18
OSMANLI VE SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR ·07-09 2014: Yeri: Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezi,. Edirne

OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE VE SANAT DÜNYASINDA BALKANLARisamveri.org/pdfdrg/D233548/2014/2014_DOGANR.pdf · NİYAZİ-İ MISRİ,NİN MAKEDONYA ÜSKÜP MİLLİ KÜTÜPHANESİ,NDEKİ

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE VE SANAT DÜNYASINDA BALKANLARisamveri.org/pdfdrg/D233548/2014/2014_DOGANR.pdf · NİYAZİ-İ MISRİ,NİN MAKEDONYA ÜSKÜP MİLLİ KÜTÜPHANESİ,NDEKİ

OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE VE SANAT DÜNYASINDA

BALKANLAR

Milletlerarası Tartışmalı İlıni Toplantı · 07-09 Mayıs 2014:

Toplantı Yeri: ~ Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezi,. Edirne

İstanbul2014

Page 2: OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE VE SANAT DÜNYASINDA BALKANLARisamveri.org/pdfdrg/D233548/2014/2014_DOGANR.pdf · NİYAZİ-İ MISRİ,NİN MAKEDONYA ÜSKÜP MİLLİ KÜTÜPHANESİ,NDEKİ

NİYAZİ-İ MISRİ,NİN MAKEDONYA ÜSKÜP MİLLİ

KÜTÜPHANESİ,NDEKİ CÖNKLERDE YER ALAN

ŞİİRLERiNE DAİR

Ramadan DOGAN•

Giriş

Halvetiye tarikatının Niyaziyye veya Mısriyye kolunun kurucusu, bü­

yük bir mutasavvıf, Yunus ekolünün güçlü bir takipçisi ve sılfi bir şair olan

Niyazi-i Mısri, Genç Osman'ın tahta çıktığı 12 Rebiülevvel 1027/8 Şubat 1618'de bir Cuma gecesi Malatya'da dünyaya gelmiştir. 1

Babası Soğanlı eşrafından Nakşibendiyye tarikatı mensubu

Sağancızade Ali Çelebi'dir.2 Şairin asıl adı Mehmet'tir, Niyazi ve Mısri ise mahlaslarıdır. Mısri diye anılmasının sebebi ise tahsilini Mısır'da yapmış

olmasındandır.3

Küçük Mehmet, bfraderi Ahmet'le beraber köyünde ilk tahsiline baş­

lar. Kıraat, kitabet, ilmihal gibi ilk eğitimden sonra Malatya'nın meşhur ilim adarnlarından tefsir, hadis, fıkıh, tasavvuf dersleri alarak tahsilini tamamlar.

Camilerde dersler okutur, vaazlar verir. Bu sırada tasavvufa merak salan

Niyazi, genç yaşta Malatyalı Halveti şeyhi Hüseyin Efendi'ye bağlanarak der­

vişliğe soyunur. Bu durumu, Mevtı'idü'l-İrfan isimli eserinde şöyJe açıklar:

Ben doğum yerim olan Malatya' da ilk ilim tahsilinde bulunduğum sırada,

kalbirnde sfıfl tarikatını bilmek arzusu vardı. Önce onların meclislerine, toplantıları­na muhaliftim, gitmezdim. Fakat sohbetleri bereketlyle günden güne şevkim arttı.

• Yrd. Doç. Dr., Trakya Üniversitesi llahiyat Fakültesi İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü, [email protected] 1 Kenan Erdoğan, Niyazi-i Mısri Divanı, Ankara, Akçağ Yayınları, 2008, s. 43. 2 M. Süreyya, Sicill-i Osmani, İstanbul1311, C. 4, s. 193. 3 Erdoğan, a.g.e., s. 46.

Page 3: OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE VE SANAT DÜNYASINDA BALKANLARisamveri.org/pdfdrg/D233548/2014/2014_DOGANR.pdf · NİYAZİ-İ MISRİ,NİN MAKEDONYA ÜSKÜP MİLLİ KÜTÜPHANESİ,NDEKİ

626 OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR

Nihayet Halveti şeyhlerinden birisine bağland.un. Bab~ beni ona gitmekten alıko­yuyor, kendi şeyhine götürmek istiyordu. O zat Nakşibendiyye'dendi ve bana göre

kamil değildi.4

Hayatı hakkında pek çok araştırmada çeşitli bilgiler yer almakla bera­

ber, bu konuya çok fazla değinmeyeceğim. Ancak, bulunduğwnuz güzide

şehri ilgilendirmesi açısından Niyazi'nin Edirne'ye daveti mevzusunu da

paylaşmak istiyorwn. Niyazi'nin şöhretini ve kerametierini duyan Fazı! Ahmed Paşa, N. Mehıned adına onu Edirne'ye davet eder. Niyazi, bu davete

icabet eder. Kırk gün burada kalarak saygı ve hürmet görür. Daha sonra İs­tanbul'a, oradan da Bursa'ya döner. Kaynaklara göre Niyazi, ikinci kez Edir­

ne'ye gelmiştir. Konuyla ilgili N. Mehmed'in Mısri'yi davet ettiği bir mektu­

buna yer verilir. Bu mektup, muhtemelen vaktinin büyük bir kısmını Edir­

ne'de avcılıkla geçiren N. Mehmed'in Mısri'yi davet ederek duasını istediği

mektuplardan biridir. Bahsi geçen mektubu aynen burada zikretınekte fayda

vardır. Mektup şöyledir:

Hatt-ı hümayıln-ı saadet-makrıl.num, vaki oldu ki sen Mısri Efendi'sin, Kut­

bu'l-arifinsin. Mesmii-ı hümayılnum olmuştur ki, memalik-i mahrtisamdan Bursa'ya saadetle teşrifbuyurmuşsunuz. Envar-ı kudiimunuzla alemi tenvir eylerlikten maada kalhimizi mesriir buyurmuş iken senin gibi bir veliyy-i mükerrem benim devletim­den memalik-i mahrtisemden dCır ve mehcCır olmak layık-ı devlet değil idi. Velakin bunda nice hikmet-i ha.fiyye ve eltaf-ı ilahiye olması emr-i mukarrerdir. Yine o sırra sultanım a1emdir. Teeddüben davet terk olundu. Saadetle te.şrif buyurursanız başı­

mız üstünde yeriniz vardır. Devlet-i aliyyem her-karar olması ve asakir-i İslamın

mansCır olmasının duası rica olunur. Baki siz a'lemsiz ... 5

Buradaki asıl gayemiz, Mısri'nin bahsi geçen kütüphanedeki on beş şi-iri ve birnebze olsun bu şiirlerin muhtevasına işaret etmek olacaktır.

ı. İlahi-yi Devran6

Gül müdür bülbül müdür şol 3.lı u efgan eyley~n Ten midir ya can mıdır hem 'arşı seyran eyleyen (ya Hti)

"Erdoğan, a.g.e., s. 46-47. 5 Erdoğan, a.g.e, s. 60-61. 6 Şiirlerin tamamı, Abdülkadir Hayher ve Kamil Akarsu'nun birlikte hazırladıkları "Osküp Milli Kütüphanesinde Bulunan Cönklerdeki Manzum Eserlerin Tespiti"

. konulu proje metninden alınmakla birlikte bahsi geçen kütüphanede cönklere müracaat edilmiş ve yeniden okuma yoluna gidilmiştir.

Page 4: OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE VE SANAT DÜNYASINDA BALKANLARisamveri.org/pdfdrg/D233548/2014/2014_DOGANR.pdf · NİYAZİ-İ MISRİ,NİN MAKEDONYA ÜSKÜP MİLLİ KÜTÜPHANESİ,NDEKİ

NİYAZİ-i MISRİ'NİN ŞİİRLERiNE DAİR

Kimdir anı bana göster şol sularda turmayup

Ruz u şeb yüz üstüne •aşk ile cevlan eyleyen (ya HuY

Bade birdir sili bir meclisteki yarin da bir

Badenin keyfiyyetini kimdir elvan eyleyen (ya H u)

Kiminin mescidde boynun eğdirip zahid kılar

Kimini meyhanede serhoş u sekran eyleyen (ya Hu)

Nar u bad u ab u hakin gel haber ver aslını

Kim bunların her birini emre ferman eyleyen (ya H u)

Ay u gün yıldızları kim döndürür vergi! haber

Hem ne sır içün dönerler bunca devran eyleyen (ya H u)

Görse mahbubu gönül bi-ihtiyar ma'il olur

Ehl-i derd ·uşşakı kimdir zar u giryan eyleyen (yaHu)

Ey Niyazi kim vücudun terk ederse ol durur

Cümle yüzler içre ol bir yüzü seyran eyleyen (ya H u)

627

OMCT-I, 164/ OMCT-II, 176.8

İlk ilahide şair, figan eden varlığın bülbül olduğunu çok iyi bildiği hal­

de, güzel bir tecahül-i arifyoluyfa, acaba gül mü yoksa bülbül müdür inleyen,

diye şiirine soru sorarak başlamaktadır. Devamında arşı seyr eyleyenin ten

mi yoksa can mı olduğunu sormaktadır ki bunu da gayet iyi bilıpektedir; zira

seyr ü sefer eden ten değil, candır.

Sonraki mısralarda dünyadaki, hatta kamattaki tüm varlıkların Allah'ı

anlattığım ve zatını bildirdiğini, tüm kamatın yegane sahibi ve kendisine aşık

olunacak tek varlığın Allah olduğunu dile getiriyor.

7 Bu şiir Kenan Erdoğan neşrinde on beş beyittir; "ya Hıl" nidalan ise cönklerde yer almaktadır. 8 Buradaki ifadeler, Üsküp Milli Kütüphanesi'ndeki cönklerin tasnif yerini belirtmektedir.

Page 5: OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE VE SANAT DÜNYASINDA BALKANLARisamveri.org/pdfdrg/D233548/2014/2014_DOGANR.pdf · NİYAZİ-İ MISRİ,NİN MAKEDONYA ÜSKÜP MİLLİ KÜTÜPHANESİ,NDEKİ

628 OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR

2. İlahi

Ey garip bülbül diyarın kandadır

Bir haber ver gülizarın kandadır

H uma kuşu gibi yüksek uçatsın

Uçup uçup kanatların açarsın

Aşk ucundan ne diyara kaçarsın

V ar senin elbet gülizarın kandadır

Bu diyarda kimseye yar olmadın

V ar senin ol ihtiyarm kandadır

Gökte uçarken yere indirdiler

Çar unsur bendierine vurdular

Nılr U<en adın Niyazi kodular

Var (senin) ol ihtiyarın kandadır

OMCT-II, 167.

İkinci şiirde şair, bülbüle seslenerek gülünün nerede olduğunu, diyarı­

nın neresi olduğunu sorduktan sorıra Hüma kuşu gibi yüksek menzillerde

uçtuğunu, bu aşk yolunda kanat açtığını, bu mekanda kimseye sevgili olma­

dığını, gökte seyr ederken yere indirildiğini, aşk yolunda çok sıkıntılar çekti­

ğini, nur iken adını Niyazi koyduklarını ifade ediyor.

3. İlahi Ey sanem n' oldun cana kasdın var

. Bağrımı deldin kana kasdın var

Gör beni n' oldum saranp soldum

Vaslın umarken hicrana kasdın var

Bu vücıldurnu odlara yakdın

Canımdan gayn ya ne kastın var

Başım önünde çevgan elinde padişahım

Çalmadan gayri ya ne kasdın var

Page 6: OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE VE SANAT DÜNYASINDA BALKANLARisamveri.org/pdfdrg/D233548/2014/2014_DOGANR.pdf · NİYAZİ-İ MISRİ,NİN MAKEDONYA ÜSKÜP MİLLİ KÜTÜPHANESİ,NDEKİ

NİYAZI-i MISRİ'NİN ŞİİRLERiNE DAiR

Orunadık başım kavgaya saldım

Ben de bildirn padişahım seyrane kasdın var

Bu Niyazi'yi ağlatdığından

Anlanur kim ilisana kasdın var

OMCT-II, 172.

629

Bu şiirde yine şair gerçek Sevgili'ye, hakiki Dost'a sesleniyor ve şöyle diyor: "Senin uğruna başımı, canımı hatta tüm varlığıını feda etmeye hazı­

rım. Bu garip Niyazi'yi doğarken ağlatmanın sebebi, galiba ona bir ihsanda

bulunacaksın, bunu görebiliyorum."

4. İlahi-yi Ni yaz

Uyan gözün aç durma yalvar güzel Allah'a

Yolundan özün ayırma yalvar güzel Allah'a

Bir gün bu gözün görmez hem kulağın işitmez

Bu fırsat ele girmez yalvar güzel Allah'a

Her geeeni ka' im ol hem gündüzü sa' im ol

Hem zikr ile daim ol yalvar güzel Allah' a

Her vakt-i seherde bin lütfu olur Allah'ın

Ol vakitte uyar canın yalvar güzel Allah'a

Gel imdi Niyaziyle dergaha niyaz eyle

Hacatı dıraz ey le yalvar güzel Allah' a

OMCT-II, 172.

Allah'a niyaz başlığıyla oluşturduğu bu bölümde, şair kendisinden baş­

layarak herkese sesleniyor. Gaflet uykusundan uyan ve güzel olan Allah'a yalvar, diyerek sözüne devam ediyor. Bu fırsatı kaçırma, zira bu nimetler bir

gün elinden gider, diyerek hem lkendisini hem de tüm insanlığı uyarıyor.

Soma da gece gündüz Mevla~ya yalvarınanın gerektiğini; zira seher vaktinde Allah'ın lütfunun bol olduğunu, dile getiriyor.

Page 7: OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE VE SANAT DÜNYASINDA BALKANLARisamveri.org/pdfdrg/D233548/2014/2014_DOGANR.pdf · NİYAZİ-İ MISRİ,NİN MAKEDONYA ÜSKÜP MİLLİ KÜTÜPHANESİ,NDEKİ

630 OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR

5. İlahi

Hüda da'vet eder elhamdülillah

Bu can Hak.k'a gider elhamdülillah

Hakikat şehrine çün rihlet oldu

Gönül durmaz i ver elhamdülillah

Duyaldan can u dil vasl-ı babibi

Hem okur hem yazar elhamdülillah

Yakın geldi tulü'a şems-i rô.hum

Bugün günüm doğar elhamdülillah

Ölüm dedikleridir halvet-i yar

Kamu ağyar gider elhamdülillah

Şehadet mansıbıdır 'ali mansıb

Bize veriliser elhamdülillah

Gözükdü ma' na yüzünden cemili

Boz~du hep suvar elhamdülillah

Bilişdik bunda hep ilisanlar etdi

N asibirniz kadar elhamdülillah

Ne gam giderse dünyadan Niyazi

Visaline erer elhamdülillah

OMCT-II, 172.

Page 8: OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE VE SANAT DÜNYASINDA BALKANLARisamveri.org/pdfdrg/D233548/2014/2014_DOGANR.pdf · NİYAZİ-İ MISRİ,NİN MAKEDONYA ÜSKÜP MİLLİ KÜTÜPHANESİ,NDEKİ

NİYAZİ-i MISRl'NİN ŞİİRLERiNE DAiR 631

Bu ilahide Niyazi şunları söylüyor: "Mevla her dem bizleri davet edi­yor, bu can yalruz Hakk'a gitmelidir. Hakikat şehrine seyahat için gönül acele etmektedir. Bu can sevgiliye kavuşmayı duyduğundan beri hem okur hem de yazar, elhamdülillah. Ölüm dedikleri sevgili ile halvettir, tüm gelenler bir gün · elbet gidecektir. Bu dünyaya Mevla'yı bilmek üzere geldik, Allah bizlere nasi­bimiz kadar ilisan eyledi, elhamdülillah. Niyazi eğer bu dünyadan giderse gam değil, bu hal ile vuslata erer, elhamdülillah."

6. İlahi Mescid ü meyhanede hanede viranede

Ka'be'de puthanede çağınnın dost dost

Sular gibi çağ çağ dolaşırım dağ dağ

Hayran bana sayr u sağ çağmrım dost dost

Geldim cihana garib oldum güle andelib

Her dem ciğerler delip çağırırım dost dost

Arar idim kandadır kanda değil candadır

Bilür iken bendedür çağırının dost dost

Hep görünen dost yüzü andan ayırınarn gözü

Gitmez dilimden sözü çağınnın dost dost

Derya olunca nefes parelenince kafes

Ta kesilince bu ses çağırırun dost dost

Geldim o dost ilinden koka koka gülünden

Niyazi'nin dilinden çağınrım dost dost

OMCT-II, 172.

Bu ilahide de Niyazi, Mevla'yı aramaktadır, Hz. İbrahim misali. Aradı­

ğı yerler arasında meyhane, mescid, puthane ve Kabe de vardır. Meyhane,

Page 9: OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE VE SANAT DÜNYASINDA BALKANLARisamveri.org/pdfdrg/D233548/2014/2014_DOGANR.pdf · NİYAZİ-İ MISRİ,NİN MAKEDONYA ÜSKÜP MİLLİ KÜTÜPHANESİ,NDEKİ

632 OSMANLI İLİl\11, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR

tasavvufta aşkın öğrenildiği yerdir, dostların sohbet meclisi, kulun aşk ve

şevkle Rabb'ine münacat mahalli ve ka.mil mürşidin kalbidir.9

Sular gibi çağlayarak, dağ dağ dolaşarak gerçek sevgitiyi aramaktadır.

Her dem bülbül misali garip bir halde dolaşıp ciğerlerini pare pare edip yari­

ni aramaktadır. Bu arayışlar, sevgilinin sadece canda olduğuna sevk eder,

şairi. Görülen ne var ise sevgitiyi anlatır. Daima Allah diyerek zikri dilinden hiç gitmez. Her yerde dost dost diye ah u figan eder.

7. İlahi Ariflere esrar-ı Hüda'dan haberim var

A.şıkiara dildar-ı bekadan haberim var

Ey firkat oduna yanuban bağn köyünen

Gel kim yarana dürlü devadan haberim var

Girmekteb-i irfana oku ademin ilmin

Alimiere bu ilm-i künadan haberim var

V echinde yedi Fatiha ayatı yazılmış

Ademdeki ayat-ı Hüda'dan haberim var

Adem yüzü ol yüze mukabil dedi Ahmed

Bu sözde olan remz ü imadan haberim var

Adernde bulup vasf-ı ilahiyi Niyazi

Ol mecma-ı evsaf-ı 'amadan haberim var

OMCT-II, 176.

9 Süleyman illudağ, TasavvufTerimleri Sözlüğü, İstanbul, Kabalcı Yayınevi, 2001, s.

248

Page 10: OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE VE SANAT DÜNYASINDA BALKANLARisamveri.org/pdfdrg/D233548/2014/2014_DOGANR.pdf · NİYAZİ-İ MISRİ,NİN MAKEDONYA ÜSKÜP MİLLİ KÜTÜPHANESİ,NDEKİ

NİYAZI-i MISRİ'NİN ŞİİRLERiNE DAİR 633

Bu ilahide Mısri, Mevla'dan irfan sahibi olanlara Hakk'ın sırlarından

bazı haberlerinin olduğunu, aşıklara da o baki sevgiliden haberlerinin oldu­ğunu ifade ediyor. Ayrılık ateşiyle gönlü yananlara türlü türlü deva haberle­rinin varlığından bahsediyor. İrfarı mektebinde varlığın ilmini okumak ge­rektiğini ve ilimlerebu varoluş ilminden haber vereceğini dile getiriyor.

Fatiha Suresi'ndeki yedi ayetten bahsedeceğini ve insanoğlundaki mucizelerden haberler söyleyeceğini anlatıyor. Ademoğlunun Mevla'dan taşıdığı izleri tüm ayrıntılarıyla anlatacağını ifade ediyor.

8. İlahi can bu ilden göçmedin cinaru bulmazsa ne güç

Yarini terk etmeden yararn bulınazsa ne güç

Sureti insan içi hayvan olursa kişinin

Taşlar ile dö~nüp insanı bulınazsa ne güç

Erıİiişin gönlü evinde babr-ı 'uroman gizlidür

D3..iına susuz gezüp ummaru bulmazsa ne güç

Bunda gelmekden murad çün kim Hakk'ın irfarudır

Ey Niyazi kişi ol irfanı bulmazsa ne güç

OMCT-ll, 176.

Eğer ki can, bu dünyadan göçmeden evvel cananı bulmaz ise durum güç; yilrini terk etmeden yararn bulmaz ise de hal çok zor. Kişinin sureti in­san olup da içi hayvan olanın taşlar ile döğünmesi gerektir.

Ermişlerin gönül evinde okyanus denizi gizlidir, daima susliz gezip de bu urnmana ulaşamaz ise durum yine güçtür. Bu dünyaya gelmekten maksat, Hakk'ı bulabilmektir; ey Niyazi, kişi o irfana eremez ise durum daha da güç­tür.

9. İlahi Belürse veeh-i canarn bu cism ü caru n' eylerler

Görünse şemsin envan meh-i tabarn n' eylerler

Page 11: OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE VE SANAT DÜNYASINDA BALKANLARisamveri.org/pdfdrg/D233548/2014/2014_DOGANR.pdf · NİYAZİ-İ MISRİ,NİN MAKEDONYA ÜSKÜP MİLLİ KÜTÜPHANESİ,NDEKİ

634 OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR

Bugünkü cennet-i irfana dahil olsalar uşşak

Yannki va' d olan huri veya gılımlnı n' eylerler

Bugün a'ma olan yann dah~ a'ma olur elbet

Aça gör can gözün kim bi-basar nadanı n' eylerler

Sülılk ehline irfan kıblesidür senune vechullah

O veche kul olanlar ta' at u noksaru n' eylerler

Niyazi 'küntü kenz'in sırrını kendinde buldunsa

Süleyman tahtını ya hikmet-i Lokman'ı n' eylerler

OMCT-I, 133.

Cananın yüzü görülse bu cismi ve canı kimse istemez, zira güneşin ışı­

ğı görünse kişi parlak ayı ne yapsın, onu istemez. Eğer aşıklar bugünkü irfan

cenn~tine girseler, y~ınki vaat edilen huriyi ne yapsınlar. Bugün burada kör

olan yarın elbet daha da kör olacaktır; ey can gözünü aç, zira gözsüz cahili ne ederler. Allah'ın Yüzü, sülılk ehline irfan kıblesidir, o Cemal'e kul olanlar,

itaat ve noksanı neylesinler.

Ey Niyazi, 'küntü kenz'in sırrına vakıf oldun ise Süleyman'ın tahtını

veya Lokman'ın hikmetini ne yapacaksın.

10. İlahi

Rurnılz-ı enbiyayı vakıf-ı esrar olandan sor

Ene'l-Hak sırrını candan geçip her-dar olandaı,ı sor

Yürü var ehl-i tecridi 'alayık ehline sor

Anı can u ciharu terk edip deyyar olandan sor

Gehi kalırın gehi lütfun kemalin bilmek istersen

Fena-ender-fenada yok olup hem var olandan sor

Page 12: OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE VE SANAT DÜNYASINDA BALKANLARisamveri.org/pdfdrg/D233548/2014/2014_DOGANR.pdf · NİYAZİ-İ MISRİ,NİN MAKEDONYA ÜSKÜP MİLLİ KÜTÜPHANESİ,NDEKİ

NİYAZI-i MI SRi'NİN ŞİİRLERiNE DAİR

Muzarıf olmak istersen maarif sırrına ey dil

Rumuz-ı sırn aşka tilib-i didar olandan sor

D ila bu Mantıku,t-Tayn fesahat ehli anlamaz

Bunu ancak ya 'Attar u yahud Tayyar olandan sor

Anadan doğma gözsüzler kemahi görmez eşyayı

Niyazi veeh-i dil-darı ulu'I-ebsar olandan sor

OMCT-I, 133.

635

Nebilerin işaretini sırlara vakıf olandan sor, 'ene'l-Hak, sırrını da ca­

nından geçip darağacına asılanlardan sor. Kahır ve lütuf olgunluğunu bilmek istersen eğer, hem fena içinde yok olan hem de var olandan sor.

Ey gönül! Bu Mantıku't-Tayr'ı fesahat ehli anlamaz; ancak bunu Attar

veya Tayyar anlar. Anadan doğma kör olanlar eşyayı göremez, ey Niyazi sevgilinin cemalini hasiret sahibi olanlardan sor.

u. ilahi

Aşkın meyine ben kana geldim

Şevkin narına hoş yana geldim

Şem-'i tevhidi gördüm yakmışlar

Gitti kararırn pervane geldim

Halka-i zikri kurmuş 'aşıklar

Ben de salınında cevlana geldüm

Mecntin'urn bugün Leyla derdinden

N' eylerim aklı divane geldim

Sinan-ı ürnmt'nin hak-i payine

Sürmege yüzüro sultma geldim

Yararnı bildim yarimden imiş

Bunda Niyazi Lokman'a geldim

OMCT-I, 133.

Page 13: OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE VE SANAT DÜNYASINDA BALKANLARisamveri.org/pdfdrg/D233548/2014/2014_DOGANR.pdf · NİYAZİ-İ MISRİ,NİN MAKEDONYA ÜSKÜP MİLLİ KÜTÜPHANESİ,NDEKİ

636 OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR

Aşkın şarabına ben kandım, şevkin ateşine yandım. Tevhidin mumu­nu yaktıklarını gördüm, kararım elden gitti ben de pervane gibi geldim. Aşıklar zikir halkasını kurmuşlar, ben de o avluda dolaşmaya geldim. Leyla yüzünden bugün ben Mecnun'um, aklı ne yapayım ki, ben deli divane ol­dum.

Ümmi Sinan'ın ayak tozuna yüzümü sürmeye sultanıma geldim. Ben yaramın yarimden olduğunu anladım artık, ey Niyazi! Burada ben Lokman hekime geldim.

12. İlahi

Dertliyim derınana geldim derdi olan iniler

Yanmışını aşkın oduna oda yanan iniler

Yaz gelir kuşlar çağnşır ne deyu Allah Hti . Narasından bağ u bahçe bile bağhan iniler

Ağla gözüro inle özüm aklı olan gülmesin Kimisi ah edüp ağlar kimisi nilian iniler

V ah bana ömrüm geçirdim yok yere kıldım günah Hak katında suçlu oldum suçu olan iniler

Ey Niyazi ne yatarsın aç gözünü uykudan Şol kıyamet günlerinde çok günahkar iniler

OMCT-I, 133.

Ben bu dünyada dertliyim, aşkın ateşine yandım sürekli inlerim, bu oda yananlar da daima inler. Yaz gelince kuşlar Allili Allah diye çağnşır, o kuşların narasından bağ bahçe, hatta bahçıvan bile inler. Ey gözüro ağla artık; zira aklı olan gülmez, kimisi ah vah edip ağlar, kimisi ise gizlice ağlar, sen de ağla. Bana eyvahlar olsun ki, ömrümü yok yere harcadıın, günah işledim. Hakkatında günahkar oldum, suçu olanlar o katta hep inler.

Ey Niyazi! Ne yatarsın, gözünü uykudan aç artık, çünkü kıyamet gü­

nünde gaflet uykusunda olan günahkarlar hep ağlar.

Page 14: OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE VE SANAT DÜNYASINDA BALKANLARisamveri.org/pdfdrg/D233548/2014/2014_DOGANR.pdf · NİYAZİ-İ MISRİ,NİN MAKEDONYA ÜSKÜP MİLLİ KÜTÜPHANESİ,NDEKİ

NİYAZİ-İ MISıli'NİN ŞİİRLERiNE DAİR

13. İlahi

Ol ciharun fahrinin sırrına kurban olayım

Hutbe-i leviilinin şaruna kurban olayım

'Kabe kavseyni evedna'sına kurban olayım

Ben onun ilmine irfaruna kurbann olayım

Ol Ebubekir Ömer Osman Ali dört: yaridir Ol risalet bağının onlar gülü gülzandır Cümle aslıab-ı hidayet rabının envarıdır Ben onun iline ashabına kurban olayım

Ol Hasan Hazretlerine zehr içirdi eşkiya Hem Hüseyirı oldu susuzluktan şehid keza İkisinin aslı neslidir Muhammet Mustafa Ben onun aline eviadına kurban olayım

Her ne denli enbiya vü mürselin kim geldiler Ümmeti olmaklığı Hak'tan temenni kıldılar Evli ya ona Niyazi kul u kurban oldular Ben onun ayağının tozuna kurban olayım

OMCT-I, 133.

637

Bu cihanın övüncünün sırrına kurban olayım, "levlak"10 hutbesinin şanına kurban olayım. "Kabe kavseyni ev edna"sına11 kurban olayım, nihayet ben onun ilmine, irfanına kurban olayım.

Onun Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali diye dört yari vardır, bunlar risalet bağının gülü, goncasıdır. Tüm aslıab-ı ~zin peygamberin yolunun nurlarıdır. Ben o güzel peygamberin ailesine ve ashabına kurban olayım.

10 "Levlake levlak lema halaktü'l-eflak" hadisine telmih vardır. Ya Muhammed, sen olmasaydın ben bu alemi yaratmazdım. 11 İki yay aralığı kadar, hatta daha da yakın bir mesafe, Hz. Peygamber'in Miraç gecesi Allah'a çok yaklaştığını anlatan bir ifadedir.

Page 15: OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE VE SANAT DÜNYASINDA BALKANLARisamveri.org/pdfdrg/D233548/2014/2014_DOGANR.pdf · NİYAZİ-İ MISRİ,NİN MAKEDONYA ÜSKÜP MİLLİ KÜTÜPHANESİ,NDEKİ

638 OSMANLI İLİ.M, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR

Eşkiyalar hem Hasan hazrederine zehir içirdiler, hem de Hüseyin

efendimizi susuzluktan şehir düşürdüler. İkisinin aslı ve nesli Muhammed

Mustafa' dır. Ben onun bu yüce ailesine ve ashabına kurban olayım.

Ey Niyazi! Her ne kadar enbiya gönderildiyse, hepsi Hak'tan onun

ümmeti olabilmeyi temenni ettiler~ evliyada ona kul ve kurban oldular. Ben

de onun ayağının tozuna kurban olayım.

14. İlahi-yi Makam-ı Eve

Devr edip geldim cihana yine bir devran ola

Ben gidem bu ten sarayı yıkılıp viran ola

Bu vücudum dahi kalka atıla yükler gibi

Şeş cihatırn açıla bir haddi yok meydan ola

Dört yanımda nar u bad u ab u hak ede hücılm

Benliğim onlar alıp bu varlığun talan ola

Kabrime dostlar gelip fikr edeler ahvllimi

Her biri bilmekae bilim valih ü hayran ola

Her kim isterse bu Niyazi derd-mendi ol zaman

Okusun kim sözlerin sırrına mih.man ola OMCT-I, 133.

Bu cihana devredip geldim, yine bir devran ola; ben gideyim bu ten sa­

rayı viran olup yıkılsın. Bu vücudum yükler gibi atılsın, her yanım açılsın,

hadsiz bir meydan kurulsun. Dört yanınıdan ateş, rüzgar, su ve toprak hü­

cu.m eylesin; onlar benliguru alsın ve varlığım yağma olsun. ·

Dostlar kabrime gelsin ve bilimi düşünsünler; her biri ha.J.iınin vahim

ve hayran olduğunu bilsinler. Her kim o zaman bu dertli Niyazi'yi isterse, onun sözlerini okuyup onun sırlarına misafir olsunlar.

15. İlahi Tende canrm canda canannndır Allah Hu diyen

Dilde sırrrm sırda sübhanımdır Allah H u diyen

Page 16: OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE VE SANAT DÜNYASINDA BALKANLARisamveri.org/pdfdrg/D233548/2014/2014_DOGANR.pdf · NİYAZİ-İ MISRİ,NİN MAKEDONYA ÜSKÜP MİLLİ KÜTÜPHANESİ,NDEKİ

NİYAZI-i MISRİ'NİN ŞİİRLERiNE DAİR

Dest-i kudretle yazılmış yüzüne ayat-ı Hak

Sevgimin içinde sübhanımdır Allah H ıl diyen

Cümle a'zadan gelir zikr-i 'ene'l-Hak' na'rası

Cism içinde zar u efgarumdır Allah Hıl diyen

Geceler ta subh olunca inietir bu dert beni

Derdimin içinde dermarumdır Allah Hıl diyen

Yere göğe sığmayan bir mü'minin kalbindedir

Katremin içinde ammarumdır Allah Hıl diyen

Her kim ki kendüden akreb olan dost zatıdır

Ey Niyazi dilde mihmanundır Allah H ıl diyen OMCT-I, 133.

639

Allah hıl diyen tende canım, canda cananımdır, yine Allah hıl diyen,

gönülde sırrım, sırda tesbihimdir. Yüzüne Hakk'ın ayetleri kudret eliyle ya­

zılmış olan ve bu halde Allah hıl diyen, sevgimin içinde sübhanımdır.

Ene'l-Hak narası, tüm azalardan zuhur etmekte olan ve Allah hıl di­

yen, cisim içinde ah u efgarumdır, benim. Geceler sabaha kadar, bu dert beni

inietir diyen ve Allah hıl diyen, derdimin içinde dermanımdır, benim.

Yere göğe sığmayan, bir müminin kalbindedir ve Allah hıl diyen,

damla içinde bir ummandır. Ey Niyazi! Her kim ki, dostan zatı kendinden

daha yakın olan ve Allah h ıl diyen, gönülde rnisafirimdir, benim ..

Page 17: OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE VE SANAT DÜNYASINDA BALKANLARisamveri.org/pdfdrg/D233548/2014/2014_DOGANR.pdf · NİYAZİ-İ MISRİ,NİN MAKEDONYA ÜSKÜP MİLLİ KÜTÜPHANESİ,NDEKİ

640 OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR

Sonuç

Niyazi-i Mısri'nin şiirlerinde derin bir tasavvufi duyarlılığın olduğu

görülür. Nitekim tercüme-i hill incelendiğinde, rüyasında Abdülkadir-i Geylani'den el alıp, onun işaretiyle diyar-ı Rıim'a hicret etmesi bunu göster­mektedir. Tasavvuf ekolünün, yaşadığı asrın önemli temsilcilerinden sayılan Niyazi-i Mısri'nin şiirlerinde Yunus Emre etkisi ve hayranlığı çok belirgin olarak gözlenmektedir. Nitekim,

Niyazi'nin dilinden

Yunus durur söyleyen

Herkese çün can gerek

Yunus'dur canan bana

mısralarıyla bu hayranlığı ve içten bağlılığı açıkça ifade etmiştir. Yine Mısri'nin, "Nılr iken adın Niyazi kodular/Var (senin) ol ihtiyarın kandadrr" rrusraları, Yunus Emre'nin, "Ete kemiğe büründüm/Yunus diye göründüm" mısralarıyla tematik olarak yüksek yakınlık göstermektedir. Denilebilir ki, Niyazi-i Mısri 17. yüzyıl edebiyatının Yunusça terennümün en güçlü temsil­

cisidir.

Netice itibariyle, bu tebliğde ele almış olduğumuz Niyazi-i Mısri'nin Makedonya Milli Kütüphanesindeki şürlerini nesre aktarmaya ve tanıtmaya çalıştık. Araplar, haklı olarak "Mane'ş-şi'r fi batni'ş-şa'ir"12 ve Ahmed HaŞim de "Şiirde mana aramak, küçücük bir serçeyi eti için öldürmek gibidir" de­mişlerse de. biz yine de şürlerden anladığımızı anlatmaya çalıştık.

12 Şürin manası, şairin karrundadır.

Page 18: OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE VE SANAT DÜNYASINDA BALKANLARisamveri.org/pdfdrg/D233548/2014/2014_DOGANR.pdf · NİYAZİ-İ MISRİ,NİN MAKEDONYA ÜSKÜP MİLLİ KÜTÜPHANESİ,NDEKİ

NİYAZİ-i MfSRİ'NİN ŞİİRLERiNE DAiR 641

Kaynakça

AYVERDİ, İlhan, Misalli Büyük Türkçe Sözlük Kubbealtı Lügati, İstanbul, Kubbealtı Neşriyatı, 2005.

BANARLI, N. Sami, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, I-Il, İstanbul, MEB Yayın­

lan, 1971.

BİLGİN, A. Azmi, Ommi Sinan Divanı (İnceleme-Metin), İstanbul, MEB

Yayınları, 2000.

2007.

Bursalı M. Tahir, Osmanlı Müellifleri, İstanbul, Matbaa-i Amire, 1971.

ÇAGBAYIR, Yaşar, Ötüken Türkçe Sözlük, İstanbul, Ötüken Neşriyat, C. I-V,

DİLÇİN, Cem, Örneklerle Türk Şiir Bilgisi, Ankara, Türk Dil Kurumu Yayın­

lan, 1983.

ERDOGAN, Kenan, Niyazi-i Mısri Di va nı, Ankara, Akçağ Yayınlan, 2008.

İPEKTEN, Haluk, Eski Türk Edebiyatı Nazım Şekilleri ve Aruz, İstanbul, Der­

gah Yayınlan, 2002.

ONAY, Ahmet Talat, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, Haz. Cemai Kur­

naz, Ankara, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 1993.

ŞENTÜRK, A. A., KART AL, A, Eski Türk Edebiyatı Tarihi, İstanbul, Dergah

Yayınlan, 2006.

SÜREYYA, Mehmet, Sicill-i Osmani, C. IV., Tarih Vakfı Yurt Yayınlan, İs­

tanbul 1996.

ULUDAG, Süleyman, TasavvufTerimleri Sözlüğü, İstanbul, Kabalcı Yayınevi,

2001.

UZUNÇARŞILI, İsmail Hakkı, Osmanlı Tarihi, C. III, Ankara, Türk Tarih

Kurumu Yayınlan, 1988.