10
21 MAYIS 2014 HAFTALIK YEREL GAZETE YIL: 18 SAYI: 599 Ederi: 1.00 TL SUSMA GÖNÜLLÜ OKURLARIN DESTEĞİYLE ÇIKIYOR ABONE OL ABONE BUL ON SEKİZİNCİ YIL Alkol ve Mücadele Derneği tarafından Mithatpaşa İlköğretim okulunda düzenlenen bil- gilendirme toplantısı için Zonguldak'a gelen Uyuşturucu ve Madde Bağımlılıkları Alkolizmle Mücadele Federasyonu Başkanı Dila Tezemir konfederasyon çalışmaları hakkında bilgi verdi. Alkol ve Mücadele Derneði bilgilendirme toplantýsý düzenledi Haberi Sayfa 2’ de Eðitim-Sen ' den Milli Eðitim Müdürüne ziyaret Haberi Sayfa 10’ da Keçecioðlu; “Kurtarma uzmanlýk gerektiren bir iþ” Soma'daki maden faciasın- da yaşamını yitiren 5 Zonguldaklı maden işçisi gözyaşları arasında toprağa verildi. Ölen madencilerden Nurettin Kara'nın eşi Ayten Kara'nın tabuta sarılıp, "Bana söz verdin; 'Artık rahat ede- ceğiz' diyordun. Şimdi nereye gidiyorsun, böyle mi olacak- tı?" diyerek ağlaması yürek burktu. Manisa'nın Soma ilçesinde özel bir şirkette meydana gelen facianın ilk anlarından itibaren olay yerinde gelişmeleri yakından takip eden Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş, GMİS Başkanlar Kurulu öncesinde bir basın toplantısı düzenleyerek facia ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.Alabaş başkanlığında toplanan GMİS Başkanlar Kurulu'na Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ, Genel Sekreter Behzat Cinkılıç, Genel Mali Sekreter Muharrem Sarıçam, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, GMİS' e bağlı Karadon, Üzülmez, Kozlu, Armutçuk, Amasra, Merkez ve MTA Şubelerinin yöneticileri katıldı. Alabaþ; “Sýradan bir kaza deðil, katliamdýr” CHP'lilerden siyah kurdeleli çelenk Haberi Sayfa 8’ de Yanan bizdik siz kömür sandýnýz Sayfa 7’de 142 Madenden 18'i Mevzuata Uygun Sorumlular Yargýlanmý yor, Ýþ Cinayetleri Sürüyor Kürkçü: Soma Sermaye ve Devletin Uðursuz Ýtti- fakýnýn Eseri 19 Mayýs'ta buruk kutlama Zonguldak'ta "19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı" dolayısıyla Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü tarafından çelenk koyma töreni düzenlendi. Zonguldak Valiliği önündeki Atatürk Anıtı'nda düzenlenen 19 Mayıs töreni, Soma'da yaşanan maden faci- ası yüzünden buruk geçti. Öğrenciler, Soma'da şehit olan 301 madenci için üzgün olduklarını ve bayramın buruk geçtiğini dile getirdiler. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Uğur Akdeniz'in Atatürk Anıtı'na çelenk koymasın- dan sonra saygı duruşu yapıldı ve İstiklal Marşı okundu.Tören sonrası gazetecilere açıklamada bulunan Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Uğur Akdeniz, "Soma'da yaşanan maden faci- asında hayatını kaybeden 301 şehidimizde Çanakkale ruhunu görüyoruz, 19 Mayıs ruhunu görüyoruz. Her birinin hayat hikayelerini izlediğimizde kıymetli madeni yeryüzüne çıkarmak için, kimseye bağlı olmamak ve ailelerini geçindirmek için madende çalışma gayretini gösterdiler. Maden içinde birbirlerine destek olma durumu var. Bu bize Çanakkale ruhunu tekrar hatırlattı. Bu vesileyle maden- lerde şehit olan 301 şehidimize Allah'tan rah- met diliyorum. Kederli ailelerine başsağlığı diliyorum" dedi. CHP Zonguldak İl Başkanlığı, "19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı"nın 95'inci yıldönümünde Soma'da yaşanan maden faciası nedeniyle Atatürk Anıtı'na siyah kur- deleli çelenk bırakıldı. Haberi Sayfa 5’ de Haberi Sayfa 6’ da Haberi Sayfa 5’ de Manisa'nın Soma ilçesinde özel bir şirkette meydana gelen facianın ilk anlarından itibaren olay yerinde gelişmeleri yakından takip eden Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş, GMİS Başkanlar Kurulu öncesinde bir basın toplantısı düzenleyerek facia ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş yaptığı açıklamada şunları söyledi; "Soma'da iş cinayetinin de ötesinde, bir katliama tanık olduk.Herşeyden önce hayatını kaybeden tüm maden şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, mekânları cennet olsun.Ailelerine, yakınlarına sabır, tüm maden camiamıza ve milletimize başsağlığı diliyo- rum.Yaralı kardeşlerimizin de bir an önce sağlığına kavuşmasını temenni ediyorum. Olayı öğrendiğimde Ankara'ya yeni ulaşmıştım. Ertesi gün Türk-İş Genel Başkanımızla bir randevumuz vardı.Tüm tele- vizyon kanallarında olayı trafo patlaması sonucu 300 kişi mahsur kaldı diye altyazı geçiyorlardı.Eminim ki tüm madenci kardeş- lerim benim gibi bunun sadece bir trafoyla olamayacağını hemen anlamıştır.O nedenle hemen Soma'ya hareket etme kararı aldık.Yol boyunca, orada örgütlü bulunan Türkiye Maden-İş Sendikamızın yöneticilerinden bilgi aldım.Onlar da olayın çok vahim boyutlarda olduğunu ifade ediyorlardı. Maden ocağından son şehidimiz de çıkartılıncaya kadar başta Türk-İş Genel Başkanımız Ergün Atalay olmak üzere Türkiye Maden İş Sendikası yöneticileri ve diğer sendikalardan arkadaşlarımızla olayı yakından izledim.Altını çizerek söylüyorum; Bu, sıradan bir kaza değildir. Bu bir katliamdır.Ve sorumluları en yukarıdan en alt birime kadar, olası kastla adam öldürmekten en ağır ceza ile yargılanmalıdır.”dedi. Devamı Sayfa 3’de Sayfa 9’da

Susma gazetesi 599

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Araştır,Soruştur,Konuş;SUSMA

Citation preview

Page 1: Susma gazetesi 599

21 MAYIS 2014 HAFTALIK YEREL GAZETE YIL: 18 SAYI: 599 Ederi: 1.00 TL

SUSMA

GÖNÜLLÜ

OKURLARIN

DESTEĞİYLE

ÇIKIYOR

ABONE OL

ABONE BUL

ONSEKİZİNCİ

YIL

Alkol ve Mücadele Derneği tarafından Mithatpaşa İlköğretim okulunda düzenlenen bil-gilendirme toplantısı için Zonguldak'a gelen Uyuşturucu ve Madde Bağımlılıkları AlkolizmleMücadele Federasyonu Başkanı Dila Tezemir konfederasyon çalışmalarıhakkında bilgi verdi.

Alkol ve Mücadele Derneði bilgilendirme toplantýsý düzenledi

Haberi Sayfa 2’ de

Eðitim-Sen ' den MilliEðitim Müdürüne

ziyaretHaberi Sayfa 10’ da

Keçecioðlu; “Kurtarma uzmanlýkgerektiren bir iþ”

Soma'daki maden faciasın-da yaşamını yitiren 5Zonguldaklı maden işçisigözyaşları arasında toprağaverildi.

Ölen madencilerdenNurettin Kara'nın eşi AytenKara'nın tabuta sarılıp, "Banasöz verdin; 'Artık rahat ede-ceğiz' diyordun. Şimdi nereyegidiyorsun, böyle mi olacak-tı?" diyerek ağlaması yürekburktu.

Manisa'nın Soma ilçesinde özel bir şirkette meydana gelenfacianın ilk anlarından itibaren olay yerinde gelişmeleri yakındantakip eden Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) GenelBaşkanı Eyüp Alabaş, GMİS Başkanlar Kurulu öncesinde birbasın toplantısı düzenleyerek facia ile ilgili değerlendirmelerdebulundu.Alabaş başkanlığında toplanan GMİS BaşkanlarKurulu'na Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ, GenelSekreter Behzat Cinkılıç, Genel Mali Sekreter MuharremSarıçam, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri OsmanTutkun, GMİS' e bağlı Karadon, Üzülmez, Kozlu, Armutçuk,Amasra, Merkez ve MTA Şubelerinin yöneticileri katıldı.

Alabaþ; “Sýradan bir kazadeðil, katliamdýr”

CHP'lilerden siyahkurdeleli çelenk

Haberi Sayfa 8’ de

Yanan bizdik siz kömür sandýnýz

Sayfa 7’de

142Madenden

18'iMevzuata

Uygun

SorumlularYargýlanmý

yor, ÝþCinayetleri

Sürüyor

Kürkçü: SomaSermaye ve

DevletinUðursuz Ýtti-fakýnýn Eseri

19 Mayýs'ta buruk kutlama

Zonguldak'ta "19 Mayıs Atatürk'ü Anma,Gençlik ve Spor Bayramı" dolayısıyla GençlikHizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü tarafındançelenk koyma töreni düzenlendi. ZonguldakValiliği önündeki Atatürk Anıtı'nda düzenlenen19 Mayıs töreni, Soma'da yaşanan maden faci-ası yüzünden buruk geçti. Öğrenciler, Soma'daşehit olan 301 madenci için üzgün olduklarınıve bayramın buruk geçtiğini dile getirdiler.Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü UğurAkdeniz'in Atatürk Anıtı'na çelenk koymasın-dan sonra saygı duruşu yapıldı ve İstiklal Marşıokundu.Tören sonrası gazetecilere açıklamadabulunan Gençlik Hizmetleri ve Spor İl MüdürüUğur Akdeniz, "Soma'da yaşanan maden faci-asında hayatını kaybeden 301 şehidimizdeÇanakkale ruhunu görüyoruz, 19 Mayıs ruhunugörüyoruz. Her birinin hayat hikayeleriniizlediğimizde kıymetli madeni yeryüzüneçıkarmak için, kimseye bağlı olmamak veailelerini geçindirmek için madende çalışmagayretini gösterdiler. Maden içinde birbirlerinedestek olma durumu var. Bu bize Çanakkaleruhunu tekrar hatırlattı. Bu vesileyle maden-lerde şehit olan 301 şehidimize Allah'tan rah-met diliyorum. Kederli ailelerine başsağlığıdiliyorum" dedi.

CHP Zonguldak İlBaşkanlığı, "19 Mayıs

Atatürk'ü Anma,Gençlik ve Spor

Bayramı"nın 95'inciyıldönümünde

Soma'da yaşananmaden faciası

nedeniyle AtatürkAnıtı'na siyah kur-

deleli çelenk bırakıldı.

Haberi Sayfa 5’ de Haberi Sayfa 6’ daHaberi Sayfa 5’ de

Manisa'nın Soma ilçesinde özel bir şirkette meydana gelen facianın ilk anlarından itibaren olayyerinde gelişmeleri yakından takip eden Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel BaşkanıEyüp Alabaş, GMİS Başkanlar Kurulu öncesinde bir basın toplantısı düzenleyerek facia ile ilgili

değerlendirmelerde bulundu.

GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş yaptığıaçıklamada şunları söyledi;

"Soma'da iş cinayetinin de ötesinde, birkatliama tanık olduk.Herşeyden önce hayatınıkaybeden tüm maden şehitlerimize Allah'tanrahmet diliyorum, mekânları cennetolsun.Ailelerine, yakınlarına sabır, tüm madencamiamıza ve milletimize başsağlığı diliyo-rum.Yaralı kardeşlerimizin de bir an öncesağlığına kavuşmasını temenni ediyorum.

Olayı öğrendiğimde Ankara'ya yeniulaşmıştım. Ertesi gün Türk-İş Genel

Başkanımızla bir randevumuz vardı.Tüm tele-vizyon kanallarında olayı trafo patlamasısonucu 300 kişi mahsur kaldı diye altyazıgeçiyorlardı.Eminim ki tüm madenci kardeş-lerim benim gibi bunun sadece bir trafoylaolamayacağını hemen anlamıştır.O nedenlehemen Soma'ya hareket etme kararı aldık.Yolboyunca, orada örgütlü bulunan TürkiyeMaden-İş Sendikamızın yöneticilerinden bilgialdım.Onlar da olayın çok vahim boyutlardaolduğunu ifade ediyorlardı.

Maden ocağından son şehidimiz de

çıkartılıncaya kadar başta Türk-İş GenelBaşkanımız Ergün Atalay olmak üzereTürkiye Maden İş Sendikası yöneticileri vediğer sendikalardan arkadaşlarımızla olayıyakından izledim.Altını çizerek söylüyorum;Bu, sıradan bir kaza değildir. Bu birkatliamdır.Ve sorumluları en yukarıdan en altbirime kadar, olası kastla adam öldürmektenen ağır ceza ile yargılanmalıdır.”dedi.

Devamı Sayfa 3’de

Sayfa 9’da

Page 2: Susma gazetesi 599

SUSMA -YORUM Sayfa 221 Mayıs/2014/599

23 Mayıs1876 - Tersane isçileri grevi. 1971 - Kaçırılan İsrail Başkonsolosu Elrom ölü bulundu. 1976 - TÖB-DER’in 17 şubesi valilerce kapatıldı. 26 Mayıs1971 - 11 ilde sıkıyönetim ilan edildi. 1974 - Devlet Üretme çiftlikleri'ndeki tarım isçileri greve başladı.27 Mayıs1871 - Paris Komünü. 1960 - Ordu yönetime el koydu. 28 Mayıs1967 - TMGT isçi ve gençlik kitlelerinin katilimi ile düzenlediğiaçlıkla savaş yürüyüşü düzenledi. 1980 - Edip Cansever’in ölümü. 29 Mayıs1967 - Maraş’ta topraksız köylüler AP Hükümetini protestoyürüyüşü düzenledi. 1970 - İzmir’de personel yasasını protesto eden astsubay eşleripolisle çatıştı. 30 Mayıs1970 - Toplum polisi yeni personel yasasını protesto boykotu yaptı. 1977 - Maden-Is ile MESS arasındaki zorlu savaşım başladı.31 Mayıs1933 - İstanbul Üniversitesi kuruldu. 1971 - THKO önderlerinden Sinan Cemgil, Kadir Manga, AlpaslanÖzdogan Nurhak’taki çatışmada öldürüldü.

KURUCU Bahaddın Arı Sahibi: Çark

Yayıncılık,ReklamcılıkAdına:Sevim ARI

Sorumlu Yazıişleri Müdürü:Bahaddin ARI

Webmaster : S.Üstüngel ARI

Yönetim Yeri ve Adresi:Mithatpaşa Mah.B. Ecevit Cad.

Kızılay Kanmerkezi Karşısı Kat:5 No: 52 ZONGULDAKTel/Faks 0372 252 42 99

Web: www.susmagazetesi.nete-posta:

[email protected]üzenleme:

SUSMA Baskı: MATBAA 69 Tel:251 40 44

TemsilciliklerKozlu; ; Bilal KaraBartın : Ahmet GüneşAmasya : Mehmet MENEKŞEBerlin : Mehmet Ballıkaya

Kongre İlanı;50. TLTüzük İlanı:150 TLYitik İlanı: 20 TL

Gazete Satış Fiyatı: 1. 00 TLYıllık Yayınlı Kurumsal Abone:

1000.TL Yıllık bireysel abonelik 100.TL

Banka Hesap No: Ziraat Bankası Zonguldak Şb.00569815

Posta Çeki Hesabı: Bahaddin Arı0148 52 40

Susma; Hak ve SorumlulukBildirgesi İlkelerine Uyar. Cevap

ve düzeltme hakkına saygıgösterir.

Gazetede yayınlanan yazılarınsorumluluğu yazara aittir

Susma Kururluş 28 Nisan 1997

Neresinden yazayım, inanınhaberleri yapmanın bile zor olduğuanda birde bu köşeden bir şeylersöylemenin gereğini hissediyor insan.Köşe yazarlarımızdan Bilal Kara veHüsamettin Ayvacı Soma'da ki acıtabloyu farklı açılardan özellikleinsan ve işçi sınıfı temelli aktardılar.Bende Bülent Ecevit ÜniversitesiYayınlarından çıkan, “Zonguldakİlinde Göçün sosyo-ekonomik neden-leri ve alınabilecek tedbirler” başlıklıkitap masamda gözümün içine batar-casına, Soma'ya sende buradan bakder gibi bir düşünce geliştirdi.Bende‘Soma’da yanan kömür değil bizdik’çığlığından yol çıkarak cenazelerinikaldırdığımız canların kendi toprak-larından başka topraklara neden git-tiğine değineyim istedim.Kitabınönsöz bölümü açık aslında şöyleyazıyor, “Türkiye'de 1950'li yıllarlahızlanan sanayileşme ve kalınmahareketleri ile birlikte gelişen ekono-mi ve toplumsal dönüşüm, kaçınılmazolarak iç göç olgusunu daberaberinde getirmiştir.1980'li yıllarakadar bu dönüşümden olumlu olaraketkilenerek göç alan iler arasında yeralan Zonguldak ili, bu yıldan sonragöç veren iller arasında yer almaya

başlamıştır.Zonguldak ilinin gerek içgöç gerekse dış göç veren illerarasında ilk sırada yer almasınedeniyle en önemli sorunlardanbirisi göç olgusudur.Zonguldak ilindeiç göçü genellikle şehir merkezinden,dış göç ise genellikle ilçelerdengerçekleşmiştir.GünümüzdeZonguldak ilinin Merkez ilçe nüfusun-dan daha yüksek bir sayıdaZonguldaklı'nın Türkiye'nin diğerillerinde yaşadığıgörülmektedir...Araştırma sonuçları,gerek Zonguldak ili Merkez ilçedeyaşayanların göç etme eğilimlerinigerekse farklı yıllarda Zonguldak'tangöç etmiş olanların göç etme neden-lerini, kendi bireysel nedenlerindençok Zonguldak ilinin sorunlarınabağlamaları açısından dikkat çeki-cidir.( Zonguldak İlinde Göçünsosyo-ekonomik nedenleri ve alın-abilecek tedbirler BEÜ YayınlarıSayfa 11)

Evet her ne kadar kitaptaTürkiye'deki göçün genel akışını1950'lere dayandırsa da kente göçneredeyse 100 yıla yakınAnadolu'dan, Karadeniz'in en ücraköşesinden kentimize göçün serüvenidaha eskilerde.

Bu konuda BEÜ Kitabında her nekadar, kendi bireysel nedenlerindençok Zonguldak ilinin sorunlarınabağlansa da, Marks Zorunlu göçüşöyle tarif ediyor, “Kapitalist gelişme,geri kalmış ülkelerde, özellikletarımın geleneksel yapısınıçözdükçe,yüz binleri topraktan,yerinden söküyor, göreceli yüksekücret vaat eden uzak topraklarasürüyor. İşsizlikten, sefaletten kaçanbu yığının yeni bir ülke, yeni toprak-lar arayışıyla denizleri aşmasındanbaşka alternatifi yoktur. Buradasözünü ettiğim altın manisiyle bağlıgöç değildir, toprak sahipliğinin, çift-liklerin (az ellerde) yoğunlaşmasının,tarımda makineleşmenin ve moderntarım sisteminin büyük ölçekli uygu-lanmasının yol açtığı zorunlu göçtür."(K. Marks, "Zorunlu Göç, Kossuth veMazzini", Marks-Engels TopluYapıtlar, İng. basım, c.1, s.530)Kapitalizmdeki işçi göçünün nesnel,olumlu-olumsuz sonuçları vardır. Biryandan ulusal farkları, sınırları tör-pülerken, uzun dönemde önyargılarıkırarken, bir yandan da işçiler arasın-da rekabet nedeniyle yabancı düş-manlığı doğar. Göçmen işçinin reka-beti bir yandan yerli işçi sınıfının

ücretlerini, maddi ve moral yaşamdüzeyini aşağıya çekerken, böyleceburjuvazi ile proletarya arasındakiuçurumu açarken, emperyalizmin işçisınıfı içinde ayrıcalıklı kesimleryaratma eğilimi yerli ile yabancı işçil-er arasında da bir farkın en azındankorunmasını getirir, yabancı düşman-lığının beslendiği bir toplumsal tabanyaratır. İşte bu nesnel süreçlerden ikisınıfın kalkışı farklı olmak zorun-dadır. Burjuvazi elindeki her olanaklaolumsuzu, yani yabancı düşmanlığınıkörükleyerek işçilerin bölün-müşlüğünü, dolayısıyla kendi erkinisürdürmek için çalışır. Devrimci pro-letarya ise tarihin istediği yönde,olumluyu hızlandırmak için sınıfsavaşını yükselterek, tüm uluslardanişçilerin en yakın birliği için savaşır.Marks, "işçi ücretleri tamamenendüstri yedek ordusunun genişlemesive büzülmesiyle düzenlenir" diyor.(11 Marks, Kapital, İng. basım, c.1,s.666.) BEÜ'nin Zonguldak İlindeGöçün sosyo-ekonomik nedenleri vealınabilecek tedbirler" kitabının özel-likle siyaset yapanların satır satır oku-malarını tavsiye diyorum.

Önemli bir çalışma tebrike diyo-rum.

Ölüm göçmen madenci-leri Soma’da yakaladý

[email protected]

BahaddinArı

Som Altındandı kalpleri Madencilerin SomadaSom Altından GüneşiGöremeyecekler artık Somada

Bir somun ekmeği paylaştılarAnaların ak sütü gibi helalKömür karasında parlayanGözlerle, orada, Somada

Kurban edildiler kar hırsına Aç gözlü patronlarınSıra sıra dizildiler Dağlar gibi Somada

Geldi işbirlikçi devlet , Saymaya cansız bedenleriGözlerine bakamadılar analarınSuçları sabit oldu Somada

Biz tören istemeyiz, eksik olsunTimsah gözyaşları katillerinYeter ki, yükselsin, yayılsın İsyan bayrakları Somadan

Savaşalım bilinçli ve örgütlüGün doğsun işçiye emekçiyeArtık güzel günler gelsin ülkeyeBahar günleri kış olmasın Somada

Nizam Sucu 15.5.14

Bu son olsun SomadaAlkol ve Mücadele Derneði bil-gilendirme toplantýsý düzenledi

Alkol ve Mücadele Derneğitarafından Mithatpaşa İlköğretimokulunda düzenlenen bilgilendirmetoplantısı için Zonguldak'a gelenUyuşturucu ve MaddeBağımlılıkları AlkolizmleMücadele Federasyonu BaşkanıDila Tezemir konfederasyon çalış-maları hakkında bilgi verdi.

Dila Tezemir " Yaklaşık 10yıldır uyuşturucu ve madde bağım-lılıklarıyla uğraşıyorum. Kendimdeeski bir alkol bağımlısıyım. 5 yılönce alkolü bıraktım. Alkol bağım-lısı bir babanın kızıyım. Hep soruy-orlar neden bu işle uğraşıyorsunuzdiye.

30 yıl alkol nedeni ile babasızbüyüdüm. Babamı ararken de alkoltuzağının içine kendim düştüm.Sonrası da bazı gerçekleri de farklıyaptığım işlerden kaynaklı görünce,neden olmasın dedik. Biz gerçeklerigördük en azından etrafımızdatoplumumuz da ülkemizde ne kadarinsana el uzatıp doğruyu göster-

ilirsek kendi adımıza bir şeyler ola-bilir diye dernek olarak faaliyetebaşladık. Sonrasında 1 yıl önce fed-erasyonumuzu kurduk 3 yıllık birçalışma neticesinde. Sayın GenelMüdürümüz İsmail Karakaş Bey' inöncülüğünde oldu bu federasyonfikri. Uyuşturucu ve MaddeBağımlılıkları AlkolizmleMücadele Federasyonu'nu oluştur-duk. Toplamda 5 derneğizALMUDER başta olmak üzereÇanakkale, Maraş'da daörgütlendik. 1 yıldır aktif olarakgörev yapıyoruz."dedi

Eğitim çalışmaları konusundabilgi veren Uyuşturucu ve MaddeBağımlılıkları AlkolizmleMücadele Federasyonu BaşkanıDila Tezemir şu düşünceleri pay-laştı, "Biz öncelikle rehabilitasyonkısmına adım attık. Çünkü birgerçekle karşılaştık son 10 yıldıruğraşıyoruz ama 3 yıldır çok büyükbir gerçekle karşılaştık. Bizlerdediğer Sivil Toplum Kuruluşları vediğer halkımız gibi bunun birhastalık olduğuna inanıyorduk veherkes gibi çözümü yok ama hafi-fletilebilir veya ilaçla durdurulabilir.Biz bir gerçeği öğrendik, buhastalığın ilaçlarla tedavi edile-meyeceğini. Tamamen ilaçsız birşekilde doğal yöntemlerle ve eğitimçalışmalarıyla uyuşturucu ve alkold-en kurtulunabilineceğini öğrendik.Yaklaşık 4 aydır federasyonumuzunbünyesine bunu uyguluyoruz.Eğitim ve bilinçlendirme kısmındaALMUDER başkanı Sayın NejdetÖzkan bey yoğunluk veriyor. Şu aniçin biz sadece rehabilitasyona ağır-lık verdik. Şu ana kadar 100 ünüzerinde kardeşimize yardımcıolduk. Binlerce insana da sözlü

olarak yardımcı olmaya çalıştık en azındansorunun gerçekliğini ortaya koymak adına.Çocuklarımız ilaçlarla ileriye doğrugitmeden yani şizofrene gitmeden geridöndürme adına bilinçlendirme yapıyoruz.Ücretsiz olarak danışmanlık hizmeti veriy-oruz.

Bağımlıların yaş ortalaması 12 yaştanbaşlıyor 60'a kadar müracaat eden var.Ama biz 18 yaş altına çalışma yapamıy-oruz mevzuata gereği. Bağımlılar arasındafarklı sosyal yapılarda insanlar var.Bürokrasinin içinden bile bir çok müra-caatçımız oluyor. Bu olaya ayıp olarakbakılıyordu. Bu ayıp ve utanılacak bir şeydeğil. Önemli olan hatamızdan geridönebilmeyi istemek. Şimdi 6-7 yaşındaçocuklarımıza hiper aktif tanısı konularakçocukları küçücük yaşta programlamayabaşlıyorlar. Bu çocuklar ilaçlarla büyüyor.Ve yaşları büyüdükçe de farklı maddelereyöneliyorlar. Bu gün ALMUDER adınaburadayım. İnsanları ne kadar çok bil-inçlendirirsek o kadar çok bağımlılığınönüne geçmiş oluruz.

Page 3: Susma gazetesi 599

SUSMA -YORUM Sayfa 321 Mayıs/2014/599

Genç sanatçınıın Zonguldak'ta SergiOdası'nda açtığı ilk kişisel serginin söyleşisi 21 Mayıs2014 Çarşamba günü Saat 17.00'de başlayacak. Hergün 12.00-18.00 arası gezilebilen sergi ise23 Mayıs'da kapanacak.Daha önce Dilek Arslanoğlu, Firdevs Çankaya, Bora Arkan, Sena Avcı,Kutlu Gürelli, Neslihan Aydın, Aysun Başkaya sergisinin izleyicilerle buluştuğu "GençSanatçılar Sergi ve Söyleşi Serisi", gelecek ay sanatçıların açacağı ortak sergiyle tamamlanacak.

Adres: SergiOdası Mithatpaşa Mahallesi Arı İşhanı No:19 Kat.1 (Japon Pazarı'na 20m.Zafer Eczanesi Üstü-Zonguldak)

Merve Ekici Sergisi üzerine

İşçi sınıfı bedel ödemeye devam ediyor.

Bilal Kara

[email protected]

Zonguldak ' ta Türkiye Taşkömürü Kurumu 115 kişilik kadro açtı, 4 bin kişi başvurdu.Soma’dayüzlerce işçinin ölmesine rağmen, işsizlik nedeniyle başvurularda geçen yıla oranla yüzde 30 artışvar.İşçi adayları uygulamalı testlere tabi tutuldu. 4 metrelik maden direği taşıyan adaylar, kazma,kürek ve baltaları nasıl kullandıklarını uygulamalı olarak gösterdi. 115 kişi, yapılacak değer-lendirmelerin ardından Haziran ayında işbaşı yapacak.Türkiye’de toplam maden işçisi sayısının 120bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu işçilerin 49 bini, yani yüzde 40’ını kömür ve linyit madeniişçileri oluşturuyor.

115 Kiþilik Madenci Kadrosuna 4 Bin Baþvuru

Güneşin, öğleye doğru azıcık görünüp de ikindi bileolmadan ufuktan kaybolup gittiği, "havanın kurşun gibiağır" olduğu bir günde, insanın ruh halini bir düşünün?Sicim gibi yağan yağmurla sert ve soğuk esen rüzgâr, ilik-lerine işliyor insanın ve ancak beş on metre ötesini göre-biliyor insan. Bir iki günlük atmosfer değil bu. Yılın yarı-dan çoğu böyle geçiyor. Soğuk havaya rağmen bir kanal-izasyondan, maden ocağından, etraftaki irili ufaklı onlarcafabrikadan gelen gaz kokusu yanında, insanı sağır edenmakine ve insan gürültüsü var. İnsanlar sesini duyurmakiçin olanca gücüyle bağırıyor ama duyuramıyor. İklim veçevre koşulları ile birlikte yaşam koşullarının da zorluğuda sarmış etrafı. Çevre kaynaklarının kıt olduğu bir yerdeinsan yarına güven duymuyor, aşamadığı zorluklaraboyun eğiyor. Adını ve çaresini bildiği ama üstesindengelemediği bir soruna "Kader" diyor.

İnsan ürünü olan siyasal ortam da çoğu zaman insanıkaderciliğe iter. Siyasal ortam sadece burjuva partilerinaralarında seçim kazanıp hükümet kurdukları, meclistenyasa çıkarıp devleti, halkı ve memurları yönettikleri birortam değildir. Aynı zamanda, burjuvazinin iktidar vemuhalefetle birlikte, toplumu markaja aldığı, hedef şaşırt-tığı ve devlete yabancılaştırdıkları bir ortamdır. Burjuvapartilerin hiç sömürüden, işçi sınıfının haklarından sözettiğini gördünüz mü? Hele de Başbakan RT Erdoğan ileCHP Genel Başkanı K Kılıçdaroğlu'nun yarattıkları poli-tik şiddet dilli siyasi ortamda, insanda ruh sağlığı mıkalır? T Erdoğan fanatizmi, kendisini sevenleri bile poli-tik körlük ortamına sürüklediği gibi insanı bakar amagörmez, yaptı.

Soma'da ya da Türkiye'nin herhangi bir yerinde,örneğin Zonguldak'ta işverenlerin, işsizlerin istediklerigün ve saatte kayıt ve sigorta yapılmaksızın çalışarakgünlük harçlıklarını çıkarabileceklerini söyledikleri veucuz işin tadına vardıkları bir çalışma ortamında işsizler,iş kazası madenciliğin fıtratında var, ya Allah bismillah,kaderde ne varsa o olur, deniliyor. Hele bunu sendikacılar,müfettişler de biliyor ve görmezden geliyorsa oradakibaskıyı siz düşünün.

Doğal olarak bu haftanın konusu Soma'da yaşananmaden kazası ve ölen 301 işçinin hesabının sorulmasıdır.Bu hesap işverene, işverene arka çıkan iktidara, işçisendikasına ve AKP'yi iktidar yapanlara sorulmayıp dakime sorulacak? Ne güzel, Müslüman burjuvazinin ileridemokrasisinin meyveleri, işverenler için İstanbul'ungöbeğinde onlarca kat iş merkezi, lüks yaşam, işçileriçinse maden ocaklarında boğulmak, yanmak,1Mayıslarda cop, biber gazı ve tomalardan tazyikli su.Müslüman AKP iktidarının görevi Allaha vekillik edipsevdiği işverene hesabı bilinemeyecek ve sorulamayacakkadar bol para kazandırmak, istemediği işçiyi de açbırakıp madene göndermek ve ölüme ortam hazırlamakherhalde? Bakıyoruz yandaş medya, işçilere duadağıtırken işverenleri hesaba çekmiyor, unutturuyor.

Soma faciası es geçilecek bir konu değil elbet, olamazda.

İktidar sözcüsü, Hüseyin Çelik, şimdi hükümetieleştirme zamanı değil, yaraları sarma zamanı, dese dehalk başbakana kazanın sebebini soruyor ve sıkıştırıyor.Başbakansa o eski tavrıyla, sandıkta hesap sorduklarınısöylüyor, halk tepki gösteriyor ve bir AVM ye sığınıyor.Başbakanın hitabetine hayran olan sulu göz bakanlar, busefer ölen işçiler için hiç de gözyaşı dökmediler.Anlaşılan bakanların gözpınarları sıra işçilere gelincekuruyor. Ama olsun, işçiler gene de Başbakanı seviyor veoylarıyla onu destekliyorlar. Sosyalist, komünist, devrimcive demokratlara gelince, onlar işçi sınıfını savunduklarıve sömürüye karşı çıktıkları için "vatan haini" olmayadevam ediyorlar. Hatta Müslüman halk, devleti, AKP ikti-darını onlara karşı koruyabilir bile.

Soma'daki kazada sendikaların sorumluluğuysa hiçyoktu, onlar masumdu. Dua etmeleri yeter. Özelleştirmeşampiyonu T Özal, ölen işçilerle öbür dünyada muhteme-len hesaplaşıyor olabilir. Diğer özelleştirme şampiyonu TÇiller'inse kulakları çınlıyordur. Hükümet, milletvekiller-imizle birlikte Soma'dayız, kazayı muhalefete yedirmeyiz,diyorlar. Belki de haklılar. Ortam labirentlerle dolu, bulbulabilirsen çıkış yolunu.

Evet, Her Yer Soma, Her Yer Acı. İşçi Sınıfı BedelÖdemeye Devam Ediyor.

Baştarafı Birinci Sayfada

Bu sıradan bir kaza değil, birkatliamdır

Altını çizerek söylüyorum; Bu,sıradan bir kaza değildir. Bu birkatliamdır.Ve sorumluları en yukarı-dan en alt birime kadar, olası kastlaadam öldürmekten en ağır ceza ileyargılanmalıdır.

2004 yılından beri uyarıyoruz

En ağır ceza diyoruz çünkü; Biz,Genel Maden İşçileri Sendikası olarak2004 yılında Zonguldak'ta TürkiyeTaşkömürü Kurumu'nda taşeron uygu-laması dayatıldığı zaman ilgilileriuyardık.15 Nisan 2004 tarihinde yap-tığımız basın açıklamasında "Kurumadına kazanç yoktur ama risk çoktur…İş güvenliği ve sağlığı yönünden ödünverilmesi ihtimali yüksektir.Sorumluluğun bire bir verilmediğiyerlerde madencilik sektöründe, liter-atürde olmayan, dünyada eşigörülmeyen vahim iş kazalarıylakarşılaşılması mümkündür"dedik.Taşeron uygulamalarınınnerelere varabileceğini anlattık.Karadon Müessesesi'nde taşeron uygu-laması dayatıldığında 23 Haziran 2005tarihinde eylem yaparak taşeron şirketiocağa sokmadık. Ancak, devlet,gücünü kullanarak

19 Temmuz 2005 tarihindetaşeron şirketin önünü açtı.Korkulanoldu. 17 Mayıs 2010 tarihinde taşeronşirketin çalıştığı alanda 30arkadaşımız hayatını kaybetti. 7 Ocak2013 tarihinde Kozlu Müessesesi'ndeyine canımız yandı. Taşeron şirketteçalışan 8 madenci arkadaşımız şehitoldu. Biz bunu bir iş cinayeti olaraktanımladık. Çünkü uyarılarımızdikkate alınmadığı için bu kazayıyaşadık.Yaptığımız açıklamada; "Eğeraynı uygulama sürdürülürse bundansonrasının "taammüden adamöldürme" aşaması olacağını önemlebelirtiyoruz" dedik.

Emeğe saygı-taşerona hayırmitingi'nde de uyardık

Bu uyarılarla kalmadık. 27 Ocak2013 tarihinde Zonguldak'ta "EmeğeSaygı-Taşerona Hayır" Mitinginidüzenledik.

Mitinge tüm Türkiye'yi davetettik. TÜRK-İŞ Yönetimi, DİSKYönetimi, Kamu EmekçileriSendikaları Konfederasyonu, TürkiyeKamu-Sen Konfederasyonu, BirleşikKamu-İş Konfederasyonu yöneticilerive bağlı sendikaların üyeleri akın akınEmeğin Başkenti'ne geldiler.Mitingesadece bir işçi ve memur konfederasy-onu katılmadı. Toplumun tüm kesim-leri Zonguldak'taydı.Tüm emek örgüt-leri adına yaptığım konuşmada;

"Türkiye Cumhuriyeti'ni TaşeronCumhuriyeti yapmaya çalışıyorlar.Kamuda sendikalı işçiden çok taşeronişçisi var… Taşeron demek, 200 yılöncesinin vahşi düzeni demektir.Taşeron düzeni bir bataklıktır. Ve ıslahedilmesi mümkün değildir.Taşeronuygulamasını tüm sonuçlarıyla birlikteortadan kaldırmak bizim görevimizdir.

Taşeron düzeni bir bataklıktır veHükümet çırpındıkça batacaktır"dedim.Soma'da yaşadığımız bucinayetin sorumluları, olası kastlaadam öldürmekten en ağı ceza ileyargılanmalıdır, diyoruz.

Kar hırsı ile üretim zorlaması

Kâr hırsı ile yeterli güvenlikönlemlerinin alınmadığı, üretim zorla-ması için akıl almaz düzenlemeleryapıldığı, çalışanların sindirildiği veuyarılarının dikkate alınmadığı bugünaçıkça ortaya çıkmıştır.

Şahsen daha önce gördüğüm buyetersizlikleri infial yaratmamakdüşüncesiyle meslek erbaplarımızın vedikkatli vatandaşlarımızın anlayacağışekilde çeşitli ortamlarda ifade ettim.

Taşeron sistemi bir bataklıktır.Islah edilmesi mümkün değildir

Savcı ve bilirkişi heyeti, önraporunda kazanın nedenlerini genelhatlarıyla ortaya koydu. Burada kaza-

yla ilgili teknik ayrıntıya girmiyo-rum.Genel Maden İşçileri SendikasıGenel Başkanı olarak buradanBaşkanlar Kurulumuz ile birlikte birkez daha ifade ediyoruz; Taşerondüzeni bir bataklıktır. Ve ıslah edilme-si mümkün değildir.Taşeron düzeni birbataklıktır ve Hükümet çırpındıkçabatacaktır.Bu kazaların hepsi hatalarzincirinin sonucundayaşanmaktadır.Ne yazık ki, bile bilehatalar üst üste eklenerek sürdürülüy-or.Devlet, Hükümet, siyasetçi, işadamı ve sisteme uygun meslekerbapları bu düzeni daha fazlasürdüremezler, sürdürmemelidirler.

Yeraltı madenciliği devlet cid-diyeti ister

Biz, Genel Maden İşçileriSendikası olarak her zaman olduğugibi tüm imkânlarımızla mücadeleetmeye devam ediyoruz.Taşeron düze-nine hukuki kılıf hazırlamak, Ulusalİstihdam Stratejisi gibi saçma-sapandüzenlemelere kalkışmak sosyal barışıtamamen ortadan kaldıracaktır.Yeraltımadenciliği, devlet ciddiyeti ister.

Biz, Türkiye TaşkömürüKurumu'nda ısrarla işçi açıklarınıngiderilmesi vurgusunu yapıyoruz.

İş güvenliği önlemlerinin yeter-ince alınabilmesi için işçi açıklarınıngiderilmesi şarttır.

Başta madencilik sektöründeolmak üzere taşeron uygulamalarınaen kısa sürede son verilmelidir.

Başta Sendikamız olmak üzere,sendikaların ve meslek odalarınınuyarıları mutlaka dikkate alınmalıdır.

Biz, tekrar tüm maden şehitlerim-ize Allah'tan rahmet, başta aileleriolmak üzere madencilik camiasına veülkemize başsağlığı diliyoruz".

GMİS Genel Başkanı EyüpAlabaş, açıklamasının ardından basınmensuplarının sorularını yanıtladı.

Alabaş, asıl sorgulanmasıgerekenin taşeron sistemi olduğunu,madenciliğin kar mantığıyla yapıla-mayacağını belirtti.

“Taþeron sistemi bir bataklýktýr.Islah edilmesi mümkün deðildir”

GENEL MADEN İŞÇİLERİ SENDİKASI GENEL BAŞKANI EYÜP ALABAŞ;

Page 4: Susma gazetesi 599

SUSMA -YORUM Sayfa 421 Mayıs/2014/599

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)Zonguldak İl Başkanlığı, "19 MayısAtatürk'ü Anma, Gençlik ve SporBayramı"nın 95'inci yıldönümündeValilik önünde alternatif çelenkkoyma töreni gerçekleştirdi.Soma'da yaşanan maden faciasınedeniyle Atatürk Anıtı'na siyah kur-deleli çelenk bırakıldı. Ardındansaygı duruşu yapıldı ve İstiklalMarşı okundu.Çelenk koyma töre-nine; Zonguldak Belediyesi BaşkanVekili Emine Uzun, CHP İl BaşkanıHalil Furat, Merkez İlçe BaşkanıCemal Şahin, Belediye Meclisüyeleri, İl Genel Meclisi üyeleri,Kadın Kolları, Gençlik Kolları veüyeler katıldı. CHP'liler Valilikönündeki törende, 13 Mayıs 2014'deSoma'da hayatını kaybeden 301maden şehidi ve 17 Mayıs 2010'daKaradon'da hayatını kaybeden 30maden şehidini anarak, Allah'tanrahmet dilediler.

Furat; "Türk gençliğineher zamankinden daha

fazla ihtiyacımızın"CHP Zonguldak İl Başkanı Halil

Furat, "19 Mayıs Atatürk'ü AnmaGençlik ve Spor Bayramı" ile ilgiliaçıklamasında, "19 Mayıs, bağımsı-zlığına düşkün Türk milletine vurul-mak istenen esaret zincirlerinin

parçalama kararlılığının ve TürkiyeCumhuriyeti'nin kuruluşuna öncülükeden Kurtuluş Savaşı'nın ilk kıvıl-cımının tarihidir. Ulu Önder MustafaKemal Atatürk, Türk milletine veonun damarlarında akan asil kandakikudretine güvenerek çıktığı bağımsı-zlık yolcuğunu bu tarihte başlat-mıştır. Bu önemli tarihin 95'inciyıldönümü öncesi Soma'da yaşananfaciada madencilerimizin şehitolması bizleri yasa boğmuştur. Buduygu ve düşüncelerle 19 Mayıs veAtatürk'ü Anma ve Gençlik ve SporBayramı'nda yarınlarımızı emanetettiğimiz Türk gençliğine herzamankinden daha fazla ihtiy-acımızın olduğu gerçeği bir kezdaha ortaya çıkmıştır" diye konuştu.

CHP Soma nedeniyle siyahkurdeleli çelenk býraktý

Soma'nın acısını paylaştıklarını ifade eden Akdemir, Zonguldak'ın da maden şehri olduğunu ifade ederek acıyıderinden yaşadıklarını söyledi. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, meclis toplantısı öncesindeZonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir'i Kültür Merkezi'nde konuk etti. Ziyarete eşi Nurten Akdemir ilebirlikte gelen Muharrem Akdemir'i, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün'de eşi Şeyda Ergün ve KültürSosyal İşler Daire Başkanı Nursel Ustamehmetoğlu ile birlikte karşıladı. Soma'da yaşanan maden faciasından dolayıbüyük üzüntü içerisinde olduklarını ifade eden Zonguldak Belediye Başkanı Akdemir, "Acılarınızı paylaşmak vegeçmiş olsun dileklerimizi iletmek nedeniyle böyle bir ziyaret gerçekleştirdik”dedi

Zonguldak Belediye Baþkaný Akdemir'den Geçmiþ Olsun Ziyareti

Artık söylenecek başka söz var mı, kaldımı bilmiyorum. Her gün toplumsal çelişkileriortaya koyuyoruz, konuşuyoruz, tartışıyoruzama kimselere, derdimizi kimselereanlatamıyoruz; anlatsak da çaresini üretemiy-oruz, ürettiremiyoruz. Bu düzende ezilenlerezilmeye, ezenler ezmeye devam ediyorlar;ölen ölüyor, kalan ezilenler sermayeyehizmet etmeyi, ezenler paralarına para koy-malarını sürdürüyorlar. Sonra ölenler içindini törenler yapılıyor, yakınlarına ulufekadar maaş bağlanıyor ve öldürenler ise ikisoruşturmadan sonra serbest bırakılıyorlarveya yanlarında çalışanlardan bazıları günahkeçisi olarak hâkim karşısına çıkartılıyorlar.Sonuçta güçlüler, devleti temsil edenyürütme, yasama ve yargı tarafından korun-mayı sürdürüyorlar; biz buna burjuva devletidiyoruz. Çıkarılan yasalar sermayenin çıkar-larını korumak ve ilişkilerini kendilerine göresağlıklı sürdürmek içindir. Adalet zenginleriçin vardır, fakirlerin bir avukatı bile yokturve fakirler zenginler karşısında mahkemel-erde bile tutunamazlar.

Soma'daki kömür ocağı yangınında300'den çok insan öldü. Aslında bu ölenler,alınması gereken tüm önlemlere rağmen, bil-imsel ve teknolojik gelişmelere göre araçlarkullanılmasına, çalışanlar bilgilendirilmesinerağmen ölmediler; ucuz maliyetle kömürüretmek için yola çıkanlar; sonuçta 24 ABDDoları/ton maliyetle ürettirenlerceöldürüldüler. O ocağı yönetenlerin bilmediğibir şey var: dünyada olan veya yapılan herşeyin bir maliyeti/bedeli vardır; ya bunupeşin ödersin ya da bir gün mutlaka ödenir.Bu doğanın kanunudur, bunu kimse değiştire-mez, bunu atlayamaz… Ve sonuçta ocak daöldü!

Soma katliamı göstermiştir ki; tüm ülkeSOMA yapısı içindedir, yasalar, işverenler,devlet her yerde aynıdır. İşverenler çokkazanç peşindedir, devlet ona destekçidir,çünkü çok para kazanan sermayedardan çokvergi alacaktır. Zaten sermayedarlar poli-tikacıları desteklerler, onlara çıkar sağlayacakolanaklar sunarlar; politikacılar da devlet

tarafındaki işlerini kolaylaştırırlar, takip eder-ler.

Son 12 yıl göstermiştir ki, Türkiye tari-hinin en kalitesiz anlayış yapısıyla yönetiliy-or; cahil, tecrübesiz ve biat kültürüne sahipinsanları yönetici olarak atanıyor veya işealınıyorlar. Çünkü onlar ancak AKP'ye askerdisipliniyle sadık ve bağlı kalabilirler. Onuniçin ne diyor Başbakan Erdoğan: ya biz-densin ya da bizim dışımızdasın. Ne demiştiGeorge W. Bush: "ya bizdensin ya düşman-sın". Bu ülke de, bu zihniyetle yönetiliyor!Ve Başbakan Soma'ya geldiğinde gösterilentepkilerden sonra sığındığı dükkânda birvatandaşa olumsuz davranıyor, korumalarıadamı darp ediyor; Başbakan danışmanıysagüvenlik görevlilerinin yakaladığı vatandaşatekme atıyor.

Devletin ve ülkenin kalitesiz bir yönetimtarafından yönetilmesi sonucunda, zenginlerdaha zengin fakirler daha fakir olmuşlardır.Varlıklarda tekelleşme hat safhaya çıkmış,dolar milyarderleri dünya ortalamasının üzer-ine; 10 yılda 4'ten 44'e çıkmıştır. Bunu büyükşehirlerdeki süper lüks ve çok katlı binalar-dan, gelen yabancı sermaye tekelleşmesin-den, otomobil sayısı artışından, karayollarıgenişlemesinden, çöp kutularından rızıkçıkarmaya çalışanlardan, işsizlikten, yoksul-luğun ve adi suçların artmasından anlayabili-riz. Bunun nedeni yüksek kârlar ve tefecifaizleriyle sürekli olarak yoksullardanzenginlere varlık transferi olması ve işsiz-lerin, yoksulların, çalışanların haklarını ala-maması, almak istediklerinde sermayeninbekçisi devlet görevlilerinden şiddetgörmeleridir.

Atatürk'ün ölümünden sonra, önce İkinciDünya Savaşı nedeniyle bir durgunlukyaşayan Türkiye, daha sonra devrimlerdensapmış ve sürekli bir kaos-şiddet, kriz,sıkıyönetim, yobazlık, sömürü baskısına gir-miştir. Bu çarpık gelişmelerin temel nedeni,Türkiye'yi kendi halkının yönetmemesi,ABD'nin korumasına, kollamasına girmesidir.Türkiye, ABD manda yönetiminden kurtul-madıkça asla huzur bulamayız.

Dinimiz Zenginlik, Kitabımız para mı?

Ýsme Velilerde karþý çýktý

Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM) eski Başkanı ve MilliEğitim eski Bakanı Köksal Toptan'ınisminin, Zonguldak Teknik veEndüstri Meslek Lisesi'ne verilmesi

yönünde isteğe Okul Aile Birliğiyönetimi karşı çıktı. İl Milli EğitimMüdürü Turgut Özbek'e de fikriortaya atmasından dolayı tepki gös-terildi.

Hiç kimsenin koltuk uğruna siyasetieğitimin içine sokmaması gerektiğiniifade eden Okul Aile Birliği BaşkanıYüksel Çelik ise, "Soma'da yaşananüzücü maden kazası nedeniyle yaşamınıyitiren madenci şehitlerini rahmetleanıyoruz ve 19 Mayıs Gençlik ve Sporbayramınızı kutluyoruz.

Bizler Zonguldak Teknik veEndüstri Meslek Lisesi okul aile birliğiolarak okulumuzun adının KöksalToptan olarak değişeceğinin duyumunualdık, bizler bunu kesinlikle kabuletmiyoruz. Zonguldak'la özdeşleşmiş bueğitim yuvasını siyasi emellere aletettirmeyeceğiz. Sayın Köksal Toptansiyasi anlamda ülkemize faydalı olmuşolabilir. Sayın vekilimizle herhangi birsorunumuz yoktur. Sayın milletvekilimizbir siyasi partinin üyesidir. Devlet kuru-luşu olan Zonguldak Teknik ve EndüstriMeslek Lisesine siyasetçi ismi ver-ilmesini kesinlikle kabul etmiyoruz.Bizler okul aile birliği olarak İl MilliEğitim Müdür Vekilinin Zonguldakilinde eğitimi daha yüksek seviyelereçıkaracak projeler üretmesini beklerkenbizleri hayal kırıklığına uğratmıştır.Umarız bir an önce bu yanlıştanvazgeçer. Sayın Köksal Toptan'ın daböyle bir talebi olduğuna inanmıyoruz.Böyle bir talebi olsaydı bakanlığı döne-minde temelini atmış olduğu Kilimli

Teknik ve Endüstri Meslek Lisesineadının verilmesi daha anlamlı olurdu.Kaldı ki Zonguldak İnağzı Mahallesinde Köksal Toptan İlkokulu varken,Mehmet Çelikel lisesi Köksal Toptanspor salonu varken böyle bir girişim akılişi değildir.

Kimse koltuk sevdasına siyasetieğitimin içine sokmaya kalkmasın.1927yılında eğitim kurumu olarakfaaliyete başlayan okulumuz 1945 yılınakadar birçok mühendis yetiştirmiştir.1945 yılından itibaren ZonguldakEndüstri Meslek Lisesi olarak ülkeninher kademesine nitelikli eleman yetiştir-miş ve yetiştirmeye devam etmektedir.Bu yüzden Cumhuriyetin ilk ili olanZonguldak adı Zonguldak Teknik veEndüstri Meslek Lisesine yakışmaktadır.69 yıldır Zonguldak adıyla anılan oku-lun adının değişmesi kime ne menfaatsağlayacaktır. Sayın milletvekilimizdenbu konu ile ilgili sağduyulu olmasını vebir açıklama yapmasını istiyoruz. Bizlerinanıyoruz ki Köksal Toptan kendisinihalkın üstünde gören değil yanında yeralan kişidir" dedi.

Okul Aile Birliği Başkanı YükselÇelik ve yönetimi, seslerine kulak tıkan-ması halinde stant kurarak imza kampa-nyası başlatacaklarını da sözlerine ekle-di.

"Seçilme Yaþýný 18'e Ýndirme Azmindeyiz"Başbakan 19 Mayıs nedeniyle buluştuğu gençlere seçilme yaşını 18'e

indirme hedeflerini anlattı. "Protesto özgürlüğünün gençlerin en tabii hakkıolduğunu" söyledi.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 19 Mayıs Atatürk'ü AnmaGençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Başbakanlık Yeni Bina'da bir grup gençile buluştu.Başbakan buradaki konuşmasında gençleri karar mekanizmalarındadaha etkin görmek istediğini belirterek seçilme yaşını 18'e indirmeye çalıştık-larını söyledi.

Kömür ÝþçileriYenilenebilir EnerjilerdeÇalýþsýn

Greenpeace'in başlattığı "Kömürekarşı Plan B" kampanyasında, kömürteşviklerinin kaldırılarak kömür sek-töründe çalışan işçilerin yenilenebilirenerji gibi başka sektörlere geçişiiçin ulusal bir plan hazırlığı yapıl-ması öneriliyor.

Greenpeace "Kömüre karşı PlanB" adlı bir kampanyabaşlattı.Greenpeace'in kampanyadaönerdiği "B Planı"nda şu talepler yeralıyor.* Yeni kömür projeleri iptaledilmeli.* 2040 yılına kadar kömürdevreden çıkarılarak elektrik üreti-mindeki payı sıfıra indirilmeli.*Kömür sektöründe çalışan işçilerinyenilenebilir enerji ve enerji verimlil-iği gibi sektörlere geçişinin yapılmasıiçin ulusal bir plan hazırlanmalı.*Kömüre verilen teşvikler sonaerdirilip bu teşvikler yenilenebilirenerjilere kaydırılmalı veyenilenebilir enerjiler önündekibariyerler kaldırılmalı.* Enerji lisansbaşvurularında öncelik yerli kömürve ithal kömürden yenilenebilir ener-jilere geçilmeli.

Page 5: Susma gazetesi 599

Sayfa 521 Mayıs/2014/599 SOMA ÖZEL SAYFA

21 MAYIS 2014 HAFTALIK YEREL GAZETE YIL: 18 SAYI: 599 Ederi: 1.00 TL

SUSMA

GÖNÜLLÜ

OKURLARIN

DESTEĞİYLE

ÇIKIYOR

ABONE OL

ABONE BUL

Altý Yýldýr SonuçlananÝþçi Ölümü Davasý Yok

Türkiye'de altı yıldan bu yana meydanagelen toplu işçi ölümlerine ilişkin hiçbir davasonuçlanmadı. Bu konuda en önemli sorunsoruşturma ve dava aşamalarında bilirkişi rapor-larının hazırlanmasının oldukça uzun sürmesiolarak gösteriliyor.

Milliyet'ten Kemal Göktaş, "Adalet Arayanİşçi Aileleri" grubu tarafından hazırlanan "İşCinayetleri Almanağı" kitabından Türkiye'ninyakın dönemde yaşadığı önemli iş kazalarındayargısal süreçleri derledi:

Zonguldak Karadon Davası: 17 Mayıs2010'da Zonguldak'ın Gemik Beldesi'ndekiKaradon Müessese Müdürlüğü'ne ait madenocağındaki grizu patlaması sonucu 30 işçi hay-atını kaybetti. Başsavcılık, Müessese Müdürü,Yapı-Tek firması ortakları ve şantiye şefinin dearalarında olduğu 30 kişi hakkında "taksirleölüme olmak" suçundan 15 yıla kadar hapisistemiyle dava açtı. Zonguldak 2. Ağır CezaMahkemesi'nde 4 yıldır devam eden dava bilirk-işi raporlarındaki çelişkiler nedeniyle bir türlübitirilemiyor. Davanın 12 Şubat 2014'de görülenson duruşmasında savcı, alınan 5 bilirkişiraporunun hüküm vermek için yeterli olmadığıgerekçesiyle yeni bir bilirkişi heyeti atanmasınıistedi. Ancak mahkeme bu 6. raporu faciaylailgili daha önce rapor hazırlayan bir heyeteverdi. Bu raporda işçiler "gaz maskesi takmadık-ları için ihmalkar davranmakla" suçlanıyordu.Raporda ayrıca ocaktaki gaz izleme sensörlerininyanlış yerleştirilmesi ve gaz ölçümlerinin yapıl-mamasıyla ilgili olarak da hayatını kaybedenmühendisler sorumlu tutuldu.

Devam Sayfa 6’da

142 Madenden 18'iMevzuata Uygun

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nıninternet sitesinde yer alan Maden İşletmeleriDeğerlendirme Raporu'na göre, maden işlet-melerindeki teftişler sonucunda 19 ildeki 142 işy-erinden sadece 18 işyerinde iş sağlığı ve güvenliğiyönünden noksanlık olmadığı saptandı.

Bakanlığın İş Teftiş Kurulu'nun geçen yılaçıklanan 132 sayfalık yıllık rapora göre, 142işletmeden 124'ünde noksanlıklar var.

"Üretim baskısını artıran yöntemler"Manisa'da teftiş edilen sekiz maden

işletmesinden de sadece üçü noksansız bulundu.Raporda, "üretim baskısını artıran ve iş sağlığı

ve güvenliğini ikinci plana iten çalışma yöntemleriterk edilmeli" değerlendirilmesi yapıldı.

"Çalışanların iş güvenliğine aktif katılımınınsağlandığı, iş sağlığı ve güvenliğinin işyerindeyapılan tüm çalışmaların merkezinde olduğu biryaklaşım benimsenmeli."

İş güvenliğinde 876 ayrı noksanlıkBakanlığın Temmuz 2013 tarihli raporu için,

yeraltı madenleri, yeraltı kömür işletmeleri veyerüstü madenlerinde 2012 yılı içerisinde teftişyapıldı.

Tüm teftişler sonucunda 620 yeni noksanınyanı sıra bir önceki teftişten devam eden altı nok-san ve teftiş sırasında giderilmesi sağlanan 250noksan olmak üzere toplam 876 noksan husustespit edildi.

Doktor ve güvenlik uzmanı noksanTeftiş yapılan toplam 142 işyerinden 30'u

50'den fazla işçi çalıştırıyor.Bu 30 işyeri, doktor ve iş güvenliği uzmanı

çalıştırmak ve iş sağlığı ve güvenliği kurulu ve bir-imi oluşturmak zorundayken yedisinde işyeri heki-mi, 13'ünde iş güvenliği uzmanı yok.

Mekanik-elektrikli ekipman eksikTeftişlerde en sık rastlanan eksiklikler, rastlan-

ma sıklığına göre şöyle:* Mekanik-elektrikli ekipman ve tesisler* İş sağlığı ve güvenliği organizasyonu* Eğitim ve denetim* Genel çalışma şartları* Sağlık gözetimi* Kurtarma* Sosyal tesisler* Yangın ve patlama* Ulaşım yolları ve nakliyatElektrik tesisatı uygun değil, acil eylem planı

yok.Ayrıca işyerlerinde mevzuata aykırı işlemlerinbazıları da şöyle:

* İşçilere iş sağlığı ve güvenliği eğitimi ver-ilmiyor.

* İşyerinde tehlikeler tanımlanarak önlemlerdeğerlendirilmiyor.

* İşyerindeki elektrik tesisatı ile makina vetezgâhların gövde güvenlik topraklamalarının kon-trol belgesi yok ya da uygun değil.

* Elektrik tesisatı (fiş, priz vb.) uygun değil.* Elektrikli ve mekanik ekipmanların bakım

ve kontrol belgesi yok.* Havalandırma yetersiz.* Acil eylem planı hazırlanmamış.* Kurtarma planı hazırlanmamış.Mesleki eğitim "gereksiz maliyet ve zaman

kaybı"Raporda, madencilik ve sorunların nasıl

düzeltilebileceğine ilişkin de şu tespit ve önerileryer aldı:* Madencilik sektöründe istihdam edilenişçilere yeterli mesleki eğitimin verilmediği, budoğrultuda gerekli altyapının oluşturulmadığıgözlendi. Maden işbaşı eğitimi ve hizmet içieğitim şartı mevzuatta öngörüldüğü ölçüde yerinegetirilmiyor. İşverenlerce eğitim "zaman kaybı vegereksiz yere katlanılan bir maliyet" olarakalgılanıyor. Devamı Sayfa 6’da

SorumlularYargýlanmýyor,Ýþ CinayetleriSürüyor

Birçok iş cinayetinin gönüllü avukatlığınıyapan Erbay Yucak, neden iş kazası değil işcinayeti dediklerini şöyle anlatıyor.

"Bir şeyin kaza olabilmesi için öngörüle-mez ve önlenemez bir karakterinin olmasılazım. Burada iş kazası denen durum için yasalmevzuat var. Denetim sorumluluğu dahil çalış-ma ortamın nasıl güvenli hale getirileceği belliBu sorumluluk yerine getirilirse kazanın olmaihtimali yok. O yüzden de bu bir iş cinayetidir.Yani işveren güvenlik tedbirleri maliyetliolduğu için bunu yapmayarak kazancını art-tırıyor."

"Dört sorumlu yargılanmıyor"Erbay, bundan önceki madende yaşanan iş

cinayetleri davalarında dört esas sorumlununEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çalışmave Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TürkiyeTaşkömürü Kurumu (TTK) ve işverenin tanıkolarak yargılanmadığı için ölümlerin devamettiğini söyledi."Madenlerde özelleştirme veucuz emek nedeniyle işçi sağlığı ve iş güvenliğiihmal ediliyor. Kanunlarda herkesin görevtanımı belli. Bunlar yerine getirilirse bu tabloortaya çıkmayacak. 2013'te Kozlu'da geçenseneki iş cinayetinde bilirkişi asıl işini taşeronaverdiği için TKK'yı sorumlu tuttu. Ancak Çalış-ma Bakanlığı TKK'ya soruşturma açılması içinizin vermedi. Danıştay'da bekliyor. 2010'dakiKaradom davasında altıncı bilirkişi incelemesiyapıldı. 2010'da Balıkesir Dursunbey davasındaceza para cezasına çevrildi."

"Meslek odaları sendikalar da duyarsız"Yalnızca ölümler olduğunda bu meselenin

tartışıldığına dikkat çeken Erbay, barolar,meslek odaları, sendikalar, siyasi partiler veakademiyi de eleştirdi."Olay anıyla ilgili herkesbeyanat veriyor. Ancak kimse sorumlularınyargılanması için takipte olmuyor. Tüm işcinayetlerinde herkes sayıyı konuşuyor, pekiceza davaları ne durumda? Neden hiçbir meslekodası, sendika, baro davalara müdahil olmuyor.Bilirkişi raporlarının yüzde 80'i işverene vekamusal denetimi sorumsuz kılıyor. Oysa hiçbirmeslek odası ya da üniversite bunların düzgüntakibini yapıp görüş vermiyor.Yarbay, ilk işolarak Soma özelinde bağımsız bir komisyonkurulması gerektiğini söyledi.

"Cumhuriyet savcılığının atadığı bilirkişiheyeti ile yetinilmemeli. Bağımsız bir komisy-on kurulmalı. Bu komisyon kalıcı hale getiril-erek tüm iş cinayetlerinde rapor hazırlamalı.Örgütler bu davalara müdahil olmalı. Veailelerin yanında yer almalı."

"Adalet Arayan İşçi Aileleri"gönüllü avukatı Yucak, Somaözelinde tüm örgütlerin biraraya gelerek bağımsız birkomisyon kurmasını vedavaya müdahil olması gerek-tiğini söyledi

“Soma’da Yangýnsöner ama, bizim

ateþimiz devam eder”

200 Bin KiþiMaden GüvenliðiSözleþmesi Ýmza-lansýn Ýstiyor

Türkiye'nin Uluslararası Çalışma Örgütü'nün(ILO) 176 numaralı "Madenlerde Güvenlik veSağlık Sözleşmesi"ni imzalaması içinChange.org'da başlatılan imza kampanyasıdevam ediyor.Bu haberin yazıldığı saate kadar209.668 kişi kampanyaya imza verdi.bianet'inTürkiye Maden Güvenlik Sözleşmesini 19 Yıldırİmzalamıyorhaberi üzerine Çalışma ve SosyalGüvenlik Bakanı Faruk Çelik'e hitabenbaşlatılan kampanyada şunlar ifade ediliyor:"13Mayıs günü bu kez Soma'da karşımıza çıktıkaranlık. Soma'da yaşanan, yüzlerce insanınhayatını kaybettiği, yakın tarihimizin en büyükmaden faciası ilk değil ama son olmasını sağla-mak bizim elimizde.

"Türkiye 19 yıldır masada duran,Uluslararası Çalışma Örgütü'nün 176 numaralı'Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi'niimzalasın ve uygulanması için TBMM'de gerekliyasal düzenlemeleri yapsın.

"Soma'da yaşananların son olması, bir dahahiçbir madende böyle faciaların yaşanmamasıiçin Türkiye'nin 'Madenlerde Güvenlik ve SağlıkSözleşmesi' şart."İmzalar Çelik'in yanı sıraTBMM Başkanı Cemil Çiçek, Enerji ve TabiiKaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve TBMMBasın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı'na dagönderilecek.

Bakanlığın son maden raporuna göre, teftiş edilen 142 işyerindensadece 18'inde iş sağlığı ve güvenliğinde eksiklik yok. Raporda

"Risklerin önceden değerlendirilip önlenmesinde ciddi eksikler var"değerlendirmesi yer aldı.

Page 6: Susma gazetesi 599

SOMA ÖZEL SAYFA Sayfa 621 Mayıs/2014/599

“Madende Ýþ Cinayetleri Nasýl Önlenir?”Türkiye'de madende yaşanan en

büyük iş cinayetinde en az 282 kişihayatın kaybetti, hala yeraltında işçilerçıkarılmayı bekliyor.

Manisa'nın Soma ilçesinde SomaKömür İşletmeleri A.Ş'nin EynezKaranlıkdere Linyit kömür ocağındayaşanan bu cinayet önlemez miydi?

Yedi öneriEski Maden Mühendisleri Odası

Başkanı Mehmet Torun, bu cinayetinkesinlikle önlenebilir olduğuna dikkatçekerek bundan sonrası için alınmasıgereken acil önlemleri şöyle özetledi:

* Madencilikte taşeronlaşma veözelleştirme acilen durdurmalı.

* Üretim kamu eliyle sağlanmalı.* İşçilerin çalışma koşulları; yani

maaşları, çalışma saatleri iyileştir-ilmeli.

* Madenlerdeki iç (işverenindenetimi) ve dış (kamu denetimi)

denetimi sağlayan uzmanlarmaaşlarını işverenden almamalı.

* Denetim için bağımsız bir fonkurulmalı.

* Denetçiler bağımsız ve nitelikliolmalı. Sayıları çoğaltılmalı.

* Erken uyarı sistemi geliştir-ilmeli, koruma odaları yaygınlaştırıl-malı.

"Kömür yanması yaygındır amaölüm getirmez"

Mehmet Torun, cinayetin trafopatlaması ile değil, kömür yanması ileoluştuğundan neredeyse emin olduk-larını belirterek kömür yanmasının sıkrastlanır ancak önlenebilir bir durumolduğunu belirtti.

"Soma'da yaşanan, kömürün yan-ması sonucu açığa çıkan karbon-

monokisit gazının yayılması ve işçi-lerin zehirlenmesi ile oldu.

"Madenlerde bazı kömür alan-larında yanmaya müsait zamanlarvardır. Gaz ve sıcaklık ölçümü yapılır,kızışma var ise baraj kurulur ve oksi-jen ile teması kesilir. Bu kömür yan-ması sık yaşanan bir durumdur ancakönlem alınır ve ölümlere neden olmaz.

"Zonguldak ve Soma havzasındada yangına müsait damarlar vardır.Ancak barajlarla kapanır, yangınsönünce ölçüm yapılır ve o panotekrar çalışabilir. Soma'da neden böyleoldu, işte bunu bilmiyoruz. İncelemesonucu anlaşılacak. Sensörlere bakıla-cak."

"Denetim hep kağıtüstünde kalıyor"

Torun, madenlerinde iç ve dışdenetimdeki sorunlara dikkat çekti.

"Soma'daki olayda da iş güvenliğiuzmanı var, denetim var. Peki neden300 işçi öldü? Bunun bir açıklamasıolmalı. Denetimler hep kağıt üstündekalıyor.

"Öncelikle madenlerde işvereninyaptığı iç denetim var. Maden mühen-disi teknik nezaretçi olarak madendekieksikleri Maden Kanunu'na göre belir-ler. Gerektiğinde kanuna göre işlet-menin üretimini bile durdurabilir.Düşünün ki kanun bu kadar güçlü biryetki veriyor.

"Ancak maden mühendisi maaşınıişverenden aldığı için yani A firmasıdenetliyorsun ama A firmasının ele-manısınız, trilyonlar kazanan buocağın üretimini nasıl durdura-bilirsiniz? Anında işten atılırsınız.

8 bin madene 200denetçi

"İkinci denetim ise kamu adına işgüvenliği uzmanlarının yaptığı ancakmaaşını yine işverenin ödediği birdenetim biçimi. Bu uzmanlar İşSağlığı ve İş Güvenliği Yasası'na göreiş güvenliği denetimi yapar. Buuzmanın maden mühendisi olmasızorunluluğu yok, biz buna karşıyız.Tüm uzmanlar maden mühendisiolmalı.Dış denetimi çok aksatıldı.

Yedi, sekiz bin ruhsatlı maden var.Ancak sadece 200 denetçi var.

"Bizim önerimiz, denetim içinayrı bir fon oluşturulması işverenin bufona para yatırması. Böylece denetim-ciler işverenden bağımsız olacak.Eksiklik olduğunda işten atılmatehlikesi yaşamayacak. Ayrıca budenetimcilerin eğitimini eskidenodalar yapıyordu bu hak elimizdenalındı. Dolayısıyla niteliksiz elemanyetiştiriliyor. Yani hem sayıları az,hem niteliksiz hem de bağımsızlar."

Erken uyarı, koruma odalarıŞili'de madencilerin göçük son-

rasında hayatta kalmalarını sağlayankoruma odalarının Türkiye'de de bazımaden ocaklarında olduğunu ancakkömür ocaklarında olmadığını söyledi.

"Kömür madenlerinde süreklihareketlilik olduğu için bu odalarmetal madenciliği kadar faydalıolamıyor. Ancak yine de ara galeril-erde yapılması gerekir."

Torun, madenlerde yasal olarakerken uyarı sisteminin zorunluolduğunu hatırlatarak bu sisteminstandart değil odaların görüşü alınarakher ocağın yapısına göre geliştirilmesive yaygınlaştırılması gerektiğinisöyledi.

Maden Mühendisi Torun, madenciliğin kamu eliyle yapılmasını, denetim sistemiiçin bağımsız ve nitelikli uzmanların olmasını ve işçilerin yaşam koşullarının

düzeltilmesi gerektiğini söyledi.

Kürkçü: Soma Sermaye ve Devletin Uðursuz Ýttifakýnýn Eseri301 işçinin hayatını kaybettiği

Soma'daki iş cinayeti sonrası Soma'yagiden Halkların Demokratik Partisi EşGenel Başkanı Ertuğrul Kürkçü,"Hükümetin sorumluluğu çok açık.Sermaye ve devlet arasında buradaişçilere karşı kurulmuş uğursuz ittifakvar."

Halkların Demokrasi Partisi(HDP) Eş Başkanı Ertuğrul KürkçüSoma'da işçiler ve sendikacılarınsöylediklerinin ortaklaştığını aktarıyor.

"Ocakta üç vardiya kesintisizçalışılıyor. İşçiler en çok 2 bin liramaaş alıyor; iş yeri güvenliği, işçisağlığı bütünüyle başıboş bırakılmış.Sağlıklı çalışma koşulları için biryatırım yok, devlet denetimi yok."

Kürkçü, Karanlıkdere LinyitKümürü Ocağı'ndaki madencinayetiyle ilgili izlenimlerini bianet'lepaylaştı.

Sivil Kriz MasasıKürkçü hem sendikaya hem

hükümete saldırıyı "Sendikanın kazayımazur gösterecek şekilde işverenleaynı dili konuşması, madencilerindeğil de devlet ve sermaye yanındankonuşması kentte bir kızgınlık yarat-mış'' sözleriyle açıklıyor.Kürkçü halenresmen nedeni açıklanamayan madencinayetinde ölümlerin büyük olasılıklakarbonmonoksitten olduğunu söylüy-or, ÇHD, TMMOB, DİSK, TTB, yerelişçi hakları inisiyatifleri ve HDP'ninde içinde yer aldığı emek yanlısı siyasipartilerden oluşan Sivil KrizMasası'nın güvenilir bilgi toplamayaçalıştığını anlatıyor.

Denetlenen ve denetleye"Hükümet kayıpların kabul

edilebilirliğini sağlamak için degerçek sayıyı parçalı olarak açıklamakve toplu kayıp görüntülerini engellem-eye çalışıyor. "Hükümet kaybınbüyüklüğünü biliyordu ki, ilk adımıkurtarma ekiplerini değil, askeri vepolisi Soma'ya sevk etmekoldu."Ocaklarda 24 saat kesintisiz üçvardiya çalışmaya elverişli bir ekip-man olmadığı, denetim yapılmadığıanlaşılıyor."

"Denetim-AKP iç içe""Bağımsız denetim ihtimali

hemen hemen sıfır" diyorKürkçü:"Sosyal Güvenlik BakanlığıAKP'nin. Ocak yönetimi AKP'nin.Ocağı yöneten kişinin eşi de AKP'denSoma Belediye Meclis Üyesi. AKPetrafında birleşmiş olan denetim kuru-muyla sermaye iç içe."

Madencinin fıtratı değilErdoğan maden cinayeti örnekleri-

ni neden 1800'lerden, 1900'lerdenverdi? Kürkçü, Erdoğan ve danışman-larının "Sanayi devrimi öncesi, hattasanayi devrimi sürecindeki çalışmakoşullarının normal insan çalışmasıolduğuna, madende çalışmanın başkatürlü olamayacağına dair neoliberalzihniyetle malul" olmalarıyla açıklıy-or."Aradaki zamanda edinilmiş işçikazanımları, işçi dünyasında buyüzyılın nasıl yaşanmış olduğuna dairhiçbir şey Erdoğan'ı ilgilendirmiyor.

"O yüzden Erdoğan bu işinfıtratında var diyor. Bu madencininfıtratında yok, bu maden sahipliğininve devlet olmanın fıtratında var.

"ILO sözleşmesi imza-lanmalıdır"

Kürkçü hükümeti UluslararasıÇalışma Örgütü'nün (ILO)'Madenlerde Güvenlik ve SağlıkSözleşmesi'ni imzalamaya çağırıyor.

"AKP kendisinin ortaya çıkarttığıve beslediği yeni burjuva sınıfı içinişçi sağlığı, iş güvenliği, iş yeri çalış-ma koşullarını tahkim ve iyileştirmeyeyatırım yapma mecburiyetini devredışı bırakmak istiyor.

Dayanışma ortamı"Halk dayanışmacı tutumları

sevgiyle karşılıyor."İş cinayetinin bütün Türkiye'de

İzmir'den Diyarbakır'a, Denizli'denBatman'a dayanışma iklime yolaçmasını tek olumlu netice olarakgörüyorum. Bunu kalıcılaştırmak enönemli mesele. "İnsanlar işsizlik veyoksulluk nedeniyle kısa vadede bugibi madenlerde çalışmayı kolayca

reddedemeyebilirler ama işçi sağlığıve iş güvenliği standartlarının yük-selmesi için mücadele görevi önceliklesendikalara, işçi aktivistlerine düşüyor.

"Biz de bütün yurttaşların toplum-sal ve demokratik haklar için aynısafta toplanması için çaba göstermeyedevam edeceğiz."

142Madenden18'i MevzuataUygun

Mesleki eğitim "gereksiz maliyetve zaman kaybı"

Raporda, madencilik ve sorunlarınnasıl düzeltilebileceğine ilişkin de şutespit ve öneriler yer aldı:

* Madencilik sektöründe istihdamedilen işçilere yeterli mesleki eğitiminverilmediği, bu doğrultuda gereklialtyapının oluşturulmadığı gözlendi.Maden işbaşı eğitimi ve hizmet içieğitim şartı mevzuatta öngörüldüğüölçüde yerine getirilmiyor. İşveren-lerce eğitim "zaman kaybı ve gereksizyere katlanılan bir maliyet" olarakalgılanıyor.

* Maden işletmelerindekarşılaşılabilecek bütün riskleri değer-lendirerek sistematik tedbirler alın-masını sağlamaya yönelik iş sağlığı vegüvenliği yönetim sistemi kurulmasın-da ve dolayısıyla risklerin öncedendeğerlendirilerek önlenmesinde ciddieksiklikler var.

* Sadece iş sağlığı ve güven-liğinin sağlanmasına yönelik yaptırım-ların devreye konulması, iş kazaları vemeslek hastalıklarının azaltılmasıyönünde geçici bir iyileşmeye nedenolur ve sorunun çözümüne yöneliksürdürülebilirliğe bir katkı sağlamaz.Bu ancak, madencilik süreçlerinintamamının düzeltilmesiyle sağlanabilir

Altý Yýldýr SonuçlananÝþçi Ölümü Davasý Yok

Baştarafı 5.Sayfadan

Afşin Elbistan Termik SantraliDavası: Kahramanmaraş Elbistan'da 6ve 9 Şubat 2011'de keydana gelen 2ayrı göçükte 11 işçi hayatını kaybetti.Afşin Başsavcılığı kömür sahasınıişleten Park Teknik AŞ'nin 9 yetkilisiile EÜAŞ Kontrol Teşkilatı'nda görevli14 kişi hakkında "bilinçli taksirleölüme sebebiyet vermek" suçundandava açtı. Davanın 21 Şubat 2014'dekiduruşması, eksikliklerin tamamlanmasıiçin ertelendi.

Zonguldak Kozlu Davası:TTK'ya bağlı Kozlu MüesseseMüdürlüğü'nde 7 Ocak 2013'de metangazı patlaması sonucu 8 madenci hay-atını kaybetti. Maden ocağında 2010 ve2011 yıllarında 7 kez denetim yapıldığıve madendeki 45 eksik için firmaya 3bin 500 TL para cezası verildiği ortayaçıktı. TTK'nın 2011 yılı raporunda dametan gazını önceden gösteren sonda-jların yapılmadığı belirtildi. Ancakolayın üzerinden 1 yılı aşkın süregeçmesine rağmen savcılık, hala davaaçmadı. Soruşturmada hazırlananbilirkişi raporlarında TTK ve taşeronşirket yetkililerinin kusurlu olduklarıbelirtildi.

Ostim İvedik Davası: Ankara'da 3Şubat 2011'de Ostim Organize SanayiBölgesi'ndeki iki ayrı işyerindeki patla-ma ve yangın nedeniyle 20 işçi hayatınıkaybetti. Bilirkişi raporunda kusurlubulunan firmaların 9 yetkilisi hakkında"taksirle ölüme sebep olmak, tehlikelimaddeleri izinsiz bulundurmak" suçun-dan dava açıldı. Ankara 10. Ağır CezaMahkemesi'ndeki davada hazırlatılanbilirkişi raporunda davada işyer-lerinden birinin ruhsatsız olduğu, buyüzden de kamu görevlilerine herhangibir kusur yöneltilemeyeceği savunuldu.Ailerin itirazı sonucu 9 kişi hakkındadaha dava açıldı ve sanık sayısı 18'eyükseldi. Davalar halen devam ediyor.

Esenyurt Çadır Yangını Davası:İstanbul Esenyurt'taki AVM inşaatındaçalışan işçilerin yatakhanesinde 11Mart 2012'de çıkan yangında 11 işçiyanarak hayatını kaybetti. Olaydan 6ay sonra Bakırköy 4. Ağır CezaMahkemesi'nde AVM'yi yapan şirketinyetkilisi, müteahhit ve taşeron fir-maların yetkilililerinin de aralarındaolduğu 13 sanık hakkında dava açıldı.Duruşmalar sırasında bir sanık avukatı

bir tanığa işçilerin neden ateşinüzerinden atlamadığını sordu. Ateşinçok yüksek olduğu yanıtını verenişçiye avukatın "Hıdırellez ateşindenatlıyoruz ya, o şekilde atlayabilirlerdi;neden atlamadılar?" diye sorması hay-atını kaybeden işçilerin ailelerinin tep-kisine neden oldu. Aileler, bilirkişiraporuna sanıkların suçlarının görmez-den gelindiğini belirterek itiraz etti.

Davutpaşa Davası: Kaçakfaaliyet gösteren bir maytap atö-lyesinde 31 Ocak 2008'de meydanagelen patlamada 21 kişi hayatını kay-betti. Olayla ilgili dava patlamadan 2yıl sonra açılabildi. DöneminZeytinburnu Belediye Başkanı MuratAydın ile Çalışma Bölge MüdürüAtakan Tanış hakkında da daha sonradava açıldı. Davada bilirkişi raporuancak 16. duruşmada gelebildi. Davahalen devam ediyor.

Muğla Milas Güllük Davası: Atıksu arıtma tesisinde 17 Haziran 2013'de7 metre derinliğindeki deponun bakımısırasında 7 işçi metan gazından etk-ilenerek yaşamını kaybetti. Savcılıkhalen dava açmak için bilirkişi rapor-larının tamamlanmasını bekliyor.

Adana Kozan Baraj Faciası:Gökdere Köprü inşaatında 24 Şubat2012'de mekanik tünel kapağının patla-ması sonucu 10 işçi hayatını kaybetti.Olayda 5 işçinin naaşına ulaşılırken 5işçinin naaşı ise 2 yılı aşkın bir süregeçmesine rağmen hala bulunamadı.Baraj inşaatını yapan iş sahibi, taşeronşirketin mühendis ve yetkilileri hakkın-da açılan davada 17 sanık "taksirleölüme sebep olmak" suçundan 15 yılakadar hapisle yargılanıyor.

Erzurum Aşkale Tedaş Davası:Karasu-2 HES'in göletinden geçenenerji nakil hattındaki arızayı gidermekiçin 3 Nisan 2012'de deniz bisikletiyleyola çıkarılan 5 işçi, buzla kaplı göletinalabora olması sonucu hayatını kaybet-ti. Olaydan 2 gün sonra naaşları bulu-nan işçilerin 3 saat boyunca buzkütlelerine tutunarak kurtarılmayı bek-ledikleri anlaşıldı. Olaydan sonra şir-ketin İşletme Bakım Müdürü TuncerYeşilyurt tutuklandı, ancak personelinarızayı gidermeye kendi insiyatifleri ilegittikleri gerekçesiyle 25 gün sonraserbest bırakıldı. 6 kişi hakkında açılandava devam ediyor.

Page 7: Susma gazetesi 599

SUSMA -YORUM Sayfa 721 Mayıs/2014/599

Soma'da yaþamýný yitiren Zonguldaklý 5 madenci gözyaþlarý arasýnda topraða verildi

Kara; “200 kiþinin cesedi halen ocakta duruyor”Manisa'nın Soma ilçesindeki

maden faciasında yaşamını yitiren 5Zonguldaklı maden işçisi, gözyaşlarıarasında toprağa verildi. 282'nin hay-atını kaybettiği ölüm madenindençıkarılan 52 yaşındaki Nurettin Karave 27 yaşındaki Muharrem Şen'incenazeleri, aynı cenaze aracıyla Çay-cuma ilçesine bağlı Yolgeçen Köyü'negetirildi. 5 yıl önce emekli olmasınarağmen geçim sıkıntısı nedeniyle aynıocakta çalışmaya devam eden birçocuk babası Nurettin Kara'nıncenazesinin eve taşınması sırasında eşiAyten Kara ve oğlu İlker Kara gözyaşıdöktü. Ayten Kara'nın, "Seni çokseviyorum. İlk aşkımsın sen benim.Bana söz verdin; 'Artık rahat edeceğiz'diyordun. Şimdi nereye gidiyorsun,böyle mi olacaktı" diyerek ağlamasıherkesi duygulandırdı. Ayten Karaevin önünde de eşinin tabutuna sarılıp,"Onu oradan çıkarın ne olursunuz"diyerek ağlamaya devam etti.

İlker Kara: "200 kişinincesedi halen ocakta

duruyor"Babasının tabutu başında

taziyeleri kabul eden NurettinKara'nın tek çocuğu 30 yaşındaki İlkerKara, Soma'daki kazada trafonundeğil, grizunun patladığını iddiaederek, "Babamın şehit olduğu madenocağında bende 4 yıl çalıştım. Trafopatlamasında o kadar çok kişi nasılkalabilir? Hep yalan dolan konuşuyor-lar. Patronlardan bir tanesi bile madenocağında yoktu. Ben orada sesimiyükseltim, kimse yanıma gelmedi. Birkişi bile başsağlığı dilemedi.Devletimiz 'ilgileniyorum' demeklekalıyor. Gerçekten ilgilensinler. Benorada ceset kokularını duydum. 200kişinin cesedi halen ocakta duruyor.'Ben eski madenciyim, verin banabareti, çizmeleri, ben de ocağa gire-ceğim' dedim. İzin vermediler. Çünküaşağıda olup biteni görmemiistemediler. Madenlerden çıkan ceset-lerin ağzına hava takıyorlar. Ölmüşmadencilerin ağzına neden hava takıy-orsunuz? Zaten yüzleri-gözlerimosmor, çoktan ölmüşler. Babam 20yıllık madenci, aynı ocaktan emeklioldu. Tekrar çalışmaya çağırdılar. Amaonu çağıranların hiçbiri şimdi ortalar-da yok. Ben bunun hesabını sora-cağım, sonuna kadar gideceğim.Babamın çalıştığı ocakta kural,'Kömür gelsin, kömür gelsin' başkahiçbir şey yok. Babamın başını yedil-er. 3 aydır o ocakta yangın var. Babamher akşam, 'Bugün çok toz yuttum'diyerek eve gelirdi" diye konuştu.

Nurettin kara: "Sonmaaşını alıp ayrılacaktı"

Nurettin Kara'nın ağabeyi emeklimaden işçisi 63 yaşındaki TevfikKara, kardeşinin geçim sıkıntısıçekmesi nedeniyle emekli olduktansonra çalışmaya devam ettiğini söyle-di. Kardeşinin 20 yıllık tecrübeli birmadenci olduğunu anlatan TevfikKara, "En son görüştüğümüzde banaartık bırakacağını söyledi. Bu ay sonuson maaşını alıp işi bırakacaktı.'Köyüme gelip bağ bahçe yaparım'diyordu. Hayali buydu, ama olmadı"dedi.

Şen: "Oğlum TTK'yagiremediği için

Manisa'ya göç etti"Muharrem Şen'in babası

Sabahattin Şen ise, oğlunun TTK'yaişe giremediği için Manisa'ya göç

ettiğini ifade ederek, "Oğlum 6 yıldırSoma'daki maden ocağında çalışıyor-du. Kazadan sonra oğlumu gördüm,gazdan ölmüş, vücudunda hiçbir yaraizi yok. Sadece kaçarken vücudunuduvara çarpmış, küçük çizikler oluş-muş. Oğlum ocaktaki iş güvenliği ileilgili çok fazla konuşmazdı.Zonguldak'ta iş bulamadığı içinManisa'ya gitmek istedi, ben de izinverdim" şeklinde konuştu. MuharremŞen, evli ve bir çocuk babasıydı.

İlk olarak evlerinin önlerine getir-ilen cenazeler için Kur'an-ı Kerimokundu. Yolgeçen Köyü Camisi'ndekiöğle namazından sonra Şen veKara'nın cenaze namazları birliktekılındı.

Çaycuma Müftüsü ÖmerKeskin'in kıldırdığı cenaze namazına;AK Parti Zonguldak MilletvekiliÖzcan Ulupınar, CHP ZonguldakMilletvekilleri Mehmet Haberal ve Aliİhsan Köktürk, Çaycuma KaymakamıHasan Yaman, Garnizon KomutanıÜsteğmen Ercan Balçık, ÇaycumaBelediye Başkanı Bülent Kantarcı,İlçe Emniyet Müdürü Murat Biber,

Nebioğlu Belediye Başkanı ErtanAydoğan, Perşembe Belediye Başkanı,İsmail İnam, Saltukova BelediyeBaşkanı Zerrin Güneş, KarapınarBelediye Başkanı Ahmet Aydın, FilyosBelediye Başkanı Ömer Ünal, CHPÇaycuma İlçe Başkanı Umut Başoğlu,Çaycuma eski Belediye BaşkanıMithat Gülşen, sivil toplum kuruluşutemsilcileri, daire müdürleri ve çoksayıda vatandaş katıldı. Cenazeler,Yolgeçen Köyü Mezarlığı'ndagözyaşları içerisinde toprağa verildi.

Avcı'nın cenazesine ValiKaban da katıldı

Faciada ölen evli ve 3 çocukbabası 34 yaşındaki Kenan Avcı'nıncenazesi de, Zonguldak merkeze bağlıHimmetoğlu Köyü'ne getirildi. 4 yılönce Zonguldak'ta 900 lira aldığımaden ocağından ayrılıp Soma'ya göçederek ölüm madeninde işe başlayanKenan Avcı'nın köy camisindekicenaze namazına; Vali Ali Kaban,Zonguldak Belediye Başkanı

Muharrem Akdemir, 3'üncü JandarmaEğitim Tugay Komutanı TuğgeneralNecdet Köse, CHP ZonguldakMilletvekilleri Mehmet Haberal ve Aliİhsan Köktürk de katıldı. Cenazenamazını İl Müftüsü Nuh Korkmazkıldırdı. Korkmaz'ın, Soma faciasındaölen işçiler için yazdığı şiiri müezzinokudu. Cenaze namazının ardındanüzerinde Türk bayrağı bulunan KenanAvcı'nın cenazesi omuzlardamezarlığa taşınarak toprağa verildi.

Madenci Altuntaş datoprağa verildi

Soma'daki maden faciasındayaşamını yitiren 29 yaşındaki ErkanAltuntaş'ın cenazesi, Zonguldak'ınKozlu ilçesine bağlı BozcaKöyü'ndeki baba ocağına getirildi.İşsizlik nedeniyle 7 yıl önce evlendik-ten hemen sonra eşiyle Soma'ya göçederek facianın yaşandığı ocaktaişbaşı yapan Erkan Altuntaş'ın emeklimadenci olan babası Galip ve annesiMeryem Altuntaş ile eşi Birsel ve

kardeşleri gözyaşlarına boğuldu. 28yaşındaki Huriye Altuntaş, ağabeyinintabutunun başında, "Allah'ım seni cen-netinin köşesine alsın. Sen, 'Askerdeşehit olamadım, içim yandı' diyordun.Bak şimdi şehit oldun" diyerekgözyaşı döktü. Lise öğrencisi 16yaşındaki Gökhan Altuntaş daağabeyinin tabutuna sarılarak ağladı.Cenazeye, Vali Yardımcısı EkremAylanç, Kozlu Kaymakamı AhmetKarakaya, AK Parti İl Başkanı HamdiUçar çok sayıda vatandaş katıldı.

Evde helallik alınmasının ardın-dan madencinin Türk bayrağına sarılıtabutu köy mezarlığına götürüldü.Altuntaş'ın cenazesi, burada kılınancenaze namazından sonra toprağa ver-ildi.

5'inci iş gününde öldüSoma'daki maden faciasında

yaşamını yitiren maden işçisi evli vebir çocuk babası 33 yaşındakiRamazan Ünal'ın cenazesi, memleketiZonguldak'ın Çaycuma ilçesinin BasatKöyü'nde toprağa verildi. RamazanÜnal için evinin önünde helallikalındı. Madencinin annesi CevriyeÜnal, kız kardeşi Ayten Ünal ve diğeryakınları son kez Ramazan Ünal'ınyüzüne baktı. Ünal'ın tabutunun evdençıkarılıp kamyonetin kasasına konul-ması sırasında annesi ve diğer yakın-ları gözyaşlarına boğuldu.Kamyonetin peşinden koşmak isterkendurdurulan Ayten Ünal sinir krizigeçirdi. Madencinin küçük kızı 6yaşındaki Gülten de gözyaşlarını tuta-madı.

Ünal'ın, Basat Köyü Camisi'ndekiikindi vakti kılınan cenaze namazına;CHP Zonguldak MilletvekilleriMehmet Haberal, Ali İhsan Köktürk,AK Parti Zonguldak MilletvekiliÖzcan Ulupınar da katıldı. Ünal'ıncenazesi, kılınan cenaze namazınınardından toprağa verildi.

Ramazan Ünal'ın, ocaktan ilkçıkan yaralı işçiler arasında yer aldığı,ancak hastanede hayatını kaybettiğibelirtildi. Soma'da başka bir madenşirketinde çalışan amcası Cemal Ünal,yeğeninin ocaktan çıkan ikinci yaralımadenci olduğunu, hatta sedyeüzerinde ocaktan çıktığında görüştük-lerini de söyledi. Cemal Ünal, şöylekonuştu:

"Madenden çıktığında sağlıklıgüzeldi. Ben gördüm, konuştum. O dakonuştu. 'Ben mahvoldum' dedi. Sonraambulansla götürüldü. Beni almadılarambulansa. Peşinden gittim has-tanelere baktık bulamadım. Aradım,araştırdım bulamadım. Nereye gitsekisim yoktu. 'Acaba öldü mü?' dedik.Sonra morgda bulduk."

Yeğeninin daha önce Ankara'dainşaatlarda ve maden işinde çalıştığınıanlatan Cemal Ünal, "Soma'ya geldibu kazanın yaşandığı maden ocağınabaşvurdu. İşçi alımı yoktu. TekrarAnkara'ya döndü. Sonra tekrar geldi,başka bir firmaya başvurdu. Kabuledilmedi. Sonra eski başvurduğu yeregitti başladı. 5'inci gününde de bu olayoldu" dedi.

Babasının tabutu başında taziyeleri kabul eden Nurettin Kara'nın tek çocuğu 30 yaşındaki İlker Kara,Soma'daki kazada trafonun değil, grizunun patladığını iddia ederek, "Babamın şehit olduğu maden ocağında

bende 4 yıl çalıştım. Trafo patlamasında o kadar çok kişi nasıl kalabilir? Hep yalan dolan konuşuyorlar.Patronlardan bir tanesi bile maden ocağında yoktu. Ben orada sesimi yükseltim, kimse yanıma gelmedi. Bir

kişi bile başsağlığı dilemedi. Devletimiz 'ilgileniyorum' demekle kalıyor. Gerçekten ilgilensinler. Ben oradaceset kokularını duydum. 200 kişinin cesedi halen ocakta duruyor

Page 8: Susma gazetesi 599

Sayfa 8SUSMA -YORUM21 Mayıs/2014/599

Keçecioðlu;“Kurtarma uzmanlýkgerektiren bir iþ”

Manisa'nın Soma ilçesindeki maden ocağında301 maden işçisinin yaşamını yitirdiği faciadaarama kurtarma çalışmalarına katılan 16 kişilikTürkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) TahlisiyeEkibi, Zonguldak'a döndü. Ekip, TTK KozluMüessese Müdürlüğü Tahlisiye İstasyonu'ndaKozlu Müessese Müdürü Kazım Eroğlu ve GenelMaden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel SekreteriBehzat Cinkılıç tarafından karşılandı. Çiçek verilenkurtarma ekibine baklava da ikram edildi.

Kozlu Müessese Müdürü Kazım Eroğlu,ülkede herhangi bir facia olduğunda oraya madenişçilerinin gitmemesi gibi bir durumun olmaya-cağını söyledi. Eroğlu, "Çünkü bu bizim hayat,yaşam biçimimiz. Bizim madencinin gönlünü,yüreğini bilmeyen insanların oradaki madencikardeşimizin, 'Sedye kirlenmesin çizmeyiçıkarayım mı?' demesini anlaması da mümkündeğildir. Bizim kullandığımız malzeme siyahtırama madencinin gönlü beyaz, duygusu bembeyaz.Ben çok iyi biliyorum ki bu ekipler gitmemişolsalardı burada uyumaları mümkün değildi" dedi.

GMİS Genel Sekreteri Behzat Cinkılıç daekibi başarılı çalışmaları nedeniyle kutladı.

Kurtarma ekibinin başında yer alan TTK İşGüvenliği ve Eğitim Dairesi Şube Müdürü AhmetSarıalioğlu ise kurum olarak Soma'da üzerlerinedüşeni yaptıklarını belirtti.

Ekipte yer alan tekniker İsmail Çetin de,maden kazalarında karşılaştıkları en önemli soru-nun madenden anlamayan insanların ocak içinegirmesi olduğunu söyledi. Soma'da ocağa girdik-lerinde itfaiyecilerle karşılaştıklarını hatırlatanÇetin, "Soma'da bir arkadaşı biz kurtardık, adam azdaha ölüyordu. Sebebi ise, bir havalandırmakapısını açık bırakmışlar. Belki de 100 kişiöldürdü, adam haberi yok. Orada yanlışlıkla birdüğmeye bastı, belki 200 kişiyi öldürdü, haberiyok. Durum bu. O durumda kurtarma çalışmalarınabaşladık. Organize etmek uzun sürdü. Bir günsonra her şey rayına oturabildi. Daha sonra havanınyönünü değiştirerek, yangını söndürdük ve kurtar-ma çalışmaları tamamlandı" dedi.

Soma İşletme Müdürü Akın Çelik'i sağ olarakkurtardıklarını belirten Çetin, şöyle devam etti:

"Akın Çelik'in yanındaki iki arkadaşı kendicanlarını kurtarmak için bırakıp gitmişler. İyi kibırakmışlar. Onlar olmasa yine bulamayacaktık.Onlar söyleyince biz cihazları kuşanıp olay yerinegittik. Atıl vaziyetteki bir tahlisiye cihazını 15dakika kullanarak orada durmuş. O bitince düşmüş.

Ama o cihazla ayakta kalmış. Bizim ekip oraya git-tiğinde baygın bir halde bulmuşlar. Bir taraftan dagöçük oluyor. Onu hızlı bir şekilde oradan uzak-laştırmışlar. Onların peşinden ben cihaz kuşanıpgittim göçüğü duyunca. 'Eyvah bizim ekip de kaldıorada' diyerek korktum. Sonra onu kurtardık veorası göçtü. Çok şanslıydı. Şimdi o suçlanacakbelki. 301 kişi öldü, ama Allah ona da kolaylıkversin. Ölen madenci şehitlerin ailelerine de sabır-lar diliyorum."

Keçelioğlu: "Kurtarma uzmanlıkgerektiren bir iş"

Maden Mühendisi Erhan Keçelioğlu da, kurtar-ma işinin uzmanlık gerektiren bir iş olduğunu vur-

gulayarak, "Bu kadar uzman ekip varken, biritfaiyecinin, bir belediye görevlisinin, bir üniversiteöğrencisinin lambayı alıp bareti takıp ocağa koş-ması gerçekten vahim sonuçlar doğurabilecekşeyler. Yer altı tecrübesi olmayan bir arkadaş birdüğmeye basıp yüzlerce kişinin hayatına mal ola-bilir. Bizim madenlerde havalandırma kapılarımızvardır. Biz kirli havayı temiz hava ile karıştırmadantemiz havayı ocağın her tarafında dolaştırıp kir-lendikten sonra hiç kimseyi etkilemeden dışarıçıkartırız. Bir tane kapı açarsınız, o havanınyönünü değiştirirsiniz, bütün yer altı atmosferinideğiştirirsiniz" diye konuştu.

Soma'daki maden faciasında arama kurtarma çalışmalarına katılan16 kişilik TTK Tahlisiye Ekibi, döndükleri Zonguldak'ta çiçek vebaklava ile karşılandı. Kurtarma ekibinin başında yer alan TTK İşGüvenliği ve Eğitim Dairesi Şube Müdürü Ahmet Sarıalioğlu, kurumolarak Soma'da üzerlerine düşeni yaptıklarını belirtti.

Türkiye 19. Kömür kongresi Baþlýyor

TMMOB Maden Mühendisleri OdasıZonguldak Şubesi tarafından düzenlenen,Türkiye 19. Kömür Kongresi 21-23 Mayıs2014 tarihleri arasında Zonguldak'ta DedemanOtelde gerçekleştirilecektir. Bu Kongre'de deöncekilerde olduğu gibi, güncel bilgilerinışığında, kömürün aranmasından tüketiminekadar geçen süreçte kömür madenciliğindeyaşanan gelişmeler ve karşılaşılan sorunlarbilimsel verilerle tartışılacaktır. Kongredeişlenecek konular; Kömür MadenciliğininBilim ve Teknolojisi, Kömür Madenciliğindeİşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ve KömürMadenciliğinin Ekonomi Politikası ve SosyalSorunları olarak belirlenmiştir.

Kongrede ayrıca, Maden Makinaları veDonanımı Sergisi de ilgililerin ve delegelerim-izin ziyaretine açık olacaktır.

Sakatlar Derneði YiyecekKermesi düzenledi

Sakatlar Derneği ZonguldakŞubesi tarafından Camlı Köşk'teyiyecek kermesi düzenlendi.Kermese çok sayıda davetli katıldı.Kermeste konuşma yapanZonguldak Sakatlar DerneğiBaşkanı Hüseyin Şirin şunları dilegetirdi. "Bilindiği gibi SakatlarDerneği Zonguldak Şubesi olarak10-16 mayıs Sakatlar Haftası kap-

samında ilimizde 10 Mayıstan butarafa etkinlikler yaptık. Bugündeyine bu hafta dolayısıyladerneğimizin yararına hazırlanmışolan yiyecek kermesi düzenledik.Bu kermesten gelen gelirleri yineihtiyaç sahibi engellilere tekerleklisandalye almayı düşünüyoruz.Faaliyetlerimiz bu şekilde devamedecek".

Zonguldak Belediyesi Taþeron iþçilerinden Soma ' ya destekZonguldak Belediyesi’nde çalışan

taşeron işçiler Soma’da yaşamını yitirenmaden işçilerinin anısına dayanışmaeylemi gerçekleştirdiler. Belediyeçalışanları, Zonguldak Belediyesi anabinasından Madenci Anıtı’na yürüyüşgerçekleştirdiler. “Her yer Soma Her yerZonguldak”, “Susma Sustukça sıra sangelecek” sloganları atarak geldiler.Eyleme Belediye İş Zonguldak ŞubeBaşkanı ve yönetim Kurulu üyeleri dedestek verdi.

Madenci Anıtı’nda Soma’dayaşamını yitiren madenci sınıfdaşlarıiçin bir dakikalık saygı duruşunun ardın-dan basın açıklaması yaptılar.Açıklamayı Belediye’de Su veKanalizasyon işlerinde ustabaşı olarakçalışan İsmail Özsoy yaptı.

Özsoy şu görüşleri dile getirdi,“Uzun yıllar boyunca elde edilmiş olanmadencilik bilgi ve deneyimine sahipkamu madenciliği, maliyet artırıcı birunsur olarak görülerek, bu alanlarayatırım yapmaktan kaçınılmış ya da bualanlar neoliberal politikaların sonucuolarak özelleştirme ve taşeronlaşmauygulamalarına açılmıştır. Kâr hırsınınaşırı; deneyim, uzmanlaşma ve teknikalt yapının yetersiz ve kamusal dene-timin etkisiz olduğu bu uygulamalarsonucu işçi sağlığı ve iş güvenliği tama-men bir maliyet unsuru olarakgörülerek, "geliyorum denen kaza"görmezden gelinmiş, maden işçileridaha fazla kâr hırsı ile en acımasızkoşullarda çalışmak zorunda

bırakılmıştır.

“Büyük maden faciası ilkdeğil ama son olmalı

artık”13 Mayıs günü bu kez Soma'da

karşımıza çıktı karanlık. Soma'dayaşanan, yüzlerce insanın hayatını kay-bettiği, yakın tarihimizin en büyükmaden faciası ilk değil ama son olmalıartık…Yüzlerce ailenin yüreklerinedüşen ateşi bu saatten sonra kimsesöndüremez. Bizler bir nebzede olsa

onların acılarını paylaştığımızı, yan-larında olduğumuzu göstermek içinbütün taşeron işçileri olarak toplanarakbu eylemi planladık. Onların acılarınıdindirmeyecek yaptığımız bu eylemama yine de Zonguldak’ ta da çalışantaşeron kardeşlerinin de yanlarındaolduğunu bilmelerini istiyoruz.Elimfaciada yaşamını yitiren tüm madenemekçilerini saygıyla anıyor; yakınları-na, ailelerine ve tüm halkımıza sabır vebaşsağlığı diliyoruz.”

Açıklamanın ardından tüm işçilerelerindeki karanfilleri simgesel olarakMadenci Anıtı’na bıraktılar

Page 9: Susma gazetesi 599

SUSMA -HABER-YORUM Sayfa 921 Mayıs/2014/599

ivardan SUSMA; BAĞIMSIZ,İLKELİ, TUTARLI GAZETESUSMA; GÜCÜNÜ OKURDAN ALAN GAZETESUSMA; GÖNÜLLÜ OKURLARIN DESTEK-

LERİYLE ÇIKIYORC

Devrek ile Çaydeğir-meni arasında yapımınabaşlanan iki hidroelektriksantrali projesiyle ilgilitartışmalar sürüyor. Çay-değirmeni Erenler KöyüAda Düğün Salonu'ndayapılan toplantıda, YıldızTeknik Üniversitesi ÇevreMühendisliği ÇevreTeknolojileri Ana BilimDalı Öğretim GörevlisiProf. Dr. Beyza Üstüntarafından katılımcıları bil-gilendirdi.

HES karşıtı toplantıya;Erenler Köyü, Çaydeğir-meni ve Devrerk'ten vatan-daşların yanı sıra, ErenlerKöyü Muhtarı Cemal İnam,Çaydeğirmeni MerkezMahalle Muhtarı İsa Çatak-lı, Çaydeğirmeni BelediyeMeclisi'nin CHP'li üyesiNazif Meziroğlu, CHP eskiBelde Başkanı ve TSOYönetim Kurulu ÜyesiAydoğan Yılmaz, CHP

Devrek İlçe Başkanı YaşarBükrü, CHP İl YönetimKurulu Üyesi ŞaziSivişoğlu, Devrek BelediyeMeclisi'nin CHP'li üyesiİsmail Külah, İşçi Partisiİlçe Başkanı BahattinDurak, KESK'e bağlıEğitim-Sen İlçe TemsilcisiSatuk Kadem, İsmetpaşaMahalle Muhtarı NeclaEsen, Av. Emrah Özmekik,

Av. Halil Kodaman veZonguldak'tan STK yetk-ilileri katıldı.

"Su, tüm can-lılarındır. Su, hepimiz içingereklidir ve satılamaz"

Yıldız Teknik Üniver-sitesi Çevre MühendisliğiÇevre Teknolojileri AnaBilim Dalı Öğretim

Görevlisi Prof. Dr. BeyzaÜstün, "Halkımızı, sizleribu şirketin yetkilileri tatlısözlerle ve vaatlerlekandırarak bu işe başlıyor-lar. Size gelecekler sakınbunlara kanmayın. Bu işeengel olamazsak buradaDevrek ile Çaydeğirmeniarasında en az 4,5 kilometre8,5 metre derinliğindeki budere onların olacak ve sizler

suya ulaşamayacaksınız ve buranındoğal dengesi de zamanla bozuluptarım bile yapamayacak konuma gele-ceksiniz" dedi.

Dünyanın var olması için suyunçeşitli evreler ile dönüyor olduğunavurgu yapan Üstün, "Suya müdahaleedemezsiniz, doğanın dengesinibozarsınız. Su, sadece bir sıvı değildir.Susuz hiçbir canlı yaşayamaz. Su, tümcanlılarındır. Su, hepimiz için gerek-lidir ve satılamaz, satılmaması içindehep beraber elimizden gelen mücade-leyi yapmalıyız. Burada yapılacak olanHES ile bu su, bu şirketin olacak. Busu sadece onların değildir. Bu su tümyaşamın devamı için gereklidir. İşte busuya burada 49 yıllığına sahip olmayaçalışıyorlar. Herkese ait olan bir suyabir şirket sahip olmaz. Onun içinbunun için bunun mücadelesini hepberaber vereceğiz ve bunlara mahkumolmayacağız" diye konuştu.

"Su ihtiyacımız için bu şir-ketlere mahkum olacağız"

Şirketlerin 2008 yılında yaşadık-ları krizi telefi etmek için bu yolabaşvurduklarını söyleyen Üstün,"Alana çok iyi giriyorlar. Önce su,sonra hidroelektrik, en sonunda damadenler için geliyorlar. 2008 yılındatekstil, gıda alanında yaşadıkları krizihidroelektriğe yönelerek çıkmanınpeşindeler. Yaşadıkları krizden kurtul-mak için doğayı sermaye birikimlerinesokuyorlar. Her yer artık onların iste-dikleri her yere HES kurabiliyorlar.Onlar krizden çıkacaklar, biz hepberaber krize gireceğiz. Su ihtiyacımıziçin bu şirketlere mahkum olacağız.Biz insanlar bir şekilde az veya çokparasını bularak bu ihtiyacımızıkarşılayabiliriz ama parası olmayancanlılar su ihtiyacını nasıl karşılaya-cak. Zamanla sahip olamadığımız vealamadığımız suyu az tüketmeyebaşlayacağız. Bundan da en baştasağlığımız etkilenecek. En zaruriihtiyacımız olan ve uzmanlarında enaz günde iki litre tüketeceksiniz dedik-leri suyu yeterince tüketemezsek önceyaşlılar ve bebekler en sonunda daparası olmayan yoksullar olarak hep-imiz bunun bedelini ödeyeceğiz.Hiçbir kimse, hiçbir şirket ve iktidarsuya sahip olamaz. Bu işin partisi yok.Bu saldırı hepimizedir, yaşamımızadırve hepimiz buna karşı koyacağız" şek-linde konuştu.

Önlerinde tek engelin halk olduğu-na dikkat çeken Üstün, "Bir tek kork-tukları halk var. Gerekirsemakinelerinin önüne çıkacağız vebunu onlara yaptırmayacağız. Onuniçin bize tepki gösteriyorlar. Bu yap-tıkları meşru değil halkın mücadele-sidir meşru olan. Biz burada bütüncanlılar için bu mücadeleyi veriyoruz.Bütün yaşamımız için kol kola gire-ceğiz. Bizim yaptığımız iş meşrudur.

Dere yatağı ile oynanmaz. Islah etmekdiye bir şey yoktur. Sizi selden koruy-acağız diyerek kandırmalarına sakıninanmayın. Dereyi tahrip ederseniz, ilkeriyecek olan deltalardır. Burayayapacak oldukları HES'in peşindendiğerleri gelecek. Arka arkaya birbir-lerini besleyerek tüm suyumuza sahipolamaya çalışıyorlar ve arkasından dabeton santrallerini yapacaklar. Buradayüzlerce yılda oluşmuş olan ekolojikdenge birkaç yılda bozulacak başka birekolojik sisteme birkaç yılda dönüşe-cek" dedi.

"Karadeniz'e özgü şimşirlertopluca ölüyor"

Üstün, yörede bulunan kum-çakılocaklarının ekosisteme verdiği zarar-larla ilgili olarak sorulan soruya da şuyanıtı verdi:

"Bu da yanlıştır. 'Bu olsun mu, buolsun mu?', bunların hepsinin etkileriayrı ayrıdır. Ciddi anlamda eko sistemiyakar, yıkar ve cidden hiç birininyapılmaması gerekiyor. Ne DSİ gibibenzeri kurumlar, ne derenin ıslahıüzerinden yanları ve tabanlarınınoynamaları gerekiyor. Ne biri A kişibura da gelip kumu HES yapmak içinya da kum ocaklar yapmak için birtarafa alması gerekiyor. Hepsi aynısonucu yapar. Sonuçta bütün o ekosis-tem talan olur. Ya da suyu durdur-duğunda deltalar erir, ilk olacak olan-ları size söyleyeyim. Bunların üçü deaynı şeyi yapar. Deltalar erir, bütünyeraltı akımı bozulur, bunun sonucun-da bu ekosistemde mutlaka değişir.Onları konuşmadık. Burada göletlerolduktan sonra değişimleri göre-ceksiniz, sadece sudan değil, iklimdeğişikleri olacak. Mikro ölçekte nemartışı göreceksiniz. Sıcaklık artışı göre-ceksiniz. Sera gazında artışlar göre-ceksiniz. Burada bir yığın konuşa-cağımız şeyler var. Bu vadide olsun-olmasın, yan vadide yapılıyorsa dabunları göreceksiniz. Borçka Vadisi'neyapılan müdahale Karadeniz'deki çayüretimini etkiledi. Halbuki orada birşey yapılmadı. Orada bir yığın başkaböcekler üredi. Nemin ve sıcaklığındeğişimi sonucunda başka bir canlı,başka bir ekosistem ürüyor. O canlılarpire şeklinde ve çaya musallat olan bircanlı. Gidin sorun Karadeniz'e'Borçka'daki baraj yapıldıktan sonrabunlar üredi' diyecekler. Çay filiz-lerinin boyu küçüldü. Çay hasatlarınınaralığı değişti. Üç hasat alıyorlardıysa,artık iki hasat alıyorlar. Halbuki ovadiye daha bir şey girmedi,arkadaşlar izin vermedi. Ya da obölgede Karadeniz'e özgü şimşirlertopluca ölüyor. Halbuki daha şimşir-lerin öldüğü, kuruduğu yere şirketlergiremedi. Arka taraflara ÇorumVadisi'ne girdiler. Ekosistemindonanımı böyle bir şey…"

“Gerekirse makinelerinönüne çýkacaðýz”

HES karþýtý toplantýda kum-çakýl ocaklarýnýn zararlarý da konuþuldu

Devrek ile Çaydeğirmeni arasında yapımına başlanan ikihidroelektrik santrali projesiyle ilgili tartışmalar sürüyor. Çay-

değirmeni Erenler Köyü Ada Düğün Salonu'nda yapılantoplantıda, Yıldız Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği

Çevre Teknolojileri Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr.Beyza Üstün tarafından katılımcıları bilgilendirdi.

Saðlýk Çalýþanlarý Soma içinsaygý duruþunda bulundu

Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi çalışanları,Manisa ' nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihindemeydana gelen maden faciasında hayatlarını kaybedenmaden işçileri için 3 dakikalık saygı duruşundabulundu.Başhekimlik önünde toplanan Hastane yönetici-leri, doktorlar, hemşireler, sağlık görevlileri ile hastanepersoneli, Soma’daki facianın tüm ülkemizin yüreğini yak-tığını, maden kenti olan Zonguldak’ın da bu acıyı en iyibilenlerin başında geldiğini belirttiler.

Page 10: Susma gazetesi 599

Sayfa 1021 Mayıs/2014/599

Eðitim-Sen ' denMilli EðitimMüdürüne ziyaret

KESK’e Bağlı Eğitim-SenZonguldak Şube YönetimKuru üyeleri Zonguldak MilliEğitim Müdürü TurgutÖzbek’i makamında ziyaretederek, yaşadıkları sorun vesıkıntıları dile getirdi ve talep-lerini ilettiler. Konuyla ilgiliolarak yapılan basın duyu-rusunda şu bilgilere yer veril-di, “Eğitim Sen ZonguldakŞube Yürütme Kurulu üyeler-imiz, 15 Eylül 2014 tarihindeZonguldak Milli EğitimMüdürü Sayın TurgutÖZBEK'i ziyaret ederek,Zonguldak genelinde eğitimalanında yaşanan sorunlarıaktardı. Ziyarette dile getirilensorunlar yazılı olarak ta iletildive eğitim emekçileriyle pay-laşılması istendi.

Endüstri ve MeslekLisesi’nin kendi adıyla değer-lidir.

Ziyarette Turgut ÖZBEK’eZonguldak Endüstri ve MeslekLisesi’nin adının KöksalToptan adıyladönüştürülmesinin gazetelerdeyer aldığı hatırlatıldı. EğitimSen Yürütme Kurulu üyeleriözet olarak bu konu hakkındaşunları söylediler:“Zonguldak’ın en köklüokullardan birinin adının mev-cut iktidar partisinin birüyesinin adıyla özdeşleştir-ilmek istenmesi doğru değildir.Üstelik hâlihazırda KöksalToptan adıyla bir okul varkenikincisi fazlasıyla manidardeğil midir? Eğitim Sen olarakbizler eğitimin, kültürün sıcaksiyaset malzemesi yapılmasınakarşıyız. Sayın Özbek’inKöksal Toptan’ın Milli EğitimBakanlığı yaptığını hatırlat-ması bu dediklerimizi boşaçıkartmamaktadır. ZonguldakEndüstri ve Meslek Lisesi’ninkendi adıyla değerlidir. Amailla ki bir bakanın adıyla anıl-ması gerekiyorsa adı pekâlâHasan Ali Yücel Lisesi de ola-bilir. Hasan Ali Yücel yaptık-larıyla Milli Eğitimimizedamga vurmuş bir önder değilmidir? Hem Kapuz’daki HasanAli Yücel Lisesi de kapan-mışken…”dediler. Özbek’eayrıca, Eğitim-Sen’in temelilke olarak benimsediği“çalışanların kendi yönetici-lerini seçme” tutumunu da

içerek yönetici adaylarının lis-tesini sunduklarını dilegetirdiler ve şöye dediler.

Ek derslerle ilgilisıkıntılarını aktardılar

Her ayın ilk günü itibarıy-la tahakkuk ettirilen ek derslerhesaplara bazı aylarda ayın 9’ugibi yatırılmakta, bu durumçalışanları mağdur ettiği gibipromosyon alım anlaşmasınınimzalandığı bankanın taahhüt-lerinin de tarih olarak çoküzerindedir. Milli EğitimMüdürlüğümüz aracılığıylayapılacak bir duyuru ve gir-işim ile her ayın 5 ine kadarek derslerin hesaplara yatırıl-ması sağlanabilir.Geçtiğimizhaftalarda il merkezimizdekibir okulun gezi izin yazısındaöğretim kayıplarını telafi ediciprogram yazılı olmasına rağ-men kafilede bulunanöğretmene gereken izin ver-ilmemiş, dahası gezi yapılmasıistenilen bir ilçe Milli EğitimŞube Müdürlüğü tarafındangezi izin yazısından çıkarıl-ması sağlanmıştır.Bilindiğigibi geziler okullarımıztarafından tarihi ve kültürelyerlerin gezilmesi turistikyörelerin öğrenilmesi amaçlıyapılmaktadır. Ayrıca gezilereğitim ve öğretimi tamam-layıcı nitelikte olup öğrenmeihtiyaçlarını giderensüreçlerdir. Bu nedenle geziplanlarına yapılan müdahalelergereksizdir, bu konuda önlemalınması da taleplerimizarasındadır.Torba yasa ile der-shanelerin kapatılması vekamu kaynaklarının özelokullara aktarılması ile ilgiliyasanın içine sıkıştırılan ve 13Haziran 2014 tarihinde yöneti-cilik görevinde 4 yılını doldu-ranların görevlerinin sonaerdirilmesi ile ilgili düzenle-menin ilimizde yeni mağ-duriyetlere yol açmamasınıtalep ediyoruz. Aksi haldeüyemiz olsun ya da olmasıntalep edilen her türlü hukuksalyardımın yerine getirileceğinibeyan ediyoruz.”diye ifadeettiler

KESK ' e Bağlı Eğitim-Sen Zonguldak ŞubeYönetim Kuru üyeleri Zonguldak Milli EğitimMüdürü Turgut Özbek ' i makamında ziyaret

ederek, yaşadıkları sorun ve sıkıntıları dilegetirdi

8 öðrenci Soma için açlýk grevindeBülent Ecevit Üniversite-

si'nde (BEÜ) eğitim gören birgrup öğrenci, Soma'dakimaden faciasında sorumlularınhesap vermesi için MadenciAnıtı önünde açlık grevibaşlattı.

Maden faciasının ikincigününde Madenci Anıtı'ndaoturma eylemi yapan 8 öğren-ci, önceki gün de açlık grevibaşlattı. Geceyi anıtınçevresinde battaniyeleresarılarak geçiren öğrenciler,grevlerini sürdürüyor. "Açlıkgrevinin 2'nci günündeyiz"yazılı döviz açan öğrenciler,Soma, Karadon ve Kozlumaden ocaklarındaki kazalarlailgili sorumluların hesap ver-mesi, taşeronlaştırma veözelleştirmenin son bulmasıgibi talepleri yerine gelinceyekadar grevi sürdüreceklerinisöyledi.

Maden MühendisliğiBölümü öğrencisi TugayMertoğlu, Zonguldak'ın bir

madenci kenti olmasına rağ-men hem madencilerden, hemde halktan yeteri kadar destekgörmediklerini söyledi.Mertoğlu, "Eminim ki bizimyaptığımız bu eylemZonguldak'ta bir şeyleriuyandıracaktır" dedi.

Öğrencilerden Eylem Avcıise, eylemi süresiz olarakbaşlattıklarını söyledi. Avcı,"Taleplerimiz yerine getirilinc-eye kadar beklediğimiz tepkiyigörünceye kadar eylemimizisürdüreceğiz. Şu an 8 kişi açlıkgrevindeyiz. Diğerarkadaşlarımız destek vermekiçin buradalar" diye konuştu.

Bülent Ecevit Üniversitesi'nde (BEÜ) eğitim gören bir grup öğrenci,Soma'daki maden faciasında sorumluların hesap vermesi için

Madenci Anıtı önünde açlık grevi başlattı.Maden faciasının ikinci gününde Madenci Anıtı'nda oturma eylemi

yapan 8 öğrenci, önceki gün de açlık grevi başlattı.