2
MUSTAFA ÇELEBi 220; Tayyib Gökbilgin , "Rüstem ve daki ithamlar", TO, sy. 11-12 ( 19 55). s. 11-50; Mahmut H. "Relazione di Persia", TTK Be/leten, XXXVI/141 1 972), s. 111; Mehmet Ça- Mustafa Mersiyeleri", TED, XII (1982 ). s. 641-686. IJll!iru TURAN MUSTAFA Celalzade (bk. CELALZADE MUSTAFA L L MUSTAFA Düzme (ö . 825/1422) Bayezid'in Osman- tarihlerinde. kendisini Ankara dan (804/1402) sonra kaybolan Mustafa diye ve taht mücadele- sine Bayezid'in belirtilerek "Düzme" la s. 157; ll, 557). Bu lakap daha sonraki ta- rihçilerince de benimsenip ka - ve Bizans ise onun Bayezid'in lu kaydeder (Du kas , s. 71 vd.; Fatih Devri Kaynaklanndan Düs- turname-i Enverf, s. 42-43). kendi- sini Düzme olarak anan kaynaklarda bu taht mücadelesi rakiplerince ortaya ima eden ifa- delere Nitekim "Bu Mus- tafa düzmedir deyü ad söz eder ( Cihannüma, ll, 561 ) . ilk dönemleri bilgi yoktur. Ankara ve Ha- mid ile Teke askerlerinin kaynaklarda zikredilir. kay- naklar genel olarak onun yazar. ve ri söylerken ve Enver! birlikte esir ifade eder. Muhtemelen Timur Semerkant'a götürülen Musta- fa bir süre orada sonra Timur'un ölümünün serbest Anadolu'ya dönünce bir müddet Karaman ülkesinde Musa Çelebi gibi Kastamonu'da Bey'e belirtilirse de Latin onun 1415'te Trabzon'da dair bilgiler yer Oradan kaydedilir. Eflak'a geçen Mustafa burada voyvoda Mirçea'- dan destek tarihleri ise onun Ankara kaybolduktan sonra birden Selanik'te ortaya ya- zar ve aradaki olaylara temas etmez. ll. 292 Murad dönemine ait bir takvimde onun Kefe'den gelip Selanik'e bilgisi bu- lunur Fethinden Önce Tarihi Takvimler, s. 61 ). Bizans kay- göre Eflak'ta Mus- tafa. Bizans imparatoru Manuel Komne- nos'a iltica etti (822/ 1419), san- cak beyi Cüneyd Bey ile birlikte Rumeli beylerinin da Teselya-Selanik yöresinde faaliyete geçti. Fakat Çelebi Mehmed'in süratle ye- üzerine olarak bir gece Cü- neyd Bey'le beraber Selanik Kalesi'ne zorunda Çelebi Mehmed, ertesi sabah valisinden iste- diyse de Selanik Valisi Demetrios Laskaris imparatorun izni olmadan teslim edeme- söyledi. Manuel ise Çe- lebi Mehmed hayatta oldukça ser- best yeminle taahhüt edince Selanik Çe- lebi Mehmed, Bizans imparatoru ile bu hususta Mustafa Çe- lebi için her 300.000 akçe vermeyi ka- bul etti (823/1420) Mustafa Çelebi'yi Bi- zans ile Devleti bir koz ola - rak kullanan Manuel esirleri önce bul'a getirtti, Limni göndererek burada koruma na Onun bu dönemdeki faaliyet- leri bilgi bulunmaz; Enver! öldürüp ve ya- zar (Fatih Devri Kaynaklanndan Düstur- name-i Enuerf, s. 42). Mustafa Çelebi Sultan Meh- med'in ölümüne kadar esarette Il. tahta sonra Os- Bizans münasebetleri bozulunca Manuel onu serbest Gelibolu'ya 5 1421 ). gere- Mustafa Çelebi imparatora tabi ola- cak. rehin olmak üzere da Gelibolu ile Kara- deniz sahilinde Eflak'a kadar uzanan sa- hayla Erisos ve Aynaroz'a kadar olan Te- selya bölgesini imparatora geri verecek- ti (Duka s, s. 85). Bu sonucunda Mustafa Çelebi. Bizans re- fakatinde bir binerek Cüneyd Bey ile birlikte Gelibolu'ya geldi. Burada Bayezid'in ve Os- varisi söyleyip Gelibolu ileri gelenlerini kendi Gelibolu ona ta- bi olduysa da kale teslim ol- Bunun üzerine Bizans ordusunun Demetrios Gelibolu Kalesi'ni tarihleri genellikle onun bu olay- lardan sonraki faaliyetleri bilgi verir. Buna göre Selanik yöresine gelen Mustafa. Rumeli'nin askeri grupla- ve uç beylerini topla- Cüneyd Bey'in de yeni bir askeri dahi Onun bu faaliyetleri üzerine ll. Murad, Bayezid bir orduyu yoluyla Rumeli'ye Mustafa Çelebi ile Bayezid kuwetleri Gelibolu'nun mevkiinde Ancak em- rindeki kuwetler Mustafa Çelebi geçince Bayezid da teslim olmak zo- runda (824/1421). Mustafa Çelebi. Bayezid Timur ile gösterip Bayezid'in ispata ve onu ken- disine vezir tayin etmek istedi; fakat Ba- yezid olan Cüneyd Bey ve onu de öldürttü. Bu olaydan sonra Edirne'ye giderek ilan etti (Zilkade 824 1 1421) ve para kestirdi. Mustafa Çelebi'nin ilan haber alan Gelibolu Melik de kaleyi Demetrios Laskaris'e tes- lim etti. Bey , Gürn- ve Rumeli beyleri de onu hü- kümdar olarak Mustafa Çe- lebi Gelibolu'ya gelerek imparatora söyledi ve De- metrios'u beraberindeki Bizans kuwetle- riyle birlikte istanbul'a gönderdi. Gelibolu Kalesi'ni tahkim ettikten sonra donanma- ya kaptanlar ve kumandanlar tayin edip Edirne'ye döndü. Rumeli'deki bütün böl- geler onun Mustafa Çelebi'nin bundan sonraki hede- finin Bursa yazar ( Cihannüma, ll, 559) Manuel, Mustafa Çelebi'nin sözünde durmayarak Gelibolu'yu verme- mesi üzerine Il. Murad'la istedi, ancak bir sonuç ll. Murad bu Foça'daki Ce- ticari imtiyazlar verip on- larla Bunu duyan Mustafa Çe- lebi, Cüneyd Bey'in de Gelibolu'- ya gelip Lapseki'ye geçti (Muharrem 825 1 Ocak 1422). ll. müttefiki olan Fo- ona mani olmak is- tediyse de muvaffak 12.000 ve 5000 yayadan bir orduya sahip olan Mustafa Çelebi Bursa üzerine yürüdü. Il. Murad bunu haber ca Bursa'dan Ulubat'a geldi ve nehir üzerindeki köprüyü tuttu. taraf Ulubat suyu önünde 4000 kuwetle yapmak Ye-

MUSTAFA ÇELEBi · 2018-05-25 · Osmanlı tarihleri ise onun Ankara Savaşı'nda kaybolduktan sonra birden Selanik'te ortaya çıktığını ya zar ve aradaki olaylara temas etmez

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: MUSTAFA ÇELEBi · 2018-05-25 · Osmanlı tarihleri ise onun Ankara Savaşı'nda kaybolduktan sonra birden Selanik'te ortaya çıktığını ya zar ve aradaki olaylara temas etmez

MUSTAFA ÇELEBi

220; Tayyib Gökbilgin , "Rüstem Paşa ve Hakkın­daki ithamlar" , TO, sy. 11-12 ( 1955). s. 11-50; Mahmut H. Şakiroğlu , "Relazione di Persia", TTK Be/leten, XXXVI/141 1 ı 972), s. 111; Mehmet Ça­vuşoğ l u . "Şehzade Mustafa Mersiyeleri", TED, XII (1982 ). s. 641-686. ~.

IJll!iru ŞERAFElTiN TURAN

ı ı MUSTAFA ÇELEBİ, Celalzade

(bk. CELALZADE MUSTAFA ÇELEBİ). L ~

L

MUSTAFA ÇELEBİ, Düzme (ö . 825/1422)

Osmanlı şehzadesi. ~

Yıldırım Bayezid'in oğludur. Bazı Osman­lı tarihlerinde. kendisini Ankara Savaşı'n­dan (804/1402) sonra kaybolan Şehzade Mustafa diye tanıttığı ve taht mücadele­sine giriştiği. aslında Yıldırım Bayezid'in oğlu olmadığı belirtilerek "Düzme" lakabıy­la anılır (AşıkpaŞazade, s. 157; Neşrl, ll , 557). Bu lakap daha sonraki Osmanlı ta­rihçilerince de benimsenip yaygınlık ka­zanmıştır. Diğer bazı Osmanlı ve Bizans kaynakları ise onun Yıldırım Bayezid'in oğ­lu olduğunu açık şekilde kaydeder (Du kas , s. 71 vd.; Fatih Devri Kaynaklanndan Düs­turname-i Enverf, s. 42-43). Ayrıca kendi­sini Düzme olarak anan kaynaklarda bu lakabın yaptığı taht mücadelesi sırasında rakiplerince ortaya atıldığını ima eden ifa­delere rastlanır. Nitekim Neşrl, "Bu Mus­tafa düzmedir deyü ad çıkarıldığı"ndan söz eder ( Cihannüma, ll , 561 ) .

Hayatının ilk dönemleri hakkında bilgi yoktur. Ankara Savaşı'na katıldığı ve Ha­mid ile Teke sancağı askerlerinin başında bulunduğu kaynaklarda zikredilir. Aynı kay­naklar genel olarak onun savaş sırasında

kaybolduğunu yazar. Aşıkpaşazade ve Neş­ri atından ayrılıp kaybolduğunu söylerken Şükrullah ve Enver! babasıyla birlikte esir düştüğünü ifade eder. Muhtemelen Timur tarafından Semerkant'a götürülen Musta­fa bir süre orada kaldıktan sonra Timur'un ölümünün ardından serbest bırakılmıştır.

Anadolu'ya dönünce bir müddet Karaman ülkesinde Niğde'de kaldığı, kardeşi Musa Çelebi gibi Kastamonu'da İsfendiyar Bey'e sığındığı belirtilirse de Latin kaynaklarında onun 1415'te Trabzon'da bulunduğuna dair bilgiler yer alır. Oradan İsfendiyaroğul­ları'na sığındığı kaydedilir. Aynı yıl Eflak'a geçen Mustafa burada voyvoda Mirçea'­dan destek görmüştür. Osmanlı tarihleri ise onun Ankara Savaşı'nda kaybolduktan sonra birden Selanik'te ortaya çıktığını ya­zar ve aradaki olaylara temas etmez. ll.

292

Murad dönemine ait bir takvimde onun Kefe'den gelip Selanik'e gittiği bilgisi bu­lunur (İstanbul'un Fethinden Önce Yazıl­mış Tarihi Takvimler, s. 61 ). Bizans kay­naklarına göre Eflak'ta barınamayan Mus­tafa. Bizans imparatoru Manuel Komne­nos'a iltica etti (822/ 1419), Niğbolu san­cak beyi İzmiroğlu Cüneyd Bey ile birlikte Rumeli beylerinin bazılarının da desteğini alıp Teselya- Selanik yöresinde faaliyete geçti. Fakat Çelebi Mehmed'in süratle ye­tişmesi üzerine mağlup olarak bir gece Cü­neyd Bey'le beraber Selanik Kalesi'ne sı­ğınmak zorunda kaldı. Çelebi Mehmed, ertesi sabah onları şehrin valisinden iste­diyse de Selanik Valisi Demetrios Laskaris imparatorun izni olmadan teslim edeme­yeceğini söyledi. İmparator Manuel ise Çe­lebi Mehmed hayatta oldukça bunları ser­best bırakmayacağını yeminle taahhüt edince Selanik muhasarası kaldırıldı. Çe­lebi Mehmed, Bizans imparatoru ile bu hususta yaptığı anlaşmada Mustafa Çe­lebi için her yı l 300.000 akçe vermeyi ka­bul etti (823/1420) Mustafa Çelebi'yi Bi­zans İmparatorluğu ile Osmanlı Devleti arasındaki barışın devamında bir koz ola­rak kullanan Manuel esirleri önce İstan­bul'a getirtti, ardından şehzadeyi Limni adasına göndererek burada koruma altı­na aldırdı. Onun bu dönemdeki faaliyet­leri hakkında Osmanlı kaynaklarında bilgi bulunmaz; yalnız Enver! Musa'yı öldürüp kaçtığını ve Eğriboz'da hapsedildiğini ya­zar (Fatih Devri Kaynaklanndan Düstur­name-i Enuerf, s. 42).

Mustafa Çelebi kardeşi Sultan Meh­med'in ölümüne kadar esarette kaldı. Il. Murad'ın tahta çıkmasından sonra Os­manlı- Bizans münasebetleri bozulunca İmparator Manuel onu serbest bırakarak Gelibolu'ya çıkmasını sağladı (ı 5 Ağustos

1421 ). İmparatorla yaptığı anlaşma gere­ğince Mustafa Çelebi imparatora tabi ola­cak. rehin olmak üzere oğlunu İstanbul'­da bırakacak, Gelibolu yarımadası ile Kara­deniz sahilinde Eflak'a kadar uzanan sa­hayla Erisos ve Aynaroz'a kadar olan Te­selya bölgesini imparatora geri verecek­ti (Dukas, s. 85). Bu anlaşma sonucunda Mustafa Çelebi. Bizans donanmasının re­fakatinde bir kadırgaya binerek Cüneyd Bey ile birlikte Gelibolu'ya geldi. Burada Yıldırım Bayezid'in oğlu olduğunu ve Os­manlı tahtının meşru varisi bulunduğunu söyleyip Gelibolu halkının ileri gelenlerini kendi safına çağırdı. Gelibolu halkı ona ta­bi olduysa da kale muhafızları teslim ol­madılar. Bunun üzerine Bizans ordusunun kumandanı Demetrios Gelibolu Kalesi'ni kuşattı.

Osmanlı tarihleri genellikle onun bu olay­lardan sonraki faaliyetleri hakkında ayrın­

tılı bilgi verir. Buna göre Selanik yöresine gelen Mustafa. Rumeli'nin askeri grupla­rını ve tanınmış uç beylerini yanına topla­mıştır. Cüneyd Bey'in de desteğiyle yeni bir askeri teşkilat dahi kurmuştur. Onun bu faaliyetleri üzerine ll. Murad, Bayezid Paşa kumandasındaki bir orduyu İstanbul yoluyla Rumeli'ye yolladı. Mustafa Çelebi ile Bayezid Paşa kuwetleri Gelibolu'nun Sazlıdere mevkiinde karşılaştı. Ancak em­rindeki kuwetler Mustafa Çelebi tarafına geçince Bayezid Paşa da teslim olmak zo­runda kaldı (824/1421). Mustafa Çelebi. Bayezid Paşa'ya Timur ile yaptığı savaşta aldığı yaraları gösterip Yıldırım Bayezid'in oğlu olduğunu ispata çalıştı ve onu ken­disine vezir tayin etmek istedi; fakat Ba­yezid Paşa'ya hasım olan Cüneyd Bey ve Evrenosoğlu'nun teşvikiyle onu Sazlıdere'­de öldürttü. Bu olaydan sonra Edirne'ye giderek hükümdarlığını ilan etti (Zilkade 824 1 Kasım 1421) ve adına para kestirdi.

Mustafa Çelebi'nin hükümdarlığını ilan ettiğini haber alan Gelibolu muhafızı Şah Melik de kaleyi Demetrios Laskaris'e tes­lim etti. Evrenosoğulları, 1i..ırhan Bey, Gürn­lüoğlu ve diğer Rumeli beyleri de onu hü­kümdar olarak tanımışlardı. Mustafa Çe­lebi ardından Gelibolu'ya gelerek burasını imparatora vermeyeceğini söyledi ve De­metrios'u beraberindeki Bizans kuwetle­riyle birlikte istanbul'a gönderdi. Gelibolu Kalesi'ni tahkim ettikten sonra donanma­ya kaptanlar ve kumandanlar tayin edip Edirne'ye döndü. Rumeli'deki bütün böl­geler onun hükümdarlığını tanıdı. Neşri Mustafa Çelebi'nin bundan sonraki hede­finin Bursa olduğunu yazar ( Cihannüma, ll, 559)

İmparator Manuel, Mustafa Çelebi'nin sözünde durmayarak Gelibolu'yu verme­mesi üzerine Il. Murad'la anlaşmak istedi, ancak yapılan görüşmelerde bir sonuç alı­namadı. ll. Murad bu sırada Foça'daki Ce­novalılar'a bazı ticari imtiyazlar verip on­larla barış yaptı. Bunu duyan Mustafa Çe­lebi, Cüneyd Bey'in de teşvikiyle Gelibolu'­ya gelip Lapseki'ye geçti (Muharrem 825 1 Ocak 1422). ll. Murad'ın müttefiki olan Fo­çalılar'ın donanınası ona mani olmak is­tediyse de muvaffak olamadı. Yaklaşık 12.000 atlı ve 5000 yayadan oluşan bir orduya sahip olan Mustafa Çelebi Bursa üzerine yürüdü. Il. Murad bunu haber alın­ca Bursa'dan çıkıp Ulubat'a geldi ve nehir üzerindeki köprüyü tuttu. İki taraf Ulubat suyu önünde karşılaştı. Mustafa'nın 4000 kişilik kuwetle yapmak istediği baskın Ye-

Page 2: MUSTAFA ÇELEBi · 2018-05-25 · Osmanlı tarihleri ise onun Ankara Savaşı'nda kaybolduktan sonra birden Selanik'te ortaya çıktığını ya zar ve aradaki olaylara temas etmez

niçeriler tarafından sonuçsuz bırakıldı. ll. Murad onun kuwetleri arasında bozgun çıkarmak için bazı tedbirlere başvurdu. ll. Murad'ın ordusunda bulunan Mihaloğlu Mehmed Bey, Rumeli beyleriyle gizlice gö­rüşerek onların ll. Murad tarafına geçme­sini sağladı. Öte yandan Cüneyd Bey de Aydın-ili beyliği vaadiyle elde edilmişti. Bu sırada Hacı ivaz Paşa'dan gelen mektup Mustafa Çelebi'yi iyice telaşa düşürdü. et­rafındaki Rumeli askerlerinin ve beylerinin kendisine ihanet edeceği endişesine kapıl­dı. Geri çekilerek Biga suyunu geçip ge­miyle Gelibolu'ya gitti. Aşıkpaşazade ve Neşrl, Mustafa Çelebi'nin kaçışının ardın­dan Cüneyd Bey'in de çekildiğini, ancak geride kalan Rumeli beylerinin ve askerle­rinin ll. Murad'a itaat arzettiğini, ivaz Pa­şa'nın bunların cezalandırılmasını önledi­ğini belirtirken ivaz Paşa'nın Mustafa'yı Yıldırım Bayezid'in oğlu olmayıp "düzme" olduğunu ifade ederek Rumeli beylerinin kandırıldığını söylediğini de yazarlar. "Düz­me" lakabı muhtemelen bu hadiseden son­ra ortaya çıkmıştır.

ll. Murad, Mustafa Çelebi'nin peşini bı­rakmayarak müttefıki olduğu Foça'nın Ce­nevizli idarecisi Giovanni Adorno'dan ge­miler kiraladı ve Boğaz'ı geçip yedi kadır­gadan meydana gelen filosuyla Lapseki'­ye ulaştı (15 Ocak 1422). Mustafa Çelebi, Osmanlı askerlerinin karaya çıkmasına en­gel olmak istediyse de başaramadı. 11. Mu­rad, Adamo'nun da yardımıyla Gelibolu'­yu ele geçirdi. Ardından Bolayır üzerinden Edirne'ye çekilen Mustafa Çelebi'yi takip ederek Edirne'ye yürüdü. Murad'ın Edir­ne'ye girişi sırasında şehirden kaçan Mus­tafa Çelebi, Osmanlı kuwetleri tarafından takip edildi. Tunca nehri kenarındaki Kı­zılağaç Yenicesi'nde yakalanıp Edirne'ye getirildi ve padişahın emriyle kale burcu­na asılarak idam edildi (825/ 1422 kı ş ı ) Bu suretle Murad onun Osmanlı hanedanına

mensup olmadığını halka göstermek iste­mişti. Aşıkpaşazade şehzade olmadığını halka ispat için Murad'ın onu tahkir etti­ğini, yayan halde sürünerek idam yerine getirildiğini , Murad'a hitaben bir şey söy­lemek istediğini. fakat buna bile fırsat ve­rilmeden asıldığını yazar (Tarih [AtsızJ, s. ı 60). Kaynaklarda bir oğlunun Bizans'ta rehin tutulduğu belirtilirse de akıbeti hak­kında herhangi bir bilgi bulunmaz. Ayrıca Mustafa Çelebi'nin Eflak'a, oradan Kefe'­ye kaçmayı başardığına , daha sonra Sela­nik'e dönerek 1430'da şehir Osmanlılar'ın eline geçineeye kadar buralarda faaliyet gösterdiğine dair rivayetler de vardır. Bu sonuncusu Halil inalcık'a göre. Venedik ta­rafından Yıldırım Bayezid'in oğlu olduğu iddiasıyla ortaya çıkarılan ve 1425 baha­rında Selanik'e çıkıp Venedik donanmasıy­la iş birliği yapan diğer bir Düzme Musta­fa'dır ( İA , VIII , 602). Mustafa'nın Edirne'­de darbettirdiği 824 (1421 ) tarihli gümüş paralarla Serez'de bastırdığı bakır paralar bugüne ulaşmıştır (Ölçer. s. ı 08- ı ı ı ).

BİBLİYOGRAFYA :

Dukas. Bizans Tarihi (tre. VI. Mirmi roğ l u). is­tanbul1956, s. 71-109; Aşıkpaşazade, Tarih (Gi­ese). s. 70 vd.; a.e. (Atsız). s. 157-160; Şükrullah Çelebi. Behcetü't-tevarih (tre. Nihai Atsız, Os­manlı Tarihleri içi nde). istanbul 1949, 1, 58; Fa­tih Devri Kaynaklanndan Düsturname-i En­veri: Osmanll Tarihi Kısmı (7299-1466) (haz ~ecdet Öztürk)._ istanbul L003, s. 42-43; Oruç b. Adil. Tevarih-i Al-i Osman, s. 35 vd.; Bihişti Ah­med Sinan Çelebi , Tevarih-i Al-i Osman, British Museum, Add. Or. ms. 7869, vr. 40'b; Neşri, Ci­hannüma (Unat). 1, 351 , 365; ll, 557-567; Feri­dun Bey, Münşeat, 1, 150 vd.; Uzunçarşılı, Osman­IL Tarihi, 1, 148-149, 367-371 , 376-388; a.mlf .. "Mehmed 1", İA, VII , 503-504; istanbul'un Fet­hinden Önce Yazılmış Tarihi Takvimler (n şr. Osman Turan), Ankara 1954, s. 61; Cüneyt Ölçer, Yıldırım Bayezid'in Oğullarına Ait Alcça ue Mangırlar, istanbul, ts. , s. 97-111; Halil inalcık. "Murad II", iA, VIII , 598-602; M. C. Şehabeddin Tekindağ, "Mustafa", a.e., VIII , 687-688; C. J. Heywood, "Muştara", EJ2 (İng.). VII , 710-712.

~ FAHAMEITİN BAŞAR

Mustafa Dede'nin sülüs nesih kıtas ı

(İÜ Ktp .•

AY, nr. 6508)

L

MUSTAFA DEDE

MUSTAFA DEDE (ö. 945/1538)

Osmanlı hattatı . -'

900 (1495) yılında Amasya'da doğdu. Os­manlı hat ekolünün kurucusu Şeyh Ham­dullah'ın oğlu ve Anadolu'nun yedi büyük hat üstadından (esatlze- i ROm) biridir. Eniştesi Şükrullah Halife ile birlikte Şeyh Hamdullah yolunu ve silsilesini talebe ye­tiştirerek devam ettirmiştir. Mustafa De­de ile Şükrullah Halife soyundan Derviş Mehmed b. Mustafa Dede, Hamza b. Mus­tafa Dede, Hasan b. Hamza, Pir Mehmed b. Şükrullah, Ahmed b. Mehmed b. Şük­rullah ve Hasan Üsküdar! gibi seçkin hat­tatlar yetişmiştir.

Mustafa Dede aklam-ı sitteyi Şeyh Ham­dullah'tan öğrendi. Ancak babasının vefa­tından sonra yazısını Abdullah Arnasi'ye devam etmek suretiyle geliştirdi. Kahire'­ye giderek orada bulduğu Şeyh Hamdul­lah murakka'larını inceledi, bu sayede hat­tını daha da güzelleştirdi. Hac vazifesini yerine getirdikten sonra istanbul'a dön­dü. Üsküdar'da talebe yetiştirmekle meş­gulken yanlış bir tedavi sonucu kırk beş ya­şında öldü ("Gitti dedem cennete" [945[).

Kabri Üsküdar Karacaahmet Mezarlığı'n­da babasının yanındadır.

Hattı metin. üslübu zarifti. Babası sevi­yesinde yazardı . Sanat dünyasına mushaf. en'am, cüz. murakka' ve kıta olarak eser­ler kazandıran Mustafa Dede'nin Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi'nde murakka' ve kıtaları (Emanet Hazinesi. m 2099-2 ı 07, 2299). mushaf-ı şerifi [nr Y 406). Kehf sü­resi [nr 407). en'am-ı şerifi (nr 305, 306. 402); istanbul Üniversitesi Kütüphanesi'n­de Kur'an-ı Kerlm'i (AY, nr. 6566, 6625). murakkaı (AY, nr. 6508); Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesi'nde murakkaı (nr. 256); Konya Koyunoğlu Müzesi'nde Kur'an- ı Ke­rlm'i [m 9963) bilinen eserlerindendir. Tuh­fe-i Hatlatin'de adı geçen talebeleri ara­sında Gubarl Abdurrahman. UM. Pir Meh­med b. Şükrullah, Derviş Mehmed b. Mus­tafa, Mehmed Dal Çelebi, Ali b. Hüsam. Hamza b. Mustafa Dede önde gelmekte­dir.

BİBLİYOGRAFYA :

Ali. Menalcıb-ı Hünerueran, s. 24; Gülzar- ı Sa­va b, s. 55; Suyolcuzade. Deuha tü '1-küttab, s. 17; Müstakimzade, Tuhfe, s. 528; Habib. Hat ue Hat­tatan, istanbul 1305, s. 81; Zübeyde Cihan Özsa­yıner, "Mustafa Dede Bin Abdullah", Antik ue Dekor, sy. 50, istanbul 1999, s. 188-190.

li] MuHirriN SERiN

293