153

Oscar Wilde - Butun Masallar Ve Butun Hikayeler

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Complete Stories by Oscar Wilde

Citation preview

  • OSCAR

  • WILDE

    BTN MASALLAR,

  • BTN YKLER

    NGLZCE ASLINDAN EVRENLER:

  • ROZA HAKMEN, FATH ZGVEN

    TRKYE BANKASI KLTR YAYINLARI

  • HASAN L YCEL KLASKLER DZSOSCAR WILDEBTN MASALLAR, BTN YKLERzgn adCOMPLETE SHORT FICTION[THE HAPPY PRINCE AND OTHER TALES (1888),

  • A HOUSE OF POMEGRANATES (1891),

  • LORD ARTHUR SAVILES CRIME AND OTHER STORIES (1891),

  • POEMS IN PROSE (1894)]

    (Btn Masallar, Btn yklerde yer alan Mutlu Prens ve Lord Arthur Savilein Suu kitaplarnn ilk er yks Fatihzgven,

  • geri kalan btn yklerse Roza Hakmen tarafndan evrilmitir.)

    grsel ynetmenBROL BAYRAMgrafik tasarm uygulamaTRKYE BANKASI KLTR YAYINLARIistiklal caddesi, no: 144/4 beyolu 34430 istanbulTel. (0212) 252 39 91Fax. (0212) 252 39 95www.iskultur.com.tr

  • Genel Yayn: 919

    Hmanizma ruhunun ilk anlay ve duyu merhalesi, insan varlnn en mahhas ekilde ifadesiolan sanat eserlerinin benimsenmesiyle balar. Sanat ubeleri iinde edebiyat, bu ifadenin zihinunsurlar en zengin olandr. Bunun iindir ki bir milletin, dier milletler edebiyatn kendi dilinde,daha dorusu kendi idrakinde tekrar etmesi; zek ve anlama kudretini o eserler nispetinde artrmas,canlandrmas ve yeniden yaratmasdr. te tercme faaliyetini, biz, bu bakmdan ehemmiyetli vemedeniyet dvamz iin messir bellemekteyiz. Zeksnn her cephesini bu trl eserlerin hertrlsne tevcih edebilmi milletlerde dncenin en silinmez vastas olan yaz ve onun mimarisidemek olan edebiyat, btn ktlenin ruhuna kadar iliyen ve sinen bir tesire sahiptir. Bu tesirdeki fertve cemiyet ittisali, zamanda ve meknda btn hudutlar delip aacak bir salamlk ve yaygnlgsterir. Hangi milletin ktpanesi bu ynden zenginse o millet, medeniyet leminde daha yksek biridrak seviyesinde demektir. Bu itibarla tercme hareketini sistemli ve dikkatli bir surette idare etmek,Trk irfannn en nemli bir cephesini kuvvetlendirmek, onun genilemesine, ilerlemesine hizmetetmektir. Bu yolda bilgi ve emeklerini esirgemiyen Trk mnevverlerine kranla duyguluyum.Onlarn himmetleri ile be sene iinde, hi deilse, devlet eli ile yz ciltlik, hususi teebbsleringayreti ve gene devletin yardm ile, onun drt be misli fazla olmak zere zengin bir tercmektpanemiz olacaktr. Bilhassa Trk dilinin, bu emeklerden elde edecei byk fayday dnp deimdiden tercme faaliyetine yakn ilgi ve sevgi duymamak, hibir Trk okuru iin mmknolamyacaktr.

    23 Haziran 1941

  • Maarif Vekili

  • Hasan li Ycel

  • MUTLU PRENS VE DER MASALLAR

    Carlos Blackera

  • Mutlu Prens

    Mutlu Prensin heykeli, uzun bir stunun tepesinde, ehrin ta zerinde ykseliyordu. Batan aaince altn varaklarla kaplyd, gzleri iki parlak safirdi, klcnn kabzasnda da iri krmz bir yakutparldyordu.

    Herkes ok hayrand ona. Bir rzgrgl kadar gzel, dedi sanat beenisiyle n kazanmak isteyenehir Meclisi yelerinden biri; ama onun kadar yararl deil, diye de ekledi, kendisini aklhavalarda sanacaklarndan korkarak, aslnda yle biri deildi.

    Duyarl bir anne, aydedeyi isterim diye alayan kk oluna, Neden Mutlu Prens gibiolamyorsun? diye sordu. Mutlu Prens hibir ey iin alamay aklnn ucundan bile geirmez.

    Hayalleri yklm bir adam harikulade heykele bakp, Hi deilse dnyada epeyce mutlu birisivar, dedi.

    Yetimhane rencileri parlak kzl renkli pelerinleri, temiz beyaz nlkleriyle kiliseden karlarken,Tpk bir melee benziyor, dediler.

    Nereden biliyorsunuz? dedi aritmetik retmeni, Hi melek grmediniz ki.

    Ah! Grdk, ryalarmzda, diye cevap verdi ocuklar. Bunun zerine aritmetik retmenikalarn atp kzgn bir yz ifadesi taknd, nk ocuklarn d grmelerini onaylamazd.

    Bir gece ehrin zerinden kk bir krlang geti uarak. Arkadalar alt hafta nce Msragitmilerdi ama o geride kalmt, nk gzeller gzeli bir kama tutkundu. Ona ilkbaharn ilkgnlerinde, sar bir pervanenin peinde nehir aa uarken rastlamt. Kamn ince beli o kadargnln elmiti ki durup konumutu onunla.

    Seni seveyim mi? dedi Krlang, hemen sadede gelmekten holanrd. Kam ise boynunu iyicebir edi. Bunun zerine Krlang onun etrafnda dnd de dnd, kanatlarn suya dediriyor, sudagm halkacklar yapyordu. Muhabbetini byle gsteriyordu ite. Aklar btn yaz srd.

    Gln bir ballk bu, diye cvldat teki krlanglar; Kam Hanm be parasz, ayrca okfazla akrabas var! Gerekten de rmak kam doluydu. Sonra, sonbahar geldiinde btn krlanglaruup gitti.

    Arkadalar gittikten sonra Krlang kendini yalnz hissetti ve sevgilisinden usand. Sohbeti yok,dedi, ayrca korkarm cilve yapmaktan baka bir ey bilmiyor, durmadan rzgrla cilveleipduruyor. Gerekten de ne zaman rzgr esse, Kam ok zarif hareketlerle eilip bklyordu.Yerine de ok dkn, diye srdrd szn, oysa ben yolculuk etmeyi seviyorum, bu yzdenkarmn da yolculuktan holanmas gerekir.

    Sonunda, Benimle uzaklara gelir misin? dedi ona, fakat Kam ban iki yana sallad, o kadarbalyd yerine.

    Akm hafife aldn! diye bard Krlang. Ben de Piramitlere gidiyorum. Hoa kal! dedi veuup gitti.

    Btn gn utu, gece olduunda ehre vard. Nerede konaklasam? dedi; Umarm kent beniarlamak iin hazrlk yapmtr. Sonra uzun stunun zerindeki heykeli grd. Buradakonaklayacam, dedi; gzel bir konumu var, temiz hava bol. Byle diyerek Mutlu Prensin

  • ayaklarnn arasna kondu.

    evresine baknd, Altndan bir yatak odam var, dedi kendi kendine alak sesle ve uyumayahazrland; fakat ban tam kanadnn altna sokarken zerine byk bir su damlas dt. Ne garipey! diye bard; Gkyznde tek bir bulut yok, yldzlar berrak, l l, gene de yamur yayor.Avrupann kuzeyinin iklimi gerekten de feci. Kam yamuru ok severdi, ama sadecebencilliinden.

    Derken bir damla daha dt.

    Krlang, Yamurdan korumayacaksa heykel dediin ne ie yarar? yi bir baca alt aramal, dedive uup gitmeye karar verdi.

    Ama daha kanatlarn aamadan nc bir damla dt. Krlang ban kaldrp yukar bakt ah,bir de ne grsn!

    Mutlu Prensin gzleri yalarla doluydu ve altn yanaklarndan yalar szlyordu. Yz ay ndao kadar gzeldi ki Krlangn ii acmayla doldu.

    Kimsin sen? dedi.

    Ben Mutlu Prensim.

    O zaman neden alyorsun? diye sordu Krlang; Srlsklam ettin beni.

    Ben canlyken ve yreim insan yreiyken, diye cevap verdi heykel, gzyalarnn ne ieyaradn bilmezdim, nk zntnn girmesine izin verilmeyen Kaygszlk Saraynda yaardm.Gndzleri arkadalarmla bahede oyun oynardm, akamsa Byk Salonda dansn ban ekerdim.Bahenin etrafnda ok gsterili bir duvar vard, fakat hibir zaman o duvarn gerisinde ne olduunumerak etmedim, evremdeki her ey o kadar gzeldi ki. Saraydakiler Mutlu Prens derlerdi bana,gerekten de mutluydum, eer zevk iinde yaamak mutluluksa. yle yaadm ve yle ldm. Sonrada, ben ldkten sonra heykelimi buraya, byle yksee diktiler; ehrimin btn irkinliini,ehrimdeki btn yoksulluu grebileyim diye ve kalbim kurundan da olsa alamamak elimdengelmiyor.

    Ne! Som altndan deil mi bu? dedi Krlang kendi kendine. ahsi fikirlerini yksek sesle dilegetirmeyecek kadar nazikti.

    ok uzaklarda, diye szn srdrd heykel alak sesle, ark syler gibi, ok uzaklarda kkbir sokakta yoksul bir ev var. Pencerelerden biri ak ve ak pencereden masaya oturmu bir kadngryorum. Yz zayf ve ince, ineden delik deik olmu nasrl, krmz elleri var, nk o bir terzi.Kralienin nedimelerinin en gzelinin gelecek Saray balosunda giyecei atlas elbiseye arkfelekiekleri iliyor. Odann kesinde bir yatakta kk olu hasta yatyor. Atei var ve portakal istiyor.Annesi ona nehir suyundan baka bir ey veremiyor, onun iin de alyor. Krlang, Krlang, kkKrlang, ona klcmn kabzasndaki yakutu gtrr msn? Benim ayaklarm bu kaideye yapk, biryere kmldayamyorum.

    Msrda bekliyorlar beni, dedi Krlang. Arkadalarm Nil boyunca aa yukar uup duruyor,kocaman lotus iekleriyle konuuyorlar. ok gemeden byk Kraln lahtinde uykuya ekilecekler.Kraln kendisi de orada, boyanm tabutunda uyuyor. Sar ketenlere sarmlar onu, baharatlarlamumyalanm. Boynunda soluk yeil yeim talarndan bir zincir var, elleri kurumu yapraklarabenziyor.

  • Krlang, Krlang, kk Krlang, dedi Prens, benimle bir gece kalp ulam olamaz msn?Olanck o kadar susam, annesi o kadar zntl ki.

    Olan ocuklarndan holandm syleyemem, diye cevap verdi Krlang. Geen yaz, nehirdeyaarken iki tane yaramaz ocuk vard, deirmencinin oullar, bana hep ta atarlard. Beni hivuramadlar tabii; biz krlanglar ok uzaklara uabiliriz, hem ayrca ben evikliiyle nl biraileden geliyorum; ama gene de bu bir saygszlk belirtisiydi.

    Fakat Mutlu Prens o kadar zgn grnyordu ki kk Krlang sylediklerine piman oldu.Buras ok souk, dedi; ama seninle bir gece kalp ulan olacam.

    Teekkr ederim, kk Krlang, dedi Prens. Bylece Krlang, Prensin kabzasndaki yakutukoparp ald ve gagasnda yakutla ehrin damlar zerinden uup gitti.

    Beyaz mermerden melek heykellerinin olduu katedral kulesinin yanndan geti. Sarayn yanndangeti, dans edenlerin seslerini duydu. Balkona yannda sevgilisiyle gzel bir kz kt. Ne kadar gzelyldzlar! dedi adam kza; Akn gc ne kadar gzel!

    nallah elbisem Kraliyet Balosuna yetiir, diye cevap verdi kz; zerine arkfelek iekleriilenmesini istedim; ama terziler o kadar tembel ki.

    Krlang nehrin zerinden geti ve gemilerin direklerine asl fenerleri grd. Gettonun zerindengeti ve birbirleriyle pazarlk edip bakr terazilerde para tartan yal Yahudileri grd. Sonundayoksul eve vard ve ieri bakt. Kk ocuk ateler iinde bir o yana bir bu yana dnp duruyordu,anasysa uyuyakalmt, o kadar yorgundu. Srayp ieri girdi Krlang ve yakutu masaya, kadnnyksnn yanna koydu. Sonra usulca yatan evresinde utu, olann alnn kanatlaryla serinletti.

    Nasl da serinledim! dedi olan, Herhalde iyileiyorum, ve tatl bir uykuya dald.

    Sonra Krlang yeniden uup Mutlu Prensin yanna dnd ve ona yaptn anlatt. Garip ey,dedi, iim smscak, oysa hava ne kadar souk.

    yi bir davranta bulundun da ondan, dedi Prens. Kk Krlang dnmeye balad, sonrauyuyup kald. Dnmek hep uykusunu getirirdi.

    afak sktnde nehre uup orada ykand. Kprden gemekte olan Kubilim Profesr, Nekadar da dikkat ekici bir olay! dedi. K ortasnda bir krlang! Yerel gazeteye bunun hakkndauzun bir mektup yazd. Herkes yazy konutu, yaz kimsenin bilmedii bir sr kelimeyle doluydunk.

    Bu gece Msra gidiyorum, dedi Krlang; bunu dnnce de ok sevindi. ehrin btnantlarn dolat ve kilisenin kulesinin tepesinde uzun sre oturdu. Nereye gitse sereler cvldayorve birbirlerine, Ne sekin bir yabanc! diyorlard, bu pek houna gitti.

    Ay gkyznde ykseldiinde uup Mutlu Prense geri dnd. Msr iin bir sipariin var m?diye bard. Birazdan yola kyorum da.

    Krlang, Krlang, kk Krlang, dedi Prens, benimle bir gece daha kalmaz msn?

    Msrda bekleniyorum, diye cevap verdi Krlang. Yarn arkadalarm kinci avlanauacaklar. Orada byk sazlarn arasnda suaygr diz km oturur, byk granitten bir tahtta iseKral Memnon. Tm bir gece boyu yldzlar seyreder, sonra sabah yldz ynca da bir sevin l

  • atar, sonra susar. le vakti sar aslanlar su kenarna su imeye inerler. Yeil beril talar gibi gzlerivardr ve kkremeleri avlann sesini bastrr.

    Krlang, Krlang, kk Krlang, dedi Prens, ehrin teki yannda, ok uzaklarda bir atkatnda bir delikanl gryorum. zeri ktlarla rtl masasnn zerine eilmi, yanndakisrahinin iinde bir demet solmu meneke var. Salar kumral ve dalgal; dudaklar nar krmzs vekocaman, hlyal gzleri var. Tiyatro mdrne verecei oyunu bitirmeye alyor; ama artkyazamayacak kadar m. Ocakta ate yok ve alktan iyice zayf dm.

    Seninle bir gece daha kalacam, dedi Krlang, gerekten yufka yrekliydi. Ona da bir yakutgtreyim mi?

    Heyhat! Yakutum yok artk, dedi Prens; bir tek gzlerim var. Onlar bin yl nce Hindistandangetirilmi ei bulunmaz birer safir. Birini kar ve onu o delikanlya gtr. Kuyumcuya satar, yiyecekve yakacak alr, oyununu bitirir.

    Sevgili Prens, dedi Krlang, bunu yapamam, ve alamaya balad.

    Krlang, Krlang, kk Krlang, dedi Prens, sana dediimi yap. Bunun zerine KrlangPrensin gzn kard ve rencinin tavan aras odasna utu.

    eri girmek kolay oldu, nk atda bir delik vard. Bu delikten ok gibi ieri dald, odaya girdi.Delikanl ban ellerinin arasna almt, onun iin kuun kanat rpmasn duymad, bankaldrdnda gzel safirin kurumu menekelerin zerinde durduunu grd.

    Deerimi anlamaya balyorlar, diye bard; byk bir hayranm yollam bu safiri. Artkoyunumu bitirebilirim. Yz mutlulukla aydnland.

    Ertesi gn Krlang uup limana gitti. Byk bir teknenin seren direine oturup, gemicilerinhalatlarla geminin ambarndaki byk sandklar boaltmalarn seyretti. Ha gayret! diyebaryorlard her bir sandn yukarya knda.

    Msra gidiyorum ben! diye bard Krlang, ama hi kimsenin umurunda deildi, ay gkteykseldiinde yeniden Mutlu Prensin yanna utu.

    Hoa kal demeye geldim, diye bard.

    Krlang, Krlang, kk Krlang, dedi Prens, benimle bir gece daha kalmaz msn?

    K geldi, diye cevap verdi Krlang, yaknda insann iliklerine ileyen kar yaacak. Msrdagne yeil palmiye aalarn styordur, timsahlar amurda yatm tembel tembel etrafseyrediyorlardr. Arkadalarm Balbek Tapnana yuva yapyorlardr, pembeli beyazl kumrularonlar seyrediyor, birbirlerine gurulduyorlardr. Sevgili Prens, senden ayrlmalym artk, ama seni hiunutmayacam, gelecek bahar sana yoksullara verdiin talarn yerine iki gzel deerli tagetireceim. Yakut krmz gllerden de krmz olacak, safir ise engin denizler kadar mavi olacak.

    Aadaki meydanda, dedi Mutlu Prens, kk bir kibriti kz var. Kibritleri olua dm,slanmlar. Eer eve para gtrmezse babas onu dvecek, alyor. Ne ayakkabs var ne de orab,kck ba ise ak. br gzm de karp ona ver, babas onu dvmesin.

    Seninle bir gece daha kalrm, dedi Krlang, ama gzn karamam. O zaman tamamen krolursun.

  • Krlang, Krlang, kk Krlang, dedi Prens, sana dediimi yap.

    Krlang bunun zerine Prensin teki gzn de kard ve gagasnda safirle ok gibi aa frlad.Kibriti kzn nnde bir pike yapp safiri onun avcuna brakt. Ne gzel bir cam paras! diyebard kk kz ve glerek eve kotu.

    Sonra Krlang yeniden Prensin yanna geldi.

    Krsn artk, dedi, bunun iin artk hep seninle kalacam.

    Hayr, kk Krlang, dedi zavall Prens, Msra gitmelisin.

    Hep yannda kalacam, dedi Krlang ve Prensin ayaklarnn dibinde uykuya dald.

    Ertesi gn boyunca Prensin omzundayd ve ona yabanc lkelerde grdklerini anlatt. Ona NilNehrinin kysnda uzun sralar halinde durup gagalaryla mercanbal avlayan balkllar anlatt;dnyann kendisi kadar eski olan, lde yaayan ve her eyi bilen Sfenksi; develerinin yan bandaar ar yryen ve amber tespihler eken tacirleri; abanoz gibi kapkara olan ve byk bir kristaletapan Ay Dalar Kraln; bir palmiye aacnda uyuyan ve kendini yirmi rahibe ball rekle besletenbyk, yeil ylan; kocaman, yass yapraklarn zerinde byk gl aan ve hep kelebeklerle savahalinde olan pigmeleri anlatt.

    Sevgili kk Krlang, dedi Prens, bana akla hayale smaz eyler anlatyorsun, ama erkeklerlekadnlarn ektikleri aclardan daha akla hayale smaz bir ey yoktur. Yoksulluktan daha byk birsr yoktur. U kentimin zerinde, kk Krlang, u da bana orada neler grdn anlat.

    Bunun zerine Krlang byk kentin zerinde utu, zenginlerin gzel evlerinde elendiklerini,dilencilerin kaplarda bekletiklerini grd. Karanlk yollara uup, bitkin yzleriyle zifiri sokaklarabakan a ocuklar grd. Bir kprnn kemeri altnda iki olan ocuu birazck snabilmek iinkoyun koyuna yatmlard. Nasl da az! dediler. Burada yatmak yasak! diye bard gece bekisi,kalkp yamura ktlar.

    Krlang gerisingeri utu ve Prense grdklerini anlatt.

    nce altn varaklar var zerimde, dedi Prens, onlar bir bir skp ehrimin yoksullarnavermelisin; yaayanlar her zaman altnn kendilerine mutluluk getireceine inanrlar.

    Krlang, altn varaklar yaprak yaprak skt, ta ki Mutlu Prens donuk ve kuruni bir renk alncayakadar. Yaprak yaprak altnlar yoksullara gtrd, ocuklarn yzlerine bir pembelik geldi, gldler,sokaklarda oyunlar oynadlar. Artk ekmeimiz var! diye bartlar.

    Sonra kar yad, kardan sonra don geldi. Sokaklar gmlendi sanki, ylesine parlak, prl prldlar;evlerin saaklarnda kristal hanerler gibi uzun buz sarktlar aslyd, herkes krklere brnd, kkolan ocuklar parlak krmz apkalar giyip buzda paten kaydlar.

    Zavall kk Krlang dke d, ama Prensin yanndan ayrlmad, onu yle ok seviyorduki. Frnc baka yere bakarken frnn kaps nndeki ekmek krntlarn ald, kanatlarn rparaksnmaya alt.

    Ama en sonunda leceini anlad. Ancak son bir kere daha uup Prensin omzuna konacak gckalmt. Hoa kal, sevgili Prens! diye mrldand, Elini pmeme izin verir misin?

    Nihayet Msra gidecek olmana seviniyorum, kk Krlang, dedi Prens, burada ok uzun

  • kaldn; ama beni dudaklarmdan pmelisin, nk seni seviyorum.

    Gittiim yer Msr deil, dedi Krlang. lmn evine gidiyorum. lm, Uykunun kardeidir,yle deil mi?

    Sonra Mutlu Prensi dudaklarndan pt ve ayaklarnn dibine dp ld.

    O anda heykelin iinden garip bir atrt geldi, sanki bir ey krlmt. in gerei u ki kurun kalpat diye ortadan ikiye ayrlmt. Yaman m yaman bir don vard.

    Ertesi sabah erken saatlerde Belediye Bakan aadaki meydanda, ehir Meclisi yeleri ile birlikteyrye kmt. Stunun yanndan geerlerken, ban kaldrp heykele bakt ve Bakn hele! Naslda perian bir hali var Mutlu Prensin! dedi.

    Gerekten de, ok perian, diye bardlar ehir Meclisi yeleri, her konuda Belediye Bakan ilefikir birlii iindeydiler; heykelin yaknna geldiler.

    Klcnn yakutu dm, gzleri gitmi, artk altn yaldzl da deil, dedi Belediye Bakan;asln isterseniz, dilenciden fark yok!

    Dilenciden pek fark yok, dedi ehir Meclisi yeleri.

    Ayaklarnn dibinde bir de l bir ku var! diye szn srdrd Belediye Bakan. Kularnburada lmelerinin yasak olduunu aklayan bir bildiri yaymlamalyz. ehir Ktibi de bunu notetti.

    Bylece Mutlu Prens heykelini indirdiler. Artk gzel olmadna gre yararl da deil, dedi SanatProfesr niversitede.

    Sonra heykeli bir frnda erittiler ve Belediye Bakan elde edilen madenle ne yaplacankararlatrmak zere bir toplant dzenledi. Toplantda, Elbette, baka bir heykel dikmeliyiz, dedi,bu da benim heykelim olmal.

    Hayr, benim heykelim, benim heykelim, dedi ehir Meclisi yelerinin her biri, kavga etmeyebaladlar. Son gelen haberlere gre hl kavga ediyorlarm.

    Ne garip i! dedi dkmevindeki ustaba. Krk kurun kalp bir trl erimiyor. Atalm gitsin.Kalbi, l Krlangn da zerinde yatt bir p ynnn zerine frlatp attlar.

    Bana ehirdeki en deerli iki eyi getir, dedi Tanr, meleklerinden birine; Melek de ona kurunkalbi ve l kuu getirdi.

    Doru olan setin, dedi Tanr, nk Cennet Bahemde bu kk ku sonsuza kadar akyacak,altn ehrimde de Mutlu Prens beni vecek.

  • Blbl ve Gl

    Ona krmz gller gtrrsem benimle dans edeceini syledi, diye bard gen renci, amabahemde tek bir krmz gl yok.

    Prnal meesindeki yuvasndan Blbl duydu onu ve yapraklarn arasndan ban karp bakt neleroluyor diye.

    Bahemde hi krmz gl yok! diye bard renci ve gzel gzleri yalarla doldu. Ah, nasl dakk eylere bal ak! Bilge kiilerin ak hakknda yazdklar her eyi okudum, felsefenin btnsrlarna sahibim, gene de bir krmz gl yznden mahvoldu hayatm.

    te sonunda gerek bir k, dedi Blbl. Geceler boyu arklarmda onu syledim, onu hitanmadan: Geceler boyu onun hikyesini yldzlara anlattm, imdi karmda. Salar smbller kadarsiyah, dudaklar arzulad gl kadar krmz; ama tutku, yzn fildii gibi soldurmu, keder alnnamhrn basm.

    Prens yarn gece bir balo veriyor, diye mrldand gen renci, sevdiim de orada olacak. Eerona krmz bir gl gtrrsem benimle afak sknceye kadar dans edecek. Ona bir krmz glgtrrsem, onu kollarmda tutacam, ban omzuma yaslayacak, eli elimi bulacak. Ama bahemdekrmz gl yok, bu yzden tek bama oturacam, o da nmden geip gidecek. Beniumursamayacak, kalbim krlacak.

    te gerekten de gerek bir k, dedi Blbl. Benim arkda sylediim eyin gerekten acsnekiyor; benim iin nee olan ey onun iin strap. Hakikaten de ak harikulade bir ey. Zmrtlerdendaha deerli, gzel opallerden daha bulunmaz, inciler, krmz talar satn alamaz onu, pazarda dasatlmaz. Tacirlerden alnmaz, deeri altnla llmez.

    Mzisyenler galerideki yerlerinde oturacaklar, dedi gen renci, yayl alglarn alacaklar vesevdiim harpla kemann sesine uyarak dans edecek. yle uar gibi dans edecek ki ayaklar yeredemeyecek ve Saray erkn rengrenk elbiseleri iinde onun etrafn saracak. Ama benimle dansetmeyecek, nk ona verecek tek bir krmz glm yok, diyerek kendini imenlere att, banellerinin arasna gmerek alad.

    Niye alyor? diye sordu kk bir yeil kertenkele, kuyruu havada, rencinin yanndankoarak geerken.

    Neden sahi? dedi bir kelebek, bir gne n kovalyordu.

    Neden, sahi? diye fsldad bir papatya komusuna, yumuak, alak bir sesle.

    Krmz bir gl iin alyor, dedi Blbl.

    Krmz bir gl iin mi? diye bardlar; Ne kadar da gln! Her eyle alay eden bir yaradlasahip olan kk Kertenkele ise dpedz gld.

    Ama Blbl, rencinin kederinin srrna vkft ve mee aacnda hi sesini karmadan oturupAk denen bilinmezlii dnd.

    Anszn umak zere kumral kanatlarn at ve havaya ykseldi. Koruluktan bir glge gibi getigitti, bir glge gibi baheyi kat etti.

  • Tarhn orta yerinde gzel bir gl aac duruyordu, Blbl onu grnce uup yanna gitti ve ince birdaln zerine kondu.

    Bana bir krmz gl ver, diye bard, sana en tatl arkm syleyeyim.

    Fakat Aa ban iki yana sallad.

    Benim gllerim beyaz, diye cevap verdi; denizlerin kp kadar beyaz, dalarn stndekikardan daha beyaz. Ama eski gne saatini saran kardeime git, belki o sana istediini verir.

    Bunun zerine Blbl, uup eski gne saatinin etrafn saran Gl Aacnn yanna gitti.

    Bana krmz bir gl ver, dedi, sana en tatl arkm syleyeyim.

    Ama Aa ban iki yana sallad.

    Benim gllerim sar, diye cevap verdi; amber bir tahtta oturan denizkznn salar kadar sar,biici orayla gelmeden nce ayrlkta biten zerrinlerden daha sar. Ama rencinin penceresininaltnda biten kardeime git, belki o sana istediini verir.

    Bunun zerine Blbl, rencinin penceresi altnda biten Gl Aacna uup gitti.

    Bana krmz bir gl ver, diye bard. sana en gzel arkm syleyeyim.

    Ama Aa ban sallad.

    Benim gllerim krmz, diye cevap verdi, kumrunun peneleri kadar krmz, okyanusunaltndaki maaralarda iki yana sallanp duran byk mercan yelpazelerinden daha krmz. Ama kdamarlarm dondurdu, kra tomurcuklarm kopard, frtna dallarm krd, bu yl hi glvermeyeceim.

    Tek istediim bir krmz gl, diye bard Blbl, sadece bir tek krmz gl! Bunun hibir yoluyok mu?

    Bir yolu var, diye cevap verdi Aa; ama o kadar korkun ki sana onu sylemeye cesaretedemem.

    Syle! dedi Blbl, Korkmuyorum.

    Bir krmz gl istiyorsan, dedi Aa, onu gece yars arknla yapmalsn ve kendi yreininkanyla boyamalsn. Yreini bir dikene dayayp bana arkn sylemelisin. Btn gece bana arknsyleyeceksin, diken gsn delecek, sana can veren kann benim damarlarma akacak, benimolacak.

    lm, bir krmz gl iin ok yksek bir bedel, diye bard Blbl, yaam ise herkes iindeerli. Yeil koruda oturup altndan arabasnda gnein, incili arabasnda ayn geip gidiiniseyretmek ho. Akdikenlerin kokusu tatl, vadide gizlenen aniekleri tatl, tepelerde rzgrlasavrulan fundalar ne ho. Ama Ak, Hayattan daha deerlidir ve bir insan kalbinin yannda bir kuunkalbi nedir ki?

    Sonra umak zere kumral kanatlarn at ve havaland. Bahenin zerinden bir glge gibi geipgitti, koruluun iinden bir glge gibi szld. Gen renci hl Blbln onu brakt yerde,otlara uzanm yatyordu ve gzyalar henz kurumamt.

  • Mutlu ol! diye bard Blbl, Mutlu ol; krmz glne kavuacaksn. Onu geceleyin ayndan yapacam ve kendi kalbimin kanyla boyayacam. Senden bunun karlnda sadeceakna sadk olman istiyorum, nk Ak, en bilge Felsefeden daha bilge, en gl Gten dahagldr. Alev rengidir kanatlar, alev rengidir bedeni. Dudaklar bal kadar tatl, nefesi tts gibidir.

    renci ban otlardan kaldrp bakt ve dinledi ama Blbln ona dediklerini anlayamyordu,nk o sadece kitaplarda yazl olan eyleri bilirdi. Ama Mee Aac anlad ve iini bir hznkaplad, nk dallarnda yuva kurmu kk Blbl ok seviyordu.

    Bana son bir ark syle, diye fsldad; sen gittiinde kendimi ok yalnz hissedeceim.

    Bunun zerine Blbl, Mee Aacna bir ark syledi, sesi gm bir kaptan kabarcklar halindeykselen su gibiydi.

    O arksn bitirdiinde, renci yerinden kalkt ve cebinden bir not defteriyle bir kurunkalemkard.

    Blblde biim var, dedi kendi kendine, koruluun iinden yryp giderken, oras inkredilemez; ama duygu var m? Korkarm hayr. Aslnda o da btn sanatlar gibi; batan aaitenliksiz slup. Kendini bakalar uruna feda etmez. Tek dnd ey mzik ve herkes bilir kisanat bencildir. Gene de, sesinde gzel notalar gizli olduunu itiraf etmek gerek. Ama o notalarn biranlam tamamalar ne yazk; ya da pratik bir ie yaramamalar! Sonra odasna girdi ve kkyatann zerine uzanp akn dnmeye balad; bir sre sonra da uykuya dald.

    Ay gkyznde ykseldiinde Blbl, uup Gl Aacnn yanna gitti ve gsn dikene dayad.Gsne giren dikenle btn bir gece arksn syledi; souk ve kristal ay, ban eip onu dinledi.Btn bir gece syledi arksn, diken gsne, daha da derine girdi, kan vcudundan ekildi.

    nce bir olanla kzn yreklerinde sevginin douunun arksn syledi. Ve Gl Aacnn enyukardaki ince dalnda harikulade bir gl ald, ark arky izlerken tayapraklar da birbiriniizledi. Solgundu nce Gl, nehrin zerine asl olan sis gibiydi sabahn ayaklar gibi solgun, afankanatlar gibi gmsyd. Gm bir aynadaki bir gln glgesi gibi, bir su birikintisindeki glnglgesi gibi, yleydi Aan en tepesindeki dalda aan Gl.

    Fakat Aa, Blble gsn dikene iyice yaslamasn syledi. yice yaslan, kk Blbl, diyebard Aa, yoksa Gl bitmeden gn aaracak. Bylece Blbl daha da yaslad gsn dikene,ykseldike ykseldi arks, nk bir erkekle gen bir kzn ruhunda doan tutkunun arksnsylyordu.

    Gln yapraklarn tatl bir pembelik sard, gelinin dudaklarn ptnde damadn yzne yaylanpembelik gibi. Ama diken henz Blbln yreini bulmamt, o yzden de Gln yrei hlbeyazd, nk ancak bir blbln yreinin kan kzla dndrr bir gln yreini.

    Ve Aa, Blble dikene daha da yaslanmasn syledi. Yaslan, daha da yaslan, kk Blbl,diye bard Aa, yoksa Gl bitmeden gn doacak.

    Ve Blbl dikene daha da yasland, diken kalbine girdi, keskin bir ac kaplad iini. Keskin, okkeskindi ac, yabanllatka yabanllat Blbln arks, nk lmn kusursuzlatrd Aknarksn sylyordu, mezara girdiinde lmeyen Akn.

    Ve ahane Gl kpkrmz oldu, Doudan aaran gkyznn gl gibi. Yapraklardan tac kzld, biryakut gibi kpkrmzyd yrei.

  • Ama Blbln sesi sndke snd, kk kanatlar rpnmaya balad, gzlerine bir perde indi.Sndke snd arks, boazna bir eylerin tkandn hissetti.

    Sonra son bir kez ykseldi arks. Beyaz ay duydu bu arky. afa unuttu ve gkyzndeoyaland.

    Krmz Gl duydu, batan aa hazla titredi ve tayapraklarn souk sabah havasna doru at.Ekho bu arky tepelerdeki mor maarasna tad ve uyuyan obanlar uykularndan uyandrd. Buark nehirdeki kamlarn arasnda gezindi, kamlar onun haberini denize tadlar.

    Bakn, bakn! diye bard Aa, Gl bitti artk; ama Blbl karlk vermedi, nk uzunotlarn arasnda cansz yatyordu, gsnde dikenle.

    le vakti renci penceresini ap darya bakt. Aa, ne olaanst bir ans! diye bard; tebir krmz gl! Hayatmda bunun gibi bir gl grmedim. O kadar gzel ki eminim uzun bir Latincead vardr, dedi ve eilip kopard gl.

    Sonra apkasn bana geirdi, elinde glle Profesrn evine kotu.

    Profesrn kz kapnn nne oturmu bir kra mavi ibriim saryordu, kk kpei deayaklarnn dibindeydi.

    Sana krmz bir gl getirirsem benimle dans edeceini sylemitin, diye bard renci. tesana dnyann en krmz gl. Bu gece onu kalbinin stne takacaksn ve biz dans ederken o sana senine kadar sevdiimi anlatacak.

    Ama kz kalarn att.

    Korkarm elbiseme uymayacak, diye cevap verdi; hem ayrca Mabeyincinin yeeni bana gerekmcevherler gnderdi, herkes mcevherlerin gllerden ok daha pahal olduunu bilir.

    Ah, yemin ederim ki ok nankrsn, dedi renci fkeyle; gl kaldrp sokaa att, glkaldrmn kenarndaki su yoluna dt, zerinden bir araba tekerlei geti.

    Nankr m? dedi kz. Sana bir ey diyeyim mi, sen ok kaba birisin; hem sonra, sen kimsin ki?Yalnzca bir renci. Mabeyincinin yeenininki gibi gm tokal ayakkablarn var m acaba senin,hi sanmam. skemlesinden kalkp eve girdi.

    Ne samalk u Ak denen ey! dedi renci, yryp giderken. Mantn trna bile olamaz,nk hibir eyi kantlamaya yaramyor ve insana hep gereklemeyecek eylerden bahsediyor veinsan gerek olmayan eylere inandryor. Hatt, gayet ie yaramaz bir ey, felsefeye geri dneceim.Metafizik reneceim.

    Bunlar syleyerek odasna dnd, byk tozlu bir kitap ekip kard ve okumaya balad.

  • Bencil Dev

    Her gn leden sonra, okuldan dnerlerken, ocuklar gidip Devin bahesinde oynarlard.Yumuack yeil imenleri olan byk, gzel bir baheydi. imenlerin urasnda burasndagkyzndeki yldzlar gibi gzel iekler ve bahar gelince pembe ve inci rengi nazl iekler aan,gz gelince bereketli meyveler veren on iki tane eftali aac vard. Aaca konan kular yle gzeltyorlard ki, ocuklar oyunlarn yarda brakp onlar dinliyorlard. Birbirlerine, Ne kadarmutluyuz burada! diye sesleniyorlard.

    Bir gn Dev geri geldi. Yedi yllna arkada Cornwall Ucubesini ziyarete gitmiti. Diyeceinidemesi yedi yl srmt, ok konukan biri deildi nk, ondan sonra da atosuna dnmeye kararvermiti. Geri geldiinde bahede oynayan ocuklar grd.

    Burada ne iiniz var? diye bard homurtulu bir sesle, ocuklar il yavrusu gibi daldlar.Benim bahem benim bahemdir, dedi Dev; herkes bunu iyice bilsin, burada benden baka hikimsenin oynamasna izin vermeyeceim. Bunu diyerek bahenin etrafna yksek bir duvar ekti, birde tabela dikti:

    ok bencil bir devdi.

    Zavall ocuklarn oynayacak yeri kalmamt artk. Yolda oynamay denediler ama yol toz toprakiindeydi ve sert talarla doluydu, holarna gitmedi. Dersleri bittikten sonra yksek duvarlarnevresinde yrye karlar ve ierideki gzel baheden sz ederlerdi. Birbirlerine, Ne kadarmutluyduk orada! derlerdi.

    Sonra lkbahar geldi, krlar kk kk iekler, kk kularla doldu. Yalnzca Bencil Devinbahesinde mevsim hl kt. Bahede ocuk olmad iin kular tmek istemiyorlard, aalar iekamay unutmulard. Bir keresinde gzel bir iek ban otlarn arasndan kard, fakat tabelaygrnce ocuklar iin o kadar zld ki gerisingeri topraa girdi ve uykuya dald. Bu ie memnunolanlar bir tek Kar ve Krayd. lkbahar unuttu bu baheyi, diye bardlar, demek ki yl boyuburada yaayacaz.

    Kar, byk beyaz peleriniyle otlar kaplad. Don btn aalar gm rengine boyad. Sonra KuzeyRzgrn da yanlarna davet ettiler, o da geldi. Krklere brnmt, btn gn bahede kkreyerekgeziyor ve bacalar alaa ediyordu.

    Pek nefis bir yer buras, dedi, Doluyu da davet etmeliyiz. Bunun zerine Dolu da geldi. Her gn saat boyunca atonun kiremitlerinin zerinde yle bir takrdayp durdu ki sonunda onlarnbirounu krd, son hzla bahenin etrafnda dnd de dnd. Griler giyinmiti ve soluu buz gibiydi.

    lkbaharn neden bu kadar geciktiini anlayamyorum, dedi Bencil Dev pencerede oturup souk,beyazlara brnm bahesine bakarken; umarm hava dner.

    Ama lkbahar hi gelmedi. Yaz da. Gz btn bahelere altn rengi meyveler verdi, fakat Devinbahesine vermedi. O ok bencil, dedi. Bylece o bahe hep k kald. Kuzey Rzgr ile Dolu,Kra ile Kar aalarn arasnda dans edip durdular.

    Bir sabah Dev, yatanda uzanm yatarken ok gzel bir mzik duydu. Kulana o kadar gzel geldiki mzik, Kraln algclarnn gemekte olduunu sand. Ama bu sadece penceresinin dnda tenkk bir ketenkuuydu, ama bahesinde bir kuun ttn duymayal o kadar uzun zaman olmutuki bu ona dnyann en gzel mzii gibi geldi. Birden Kra bann zerinde dans etmeyi kesti,

  • Kuzey Rzgr kkremekten vazgeti ve aralk pencereden nefis bir koku geldi. Galiba lkbaharsonunda geldi, dedi Dev; yataktan frlad ve darya bakt.

    Ne grsn?

    ok gzel bir manzarayd grd. Duvardaki kk bir delikten ocuklar ieri girmiler, aalarndallarnda oturuyorlard. Grebildii her aata kk bir ocuk vard. Aalar ocuklara yenidenkavumaktan dolay o kadar mutluydular ki ieklerle donanmlar, kollarn ocuklarn balarzerinde usulca sallyorlard. Kular etrafta uuuyor, neeyle tyor, iekler yeil imenlerdenbalarn karp dary seyrediyor, glyorlard. ok gzel bir manzarayd ama bu manzarann birkesi hl kt. Buras bahenin en uzak kesiydi ve orada kk bir ocuk duruyordu. O kadarkkt ki aacn dallarna eriemiyor, etrafnda dolayor ve ac ac alyordu. Zavall aa hlKra ve Karla kaplyd. Kuzey Rzgr dallarnn zerinde esip kkryordu. Trman, kkolanck! dedi aa ve dallarn indirebildiince indirdi; ama olanck minnackt.

    Bu manzaray grnce Devin kalbi eriyiverdi. Ne kadar bencilce davrandm! dedi; lkbaharnneden buraya gelmediini imdi anladm. O zavall olanc aacn tepesine oturtacam, sonra daduvar ykacam, bahem sonsuza dek ocuklarn oyun yeri olsun. Yaptklarna gerekten okpiman olmutu.

    Bunlar syleyerek aa indi, n kapy usulca ap baheye kt. Fakat ocuklar onu grnce okadar korktular ki hepsi kat ve mevsim yeniden k oldu. Sadece kk ocuk kamad, gzleriylesine yalarla doluydu ki Devin geldiini grmemiti. Dev onun arkasndan doland, elini yavaaeline ald ve kaldrp aaca oturttu. Aa o anda iek at, kular gelip dallarnda tmeye baladlar,kk olanck da kollarn ardna kadar ap Devin boynuna dolad, onu pt. Devin artk eskisigibi acmasz olmadn gren teki ocuklar da koarak dndler ve yanlarnda lkbahar dagetirdiler.

    Buras artk sizin baheniz, kk ocuklar, dedi Dev. Eline kocaman bir balta ald, duvar ykt,insanlar leyin pazara giderlerken Devi ocuklarla o na kadar grdkleri en gzel bahede oynarbuldular.

    Gn boyu oynadlar, akam olduunda Dev onlara veda etti.

    Peki ama kk arkadanz nerede? diye sordu. Aaca oturttuum kk olanck. Dev onu oksevmiti, nk olan onu pmt.

    Bilmiyoruz, diye cevap verdi ocuklar, ekip gitti.

    Ona syleyin, yarn mutlaka gelsin, dedi Dev. Ama ocuklar onun nerede oturduunubilmediklerini sylediler, onu ilk kez gryorlard; Dev ok hznlendi.

    Her gn leden sonra, okul bittiinde, ocuklar gelip Devle oynadlar. Ama Devin sevdii kkolanck bir daha hi grnmedi. Dev btn ocuklara ok iyi davranyordu fakat ilk kk arkadanok zlyor ve sk sk ondan sz ediyordu. Ne kadar greceim geldi onu! deyip duruyordu.

    Yllar geti. Dev iyice ihtiyarlayp elden ayaktan dt. Artk oyun oynayamyordu. Onun iinbyk bir koltua oturup ocuklarn oyunlarn seyrediyor ve hayranlkla bahesine bakyordu. okgzel ieklerim var, diyordu, ama en gzel iekler ocuklar.

    Bir k sabah giyinirken penceresinden dar bakt. Ktan nefret etmiyordu artk, nk onunsadece lkbaharn uykusu olduunu, ieklerin dinlenmekte olduklarn biliyordu.

  • Birden aknlkla gzlerini ovuturdu, iyice bakt. Gerekten de mucize gibi bir eydi. Bahenin enuzak kesinde batan aa gzel, beyaz ieklerle donanm bir aa vard. Dallar altn rengiydi veonlardan gm meyveler sarkyordu. Aacn altnda ok sevdii kk ocuk duruyordu.

    Dev byk bir sevin iinde aaya kotu, baheye kt. Otlar hzl admlarla yararak ocuunyanna geldi, iyice yaknna geldiinde yz fkeden kpkrmz oldu ve Seni yaralamaya kim cretetti? dedi. nk ocuun avularnda iki ivi izi vard, ayaklarnda da.

    Seni yaralamaya kim cret etti? diye bard Dev; Syle bana, koca klcm alp onu ldreyim.

    Hayr! dedi ocuk; Bunlar Sevginin at yaralar.

    Kimsin sen? dedi Dev, birden garip bir rperti gelmiti zerine, kk ocuun nnde diz kt.

    ocuk, Deve bakarak glmsedi ve ona, Sen bahende oynamama izin vermitin, imdi de benseni kendi baheme gtreceim, Cennet Bahesine, dedi.

    ocuklar o gn akamzeri koarak baheye dolutuklarnda aacn altnda Devin lsn buldular,batan aa beyaz ieklerle donanmt.

  • Vefal Dost

    Bir sabah, yal Susan kafasn deliinden dar kard. Parlak, boncuk gibi gzleri, sert bozbyklar vard, kuyruu da uzunca, siyah bir kauuk paras gibiydi. Sar kanaryalar andran rdekyavrular kk glde yzyor, kpkrmz bacakl, bembeyaz anne rdek de, onlara suda nasl amudakalklacan retmeye alyordu.

    Amuda kalkamazsanz, hibir zaman yksek sosyeteye giremezsiniz, deyip duruyorduyavrularna; ara sra, nasl amuda kalklacan gsteriyordu. Ama yavru rdekler ona hi kulakasmyordu. O kadar miniktiler ki, sosyeteye girmenin ne kadar nemli olduunu bilmiyorlard.

    Ne laf dinlemez ocuklar bunlar! diye haykrd yal Susan. Suda boulmay hak ettilerdorusu.

    Hi yle ey olur mu! diye cevap verdi rdek. Zamanla renecekler; anne babalarn,ocuklarna kar ok sabrl davranmalar gerekir.

    Ya! Ben anne babalarn duygularn hi bilmem, dedi Su San; ben aile babas deilim.Hayatmda hi evlenmedim, evlenmeye niyetim de yok. Ak iyi gzel de, dostluk ok daha yce birey. Dorusunu isterseniz, bence bu dnyada vefal bir dost kadar soylu ve az bulunan bir ey yoktur.

    Yakndaki bir st aacnda oturan Yeil Ketenkuu, konumaya kulak misafiri olmutu; Pekl,sizce vefal bir dostun grevleri nelerdir? diye sordu.

    Evet, ben de bunu merak ediyorum, dedi rdek ve glcn kar tarafna kadar yzp yavrularnaiyi rnek olmak iin amuda kalkt.

    Ne sama soru! diye haykrd Susan. Vefal bir dosttan, bana kar vefal olmasn beklerimelbette.

    Kk ku, incecik, gmi bir dalda sallanp minik kanatlarn rparak, Peki karlnda siz neyaparsnz? dedi.

    Ne demek istediinizi anlayamadm, diye cevap verdi Susan.

    sterseniz size bu konuyla ilgili bir yk anlataym, dedi Ketenkuu.

    yk benim hakkmda m? diye sordu Susan. Eer yleyse, dinlerim, nk hayal rnyklerden ok holanrm.

    Size uyarlanabilir, diye cevap verdi Ketenkuu; sonra aatan aa uup glcn kenarnakonarak Vefal Dost yksn anlatmaya koyuldu.

    Bir zamanlar, dedi Ketenkuu, Hans adnda, drst bir adamcaz varm.

    Sekin bir ahsiyet miymi? diye sordu Susan.

    Hayr, dedi Ketenkuu, sekin olduunu hi sanmyorum; iyi kalplilii ve yusyuvarlak, aydnlk,komik yz dnda bir zellii yokmu. Ufack bir kulbede tek bana yaar, her gn bahesindealr dururmu. Koskoca kyde onunki kadar gzel bir bahe daha yokmu. Bahesindehsnyusuflar, karanfiller, obanantalar, dniekleri aarm. am glleri, sar gller, eflatunsafranlar, altn sars, mor ve beyaz menekeler yetiirmi. Hasekikpesiyle ebboy, mercankklefesleen, bataklk nergisiyle zambak, fulyayla bahe karanfili, aylar birbirini takip ettike, srayla

  • tomurcuklanp aar, bir iein yerini yenisi alrm, yani her zaman baklacak gzel bir eyler,koklanacak ho rayihalar olurmu bahesinde.

    Kk Hansn birok dostu varm, ama en vefal dostu, koca Deirmenci Hugh imi. ZenginDeirmenci, Hansa o kadar balym ki, ne zaman bahesinin yaknndan gese, duvarn stndenuzanp iri bir buket iek veya salatalk bir demet ot toplar, meyve mevsiminde ceplerini erikle,kirazla doldururmu mutlaka.

    Deirmenci, Gerek dostlar her eyi paylamaldr, dermi hep; kk Hans da ban sallaypglmser, byle soylu fikirlere sahip bir dostu olduu iin ok gururlanrm.

    Geri komular, deirmeninde istif edilmi yz uval unu, alt inei, bol ynl koca bir koyunsrs bulunan Deirmencinin, kk Hansa, bahesinden topladklarna karlk hibir eyvermemesini garip karlarm; ama Hans bu meselelere asla kafa yormazm. Deirmencinin, gerekdostlarn cmertlii konusunda syledii harika szleri dinlemek, onun iin hayattaki en bykzevkmi.

    Kk Hans bahesinde byle urar dururmu ite. lkbahar, yaz ve sonbahar mevsimlerinde okmutluymu, ama k gelip de pazara gtrecek meyvesi veya iei olmadnda, soukla, alklamcadele eder, ou gece, akam yemei olarak birka kuru armut veya sert ceviz yermi sadece.Ayrca kn ok da yalnzlk ekermi, nk Deirmenci k mevsiminde ona hi uramazm.

    Kar yadka kk Hans ziyarete gitmem sama olur, dermi Deirmenci karsna, ba dertteolan insan rahat brakmak, ziyaretlerle rahatsz etmemek gerekir. En azndan ben dostluktan bunuanlarm, hakl olduumdan da eminim. Onun iin, bahar gelinceye kadar bekleyeceim; baharda onuziyarete giderim, o da bana iri bir sepet dolusu uhaiei verir ve bylece ok mutlu olur.

    am ktklerinin grl grl yand minenin karsndaki rahat koltuunda oturanDeirmencinin Kars, Bakalarna kar ok dncelisin, diye cevap vermi, mthi dncelisin.Senin dostlukla ilgili konumalarn dinlemek ne byk zevk! Eminim rahip bile senin kadar gzelkonuamaz, katl bir evde oturduu ve kk parmana altn yzk takt halde.

    Deirmencinin kk olu, Peki ama, kk Hans buraya aramaz myz? demi. ZavallHansn ba dertteyse ben ona orbamn yarsn verir, beyaz tavanlarm gsteririm.

    Sen ne salak ocuksun! diye haykrm Deirmenci. Seni okula gnderiyoruz da ne oluyor,bilmem. Hibir ey renemiyorsun. Olum, kk Hans buraya gelse, scack minemizi, gzelsoframz, koca krmz arap fmz grse, kskanabilir; kskanlk feci bir eydir, herkesinkiiliini bozar. Hansn kiiliinin bozulmasna izin verecek deilim. Ben onun en iyi dostuyum, onudaima kollamaya, batan karlmasn engellemeye niyetliyim. Hem Hans buraya gelirse, bendenveresiye un isteyebilir, ben de byle bir ey yapamam. Un baka, dostluk baka; ikisini kartrmamaklazm. Zaten iki ayr kelime, anlamlar da ok farkl. Bunu kim olsa anlar.

    Ne kadar gzel konuuyorsun! demi Deirmencinin Kars, kendine koca bir bardak scak biradoldurarak. Gerekten, uyumak zereyim. Tpk kilisedeki gibi.

    Birok insan gzel davranlarda bulunur, diye cevap vermi Deirmenci, ama pek az insan gzelkonuur; bu da, konumann ok daha zor ve ok daha makbul olduunu ispat eder. Sonra da kalarnatp masann karsnda oturan kk oluna bakm; olan kendinden o kadar utanm ki, bannne emi, kpkrmz kesilmi ve gzyalar ayna dklm. Siz yine de, ok kk olduu iinaffedin onu.

  • yknn sonu mu bu? diye sordu Susan.

    Yok canm, dedi Ketenkuu, bu daha ba.

    yleyse siz an pek gerisinde kalmsnz, dedi Susan. Artk yk anlatmay bilen herkes,yknn sonuyla balayp, sonra ban anlatyor, ortasyla da bitiriyor. Yeni usul bu. Geen gn glnetrafnda bir delikanlyla birlikte dolaan bir eletirmenden duydum bunu. Bu konuda uzun uzunkonutu; sylediklerinin doru olduundan eminim, nk mavi gzlkl ve kel kafalyd; ayrcadelikanl ne zaman bir ey syleyecek olsa, Hh! diye cevap veriyordu. Neyse, siz yknze devamedin ltfen. Deirmenciden ok holandm. Ben de byle yce duygular olan biriyim, aramzdabyk benzerlik var.

    Ketenkuu kh bir ayann, kh dierinin zerine srayarak devam etti: K mevsimi biter bitmez,uhaieklerinin uuk sar yldzlar amaya baladnda, Deirmenci, kk Hans ziyaretegideceini sylemi karsna. Ah, ne kadar iyi kalplisin! diye haykrm kars. Hep bakalarndnyorsun. iekler iin byk sepeti yanna almay unutma.

    Deirmenci, deirmenin kanatlarn demirden, salam bir zincirle balayp koluna sepeti takm veyamatan aa inmi.

    Gnaydn kk Hans, demi Deirmenci.

    Gnaydn, demi Hans, kreine yaslanarak, az kulaklarnda.

    K nasl geirdin bakalm? diye sormu Deirmenci.

    Beni dnmen byk incelik, ok byk incelik gerekten, demi Hans heyecanla. Dorusu epeyzor geirdim k, ama artk bahar geldi, mutluyum, ieklerim de iyi durumda.

    K boyunca senden sk sk sz ettik Hans, demi Deirmenci, ne lemdesin diye merak ettik.

    ok iyi kalplisin, demi, Hans; ben de acaba beni unuttun mu diye korkuyordum birazck.

    Hans, byle konumana ardm, demi Deirmenci; dostlar asla unutmaz. Dostluun en gzeltaraf da budur, ama korkarm sen hayatn iirselliini anlamyorsun. Laf aramzda, uhaieklerin depek gzelmi!

    Evet, gerekten ok gzeller, demi Hans; bu kadar bol olduklar iin de ansl saylrm. Onlarpazara gtrp Belediye Bakannn kzna satacam, o parayla da el arabam geri alacam.

    El araban geri mi alacaksn? Yani satm mydn? Ne aptalca bir ey yapmsn!

    Mecbur kaldm da ondan, demi Hans. ok kt bir k geirdim, ekmek alacak paramkalmamt. Ben de nce bayramlk ceketimin gm dmelerini sattm, arkasndan gm zincirimi,sonra iri pipomu, en sonunda da el arabam. Ama imdi hepsini geri alacam.

    Hans, demi Deirmenci, ben sana el arabam veririm. Pek salam durumda deil; bir kenareksik, tekerleklerin de onarlmas lazm; her eye ramen el arabam sana vereceim. ok cmertebir davran olduunu biliyorum, biroklar el arabam verdim diye beni aptallkla sulayacaktr, amaben herkese benzemem. Bence cmertlik, dostluun temelidir; ayrca ben kendime yeni bir el arabasda aldm. Evet, hi merak etme, el arabam vereceim sana.

    Gerekten ok cmertsin, demi kk Hans ve o komik, yusyuvarlak yz sevinten l l

  • parlam. Ben onu hemen onarrm, evde bir kalasm var naslsa.

    Kalas m! demi Deirmenci. Benim de ahrn damn onarmak iin bir kalasa ihtiyacm vard.Damda koskocaman bir delik var; kapamazsam msrlar srlsklam olacak, iyi ki syledin! yilik yap,iyilik bul demiler. Ben sana el arabam verdim, sen de bana kalasn vereceksin. El arabas kalastanok daha deerli elbette, ama gerek dostlar byle eylerin stnde asla durmazlar. Hadi hemengetiriver u kalas da ahr onarmaya bugn balayaym.

    Hemen, diye atlm Hans ve kulbeye koup kalas srkleyerek dar karm.

    Pek iri bir kalas saylmaz, demi Deirmenci, kalas inceleyerek; korkarm ben ahrn damnonardktan sonra senin el arabasn tamir etmen iin bir ey artmayacak, ama bu da benim kabahatimdeil. Eh, ben sana el arabam verdiime gre, eminim sen de karlnda bana biraz iek vermekisteyeceksin. te sepet, azna kadar, iyice doldur.

    Azna kadar m? demi kk Hans zgn zgn, nk sepet gerekten ok bykm; sepetidoldurursa pazara gtrecek iek kalmayacakm, gm dmelerini geri almak iin de oksabrszlanyormu.

    Dorusu, demi Deirmenci, ben sana el arabam vermiken, birka iein laf olmaz diyednyorum. Yanlyor olabilirim, ama bence dostluk, gerek dostluk, bencillikten tamamen arnmolmaldr.

    Sevgili dostum, can dostum! diye haykrm kk Hans. Bahemdeki btn iekler sana fedaolsun. Seni memnun etmek benim iin gm dmeden ok daha nemli. Hemen koup gzeluhaieklerinin hepsini koparm ve Deirmencinin sepetine doldurmu.

    Deirmenci, Hoa kal kk Hans, deyip omzunda kalas, kolunda iri sepetiyle yamactrmanmaya balam.

    Kk Hans, Gle gle, diyerek, nee iinde topra kazmaya koyulmu, el arabasna okseviniyormu nk.

    Ertesi gn, hanmellerini verandaya ivilerken, yoldan kendisine seslenen Deirmencinin sesiniduymu. Hemen merdivenden aa inip baheyi koarak gemi ve duvarn zerinden bakm.

    Deirmenci, srtnda iri bir un uvalyla duruyormu.

    Sevgili Hansm, demi Deirmenci, u un uvaln pazara tayverir misin?

    Ah, kusura bakma, demi Hans, ama bugn gerekten ok iim var. Btn sarmaklarivilenecek, iekler sulanacak, imler biilecek.

    Dorusu, demi Deirmenci, benim sana el arabam vereceimi dnrsen, reddetmen pekdostlua smyor.

    Ltfen yle deme, diye haykrm kk Hans, dostlua smayacak bir ey yapmay hiistemem. Hemen ieri koup kasketini alm ve iri uval srtna ykleyip zar zor yrmeyekoyulmu.

    O gn hava ok scakm, yol da toz toprak iindeymi, Hans daha onuncu kilometre tanagelmeden o kadar yorulmu ki, oturup dinlenmek zorunda kalm. Ama gcn toplayp yola devametmi ve sonunda pazara varm. Biraz bekledikten sonra bir uval unu ok iyi bir fiyata satm ve

  • hemen eve dnm, nk fazla gecikirse, hrszlarn yolunu kesmesinden korkuyormu.

    Kk Hans yatmaya hazrlanrken, Amma yorucu bir gn oldu, demi kendi kendine, fakatDeirmencinin isteini geri evirmediime memnunum, o benim en iyi dostum, hem el arabasnverecek bana.

    Ertesi sabah, Deirmenci erkenden, bir uval unun parasn almaya gelmi, ama kk Hans o kadaryorgunmu ki, hl yatyormu.

    Bu ne tembellik! demi Deirmenci. El arabam sana vereceimi dnrsen, daha fazla almangerekir bence. Aylaklk byk gnahtr, ben dostlarmn aylak olmasndan, uyuuk olmasndan hiholanmam. Seninle ak ak konutuum iin kusura bakma. Dost olmasaydk, katiyen bylekonumazdm elbette. Ama dndn aynen sylemedikten sonra, dostluun ne anlam kalr? Hoszleri herkes syler, herkes pohpohlar, iltifat eder, ama gerek dost daima ac konuur ve dostunuzmekten korkmaz. Hatt gerek dost, dostunu zmeyi tercih eder, nk ona iyilik ettiini bilir.

    ok zr dilerim, demi kk Hans, gzlerini ovuturup gecelik takkesini kararak, ama o kadaryorgundum ki, yattm yerden kularn tn dinlemek istedim biraz. Ku seslerini dinleyince dahaiyi alyorum, biliyor musun?

    Buna sevindim ite, demi Deirmenci, kk Hansn srtna vurarak, nk giyinir giyinmezdeirmene gelip benim ahrn atsn onarman istiyorum.

    Zavall Hansk, iekleri iki gndr sulanmadndan, kendi bahesinde almak iinsabrszlanyormu, ama ok iyi bir dost olan Deirmencinin isteini geri evirmek de istemiyormu.

    ekingen, rkek bir sesle sormu; ok iim olduunu sylesem sence bencillik mi olur?

    Dorusunu istersen, diye cevap vermi Deirmenci, sana el arabam vereceime gre, fazla birey istemi saylmam; ama hayr dersen gidip kendim yaparm tabii.

    Yo, olmaz, katiyen, demi kk Hans ve yataktan frlad gibi giyinip ahra yollanm.

    Orada btn gn, gne batncaya kadar alm, gn batmnda Deirmenci ne durumda olduunabakmak zere gelmi.

    Damdaki delii aktardn m kk Hans? diye sormu neeyle.

    Evet, aktardm, demi kk Hans ve merdivenden inmi.

    Ah! demi Deirmenci, Bakas iin bir i yapmaktan gzel bir ey var mdr?

    Senin konuman dinlemek en byk zevk, demi kk Hans, oturup alnnn terini silerek.Korkarm ben hibir zaman senin kadar gzel fikirler dnemeyeceim.

    Dnrsn, dnrsn, demi Deirmenci, ama daha uraman lazm. u anda dostluun sadecepratiini biliyorsun; ileride teorisini de renirsin.

    Gerekten renir miyim sence? diye sormu kk Hans.

    Eminim reneceksin, diye cevap vermi Deirmenci, ama artk dam aktardna gre, eve gidipdinlensen iyi olur, nk yarn koyunlarm dada otlatman istiyorum.

    Zavall Hansk bir ey sylemeye korkmu; ertesi sabah Deirmenci erkenden koyunlarn

  • kulbeye getirmi, Hans da koyunlar alp daa km. Gidip dnmesi btn gnn alm; eve okadar yorgun dnm ki, iskemlesinde uyuyakalm ve gn dktan sonra ancak uyanm.

    Bahemde ne gzel alacam, demi ve hemen ie koyulmu.

    Ama iekleriyle bir trl ilgilenemiyormu, nk dostu Deirmenci srekli gelip onu uzak yerleregnderiyor veya deirmende ie kouyormu. Kk Hans, iekleri unutulduklarn zannedeceklerdiye kahroluyormu bazen, ama Deirmencinin, can dostu olduunu dnp teselli buluyormu.Ayrca, diyormu kendi kendine, el arabasn da verecek bana, ne kadar cmerte bir davran!

    te kk Hans bu ekilde Deirmenci iin alp duruyor, Deirmenci de dostlua ilikin gzelszler sylyormu pe pee; Hans bunlar bir deftere yazp geceleri okuyormu, iyi bir renciymink.

    Bir akam vakti, kk Hans ocann banda otururken kap hzl hzl vurulmu. Darda frtnavarm, rzgr, evin etrafnda yle bir grleyip esiyormu ki, Hansk nce sesi frtnaya yormu.Ama sonra kap ikinci defa, sonra nc defa, iyice hzl vurulmu.

    Zavall bir yolcu olsa gerek, diye dnm kk Hans ve kapya komu.

    Kapy anca, bir elinde fener, br elinde iri bir sopayla Deirmenciyi bulmu karsnda.

    Sevgili Hansm, diye haykrm Deirmenci, bama geleni sorma. Benim kk olanmerdivenden dp yaraland, Doktoru armaya gidiyorum. Ama ok uzakta oturuyor, hava da okkt, benim yerime sen gitsen ok daha iyi olur diye dndm. Biliyorsun el arabam vereceimsana, karlnda senin de benim iin bir ey yapman gerekir.

    Elbette, diye atlm kk Hans, sana yardm etmek benim iin ereftir, hemen gidiyorum.Yalnz bana fenerini ver de bu karanlkta hendee dmeyeyim.

    Kusura bakma, demi Deirmenci, ama bu feneri yeni aldm, bana bir ey gelirse okzlrm.

    Peki, nemli deil, fenersiz giderim, demi kk Hans; hemen kaln krk ceketini, krmz ynberesini kuanp boynuna bir atk dolam ve yola dzlm.

    Darda mthi bir frtna varm. Etraf zifiri karanlk olduundan Hansk nn gremiyor,rzgrn iddetinden ayakta zor duruyormu. Her eye ramen, metanetini kaybetmemi ve saatkadar yrdkten sonra Doktorun evine varp kapsn alm.

    Doktor yatak odasnn penceresinden kafasn karp, Kim o? diye barm.

    Doktor, ben kk Hans.

    Ne var kk Hans?

    Deirmencinin olu merdivenden dp yaralanm, Deirmenci hemen gelmenizi rica ediyor.

    Tamam! demi Doktor; atn hazrlatm, aa inip iri izmeleriyle fenerini alm veDeirmencinin evine doru srm at; kk Hans da peinden de kalka yryormu.

    Ama frtna gittike iddetleniyor, yamur sel gibi boanyor, Hansk ne nn grebiliyor, ne atayetiebiliyormu. Sonunda yolunu kaybedip batakla dalm; buras ok derin ukurlarla kapl,tehlikeli bir araziymi, zavall Hansk orada boulmu. lsn ertesi gn kei obanlar bulmu,

  • byk bir su birikintisinde yzyormu; alp kulbeye getirmiler.

    Kk Hans herkes ok sevdii iin cenazesine herkes gitmi; Deirmenci cenaze alaynnbandaym.

    Ben onun en iyi dostu olduuma gre, diyormu Deirmenci, en nde benim bulunmam gerekir.Uzun siyah peleriniyle cenaze alaynn ban ekiyor, ara sra iri bir mendille gzlerini siliyormu.

    Cenaze treni bittikten sonra, herkes handa rahata oturmu, baharatl arap iip pasta yerken,Nalbant, Kk Hansn lm hepimiz iin byk kayp, demi.

    En azndan benim iin yle, diye cevap vermi Deirmenci. Tam ona el arabam vermekzereydim, imdi elimde kald, ne yapacam bilemiyorum. Evde ok ayak altnda, yle de krkdkk bir halde ki, satsam para etmez. Bir daha hibir eyam hibe etmem. nsan ne zaman bircmertlik yapsa bana dert alyor.

    Ee, sonra? dedi Susan, uzun bir sessizliin ardndan.

    Sonras yok, bu kadar, dedi Ketenkuu.

    Susan sordu: Peki Deirmenciye ne olmu?

    Bilmem ki! diye cevap verdi Ketenkuu. Umurumda da deil zaten.

    Belli ki pek efkatli bir mizacnz yok, dedi Susan.

    Korkarm siz yknn ana fikrini anlayamadnz, dedi Ketenkuu.

    Neyini, neyini? diye bard Susan.

    Ana fikrini.

    Yani yknn bir ana fikri mi var?

    Gayet tabii, dedi Ketenkuu.

    Pes dorusu! dedi Susan gayet fkeli bir tavrla. Anlatmadan nce syleseydiniz ya.Syleseydiniz hayatta dinlemezdim yknz; hatt o eletirmen gibi, Hh! derdim size. Mamafih,imdi de diyebilirim: Hh! diye barp kuyruunu yle bir savurdu ve deliine geri dnd.

    Birka dakika sonra suda ayaklarn rpa rpa gelen rdek sordu: Susann nasl buldunuz?Birok meziyeti var, ama ben ahsen bir anneyim, ne zaman bir mzmin bekr grsem, gzlerim dolarmutlaka.

    Korkarm onu kzdrdm, diye cevap verdi Ketenkuu. Ona ana fikri olan bir yk anlattm.

    te bu, daima son derece tehlikelidir, dedi rdek.

    Ben de ayn fikirdeyim dorusu.

  • Harika Fiek

    Kraln olu evlenecekti, byk enlikler dzenlenmiti. Prens mstakbel gelini tam bir senebeklemi, en sonunda gelin gelmiti. Bir Rus prensesiydi ve ta Finlandiyadan, alt rengeyiininektii bir kzakla gelmiti. Kzak, kocaman, altn renkli bir kuu biimindeydi ve gen Prenses,kuunun kanatlarnn arasna uzanmt. Uzun ermin pelerini ayaklarna kadar iniyordu, bandasimden dokunmu minik bir bere vard ve btn mrn geirdii Kar Saray gibi bembeyazd. Teni okadar beyazd ki, sokaklardan geerken herkes hayretle onu seyrediyordu. Beyaz bir gle benziyor!diye baryorlar, balkonlardan aa iekler atyorlard.

    Prens, atonun kapsnda onu beklemekteydi. Prensin hlyal, meneke mavisi gzleri ve incecikaltn telli salar vard. Prensesi grnce diz kp elini pt.

    Resminiz ok gzeldi, diye mrldand, ama siz resminizden de gzelsiniz. Gen Prensesinyz kzard.

    Gen bir valye aday, yanndakine, Daha nce beyaz gle benziyordu, imdi krmz gl oldu,dedi ve Saray erkn bu benzetmeye bayld.

    Sonraki gn boyunca, herkes, Beyaz Gl, Krmz Gl, Krmz Gl, Beyaz Gl, diye dolat;Kral da, valye Adaynn maann iki katna karlmasn emretti. valye Aday hi maaalmad iin, bunun kendisine pek bir yarar olmad, ama byk bir eref sayld iin, haber SarayGazetesinde yaymland.

    gn sonra, dn treni yapld. Muhteem bir trendi; gelinle damat, kk incilerle ilenmimor kadifeden bir sayvann altndan, el ele tutuup getiler. Sonra be saat sren bir resm ziyafetverildi. Prensle Prenses, Byk Kabul Salonunun en st ksmnda oturup prl prl, effaf billurdanbir kadehi paylatlar. Bu kadehi ancak gerek klar kullanabilirdi, nk riyakr dudaklar kadehededii anda, billur kararr, bulanr, matlard.

    Gen valye Aday, te saf ve temiz ak, dedi, billur gibi bir ak! Bunun zerine Kral, maantekrar iki katna kard. Ne byk eref! diye haykrd btn Sarayllar.

    Ziyafetin ardndan bir balo verilecekti. Programda gelinle damadn Gl Dans vard, ayrca Kral dasz vermiti, flt alacakt. Kral ok kt flt alard, ama bunu kendisine sylemeye kimse cesaretedemezdi, nk o Krald. Sadece iki ark bilir, hangisini aldn kendi de kartrrd; ama hinemi yoktu, nk o ne yapsa, herkes, Fevkalade! Fevkalade! diye haykrrd.

    Programda son olarak, tam gece yars balayacak, muhteem bir havai fiek gsterisi yer alyordu.Gen Prenses hayatnda hi havai fiek grmediinden, Kral emir vermiti: Dn gn SarayFiekisi hazr bulunacakt.

    Prenses bir sabah bahede dolarken, Havai fiek nasl bir ey? diye sormutu Prense.

    Daima bakalarna sorulan sorulara kendi cevap veren Kral, Kutup Iklar gibidir, demiti, amaok daha doaldr. ahsen ben havai fiekleri yldzlara tercih ederim, nk ne zaman grnecekleridaima bellidir, ayrca benim flt alm kadar da gzeldirler. Mutlaka bir havai fiek gsterisigrmelisin.

    Bylece, Kraln bahesinin bir kesine koskoca bir platform kurulmutu; Saray Fiekisi her eyiyerli yerine koyduktan sonra, maytaplar kendi aralarnda konumaya baladlar.

  • Dnya gerekten de ok gzelmi, diye haykrd kk bir patlanga. u sar lalelere bakn.Gerek atapatlar kadar gzeller! Seyahat ettiime ok memnunum. Seyahat insann zihninigelitiriyor, btn nyarglardan kurtaryor.

    Kraln bahesi dnya deil ki, salak Patlanga, dedi iri bir Roma kandili; dnya ok byk biryer, her tarafn grmen gn srer.

    Nereyi seversen oras senin dnyandr, diye atld, hznl bir arkfelek; genliinde eski birkknar kutuya balanmt; kalbi krkt ve bununla gurur duyard. Ama akn modas geti artk,airler ldrd ak. Ak hakknda o kadar ok ey yazdlar ki, kimse onlara inanmaz oldu; bence oknormal. Gerek k ac eker ve susar. Hatrlyorum da, ben bir zamanlar... Ama artk nemi kalmad.Sevda maziye kart.

    Ne mnasebet! dedi Roma Kandili. Sevda lmszdr. Ay gibidir, sonsuza dek yaar. Meselagelinle damat birbirlerini byk bir akla seviyorlar. Bu sabah bir kt kartutan dinledim; aynekmecede kalyorduk, Saray dedikodularnn hepsini biliyordu.

    Ama arkfelek ban iki yana sallad. Sevda ld, Sevda ld, Sevda ld, diye mrldand. Bireyi krk kere sylerse olacana inananlardand.

    Birdenbire ksa, kuru bir ksrk sesi duyuldu, herkes dnp bakt.

    ksren, uzun boylu, kibirli bir fiekti, uzun bir sopann ucuna balyd. Bir ey sylemeden nce,dikkati zerine ekmek iin mutlaka ksrrd.

    h! h! dedi; herkes dinlemeye balad; bir tek zavall arkfelek, hl ban sallayp, Sevdald, diye mrldanmaya devam ediyordu.

    Oturum balamtr! diye bard bir atapat. Biraz siyasetilii vard, yerel seimlerde hepnemli bir rol oynamt, bu yzden Parlamento terimlerini bilirdi.

    Kesinlikle ld, diye fsldad arkfelek ve uykuya dald.

    Sessizlik tam olarak salannca Fiek nc defa ksrd ve konumaya balad. Sanki hatratnyazdryormu gibi ok yava ve tane tane konuuyor, hitap ettii kiinin omzunun stnden, teyebakyordu. Doruyu sylemek gerekirse, ok sekin bir havas vard.

    Kraln olu ok talihli, dedi, tam benim patlatlacam gn evleniyor. nceden ayarlansa, bukadar denk dmezdi; zaten prensler hep ansldr.

    Ne tuhaf! dedi kk Patlanga. Ben tam tersine, biz Prensin erefine patlatlacazsanyordum.

    Senin iin durum yle olabilir, diye cevap verdi Fiek; hatt yle olduundan eminim, amabenim durumum farkl. Ben harika bir fieim, harika bir anne babann evladym. Annem, dnemininen mehur arkfeleiydi ve zarif dansyla n salmt. Mthi gsterisine ktnda, snmeden nceon dokuz kere dnd ve her dnnde havaya yedier pembe yldz sat. ap doksan santimdi ve eniyi kalite baruttan yaplmt. Babamsa, benim gibi bir fiekti ve Fransz kkenliydi. O kadar ykseeutu ki, insanlar aaya hi inmeyeceini zannettiler. Ama mfik bir mizac olduu iin indi ve biraltn yamuru halinde, ok parlak bir ini gerekletirdi. Gazeteler gsterisini gklere kard. HattSaray Gazetesi onu, haval fiek sanatnn doruk noktas diye tarif etti.

  • Havai, havai fiek demek istiyorsun, dedi bir Bengal ; havai fiek olduunu biliyorum, nkkendi kutumun zerinde yazyordu, grdm.

    Olabilir, ben haval fiek dedim, diye cevap verdi Fiek sert bir sesle; Bengal I bu lafn altndaylesine ezildi ki, her eye ramen nemli biri olduunu gstermek iin derhal kk patlangalaritip kakmaya koyuldu.

    Dediim gibi, diye devam etti Fiek, dediim gibi... Ne diyordum ben?

    Kendinden sz ediyordun, diye cevap verdi Roma Kandili.

    Elbette; szm bylesine kabaca kesilmeden nce ilgin bir konuyu irdelediimi biliyordum. Benher trl kabalktan, terbiyesizlikten nefret ederim, nk ok hassasmdr. Yeryznde benim kadarhassas mizal biri daha yoktur, bundan eminim.

    atapat, Roma Kandiline sordu: Hassas mizal ne demek?

    Kendi ayanda nasr olduu iin hep bakalarnn ayana basan kiiye hassas mizal denir, diyefsldad Roma Kandili. atapat glmekten neredeyse patlayacakt.

    Pardon, neye glyorsun sen? diye sordu Fiek. Ben glmyorum.

    Mutlu olduum iin glyorum, diye cevap verdi atapat.

    ok bencilce bir sebep, dedi Fiek fkeyle. Mutlu olmaya hakkn var m? Bakalarn dnmengerekir. Daha dorusu, beni dnmen gerekir. Ben daima kendimi dnrm ve bakalarndan daayn davran beklerim. Duygudalk denen ey budur ite. Yce bir meziyettir ve bende okgelimitir. Mesela bu gece benim bama bir ey gelse, herkes iin ne byk bir felaket olurdu! Prensile Prenses hayat boyu mutlu olamazlar, evlilikleri mahvolurdu; Krala gelince, byle bir olaydansonra eminim kendini toparlayamazd. Gerekten, konumumun nemini dnnce, neredeysegzlerim doluyor.

    Bakalarn memnun etmek istiyorsan, kuru kalmaya bak, diye haykrd Roma Kandili.

    Morali dzelmi olan Bengal I da, Elbette, diye atld, sradan bir zeks olan herkes bunuakl edebilir.

    Sradanm! dedi Fiek hiddetle. Unutma ki ben hi de sradan deil, aksine, harikaym. Hayalgc olmayan herkes sradan bir zekya sahip olabilir. Ama benim bir hayal gcm var, hibir eyiolduu gibi grmem; olduundan ok farkl grrm. Kuru kalma konusuna gelince, belli ki aranzdaduygusal bir kiilii takdir edecek kimse yok. Neyse ki benim umurumda deil. Hayatta insana destekolan tek ey, dier herkesin mthi dk bir seviyede bulunduunu bilmektir ve bu duygu da bendeok gelimitir. Ne var ki siz hepiniz kalpsizsiniz. Sanki Prensle Prenses az nce evlenmemiler gibiglp eleniyorsunuz.

    Niye glp elenmeyecekmiiz canm? diye haykrd kk bir kestanefiei. Gayet mutlu birolay, ben havaya ykseldiimde yldzlara da anlatmaya niyetliyim. Onlara gzel gelini anlatnca naslpr pr edecekler, grrsn.

    Ah! Ne kadar yzeysel bir hayat gr! dedi Fiek. Zaten ben de bunu beklerdim. Senin iindebir ey yok; kofsun, bosun. Dnsene, ya Prensle Prenses, iinden derin bir nehir geen bir diyarayerleirlerse; orada tek bir evlatlar, tpk Prens gibi gzleri meneke mavisi, sarn bir oullar

  • olursa; ocuk bir gn dadsyla gezmeye giderse; dads ulu bir mrver aacnn altnda uyuyakalrsa;olan da o derin nehre dp boulursa? Ne byk felaket! Zavallcklar, tek evlatlarn kaybetmek nedemek! Gerekten korkun bir ey! Bir trl inanamyorum.

    Ama tek evlatlarn kaybetmediler ki, dedi Roma Kandili, balarna hibir felaket gelmedi.

    Ben kaybettiler demedim, diye cevap verdi Fiek; ya kaybetseler dedim. Tek evlatlarnkaybetmi olsalard, bu konuda daha fazla bir ey sylemenin anlam olmayacakt. iten getiktensonra dvnen insanlardan nefret ederim. Ama tek evlatlarn kaybedebileceklerini dnnce,gerekten bir tuhaf oluyorum.

    Doru, tuhafsn! diye haykrd Bengal I. Hatt hayatta grdm en tuhaf havai fieksin.

    Sen de benim grdm en kaba kiisin, dedi Fiek; Prense beslediim dostluu anlamana daimkn yok.

    Prensi tanmyorsun bile, diye homurdand Roma Kandili.

    Ben tanyorum demedim ki, diye cevap verdi Fiek. Zaten tansam katiyen dost olmazdmkendisiyle. nsann dostlarn tanmas ok tehlikeli bir eydir.

    Sen kuru kalmaya alsan iyi edersin, dedi Kestanefiei. nemli olan o.

    Eminim senin iin ok nemlidir, diye cevap verdi Fiek, ama ben... canm isterse alarm.Nitekim, gerek gzyalar dkmeye balad; gzyalar sopasndan aa yamur damlalar gibiszlyordu; tam o srada, birlikte bir yuva kurmay tasarlayan ve yerlemek zere gzel, kuru bir yerarayan iki minik bcek, az kalsn bouluyorlard.

    Gerekten ok romantik bir mizac olmal, dedi arkfelek; ortada alanacak hibir ey olmadhalde alyor. Derin bir i ekip kknar kutuyu dnd.

    Ama Roma Kandiliyle Bengal I enikonu hiddetlenmilerdi, Sama! Sama! diye barparyorlard. ok pratik kimseler olduklarndan, herhangi bir eye itiraz ettiklerinde, sama derlerdi.

    Az sonra ay, olaanst bir gm kalkan gibi gkyznde ykseldi; yldzlar parlamaya, Saraydanmzik sesleri yaylmaya balad.

    Dans Prensle Prenses atlar. O kadar gzel dans ediyorlard ki, uzun boylu beyaz zambaklarpencereye sokulup onlar seyrediyor, koca krmz gelincikler balarn sallayarak tempo tutuyordu.

    Sonra saat onu, ardndan on biri ve nihayet on ikiyi ald; tam on ikide, herkes baheye kt ve Kral,Saray Fiekisini artt.

    Havai fiek gsterisi balasn! dedi Kral. Saray Fiekisi yerlere kadar eilip bahenin br ucunauygun adm yrd. Alt refakatisi vard ve her biri, uzun bir srn ucunda, yanan bir mealetayordu.

    Gerekten ahane bir gsteriydi.

    arkfelek, Vzz! Vzz! diye dnp durdu. Roma Kandili, Bom; Bom! diye patlad. Sonrapatlangalar hoplayp zplad, Bengal klar ortal kzla bodu. Hzla havaya ykselenKestanefiei, Hoa kaln! diye bard ve minnack mavi kvlcmlar sat. at! Pat! diye cevapverdi atapatlar, lgnlar gibi elenerek. Harika Fiek dnda hepsi son derece baarlyd. Harika

  • Fiek alamaktan o kadar slanmt ki, yanamad bile. En dzgn yan, barutuydu; o da gzyalarylayle srlsklam olmutu ki, bir ie yaramyordu. Konumaya tenezzl etmedii, dudak bkt btnyoksul akrabalar, ateten tomurcuklar aan harikulade altn iekler misali havaya frladlar. Sarayerkn, Bravo! Bravo! diye bard; gen Prenses neeyle gld.

    Herhalde beni ok zel bir na saklyorlar, dedi Fiek; sebebi bu olmal. Her zamankinden dekibirli bir edaya brnd.

    Ertesi gn, ortal toparlamak zere iiler geldi. Bu gelenler, temsilciler heyeti olsa gerek, dediFiek, mnasip bir vakarla karlamalym onlar. Burnunu havaya dikti ve ok nemli bir eydnyormu gibi serte kalarn att. Ama iiler onu fark etmediler bile. Tam gitmek zereydilerki, biri Fieki grd. una bakn! diye bard. Ne feci bir fiek! deyip duvarn tesindekihendee frlatt.

    FEC Fiek mi? FEC Fiek mi? dedi Fiek, havada dnerken, mknsz! EKC Fiek, adamyle dedi. FEC ve EKC birbirine ok benzer, hatt ounlukla ayn eydir. Sonra da amuruniine dt.

    Buras rahat bir yer deil, dedi, ama herhalde son zamanlarda rabet gren bir kaplca; beni deburaya shhatimi dzeltmeye gnderdiler. Sinirlerim ok bozuk, dinlenmeye ihtiyacm var.

    Sonra parlak boncuk gzl, yeil benekli postlu bir kurbaa, yzerek yanna geldi.

    Aramza yeni biri katlm! dedi Kurbaa. amur gibisi yoktur dorusu. Biraz yamur, bir dehendek olsun, ben baka bir ey istemem. Sence leden sonra yamur yaar m? Keke yasa, amagkyz masmavi, tek bulut yok. Ne yazk!

    h! h! dedi Fiek ve ksrmeye balad.

    Ne kadar gzel sesin varm! diye haykrd Kurbaa. Hatt vraklamaya benziyor; vraklama dadnyann en gzel mziidir elbette. Bu akam bizim koroyu dinlersin. iftinin evine yakn eski birrdek havuzu var; orada oturur, ay doar domaz da ark sylemeye balarz. O kadar byleyici birkoroyuz ki, herkes bizi dinlemek iin uykusundan feragat eder. Daha dn duydum, iftinin karsannesine sylyordu; gece bizim yzmzden gzne uyku girmemi. Bu kadar sevilip beenilmekok ho bir ey.

    h! h! dedi Fiek fkeyle. Araya tek bir laf dahi sktramad iin ok sinirlenmiti.

    Kesinlikle ok gzel bir ses, diye devam etti Kurbaa; rdek havuzuna mutlaka gelmelisin. Benkzlarm yoklamaya gidiyorum. ok gzel alt kzm var, Turnabal kzlara rastlar diyekorkuyorum. Tam bir canavardr, kahvalt niyetine gzn krpmadan yutuverir onlar. Hadi, hoakal; emin ol, seninle sohbet etmekten ok holandm.

    Sohbetmi! dedi Fiek. Srekli sen konutun. Buna sohbet denmez.

    Birinin dinlemesi lazm, diye cevap verdi Kurbaa, ben daima konumay tercih ederim. Hemvakit kaybn, hem de tartmalar nlemi olurum.

    Ama ben tartmadan holanrm, dedi Fiek.

    Hi olur mu! dedi, Kurbaa tatllkla. Tartma ok baya bir eydir; sosyetede herkes tpatpayn fikirleri paylar. Tekrar hoa kal; uzakta kzlarm gryorum. Sonra da yzerek uzaklat.

  • Sen ok sinir bozucu birisin, dedi Fiek, ayrca terbiyesizsin. Senin gibi kendinden bahsedenkiilerden nefret ederim, nk ben kendimden bahsetmek isterim. Bana sorarsan bencilliindaniskas bu yaptn; bencillik iren bir eydir, bilhassa benim mizacmdaki kiilerin gznde; benduygudalyla n salm biriyim. Senin de beni rnek alman gerekir; daha iyi bir rnek bulamazsn.nne byle bir frsat kmken deerlendirsen iyi olur, nk ben hemen Saraya dneceim. BenSarayda ok gzde bir ahsiyetim; hatt dn Prensle Prenses benim erefime evlendiler. Tabii sen bukonulardan bir ey anlamazsn, nk taralsn.

    Onunla konumann faydas yok, dedi bir kzbcei, koca kahverengi bir sazotunun tepesineoturmutu; hi faydas yok, nk ekti gitti.

    O kaybeder, beni ilgilendirmez, diye cevap verdi Fiek. Srf o dinlemiyor diye onunlakonumaktan vazgeecek deilim. Ben kendi konumam dinlemekten holanrm. En bykzevklerimden biridir. ou kez kendi kendimle uzun uzun sohbet ederim; o kadar akllymdr ki,bazen kendi sylediklerimin tek kelimesini bile anlamam.

    O zaman kesinlikle felsefe dersleri vermelisin, dedi Kzbcei; sonra da o harikulade tldenkanatlarn ap hzla havaya ykseldi.

    Burada kalmamas byk aptallk! dedi Fiek. Eminim zihnini gelitirmek iin byle bir frsatpek sk gemiyordur eline. Yine de, benim hi umurumda deil. Benimki gibi bir deha, mutlaka birgn takdir edilir. Fiek bunlar syleyip amura biraz daha gmld.

    Bir sre sonra, iri bir beyaz rdek, yze yze yanna geldi. Sar bacaklar, perdeli ayaklar vard vepaytak yrynn gzelliiyle n salmt.

    Vak vak vak, dedi. Ne tuhaf eklin var senin! Sormas ayp, byle mi dodun, yoksa bir kazafalan m geirdin?

    Hayatn boyunca kyde yaadn belli, diye cevap verdi Fiek, aksi takdirde kim olduumubilirdin. Yine de cehaletini mazur gryorum. Herkesin benim kadar harika olmasn bekleyemem,hakszlk olur bu. Herhalde ok aracaksn, ama ben gkyzne uar, sonra da bir altn yamuruhalinde aa inerim.

    Bence bu ok nemli bir ey deil, dedi rdek; bunun kime yarar olur ki? Ama kz gibitarlalar srebilsen, at gibi arabalar ekebilsen veya oban kpei gibi koyunlar koruyabilsen, nemlibir ey olurdu.

    Fiek son derece kibirli bir tavrla, Vah zavallck! diye haykrd. Gryorum ki sen aatabakaya mensupsun. Benim mevkimdeki kiiler asla yararl olmazlar. Bizim sahip olduumuzyetenekler tek balarna yeter de artar bile. Ben ahsen iin hibir trn, zellikle de senin nerdiinileri tasvip etmem. Hatt ok almay, yapacak eyi olmayan insanlarn ka olarak grmmdrteden beri.

    Demek yle, dedi rdek; barsever bir mizac vard ve hi kimseyle kavga etmezdi; herkesinzevki ayr tabii. Yine de buraya yerleeceksin umarm.

    Yok canm! diye haykrd Fiek. Ben sadece bir ziyaretiyim, sekin bir ziyareti. Dorusunuistersen buray epey skc buluyorum. Burada ne sosyete var, ne de yalnz olma imkn. Tipik kenarmahalle ite. Saraya geri dnerim muhtemelen, nk bu dnyada sansasyon yaratmak benim alnyazm, bunu biliyorum.

  • Ben de bir zamanlar toplum hayatna girmek istiyordum, dedi rdek; dzeltilmesi gereken okadar ok ey var ki. Hatt bir keresinde bir toplantya bakanlk ettim, holanmadmz her eyilanetleme karar aldk. Ama pek bir etkisi olmad. imdi evime balandm, ailemle ilgileniyorum.

    Ben toplum hayat iin yaratlmm, dedi Fiek; btn akrabalarm da yledir, en mtevaz olanbile. Biz ne zaman sahneye ksak, byk ilgi toplarz. Ben ahsen henz sahneye kmadm, amaktmda, muhteem bir gsteri olacak. Evcimenlie gelince, hem insann vaktinden nceyalanmasna yol aar, hem de akln daha yce meselelerden uzaklatrr.

    Ah! Hayatn yce meseleleri ne gzel eydir! dedi rdek. yi ki hatrlattn, mthi ackmm.Sonra da, Vak vak vak, diyerek dereden aa yzd.

    Geri dn! Geri dn! diye bard Fiek. Sana anlatacam ok ey var. Ama rdek hi oralolmad. yi ki gitti, dedi Fiek kendi kendine; son derece orta snf bir kafa yaps var. Sonra daamurun iine biraz daha gmlp dhilerin yalnzln dnmeye balad. Anszn, beyaz gmlekliiki olan ocuu, ellerinde bir aydanlk ve birka al rpyla dere kysndan koarak geldiler.

    te temsilciler heyeti geldi, dedi Fiek ve vakur bir tavr taknd.

    uraya bak! diye haykrd ocuklardan biri. rm bir sopa! Burada ne ii var bunun? deyipFieki hendekten kard.

    RM Sopa m! dedi Fiek. mknsz: GM Sopa dedi canm. Gm Sopa bir iltifat.Beni Saray erknndan biri zannetti demek ki!

    Onu da atee atalm! dedi teki olan. Su daha abuk kaynar.

    ocuklar al rpy st ste koyup en tepeye de Fieki oturttuktan sonra atei yaktlar.

    Bu muhteem bir ey! diye bard Fiek. Herkes grebilsin diye gpegndz patlatacaklar beni.

    ocuklar, imdi biraz uyuyalm, uyandmzda su kaynam olur, diyerek imenlerin zerineuzandlar ve gzlerini kapadlar.

    Fiek ok nemli olduu iin, tutumas ok zaman ald. Ama nihayet tututu.

    te imdi patlyorum! diye haykrd ve dimdik, kaskat durdu. Biliyorum, yldzlardan dahayksee, aydan da, gneten de yksee frlayacam. Hatt o kadar ykseleceim ki...

    Fss! Fss! Fss! diye dimdik havaya frlad.

    Fevkalade! diye bard. Sonsuza dek ykseleceim. Mthi skse yapyorum!

    Ama kimse onu gremedi.

    Sonra batan aa garip bir karncalanma hissetti. imdi patlayacam! diye haykrd.Yeryzn atee vereceim; yle bir grlt karacam ki, bir yl boyunca herkes bendenbahsedecek. Gerekten de patlad. Barut, Pat! Pat! Pat! diye patlad. Kesinlikle yle oldu.

    Ama kimse iitmedi; iki olan ocuu bile duymad sesini, derin uykudaydlar nk.

    Sonra geriye bir tek, etrafna balanm sicim kald, o da hendein kenarnda yrye km olanbir kazn srtna dt.

  • Aman Tanrm! diye haykrd Kaz. Sicim gibi yamur yaacak. Hemen koup suya girdi.

    Sansasyon yaratacam biliyordum, dedi Fiek nefes nefese ve snd.

  • NAR EV(1981)

    Constance Mary Wildea

  • Gen Kral

    Lady Margaret Brookea

    Ta giyme treninin yaplaca gnden nceki akam, gen Kral tek bana gzel dairesindeoturmaktayd. Nedimleri, dnemin terifat kurallar uyarnca yerlere kadar eilip yanndan ayrlmlarve Sarayn Byk Kabul Salonuna gitmilerdi; orada Adab Muaeret Hocasndan son derslerinialacaklard, nk bazlar hl olduka doal davranyordu; bu da, herkesin bildii gibi, bir nedimde,son derece ciddi bir kusurdur.

    Delikanl henz delikanlyd, on alt yandayd nedimlerin gitmesine memnun olmu, nihayet rahatbir nefes alp ilemeli divannn yumuak yastklarna yaslanmt; gzleri yuvalarndan uram, azak, ormanda yaayan kahverengi bir Faunus gibi, avclar tarafndan tuzaa drlm bir vahihayvan yavrusu gibi ylece yatyordu.

    Onu gerekten de avclar bulmutu; yalnayak, elinde kavalyla, kendisini bytm olan, babaszannettii yoksul kei obannn srsn gderken, neredeyse tesadfen kmt karlarna. Aslndayal Kraln tek kznn oluydu; Prenses, kendisinden ok daha dk seviyede bir adamla kimilerinegre, lavta alarak Prensesi bylemi olan bir yabancyd, kimilerine greyse, Prensesin payeverdii, belki de ar paye verdii Riminili bir ressamd ve Katedraldeki iini yarm brakarakanszn kentten kaybolmutu gizlice evlenmiti; bebek daha bir haftalkken, annesi uyuduu sradaalnm ve ocuklar olmayan, ormann cra bir kesinde, kentten atla bir gnlk mesafede yaayankyl bir kar-kocaya verilmiti. Onu douran beyaz tenli kz, uyandktan bir saat sonra, kederindenya da Saray hekiminin dediine gre vebadan, belki de, sylentiye baklrsa, baharatl araba katlmkuvvetli bir talyan zehiri yznden lmt; bebei eyerinde tayan gvenilir ulak yorgun atnnzerinden eilip kei obannn derme atma kapsn ald srada, Prensesin bedeni, kent surlarnndnda, terk edilmi bir kilise bahesinde kazlm olan mezara indirilmekteydi; sylentiye gre, aynak mezarda bir beden daha vard: elleri arkadan balanm, gs kzl bak yaralaryla delik deik,olaanst yakkl, gen bir yabancnn bedeni.

    En azndan, insanlarn birbirlerine fsltyla anlatt yk buydu. Ama uras kesindi: Yal Krallm deinde, belki iledii gnahn pimanlyla, belki de sadece kralln baka bir soyagemesini istemediinden, delikanlnn bulunup getirilmesini emretmi ve Meclisin huzurunda, onuveliaht ilan etmiti.

    Delikanlnn, daha ilk andan itibaren, hayatn derinden etkileyecek olan o garip gzellik tutkusununilk belirtilerini sergiledii syleniyordu. Kendisine ayrlm olan daireye giderken veliahta elikedenler, onun iin hazrlanm zarif giysileri ve deerli mcevherleri grdnde bir sevin lattn, kaba deri tuniini ve koyun postundan gocuunu neredeyse yrtc bir mutlulukla stndenkarp frlattn sylerlerdi hep. Geri bazen ormandaki zgr hayatn zlyor, gnn byk birblmn kaplayan skc Saray trenlerine zor katlanyordu, ama birdenbire efendisi olduu oharikulade Saray yaygn deyimle Joyeuse onun zevk almas iin zel olarak yaratlm yeni bir dnyagibi geliyordu gen veliahta; Meclis toplantsndan veya Kabul Salonundan kaabildii an, derhalyaldzl bronz aslanl, parlak somaki basamakl geni merdivenden aa kouyor ve aclarngzellikle dindirmeye, hastaln gzellikle iyiletirmeye alrcasna, oda oda, koridor koridorgeziyordu.

    Kendi deyiiyle bu keif gezilerinde onun iin gerekten de olaanst bir diyarda yaplan

  • yolculuklard bunlar bazen sarn, narin yapl pajlar, pelerinleri dalgalanarak, rengrenk kurdeleleriuuarak kendisine elik ederlerdi; ama ounlukla tek bana dolar, neredeyse kehanetsaylabilecek, keskin bir igdyle, sanatn srlarnn ancak gizlilik iinde zlebileceini ve Bilgelikgibi Gzellikin de, yalnz bana ibadet edenleri sevdiini hissederdi.

    Bu dnemde, onun hakknda ilgin ykler anlatlmak-tayd. Kent sakinlerine tumturakl bir nutukekmek zere gelmi olan iriyar bir belediye bakan, gen veliaht, Venedikten henz gelmi olanve yeni birtakm tanrlara tapnldn haber verdii sanlan deerli bir resmin nnde, gerek birvecd halinde diz kmken grmt. Bir baka seferinde, birka saat boyunca ortadan kaybolmu,uzun aramalar sonucu, Sarayn kuzey kulelerinden birinde, kk bir odada, kendinden gemiesine,zerine Adonis figr ilenmi bir Yunan mcevherini seyrederken bulunmutu. Sylentiye gre, takprnn yapm srasnda nehir yatanda bulunmu olan, zerinde Hadrianusun Bitinyal klesininad yazl antik bir heykelin mermerden alnna scak dudaklarn dedirirken grlmt. Btn birgeceyi, Endy-mionun gmten bir suretinin zerinde ay nn yansmalarn seyrederekgeirmiti.

    Hi kukusuz, btn nadir bulunan, pahal maddeler onu bylyordu; bunlar elde edebilmek iinuzak memleketlere birok tacir gndermiti: bazlarn Kuzey denizlerinin hoyrat balklarndankehribar almaya; bazlarn Msra, sadece kral mezarlarnda bulunan ve sihirli zellikleri olduusylenen o garip yeil firuze tan aramaya; bazlarn rana, ipek hallar ve renkli anak mlekalmaya; bazlarn da Hindistana, tller, renkli fildileri, aytalar, yeimtandan bilezikler, sandalaac tahtas, mavi mineler ve incecik ynden allar almaya.

    Ama kafasn en ok megul eden ey, ta giyme treninde giyecei yaldzl kumatan kaftan,takaca yakut kakmal ta ve tayaca dizi dizi incilerle sslenmi asayd. te o akam da, rahatdivanna uzanm, iri bir am ktnn minede yann seyrederken, bunlar dnmekteydi.Dnemin en mehur sanatlar tarafndan izilmi olan modeller aylar ncesinden kendisinesunulmu, o da, modelleri uygulayacak zanaatkrlarn gece gndz almasn ve yeryznn herkesinin aranp bu emee layk mcevherlerin bulunmasn emretmiti. Hayalinde kendini katedralinyksek altarnda, grkemli kral giysileri iinde gryor, ocuksu dudaklarnda gezinen tebessm,orman hatrlatan kara gzlerini ldatyordu.

    Bir sre sonra divandan kalkp minenin oymal rafna yasland ve lo odaya gz gezdirdi.Duvarlarda Gzellikin Zaferini temsil eden ar duvar hallar aslyd. Bir kede, akik velacivertta kakmal iri bir elbise dolab, pencerenin karsnda da tuhaf ilemeli, kapaklar vernikli,altn kaplamal bir rafl dolap vard; raflarn zerine zarif Venedik cam ii kadehler ve koyu damarloniksten bir kupa yerletirilmiti. Yatan ipek rtsne ilenmi soluk renkli gelincikler, sankiuykunun yorgun ellerinden dklm gibiydi; yivli fildiinden yksek silmelerin tad kadifesayvandan fkran ve beyaz kp andran iri demetler halindeki devekuu tyleri, tavann donukgm kabartmalarna doru uzanyordu. Yeil bronzdan, glen bir Narkissos, bann zerindeperdahl bir ayna tutuyordu. Masann zerinde ise, ametistten, yayvan bir kse duruyordu.

    Darya baknca, katedralin, karanlk evlerin zerinde bir kabarck gibi ykselen dev kubbesini venehir kenarndaki sisli bahede gidip gelen yorgun nbetileri gryordu, uzaktaki bir meyvebahesinde bir blbl tmekteydi. Ak pencereden ieri hafif bir yasemin kokusu giriyordu. GenKral alnna dm olan kahverengi sa buklelerini geri itip eline bir lavta ald ve parmaklarntellerinde gezdirdi. Ar gzkapaklar dt, zerine garip bir rehavet kt. Gzel nesnelerin sihrini,esrarn hi bu kadar belirgin biimde hissetmemi, byle benzersiz bir haz yaamamt.

  • Saat kulesi gece yarsn aldnda bir zile dokundu, pajlar gelip merasimle giysilerini kardlar,ellerine glsuyu dkp yastna iekler serptiler. Pajlar odasn terk ettikten bir iki dakika sonragen Kral uykuya dald.

    Uykusunda yle bir rya grd:

    Ryasnda uzun, alak bir tavan arasnda, ok sayda dokuma tezghnn vzltlarnn, takrtlarnnortasnda durmaktayd. Kafesli pencerelerden ieri szan clz kta, tezghlarnn zerine eilmi, birderi bir kemik dokuma iilerinin siluetlerini seebiliyordu. Soluk benizli, hastalkl ocuklar, irikirilerin zerinde melmi oturuyorlard. Mekikler zglerin arasndan geerken ar taraklarkaldryorlar, mekikler durunca taraklar indirip iplikleri sktryorlard. Alktan avurtlarkmt, incecik elleri titriyordu. Bir masann bana oturmu bitkin kadnlar, diki dikmekteydi.Ortal feci bir koku sarmt. erisi havaszd, duvarlar rutubetten srlsklam olmutu.

    Gen Kral dokuma iilerinden birinin yanna gidip seyretmeye balad.

    i fkeyle Krala bakp, Ne bakyorsun? Efendimiz casus olarak m gnderdi seni? dedi.

    Efendiniz kim? diye sordu gen Kral.

    Efendimiz! dedi ii ac ac. O da benim gibi bir adam. Aramzda tek fark var: Ben paavralariinde dolayorum, o gzel giysiler iinde; benim alktan bam dnyor, o fazla yemektenmustarip.

    Buras zgr bir lke, dedi gen Kral, kimsenin klesi deilsin ki.

    Savata, dedi ii, zayflar gllerin klesi olur, barta da yoksullar zenginlerin klesi olur.Yaamak iin almaya mecburuz; bize verdikleri cret o kadar dk ki, yaamamza yetmiyor,lyoruz. Btn gn onlar iin urap didiniyoruz; onlar sandklarn altnla dolduruyor, bizimseocuklarmz vakitsiz solup gidiyor, sevdiklerimizin yz sertleip fesatlayor. zm biz eziyoruz,arab bakas iiyor. Msr biz ekiyoruz, ama soframz bo. Kimse grmese de zincirlerimiz var; bizezgr dense de kleyiz.

    Herkesin durumu ayn m? diye sordu gen Kral.

    Herkesin durumu ayn, dedi ii; gen, yal, kadn, erkek, ocuk, ihtiyar, fark etmez. Tccarlarkanmz kurutsa da, onlara boyun emek zorundayz. Rahip atnn stnde geip gider, tespihinieker, bizi umursayan yok. Yoksulluk a gzleriyle gne girmeyen sokaklarmzda kol gezer, onudonuk yzyle Gnah izler. Sabahlar bizi Sefalet uyandrr, geceleri Utan bamz bekler. Amabtn bunlardan sana ne? Sen bizden biri deilsin. Yzn fazlasyla mutlu senin. i kalarn atpban evirdi ve mekii geirdi; gen Kral, altn iplikten bir kuma dokunduunu grd.

    ini mthi bir korku kaplad, iiye sordu: Bu dokuduun kuma nedir?

    Gen Kraln ta giyme treninde giyecei kaftan, diye cevap verdi ii; sana ne bundan?

    Gen Kral keskin bir lk atp uyand ve bir de bakt ki, kendi odasnda uzanm yatyordu;pencereden, bal rengi koskocaman bir ayn, karanlk gkyznde asl olduunu grd.

    Tekrar uykuya dald ve uykusunda yle bir rya grd:

    Ryasnda, yz klenin krek ektii dev bir kadrgann gvertesinde yatyordu. Yannda, bir halnnstnde, kadrgann sahibi oturmaktayd. Kendisi abanoz gibi kapkara, bandaki sarksa, krmz

  • ipektendi. Etli kulakmemeleri, iri gm kpelerinin arlyla sarkmt; elinde fildiinden bir terazivard.

    Kleler yrtk prtk petemallar dnda plaktlar, her biri yanndakine zincirlerle balanmt.Kzgn gnein altnda terliyorlard; zenciler iskelenin zerinde bir aa bir yukar kouturuyor veksele krbalarn klelerin srtna indiriyorlard. Kleler zayf kollarn uzatp ar krekleriekiyorlard. Krek palalar tuzlu serpintiyi etrafa sratyordu.

    Nihayet bir koya vardlar ve iskandil etmeye baladlar. Kydan hafif bir rzgr esiyor, gverteyi veiri latin yelkenini incecik krmz bir toz kaplyordu. Yabani eeklere binmi Arap kageldi vekadrgay mzrak yamuruna tuttular. Kadrgann sahibi eline boyal bir yay alp Araplardan biriniboazndan vurdu. Arap kpkl dalgalarn arasna devrildi, arkadalar da drtnala uzaklatlar. Sarpeeli bir kadn, deve stnde ar ar onlar takip ediyor, ara sra dnp cesede bakyordu.

    Demir atlp yelken indirilir indirilmez zenciler ambara girdiler ve ar kurunlar balanm, uzunbir ip merdiven getirdiler. Kadrgann sahibi merdiveni yandan suya sallandrp ularn iki demirpayandaya balad. Sonra zenciler klelerin en gencini yakalayp prangalarn kardlar, burundeliklerini ve kulaklarn balmumuyla tkadlar ve beline iri bir ta baladlar. Gen kle bitkin haldemerdivenden aa indi ve denizin iinde gzden kayboldu. Dald yerde birka su kabarc olutu.teki klelerden bazlar eilmi, merakla denize bakyorlard. Kadrgann pruvasnda oturan biri,kpekbalklarn bylemek iin tekdze bir ritimle davul alyordu.

    Bir sre sonra dalg sudan kt ve nefes nefese merdivene tutundu, sa elinde bir inci vard.Zenciler inciyi kapp onu tekrar suya attlar. Kleler kreklerinin banda uyuyakaldlar.

    Dalg defalarca dalp kt ve her defasnda gz kamatrc bir inci kard sudan. Kadrgannsahibi incileri tartp, yeil deriden kk bir keseye dolduruyordu.

    Gen Kral konumaya alt, ama dili damana yapmt adeta, dudaklarn kprdatamyordu.Zenciler aralarnda ene alyorlard, sonra bir ipe dizilmi renkli boncuklar iin kavga etmeyebaladlar, iki turna kadrgann etrafnda dnp duruyordu.

    Dalg denizden son knda, Hrmz kentinin btn incilerinden daha gzel bir inci kard; eklidolunaya benziyordu, sabah yldzndan daha beyazd. Ama dalgcn yznde garip bir solgunlukvard, gverteye serildiinde kulaklarndan ve burnundan kan fkrd. Biraz rpndktan sonrahareketsiz kald. Zenciler omuz silkip cesedi suya attlar.

    Kadrgann sahibi glerek uzand ve inciyi ald, alnna bastrp eildi. Bu inci gen Kraln asasnssleyecek, dedi ve demir almalar iin zencilere iaret etti.

    Gen Kral bu szleri duyunca bir lk atp uyand ve pencereden dar bakt; afan uzun, griparmaklar, solmakta olan yldzlara uzanmaktayd.

    Sonra tekrar uykuya dald; uykusunda yle bir rya grd:

    Ryasnda lo bir ormanda gezinmekteydi; aalardan tuhaf meyveler sarkyordu, her yanda gzalc, zehirli iekler vard. Yrdke engerek ylanlar tslyor, parlak renkli papaanlar lkatarak daldan dala konuyorlard. Dev kaplumbaalar, scak amurun zerinde uyumaktayd. Aalar,maymunlarla ve tavuskularyla doluydu.

    Gen Kral yrd, yrd, nihayet ormann sonuna vard; kuru bir nehir yatanda alan oksayda insan grd. Karncalar gibi kayalklara trmanyorlard. Toprakta derin ukurlar kazp ilerine

  • giriyorlard. Bazlar iri baltalarla kayalar yaryor, bazlar da kumu eeliyordu. Kaktslerikklerinden yoluyor, krmz iekleri ayaklaryla eziyorlard. Saa sola kouturup birbirlerinesesleniyorlard, hi kimse bo durmuyordu.

    Karanlk bir maarann iinden lm ve Tamah onlar seyretmekteydi; lm, Yorgunum ben,unlarn te birini bana ver de gideyim, dedi.

    Ama Tamah ban iki yana sallad. Onlar benim hizmetkrlarm, diye cevap verdi.

    lm, Elinde ne var? diye sordu.

    msr tanesi, dedi Tamah, sana ne bundan?

    Bir tanesini bana ver, diye haykrd lm, baheme ekeyim; bir tekini ver de gideyim.

    Sana hibir ey vermeyeceim, dedi Tamah ve elini giysisinin kvrmlar arasna saklad.

    lm glerek bir bardak alp bir su birikintisine daldrd; bardan iinden Stma kt. Stmakalabaln arasna kart, te biri lp yere devrildi. Souk bir sis Stmay takip ediyor, suylanlarona elik ediyordu.

    Kalabaln te birinin ldn gren Tamah gsn yumruklayp alamaya balad. Ksrgsn dvyor, baryordu. Hizmetkrlarmn te birini katlettin, diye haykrd; git artk.Tataristan dalarnda sava var, her iki tarafn krallar seni aryor. Afganlar kara kz ldrm,savaa hazrlanyorlar. Mzraklarn kalkanlarna vuruyorlar, demir miferleri balarnda. Sen ne diyebenim vadimde oyalanyorsun? Git artk, bir daha da gelme buraya.

    Olmaz, dedi lm, sen bana bir msr tanesi verene kadar gitmem.

    Ama Tamah yumruunu skt, dilerini gcrdatt. Sana hibir ey vermeyeceim, diyehomurdand.

    lm glerek yerden siyah bir ta ald ve ormana frlatt; bir baldran alsnn iinden, alevdengiysisiyle Humma kt. Kalabaln arasna kararak insanlara dokundu, dokunduu herkes ld.Yrdke ayaklarnn altndaki otlar kuruyordu.

    Tamah rpererek bana kl dkt. Zalim! diye haykrd. Zalimsin sen. Hindistann surlarlaevrili kentlerinde alk hkm sryor, Semerkantn sarnlarnda bir damla su kalmad. Msrnsurlarla evrili kentlerinde alk hkm sryor, ekirge srleri lden kentlere geliyor. Nil Nehritamad, rahipler sisle Osirise lanet okuyor. Sana ihtiyac olanlara git; hizmetkrlarm bana brak.

    Olmaz, dedi lm, sen bana bir msr tanesi verene kadar gitmem.

    Sana hibir ey vermeyeceim, dedi Tamah.

    lm yine glerek slk ald; bir kadn, havada uarak geldi. Alnnda Veba yazyordu; etrafndazayf akbabalar dnp duruyordu. Veba kanatlarn vadinin zerine gerdi, bir tek kii bile sa kalmad.

    Tamah lklar atarak ormana kat. lm de kzl atna atlayp drtnala uzaklat; rzgrdan dahahzl yol alyordu.

    Vadinin dibindeki baln iinden srnerek ylanlar, pullu iren yaratklar kyor, akallarkumun zerinde koarak, burunlarn dikip havay koklayarak yaklayordu.

  • Gen Kral alayarak sordu: Kimdi bu adamlar, ne aryorlard?

    Bir kraln tac iin yakut aryorlard, diye cevap verdi arkasnda duran biri.

    Gen Kral irkilip arkasna dnd ve hac kyafetli, elinde gm ayna tutan bir adam grd.

    Benzi soldu, Hangi kral? dedi.

    Hac cevap verdi: u aynaya bak, onu greceksin.

    Gen Kral aynaya bakt ve kendi yzn grp lk la uyand; odaya parlak gne dolmutu, bahedeki aalarda kular tyordu.

    Bamabeyinci ve devlet bykleri ieri girip yerlere kadar eilerek gen Kral selamladlar; pajlaraltn iplikten dokunmu kaftan, tac ve asay nne koydular.

    Gen Kral kaftana, taca ve asaya bakt, ok gzeldiler. O gne kadar grd her eyden dahagzeldiler. Ama o, ryalarn hatrlad ve yle dedi: Kaldrn bunlar, hibirini kuanmayacam.

    Sarayllar ard, bazlar gen Kraln aka yaptn zannedip gld.

    Ama gen Kral sert konutu: Bunlar alp gtrn, gzmn grmeyecei bir yere saklayn. Bugnta giyme trenim yaplacak, ama ben bunlar kullanmayacam. nk bu kaftan, Acnn beyazelleri Keder tezghnda dokudu. Yakutun ortasnda Kan, incinin ortasnda lm var. Sonra dagrd ryay anlatt.

    Sarayllar ryalarn dinlediler ve birbirlerine bakp fsldatlar: Kralmz delirmi olmal; rya,ad stnde, ryadr, hayal de hayal. Gerek deillerdir, onlara kulak aslmaz. Hem bizim iinalanlarn hayatndan bize ne? iftiyi grmeden ekmek yiyemeyecek miyiz, bacyla konumadanarap iemeyecek miyiz yani?

    Bamabeyinci gen Krala dedi ki: Efendimiz, yalvarrm size, bu karamsar dnceleri bir yanabrakp u gzel kaftan giyin, banza u tac takn. Kral gibi giyinmezseniz halk sizin kralolduunuzu nereden anlayacak?

    Gen Kral Bamabeyinciye bakt. yle mi gerekten? diye sordu. Kral gibi giyinmezsem kralolduumu anlamazlar m?

    Anlamazlar efendimiz! diye haykrd Bamabeyinci.

    Ben baz insanlarn doutan kral olduunu sanyordum, dedi gen Kral, ama belki senin dediindorudur. yle de olsa, bu kaftan giymeyeceim, bu tac bama takmayacam, bu saraya naslgeldiysem, yle gideceim.

    Herkesin dar kmasn, sadece bir pajn, arkada olarak grd, kendinden bir ya kk