77
VASKÜLİTLER Dr. Nurcan Cengiz

VASKÜLİTLER - baskent-adn.edu.trbaskent-adn.edu.tr/nefroloji/VASKULITLER.pdf · Sitokinler: Sitokinler, normal immun sistem fonksiyonlarını idame ettiren ve inflamatuar cevap

  • Upload
    vannhu

  • View
    255

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

VASKÜLİTLER

Dr. Nurcan Cengiz

Vaskülit terimi damar duvarlarında

inflamasyonun varlığını ifade eder.

İnflamatuar infiltrasyon nötrofil, eozinofil

ya da mononükleer hücrelerden oluşabilir.

Pediatrik romatolog, pediatrik nefrolog,

kardiyolog, dermatolog.

Büyük damarlar: aorta ve onun, direkt

olarak büyük vücut bölümlerine giden

major dalları.

Orta büyüklükteki damarlar: Renal,

hepatik, kononer ve mezenterik arterler.

Küçük damarlar: İntraparankimal distal

arterler, kapillerler, venüller.

Damar boyutlarına göre vaskülitler ( 1997)

Küçük damar vasküliti

- Wegener granülomatozis

- Churg-Strauss sendromu

- Mikroskopik Polianjiitis

- Henoch-Schönlein purpura

- Esansiyel kriyoglobulinemik vaskülit

- Kutanöz lökositoklastik anjiitis

Orta çaplı damar vasküliti

- Poliarteritis nodosa

- Kawasaki hastalığı

Büyük damar vasküliti

- Dev hücreli ( temporal) arterit

- Takayasu arteriti

Chapel Hill Consensus Conference on

Nomenclature of Systemic vasculitis

Large Vessel Vasculitis

Giant cell (temporal) arteritis: Aortu ve onunmajör dallarını tutan granulomatöz arterit.Karotid arterin ekstrakranial dalları sık tutulur.(Özellikle temporal arter) Genellikel 50 yaşüzerinde görülür ve polimyalgia rheumaticaile ilişkilidir.

Takayasu’s arteritis: Genellikle 50 yaşaltında, genç kadınlarda aorta ve onun majordallarını etkiler

Medium Vessel Vasculitis

Polyarteritis Nodosa: orta ve küçük

boyutlu damarların nekrotizan

inflamasyonu

Kawasaki Hastalığı. Large medium ve

small sized arterlerin tutulumu,

mukokutanöz lenf nodu sendromu.

Koroner arterler sıklıkla tutulur ve

genellikle çocuklarda görülür.

Small – Vessel Vasculitis:

Wegener’s granulomatosis

Churg-Strauss sendrom: Solunum sisteminitutan, eosinofilden zengin granulomatözinflamasyon, küçük, orta boylu damarlarıetkileyen necrotizan vaskülitis. Astım veeosinofili ile birliktelik

Microscopic polyangiitis: Küçük damarlarıetkileyen, immun depositlerin çok az veya hiçolmadığı nekrotizan vaskülit. Necrotizanglomerülonefrit ve pulmoner kapillaritis sıktır.

Essential cryoglobulinemic vasculitis:

Küçük damarları etkileyen cryoglobulin

içeren immun depositlerle karakterize

vaskülit. Sonunda cryoglobulinler tespit

edilir. Deri ve glomerüller sıklıkla tutulur.

Kutanöz lökositoklastik angiitis.

Sistemik vaskülit ve GN olmaksızın

izole kutanöz lökositoklastik angiitis.

Henoch-Schönlein Purpura:

Vaskülit Sendromlarını düşündüren

klinik ve laboratuar bulguları

Klinik :

Ateş, kilo kaybı, yorgunluk, halsizlik

Deri lezyonları (palpabl purpura, vaskülitik

urtiker, livedo retikülaris, nodüller, ülserler)

Nörolojik bulgular (başağrısı, fokal

lezyonlar...)

Artralji, artrit, myalji, serozit

Hipertansiyon

Pulmoner infiltrasyon veya hemoraji

Laboratuar:

CRP , Sedimantasyon

Lökozitoz, anemi

Eosinofili

ANCA (+)

Factor VIII – related antigen

(Von Willebrand faktör)

Cryoglobulinemia

Dolaşan immun komplexler

Hematüri

LÖKOSİTOKLASTİK VASKULİTLER

Lökositoklastik vaskülit (LV), küçük

damarları, özellikle postkapiller venüller,

kapillerleri, arteriolleri tutan inflamasyon

ve nekroz ile karakterizedir.

Nekrotik damar duvarını nötrofiller

infiltre eder, ayrıca nükleer debrisler,

hemoraji, fibrin depositler bulunur.

IF mikroskopide immunglobulin, kompleman,

fibrin depositleri görülür. Palpabl purpura en

sık klinik bulgudur. Ödem, ürtiker, nodüller ve

büller de görülebilir.

Lökositoklastik vaskülitin en sık görülen 2

klinik formu HSP ve hipersensitivite

vaskulitidir. Bu tür vaskülit çocuklarda bazı

konnektif doku hst ve granulamatöz

hastalıklarda da nadiren görülebilir.

LV ile ilişkili hastalıklar:

- Henoch-Schönlein purpura

- Hipersensitivite angiitisi

- Kutanöz poliartriti

- ANCA ilişkili vaskülitler: WG, Mik.PA

Churg- strauss sendromu

- Konnektif doku hst: SLE,

Dermatomyozis,JRA

- Diğer: Ürtikerial vaskülit

Esansiyel mikst kriyoglobulinemi

Malignancy

Patogenez: Postkapiller venüller hasarın başlangıç yeridir. İmmun komplex depolanması patogenezin temelini oluşturur.

Antijen ve antikor komplexleri vasküler kompartmanda dolaştıktan sonra damar duvarlarında depolanmaya başlar.

Bunun sonucunda lokal kompleman aktivasyonu başlar ve adezyon molekülleri ortaya çıkar.

Bunlar nötrofil ve makrofajların endotel hücrelerine doğru migrasyon ve adezyonuna neden olur.

Bunu takiben proteolitik enzimler lökotrienler, NO ve reaktif 02 molekülleri salınarak damar duvarını ve alttaki dokuları hasara uğratır.

İmmun kompleksleri : Uzun yıllardır, damar

duvarlarında immun komplexlerin depolanmasının

vaskülitle ilişkisi bilinmektedir. Bu teoriye göre solubl

immun komplexler damar duvarlarında depolanarak

vasküler permeabilitenin artmasına neden olur.

Ayrıca kompleman yolu aktive olur. C5a gibi

kompleman yolunun ürünleri nötrofil ve makrofajlar

için kemoatraktandır ve bu hücrelerin infiltrasyonuna

neden olur.

İnflamasyon bölgesinde nötrofillerin birikimi

enzimlerin ve serbest radikallerin salınımına ve bu

yolla damar duvarı hasarına neden olur.

Otoantikorlar: Birçok otoantikor vaskülitle ilişkili bulunmuştur.

ANCA ( Antinötrofilic sitoplazmik ab)

AECA (Antiendotelial cell ab.)

ANCA’ların etanolle fixe edilmiş normal nötrofillere bağlama

paternlerine göre tipleri vardır:

- cANCA (granüler sitoplazmik): Özellikle Wegener

granülomatozisde bulunur. Proteinaz 3’e karşı oluşur.

- pANCA (perinükleer): Mikroskopik poliarteritisde tespit

edilir ve myeloperoksidaza karşı oluşur.

- ANCAnötrofilleri aktive eder, endotele adezyonlarını

artırır. Nötrofille ilişkili endotelial hasarı artırır.

ANCA(+) Hastalıklar AntiPR3(cANCA) AntiMPO(pANCA)

Wegener Granülomatozis 85 10

Mikroskopik polianjiitis 45 45

PAN 5 15

Churg-Strauss 10 60

Adezyon Molekülleri ve Sitokinler: Adezyon

moleküllerinin inflamasyonda kritik rolleri

vardır. Vasküler endotel ile lökositler arasında

etkileşimi sağlarlar. Endotel hücreleri ve

lökositlerin yüzeyinde bulunurlar. Bu

moleküller 4 yapısal gruba aittirler:

- İntegrinler - Selectinler

- Ig superailesi - kadherinler

Sitokinler: Sitokinler, normal immun sistem fonksiyonlarınıidame ettiren ve inflamatuar cevap oluşumunda kritik roloynayan değişik hücre tipleri tarafından üretilen solublproteinlerdir. Bunlar arasında TNF ve IL-1 vaskülitpatogenezinde bilhassa önemli etkileri olan sitokinlerdir.

1. Endotel hücrelerinde adezyon moleküllerini ekspresyonunartırarak lökosit adezyon, aktivasyon ve migrasyonunuilerletmek.

2. Endotel hücreleri tarafından salınan IL-6 ve IL-8’i artırarak,komşu endotel hücreleri ve lökositlerin lokal stimulasyonunkolaylaştırmak.

3. Antitrombotik protein C/S yolunun down regulasyonu vedoku faktörüprokoagulan aktivitede artış.

Sistemik vaskülitli hastalarda, serumda IL-1, IL-2, IL-6 ve TNFdüzeyleri artmıştır.

HENOCH-SCHÖNLEİN PURPURA

Çocuklarda en sık görülen sistemik vaskülittir.

Nontrombositopenik purpura, artrit veyaartralji, karın ağrısı, gastrointestinal kanamave glomerülonefrit ile karakterizedir.

Küçük damarlarda, başlıca postkapillervenüllerde IgA dominant immun depositlerbulunur.

Schönlein (1837) ve Henoch (1874)tarafından tanımlanmıştır. Ancak sendromlailgili ilk rapor 1801’de Haberden tarafından 5yaşında bir erkek çocukta bildirilmiştir.

Epidemiyoloji:

Daha çok çocukluk çağında görülen birhastalıktır.

İnsidansı 100.000’de 13.5’dir.

Sıklıkla 3-15 yaşları arasında görülür.

Erkeklerde biraz daha sıktır. E: K= 1.5:1.0

Daha çok kış aylarında ve ÜSYE’larınıtakiben oraya çıkar.

HSP’yi tetikleyen enfeksiyonlar arasında ensık hemolitik streptokoklar suçlanmış olupdiğer ilişkili ajanlar varicella, rubella, rubeola,hepatit B, parvovirüs B19, Mycoplasmapnömonia. Helicobacter pylori, staf. Aureusve campılobacterdir.

HSP nadiren, insekt bite, ilaçlar ve bazı gıdaallerjenleri ile de ortaya çıkabilir.

Deri Tutulumu:

Palpabl purpurik lezyonlar özellikle basınca maruz

kalan bölgelere yerleşir. Ayak bileği malleol çevresi,

bacak dorsal yüzü, gluteal bölge gibi. Yüz ve skalp

tutulumu azdır.

Akut, simetrik, eritematöz makuler veya urtikerial raş

şeklinde başlar. 12-24 saat sonra lezyonlar birleşir,

palpabl purpura oluşturur. Rengi eflatun,

kahverengiye dönüşme eğilimdedir. Geniş ekimotik

alanlarda nadiren ulserasyonlar oluşabilir. Hemorajik

buller de tanımlanmıştır.

3 yaş altındaki çocuklarda, skalp, periorbital bölge, el

ve ayakların dorsal yüzleri ve scrotumda subkutan

ödem görülebilir.

Gastrointestinal Tutulumu: Döküntülerin başlamasından

itibaren 1-4 hafta içinde yaklaşık vakaların 2/3’ünde GI

semptomlar görülür.

Submukozal ve subserozal hemoraji ve ödem nedeniyle karın

ağrısı görülür. Ağrı kolik tarzında periumblikal yerleşimlidir. Hafif

abdominal distansiyon ve kusma eşlik edebilir. Gizli veya

semptomatik GI kanama ( melena, hematemez, hematokezya)

görülebilir.

Sıklıkla kendi kendini sınırlar. Nadiren masif GI kanama

görülebilir.

%14-36 vakada bulgular akut cerrahi karını taklit edebilir.

GI tutulumunun en önemli komplikasyonu intussussepsiyondur.

(%4.6). Vakaların çoğunda ince barsakta olur.

Barsak iskemi ve infarktı, intestinal perforasyon, fistül oluşumu,

gaz ileal striktür, hemorajik pankreatit, pseudomembanöz kolit

daha nadiren görülür.

Renal Tutulum: % 20-40 vakada görülür. Renal tutulum sık görülen mikroskopik hematüri ve hafif proteinuriden daha az sıklıkla görülen nefrotik sendrom, nefritik sendrom, hipertansiyon ve böbrek yetmezliğine kadar değişir. Başlangıç yaşı >7 olanlar, persistan purpurik lezyonların varlığı, ciddi abdominal semptomları olanlar ve faktör XIII aktivitesinin düşük olması renal hastalık riskini artırmaktadır. Vakaların çoğunda renal tutulum purpuranın başlangıcından sonra 1 ay içinde gelişir.

HSP Renal tutulumunun sınıflanması

I. Minimal değişiklik

II. Pure mesengial proliferasyon (kresent )

a. Fokal

b. Diffüz

III. Mezengial proliferatif GN (Kresent oranı < %50)

a.Fokal

b.Diffüz

IV. Mezengial proliferatif GN, kresent oranı %50-75

a.Fokal

b.Diffüz

V. Mezengial proliferatif GN, kresent oranı > %75

a.Fokal

b.Diffüz

VI. Membranoproliferatif (mezengiokapiller) GN

HSP Nefritinin Klinik Sınıflaması

A. Normal: FM normal, idrar anomalisi yok, renal

fonksiyon normal

B. Minor idrar anormalliği: Hematüri (mikroskopik +

İntermitten makroskopik)ve/veya proteinüri (1g/24h),

renal fonksiyon normal.

C. Aktif renal hastalık: Proteinüri (1g/24h) ve/veya

HT renal fonksiyon normal.

D. Renal yetmezlik. GFR< 60ml/dk/1.73m2

Eklem Tutulumu: %50-80 vakada görülür. Dizler,ayak bilekleri daha az olarak wrists, dirsekler, parmakeklemleri tutulur. Periartiküler şişme ve hassasiyet,ağrı ve hareket kısıtlığı vardır. Eritem genellikleyoktur. Eklem semptomları geçicidir, rezidüel anomalibırakmaksızın birkaç gün içinde iyileşir.

Diğer Klinik Bulgular: CNS tutulumu nöbetler vekomaya neden olabilir. MR’da bilateral multifokalserebral lezyonlar görülür. Nadir komplikasyonlarsubaraknoid kanama, Guillian Barre sendromu,oküler tutulum, rekürrent epistaksis, parotitis vekardittir. Pulmoner hemoraji nadir fakat fatal seyirlidir.

Patoloji:

Cilt biyopsisinde dermal kapillerler ve postkapillervenüllerde IgA depositleri içeren lökositoklastikvaskülit görülür.

Böbrekte mezengial proliferatif GN’den kresentoluşumuna kadar değişen bulgular vardır. Epitelialhücrelerin proliferasyonu kresent oluşumu ilesonuçlanır.

IF mikroskopide, mezengium ve periferal kapillerinduvarında IgA depolanması görülür. IgA depositleribaşlıca IgA1 subklasında olur. Ayrıca depositler C3,IgG, properdin, fibrin içerir.

Laboratuvar Bulguları: Laboratuvar

bulguları diagnostik değildir. Trombosit

sayısı normal veya artmış, orta

derecede trombositoz hafif normokrom

anemi olabilir.

Tedavi:

HSP tedavisi supportive tedavidir. Hidrasyon, beslenme ve

elektrolit dengesine dikkat edilir. Ağrı basit analjeziklerle

(asetaminofen) kontrol edilir.

Glukokotrikoidler eklem ve cilt bulgularını dramatik bir şekilde

düzeltmekle beraber bu bulguların tedavisinde kullanılması

endike değildir. Sistemik steroidler GI tutulumu ve kanaması

olan hastalarda endikedir. Prednison 1-2 mg/kg 7 gün kullanılıp

2-3 haftada azaltılarak kesilir. Bazı araştırmacılar kısa süreli

steroid kullanımının renal tutulumu önleyip önlemediği üzerinde

durmuşlardır ancak sonuçlar değişkendir.

Ciddi renal tutulumu olan hastalar da steroidle tedavi edilmelidir.

Puls metil prednisolon ciddi vakalarda kullanılabilir. Erken

dönemde kullanılırsa etkilidir.

Prednison, siklofosfamid ve heparin, varfarin ya da dipridamol

ile kombine tedaviler de ağır vakalarda etkilidir.

IVIG ve plazma exchange ile iyisonuçlar bildirilmiş olmakla

beraber geniş çalışmalar yoktur.

Persistan proteinürisi olan hastalara ACE inhibitörleri

kullanılabilir.

Prognoz:

Vakaların 2/3’ünde genellikle 1 ay içinde iyileşme görülür. Küçük

çocuklarda büyüklere göre daha kısa ve iyi seyirli, rekürrensler

daha azdır.

%16-40 vakada en az 1 rekürrens bildirilmiştir. Epizodlar

genellikle rash ve karın ağrısı ile karakterize ve ilk ataktan daha

hafif ve kısa sürelidir. Rekürrenslerin büyük kısmı ilk 6 haftada

görülürken başlangıçtan 2 yıl sonrasına kadar da olabilir.

Epizodlar spontan olabildiği gibi ÜSYE ile birlikte de ortaya

çıkabilir.

Prognoz genellikle iyidir ve supportive tedavi yeterlidir. Önemli

morbiditeler akut dönemde GIS tutulumuna, uzun dönemde ise

renal tutuluma bağlı ortaya çıkar.

Renal tutulumu olan çocukların prognozu değişken olmakla

beraber klinik ve histopatolojik bulgularla koreledir. %1-5 vakada

son dönem böbrek yetmezliğine progresyon bildirilmiştir. Renal

tx başarılıdır, rekürrens ve graft kaybı sık değildir.

HİPERSENSİTİVİTE VASKÜLİTİ

İlaçlara ve diğer antijenlere (örn;infeksiyonlar) karşı

hipersensitiviteye bağlı polianjiitis çocukluk çağı

küçük damar vaskülitlerinin en önemli

nedenlerindendir.

Penisilinler, sulfonamidler, kinolonlar, allopurinol,

tiazid diüretikleri, NSAIDs, fenitoin gibi ilaçların

hipersensitiviteye yol açma potansiyeli vardır.

Streptokinaz, rekombinan growth hormon, sitokinler

ve monoklonal antikorlar da immun kompleks

formasyonu ve vaskülite neden olabilir. Hepatit B ve

C, HIV ve streptokoklar da benzer tabloya neden

olabilir.

Hipersensitivite vasküliti antijenle karşılaşmadan 7-14

gün sonra ateş, artralji, myalji, LAP ve rash gibi

bulgularla başlar. Cild bulguları palpabl nodül, ürtiker

ve purpurayı içerir. Lezyonlar daha çok bacaklarda

yerleşmiştir. Diğer organ tutulumları nadirdir.

HSP ile ayırıcı tanısı bazen güç olabilir. Lökositoz,

eozinofili, dolaşan immun kompleksler ve ESR artar,

C3 azalır. Cilt biyopsisinde lökositoklastik vaskülit

bulguları vardır.

Tedavi: Hastalık sıklıkla akut ve self-limitingözelliktedir. Ancak bazen relapslar ve kronikseyir gösterebilir.

Sorumlu ajanın uzaklaştırılması tedavide ilkbasamaktır.

Antihistaminikler ve NSAIDs kutanözsemptomları ve artraljiyi düzeltmedeyeterlidir.

Ciddi sistemik vaskülit bulguları varsa steroidendikasyonu vardır.

POLİARTERİTİS NODOSA

PAN deri abdominal organlar, böbrekler, CNS

ve kasların vasküler inflamasyonu sonucu

oluşan bir multisistem hastalığı iken CPA

sadece deri, kaslar, eklemler ve sinirleri tutar.

Klasik PAN 1866’da Kusmaull ve Meier

tarafından tanımlanmıştır. Küçük ve orta

boyutlu arterlerin nekrotizan inflamasyonu

olup tutulan arterlerde irregüler olarak nodül

ve anevrizmalar vardır.

ACR PAN Tanı Kriterleri (1990)

Lighfoot kriterleri

Kilo kaybı

BUN veya cre yüksekliği

Livedo retikülaris

HbsAg(+)

Testis ağrısı

Arteriografik değişiklikler

Myalji

Biyopsi

Mono ve polinöropati

Diastolik KB>90

PAN Tanı kriterleri (Özen ve ark)

(ANA, AntiDNA (-) olmak koşulu ile)

Major: Renal hastalık

Muskuloskeletal bulgular

Minör: Cilt bulguları Kardiak hast

GİS tutulumu Akc hast

Periferal nöropati Akut faz reaktanları

CNS tutulumu HbsAg(+)

Hipertansiyon

Konstitusyonel semptomlar

Epidemioloji: Nadir görülen, her yaş grubunu

tutabilen bir hastalıktır. En çok 5. ve 6. dekadlarda

ortaya çıkan bir hastalıktır.

Kız ve erkek çocukları eşit olarak etkiler.

Küçük yaşlarda da görülebilmekle beraber pik yaptığı

yaşlar 9-11 yaşlardır.

Hastalığın nedeni bilinmemekle beraber ÜSYE,

streptokokal enf ve hepatit B sonrası ortaya çıkması

nedeni ile duyarlı bireylerde postenfesiyöz otoimmun

bir cevap olarak geliştiği düşünülmektedir.

Enfeksiyöz mononükleoz, tbc, CMV ve parvovirus

enfeksiyonları da PAN ile ilişkili bulunmuştur.

Patoloji: Küçük ve orta boyutlu arterlerin tüm

tabakalarında lenfosit infiltrasyonu ve nekrotizan

vaskülit görünümü vardır.

Hafif inflamasyondan yoğun fibrinoid nekroz, tromboz

ve infarktlara kadar değişen görünümleri içerir.

Anevrizma oluşumu sıktır.

Renal arter tutulumu sıktır.

Glomerüler tutulum değişkendir.

Klinik: Klinik prezentasyon değişkendir. Tutulan damarların

lokalizasyonuna göre bulgular değişebilir.

Semptomlar başlamadan önce nedeni bilinmeyen ateş

başlayabilir.

Ciddi abdominal ağrı, mezenterik arterial tutulumu hatta

trombozu düşündürür.

Renovasküler tutulum hipertansiyon, hematüri ve proteinüriye

neden olur.

Ciltte purpura, ödem, tutulan arterlerin seyri boyunca palpabl

nodüller görülür. CNS’de transient iskemik atak, psikoz, periferal

nöropati (parestezi ve güçsüzlük) görülür.

Kalpte myokardial iskemi, myokardit, buna bağlı kalp yetmezliği,

perikardit ve aritmiler olabilir.

Daha az sıklıkta testiküler ağrı, kemik ağrıları, körlüğe yol açan

retinal arteritis, artralji, artrit, myalji görülebilir.

Laboratuvar:

ESR yüksek, anemi, lökositoz,

hipergamaglobulinemi vardır.

Renal tutulum varlığında hematüri ve

proteinüri vardır.

KCFT yüksekliği Hepatit B

enfeksiyonunu düşündürür ve erişkinde

çocuklardan daha sıktır.

Tanı: Biyopsi ve anjiografide vaskülitbulgularının gösterilmesi ile konur.

Renal biyopside necrotizan arteritisgörülür.

Anjiografide tutulan arterlerdesegmental stenoz ve anevrizmaldilatasyonlar görülür.

Renal ve mezenterik arterler sıklıklatutulur.

Ayırıcı tanı: HSP, WG, Good Pasture send, SLE,

Malignensi

Tedavi: Oral ve IV steroidler kullanılır. Oral ve IV

siklofosfamid birlikte kullanılabilir. Ekstremitelerin

vasküler yetmezliği ile sonuçlanan endarterit

varlığında İloprost (prostasiklin analoğu) kullanılabilir.

Prognoz: Değişkendir. Hafif hastalıkta daha az

komplikasyon gelişir ve prognoz iyidir. Ancak ölüme

kadar giden multiorgan tutulumları olabilir. Agresif

immunsupresif tedavinin prognoz üzerine olumlu

etkisi vardır.

WEGENER GRANULOMATOZİS

Küçük, orta çaplı damarları etkileyen nekrotizanvaskülite respiratuar trakt tutulumunun eşlik ettiğigranülomatöz inflamasyonla karakterizedir.

Üst solunum yolu bulguları: Hastaların %90’ında ÜSYhastalığı görülür. Burunda inflamasyon veülserasyona neden olduğunda epistaksis, rinore venazolakrimal kanal tıkanıklığı görülür. Yumuşak dokunekrozunu kıkırdak destrüksiyonu izler. Karakteristikeğer burnu deformitesi ortaya çıkar. Yüz ağrısı vepürülan sinüzit semptomları, otitis media ve ileti tipiişitme kaybı sık görülür. İnflamasyon larinks, trakeave büyük hava yollarını tutabilir.

Pulmoner hastalık: Vakaların %90’ında tanısırasında alt solunum yolu bulguları vardır.Semptomlar nonspesifik olup öksürük,dispne, hemoptizi, plörezi görülebilir.

Akciğer biyopsi bulguları:

Major:1. Parankimal nekroz ve nötrofilikmikroabseler 2. vaskülit 3. mikst inflamatuarinfiltratın eşlik ettiği granulomlar

Minör:1. interstisyel fibrozis 2. alveolerkanama 3. eozinofili 4. bronşial lezyonlar

Solunum sistemi dışı granülomatöz

inflamasyon: Böbrek dahil olmak üzere

birçok sistem tutulabilir. Hipofiz

tutulumu, vertebra, cilt, orbita,

mediasten ve meme dokusu tutulumları

bildirilmiştir.

CHURG-STRAUSS SENDROMU

1951 yılında Churg ve Strauss tarafından PAN’ınbir varyantı olarak tanımlanmıştır.

Ekstrarenal hastalık: Geç başlangıçlı astımlakarakterizedir. Göğüs grafisinde geçici infiltratlarsıktır. Bol eozinofil içeren plevral efüzyonlar görülür.Solunum sistemine ait semptomlar vaskülitten yıllarcaönce görülebilir. Eozinofili sıktır. Vaskülit bulgularıözellikle kalp, cilt, barsaklar, kasiskelet ve sinirsistemlerini etkiler. Mononöritis multiplex 2/3 vakadagörülür. Optik nöropati ve retinal arter oklüzyonu,ventrikül disfonksiyonu ve aritmiler, ciddi alveolerkanamalar görülebilir.

Renal tutulum: Mikroskopik hematüri, granülersilendirler, proteinüri, nefrotik sendrom, böbrekyetmezliği bildirilmiştir. Histolojik patern fokalsegmental glomerülonefrittir.

MİKROSKOPİK POLİANJİİTİS

Mikroskopik polianjiitis granülomatöz inflamasyon

olmaksızın, küçük damarları tutan ve immun

birikimlerin görülmediği nekrotizan vaskülittir.

Klinik: Kırgınlık, kilo kaybı, ateş ve grip benzeri

semptomlarla başlar.

Cilt tutulumu: Palpabl purpura, izole nekrotik

lezyonlar, tırnak yatağı infarktları ve splinter

hemorajiler sıktır.

Kas ve eklem tutulumu: Artrit, artralji, myalji

Gastrointestinal tutulum: Karın ağrısı, ishal,

kanama ve perforasyon görülebilir.Ağız mukozasında

ağır ülserasyonlar.

SSS tutulumu: Beyin, kranial ve periferik sinirleri

etkileyen nekrotik vaskülit gelişebilir. Konvülziyonlar,

fokal nörolojik defisid gelişebilir. Asimetrik

mononöritis multipleks ve distal duyusal nöropati ile

karakterize periferik sinir tutulumu santral bulgularda

daha fazla görülür.

Göz bulguları: Konjonktivit, episklerit, korneal

ülserasyonlar,üveit,retinal vaskülit, orbital tutulum

Kardiak tutulum: Disritmi, kalp yetmezliği, dilate

kardiomyopati, perikardit, valvüler lezyonlar.

Böbrek hastalığı: Sık görülür. Mikroskopik

hematüri, proteinüri, eritrosit vr granüler silendirler

böbrek hastalığının habercileridir. Hastalık ilerledikçe

böbrek fonksiyonları hızla bozulur. Hipertansiyon

olabilir. Hızlı ilerleyen GN ve ekstrakapiller

proliferasyon ve kresent oluşumu olabilir.

KAWASAKİ HASTALIĞI

(MUKOKUTANÖZ LENF NODU SENDROMU)

Genellikle 5 yaşın altında görülen,

etiyolojisi bilinmeyen, LAP,rash, el ve

ayaklarda ödem ve diffüz mukozal

inflamasyonla karakterize bir vaskülit

sendromudur. Hastalığın en önemli

tutulum yeri koroner arterler olup %15-

20 vakada görülür. Hastalığın tanısı 5

kriterin varlığı ile konur.

Kawasaki hast. tanı kriterleri

1. Beş gün ve daha uzun süren nedeniaçıklanamayan ateş

2. Bilateral eksudatif olmayan konjonktival konjesyon

3. Orofarengeal mukozal eritem, kırmızı veya kuruçatlak dudaklar, çilek dili

4. Avuç içleri, ayak tabanlarında eritem, eller veayaklarda endürasyon, ödem ve periungualdeskuamasyon

5. Polimorf döküntü (daha çok gövdede, vezikülerdeğil)

6. Akut nonsüpüratif sevikal LAP (genellikle tektaraflı, en az 1.5 cm çaplı bir veya daha fazla lenfnodu)