33
TÜRKİYE RİO+20 STK GİRİŞİMİ www.yesilgelecek.wordpress.com 18.06.2012 R İO +20 YOLUNDA T ÜRKİYE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMANIN NERESİNDE ? TÜRKİYE STK’LAR GÖRÜŞ BELGESİ Ankara Hitit Gençlik ve Spor Kulübü AKUT, Arama Kurtarma Derneği EMBARQ Türkiye-Sürdürülebilir Ulaşım Derneği EUROSOLAR Türkiye Habitat Kalkınma ve Yönetişim Derneği Hayata Destek Derneği BPW Türkiye-İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Derneği Mavi Kalem Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği TURMEPA-Deniz Temiz Derneği Yuva Derneği

Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

TÜRKİYE RİO+20 STK GİRİŞİMİ www.yesilgelecek.wordpress.com18.06.2012

Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?

TÜRKİYE STK’LAR GÖRÜŞ BELGESİ

Ankara Hitit Gençlik ve Spor Kulübü AKUT, Arama Kurtarma Derneği EMBARQ Türkiye-Sürdürülebilir Ulaşım Derneği EUROSOLAR Türkiye Habitat Kalkınma ve Yönetişim Derneği Hayata Destek Derneği BPW Türkiye-İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Derneği Mavi Kalem Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği TURMEPA-Deniz Temiz Derneği Yuva Derneği

Page 2: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

RİO+20 YOLUNDA TÜRKİYE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMANIN NERESİNDE?TÜRKİYE STK’LAR GÖRÜŞ BELGESİ

İçindekiler TablosuI. Giriş..................................................................................................................................... 2

II. Raporun Amacı................................................................................................................... 3

III. Sürdürülebilir Kalkınma Yasal Mevzuatı ve Uygulamalar....................................................3

IV. Sektörel Sürdürülebilirlik Analizleri........................................................................................7

a. Çevre.................................................................................................................................. 7

b. Sürdürülebilir Ulaşım ve Kentler..........................................................................................7

c. Afet Yönetimi....................................................................................................................... 7

d. Yeşil Ekonomi..................................................................................................................... 8

e. Gençlik ve Eğitim................................................................................................................8

IV. Rio + 20’den Geleceğe Öneriler......................................................................................9

a. Sivil Toplumun Geleceğin Türkiye’sindeki Rolü..............................................................9

b. Sivil Toplumdan Politika Önerileri.................................................................................10

Yenilenebilir enerji sektörü................................................................................................10

Denizler............................................................................................................................. 12

Sürdürülebilir Ulaşım ve Kentler........................................................................................13

Yeşil Ekonomi.................................................................................................................... 14

Eğitim................................................................................................................................ 15

V. Sivil Toplumdan İyi Uygulama Örnekleri............................................................................15

A. Afet ve Acil Durum :..........................................................................................................16

B. Gençlik ve Eğitim :............................................................................................................17

1

Page 3: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

I. GİRİŞ Sürdürülebilir kalkınma kavramı bütün dünyada uzun yıllardan beri tartışılan, ancak Türkiye’de son zamanlarda tam olarak üzerinde durulmaya başlanmış bir konudur.

1992 tarihli Rio Çevre ve Kalkınma Deklarasyonu’nun sekizinci ilkesinde de belirtildiği gibi, nüfus dinamikleri ile sürdürülebilir kalkınma arasındaki güçlü ve koparılamaz bir bağlantı vardır:

“Bütün insanlık için sürdürülebilir kalkınma ve daha yüksek bir yaşam kalitesi sağlamak için, Devletler sürdürülemez üretim ve tüketim modellerini değiştirmeli ve uygun nüfus politikalarını ön plana çıkarmalıdır.”

Bugün 7 milyar olan dünya nüfusu 2050 yılında 9 milyara çıkacak ve daha önceki nüfus yansıtmalarının aksine, nüfus artışı 2050’den sonra da devam edecektir (UN DESA 2009 ve 2011). Nüfus artışı, yoksulluğu azaltma çabalarını güçleştirmektedir. Nüfus artışı, (FAO 2009 ve 2010; Tokgöz ve Rosegrant 2011) artan nüfusun beslenme sıkıntısını derinleştirmekle kalmamakta, yeterli istihdam fırsatlarının yaratılmasını gerektirmektedir (ILO 2011; UNFPA 2011a; Basten ve diğ. 2011; Herrman ve Khan). Yeşil ekonomiye geçiş, nüfus artışının, kıt doğal kaynakların tükenişine yaptığı katkıyı aşmaya yardımcı olabilir. UNEP (2010) yeşil ekonomiyi “insanların iyiliği ve toplumsal eşitliğin gelişmiş olduğu, aynı zamanda da çevresel risklerin ve ekolojik kıtlıkların kayda değer biçimde azaltıldığı” bir ekonomik model olarak tanımlamaktadır. En basit ifadesiyle yeşil ekonomi, düşük karbon salınımıdır, enerji ve kaynakların verimli bir şekilde kullanımıdır, bio-çeşitliliğin korunması ve gelir ve istihdamın artmasıdır.

2

Yeşil ekonomi, düşük karbon salınımıdır, enerji ve kaynakların verimli bir şekilde kullanımıdır, bio-çeşitliliğin korunması ve gelir ve istihdamın artmasıdır.

Page 4: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

II. RAPORUN AMACI1992 yılında gerçekleşen Birleşmiş Milletler Rio Çevre ve Kalkınma Zirvesi’nin 20 yıllık takip toplantısı 20 – 22 Haziran 2012 tarihleri arasında “Rio+20 Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi” başlığı ile Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde gerçekleştirilecektir.

Zirvelerde “Sivil Toplum Forumları” da programlara dâhil edilmektedir. Böylece küresel ölçekte de sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelmesi sağlanmaktadır. Rio+20 sürecinde Türkiye’de sivil toplum kuruluşlarının da çeşitli ölçeklerde katılım sağladığı bir “ulusal hazırlık süreci” devam etmektedir. Bu süreç T.C. Kalkınma Bakanlığı tarafından Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın kolaylaştırıcılığında yürütülmektedir.

1996 Habitat Zirvesi’nden başlayarak Rio ve Johannesburg süreçlerini sivil toplum kuruluşu olarak takip eden Habitat Yönetişim ve Kalkınma Derneği ve Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği kolaylaştırıcılığında düzenlenen toplantı sonucunda Türkiye’de Rio+20 sürecine ilişkin bir STK Raporunun hazırlanması ve çalışmaları devam eden Türkiye Ulusal Raporu’na katkı verilmesi kararlaştırıldı. Bu çerçevede Kadın Çalışmaları, Sosyal Politikalar, İnsani Yardım, Gençlik, Çevre, İnsan Hakları alanlarında çalışan STK temsilcileri bir platform kurdu: Rio+20 STK

Rio+20 STK, sürecin raporunun hazırlanması için teknik bir komite oluşturularak 2012 Türkiye’deki temsilcilerinden dileyenlerin katkılarıyla bu politika belgesini oluşturdu.

III. SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA YASAL MEVZUATI VE UYGULAMALAR

Sürdürülebilir kalkınmanın ekonomik ve sosyal boyutunun yanında çevresel stratejilerde içermesi gereğinden yola çıkılarak çevreye ilişkin yatırım kararlarının belirlenmesi, kurum kuruluşlar arasındaki iş birliğinin oluşturulması, çevreyle ilgili yatırım programlarına ilişkin verilerin toplanabilmesi amacıyla “Ulusal Çevre Stratejisi ve Eylem Planı (UÇEP)”nın hazırlanmıştır. UÇEP çevre stratejisini belirleyen bir “rehber” niteliğindedir. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) bu çalışmaya 1995 yılında başlamıştır. Bu kapsamda 19 konu üzerinde çalışma grupları oluşturulmuş ve elde edilen raporlar doğrultusunda plan hazırlanmıştır. UÇEP’in hazırlık sürecinde belirlenen hedefler şu şekildedir;

o Yaşam kalitesinin iyileştirilmesi,

o Çevre bilinç ve duyarlılığının geliştirilmesi,

o Çevre yönetiminin iyileştirilmesi,

o Sürdürülebilir nitelikte bir ekonomik, toplumsal ve kültürel gelişme sağlanması.

3

Page 5: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

UÇEP’in uygulanması için 20 yıllık bir süreç öngörülmektedir. Uygulama başlangıç, izleme ve değerlendirme ile güncelleştirme ve değiştirme gibi aşamalardan oluşmaktadır. Bu planın içselleştirilmesi amacıyla başlangıç uygulaması olarak planın hükümet tarafından kabulü, DPT tarafından hazırlanan yıllık programlara entegrasyonu ve planın içerdiği eylemlerin ilgili kurum ve kuruluşların faaliyetlerine dâhil edilmesi belirlenmiştir. İzleme sürecinde planda belirlenen stratejik hedeflere ulaşılıp ulaşılamadığının belirlenmesi amacıyla tespit edilen performans göstergelerini içeren raporlar hazırlanacak ve bu doğrultuda geri besleme yapılacaktır. Bu raporlama sürecinin izlenmesi gerekmektedir.

Türkiye’de yenilenebilir enerji politikalarının başlangıcı, 10/05/2005 tarih ve 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretim Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun ile (Yenilenebilir Enerji Kanunu olarak da bilinmektedir) olmuştur. Ayrıca 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu ve 5784 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’da da yenilenebilir enerji kaynaklarına yer verilmiştir.

Yenilenebilir Enerji Kanunu ile bir kısım teşvikler getirilmiş ancak söz konusu teşviklerin zaman içinde piyasada değişen dinamiklerden dolayı yeniden ele alınması ihtiyacıyla Kanunun revizyonu 29/12/2010 tarih ve 6094 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile revize edilmiştir. Yenilenebilir Enerji Kanunu, teşvikleri kaynak bazında çeşitlendirmek ve yerli teknolojinin gelişimini ön plana çıkarmak suretiyle yeni bir dönem başlatmıştır.

02/05/2007 tarih ve 26510 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu kapsamında, Ar-Ge ve yatırım teşvikleri verilmesi öngörülmüştür. 04/08/2002 tarih ve 24836 sayılı Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği kapsamında (26/11/2009 tarih ve 27418 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklik yapılmasına ilişkin yönetmelik ile halen geçerliliği korunmuştur):

• Bir takvim yılında, santral sahiplerine öngörülen ortalama yıllık üretim miktarını geçmemek kaydıyla özel sektör toptan satış şirketlerinden elektrik enerjisi satın alabilme imkanı sunulmuştur.

• Tesis tamamlanma tarihini izleyen ilk 8 yıl süresince yıllık lisans bedelinden muafiyet getirilmiştir.

• Perakende satış lisansı sahibi tüzel kişilerin, serbest olmayan tüketicilere satış amacıyla yapılan elektrik enerjisi alımlarında, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı bir üretim tesisinde üretilen elektrik enerjisi satış fiyatı; TETAŞ’ın satış fiyatından düşük veya eşit olduğu ve daha ucuz bir başka tedarik kaynağı bulunmadığı takdirde, öncelikli olarak söz konusu yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisinde üretilen elektrik enerjisini satın alma yükümlülüğü getirilmiştir.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2010-2014 yıllarını kapsayan Stratejik Planında 2015 yılı için verilmiş olan hedefl er, 10.000 MW rüzgar enerjisi kurulu gücü ve 300 MW jeotermal enerji kurulu gücüne işaret etmektedir. Daha kapsamlı hedefler içeren Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Belgesinde, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretimin toplam ülke üretiminin 2023 yılında %30’una çıkarılması gibi iddialı hedefler verilmiş olması, yenilenebilir enerji yatırımlarını teşvik edecek bir yapının da işlerlik kazanmasını gerektirmektedir. Strateji Belgesinin hedeflediği gelişim aşağıdaki gibidir:

Rüzgar 2023 yılına kadar 20.000 MW’a çıkarılması

4

Page 6: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

Jeotermal 2023 yılına kadar 600 MW’lık potansiyelin tümünün işletmeye girmesi

Güneş 2015 yılına kadar 600 MW kurulu güce ulaşılması

Hidroelektrik 2023 yılına kadar teknik ve ekonomik olarak değerlendirilebilecek potansiyelin

Değerlendirilmesi

Türkiye’de RES Yatırımları ve Yıllara Dağılımı

Yıllar 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011*

Toplam MW 19 19 20 20 20 37 147 458 803 1.320 1.720

Kaynak: EIE, TEIAŞ, *Kesin Olmayan

Türkiye’de Elektrik Kurulu Güçleri, Üretimi ve Dağılımı

KAYNAKLAR % KURULU GÜÇ ÜRETİM

MW GWh

Doğal Gaz 32,53 16.112,16 98.143,7

Hidrolik 31,97 15.831,25 51.795,5

Linyit 16,43 8.139,67 35.942,1

İthal Kömür+Taş Köm. 7,57 3.751,00 19.104,3

Sıvı Yakıtlar 8,44 4.178,76 2.180,0

Rüzgâr 2,67 1.320,15 2.916,4

Yenilenebilir Enerjiler 0,20 96, 87 457,5

Jeotermal 0,19 94,20 668,2

TOPLAM 100,00 49.524,00 211.207,7

Kaynak: EÜAŞ (12/2010)

5

Page 7: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

Türkiye’de Elektrik Kurulu Güç ve Üretiminin Yıllara Dağılımı

Yıllar KURULU GÜÇ ÜRETİM

MW GWh

1992 18.716 67.342

1993 20.338 73.808

1994 20.860 78.322

1995 20.954 86.247

1996 21.249 94.862

1997 21.892 103.296

1998 23.354 111.022

1999 26.119 116.440

2000 27.264 124.922

2001 28.332 122.725

2002 31.846 129.400

2003 35.587 140.581

2004 36.824 150.698

2005 38.820 161.956

2006 40.500 176.300

2007 40.834 191.558

2008 41.813 198.418

2009 44.758 194.813

2010 49.524 211.208

2011* 54.000 239.000

Kaynak:EÜAŞ, * Kesin Olmayan

Ekolojik tarım, Türkiye ve dünyanın bir çok ülkesinde ilgili mevzuat çerçevesinde tüm koşulları belirlenmiş, denetim mekanizması kurulmuş ve sürekli gelişen, genişleyen gerçek bir  standarttır. Bu çerçevede, ekolojik tarım, ilk geliştirildiği günden beri sivil hareketlerin ve sosyal

6

Page 8: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

sorumluluk merkezli inisiyatiflerin vizyonu doğrultusunda sürdürülebilirlik ve gelecek kaygısı taşıma ekseninde toplum duyarlılığını geliştirmek ve pratik çözüm getirmek için var olmuştur. İlgili sektör de bu doğrultuda gelişim içindedir. Ekolojik tarım kitleselleşirken dahi, sürdürülebilirliği temsil eden adil ticaret (fair trade) gibi sosyal ve diğer alanlardaki sürdürülebilirliği destekleyen sistemler ile paralel gelişmeye devam etmektedir.

Denizler konusunda

Çevre ile ilgili uluslararası düzeydeki sözleşmelerin bir kısmına taraf olma, dâhil olduğu uluslararası kuruluşların çalışmalarına da katılım yoluyla Türkiye çevre alanında uluslararası iş birliğine destek vermektedir. Türkiye’nin taraf olduğu antlaşma ve protokoller en az Çevre Kanunu niteliğinde olup, ulusal mevzuatın da bir parçasını oluşturmaktadır. Türkiye’nin MARPOL 73/78 Ek-IV’ taraf olması yönünde çalışılacak olması oldukça olumlu bir gelişmedir. Ancak bu konuda daha ayrıntılı bir eylem planının en kısa zamanda çıkarılması gerekmektedir.

IV. SEKTÖREL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ANALİZLERİ

a. Çevre Türkiye’de, yenilenebilir enerji alanında teşvik yöntemi olarak sabit fiyat garantisini uygulamaktadır. Yenilenebilir Enerji Kanunu, yenilenebilir enerji kaynaklarını “Hidrolik, rüzgâr, güneş, jeotermal, biyokütle, biyokütleden elde edilen gaz (çöp gazı dahil), dalga, akıntı enerjisi ve gel-git gibi fosil olmayan enerji kaynakları” olarak tanımlamış ve bu kaynaklara dayalı üretim yapan tesisler için üretim lisansı sahibi tüzel kişiye EPDK tarafından "Yenilenebilir Enerji Kaynak Belgesi" (YEK Belgesi) verilmesini düzenlemiştir. Kanun ile YEK Destekleme Mekanizması tasarlanarak tedarik şirketlerine, tedarik ettikleri elektrik enerjisi oranında YEK Destekleme Mekanizmasına katılım yükümlülüğü; YEK Belgesi sahibi olan üreticiler için de belgelerinde belirlenmiş olan üretim miktarları üzerinden YEK Destekleme Mekanizmasına katılım imkanı getirilmiştir.

b. Sürdürülebilir Ulaşım ve Kentler Özellikle 1950’li yıllardan sonra Türkiye’de özel araç kullanımının yaygınlaşması ile kentlerde ulaşım sistemi planları önem kazanmıştır. Sürdürülebilir Ulaşım Derneği; kent içi hareketliliğin sağlanmasında özel araç kullanımının önüne geçilerek ve kentlerde özellikle özel araç kullanımını özendiren planlama yaklaşımlarından uzak durularak sürdürülebilir bir ulaşım siteminin temelleri atılabileceğini savunmaktadır. Sistemin devamlılığının sağlanması için de toplu taşım ve motorsuz ulaşım türleri (bisikletliler ve yayalar) ile insanların kent içi hareketliliğinin sağlanması için gerekli adımlar atılmalıdır. Şüphesiz sistemin bu şekilde kurgulanması gelecek nesiller için büyük önem taşımaktadır.

c. Afet Yönetimi Afetle sürdürülebilir kalkınma arasında kritik bir ilişki bulunmaktadır fakat ülkemizde bu bilince yeni oluşmaktadır. Türkiye'deki afet zararının temel nedeninin insan yerleşimi (habitat) politikalarının yokluğudur. İnsan yerleşiminin bilimsel biçimde düzenlenmiyor olması nedeniyle Türkiye'de bugün önemli bir nüfus riskli alanlarda yaşamakta ve çalışmaktadır: Deprem bölgeleri, sel ve heyelan bölgeleri, endüstriyel kaza riski taşıyan bölgeler gibi. Altyapının denetimine ilişkin mekanizmaların sağlıklı işlememesi de (clientélisme, yolsuzluk vb. nedenlerle) riskleri defalarca büyütmektedir. Ne yazık ki bu konuyla ilgili politikalar kurgulanırken sorun çoğunlukla hala bir mühendislik sorunu olarak ele alınmaktadır. Asıl problemin, “sağlam bina” yapmaktan daha önemli olanın, yerleşimin bilimsel biçimde düzenlenmesi olduğu gerçeği kenara itilmektedir. Afetler bu sorunun yalnızca görünür yüzü. Bir anda var olan tüm yapı stokunu sağlamlaştırarak afet riskini minimize edebilseydik bile, kalkınma bağlamında büyük bir adım atmış olmazdık. Sağlıksız yerleşim, zaman, para ve

7

Page 9: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

enerji israfına yol açtığı için sürdürülebilir kalkınmanın önündeki en büyük engellerden biri olmaya devam edecektir.

Büyük ölçekli risklerin azaltılması, ancak yerleşimin akılcı planlanması ile olasıdır. Bu gerçekleştirilmediği sürece kalkınma hedeflerine -özellikle de sürdürülebilir kalkınma istiyorsak- varılamayacaktır.

d. Yeşil EkonomiYeşil ekonomi kavramı, sürdürülebilir kalkınmanın yerine değil yanı sıra kullanılan bir kavramdır. Fosil yakıtlara dayalı “kahverengi ekonomi” modelinin kullanımı ile geçen uzun yıllar, toplumsal marjinalleştirme, çevresel bozulma ve kaynak tüketimi gibi sorunları ile gerekli mücadeleyi yapamamıştır. 2009 yılında BM Genel Kurulu, 2012’de Rio de Janeiro’da 1992 tarihli Birinci Rio Zirvesi’nin 20. yılı vesilesiyle bir zirve (Rio+20) yapılmasını kararlaştırdı. Rio+20 gündeminin iki maddesi, “Sürdürülebilir Kalkınma ve Yoksulluk ile mücadele bağlamında Yeşil Ekonomi” ve “Sürdürülebilir Kalkınma için Uluslararası Çerçeve” başlıklıdır. Artık yeşil ekonomi uluslararası politik süreçlerin gündemine girdiğine göre, bu yeni ekonomik model ile sürdürülebilir kalkınma arasındaki bağlantıların özetlenmesi ve açıklığa kavuşturulması faydalı olacaktır.

e. Gençlik ve Eğitim

Sürdürülebilir kalkınma açısından Gençlik ve Eğitim alanında öne çıkanlar:

o Gençlerin, kadınların, çocukların ve engellilerin yerel ve ulusal düzeyde karar-alma mekanizmalarına katılımına destek verilmesi,

o Kent Konseyleri, Gençlik, Kadın, Çocuk ve Engelli Meclislerinin kapasitelerinin gelişimini desteklenmesi,

o Başta gençler olmak üzere, kadın, çocuk ve engellilerin hükümetler, yerel yönetimler ve iş dünyası olmak üzere farklı paydaşlarla ortaklıklarını geliştirilmesi,

o Yerel, ulusal ve uluslararası zirveleri izlemek, başta genç, kadın, ve engellilerin bu toplantılara katılımını arttırmak ve ilgi gruplarının lehine kararların çıkması için katkıda bulunulması,

o Gençler, kadınlar ve çocukların kapasite gelişimlerini destekleyici eğitim programların geliştirilmesi,

o Gençler arasında gönüllük bilincini geliştirilerek toplumsal kalkınma sürecini desteklenmesi,

o Bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkin kullanılmasını sağlayarak toplumun bilgiye erişimini kolaylaştırılması,

o Gençler ve kadınlara yönelik girişimcilik eğitimleri vererek genç ve kadın girişimciliğini desteklenmesi.

Gençlik alanında ön plana çıkan noktaların iyileştirilmesi ve geliştirilmesi için ekonomik / sosyal ve çevresel boyutlarda üretilmesi gereken politikalar

8

Page 10: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

o Gençlerin, kadınların, çocukların ve engellilerin yerel ve ulusal düzeyde karar-alma mekanizmalarına katılımına destek verilmesi konusunda öncelikli olarak grupların kendi arasında ve gruplar arasında haklar bilincinin geliştirilmesi gereklidir.

o Kent Konseyleri, Gençlik, Kadın, Çocuk ve Engelli Meclislerinin kapasitelerinin gelişimini desteklenmesi ve Meclislerin yereldeki sorunlara yönelik güvenilir ve bilimsel analize dayalı politika önerileri geliştirmesi gereklidir. Bunun için, Kent Konseylerinin yapısının ve amacının anlaşılması ve sivillik ilkesinde hareket etmesi gerekmektedir. Habitat bünyesinde başlatılan Yerel Demokrasi Akademileri yapısının yaygınlaştırılması ve yerel gençlik kuruluşları ve üniversite kulüplerini destekleyerek gençlik meclisleri ve Ulusal Gençlik Parlamentosu sürecine dahil etmek katılımı güçlendirecek bir eylemdir.

o Başta gençler olmak üzere, kadın, çocuk ve engellilerin hükümetler, yerel yönetimler ve iş dünyası olmak üzere farklı paydaşlarla ortaklıklarını geliştirilmesi için yerel ve ulusal düzeyde iletişim mekanizmalarının geliştirilmesi gereklidir. Bunun için yerellerde yapılanan meclislerde farklı paydaşların temsiliyeti mutlaka sağlanmalıdır. Ayrıca, üniversiteler bünyesinde farklı paydaşların bir araya geleceği çalışmalar gençlik kulüpleri ile yaygınlaşmalıdır.

o Yerel, ulusal ve uluslararası zirveleri izlemek, başta genç, kadın, ve engellilerin bu toplantılara katılımını arttırmak ve ilgi gruplarının lehine kararların çıkması için katkıda bulunulması için ilgi gruplarının karar-yapım süreçlerinin en başında sürece dâhil edilmesi gerekmektedir.

o Gençler, kadınlar ve çocukların kapasite gelişimlerini destekleyici eğitim programların geliştirilmesi için uzman kuruluşlar, akademi ve sivil toplum kuruluşları ortaklığında çalışmalar yapılması gereklidir. Bunun için toplum kesimlerinin eğitimlerden yararlanması için uzaktan (online) eğitim müfredatları geliştirmek amacımızdır.

o Uluslararası Genç Liderler Akademisi’nin gençliğin kapasitesini geliştirerek bölgesel bir rol oynamasını sağlamak ve Akademi’nin kurumsallaşmasını sağlamak.

o Gençler arasında gönüllük bilincini geliştirilmesi ve toplumsal kalkınma algısının oluşturulması ve güçlendirilmesi gereklidir.

IV. RİO + 20’DEN GELECEĞE ÖNERİLER

a. Sivil Toplumun Geleceğin Türkiye’sindeki RolüTürkiye’de tarım GDO teknolojisine “karşı” durmaya, kelimenin tam anlamı ile muhtaçtır. Aksi takdirde, elimizde bulunan birçok değer ve avantaj ile rekabet etme gücümüzü yitirmemiz işten bile olmayacaktır. Çok yakın bir zamana kadar Türkiye’nin kendine yeten bir üretim büyüklüğüne sahip ülkelerden birisi olduğu, okullarda bize aktarılan bir gerçekti. GDO olmadan bu koşulları sağlamış ülkemiz için, GDO – doğal üretim karşılaştırması adına çok fazla rakama, yeni araştırmaya ihtiyacımız olmadığını düşünüyoruz. Zira nüfus artışı ve ekonomik büyümemizin gelişim oranı sonucunda, ülke olarak, bugün hala kendi kararlarımızı verebilecek konumumuzu korumaktayız. Basit bir hesaplama ile, Türkiye’de ortalama bir küçük üretici 5

9

Page 11: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

ailenin gıda ihtiyacını karşılayacak üretim yaparsa, hem %20 civarındaki kırsal nüfusun refah ve istihdam sorunu ortadan kalkacak hem de emek yoğun sağlıklı üretimler güvence altına alınacaktır. Türkiye’nin tüm ihtiyacını karşılayabilecek böyle bir kırsal nüfus hâlihazırda mevcut ve tek ihtiyaç bunun planlama-destekleme ve denetlemesi iken, AB ve diğer dış politikalardan etkilenerek hesapsız bir şekilde kırsal-toprak tecrübesine sahip nüfusumuzu gözden çıkartır ve şehre, işsizliğe, yoksunluğa göçünü dikkate almazsak büyük bir çıkmaz ile karşı karşıya kalacağız her ihtimalde. Bu yolla oluşacak sosyal ve ekonomik çöküntüyü ne AB, ne ekonomi, ne de siyaset çözebilir.

Sonuçta çiftçi gözünden akıllıdır, iyi örneğin uygulamasını görür ve inanır. Önemli olan doğru girdilerin doğru bilgi ve örnek uygulamalar üzerinden tanıtılması ve kullanımlarının yaygınlaştırılmasıdır. Her hâlükârda, ekolojik tarımsal girdi miktar ve çeşitliliği için daha Türkiye’de yapılacak çok iş olduğunu ve sayısız imkana baktığımızı düşünüyoruz. Bu da yeni yatırımcılar için dikkate alınması gereken, planlı ve programlı bir şekilde bilimsel araştırmalar paralelinde gelişmesi gereken bir sektörel alan, anlamına gelmektedir. Bu bağlamda, son yıllarda birçok yeni ilaç ve bitki besleme materyalinin ülkemizde üretilmeye başlandığını ve fiyatlarının gittikçe daha uygun hale gelmektedir.

Afet Yönetimi konusunda gönüllülük temeline çalışmalarını devam ettiren STK’lar Toplum farkındalığının arttırılması, Özel sektör ve kamu kuruluşlarının farkindaliginin artırılması şeklindeki 3 ana hareket planininda yine 3 asamali Risk Yonetimi bazli Afet ve Acil Durum Metodolojisini uygulamaya çalışmaktadır. B. Afet ve Acil Durum Öncesi, : Afet ve Acil Durum Sirasi; Afet ve Acil Durum Sonrası

b. Sivil Toplumdan Politika Önerileri

Yenilenebilir enerji sektörüBüyük enerji santralleri ve çoğunlukla tekel olan büyük organizasyonlar şeklinde bir yapıya sahip mevcut merkezi enerji üretim sisteminden, her binanın güneş enerjisi, her ormanlık alanın biokütle enerji, her rüzgarlı bölgenin rüzgar enerjisi üretme noktası olabileceği adem-i merkeziyetçi enerji sistemine geçişin yapısal değişimi, mevcut sistemin direnciyle karşılaşmamalıdır.

Dünyada pek çok belde, kasaba, yerleşim ve kentte %100 yenilenebilir enerji hedefleri artık hayata geçirilmektedir. Bu hedef, ütopik ya da hayal ürünü olmaktan çıkmıştır.

Yapıların ve inşa edilmiş çevrenin, giderek yerleşimlerin bugüne göre çok daha düşük hatta ´artı´ enerji odakları olmaları mümkündür, bugünün teknolojileri ve tasarımı buna olanak vermektedir.

Türkiye´de kayda değer bir gelişme gösteren rüzgar enerjisi sektörü, yerli yabancı yatırımcıları çekerek iç pazarı genişletirken, ülkenin bu alandaki teknoloji geliştirme kapasitesinin de yükselmesi yönünde etkide bulunmaktadır. Talep tarafı politikalarının, pazar geliştirmeye ve büyütmeye yönelik kamusal müdahalenin diğer yenilenebilir enerji teknolojilerinde de kritik olduğu görülmektedir.

Yenilenebilir enerjilere dönüşümün ekonomiyi canlandırma ve yeni istihdam alanı yaratma etkisi büyüktür. Sanayi birliklerinin bu durumu görüp harekete geçmeleri gerekir.

Politik iradenin uzun vadeli ve gelecekteki gelişmeleri dikkate alan enerji, ekonomi ve toplumsal hedefler belirlemesi, geçtiğimiz yüzyıldaki kirli enerjilerle, sürdürülemeyen ekonomik

10

Page 12: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

modellerle kalkınan ülkelerinin geçtiği yolu takip etmek yerine, yüzünü geleceğe dönmüş ülkelerin son 20 yıl içinde çizdikleri yeni, temiz enerjiler ve sürdürülebilir kalkınma yolunda yürümeyi hedeflemesini beklemekteyiz.

Türkiye’de son günlerde sıkça karşımıza çıkan iyi tarım, doğal ürün, köy ürünü gibi kavramlar dâhil, Ekolojik tarım sistemi-logosu-sertifikası dışında hiç bir legal ve güvenli sağlıklı ürün standardı bulunmamaktadır.

Türkiye gibi ekolojik sistemleri ve üretimleri destekleyen coğrafi, biyolojik, kültürel, sosyal çeşitliliğe sahip bir ülkede bu avantajlara ve artan ekolojik ürün talebine rağmen hiç talebi olmayan, kirleten teknolojilere yönelmek bu ülkenin bağımsızlığını elimizle teslim etmek ve

hem kendi hem dünya mirasına ihanet etmiş olmak olur. Türkiye’de gıdanın geleceği bizim ülke olarak gerçekçi, bilimsel ve uzun vadeli politikalar ile doğa dostu üretim tüketim zincirlerini benimsememize bağlı. Ekolojik üretim bu gün sadece başlangıç noktasındadır. Bu konunun var olan kaynak, tecrübe ve imkânlar ile çok hızlı ve planlı bir biçimde geliştirilmesi gıda güvencesi

ve güvenliği açısından elzemdir.

Ekolojik sistemleri daha da geliştirmek ve dış ticarette özellikle son dönemde bozulan tarımsal ihracat – ithalat dengelerini olumlu yönde etkileyecek noktaya getirebilmek için, rekabet şansı olan pazar odaklı üretim planlamasını savunuyor ve destekliyoruz. Bunun dışa bağımlı hale gelinmeden yapılabilmesi için ekolojik tarım ile ilgili bilimsel araştırmalara önem verilmesi gerekiyor. Avrupa’da bu faaliyet için kurulan araştırma platformu, TP Organics, Technology Research Platform’un da paydaşı olan Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme olarak, uluslararası ticarete elbette karşı değiliz ve günümüzde buna ihtiyaç olduğunun da bilincindeyiz. Ancak, ekolojik açıdan en iyi ve en doğru olanın, üretim-tüketim mesafesini elden gelen en az uzaklıkta tutmak olduğu gerçeğinin de arkasında duruyoruz. Ayrıca, ekolojik sertifikalı ürün nerede üretilmiş olursa olsun doğaya daha az zarar verdiğini düşünüyor ve uzaktan getirilmiş olmasının ürünün ekolojik niteliği ile bir alakası olmadığını biliyoruz. Ürünün ne kadar uzaktan ve ne yolla geldiği ekolojik ayak izimiz açısından önem taşıyor ve ayrı bir hesap konusu olarak karşımıza çıkmaktadır. Ama maalesef konvansiyonel ürünlerde ürünün nereden geldiğini bilemediğimiz için tüketiciler olarak bu hesaplamayı yapmamız imkânsız hale gelmektedir. Ekolojik üretimde ise her bir ürünün nereden geldiği hatta üreticisi kayıt altında olduğu için, alışverişte doğayı koruyabilmek adına tüketici açısından seçme şansı doğurmaktadır.

Tüm bunların ışığında, kendi kendine yeterlilik konusunda oluşturulan modelleri dikkate almak ve Anadolu’da kırsaldaki değerlerin yeniden farkına varılmasını sağlamak gerekmektedir. O zaman, üretim ve kullanım yöntemleri, sürdürülebilirlik ve yeterlilik kavramları üzerinden yeniden gözden geçirilerek ve bu konuda politikalar oluşturularak daha yaşanabilir bir dünya için, adım atmak mümkün olabilir.

Denizler

11

Anadolu’da kırsaldaki değerlerin yeniden farkına varılmasını sağlamak gerekmektedir.

Page 13: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

Özel Çevre Koruma Bölgelerinde liman ve marinalara gelmeyen günübirlik teknelerle özel teknelerin altyapı ihtiyaçları değerlendirilmeli, bölgede çok sayıda günübirlik ve özel tekne trafiği ile karşı karşıya olduğu düşünülerek bu konuyla ilgili girişimlerin en kısa zamanda yapılması gerekmektedir.

“Gemilerden Atik Alınması ve Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” nde yer alan “çevreye zarar verecek şekilde” ifadesine açıklık getirilmesi gerektiği ve bu konuda paydaşların ve tekne/gemi kullanıcılarının yönetmeliğe başvurması halinde daha kapsamlı bilgi sahibi olmalarının sağlanması gerektiği düşünülmektedir.

Teknelerde oluşan katı atıkların ayrıştırılması konusunda öncelikle teşvik edici sonrasında yasal uygulamalar hakkında çalışma yapılmasının uygun olacağı görüşündeyiz. Geri dönüşümü mümkün olan atıklar ve diğer atıklar farklı renkte torbalarda atık alım noktalarına teslim edilebilir.

Denizlerin korunması ve sürdürülebilirliği anlamında deniz taşımacılığına önem vermekteyiz. Ancak gerek kıyı yapılarının inşası ve gerekse işletilmesi sırasında denizler ve deniz canlıları üzerindeki etkiyi azaltmak için aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerektiği düşüncesindeyiz.

Tehlikeli maddeleri taşıyan gemiler için limanda ayrı bir bölümün oluşturulması ve bu bölümde tüm çevresel ve güvenlik önlemlerin alınması gerekmektedir.

Liman içerisinde yükleme yapılan alanlarda olası dökülmelerin yağmur suları ile denize taşınmasını önlemek amacı ile gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.

Yağmur suyu kanallarının doğrudan denize değil bir arıtma tesisine bağlanması gerekmektedir.

İnşaat sırasında limanda çalışacak gemilerden kaynaklanacak olası petrol ve diğer maddelerin sızıntısı için inşaat sırasında belirli bir açıklığa kadar emici bariyerlerin yerleştirilmesi faydalı olacaktır.

Dip taraması işlemlerinden çıkarılacak sediment içeriğinde birikmiş toksik organik ve inorganik kirleticiler olabileceğinden hiçbir şekilde tekrar denize boşaltılmaması gereklidir.

Dip taraması sırasında ortaya çıkabilecek kirleticilerin balıklar ve deniz kabukluları tarafından alınması ya da emilmesi konusu dikkate alınmalıdır, besin zincirine karışması olasıdır.

İnşaat ve işletme sırasında oluşabilecek tüm atıklar yönetmeliklerce belirlenmiş usullere uygun olarak bertaraf edilmelidir.

İşletme sırasında gemilerin atıklarını bertaraf edebilmesi için MARPOL uyarınca atık alım hizmetlerinin ulusal ve uluslararası yönetmelik ve sözleşmelere uygun yürütülmesi oldukça önemlidir.

Akdeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunmasına Ait Barselona Sözleşmesi (OPRC) ve aynı sözleşmenin “ Fevkalade Hallerde Akdeniz’in Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Yapılacak Mücadele ve İşbirliğine Ait Protokol” hükümlerine göre, acil durum planlarının ve araçlarının (bariyerler) hazır durumda bulundurulması gereklidir. Plan sürekli olarak gözden geçirilmeli, gelişen şartlara uygun olarak revize edilmelidir.

Gemiler denge için aldıkları balast sularını genellikle limanda yük boşaltımının ardından denize vermektedirler. Balast sularının yabancı istilacı türleri denizlerimize taşıdığı bilinmektedir. Bu amaçla limanda balast suyu kabulünün yapılabilmesi önemlidir.

12

Page 14: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

Sürdürülebilir Ulaşım ve Kentler Bugün çevre kirliliğinin en önemli sebepleri arasında plansız gelişmeden dolayı doğal çevrenin yok edilmesi ve kentlerdeki sanayi aktiviteleri gösterilmektedir. Ancak ulaşım sistemlerinin hava kalitesinin düşmesindeki etkisi göz ardı edilemeyecek değerlere ulaşmıştır. Dünya Kaynakları Enstitüsü’nün (WRI) 2005 yılında açıkladığı rakamlara göre tüm dünyadaki CO2 salınımlarının %24,1’i ulaşım sektöründen kaynaklanmaktadır. Çevreye salınan gazların yanı sıra ulaşımda kullanılan ve yenilenemez enerji kaynaklarından olan fosil yakıtlar gelecek nesillerin ihtiyacını tehlikeye düşürmekte ve sürdürülebilirlik kavramı ile ters düşmektedir.

Petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtlar bakımından dışa bağımlı bir ülke olan Türkiye’de ulaşım sisteminin daha sürdürülebilir temellere oturtulması büyük önem taşımaktadır. Kentlerimizde hala özel araç kullanımını özendirici planlama yaklaşımları, trafiği rahatlatmak adına inşa edilen daha geniş caddeler, üst ve alt geçitler zamanla kendi trafiğini yaratmakta ve daha fazla yol talebine neden olmaktadır.

Uygulamada öncelik sürdürülebilir ulaşımın ana bileşenlerinden olan toplu taşım sistemlerinin yaygınlaştırılması olmalıdır. Özel araçlar trafiğe çoğunlukla tam dolu olarak çıkmamakta ve bu durum kişi başına düşen CO2 salınımının ve fosil yakıt kullanımının çok fazla olmasına neden olmaktadır. İnsanların kent içi hareketliliğinin toplu taşım kullanarak sağlanması hem kullanıcılar hem de ülke için daha ekonomik olmasının yanı sıra ulaşım açısından daha çevre dostu bir yaklaşım olacaktır.

İnsanları toplu taşım sistemlerine çekerken onlara daha konforlu bir seyahat sunmak gerekmektedir. Yeni teknoloji ürünü araçlar kullanılarak özellikle karayolu taşımacılığının (otobüs vb.) kalitesi yükseltilmelidir Ancak toplu taşım araçları da fosil yakıtlar kullanmaktadır ve dolayısıyla çevreye olumsuz etkileri bulunmaktadır. Bu etkinin en aza indirilmesi ve kişi başına düşen CO2 salınımın azaltılması için temiz yakıt ve araç teknolojileri geliştirilmelidir.

Türk Kentlerinde insanlarımız yürüyor. Yayaların yakın mesafelerde yürümesini kolaylaştıracak yaya alt yapısının TSE’nin belirlediği standartlara uygun ve yol güvenliği açısından sorun teşkil etmeyecek şekilde geliştirilmesi gerekmektedir. Türkiye’de yayalaştırma çalışmaları bir çok kentte sadece bir caddeyi araç trafiğine kapatarak insanların burayı kullanmasını beklemek şeklinde görülmektedir. Ancak yayalaştırma denilen kavram insanların o alanda rahatça hareket edebileceği, sadece geçip gideceği değil zaman geçireceği, oturup dinlenebileceği, sohbet edebileceği bir alan olarak düşünülmeli, etrafındaki kullanımlar ile bir çekim merkezi olarak tasarlanmalıdır. Bu şekilde zaten yürümeyi seven toplumumuz özellikle kısa mesafelerde araç kullanmak yerine yaya olarak hareket etmeyi tercih edecektir.

Türkiye’de bisiklet kullanımı oldukça yaygındır. Ancak birçok bisikletli gerekli bisiklet alt yapısı olmadan trafiğe çıkmaktadır. Ülkemizde bisiklet alt yapısı bulunan kentlerimiz çok azdır ve bunların tüm bileşenleri ile tam olarak uygulandığını söylemek de mümkün değildir. Kimi zaman yapılan bisiklet yolları araçlar ve diğer kullanımlar tarafından işgal edilmekte kimi zaman da tamamen normal trafik tarafından kullanılmaktadır. Bu durum bisiklet kullanıcısının güvenliğini ve sistemin güvenilirliğini azaltmaktadır.

Arazi şartlarının uygun olduğu birçok Avrupa kentinde uygulanan bisiklet kiralama sistemi bisikletin bir ulaşım sistemi olarak görülmesini sağlamış ve kent içi ulaşımda kullanımını artırmıştır. Sistem kentin belirli noktalarına yerleştirilen bisiklet istasyonlarından bisiklet kiralamak, kullandıktan sonra da kentin her hangi bir yerindeki istasyona tekrar teslim edilmesi şeklinde çalışmaktadır. Bu şekilde bisiklet diğer ulaşım sistemleri arasında ya da tüm yolculuk boyunca kullanılabilmektedir. Ülkemizde bu kiralama sistemi uygulamaya geçmeden önce gerekli bisiklet alt yapısının oluşturulması gerekmektedir.

13

Page 15: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

Sürdürülebilir ulaşım ile ilgili kararlar milli bir politika olmakla beraber yerelde uygulamasında sıkıntılar yaşanmaktadır. Sürdürülebilir ulaşım konusunda belediyelerde bilgi birikimi yeterli değildir. Dolayısıyla, yerel yönetimlerin daha iyi bir şekilde bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi için sivil toplum kuruluşlarına büyük görev düşmektedir. Yerel belediyelere sürdürülebilir ulaşım sistemlerinin öneminin anlatılması ve dünyadaki benzer kentlerde yapılan çalışmaların paylaşılması gerekmektedir.

Yeşil Ekonomi Yeşil ekonomiye geçiş yapılacak öncelikli sektörler belirlenmelidir. Ülke ekonomisi için hayati önem taşıyan başta tarım olmak üzere, ormancılık, su, su ürünleri ve enerji gibi önemli sektörlerde pilot uygulamalar yapılmalıdır.

Yeşil iş fırsatlarının yarattığı ek istihdamın yeşilleşme esnasında ortaya çıkacak iş kayıplarını önlemekte nasıl kullanılabileceği belirlenmeli; bu çerçevede meslek eğitim programlarında ve hizmet içi eğitim programlarında gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

Çevre politikalarının yaptırım gücü arttırılarak sübvansiyonlar sayesinde değerinden düşük fiyata ürün pazarlayan firmaların üretimleri yasaklanmalıdır.

Unutulmamalıdır ki her üretim ekosistem üzerinde baskı yaratır dolayısıyla her üretimin gerçek maliyeti hesaplanandan çok fazladır. Bu nedenle, kullanılan su, hava da dâhil her doğal kaynağın kullanımı ile neden olunan her kirlilik, maliyet hesaplarına çevresel borç olarak işlendikten sonra ürünün gerçek fiyatı tespit edilmelidir.

Araştırma-geliştirme, insan kaynakları ve yenilikçilik çalışmaları yapılmasının bir gereklilik olduğundan yola çıkılarak ürünün birim fiyatına gerekli maliyetler yansıtılmasıdır.

Fizibilite ve özelleştirme hesaplamalarında dışsallıklar göz önüne alınmalı ve düzenleyici politikalar oluşturulmalıdır. Yeşil kamu tedariki dönemi başlatılmalıdır ve çevresel bakımdan zararlı teşvikler sonlandırılmalıdır.

Yeşilleşmenin sağlanmasını kolaylaştıracak ve doğru kaynak kullanımını sağlayacak destek mekanizmaları devreye sokulmalıdır.

Tahmin edilemeyen iklim değişmelerinden kaynaklanan dışsal şokların azaltılmasını sağlayacak sigortalama sistemine geçilmelidir.

Sınırlı kaynakların aynı amaç doğrultusunda tekrar tekrar tüketilmesine engel olmak amacıyla market genelinde patent ve lisans uygulamalarının yapılması sağlanmasıdır.

Küresel seviyede kaynakların doğru fiyatlandırılması için düzenlemeler yapılmalı, hedefler koyulmalı ve standartlar belirlenmeli ve bu standartlar belirlenirken uluslar arası belirlemelere sadık kalınmalıdır.

Az gelişmiş ülkelere, insan kaynaklarını geliştirmeleri, araştırma-geliştirme faaliyetlerini başlatabilmeleri için gerekli destekler verilmelidir.

Tüm paydaşların güç birliği yapması, yeniden düşünmesi, varlık, refah ve bolluk kavramlarını yeniden tanımlamaları için siyasi irade gösterilmelidir.

Eğitim

14

Page 16: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

Yetişkin eğitimi ve Yaşam Boyu Öğrenme alanlarında Türkiye’de son iki yılda önemli gelişmeler yaşandı. 2009 yılında Ulusal Yaşam Boyu Öğrenme Strateji Belgesi ve ona ilişkin 2009 – 2013 Ulusal Eylem Planı yayımlandı. 2011 Mayıs ayında başlayan AB destekli “Türkiye’de Hayat Boyu Öğrenmenin Geliştirilmesi” projesini 2013’ten sonrası için Ulusal Eylem Planı’nın revize edilmesi, Hayat Boyu Öğrenme kanun ve yönetmeliklerini hazırlanması, bir web portalı aracılığıyla yetişkin eğitimine ulaşılabilirliğin arttırılması gibi önemli çıktıları olması beklenmektedir. Bu süreçte 2011 yılında Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü kuruldu ve yine bahsi geçen proje kapsamında il bazında hayat boyu öğrenme koordinasyon birimleri ve merkezleri kurulması hedeflenmektedir.

Hem eğitim programları hem de geliştirilen projelere bakıldığında mesleki eğitim konusu ön plana çıkmakla birlikte sürdürülebilir kalkınmanın diğer ayağı olan sürdürülebilirlik üzerine yetişkinlerin eğitimi çok geri planda kalmıştır. Doğa ile uyumlu yaşam, çevre, sürdürülebilirlik, insan hakları, katılım ve demokrasi, aktif yurttaşlık ve afet bilinci gibi konularda yetişkinler için STK’lar dışında eğitim programları oluşturulamamıştır veya var olanlar yetersizdir ya da yeterince tanıtımı yapılamamaktadır. STK’ların ise çabaları proje bazlı ve yerel kalmakta, ulusal ölçekte yetişkinlere ulaşılamamaktadır.

Halen yaşam boyu öğrenmeye Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden çok düşük miktarda pay ayrılmaktadır. Yetişkin eğitmenleri için bir sertifikalandırma sistemi bulunmamaktadır. Kamuda çalışan yetişkin eğitmenlerinin yaygın eğitim yöntemleri hakkında bilgi ve becerisi yetersizdir. Halk Eğitim Merkezleri’nin eğitim olanakları sınırlıdır ve halkın yetişkin eğitimlerine katılımı son derece düşüktür.

Doğa ile uyumlu yaşam, çevre, sürdürülebilirlik, insan hakları, katılım ve demokrasi, aktif yurttaşlık ve afet bilinci gibi konularda yetişkinler için yaygın eğitim programları hazırlanmalı, donanımlı yetişkin eğitmenleri yetiştirilmeli ve bunların sertifikalandırılması sağlanmalıdır. Halk Eğitim Merkezleri’nin idari ve fiziki kapasitesi artırılmalı, bu konuda çalışan STK’lar desteklenmeli ve bunun için yaşam boyu eğitime bütçeden ayrılan pay arttırılmalıdır.

Yaşam Boyu Öğrenme Kanunu ve ilgili yönetmelikler çıkarılmalı, yeni mevzuatın mesleki eğitimin yanında bireylerin doğayla uyumlu yaşam pratikleri, katılım, aktif yurttaş olma gibi konularda da gelişimini sağlayacak ortam yaratılmalıdır. Din, dil, ırk, kültür, cinsel yönelim, engelli veya engelsiz farkı gözetmeksizin toplumun her kesiminin ve her yurttaşın bu eğitimlere eşit şekilde ulaşabilmesi için gerekli önlemler alınmalıdır.

V. SİVİL TOPLUMDAN İYİ UYGULAMA ÖRNEKLERİYenilenebilir enerjilerin enerji kaynağının olduğu yerlerde küçük üretim tesisleri kurmaya imkan vermesi nedeniyle bölgesel yerleşimlerin, yaygın ve hızlı olarak yenilenebilir enerji kullanımına geçişleri, daha büyük ölçekli bir dönüşümden daha kolay olabilir. Türkiye´de yerel yönetimler, bu konuda kapasitelerini geliştirerek, yabancı örneklerden öğrenerek ´iyi örnekler´ yaratmaya başlayabilirler.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygın kullanımı, yeni mülkiyet biçimleri ile elele gelişebilir, yerel yönetimler, kooperatifler, birlikler ve yurttaş gruplarının kendi yerel rüzgar ve güneş santrallerine sahip olduğu örnekler dünyada yaygınlaşmaktadır. Türkiye´de bu konuda hukuki çerçevelerin zorlanmasına ve öncü gruplara ihtiyaç vardır.

A. Afet ve Acil Durum :

15

Page 17: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

i. Toplum, Ozel Sektor ve Kamu Bazli Durum Degerlendirme Analizi: Bu noktada her uc yapinin risk istahi ve riski algilama bicimleri uzerinde degerlendirme ve durum analizi çalışmaları yapan AKUT, yerel yönetimlerin, merkezi idare teşkilatının, sektörel kuruluşların, bağımsız özel kuruluşların, toplum ve ailenin riski nasıl tanımladıkları ve hali hazırdaki risklerinin neler olduğu konusunda çalışmalar yapmaktadır. Ek olarak toplumun en cekirdek uyesi olan aile'yi haraket noktamizin odak noktasi olarak gormekte ve 81 il'de aile bazli onlem ve fakindaligin arttirilmasi konusunda su anda kadar gezici bilgilendirme tiri projelerimiz, ve toplum tiyatrosu projelerimizle toplamda 6.5 milyondan fazla insana ulasmis bulunuyoruz. AKUT Arama Kurtarma Dernegi Turkiye genelinde Ocak, Subat, Mart ve Nisan 2012 aylari icerisinde gerceklestirdigi 254 seminer sonucu 60.490 vatandasa seminer vermistir.

ii. Aksiyon Planlama ve Farkındalık Eğitimleri ile toplumun farklı yaş grupları ve sosyal katmanlarına hitap edilmektedir.

iii. Sektörel ve Endüstriyel Eğitimler: Kurumların devamlılıklarını ve sürekliliklerini etkileyen afet ve acil durum etkilerini en aza indirebilmek adina, Turkiye'de hizmet veren dev sanayi kuruluslarinin sozkonusu durumlardaki hareket kaabiliyetlerini arttirici egitimlerimiz devam etmektedir. Bugune kadar Levi Staruss, 47 Cimento Fabrikasi, 36 Sise ve Cam Fabrikasi, Demir ve Celik Uretim Tesisleri, Gaz ve Petrokimya Endustrisi, Is Bankasi, Garanti Teknoloji, Vodafone, Servier Ilac, Tchibo, Carrefour, ISO Istanbul Sanayi Odasi, ITO Istanbul Tocaret Odasi, IZTO, Izmir Ticaret Odasi, GTO, Gaziantep Ticaret Odasi gibi kurumlarla yaygin ve yogun egitim ve planlama calismalarini tamamlayarak katki saglamaya devam ediyoruz.

iv. Kamu Kurumlari Egitimleri: Turkiye'de faaliyet gosteren yabanci misyonlardan, belediyelere ve okullara, yerinden yonetim mekanizmalarindan katma butcelerle yonetilen dairelere kadar bircok kurumda egitimlerimiz devam etmektedir. Bunlardan birkacini su sekilde siralayabiliriz, ABD Konsoloslugu, Kanada Konsoloslugu, Hollanda Konsoloslugu, Israil Konsoloslugu, Turkiye Belediyeler Birligi, Marmara Belediyeler Birligi, Kadikoy Belediyesi, Ankara Belediyesi, Atasehir Belediyesi, Bagcilar Belediyesi, G.Antep belediyesi, Bingol Belediyesi, Izmir Belediyesi, AFAD, 800'un uzerinde ilkogretim ve lise 20'nin uzerinde universite ve ozel egitim kurumu, NATO, Karadeniz Isbirligi Orgutu ve DEIK sayilabilir.

v. Isbirligi Protokolleri, Toplanti ve Seminerler: Cevre ve Orman Bakanligindan, Belediyelere, ozel sektorden STK'lara kadar bircok kurumla isbirligi protokollerimiz cercevesinde ortak calismalar duzenlemeye devam ediyoruz. Cevre ve Orman Bakanligi ile Orman Koruma programlarindan kentsel donusum projelerine, Belediyelerle Ortak egitim programlarindan teknik destek projelerine, Universitelerle egitim anlasmalarindan AKUT Topluluklarina bircok alanda protokollerimiz bulunmaktadir. Ayni zamanda 50'nin uzerinde ulusal ve uluslararasi konferans ve seminerde hem konusmaci hem de katilimci olarak yer alarak farkindaligimizi arttirmaya onem vermekteyiz. Seminer ve konferanslardan bazilari, Ethical Cooperation, Sustainable Development Ethics and Puclic Invensment Conferance, 2005 Kobe ISDR Conferance, 2010 Kobe OCHA Team Leaders Conferance, 2010 Geneva OCHA Team Leaders Conferance, Istanbul Afet ve Acil Durum Yonetimi Konferansi, NATO SEEBRIG Conference gibi.

STK’lar özellikle yetişkin eğitimi programlarının ve mevzuatının hazırlanmasında devletle işbirliği içerinde çalışabilirler. STK’lar halen doğa ile uyumlu yaşam, çevre, sürdürülebilirlik, insan hakları, katılım ve demokrasi, aktif yurttaşlık ve afet bilinci gibi konularda yetişkin eğitimleri vermektedir ve vermeye devam edecektir. Bunların toplumun geniş kesimlerine yayılabilmesi ancak ulusal ve uluslararası hükümet kuruluşlarını desteği ile mümkündür.

STK’lar halkın yaşam boyu eğitime olan ilgisinin artması için de önemli rol oynayabilirler. Yeni talep ve ihtiyaçları devlet kurumların daha önce kavrayıp ona uygun yeni ve yenilikçi eğitim programları hazırlayabilir, bu konularda devlet ve özel sektör ile işbirliğine gidebilirler.

16

Page 18: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

Yetişkin eğitimi alanında çalışan bir STK olarak Yuva Derneği güncel olarak farklı kültürlerden gelen bireylerin bir arada yaşama becerilerini artırmaya ve birbirleri hakkındaki önyargıları kırmaya yönelik projeler ve eğitim programları düzenlemektedir. Uzlaşı ve barışın savaşın ve silahların yerini alarak gezegen üzerindeki tahribatın da azalacağını düşünmektedir. Yeni kurulmuş bir STK olarak önümüzdeki dönemde doğa ile uyumlu yaşam, çevre, sürdürülebilirlik, insan hakları, katılım ve demokrasi, aktif yurttaşlık, çok kültürlülük gibi konularda yetişkin eğitimi çalışmaları yapabilmeyi ve yaşam boyu öğrenme politikalarına katkı verebilmeyi planlamaktadır.

B. Gençlik ve Eğitim :

Sürdürülebilir kalkınma alanında STK’ların rolü kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör ve üniversiteler ile aynı derecede öneme sahiptir. STK olarak, Habitat geliştirdiği ve uyguladığı bütün projelerde kamu sektörü (T.C. Kalkınma Bakanlığı), Birleşmiş Milletler Kuruluşları (UNDP, UNICEF, UNFPA), ve özel sektör ile ortaklıklar geliştirmektedir. Habitat, proje sonuçlarının kamu politikası haline gelerek sürdürülebilirliğin sağlanmasını en önemli amaç edinmiştir. Bu anlamda yapmış olduğumuz çalışmalar özetle aşağıdaki gibidir:

DEVAM EDEN PROJELER:

1. Geleceğini Şimdi Yönet Projesi (2012-devam ediyor)

Ortaklar: Habitat, Experian ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı

2008 yılında ortaya çıkan ve dünyanın birçok yerinde olumsuz etkiler yaratan Global Ekonomik Kriz, birçok tüketiciyi mağdur durumda bırakmış, özellikle bilinçsiz tüketicilerde derin ekonomik hasarlar doğurmuştur. Ülkemiz, kredi kartı kullanımında Avrupa’da 3. sırada yer almaktadır fakat bununla beraber kredi kartı borcunu ödeyemeyen kişi sayısının Aralık 2011 yılı verilerine göre 78 bine, bireysel kredi borçlarını ödeyemeyen kişi sayısının 51 bine ulaştığı belirlenmiştir. Hem finansal hem de sosyal açıdan ülkemizde çok ciddi sıkıntılara yol açan sorumsuz borçlanmanın önlenmesi; finansal bilinç ve hesaplanabilir risk konularında farkındalık yaratılması amacıyla hayata geçirilen Geleceğini Şimdi Yönet projesi, kredi risk alanında gençlerin bilgilendirilmesi; gençler arasında bilinçli borçlanma sisteminin yaygınlaştırılması, bütçe yönetim ve planlanması konularına odaklanmaktadır.

Proje çıktıları/hedefleri: Projenin ilk ayağı, Türkiye’de finansal risk analizleri baz alınarak belirlenmiş her bölgeden seçilen 10 ilde bulunan üniversitelerde Experian uzmanları tarafından, üniversite girişimci kulüpleri ve yerel gençlik meclisleri esas alınarak seminerler düzenlenmesidir. Seminerler, o ildeki gönüllü eğitmenimiz kolaylaştırıcılığında gerçekleştirilmektedir.  Projenin ikinci ayağını ise yerel eğitimler oluşturmaktadır. 31 Mart-2 Nisan 2012 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilen eğitmen eğitimimizde bulunan eğitmenlerimiz kendi illerinde yerel eğitimler düzenlemektedir. Gönüllü eğitmenler üniversite dışındaki gençlere de eğitimler vermektedirler.

2. Teknoloji ve Girişimcilik ve Tekno-Kadın (2011-devam ediyor)

Ortaklar: Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Intel ve T.C. Kalkınma Bakanlığı

Teknoloji ve Girişimcilik Programı ile 15-30 yaş arası gençlerin; girişimcilik, eleştirel düşünme, iş birliği ve bilgisayar okuryazarlığı gibi 21. yüzyıla özgü beceriler kazanarak girişimcilik algı ve bilgisinin geliştirilmesini amaçlayan, gençlere girişimciliğin temel kavram ve süreçlerini tanıtarak bir ticari fikri geliştirmek için teknolojiden nasıl yararlanılacağını gösteren bir projedir. Eğitim süresi 16 oturumdan ve 52 saatten oluşmaktadır.

TK projesi kadınların teknoloji sayesinde kendilerini geliştirmelerine ve girişimcilik ruhu kazanmalarına katkı sağlamak amacıyla Habitat ve Intel tarafında uygulanmaktadır. Tekno Kadın projesi ile kadınların teknolojiyle yakınlaşması, teknolojiyi günlük hayatında daha iyi kullanır ve teknolojiden daha fazla yararlanır hale gelmesi hedeflenmektedir.

17

Page 19: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

Proje çıktıları: 45 kentte 172 gönüllü eğitmenler ile 27 eğitim düzenlenmiştir. 450 genç eğitimleri tamamlamıştır.

3. Yerel Düzeyde Katılımcı Stratejik Yönetişimin Geliştirilmesi için Teknik Destek Projesi (2011-devam ediyor)

Ortaklar: WYG International (Hollanda Belediyeler Birliği), DeLeeuw International, TEPAV, Habitat

Projenin amacı Türkiye’de yerel düzeyde stratejik katılımcı yönetişimi güçlendirerek yerel yönetimlerin kapasitelerini geliştirmek ve böylece yerel yönetimler reformuna katkı sağlamaktır. Proje 26 kentte uygulanmaktadır ve 3770 kişinin yerel düzeyde katılımcı yönetişim anketlerine katılması beklenmektedir.

Proje çıktıları/hedefleri: Yerel düzeyde katılımcı karar-alma kültürünün yaygınlaşmasını sağlamak, STK’ların ve yerel yönetimlerin, ortak bütçe çalışmaları ve stratejik paln ve uygulamaların geliştirilmesi konularında farkındalık yaratmak.

4. Uluslararası Genç Liderler Akademisi Projesi (2010-devam ediyor)

Ortaklar: Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu, UCLG-MEWA, Save the Children ve CORIO, Habitat

Genç liderler yetiştirmek ve bölgesel ölçekte bir liderlik akademisi kurmak amacı ile kurulan UGLA bünyesinde, Kent Konseyleri, Takım Çalışması, Liderlik, İletişim, Uyuşmazlık Çözümü, Proje Döngüsü, finansal bilinç, Ayrımcılık, Nefret Söylemi ve Yeni Medyada Nefret Söylemi, Uyuşmazlık Çözümünde Müzakere ve Arabuluculuk, Politika Belgesi Hazırlama, Belgesel Sinema ve Sanat konularında akran eğitimi modeli ile Türkiye’nin farklı kentlerinde eğitimler gerçekleşmektedir.

Proje çıktıları: Eylül 2010 - Mart 2011 döneminde 25 kentten 123 eğitmen ile 1405 gence yüz yüze eğitim verildi. Ayrıca, Azerbaycan ve İstanbul’da gerçekleşene uluslararası eğitimlerde 52 genç UGLA eğitimlerinden yararlandı. Eğitimler devam etmektedir.

5. Paramı Yönetebiliyorum Projesi (2009-devam ediyor)

Ortaklar: T.C. Kalkınma Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Habitat, Visa Europe

Türkiye’de 15 – 30 yaş arasında gençlerin finansal piyasada daha bilgili olmalarını amaçlayarak başlayan ve gençlerin finansal piyasalarda verdikleri kararların daha bilinçli olmasını hedefleyen bir projedir.

Proje çıktıları: 56 kentten 25 master eğitmen ve 210 eğitmen ile 11.400 gence yüz yüze finansal okuryazarlık eğitimi verildi.

6. Bilgisayar Bilmeyen Kalmayacak (2008-devam ediyor)

Ortaklar: Habitat, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Türkiye Vodefone Vakfı

Bilgisayar Bilmeyen Kalmayacak Projesi, internet üzerinden verilecek Avrupa Bilgisayar Yeterlilik Sertifikası eğitimi (ECDL) ile 1 MİLYON gencin bilgi teknolojileri kullanım kapasitesini arttırmayı hedeflemekte ve gençlerin bilgi toplumuna dönüşüm sürecinde etkin bireyler olmasını öngörmektedir.

Proje çıktıları: 81 kentten 1.331,480 kişi online olarak ECDL ve Windows Office eğitimlerini tamamladı. Eğitimi alanların %59’u kadındır.

7. Akdeniz Gençlik Teknoloji Kulübü Projesi (2007-devam ediyor)

Ortaklar: Habitat, Cisco, MyTecC

18

Page 20: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

14-16 yaş arası gençlerin Web 2.00 teknolojisi ile tanışmasını, 9 farklı ülkenin gençlerini ortak bir platformda buluşturmayı, bilişim teknolojilerini kullanarak gençlerin bilgi ve becerilerini arttırmayı ve farklı kültürlerden aynı eğitimi alan gençler arasında diyalog oluşturmayı desteklemektedir. 2007 yılında başlayan proje kapsamında İstanbul Çapa ve Şehremini Anadolu Öğretmen Liselerindeki 50 öğrenciye bilişim teknolojileri temelleri, teknik İngilizce ve gençlerin sosyal sorumluluk ve liderlik kapasitelerini geliştirmeye yönelik müfredatlar ulaştırılmıştır. 2011-2012 döneminde Şişli Nuri Akın Anadolu Lisesi’nde 18 öğrenci ile II. Dönem eğitimleri devam etmektedir. Eğitimlerin ardından katılımcılar benzer eğitimleri alan diğer ülkelerdeki genç akranları ile sosyal platform üzerinden bilgi ve deneyim paylaşımı gerçekleştirmektedir

Proje 2007 yılında Türkiye, Portekiz, Fas, Mısır, Yemen, İsrail, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Filistin, Ürdün’de uygulanmıştır. 2011 döneminde Türkiye, Fas, Yemen, Filistin ve İsrail’de uygulanmaktadır.

8. Bilişimde Genç Hareket Projesi (2006-devam ediyor)

Ortaklar: Habitat, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Cisco, İstanbul Teknik Üniversitesi

Projenin amacı gençleri bilişim ve ağ teknolojileri alanında eğiterek, onları yarının dünyasına hazırlamak ve Türkiye’nin farklı şehirlerinden yüzlerce genci, bilgi temelli toplumun ve ekonominin bir parçası haline getirirken gönüllülük ilkesi ile toplumsal bilinç kazanmalarını sağlamaktır.

Proje çıktıları: 115 gönüllü Cisco eğitmeni 1952 gence ve kadına eğitim vermiştir.

9. Bilenler Bilmeyenlere Bilgisayar Öğretiyor Projesi (2005-devam ediyor)

Ortaklar: Habitat, TC. Kalkınma Bakanlığı, Microsoft ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı

Proje çerçevesinde, gönüllü akran eğiticileri tarafından Microsoft Office (Windows, Word, Excel, Powerpoint, Outlook), sayısal yaşam, internet güvenliği, web tasarım ve yazılım geliştirme eğitimleri verilmektedir. Bu eğitimler ile gençlerin bilgisayar okuryazarı olması hedeflenmektedir.

Proje çıktıları: 76 kentten 60 master eğitmen ve 1052 eğitmen ile 130.003 kişiye yüz yüze bilgisayar eğitimi verildi. T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, Microsoft, Ayhan Şahenk Vakfı, TCDD ve Habitat ortaklığında 6000 kullanılmış bilgisayar yenilenerek 60 şehide gençlik meclisleri ve ilk öğretim okullarında 1125 bilgisayar laboratuarı oluşturuldu. 22 kentte yerel yönetimler desteği ile Habitat Bilişim Akademileri kuruldu. Proje (2005) Birleşmiş Milletler, (2007) Microsoft ve (2008) Avrupa Komisyonu tarafından, 2009 yılında Dünya Gençlik Ödülü kapsamında ödüllendirilmiştir.

YERELLEŞME VE KATILIM ALANINDA UYGULANMIŞ VE SÜRDÜRÜLEBILIR KALKINMA ALANINDA IYI ÖRNEK PROJELER

Yerel Gündem 21 Programı Gençlik Çalışmaları (1997-2011)

Ortaklar: Habitat, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, UCLG-MEWA, T.C. Kalkınma Bakanlığı

15 – 30 yaş grubundaki gençleri yapabilir kılma hedefi ile derneğimiz, Türkiye’nin dört bir yanındaki yaklaşık 200 kentte gençlik sivil toplum kuruluşlarının; lise ve üniversite öğrenci birlikleri ve kulüp temsilcilerinin; siyasi parti gençlik kollarının; oda, birlik ve kamunun gençlik temsilcilerinin; mahalle temsilcilerinin ve örgütsüz gençlerin bir araya geldiği Kent Konseyi Gençlik Meclislerinin oluşturulmasını ve çalışmalarını kolaylaştırmıştır. Gençlik Meclislerinin ulusal düzeyde politika yapım süreçlerine etkisini oluşturmak amacıyla Ulusal Gençlik Parlamentosu’nun kurulmasına destek vermiştir.

19

Page 21: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

Proje Çıktıları: 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun değiştirilmesi ve Kent Konseyleri Gençlik ve Kadın Meclislerinin kurulmasının zorunluluk haline getirilmesi. Yaklaşık 200 kentte gençlik meclislerinin kurulması. Gençlerin ve kadınların siyasi hayata katılımının arttırılması. 2006 yılında anayasa değişikliği ile seçilme yaşının 30’dan 25’e düşürülmesi için ulusal kampanya “Seçilmek İstiyorum”. 2009 yerel seçimlerinde yerel mekanizmalarda daha fazla gencin seçilmesi için ulusal kampanya “Her meclise bir Genç”. 2011 genel seçimlerinde 25-30 yaş arası gençlerin milletvekili adaylıklarının desteklenmesi amacıyla ulusal kampanya “Geç Değil Genç”.

Yerel Demokrasi Akademileri Projesi (2010-2011)

Ortaklar: Sabancı Vakfı, Habitat için Gençlik Derneği, UNICEF, Dünya Yerel Yönetim ve Demokrasi Akademisi, Ulusal Demokratik Enstitü, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı, Alternatif Yaşam Derneği, 8 ilin yerel yönetimleri, kent konseyleri ve sivil toplum örgütleri

Proje, Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesindeki 8 ilde, 15 Nisan 2010 – 15 Temmuz 2011 tarihleri arasında, yerel yönetimler, Kent Konseyleri, kamu ve STK ortaklıklarıyla kurulacak Yerel Demokrasi Akademileri ile kadın, genç ve engellilerin toplumsal hayata etkin katılımının desteklenmesi hedeflenmiştir. İstanbul, Kocaeli, Ankara, Ordu, Adana, Denizli, Diyarbakır ve Van proje illeridir.

Yerel Demokrasi Akademileri, kadın, genç ve engelli hakları konusunda ilgi gruplarının bilgi ve savunuculuk kapasitelerini geliştirmeyi ve kadın, genç ve engelli dostu politika ve stratejilere sahip kentler için etkin Kadın, Gençlik ve Engelli Meclisleri ve Kent Konseylerinin gelişimini destekledi. Projenin kent ödül analizleri ile hak temelli yerel politika ve çözüm içerikleri teşvik edilmiştir. Bu hedefle 8 ilde 58 yerel eğitici eğitilmiş, bu eğitmenler aracılığı ile de 652 savunucunun eğitimi tamamlanmıştır.

Proje Çıktıları: 74 politika belgesi ve proje geliştirildi. Unicef’in Çocuk Dostu Kentler Analizi 6543 kişinin katılımı ile 8 kentte yapıldı. 652 kişi haklar konusunda eğitim aldı. Eğitim alanların %52’si kadın, %13’ü engellidir. Kadın, genç ve engelli grupları arasında ortak çalışma alanları fark edildi ve bu alanlarda çalışma alışkanlığı gelişti.

Kadın Dostu Belediyeler için Kadın STK’ları arasında Sivil Diyalogun Güçlendirilmesi (2011-2012)

Ortaklar: Habitat ve TEPAV

Projenin cinsiyete duyarlı yerel yönetim anlayışının gelişmesi için kapasite geliştirilmesidir. Cinsiyete duyarlı bütçeleme konusunda eğitim programlarının hazırlanması ve yasal mevzuat ile ilgili çalışılması hedeflenmiştir.

Projenin çıktıları: Proje ortağı olan 4 Kadın Meclisi’nde toplumsal cinsiyet eşitliği ve cinsiyete duyarlı bütçeleme konularında eğitimler. 3 Kadın Meclisi’ne çalışma ziyaretleri. Yerel Eşitlik Komisyonu Ulusal Konferansı. TBMM Kadın-Erkek Eşit Fırsatlar Komisyonu’na ziyaret. Yerel Eşitlik Komisyonları kurulması için politika belgesi önerileri.

TAMAMLANMIŞ PROJELER

Bir Gençlik Hikayesi

Ortaklar: Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, Habitat

Türkiye de ulusal çapta uygulanan ilk cinsel sağlık üreme sağlığı (CS/ÜS) savunuculuk kampanyası olan Bir Gençlik Hikâyesi, 2007 -2010 yılları arasında yürütüldü.

İnsan hakları temelli bir yaklaşımla CS/ÜS hakları savunuculuğunu amaçlayan kampanyanın temel hedefi, bu konuda öncelikle gençler arasında bir farkındalık yaratmaktır. 200 CSÜS savunucusu eğitilmiştir. Kampanyanın hedefleri arasında gençlerin, güvenli ve sorumlu

20

Page 22: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

davranışlarda bulunmaları, haklarını daha iyi kullanmaları için CS/ÜS ve hakları konusunda bilgilendirmeleri ve duyarlı hale gelmeleri yer almaktadır. CS/ÜS eğitiminin ilk ve orta öğretim müfredatına dâhil edilmesi konusunda politika yapıcıların taahhütlerinin ve bağlılıklarının sağlanması hedeflenmiştir.

Güneydoğu Anadolu Gençlik İçin Sosyal Gelişim Programı

Ortaklar: Türkiye Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Başbakanlık GAP Bölge Kalkınma İdaresi, Habitat

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yetersiz öğretim ve mesleki eğitim olanakları, yüksek düzeyde işsizlik, sosyal ve kültürel etkinliklerin ve boş zamanları değerlendirme mekanlarının yetersizliği gerekçeleri ile 2001 – 2006 yıllarında uygulanmıştır.

Proje çıktıları: 9 Gençlik ve Kültür Evi Diyarbakır, Mardin, Adıyaman, Şanlıurfa, Batman, Şırnak, Kilis, Gaziantep ve Siirt’te gençlik ve kültür evleri kurulması yoluyla gençliğin örgütlenmesi, sosyal ve kültürel etkileşim platformları oluşturulması ve gençliğin yerelde karar alma mekanizmalarına katılımının desteklenmesi hedeflenmiştir. Program eğitim ve etkinlikleri ile 5 yılda 42.478 gence ulaşılmıştır.

Hayata + Gençlik Fonu

Ortaklar: UNDP, Coca-Cola, Habitat

Gençlerin yaşam kalitesinin artırılmasına yönelik projeleri geliştirmeleri ve uygulamalarının desteklenmesi hedeflenmiştir. 2005 – 2007 yılları arasında gençlerin bilinçli, özgür, yenilikçi, yaratıcı, çevreye duyarlı, katılımcı, toplumsal etkisi olan ve yaşam kalitesini artırmaya yönelik coğrafi dağılım gözetilerek eğitim, spor, çevre, kültür ve sanat alanlarında gençlerin 21 projesine finansal ve teknik destek sağlanmıştır.

Gençler İçin Cinsel Sağlık/ Üreme Sağlığı Savunuculuğu

Ortaklar: Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı ve Habitat

2004 – 2006 yıllarında yürütülen proje Avrupa Komisyonu tarafından desteklenmiştir. Genç nüfusun cinsel sağlık ve üreme sağlığı konusunda bilinçlendirilmesi ve gerekli hizmetlere ihtiyaç duyduklarında erişebilmeleri, 8. Beş Yıllık Kalkınma Planının öncelikleri arasındadır. Bu önceliklerle örtüşen projenin temel amacı, Türkiye’de gençlere yönelik cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerinin geliştirilmesine ve gençlerin bu konu ile ilgili bilgi gereksinimlerinin karşılanmasına katkıda bulunmaktır.

Proje çıktıları: Proje Adana, Çanakkale, Diyarbakır ve Yalova’da 15 – 25 yaş grubundaki 6000 gence genç gönüllü akran eğiticiler aracılığıyla CSÜS eğitimleri ulaştırılmıştır.

Dijital Dünyana Beni Dahil Et Projesi

Ortaklar: Intel Türkiye, Milli Eğitim Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Habitat için Gençlik Derneği ve Türkiye Bilişim Vakfı

Benidahilet 2008 - 2010 yıllarında sosyal bilgi, iletişim ve paylaşım platformu 21. yüzyılın dijital yetkinliklerine sahip gençler yetiştirmeyi hedeflemiştir.

21

Page 24: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın neresinde?  · Web viewAuthor: Mine Created Date: 06/19/2012 23:23:00 Title: Rio+20 yolunda Türkiye sürdürülebilir kalkınmanın

23