164
2000 1 TEMMUZ 2011 192297 SAYI: 2011 / 07 F‹YATI: 4 TL BAfiKENT ÜN‹VERS‹TES‹ KÜLTÜR YAYINI " CHP Bana Ata’dan Mirast›r " Prof. Dr. Mehmet Haberal: R›fat Serdaro¤lu: SUÇUN BÜYÜ⁄Ü S‹YASAL PART‹LER‹N YAPISINDA Sh:XXX Sayg› Öztürk: TUTUKLAMA REKORU TÜRK‹YE’N‹N Utan›lacak Bir Gerçek: GERÇEK SUÇLARI SUÇLAYANLAR ‹fiL‹YOR Gürbüz Evren: BASIN ÖZGÜRLÜ⁄Ü VE AVRUPA B‹RL‹⁄‹’N‹N SUÇU Mete Akyol Silivri C. Savc›s›’ndan Özel ‹zin Ald› Cezaevi’nde Haberal ile Görüfltü Sh:6 Sh:12 Sh:14 Sh:17 Sh:60

TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

TE

MM

UZ

2011

Bekir Üstün, 1979 y›l›nda Ni¤de’de dünyaya geldi. Annesiyle ç›kt›¤› birgezintide do¤an›n güzelli¤i karfl›s›nda tepkisiz kal›namayaca¤›n› anlad› küçükyafllarda... ‹lkokulda ev ödevi olarak yapt›¤› resme ö¤retmenini inand›ramad›¤›

için kopyac›l›kla suçlan›p yedi¤i tokatla bafllayan resim serüveni hocas›Sabahattin Camc›o¤lu’yla buluflturdu onu... Camc›o¤lu’ndan desen,

kompozisyon e¤itimi ald›. A Hamdi Tanp›nar’›n “Kolaydan kaçan hakikisanatkâr bilir ki, hayat ve hadisat›n idrak› ancak insan ruhu üzerinde

düflünenlere ve onu anlamaya ve tespit etmeye çal›flanlara nasip olabilir”sözünü kendine ilke edinen ressam düflündeki do¤ay› görme çabas›yla

duygular›, özlemleri ve do¤al güzellikleri tuval üzerinde renklere dönüfltürmeyeçal›flt›. Figür ve portre çal›flmalar›yla da dikkat çeken Ressam Bekir Üstün,

‹stanbul’daki atölyesinde resim yaparak yaflam›n› devam ettirmektedir.

TÜRK RESSAMLARI: Bekir ÜSTÜN

2000

1 TEMMUZ 2011

192297 SAYI: 2011 / 07 F‹YATI: 4 TL

BAfiKENT ÜN‹VERS‹TES‹ KÜLTÜR YAYINI

"CHPBanaAta’danMirast›r"

Prof. Dr.Mehmet Haberal:

R›fat Serdaro¤lu:SUÇUN BÜYÜ⁄ÜS‹YASALPART‹LER‹NYAPISINDA

Sh:XXX

Sayg› Öztürk:TUTUKLAMAREKORUTÜRK‹YE’N‹N

Utan›lacak Bir Gerçek:GERÇEK SUÇLARISUÇLAYANLAR‹fiL‹YOR

Gürbüz Evren:BASINÖZGÜRLÜ⁄Ü VEAVRUPA B‹RL‹⁄‹’N‹NSUÇU

Mete AkyolSilivri C.Savc›s›’ndanÖzel ‹zin Ald›Cezaevi’ndeHaberal ileGörüfltü Sh:6

Sh:12

Sh:14

Sh:17

Sh:60

Page 2: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

PROF. DR. MEHMET HABERAL’IN SEÇ‹M TAAHHÜTNAMES‹ PROF. DR. MEHMET HABERAL’IN SEÇ‹M TAAHHÜTNAMES‹

Page 3: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

B Ü T Ü N K ‹ T A P Ç I L A R D A

Atatürk’ün sansürlenen mektubu!80 y›l sonra ilk kez, kendi el yaz›s›yla

S A N S Ü R S Ü Z

Page 4: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

2

Bütün Dünya1 TEMMUZ 2011

2000

Seçiciler Kurulu:Prof. Dr. Nevzat Bilgin (An›sal Baflkan)Prof. Dr. Ahmet MumcuProf. Dr. Solmaz Do¤ancaProf. Dr. Sevil ÖksüzProf. Dr. Ender Varinlio¤lu,Prof. Dr. Okay EroskayProf. Dr. Fuat Çelebio¤lu,Prof. Dr. Sedefhan O¤uz,Prof. Dr. Levent Peflkircio¤lu,Necmi Tanyolaç, Kaya Karan, Alaettin Giray,Ayhan Erten, ‹lhan Banguo¤lu, Ahmet Aydede,Manuel Bilos,Cengiz Dolunay

Sürekli Yazarlar:Yücel Aksoy, Nuray Bartoschek, Cahit Batum,Haluk Cans›n, Ali Murat Erkorkmaz,Konur Ertop, Gürbüz Evren, Metin Gören,‹lyas Halil, Pelin Hazar, Çetin ‹mir, Muzaffer ‹zgü,Mehmet Muhsino¤lu, Filiz Lelo¤lu Oskay,Cengiz Önal, Cengiz Özak›nc›, Saniye Özden,Bekir Özgen, Yaflar Öztürk,Erdo¤an Sakman, Songül Saydam,R›fat Serdaro¤lu, ‹zlen fien, ‹zmir Tolga,Suat Türker, Engin Ünsal, Mehmet Ünver,Dr. Mehmet Uhri, Orhan Velidedeo¤lu,Mustafa Y›ld›z

Yönetim Merkezi:10. Sokak No: 45, Bahçelievler, AnkaraTel: (0312) 212 80 16 (pbx)Faks: (0312) 234 12 16

‹letiflim Adresi:Sedef Cad. 2446 Ada, 1. Parsel, A Blok,Kat: 3, Da: 16, Ataflehir, 34750 ‹stanbulTel: (0216) 456 27 27 (pbx)Faks: (0216) 456 27 29

Da¤›t›m: Yaysat

Renk Ay›r›m›: Mat Yap›m

Bas›m Tarihi: 30 / 06 / 2011

[email protected]

Baflkent ÜniversitesiAd›na Sahibi:

Prof. Dr. Mehmet Haberal

Yay›n Genel YönetmeniMete Akyol

Görsel Yönetmenve Yay›n Genel Yönetmeni

Yard›mc›s› :Turgut Keskin

Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü:Gülçin Orkut

Teknik Yap›m Yönetmeni:Faruk Güney

‹flletme Genel Yönetmeni:Sina fien

Yay›n Dan›flman›:Yaflar Öztürk

Türk Dili Dan›flman›:Haydar Göfer

Sanat Dan›flman›:Süheyla Dinç

Redaksiyon:Fatma Ataman

Düzeltme Sorumlusu:Nükhet Aliciko¤lu

Baflkent Üniversitesi’nin bir kültürhizmeti olan Bütün Dünya 2000,

Baflkent Üniversitesikurulufllar›ndan

1. Cadde, No: 77, Bahçelievler,Ankara adresindeki Aküm

Reklamc›l›k, Dan›flmanl›k veYay›nc›l›k Ajans›

Sanayi ve Ticaret A. fi.’nin3. Cadde, No: 2, Yenimahalle,

Ankara adresindeki tesislerindebas›lm›flt›r.

BAfiKENT ÜN‹VERS‹TES‹ KÜLTÜR YAYINI

Page 5: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

B Ü T Ü N K ‹ T A P Ç I L A R D A

Page 6: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

‹ Ç ‹ N D E K ‹ L E RBütün DünyaBAfiKENT ÜN‹VERS‹TES‹ KÜLTÜR YAYINI

2000YIL:14 SAYI: 158

6 Haberal’la Silivri’de... Mete Akyol

10 Kamuoyu Açıklaması

12 Nasıl Bir Siyasi PartiRıfat Serdaro¤lu

14 Tutuklama RekoruTürkiye’ninSayg› Öztürk

17 Gerçek Suçlar›Suçlay›c›lar ‹flliyorGülçin Orkut

22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›rAlaettin Giray

24 fiafak Pavey’in ÖyküsüDo¤an Özgezgin

26 Adalet, Özgürlük, EflitlikKardefllikYaflar Öztürk

31 Bana Verilen Görevi Yapt›mMehmet Muhsino¤lu

35 II. AbdülhamitCengiz Özak›nc›

41 Hakimiyeti Milliye Yaz›lar›

4

43 Mudanya Antlaflmas› veSaltanat›n Kald›r›lmas›Cengiz Önal

50 19 May›s Kutlamalar›Faflist ‹talya’dan Al›nm›flt›rYalan›na CevapSinan Meydan

60 Bas›n Özgürlü¤ü veAvrupa Birli¤inin SuçuGürbüz Evren

66 Sabahattin Kudret Aksal’›nfiiir Söyleme SevinciKonur Ertop

71 KefilOrhan Velidedeo¤lu

77 May›n Tarlas›ndanOyun Sahas›naMetin Gören

80 Sümela Manast›r› Çetin ‹mir

88 Güneflin Öteki YüzüBekir Özgen

93 Kederli LunaparklarMehmet Ünver

26“Adalet

ÖzgürlükEflitlik

Kardefllik”

Yaflar Öztürk

60Bas›nÖzgürlü¤ü veAvrupa Birli¤i’ninSuçu

Gürbüz Evren

26“Adalet

ÖzgürlükEflitlik

Kardefllik”

Yaflar Öztürk

Bas›nÖzgürlü¤ü veAvrupa Birli¤i’ninSuçu

Gürbüz Evren

Page 7: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

30 F›rçalayarak

59 ‹lk Dersimiz Türkçe

76 Bilginizi Denetleyin

87 T›p Dünyas›ndan K›sa K›sa

99 Sudoku

134 Ufak Tefek Bilgiler

150 Yar›n›n Büyükleri

152 Çözümler Sayfas›

153 Kareler ve Rakamlar

154 Bulmaca

156 Satranç

158 Ay›n Kitaplar›

160 Bir foto¤raf, Bin Sözcü¤e

Bedeldir

A Y L I K B Ö L Ü M L E R

5

100 Albrecht Dürer’inSihirli Karesi

102 ‹ki Kahraman Bir HeykelKemal Suman

106 Hindistan’› Kurtarmak ‹çin

Hindistan’a ‹hanet Ettim

110 Bu Günkü T›p Olsayd›

Dünkü Tarih Olmazd›

114 Alt›n De¤erinde Bulufllar

118 Ünlü Kaflifle DünyaBir ‹nsan Keflfetti

127 Turna Kuflu

129 T›p›t›p› ile P›t›p›t›Muzaffer ‹zgü

136 Bir Buket Beyaz Gardenya

139 Saray›n Bahçevanlar›

144 A¤açtan Bir Elma Düfltü

147 ZeytinKande Umut

80Sümela

Manast›r›

Çetin ‹mir

102‹kiKahramanBirHeykel

Kemal Suman

102‹kiKahramanBirHeykel

Kemal Suman

80Sümela

Manast›r›

Çetin ‹mir

Page 8: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

6

ilivri Cezaevi’nin iki kilometreötesindeki Avrupa yolunun Te-

kirda¤ kavfla¤›ndaki giflelerinden ge-çer geçmez arabam› yolun kenar›naçektim, CHP Genel Baflkan› KemalK›l›çdaro¤lu’ya telefon ettim:

"Say›n Genel Baflkan, önce kifliselnaçizane kutlamalar›m› sunar›m" de-dim ve yeni görevime o an, orada bafl-lad›m:

"Sizi flu an, Say›n Mehmet Habe-ral’›n sözcüsü s›fat›mla ar›yorum ve

size onun duygu ve düflüncelerinikendi sözleriyle iletiyorum" dedim.

Genel Baflkan K›l›çdaro¤lu’nun"Çok sevindim, memnuniyetle dinle-meye haz›r›m" demesinden sonra da,Mehmet Haberal’›n sözlerini ilettim:

"Baflta Genel Baflkan Say›n KemalK›l›çdaro¤lu olmak üzere, CumhuriyetHalk Partisi’nin bütün yöneticilerineve bütün milletvekillerine, en içtenlikliduygular›mla teflekkürlerimi iletiyo-rum. Cumhuriyet Halk Partisi bana,

Haberal'laSilivri’de...Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, otuz y›l› aflk›ndostluk ve "a¤abey-kardefl" iliflkimize geçen hafta yepyeni birboyut ekledi, yaflant›ma ise yepyeni bir heyecan getirdi: "Bas›n dan›flmanl›¤›m› ve bas›n sözcülü¤ümü senin yapman›istiyorum" dedi.

Sonra da bu iste¤inin hemen ard›ndan, flu karar›n› bildirdi:"Bu dakikadan itibaren bas›n dan›flman›m ve bas›n sözcüm

sensin" dedi. O, yapaca¤›m görevin ad›n› bildirdi, ben ise süre-sini bildirdim:

"Ölünceye kadar..."77 yafl›ma girmeme bir ay kala "bafl›m gözüm üstüne" ka-

bullendi¤im bu yepyeni görevimi nas›l yapaca¤›m› da, sizebildireyim:

"Her an›nda onurla ve hiçbir an›nda yorulmadan..."

S

Page 9: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

önce Ata’dan, sonra babamdan miraskalm›flt›r. Cumhuriyet Halk Partisi,Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin omur-gas› oldu¤unu Cumhuriyet’in her dö-neminde oldu¤u gibi, flimdi de göster-mifltir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’n-deki son durufluyla ise CumhuriyetHalk Partisi, demokrasinin ve özgür-lüklerin sahibi ve bekçisi oldu¤unuda bir kez daha kan›tlam›flt›r.

Kimi çevrelerce ve kiflilerce d›flgörünümünün yüzeysel özelli¤i öneç›kar›larak, yaln›zca cezaevindeki ikimilletvekilinin özgürlüklerine kavufltu-rulmalar› çabas› ola-rak s›¤ bir görüfllede¤erlendirilmeye ça-l›fl›lan CumhuriyetHalk Partisi’nin buduruflunun özünde, oiki milletvekilinin ki-flili¤inde, milli irade-ye, demokrasiye, öz-gürlüklere sayg› var-d›r, sahiplik ve bekçi-lik görevi ve bu görevleri cesaretleyerine getirebilmek sorumlulu¤u var-d›r. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde-ki bu son durufluyla Cumhuriyet HalkPartisi gerçekte, tarihinin kendisineyükledi¤i bu görevlerini ve sorumlulu-¤unu yerine getirmifltir.

Önce Ata, sonra baba miras›mCumhuriyet Halk Partisi’nin, “devleti-mizin omurgas›” olmas› niteli¤ininyükledi¤i bu görev ve sorumluluklar›n›cesaretle yerine getirmesi nedeniylebaflta Genel Baflkan Say›n Kemal K›-l›çdaro¤lu olmak üzere, CumhuriyetHalk Partisi’nin bütün yöneticilerineve bütün milletvekillerine en içtenlikli

teflekkürlerimi bir kez daha iletiyorum."**

Prof. Dr. Mehmet Haberal’›n ba-s›n sözcüsü görevimi ilk kez yerinegetirdi¤im o an, bir “eski dost” görevidaha üstlendim:

Bu kez yeni görevim, CumhuriyetHalk Partisi Genel Baflkan› Say›n Ke-mal K›l›çdaro¤lu’dan geldi:

"Ankara’ya ilk geliflinizde Say›nHaberal’›n bu sözlerini bana yaz›l› ola-rak da verirseniz çok memnun olu-rum" dedi, Say›n K›l›çdaro¤lu ve ekle-di: "Bu sözlerin yaz›l› oldu¤u bir bel-

geyi, de¤erli bir hat›ra olarak dosyam-da saklamak isterim..."

**TBMM’nin topland›¤› günün ertesin-de, 29 Haziran Çarflamba günü, Siliv-ri’nin gerçek bir padiflah saray›ndanda farks›z güzellikte ve görkemdekiAdliye Saray›’n›n kap›s›ndan girergirmez, Atatürk’ün hem de Silivri’-deki bu saray gibi Adliye Saray›’n›ngiriflinde, yüksek bir yere çak›lm›fl flusözüyle karfl›laflt›m:

"Adalet gücü ba¤›ms›z olmayanbir milletin, devlet halinde varl›¤› ka-bul olunmaz."

Alt›nda K. Atatürk imzas› ve yan-

7

BD TEMMUZ 2011

Cumhuriyet Halk Partisi,Türkiye CumhuriyetiDevleti’nin omurgas›

oldu¤unu, Cumhuriyet’inher döneminde oldu¤u gibi,

flimdi de göstermifltir.

Page 10: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

lar›nda Türk Bayra¤› ve Atatürk’ünbir portresi vard›."Ne güzel bir söz ve ne güzel bir rastlant›"dedim kendi kendime. "Güne kazançl›bafllad›m."

Asansörle iki ya da üç kat ç›k›p,girdi¤im savc›l›k makam›nda ise,günümün ikinci kazanc›na sahip oldum.Ayd›n yüzlü ve çok kibar bir savc› beyletan›flt›m.

Beni "Nas›ls›n›z, iyi misiniz?" di-yekarfl›larken, kendisini kendime o kadaryak›n duyumsad›m ki, sorusuna flaka pay›bol bir yan›tla karfl›l›k vermeyi çok do¤albuldum:

"Valla, bu ortamda ne kadar iyiolunabilirse, ben de iflte o kadar iyim, Say›nSavc› bey" dedim.

Onun kan› da bana ›s›nm›flt› galiba.O da flakal› bir karfl›l›k verdi:

"Oooo, çok memnun oldum" dedi."Demek ki çok çok iyisiniz..."

Madem ifl latife yar›flmas›na dön-müfltü, ben de geri kalmad›m. Yerimdenkalkar gibi yapt›m, gözlü¤ümü ç›kard›mve savc› beye uzatt›m:

"‹sterseniz gözlüklerimizi de¤iflelim

Say›n savc› bey" dedim. "Sizin gözlüklerinizherfleyi galiba çok iyi gösteriyor..."

**Savc› beyden bekledi¤im önce özelgörüflme izin belgemi, sonra da kendi-siyle yine görüflece¤imiz sözünü al-d›ktan sonra, "T.C. Adalet Bakanl›¤›,Silivri ‹nfaz Kurumlar›" tabelalar›n›izleyerek, kent merkezine 13 kilomet-re uzakl›ktaki Silivri Cezaevi’ne gel-dim.

Kendi iste¤imle içeri girebildi¤im,fakat ayaklar›m sanki geri geri gitmekistiyormuflcas›na, gönülsüz olarak d›-flar› ç›kabildi¤im, hepimizin kod ad›y-la bildi¤imiz Silivri Cezaevi’nde gö-rüfltüm Prof. Dr. Mehmet Haberal’la.

Silivri Cezaevi’nin o ürkütücü vebuz gibi so¤uk durufllu duvarlar›n›naras›ndaki koridorlardan geçip, kiflidebir canavar a¤z› ça¤r›fl›m› uyand›ran,alttan yukar›ya do¤ru fermuar düze-ninde s›ralanm›fl kol kal›nl›¤› ve uzun-lu¤undaki demir difllerden oluflan ka-p›lar›n engelleri aras›ndan s›yr›larakkendimi "cezaevi içine" att›ktan sonra,bir koridordan ötekine, ötekinden di-

8

BD TEMMUZ 2011

Silivri Adliye Saray›’n›n girifl bölümü

Page 11: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

¤er bir koridora geçerek götürüldü¤ümyerde bulufltum Haberal’la. Elinden gelebildi¤ince gülüyor gi-bi yaparak o bana mutlu göstermeyeçal›fl›yordu kendini, ben de aynen onungibi yap›yor, üzüntümü ve yüre¤imegömebildi¤im isyan›m› göstermemeyeçabal›yordum.

Yapmac›k mutlu görünümüyle o,içerde çok rahat oldu¤unu anlatmaya,kendisi için üzülece¤imiz bir durumolmad›¤› izlenimini vermeye çal›fl›yor-du; ben de d›flarda herfleyin "art›k dü-zelme çizgisi"ne geldi¤ine gerçekteninanm›fl›m rolü yaparak, inand›¤›mgibi yapt›¤›m düflüme, onu inand›rma-ya çabal›yordum.

Sonunda dayanamad›m, "‹kimiz debeceremiyoruz bu artistlik ifllerini"dedim. "Rol yapma dersi"nden geçernot almay› hak etmedi¤imizi birbiri-mize itiraf etmek zorunda kald›k.

Tüm bu kara, kapkara ortam içindebile Haberal, yine de karfl›l›kl› kahka-ha atmam›z› sa¤layacak birfleylerbuldu.

"Artistli¤i beceremiyoruz amma,ben paspasta bir numara oldum" dedigülerek.

Anlamad›m ne dedi¤ini ve anla-mad›¤›m› da aç›k aç›k söyledim.

"Paspas yapmak yok mudur ca-n›m?" dedi. "Yerleri silersin paspasla...Çevre temizli¤i yapars›n... ‹flte o ko-nuda bir numaral› uzman oldum... O

ifli çok baflar›l› yap›yorum..."Ben de bo¤az›mda oluflan yumruk

büyüklü¤ündeki dü¤ümü, karfl›mdaki-ne belli etmeden yutmakta çok baflar›l›oldu¤umu kan›tlad›m kendi kendime...

"Haaa, sadece paspasla kalmad›m"diye sürdürdü Haberal. "Bulafl›kta daçok iddial›y›m, art›k. Öyle güzel bula-fl›k y›k›yorum ki... Paspastan sonrabulafl›kta da bir numara oldum diyebi-lirim..."

Bir flaka yapmak istedim ama, du-raksad›m ve vazgeçtim. Yeri de, za-man› da de¤ildi flakan›n.

"Birfley söyleyecektin, söyle, söy-le" dedi.

"Valla, zaman da, mekan da uygunde¤il, hocam" dedim. "Baflka zaman."

Israr etti, ben de söyledim:"Bizim üniversitedeki, hastaneler-

deki temizlik iflçileri yand›lar gibigeliyor bana" dedim. "Adamlara iflb›rakmazs›n›z. Ellerinden paspaslar›n›al›r, 'Bu ifl benim uzmanl›k alan›magirer' deyip, yerleri siz temizlemeyekalkars›n›z..."

Çok flükür, bu kez sahiden gül-müfltü. Oysa söylemek isteyip de, söy-lemedi¤im fley baflkayd›:

"Bir yandan yerlerin temizli¤i, öteyandan bulafl›klar›n y›kanmas› der-ken..." diye bafllayacakt›m, sonra daflöyle sürdürecektim:

"Yapacak çok ifliniz var hocam,bu siyaset dünyas›nda da..." •

[email protected]

9

BD TEMMUZ 2011

Kan›t gösterilmeden yap›lm›fl bir iddiay› çürütmek içinkan›ta ihtiyaç yoktur.

Christopher Hitchens

Page 12: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

10

nternette Tümgeneral MutluAr›kan'a ait oldu¤u ileri sürülenyasad›fl› dinlemeye iliflkin seskasetlerine dayal› olarak, CHP 24.

Dönem Zonguldak milletvekilimüvekkilimiz Prof. Dr. MehmetHaberal'›n "Emekli Orgeneral fienerEruygur ve emekli Orgeneral AhmetHurflit Tolon'u kullanarak, KentOtel'deki toplant›lara kat›l›m›n›sa¤lad›¤›na" yönelik iddialar,kamuoyunda gündem de¤ifltirerek,M‹LLET‹N ‹RADES‹N‹N H‹ÇE

SAYILDI⁄I gerçe¤ini örtbas etmekamac›na yönelik TAMAMIYLA

GERÇEKDIfiI B‹R Ç‹RK‹N

‹FT‹RADAN ‹BARETT‹R.

fiu hususu önemle belirtmek isterizki, 2001 y›l›nda TBMM'de kurulanDiyalog Grubu, daha sonra meclisçat›s› alt›ndan ç›karak, 16 Mart 2006tarihinde, Eski D›fliflleri Bakan› Sn.Kamran ‹nan'›n önderli¤inde, KentOtel'de 80 kat›l›mc› ile bir toplant›düzenleyerek, kuruluflunu kamuoyunaduyurmufl siyasal bir oluflumdur.AY'n›n 33. ve 68. maddesikapsam›nda, tamam›yla kamuoyunave bas›na aç›k biçimde cereyan edenbu toplant›lara, müvekkilimiz Prof.

Dr. Mehmet Haberal'›n yan› s›ra,iktidar partisine mensup bakan vemilletvekilleri ile devlete uzun y›llarhizmet etmifl, kamuoyunun yak›ndantan›d›¤› eski bakanlar, bürokratlar,ö¤retim üyeleri ve çeflitli sivil toplumkurulufllar›n›n temsilcisi olan çoksay›da sayg›n isim de kat›lm›flt›r.Nitekim, Milli Egemenlik Hareketi'ninbu toplant›lar› ile kamuoyuna yapt›¤›yaz›l› aç›klamalar›n›n, o tarihlerdebirçok bas›n-yay›n organ›nda haberolarak yay›nlanmas› da, bu gerçe¤iteyit etmektedir.

Diyalog Grubu, 14 Ocak 2008tarihinde, yine Sn. Kamran ‹nanönderli¤inde, daha genifl bir kat›l›mla"Milli Egemenlik Hareketi'ni"bafllatm›flt›r. "Milli EgemenlikHareketi", Lozan Anlaflmas›'n›n 85.y›ldönümü olan 24 Temmuz 2008tarihinde, bas›na bir aç›klama yaparak,ilk genel seçimlere kat›lmak üzere,kurulacak yeni siyasi partinineflgüdüm komitesinin oluflturuldu¤unuilan etmifltir. Müvekkilimiz Prof. Dr.Mehmet Haberal, Milli EgemenlikHareketi'nin, AY'n›n 33. ve 68.maddesi kapsam›nda Kent Otel'de vebilahare Patalya Oteli'nde tamam›yla

BD TEMMUZ 2011

Page 13: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

kamuoyuna aç›k bir flekildegerçeklefltirilen bu toplant›lar›na,mesleki faaliyetlerinin imkan verdi¤iölçüde zaman zaman ifltirak etmifltir.Milli Egemenlik Hareketi'nin,düzenledi¤i bu toplant›lara kat›lankifliler aras›nda, emekli OrgeneralAhmet Hurflit Tolon dabulunmaktad›r. Emekli OrgeneralMehmet fiener Eruygur ise, MilliEgemenlik Hareketi'nin, Kent Otel'dedüzenledi¤i toplant›lara hiçbir flekildeifltirak etmemifltir.

Müvekkilimiz Prof. Dr. MehmetHaberal, hiçbir flekilde, ad› geçenkiflilere, Milli Egemenlik Hareketi'nintoplant›lar›na kat›lmalar› için herhangibir telkin, teflvik ya da yönlendirmedebulunmam›flt›r. Tam tersine, ‹stanbul13. A¤›r Ceza Mahkemesi'nde görülendavan›n klasörleri aras›ndaki telefongörüflmelerine bak›ld›¤›nda, emekliOrgeneral Ahmet Hurflit Tolon'un, iflyo¤unlu¤u nedeniyle, bu toplant›larakat›lamayan müvekkilimiz Prof. Dr.Mehmet Haberal'a serzenifltebulundu¤u aç›kça görülmektedir.Kald› ki, Türk Silahl› Kuvvetleri'nde,uzun y›llar en üst düzeyde görev alm›flbu kiflilerin, müvekkilimiz Prof. Dr.Mehmet Haberal taraf›ndankand›r›larak, bu toplant›larakat›l›mlar›n›n sa¤land›¤›n›n ilerisürülmesi, inand›r›c›l›ktan uzakolmas›n›n yan› s›ra, ad› geçen kiflilerison derece rencide eden bir ithamd›r.

Anayasa ile her ferde tan›nm›fl kutsalbir hak olan S‹V‹L TOPLUM

FAAL‹YETLER‹NDE BULUNMA

(AY md. 33) ve PART‹ KURMA ile

PART‹LERE G‹RME HAKKININ

(AY md. 68), kamuoyunda‹LLEGAL B‹R FAAL‹YETM‹fi

G‹B‹ GÖSTER‹LMEYE

ÇALIfiILMASI, üzülerek söylemekgerekirse, ÜLKEM‹Z‹N ‹LER‹

DEMOKRAS‹ GÖRÜNTÜSÜ

ALTINDA, bir ‹FT‹RA REJ‹M‹NE

SÜRÜKLEND‹⁄‹N‹ ortayakoymaktad›r. Nitekim, 12 Haziran2011 genel seçimlerinde, CHP'den24. dönem Zonguldak Milletvekiliseçilen müvekkilimiz Prof. Dr.Mehmet Haberal'›n EVRENSEL

HUKUK ‹LKELER‹, A‹HS,

ANAYASA ve CMK'nun temelilkeleri ile EMSAL YARGI

KARARLARI gözard› edilerek, 27ayd›r hukuksal hiçbir gerekçegösterilmeksizin S‹YAS‹ BASKI ilehürriyetinden kasten mahrum edilmiflolmas› M‹LL‹ ‹RADEN‹N H‹ÇE

SAYILDI⁄ININ somut göstergesidir.

Müvekkilimiz CHP 24. DönemMilletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberaltaraf›ndan her zaman oldu¤u gibi tümsorumlular hakk›nda derhal YASAL

‹fiLEM bafllat›laca¤›n› belirtir, iflbuaç›klamam›z›, gündem de¤ifltirmekamac›yla, gerçekd›fl› iftiralarlayan›lt›lmaya çal›fl›lan kamuoyununbilgisine sayg›lar›m›zla sunar›z.01.07.2011

CHP 24. Dönem MilletvekiliProf. Dr. Mehmet Haberal

Vekilleri

Av. Dilek Helvac›Av. Yasemin Antakyal›o¤lu

11

BD TEMMUZ 2011

Page 14: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

12

zun y›llar bu konuda özel-likle Avrupa ülkelerindekiyasalar üzerinde çal›flmalar

yapt›k. Bu çal›flmalar› gerekli yerleresunduk, kanun teklifi haline getiripTBMM Baflkanl›¤›na verdik. Kitapyazd›k, ama sonuç alamad›k. ÇünküGenel Baflkanlar ellerinde tuttuklar›yetkileri asla paylaflmak istemezler.Esas›nda Genel Baflkanlar, yetkilerinimuhafaza edebilmek u¤runa mevcutdüzeni sürdürmekle, ülkenin bo¤az›n›s›kt›klar›n›n fark›nda de¤illerdir. Bi-zim özet olarak anlatacaklar›m›z› Ge-nel Baflkanlar bilmiyorlar m›? Bilirlerbilmesine de, yapmak ifllerine gelmez.

Yap›lmas› gerekenlerden baz›lar›;• Her ‹lçede, Hakim denetiminde ola-cak "Siyasi Parti Sicil Bürosu" kurul-mal›d›r. Siyasi Partilerin üye kay›tlar›bilgisayar ortam›nda burada tutula-

cakt›r. Herhangi bir partiye üye olmakisteyen kifli bu büroya gidecek ve ge-rekli evraklar›n› verecektir. Her aytoplanan kay›tlar, partilere gönderilir.Partiler bu kay›t taleplerinden kabulettiklerini Sicil Bürosuna bildirirler.Üyelikleri kabul edilmeyenlere Yarg›-ya baflvurma hakk› tan›nmal›d›r. (fiim-diki yasada böyle bir hak yoktur. ‹lçe-ler efl-dost akrabalar› kay›t ederler,muhaliflerini kay›t etmezler.)

Bu flekilde oluflturulacak kay›tlarsa¤l›kl› kay›tlar olacakt›r. Bu kay›tlar6 ayda bir yenilenecek ve her isteyeneaç›k olacakt›r. Bu uygulamadan amaç,her isteyenin istedi¤i siyasi partiyeüye olmas›n› yasal güvenceye almakve en önemlisi siyasi kat›l›m› en genifltabana yaymakt›r.

• Yap›lacak olan gerek parti içi,gerek yerel yönetim, gerekse genelseçimlerde yukar›daki sa¤l›kl› üye ka-

YILMADAN YORULMADANR›fat Serdaro¤lu

Nas›l BirSiyasi Parti

Türkiye’nin sürekli patinaj yapmas›, en basit sorunlar›n›çözmede zorlanmas›, istenen kalk›nmay› sa¤layamamas›,demokrasisinin standartlar›n› yükseltememesinin bir sebebide mevcut Siyasi Partiler Kanunudur.

U

Page 15: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

y›tlar› esas olacakt›r. O ‹lçede seçile-cek Belediye Baflkan› aday›n› da, Be-lediye Meclis Adaylar›n› da, ‹l GenelMeclisi üyelerini de, milletvekili aday-lar›n› da üyeler belirleyeceklerdir.

• Seçim sistemi; seçim bölgesi birmilletvekili olan “Dar Bölge” sistemiolmal›d›r. O zaman her parti o yörede-ki seçim kazanabilecek en iyi aday›göstermek zorunda kalacakt›r. Seçilenmilletvekili ise kendini seçen seçmen-lerin taleplerini göz ard› edemeyecek-tir. Liderinin gözünün içine bakan de-¤il, halk›n sesine kulak veren millet-vekilleri meclise girecektir.

• Genel baflkanlar›n seçiminde sa-y›lar› 1000-1200 olan ve her zamankontrol edilme olana¤› bulunan sistemkald›r›lacakt›r. Genel baflkanlar herilde bulunan ve yaklafl›k 600 kifli olan“‹l kongresi delegeleri” taraf›ndanseçilecektir. 81x600= 48.600 kifli ge-nel baflkan› seçecektir. Böyle olunca“Ölene kadar genel baflkanl›k” devrisona erecektir.

• Parti üst yönetimlerine ve genelbaflkana, milletvekili seçimlerinde %2kontenjan hakk› verilecektir.

• Üyelerin siyasi partilere aidatvermeleri zorunlu hale gelecektir. Ai-dat›n› ödemeyen üyenin oy kullanmahakk› ask›ya al›n›r. Bu konu zannedil-di¤inden çok daha önemlidir. ‹nsan›-m›z, üye oldu¤u spor kulübüne veyabir derne¤e aidat›n› severek öder, amaifl partiye gelince kimse para ödemekistemez. Küçük miktarlardaki aidatlar,o partiyi ç›kar gruplar›na muhtaç ol-maktan kurtar›r.

• Devlet, %5 ten fazla oy alan herpartiye, ald›klar› oy oran›na göre yar-

d›m eder. Genel Merkezlere verilenparan›n yar›s›, örgütlere ald›klar› oyoran›na göre da¤›t›l›r.

• Adaylar, seçim kampanyalar› s›-ras›nda yapt›klar› harcamalar› belgele-mek ve YMM’ye(Yeminli Mali Mü-flavir) onaylat›p, Yarg›tay CumhuriyetBaflsavc›l›¤›na teslim etmek zorunda-d›rlar.

Son seçimde ‹zmir’de AKP’niniki Bakan›n›n yapt›¤› harcamalar ak›lal›r gibi de¤ildi. En iyi kalite kufle ka-¤›da bas›lm›fl 35 sahifelik yüz binlercekitapç›klar, milyonlarca broflürler, 5mx10m lik yüzlerce posterler, gazetele-re ve internet sitelerine her gün verilenilanlar, binlerce seçim bürolar›, çoksay›da araç ve bir ay boyunca tertipedilen toplant›lar yemekler ve da¤›t›-lan kumanyalar... Milletvekili maafl›n-dan baflka geliri olmayan iki Bakan›ntahminen 10 Milyon TL tutan harca-malar›n hesab›n› vermeleri gerekmezmi? Destekçilerini kamuoyuna aç›kla-malar› iyi olmaz m›?

Bunlar sizleri s›kmadan özet olarakverebildiklerim. Merak edenler, özel-likle yeni seçilen milletvekilleri, asl›n›ve kanun diliyle ve gerekçeleriyle ya-z›lm›fl fleklini TBMM arflivlerindebulabilirler.

Gerçek demokrasi isteyenler, TürkMilletine demokrasinin standard›n›yükseltmeyi vaat eden Siyasi Partilerve Genel Baflkanlar› e¤er samimi ise-ler, önce kendi partilerinde demokra-siyi uygulas›nlar. Yapmazlarsa ne midenir?..Kendi muhtaç himmete bir dede,Nerde kald› ki baflkas›na yard›m ede...•

13

BD TEMMUZ 2011

Page 16: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

vrupa ‹nsan Haklar› Mahke-mesi’nde (A‹HM) en çokcezaya çarpt›r›lan ülke oldu-

¤umuz da bir gerçek. Para cezalar›n›nyarg› mensuplar›n›n cebinden ç›kma-mas› da, bazen gerekli özenin gösteril-medi¤i biçiminde yorumlara da nedenoluyor.

Baflbakan ve Cumhurbaflkan› aley-hine yazd›¤› kitaplar, Fethullah Gülenhakk›nda ilk soruflturman›n bafllama-s›nda flikayetçi olarak yer alan yazarErgün Poyraz’›n tutuklulukta geçensüresi de 27 Temmuz’da 4 y›l›n› dol-duracak. Bugün milletvekili seçilenancak tahliyeleri gerçekleflmeyenler14

de, Ergün Poyraz da, ancak davalar›10 y›l içinde sonuçlanmazsa, 198 ki-flinin katilleri olmakla suçlanan Hiz-bullahç›lar gibi ancak serbest b›rak›la-bilecek.

Baz› ülkelere göre fark›m›zBiz, Ergün Poyraz’›n 4 y›l, Musta-

fa Balbay’›n 854 gün, Tuncay Özka-n’›n bir o kadar tutuklu kalmas›na in-san›n gönlünün raz› olmad›¤›n› söyler-ken, baflka ülkelerle de durumumuzukarfl›laflt›r›yoruz. ‹flte sadece birkaçörnek verelim:‹ngiltere: San›k yakaland›ktan sonra48 saate kadar ya da en geç 4 gün

BD TEMMUZ 2011

Sayg› Öztürk’ün02.07.2011 TarihliSözcü Gazetesi’ndeYay›mlanan Yaz›s›

TutuklamaRekoru

Türkiye’ninCHP’den Mehmet Haberal’›n, Mustafa Balbay’›n, MHP’denEngin Alan’›n, KCK davas›n›n tutumlu san›klar›ndan 5’ininba¤›ms›z milletvekili olarak seçilmesi ve tahliye edilmemesi,ülkemizde tutukluluk süresinin tart›fl›lmas› için etkili olacak.

A

Page 17: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

içinde iddianamesi haz›rlan›p hakimönüne ç›kar›lmak zorunda. (Terör suç-lar›nda ise bu süre 28 güne kadar ç›ka-biliyor.) San›k, hakim önüne ç›kar›l-d›ktan sonra kural olarak ceza yarg›la-mas›n›n veya mahkemenin bafllamas›-na kadar ülkemizdeki Sulh Ceza mah-kemelerine benzer mahkemelerde 56-70 gün, Asliye Ceza ve A¤›r CezaMahkemeleri’ne benzer mahkemeler-de ise 112 gün tutuklu olarak tutulabi-liyor. Yarg›lama bafllad›ktan sonrakarar 2-3 hafta içinde sonuçland›r›l›-yor.Fransa: Tutukluluk süresi ilke olaraken uzun bir y›l olarak belirlenmifl. An-

cak suçun türü ve nerede ifllendi¤ineba¤l› olarak istisnai olarak 2-4 y›lakadar da uzayabiliyor.Almanya: Kesin olarak süre belirtil-memifl olmakla birlikte prensip olaraksan›¤›n bir y›l› aflk›n bir süre tutuklukalmamas›na özen gösteriliyor.‹spanya: Tutuklu yarg›lama süresi 3aydan 2 y›la kadar de¤ifliyor.

Tutuklama rekoru Türkiye’deAdliyede s›kça duyar›z, “san›¤›n tu-tuklanmas›na…”

Ülkemizdeki tutuklanma oranlar›-n›, yabanc› ülkelerle karfl›laflt›rd›¤›-m›zda en çok tutuklaman›n Türkiye’-de olmas›na ra¤men tutuklananlar›n

en az mahkumiyetinin de ülkemizdeoldu¤u ortaya ç›k›yor.

Tutuklamalarla ilgili Türkiye Ba-rolar Birli¤i ‹nsan Haklar› Merkezi’ninraporu üzerine Barolar Birli¤i Baflkan›Ahsen Coflar, “Ne yaz›k ki, ülkemizdemahkemeler taraf›ndan çok s›k ve ço-¤u zaman da keyfi olarak tutuklamalaryap›l›yor. Tutuklama kararlar› önlemolmaktan ç›karak kurala ve hatta ce-zaya dönüfltü. Yarg› kararlar›nda key-filik ve çifte standart yafland›¤› da ka-muoyu gündemine oturmufltur” diyor. Türkiye Barolar Birli¤i ‹nsan Hak-lar› Merkezi’nin raporundan okuyo-rum:

1- Özel yetkili savc›l›k, hakimlik vemahkemeler taraf›ndan yürütülen adlisüreçlerde tutuklamaya iliflkin olarakyaflananlar “hatal› uygulama al›flkan-l›¤›” d›fl›nda “yarg›ya müdahale” yada “yarg›da siyasallaflma” gibi olgu-larla iliflkili oldu¤u görülüyor.2- Türkiye, tutuklu say›s›, hükümlüle-re göre giderek art›yor. Dünya stan-dartlar›nda 3 kifliden biri tutuklu, ikisihükümlü olmas›na ra¤men, biz de buoran›n uza¤›nday›z.

Bizde, 100 kifliden 70’ine mah-kumiyet3- Ülkelere göre mahkumiyet oranlar›incelendi¤inde, Türkiye’nin yeri de

15

BD TEMMUZ 2011

“Ne yaz›k ki, ülkemizde mahkemelertaraf›ndan çok s›k ve ço¤u zaman dakeyfi olarak tutuklamalar yap›l›yor.Tutuklama kararlar› önlem olmaktanç›karak kurala, hatta cezaya dönüfltü.”

Page 18: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

en afla¤›dad›r. Örne¤in Japonya, Çin,Kore, Fransa, Almanya, ‹sveç, ‹ngil-tere gibi ülkelerde mahkumiyet oran›yüzde 90’›n üzerinde olmas›na ra¤-men, ülkemizde itham edilen 100 kifli-den ancak 70’i mahkum oluyor. Bera-atle sonuçlanan davalar›n çoklu¤u dahaks›z tutuklamalar›n büyüklü¤ünügösteriyor.4- “Tutuklulu¤un devam›” yönündeverilecek karar “yeni bir karar” olarakde¤il, önceki karar›n otomatik deva-m›” olarak alg›lan›yor. Doyurucu ge-rekçeler yerine “kuvvetli suç ifllemeflüphesinin devam etti¤i” gibi soyutve içeriksiz aç›klamalarla yetiniliyor.5- Yasada, tutukluluk süresinin uzun-lu¤unu de¤erlendirebilmek için birölçüt bulunmuyor. Tutuklulu¤un ma-kul süreyi aflamayaca¤›na iliflkin yasaldüzenleme getirilmeli.6- Temyiz incelemesinin uzun sürmeside sorunlar yarat›yor. San›klar, “koflul-

lu sal›verme” hakk›na göre fazladanhapis yatabiliyor.7- Gizli tan›k anlat›mlar› tutuklamakararlar›na dayanak yap›l›yor. Sadecegizli tan›k üzerine kurulan ceza sorufl-turmas› ve kovuflturmas› hukuk Devle-ti ilkeleriyle ba¤daflmaz.8- Özel yetkili mahkemelerin “tutukla-ma önlemine” s›k baflvurmas›, di¤ermahkemeleri de olumsuz yönde etki-liyor.9- Yakalama karar›, kendisine mahke-me taraf›ndan ulafl›labilir olan vehiçbir durumda “kaçak” say›lmayacakkifliler hakk›nda uygulanmamal›. Cezaevindeki milletvekillerinindurumunu konuflurken, tutukluluk sü-resinin fazlal›¤›n› konuflmak için detam anlam›yla bir f›rsat ç›kt›. Tutuk-luluk süresinin uzunlu¤u yaln›z ceza-evindeki milletvekillerinin de¤il, fluanda tutuklu bulunan yaklafl›k 65 binkifliyi do¤rudan ilgilendiriyor. •

16

BD TEMMUZ 2011

Japonya, Çin, Kore,Fransa, Almanya, ‹sveç,‹ngiltere gibi ülkelerdemahkumiyet oran› yüzde90’›n üzerinde olmas›nara¤men, ülkemizde ithamedilen 100 kifliden ancak70’i mahkum oluyor.

Page 19: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

DDahiliye Naz›r› (‹çiflleri Ba-kan›) Ebubekir Haz›m Tepeyran, Ku-vay› Milliye’yi “asi” olarak kabul et-medi¤i ve korudu¤u suçlamas›ylaNemrut Mustafa Pafla baflkanl›¤›ndakiHarp Divan›’nda yarg›lanm›fl ve ida-ma mahkum edilmiflti:

Damat Ferit’in yerine Sadrazam-l›¤a getirilen Tevfik Pafla, ziyaretinegelen Harp Divan› Baflkan›’na, “Haz›mBey’le ilgili idam karar›n› nas›l verdi-niz?” diye sormufl, baflkan da bu so-ruyu flöyle yan›tlam›flt›:

Yazan: GÜLÇ‹N ORKUT

”Ald›¤› buyruk üzerine” EbubekirHaz›m Tepeyran’› idama mahkumeden Nemrut Mustafa Pafla

Sadrazam Tevfik Pafla sordu:“Ebubekir Haz›m Bey’in idamkarar›n› nas›l verdiniz?”

Harp Divan› Baflkan› Yarg›ç Nemrut Mustafa Pafla yan›t verdi:“Ald›¤›m›z buyruk üzerine...”

Sadrazam Tevfik Pafla, tokat gibi bir öfkeyle: “Kanuna, vicdanaayk›r› buyru¤a uyulur mu?”

Yarg›ç Nemrut Mustafa Pafla bafl›n› önüne e¤mifl, elleriniovuflturuyordu.

“Ald›¤› buyruk üzerine” bir idam karar› verdi¤ini itiraf edenHarp Divan› Baflkan› hakk›nda Ebubekir Haz›m Bey, flu gözlem-de bulunuyordu:

“Onun bu yan›t›, bir mahkeme baflkan› de¤il, bir cellatbafl›oldu¤unun itiraf› de¤il midir?”

17

Page 20: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

S

“Ald›¤›m›z buyruk üzerine...”Baflkan›n bu yan›t› üzerine Sadra-

zam Tevfik Pafla kendisine, bir tokatfliddetindeki flu karfl›l›¤› vermiflti:

“Kanuna, vicdana ayk›r› buyru¤auyulur mu?”

Harp Divan› Baflkan›, Sadrazam’-dan yedi¤i bu “tokat”tan sonra bafl›n›önüne e¤mifl, ellerini ovuflturmayabafllam›flt›.

Ebubekir Haz›m Tepeyran, kendi-sini idama mahkum eden Harp Divan›Baflkan›’n›n bu hareketini “Pek sefilcebir cinayet” olarak niteliyor, bir idamkarar›n› “Ald›¤› buyruk üzerine” ver-di¤ini söyleyen yarg›çlar kurulu bafl-kan›n› ise, flu sözleriyle tan›mlayaraktarihteki mezar›na gömüyordu:

“Onun bu yan›t›, kendisinin birmahkeme baflkan› de¤il, bir cellatbafl›oldu¤unun itiraf› de¤il midir?”

•••

S›k›yönetim harp divan-lar›n›n kurulufl ve yarg›lama usulle-

riyle ilgili Nisan 1336 (1920) tarihlikararnamenin (geçici yasan›n) üçüncümaddesi afla¤›daki gibi de¤ifltirilmiflti:

“S›k›yönetim harp divanlar› göçettirme, taktil (Çok öldürme, öldürül-me), vurgunculuk, ayaklanma, apaç›kgasp ve ya¤ma ve kentlerin y›k›m›suçlar›n› iflleyen ve baflka yollarla Os-manl› Devleti’nin iç ve d›fl düvenli¤inibozan bütün suçlular› yarg›lar ve ve-recekleri hükümlerden idam cezas›nakarfl›l›k verenler istek aranmaks›z›nve bundan baflka en a¤›r cezalar ile,e¤itici cezalar kapsam›ndakiler harpdivan›n›n bulundu¤u yerlerdeki askerihükümet baflkan›n›n istemesi durumun-da temyize ba¤l›d›r. An›lan hükümlertemyiz kurulunca befl gün içinde ince-lenir ve sonuçland›r›l›r. ‹flbu kararna-me, yay›n› tarihinden bafllayarak yü-rürlü¤e girer.Yay›n tarihi: 11 Teflrinievvel (Ekim)1920’dir.

Bu yasa, önceki yasan›n yay›n›n-

Ebubekir Haz›m Tepeyran1864 y›l›nda Ni¤de’de dünyaya gelenEbubekir Haz›m Tepeyran, çeflitliillerde mutasarr›fl›k, Mektup KalemiKatipli¤i, Vali Yard›mc›l›¤› gibi yö-netsel görevlerde bulunduktan sonraJön Türk hareketine kat›ld›¤› gerek-çesiyle bu görevinden al›nm›flt›. K›sabir süre sonra Musul Valili¤i’ne a-tanm›fl, ikibuçuk ay süren bu görevin-den ise “Padiflah karfl›tl›¤›” suçla-

BD TEMMUZ 2011

18

Page 21: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

Hdaki birçok yanl›fl› kan›tlayan bir bel-gedir.

Her ne kadar ben, yasa vevicdan aç›s›ndan suç say›lacak bir dav-ran›fl›m bulunmad›¤› için gerek sorgu,gerek yarg›lama denilen “öldürücü”oyuncaklar s›ras›nda söylemeye gönülindirmedimse de, geçen zaman ve ge-nel aflar gibi, yasal kovuflturmalaraolanak b›rakmayan engellere karfl›n,yap›l›p yap›lmad›¤› bence bilinmeyenuydurma ve ya¤madan dolay› onikiy›l sonra beni, bunlar› önlememifl ol-makla idam cezas›na çarpt›rmak,büyük bir cinayet de¤il midir?

Harp divan› yasas›n›n birinci mad-desi, harp divan›n›n do¤rudan do¤ruyakiflileri götürüp yarg›lamas›n› engelle-di¤i halde, Harbiye Naz›rl›¤›’ndan hak-k›mda bir suç san›kl›¤›n› içeren belge-ler gönderilmeksizin beni yarg›layarakve kaçak bir cani gibi yakalatarak ye-ralt›ndaki bodrumlarda hapsettirmeyekalk›flmas› bir cinayet de¤il midir?

Her ne kadar yasa, avukat arac›-l›¤›yla savunmay› yasakl›yorsa da,san›¤›n kendini savunma hakk›n› kal-d›rmad›¤›na göre, “Biz, seni flu suç-larla suçluyoruz, kendini nas›l savu-nacaks›n?” demeksizin “Yarg›lama-n›z son buldu, karar› bildirece¤iz”dedikleri halde hiçbir fley bildirme-yerek, onalt› gün sonra idam karar›n›gazetelerle yay›mlamak bir cinayet

mas›yla al›nm›fl, fiuray› Devlet (Da-n›fltay) üyeli¤ine getirilmiflti.

1903 y›l›ndan sonra Manast›r,Ba¤dat, Sivas, Ankara, Hicaz ve Bey-rut’ta da valilik yapm›fl daha sonrahizmetlerini Dan›fltay, Mülkiye veMaarif ‹daresi baflkan› ve Bursa Va-lisi olarak sürdürmüfltür.

1920’de Ali R›za Pafla, daha son-ra Salih Pafla kabinesinde (DahiliyeNaz›r›) ‹çiflleri Bakanl›¤› görevlerin-

de bulunmufl, bu son görevi s›ras›ndaKuvay› Milliye’nin “asi” oldu¤u gö-rüflünü kabul etmedi¤i için bakanl›k-tan istifa etmifltir.

Kuvay› Milliye’yi korudu¤u sa-v›yla Nemrut Mustafa Pafla Harp Di-van› taraf›ndan yarg›lanarak ölümcezas›na çarpt›r›lan Tepeyran’›n bucezas› önce hücre hapsine, sonra daPadiflah Vahdettin taraf›ndan kürekcezas›na çevrilmifltir.

Dönemin Osmanl› Padiflah›VI. Mehmet Vahidettin

19

BD TEMMUZ 2011

Page 22: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

K

H

de¤il midir? Harp divan› üyelerindenidam karar›na uymayanlar ç›kar›l›p,yerine atananlara, san›klar›n huzurun-da önceki duruflma tutanaklar› okun-maks›z›n verilen karar›, yeni üyeyeimzalatmak bir cinayet de¤il midir?

Hasta bir tutuklunun yar-g›lamas›n›n h›zland›r›lmas› de¤il de,iyileflmesi için ertelenmesi gerekirkenve örne¤in sorumsuzluk ya da aklamakarar› verilmesi gerekirken, hasta birmahpusun ›sd›rab›n› bofl yere art›rma-mak için suç arkadafllar›ndan ayr›larakyarg›lanmas› ve tahliyesi uygun görü-lebilse de, benim gibi rahats›zl›¤›ndanve tutukevinin sa¤l›¤a zararl› türlü tür-lü durumundan dolay› genel hapisha-nenin memurlar dairesindeki odayanaklolunan adam›n, hayali suç ortak-lar›ndan ayr›larak idam›na karar veril-mesi bir cinayet de¤il midir?

Sonralar› araflt›rd›¤›ma göre, ceza-m›n hafifletildi¤ine iliflkin buyruk bir-

kaç gün önce, Harbiye Naz›rl›¤› ara-c›l›¤›yla Harp divan›na bildirildi¤ihalde baflkan›n Türcüman-› Hakikatgazetesinin 9 A¤ustos tarihli say›s›n-daki demecinde buyru¤u yads›yarak,ertesi gün idam karar›n› gazetelerleyay›mlatmas› cinayet de¤il midir?

Tutukevinde bulunmufl olsayd›mbile, cezam küre¤e çevrilince, hermahkum gibi genel hapishaneye nak-lim gerekirken, idam edilecek gibikorkunç bir biçimde genel hapishane-den tutukevine götürülerek, idam edi-leceklere ayr›lan hücreye sokularak,kap›n›n deli¤inden “Buraya Haf›z Ab-dullah konuldu, as›ld›, Nusret Bey ko-nuldu, as›ld›, sen de as›lacaks›n; d›fla-r›da gömlek dikiliyor” dedirtmek, pekzalimce bir cinayet de¤il midir?

Kendi sözlerine göre, “U-lusun al›n yaz›s›n›n söz konusu oldu-¤u” ve yine kendi sözleriyle “Ekmekve nimetleriyle yetifltirildikleri” budevlet ve ülkenin adli ve yönetsel ta-

Bir süre sonra yeni kurulan HarpDivan› ise, Tepeyran’›n aklanmas›nakarar vermifltir.

“Saray›n ‹dama Mahkum Etti¤iDahiliye Naz›r› Anlat›yor:

Ebubekir Haz›m Tepeyran” adl›kitaptan ald›¤›m›z afla¤›daki yaz›daTepeyran, kendisini idama mahkumeden Nemrut Pafla Harp Divan› bafl-kan› ve yarg›çlar›n›, adalet ve tarihkarfl›s›nda “Müebbed En A¤›r Ce-

za”ya mahkum etmesini anlat›yor.Genç kuflaklar için flu k›sa bilgiyi

de ekleyelim:“Ebubekir Hazim Tepeyran,

Cumhuriyet gazetesi yazarlar›ndanSay›n Oktay Akbal’›n dedesidir.”

(Not: 1920 y›l›ndaki bir olay›nanlat›ld›¤› yaz›n›n “Gerçek Suçlar›,Suçlay›c›lar ‹flliyor” bafll›¤›, kitab›nyaz›ld›¤› o y›llarda Say›n Tepeyrantaraf›ndan seçilmifltir.)

BD TEMMUZ 2011

20

Page 23: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

S

rihine sonsuza dek ay›p olarak kalacakbir idam karar› vermeleri ve hele bukarar› bütün dünyaya karfl› utanmadanduyurmalar› bir cinayet de¤il midir?

Say›n Tevfik Pafla’n›n, Da-mat Ferid’in yerine sadrazaml›¤a ge-lince kendisini ziyaret eden harp diva-n› baflkan›na, “Haz›m Bey’le ilgili i-dam karar›n› nas›l verdiniz?” diye

sormas› üzerine baflkan›n, “Ald›¤›m›zbuyruk üzerine” yan›t›n› vermesi, o-nun bir mahkeme baflkan› de¤il, bircellatbafl› oldu¤unun itiraf› demek de-¤il midir?

Ad› geçen Tevfik Pafla: “Kanuna,vicdana ayk›r› buyru¤a uyulur mu?”deyince, önüne bakarak ellerini ovufl-turmak, pek sefilce bir cinayet de¤ilmidir? •

CCebren ve hile ile aziz vatan›n, bütün kalelerizaptedilmifl, bütün tersanelerine girilmifl,bütün ordular› da¤›t›lm›fl ve memleketin her köflesibilfiil iflgal edilmifl olabilir.

Bütün bu fleraitten daha elim ve daha vahimolmak üzere, memleketin dahilinde,iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet vehattâ h›yanet içinde bulunabilirler.Hatta bu iktidar sahipleri flahsi menfaatlerini,müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.

Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bîtapdüflmüfl olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlad›!‹flte, bu ahval ve flerait içinde dahi, vazifenTürk ‹stiklal ve Cumhuriyetinikurtarmakt›r..muhtaç oldu¤un kudret,damarlar›ndaki asil kanda mevcuttur"

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK20 Ekim 1927.

21

BD TEMMUZ 2011

Page 24: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

Y22

Yerli yersiz çeflitli bahanelerle savaflaçt›¤› komflu ülkelerin topraklar›n› kendiülkesine katan ve biraz da bu nedenle“Büyük” s›fat›yla an›lan Prusya Kral›Büyük Friedrich, çevresindekilere sertdavran›fllar› ve ac›mas›z kararlar›yla datan›n›yordu.

Büyük Friedrich, savafla ç›kmad›¤›

“bofl zamanlar›”nda köylere gider, kimipatates tarlalar›nda, kimi bu¤day tarla-lar›nda çal›flan köylülerle konuflur, so-runlar›n› kendilerinden dinlerdi. Bu ge-zileri s›ras›nda bir gün, yolunun üzerindeeski bir un de¤irmeni gördü. Sular› p›r›lp›r›l berrakl›kta, flirin bir derenin kena-r›ndaki bu de¤irmen, Büyük Friedrich’-

BD TEMMUZ 2011

Berlin’deYarg›çlar Vard›r

Değirmenini zorla da olsa satın almak isteyen Prusya kralı BüyükFriedrich’e bir çiftçinin söylediği “Eğer Berlin’de yargıçlar yoksa!” sözü,adalet, bağımsız yargı ve yargıç kavramları söz konusu olduğunda dünya-nın dört bir yanında bugün de yankılanmaktadır. Ünlü ekonomistAlaettin Giray, Türkiye’de nedense, ”Berlin’de yargıçlar vardır” biçimindekullanılan bu sözün öyküsünü “Şimdi zaman da, mekan da uygundur”diyerek Bütün Dünya okurları için kaleme aldı. İlgiyle okuyacağınızainanıyoruz.

Bir de¤irmenci, bir sözüyle, Prusya Kral›Büyük Friedrich’in bafl›n› öne e¤dirdi

Yazan: ALAETT‹N G‹RAY

Page 25: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

Din büyük ilgisini çekti. Beraberindekiadamlar›yla birlikte de¤irmene gitti,de¤irmenciyi ça¤›rtt›:

“Senin bu de¤irmenini çok sev-dim” dedi. “Bunu sat›n almak istiyo-rum. Kaç para istersin?”

Çevredeki tüm ülkeleri korkudantitreten kral›n›n, kendi ülkesinde dene denli sert ve ac›mas›z oldu¤unude¤irmenci çok iyi biliyordu. Bunakarfl›n kral›na, hiç de beklemedi¤i birkarfl›l›k verdi:

“Bu de¤irmeni sat›n alabilecekkadar para, kimsede yoktur” dedi.

Büyük Friedrich, de¤irmencininbu yan›t›n› ciddiye almad›, hafifçegülümsedi: “Benim bu ülkenin kral›oldu¤umu bilmiyor musun?” dedi.

De¤irmenci boynunu büktü: “Elbette biliyorum, kral›m.”

Büyük Friedrich bu kez, tüm sert-li¤iyle kükredi:

“Madem bu ülkenin kral› oldu¤u-mu biliyorsun” dedi. “O halde de¤ir-menini sat›n alabilece¤im kadar para-m›n oldu¤unu da biliyorsundur.”

Kral›n böylesi sert konuflmas›,de¤irmenciyi korkutmad›: “Bak›n an-latay›m büyük kral›m” dedi ve anlat-maya bafllad›:

Bu de¤irmen, dedemden kalm›fl-t›r. Dedem y›llarca iflletmifl bu de¤ir-meni ve burada ölmüfl. Dedemden son-ra de¤irmenimizi babam iflletmeye bafl-lad›. O da ömür boyu iflletti ve o daburada öldü. fiimdi s›ra bende… 60y›ldan bu yana de¤irmenimizi ben ifl-letiyorum. Daha kaç y›l iflletirim, ora-s›n› bilemem ama, benim de buradaölece¤imi biliyorum. S›rada o¤lum var.Benden sonra o iflletecek bu de-

¤irmeni…” De¤irmenci bunlar› anlat-t›ktan sonra sözünü flöyle noktalad›:

“De¤irmenimiz, iflte bu nedenlesat›l›k de¤ildir” dedi. “Sat›l›k olma-yan bir mal› ise sat›n alabilecek parahiç kimsede yoktur.”

De¤irmencinin bu yan›t› karfl›s›ndaBüyük Friedrich sinirlendi: “Ben birkral›m” dedi. “Çok be¤endi¤im bude¤irmeni alamayacak m›y›m, yani?Bunu mu demek istiyorsun?”

Bu kez de¤irmencinin dudaklar›n-da hafif bir gülümseme belirdi:

“Bu de¤irmeni asla sat›n alamaz-s›n›z demiyorum, Büyük Kral›m”dedi. “Bu de¤irmeni sat›n alabilirsinizama yaln›zca bir koflulla sat›n alabilir-siniz.”

Büyük Friedrich merakla sordu:“Bir kral›n önüne sürülen o koflul ne-dir?” De¤irmenci, iflaret parma¤›ylaufuklar› gösterdi:

“Orada, Berlin’de yarg›çlar yoksae¤er” dedi. “Ancak o zaman sat›n ala-bilirsiniz de¤irmenimi…”

Ülkesine ülkeler katan PrusyaKral› Büyük Friedrich, de¤irmencininbu sözü karfl›s›nda bir fley söyleyeme-di. Boynunu büktü ve adamlar›ylaoradan ayr›ld›. Saray›na döndüktensonra ise, “Bir ülkenin en güçlü kuru-mu hukuktur” diyerek ülkesindeki hu-kuk düzenini güçlendirici çal›flmalarbafllatt›. Bu çal›flmalar tarihte FriedrichYasalar› olarak yer al›rken, de¤irmen-cinin krala verdi¤i yan›t ise, “Berlin’deyarg›çlar vard›r” biçiminde yerini ald›siyasal, toplumsal, hukuksal ve insan-sal tarihte...•

23

BD TEMMUZ 2011

Page 26: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

24

BD TEMMUZ 2011

Yazan: DO⁄AN ÖZGEZG‹N

fiafak Pavey'in ÖyküsüGazeteci Ayfle Önal'›n dünyalar güzeli k›z›yd› fiafak.Zeka f›flk›ran masmavi gözleri bir baflka ›fl›ldard›.

TRT’de Atefl Hatt› program›ndaReha Muhtar'la birlikte çal›fl›yor veiyi bir televizyoncu olmas›na kesingözüyle bak›l›yordu.

Sonra birden afl›k oldu. Çok gençyaflta sevdi¤i adamla evlendi ve herfleyden vazgeçip eflinin pefline düflerek‹sviçre'de yaflamaya bafllad›. K›sa birsüre sonra da korkunç bir kazageçirdi. Sol kolu ve baca¤› birtrenin raylar›nda kalm›fl,hayat›n›n bahar›nda, henüz 19yafl›nda vücudunun yar›s› yokolmufltu.

Hayati tehlikeyi atlatm›flt›.Ama efli; afl›k oldu¤u o adam,hastaneye bile gelmedi ve k›sabir süre içinde bofland› ondan.

Bir insan bunca ac›ya nas›ldayan›rd›? Herkes onun art›keski fiafak olamayaca¤›n› dü-flünüyordu. Ancak o yaflamatutunma azmini asla kaybet-medi. Tersine; s›ms›k›, dahas›k› sar›ld›...

Öylesine s›ra d›fl›yd› ki fiafak;tek kolu ve baca¤›yla milyon-larca insana hayat›n üstesindengelmeyi, mutlulu¤u ve sevinciö¤retti. Onun bu gücü, iradesi

ve inan›lmaz yaflama azmi, ‹sviçre'detedavi gördü¤ü hastanenin akademikaraflt›rmas›na konu oldu. Tüm davra-n›fllar› izlendi. Hastanede tuttu¤u gün-lü¤e kadar yer verilerek hayata tutun-ma azmi ile ilgili 500 sayfal›k bir tezhaz›rland›. Bu tez hastalara tedavi ola-rak uyguland›.

fiafak Pavey

Page 27: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

25

BD TEMMUZ 2011

Anne Ayfle Önal, bu feci olay›n flo-kunu k›z›ndan ald›¤› güçle atlatabil-miflti. Ve k›sa bir süre sonra flunlardökülecekti kaleminden:

Bu yaz› 24 May›s 1996 saat 09:03-te Cenevre'de trenin alt›nda bedenininyar›s›n› b›rakan k›z›m fiafak Pavey'incesaret ve metanetinin tasavvuf söz-lü¤ündeki cevab›d›r. -Ayfle Önal-

''Her fley 24 May›s'ta bir akflamüs-tü telefonu ile bafllamad›. O Cuma sa-at 11:00'de bir telefon konuflmas›ndaans›z›n s›zlayan burnum ve gözlerim-den sessizce süzülen birkaç damlayafl›n sebebini telefonun öte yan›ndakisese sordum: "Bana ne oluyor? Durupdururken a¤l›yorum."

Cevap, "Yafllan›yorsun art›k," ol-du. Oysa en çok gülmekle elefltirilir-dim. Oysa tam burnumun s›zlad›¤› os›rada Zürih'te saat 10:00'da fiafak Pa-vey, tren istasyonunda kurulan seyyarhastanede, bilinci ve metaneti yerindeameliyat olmaktayd›. Bunu ertesi günö¤renecektim. Ve di¤er fleyleri de.

fiafak'›n, doktoruna üst yan›na sav-rulmufl kolunu ve parçalanm›fl baca¤›-n› göstererek "Kurtarabilir misin?"dedi¤ini, doktorun "Üzgünüm, hay›r,"dedi¤ini ve fiafak'›n "Öyleyse kalanlar›kurtarmal›s›n, annem çok üzülür," de-di¤ini ve sonra Universgspital Hasta-nesi'nde fiafak'›n bütün Intensitivsta-tion'› flaflk›n hayranl›klara garketti¤inive Dr. Gabriela'n›n "Cesaret ve meta-net genetiktir," dedi¤ini...

Hayat›n bütün 盤l›klar› gece ya-r›s› duyulur san›rd›m. Oysa bize dair盤l›klar s›radan bir gün ›fl›¤›nda çöktüevimize...''

Anne-k›z bu trajik öyküyü hemen

o y›l birlikte kaleme al›p ''13 Numaral›Peron'' adl› bir kitaba dönüfltürdü ve''ac›lara direnilen bir serüven'' olarakölümsüzlefltirdi.

fiafak'a o y›llarda kendisini derindenetkileyen bir olay olup olmad›¤› sorul-du¤unda; " ‹sviçre'deyken Tunceli'-deki bir askeri birlikten bana bal gel-miflti. Bu bal› yedi¤imde yaralar›m›nçabuk iyileflece¤ine inan›yorlard›. Çokduygulanm›flt›m. Döndü¤ümde onlar›ziyaret etmek istiyordum. Ancak obirlik bombaland›. Tüm askerler öldü.Savafl›n korkunçlu¤unu bir kez dahayaflad›m ve nefret ettim," diyordu.

S›k› bir flekilde politikayla ilgile-nen ve Orta Do¤u'ya özel ilgi duyanfiafak Pavey, kazan›n üzerinden 1 y›lgeçmeden Londra'ya gitti. Westmins-ter Üniversitesi'nin ''Uluslararas› ‹lifl-kiler'' ve ''AB Politikalar›'' olmak üzereiki bölümünden mezun oldu ve üst li-sans yapt›. Agos Gazetesi'nde yazd›.Say›s›z projede aktif görev ald›.

Birleflmifl Milletler Engelli Haklar›Dünya Sekreteryas›’na atanm›fl ilközel kalem olarak y›llar›n› mültecikamplar›nda zor koflullarda yaflayanla-r›n yan›nda geçirdi. Halen ''diplomat''kimli¤iyle BM ‹nsan Haklar› YüksekTemsilcisi olarak 8 ülkede engelliler,iflsizler, evsizler ve göçmenler dahilherkesin yard›m›na kofluyor.

Pavey flu an 33 yafl›nda ve ‹stanbul1. Bölge’den CHP Milletvekili.

Yolun aç›k ve baflar›lar sendenyana olsun fiafak! Ad›ndan ve azmin-den gelen p›r›lt›larla ayd›nlanacakyar›nlar›m›za flimdiden merhaba! •

Page 28: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

26

ransa’da Ulusal Meclis’i ku-flatan halk, uzun y›llar özleminiçekti¤i "insan›n en do¤al hak-

lar›"na bu üç sözcü¤ü hayk›rarak k›sasürede "yasal olarak" kavufltu ve ya-flam›n› insan olman›n onurunu duyum-sayarak sürdürdü ama... Bafl›na bir de"Adalet" sözcü¤ü ekleyerek hayk›r-d›¤› bu üç sözcük, Osmanl› halk›n›nyaflam›nda önce flaflk›nl›k, sonra kafakar›fl›kl›¤›, daha sonra da, toplumsalve bireysel düfl k›r›kl›klar› yaratmak-tan baflka bir etki yapmad›. Kendilerini simgeleyen mavi, be-yaz ve k›rm›z› renkleri birbirleriylebütünlefltirerek Fransa’da ülke bayra-¤›n› oluflturan bu üç sözcük, bir yan-dan Roma Katolik Kilisesi’ni köklü

reformlara zorlarken, bir yandan da,yasal güvence alt›na ald›¤› evrenselinsan haklar›n›n, insanl›¤›n temel tafl-lar› olarak tarihteki yerlerini almalar›n›da sa¤lam›flt›. Bu üç sözcükten Osmanl› ‹mpara-torlu¤u’nun s›n›rlar›n› ilk aflan, "Hürri-yet" oldu. Hürriyet sözcü¤ünü bu top-raklarda yüksek sesle hayk›ran ilk ki-fli, "Hürriyet" ve "Vatan" flairi olarakan›lan Nam›k Kemal’di.

Ünlü "Hürriyet" kasidesinde Na-m›k Kemal, hürriyet (özgürlük) içinflöyle diyordu: Ne gam pür âtes-i hevl olsa dagavgâ-y› hürriyet

Kaçar m› merd olan bir can içinmeydân-› gayretten

YAKINTAR‹H‹M‹ZYaflar Öztürk

De¤ifltirilemez Özlemimiz ve Umudumuz:

Adalet, Özgürlük,Eflitlik, Kardefllik...Frans›z Devrimi’nin simgesini oluflturan "Liberté, égalité, fraternité"sözcükleri Paris sokaklar›nda duyulduklar› 14 Temmuz 1789tarihinden tam 119 y›l sonra Osmanl› ‹mparatorlu¤u topraklar›naulaflt›¤›nda halk, o sözcüklerle dile getirilen insansal yaflam, yasalhaklar ve kiflisel özgürlük gereksinimi, flu sözcüklerle hayk›r›yordu:"Hürriyet (Özgürlük), Müsavat (Eflitlik), Uhuvvet (Kardefllik)..."

F

Page 29: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

Ne mümkün zulm ile bidâd ileimhây› hürriyet

Çal›fl idrâki kald›r muktedirsenâdemiyetten.(…)

Ne efsunkâr imissin ah ey didâr-› hürriyet

Esîr-i ask›n olduk gerçi kurtuldukesâretten."

Gam de¤il, korku atefli dolu olsada hürriyet kavgas›

Kaçar m› mert olan bir can içingayret meydan›ndan(…)

Mümkün de¤il zulüm ile eziyet ilehürriyeti yok etmek

Çal›fl idrak› kald›r güçlüyseninsanl›ktan(…)

Ne büyüleyci imiflsin ah eyhürriyetin güzel yüzü,

Aflk›n›n esiri olduk gerçi kurtuldukesaretten.

Nam›k Kemal’in bu feryad›, önce-leri dipten gelen bir dalgayd›, dahasonralar› Osmanl›’n›n yeni bir döne-minin "yol haritas›" oldu. 23 Temmuz1908 sabah› Eyüp ve Niyazi Bey’lerinaskerleri ile girdikleri Manast›r’da du-yulan top at›fllar› sesleri, II. Meflruti-yet’i ilan ediyordu. Binbafl› EnverBey telgrafla Avrupa bas›n›na Osman-l›’da Meflrutiyet’e geçildi¤i haberiniverirken, Abdülhamid de bofl durmu-yor, ayn› gece yay›nlad›¤› "irade" ileMeflrutiyet’i ve 29 y›l süreyle "ask›dakalan" Kanuni Esasi’yi (Anayasa)

BD TEMMUZ 2011

Frans›z Devrimi’nin simgesi olan ”hürriyet-eflitlik-müsavat” sözleri 2. Mefl-rutiyet döneminin slogan› olmufl ve halk özlemlerine yan›t olan bu üç söz-cük günlük yaflamdaki eflyalar üzerinde de yer alm›flt›r. Yukar›da üzerindeeski harflerle ”hürriyet-eflitlik-müsavat” yaz›s› ifllenmifl o döneme ait birkese görülüyor.

27

Page 30: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

yürürlü¤e koydu¤unu duyuruyordu. Manast›r’da Kurmay Binbafl› Yan-yal› Vehip Bey, Hürriyet Meydan›’n-da toplanan halka Frans›z Devrimi’ninsimgesi üç temel sözcü¤e olan sada-katlerini, onlar›n bafl›na bir de "Ada-let” sözcü¤ünü ekleyerek, "adalet,müsavat, hürriyet ve uhuvvet meslekiesas›m›zd›r” diyerek aç›kl›yor ve flöylediyordu: "Padiflah ile millet aras›naçekilen kafesi k›raca¤›z. Bizi insangibi yaflatacak yol ve yasa dan›flmad›rki bu isteklerimizin tümünü sa¤layan

anayasad›r." Bafl›na bir de "Ada-let" sözcü¤ü eklene-rek art›k yüksek seslesöylenebilen Frans›zDevrimi’nin simgesisözcüklerin aras›ndaayr›ca "Yaflas›n vatan,yaflas›n millet, yaflas›nhürriyet" gibi coflkulusözler de duyulunca,d›fl dünya bu geliflme-lere kuflku ile bakma-ya bafllad›. Özellikle ‹ngilizle-rin, bu ulusal coflku-nun M›s›r’a, Hindista-n’a ve di¤er sömürge-lerine s›çramas›ndanduyduklar› kuflku, gi-derek büyük bir kor-kuya dönüfltü. ***Büyüleyici hürriyetaflk›, Osmanl›’da çe-flitli kar›fl›kl›klar, flafl-k›nl›klar, düfl k›r›kl›k-lar› yaratt›. Toplum-

daki ve kiflilerdeki bu de¤iflikli¤i Tev-fik Fikret, flu dizleriyle anlatm›flt›r: Bir devr-i fleamet, yine çi¤nendiyeminler;

Çi¤nendi, yaz›k, milletin ümmid-i bülendi!

Kanun diye topraklara sürtündücebinler;

Kanun diye, kanun diye kanuntepelendi... Bir u¤ursuz devir: yine çi¤nendiyeminler;

Çi¤nendi, yaz›k, milletin yüce28

BD TEMMUZ 2011

BütünDünya çal›flanlar›n›n Prof. Dr. MehmetHaberal’a arma¤an› olan 2. Meflrutiyet dönemindeyap›lm›fl keselerin üzerinde, nak›flla yaz›lm›fl "Hür-riyet-Müsavat-Uhuvvet" sözleri bulunuyor.

Page 31: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

29

umudu!Kanun diye topraklara sürtündü

korkaklar;Kanun diye, kanun diye, kanun

tepelendi...***

Bu "kar›fl›kl›klar", bu "flaflk›nl›k-lar", bu "düfl k›r›kl›klar›" fazla uzunsürmedi. Fransa’da, Roma KatolikKilisesi’ni köklü reformlar yapmayazorlayacak denli güçlü olan "Adalet,Hürriyet, Eflitlik, Kardefllik" sözcükle-ri, Osmanl›’daki henüz sekizinci ay›n-da, tarihte "31 Mart Vakas›" olarakyeralan “gericilerin ayaklanmas› giri-flimi”ne ortam bile oluflturmufltu.

*** Bu konuda son sözü, "Hürriyet,musavat, uhuvvet" yolculu¤umuzuinceleyen yazar Nejat Muallimo¤lu’nab›rak›yoruz:

"Ne kadar uzun zamandan beribu (Hürriyet...) flark›lar›n›n peflindengidiyoruz. Meflrutiyete, cumhuriyete,demokrasiye hep bu flark›larla girdik.fiimdi hürriyet havas›yla ci¤erlerimizalabildi¤ine dolmaktad›r.

Yazanlar›m›z, kalemleri, konuflan-lar›m›z dilleri için hiç bir fren tan›m›-yorlar. Her fley korkusuzca yaz›l›psöyleniyor. Hepimiz bu mutlu günlere

eriflmifl olman›n sevinci içinde oynu-yor, el ç›rp›p hora tepiyoruz. Keflkebu mutluluk hep böyle sürüp gidebilse.Ifl›klar›m›z› söndürmeseler. Kadehleri-mizi yere çalmasalar. Yahya Kemal’indedi¤i gibi, bir tel kopup ahenk ebedi-yen kesilmese... Ne yaz›k ki, ortayaç›kan baz› belirtiler, bize güven ver-mekten uzakt›r. Gün geçtikçe içimizeflüphenin tohumlar› ekiliyor. "Hürriyetflerefine bizimle birlikte kadeh kald›-ranlar›n, ceketlerinin alt›nda saklad›k-lar› hançerleri görmeye bafllad›k.(Tevfik) Fikret ‘kanun diye, kanundiye, kanun tepelendi’ demiflti. fiimdide hürriyet diye, hürriyet diye hürri-yetin tepelenmesinden korkuyoruz."

***

Fransa’da alevlendikten 222 y›l son-ra ve Osmanl› topraklar›nda coflkuylakarfl›land›ktan 103 y›l sonra Hürriyet,Eflitlik ve Kardefllik meflaleleri, bizdeeklenen "Adalet" meflalesiyle bugünde toplulumuzun belirli bir bölümününve yurttafllar›m›z›n belirli bir kesimi-nin "insan onuruna yarafl›r düzeydeinsanca bir yaflam" için de¤iflmez vede¤ifltirilemez bir özlemi ve umudu-dur. •

[email protected]

BD TEMMUZ 2011

Büyük s›çray›fl› gerçeklefltirmek isteyen, birkaç ad›m geriye gitmekzorundad›r. Bugün yar›na dünle beslenerek yol al›r.

Adaletsizli¤i engelleyecek gücünüzün olmad›¤› zamanlar olabilir.Fakat itiraz etmeyi beceremedi¤iniz bir zaman asla olmamal›!

Bertolt Brecht

Elie Wiesel

Page 32: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

FIRÇALAYARAKSerdar Günbilen

30

Page 33: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

Y afll› kad›n kafllar›n› iki kez kal- d›r›p, indirdi. O¤lunun yüzünde

bir anda gülücükler olufltu:“Onu yakalad›m anne” dedi. ”‹nti-

kam›m›z› ald›m... Eichmann’› yakala-

d›m anne... K›zkardeflim Fruma’n›nkatili flimdi ellerimizde...”

Yafll› kad›n›n gözleri aç›ld›, yüzün-de bir tebessüm olufltu ve dudaklar›n-dan kesik kesik flu sözcükler döküldü:

“Cellat” Kendini Böyle Savundu:

Yafll› kad›n ölüm döfle¤inde, son nefesini vermek üzereydi...O¤lu, annesinin kula¤›na e¤ilip, f›s›ldad›:“Beni duyuyorsun, de¤il mi, anne?.. Sanay›llard›r bekledi¤in bir müjdem var...Beni duyuyorsan lütfen kafllar›n› iki kezoynat, anne...”

KÖfiEDENBUCAKTAN

Mehmet Muhsino¤lu

31

Page 34: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

A

“fiükürler olsun sana, Tanr›m...fiimdi huzur içinde ölebilirim art›k...”

O¤lu, annesinin aln›n› öperek u¤ur-lad› onu son yolculu¤una. Ve annesi-nin son sözlerini tamamlarcas›na, o an-dan sonra bafllayan yaflam›n›n ilk sözle-rini söyledi:

“Ben de bundan sonra huzur içindeyaflayabilirim, art›k...”

***

nnesini huzur içinde son yolculu¤una u¤urlad›¤›

andan sonra kendi de huzur içinde biryaflama bafllayan o¤ul, ‹srail Gizli PolisÖrgütü Mossad’›n önde gelen ajan› Pe-ter Zvi Malkin idi. Y›llar boyu sürdür-dü¤ü görevi, serviste ad› “Bir numaral›katil” olarak kullan›lan Adolf Eichmann’›

yakalamakt›. Peter Zvi Malkin, y›llarsüren çal›flma sonunda Eichmann’›nbulundu¤u ülkeyi 1958 y›l›nda sapta-m›fl, onu iki y›l süreyle orada “adamla-r›”na izlettirmiflti.

Adolf Eichmann, Arjantin’de idive “Ricardo Klement” sahte kimli¤i i-le Mercedes fabrikas›nda iflçi olarak ça-l›fl›yordu. Her akflam ifl ç›k›fl›nda, fabri-kan›n karfl›s›ndaki duraktan otobüsebiniyor ve evinin yak›n›ndaki duraktainiyordu.

11 May›s 1960 Çarflambagünü de Eichmann, ifl ç›k›fl›nda yinefabrikan›n karfl›s›ndaki duraktan oto-büse bindi, yine Garibaldi caddesinde, evinin birkaç ad›m ötesindeki duraktaindi ve...

Bozuk bir ‹spanyolcayla kendisine“Bir dakika Sinyor” diyen tan›mad›¤›bir kifliyle karfl›laflt›.

Yabanc› kifli, onun “Kimsiniz?” di-ye sormas›na bile zaman b›rakmadan,sert bir biçimde a¤z›n› kapatm›flt›.

Bu yabanc› kifli, 1960 y›l›n›n baflla-r›nda ressam ve yazar kimli¤i ile Arjan-tin’e giren ve dört aydan beri görevini

Adolf Eichmann İkinci DünyaSavaşı’nın başladığı günlerde

Adolf Eichmann,Arjantin’de ”Richardo

Klement” sahte kimli¤i ileMercedes

fabrikas›nda iflçiolarak çal›fl›yordu

BD TEMMUZ 2011

32

Page 35: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

Arjantin’de sürdüren Mossad ajan›Peter Zvi Malkin’den baflkas› de¤ildi.Malkin, y›llard›r izini sürdü¤ü “av”›n›na¤z›n› s›k›ca kapatarak ba¤›rmas›n› ön-lerken, bir törene giden delegeler görün-tüsündeki ekip arkadafllar› da bu “av”›,sözcü¤ün tam anlam›yla “karga tulum-ba” yöntemiyle kucaklar›na al›p, hemenoradaki özel bir arac›n içinde tafl›d›lar.Eichmann’›n ard›ndan araca ilk girenkifli Malkin oldu. Malkin, araçta “av”›-n›n üstüne oturdu ve k›p›rdamas›na o-lanak tan›mad›.

Malkin ve ekibi, Eichmann’›“Gü-venli” bir eve götürdüler veburada 10 gün süreyle gece gün-düz sorgulad›lar.

“Güvenli ev”deki sor-gulamas›n›n ard›ndanAdolf Eichmann, “güvenli bir u-çakla” ‹srail’e getirildi. Ekibiylebirlikte Eichmann’› ‹srail yetkili-lerine teslim eden Peter Zvi Mal-

kin, bu görevini tamamlad›ktan sonra“bir evlat görevi”ni yerine getirmekiçin hasta annesinin bafl›na gitti.

Annesi, ölüm döfle¤indeydi.“Onu yakalad›m anne” dedi. ”‹ntikam›m›z› ald›m... Eichmann’›

yakalad›m anne... K›zkardeflim Fruma’-n›n katili flimdi ellerimizde...”

Yafll› kad›n›n gözleri aç›ld›, yüzün-de bir tebessüm olufltu ve dudaklar›n-dan kesik kesik flu sözcükler döküldü:“fiükürler olsun sana, Tanr›m... fiimdihuzur içinde ölebilirim art›k...”

O¤lu, annesinin aln›n› öperek u¤ur-lad› onu son yolculu¤una.

Ve annesinin son sözlerini tamam-larcas›na, o andan sonra bafllayan yafla-m›n›n ilk sözlerini söyledi:

Uzun yıllar sonra Adolf Eichmann’ıyakalayan Peter Zvi Malkin

Malkin ve ekibi,Eichmann’› ”güvenli” bir evegötürüp burada 10 gün

süreyle gece-gündüzsorgulad›lar

Eichmann yargılandığı mahkemede

33

BD TEMMUZ 2011

Page 36: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

“Ben de bundan sonra huzur içindeyaflayabilirim, art›k...”

***‹srail’de 14 hafta süren

mahkemesi sonunda Eichman kendini,“Ben, bana verilen emirleri uygulad›m”diyerek savunmufl ama, onun bu savun-mas› ciddiye al›nmam›flt›. Mahkemesonunda idama mahkum edilen Eich-mann’in cezas›, 31 May›s 1962 tarihin-de yerine getirildi ve yak›lan cesedin-den kalan küller de, yak›ld›¤› “f›r›n”›nparçalar› da denize at›ld›.

Onun cezas›n›n uygulanmas›ylaPeter Zvi Malkin, “özel olarak” k›zkar-defli Furma’n›n intikam›n› al›yor, fakat2 milyon suçsuz insan›n ölümüyle so-nuçlanan bir “cinayet davas›”nda ada-let, bir suçlunun ölümüyle de olsa, yeri-ne getiriliyordu. •[email protected]

“Bir numaral› katil” AdolfEichmann Kimdi?

1906 y›l›ndaSolingen’dedünyaya gel-mifl, Avustu-rya mühen-dislik okulun-da baflar›-s›zl›¤a u¤ra-

y›nca, bir inflaat firmas›n›n sat›fl bö-lümünde, daha sonra da bir ya¤ fir-mas›nda sat›fl eleman› olarak çal›fl-m›flt›. 1932’de Avusturya Nazi Parti-si’ne üye olup Avusturya Bölü¤ü’ndeaskeri e¤itim ald›. 1934 Eylül’ünde

Himmler’in SD (Güvenlik Servisi)’yiaçmas›yla kendini gösterme f›rsat›n›yakalad›.

1935 y›l›n›n bafl›nda birçok Yahu-di’nin Almanya'daki toplama kamp-lar›na aktar›lmas› iflinde önemli gö-revler ald›. SD’nin üst kademelerinekadar yükselen Eichmann, 18 ay içe-risinde 150.000 Avusturyal› Yahu-di’nin toplama kamplar›na aktar›l-mas›n› sa¤lad›. Alman Ordusu’nun1939 y›l›nda Polonya’ya girmesiyleGestapo’ya transfer oldu ve Yahudisorunu bölümünün bafl›na geçti. Buy›l› izleyen 6 y›l boyunca ‘Nihai Çö-züm’ projesinin karargâh› buras› ol-du. Nihai Çözüm, Musevi nüfusunkitleler halinde yok edilmesini amaç-layan projenin kod ad›yd›. 1941 y›l›n-da toplama kamplar›n›n yenilenmesi,yeni kamplar›n aç›lmas›, gaz ve trensistemlerinin gelifltirilmesiyle bizzatilgilendi.

20 Ocak 1942’de yap›lan Wann-see Konferans› sonras› ‘Yahudi Uz-man›’, di¤er deyiflle soyk›r›m uzman›olarak tan›n›yordu. Himmler’densonra gelen en büyük Yahudi Uzma-n›yd›. Himmler Eichmann’a dozaj›art›rma emrini verince, hiç tereddütetmeden Mobilize Ölüm Birlikleri’ni(Einsatzgruppen) kullanmaya baflla-d›. Bu flekilde 2 milyona yak›n Yahu-diyi öldürdü¤ü tahmin ediliyor.

Adolf Eichmann, savafltan sonragözalt›na al›nd›¤› kamptan kaç›p Ar-jantin’e gitmifl ve yakalan›ncaya de-¤in Arjantin’de, iflçi olarak çal›flm›flt›.

BD TEMMUZ 2011

34

Page 37: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

35

OTOPS‹Cengiz Özak›nc›

ABDÜLHAM‹DII. Abdülhamid döneminin son günlerinde Osmanl› Devleti’n-de vak’anüvislik (resmi tarih yaz›c›l›¤›) görevine bafllayanAbdurrahman fieref Efendi, cennetmekan nitemiyle an›lanII. Abdülhamid’in otuz iki y›l süren yönetimine tan›k olmufltur.

bulduklar›m›, dilini güncellefltirerekaktar›yorum:

Sultan Abdülhamid, bir meflrutipadiflah olmak üzere saltanat› alm›flt›.Rusya ile savafl›n bafllamas› nedeniyleiki küçük denemesi yap›lan mebuslarmeclisi geçici olarak da¤›ld›. Bu geçicisüre otuz iki y›l sürmüfltür. (...) Mefl-ruti yönetim biçimini yerlefltirmek ve

bdurrahman fieref Efendi’nintan›¤› oldu¤u döneme iliflkin

yazd›klar›; “Son Vak’anü-vis Abdurrahman fieref Efendi Tarihi,II. Meflrutiyet Olaylar› (1908-1909)”adl› kitapta yay›nlanm›flt›r. (hz: Prof.Dr. Bayram Kodaman, Prof. Dr. Meh-met Ali Ünal, TTK y. Ank. 1996). Bukitapta yer alan saptamalardan önemli

A

Page 38: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

36

BD TEMMUZ 2011

insanlar›n düflüncelerini bu yönetimbiçimine yavafl yavafl al›flt›rmak birkutsal görevdi. Meclis kapat›lmam›flve bu görev otuz iki y›l boyunca gü-zelce yerine getirilmifl olsayd›, flimdidüzenli ve güçlü bir meflruti yönetimkurulmufl, Osmanl›’da din ya da soyayr›l›klar›na göre örgütlenmifl çeflitlitopluluklar›n bir millet biçiminde kay-naflmas› sa¤lanm›fl; özgürlük, eflitlik,kardefllik, adalet sözlerinin gerçek an-lamlar› tümüyle ve uygulamas›yla an-lafl›lm›fl, ülke ve devletin iç ve d›flgörkemi ve bay›nd›rl›¤› sa¤lanm›fl o-

lurdu. Mebuslar meclisi otuz iki y›lkapal› kald›¤› sürece ne yapt›¤›m›z›gözden geçirelim: (1)

Abdülhamid, yönetimden düflürül-mek ve öldürülmek gibi saplant›lar›nonulmaz tutsa¤›yd›. Bu yüzden o, otuziki y›ll›k yönetimi süresince, yaz›l›yasalar› ve düzenlemeleri yürürlüktenkald›rarak, korkular›ndan kaynaklanano ünlü bask› düzenini iflletmifltir.(2)

Öldürülme ve düflürülme korkusunedeniyle yönetimde kimselere güve-nemeyiflinden dolay› her ifli do¤rudanAbdülhamid yapmaya kalk›nca Sara-y’›n etkisi ço¤alm›fl, Abdülhamid’inyaflad›¤› ev olan Y›ld›z saray›, herke-sin her ifl için baflvurdu¤u küçük bü-yük her iflin görüldü¤ü bir yer olupç›km›flt›. Her ifl do¤rudan do¤ruyaAbdülhamid’in evi olan Y›ld›z sara-y›nda görülüyor ve Abdülhamid’inY›ld›z saray›ndan verdi¤i yasaya uy-maz keyfi buyruklar çarçabuk yerinegetiriliyordu. (...) Abdülhamid, devletgörevlilerine güvenmedi¤i gibi halkada güvenmiyor, bir evde ya da gezintiyerinde üç dört kiflinin toplanmas›nadahi kötü amaçlar yüklenerek yöne-timle hiç ilgisi olmayan halk katman-lar›ndan bir çok kimseler salt bir kaç›bir yerde bulufltular diye tutuklan›yor,sürgüne gönderiliyor; dahas› bir aral›ktekkelerde zikir ve ibadetin yasaklan-mas› bile söz konusu oluyordu. Ab-dülhamid’in korkular›, tak›nt›lar› art-t›kça halk› daha çok düflman gördüve herkesin en küçük davran›fl›na va-r›ncaya dek araflt›r›lmas› için gizli birpolis gücü örgütledi. (3)

Abdülhamid’in güvensizlik duy-

II. Abdülhamid

Page 39: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

37

BD TEMMUZ 2011

gusu yak›nlar›na dekuzanm›fl, kendi o¤ulla-r›n› dahi çok s›k› birbiçimde gözetim alt›n-da bulundurdu¤u gibi,o¤ullar›yla iliflki kur-mak flöyle dursun yoldaonlara selam vermek yada dairelerde bilmeye-rek bir iki söz söylemeken ac›t›c› cezalara çarp-t›r›lmaya yetecek birsuç say›lmaya bafllan-m›flt›. Casusluk Abdülhamid döne-minde en kazançl› ifl olunca, yarad›l›fl-ça temiz, do¤ru, çekingen olan kimse-ler bile bu yola sapm›fllard›. Jurnalci-ler, usa düfle gelmez gerçe¤e ayk›r›karaçalmalar ve kötülemeler yapsalardahi ceza görmediklerinden ve yapt›k-lar› gammazlamalar›n önem ve de¤eri-ne göre büyük parasal ödüller ald›klar›görüldü¤ünden, bu gönüllü hafiyelerinsay›lar› ve etkinlikleri amaçland›¤›n›nçok ötesinde artm›flt›r. Bunlar›n kötü-lü¤ünden halk birbirine iki söz etmek-ten çekindi¤i gibi s›radan ifllere iliflkinsöylenen sözler dahi haince yorumlar-la çarp›t›l›p aktar›larak söyleyenlerinbafl›na büyük büyük dertler aç›lm›flve kardeflin kardefli, o¤ulun babay›gammazlay›p tutuklatarak sürgünegöndertip bu yoldan gelir sa¤lad›¤›çok görülmüfltür.

Bu durum, di¤er illere dahi bulafla-rak Osmanl› topra¤›nda gönüllü hafiyebulunmad›k tek yer dahi kalmam›fl-t›r.(4) Hafiyeli¤in kural› görevini giz-lemek olmas›na karfl›n bu gönüllü ha-fiyeler kendilerini gizlemeksizin her-

kesin içinde at›p tutarak, flu olay› yada bu kifliyi padiflaha ben gammazla-d›m gibi böbürlenmelere koyulup u-tanmazl›klar›, alçakl›klar› ve ocaklarsöndürmekteki becerileriyle, hakl› ola-rak toplumun tiksintisini ve lanetiniüstlerine çekmifllerdir.(5)

Abdülhamid’in otuz iki y›ll›k yö-netimi boyunca bu gönüllü hafiyelerin,bu jurnalcilerin, k›rm›z› fesleri ve özeldavran›fllar›yla toplum içinde ayr› birkatman oluflturarak, kötülükleriyleülkeye ve topluma ne büyük zararlarverdi¤i, aç›klanmas› dahi gerekmeye-cek denli herkesçe bilinen apaç›k birgerçektir. Abdülhamid’in hafiyelerininkötülüklerinden dolay› bütün milletdilsizli¤e ya da gerçek düflündükleri-nin tam tersini söylemeye, efldeyiflleyalanc›l›¤a zorunlu kalarak buna al›fl-m›fl ve soylu ümmetimizde güzel er-dem ahlak kökünden sars›lm›flt›r.(6)

Bilimle do¤rular ve gerçekler or-taya ç›kar›ld›¤›ndan, Abdülhamid, e¤i-timi ve bas›n› kendi bask›c› yönetimi-nin en büyük düflman› saym›flt›r. “Top-lumu daha kolay güdebilmek için onubilgisiz cahil b›rakmak gerekir” anla-

Abdülhamid’in hafiyelerininkötülüklerinden dolay› bütünmillet dilsizli¤e ya da gerçekdüflündüklerinin tam tersinisöylemeye, efldeyiflle yalanc›l›¤azorunlu kalarak buna al›flm›fl vesoylu ümmetimizde güzel erdemahlâk kökünden sars›lm›flt›r.

Page 40: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

38

BD TEMMUZ 2011

y›fl›yla halk› bilgiden uzak tutmay› enyüce amaç edinen Abdülhamid, okul-lardaki bilimsel dersleri bin türlü bask›ve k›s›tlama ile s›n›rland›rm›fl; dersprogramlar› toplumu cahil b›rakmaanlay›flla düzenlendi¤i gibi, Abdülha-mid döneminde Tarih gibi dersler tü-müyle ders programlar›ndan ç›kart›l-m›flt›r. Ö¤retmenlerin dersliklerdekikonuflmalar›na var›ncaya dek her dav-ran›fllar› sansür alt›na al›nm›fl; a¤›zla-r›ndan kaçan söz ço¤unlukla kas›ts›zoldu¤u durumlarda bile kötüye çekile-rek ifllerinden at›l›p sürgüne gönderi-len ö¤retmenler çok görülmüfltür.(7)

Ders aralar›nda dinlenme yerlerin-de ö¤rencilerin kendi aralar›nda söy-leflmeleri bile denetim alt›nda bulun-durulup flu sözü söyledi diye nice ö¤-renciler Irak ve Fizan çöllerine sürüle-rek ortadan kald›r›lm›flt›r...

Ö¤retmenlerin, ö¤rencilerin, ki-taplar›n, özetle bütün bir milletin “Dil-sizler Toplumu”na döndü¤ü Abdülha-mid döneminde, Osmanl›lar Tanr›’n›nkiflisoyuna en büyük arma¤an› olankonuflma yetisinden pek az yararla-nabilmifllerdir.(8)

Abdülhamid döneminde en büyüks›k›nt›y› beyin gelifltirici, düflünce veduygu e¤itimiyle ilgili kitaplar ve ba-s›n çekmifltir. Tarih kitaplar›, öykü vebilim kitaplar› flöyle dursun, din vefleriat kitaplar›na var›ncaya dek sansü-re u¤rat›lm›fl, din kitaplar›ndan kimi-leri bir tak›m yapraklar ve konularkald›r›larak sansür görevlilerinin ac›-mas›z ellerinden kurtulabilmiflse de,büyük bir bölümü kitapç›lardan, kü-tüphanelerden, evlerden karfl›l›¤›ndabir yaz›l› belge dahi verilmeksizintoplan›p ya sand›klar içinde çürütül-

müfl ya da ateflte yak›l-m›flt›r. (9)

Hafliye-i ibn-i Abidinve fierh-i Mevak›f gibiönem verilen fleriat kitap-lar› Abdülhamid’çe ya-saklanm›fl, yerli bas›n›n(suya sabuna dokunma-yan) dili herkesçe bilinir-ken yine de yeterli görül-meyip bir sözde bir diz-gici yanl›fl›ndan dolay›gazeteler çeflitli sürelerlekapat›lm›flt›r. Yabanc›bas›na gelince, bunlarülkeye sokulmaz, yay›m-land›klar› kentlerde de-netlenmeleri için ve za-rarl› olanlar› yasaklamakya da gelecek bir zarar›

“Toplumu daha kolaygüdebilmek için onu bilgisizcahil b›rakmak gerekir”anlay›fl›yla halk› bilgiden uzaktutmay› en yüce amaç edinenAbdülhamid, okullardakibilimsel dersleri bin türlü bask›ve k›s›tlama ile s›n›rland›rm›fl;ders programlar› toplumu cahilb›rakma anlay›flla düzenlendi¤igibi, Abdülhamid dönemindeTarih gibi dersler tümüyle dersprogramlar›ndan ç›kart›lm›flt›r.

Page 41: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

39

BD TEMMUZ 2011

def için görevliler bulundurulur vegerek bu görevlilere gerekse yabanc›gazetecilere birçok paralar ve arma-¤anlar verilirdi.(10) (..)

Abdülhamid yönetiminde yasaklan-m›fl gazete okumak yüzünden tutukla-nan ya da sürgün edilen kiflilerin say›-s›n› Tanr›’dan baflka kimse bilmez. (11)

Abdülhamid döneminde kifli öz-gürlükleri Mecelle’de yaz›l› olmas›n-dan öte bir anlam tafl›mam›fl, uygula-mada büsbütün yok edilmifltir.

Abdülhamid döneminde insanlar›nyasak yay›n okumak, a¤z›ndan bir ikisöz kaç›rmak ya da iki üç kifli bir yeretoplanmaktan dolay› geceleri evleribas›larak yarg›lanmaks›z›n tutsak edil-mesi ve sürgüne gönderilmesi bir ge-nel kural durumuna girmifltir. Bunlar-dan arada tek tük mahkemeye ç›kar›-lanlar olursa da cezaya çarpt›r›lmalar›

için yarg›çlar çekilip bask›ya u¤rat›l-m›flt›r. Ola¤anüstü divan-› harb, savaflmahkemeleri kurularak, asker ve sivilyöneticilerle esnaf kesiminden bir çokkimseler gönüllü hafiyelerin jurnallar›üzerine soruflturma yap›lmaks›z›n sa-vunmalar› dahi al›nmadan mahkûmedilmifl ve kimilerinin iflkenceden ge-çirildi¤i söylentileri yay›lm›flt›r. (12)

Bir yerden kalk›p bir baflka yeregitmek kiflinin en do¤al özgürlü¤ü ol-mas› gerekirken, ülke içinde bir kent-ten di¤erine gitmek için geçifl belgesi(pasaport) sa¤lamak bir çok ifllemlereba¤l› k›l›nd›¤› gibi, Avrupa ülkelerinegitmek için hiç kimseye pasaport veril-memesi gibi bir uygulama da yap›l-m›flt›r.(13)

Abdülhamid döneminde ‹stanbul’-da hiç kimse kendini güvende göre-mezdi. As›ls›z bir iftira üzerine geceevlerinden al›nanlar ve korkudan kü-

II. Abdülhamid bir cuma selaml›¤›nda

Page 42: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

40

BD TEMMUZ 2011

tüphanelerindeki kitaplar› yok edenlerpek çoktur.(14)

Abdülhamid’in otudu¤u yer olanY›ld›z Saray›, halk aras›nda “fieddad’-›n riyaz-› ‹remi”ne benzetiliyordu.(fieddat, Kur’an’da geçen Yemen’dekiAdd kavminin zalim hükümdar›d›r.Hud peygamber zaman›nda yaflayanfieddat, kendisini Tanr›’ya efl koflmayakalkarak Tanr›’n›n cennetine karfl›l›kyeryüzünde bir cennet kurmaya dav-ranm›fl, bu amaçla ‹rem Ba¤› ad›ylabir bahçe yapm›fl, bahçeyi cennet ta-n›m›ndaki gibi donatm›fl, gelgelelimbu bahçe bir gün y›k›l›p yerle bir ol-mufltur. ‹flte Abdülhamid dönemindehalk, Abdülhamid’in oturdu¤u Y›ld›zSaray›’n› Tanr›’ya bafl kald›ran fied-dat’›n kurdu¤u bir gün yerle bir olano cennete benzetiyordu.)

Y›ld›z saray›n›n kap›s› hergün ar›kovan› gibi ifller, her giyimde, her ya-rad›l›flta insanlar orada kendilerine birgeçim yolu bulurlard›. Jurnal sunumu,yapmac›k ba¤l›l›k gösterisi ya da Y›l-d›z saray›ndaki görevlilerinden biriyleiliflkisi oldu¤unu öne sürerek kabuledilenlere her türlü yüksek görev veflans kap›s› aç›k oldu¤undan, bunlar›ndurumu, yolunu bulamay›p da çata-mayan yüzsüz ve k›skanç kimselereunutulmaz bir gönül yaras› olurdu.Saray görevlilerine askerlik yapt›r›l-mad›¤› için bir çok asker kaça¤› biryolunu bulup kapa¤› Y›ld›z’a at›yordu.

Tüfekçi, silahflör gibi ordu görevli-lerinden baflka görevlilerin say›s› hertürlü kestirimin üstüne ç›km›flt›. Yal-n›z aflç›lar›n say›s› iki binden çoktu.Do¤rudan do¤ruya Abdülhamid’in

can›n› korumakla görevli olanlar odenli iyi seçilmifllerdi ki, bunlar›n ara-s›nda; “Padiflah buyruk verirse hiç gö-zümü k›rpmadan babam› bile keserim”diyenler vard›. (15)

Bunlar›n en büyük düflman› yur-dunu ulusunu seven koruyan kimseler-di... Sultan Abdülhamid, bu i¤rençu¤ursuz yolsuzluk ve afl›r› tüketimyuvas›nda böylesi görevliler ve yar-dakç›lar aras›nda otuz y›l› aflk›n birsüre tutuklu gibi yaflam›flt›r.(16)

***‹flte “cennetmekan” nitemiyle an›lanII. Abdülhamid’in otuz iki y›l sürenyönetimi -Osmanl› devletinin olaylar›yazmakla görevlendirdi¤i son vak’a-nüvis Abdurrahman fieref Efendi’nintan›k olup yazd›¤› biçimiyle- budur.

***Abdülhamid yönetiminde, toplum

mutlu muydu?Abdülhamid, yönetime geldikten

sonra, kendisi mutlu bir yaflam sürmüflmüdür?

Yönetimde kald›¤› otuz iki y›l bo-yunca Abdülhamid’in gözüne uykugirmedi¤ini söyleyebiliriz.

O dönemin canal›c› sorunlar›n›,gelecek say›da, Abdülhamid’in kendiyaz›lar›yla iflleyece¤iz.•

[email protected]

(Yaz›n›n dipnotlar›na butundunya.com.tradresinden ulaflabilirsiniz.)

Hiçbir zaman cahil birinsanla tart›flmay›kazanmad›m. Hz. Ali

Page 43: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

BD TEMMUZ 2011

41

zgürlük, pek çok defalar flan-tajc›lar›n elinde devlet otori-tesine, vatandafllar›n dürüst

ç›karlar›na karfl› bir bask› silah› halin-de kullan›lmaktad›r."

Bakan Bey’in bu kanaatini do¤ru-layacak örnekleri tarihte görüyoruz.Baflka milletlerin tarihlerini bir tarafab›rakal›m, bizim son senelerdeki tecrü-bemiz bile bu gerçe¤i do¤rulamakta-d›r. fiüphe yok ki, Otuz Bir Mart vefieyh Sait isyanlar› yaln›z irtica›n, ce-haletin eserleri de¤ildi; bu isyanlarda,o zamanlar mevcut olan afl›r› bir öz-gürlü¤ün etkisi de pek büyüktür.

Acaba tarihin arz etti¤i bu gibi ör-neklere bakarak, kesin çizgilerle öz-

gürlük karfl›t› m› olmak laz›md›r?Hiç flüphe yok ki, Cumhuriyet ve

Devrim içinde yaflayan ve bu ulvi ide-alleri yükseltmek vazifesini üzerinealan bir nesilden, bunu beklemek hataolur. Biz sak›ncal› ve afl›r› özgürlükle-re karfl›y›z, yoksa kanunun s›n›rlad›¤›dairedeki özgürlük haklar› önündehürmetle e¤ilmeyi bir görev biliriz.

Muhterem Adalet Bakan›m›z›nkast› budur.

Bugün ‹talya’da, Yugoslavya’da,Rusya’da ve daha birçok memleketler-de özgürlük haklar›n› k›s›tlayacaközellikte rejimlere geçiliyor, yeni ter-tipler al›n›yor. Bu tedbirlerinden dola-y› onlar› k›namaya hakk›m›z yoktur.

Y A Z I L A R I

ÖZGÜRLÜKHAKKI

Adalet Bakan› Mahmut Esat (Bozkurt) Bey, genel özgür-lü¤e, özellikle de bas›n özgürlü¤üne konusunda bize çokk›ymetli aç›klamada bulundu. Bu aç›klamalar› bizim gaze-teyle birlikte di¤erlerinde de gördünüz... Cumhuriyet’inAdalet Bakan›, kesin ve s›n›rs›z bir özgürlü¤e taraftarde¤ildi. O, bu gibi genifl özgürlüklerin yarar yerine zararverece¤i kanaatini belirtiyor ve bunu flöyle ifade ediyordu:

Ö"

Page 44: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

42

‹simlerini sayd›¤›m›z bu memleketler-deki idari politikaya nazaran aç›klanank›s›tlay›c› vaziyetteki önlemler zo-runlulu¤un bir gere¤i, çevrenin birihtiyac›d›r.

fiuras› muhakkak ki, en medenimemleketlerde bile, özgürlü¤ün zor-bal›¤›, ekseriya, monarflinin zorbal›-¤›ndan daha tehlikeli oluyor!

Bunca ac› tecrübelerden sonraCumhuriyet Türkiyesi elbette böylebir suiistimale cevaz veremez. Yenirejimde, hiçbir ferdin, hiçbir müesse-senin herhangi bir Türk Vatandafl›’n-dan fazla bir özgürlü¤e sahip olmas›naimkân yoktur.

Muhterem Bakan, bas›n hürriyetin-den anlad›¤› manay› da flöyle izah edi-yor:

“Millet ve Devrimlerin büyük men-faatlerinin etraf›nda çal›flmak, yazmak,dürüst ve samimi tenkitlerde bulun-mak...”

Her ne kadar, baz› medeni memle-ketlerde bas›n özgürlü¤ü, Bakan Bey’-in dedi¤i gibi, “…demokrasilerin s›r-t›nda ezici bir yük ve milletleri yorgunb›rakan bir müessese halini ald›¤›…”bir gerçektir.

Mesela, Fransa’n›n en büyük hu-kuk âlimlerinden Garo (Garros) diyorki: “Fransa’da bas›n özgürlü¤ü, alko-lizm tehlikesi gibi serseriyane bir su-rette memleketi tehdit ediyor!”

Acaba Türk bas›n›n›n özgürlükbak›fl aç›s›ndan vaziyeti ne merkezde-dir?

Türk Bas›n›’n›n Meflrutiyet Dev-ri’nde ve Cumhuriyet’in ilan›na denkgelen dönem ile ilan› takip eden ay-

larda birçok hatalar› oldu¤una flüpheyoktur.

Fakat yine flüphe yok ki, bugünkübas›n›m›z büyük amac›n etraf›nda gö-nül temizli¤i ve heyecan ile çal›fl›yor.Mahkemelere intikal eden son davaise, münhas›ran gazeteciler aleyhineyöneltilmifl bir teflebbüs de¤ildir.

Meseleyi oldu¤u gibi mütalaa et-melidir.

Cumhuriyet Savc›s›, gerçe¤e ayk›r›yay›n ile halk›n moralini bozan baz›gazetelerin bu hareketini kanuna ayk›r›bulmufl, buna istinaden kamu hukukuad›na dava açm›fl bulunuyor.

Arkadafllar›m›z›n bu konuda mah-kemeden temiz olarak ç›kmas›n›, ensamimi bir hisle temenni etmek gayettabiidir.

Adalet Bakan›m›z›n da dile¤i bun-dan baflka bir fley de¤ildir. •

Hâkimiyeti Milliye Gazetesi 12 fiubat 1929

BD TEMMUZ 2011

Yeni rejimde,hiçbir ferdin,

hiçbirmüessesenin

herhangi bir TürkVatandafl›’ndan

fazla birözgürlü¤e sahipolmas›na imkân

yoktur.

Page 45: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

lusal Kurtulufl ve Ba¤›ms›zl›kSavafl›’n›n tac› olarak kabuledilen Büyük Taarruz’un ve

Baflkomutanl›k Meydan Muharebe-si’nin ard›ndan, ‹tilaf Devletleri, TürkUlusu’nun ulaflt›¤› zaferi görünce,derhal ateflkes ve anlaflma aray›fllar›gayretlerine girifltiler. Bu giriflimleriçerçevesinde, 23 Eylül 1922 tarihindegönderdikleri bir notada, Do¤u Trak-ya’n›n boflalt›l›p Türklere verilebile-ce¤i, buna karfl›n Türk ordusunun daBiga ve Erenköy ile Tarafs›z Bölge’-den çekilmesi isteniyordu.

Mustafa Kemal de, 29 Eylül 1922tarihinde gönderdi¤i cevabi nota ileyeniden ve gereksiz yere kan dökül-memesi amac›yla ve Do¤u Trakya’n›n

Türkiye’ye b›rak›lmas› flart›yla Mu-danya Ateflkes Antlaflmas›’n›n 2 Ekim1922 tarihinde bafllayabilece¤ini be-lirtip, görüflmelerde Türk taraf›n› ‹s-met (‹nönü) Pafla’n›n temsil edece¤inibildirdi.

ATATÜRK’ÜNDÜNYASICengiz Önal

19Mudanya

Antlaflmas› veSaltanat›n

Kald›r›lmas›

Gazi Mustafa Kemal Atatürk

ürk Ulusu yeni bir iman ve kesin bir ulusal azim ile yeni bir devletkurmufltur. Devletin dayand›¤› temel esaslar Tam Ba¤›ms›zl›k ve Kay›ts›zfiarts›z Ulusal Egemenliktir.

T

U

‹smet ‹nönü

Page 46: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

Asl›nda, Çanakkale ve ‹stanbulüzerine yürüyen birliklerin, Biga veErenköy’ü geri alm›fl olmalar›na kar-fl›n hareketin durdurulmas›, MustafaKemal Pafla’n›n uygulad›¤› siyasetinsonucuydu. Çünkü ‹zmir’in al›nmas›n-dan sonra Edirne gündeme geldi¤inde,bu fikri çok iddial› bulup, daha ›l›ml›davran›lmas› tavsiyesinde bulunanlararas›nda Kaz›m (Karabekir) Pafla davard›. Mustafa Kemal’in en yak›n›ndabulunan komutanlar bile yeni ve dahabüyük çapl› sald›r›lar olabilece¤ineinanm›fllard›. Gazi de bunun, ”Pekhesapl› ve mutedil oldu¤unu, sorunusiyasetle halletmek düflüncesinde bu-lundu¤unu…” ifade etmiflti.

Dolays›yla, Gazi’nin askeri strate-jisini büyük bir kararl›l›kla uygulamas›ve gerekti¤inde uygun gördü¤ü siya-seti devreye sokmas›, O’nun ileri gö-rüfllülü¤ünün bir baflka kan›t›yd›…

Mudanya Antlaflmas›(3-11 Ekim 1922)Ateflkes görüflmeleri 3 Ekim 1922 ta-

rihinde, Mudanya’da bugün müze ola-rak hizmet veren binada bafllad›. Sa-vafl’›n Yunanlar ile yap›lm›fl olmas›-na karfl›n, görüflmelere onlar kat›lma-d›. Dolays›yla ‹smet Pafla’n›n muhatap-lar› olarak masada Fransa’y› temsilenGeneral Charpy, ‹ngiltere’yi temsileniflgal ordular› komutan› General Har-rington ve ‹talyan General Monpellivard›. Frans›z diplomat Franklin Bo-uillon da, görevsiz olarak, görüflmelerekat›l›yordu.

Görüflmelerde Müttefiklerin;•Yunanlar›n Meriç’in bat›s›na

çekilmesi,•Boflalacak yerleri önce Müttefik-

lerin, sonra Türklerin kontrol etmesi,•Önemli görülen yerlerin Mütte-

fiklerin kontrolünde olmas›,•Tarafs›z Bölge’deki Türk askeri-

nin çekilmesi fleklindeki isteklerinekarfl›l›k,

Türk taraf› da;•‹flgalin k›sa tutulup, Trakya’n›n

hemen boflalt›lmaya bafllanmas›,•Meriç Nehri boyunca bulunan

Yunan birliklerinin neh-rin bat›s›na al›nmas›,•Yunanlar›n çekilirkençal›p, götürdüklerinin ge-ri verilmesi,•Karaa¤aç’›n Türkiye’yeb›rak›lmas› konular›n›önerdi. Amaç Trakya’y›kan dökülmeden iflgaldenkurtarmak ve bar›fla gidenyolu açmakt›. Heyeti’nin bu hakl›isteklerine Frans›z ve‹talyan temsilciler olumluyaklafl›rken, ‹ngiliz tem-

44

BD TEMMUZ 2011

Mudanya görüflmelerinin yap›ld›¤›(bugün müze olan) bina

Page 47: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

silcisi ifli uzatma niyetindeydi. Bununsonucu olarak, ilk etapta iki gün sürengörüflmeler, 5 Ekim 1922 tarihindekesildi.

Görüflmeler t›kan›nca Konferan-s’›n devam› da tehlikeye girmiflti. Bu-nun üzerine Mustafa Kemal, Orduyahareket emri verdi. Ordu yeniden Ça-nakkale ve ‹stanbul yönünde ilerleme-ye bafllad›. ‹smet Pafla da, Trakya’n›nhemen boflalt›larak teslim edilmesini,aksi takdirde askeri harekete bafllana-ca¤›n› bildirdi. Karfl›l›kl› bir çeflit tak-tik ve sinir savafl› sürdürülüyordu.

Her yönüyle tükenmifl ve bitmifloldu¤una inand›klar› Ankara UlusalHükümeti’nin, böylesine sert ve karar-l› tav›r almas›n› beklemeyen ve bununflaflk›nl›¤›n› yaflayan özellikle ‹ngiltere,prestijini kurtarabilme telafl›yla hemenharekete geçerek D›fliflleri Bakan›Lord Curzon’u Paris’e gönderdi. 6/7Ekim 1922 tarihlerinde Paris’te mütte-fik temsilcileriyle görüflen Lord Cur-zon gerekli mutabakat› sa¤lad›.

9 Ekim 1922 tarihinde yenidenbafllayan görüflmeler sonucunda, Yu-nanistan’›n görüflme masas› d›fl›ndanyapmaya çal›flt›¤› bütün engellemeçabalar›na karfl›n, 11 Ekim 1922 tari-hinde Mudanya Ateflkes Antlaflmas›imzaland›.

Antlaflman›n MaddeleriMudanya Ateflkes Antlaflmas› özetle;

•Antlaflma üç gün içinde yürürlü-¤e girecek ve Türk-Yunan çarp›flmas›sona erecek, Yunanlar›n Do¤u Trak-ya’y› boflaltmas› ise on befl günde ger-çeklefltirilecektir.

•Yunan Kuvvetleri, Meriç’in Ak-

deniz’e (bugünkü Ege Denizi) dökül-dü¤ü yerden Trakya ile Bulgaristans›n›r›n›n kesiflti¤i noktaya kadar olank›sm›n›n sol taraf›na çekilecektir.

•Bar›fl Antlaflmas› yap›l›ncayakadar, Karaa¤aç dâhil Meriç’in sa¤k›y›s› müttefiklerin denetiminde ola-cakt›r.

•Ortalama 7 taburluk müttefikkuvveti Do¤u Trakya’y› denetimi al-t›na alarak, asayiflin devam›n› sa¤-layacakt›r.

•Müttefik heyet ve birlikleriningeri çekilmesi, Yunanlar›n bölgeyiboflaltmas›ndan 30 gün sonra olacak-t›r. Müttefikler, asayiflin ve Türk ol-mayan halk›n korunmas› konusundayeterli tedbirin al›nd›¤›ndan hemfikirolursa, bu geri çekilifl daha erken birtarihte olabilecektir.

•TBMM, Bar›fl Antlaflmas› onay-lanana kadar Do¤u Trakya’ya askerkonuflland›rmayacak ve Ordular›Bo¤azlar›n 15 km kadar do¤usunda-ki bir hatta duracakt›r.maddelerinden olufluyordu.

Yunan taraf› Mudanya Görüflme-leri’ne kat›lmam›fl olmakla beraber,üç gün sonra antlaflmay› kabul etti¤iniaç›klam›flt›r. Yunanlar›n Do¤u Trak-ya’dan çekilmesi 30 Ekim’de tamam-land› ve Do¤u Trakya, Kas›m-1922sonuna kadar vatan topraklar›na ka-t›ld›.

***Mudanya Ateflkes Antlaflmas› s›-ras›nda bir kez daha görüldü ki, asl›n-da Yunanistan, arkas›ndaki ‹tilaf Dev-letleri taraf›ndan tahrik edilen ve kul-lan›lan bir araçt›… Anadolu’nun be-lirli bir bölgesini üç y›l› aflk›n bir süre

45

BD TEMMUZ 2011

Page 48: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

iflgal ettikten sonra baflar›s›zl›¤a u¤ra-d›¤›nda, devre d›fl› b›rak›ld›¤› gibi,ateflkes görüflmelerine bile al›nmad›.Yani emperyalist güç odaklar›, Yuna-nistan’›n tetikçili¤ine ihtiyaç kalmad›-¤›nda, onu silkeleyip bir kenara f›r-latm›flt›…

Antlaflma maddeleri, Yunanista-n’a görüflü bile sorulmadan patronlar›taraf›ndan zorla dayat›ld›. Bu, UlusalSavafl›m’›n Yunanistan’a karfl› de¤il,arkas›ndaki ve maflas›-tetikçisi oldu¤uemperyalist güçlere karfl› verildi¤ininaç›k kan›t›yd›. Do¤u Trakya’n›n, sa-vafla gerek kalmaks›z›n kurtar›lmas›ise, Ankara Ulusal Hükümeti’nin ba-flar›s›yd›. Trakya’y› teslim almaklagörevlendirilen Refet (Bele) Pafla, 19Ekim 1922 tarihinde önce ‹stanbul’agelmifl, bir süre sonra da, müttefik as-keri temsilcileriyle yap›lan görüflmelerneticesinde 15 Kas›m 1922 tarihindeTrakya’y› teslim alm›flt›r.

Saltanat›n Kald›r›lmas›(1 Kas›m 1922)

Mustafa Kemal, devlet veulus idaresindeki köklüdüzenlemelerin ilk afla-mas›n› Lozan Bar›fl Ant-laflmas› öncesinde gerçek-lefltirdi. Buna yol açan enönemli etken, Ulusal Sa-vafl›m’›n böylesi çetinflartlarda verilmesine vebu konuda Ankara UlusalHükümeti’nce birçok me-safeler al›nm›fl olmas›nakarfl›n, ‹stanbul Hüküme-ti’nin, halen kendisindebir tak›m güçler varm›fl

gibi hareket etmesi ve yetki sahibi ol-du¤u iddias›nda bulunmas›yd›. Ülke,sanki iki iktidar taraf›ndan yönetiliyor-mufl gibi bir durumla karfl› karfl›yayd›.Böyle bir durum Mustafa Kemal’inegemenlik anlay›fl›na uymuyordu. Lo-zan Bar›fl Konferans›’ndan önce buikilik ortadan kald›r›lmal›yd›… ‹stan-bul Hükümeti inatla direniyordu veyönetim konusundaki iddias›n› sürdü-rerek, Lozan Bar›fl Konferans›’na ka-t›lacak heyet konusunda da taraf oldu-¤unu aç›klad›.

Mustafa Kemal’e göre ise, LozanBar›fl Konferans›’nda Türkiye Devle-ti’ni, yaln›z ve ancak TBMM UlusalHükümeti temsil edebilirdi. Ancak,Sadrazam Tevfik Pafla ikna olmuyorve TBMM Baflkanl›¤›’na gönderdi¤itelgraflarla ›srar›n› sürdürüyordu.

Sab›rlar art›k tükenmifl ve gelentelgraflar da barda¤› tafl›ran son damla-lar olmufltu. ‹stanbul Hükümeti’ninzafere ortak olmak ve Lozan Bar›flKonferans›’na kat›lmak istemesi, di¤erbir ifadeyle, bugüne de¤in kenarda

46

BD TEMMUZ 2011

Antlaflma maddeleri,Yunanistan’a görüflü bilesorulmadan patronlar›taraf›ndan zorla dayat›ld›.Bu, Ulusal Savafl›m’›nYunanistan’a karfl› de¤il,arkas›ndaki ve maflas›-tetikçisi oldu¤u emperya-list güçlere karfl› verildi¤i-nin aç›k kan›t›yd›.

Page 49: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

durup da bugün ortada bulunmak is-temesi Meclis’te gerginli¤e yol açt›.Söz alan milletvekilleri, ‹stanbul’dakendisine hükümet s›fat› vermifl olanheyetin Türk Ulusu’nca hiçbir yasaldayana¤›n›n kalmad›¤› ve dolays›ylada bir anlam ifade etmedi¤i hususundafikir birli¤i içindeydiler…

Sonuçta dönemin Sa¤l›k Bakan›Dr. R›za Nur ve 82 arkadafl›n›n imza-s›yla verdi¤i ve Mustafa Kemal’in deimzalad›¤› bir önergede, Osmanl› Dev-leti’nin son buldu¤u ve yeni TürkiyeDevleti’nin onun varisi oldu¤u ve ana-yasa gere¤ince de egemenli¤in kay›t-s›z-flarts›z ulusa ait oldu¤u ifade edili-yordu.

Konu önce Müdafaa-i Hukuk Gru-bu’nda tart›fl›ld›. Milletvekilleri henüzhem saltanat ve hem de hilafetin kald›-r›lmas›na haz›r de¤illerdi. Bunlar›niçinde Mustafa Kemal’in yak›n çal›fl-ma arkadafllar›ndan Rauf (Orbay) Bey,Kaz›m (Karabekir) Pafla ve Refet (Be-le) Pafla gibi isimler de vard›. Bunlar-dan Rauf Bey, konu hakk›nda etrafl›cagörüflebilmek amac›yla, Refet Pafla’-n›n Ankara Keçiören’deki evinde,Mustafa Kemal ve Ali Fuat (Cebesoy)Pafla’n›n da davet edildi¤i bir toplant›tertipledi. Toplant›da, özellikle RaufBey ve Refet Pafla, Saltanat ve Hilafe-t’in kald›r›lmas› ile Mustafa Kemal’inileride yapmas› muhtemel ifller konu-sunda endifleli olduklar›n› belirttiler.Ali Fuat Pafla ise, Moskova’dan yenidöndü¤ü için olaylar hakk›nda net birgörüfl belirtmeyip, çekimser kalmay›tercih etti. Ancak, Rauf ve Refet Bey-ler, Saltanat ve Hilafet’e ba¤l› olduk-

lar›n› ve bu makamlar olmadan siyasibir oluflumu gerçeklefltirmenin müm-kün olamayaca¤›na inand›klar›n› be-lirtti.

Mustafa Kemal ise, “…Bu mese-lenin bugünün meselesi olmad›¤›n›,endiflenin gereksiz oldu¤unu, muhalifarkadafllar›n görevlerini yapt›¤›n› vekendisinin de, umumi ve tarihi görev-lerinden o güne ait olan› gerçeklefltir-di¤ini…” belirtti.

Meclis’in konu hakk›ndaki yo¤unçal›flma trafi¤i içinde Mustafa Kemal,yak›n çal›flma arkadafllar›ndan bir k›s-m› ile di¤er muhalif kanad›n görüflle-rini dikkate alarak, Meclis’teki e¤ilimiözenle izliyor ve uygun zaman› bekli-yordu.

Nihayet, 1 Kas›m 1922 günkü Mec-lis oturumunda söz alan Mustafa Ke-mal, yapt›¤› konuflmayla Türk ve ‹s-lam tarihinden örnekler vererek Salta-nat ve Hilafet’in ayr›labilece¤ini aç›k-lad›. Bunun üzerine verilen bir önergeile konu Anayasa, fier’i ye(Din ‹flleri)

47

BD TEMMUZ 2011

Page 50: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

48

ve Adalet Komisyonlar›’n›n ortaktoplant›s›na havale edildi.

Karma Komisyon toplant›s›ndahocalar a¤›rl›ktayd›. Konuflmalar uza-d›kça uzuyordu. Hocalar gereksiz ay-r›nt›ya girmifller ve konuyu neredeyseiçinden ç›k›lamaz bir noktaya tafl›m›fl-lard›. Tart›flmay› Komisyon odas›ndaoturdu¤u yerden so¤ukkanl› bir flekil-de izleyen ve nihayet sabr› tükenenTBMM Baflkan› ve ayn› zamanda daBaflkomutan Mustafa Kemal konufl-malara müdahale etmek zorunda kald›.

Yapt›¤› konuflmada, özetle;“Efendiler! Hâkimiyet ve Saltanathiç kimse taraf›ndan, hiç kimseyeilim icab›d›r diye müzakere ve müna-kafla ile verilemez. Hâkimiyet ve sal-tanat kuvvetle, kudretle ve zorla al›-n›r. Osmano¤ullar› Türk Ulusu’nunhâkimiyet ve saltanat›na zorla el koy-mufllar ve bunu alt› yüz y›ldan berisürdürmüfllerdir. fiimdi de Türk mil-leti bu sald›rganlara isyan ederek ve"Art›k Yeter!" diyerek, hâkimiyet vesaltanat›n› fiilen eline alm›fl bulunu-yor. Bu bir oldu-bittidir. Söz konusuolan, "Türk Ulusu’na saltanat›n› vehâkimiyetini b›rakacak m›y›z, b›rak-mayacak m›y›z" meselesi de¤ildir.Mesele zaten oldu-bitti haline gelmiflolan bir gerçe¤i kanunla ifadedenibarettir. Bu mutlaka olacakt›r. Bu-rada toplananlar, Meclis ve herkesmeseleyi do¤al olarak karfl›larsasan›r›m uygun olur.

Aksi halde gerçek, yine usulüneuygun olarak ifade edilecektir. Fakatbelki de baz› kafalar kesilecektir…”diyerek olaya son noktay› koydu.

Bu, ayd›nlat›c› ve yeterince tatmin

edici aç›klaman›n ard›ndan söz alankomisyon baflkan›, “Affedersiniz Pa-flam, biz meseleyi baflka aç›dan eleal›yorduk, aç›klamalar›n›zla ayd›nlan-d›k...” dedi. Böylece, hocalar taraf›n-dan neredeyse ç›kmaza sürüklenmeküzere olan konu, Karma Komisyontaraf›ndan hemen çözüme kavuflturul-du. Ayn› gün Meclis’in ikinci oturu-munda öneri kanunlaflt› ve 1 Kas›m1922 tarihinde kabul edilen bu yasaylaSaltanat kald›r›ld›.

Hilafet konusu ise; Osmanl› hane-dan›na ait oldu¤u, bu makama Osmano¤ullar› ailesinin her bak›mdan en la-y›k olan› TBMM’nce seçilece¤i flek-linde ayn› yasan›n ikinci maddesindeyer ald›. Art›k egemenlik bir ailenintekelinden al›n›p, Türk Ulusu’na veri-liyor ve böylece de Ulusal Egemenlikresmen tescil edilmifl oluyordu.

Meflruti idareden Cumhuriyet Re-

BD TEMMUZ 2011

Padiflah Vahdettin

Page 51: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

jimi’ne geçiflin en önemli halkas› ta-mamlanm›flt›. Geliflmeler bafl döndü-rücüydü. Türk Ulusu’nun büyük ço-¤unlu¤u geliflmeleri memnunlukla iz-liyor ve yer yer mutlulu¤unu a盤aç›karan gösteriler de yap›yordu…

‹stanbul Hükümeti k›sa bir tered-düt geçirdi ve ard›ndan Sadrazam Tev-fik Pafla ve kabinesi 4 Kas›m 1922tarihinde istifa etti.

Vahdettin Ülkeyi TerkEdiyorBundan sonras› kendili¤inden gelme-ye bafllad›. Saltanat›n kald›r›lmas›n›nard›ndan ‹stanbul’da otorite nam›nabir fley kalmam›flt›. Saray’›n, sözdegücünü de kimseler ciddiye alm›yordu.Padiflah Vahdettin, Ulusal Savafl›msürecindeki yanl›fl ve teslimiyetçi si-yasetinin kendisini götürdü¤ü yoldakison ad›m›n› att›. Kendini emperyalistgücün kuca¤›na at›p, ‹ngiltere’nin hi-mayesine b›rakarak, ‹ngiliz kuvvetle-rinden, hayat›n›n tehlikede oldu¤unuiddia ederek, bütün Müslümanlar›nHalifesi s›fat›yla, ‹ngiltere’nin himaye-sinde olmak istedi¤ini belirtip, ‹stan-bul’dan baflka bir yere naklinin yap›l-mas› için yard›m istedi. Yani di¤erbir ifadeyle, Vahdettin ülkesini vetaht›n› b›rak›p kaçmay› tasarlam›flt›.Geriye sadece bunu emperyalist gücünkoru-mas›nda yapmas› kalm›flt›…

‹ngiltere, dünyada en fazla Müslü-man nüfusa sahip devlet oldu¤u vehalifelik makam›n› da elinde bulundur-du¤u için bir flekilde nüfuzundan çe-kindi¤i bir gücü flimdi avuçlar›n›niçinde buluyordu…

Vahdettin, taht›n› ve mevcut ol-

du¤una inand›¤› sözde gücünü terketmeye haz›r hale gelmifl, panikleye-rek can derdine düflmüfltü.

Nihayet, ‹ngiltere’den beklenenyard›m geldi ve Vahdettin Kas›m-1922 ortalar›nda, r›ht›ma yanaflan bir‹ngiliz z›rhl›s›yla, ‹stanbul’dan ayr›la-rak Malta’ya do¤ru yola ç›kt›.

***Saltanat ortadan kalkm›fl, padiflahda yurtd›fl›na kaçm›flt›. Hilafet maka-m›n› bir süre daha ayakta tutmay› dü-flünen Mustafa Kemal, yeni bir halifeseçilmesinin gere¤i ile seçilecek kifliile görüflülmesi ve böylesi hassas birdönemde saltanat iddias›nda bulunma-mas› için kendisinden teminat al›nmas›konusunda Refet Pafla’ya talimatverdi. Refet Pafla Abdülmecit Efendiile görüflerek, yaz›l› teminat›n› ald›.Konu Meclis’e tafl›nd› ve 18 Kas›m1922 günü yap›lan gizli oturumda,yaflanan hararetli tart›flmalardan sonra,Abdülmecit Efendi halife seçildi.

***Olay bafll› bafl›na bir devrim niteli¤itafl›yordu. Gazi Mustafa Kemal, ka-zand›¤› muhteflem zaferin verdi¤i iti-barla o zamana kadar düflünülmesi bi-le büyük cesaret ifli olan Saltanat ileHilafeti önce birbirinden ay›rm›fl, son-ra da saltanat›n kald›r›lmas›n› sa¤laya-rak, bir düflünceyi kökünden y›km›fl,yeni devlete ve Türk Ulusu’na enginufuklar açm›flt›. Böylece Birinci Dün-ya Savafl› sonucunda, tarih sahnesin-den silinen Avrupa’daki baz› hanedan-l›klara Osmano¤ullar› da kat›lm›flt›.•

(Gelecek ay: Lozan Bar›fl Konferans›)

[email protected]

49

BD TEMMUZ 2011

Page 52: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

50

u “Cumhuriyet tarihi ya-lanc›lar›”na cevap vermeyeyetiflemiyorum do¤rusu... Bir

yalanlar›n› cevapl›yorum, derken yenibir yalanla karfl›lafl›yorum!..

Bu “cumhuriyet tarihi yalanc›lar›”,

Cumhuriyete ve Atatürk’e sald›rmakiçin hiçbir f›rsat› kaç›rm›yorlar; özel-likle Cumhuriyet tarihinin önemli gün-lerinde, o günlerin coflkusunu azalt-mak, o günleri coflkuyla yaflamak iste-yen insanlar›n kafas›n› kar›flt›rmak

SAKLI TAR‹HSinan Meydan

"19 May›s Kutlamalar›

Faflist ‹talya’dan Al›nm›flt›r"

1930’lar›n faflist ‹talya’s›ndan al›nma oldu¤u iddia edilen19 May›s kutlamalar›, 1916 y›l›ndan beri Osmanl›’dakutlanan “‹dman fienli¤i”nden esinlenerek gerçekleflti-rilmifltir.

B

Yalan›naCevap

Page 53: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

51

için hemen harekete geçip yeni “ya-lanlar” üretiyorlar.

Örne¤in, bu y›l; önce 23 Nisan,sonra da 19 May›s, bu Cumhuriyettarihi yalanc›lar›nca ayn› yöntemle“sabote edildi”.

Hat›rlars›n›z! 23 Nisan UlusalEgemenlik ve Çocuk Bayram› s›ra-s›nda Prof. Cemil Koçak, 23 Nisan’›çocuk bayram› yapan›n Atatürk ol-mad›¤›n› iddia etmiflti. fiimdi de, Prof.Mümtazer Türköne, 19 May›s Ata-türk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bay-ram›’n›n Faflist ‹talya’dan al›nan faflistbir ritüel oldu¤unu iddia etti.

Prof. Cemil Koçak ve Prof. Müm-tazer Türköne’nin kim oldu¤unu çokiyi biliyorsunuz! Bu nedenle onlardansöz etmeyece¤im…

Ben bu yaz›mda, Mümtazer Tür-köne’nin “19 May›s kutlamalar› Faflist‹talya’dan al›nm›flt›r” iddias›na cevapverece¤im.

Önce, Zaman yazar› MümtazerTürköne’nin kurtulufl mücadelesininbafllad›¤› 19 May›s kutlamalar› için"Faflist bir ritüel" dedi¤i o yaz›s›ndanbaz› bölümler okuyal›m:

"Yobazl›k tam olarak böyle birfley olmal›. Bir fleyi hiç sorgulamadan,anlam› üzerinde hiç düflünmeden, birçift öküzün tarla sürerken yan›nda gör-dü¤ü izi takip etmesi gibi hûflû içindetekrarlamak. 19 May›s kutlamalar›1932'nin faflist ‹talya's›ndan al›nma.Neden de¤ifltirmek akl›m›zdan bilegeçmiyor?"

“40 y›l öncesinin gençli¤i ile bugü-nün gençli¤inin noktas›ndan virgülünekadar aynen yapt›¤› yegâne fley 19 Ma-y›s kutlamalar› olmal›. May›s ay›n› ba-

fl›ndan sonuna e¤itim ve ö¤retim amaç-lar› d›fl›na ç›kartan garip bir ritüel. Be-den e¤itimi ö¤retmenlerinin bütün kon-trolü ele ald›¤›, di¤er ö¤retmenlerinmecburen anlay›fl gösterdi¤i bir e¤itimve ö¤retim bofllu¤u. Neden? Herkes 19May›s provalar› ile meflgul. 1930'lar›n‹talya's›nda kalan faflist gençlik e¤itimiuygulamalar›n›, oldu¤u gibi tekrarla-mak için.”

"Bize düflen, gençlerimize verme-miz gereken, bilimin ayd›nl›¤›ndaelefltirel akl›n rehberli¤inde flu soruyusormak: Faflizmin dünyada bizdenbaflka örne¤i olmayan bu ritüelini,koca koca adamlar›n ciddi ciddi emekharcad›¤›, önemsedi¤i bu müsamereyiüzerinde hiç düflünmeden ve sorgula-madan neden tekrarl›yoruz?"

Görüldü¤ü gibi Mümtazer Türk-öne, “19 May›s kutlamalar›n›n 1930’-lar›n faflist ‹talya’dan al›nd›¤›n›” iddiaederek, kendince Atatürk’ü ve Cum-huriyeti “faflistlikle” suçluyor; suçlu-yor ama kelimenin tam anlam›yla yinebaltay› tafla vuruyor.

Neden mi?fiöyle ki: Türköne’nin 1930’lar›n

faflist ‹talya’s›ndan al›nma oldu¤unuiddia etti¤i 19 May›s kutlamalar›, 1916y›l›ndan beri Osmanl›’da kutlanan‹dman fienli¤i’nden esinlenerek ger-çeklefltirilmifltir.

BD TEMMUZ 2011

Bu y›l; önce 23 Nisan,sonra da 19 May›s,

bu Cumhuriyet tarihiyalanc›lar›nca ayn›yöntemle "sabote

edildi".

Page 54: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

Üstelik ‹dman fienli¤i’nin kutlan-d›¤› ay da yine May›s ay›d›r. Türk spor tarihinin ilk bayram›olarak de¤erlendirilebilecek ‹dmanfienli¤i, 12 May›s 1916 tarihinde Ka-d›köy’deki “Papaz›n çay›r›” olarakbilinen, o zamanki ad›yla ‹ttihatsporSahas›, flimdiki ad›yla Fenerbahçefiükrü Saraço¤lu Stad›’nda gerçek-lefltirilmifltir. Beden e¤itimci SelimS›rr› Tarcan’›n Yüksek Ö¤retmenOkulu ö¤rencileriyle toplu olarak ger-çeklefltirdi¤i bu flenlik, Osmanl› ülke-sinde, sporun bir ‘bayram’ nedeni ola-rak alg›land›¤›n› göstermesi bak›m›n-dan ilgi çekicidir. [1]

12 May›s 1916’da Kad›köy’dePapaz›n Çay›r›’nda kutlanan ‹dmanfienli¤i’ni anlamak için Osmanl› GençDernekleri’ni bilmek gerekir. Osmanl› Güç (Genç-‹zci) Dernek-leri, 1914 y›l›nda kurulmufltur. GençDernekleri’nin kurulufl nizamnamesi-nin 1. maddesi flöyledir: Genç evlad› memleketi maddetenve manen vatan müdafaas›na haz›rla-mak ve ölünceye kadar kavi ve sa¤lambir vatansever hasletini muhafazaetmesini temin maksad›yla berveciati güç dernekleri teflkil olunur. Evvela umum resmi mekteplerde,medreseler ve resmi, müesseslerde

52

BD TEMMUZ 2011

Osmanl› Gençler Cemiyeti’nin albümden bir sayfa. (Resimlerin üzerindeaç›kça cemiyetin ismi yazmas›na karfl›n baz› çevreler kas›tl› olarak yafl›küçük gençlerin Çanakkale Savafl›’nda ”savaflt›r›ld›¤›” yalan›n› yazmaktad›r.

Page 55: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

mecburi olarak gençdernekleri teflkilolunur.(…)

Güç DernekleriNizamnamesi’nin 2.maddesine dayan›la-rak Harbiye Nezaretitaraf›ndan Güç Der-nekleri Talimat› yay›nlanm›fl ve Har-biye Nezareti’nde bir Osmanl› GüçDernekleri Müfettifli Umumili¤i kurul-mufltur. [2]

Osmanl› Güç Dernekleri ve bunaba¤l› bulunan izcilik dernekleri, asker-li¤e haz›rl›k mahiyetindedir. Resmiokullar müesseseler, medreseler içinmecburi; özel okullar, ekalliyet (az›n-l›k) okullar› ve halk teflekkülleri içinihtiyaridir (seçmelidir). [3]

Harbiye Nezareti’ne Merbut (ba¤-l›) Osmanl› Güç Dernekleri Talimat›,1330 (1914).

Görüldü¤ü gibi, Birinci Dünya Sa-vafl›’n›n bafl›nda, 1914 y›l›nda, ‹ttihat-ç›lar, gençleri bedenen ve ruhen idman-l› ve formda tutmak için “Osmanl›Güç (Genç) Dernekleri”ni kurmufllar-d›r ve iflte bu “Genç Dernekleri”, ilki12 May›s 1916 olmak üzere ‹dmanfienlikleri düzenlemeye bafllam›flt›r. fiimdi s›k› durun! Çünkü flimdiMümtazer Türköne gibilerin bilme-dikleri, bilmek istemedikleri, onlar›çok flafl›rtacak bir gerçe¤i aç›klayaca-¤›m! 12 May›s 1916 tarihinden itibaren‹dman fienlikleri düzenlemeye bafl-layan bu Genç Dernekleri’nin 1916’-daki Genel Müfettifli, Mustafa KemalATATÜRK’tür.

O günlerde sona ermifl olan Ça-nakkale Savafl›’n›n Anafartalar kah-raman› Mustafa Kemal, Harbiye Ne-zareti taraf›ndan, 1915 y›l› Aral›k ay›bafl›nda Osmanl› Genç DernekleriMüfettifli Umumili¤i’ne atanm›flt›r.Bu ataman›n temel nedeni, MustafaKemal’le y›ld›z› bir türlü bar›flmayanEnver Pafla’n›n, Mustafa Kemal’i et-kisiz bir görevle oyalamak istemesidir.Ancak Mustafa Kemal Osmanl› GençDernekleri Müfettifli Umumili¤i göre-vini gayet ciddiye alarak baz› önemliçal›flmalar yapm›flt›r. Mustafa Kemal’in bu görevdeykenyapt›¤› en önemli çal›flmalardan birispor ve benden e¤itimi konusunda birrapor haz›rlay›p dönemin hüküme-tine sunmas›d›r. Mustafa Kemal’in o raporundakibaz› bölümler flunlard›r:

“Harbiye Nezareti Osmanl› GençDernekleri Müfettifli Umumili¤i

No:11Makam-› Celil-i Uzma’ya Mahrem (..)

Orduyu terhis ›zd›rab›nda bulunanyeni hükümet, 12 yafl›ndan itibarengençleri vatani ve milli bir gaye ve terbiyeile, yafllar› ile mütenasip, fenni veyeknesak bir surette yetifltirmek mecburi-yetindedir. Bu bak›mdan milletin enayd›nlar›n› teflkil eden subaylardanokullarda ve genellikle dernek-

53

BD TEMMUZ 2011

12 May›s 1916 tarihinden itibaren“‹dman fienlikleri” düzenlemeyebafllayan bu Genç Dernekleri’nin

1916’daki Genel Müfettifli,Mustafa Kemal ATATÜRK’tür.

Page 56: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

ler teflkilat›nda ö¤retmen ve rehbers›fat›yla tercihen faydalan›l-mas›laz›md›r. Bu suretle subayla-r›m›z›nhükümete mali bir yük teflkiletmeyecekleri gibi, en yararl› bir vazifeile görevlendirilmifl olacaklard›r.

Genç Dernekleri Teflkilat›’n› verimliesaslara istinat ettirmek için Milli Sa-vunma, Milli E¤itim ve Evkaf Bakanl›k-lar› ile mahalli belediyeler ve teflkili dü-flünülen Cemaat-› ‹slamiye’nin müflterekyard›mlar› sa¤lanmal›d›r.

Genç Dernekleri Umumi Müfet-tiflli¤i’ne ba¤l› olmak üzere bölgeleregöre dernekler müfettifllikleri ihdasedilmelidir.

Okullar›m›zda mesleki ve bedenie¤itim konusunda esasl› bir program vefaaliyet yoktur. Kulüplerde gençler, basitoyunlar ve fikirleri zehirleyen politikaile meflgul oluyor. Gençli¤in geliflmesineyararl› baflka bir cemiyet hemen yokgibidir. Bu gibi kulüp ve cemiyetlerdesa¤l›¤› koruma, iyi geçinme, fikri e¤itim,anatomi ve fizyolojiye ait umumi derslerinkonusu bile yer alm›yor. (…)

Son zamanlarda Milli E¤itim okul-lar›nda s›n›rland›r›lan beden e¤itimiders saatleri art›r›lmal›, Genç Dernek-leri ile alakal› görev ve kurulufllar de-vam ettirilmeli ve köylere kadar esasl›bir flekilde yay›lmalar› sa¤lanmal›d›r.

Spor kulüplerinin ›slah› ile müda-vimlerine gençlik dernekleri teflkilat›ile de münasebet teflkil etmeleri kabulettirilmelidir.

Gerek okullarda, gerek spor ku-lüplerinde ve cemiyetlerde Genç Der-nekleri k›yafetinin kabulü, sa¤l›¤› ko-ruma, sosyal e¤itim, fizyoloji ve anato-mi derslerinin ö¤retimi ve umum içingece derslerinin ihdas› temin edilme-lidir.

Cüz’i de olsa, bütçenin müsaadesinispetinde ödenek sa¤lanmal›d›r. Bü-tün Genç Dernekleri’nin teflkilat›nagirecek olan fakir çocuklara memle-ketin sanat› ile mütenasip ifl bulupsanatkar olarak yetifltirilmek suretikiflisel çal›flmalar›na dayanan geçim-lerini sa¤lamalar› öngörülmektedir.Terbiyevi ve ‹çtimai Genç Dernekleri

54

Genç izciler bir yürüyüflte (1916)

BD TEMMUZ 2011

Page 57: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

ram havas›nda ‹dman fienlikleridüzenlenmeye bafllanm›flt›r.

Araflt›rmac› Ergun Hiçy›lmaz, 11fiubat 1977 tarihinde Tercüman gaze-tesinin spor sayfas›nda, Mustafa Ke-mal’in bu raporunu yay›mlam›fl ve flude¤erlendirmeyi yapm›flt›r:

“‹zcilik (keflflafl›k), bu biçim veözle oluflurken Atatürk, Genç Dernek-leri Müfettifli olarak spor ve gençlikkavram›n›n tam içinde bulunuyordu.Miralay (Albay) rütbesindeki Atatürk,hem denetleyici hem de uygulamaalan›n›n içinde faal bir sporcu olarakçal›fl›yordu. Mustafa Kemal, bu çal›fl-malar sonunda elde etti¤i bilgileri,buldu¤u çareleri s›ral›yordu. MustafaKemal, Genç Dernekleri yönetmeniolarak haz›rlad›¤› bu raporu HarbiyeNezareti’ne vermiflti.” [5]

Hükümet, Mustafa Kemal’inraporunu dikkate alm›fl ve 17 Nisan1916 günü “Genç Dernekleri TeflkiliHakk›nda Kanunu Muvakkat ve

55

BD TEMMUZ 2011

Mecmuas›’n›n eskiden oldu¤u gibiyay›m›na devam edilmelidir.

Vaktiyle astsubay okullar›na 13-14 yafl›ndaki ö¤rencinin bile çantas›z,silahl› talim ve terbiyeyi ifaya muk-tedir oldu¤unun tecrübe edilmesiniistemifl idim. Bu talebim is’af edilmifl-tir. Binaenaleyh, kulüp ve okullardaniflan taliminin milli bir e¤lence tar-z›ndan ihdas›, milli bayramlar›n ihyas›ele al›nmal›d›r.

‹zci, keflflaf veya spor kulübü ad›alt›nda vücuda getirilecek bütün teflki-lat, Genç Dernekleri meyan›nda adde-dilerek, dernekler genel müfettiflli¤ineba¤l› olmal›d›r. (…)

Genç Dernekleri Umumi MüfettifliMiralay Mustafa Kemal” [4]

***

ustafa Kemal’in spor ve be-den e¤itimi konusunda hü-kümete önerileri, onun Os-

manl›’da sporun ve beden e¤itimininyayg›nlaflt›r›lmas›n› istedi-¤ini ve gençlerin askeri,kültürel, sosyal ve toplum-sal geliflimleri için spor vebeden e¤itiminin çokönemli oldu¤unu düflün-dü¤ü göstermektedir.

Mustafa Kemal’in Os-manl› Hükümeti’ne verdi¤ibu raporun 11. Maddesin-deki “milli bayramlar›n ih-yas› ele al›nmal›d›r.” ifa-desi çok dikkat çekicidir.Mustafa Kemal’in bu öne-risi dikkate al›narak 12 Ma-y›s 1916 tarihinden itibarenOsmanl›’da bir milli bay-

M

Genç Dernekleri Umumi MüfettifliMiralay Mustafa Kemal”

Page 58: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

56

Talimatnamesi”ni yürürlü¤e koy-mufltur. [6]

enç Dernekleri Talimatna-mesi’nin 12. Maddesi’nde,“Umum Osmanl› Genç Der-

neklerinin yürüyüfl halinde ‘Da¤ Ba-fl›n› Duman Alm›fl’ flark›s›n› terennümedecekleri” belirtilmifltir. [7]

Bu marfl, ‹sveçli besteci FeliksKörling’e aittir. Yüksek Beden E¤itimiö¤renimi ald›¤› ‹sveç’ten yurda dönenSelim S›rr› Tarcan, bu marfl› getiripgüfte yap›lmas› için Ali Ulvi Bey’e ver-mifltir. 1915 y›l›nda güfte yap›lan bu marfl, ilk defa ‹stanbul Erkek Ö¤ret-

men Okulu’nda söylenmifltir. ‹lksöyleniflinden itibaren çok be¤eni-len bu marfl çok k›sa bir zamandayurdun dört bir yan›na yay›lm›flt›r.

‹flte, daha sonra KurtuluflSavafl›’n›n ve Atatürk Devrimi’-nin “Gençlik Marfl›” biçimindedillere düflecek olan bu “Da¤ Ba-fl›n› Duman Alm›fl” marfl›, 12 Ma-y›s 1916 tarihinde, Kad›köy’dePapaz›n çay›r›nda yap›lan o ilk“‹dman fienli¤i”nde Selim S›rr›Tarcan taraf›ndan flenli¤e kat›lanö¤rencilerce seslendirilmifltir. [8] Mustafa Kemal’in Genç Der-nekleri Baflkan› iken hükümeteverdi¤i rapor do¤rultusunda Se-lim S›rr› Tarcan’›n haz›rlad›¤›“Genç Dernekleri Kanunu Mu-vakkat Talimatnamesi”nin 12maddesinde yer alan “Da¤ Bafl›n›Duman Alm›fl” marfl›n› çok geç-meden Mustafa Kemal de ö¤ren-mifltir. [9]

Mustafa Kemal, 19 May›s1919’da Samsun’a ç›km›fl ve bir

BD TEMMUZ 2011

G

Ali Ulvi Elöve

Genç Dernekleri Talimatnamesi

Page 59: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

hafta kadar sonra da Samsun’danHavza’ya geçmifltir. MustafaKemal 1919 Haziran›’ndaSamsun’dan Havza’ya giderken,otomobilinin bozulmas› üzerine,otomobilinden inerek mahiyetin-dekilerle birlikte yürümeyebafllam›flt›r. ‹flte bu yürüyüfls›ras›nda bir ara dudaklar›ndan,bu “Da¤ Bafl›n› Duman Alm›flMarfl›” dökülmeye bafllam›flt›r.

Mustafa Kemal’in KurtuluflSavafl›’na bafllarken bizzat söyle-di¤i Da¤ Bafl›n› Duman Alm›fl Marfl›,Kurtulufl Savafl›’ndan sonra Cumhuri-yetin en önemli sembol marfllar›ndanbiri olarak s›kça söylenmeye bafllanm›fl-t›r. 20 Haziran 1938 tarihinde 19 Ma-y›s, Gençlik ve Spor Bayram› olarakkabul edilirken bu bayram›n marfl›olarak da Da¤ Bafl›n› Duman Alm›flMarfl› kabul edilmifltir. [10]

Cumhuriyet’in ilk y›llar›nda sporve beden e¤itimi konusunda Osmanl›Devleti’nden aynen devral›nan Türki-ye ‹dman Cemiyetleri ‹ttifak›, TürkiyeCumhuriyeti’nin, sporu ulusal ölçekteörgütleyen ilk üst spor kurumu olmaözelli¤ini tafl›m›flt›r. Kurum, 1923 y›-l›nda yürürlü¤e giren bir kararnamey-le, ‘kamu yarar›na hizmet eden kurum-lardan biri’ olarak kabul edilmifltir.Bu karar, “devrimci kadronun” sporukamu hizmeti olarak gördü¤ünü göste-ren önemli bir belge niteli¤indedir.Ancak flunu da belirtmek gerekir ki,Türkiye ‹dman Cemiyetleri ‹ttifak›,“federatif” bir yap› içinde, özel kulüp-lerin kendi kendilerini yönetimi ilke-

siyle çal›flmakta ve sporu kiflilerin /kulüplerin mal› olarak kabul etmektedir.Cumhuriyet yönetimi, sporun örgütlen-mesini kulüplerin kendilerine b›rakm›fl-t›r. [11] Yani “faflist” de¤il “özgürlük-çü” ve “özerk” bir anlay›fl söz konusu-dur.

fiimdi tafllar› üst üste koyal›m:1914 y›l›nda Osmanl› Güç (Genç)

Dernekleri kurulmufltur.Mustafa Kemal, Aral›k 1915’te

Genç Dernekleri Genel Müfettiflli¤i’neatanm›flt›r.

Genç Dernekleri Genel MüfettifliMustafa Kemal, 1916 y›l› bafllar›ndahükümete Spor ve Beden E¤itimi ko-nulu bir rapor vermifltir.

Mustafa Kemal’in Osmanl› Hükü-meti’ne verdi¤i bu raporun 11. Madde-sindeki “milli bayramlar›n ihyas› eleal›nmal›d›r.” ifadesi çok dikkat çeki-cidir. Bu rapor do¤rultusunda SelimS›rr› Tarcan taraf›ndan haz›rlananGenç Dernekleri Teflkili Hakk›ndaKanunu Muvakkat ve Talimatnamesi,17 Nisan 1916 tarihinde yürürlü¤egirmifltir.

57

BD TEMMUZ 2011

Mustafa Kemal’in KurtuluflSavafl›’na bafllarken bizzat

söyledi¤i “Da¤ Bafl›n›Duman Alm›fl Marfl›”,Kurtulufl Savafl›’ndan

sonra Cumhuriyetin enönemli “sembol”

marfllar›ndan biri olaraks›kça söylenmeye

bafllanm›flt›r.

Page 60: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

Genç Dernekleri Talimatnamesi’-nin 12. Maddesi’nde, “Umum Osman-l› Genç Derneklerinin yürüyüfl halinde‘Da¤ Bafl›n› Duman Alm›fl Marfl›’n›söyleyecekleri”, belirtilmifltir.

12 May›s 1916’da Kad›köy’dePapaz›n çay›r›nda, Selim S›rr› Tarcanbaflkanl›¤›nda ilk ‹dman fienli¤i dü-zenlenmifltir. Tarcan, bu flenlikte Da¤Bafl›n› Duman Alm›fl Marfl›n› söylet-mifltir.

ustafa Kemal, Haziran 19-19’da Samsun’dan Havza’-ya giderken Da¤ Bafl›n›

Duman Alm›fl Marfl›n› söylemifltir.20 Haziran 1938 tarihinde 19 Ma-

y›s, Gençlik ve Spor Bayram› olarakkabul edilirken Da¤ Bafl›n› DumanAlm›fl Marfl› da bu bayram›n marfl›olarak kabul edilmifltir.

K›sacas›, 19 May›s kutlamalar›,Mümtazer Türköne’nin iddia etti¤igibi 1930’lar›n faflist ‹talya’s›ndanal›nm›fl “faflist bir ritüel” de¤il; ilki12 May›s 1916’da Osmanl›’da kutla-nan ‹dman fienli¤i’nden esinlenerek1938’den itibaren kutlanmaya bafllan-m›fl gençlik ve spor bayram›d›r.

Üstelik bu öyle bir esinlenmedirki, 1916’daki ‹dman fienli¤i’nde kul-lan›lan marfl bile aynen 1938’dekutlanmaya bafllanan 19 May›s Genç-

lik ve Spor Bayram›’nda kullan›lm›fl-t›r. Ayr›ca, 19 May›s, Atatürk döne-minde (ki bu bir y›ld›r) sadece Genç-lik ve Spor Bayram› olarak kutlan-m›flt›r. 19 May›s’›n Atatürk’ü Anmave Gençlik ve Spor Bayram› olarakkutlanmas› 12 Eylül Darbesi’ndensonrad›r.

“Ölümsüz olmak için flehirlerintemellerine s›¤›nmak gerekmez” di-yerek ad›n› hiçbir flehre vermeyenAtatürk, hat›rlanmak için de hiçbirbayrama ad›n› vermemifltir.

fiimdi Mümtazer Türköne’nin flusat›rlar›n› tekrar hat›rlayal›m:

“Yobazl›k tam olarak böyle birfley olmal›. Bir fleyi hiç sorgulamadan,anlam› üzerinde hiç düflünmeden, birçift öküzün tarla sürerken yan›nda gör-dü¤ü izi takip etmesi gibi hûflû içindetekrarlamak…” Ve flimdi soral›m! Acaba öküz kim? •

sinan [email protected]

Not: Fransa’da yay›nlanan “L’ Auto”adl› Spor Dergisi, Kas›m 1938 say›s›n-da Atatürk’ü “Dünyada ilk defa be-den e¤itimini zorunlu k›lan devlet ada-m›yd›” diye tan›mlam›flt›r.

Cumhuriyet tarihi yalanc›lar›nacevap vermeye devam edece¤im…

58

BD TEMMUZ 2011

M

Kaynaklar/dipnotlar[1] Cem Atabeyo¤lu, “Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Spor”, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e TürkiyeAnsiklopedisi, C.6, s.1478; Kurthan Fiflek, Türkiye Spor Tarihi, ‹stanbul, 1985, s. 88. [2] Haluk San,Türk Spor Tarihinde Atatürk, 2.bs, ‹stanbul, 1999, s. 55,56. [3] age, 56. [4] “Atatürk Diyor ki”, ‹zDergisi Özel Say›s›, Türkiye ‹zciler Birli¤i Yay›n›, 15 Aral›k 1973, s.2; San, age, s.58-61. [5] Tercü-man, 11 fiubat 1977. [6] San, age, s.62. [7] age, s. 73. [8] ‹brahim Ural, Bu da Bilmediklerimiz, ‹stanbul,2009, s.79. [9] San, age, s.74. [10] Meydan Larousse, C.5, s.98; San, age, s.74; Ural, age, s. 80. [11]Hilal Akgül, “Cumhuriyet Dönemi Spor Adamlar›ndan Burhan Felek” Atatürk Araflt›rma MerkeziDergisi, S.49, C. XVII, Mart, 2001.

Page 61: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

59

Bu ay köflemizi dilimizde yer etmifl yabanc› sözcüklerinkarfl›l›klar›na ay›rd›k. Bilginizi s›nay›n.

(Fr.) Frans›zca, (‹ng.) ‹ngilizce, (Malez.) Malezya Dili,(Slav.) Slavca, (‹ta.) ‹talyanca, (Alm.) Almanca,

Yan›tlar:152.sayfada

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

1

2

3

4

5

Kafeflantan (Fr.)a-Kozmikmaddeb-Evrenbilimc-Kozmopolitd-Gazino

Lakonik (Fr.)a-K›sa ve özlüb-H›zl› yüzmec-Kredilid-Saman rengi

Radar (‹ng.)a-Elementb-Kromatinc-Konum belirleyenayg›td-Bileflim

Sagu (Malez.)a-Tarih s›ras›b-Hintirmi¤ic-Süreyazard-Zamanlama

Talika (Slav.)a-Kapal›at arabas›b-Kokusuz gazc-Bir çalg›d-Kaba kimse

Voyvoda (Slav.)a-Kukla oynatanb-Baykuflc-Kulisd-Eflak,Bu¤dan beyleri

Sako (‹ta.)a-Kuluçkab-Palto benzeri üstlükc-Spor arac›d-Tüfek

Taler (Alm.)a-Konçsuz ayakkab›b-Ma¤azac›c-Masalc›d-Avusturyapara birimi

Adült (Fr.)a-Yetiflkinb-Fidanc-Küçük flütd-Notalar grubu

Cönk (Malez.)a-Etkisiz kimseb-Büyükyelkenlic-Do¤a varl›¤›d-Figürü olan

Egosantrizm (Fr.)a-Kat›l›kb-Kambiyoculukc-Benmerkezcilikd-Kampanac›l›k

Observatuar (Fr.)a-Düzenecekb-Yeni yerleflkec-Göbekli erkekd-Gözlemevi

Fahrenhayt (Alm.)a-S›cakölçerb-Küçükkamyonc-Kunduzd-Hileci

Davlumbaz (‹ta.)a-Ocak siperib-Kaflarlanm›flc-Belli süreçal›fland-Afl›r› zay›f

Balyemez (‹ta.)a-Osmanl› topub-Yans›taçc-Kimyasaltepkid-Katalog

Haz›rlayan: SAN‹YE ÖZDEN

Page 62: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

60

ütün Dünya’n›n Haziran say›s›n-da Türkiye’deki bas›n özgürlü-

¤ünün durumunu ele alm›fl, yurtd›fl›n-dan konu ile ilgili olarak gelen elefl-tirilerden örnekler vermifltim. Bas›na

yönelik bask› ve tehditlerin devam et-mesi nedeniyle bu yaz›m› da ayn› ko-nuya ay›rd›m.

Geçen yaz›da paylaflt›¤›m örnek-lerin önemli bir bölümünü Avrupa

EVRENSEL BAKIfi AÇISIGürbüz Evren

Basın özgürlüğü, adil yargılanma ve ifade özgürlüğübaşta olmak üzere ülkemizde yaşanan kötü gidişleilgili Avrupa Birliği’nin de doğru tepkiler vermeyebaşlaması beni mutlu etmedi desem yalan olur.

AvrupaBirli¤i’nin suçu

Bas›nözgürlü¤üve

Bas›nözgürlü¤üve

B

Page 63: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

61

Birli¤i kurumlar›n›nyetkililerinden gelenaç›klamalar, elefltiri-ler, uyar›lar ve Avru-pa’da yay›nlanan ga-zetelerdeki haberlerile yorumlar oluflturu-yordu.

Görünen o ki, ga-zetecilerin bafl›na geti-rilenlerden ötürü Bat›-l›lar›n Türkiye’dekiiktidara bak›fl›nda o-lumsuz yönde de¤iflik-lik bafllad›. Asl›ndabirçok Bat›l› kurumve medya kuruluflundan çok AvrupaBirli¤i’nin tavr›ndaki de¤iflikli¤in al-t›n› çizmekte yarar var.

Beni yaz›lar›mdan ve yay›nlad›¤›mkitaplar›mdan tan›yanlar, Avrupa Bir-li¤i’nin Türkiye’ye yönelik çifte stan-dartlar›n›, önyarg›lar›n›, haks›zl›klar›n›her f›rsatta sert bir üslupla dile getirdi-¤imi ve elefltirdi¤imi bilirler.

Bas›n özgürlü¤ü, adil yarg›lanmave ifade özgürlü¤ü baflta olmak üzerebirçok alanda ülkemizde yaflanan kötügidiflle ilgili Avrupa Birli¤i’nin dedo¤ru tepkiler vermeye bafllamas› benimutlu etmedi desem yalan olur.

Türkiye’deki iktidara Kas›m 20-02’den buyana çok büyük destek ve-ren, at›lan ad›mlar› demokrasi alan›ndailerleme olarak gören Avrupa Birli¤i,özellikle fiubat 2011’den itibaren art›flgösteren gazeteci tutuklamalar›nda,internet sitesi bask›nlar›nda, kitap top-lat›lmalar›nda sorumlulu¤u oldu¤ununihayet anlad›.

Avrupa Birli¤i, önde gelen de¤er-lerinden olan özgürlüklerin, Türkiye’-nin üyelik sürecinde yok edildi¤ininyavafl yavafl fark›na vard›. Baflka birdeyiflle Avrupa Birli¤i, ‘bas›n özgürlü-¤ünün olmad›¤› yerde düflünce ve ifa-de özgürlü¤ünden de söz edilemeye-ce¤i’ ö¤retisini Türk gazetecilerin ba-fl›na getirilen kötülükler sayesindeyeniden an›msad›.

K›sacas› Avrupa Birli¤i de ‘‹leriDemokrasi’ söyleminin gerçek de-mokrasi ile uzaktan yak›ndan ilgisiolmad›¤›n› ö¤rendi. Bu nedenledir kiAvrupal› yetkililer, gecikmeli de olsahatalar›n› telafi etme çabas› içindelerve savunduklar› de¤erlerin müzakeresürecindeki bir ülkede ayaklar alt›na

BD TEMMUZ 2011

Helene Flautre, SilivriCezaevi’nde görüfltü¤ügazeteci Ahmet fi›k veNedim fiener'in serbestb›rak›lmas› ça¤r›s›ndabulundu.

Page 64: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

al›nmas›na karfl› ç›kmaya bafllad›lar.Türkiye-Avrupa Birli¤i Karma

Parlamento Komisyonu Eflbaflkan› He-lene Flautre’›n, bas›na yap›lan bask›y›,gazetecilerin tutuklanmas›n› yak›ndanizlediklerini söyledi¤ini geçen yaz›m-da aktarm›flt›m.

Daha sonra Türkiye’ye de gelenFlautre, 8 May›s 2011’de Silivri Ceza-evi’nde görüfltü¤ü gazeteci Ahmet fi›kve Nedim fiener'in serbest b›rak›lmas›ça¤r›s›nda bulundu.

Flautre’›n Türkiye’ye kadar gelipcezaevine giderek, “Onlar›n tutuklan-mas› ve onlara karfl› yap›lan suçlama

medya özgürlü¤ünün bir ihlalidir. Tu-tuklulu¤un devam etmesi de Türkiye’-de demokrasiye bir hakarettir” demesisan›r›m büyük anlam tafl›maktad›r.

Türkiye’deki bas›n özgürlü¤ü so-runu ve gazetecilerin tutuklanmas›Almanya’n›n da takibe ald›¤› konula-r›n aras›na girdi.

Sol Parti Federal Meclis Grubu,Türkiye'de gazetecilerin tutuklanmas›ile ilgili olarak 11 May›s 2011’de Al-man Hükümeti’ne bir soru önergesiverdi.

Hükümetin önergeye yan›tta ise"Alman hükümeti de Türkiye'de gaze-tecilerin tutuklanma dalgas›n› ve bu-

nun bas›n özgürlü¤üne olumsuz yans›-malar›n› endifleyle izliyor. Türkiye'-deki hukuk, düflünce özgürlü¤ü konu-sunda yeterli güvenceyi vermiyor. Bualanda reform yap›lmas› gerekiyor.Türkiye hukuk devleti ilkelerine ba¤l›kal›nd›¤›n› göstermek durumundad›r”ifadeleri kullan›larak, Almanya’n›n,Türkiye’deki bas›n özgürlü¤ü konu-sunun takipçisi olaca¤›na iflaret edili-yordu.

Uluslararas› Af Örgütü ise 13 Ma-y›s’ta yay›nlad›¤›, 2011 raporundaTürkiye'yi bir kez daha s›n›fta b›rakt›.

Raporda özetle "Keyfi s›n›rlama-lara devam ediliyor. ‹nternet sitelerineeriflim engelleniyor. Gazetelerin yay›-n›na geçici olarak son veriliyor vedüflüncelerini aç›klayanlara yönelikfliddet tehdidi sürüyor. Türk Hükümeticeza Kanunu'nun ifade özgürlü¤ünük›s›tlayan maddelerinin de¤ifltirilmesiya da kald›r›lmas›n› reddediyor. Tür-kiye'de ifade özgürlü¤ü hakk›n› ihlaleden cezai kovuflturmalar da sürüyor.En çok gazeteciler ile insan haklar›savunucular› hakk›nda dava aç›yor.Adli makamlar, afl›r› uzun tutuklulukta›srar ediyor. Avukatlar›n elinde ise,bu tür tutukluluklar›n yasall›¤›n› sor-

62

BD TEMMUZ 2011

ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ: TÜRK‹YE’DE KEYF‹SINIRLAMALARA DEVAM ED‹L‹YOR. ‹NTERNETS‹TELER‹NE ER‹fi‹M ENGELLEN‹YOR.GAZETELER‹N YAYININA GEÇ‹C‹ OLARAK SONVER‹L‹YOR VE DÜfiÜNCELER‹N‹ AÇIKLAYANLARAYÖNEL‹K fi‹DDET TEHD‹D‹ SÜRÜYOR.

Page 65: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

gulamaya yarayacak etkili bir meka-nizma bulunmuyor" de¤erlendirmeleriyap›l›yordu.

Bas›n özgürlü¤ü ve gazetecilerinhapse at›lmas› konusunda nisan ay›ndaönemli aç›klamalar yapan Avrupa Bir-li¤i Komisyonu’nun GenifllemedenSorumlu üyesi Stephan Füle, 14 May›s2011’de bir kez daha Türk Hükümeti’-ni uyarmak gere¤ini hissetti. Füle,‘Türkiye’de ifade özgürlü¤ü AvrupaBirli¤i standartlar›na eriflmedi. Bununiçin yeni yasal düzenlemeler yap›lma-l›d›r’ dedi.

Stephan Füle, bu aç›klamas›ndan4 gün sonra 18 May›s’ta, Brüksel’deyap›lan Avrupa ‹fl Zirvesi’nde ‘Refahiçin Avrupa Birli¤i-Türkiye aras›ndaKöprüler Oluflturmak’ bafll›¤› alt›ndadüzenlenen bir panelde konufltu.

Konuflmas›n›n bir bölümünde Tür-kiye’deki internet filtrelerini ve engel-lenen siteleri de¤erlendiren Füle, ‘Tür-kiye’deki uygulama tarz› Avrupa Bir-li¤i’ndeki uygulamalara benzemiyor.Avrupa Birli¤i’nde spesifik sözcüklergenel filtrelere yerlefltirilmiyor’ dedi.

Yap›lan düzenlemelerin hedefe

yönelik, orant›l› ve hukuki süreçlerinizlendi¤i düzenlemeler olmas› gerekti-¤ini söyleyen Füle, “Genel filtrelememetodu Avrupa Birli¤i standartlar›navarmak yolunda yard›mc› bir enstrü-man de¤ildir” uyar›s›nda bulundu.

Avrupa Güvenlik ve ‹flbirli¤i Tefl-kilat› AG‹T’in Medya Özgürlü¤üTemsilcisi Dunja Mijatoviç, Nisanay›ndaki aç›klamas›n›n ard›ndan Ma-y›s ay›nda da Türkiye'deki yeni bas›nyasas› ve internetle ilgili son geliflme-lerden, ''medya özgürlü¤ü ve bilgiyeulafl›m› k›s›tlad›¤› gerekçesiyle ciddiendifle duyduklar›n›'' dile getirdi.

Anayasa Mahkemesi'nin Bas›nKanunu ile ilgili 2 May›s 2011 tarihliiptal karar›yla gazetecilerin aylar önceyazd›klar› yaz› ve haberlerden dolay›takibata u¤rayabileceklerini an›msatan

63

BD TEMMUZ 2011

Stephan Füle, Türkiye’deifade özgürlü¤ü AvrupaBirli¤i standartlar›naeriflmedi. Bunun için yeniyasal düzenlemeleryap›lmal›d›r

Dunja Mijatoviç

Page 66: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

Mijatoviç, ''bu uygulamadan endifleduydu¤unu'' kaydetti. Mijatoviç, bu-nun, gazetecilerin ''sürekli tehdit al-t›nda elefltiri hakk›n› kullanabildik-leri anlam›na geldi¤ini'' öne sürdü.

‹nternette baz› kelimelerin yasakilan edildi¤ini ve bu kelimeler aras›nda‹ngilizce ''Free'' ve Türkçe ''yasak'' ke-limelerinin de bulunmas›n› anlama-n›n ''güç oldu¤unu'' vurgulayan Mija-toviç, bu uygulaman›n, bilgiye ulafl›m›daha da zorlaflt›rd›¤›n› söyledi.

Bu örneklerden sonra bir parantezaç›p Avrupa Birli¤i ülkelerinde gaze-tecilerin durumu ile ilgili bir de¤erlen-dirme yapmak gerekiyor. Üniversitee¤itimi ve çal›flma amaçl› olarak y›llar-ca yaflad›¤›m Avrupa ülkelerinde bir-çok gazeteci arkadafl›m oldu. Bunlar-dan birço¤u Türkiye’de meydana ge-len olaylar› ö¤renmek için s›k s›k beniararlar. Ben de dilim döndü¤ünce ya-flananlar› anlatmaya çal›fl›r›m.

Türkiye’nin Avrupa Birli¤i üyeli-¤ini her zaman desteklemifl olan ya-banc› gazeteci arkadafllar›m, Türk ga-zeteciler aras›nda cep telefonu ve bil-gisayar kullanmaktan kaç›nanlar›n,haber kaynaklar› ile iliflkilerini kesen-lerin, tafl›nabilir bellek, CD, DVD türüteknolojik malzemeden uzak duranla-r›n, belge bulundurmaktan korkanla-r›n, bir gün laz›m olur diye not tutmak-tan vazgeçenlerin artt›¤›n› anlatt›¤›m-da, flaflk›nl›ktan söyleyecek söz bula-mad›lar.

Avrupal› gazetecilerin ilgi gösterdik-leri sözlerin bafl›nda ise, “Kap›y› sabah5’te sütçü de¤il polis çal›yor” oldu.fiaflk›nl›klar›n› gizleyemedikleri olay-

lardan birinin de bas›lmam›fl bir kitabayap›lan bask›nlar oldu¤unu söylüyor-lar ve gözalt›na al›nanlar için ‘Onlargazetecilik faaliyetinden de¤il, terörörgütü ba¤lant›lar›ndan al›nd›’ türün-den aç›klamalar› belki Türk kamuoyu-nun bir bölümünü ikna eder, ama biziiçin asla inand›r›c› de¤il diyorlar.

Dönüp Avrupa’da geçirdi¤im y›lla-ra bak›p haf›zam› tekrar tekrar yokla-d›m. Acaba Frans›z, Belçikal›, Almanya da Hollandal› gazetecilere ya daAvrupa’daki medyaya yönelik bask›-lardan örnekler var m› diye günlercedüflündüm. Olur, ha atlad›¤›m, an›m-sayamad›¤›m bir olay vard›r.

En az 12 y›l›m› geçirdi¤im Avru-pa’da, gazetecilerin evinin sabah›nbeflinde bas›ld›¤›, telefonlar›n›n din-lendi¤i, tuttu¤u notlar›n, bulundurdu¤uaraflt›rma amaçl› belgelerin suç unsurusay›ld›¤›, yazmakta oldu¤u kitaplarabask›n yap›ld›¤›, bunlardan dolay› dayaka paça gözalt›na al›nd›¤›, suçunubilmeden infaza dönüflmüfl uzun tu-tukluluk sürelerinin yafland›¤›, aç›k-lanmayacak gizli belgeler var ya da‘Siz bilmiyorsunuz terör örgütü ileiliflkileri var’ türünden savunmalar›nyap›ld›¤› tek bir olay an›msamad›m.

Avrupal› gazetecilerin bafl›na butürden olaylar gelmez. Gelmesi du-rumunda, o ülkenin hemen her kesi-minden öylesine büyük tepkiler yükse-lir ki, bunu yapanlar neye u¤rad›klar›n›flafl›r›rlar.

Çünkü orada ‘‹leri demokrasi’ de-¤il ‘Normal demokrasi’ vard›r.

May›s ay›nda, Belçikal› bir gazete-ci arkadafl›m arad›. Türkiye’deki bas›n

64

BD TEMMUZ 2011

Page 67: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

özgürlü¤ü ile ilgili bir yaz› dizisi haz›r-l›yormufl. Konufltu¤u Türk gazeteciler-den duyduklar› karfl›s›nda flaflk›nadönmüfltü.

Gazeteciler telefonlar›n dinlendi-¤inden, elektronik postalar›n izlendi-¤inden yak›nm›fllar. Sen ne durumda-s›n diye sordu. Durumumun di¤erle-rinden farkl› olmad›¤›n› söyledi¤imde,‘Demek ki Türk usulü ileri demokrasibuymufl’ dedi.

Yine Avrupa Birli¤i’nin tavr›ndakide¤iflikli¤e dönecek olursak, özelliklebas›na yönelik bask›lar›n ve gazetecitutuklamalar›n›n ard›ndan ‘‹leri de-mokrasi’ söyleminin ne anlama geldi-¤ini onlar da anlad›lar. Avrupa Birli¤isürecini bahane ederek istedikleri yasade¤ifliklerini ‘Avrupa Birli¤i böyleistiyor’ söylemini kullanarak yapan-lara verdikleri s›n›rs›z deste¤in, kendiinand›klar› de¤erleri nas›l yerin dibine

bat›rd›¤›n› gördüler.K›sacas› kullan›ld›klar›n›, aldat›l-

d›klar›n› gecikmeli de olsa anlad›lar.Ama art›k ifl iflten geçti. Çünkü eski-den oldu¤u gibi Brüksel’in uyar›lar›n›,elefltirilerini dikkate alan yok ve Av-rupa Birli¤i ipine sar›lanlar ifllerinigördükleri için o ipi b›rakt›lar.

Olan bas›n özgürlü¤üne oldu. Olandipsiz kuyulara benzeyen davalara biryerinden s›rf gerçekleri yazd›klar› vesöyledikleri için bulaflt›r›larak zindan-larda çürütülenlere oldu.

Bas›n özgürlü¤ünün olmad›¤› yer-de düflünce ve ifade özgürlü¤ünün ol-mayaca¤›n› da anlayan anlad›. Bun-lar›n bafl›nda da Avrupa Birli¤i ge-liyor.

Özgürlüklerin olmad›¤› yerde neolur? Tabi ki ‘‹leri demokrasi’ olur,hepsi o kadar. •

[email protected]

65

BD TEMMUZ 2011

Hastane t›kl›m t›kl›md›r. Yafll› kad›n içeri girer, doktor han›m teyzeyi muayeneeder ve kad›na: "Teyze flu flu tahlilleri yapt›r gel, der." Yafll› kad›n bafl›n› önee¤er. Doktor, iflitilmedi¤ini düflünerek tekrar söyler. Yafll› kad›n a¤lamakl›gözlerle: "K›z›m, benim köye dönecek param yok, tahlilleri nas›l yapt›ray›m?"der. Doktor iflini b›rak›r, teyzeyi koridor koridor dolaflt›r›p tahlilleri yapt›r›r vesonuçta gerekli ilaçlar› da al›p teyzeye verir. Son anda, akl›na "yol paras›" gelirve teyzeye köye gitmesine yetecek para uzat›r. Yafll› kad›n almak istemesede 'zorunluluktan' paray› al›r. Sonra: "Allah senden raz› olsun k›z›m. Köye nas›ldönece¤im diye kara kara düflünüyordum, çok sa¤ol." diyerek odadan ç›kar.

Bir saat sonra doktor bakar ki yafll› teyze kan ter içinde, kalabal›¤› yarm›fl,oflaya puflaya geliyor. Doktor flaflk›nd›r. Teyzenin yüzünde kocaman bir gülüm-seme vard›r bu kez: "K›z›m ben anayola ç›k›nca bir köylüme rastlad›m. Me¤ero, minibüsle zaten köye dönüyormufl. Beni köye o götürecek; sen al paran›!.."BU ‹NSANLARIMIZ B‹TMED‹KÇE KORKMUYORUM. GÜZEL YURDUMA H‹ÇB‹R fiEY OLMAZ.

YOL PARASIGönderi:

E. KORAY TUNKER

Page 68: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

66

unlar›n çok be¤enilenlerioldu. “Kahvede fienlik Var”oyunu Ankara Sanat Sevenler

Derne¤i’nin En ‹yi Oyun Yazar› ödü-lünü; öykü kitaplar›ndan “Gazoz A¤a-c›” Türk Dil Kurumu ödülünü, “GazozA¤ac›” Sait Faik ödülünü ald›. Sanatanlay›fl›n› aç›klayan “Geçmiflle Gele-cek” adl› bir deneme kitab› vard›r.Toplu fliirlerinin yer ald›¤› kitab› daYeditepe fiiir Arma¤an›n› alm›flt›r.

Felsefe ö¤renimi görmüfl olan Ak-sal edebiyat dünyas›na fliirleriyle, çokgenç yaflta girmiflti. “fiark›l› Kahve”

ad›n› tafl›yan ilk fliir kitab›nda toplananbu ilk çal›flmalar› 1940’lar›n yayg›nkonular›n› iflliyordu: Büyük kentte ya-flayan ayd›n bir delikanl›n›n bafl›boflyaflam›ndan görüntüler yans›t›yordu.Yaflama sevincini, küçük insan›n gün-lük yaflam›n›, sevgiyi, bulundu¤u çev-renin d›fl›na ç›kma özlemini dile geti-riyordu.

Aksal’›n fliirleri 1940’lardan 80’-lere uzanan sanat yolculu¤u boyuncapek çok de¤iflim gösterdi. Ama “fiar-k›l› Kahve” tazeli¤ini hep korudu.Art›k geride kalan bir dünyadan ha-

BÜYÜK YAPITLARIMIZKonur Ertop

KUDRETAKSAL’INfi‹‹R SÖYLEMESEV‹NC‹

SABAHATT‹N

1940 Kuşağının temsilcilerindendi. Melih Cevdet Anday’danNecati Cumalı’ya, Rıfat Ilgaz’dan Attila İlhan’a kadardönemin birçok ozanı gibi Sabahattin Kudret Aksal daşiirinin yanı sıra öteki yazın alanlarında da ürünler verdi.

B

Page 69: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

berler tafl›may› sürdürdü.Aksal, fliiri, “Bir içeri¤in

dile dönüflümüdür, dilde kesin-leflmesidir,” diye tan›mlam›fl-t›r. Felsefeci-ozan fliirin anlat›-m›nda da, “emeksizce, a¤›z-dan ç›k›verdi¤i gibi söylenmiflizlenimi uyand›rmay›” istiyor-du. fiu türden fliirleri bu ama-c›na çok uygundur:

BACANe bitmez flark›n varBacaBütün gün tütersin

SARIfiINHer zaman sar›fl›nYaln›z akflam üstleriHüzünlü

PENCEREBana bu kadar aç›k söylemediKimse bu pencereden çokGüzel oldu¤unu yaflaman›nHer gün ilk olarak bu pencereden gördümGökyüzünü

Y›llar sonra fliir yolculu¤unun sonevrelerinde de bu k›sa, apayd›nl›ksöyleyifl biçiminden beslenen ürünlerverecektir:

PENCEREMDESevi bir kufltur havlar penceremdeBesini ilkça¤dan bir tutam ayd›nl›k

ANAX‹MENESSabaha do¤ru ölmüfl bilge Anaximenes,Kar›s›, gece bekleyen onu baflucunda,Bakm›fl ki eski bir günefl sakl› avucunda.

67

Aksal, ilk dönem fliirinin içeri¤ini,“yaflama sevinci” diye özetleyecektir:“Yaflama sevinci çocu¤un eflyay› ta-n›maktan duydu¤u sevince koflut ola-rak, geçli¤imizde do¤ay› ve do¤an›ntüm uzant›lar›n› tan›yarak ve yaflad›¤›-m›z›n bilincine vararak duydu¤umuzcoflkudur. Bu coflkuda art›k birey ol-du¤umuzu görmek kadar kentimiz,kentimizin küçük insanlar› da, özlem-lerimiz de yerini ald›.”

“Yeni Gelen Güne Türkü” fliiri,dünyaya tam da böyle bakar:

Merhaba yeni gelen günGökyüzünde belirsiz ayd›nl›kDenizde çivit mavisiMerhaba yaflama gücüm

Hadi bakal›m baflla ifline‹lk vapuru ilk treni‹lk uça¤› kald›rDünyam›z›n çark› dönsün

fiu çarpan yüre¤imizinUmudunun sende oldu¤unu bilBil de ona göre davranGetirece¤in mutlulu¤u getir

BD TEMMUZ 2011

Yaflama sevinci çocu¤uneflyay› tan›maktan

duydu¤u sevince koflutolarak, geçli¤imizde

do¤ay› ve do¤an›n tümuzant›lar›n› tan›yarak ve

yaflad›¤›m›z›n bilincinevararak duydu¤umuz

coflkudur.

Page 70: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

“Sahiden”adl› fliir, ayn› izle¤i dahada gelifltirir:

Yaflamak güzel fley sahidenSabahleyin evimizin kap›s›ndanSoka¤a ad›m atmak‹lk kahveyi‹lk sigaray› içmekDenizde maviyiA¤açta yeflili görmekDenize a¤aca bak›pMaviyi yeflili görmemekKöpüler dalgalar kas›rgalarYosunlar denizanalar› bal›klarSonra bütün bunlar kadarBunlar gibiCaddeler apartmanlar tiyatrolarKahveler parkT›pk› bunlara benzer geneDostlar‹nsan yüre¤imizde sevgiÖfkeGüzel fley hayal etme gücü

Büyük kentin ayd›n, avare insan›n›nyaflama sevinci, “öteki”ne sevgisi ek-lenmese, elbette eksik kalacakt›r:

S›rt›m› günefle veriyorS›ran›n birine oturuyorumBofl ver diyorum kayg›laraUmutlara bofl verKarfl›mdaki a¤ac›n dallar›n›nBitti¤i yerden bafll›yorGökyüzüDal›p gidiyorum

Bir sevda büyüyor içimdeIfl›ktan beter h›z›Kar›nca gidiflince a¤›rSolu¤umu kesmifl dinliyorum

Dikkati çeken izleklerden biri de öte-lere gitme özlemidir:

Hâlâ gemi direklerinden mi bahsedece¤imTürküsünü mü söyleyece¤imTayfalar›n ve denizinBilseniz ki benBir apartmanlar flehrinde yaflar›mÖmrümde bir defa olsunBir sabah ans›z›nDenize aç›lmad›m.

1940’lar›n insan› 2. Dünya Savafl›’n›yaflamaktad›r. Yoksulu¤a, ölüme detan›kl›k etmektedir. Avare gencin ya-flama sevinci bütün bu ac›lara uzakkalmam›flt›r:

“Okul D›fl›” fliirin, yaflama en do¤ruen biçimde tutunman›n, küçük fleyler-den tad alabilmenin, insan kardefllerleuzlaflabilmenin yolunu konu edinmifl-tir:

Bak›n flimdi flu sayaca¤›m fleylerinOkulu yokGökyüzünde rastgele bir bulut parças› içinKörükörüne tutkunlu¤unA¤ac›n birine durup dururken abay› yakman›n

68

BD TEMMUZ 2011

fiEH‹THer fley ne kadar kendili¤inden oldu

SavaflYola ç›k›fl›m›zVe çok güzel yaz sabah›

fiimdin bir pencere aç›k sonsuzlu¤a

Omuzumun üstünden

TANIDIKfiimdi o baflka bir dünyada

Çoraps›z ayakkab›s›z

Ve gazs›zBurada oldu¤u gibi

Yaln›z akflamlar› gazete satm›yor

Page 71: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

Sigara içmektenKibrit çakmaktan alaca¤›n›z keyfinOkulu yokYaz geceleri c›rc›r böcekleriniDinlemeyi bilmenin de okulu yokOkulu yok ekme¤i peyniri domatesiKüçümsememeninSözün saz›n oyan›n yazman›nHalisini seçmeninDaha buna benzer niceNice fleyin okulu yokAflk›n inanc›n insanl›¤›n okulu yokAma dilerseniz hepsini ö¤renebilirsinizBiraz çabaYeter

S. K. Aksal’›n fliir tarihine yönelikbir de¤erlendirmesi flöyledir:

“‹lkça¤dan bu yana yaz›lm›fl, bu-gün de bize seslenme gücünü yitirme-mifl fliirlere bakarsak tümünün de ma-tematiksel bir yöntemle kuruldukla-r›n›, buna karfl›n tümünün de gizemselniteli¤i oldu¤unu, bir büyüyü gerçek-lefltirdiklerini görürüz.”

Ozan›n kendisi de sokaklardan,apartmanlardan, kahvehanelerden,parklardan söz ederken gizemli, bü-yülü bir dünyaya geçivermifl görünür.“Kaptan bas›p gidelim art›k demir al”diye bafllayan “Çekirdek” fliirinde can-land›rd›¤› do¤a, bilinmeyenin s›n›rla-r›na yol al›r:

Hadi kaptan hadi emektar büyücüA盤a vurduk dümenin bafl›na geçYelkeni nas›l bilirsen öyle kullanSende gerçe¤i de¤ifltirmenin gücüBelledi¤imiz çizginin d›fl›na kaçGel bilinmeyenin kap›s›na dayan

Zaman felsefesine, ölüm olgusunayönelen son dönem fliirleri tam da buanlatt›¤› yolculu¤a benzer esintilertafl›r. Bu dönemde “sonsuzluk ve ev-ren kavram›, uygarl›¤›n oluflumu, top-lum yans›malar›, yabanc›laflma” gibiizleklere yöneldi¤ini anlat›r.

“Yitik Zaman” bafll›kl› fliiri flöylesona erer:

Yitik zaman! Eski yazlar öncesindenE¤ildi suyunu içti çeflmesinden.Umutsuzca ç›plak, bir yerde, bafl›bofl,Yoz avlu, ot bürümüfl duvar, çi¤ günefl,Sonsuza dek gökyüzüne bakt› suskun,Aynas›nda yüzünü gördü korkunun.Kufllar uçufltu 盤l›kl› ve aral›kBir kap›dan girilen büyük yaln›zl›k.

“Yaflama sevinci” gerilere itilmifltir.Kendini tan›mlarken, “Ama fliir söy-leme sevincim hiç yitmedi,” diyecektirozan! •

[email protected]

BD TEMMUZ 2011

"Öteki flairlerimiz, Orhan Veli ve Oktay R›fat bile fliireSabahattin Kudret Aksal gibi güvenemediler, hepsi defliir d›fl›nda bir fley, bir dava, bir kavga arad›lar."

Nurullah Ataç; 1954

Page 72: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

B Ü T Ü N K ‹ T A P Ç I L A R D A

Page 73: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

71

erkes bir fleye, herkes birkimseye kefil oldu...Bu “kefil olma” olaylar› ba-

na, tarihe ve edebiyata konu olmuflbaz› kefil olma söylencelerini an›msat-t›. Ancak bu an›msad›klar›m fluna bu-na, ya da ortaya dökülen suiistimalsavlar›n›n sonucu al›nmadan, olayaad› kar›flan yandafllara umulmad›kkiflilerden gelen ve sonu fiyaskoylabiten kefillik de¤il, insanl›¤a, insanî

de¤erlere olunan kefillik...

Y›l 1615...

Birinci Sultan Ahmet zaman›n›n göz-de mollalar›ndan, bilim ve kalem sa-hibi Bostanzâde Yahya Efendi (1575-1639) Halep, Bursa, Edirne kad›l›kla-r›ndan sonra 1613’te ‹stanbul kad›l›-¤›na, 1614’te Rumeli kazaskerli¤ineatan›r; ancak 1615’te görevden al›n›r.Bostanzâde Yahya Efendi’nin, SultanAhmed’e sunmak amac›yla, eski Os-manl› Padiflahlar›n›n ve Müslümanhükümdarlar›n özelliklerini anlatt›¤›

TÜRK D‹L‹Orhan Velidedeo¤lu

KefilKefilGünümüzde, zaman zaman baz› sözcükler moda oluportal›¤a dökülüyor... Geçen aylarda da çok kullan›lanve moda olan bir sözcük: Kefil...

H

Page 74: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

layan zavall› Arap, boynunu büker ve“Hüküm Allah›n, buyruk padiflah›m›-z›nd›r” der.

Numan’›n emri üzerine cellatadam› yere çökertip k›l›c›n› çeker...O an adam, vezire yalvar›r:

“Ey fierik bin Ad, ölümden ezik,üzülmüfl, küsmüfl de¤ilim / Fakat gü-vercin yavrular› gibi o¤lanc›klar›mvar / Onlar›n üzüntüsünden s›zlan›r›m/ Sen bana ac›y›c› ol!..”

Vezir, dayanamay›p adam› ba¤›fl-lamas› için Numan’›n aya¤›na kapan›r;

ama padiflah›n kal-bini yumuflatamaz. Vezirinin son ola-rak, “O¤lanc›klar›varm›fl, açl›ktan ö-lürler. Hiç olmazsaizin ver, onlara yi-yecek bir fleyler gö-türsün, gelsin; sonraöldürt” demesi üze-rine Numan, “Ya

gelmezse?.. Gidip gelinceye kadarkefil göstersin, gelmezse kefilini öl-dürtürüm” der.

Adam yine Vezire yalvar›r: “Bu-rada sizden baflka bana ac›yan kimsemyok; hayra öncülük ettiniz, kefilim desiz olun. Akflamdan önce gelip yeti-flirim” der.

Vezir, “Ben ona iyice gerekli ol-dum ki, baflka ç›kar yol düflünemiyor.Yalvarmas›n› geri çevirmemeliyim”diye düflünerek kefil olmay› kabuleder ve Numan adam› b›rak›r.

‹kindi vaktine kadar beklerler,adamdan haber yoktur... Bir süre son-ra uzaktan bir toz bulutu görülür. Ba-karlar ki adam uçarcas›na geliyor.

72

“Tuhfetu’l-Ahbab” (*) adl› ünlü yap›-t›n›, görevden al›nd›¤› bu tarihten son-ra yazd›¤› ileri sürülür.

Yap›t›n bir amac› vard›r: “Yeryüzü sultanl›¤›n›n geçici olmas› nede-niyle taht sahiplerinin aldat›c› tutkular-dan uzak kal›p adalete ve do¤rulu¤adayanan bir yönetimden flaflmamala-r›n› ö¤ütlemek...”

Bu yap›t›n sonuna sekiz söylenceeklenmifltir ki bunlardan kefalet (kefilolma) ile ilgili ikinci söylence -özetolarak- flöyle:

Arap padiflahlar›ndan [Hire’ninson hükümdar›] Numan bin el-Münzir(öl. 613) günlerini ikiye ay›r›r; bir gü-nünü “iyilikler günü”, di¤er gününü“kötülükler günü” diye adland›r›r veyönetimini, halkla iliflkilerini buna gö-re düzenler.

Numan, bir gün veziri fierik ileçöllerde dolafl›rken uzaktan kendilerinigören, ama onlar› tan›mayan yoksulbir Arap, sadaka istemek için koflarakyanlar›na gelir, selam verir ve hay›rduas› eder.

Numan’›n, “Bre ak›ls›z adam, bil-miyor musun ki bugün benim kötülükgünümdür!” diye kükremesi üzerinekarfl›s›ndakinin padiflah oldu¤unu an-

BD TEMMUZ 2011

Yap›t›n bir amac› vard›r: “Yer yüzüsultanl›¤›n›n geçici olmas›nedeniyle taht sahiplerininaldat›c› tutkulardan uzakkal›p adalete ve do¤rulu¤adayanan bir yönetimdenflaflmamalar›n› ö¤ütlemek...”

Page 75: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

gelmezse onun yerine beni asars›n”der.

Kral bu ifli e¤lenceli bulur ve suç-luyu sal›verir.

Üçüncü günün akflam›, günefl bat-mak üzere... Suçlunun dönmeyece¤ine inanan halk, suçluya kefil olan gencinidam›n› seyretmek için meydandatoplanm›flken, taflan selleri afl›p, yolu-nu kesen haydutlardan kurtulup, pekçok güçlü¤ü atlat›p dönen suçlu, yor-gun ve periflan durumda flehrin kap›-s›nda görünür ve ba¤›r›r: Durun, bengeldim!..

Kral›n gözleri dolar, demek kidostluk buymufl, diyerek suçluyu ba-¤›fllar.

Balad, kral›n flu sözleriyle biter:Anlad›m ki sadakat ve dostluk bofl fleyler de¤ilmifl,Lütfen beni de al›n aran›za,Sizin üçüncü dostunuz olay›m...

Yanlar›na ulafl›nca:“‹flte geldim!.. Çocuklar›ma ula-

flamad›m, geç kal›r›m da kefilime birzarar gelir diye korktum, yar› yoldandöndüm. Haz›r›m, buyruk padiflah›-m›nd›r” der.

Numan, derin bir flaflk›nl›¤a gö-mülür; bir adama, bir vezirine bakarve “‹kinizin de durumundan hayrettekald›m. Arap, sözünde durdu. Sen bü-yüklük ve yi¤itlikte herkesten önegeçtin. Siz, birbirinize böylesi bir gü-ven ve ba¤l›l›k gösterdiniz, ben nas›lzulümde bulunurum” der ve yapt›kla-r›na piflman olup kötülük günlerini deiyilik günlerine katar.

***

›l 1785...

Almanlar›n ünlü yazarlar›n-dan Friedrich von Schiller

(1759-1805), 1785’ten sonra yazmayabafllad›¤› baladlar›yla da ünlüdür.

En güzel baladlar›n›(**) ayaklar›n›so¤uk su dolu bir kaba sokarak düflü-nüp yazd›¤› söylenen Schiller’in, Si-rakusa Kral› k›y›c› Dionysios (‹Ö 405-367) ile iliflkilendirdi¤i kefil adl› birfliiri vard›r:

Kurdu¤u askeri bask› yönetimiylehalk› sindirmeye çal›flan kral› öldür-mek için Sirakusa’ya gelen bir gönül-lü, eyleme geçemeden yakalan›r. Kral,öldürülmesini emreder.

Genç adam cezaya katlan›r amaKraldan, köyündeki k›z kardeflini ev-lendirmek için cezas›n›n üç gün erte-lenmesini ister. Kral güler; “Ya gel-mezsen?.. Suçlunun çok yak›n dostuolan ve halk›n aras›nda olay› izleyenbir genç ileri at›l›r ve “Ben kefilim,

73

BD TEMMUZ 2011

Friedrich von Schiller

Y

Page 76: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

(Bakanlar Kurulu) oluflturma aray›fllar›içerisindedir. Sonunda, Baflbakanl›¤auygun görülen Prof. Dr. Nihat Erim,CHP’den ayr›larak 26 Mart 1971’ departiler üstü I. Erim Hükümeti’ni (33.Hükümet) kurar.

Meclis Genel Kurulu, Nihat Eri-m’in yeni Bakanlar Kurulu program›n›okumas›n›n ard›ndan da¤›l›r.

Tutanak kürsüsünde bir yandannotlar›m› toplarken, di¤er yandan kar-fl›mda, birkaç metre ilerimdeki s›ras›n-da oturmay› sürdüren ‹smet ‹nönü’yüizliyorum; Kemal Sat›r’a bir fleyleranlat›yor...

Bu arada Adalet Partisi kulisineaç›lan kap›dan iki CHP milletvekilive yanlar›nda tan›mad›¤›m bir kifliGenel Kurul salonuna girdiler. Onlar›gören Kemal Sat›r yanlar›na gitti, ta-n›mad›¤›m kiflinin elinden tutup ‹smetPafla’n›n yan›na getirdi ve:

Ayr› yüzy›llarda, ayr› iki ülkeninünlü yazarlar›nca hemen hemen ayn›konuyu yans›tan bu söylenceler ilginç-tir: Bostanzâde Yahya Efendi bu söy-lenceyi daha önce bir yerden duyduda m› yap›t›na ekledi, yoksa ilk kezkendisi mi kaleme ald›?..

Schiller, kendisinden 170 y›l önceYahya Efendi’nin yazd›¤› söylencedenesinlenerek mi; yoksa aya¤›n› soktu¤uso¤uk sudan ald›¤› esin ile mi bu bala-d› yazd›?..

Söylencelerin ortak yan›, ikisininde halk›n› hor gören ac›mas›z, k›y›c›bir padiflaha / krala karfl› iki insan›n,canlar›n› ortaya koyarak dayan›flmas›.Ayr›ld›klar› nokta ise: Yahya Efendisöylencesinde hoflgörülü olmay›, insa-n› sevmeyi ve dürüstlü¤ü öne ç›kar›r.Schiller ise do¤rudan “Dostluk” kavra-m›na vurgu yapar.

Bat› dünyas›nda Schiller, bu flii-riyle ölümsüzlefltirilirken Do¤u, Bos-tanzâde Yahya Efendi gibi devrininönemli bir yazar›n› tarihin derinlikle-rinde unutur... (!)(*) Bostanzâde Yahya, Tarih-i Saf / Tuhfetu’l-Ahbab (Duru Tarih / Dostlar Arma¤an›),Milliyet Yay›nlar› 1978. Sadelefltiren NecdetSakao¤lu(**) Balad: Genellikle bir halk efsanesini yada tarihsel bir öyküyü anlatan ve dörtlüklerhalinde yaz›lan fliir.

***

Temmuz ac›s›...1970’li y›llar›n bafllar›ndaki o

sanc›l› günlerde ‹smet ‹nönü CHPGenel Baflkanl›¤›n› sürdürmektedir.Kemal Sat›r da Parti Genel Sekreteri... TBMM, 12 Mart 1971 Muht›ras›-n› izleyen günlerde yeni bir hükümet

74

BD TEMMUZ 2011

Eski Baflbakanlar›m›zdanNihat Erim

Page 77: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

“Paflam, bak›n size kimi getirdim;Nihat Erim’in kardefli...”

Pafla bafl›n› kald›r›p flöyle bir bak-t›: “Ne o, sen de mi politikaya heves-lendin?”

“Hay›r Paflam, bir evden bir

kurban yeter...” (!)

***

O gün içimde bir burukluk yaratan buyan›t, flu sat›rlar› yazarken bile kulak-lar›mda yank›lan›yor, aradan tam 40y›l geçmesine karfl›n:

Bir evden bir kurban yeter!..

Gençli¤imden beri Nihat Erim’i,fl›k ve kibar bir beyefendi görünümüy-le çok be¤enirdim. Atatürk Lisesi’nde

okurken okula gidip geldi¤im yol üze-rinde, Sa¤l›k Soka¤›’n›n sonuna do¤-ru, köfle bafl›nda, bahçe içindeki ikikatl› evinin önünden geçer, onu göre-bilmek için gözümü evden ay›rmaz-d›m. Hele o, genellikle sefirlerin (el-çilerin) kulland›klar›, kap›lar› bugün-külerin tersine, önden arkaya do¤ruaç›lan, 1948-1950’li y›llar›n modelisiyah Citroen arabas›, ona ne kadaryak›fl›rd›...

Evet, ne yaz›k ki çok geçmedi...Prof. Dr. Nihat Erim, 19 Temmuz

1980’de Dev-Sol taraf›ndan düzenle-nen bir suikast›n kurban› oldu...

Kardeflinin içine do¤muflças›[email protected]

75

BD TEMMUZ 2011

fl adam› t›rafl olurken kap›n›n önünden geçmekteolan derbeder görünümlü bir çocuk görünür. Berber,

ifl adam›n›n kula¤›na; 'Bu çocuk, dünyan›n en aptalçocuklar›ndan biridir! Bak›n flimdi...' der ve çocu¤a seslenir:'Ali, buraya gel!'

Çocuk sakince dükkâna girer ve aptalca bir gülüflleberberi selamlar. Berber bir elinde 5 liral›k, di¤er elinde50 liral›k bir banknot oldu¤u halde çocu¤a sorar:

'Hangisini istiyorsan alabilirsin? 'Çocuk dalg›n dalg›n bir 5 liraya bir de 50 liraya

bakar ve sonunda 5 liral›k banknotu h›zl›ca çekerekberberin elinden al›r. Berber ifladam›na döner ve gülerek:'Gördünüz mü? Size söylemifltim.' der.

T›rafl bitince ifladam› soka¤a ç›kar ve az ileride kendi kendine oynayan Ali'ninyan›na giderek, neden 5 liral›k banknotu ald›¤›n› sorar. Çocuk hiç de aptalca olma-yan bir gülüflle yan›t verir:

'E¤er 50 liral›¤› al›rsam oyun biter!'

Dale Carnegie diyor ki,"Tanr›'n›n bile insanlar hakk›ndaki hükmünü, ömürleri sona erdikten sonra

verdi¤ine inan›rken... Biz kim oluyoruz da insanlar› birkaç kez görmek, iki-üç yaz›okumak, birkaç dedikodu dinlemekle yarg›lama hakk›na sahip olabiliyoruz! "

‹KISSADAN H‹SSE

Page 78: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

76

1-Kozan hangi ilimizins›n›rlar› içindedir?a-Ad›yamanb-Afyonc-A¤r›d-Adana

2-Koninin bir düzlemlekesilmesi sonucu eldeedilen e¤riye ne denir?a-Pramitb-Kosinüsc-Konik bölged-Sinüs

3-Do¤u blokununekonomik iflbirli¤ikomisyonunun ad›neydi?a-FederalReserveb-Comeconc-OECDd-SEC

4-Kat›l›m› iste¤e ba¤l›okul öncesiorganizasyon nedir?a-Oyun grubub-Zeka testic-S›n›fland›rmad-Özel e¤itim

5-“Beflik-k›ta” olarakbilinen neresidir?a-Amerikab-Avrupac-Afrikad-Asya

6-Assembler nedir?a-Spor terimib-Bilgisayar program dilic-Kimya formülüd-Fizik kanunu

7-Doha hangi ülkeninbaflkentidir?a-Lübnanb-K›rg›zistanc-Yemend-Katar

8-Yunan kültüregemenli¤ine son verenkimdir?a-Büyük ‹skenderb-Annibalc-Jüstinyend-Tiberius

9-Amerikan ‹çSavafllar›’n›n tarihi nedir?a-1861-1865b-1865-1869c-1869-1873d-1873- 1877

10-“Figaro’nun Dü¤ünü”kimin eseridir?a-Corneilleb-Beaumarchaisc-Shakespeared-Nicholas Udall

11-Dong hangi ülkeninpara birimidir?a-Nepalb-Myanmarc-Laosd-Vietnam

12-Esperanto nedir?a-Uluslararas› yapay dilb-Yeni bir yaz› stilic-Eski ‹ngilizced-Güney Afrika dili

13-Frederick Chopinhangi ülkeninbestecisidir?a-Polonyab-Avusturyac-Almanyad-Fransa

14-“Gerçek DengeEtkisi” hangiekonomistingörüflüdür?a-David Ricardob-Joseph AloisSchumpeterc-Arthur Cecil Pigoud-Leon Wairas

15-Konfüçyüs hangi y›ldo¤mufltur?a-MÖ,550b-MÖ,625c-MÖ,246d-MÖ,525

16-Bir maddenin tümkimyasal özelli¤ini tafl›yanen küçük parças› nedir?a-‹zotopb-Molekülc-Elementd-Lepton

17-Konser salonununses özelli¤ini anlatanterim nedir?a-Armonib-Akustikc-Atonalited-Bandenza

18-Araban hangi ilimizins›n›rlar› içindedir?a-Erzurumb-Elaz›¤c-Giresund-Gaziantep

Yan›tlar: 152. sayfada

Haz›rlayan: B‹RSEN ERKUTUN

Page 79: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

ünyas› kararm›flt›, may›nabast›¤›nda. Sol aya¤›n›n dizkapa¤›na dek yay›lan daya-

n›lmaz bir s›z› yüre¤ine kahredici ac›darbeler indiriyordu. Yirmibirinci yaflbahar›n›n k›sa metrajl› serüveni, ya-flam ile ölüm aras›nda bir noktada don-mufltu. Elini bel hizas›nda afla¤›larado¤ru götürmek istedi ama korktu.Bafl›n› kald›r›p ayaklar›na do¤ru göztaramas› denedi baflaramad›. Bafl› dö-nüyordu, ne oldu¤unu anlamaya çal›fl-t›. Bir süre daha direndi ve sonra ken-dinden geçti. Yaflam ile ölüm aras›ndabir noktada soluk al›yordu ama yafla-ma dair umutsuz sinyaller gönderiyor-du, çak› gibi asker.

Gözlerini açt›¤›nda, baflucundagülümseyen yüzleri görünce rahatlad›.‹çine anlaml› bir huzur çöktü. Yaflad›-¤›n› duyumsad›, tanr›s›na bir kez dahaflükretti. Güneydo¤u gazisi ‹lyas'›n,ya da Nuri'nin, belki de Mustafa'n›nöyküsüydü, bu denli sars›c› bir durum.

Baca¤› kopan, sol kolu yok olankahramanlar›n may›n tarlas›ndan, o-yun sahalar›na onurlu geçiflin start›

May›n Tarlas›ndanOyun Sahas›na

SPORUN DÜNYASIMetin Gören

D

77

Page 80: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

m› 2003 y›l›nda kuruldu. Cephede,askeri üniforma ile hizmet veren meh-metçikler, bu kez Ampute Milli Tak›-m›'nda ayy›ld›zl› formayla tan›flt›. Ruh-sal çöküntüler yok oldu, gazilerin ikin-ci bahar›n renk armonisi içinde yeniserüvenleri bafllad›. Kiflinin kol, bacak,ayak veya elinin tümünün ya da birk›sm›n›n olmamas› durumuna ampu-tasyon denildi¤i ö¤retildi gazilere. Onun için, futbol ayakkab›s›n›n biri

Oyundan ç›kan futbolcu tekrar oyunagirebilir ve oyuncu de¤ifltirme s›n›rs›z-d›r. Kaleciler kale alan›n› s›n›rlayançizgilerin d›fl›na ç›kamazlar. Taç at›fl-lar› ayakla yap›l›r. Sahalar›n uzunlu¤ualtm›fl, geniflli¤i k›rk metredir. Penalt›vurufllar› yedi metreden yap›l›r. Kale-lerin yüksekli¤i 2 metre yirmi santim,geniflli¤i ise befl metredir.

Ülkemizde geç bafllayan amputefutbol organizasyonunun kökleri, 2.

78

nerede bilmek istemiyordu futbolcu.May›na bast›¤›nda, yaflam biçimi de-¤iflen bir di¤er gazinin, "Spor engeltan›maz" söylemi, yedi iken onyediolan, on yediden yüz on yedilere dekyükselen, kanedyenli (koltuk de¤ne¤i)oyuncular›n adeta parolas› oldu.

Kurallar› ö¤rendiler k›sa sürede.Biri kaleci, yedi futbolcuyla oynan›-yordu "ampute futbol". Oyun iki dev-reli. Süreleri 25’er dakika. Ofsayt ku-ral› uygulanmaz. Tak›mlar›n bir devre-de iki kez mola haklar› vard›r.

böylesine görüntülerden sonra veril-miflti.

ürk Silahl› Kuvvetleri Re-habilitasyon Merkezi komu-tan› Tabip Albay Profesör

Kamil Yaz›c›o¤lu, askerlik göreviniayn› yerde sürdüren beden e¤itimi ö¤-retmeni Orhan aste¤mene, "Bir araflt›rbakal›m. Kurallar› neymifl ö¤ren, bizde bir tak›m kural›m." emriyle bafl-layan çal›flmalar uzun sürdü. SonundaKara Kuvvetleri Ampute Futbol Tak›-

BD TEMMUZ 2011

T

Cephede, askeriüniforma ilehizmet verenmehmetçikler,bu kez AmputeMilli Tak›m›'ndaayy›ld›zl›formaylatan›flt›.

Page 81: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

üzere tüm spor branfllar›na sa¤l›kl›insanlardan daha çok sar›lmalar› gözyaflartan bir durumdur. Bu insanlarasayg› duyulmal›d›r.”

Ampute tak›mlar›nda futbol ya-flamlar›n› sürdüren nice de¤erleri ya-k›ndan izledim.Yeteneklerine alk›fltuttum. Direniflleri karfl›s›nda sayg›ylae¤ildim. Koltuk alt›na yerlefltirdi¤ide¤ne¤iyle önce denge düzenini sa¤-layan ve sonra tek aya¤› ile futbol to-puna hükmeden ve ona egemen olanbir insan› nas›l tarif etmeliyiz bileme-dim. Onlar may›n tarlas›ndan, oyunalanlar›na gelinceye dek, tarifi zor birgeliflme gösteren harika bir topluluk.

Onlar s›n›rlarda nöbet tutan, ya-flam s›n›rlar›n› ise te¤et geçenler... •

[email protected]

Dünya Savafl› sonras›na dek uzan›r.Brezilya, ‹ngiltere, Ukrayna ve

Rusya gibi futbolda ileri ülkelerdeampute futbol ligi büyük ilgi görür.

1998'den buyana yap›lan Dünyave Avrupa fiampiyonalar›na Milli Ta-k›m›m›z da kat›lm›fl ve baflar›l› sonuç-lar alm›flt›r. Brezilya’da düzenlenenDünya fiampiyonas›’nda beflinci, Ara-l›k 2008'de Antalya’da yap›lan Avrupafiampiyonas›’nda ikinci olduk.

Ampute Milli Tak›m›'n›n eski tek-nik direktörü Fahir Genç'in söylemleriilginçti; “Güneydo¤u’da otuz bininüzerinde flehit verdik. Yüzlercesi desakat kald›. ‹flte böylesine hüzün vericibir ortamdan gelen, psikolojik yap›lar›bozuk, her anlar› gel gitlerle dolugenç insanlar›n baflta futbol olmak

BD TEMMUZ 2011

Mecnun bir gün çölde Leyla'y›düflünerek gezerken namaz k›lanbir faninin önünden geçer...Namaz› bitirdikten sonra fani:"Ey Mecnun, beni görmüyor musunda namaz k›larken önümdengeçiyorsun?" der.Mecnun yan›t verir:Ey fani ben Leyla'y› düflünürken senigörmedim, sen Mevla'y› düflünürkenbeni nas›l gördün ?

‹yimserler ve karamsarlararas›nda tercih yapmam›z gerekmez;onlara ihtiyac›m›z var...Örne¤in; iyimserler uça¤› icad ettiler,karamsarlar paraflütü...

Bende 1 Lira Vard›.Sende 1 Lira vard›. Paralar›de¤ifltirdik yine 1 liram›z var.Bende 1 bilgi Sende 1 bilgi vard›.Bilgileri de¤ifltirdik,flimdi sende 2, bende 2 bilgi var...

Bilgi paylafl›ld›kça ço¤al›r..

79

Page 82: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

SÜMELAMANASTIRI

Bulutlar›n aras›nda yaflayan tarih

BELGESELC‹N‹N GÖZÜYLEÇetin ‹mir

Bulutlar›n aras›nda yaflayan tarih

SÜMELAMANASTIRISümela Manast›r›, Trabzon ili, Maçka ilçesi, Alt›ndere

köyü s›n›rlar› içerisinde yer alan Panagia (Meryem

Ana) deresinin bat› yamaçlar›nda Mela (Yunanca,

siyah) tepesi üzerindedir.80

Page 83: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

81

Deniz seviyesinden 1150 m yük-seklikte yer alan Rum manast›r vekilise kompleksinin tam ad› PanagiaSumela veya Theotokos Sumela‘d›r.Kilisenin M.S. 375-395 tarihleri ara-s›nda infla edildi¤i san›lmaktad›r. Ol-dukça genifl bir alan üzerine infla edi-len Sümela Manast›r›, bafll›ca ana ka-ya kilisesi, birkaç flapel, mutfak, ö¤-renci odalar›, misafirhane, kütüphaneile kutsal ayazma bölümlerinden olu-

flur. Anadolu’da s›kça rastlan›lan Ka-padokya Kiliseleri tarz›nda yap›lm›fl,hatta Trabzon‘da Maflatl›k mevkiindebenzeri bir ma¤ara kilisesi daha vard›r.

BD TEMMUZ 2011

Page 84: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

82

Kilisenin ilk kuruluflu ile manast›r ha-line dönüflümü aras›ndaki bin y›ll›kdönem hakk›nda fazla bir fley bilinme-mektedir. Karadeniz Rumlar› aras›ndaanlat›lan bir efsaneye göre Atinal›Barnabas ile Sophronios adl› iki kefliflayn› rüyay› görmüfller; rüyalar›nda,Hz. ‹sa’n›n ö¤rencilerinden Aziz Lu-ka’›n yapt›¤› üç Panagia ikonundan,Meryem’in bebek ‹sa’y› kollar›ndatuttu¤u ikonun bulundu¤u yer olarakSümela‘n›n yerini görmüfller. Bununüzerine birbirlerinden habersiz olarakdeniz yoluyla Trabzon‘a gelmifl, oradakarfl›lafl›p gördükleri rüyalar› birbir-lerine anlatm›fl ve ilk kilisenin temeliniatm›fllard›r.

Meryem Ana ad›na kurulan ma-nast›r›n "Sümela" ad›n› "siyah" anla-m›na gelen "melas" sözcü¤ünden al-d›¤› söylenmektedir. Bu ismin manas-t›r›n kuruldu¤u koyu renkli Karada¤-lardan geldi¤i düflünülmekte ise de,

Sümela kelimesi buradaki Meryemtasvirinin siyah rengine ba¤lanabil-mektedir. Ünlü tarihçi J. P. Fallmera-yer’in de (1790-1861) y›l›nda burayageldi¤inde dikkatini çekti¤i gibi ren-ginin koyu, hatta teflhis edilemeyecekderecede siyah oluflu bu ad›n esas›n›nteflkil etmifl olmas› mümkündür.

Gürcü resim sanat›nda, XII. yüz-y›lda sanat aleminde siyah Madonnaismi alt›nda tan›nan bir tak›m Meryemikonlar›n›n yap›ld›¤› ve yay›ld›¤› bi-linmektedir.

uras›n›n bafll›ca gelir kayna¤›olan bir Meryem Ana resminin

eksikli¤ine ve mucizeler yaratt›¤›nahalk› inand›rmak böylece onun de¤e-rini büyütmek için uyduruldu¤u kolay-ca sezilen söylenceye göre, ‹sa’n›nhavarilerinden Lukas taraf›ndan ya-p›lm›fl. Lukas’›n terekesinden Atina’-ya geçmifl fakat Theodosius devrinde,

BD TEMMUZ 2011

Meryem ve o¤lu ‹sa’y› betimleyen fresk

B

Page 85: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

4. yüzy›lda resim kendili¤inden bura-dan ayr›lmak istemifl, bir gün meleklertaraf›ndan gökte uçurularak Trabzonda¤lar›ndaki bu kovu¤a getirilip birtafl›n üzerine b›rak›lm›flt›r. Tam bus›ralarda Atina‘dan Trabzon‘a gelenBarnabas ve Sophronios adlar›nda ikikeflifl de bu ücra da¤›n ›ss›z yamac›ndabu resmi bulmufllar ve burada Anaka-ya Kilisesini infla ettirmifllerdir. 6. yüz-y›lda imparator Justinianus’un manas-t›r›n onar›larak geniflletilmesini iste-mesi üzerine generallerinden Belisa-rios taraf›ndan tamir edildi¤i de söy-lenmektedir.

ine baflka bir efsaneye göre, bü-yük bir kas›rga s›ras›nda Merye-

m’in yard›m› ile can›n› kurtaran III.Alesios buras›n› yeni bir tesis halindeinfla ettirmifl, zengin vak›flar ba¤›fl-lam›fl bir Khrysobullos yeni bir fermanile de bu vak›flar›n› sa¤lam esaslaraba¤lam›flt›r.

Manast›r›n 1650’ye kadar d›fl kap›s›üzerinde görülebilen 1360 tarihli, beflm›sral›k bir manzum kitabede III. Ale-sios, bu tesisin kurucusu (Ktetor),“Do¤u ve Bat› (Iberia)’n›n hakimi im-parator” olarak gösterilmiflti. Alesios1361 y›l›ndaki bir günefl tutulmas›n›burada karfl›lam›flt›r. Bu prensin sikke-lerinde günefl resmi bu olayla ilgilikabul edilmektedir. 1365 tarihli "vak-fiyesi" ile de manast›r›n bütün idariflartlar›n›, arazisini, gelirlerini düzenekoyduktan baflka, Trabzon‘a gelecekbir tehlikeyi, bir Türk ak›n›n› önlemeküzere, buradaki keflifllerin daima uya-n›k bulunmalar›n› da bildirir.

Sümela Manast›r›‘n›n kuruluflubilimsel verilere göre 13. yüzy›la ka-dar inmektedir. K›sacas› Trabzon Sü-mela Manast›r›, Trabzon Kommenos-lar olarak bilinen ve 1204 tarihindeTrabzon’da kurulan KommenosPrensli¤i’nden III. Alexios (1349-1390) zaman›nda manast›r›n önemi

BD TEMMUZ 2011

Y

83

Page 86: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

gizli H›ristiyan köyleri ile çevrili biralan yaratm›flt›r.

Sümela Manast›r›‘n›n 18. yüzy›l-da birçok bölümü yenilenmifl, baz›duvarlar fresklerle süslenmifltir. 19.yüzy›lda büyük binalar›n ilave edilme-siyle manast›r muhteflem bir görünümkazanm›fl, en zengin ve parlak döne-mini yaflam›flt›r. Bu dönemde son flek-lini alan manast›r pek çok yabanc›seyyah›n ziyaret etti¤i, yaz›lar›na konuedilen bir yer haline gelmifltir. Bu ya-zarlar aras›nda, Ghikas (1755), Step-han (1764), Hysilantes (1775), G. Pal-grave (1826-1888) say›labilir.

18 Nisan 1916’dan 24 fiubat 1918’-e kadar süren Rus iflgali s›ras›nda

Maçka civar›ndaki di¤ermanast›rlar gibi ba¤›m-s›z bir Pontus devletikurmak isteyen Rum mi-lislerin karargâh› olmufl,nüfus mübadelesi ile böl-gedeki H›ristiyanlar›nYunanistan’a gönderil-mesinin ard›ndan öne-mini yitirerek T.C. Kül-tür Bakanl›¤› taraf›ndanyak›n zamanda onar›l-m›flt›r. Sümela Manast›r›'n›ngiriflinde su getirdi¤i an-lafl›lan büyük su kemeri

yamaca yaslanm›fl durumdad›r. Çokgözlü olan bu kemerin bugün büyükbir bölümü y›k›lm›flt›r. Dar ve uzunbir merdivenle Sümela Manast›r›’n›nana girifline ulafl›l›r. Girifl kap›s›n›nyan›nda muhaf›z odalar› bulunmak-tad›r. Buradan bir merdivenle iç avlu-ya inilir. Solda, manast›r›n esas›n› tefl-

artm›fl ve fermanlarla gelir sa¤lanm›fl-t›r. 14. yüzy›lda Türkmen ak›nlar›namaruz kalan kentin savunmas›nda ilerikarakol görevi üstlenen manast›r›nstatüsünde Osmanl› fethinden sonrabir de¤ifliklik olmam›flt›r. Yavuz Sul-tan Selim’in Trabzon’daki flehzadeli¤is›ras›nda iki büyük flamdan hediyeetti¤i ve Fatih Sultan Mehmet, II. Be-yaz›t, I. Selim, II. Selim, III. Murat,‹brahim, IV. Mehmet, II. Süleymanve III. Ahmet’in de manast›rla ilgilibirer fermanlar› bulunmaktad›r. SultanSelim'in hediye etti¤i samdanlar 18-77'de çal›nm›flt›r. Manast›ra ait baflkabir Meryem ikonas› da Oxford'da özelbir koleksiyondad›r. 1436 tarihli iflle-

meli gümüfl madalyon ile 1438 tarihliislemeli bir örtü de Atina'daki BenakiMüzesi'ndedir. Osmanl› dönemindemanast›ra sa¤lanan imtiyazlar, Trab-zon ve Gümüflhane bölgesinin ‹slam-laflmas› s›ras›nda özellikle Maçka vekuzey Gümüflhane‘de H›ristiyan ve84

BD TEMMUZ 2011

Sümela Manast›r›’ndan baflka bir fresk

Page 87: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

kil eden ve kilise haline getirilen ma-¤aran›n önünde çeflitli manast›r bina-lar› bulunmaktad›r. Sa¤ tarafta kütüp-hane yer almaktad›r.

Sümela Manast›r›’n›n kütüphane-sinde evvelce katalogu yap›lan ve ço-¤unlu¤u 17-18. yüzy›llara ait çeflitliel yazmalar›ndan 66 tanesi AnkaraMüzesi'nde, içinde minyatürler olanve Bizans eseri 1000 tanesi ‹stanbul’daAyasofya Müzesi'ndedir. Ayr›ca 150kadar da tafl bask› kitap vard›r. Yinesa¤da yamac›n ön yüzünü kaplayanbüyük balkonlu bölüm keflifl odalar›ve misafir odalar› olarak kullan›lm›flt›r.

ümela Manast›r›’n›n ana ünitesinimeydana getiren kaya kilisesinin

ve ona bitiflik flapelin iç ve difl duvarla-r› fresklerle donat›lm›flt›r. Kaya kilise-sinin içinde avluya bakan duvarda III.Alexios dönemine ait fresklerin varl›¤›tespit edilmifltir. fiapeldeki fresklerise 18. yüzy›l›n baslar›na tarihlenmek-tedir ve üç ayr› devirde yap›lan üç ta-baka görülmektedir. Buradaki freskle-rin 1710-1732 y›llar›nda yap›ld›klar›n›bildiren yaz›lar saptanm›flt›r. Oysama¤ara kilisesinde avluya komflu du-varda III. Alexios devrine ait fresklerde tespit edilmifltir. Bugün bu portre-lerden hiçbir iz kalmam›flt›r. D›flar›dakaya yüzeyine ifllenmifl ve bugün yal-n›z üst fleritleri kalabilmifl olan büyükbir mahfler sahnesinin dökülen s›vala-r›n›n alt›ndan baflka sahnelerin gün›fl›¤›na ç›kt›¤› görülmektedir.

Üzerinde bir ejder ile süvari ikiaziz (Georgios ve Demetrios) tasviredilmifl bulunan küçük bir flapelin du-var›nda tabakan›n alt›nda üç tabaka

daha resim bulundu¤u tespit edilmifltir.Nitekim bir yerde en alt tabakada im-parator k›yafetinde diademli bir figü-rün üstünde diademli (*) baflka bir fi-gür bunun üstünde de metamorphosis,yanitabor ad›nda ‹sa’n›n görünüflününde¤iflmesi (suretinin de¤iflmesi) sahne-si islenmifl bulunmaktad›r. Bu durumkarfl›s›nda Sümela Manast›r›’n›n eskive o nispette de de¤erli duvar resimle-ri, s›valar›n tamamen dökülmedi¤iyerlerde alt tabakalarda da mevcuttur.

85

BD TEMMUZ 2011

S

Manast›r›n girifline ulaflan darve uzun merdiven

Page 88: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

86

BD TEMMUZ 2011

•As›l kilisenin absid(**) k›sm›nda, güney du-var›nda yukar›da Mer-yem’in do¤usu ve ma-bede sunuluflu, tebli¤,Hz. ‹sa’n›n do¤uflu, ma-bede sunuluflu ve ha-yat›, altta ‹ncilden re-simler.

•Güney kap›s›ndaHz. Meryem’in ölümüve havariler.

•Kilisenin do¤uyabakan yukar› k›sm›nda2. s›rada Genesis, Ade-min yarat›l›s›, Havva’n›n yarat›l›fl›,Tanr›n›n tembihi, ‹syan (Adem ileHavva’n›n yasak meyveyi yemeleri),Cennetten kovulma.

3. s›rada: Yeniden dirilme, Tho-mas’›n flüphesi, Kabirde bir melek,Nikaia konsülü.

•Absid k›sm›n›n d›fl›nda, yukar›daMikail, Cebrail bulunmaktad›r. Kut-sal suyu toplayan flad›rvanda sivri ke-merleriyle Türk Mimarisi karakterin-dedir. Sümela Manast›r›’n›n yüz metrekadar kuzeyinde yine da¤ yamac›naoyulmufl eriflilmez durumda ve içindefreskleri olan flapeller bulunmaktad›r.Sümela Manast›r›’nda 1998’den beriKültür ve Turizm Bakanl›¤›’nca yürü-

tülen bir proje dahilinde zarar görenduvarlar temizlenip restore edilerekkoruma alt›na al›nm›flt›r.

Sümela Manast›r›’n›n ana bölümüüst çat›yla kaplanm›fl olup, Ana KayaKilisesi’ndeki freskler temizlenereksa¤lamlaflt›r›lm›flt›r.

Sonuç olarak ziyaretçilerin Süme-la Manast›r›’na daha rahat ve güvenlibir flekilde ulaflabilmeleri için patikayol do¤al yap› bozulmadan geniflletile-rek yeniden düzenlenmifltir. •[email protected]

(*)Diadem: Antik dönemde krallar›n otoritelerinigöstermek için bafllar›na ba¤lad›klar› beyazkurdele.(**) Absid: Kilise veya flapellerde genelde do¤udabulunan rahibin bulundu¤u yer.

Hayat›n en büyük trajedisi çok çabuk yafllanmam›z,ama çok geç ak›llanmam›zd›r.

Para ve insan aras›ndaki karfl›l›kl› iliflki flöyledir:‹nsan paran›n sahtesini yapar, para da insan›n.

BENJAM‹N FRANKL‹N’DEN

Page 89: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

87

Anne sütübebeklerin beyingeliflmesi ve büyümesiiçin en iyi besindir

Anne Sütü

Günümüzdeilaç olarak

kullan›lan probi-yotikler (dost bakteriler) gerçekte peynir,yo¤urt ve sirkede bol bol bulunur ve

ba¤›rsak enfeksiyonlar›n›, alerjileri,egzema, hatta süt flekeri (lactose) into-lerans›n› (bünyenin olumsuz tepkisi) önler.

Probi-yotikler

Nikotin

Mide asidini azaltanilaçlar magnezyum

düzeylerinidüflürerek

kas kas›lmalar›,kalp ritmi düzensizli¤i ve sara hasta-

l›¤›na neden olabilir.

Mide Asidi

‹leri yafltaki kad›nlar›nkulland›¤› kalsiyum hap-

lar› kalp hastal›klar›n›tetikledi¤inden bu gereksinimin

yo¤urt, badem, koyu yeflil sebzelerve bal›ktan sa¤lanmas› önerilmektedir.

Fazla kilolar

Orta yafllarda al›nan fazlakilolar ileri yafllarda bunama

olas›l›¤›n› art›rmaktad›r

Kalsiyum Haplar›Kalsiyum Haplar›

Öksürükle a¤›zdanç›kan mikropludamlac›klar 7 metreöteye kadargider ve havada I saatkadar as›l› kal›r.

Sünnet AIDSriskini azalt›rve kad›nlardavirütik enfek-siyonlar› verahim kanser-lerini önler.

Sünnet ve AIDS

Hergün kahve içen er-keklerde prostat kanseri

riski daha azd›r.

Kahve ve Prostat

Nikotin, omurilikçevresindeki kan da-marlar›n› daraltarak,kalsiyum emilimini önler vekemiklerin erimesine neden olur.

TIP DÜNYASINDAN KISA KISAProf. Dr. Yürük ‹yriboz

Sosyaliliflkileri güçlüyafll›lar›n inme

geçirdikten sonradaha çok yaflad›¤›

saptanm›flt›r.

Page 90: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

iç unutmam, karn›m›n burnumda oldu¤u günlerden birinde,kap› komflumuz elinde bir sahan yeni sararmaya bafllam›flkay›s› ile geldi. ‘Al bac›m, iki canl›s›n, bakars›n için çeker

de memelerin flifler. Ye flunlardan birkaç tane.” dedi. Anam›n bu öyküsünün etkisi var m› bilmem ama çocuklu¤umdanbu yana gözümü sabaha ne vakit açsam, günefli yüzüme do¤mufl is-

ANADOLU’NUNDÜNYASIBekir Özgen

Kimse inanmaz ama ben oldum olas› do¤um günümübilmem. Anama, "Ben ne zaman do¤mufltum?" diye hersordu¤umda, "O¤lum, sen güneflin ça¤lalar› sarartmayabafllad›¤›nda dünyaya gelmifltin." der; arkas›ndan dabir an›s›n› dillendirirdi...

"H

GÜNEfi‹NÖTEK‹

YÜZÜ

88

Page 91: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

89

terim. ‹lk iflim, do¤uya aç›lan penceremin perdesini ara-lamak olur. Benim bu tutkumu iyi bilen ailem, hangi evetafl›nsak, oran›n güne bakan odas›n› bana ay›rm›flt›r.

Ablam, benim bu ayr›cal›¤›ma içten içe bozula gelmiflolmal› ki, bir keresinde, “Günefl, senin anan de¤il, babande¤il; onsuz olamad›¤›na flafl›yorum,” demiflti. Ben deona bozulmufl, “O benim sevgilim. Yüzüne gözlerim ka-maflarak bakar›m, tan yerinde k›z›l saçlar›n› okflar›m. Nevarsa onda var. Onsuz a¤açlar ne yapra¤a ne de çiçe¤edurur. Güller, papatyalar, gelincikler, yaseminler bin birrenge, kokuya bürünmez o olmadan. K›rlang›çlar, leylekler,kelebekler kanat ç›rp›p, yan›m›zda yöremizde yuva yap-maz. Bülbüller, serçeler sevinçten ötmez,” diye üstünegitmifltim.

O gün de yataktan kalkarkalkmaz pencereye kofl-tum. Perdeyi çekip d›flar›yabakt›m ki günefl yok. Hava,a¤›r m› a¤›r… Kara, laci-vert bulutlar gelmifl yanafl-m›fl evlerin dam›na kadar.Ya¤mur indirdi indirecek.Anam, yan›ma yanaflt›,“Kuzum,” dedi. “Da¤daba¤da olanlar›n Tanr› yar-d›mc›s› olsun. Evden d›flar›ç›k›lacak gün de¤il.”

“Hele bir de dolu indi-rirse sen o zaman gör. Ali-mallah zulüm saçar. ‹nsan›do¤du¤una piflman eder,”diye arkas›n› getirdi babamda. Ablam›n, “Babam ya¤-muru sevmiyor,” demesiyle surat› birden as›ld›. “Ya¤mursevilmez mi k›z›m? ‹nce ince, iplik iplik, sindire sindireya¤arsa hem toprak doyar hem de canl›lar kaçacak, sinecekyer bulur. O zaman da ya¤mur, rahmet olur, berekete bü-rünür,” dedi. Sonra da, “Haaa!” diye ekledi. “Bir de az-g›nlafl›r afete keserse e¤er, iflte o zaman dehflet saçar, zu-lüm üstüne zulüm indirir. Evmifl barkm›fl demez, ne bu-

BD TEMMUZ 2011

“Da¤daba¤daolanlar›nTanr›yard›mc›s›olsun.Evden d›flar›ç›k›lacak günde¤il.”

Page 92: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

90

lursa önüne katar sürükler. Köprüyü,kanal› aflar, dört bir yan› çamura, mile,mezbeleli¤e beler. “

“‹flte o yüzden, gel sen günefli ara-ma,” dedi anam. “Öyle de¤il mi tosu-num?” diyerek kollar›n› boynuma do-lad›. Üflümeyeyim diye bahar›n o ›l›kgününde s›rt›ma bir h›rka geçirdi. ‹yi-ce ›s›nm›fl olmamdan m›d›r bilmem,

“Günefl olmad›¤›-na göre, keflke karya¤sa,” diye m›r›l-dand›m. fiöyle pa-muktan örtü olsa,dört bir yan› be-yaz etse! Mahal-lemizin bütün ço-cuklar› d›flar› ç›-k›p kartopu oyna-sak, kardan adamyapsak!..”

K›fl günleri, da-ha bir mahzun,daha bir içe dönükolurdum. Anam›nkat kat giydirdi¤iyünlü giysileriminiçinde üflümeyeüflümezdim ama

günefli görmedi¤imden olmal› içimbir türlü ›s›nmazd›. Günefl, yoluna ç›-k›lm›fl bir sevgili nas›l dört gözle bek-lenirse, öylece özletir dururdu beni.Yüzünü göstermek istemezdi bir tür-lü. Ama ben her sabah kalkar kalkmazdo¤ru pencereye koflar onu arard›m.Göremeyince de bozulur, “Bu güneflde amma gecikti haa! Daha ne kadarbekletecek beni?” diye anam› s›k›flt›-r›rd›m. Anam da o kadifemsi sesiyle,

“Tanr›’n›n ifline kar›fl›lmaz, yavrum,”derdi.

Güneflin yerini tutmasa da bir bafl-ka sevdi¤im daha olmufltu o çocuklukgünlerimde. Yüzünden gülücük eksikolmamas›ndan m›, bafl›n› hep günefleçevrik tutmas›ndan m›, yoksa dimdikduruflundan m› nedir bilmem, ayçiçe-¤ine kaym›flt› gönlüm. Nerede görsemsolu¤u onun yan›nda al›yordum.

Bizim yöredeki ad› ‘flemflamer’di.Bir keresinde usuma nerden estiyse,bunun ne anlama geldi¤ini sordumbabama. O da, ‘fiems’in günefl, ‘kame-r’in de ay demek oldu¤unu; flemflame-rin, yüzünü gündüzleri günefle, gece-leri aya çevirdi¤ini söyledi.

O yaz, babam, bostan›m›zdaki ilkolgunlaflan flemflamerin sar› kalpa¤›n›kopar›p içindeki çekirdekleri çitmemiçin bana verdi¤inde dünyalar benimoldu. Yaln›zca bafl›n› de¤il, sap›n› daistedim babamdan. Gövdesini kesipbiçtim, güzel bir oyuncak ka¤n› yap-t›m.

Baflka bir y›l, bafltanbafla flemfla-mer ekti¤imiz bahçemizin bekçili¤inibabam bana vermiflti. Serçelerle sava-fl›m da o zaman bafllad›. Sürü halindegeliyorlar, olgunlaflan kalpaklarda çe-kirdek b›rakm›yorlard›. Neflem kaç-m›flt›. Bizim mal›m›za ortak oluyorlardiye içim içimi yiyordu. Onlardankurtulmak için bir arkadafl›mdan sapa-n›n› istedim. Küçük çinke tafllar› birik-tiriyor, h›rs›zl›¤a gelen serçelere niflanal›p f›rlat›yordum. Bakt›m ki, kufllarkadar korudu¤um bitkilere de zararveriyorum, vazgeçtim. Son çare olarakda kalpaklar›n› kopard›¤›m kimi sap-

BD TEMMUZ 2011

Page 93: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

O

lar›n üzerine bezlerden insan bafl› ya-parak, kufllar› korkutaca¤›m› sand›m.Ama hiçbirinin köklü bir önlem olma-d›¤› ortaya ç›kt›.

Anam, benim kufllarla bafl edeme-di¤imi görüp halime ac›m›fl olmal› ki,“O¤lum,” dedi. “Kufllar da can tafl›yor.Ac›k›yor. Onlar›n da göz hakk› var.Üzme kendini; b›rak paylar›n› als›n-lar.” Kulaklar›ma inanamad›m. “‹yiama ana, topra¤› biz kazaca¤›z, gübre-yi biz kataca¤›z, tohumu biz saçaca¤›z,sulamay› biz yapaca¤›z. Sonra da on-lar yetifltirdiklerimize ortak olacak.Öyle mi?” dedi¤imde, anam alttanald›. “Ya günefl!..” diye kekeledi. “Tümbitkileri besleyip büyüten o de¤il mi?”

O yaz› hiç unutmam. Babam bizibir ayl›¤›na Akdeniz k›y›s›nda, güneflibol, flirin bir ilçeye götürmüfltü. Günboyu denizden ç›km›yorduk. Oradakisüremizin bitmesine iki üç gün kal-

BD TEMMUZ 2011

m›flt›. Onca zaman ne çabuk geçti diyehay›flan›yorduk ki, beni bir titretmetuttu. Üflüyor, nefes almakta zorlan›-yordum. Evde ne kadar yorgan, batta-niye, yatak örtüsü varsa hepsinin üstü-me örtülmesini istiyordum. Bizimkilerçok korktular.

Babam›n beni götürdü¤ü doktor,”Günefl çarpmas› bu,” dedi. “Geçmesi-ne geçer de, hastan›n kendini günefltenkorumas› gerekiyor. Yoksa, Tanr› ko-rusun, istenmeyen fleyler gelebilir ba-fl›na.”

Anam› ald› m› bir korku. Tutturdu,“Yar›ndan tezi yok gidelim buradan.Denizi de günefli de yere bats›n. O¤-lumdan de¤erli mi?” diye ivmeye.Tas› tara¤› toplad›¤›m›z gibi yollaradüfltük. Babam›n surat›ndan düflen binparçayd›. Durdu durdu duramad›, göz-lerini bana dikip “Günefl, günefl de-yip duruyordun. Al sana günefl. Bensana her fleyin afl›r›s›ndan kaç›nmal›s›n

"Yar›ndan tezi yok gidelimburadan. Denizi de güneflide yere bats›n. O¤lumdande¤erli mi?"

91

Page 94: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

G

o¤lum diye boflu-na m› söylüyo-rum,” diye sayd›,döktü.

Kim ne derse de-sin, bafl›ma ne iflgelirse gelsin, be-nim günefl sevdambitecek, tükene-cek gibi de¤ildi.Hiçbir fley yapa-mad›m m› solu¤ubir günefllik yerdeal›yordum. Orada

e¤lefliyor, geziyor yüzümü ondan a-y›rmamaya çal›fl›yordum. Güneflsizbir gün, geceden farks›z oluyor, içimikarart›yordu.

Aradan kaç y›l geçmiflti bilmiyo-rum. Bahara ç›kmak üzereydik. Sa¤kolumun arkas›nda, omzuma yak›nbir yerde, t›rnak kadar koyu k›rm›z›bir leke olufltu. Arada s›rada kafl›n›rgibi oluyor, dokunur dokunmaz dakanamaya bafll›yordu. Anama göster-di¤imde, “Sivilce gibi bir fley. Yarayabenzemiyor,” demifl, biraz kolonyasürüp geçifltirmiflti. Sonralar› ayn› yerbirkaç kez daha kanad›. A¤r›s›, olma-d›¤› için ald›rm›yordum. Yaz gelsin,s›rt›m› günefle verdi mi geçer, bir fleykalmaz diye avutuyordum kendimi.

Öyle de oldu. Güneflli günler gerigeldi¤inde keyfime diyecek yoktu.fiemflamer ekili bahçemizde üzerimdegünefl, elimde kitab›m dünya benimsan›yordum.

Bir ikindiüstüydü. Gömle¤imi, at-letimi ç›karm›fl, s›rt›m› günefle vermifl,derimi bronzlaflmaya, yaram› iyilefl-

meye b›rakm›flt›m. Güneflle dostlu¤u-ma diyecek yoktu. Bir bakt›m ki, gez-meye ç›kan babamla iki arkadafl› kar-fl›mda duruyorlar. Gözlüklü olan›, s›r-t›mdaki k›z›ll›¤› göstererek, “Bu yara,”dedi. “Ne zamand›r var burada?”

“Bilmem!” dedim. “Çoktand›r du-ruyor. Arada s›rada da kan›yor.”

“Hayrola Doktor Bey?” diye arayagirdi babam. “Önemli bir fley mi?”

“Evet!” dedi konu¤umuz. “Bunu,vakit yitirmeden bir dermatoloji uzma-n›na göstermeniz gerekiyor.”

Gitti¤imiz hastanede yarama “ma-lign melanom” tan›s› kondu. Deri kan-serlerinin içinde en edepsizi buymufl.Kendimi on gün içinde ameliyat masa-s›nda buldum. Ameliyat sonras›ndadoktorum, “Bundan böyle,” dedi,“Güneflle arana bir perde çekeceksin.Onu düflman belleyeceksin. Neredegörsen kaçacak, aç›k hiçbir yerini onagöstermeyeceksin.”

O an akl›ma, güneflin alt›nda seksek oynayan serçeler, sararmaya durança¤lalar ve yüzünün rengini ›fl›ktanalan semflamer kalpaklar› geldi. Elim-de olmadan sordum, “Ben günefle bak-madan duramam ki. Bakt›kça da dura-mayaca¤›ma göre, bundan böyle neyapaca¤›m?”

“Kolay› var,” dedi doktor. “Onunlasaklambaç oynayacaks›n. O kovalaya-cak, sen kaçacaks›n.”

Bu oyun, önceleri zoruma gidiyor-du. Sonra durup düflündüm de, ya be-nim yerimde do¤adaki di¤er canl›larolsalar, onlar kansere yakalansalard›,ne yaparlard› kim bilir?.. •

[email protected]

92

"Bundanböylegünefllearana birperdeçekeceksin"

Page 95: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

93

una karfl›n yaz›m›n bafll›¤›n›;‘Kederli Lunaparklar’ olarakkoymam sizleri flafl›rtm›fl olabi-

lir. Bundan sonraki sat›rlar›m› okudu-¤unuzda bana hak verece¤inize inan-d›¤›m için yazmaya devam ediyorum.Kederli Lunaparklar fikrinin akl›mda

ilk yer ediflinin nedeni; y›llar önce ya-flad›¤›m iç burkucu bir olayd›r.

Yak›n dostlar›m›zla bir e¤lencedönüflü ‹stanbul’un en renkli lunapark-lar›ndan birine u¤ram›flt›k. Yetiflkinyafllarda olmam›za karfl›n insanlar›havalara uçuran, kendi etraf›nda savu-

KEDERL‹LUNA-

PARKLAR

KEDERL‹LUNA-

PARKLAR

Mehmet Ünver

‹NSANLAR YAfiADIKÇA

Kalabal›klar›n coflkulu kahkahalar›n›n, heyecanl› 盤l›klarakar›flt›¤›, neonlardan yay›lan bin bir renkli ›fl›¤›n, e¤lencealan›ndan yükselen müzik sesleriyle kaynaflt›¤› lunaparklar,çocukluk hatta gençlik an›lar›m›zda önemli bir yer tutarlar.

Page 96: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

94

ran, döndüren, yüreklere heyecanlar,coflkular düflüren sal›ncaklara binen-leri seyrederken içimiz bir hofl olmufl-tu. Alandan yay›lan nefleli müzikler,havai fiflekler gibi gö¤ü ayd›nlatan›fl›klar, kofluflturan insanlar bir andaneflemizi ikiye katlam›flt›.

Sonra birden onu fark ettim. On,on bir yafllar›nda, saçlar› örgülü birk›z çocu¤uydu. Desenleri iyice solmuflbir basma entari giymifl, iyice partal-laflm›fl terliklerin üzerine basarak yü-rümeye çal›fl›yordu. Aç›k söylemekgerekirse yoksul görünümü lunapark›ncoflkulu havas›yla büyük bir çeliflkiiçindeydi. Belki de o sal›ncaklara bi-necek paras› olmad›¤›ndan s›rf e¤le-nenleri seyretmek için gelmiflti. Onuizlemeye bafllad›m.

Bir süre sonra kahkahalar ve nefleli盤l›klar içinde çarp›flan arabalara bi-nenlerin bulundu¤u alana gidip, kendi-lerinden geçmiflçesine birbirine tosla-

yan araçlarda e¤lenenleri izlemeyebafllad›. Yüz ifadesinden onlar›n yerin-de olabilmek için can att›¤› aç›kçabelli oluyordu. Tam o esnada çarp›flanarabalar›n bir turu bitti ve kenardabekleyen kalabal›k bir grup insan bo-flalan araçlarda yer kapmak için itiflkak›fl piste koflufltu. Hatta iri yar› birdelikanl› ona h›zla çarpt›. K›zca¤›z azkals›n yere kapaklan›yordu. Yeni grupyerini al›nca hiç durmayan coflkulumüzi¤in eflli¤inde sevimli araçlar ha-reket etti ve nefleli 盤l›klar›n eflli¤indeyeni çarp›flmalar bafllad›. K›zca¤›z bukez de sanki toslayan arabalardan bi-rinin içindeymifl gibi bedenini sa¤asola büküyor, sak›nma hareketleri ya-p›yor, birbirine h›zla çarpan arabalarabakarken kahkahalarla kendinden ge-çiyordu. Sonra hiç beklenmedik birolay yafland›:

Kalabal›¤›n aras›ndan ç›kan sonderece h›rç›n görünümlü bir kad›n,

BD TEMMUZ 2011

Alandan yay›lan neflelimüzikler, havai fifleklergibi gö¤ü ayd›nlatan›fl›klar, kofluflturaninsanlar bir anda neflemiziikiye katlam›flt›.

Page 97: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

k›zca¤›z›n kula¤›na yap›fl›p adeta ko-par›rcas›na çekifltirmeye bafllad›. Za-vall› küçük neye u¤rad›¤›n› flafl›rm›fl,ac› içinde k›vran›yordu. Kad›nsa h›nç-la kavrad›¤› kula¤› b›rakmak bir yana,di¤er eliyle de zavall›c›¤›n yana¤›natokatlar atmaya bafllam›flt›. Bir yandanda hayk›r›yordu: “Ben sana bütün san-dalyeleri sileceksin demedim miiii?Ne iflin var buradaaa?”

Yüre¤im ac›m›flt›. Az evvel kendi-

si binmedi¤i halde çarp›flan arabalardae¤lenen insanlara bakarak mutlu anlaryaflayan küçük k›z, flimdi ac›yla ç›rp›-n›yordu. Onlar› takip ettim. K›zca¤›z›kula¤›ndan tutup sürükleyen kad›nannesi olmal›yd›. Çünkü can havliylehayk›ran yavrucak:

“Silecem anac›¤›m, silecem, b›rakkula¤›m›, ac›yor...” diye hayk›r›yordu.

Sonunda lunapark›n hemen yan›n-daki çay bahçesine gittiler ve ac›mas›zanne sert bir hareketle k›z› plastik san-dalyelerin aras›na savuruverdi:

“Hepsini p›r›l p›r›l edecen, yoksasana yemek de yok, uyku da yok bugece”.

Gerçek tüm ac›t›c›l›¤›yla ortayaç›km›flt›: Bütün gün çocuk ruhuna hiçhitap etmeyen çay bahçesinde ortal›¤›toparlamaktan bunalm›fl olan k›zca¤›z,bir f›rsat›n› bulup hemen yandaki lu-naparka s›v›flm›fl, gönüllerince e¤le-nen, annelerinin babalar›n›n yan›ndamutlulukla kofluflturan akranlar›n› izle-meye dalm›flt›. En az›ndan onlar mut-luydu. Öte yandan çok istese de buras›onun yeri de¤ildi. Onun silmesi, te-mizlemesi, düzene sokmas› gerekensandalyelerin yan› s›ra, hayat›n› bin

BD TEMMUZ 2011

95

Page 98: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

f›ndan rahatl›kla anlafl›lacak derecedesarhofl ve mutsuz bir görünümdedir.Bunun pek çok nedeni vard›r. Kendinibildi bileli hep yaln›z oluflu, sürekliolarak s›¤›nacak, güvenilecek birileriniarad›¤› halde bir türlü bulamay›fl›, bi-linçsizce kulland›¤› ilaçlar›n yaratt›¤›tats›z yan etkiler, anne, baba sevgisigöremeden yaflad›¤› çocuklu¤u veyanl›fl evlilikleri bunlar›n aras›nda sa-y›labilir. Kim bilir iç dünyas›nda bil-medi¤imiz daha baflka ne s›k›nt›lar›

vard›. Bildi¤imizse; o gecelunaparkta e¤lenen kalabal›k-lar içerisinde yine yaln›z vemutsuz olufludur. Ald›¤› alkolün etkisiylesendeleyerek yürür. Görgütan›klar› elbisesinin bir ask›s›-n›n düflük oldu¤unu ve yal›-nayak dolaflt›¤›n› bildirmifl-lerdir. Ayr›ca gözleri her ana¤layacakm›fl gibi dolu dolu-dur. Onca mutlu ve nefleli in-san aras›nda adeta serseri birmay›n gibi sürüklenmektedir.Kimilerine çarpar, arada tö-kezler, baz› ailelerin çocukla-r›n› sever. Anne olmay› çokistese de sorunlu hamileliklerinedeniyle bu iste¤ine kavufla-mam›flt›r. Bu nedenle küçükçocuklara özel bir ilgi gösterir

o gece. Hatta bir k›z çocu¤uyla birliktedönme dolaba biner ve ona kimli¤iniaç›klar. K›z›n ailesi zaten onu tan›m›flve bu derbeder haline üzülmüfltür.

Oysa Marilyn, büyük olas›l›klayaflam› boyunca baflkalar›n›n sahipoldu¤u mutlulu¤a neden hiç ulaflama-d›¤›n› düflünüp, dertlenmektedir. O

bir çileyle kazanan anas›n›n verece¤ibaflka ifller vard›. Aksi takdirde yemekde, yatak da yoktu ona. Kaderi böyleçizilmiflti. Orada e¤lenebilmem müm-kün de¤ildi art›k. Baflkalar› için e¤len-ce olan lunapark, ikimiz için, feci bü-yük bir düfl k›r›kl›¤›n›n yafland›¤› ke-derli bir yere dönüflmüfltü...

nutulmaz sinema y›ld›z›Marilyn Monroe’nun, trajikölümünden birkaç gece önce

periflan bir haldeyken görüldü¤ü LosAngeles - Venice Beach lunapark› dabenim gözümde bu kederli yerlerdenbiridir. Baz› görgü tan›klar›n›n ifade-leriyle de desteklenen bu hüzünlü olaydaha sonra talihsiz y›ld›z›n yaflam öy-küsünü konu alan filmde de canland›-r›lm›flt›r. O gece Marilyn herkes tara-96

BD TEMMUZ 2011

Marilyn Monroe

Page 99: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

s›ralar çekimleri yeni bi-ten Misfits filmiyle birkez daha milyonlar›n hay-ranl›¤›n› kazanm›flt›r.Buna karfl›n kim oldu¤u-nu bile bilemedi¤i baba-s›n›n yerine koydu¤u rolarkadafl› Clark Gable’›nçekimlerin bitti¤i günkalp krizi geçirerek vefatetmesinin suçu ona yüklenmifltir. Busuçlamay› yapanlar Marilyn’in kapris-leri nedeniyle çekimlerin uzad›¤›n›,Nevada çölünde kurulan film setindeafl›r› s›cak alt›nda s›rf onun yüzündenplanlanandan daha uzun süreler çal›-fl›ld›¤›n›, bu durumun da aktörün sa¤-l›¤›n› olumsuz etkiledi¤ini iddia etmifl-lerdir. Marilyn’in bir y›¤›n duygusalproblemine, bir de suçluluk duygusueklenmifltir art›k. Bu nedenle sarhoflkafayla ayaklar› o gece onu nereyegötürürse oraya gitmifl ve kendini her-kesin memnun mesut koflturdu¤u lu-naparkta bulmufltur.

Bir süre daha insanlar›n flaflk›nbak›fllar›na ald›r›fl etmeden dönmedolaplar, atl›kar›ncalar, minik trenler,uçan sandalyeler aras›nda dolaflt›ktansonra sendeleye sendeleye oradan ay-r›l›r. Tam ç›karken dönüp, neden bun-ca yaln›z ve mutsuz oldu¤unu sorgu-larcas›na nefleli kalabal›klara do¤ruhüzünle bakar. Sonra hemen yak›nda-ki kumsalda gider ve uzand›¤› kumla-r›n üzerinde s›zar kal›r.

Ertesi sabah civarda küçük bir bü-fe iflleten adam taraf›ndan uyand›r›la-rak evine yollan›r.

O olaydan birkaç gün sonra evindeölü bulundu Marilyn. Henüz otuz alt›

yafl›ndayd›. Hiç anne olamam›flt›. Bel-ki de o gece her an a¤layacakm›fl gibihüzün dolu gözlerle sahildeki luna-parkta dolaflmas›n›n bir nedeni de;çok istedi¤i halde anne olamay›fl›yd›.Çocuklar›n aileleriyle birlikte, nefleiçinde gezindikleri, yediden yetmifleherkes için büyük bir e¤lence alan›

BD TEMMUZ 2011

Çocuklar›n aileleriyle birlik-te, nefle içinde gezindikleri,yediden yetmifle herkes içinbüyük bir e¤lence alan› olanlunapark, onun için keder,›st›rap veren bir yer olmufltuo gece.

97

Page 100: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

olan lunapark, onun için keder, ›st›rapveren bir yer olmufltu o gece. Elbetteonu seven bizler için de.

zmir fuar›n›n y›l›n en önemlisosyal ve ticari etkinli¤i oldu¤ugünlerde o c›v›lt›l› alanda kurulan

bir lunaparkta flahit oldu¤um son dere-ce iç burkucu bir olay› an›ms›yorum.Gurur k›r›c› baz› nahofl durumlar›nda cereyan etti¤i bu tats›zl›¤›n ard›n-dan e¤lencenin her türünün p›r›lt›l››fl›klar ve canl› müzikler eflli¤inde su-nuldu¤u bu göz al›c› mekân, benimiçin bir baflka kederli lunapark halinedönüflüvermiflti. Ne yaz›k ki bu unvan›hak ediyordu. Çünkü o gece, orada,bir delikanl›n›n kalbi fena halde k›r›l-m›fl, gururu incitilmiflti.

Olay, park›n k›p›r k›p›r dans mü-ziklerinin çal›nd›¤› bir bölümündemeydana gelmiflti. K›zl› erkekli birgrup genç çal›nan müzi¤in ritmiyleaç›k bir alanda dans etmekteydiler.Lunapark müflterileri bu hayat dolugrubu hayranl›kla seyrediyorlard›.Bunlardan biri de dans eden gençlerleayn› yafllarda olan bir delikanl›yd›.Bir kenarda durmufl, heyecanla onlar›izliyordu. Yaln›zd› ve böyle bir arka-dafl grubunun içinde olmay› ne denliarzulad›¤› yüz ifadelerinden rahatl›klaanlafl›l›yordu. Ayr›ca içinin k›p›r k›p›redip, danslar›na kat›lmak için büyükbir istek duydu¤u, bulundu¤u yerdekendi kendine figürler yapmas›ndanbelliydi.

Sonunda daha fazla dayanamad›ve her ne kadar onlarla tan›flmasa da,akranlar›ndan oluflan gençlik grubunakar›fl›p, k›zlardan birinin karfl›s›nda

98

ilginç dans figürlerini sergilemeyebafllad›. Gerçekten güzel bir manza-rayd› ve ne yaz›k ki bu hevesi hiç dehak etmedi¤i bir hoyratl›kla sonland›-r›ld›. Gruptaki delikanl›lar birden ara-lar›na kar›flmas›ndan hiç de hoflnutolmam›fllard›.

Hemen dans› kestiler. ‹çlerindenbiri onu kolundan tuttu¤u gibi sürüyesonradan kat›lan yabanc› ceylan›n di-¤erleri taraf›ndan kovalanmas› gibikenara savuruverdi. Delikanl› hiç bek-lemedi¤i bu tepki karfl›s›nda afalla-m›flt›. Yaln›z oldu¤u için karfl›l›k ve-remedi. Bir köfleye çekilip, onlar› hü-zünlü gözlerle izlemeye bafllad›. Grupyine müzik eflli¤inde dansa bafllam›flt›.

Bense d›fllanan delikanl›n›n gözle-rindeki üzüntüyü gördü¤ümde söylen-mekten kendimi alamam›flt›m:

”Ne olurdu ki, onu da aralar›naalsalard›, ne olurdu ki bu geceki nefle-lerini onunla paylaflalard›? fiu güzelimdelikanl›n›n yüzünde oluflan kederliifadeye de¤er miydi?”

Delikanl›ysa tam anlam›yla bozgu-na u¤ram›flt›. Belli ki o da benim gibikendisini aralar›na kabul edecekleriniummufltu. Az evvel nefleli dans figür-leri yapan genç gitmifl, yerine, yüzünübüyük bir hüzün kaplam›fl, omuzlar›düflmüfl, yorgun, k›rg›n bir insanc›kgelmiflti. Dolu gözlerle bir sigara yakt›.Sonra ayaklar›n› sürükleyerek oradanuzaklaflt›. Onu teselli edebilmem müm-kün de¤ildi zaten. Sadece ard›ndanuzun süre bakt›m. C›v›l c›v›l kalabal›k-lar›n dolufltu¤u, nefleli müziklerin ça-l›nd›¤› o lunapark ikimiz için de ke-derli bir yer olmufltu art›k. •

[email protected]

BD TEMMUZ 2011

Page 101: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

BD TEMMUZ 2011

99

Sudokusuz Yapamayanlar ‹çin

Sudoku Yapamayanlar ‹çin

33

8

8

2

3

1

36

15

77

26

74

8

7

7

2

9

3

4

7

2

1 41

4

5

22

3

9

6

6

5

8

9

9

2

98

45

1

6

9

27

1

83

Page 102: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

Albrecht Dürer, 1471 ve 1528 y›llar› aras›ndayaflam›fl ünlü Alman ressam, matematikçi vematbaac›d›r. Onun, afla¤›da gördü¤ünüz Melancho-lia adl› tablosunun sa¤ köflesinde yer alan sihirlikare, toplam› 34 olan gizemli say› dizgesini içer-mektedir. Sihirli karedeki rakamlar›n flafl›rt›c› topla-ma sonuçlar›na bir göz at›n ve Dürer’in, buldu¤ubu sihirli kare nedeniyle övgüyü hak edip etmedi¤i-ne siz karar verin.

Albrecht Dürer’in"Sihirli Karesi"

Albrecht Dürer

Dürer’inMelancholia adl›ünlü gravürü

Gönderi:S‹L‹ ÖZERD‹M

BD TEMMUZ 2011

100

Page 103: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

16 3 2 13

5 10 11 8

9 6 7 12

4 15 14 1

16 3 2 13

5 10 11 8

9 6 7 12

4 15 14 1

16 3 2 13

5 10 11 8

9 6 7 12

4 15 14 1

16 3 2 13

5 10 11 8

9 6 7 12

4 15 14 1

16 3 2 13

5 10 11 8

9 6 7 12

4 15 14 1

16 3 2 13

5 10 11 8

9 6 7 12

4 15 14 1

16 3 2 13

5 10 11 8

9 6 7 12

4 15 14 1

16 3 2 13

5 10 11 8

9 6 7 12

4 15 14 1

16 3 2 13

5 10 11 8

9 6 7 12

4 15 14 1

16 3 2 13

5 10 11 8

9 6 7 12

4 15 14 1

16 3 2 13

5 10 11 8

9 6 7 12

4 15 14 1

16 3 2 13

5 10 11 8

9 6 7 12

4 15 14 1

16 3 2 13

5 10 11 8

9 6 7 12

4 15 14 1

"Sihirli Kare"de yer alansay›lar›n yatay-dikey-çapraz sütunlardaki verenkli karelerle belirtilençeflitli düzenlerdekitoplamlar› hep 34sonucunu vermektedir.

Son karede k›rm›z› ilegösterilen 1514 rakam›Dürer’in bu tabloyubuldu¤u y›l›; köflelerde-ki 1 ve 4 rakamlar› isesanatç›n›n isminin baflharfleri A ve D’nin alfa-bedeki s›ras›n› gösterir.

101

BD TEMMUZ 2011

Page 104: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

102

BD TEMMUZ 2011

rancisco Morazan ve Michel Ney, efl zamanlarda ama bir-birinden uzak ülkelerde ve gene birbirlerinden habersiz ya-flam›fl iki ünlü ad. ‹kisinin de kaderinde ülkelerinde çok yük-

sek mevkilere gelmek ve sonunda idam mangas›n›n karfl›s›nageçmek gibi ortak noktalar var. Bugün ikisi de, ülkelerinde hey-

‹ki KahramanaBir Heykel

Bu heykel önce, Frans›z kahraman Michel Ney içinFransa’n›n baflkenti Paris’e, sonra da Hondurasl› kah-raman Francisco Morazan için ülkenin baflkenti Tegu-cigalpa’ya dikildi.

Yazan: KEMAL SUMAN

Page 105: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

kellerinin cans›z gözleriyle, bir za-manlar hakimi olduklar› meydanlar›süzüyorlar. Ancak bu heykellerdenbiri, ikisinin de ruhunu bar›nd›r›yor.

Honduras’ta bulunan›, birçok arafl-t›rmac›ya göre ikisine de ait. FranciscoMorazan, 1792’de bugünkü Hondura-s’›n baflkenti Tegucigalpa’da do¤du.Michel Ney ise, 1769’da Fransa’n›nSaar Louis kentinde bir f›ç› ustas›n›no¤lu olarak dünyaya geldi. Ney, Napo-leon’un kahramanlar kahraman› mare-flaliyken vatan haini ilan edilip, 7 Ara-l›k 1815 günü idam mangas›n›n karfl›-s›na ç›kart›lm›flt›. Michel Ney’in ya-flant›s›n›n o gün sona erip ermedi¤inikesinlikle bilen kimse yok. Kimitarihçilere göre, o s›rada Fransa’dabulunan iflgal kuvvetleri komutan› veWaterloo savafl›ndaki düflman› ‹ngilizgenerali Wellington taraf›ndan kurtar›-larak Amerika’ya kaç›r›ld›.

Wellington bir kahraman olaraktan›mlad›¤› düflman›na, mason olma-s›ndan ötürü özel bir yak›nl›k duyu-yordu. Ad›, Avrupa tarihçileri taraf›n-dan pek bilinmeyen Francisco Mora-zan ise, orta Amerika ülkelerindenHonduras, Costa Rica, Nikaragua,Guatemela ve El Salvador’un ortakmilli kahraman› ve o dönemin Federa-tif Orta Amerika Ülkeleri cumhurbafl-kan›. O dönemde, bölgenin do¤al zen-ginlikleri bir yandan bu topraklar›neski sahibi ‹spanya ve Meksika’y›,öte yandan buralar› yeni keflfedenABD’yi ve daha uzaklardan Fransave ‹ngiltere’yi, hatta Hollanda’y› ya-k›ndan ilgilendiriyordu. Böyle bir or-tamda, Morazan 1834 y›l›nda bir kezdaha federatif baflkan seçildiyse de,1839 y›l›nda zorla birarada tuttu¤u 5ülkenin da¤›lmas›na engel olamad›.

Morazan, bir süre ABD’de kal›p,ünlü yap›t› “Orta Amerika Halk Mani-

103

BD TEMMUZ 2011

Francisco Morazan

Michel Ney

Page 106: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

Yazar›m›zla Tan›fl›n:Kemal Suman,1942 y›l›nda Berga-ma’da do¤du. Galata-saray Lisesi’ni ve ‹kti-sadi Ticari ‹limler Aka-demisi’ni bitirdi. Yüksek ö¤renim y›l-lar›nda bafllad›¤› rehberlik mesle¤i,sonraki y›llarda turizm sektöründekalmas›na yol açt›. Mekanik antikakonular›nda zengin koleksiyonlar olufl-turdu ve sergiler açt›. Koleksiyon veendüstri tarihi konulu yaz›lar› de¤iflikdergi ve gazetelerde yay›mland›. KemalSuman’›n rehberlik y›llar› an›lar›ndanoluflan, “Kâh Orada Kâh Burada” adl›bir kitab› bulunmaktad›r.•

festosu”nu yazd›. Yaflam›n› buradasürdürseydi, kendi için en iyi yoluseçmifl olacakt›. Ancak o s›ralar, CostaRica’da iktidar› ele geçiren BraulioCarillo’nun anayasay› tan›maz tutumunedeniyle yeniden Costa Rica’ya dö-nüp, k›sa sürede hükumeti devirerekdevlet baflkan› seçilen Morazan, 1842y›l›n›n ortalar›nda bir karfl› darbeyledevrildi. Ünlü asker ve devlet adam›-n›n yaflam›, Costa Rica’n›n baflkentiSan Jose’nin büyük meydan› PlazaMayor’da 15 Eylül 1842 tarihinde biridam mangas›n›n önünde sona erdi.Honduras Büyük Millet Meclisi, 1844y›l›nda ald›¤› bir kararla onu millikahraman ilan edip, at üzerinde bronzbir heykelini Tegucigalpa merkezinedikmeye karar verdi¤inde, MareflalNey, kimi tarihçilere göre tam 30 y›lönce kaçt›¤› Amerika’n›n Kuzey Ka-rolina eyaletinde, Stuart Ney ad›ylaFrans›zca hocal›¤› yap›yordu.

1815 y›l›na dek Paris’in birçokpark ve meydan›n› süsleyen heykelleriise gözden düflüp vatan haini ilan edil-mesinden sonra yerlerinden sökülüp,hurdac›lara verilmiflti. Francisco Mo-razan’a yak›fl›r bir heykelin Hondu-ras’ta dökümü olanakl› görülmeyince,meclis Francisco Montalban reisli¤in-de 3 kiflilik bir heyetin Paris’e gidip,heykeli ›smarlamas›na karar verdi.Büyük kahramanla ayn› ad› tafl›yanFrancisco Montalban, asl›nda f›rsatç›ve hovarda olarak bilinen bir kiflili¤esahipti. Heyet, kendilerine ayr›lanyaklafl›k 5.000 alt›n Honduras Lempi-ra’s›yla yola ç›kt›. Uzun bir gemi yol-culu¤undan sonra Marsilya liman›na,oradan da kara yoluyla Paris’e vard›-

lar. Bay Montalban, heyet üyesi ikiarkadafl›n›, bu yorucu ve uzun yolcu-lu¤un s›k›nt›s›n›n ancak Paris gecekulüplerinde felekten birkaç gece çal-makla giderilebilece¤i konusunda çok-tan ikna etmiflti. Nas›l olsa bir bölümükendi harc›rahlar› olan binlerce alt›nliralar› vard›. Heyet üyeleri bir iki ge-ce derken, dadand›klar› gece kulüple-rinden haftalarca ç›kamad›lar.

Paralar gece kulüplerinde harcan›p,h›zla erimeye bafllarken Honduras’tangelen bir telgraf heyetin akl›n› bafl›nagetiriverdi. Dedikodular çoktan Atlan-tik’i aflarak Tegucigalpa’ya varm›fl vemeclis bir araflt›rma açmay› gündemi-ne alm›flt›. Üç kafadar, ellerinde kalanparan›n iki kat›na bile, arad›klar› özel-liklere sahip bir heykel yapt›ramaya-caklar›n› anlad›klar› zaman, imdatla-r›na yeni dostlardan biri yetiflti. Onunyard›m›yla k›sa sürede Mareflal Ney’in

104

BD TEMMUZ 2011

Page 107: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

at üzerinde bir heykeli bulundu. LatinAmerika’da kullan›lan askeri ünifor-malar Frans›z ordusunun kulland›kla-r›na çok yak›nd›. Eksik ve de¤iflikolan flapka, madalya, apolet, dü¤me,k›l›ç kabzas› gibi birkaç ayr›nt›, ustabir dökümcünün ellerinde k›sa süredehaz›rlan›p, yerlerine tak›ld›. MareflalNey, söylendi¤ine göre boy ve posuyumunun d›fl›nda, Francisco Moraza-n’a flafl›lacak derecede benziyordu.Durumun sorumlusu Montalban’a gö-re zaten yerden befl metre yüksekli¤ekonacak bir heykelin kafl›n› ve gözünükimsenin yak›ndan görece¤i de yoktu.An›t tamamlan›p, temizlendikten son-ra, birkaç haftal›k bir gemi yolculu¤u-nun ard›ndan Honduras’a vard› veParque Centrale’deki yerini ald›.

Ömrünün son 30 y›l›n›, idam man-gas›n›n önünden kaç›r›larak götürül-dü¤ü Amerika’da Stuart Ney ad›ylageçiren Mareflal Ney'in bu olaydando¤al olarak hiçbir zaman haberi ol-mad›.

Yolunuz Paris ya da Tegucigalpa’-ya düflerse, itibar› y›llar sonra iadeedilen Mareflal Ney’in bir baflka hey-kelini kendi ad›n› tafl›yan bulvar›nyak›n›nda, gene ona ait oldu¤u san›lanFrancisco Morazan heykelini ise, Hon-duras’›n baflkentinde görebilirsiniz.•

105

BD TEMMUZ 2011

Mareflal Ney’inheykelinde eksik vede¤iflik olan flapka,madalya, apolet, gibiayr›nt›lar, usta birdökümcü tara-f›ndan yerlerinetak›lm›fl›.

Ç ‹ N A T A S Ö Z L E R ‹

Baflkalar›n›n bilmesini

istemiyorsan yapma

Ç ‹ N A T A S Ö Z Ü

Page 108: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

106

BD TEMMUZ 2011

Hindistan’›kurtarmak için

Hindistan’aihanet ettim

Yazan:G‹OVANN‹ PAP‹N‹Çeviri:F‹KRET AD‹L

Görüflme iste¤imi kabul ettikten sonra kendisini ziyaret için,oturdu¤u Satyagha-Ash›ram'a gittim. Mahatma beni ç›plakbir odada karfl›lad›. Yere oturmufl, bofl bir ç›kr›¤›n yan›ndadua ediyordu. Foto¤raflardakinden daha çirkin ve s›skayd›.>>

Hindistan’›kurtarmak için

Hindistan’aihanet ettim

Page 109: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

Kitaplar›m› okumufl ve propagan-dalar›m› izlemiflseniz, kültürümün,politika ve düflünsel e¤itimimin befltedördünün Avrupa as›ll› oldu¤unu gör-müflsünüzdür. Benim gerçek ö¤ret-menlerim Tolstoy ile Ruskin'dir. Karfl›koymamak görüflüm, Cemînîlik’tençok, özünü H›ristiyanl›k'tan almakta-d›r. Ben Eflatun'un yap›tlar›n›n çevi-risini yapt›m; Mazzini'ye hayran›m,Bacon, Carlyle, Böhme üzerinde in-

celemelerim var; Emerson ve Carpen-ter'dan çok yararland›m. Karfl› ç›kmagere¤i üzerine düflünceleri Concord'unmünzevi filozofu Thoreau'dan ald›mve makine karfl›t› propagandam, 1811ile 1816 aras›nda Ned Lud ve taraftar-lar›n›n ‹ngiltere'de yapt›klar›n›n ayn›-s›d›r. Nihayet ç›kr›¤›n fliirselli¤i, bana,

107

BD TEMMUZ 2011

D ereden tepeden ko- nuflurken dedi ki:"Neden ‹ngilizler'i kovmak istedi¤imi-zi soruyorsunuz. Nedeni çok basit:

Bana tümüyle Avrupal›lar'a özgübu fikri veren ‹ngilizler oldu. Benimbu düflüncem, uzun süre kald›¤›m Lon-dra'da olufltu. fiunu ö¤rendim ki, hiçbirAvrupal› ulus bir baflka ulus taraf›ndanyönetilmeye, onlar›n emri alt›nda ol-maya dayanamaz. Bu ulusal onur veba¤›ms›zl›k duygusu özellikle ‹ngiliz-ler'de fazlas›yla geliflmifltir. ‹ngilizle-r'in olmas›n› istemiyorum, çünkü ben‹ngilizler'e çok benziyorum. EskiHintliler dünya yüzünde olan bitenle,hele politika ile hiç mi hiç ilgilenmez-lerdi. "Atman", "Brahma", "Mutlakvücut" ö¤retileriyle dualara dalarakevrenin ruhunda kaybolup erimektenbaflka bir düflünceleri yoktu. Onlariçin s›radan yaflam, d›fl dünya, kuruntuve düfllerden örülmüfl bir yalan dünyaidi; önemli olan, önce kendini Tanr›'yavermek ve ölüm yolu ile bu dünyadankurtulmakt›. Gelip buralar› alan ‹ngi-lizler ve genellikle bat› kültürü, bizimyaflam hakk›ndaki düflüncelerimizide¤ifltirdi. Bizim diyorum; yani ayd›n-lar›n. Çünkü halk kitleleri, Avrupa'n›nbize gönderdi¤i özgürlük mesajlar›nakulak asmamaktad›r. Bat› düflüncele-rini benimseyen ilk Hintli ben oldumve kardefllerimden daha az Hintli ol-du¤um için onlara k›lavuzluk etmegörevini üstlendim.

Page 110: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

rim oldu. Ve ‹rlanda'n›n "Home Rule"görüflü, burada ad›na "Hint Svarai"dedi¤im harekete örnek oldu. Yaniben Hindistan'a, Hint düflünüflüne tü-müyle yabanc› bir ilke getirdim.

Yaflamlar›n› Tanr›'ya teslim olarak,dualarla sürdüren Hintliler politikay›her zaman afla¤›l›k bir u¤rafl olarak

görmüfllerdir. E¤er bir hükümet kur-mak gerekiyorsa ve bu hükümeti olufl-turmak isteyenler de varsa yaps›nlar,bir angaryadan daha kurtulmufl oluruz.Hintli ruh aleminde yaflar ve sonsuzlu-¤un yolunu arar. Yönetimi ellerindebulunduranlar›n yerli Racalar ya dayabanc› imparatorlar oluflu ona v›zgelir. As›rlarca Mo¤ol ve Müslümanegemenli¤ine katlanmam›z›n nedenide budur. Sonra Frans›zlar, Hollanda-l›lar, Portekizliler ve ‹ngilizler geldiler;k›y›lara ticaret evleri kurdular, içerileregirdiler; biz ald›r›fl etmedik. BugünAvrupal›lar'› kovmak isteyiflimizintek sorumlusu Avrupal›lar›n kendileri-dir diyorum size! Onlar›n düflünceleribizi de¤ifltirdi, bizi Hintlilik'ten ay›rd›ve ö¤retmenlerimizin ö¤rencileri olun-ca, art›k onlardan kurtulmak arzusuduyduk. ‹ngiliz düflünceleriyle en fazlayo¤rulmufl adam, benim! Bunun için

Goethe'nin Faust'undaki Margeuritebölümünü okurken göründü.

Gördü¤ünüz gibi, görüfllerimi Hint'-ten de¤il Avrupa'dan ve özellikle ‹n-gilizce yazan yazarlardan ald›m. Dü-flünün, ben "Bihagavad Gita"y› 1890y›l›nda ilk kez Londra'da okudum, bu-na da beni bir ‹ngiliz, Bayan Besantyönlendirdi. E¤er bugünMüslüman, Acem ya daH›ristiyan, bütün Hintli-leri birleflmeye ça¤›r›yor-sam, bunu, dinlerin birli-¤ini ilan etmifl olan vetümüyle Avrupal›lar›nortaya ç›kard›¤› bir söz-leflmeyi izleyerek yap›-yorum. Söylemek gerek-siz, s›n›flar aras›ndaki ayr›mlar› orta-dan kald›rma düflüncesini de Frans›zDevrimi'nin eflitlik ilkelerinden al›yo-rum. XIX. yüzy›l Avrupa tarihi, üze-rimde, derin etkiler b›rakt›. Grekler'in,‹talyanlar›n, Polonyal›lar›n, Macarla-r'›n ve Kuzey Slavlar›'n›n yabanc› e-gemenli¤inden kurtulufl savafllar› göz-lerimi açt›. Mazzini benim peygambe-

108

BD TEMMUZ 2011

Benim 1920 y›l›na kadaroldu¤um gibi en az›l›‹ngilizsever, zorunlu

olarak Britanya karfl›t›d›r.‹flte Gandi hareketi denilen

fleyin as›l s›rr› budur.

Page 111: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

‹ngiliz karfl›t› hareketin bafl›na geçmekbana düfltü. Sorunumuz, burada Avru-pal› gazetecilerin yazd›klar› gibi, bat›ile do¤u savafl› de¤ildir. Tam tersine;Avrupal›laflma hareketi Hindistan'a okadar yerleflti ki, Avrupa'ya karfl› a-yaklanmak zorunda kald›k. E¤er Hin-distan halk›, tümüyle Hintli, Tanr›'yateslim olmufl ve evrenin bir parças›olmay› arzulayan bir halk olarak kal-sayd› hiçbirimizin akl›na ‹ngiliz boyun-duru¤unu silkmek gelmezdi.

Ben, vatan›m›n eski ruhuna, gele-neklerine ihanet etti¤im için Hindista-n'›n kurtar›c›s› olarak göründüm. Okul-lar›m›zda yay›lan ‹ngiliz kültürününde mükemmel bir zemin haz›rlad›¤›benim bu do¤ru yolu görüflüm saye-sinde art›k Avrupa düflünceleri, halk›nçeflitli kesimleri aras›nda kökleflmifltirve derdin devas› da kalmam›flt›r.

Gerçek bir Hintli köleli¤e katlana-bilir; ‹ngilizleflmifl bir Hintli ise, ‹n-giltere'de her ‹ngiliz nas›l kendi kendi-nin hakimi ise, Hindistan'da kendi e-fendisi olmak ister. Benim 1920 y›l›-na kadar oldu¤um gibi en az›l› ‹ngiliz-sever, zorunlu olarak Britanya karfl›t›-d›r. ‹flte Gandi hareketi denilen fleyinas›l s›rr› budur. Gerçekte buna 'Avru-pal›l›¤a yönelmifl Hintliler'in Avrupa-l›lar'a karfl› hareketi' denmelidir. Fran-s›zlar ya da Almanlar egemenlik kur-mak üzere gelip de insanl›k ad›na ken-dilerini yönetme sav›nda olurlarsa,utançlar›ndan ölecek ‹ngilizler'densöz ediyorum Avrupal› olarak...

Siz ruhumuzu de¤ifltirdiniz! Art›ksizin varl›¤›n›za katlanamay›z. Goet-he'nin "Büyücünün Ç›ra¤›"n› an›ms›-

yor musunuz? ‹ngilizler içimizdekipolitika fleytan›n› uyand›rd›lar; flimdionu zarars›z k›lmak için ne yapacak-lar›n› bilmiyorlar. Daha beter olsun-lar!"

Gandi'nin sözlerinin tam bu yerin-de içeri bir görevli girdi. Mahatma'yabelli belirsiz bir iflarette bulundu. Kalk-mam gerekti¤ini anlam›flt›m.

Kendisine, bu beklenmedik aç›kla-malar›ndan ötürü teflekkürlerimi bil-dirdim. Otomobille Ahmedabad'a dö-nerken o sanki yan›mdaym›fl gibi birduygu içindeydim. •

109

BD TEMMUZ 2011

• Güç fiziki kapasiteden de¤il, boyune¤meyen iradeden gelir.

• Kimsenin haks›zl›¤›na boyun e¤meye-ce¤im. Adaletsizli¤i adaletle y›kaca¤›m vemukavemet etmekte ›srar ederse onu,tüm varl›¤›mla karfl›layaca¤›m.

GAND‹’DEN SÖZLER

Page 112: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

BD TEMMUZ 2011

110

arihi yaratanlar hakk›nda hü-küm verirken, gelecekteki ta-rihçilerin, geçmiflin t›bbi duru-

munu da göz önüne almalar› gerekti-¤ini biliyor muydunuz? Belki de buyüzden, günümüz tarihçileri bile birdoktora dan›flmal›lar. Tabii ki t›p ta-rihini bilen bir doktora.

Son elli y›lda t›p biliminde ulafl›lannokta gerçekten flafl›rt›c›. Öyle ki, bun-dan önceki befl bin y›l›n toplu bilgisi

bu sürede üretilen bilgiden çok amaçok daha az. Günümüz doktorlar›, ar-t›k dünün tan›lar›n› yeniden de¤erlen-direbiliyorlar. Tarihi kiflilerin hastal›kbelirtileriyle eldeki son bilgileri birlefl-tirip bu ünlü kiflilerin rahats›zl›klar›n›yeniden tan›mlayabiliyorlar. Ve konu-lan bu yeni tan›lar, tarihi yaratanlar›nkiflilikleri -ve amaçlar›, baflar›lar› yada baflar›s›zl›klar› konusunda yeni ve-rilerin oluflmas›n› sa¤layabiliyor.

BUGÜNKÜTIP OLSAYDIDÜNKÜTAR‹HOLMAZDI

Derleyen: Y‹⁄‹T EREN GÜNEY

Napoleon'un hemoroidi, VIII. Henry'nin frengisi,Kurus'un miyobu olmasayd›... Kimbilir, tarih belki debambaflka olurdu.

T

BUGÜNKÜTIP OLSAYDIDÜNKÜTAR‹HOLMAZDI

Page 113: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

111

Fransa ‹mparatoru Napoleon Bo-naparte bu bak›mdan ilginç örnekler-den biridir. Napoleon, k›rk yafl›ndansonra zihnen ve bedenen yavafllamayabafllam›flt›. Dönemin doktorlar› bunuiki nedene dayand›r›yorlard›. Birincisi,Napoleon'un zaman zaman sanc›yayol açan mide ülseri; ikincisi ise sefer-lerinden birinde kapt›¤› bulafl›c› bircilt hastal›¤›yd›. Elbette bunlar onlar›ntahminleriydi. Ayr›ca doktorlar›, yafl-land›kça Napoleon'un fazla yemesiile antrenmans›zl›¤m›n da, enerjisinintükenmesinde rol oynad›¤› görüflün-deydiler.

Günümüz ‹ngiliz cerrahlar›ndanDr. James Kemble ise çok farkl› düflü-nüyor. Dr. Kemble'a göre, Napoleo-n'un üst idrar yolundaki fliddetli birenfeksiyon, mesane rahats›zl›¤›na yolaç›yordu. Borodino Savafl›'n›n hemenöncesinde, Napoleon'a zaman kaybet-tiren irade felci ile ruhsal ve fizikselçöküntü, Kemble'›n düflüncesine göre,bu mesane rahats›zl›¤›ndan ileri gel-mifltir. Ayr›ca doktor Kemble, impa-ratorun bir hipofiz bezi rahats›zl›¤›olan Froehlich Sendromu'na yakalan-d›¤› görüflünü de tafl›maktad›r. Bu aç›-lardan bak›nca sa¤l›¤› yerinde olanbir Napoleon'un, Waterloo Savafl›'ndabelki de yenilmeyece¤i görülebilir.Çünkü savafl öncesinde, son dereceac› veren bir hemeroid kriziyle yata¤adüflmüfl ve tarihin bu dönüm nokta-s›nda varl›¤›n› göstermekten yoksunkalm›flt›r. O devirde konulan ülser vecilt hastal›¤› teflhislerine gelince; ülserdenilen durum büyük olas›l›kla sinirselsanc›lard›.

Deri hastal›¤› ise, etkisi alt›ndaoldu¤u psiflik bask›n›n yol açt›¤› birderi enfeksiyonuydu. T›p otoritelerininsüzgecinden geçen tarihsel analizlerkuflkusuz Napoleon'la s›n›rl› de¤il.‹flte size birkaç ilginç devlet adam›daha...

Örne¤in Pers ‹mparatoru Kurus...Modern bir göz doktoruna Kurus'uns›rf Temistokles'in hilesi yüzünden,Salamis'te Yunanl›lar'a yenildi¤inikabul ettiremezsiniz. Gözbilimciler,tarihin bu en büyük deniz savafllar›n-dan birinin, Kurus'un gözleri bozukoldu¤u için kaybedildi¤ini savunuyor-lar. Kurus, Salamis bo¤az›n› mükem-

BD TEMMUZ 2011

Yaflad›¤›günlerdeülseri vecilt hastal›¤›oldu¤usöylenenNapolyoniçindoktorlarbugün farkl›tan›lar ilerisürüyorlar.

Page 114: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

mel gören bir kaya üzerinde duruyor-du. Gözleri bozuk olmasayd›, bulun-du¤u yerden, bo¤az›n, filosunun ma-nevra yapmas›n› engelleyecek darl›ktaoldu¤unu ay›rd›na varmamas› olanak-s›zd›.

T›bb›n, hatalar›n› hofl görebilece¤ibiri de tarihin en büyük canisi olaraktan›nan Kaligula'd›r. Gençken Romaimparatorlar›n›n belki de en uysal› venazi¤i olan bu adam›n, caniyane etkin-liklerine, kar›s›n›n kendisine bir aflkiksiri içirdikten sonra bafllad›¤› san›l-maktad›r. "Cantharides" oldu¤u tah-min edilen bu zehir, Kaligula'n›n gad-darl›¤›n› aç›klayabilecek bir ç›lg›nl›kmeydana getirebilmektedir.

‹ngiltere Kral› VIII. Henry... Befl

kad›nla evlenen Henry de t›p bilimitaraf›ndan suçsuz bulunmufltur. Çünküdoktorlar, bu kral›n, haberdar olmad›¤›bir frengiye tutuldu¤u görüflüne var-m›fllard›r.

Henry'nin birçok efl almas› ve on-lar› çabucak bafl›ndan savmas›, ‹ngilte-re taht›na sa¤l›kl› bir erkek varis ver-mek telafl›yla aç›klanabilir. Fakat herdefas›nda hastal›¤›n› kar›lar›na da bu-laflt›rmakta, bunun sonucunda zavall›kad›nlar, çok defa çocuklar›n› düflür-mekteydiler. Bu olaylar›n en az iki-sinde, doktorlar, çocuklar›n do¤umdanönce frengiye yakaland›klar›ndan flüp-helenmektedirler.

Hastal›klar, büyük adamlar›n çal›fl-malar›na sekte vurmakla birlikte,

bazen de büyük adamlar yaratma-y› baflarabilirler. Örne¤in LordNelson... Bu büyük ‹ngiliz ami-ralini deniz tutard›. Asl›nda sa¤l›-¤›n›n karada da pek parlak oldu¤usöylenemezdi. On iki yafl›ndanbafllayarak çeflitli hastal›klar›npençesinde k›vranm›flt›. Haz›m-s›zl›ktan bir türlü kurtulamazd›.Hayat›n›n çeflitli devrelerinde s›t-maya ve kronik ülsere yakalan-m›flt›. Bunlar da yetmezmifl gibi,sol kolu ile baca¤›nda da siniriltihab› oluflmufltu. Savafllardaald›¤› yaralar sonucu ise bir gözü-nü ve bir kolunu yitirmiflti. fiimdidoktorlar, Nelson'un büyüklü¤ü-nün bir bak›ma bu hastal›klar›nsonucu oldu¤u düflüncesindedir-ler. Çünkü bütün ömrünce fizikidertlerle savaflmas›, askeri sahadayükselmek için gerekli çelik ira-

BD TEMMUZ 2011

Befl kad›nlaevlenen

‹ngiltereKral› VIII.Henry det›p bilimi

taraf›ndansuçsuz

bulunmufltur.

Befl kad›nlaevlenen

‹ngiltereKral› VIII.Henry det›p bilimi

taraf›ndansuçsuz

bulunmufltur.

112

Page 115: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

deyi ve y›lmaz enerjiyi ona kazand›r-m›flt›r.

Döneminin doktorlar› taraf›ndanhastal›¤› kesin olarak anlafl›lamayandi¤er bir ünlü de Türlerin Kayna¤›adl› eserin yazar› Charles Darwin'dir.

Delikanl›l›¤›nda sa¤l›kl›, güçlükuvvetli bir genç olan Darwin, 25 ya-fl›ndan itibaren kronik bir hasta olmufl-tu. Doktorlar›ndan kimileri, onun ülseroldu¤unu ileri sürmüfller, ötekilersekendisine türlü hastal›klar konduranbir sinir hastas› oldu¤unu ileri sürmüfl-lerdir. Fakat, Kudüs'teki ‹brani Üni-versitesi'nden Dr. Adler'e göre, Dar-win, Beagel gemisiyle Amerika'yayapt›¤› yolculuk s›ras›nda, tek hücrelihayvanc›klardan protozoalar›n nedenoldu¤u bir enfeksiyona yakalanm›flt›r.Darwin'in kendisi de an›lar›nda, Pam-palar'›n iki karaböce¤i taraf›ndan ›s›-r›ld›¤›n› belirtmiflti. Dr. Adler taraf›n-dan "triatoma infestans" olarak adlan-d›r›lan bu böceklerin yüzde 101'i,"trypanasome cruzi" diye tan›nan por-tozoalar› tafl›maktad›rlar.

Veremlilerin aras›ndan ç›kan ünlü-lerin say›s› da dikkat çekicidir.

Hatip Çiçeron, besteci Chopin,flair Elizabeth Browning, Keats veRobert Louis Stevenson, bunlardanyaln›zca baz›lar›d›r. Baz› doktorlar,gerçekten de veremin kiflinin içindeuyuklayan dehay› harekete geçirebile-ce¤ine inanmaktad›r.

Bu konuda iki teori ileri sürülmüfl-tür. Bunlar›n ilki, hastal›¤›n ço¤u kezyüksek atefl yapmas›na karfl›n, vücuttazehirlenme olmay›fl›d›r. Yani hasta

ateflli olmakla birlikte, kendini hastahissetmez. Bunu bilen baz› t›p otorite-lerine bak›l›rsa, kronik atefl, anlay›fl›keskinlefltirmekte ve entellektüel ifl-leyifli oldu¤undan daha h›zl› bir duru-ma getirmektedir.

‹kinci teori ise, hastal›¤›n, oksijeneksikli¤i yaratmas›d›r. Bu durum, has-tay› uyuflturarak, bilinçsiz yarat›c›l›¤aolanak sa¤lar.

Bugün t›p bilimi, tarihi yenidensorgulayabiliyor. Bize ö¤retilen des-tans› tarihin bilinmeyenlerini önümüzesürüyor ve bize, tarihi, kaderin de¤ilinsano¤lunun yaratt›¤›n›, kahraman-lar›n da bizim gibi kifliler olduklar›n›hat›rlat›yor.

Ve belki de uyar›yor: Gelecek ku-flaklar, bugünü de insanlar›n yaratt›¤›-na emin olmal›... •

113

BD TEMMUZ 2011

Dr. Adler’egöreDarwin’intan› konamayankronik hastal›¤›nabir böcek ›s›r›¤›neden olmufltu...

Page 116: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

BD TEMMUZ 2011

Alt›nDe¤erindeBulufllar

Derleyen: SENNUR ÖZDEN

DARW‹N’‹N KEfiF‹Genifl al›nl›, sakall›, güzel bir adamd›. Çok yer gezdi¤i, birçok ki-tap yazd›¤› söyleniyordu. ‹ngiltere'de küçücük bir kasaba olanDown'da yaflayanlar, bu adam için "Tam bir centilmen" diyorlarama hemen ekliyorlard›: "Ne yaz›k ki arada s›rada..."

Gerçekten, ünlü do¤a bilgini Charles Darwin'in 1864 y›l›ndayapt›¤› kimi denemeler insan› flafl›rtacak nitelikteydi. Her gün saattam 12'de bahçeye iniyor ve bir sarmafl›k fidan› önünde trampetçal›yordu. Hatta dostlar› kendisini ziyarete geldikleri zaman bilebunu yapmaktan geri kalm›yordu.114

Yaşamımızda yer alanpek çok ürün, ilginç keşif

öyküleriyle anılıyor.Bu öykülerden bazılarını

sizin için derledik.İlgi ile okuyacağınıza

inanıyoruz.

Page 117: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

115

için bas›n yoluyla halka seslenmekzorunda kalm›flt›.

Öte yandan Amerika'da, mühen-disleri özgün ve yarat›c› fikirler bul-maya yöneltmek için zaman zamankurslar düzenleniyor. Genellikle, düflgücümüz k›tt›r. ‹flin tuhaf yan›, bununnedeni bilgisizli¤imiz de¤il, tersineçok bilgili oluflumuzdur. Bilinen kural-lar›, sa¤lam ilkeleri, tan›nm›fl bilginle-

ri, do¤rulu¤u kan›tlanm›fl de-neyleri kendimize destek

almak zorunlulu¤u du-yar›z.

B‹R ZAMAN-LAR COCACOLAGeorgia eyaletin-de, küçük bir ec-

zanenin sahibi olanJoe Pemberion, su-

suzlu¤unu gidermeninyollar›n› ararken, bir ta-

k›m maddeleri bir-birine kar›flt›rarak

Coca Cola'y› icatetmiflti. Fakat patentini300 dolara satmak zo-

runda kald›. Niçin mi? Çünkü kim-se, alkollü olmayan bir içkinin tutula-ca¤›na inanm›yordu. Bugün Coca Co-la fiirketi'nin y›ll›k kâr› milyarlarcadolar› buluyor.

NOBEL ÖDÜLLÜ M‹KROSKOPAlmanya'da Jena kentinde, Cari Zeiss'-in optik fabrikas›nda, uzmanlar, fab-rika ürünlerini sürekli yetkinlefltirmeyeçal›fl›rlar. Böyle olmas›na karfl›n, Dr.Fritz Zernicke, yöneticilere yeni mik-

"Türlerin Kayna¤›" adl› yap›t›nyazar›, kalbinden rahats›z oldu¤u içinDown'a çekilmiflti. Fakat bir çiçekönünde verdi¤i düzenli konserlerebak›l›rsa, hastal›¤›n›n kalpten baflkaorganlar›na da yay›ld›¤› izlenimi uya-n›yordu. Bir dostu, bu konudaki kayg›-lar›n› Darwin'e anlatmak gereksinimiduydu. Darwin flöyle yan›t verdi: "Bi-liyor musunuz, insan›n, hiç beklenme-dik bir keflifte bulunmas›için arada s›rada buda-laca gözüken de-neyler yapmak-tan çekinme-mesi gerekir.fiu s›rada sar-mafl›klar›n ha-reketleri hak-k›nda bir kitapyaz›yorum. Butür bitkilerin bü-yümesinde müzi-¤in rolü olup ol-mad›¤›n› araflt›r›-yorum."

GOFRETTABAKLAR1953'te Amerika'da bir "ev aletleri"fabrikas›n›n uzmanlar› toplanm›fllar,ev kad›nlar›n› bulafl›k y›kama a¤›rl›-¤›ndan kurtarmak için aralar›nda tar-t›fl›yorlard›. Mühendislerden biri, bü-yük bir ciddiyetle, yemekten sonrayenebilecek jelatinli bir maddeden,tabaklar üretmeyi önerdi. Firma, saç-ma görünen bu fikri uygulad› ve buyolla gofretten yap›lm›fl tabaklar üre-tildi. Tokyo'da büyük bir mobilya fab-rikatörü de yeni fikirler bulabilmek

BD TEMMUZ 2011

Page 118: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

ÇAR’A RA⁄MEN D‹NAM‹TAlfred Nobel de yine ayn› flekilde,fazla bilgisi yüzünden, nitrogliseriniancak 10 y›lda kullan›l›r duruma ge-tirebilmiflti. Bu süre içinde birçok ka-zalar olmufl, kardefli Emil, dört iflçi

ile birlikte bir patlamaya kurban git-mifl, sonunda Çar, Saint Petersburg'-daki fabrikan›n kapat›lmas›n› emret-miflti. Derken bir rastlant› sonucu,kumla kar›flan nitrogliserinin patlamaözelli¤ini yitirmemekle birlikte, tehli-kesiz bir durum ald›¤› görüldü. Böy-lece dinamit bulunmufl oldu.

On iki y›l sonra, 15 fabrika senede3000 ton dinamit üretmekte ve afla¤›yukar› 3 milyar frank kâr getirmekteidi.

CHURCHIL ‹NAT ET-T‹ RADAR BULUNDUÜnlü Frans›z fizyologla-r›ndan Claude Bernard;"Eski, yeniyi görmemizeengel olur" der. Amatör-ler saf zekâlar›na gem vu-racak etkilerden uzak ol-duklar›ndan daha çok ba-flar›l› olmaktad›rlar. Bunuçok iyi bilen Churchill,bu sayede savafl› kazand›.1941 y›l›n›n en karanl›kgünleriydi. Bir grup elek-tronik bilgini, ellerindeka¤›t kalem, Baflbakan'aradar›n keflfinin olanaks›zoldu¤unu kan›tlamaya ça-l›fl›yorlard›. Berlin'de deAlman uzmanlar›, Hitler'eayn› fleyi kabul ettirmeyeu¤rafl›yorlard›. Hitler, uz-

manlar›n dediklerini dinledi, amaChurchill inatç›yd›.

Her fleye ra¤men, bir gazeteci veflair olan Robert Watson-Watt'a veonun mant›¤a ayk›r› projesine inand›ve savafl› bu sayede kazand›.

116

roskobu bir türlü kabul ettirememiflti.Bu mikroskop sayesinde mikroorga-nizmalar canl› olarak incelenebilecek-ti. Oysa daha önceleri, mikroplar› öl-dürmek ve bir tak›m boyalarla renk-lendirmek gerekiyordu. 1935 y›l›ndabu mikroskop, Dr. Zernicke'ye fizikalan›nda Nobel ödülü kazand›rd›. Ze-iss mühendisleri ifllerinin ehli de¤illermiydi? Elbette ifli iyi biliyorlard›, fakatbu teknik bilgileri, yeni bir buluflu ka-bul etmelerini engelledi.

BD TEMMUZ 2011

Dinamitin bulan Alfred Nobel

Page 119: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

Bunu bulmak flerefiyse, hiç tan›nma-m›fl, fakir bir ressama aittir. Bir güneflyalar›n› düzeltirken bir collodionfliflesi (eter içinde erimifl nitroselüloz)yere düfltü, fakat parçalanmad›. Camk›r›lm›fl fakat, içindeki yap›flt›rma ö-zelli¤i olan maddenin etkisiyle da¤›l-mam›flt›. O zaman ressam›n kafas›ndabir flimflek çakt›. ‹ki cins cam levhaaras›na sandviç gibi yerlefltirilmifl se-lüloz sayesinde acaba k›r›lmaz cam›meydana getirebilir miydi? Sonundabir otomobil kazas›, bu keflfin gerçek-leflmesine yard›mc› olmufltu.

Bu örnekler saymakla bitmez.Bunlar› anlatmakla, hepimizin mucitolmam›z gerekti¤ini de söylemek is-temiyorum. Fakat günlük yaflam› ko-laylaflt›racak birer çözüm üretebili-riz. Yeter ki al›flm›fl oldu¤umuz fleyleride¤ifltirmekten ve onlara baflka biraç›dan bakmaktan hiçbir zaman kork-mayal›m. •

D‹ESEL MOTORUNDO⁄UfiU1929 y›l›nda, Diesel mo-toru 4500 kilo a¤›rl›¤›ndayd›ve bir tafl›ta konulmas›olanak d›fl› bir boyutu var-d›. Bütün kitaplar ve mü-hendisler, bu ayg›t›n budenli büyük olmas›n›n vea¤›r hareket etmesinin ka-ç›n›lmaz oldu¤unu söy-lüyorlard›. Charles Kette-ring adl› bir mühendis, ki-taplar›n söyledi¤inin tersi-ni denedi ve bugünkü ufakve h›zl› Diesel motorunuyapmay› baflard›.

Uyuflmufl düfl gücünüuyand›rmak için kimi zamanda, gün-lük yaflamda baz› acil gereksinmelerinortaya ç›kmas› gerekmektedir.

”HAVA”LI LAST‹KTEKERLEKLERJohn Boyd Dunlop, ‹rlanda'n›n Belfastkentinde yaflayan bir veterinerdi. Yir-mi y›l boyunca, inekleri, domuzlar›,öküzleri iyilefltirmek için köy yollar›n›arfl›nlam›flt›. Bir gün bir bisiklet ald›.Fakat o zamanki bisikletlerin tekerlek-leri hep dolu ve bandajl› oldu¤undanyolun engebelerini hissetmiyordu.Adam bir gün az kals›n belkemi¤inik›racakt›. Rahat›n› sevdi¤i için de pnö-matik (havayla çal›flan sistem) lastik-leri icat etti. Bugün, ‹ngiltere'de Dun-lop'un altm›fl bir fabrikas› vard›r.

KIRILMAZ CAMI B‹R RESSAMKEfiFETT‹Y›llarca mühendisler, k›r›lmaz cam›icat etmek için u¤rafl›p durmufllard›.

117

Günümüzde üretilenk›r›lmaz otomobil camlar›yüksek güvenlik sa¤lamaktad›r.

Page 120: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

BD TEMMUZ 2011

ÜnlüKâflifleDünyaÖrnek

Bir ‹nsanKeflfetti

Ünlü kâflif Sir Ernest Shackleton, ülkesinin bayra¤›n›dikmek için gitti¤i Güney Kutbu'nda önce, yirmi iki ada-m›n› bir ›ss›z adada b›rakmak zorunda kald›; sonra dadört buçuk ay sürenörnek al›nas› bir çal›fl-mayla, tümünü sa¤olarak kurtard›.

1914 y›l›nda kâflif Sir Ernest Shackleton,27 kiflilik mürettebat›yla, ‹ngiliz bayra¤›n›hem ülkesi hem de kraliçe ad›na beyaz k›tan›ntam göbe¤ine dikmek üzere, Güney Kutbu'nado¤ru yola ç›kt›. >>

Çeviri: AfiKIN ELÇ‹

118

Page 121: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

ncak hiçbirfley istendi¤i gibi geliflmedi. Yolculukyeni bafllam›flt› ki, gemileri buza otur-du. Bunca adam›n yaklafl›k birbuçuky›l, hiçbir yard›m almaks›z›n, arac›gereci olmadan, yiyeceksiz hayattakalabilmeleri ve ‹ngiltere'ye geri döne-bilmeleri, yüzy›l›m›z›n en inan›lmazöykülerinden biridir.

5 Aral›k 1914. Shackleton ve ekibi,o sabah saat 9.00 civar›nda, "Enduran-ce" adl› gemiyle limandan yola ç›kt›-lar. Shackleton kutbu bir ucundan di-¤erine 2900 kilometre geçecek, henüzhiçbir insan›n ayak basmad›¤› yerlereayak basacakt›. ‹ngiltere'deki tüm in-sanlar onunla yat›p onunla kalk›yorlar-d›. Arkas›nda müthifl bir destek vard›.‹rlanda kökenli Shackleton kahraman

ilan edilmiflti. Bu, onun ikinci dene-mesi olacakt›. 1908 y›l›nda kutba 160km. yaklaflm›flken, ani de¤iflen havakoflullar› nedeniyle, yaflam›n›n en zorkarar›n› vererek geri dönmüfltü. Bukez ifli flansa b›rakamazd›.

Shackleton geziyi befl ayda tamam-lamay› planl›yordu. Kimileri için bubir hayaldi ve ayr›ca Shackleton, ay-r›nt›lara önem vermeyen kiflili¤i ba¤-lam›nda böylesi bir gezi için fazla üs-tünkörü davranm›flt›. Gezinin kendiplanlad›¤› süre için bile yeterince yi-yece¤i ve donan›m stoku yoktu; ger-çekçi olmayan bir h›zla ilerlemeyi ta-sarl›yordu ve buzdan k›tay› geçmekiçin skilerden yararlanmay› düflünü-yordu. Ekibi o güne dek hiç ski kullan-mam›flt›. Ayr›ca k›zaklar› çeken köpek-lerle de ilgili sorunlar do¤acakt›; çün-

Shackleton ve ekibiEndurance adl› gemileri

ile yola ç›kt›lar

A

119

Page 122: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

120

kü ekip köpeklerle ilgili hiçbir dene-yime sahip de¤ildi.

Endurance, 19 Ocak 1915 tarihinedek ilerleyiflini sürdürdü. Birkaç kezyo¤un buz kütlelerinin aras›na s›k›fl›pkalm›fl, çok zor manevralar ve rüzgâ-r›n buzullar› uzaklaflt›rmas› sonucukurtulup yoluna devam edebilmiflti.Ancak Shackleton ve ekibi o gün 76derece Güney, 31 derece Bat›'da yol-culuklar›n› noktalamak zorunda kal-d›lar. Çevreleri buz tutmufl, gemi birsantim bile k›m›ldayamaz durumagelmiflti. Hedefe 100 km uzakl›ktayd›-lar. Beyaz k›tan›n üzerinde 1900 kmyol alm›fllar, 20 bin kilometre denizyolculu¤u sonunda ancak iki günlükyollar› kalm›flt›. Mürettebat ellerinekazmalar›n› al›p geminin çevresinde-ki uçsuz bucaks›z buz blokunu k›rma-ya çal›fl›yor, ç›rp›n›yordu.

Birkaç gün sonra, Endurance'› ye-

BD TEMMUZ 2011

rinden bir kar›fl bile oyna-tamayacaklar›n› anlay›ppes ettiler ve beklemeyebafllad›lar. Durum ölümübekleyifl gibiydi. Günler,haftalar, aylar geçti. Za-manla mevsim k›fla dönü-yor, günefl gündüzleri kut-bun ufu¤unda ancak birkar›fl yükseliyordu. Birkaçgün sonra, Endurance'›nçevresini saran buz kitle-siyle birden ne oldu¤unuanlad›lar. Rüzgar ve ak›n-t›lar bu kilometrelerce karegeniflli¤indeki beyaz küt-leyi saniyede bazen 10 cm,bazen de 25 cm kadar ku-

zeye itiyor, onlar› çok a¤›r da olsa he-deften uzaklaflt›r›yordu. Shackleton'›nönünde ise zorlu, bilinmeyenlerle dolubir k›fl vard› ve ekibinin hayattakalmas›n› sa¤lamak zorundayd›.

Tarih 26 fiubat 1915'di. Adamlar›naEndurance'› haz›rlamalar›n› emretti.Onun içindeki en s›cak yere, yatakodalar›n›n bulundu¤u göbek bölümü-ne yerlefleceklerdi. Ara duvarlar› sö-künce oluflan salonla gövdenin aras›n›birkaç kat daha izole ettiler. Büyükmasa, adamlar›n "Ritz" ad›n› verdikle-ri bu büyükçe salonun tam ortas›natafl›nd›. 1 May›s'a gelindi¤inde, güneflüç ayl›¤›na batt›. Endurance art›k bit-mek tükenmek bilmeyen bir karanl›¤ave yaln›zl›¤a gömülmüfltü. K›fl en flid-detli haliyle yaflan›yordu. S›cakl›k ek-si 26 dereceye düflmüfltü. Shackleton,so¤uktan çok, felç eden bir hareketsiz-li¤e karfl› savafl›yordu. Adamlar›, be-

Endurance’› yerindenbir kar›fl bile

oynatamayacaklar›n›anlay›nca pes edip

beklemeye bafllad›lar.

Page 123: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

121

lirli aral›klarla köpekleri çal›flt›r›yor,onlar› gezdiriyor, sonra içme suyuelde etmek üzere buz parçalar› kesipay›r›yordu. Bunun d›fl›nda yapacakhiçbir fley yoktu. Temmuz ay› geldi-¤inde, hâlâ kuzeye do¤ru sürüklen-meye devam ediyorlard›. Adamlargünlüklerine, eve ad›m ad›m yaklafl-t›klar›n› yaz›yorlar, buzun içinden biran önce kurtulmay› umuyorlard›.

ünefl 26 Temmuz'da do¤-du. Do¤ufluyla da buzlar ›s›-n›p hareketlenmeye, k›r›l-

maya bafllad›. Herkesin sevinci kursa-¤›nda kalm›flt›. Endurance, parçalanandev kitleler taraf›ndan s›k›flt›r›l›yor,adamlar sabahlara dek ellerinde bal-talar ve keserler geminin çevresinde,tahtan›n esneyebilece¤i kadar yer aç-maya çal›fl›yorlard›. Yorgunluk ve ça-resizlik had safhadayd›. Ahflap gövde,

her s›k›flmadan sonra adeta ci¤erleripatlayacakm›fl gibi ac›yla hayk›r›yor,adamlar› oradan uzaklaflmalar› içinuyar›yordu. 27 Ekim günü gemiyi ter-ketmelerinden birkaç saat sonra, bin-lerce tonluk buz kütlelerinin Enduran-ce'› akordeon gibi s›k›flt›r›p, yok etti-¤ini gördüler. Tahta gövde, cam gibipatlam›fl, parçalar yüzlerce metre f›r-layarak, köredici beyaz›n üzerine ya-y›lm›fllard›. Buzun gemiyi tam olarakiçine çekmesi daha dört hafta sürecek-ti. Çok çabuk karar verilmesi gereki-yordu. Shackleton, bulunduklar› yer-den 600 km uzakl›ktaki Paulet Adas›-na gitmek üzere haz›rlanmalar›n› söy-ledi. Orada ‹sveçli bir araflt›rma ekibi1902 y›l›nda bir baraka infla etmifl veiçinde de yiyecek b›rakm›flt›. Bar›na-bilecek bir yere gereksinimleri vard›ve baflka flanslar› yoktu. Yük en azaindirilecekti. Herkes yan›na yaln›zca

27 Ekim günü gemiyi terkedip600 km uzakl›ktaki Paulet adas›na

do¤ru yola ç›kt›lar.

G

Page 124: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

BD TEMMUZ 2011

bir kilo özel eflya alabilecekti. Adam-lar buzun içine delikler açarak tümözel eflyalar›n›, mektuplar›n›, günlük-lerini, çamafl›rlar›n› gömdüler. Kay›k-lar›n içi ise, hayatta kalmalar›n› sa¤la-yacak di¤er eflyalarla dolduruldu. An-siklopediler ve kutuplar üzerine yaz›-lan kitaplar› yanlar›na ald›lar. Yirmisekiz adam ve 45 köpek, 30 Ekim gü-nü yola ç›kt›lar. Elli alt› günlük erzak-lar› kalm›flt›.Yumuflak karda yürüye-miyor, k›r›k buz kütlelerin üzerindenatlayam›yorlard›. Günde 10 km gide-ceklerini planlam›fllard› ancak yaln›z-ca 1,5 km ilerleyebiliyord›. Ekip yor-gundu ve Shackleton yanl›fl yapt›¤›n›yola ç›kar ç›kmaz kabul etti. fiimdis›¤›nacak herhangi bir yere gereksi-nimleri vard›. 1 Kas›m'da, enkazdan

henüz 2,5 km uzaklaflm›flken, yerleflikbir buz tabakas› üzerinde olduklar›n›farkederek, oraya kamp kurmaya kararverdiler. Sabah akflam çevredekipenguen ve foklar› avl›yor, hayvan-lar›n etlerini yiyor, derilerinin alt›ndakiya¤ tabakas› ile de atefl yak›yor, ›s›n›-yor, ayd›nlan›yorlard›. Ancak moral-leri gitgide bozuluyor, adamlar depres-yonun pençesinde k›vran›yorlard›. ‹kiay sonra yeniden toparland›lar ve yolakoyuldular; ancak yaln›zca 16 km iler-leyebildiler ve ilk uygun gördükleriyerde yeni bir kamp kurdular. "Sab›rKamp›" (Patience Camp) ad›n› verdik-leri bu yerde rüzgar, üzerinde bulun-duklar› kitleyi aç›k okyanusa sürükle-sin diye dua etmekten baflka yapacakhiçbir fleyleri yoktu.

Art›k yaln›zca fok ba-l›klar›yla besleniyorlard›.Avlanamad›klar› gün açkal›yorlard› ve psikolojiks›k›nt›lara yaln›zca etlebeslenmenin getirdi¤isendromlar da eklenmiflti.1916 Nisan› geldi¤inde,üzerinde yaflad›klar› devbuz kütlesi kenarlar› ençok yüzer metre uzunlu-¤unda bir üçgene dönüfl-müfltü. Kenarlar›nda sü-rekli k›r›lmalar olufluyor,baflka kütlelerle çarp›fl›yor,üzerini bir anda buz gibisu kapl›yor, sars›l›yor, ba-tacak gibi oluyorlard›. Ka-y›klara binip uçsuz bu-caks›z sulara aç›lma zama-n›n›n yaklaflt›¤›n› biliyor-

Ernest Shackelton ve Frank HurleyPatience Camp’ta

122

Page 125: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

123

BD TEMMUZ 2011

lard›. Shackleton ve ekibinin ruhsaldurumlar› çok kötüydü. Ama Shack-leton toparlanmak ve onlara moralvermek zorunda oldu¤unu, e¤er bunuyapamazsa hiçbirinin hayatta kalama-yaca¤›n› seziyordu.

irkaç gün sonra, üzerindeyaflad›klar› tabaka ortas›n-dan ikiye ayr›ld›¤›nda, bot-

lar› aceleyle suya indirdiler ve eflyalar›,içine gelifligüzel bir biçimde f›rlatt›k-tan sonra, kuzeybat› yönüne do¤rukürek çekerek okyanusa aç›ld›lar. ‹lkiki gece bir buz kütlesinin üzerindegecelemifl ama hiçbiri uyuyamam›flt›.Ertesi gün deniz kabard›. F›rt›na ç›k-m›fl, dalgalar kay›¤›n içine doluyordu.Adamlar buz gibi suyu kay›klardanboflaltmaya çal›fl›yor, donan bedenle-riyle kürek çekemiyorlard›. Bir sonrakigeceyi kay›¤›n içinde geçirmeye kararverdiler. Islanm›fl, hatta buz keserekkaz›k gibi olmufl giysileri onlar› neso¤uktan ne de rüzgardan koruyordu.Uyumak söz konusu de-¤ildi. Dördüncü günün or-talar›nda günefl sonundado¤du ve kaptan Wors-ley'in ölçümleri tümünüdehflete düflürdü. Rüzgaronlar›, güneydo¤u yönün-de sürüklemifl, hedef ald›k-lar› aç›k denizden günlercegeriye tafl›m›flt›.

Denizdeki sürüklen-meleri devam ediyordu.Art›k maddi manevi güç-lerinin s›n›rlar›na gelmifl-lerdi, ço¤u bayg›n ve atefl-ler içinde k›vran›yordu.

Denizde bir hafta kadar süren zorluyolculuk sonras›nda birden haritadaFiller Adas› olarak iflaretlenmifl olanada belirdi karfl›lar›nda. F›rt›na orayaulaflmalar›n› zorlaflt›r›yor, kay›¤› k›y›-lardan sürekli uzaklaflt›r›yordu ancakadaya ç›kmay› baflard›lar. Ve hepsisa¤d›...

Ekip karaya sürünerek ç›kt›. Kimi-leri a¤l›yor, kimileri de gülme krizigeçiriyordu. Onalt› ay sonra bir karaparças›na ayak basm›fllar ve bunungerçek olabilece¤ine inanm›yorlard›.Adamlar›n yar›s› ise bayg›nd› vebilinçlerini yitirmifllerdi. Shackletonve kaptan Worsley, bu k›y›n›n asl›ndahiç de güvenli olmad›¤›n› birkaç saatiçinde farkettiler. Gel-git olaylar›yaflanan k›y› fleridi belki de o gecesular alt›nda kalacak, bugüne dek sa¤kalmay› baflaran ekip, yokolupgidecekti. Yeniden kay›klara dolu-flup, on kilometre ötede güvenli birkörfeze s›¤›n›p, orada bir kamp daha

Denizde bir haftal›k zorlu yolculuktan sonraFiller Adas› olarak bilinen adaya ç›kt›lar

B

Page 126: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

124

BD TEMMUZ 2011

kurmaya çal›flt›lar. Ancak Shackleton,burada onlara d›flar›dan hiçbir yard›mulaflamayaca¤›n›, kimsenin, onlar› ara-mak amac›yla da olsa, adan›n arka ta-raf›ndaki bu körfeze gelmeyece¤ineinan›yordu. Adamlardan ço¤unun a-yaklar› donmufl, kangrene dönüflmüfl-tü. Birkaç› kalp krizi geçiriyordu. Gerikalanlar›n da zatürre oldu¤u çok aç›kt›.Yeniden aç›k denize ç›kmak zorun-dayd›lar. Ve bunu kutup k›fl› bafllama-dan önce yapmal›yd›lar.

alkland Adalar›, en yak›nuygarl›k merkeziydi ancakrüzgar tersten esiyordu ve ora-

ya gidilemezdi. Daha da uzakta olanGüney Georgia ise, Güney Atlantikk›fl›nda 1200 kilometre demekti vebuna hiç kimse cesaret edemezdi.Shackleton cesaret etti ve kurtarmabotlar›ndan en büyü¤ünü alarak yolakoyuldu. Adamlar›n›n ço¤unu adadab›rakm›flt›. Yolculuk korkunçtu. F›rt›-nalar bafllam›flt›. Sa¤lam iki-üç adamda so¤uktan hastaland›. Su bidonlar›nadeniz suyu kar›flmas› tümünün günler-ce susuzluktan ç›ld›racak duruma gel-melerine neden oldu. Bu koflullardageçen 17 günün sonucunda kara gö-ründü. F›rt›na koylara girmelerine en-gel oluyor, denizin içine cömertçe ser-pifltirilmifl kayal›klara çarpmamak içinçaba harc›yorlard›. Ve sonunda karayaç›kmay› baflard›lar. Herkes hâlâ sa¤d›.Öncelikle su arad›lar, buz gibi kaynak-lardan hastalara su tafl›y›p içirdiler.Ard›ndan bir ma¤ara bularak içineyerlefltiler. Sarp kayalar›n tepelerindeçeflitli yaban tavuklar› yafl›yordu.

Shackleton adamlar›n› dört gün

boyunca taze et ve çeflitli bitkilerlebesledi, kendilerine gelmelerini sa¤la-d›. Bulunduklar› yer de bir adayd›.Shackleton adan›n öbür ucuna gitmekiçin adamlar›ndan yaln›zca üçünü ya-n›na ald›. Di¤er üçü dinlenmeye de-vam edecek, onlar›n dönüflünü bekle-yecekti. Eflyalar›n› boyunlar›na asarakyola koyuldular. Yo¤un kar ya¤›fl›vard›. Da¤lara, kayalara t›rmanmakiçin araç gereçleri, hatta eldivenleribile yoktu. Yükseklere t›rmand›kça,so¤uk dayan›lmaz duruma geldi. Araverdiklerinde, iki adam donma nokta-s›na gelmiflti. Yat›p uyumak istiyorlar-d› ve oturur oturmaz uyuyakald›lar.

Shackleton bir anda 27 kiflininyaflam›n›n kendi sorumlulu¤unda o-ldu¤unu an›msad›. E¤er flimdi uyursabu onun son uykusu, aray›fllar›n sonuolabilirdi. Bu 27 kiflinin de sonu de-mekti. Hemen silkinerek kalkt› ve ikiüç dakika önce uykuya dalm›fl olanadamlar›n›n hepsini uyand›rd› ve yolakoyuldular.

Yola ç›kal› 37 saat olmufltu, Shackle-ton uçurumun dibindeki zifiri karanl›kdenizde iki karalt› fark etti. ‹ki balinaavc›s›na bakmakta oldu¤unu farkedin-ce, a¤lamaya bafllad›. Onsekiz ay son-ra ilk kez bir uygarl›k belirtisi ile karfl›karfl›yayd›lar. Da¤› yuvarlanarak indi-ler. Orada balinalar›n getirilip temiz-lendi¤i binay› gördüklerinde adetaflok geçirdiler. Balina avc›lar› onlar›nçevresine toplanm›fl, neler oldu¤unuanlamaya çal›fl›yorlard›. fiefleri birkaçdakika sonra geldi. Donmaya yüz tut-mufl adamlar› içeriye ald› ve öyküyüdinledi.

F

Page 127: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

BD TEMMUZ 2011

Ertesi gün "Samson" adl› balinagemisiyle yola koyuldular. ‹lk iflleriiki gün önce ma¤arada b›rakt›klar› üçadam› ald›lar. Sonra Filler Adas›'ndaki22 adam› kurtarmak üzere okyanusaaç›ld›lar.

Shackleton 900 km. uzaktaki Falk-land Adalar›'na vard›¤›nda, adamlar›n›kurtarmaya gidebilece¤i uygun bir‹ngiliz gemisi bulmay› ümit etmiflti.Oysa ‹ngiliz Deniz Kuvvetleri onunbu iste¤ini ancak ekim ay› bafllar›ndagerçeklefltirebileceklerini söyledi.

Tarih 31 May›s't› ve Shackleton,adamlar›n›n bir k›fl daha atlatamaya-caklar›n› biliyordu. Kiflisel çabalar›ylaUruguay Hükümetini, kendisine birbal›kç› takas› vermeye ikna etti. Yola

ç›kt›¤›nda tarih 17 Haziran 1916'yd›.Ancak azg›n denizin ve f›rt›nalar›nuzatt›¤› yolculuk, kömürün bitmesiylesona erdi. Kaptan, üç günlük kömürükald›¤›n› ve dönmeleri gerekti¤ini söy-ledi¤inde, Shackleton adeta donmuflgibi hareketsizdi.

Asla pes etmeyecek, adamlar›n›kurtaracakt›. Döner dönmez bir postagemisiyle Güney Amerika'n›n en gü-ney noktas›na, Punta Arenas'a gittilerve ‹ngiliz kolonisi olan bu yerde, ‹n-gilizler'in vatandafllar›n› kurtarmakiçin yapt›klar›1500 sterlinlik ba¤›flla40 yafl›nda bir flilep kiralad›lar.

21 Temmuz'da Filler Adas›'n›n185 kilometre a盤›na kadar geldiler.Rüzgar yine tersten esiyor, onlar› ka-yal›klara ve buz kütlelerine do¤ru sü-

Ernest Shackelton adada b›rakt›¤› arkadafllar›n› kurtarmak için bir flilepledönmüfltü. Shackelton flilepten indirilen bir kay›kla arkadafllar›nakavufltu¤unda herkes mutluluktan a¤l›yordu

125

Page 128: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

126

BD TEMMUZ 2011

rüklüyordu. fiilebin parçalanma olas›-l›¤›n› göze alamayarak bir kez dahageri dönmek zorunda kald›lar. Aday›ufukta görmüflken dönmek zorundakalan Shackleton, oraya eninde sonun-da gidece¤ini biliyordu.

30 A¤ustos 1916 tarihinde, adadaki22 adam ufukta bir flilep silueti gör-dü. Çaresizlik ve umutsuzluk içinde4,5 ayd›r ölümü bekleyen adamlar ön-ce harekete geçmediler. Sonra bir ateflyakmak üzere deliler gibi kofluflturma-ya bafllad›lar. fiilebin onlar› görmedengeçip gidece¤i düflüncesiyle ç›lg›nadönmüfllerdi.Oysa flilep demir atm›fl,suya bir kay›k indirilmiflti. Sakinlefltiler

ve beklemeye bafllad›lar. Kay›k yak-laflt›kça, Shackleton'›n iri gövdesi deseçilir olmufltu. Sonra sesi gürledi,"Herkes iyi mi?" Birden kendilerinegeldiler hep bir a¤›zdan, "‹yi, herkessa¤." diye ba¤›rd›lar. Shackleton, ka-y›k daha yanafl›rken onlara tütün vesigara f›rlatmaya bafllad›. Befl dakikaöncesine kadar bir daha göremeyecek-lerine inand›klar› ekip baflkanlar› on-lar› kurtarmak için dönmüfltü. Peri-fland›lar ama mutluluktan a¤l›yor, bir-birlerine sar›l›yor, kendilerini yerlereat›yorlard›.

3 Eylül 19l6'da Punta Arenas li-man›na girdiler. Sirenler eflli¤indekarfl›lanm›fllard›. Sa¤l›k kontrollerinitörenler, kutlamalar izledi. Tümü birerkahraman ilan edildiler. Ve bu ölüm-den dönmüfl adamlar, birkaç haftasonra hâlâ bitmemifl ve yüzbinlerceinsan›n yaflam›na malolmufl olanBirinci Dünya Savafl›'na kat›ld›lar.Ölüm haberleri teker teker gelmeyebafllad›. Sa¤ kalanlar ise a¤›r yaralan-m›fl, birkaç› d›fl›nda sakat kalm›fllard›.

Shackleton savafl› sa¤ atlatt›. As-kerî harekâta, kutup bölge-lerinde gözlemci vearaflt›rmac› olarak kat›l-m›flt›. Savafl bitti¤inde 44yafl›ndayd› ve 5 Ocak1922'de bir kalp krizi geçi-rerek yaflama veda etti. SirErnest Shackleton, kutuparaflt›rmalar› tarihindekionurlu yerini ald›. Bunu dabilime katk›lar›ndan çok,cesareti ve adamlar›n› kur-tarmak için gösterdi¤i ina-n›lmaz çabayla elde etmiflti.•

Ernest Shackleton’unSouth Georgia’daki mezar›

Ernest Shackleton kutuparaflt›rmalar› tarihindekionurlu yerini ald›

Page 129: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

Hastanedeki tüm doktorlar, küçük k›z›nölümü için gün sayarken, küçük Japon k›z› hayatdoluymufl. Koridorlarda kofluyor, oynuyor vedi¤er hastalara yard›m ediyormufl. Hastalar›naras›nda en sevdi¤i kifli ise 80 yafllar›nda, kendisigibi kanser olan yafll› bir kad›nm›fl.

Küçük Japon k›z›, ölüm döfle¤indeki bu yafll›kad›n› hiç yaln›z b›rakmam›fl. Kad›n ölmedenhemen önce "Benim için çok geç ama, biziminan›fl›m›za göre; e¤er bir kifli ka¤›ttan 1000 taneturna kuflu yaparsa, her istedi¤i kabul oluyor.Ben yapamad›m, sen yap ve kurtul" demifl ve

Küçük Sasakive Ka¤›ttan

1000Turna Kuflu

aponya'ya atom bombas› at›ld›¤›nda 2 yafl›nda olanbir k›z, 12 yafl›na geldi¤inde maruz kald›¤› radyasyonnedeniyle kansere yakalanm›fl ve hastaneye yat›r›lm›fl.Ama durumu ümitsizmifl...

JSadako Sasaki

Gönderi: ÜSTÜN KÜSEFO⁄LU

Page 130: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

128

son nefesini vermifl. Küçük Japon k›z› çok üzülmüflama hayatta kalma arzusuyla gelenek-sel Japon sanat› olan origamiyle ka¤›t-tan turna kufllar› yapmaya bafllam›fl.Nefle içinde çal›flt›¤›ndan ilk bafllardaçok h›zl› yap›yormufl. 1000 tane turnakuflu yapmas› iflten bile de¤ilmifl. Ama

BD TEMMUZ 2011

Hiroflima felaketinin y›ldönümlerin-de Sadako Sasaki’nin an›t› milyonlarcaka¤›t turna kufluyla doluyor.

sa¤l›¤› da h›zla bozuluyormufl. Bu ha-zin öykü önce yerel, sonra da uluslar-aras› bas›nda yer alm›fl. Dünyan›n dörtbir yan›ndan insanlar k›za, binlerceturna kuflu göndermeye bafllam›fl.

Ama küçük Japon k›z›, haberlerbas›nda ç›kt›¤›nda elini k›p›rdatamaz

hale gelmifl. Hayattaki sonsaatlerini 644. kuflu yaparakgeçirmifl. Kuflu bitirmifl,gözleri kapan›rken hem-flireler ve hastabak›c›lar,postadan ç›kan yüzlerceorigami kuflu ile odas›na gir-mifller. Ama küçük Japonk›z› yüzünde bir tebessümyata¤›nda cans›z yat›yor-mufl. Postac›lar aylarcaka¤›ttan turna kuflu tafl›m›fl-lar hastaneye. Say›s› mil-yonlara ulaflan turna kufllar›Japonya'da bir müzedesergileniyor...

Bu, Japonya'da 1943-1955 y›llar› aras›nda yafla-yan Sadako Sasaki'nin öy-küsüdür. Daha sonra Sada-ko’nun arkadafllar›, eksikkalan 356 turnay› katlay›ponunla birlikte gömerler.

Turna kuflu, o zamandanberi bar›fl›n ve nükleer silah-s›zlanman›n simgesidir.Küçük k›z›n hayat› "Sadakove Ka¤›ttan Bin Turna Ku-flu" ad›yla 1977 y›l›nda Ele-

anor Coerr taraf›ndan kaleme al›nm›fl-t›r. Ayr›ca Hiroflima ve ABD'de an›-s›na heykel ve an›t bulunmaktad›r. •

Page 131: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

129

kediyi alacaaaa¤›››››m!...”“Heev heeev heeev…”Anne, “O¤lum” diyor. “Bak

Sarpc›¤›m, köpe¤imiz T›p›t›p›’m›zvar ya…”

Eskiden olsa, ad›m› duydum ya,hemen koflard›m annenin ve Sarp’›nyan›na. fiimdi koflmuyorum. Çünküben Sarp’a küstüm. Bu ev benim. Benbu evin köpe¤iyim. Gerçi fiirin beni

be¤endi ama bir anda evin sevilen kö-pe¤i oldum. fiimdi bu nereden ç›k›yor-mufl? Evde bir köpek yeter.

“Hay›r, istemem, istemem... Yani,“Heev heev heev hev hev... Ben kediistemem...”

Oh, fiirin okuldan geldi. Haydifiirin, haydi cici sahibim, sen de benimgibi, “‹stemem...” de.

Aaa aa köpek isteyen kardefli Sar-

YAZAR DEDE VETORUNLARI

Muzaffer ‹zgü

›p›t›p› ile P›t›p›t›

"O kediyi istiyooooruuuum!..." Sarp böyle ba¤›r›yor,ben de, “Heev heeev heeev” diye ba¤›r›yorum . Yaniben bu eve kedi istemem, ben o kediyi k›skan›r›m...

"O

T

Page 132: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

p’› öpüyor... “Heev heev heeev...” Yani, “Sen onu öpüyorsun ama o

bu eve kedi istiyor. Bu evin tek hay-van› benim, baflkas›n› istemem. K›ska-n›r›m can›m, k›skan›r›m…” H›h, yineba¤›rd› Sarp.

“O kediyi istiyoruuuum!..”“Hev hev hev, ben istemiyorum.”

Haydi fiirin, haydi, çabuk, “‹stemiyo-rum” de, beni sevindir. Bak o zamannas›l kuca¤›na atlayaca¤›m.

“Kedi mi istiyorsun Sarp?”“Evet ablac›¤›m...”Ba¤›r fiirin, ba¤›r. “Olmaaz, ol-

maaaz!” diye ba¤›r. Aaa aa, ba¤›rm›-yor. Hiç ba¤›rm›yor... Ben Sarp’a kü-serim, sana da küserim. Ç›kar›m bal-kona, hiç içeri girmem.

irin, “Ay çok ac›kt›m, önce birkarn›m› doyuray›m...” diyor.Karn›n› doyuracakm›fl fiirin.

H›h, ben hiç aç de¤ilim. Zaten o kedibu eve gelirse hiç yemek yemem, bal-kondan içeri girmem, kimseye sürtün-mem, kimseyi yalamam.

Anne ba¤›r›yor:“Haydi çocuklar, sofra haz›r...”

Hani benim ad›m? Beni niye ça-¤›rm›yor anne? Elbette ça¤›rmaz, eveyeni bir konuk gelecek ya... Art›k be-ni kim arar, kim sorar... Oysa ki be-nim taba¤›ma da ayn› anda yiyece¤imkonur, ben de mutfak kap›s›n›n yan›n-da yiyece¤imi at›flt›r›rd›m. Daha flim-diden beni unuttular...

“T›p›t›p› T›p›t›p›, nerdesin?”Aaa, anne beni ça¤›r›yor. Ih, git-

mem ki. Yemiyorum iflte, yemiyo-rum. Siz bundan sonra bütün yiyecek-leri o gelecek kediye verin.

“T›p›t›p› nerdesin? Haydi yiyece-¤ini koydum. Kofl gel…”

Ne koflar›m, ne gelirim…Yoksagitsem mi? Buradan ne konufltuklar›n›duymam ki. Belki de fiirin Sarp’› kedialmaktan vazgeçirdi. Uf, uf!..

“Nerdesin T›p›t›p›? Kaç kez ad›n›seslendim... Haydi, yeme¤in orada,ye...”

Her zaman “Teflekkür etmek için”bir “hev” derdim, ama flimdi demeye-ce¤im... Ooo, yiyece¤im de ne güzel-mifl. Çok güzelmifl. fiimdi birden ifl-tahla fafl›r foflur yersem, “Bu köpekhiç etkilenmemifl nas›l olsa, kediden

BD TEMMUZ 2011

fi

130

Page 133: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

sonra kufl da alal›m, kuzu da alal›m,at da alal›m, eflek de alal›m” derler...

“Ne o, ifltah›n m› yok T›p›t›p›?..”fiuna bak, fiirin’e bak... Bir de so-

ruyor. Nas›l ifltah›m olsun fiirin sahi-bim? Ben bu evin tek sevileniydim,flimdi bafl›ma bir de kedi ç›kard›n›z.Haydi söyle kardefline kedi falan al›pgelmesin bu eve...

“Eee, okul nas›l geçti k›z›m?“‹yi geçti anne. Türkçe’den tam

not ald›m...”“H›h, ben de matematikten tam

not ald›m.”Abla alk›fllad›, anne alk›fllad›.“O kediyi istiyorum!...”“Hek”... Bu “hek”i ben ç›kard›m,

hepsi bana bakmaya bafllad›lar.“T›p›t›p›’da birfleyler var bugün”

dedi fiirin.Daha ne olsun fiirin han›m? Kim-

bilir kardeflin do¤du¤unda sen de neçok k›skanm›fls›nd›r.

“O kediyi alaca¤›z de¤il mi anne-ci¤im?...”

“Hekke hekke hekke keeeeee...”“Ay bo¤az›na birfley mi kaçt› bu

köpe¤in?”Bo¤az›ma birfley kaçmad› fiirin

han›m, rahat›m kaçt›. Ben bu evdeikinci sevilen olmak istemem, anlad›nm›? fiimdi kedi gelince hepiniz onusevecek, onu kucaklayacaks›n›z, he-piniz onunla ilgileneceksiniz. Ben bu-na dayanamam. fiirin bo¤az›ma bak›-yor... Gözlerime bak fiirin, gözleri-me... Ah, a¤lamas›n› bilmem ki. Keflkiben de insanlar gibi a¤lamas›n› bilsey-dim, flimdi h›çk›ra h›çk›ra a¤lar, bon-cuk boncuk gözyafllar› dökerdim.

“Alal›m anneci¤im, kardeflimin

de kedisi olsun...”Aa aaa! Alal›m dedi fiirin, alal›m

dedi fiirin. Küstüm ben sana, hiç ko-nuflmam art›k, bundan sonra ne senhev de, ne de ben hev derim.

“Ablac›¤›m, ben T›p›t›p›’y› çokseviyorum... Bir de kedimiz olsun, negüzel olur de¤il mi?”

Hiç de güzel olmaz Sarp bey, hiçde güzel olmaz...

“Ad›n› ne koyal›m ablac›¤›m, bi-liyor musun, P›t›p›t›...”

ay›r, hay›r, ben daha fazlabu mutfakta duramam, odalar-da da duramam, salonda da

duramam, dosdo¤ru balkona. Ba¤›r›pdursam m› burada? Hevhevlesem hev-hevlesem, hiç durmasam... Yo, hiçhevhevlemem de. Yüzlerine de bak-mam, yanlar›na da gitmem. Ben kü-süm, hepsiyle küsüm...

Dur bakal›m, baba ne der? Öyleya, bir de baba var. Akflam gelsin,terliklerini önüne koyay›m, bafl›m›okflas›n, hevhevleyeyim, “Bak bunlarvar ya baba, kedi alacaklar” diyeyim.“Hem kedinin ad›n› koydular bile...”

Ay ay ay, baba umudu da bitti.P›t›p›t› geldi eve... Yooo, art›k terli¤inikim getirirse getirsin baba, onu T›p›t›p›getirmeyecek. Ben de giderim balko-na, güneflin alt›na uzan›r›m, yanar›m,piflerim, belki de kaynar giderim.

A, balkona geldiler. Bana kediyigösteriyorlar.

“Bak T›p›t›p›, bu P›t›p›t›, sana ar-kadafl geldi... Hem biliyor musun T›-p›t›p›, seni çok seviyoruz... Sana kar-defl getirdik... Oynars›n›z, konuflursu-nuz, flakalafl›rs›n›z, birbirinize yiye-

131

BD TEMMUZ 2011

H

Page 134: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

ceklerinizden verir, paylafl›rs›n›z...”Ben onunla oynamam.Ben onunla konuflmam.Ben onunla flakalaflmam.Ben onunla paylaflmam.“Miyeeeev miyeeeev miyeeeev...”

y sesi ne çirkin. Zaten kendiside çirkin. Benim tüylerim sar›,sar›, onun tüyleri kara kara,

nemim gözlerim f›ld›r f›ld›r, onungözleri yumuk yumuk, benim kulakla-r›m kocaman, onun kulaklar› b›tt›c›k...Ç›k›n buradan, ç›k›n ç›k›n ç›k›n...

Aa aa... Yan›ma yaklaflt›r›yorlar.Sarp elinden tutmufl, “Hadi bunu koklaT›p›t›p›” diyor.

Koklamam iflte, koklamam... Kim-bilir ne pis kokuyordur... H›h, bir gü-zel arkam› da dönerim. Havaya baka-r›m. H›h iflte.

Aaa aa... Balkondan gidiyorlar...

Aaaa kediyi de burada b›rakm›fllar...Heeeey, neydi ad› yahu bunun, neydi?P›t›p›t›, P›t›p›t›, heeeey flu P›t›p›t›’y›buradan al›n. Onu görmek istemiyo-rum... Oh oh oh, balkon kap›s›n› dakapatt›lar m›?

Aaaa, P›t›p›t› yan›ma geliyor...Geliyor... Git git, uzaklafl yan›mdan.Seni yan›mda görmek istemiyorum.Ay ne anlay›fls›z bir kedi bu böyle.Seni istemiyorum dedim, anlamad›nm›?

‹s-te-mi-yo-rum!...O istiyor, o geliyor... fiöyle bir

hev deyip onu korkutsam m›? Yok-sa h›rlasam m›? H›››››rrrr h››››››rrrrrr...

Ay niye hevlemiyorum, h›rlam›-yorum?.. Nas›l bak›yor bana öyle?A dibimde, tüylerime sürtünüyor...Aaaa aaaa, git kedi git... Burnumlaittirsem... Gitmiyor.

“Ben seni çok sevdim...”

132

BD TEMMUZ 2011

A

Page 135: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

Aaaa, bu kedi köpek dili biliyor.“Beni seviyor musun?”“Evet. Ya sen beni?”Ay flimdi ben ne diyeyim bu P›t›-

p›t›’ya? Arkam› m› dönsem, yan m›dönsem, amuda m›kalksam?

“Hep senin gi-bi köpek bir arka-dafl›m olmas›n› is-terdim...”

“Benim gibiha?..”

“Böyle sar›tüylü olsun, göz-leri ›fl›l ›fl›l yans›n,burnu p›r›l p›r›lparlas›n...”

Ay flimdi benne diyeyim bu P›-t›p›t›’ya? Ben de onu koklasam m›?Hani k›skanacakt›m ben bu kediyi?Burnumu uzatt›m, h›h h›h h›h, kokla-d›m... Yooo, çok güzel kokuyor, kedikedi kokuyor.

”Miyeeeeeev...”“Hev hev...”“Miyeeeeev...”

“Hev hev... Ben de seni seviyorumP›t›p›t›...”

“Haydi öyleyse bunu kutlayal›m.Kedi köpek dans› yapal›m...”

Anne, Sarp, fiirin balkona ç›kt›-

lar... Aaaa! Gözlerine inanamad›lar.T›p›t›p›’yla P›t›p›t› hopluyorlar, z›pl›-yorlar, yuvarlan›yorlar, birbirlerininüzerine atl›yorlar.

Hay›r hay›r... Hev hev sesi de yok,miyev miyev sesi de yok. fiark› söylü-yorlar...•

[email protected]

133

BD TEMMUZ 2011

Ö¤retmen matematik dersindeö¤rencilerine "Çocuklar say›larasla yalan söylemez." dedi. "Örne¤in bir adam bir tarlay›on günde sürerse, on adam bir gündesürebilir. Buna benzer bir örnek te siz verin bakal›m!"Ö¤rencilerden birisi gülerek yan›t verdi: "Örne¤in bir vapur AtlantikOkyanusunu alt› günde geçerse, yüz k›rk dört vapur bir saatte geçer..."

Say›larYalan Söylemez mi?

Page 136: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

Akl›na gelen her fleyi

not eden Leonardo Da

Vinci’nin b›rakt›¤›

sayfalar›n onbinin

üzerinde oldu¤u san›l›yor.

Bu güne dek bulunan

evrak say›s› alt› bindir.

Avustralya MonashÜniversitesi araflt›r-mac›lar› damarlariçerisinde yüzebile-cek mikrobot gelifl-tirdiler. Bu mikro-bot 250 mikron yani milimetrenin çeyre¤i kadar.Saç telinin 2.5 kat› büyüklü¤ündeki bu bot damariçerisine enjekte edilerek damarda oluflan sorunlar›ntespit edilmesinde kullan›labilecektir.

BD EYLÜL 2010

134

Derleyen: GÜLÇ‹N ORKUTUFAK TEFEK B‹LG‹LER

‹ntihar›ncezas›!

1844 senesinekadar ‹ngiltere’-de intihar edenkifli hayatta ka-l›rsa yasalaragöre as›larakidam edilirdi.

Damarlar›kontrol edenM‹KROBOT

E¤lenceli

Bulufllar

Hindistan nüfusununyüzde 25’inin IQ’suçok yüksek. Bu say›Amerika’n›n toplamnüfusundan büyüktür.

Hintliler veyüksek IQ

Google’da her ay 35 milyar arama yap›-l›yor. 2006 y›l›nda bu rakam 2.7 milyard›.

1984 y›l›nda internete ba¤l› cihaz say›s› biniken, 1992’de bir milyon, 2008’de ise birmilyara eriflti. Bu rakam›n 2015’de 15 milyarolaca¤› öngörülüyor

Biliflim Dünyas› H›z Kesmiyor

‹ngilizce’de 540 binsözcük bulunuyor.Bu Shakespearedönemininneredeyse 5kat› kadar.

Antibi-yotikler mikrop-lara karfl› etkili-

dir, virüsleriöldürmez

Page 137: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

BD TEMMUZ 2011

WilliamWylerTemmuz do¤umluünlü yönetmen

olywood kariyerine en geç yö-netmen olarak başlayıp en bü-

yük yönetmenlerden biri olarak bitirensanatçı, Almanya doğumludur. İlk çalış-maları, iddialı filmlerle birlikte gösterilendüşük bütçeli yapımlardı. 1936’da Sin-clair Lewis’in Dodsworth adlı romanın-dan uyarladığı film ona En İyi Yönetmendalında ilk Oscar adaylığını kazandırdı.Can çekişen bir evliliği anlatan bu filmWyler’ı büyük bütçeli filmler kategori-sine yükseltti. Oscar ödüllü The BestYears of Ours Lives savaştan dönenAmerikalı gazileri konu edindi. Savaşdöneminde çektiği filmler Amerikalılarazorluklarla mücadele etmelerinde yar-dımcı oldu. Oyunculara sert davranan,zor beğenen biri olarak bilinen Wylerçoğu kez bir planı defalarca çekerdi;ama onun teknikleri rekor sayıyla 36kez Oscar’a aday gösterilen ve 14 kezkazanan performansların doğmasınısağlamıştır. Roman Holiday, Jezebel, BigCountry, Ben Hur, the Collector vethe Best Years of Our Lives, gibi klasikfilmlerle tanınır. Kariyeri boyunca 12kez En İyi Yönetmen oscarına aday ola-rak bir rekora imza atmış ve bu dalda3 kez Oscar kazanmıştır. Ayrıca 35adaylıkla oyuncuları en fazla oscar aday-lığı almış, Dram, Western, Komedi dal-larında toplam 61 filme imza atmıştır.

(1 Temmuz 1902-27 Temmuz 1981)

HEvlilik yüzü¤ünü ilk defa eski M›s›rprensesi nefertiti takm›flt›r... Oy›llarda t›bb›n ne denli ileri oldu¤utart›flma konusudur ama yüzy›llarsonra anlafl›lm›flt›r ki kalbe do¤rudangiden tek damar, evlilik yüzü¤ünütakt›¤›m›z parmaktad›r. Baflka hiçbir parma¤›m›zda do¤rudan kalbegiden bir damar yoktur.

Evlilikyüzü¤üneden hep ayn›parma¤a tak›l›r?

Evlilikyüzü¤üneden hep ayn›parma¤a tak›l›r?

Dünya üzerindeinsanların yaşamınıetkileyen yaklaşık500 bin batıl inançvardır.

Bat›l ‹nanç

Yaz›-tura at-mak eskideno kadar ciddi biriflti ki; bir mahkumunidam edilmesinden,evlili¤e kadar bir çokalanda bu yöntemebaflvuruluyor, anayasabu flekilde uygulan›yordu.

Yaz›-Tura

Japon kültüründe 9 ve 4

say›lar› u¤urlu kabul edilir. Pek

çok ülkede ise u¤ursuzlu¤u ile

tan›nan 13 say›s›, ‹talya'da

u¤urlu bir say›d›r.

135

Page 138: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

BD TEMMUZ 2011

136

Her y›l çiçekler geldikten bir gün sonra kasabam›z›n çiçekçisinegider, gardenyalar› kimin gönderdi¤ini ö¤renmeye çal›fl›rd›m. Fakatbu kiflinin kim oldu¤unu hiçbir zaman bulamad›m. Çünkü çiçeklerigönderen kifli, bedelini kredi kart›yla de¤il, peflin parayla ödüyordu.

Birkaç y›l sonra bu merak›mdan vazgeçtim. Kadife yumuflakl›¤›ndabir ka¤›d›n üzerinde yuvalanm›flcas›na duran bu kocaman bembeyazçiçe¤in güzelli¤i ve bafl döndürücü kokusu bana fazlas›yla yetiyorduart›k. Fakat buna karfl›n yine de çiçekleri gönderen kifliyi zaman za-

BirBuketBeyazGardenyaÇeviren: FER‹HA BALÇIK

okuz yafl›mdan beri her do¤um günüm- de, kim oldu¤unu bilmedi¤im bir kifli bana, beyaz bir gardenya buketi gön- deriyordu. Çiçeklerin üzerinde nebir not, ne de bir ad vard›...D

Page 139: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

137

bu arma¤an› yollayan. Ya da k›fl bo-yunca gelen mektuplar› kendisine ver-di¤im yafll› adam m›yd› acaba? Yerlerbuz tuttu¤u için her an düflüp bir yeriniincitece¤inden korkard›. O nedenlemektuplar›n› bahçedeki posta kutusun-dan al›p ben verirdim ona.

Yine de, ergenlik ça¤›ndaki hergenç k›z gibi beni en çok mutlu k›landüflünce bütün bunlar›n, bana afl›kolan bir delikanl›n›n ya da tan›mad›-¤›m halde dikkatini çekmifl olabilece-¤im bir, kiflinin ifli olmas›yd›.

‹lk gardenyay› al›fl›m›n üzerindenoldukça uzun bir süre geçmiflti. 17yafl›ndayd›m ve flört etti¤im çocukbir gün benden ayr›lmak istedi¤inisöyledi. Son kez arad›¤› gece, uyuyanakadar a¤lad›¤›m› hat›rl›yorum. Sabahuyand›¤›mda aynamda, k›rm›z› dudakboyas›yla yaz›lm›fl flu mesaj› buldum:

"Yar›m iyiler gitti¤inde, tam iyi-lerin gelece¤ine yürekten inan"...

Emerson'un bu özdeyiflini uzunsüre düflündüm ve kalbim huzur bula-na dek annemin yazd›¤› bu sözleriaynamdan silmedim. Sonunda cam

man düflünmekten kendimi alam›yor-dum. ‹çtenlikle söyleyeyim: O kiflininkimbilir ne denli ola¤anüstü bir insanoldu¤unu düflündü¤üm anlar, yafla-m›mda en çok mutluluk duydu¤umanlar›m oluyordu. ‹ster erkek, isterkad›n olsun, kimli¤ini belirtmektençekinen bu kifliyi, arada s›rada da olsa,öylesine merak ediyordum ki...

Bu konuda düfl kurmama annem deyard›mc› oluyordu. Bana, kendisineçok özel bir iyilik yapt›¤›m için benitakdir eden birinin olup olmad›¤›n›soruyordu.

Belki de bir al›flverifl dönüflündepaketlerini arabas›ndan boflaltmas›nayard›mc› oldu¤um bir komflumuzdu

BD TEMMUZ 2011

...bu kocamanbembeyaz çiçe¤ingüzelli¤i ve bafldöndürücü kokusubana fazlas›ylayetiyordu art›k.

Page 140: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

YAfiANMIfi MAHKEME D‹YALOGLARI

büyük geliyordu. Ertesi gün babamölünce, o güzel giysimi bile unutmufl-tum. Ama annem unutmad›.

Balodan bir gün önce, elbiseyi uy-gun beden ölçülerine getirilmifl biçim-de, oturma odas›ndaki kanapenin üze-rinde buldum. Giysim öyle güzeldi kigören bunun bir prenses giysisi oldu-¤unu san›rd›. Bana son derece zarifbir biçimde, sevgiyle arma¤an edil-miflti. Yine de yeni bir elbisemin ol-mas› ya da olmamas› hiç umurumdade¤ildi. Ama annem için her fley fark-l›yd›.O, çocuklar›n›n, sevildiklerininay›rd›nda olmalar›n›, yarat›c›l›klar›n›gelifltirmelerini, düfl güçlerini her za-man genifl tutmalar›n›, en kötü koflul-larda bile dünyada iyilik ve güzellikkavramlar›n›n bulunabilece¤ini içle-rinde duymalar›n› isterdi hep. Annemçocuklar›n›n bir gardenya gibi güzelve güçlü olmalar›n›, onun büyülü ha-vas›n› ve gizemini ruhlar›n›n bir par-ças› olarak tafl›d›klar›n› görmek isterdi.

Ben evlendikten on gün sonra öldü22 yafl›mdayd›m. O y›l gardenyalargelmedi. O y›ldan sonra ise, bir dahahiç gelmedi. •

138

temizleyicisini elime ald›¤›mda, an-nem her fleyin yoluna girdi¤ini anla-m›flt›.

Asl›nda beni hep anlard› annem.Öfkeli bir an›mda bile, "Beni hiç an-lam›yorsun!" dedi¤imi ve yüzüne ka-p›y› çarp›p odama kapand›¤›m› hiçama hiç hat›rlam›yorum.

Liseden mezun olmama bir ay ka-la, babam kalp krizinden öldü. Duygu-lar›m terk edilmifllik, korku ve karfl›konulamaz bir k›zg›nl›k aras›nda gidipgeliyordu. Babam, yaflam›m›n benimiçin çok önemli olaylar›ndan kimileri-ni kaç›racakt› çünkü... Yaklaflan mezu-niyet töreni, mezuniyet balosu ve s›n›fgeçme sevincime çok öncelerden duy-maya bafllad›¤›m ilgim bir anda yokolmufltu. Ancak annem, ac› dolu olma-s›na karfl›n, ilgisizli¤imin sözünü bileduymak istemiyordu.

Babam›n ölümünden bir gün önce,annemle birlikte mezuniyet balosuiçin bir elbise almaya gitmifltik. Çokgösteriflli, k›rm›z›, mavi ve beyaz nok-tal› bir giysi alm›flt›k. Kendimi birfilm y›ld›z›na benzetmifltim. Giysimçok güzeldi, fakat, bedeni bana biraz

BD TEMMUZ 2011

SORU: Korna çald›n›z m›?CEVAP: Kazadan sonra m›?S: Kazadan önce.C: Tabii; 10 y›l boyunca...

S: Sald›rgan› tarif eder misiniz?C: Orta boyluydu, sakal› vard›.S: Kad›n m›yd›, erkek miydi?

S: Hastal›¤›n›zhaf›zan›z›etkiliyor mu?C: EvetS: Peki ne flekilde etkiliyor?C: Olaylar› unutuyorum.S: Bize unuttu¤unuz bir fleyi örnek olarak verebilir misiniz?

Page 141: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

uyurular yap›ld› ve baflvurudabulunan iki aday kral ve kraliçe-nin huzuruna ç›kt›lar. Birinci

aday iyi giyimi, parlak ayakkab›lar›,bak›ml› elleri ve mükemmel davran›fl-

lar› olan çekici bir gençti. Kral ve kra-liçenin huzurunda yerlere dek e¤ildive “Karfl›n›za ç›kmama izin verdi¤iniziçin sayg›lar›m› sunuyorum efendim.”dedi.

139

Çeviri: NURAY BARTOSCHEK

Bir zamanlar krall›kla yönetilen küçük bir ülkede yaflayankral ve kraliçe vard›. ‹kisi de büyüleyici güzellikte birflatoda yafl›yorlard› ve kendilerine ait bahçeleri vard›.Krall›¤›n sorumluluklar› öylesine çoktu ki, bahçelerininbak›m›na yeterince zaman ay›ramad›klar› için birerbahç›van tutmaya karar verdiler.

S ARAYINBAHÇIVANLARI

D

Page 142: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

i¤er aday üstü bafl› kirli, yafll›bir adamd›. Yaln›zca bafl›ndakiflapkay› ç›kartt› ve bafl›yla se-

lam verdi. Kral yafll› adama küçümse-meyle bakt›ktan sonra genç adaya so-rular sormaya bafllad›.

"‹fl anlay›fl›n›z› ö¤renmek istiyo-rum” dedi. "Kral›n bahçesi için ne gi-bi planlar›n›z var?"

"Önce bahçenize bakaca¤›m efen-dim" dedi genç adam. "Sonra en iyiplanlar› yapaca¤›m. Bitti¤i zaman birkrala yak›fl›r güzellikte harika bir bah-çeniz olacak."

Kraliçeye konuflmak için yafll›adam kalm›flt›. Kraliçe "‹fl anlay›fl›n›z›anlat›r m›s›n›z?" diye sordu. Yafll›adam›n söyleyecek çok sözü yoktu.

"Elimden gelenin en iyisini yapa-

r›m efendim." dedi.Adam, kaba de¤ildi ama fazla sö-

ze gerek olmad›¤›na inan›yor gibiydi.Kral ve kraliçe kendi aralar›nda konu-flarak karar vermek için iki adaya d›fla-r›da beklemelerini söylediler.

Kral, "Ben genç olan› be¤endim”dedi kraliçeye. Kraliçe kral›n seçi-minden hoflnut "Seçimini ondan yanayapt›¤›na göre gerçekten be¤enmiflolmal›s›n, be¤endin mi?" diye sordu.Kral kendinden emin bir biçimde;

"Neden be¤enmeyeyim ki?" dedi."Be¤enmem için pek çok neden var.Kibar, sayg›l›, planlar› bir kral›n bah-çesine uygun ve ifl anlay›fl› mükem-mel!"

Kraliçe gülümsedi "Do¤rusu gençadam benim pek ilgimi çekmedi" dedi."Ben bahç›van olarak yafll› adam› ala-bilirsem mutlu olaca¤›m."

‹ki aday› içeri ça¤›rarak kararlar›n›aç›klad›lar. Bir hafta sonra kral heye-canla ne gibi de¤ifliklikler oldu¤unugörmek için bahçesine giderken ani-den karfl›s›na ç›kan yafll› bahç›van›nel arabas›na çarpt›. Yafll› bahç›van kra-l› incitmifl olabilece¤ini umursamak-s›z›n, içinde saks›lar, çapalar, sulamabidonlar› olan el arabas›n› iterek krali-çenin bahçesine do¤ru yürümeye de-vam etti. Kral öfkeyle "Ne kaba adam!"diye söylendi.

Genç bahç›van elinde bir bardakflarap, rahat bir sandalyede oturmufl,manzaraya bak›yordu. Giysileri kusur-suz, saç›n›n bir teli bile bozulmam›flt›.Kral›n geldi¤ini görünce elindeki kü-çük aynay› cebine koydu.

Kral "Neden hiçbir fley yapm›yor-sun?" diye sordu. Genç bahç›van, kra-

BD TEMMUZ 2011

D

140

Page 143: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

141

BD TEMMUZ 2011

l›n karfl›s›nda yerlere dek e¤ilerek"Yap›yorum, elbette yap›yorum kralhazretleri" dedi. “‹yi bir zamanda ilkplanlar›m› yap›yorum. Bir fleyleri ace-leye getirmeye gerek yok, henüz ilk-baharday›z."

Kral anlay›flla bafl›n› sallad›. "Hak-l›s›n" dedi. "‹yi ifl, iyi plan gerektirir.Sen planlar›na devam et."fiatoya dö-nerken kraliçenin bahçe duvar›n›nötesinden topra¤› kazan çapa sesleriniduydu.

Birkaç hafta sonra yine bahçesinebakmaya giderken bukez s›rt›nda kocamangübre çuvallar› olanyafll› bahç›vanla çar-p›flt›. Bahç›van yal-n›zca "Özür dilerim"dedi ve yoluna devametti. Kral kirlenen ce-ketini mendiliyle si-lerken "Büyük kaba-l›k!" diye homurdand›yafll› bahç›van›n arka-s›ndan.

Genç bahç›van yine rahat sandal-yesinde oturuyordu ama bu kez bafl›n-da modaya uygun bir flapka vard› çün-kü günefl çok yak›c›yd›. Bahçe oldu¤ugibi duruyordu belki otlar biraz dahabüyümüfltü. Kral "Neden hala hiçbirfley yapmad›n?" dedi. "Yaz geldi vesen bahçeyi oldu¤u gibi b›rakt›n.”Genç bahç›van "Ama efendim, bençok çal›flt›m, buyurun isterseniz sizeçal›flmalar›m› göstereyim" diyerekyerinden kalk›p, sandalyesini kralaverdi. Kral oturdu ve genç bahç›van›nsayfalarca çizdi¤i de¤iflik bahçeplanlar›na bakt›. Do¤rusu bu denli

çok seçene¤in olmas› onu mutland›r-m›flt›.

Bahç›van kendinden emin bir bi-çimde "E¤er bahçeye bir fleyler dikmiflolsayd›m flimdi onlar› tekrar sökmekzorunda kalacakt›m ve bu da hepimiziçin zaman kayb› olacakt›” dedi.

Kral "Sesim biraz sert ç›kt›¤› içinözür dilerim" dedi. "Senin ifle bak›fl›nher zamanki gibi iyi. Böyle iyi çal›fl-maya devam et."

fiatoya dönerken kraliçenin duva-r›n›n ard›ndan çimlerin biçilmekte ol-

du¤unu duyabiliyordu. Kral öylesineyo¤undu ki, haftalar›n nas›l geçti¤inianlamad›. Tekrar bahçesine gidecekzaman buldu¤unda yaz sona ermeküzereydi. Bahçesini mükemmel görü-nümde bulaca¤›ndan emindi ama bah-çeye geldi¤inde hiçbir de¤ifliklik ol-mad›¤›n› görünce flafl›rd›. En küçükbir de¤ifliklik bile yoktu! Otlar tümçiçek yataklar›n› kaplam›fl, tavflanlarve geyikler istediklerini yemifl, bal›k-lar, küçük havuzu saran yosunlardanhava alamaz durumdayd›lar.

Kral öfkeyle "Bu kadar› da fazla!Bahç›van buraya gel!" diye ba¤›rd›.

ral "Neden hala hiçbir fleyyapmad›n?" dedi. “Yaz geldi ve

sen bahçeyi oldu¤u gibi b›rakt›n.”Genç bahç›van "Ama efendim, bençok çal›flt›m, buyurun isterseniz sizeçal›flmalar›m› göstereyim" diyerekyerinden kalk›p, sandalyesini kralaverdi.

K

Page 144: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

142

BD TEMMUZ 2011

"Geliyorum efendim, geliyorum” diyeseslenen bahç›van, koflarak geldi vekral›n karfl›s›nda sayg›yla e¤ildi. "Siziburada görmek ne büyük mutlulukefendim."

ral›n sesi öfkeden titriyordu."Benim bahçemi bir harabeyeçevirdin. Bana hemen aç›kla-

mada bulun!" diye ba¤›rd›. Genç adamelindeki k›rm›z› kurdeleyle ba¤lanm›fl,parflömen ka¤›d›n› ciddiyetle açarken

"‹flte kral bahçesinin plan›." dedigururla. "fiimdi izin verin aç›klaya-y›m…" Kral öfkeyle ayaklar›n› yerevurarak "Hay›r" dedi. "Hay›r! Tek is-tedi¤im do¤ayla bafl bafla kalabilece-¤im, dinlenebilece¤im, huzurlu, güzelbir bahçeye sahip olmakt› ve sen be-nim bahçemi bir harabeye dönüfltür-dün. Senin harika planlar›n› daha fazladuymak istemiyorum. Seni art›k bura-da görmek istemiyorum! Ben seniniyi bir ifl anlay›fl›n oldu¤una inan›yor-dum ama senin çal›flmay› planlama-

d›¤›n› görüyorum." Genç bahç›vankulaklar›na inanam›yormufl gibi kralabakt› ve "E¤er krallara yak›fl›r en iyibahçeye sahip olmak istemediyseniz,bunu bafllang›çta söylemeliydiniz."dedi. "fiimdi gidece¤im ve yetenek-lerimin de¤erini daha iyi anlayacakbirini bulaca¤›m. Bana ifl anlay›fl›m›niyi olmad›¤›n› söylemeniz inan›lmazbir fley! ‹yi günler efendim."

Genç bahç›van bafl› dik, yanaklar›k›zarm›fl, gözleri düfl k›r›kl›¤›ndan ya-flarm›fl bir biçimde uzaklafl›p gitti.

Kral "Do¤ru." dedi. "Nas›l bu den-li aptal olabildim!" Duvar›n ötesindebirinin çimleri biçti¤ini duyabiliyordu.Hüzünle harabeye dönmüfl kendi bah-çesine bakt›.

Kraliçe "Neden benim bahçemdeoturup biraz dinlenmiyorsun?" diyeseslendi duvar›n ötesinden. Kral ikiduvar› birbirine ba¤layan kap›ya do¤ruyürüdü. Kap›y› yafll› bahç›van açt› vekral geçerken sayg›yla bafl›n› e¤di.

Kral gördü¤ü güzellik karfl›s›nda

K

Page 145: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

büyülenmiflti. Kra-liçenin bahçesininher yan›nda rengâ-renk çiçekler açm›fl,a¤açlar meyvelerledoluydu. A¤açlar›ndallar›ndan afla¤›yaçok güzel fenerlersark›yordu. Etraftakelebekler uçuflu-yordu. Bahçedekiyürüyüfl yolu terte-mizdi. Mini havuzda k›rm›z› ve beyazrenkli bal›klar yüzü-yordu. Çimenler k›-

sa ve yeflildi. Kraliçe "Harika bir çileksuyu içmek ister misin?" diyen kraliçeelindeki barda¤› krala uzatt›.

Kral daha fazla dayanamayarakmerakla sordu kraliçeye "Bahçeni na-s›l böylesine güzellefltirebildin?"

Kraliçe kral› yan›tlamadan önce,ifline devam etmek için izin isteyenbahç›van›na gü-lümsedi ve "Bubahçe bahç›van›-m›n ifl anlay›fl›ylabu biçime geldi"dedi. "Onu ilk gör-dü¤üm anda iflindeiyi oldu¤unu an-lam›flt›m."

Kral "Ama na-s›l olur?" diye sor-du."Genç adamondan daha iyiözelliklere sahipti.Bak›ml›yd›, elleri,üstü bafl› tertemiz-di. Daha iyi yetifl-

143

BD TEMMUZ 2011

tirildi¤i aç›kça görülüyordu. Nas›l budenli yan›labildim anlayam›yorum!."

Kraliçe güldü "Hayat›m, yap›lacakiflle ilgili olarak baflvuruda bulunan-larda ben yaln›zca iki fleye bakt›m;ellerine ve pantolonlar›na." dedi.

"Ellerine ve pantolonlar›na m›?"diye sordu kral flaflk›nl›k içinde. "Evet,yanl›fl duymad›n, ellerine ve pantolon-lar›na bakt›m." dedi Kraliçe.

"Diplomat de¤il, bahç›van arad›¤›-m›z› an›msat›r›m. Senin genç bahç›va-n›n ellerinde en küçük bir çizik bileyoktu, t›rnaklar› temiz ve bak›ml›yd›.Yafll› bahç›van›n ise t›rnaklar›n›n alt›siyaht›; en önemlisi de genç bah-ç›van›n çok oturmaktan pantolononunen çok arkas› y›pranm›flt›, yafll› bah-ç›van›m›n pantolonunun ise dizleri!" Kraliçe gülümseyerek "Evet,flimdi ne düflünüyorsun" diye sordu.“Sence hangisinin ifl anlay›fl› daha iyidersin?" •[email protected]

Page 146: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

144

enç bir bilgin olan IsaacNewton, elma burnununüstüne düflünce ac›dan ba-¤›raca¤› yerde bir sevinç

盤l›¤› att›. Birden kafas›nda bir flim-flek çakm›flt›. Newton o anda, elman›nyer çekimine ba¤l› olarak düflmesi gi-bi, hareketsiz durdu¤u san›lan dünya-n›n da, asl›nda evren taraf›ndan birçekime u¤rad›¤›n› anlam›flt›. K›sacas›

Newton, Genel Çekim Yasas›'n› kefl-fetmiflti. Bu yasa sayesinde yerdekive gökyüzündeki bütün cisimlerin ha-reketleri anlat›labildi. Bu çok önemliyasay› keflfetmekle Newton, gelmiflgeçmifl en büyük bilim adam› say›lma-ya hak kazand›.

Böylece bir ‹ngiliz elmas›, Ademile Havva'n›n dünyaya indirilmesineneden olan elmadan sonra, insanl›k

A¤açtanBir Elma Düfltü

Derleyen: GÜRKAN AKBAY

Londra'da veba salgının binlerce kişinin ölümüne neden ol-duğu 1665 yılı yazı, tarihe geçen bir keşfin de tanığıydı aynızamanda. Lincoln kontluğunda sakin bir yemiş bahçesinde,genç bir filozofun tam da burnunun üzerine düşen bir elma,o güne değin gezegenimizle ilgili değişmez sanılan pek çoktabuyu yıkacaktı.

G

BD TEMMUZ 2011

Page 147: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

ilk bilim akade-misi kuruldu. Newto-n'un dehas› 23 ve 24 yafllar›nda kendi-ni gösterdi, bütün yap›tlar›n› bu yafl-larda haz›rlad›. Koydu¤u esaslar Ein-stein'a de¤in tart›flmas›z kabul edildi.

s›l keflfine göre evren, Tanr›'-n›n bir tek kez kurmas›yla

sürekli iflleyen bir makineya da dev bir saate benze-

mektedir. Aralar›nda dünyan›n da bu-lundu¤u uzaydaki tüm cisimler her-hangi bir saatin çarklar› gibi basitkanunlara uymaktad›r. E¤er belirli biranda saatin çarklar›n›n durumu bili-nirse, herhangi bir anda alacaklar› du-rumu önceden kestirmek oldukça ko-laylaflmaktad›r.

Einstein'a göre Newton'un amac›flu soruya bir yan›t bulabilmekti:

Bizim de içinde oldu¤umuz geze-gen sistemindeki cisimlerin belirli birandaki durumu bilinirse, buna dayana-rak bütün hareketlerini önceden sapta-yabilmemizi sa¤layacak basit bir kuralvar m›?

145

tarihine geçen ikincielma oldu.

Newton çok içinekapan›k biriydi. Ke-fliflerini ça¤dafllar›nabildirmekte hiç aceleetmedi. Yemifl bahçe-sindeki olay s›ras›ndayirmi üç yafl›ndayd›.Latince yazd›¤› enönemli yap›t› olan"Do¤al Felsefenin Ma-tematik Temelleri"ç›kt›¤› zaman ise k›rkdört yaflma girmiflti.1642 y›l›nda Noel günü do¤du. Fakirbir çiftçi ailesinin çocu¤uydu. O dahado¤madan babas› ölmüfltü. Annesionu küçük Grantham flehrinin kolejineyollad›. Newton bir dahi çocuk de¤il-di. Paskal daha 16 yafl›nda birçok icatve kefliflerde bulunmufl, yap›tlar yaz-m›flt›. Osya Newton sadece eli mari-fetli bir çocuktu. Küçük kentin eczac›-s›n›n yan›nda kal›yordu. Bofl zamanla-r›nda günefl saati, su ile iflleyen duvarsaati ve küçük bir rüzgar de¤irmenimodeli yapt›. On sekiz yafl›nda Camb-ridge Üniversitesi'ne girdi. Di¤er yok-sul ö¤renciler gibi okul giderleriniödeyebilmek için zengin ö¤rencilerehizmet ediyordu. ‹lk kez burada profe-sörlerinden biri olan Isaac Barrow,Newton'u be¤enerek korumas› alt›naald› ve onu birkaç derste yetifltirerekbir bilim adam› yapt›. Bu ça¤da Avrupa'da yeni düflün-celer kaynafl›yordu. Bilim moda ol-mufltu. Salonlarda matematik, ast-ronomi, optik üzerine tart›flmalaryap›l›yordu.1600 y›l›nda ‹ngiltere'de

BD TEMMUZ 2011

A

Page 148: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

Newton bunun için diferansiyelhesapla integral hesaplar›n› buldu ve bubulufluna dayanarak Genel ÇekimYasas›'n› ortaya koydu.Bu çekim yasas›na göre a¤›rl›¤› olanher madde di¤er cisimler üzerinde kit-lesiyle orant›l› ve aradaki uzakl›¤›n ka-resiyle ters orant›l› bir çekim yapar.A¤›rl›k, bu kanunun özel bir biçimidir.Sonralar› bütün bu gençlik çal›flmalar›-n›n üzerinde durarak içine do¤an bukeflifleri matematik deneylerle daha dagüçlendirmifltir. Fakat bununla beraberiflin ilgi çeken yan› bir prizma arac›l›¤›y-la ›fl›¤›n bölünmesi teorisini de içerentüm bilimsel yap›tlar›n› 23-24 yafllar›aras›nda ve 18 ayda haz›rlam›fl olmas›d›r.

Newton, l667'de Cambridge'de pro-fesör oldu. Yine eskiden oldu¤u gibiküçük icatlarla u¤rafl›yordu; ilk sapta-mal› teleskobu üretti. Palomar ve Wil-son tepelerindeki dev teleskoplar ayn›esaslar üzerine üretilmifltir.

Teleskobun, aynas› Newton'un bu-luflu olan bir bak›r kalay ve arsenik

kar›fl›m› olan madendenyap›lm›flt›r.Art›k Newton tan›nmayabafllam›flt›. Keflifleri ünsal›yordu. Fakat bu ça¤kefliflerle oldu¤u kadarrekabet ve k›skançl›kla dadoluydu. Newton'un çe-kim kanununu Hookead›nda bir ‹ngiliz kendi-sinin buldu¤unu iddia etti;

diferansiyel hesab›na ise Alman bilim-adam› Leibniz sahip ç›kt›. Newton bunaçok üzüldü. Bütün iste¤i huzur içindeçal›flabilmekti. Kefliflerinin çal›nmas›naengel olmak için onlar› yay›nlamakzorunda kald›. 1686 da yay›mlad›¤›"Matematik Kurallar›" ona büyük ünkazand›rd›. 18 y›l sonra ise, "Optik" adl›yap›t›n› bast›rd›.

Fakat tam ün kazand›¤› bir s›rada,birden bilimden b›kt›. Servet sahibiolmak isteyerek, l696'da Darphane'demüdür yard›mc›l›¤›na atanmak istedi.Bilimsel çal›flmalar bitmiflti. FakatNewton yükselmeye devam ediyordu.l699'da Darphane'nin genel müdürüoldu; 1703'te Kraliçe Anne, bilgineflövalyelik verdi. ‹lk kez halktan bir kiflibilim ad›na flövalye ilan ediliyordu.Bundan daha büyük bir fleref olamazd›.

Sonunda 20 Mart 1727'de Sir IsaacNewton'un cenazesi bir lord, iki dükve üç kont taraf›ndan tafl›narak West-minster Abbey'e götürüldü ve bir mey-ve bahçesinde bafllayan masal, kralla-r›n mezarl›¤›nda son buldu. •

146

BD TEMMUZ 2011

...iflin ilgi çeken yan›,bir prizma arac›l›¤›yla ›fl›¤›nbölünmesi teorisini de içerentüm bilimsel yap›tlar›n› 23-24 yafllar› aras›nda ve 18 aydahaz›rlam›fl olmas›d›r.

Isaac Newton

Tanr›sal bedenlerin hareketini hesaplayabilirim amainsano¤lunun delili¤ini hesaplayamam.

Page 149: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

u konuda çok kifli yinede ”Nuhun Gemisi”ndengelen haberlere inanmakistiyor. Söylenceye göregagas›nda zeytin dal› tafl›-

yan bir güvercin, Nuh'un Gemisi üze-rinde uçmufltur ve hem kendi, hem dea¤z›ndaki zeytin dal›n›n varl›¤›ylagemideki canl›lara, "karan›n yak›nlar-da oldu¤unu" müjdeleyerek, herbiri-nin kaybolmaya bafllayan yaflam umut-lar›n›n yeniden canlanmas›n› sa¤la-m›flt›r...

Zeytin a¤ac› ve zeytinle ilgili biröykü ya da söylence, mitolojinin ya-n›s›ra hemen hemen her uygarl›¤›n

147

BD TEMMUZ 2011

Zeytin

tarihsel, her ulusun toplumsal geliflimsürecinde de yer alm›fl ve her kültürbirikiminin kesinlikle bir parças›n›oluflturmufltur.

Yunan mitolojisine göre, bar›fl vebilgelik tanr›ças› Athena, m›zra¤›n›nbir hamlesiyle zeytin a¤ac›n› yaratarakinsanlara, bu a¤ac›n nas›l yetifltirile-ce¤ini göstermifltir. M›s›r tanr›ças›‹sis ise, zeytinya¤›n›n bir güzellik ik-siri oldu¤unu alt› bin y›l önce keflfet-mifltir. Zeytin a¤ac›n› Akdeniz k›y›la-r›na yayan kifli ise Herakles'tir. Zeytin,tek tanr›l› dinlerde, kutsal yiyecekolarak kabul edilmektedir. Romal›lar,zeytin dal›n› bafllar›na taç yapmakla

Yazan: KANDE UMUT

Arkeologlar ve tarihçiler, zeytin a¤ac›n›n "do¤um yeri"ninMezopotamya, "do¤um tarihi"nin ise günümüzden sekizbin y›l öncesi oldu¤u görüflünde birlefliyorlar ama...

B

Dal› Bar›fl›n, Ya¤› Sa¤l›¤›n Simgesi

Page 150: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

üretilmektedir. Ülkemiz, dünya çap›n-da en çok zeytinya¤› üretme kapasite-sine sahip ülkeler aras›nda ilk befliniçinde yer almaktad›r. Ancak, Türki-ye'deki zeytinya¤› tüketimi, zeytinya-¤›n› sonradan tan›yan ülkelerdekindendaha azd›r. Elli y›l öncesine dek Bat›ülkelerinde yaln›zca eczanelerde sa-t›lan zeytinya¤›, flimdilerde sa¤l›k veyaflam iksiri diye nitelendirilip, buülkelerde besin olarak, bol miktardatüketilmektedir. A, D, E ve K vitamin-leri içeren zeytinya¤›n›n yararlar› say-makla bitmez: ‹çerdi¤i E vitamini,hücreleri yeniler, yafllanmay› gecikti-rir. A, D ve K vitaminleri ise, bebekve çocuk sa¤l›¤› aç›s›ndan büyük ö-nem tafl›maktad›r. Daha bebekkenzeytinya¤› ile beslenmeye bafllayan

148

kalmam›fllar, "zeytinin ya¤›n› ç›kar-ma" tekni¤ini de keflfederek, yiyecek-lerinin bir bölümünü zeytinya¤›ndak›zartarak yemeye bafllam›fllar ve ge-lecek kuflaklara yepyeni bir lezzet desunmufllard›r. Zeytin, tüm bu özellik-leriyle, kendine özgü bir kültürel kim-li¤in sahibi olmufltur.

Zeytinya¤› ilk ça¤larda, hastalar›iyilefltirmek ve ölülerin bedenlerinikorumak amac›yla kullan›lmakla bir-likte dinsel ayinlerde de yer al›yordu.

Anadolu'da zeytinya¤› ticaretine17'nci yüzy›lda bafllanm›flt›r. O zama-n›n Osmanl› yönetimi, Ayval›k bölge-sini zeytinya¤› üretimi için "serbestbölge" ilan etmifl ve 150 y›l boyuncaburadan dünyan›n çeflitli ülkelerinezeytinya¤› ihracat› yap›lm›flt›r. Cum-huriyet döneminde, Atatürk taraf›ndankoruma alt›na al›nan zeytincilik, 1939y›l›nda Bornova Zeytincilik Araflt›rmaEnstitüsü'nün kurulmas›yla daha çokgeliflmifltir. Yurdumuzda halen, yakla-fl›k 82 milyon zeytin a¤ac› bulunmaktave ortalama 130 bin ton zeytinya¤›

BD TEMMUZ 2011

Cumhuriyetdöneminde, Atatürktaraf›ndan korumaalt›na al›nan zeytincilik,1939 y›l›nda BornovaZeytincilik Araflt›rmaEnstitüsü'nünkurulmas›yla daha çokgeliflmifltir.

Page 151: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

bir kifli, kesinlikle sa¤l›kl› kemiklereve beyin hücrelerine sahip olacakt›r.Zeytinya¤›n›n bu önemli özelli¤i, yafl-l›lar için de geçerlidir; hücrelerin yafl-lanmas›n› ve kemiklerin zay›flamas›n›geciktirir. Kandaki kolestrol düzeyinidenetleyen zeytinya¤›, kalp ve damarhastal›klar› üzerin de de olumlu biretkiye sahiptir. Sindirilmesi kolay ol-du¤undan, mideyi korur, gastrit ve ül-ser oluflumunu önledi¤i gibi, ba¤›rsaktembelli¤ini de yok eder.

eytinya¤›, safra kesesiiçin de çok yararl›d›r.Sindirim için gerekli en-zimlerin üretilmesini veçal›flmas›n› kolaylaflt›r›r.

Kesede, tafl oluflumunu önler. Ayr›cazeytinya¤›, kandaki zararl› maddelerintemizlenmesini ve karaci¤erin dahaiyi çal›flmas›n› sa¤lar. Cildi beslemek-le birlikte, saç, derisini güçlendirerek

BD TEMMUZ 2011

saçlara parlakl›k ve güç kazand›r›r.Günde bir kez, a¤z›n› zeytinya¤› ileçalkalayan bir kiflinin difl etleri güçle-nir, diflleri beyazlafl›r.

Zeytinya¤› günümüzde, üretilmebiçimi bak›m›ndan natürel (s›zma),rafine ve riviera olmak üzere üçe ay-r›lmaktad›r. Natürel kategorideki ya¤-lar, zeytinin herhangi bir rafinasyoniflleminden geçmeden s›k›lmas› ile el-de edilirken, rafine zeytinya¤lar› iseçeflitli rafinasyon ifllemlerinden geçtik-ten sonra elde edilir. Asit oran›n›n çokdüflük olmas› nedeniyle s›zma zeytin-ya¤lar›, oldukça sa¤l›kl›d›r. Rivierazeytinya¤lar› ise, natürel ve rafinezeytinya¤lar›n›n belli oranlarda kar›fl-t›r›lmas›yla elde edilir.

Zeytinya¤›n›n, hem kültürel köke-ni hem de sa¤l›kl› bir besin olma özel-li¤iyle, mutfak¤›m›zdaki ve insanl›ktarihindeki yerini her zaman koruyaca-¤›na kesin gözüyle bakabiliriz. •

Z

149

Page 152: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

Gönderi adresi:Sedef Cad. 2446 Ada, 1. Parsel, A Blok, Kat: 3,

Da: 16, Ataflehir, 34750 ‹stanbule-posta: [email protected]

(e-posta ile gönderece¤iniz fotograflar›n 150 KB’den fazlaolmamas›na lütfen özen gösteriniz.)

YARININ BÜYÜKLER‹BD TEMMUZ 2011

150

Kaan Karamustafa, ‹stanbul Atahan Özkan, ‹zmir Efe Baran Türker, ‹stanbul

Gözde Ünsal, ‹zmir

Nazl›su Önemli , ‹stanbul Ceren Baflkavak, ‹stanbul

Kemal Egemen Gedik, Rize

Azra Ecem fiaflmaz , Ordu

Page 153: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

Kaz›m Bozda¤ ve Emel Özensoy, Adana

151

BD TEMMUZ 2011

Ali ve ‹layda Aslan, K›rflehir

Ali Üstün, ‹stanbulA. Naz Çolak, Bursa Defne Turan, Ankara

Can Özüney, Ankara

Hazal Günal, K›r›kkale

Simge ve Sanem Çal›flkan , ‹stanbulBeyza Özbakan, Mersin

Page 154: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

BD TEMMUZ 2011

152

‹lk dersimiz Türkçe1-(d) 2-(a) 3-(c) 4-(b) 5-(a) 6-(d)- 7-(b) 8-(d)

9-(a) 10-(b) 11-(c) 12-(d) 13-(a) 14-(a) 15-(a)

“Bilginizi Denetleyin”

“Sudokunun Yan›tlar›”

Sudoku yapamayanlar için

Satranç Çözümleri

5 1 7 4 9 6 8 2 32 9 3 5 1 8 7 4 68 4 6 3 2 7 9 1 57 6 4 9 3 2 1 5 83 5 2 7 8 1 6 9 41 8 9 6 4 5 3 7 29 3 5 1 6 4 2 8 76 7 8 2 5 9 4 3 14 2 1 8 7 3 5 6 9

Sudokusuz yapamayanlar için

3 7 5 6 2 1 9 4 86 9 2 7 4 8 5 3 14 1 8 5 9 3 2 7 69 2 3 1 6 4 8 5 71 4 7 2 8 5 6 9 35 8 6 9 3 7 1 2 47 6 1 4 5 2 3 8 92 3 9 8 7 6 4 1 58 5 4 3 1 9 7 6 2

TEMMUZ AYI ÇÖZÜMLER SAYFASI

1-(d) Adana

2-(c) Konik Bölge

3-(b) Comecon

4-(a) Oyun Grubu

5-(c) Afrika

6-(b) Bilgisayar Program Dili

7-(d) Katar

8-(c) Jüstinyen9-(a) 1861-1865

10-(b) Beaumarchais

11-(d) Vietnam

12-(a) Uluslararas›Yapay Dil

13-(a) Polonya

14-(c) Arthur Cecil Pigou

15-(a) MÖ. 550

16-(b) Molekül

17-(b) Akustik

18-(d) Gaziantep

876 456 = 420543 321 = 222

333 135 = 198

482 300 = 782300 196 = 104

782 104 = 886

Kareler ve Rakamlar

Kare Bulmaca

ATAK: Beyaz Kazan›r, Kortschnoi-Karpov,Moskova, 1974 1.Axh7+ Ke8 (1…fixh7??2.Vh6+ fig8 3.Vxg6 +-) 2.Vh8 Ae5 3.Ag5Fxg5 4.Fxg5 Vxg5 5.Vxg5 1-0

OYUN SONU: Siyah kazan›r, Kortschnoi-Karpov, Moskova, 1974 1…Kc4+ 2.fid2Kc1!! 0-1 h3’teki piyon vezir oluyor.

Page 155: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

•S›f›rdan, dokuza kadar olan rakamlar› kullanarakafla¤›daki ifllemleri çözünüz.•Her farkl› flekil bir rakam› göstermektedir.•0-9 aras›ndaki rakamlar her iki grupta farkl› flekillerlesimgelenmektedir.

1

2

Çözümler 152. sayfadad›r.

KARELER VE RAKAMLARCahit Batum

153

Page 156: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

BD TEMMUZ 2011

154

Bulmacan›n çözümü 152. sayfadadır.

Page 157: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

155

BULMACAFiliz Lelo¤lu Oskay

[email protected]

SOLDAN SA⁄A: 1- Fotoğrafta görülen“Berkand” soyadlı  edebiyatçımız. 2-Faktör. - Bağımsızlığını ilan eden İslamhükümdarları tarafından kullanılan sıfat.- Üye. 3- Güney Kıbrıs’da bir kent. -Vesairenin kısa yazılışı.- Paylama. 4-Fütüvvet şeyhi.- Bir sayı. - Akdeniz’de birakarsu. 5- Aynı şehirde yaşayan esnaf vezanaatkarların örgütlenerek kurduğumeslek organizasyonu. - ‘Vurur düşlerineozanın / Güneş kızgınlığından birkaçağustos / Birkaç ağaç / Yüksek ormanlarkuytusundan ’  ( Arif …..)  6- Yankı. -Tutucu. - Küçük mağara. 7- Bir mal ya dahizmetin diğer mal ve hizmetle değiştokuş edilmesi. - Kötü huylu tümör. -Bağışlama. 8- Matematikte sabit sayı. -Dokunaklı söz. - Kanuna uygun. 9-  ‘…..Saygun’ (Ünlü çağdaş Türk Müziğibestecisi). - Budizmde ulaşılabilecek enüst mertebe. 10- Askeri bir taşıma aracı.- Telefon sözü. - Galyumun simgesi. - Birşeyin akmasına yarayan üst yanı açık boru.11- İnsan vücudunu saran doku. - Vilayet.- Taneli bir meyve.- Fuzuli’nin bir kasidesi.12- Jimnastik yaparken giyilen bir tür hafifayakkabı. - Tarla kuşu. 13- Marmarabölgesinde bir kayak merkezi.- Sodyumunsimgesi.-Masallarda adı geçen efsanevidağ. 14- İlaç. - Erkek. - Habeş soylusu. -Donuk renkli. 15- İç içe geçmiş büyükkentlerden ve banliyölerden oluşan,çevreye ve ülkeye göre kültür ve ekonomiyönünden en gelişmiş olan merkez şehir.– Uyak. 16- Fasıla.- Antalya’da ünlü birplaj. 17- Bir sıfat eki. – Kutsal ışık. 18-Rize’nin bir beldesi – Bir haber ajansınınsimgesi. 19- Asya’da bir ülke. – GüneyAmerika’da yaşayan bir yük hayvanı. 20-Manisa lalesi.

YUKARIDAN AfiA⁄IYA: 1-1918-2005 yılları arasında yaşamış olup ‘ Bengamlı hazan’, ‘Avare gönlüm yine sensizhicrana daldı ’ gibi yapıtlarından tanıdığımızbestekarımız. – Erzincan’ın bir ilçesi. 2-ABD’de bir eyalet. – Kural. - Geneldealtıgen olarak bahçeler için tasarlananetrafı açık ahşap oturma alanı. 3- Boyayapımında kullanılan zehirli bir madde. –Bir belgeye ya da işleme resmiyetkazandıran kuruluş. – Talyumun simgesi.- Dolayısı ile anlatma. 4- Arapçada kadın.– Japonya’da bir kent. – Organik bir bileşik.– Yemen’de bir kent. 5- Eski dilde göz. –Sıkılgan, mahcup – Yunan mitolojisindeaşk tanrısı. – Arapça’da ben. 6- Her türlüeski eşya alım satımıyla uğraşan kimse. –Eski bir siyasi partinin simgesi. – Tümör.7- Libya’da bir liman kenti. – Asya’da birbaşkent. – ‘…. Toy’ ( ‘Yitik Ülkü’, ‘İmparator’gibi yapıtlarından tanıdığımız romancımız).– Satrançta bir kategori. 8- Paramızısimgeleyen harfler. - Belirli maddelerisatma izni olan kimse ya da kuruluş. –Litrenin kısa yazılışı.- Saha, meydan. – Tarlasınırı. 9- İsveç’te bir kent. – Yabancı birağırlık birimi. – Büyükbaş hayvanlardagörülen bir hastalık. 10- Katışıksız, saf .-Birdenbire. – ‘….. Dayı’ ( Anton Çehov’unbir yapıtı). – Balkanlarda bir dağ. 11-Kalayın simgesi. – Bir ilimiz. – Gümüşünsimgesi. - Uzaklık işareti. 12- Alev. – Hafifbir yağmurluk türü. 13- Bakış. – Sadecebire ve kendine bölünen sayılar. – İstanbul’-un bir semti. 14- Tavla oynamaya yarayangereç . – Yapma, etme. – Akıl. – Yerkabuğukırığı. 15- Antalya’da bir mağara. -Su, şeker,nişasta, potasyum bitartarat ile hazırlanantatlı bir yiyecek. – Bir cetvel türü.

Page 158: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

SATRANÇMustafa Y›ld›z

usya’da do¤du. Dört kez SSCB, befl kez Avrupasatranç flampiyonu oldu. Sovyetler Birli¤i da¤›l-

madan çok önce ‹sviçre’ye göç etti. Her iki ülkenin deulusal tak›mlar›nda oynad›. Karpov ile 1978 ve 1981y›llar›nda yapt›¤› final maçlar›n› kaybetti. fiampiyonlu¤açok yaklaflmas›na karfl›n beraberlikleri sevmedi¤indenyar›m puan›n yetece¤i bir maçta Karpov’u yenmek içinoynad› ve yenildi. Satrançç›lar aras›nda “Terrible =Korkunç” takma ad›yla an›lan Kortschnoi için arkadafl›

GM Polugaevsky, flöyle demifltir: “ Konumu kötülefltikçe o daha iyi oynamayabafllar. Bu durum zaman s›k›flmas›nda da geçerli olur.” Konumsal anlay›fl›çok güçlü olan Kortscnoi’un karfl› ata¤a dayal› stili ve inatç› bir kiflili¤i var.80 yafl›nda olmas›na karfl›n büyük turnuvalar›n korkulan oyuncusu olmay›sürdürüyor.

156

ÜNLÜ SATRANÇ USTALARI: 24Korkunç Viktor: Viktor KORTSCHNOI (1931-.....)

R

Viktor KORTSCHNOI

Kortschnoi-Udovcic, Leningrad, 19671.d4 e6 2.e4 d5 Vezzir piyonu aç›l›fl›

Frans›z Savunmas›na dönüfltü. 3.Ad2 Af64.e5 Afd7 5.c3 c5 6.Agf3 Ac6 7.Fd3 Vb68.0-0 cxd4 Beyaz, geliflim u¤runa piyonfeda etti. 9.cxd4 Axd4 10.Axd4 Vxd411.Af3 Vb6 12.Va4 Vb4 Siyah, do¤alolarak vezirleri de¤ifltirmek istiyor. 13.Vc2h6 14.Fd2 Vb6 Yeniden vezirle hamle;gereksiz tempo yitimi. 15.Kac1 Fe716.Va4 Vd8 17.Kc2 fif8 Siyah, at›n›açmazdan kurtarmak için flah kanad›kalesini oyun d›fl› b›rak›yor. 18.Kfc1 Ab6c dikeyinde kurulan kale bataryas› oyuna a¤›rl›¤›n› koyacak. 19.Vg4 Fd720.Fa5 Kc8 21.Kxc8 Fxc8 22.Fb4 g6 23.Vh4 (D) Çifte açmaz. Açmaz, buoyunda beyaz›n en büyük silah›. 23…g5 24.Axg5 fie8 25.Fb5+ Fd7 Siyahflah›n vezir kanad›na kaçmas›na izin yok. 26.Axe6 Feda. 26… fxe6 27.Vh5+fif8 28.Kc3 Kh7 A¤›r toplar savafla kat›l›yor. 29.Vg6 Kg7 30.Vxh6 Fxb5 Birfeda daha.31. Kg3 Hiçbir siyah alet flah›n› savunam›yor, ne ac›! 1-0

Page 159: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

BD TEMMUZ 2011

157

Çözümler 152. sayfadad›[email protected]

Beyaz Kazan›r Siyah Kazan›r

ANAND’IN RAK‹B‹: BORIS GELFAND

ATAK Kortschnoi-Karpov,Moskova, 1974

OYUN SONU Kortschnoi-Karpov, Moskova, 1974

Gelfand-Grischuk, Kazan,2011Final maç›n›n ilk befl oyunu berabere bitti. Bu

da berabere biterse h›zl› maçlara geçilecek.Yandaki konum, son a¤›r oyunun 25. hamlesin-

de olufltu. Beyaz›n merkez kareleri piyonlar›yla elegeçirmesi, siyah›n piyon yap›s›n›n daha düzenliolmas›na karfl›n tehlikeli taktik tehditler olufltururkenkendi figürlerinin eylem alan›n› geniflletiyor.25…Fxb3 (26.d5 çataldan kaç›yor.) 26.Kdc1 Aa5Piyon blokunun önünde üç figür; risk tafl›yor. 27.d5b6 Olas› bir çifte vurufla karfl› önlem ama yetersizönlem. 28.Fe5 c5 29.dxc6 (g.a.) f6 30.Fa1 Kc5 31.Kxc5 bxc5 32. Vb5 Vc733.Kxb3 Axc6 Siyahlar, çifte sald›r›dan kurtulamad›. 34.e5 Ad4 Etkisiz bir çatal.35.Vc4+ Siyah terk etti.

Recebov-Kramnik, Kazan, 2011Siyah›n g6’daki at› tehdit alt›nda. Eski Dünya

fiampiyonu Kramnik, at›n› kötü bir kareyeoynuyor: 37…Ae7 38.Ah6! gxh6 39.Ve5 Buaçmaz, beyaz›n oyunu kazanmas›na yetti. 39…Ad5 40.Kxf6! Axf6 41.Vxf6 Kg7 42.Af5 Vf843.Axg7 Vc5+ Bir flah çekmekle ne olur? 44.fih1Axg7 45.Vf8+ Mata çare yok. 1-0

Page 160: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

158

B‹ZE GÖNDER‹LEN K‹TAPLARDAN

sahne gerisindeki dayanaklar gözlerönüne seriliyor. Dünyan›n yazar›olma unvan›n› kendi bile¤inin hakk›ile alan García Márquez kendisi gibi“Kara Liste”de olan ülkesi Kolom-biya’da da çok sevildi. Herkesinyak›nl›¤›n› ve sevgisini kazan›p halkamal olmufl bir flahsiyetti. “Günümüzedebiyat sanat›nda böyle büyükkitleleri peflinden sürükleyen pekgörülmez.” Nobel ödülünü almayagitti¤inde Kolombiya Devlet Baflkan›“Bütün Kolombiya Gabo’nunyan›nda olacak!” diye u¤urlad›.Törene ceketli kravatl› de¤il gele-neksel beyaz keten liqui-liqui’sinigiyerek kat›ld›. Yapt›¤› konuflmadaülkesini kötülemek yerine ülkesinive ülkeleri cad› kazan›na atan veatmaya çal›flan yay›lmac› güçleriyerdi. Yan›nda getirdi¤i alt› de¤iflikdans ve müzik toplulu¤undaki altm›flsanatç› ile Nobel Töreni’ni haz›rla-yanlara bir gerçe¤i itiraf ettirdi:“Bunca y›ld›r ‹sviçrelileri hiç bukadar keyifli görmemifltim!”

40 y›l ABD’nin ülkeye girifl iznivermedi¤i kara listeye ald›¤› GarcíaMárquez ABD Baflkan› Bill Clin-ton’un “Yüzy›ll›k Yaln›zl›k” adl›yap›t›n› okumas›n›n ard›ndan buyasaktan kurtulabildi. García Márqu-ez’i “tehlikeli” kifli yapan ABD’ninbugün Kuzey Afrika, Ortado¤u, ArapYar›madas›, Bat› ve Orta Asya’y›cehenneme çeviren politikalar›nakarfl› durufluydu. ‹lginçtir “solcu”oldu¤u için bafl›na gelmedik kalma-yan yazar›n yap›t›n› sansürleyen“solcu” bir ülke SSCB oldu. Birzorlama, pazarlama, reklam çal›flmas›olmaks›z›n dünya çap›nda yap›tlar›n-dan, dilinden ve anlatt›klar›ndanötürü çok satan ve çok sevilen yazarolan García Márquez’i daha yak›ndantan›ma olana¤› sunan incelemedeülkesi, yaflam› yöntemleri, beslendi¤ikaynaklar, yazd›klar› ve yap›tlar›n›n

BirSözBüyücüsü

Garcia MarquezGene H.Bell-Villada

Kırmızı KediYayınevi

UzaktanBakan‹nsanClaude Levi-Strauss

Vircent DebaeneFrederic Keck

Yap› KrediYay›nlar›

Page 161: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

159

BD TEMMUZ 2011

‹nternetteki bilgi kirlili¤i, do¤rularve yanl›fllar›n at izinin it izine kar›flmas›gibi bir birine girdi¤i, flifreler ve intihal-ler ile ak›llar›n tutulmas›na, ak›llar›nbombard›man edilmesine u¤rand›¤›bir süreçte daha vahim fleyler de oluyor.Atatürk “Tarih yazmak, tarih yapmakkadar önemlidir. Yazan yapana sad›kkalmazsa de¤iflmeyen hakikat, insanl›¤›flafl›rtacak bir mahiyet al›r... Tarih hayalürünü olamaz. Tarih yazarken gerçekolaylar› bulmaya çal›flmal›y›z... ‹ngiliz-ce yay›mlanm›fl bir kitab› al›p Grekçemetinler kulland›¤› izlenimini verenbir “yazar” kifli adlar› ve kavramlar›de¤ifltirip Alevi terimlerini monte ede-rek toplumu ve özellikle Alevi kesim-leri istismar etmeye giriflti. Alevilik veMitoloji konusunda seçkin yap›tlaryay›mlayan Yurt Kitap Yay›n bu skan-dal› belgeleyerek gerçekleri kamuoyuile paylaflmak için yay›nlad›¤› kitapokura, yazara, çizere, yay›nc›ya inceeleyip s›k dokuman›n gerekli¤inian›msat›yor.(...)

Alevi TarihYaz›m›ndaSkandalErdo¤an Ç›narÖrne¤i

Hamza AksütÜnsal ÖztürkHasan Harmanc›

Yurt Kitap Yay›n

Bilim ve teknolojinin getirdi¤iolanaklarla dümdüz edilen yaban›lyaflamdan izleri gelecek kuflaklaraulaflt›rabilmeyi baflaran Claude Lévi-Strauss 20. Yüzy›la damgas›n›vurabilen bilimadamlar›ndan biriydi.Amerikan yerlilerinden, Bat› Avrupahalklar›na, oradan da Hindistan veJaponya’ya kadar çok çeflitli toplum-lar› gözlemleyerek karfl›laflt›rmal›incelemeler yapt›. Ad›n› kendisininverdi¤i Yap›salc›l›k her türlü insanietkinli¤e iliflkin deneyimleri genifllet-meye olanak sa¤layan bir bilim oldu.“Gezi ve gezginleri” yaban›l yaflam›kültürleri yok etti¤i gerekçesi ile sev-meyen Claude Lévi-Strauss yazd›klar›yan›nda toplad›¤› malzemeler ile dün-yan›n geçmifl döneminin gizemlerinianlafl›lmas›n› sa¤lad›¤› gibi çekti¤ifoto¤raflarla da bunu pekifltirdi. Ula-flabildi¤i kültürlerin akrabal›k sistem-lerini, mitlerini, sanatlar›n› antropolo-jik, felsefi, sanatsal aç›dan inceledi.Yaflam›n›n son y›llar›nda ekoloji ileyak›ndan ilgilenen Claude Lévi-Strauss “Ad›na küreselleflme denenve çeflitli hadiseleri ürkütücü birbiçimde buluflturan olgu yüzündenkültürel çeflitliliklerde yaflanan h›zl›yoksullaflma”y› elefltirerek daha öncebenzeri olmayan bu küreselleflmebüyük ölçüde nüfus patlamas›ndankaynaklan›yor. K›sa bir sürede geze-gen mevcudunu dört kat›na ç›karanbu patlama görülmesi gereken as›lfelakettir” uyar›s›nda bulundu.

Page 162: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

160

B‹R FOTOGRAFB‹N SÖZCÜ⁄E BEDELD‹RGönderi: S‹MGE CANITEZ, ‹STANBUL

Page 163: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

PROF. DR. MEHMET HABERAL’IN SEÇ‹M TAAHHÜTNAMES‹ PROF. DR. MEHMET HABERAL’IN SEÇ‹M TAAHHÜTNAMES‹

Page 164: TEMMUZ 2011 Mehmet Haberal CHP Bana Ata’dan … · Mete Akyol 10 Kamuoyu Açıklamas ... Suçlay›c›lar ‹flliyor Gülçin Orkut 22 Berlin’de Yarg›çlar Vard›r Alaettin

TE

MM

UZ

2011

Bekir Üstün, 1979 y›l›nda Ni¤de’de dünyaya geldi. Annesiyle ç›kt›¤› birgezintide do¤an›n güzelli¤i karfl›s›nda tepkisiz kal›namayaca¤›n› anlad› küçükyafllarda... ‹lkokulda ev ödevi olarak yapt›¤› resme ö¤retmenini inand›ramad›¤›

için kopyac›l›kla suçlan›p yedi¤i tokatla bafllayan resim serüveni hocas›Sabahattin Camc›o¤lu’yla buluflturdu onu... Camc›o¤lu’ndan desen,

kompozisyon e¤itimi ald›. A Hamdi Tanp›nar’›n “Kolaydan kaçan hakikisanatkâr bilir ki, hayat ve hadisat›n idrak› ancak insan ruhu üzerinde

düflünenlere ve onu anlamaya ve tespit etmeye çal›flanlara nasip olabilir”sözünü kendine ilke edinen ressam düflündeki do¤ay› görme çabas›yla

duygular›, özlemleri ve do¤al güzellikleri tuval üzerinde renklere dönüfltürmeyeçal›flt›. Figür ve portre çal›flmalar›yla da dikkat çeken Ressam Bekir Üstün,

‹stanbul’daki atölyesinde resim yaparak yaflam›n› devam ettirmektedir.

TÜRK RESSAMLARI: Bekir ÜSTÜN

2000

1 TEMMUZ 2011

192297 SAYI: 2011 / 07 F‹YATI: 4 TL

BAfiKENT ÜN‹VERS‹TES‹ KÜLTÜR YAYINI

"CHPBanaAta’danMirast›r"

Prof. Dr.Mehmet Haberal:

R›fat Serdaro¤lu:SUÇUN BÜYÜ⁄ÜS‹YASALPART‹LER‹NYAPISINDA

Sh:XXX

Sayg› Öztürk:TUTUKLAMAREKORUTÜRK‹YE’N‹N

Utan›lacak Bir Gerçek:GERÇEK SUÇLARISUÇLAYANLAR‹fiL‹YOR

Gürbüz Evren:BASINÖZGÜRLÜ⁄Ü VEAVRUPA B‹RL‹⁄‹’N‹NSUÇU

Mete AkyolSilivri C.Savc›s›’ndanÖzel ‹zin Ald›Cezaevi’ndeHaberal ileGörüfltü Sh:6

Sh:12

Sh:14

Sh:17

Sh:60