Embed Size (px)
Citation preview
TÜRK TORAKS DERNEĞİ II. YAZ KAMPI
“HER YÖNÜYLE BESLENME VE AKCİĞER” SEMPOZYUMU
16-19 Haziran 2016
Seferihisar / İzmir
Ve bizim bir haziranımız
Bir yıl kadar yetecektir dünyaya
Turgut Uyar
DAVET
Yaşamın paylaşmaktan geçtiğine inanıyoruz. Hayatın yarışmakla değil, dayanışmakla anlam
bulacağına inanıyoruz. Dahası bu dünyada ve güzelim bu ülkede hepimize yetecek kadar aş ve
sevgi bulunduğunu, ancak sorunun yoklukta değil, aş ve sevgiyi paylaşamamakta saklı olduğunu
biliyoruz. İşte bu nedenlerle ikinci yaz kampımızda hem sevgiyi, hem de bilgi ve deneyimlerimizle
harmanlanmış aşımızı hep birlikte konuşmak istiyoruz.
Bildiğiniz üzere son yıllarda akciğer sağlığı, hastalıkları ve hastalıkların tedavisinde beslenmenin
yeri giderek daha fazla önem kazandı. Mikrobiyatalar, pre-probiyotikler ve beslenme ile ilgili pek
çok konu meslek yaşamımızda daha geniş yer tutmaya başladı. Daha önemlisi yoğun bakımdaki
hastalarımıza, KOAH olgularımıza, kanserden bitap düşmüş canlarımıza daha iyi beslenme
seçenekleri sunabileceğimizin de farkındayız. Bu yıl beslenmeyi konuşmak istememizin bir
nedeni bu…
Ama emin olun sadece bu kadar değil: çünkü mutfağın yaşamın temeli olduğunu biliyoruz. Yemek
yeme kültürünün, tarihin, coğrafyanın, zamanın ve mekanın.. hasılı insan denilen canlının temelini
etkileyen ve ondan etkilenen bir varoluş olduğunu görüyoruz…
Tedavi edici besinler, hasta beslenme biçimleri, mikrobiyata, pre/probiyotikler, zayıflama rejimleri,
açlık, obezite gibi hastalıklar ve beslenme etkileşimi yanı sıra kültür, tarih, GDO, endüstri, sofra
adabı, vejeteryanlık ve bir dolu konuyu Ege, Akdeniz, Güneydoğu ve dünya mutfağının yani
lezzetin peşine düşerek konuşacağız.
Elbette sizlerden daha fazlasını öğreneceğimizi ve birlikte farklı tatlar keşfedeceğimizin de
farkındayız. İşte tam da bu nedenle sizleri de bekliyoruz…
GEÇEN YAZ KAMPINDAN MEKTUP VAR
26-28 Haziran 2015 tarihlerinde Sığacık-Teos’ta gerçekleştirilen “KOAH ve İnsan” konulu I. Yaz Kampı,
katılan herkes için gerek sosyal gerekse bilimsel yönüyle farklı bir deneyim oldu. Çünkü ne yazık ki, tıp ile
sosyal bilimlerin buluşması, insanların birbirleriyle buluşması, tüm farklılıklarını koruyarak aynı göğün
altında yan yana durması ve Ege denizinin mavisinde birbirlerinden zenginleşmesine bu topraklarda çok
rastlanmıyor.
Katılanların hatırlayacağı üzere geçen yıl gerçekleşen Yaz Kampı’nın ele alıp tartıştığı ilk konu “Bilginin
tek bir çeşidi mi vardır?” oldu. Bu zeminde KOAH bilgisinin tıbbi arkaplanı kısaca özetlendikten sonra,
bilimsel tıbbı bilginin hayatın tek hakikati mi olduğu üzerine düşünceler paylaşıldı. Sağlık, hastalık ve
KOAH özelinde sanatsal bilgi, felsefe bilgisi, egemen Batı bilgisinin ötesi arandı. KOAH ve nefes’in anlamı
ve yaşamdaki karşılığı alt tarafı sıradan bir boruya üflemekle mi anlaşılırdı sadece? İnsanın nefes aldığının
farkına varması Batı dünyasının iddia ettiği gibi adına “nefes darlığı” denilen bir patoloji miydi, yoksa kadim
Doğu öğretisinde olduğu gibi hayatın farkına varmak mıydı? Dahası nefesin kesilme hali her zaman
“hastalık” mıydı? Eğer öyleyse aşkın insanı nefessiz bırakan, kalp çarpıntılarına neden olan doğası da
tedavi mi edilmeliydi?
Daha sonra son 200 yıllık uygarlığa gözler çevrildi. “Feodalizmden “her şey satılık” diyen neoliberal
uygarlığa hangi bedelleri ödeyerek vardık?” sorusu üst başlığında onlarca sorunun yanıtı arandı. Belki tüm
soruların yanıtı bulunamadı ama soru sorabiliyor olmanın yanıtı bulmanın ilk adımı olduğunu bilen bir grup
insan pek çok soruyu var etti. İşte bu sorulardan birkaçı: KOAH, bu uygarlığın ödenen bedellerden birisi
mi? GOLD ya da diğer küresel egemenlerin iddia ettiği gibi KOAH, gerçekten kaçınılmaz bir hastalık mı?
Bu hastalığın sosyal belirleyicilerle ve her şeyi fiyatını bilen ama hiçbir şeyin değerini anlamayan
neoliberalizmle nasıl bir bağlantısı var? Yoksa KOAH, kapitalist Batı uygarlığın zorunlu bir sonucu mu?
Yoksa bu uygarlık, KOAH hastalığını var ettiği gibi yakınmaları azaltmak dışında hemen hiçbir işe
yaramayan çeşitli ilaçları da üreterek aslında sistemi yeniden mi var ediyor? KOAH ilaçlarına ayrılan
kaynaklar hastalığın sosyal belirleyicilerine yönlendirilemez mi? “Başka türlü” bir uygarlıkta KOAH
olmayabilir mi? Böylesi bir dünyada Toraks Derneği’nin üstlenmesi gereken rol ne olmalı?
Sempozyuma damgasını vuran oturumlardan birisi ise “boşa koysan dolmuyor, doluya koysan almıyor”
tartışmasına ayrıldı. Gerçekten de tıp uzun dönem modernist bir bakış açısıyla “bütünlük” temelinde KOAH
hastalarının ortak yönlerini FEV1’de bulmaya çalıştı. Ama nafile.. olmadı. Ardından postmodernist bir
bakışla “farklılık” ekseninde KOAH’lı hastaları fenotiplerle birbirlerinden ayrıştırma çalıştı/çalışıyor. Ama
nafile.. olmadı/olmuyor. Çünkü hangi yolu temel alırsa alsın; hastayı, yani insanı bütünüyle tanımlayamıyor
ve tümüyle kimliklendiremiyor. İnsanı ve onun hastalığını tümüyle tanımlayamadığı için de hep bir yön
eksik kalıyor ve insan, hastalığın içerisinde kaybolup gidiyor: nümerik değerlere dönüşüyor. Oysa Yaz
Kampı’nın temel derdi tıp ortamında kaybolan insanı bulmak değilse bile aramaktı. Bu arayışın bir parçası
olarak “Bütünlük ve farklılığın ötesinde birşey yok mu?” sorusunun peşine düşüldü. Hayatın gündelik
koşturmacasına inat hastalığı/insanı nasıl bir kimlikte tanımlayacağımız düşünüldü. Ama radikal bir
düşünme biçimiydi bu: felsefecilere bile hayret ettirecek kadar radikal! Nasıl ki Kampın kendisi tek bir
hakikatin olmayacağı ve olmadığı için bulunamayacağını dikkate alarak şekillendiyse, aynı biçimde sağlık
ve hastalık da bu çoklu hakikat doktrinine göre tanımlanabilir miydi? Akmak, durmaksızın akmak, akışlar
içinde olmak, sabitliğe değil akışkanlığa sabitlenmek, bulunduğu sanıldığı anda değişme ve kaybedişin
geldiği görmeye çalışıldı. Belki de “queer bir tarife ihtiyacı vardır; hem KOAH’ın hem hayatın” denildi.
İnsanı ve hastalığı KOAH ekseninde tam da esnekleştirme tartışması sürdürülürken hayatın acı gerçekleri
kamp sakinlerinin gündemine girdi. Çünkü Kampta ifade edilen sözlere ve umutlara inat her geçen gün
sıradanlaşıp bizi adeta robotlaştıran bir hayatta nefes alıyoruz, almaya çalışıyoruz, daha doğrusu
alamıyoruz. GOLD ya da başka kendinden menkul kıymete sahip yapılanmaların “rehber”lerine uyarak
norm’larımızı ve hem hekim hem hasta olarak robotik bedenlerimizi inşa ediyoruz gündelik hayatta. Hatta
ne yazık ki “iyi hekimlik” denilen kavramı bile içinde insan barındırmayan norm ve rehberlere indirgemiş
olarak tarif etmekteyiz. Dahası kendi karanlığımızla yüzleşmekten ısrarla kaçınıyoruz: Hayata, sağlığa,
hastalığa, KOAH’a ölçüt koymanın bize ve hastaya neler kazandırdığı ve kaybettirdiğine bakmıyoruz.
“İnsan her şeyin ölçüsüdür” diyen Protagoras’ın izinden giderek, insana “verimlilik ve performans” adı
altında ölçüt dayatan bu uygarlığın neden olduğu yıkımları ve bu yıkımlarda göğüs hastalıkları hekimleri
olarak hangi rolü üstlendiğimizi sorgulamıyoruz. Çünkü eleştiriyi unuttuk. Şimdi “uyma”nın çağındayız:
iktidara, egemene, kurala, rehbere, BUT’a, SUT’a uymanın ve uyum göstermenin çağındayız. Oysa
KOAH’lı bir insanı ölçmeye kalkıştığımız yöntemlerin ne kadar güvenilir olduğunu ve hastayı biraz daha
yaşatmak için ona neler yaptığımızı gözden geçirmenin vakti gelmiş ve hatta geçmektedir.. deyip bu
bakışla en sivri oklarımızı kendimize ve tıbba yönelttik.
Yaz Kampı’nda ele alıp tartışmaya çalıştığımız son konu ise hepimizin hayatının ortasında yer alan medya
oldu. Hani hepimizi bir anda “terörist”, “suçlu”, “namussuz”, “çapulcu”.. yapabilen medyayı konuştuk. Hani
göz göre göre yalan söyleyen, alenen görmeyen, “penguen”e bağlayan ya da yeri geldiğinde biz sağlık
çalışanlarını sağlık alanındaki her aksamanın suçlu ve sorumlusu olarak hedef gösteren medyayı irdeledik.
Böylesi bir ortamda hem kendimiz hem hastalarımız için daha sağlıklı bir ilişki kurabilmek için medyayı ve
onun çalışma stratejisini öğrenmeliydik çünkü. Öğrenmenin ilk adımının da sorular üretmek olduğunu
biliyorduk: Medya nedir? Toplumun içinde midir, dışında mı? Dördüncü Kuvvet ne demektir? Ve bu
arayışımıza kendimizi de dahil ettik. Toraks Derneği’nin güçlü medya yapılanmasını olumlu ve sorunlu
yönleriyle ele aldık: kendi kendimize neşter vurduk...
Altını özenle çizmek isteriz ki; geçen yılın Yaz Kampında istedik ki sözümüz hiç bitmesin.. istedik ki yarına
daima söylenmemiş bir söz kalsın...
Ne iyi ki; bu yıla üzerinde derinleşecek, konuşulacak bir dolu söz bırakmışız.
Ne iyi ki; bu yıl da buluşacağız.
Sevgilerimizle.
Kamp Ekibi
öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
belki bin tane aşktan geçmiş olayım ve hiçbiri olmasın gözümde.
hiçbiri tamamlayamamış olsun cümlelerimi,
hiçbiri bağlayamamış olsun geceyi sabaha.
hiçbirinin gülüşünün her anı senin kadar aklıma işlenmemiş olsun.
hiçbirinin hayali en güzel haliyle barınamamış olsun beynimde.
hiçbirinin izi kalmamış olsun bedenimde.
Orhan Veli Kanık
TTD II. YAZ KAMPINDA KONUŞACAKLARIMIZ
BİYOMEDİKAL ALAN
Antiinflamatuar Besinler
Beslenme ve Akciğer Sağlığı
Beslenmenin Tedavi Edici Etkisi
Enteral ve Paranteral Beslenme
Mikrobiyata
Prebiyotikler
Probiyotikler
Simbiyotikler
İNSAN BİLİMLERİ
Besin Endüstrisi, Obezite ve Kuşakların Korunması
Bir Ürün Olarak Beden
Dünden Bugüne Değişen Sofra Adabı
Endüstriyel Tarım ve Sağlıklı Besin
Homeroston Günümüze İzmir
İklim Değişikliği ve Beslenme
Medyada Beslenme, Diyet ve Sağlık
Mutfak, Sınıf ve Ataerki
Mutfaktaki Tarih: Yemek ve Politika
Risk Toplumu ve Güzellik Algısı
Vejeteryanlığın Tarihçesi ve Mutfağı
SOSYOKÜLTÜREL ALAN
Temiz Besin: Slow Food
Permakültür Felsefesi ve Su
Popüler Diyetler: İlkel İnsan, Alkali…
16 HAZİRAN 2016 PERŞEMBE: OTELE GİRİŞ
Hoşgeldiniz…
Teos Village Ekolojik Tatil Köyü, 154 odalı, 320 yatak kapasiteli olup, odaları “çarşı katı” denilen girişteki
bina veya iki katlı binalarda yer almaktadır. Odalar, standart odalar, bağlantılı aile odaları, deluxe suitler
ve villalar biçimindedir. Standart odaların tümüne bahçelerden geçilerek ulaşıldığı için konumları bahçe ile
içiçedir. Üst katlardaki odaların balkon ve terasları deniz ve bahçe manzaralıdır. Standart odaların bazıları
lobi ve resepsiyon alanının üst kısmında bulunmaktadır. Diğer odalardan daha geniş bir kullanım alanına
sahip olan bu odalar, rahatlıkla ilave bir yatak daha alabilecek büyüklüktedir. Bu odaların her birisinde
balkon bulunmakta ve balkonlar yeşillikler içerisindeki bahçe manzarasına bakmaktadır. Odaların
hepsinde klima, mini bar, telefon, televizyon, kasa, saç kurutma makinesi ve tam donanımlı bir banyo
bulunmaktadır.
Teos Village Ekolojik Tatil Köyü, denize sıfır konumdadır. Tesisin özel plajı şezlong ve şemsiyelerle
donatılmıştır. Ayrıca plajda bulunan servis odasından havlu başta olmak üzere kimi ihtiyaçlar temin
edilebilmektedir. PADI sertifikalı dalgıç okulu ve market de bu alanda hizmet vermektedir. Ayrıca çocuk
kulüpleri, oyun alanları ve deniz sporları merkezi de plaja çok yakın bir konumdadır. Açık yüzme havuzu
ise plaja yaklaşık on metre mesafesindedir. Havuzun orta kısmında havuz bar bulunmaktadır. Ayrıca
çocuklar için de özel havuz bulunmaktadır.
Son olarak plajın hemen üst kısmında ağaç ve çiçekler arasında restoran, tesis bünyesinde de dört tenis
kortu, çim oyun sahası, plaj voleybol sahası, spor ve masaj salonu, yoga alanı, bebek odası ve bisiklet
parkı bulunmaktadır.
21.00 – 23.00 : Söyleşi: Homeros'tan Günümüze İzmir; Ahmet Uhri (Amfitiyatro)
17 HAZİRAN 2016 CUMA
08.30 – 09.00: Sahilde Tanışma: “Beş Çayı İçin Kurabiyelerimizi Birlikte Yapıyoruz”
10.00 – 11.00 : I. Oturum
Oturum Eşbaşkanları; Arzu Yorgancıoğlu & Oğuz Kılınç
Tartışma Hedefi: Bu oturumda beslenme ile akciğer sağlığı ve hastalıkları arasındaki ilişki tartışılacaktır.
Açlık ve obezitenin akciğer sağlığı üzerindeki etkilerinin de irdeleneceği bu oturumda aynı zamanda
hastalıkların tedavisinde besinlerin sağlayabileceği katkılar literatür bilgileri ışığında sunulacaktır.
10.00 – 10.20 : Beslenme ve Akciğer Sağlığı; Aslı Görek Dilektaşlı
10.20 – 10.40 : Beslenmenin Tedavi Edici Etkisi ve Antiinflamatuar Besinler; Reyhan Nergiz Ünal
10.40 – 11.00 : Tartışma
11.00 – 12.00 : II. Oturum
Oturum Eşbaşkanları; Begüm Kalyoncu & Fuat Kalyoncu
Tartışma Hedefi: Bu oturumda özel olarak toplantının yapıldığı havzanın kültür birikiminin ve genel olarak
sınıf ve ataerkil değişkenlerin mutfağa yansımaları tartışılarak, yaşamın en önemli pratiklerinden birisi olan
yemeğin / mutfağın kültürel zenginliği ve karmaşıklığı irdelenecektir.
11.00 – 11.20 : Mutfak, Sınıf ve Ataerki; Sezai Ozan Zeybek
11.20 – 11.40 : Temiz Besin: Slow Food; Nedim Atilla
11.40 – 12.00 : Tartışma
12.00 – 13.00: Yemek
13.00 – 14.00 : III. Oturum
Oturum Eşbaşkanları; Oya İtil & Güngör Ateş
Tartışma Hedefi: Bu oturumda tarımın endüstriyeleşen altyapısı, hızlanan yemek yeme kültürü ve ekolojik
sorumluluklar, sağlık ve veganlık başlıkları göz önüne alınarak tartışılacaktır.
13.00 – 13.20 : Endüstriyel Tarım ve Sağlıklı Besin; Defne Koryürek
13.20 – 13.40 : Vejeteryanlığın Tarihçesi ve Mutfağı; Buket Atlı
13.40 – 14.00 : Tartışma
14.00 – 15.00 : IV. Oturum
Oturum Eşbaşkanları; Ayşe Bilge Öztürk & Ali Kocabaş
Tartışma Hedefi: Bu konferansta ülkelerin ve Osmanlı – Türk mutfağının şekillenme yolları, soğuk savaşın
mutfak üzerine etkileri, yemeklerin servis edilme ritüelleri, organik tarım ve ekolojinin ırkçılık için kullanılışı
ve milli mutfağın kurgulanışı konuları ele alınarak, mutfak üzerinden insanların farkında olmadan maruz
kaldıkları siyaset gündeme getirilecektir.
Mutfaktaki Tarih: Yemek ve Politika; Burak Onaran
15.30 – 17.30 : Hayata Kaçmak: Kano & Sutopu Yarışması – Masa Tenisi Turnuvası
21.00 – 22.00 : V. Oturum (Amfitiyatro)
Oturum Eşbaşkanları; Nurhayat Yıldırım & Abdullah Sayıner
Tartışma Hedefi: Bu söyleşide alaturka yemek yeme biçiminden alafranga biçime geçilme nedenleri ve
yaşanan değişikliğinin gündelik hayat yansımaları tartışılarak, günümüz hayatını da etkileyen Osmanlı – Türk
modernleşmesi süreci irdelenecektir.
Dünden Bugüne Değişen Sofra Adabı; Özge Samancı 22.00 – 00.00: Halk Müziği Dinletisi (Oğuz Dicle ve Arkadaşları) (Amfitiyatro)
18 HAZİRAN 2016 CUMARTESİ
10.00 – 11.00 : VI. Oturum
Oturum Eşbaşkanları; Begüm Ergan & Benan Müsellim
Tartışma Hedefi: İşlenmiş ürünlerin kullanımına bağlı olarak yok edilen “iç çevre”nin dışarıdan yapay olarak
biyotiklerle replase edilerek yeniden sağlığına kavuşacağı hipotezi ile kritik hastalara yönelik geliştirilen
beslenme modelleri tartışılacaktır.
10.00 – 10.20 : Mikrobiyota, Prebiyotikler, Probiyotikler ve Simbiyotikler; Ener Çağrı Dinleyici
10.20 – 10.40 : Enteral ve Parenteral Beslenme; Serdar Akpınar
10.40 – 11.00 : Tartışma
11.00 – 12.00 : VII. Oturum
Oturum Eşbaşkanları; Şermin Börekçi & Osman Elbek
Tartışma Hedefi: Bu oturumda risk ve güzellik algısı kavramları üzerinden neoliberalizm ve rejim
tartışmaları üzerinden beden politikaları birbirini bütünleyen ve kapsayan bir çerçevede tartışılacaktır.
11.00 – 11.20 : Risk Toplumu ve Güzellik Algısı; Temmuz Gönç
11.20 – 11.40 : Bir Ürün Olarak Beden; Ferda Keskin
11.40 – 12.00 : Tartışma
12.00 – 13.00: Yemek
13.00 – 14.00 : VIII. Oturum
Oturum Eşbaşkanları; Sebahat Genç & Sedat Altın
Tartışma Hedefi: Bu oturumda diyet başlığı altında ilkel insan beslenmesi - alkali beslenme gibi
dünyada son dönemde popüler olan konular, gerek içerik gerekse de bir sağlık endüstrisinin “medya
kampanyası” yönüyle eleştirel arkaplanı ile birlikte tartışılacaktır.
13.00 – 13.20 : Popüler Diyetler: İlkel İnsan, Alkali,…; Sevgi Neylan Bakım
13.20 – 13.40 : Medyada Beslenme, Diyet ve Sağlık; Esengül Ayyıldız
13.40 – 14.00 : Tartışma
14.00 – 15.00 : IX. Oturum
Oturum Eşbaşkanları; Nilüfer Aykaç Kongar & Haluk Celaleddin Çalışır
Bu oturumda neoliberal küreselleşmenin açlık ve obezite ile nedensel ilişkisi ve yaşanan iklim değişikliğinin
beslenme kaynakları üzerine olan etkisi tartışılacaktır.
14.00 – 14.20 : Besin Endüstrisi, Obezite ve Kuşakların Korunması; Şükrü Hatun
14.20 – 14.40 : İklim Değişikliği ve Beslenme; Abdullah Aysu
14.40 – 15.00 : Tartışma
15.30 – 17.30 : Hayata Kaçmak: Kano & Sutopu Yarışması – Masa Tenisi Turnuvası
Hayata Kaçmak: Dalarak, Oynayarak, Dinlenerek…
21.00 – 22.00 : X. Oturum (Amfitiyatro)
Oturum Eşbaşkanları; Feyza Erkan & Ertürk Erdinç
Tartışma Hedefi: Bu oturumda Permakültür ve felsefesi tartışılacaktır.
Permakültür Felsefesi ve Su Yönetimi; Emre Rona
22.30 – 00.00: Sahilde Kamp Ateşi ve Gitar Dinletisi
19 HAZİRAN 2016 PAZAR
Sığacık ve Sığacık Pazarı Gezisi
Kasabanın sokaklarına doğru ilerliyorum. Uzun zamandır bu kadar güler yüzlü bir ortamdan dolaşmamıştım.
Bakıyorum; herkes bahçesinde yetiştirdiğini, mutfağında pişirdiğini evinin önüne çıkarmış. Bir yandan da el
becerileri sergileniyor. Alçakgönüllü bir ekonomi çarkı dönmeye başlamış bile. Kimisi renk renk ördüğü çarşı pazar
filelerini koymuş tezgaha, öteki oya işlerini, bir başkası reçellerini… Bir de tepsi tepsi ev baklavaları var, önlerinde
kuyruklar oluşuyor. Hani içimden bir ses “al bir tepsi baklava, İstanbul’a dostlara götür” demiyor değil! Yol uzun
oysa. Ya yolda nefsime söz geçiremez de tepsidekileri bir başıma silip süpürürsem!
Haşmet Babaoğlu
Masmavi deniz, bir o kadar berrak ve huzur veriyor insana. Dağlar yemyeşil. TOKİ henüz buraya gelmemiş. Bize
ne mutlu. Şehir yamyamları olarak denize ve yeşile hasretiz.
Kaleiçi’ne doyamadığım için sokaklarını üç defa turluyorum, sonrasında sahile yürüyüşe çıkıyorum. Sahilde yan
yana dizilmiş irili ufaklı tekneler var. Kimi balıkçı teknesi, kimi ise gezi teknesi. Kimi teknede de balık ekmek
satılıyor. Az ötede tenha bir köşede boş bir banka oturuyorum. Ve oturduğum bank koyu ve Sığacık Körfezi’ni en
güzel gören yerdi. Ayaklarımın hemen dibinden kıyıyı vuran dalgaların sesi bana huzur veriyordu. Denizi, yemyeşil
dağları, bulutları ve binlerce metre yüksekten uçan uçakları iki saat boyunca izledim. Bolca düşündüm, mutlu
oldum, uzunca bir aradan sonra bu kadar mutlu olmadığımı hayıflanarak hatırladım.
Ömür kısa. Gezmek ve okumak için vakit az.
21 Gram Edebiyat
SEMPOZYUM KONUŞMACILARI
(alfabetik sırayla)
Abdullah Aysu; Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı ve Hububat Üreticileri Sendikası Genel Başkanı Ahmet Uhri; Arkeolog ve Gıda Mühendisi, Öğretim Üyesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Aslı Görek Dilektaşlı; Tıp Doktoru, Öğretim Üyesi, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD Buket Atlı; Ekoloji Aktivisti, Toplum Gönüllüleri Vakfı Proje Koordinatörü Burak Onaran; Tarihçi, Öğretim Üyesi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Defne Koryürek; Aşçı, Gıda Aktivisti, Slow Food Fikir Sahibi Damaklar Lideri Emre Rona; Bütüncül Su ve Atık Yönetimi ve Permakültür Danışmanı Ener Çağrı Dinleyici; Tıp Doktoru, Öğretim Üyesi, Osmangazi Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD Esengül Ayyıldız; İletişim Bilimci, Öğretim Üyesi, Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya Çalışmaları AD Ferda Keskin; Felsefe Bilimcisi, Öğretim Üyesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü Nedim Atilla; Gazeteci, Slow Food Hareketinin Kurucu Lideri Özge Samancı; Tarihçi, Öğretim Üyesi, Yeditepe Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Reyhan Nergiz Ünal; Öğretim Üyesi, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fak. Beslenme ve Diyetetik Bölümü Serdar Akpınar; Tıp Doktoru, Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Sevgi Neylan Bakım; Klinik Diyetisyen, Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü Sezai Ozan Zeybek; Öğretim Üyesi, Bilgi Üniversitesi Sosyoloji bölümü Şükrü Hatun; Tıp Doktoru, Öğretim Üyesi, Koç Üniversitesi Çocuk Endokrinoloji, Diyabet ve Obezite Blim Dalı Temmuz Gönç; Sosyolog, Öğretim Üyesi, Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü
GEÇEN YIL NASIL GEÇTİ, BU YIL NE OLACAK?
Toplantı salonunda yanyana
İddialı masa tenisi maçlarında karşı karşıya
Ateş ve gitar eşliğinde sahilde
Yıldızların altında yemekte,
sinemada
Toplantı öncesi son kontrollerde
Deniz manzarasında koyu bir sohbette
Sahil kenarında yogada
TÜM RENKLERİMİZLE, TÜM FARKLILIĞIMIZLA GÖKKUŞAĞININ ALTINDA
HATIRLAYALIM......
TTD II. Yaz Kampı, 16-19 Haziran 2016 tarihleri arasında Seferihisar’da yapılacaktır.
· Gerek kamp gerekse konaklama TEOS Village Ekolojik Tatil Köyü’nde olacaktır. Tesisin iletişim bilgileri;
o Adres : 3219 Sokak No:27, Sığacık, 35460, Seferihisar, İzmir
o Web : http://www.teosvillage.com/tr/
o Email : [email protected] veya [email protected]
o GSM : 0 535 332 70 27
· Konaklama Ücreti:
o Geçen yıl olduğu gibi Yaz Kampı’na katılacak herkesin -konuşmacı ve oturum başkanları dahil olmak üzere- ulaşım,
transfer ve konaklama ücretleri kendilerine aittir.
o Teos Village Ekolojik Tatil Köyü, sadece Türk Toraks Derneği Yaz Kampı’na katılacak kişiler için özel indirim
uygulayacaktır.
o Tesisin uygulayacağı özel indirim gereği; standart çift kişilik odanın herşey dahil konseptinde konaklama ücreti odada
tek kişi kalınması halinde 140 TL, çift kişi kalınması durumunda kişi başına 110 TL’dir.
o
o
0-6yaş arası tek çocuk ücretsiz, 7- 12 yaş arası çocuk %50 indirimli ve ikinci çocuk %50 indirimlidir.
Yine söz konusu tesisin sadece Türk Toraks Derneği üyelerine bir jesti olarak; Kamp katılımcısının talep etmesi
halinde Kamp tarihinden önceki hafta (13- 16 Haziran 2016) ya da sonra ki hafta (19- 26 Haziran 2016) veya sonra
da aynı düşük ücretle TTD üyelerinin konaklaması mümkündür.
Kayıt:
o TTD Yaz Kampı’na katılmak ve Teos Village Tatil Köyü’nde konaklamak isteyen üyelerimizin bu isteklerini aşağıda
ismi ve iletişim bilgileri verilen tatil köyü rezervasyon sorumlusu Sayın Ebru Özyapıcı’ya mail yolu ile
([email protected] veya [email protected] adreslerine 1 mayıs 2016 tarihine kadar bildirmeleri
gerekmektedir.
o İletilecek mailde Türk Toraks Derneği’ne yönelik özel indirimden yararlanmak için TTD Yaz Kampına katılmak
istendiği, isim ve telefon numarası ve mutlaka konaklama yapacak yetişkin ve çocuk (0-12 yaş dahil) sayısının
belirtilmesi gereklidir. Bu bilgileri katılımcı kişiden öğrenen rezervasyon sorumlusu en kısa sürede (mümkünse aynı
gün) talep sahibine mail ile geri dönecek ve ödemesi gereken ücreti ve yatıracağı banka hesap numarasını kişiye
iletecektir.
o Rezervasyonun kesinleşmesi ancak 15 Mayıs 2016 tarihine kadar konaklama ücretinin katılımcı tarafından banka
hesabına yatırılması ile mümkün olacaktır. Söz konusu tarihe kadar ücretin yatırılmaması halinde rezervasyon tesis
tarafından otomatikman iptal edilecektir.
Rezervasyon Sorumlusu:
o Ad-Soyad : Ebru Özyapıcı
o e-mail : [email protected] veya [email protected]
o GSM : 0 535 332 70 27
Önemli Tarih: Yaz Kampına katılmak isteniyorsa en geç 15 Mayıs 2016 tarihine kadar konaklama ücretinin tesisin
hesabına yatması gereklidir.
Yasaklar: Kamp boyunca erkeklerin kravat takması ve takım elbise giymesi, kadınların abiye kıyafet kullanması yasaktır. Sahil
kenarına ve yaz kampına uygun kıyafet seçimi yapılması tavsiye edilir.
Ulaşım: İzmir’den Seferihisar’a dolmuş ve belediye otobüsü bulunmaktadır. Bu otobüslerin hareket yeri İzmir Otogarı’dır.
Seferihisar’dan Teos Village konaklama oteline ise sürekli olarak dolmuş bulunmaktadır.
Transfer Hizmeti:
o Konaklama ücretini yatırarak rezervasyonlarını kesinleştirmiş olanlar, aynı zamanda İzmir havaalanına geliş saatlerini
Efor Turizm sorumlusu Mehlibar Türk’e (0 544 824 44 01 e mail [email protected] bildirmeleri halinde ücretli
transferden yararlanmaları mümkündür.
o Söz konusu firma TTD üyeleri için tek yön transfer ve 10-13 kişilik araçlar için 200 TL, 4 kişilik binek araçlar için 100
TL transfer bedeli talep edecektir.
Türk Toraks Derneği Yaz Kampı TTD Okulu Tarafından Düzenlenmektedir
Yaz Kampı Bilimsel ve Sosyal Program Oluşum Sürecine Katkı Sunan
Dr. Begüm Ergan, Dr. Begüm Kalyoncu, Dr. Benan Müsellim, Dr. Haluk Celaleddin Çalışır,
Dr. Oğuz Kılınç, Dr. Osman Elbek, Dr. Sebahat Genç ve Dr. Şermin Börekçi’ye Teşekkür Ederiz
