5
YANKI 46 47 YANKI AVRUPA’NIN EN HIZLI GELİŞEN ÜLKESİYİZ Sivil havacılıkta bugün gelinen nokta itibariyle ülkemiz, Avrupa hava trafiğine en fazla katkı sağlayan ülke, havalimanlarımız yolcusunu en fazla arttıran havalimanları, havayollarımız dünyanın en fazla noktasına sefer yapan havayolu, havalimanı işleticilerimiz yurt dışında en fazla tercih edilen işletmeler haline gelmiştir. Ülkemiz son 2008-2018 yılları arasındaki 10 yıllık dönmede yaşanan gelişme ile doğrudan, dolaylı ve merkezi bağlantısı yönünden Avrupa’nın en hızlı gelişen ülkesi konumumdadır. Sivil Havacılık Genel Müdür V. Bahri KESİCİ Bahri KESİCİ ULAŞTIRMA VE ALTYAPI ULAŞTIRMA VE ALTYAPI

Sivil Havacılık Genel Müdür V. Bahri KESİCİ …web.shgm.gov.tr/documents/sivilhavacilik/files/GM/Sn...Aviyonik Sistemler Atölyeleri sorumlu-su ve 4. Ana Jet Üs Komutanlığında

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Sivil Havacılık Genel Müdür V. Bahri KESİCİ …web.shgm.gov.tr/documents/sivilhavacilik/files/GM/Sn...Aviyonik Sistemler Atölyeleri sorumlu-su ve 4. Ana Jet Üs Komutanlığında

YANKI 46 47 YANKI

AVRUPA’NIN EN HIZLI GELİŞEN ÜLKESİYİZ

Sivil havacılıkta bugün gelinen nokta itibariyle ülkemiz, Avrupa hava trafiğine en fazla katkı sağlayan ülke, havalimanlarımız yolcusunu en fazla arttıran havalimanları, havayollarımız dünyanın en fazla noktasına sefer yapan havayolu, havalimanı işleticilerimiz yurt dışında en fazla tercih edilen işletmeler haline gelmiştir.

Ülkemiz son 2008-2018 yılları arasındaki 10 yıllık dönmede yaşanan gelişme ile doğrudan, dolaylı ve merkezi bağlantısı yönünden Avrupa’nın en hızlı gelişen ülkesi konumumdadır.

Sivil Havacılık Genel Müdür V.Bahri KESİCİ

Bahri KESİCİ

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI ULAŞTIRMA VE ALTYAPI

Page 2: Sivil Havacılık Genel Müdür V. Bahri KESİCİ …web.shgm.gov.tr/documents/sivilhavacilik/files/GM/Sn...Aviyonik Sistemler Atölyeleri sorumlu-su ve 4. Ana Jet Üs Komutanlığında

YANKI 48 49 YANKI

Dergimiz okuyucuları için öncelikle sizleri tanıya-bilir miyiz?

Öncelikle tüm okuyucularımıza içten sevgilerimi ve selamlarımı ilet-mek isterim. 1956 yılında Samsun’un Kavak İlçesinde doğdum. 1981 yılında ODTÜ Elektrik/ Elektronik Mühendisli-ği Bölümü’nden mezun oldum. Hava Kuvvetleri adına askeri öğrenci olarak okuyup mezun olduktan sonra, Hava Mühendis Teğmen olarak Jet savaş uçaklarının bakımlarının yapıldığı Es-kişehir 1. Hava İkmal Bakım Merke-zi’ne Uçak Bakım Mühendisi olarak atandım. Ardından Hassas Ölçü Alet-leri Kalibrasyon Laboratuarı yöneticisi, Aviyonik Sistemler Atölyeleri sorumlu-su ve 4. Ana Jet Üs Komutanlığında Hassas Ölçü Aletleri Laboratuarı Ko-mutanlığı görevlerinde bulundum. Bu Laboratuvarların ABD tarafından ser-tifikalandırılması süreçlerini yönettim.

ABD’de aldığım önemli sistemlerin fabrika seviyesi bakım eğitimlerinin yanısıra TAI’deki F-16 Uçak üretimi programına destek vermek amacıyla WPAFB / Ohio’da MSB adına F-16 Teknik İrtibat Subayı olarak görev yap-tım. MSB F-16 Uçak Program yöneti-

minde, CASA uçak üretim projesinde, Cougar Helikopter üretim Projesinde ve Tanker Uçak tedarik projesi gibi konularda Hava Kuvvetleri Komutan-lığı’ndaki görevimin ardından 2000 yılında Kıdemli Binbaşı olarak emekli oldum.

Bir süre özel sektörde ISO 9001 ve AB proje danışmanlığı ve ardından makine imalatı yapan bir özel firma-da İş Geliştirme Müdürü olarak görev aldıktan sonra 2004-2009 yıllarında Samsun Kavak İlçesi Belediye Baş-kanlığı yaptım. 2009 yılında atandığım Sivil Havacılık Genel Müdür Yardım-cılığının ardından şu anda Sivil Hava-cılık Genel Müdür Müdürlüğü görevini vekâleten yürütmeye devam etmekte-yim.

DÜNYAYI HAYRAN BIRAKAN İŞLERE

İMZA ATTIKBizlere Türkiye’nin havacılık

geçmişinden bahseder misiniz?Türk havacılık geçmişini belki 4

ana dönemde ele almak uygun olur. Bunlar; Cumhuriyet öncesi “Kuluçka dönemi”, Cumhuriyet sonrası “Kurum-sallaşma dönemi”, “Marshall yardımla-rı ve durağanlaşma dönemi” ve “100.

Yıl Vizyonu ile 2003 sonrası dönem” diyebiliriz.

İlk dönem olarak; ülkemizde ilk havacılık çalışmaları, askeri anlamda olmak üzere 1911 yılında Hava Kuv-vetlerinin temelini oluşturacak şekil-de “Havacılık Komisyonu’nun kurul-masıyla başlamıştır. ABD’de ise “İlk İnsanlı Hava Aracı Uçuşu” yapıldığı ta-rih olarak kabul edilen 1903 yılından 8 yıl sonra başlamıştır. Diğer batı devlet-lerinde de hemen hemen aynı dönem-lerde havacılık faaliyetleri başlamıştır. Türk Sivil havacılığı ise; 1912 yılında, bugünkü Atatürk Havalimanı’nın he-men yakınındaki Sefaköy’de, tesis olarak iki hangar ve küçük bir meydan-da başlamıştır.

İkinci dönem olarak belirtebilece-ğimiz cumhuriyet sonrası Atatürk’ün, “İstikbal Göklerdedir” hedefi doğrul-tusunda 16 Şubat 1925 günü “Türk Teyyare Cemiyeti”nin kurulmasıyla birlikte Türk Sivil havacılığının kurum-sal temelleri de atılmıştır. Bilindiği gibi 1935 yılında bu cemiyet, “Türk Hava Kurumu” adını almıştır.

Daha sonra; 15 Ağustos 1925 günü atılan imzalarla, Türkiye devleti ile Alman Junkers Flugzeugwerke AG şirketi iş ortaklığında, üç milyon lira

sermaye ile merkezi Ankara olmak üzere “Tayyare ve Motor Türk Ano-nim Şirketi” (TOMTAŞ) kurulmuştur. İstanbul-Yeşilky’de Fransız Hanriot firmasıyla “Tayyare Makinisti Mekte-bi”nin 23 Nisan 1926 günü açılması, 1928 yılında TOMTAŞ’ın iflası sonrası Kayseri Tayyare Fabrikası ve Eskişe-hir Tayyare Tamirhanesi yeniden yapı-landırılmıştır.

Akabinde ülkemizdeki ilk sivil hava taşımacılığı örgütlenmesi 1933 yılında “Türk Hava Postaları” adıyla 5 uçak-lık küçük bir filo ve ilgili alt yapı ile baş-lamıştır. Cumhuriyetimizin 10. yılın-da, Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı olarak kurulan “Havayolları Devlet İşletme İdaresi”, Türkiye’de sivil hava yolları kurmak ve taşıma yapmak üzere görevlendirilmiş-tir.

Yine bu dönem içinde 1924 yılından 1934 yılına ka-dar Vecihi Hürkuş’un yaptığı çeşitli uçak imalatları, Sela-hattin Reşit Alan’ın ilk defa tasarıma dayalı gerçekleştirdiği uçak imalatı ve akabinde Nuri Demirağ’ın atılımları ile gelişim devam eder. Demirağ İstanbul, Be-şiktaş’ta bugün Deniz Müzesi olarak kullanılan binanın yerinde, Etüd (Ar-Ge) atölyesini de kapsayan uçak fab-rikasını 1 Şubat 1937 günü kurar. Bu tesislerde uçak mühendisi Selahattin Reşit Alan başmühendisliğinde ilk uçak 1936’da yapılır ve tek motorlu bu uçağa ND-36 adı verilir. 1938’de çift motorlu olarak yapılan ikinci uçak ise ND-38 adını alır. Sivas Divriği’de de Gök Okulu kurar. Yeşilköy’de bugün

Atatürk Hava Limanı olarak kullanı-lan yerde, “Nuri Demirağ Gök Uçuş Okulu”, uçak tamir atölyesi, hangarlar ve deniz uçakları için sahilde bir kızak-tan oluşan Yeşilköy tesislerini 1941 yı-lında gerçekleştirir. Okul 1943 yılına kadar 290 pilot yetiştirir. Nuri Demi-rağ’ın fabrikası 1945 yılında kapanır.

Türkiye’de ilk yolcu uçağı modeli 1944 yılında MKE tarafından üretil-miş olup, 25 adet üretim planlanmış, 6

adet üretildikten sonra imalat durmuş-tur. İkinci dünya savaşı sonrası 1947-1948 yıllarında başlayan ve 1951 yılı-na kadar süren Marshall yardımları ile birlikte yerli havacılık sanayi tamamen durma noktasına gelmiştir.

Ülkemizde 1926 ile 1952 yılları

arasında 13 farklı modelde toplam 351 adet uçak üretilmiştir. Bu uçaklar yerli Tip Sertifika almamış olmakla birlikte Danimarka ve Hollanda’ya satılmıştır.

Üçüncü dönem olarak 1945 yılı sonrası Marshall yardımlarının başla-masıyla geçen süreci kapsamaktadır. Maalesef bu sürede endüstri tama-men durmuş ithalat en üst seviyeye ulaşmıştır. Kamuda bazı yapılanma-lar ortaya çıkmış ve Ülkemizdeki sivil havacılık faaliyetlerinin düzenli bir şekilde yürütülmesi ve denetlenmesi için 1954 yılında Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde kurulan “Sivil Havacılık Dairesi Başkanlığı”, 1987 yılında “Si-vil Havacılık Genel Müdürlüğü” olarak günün koşullarına göre yeniden teşki-

latlandırılmıştır. Türk Hava Yolları ile birlikte bazı özel şirket havayolları da kurulmuş ve taşımacılığa baş-lamış, ancak bir çok firma dönem içinde kapanmıştır.

Dördüncü dönem; “100. Yıl Vizyonu” ile 2003 sonrası dönem-de Türk sivil havacılığında büyük

gelişim kaydedilmiştir. 18 Kasım 2005 tarihine kadar Ulaştırma Ba-

kanlığı’nın ana hizmet birimi olan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, bu tarihte yürürlüğe giren 5431 sayılı Sivil Ha-vacılık Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile şu anki yönetim yapısına ulaşmıştır. Bu kanun ile Ulaştırma Bakanlığının ana hizmet birimi olmaktan çıkarılarak yeniden yapılandırılan Genel Müdürlüğümüz, Bakanlığa bağlı kamu tüzel kişiliği haiz, özel bütçeli bir kuruluş haline getirilmiştir. Akabinde yeni sistemde 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Karanamesi

Ülkemizde 1926 ile 1952 yılları arasında 13 farklı modelde toplam 351 adet uçak üretilmiştir. Bu uçaklar yerli Tip Sertifika almamış olmakla birlikte Danimarka ve Hollanda’ya satılmıştır.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI ULAŞTIRMA VE ALTYAPI

Hava taşımacılığı ve sektörün gelişimi açısın-

dan baktığımızda ise 2003 yılı dönüm noktası olmuştur. Hava-

cılık Politikası kapsamında önemli politika değişikliğine gidilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Er-

doğan, Sayın Meclis Başkanımız Binali Yıldırım ve hükümetimizin sivil havacı-

lığı stratejik bir unsur olarak değer-lendirmesi ve tüm kararlarını bu yönde vermesi ile birçok başa-

rının kapısı açılmıştır.

Page 3: Sivil Havacılık Genel Müdür V. Bahri KESİCİ …web.shgm.gov.tr/documents/sivilhavacilik/files/GM/Sn...Aviyonik Sistemler Atölyeleri sorumlu-su ve 4. Ana Jet Üs Komutanlığında

YANKI 50 51 YANKI

ile mevcut yapısı korunmuştur. Böy-lece sektörün ihtiyaç ve beklentilerine cevap verecek yasal düzenlemeler hızla hayata geçirilmeye başlanmıştır.

Hava taşımacılığı ve sektörün geli-şimi açısından baktığımızda ise 2003 yılı dönüm noktası olmuştur. Hava-cılık Politikası kapsamında önemli politika değişikliğine gidilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Meclis Başkanımız Binali Yıldırım ve hükümetimizin si-vil havacılığı stratejik bir unsur olarak değerlendirmesi ve tüm kararlarını bu yönde vermesi ile birçok başarının ka-pısı açılmıştır. Bu çerçevede yapılan ana politika değişiklikleri; “Havayo-lu taşımacılığının THY dışında özel sektöre açılması”, “Hava yolu Halkın Yolu” ve “Her Türk Vatandaşı haya-tında en az bir kez uçağa binecektir” ifadesi ile havacılığın tabana yayılma-sı, rekabet ortamının oluşturulması, yakıt fiyatlarında indirime gidilmesi, bölgesel uçuşların teşvik edilmesi, turizm taşımacılığına teşvik uygulan-ması, her 100 Km’de bir havalimanı inşa edilmesi, uluslararası uçuşların serbestleşmesi, diğer ülkelerle hava-cılık anlaşmalarına hız verilmesi, hava aracı tasarım, imalat ve sertifikasyo-nuna özel önem verilmesi, sivil hava-cılık otoritesi olan SHGM’nin kurum-sal yapısının güçlendirilmesi ve sivil havacılık altyapı yatırımlarına kaynak aktarılması şeklindedir. Tüm bu poli-tika değişiklikleri sonucunda Türkiye 15 yıllık zaman zarfında sivil havacı-

lıkta dünyayı hayran bırakan bir başarı hikâyesine imza atmıştır. Bu dönem içinde havayolu, hava taksi ile genel havacılık işletmeleri, bakım merkezle-ri, havacılık eğitim kurumları ve uçuş okulları sayısında büyük artışlar ol-muş, ülkenin her tarafına havaalanı yapılmış, tüm fazları tamamlandığında dünyanın en büyüğü olacak İstanbul Havalimanı açılmış, yolcu sayılarında rekorlar kırılmış, Hürkuş uçağının ilk defa yerli Tip Sertifikasyonu yapılmış, EASA tarafından da geçerli kılınmış, yeniden endüstrileşme başlamış, Türk taşıyıcıları dünyanın her noktasına uç-maya başlamış, Uluslararası havacılık kuruluşlarında etkinliğimiz artmıştır. Bunun akabinde ise T-625 Gökbey Yerli Helikopter tasarım ve imalatı baş-lamış olup sertifikasyon süreci devam etmektedir.

Sivil Havacılık Genel Müdürlü-ğü’nü tanımak isteriz. Faaliyet alan-larınız ve görevleriniz nelerdir?

Havayolu taşımacılığına ve hava-cılık sektörüne ilişkin düzenleme ve denetleme yetkilerini haiz olan Genel Müdürlüğümüzün temel sorumluluğu, sivil havacılık faaliyetlerinin havacılık emniyeti ve havacılık güvenliği teme-linde yürütülmesi ve sürdürülebilir bir büyüme için gerekli adımların atılma-sıdır. Sivil havacılık sektörüne ilişkin tüm personel (Pilot, Hava Trafik Kont-rolörü, Bakım Teknisyeni, Uçuş Ha-rekat Uzmanı, Hava Trafik Emniyeti Elektronik Personeli) sınav ve lisans-

landırma işlemleri ile Havacılık işlet-melerinin yetkilendirme, ruhsatlandır-ma, sertifikalandırma, izinlendirme süreçlerini yürüten Sivil Havacılık Ge-nel Müdürlüğümüz, havacılık sektö-ründe uyulması gereken kuralları be-lirleyen ve ilgili mevzuatları oluşturan ve her türlü sivil havacılık faaliyetinin bu kurallara uygunluğunu denetleyen sivil havacılık otoritesi konumundadır.

Hava araçlarının uçuşa elverişli-liğinden sertifikasyon çalışmalarına, hava aracı tescil işlemlerinden hava seyrüsefer hizmetlerine, havalimanla-rından yer hizmetlerine uzanan geniş bir yelpazede sivil havacılık sektörün-deki tüm işletmelerin havacılık emni-yeti, havacılık güvenliği ve çevre ile ilgili faaliyetleri yetki alanımızın içine girmektedir. Türk hava sahasını kul-lanan sivil hava araçlarının uyması gereken hava trafik yönetim hizmetle-riyle ilgili düzenlemeler yapmak, yurt içinde ve yurt dışında hava ulaştırma faaliyetlerinde bulunmak isteyen Türk ve yabancı gerçek veya tüzel kişilere verilecek izinler, emniyetli uçuş ope-rasyonları için gerekli önlemleri almak ve denetimler yapmak da kurumumu-zun faaliyet alanı içindedir.

Ayrıca sivil hava ulaştırması ko-nusunda ülke politikalarını belirlemek, ikili ve çok taraflı anlaşmaları yürüt-mek, sivil havacılık sektörünün ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda strateji oluşturmak, projeler geliştirmek, hava-cılıkta sürdürülebilir büyümenin temini

için gerekli tedbirleri almak ve gelişimi destekleyecek öneri ve projeleri haya-ta geçirmek de Genel Müdürlüğümüz sorumluluğundadır.

Türk sivil havacılığı 15 yıllık süreçte nereden nereye geldi, sek-tördeki büyüme oranları nedir? Bu büyümeyi sağlamak üzere izlenen politikadan bahseder misiniz?

Öncelikle isterseniz 2003 yılından bu yana kısaca sivil havacılık sektörümüzün nereden nereye geldiğine kısaca değinelim. “Hava yolu halkın yolu” şeklindeki politikası ile iç hatlarda serbestleşme yönünde atılan adımlarla rekabet ortamı oluş-muş, bilet fiyatları ucuzlamış ve uçak-la seyahat etmek vatandaşlarımız için lüks bir ulaşım biçimi olmaktan çıkmış ve herkesin erişebileceği bir ulaşım aracı haline gelmiştir. Son 15 yılda toplam yolcu sayısı yüzde 510 artarak 210 milyona, uçak trafiği yüzde 281 artarak yaklaşık 2 milyona ve toplam yük miktarı yüzde 296 artarak yaklaşık 3,8 milyon tona ulaşmıştır.

Ülkemiz sivil havacılık sektöründe, yolcu ve kargo taşımacılığı yapan 11 havayolu şirketi bulunmaktadır. Yolcu sayısındaki artışa paralel olarak ha-vayolu işletmelerimizin sahip olduğu uçak sayıları her geçen gün artmış, uçak sayımız 16 yılda yüze 218 arta-rak 167’den 515’e ulaşmıştır. Büyük gövdeli bu uçaklarımızın yanı sıra 2018 yılsonu itibariyle 200 adet hava

taksi, 260 adet balon, 367 adet genel havacılık işletmelerinde kullanılan ve 62 adet zirai ilaçlama işletmelerinde kullanılan hava araçları ile birlikte top-lam 1.404 hava aracımız bulunmakta-dır.

2003 yılından itibaren atıl havaa-lanlarının hizmete açılması, askeri ha-vaalanlarının bazılarının sivil uçuşlara da açılması ve yeni havalimanlarının hizmete girmesi ile yurt içindeki uçuş ağımızı geliştirmek Bakanlığımızın öncelikli hedefi olmuştur. Bir yandan iç hatlarda yaşanan bu gelişme ile hava-cılık işletmelerimizin büyümesi ve uçak filolarını genişletmesi sağlanırken diğer yandan bu büyümenin dış hatlarla beslenerek sektörümüzün daha da gelişmesini sağlamak amacıyla «Dünyada ulaşamayacağımız hiçbir nokta kalmayacak› hedefini hayata geçirdik.

Dış hatlarda güttüğümüz bu büyü-me politikası ile diğer ülkelerle yap-tığımız ikili havacılık anlaşmalarını, günün şartlarına göre ve oluşan ihti-yaçlar doğrultusunda sürekli revizyo-na tabi tutarak hem uçuş ağımıza yeni noktaları ekledik hem de mevcut nok-talara yapılan seferlerin sayısının art-masını sağladık. 15 yılda yaptığımız ikili havacılık müzakeresi sayısı 500’ü geçmiştir. 2003 yılında 2 merkezden 26 noktaya gerçekleştirilen iç hat se-ferleri bugün 7 merkezden toplam 56 noktaya, dış hatlarda ise 2003 yılında 50 ülkede 60 noktaya gerçekleştirilen

Hava taşımacılığı ve sek-törün gelişimi açısından baktığımızda ise 2003 yılı dönüm noktası olmuştur. Havacılık Politikası kap-samında önemli politika değişikliğine gidilmiştir. Sa-yın Cumhurbaşkanımız Re-cep Tayyip Erdoğan, Sayın Meclis Başkanımız Binali Yıl-dırım ve hükümetimizin sivil havacılığı stratejik bir un-sur olarak değerlendirmesi ve tüm kararlarını bu yönde vermesi ile birçok başarının kapısı açılmıştır.

Bu çerçevede yapılan ana politika değişiklikleri; “Havayolu taşımacılığının THY dışında özel sektöre açılması”, “Hava yolu Halkın Yolu” ve “Her Türk Vatan-daşı hayatında en az bir kez uçağa binecektir” ifadesi ile havacılığın tabana yayılma-sı, rekabet ortamının oluş-turulması, yakıt fiyatlarında indirime gidilmesi, bölgesel uçuşların teşvik edilmesi, turizm taşımacılığına teşvik uygulanması, her 100 Km’de bir havalimanı inşa edilmesi, uluslararası uçuşların ser-bestleşmesi, diğer ülkelerle havacılık anlaşmalarına hız verilmesi, hava aracı tasa-rım, imalat ve sertifikasyo-nuna özel önem verilmesi, sivil havacılık otoritesi olan SHGM’nin kurumsal yapısı-nın güçlendirilmesi ve sivil havacılık altyapı yatırımları-na kaynak aktarılması şeklin-dedir. Tüm bu politika deği-şiklikleri sonucunda Türkiye 15 yıllık zaman zarfında sivil havacılıkta dünyayı hayran bırakan bir başarı hikâyesine imza atmıştır.

SON 16 YILDA MÜTHİŞ BİR

BAŞARI HİKAYESİ

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI ULAŞTIRMA VE ALTYAPI

Page 4: Sivil Havacılık Genel Müdür V. Bahri KESİCİ …web.shgm.gov.tr/documents/sivilhavacilik/files/GM/Sn...Aviyonik Sistemler Atölyeleri sorumlu-su ve 4. Ana Jet Üs Komutanlığında

YANKI 52 53 YANKI

seferler bugün 124 ülkede 318 nokta-ya ulaşmıştır. Böylelikle hızla gelişen havacılığımızın sürdürülebilir şeklide büyümesi ve küresel ölçekte genişle-mesini sağlayacak şekilde dünyanın en gelişmiş uçuş ağlarından birini te-sis etmiş olduk.

Uçuş ağımızdaki bu gelişme yolcu sayılarında da rekor bir büyümeyi de beraberinde getirmiştir. 2002 yılında 33 milyon olan yıllık yolcu sayımız bü-yük bir artış göstererek 210 milyona çıkmıştır. Türkiye, bugün itibariyle 171 ülke ile ikili havacılık anlaşması bulu-nan, iç ve dış hatlarda 350’nin üzerin-de uçuş noktası ile dünyanın en fazla doğrudan havayolu bağlantısı olan ülkelerden biri konumundadır.

Genel Müdürlük olarak geç-mişten bugüne yaptığınız hiz-metler, yenilikler nelerdir?

Uçuş ağının geliştirilme-sine ve Türk Sivil Havacılığı-nın emniyetli ve sürdürülebilir gelişimine yönelik çalışma-larımızın yanı sıra Genel Mü-dürlüğümüz, diğer taraftan da uluslararası havacılık kuruluş-ları ile ilişkileri en üst seviyede tutma politikası izleyerek karar alma mekanizmalarına dâhil olma yönünde bir strateji belirlemiştir.

Bu kapsamda yürütülen çalışma-larla, ülkemiz ECAC, Eurocontrol, ICAO gibi küresel havacılık standartla-rını ve kurallarını belirleyen örgütlerin karar organlarında ve kurullarında yer almaya başlamış ve sivil havacılıkla ilgili regülasyonları sadece uygulayan değil aynı zamanda bu çalışmalara aktif olarak katılan ve standartların belirlemesine katkı sağlayan ülke ko-numuna getirilmiştir. Bu gayretlerimiz, kurucu üyesi olduğumuz ICAO’nun Genel Konsey üyeliğine 2016 yılında Türkiye’nin seçilmesi ile de taçlandırıl-

mıştır.

Sadece sektörel büyüme değil aynı zamanda havacılık emniyeti ve havacılık güvenliği standartlarının en üst seviyede uygulandığı bir havacı-lık sektörü oluşturmak için mevzuat çalışmalarına ağırlık verilmiştir. Sa-dece 2018 yılında yaptığımız düzen-leme sayısı 49’dur. Ülkemiz bugün geldiğimiz nokta itibarı ile uluslararası standartların ulusal mevzuata uygu-lanmasında öncü ülkelerden biri ola-rak bölgemizdeki diğer ülkelere örnek gösterilir hale gelmiştir. Sivil hava-

cılığın neredeyse tüm alt dallarında çalışma grupları oluşturarak, sektör kuruluşları ile işbirliğini geliştirerek, eşgüdüm içinde çalışmaların çok daha hızlı ve verimli bir şekilde netice-lendirilmesi sağlanmıştır.

Malumunuz SHGM yatırımcı bir kuruluş değildir, o bakımdan yapılan işler genel olarak Türk Sivil havacılı-ğının düzenlenmesi, denetlenmesi ve sürdürülebilir gelişiminin temin edil-

mesi amaçlı yürütülmektedir. Bununla birlikte bazı iyileştirme projeleri ve fa-aliyetleri de bulunmaktadır. Bu anlam-da;

Güvenli Kargo Projesi, Tek Nokta Güvenlik Uygulaması, Yeşil Havalima-nı (Green Aıirport) Projesi, Hava Aracı Takip Projesi, Mânia Bilgi Sistemi Pro-jesi, Sıcak Hava Balonu Canlı Takip Projesi gibi projeleri hayata geçirmiş bulunmaktayız. Ayrıca insansız hava araçları (İHA, Drone) için kullanımın emniyetli ve standartlara uygun olarak gerçekleştirilmesini teminen İHA kayıt ve takip sistemi kurulmuş ve bugüne dek yaklaşık 28000 İHA ve 35000 İHA kullanıcısının sistemimize kaydı yapıl-mıştır.

Türkiye’nin “tüketim havacılığı”nın yanı sıra “üretim havacılığı” alanında da gelişmesine yönelik olarak sektörel entelektüel kapasiteyi de dikkate alan çalışmalarla, hava aracı sertifikasyonu ile havacılık emniyeti ve siber güvenlik başta olmak üzere havacılık güvenliği alanında yeniden yapılanma çalış-

maları başlatılmıştır.

YÖK ile yürüttüğümüz çalışmalar-dan Türk Sivil Havacılık Akademisi’nin hizmete açılmasına ve kurumsal ka-pasitemizin geliştirilmesi kapsamında otomasyon ve e-devlet hizmetlerinin etkinleştirilmesine değin çok sayıda sektörel ve kurumsal yenilik bu süreç-te hayata geçirilmiştir.

Hedefleriniz ve projelerinizden bahseder misiniz?

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, ülkemiz coğrafi konum iti-bariyle diğer sektörlere kıyasen Sivil Hava Ulaştırması açısından çok daha büyük bir potansiyele sahiptir. Asya, Avrupa, Afrika’nın birleştiği bir coğraf-yada hayati bir konumdaki ülkemizden 3 saatlik uçuşla 40 ülkeye, 5 saatlik

uçuşla 60 ülkeye ulaşılabiliyor olma-sı, kıtalararası bir havacılık merkezi olma konusunda stratejik bir avanta-ja sahip olduğumuzun göstergesidir. Türkiye’nin sadece 3 ile 5 saat içinde havayolu ile ulaşabileceği ülkelerin yıllık GSYH’si bile 35 trilyon dolardır civarındadır. Bundan sonraki süreçte, en önemli hedeflerimiz, öncelikle ülke-mizdeki tüm sivil havacılık faaliyetleri-nin güvenle ve emniyetle sağlanması için standartlarımızı mevcut uluslara-rası standartların üstüne çıkarmak ve 29 Ekimde ilk fazı açılan ve tüm fazları tamamlandığında 200 milyon yolcu/yıl kapasitesine sahip olacak İstanbul Havalimanı’nın katacağı değer ile birlikte Türkiye’nin hem bölgesinde hem de dünya genelinde sahip ol-duğu küresel bir havacılık merkezi konumunu güçlendirmektir. Bu ama-ca yönelik olarak, havayollarımızın uçuş ağlarını geliştirmeye ve Yeni Havalimanımızın uluslararası bir ha-vacılık merkezi olma konumunu güç-lendirmeye yönelik çalışmalarımız sürmektedir.

Bu kapsamda, havayolu hat bağ-lantılarımızı daha da geliştirmek ve ICAO üyesi tüm ülkelerle Hava Ulaştırma Anlaşması yapmak üze-re çalışmalarımız devam etmektedir. 2018 yılında 2 ülke ile daha hava ulaştırma anlaşması yaparak an-laşmamız olan ülke sayısını 171’e çıkarmış bulunmaktayız. Bununla birlikte, mevcut düzenlemelerin tale-bi karşılamadığı ülkelerle (öncelikli olarak Çin, Hindistan, Rusya olmak üzere) de mevcut düzenlemeleri gün-cellemek üzere girişimlerimiz devam etmektedir.

Havacılık sektörünün ihtiyaç ve beklentilerinin karşılanması, her ge-çen gün artan nitelikli personel ih-tiyacının giderilmesi havacılığın en kritik unsurlarından biridir. Havacılık sektörümüz yeni havalimanı ile büyük bir istihdam patlamasına hazırlanıyor. İstanbul Havalimanı’nın ilk etabı ile birlikte yılda 100 bin kişiye istihdam sağlanması, 2025’te havalimanı tam kapasiteye eriştiğinde ise yaklaşık 225 bin kişilik istihdama ulaşılması öngörülmektedir. Dolayısı ile hava-cılıktaki büyümenin sürdürülebilirliği açısından insan kaynakları ihtiyacına yönelik YÖK ile yaptığımız işbirliği ile üniversitelerimizdeki sivil havacılık bö-lümlerinin yaygınlaştırılmasının yanı sıra Türk Sivil Havacılık Akademisi bünyesinde vereceğimiz eğitimler ile artan nitelikli işgücü ihtiyacının karşı-

lanmasına katkıda bulunmayı hedefli-yoruz. Eğitim merkezimizin, yıllık 2 bin civarında yerli ve yabancı kursiyere eğitim verebilecek kapasitesi ile Ortadoğu, Afrika ve Asya ülkelerine sivil havacılık eğitimleri alanında öncülük etmesini amaçlıyoruz.

Ülkemizin havacılık altyapısı ve uluslararası kabiliyetlerinin artmasına paralel olarak hedeflerimizden bir di-ğeri de, havacılık sanayimizi daha da geliştirmek, teknolojiyi ithal eden ülke olmak yerine; teknolojiyi üreten, geliş-tiren ve ihraç eden ülke olmaktır. Son yıllarda ülkemiz yerli ve milli hava ara-

cı ve hava aracı parçalarının tasarım, üretim ve sertifikasyonu açısından önemli bir mesafe kat etmiştir. Genel Müdürlüğümüz bu süreçte yerli tasa-rım ve üretim hava araçlarının sertifi-kasyonunu yapabilecek kabiliyete eriş-miştir. Türkiye’de bu alanda üretilen ve uluslararası alanda sertifikalandırılan ilk Türk sivil imalatı HÜRKUŞ Eğitim Uçağıdır. HÜRKUŞ, tasarım, imalat ve üretim testlerinin yanı sıra Genel Müdürlüğümüzün sertifikasyon testin-den de geçerek Tip Sertifikasını alma-ya hak kazanmıştır. Böylece yaklaşık 90 yıllık hayal gerçeğe dönüşmüştür.

Asya, Avrupa, Afrika’nın birleştiği bir coğrafyada hayati bir konumdaki ülkemizden 3 saatlik uçuşla 40 ülkeye, 5 saatlik uçuşla 60 ülkeye ulaşılabiliyor olması, kıtalararası bir havacılık merkezi olma konusunda stratejik bir avantaja sahip olduğumuzun göstergesidir. Türkiye’nin sadece 3 ile 5 saat içinde havayolu ile ulaşabileceği ülkelerin yıllık GSYH’si bile 35 trilyon dolardır civarındadır.

KITALARARASI HAVACILIK MERKEZİ TÜRKİYE

Sivil havacılıkta bugün gelinen nokta

itibariyle ülkemiz, Avrupa hava trafiğine en fazla katkı

sağlayan ülke, havalimanlarımız yolcusunu en fazla arttıran

havalimanları, havayollarımız dünyanın en fazla noktasına sefer

yapan havayolu, havalimanı işleticilerimiz yurt dışında

en fazla tercih edilen işletmeler haline

gelmiştir.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI ULAŞTIRMA VE ALTYAPI

Page 5: Sivil Havacılık Genel Müdür V. Bahri KESİCİ …web.shgm.gov.tr/documents/sivilhavacilik/files/GM/Sn...Aviyonik Sistemler Atölyeleri sorumlu-su ve 4. Ana Jet Üs Komutanlığında

YANKI 54 55 YANKI

Bu uçağın sertifikasyonu ayrıca EASA (Avrupa Havacılık Emniyet Ajansı) ta-rafından da kabul görmüştür. Şimdi sırada T625 Gökbey Genel Maksat helikopterinin sertifikasyon süreçleri-nin tarafımızca tamamlanması süreci bizleri bekliyor. Daha önce sertifikas-yonu yapılan TSI (Koltuk Üretimi) TCI (Kabin İçi Malzemeler Üretimi) pro-jeleri ve devam eden diğer çalışma-larla öncelikli hedeflerimizden biri de,

ülkemizin sivil havacılık endüstrisin-deki mevcut potansiyelini ve birikimini destekleyerek havacılık endüstrisinin gelişmesine katkı sağlamaktır.

İstanbul Havalimanı ile ilgili SHGM olarak yürüttüğünüz faaliyetler nelerdir?

İstanbul Havalimanı’nda, başta havacılık otoritesi kurum olarak, hava-cılık emniyeti alanında havaalanı ser-

tifikasyonu, havacılık güvenliği dene-timleri, hava seyrüsefer sistemlerinin denetimi, terminal ruhsatlandırılması, havaalanında görev yapacak tüm iş-letmelerin yetkilendirilmesi olmak üze-re sivil havacılığın tüm faaliyet alan-larına ilişkin çalışmaları ilgili kurum ve kuruluşlar ile koordinasyon içinde gerçekleştirmekteyiz.

Bu süreçte Genel Müdürlüğümüz, bir taraftan mevzuat ve gerekli ya-sal düzenlemeleri hayata geçirirken, diğer taraftan havalimanının ulus-lararası standartlara uygunluğunun sağlanması yönünde denetimlerini 2018 yılı Temmuz ayı başından itiba-ren sürdürmüş ve hazırlanan Hava-alanı ruhsatı 29 Ekim 2018 tarihinde yapılan tören ile Sayın Bakanımız M. Cahit Turhan tarafından işletmeciye tevdi edilmiştir. Daha sonra ise THY tarafından kısmen yeni havalimanı-na uçuşlar başlamıştır. Bu gün itibari ile İstanbul Havalimanı’ndan uçuşlar devam etmekte olup buradaki yakın denetim ve gözetim faaliyetlerimiz halen devam etmektedir. 3 Mart 2019 itibarı ile tüm operasyonlar Atatürk Havalimanından buraya transfer edi-lecektir.

Türkiye’nin havacılık alanında bölgesindeki ve dünyadaki yeri ve önemi nedir?

Sivil havacılıkta bugün gelinen

nokta itibariyle ülkemiz, Avrupa hava trafiğine en fazla katkı sağlayan ülke, havalimanlarımız yolcusunu en fazla arttıran havalimanları, havayollarımız dünyanın en fazla noktasına sefer yapan havayolu, havalimanı işleticile-rimiz yurt dışında en fazla tercih edilen işletmeler haline gelmiştir.

Sivil havacılığımızdaki büyümenin mahiyeti; ülkemizi gerek yolcu sayısı gerekse uçak trafiğindeki artış oranları bakımından Avrupa ülkeleri içinde ilk üçün, dünya genelinde ise ilk 10 ül-kenin içine girmeyi sağlayacak ölçü-dedir. Ülkemiz son 2008-2018 yılları arasındaki 10 yıllık dönmede yaşanan gelişme ile doğrudan, dolaylı ve mer-kezi bağlantısı yönünden Avrupa’nın en hızlı gelişen ülkesi konumumda-dır. Avrupa Hava Seyrüsefer Teşkilatı Eurocontrol, Ülkemizin Avrupa uçak trafiğine en fazla uçuş ekleyen ülke ol-duğunu açıklamıştır. 2007-2017 yılları arasındaki 10 yıllık dönemde dünyada merkez bağlantısını en fazla geliştiren 20 havalimanı içinde İstanbul, yüzde 592’lik büyüme ile de 7. sırada yer almıştır.

Uluslararası örgütlerin karar alma mercilerinde alınan aktif rollerin yanı sıra havacılık standartlarına uyum ve mevzuat çalışmaları ile ülkemiz örnek gösterilen ülke konumuna gelmiştir. Sektörel alandaki başarı; havacılık emniyeti ve havacılık güvenliği stan-dartlarının uygulanması konusunda atılan adımlarla desteklenerek, küre-sel ölçekte saygın bir yer edinilmiştir. Gururla belirtmek isterim ki, Avrupa

Havacılık Emniyeti Ajansı’nın (EASA) hava aracı emniyet denetimleri prog-ramı (SAFA) kapsamında Avrupa’nın en düşük bulgu oranına sahip ilk beş ülkesinden biri konumunda bulun-maktayız. Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı (ICAO) tarafından gerçek-leştirilen denetimlerde de ülkemiz bütün alanlarda dünya ortalamasının üzerinde rakamlara sahiptir. ICAO’ya üye ülkelerin emniyet uyumluluğu yüz-de 65,41 iken ICAO’nun 2017 yılında ülkemize yaptığı denetimler sonucun-da ICAO regülasyonları ile uyumluluk oranımız yüzde 84,01 olarak ölçül-müştür. Yine yolcuların hava aracına erişebilirliği konusunda dünya ortala-ması yüzde 74,41 iken, ülkemiz açı-sından bu oran yüzde 91,34’tür.

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) tarafından hazırlanan 20 Yıllık Tahmin Raporuna Göre; 2016 yılında yolcu sayısı bakımından en büyük 10 pazar arasında yer almayan ülkemizin 2036 yılına kadar Dünya’da 9. sıraya yükseleceği tahmin edilmek-tedir. 20 yıllık süreçte yolcu sayısını 119 milyon artırarak en hızlı büyüyen 5. pazar olacağı beklenmektedir. Bu ihtiyaca cevap verebilecek altyapı ça-lışmaları, yeni havaalanlarının hizme-te alınması, uçuş ağının genişletilme-si, bölgesel ve küresel işbirliklerimiz devam etmektedir.

Son olarak eklemek istedikleri-niz ve Dergimiz aracılığıyla kamu-oyuna iletmek istediğiniz mesajlar nelerdir?

Sivil havacılık sektörü, belki de hiçbir sektörün olmadığı kadar dina-mik, teknolojik gelişmelerin hemen hayata geçirilmesini gerektiren ve bu çerçevede de standartların sürekli olarak yenilenmek mecburiyeti olduğu bir sektördür. Dolayısı ile havacılığın sürdürülebilir gelişimi, sadece sektö-rel büyüme ve yolcu rakamlarındaki artışla devam ettirilemeyecek kadar stratejik bir takım adımların atılmasına bağlıdır. Uçuş emniyeti ve havacılık güvenliğinin en üst düzeyde sağlan-masına ilişkin gerekli yasal düzenle-me ve denetim faaliyetleri, diğer ül-kelerle olan ikili ilişkilerin geliştirilmesi ve uluslararası havacılık örgütleri ile kurulan işbirlikleri atılacak stratejik adımlar içinde en önemlileridir. Genel Müdürlüğümüz de bu anlayışla çalışmalarını sürdürmekte, küresel havacılıkta ülkemizin ilerleyen yükselişinin sürmesi için gayret gös-termektedir.

Sözlerime son verirken özellik-le genç okurlarımıza planörcülük ve pilotluk eğitimleri başta olmak üzere hobi olarak havacılık faaliyetleri ile ilgilenmeleri tavsiyesinde bulunmak ve gençlerimizi havacılığın tutkulu dünyasına davet etmek isterim. Si-vil havacılık sektörümüzün elde ettiği başarıların daim olması temennisiyle sözlerimi burada noktalarken ülkece gurur duyduğumuz bu başarıları kamuoyuna bir kez daha aktarma fırsatı verdiği için Yankı Dergisi’ne teşekkürlerimi sunuyorum.

Sivil havacılık sektörüne ilişkin tüm personel (Pilot, Hava Trafik Kontrolörü, Bakım Teknisyeni, Uçuş Harekat Uzmanı, Hava Trafik Emniyeti Elektronik Personeli) sınav ve lisanslandırma işlemleri ile Havacılık işletmelerinin yetkilendirme, ruhsatlandırma, sertifikalandırma, izinlendirme süreçlerini yürüten Sivil Havacılık Genel Müdürlüğümüz, havacılık sektöründe uyulması gereken kuralları belirleyen ve ilgili mevzuatları oluşturan ve her türlü sivil havacılık faaliyetinin bu kurallara uygunluğunu denetleyen sivil havacılık otoritesi konumundadır.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI ULAŞTIRMA VE ALTYAPI