Upload
china
View
119
Download
5
Embed Size (px)
DESCRIPTION
Sosyal Politikalarda Yerelleşme: Sosyal Belediyecilik. Yrd. Doç. Alparslan Uğur Kırıkkale Üniversitesi İİBF Maliye Bölümü Arş. Gör. M. Kemal BOSTAN Gümüşhane Üniversitesi İİBF Maliye Bölümü. Refah Anlayışındaki Değişim. Sosyal Politikaların Yerelleşmesi. - PowerPoint PPT Presentation
Citation preview
Sosyal Politikalarda Yerelleşme: Sosyal Belediyecilik
Yrd. Doç. Alparslan UğurKırıkkale Üniversitesi İİBF Maliye Bölümü
Arş. Gör. M. Kemal BOSTANGümüşhane Üniversitesi
İİBF Maliye Bölümü
Sosyal politika; devletin toplumda refah ve sosyal koruma sağlamak amacıyla uyguladığı politikalardır.
Küreselleşme, neo-liberal politikalar, devletin küçültülmesi, sosyal ve
ekonomik politikalardaki değişimler sonucu merkezi hükümetlerin rol ve
fonksiyonları sınırlandırılmıştır.
Yerel yönetimler kentlerde ciddi aktörler olarak ortaya çıkmış, belediyeler sosyal sorunların
çözümünde daha fazla görev ve sorumluluk almaya başlamışlardır.
Son yıllarda kentlere yaşanan hızlı göç ve nüfus artışları sağlık, barınma, altyapı gibi sorunların artışına neden olmuştur.
Kente göçenlerin kırsal davranış kalıplarını devam ettirmesi ve kent yaşamına uyum sağlayamamaları plansız ve çarpık kentleşmeye davetiye çıkarmış, artan nüfus daha fazla insanın yoksullaşmasına neden olmuştur.
Kente gelen insanın, ilk muhatap olduğu yönetim kademesinin yerel yönetimler olması sebebiyle yerel refah politikaları önem taşımaktadır.
Belediyelerin sosyal politika ve faaliyetlere yerel düzeyde katılıp, dezavantajlı kesimlere, yaşlılara, fakirlere, kadınlara, kimsesizlere ve sokak çocuklarına (sosyal hizmetlerin öncelikli muhatapları) yönelik sosyal politikalar uygulaması “sosyal belediyecilik” kapsamında değerlendirilmektedir.
Sosyal belediyecilik uygulamaları sosyal politikaların tamamen belediyelerce yerine getirilmesi değil, yerelin sosyal politikalar konusunda merkezin yükünü paylaşmasıdır.
Refah Anlayışındaki Değişim
İngiltere’de sanayi devrimi ile başlayan ve Almanya’da sosyal sigortacılığın gelişmesiyle devam eden sosyal politikaların gelişimi, özellikle II. Dünya Savaşı’ndan sonra hızla artış göstermiş, daha ileriki dönemde “vatandaşlarını ekonomik sorunlara karşı korumak ve onlara belli bir refah sağlamak”, devletin sorumluluğu olarak kabul edilmeye başlanmıştır.
Refah devletinin bütün gerekliliklerinin merkezi hükümetlerce sağlanacağı şeklindeki köklü anlayış zamanla, yerel yönetimlerin de etkin bu anlamda etkin bir rol alabileceği yönünde değişim göstermiştir.
Sosyal Politikaların Yerelleşmesi• Günümüzde, kentleri birer marka kent haline
getirme hedefi güdülmekte ve yerel ekonomik, sosyal, kültürel sorunların çözümü kent yönetimlerinden beklenmektedir.
• Bir yandan ulus devlet gittikçe nitelik değiştirirken, diğer yandan yönetimde yerelleşme, sivil toplumun etkinliği, katılım ve yönetişim gibi ilkeler vurgulanmaya başlanmış, yerel birimler yönetimde ve yerel kamusal hizmetlerde daha fazla söz sahibi olmaya başlamışlardır.
Yerel Sosyal Politikaların ÖnemiEngelli, yaşlı, kadın,
çocuk ve madde bağımlılarına yönelik kapsamlı hizmetler
Kırsaldan şehre göçenlerin konut ve istihdam sorunlarına getirilen çözümler…
Avrupa’da refah programlarının yerel yönetimlere kaydırılması,
hizmetlerin etkinliğini artırmakla kalmayıp
vatandaşların karar süreçlerine katılmalarını da arttırmıştır.
Yerel yönetimler, komşuluk ve hemşerilik anlayışı içinde
sınırları içindeki vatandaşların toplumsal duyarlılıklarının
geliştirilmesinde önemli role sahiptir.
Hizmet alanlara yakınlıkları ve bulundukları bölgeyi çok iyi tanımalarından
dolayı ihtiyaç sahiplerine daha kolay
ulaşılabilmektedir.
Birleşmiş Milletler Bin Yıl Kalkınma Hedeflerinde belediyelerin özellikle belediye hizmetlerine ulaşımı kolaylaştırma, istihdam yaratma, yerel halkı suç ve doğal kaynaklı afetlerden koruma ve koordinasyon sağlama rolleri üzerinde durulmuş, bu konuda ulaşılmak istenen temel hedefler belirlenmiştir;
Sosyal hizmet sunumunda
belediyelerin önemi merkezi idarelerce algılanmalı ve yerel yönetimlere kentsel
yoksulluk sorunu konusunda verilen
sorumluluk arttırılmalı
Yerel yönetimlerin yoksullukla mücadele
sorumluluğunu arttıracak nitelikte
karar verme ve uygulama
konusunda özerklikleri sağlanmalı
Sosyal politika oluşturma ve
uygulamada yerel yönetimlerden
yararlanılmalıdır
Yerel Sosyal Politika Örneği: Sosyal Belediyecilik
• Yaşlılık, gençlik, çocuk ve aile, barınma, sağlık, işsizlik, engelli vb. sosyal hizmet alanları
Sosyal Politika
Sosyal Belediyecilikten Beklenen Fonksiyonlar
Sosyalleştirme, sosyal kontrol ve rehabilitasyon
Mobilize etme, yönlendirme, kılavuzluk ve rehberlik etme
Yardım etme, gözetme
Yatırım
Türkiye’de Sosyal Belediyecilik
• Türkiye’de sosyal belediyecilik uygulaması sosyal devlet pratiğinden ziyade, yoksul kişilerin artan talepleri ve belediye başkanlarının tekrar seçilebilmek amacıyla yaptığı uygulamalar sonucu bütün şehirlerde kendini gösterme eğilimindedir.
Türkiye’de Sosyal Belediyeciliğin Tarihsel Gelişimi• Belediyelerin geniş yetkilerle donatılıp, mahalli
nitelikli hizmetlerin karşılanmasında aktif rol almasına rağmen kaynak sıkıntısı nedeniyle görev ve sorumluluklarını yerine getirmede yetersiz kalınan dönemdir.
• 1950-80 arasında kente yoğun göç hareketlerinin yaşandığı (1980’de kentsel nüfusun %23,5’i gecekondu nüfusu), 1990’lı yılların ortalarına kadar birkaç büyükşehir belediyesi dışındaki belediyeler genellikle yol, asfalt, temiz su, çöplerin toplanması, atık sistemi ve yasaların denetlenmesi vb. hizmetleri yerine getirmeye çalışmışlar, sosyal-kültürel alanda çok fazla etkinlik gösteremediği dönemdir.
• 1994 yılından itibaren İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinin öncülüğüyle başlayan sosyal ve kültürel içerikli hizmetler zamanla bütün belediyelerin gündemine girmiş, 2000’lerin başından itibaren “yerel toplumun ekonomik, sosyal, kültürel ve fiziki gelişiminden sorumlu belediyecilik” anlayışına dönüşmüştür.
Türkiye’de Yasal Düzenlemelerle Sosyal Belediyecilik 5393 sayılı Belediye Kanunu
Konut,kültür ve sanat,
turizm ve tanıtım, gençlik ve spor
kadınlar ve çocuklar için koruma evleri açmak
kamu yararına çalışan dernekler, özürlü dernek ve
vakıflarıyla ortak hizmet projesi yürütebilmek
sosyal hizmet ve yardım, nikâh,
meslek ve beceri kazandırma
hizmetleri, vatandaşlara en yakın yerlerde ve en uygun
yöntemlerle sunulması
kent konseyinin “kent yaşamında; kent vizyonunun
ve hemşerilik bilincinin geliştirilmesi
ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi gibi sosyal ve
yardım hizmetlerini yapmak veya yaptırmak
izinsiz satış yapan satıcılardan el konulan gıdalarının 2 gün,
gıda dışı malların 30 gün içinde yoksullara ulaştırılması
hizmetlerde etkinlik, tasarruf ve verimliliği artırmak
amacıyla gönüllü kişilerin katılımına yönelik
programlar…
Türkiye’de Yasal Düzenlemelerle Sosyal Belediyecilik 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu
büyükşehrin bütünlüğüne hizmet eden sosyal donatılar,
bölge parkları, hayvanat bahçeleri/barınakları,
kütüphane, müze, spor, dinlence, eğlence vb yerleri
yapmak, yaptırmak, işletmek veya işlettirmek…
sağlık merkezleri, hastaneler, gezici sağlık üniteleri ile yetişkinler,
yaşlılar, engelliler, kadınlar, gençler ve çocuklara yönelik her türlü sosyal
ve kültürel hizmetleri yürütmek, geliştirmek ve bu amaçla sosyal
tesisler kurmak, meslek ve beceri kazandırma kursları açmak, işletmek
veya işlettirmek…
...spor, dinlenme ve eğlence yerleri ile parkları yapmak;
hizmetlerin öncelikli muhataplarına yönelik mesleki eğitim ve beceri kursları açmak...
özürlülerle ilgili bilgilendirme, bilinçlendirme, yönlendirme,
danışmanlık, sosyal ve mesleki rehabilitasyon hizmetleri sunmak…
bütçede yoksul ve muhtaçlar için ayrılan ödeneği kullanmak,
özürlülerle ilgili faaliyetlere destek olmak üzere özürlü merkezleri
oluşturmak…
dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizler
ile özürlülere yapılacak sosyal
hizmet ve yardımlar yapmak…
Türkiye’de Sosyal Belediyecilik Uygulama Örnekleri
Sosyal belediyecilik alanındaki yapılan veya yapılabilecek temel hizmetler 9 farklı sınıfta özetlenebilir.
Yoksul kesimlere yapılacak yardımlar: Çeşitli konularda yardımlar, gıda bankasının kurulmasıSenenin her günü yararlanılabilecek aşevleri oluşturulmasıKentsel dönüşüm projeleriyle toplu yaşam alanları oluşturulmasıAnadolu ve hobi bahçelerinin kurulmasıHastane civarlarında misafirhaneler oluşturulması
Çocuklara Yönelik Faaliyetler:Oyun ve yeşil alanların artırılmasıGezici sağlık otobüsleriyle kırsal bölgelerdeki çocuklara sağlık kontrolleri yapılmasıKreş ve Yuva hizmetlerine yönelik faaliyetler
Engellilere Yönelik Faaliyetler:Özürlü ve engellilere yönelik rehabilitasyon merkezleri açılmasıİstihdam, sağlık, eğitim ve kentsel hizmetlere erişimlerinin arttırılmasıÖzürlü ve engellilere yönelik ücretsiz büfeler tahsis edilmesi
Yaşlılara Yönelik Faaliyetler:Yaşlılara evinde bakım hizmetlerinin sağlanmasıYaşlılara yönelik huzurevleri açılmasıYaşlıların boş zamanlarını değerlendirecekleri yaşam merkezlerinin açılması
Kadınlara Yönelik Faaliyetler:Kadın ve çocuk hastanelerinin açılmasıKadınlara yönelik pozitif ayrımcılıklar (Ulaşım hizmetlerinin indirimli olması, her mahalleye belediyeye ait ücretsiz spor tesislerinin yapılması)İş hayatına kazandırılma hususunda eğitim programları düzenlenmesiKadın sığınma evlerinin açılmasıBakıcılık hizmetlerinin belediyelerin kontrol ve denetimi altında yapılması
Gençlere Yönelik Faaliyetler:Tiner vb. madde kullanan gençlere barınma imkanları sağlanması, onların topluma kazandırılmasıGençlik merkezlerinin açılması
Kent Kültürünü Geliştirmeye Yönelik Faaliyetler:Kent kültürünü geliştirmeye yönelik eğitim ve mahalle toplantıları yapılmasıDüşük gelire sahip bölgelerde etnik ve mezhepsel anlamda dışlanmanın önlenmesi amacıyla faaliyetler yapılmasıSinema, tiyatro, kütüphane gibi faaliyetlerin bütün mahallelere ulaştırılması
Kentsel Kalkınmaya Yönelik Faaliyetler:Yörenin yatırımlar için çekici hale gelmesini sağlama
Diğer Faaliyetler:Sokak hayvanlarına yönelik hizmetlerAtık yağların toplanması ve yakıta dönüştürülmesine yönelik faaliyetlerBölgelerdeki ibadet yerlerinin bakım, onarım faaliyetlerinin karşılanması
Türkiye’de Sosyal Belediyecilik Uygulamalarının Değerlendirilmesi
Vesayet Denetimi• Belediyelerin otonomisi “vatandaşlarının refahları
üzerinde sahip oldukları bağımsız etkiye” bağlıdır.Belediyelerin Kendi Gelir Kaynaklarının Yetersizliği
• Belediyelere ilave gelir sağlanması hizmet sunumundaki performansı artıracaktır.
• Türkiye’de belediyelerin sorumlulukları gelirleriyle orantılı olarak belirlenmemiştir. Mali kaynak bakımından yerel yönetimler tamamen merkeze bağımlı görünmektedirler.
• Türkiye’de belediyelere yapılan yardımlar yerel harcama farklılıklarını dikkate almadan sadece nüfus esasına göre yapılmaktadır.
• Kısıtlı bir bütçeyle sosyal belediyecilik gerçekleştirmek zordur.
Borçlanma ve Mali Disiplin Sorunu:• Son yıllarda belediyelerin kaynaklarındaki artışın yaklaşık
1\4’ü borçlanmayla sağlanmaktadır.• Birçok yerel yönetimin genel bütçeli kuruluşlardan, sosyal
güvenlik kuruluşlarına ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına borcu bulunmaktadır.
• Cari harcamalarını bile borçlanmayla finanse eden belediyelerden sosyal hizmet uygulamalarını beklemek çok olası görünmemektedir.
Sosyal Yardım ve Hizmet Tutarlarının Yetersizliği:• Sosyal harcamaların belediye bütçeleri içindeki oranı 2006
yılında %1.1 dolaylarında bu rakam 2012 yılında %1,38’e çıkmıştır.
• Bu oranlar, yerel sosyal politikaların henüz arzu edilen seviyelerde olmadığının açık bir kanıtıdır.
Sosyal Politika Harcamalarının Etkinsiz ve Amaç Dışı Kullanımı• Birçok yerel yönetici bu harcamaları gereksiz harcama
görmekte, birçoğu da harcamaların kullanımında «ayrımcılık yapmama» ilkesine aykırı davranmakta ya da harcamaları propaganda malzemesi yaparak siyasi emeller gütmektedir.
• Bazı belediye başkanları harcamaları kendi yandaşlarına aktarmakta; kayırmacılık, partizanlık, keyfi uygulamalar ve yolsuzluk sosyal harcamalardan beklenen olumlu etkiyi tam tersine çevirmektedir.
Sosyal Belediyecilik Konusunda Kavram Kargaşasının Olması:• Sosyal yardım ve hizmetler anayasal güvenceye dayalı «ekonomik
ve sosyal» haklardır. Amaç hemşerinin anayasal hakkını temin etmektir.
• Sosyal yardım alanlar rencide edilmemelidir• Yardımlar geçici ve acil bir çözüm aracı olarak görülmemeli,
istihdamı artırıcı hizmetler tercih edilmelidir.• Amaç yardıma muhtaç olanları muhtaç olmaktan çıkarmaktır.• Yapılan yardımlarda balık yemek yerine, balık tutulmasının
öğretilmesinin yanı sıra dezavantajlı gruplara balık tutmak için olta ve sandal da alınmalıdır.
Sosyal Politikaların Uygulanmasında Merkezle Yerel Otorite Arasında Eşgüdüm Olmaması:
• Sosyal politikalar arasında eşgüdüm eksikliği verimliliğin düşmesine sebep olacaktır.
• Belediyelerin sosyal politikaların belirlenmesi ve uygulanmasındaki yetki ve sınırları kesin olarak belirlenmemiştir.
• Birçok belediyede sosyal politikalar vali ve kaymakamlara havale edilmektedir.
• Merkezle yerel arasında sosyal politikalar arasında eşgüdüm olmadığında kaynak israfı söz konusu olacaktır.
Belediyelerin Kentsel Yoksulluk Envanterinin Bulunmaması:• Belediyeler “Sosyal Doku Taraması” adı altında yapacakları
bir çalışma ile kentlerindeki yoksulluk envanterini çıkarmalıdır.
• Bu konuda bir veritabanı oluşturulmalı, hedefe yönelik politikalar belirlenmelidir.
Belediyelerin Sosyal Belediyecilik Uygulamalarını Kendi İmkanlarıyla Gerçekleştirmesi:
• Yeterli bütçe ve personeli bulunmayan belediyelerde sosyal hizmetlerde aksamalar yaşanmaktadır.
• Belediyeler STK’larla işbirliği ve koordinasyon içinde çalışmalıdır.
• Belediyeler sosyal aktivitelerde STK’ları destekleyici, yönlendirici ve onlara rehberlik edici bir misyona sahip olmalıdır.
• Başarı, kentin ne kadarına yardım yapıldığı değil, sivil toplum kuruluşlarıyla ne kadar birlikte çalışma yapıldığıdır.
• Sonuç Olarak; Küreselleşme ve neo-liberal politikalar merkeziyetçi refah politikalarının zayıflamasına, sosyal devlete ait olan görevlerin yerel yönetim, STK, özel sektör ve piyasaya devredilmesine neden olmuştur.
• Yaşanan süreç, merkezi yönetimlerin rollerini sınırlarken, yereldeki otoriteleri daha belirleyici hale getirmiş, bireylerin sorunlarını çözmede yerele daha çok rol ve fonksiyonlar yüklemiştir.
• Yereldeki sosyal yardım ve hizmetlerin bölgeyi en iyi tanıyan belediyelerce yapılması, gerek bölgesel yoksulluğun önlenmesini gerekse de en hızlı ve etkin politikaların uygulanmasını sağlayacaktır.
• Nasıl ki bireylerin zor durumlarında ilk yardım alacakları yer kendilerine en yakındaki komşuları ise, yerel toplumdaki kişilerin ise belediyelerdir.
• Yereldeki uygulamalar sosyal devletten vazgeçme değil, yerelin sosyal politikalar konusunda merkezin yükünü paylaşmasıdır.
• Sosyal politikaların belediyelerce paylaşılması birinci evre olarak düşünüldüğünde, daha sonraki süreçlerde ilgili politikaların belediyelerden sivil topluma, gönüllü organizasyonlara ve özel sektöre doğru yük paylaşımı yapılması sağlanacaktır.
• Özellikle hemşerilik bilincine paralel olarak sosyal politikaların yerelden uygulanması şehirlerde suç ve şiddet eğilimlerini azaltacak, bireyleri kentli olmaları konusunda teşvik edecektir.
• Sosyal politikalar, toplumsal düzeni tehlikeye sokacak ve sosyal tahribatlara yol açacak problemlere karşı bir set vazifesi görecektir.