TUS İngilizce

  • Upload
    rusolee

  • View
    249

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    1/41

    remain aynen kalmak27

    increase artmak, oalmak, ykselmek26

    concern ilgi, alaka, kayg, endie, ilgilendirmek18

    regard saymak(gzyle bakmak), ait olmak, ilgili olmak 18

    even bile17

    include iermek, kapsamak16

    among aralarnda15

    benefit fayda, yarar, menfaat15

    suggest nermek, teklif etmek15

    involve iermek, kapsamak, karmak14

    decade on yl13

    provide salamak, temin etmek13

    recognize farkna varmak, fark etmek13

    term vade, dnem. tabir. koul, art. terim13

    various eitli13

    attention dikkat, ilgi12

    certain phesiz12

    individual bireysel, zgn, balbana12

    recent yeni, son gnlerdeki11

    reduce azaltmak, ksmak, drmek11

    relate ait olmak, ilikisi olmak11

    whole btn, tm11

    appear grnmek, meydana kmak10

    condition koul, art10

    impact etki10

    improve gelitirmek, arttrmak, iyiletirmek10

    issue mesele, sorun10

    produce retmek, imal etmek 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    2/41

    0

    enjoy holanmak, sevmek 9

    major byk, balca, ana 9

    region yre, alan, blge 9

    research aratrma 9

    almost yaklak olarak, hemen hemen 8

    article makale 8attract ekmek, cezbetmek 8

    claim iddia etmek, dava, hak, sahip kmak 8

    court mahkeme, oturum 8

    gain kazan, kar 8

    introduce tantmak, sunmak 8

    labour aba harcamak, emek vermek 8

    account hesap, hesap verme 7

    affair olay, konu, mesele 7

    approach yaklam, yaklamak, teebbs 7

    common yaygn, ortak, mterek, genel 7

    demand talep 7

    improvement gelime, ilerleme 7interest ilgilendirmek, merakn uyandrmak 7

    maintain srdrmek, devam ettirmek 7

    matter nemli olmak 7

    measure nlem, tedbir. l 7

    native yerli, doutan 7

    once hemen, bir zamanlar, bir kere 7

    prevent nne gemek, nlemek, engel olmak 7

    represent sunmak, temsil etmek, sahneye koymak, betimlemek 7

    require istemek, gerektirmek, e ihtiyac olmak 7

    significant kayda deer, nemli, mhim, dikkate deer 7

    spread yaylm, dalm 7

    tend eilimi olmak, yatkn olmak 7ancient antika 6

    approve onaylamak, kabul etmek, uygun bulmak 6

    arouse uyandrmak, harekete geirmek 6

    avoid kanmak, saknmak, savuturmak 6

    current bugnk, imdiki, geerli 6

    decline reddetmek 6

    determine belirlemek, saptamak, kararlatrmak 6

    development gelitirme, gelime, byme 6

    explain izah etmek, aklamak 6

    field alan 6

    former nceki, geen, gemi, eski 6

    importance nem 6inspire ilham vermek, telkin etmek 6

    lead nclk, rehberlik, nclk etmek 6

    literary edebi 6

    opinion fikir, dnce, kan 6

    rely gvenmek, inanmak 6

    respect sayg, hrmet 6

    similar benzer 6

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    3/41

    supply arz, salamak, karlamak 6

    suppose varsaymak, farzetmek, zannetmek 6unemployment isizlik 6

    adopt evlat edinmek. benimsemek. onaylamak 5

    aspect a, yn, bakm 5

    attempt teebbs etmek, giriimde bulunmak, teebbs 5attitude tutum, fikir, dnce, tavr 5

    consequence sonu, netice 5

    constant sabit, deimeyen, duraan 5

    debate tartma 5

    derive salamak, kaynaklanmak, tremek, tretmek 5

    desire arzulamak, arzu etmek 5

    emphasize nemini belirtmek, vurgulamak 5

    employment i, istihdam 5

    establish kurmak 5

    excavation kaz 5

    expect beklemek, ummak. zannetmek, tahmin etmek 5

    extent alan, uzunluk, genilik, l 5fiscal mali 5

    harsh krc, iddetli, kaba 5

    income gelir, kazan 5

    instance rnek, misal 5

    investment yatrm, kuatma, abluka 5

    management ynetim, idare 5

    quite bir hayli 5

    range sra, dizi. aralk 5

    reach varmak, erimek, yetimek, uzanmak 5

    receive almak, kabul etmek, teslim almak 5

    reveal aa karmak, ortaya karmak, aa vurmak 5

    seem grnmek, gibi grnmek, benzemek 5several ayr, birbirinden farkl, deiik, birka 5

    society toplum 5

    stable kararl, sabit, sarslmaz 5

    abuse kt davranmak 4

    achievement baar, eser. yapma, yerine getirme 4

    alike benzer, ayn, benzeyen 4

    allies mttefikler 4

    amount miktar, tutar. anlamna gelmek 4

    artifact insan eliyle yaplm ey 4

    assert iddia etmek, ileri srmek 4

    broad genel, ayrntsz, geni 4

    collapse kmek 4compare karlatrmak 4

    compete yarmak, rekabet etmek 4

    competition yarma, rekabet, msabaka 4

    conduct iletmek. yrtmek, ynetmek, idare etmek 4

    confine snrlamak, hapsetmek 4

    contribute katkda bulunmak, bata bulunmak, pay olmak 4

    corruption bozulma, ahlakszlk, yolsuzluk 4

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    4/41

    crucial ok nemli, kritik 4

    depict tasvir etmek, gstermek, resmetmek 4

    describe tanmlamak, tarif etmek 4

    devote tahsis etmek, adamak 4

    divide blmek, bltrmek, snflandrmak 4

    ease kolaylk, rahatlk 4

    enable olanak vermek, imkan vermek, mmkn klmak 4encourage tevik etmek, desteklemek, cesaretlendirmek 4encouragement cesaret verme, yreklendirme 4

    estimate deerlendirmek, tahmin etmek 4

    evidence kant 4

    exceed amak, gemek 4

    except dnda tutmak, haricinde tutmak, hari 4

    exist var olmak, bulunmak, mevcut olmak 4

    focus odak, odaklanmak 4

    impression izlenim, etki, intiba 4

    interfere karmak, girimek, mdahale etmek 4

    interpretation yorum, eviri, tercme 4involvement ballk, karma, iliki 4

    lack eksiklik, yoksun olmak, ihtiyac olmak 4

    landscape manzara, manzara resmi, peyzaj 4

    pattern rnek, model, patron, numune, desen 4

    production retim, rn 4

    profit kazan 4

    property varlk, eya, emlak, mlk 4

    punishment cezalandrma 4

    recognition tanma, kabul 4reconstruction kalknma, yeniden kurma 4

    relation iliki 4resist kar koymak, engellemek 4

    settlement uzlama 4

    species eit, tr, cins 4

    structure yap, bina 4

    subsequent sonraki, daha sonraki, (belirli bir olay) takip eden 4

    task i, grev, vazife 4

    traditional geleneksel 4

    treatment muamele, tedavi, davran 4

    above zerinde, yukardaki 3

    accurate kesin, titiz, hassas, yanl yapmamaya zenli 3

    achieve baarmak, elde etmek, kazanmak 3

    actual gerek, fiili, gncel 3agree ayn fikirde olmak, katlmak 3

    along boyunca, sresince 3

    appearance grnm, grnme, grn 3

    appreciate takdir etmek, deer vermek, kavramak, teekkr borlu olmak 3

    argument tartma 3

    available geerli, mevcut, uygun 3

    awareness farknda olma, haberdar olma 3

    behaviour tavr, davran 3

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    5/41

    case kutu, klf, kasa. vaziyet, durum, olay 3

    chain zincir 3

    collective ortaklaa, toplu 3

    commercial ticari 3

    commit vaat etmek 3

    commodity ticari mal 3

    comprise olu 3concept anlay, kavram, gr 3

    conflict uyumamak, atmak. eliki 3

    consider gz nnde bulundurmak 3

    consideration gz nnde bulundurma 3

    constitute tekil etmek, meydana getirmek 3

    constitution anayasa. vcut yaps, bnye 3

    constructive mspet, olumlu. yapsal 3

    consumer tketici 3

    context artlar, balam 3

    course rota, gidiat, seyir, kurs 3

    criminal su oluturan, sulu, sabkal 3

    critic eletirmen 3custom alkanlk, gelenek, zel istee uyarlanm 3

    decrease azaltmak 3

    discover kefetmek, bulmak, ortaya karmak 3discrimination ayrt etme, ayrm 3

    distinguish ayrt etmek, farkl klmak, ayrmak, ayrm yapmak 3

    distort arptmak, gerek anlamndan saptrmak 3

    domestic yerli, ev, ehli 3

    effort aba 3

    election seim 3

    elsewhere baka bir yer 3

    employ i vermek 3employed kullanlan, altrlan 3environmental evresel 3

    estate mlk, emlak 3

    exhibit sergilemek, ibraz etmek, gstermek 3

    exploitation istismar, kullanma, smrme, ktye kullanma 3

    explore aratrmak, kefetmek 3

    extend geniletmek, yaymak, uzatmak 3

    favour ltuf, iyilik, kayrma 3

    feature belirtmek, vasf, bir eyin gze arpan ksm, zellik 3

    fierce kzgn, hiddetli 3

    flow akmak, ak 3fund fon 3

    gap boluk, fark, aralk 3

    guideline ilke, prensip, ana izgiler 3

    identified tanmlanan 3

    immediate hemen, yakn, derhal 3

    indicate belirtmek, gstermek, iaret etmek 3

    indication belirti, anlatma, bulgu 3

    intelligence zeka 3

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    6/41

    keen keskin 3

    knowledge bilgi 3

    legislative yasamaya ilikin, yasamay yapan, yasayan 3

    movement akm, hareket, manevra 3

    observer gzlemci, gzc, izleyici 3

    obstacle engel, mani 3

    occur meydana gelmek, vuku bulmak 3onward ilerleyen, ilerlemi 3

    oppose engel olmak, kar kmak 3

    order dzen 3

    pace yry hz, adm 3

    participant katlan, paylaan, itiraki, pay sahibi 3

    permit olanak vermek 3

    pleasure zevk, haz, sevin 3

    plenty okluk, gayet, bolluk 3

    policy politika, polie 3

    prepare hazrlamak 3

    principle ana, esas, prensip 3

    private zel, kiisel, ahsi 3proceeding ilerleyerek, ilem, dava muameleleri(prosedr) 3

    producing retme 3

    profession meslek, i, uzmanlk alan 3

    profound derin 3

    progress ilerleme 3

    proper doru drst, terbiyeli, adamakll 3

    prove kantlamak, ispat etmek 3

    realize farkna varmak, gerekletirmek 3

    reasonable mantkl, kabul edilebilir, makul, uygun 3

    refine artmak 3

    relative akraba, yakn, ilgili 3

    reluctant gnlsz, isteksiz 3reputation itibar, hret, ad, n 3

    rest rahat, dinlenmek, dinlenme 3

    review yeniden inceleme, eletiri, gzden geirmek 3

    revolution devrim 3

    scholar derin bilgili, renci. okur-yazar kii 3

    settled yerlemi, deimez, devaml 3

    staff personel 3

    stimulate uyarmak, tevik etmek, harekete geirmek 3

    struggle bouma, sava, urama, aba 3

    succeed muvaffak olmak, baarya ulamak 3

    surround kuatmak, evirmek 3

    testify ahitlik etmek, dorulamak, tanklk etmek 3tremendous ok byk, muazzam, koskocaman 3

    vary deimek, eitlemek, deiime uramak 3

    widespread alabildiine alm, yaygn 3

    willing istekli, hazr, gnll, raz 3

    witness bizzat grmek, e tank olmak 3

    abandon terk etmek, brakmak, yzst brakmak 2

    abortion baarszlk. dk 2

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    7/41

    abstract zetlemek, zet karmak, soyutlamak 2

    accelerate hzlanmak 2

    accept kabul etmek, onaylamak 2

    accessible elde edilebilir, ulalabilir, girilebilir 2

    acclaimvmek, bararak-alklayarak-tezahratla (birini)(bii) ilanetmek 2

    act hareket, eylem 2adequate yeterli 2

    admire hayran kalmak, ok beenmek 2

    adolescent gen, yeni yetme, delikanl 2

    advance ilerleme, gelime, ykselme 2

    aftermath kt sonu, yan etki 2

    aim hedef, ama 2

    aimed kastedilmi 2

    ambiguous belirsiz, ne olduu belirsiz, ok anlaml 2

    amendment yasa deiiklii, dzeltme 2

    annual yllk 2

    appeal ekicilik, cazibe, rica etmek, yalvarmak 2

    approaching yaklaan, yaknda olacak olan 2argue tartmak, itiraz etmek 2

    assign atamak, tahsis etmek 2

    attraction ekicilik, cazibe 2

    attractive ekici, cazibeli 2

    average ortalama 2

    aware farknda 2

    awful berbat 2

    basis kken, ilke, esas 2

    beyond te, tesinde, den te 2

    bill fatura. kat para 2

    borrow dn almak, bor almak 2

    budget bte, mali program, btelemek 2burial gmme, defin, topraa verme 2

    challenge meydan okumak 2

    citizen vatanda 2

    combine birlemek, birletirmek 2

    commission grevlendirme, heyet, kurul, komite 2

    commitment sz, vaat 2

    community topluluk, toplum 2

    competent yetkili 2

    competitive rekabete dayal 2

    complain derdini anlatmak, ikayet etmek, ikayet 2

    complete tam, tamam, tamamlamak, bitirmek 2

    concrete katlatrmak, betonla kaplamak, somutlatrmak 2consist ibaret olmak, den olumak 2constitutional yapsal, bnye ile ilgili, anayasal 2

    consult danmak, bavurmak, (with) ile grmek 2

    content honut, memnun. iindekiler, muhteviyat 2

    continent kta, anakara 2

    contribution yardm, katk, ba 2controversia tartmal, anlamazla neden olan, tartmaya yol aan 2

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    8/41

    l

    convention gelenek, (uluslar aras) szleme, kurultay-kongre 2

    conventional geleneksel, allagelmi 2

    convict sululuu kantlamak, mahkum etmek 2

    convince ikna etmek, inandrmak, raz etmek 2

    cooperation dayanma, i birlii 2

    council kurul, meclis, konsey 2counterpart benzer, ikinci nsha 2

    cover rtmek, kaplamak, kapamak 2

    crowd kalabalk, izdiham, arkada grubu, toplanmak 2

    daring cesaret, cesurluk, cret 2

    decide karar vermek, belirlemek 2

    decision karar 2

    declare ifade vermek, beyan etmek 2

    define tanmlamak, tarif etmek 2demonstrate gstermek, ispat etmek, kantlamak 2

    deserve layk olmak, hak etmek 2

    device alet, cihaz, aygt 2dialect lehe, blgesel dil 2

    differ farkl olmak, ayn fikirde olmamak 2

    direction yn, istikamet 2

    disagreement anlamazlk, uyumazlk 2disappearance gzden kaybolma, yok olma 2

    disorder saln bozmak, dzensizlik, hastalk 2

    distinct farkl, belirgin, ak, ayr 2

    distrust gvensizlik 2

    doctrine mezhep, prensip, reti 2

    documentary belgesel 2

    domain alan, mlk 2drawback engel, mahzur, kusur 2

    eager istekli, gayretli, hevesli 2

    effective etkili, tesirli, verimli 2

    effectiveness etki, geerlilik, tesirlilik 2

    efficient etkili, verimli, becerikli 2

    elective seimle ilgili, semeli, istee bal 2

    embody cisimletirmek, somutlatrmak 2

    emerge kmak, sudan kmak, su stne kmak 2

    encounter(bir tehlike veya zorlukla) kar karya gelmek, karlama,rastlama 2

    enterprise teebbs, giriim 2

    entitle isimlendirmek, adlandrmak 2environment evre 2

    equal eit, denk 2

    eruption patlama, pskrme, fkrma 2

    established kurulmu, yerlemi, resmilemi 2

    event netice, vaka, olay, yarma, hadise 2

    exception istisna, srad durum 2

    exceptional istisna, nadir 2

    excessive ar, haddinden fazla 2

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    9/41

    excitement heyecan 2

    exclude dnda tutmak, dlamak 2

    executive ynetici, idareci 2

    exhibition sergi, gsteri 2

    existence varolu, bulunma 2

    existentialism varoluuluk 2

    expand bytmek, gelitirmek, geniletmek 2expenditure gider, harcama, tketim 2

    experiment deney, denemek, aratrmak 2

    experimenter deneyci 2

    explode patlamak, kprmek, havaya uurmak 2

    exploit faydalanmak, kullanmak 2

    exploration keif, aratrma 2

    express ifade etmek, aklamak 2

    expression ifade, anlatm, ifade etme 2

    extreme arlk, en u nokta 2

    far-reaching geni lde, geni kapsaml, sonular ok 2

    fascinating ok ilgin, byleyici, etkileyici 2

    figure hesaplamak. (k.dili sanmak, zannetmek.) figr 2flesh et, vcut, beden 2

    floating yzen 2

    flourish gelimek, bymek, yldz patlamak, dalgalanmak 2

    fortress kale, gvenli blge 2

    foundation kurulu 2

    frustration hsran, d krkl 2

    fundamental temel, mhim 2

    generous cmert 2

    glance ksaca bak, gz atmak 2

    governance kontrol, denetim, kontrol 2

    granted imtiyazl. verilmi, diyelim ki, bahsedilmi 2

    gross iren. btn, brt 2habitat doal ortam, doal yaam alan 2

    handful avu dolusu, avu, ele avuca smayan 2

    handle idare etmek, ele almak, baa kmak. kulp 2

    harm zarar 2

    heritage miras, kalt 2

    identify tanmak, tehis etmek. bir tutmak, ayn saymak 2

    ideological ideolojik 2

    imagine hayal etmek 2

    immigrant gmen 2

    immigration g, ieriye g, hariten gelip yerleme 2

    implication dahil etme, iin iine sokma 2

    important nemli 2impressionist izlenimci 2

    incident olay 2

    inferred sonu karmak 2

    influential nfuzlu, etkili, tesirli 2

    inhabitant ikamet eden 2

    initiate balatmak, yelie kabul etmek, nayak olmak 2

    inmate sakin, tutuklu, hapishanede-akl hastanesinde bulunan kimse 2

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    10/41

    instructional eitici, retici, retime ait 2

    integration btnletme, btnleme, entegre etme 2

    interference parazit, engel, engelleme 2

    internal dahili, iten 2

    interpreting tercmanlk 2

    intervene mdahale etmek 2

    intervening mdahale eden 2intervention mdahale 2

    introduction tantm, balang, nsz 2

    invest yatrmak, yatrm yapmak 2

    investor yatrmc 2

    joint birleme yeri, eklem 2

    judgement hkm, yarg 2

    judiciary bir memleketin adli sistemi 2

    legacy kalt, miras 2

    less daha kk, daha az. noksan eksik 2

    loan kredi, dn para, bor 2

    manage halletmek, kullanmak, ynetmek 2

    manner davran, tutum, tavr 2mass kmelemek, ktle, okluk 2

    massive iri yapl, csseli. (deprem-kalp krizi vs. iin) iddetli, etkili 2

    mental akli 2

    mere yalnzca, yalnz, srf 2

    migrant gmen 2

    minister bakan 2

    monument ant, abide 2

    mood ruh hali 2

    motive gd, drt 2

    nor ve ne de 2

    notorious ad km, dile dm, kt tannm 2

    numerous ok sayda, ok, bir hayli 2observe dikkat etmek, dikkatle bakmak, gzlemek 2

    offer teklif etmek 2

    opposition muhalefet, itiraz 2

    overall batan baa olan, genel 2

    participation katlm, itirak 2

    permanent devaml, daimi 2

    pleasant latif, memnuniyet verici, ho 2

    precedence ncelik 2

    predecessor nceki, ata, cet 2

    prefer tercih etmek, arz etmek 2

    presence varlk, huzur 2

    present armaan, hediye. sunmak, sahnede gstermek 2presidential bakana ait, bakanlk, bakanla ait 2

    prevailing egemen, galip, yaygn 2

    pride gurur, benlik, kibir, kendini beenmilik 2

    prime en gzel zaman, hayatn bahar 2

    producer yapmc, imalat 2

    productive retken, verimli 2

    productivity retkenlik, verimlilik 2

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    11/41

    profitable kazanl 2

    prolonged uzatlm 2

    proportion oran, miktar 2

    propose teklif etmek, (zm) getirmek 2

    prose dzyaz 2

    protect korumak 2

    protract uzatmak, sresini uzatmak, kk lekle plann izmek 2proven kantlanm, suu ispatlanm, ispatlanm 2

    public halk, kamu 2

    purchase satn alma, alm 2

    pursue takip etmek, devam etmek, peinden komak 2

    quantity nicelik, miktar 2

    rational mantkl 2

    react tepki gstermek 2

    rebel asi, isyanc 2

    recession durgunluk 2

    recommend tavsiye etmek, tlemek, nermek, tembih etmek 2

    recovery dzelme 2

    reduction indirim, d 2reference referans, bavurma, karlatrma 2

    reflect ifade etmek, yanstmak, dnp tanmak 2

    refuse geri evirmek, reddetmek 2

    regional blgesel, yerel, yresel 2

    regulate dzenlemek, yoluna koymak 2

    reign saltanat, hkmdarlk, hkmet mddeti 2

    reliable gvenilir, salam 2

    religious dindar, dinsel 2

    replace eski yerine koymak, yerine yenisini koymak 2representation temsil, simgeleme, temsil etme 2

    resident yerlemi olan, oturan, ikamet eden 2resource kaynak 2

    response karlk, yant, tepki 2

    responsibility sorumluluk 2

    responsible sorumlu 2

    restore iade etmek, geri vermek. eski haline getirmek, yeniletirmek 2

    restrict snrlamak, kstlamak 2

    result sonu 2

    ruin berbat etmek, batrmak 2

    sculpture heykel 2

    seek aramak, aratrmak 2

    separate ayrt etmek, ayrtrmak 2

    servant hizmeti, hademe 2serve hizmet vermek, almak, servis 2

    severe iddetli, sert, hain, kat 2

    shade glgelemek, glge, renk tonu 2

    shift deitirmek, yn deitirmek. mesai, vardiya 2

    shortage eksiklik, yokluk, ktlk 2

    shrine trbe, tapnak, mabet 2

    sight grme yetenei, grnt, grnm 2

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    12/41

    skill beceriklilik, yetenek 2

    spectator seyirci 2

    speculation kuram 2

    stage sahne, aama 2

    stature itibar, prestij, nem 2

    strict ok titiz, muhafazakar, sk 2

    structural yapsal 2subtle ince, hafif, hemen gze arpmayan 2

    suffer ac ekmek, zarar grmek, katlanmak 2

    supreme en yksek, en stn, yce 2

    survey anket, aratrma. inceleme 2

    sustain maruz kalmak, srdrmek, muhafaza etmek, devam ettirmek 2

    sweeping geni kapsaml, kapsaml 2

    tempt batan kartmak, ayartmak 2

    terrain yer, arazi, blge 2

    thought dnce 2

    threat tehdit 2

    threaten tehdit etmek 2

    torture ikence, ikence etmek 2tradition gelenek 2

    treat (hastay) tedavi etmek. davranmak, muamele etmek 2

    trial duruma. prova, snama 2

    unavoidable kanlmaz, zorunlu, iptal edilemez 2

    undermine (yava yava, sinsice) zarar vermek 2

    unwilling isteksiz, gnlsz, hevessiz 2

    upon e doru, zerinde 2

    urban kentsel, ehir 2

    urgent acele, acil, srarc 2

    valid geerli, geer, yrrlkte 2

    vital hayati, yaamsal, ok nemli 2

    wage cret 2weakness noksan, kusur, zayflk 2

    wonder merak etmek, dnmek 2

    abandonment terk, terketme 1

    abbreviation ksaltma 1

    abolish yrrlkten kaldrmak, iptal etmek 1

    abolition yrrlkten kaldrma 1

    abort durdurmak, yarda brakmak. dk yapmak 1

    abundance okluk, bolluk 1

    acceptance kabul 1

    accesseriim, balamak. (biriyle) grme imkan, (bireyden) faydalanmaimkan 1

    accomplished baarlm, tamamkanm 1accomplishment yapma, baarma, baar 1

    accord ahenk, anlama, uyum, raz olma, mutabakat 1

    accordance uyum, uygunluk 1acknowledge kabul etmek, onaylamak, itiraf etmek 1

    acquire elde etmek, edinmek, kazanmak 1

    acquiring edinme, elde etme 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    13/41

    acquisition devralma, edinim, kazanm 1

    acropolis en yksek noktada bulunan i kale 1

    adaptation uygunluk 1

    adapted uyarlanm 1

    adapting ayarlama, dzenleme 1

    addition katma, ilave, zam. (in addition: stelik, bundan baka) 1

    additional fazladan, ilaveten 1adherent taraftar, yanda 1

    adjust ayarlamak, uydurmak, dzeltmek 1

    adjustment ayarlama, dzeltme 1

    admiration hayranlk 1

    admired rabetli 1

    admit itiraf etmek, kabul etmek 1

    adopted benimsenen, kabul edilen 1

    adoption evlat edinme, benimseme, kabul etme 1

    adversary hasm, muhalif, dman 1

    adverse kt, elverisiz, aksi, muhalif 1advertisemen

    t reklam 1advertising reklamclk 1

    advisable akla uygun, tavsiye edilebilir 1

    advisory akl hocas, akl veren 1

    advocate mdafaa etmek, savunmak 1

    aesthetic estetik 1

    affiliation yelie kabul balanma, yakn iliki, birletirme 1

    afford mali gc yetmek, (bir ey iin) paras olmak 1

    affordable satn alnabilir, uralr 1

    aficionado boa grei merakls 1

    agreed kabul, kabul edilmi, anlatk. 1

    agreement anlama, uyuma, mtabakat 1

    agricultural tarmsal 1ahead nde, bata, ilerde, nden 1

    alienating yabanclama 1

    allege iddia etmek, sulamak 1

    alliance birlik, ittifak 1

    allocation paylatrma, bltrme, datma 1

    amass ymak, toplamak, biriktirmek 1

    ambitious hrsl, arzulu 1

    amnesty genel af, genel afla serbest brakmak 1

    ancestor ata, dede, cet 1

    angered kzdrmak 1

    annexed iliik, ekli, 1

    announce anons etmek, duyurmak, ilan etmek 1anti-constitutional anayasaya kar 1

    anyway her neyse, her halkarda, nasl olsa, neyse 1

    apparent grnrdeki, grnte olan, aikar 1

    apply bavurmak, mracar etmek, (birine) gitmek, uygulamak 1

    appreciation deerini bilme, takdir, idrak 1

    appropriate zelletirmek 1

    appropriated zelletirilmi 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    14/41

    approval onay, uygun bulma, onaylama 1

    aqueduct sukemeri, kemerli kpr 1

    arctic kutup blgesi 1

    arise ortaya kmak, kalkmak 1

    arousal canlandrma, tahrik etme, iini gcklama 1

    arousing tahrik 1

    arrange kararlatrmak, ayarlamak, planlamak 1arrogant kstah, kibirli, ukala, haddini bilmez 1

    articulatetane tane sylenmi, dncelerini ak bir ekilde ifade edebilen, kolayanlalan 1

    ashore hemen, bir zamanlar, bir kere 1

    aspiration istek, zlem, arzu, can atma 1

    aspire arzulamak, heves etmek, ok istemek 1

    assembly toplant 1

    assertive iddial, kendine ok gvenen 1

    asset varlk, deerli bir nitelik 1

    assimilation zmseme 1

    association ortaklk, iliki, arm 1

    assume stne almak, stlenmek. farzetmek, sanmak 1assumption san, varsaym 1

    assure ikna etmek, garanti etmek, inandrmak, temin etmek 1

    astonish artmak, hayrete drtmek 1

    attain ulamal, erimek, elde etmek, kazanmak 1

    attend katlmak, hazr bulunmak, devam etmek 1

    attendant grevli, sonu 1

    attribute zellik, nitelik. atfetmek, dayandrmak 1

    auditor hesap uzman 1

    augment artrmak, zam 1

    avoidance saknma, kanma, uzak durma 1

    avoiding kanma,sakn 1

    awning tente, gnelik 1ballad trk, halk arks, hikayeli iir 1

    ballooning balonla uma. borsada hisselerin suni ykselmesine neden olma 1

    bare soymak, karmak, tamtakr 1

    bear katlanmak, ekmek, (kin) gtmek 1

    being yaradl, olma 1

    belligerent savaan 1

    belong ait olmak, uygun olmak 1

    beneficial yararl 1

    bias nyarg 1

    bipolar iki kutuplu 1

    blame sulamak 1

    bleed kanamak 1bloodshed kan dkme, katliam 1

    blowout (satlarda) patlama 1

    blurring bulatrmak, bulanklk 1

    boast vnmek, iftihar etmek 1

    bold koyu renkle yazlm. cret etmek, cesur 1

    bound snr, snrlamak, srama, frlama 1

    boundary hudut, snr 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    15/41

    breadth genilik, en 1

    breathless nefesi kesilmi, nefes nefese 1

    broadcast radyo tv yayn, yaymlamak 1

    bury gmmek, topraa vermek, cenazeyi kaldrmak, defnetmek 1

    bystander olaya karmadan bir kenarda duran kimse, seyirci 1

    apathy duygusuzluk, hissizlik, 1

    campaign sefer, harekat, mcadele 1cancellation geersiz klma, iptal etme 1

    canvases yelken-adr-tual bezi 1

    capable yetenekli, elinden gelir 1

    capital ba, byk, balca. bakent. sermaye 1

    captivate cezbetmek, bylemek 1

    captivating ekici, byleyici 1

    capturing yakalanma, ele geirme, tutuklama 1

    carefree endiesiz, tasasz 1

    careful dikkatli 1

    cater ihtiyacn salamak 1

    cause neden olmak, yol amak, gaye 1

    cease durdurmak, dinmek, bitmek 1cede vazgemek, teslim etmek, vermek, terketmek 1

    chalk tebeir, tebeirle yazmak 1

    challenging ilgi ekici. meydan okuma 1

    chariot iki tekerlekli sava-yar arabas 1

    checker deneti 1

    chronic devaml, zamansal, kronik 1

    circumstance koul, olay, durum, vaka 1

    citadel hisar, i kale 1

    civilization medeniyet, uygarlatrma 1

    clarity aklk, berraklk, duruluk 1

    classified snflandrlm 1

    classify snflara ayrmak 1cliff kayalk, uurum 1

    climax doruk, zirve, dnm noktas 1

    clue ipucu, iz, iaret 1

    clumsy sakar, acemi, beceriksiz 1

    cling yapmak, skca sarlmak, tutunmak 1

    cluster grup, salkm, demet, tutam 1

    cognitive kavramsal, bilisel, idrak ile ilgili 1

    cohesion bant, uyum iinde olma, uyuma 1

    collaboration ibirlii 1

    colleague mesai arkada, i arkada, meslekta 1

    collection toplanma 1

    colonization smrge kurma, blgeye insan yerletirme 1combating savama, dvme, mcadele etme 1

    commerce ticaret 1

    commissioner komisyonca atanan grevli, yetkili kimse, delege 1

    commonplace olaan, sradan bir ey, ska sylenen sz, klie 1

    compact sktrmak, sk 1

    comparison mukayese, kyaslama, karlatrma 1

    compensate telafi etmek, dengelemek, denklemek 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    16/41

    competing rekabet eden, yaran 1

    compile derlemek, toplamak 1

    compiling derleme, toplama 1

    complaint ikayet, sitem 1

    compliance uyma, muvafakat, itaat 1

    complicate zorlatrmak, gletirmek 1

    composed kendi halinde, sakin, olumu, mteekkil 1composer besteci 1

    computational saysal 1

    conclude bitirmek, sona erdirmek, bitmek, sona ermek 1

    conclusion sonu, netice, kan, son, hkm 1

    conditional artl, koullara bal 1

    conductor iletken, iletici 1

    confinement hapsedilme, kapatlma 1

    confirm dorulamak, teyit etmek 1

    conflickt uyumamak, atmak. eliki 1

    confrontation meydan okuma, karlkl meydan okuma, yzleme 1

    confuse kafasn kartrmak, artmak 1

    conscious bilinli, kasti 1consensus fikir birlii, ortak gr 1

    conservation koruma, muhafaza, doal kaynaklar koruma, muhafaza etme 1

    consistent tutarl 1

    consisting meydana geli 1

    consuming tketen 1

    contain iermek, kapsamak, tutmak 1

    contaminate (mikrop, zehir vb. ile) kirletmek, bulatrmak 1

    contemplate dnp tanmak, dnmek 1

    contrast ztlk 1

    controversy tartma, anlamazlk, ekime 1

    convenience msait olu 1

    convenient uygun, pratik, kullanl, elverili 1conversation konuma, grme, sohbet 1

    convey iletmek, tamak, nakletmek, yollamak 1

    cooperate ibirlii yapmak 1

    co-operation ibirlii, dayanma 1

    correlate aralarnda uygunluk salamak, iliii olmak, ba kurmak, ilikili olmak 1

    correlation bant, ballk 1

    corresponding ilgili, ilikin 1

    corrupt bozulmu, rveti, batan karmak 1

    countless pek ok, saysz, hadsiz hesapsz 1

    criminalize su ilemesine neden olmak 1

    criticism eletiri 1

    crude ham, ilenmemi 1cult mezhep, tarikat 1

    curb fren, frenlemek 1

    cure iyiletirmek, tedavi 1

    currency deer 1

    curricula mfredat 1

    customary allm, allagelmi, geleneksel 1

    cycle devir, dolam, devre 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    17/41

    cynical alayc 1

    dare meydan okumak, kafa tutmak 1

    dawn afak, seher vakti 1

    debt bor, borlu olma 1

    decadence kme, batma 1

    decanter alkoll iki srahisi 1

    decay bozulma, rme, rk 1deception aldatma, hile, kandrma 1decision-marking karar reten, karar alma 1

    decisive azimli, kararl 1

    declaration aklama, beyanname, deme 1decomposition analiz, ayrma, bozunma 1

    deduce sonucunu karmak, anlamak 1

    defect eksiklik, kusur. iltica etmek 1

    defendant daval, sank, zanl 1

    deficit (bte, hesap vb.nde) ak, zarar 1

    definition aklama, tanmlama, netlik 1degrade indirgemek, indirmek 1

    degree derece, diploma, unvan 1

    deliberation kafa yorma, zerinde dnme 1

    demanding emen isteyen, ok ey isteyen, zahmetli 1

    dementia akl hastal, kiilik blnmesi, bunaklk 1

    denomination ad, isim, snf, eit 1

    denounce knamak, aleyhinde olmak 1

    departure ayrl, kalk, ayrlma 1

    depend bal olmak, e gvenmek 1

    dependent bal, baml, muhta. 1

    depiction tasvir, tarif, izme, tarif etme 1

    deport snrd etmek 1deputy vekil, muavin, yardmc 1

    descendant bir soydan gelen kimse, torun 1

    design tasarlamak 1

    designation tayin, gsterme, atama 1

    desirable istenen, arzu edilir 1

    despair umutsuzluk, umutsuzlua dmek 1

    detach zmek, ayrmak, skmek 1

    detachment ayrma 1

    detail ayrnt, detay 1

    deteriorate alalmak, bozulmak 1

    determination belirtme, kararllk 1

    deterrent engelleyici, caydrc 1detractor iftirac 1

    devastate enkaz haline getirmek, mahvetmek, harap etmek 1

    develop gelitirmek 1

    devise bulmak, tasarlamak, icat etmek 1

    devoid mahrum, yoksun 1

    differentiated ayrlm 1

    differentiation ayrm, ayrmlama, ayrt etme, farkllatrma 1

    differing ayr 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    18/41

    dilemma ikilem, zor durum, kmaz 1

    dimension aplamak, boyut, ebat, l 1

    disable hizmet d brakmak, kullanlmaz hale sokmak 1

    disappointing hayal krklna uratc 1

    discontent honutsuz, honuksuzluk 1

    discourage vazgeirmek, hevesini krmak, yldrmak 1

    discourage vazgeirmek, hevesini krmak, yldrmak 1discredit itibarn sarsmak, gzden drmek 1

    discussion tartma 1

    disease rahatszlk 1

    dislike beenmemek, honutsuzluk 1

    dismay dehet, korku, bunalm 1

    dismiss iten karmak 1

    dismissal iten karmak 1

    dispense datmak, balamak 1

    displace yerinden etmek, yerinden karmak 1

    display gstermek, grnt, ekran 1

    disregard aldrmamak, nemsememek, umursamamak 1

    disrepair bakmszlk, haraplk 1disrupt datmak, ayrmak, yaymak 1

    dissapoint d krklna uratmak, hayal krklna uratmak 1

    dissatisfied tatminsiz 1

    dissident muhalif, kart grl kii 1

    distinctive belirgin 1

    distract dikkatini datmak 1

    distressing zc, ackl, sknt verici 1

    ditch terk etmek, brakmak, yzst brakmak 1

    diversity farkllk, bakalk 1

    dogmatic inanca dayal 1

    dominate (bir yere) hakim olmak, tepeden bakmak, egemen olmak, hakim olmak 1

    donor bata bulunan kimse 1doubtful pheli 1

    drawn ekilmi 1

    dust toz, tozunu almak, fralamak 1

    dwell yaamak, hayat srmek 1

    dynasty hanedan, slale 1

    ecstacy kendinden geme 1

    edge kenar, u, stnlk, avantaj 1

    efficiency etkinlik, yeterlilik 1

    elaborate ayrntlarna girmek, zerinde durmak, ayrntlara inmek 1

    elegant zarif 1

    eligible seilebilir 1

    eliminate elemek, bertaraf etmek, elimine etmek 1embroiled karmakark 1emergingmarket ykselen pazar, gelien pazar, gelimekte olan piyasa 1

    emigrate g etmek 1

    emission karma, yaynlama, yayma 1

    emphasis vurgu, nem, vurgulama 1

    employer iveren, patron 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    19/41

    endanger tehlikeye atmak 1

    engaged balanm 1

    engaging ekici, alml, sempatik 1

    enhance gelitirmek, ykseltmek, (deer, fiyat arttrmak) 1

    enjoyable ho, zevkli, elenceli 1

    enormous ok byk, muazzam 1

    enrich zenginletirmek, glendirmek 1entanglement karmaklk, dolaklk, zorluk 1

    entertain elendirmek, arlamak 1

    entire btn, tam, tm 1

    entitled adl, isminde, yetkili 1

    eployee memur, hizmetli 1

    eployer iveren 1

    equivalent karlk, eitlik 1

    era tarih balangc, dnem 1

    erupt patlamak, pskrmek 1

    establishing kurma, saptama, meydana getirme 1

    establishment kurulu, birlik, fabrika 1

    eternity ebedilik, ahiret 1

    evacuatetahliye etmek, (insanlar)(bir yerden) almak, gtrmek, (bir yeri)boaltmak 1

    examine snav yapmak, incelemek, gzden geirmek 1

    excell stn olmak, sivrilmek, den stn olmak, gemek 1

    excite heyecanlandrmak 1

    excited heyecanl 1

    execute yapmak, yerine getirmek, ifa etmek 1

    exhaust yorulmak 1

    exhausting yorucu 1

    exhibiting sergileme, tehir 1

    existing var olan, mevcut 1

    expansive genileyen, yaylan 1expense masraf, harcama 1

    explanatory aklayc, izah edici 1

    exploited smrlm 1

    export ihrac etmek 1

    exporter ihracat 1

    expose meydana karmak, ortaya karmak 1

    expressed belirtilmi, ifade edilen 1

    expressive ifadeli, manal, anlaml 1

    extending uzatma, temdit etme 1

    extension uzatma, geniletme, bytme. dahili telefon hatt 1

    exterminate imha etmek, kkn kurutmak, yok etmek 1

    extremism arlk, fanatiklik 1fabric dokuma 1

    facial yze ait 1

    facility olanak, tesis, imkan 1

    facing kaplama 1

    failed baarsz 1

    failure hata, beceremeyi 1

    familiar bilinen, tannan, tandk 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    20/41

    fascinate (birinin) ilgisini merakn ok ekmek, bylemek 1

    fashionable moda olan, modaya uygun 1

    fatality ldrclk, lm, kader. kaza sonucu olan lm 1

    fear korku 1

    feasible yaplabilir, olas, mmkn, uygun, muhtemel 1

    fellow arkada, karde, yolda 1

    fertile verimli, dourgan 1fertilizer gbre 1

    fewer daha az, birka 1

    fiction kurgu 1

    fictional kurgusal 1

    fiercest kzgn, hiddetli 1

    fiery ateli, alevli 1

    finalize sonulandrmak 1

    fit donatmak, elverili, formda 1

    fitting armatr, ayarlama, donatma 1

    flat yatk, yatay biimde, apartman dairesi 1

    flawless defosuz, hatasz 1

    fleet filo 1float sv zerinde yzen herhangi bir ey 1

    fluctuate dalgalanmak, kararsz olmak 1

    fluctuating dalgalanan, inip kan 1

    fluent akc, dzgn, srkleyici 1

    foetuses cenin 1

    foodstuff gda maddesi 1

    formal kurallara uygun 1

    formed biimlenmi, biim verilmi 1

    fort tabya, istihkam, kale 1

    fortification tahkim, takviye 1

    fortified alkol ilave edilerek kuvvetlendirilmi, takviye edilmi 1

    foster beslemek 1founder kurucu. manevi (evlat, ana, baba vb.) 1

    founding kurulu, kurma 1

    fountain pnar, kaynak, fskiye 1

    fracture atlak, krk, yarmak 1

    fragile krlgan, krlabilir, narin 1

    frame tertip etmek, bina iskeleti, ereve 1

    fraud hile, sahtekarlk 1

    fringe kenar. (argo) zenti 1

    frustrate engel olmak, boa karmak 1

    function ilev, grev 1

    funeral cenaze treni, cenaze 1

    garment giysi, elbise, klf 1gather toplamak, biriktirmek 1

    gathering toplant 1

    genuine hakikilik, samimiyet 1

    gesture jest, iaret 1

    giant kocaman 1

    glamorous byleyici, gz alc, gz kamatrc 1

    glorious muhteem 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    21/41

    goddess tanra 1

    goods mal, eya 1

    grade derece, snf, kalite, derecelendirmek 1

    gradual aamal, kademeli 1

    grain tahl 1

    grand byk, ulu. bin dolar. kuyruklu piano 1

    granting bahetme, balama, hibe etme, verme 1greenhouse sera 1

    grounded aklp kalm, yere akl, topraklanm 1

    guilt sululuk, su, kabahat 1

    happen olmak, cereyan etmek 1

    headline manet, balk 1

    heat s 1

    heating stc 1

    heighten abartmak, artmak, bytmek 1

    hemisphere yarkre 1

    hereditary kaltsal, rsi, soydan geme 1

    hinder engel olmak 1

    hindered engellenmi 1hold sahip olmak, tutmak, (toplant vs.) dzenlemek 1

    holidaymaker tatil yapan, tatilci 1

    horrific dehetli, dehet verici 1

    horrified dehete dm, korkmu 1

    hostility dmanlk, kin, husumet 1

    humble alakgnll, mtevaz 1

    humourous gln, komik, esprili, gldrc 1

    idiosyncrasy miza, huy, yapsal zellik 1

    ignore nemsememek 1

    ill-treatment kt muamele, hor kullanma 1

    illustration aklama, rnekleme 1

    imbalance dengesizlik, oranszlk 1imitate taklit etmek, benzetmek 1

    imitation taklit 1

    immediacy yaknlk, dolayszlk, dorudanlk 1

    impair bozmak, zarar vermek, zayflatmak, azaltmak 1

    impeach phelenmek, itham etmek 1

    implement uygulamak, yerine getirmek 1implementation yerine getirme, uygulama 1

    implicit st kapal 1

    impose yrrle koymak 1

    impress bask yapmak, sktrmak 1

    improving gelitirici 1inbetween-ness arac, arada olan ey, orta, arasndaki 1

    incapable aciz, yeteneksiz, yetersiz 1

    incentive tevik, gd, drt 1

    inception balama, balang 1

    inclusion dahil etme, katma, ierme 1

    incompetence yetersizlik, beceriksizlik 1

    incorrect doru olmayan, hatal 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    22/41

    indifference ilgilenmeme, aldrmazlk, ilgisizlik umursamazlk 1

    inequality eitsizlik 1

    inevitable kanlmaz 1

    inferior adi, aa, mevki veya rtbede aa 1

    inflate (fiyatlar) suni olarak ykseltmek, iirmek 1

    inform

    bildirmek. (of-about-that) den haberdar etmek, hakknda bilgi vermek, i

    bildirmek 1informal resmi olmayan, kanunen geersiz 1

    ingredient zerre, bileen, bileim maddesi 1

    inhabit ikamet etmek 1

    inherent asl, doal, doasnda olan 1

    initial balangtaki 1

    innovative devrimsel, yeniliki 1

    innocence masumiyet, masumluk, susuzluk 1

    inquiry soruturma 1

    inscription yazt, kitabe 1

    insightbir iin i yzn kavramak yada sezmek kabiliyeti, anlay, kavray,sezgi 1

    insist zerinde durmak, ayak diretmek 1insisted srar etmek, dayatmak 1

    inspection denetleme, tefti, kontrol, yoklama 1

    instead onun yerine, yerine, karlk olarak 1

    instruction aklama, bilgi 1

    insurgent asi, ba kaldran 1

    integrate tamamlamak, btnlemek, birletirmek 1

    intellect akl, akll kimse 1

    intellectual akli, akll, alim 1

    intend niyetlenmek, kasttetmek, demek istemek 1

    intense iddetli, kuvvetli, ar 1

    intensity younluk, kesinlik 1

    interior dahil, dahili, i, i dnya 1internalize iselletirmek, zmsemek, benimsemek 1

    interpret evirmek 1

    interrelate iliki kurmak, ilikisi olmak. birbiriyle ilgili, ilikili 1

    into iine 1

    intonation diksiyon 1

    intoxicate sarho etmek, kendinden geirmek 1

    intricate karmakark 1

    invade istila etmek, saldrmak, akn etmek 1

    invaluable ok kymetli, paha biilemez 1

    invention incat, bulu 1

    investigate incelemek, aratrmak 1

    involved karm 1just tam, tastamam. az nce, demin. sadece. 1

    justified hakl 1

    kidney bbrek 1

    known belli, bilinen, tannan 1

    lacking eksik, noksan 1

    lasting kalc, dayankl, salam 1

    lay kurmak, hazrlamak, yaymak 1

    layer katman 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    23/41

    laymen meslekten olmayan kimse, bir meslein yabancs 1

    leading ileri gelen, nde olan, balca 1

    leased kiralanm 1

    legislation kanun yapma, yasama, yrrlkteki yasalar 1

    legislator yasamac, kanun yapan kimse 1

    leisure bo vakit, uygun zaman, bo zaman 1

    lend dn vermek, bor vermek 1lethal ldrc 1

    letter mektup, harf 1

    liberty zgrlk 1

    likelihood olaslk, ihtimal 1

    likeness benzerlik, benzeme 1

    limb uzuv 1

    lineage soy, kken, nesil 1

    literacy edebi kltr, okur yazarlk 1

    literature edebiyat, eserler, literatr 1

    lithography ta basks 1

    longevity uzun mrllk, uzun yaam 1

    longstanding oktandr devam eden, uzun sren 1lung akcier 1

    malnutrition kt beslenme, dengesiz beslenme, yetersiz beslenme 1

    malpractice yanl tedavi, grevi ktye kullanmak, yolsuzluk 1

    mandatory mecburi, zorunlu, gerekli 1manipulatingtaxation vergi maniplasyonu 1

    manufacture yapm, mamul, retim 1

    manure gbrelemek, gbre 1

    marble mermer, misket, bilye 1

    maritime denize yakn, deniz kysnda 1

    massacre katliam 1

    maxim zdeyi 1meddling karma, mdahale 1

    medicare devlet salk sigortas 1

    medication ila, ila tedavisi 1

    megalithic eski alara ait 1

    menial aa, baya, adi 1

    merit i hak etmek, e layk olmak, e demek 1methodological yntembilimsel 1

    might ebilmek(olaslk) 1

    migrate g etmek 1

    migration g, gme 1

    minded dnceli, fikirli 1minor ikincil, kk 1

    minority aznlk 1

    minstrel ortaa halk airi, ozan, ak 1

    misery zdrap, perianlk 1misinterpreting yanl yorumlamak, yanl anlamak, yanl mana vermek 1

    mislead yanl ynlendirmek, artmak 1

    moat hendek, kale hendei 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    24/41

    mock taklidini yaparak biriyle alay etmek, alay, alay konusu 1

    modest mtevazi, gsterisiz 1

    monarch hkmdar 1

    monetary parasal, finansal, maddi 1

    monk rahip, papaz 1

    motivate motive etmek, hareket ettirmek 1

    mound yn, tmsek, bek 1moveable tanabilir 1

    mystery gizem, esrar, sr, giz 1

    narrow dar, daraltmak, ksmak, daralmak 1

    nationalize kamulatrmak, milliletirmek, ulusallatrmak 1

    navigator denizci 1

    necessitate gerektirmek, icap etmek 1

    neglect kusur etmek, aldrmamak, bolama 1

    negligible nemsiz, gz ard edilebilir 1

    neutral ntr, tarafsz kimse 1

    newsroom haber merkezi, okuma salonu 1

    nominate aday gstermek, aday olarak gstermek 1

    norm standart 1noticeable farkedilebilir 1

    nuance ince ayrnt 1

    obligation zorunluluk 1

    oblige mecbur etmek, zorunda brakmak 1

    obscure belirsiz, anlalmaz 1

    obsolete demode olmu, eski 1

    obtainable salanabilir, elde deilebilir, bulunabilir 1

    occupation i, meguliyeti ura 1

    oil petrol 1

    openness ak szllk, aklk 1

    operate almak, ilemek, iletmek 1

    opportunity frsat 1oppress bask yapmak 1

    optimism iyimserlik 1

    oral literature szl edebiyat 1

    origin kk, kaynak, asl, dou 1

    ornament sslemek, donatmak, tak, ss 1

    oust defetmek, kovmak, mahrum etmek 1

    outer d, dardaki, harici 1

    outset balang, ba 1

    outside dar, d 1

    outward d, da doru, da doru olan, darya giden 1

    outweigh ar basmak, den daha ar gelmek 1

    overcrowd fazla insanla doldurmak, kalabalk etmek 1overhang sarkan ey, zerine sarkmak 1

    overreact ar tepki gstermek 1

    owe borlu olmak, minnettar olmak 1

    own in sahibi olmak 1

    paddy fke, hiddet. pirin tarlas 1

    paramount ulu, yce, en yksek, olaan st 1

    participating katlma, itirak 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    25/41

    payment deme 1

    peak zirve, u, tepe, doruk, en youn olan 1

    peculiar ayrcalk, has 1

    per-capita kii bana 1

    perceive alglamak, farketmek, hissetmek 1

    perceptivity alglama yetenei, idrak gc 1

    performed gerekletirilen 1performingart sahne sanatlar 1

    peril tehlike, tehlikeye atmak 1

    permitting olanak veren 1

    persecution zulm, eziyet, ikence 1

    persistent sreen, devaml, kalc, srekli 1

    perverse aksi, kt huylu, sapkn 1

    phenomena olay, olgular, alglanabilir eyler, doal olaylar, harikalar 1

    picturesque resmedilmeye deer 1

    plant (bitki) dikmek, tesis, fabrika 1

    plausible akla yatkn, makul, mantkl 1

    poem iir 1poll yoklamak, anket yapmak 1

    pollutant kirletici madde, evre kirliliine yol aan madde 1

    populous kalabalk, youn nfus, kalabalk nfuslu 1

    posed temkinli 1

    possess elinde bulundurmak, e sahip olmak 1

    possibility olanakllk 1

    possibly olaslk 1

    post postalamak.memuriyet, grev. sonras 1

    postpone ertelemek, talik etmek 1

    potential potansiyel, olas 1

    pottery mlekilik 1

    pottery-make mleki 1praise vmek, kretmek 1

    precaution nlem, tedbir 1

    precedent rnek olay, rnei olan 1

    precision hassasiyet, duyarllk, incelik, dakiklik 1

    predict tahmin etmek, kehanette bulunmak 1

    prediction tahmin, kehanet 1

    predictor kahin 1

    pre-eminence stn olma, stnlk, sekinlik 1

    preference yeleme, tercih, ye tutma 1

    prejudice pein hkm, haksz hkm vermek 1

    present-day gnmz, imdiki, bugnk 1

    preserve muhafaza etmek, korumak, konserve yapmak 1pressure sknt. basn 1

    pretence bahane, yalandan yapmak 1

    pretentious gsterii, iddial 1

    prevailed yenmek, stn gelmek, hakim olmak 1

    prevention engelleme, korunma, nleme 1

    print iz, bask 1

    privatization zelletirme 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    26/41

    procedure ilem, gidi, hareket 1

    processing imal, uygulama, ilem 1

    proclaim ilan etmek, duyurmak, bildirmek 1

    produced retilmi 1

    product rn 1

    prohibit yasak etmek, nlemek 1

    prohibition yasaklama 1prominence dil, knt, tmsek 1

    prominent belirgin, sivri, gze arpan 1

    promising gelecek vaadeden 1

    promoting giriimci, tevik edici, destekleyen 1

    properous mamur 1

    proposal teklif, neri, nerge 1

    prosecution kovuturma, iddia makam, (hukuki) savcnn temsil ettii taraf 1

    prosper iyilemek, iyi gitmek, baarl olmak 1

    prosperous yolunda, baarl 1

    protection koruma, muhafaza 1

    protesting kar kma, kar kan 1

    protocol tutanak, mazbata. protokol 1proud gururlu, kibirli 1

    proverb atasz 1

    provincial taral, grgsz 1

    provision tedarik, tedarik olunan ey, erzak, tedarik etmek 1

    psyche can, tin, akl, ruh, zihin 1

    publication yaynlama, ilan etme, duyuru 1

    publicity kamu oyu .reklam, tantm, umuma ak olma 1

    publisher yaymc, yaynevi 1

    punitive ceza gerektiren 1

    purpose ama, maksat, niyet, gaye 1

    pursue aramak, devam etmek, peine dmek 1

    qualified kaliteli, nitelikli 1quality kalite 1

    queue sra, kuyruk 1

    quote yinelemek, alnt, alnt yapmak 1

    racial rk, rksal 1

    racist rk 1

    radical esasl, kkl, asli 1

    raised ykseltilmi 1

    rare nadir 1

    ratio oran, orant 1

    reality gereklik 1

    reasoning dnce, muhakeme, mantk 1

    recall hatrlatmak, anmsatmak 1recite ezberden okumak 1

    recognisable tannabilir 1

    reconcile bartrmak, uzlatrmak 1

    reconsider tekrar dnmek, tekrar ele almak, yeniden oya sunmak 1reconstructing bozup yapmak, imar etmek, kalkndrmak, yeni batan yapmak 1

    recount yeniden saymak 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    27/41

    recover iyilemek, dzelmek, toplamak, kendine gelmek 1

    redistribute yeniden datmak 1

    refined artlm 1

    refuge barnak, refj, snak 1

    regain yeniden kazanmak, tekrar ele geirmek 1

    regardless ne olursa olsun, e aldrmayarak, aldrmadan 1

    regime rejim, ynetim ekli 1registered isme yazl, nama yazl 1

    regulation dzenleme, yoluna koyma 1

    rehabilitate iyiletirmek, salna kavuturmak 1

    reject karmak 1

    release serbest brakma, davadan vazgeme, serbest kalma, salverme 1

    relentless acmasz, insafsz 1

    relevance iliki, alaka 1

    reliance gvenme, emniyet, gven 1

    reliant bel balayan, gvenen, inanl, kendinden emin 1

    remarkable dikkate deer, dikkat ekici, olaanst 1

    remnant kalnt, artk 1

    remoteness uzaklk, ayrlk 1

    rendering(bir piyes) oynama, (bir mzik paras) icra etme, (bir yaznn)tercmesi, sahneleme. sva 1

    renew yenilemek, yeniletirmek, eskisinin yerine koymak 1

    renovate onarmak, yenilemek, tamir etmek 1

    reorder yeniden dzenlemek, yeniden sipari vermek 1

    repeated tekrarlanan 1

    repetitive tekrarl 1

    replacement bir eyin-bir kimsenin yerini alan ey-kimse 1

    report rapor etmek, rapor 1representative temsil eden, temsilci, mmessil 1

    reproduced yeniden oluturmak 1reproducing kopyaclk 1

    required gereken 1

    requirement gereksinim 1

    requiring talep, gerektirme 1

    resentful alngan 1

    resettle yeniden yerletirmek 1

    residential ikametgah, oturmaya elverili, yerleim 1

    resolution ayrm gc, karar, zm, resmi karar, (parlementoda) karar 1

    resolve zmlemek 1

    resort bavurmak, dinlenme yeri 1

    respond

    savunan kimse, (to) e tepki gstermek, cevap vermek, ilaca tepki

    vermek, iyileme belirtisi gstermek 1responding yantlayarak, mukabele, yantlama 1

    restate yeniden belirtmek, yeniden ifade etmek 1

    restrain alkoymak, bask altnda tutmak 1

    restriction daralma, kstlama, snrlandrma 1

    retain tutmak, elinden karmamak, kaybetmemek 1

    revise (dersi) tekrarlamak, gzden geirmek, (metni) gzden geirmek 1

    revival aylma, ayltma, canlanma 1

    revolutionize de devrim yapmak, i kkten deitirmek 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    28/41

    rid kurtarmak, defetmek 1

    ridicule dalga gemek, alay etmek 1

    rival rakip olmak, rakip, ak atmak 1

    rivalry rekabet, yarma 1

    role ilev, rol 1

    rug hal, kilim 1

    safeguard korumak, koruma 1sanction yaptrm, yasalar inemenin cezas 1

    sanctuary mabet 1

    satisfactory doyurucu, makbul, memnun edici, memnuniyet verici, tatmin edici 1

    satisfied doymu, honut, memnun, tatmin olmu 1

    scenic sahnesel, tiyatroya ait, manzaraya ait 1

    schedule program, tarife, plan 1

    scheme plan, proje, yaplacak ilere ait plan program ve proje 1

    sectarian mezhep, tarikat 1

    seeming grnteki, grnen, gibi grnen 1

    segment blm, para 1

    seized ele geirmek, el koymak, zaptetmek, gasp etmek, yakalamak 1

    self-esteem zsayg 1sensation alg, duyu 1

    sentiment his, duygu, his incelii, ar hassasiyet 1

    serene berrak, durgun, huzurlu 1

    sewage kanalizasyon 1

    shaping ekil vermek, ekillendirmek 1

    sharp keskin 1

    shed (iek, yaprak) dkmek 1

    siding taraf tutma 1

    significance nem, anlam, mana 1

    signify gstermek, belirtmek, iaret olmak 1

    similarity benzerlik 1

    site mevki, mekan 1situate yerletirmek, yerini belirlemek 1

    situation durum, vaziyet 1

    skeletal iskeletsel 1

    sketch kroki, taslak. ske. kabataslak izmek 1

    slender ince, ince belli narin 1

    socialization sosyalletirme, kamulatrma 1

    soil toprak 1

    solidarity beraberlik, birlik, dayanma 1

    solidity katlk, salamlk, dayankllk, metanet 1

    solitary yalnz yaayan. bir tek 1

    solution zm 1

    sort tr, eit, snf 1spa kaplca 1

    spark kvlcm, zerre, ateleme 1

    spectacular olaanst manzara, muhteem 1

    spectrum tayf 1

    spite kin, garez, nispet 1

    spoil (birini) martmak 1

    spur mahmuzlamak, dehlemek, drtmek 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    29/41

    stammering kekeleme 1

    startling rktc, korkutucu 1

    stated belirli, belirtilmi 1

    statement beyan, aklama, beyanname 1

    statute emir, hkm, kanun, kural, stat 1

    steep dik, abartl, fazla 1

    stereotype kalplam rnek, klie 1stimulating uyaran, uyarc, tahrik edici, ilham verici 1

    stimulation drt, uyarm 1

    stratification kat kat olma, katmanlama, tabakalara ayrlma 1

    stress vurgulamak, nemle belirtmek 1

    structral organik, yapsal, yapya ait 1

    stunning ekici, ok gzel, harika, enfes 1

    stutter kekelemek 1

    stutterer kekeme 1

    submitting teslim etme, teslim ederek 1

    subscribe abone olmak, katlmak 1

    subsoil toprakalt 1

    substance z, ana fikir, esas 1substantial gerek, nemli, salam 1

    suburban varo 1

    successive ard arda gelen, st ste, aralksz 1

    suggestion neri 1

    suicide intihar, intihar eden, intihar etmek 1

    suit dava, hukuk davas. elbise, iyi gelmek, uymak 1

    suitable uygun, mnasip, uyan 1

    summarize zetlemek 1

    summit zirve, doruk 1

    superb mkemmel 1

    superior st, stn nitelikli 1

    superstition hurafe, batl inan 1supervision kontrol, denetim, denetleme 1

    surge dalgalanma, artma azalma 1

    surgery ameliyathane, cerrahlk, operatrlk 1

    surpass (stnlk asndan) gemek, geride brakmak 1

    surplus fazlalk, artan miktar 1

    surrounding evreleyen 1

    suspect phelenmek 1

    suspense endie, merakta kalma 1

    suspicion phe 1

    sustainable srdrlerbilir 1

    symptom bulgu, belirti 1

    synonymous eanlaml, ayn anlaml, anlamda 1synthesize sentez yapmak, sentezlemek, birletirmek 1

    tale yk, hikaye, kssa 1

    tapestries duvar hals 1

    temperament huy, miza, yaradl 1

    tenderness efkat, sevecenlik, narinlik 1

    tension gerilim, gerginlik, heyecan 1

    tenure imtiyaz, ayrcalk 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    30/41

    territorial karasal 1

    thesaurus eanlamllar szl, kelime hazinesi 1

    thoughtful dnceli 1

    thriving gelien, byyen, baarl 1

    tie kravat, dmlemek, ba 1

    value deer, kymet 1

    tolerate katlanmak 1tolerated dayanlmak 1

    tongue dil, konuma 1

    trace belirti, ipucu, iz 1

    track yrnge, rota, yol, ray, iz 1

    trade ticaret, ticaret yapmak 1

    transform dntrmek, dnmek 1

    transplant (bitkiyi)bir yerden kararak baka bir yere dikmek 1transplantable bir yerden dier yere nakledilebilir 1

    treaty antlama, mukavele, pakt 1

    tribal kabile, kabileye ait 1

    tribunal mahkeme, yarg krss, hakim makam 1trick dolap, kurnazlk, numara, el abukluu, dalavera 1

    trigger neden olmak, tetiklemek, balatmak 1

    triumph zafer, utku, yenmek, baar 1

    tumbling dme, yklma 1

    turmoil hengame, tela, kargaa 1

    unacceptable kabul edilemez 1unaccountable anlatlamaz, anlalmaz, hesab verilemeyen 1

    unaided yardm grmemi, yardmsz 1

    unanticipated beklenmedik, umulmadk 1

    unaware dikkatsiz, farknda olmayan 1

    unbiased objektif, tarafsz 1unconcern ilgisizlik 1

    unconditional kaytsz artsz, koulsuz, mutlak 1

    undeniable inkar edilemez, red edilemez 1

    undeservedly haksz olarak, haksz yere 1

    unearthed deliinden karmak 1

    unemployed isiz 1

    unfair vicdansz, tarafl, hileli 1

    unfeasible imkansz, olanaksz, uygulanamaz 1

    unforeseen beklenmedik, umulmadk 1

    unfounded aslsz, temelsiz, esassz 1

    uniformity aynlk, deimezlik, istikrar, tekdzelik 1

    unintended kastsz, istemeden yaplan 1union dernek, birleme, birleim 1

    unjustifiable gereksiz, gerekesiz, haksz, yersiz 1

    unnoticed gze arpmadan, farkedilmeden 1

    unprecedentdaha nce grlmemi, o zamana kadar karlalmam, benzerigrlmemi, emsalsiz 1

    unpredictablenceden tahmin edilemeyen, nceden bilinmez, ne yapaca belliolmaz, belirsiz 1

    unprescribed emredilmemi, buyurulmam 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    31/41

    unproductive kar etmeyen, verimsiz 1

    unreasonable sama, mantksz 1

    unreliable gvenilmez, inanlmaz, kaypak 1

    unsanitary salkla ilgili olmayan, salksz, sala aykr 1

    unworkable uygulanamaz, kullansz 1

    uphold kaldrmak, tutmak, desteklemek, onaylamak 1

    upset zgn, bozulma,devrilme, keyfini karmak 1upward artan, ykselen 1

    urbane medeni, grgl 1

    urbanize kentletirmek 1

    urge tevik, istek, kskrtmak, tevik etmek 1

    useful kullanl, yararl 1

    vandalism barbarlk 1

    variation deiim, varyasyon 1

    vast ok byk, muazzam, engin 1

    vendor tedariki, sokak satcs 1

    verified dorulanm 1

    verify dorulamak, kantlamak, tasdik etmek 1

    versatile becerikli, deien, dnek, ok ynl 1violence iddet, sertlik, tecavz, zorbalk 1

    visibility grnrlk, grlebilirlik 1

    visible grlebilir, grlr 1

    visionary dsel, hayalperest, kuruntulu 1

    vulnerable savunmasz 1

    waiver vazgeme, feragat 1

    ward hastane kouu, blge, daire, gzetim, hapishane 1

    warfare sava, saval durumu 1

    warmblooded scakkanl 1

    warn ihtar etmek, ikaz etmek, uyarmak 1

    waste boa harcamak, israf etmek, p 1

    weaken zayflatmak, gszletirmek 1weakening zayflama, gszleme 1

    weaker (borsa) daha durgun 1

    wealth zenginlik, varlk, servet 1wealthcreating servet yapma 1

    wealthy zengin, varlkl 1

    weary bitkin, yorgun, ok yormak, ok yorulmak 1

    weed-killer zararl ot ilac 1well-maintained iyi korunan, iyi srdrlm 1

    well-read ok okumu, bilgili, aydn 1

    widened geniletilmi 1width en, genilik 1

    willingness isteklilik, isteyerek yapma, gnlllk 1

    wisdom bilgelik, akl 1

    wise bilge, alim, akll, akl banda 1

    womanizer apkn, kadn avcs, zampara 1

    worship ibadet etmek, ibadet 1

    worthy saygn kii, deerli, nemli kimse 1

    wrap sarmak, sarmalamak 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    32/41

    wreck bozmak, enkaz haline getirmek, enkaz. karaya oturmak 1

    22222222222222222222222222222222222222222222222222222222222222222222222

    2

    point out iaret etmek, gstermek, belirtmek, dikkati ekmek 7

    come into girmek, (miras vs.ye) konmak 5

    depend on e bal olmak 5

    get into iine girmek, giymek, nfuz etmek 4

    make up uydurmak, telafi etmek, karlamak 4

    owing to nun yznden, den dolay, nedeniyle 4

    give up brakmak, vazgemek 3

    overcome hakkndan gelmek, baa kmak, stesinden gelmek 3

    put forward ileri srmek, nermek 3

    take over devralmak, teslim almak, idareyi elinde tutmak 3

    take up balamak, almaya balamak (hobi, spor) 3

    apart from den baka, bir yana, dnda 2break up ayrlmak, tatile girmek 2

    bring down indirmek, yere indirmek, drmek, (ynetimi) drmek 2

    carry out gerekletirmek 2

    date back ncesine uzanmak, gemie dayanmak 2

    end up bitmek, sonulanmak. boylamak, dmek 2

    find out kefetmek, renmek, bulmak 2

    hand out datmak, vermek, balamak 2

    involve in e karmak, bulamak. dalmak, zihni ile megul olmak 2

    look for bulmaya almak, aramak 2

    make out ayrt etmek, semek 2

    onset balang, balama, hamle, hcum 2

    ought to meli, mal 2outcome sonu, akbet, netice 2

    overtake sollamak, yetimek, yakalamak 2

    run out tkenmek, bitmek, (sre) sona ermek, dar komak 2

    set up kurmak 2

    auction off ak arttrma ile satmak 1

    back out sznden caymak 1

    base on zerine temellendirmek, a dayandrmak 1

    break down bozulmak, ylmak, kmek 1

    break into e zorla girmek, hrszlk yapmak 1

    break out patlak vermek, kmak 1

    bring about beraberinde getirmek, neden olmak, sebep olmak 1

    bring on sebep olmak, gelitirmek 1bring up yetitirmek, bytmek 1

    call out(askerleri, grevcileri vs.yi) devreye sokmak, bararak sylemek, beyanetmek 1

    care for holanmak, den zevk almak, sevmek, bakmak 1

    carry away alp gtrmek, kendinden geirmek, bylemek 1

    carry on srdrmek, yapmak, e devam etmek, ynetmek, yrtmek 1

    catch up yetimek, geri kalmamak 1

    clean up toparlamak, temizlemek 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    33/41

    clear away kaybolmak, kaldrmak, toplamak, sofray kaldrmak, ortadan kaldrmak 1

    clear out iini temizlemek, boaltmak, ekip gitmek 1

    close down (fabrika vb.) kapatmak, tasfiye etmek 1

    close up birbirine yaklamak, kapanmak, sklamak, yaklatrmak 1

    come about meydana gelmek, domak, kmak, olmak 1come

    through kendinden bekleneni yapmak 1come up kmak, meydana kmak 1concernabout ilgilenmek 1

    consist of ile ibaret olmak, den meydana gelmek 1

    convert into dntrmek, takas etmek 1

    cut off mirastan mahrum etmek, yolunu kesmek 1

    deal withile ilgilenmek, i idare etmek, in stesinden gelmek, e deinmek, denbahsetmek 1

    disclose aa karmak, ortaya karmak, aklamak 1

    divide into blmek 1

    draw into girmek, yanamak 1

    draw on kullanmak, giymek, ekmek, cezbetmek 1drive off gitmek, (otomobil vs. ile) ayrlmak 1

    drop out brakmak, vazgemek 1

    dug up kefedilmi olmak, bulunmu olmak 1

    except for hari, in dnda, medike, mezse, yoksa 1

    fall back on gvenilecek bir kimseye-yere bavurmak, mracat etmek 1

    fall in with e rastlamak 1

    fall through (planlarn vs.nin) suya dmesi 1

    fight back direnmek, kar koymak 1

    figure out halletmek, zmek, anlamak, hesaplamak 1

    fill out (form vs.) doldurmak 1

    fit in with e uymak, uymak, aykr dmemek 1

    fix up dzeltmek, eki dzen vermek, onarmak, icabna bakmak 1

    follow upizlemek, takip etmek, ayn hareketi yaparak in etkisini glendirmek, iinpeini brakmamak 1

    foreshadowing bireyin olacan nceden ima etmek 1get awaywith paay kurtarmak, yanna kar kalmak 1

    give off yaymak, karmak, karmak 1go alongwith desteklemek, ayn grte olmak, refakat etmek 1

    go into girmek, (bir meslee) girmek 1

    go on devam etmek 1

    go up ykselmek, bir st snfa gemek 1

    got rid of kurtulmak 1hang around aylak aylak dolamak, oyalanmak 1headtowards nlemek 1

    hold out uzatmak, vaad etmek. sabrla beklemek 1

    hold up yukar kaldrmak, tutmak, desteklemek 1

    holdup tabanca tehdidiyle soymak 1

    keep away uzak durmak, yaklamamak 1

    keep out ieri sokmamak, dnda kalmak 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    34/41

    keep up with ayak uydurmak, yetimek, den geri kalmamak 1

    kill off hepsini ldrmek, kkn kazmak, cann okumak 1

    lay down yatrmak, yere brakmak 1

    leave out atlamak, unutmak, zerinde durmamak 1

    let down indirmek, hayal krklna uratmak, midini boa karmak 1

    look after ocua bakmak, gz kulak olmak 1

    look over gzden geirmek, incelemek, gz gezdirmek. gz yummak, ho grmek 1look through den bakmak, gzden geirmek, (kitaba) yle bir gz gezdirmek 1make dowith ile yetinmek, ile idare etmek 1

    make for e doru gitmek, e neden olmak 1

    make off svmak, kamak 1

    make over biimini deitirmek, devretmek 1

    make up for telafi etmek 1movearound gezmek 1

    on behalf of in namna, in adna 1

    open up aka konumak, meydana kmak, grmeye balamak 1

    pay off e cretini verip yol vermek 1payoff hesaplama 1

    pile up biriktirmek, ylmak, birikmek 1

    play down nemsiz gstermek 1

    pull out of karmak, ekip karmak, skmek, yolmak 1

    pull through birini-bireyi zor durumdan kurtarmak, birini-bireyi biryerden ekmek 1

    pull up yukar ekmek, kaldrmak, ileri gitmek 1

    push into sokuturmak 1

    push up yukar itmek, (fiyat) ykseltmek 1

    put in szn kesmek, olay karmak, vakit geirmek 1

    put off ertelemek, vazgeirmek, (with ile) atlatmak, (denizcilik) den ayrlmak 1

    put on giyinmek, artrmak, abartmak 1

    put out uzatmak, karmak 1put out of dnda brakmak, hari brakmak, katmamak 1

    put over baar ile yapmak, demir atmak 1

    put through bitirmek, telefonu balamak 1

    put up misafir etmek, adayln koymak, tevik etmek, artrmak 1

    put up with e katlanmak, i ekmek, e tahamml etmek 1

    reach out elini uzatmak, uzanmak, yardm eli uzatmak 1

    rule out reddetmek, imkan vermemek 1

    run beraberinde getirmek, neden olmak 1

    run on hi durmadan konumak, devam etmek 1

    run over koarak karya gemek, ezip stnden gemek, inemek 1

    run through abucak gzden geirmek 1

    run up koa koa yukar kmak 1seal off tkamak, doldurmak 1

    see off birini geirmek, birini yolcu etmek, birini uurlamak 1

    seek out arayp bulmak 1

    serve up servis yapmak, sofraya koymak 1

    set aside e ayrmak, e saklamak, bir tarafa brakmak 1

    set out sergilemek, dzenlemek, e koyulmak, yola kmak 1

    setback gerileme, terslik 1

    settle down yuva kurmak, demir atmak, yerlemek 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    35/41

    settle on konmak, tespit etmek, karar vermek, anlamak 1

    show up grnmek 1

    shut down faaliyetini durdurmak, kapamak 1

    stand for temsil etmek 1

    stand out gze arpmak, kar koymak, dayanmak 1

    stir up kartrmak, kkrtmak, tevik etmek 1

    straightforward akszl, akyrekli 1

    strengthen glendirmek, kuvvetlendirmek 1strengthened kuvvetlendirilmi 1

    sum up yekn toplamak, zetlemek 1

    tag along kovalamak, peini brakmamak 1

    take afteraileden birine benzemek, d grn olarak birine benzemek, biri gibidavranmak 1

    take away paket yapp gtrmek, ortadan kaldrmak, alp gtrmek 1

    take down alaltmak, aalamak 1

    take into getirmek, ieri almak, sokmak 1

    take off elbiseyi karmak, uan kalkmas 1take on ie almak, yolcuyu almak, (biriyle) uramak. benzemek 1

    take out karmak, dar karmak, elik etmek 1

    take part yer almak, rol almak 1

    take part in e katlmak, e itirak etmek 1

    tear up kknden skmek, harap etmek, yrtp atmak 1

    think out (plan) tasarlamak, dnerek zmlemek 1

    try on elbise prova etmek 1

    try out denemek, dzeltmek 1

    turn away geri dnmek, vazgemek, defetmek, kovmak, geri evirmek 1

    turn down geri evirmek, azaltmak, sesi ksmak, ksmak 1

    turn out sonulanmak, kapamak 1

    turn over gndermek, brakmak, teslim etmek. alabora olmak, altst olmak 1turn to dnmek, deimek 1

    underfund yetersiz fon 1

    undergo ekmek, katlanmak 1

    underlined alt izilmi 1

    underpaid dk maa alan, az para vermek 1

    undertake zerine almak, stlenmek 1

    used to gemi zamanda yaplan 1watch outfor dikkatli olmak, dikkat etmek 1withreference to buna gre, e istinaden, e ilikin olarak 1with regard

    to bakmndan, e gre, ile ilgili olarak, istinaden 1work out zmek, halletmek, hesap edip karmak, btn ayrntlaryla hazrlamak 1workthrough dnerek zerinden gemek, detayl incelemek 1

    wrap up sarmak, kavgay grlty kesmek, anlamak 1

    write out tamamn yazmak, kopyasn yazmak 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    36/41

    33333333333333333333333333333333333333333333333333333333333333333333333

    3

    especially zellikle, bilhassa 8

    extensive uzatlm, geni, kapsaml 8

    considerable nemli, olduka byk, dikkate deer 7

    contemporary ada, gncel, e zamanl 7

    particular mahsus, has, zg, titiz, ayrntl 6

    particularly zellikle, bilhassa. ayrntl olarak, tek tek 6

    prosperity baar, zenginlik, refah 6

    fairly drste 5

    mainly temelde, esas olarak 5

    probably muhtemelen 5

    rapidly hzla, abucak 5

    recently son gnlerde 5

    relatively nispeten, greceli olarak, dierlerine nazaran 5

    ultimately eninde sonunda, sonunda 5

    variety eitlilik 5

    certainly phesizce, kesinlikle 4

    actually aslnda, dorusu 4

    essentially esasnda 4

    impressive etkileyici 4

    likely muhtemel, byk ihtimalle 4

    majority ounluk, ekseriyet 4

    necessary gerekli 4

    poverty sefalet, yokluk, fakirlik 4

    rarely nadiren 4

    simply basite 4

    commonly ounlukla, alelade 3

    currently halen, gncel olarak, geerli olarak 3

    efficiently etkili biimde, verimli biimde, yeterli olarak 3

    equally eit lde, ayn derecede 3

    formerly gemite, bir zamanlar 3

    fertility dourganlk, verimlilik 3

    initially ilk olarak, bata 3

    justify hakl karmak, susuzluunu kantlamak 3

    nearby yannda, civarnda 3

    notably dikkate deer ekilde 3

    obvious apak, besbelli 3

    primarily ncelikle, ilk olarak, balca 3

    respectively srasyla, sylenen sraya gre 3

    significantly nemli 3

    similarly benzer bir ekilde, bunun gibi, ayn 3

    accurately kesin olarak, doru bir ekilde 2

    anxiety tedirginlik, endie, kayg, i sknts 2

    certainty elbette, kesinlikle, kukusuz 2

    completely tamamiyle, btnyle 2

    deliberately kastl olarak, kasten 2

    effectively etkileyici, etkin olarak, etkin biimde 2

    eventually neticede 2

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    37/41

    exactly tam, tamamen, tastamam 2

    extremely son derece, ar derece 2

    firmly kararl bir ekilde 2

    functioning alarak 2

    greatly okca, fazlasyla 2

    hardly glkle 2

    heavily arca 2immediately hemen, derhal 2

    invariably deimeden, devaml, srekli olarak 2

    lately son zamanlarda 2

    mostly ounlukla, genelde 2

    necessarily art, ister istemez, zorunlu olarak 2

    neutrality tarafszlk 2

    obviously aka, belli ki 2

    previously nceden 2

    properly adam gibi, adamakll 2

    reliably gvenerek, inanarak, gvenilir ekilde, emniyetli 2

    roughly kabaca, aa yukar, tahminen 2

    seriously ciddi olarak, cidden 2slavery klelik, esaret 2

    socially toplumsal olarak 2

    solely sadece, srf, yalnzca 2

    steadily muntazam 2

    steady istikrar, sabit durum 2substantially olduka 2

    suitably uygun, uygunca 2

    temporary geici 2

    thoroughly en ince ayrntsna kadar, tamamen, adamakll 2

    traditionally geleneksel 2

    undoubtedly phesiz olarak, kesin olarak 2widely yaygn olarak 2

    adequately yeterli olarak, laykyla, yeterli 1

    adversely tersine, kar olarak, muhalefet ederek 1

    alertly tetikte olarak 1

    ambiguously belirsiz bir ekilde, bulanka, belirsizce 1approximately tahminen, aa yukar, yaklak 1

    arguably tartmasz 1astonishingly alacak derecede 1

    ceaselessly durmakszn 1

    collectively ortaklaa, toplu olarak 1comparatively orantl olarak 1consequently bu nedenle, bundan dolay, bu yzden 1

    correctly doru ekilde 1

    defiantly meydan okurcasna 1

    densely youn bir surette, youn olarak 1

    devoutly samimi-dindar ekilde 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    38/41

    durability tahamml. sreklilik, devamllk 1

    eagerly hevesle, can atarak 1

    eminently fazlasyla 1

    endlessly durmakszn 1

    enormously ok, muazzam bir ekilde 1

    entirely batan sona, bsbtn 1

    essence esas, asl 1essential gerekli, olmazsa olmaz 1

    exact tam tamna, tam, aynen 1

    exceedingly son derece 1

    extensively geni lde, yaygn bir ekilde 1extraordinary olaanst, harikulade, anormal 1

    fiercely cayr cayr, iddetle, hiddetli 1

    forcibly kaba kuvvetle, iddetle 1

    frequent sk sk olan, sk grlen 1

    frequently ou kez, sk sk, ska 1fundamental

    ly temel olarak 1generally ounlukla, genellikle 1

    genuinely gerekten, gerek olarak 1

    grossly kabaca, kaba-byk ekilde 1

    harmful zararl 1

    harmfully zararl bir ekilde 1

    historically tarihsel, tarihe 1

    imaginative hayalperest 1

    imperative zorunluluk, emir 1

    inadequate yetersiz 1incomparably kyaslanamaz biimde 1

    independently bamsz olarak, ayr ayr 1inexpensively ucuza, ucuz bir ekilde 1

    infinitely son derece 1

    inherently doasnda, doutan 1

    intensely iddetle, iddetli biimde 1

    jokingly aka yollu, akadan, akayla 1

    laboriously emek vererek, zahmetli bir ekilde 1

    moral ahlaki 1

    morally ahlaksal adan 1

    naturally doal olarak, doutan 1

    naughty yaramaz, terbiyesiz, mnasebetsiz 1

    novelty yenilik, acayiplik, tuhaflk 1

    occasionally ara sra, zaman zaman, bazen 1

    ordinary normal, allm 1

    participate itirak etmek, katlmak, ortak olmak 1

    partly ksmen 1

    precisetam kesin. (kimse) titiz. (i) titizlikle yaplm. (dakik)saat. (hassas) alet 1

    precisely kesinlikle, tam olarak 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    39/41

    principal balca, en nemli 1

    principally genellikle, balca 1

    scarce kt, snrl, az, seyrek 1

    scarcely hemen hemen, neredeyse 1

    sensitively duyarl 1simultaneou

    s annda, ayn zamanda olan, ezamanl 1simultaneously ayn anda 1

    slightly ok az, belli belirsiz 1

    smooth akc, durgun 1

    smoothly dzgnce, przszce, rahata, sarsntszca 1

    sparingly tutumlu bir ekilde 1

    strictly tam anlamyla, dorusu, akcas 1

    sudden ani, beklenmedik 1

    suddenly aniden, anszn 1

    truly samimiyetle 1

    uncertainty kararszca, belirsizce, istikrarsz olarak 1

    undeniably inkar edilemez, red edilemez 1unwillingly gnlszce, isteksizce, istemeye istemeye 1

    urgently acil olarak, acilen 1

    vaguely belirsiz bir ekilde, belli belirsiz, hayal meyal 1

    virtually neredeyse, hemen hemen, aslnda 1

    vividly canl biimde 1

    costly lks, pahal, pahalya mal olan 1

    temporarily geici olarak, imdilik 1

    seldom nadiren, seyrek olarak, arada bir 1

    44444444444444444444444444444444444444444444444444444444444444444444444

    4

    although e ramen24

    however nasl olursa olsun, bununla birlikte, yine de22

    through vastasyla, bir utan bir uca, tamamiyle22

    fact olay, durum, vaka20

    against e kar16

    due to den dolay16

    though e ramen14

    whether yapp yapmayacan vb.14

    in order to mek iin, mek amacyla12

    such yle, byle, bu kadar, bu tr, mesela11

    throughout her tarafnda, batan baa, boyunca, sresince 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    40/41

    0

    therefore bu nedenle, o yzden 9

    toward e doru, in yanna doru 9

    unless den baka, olmadka 9

    whereas oysa, halbuki, mademki 9

    despite e ramen 8

    even though olduu halde, olmasna ramen 7in fact dorusu, aslnda, hatta 7

    indeed aslnda. cidden! 7

    moreover dahas, stelik 7

    such as gibi, rnein, mesela 6

    thus bu nedenle, bunun iin 6

    as if (as though) imi gibi, sanki 5

    hence bunun iin, bundan dolay 5

    unlike in aksine 5

    contrary to in aksine, aleyhinde 4

    even if olsa bile, eer ki 4

    in spite of e ramen 4

    instead of onun yerine 4no longer artk, bundan byle 4

    refer den bilmek, atfetmek. bavurmak 4

    whenever diinde, her ne zaman 4

    whom kimi, kime. dm 4

    also de, dahi 3

    ever since o zamandan beri, den beri srekli olarak 3

    further ilaveten 3

    in addition ilaveten, ek olarak 3

    just as tpk 3

    rather than den ziyade 3

    so long as srece, dike 3

    whatever her ne ise 3within iinde, ierisinde 3

    aside bir kenara, bir tarafa, bir yana 2

    in case takdirde 2

    in case of durumunda 2

    in that unda, nk, diinden dolay 2

    whose kimin 2

    anywhere herhangi bir yer, hibir yer, neresi olursa olsun 1

    as though sanki, gibi, -cesine 1

    as to e gelince, gre 1

    by means of nn vasitasyla, araclyla 1

    even so

    gene, buna ramen, olsa bile, yine de, yle de

    olsa 1ever her zaman, hi, imdiye kadar 1

    fore n, ileri, ba tarafta, nde 1

    foreseeable tahmin edilebilen 1in contrast to-with ile karlatrldnda 1

    in order sral 1

    in part ksmen, taksitle 1

    in short ksaca 1

  • 8/3/2019 TUS ngilizce

    41/41

    in such a case bu durumda 1

    in that case o zaman, o durumda, yleyse 1

    incidence ofbir eyin meydana gelmesi, olu veya grlskl 1

    now that artk, dndan beri 1

    so that bu nedenle, bundan dolay, diye, iin 1

    then o vakit, bylece, sonra 1whatsoever her ne ise 1

    whichever hangisi, hangisi olursa 1

    whoever her kim, kim olursa 1

    likewise hem, ayn ekilde, ayrca, bunun gibi 1

    meantime bu arada 1

    nevertheless yine de, ancak, buna ramen, bununla beraber 1

    provided art ile, u sartla ki, olduu takdirde, eer 1

    accordingly ona gre, bu nedenle 1

    additionally ayrca, ilaveten, ek olarak 1

    so as to iin, amacyla, ecek ekilde, mak iin, amac ile 1

    what's more dahas, stelik 1

    in the case of durumundaki gibi, durumunda 1with regard to ile ilgili olarak, e gre, e dair 1

    in view of den dolay, yznden, i gz nnde tutarak 1

    in accord with ile uyum iinde, e uyarak 1

    as ever her zaman olduu gibi 1

    in excess of aan, fazla, den fazla, i geen 1

    owing tonun yznden, den dolay, sayesinde,nedeniyle, yznden 1

    on the otherhand dier taraftan, te yandan 1

    as such yle, byle, yle 1

    according to e gre 1

    somehow her naslsa, bir yolunu bulup 1somewhat biraz, bir dereceye kadar, az ok 1