Upload
rangigs
View
226
Download
0
Embed Size (px)
DESCRIPTION
41,.işç.şlömkk
Citation preview
OTOMASYON SİSTEMLERİ DERS NOTLARI
Yrd.Doç.Dr. Birol ARİFOĞLU Yrd.Doç.Dr. Ersoy BEŞER
2014
Endüstriyel Otomasyon
Bir üretim sisteminin istenilen biçimde gerekli işlemlerin insan müdahalesine gerek olmadan otomatik olarak yapılmasını sağlayan süreç olarak tanımlanır. Başka bir ifadeyle üretim biriminin amaca uygun çalışmasını düzenler. Bu düzenleme esnasında ayrıca üretim biriminin yönetim ve planlanması için verilerin sahadan alınması ve ilgili birimlere aktarılması işlemlerini de gerçekleştirir. Endüstriyel otomasyon genel olarak; i) Endüstriyel kumanda sistemleri, ii) Endüstriyel kontrol sistemleri, iii) Endüstriyel veri iletişim sistemleri, alt bölümlerinden oluşur. Endüstriyel kumanda sistemleri : Üretim birimlerinin çalışma koşullarını mantıksal kurallara göre düzenleyen ve gerçekleyen sistemleridir. Bu tür devrelerde mantıksal ilişki, zamanlama ve sayma işlevleri kullanılarak amaca uygun kumanda işaretleri üretilir. Endüstriyel kontrol sistemleri : Bir üretim sürecini, her türlü bozucu etkiye istenen değerde çalışmasını sağlamak üzere kurulan sistemlerdir. Kontrol sisteminin temel görevi, herhangi bir nedenle oluşan hatayı (kontrol edilen büyüklük ile istenen büyüklük arasındaki fark) belirli değerler arasında tutmaya çalışmaktır. Endüstriyel veri iletişim sistemleri : Bilginin güvenilir ve hızlı şekilde birimler arasında gerçek zamanlı olarak akışını sağlayan sistemlerdir. Ayrıca SCADA (Supervisory Control and Data Acquisition) gibi özel yazılımlar ile gerçek zamanlı süreç izleme, uzaktan kumanda ve kontrol işlemleri gerçekleştirilir. Programlanabilir Lojik Kontrolör (PLC – Programmable Logic Controller) günümüzde endüstriyel otomasyon sistemlerinin yukarıda anlatılan her üç alt bölümünü de gerçekleyen aygıt özelliğini taşımaktadır.
PROGRAMLANABİLİR LOJİK KONTROLÖR (PLC) Otomasyon sistemlerinin en önemli kısmını, bu sistemlere büyük esneklik veren programlanabilen cihazlar oluşturmaktadır. Bu cihazların temelini de mikroişlemciler ya da mikrodenetleyiciler oluşturmaktadır. Gerçekte PLC’ler mikroişlemciler ya da mikrodenetleyiciler kullanılarak gerçekleştirilmiş cihazlardır. PLC’lerin ortaya çıkarılma amacı, röleli kumanda sistemlerinin gerçekleştirdiği fonksiyonların mikroişlemcili kontrol sistemleri ile yerine getirilebilmesidir. Lojik temelli röle sistemlerine alternatif olarak tasarlandıklarından PROGRAMLANABILIR LOJIK KONTROLÖR (Programmnable Logic Controller) adı verilmiştir. İlk ticari PLC, 1969 yılında röleli elektriksel kumanda devrelerinin yerine kullanılmak üzere Modicon firması tarafından geliştirilmiş ve üretilmiştir.
Şekil 1. Modicon 084 ilk PLC
Röleli kumanda devreleri yerine kullanılmak üzere geliştirilen bu aygıt yalnız temel mantıksal işlem komutları içerdiğinden programlanabilir lojik kontrolör adı ile piyasaya sunulmuştur. PLC’ler otomasyon sistemlerinde yardımcı röleler, zaman röleleri, sayıcılar gibi kumanda elemanlarının yerine kullanılan mikroişlemci temelli cihazlardır. Bu cihazlarda zamanlama, sayma, sıralama ve her türlü kombinasyonel ve ardışık lojik işlemler yazılımla gerçekleştirilir. Karmaşık otomasyon problemlerini PLC ile çözmek hızlı ve güvenli ve kolaydır. PLC’lerin avantajlarını kısaca sıralayacak olursak; PLC’leri kullanmak daha kolay ve güvenilirdir. Daha az yer tutar ve daha az arıza yaparlar. Yeni bir uygulamaya daha çabuk adapte olurlar. Kötü çevre şartlarından kolay etkilenmezler. Daha az kablo bağlantısı isterler. Hazır fonksiyonları kullanma imkanı vardır. Giriş ve çıkışların durumları izlenebilir.
PLC’ler ; lojiksel ve aritmatiksel işlemler, sıralama, sayma, veri işleme, karşılaştırma gibi fonksiyonları gerçekleştirirken girişleri değerlendirip çıkışları atayan, bellek, giriş/çıkış, CPU ve programlayıcı bölümlerinden oluşan entegre bir cihazdır. Günümüzde üretilen PLC’lerin giriş/çıkış sayısı, program belleği, işlem yeteneği gibi özellikleri başlangıçtaki durumu ile kıyaslanamayacak bir düzeye ulaşmıştır. Örneğin, geniş ölçekli bir PLC’lerde giriş/çıkış sayısı binleri, program belleği ‘megabyte’ boyutunu ve işlem yeteneği genel amaçlı kişisel bilgisayar düzeyine ulaşmıştır. Piyasada, Allen‐Bradley, General Electric, Siemens, Mitsubishi, Omron, Toshiba, ABB, Hitachi, Texas Instruments gibi firmalara ait PLC’ler yer almaktadır.
a) Siemens Simatic S7‐200 b) Siemens Simatic S7‐300
c) Siemens Simatic S7‐1200 d) Siemens Simatic S7‐1500
e) Siemens Simatic S7‐400 f) Omron PLC
g) ABB AC500‐eCO h) Mitsubitsi PLC
Şekil 2. Piyada yer alan PLC’lerden bazıları
PLC NİN KULLANIM AMACI VE ALANLARI PLC‟ler endüstri alanında kullanılmak üzere tasarlanmış, sayısal prensiplere göre yazılan fonksiyonu gerçekleyen, bir sistemi ya da sistem gruplarını giriş/çıkış birimleri ile denetleyen, içinde barındırdığı zamanlama, sayma, saklama ve aritmetik işlem fonksiyonları ile genel kontrol sağlayan elektronik bir cihazdır. PLC sistemi sahada meydana gelen fiziksel olayları, değişimleri ve hareketleri çeşitli ölçüm cihazları (algılayıcılar) ile belirleyerek, gelen bilgileri, yazılan programa göre bir değerlendirmeye tabi tutar. Mantıksal işlemler sonucu ortaya çıkan sonuçları da kumanda ettiği elemanlar aracılığıyla sahaya yansıtır. Sahadan gelen bilgiler ortamda meydana gelen aksiyonların elektriksel sinyallere dönüşmüş halidir. Bu bilgiler analog ya da sayısal olabilir. Bu sinyaller bir algılayıcıdan veya bir kontaktörün yardımcı kontağından gelebilir. Gelen bilgi analog ise gelen değerin belli bir aralığı için, dijital ise sinyalin lojik’0’ veya lojik’1’ olmasına göre sorgulama yapılabilir. Bu algılama olayları giriş birimleri ile müdahale olayları ise çıkış birimleri ile yapılır. PLC ile kontrolü yapılacak sistem büyüklük açısından farklılıklar gösterebilir. PLC ile sadece bir makine kontrolü yapılabileceği gibi bir fabrikanın komple kumandası da gerçekleştirilebilir. Aradaki fark sadece, kullanılan kontrolörün (PLC’nin) kapasitesi ile ilgilidir. PLC'ler her türlü otomasyon işlerinde kullanılmaktadır. Kimya sektöründen gıda sektörüne, üretim hatlarından depolama sistemlerine, marketlerden rafinerilere kadar çok geniş bir yelpazede PLC’ler kullanılmaktadır. Elektronik sektöründeki hızlı gelişmelere paralel olarak gelişen PLC teknolojisi, gün geçtikçe ilerlemekte otomasyon alanında mühendislere yeni ufuklar açmaktadır. İmalat sanayi, tarım, enerji üretimi, kimya sanayi vb. endüstrinin tüm alanlarında kullanılan PLC’lerin genel uygulama alanları aşağıda sıralanmıştır; i) Sıralı Kontrol PLC’lerde en çok kullanılan kontrol yöntemidir. Bu kontrol yöntemi “sıralı çalışma“ özelliği ile kumanda sistemlerine en benzer olan endüstriyel uygulamadır. Uygulama açısından, bağımsız makinelerde ya da makine hatlarında, konveyör ve paketleme makinelerinde ve hatta modern asansör denetim sistemlerinde kullanılmaktadır. ii) Hareket Kontrolü Doğrusal veya döner hareket denetim sistemlerinin PLC’ler ile ortak kullanılmasıdır. Örnek olarak servo kontrol veya hidrolik sürücülerde kullanılabilen tek ya da çok eksenli bir sistem denetimi verilebilir. PLC hareket kontrolü uygulamaları, sonsuz bir makine çeşitliliği ve çoklu hareket eksenlerini kontrol edebilirler. Bunlara örnek olarak; kartezyen robotlar, film, kauçuk ve dokunmamış kumaş tekstil sistemleri gibi ilgili örnekler verilebilir. iii) Süreç Denetimi Bu uygulama PLC’nin birkaç fiziksel parametreyi (sıcaklık, basınç, debi, hız, ağırlık vb gibi) denetleme yeteneğiyle ilgilidir. Bu da bir kapalı çevrim denetim sistemi oluşturmak için,
analog giriş/çıkış gerektirir. PID fonksiyonunun kullanımıyla PLC, tek başına kapalı çevrim denetleme görevini yerine getirebilir. Buna tipik örnek olarak plastik enjeksiyon makineleri ve ısıtma fırınları verilebilir. iv) Veri Yönetimi PLC ile verilerin toplanması, incelenmesi ve işlenmesi kolaylıkla yapılabilmektedir. PLC’ler denetlediği proses hakkında veri toplayıcı olarak kullanılabilir. Bu veriler, denetleyicinin belleğindeki referans veri ile karşılaştırılır ve rapor alımı için başka cihazlara aktarılabilir. Veri yönetimi, endüstride, malzeme işleme tesislerinde, kağıt, metal ve yiyecek işleme gibi birçok prosesde kullanılır. Kullanım Alanlarına Örnekler Havalandırma ve soğutma tesislerinde, Paketleme ve ambalajlama tesislerinde, Taşıma tesislerinde, Otomobil endüstrisi, Petrol dolum ve yıkama tesislerinde, Çimento sanayinde, Klima ve asansör tesislerinde, Aydınlatma ve vinç tesislerinde, İmalat, tarım, tekstil ve her türlü makinelerde, Elektro pnomatik–hidrolik sistemlerde, Robot tekniğinde kullanılmaktadır.
PLC NİN GENEL YAPISI Bir PLC, en genel anlamda işlevsel üç temel birimden oluşur. Bu birimler; giriş birimi, merkezi işlem birimi (CPU) ve çıkış birimidir.
Şekil 3. PLC genel yapısı
Merkezi İşlem Birimi (CPU) : Merkezi işlem birimi; mikroişlemci, bellek çipleri, bellekten bilgi isteme ve bilgi saklama devreleri ve programlama aygıtlarıyla işlemcinin ihtiyaç duyduğu haberleşme devrelerinden oluşur. İşlemci zamanlama, sayma, tutma, karşılaştırma ve temel dört işlemi içeren matematik işlemleri gerçekleştirilebilir. Bellekler : PLC’ de bulunan bellekler 3 kısımdan oluşmaktadır. Sistem Program Belleği : Bu bellek ROM tipi (sadece okunabilir) bellektir ve içinde
PLC’ nin işletim sistemin bulunmaktadır. Program Belleği : Bu bellek EEPROM tipi bellektir. Bu belleğe programcının yazdığı
program kaydedilmektedir. Veri Belleği : İşlem esnasında veya sonucunda oluşan ve daha sonra kullanılacak olan
verilerin saklandığı yerdir. Örnek : Giriş/Çıkış ‘ ların durumları, sayıcı/zamanlayıcı içerikleri analog işaretlere ilişkin sayısal değerler vb.
Ayrıca PLC’lerde ara değerlerin saklandığı Marker, Flag, Internal Output, Auxilary Relay gibi işimler verilen veri alanları da bulunmaktadır. Bu verilen için F, M, V gibi harflerle başlayan F0.1, M0.2, V0.0 gibi adresler kullanılır. Giriş Birimi : Sahadan, endüstriyel sistemden, algılama elemanlarından gelen elektriksel işaretleri mantıksal (lojik) gerilim seviyelerine dönüştüren birimdir. Giriş biriminde lojik gerilim seviyelerine dönüşmüş bilgiler Giriş Görüntü Belleğine alınmaktadır.
Şekil 4. PLC’ ye bağlanan bazı giriş/çıkış elemanları
Kumanda edilen sisteme ilişkin, basınç, seviye, sıcaklık algılayıcıları, kumanda düğmeleri ve yaklaşım anahtarları gibi elemanlardan gelen 2 değerli işaretler (lojik ‘0’ – lojik ‘1’) giriş birimi üzerinden alınır. Giriş biriminde gerilim seviyesi ; 24V DC, 100‐120V AC, 200‐240V AC olabilir. Çıkış Birimi : İşlem sonucunda elde edilen sonuçlar Çıkış Görüntü Belleğine aktarılmaktadır. Çıkış birimi, çıkış görüntü belleğindeki mantıksal (lojik) işaretleri, kontaktör, röle gibi kumanda elemanlarını sürmeye uygun elektriksel işaretlere dönüştüren kısımdır. Çıkış birimi; röle, transistör veya triyak çıkışlı olabilir. Röle çıkış : 1A‐8A arasında sık devreye girmeyen ve elektriksel yalıtım gerektiren
duumlarda kullanılır. Transistör çıkış : Doğru akım (DC) devrelerinde 0.1A‐2A arasında ve hızlı açma‐
kapama yapılması gereken durumlarda kullanılır.
Triyak çıkış : Alternatif akım (AC) devrelerinde 0.1A‐2A arasında ve hızlı açma‐kapama yapılması gereken durumlarda kullanılır.
Diğer Birimler : Besleme güç kaynağı : PLC içerisindeki elektronik devrelerin çalışması için gerekli olan
gerilimi istenilen seviyede temin eder. PLC’ lerin 220 VAC veya 24 VDC de çalışan tipleri mevcuttur. Bazı PLC’lerde dahili bir güç kaynağı bulunmakta olup bu kaynak PLC’nin kendisinin, genişleme modüllerinin gereksinimini karşılamaktadır.
İletişim ara birimi : PLC’ nin dokunmatik panel, bilgisayar, motor sürücüleri ve diğer PLC ve cihazlar ile haberleşmesini sağlayan birimdir. Haberleşme esnasında, PLC’ler için geliştirilmiş, RS232, RS485, Profibus, Profinet gibi haberleşme protokolleri kullanılmaktadır.
Genişleme birimi: Giriş ve çıkış sayısı kumanda problemini çözecek miktarda değilse PLC sistemine ek bir takım modüller bağlanarak cihazın kapasitesi genişletilir. Bu durumda PLC’ye giriş ve çıkış üniteleri eklenmiş olur. Genişletilecek giriş ve çıkış sayıları PLC’lerin marka ve modellerine göre değişir. Hangi firmanın PLC’sine genişletme ünitesi eklenecekse o firmanı ürettiği genişletme modülleri kullanılır.
Yüksek hızlı sayıcı birimi, Analog giriş/çıkış birimi : Analog giriş modülleri analog girişlerden alınan analog akım
ve gerilim sinyallerini okumak için kullanılır. Bu sinyaller bir analog‐dijital‐konverter (ADC) sayesinde dijital sinyale çevrilir. Bu birimde analog sinyal ile orantılı olarak 12‐16 bit ikili sayı (binary) şekline dönüştürülür. Analog girişe genellikle sıcaklık, hız, basınç, nem algılayıcıları gibi algılayıcılar bağlanır. Analog çıkış modülü ise dijital bilgiyi analog sinyale dönüştürerek, küçük motorlar, valfler ve analog ölçü aletleri gibi elemanlara kumanda eder.
Gerçek zamanlı saat birimi, Programlayıcı birimi : Yazılan bir programı işletilmek üzere PLC program belleğine
yüklenmesi bir programlayıcı birimi sağlanır. Bu birim günümüzde kişisel bilgisayara yüklenmiş bir yazılımdır. Bu birim programın yazılması, PLC’ ye aktarılması ve çalışma anında giriş/çıkış , sayıcı, zamanlayıcı ve veri belleğindeki çeşitli bilgilerin durumlarının gözlenmesi veya değiştirilmesi gibi olanakları da sağlamaktadır.
PLC’lere gerektiği durumlarda ek olarak ; Dijital Giriş/Çıkış (I/O – DI/DO) modülleri, Analog Giriş/Çıkış (AI/AO) modülleri, Hızlı Giriş/Çıkış (I/O – DI/DO) modülleri, Termokupl modülleri, Sürücü modülleri, bağlanabilmektedir.
PLC Giriş/Çıkış Elemanları
Butonlar : Start Butonu : Start (NO kontak) (başlatma) butonudur. Bu butonlarda kontak
normalde açıktır. Butona basılınca, açık olan kontak kapanır. Buton üzerinden etki kaldırıldığında, kapanan kontak hemen açılır. Bunlara ani temaslı buton da denir.
Şekil 5. Start butonunun elektriksel gösterimi ve resmi.
Stop Butonu : Stop (NC kontak) (durdurma) butonudur. Bu butonlarda kontak
normalde kapalıdır. Butona temas edilince, kapalı olan kontak açılır; temas olduğu sürece açık kalır. Butondan temas kalkınca kontaklar normal konumunu alır.
Şekil 6. Stop butonunun elektriksel gösterimi ve resmi.
İki Yollu Kumanda Butonu : Start (NO kontak) ve stop (NC kontak) butonunun
birleşmesinden oluşmuştur. Kapalı kontak stop butonu olarak açık kontak ise start butonu olarak kullanılır.
Şekil 7. Jog butonunun elektriksel gösterimi ve resmi.
Mekanik Sınır Anahtarları : Mekanik bir etkiyle kontakları konum değiştiren giriş elemanlarıdır.
Şekil 8. Sınır anahtarının elektriksel gösterimi ve resmi.
Endüktif Yaklaşım Sensörler : Kendisine yaklaşan cismi temas etmeden algılamak için kullanılır. Sensör kendi algılama sahası içerisinde bir manyetik alan oluşturur. Algılama sahasına giren bir metal cisim bu manyetik alanı etkiler. Bu değişim sensör içerisindeki elektronik devrelerde işlenir ve sensörün çıkış değerini değiştirir. Endüktif yaklaşım sensörleri
daha çok, makinelerin hareketli metal parçalarının konumlarını algılamak amacıyla kullanılır. Endüstriyel alanda ise makine otomasyonunda pozisyon algılama ve hareket kontrol amacıyla kullanılırlar. CNC kontrollü takım tezgahları, robotik uygulamalar, enjeksiyon ve ekstrüksiyon makinaları, ambalaj makinaları, hidrolik presler, otomat tezgahları, sac kesme makinaları endüktif sensörlerin uygulama alanlarıdır. Endüktif sensörler genellikle 50mm mesafeye kadar algılama yaparlar. Fiziksel özellikleri birçok uygulama için farklılık gösterir. Standart uygulamalarda kullanılan modeller silindirik ve kübik olmalarına rağmen özel uygulamalarda birçok farklı şekilde imal edilebilirler. Metrik vida dişli standart silindirik sensörler M5, M8, M12, M18 ve M30’ dur. Sensör çapı büyüdükçe algılama mesafesi artar. Standart M5 endüktif sensör 1‐2mm mesafeye kadar algılama yaparken, standart M30 endüktif sensör 15‐20 mm mesafeden algılama yapabilirler.
Şekil 9. Endüktif Yaklaşım sensörünün iç yapısı ve fotoğrafı.
Kapasitif Yaklaşım Sensörler : Alandaki kapasitif değişikliği saptayarak algılama yaparlar. Kapasitif yaklaşım algılayıcıları hem iletken olmayan (plastik, tahta, cam, porselen vb.) hem de iletken olan (metaller) nesneleri algılamak için sanayide kullanılırlar. Metrik vida dişli standart silindirik sensörler M5, M8, M12, M18 ve M30’ dur. Sensör çapı büyüdükçe algılama mesafesi artar. 2 – 15mm mesafeden algılama yapabilirler.
Şekil 10. Kapasitif Yaklaşım sensörünün fotoğrafı.
Optik Sensörler : Optik sensörlerin, cisimden yansımalı, karşılıklı tip ve reflektörlü olanları mevcuttur. Tehlikeli makinelerin çevresinde güvenlik bariyeri olarak, otopark girişlerinde araç saydırma işlemlerinde, üretim bantlarında üretilen malın sayımında, alarm sistemlerinde, yaklaşım anahtarı olarak otomatik kapılarda vb. gibi yerlerde kullanılırlar.
Şekil 11. Çeşitli optik sensörlerin fotoğrafları.
Röleler : Küçük güçteki elektromanyetik anahtarlara, röle denir. Röleler elektromıknatıs, palet ve kontaklar olmak üzere üç kısımdan oluşur. Şekilde bir rölenin yapısı, görünüşü ve sembolü verilmiştir. Elektromıknatıs, demir nüve ve üzerine sarılmış bir bobinden ibarettir. Bobin uçlarına gerilim uygulandığında, nüve mıknatıslık özelliği kazanarak paleti kendine doğru çeker. Bu hareket sonucu, palet üzerindeki kontaklar konum değiştirir, açık olan kontak kapanır, kapalı olan kontak açılır. Rölelerde bir veya daha fazla sayıda kontak bulunabilir. Rölenin paletine bağlanmış bir yay kontakların normal konumda kalmalarını sağlar. Rölenin kontakları normalde açık ("Normally Open ‐ NO"), normalde kapalı ("Normally Closed ‐ NC") şeklinde olabilir.
Şekil 12. Bir rölenin yapısı, fotoğrafı ve sembolü.
Kontaktörler : Kontaktörler, bobinine enerji verilmesiyle açık kontakları kapatan, kapalı kontakları açan, uzaktan kontrol edilmeye imkân veren elektromanyetik anahtarlardır. Rölelerin aksine, yüksek akım çeken devrelerde kullanılır. Kontaktör elektrik motorlarında, kompanzasyonda kondansatörlerin devreye alınıp çıkarılmasında, ısıtma sistemlerinin ayarlanmasında sıklıkla kullanılır. Termik röleler ile kullanıldığında ise cihazları ve tesisleri aşırı yük akımlarına karşı korurlar.
Şekil 13. Kontaktörün çalışma prensibi.
Şekil 14. Çeşitli kontaktörlerin fotoğrafları.
Bir kontaktörün yapısında bulunan temel elamanlar demir nüve, bobin, palet ve kontaklardır. Demir Nüve: Alternatif akım kontaktörlerinde ince saçlardan yapılır, doğru akım
kontaktörlerinde tek parçalı yumuşak demirden imal edilir. AC kontaktörlerinde nüvenin ön yüzüne oyuklar açılır ve bu oyuklara bakır halkalar yerleştirilir. Bu halkalar hem gürültü ve titreşimi önler hem de akımın sıfır olduğu durumda nüvenin bırakılmasına engeller. DC kontaktörlerinde ise bobinin enerjiden kesildiği anda paleti hemen bırakması için plastik pullar yerleştirilir.
Şekil 15. Kontaktör nüvesi, bakır halka ve bobin resimleri.
Bobin: Üzerinden akım geçmesiyle nüveye manyetik özellik katar. Sarım sayısı çalışma gerilimine göre değişir. Bobinlerin gerilimleri DC ya da AC olarak 24 ‐ 48 ‐ 220 ‐ 380 volt olabilmektedir.
Kontaklar: Normalde açık (NO) ve normalde kapalı (NC) olmak üzere iki çeşittirler.
Bunlar ana ve yardımcı kontaklar olarak da adlandırılırlar. Palet üzerine yerleştirilen
kontakların bir kısmı başlangıçta açık veya kapalıdırlar. Bobinin enerjilenmesiyle kontaklar durum değiştirirler.
Güç Kontakları Yardımcı Kontaklar
Şekil 16. Kontaktör bobin ve kontak sembolleri.
Güç kontakları (ana kontaklar), ana akım yolu üzerinde bulunur ve yük akımını taşırlar. Yardımcı kontaklara göre yüksek akıma dayanıklı olup, motor vb. alıcıları çalıştırmak için kullanılırlar. Bu nedenle yapıları büyüktür. Kumanda kontakları (yardımcı kontaklar), isminden de belli olduğu üzere kumanda sisteminde kullanılır ve kumanda devresinin akımını taşırlar. Termik aşırı akım rölesi, zaman rölesi, ısı kontrol rölesi, mühürleme vb. gibi düzeneklerin çalıştırılmasında görev yaparlar. Bu kontakların ana akım kontaklarına göre mukavemetleri düşüktür. Bu nedenle yapıları küçüktür ve ana akım devresine bağlanmamalıdır.Ana kontaklar yük akımını, yardımcı kontaklar kumanda akımını taşırlar.
Şekil 17. Kontaktör kontaklarını elektriksel sembol ve numaraları.
Zaman Röleleri : Zaman röleleri, zamanı tutmak için kullanılan kumanda elemanıdır. Özelliğine göre, zaman rölelerinin kontakları, ani ya da zaman gecikmeli olarak konum değiştirir. Zaman röleleri en çok düz zaman rölesi (ON delay timer) ve ters zaman rölesi (OFF delay timer) olarak bulunur.
Şekil 18. Çeşitli zaman röle fotoğrafları.
Düz zaman röleleri : Bobinine enerji verildikten belli bir süre sonra, normalde açık olan kontağını kapatır, normalde kapalı olan kontağını da açar. Başka deyişle ; Röle bobinine enerji uygulandığında, ayarlanan süre sonunda kontaklar konum değiştirir. Röle bobininin enerjisi kesildiğinde kontaklar ilk konumuna geri döner.
Şekil 19. Düz zaman rölesi bobin ve kontak sembolleri.
Şekil 20. Düz ve ters zaman rölesi zaman diyagramları.
Ters zaman röleleri : Röle bobinine enerji uygulanır uygulanmaz, kontaklar hemen
konum değiştirir. Röle bobininin enerjisi kesildiğinde, ayarlanan süre sonunda kontaklar ilk konumuna geri döner. Zamanlayıcının gecikme zamanı, kullanılan zamanlayıcının tipine bağlıdır. Örneğin 0.1sn., 1sn., 1dk. vb.
Şekil 21. Ters zaman rölesi bobin ve kontak sembolleri.
Sayıcılar : Sayıcı, girişine uygulanan verileri saymaya yarayan kumanda elemandır. Sayıcılar, ardışık diyagram içerisinde numaraları kontrol etmek ve göstermek amaçları ile kullanılır. Sayıcılar, toplam sayıcı ve on değer sayıcısı olmak üzere ikiye ayrılabilir. Toplam sayıcı, saymaya ve sayılan değeri ekranında göstermeye yarar. Herhangi bir çıkış kontağı yoktur. On değer sayıcısı ise, önceden belirtilmiş olan değere kadar giriş verilerini sayar ve bu değere ulaşıldığı anda çıkış kontağını aktif eder. On değer sayıcıları hemen hemen toplam sayıcıların sahip olduğu tüm özelliklere sahiptir.
Şekil 22. Çeşitli sayıcı fotoğrafları.
Yukarı sayıcı (UP counter) : Bu sayıcı, her giriş sinyalinde saymış olduğu sayıyı bir
yukarıya arttırır. Asağı sayıcı (DOWN counter) : Bu sayıcı, her giriş sinyalinde saymış olduğu sayıyı bir
aşağıya doğru azaltır. Yukarı / asağı (UP/Down) sayıcı : Bu sayıcı, her bir sinyalin gelişine göre toplam sayıyı
artıran ya da azaltan fonksiyona sahiptir.
Şekil 23. Sayıcı zaman diyagramları.
Kaynaklar 1) PLC ile Endüstriyel Otomasyon, Salman Kurtulan,2010. 2) MEB Temel PLC Eğitimleri, 2011. 3) Elektromekanik kumanda sistemleri, Yrd.Doç.Dr. Nuray At, Yrd.Doç.Dr. Hanife Apaydın Özkan, Anadolu üniversitesi, 2013.