22
1 ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI Tüm çocukların normal gelඈşඈmlerඈnඈ gösterebඈlmelerඈ ඈçඈn güvenlඈ ve olumlu bඈr ev ve okul ortamında yaşamaya gereksඈnඈm duyarlar. Örneğඈn, hastalık geçඈrme, yakınlarından bඈrඈnඈ kaybetme, boşanma, doğal afetler, ඈstඈsmara uğrama gඈbඈ güvende olmalarını engelleyen durumlar söz konusu olabඈlඈr. Bu durumları yaşayan çocuklarla nasıl ඈletඈşඈm kurulacağı ve neler yapılacağını bඈlmek önem arz etmektedඈr. Tek başına çocuğu etkඈleyen olumsuz yaşam olaylarını bඈlmek yeterlඈ değඈldඈr. Çocukla, aඈle ඈle ඈletඈşඈm kurarak bu sürecඈ daha sağlıklı atlatabඈlmelerඈ ඈçඈn pratඈk bඈlgඈlere sahඈp olunmalıdır. Bu konuda başvurulacak yöntem sadece uygulamalar değඈldඈr. Gözlem ve yaşanılan deneyඈmler sonucunda alternatඈf çözümler, uygulamalar gelඈştඈrඈlmelඈdඈr. HASTALIKLAR/ HASTAHANE DE YATAN ÇOCUĞUN RUHSAL DURUMU Hastalık bඈz yetඈşkඈnlerඈ bඈle etkඈleyen bඈr süreçtඈr. Hasta olduğumuzda sevdඈğඈmඈz ඈşlerඈ yapmaktan zevk almayız, yemek ඈstemeyඈz ya da çok aşrı yerඈz, ඈnsanlarla ඈletඈşඈm kurmak ඈstemeyඈz. Huyumuz ve alışkanlıklarımız hasta olduğumuz dönemlerde değඈşkenlඈk gösterඈr. Benzer özellඈkler hasta olan çocuklarda da görülür. Fakat çocuklar yetඈşkඈnler gඈbඈ hastalığın seyrඈnඈ ve cඈddඈyetඈnඈ önemsemezler. Hastalığın cඈddඈyetඈ ve seyrඈne orantılı olarak bu dönemdekඈ çocuklarda farklı sorunların ortaya çıkmasına neden olabඈlඈr. Kısa dönemlඈ, cඈddඈ hastalık olamayan çocuklarda değඈşඈklඈkler ya çok ufak ölçülerde olmakta ya da değඈşඈklඈkler görülmemektedඈr. Bu nedenle cඈddඈ hastalıklar geçඈren, uzun süre hasta hane de yatmak zorunda kalan çocuklara değඈneceğඈz. Uzun sürelඈ, cඈddඈ hastalık geçඈren çocuklarda ruhsal denge bozukluğu görülmektedඈr. Hasta olan çocuklara nasıl davranmalıyız? Onları hastalıkları ve hastalıklarının sonucu hakkında ne kadar bඈlgඈlendඈrmelඈyඈz. Hasta olan çocukların kardeşlerඈnඈ, arkadaşlarını nasıl bඈlgඈlendඈrmelඈyඈz? Örneğඈn, çocuk hastalığına rağmen bazı sorumlulukları yerඈne getඈrebඈlecek düzeydeyken öğretmen öğrencඈye hasta olduğu ඈçඈn süreklඈ sorumluluk vermekten kaçınması zaman ඈçඈnde çocuğun alışkanlıklarını değඈştඈrecek ve hastalığı kullanır hale getඈrtecektඈr. Hastalığından dolayı gözetmek vb. kaçınılmaz bඈr şeydඈr; hastalığı etkඈleyecek faktörlerden koruması elbette önemlඈdඈr ama çevreye, topluma, arkadaş, sınıf çevresඈne yabancılaşmasına neden olacak aşırı uçlu davranışlardan kaçınılmalıdır. Hasta çocuk sınıfın bඈr üyesඈ olarak tutulmalı sınıf ඈçඈ rol ve sorumlulukları uygun

ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH ... · ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

  • Upload
    others

  • View
    12

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH ... · ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

1

ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI

ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

Tüm çocukların normal gel ş mler n göstereb lmeler ç n güvenl ve olumlu b r ev ve okul ortamında yaşamaya gereks n m duyarlar. Örneğ n, hastalık geç rme, yakınlarından b r n kaybetme, boşanma, doğal afetler, st smara uğrama g b güvende olmalarını engelleyen durumlar söz konusu olab l r. Bu durumları yaşayan çocuklarla nasıl let ş m kurulacağı ve neler yapılacağını b lmek önem arz etmekted r. Tek başına çocuğu etk leyen olumsuz yaşam olaylarını b lmek yeterl değ ld r. Çocukla, a le le let ş m kurarak bu sürec daha sağlıklı atlatab lmeler ç n prat k b lg lere sah p olunmalıdır. Bu konuda başvurulacak yöntem sadece uygulamalar değ ld r. Gözlem ve yaşanılan deney mler sonucunda alternat f çözümler, uygulamalar gel şt r lmel d r.

HASTALIKLAR/ HASTAHANE DE YATAN ÇOCUĞUN RUHSAL DURUMU

Hastalık b z yet şk nler b le etk leyen b r süreçt r. Hasta olduğumuzda sevd ğ m z şler yapmaktan zevk almayız, yemek stemey z ya da çok aşrı yer z, nsanlarla let ş m kurmak stemey z. Huyumuz ve alışkanlıklarımız hasta olduğumuz dönemlerde değ şkenl k göster r. Benzer özell kler hasta olan çocuklarda da görülür. Fakat çocuklar yet şk nler g b hastalığın seyr n ve c dd yet n önemsemezler. Hastalığın c dd yet ve seyr ne orantılı olarak bu dönemdek çocuklarda farklı sorunların ortaya çıkmasına neden olab l r. Kısa döneml , c dd hastalık olamayan çocuklarda değ ş kl kler ya çok ufak ölçülerde olmakta ya da değ ş kl kler görülmemekted r. Bu nedenle c dd hastalıklar geç ren, uzun süre hasta hane de yatmak zorunda kalan çocuklara değ neceğ z. Uzun sürel , c dd hastalık geç ren çocuklarda ruhsal denge bozukluğu görülmekted r. Hasta olan çocuklara nasıl davranmalıyız? Onları hastalıkları ve hastalıklarının sonucu hakkında ne kadar b lg lend rmel y z. Hasta olan çocukların kardeşler n , arkadaşlarını nasıl b lg lend rmel y z?

Örneğ n, çocuk hastalığına rağmen bazı sorumlulukları yer ne get reb lecek düzeydeyken öğretmen öğrenc ye hasta olduğu ç n sürekl sorumluluk vermekten kaçınması zaman ç nde çocuğun alışkanlıklarını değ şt recek ve hastalığı kullanır hale get rtecekt r.

Hastalığından dolayı gözetmek vb. kaçınılmaz b r şeyd r; hastalığı etk leyecek faktörlerden koruması elbette öneml d r ama çevreye, topluma, arkadaş, sınıf çevres ne yabancılaşmasına neden olacak aşırı uçlu davranışlardan kaçınılmalıdır. Hasta çocuk sınıfın b r üyes olarak tutulmalı sınıf ç rol ve sorumlulukları uygun

Page 2: ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH ... · ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

2

olanları kend s nden beklenmel d r. Örneğ n, normal eğ t mde öğrenme sorunu yaşayan öğrenc ye karşı öğretmen n tutumu. Çocukları hastalıkları konusunda gerçekç ve anlayab lecekler d lde b lg ver lmel d r.

Örneğ n, İğne yapılırken «H ç acımayacak» den lmemel «Çok kısa b r süre canın yanacak ama sonra y olacaksın» açıklaması yapılmalıdır. Böylece çocuk ne le karşılaşacağına gerçekç b r b ç mde hazır olacaktır. Hayal kırıklığına uğramayacaktır. Hastaneye yatacak, amel yat olacak çocuklara durumun gerçekç b r şek lde açıklanması çocukların bu sürece daha hazır olmalarını sağlayacaktır. Ayrı zamanda çocuğun kardeş , arkadaşları, okul arkadaşları hasta çocuğun hastalığı hakkında b lg lend r lmel d r. Arkadaşlarının, kardeş n n hastalığı dönem mde yapılmaması gerekenler, uyulması gereken kurallar hakkında b lg lend r lmel d r. Ayrıca çocuk gel ş mc olarak çocuğun hastalığı ve hastalığa bağlı huy değ ş kl ğ konusunda arkadaşlarını, a ley b lg lend rerek bu sürece hazır olmasını sağlayab l rs n z.

Hastanede kalmak Aileden ve evden ayrılma özellikle küçük yaş çocukların annelerinden ayrılmaları, ayrılık kaygısını arttırabilir.

1.Sevgi- Sevgi Yoksunluğu

Sevgi duygusal bir tepkidir. Bir çocuğun en önemli ihtiyaçlarından biri de sevildiğini hissetmektir. Bebeklere ve çok küçük çocuklara sevgi gösterilmesi, kendine güven ve yeterliliğin oluşmasını sağlar ve sevildiğini hissettikçe kendine daha fazla güven duymaya da başlar.

Hastanede yatan çocuk ise alışkın olduğu sevgi dolu aile ortamından uzakta kaldığı için sevgi yoksunluğu hissetmeye başlayabilir. Hastane personelinin aile kadar sevgi ve ilgi gösteremeyeceği de düşünülürse çocuğun bulunduğu ortamda sevilmediği düşüncesi pekişebilir. Çocuk sevgiyi bilmediği ve sevgiye karşı endişeli olduğu zaman kıskançlık, saldırganlık ve ön yargı sevgi çemberi içinde ve dışında olanlara karşı gösterdiği en yaygın tepkileridir. Bu çocuklar çok çabuk kızarlar saldırgan ve ya huysuz olurlar ve zaman zaman da pasiftirler.

Hastanede yatan çocuklarda bu tür davranışlar süreklilik kazanmaya başlamışsa bir çocuk ruh sağlığı doktorundan yardım alınabilir. Ayrıca çocuğun doktor, hemşire ve çocuk gelişimcisinin de bu konuda birlikte çalışması gerekir. Yine bu konuda çok önemli olan bir başka nokta ise aileyi de bu sürece dahil etmektir.

2. Korku-Kaygı-Fobi

Hastaneye yatan çocukta kaygı ve korku yaratan durumlar şunlardır:

· Hastanenin tanımadığı bir ortam olması

· Hastane personelini tanımıyor olması

· Çocuğa acı veren tıbbi işlem ve ameliyatlar

· Evinden ve ailesinden ayrılma

Page 3: ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH ... · ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

3

· Arkadaşlarından ayrılma

· Okulundan ayrı kalma ve bu durumda derslerini başaramayacağı endişesi

· Odasından, eşyalarından ve oyuncaklarından ayrılma

· Gelecek kaygısı duyma

Yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı çocuk hastane sürecinde korku yaşayabilir. Yetişkin insanların dahi korku duyabildiği tıbbi işlemlere, hayatında böyle bir deneyimi hiç yaşamamış olan çocukların korku duyması normal karşılanmalıdır. Çocuğa bu konuda yapılabilecek şey ise, çocuğun korku duyduğu durumla (Ameliyat gibi… ) karşı karşıya gelmeden önce, yaşayacağı olayların, çocuğun anlayabileceği uygun bir dille anlatılmasıdır. Çocuk böylece başına gelebilecek olaylar hakkında ön bilgisi bulunduğu için endişesi azalacaktır.

Fobiler de insan zihnine yerleşmiş kuvvetli korkulardır ve kişiyi yaşam boyu olumsuz etkileyebilir. Çocukluğu boyunca, yaramazlık yaparsa doktorun gelip ona iğne vuracağı tehdidiyle yaşayan birinin doktorlara ve iğneye karşı fobi geliştirmesi olağandır. Böyle yetiştirilen bir çocuğun rahatsızlanıp hastaneye yatması ise çocukta çok yaramaz olduğu ve cezalandırıldığı için hastaneye yatırıldığı duygusu uyandırabilir. Bu nedenle çocuk bu tarz tehditlere maruz bırakılmamalıdır.

3. İçe Kapanıklık - Depresyon

İçe kapanıklık hastanede yatan çocuklarda görülebilir ama içe kapanık çocukların dikkat çekmesi zordur. Çünkü bu çocuklar problem çıkarmayan, sessiz ve iyi çocuklar olarak tanımlanırlar. Oysaki çocukların bu tavrının altında çevresi tarafından aşağılanıyor oluşu ve buna önlem olarak sessiz ve pasif kalmayı tercih ediyor oluşu yatabilir. Konuşursa yine aşağılanacağını düşünen çocuk buna kendince sessiz kalarak önlem alıyor olabilir. Bu tarz çocukları eğitimcinin fark ederek özel olarak ilgi göstermesi gerekir. Eğitimci çocuğu olduğu gibi kabul etmeli ve bunu çocuğa hissettirmelidir. Daha sonra yavaş yavaş ilgi ve şefkat göstererek adım adım ilerlemelidir. Çocuk eğitimciye güven duydukça başkalarıyla da iletişime açık hale gelecektir.

Bir başka problem olan depresyonda ise çocuk çevresiyle olan iletişimini azaltır, yemek yememe, aniden ağlamaya başlama gibi davranışlar sergileyebilir. Hastanede çevresinden uzakta kalan çocuk kendini yalnız hissedip depresyona girebilir. Hastanedeki çocuk gelişimcinin bu durumda çocuğun ilgisini başka yöne çekmesi bir çözüm olabilir. İlgi alanlarına uygun ve onu zihinsel olarak başka şeylerle meşgul edecek etkinlikler yararlı olabilir. Depresyon halinin uzun süre devam etmesi durumunda ise bir çocuk ruh sağlığı doktoruna başvurulmalıdır.

Page 4: ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH ... · ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

4

4. Geriye Dönüş (Regresyon)

Çocuğun içinde bulunduğu ve özelliklerini taşımayan, kendini daha güvenli hissettiği daha önceki bir dönemin tepkilerini göstermesine geriye dönüş (regresyon) denir. Geriye dönüş, hastanede özellikle uzun süre kalma, aile ve evden zorunlu olarak ayrılma, anne- baba ayrılığı, anne-babanın ölümü gibi durumlarda görülebilir. Ayrıca hastanede yatan çocuklarda içinde bulundukları yabancı ortam ve sevdiklerinden uzakta kalmaları nedeniyle de geriye dönüş görülebilir. Bu durumda yapılacak olan şey, çocuğun yaşadığı regresyonun derecesini ve sebebini saptayarak buna uygun bir tedavi programı hazırlamaktır. Ayrıca, çocuğun ihtiyaç duyduğu sevgi ve güvenin karşılanması regresyonun düzelmesini sağlayabilir.

5. İnkar

İnkar, hastanedeki çocuklar tarafından sık sık kullanılan diğer bir duygusal tepkidir. İnkarda çocuk olağan durumu kabul etmez. İnkar yok edilmesi zor bir savunma biçimidir. Çocuğun içinde bulunduğu durumu kabul etmek istemeyip inkar eder.

Kabullenmek istemediği bir olayda kafasını çevirip görmezden gelebilir, anlatılan konuyu dinlemek istemez, kendisine seslendiğini duyabilir ama kafasını çevirir. Bu gibi durumlar hastanede yatan çocuklarda sıkça görülür ve çözüm bulabilmek için çocuğun problemlerini belirleyip çözüm bulunmalıdır.

6. Hayal Kırıklığı - Düşmanlık – Saldırganlık

Hastanede kalan çocuk ailesinin onu terk ettiğini, cezalandırıldığını düşünür, bu da çocukta hayal kırıklığı yaratır. Bu gibi durumlarda ailenin çocuğun yanında olduğunu hissettirmesi gerekir. Ayrıca, çocuğun hastanedeki diğer çocuklarla tanışması sağlanmalı ve bunu yaşayan tek çocuğun o olmadığı, bunun bir ceza değil, zorunlu ve geçici bir süreç olduğunu anlaması sağlanmalıdır.

Çocuklar hayal kırıklığına uğradıkları bir şeye karşı düşmanlık duymaya başlayabilirler. Hastanede yatmak istemediği halde yatıyor oluşunu kabullenemeyen çocuk, hastane personeline karşı korkunun yanı sıra öfke ve düşmanlık da besleyebilir. Çocuk hastane personelinin yanı sıra kendisini hastaneye bırakan anne babasına ve hastanedeki diğer hastalara karşı da düşmanlık beslemeye başlayabilir. Kızgınlığını kişiye ait şeylere zarar vererek, konuşmayı reddederek ve içine kapanarak belli eder.

Hastanede yatan çocuklarda duyduğu öfkenin bir yansıması olarak saldırganlık davranışı gözlemlenebilir. Çocuğun davranışlarının düzeltilmesinde servisteki çocuk gelişimciye büyük rol düşer. Çocuğun asıl ihtiyacının sevgi, şefkat görmek ve anlaşıldığını hissetmek olduğunu bilen çocuk gelişimci bunu çocuğa hissettirdikçe çocuktaki olumsuz davranışlar azalacaktır.

7. Bağımlılık- Bağımsızlık

Hastanede yatan çocukların pek çoğunda bağımsızlık gelişebilir. Bununla birlikte bağımsızlık gösteren çocuklarda vardır. Hastalık sırasında, çocuk geçici olarak, daha

Page 5: ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH ... · ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

5

önce bağımsızca hareket edebildiği konularda bağımlılık gösterebilir. Bu durum yüksek ateşin zihinsel gelişimi sınırlaması, fiziksel yetersizlik, çocuk hastanedeyse çevrenin yabancılığın gibi pek çok baskılardan doğabilir. Çevre duygusal yönden sağlıklıysa ve hastalığının hiçbir etkisi kalmamışsa, çocuk sağlığına kavuştukça, eski bağımsız durumuna dönüş yapar.

Hastanede yatan çocuklarda görülen bağımlılık durumunda yetişkinler çocukla iletişim sırasında aşırı bağımlılık durumunu önleyici, çocuğun bağımsızlık yönünü geliştirici, olgun ve mutlu bir kişi olmasını sağlayıcı davranışlar göstermelidirler.

Bağımsızlık, sağlıklı bir duygusal çevre tarafından verilen duygusal güven ve kendine güven hissiyle; bireyin diğer kişilere olan bağlılığını en aza indirip, verimli bir şekilde hareket etmesinin sağlanmasıdır. Çocukluk devresinde çocuğun kazandığı bağımsızlık, çevrenin ona verdiği güven, sağlık durumu ve karşılaştığı kaygılara bağlıdır.

8. Disiplin

Disiplin, istenilmeyen bir hareketin tekrarlanması ihtimalini azaltıp, ,stendik hareketin yapılması ihtimalini fazlalaştırarak iki hareket biçiminin ortak noktalarını birleştiren; yanlış davranışların giderilmesinde bir çözüm şeklidir.

Hastanede hasta çocuğa disiplin uygulamalı mıdır? Uygulamalı ise bunu nasıl yapmalıdır? Hastalık; bir çocuk için edinmekte olduğu deneyimlerin bir parçasıdır. Çocuğu cezalandırma tatlı-sert bir tutum içerisinde, onu sevdiği bir nesne veya işten uzak tutma şeklinde olabilir.

9. Ayrılma Kaygısı

Çocuğun sevdiği ve alıştığı ve kişi ve nesnelerden belirli ya da belirsiz sürelerle ayrı kalması durumunda: çocuğun ayrılmaya gösterdiği tepki bazı etkenlere göre değişir. Bu etkenler: ayrılma uygulandığı zaman çocuğun yaşı, aile hayatında edindiği önceki deneyimler, ailesin çocuğa ve ayrılık sebebine karşı tavrıdır.

Ayrılma kaygısı çocuğun yaş düzeyine göre değişik tepkiler şeklinde ortaya çıkar. 0-6 ay arasındaki bebeklerde ayrılma kaygısı azdır. Çünkü bebek annelerin yerini alan kişiyi benimseyebilir. Ancak altı aydan sonra ayrılık kaygısı artar. Bebek yabancıların ilgisini kabul etmez. Tepkileri ağlamalardan korku duymaya kadar artabilir.

Çocuktaki ayrılık kaygısnı azaltabilmek için, insan ve nesnelerin görünüp kaybolduğu, saklama, arama oyunları oynayabilir. Bununla birlikte eğer anne- baba, hastaneye yatacak çocuğa karşı ayrılık sebebi hakkında dürüst ve içten açıklamalarda bulunurlarsa ve çocuğu sık sık ziyaret ederek ayrılığın geçici olduğuna inandırırlarsa, çocuk daha az olumsuz tepki verecek ve bu deneyimi çabuk unutacaktır.

Page 6: ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH ... · ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

6

Hastalık okulöncesi çocuğa nasıl anlatılmalıdır ve Hastanede kalacak çocuk için neler yapılmalıdır?

Hastalığın niteliği, hastanede geçirilecek süre, yapılacak operasyon ve sonrası aileye açıklanmalıdır. Aile, önce kendi sorularına cevap bulmalıdır ki çocuğun sorularına sağlıklı cevap verebilsin. Anne ve baba ne kadar çok bilgi sahibiyse, o kadar çok rahatlayacak bu da çocuğa yansıyacaktır.

Hastalığını anlayacağı bir dilde anlatın. Oldukça somut, yaşına uygun bir şekilde.

Hastalığın onda nasıl belirtilerinin olacağını.

Nasıl ilaç kullanması gerektiği.

Kalacağı oda, hastane gösterilmelidir. Ameliyattan sonra kullanacağı cihaz varsa gösterilmelidir.

Hastanede kaldığı sürece ona destek olacağınızı söylemeniz gerekir.

Ameliyat yapılacaksa Ameliyatın onu iyileştireceği belirtilmelidir. Ya da belirli bir süre hastanede yatacaksa. Burada kalmanın onu iyileştireceği söylenmelidir.

Ameliyat sırasında acı hissetmemesi için uyutulacağı, ama sonra tekrar uyandırılacağı söylenmelidir. *Bazen, ameliyat sonucunda vücudundan gerekli hiçbir kısmın eksilmeyeceğinin, görünüşünün değişmeyeceğinin söylenmesi gerekir.

Korkma acı olmayacak denilmelidir. Ameliyat sonrası çektiği acı anne ve babaya olan güvenini sarsabilir. Bu nedenle hafif bir acı olacağı söylenmelidir.

Evde hasta hane, iğne, doktor tehdit unsuru olarak kullanılmamalıdır. Hastaneye yatışı ceza olarak algılamasına neden olur.

Doktorlar, hemşirelerle tanıştırılmalı. Hemşireler ve doktorlar ismiyle hitap etmelidir.

Çocukla ilgilenen belirli bir hemşire olmalıdır. Bakımı vb. konuda.

Hasta hanede yatış uzun sürecekse çocuğa kitap okutulabilir, okunabilir. Maket yapılabilir ya da yeni hobiler edinlebilir.

Odaya getirilen çiçeğin ya da balıkların bakımını üstlenmesi sağlanabilir.

Hastaneye en sevdiği oyuncakları getirilerek ve odanın duvarlarını çıkartmalarla süslemesi sağlanabilir.

Ağrılı müdahalelerde ailesi yanında olmalıdır.

Çocukların kendilerine suçlu olduğuna dair yorum yapılmamalıdır.

Page 7: ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH ... · ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

7

Çocuklar Ameliyat, hastaneye yatış gibi travmatik olabilecek olaylarla

karşılaştıklarında kendi yaş davranış özelliklerinden daha geri bir yaş davranış özelliklerini gösterebilirler, mesela kendi yemeğini yeme alışkanlığı edinmiş bir çocuk bu süreçte annesinin kendisini beslemesini isteyebilir ve ya parmak emmeye başlayabilir. Bu olağan bir durumdur bu süreçte tolere edilebilir. 1-2 ay gibi sürede geçmiyorsa uzmana başvurmakta fayda vardır.

Çocuğunuzda ameliyattan sonra ve hastaneden çıkıştan 1-2 ay sonra davranış problemleri, vurma, bağırma, sürekli ağlama, yemek yemeyi reddetme, uyku problemleri, ağlayarak uyanma gibi değişiklikler görülüyorsa bir uzmana başvurmakta fayda vardır.

Çocuğun sevdiği oyuncakları, kitapları, keyif aldığı materyalleri, sevdiği baskılı nevresim takımını, önceden hazırlamak ve hastane odasına yerleştirmek kendisini daha rahat hissetmesine rutinin fazla bozulmamasına hizmet edebilir. Gece uyurken alışık olduğu rutin mümkün mertebe tekrar edilmeli, uyurken yanında bulundurduğu oyuncak varsa hastane odasına getirilmelidir.

ÖLÜM/ KAYIP ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

B r yakınını kaybetme, ölüm kavramını anlayab lme yaşamın her dönem mde başa çıkılması gereken zor b r durumdur. Bebekl kten lkokul çağına kadar çocuklar ölüm kavramını yet şk nlerden farklı kavrarlar. Özell kle lk çocukluk yıllarında ölüm korkutucu b r durum değ ld r. Ancak açık, anlaşılır b r durumda değ ld r. Çocuklar yakınlarından herhang b r n kaybett kler nde y t rme duygusu le b rl kte o zaman karmaşık b r duyguyla ölüm kavramı le karşı karşıya gel rler.

Yaş açısından ölüm kavramını kavramaları değ ş kl k göstermekted r. Çocuklar üç, dört yaş g b ölüm kavramından haberdardırlar ama ölüm konusunu tam olarak kavrayamazlar. Bu dönemde ölüm, çoğunlukla k ş n n yaşadığı yerden çok uzağa g tmes olarak anlaşılır. Örneğ n, bu yaş dönem ndek çocuklar « Hayd büyükannem ger dönsün» g b cümleler kurab l rler. Ölümü ger dönüşü olan uzun b r ayrılık olarak anlamlandırırlar. Bu nedenle bu dönem çocuklarında ölümle lg l korku ve kaygı oluşmaz. Canlı varlıkların dışında cansız varlıklarında öldüğünü düşünürler. Oyunlarda bunu görürsünüz. Herkes n b r gün öleceğ kavramını anlayamazlar. «Erkeklerde ölür mü?» “Dedem n mezarlıkta olduğunu b l yorum, ama had oraya b r telefon koyalım ve onu arayalım.” “Amcamın ölmes b t nce ona yen oyuncağımı göstereceğ m.” “Ked m Pamuk’u doktora götürel m, tam r ets n, böylece artık ölü olmaz.” g b yet şk nlere tuhaf gelecek sorular yönelteb l rler. Bu nedenle okul önces çocuklar ç n ölüm kafa karıştırıcı b r olaydır. “Küçük çocuklar aynı zamanda benmerkezc d r; bu aşamada oldukça kısıtlı olan kavramsal gel ş mler ve tecrübes zl kler dünyayı kend perspekt fler nden görmeler ne sebep olur. Dolayısıyla a lede ya da yakınlarında b r ölüm olduğunda çocuğun ölen k ş den çok kend s ç n end şe duyduğu görülür:“Dedem öldüyse ben k m parka götürecek?” g b .”

Beş yaş t bar yle ölümü daha geçekç b r şek lde algılamaya başlarlar. Ölüm olayı artık onun ç n de korkutucudur. Dolayısıyla yakınlarının ölümler ne l şk n sorular sorarlar. Çoğunlukla anne ve babalarına «Sen ölmeyeceks n değ l m »

Page 8: ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH ... · ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

8

şekl nde sorular yönelt rler. Ancak bu dönemde de ölüm kavramını tam anlamıyla anladıklarından söz edemey z. Çünkü ölen k ş ler n ne y y p çt kler n , gömüldükten sonra nasıl soluk aldıklarını sorarlar. Bu dönemde hastalık, yaşlılık ve ölüm arasındak l şk y kavrarlar. Hasta ve yaşlı olan k ş ler n ölmes n daha olağan karşılarlar.

Okulönces çocuklar ölümü kavrayamadıkları ç n ölümle karşılaştığında neler yapacaklarını da b lemezler. Bu dönemdek çocukların ölümü yet şk nler g b kavramasını stemek, beklemek doğru b r davranış değ ld r. Örneğ n, yet şk nler yakınlarını kaybett kler nde bu olayın ardından çevreler nde oyun oynayan neşel çocuğa « Ş md oyun oynanmaz. N ç n öyle gülüyorsun?» şekl nde tepk ler vereb lmekted rler. Bu davranış doğru değ ld r. Bu konuda yet şk nler b lg lend r lmel d r. Ölüm kavramını anlayab lme yaş gel şmeler açısından farklılık göstereb l r. Aynı yaştak çocuklar ölüm kavramını farklı algılayab l rler.

Okulönces çocuklar yakınlarını kaybett kler nde yet şk nlere benzer tepk ler ver rler: Uyku bozuklukları, kızgınlık, öfke, güven duygusunu kaybetme, başka b r yakınını kaybeder m korkusu yaşama Örneğ n, okul önces çocuklarda ölüm uzun sürel uyku olarak anlaşıldığından uyumaya tepk göstereb l rler, uyku bozuklukları yaşayab l rler. Kızgınlık, öfke, suçluluk ve karıştırdıkları ölüm kavramıyla sorumlu olduklarını düşünerek öfkeler n kend ler ne yönelteb l rler. Aynı zamanda suçluluk duyab l rler. Okul problemler ortaya çıkab l r. Okulda yen konuları öğrenmekte sorun yaşayab l rler. Ayrıca baş ağrısı, karın ağrısı, ştahsızlık g b problemler çıkab l r. Okul önces çocuklar ölümü cezalandırıcı b r son olarak görürler. Bu nedenle yakınlarını kaybett kler nde gerg nl k, üzüntü yaşarlar. Bu nedenle okul önces nde çocuklara ölen k ş ler n öldükten sonra mutlu oldukları telk n nde bulunulmalıdır.

Okul önces çocuklara ölümü anlatma le lg l yapılacak en büyük yanlış. Uzun b r uykuya daldı, cümles d r. Bazı çocuklar bu cümleden etk ley p uyku problemler , uyumak stememe g b davranış bozuklukları gel şt reb l rler. Pek , ne yapılmalıdır? Bu dönemdek çocuklar soyut düşünemez. Ruh, melek vb. ölümü de soyut düşünemez. Bu nedenle ölüm somut b r şek lde anlatılmalıdır. Artık sarılamayacağız, göremeyeceğ z, gelemeyecek g b .

Ölen k ş n n yaşını ölüm neden olarak göstermekte yanlıştır. Zel ha teyzen yaşlıydı ondan öldü g b . Çocuk a len n yaşça büyük olduğunu düşünüp öleceğ nden end şelen r. Bu nedenle s z ölecek m s n z? Ben bırakacak mısınız? G b sorular sorab l r. Çocuğa “sanırım b z kaybetmekten ötürü end şelen yorsun. Bazı nsanlar uzunca yaşar, bazı nsanlarda kısa; ama b z uzun süre yaşamayı bekl yoruz. Sen n ne zaman ht yacın olursa yanında olmaya çalışacağız.” Cümles her soru sorduğunda tutarlı b r şek lde söylenmel d r. Ayrıca büyümen n ölmekle l şk l olduğunu düşünen çocuk yemek yemey ret edeb l r. “Yemek yemezsem büyümem yaşlanmam der.” Çocuğa hastalıktan öldüğünü söylemekte sorun yaratab l r. Kend s n n ya da anne babasının hasta olduğunda öleceğ korkusunu yaşamasına neden olab l r.

Page 9: ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH ... · ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

9

Soru: Okul önces çocuklara ölüm nasıl anlatılmalıdır?

Çocuklar bu konu hakkında konuşmak sted kler nde, onlarla bu konu hakkında konuşun.

Söyled kler n n ardındak n anlayıp ( merak, korku vb) bunu kabullen n ver . Duygularını ger b ld r m yapın. Ayna tekn ğ .( 3. Haftadak ders m zde değ nm şt k)

Kısa, net ve yaşlarına uygun cevaplar ver n. B lmed ğ n z soruları ben de b lm yorum, dey n. Çocuklar tekrarlı b r şek lde soru yönelteb l rler. S zde tekrar ve tekrar aynı

şek lde cevap ver n. Ölüm kel mes n kullanın. Uyudu, uzaklara g tt kel mes n kullanmayın. Öldü

dey n. Ölümü hastalık ve yaşlılıkla l şk lend rmey n. Ölen b r k ş n n nereye g tt ğ n sorarsa “o öldü, ölen k ş ler b r daha

görem yoruz ama onlara olan sevg m z hep h sseder z, stersen b rl kte res mler ne bakab l r z, onunla lg l konuşab l r z” d yeb l rs n z

Ölen k ş ler n toprağa gömülmes çocuklar ç n zorlayıcı b r şey olmasının yanında korkutucudur da. Bu nedenle mezara götürdüğünüzde onu hatırlamak ç n sm n n yazılı olduğu b r mezar taşı olduğunu söyley n.

Çocukları okulönces dönemde cenaze törenler ne götürmemek daha y d r. Gömüldüğünü görmes vb.

Süreğen b r davranış söz konusu olursa b r uzmandan b lg alın. Kend yaşantınızı ve duygunuzu ona anlatın. “Deden artık göremed ğ n ç n

üzgünsün değ l m ? Ben de üzgünüm. Ama onu hatırlamak sted ğ nde fotoğraflara bakab l r z. Onunla yaptığın b r şey b rl kte yapab l r z.”

Aslında bütün bu soruların s z n ne zaman öleceğ n z ve kend s n n ne zaman öleceğ da r sorusunun çerd ğ n unutmayın. Bu konuda ona güvence ver n “ben yanındayım, buradayım, sen nle uzun yıllar b rl kte olmayı planlıyorum, st yorum”

BOŞANMA/ PARÇALANMIŞ AİLELER ÇOCUK RUH SAĞLIĞINA ETKİSİ

Boşanma sırasında yalnız boşanan eşler değ l d ğer a le üyeler de sıkıntı ve sorunlar yaşarlar. Boşanma eşler n ç nde hoşnut olmadıkları b r durumdan kurtulmaları sağlar; fakat b rçok durumla mücadele etmek zorunda kalırlar. İlk olarak hem kend ler n n hem de çocuklarının ruhsal sağlığını korumaları gerekmekted r.

Boşanma çocuklar tarafından zor kabullen len özell kle okul önces çocuklar ç n utanç veren b r durumdur. Çocuklar bu dönemde değ ş k duygular yaşamaktadırlar. Örneğ n, çocuk boşanmayı redded p anne ve babasına h ç boşanmamış g b davranab l rler. Boşanan eşler arasında uzlaştırıcı rolü oynayarak esk b r aradak yaşamlarına dönmeler ç n çaba sarf edeb l rler. Bu isteklerinin karşılanmaması sonucunda depresyon başlangıcı söz konusu olmaya başlar. Bu sürec n son aşaması çocuğun boşanma sürec n kabul etmes d r. Bu aşamada çocuklar duygusal olarak rahatlamış olur. Anne babasıyla daha sağlıklı let ş m çer s ne tekrardan g rer. Fakat her çocuk bu evrelerden geçerek kabul sürec aşamasına gelmeyeb l r. Ya da çocuk bu evrey yaşamayab l r.

Page 10: ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH ... · ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

10

Çocuk özgündür ve bu nedenle yaşayacakları birbirinden farklıdır. Okulönces çocukları anne- babasının boşanması neden yle olumsuz duygular yaşayab lmekted r. Örneğ n: ger dönme, korkular gel şt rme, boşanmadan kend n sorumlu tutma. Örneğ n, tuvalet eğ t m almış b r çocuk gece altını ıslatmaya başlayab l r. Yalancı emz k kullanmaya ger döneb l r.

Ben m gereks n mler m k m karşılayacak, ben k m okula götürecek g b korkular oluşab l r. Okul önces çocuklarında en öneml sorun çocuğun boşanmadan kend n sorumlu tutmasıdır. Çoğu durumda çocuklar korku, kızgınlık, end şe, yalnızlık g b duygular yaşamaktadırlar. A leler çocuklarının davranışlarından böyle b r pucu alırlarsa boşanmaların ondan kaynaklanmadığını açıklamalıdırlar

Boşanma konusunda çocuklarını b lg lend rmel d rler. Onun annes babası olmaya devam edecekler n sadece evler n n ayrılacağı üzer ned r. Ve çocuklara hem annen n hem de babanın let ş m kes lmeyeceğ söylenmel d r. Her zaman b rl kte yapmaktan hoşlandıkları oyun ve etk nl kler hala b rl kte yapacakları fade ed lmel d r. Bu söylenenler sadece sözle kalmamalı yapılmalıdır. Çocuk ancak bu şek lde kend n güvende h sseder.

Huysuzluk, kend n yalnız h ssetme, saldırganlık, sosyal gel şmeler nde gec kme g b problemler ortaya çıkab l r. Yalnız annes nden ve babasından ayrılan her çocukta bu tarz problemler olacağı anlamına gelmez. Boşanmayan a leler n mutsuzluk tablosuna şah t olan çocuğun durumu da zordur. Davranış Bozuklukları, ruhsal bozuklukların çıkmasına neden olab l r.

Boşanma durumu kes nleşt ğ nde anne baba çocuklarını duygusal yönden bu sürece hazırlamalıdırlar. Çocuğu b rb rler nden öç alma aracı olarak kullanmamalıdır. Çocuk Gel ş mc olarak çalıştığınız kurumlarda bu durumun farkına vardığınızda a le le let ş me geçmel s n z, ayrıca çocukla konuşarak ona destek olab l r s n z. Pedagog, a le danışmanlarından, uzmanlardan yardım alınmasını a leye önereb l rs n z.

Boşanma da en öneml nokta çocuktur. Ç ftler b rb r nden boşanab l r; fakat çocuklarından boşanmaz. Ebeveynler çocuğu maalesef b r s lah g b , nt kam aracı g b görmekted r. Çocuğu d ğer tarafı üzmek ve nt kam almak ç n kullanmaktadır. Bu tür ebeveyneler ne yapar:

-Karşı tarafı sürekl kötüler.

“Sen n annen ahlaksızın tek , b r de özled ğ n m söylüyorsun.” “O p s, şe yaramaz adamla b r daha görüştüğünü duymayım” g b …

-Çocuğun yaptığı herhang b r olumsuz davranış sonucunda:

“Bak, şte babası g b .” “Anası kılıklı ne olacak.”

Zaten anne ve babasının boşanmasından dolayı güven duygusu sarsılan çocuğa b r de böyle benc l, anne, babalığı öğrenemem ş ebeveynler n yanlış tutumu çer s nde çocuk kend n b r kapana kısılmış g b h sseder.

Page 11: ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH ... · ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

11

Pek , boşanma kararı alan anne baba çocuklarına boşanma kararını nasıl anlatmalıdır? Neler yapmalı, nelerden kaçınılmalıdırlar.

-Boşanma kararı anne ve baba tarafından b rl kte çocuğun yaşına göre uygun b r d lde açıklanmalıdır.

-Boşanmanın anne, baba sevg s kaybetmek anlamına gelmed ğ vurgulanmalıdır. K en çok bundan korkar çocuklar.

-Çocukların bu karar karşısın da duygusal tepk ler n boşaltmalarına müsaade ed lmed r.

-Çocuğun kafasından oluşab lecek bütün sorular cevaplanmalıdır. Çocuğunuz soramayab l r. S z ebeveyneler olarak onu soracağı soruları o sormadan b le anlatab l rs n z.

*Neden boşanma kararı aldık.

* Bundan sonra ne olacak.

*Boşanma sırasında neler değ şecek.

*Boşanmanın onun yüzünden olmadığı… g b açıklamalar kes nl kle yapılmalıdır.

-Çocuğun aklından geçeb lecek sorular:

-Ben m yüzümden m boşanıyorsunuz?

-Boşanma ned r?

-Annem , babamı b r daha göreb lecek m y m?

-Evden hang n z ayrılacak?

-Neden annem, babam evden ayrılmak zorunda?

-Neden babamla/ annemle kalamıyorum?

Bu nedenle boşanma kararı veren a leler. Kes nl kle şu cümleler kurmalıdır:

“B z m boşanmamız sana karşı sevg m zde b r değ ş kl k oluşturmayacak. B z sen her zaman sev yoruz. Ve hep sen n annen, baban olacağız. Ayrıca boşanmamızda kes nl kle sen n suçun değ l.”

-Çocuğun karşısında güçlü olunmalıdır. Ağlayıp, sızlanmamalıdır. Bu tür durumlarda çocuğun güven duygusunu y t rmes ne ve kend ler n tehd t altında h ssetmeler ne neden olursunuz. Örneğ n annes , babası boşanan çocuğun okulda pas fleşmes , h çb r görev almak stememes . Çevres ndek nsanlara güven kaybett ğ g b kend ne olan güven de alıyorsunuz çocuklardan.

Page 12: ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH ... · ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

12

-Boşanmada çocuğa ver leb lecek en büyük zarar. Boşanmanın onun yüzünden olduğu söylenmes d r.

“Konuşup durma sen n yaramazlığın yüzünden boşanıyoruz g b .”

-Boşanmanın anne, babadan ayrılmak anlamına gelmed ğ ona olan sevg ler n n devam edeceğ söylenmel d r.

-Boşanma sürec nde çocuğun hayatından neler n değ şeceğ nden öte neler n aynı kalacağı üzer nde durulmalıdır.

-Çocuğun yen hayatına uyum sağlayab lmes ç n an değ ş kl kler yapılmamalıdır. Boşanan ç ftte vekâlet hang ebeveyne ver ld yse o yet şk nle bulunduğu evde yaşamaya devam etmel d r. Bazı anne babalar ev değ şl ğ ne hatta an b r şek lde şeh r değ şl ğ ne karar vermekted r. Zaten çocuk ç n zor olan b r sürec a le üyes daha da zorlaştırmakta.

-Evden ayrılacak b rey n evden b r an önce ayrılması yer ne kademel b r şek lde kalış süreler azaltılarak evden ayrılması terc h ed lmel d r.

-A le üyeler , zaten çocuğu, çocukları yeter nce üzdük. Daha çok üzülmes n, sevg m z n azaldığını düşünmes nler d ye çocuğu hed ye, oyuncak vb. şeylere boğab l r. Bu yanlış b r tutumdur. Bu ler de çocukta d s pl n problemler n n çıkmasına neden olacaktır.

-Madd konular, mal paylaşımı çocuğun yanında konuşulmamalıdır.

-Çocuğun k ev arasında amaçsızca g d p gelmes ne müsaade etmey n. Ve çocuğunuzla görüşecek, akt v teler yapacak, kalacak zamanı kararlaştırın.

-Öneml şeylerden b r de b r ev de o da sürekl kaldığı ev de odasının olmasına müsaade ed n. İk a le üyes nde de şahane odalar, oyuncaklarla bezel oda. Çocuğun k lemde kalmasına ve kaldığı k yer de ben mseyememes ne neden olur.

-Bunun dışında en öneml maddelerden b r de çocuğun yanında d ğer a le üyes n kötülemey n, başkasının kötülemes ne z n vermey m. Oh nefret ett receğ m d ye düşüneb l rs n z. Tam ters olab l r. S zden nefret edeb l r ya da k n zden de.

-Boşanmadan d ğer ebeveyn sorumlu tutmayın. Nedense k ş kend n suçsuz, melek olarak görür b z m toplumdu. Bunun karşılıklı b r karar olduğunu artık kabullen n.

-Çocuğunuza ver len sözler tutun ve yapılan programları ertelemey n.

-Çocuğun özel günler ne (Bayram, mezun yet, doğum günü….) d ğer ebeveyn de dah l ed n.

-D ğer ebeveynle arasındak l şk y kıskanmayın. Onunla geç rd ğ vakt merak ed p sorularla çocuğunuzu sıkıştırmayın. Zaten anlatmak sterse çocuğunuz anlatacaktır.

Page 13: ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH ... · ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

13

-Çocuğunuzun karşı tarafı suçlayan, kötüleyen cümleler kurmasına müsaade etmey n.

-Ve farklı d s pl nlerle, yaklaşımlarla çocuğu büyütmeye kalkmayın. Gerek rse bu konuları b le b r araya gel p kararlaştıracaksınız.

-Çocuğunuzu d ğer tarafa göndermemekle, görüştürmemekle tehd t etmey n.

Bütün yaptıklarınıza rağmen çocuğunuzda uyuma, yeme bozuklukları, arkadaş l şk ler nde bozulma, ders başarısında azalma, parmak emme, tırnak yeme, altını ıslatma, boşanma olayına lg s z davranma, an ve kontrolsüz tepk ler söz konusu se uzmana başvurmanız gerekmekted r.

Kadın çay, erkek şeker olsun. Çay şeker stemeyeb l r. Şeker de çayı stemeyeb l r. Ama çocuk varsa k bu çay bardağıdır. Çocuk bardağında çay le şeker n b rleşmes n ster. Çocuk şekers z çayı sevmez. Çocuğunuz varsa ayrılmış b r anne, baba olarak let ş m n z kesemeyeceğ n z kabullen n

FARKLI AİLE YAPISINA SAHİP OLMANIN ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Boşanmanın, eşlerden b r n n vefatı ardından ebeveynler evl l k yapab lmekted r. Anne ve babanın üstlend ğ görev farklı b r yet şk n almaktadır. Veya a les olamayan b r çocuğun evlatlık alınması farklı a le yapısına örnekt r. B yoloj k anne baba dışında çocuk evlat ed l rken çocuğun anlayacağı d lden bu konu hakkında b lg ver lmel d r.

B yoloj k anne ve babası hakkında olumsuz b lg ver lmes nden kaçınıldığı g b aşırı y mser b lg ver lmes nden kaçınılmalıdır. Her k durumda çocuk bocalar. Meslek yaşamınız boyunca çalıştığınız kurumlarda bu tür çocuklarla karşılaşmanız mümkündür. Çocuğun durumunu b lmen z, onu anlayab lmen z açısından öneml d r. Bazen bu durumları b lmen n mkanı yoktur. Mesela, çocuk evlatlık olduğunu b l r, a le söylemez ya da çocuk söylemeyeb l r. Bu nedenle kurumda farklı özell ktek a leler n olduğu d kkate alınarak etk nl k ve uygulamalar gerçekleşt r lmed r. Örneğ n, babasını kaybetm ş b r kız çocuk olsun. Etk nl k programında baba le dans etk nl ğ n n yapılması çocuğun ruh sağlığı üzer nde olumsuz etk s olacaktır. A lem z konusu şlen rken derg lerden, gazetelerden kest kler res mle farklı a le türler n n oluşturulab leceğ öğret lmel d r.

Ben nereden geld m? Sorusunu açıklarken bebekler anne karnında büyüler sonra doğarlar. Doğuran anne le yaşayab l r ya da başka b r anne le yaşayab l r. Farklı a le yapısı olan çocukların kend ler n daha y h ssetmeler n sağlamak ç n bu tarzda a le yapısının olduğu öyküler okuyup öykü kahramanları hakkında tartışma konusu açılab l r. Farklı a le yapısında olan çocuklar zaman zaman ps koloj k sorunlar yaşayab l rler. Bunu fark ett ğ n zde a le le görüşüp b r uzmana başvurmaları gerekt ğ konusunda b lg lend reb l rs n z.

Page 14: ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH ... · ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

14

ÇOCUK İHMALİ/ İSTİSMARI ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÜZERİNE ETKİSİ

İst smar, Çocuğun psikolojik, fiziksel ve duygusal yönden zarar görmesidir. Çocuk hmal , çocuğun beslenme, barınma, g y nme gereks n mler n n karşılanmaması çocuğun yalnız başına bırakılması ( güvenl olmayan yerlerde) gerek duyduğu tıbb bakımdan yararlanamaması, okula g dememes F z ksel ve c nsel anlamda gerçekleşen çocuk st smarıdır.

Dövme, vücudunda yanıklar oluşturma, sıcak soğuk suya sokma, c nsel organlarına dokunma, c nsel l şk ye g rme, pornograf zletme g b b rçok örnek ver leb l r. Hem çocuk hmal n n hem çocuk st smarının çocuğun f z ksel, ps koloj k, sosyal ve z h nsel gel ş m üzer nde etk ler vardır. Gel ş m kuramcılarına göre hmal ve st smara uğrayan çocukların güvens zl k sorunu yaşadığına ve kend s ne yeterl olma çevres n keşfetme duygusunun gel şmes n engellemekted r.

İhmal ve st smara uğrayan çocuklar pas f, ç ne kapanık ya da tam ters ne akt f ve saldırgan davranışlarda bulunmaktadırlar. A leler n çocuklarını nasıl yet şt recekler konusunda b lg sah b olmamaları, alkol ve uyuşturucu bağımlıları olmaları g b nedenler çocuk hmal ve st smarına yol açab lmekted r.

İhmal ve st smara uğrayan çocuklarda:

• Çocuğun vücudunda s stemat k olarak kes kler n, morlukların bulunması.

• Sürekl aç ve susuz olmaları.

• Çocuğun çevres ne yeter nce lg göstermemes .

• Çocuğun f z ksel olarak k rl , zayıf durumda olması.

• Çocuğun c nsel organında morluk, kanama, acı olması.

• Çocuğun kazaların neden ne nanılmayacak türden açıklamalar get rmes .

• Öğrenme sorunu yaşayab l rler, yoğun korku ve utanma duygusu konusudur. Bel rl yerlere ve k ş lere karşı korku gel şt rmekted rler.

• Maruz kaldıkları hmal ve st smarı d ğer a le üyeler ne uygulayab lmekted rler.

• İnt har eğ l m atmakta, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı görüleb lmekted r.

Okul öncesinden lise dönemine kadar tüm okullarda tüm yaş düzeyindeki çocuklara ihmal ve istismar konusunda bilgi sunmak için programlar hazırlanmalıdır. Okulda çocuk istismarı ve ihmali konusunda uzaman bir birimin olması gerekmektedir. Çocuk tacizi ile başa çıkabilmek için çocukların vücutlarını koruma ve bu anlamdaki hakları anlatılmalıdır.

Çocuğun yakınındaki kişiler bu tür olumsuz davranışlarda bulunabilirler ki istatistiklerde bunu göstermektedir. Okul öncesi dönem tacizlerinde daha çok kişinin

Page 15: ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH ... · ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

15

yakın çevrelerinden gerçekleştirildiği sonucuna varılmıştır. Çocuk Gelişimciler, öğretmenler programlarında vücudum ve haklarım konusu işleyebilir. Sınıf içi etkinlik ve drama ile daha öğrenilebilir hale getirebilirler.

Çocuklara iyi dokunma ( örnek başa dokunma) kötü dokunma ( örnek vücudun özel bölgelerine dokunma) açıkca anlatılmalıdır. Ancak taciz sadece dokunma ile gerçekleşen bir durum değildir. Çıplakken birinin onu gözlemlemesi ya da giyinik olmayan bir yetişkinin çocuğu kendisini izlemeye teşvik etmesi, porno izletmesi de tacizdir.

Bu durumla karşılaştığınızda çocuğun ve ailenin psikolojik yardım alması gerekmektedir. Uzmana başvurması konusunda yönlendirici olmalısınız. Ayrıca çocukların haklarını koruma konusunda gerekli mercilere başvurmalısınız. Aile de böyle bir problem varsa ya da aile bu konu hakkında bir girişimde bulunmuyorsa. Araştırmalar, çocukların bir yabancıdan çok, güvenilir olduğu düşünülen kişiler, akrabalar ve aile dostları tarafından cinsel istismara uğrama olasılığının yüksek olduğunu gösteriyor.

Çocuklar genellikle kendilerini koruyacağına inandığı kişi tarafından istismara uğradıklarında duyguları çok karışır ve cinsel anlamda kötüye kullanıldıklarını fark edemeyebilirler. İstismarı gizli tutmak için istismarcı çocuğun korku, utanç ve suçluluğunu kullanabilir. Hatta ceza ya da tehdide başvurabilir.

“Eğer birine söylersen beni evden uzaklaştırırlar ve ailemiz bölünür”

“Birine söylemenin yararı olmaz, ne de olsa sana inanmayacaklar”

“Bir kelime edersen seni öldürürüm”

“Küçük çocuklar –babayı- böyle severler” burada amaç; yaşanılanların her ailede yaşanılan normal yaşantılar olduğuna çocuğu inandırmak ve başkalarına söylemesini engellemektir.

Aileden birine (kardeşine, ebeveynlerden birine, sevdiği evcil hayvanına…) zarar vermekle tehdit edebilir.

Bir şekilde istismarın gerçekleşmesi ya da sürmesinde çocuğun sorumlu olduğuna onu inandırmaya çalışabilir.

Çocuğunuzun cinsellik hakkında, vücudu ile ilgili ve cinsellikte neyin sağlıklı olduğu konusunda bilgilenmesine yardımcı olun. Başlangıçta bunları konuşmak zor gelebilir fakat çocuğunuzun istismardan korunmasında ve sizinle iletişimini geliştirmede bu önemli rol oynar. Örneğin çocuğunuz vücudunun önemli bölgelerini bilmesi gerekir ki, nereye dokunmanın uygun olduğunu nereye uygun olmadığını anlasın.

Ne var ki bazen istismar edilen çocuklar şu davranışları gösterebilirler:

Ailenin belli bir ferdiyle yalnız kalmayı red edebilir.

Page 16: ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH ... · ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

16

Bir yetişkine karşı beklenmeyen korku gösterebilir veya farkında olmadan onlarla sosyalleşebilir.

Size ipuçları ya da imalar gibi doğrudan olmayan yollarla istismarı ifade edebilir veya ailenindağılmasıyla ilgili “aileden birinin” uzaklaştırılmasıyla ilgili kaygılı sorular sorabilir.

Bir yetişkin tarafından istismar edilmek üzere bir çocuğun hazırlanmasını tasvir edebilir.

Saldırgan davranmaya veya uyku sorunları yaşamaya veya yatağını ıslatmaya başlayabilir

Okula gitmeyi ret edebilir veya birden dikkat yoğunluğunu kaybeder ve okulda başarısız olmaya başlayabilir

Cinsel anlamda uygunsuz davranışlara başlayabilir veya ondan beklemeyeceğiniz tarzda cinsel içerikli dil kullanımı veya bilgi gösterebilir

Depresyonda gibi görünebilir, içine kapanabilir veya tıbbi bir açıklaması olmayan fiziksel ağrılardan şikâyet edebilir

Cinsel istismarı gösterebilecek fiziki belirtiler yaşayabilir. Örneğin anal veya vajinal ağrılar veya olağandışı akıntılar gibi

Yine de yukarıda verilen davranışlar çocuğunuzun istismar edildiğini kesin göstermez. Başka açıklamalar olabilir. Eğer kaygılanıyorsanız, çocuğunuzla konuşmayı denemelisiniz. Dikkatli, uyanık olmalı ama asla ürkütücü olmamalısınız. Aksi halde sonuçları tehlikeli olabilir.

Birisinin Çocuğumu İstismar Ettiğini Fark Edersem veya Bundan Şüphelenirsem Ne Yapmalıyım?

155 polis imdat telefonu aracılığı ile çocuk şube ile irtibata geçebilirsiniz.

Sosyal hizmetler ve çocuk esirgeme kurumunun 183 no lu telefonuyla irtibata geçebilirsiniz.

NOT: Çocuğunuzla aranızda bir şifre oluşturun. Örneğin, tanıdık bir kişi ya da tanımadığı bir kişi çocuğun yanına gelip annen seni bekliyor gel götüreyim dediğinde. Annemle ikimiz arasındaki şifreyi söyle. Beni getirmeni söylediyse sana şifremizi de söylemiştir. Gibi güvenliği için kurallar öğretin.

AİLE İÇİ ŞİDDET VE ÇOCUK RUH SAĞLIĞI

Aile İçi Şiddetin Biyolojik Nedenleri : Biyolojik nedenlerin başında antisosyal kişilik bozuklukları, akıl hastalıkları (şizofreni, erkeklik hormonlarının etkisi, paranoid şizofreni…v.b.) sayılabilir.

Aile İçi Şiddetin Psikolojik Nedenleri : Aile içi şiddete maruz kalan kadınlar böyle olmayı seçmemişlerdir. İlk şiddet

Page 17: ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH ... · ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

17

uygulaması, şiddete uğrayan eş için bir sürpriz olur ve bunu hiçbir şekilde şiddet eğilimi olarak yorumlamaz. Ancak şiddet zaman içinde armaya meyilli bir olgudur. Şiddete uğrayan eş, şiddetin devamının gelmeyeceğini; çünkü eşinin kendisine zarar vermeyeceğini düşünür. Ancak şiddetin boyutu ilerlediğinde, şiddete uğrayan eşin duygusal bağı giderek zayıflar. Şiddete uğrayan eş yeni bir şiddet atağıyla karşılaşma korkusundan dolayı eşini terk edemez. Bunun yanı sıra şiddete uğrayan eşin fiziksel ve ekonomik açıdan yetersizliği de eşini terk edememesinin bir nedenidir.

Aile İçi Şiddetin Sosyal Nedenleri: Çocukluk ve gençlik dönemlerinde, aile içi şiddetin uygulandığı bir ortamda yetişenlerin, şiddet gösterme eğilimine sahip oldukları gösterilmiştir. Ayrıca şiddetin, toplum tarafından paylaşılan bir değer yargısı olarak kabul edilmesi ve kuşaktan kuşağa aktarılması da sosyal bir neden olarak kabul edilmektedir. Yoksulluk, beklentilerin yoksunluğu gibi sosyo-ekonomik baskı unsurları da şiddet uygulamasına neden olabilir.

AİLE İÇİ ŞİDDET TİPLERİ VE ÇOCUK İSTİSMARININ ETKİLERİ 4.1. Fiziksel Şiddet Aile içi şiddetin en sık olarak uygulanan biçimidir. Sarsma, hırpalama, tokat atma, dayak atma, bireye cisimler atma, duvarlara vurma, saçından tutup yerlerde sürükleme, itme, sopa ve odun ile dövme, ellerini kollarını bağlama, zorla cinsel ilişkide bulunma, kesici delici aletlerle üzerine yürüme, ve bunları kullanarak kişiyi yaralama, ateşli silahlar kullanma, kişileri öldürme gibi durumlar fiziksel şiddet uygulamalarıdır( 7 ). 4.1.1.Bedensel Etkiler Daha çok fiziksel şiddetin ve fiziksel istismarın uygulanması durumlarında görülür. Vücudun çeşitli kesimlerinde oluşan yara, bereler, morluklar, şişmeler, sıyrıklar, kesikler, kanamalar, yanıklar, kırıklar, göz ve beyin hasarları, iç organ yaralanmaları, bütün bunların sonucunda gelişen çeşitli hastalıklar, kalıcı sakatlanmalar ve nihayet ölüm meydana gelmesi bedensel etkiler olarak sayılabilir. Çocuklarda görülen önemli bir etki de, büyüme ve gelişme geriliğidir. Fiziksel şiddet, cinsel alana yönelikse, cinsel organlarla ve hastalıklarla ilgili bedensel etkiler de ortaya çıkar( 1 ). 4.2. Duygusal Şiddet Kişiye bağırma, başkaları önünde küçük düşürme, gururunu incitme, kişiyi fiziksel şiddet uygulamakla tehdit etme, kişinin duygu ve düşüncelerini açıkça ifade özgürlüğünü elinden alma, kendi gibi düşünüp davranmaya zorlama, kişinin hareket özgürlüğünü kısıtlama, kendi aile bireyleriyle veya arkadaşlarıyla iletişimin yasaklama, kişinin istediği gibi giyinme özgürlüğünü kısıtlama gibi fiziksel bir baskı olmaksızın uygulanan ve ruh sağlığını bozucu eylemlerin tümü duygusal şiddet kapsamındadır ( 7).

Page 18: ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH ... · ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

18

4.2.1. Ruhsal Etkiler Çocuk istismarının ruhsal etkileri ise yetişkinlerinkine göre daha önemlidir. İstismar edilen çocuklar, güven duygularını kaybeder ve sevgisizliği öğrenirler. Çeşitli kişilik bozuklukları geliştirebilirler. Çeşitli psikiyatrik hastalıklara yakalanabilirler. Bu çocuklar yetişkin olduklarında, şiddete meyilli olurlar. Özgüvenleri düşük, iletişim kurabilme özellikleri olmayan, toplum tarafından onaylanmayan davranışları gösteren, suç işlemeye yatkın, madde bağımlısı, kendine zarar verici davranışlar geliştiren ve intihara eğilimi olan kişiler haline gelirler( 1 ). 4.3. Ekonomik Şiddet Kişilerin çalışma ve gelir sağlama özgürlüklerinin ellerinden alınması, mal alıp satmalarının engellenmesi, gelirlerine el konulması, gelir sağlamak üzere çalıştırılmaya zorlanması gibi eylemlerdir ( 7 ). 4.3.1. Sosyal Etkiler Yukarıdaki bölümlerde, aile içi şiddet ve çocuk istismarının beden ve ruh sağlığı üzerindeki kötü etkilerini gördünüz. Bir toplumda bu tür şiddet ve istismar olayları yaygınsa, bu toplumun bireylerinin büyük bölümünün beden ve ruh sağlıkları bozuk demektir. Böyle bireylerden oluşan bir toplumun geleceği olabilir mi? Böyle bir toplumun çağdaş medeniyet düzeyini yakalaması ve insanlık adına yararlı katkılarda bulunması düşünülebilir mi? Elbette hayır. İşte, aile içi şiddet ve çocuk istismarının sosyal etkileri bu biçimde ortaya çıkar. Öte yandan, özellikle toplumumuz için önem taşıyan ve kurbanlar açısından oluşan diğer bir önemli sosyal etki de, namus uğruna aile içi şiddete maruz kalmış olan kadınların veya cinsel istismara uğrayan çocukların, toplum tarafından dışlanması, istenmemesi, bu kişilere, kirletilmiş, işe yaramaz gözüyle bakılması, bu kişilerin toplum içine kabul edilmeyerek yalnızlığa itilmeleridir. Bu da parmak basılması gereken önemli bir sosyal yaramızdır( 1 ). 5. AİLE İÇİ ŞİDDET ZEKAYI ETKİLİYOR MU? İngiliz ve Amerikalı bilim adamları, aile içi şiddetin çocukların zeka gelişimini olumsuz etkilediğini bildirdi. Londra’daki King’s College ve ABD’deki Boston Üniversitesi bilim adamları yaptıkları araştırmada, mutlu evlerde büyüyen çocukların zeka gelişiminin daha iyi olduğunu tespit etti. 5 yaş grubu ikizler üzerinde yapılan araştırmada, annesi, babası tarafından dövülen çocukların zeka düzeyinin, huzurlu bir aile ortamı olan yaşıtlarından 8 puan düşük olduğu belirlendi. Uzmanlar, zeka düzeyindeki 8 puanlık farkın, bir çocuğun yaşıtlarından 6 santim kısa olması gibi değerlendirilebileceğini kaydetti.Bilim adamları, aile içi şiddetin çocukta stresi artırdığını, bunun da beyin gelişimini olumsuz etkilediğini düşünüyor( 6 ). 6. AİLE İÇİ ŞİDDET VEYA ÇOCUK İSTİSMARININ , UYGULAYANLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Aile içi şiddet ve çocuk istismarının, bu şiddeti veya istismarı uygulayan kişiler, üzerinde de etkileri olur. Bu etkiler daha çok ruhsal ve sosyal etkiler olarak karşımıza çıkar. Karısına şiddet uygulayan bir erkek veya çocuğunu döven bir anne- baba,

Page 19: ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH ... · ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

19

yaptığı bu işten utanır, kendi kendini suçlar, duygularını ve davranışlarını kontrol edemediği için cezalandırmaya çalışır, pişmanlık duyar, özgüvenini yitirebilir. Bu gibi kişiler pişmanlıklarını dile getirip, af dileseler de bir zaman sonra bütün bunları unutup, yeniden aynı eylemi gerçekleştirirler. O nedenle bu kişilerin mutlaka bir psikolojik tedaviye ve desteğe ihtiyaçları vardır. Eğer toplum, aile içi şiddet ve çocuk istismarını onaylamayan bir tutum sergiliyorsa, şiddet uygulayan bu kişileri dışlayabilir, onları toplum dışına itebilir. Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Almanya, İsveç, Norveç gibi gelişmiş ülkelerin çoğunda bu tür eylemlerin ciddi yasal yaptırımları vardır. Eşlerine fiziksel şiddet uygulayan erkekler hapis ile cezalandırılmakta, çocuklarını istismar eden ailelerden çocukların velayeti alınmakta ve çocukların bakımını ve yetiştirilmesini, kurumlar veya yetiştirici aileler üstlenmektedir( 1 ).

AİLE İÇİ ŞİDDET VE ÇOCUK İSTİSMARINI ÖNLEMEK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER Aile içi şiddet insanın güvenlik ihtiyacını en derin yerinde yaralıyor. Özellikle Kadınlar ve Çocuklar şiddete maruz kalıyorlar. Uzman kişilere göre toplumun en yaygın şiddet biçimi aile içi şiddettir. Aile içi uygulanan şiddet, din, eğitim, ekonomik ve sosyal konumdan bağımsız olarak toplumun bütün kesimlerinde karşılaşılan bir olgudur.. ve hiçbir koşulda kabul ve haklılık görmesi düşünülemez( 5 ). Aile içi şiddet ve çocuk istismarını önlemek için, konu hakkında bireyleri, aileleri ve toplumu eğitim yolu ile bilgilendirip bilinçlendirmek gerekir. Kişiler, aileler ve sonuçta toplum, bu gibi olayları, aile meselesi ve olağan olarak görmekten vazgeçerse, aile içi şiddetin önüne geçilmiş olur. Genel olarak toplumun eğitim düzeyinin yükseltilmesi de aile içi şiddetin azalmasında etkili olur. Ancak bu uzun soluklu bir girişimdir ve zamanı gerektirir. Şiddete eğilimli bireylere danışmanlık yapmak, bu kişilerin psikolojik olarak tedavi edilmelerini sağlamak da önleyici bir girişimdir. Ancak bu da, kişilerin bilinçli bir biçimde böyle bir desteği aramaları ve istemeleriyle ve konu ile ilgili olarak toplumsal örgütlerin varlığı ve etkin çalışmasıyla gerçekleşebilir. Şiddet öğrenilen bir davranıştır. Bu nedenle, kitle iletişim araçlarının, özellikle de en yaygın olarak kullanılan ve toplumu en etkileyici araç olan televizyonun şiddeti öğretici yayınları önlenmelidir. Televizyon, aile içi şiddetin ve çocuk istismarının zararlı etkilerini gösteren, bu konularda toplumu bilinçlendiren yayınlar ile , şiddeti önleyici bir yayın aracı olarak kullanılmalıdır. Konu ile ilgili olarak kesin, açık ve caydırıcı cezaları öngören özel yasal düzenlemeler gerçekleştirilmelidir. Aile içi şiddete veya istismara uğramış kişileri destekleyen ve güvence altına alan bir sosyal güvenlik ve hizmet şemsiyesi kurulmuş olmalıdır. Türkiye’deki sosyal güvenlik ve hizmet kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar aile içi şiddet ve çocuk istismarının önlenmesi konusunda “Mor Çatı Sığınma Evleri” ve benzeri çalışmalar yapıyorlarsa da bu çalışmalar, gerek nitelik gerekse nicelik açısından son derecede yetersizdir. Aile içi şiddet ve çocuk istismarı ile ilgili başlıca yasal yaptırımlar ise Türk Ceza Kanunu ve Medeni Kanun hükümlerine dayalıdır. Bu yasaların hükümleri ise genel anlamlıdır. Oysa ki, caydırıcı ve daha etkili olabilmesi bakımından bu konunun, özel yasalarla ele alınıp, yeniden düzenlenmesi gerekir( 1 ).

Page 20: ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH ... · ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

20

Ailenin korunması bakımından gerek uluslararası belgelerde gerekse mevzuatımızda birçok yasal düzenlemeler mevcuttur. Bunların başında Türk Medeni Kanunu ve Türk Ceza Kanunu gelmektedir( 2 ).

AİLE İÇİ ŞİDDET VE ÇOCUK İSTİSMARININ DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMU Türkiye’de çocuk istismarı konusunda yapılan araştırmalarda ise %78 ile duygusal istismarın baş sırada olduğu görülmektedir. Fiziksel istismar (%24) ve cinsel istismar (%9) daha az olarak görülmektedir. Çocukların ucuz işgücü olarak kullanılmaları yoluyla istismar edilmelerinin de Türkiye’de yaygın olduğunu söyleyebiliriz. Yasal düzenlemeler, 15 yaşın altındakilerin çalışmasını öngörmese de, gerçekte bu yasaların çiğnendiğini hepimiz biliyoruz. Meslek öğrensin, eli iş tutsun, eve katkısı olsun, adam olsun, gerekçeleriyle bu çocuklar, eğitim alma haklarından yoksun bırakılmakta, okula devam etmeleri gerekirken, sağlıkları üzerinde olumsuz etkileri olan ortamlarda, hiç bir sosyal ve yasal güvence olmaksızın çalıştırılmaktadır. Bunların sayıları on binlercedir. Tarım kesiminde, ücretsiz aile işçisi durumunda olanların sayısı ise tam olarak bilinememektedir. Türkiye’de 1980-1982 yılları arasında sekiz ilde yapılan bir araştırmada, 4-12 yaşları arasındaki 16.000 çocuğun , fiziksel ve duygusal açıdan istismar edilip edilmediği incelenmiştir.Kız çocuklarının % 34,6’sının, erkek çocuklarının ise % 32,5’inin ihmal ve istismar kurbanı oldukları saptanmıştır. Eğitimsiz ebeveynlerin %40’ı çocuklarını istismar ederken, eğitim düzeyi yüksek ebeveynlerde bu oran % 17’ye kadar düşmektedir. Çocukların istismar edilmeleriyle, çocukların disiplin altına alınması arasındaki sınırı çok dikkatli belirlemek gerekir. Ama dilimize yerleşmiş olan “eti senin, kemiği benim” , “öğretmenin vurduğu yerde, gül biter” tarzı deyişler, Türk toplumu olarak bizlerin bu ince çizgiyi iyi saptayamadığımızın açık bir ifadesidir( 1 ). İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma şiddetin aile içinde başlayıp okulda devam ettiğini ortaya koyuyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 55 ilde “Çocuğa yönelen şiddet” ve “Çocuktan kaynaklanan şiddet” konularında bir araştırma yaptı. Araştırmaları yöneten Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Muhakemeleri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bahri Öztürk, çocukların yüzde 77’sinin şiddete maruz kaldığını söylüyor. Öztürk çalışmanın uluslararası alanda Türkiye için baz alınacağını belirterek, “çalışma sonucunda şiddetin sıradan karşılandığını gördük. Bu olay ülkemizdeki insan hakları sorununun temel sebebidir.” yorumunda bulunuyor. Aile içi şiddetin, yüzde 20’ye yaklaşan oranla baba ve yüzde 15.67 ile anneden kaynaklandığını belirten Öztürk “ Ülkemizde şiddetin beşiği aile. Ancak bu durum okulda yüzde 40’a varan öğretmen şiddeti ile devam ediyor. Erkek çocuklar babalarından, kız çocuklarsa annelerinden daha çok dayak yiyor.” şeklinde konuşuyor. Prof. Öztürk, çevreden kaynaklanan şiddete öğretmenin yüzde 39.36 ile ilk sırada yer aldığını vurgulayarak, “şehir merkezinde yaşayanları yüzde 40’ı öğretmen şiddetine uğrarken, bu oran gecekonduda yüzde 38’e düşüyor. Bu durum şiddetle mücadelenin ailede başlayıp, okulda sürdürülmesini gerektiriyor” diye konuştu. Anket sonuçlarına göre her üç kişiden birisinin şiddetle terbiye edildiği ve ceza şeklinin yüzde 21 oranında dayak olduğu ortaya çıkmış( 4 ).

Page 21: ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH ... · ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

21

Aile bireylerine şiddet uygulayan kişilerin %82’sini erkekler oluşturuyor. Araştırmaya göre şiddet uygulayanların %45’ini erkek eş,%24’ünü baba,%24’ünü ise ağabey ve abla oluşturuyor. Şiddet uygulayan annelerin oranı ise %10’dur( 8 ). AFETLERİN ÇOCUK RUH SAĞLIĞINA ETKİSİ

Sel, deprem, hortum ve kimi zaman yangın gibi doğal afetler okul öncesi çocuğun ruhsal sağlığını etkilemektedir. Çocukları doğal afet konusunda bilgilendirerek doğal afetlerden daha az etkilenmelerini sağlayabilirsiniz. Çoğu kişiler okul öncesi çocuklarını kapasiteleri altında değerlendirmekte, yeterli bilgi sunmamaktadırlar. Doğal afetler konusunda bilgi sunmanın çocukların korkacağı yönünde düşüncelerin olması yetişkinleri buna sevk etmektedir.

Okul öncesi çocukları herhangi bir olağanüstü durumla karşılaştıklarında kendilerini koruyamamakta çaresizlik ve güçsüzlük duygusu içinde olmaktadırlar. Bu nedenle deprem, sel vb. afetlerle ilgili kurumda drama yaparak afetlerde yapılması gerekenleri öğretmeniz gerekir. Arkadaşları, öğretmenleri ile yaptıkları darama sonucunda güven, yardımlaşma duygusunun gelişmesine yardımcı olunur. Sınıftaki arkadaşlarının deneyimlerini dinleyerek yalnız olmadığını öğrenir.

Örneğin kukla, itfaiye aracı, buldozer, maket, Lego binalar kullanarak doğal afet gerçekleşiyormuş gibi durumlar yaratabilirsiniz. Çocukların yaşadıkları ya da sizin anlattığınız doğal afetler hakkında soru sorarak ya da kendi hayal güçlerini kullanmalarını isteyerek resim çizdirebilirsiniz. Resim çalışmasından sonra tek tek grupla birlikte resimler hakkında konuşabilirsiniz.

Çocuklardan doğal afetler konusunda kısa öyküler hazırlamalarını isteyebilirsiniz. Doğal afetten sonra ne oldu? Diyerek afetin sonuçlarını gözden geçirmelerini sağlayabilirsiniz. Bu etkinlikler çocukların güvende olma ve kendine yetme duygularının gelişmesini sağlayacaktır. Bazı çocuklar doğal afetlerden sonra kaygı, çöküntü, ciddi uyku ve yeme bozuklukları yaşayabilirler. Bu belirtileri gözlemlerseniz vakit kaybetmeden çocuk psikologuna yönlendirmeniz gerekmektedir.

GÖÇÜN ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞI ÜZERİNE ETKİSİ

Göç etmek hem aile açısından hem de çocuk açısından önemli sorunları beraberinde getirebilir. En önemli sorunların başında uyum sorunu gelmektedir. Yeni yerleştiği çevreye, kültüre, kuruma, insanlara alışamama şeklinde olabilir. Çocuklar okula uyum sağlayamayabilir. Başka bir yere taşınırken çocuğun yaşı buna uygunsa çocuğun kararları da alınabilir.

Göç öncesinde öğretmen çocukla konuşabilir. Bazı çocuklar öğretmenine bağımlı olabilmektedir. Okuldan ayrılmanın öğretenini bir daha görmeyeceği anlamına gelmediği söylenmelidir. Çocuğa yeni evleri, mahalleri, okulları hakkında bilgi verilmelidir. Öğretmen gerekirse eski öğretmeninden çocuk hakkında bilgi almalıdır. Çocuğun yeni ortamına alışabilmesi için psikodrama tekniklerinden yararlanılmalıdır.

Page 22: ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH ... · ÖĞR. GÖR. ÖZLEM BOZYER/ ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLUMSUZ YAŞAM OLAYLARI

22

ÇALIŞAN VE ÇALIŞTIRILAN ÇOCUKLAR

UNİCEF’ e göre 18 yaş altındaki her birey çocuktur. Uluslararası yasalara göre 14 yaş altı çocukları çalıştırmak yasaktır. 14 yaşını tamamlamamış 15 yaşını doldurmamış olanlar çocuk işçi olarak tanımlanıyor. 15- 18 yaş arasında çalışanlar genç işçi olarak adlandırılıyor. Türkiye’de 3 milyon 850 bin çocuk işçi var. 6-14 yaş arasında çalışan 511 bin çocuk var. Kentlerdeki çocuk işçilerin %55,6’sını kentlere göç eden kırsal ailenin çocukları oluşturmakta. Görüldüğü gibi göç ile çocuk, çocuk çalıştırılması arasında ciddi bir orantı var. Çocukların çalıştırılması ülkemiz açısından ciddi bir sorundur.

Çocuğa fiziksel enerjisinden fazla iş yüklenmesi çocukta yorgunluk yaratır.Çocuğun yaşına uygun gelişim olanaklarından mahrum kalmasına neden olur Çocuk Gelişimcinin, öğretmenin bu konu hakkında yapabileceği en iyi şey koruyucu ruh ağlığı çerçevesinde aileleri bilgilendirmesidir. Gerekli durumlarda çocukla ilgili sivil toplum kuruluşlarından yardım istenebilir.

UNİCEF’e göre sokak çocuklarının çoğu kimsesiz değildir. İçinde bulundukları aile bağlarının niteliği çocukların evden kaçmasına neden olabildiği gibi ailesi tarafından sokakta çalıştırılmaktadırlar. Uyuşturucu kullanma, suç mağduru olma gibi problemlerle karşı karşıyadırlar. Birçok zaman okula gidemeyen gitse bile ödevini yapacak zaman bulamayan çocuklardır.

Not: Cinsel istismar konusunda çocuğa okunabilecek kitap önerisi “Bedenim Bana Ait”

KAYNAK:

İlgi özel eğitim, Gülbin çırak

blogcuanne.com

Talking to Children about Death, Clinical Center National Institutes of Health. http://www.cc.nih.gov/ccc/patient_education/pepubs/childeath.pdf

Kadikoysifa

Hizmethastahanesi

Aile Danışmanlığı Notları. Bartın Üniversitesi

Çocukların Cinsel İstismardan Korunması için Anne, Baba ve Bakıcılara Rehber

Aile Hekimliği Uludağ Üniversitesi. Pedagoji Staj ders notları