24
61 “Bir Gül İçin Bin Hâre Hizmetkâr Olan Adam” İmam - hatip liselerine emeği geçenler- den birisi de hiç şüphesiz Hacı Veyiszâ- de Mustafa Kurucu’dur. İmam - hatip lisesinde tefsir, hadis, kelam, Arapça ve fıkıh derslerine girmiştir. Medreselerin kapatılmasıyla mem- leketimizdeki sıkıntılı günlerin başlaması, Hacı Veyiszâde Mustafa Efendi’yi yıldırmamış; evinde ve işyerlerinde ilme talip olanlara varını yoğunu vermiştir. Yasak olmasına rağ- men hiç yılmamış, çalışmalarına devam etmiştir. Mustafa Efendi çevresindekilere “dava adamı, din adamı” yetiştirecek müesseseler kurulmasının, Allah yolunda ver- menin din borcu olduğunu söylerdi. Davası olan insan, ilk önce gururunu bir kenara bırakmalı- dır. Dava uğrunda nice düşmana karşı mücadele veren Hacı Veyiszade, imam - hatip liselerine karşı çıkarılan engeller karşısında gösterdiği mihnet ve insanlara gösterdiği taham- mül karşısında hayrete düşenlere: “Bir talebenin yetişmesi uğruna bin münafığın kahrını çekerim.” diyerek davasının ehemmiyetini belirtmiştir. “Hak Dost, Diyen Ehli Gayret Adamı...” Osmanlının son çınarlarının gölgesinde yetişen Ali Kemal Bey münevver bir in- sandı. Hayatı İslami ilimlerin ve İslami sanatların her alanıyla ilgilenmek, ya- zılar yazmak ve gençleri yetiştirmekle geçti. 11 yaşında hafızlığını tamamladı. 1949’da İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. Öğrencilik yıl- larından itibaren Osmanlının yetiştirdiği devrin çok değerli İslam âlimleri, musikişinasları ve mütefekkir zevatı ile te- masları, dostlukları oldu. Hasan Basri Çantay’ın mealinin redaksiyonu ve tashihini yaptıktan sonra Konya’da hekimlik mesleğini sürdürdü. Burada İmam - Hatip ve Yüksek İslam Enstitüsü öğrencileriyle Osmanlıca ve musikî çalışmaları yaptı. Öğrencilerin yetişmesine gayret gösterdi. Aydın Fi- kirler Kulübü’nü kurarak fikir ve sanat faaliyetlerini düzenli olarak devam ettirdi. Uluslararası İslamî teşkilatların içinde aktif görevler aldı. “Edebi ve Muhabbetiyle Mahir Hoca” Akıp giden zaman, fertlerin ve cemiyet- lerin hayatında pek çok değerin kay- bolmasına yol açarken, her dem tâze, her dem pırıl pırıl kalabilen kıymetler de vardır. Bir kültürün asıl şerefi de bu kıymetler vasıtasıyla gönüllere ebedî güzellikleri nak- şetmesidir. İşte son asrın yetiştirdiği bu nadide kıymet- lerden biri de Mahir İz Hoca’dır. Sohbetleriyle, eserleriyle, fevkalâde derin edebî üslubuyla, Peygamberî ahlâkın tem- silcisi şahsiyetiyle gönülleri aydınlatan Mahir İz Hoca... Bir gönül eri, mütefekkir, edip ve ilim adamı... Üzücü hâdi- selerin, ihtirasların, baskı ve zulmün kol gezdiği bir devirde, bütün olumsuz şartlara rağmen yepyeni bir neslin doğması- na vesile olan büyük mücadele adamı. Bir öğrencisi, Mahir Hoca ile şöyle bir hatırasını anlatır: “Mahir Hoca bize daima sohbete veya gidilen yere, yapılan işe uygun beyitler, şiirler okurdu. Su içerken bir beyit okur- du, çay içerken bir başka beyit okurdu. Mesela Hoca’nın çok tekrar ettiği bir çay tarifi vardı. Bunu ben Emirgan’da çay içerken kendisinden duymuştum: ‘Çay kadehte dîde efrûz olmalı, Leb-kez u leb-rîz u leb-sûz olmalı’ Yani güzel bir çayın rengi göz alıcı olmalı. Ayrıca bardağın yarısı boş değil, hafif bir dudak payı kalacak kadar dolu olmalı. İlk yudumu aldığın zamanda da ağza hafif bir çay burukluğu, lezzeti gelmeli ve sıcak olmalı. Böylece biz Ho- ca’yla çay içerken hem soğutmadan içildiğini öğrenir hem de tarifini almış olurduk.” Yaman DEDE Asıl adı Mehmed Abdülkâdir Keçeoğ- lu’dur. Yaman Dede Kayseri’nin Talas il- çesinde dünyaya gelmiştir. Aslen gayr-i Müslim bir ailenin ferdi iken bilahare İslâmiyet ile müşerref olmuştur. İçinde bulunduğu şartlar gereği uzun zaman Müslüman olduğunu gizleyen Yaman Dede, Hukuk öğreniminden sonra bir yan- dan geçim için çalışırken, bir yandan da Galata Mevlevihâ- nesi’nde Mesnevî dersleri almıştır. Uzun yıllar sessiz bir vol- kan gibi kaynayıp duran imanını dili ile ikrarla aşikâr etmiş ve hayatını büyük bir aşkla İslam’ın hizmetine adamıştır. Saint Benoit Fransız Kız Okulunda Türkçe öğretmenliği ya- parken bir öğrencisi gözyaşları içinde Yaman Dede’ye: “Ho- cam, keşke sizin çocuğunuz olsaydık.” diyor. Notre Dame De Sion Fransız Kız Lisesine Edebiyat hocası olarak tayini çıktığı haberini alan eski öğrencileri sanki hocalarının ölüm haberini almış gibi üzülüyor. Daha sonraları İstanbul İmam - Hatip Okulu Farsça öğret- menliğine, oradan da 1960 yılında İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü Farsça hocalığına tayin edilen Yaman Dede; hem hâli hem kâli ile öğrencilere örnek olmuş, gönlü yanık bir mümindir. Allah, bu büyük dava adamlarına rahmet etsin. Bu ih- lâsın semeresi olarak bu müesseselerde hizmet alma- ya devam ediyoruz. Gayret ve samimiyette bizlere ör- nek olacak ne kadar güzel insan yaratmış Rabbimiz. Allah, ilim öğretmeyi her işin önüne geçiren bu irfan ve fe- yiz kaynağı hocalarımızdan ebediyen razı olsun. Ebediyete intikal edenlere rahmet eylesin, hayatta olanlara da hayırlı, uzun ömür versin. Bugün de ilim, ihlâs, sabır, samimiyet sa- hibi ve sorumluluğunu kuşanmış hocalarımız; miras olarak aldıkları bu emaneti başarıyla taşıyor. Allah onlardan da razı olsun... Sema İNCEKÖSE, Elif ATASEVEN A. 10 / F

OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

61

“Bir Gül İçin Bin Hâre Hizmetkâr Olan Adam”İmam - hatip liselerine emeği geçenler-den birisi de hiç şüphesiz Hacı Veyiszâ-de Mustafa Kurucu’dur. İmam - hatip lisesinde tefsir, hadis, kelam, Arapça ve

fıkıh derslerine girmiştir. Medreselerin kapatılmasıyla mem-leketimizdeki sıkıntılı günlerin başlaması, Hacı Veyiszâde Mustafa Efendi’yi yıldırmamış; evinde ve işyerlerinde ilme talip olanlara varını yoğunu vermiştir. Yasak olmasına rağ-men hiç yılmamış, çalışmalarına devam etmiştir.Mustafa Efendi çevresindekilere “dava adamı, din adamı” yetiştirecek müesseseler kurulmasının, Allah yolunda ver-menin din borcu olduğunu söylerdi. Davası olan insan, ilk önce gururunu bir kenara bırakmalı-dır. Dava uğrunda nice düşmana karşı mücadele veren Hacı Veyiszade, imam - hatip liselerine karşı çıkarılan engeller karşısında gösterdiği mihnet ve insanlara gösterdiği taham-mül karşısında hayrete düşenlere: “Bir talebenin yetişmesi uğruna bin münafığın kahrını çekerim.” diyerek davasının ehemmiyetini belirtmiştir.

“Hak Dost, Diyen Ehli Gayret Adamı...”Osmanlının son çınarlarının gölgesinde yetişen Ali Kemal Bey münevver bir in-sandı. Hayatı İslami ilimlerin ve İslami sanatların her alanıyla ilgilenmek, ya-zılar yazmak ve gençleri yetiştirmekle

geçti. 11 yaşında hafızlığını tamamladı. 1949’da İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. Öğrencilik yıl-larından itibaren Osmanlının yetiştirdiği devrin çok değerli İslam âlimleri, musikişinasları ve mütefekkir zevatı ile te-masları, dostlukları oldu. Hasan Basri Çantay’ın mealinin redaksiyonu ve tashihini yaptıktan sonra Konya’da hekimlik mesleğini sürdürdü. Burada İmam - Hatip ve Yüksek İslam Enstitüsü öğrencileriyle Osmanlıca ve musikî çalışmaları yaptı. Öğrencilerin yetişmesine gayret gösterdi. Aydın Fi-kirler Kulübü’nü kurarak fikir ve sanat faaliyetlerini düzenli olarak devam ettirdi. Uluslararası İslamî teşkilatların içinde aktif görevler aldı.

“Edebi ve Muhabbetiyle Mahir Hoca”Akıp giden zaman, fertlerin ve cemiyet-lerin hayatında pek çok değerin kay-bolmasına yol açarken, her dem tâze, her dem pırıl pırıl kalabilen kıymetler de vardır. Bir kültürün asıl şerefi de

bu kıymetler vasıtasıyla gönüllere ebedî güzellikleri nak-şetmesidir. İşte son asrın yetiştirdiği bu nadide kıymet-lerden biri de Mahir İz Hoca’dır. Sohbetleriyle, eserleriyle, fevkalâde derin edebî üslubuyla, Peygamberî ahlâkın tem-silcisi şahsiyetiyle gönülleri aydınlatan Mahir İz Hoca... Bir gönül eri, mütefekkir, edip ve ilim adamı... Üzücü hâdi-

selerin, ihtirasların, baskı ve zulmün kol gezdiği bir devirde, bütün olumsuz şartlara rağmen yepyeni bir neslin doğması-na vesile olan büyük mücadele adamı. Bir öğrencisi, Mahir Hoca ile şöyle bir hatırasını anlatır:“Mahir Hoca bize daima sohbete veya gidilen yere, yapılan işe uygun beyitler, şiirler okurdu. Su içerken bir beyit okur-du, çay içerken bir başka beyit okurdu. Mesela Hoca’nın çok tekrar ettiği bir çay tarifi vardı. Bunu ben Emirgan’da çay içerken kendisinden duymuştum:‘Çay kadehte dîde efrûz olmalı,Leb-kez u leb-rîz u leb-sûz olmalı’Yani güzel bir çayın rengi göz alıcı olmalı. Ayrıca bardağın yarısı boş değil, hafif bir dudak payı kalacak kadar dolu olmalı. İlk yudumu aldığın zamanda da ağza hafif bir çay burukluğu, lezzeti gelmeli ve sıcak olmalı. Böylece biz Ho-ca’yla çay içerken hem soğutmadan içildiğini öğrenir hem de tarifini almış olurduk.”

Yaman DEDEAsıl adı Mehmed Abdülkâdir Keçeoğ-lu’dur. Yaman Dede Kayseri’nin Talas il-çesinde dünyaya gelmiştir. Aslen gayr-i Müslim bir ailenin ferdi iken bilahare İslâmiyet ile müşerref olmuştur. İçinde

bulunduğu şartlar gereği uzun zaman Müslüman olduğunu gizleyen Yaman Dede, Hukuk öğreniminden sonra bir yan-dan geçim için çalışırken, bir yandan da Galata Mevlevihâ-nesi’nde Mesnevî dersleri almıştır. Uzun yıllar sessiz bir vol-kan gibi kaynayıp duran imanını dili ile ikrarla aşikâr etmiş ve hayatını büyük bir aşkla İslam’ın hizmetine adamıştır.Saint Benoit Fransız Kız Okulunda Türkçe öğretmenliği ya-parken bir öğrencisi gözyaşları içinde Yaman Dede’ye: “Ho-cam, keşke sizin çocuğunuz olsaydık.” diyor. Notre Dame De Sion Fransız Kız Lisesine Edebiyat hocası olarak tayini çıktığı haberini alan eski öğrencileri sanki hocalarının ölüm haberini almış gibi üzülüyor.Daha sonraları İstanbul İmam - Hatip Okulu Farsça öğret-menliğine, oradan da 1960 yılında İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü Farsça hocalığına tayin edilen Yaman Dede; hem hâli hem kâli ile öğrencilere örnek olmuş, gönlü yanık bir mümindir. Allah, bu büyük dava adamlarına rahmet etsin. Bu ih-lâsın semeresi olarak bu müesseselerde hizmet alma-ya devam ediyoruz. Gayret ve samimiyette bizlere ör-nek olacak ne kadar güzel insan yaratmış Rabbimiz. Allah, ilim öğretmeyi her işin önüne geçiren bu irfan ve fe-yiz kaynağı hocalarımızdan ebediyen razı olsun. Ebediyete intikal edenlere rahmet eylesin, hayatta olanlara da hayırlı, uzun ömür versin. Bugün de ilim, ihlâs, sabır, samimiyet sa-hibi ve sorumluluğunu kuşanmış hocalarımız; miras olarak aldıkları bu emaneti başarıyla taşıyor. Allah onlardan da razı olsun...

Sema İNCEKÖSE, Elif ATASEVEN A. 10 / F

Page 2: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

62

Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?1974 yılında Afyon’da dünyaya geldim. İlkokul, ortaokul ve lise tahsilimi

Ankara’da tamamladım. Keçiören Çizmeci İlkokulundan mezun olduktan sonra o zamanki adı “Ankara Merkez İmam - Hatip Lisesi” olan okulumuzun ortaokul kısmına kayıt oldum. O yıllarda üç yıl ortaokul ve dört yıl lise olmak üzere yedi yıl süreyle imam - hatip lisesi eğitimi alınmaktaydı. Mezuniyet sonrası Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne başladım. Okulumuzda almış olduğum kaliteli eğitim sayesinde ilahiyat fakültesinden çok rahat bir şekilde ve dereceyle mezun oldum. 1997 yılında meslek hayatına başladım. Önce Özel Ankara Aziziye Ko-lejinde; ardından bakanlık bünyesinde, Ayaş, Altındağ ve Çankaya ilçelerindeki farklı okullarda Din Kültürü ve Ahlak bilgisi öğretmenliği yaptım. 2006 yılından itibaren idarecilik süreci başladı. Okullarda müdür yardımcılığı ve müdürlük son-rasında Altındağ İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde Şube Müdürü, Ankara İl Milli Eği-tim Müdürlüğünde Şube Müdürü olarak görev yaptım. Halen Ankara İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olarak görev yapmaktayım.

Sizin döneminizde mezun olan büyüklerinizin mesleki kariyerleri hak-kında bilgi verir misiniz?

Hatırladığım kadarıyla; mezun olduğumuz yıl sınıfımız kırk kişiydi. İlk iki sene içinde arkadaşlarımızın yüzde sekseni üniversiteyi kazanmak suretiyle yük-seköğretime devam etti. Gerek sınıfımızda gerek dönemimizde gerekse alt ve üst dönemlerimizde mezun olan ve şu anda çok önemli mevkilerde olan kardeş-lerimiz var. Öğretmen, doktor, avukat, mühendis, ekonomist, siyasetçi ve benzeri pek çok meslek mensubu arkadaşımız, pek çok bürokrat kardeşimiz mevcuttur.

Okulumuzla ilgili düşünceleriniz nelerdir?Tevfik İleri’nin benim dünyamda çok ayrı bir yeri var. Her şeyden önce bu

okulun mezunu olmak, kendini bu camiaya ait hissetmek insana çok ciddi bir sa-hiplenme ve aidiyet duygusu kazandırıyor. Bu okuldan mezun olmanın onurunu ve gururunu hayat boyunca yaşadım. Özellikle son yıllarda imam - hatip liselerine olan ilginin artması, bu okulu çok daha önemli hale getirmiştir. Özellikle Tevfik İleri Anadolu İmam - Hatip Lisesi, Sayın Cumhurbaşkanımızın da bir anlamda himayelerinde sahip olduğu muazzam binaları, fiziki şartları, sosyal imkânlarıyla Türkiye’nin başkentine yakışan, herkesin okumak için can attığı bambaşka bir yere sahip olmuştur. Bu okulun ruhuna uygun olarak asrın gerektirdiği her türlü bilgi ve donanıma sahip, milli ve manevi değerlere son derece bağlı, geleceğin Türkiye’sinde söz sahibi olacak bireyleri yetiştirecek bir okul olması yönüyle bü-yük öneme sahiptir.

Okulumuzdan mezun olmanın size ne gibi katkıları oldu?Şu an bulunduğumuz noktada hayata dair ortaya koyduğumuz, düşündü-

ğümüz, hissettiğimiz her ne varsa yedi yıl boyunca havasını teneffüs ettiğim bu okuldan aldığım değerlere aittir. Okulun her yılında, her gününde, hatta her anın-da edindiklerimiz bizim sağlıklı bir birey olarak kendi başımıza ayakta durmamı-zı sağlamıştır. Okulda edindiğimiz bu birikim sayesinde bizler mezun olduktan sonra ne kadar büyük bir değere sahip olduğumuzu, ne kadar ciddi bir olgunluğa ulaştığımızı fark ettik. Doğru düşünme, düşündüklerini dile getirebilme, yazabil-me gibi çok önemli özellikler okulumuzun bize kattığı, asla küçümsenmeyecek değerlerdir. Eğer bugün kendine güvenen, özgüveni yüksek, vatanı milleti için bir şeyler yapmaya çalışan, üretmeye çalışan, bir değer ifade eden nesil olarak kendimizi tanımlıyorsak, bunu tamamen mezun olduğumuz bu okula borçluyuz.

Geçmişle kıyasladığımızda bugünkü Tevfik İleri İmam - hatip Lisesini nasıl değerlendirirsiniz?

Aslında bu okul, her dönemde bilinen, tanınan ve ilgi gören bir okul olmuştur. Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam - hatip tercih eden insanların her zaman ilk adresi olmuştu. Şimdi ise gerek fiziksel ve sosyal ortamı, gerek Ankara’nın her yerinden insanların ço-cuklarını okutabilmek için çok ciddi çaba sarf ettikleri maddi ve manevi anlamda sunduğu imkânlarla son derece rağbet gören bir okul konumundadır. Özellikle günümüzde okulun proje okul olması, her türlü imkâna sahip olması; çocuklarını hem akademik bilgilerle donanmış hem de milli manevi değerlere sahip yetiştir-mek isteyen veliler için Tevfik İleri Anadolu İmam - Hatip Lisesi bir cazibe merkezi haline gelmiştir.

Sizin öğrencilik yıllarınız ile günümüz okulumuz öğrencilerini kıyasla-yacak olursanız neler söylemek istersiniz?

Aslında bu konu tüm öğrencilerin geneliyle ilgili bir değerlendirmeyi bir kı-yaslamayı da beraberinde getirir. Zaman çok hızlı bir şekilde akıp gitmekte ve pek çok yenilik hayatımıza girmektedir. Özellikle teknoloji baş döndürücü bir hızla gelişmektedir. Böyle bir ortamda elbet yıllar öncesi ve günümüz öğrencileri ara-sında pek çok farklılık söz konusu olacaktır. İnsanların hayata ve olaylara bakışı değişmiştir. Geçmişe kıyasla günümüz Tevfik İleri İmam - Hatip nesli; özgüveni daha yüksek, kendisini daha iyi ifade eden, çağın gerektirdiği imkânlara sahip olan ve bunları yerli yerince kullanan bir nesil olarak değerlendirilebilir.

Siz de bir öğretmensiniz. Bir zamanlar öğrenciydiniz. Okulumuz öğret-men ve öğrencilerine tavsiyeleriniz nelerdir?

Öncelikle öğrencilerimize yönelik olarak şunları söylemek isterim: Aslında öğrencilik hayatı insan ömrünün en güzel dönemidir. İnsan; öğrenciyken bunu fark edemez, ama gerçek şu ki bittiği zaman özlenen, aranan, geri dönülme-ye can atılan bir dönemdir öğrencilik. Bu süreç son derece iyi değerlendirilmeli, sadece derslerde edinilen bilgilerle yetinilmemeli, mutlaka kendini geliştirmeye yönelik bir çaba içinde olunmalı, düzenli olarak hemen her konuda yazar ayırt etmeksizin kitaplar okunmalı, imkânları ölçüsünde mutlaka sanat ve sporun en az bir dalıyla meşgul olunmalıdır. Öğrencilerimiz, geleceğin Türkiye’sinde söz sa-hibi olacak bireylerin kendileri olacağı bilinciyle geleceğe hazır olmalıdır. Özellikle okulda kendilerine sunulmuş olan bu güzel imkânların hakkını vermeliler.

Öğretmen arkadaşlarımız da sahip oldukları bu güzel mesleğin daima far-kında olarak her yeni güne ilk günkü aşk ve heyecanla uyanmalı. Günümüzde bilgiye ulaşmak son derece kolay hale gelmiştir. Ama öğretmenlerimize, onların rehberliğine, önderliğine olan ihtiyaç her zamankinden daha fazladır. Öğrenciyi sevmek, ona değer vermek suretiyle onlar üzerinde çok büyük bir etkiye sahip olabilirsiniz. Nesillerin yetişmesinde en büyük katkı hiç şüphesiz öğretmenlere aittir. Bu yüzden her türlü insanî değerin olduğu bir toplumda yaşamak için öğ-retmenlerimize ihtiyaç duymaktayız. Okulumuzdaki sosyal ve fiziki ortamların üst düzeyde olması, öğretmenlerimize katkı sağlamakta, onlardan beklentimizi de artırmaktadır.

Sare KAHYAOĞLU - Kübra MARSİL A. 11 / H

OKULUMUZUN HER ÂNINDAN İSTİFADE ETTİM

Page 3: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

63

Bizi kırmayıp röportaj için okulumuza kadar geldiğiz için teşekkür ederiz. Öncelikle kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

Adım Yusuf Akgül, 1960 Amasya doğumluyum. Küçüklüğüm daha çok Ankara’nın çeşitli semtlerinde geçti. İlkokulu da Ankara’da okudum. Hem ailemin isteği hem de kendi ilgimden dolayı o zamanki adı Merkez İmam - Hatip olan okulumuza kaydoldum. Gidiş geliş kolay olsun diye Gazi Mahallesine taşındık. Merkez (Tevfik İleri) İmam - Hatip Lisesini bitirdikten sonra üniversite sınavında Kayseri İlahiyat Fakültesi’ni kazandım. Hazırlık dâhil beş yılım Kayseri’de geçti. Oradan mezun olduktan sonra öğretmenlik nasip oldu. Bu arada tabi son sınıftaki öğren-cilerin ideali var üniversitede kalmak gibi. Birkaç arkadaşla müracaat etmiştik. Ben de hadis alanında müracaat etmiştim. O dönemde böyle çok yaygın değildi akademik çalışma; yani yüksek lisans, doktora öğrenimi. Gerçi o zaman hoca-larımızın teşvikiyle arkadaşların talebi olmuştu. Fakültedeki hocaların tavsiyesi üzerine imtihana girdim. Böylelikle hadis bölümünde yüksek lisansa başladım. 1992’de öğretmenliğe Bartın İmam - hatip Lisesinde başladım. Mezun olduktan sonra bir yıl yüksek lisans için gidip geldim. Bartın’dan Ankara’ya Ankara’dan Kayseri’ye gidiş geliş zordu. Ailem Ankara’daydı, hocalar dediler “Sen gel burada devam et öğretmenliğe.”

Ailemi de tanıtmış olayım, babam ilk Yüksek İslam Enstitüsü mezunlarından, Konya’dan 1966’da mezun olmuş. Beni imam - hatibe yönlendiren de babam oldu. Dört kardeşiz biz. En büyükleri benim. Benden küçük bir kız kardeşim var, o da buranın mezunu, bir yaş var aramızda. Onun bir küçüğü Mustafa, o da burada öğretmen. İmam - hatipten sonra meslektaş olduk. En küçük birader de buranın mezunu Tıp Fakültesini kazandı. Şu anda içimizde Tıp Fakülte’si mezunu o var. Diğer kardeşim de ev hanımı, ama illa okumak istiyor. Açık öğretimden mezun oldu. Aile böyle. Sonra Kayseri’ye geçtim, öğrenim durumu sebebiyle. On yılım Kayseri’de geçti diyebilirim. Beş yıl ilahiyat daha sonra beş yıl da öğretmenlik, Yüksek Lisansı orada bitirdim. Bu arada Ankara’da doktoraya müracaat etmiştim. Hatta asistanlık için Konya’ya, Bursa’ya müracaatlarım oldu. Sonra Ankara’da doktoraya başladım. Tabi yine öğrenim durumu sebebiyle buraya tayin edildim. Bu arada da komşuların vesilesiyle eşimle tanıştım. O da Ayaş İmam - hatip Lise-sinde öğretmenlik yapıyormuş. Ankara’da birkaç imam - hatipte çalıştıktan sonra 1997’de mülakatla Merkez İmam - Hatip Lisesinin Gülveren’deki Anadolu kısmına tayinim olmuştu. 2007’de Talim Terbiye Başkanlığına geçene kadar orada çalış-tım. 2000’de buraya geçtik. Öğrenci sayısı az olduğundan İmam - hatibin diğer şubeleri kapandı, haliyle burada toplandık. 1997’den 2007’ye kadar burada öğ-retmenlik yaptım, bu arada doktorayı da bitirdim. 2007’den 2012’ye kadar Talim Terbiye Başkanlığında görev yaptım. Yani kitap inceleme komisyonlarında, ki-tapların hazırlandığı ve incelendiği bölümde çalıştım. Bu arada yeni üniversiteler açılmaya başladı, birkaç yerden teklif etmişlerdi. Bozok Üniversitesi İlahiyat Fa-kültesi nasip oldu. Talim Terbiyedeki kitap inceleme ve hazırlama tecrübelerimizin fakültede büyük katkısı oldu. Şu anda tezleri okuyorum. Tezlerdeki kelime, dipnot hataları hemen göze çarpıyor. Hatta kendi yazdıklarımı bile beğenmiyorum.

Yardımcı doçent olarak atandığım Bozok Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde üçün-cü yıl bitti. Eşim burada Tarih öğretmeni, Filiz Akgül. Üç çocuğum var. Büyüğü şu an Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde birinci sınıfa başladı. Onun bir küçüğü Ahmet Fatih burada 7. sınıfta, onun bir küçüğü de daha yeni bir yaşı-na girdi. Adı Zeynep. Bakalım onlar da inşallah vatana millete hayırlı birer evlat olurlar.

Tevfik İleri İmam-Hatip Lisesini niçin tercih ettiniz?

Babam kitaplarını benim de kullanmamı istedi. Babamın ve ailemin yönlendir-mesiyle tercih ettim.

İmam - Hatip’in size kazandırdıkları nelerdir?

Dini eğitim yönüyle bana çok katkısı oldu. Hocalarımdan istifade ettim. Arkadaş ortamı çok iyiydi. Bana manevi katkısı çok oldu.

Mesleğinizi icra ederken imam-hatipli olmanın faydalarını gördünüz mü?

Tabii gördüm, hadis alanında çalışıyorum. O zamanlar hocalarımız bize 500’e yakın hadis ezberlettirmişti. Bana çok faydası oldu.

Hem bir imam-hatipli hem de bir veli olarak okulumuzda uygulanan müfre-datın yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?

Hem veliyim hem de bir aralar müfredatla uğraştım. Tek başına müfredat, öğ-retmen ya da öğrenci ele alınmamalı; tamamı bir bütün olarak değerlendirilmeli. Öğretmen ve öğrenci istekli olursa müfredattaki eksikler kapatılır. Üniversiteye girişte öğrencilerin zorlanmaması için üniversiteye yönelik çalışmalar artırılmalı. Bu da zaman içinde oturacak bir şey.

Lise boyunca ihmal ettiğiniz, keşke yapsaydım dediğiniz bir şey var mı?

Şu olabilir: keşke diyorum imam - hatipte hafızlık yapmış olsaydım, ilahiyata baş-layınca o eksikliği hissediyorsunuz. Hatta şimdi öğretim üyesi olduğunuzda aynı şekilde bir ayet aklınıza geliyor; ama hangi sure, hangi ayet olduğunu bulmakta zorlandığınız zamanlar oluyor. Yani hafızlık şart, hele kişi ilahiyata yönelecekse hafız olması, hatta mealinden de baştan sona okuması lazım.

Son olarak okulumuzda okuyan öğrencilere tavsiyeleriniz nelerdir?

Başta ilahiyat olmak üzere bütün öğrencilerimize; Kur’an-ı Kerim’in baştan sona mealiyle okumalarını, hatta imkânı varsa ezberlemelerini, en azından bir hadis kitabını -Riyazü’s Salihin olabilir- okumalarını, en az kırk hadis ezberlemiş olma-larını tavsiye ederim. Benim gibi keşke dememek için kendisini yetiştirmeli, kendi alanında en iyi olmalılar.

Yaptığınız tavsiyeler için çok teşekkür ediyoruz.

Ben de öğrencilerimize iki cihanda saadet ve muvaffakiyet diliyorum.

Nursema ÖZCOŞAR, Ayşe KARATEKİN, Ayşenur BÜBER 11/G

İMAM-HATİPTE500 HADİS

EZBERLEDİM

Page 4: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

64

Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

1966 yılında Ankara’da doğdum. Orta öğrenimimi 1977 - 1984 yılları arasında o zamanki adı Ankara Merkez İmam - Hatip Lisesi olan okulumuz Tevfik İleri İmam - Hatip Lisesinde tamamladıktan sonra yükseköğrenimimi de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde bitirdim. Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalında da yüksek lisans yaptım. 1989-1991 yıl-ları arasında TCDD Genel Müdürlüğünde Ekonomik Araştırmalar Uzmanı olarak çalıştıktan sonra 1991 yılında Sayıştay’da denet-çi yardımcısı adayı olarak göreve başladım. Meslek yaşamımda denetçi, başdenetçi, uzman denetçi olarak görev yaptıktan son-ra grup başkanı olarak hizmet verdim; ardından bölüm başkanı olarak çalışmalarıma devam ettim. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Sayıştay Üyeliğine seçildim.

Eşim Tevfik İleri Anadolu İmam - Hatip Lisesinde Edebiyat öğretmeni olarak görev yapmaktadır. İki oğlum Ankara Hukuk Fa-kültesinde iki kızım da Tevfik İleri Anadolu İmam - Hatip Lisesinde öğrenimlerini sürdürmektedirler.

Tevfik İleri İmam - Hatip Lisesini niçin tercih ettiniz?

İlim tahsil ederken ahlakî eğitim de alabilmek için okulumuzu tercih ettim. Biliyoruz ki ahlakın genel çerçevesi kitabımız Kur’an-ı Kerim’in içeriğidir.

İmam - hatibin size kazandırdıkları nelerdir?

Okulumuzda eğitim alabilme şansı, öncelikle sevgisi ve korkusu ile birlikte Cenabı Allah’a karşı kulluğumuzun farkına varmamızı sağlayarak Hakk’ın ve Hukuk’un üstünlüğüne ram olmuş, adaleti kendisine ilke edinmiş bir yaşam prensibini bize kazandırdı. Anne ve babamızın sevgisini kazanabilmenin Cenab-ı Allah’ın rızasını kazanmak demek olduğunu, eş ve çocuklarımızı sevmenin dünya genişliği ve huzuru olduğunu, kardeşlerimize karşı yürekten akan sevginin Halil İbrahim bereketine denk geldi-ğini, milletimize ve devletimize karşı kul hakkına girmeden hizmet etmenin ibadet derecesinde önemli olduğunu imam - hatipli olmak sayesinde daha iyi öğrendiğimizi düşünüyorum.

Mesleğinizi icra ederken imam - hatipli olmanın faydala-rını gördünüz mü?

Kesinlikle gördüm. Karşılığında maaşını almak suretiyle rızkımızın vesilesi olarak yerine getirmekle mükellef olduğum iş-lerimde; suistimale yer vermemem, görevimden beklenen verim-liliği hakkı ile sağlayabilmem, işimin başında zamanı boşa geçir-memem, sorumluluğum altında bulunan kamu kaynaklarını israf etmemem, vazifemle ilgili hiçbir kişiye karşı haksız ve adaletsiz bir uygulama içinde bulunmamam gerektiğinin inancı ve bilincini okulumuzdan aldığım için çok mutluyum. Bu mutluluk çalışma ya-şamımda beni hep takip etti. Ayrıca okulumuzda disiplinli çalışma alışkanlığını edinmiş olmamız; mesleki yaşamımda sürekli dina-mik olmak, başarmak azmi ve gayretini de bize kazandırmış oldu.

Hem bir imam - hatip mezunu hem de bir veli olarak şu an imam – hatiplerde uygulanan müfredatın öğrenciler için yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?

Öğrencilerimizin dil öğrenmesini mümkün kılabilecek yaban-cı dil derslerinin pratiğe dönük, anlamayı ve konuşmayı sağlaya-cak yeterlilikte olması bir zorunluluktur. Diğer taraftan, üniversite-ye yerleştirme sınavlarında en az bizim mezun olduğumuz 80’li yıllarda ulaşılan performansın yakalanması ve hatta geçilebilmesi idealimiz olmalıdır. Bu bakımdan özellikle matematik ve edebiyat branşlarında da başarılı öğretim ortamının sağlanmasının zaruret olduğunu düşünüyorum.

İmam - hatipte birçok meslek dersi gördünüz. En çok hangisinden faydalandınız?

Her bir meslek dersinin ayrı bir önemi var tabii ki. Tecvitli ola-rak okumayı öğrendiğimiz ve pek çok surenin ezberini yaptığımız Kur’an-ı Kerim dersi ile Peygamber Efendimizin söz ve uygula-malarını öğrendiğimiz Hadis dersleri muhakkak ki üzerimizde tesir bırakan meslek derslerinin başında gelmektedir.

Sizde iz bırakan bir imam - hatip hatırası var mı?

İmam - hatipli olarak yaşadığımız her an tatlı bir hatıra dizisi-dir. Bu bakımdan şu anda aklıma geliveren hatıralar şunlar:

Kul Hakkına Girmeden Hizmet Etmenin İbadet Derecesinde

Önemli Olduğunu İmam - Hatipte Öğrendim

Page 5: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

65

Sabah okulumuza servis ile erkenden geldiğim için ders saa-ti başlamadan önce tatbikat camimize koşar, orada dönem içinde vereceğimiz Kur’an ezberlerimi yapmaya çalışırdım. O huzur dolu atmosferde aynı zamanda camide ilahi egzersizi yapan Ali Toprak abimizin güzel sesinin eşliğinde ezberimi çok çabuk tamamlardım.

Kur’an-ı Kerim’i yüzünden okuma ve ezberimizi verme an-larında da “Cennet Bülbül”ü hocamız Ahmet Kaynak’ın “Düm!” (Başla!) talimatını heyecanla beklerdik. Diğer taraftan Arapça ho-camız Şevket Meraki’nin güleç yüzü ve babacan tavrı ile gramer yoğunluklu dersini takip ederken öğle saatlerinde okul bahçesin-de bulunan sahada voleybol maçlarına dâhil oluşunu izler, hemen seyre koşardık. Çok kibar, beyefendi bir kişiliğe sahip Hadis dersi hocamız Hüsamettin Erentuğ; Peygamber efendimizin sünnetle-rini bize sadece ders içeriği olarak anlatıp bırakmaz, öğrenmiş olduğumuz bilgileri yaşamımıza aktarabilmemizin faziletini anla-tırdı. Aynı zamanda hattat olan hocamızın her ders tahtaya yaz-mış olduğu hadisi şerifleri silmeye kıyamazdık. Coğrafya dersi hocamız Atife Hanımefendi ile hayatlarını birleştiren biyoloji dersi hocamız Eşref Özkul’a sınıfça verdiğimiz hediye ve hayırlı olsun temennimiz üzerine bir ders boyunca yüzünün al al olmuş hali ile dinimizde evliliğin faziletini anlatmasını unutamam.

Okulun yeni külliyesi hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz?

Yedi yıl boyunca çatısı altında bulunduğumuz önceki bina-mızın bizim gönlümüzde ayrı bir yeri vardır. Çocukluk yaşımızdan gençlik yıllarımıza en güzel dönemlerimize tanıklık eden bina-mızın yerine inşa edilen yeni külliye için diyebileceğim tek şey: Mükemmel bir proje ve muhteşem bir sonuç. Mimarisi ile dışa-rıdan her gördüğümüzde iftihar ederek burada öğrenim gören ve görecek olan yavrularımızın ne kadar şanslı olduklarını düşünüp şükrederek önünden geçtiğimiz bir yapı olmuş. Şu an okulumuz-da öğrenci olan iki kızım var. Onların vesilesi ile sık sık külliyeyi gezme ve görme imkânını elde ediyorum. Sınıflarındaki huzur, koridorlardaki genişlik harika. Rabbimiz bu nimetin kıymetini bilip şükrünü ifa edebilmeyi nasip eylesin, yapılmasına vesile olanlar-dan da razı olsun.

Lise hayatınız boyunca ihmal ettiğiniz, şimdi “keşke yap-saydım” dediğiniz bir şey var mı?

Hamdolsun, öğrenci olarak yaşanılması akla gelebilecek tüm güzellikleri okulumda yaşadım. Hocalarımı hâlâ her görüştüğü-

müzde saygı ile ellerini öpecek kadar huzurlu eğitim ve öğrenim imkânı, orta birden lise son sınıfına kadar nerede ise tamamına yakını ile düzenli olarak görüştüğümüz arkadaşlarımla tatlı ha-şarılıklarıyla birlikte kardeşlik duyguları içerisinde geçirdiğimiz öğrencilik ortamı, okulumu başarı ile temsil etme imkânını buldu-ğum okul voleybol takımındaki disiplinli antrenmanları ile sportif faaliyetleri, heyecan dolu duygular içerisinde gurur duyarak şiirler okuduğum törenleri, iki otobüs dolusu arkadaşımızla coşku içeri-sinde sömestr tatilinde gerçekleştirdiğimiz umre seyahati ve sa-vunduğum konu başlığını en güzel örneklerle açıklamaya çalıştı-ğım münazaraları ile her anısı hoş bir seda olup gönül kubbemde yankılanan bir güzellikler demetidir okul yıllarım. Bunun yanında sorunuza Arapça ve İngilizceyi konuşma düzeyinde geliştirebilmiş olmayı isterdim diye cevap verebilirim.

Son olarak Okulumuzda şu an öğrenim gören öğrenciler -bir nevi halefleriniz- için birkaç tavsiye alabilir miyiz?

Genç kardeşlerimin içinde bulundukları şanslı ortamın kıy-metini bilmeleri kadar yüklenmiş oldukları sorumlulukların da bi-linci içerisinde olmaları gerekmektedir. Çekişmeleri ve sıkıntıları içerisinde yaşadığımız dünyada huzurun ve kardeşliğin teminatı olarak kendilerini görmelidirler gençlerimiz. Zira çevremizde bu-lunan ülkelerin nerede ise tamamında hâkim olan kaos ortamını giderebilecek, istikrarı temin edebilecek, insanların bir ve beraber mutlu yaşamalarını sağlayabilecek kişiler bizim gençlerimiz ola-caktır inşallah. Avrupa’nın, Asya’nın ve özellikle Orta Doğu’nun içinde bulunduğu içler acısı çekişmelerden dolayı bu coğrafyalar-da bulunan toplumların refah ve umut vaat eden bir gelecek inşa etmesi pek beklenemez. Okulumuzda öğrenim gören kardeşlerim; geçmişte medeniyetler oluşturup insanlığa hizmet etmeyi asil bir görev kabul etmiş ecdadımızın izinde yine tüm insanlığın şu sıra yitirdiği sevginin, huzurun ve kardeşliğin meşalesini yüreklere ile-tecek kapasiteye fazlası ile sahiptirler. Bu bakımdan, derslerimizi çalışırken sadece sınıfı geçmeye yeterli olacak bir seviye ile ikti-fa etmeyip bizden destek bekleyen insanların ve kardeşlerimizin beklentilerine karşılık verebilmek için planlı ve disiplinli bir çalışma programı içerisinde daha çok okumalı daha çok çalışmalıyız.

Çok verimli bir sohbet oldu. Misafirperverliğiniz ve tavsi-yeleriniz için teşekkür ederiz.

Gülnihal ELÇİM, Feyzanur TEZCAN, Habibe TESLİMOĞLU

Page 6: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

66

Damla: Tevfik İleri İmam - Hatip Lisesini hangi sebeple tercih ettiniz?Çiftçi: Aslında İmam - Hatip Lisesi’ni düşünmüyordum. Babam bu okuldan mezun olduğu için, buranın köklü bir okul olduğu için, okul ortamının da bizim aile ortamımıza daha müsait olduğu için tercih ettim.Damla: Tevfik İleri İmam - Hatip’in size kazandırdıkları nelerdir?Çiftçi: Gerçek dostluklar kazandırdı, meslek dersleri sayesinde daha donanımlı mümin bir kul olduğumu düşünüyorum.Duran: Düzgün arkadaş ortamını ve mesleki dersleri seviyorum, çoğu konuda bilgi sahibi oldum. Kur’an dersi sayesinde ezberim kuvvetlendi.Damla: Buraya gelmeden önce nasıl bir okul tahayyül ediyordunuz ve buna kıyasla nasıl bir ortamla karşılaştınız?Çiftçi: Daha düşük kaliteli bir okul bekliyordum, gelince yanıldığımı fark ettim.Duran: Açıkçası ben 9. sınıfta kızların başı açık tahmin ediyordum. Kapalı kızlarla karşılaştım, kapanma konusunda daha çok heveslendim.Damla: Okulun en çok hoşunuza giden tarafı ne oldu?Duran: Öğretmenlerim doğruyu gösterme konusunda çok yardımcı oldular.Çiftçi: Kütüphanemizi çok beğeniyorum. Her türlü kitabı bulabiliyoruz.Damla: Size göre okulun en büyük eksiklikleri nelerdir?Çiftçi: Hocalarımızın bilgisi çok; ama bilgilerini aktarma konusunda daha fazla istifade edebilirdik.Duran: Ortaokullarla lisenin karışık olması derslerde dikkatimizi dağıtıyor. Bir çözüm bulunmalı.Damla: Ortaokuldan itibaren bu okulda okumak ister miydiniz?Çiftçi: İstemezdim 8. sınıftan sonra düşünmeye başladım.Duran: 8. sınıfta SBS’den sonra düşündüm.Damla: Geldiğiniz zamanla bugünü mukayese ettiğinizde okulumuz-da neler değişti?Duran: Kantinimiz genişledi, sınıflarımız daha ferah ve 9. sınıfta korktuğum bir hocamız vardı, daha sonraki zamanlarda korkulacak biri olmadığını, aksine çok iyi birisi olduğunu gördüm.

Çiftçi: İlk geldiğimde hocalar beni, ben hocaları yeteri kadar tanımıyorduk. Zamanla birbirimizi tanıdıktan sonra daha iyi iletişim kurmaya başladık.

Damla: Dört yıl boyunca birçok mesleki ders gördünüz. En çok hoşunuza gideni hangisiydi? Niçin?

Çiftçi: Arapça ve Hitabet. Arapça; çünkü bir dili bilmek çok önemli İngilizce ile beraber Batı dünyası ile iletişim kurabilirken Arapça sayesinde Doğu dünyası ile iletişim kurabileceğimi düşünüyorum. Hitabet; çünkü sosyal hayatımı çok etkiledi, verdiğimiz vaazlar sayesinde farklı bir deneyim kazandım.

Duran: Benim için fıkıh; çünkü konularını seviyorum, merak ettiğim birçok konunun cevabını bu derste buldum.

Damla: Okulun yeni külleyesi hakkında görüşlerinizi alabilir miyiz?

Çiftçi: Binanın yapılması çok iyi oldu İmam - Hatipliler yıllardır maddi manevi her şekilde hor görülüyordu. Yeni binanın yükselişi yeni neslin de yükselişininin sembolü oldu.

Duran: Yeni binamız güzel, üniversite gibi, birçok ihtiyacımızı karşılıyor.

Damla: Bu okulda dört yılınız geçti. Lise hayatınız boyunca ihmal ettiğiniz “keşke yapsaydım” dediğiniz bir şeyler var mı?

Duran: Sosyal aktivitelere daha fazla katılmak, tasavvuf korosuna girmek isterdim.

Çiftçi: Meslek derslerini daha dikkatli dinlemeliydim, Kur’an dersindeki ezberlerimi daha verimli yapmaya çalışırdım.

Damla: Son olarak okula sizden sonra gelen öğrenciler için birkaç tavsiye alabilir miyiz?

Çiftçi: Biz bu okula geldiğimizde bize bir cümle söylenmişti “İmam - hatipli olmak ayrıcalıktır.” Bu cümlenin ne demek olduğunu bu sene anladım. Bu cümlenin bilinciyle eğitim hayatımıza verimli şekilde devam etmelisiniz.

Duran: Derslerine çalışsınlar, yaz tatilinde Kur’an kurslarına gidip ezberlerini tamamlasınlar.

Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Sınavlarda başarılar dileriz.

A. 10/G sınıfı öğrencileri Gülnihal ELÇİM, Feyzanur TEZCAN ve Habibe TESLİMOĞLU; son sınıf öğrencilerimiz Fatma DURAN ve Fatma Betül ÇİFTÇİ ile dört yılı değerlendirdi.

Page 7: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

67

–Söyleşimize öncelikle bu okulu tercih etme sebebinizden başlayalım isterseniz. Mesleki dersler için tercih ettim, diyebilirim.–Okuduğunuz mesleki alanda yani ilahiyatta devam etmeyi düşünüyor musunuz?Şu anda düşünmüyorum. Ama okuduğumuz meslek dersleri ha-yatımızın her alanında bize yardımcı olacak.–Hangi alanda üniversite düşünüyorsunuz?İnşallah kamu yönetimi düşünüyorum.–Peki ya siz?Ben de siyasal bilgiler düşünüyorum.–Siz hangi alanda üniversite düşünüyorsunuz? Ben hukuk düşünüyorum.–Burayı tercih ederken birisi mi tavsiye etti yoksa ailenizden birisi mi örnek oldu?Normalde ben bu okulu katsayı nedeniyle tercih etmeyecektim, fakat babam bu okulda okuduğundan dolayı bana bu okulu tavsi-ye etti. Ben de babamı kırmayıp geldim, katsayı kalktı, geldiğime memnunum, iyiki de gelmişim.–Gelecek seneler için okulumuzda yürütülen üniversite sı-navına yönelik hazırlıklar konusunda ne düşünüyorsunuz? Mesela fen bölümünü seçenler için fen dersleri artırılacak, siyasal bölümü düşünenler için matematik vs. artırılacak, şu anda 11 ve 12. sınıflara yönelik çok yoğun hazırlık var.Keşke bizim zamanımızda da bu çalışmalar olsaydı. Biz ders-hane ile bu açığı kapattık. Ders sayısından ziyade öğretmelerin öğrencileri üniversiteye hazırlanma konusundaki isteği üzerinde durulması gerekiyor. Özel okullarda öğrencilere bol bol not verili-yor. Bizler bazen yazılı ortalamasının altında notlar alarak deza-

vantajlı duruma düşüyoruz. Bir puanla binlerce kişinin gerisinde kalıyoruz.–Sizin bu okulda dört senelik bir tecrübeniz var, bize ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?YGS konularını önceden bitirip LYS’ye daha çok çalışmalısınız. LYS sona bırakılıyor, zaman yetmiyor. Biz bu hataya düştük 12. sınıf konularını kaçırmayın, derim.–Şunu yapsaydım dediğiniz, hayıflandığınız bir konu var mı?Zaman çok hızlı geçiyor. Konular çok fazla, keşke sınavlara daha önce çalışmaya başlasaydık, uzun süre çalışsaydık ve LYS’yeiyi hazırlansaydık. İşin başında rehberlik hocalarımız bizi daha çok bilgilendirseydi, aradaki süreç daha verimli olabilirdi. Rehberlik yönlendirmeleri son sınıfta daha yoğun oluyor; ancak son sı-nıfta çok verimli olmuyor bunlar. 9. sınıfta başlasaydı daha iyi olurdu. Test çözmeye yönelik çalışmalar yapmalısınız. 11. sınıfta Matematik dersinde sürekli test çözmemiz çok faydalı oldu.–Burası size manevi olarak ne kazandırdı?9. sınıfta namaz konusunda gevşektik. Hocalarımızla namaza git-memiz, namaz sonrası yapılan muhabbetler çok faydalı oldu. Bu noktada okulumuzdan çok istifade etik. –Yeni külliyemiz hakkında ne düşünüyorsunuz?Büyük imkânlar var. Bunun değerini bilmek önemli. Bu güzel yapı-yı korumak ve çok yönlü kullanmak gerektiğini düşünüyoruz.

Yaptığınız tavsiyeler için çok teşekkür ederiz. Üniversite sı-navında ve hayatınızın diğer kısmında başarılar dileriz.

Salih Bozgeyik Enes Ayhan A. 10 / A

Bir Göz Açıp Yummuş Gibi

Page 8: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

68

2015 - 2016 öğretim yılında kullanılacak yayınlarla ilgili okul idaresi olarak 6 farklı yayın kuruluşuyla görüşme yaptık.

Yayın kuruluşlarından yaprak test, soru bankası, konu anla-tımlı test, akıllı defter, ünite sonrası tarama föyleri istedik.

Görüşülen yayın kuruluşlarından rehberlik ve ölçme değer-lendirme birimlerinde kullanılacak programlar talep ettik.

Okulumuzda haftalık ders 40 saattir. Hafta genelinde yapıl-ması planlanan ders 16 saat, bu durumda YGS - LYS hazır-lık çalışması 56 saate göre planlanmıştır. Haftalık seçmeli dersler 16 saattir.

Okulumuzda Sayısal, Eşit Ağırlık, Sözel, Dil ve Mesleki alan olarak 5 ayrı alan açılması düşünülmektedir. Seçmeli ders çalışması programı hazırlandı.

12. sınıflarda haftada 16 saat kurs planlandık. Bu kursun 10 saatini hafta içi, 6 saatini de hafta sonu olarak planladık. İlgili program yaz tatilinde okulumuzun sitesinde yayınlana-caktır.

Hafta içi eve dönüşlerde öğrencilerimizin sıkıntı çekmemesi için servisçilerle görüşüldü, servis çıkış saatlerinin kurs biti-mine göre ayarlanması konusunda anlaşma sağlandı.

Bu kurslar 11. sınıflarda hafta içi 10 saat olarak planlandı. Nihai program yaz tatilinde okulumuzun sitesinde yayınla-nacaktır.

Kursların dışında birebir etüt sistemi oluşturulma çalışması başlatıldı.

Etütler 1 - 4 arası öğrenci ile yapılacaktır.

Etüt isteyen her öğrenci tekno - sınav programından, istedi-ği derslerden etüt alabilecektir.

Rehberlik servisi ve okul idaresi işbirliği ile 11. sınıf öğrencilerimize bir sonraki seneye uygulanacak program ve alan seçimi ile ilgili seminer verildi.

Okulumuz tarafından hazırlanan YGS - LYS broşürü 11. sınıf öğrencilerimize dağıtıldı.

10. sınıf öğrencilerimize de alan seçimi ile ilgili seminer ça-lışmasına başlandı.

2015 - 2016 Öğretim yılında uygulanacak programla ilgili olarak, ikinci dönem yapılan veli toplantısında velilere bilgi verildi. Ayrıca 11. sınıf velilerine sınıflar bazında seminer verildi.

11. sınıf öğrencilerimize yaz dönemini verimli şekilde geçir-meleri konusunda kılavuz hazırlandı.

Bu rehberde okumaları gereken kitaplar ve yapacakları ez-ber çalışmalarına yer verildi.

Uygulanacak programlar velilerimizle istişare edildi ve veli-lerimizi bilgilendirme toplantısı yapıldı.

Yapılacak olan bu çalışmada bütün öğrenci ve öğretmenle-rimize başarılar diliyorum.

Emine Binnur ÖzkanMüdür Yardımcısı

Tevfik İleri Anadolu İmam - Hatip Lisesi olarak 12. sınıf öğrencilerimizi LYS’ye hazırlamak

amacıyla bu dönem etüt sistemine başladık. Dershaneye gidemeyen veya konu eksiği olan öğrencilerimiz için etüt çalışmaları yaptık. Etüt sisteminin gelecek yıl daha etkin uygulanması

maksadıyla 11 ve 12. sınıflarda üniversiteye hazırlık çalışmalarını başlattık. Bu amaçla:

Page 9: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

69

Savaşla ilgili romanlar genellikle bir yerdeki direnişi, bir askerin yaşadıklarını ya da cephe gerisindeki acıları dile getirir. Mehmed Niyazi, “Çanakkale Mahşeri” eserinde bir yerin veya bir kişinin değil, Çanakkale Savaşı’nın romanını yazmıştır. Roman, ilk atılan mermi ile başlayıp bütün cephelerin sonuna kadar devam ediyor. Yazarımıza göre tarihi roman gerçeğe sadık kalmalıdır, ancak o atmosferi okuyucuya teneffüs ettirmek için malzeme kabilinden tarihe mâl olmayacak kahramanlar kullanılabilir. Çanakkale’de o kadar çok kahraman var ki buna da gerek duymamıştır. Zaman zaman gözyaşlarınıza mani olamadan okuyacağınız akıcı bir eser.

Çanakkale savaşları ve Kurtuluş Savaşı üzerine daha önce de eserleri bulunan Osman Arslan, “İmanın İmkanı Yendiği Zafer ÇANAKKALE 1915” isimli eserinde, Çanakkale savaşının bir kısmını ilk defa duyacağımız olayları ve kahramanlarını kısa öyküler biçiminde okuyucularına şiir tadında aktarmaktadır. Bir solukta okunabilen eser, milli tarih bilincini oluşturma ve geleceğe taşımada başarılı bir çalışma olarak kabul edilmelidir.

“Hocanın rahmetlisi olur, emeklisi olmaz.” prensibiyle ömrünü Türk gençlerinin eğitimine adayan Vehbi Vakkasoğlu, bu uğurda 40 esere imza atmış ve yüzlerce konferans vermiştir. Milli bilinci ve tarih şuurunu güçlü bir şekilde oluşturmak için onlarca eser kaleme alan Vakkasoğlu, “Çanakkale’de Şahlananlar” adlı bu çalışmasında Çanakkale savaşını bir milletin şahlanışı olarak ifade ederken eserinde hikâye ettiği Çanakkale kahramanlarının özünde barındırdığı inancın Peygamber (s.a.v.) ve ashabının inancına dayandığı gerçeğini vurgulamıştır. Çanakkale’de var olan bu değerlerin Türk gençliğinde yeniden diriltilmesi amacıyla yazılan bu eserin mutlaka okunmasını tavsiye ederiz.

Çanakkale Cephesi’nde görevli Doktor Behçet Sabit Bey; yıkıntılar, yaralılar, sargılar arasında gördüklerini anlatırken gün gün, saat saat verilen hayat mücadelesini bizlere de yaşatıyor. Çanakkale’yi ilk elden bir doktorun anıları ve gözlemleri ile izlerken askerimizin yarasını sanki birlikte sarıyoruz.

İmam-hatip okullarının kurucusu olarak bilinen ve “Celal Hoca” lakabıyla tanınan Mahmud Celaleddin Ökten, son dönemin en güzide ilim adamlarından biridir. Küçük yaşta Kur’an-ı Kerim’i ezberlemiş, medreseden icazet almıştır. 1951 yılında dönemin ikti-darına sunduğu “İmam - Hatip Okulları” tasarısı kabul edilmiş ve Celal Hoca bu büyük hizmetiyle milletimiz tarafından İmam - Hatip Okullarının kurucusu olarak anılmıştır. Bu ilim ve irfan yuvalarının rehberi Celal Hoca’nın örnek hayatından kesitler sunan kitap, Mustafa Özdamar tarafından hayattaki talebeleri ve sevenlerinden alınan bilgiler ışığında hazırlanmıştır.

“Hacı Veyiszâde” Mustafa Özdamar’ın bir gönül insanını hayret ve hayranlıkla anlattığı güzel bir eser. İmam - hatiplerin ayakta durması için yapılan fedakârlıkları, din uğruna çekilen cefaları, Hakka adanmış bir ömrü ibretle okuyup bir çırpıda bitireceğimiz bir eser.

Aslen gayrimüslim bir ailenin evladı olup okumak için gittiği İstanbul’da tanıştığı muhterem şahsiyetler vesilesiyle İslâmiyet’le müşerref olan, 1950’lerden sonra İstanbul İmam - Hatip Okulu ve İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nde hizmetleriyle gönüllerde taht kuran Yaman Dede’nin yürek yangınını ibretle okuyacağımız bir kitap. Mustafa Özdamar “Yaman Dede” eserinde; bu güzel insanın şiirlerini, konferanslarını, konuşmalarını, mektuplarını ve hatıralarını bizlerle paylaşıyor.

Son asrın yetiştirdiği nadide kıymetlerden biri olan Mahir İz Hoca, akıp giden zamanla kaybolan değerlere rağmen her dem taze her dem pırıl pırıl kalan bir şahsiyetti. Bir mütefekkir, edip ve ilim adamı olarak baskı ve zulmün kol gezdiği bir devirde, imanlı bir neslin doğmasına vesile olmuş fedakâr bir insan. İmam - hatip nesline örnek olmuş bir öğretmen. Mustafa Özdamar, “Mahir İz Hoca” eserinde işte böyle bir mücadele adamının hayatından biz okuyucuların hayatına ışık tutmaktadır.

Esranur DEĞİRMENCİ / Beyza BOYRAZA. 11 / H

Page 10: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

70

AÇILIŞ VE ZİYARETLERCumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dualarla açtığı okulumuzu; Diyanet İşleri Başkanımız Sayın Mehmet Görmez, Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nabi Avcı, Cumhurbaşkanımızın kızı Sayın Sümeyye Erdoğan, Cumhurbaşkanı Özel Kalem Müdürü Sayın Hasan Doğan, Gümrük ve Ticaret Bakanımız Sayın Nurettin Canikli çeşitli vesilelerle ziyaret ederek öğrencilerimizle buluştu.

Page 11: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

71

KONSER, KONFERANS, EĞİTİM

1

2

3

4

5

8

6

9

7

1,2. Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nabi Avcı ve Sadık Yalsızuçanlar’ın anlatımı ile Tevfik İleri’yi rahmetle andık.

3. İGEDER’den Mustafa Bülbül Hocamız madde bağımlılığı semineri verdi.

4. Mefkûre Kulübü davetlisi Bünyamin Erul Hocamız genç sahabileri anlattı.

5. Aykut Kuşkaya ile üstad Necip Fazıl Kısakürek’i andık.

6. Mihvak “Gelecekte İmam - Hatipli Olmak” konusunu işledi.

7. Mezunumuz Asım Akkuş’un “Bir Nefes Musiki Topluluğu” öğrencilerimize konser verdi.

8. Hadim’u-l Kur’an Kulübü değerler eğitimi yaptı.

9. “İnsan nedir” konulu mütalaa yarışmamızda öğrencilerimiz ter döktü.

Page 12: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

72

1

1

2

2

3

3

4

5 6

EFENDİMİZİ YÂD ETTİK, SÜNNETİNE İTTİBA ETTİK1. Kutlu Doğum programımıza misafirler, çevre

okullardan gelen öğrenciler ve velilerimiz katıldı.

2. “Peygamber Sokağı” kuruldu.

3. İnsani Yardım projesi kapsamında 100 yetime kardeş olduk.

4. Oluşturulan Kur’an Hatim grubuna 240 kişi katıldı.

5. Öğrencilerimiz kitap ve kırtasiye yardımı kampanyası düzenledi.

6. Keçiören Huzurevi ziyaretinde bulundu.

Page 13: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

73

1

2 3

4

4

5

5

6

7

CEDDİMİZİ RAHMETLE ANDIK100 yılında Çanakkale şehitlerimizi bir dizi etkinlikle yâd ettik.

1. Çanakkale ziyareti,

2. “Çanakkale’den Havadis Var” adlı tiyatro gösterisi,

3. Çanakkale konseri,

4. Çanakkale Zaferi resim ve maket sergisi,

5. Çanakkale’deki askerimizin bir öğünlük yemeği olan kuru ekmek ve hoşaf ikramı misafirlerimizi duygulandırırken Mehter takımının gösterisi coşkulu anlar yaşattı.

6. “Ecdada Mektup” yarışması,

7. İstiklal Marşı şairimiz Akif’i de bu vesile ile andık.

Page 14: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

74

1

2

3

4

5

8

6

9

7

YARIŞMALAR BİLGİMİZE BİLGİ KATTI1. Hafızlık yarışmasında Mustafa Kahraman il birincisi oldu. Kur’an-ı

Kerim´i Güzel Okuma Sümeyye Nur Oğlakçı il ikincisi oldu.

2. Fatiha ve Bakara Suresinin Meal ve Tefsiri yarışmasında A.11/H birinci, A.11/C ikinci oldu.

3. 100 Hadisi Ezbere Okuma yarışmasında Emre Kartal birinci, Ebru Arslan ikinci, Lebuze Yazıcıoğlu üçüncü oldu.

4. Siyer Bilgi yarışmasında; A.10/G birinci, A.10/D ikinci, 10/A üçüncü, 10/E dördüncü oldu.

5. İlmihal Bilgi yarışmasında; A.10/G sınıfı öğrencileri Vedia Beyza Ay, Sümeyra Kızıl ve Hilal Horuz birinci oldu.

6. Türkçe Kulübünün hikâye yarışmasında Nursema Özcoşar birinci, Didar Vuslat Tekin ikinci, Muhsine Betül Öztürk üçüncü; şiir ya-rışmasında Elif Ataseven birinci, Nursema Özcoşar ikinci, Seher Bozkurt üçüncü oldu.

7. TÜBİTAK’ın desteklediği Bilim Şenliğine sosyal ve fen alanlarında 40 proje katıldı. Öğrencilerimiz, misafirlere hazırladıkları projelerini tanıttı.

8, 9. Bilim Şenliğinde Bünyamin Bezci’nin sun-duğu “meddah” gösterisi büyük ilgi topladı, öğrencilerimiz Ürdün folklor gösterisi yaptı.

Page 15: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

75

1

2 3

4

5

8

6

9

7

ÇALIŞTIK, YARIŞTIK…1, 2 Arapça Hikâye Canlandırma yarışmasında Ayşe Zeynep

Şengül Ankara 2.si, Arapça Şiir Okuma yarışmasında Hatice Ertürk Ankara 2.si oldu.

3. Arapça Bilgi yarışmasında Betül Ek, Ayşenur İraz, Şeyma Aysu, Hümanur Selçuk Ankara 3.sü oldu.

4. 18 Aralık Dünya Arapça Günü bir dizi etkinlikle kutlandı.

5. BAYER Bilim yarışmasına katılan öğrencilerimiz ödüllerini okul müdürümüz M. Fatih Zengin´den aldı.

6. “Kutadgu Bilig” konulu yarışmada öğrencileri-miz Senanur Ayaz hikâye dalında Ankara 1.si; Beyza Gizem Yıldırım makale dalında Ankara 3.sü oldu.

7. Öğretmenlerimiz “Eğitim Koçluğu” ve “Etkili İletişim Yolları” seminerlerine katıldı.

8, 9. Öğretmenler arası masa tenisi turnuvasında Meslek Dersleri öğretmenleri Eyüp Cuci birin-ci, Yaşar Aydın ikinci oldu. Dart turnuvasında ise bayanlarda Coğrafya öğretmeni M. Eda Buluttekin, erkeklerde İngilizce öğretmeni Ha-lit Ahmet Erdem birinci oldu.

Page 16: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

76

1

23

4

5

8

6

97

ÜNİVERSİTE MOTİVASYONU1, 2, 3. Son sınıf öğrencilerimiz; Mesleki Tanıtım

Kulübü faaliyetlileri kapsamında Ankara, Hacettepe, Bilkent, Gazi ve Ortadoğu Üniversitelerini, hâkim ve savcılarımızın eğitim gördüğü Adalet Akademisini, 3. Educaturk Yükseköğretim fuar alanını ziyaret etti.

4. Bestami Çiftçi öğrencilerimize “Not Tutma Teknikleri ve Özetleme” konulu eğitim verildi.

5. YBÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Anlar, imam - hatipli doktor olmanın gerekliliğinden bahsetti.

6. Rehberlik sevisi tarafından YGS/LYS seminerleri verildi.

7, 8. Abant ve Konya motivasyon gezileri

9. Mefkûre’nin programında Mehmet Tahir İkiler “Kaldırımların Çileli Yolcusu”nu dramatize etti.

Page 17: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

77

1

2 3

34

5

8

6

9

7

SPOR, Müsabaka, ziyaret1. Betül Hakikatoğlu Wushu´da kılıç

formunda Türkiye 2. si, Nanguan formunda Türkiye 3. sü oldu.

2. 9. sınıf kızlar arası voleybol turnuvasında 9/H sınıfı şampiyon oldu.

3. Bowling turnuvasında erkeklerde ilçe ikincisi, kızlarda ilçe üçüncü olduk.

4. Okulumuz öğrencileri arasında basketbol turnuvası yapıldı.

5. Halat çekme yarışmasında lise öğrencilerimiz stres attı.

6. Okulumuzda okçuluk kursu açıldı.

7. Bulgaristan Başmüftülüğü heyeti okulumuzu ziyaret etti.

8. Ürdün Eğitim Bakanı okulumuzu ziyaret ederek bir dizi temasta bulundu.

9. Türkiye´de din öğretiminin nasıl yapıldığını araştıran Japon heyeti okulumuzu ziyaret etti.

Page 18: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

80

Siz bilir misiniz bunca yüreğin içi nasıl sızladı? Siz bilir misiniz o analar nasıl oğullarının arkasın-dan ağladı? Siz bilir misiniz o yetimlerin içi nasıl yandı? Ama onca fedakârlığı sizin için yap-tılar. Başka analar ağlamasın diye, diğer çocuklar boynu bükük kalmasın diye.

Sizin o koştuğunuz, eğ-lendiğiniz topraklarda onca yiğit; genç yaşta elinde silah koştu. Sizin umursamadan andığınız 18 Mart, hüzünlenmeden yaptığınız o törenler niçin yapı-lıyor? Bu vatan, bu millet tarihini unutmasın, o acıyı bir nebze yaşasın diye yapı-lıyor.

Hey gidi günler! Seyit Onbaşım, cepheye cephane götüren anam, elinde silahla cephede yere yığılan ağabeylerim, askerler ölmesin, canları çok yanma-sın diye çabalayan ablalarım, o zehir gibi havayı soluyan kardeşlerim, hakkınızı helal edin! Bu devrin battığı yerde, istediğiniz devri yaşatacağız.

UNUTMA! Sen bir Türk gencisin, bu vatanı bundan sonra kurtaracak sensin! Bir gün 18 Mart değil, her gün 18 Mart!

Nida Nur ÖZEL 7 / K

TEVFİK İLERİ İMAM-HATİP ORTAOKULU

Page 19: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

81

Âdemoğlu, her gücünün yettiğini dövme. Yanlış yapma, her dilinin vardığına sövme.Dalkavukluk etme, kimseyi yüzüne övme.Güzel insanlar olsun benim güzel ülkemde!

Neden benim ülkemde nice evlatlar cani?Biliyorum, öleceğiz, tüm insanlar fani Onlar yüzünden barış olmayacak mı yani?Vazgeçmem, ısrarcıyım, barış denen ülkümde

İnsan ayırmadan kardeş olacak bu millet.Kardeşim, bitsin artık savaş denen şu illet.Zalimin zulmü durmadıkça bitmez bu zillet. Güzel insanlar, kardeşlik var benim mülkümde...

TEVFİK İLERİ İMAM-HATİP ORTAOKULU

Yağmur DİKMEN 7 / İ

Page 20: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

82

Eskiden,

Ne kumandalı araba,

Ne konuşan bebek varmış.

Çocuklar topaç çevirip ip atlarmış.

Kuytu köşelerden taş toplar,

Onlarla oyunlar kurarlarmış.

Şimdi nerede o günler,

Hepsi mazideler.

Ne sokağa çıkıyor çocuklar,

Ne yerinden kalkıyorlar.

Ellerinde, telefonlar

Birbirlerine bile bakmıyorlar.

Kim ip atlıyor arkadaşlarıyla?

Bizler artık sanal dünyanın karakterleriyiz.

Ne yaşıyor ne nefes alıyoruz.

Boş boş oturup televizyon izliyoruz.

Çocuk olmayı istiyorum.

Hızlıca sallanıp çamurla oynamak.

Meyveyi dalından toplayıp

Kırlarda kelebeklerin arkasından,

Özgürce koşmak istiyorum.

Soruyorum size, çok mu şey istiyorum?

Sadece çocuk olmayı istiyorum.

Betonlaşmış sokakların arasında,

Ben bir fidan olmak,

Çocukça kahkahalarımdan beslenip

Bütün şehri sarmak istiyorum.

Komşu çocuklarıyla,

Evcilik oynamak istiyorum.

Ben çocuk olmak istiyorum.

İçimdeki çocuğu büyütmek istemiyorum.

Hep çocuk kalmak istiyorum.

TEVFİK İLERİ İMAM-HATİP ORTAOKULU

Sümeyye Azra GÜÇLÜTÜRK 5 \ H

Page 21: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

83

Hani bazı şeyler vardır ki söze kelama sığmaz. Hani insan tarif edemez, ancak kalp cevap verir. Hani ancak yaşayınca ya da yaşattırınca “İşte bu!” deriz. Duygular, hisler… Herhangi bir hissi yaşamamış olsanız, sayfalar dolusu tanım da olsa hiçbir şey ifade etmez size. Ancak yaşayınca içinizden, ta içinizden biri seslenir size. “İşte ben buradayım, ben hissim, duyguyum!” der, o zaman anlarsınız…

Bence fedakârlık, bunun en güzel örneklerinden biridir. Bir amaç uğruna veya gerçekleştirilmesi istenen herhangi bir şey için kendi çıkarlarından vazgeçmedir, fedakârlığın kelime anlamı. Oysa bunun ötesi, kesinlikle çok ötesidir, hepimiz biliriz bunu. Hani buz gibi bir günde, incecik kıyafetimizle üşürken annemiz hırkasını çıkarıp giydirir ya… İşte o an içimize ılık ılık akan, kalbimizi minnetle doldurandır fedakârlık. Kimi zaman aç kardeşimize yemeğimizi uzatmamızda gizlidir kimi zaman bir dosta cebimizdeki parayı boşaltmamızda…

Her ne türde olursa olsun, ne kadar olursa olsun fark etmez. Fedakârlık kesinlikle çok yüce bir duygudur ve asla bir eksiklik oluşturmaz bizde. Aksine birilerini mutlu ettikçe mutlu oluruz. Farklı bedenlerde aynı ruh gibidir... Aynı tebessümü paylaşırız, kalpteki sıcaklığı…

TEVFİK İLERİ İMAM-HATİP ORTAOKULU

Ayşe Ebrar ALTINOK 7 / G

Page 22: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

84

Güneşin ışıkları sızıyor perdemin arkasından,Kuşlar cıvıldıyor yine,

Yeni çiçek açmış ağaçların kokusu,Tahta penceremden içeri sızıyor.

İğde ağacının dalı, hafif bir hışırtıyla duvara vuruyor.Sokakta gezen simitçinin sesini duyan, yanına koşuyor.

Okula koşan çocukların ayak sesleri duyuluyor.İnsanlar erkenden kalkmış, küçük ama cıvıl cıvıl sokakları geziyor.

Bazı insanlar çok hızlı, yorulmuş gibiler.Bazıları yavaş, hayatın tadını çıkarıyor.Bazıları ise zaman hızla akıp giderken

Geçmişin Telaşındalar.

TEVFİK İLERİ İMAM-HATİP ORTAOKULU

İrem Neval EMRE 6 / H

Page 23: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

85 TEVFİK İLERİ İMAM-HATİP ORTAOKULU

1

2

3

4

5

8

6

97

10

ÇALIŞTIK, YARIŞTIK…1. 24 Kasım öğretmenler günü anısına 1001 Hatim

Merasimi sonunda Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez öğrencilerimizi kabul etti.

2. Nurhan Öztürk ve Semra Uğur’un hazırladığı; öğrencilerimiz Ömer Faruk Aslan, Sema Akgül, Kutay Yıldırım ve Ayşe İlay Öztürk’ün oynadığı “Yunus’un Balığı” videosu Ankara 2.si oldu.

3. Şevval Doğangüzel Ortaokullar Arası Arapça Şiir Okuma yarışmasında Ankara bölge birincisi oldu.

4. Ankara masa tenisi minikler şampiyonasında, öğrencimiz Mansur Ufacık Ankara 2.´si oldu.

8. Öğrencilerimiz Zeynep Rana Temel, Uzak Doğu sporlarından MuayThai ve Wushu dallarında Ankara 3. sü oldu.

9. Ortaokul tekvando takımı öğrencileri gösterileriyle nefes kesti.

10. Kaleli yakan top turnuvasında erkeklerde ilçe birinci, il ikincisi; kızlarda ilçe üçüncüsü olduk.

5. Okulumuz Okçuluk Takımı Ankara birincisi oldu. Okulumuz öğrencilerinden Meliha Dilara Bayrakçı da bireysel yarışmada Ankara ikincisi oldu.

6. “Namazımı Kılıyorum” etkinliğinde namaza başlayan ve düzenli namaz kılan küçük kızlarımız ödüllendirildi.

7. Taekwondo pumse dalında öğrencimiz Yusuf Aslantaş Türkiye 3.sü oldu.

Page 24: OKULUMUZUN - mebk12.meb.gov.trmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/06/25/123264... · Benim öğrenciliğim zamanında popülaritesi şimdiki kadar yüksek değildi; ama yine de imam

86 TEVFİK İLERİ İMAM-HATİP ORTAOKULU

1

2

3

4

5

8

6

9

7

1. Satranç turnuvasının ilk finalinde Ömer Sait Keskin birinci, Şamil İbrahim Dinçer ikinci olurken Muhammet Şimşek ve Yusuf Ali Bulak üçüncülüğü paylaştı.

2. İngilizce şarkı yarışması yapıldı.

3. Futbol turnuvası yapıldı.

4. 5. sınıf etkinlikleri çerçevesinde robot tasarlama, çiçek yetiştirme, tohum ekme, meyve tabağı hazırlama yarışmaları yapıldı.

5. Orman Haftası Etkinlikleri kapsamında doğa sevgisi konulu gösteri sergilendi.

6. Değerler eğitimi bütün sınıflarımızda icra edildi.

7. Başarılı öğrenciler Güdül mağaraları gezisinde.

8. İzci öğrencilerimize Elmadağ gezisi düzenlendi.

9. Öğrencilerimiz ebru çalışması yaparken

ÇALIŞTIK, YARIŞTIK…