinde bulunanlar yönünden ödeme vadesi
geçmiș taksitlerin tamamının, en geç 31/10/2012 tari-
hine kadar ödenmemesi halinde, anılan Kanun hüküm-
lerinden yararlanma hakkı kaybedilmiș olacaktır.
Buna karșın, 9, 12, 18, 36 veya 42 taksit talebinde bulun-
muș olan borçlular yönünden, bir takvim yılı içinde ikiden
fazla ihlal olmayacak șekilde 31/10/2012 tarihine kadar
ödeme yapılması ve ikiden fazla olmamak kaydıyla ödeme
yükümlülüğü ihlal edilmiș taksitlerin en geç son taksiti iz-
leyen ayın sonuna kadar ödenmesi halinde, yapılandırma
hükümlerinden yararlanılmaya devam edilebilecektir.
Dolayısıyla, taksit ihlalinin gerçekleșip gerçekleșmediği-
nin tespiti sırasında, ödeme vadesi 15/6/2012 tarihin-
den önce sona eren taksitlerin süresi dıșında ödenmiș
olması halinde, bu taksitler, ihlal edilen taksit olarak dik-
kate alınmayacaktır.
Bu çerçevede, ihya bașvurusunda bulunan ișverenle-
rin, hangi taksiti ödemek istediklerini, yukarıda belirtilen
açıklamalar da dikkate alarak, ödeme sırasında tahsilatı
yapan bankaya beyan etmeleri gerekmektedir.
2- 5510 Sayılı Kanunun Geçici 17 nci
Maddesine İstinaden Sigortalılık Süresi
Durdurulanların Yeniden Yapılandırılmıș
Borçlarının İhyası ile İlgili İșlemleri5510 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesi kapsamın-
da durdurulan sigortalılık sürelerini 6111 sayılı Kanunun
16 ncı maddesi hükmüne istinaden yapılandırarak ihya
talebinde bulananlardan, durdurulan sürelere ait olup
yapılandırma kapsamında hesaplanan ihya borçlarının
tamamını ödeme süresinin sonuna kadar ödemedikleri
için ihya talepleri geçerli kabul edilmeyenler, geçici 19
uncu madde kapsamında ihya borç tutarlarının baki-
yesine ödeme süresinin sonundan itibaren geç ödeme
zammı ile birlikte tamamını 31/10/2012 tarihine kadar
ödemeleri halinde ihya talepleri geçerli olacaktır.
3- 5510 Sayılı Kanunun Geçici 24 üncü
ve Geçici 25 inci Maddeleri Kapsamın-
daki Yeniden Yapılandırma Anlașmaları-
nın İhyasıBilindiği üzere, kapsama giren borçları 5510 sayılı Ka-
nunun geçici 24 üncü veya geçici 25 inci maddesine
istinaden yeniden yapılandırılmıș, ancak ödeme yü-
kümlülüklerini yerine getirmemeleri nedeniyle yeniden
yapılandırma anlașmaları bozulmuș olan borçlulardan,
- Oniki taksite kadar taksit talebinde bulunmuș olanla-
rın, ödenmemiș veya eksik ödenmiș taksit sayısı dört-
ten fazla olmayanlarının,
- Yirmi dört taksite kadar taksit talebinde bulunmuș
olanların, ödenmemiș veya eksik ödenmiș taksit sayısı
sekizden fazla olmayanlarının,
sgk dosyası
106 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
yeniden yapılandırma anlașmaları, 6111 sayılı Kanun
uyarınca talepte bulunmaları halinde ihya edilmiș idi.
Yeniden yapılandırma anlașmaları ihya edilmiș olan bu
borçluların ödenmemiș veya eksik ödenmiș taksitlerini
6111 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrasına
istinaden en geç ihya bașvurusunda bulunulan tarihi izle-
yen üçüncü ayın sonuna kadar hesaplanacak faizi ile bir-
likte ödemeleri halinde ilgili maddelerde öngörülen yeniden
yapılandırma hükümlerinden yararlanmaları sağlanmıștır.
Bu defa, 6111 sayılı Kanunun 15 inci maddesi uya-
rınca, yeniden yapılandırma anlașmaları ihya edilmiș
borçluların, ödenmemiș veya eksik ödenmiș taksitlerini
bașvuruda bulunulan tarihi izleyen ayın sonuna kadar
ödeyememiș olmaları halinde ise, bu tutarları 6111 sa-
yılı Kanuna ilave edilen geçici 19 uncu maddeye istina-
den hesaplanacak faizi ile birlikte ödemeleri mümkün
hale getirilmiștir.
3.1- BașvuruKapsama giren borçları 5510 sayılı Kanunun geçici
24 üncü veya geçici 25 inci maddesine istinaden ye-
niden yapılandırılmıș, ancak ödeme yükümlülüklerini
yerine getirmemeleri nedeniyle yeniden yapılandırma
anlașmaları bozulmuș olan borçluların, yeniden yapı-
landırma anlașmalarının 6111 sayılı Kanuna ilave edi-
len geçici 19 uncu maddesine istinaden ikinci defa
ihya edilebilmesi için,
- Oniki taksite kadar taksit talebinde bulunmuș olanla-
rın, ödenmemiș veya eksik ödenmiș taksit sayısı dört-
ten fazla olmaması,
- Yirmi dört taksite kadar taksit talebinde bulunmuș
olanların, ödenmemiș veya eksik ödenmiș taksit sayısı
sekizden fazla olmaması,
-Yeniden yapılandırma anlașmalarının ihyası ama-
cıyla 6111 sayılı Kanunun 15 inci maddesi uyarınca
31/5/2011 tarihine kadar ihya bașvurusunda bulunmuș
olmaları, gerekmektedir.
Durumları yukarıda belirtilen nitelikte olan borçluların
en geç 1/10/2012 tarihine kadar 2011/29 sayılı Genel-
gede belirtilen ünitelerimize bir örneği Ek-1’de yer alan
dilekçe ile bașvuruda bulunmaları halinde, 5510 sayılı
Kanunun geçici 24 üncü veya geçici 25 inci maddesine
istinaden olușturulmuș yapılandırma anlașmaları yeni-
den ihya edilecektir.
Buna karșın, 6111 sayılı Kanunun 15 inci maddesine isti-
naden 31/5/2011 tarihine kadar geçici 24 üncü ve geçi-
ci 25 inci madde yapılandırma anlașmalarının ihyası için
bașvuruda bulunmamıș olan borçluların geçici 19 uncu
madde hükümlerinden yararlanmaları mümkün bulunma-
dığı gibi, bașvuruda bulunmuș olmakla birlikte ödenme-
miș veya eksik ödenmiș taksit sayıları yukarıda belirtilen
sayılardan fazla olan borçluların geçici 19 uncu madde
uyarınca ihya bașvurusunda bulunmaları durumunda da
ihya ișlemlerinin yapılması mümkün bulunmamaktadır.
3.2- İhya kapsamında ödenecek tutarın
hesaplanması ve ödeme süresiİhya ișlemlerinin yapılmasının ve ödenen paraların ilgili
taksitlere mahsup edilmesinin ardından, ödenmemiș
veya eksik ödenmiș taksitlerin, en geç 31/10/2012 tari-
hine kadar ödenmesi gerekmektedir.
Yeniden yapılandırma anlașmaları 6111 sayılı Kanunun
geçici 19 uncu maddesine istinaden ihya edilmiș olan
borçlular, ödenmemiș veya eksik ödenmiș taksitlerini,
ödeme vadesinin sona erdiği tarihten, ödemenin yapıla-
cağı tarihe kadar hesaplanacak DİBS + 1 faizi ile birlikte
ödeyeceklerdir.
3.3- İhya kapsamındaki alacakların tam
olarak ödenmemesi halinde yapılacak
mahsup ișlemi5510 sayılı Kanunun geçici 24 veya geçici 25 inci
madde kapsamına girip, 6111 sayılı Kanunda öngörü-
len ihya kapsamına giren borçların tamamının en geç
31/10/2012 tarihine kadar ödenmemesi halinde ihya
öncesi duruma dönülerek, ödenen taksit tutarları ilgili
mevzuat hükümlerine göre mahsup edilecektir. Mahsup
ișlemlerinin yapılmasının ardından bakiye alacaklar için,
6183 sayılı Kanun uyarınca icra takibine geçilecektir.
4- Geçici 19 uncu madde kapsamına giren
alacakların cari usul ve esaslara göre tahsil
edilmiș olması halinde yapılacak ișlemler6111 sayılı Kanun kapsamında yeniden yapılandırma
bașvurusunda bulundukları halde ödeme yükümlülük-
lerini yerine getirmemeleri nedeniyle yeniden yapılandır-
ma hakları sona ermiș olan borçluların, kapsama giren
borçlarını geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe girdiği ta-
rihten önce cari usul ve esaslara göre tamamını ödemiș
olmaları ve 1/10/2012 tarihine kadar ihya bașvurusun-
sgk dosyası
107Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
sgk dosyası
da bulunmaları halinde, ödeme planları yeniden aktif
hale getirilerek ödemiș oldukları tutarlar aylık taksitlere
veya peșin ödemeye esas tutara mal edilecek ve fazla-
dan ödenen tutarlar Kurumumuza bașkaca borçlarının
bulunmaması kaydıyla, 5510 sayılı Kanunun 89 uncu
maddesine istinaden ilgililere iade edilecektir.
Diğer taraftan, 5510 sayılı Kanunun geçici 24 üncü veya
geçici 25 inci maddelerine istinaden yeniden yapılandır-
ma bașvurusunda bulunan ve yapılandırma anlașmaları
6111 sayılı Kanun uyarınca ihya edilen, ancak ihya edi-
len taksitlerini süresi içinde ve tam olarak ödememe-
leri nedeniyle yapılandırma anlașmaları bozulmuș olan
borçluların, anılan maddeler kapsamına giren borçları-
nı geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
önce ödemiș olmaları ve 1/10/2012 tarihine kadar
ihya bașvuruda bulunmaları halinde, fazladan ödemiș
oldukları tutarlar da Kurumumuza bașkaca borçlarının
bulunmaması kaydıyla yine yukarıda açıklandığı üzere
ilgililere iade edilecektir.
5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddenin üçüncü fıkra-
sına göre, fazladan tahsil edilmiș tutarların ilgililere iade
edilebilmesi için ihya bașvurusunun yanı sıra fazladan
ödenmiș tutarların iadesi hususunda ayrıca yazılı baș-
vuruda bulunmaları gerekmektedir. Yapılacak bașvuru-
lar üzerine ödeme planlarının yeniden aktif hale getiril-
mesinin ardından, geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten önce cari usul ve esaslara göre yapılan
ödemeler, aylık taksitlere veya peșin ödemeye esas tu-
tara mal edilecek, artan kısım ise bașkaca borcunun
bulunmaması halinde 89 uncu madde hükümlerine
göre ilgililere iade edilecektir.
5- Yapılandırma Hükümlerinden Yarar-
lanma Hakkı Sona Erdikten Sonra 6183Sayılı Kanunun 48 inci Maddesi Gereği Tecil ve Tak-
sitlendirilmiș Olan Borçlar 6111 sayılı Kanun uyarınca
yapılandırmanın ödeme yükümlülüklerinin yerine ge-
tirilmemesi nedeniyle bozulması üzerine Kuruma olan
borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre
tecil ve taksitlendirilmiș olan borçlularca 6111 sayılı Ka-
nunun geçici 19 uncu madde hükümlerine göre ödeme
talebinde bulunulması halinde bir örneği Ek-3’de yer
alan taahhütnamenin ilgili ünitemize verilmesi suretiyle
söz konusu tecil ve taksitlendirmenin bozma ișlemi ya-
pılmadan iptal edilmesi gerekmektedir.
Söz konusu taahhütnamenin verilmesini müteakip
6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve
taksitlendirilmiș borçlarının bir kısmının yapılandırılma
kapsamındaki dönemlere, bir kısmının yapılandırma
kapsamı dıșındaki dönemlere ilișkin olup olmadığına
bakılmaksızın taksit tahsilatlarının çıkılarak 6111 sayılı
Kanunun geçici 19 uncu maddesi hükümlerine göre,
“1.5-Yapılandırma ișleminin bozulduğu tarihten sonra
yapılan ödemelerin mahsubu” bölümünde açıklandı-
ğı üzere peșin ödeme bașvurusunda bulunulmuș ise
peșin ödemeye esas tutara, taksitle ödeme bașvuru-
sunda bulunulmuș ise en eski taksitten bașlamak üzere
taksitlere mahsubu yapılacaktır.
Ayrıca, borçlularca 6111 sayılı Kanun kapsamına gir-
meyen borçlar için 6183 sayılı Kanunun 48 inci mad-
desine göre tecil ve taksitlendirme müracaatında bulu-
nulması halinde bu borçların da tecil ve taksitlendirmesi
yapılabilecektir.
6- Yapılandırması Bozulan Borçlular Hak-
kında Yürütülen İcra Takip Haciz ve Satıș
İșlemleri-Peșin ödemenin tercih edilmiș olması halinde: 6111 sa-
yılı Kanuna göre yapılandırmasının bozulması sonucunda
borçlunun üçüncü kișilerdeki hak ve alacaklarına 6183
sayılı Kanunun 79 uncu maddesine göre konulan haciz-
ler, yapılandırılan borcun tamamının geçici 19 uncu mad-
de hükümlerine göre ödenmesi ve hacze konu bașkaca
bir borcun bulunmaması kaydıyla kaldırılacaktır. Üçüncü
kișilerde haczedilerek bloke edilen bir paranın bulunması
halinde söz konusu hacizli tutar geçici 19 uncu madde
hükümlerine göre borca mahsup edilecektir.
-Taksitle ödemenin tercih edilmiș olması halinde: 6111
sayılı Kanuna göre yapılandırmasının bozulması sonu-
cunda borçlunun üçüncü kișilerdeki hak ve alacaklarına
6183 sayılı Kanunun 79 uncu maddesine göre konulan
hacizler, geçici 19 uncu maddenin yürürlük tarihinden
önce ödeme vadesi geçmiș taksitlerin bu madde kap-
samında ödenmesi (bir takvim yılında ikiden fazla öden-
meyen taksit olmaması kaydı ile) halinde kaldırılacaktır.
Üçüncü kișilerde haczedilerek, bloke edilen bir para-
nın bulunması halinde söz konusu para geçici 19 uncu
madde hükümlerine göre ödenmeyen en eski taksitten
bașlanılarak mahsup edilecektir.
Yapılandırma harici borcun bulunması halinde ise cari
usullere göre ișlem yapılacaktır.
Teminat değișikliği ile menkul ve gayrimenkul mallar
üzerindeki hacizlerinin kaldırılmasına yönelik ișlemler
6111 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinden ya-
rarlanan borçluların tașınır ve tașınmaz malları üzerinde-
ki hacizlerin kaldırılması ya da araçlar üzerindeki yaka-
lamaların kaldırılması yönündeki talepler, ödeme vadesi
geçmiș tüm taksitlerin ödenmesini müteakip 2011/29
sayılı Genelgenin “5.15- Tașınır / Tașınmaz Mallar Üze-
rindeki Hacizlerin Kaldırılması” bölümündeki hükümler
çerçevesinde değerlendirilecektir.
Diğer taraftan, geçici 19 uncu madde kapsamında baș-
vurulan borçlardan dolayı yapılandırma bozulmadığı sü-
rece bu borçlar için cebri takip ișlemleri yapılmayacaktır.
7- Diğer Hususlar6111 sayılı Kanunun geçici 19 uncu madde hükümlerin-
den yararlanmak üzere bașvuran borçluların, yapılandır-
ma hükümlerinden yararlanma hakkı sona erdiği tarihten
sonraki sürelerde kapsama giren borçları nedeniyle dava
açmamaları, açılmıș davalardan vazgeçmeleri veya ka-
nun yollarına bașvurmamaları gerekmektedir.
108 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
teknoloji
Teknolojiseverler ve tüketiciler tarafından merakla beklenen
iPhone 5 görücüye çıktı. Beklendiği gibi yeni iPhone'un ek-
ran genișliği 3.5 inçten 4 inçe çıktı. iphone 5'in satıșa sunul-
masıyla beraber eski sürüm iPhone'ların fiyatları da düștü.
Bu anlamda Türkiye'de de iPhone 4 ve 4S'lerin fiyatlarının
düșmesi söz konusu. iPhone 3 GS ise tarihe karıștı; zira
Apple ilk kez bu model iPhone'u lansmanda kullanmadı.
Yeni iPhone 5’te șu özellikler yer alıyor: iPhone 4 ve 4S'lere
göre iphone 5 yüzde 20 daha hafif ve ince bir yapıda bulu-
nuyor. 3.5 inç'lik
ekranı olan eski ne-
sil iPhone'lara göre
iphone 5, 4.0 inç'lik
ekranıyla artık kullanı-
cılarına daha yüksek
bir çözünürlük sunu-
yor. A6 ișlemci kulla-
nan iphone 5, önceki
iPhone'lara göre tam
2 kat daha hızlı ça-
lıșıyor. Bu da uygu-
lamaların çok daha
hızlı çalıșacağını gös-
teriyor. 8 megapiksel
dahili kamerası olan
iphone 5, 3264x2448
piksel çözünürlüğünde fotoğraf çekimi yapabiliyor. Düșük
ıșık modunda da vasat olmayen fotoğraflara imza atabiliyor.
iphone 5 ile fotoğraf çekme hızı neredeyse yüzde 40 oranın-
da arttı. Iphone 5 21 Eylül'de satıșa çıkarılacak. İlk etapta
satıșa çıkarılacak ülkeler arasında, ABD, Kanada, Birleșik
Krallık, Fransa, Almanya, Avustralya, Japonya, Hong Kong
ve Singapur yer alıyor. İkinci parti ise piyasaya 28 Eylül'de
sürülecek. Ancak bu ülkeler arasında Türkiye'nin ismi yer
almıyor. Șu an için Iphone 5'in Türkiye'de ne zaman satıșa
çıkarılacağı bilinmiyor.
Hükümetin, her sınıfa akıllı tahta ve 16 milyon öğrenciye
akıllı tablet dağıtılmasını hedeflediği Fatih Projesi, Apple'a
rakip oldu. TÜBİTAK uzmanları tarafından geliștirilen pro-
jeyle öğrenciler sanal markette tüm eğitim
programları ve oyunları online indire-
bilecek. Böylelikle, öğrenciler eğitici
ders içeriklerinin yanı sıra eğlence
hatta oyunları da tabletlerine yük-
leyebilecek. TÜBİTAK yetkilileri,
tüm eğitimcilere açık olacak
bu oyun ve eğitim içerikli prog-
ramların sayısının kısa sürede on
binleri geçmesini beklediğini söy-
ledi. Șubat ayında pilot olarak baș-
latılan Fatih Projesi bu yıl kademeli
olarak 5 ve 8'inci sınıflara dağıtılacak.
Öğrencilerin sayısal dersleri daha rahat
anlamaları için tabletlere Apple Store'lar-
da olduğu gibi Fatih Store șeklinde bir sayfa
olacak. Programların yer alacağı markette öğ-
renciler animasyon, video, ses temelli ders mal-
zemeleri, multimedya eğitim setlerinin yanı sıra
dijital oyunlara da ulașabilecek.
iPhone 5 görücüye çıktı
Apple Store'a karșı Fatih Store geliyor
109Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
teknoloji
Akıllı telefon ve tabletlerin popüler oyunlarından biri olan Angry
Birds’ün yeni sürümü, 3 gün içinde 10 milyon kez indirildi. Ca-
dılar Bayramı, Yılbașı ve Sevgililer Günü gibi özel günlerde yeni
sürümleri çıkan Angry Birds’ün bir süredir beklenen Space
sürümü, diğer oyunların aksine uzayda geçiyor ve uzay fiziği
aynen oyunda uygulanıyor. 3 gün içinde 10 milyon kez indirilen
uygulama, App Store’da da en çok indirilen uygulamalar liste-
sinde zirveye oturdu. Uygulama, șu an iPhone ve iPad’lerde
bulunan iOS ve Android ișletim sistemleri altında çalıșabiliyor
ve yakında BlackBerry cihazlara da gelecek.
NASA’nın tasarladığı Curiosity (Merak) adlı robot Mars’a iniș
yaptı. Küçük bir otomobil büyüklüğündeki robot Mars’ta 687
gün yani 1 Mars yılı geçirecek. Mars’ta Amerikan Havacılık
ve Uzay Dairesi (NASA) tarafından șimdiye kadar üretilmiș
en zeki gezegenler arası gezginci robot olan Curiosity (Me-
rak), Mars gezegenine indi. Radyoaktif plütonyumun parça-
lanması sonucu açığa çıkan sıcaklıkla ișleyen, yaklașık 900
kilogram ağırlığındaki Curiosity, son derece hassas olarak
tasarlanmıș ısı kalkanı ve gezegen yüzeyine inișini yavașlat-
mak için kullanacağı sesten hızlı açılan parașütü yardımıyla
Kızıl Gezegen'e indi. Curiosity, Mars ile Dünya arasında, 14
dakikayı bulan sinyal ulașma farkı nedeniyle Earthlings adlı
bilgisayar yazılım șirketince geliștirilen yarım milyon bilgisa-
yar kodunu izleyerek Mars'a inișini, dünyadan hiçbir yardım
almadan kendi bașına gerçekleștirdi. Curiosity Mars’ta ya-
șam olup olmadığını araștıracak.
Bilim insanları, ilk kez iki yıldız etrafında dönen iki gezegenin
yer aldığı güneș sistemi tespit etti. Dünya’dan 4 bin 900 ıșık
yılı uzaklıktaki gezegenlerden biri, çift yıldıza olan uzaklığı se-
bebiyle “yașama elverișli” bölge içerisinde bulunuyor.
NASA’nın ‘gezegen avcısı’ Kepler Uzay Teleskopu’nun belir-
lediği ‘Kepler -47’ adı verilen iki yıldızlı ve iki gezegenli güneș
sistemi, Kuğu Takımyıldızı’nda yer alıyor. Çift yıldızlar birbir-
lerinin çevresinde 7.5 günde dönüyor. Bir yıldız bizim Güne-
șimize çok benziyor ve Güneș’in yüzde 84’ü kadar parlak.
Diğer yıldız ise Güneș’in üçte biri büyüklüğünde ve Güneș’in
ancak yüzde 1’i kadar parlak. Sistemdeki ‘Kepler-47c’ adı
verilen gezegen, yașama uygun, yani sıvı suyun olabileceği
bölgede bulunuyor. Gezegen 303 günde çift yıldızın etrafın-
daki dönüșünü tamamlıyor. Neptün’ün 3 katı büyüklüğün-
deki bu devin atmosferinin yoğun su buharından olușmuș
bulutlarla kaplı olduğu sanılıyor. Ancak ‘Kepler-47c’nin bü-
yük bir gaz devi olabileceği ve bilinen hayata uygun olma-
yabileceği de ifade ediliyor. Diğer gezegen ‘Kepler-47b’ ise
50 günden az bir yörünge dönemine sahip. Kızgın atmos-
feri sebebiyle yoğun bir metan bulutuyla örtülmüș bunaltıcı
bir gezegen olduğu düșünülüyor. NASA’nın California’daki
Ames Araștırma Merkezi’nden William Borucki, “Sade-
ce Güneș gibi tek yıldızdan değil birçok yıldızdan olușmuș
sistemler de olduğunu anlamıș durumdayız. Șimdi yașam
olabilecek ya da yașanılabilir özelliklere sahip gezegen tür-
leri arasına çift yıldızlı sistemler de girdi” açıklamasını yaptı.
Sıradıșı güneș sistemi, bir çift yıldızın çevresinde birden fazla
gezegen olabileceğini ve uzaydaki gezegen çeșitliliğini gös-
termesi açısından tarihi bir keșif olarak nitelendiriliyor.
Artık onları bilmeyen yok!
NASA’nın en akıllı robotu Mars’a indi
Bașka bir gezegende yașanabilir mi?
110 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
Nevșehir merkeze bağlı bir köy olup 2010 veri-
lerine göre nüfusu 1608'dir. Özyayla yöresinde
yapılan kazılarda elde edilen bulgulara göre kö-
yün çok eski bir tarihi vardır. İlk yerleșme izleri
M.Ö. 3000 yıllarına kadar uzanmaktadır.
Köyün bilinen zamanına kadar ilk halkının Rum
olduğu söylenir. Rumlar köyün yakınındaki ma-
ğaralarda yașamıșlardır. Köyün adının da bu
mağaralardan geldiği söylenir. Bu mağaralara
‘in’ ya da șimdi ‘asma’ denilmektedir. Bu mağa-
raların renginin kırmızıya yakın olması sebebiyle
burada yașayan halk ’kızıl’ kelimesiyle ‘in’ keli-
mesi birleștirmiș ve köye ‘kızıl in’ adı verilmiștir.
Buradaki ‘in’ kelimesinin zaman geçtikçe cin
kelimesine dönüștüğü ve köyün adının Kızılcin
olarak kaldığı söylenir. Köy halkının genel isteği
üzerine köyün adı 1991 yılında ‘Özyayla’ olarak
değiștirilmiștir.
Köyün șu andaki yerleșim yerinin üçüncü yer
olduğu rivayet edilmektedir. İlk yerleșim yeri tam
olarak bilinmemekle birlikte ikinci yerleșim yeri-
nin köyün güneyindeki mağaralar olduğu zan-
nedilmektedir. Șu anda yerleșim ovaya yayılmıș
olup modern binalar dikkat çekmektedir.
Nevșehir Özyayla Köyü Kültür Yardımlașma ve
Dayanıșma Derneği Yönetim Kurulu Bașkanı Zeki
Uğurlu Özyayla Köyü hakkında șu bilgileri verdi:
“Köyümüz merkeze bağlı bir köy olup Nevșehir’e
uzaklığı 15 Km dir. Çevresinde Boğazköy, İcik
köyü, Doğala köyü ve Özlüce köyleri bulun-
maktadır. Köyün ana yolu asfalt olup, șebeke
suyu altyapısı, elektrik ve sabit telefon șebekesi
mevcuttur. Köyde ilköğretim okulu, sağlık ocağı
ve iki adet cami vardır. Burada yașayan halkın
çevre köylerden göç ettiği bilinmektedir. Köyün
Tarih kokan bir köy:
Özyayla
Nevşehir Özyayla Köyü Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Baş-kanı Zeki Uğurlu
dernekler
111Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
yakınında bulunan Ertaș yaylası köy halkının hayvancı-
lıkla uğrașması için büyük imkan sağlamaktadır. Halk
çoğunlukla tarım ve hayvancılıkla meșgul olmakta olup,
çoğunlukla sulu patates, buğday, arpa, kabak, sarımsak
ve soğan ekimi yapılmakta, köy evlerinin önündeki bah-
çelerde ve bağ denen köye yakın tarlalarda, bașta elma
kayısı olmak üzere domates, biber, salatalık gibi sebze
ve meyvelerde yetiștirilmektedir. Son zamanlarda Tarım
ve Köy İșleri Bakanlığı’nın teșvikleri ile büyükbaș hayvan
yetiștiriciliğinde önemli bir ivme kazanılmıștır.
1939 yılında Kızılcin İlkokulu olarak 1 sınıf ve 1 öğretmen
ile Eğitim-Öğretime bașlayan Okulumuz, 1950’li yıllarda
okul binasının yetersiz gelmesi sonucu yıkılmıș ve ye-
rine 2 sınıflı yeni bir okul binası ve Öğretmen lojmanı
yapılmıștır. Okul binasının ihtiyaçlara cevap vermemesi
üzerine 1984 yılında tekrar 6 sınıflı bir Okul binası ve 2
dairelik Öğretmen lojmanı inșa edilmiștir. 1987 yılında
Köyümüzün adının değișmesi üzerine Okulumuzun adı
da Özyayla İlkokulu olarak değiștirilmiștir. 1997-1998
Eğitim-Öğretim yılında 4306 sayılı Zorunlu Eğitimin 8
yıla çıkarılmasına ilișkin kanun kapsamında İlköğretim
Okulu olarak eğitim ve öğretime devam edilen okulu-
muzda halen 1 Okul Müdürü, 1 Müdür Yardımcısı ve
23 Öğretmen görev yapmaktadır. Okulumuzda Kadro-
lu Hizmetli ise bulunmamaktadır. Ayrıca Okulumuzda
Normal öğretime devam eden toplam 376 öğrencimiz
mevcuttur. Okul A tipi ve kaloriferli olup, 3472 metreka-
re alan içerisinde tesis edilmiștir. Okul Bahçesi içerisin-
de Okul binası dıșında, 3 derslikli bir Ek Bina ile 2 Daireli
bir Öğretmen Lojmanı da yer almaktadır. Köyümüzde
iki adet cami bulunmakta olup köy nüfusundan yetișen
imam ve hatipler camilerimizde görev yapmaktadır.”
Dernek hakkında da açıklamalarda bulunan Zeki Uğur-
lu, “Nevșehir Özyayla Köyü derneğimiz 1997 yılında
İstanbul’da yașayan Özyayla Köyü nufusuna kayıtlı
hemșehrilerimize sosyal ve kültürel hizmetlerde bu-
lunmak üzere Özyayla köyü nüfusuna kayıtlı ileri gelen
hemșehrilerimizin gayretleri ile kurulmuș olup kısa za-
manda maddi ve sosyal faaliyetler konusunda gelișerek
2000 yılında Bahçelievler Yenibosna semtinde bulunan
merkez lokalin mülkiyetini satın almıș, yine 2011 yılında
Esenyurt Kıraç beldesindeki hemșehrilerimizin nüfusu-
nun artmasına paralel olarak Esenyurt șubemizin mül-
kiyetini satın alarak üyelerimizin hizmetine sunmuștur.
Derneğimiz bugün üç yüz aile reisi üyesine bağlı olarak
toplam üç bin civarında bir bireye sosyal ve kültürel an-
lamda hizmet etmektedir. Derneğimiz bu güne kadar
Ramazan ayında muhtaç sahiplerine gıda yardımında
bulunmak iftar yemeği vermek, bayramlașma organi-
zasyonları yapmak, geleneksel yıllık piknik șöleni dü-
zenlemek, kültür turları çerçevesinde Çanakkale gezi-
leri düzenlemek gibi sosyal aktiviteler yanında maddi
durumu iyi olan üyelerin yapmıș oldukları öğrenci burs-
larının ihtiyaç sahibi ve bașarılı öğrencilere ulaștırılması
konusunda önemli bir misyon üstlenmiștir. Derneğimi-
zin bundan sonraki hedefleri arasında sosyal ve kültü-
rel faaliyetleri artırmak ve düğün salonu, misafirhanesi,
kütüphanesi, lokali ve yemekhanesi bulunan bir kültür
merkezinin mülkiyeti ile beraber üyelerimizin hizmetine
sunabilmektir” șeklinde konuștu.
dernekler
112 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
kısa kısa
Türkiye’nin en önemli el sanatları merkezlerinden biri olan
Nevșehir’in Avanos ilçesi gün batımı ile birlikte eșsiz görü-
nüme kavușuyor. Sivas’dan doğan ve 1150 km. lik yol izle-
yerek Kayseri, Nevșehir, Kırșehir, Kırıkkale,Çankırı,Çorum’u
izleyerek Samsun’dan Karadeniz’e dökülen Kızılırmak neh-
rinin ikiye böldüğü çanak ve çömlek sanatı ile ünlenen Ava-
nos ilçesi, gün batımı ile birlikte ,gün batımının eșsiz güzel-
liği farklı görüntüler olușturuyor. Kızılırmak’ın gün batımı ile
birlikte adeta ismi gibi kızıllığa bürünen nehir,turistlerin ve
tatilcilerin ilgisini çekiyor.
NEVSİAD’ın düzenlediği 1. Geleneksel Futbol Turnuvası Haziran
ayında ilçe ve köy derneklerinin katılımı ile bașladı. Turnuvaya
katılan ilçe ve köy dernekleri; Suvermez Kasabası, İnallı Kasaba-
sı, Kurugöl Kasabası, Kaymaklı Kasabası, Yazıhöyük Kasabası,
Özyayla Köyü, Çakıllı Köyü, Özlüce Köyü, Doğala Köyü, Emmiler
Köyü, Ağıllı Köyü’dür. İlk karșılașmalar B.Evler, Kocasinan Muh-
sin Yazıcıoğlu halı sahasında yapıldı. Yarı finale kalan Kaymaklı
Kasabası-Özyayla Köyü-Ağıllı Köyü-Doğala Köyü takımları karșı
karșıya geleceklerdir. Final Karșılașmasının ise B.Evler Kocasi-
nan Stadında yapılması düșünülüyor. Nevșehirliler Derneği ola-
rak turnuvaya katılan tüm takımlara bașarılar diliyoruz.
NEVSİAD 1. Geleneksel
Futbol Turnuvası
Nevșehir’de bu yılın Ocak-Ağustos döneminde Nevșehir
Belediyesi Evlendirme Memurluğu tarafından 450 çiftin evli-
lik ișlemi yapıldı. Nevșehir Belediyesi Evlendirme Memurluğu
verilerine göre, bu yılın Ocak- Ağustos döneminde evlenmek
amacıyla bașvuruda bulunan 450 çiftin evlilik ișlemleri gerçek-
leștirildi. Geçen yılın aynı döneminde de Nevșehir Belediyesi
Evlendirme Memurluğu kanalıyla 415 çiftin evlilik ișlemlerini
gerçekleștirmiști.
Nevșehir’de 450 çift
dünya evine girdi
Nevșehir’in önemli kayısı üretim merkezlerinden Ürgüp ilçe-
sinde, kilogramı 20 kurușa düșen kayısı, üreticileri düșündü-
rüyor. Kayısı üretiminin geçen yıllara oranda önemli ölçüde
artıș gösterdiği Nevșehir’de, üretimin yoğunlukta yapıldığı
merkezlerden Ürgüp ilçesinde kayısı üretimi yapan Mustafa
Yavuz, üretimin ciddi anlamda yüksek olmasına karșın, verilen
fiyatın oldukça düșük olduğunu belirtti. Yavuz “Kayısının kilo-
su 20 kuruștan satılıyor, kahvede bir bardak çay içebilmek için
2,5 kg kayısı satılması gerekiyor. Üreticinin sorununa çözüm
getirilsin diye konuștu.
Nevșehir’deki kayısı
üreticileri sıkıntılı
Kızılırmak’ta gün batımı
113Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
kısa kısa
Kayseri Sarıoğlan İlçe Müf-
tüsü olarak görev yapmakta
iken, Nevșehir İl Müftü Yar-
dımcısı olarak atanan Nazım
Haksever yeni görevine baș-
ladı. Kayseri ile aynı tarihi ve
kültürel alt yapıya sahip olan
Nevșehir’de görev yapaca-
ğı için çok mutlu olduğunu
belirten Müftü Yardımcısı
Nazım Haksever, Nevșehirli
vatandașlara yardımcı ola-
bilmek için büyük gayret göstereceğini vurguladı. Haksever
“Burada görevimizle ilgili olarak Diyanet İșleri Bașkanlığımızın
çalıșma prensipleri doğrultusunda yöremizin de özelliklerini
göz önünde bulundurarak, amirlerimize projeler sunmak,
onlara yardımcı olmak ve vatandașlarımızın problemlerine
samimi duygularla içten bir çalıșma gayretiyle destek olmak,
onlara manevi yönden yardımcı olma gayretinde olacağız.
İnșallah çalıșmalarımız bu doğrultuda olacaktır. Tabi bu ça-
lıșma esnasında temel kaynağımız Allah’ın kelamı Kur’an-ı
Kerim ve Rasülullah (S.A.V.) Efendimizin mübarek Hadis-i
Șerifleri olacaktır. Alimlerimizin tavsiyeleri, ariflerimizin güzel
sözlerinden istifade edeceğiz. Gayret bizden muvaffakiyet
Allah’ tandır” diye konuștu.
Çekimleri Kapadokya’da gerçekleștirilen ve Fox TV’de yayınla-
nan Yer Gök Așk dizisi Eylül ayında yeni bölümleriyle izleyicisiyle
bulușacak. Fox TV’de yayınlanan ve büyük beğeniyle izlenen
Yer Gök Așk dizisinin yeni bölümü 10 Eylül’de ekranlara gele-
cek. Bașrollerinde Murat Ünalmıș ve Birce Akalay Ünalmıș’ın yer
aldığı ve Kapadokya bölgesinde çeșitli mekanlarda çekilen Yer
Gök Așk dizisinin yeni bölüm çekimleri Avanos ilçe merkezindeki
Tahta Köprü üzerinde ve Kızılırmak kenarında yapıldı. Çekimler
esnasında Tahta Köprü bir süre ulașıma kapatıldı. Dizi sahnesinin
çekildiği film setini vatandașlar çevreden ilgi ile izledi.
Yer Gök Așk yeniden
izleyicisiyle bulușuyorJapon Keiko Yoshihide, geç-
tiğimiz yıl hayatını kaybeden
babasının Kapadokya'da ba-
lon turu hayalini yıllar sonra
gerçekleștirdi. Genç kız, Ja-
pon sevgilisi ile Kapadokya'da
evlendikten sonra eși ile bir-
likte babasının anısına balon
turuna katıldı. Keiko Yoshi-
hide, geçtiğimiz yıl hayatını
kaybeden babası Tetsumune
Yoshihide'nin 2000 yılında
Kapadokya bölgesinde dü-
zenlenen balon turlarını tele-
vizyondan seyrettiğini ve çok etkilendiğini söyledi. Babasının
yıllarca Kapadokya bölgesine gelerek balon turuna katılma
hayali kurduğunu ancak geçtiğimiz yıl hayatını kaybettiğini
belirten Keiko Yoshihide, babasının hayalini gerçekleștirmek
için sevgilisi ile birlikte Türkiye'ye geldiğini söyledi. Yoshihide:
"Babam yıllarca Kapadokya'ya gelerek balona binmeyi hayal
etti ancak yakalandığı hastalık dolayısıyla geçtiğimiz yıl haya-
tını kaybetti. Onun bu hayalini en mutlu günümde gerçekleș-
tirmek istedim ve o yüzden Türkiye'ye geldim " diye konuștu.
Nevșehir Valiliği Avrupa Birliği Projeler ve Dıș İlișkiler Koordinasyon
Merkezi tarafından hazırlanan, Nevșehir Üniversitesi ișbirliğinde yü-
rütülen ‘Mesleki Eğitimde Yerel Yönetimin Rolü, Mesleki ve Yetiș-
kin Eğitim Kurumları, Üniversiteler ve Sivil Toplum Kurulușları Ara-
sında İșbirliğinin Arttırılması’ konulu proje kapsamında Avrupa’nın
İtalya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, İsveç, Macaristan, İngiltere,
Romanya, Fransa ve Slovakya gibi ülkelerinden Nevșehir’e ge-
len akademisyen ve ișadamları NEÜ Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç’ı
makamında ziyaret etti. Nevșehir Valiliği AB Projeler ve Dıș İlișkiler
Koordinasyon Merkezi Genel Koordinatörü Serkan Bașar baș-
kanlığındaki Avrupalı akademisyen ve ișadamları, Cumhurbașkanı
Abdullah Gül tarafından Nevșehir Üniversitesi Rektörlüğüne yeni-
den atanan Prof. Dr. Filiz Kılıç’a hayırlı olsun dileklerinde bulundu.
Avrupalı akademisyen ve ișadamları rektör ziyaretlerinin ardından
Üniversite Uluslararası İlișkiler Ofisi Koordinatörü Doç. Dr. Erdo-
ğan Çiçek’in koordinatörlüğünde gerçekleștirilen toplantıya katıldı.
Toplantıda Nevșehir Üniversitesi ile bu ülkeler arasında uzun ve
kısa vadeli yapılacak çalıșmaların yanı sıra Erasmus anlașmaları ile
mesleki eğitim konularında görüșlere yer verildi.
Avrupalı akademisyenler
ve ișadamları NEÜ’de
Japon gelin babasının
hayalini gerçekleștirdi
Nevșehir İl Müftü Yardımcısı
Haksever yeni görevine bașladı
114 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
kısa kısa
Dünya evine girilen en mutlu günü, farklı seçeneklerle yașa-
nıldığı sıcak hava balonlarındaki evliliklere olan ilgi her geçen
gün artıyor. Anatolian Ballons Genel Müdürü Mahmut Uluer
yaptığı açıklamada, her yıl firmaları vasıtasıyla 10-12 arasın-
da balonda nikah kıyıldığını belirterek evlilik töreninin yerin
metrelerce yükseğinde gerçekleștiği bu mutlu güne katılmak
için genç çiftlerin büyük bir heyecan içerisinde olduklarının
gözlendiğini belirtti. Balonların isteğe bağlı olarak kaldırıldı-
ğını söyleyen Uluer, 4.10,16,24 ve 36 kișilik balonların bu
organizasyonda değerlendirildiğini belirterek “Balonda evlilik
yapmak isteyen çiftler özel olarak kaldıkları otelden alınıyor.
Daha önceden süslenen balonlara alınan genç çiftler, yerin
metrelerce yükseğinde bir ömür boyu devam edecek birlik-
telikleri için Evet diyorlar. Ayrıca șampanyalar eșliğinde ve
yaș pasta kesiliyor. Ayrıca günün anısına fotoğraf ve kamera
çekimi hizmeti de sunuyoruz” dedi.
Nevșehir’de İstiklal İlköğ-
retim Okulu 3. sınıf öğren-
cisi Aleyna Erikçi,dünya
oyuncak piyasasında ta-
sarlanan Barby bebeğe
olan benzerliği ile dikkat
çekiyor. İstiklal İlköğretim
Okulu 3-A sınıfı öğrencisi
olan 9 yașındaki Aleyna
Erikçi,sınıfın en çalıșkan
öğrencilerinden birisi.Ec-
zacı kalfası Ömer Erikçi
ile ev hanımı Aslı’nın 3
çocuğundan biri olan Aleyna,doğal saç rengi ve görünümü
ile ilk olarak 1959 yılında New york Oyuncak fuarında tanıtı-
lan Barby bebeğe olan benzerliği ile arkadașları arasında da
Barby Aleyna olarak isimlendiriliyor.
2 erkek kardeșinin olduğunu söyleyen 9 yașındaki Aleyna
Erikçi “Ailemde beni Barby bebeğe çok benzetiyorlar. Okul-
da gerek öğretmenlerimiz ve arkadașlarımda zaman zaman
beni Baryb Aleyna diye çağırırlar” dedi.
Bu da Kapadokya’nın
Barby’si
Nevșehir Belediyesi Kapadokya Eğitim Merkezi (KAPEM) ta-
rafından engellilere yönelik olarak kumaș abajur yapma kursu
açıldı. Kursta, 18 zihinsel engelli genç kız ve erkek, aldıkları
bilgileri pratiğe de geçirme imkanı buluyor. Yașları 11-30 ara-
sında değișen zihinsel engelliler, kumaș abajur yapmanın yanı
sıra, desen ișleme ve boyama konusunda da teorik ve pratik
bilgiler alıyor. Ailelerinin de yalnız bırakmadığı 18 zihinsel en-
gellinin katıldığı kumaș abajur yapma eğitimi, 4 ay boyunca
devam edecek. KAPEM 'in ana idari hizmet binası konumun-
daki Pașa Konağı'nda her hafta Cumartesi günü 6 saati așkın
El Sanatları Öğretmeni Sevil Özkaya tarafından kumaș abajur
yapma eğitiminden geçen eğitilebilir zihinsel engelli 18 genç
kız ve erkek, kurs çalıșmalarının ardından kurs boyunca üret-
tikleri ürünleri sergileme imkanı da bulacak.
Nevșehir’de her yıl 2 milyona ya-
kın yerli ve yabancı turistin ziyaret
ettiği Göreme beldesinde sokak
lambaları, üzerlerine yerleștirilen
güneș panelleri sistemiyle ken-
di elektriğini üretmeye bașladı.
Göreme Belediye Bașkanı Nuri
Cingil yaptığı açıklamada, yılda
milyonlarca turistin geldiği bir
belde olan Göreme’nin aydın-
latma konusunda daha güçlü
ve donanımlı olması gerektiğini
belirterek, milli servet olan enerji
rezervine de katkı sağladıklarını söyledi. Özellikle turistle-
rin yürüyüș alanlarının yoğun olduğu bölgelerde bu sisteme
geçtiklerini ifade eden Göreme Belediye Bașkanı Nuri Cingil,
șöyle devam etti: “Yerel yönetimler olarak ilk önceliğimiz va-
tandașımıza en iyi hizmeti sunmaktır. Bu durum Göreme gibi
bir merkezde daha da dikkatli ve özenli olmak zorunda. Yaya
yürüyüș alanlarında bu uygulamayı bașlattık. Önümüzdeki yıl-
larda Göreme tamamen enerjisini kendisi üreten lokomotif ve
örnek bir turizm merkezi olacaktır.”
Göreme Belediyesi
elektriğini kendisi üretiyor
Engelliler kumaș abajur
yapıyor
Balonda nikah ilgi görüyor
115Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
kısa kısa
Nevșehir'in Ürgüp ilçesinde kafeterya ișletmecisi Serdal Arıcan,
sosyal paylașım sitelerinde paylașmıș olduğu fotoğrafların büyük
beğeni kazanmasından sonra geçen yıl ilkini açmıș olduğu fotoğraf
sergisinden sonra bu yılda ikinci sergisini açtı. Kanada’da yașayan
hukuk profesörü sanatçı ve doğasever Nergis Canefe ile ikinci fo-
toğraf sergisini açan Arıcan son derece mutlu olduğunu söyledi.
Serdal Arıcan ve Nergis Canefe’nin ortaklașa açmıș oldukları ser-
gide, Kapadokya esinlemeleri ve insan, doğa ve tarih konuları ele
alındı. Bu yıl ikinci fotoğraf sergisini açan Serdal Arıcan böylesine
güzel ve bir o kadar da anlamlı bir fotoğraf sergimi bu yılda de-
vam ettirmekten dolayı son derece mutluyum. Nergis Canefe im-
zalı fotoğrafların satıșından elde edeceğimiz gelir ile Akköy Çocuk
kütüphanesi için kitap alımı yapılacak ve almıș olduğumuz kitapları
burada bulunan çocuklarımız kullanacaklardır dedi.
Ürgüp’te anlamlı
fotoğraf sergisiTürkiye’nin ilk fantastik çocuk filmi “Hititya: Madalyonun Sırrı”nın
çekimleri Kapadokya’da bașladı. Yönetmenliğini Alman Verena
S. Freytag’ın yaptığı filmde, 'Kurtlar Vadisi'nin Memati'si Gürkan
Uygun ile 'Öyle Bir Geçer Zaman Ki' dizisinin Küçük Osman’ı Emir
Berke Zincidi bașrolleri paylașıyor. Hititya adlı fantastik bir dünyada
annelerini bulmaya çalıșan 3 kardeșin maceralarını konu alan film,
Türk ve Alman oyuncuları bir araya getiriyor. Kapadokya bölgesi-
nin plato olarak kullanıldığı filmin bașrollerinde Almanya’nın en ünlü
oyuncularından Bruno Eyron ve 'Öyle Bir Geçer Zamanki' dizisin-
de ünlenen çocuk oyuncu Emir Berke Zincidi yer alacak. 7 milyon
TL bütçeli filmde; Türkiye’de ve yurt dıșında beğeniyle takip edilen
Serra Yılmaz, Gürkan Uygun, Avni Yalçın, Uğurkan Erez, Okan
Yalabık, Mete Horozoğlu, Engin Akyürek gibi isimler de rol alıyor.
Kapadokya bölgesinde doğal olușumlu olması nedeniyle dünyanın
ilk doğal gökdeleni olarak da değerlendirilen Nevșehir'in merkez
ilçeye bağlı Uçhisar beldesindeki tarihi Uçhisar kalesini 2012 yılının
ilk 8 ayında 110 bin yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği bildirildi.
Uçhisar Belediye Bașkanı Osman Süslü yaptığı açıklamada, Ka-
padokya bölgesinin ana giriș bölümünde yer alan ve M.Ö. 3000'li
yıllarda Hititler'den itibaren savunma amaçlı olarak da kullanılan
179 metre yüksekliğe sahip doğal olușumlu Uçhisar Kalesi'ni ge-
çen yılın ilk 8 ayında 100 bin yerli ve yabancı turistin gezdiğini 2012
yılının ilk 8 ayında ise 110 bin yerli ve yabancı turistin gezdiğini söy-
ledi. Bașkan Osman Süslü, sığınaklar, yerleșim alanlarında birbiri-
ne geçmeyi kolaylaștırıcı yer altı tünelleri, șarap üretim alanı, depo,
kiler, ahır ile insanların normal yașamını sürdüğü tüf kayaya oyulu
500’e yakın mekanı içinde barındıran Uçhisar Kalesi'nin bölgenin
turizmdeki yeri ve konumunun her geçen gün arttığına dikkat çekti.
Tarihi Uçhisar Kalesi’ne
ziyaretçi akını
“Hititya: Madalyonun
Sırrı”nın çekimleri
Kapadokya’da bașladı
Teknolojiye yenilen meslek
SaraçlıkTürkiye’de gerek ulașım gerekse
tarımda hayvan gücünden fay-
dalanıldığı dönemlerde gözde
mesleklerden biri olan 'saraçlık',
günümüzde teknolojiye yenik
düșen meslekler arasındaki yeri-
ni aldı. Yeni nesil gençlerin büyük
bölümünün anlamını bile bilmedi-
ği ve Türkiye’de sayıları her geçen
yıl azalan saraçlık mesleğinin,
Nevșehir’de sadece 1 temsilcisi
kaldı. Nevșehir’de Eski Sanayi Caddesi'ndeki küçük ișyerinde
hayvanlara koșum ve eyer takımları yapan 76 yașındaki Saraç
Osman Toksu, mesleğe 12 yașındayken bașladığını aktardı.
Gelișen teknoloji ve yük tașımada hayvan gücüne duyulan ihti-
yacın azalmasıyla saraçlık mesleğine duyulan talebin de giderek
yok olduğunu ve ișlerinin yok denilecek kadar azaldığını vurgu-
layan Osman Toksu, "Artık bu mesleği öğretecek çırak bile bu-
lamıyorum. Daha önceki yıllarda yetiștirdiğim kișiler ise bu mes-
leği yapmıyorlar. Onlar da haklı çünkü artık para kazanamıyoruz.
Çok șükür șu anda benim durumum iyi ve her sabah ilk günkü
gibi heyecanla ișyerime gelerek dükkanımı açıyorum" dedi.
116 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012
gündem
Ürgüp Kent evinde gerçekleș-
tirilen etkinlikte 16 kișilik Hak-
lide Ürgüplüler Derneği Halk
oyunları ekipleri, 19. yüzyıl
sonlarından itibaren Ürgüp ve
yöresinde oynanan halk oyun-
ları gösterisi sundular. Halkida
Ürgüplüler Derneği Bașkanı
Sofia Evgenikou,Ürgüp ve
yöresi halk oyunlarının geç-
mișten beri Halkida kentinde
düğünler gibi özel günlerde
sıklıkla sergilendiğini belirte-
rek, köklü kültürel birikimle-
rinden kopmadan yașamaya
özen gösterdiklerini belirtti.
Halkida kentinde yașayanların
önemli bir bölümünün anne
ve babalarının Ürgüp ve bölgesinde doğduğunu be-
lirten Evgenikou, uzun yıllara dayalı dostluk ilișkilerinin
daha da geliștirilmesi düșüncesi ile hareket ettiklerini
söyledi.
Ürgüp Belediye Bașkanı Fahri Yıldız’da, geçmiște kom-
șuluk yapan kișilerin torunlarını Ürgüp’de görmenin
mutluluğu içerisinde olduklarını belirtti. Düșmanlığın
kimseye hiçbir șey kazandırmadığını anlatan Yıldız “Ge-
çen Mart ayında kendilerini Yunanistan’da Ürgüplüleri
temsilen ziyaret ettik. Programı halka açık olarak ha-
zırlamıștık fakat Afyonkarahisar’daki yașanan elim olay
sonrasında bunu bir aile meclisi toplantısına dönüștür-
dük. Meclis üyelerimiz, eșleri ve mahalle hanımlarının
yanı sıra turizme gönül verenlerle bir araya geldik. Ama
bu gece tabi ki bir eğlence değil, iki dost ülke arasında,
dost kardeșler arasında geceyi değerlendirme, onların
da gönüllerini alma șeklinde oldu. Geçmișten günümü-
ze bugüne tașınan halk oyunlarını büyük bir bașarı ile
sundular. Bu tip davranıșlar iki milletin gelecekte çok
daha büyük dostluklara aday olduğunu biz burada in-
sanlara göstereceğiz. Düșmanlık insanlara hiçbir șey
kazandırmıyor. Dostluklar bu gibi toplantılar ve bu gibi
ziyaretlerle gelișiyor. Buna hizmet edebiliyorsak, dünya
barıșına bu șekilde hizmet edebiliyorsak bizlere ne mut-
lu” dedi. Düzenlenen etkinlikte Ürgüp Belediye Bașkanı
Fahri Yıldız, Halkida Ürgüplüler Derneği Bașkanı Sofia
Evgenikou ile ekip üyelerine çeșitli hediyeler takdim etti.
Ürgüp’te tarih yeniden
canlandı1924 Mübadelesi ile Ürgüp ilçesinden Yunanistan’a
göç edenlerin çoğunlukla bulunduğu merkezler
arasında yer alan Halkida șehrinde kurulan
Ürgüplüler Derneği, folklor ekibi, gösterisi ile
Ürgüplülere nostalji yașattı.
117Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ
yöresel yemek ve tatlılarımız
Yöre mutfağından bazı örnekler așağıdadır:
Çorbalar
Tarhana
Düğü
Kesme
Sütlü
Patates çorbaları
Katma așı
Yemekler
Ağpakla (fasulye, kemikli et)
Soğanlama
Dıvıl (patates ve bulgur)
Cacık
Ayva dolması
Çanak (et ve sebze),
Nevșehir tavası (et)
Zerdi pilavı
Sızgıt (kıșlık et kavurma)
Kömbe (bazlama)
Kıșlık ekmek (yufka)
Pastırma
Sucuk
Tatlılar
Bulama (un, pekmez, ceviz)
Așure, irmik tatlısı
Dalaz (yumurta, süt, un, yağ, bal veya șeker)
Aside (un, pekmez veya șeker)
Hoșaf.
Yörede kaliteli șarap üretimi de yapılmaktadır.
Nevșehir Yöresel Yemekleriİç Anadolu Bölgesi’nin en önemli kültür ve turizm merkezlerinden biri haline gelen Nevșehir’in
geleneksel mutfak ve yemek kültürü de bir hayli zengin. Nevșehir ve yöresi yemeklerinin
malzemeleri pek fazla olmamakla birlikte bölgesel denebilecek yemekleri vardır. Genellikle
et tüketimi fazladır. Yörede sebzeciliğe de önem verildiğinden birçok sebzeyi kendileri
yetiștirmekte ve yemeklerinde kullanmaktadırlar. Bölge, șarapları ile de ünlüdür.
Nevșehirliler Kültür Yardımlașma ve Dayanıșma Derneği ve Orta Anadolu Eğitim ve
Kültür Vakfı olarak 2011-2012 Eğitim ve Öğretim yılında 150 ye yakın İhtiyaç sahibi
ve bașarılı Nevșehirli öğrenciye Burs verilmiștir. Burs verdiğimiz öğrencilerin sayısı-
nın artırılmasında ve burs miktarının yükseltilmesinde bizlere destek olan, Vakıf ve
Hayırsever İșadamlarımıza teșekkür ediyoruz.
2012-2013 Eğitim ve Öğretim yılında da, Eski ve yeni katılımcı Hayırsever ișadam-
larımızı Derneğimizin Burs ödemelerinde kullanılmak üzere bağıș da bulunmaya
davet ediyoruz.
BURS VERMEYE
DAVET
Geçen Dönem Burs Veren Hayırseverlerimiz
ORTA ANADOLU Eğitim ve Kültür Vakfı
NEVȘEHİRLİYİZ Dergisi
Bayram SAĞLAM
Vefa KÜÇÜK
Uz. Dr. Doğan BİRGÜL
Arif ÇİĞDEM
TÜRKKAN Șirketler Grubu
Muzaffer AYGÜN
Mücahit ALDATMAZ
Yașar EROĞLU
Neriman ARMAĞAN
Hasan ÇİFÇİBAȘI
Kadir ÇİFÇİBAȘI
Hidayet AKDEMİR
Mevlüt BİRGÜL
Bekir ERDOĞAN