68
SAGLIK YÖNETIMI ve EGITIMI DERGISI YIL:6 SAYI:66 EYLÜL 2013 UZ. DR. ÜMİT ATEŞKAN Ülkemiz Hızlı Bir Şekilde Yaşlanıyor UZ. DR. AYŞE TURAN Yaşlı Turizmi, Türkiye’den Başlar ÖĞR. GÖR. TÜMAY MERCAN 3. Yaş Turizminde Doğru İletişim Şart ÇOK YAŞAYACAĞIZ Recep Tayyip Erdoğan: “Şehir Hastaneleri Projesi En Önemli Hayallerimden Biri”

SAYED Eylül 2013 Sayı:66

Embed Size (px)

DESCRIPTION

 

Citation preview

Page 1: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

SAGLIK YÖNET IMI ve EGI T IMI DERGISI

Y IL:6 SAY I:66 EY LÜL 2013

UZ. DR. ÜMİT ATEŞKANÜlkemiz Hızlı Bir Şekilde Yaşlanıyor

UZ. DR. AYŞE TURAN

Yaşlı Turizmi, Türkiye’den BaşlarÖĞR. GÖR. TÜMAY MERCAN

3. Yaş Turizminde Doğru İletişim Şart

ÇOK YAŞAYACAĞIZ

Recep Tayyip Erdoğan:“Şehir Hastaneleri Projesi En Önemli

Hayallerimden Biri”

Page 2: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

ECS Qbloc

Ameliyathane

Preoperatif, İntraoperatif ve Postoperatif Süreçlerin

Plânlama ve OptimizasyonuCerrahi Prosedürlerin Otomasyonu

Gelişmiş Oda, Ekip, Malzeme ve Zaman Plânlaması

İş Akışı TakibiOda ve Zaman OptimizasyonuHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Kalite KontrolMalzeme Kontrolü

Otomatik Form ve Raporlarİstatistik ve Kalite EndikatörleriYönetim Karar Destek Tabloları

Anestezi

Biyomedikal Cihaz BağlantısıEşzamanlı Biyomedikal Veri Kaydı

Preanestezi, İntraoperatif ve Postoperatif Süreç Yönetimi

Eşzamanlı Ameliyat GözlemiHasta Sıvı Dengesi Hesaplamaları

Hasta Güvenliği KontrolleriOtomatik Form ve Raporlar

İş Akışı Takibiİlaç Yönetimi

HBYS ve HL7 Entegrasyonlarıİstatistik ve Kalite Endikatörleri

Anestezi ProtokolleriSkorlar

Eşzamanlı Hasta GözlemBBiyomedikal Cihaz Bağlantısı

Eşzamanlı Biyomedikal Veri KaydıHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Tedavi Plânları YönetimiKVC- Neonatal - Koroner - Erişkin

SkorlarNazokomiyal Enfeksiyon Takibi

Ventilation YönetimiHemodiafiltrations

İstatistik ve Kalite EndikatörleriDiet Plânları

Yönetim Karar Destek Tabloları

Yoğun Bakım

Ameliyathane ve Yoğun Bakımiçin

Kalite + PerformansYazılımları

Bağdat Caddesi No 190Kamran Apt. Kat 4Fenerbahçe-Kadıköy34726 Istanbul

+90 216 385 11 60 +90 216 385 18 98 [email protected] www.evolucare.com.tr

Tıbbi Yazılım ve Donanım Sistemleri

Anestezi bölümleri için preanestezi, intraoperatif ve postoperatif anestezi

dosyalarının yönetimi.

Yoğun bakım ve reanimasyon üniteleri için tüm hasta süreçlerinin

izlemi ve bölümlerin yönetimi

Cerrahi ekipler için tasarlanmış ameliyathane yönetim, planlama ve

organizasyonu.

ECS Opesim ECS Reassist

Kalite+

Performans

KonforluÇalışma

KağıtsızOrtam

KaynakPlânlamaEntegre

İzlenebilir

Page 3: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

ECS Qbloc

Ameliyathane

Preoperatif, İntraoperatif ve Postoperatif Süreçlerin

Plânlama ve OptimizasyonuCerrahi Prosedürlerin Otomasyonu

Gelişmiş Oda, Ekip, Malzeme ve Zaman Plânlaması

İş Akışı TakibiOda ve Zaman OptimizasyonuHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Kalite KontrolMalzeme Kontrolü

Otomatik Form ve Raporlarİstatistik ve Kalite EndikatörleriYönetim Karar Destek Tabloları

Anestezi

Biyomedikal Cihaz BağlantısıEşzamanlı Biyomedikal Veri Kaydı

Preanestezi, İntraoperatif ve Postoperatif Süreç Yönetimi

Eşzamanlı Ameliyat GözlemiHasta Sıvı Dengesi Hesaplamaları

Hasta Güvenliği KontrolleriOtomatik Form ve Raporlar

İş Akışı Takibiİlaç Yönetimi

HBYS ve HL7 Entegrasyonlarıİstatistik ve Kalite Endikatörleri

Anestezi ProtokolleriSkorlar

Eşzamanlı Hasta GözlemBBiyomedikal Cihaz Bağlantısı

Eşzamanlı Biyomedikal Veri KaydıHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Tedavi Plânları YönetimiKVC- Neonatal - Koroner - Erişkin

SkorlarNazokomiyal Enfeksiyon Takibi

Ventilation YönetimiHemodiafiltrations

İstatistik ve Kalite EndikatörleriDiet Plânları

Yönetim Karar Destek Tabloları

Yoğun Bakım

Ameliyathane ve Yoğun Bakımiçin

Kalite + PerformansYazılımları

Bağdat Caddesi No 190Kamran Apt. Kat 4Fenerbahçe-Kadıköy34726 Istanbul

+90 216 385 11 60 +90 216 385 18 98 [email protected] www.evolucare.com.tr

Tıbbi Yazılım ve Donanım Sistemleri

Anestezi bölümleri için preanestezi, intraoperatif ve postoperatif anestezi

dosyalarının yönetimi.

Yoğun bakım ve reanimasyon üniteleri için tüm hasta süreçlerinin

izlemi ve bölümlerin yönetimi

Cerrahi ekipler için tasarlanmış ameliyathane yönetim, planlama ve

organizasyonu.

ECS Opesim ECS Reassist

Kalite+

Performans

KonforluÇalışma

KağıtsızOrtam

KaynakPlânlamaEntegre

İzlenebilir

Page 4: SAYED Eylül 2013 Sayı:66
Page 5: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

E Y L Ü L 2 0 1 3 3

YIL 6 • SAYI 66 • EYLÜL 2013www.sayeddergisi.org

YÖNETİM

SahibiFEYZULLAH AKBEN

Genel Yayın YönetmeniFUNDA ÇAMÖZÜ

[email protected]

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüSARE KUŞ

[email protected]

EditörSU ÖZGÜR

Yazı İşleriSERRA KUL - ÖMER DURAK

AYŞE YILMAZTÜRK

Grafik TasarımBİLAL AKGÜL

Fotoğraf EditörüAHMET FERHAT AKBEN

ReklamAHMET ERSOY

[email protected]

Abone ve DağıtımSONGÜL KARADENİ[email protected]

Halkla İlişkilerYASEMİN KERİMİ

Yapım

Yönetim AdresiKore Şehitleri Cad. Ulaş Apt. No:5 D:3

Zincirlikuyu - Şişli / İSTANBULTel: (0212) 267 05 09 Faks: (0212) 267 05 08

[email protected]

BaskıŞAN OFSET MATBAACILIKAyazağa Mah. Kemer Burgaz Cad.

No:13 Şişli / İSTANBULTel: (0212) 289 24 24

Yayın TürüYaygın Süreli Yayın

SAYED dergisi sağlık yöneticilerine ve eğitimcilerine ücretsiz dağıtılır. Para ile satılmaz.

Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarına aittir. Reklamların sorumluluğu ise reklam verene aittir.

Dergide yayınlanan yazı ve resimler kaynak gösterilmek suretiyle iktibas edilebilir.

SAGLIK YÖNET IMI ve EGI T IMI DERGISI

MERHABA...

Çok yaşıyoruz. Her gün yeni bir is-tatistik, yeni bir varsayım. Uzman-lar kaç yıl yaşayacağımızı, hangi hastalıklara yakalanacağımızı bile öngörebiliyorlar. Gelecekle ilgili bu kadar net tahminler yapmak dev-let politikaları için yararlı gözükse de manevi olarak biraz ürkütücü olduğu kesin.

Tüm dünya yaşlanma konusun-da alarm seviyelerini yükseltiyor. Yaşlanma ile ilgili politikalar belir-leniyor, ölçümler, sayımlar yapılıp tahmini bütçeler oluşturuluyor. Üstelik bunu yapan sadece geliş-miş ülkeler değil. Gelişmekte olan ülkeler de bu krizden nasibini alı-yor.

Türkiye’de yaşlılıkla ilgili politika belirlenmesinde düğmeye basıldı. Sağlık Bakanlığı, Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sağlık Turizmi Daire Başkanlığı Koordinatörü Uz.

Dr. Ümit Ateşkan yaşlı turizmi ile ilgili bütün bilinmesi gerekenleri sadece dergimizde paylaştı. Ayşe Turan yaşlı turizmine yönelik yapıl-ması gerekenler ve ülkemizin sa-hip olduğu potansiyeli anlattı. Ay-rıca yardımlarıyla güzel bir dosya konusunun oluşmasını sağlayan Ayşe Hanım’a teşekkür ediyorum.

Dergimizde hastane tarihi yazı-mında etkin rol oynayacağına ina-nılan “Gureba Hastanesi’nden Bez-miâlem Vakıf Üniversitesi’ne” adlı kitaba değindik. Hem Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’ndeki yetkili kişi-lerden hem de kitabın yazarından görüşler aldık.

İlginizi çekeceğine inandığımız rö-portajları dergimizde bulabilirsiniz. Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Numan Görgülü ise yeni bir uygulama olan ev hemodiyalizini dergimize anlattı.

Keyifle okuyacağınız bir sayı olması dileğiyle…

S A R E K U Ş

Page 6: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

Merkez: Molla Şeref Mah. Halıcılar Köşkü Sk. No:26 Fatih / İSTANBULTel:(0212) 635 79 70 Pbx Faks:(0212) 635 81 43Ankara: Sağlık Sk. Çetin Apt. No:30/3 Kat:1 Yenişehir / ANKARATel:(0312) 433 75 20 - 435 80 60 Fax:(0312) 433 80 92

Optimum Dozda Yüksek Çözünürlüklü Görüntüler...

“SHIMADZU” 1875’den günümüze...

1896 > İlk Röntgen Görüntüsü1911 > İlk Büyük Boyutta Medikal Röntgen Cihazı1957 > Japonyadaki ilk 6 MeV’lik Betatron1961 > Dünyadaki İlk Floroskopi Cihazı (RF)2003 > Dünyadaki ilk Direct-Conversion’lı FPD2004 > Dünyadaki İlk Tam Dijital Mobil Röntgen

2012+> Anjiyografi Sistemleri> Dijital Röntgen Sistemleri> Mobil Röntgen Sistemleri> C-Kollu Sistemler

> Ultrasonlar> Dijitalizasyon Çözümleri> Flat Panel Dedektör Çözümleri

[email protected]

Page 7: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

E Y L Ü L 2 0 1 3 5

BAŞKANDAN

Merhaba;

Kültürel bağımızın çok eski yıllara dayandığı ülkelerde ya-şanan insanlık dışı gelişmeler hepimizi derinden üzmekte. İnsanlığın utandığı günlerden geçiyoruz. Yaşananlar kar-şısında bir insan olarak duyarsız kalabiliyorsak, kendimizi sorgulamamız gerekecek. İnsanların suçsuzca, masumca katledilmesine seyirci kalamayız, kalınmamalı da.

Mısır’da yaşanalar hepinizin malûmu. Tarihinde demokrasi ile işbaşına gelmiş ilk Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi’nin, darbeciler tarafından yönetimden el çektirilmesi konusunda ülkemiz dışında net ve kararlı tepki koyan baş-ka bir devlet yok. İnsanlar sokaklarda vahşice katlediliyor.

Aynı şekilde yanı başımızda, Suriye’de yaşananlar ise içler acısı. Kimyasal silah kullanılarak yüzlerce insanın öldürül-mesine “dilsiz şeytan” olarak izleyen dünya ülkeleri var. Tepki gösterenler de kınamaktan öteye geçemiyor. Kutup-lardaki balık ölümleri için milyonlarca dolar bütçe ayıran Birleşmiş Milletler gibi barışı sağlamayı kendine görev ad-deden birçok uluslararası sivil toplum kuruluşları aynı du-yarsızlıkta.

Saygıdeğer sağlık çalışanları…

İnsan olarak, orada yaşananları gördükten sonra yapma-mız gereken ne kadar çok şeyin olduğunun farkında mısı-nız? Okul çağına gelmemiş çocukların çırpınarak can ver-meleri bizleri rahatsız ediyor mu? Kilometrelerce uzaktan petrol kuyuları uğruna bu topraklara gelenlerin, masum-ların katledilmelerine destek vermeleri nasıl açıklanabilir?

Mısır’da, Suriye’de, Doğu Türkistan’da ve birçok noktada sadece inançlarından, kimliklerinden dolayı zulüm gören insanlar bizden yardım ve dua bekliyorlar.

Onun içindir ki Türkiye güçlü olmalı. Çevresinde yaşanan-lara duyarlı olmalı. Bizim sorumluluğumuz sadece ülke nü-fusuyla, coğrafyasıyla sınırlı değildir. Dini, dili, milliyeti ne olursa olsun insanlığa sahip çıkmalıyız.

Unutmayalım ki, mazlum için ağlayabilmek, insanlık me-selesidir…

Sağlıklı günler dileğimle…

P R O F . D R . N U R U L L A H Z E N G İ NS A Y E D Y Ö N E T İ M K U R U L U B A Ş K A N I

Page 8: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

Uz. Dr. Ayşe TURANYaşlı Turizmi, Türkiye’den Başlar

Öğr. Gör. Tümay MERCAN3. Yaş Turizminde Doğru İletişim Şart

Doç. Dr. Gül PINARGerontoloji ve Geriatri Hemşireliği Önem Kazanıyor

50RÖPORTAJ

Av. Ali Cahit POLATGureba Hastanesi’nden

Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’ne

18 YAŞLI TURİZMİÜlkemiz Hızlı Bir Şekilde Yaşlanıyor ➤ 18Yaşlı Turizmi, Türkiye’den Başlar ➤ 363. Yaş Turizminde Doğru İletişim Şart ➤ 42Gerontoloji ve Geriatri Hemşireliği Önem Kazanıyor ➤ 46

DOSYA

İÇİN

DEK

İLER

EYLÜL 2013

36 42 46

Page 9: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

57RÖPORTAJ

Doç. Dr. Numan GÖRGÜLÜEv Hemodiyalizi

Nakil Olamayan Hasta İçin İdeal Seçenek

Şehir Hastaneleri Projesi En Önemli Hayallerimden Biri

Başbakan ERDOĞAN;

14 HABER

SAYED Sağlık Yönetimi ve Eğitimi Derneği Adına

Yayın Kurulu BaşkanıProf. Dr. Nurullah ZENGİN(SAYED Derneği Genel Başkanı)

Yayın Kurulu (SAYED Derneği Yönetim Kurulu)Op. Dr. Osman ACARFatma AKTAŞGökhan AKTÜRKDr. Ahmet CÖMERTArif ÇETİNDr. Elif Bor EKMEKÇİProf. Dr. Ali Metin ESENProf. Dr. Nurettin KARAOĞLANOĞLUKamuran ÖZDENVeysel ÖZGENProf. Dr. Behzat ÖZKAN Muammer SATILMIŞNebi ŞAHİNLİYasin YAVUZProf. Dr. Hayreddin YEKELERAhmet ZENGİN

Danışma KuruluYrd. Doç. Dr. Mustafa AKSOYProf. Dr. Selami AKKUŞProf. Dr. Ayşe Filiz AVŞAR Prof. Dr. Engin AYDINProf. Dr. Metin AYDINProf. Dr. Derya BALBAY Prof. Dr. Ethem BEŞKONAKLIProf. Dr. Sait BİLGİÇProf. Dr. Murat BOZKURTProf. Dr. Engin BOZKURTProf. Dr. Alper CİHANDoç. Dr. Kerim ÇAĞLIProf. Dr. Bekir ÇAKIRProf. Dr. Ali ÇAYKÖYLÜDoç. Dr. Selim Selçuk ÇOMOĞLUProf. Dr. Ali DEMİRProf. Dr. Ali Pekcan DEMİRÖZProf. Dr. Orhan DENİZProf. Dr. Osman Nuri DİLEKProf. Dr. Ali İhsan DOKUCUUzm. Dr. Mehmet Taşkın EĞİCİProf. Dr. Levent ELBEYLİProf. Dr. Cevdet ERDÖLProf. Dr. Canan HASANOĞLUDoç. Dr. Sema HÜCÜMENOĞLUProf. Dr. Abdullah İĞCİDoç. Dr. Abdurrahimi İMAMOĞLUProf. Dr. Mehmet İŞLERProf. Dr. M. İ. Safa KAPICIOĞLUProf. Dr. Murat KARAŞENYrd. Doç. Dr. Esra KESKİNProf. Dr. Muzaffer KİRİŞProf. Dr. Akın MARŞAPProf. Dr. Muzaffer METİNTAŞProf. Dr. Semih ÖNCELProf. Dr. Mustafa ÖZMENProf. Dr. Mustafa PAÇDoç. Dr. Sadrettin PENÇEProf. Dr. Mustafa SOLAKProf. Dr. Yunus SÖYLETProf. Dr. Haydar SURProf. Dr. Erol ŞENERProf. Dr. Mehmet Akın TAŞYARANProf. Dr. Dilaver TENGİLİMOĞLUProf. Dr. Bahattin TUNÇProf. Dr. Necdet ÜNÜVARProf. Dr. Yavuz YILMAZ

* İsimler soyadları dikkate alınarak alfabetik sıraya göre dizilmiştir.

YILDIRSAĞLIK SEKTÖRÜNÜNİLETİŞİM PLATFORMU

60 HAYATIN İÇİNDEN

“İyi ama bu cevaptan bir şey anlamadım. Sadece

“neme lâzım be Sultanım!” demişsiniz. Sanki

beni böyle işlere karıştırma der gibi bir anlam

çıkarıyorum.”

“Sultanım! Bir devlette zulüm yayılsa, haksızlık şayi

olsa, işitenler de “neme lâzım” deyip uzaklaşsalar,

sonra koyunları kurtlar değil de çobanlar yese,

bilenler bunu söylemeyip sussa. Fakirlerin, muh-

taçların, yoksulların, kimsesizlerin, feryadı göklere

çıksa da bunu da taşlardan başkası işitmese, işte o

zaman devletin sonu görünür. Böyle durumlardan

sonra devletin hazinesi boşalır, halkın itimat ve hür-

meti sarsılır. Asayişe itaat hissi gider, halkta hürmet

duygusu yok olur. Çöküş ve izmihlâl de böylece

mukadder hâle gelir...”

Bunları dinlerken ağlamaya başlayan koca sultan,

söyleneni başını sallayarak tasdik eder, sonra da

kendisini böyle ikaz eden bir âlime memleketinin

sahip olduğu için Allah’a şükreder. Yahya Efen-

di’ye ise bu tür tembihlerini mutlaka söylemesi

gerektiğini anlatır.***

Mısır ve Suriye’de yaşananları gördükten sonra

“neme lazım” diyerek; Türkiye’nin orada ne işi var

diyen mühürlü kalplere ve aynı şekilde olaylara

duyarsız kalan Müslüman ülkelere ithaf olunur.

Kanuni Sultan Süleyman, en yüksek duruma ge-

tirmiş olduğu devletin akıbetini hayal eder, “Günün

birinde Osmanoğulları da inişe geçer çökmeye yüz

tutar mı?” diye derin düşüncelere dalar...

Bu gibi soruları çoğu zaman süt kardeşi meşhur âlim

Yahya Efendi’ye sorduğundan bunu da sormaya

niyet eder. Güzel bir hatla yazdığı mektubu keşfine

inandığı Yahya Efendi’ye gönderir...

“Sen ilahî sırlara vâkıfsın. Kerem eyle de bizi aydınlat.

Bir devlet hangi halde çöker? Osmanoğulları’nın

akıbeti nasıl olur? Bir gün olur da izmihlâle uğrar

mı?” şeklinde mektubunu gönderir.

Güzel bir hatla yazılmış mektubu okuyan Yahya

Efendi’nin cevabı bir bakıma çok kısa, bir bakıma

içinden çıkılmaz bir hâl alır:

“Neme lâzım be Sultanım!”

Topkapı Sarayı’nda bu cevabı hayretle okuyan Sul-

tan, bir mana veremez. Yahya Efendi gibi bir zatın

böylesine basit bir cevapla işi geçiştireceğini pek

düşünmez. Söylenmeye başlar: “Acaba bilmediği-

miz bir mana mı vardır bu cevapta?” Nihayet kalkar,

Yahya Efendi’nin Beşiktaş’taki dergâhına gelir. Sitem

dolu sorusunu tekrar sorar:

“Ağabey ne olur mektubuma cevap ver. Bizi geçiştir-

me, soruyu ciddiye al!”

“Sultanım sizin sorunuzu ciddiye almamak kabil mi?

Ben sorunuzun üzerine iyice düşündüm ve kanaati-

mi de açıkça arz ettim.”

Neme LazımŞimdiki ZamanÖlümsüz AşkÖlümsüz PolislerBait 3D

62 SİNEMA

REKLAM SAYFALARI Evolucare ■ Permak 1 ■ Teknosite 2 ■ Meditel 4 ■ Çapa Medikal 9 ■ DAS 11

Olympus Mega 13 ■ Fiksmed 17 ■ İstem Tıbbi Cihazlar 21 ■ KBB Tautmann 25 ■ Samatıp 29Teknoser 33 ■ Nitrocare 40-41 ■ Ivital 45 ■ Siemens 49 ■ Dolsan 53

Erbe Turizm 61 ■ Tasarımmed 63 ■ Kompozit 64-65 ■ Fastsoft 66

Page 10: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

8 E Y L Ü L 2 0 1 3

Embryoscope Tüp Bebek Tedavi Başarısını Yüzde 9 Oranında Artırıyor Tüp bebek tedavilerinde yeniliklerin öncüsü olan Eurofertil, Su Hospital içinde açtığı Tüp Bebek Merkezi ile teknoloji ve yenilikleri İzmir’e de taşıdı. Eurofertil, İstanbul’dan sonra İzmir’de de tüp bebek tedavisinin başarısını yüzde 9 oranında artıran EmbryoScope dönemini başlattı.

Isı ve nem bakımından ana rahmini taklit ederek embriyoların gelişiminin gözlenmesine imkan tanıyan “EmbryoScope” adlı cihazı tüp bebek tedavilerine destek amacıyla kullanan Eurofertil, aynı teknolojiyi İzmir’de açtığı Su Hospital Tüp Bebek Merkezi’ne de taşıdı.

Tüp bebek tedavi başarısını yüzde 9 oranında artıran EmbryoScope, hekimlere gebelik olasılığı en yüksek olan embriyoyu seçme olanağı sunarken, ebeveynlere çocuklarının ilk saatlerini film gibi seyretme imkanı sağlıyor.

Konuyla ilgili bilgi veren Eurofertil Tüp Bebek Merkezleri Laboratuvar Direktörü Dr. Elif Ergin; “Tüp bebek tedavisinde anneden alınan yumurtaya babadan alınan spermin enjekte edilmesiyle elde edilen ebmriyolar, EmbryoScope adı verilen cihazın içinde, transfer gününe kadar muhafaza ediliyor. Bu cihaz, ısı ve nem bakımından anne rahmi ile birebir aynı şartları taşıdığı için embriyo, tıpkı anne rahminde gelişir gibi gelişiyor. Aynı zamanda cihazın içinde bulunan kamera, embriyoları her 10 dakikada bir fotoğraflayarak, bu görüntüleri bilgisayar ortamında depoluyor. Bu sayede biz hekimler, embriyoların gelişimini sürekli olarak kontrol edebiliyoruz” dedi.

GE ve Ashoka Changemakers’dan Online Bölgesel YarışmaGE ve Ashoka Changemakers, Türkiye, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Pakistan’daki kadınlara yönelik ekonomik fırsatları artıracak yenilikçi çözümler için bugün online bir yarışma başlattı. Kadınlara Güç Veren İşler: Türkiye’de Ekonomik Eşitlik İçin Yenilikler yarışması kadınların ekonomik

eşitlik elde edeceği, ailelerini ve topluluklarını güçlendirebileceği ve ekonomik büyümeden eşit

olarak fayda sağlayabileceği girişimler bekliyor. Kazananlara her biri toplamda 25.000 Amerikan Dolarını bulan üç ödül verilecek.

Online yarışmanın katılımcıları, dünyanın dört bir yanından sosyal girişimciler, etki ortakları, sektör uzmanları ve potansiyel yatırımcılar içeren Changemakers topluluğu ile yakın bir ilişki kurma fırsatına sahip olacaklar. Yarışmaya katılım hakkında ek bilgiler ve ayrıca kurallar ve değerlendirme kriterleri www.changemakers.com/MENAwomen adresinde yer almaktadır. Katılım için son tarih 6 Kasım 2013’tür.

S P O T

Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanlığı’na Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu Getirildiİstanbul Sağlık Müdürü Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu, Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nun görevlendirmesiyle Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanlığı’na getirildi.

2009 yılından itibaren Sağlık Müdürü olarak görev yapan Dokucu, mesaisinin son gününde 4 yıldır birlikte çalıştığı Müdürlük çalışanlarıyla vedalaştı.

Bilim İlaç’ta AtamaBilim İlaç’ta kardiyoloji, diyabet, merkezi sinir sistemi ve akut ekiplerden sorumlu Pazarlama Direktörlüğü görevine Ecz. Kerim Azizlerli atandı.

Page 11: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

medikal eldivenler

Page 12: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

10 E Y L Ü L 2 0 1 3

NG Güral Sapanca’ya TripAdvisor’dan Mükemmeliyet SertifikasıDoğayla iç içe, yemyeşil bir atmosfer sunan NG Güral Sapanca Wellness & Convention, dünyanın en büyük seyahat sitesi TripAdvisor tarafından verilen Mükemmeliyet Sertifikası’na layık görüldü. NG Güral Sapanca böylelikle misafirlerine hem konumu hem de hizmetleriyle unutulmaz bir tatil deneyimi yaşattığını bir defa daha kanıtlamış oldu.

Çalışan Kadının Haklarında Yasa DeğişikliğiGebe ve emziren kadınların çalıştırılma şartlarıyla ilgili olarak yeni düzenlemeler getirildi. Yönetmeliğe göre gebe veya emziren kadınlar, günde 7 buçuk saatten fazla çalıştırılamayacak. 150 kadın çalışanı olan iş yerlerinde 0-6 yaşındaki çocuklar için kreşler kurulacak.

Yasanın düzenlenmesiyle birlikte çalışan kadının gebeliği ve annelik dönemi içerisinde çeşitli izinler verilerek bu süreçlerin çalışmaksızın ya da kısmi zamanlı çalışmalarla geçirilmesi sağlanmaya çalışılıyor. Bu hakların başında gebe çalışanın doğum öncesi ve doğum sonrası ücretli ve ücretsiz izinleri düzenlendi. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 74’üncü maddesine göre gebe çalışanın doğumdan önce 8 hafta, doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta, çoğul gebeliklerde doğumdan önce 10 hafta şeklinde. Gebelik süresince gerekli sağlık kontrolleri ve periyodik muayeneler için işveren çalışana ücretli mazeret izni vermek zorunda, çalışanın hekime gitmesine izin verilmemesi ya da bu izinlerin ücretsiz izne çevrilmesi da söz konusu değil. Böyle bir durumda çalışanın hakları zayi olduğundan çalışan için haklı fesih nedeni doğuyor yani kıdem tazminatını talep ederek derhal işten ayrılabiliyor. Ücretli doğum izinlerinin bitiminde çalışan kadının 6 aylık ücretsiz izin hakkı bulunuyor. İşveren 6 aylık ücretsiz izni vermek zorunda. Kıdem tazminatı ve yıllık izin hesaplamalarında da bu süre hesaba katılmıyor.

S P O T

101. Dünya Dişhekimliği Kongresi Büyük İlgi Gördü120 ülkeden 16 bin 197 ağız ve diş sağlığı çalışanının katıldığı 101. Dünya Dişhekimliği Kongresi İstanbul’da sona erdi.

Kongreye ev sahipliği yapan Türk Dişhekimleri Başkanı Prof. Dr. Taner Yücel, ‘’FDI 2013 İstanbul’da dişhekimliği mesleğinin ne olması gerektiği konusunda önemli adımlar atıldığını, bu adımların ve ilan edilen deklarasyonun dünya çapında ulusal sağlık politikalarına bir referans belgesi olacağını’’ kaydederek şöyle dedi: ‘’Çok genç bir meslek örgütü olarak Dünyayı ülkemize misafir etmeye talip olduk. Hiçbir çıkar gözetmeden mesleğimize samimi olarak sahip çıkan kadrolarımıza güvendik. Ve başardık. 21. yüzyılın en büyük dişhekimliği kongresini İstanbul’da gerçekleştirdik. İnanıyorum ki sayıları 3.800’ü aşan uluslararası dişhekimi ülkelerine döndüklerinde fahri elçimiz olarak Türkiye’nin tanıtımına katkıda bulunacaklardır. Tüm meslektaşlarımız bu başarıyla gurur duymalıdır. Türk Dişhekimleri Birliği, bu uluslararası başarıyla, Sağlık Bakanlığı ve SGK’nın sağlık ve sosyal politikalarında etkin rol alacak olgunlukta olduğunu bir kez daha göstermiştir.’’

Somali’ye Eğitim ÇıkarmasıYeryüzü Doktorları Temmuz 2013’te Türk Büyükelçiliği’ne gerçekleştirilen saldırının ardından ilk ekibini Somali’ye gönderdi.

Yeryüzü Doktorları Şifa Hastanesi’nde 23 ameliyat ve 55 muayene yapan Gönüllü Sağlık Ekibi, saldırı sonrası oluşan ihtiyaçların da analizini yapmak üzere temaslarda bulundu. Gönüllü Sağlık Ekibinde yer alan Yeryüzü Doktorları Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Orhan Alimoğlu ile Doç. Dr. Orhan Yalçın, Somali Benadir Üniversitesi’nde Tıpta Uzmanlık Eğitimi alan Somalili doktorlara eğitim ve seminerler verdi. Yeryüzü Doktorları yöneticileri Somali’de başlatılacak bir diğer kapsamlı eğitim projesi olan İbn-i Sina Sağlık Meslek Yükseokulu için durum analizi ve görüşmeler de yaptı.

Page 13: SAYED Eylül 2013 Sayı:66
Page 14: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

12 E Y L Ü L 2 0 1 3

S P O T

Finlandiyalı Dünya Devi Plandent Türkiye Pazarına GirdiDünyanın en büyük 3., Avrupa’nın ise en büyük 2. dental sarf malzeme dağıtım firması Plandent, Büyükünaldı ailesiyle ile ortaklık yaparak Türkiye pazarına girdi. Şu anda 15 ülkede satın aldığı firmalarla faaliyetlerini sürdüren ve yıllık 1 Milyar dolar ciroya sahip bir grubun şirketi olan Plandent, bugüne kadar satın alma yolu ile değişik ülkelere yatırım yaparken ilk kez yeni bir şirket kurmak yolu ile bir ortaklık yaparak bir ülkeye açıldı. İlk aşamada 5 milyon dolarlık yatırım yapan firma, diş sağlık ekipman ve sarf malzemelerindeki 60.000’e yakın çeşidi ile çalışmalara başladığı anda Türkiye’nin en büyük dağıtımcısı olarak konumlanacak.

Toronto Üniversitesinde Türkoloji Kürsüsü Hazırlıkları TamamlanıyorKanada’nın Toronto Üniversitesi’nde kurulması planlanan Türkoloji Kürsüsü’nde bir süreden beri süren hazırlık çalışmalarında sona yaklaşıldı.

Projenin hayata geçirilmesi için yoğun çaba harcayan Türkiye’nin Toronto Başkonsolosu Ali Rıza Güney, toplum üyeleri ile bir araya gelerek son durum hakkında bilgi verdi.

Bağış Gecesi Düzenlenecek

Güney, kürsünün kurulabilmesi için Toronto Üniversitesi hesabına 31 Aralık’a kadar yatırılması gereken 50 bin Kanada Doları (95 bin TL) için 21 Eylül günü bir bağış gecesi düzenleyeceklerini belirterek, “Proje, dünyada ve bölgesinde yükselen Türkiye profilinin Kanada’daki yansıması olacak ve Türk toplumunun Kuzey Amerika’daki gelişiminin temel taşlarından biri olacak” dedi.

Türk Tarihinin Gerçeklerinin En Doğru Biçimde Anlaşılacak

Kanada Türk Dernekleri Federasyonu binasında yapılan toplantıda toplum üyelerine, “Bu projeye her türlü ideolojinizi bir kenara koyarak bakın” çağrısında bulunan Başkonsolos Güney, “5 milyon doların üzerinde bir maliyeti olan kürsü, Kanada’da Türk kültür ve medeniyetinin en sağlam kaynaklarla tanınmasını ve Türk tarihinin gerçeklerinin en doğru biçimde anlaşılmasını sağlayacak” diye konuştu.

Alvimedica “Daha İyi Bir Dünya” için Liderler Zirvesi’nde Alvimedica CEO’su Cem Bozkurt, 19-20 Eylül tarihlerinde New York’ta düzenlenecek Küresel İlkeler Sözleşmesi Liderler Zirvesi’ne katılarak, iklim değişikliği, kadının güçlendirilmesi, gıda, su, eğitim ve hakkaniyetli çalışma olanakları gibi konuların ele alınacağı “2015 sonrası kalkınma gündemi” tartışmalarında yer alıyor. Bin yıl Kalkınma Hedefleri için son tarih olarak belirlenen 2015 öncesinde iş dünyası liderlerini son kez bir araya getirecek Zirve’de tartışmalar, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon moderatörlüğünde ve dünya çapında yetkin isimler tarafından yürütülüyor.

Dünya vatandaşlarının geleceği açısından önem taşıyan bu buluşmaya davet edilmiş olmayı şahsı ve Alvimedica için büyük bir onur olarak değerlendiren Cem Bozkurt, Zirve’ye katılımı ise ‘dünya vatandaşlığı görevi’ olarak gördüğünü söyleyerek “Sürdürülebilir bir dünyanın yalnızca gelişmiş ülkelerin değil, hepimizin ortak meselesi olduğuna inanıyoruz” dedi. İki yıl önce bu inanç doğrultusunda BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni imzaladıklarını hatırlatan Bozkurt, şunları söyledi; “2011 yılında, sorumlu kurumsal yurttaş kimliğimize güçlü bir çerçeve oluşturduğunu düşündüğümüz bu sözleşmeyi imzaladık. Ve gerek kurumsal kültürümüz, gerekse çalışma şartlarımız itibarıyla Küresel İlkeler Sözleşmesi’ndeki tüm maddelerin arkasında duruyoruz.”

Türkiye, Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne imza atan firma sayısına bakıldığında 14’üncü sırada yer alıyor. 242 imzacı firmanın bulunduğu ülkemizden Zirve’ye bu sene 40 liderin katılması bekleniyor.

Page 15: SAYED Eylül 2013 Sayı:66
Page 16: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

14 E Y L Ü L 2 0 1 3

sözleri tutuyor, bu şehirlerimizi çok büyük sağlık kampüsleriyle buluşturuyoruz.” dedi. Kamu-Özel iş birliğini kanıtladıklarını belir-ten Erdoğan, aynı zamanda bunların kay-nakların çeşitlendirilmesi noktasında atılan en önemli adımlar olduğunun altını çizdi. Başbakan sözlerini şöyle sürdürdü; “Eğer siz finansman, insan ve bilgi yönetimini biliyorsanız bu eserleri ortaya koyarsınız. Bunlardan bihaber olanlar ne yapalım fi-nans bulamadık onun için kaldı derler. Yıl-larca zaten bu iş böyle yürüdü ama bizler Ak Parti Hükümeti olarak bunu aştık ve on bir yıllık iktidar süresi içinde finansman yö-netimini başarılı bir şekilde gerçekleştirdik, kaynakların teminini çeşitlendirdik.”

15 Hastaneden 24 İl İstifade Edecek15 şehir hastanesinin 24.407 hasta yatağı kapasiteli 79 hastanenin ve bir halk sağlığı kurumu binasının inşasına aynı anda start verdiklerinin bilgisini veren Recep Tayyip Erdoğan 14 ilde kurulacak hastanelerin sa-dece kendi şehirlerine değil çevresindeki şehirlere de hizmet vereceğini ifade etti. Erdoğan şunları aktardı; “Şehir hastaneleri adını verirken çok tartıştık. Aynı zamanda bölge şehirlere de hizmet vereceklerinden bölge hastaneleri diyebiliriz ama inşallah zaman içinde şehir hastanelerimiz çevre-sinde doğuracağı etkilerle oralardaki hasta-

Kamu-Özel İşbirliği ile gerçekleştirilecek olan 14 ilde 15 Şehir Hastanesi ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Binası’nın imza töreni 12 Eylül Perşembe günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu ve Şehir Hastanesi Projesi im-zalanacak olan 14 ilin Milletvekilleri, yöne-ticileri ve temsilcileri katılımlarıyla gerçek-leştirildi.

Törende konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan üzüntüsünü dile getirerek, aslında bu projelerin bir kısmının şu anda bitmiş olacağını ifade etti ve şunları söyle-di; “Belki bugün onların açılışı için bir araya gelmiş olacaktık. Maalesef ülkemizde za-man zaman yargıda çok ciddi sıkıntılar çek-tiğimizi ifade etmem gerekiyor. Aylarımız, senelerimiz ne yazık ki bu inşaatları baş-latamamakla geçti. Ama çok basit yerlere takılmak suretiyle engellenen bu yatırımlar vatanımıza zarardır.”

Kamu Özel İş Birliğini KanıtladıkDevlet millet kaynaşmasının en büyük is-patının bu şehir hastaneleri olacağını söy-leyen Başbakan “Burada on beş şehir has-tanesiyle, Ankara’da kurulacak halk sağlığı kurumu binasının imzalarını atacağız. Ada-na, Ankara, Bursa, Elazığ, Gaziantep, Isparta, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Ma-nisa, Mersin ve Yozgat illeri için verdiğimiz

RECEP TAYYİP ERDOĞAN; “KAMU ÖZEL SEKTÖR

İŞ BİRLİĞİ İLE GERÇEKLEŞTİRİLECEK

OLAN ŞEHİR HASTANELERİ PROJELERİMİZLE

SAĞLIK ALANINDAKİ REFORMLARIMIZIN

YENİ VE ÇOK ÖNEMLİ BİR SAFHASINI

OLUŞTURUYORUZ.”

Şehir Hastaneleri Projesi En Önemli Hayallerimden Biri

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan;

H A B E R

Page 17: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

E Y L Ü L 2 0 1 3 15

H A B E R S A R E K U Ş

hastanede, eczanede ve hatta evinde in-sanca muamele görecek sağlık hizmeti ala-cak dedik ve başardık.

Her Kademede Bu Yatırımların Takipçisi Olacağımİmkanlarımız ve gücümüz arttıkça elbette kapasitemiz artıyor. Hedeflerimiz büyüyor. Bugün imzalanacak kamu özel sektör iş birliği ile gerçekleştirilecek olan şehir has-taneleri projelerimizin ve sağlık alanındaki reformlarımızın yeni ve çok önemli bir saf-hasını oluşturuyoruz. İnşallah bu projeleri en kısa sürede tamamlayarak hem vatan-daşımızı hem sağlık çalışanlarımızı mem-nun edecek böyle bir hizmeti hayata ge-çirmiş olacağız. Şehir hastaneleri bizim en büyük hayalimizdir. Bu hayalimizin gerçeğe dönüştüğünü inşallah göreceğiz ve her ka-demede bu yatırımların takipçisi olacağım.”

Ciddi Başarılar Elde Ettikİmza töreninde konuşma yapan Sağlık Ba-kanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu bundan on yıl önce Türkiye için hayal bile edilemeye-cek dev hizmetlerin hayata geçirildiği tarihi bir gününün yaşandığını belirtti. İnsanın en temel hakkının sağlıklı ve onurlu yaşa-mak olduğunu ifade eden Bakan şunları söyledi; “Bizlere bu anlamda önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın insanı yücelt ki devlet yü-

nelerin de bu hale dönüşmesine vesile ola-caktır. 14 ilimize şehir hastanesi yapıyoruz ancak 24 ilimiz bu hastanelerden istifade edecek.

Şehir hastaneleri projesi on bir yıl önce bu kardeşinizin en önemli hayallerinden bir ta-nesiydi. Sadece sağlıkta değil eğitimde de bu hayalimiz vardı ama bunu eğitimde ba-şaramadık. Temenni ederim ki sağlıkta bu adımı atan girişimci firmalarımız eğitimde de bu adımları atar. Bu hayalleri de gerçeğe dönüştürmek için geçmişte karşılaştığımız engellerle bundan sonra karşılaşmayız.”

On bir yılda gelinen noktayı değerlendiren Erdoğan, kışın araçların çıkamadığı yerle-re paletli ambulanslarla hizmet verildiğini ve doğum yapacak anne adayını bir hafta önceden şehre alıp doğumunu yaptıktan sonra köyüne gönderecek bir süreç başlat-tıklarının bilgisini verdi.

Ambulansları Sadece Filmlerde GörürdükBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan sözlerini şöyle sonlandırdı; “Biz normal ambulansı sadece filmlerde görülebildiği dönemler yaşadık. Hastanelerin hastaya başka has-talıklar bulaştırdığı, tamamıyla hijyenden uzak şartların olduğu dönemleri yaşadık. İktidara geldiğimizde eğitimin hemen ar-kasına sağlığı koyduk. Çünkü insanımız

DR. MEHMET MÜEZZİNOĞLU; “HASTANELERİMİZİN İLK ETABI TAMAMLANDIĞINDA 24 BİN NİTELİKLİ YENİ YATAĞA SAHİP OLACAĞIZ. PROJENİN TAMAMINDAKİ HEDEFİMİZ İSE 45 BİN YENİ NİTELİKLİ YATAK VE ŞEHİR HASTANELERİ.”

Page 18: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

16 E Y L Ü L 2 0 1 3

celsin anlayışıyla yola çıkan ve bütün hiz-metlerinin merkezine insanı koyan Ak Parti Hükümetleri her alanda önemli başarılara imza atmıştır. Şüphesiz ki sağlık hizmetleri alanında elde edilen kazanımlar bunların başında gelmektedir. Vatandaşın hakkı olan en iyi sağlık hizmetini adil, erişilebilir ve hakkaniyetli bir sistemle alabilmesi için Sağlıkta Dönüşüm Programı ile önemli adımlar attık ve ciddi başarılar elde ettik. Takdir edersiniz ki bu tablonun oluşması ve hizmetlerin sürdürülebilir olması için is-tikrarlı bir ekonomi ve güçlü bir siyasi irade gerekir.”

Her Yönüyle Bir İlk“Bugün burada imza atacağımız projelerle Ak Parti Hükümetinin sağlıkta elde ettiği ve bütün dünyanın takdiri ile tescillenen başarısını bir adım daha ileriye taşıyoruz. Sosyal politika alanında elde ettiğimiz ve birçok yönüyle ilk olma özelliği taşıyan hiz-metlerimizin atacağımız imzalarla bir başka boyutuyla taçlandıracağız.” diye konuşan Müezzinoğlu bu projeler kapsamında ilk aşamada on dört ilimizde on beş dev şe-hir hastanesi ile birlikte dünyanın sayılı Halk Sağlığı Araştırma Geliştirme Merkezinin te-melinin imzasını atıklarının altını çizdi. Sağ-lık kampüsü şeklinde yapılacak şehir has-tanelerinin kapsamından bahseden Sağlık Bakanı şunları kaydetti; “Şehir hastaneleri sağlık bilimleri üniversitesi, kongre merke-zi, ileri teknoloji ve Ar-Ge merkezleriyle sos-yal aktivitelerin yapılacağı birçok merkezler içermektedir. Bu kampüslerde kalp damar hastalıkları, ortopedi ve nörolojik bilimler, kadın doğum, çocuk, onkoloji, rehabilitas-yon, psikiyatri gibi hastaneler entegre bir şekilde hizmet verecektir. Hastanelerimizin ilk etabı tamamlandığında 24 bin nitelikli yeni yatağa sahip olacağız. Projenin tama-mındaki hedefimiz ise 45 bin yeni nitelikli yatak ve şehir hastaneleri. Bugün burada toplu imza töreni yaptığımız yatırımlar Cumhuriyet tarihimizin en büyük sağlık ya-tırımları olarak tarihteki yerini alacaktır. Her yönüyle bir ilk olma özelliği taşıyan bu dev eserler Türkiye’nin hizmet alanında geldiği yeri de gözler önüne sermektedir.

Kamunun Gücüyle Özel Sektörün Dinamikleri Birleşecek

Kamu-Özel iş birliği ile ülkemize kazandı-racağımız bu yatırımlar kamunun gücüyle özel sektörün dinamiklerini birleştirecektir. Bu iş birliği ile yapacağımız hastaneler kısa sürede milletimizin hizmetine girecektir. Bu ciddi yatırımları yaparak ülkemiz için elini taşın altına koyan, hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan yüklenici firmalara da ayrıca burada teşekkür etmek istiyorum.”

Sağlıkta Önemli Merkez Ülke Olma YolundayızÜlkemizin önümüzdeki dönemde sağlık hizmetleri konusunda yakın çevresinde bulunan yaklaşık bir milyar bölge insanına sağlık turizmi kapsamında da hizmet et-meye hazır bir ülke haline gelmekte oldu-ğunu vurgulayan Müezzinoğlu, Türkiye’nin sağlıkta serbest bölgeleri oluşturarak ilaç ve tıbbi cihaz sektöründe önemini arttıran, inovatif ürünler geliştiren ve bunu bulun-duğu coğrafyaya ihraç edebilen sağlıkta önemli merkez ülke olma yolunda olduğu-nun altını çizdi.

Koruyucu SağlıkVatandaşların ruhen ve bedenen daha sağlıklı olmaları, sağlıklarını hasta olmadan koruyabilmeleri için önemli projeler üzerin-de çalışamaya başladıklarını belirten Bakan şunları söyledi; “Bu çerçevede Milli Eğitim, Aile ve Sosyal Politikalar, Gençlik ve Spor Bakanlıkları, Üniversiteler ve Sivil Toplum Kuruluşları ile sağlıklı birey, sağlıklı aile ve sağlıklı toplum hedeflerimize ulaşmak için bütün paydaşlarımızla iş birliği içinde çalış-maktayız. Bu çalışmalarla sağlık okur yazar-lığını geliştirerek, sağlık bilincini yükselterek obezite, hareketsiz yaşam, fazla tuz kullanı-mı gibi davranış değişiklikleri ile hipertansi-yon şeker kalp kapak hastalıklarının önemli bir kısmını önlemeyi hedefliyoruz.”

Dr. Mehmet Müezzinoğlu sözlerini şöyle sonlandırdı; “Milletimize hizmet eden, bu başarının gizli kahramanları fedakar dok-torlar ve sağlık çalışanlarına karşı yapılan şiddet milli iradelerimizle bağdaşmayan her türlü davranışı şiddetle kınadığımızı huzurlarınızda ifade etmek isterim. Bu ko-nuda yapılacak yasal düzenlemeler husu-sunda Sayın Başbakanımızın verdiği deste-ğe teşekkür ediyorum.” ■

H A B E R

PROJESİ İMZALANACAK ŞEHİR HASTANELERİ;

•AdanaŞehirHastanesi,•AnkaraBilkentŞehirHastanesi,•AnkaraEtlikŞehirHastanesi,• ElazığŞehirHastanesi,•GaziantepŞehirHastanesi,• İstanbulİkitelliŞehirHastanesi,• KayseriŞehirHastanesi,•MersinŞehirHastanesi,• YozgatŞehirHastanesi,• İzmirBayraklıŞehirHastanesi,• KonyaŞehirHastanesi,•ManisaŞehirHastanesi,• BursaŞehirHastanesi,• KocaeliŞehirHastanesi,• IspartaŞehirHastanesi,• TürkiyeHalkSağlığıKurumuBinası

Page 19: SAYED Eylül 2013 Sayı:66
Page 20: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

18 E Y L Ü L 2 0 1 3

D O S Y A Y A Ş L I T U R İ Z M İ

Ülkemiz Hızlı Bir Şekilde YaşlanıyorÜlkemiz için yaşlı nüfus oranının iki katına çıkma süresi yaklaşık 37 yıl olarak tahmin ediliyor

U Z . D R . Ü M İ T AT E Ş K A NSAĞLIK BAKANLIĞI SAĞLIK TURİZMİ DAİRE BAŞKANLIĞI KOORDİNATÖRÜ

Page 21: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

E Y L Ü L 2 0 1 3 19

YAŞLA BERABER, SAĞLIK PROBLEMLERİNİN ARTTIĞI VE DAHA KOMPLİKE BİR HALE DÖNÜŞTÜĞÜ GERÇEĞİNDEN HAREKETLE, SAĞLIK BAKANLIĞI’NIN BİR TAKIM TEDBİRLER ALMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ GÜNDEME GELMEKTEDİR.

2025’te 8.4 Milyon YaşlıYaşlı nüfusun artışıyla birlikte yaşlı ba-ğımlılık oranları da yıllar itibariyle artış göstermiştir. Bu oran, 1940 yılında 6.5’ten 1970’te yüzde 8.2’ye yükselmiş ve günü-müzde 10.8 olmuştur. Her ne kadar yaşlı nüfus oranımız, AB ülkelerine göre düşük olsa da, 5 milyonun üzerindeki yaşlı nü-fusumuz, Danimarka, Finlandiya, İrlanda, Litvanya, Slovakya gibi birçok AB üyesi ül-kenin toplam nüfusundan fazladır. (Tablo 1) 2025 yılına gelindiğinde ise nüfus bü-yüklüğünün 85 milyona ulaşacağı ve yaşlı nüfusun da 8.4 milyon olacağı öngörül-mektedir. Bu verilere göre, 2025’te nüfu-sun yüzde 10’u 65 yaş ve üzerinde olacak, yaşlı bağımlılık oranı ise yüzde 14.5’e yük-selecektir. (Tablo 2)

Toplumların yaşlanması, günümüzün en önemli demografik değişimlerinin başın-da gelmekte, bazı otoritelerce konunun ciddiyet derecesini vurgulamak amacıyla demografik deprem olarak da adlandırıl-maktadır. Elde edilen demografik veriler, tüm dünya nüfusunun hızlı bir şekilde yaşlandığını, bu sürecin gelişmekte olan ülkelerde çok daha yoğun yaşandığını ortaya koymaktadır. Günümüzde dünya yaşlı nüfusu, ayda ortalama 750 bin ar-tış gösterirken, iki dekat sonra bu artışın ayda 2 milyona yükseleceği tahmin edil-mektedir. Ülkemiz açısından bir diğer önemli veri ise, bu artışın yüzde 90’lara varan oranlarda, gelişmekte olan ülkeler-de olacağı gerçeğidir.

Gelişmekte olan ülkeler içerisinde Türkiye de önümüzdeki yıllar için hızlı yaşlanma sürecinin yaşanacağı ülkeler arasında gösterilmektedir. Doğurganlık ve ölümlü-lük düzeyindeki gelişmelere bağlı olarak Türkiye’de 1970’lerden itibaren 65 yaş ve üzerindeki nüfusun toplam nüfus içinde-ki payı artmıştır. Bu grubun toplam nüfus içindeki payı 1940 yılında yüzde 3.5 iken, 1970 yılında yüzde 4.4’e, 2011 yılında ise yüzde 7.2’ye çıkmıştır. Yaşlı nüfusun alt sınıflamalarına göre baktığımızda genç yaşlı olarak tanımlanan 65-74 yaş grubun-daki nüfus 1940’ta yüzde 2.4 iken 2010 yılına gelindiğinde ise neredeyse iki ka-tına çıkmıştır (yüzde 4.4). 65-74 yaş gru-bunun toplam nüfus içindeki payı ise son yarım yüzyılda yüzde 0.9’dan yüzde 2.4’e ulaşmıştır. En yaşlı, yaşlı grup olan 85 yaş ve üstü nüfus oranı son 60 yılda çok faz-la değişmemiş ve yüzde 0.3 ila yüzde 0.4 arasında kalmıştır. (Şekil 1)

Şekil 1

Türkiye’deki yaşlı nüfusun belirli yaş gruplarına göre toplam nüfus içindeki dağılımı, 1940-2010

Tablo 1Kaynak: TÜİK Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri 2011

Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam65-69 876.489 991.686 1.868.175

70-74 649.739 801.629 1.451.368

75-79 497.023 621.287 1.118.310

80-84 260.355 428.485 688.840

85-89 94.160 190.434 284.594

90+ 20.159 59.269 79.428

Toplam 2.303.756 3.092.790 5.490.715

2011 ADNKS verilerine göre Türkiye’de 65 yaş ve üzeri nüfusun yaş ve cinsiyete göre dağılımı

Tablo 2 Kaynak: Genel Nüfus Sayımları, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi, Türkiye İstatistik Kurumu projeksiyonları

Yıl T. Nüfus (bin) Çocuk (0-14) bağ. oranı

Yaşlı (65+) bağ. oranı

T. bağımlılık oranı

1940 17.821 77,6 6,5 84,1

1950 20.947 65,7 5,7 71,3

1960 27.755 74,7 6,4 81,1

1970 35.605 77,7 8,2 85,9

1980 44.737 69,7 8,4 78,1

1990 56.473 57,6 7,1 64,7

2000 67.804 46,3 8,8 55,1

2010 73.723 38,1 10,8 48,9

2025 85.407 32,1 14,5 46,6

Yıllar itibariyle Türkiye’deki bağımlılık oranları

Page 22: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

20 E Y L Ü L 2 0 1 3

Yaşlı Bireylerin Sağlık Sorunlarına Genel BakışYaşlılığın standart bir tanımı olmamakla beraber fizyolojik, biyolojik, ekonomik veya sosyolojik olmak üzere pek çok alan-da tanımı bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yaşlılık dönemi için krono-lojik tanımlamayı dikkate almakta ve bu dönemi “65 yaş ve üzeri” olarak kabul et-mektedir. Farklı yaş kriterlerinin kullanımı da söz konudur. Örneğin BM bu alandaki çalışmalarında 60 ve üzeri yaş grubunu temel almaktadır. Ancak, ulusal ve ulus-lararası yaşlılık çalışmalarının genelinde DSÖ’nün tanımı esas alınmaktadır. Yaş-lı nüfus kendi içerisinde de alt gruplara ayrılmıştır. 65-74 yaş grubu “genç yaşlı”, 74-84 yaş grubu “yaşlı”, 85 ve üzeri yaş grubu “en yaşlı yaşlı” olarak tanımlan-maktadır. Yapılacak çalışmalarda ortak bir dilde konuşmak ve götürülecek hizmet-lerde hedef kitleyi tanımlamak adına bu tarz bir kategorizasyon önemli olmakla beraber, yaşlının problem yükünü ortaya koymakta yetersiz kalmaktadır. Günlük

Yaşlanma Olgusu Öncelikli Ele AlınmalıYaşlılara yönelik sağlık ve sosyal politika-ların belirlenmesi adına bir diğer önemli parametre de, yaşlı nüfus artış hızıdır. BM dünya nüfus beklentileri ve projeksiyonla-rı baz alınarak yapılan bir değerlendirme-de, halihazırda yüzde 7,2 olan 65 yaş üstü nüfusumuzun, yaklaşık 2038 yılında yüz-de 14 oranına ulaşarak iki katına çıkacağı öngörülmektedir. Ülkemiz için yaşlı nüfus oranının iki katına çıkma süresi yaklaşık 37 yıl olarak tahmin edilirken, bu sürenin ABD için 104 yıl, Fransa için yaklaşık 140 yıl olduğu öngörülmektedir. Diğer taraftan gerek sağlık, gerek sosyal açıdan kırılgan yaşlı olarak ifade ettiğimiz 80 yaş ve üzeri nüfus için iki katına çıkma süresi ülkemiz için yaklaşık 17 yıl olarak ifade edilirken, bu sürelerin ABD için 32 yıl, Fransa için 70 yıl olduğu gözlenmektedir. Sonuç olarak bu veriler, gerek sosyal gerekse sağlıkla ilgili politikaların belirlenmesinde, yaşlan-ma olgusunun öncelikle ele alınması ge-rektiğini işaret etmektedir.

YAŞLI NÜFUSUN GETİRDİĞİ EN

ÖNEMLİ SAĞLIK SORUNLARININ

BAŞINDA ‘’KRONİK HASTALIKLAR’’ GELMEKTEDİR.

D O S Y A Y A Ş L I T U R İ Z M İ

M E D İ K A L P L U S N İ S A N 2 0 1 3 113

Welch Allyn Connex® Integrated Wall System

Hemoglobin (SpHb®), SpO2, nabız hızı ve perfüzyon indeksininnoninvaziv ve anlık ölçümü için

Maksimum klinik esneklik için, birden fazla yapılandırmaya sahip yükseltilebilir rainbow® teknolojisi sağlar

Fulya Mah. Vefa Bayırı Sok. No:4 Gayrettepe / İstanbulTel: 0212 272 57 00 - Faks: 0212 272 42 43www.istemsa.com

Pronto-7™

Welch Allyn Connex®Vital Signs Monitor 6000 Seriesand Accessory Cable Management Stand• Full dokunmatik renkli ekran• SureBP özelliği sayesinde 15 saniyede tansiyon ve nabız ölçümü• Yetişkin, Pediatrik, Yenidoğan seçenekleri• Masimo modülüyle total hemoglobin ölçüm özelliği

Bilgileri hastane EMR sistemine wireless olarak

gönderme özelliği sayesinde kağıt tüketimi

ve zaman kaybını azaltır.Elle kayıtlarda

oluşabilecek hataları engeller.

Radical-7™

Page 23: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

M E D İ K A L P L U S N İ S A N 2 0 1 3 113

Welch Allyn Connex® Integrated Wall System

Hemoglobin (SpHb®), SpO2, nabız hızı ve perfüzyon indeksininnoninvaziv ve anlık ölçümü için

Maksimum klinik esneklik için, birden fazla yapılandırmaya sahip yükseltilebilir rainbow® teknolojisi sağlar

Fulya Mah. Vefa Bayırı Sok. No:4 Gayrettepe / İstanbulTel: 0212 272 57 00 - Faks: 0212 272 42 43www.istemsa.com

Pronto-7™

Welch Allyn Connex®Vital Signs Monitor 6000 Seriesand Accessory Cable Management Stand• Full dokunmatik renkli ekran• SureBP özelliği sayesinde 15 saniyede tansiyon ve nabız ölçümü• Yetişkin, Pediatrik, Yenidoğan seçenekleri• Masimo modülüyle total hemoglobin ölçüm özelliği

Bilgileri hastane EMR sistemine wireless olarak

gönderme özelliği sayesinde kağıt tüketimi

ve zaman kaybını azaltır.Elle kayıtlarda

oluşabilecek hataları engeller.

Radical-7™

Page 24: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

22 E Y L Ü L 2 0 1 3

su-elektrolit bozuklukları, ilaç yan etkileri gibi birçok problemin tek prezentasyon bulgusu olabilir ve yaşlılarda sık gözlenen demans, depresyon gibi hastalık grupları ile karıştırılabilir. Deliryum tablosu, yaşlı bireyde altta yatan ciddi bir problemin habercisi olarak değerlendirilmeli ve ge-rekli inceleme ile sebep(ler) tespit edilip ortadan kaldırılmalıdır.

Yaşlı ve Koruyucu HekimlikGeriatrik yaş grubu sağlıklılık düzeyi açı-sından heterojen bir grup olup, bu süreci etkileyen faktörler içinde genetik yatkın-lıkların yanı sıra, çevresel faktörlerin de önemi oldukça fazladır. Sağlıklı beslenme, egzersiz, kötü alışkanlıklardan uzak dur-ma, stres faktörünün en aza indirgenmesi gibi sağlıklı yaşam için sıkça telaffuz edi-len uygulamaların, yaşamın tüm evreleri, hatta çocukluk dönemi de dahil olmak üzere yaygınlaştırılmasının, daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşlılık dönemi için önemli olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Hatta daha da ileri giderek anne karnındaki dö-nemin, ileri yaşlardaki problemleri belirle-mede önemli olabileceğine dair şu örnek oldukça ilginçtir. Alzheimer hastalığı için öne sürülen beyin rezervi / kognitif re-zerv hipotezine göre, beynin büyüklüğü, nöronal ve sinaptik bağlantıların çokluğu, ileriki yaşlarda bu hastalığına karşı koru-yucu özellik göstermektedir. Bu hipotez, yaşamın ilk yıllarında optimal nörolojik gelişimin önemini vurgulamaktadır. Çün-kü beyin, maksimum ulaşacağı boyutun yüzde 93’ünde yaşamın ilk 6 yılında ula-şır. Büyük beyinlerin daha çok nöron ve sinaptik bağlantı içereceği ve maksimum beyin boyutuna erken çocukluk döne-minde ulaşılabileceği öngörülerinden ha-reketle, yaşamın ilk yıllarında sağlanacak optimal nöral gelişimin, yaşlılık dönemin-de gelişebilecek serebral patolojilere karşı tampon oluşturabileceği ifade edilebilir. Beyin gelişimi, genetik faktörlerin yanı sıra beslenme, santral sinir sistemi enfek-siyonları ve inflamasyonları, perinatal be-yin hasarı gibi faktörlerden etkilenmekte

yaşantımızda ve mesleki pratiğimizde de zaman zaman şahit olduğumuz gibi, 80’li yaşlarında aktif olarak çalışan, spor yapan yaşlılarımızın yanında, 60’lı yaşlarında multipl problemleri dolayısıyla başkasının yardımına ihtiyaç duyan hastalarımız da mevcuttur.

Rezerv KapasitesiYaşlanma ile organ fonksiyonlarında azal-malar meydana gelir. Kesin sınırlarla be-lirlenememekle beraber, 30’lu yaşlardan itibaren değişik organ sistemlerinde orta-lama yıllık yüzde 1 oranında kayıp olduğu genel kabul gören bir yaklaşım tarzıdır. Tüm organlarımızın fonksiyonel rezerv kapasitesinin söz konusu olması ve yaşa bağımlı kayıpların kronik süreçli kayıplar olması, adaptasyon mekanizmalarının devreye girmesi nedeni ile yaşlılar normal şartlarda günlük yaşam aktivitelerinde çok önemli problemler yaşamazlar. Ancak re-zerv kapasitenin azalmasına bağlı olarak, basit bir solunum yolu enfeksiyonu veya tedaviye yeni bir ilaç eklenmesi, mevcut dengeyi bozup, yaşlının ciddi problemler yaşamasına yol açar ki, bu rezerv kapasite azlığına bağlı gelişen tabloyu açıklamak için homeostenoz tabiri kullanılmaktadır.

Dileryum Tablosu İncelenmeli Genel fizyolojik rezervde değişiklik, home-ostatik mekanizmalarda bozulma, kronik multipl organ sistemi hastalıklarının var-lığı, polifarmasi, ağrının algılanmasındaki değişiklikler, demans veya görme / işitme gibi fonksiyonlardaki azalmaya bağlı ile-tişim yetersizliği gibi nedenler, yaşlılarda hastalıkların atipik prezente olmasına yol açar. Yani hastalıklar genç erişkindeki klasik semptom ve bulgularla değil, farklı semptomlarla kendisini gösterir. Örneğin ateş olmaksızın ciddi enfeksiyonlar, yan-ma, ağrı, sık idrara çıkma gibi klasik semp-tomlar olmaksızın deliryum tablosu ile seyreden idrar yolu enfeksiyonları, psödo-diyare ile seyreden fekal impaktların yaş-lılarda gözlenmesi hiç de nadir değildir. Özellikle deliryum tablosu, enfeksiyonlar,

GELİŞEBİLECEK SORUNLARI VE BUNLARIN

SONUÇLARINI İYİ ALGILAYAN VE HAZIRLIK

YAPAN TOPLUMLAR, HEM SAĞLIK, HEM DE

EKONOMİK SORUNLARIN ÜSTESİNDEN GELMEYİ

BAŞARABİLECEKLERDİR.

D O S Y A Y A Ş L I T U R İ Z M İ

Page 25: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

E Y L Ü L 2 0 1 3 23

SAĞLIK HARCAMALARININ YÜZDE 75’İ KRONİK HASTALIKLARI OLAN POPÜLASYONA YAPILMAKTADIR.

veya daha fazla kronik hastalığın etkisi altındadır. Rapora göre 15 milyon kişide hipertansiyon, 4 milyon kişide diyabet, 3 milyon kişide kronik obstrüktif akciğer hastalığı ve 2 milyon kişide de koroner kalp hastalığı olduğu belirtilmektedir. Türk Hipertansiyon Prevalans Çalışması, ülkemizde erişkin nüfusta yaklaşık 15 mil-yon hipertansif birey olduğunu (preva-lans %31.8), bunların yalnız yüzde 40’ının kan basıncı yüksekliğinin farkında oldu-ğunu, yüzde 31’inin antihipertansif tedavi aldığını göstermiştir. Kan basıncı kontrolü, tüm hipertansiflerde yüzde 8, kan basıncı yüksekliğinin farkında olan ve tedavi alan-larda ise yüzde 20 oranında bulunmuş-tur. Türk Diyabet Vakfı’nın çalışmasında, erişkinlerde diabetes mellitus prevalansı yüzde 7.2, hipertansiyon prevalansı yüz-de 29, obezite prevalansı yüzde 22 olarak saptanmıştır.

6 Bin İla 16 Bin DolarSağlık HarcamasıAmerika Birleşik Devletleri’nde sağlık har-camalarının %75’inin kronik hastalıklar için yapılmakta olduğunu, bu hastalıkla-rın maliyetinin 1 trilyon dolara yaklaşmak-ta olduğunu ve bu harcamalara rağmen beklenen sağlık sonuçlarına ulaşılamadı-ğını belirtilmektedir. (Prospective Health Care Planning: Can it transform health care? Enabling Prospective Health Care,

olup, prenatal ve yaşamın ilk yıllarındaki koşulların iyileştirilmesinin, toplumdaki beyin rezervini belirgin şekilde arttırabile-ceği ve sonucunda, AH gelişim riski veya semptomların ciddiyet derecesi üzerine olumlu etkileri olacağı öngörülmektedir. Sonuç olarak döllenme ile başlayan ya-şamın tüm evrelerini içine alan sağlıklı yaşam parametrelerinin bu perspektiften vurgulanması ve toplumda yaygınlaştırıl-ması konusunda daha etkin ve programlı çalışmaların yapılması planlanmalıdır.

Yaşlı ve Kronik HastalıklarYaşlı nüfusun getirdiği en önemli sağlık sorunlarının başında ‘’kronik hastalıklar’’ gelmektedir. Daha önceleri gelişmiş ülke-lerin önemli bir sağlık sorunu olarak görü-len kronik hastalıklar, DSÖ’nün raporlarına göre artık gelişmekte olan ülkelerin de önemli sağlık sorunlarının başında gel-mektedir. Bu ülkelerde kronik hastalıkların görülme sıklığı çok hızlı artış göstermek-tedir. Kalp hastalığı, hipertansiyon, diya-bet, astım, kronik akciğer hastalıkları gibi kronik hastalıklar, Amerikan toplumunun yüzde 30-46’sını etkilemektedir. Her 10 ölümün 7’sinin nedeni kronik hastalıklar-dır. Amerika Birleşik Devletleri’nde 65+ yaş popülasyonun yaklaşık yüzde 80’inde en az bir, yüzde 50’sinde ise en az iki kro-nik hastalık olduğu saptanmıştır. Örneğin diyabet, 65+ yaş grubunda olan 5 kişiden 1’ini (%18.7) etkilemektedir. Yaş ilerledikçe görülme oranı yükselmektedir. Diyabet, yüksek morbidite ve beraberinde artan sağlık harcamaları ile birlikte gitmektedir. Alzheimer hastalığı gibi uzun süreli ve büyük sağlık harcamalarına neden olan dejeneratif bir hastalık, 65+ yaş grubunda yüzde 10, 85+ yaş grubunda ise yüzde 47 oranında görülmektedir.

22 Milyon Kişinin Kronik Hastalığı VarTürkiye’deki duruma gelince; Sağlık Ba-kanlığı’nın “Kronik Hastalıklar Raporu” 16 Şubat 2006 tarihinde yayınlanmıştır. Buna göre, ülkemizde 22 milyon kişi bir

Page 26: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

24 E Y L Ü L 2 0 1 3

teşvik eden, engelli/özürlü hale gelmeyi önleyici ve yaşam kalitesini iyileştirmeye yönelik programlar geliştirmeli ve bunun için yeterli kaynaklar ayırmalıdırlar.

Hastalık Yönetim ModeliKronik hastalıkların iyi yönetilmesi hem sağlık hizmetinin kalitesini yükseltecek, hem de sağlık harcamalarının daha ve-rimli yapılmasını sağlayacaktır. Bunun için kronik hastalık bakım programları uygu-lanmaktadır. Bu programların en yaygın olan kullanılanı, hastalık yönetimi mode-lidir. Hastalık yönetimi, sağlık hizmetleri-nin ve ilgili iletişimin koordine edildiği ve hastanın kendi bakımını üstlenmesinin önemli olduğu hastalıklar için geliştirilmiş bir sistemdir.

Hastalık yönetimi daha iyi sağlık sonuçla-rına, daha verimli bir şekilde erişebilmek için hizmet sunumu süreçlerini entegre eder. Böylece; daha iyi klinik sonuçların elde edilmesi sağlanır, sağlık harcama-ları azalır ve daha iyi yönetilir, klinik uy-gulamalarda kanıta-dayalı rehberler ve protokollerin kullanımını ön plana geçer, hasta ve hekimi, ekip çalışması kavramı ile destekler. Sonuç olarak önümüzdeki 20-30 yıl içinde toplum ve sağlık sisteminin karşılaşacağı en önemli sorun, yaşlanan nüfus ve bunun getireceği sonuçlar ola-caktır. Gelişebilecek sorunları ve bunların sonuçlarını iyi algılayan ve hazırlık yapan toplumlar, hem sağlık, hem de ekonomik sorunların üstesinden gelmeyi başarabi-lecekler, toplum üyelerine daha kaliteli bir yaşam sağlayacaklardır.

Geriatrik SendromlarYaşlı bireylerde sık gözlenen bir takım problemler vardır ki, yaşlının yaşam kali-tesine ve fonksiyonel durumuna olumsuz etkilerine rağmen, genellikle klasik medi-kal değerlendirmede gözden kaçar. Bun-lara genel olarak geriatrik sendromlar adı verilir.

Geriatrik sendromlar, genellikle yaşa bağ-landığı, bir kısmının ifade edilmesinden

2002 Duke Health Sector Conference). Yapılan çalışmalar sağlıklı bir kişinin yıllık sağlık harcamalarının yaklaşık 1,000 dolar olmasına karşılık, kronik hastalığı olan-larda yıllık sağlık harcamalarının 6,000 ila 16,000 dolar arasında değiştiğini göster-mektedir. Sağlık harcamalarının yüzde 75’i, kronik hastalıkları olan popülasyona yapılmaktadır. Hollanda’da yapılan bir ça-lışmada genel popülasyonda ortalama yıllık sağlık harcamaları kişi başına 1,100 Euro iken, kronik hastalıklı bir kişinin ha-yatının son yılındaki sağlık harcamaları ortalama 14,906 Euro olarak saptanmış-tır. Ulusal sağlık harcamalarının yüzde 10’unun hayatın son senesini yaşayan ki-şilere yapıldığı ortaya konmuştur.

Sağlık Stratejileri OluşturulmalıTürkiye’de yapılan ‘’Hastalık Yükü Çalış-ması’nda, 60 yaş ve üstü nüfusta hastalık yükü en fazla olan 10 hastalığın 9’unun, 15-59 yaş grubunda ise 10 hastalığın 7’si-nin kronik hastalıklar olduğu saptanmıştır.

Kronik hastalıklar ve yaşlı nüfusun ge-tirdiği sağlık sorunları ile baş edebilmek için yeni bir sağlık stratejisi geliştirmek gerekir. Bu sorunları göğüsleyebilmek için tüm dünyada kamu sağlık kurumları ve sivil toplum örgütleri, bugüne kadar infeksiyon hastalıkları, ana/çocuk sağlı-ğı gibi konulara ayırdıkları kaynaklara ek olarak, yaşlı erişkinlerde sağlıklı kalmayı

D O S Y A Y A Ş L I T U R İ Z M İ

HASTALIK YÖNETİMİ

• Koruyucusağlıkhizmetleriniteşvik eder,

• Uyguntanıvetedaviplanlamasını destekler,

• Kliniketkinliğienüstdüzeyeçıkarır,

• Etkinolmayanvegereksizhizmetleri elimine eder,

• Maliyet-etkintanıvetedaviyöntemlerini kullanır,

• Uygunkalitestandartlarıilesağlık hizmeti sunumunun en verimli bir şekilde yapılmasını sağlar,

• İşlevveişlemlerisürekliiyileştirir.

SIKÇA GÖZLENEN GERİATRİK SENDROMLAR:

a. İnkontinansb. Denge bozuklukları ve

düşmelerc. İmmobilited. Entelektüel bozukluk

(deliryum, demans)e. Depresyonf. Uyku bozukluklarıg. İyatrogenez (özellikle

polifarmasi)h. Malnütrisyoni. Görme ve işitme problemlerij. Cinsel problemler

Tablo 3 - Kronik hastalıkların topluma olan yükleri Kaynak: Jan Malcolm, The Robert Wood Johnson Foundation, 2003

Amerika Birleşik Devletleri’nde Hesaplanan Bazı Hastalık Yükleri

No Kronik Hastalık Yıllık Maaliyet1 Kalp Hastalıkları $230 milyar2 Kanser $202 milyar3 Diabet $132 milyar4 Obezite $132 milyar5 Hipertansiyon $104 milyar6 İnme $ 51 milyar7 KOAH $ 32 milyar8 HIV/AIDS $ 29 milyar9 Depresyon $ 44 milyar

Page 27: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

CMYK

C:100 M:48 Y:12 K:58 C:70 M:10 Y:0 K:55 C:60 M:0 Y:20 K:6

Sayed_TAUTMANN_Reklam_Eylul2013_TB_CONV.indd 1 23.08.2013 13:27:12

Page 28: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

26 E Y L Ü L 2 0 1 3

destek, araba kullanma, ev güvenliği ve finans konularında kapsamlı olarak de-ğerlendirilmesi daha çok problemin sap-tanmasına ve tedavisine olanak sağlar.

Tüm yaşlı bireyler geriatrik değerlendir-meden fayda görmesine rağmen, bazen sık görülen problemlere yönelik basit araştırmalar yeterli olabilir. ÇYGD gibi daha geniş değerlendirmelerden “kırıl-gan” veya kurumlara yerleştirilme riski yüksek ve fonksiyonel durumunda gerile-me olan yaşlılar en yüksek faydayı görür. Yaşlı bireyler çok yönlü geriatrik değerlen-dirmeden geçirilerek daha ileri değerlen-dirmeler ve özel bakım gerektiren yaşlılar belirlenmelidir.

İnterdisipliner Ekip OlmalıGeriatrik değerlendirmenin en uygun şekilde uygulanabilmesi interdisipliner ekip ile mümkün olur. İnterdisipiner ekip üyeleri hastanın tedavi planı için bir ara-ya gelerek tek bir tedavi planı geliştirir-ler. Geriatrik değerlendirme kapsamlı ve interdisipliner olabileceği gibi ekibin 2 veya 3 üyesinden de oluşabilir ve daha basitleştirilebilir. İnterdisipliner ekipte ge-riatri uzmanı veya konu ile ilgili sertifikalı hekim, hemşire, sosyal hizmet uzmanı, diyetisyen, fizyoterapist bulunmalıdır. Ge-rektiğinde nöroloji uzmanı, oftalmolog, üroloji uzmanı ve diğer uzmanlık alanla-rı katılabilir. Rehabilitasyon birimlerinde ve kurumlarda interdisipliner bir ekip ile kapsamlı değerlendirme yöntemleri kul-lanılabilir, geriatri polikliniklerinde kısa değerlendirme testleri kullanılıp izlemde gerektiğinde daha geniş testlerin kulla-nıldığı veya ekip üyelerinin katılımının sağlandığı bir yöntem izlenebilir. Sık kar-şılaşılan geriatrik problemlerin tanısının kolaylaşması için bazı basit tarama araçla-rı tanımlanmıştır. Bu araçların amacı bazı duyarlı ön tarama soruları veya testleri sonrası patolojik cevapların daha ileri test veya araştırmalar ile izlenmesidir. Bu araç-ların kullanımının yararları gösterilmemiş olmasına rağmen sık karşılaşılan geriatrik problemlerin tanınma sıklığını artırarak li-

utanıldığı için, doktora başvuruda ge-nellikle ifade edilmez ve şikayet bazlı bir medikal değerlendirmede de rahatlıkla gözden kaçabileceğinden, yaşlının ya-şam kalitesini olumsuz yönde etkileyen bir problem olarak devam eder. Örneğin üriner inkontinans, özellikle yaşlı bayan-larda sık gözlenen bir problem olup, ba-sit cilt problemlerinden, tuvalete yetişme telaşı içinde düşme ve travmalara, hatta ciddi depresyon ve sosyal izolasyona ka-dar değişen yelpazede problemlere yol açar. Yaşlı için bu denli önemli olmasına rağmen, yaşın getirdiği doğal bir sonuç olarak kabul edildiği ve utanıldığı için doktora başvuruda ifade edilmekten ka-çınılmaktadır.

Çok Yönlü Geriatrik Değerlendirmeİşte yaşlıda sık gözlenen, ancak yaşlı tara-fından ifade edilmekten kaçınılan bu tür problemleri ortaya koymak için hedefe yönelik kapsamlı bir değerlendirmeye ih-tiyaç vardır. Çok Yönlü Geriatrik Değerlen-dirme (ÇYGD), bu amaca yönelik hazırlan-mış tıbbi değerlendirme yöntemi olup, yaşlıda sık gözlenen problemlerin varlığı-nı, ciddiyet derecesini ortaya koymayı he-defler. Bu şekilde yaşlının yaşam kalitesini, fonksiyonel durumunu etkileyebilecek problemler çok yönlü bir şekilde araştırıl-ması, sonucunda yaşlı için tedavi/takip/rehabilitasyon açısından en rasyonel ka-rarların alınması mümkün olmaktadır.

Sosyal Değerlendirmeleri de İçerirÇYGD, medikal tanısal değerlendirmenin ötesinde fonksiyonel, mental, sosyal de-ğerlendirmeleri içerir. Değerlendirmenin diğer bileşenleri; hastanın ekonomik du-rumu, ev çevresinin özellikleri ve hastanın seçimlerinin görüşüldüğü ileri direktifler-dir. Geriatrik değerlendirmenin bileşen-leri Tablo 4’te gösterilmektedir. Hastaların kognitif bozukluk, depresyon, davranış bozukluğu, mobilite, inkontinans, beslen-me, uyku, görme, işitme, bakıcı ve sosyal

D O S Y A Y A Ş L I T U R İ Z M İ

ÇYGD’DE ETKİNLİĞİN ARTTIĞI HASTALARA AİT ÖZELLİKLER

a. 75 yaş üzerib. Günlük yaşam aktivitelerinin

iki veya daha fazlasında ya da ambulasyonda bozukluk

c. Geriatrik sendromların varlığıd. Yüksek riskli ilaç kullanımı (örneğin;

narkotikler, psikotrop ilaçlar)e. Yalnız yaşam veya kısıtlı sosyal

destekf. Planlı olmayan sık hastane

başvurularıg. Şüpheli istismar veya ihmal

GERİATRİK DEĞERLENDİRMENİN HEDEFLERİ

a. Fonksiyonel durumun korunması ve iyileştirilmesi

b. Yaşam kalitesinin arttırılmasıc. Hastane yatış oranlarında azalmad. Hastanede kalış sürelerinde kısalmae. Bakımevine yatırılma

endikasyonunda azalmaf. Tıbbi harcamaların azalmasıg. Sağlık personelinin mesleki tatmini

Page 29: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

E Y L Ü L 2 0 1 3 27

TEDAVİ BİRİMLERİNİN FİZİKSEL PROBLEMLERİ/YETERSİZLİKLERİ OLAN YAŞLILARA GÖRE DİZAYN EDİLMESİ, YAŞLILARIN TEDAVİ SÜRECİNİ OLUMLU ETKİLEYECEĞİ GİBİ OLUŞABİLECEK DİĞER PROBLEMLERİN DE ÖNÜNE GEÇİLMESİNİ SAĞLAR.

dir. Çoğunlukla ileri yaşlı ve fiziki ve/veya psikososyal fonksiyonel problemleri olan yaşlıların barındırıldığı bakımevleri, geri-atrik yaklaşım modellerinin en etkin kulla-nıldığı birimler olarak karşımıza çıkmakta-dır. Sağlık problemlerinin yoğun yaşandığı bakımevlerinin, mutlaka tam teşekküllü bir hastaneye yakın olması ve mümkün-se bu hastaneden bir protokol dahilinde hizmet alması, en uygun yaklaşım tarzı gibi gözükmektedir. Günümüzde huzu-revlerinin bir bölümü ihtiyaç sebebi ile bu tarz bakım ünitelerine dönüştürülmüş, bir kısmı da sadece bakım hizmeti veren kurumlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak mevcut şartlar dahilinde, tam te-şekküllü bir hastaneye yakınlık ve hastane ile protokol zorunluluğu olmadığından, bu tür merkez sakinlerinin acil ve/veya acil olmayan sağlık ihtiyaçlarının karşılan-masında büyük zorluklar yaşanmaktadır. Hasta bazen, hastane hastane dolaştırıl-makta, çoğunlukla multipl problemleri ve bakım amaçlı hastane yatağını işgal eder endişesi ile hastaneye kabul nokta-sında sıkıntılar yaşandığı gözlemlenmek-tedir. Bakımevi hastalarının çoğu bilişsel problemleri dolayısıyla kendini yeterince ifade edememekte, müracaat esnasında-ki hasta ile ilgili veri yetersizliği de bu tür hastalara yaklaşımı olumsuz yönde etkile-mektedir. Hâlbuki planlanması öngörülen geriatri merkezindeki bakımevi sakinleri, rutin sağlık hizmetlerini bağlı bulunduğu geriatrik tedavi merkezinden alırken, acil problemleri için de ihtiyaç duyulan tüm veriler, hastane otomasyon sisteminden elde edilebilecektir. Bu tür merkezler için oluşturulacak bu yapının, mevcut ba-kımevleri için de gündeme getirilmesi adına, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile ortak çalışma yapılarak, en yakın tam teşekkülü hastane ile protokollerinin ya-pılması sağlanmalıdır. Böylece her hasta-nenin sorumlu olduğu bakımevi /evleri tespit edilmiş olur. Uygun bir hastane ka-yıt sistemi ile bu hastaların verileri, mev-cut otomasyon sistemine dahil edilerek, gerek acil gerek poliklinik başvurularında

teratürde yararlılığı kanıtlanmış daha ileri

araştırmaların gerçekleştirilmesini sağlar-

lar.

Merkezin Fiziki YapısıMerkez, yaşlıların, daha sıklıkla yatırılarak

tedavi edildiği problemler ışığında dizayn

edilmiş olup, yaşlılarda mevcut veya di-

ğer oluşabilecek problemler açısından

da bağlı olduğu hastaneden konsültas-

yon desteği alacak şekilde planlanmalıdır.

Temel laboratuar ve radyoloji çalışmaları

merkez bünyesinde yürütülürken, ileri

tetkik desteği bağlı bulunduğu hastane-

den temin edilir.

Geriatrik tedavi merkezi ve bakımevinin

bir arada olduğu bu modelde, mevcut

arazinin etkin kullanımı mümkün olabilir.

Ancak söz konusu merkez için düşünüle-

cek arazi yeterince büyük ise farklı binalar

tarzında inşa edilmesi daha kullanışlı ve

amaca uygun olacaktır.

BakımevleriBakımevleri, geriatrik tıbbın en önemli uy-

gulama alanlarından birini teşkil etmekte-

İDEAL BİR GERİATRİK TEDAVİ MERKEZİ;

1. Ayaktan tedavi üniteleri (poliklinikler, spesifik geriatrik sendrom poliklinikleri, ayaktan fizik tedavi/rehabilitasyon birimi),

2. Geriatri Kliniği,3. Geropsikiyatri Kliniği,4. Geriatrik Nöroloji Kliniği,5. Geriatrik Rehabilitasyon

Ünitesinden oluşur.

Tablo 4

Medikal DeğerlendirmeMedikal hastalıklarİlaçlarBeslenmeAğız ve dişlerİşitmeGörmeAğrıÜriner İnkontinans

Zihinsel DeğerlendirmeBilişsel durumDuygudurumManevi durum

Fiziksel DeğerlendirmeFonksiyonel durum - Temel günlük yaşam aktiviteleri (TGYA) - Enstrümental günlük yaşam aktiviteleri (EGYA)

Denge ve yürüyüşDüşmeler

Çevresel DeğerlendirmeEv ve çevre güvenliğiSosyal durum, finansal durum

Bakım Tercihleri

Çok Yönlü Geriatrik Değerlendirme Bileşenleri

Page 30: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

28 E Y L Ü L 2 0 1 3

likleri, farklı dizayn edilmiş kurumlarda, takip ve rehabilitasyon hizmeti almalarını gerekli kılmaktadır. Gerek güvenlik ön-lemleri, gerek hemşire kontrol sistemleri açısından özellik arz eden bu tarz bakı-mevlerinin, merkezde bulunması, nörop-sikiyatrik problemleri olan yaşlılara daha güvenli ve daha huzurlu bakım imkanı sağlamak açısından önemlidir.

Destekli Yaşam ÜniteleriDestekli yaşam üniteleri ülkemizde huzu-revi olarak bilinen kurumlar olup, kişisel günlük yaşam aktivitelerinde bağımsız, ancak bir takım enstrümental günlük yaşam aktivitelerinde, kısmen veya tam bağımlı yaşlıların barındırıldığı yerlerdir.

bu veriler kullanılarak, yaşlılar değerlendi-rilebilir. Yeni açılacak bakımevleri için de mevcut yönetmeliğe, tam teşekküllü bir hastaneye yakınlık ve kurumlar arası pro-tokol zorunluluğu eklenmelidir.

Güvenli BakımMerkezde birden fazla bakımevi konum-landırılabilir. Özellikle Alzheimer hastalığı günümüzde giderek daha sıklıkla rastladı-ğımız ve gerek hastaları gerekse yakınla-rını olumsuz yönde etkileyen bir hastalık olarak karşımıza çıkmakta ve ileri dönem-lerinde gözlenen davranış bozuklukları, bu yaş grubundaki bakımevi başvurula-rının önemli bir kısmını teşkil etmektedir. Söz konusu hastalığın ve hastaların özel-

ÇOĞUNLUKLA İLERİ YAŞLI VE FİZİKİ VE/

VEYA PSİKOSOSYAL FONKSİYONEL PROBLEMLERİ

OLAN YAŞLILARIN BARINDIRILDIĞI

BAKIMEVLERİ, GERİATRİK YAKLAŞIM

MODELLERİNİN EN ETKİN KULLANILDIĞI

BİRİMLERDİR.

D O S Y A Y A Ş L I T U R İ Z M İ

Kaynaklar:• T.C.TürkiyeİstatistikKurumuBaşkanlığıAdreseDayalıNüfus

Kayıt Sistemi 2011• TezcanS,SeçkinerP.Türkiye’dedemografikdeğişim:Yaşlılık

perspektifi. Türkiye Sağlık Raporu: Yaşlı Sağlığı Sorunları ve Çözümler Ed: Aslan D, Ertem M. HASUDER 3-7, 2012

• BirleşmişMilletler (UnitedNations).Worldpopulationage-ing: 1950-2050. Ekonomik ve Sosyal İşler Nüfus Birimi, New York, Birleşmiş Milletler Yayınları, pp 5-9, 2002

• WHOInformationFactSheet.Populationageing-apublichealth challenge, Number 135, September 1998 (https://apps.who.int/inf-fs/en/fact135.html, Erişim: 10.7.2012)

• Koçİ,EryurtMA,AdalıT,SeçkinerP.Türkiye’nindemografikdönüşümü: Doğurganlık, aile planlaması, anne-çocuk sağlı-ğı ve beş yaş altı ölümlerdeki değişimler, 1968-2008, Ankara, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü, 2010

• AkgünS,BakarC,Budakoğlu İ.DünyadaveTürkiye’deyaşlınüfus eğilimi, sorunları ve iyileştirme önerileri. Türk Geriatri Dergisi 7(2):105-10; 2004

• World Health Organisation: Programs and Projects. De-finition of older or elderly person. http://www.who.int/healthinfo/survey/ageingdefnolder/en/index.html (Erişim: 15.10.2012)

• Troncale JA. The aging process. Physiologic changes and phar-macologic implications. Postgrad Med. 99(5):111-4, 120-2, 1996

Page 31: SAYED Eylül 2013 Sayı:66
Page 32: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

30 E Y L Ü L 2 0 1 3

zaman ayırarak, günün geri kalan bölü-

münde yaşlısı ile daha sağlıklı bir şekilde

ilgilenmesini sağlayan ve bakıcı sendro-

mu olarak bilinen ve özellikle bu tarz has-

taların bakımından sorumlu kişilerde göz-

lenen durumun oluşmasını ve yaşlının

aile desteğini kaybetmesini engelleyen

Stüdyo tipi daireler şeklinde planlanabilir. Yaşlı, kendisine ait bu dairede, kurumun ortak destek sistemlerinden (yemek, te-mizlik, çamaşır, alışveriş gibi) istifade ederek, başkalarına bağımlı olmadan sos-yal yaşamını devam ettirebilir. Böyle bir merkezde bulunması, sağlık hizmetlerine ulaşım ve gerektiğinde yaşlı hizmetler zin-cirinin farklı halkalarına geçiş imkanı sağ-laması açısından önemlidir.

Gündüz BakımGündüz bakım, özellikle aile yapısı ve ge-lenek göreneklerimize göre, Türkiye için daha kabul edilebilir bir model olup özel-likle sosyal rehabilitasyon ihtiyacı olan yaşlılar ve yakınları açısından ortak yaşamı daha kabul edilebilir hale getiren bir uy-gulamadır. Daha çok demans/Alzheimer hastalarının faydalandığı bu tarz bir mo-del, Alzheimer Derneği tarafından Anka-ra’da açılmış ve hizmet vermeye devam etmektedir. Bu tarz kurumlar aynı çocuk kreşlerinde olduğu gibi servisle yaşlıları evlerinden toplar ve gün sonu evlerine teslim eder. Kurum içinde sosyal hizmet uzmanları, fizyoterapistler, psikoterapist-ler, kayıtlı yaşlılarının ihtiyaçlarına göre bir planlama dahilinde gün boyu bir takım etkinlikler ve rehabilitasyon programla-rı ile yaşlı bireyin mevcut fonksiyonlarını daha etkin kullanabilmesini ve yaşam kalitelerinin arttırılmasını hedeflerler. Bu tarz kurumların en önemli artılarından biri de gerçekten zor ve hastalığın evre-leri ilerledikçe daha da sıkıntılı hale gelen bakım yükünü, yaşlı yakınlarının sırtından biraz alarak, onların da nefes almalarını sağlamaktır. Gündüz yaşlısı kurumda iken, bakımdan sorumlu aile bireyinin kendine

D O S Y A Y A Ş L I T U R İ Z M İ

MERKEZLERDE ÇALIŞACAK UZMAN

VE/VEYA SERTİFİKALI HEKİM SAYISINI

ARTTIRMAK İÇİN ÖNCELİKLE AKADEMİK

DÜZEYDE EĞİTİM VEREN GERİATRİ

ÖĞRETİM ÜYELERİNİN SAYISINI ARTTIRMAK

GEREKİR.

• BermanP,HoganDB, FoxRA.Theatypicalpresentationofinfection in old age. Age Ageing 16; 201-7, 1987

• Jarrett PG, Rockwood K, Carver D, Stolee P, Cosway S. Il-lness presentation in elderly patients. Arch Intern Med 155(10):1060-4, 1995

• LakhanP,JonesM,WilsonA,CourtneyM,HirdesJ,GrayLC.A prospective cohort study of geriatric syndromes among older medical patients admitted to acute care hospitals. J Am Geriatr Soc. 59:2001-8, 2011

• AteskanU,MasMR,DorukH,KutluM.YaşlıTürkPopülasyo-nunda Üriner İnkontinans: Görülme Sıklığı, Muhtemel Klinik

Tipleri ve Birey Açısından Öneminin Değerlendirilmesi. Tur-kish Journal of Geriatrics 3; 45-50, 2000

• SternY.Cognitivereserve.Neuropsychologia2009;47:2015-2028

• Perneczky R,Wagenpfeil S, Lunetta KL, Cupples LA,GreenRC, DeCarli C, Farrer L, Kurz A for the MIRAGE Study Group. Head circumference, atrophy and cognition: implications for brain reserve in Alzheimer disease. Neurology 2010; 75: 137-142

• SavaşSAkçiçekF.Kapsamlıgeriatrikdeğerlendirme.EgeTıpDergisi / Ege Journal of Medicine 49(3) Ek: 19-30, 2010

• ReubenDB,HerrKA,PacalaJT.GeriatricsAtYourFingertips.

Page 33: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

E Y L Ü L 2 0 1 3 31

vererek, bu süreci takip eden bir birimdir. (Örneğin, kalça kırığı nedeni ile opere edilen yaşlının ev ortamına adaptasyonu için, yaşlının evinin düşme riski açısından incelenmesi ve gerekli düzenlemelerin yapılması için sosyal hizmet uzmanı ve ev ortamındaki rehabilitasyon için fizyotera-pist ziyaretlerinin uygun süre ve sıklıkla planlanması gibi)

Geriatri Merkezinde Görev Alacak PersonelMerkezin yaşlıya uygun oluşturulmuş fi-ziki şartları ve tefrişi kadar içinde hizmet veren personelin çeşitliliği ve miktarı da önemlidir. Geriatrik değerlendirme yaş-lıdaki problemlerin çeşitliliği dolayısıyla, farklı disiplinlerin tanı/takip/tedavi/re-habilitasyon süreçlerine aktif katılımını gerektirir ki, bu geriatrik multidisipliner ekip çalışması olarak adlandırılır. Ekibin interaktif bir çalışma ekibi olduğu, disip-linler arası etkileşimin ve yaşlı için ortak karar mekanizmasının önemli olduğunun vurgulanması adına, bu yapıya interdisip-liner ekip çalışması ifadesini kullananlar da vardır.

Ekibe, şartlara ve hastadaki problemlerin özelliğine göre farklı disiplinler de (örn. psikoterapist, ürolog, oftalmolog, iş uğraşı terapisti, farmakolog, rekreasyon terapis-ti, konuşma terapisti) eklenebilir. Gerek poliklinik, gerek klinik, gerekse bakımevi ve evde bakım ünitelerinde bu ekip çalış-ması dizayn edilerek uygulanabilir. Farklı yönleriyle ilgili uzmanlarca değerlendiri-lip, tartışılarak ortak paydada çıkan teda-vi/takip/rehabilitasyon kararı, yaşlı için en rasyonel ve akılcı karar olacaktır.

Bu tarz bir ekip çalışmasının etkin olabil-

bir uygulamadır. Bu desteğin kaybolması, yaşlının kurumsal bakım ünitesine alın-ması ile sonuçlanır ki, bu yaşlının kendi ortamından, evinden uzaklaşmasına se-bep olmanın yanı sıra, sosyal güvenlik sis-temi için de ek yükler getirecektir.

Evde BakımEvde bakım, özellikle hastaneden veya kısa süreli bakımevi takibinden sonra hastanedeki tedavi ve rehabilitasyon iş-lemlerinin bir kısmını ev ortamına taşıya-rak, yaşlının taburculuk sonrası son sağlık ve fonksiyonel durumu ile ev ortamına adaptasyonunu sağlamayı hedefleyen bir sistemdir. Hizmet verilen yerleşim yeri dahilindeki yaşlıların mümkün olan en kısa sürede kendi ortamlarına geri dönmesinin sağlanması hem yaşlı, hem yaşlı yakınları hem de mevcut sağlık/sosyal destek sistemi açısından önemli-dir. Hastane ortamı yaşlı için çoğunlukla fonksiyonel kayıpların söz konusu olduğu ve kalış süresi uzadıkça da bu kayıpların geri dönüşümsüz hale geldiği süreçler-dir. Yaşlının mümkün olan en kısa sürede, hastane tedavilerinin etkin bir şekilde ya-pılması ve kendi ortamına geri iadesi asıl hedeftir. Bazen yaşlıdaki problemlerin yo-ğunluğuna göre, kısa süreli bir bakımevi sürecinden sonra da olsa, olabilecek en kısa zamanda yaşlının kendi ortamına döndürülmesi, hem yaşlının fonksiyonel durumunu koruyacak hem de sevdikleri ile beraber alışık olduğu bir ortamda ol-ması dolayısıyla yaşam kalitesini yüksel-tecektir. Evde bakım ünitesi, kendisine taburcu edilen yaşlının ihtiyacına göre farklı disiplinlerin hangi sıklıkla ve ne ka-dar süre ile yaşlıyı ziyaret etmesine karar

11. baskı. New York: The American Geriatrics Society, 4-11, 2009

• Wieland D, Ferrucci L. Multidimensional geriatric assess-ment: back to the future. J Gerontol Med Sci 63:272-274, 2008

• JohnstonB.Geriatricassessment.LandefeldCS,PalmerRM,Johnson MA, et al eds. Current Geriatric Diagnosis and Treat-ment. McGraw-Hill, :16-26, 2004

• WalshKA,BruzaJM.Hospitalizationoftheelderly.AnnLongTerm Care 15 (11), 1-6, 2007

• GorbienMJ,BishopJ,BeersMH.Iatrogenicillnessinhospita-lized elderly people. J Am Geriatr Soc 40:1031-1042, 1992

• CreditorMC.Hazardsofhospitalizationof theelderly.AnnIntern Med 118:219-223, 1993

• WilsonRS,HebertLE,ScherrPA,DongX,LeurgensSE,EvansDA. Cognitive decline after hospitalization in a community population of older persons. Neurology 27;78(13):950-6, 2012

• SagerMA, RudbergMA, JalaluddinM. Hospital admissionrisk profile (HARP): Identifying older patients at risk for func-tional decline following acute medical illness and hospitali-sation. J Am Geriatr Soc 44:251-257, 1996

• WarrenMW.Theevolutionofageriatricunit.Geriatrics3:42-50, 1948

TOPLUMLARIN YAŞLANMASI, GÜNÜMÜZÜN EN ÖNEMLİ DEMOGRAFİK DEĞİŞİMLERİNİNBAŞINDA GELMEKTE, BAZI OTORİTELERCE KONUNUN CİDDİYET DERECESİNİ VURGULAMAK AMACIYLA DEMOGRAFİK DEPREM OLARAK DAADLANDIRILMAKTADIR.

Page 34: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

32 E Y L Ü L 2 0 1 3

gerek tıp fakültesi öğrencilerinin, gerekse anabilim ve yan dal uzmanlık öğrencileri-nin eğitimi için akademik olarak görevlen-dirilmesinin akılcı bir yaklaşım tarzı olaca-ğı yadsınamaz bir gerçektir. Bu durumda kurulması düşünülen bu merkezler için farklı bir yaklaşım tarzı gerekmektedir. Batı ülkelerinde de örneklerine rastladığımız sertifikasyon eğitimi, daha kısa zamanda daha fazla sayıda hekimi, bu merkezlerde istihdam edilebilir hale getirebilir bir çö-züm olarak karşımıza çıkmaktadır. Uygun şekilde planlanacak bir sertifikasyon eği-tim programına, konu ile istekli hekimler (örn. aile hekimleri, iç hastalıkları uzman-ları, pratisyen hekimler) dahil edilebilir ve eğitim sonu sertifika alan hekimler, söz konusu merkezlerde istihdam edilebilir. Bu merkezler dışında, bakımevlerinde, yaşlı turizmi yapılan merkezler gibi farklı hizmetler zincirinde de bu sertifikasyo-nun aranması, verilecek hizmetin kalitesi-ni arttıracağı gibi bilinçli bir yaklaşım do-layısıyla personel yıpranma sürecine de olumlu katkılar sağlayacaktır. Sertifikas-yon eğitiminin içeriği, süresi gibi konular, oluşturulacak bir uzmanlar kurulunda ele alınması ve mutlaka pratik eğitimlerin de yer aldığı bir eğitim sürecinin ortaya kon-ması gerekir.

İş Yükü Hemşirelik HizmetlerindeGeriatri pratiğinde, en önemli iş yükü hemşirelik hizmetlerindedir. Poliklinik, kli-nik, bakımevi, gündüzlü bakım ve evde bakım gibi hizmetler zincirinin tüm halka-larında en aktif rol alan hemşirelerdir. Son yıllarda geriatri hemşireliği yüksek lisans programları, farklı üniversiteler bünyesin-

mesi için ön şart, ekip personelinin konu ile ilgili eğitimli ve deneyimli olmasıdır. Her bir disiplin için eğitim olanaklarının gözden geçirilmesi, hali hazırda mevcut olanlar için iyileştirme ve yaygınlaştırma, mevcut olmayanlar için de en kısa za-manda yapılandırma çalışmalarının yapıl-ması gerekir.

Farklı Bir Yaklaşım Tarzı GerekliHali hazırda mevcut geriatri uzmanı sayısı 25-30 civarında olup, çok büyük bir kısmı tıp fakültelerinin geriatri bilim dallarında öğretim üyesi olarak hizmet vermektedir. Yaşlı sayımız, toplumsal yaşlanma hızımız, geriatri uzmanı yetişme süresi ve mevcut imkanlar değerlendirildiğinde, bu tür hiz-metlerde çalışmak üzere yeterince geriat-ri uzmanı yetiştirmeyi beklemek çok ger-çekçi olmayacaktır. Mevcut ve yakın bir gelecek için yeni yetişecek uzmanların,

D O S Y A Y A Ş L I T U R İ Z M İ

• Burley LE, Currie CT, Smith RG,Williamson J. Contributionfrom geriatric medicine within acute medical wards. Br Med J 2(6182):90-92, 1979

• McVeyLJ,BeckerPM,SaltzCC.Effectofageriatricconsultati-on team on functional status of elderly hospitalized patients. A randomized, controlled clinical trial. 110(1):79-84, 1989

• HoganDB,FoxRA,BadleyBW,MannOE.Effectofageriatricconsultation service on management of patients in an acute care hospital. CMAJ 136(7):713-717, 1987

• ReubenDB,BorokGM,Wolde-TsadikG.Arandomizedtrialofcomprehensive geriatric assessment in the care of hospitali-zed patients. N Engl J Med 332(20):1345-1350, 1995

• AllenCM,BeckerPM,McVeyLJ.Arandomized,controlledcli-nical trial of a geriatric consultation team. Compliance with recommendations. JAMA 255(19):2617-2621, 1986

• SaundersRHJr,HicklerRB,HallSA.Ageriatric special-careunit: Experience in a university hospital. J Am Geriatr Soc 31(11):685-693, 1983

• RubensteinLZ, JosephsonKR,WielandGD,etal. Effective-ness of a geriatric evaluation unit. A randomized clinical trial. N Engl J Med 311(26):1664-1670, 1984

• CohenHJ,FeussnerJR,WeinbergerM.Acontrolledtrialofinpatient and outpatient geriatric evaluation and manage-ment N Engl J Med 346(12):905-912, 2002

ÇEKİRDEK EKİP ELEMANLARI

1. Tıp doktoru (geriatri uzmanı veya konu ile ilgili sertifikası olan hekim)

2. Geriatri hemşiresi3. Geriatrik fizyoterapist4. Sosyal hizmet uzmanı5. Diyet uzmanıdır.

Page 35: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

SMARTFREEZER İnsan hatalarından kurtularak biorepositorinizin

değerini korur. -180 °C sıvı azot buharında veya -80 ° C'de mekanik dondurucuda depolama ve biyolojik örneklerin

alınması için en gelişmiş robotik sistem.

ANGELANTONILIFESCIENCE

HEMOSAFE - Kan GüvenliğiÇikolata barları ve kola tenekelerini saklayan satış makineleri ile aynı tasarımda olan Akıllı Kan Saklama Dolabı, bir soğutucu ve 10 kilitlenebilen dönen rafa sahip ve 150 kan torbasını saklayabiliyor.

''Ameliyat esnasında herhangi bir şey yanlış giderse, daha fazala kana ihtiyaç duyulur, fakat cerrah kanları kullanmazsa, kanlar çöpe gitmez''

T +90 312 4687690 | F +90 312 4270886 | E [email protected] | W www.teknoseras.com.tr

TEKNOSER Kalibrasyon Üretim Servis Danışmanlık Medikal A.Ş.İlgili videoları izlemek için:

www.facebook.com/TEKNOSERAS

Page 36: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

34 E Y L Ü L 2 0 1 3

rinden ayrı düşünmek, değerlendirmek, yaşlıya sunulan hizmetlerin etkinliğini önemli ölçüde azaltacaktır. Yaşlı bireyin değerlendirmesinde, takibinde ve yaşlı için alınacak kararların şekillendirilmesin-de, yaşlının aile yapısı, ev ortamı, ekono-mik durum gibi sosyal verilerin etkinliği çok fazladır. Konu ile ilgili eğitimli sosyal çalışmacılar, geriatrik interdisipliner eki-bin vazgeçilmez elemanı olup, tüm yaşlı hizmetler zincirinde aktif olarak rol alma-sı söz konusudur. Türkiye’de alana özel lisans/yüksek lisans düzeyinde eğitimler söz konusu olmayıp, bu tür eğitim prog-ramlarının hazırlanarak, hayata geçirilme-si gerekmektedir.

Açılması öngörülen geriatri merkezi, bu disiplinlerin eğitim süreçlerinde, çok önemli bir model teşkil edecek ve eğiti-min en önemli aşamalarından biri olan pratik eğitim için uygun bir ortam oluştu-racaktır.

Tıp Fakültesi Programlarında Yer AlmalıToplumsal yaşlanma olgumuzun para-metreleri göz önüne alındığında, yakın bir gelecekte, pediatri dışında tüm klinik bilimlerin hasta profilinde yaşlı oranının artışını gündeme getiren bir değişim ka-çınılmaz olarak karşımıza çıkacaktır. Bu gerçekten hareketle geleceğin hekimle-rini, geleceğin h asta profiline uygun ha-zırlamak adına, tıp fakültesi eğitim prog-ramlarına, geriatrik hastanın özellikleri, geriatrik yaklaşım modelleri gibi konula-rın daha etkin bir şekilde dahil edilmesi ve standardizasyon çalışmaları ile tüm tıp fakülteleri programlarında yer almasının sağlanması gerekmektedir.

de başlatılmış olup, konu ile ilgili uzman personel yetiştirilmektedir. Bu program-ların, ülke geneline yaygınlaştırılması ve verilen eğitimin etkinliği ve standardizas-yonu ile ilgili çalışmaların gündeme geti-rilmesi sağlanmalıdır. Bu tür merkezlerde çalışacak hemşirelerin konu ile ilgili eği-tim ve deneyimlerinin yanı sıra, çalışacak personel sayısı da önemlidir.

Fizyoterapi Tedavi Programına Dahil EdilmeliFizyoterapi, yaşlı hizmetler zincirinin tüm halkalarında bulunması gereken, yaşlı için hayati öneme sahip fiziksel fonksiyo-nel durumun korunması ve geliştirilmesi konusunda stratejileri belirleyen disiplin olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle hastaneye yatırılan hastaların, hastane tedavileri süresince fonksiyonel kayıp-larının en aza indirgenmesi için alınacak önlemler, yaşlının hastane sonrası takip edileceği aşamayı belirleyen en önem-li faktörlerden biridir. Bu amaca yönelik olarak, fizyoterapinin hastane yatışından taburculuk sürecine kadar, yaşlının tedavi programına dahil edilmesi gerekliliği, ko-nunun uzmanlarınca altı çizilerek vurgu-lanmaktadır. Ülkemizde konu ile ilgili yük-sek lisans programları birkaç üniversitede mevcut olmakla beraber, Türkiye’nin ihti-yacı karşılamaktan hayli uzaktır. Mevcut eğitimlerin gözden geçirilerek standart bir eğitim programının işlerlik kazanması ve yaygınlaştırılması gerekmektedir.

Sosyal Çalışmacılar EksikYaşlı bireyin sosyal ihtiyaçları/problemle-ri, en az sağlık ile ilgili problemleri kadar önemli olup, her iki hizmet alanını birbi-

GELECEĞİN HASTA PROFİLİNE UYGUN

HAZIRLAMAK ADINA, TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM

PROGRAMLARINA, GERİATRİK HASTANIN

ÖZELLİKLERİ,GERİATRİK YAKLAŞIM

MODELLERİ GİBİ KONULARI DAHA

ETKİN BİR ŞEKİLDE DAHİL EDİLMELİ.

D O S Y A Y A Ş L I T U R İ Z M İ

• LandefeldCS,PalmerRM,KresevicDM.A randomized trialof care in a hospital medical unit especially designed to im-prove the functional outcomes of acutely ill older patients. N Engl J Med 332(20):1338-1344, 1995

• EpsteinAM,HallJA,BesdineR.Theemergenceofgeriatricassessment units. the “new technology of geriatrics.” Ann Intern Med 106(2):299-303, 1987

• PalmerRM,LandefeldCS,KresevicD,KowalJ.Amedicalunitfor the acute care of the elderly. J Am Geriatr Soc 42(5):545-552, 1994

• Palmer RM, Counsell S, Landefeld CS. Clinical interventiontrials: The ACE unit. Clin Geriatr Med 14(4):831-849, 1998

• CovinskyKE,KingJTJr,QuinnLM.Doacutecareforeldersunits increase hospital costs? A cost analysis using the hos-pital perspective. J Am Geriatr Soc 45(6):729-734, 1997

• JayadevappaR,ChhatreS,WeinerM,RazianoDB.Healthre-source utilization and medical care cost of acute care elderly unit patients. Value Health 9(3):186-192, 2006

• http://www.gata.edu.tr/dahilitipbilimleri-/geriatribd/atdge-riatrianablmdalinintanitimi-969.asp(Erişim tarihi: 15.10.2012)

• http://www.medicine.ankara.edu.tr/ankarahastane/bolum-doktorlari.php?id=64&dil=tr (Erişim tarihi: 15.10.2012)

• http://www.itf.istanbul.edu.tr/geriatri/anasayfa.html (Erişimtarihi: 15.10.2012)

Page 37: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

E Y L Ü L 2 0 1 3 35

Sonuç

1. Yaşlanan dünyada, ülkemiz de hızlı bir şekilde yaşlanmaktadır.

2. Toplumsal yaşlanma olgusunun ge-tirdiği çok yönlü problemlerin en aza indirgenmesi, konuya yönelik önceden alınacak tedbirlerle mümkün olabile-cektir.

3. Yaşla beraber, sağlık problemlerinin arttığı ve daha komplike bir hale dö-nüştüğü gerçeğinden hareketle, Sağlık Bakanlığı açısından da bir takım tedbir-ler alma yükümlülüğü gündeme gel-mektedir.

4. Farklı yaşlı hizmetler zincirinin bir arada hizmet verdiği, yukarıda detaylandırıl-maya çalışılan geriatri merkezleri, bu yaş grubunun ihtiyaçlarına göre dizayn edilmiş, konuya yönelik eğitimli ve de-neyimli personelle hizmet vermesi ön görülen merkezlerdir.

5. Bu merkezlerde verilecek hizmetin, yaşlının fonksiyonel durumunun ko-runması, yaşam kalitesinin arttırılması gibi hedeflerinin yanında, hastane ya-tış oranlarında azalma, hastane kalış sürelerinde kısalma, kurumsal bakım gerekliliğinin azalması gibi ekonomik getiriler sağlayacağı da ön görülmek-tedir.

6. Yaşlıya verilecek hizmetin sağlık ve sosyal boyutunu birbirinden ayrı dü-şünmek ve uygulamak, hizmetin et-kinliğini azaltacağından, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile ortak çalışma zeminin oluşturulması ve her iki Bakan-lığın etkin olacağı projeler temelinde merkezlerin oluşturulması, uygun bir

yaklaşım tarzı olacaktır. ■

Diğer taraftan yine pediatri dışında tüm klinik bilimlerin (özellikle ortopedi, üro-loji, fizik tedavi, nöroloji, psikiyatri gibi) uzmanlık eğitim süreçlerine, geriatrik yaklaşım modellerinin entegrasyonu, ilgi-li uzmanlık alanında yaşlı hastaya verilen hizmeti daha etkin ve daha akılcı hale ge-tirecektir. Konu ile ilgili Amerikan Geriatri Derneği’nin diğer dahili ve cerrahi bilim dallarının eğitim süreçlerine entegrasyon ile yaptığı çalışmalar, referans niteliği taşı-makta olup, gelecek için ümit vaat etmek-tedir.

Geriatri Yan Dal Uzmanlık EğitimiBu ve benzeri merkezlerde çalışacak uz-man ve/veya sertifikalı hekim sayısını art-tırmak için öncelikle akademik düzeyde eğitim veren geriatri öğretim üyelerinin sayısını arttırmak gerekir.

Bu amaca yönelik olarak;

1. Mümkün olan tüm tıp fakültelerinde geriatri bilim dallarının oluşturulmasını sağlamak

2. Eğitimin en önemli aşamalarından biri olan pratik eğitim için uygun ortamlar oluşturmak/sağlamak (geriatri merkez-leri, bakımevi, evde bakım gibi)

3. Geriatri eğitimini özendirmeye yönelik, yaşlı hizmetler zincirinin farklı aşamala-rında geriatri uzman kadroları oluştur-mak, yaygınlaştırmak

4. Geriatri eğitimini özendirmeye yönelik, geriatri yan dal ihtisas süresi ile ilgili düzenlemeleri gündeme getirmek (Ör-neğin ABD’de, geriatri yan dal eğitimi 1+1+1 şeklinde uygulanmakta, klinik geriatri için bir yıllık eğitim yeterli gö-rülmekte, diğer iki yıl akademik hedefle-ri olanlar için gündeme getirilmektedir)

• http://www.hospital.hacettepe.edu.tr/Bolum/171 (Erişimtarihi: 15.10.2012)

• http://www.kyih.gov.tr/detay.php?id=124&cid=16 (Erişimtarihi: 15.10.2012)

• http://www.kdh.gov.tr/(Erişimtarihi:15.10.2012)• http://www.emoryhealthcare.org/geriatric-hospital/ww-

gh-tour/index.html. (Erişim tarihi: 15.10.2012)• http://my.clevelandclinic.org/locations_directions/ma-

in-campus/campus-map/default.aspx?bizId=xbuilding (Eri-şim tarihi: 15.10.2012)

• http://sgec.stanford.edu/(Erişimtarihi:15.10.2012)• http://www.hug-ge.ch/lieux-dhospitalisation (E. T.: 15.10.2012)

• Specialty TrainingCurriculumforGeriatricMedicineCurri-culum. August 2010, Joint Royal Colleges of Physicians Trai-ning Board

• Martinez IL, Mora JC. A community-based approach forintegrating geriatrics and gerontology into undergraduate medical education. Gerontol Geriatr Educ 33(2):152-65, 2012

• KanterSL.Thenursinghomeasacoresiteforeducatingre-sidents and medical students. Acad Med 87(5):547-8,2012

• GeriatricMedicineTrainingandPractice intheUnitedSta-tes at the Beginning of the 21st Century. Gregg A. Warshaw, M.D. Elizabeth J. Bragg, Ph.D., R.N. Ruth W. Shaull, M.S.N., R.N. July 2002

TOPLUMSAL YAŞLANMA OLGUSUNUN GETİRDİĞİ ÇOK YÖNLÜ PROBLEMLERİN EN AZA İNDİRGENMESİ, KONUYA YÖNELİK ÖNCEDEN ALINACAK TEDBİRLERLE MÜMKÜNOLABİLECEKTİR.

Page 38: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

36 E Y L Ü L 2 0 1 3

Yaşlı Turizmi, Türkiye’den BaşlarAğırlamayı düşündüğümüz ülkelerin yaşlı profillerini-alışkanlıklarını bilmemiz gerekir

Yaşlılık, ülkemize de geliyor. Halen yaşla-nan vatandaşlarımız için 2023 milenyum planımızı yapmaya başladık. (Milenyum Birleşmiş Milletlerin 2020 yılını dünya ta-rihinde dönüm noktası ve refahta hedef seçtiği devir. Türkiye’de bu tarih 1923’den 100 yıl eklenerek 2023 olarak kabul edi-liyor). Ülkemizde iyi sağlık hizmetleri ile ortalama yaşam süresi uzayınca yaşlı nü-fusun incelenip, ölçülerek, akıl ve gayretle planlanması gerekmiştir.

Yaşlanma hakkında yeni çıkan kanunlar, uygulamalardan haberdarız. (USA AGING ACT, EU AGING COMMITTEE, UK NHS AGING). Yaşlılık profili bütün dünyada değişiyor. Emeklilik yaşına geldiği halde ABD’de (67 yaş) çalışmaya devam eden sağlıklı ve verimli çok sayıda hak sahibi yaşlı bulunmaktadır.

İstatistik YapıyorlarDünyanın en nüfuslu ülkelerinden Çin ve Hindistan’dan sonra 3. olan ABD, 330 milyon nüfusu ile 2050 yılı projeksiyonu üzerinde çalışıyor. Dün yaptığı planları bugün uygularken sayı saymak konusun-

da başarılı ve sonuçlarını uygulamada gerçekçidir. ABD’nin neden başarılı oldu-ğuna şaşırmamak gerekir, çünkü istatistik yapıyor ve kendi elleri ile saydıkları sonuç-lara iman edip gereğini yerine getiriyorlar. 1940’lı yıllarda 135 milyon olan Amerikan nüfusu, bugün 328 milyona yükseldi. Amerikan nüfusu halkının doğal doğum oranı ile yükselmemiştir. Amerika’da yüz-yıldan beri doğum oranı 2.2 /kadın çev-resinde dalgalanır. Bu durumda yılda 2 milyon kadar bebek doğumu gerçekleşir. Bu seyir Amerikan tarihinde bir kere şaştı: Baby Boomers. İkinci Dünya savaşı sonrası bütün dünyada evlerine dönen askerlerin sosyolojik etkisi ile doğum oranları iki katı artarak 3.8/kadına yükseldi. Sosyolojide bu dönem 1946-1964 arasında kabul edi-lir. Baby Boomers döneminde doğanlar 2014 yılında emekli olmaya başlamakta ve Türkiye’nin yaşlı turizminde müşteri kitlesini oluşturmaktadır.

Emekliler Çalışmaya Devam EdiyorAvrupa, Japonya ve Rusya gibi diğer II. Dünya Savaşı ülkeleri de yaşlı nüfus kay-

D O S Y A Y A Ş L I T U R İ Z M İ

U Z . D R . AY Ş E T U R A N M A

Page 39: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

E Y L Ü L 2 0 1 3 37

Zengin ve Aktif YaşlıAmerikan verilerine göre zevk için seya-hate çıkan Amerikalıların yüzde 80’ni bu yaşlılardan oluşmaktadır. Amerika’daki mal ve zenginliğin yüzde 80’ni de bu yaş grubunun elindedir. Yapılan anketlerde bu yaşlı, zengin ve aktif grup (65+yaş) mal varlıklarını (%50 oranında) çocuklarına bırakmak istememekte ve vakıflara dev-retmeyi düşünmektedir. Bu yaş grubunun incelediğinizde soğuk savaş dönemi, Viet-nem savaşı, egzistansiyalist ve Hint felse-fesi takipçisi, Beatles –Woodstock devirle-rinin kişilik özelliklerine rastlıyorsunuz.

Yaşlı Turistlerin İhtiyaçlarını İyi Tahlil EtmeliyizÜlkemize gelecek yaşlı turistleri misafir ederken onların ihtiyaçlarını, ilgi alanlarını ve kendi kapasitemizi iyi tahlil edersek bu sahada çok para kazanırız, gençlerimize istihdam yaratırız, sosyal barışa katkımız olur. Amerika’dan, Avrupa ve Japonya’dan kalkıp ülkemize gelecek yaşlı turist bura-da Geriatri‘nin gerektirdiği bilimsel altya-pıyı bekler.

nağı ve bizim hedef kitlemizdir. Müşteri portföyünüzü tanımadan mal satabilir mi-siniz? O halde yaşlanan dünya nüfusunu kısaca tanıyalım. ABD, doğal nüfus artışı ile geniş topraklarını koruyamayacağı ve ekonomisini döndüremediği sebebi ile her yıl planlı göçmen alımı yapar. Avrupa ülkelerinde ırkçılığa rağmen nüfusun hızla azalıp yok olmasını göçmenler ve yabancı işçiler önlemekte, ekonomiyi sürdürmek-tedir. Ancak Baby Boomers neslinin eko-nomiye sağladığı momentum artık son kavşağı döndü. 2020 yılında OECD ülke-lerindeki işçilerin yüzde 28’ini 55 yaş üstü işçiler oluşturacaktır (American Workforce Statistics). Emekliye ayrılmaya başlayan bu insanların 67 yaşını doldurup emekli-liğe hak kazanmasına rağmen sağlıklı ol-dukları için büyük bir bölümü çalışmaya devam etmektedir. Birçok batı ülkesinde emeklilik yaşının daha da arttırılması gün-demdedir. Japonya da 94-96 yaşlarına kadar ortalama yaşam süresi uzamıştır. Bu sene Japon Sağlık Bakanı ‘Yaşlılar lütfen daha fazla yaşamak için gayret etmeyin’ dediğinde tepki aldı.

YAŞLI TURİZMİ ÜZERİNDE SAHA ANALİZLERİ YAPILMALI VE PLANLAMALARDA ANKET SONUÇLARI GÖZ ÖNÜNE ALINMALIDIR. YAPMIŞ OLDUĞUMUZ BİR ANKETTE YAŞLILARIN, DİĞER TURİST GRUPLARINDAN İZOLE EDİLMEK İSTEMEDİKLERİ ORTAYA ÇIKMIŞTIR.

Page 40: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

38 E Y L Ü L 2 0 1 3

emeklilerin bağlı olduğu AARP derneği-nin 50 milyon kişiden fazla üyesi, haftalık dergisi, TV istasyonu, seyahat acentesi ve sağlık turizmi grubu vardır. Bunlar yaptık-ları seyahatlerin öykülerini ortak web site-lerinde paylaşırlar. İyi tecrübeler yaşanan ülkelere turlar düzenlenir, kötü tecrübe yaşanan ülkelerden hızla kaçarlar.

Fizik Tedavi ve Kür Merkezleri DüşünülebilirEge ve Akdeniz Bölgesi’nde on iki aya yayılabilen turizm faaliyeti yerel hastane, otel ve üniversitelerin ortak programları ile başarılabilir. Yaşlının esnekliğinin ol-madığının ve taahhüt edilen hizmetleri aynen isteyeceğinin farkında olmalıyız. Ülkemizin deprem kuşağında olması so-nucu kaplıcalarımız ve maden sularımız vardır. Bu zenginliklerimizden yaşlı reha-bilitasyon merkezlerinde faydalanabiliriz. Orta iklim kuşağında yer almamız sebe-biyle sebze ve meyve bolluğunu detoks programlarında kullanmalıyız. Uzun süreli yaşlı hasta bakımı çok pahalı bir uğraşı olup zengin ülkeler için bile büyük mali yüktür. Bu alana girmek hata olur. Kendine yetebilen, yaşlıların faydalanabileceği fizik tedavi ve kür merkezleri düşünülmelidir.

Yaşlı Turistler İzole Edilmek İstemiyorYaşlı turizmi üzerinde saha analizleri ya-pılmalı ve planlamalarda anket sonuçları göz önüne alınmalıdır. Yapmış olduğu-muz bir ankette yaşlıların, diğer turist gruplarından izole edilmek istemedikleri ortaya çıkmıştır. Gençlerin etrafta dolaş-tığı tesislerde kalmak ve onlarla eğlen-mek istiyorlar. Bu durumda tesis ve prog-ramların planlaması yapılırken yaşlıların fonksiyonları çok iyi bilinerek, merdiven düzenlemesinden, odalardaki banyolara giriş çıkışa, yemek menülerinden turistik seyahatlerin akış hızına, transferlerde kul-lanılacak özel tekerlekli sandalye alabile-cek yaşlı otobüslerine kadar ince detaylar düşünülmelidir.

Geriatri ve GerontolojiGeriatri; sağlığı desteklemek, hastalık-ları önlemeyi, yaşlılıktan kaynaklanacak engellilik halinde koruyucu hekimliği ve kaybedilen fonksiyonların yerine geçe-bilecek (compensation) düzenlemeleri çalışır. Aile hekimleri ve iç hastalıkları he-kimlerinin üst ihtisas alanlarına girer. Yaşlı turistler ve yaşlı turizmi çok geniş bilgi ve tecrübe birikimi isteyen bilimsel bir alan-dır. Yaşlı turistin görmesi azalır, duyması zorlaşır, kas gücü azalır, hafızası zayıflar, idrar kaçırma problemi olabilir, yaşamını sürdürmek için yardımcıya ihtiyacı vardır. Gerontoloji ise yaşlanma sürecini çalışır. Geriatri ile Gerontoloji konuları birbirinin içine girifttir.

Derneklerle Birlikte Planlama YapılmalıYaşlı turizmi, bilgi birikimi ve tecrübe şart olan etik ve legal yönleri önemli, kazan-cı yüksek sağlık turizmi alanıdır. Yaşlıların üye oldukları derneklerle birlikte planla-nırsa kitle turizmine döner ve iyi yöne-tildiği takdirde ülkemizin ekonomisini geliri ile tek başına döndürebilir. ABD’de

2020 YILINDA OECD ÜLKELERİNDEKİ

İŞÇİLERİN YÜZDE 28’İNİ 55 YAŞ ÜSTÜ İŞÇİLER

OLUŞTURACAKTIR.

D O S Y A Y A Ş L I T U R İ Z M İ

Page 41: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

E Y L Ü L 2 0 1 3 39

rehabilitasyon merkezi Amerika’nın SGK’sı Medicare tarafından sertifikalandırılmış ve akredite edilmiş olur. Ayrıca yaşlılara güler yüzlü, şefkatli vücut dili ve mede-ni tavrı uygun hizmet verilmesi de takip edilmektedir. Amerika’daki etnik grup-lar arasında rehabilitasyona uyum farkı da bulunmuştur. Yaşlıların çok özel olan psikolojileri ile ilgili çalışmalarda, yaşlının ailesi sürekli haberdar edilmekte ve iş bir-liği yapılmaktadır. Yaşlının kültürel - dini inanç ve alışkanlıkları yaşlı merkezlerinde kabul görmelidir. Amerikan geri ödeme Medicare sistemi şartları bu konuları kap-samaktadır (MAP Measure Applications Partnership 2012).

Ülkemizde yaşlı konusunda profil çalış-ması yapılmalıdır. Bunun yanında ağır-lamayı düşündüğümüz ülkelerin yaşlı profillerini-alışkanlıklarını da bilmemiz gerekir. Yaşlı turizmi, ülkemiz için ekono-mik kazanç sağlayacaktır, bilgi ile çalışmak zamanıdır. ■

Yaşlılara Verilen Sağlık HizmetiFonksiyon uzmanları, insan fonksiyon-larını matematiksel ölçebilen fizyotera-pistlerdir. Yaşlı turizmi yapmak niyetinde olanlar yaşlıların yaş gruplarına göre han-gi sağlık hizmetlerini isteyeceklerini birlik-te planlamalıdırlar. Geriatri bilim dalı mul-tidispliner çalışmanın şart olduğu alandır. Psikolog, ortopedist, sosyolog, fizyote-rapist, ürolog, oftalmolog gibi yaşlanan insanın bütün fonksiyonlarının değişimi takip edilmelidir. Bu sebeple yaşlı turizmi, ülkemizde geriatri mevzuatları, kanunları ve uygulamalarının hızla yapılmasına bir impetus (teşebbüse hız kazandıran kuv-vet) olabilir. ABD’nin yaşlılara verilen res-mi sağlık hizmetleri, insan fonksiyonlarını korumak amaçlı rehabilitasyon hizmetle-ri incelendiğinde, 2006 yılında yaşlılara, ayaktan verilen fizik tedavi için 3.1 milyar dolar harcandığı görülür (Medicare 2006). Aynı gruba, mesleki rehabilitasyon amacı ile ek 747 milyon dolar harcanmıştır (2012 National Healthcare Quality Report). 9.8milyon Amerikalı yaşlıya (Nüfus 320 mil-yon) 2011 yılında yatılı rehabilitasyon kurumlarında fizik tedavi rehabilitasyon amacı ile 6.7 milyar dolar ödenmiştir (2012 NHQR).Yaşlanmaktaolannüfusunabaka-bilecek uzman kadroları planlayan Ameri-kan Kongresi, göçmenlik kanununda yaşlı bakım ve rehabilitasyon uzmanlarına ön-celik tanımaktadır. Almanya, wellness ve yaşlı, post op rehabilitasyonları için devlet ihaleleri ile hizmet satın almaktadır.

Fonksiyonel Durum Değerlendirilmesi Yapılan araştırmalarda 85 yaş üstü gru-bun rehabilitasyon ile fazla esneklik ka-zanamadığı izlenmiştir. Amerikan devle-ti rehabilitasyon hizmeti almadan önce resmi olarak, yaşlının fonksiyonel durum değerlendirmesini yapar. Rehabilitasyon hizmetleri sonrası yaşlının fonksiyon du-rumu tekrar ölçülerek verilen hizmetin kalitesi değerlendirilmiş olur. Böylece IRF (Inpatient Rehabilitation Facility) yataklı

YAŞLI TURİZMİ, BİLGİ BİRİKİMİ VE TECRÜBE ŞART OLAN ETİK VE LEGAL YÖNLERİ ÖNEMLİ, KAZANCI YÜKSEK SAĞLIK TURİZMİ ALANIDIR.

Page 42: SAYED Eylül 2013 Sayı:66
Page 43: SAYED Eylül 2013 Sayı:66
Page 44: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

42 E Y L Ü L 2 0 1 3

3. Yaş Turizminde Doğru İletişim Şart Eğer işimizi seviyorsak, yeni bir alana girmek, zorluklarla baş etmek, problemleri çözmek, insanlarla uğraşmak çok zor değil

Sağlık Turizmi ülkemizde son on yıldır

sağlık kuruluşlarının yurt dışından hasta-

ların talebini karşılayarak tedavilerini yap-

tığı önemli bir alan oldu. Üç dört yıldan

beri de daha fazla gündeme gelmeye

başladı. Ülkedeki pek çok şehir sağlık tu-

rizmi yapmak istiyor ve bu ağırlıklı olarak

tıp turizmi olarak düşünülüyor veya tıp ile

ilişkilendiriliyor.

İleri Yaş Grubu Daha Çok KullanıyorTermal su kaynağı ve kaliteli termal su açı-

sından zengin olan ülkemizde yakın bir

gelecekte yapılacak bir dizi çalışma ile ter-

mal konusunda da aranılan bir ülke ola-

cağız. Hatta bu çalışmaların bir an önce

tamamlanması gerekiyor çünkü 3. yaş

turizmi artık daha fazla konuşulmaya baş-

landı. Termal su kaynağı herkes için ihti-

yaç olsa da genel algı ileri yaşların termali

daha fazla kullanıyor olması. Ülkedeki

termal turizm tercihleri ve yaş hareketlili-

ğine baktığınızda bu durum doğrulanıyor

aslında.

Yaşlılık Kavramı DeğişiyorYaşlılık veya 3. yaş çok fazla düşünülme-yen, belki düşüncesi ötelenen bir konu. Oysa dünya nüfusu yaşlanıyor. Dünya Sağlık Örgütü tarafında da konu günde-me getiriliyor. 2050 yılında dünyada 314 milyon kişinin 80 yaş ve üzerinde, 61 mil-yon kişinin 90 ve üzeri yaşta, 3.2 milyon kişinin de 100 yaşını aşmış olacağı ön-görülüyor. Gençler yaşlılığı kendilerine çok uzak görüyorlar, orta yaşlılar yaşlılığı düşünmek istemiyorlar. Belki de herkesin aklındaki “yaşlı” algısı farklı. Tarihten bu yana “yaşlılık” kavramı, algısı ve bakış açısı dönemlere göre değişmiş.

3. YaşYakın zamana geldiğimizde ise, 2000’li yıl-lara kadar 50 ve üstü olarak görülen 3. yaş 2000’li yıllardan sonra 65 yaş olarak anıl-maya başlandı. 3. yaş en kısa tanımıyla, 65 yaş ve üstü kişilerin zamanlarını yaşa-dıkları ülkelerden farklı yerlerde geçirerek, turistik faaliyette bulunmaları, zamanları-nı hoşlarına gidecek şekilde geçirmeleri, isterlerse sağlık hizmetlerinden de fayda-

D O S Y A Y A Ş L I T U R İ Z M İ

3. YAŞ TURİZMİNE YÖNELİK PERSONEL

EĞİTİMLERİNİN DOĞRU KİŞİLERCE YAPILMASI

SAĞLANMALI.

Ö Ğ R . G Ö R . T Ü M AY M E R C A NKOCAELİ ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİKOCAELİ SAĞLIK TURİZMİ DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Page 45: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

E Y L Ü L 2 0 1 3 43

leri yaşam alanları oluşturulması var. Yani, bu yaşın eğlenebileceği, dinlenebileceği, zamanını hoşça ve dilediğince geçirebi-leceği, sosyalleşebileceği alanlar, elbet-te alan dışında organize edilmiş turistik faaliyetler ve bu kişilerin her türlü sağlık ihtiyaçlarının karşılanması... Göz, diş, fizik tedavilerinin, çeşitli ameliyatlarının, yapıl-ması, ameliyat sonrası bakım hizmetleri-nin verilmesi. Bu konuda yakın zamanda İstanbul ve civarına yatırım yapacak kişi ve kurumlar olduğu da bilinmektedir.

Personel SıkıntısıTesisleri yapmak, içine gerekli malzeme-leri yerleştirmek çok zor değil. Bugünün gelişmiş mühendislik hesaplarıyla bun-lar yapılabiliyor. Ama iş hizmet vermeye gelince ve insan unsuru devreye girince sıkıntılar başlıyor. Bu satırları okuyan her-kes, kendi kurumunda insan unsurundan kaynaklanan sıkıntıları, hesaplanamayan-ları, dolayısıyla bu aksaklıkların personele pek çok eğitim verildiği halde kuruma ve hizmet alanlara etkisini yaşıyor. Üstelik hizmeti alan da veren de aynı dili konuşu-

lanmaları, daha ileriki yaşlarda ise, bakım hizmetleri almalarıdır.

65 Yaş Üstü Kışı Ülkemizde GeçiriyorSağlık turizminde 3. yaş kavramı, insanla-rın yaşam kalite ve şartlarının yükselme-si, ekonomik rahatlık, yaşlılık ve emeklilik kavramlarının farklılaşması, değişen dün-ya şartları, iletişim, ulaşım şartları gibi pek çok sosyo- ekonomik ve teknolojik faktö-re bağlı olarak gelişmiştir. Bugün Türki-ye’de, tıp turizmi anlaşılmaya ve sorunları daha kolay çözülmeye başladığından beri 3. yaş turizmini daha fazla konuşulmaya başlanmıştır. Çünkü birkaç yıldır, özellikle Antalya’daki otellerin kış sezonunu boş geçirmelerinden doğan bir arayış ile 65 yaş üstü ülkemizi ziyaret etmekte hatta kış dönemini Türkiye’de geçirenler bulun-maktadır.

Çalışmalar Nasıl Olmalı?Sağlık turizmi konseptinde bahsettiğimiz 3. yaşa yönelik çalışmalarda ise 65 yaş üstü için kısa veya uzun süreli kalabilecek-

3. YAŞA YÖNELİK ÇALIŞMALARDA 65 YAŞ ÜSTÜ İÇİN KISA VEYA UZUN SÜRELİ KALABİLECEKLERİ YAŞAM ALANLARI OLUŞTURULMASI YER ALIYOR.

Sağlık kuruluşlarının fiziki şartları, her türlü altyapı ve hizmet açısından kali-teli olması, tıbbın gelişime açık, dina-mik yapısı sağlık turizmini ülkemizde öncelikle tıp turizmi ile ön plana çı-karıyor.

Page 46: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

44 E Y L Ü L 2 0 1 3

• Yeni veyamevcutpersoneli bu kültürile ilgili bilgilendirmek, eğitmek.

• Kültürlerarası iletişime önem vermek,personel eğitimlerinin doğru kişilerce yapılmasını sağlamak. (Özellikle her-kesin kolay gördüğü için “iletişim eği-timcisi” olduğu bu zamanda bu alana sadece para kazanmak amaçlı girenler olacaktır. Oysa kötü ve verimsiz eğiti-min izini silmek zordur, personeli bık-tırır, misafiri kaçırır, görünmeyen zarar daha büyüktür.)

• Olası sorunlarahızlıbir şekildeçözümbulabilmek.

• Yüreğimizle ve aklımızla iş yapamaya-caksak hiç başlamamak.

İlk Şart Doğru İletişimKısaca sıralamaya çalıştığım bu madde-lerde onlarca detay var. Hep birlikte üs-tesinden gelebileceğimizi düşünüyorum. Sadece 3. yaş turizmi için değil, yukarıda saydıklarımın üstesinden gelmek için ga-liba ilk şart yine doğru iletişim. Yani;

• Önyargısızolmak,• Saygıgöstermek,• Güvenoluşturmak,• Düşüncemizi karşımızdakinin anlaya-

cağı şekilde anlatmak, • Doğruanlaşıldığımızdaneminolmak,• Karşımızdakininneistediğinianlayabil-

mek, • İyidinlemek,• Empatikurmak,• Doğrusorularsormak,• Sestonumuzudinlemek,Tüm bunları doğru yapabilmek içinse, kendimizden, durumumuzdan memnun olmak, halimize şükretmek, işimizi sev-mek, işimizi sevmek, işimizi sevmek, işimi-zi sevmek.

Eğer işimizi seviyorsak, yeni bir alana gir-mek, sistem kurmak, zorluklarla baş et-mek, problemleri çözmek, insanlarla uğ-raşmak çok zor değil. Ne dersiniz? Sahi siz işinizi seviyor musunuz? Sağlık turizmi ve 3. yaşın bilinmezleriyle uğraşmaya hazır mısınız? ■

yor. Peki farklı milletten yaşı ilerlemiş, bel-ki duyma yetisini yitirmiş, sevdiklerinden uzaklaşmış, farklı bir kültürdeki insanlara turizm ve sağlık hizmetini entegre olarak nasıl vereceğiz? Aslında bunu yapmak çok da zor değil.

Neler Yapılmalı?• Öncelikle bu işi ülke ve kurumolarak

yapmayı istemek, artı ve eksilerini baş-tan görmek.

• 3.yaşturizmineuygunbölgelerialtya-pılarını da gözeterek tespit etmek.

• Konuylailgilikişi,kurum,ilgilibirimleribilgilendirmek.

• Detaylarıbaştandüşünmek, sonradantamamlarız dememek. (İlgili birimlerle bu alandaki ihtiyaçları tespit edebil-mek, beyin fırtınaları yapmak)

• Birimlervekurumlarınkoordinasyonluçalışması, hızlı bilgi akışının sağlanma-sı.

• Misafir olarak gelecek ülke insanınınalışkanlıklarını ve o ülkedeki genel kül-türü, yaşlıya yönelik kültürü, yaşlıya ba-kış açısını bilmek, eksik noktayı burada tamamlayabilmek, hatta bunu farklılık haline getirmek.

• Bu alanda hizmet edecek her düzey-deki çalışanın, planlayıcının, yaşlıya ve farklı ülke yaşlısına bakış açısını bilmek, eğitimleri buna göre planlamak.

ANTALYA’DAKİ OTELLERİN KIŞ

SEZONUNU BOŞ GEÇİRMELERİNDEN DOĞAN BİR ARAYIŞ

İLE 65 YAŞ ÜSTÜ ÜLKEMİZİ ZİYARET

ETMEKTE HATTA KIŞ DÖNEMİNİ

TÜRKİYE’DE GEÇİRENLER

BULUNMAKTADIR.

D O S Y A Y A Ş L I T U R İ Z M İ

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Page 47: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Page 48: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

46 E Y L Ü L 2 0 1 3

Gerontoloji ve Geriatri Hemşireliği Önem KazanıyorÜlkemizde ilk Geriatri/Gerontoloji Hemşireliği teorik ve uygulamalı Yüksek Lisans Programı Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde açıldı

Dünyada ve ülkemizde sağlık alanındaki bilimsel ve teknolojik gelişmeler, hastalık-ların erken tanı ve tedavisi ile azalan ölüm hızı, insan ömründe uzamaya ve toplam nüfus içinde 65 yaş ve üzeri nüfusta artışa neden olmuştur. Yaşlı nüfusun artmasına neden olan bir diğer faktör doğurganlık oranlarındaki düşüştür. 1950’lerde kadın başına beş çocuk olan doğurganlık oranı son yıllarda 2.5 olmuştur ve 2050’de 2.2 olması beklenmektedir. Birleşmiş Millet-lerin verilerine göre 2000 yılında 600 mil-yon olan 60 yaş ve üzeri nüfus, 2006 yı-lında 700 milyon olmuştur. Bu oran 2050 yılında 2 milyara ulaşarak dünya nüfusu-nun yüzde 22’sini oluşturacaktır. Gelişme süreci içinde olan ülkemizde 2000 yılında kadında 71.5 yıl, erkekte 66.9 yıl olan do-ğumda beklenen yaşam süresi, 2008 yı-lında tüm toplum için 73.1, kadında 75.7, erkekte 70.6 yıl olmuştur.

Diyabet Yaş İlerledikçe GörülüyorGünümüzde yaşanan bu demografik eği-limin sonucu olarak yaşlılığa bağlı sağlık sorunlarındaki artış dikkat çekmektedir. Yaşlanma, kentleşme, fiziksel hareketsiz-lik ve obezite prevalansı ile paralel olarak metabolik sendrom ve bunun en önemli bileşenlerinden diyabet, yaş ilerledikçe daha fazla oranlarda görülmektedir. 65-74

yaş arasında tanı konulan diyabetli oranı yüzde 21,6 iken 80 yaş üzerindeki kişiler-de ise oran daha da artarak yüzde 40’lara ulaşmaktadır. Gençlere göre 80 yaş ve üzeri yaşlı kişilerde diyabetik ayak ülserle-rine bağlı alt ekstremite rölatif amputas-yon riski, beş katı kadar yüksektir. Mevcut yaşlı sayısı ve yaşlı nüfusun giderek artma-sı nedeniyle yaşlılarda diyabetik ayak da-hil mikro ve makrovasküler komplikasyon riski artmakta böylece alt ekstremite am-putasyonları ve ayak enfeksiyonları gibi komplikasyonlara neden olan iyileşmeyen diyabetik ayak ülserleri içrisk artmaktadır. Ayak komplikasyonları genellikle periferik arteriyel hastalık, ayak deformiteleri ve nöropati dahil ciddi nedenlerin karşılıklı etkileşiminden kaynaklanmaktadır. Yaşlı-lar görme yetersizliği, kötü ayak bakımı, eklem hareketlerinin kısıtlanması ve hare-kette azalma nedeniyle kendi ayak bakım-larında zorlanmakta ve ayak lezyonlarının ilerlemesi açısından özel risk taşımaktadır. Oxford Üniversitesinde yayınlanan bir ça-lışmada yaşlı diyabetiklerin yüzde 86’sının kendi ayak bakımlarını yapamadıkları sap-tanmıştır. Ülkemizde yapılmış başka bir çalışmada da benzer olarak diyabetlilerin yüzde 50’sinden daha fazlasına ayak mu-ayenesi yapılmadığı ve yüzde 28’inin ayak bakımına ilişkin eğitim almadıkları tespit edilmiştir. Oysaki düzenli eğitim, izlem ve

D O S Y A Y A Ş L I T U R İ Z M İ

GENÇLERE GÖRE 80 YAŞ VE ÜZERİ YAŞLI

KİŞİLERDE DİYABETİK AYAK ÜLSERLERİNE

BAĞLI ALT EKSTREMİTE RÖLATİF AMPUTASYON RİSKİ, BEŞ KATI KADAR

YÜKSEKTİR.

D O Ç . D R . G Ü L P I N A RYILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİSAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ,HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ

Yapılan projeksiyonlarda ülkemizde 2010 yılında toplam nüfusun yüzde 7.2’sini 60 yaş ve üzeri nüfus oluştur-muştur, bu oranın 2015 yılında yüzde 7.9’a, 2030 yılında yüzde 12.9’a ulaş-ması beklenmektedir.

Page 49: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

E Y L Ü L 2 0 1 3 47

sunacak personel yetiştirmek ve güncel politikaları geliştirmek zorunlu hale gel-miştir. İster yurt içinde ister yurt dışında dünyanın neresinde olursa olsun her yaş-ta yaşlılara yönelik güvenli ve saygın sağ-lık hizmeti sunumunun garanti edilmesi uluslararası bir ilke olarak kabul görmeli-dir. Dünya nüfusunda meydana gelen de-ğişim ve gelişmeler yaşlı bireyle ilgilenen hekim, hemşire, diş hekimi, fizyoterapist, diyetisyen ve sosyal hizmet uzmanı gibi birçok sağlık disiplininin de değişme ve gelişmelere paralel çözümler belirlemesi, veri tabanı oluşturmak için araştırmalar yapması, bilim dallarını oluşturması, öğre-tim kadrolarını geliştirmesi gereğini gün-deme getirmiştir. Bu duyarlılık ile üniversi-temizin farklı bölümleri ile huzurevlerinde yaşayan yaşlılara yönelik tarama ve eğitim çalışmalarını başlatmış bulunuyoruz.

İleri Yaş TurizmiYaşlanma olgusu ile artan sağlık ve bakım masrafları, içinde yaşanılan ülkeler için ekonomik bir yük haline gelmesi ile ileri yaş turizmi ve sağlıklı yaşlanma bu ülkeler için çözüm yolları arasında görülmektedir. Sağlık hizmetlerinin pahalı olduğu ülke-lerde 65 yaş ve üstü grubu hastaların te-davi, bakım ve sağlıklı yaşlanma amacıyla maliyetlerin daha düşük olduğu ülkelere seyahat etmeleri ileri yaş turizmini oluş-turmuştur. Avrupa Birliği İstatistik Kuru-mu’nun (Eurostat) verilerine göre 65 yaş ve üstündeki insanlar, diğer yaş grupları-na oranla daha fazla seyahat etmekte ve daha fazla harcama yapmaktadırlar. Buna göre 2011 senesinde yapılan tatillerin yüzde 19’unu 65 yaş ve üstü grup oluş-turmakta ve Avrupalıların yapmış olduğu turizm harcamalarının yüzde 20’sini yine bu yaş grubu oluşturmaktadır.

Ekonomik Açıdan da Katkı SağlayacakÜlkemizin ileri yaş turizminde alternatif olarak görülmesi nedeniyle sağlık ve sos-yal tesislerimizde genel anlamda “Aktif Yaşlanma Üniteleri” ve bu hizmetlerin ça-tısı altında yaşlılara özgü daha spesifik bi-rimlerin (fizik tedavi, masaj, egzersiz, yoga, ayak bakım birimleri vb) işletime geçiril-

profesyonel bir bakımla diyabetik nöro-pati ve en ciddi komplikasyonlarından biri olan alt ekstremite amputasyonunun önlenebilir olduğu ifade edilmektedir. Bu-nunla birlikte, araştırmalar diyabetik ayak taramalarının yeterince olmadığına dik-kat çekmektedir. Bu nedenlerle diyabetli yaşlılara ayak bakımı konusunda eğitim verilmesi ve yılda en az bir kez ayak mu-ayenesinin yapılması önerilmektedir. Zira yetersiz metabolik kontrol periferik ödem, deri atrofisi gibi fiziksel sorunların yanı sıra sosyal, ruhsal ve ekonomik yönden de bir-çok sorunu beraberinde getirebilecektir.

Eğitim Kadroları GenişliyorGenel olarak yaşlı nüfusta ayak sorunları için diabetin dışında pek çok risk faktörü bulunmaktadır bu nedenle ayak bakımın-da risk değerlendirmesi ve koruyucu dav-ranışların pekiştirilmesi, diyabet olsun ya da olmasın ayak riski yüksek olan tüm yaş-lılar için önemlidir. Bu anlamda yaşlı sağ-lığı önümüzdeki yıllarda çok konuşulacak konulardan biri olması açısından ülkemiz de bu konuda mevcut durumun sap-tanmasına yönelik çalışmalar başlamıştır. Ancak ayak bakımının geliştirilmesine yö-nelik müdahale çalışmalarına büyük ölçü-de ihtiyaç duyulmaktadır. Bugüne kadar altyapı yoksunluğundan daha ziyade fark edilmeyen bir grup olarak kalan ileri yaş ve yaşlılar artık kendilerinin görülmesini, farkına varılmasını ve kendi yaş ve ko-numlarına uygun hizmet yöntemlerinin geliştirilmesini talep etmektedirler. Bu anlamda yaşlılara sağlık hizmeti sunmada toplum gereksinimleri, olanakları, bilimsel gerçekler ve toplumun beklentilerine uy-gun hizmet türleri geliştirmek, bu hizmeti OXFORD

ÜNİVERSİTESİNDE YAYINLANAN BİR ÇALIŞMADA YAŞLI DİYABETİKLERİN YÜZDE 86’SININ KENDİ AYAK BAKIMLARINI YAPAMADIKLARI SAPTANMIŞTIR.

DİYABETİK YAŞLININ AYAK BAKIMINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR

• Ayaklarülserler,kabarcıklar,lezyonlar, kesikler ve şişlikler gibi belirtiler yönünden sürekli günlük olarak kontrol edilmeli,

• Ilıksuvehafifbirsabunkullanarak ayaklar günlük olarak yıkanmalı, (ayaklarda duyarsızlık olabileceği için sıcağı hissetmeyebilirler, haşlanma ve yanıklara karşı suyun sıcaklığına özellikle dikkat edilmeli)

• AyakparmaklarıarasındaFungal enfeksiyonları gelişebilir, uygun tedavisi yapılmalı ve önlem için sabunlu suyla yıkandıktan sonra temiz bir havlu ile hafifçe kurulamalı,

• Tırnaklardüzenliolarakvedüz bir şekilde kesilmeli, gerekirse yumuşak bir törpü kullanılmalı,

• Diyabetlikişilerinayaklarınısıcak tutmak için günlük çorap kullanılmalı,

• Ayaklarısıkmayan,rahatveayağa uygun ayakkabı tercih edilmeli,

Page 50: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

48 E Y L Ü L 2 0 1 3

lılık Platformu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, TKH Birliği ile iş birliği içinde diğer sağlık ekibi üyelerinin de olduğu uluslararası düzeyde toplantı, eğitim ve kongrelere katılım sağlanmaktadır. 17-18 Eylül 2013 tarihlerinde evde bakım birim-lerinde çalışan geriatri hemşirelerinin ulu-sal düzeyde görev tanımlarının ve insan gücü planlamasının yapılması amacıyla yeni bir çalıştay düzenlemiş bulunuyoruz. Geriatri alanını geliştirme, güçlendirme ve cazip hale getirmek amacıyla 1 Ekim 2014 de üniversitemizin STK ve Sağlık Ba-kanlığı iş birliği içinde “I. Dünya Yaşlı Zir-vesi” etkinliğine ev sahipliği yapacağı için çalışmalarını şimdiden başlatmıştır. ■

Referanslar Borges W.J.(2008), Improving Foot Self-Care Behaviors With Pies Sanos, Western Journal of Nursing Research, 30(3), 325-34. 2008. Bölükbaş N., Paydaş M.,, Bostan Ö.(2006). Diyabetli Hastaların Ayak Bakımı ile İlgili Davranışlarının ve Mevcut Ayak Durumlarının Saptanması, Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, 1(2),82-91.Corbett C.F.,(2003). A Randomized Pilot Study of Improving Foot Care in Home Health Patients With Diabetes, The Diabetes Educatior, 29, 273.Fadıloğlu Ç., Yeşilbalkan Ö.U., Yıldırım Y.K., Özer S., Tokem Y. (2006). Yaşlı Diyabetik Hastalarda Ayak Sorunlarının Saptanması, Ege Üniversitesi Hem-şirelik Yüksek Okulu Dergisi, 22 (2),161-170.Günaydın R. (2010), yaşlılarda yaşam kalitesinin değerlendirilmesi, Turkish Journal of Geriatrics; 13 (4): 278-284Haywood KL, Garratt AM, Fitzpatrick R. Older people specific health status and quality of life: a structured review of selfassessed instruments. J Eval Clin Pract 2005;11:315-27.Haywood KL, Garratt AM, Schmidt LJ, Mackintosh AE, Fitzpatrick R. Health status and quality of life in older people: a structured review of patient-re-ported health instruments report from the patientreported health inst-ruments group to the department of health, 2004. (http://phi.uhce.ox.ac.uk). Erişim:21.02.2012.Heitkemper, M.M. (2004). Older Adults. İn : Lewis MS, Meitkemper MM, Dirksen RS Eds. Medical Surgical Nursing Assesment And Manegemenl Of Clinical Prolems. Vol 2 6lh Ed. Mosby, 58-80.Hepaguslar, H., Elar, Z. (2003). Geriyatrik Olgularda Genel Veya Rejyonel Anestezi Seçimi. Türkiye Klinikleri J Anestezi Ve Reanimasyon, (1):41-5. http://www.who.int/ healthinfo/survey/ageingdefnolder/en/ Erişim tari-hi: 11.01.2011.Türkiye Nüfus Ve Sağlık Araştırması - TNSA (2008). H.Ü Nüfus Etütleri Ens-titüsü Ve T.C Sağlık Bakanlığı Aile Çocuk Sağlığı Ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü Ortak Yayını, Ankara.Sağlık Turizmi Sektör Raporu 2013, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA), Yayın no:2011-16 2. Baskı Udelnow, A., Leinung S., Schreiter D. Et Al.(2005). Impact Of Age On İn-Hos-pital Mortality Of Surgical Patients İn A German University Hospital. Archi-ves Of Gerontology And Geriatrics, (41): P. 281-288.World Health Organization-(WHO): (2008). Definition Of An Older Or Elder-ly Person. Health Statistics And Health Information Systems 2008 [Cited 2008 05/09]; Available From:

mesi ve sonuçlarının kalite göstergeleri arasına alınması sağlanabilir. Bu tür yeni hizmet birimlerinin yanı sıra sağlık sistemi içinde mevcut olan birinci basamak sağlık hizmetleri kapsamında gezici ekiplerle, yaşlılar kendi ev ortamlarında ziyaret edi-lerek örneğin “kronik hastalıkların yöne-timi”, “ayak sağlığı” gibi sorunların erken dönemde saptanarak gerekli koruyucu ve tedavi edici hizmetler gerçekleştirilebilir. Böylelikle yaşlılarımızın yaşam kaliteleri daha az oranda etkilenecek, günlük ya-şam aktivitelerinde bağımsızlıkları artacak ve hastaneye yatma sıklığı azaltılarak hem sağlık hem de ekonomik açıdan katkı sağ-layacaktır.

Geriatri HemşireliğiToplumun değişen sağlık sorunlarına göre hemşirelik alanında eğitim prog-ramları yeniden düzenlenmekte ve yaş-lanan nüfusun gereksinimlerinin en iyi şekilde karşılanmasına yönelik değişimler öne sürülmektedir. Bu yaklaşımla günü-müzde gerontoloji ve geriatri hemşireliği gündeme gelmiştir. Bu anlamda Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakül-tesi Hemşirelik Bölümü altında yaşlıların özgün gereksinimlerini anlamayı, değer-lendirmeyi, geriatrik bakım ve rehabilitas-yonu planlama, uygulama bilgi ve beceri elde etmeyi sağlama amacıyla ülkemizde ilk olarak temel hemşirelik eğitimi üzerine özel dal hemşireliğini güçlendirmek adı-na Geriatri/Gerontoloji Hemşireliği teorik ve uygulamalı Yüksek Lisans Programı açılmıştır. Bu program, patolojik sürecin çözümlenmesine yönelik yaşlıya özgü uygulamaların yanı sıra, yaşlının bakımın-dan sorumlu aile üyeleri gibi profesyonel olmayan bakım verenlerin gereksinim-lerini de kapsaması ve özel bir akademik disiplin olması açısından çok önemlidir. Hemşirelik Bölümü olarak Geriatri Eğiti-mine önem verdiğimiz için bakım hizmeti verilen tüm alanlarda yaşlı ile çalışabildiği için mezuniyet öncesi lisans düzeyinde-ki müfredatımıza da Geriatri Hemşireliği dersini entegre etmiş bulunuyoruz.

Bölümümüzden 2012 yılı itibariyle “Yaş-lı Dostu Ülkeler Eylem Planı” çalıştayına EVSAD, Geriatri Hemşireliği Derneği, Yaş-

YAŞLILARA YÖNELİK GÜVENLİ VE SAYGIN

SAĞLIK HİZMETİ SUNUMUNUN

GARANTİ EDİLMESİ ULUSLARARASI BİR

İLKE OLARAK KABUL GÖRMELİDİR.

D O S Y A Y A Ş L I T U R İ Z M İ

Evde erişkin ve çocuk izlem ve teda-vi konuları içeren beş yıllık geçerliliği olan Bakanlık ile yapılan protokol ge-reği “Evde Bakım Hemşireliği Sertifika Programları” ile bölümümüz alanla ilgili hemşirelere eğitim desteği ver-mektedir.

SOMATOM® Definition Edge, CT teknolojisinde devrim niteliğindeki Stellar dedektör, TrueSignal Teknolojisi ve SAFIRE ile birleşerek, CT’de daha önce eşine rastlanmamış bir üstünlük sunuyor.

Answers for Life.

www.siemens.com/somatom-definition-edge

Elektronik gürültüyü en aza indirmek üzere tasarlanmış, son teknoloji ürünü Stellar Dedektör, üstün görüntü kalitesini düşük doz ile birleştiren, ilk tam entegre dedektör olma özelliğini taşıyor.

Tek kaynaklı CT’de yeni referansınız olacak SOMATOM® Definition Edge ile tanışın...

Teknolojinin ZirvesindeyizSOMATOM Definition Edge – Tek Kaynaklı CT’de Referans

A9

1C

T-9

21

1-A

1-7

60

0

SIE_definition_edge_235x305_5mm.indd 1 9/19/13 10:31 AM

Page 51: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

SOMATOM® Definition Edge, CT teknolojisinde devrim niteliğindeki Stellar dedektör, TrueSignal Teknolojisi ve SAFIRE ile birleşerek, CT’de daha önce eşine rastlanmamış bir üstünlük sunuyor.

Answers for Life.

www.siemens.com/somatom-definition-edge

Elektronik gürültüyü en aza indirmek üzere tasarlanmış, son teknoloji ürünü Stellar Dedektör, üstün görüntü kalitesini düşük doz ile birleştiren, ilk tam entegre dedektör olma özelliğini taşıyor.

Tek kaynaklı CT’de yeni referansınız olacak SOMATOM® Definition Edge ile tanışın...

Teknolojinin ZirvesindeyizSOMATOM Definition Edge – Tek Kaynaklı CT’de Referans

A9

1C

T-9

21

1-A

1-7

60

0

SIE_definition_edge_235x305_5mm.indd 1 9/19/13 10:31 AM

Page 52: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

50 E Y L Ü L 2 0 1 3

R Ö P O R T A J

Bezmiâlem Valide Sultan’ın anne şefkatiyle Müslüman yoksullara bağışladığı Gureba Hastanesi’nin tarihi, vefatının

160. yılında, “Gureba Hastanesi’nden Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’ne” isimli prestij kitapta toplandı. Tıp Tarihi

Yazarı Prof. Dr. Nuran Yıldırım’ın kaleminden hayat bulan kitabın proje direktörlüğünü Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Av. Ali Cahit Polat yaptı.

50 E Y L Ü L 2 0 1 3

Page 53: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

E Y L Ü L 2 0 1 3 51

BEZMİÂLEM VALİDE SULTAN YAPTIRDIĞI GUREBA-İ MÜSLİMİN HASTANESİYLE MODERN HASTANECİLİK ANLAMINDA TIP TARİHİNDE BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRMİŞTİR.

vesile olan nedenleri ve hastanenin kuru-luşunu bulacak. Kolera salgınları ile mü-cadelelerinden reformcu başhekimlerine, tıp tarihine geçen buluşlar ve çalışmalar-dan hastaneye dair Prof. Dr. Hasan Hüsrev Hatemi, Prof. Dr. Orhan Aral ve Dr. Gülsen Ataseven gibi değerli hocalarımızla yapı-lan röportajlara kadar hastanenin tarihine ilişkin ilginç ve kıymetli bilgiler kitapta bu-lunuyor.

Ayrıca kitapta yer alan resimler de adeta arşiv niteliğinde… Üniversitemizde, kuru-luşundan bugüne kadar tüm değerli tab-lolar, fotoğraflar, hat eserleri, tıbbî alet ve cihazlar ile tarihi eser niteliğindeki eşya-lardan oluşan müze çalışmasını tamam-ladık. Müzemizin açılışını yüksek bir katı-lımla ziyarete açtık. Bu eserlere de kitapta yer verdik.

Bezmiâlem Valide Sultan’ı bugünlere taşıyan eserleri ve medeniyet anlayışını anlatır mısınız?

Bezmiâlem Valide Sultan, Osmanlı İmpa-ratorluğunun en kudretli valide sultanıdır. Hayatı gençlerimize rol model olması ge-reken hayır ve eserlerle doludur. Bugüne kadar ısrarla Rahibe Teresa ve Florence Ni-ghtingale örnek ve ideal şahsiyetler ola-rak tanıtıldı. Bezmiâlem Valide Sultan’ı ta-nıdıktan ve öğrendikten sonra asıl değeri,

Valide ve haseki sultanların yaptırdıkla-rı hayır eserlerinin arasında çok sayıda sağlık kurumları ve darüşşifalar olmakla birlikte modern anlamda hastane yapımı Sultan II. Mahmud Han’ın eşi ve Sultan Abdülmecid Han’ın annesi Bezmiâlem Va-lide Sultan’a nasip olmuş ve yaptırdığı Gu-reba-i Müslimin Hastanesi’yle bu anlamda bir ilki gerçekleştirmiştir. Günümüze ka-dar bu misyonunu sürdüren ve üniversite olarak faaliyet sahasını genişleten Bez-miâlem Vakıf Üniversitesi’nin tarihini an-latan “Gureba Hastanesi’nden Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’ne” adlı prestij kitapla ilgili olarak Av. Ali Cahit Polat ile söyleştik.

Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’nin tarihini bir kitapta toplamak fikri nasıl doğdu?Tarihimize baktığımız zaman valide ve ha-seki sultanların yaptırdığı birçok hayır ese-rini görürüz. Bezmiâlem Valide Sultan ise yaptırdığı bu eserle modern hastanecilik anlamında tıp tarihinde bir ilki gerçekleş-tirmiştir. Daha kuruluş aşamasında hasta-ne, gerek fizikî gerekse hizmet anlayışı ve misyonu açısından sağlam temeller üzeri-ne yapıldığından türlü badirelere rağmen yıkılmadan, gelişerek bugünlere ulaşmayı başarmış nadide bir kurumdur. Son üç yılda çalışmalarını ve faaliyetlerini üniver-site olarak sürdüren hastanenin tarihini anlatan böyle bir kitap projesi her zaman aklımızdaydı. Projeyi hayata geçirme mutluluğu bizlere nasip oldu. Bu proje-nin ardından ikinci projemiz de hastane-ye ilişkin belgesel film yapımıdır. Bunun için de çalışmalara başladık. Bu film bizim için ayrı bir iftihar kaynağı olacaktır. Diğer projemiz ise “Vakıf Kadınları” adında bir çalışmadır. Tarihte ve günümüzde vakıf medeniyetine ve inancına sahip, hayatla-rını bu yolda vakfetmiş kadınları tanıtmayı amaçlıyoruz.

Bize kitabın içeriğinden biraz bahseder misiniz? Neler bulacak okuyucu kitapta?Okuyucu kitapta önce Bezmiâlem Valide Sultan’ın hayatını, hastaneyi yaptırmasına

R Ö P O R T A J S U Ö Z G Ü R

AV. A L İ C A H İ T P O L ATBEZMİÂLEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ MÜTEVELLİ HEYETİ BAŞKAN VEKİLİ

Page 54: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

52 E Y L Ü L 2 0 1 3

vasıf ve niteliklerin tümünü kapsadığını gördük. Bezmiâlem, İstanbul şehrine Vakıf Gureba Hastanesi’nin yanı sıra günümüze kadar ulaşan çok sayıda eserler bırakmış-tır. Bu eserler arasında Bezmiâlem Valide Sultan Camii, Haliç’te yapılan Valide Sul-tan Köprüsü, Terkos Gölü ve Su Kanalları, Bezmiâlem Mektebi ve çeşmeleri sayabili-riz. Ayrıca Mekke’de hayrat, Bursa’da ipek fabrikası ve zeytinlikler diğer hayrat ve eserleridir.

Tıp tarihinde Gureba Hastanesi’nin yeri hakkında ne söyleyeceksiniz?Gureba Hastanesi 1621 yılındaki son Os-manlı Darüşşifası olan Sultan Ahmed Darüşşifası’ndan 226 yıl sonra hizmete

giren ilk vakıf hastanesi olma özelliği ta-şıyor. Bezmiâlem Valide Sultan’ın eşi II. Mahmud döneminde İstanbul’u sarsan veba salgınları olmuş. Hatta “Büyük Kı-ran” adıyla anılan bu salgınlardan birinde 200 bin İstanbullunun öldüğü söyleniyor. Veba korkusu şehrin üzerine karabasan gibi çökmüşken 1830’lu yıllarda yeni bir hastalık olan kolera ile mücadele başla-mış. Bu felaketlere tanık olan Bezmiâlem Sultan, oğlu Abdulmecid’in tahta çıkması ile Valide Sultanlığa yükselince artan şah-si geliriyle hayır işleri yapmaya başlamış. Fakir ve garip Müslümanlar için bir hasta-ne açma kararını şehri derinden etkileyen veba ve kolera salgınlarında sokaklarda ölen kişilerin etkisi ile aldığı kuşku götür-mez.

R Ö P O R T A J

“HEDEFİMİZ VALİDE SULTAN’A YAKIŞIR ŞEKİLDE BIRAKTIĞI ESERLERİ İHYA ETMEK…”

“Ahmet Cevdet Paşa’nın kızı Fat-ma Aliyye “Ünlü İslam Kadınları” eserinde Bezmialem Valide Sultan için “Şanı büyük olan adını kıyamet gününe kadar hayırla yad ettirmeye layık surette hayır eserleri bırakmıştır. Yaşadığı müddetçe iyilikleri de mev-kiinin büyüklüğüne manevi bir ulviyet ilave ettirmiştir. Yaptığı hayır eserleri o kadar güzel düşünülmüş, gelirleri o kadar düzgün konulmuş ki, zeka ve irfanının yüksek derecesini gösterir. Osmanlı Devletinin en mükemmel ve en büyük kimsesizler hastanesi, ha-len o şanlı sultanın yaptırmış olduğu Gureba-yı Müslimin adındaki hasta-nedir. O zamana kadar gerçek büyük kadınlık adını hak edenlerin en birin-cisi “Bezmiâlem Valide Sultan oldu.” demektir. Fatma Alliye’nin eserinden yapmış olduğum alıntı Valide Sul-tan’ı yeterince anlatmaktadır. Bizim hedefimiz ise Valide Sultan’a yakışır şekilde bıraktığı eserleri ihya etmek, örnek ilim adamı yetiştirmektir.”

Güzel Yol,Vakıf müesseselerinin ilk örneğini, her konuda olduğu gibi, Peygamber Efendimiz (SAV) ver-miştir. Fedek hurmalıklarını vakfederek bu güzel yolu açmıştır. Günümüze kadar bu güzel yol takip edilerek, her dönemde, bireyin ve toplumun yararına pek çok eser vakfedilmiştir.

Osmanlı Devleti’nde vakıf eserleri bir medeniyeti ifade eder hale gelmiştir. Çünkü vakıflar ha-yatın her alanında, toplumun, bireyin ve hatta diğer canlıların pek çok ihtiyacını karşılamışlar-dır. Hayatın önemli bir parçası olmuşlardır.

Osmanlı Devleti’nin kuruluş süreci, fetihlerin yoğun olduğu dönemler ve ileriki dönemlerde, padişahlar başta olmak üzere, hanım sultanlar, devlet ricali ve bu güzel yolda var olmak iste-yen kişiler vakıf eseri bırakmak için adeta yarışmışlardır.

Bezmiâlem Valide Sultan da bu güzel yolda yürüyerek, Devlet-i Âli’nin başta İstanbul olmak üzere, muhtelif bölgelerinde yüzlerce vakıf eserleri inşa etmiştir.

Bu eserlerin en önemlilerinden biri de Gureba-i Müslimin (Vakıf Gureba) Hastanesi’dir. Burada, ihtiyaç sahibi herkesin tedavi edilmesi, sağlık probleminin çözülmesi ve bunun ücretsiz yapıl-ması şiar edinilmiştir.

Kuruluşundan bu yana hizmete devam eden müessesemiz, birçok badireler atlatmış ve deği-şik merhalelerden geçmiştir.

2010 yılında Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’ne dönüştürülerek, memleketimizin ilk sağlık üniver-sitesi olmuştur. Medeniyetimizin değerlerine ve Bezmiâlem Valide Sultan’ın vakfiyesine sadık kalarak hizmete devam etmektedir. Üniversitemiz, üst düzey sağlık eğitimi ve kaliteli sağlık hizmeti ile referans bir kurum haline gelecektir.

Bu hayırlı müesseseyi, gelecek yüzyıllara taşımanın kararlılığıyla bu güzel yolda yürüyüşümüze devam ediyoruz.

Kurumumuzun, hastane serencamını ve üniversiteye dönüşünü titiz bir çalışma ile, bugün istifade edilen, gelecek nesillere de miras olacak bir kitap haline getiren, Sayın Prof. Dr. Nuran Yıldırım Hanımefendiye çok teşekkür ederim.

Selam ve saygılarımla,

Ahmet AkçaBezmiâlem Vakıf Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı

Page 55: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

+90 312 866 19 74 (pbx) [email protected] +90 312 866 19 74 (pbx) [email protected]

Page 56: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

54 E Y L Ü L 2 0 1 3

Hastane tarihinde bir de kolera salgınları ile mücadele dikkat çekiyor, bununla ilgili ne söyleyeceksiniz?Hastane açıldığı sırada İstanbul’da bir ko-lera salgını olmuş ve sokaklardan topla-nan koleralılar buraya yatırılmış. Bu salgın 1849 yılına kadar sürmüş. Sonra 1892 yı-lında Trabzon, Erzurum, Van illerinde gö-rülen vakaların yaz mevsiminde yayılması ihtimaline karşın bahar gelmeden tedbir-ler alınmış. Beklendiği gibi 1893 yılında salgın başlamış. Bir yandan koleralı hasta-lar tedavi edilirken diğer yandan koleralı olmayan hastaların tedavisi sürmüş. Sal-gın nedeni ile hastane sık sık dezenfekte

R Ö P O R T A J

edilmiş. Bir süre has-talara yatak yetiş-meyince hastane civarında kira-lanan evlerde tedavilerine de-vam edilmiş. Yer-sizlikten dolayı has-tanenin hasta kabul edemediği Padişahın kulağına gidince Padişah konunun icabına bakılma-sını emretmiş. Hastane bah-çesine barakalar yaptırılması kararlaştırılmış. Bu esnada kole-ra hız kesince barakalara ihtiyaç kendiliğinden ortadan kalkmış.

Geçmişten Geleceğe,Bir kurumun gücü, gelenekleri, tarihi ve gelecekle ilgili sağlam projeleridir. Bu kurumlar hayır eserleri ise, buna bir de maneviyat boyutu eklenir. Hayır eserlerinin en önemli kısmı vakıflardır. Vakıflar İslam medeniyetinde çok önemli bir yere ve öneme sahiptir.

Bu hayır faaliyetlerinin kökleri Peygamber Efendimize kadar uzanmaktadır. Her konuda olduğu gibi, bu hasbî faaliyetlerde de yegâne örnek O’dur. Kendi döneminde hurmalıkları vakfetmesi ve Hz. Ebubekir’i bu vakfa sorumlu tayin etmesi meseleye ne kadar ciddiyetle yaklaşıldığını bize anlatmaktadır. Ayrıca Hz. Osman’ın su kuyularını vakfetmesi de çok önemli bir örnektir.

Selçuklu ve Osmanlı devirlerinde de bu örnek faaliyetler memleketimizin her köşesinde ger-çekleştirilmiş, şehirlerden köylere, kırlık arazilere kadar her yerde vakıf eserleri halkın istifadesi-ne sunulmuştur. Beslenme, eğitim, sağlık başta olmak üzere çeşitli alanlarda yüzlerce eser, her kesimden insanlar vasıtasıyla vücuda getirilmiştir.

Sultanlardan, hanedan mensuplarından, devlet adamlarına, hali vakti yerinde olan sıradan in-sanlara kadar pek çok mü’min, Kur’an’ın belirttiği “En Güzel Örnek”e (el-Ahzâb, 21) uymuşlar; mektepler, medreseler, darüşşifalar, imaretler, su yollar ve bunlara benzer hayır eserleri yaptır-mışlardır.

Sivas İzzeddin Keykavus Darüşşifası, Kayseri Gevher Nesibe Darüşşifası, Bursa Yıldırım Bayezid Darüşşifası, İstanbul Fatih Darüşşifası, Edirne II. Bayezid Darüşşifası, İstanbul Haseki Sultan Da-rüşşifası ve İstanbul Süleymaniye Darüşşifası gibi sağlık kurumları hanedan mensupları tara-fından yaptırılmış ve vakfedilmiştir. Valide sultanların, haseki sultanların hayır eserleri arasında sağlık kurumlarını ve darüşşifaları görüyoruz. Ancak modern anlamda hastane yapımı Sultan II. Mahmud Han’ın eşi, Sultan Abdülmecid Han’ın annesi Bezmiâlem Valide Sultan’a nasip ol-muş ve yaptırdığı Gureba-i Müslimîn Hastanesi’yle bir ilki gerçekleştirmiştir. Günümüze kadar gelişerek hizmetlerini sürdüren bu eser, yeni bir aşamayla üniversite olarak faaliyet sahasını genişletmiştir. Hastanenin kuruluşundan günümüze kadar geçirdiği safhaları bütün ayrıntıla-rıyla ortaya koymak da Prof. Dr. Nuran Yıldırım’ın ilmî ve titiz incelemesiyle gerçekleşmiştir. Bu çalışmanın ürünü olan eser hastaneden üniversiteye geçişimizi bütün safhalarıyla anlatmakta ve gelecek için bize önemli ipuçları vermektedir.

Sağlık temalı üniversitemiz, örnek geçmişinden, daha güzel geleceğe doğru yürüyüşüne de-vam edecektir.

Prof. Dr. Saffet TüzgenBezmiâlem Vakıf Üniversitesi Rektörü

PROF. DR. HASAN HÜSREV HATEMİ’NİN RÖPORTAJINDAN…

PROF. DR. FRANK İLE BİRLİKTE TÜRKİYE’YE GELEN DR. KURT STEİNİTZ HAKKINDA…

Kurt Steinitz, Frank’dan çok daha genç ve sportmen bir şahısmış. Karlı günlerde Fatih Halıcılar caddesin-den kayak yaparak Vakıf Gureba Hastanesi’ne inermiş. Laboratuar raporlarını bizzat dağıtmak için ayakkabılarına paten takarak, kori-dorları dolaşır, koğuş hizalarından geçerken açık kapıdan içeri raporları atarmış. Fakat Prof. Frank “Türkler, bu gibi şeyleri hafiflik sayar” diyerek, bu patinaj eylemine engel olmuş. Karlı günlerde kayak yapmasına, hastane dışı eylem olduğu için karışmamış. -Steinitz anekdotlarını rahmetli ho-cam Ferhan Berker’den bizzat din-ledim-.

Page 57: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

E Y L Ü L 2 0 1 3 55

DR. GÜLSEN ATASEVEN’İN RÖPORTAJINDAN…

HASTANENİN BAŞHEKİMLERİNDEN BİRİ VE AYNI ZAMANDA GÜLSEN HANIM’IN EŞİ PROF. DR. ASAF ATASEVEN HAKKINDA…

Asaf Hoca, yoksul hastaların ba-kımlarına ihtimamı çok önemser, bu konuda titiz davranırdı. Sık sık gece yarısı veya çok geç saatlerde hastaneye gider durumu yerinde görmek isterdi. Bir dönem “Dallas” dizisi bir tutku gibi yayılmış, insanları TV başına kilitlemişti. Asaf Bey du-rumu kontrol etmek için hastaneye gittiği gece ziyaretlerinden doktor ve hemşireler de tüm dikkatleriyle diziyi izliyor, hastaların iniltili yardım çağrılarını duyamıyorlardı. Asaf Bey bunun üzerine nöbetlerde TV izle-me yasağı koydu. Ertesi gün gazete manşetleri “gerici Başhekim” televiz-yona karşı olduğu için hastanede yasakladı haberleri ile çıktı.

bugüne bahçe ve çevre düzenlemesine önem vermekteyiz. Üniversitemizin kam-püsünde yüzyıllık ağaçlarımız ve birçok bitki çeşidi vardır. Onların korunması ve bakımı konusunda hassasız.

Akademik kadronuz oldukça güçlü ve bilimsel anlamda da önemli bir standartta. Peki, hangi alanlarda daha iddialısınız? Örneğin gastroenteroloji anabilim da-lında hekimlerimiz önemli hizmetler vermektedirler. Endoskopi ünitemiz 500 m2 alan üzerine kurulu, son teknolojik ci-hazlarla bütün altyapısı tamamlanmış ve en önemlisi de alanlarında son derece tecrübeli akademik kadro ile Avrupa’nın 4. büyük endoskopi ünitesi olarak hasta-larımıza hizmet veriyoruz. Yine, kardiyoloji ve anjiyografi ünitemizde anlatılması ge-reken bir birimimiz. Kalp kapakçığı has-talıkları dünyada olduğu gibi ülkemizde de hâlâ önemli bir sorun olmaya devam etmektedir. Türkiye’de ilk kez göğüs kafe-si açılmadan yapay kalp kapağı ameliyatı Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yapılmıştır.

Bildiğimiz üzere bir de felç geçiren hastalara müdahale edilen bir merkeziniz var. Bahseder misiniz?Evet, felç geçiren hastalara hemen mü-dahale edilebilecek Kardiyolog, Nörolog ve Radyolog doktorların bir arada çalıştı-ğı merkezimiz de Türkiye’de bir ilktir. Felç geçiren hastalar altı saat içinde geldikleri takdirde, kasıktan girilerek beyin damar-larına ulaşılıyor ve oradaki tıkanıklık açılıp felçten kurtulabilirler. Bunların dışında diğer birimlerimizde de mikro-mini pe-ruktan işlemler, kırılamayan taşlara mikro PNL sitemi ile müdahale, obezite cerrahi-si, endokrin cerrahisi, her türlü baş boyun kanseri cerrahisi, ileri artroskopik işlemler gibi burada sayamayacağım kadar cerra-hi teknik yapılmaktadır. Bunların tamamı ülkemiz için gurur verici olaylardır. Aldığı-mız mirası hem eğitim, hem de sağlıkta daha ileriye taşımak esas hedefimizdir. ■

Öyle görünüyor

ki kitap hayli ilginç bilgilerle dolu…

Tamamıyla katılıyorum. Bezmialem Valide Sultan Vakıf Gureba Hastanesi ve beraberinde üniversite, şifa dağıtan bir hastane ve eğitim kurumu olmasının yanında tarihi değeri olan kültürel bir mirasımızdır. Bu kıymetli mirası gelecek nesillere anlatmak öncelikle bizlerin gö-revi. Gelecek nesillerin içinde yaşadığı bu değerleri bilmelerini ve farkında olmala-rını sağlamak amacıyla böyle bir projede çalışmış olmaktan büyük mutluluk duyu-yorum.

Günümüzdeki üniversite hastanesinin mevcut durumu nasıl? 24 Nisan 2010 yılında kurulan Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi olarak hastanemiz, 35 bin metrekarelik alana kurulu 6 katlı bir kompleksten oluşmaktadır. Hastanemiz-deki yenilenme çalışmaları tamamlan-mıştır ve mevcutta Bezmiâlem Vakıf Üni-versitesi Tıp Fakültesi olarak günde 5 bin hastaya bakmaktayız. 533 yatak ve 120

yoğun bakım yatak sayımız mevcuttur. Hastanemizde günde 150 ameliyat ger-çekleştirilmektedir. Acil ünitemizde ise günde 1000-1500 hastaya bakılmaktadır. Diş Hekimliği Fakültemizin kurduğu Diş Kliniği de Avrupa standartlarında hizmet vermektedir. Yine, devir aldığımız günden

FELÇ GEÇİREN HASTALARA HEMEN MÜDAHALE EDİLEBİLECEK KARDİYOLOG, NÖROLOG VE RADYOLOG DOKTORLARIN BİR ARADA ÇALIŞTIĞI MERKEZİMİZ TÜRKİYE’DE BİR İLK.

Page 58: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

56 E Y L Ü L 2 0 1 3

R Ö P O R T A J

Gureba Hastanesi’nden Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’ne adlı kitap sadece bir hasta-nenin tarihini anlatmakla kalmıyor birçok tarihi döneme ışık tutuyor. Bezmiâlem Va-lide Sultan’ın hayırsever kişiliği de gün yü-züne çıkıyor. Ayrıntıları kitabın yazarı Prof. Dr. Nuran Yıldırım’a sorduk.

Kitapla ilgili kısa bir değerlendirme yapar mısınız? Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’nin nüve-si olan, açıldığı yıllardaki adıyla Gureba Hastanesi, sonraları Gureba-yı Müslimin Hastanesi- Bezmiâlem Valide Sultan Vakıf Gureba Hastanesi, en eski ve köklü hasta-nelerimizden biridir. Buna rağmen Kazım İsmail Gürkan’ın 1928 yılında yazıp 3. bas-kısını 1967’de yaptığı kitap dışında has-tanenin tarihi yazılmamıştır. Bu kitaptan 46 yıl gibi uzun bir aradan sonra kaleme alınan Gureba Hastanesi’nden Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’ne, geniş bir arşiv tara-ması sonunda yazılmış olup hastanenin gelişimi ve Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi oluş süreci hakkında yeni ve ilginç bilgiler içermektedir. Aslında hastanenin tarihini 2009 yılında yazmaya teşebbüs etmiştik fakat kısa bir süre sonra hastane önemli bir değişim geçirerek üniversiteye dö-nüştüğünden bu teşebbüs ancak 2013’te gerçekleşebildi.

Bir tıp tarihi yazarı olarak Bezmiâlem Valide Sultan ya da Bezmiâlem Hastanesi ile ilgili ilginç bulduğunuz ya da sizi etkileyen şeyler nelerdir?Önce Bezmiâlem Valide Sultan’ın kişiliğin-den etkilendiğimi söyleyebilirim. Osman-lı Hanedanı hanımlarının en hayırseveri olduğunu düşünüyorum. Sağlık ve eğitim alanlarında kurumlar yaptırıp faaliyete ge-çirmiş, ilelebet hizmet verebilmeleri için

servetini vakfetmiş, ayrıca cami ve pek çok çeşme yaptırmış. Bu köklü kurumlar-dan yoksul ve garip hastalara tahsis etmiş olduğu ve günümüze kadar ulaşma başa-rısını gösteren hastanenin tarihini yazmış olmaktan kıvanç duymaktayım.

Ayrıca Kafkasya’dan zorunlu göçe tabi tu-tulan ve 1864 yılında İstanbul’a gelen Çer-kes kafilelerindeki hasta kadınlar Gureba Hastanesi’ne yatırıldığında onlara hasta-bakıcılık yapmak üzere zenci kadınların çalıştırılmış olmasını çok ilginç buldum.

Bu kitap tıp tarihine nasıl bir katkı sağlayacaktır?Bizde hastane tarihi hakkında yazılan bir-kaç kitap, o hastanelerde uzun yıllar çalış-mış olan hekimler tarafından bir vefa bor-cu olarak yazılmıştır. Bu kitaplarda arşiv belgelerinin yorumu yapılmamış sadece çeviri metinleri verilmiştir. Ne yazık ki bu çeviri metinler yanlış okumalar ve hatalı Hicri-Rumi-Miladi tarih çevirileri içermek-tedir. Bunlardaki yanlışlar sürüp gitmiş yakın zamana kadar Gureba Hastanesi’nin açılış tarihinin yanlış bilinmesine yol aç-mıştır. Buna karşılık hastane tarihi yazan hekimler, çalıştıkları hastanelerde bizzat tanık oldukları olayları yansıtmış oldukla-rından kitaplarının özel bir önemi vardır.

Gureba Hastanesi’nden Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’ne kitabı, hastanenin kuruluş yıllarından erken Cumhuriyet’e uzanan zaman dilimine ait arşiv belgeleri yanın-da, hastanede çalışmış olan Dr. Kazım İs-mail Gürkan’ın eserinden faydalanılarak yazılmıştır. Bu bağlamda hastanenin kuru-luşu, yönetimi, çalışanları, tedavi hizmet-leri, hasta profilindeki gelişim gibi sistemli bilgiler içermektedir. Bu nedenle kitabın hastane tarihi yazımına bir katkı sağladı-ğını düşünmekteyim.

Bu Kitap Hastane Tarihi Yazımına Katkı Sağlayacak

P R O F. D R .N U R A N Y I L D I R I M

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

TIP TARİHİ VE ETİK ANABİLİM DALI

BEZMİALEM VALİDE SULTAN’IN

OSMANLI HANEDANI HANIMLARINDAN EN HAYIRSEVERİ

OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM.

Page 59: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

E Y L Ü L 2 0 1 3 57

Bu hizmetin karşılığı olarak ücret ödeniyor mu?

Hasta cebinden hiç para ödemiyor. Dev-let karşılıyor.

Peki her diyaliz hastası bu sistemi kullanabilir mi?

Eğer hastanın fiziksel bir engeli yoksa ken-disi yapabilir. Ya da bir yakını bu sistemi kullanabilir. Şimdi yeni bir onay çıktı hem-şire de yapabiliyor. Mesela bir hastamız var kendisi yapamıyor, yakını da yapamı-yor. Bir hemşire tahsis etmiş, ücretini ödü-yor ve yaptırıyor. Kısacası araba sürmeyi becerebilen birisi bu sistemi kullanabilir.

Ülkemizde organ nakli anlayışı gelişmeye devam ediyor ama yeterli değil biliyorsunuz. Bu ev hemodiyaliz sistemi organ nakli bekleyenler ya da umudu olmayanlar için en sağlıklı çözüm diyebilir miyiz?

2009 yılında Kanadalı bir bilim adamı bir

Tüm yaşamları boyunca haftanın üç gü-nünü merkezlerde geçiyor diyaliz hastala-rı. Yaşam kaliteleri düşüyor, sosyal hayata yeteri kadar karışamıyorlar. Kadavradan ya da canlıdan organ nakilleri yaygınlaş-tırılmaya çalışsa da bu uzun zaman alacak bir süreç. Bu süreç içinde böbrek hastaları için yeni bir umut; Ev Hemodiyalizi. Ül-kemizde yeni olan bu sistemle ilgili tüm sorularımızı nefroloji uzmanı Doç. Dr. Nu-man Görgülü’ye sorduk.

Ev hemodiyalizi nedir?

Diyaliz merkezinde yapılan işlemin evde yapılanıdır. Bir bakıma merkezdeki ekip-manların eve taşınmış halidir. İlk başta diyaliz hastasının bunu istemesi ve kabul etmesi gerekiyor. Hasta sistemle ilgili di-yaliz merkezinde eğitim alıyor. Bir hemo-diyaliz makinesi ve su sistemi var. Bir ekip hastanın evine gidip uygunluğu değer-lendiriyor. Su ve elektrik sistemine bakı-yorlar. Sonrasında her şey uygunsa sağlık müdürlüğü onay veriyor. Firma sistemi kuruyor.

Ev Hemodiyalizi Nakil Olamayan Hasta İçin İdeal SeçenekEv hemodiyalizi yapan hastalarla kadavradan nakil olmuş hastaların ömürleri aynı

ÇALIŞMALAR EV HEMODİYALİZİNİN YAŞAM KALİTESİNİ ARTTIRDIĞINI GÖSTERİYOR.

D O Ç . D R . N U M A N G Ö R G Ü L ÜNEFROLOJİ UZMANI

R Ö P O R T A J S A R E K U Ş R Ö P O R T A J

Page 60: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

58 E Y L Ü L 2 0 1 3

EV DİYALİZİNİN AVANTAJI; DÖRT

SAATTE YAPTIĞINIZ İŞİ SEKİZ SAATE

YAYARAK YAPIYORSUNUZ.

gösterilmiş. Kalp fonksiyonları düzeliyor. Sol ventrikül hipertrofisi, sol ventrikül sistolik fonksiyonları, kardiyak otonom nöropatinin düzeldiği görülüyor. Yine hastaların birçoğunda hipertansiyonları kontrol altında. Dört saatlik diyalize giren-lerde bunu kontrol altına almak daha zor. Böylece tansiyon ilacı kullanmak zorunda kalmıyor. Aslında maliyet açısından baktı-ğınızda devlet çok büyük kâra geçiyor.

Diyaliz hastasının kan değerleri düşüyor. Eritropoetin denilen kan iğnelerinin o kadar sık yapılması gerekiyor ki bunlar maliyetli hizmetler. Fosfor bağlayıcı dedi-ğimiz ilaç kullanma ihtiyacı doğuyor. Dört saatlik diyaliz çok da etkin olmuyor. Birçok hasta aslında dört saate bile tahammül edemiyor. Üç buçuk saat olduğunda sıkıl-maya başlıyorlar. Diyelim hasta pazartesi 70 kilo ile gidiyor. 74 kilo ile çarşamba günü geliyor ve bunu dört saatte çek-meye çalışıyorsunuz. Bu çok zor bir şey. Dört saatte dört kilo çekince hasta halsiz çıkıyor, kramp giriyor vücuduna. Ev diyali-zinin avantajı bu; dört saatte yaptığınız işi sekiz saate yayarak yapıyorsunuz. Bunun

çalışma yapmış. Nakil hastaları ile ev he-modiyaliz sistemini kullanan hastaları kar-şılaştırmışlar. Canlıdan nakil yapılanların ömürleri daha uzun çıkmış. Ama ilginçtir ki ev hemodiyalizi yapan hastalarla ka-davradan nakil olmuş hastaların ömürleri aynı çıkmış. Bu kadar etkin yani. Dolayı-sıyla nakil olamayan kişi için çok ideal bir seçenek.

Maliyeti de yok.

Kesinlikle hastanın cebinden para çıkmı-yor. Mesela ücretsiz olmasına rağmen bir kısım hasta ev hemodiyalizini istemiyor. Çünkü buraya gelip gitmek onlar için sos-yal bir aktivite. Aslında daha çok hastanın yapabileceğine inanıyoruz. Bu sistemi kullanan hastaların oranı çok düşük. Daha çok tanıtmamız gerekiyor. Bu sistem daha çok yeni ve zamanla oturacak.

Ev hemodiyalizinin avantajları nelerdir?

Çalışmalar ev hemodiyalizinin yaşam kali-tesini arttırdığını gösteriyor. Kendini daha rahat hissediyor hasta. Fertilitenin arttığı

YAŞAM SÜRELERİ UZUYOR

Ev hemodiyalizine geçen has-talarda yapılan bir çalışmada onuncu yılda yaşam süreleri yüz-de 75, on beşinci yılda yüzde 55, yirminci yılda yüzde 43 gibi çok yüksek rakamlara ulaşmış. Bu, klasik 4 saatlik diyalize girenlerde ulaşılamayacak bir oran.

R Ö P O R T A J

Page 61: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

E Y L Ü L 2 0 1 3 59

dine gelmesi, yolda geçen zaman... İşlem-den sonra işe gitme olasılığı çok düşük. Bu sebeple işten çıkartılıyorlar. Kendilerini çok kötü hissediyorlar. Ama ev hemodiya-lizini tercih eden bir hasta akşam on birde diyalize bağlansa sabah yedi gibi çıksa te-daviyi uykuda bitirmiş oluyor. Sabah kal-kıp kahvaltısını yapıp işine ya da okuluna gidiyor. Hastalar zamanı iyi kullanmış olu-yor. Çalışmalar tüm bu hastaların hayat kalitesinin arttığını gösteriyor.

Beslenme alışkanlıklarında bir değişme oluyor mu?

İştahları artıyor. Çünkü iştahsızlık yapan atık maddeler daha fazla temizleniyor. Dolayısıyla beslenmeleri daha iyi hale ge-liyor. İnflamasyon, yani iltihabi olaylar ge-riliyor, CRP ve IL düzeyleri azalıyor. Kemik mineralizasyonu düzeliyor. Serum PTH düzeyleri etkin bir şekilde düştüğünden D vitamini iğneleri ve/veya Sinakalset tb gibi pahalı tedavilere ihtiyaç azalıyor. Sıvı tüketiminde bir değişiklik olmuyor ama diyetleriyle ilgili bir serbestlik var. Diyabeti yoksa tuzsuz diyetle idare edebiliyor. Çok ciddi fosfat kısıtlamasına gidilmiyor çün-kü çok iyi temizleniyor. Uyku apnesi ev hemodiyalizi yapan hastalarda azalıyor. ■

yanında daha fazla madde temizleniyor. Aslında yapılan işlem aynı ama süre daha fazla. Malzeme ne kadar kaliteli olursa ol-sun süre kısa olduğunda işlem çok etkin olmuyor.

Avantajlarını sayacak olursak ev hemodi-yalizi ile sekiz saatlik diyalizde temizlenme oranı arttı. Sıvı çekimi kolaylaştı, hastanın diyalizden çıktıktan sonra yaşadığı halsiz-lik, krampı önlendi. İlaç kullanım ve has-taneye yatış oranları oldukça azaldı. Bir çalışmada yüzde yetmiş oranında azalma saptanmış. Bu çok ciddi bir rakam. Çünkü diyaliz hastaları genellikle senede bir kere hastaneye yatarlar. Ya kalple ilgili prob-lemleri olur ya da enfeksiyon sorunları yaşarlar. Bağışıklık sistemleri bozuk oldu-ğu için enfeksiyona daha duyarlılar. Ayrıca diyaliz merkezine gelmenin getirdiği bir risk var. Evde olunca bir bulaş riski yok. İzole bir ortam. İğnesini de kendi girdiği için daha dikkatli davranıyor.

Hem hastaneye yatış oranlarının azaldığından hem de ilaç maliyetlerinde tasarruftan bahsettiniz. Aslında Bakanlığı’nın bu yöndeki çalışmalarını destekler nitelikte.

Sağlık Bakanlığı bunun farkına vardı ve destekliyor. Ama bu hizmeti veren firma sayısı az. Yavaş yavaş yayılmaya başlaya-caktır. Bakanlık biliyorsunuz nakilleri de teşvik ediyor ve organ nakli merkezi sayı-ları her geçen gün artıyor.

Ev hemodiyalizini tercih eden hastaların psikolojik durumları nasıl?

Çok iyiler. Hastalarıma hep kendini nasıl hissediyorsun diye soruyorum. Bir hastam “Hocam kendimi hiç hasta gibi hissetmi-yorum” şeklinde çok güzel bir cevap ver-mişti. Çünkü iyilik hali gelişiyor. Kendine güveni geliyor. İş hayatı düzene giriyor. Şöyle ki haftada üç kez diyalize gelen bir hasta düşünün. Merkeze geldiği gün dört saat diyalize giriyor, en az iki saati de ken-

EV HEMODİYALİZİ İLE İLAÇ KULLANIM VE HASTANEYE YATIŞ ORANLARI OLDUKÇA AZALDI.

Page 62: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

60 E Y L Ü L 2 0 1 3

ERBE

DESTEKLEYEN KURULUŞLAR

http://www.medikalkume.com@:[email protected]

@:[email protected]

http://www.medikalkume.com@:[email protected]

@:[email protected]

T:+90 312 425 1502T:+30 312 385 5090 / 1412 F:+90 312 425 1504

T:+90 312 425 1502T:+30 312 385 5090 / 1412 F:+90 312 425 1504

JW MARRIOTT HOTEL ANKARAJW MARRIOTT HOTEL ANKARA

SAĞLIK TEKNOLOJİLERİNDEORTADOĞU VE AFRİKA

ALIM GÜNLERİ

H A Y A T I N İ Ç İ N D E N Y A Z I G Ö K H A N Ü M İ T L A L E L İ

> [email protected]> twitter@gullaleli

“İyi ama bu cevaptan bir şey anlamadım. Sadece

“neme lâzım be Sultanım!” demişsiniz. Sanki beni

böyle işlere karıştırma der gibi bir anlam çıkarıyo-

rum.”

“Sultanım! Bir devlette zulüm yayılsa, haksızlık şayi

olsa, işitenler de “neme lâzım” deyip uzaklaşsalar,

sonra koyunları kurtlar değil de çobanlar yese, bi-

lenler bunu söylemeyip sussa. Fakirlerin, muhtaç-

ların, yoksulların, kimsesizlerin, feryadı göklere çıksa

da bunu da taşlardan başkası işitmese, işte o zaman

devletin sonu görünür. Böyle durumlardan sonra

devletin hazinesi boşalır, halkın itimat ve hürmeti

sarsılır. Asayişe itaat hissi gider, halkta hürmet duy-

gusu yok olur. Çöküş ve izmihlâl de böylece mukad-

der hâle gelir...”

Bunları dinlerken ağlamaya başlayan koca sultan,

söyleneni başını sallayarak tasdik eder, sonra da ken-

disini böyle ikaz eden bir âlime memleketinin sahip

olduğu için Allah’a şükreder. Yahya Efendi’ye ise bu

tür tembihlerini mutlaka söylemesi gerektiğini an-

latır. ***

Mısır ve Suriye’de yaşananları gördükten sonra

“neme lazım” diyerek; Türkiye’nin orada ne işi var di-

yen mühürlü kalplere ve aynı şekilde olaylara duyar-

sız kalan Müslüman ülkelere ithaf olunur.

Kanuni Sultan Süleyman, en yüksek duruma ge-

tirmiş olduğu devletin akıbetini hayal eder, “Günün

birinde Osmanoğulları da inişe geçer çökmeye yüz

tutar mı?” diye derin düşüncelere dalar...

Bu gibi soruları çoğu zaman süt kardeşi meşhur âlim

Yahya Efendi’ye sorduğundan bunu da sormaya

niyet eder. Güzel bir hatla yazdığı mektubu keşfine

inandığı Yahya Efendi’ye gönderir...

“Sen ilahî sırlara vâkıfsın. Kerem eyle de bizi aydın-

lat. Bir devlet hangi halde çöker? Osmanoğulları’nın

akıbeti nasıl olur? Bir gün olur da izmihlâle uğrar

mı?” şeklinde mektubunu gönderir.

Güzel bir hatla yazılmış mektubu okuyan Yahya

Efendi’nin cevabı bir bakıma çok kısa, bir bakıma

içinden çıkılmaz bir hâl alır:

“Neme lâzım be Sultanım!”

Topkapı Sarayı’nda bu cevabı hayretle okuyan Sul-

tan, bir mana veremez. Yahya Efendi gibi bir zatın

böylesine basit bir cevapla işi geçiştireceğini pek

düşünmez. Söylenmeye başlar: “Acaba bilmediği-

miz bir mana mı vardır bu cevapta?” Nihayet kalkar,

Yahya Efendi’nin Beşiktaş’taki dergâhına gelir. Sitem

dolu sorusunu tekrar sorar:

“Ağabey ne olur mektubuma cevap ver. Bizi geçiştir-

me, soruyu ciddiye al!”

“Sultanım sizin sorunuzu ciddiye almamak kabil mi?

Ben sorunuzun üzerine iyice düşündüm ve kanaati-

mi de açıkça arz ettim.”

Neme Lazım

60 E Y L Ü L 2 0 1 3

Page 63: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

ERBE

DESTEKLEYEN KURULUŞLAR

http://www.medikalkume.com@:[email protected]

@:[email protected]

http://www.medikalkume.com@:[email protected]

@:[email protected]

T:+90 312 425 1502T:+30 312 385 5090 / 1412 F:+90 312 425 1504

T:+90 312 425 1502T:+30 312 385 5090 / 1412 F:+90 312 425 1504

JW MARRIOTT HOTEL ANKARAJW MARRIOTT HOTEL ANKARA

SAĞLIK TEKNOLOJİLERİNDEORTADOĞU VE AFRİKA

ALIM GÜNLERİ

Page 64: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

62 E Y L Ü L 2 0 1 3

ÖLÜMSÜZ AŞKBilboa’da yaşayan Xabi,LukasveJohn adında uzun dönemli arkadaşların hikayesini konu alan filmde bu üçlünün arkadaşları olan Maria ölümcül bir hastalığa yakalanmıştır.Xabi,John’dan Maria’nın vakti zamanında ona aşık olduğunu öğrenince onu neşelendirmek için, aynı dönemlerde bu hislerinin karşılıklı olduğunu fakat bunu ona söylemeye ne kadar utandığını anlatır. İşte komedi tam bu yanlışlıkların arasında başlar.

Tür: Komedi

Yönetmen: Aitor Mazo

Oyuncular:Bárbara Goenaga, Sara Cozar, Unax Ugalde, Mikel Losada, Aitor Mazo

ÖLÜMSÜZ POLİSLERNick Walker henüz hayatını kaybetmiş bir polistir. Bu gerçeküstü dünyada ‘Rest in Peace’ isimli bir polis teşkilatına katılan Nick, Roy Pulsipher isimli yıllar önce ölen bir ajana rastlar. İkili kendilerini öldüren kişileri bulup cezalandırabilmek ve dünyadaki kötülükleri yok etmek için işbirliği yaparlar.

Tür: Aksiyon

Yönetmen: Robert Schwentke, Robert Schwentke

Oyuncular:Ryan Reynolds, Robert Knepper, Kevin Bacon, Jeff Bridges, Mary-Louise Parker

BAİT 3DDepremin sarsıcı etkilerinden Tsunami hakkında enteresan bir senaryoya sahip olan ‘Bait 3D’ Avustralya yapımı. 3 boyutlu olarak çekilen film, bir grup insanın Tsunami sonrasında sular altında kalan bir markette mahsur kalmalarını ve okyanus sularıyla birlikte gelen davetsiz misafirlerle olan mücadelelerini anlatıyor. Kaplan köpekbalığı türündeki vahşi hayvanlar ve bir grup soyguncu markette kısılı kalan ahaliye zor anlar yaşatıyor.

Tür: Aksiyon, Gerilim

Yönetmen: Russell Mulcahy, Kimble Rendall

Oyuncular:XavierSamuel,JulianMcMahon, Phoebe Tonkin, Sharni Vinson, Alice Parkinson

S İ N E M A

ŞİMDİKİ ZAMANMina yaşadığı ülke ile bağlarını kopartmaya karar veren fakat işsiz ve parasız bir kadındır. Amerika’ya gidip yeni bir hayata başlamanın planlarını yaparken para biriktirmek için bir kafede meraklılarına kahve falı bakmaya başlar. Bir yandan insanlara kaderleriyle ilgili umut dağıtırken, diğer yandan kendi şimdisini ve geleceğini sorgular.

Tür: Dram

Yönetmen: Belmin Söylemez

Oyuncular:Ozan Bilen, Şenay Aydın, Sanem Öge, Suat Oktan, Erdi Kement

Page 65: SAYED Eylül 2013 Sayı:66
Page 66: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

şşışşşşşış-MD Tşşşışışşşşş şşışşş şşşşı şşşşşş şşşş şşşşşşşşş şşşşş şşşı ışşş ııı ıışışışşışışşş ışşış ıışışışı şışş ışşşşışışşşşşışışşşşışışşş şşşşş şşşışışşşşş şşşşşş şşııışışş şş şşışııışışş şşşşşşşışşşışışş şş şşış şşışşşışşş şşşş şşşışışşşşşşşışşşşışşşşşış ışşşışışşşş şşş şşşışşşşışşıış

Page 67: SAYED Eylül 2013 Sayı:66

şşışşşşşış-MD Tşşşışışşşşş şşışşş şşşşı şşşşşş şşşş şşşşşşşşş şşşşş şşşı ışşş ııı ıışışışşışışşş ışşış ıışışışı şışş ışşşşışışşşşşışışşşşışışşş şşşşş şşşışışşşşş şşşşşş şşııışışş şş şşışııışışş şşşşşşşışşşışışş şş şşış şşışşşışşş şşşş şşşışışşşşşşşışşşşışşşşşış ışşşışışşşş şşş şşşışşşşışşıış

Page 68: SAYED Eylül 2013 Sayı:66