17
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Fen Fakültesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER - abl.gtu.edu.trabl.gtu.edu.tr/.../Downloads/glikobiyoloji-ders1.pdf · Gelifl Tarihi: 27.03.2002 Özet: Karbonhidrat kimyas›, geçen yüzy›l›n sonunda

  • Upload
    others

  • View
    17

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Fen Fakültesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü

Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

* * Glikobiyoloji son 50 yılda ortaya atılıp gelişmeye başlamış olan önemli bir

biyoloji alt dalıdır.

* Bu konuya başlarken bu konuda Dünyada tartışmasız en önemli isimi olan Ajit Varki’nin Essential of Glycobiology (1st.Ed.1999, 2nd Ed. 2009) kitabı ve ülkemizde bu konudaki ilk çalışmaları başlatmış olan Prof.Dr. Sabire Karaçalı’nın 2002 yılında TÜBİTAK-Veterinerlik Bilimleri dergisinde çıkan derlemesi önemlidir. Bu derse bu kitaptan ve derlemeden yapılan özetle başlıyoruz.

Girifl

Biyolojik olaylar› moleküller aras› iliflkilerle aç›klamaçabalar›ndan Moleküler Biyoloji bilim dal› geliflmifltir. Yenibulufllar biyolojik olaylar hakk›ndaki bilgilerin yenidengözden geçirilmesini gerektirmifltir. Hücre vemoleküllerin yap›lar›n›n organizasyonu ile ifllevleriaras›nda bir iliflkinin bulunmas› gere¤i gittikçe daha aç›kflekilde ortaya konmufltur. Nitekim, nükleik asitler veproteinlerin yap›lar›, biyosentezleri ve görevleriyle ilgiliolarak bakterilerden insana kadar bütün yaflam flekilleriiçin ortak olan mekanizmalar tan›mlanm›flt›r. Bilimadamlar› karbonhidratlar›n gerçeklefltirdi¤i molekülerolaylar› ise yak›n zamanda anlamaya bafllam›fllard›r. Bunedenle, karbonhidratlar›n molekül, hücre, doku veorganizma düzeyinde; 1-Biyolojik çeflitlilikten sorumluolduklar›n›n, 2-Bilgi geçifliyle haber iletiminin herhangi bir

basama¤›nda ifl gördüklerinin, 3-Özel tan›ma olaylar›n›idare ettiklerinin ve 4-Biyolojik olaylar›n de¤iflmesinisa¤lad›klar›n›n, k›saca temel biyolojik görevlerininkeflfedilmesi yeni geliflmelerdir.

Glikobiyoloji Nedir?

Biyolojik çeflitlilik ve bilgi iletiminde proteinler venükleik asitlerin oynad›¤› rol uzun zamand›rbilinmektedir. Karbonhidratlara ise uzun süre sadeceenerji sa¤layan, yüksek molekül a¤›rl›kl› destek veyakoruyucu yap›lar› oluflturan ve besin depolayan, fakathücrenin “ikinci s›n›f vatandafllar›” (1) olarak bak›lm›flt›r.‹yi saflaflt›r›lm›fl proteinlerde bile bulunan az miktardakifleker örneklerinin de teknik s›n›rland›rmalaradayand›r›larak uzun süre, kal›nt› olduklar› düflünülmüfltür.Bilim adamlar› proteinlerin ve nükleik asitlerin biyolojik

Turk J Vet Anim Sci27 (2003) 489-495© TÜB‹TAK

489

GlikobiyolojiGüncel Moleküler Biyoloji

Sabire KARAÇALIEge Üniversitesi, Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümü, Moleküler Biyoloji Anabilim Dal›, 35100 Bornova, ‹zmir - TÜRK‹YE

Gelifl Tarihi: 27.03.2002

Özet: Karbonhidrat kimyas›, geçen yüzy›l›n sonunda karbonhidrat biyokimyas›na ve giderek karbonhidrat biyolojisine veyaglikobiyoloji’ye dönüflmüfltür. Glikobiyoloji, yeni ve modern moleküler biyoloji araflt›rma alan›d›r ve flekerlerin yap›lar›n›,biyosentezlerini ve biyolojik görevlerini araflt›r›r. Monosakkaritlerin say›lar›, ba¤lar›n›n (! veya ") tipi, pozisyonlar›, ba¤lanmanoktalar› ve ifllevsel grup farkl›l›klar› mikroheterojeniteyi oluflturur. Böylece ince küçük yap›sal farklarla çok say›da glikoformlarmeydana gelir. Her bir glikoform farkl› bir biyolojik ligant olarak farkl› görev yapar. Glikobiyolojide araflt›rmalar moleküler yap›lar›n,glikozilasyon mekanizmalar›n›n, biyolojik kontrol mekanizmalar›n›n ayd›nlat›lmas›, farkl› hücre tiplerinin fenotipik özelliklerininbelirlenmesi ve iliflkili enzimlerin klonlanmas› üzerine yo¤unlafl›r. Glikobiyoloji temel araflt›rma, t›p bilimi ve modern biyoteknolojideartan öneme sahiptir.

Anahtar Sözcükler: Glikobiyoloji, k›sa tarihçe, mikroheterojenite, yöntemler, gelecekteki önemi

GlycobiologyCurrent Molecular Biology

Abstract: Carbohydrate chemistry evolved into carbohydrate biochemistry and gradually into the biology of carbohydrates, orglycobiology, at the end of the last century. Glycobiology is the new research area of modern molecular biology, and it investigatesthe structure, biosynthesis and biological functions of glycans. The numbers, linkage types (! or "), positions, binding points andfunctional group differences of monosaccharides create microheterogeneity. Thus, numerous glycoforms with precise structuraldifferences occur. Each glycoform as a distinct biological ligand has a different function. Studies in glycobiology have concentratedon determining molecular structures and glycosylation mechanisms, investigating biological control mechanisms and the phenotypiccharacteristics of different cell types and on the cloning of related enzymes. Glycobiology is of increasing importance in fundamentalresearch, medical science and modern biotechnology.

Key Words: Glycobiology, short history, microheterogeneity, methods, importance in the future

Derleme

Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

* * Canlıların, makomolekülleri uzun yıllardır bilinmektedir.

Bunlardan nükleik asitlerin ve proteinlerin yapıları, biyosentezleri, görevleriyle ilgili olarak bakterilerden insana kadar bütün canlılarda ortak olan mekanizmalar tanımlanmıştır.

*  Bir diğer makomolekül olan Karbonhidratların gerçek görevleri, moleküler olaylarda ki can alıcı rolleri ise yeni anlaşılmaya başlanmıştır.

* Bu görevler arasında; 1-Biyolojik çeşitlilikten sorumlu olmaları, 2-Önemli miktarda bilgi depolamaları ve bu bilgi geçişini sağlamaları, 3-Özel tanıma olaylarını kontrol ve idare etmeleri ve 4-Biyolojik olayları değiştirecek etkileri olduğunun belirlenmesi yeni gelişmelerdir.

Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

* * Karbonhidratların biyolojik rollerinin uzun süre hakkıyla

farkedilememesi diğer moleküllere ilgiyi arttırmıştır.

* Ancak ondokuzuncu yüzyılın ortalarından itibaren, Karbonhidrat Kimyası, Karbonhidrat Biyokimyası ve Karbonhidrat Biyolojisi yani Glikobiyoloji çok belirgin ilgi odağı haline gelmiştir.

* 1960’lı yıllar Karbonhidrat Biyolojisi çalışmaları için dönüm noktası olmuştur. Şekerlerin diğer moleküllere bağlı yapısal kısımları olduğu gösterilmiştir. Böylece şekerlerin rol aldığı hibrit moleküller glikokonjugatlar olarak isimlendirilmiştir.

Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

* Bu glikokonjugatları oluşturan yapılar; glikoproteinler, proteoglikanlar ve glikolipitlerdir.

* Bunlar oligosakkarid yan zincirlerinde polipeptit ve lipitlere kovalent olarak bağlanırlar. Glikozilfosfatidil içeren glikokonjugatlar, ya da diğer adıyla zar çıpaları ise hücre zarının yapısında bir ucuna proteini, diğer serbest ucuna zar lipitlerini bağlayarak bir köprü gibi görev yaparlar.

* Glikobiyoloji, şeker zincirlerinin yapılarını, biyosentezlerini ve biyolojik görevlerini çalışan yeni biyolojik araştırma alanının adıdır. Bu, karbonhidrat kimyası ile glikan sentezi veya parçalanmas›ndan sorumlu proteinlerin enzimolojisinden, şekerlerin görevlerine ve çeşitliliğine kadar geniş bir alanı kaplar. Bu çalışmalar sırasında organik kimya, moleküler hücre biyolojisi ve fizyolojisi, moleküler genetik gibi farklı disiplinlerden destek alır.

* Moleküler biyolojide bilginin taşınımının yönünün uzun zamandır

DNA → RNA → Protein → Hücre

Olarak kabul edilirdi. Yeni bilgiler ışığında bu bilgi akışı yeniden düzenlenmiş ve içinde şekerlerinde yer aldığı bir şekle dönüştürülmüştür.

Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

* 

rollerine gösterdikleri ilginin aksine karbonhidratlar›nbiyolojik rollerine uzun süre ilgisiz kalm›fllard›r. Bunedenle moleküler biyolojinin geliflmesi s›ras›nda flekerzincirleriyle (glikanlarla) ilgili yap›lan çal›flmalar, di¤eryaflam moleküllerinin (proteinler ve nükleik asitlerin)gerisinde kalm›flt›r. Ancak ondokuzuncu yüzy›l›nortas›ndan bafllayarak, yirminci yüzy›l›n bafllar›ndaKarbonhidrat Kimyas›, Karbonhidrat Biyokimyas› veKarbonhidrat Biyolojisi yani Glikobiyoloji çok belirgin ilgioda¤› olmufltur. 1960’l› y›llar Karbonhidrat Biyolojisiaraflt›rmalar›nda bir dönüm noktas› olmufl ve flekerleringerçekten di¤er moleküllere ba¤l› yap›sal k›s›mlar oldu¤uortaya ç›km›flt›r. Di¤er moleküllere ba¤l› flekerlerinoluflturdu¤u hibrit moleküller glikokonjugatlar olarakisimlendirilmifltir (2-4).

Glikokonjugatlar› oluflturan glikoproteinler,proteoglikanlar ve glikolipitlerde oligosakkarid yanzincirleri s›ras› ile polipeptit ve lipitlere kovalent ba¤larlaba¤lan›rlar. Glikozilfosfatidil içeren glikokonjugatlar, zarç›palar›nda ise hücre zar›n›n yap›s›nda bir yandan birproteini bir yandan da bir lipidi ba¤layarak moleküler birköprü gibi görev yaparlar.

Glikobiyoloji, do¤ada yayg›n flekilde bulunan flekerzincirlerinin yap›lar›n›, biyosentezlerini ve biyolojikgörevlerini çal›flan yeni araflt›rma alan›n›n ad›d›r. Bu,karbonhidrat kimyas› ile glikan sentezi veyaparçalanmas›ndan sorumlu proteinlerin enzimolojisinden,flekerlerin görevlerine ve çeflitli tekniklerle çeflitlidüzeylerde yap›lan yönlendirme çal›flmalar›na kadar geniflbir alana yay›l›r. Bu alan; organik kimya, moleküler hücrebiyolojisi ve fizyolojisi, moleküler genetik gibi disiplinlerindeste¤iyle giderek geliflmektedir (5,6).

Moleküler biyolojide bilgi ak›fl yönünün uzun zamand›rDNA ! RNA ! Protein ! Hücre fleklinde oldu¤u bilinir.Yeni bilgilerle bu ak›fl›n, flekerlerin rolleri de göz önüneal›narak afla¤›daki gibi de¤ifltirilmesi önerilmektedir (fiekil1) (6). Bilgilerimizin bu flekilde de¤iflmesi yak›n zamandaortaya ç›kan bir geliflmedir.

Glikobiyolojinin Tarihçesi

Glikobiyolojinin tarihçesinde kilometre tafl› olanafla¤›daki çal›flmalar, çeflitli kaynaklardan (7-9) derlenereks›ralanm›flt›r.

Ayr› bir biyolojik bileflik olarak ilk belirlenenglikoproteinler, musinlerdir (1835, Saussure).Ondokuzuncu yüzy›l›n ikinci yar›s›nda musinlerin bir ço¤u

saf olarak ayr›lm›flt›r. Eichwald 1865’de, musinlerin birproteinin bütün özelliklerini ve belli flartlar alt›nda birflekerin özelliklerini tafl›yan k›s›mlardan oluflan bileflikleroldu¤unu bildirmifltir. Musinlerin k›rlang›ç gibi yuva yapanbir kuflun tükürü¤ünde bulundu¤u ve yuva harc› olarakrol oynad›¤› 1881’de Hoppe-Seyler taraf›ndanbildirilmifltir. Hammarsten (1885, 1888) daha ileri netbir aç›klamayla flekerlerin musin glikoproteinlerininyap›sal k›s›mlar› oldu¤unu göstermifltir. 1889’da ilkkondroitin sülfat izolasyonu Mörner taraf›ndanyap›lm›flt›r. Glikobiyolojinin geliflmesinde en önemlibelirlemelerden biri sialik asidin saptanmas› vetan›mlanmas›d›r. Bu, 1936’da submaksillar musininden(Blix taraf›ndan) ve 1935-1939 y›llar›nda da sinir dokusuglikolipitlerinden (Klenk taraf›ndan) s›ras›yla sialik asit venöraminik asit ad›yla elde edilmifltir. Glikoproteinlerianlamam›za do¤ru ilk önemli ad›m 1938’de Neubergertaraf›ndan at›lm›flt›r ve flekerlerin musinlerin d›fl›ndakidi¤er proteinlerde de ba¤l› bulundu¤u bildirilmifltir.Protein glikozilasyonunun biyolojide öneminin anlafl›lmas›ve glikokonjugatlardaki protein ve lipitlere ba¤l› fleker yanzincirlerinin fizyolojik ve t›bbi anlamlar›, 1941 y›llar›ndabelirmeye bafllam›flt›r. 1942 y›l›nda Influenza virüsününeritrosit aglutinasyonuna neden oldu¤u gösterilmifltir(Hirst taraf›ndan). Bu, glikokonjugatlar›n biyolojisine ilgiyiuyaran ilk gözlem olmufltur. Burnet ve grubu da (1947)benzer flekilde etki yapan Vibrio cholerae’n›n kültüründereseptör bozan enzim (reseptör destroying enzyme, RDE)olarak isimlendirilen bir enzimin varl›¤›n› bildirmifllerdir.Reseptör bozan enzim ile musinlerin aktivitesininbozulmas› s›ras›nda daima N-asetilnöraminik asit a盤aç›kt›¤›ndan Gotschalk, daha sonra bu enzimi nöraminidazolarak isimlendirmifltir (1949).

1954’de N-asetilnöraminik asidin izolasyonubaflar›lm›flt›r (Klenk ve Faillard). Ayn› y›l, seçici flekildekarbonhidrat ba¤layan proteinlerin (Lektinlerin) tan›m›yap›lm›flt›r (Boyd ve Shapleing). Ellili y›llar›n sonunda

GlikobiyolojiGüncel Moleküler Biyoloji

490

DNA

Karbonhidratlar

Organizma

Hücre Glikokonjugatlar

Lip it ler

Enz im l e rProteinlerRNA

fiekil 1. Hücreye bilgi ak›fl yollar› (Varki ve ark., 1999’danal›nm›flt›r).

Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

* * 1835- Musinlerin belirlenmesi (SANSSURE)

* 1865- Musinler, Protein + Şeker özelliklerini taşır (EICHWALD)

* 1874- Asimetrik C-atomu teorisi (de Van’t HOFF ve LE BEL)

* 1885, 1888- Şekerler, musin glikoproteinlerinin yapısal kısımlarıdır (HAMMARSTEN)

* 1889- İlk kondroitin sulfat izolasyonu (MORNER) 1908- Piranoz şekerler 6- üyelidir (HAWORTH

* ve HIRST)

* 1910- DNA yapısında deoksiriboz belirlendi (LEVENE)

Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

* * 1936- Sialik asit elde edildi (BLIX) 1935,1939- Nöraminik asit elde

edildi (KLENK)

* 1938- Şekerler diğer proteinlerde de var (NEUBERGER)

* 1942- Influenza virüsü eritrosit aglutinasyonuna neden olur (HIRST)

* 1947- RDE= Reseptör Bozan Enzim bulundu (BURNET)

* 1949- RDE= Nöraminidaz (GOTSCHALK) 1952- RDE’in kopardığı ürünle sialik asit

* arasında yapısal benzerlik var (ODIN)

* 1954- N-asetilnöraminik asit izolasyonu başarıldı (KLENK ve FAILLARD)

Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

* * 1954- Lektinler tanımlandı (BOUD ve SHAPLEIGH)

* 1955- RDE’nin kopardığı ürün N-asetilnöraminik asittir (KLENK VE FAILLARD) RDE= Nöraminidaz= Sialidaz

* 1958- Proteinler – Karbohidratlar arasında kovalent bağlar (MUIR)

* 1962- N-Asetilnöraminik asidin yapısı açıklandı (KUHN ve BROSSMER)

* 1968- Lewisa (Lea) ve Lewisb (Leb) belirleyicileri karbohidratlardır (KABAT ve MORGAN)

* 1968- Serum glikoproteinlerinin ömrünü sialik asitler belirler (ASHWELL veMORELL)

* 1969- Protein glikosilasyopnu ve kanser arasındaki ilişki belirlendi (ROBBINS ve grubu)

Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

* * 1971- Şeker nükleotidleri keşfedildi (LELOIR)

* 1970-1972 WARREN-GLİCK Fenomeni, bu basitçe kanser durumunda hücre yüzeyinde dallanmış oligosakkaritlerin sayısının çokluğunu ve oligosakkarit zincirlerinin dallanmasından sorumlu özel bir glikoziltransferaz enziminin (N- asetilglukozaminiltransferaz V) hiperaktivitesini ifade eder.

* 1977- N-bağlı glikoproteinler belirlendi (ASHWELL ve MORELL)

* 1977,78- N-asetilgalaktozaminiltransferaz Glikosiltransferaz izolasyonu (SCHWAEZER ve HILL, HILL)

* 1981- Glikosiltransferaz uygulaması (NUNEZ ve BARKER)

Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

* * 1986 - β1,4-galaktosiltransferaz cDNA klonlanması (SHAPER,

QASBA, FUKUDA) - Glikosiltransferaz gen klonlanması çalışmaları devam etmektedir. * 1990 – Glikozilasyon Mekanizması ve Glikoziltransferazlar

(HARDUIN-LEPERS) - Enzimlerin belirlenmesi - Klonlama - Gen yapısı - Kopya çıkışının kontrolü - Çevirinin kontrolü, Yapı-işlev analizleri yapılmaktadır. * 1968 den beri Sialik asitlerin (SCHAUER) - Yapısal özelliklerinde -Kimyasal analizlerinde - metabolik yollarında - Biyolojik görevlerinde - İlişkili Enzimlerin İzolasyonu - Yapı analizi - Gen klonlanmasında önemli bildirimler yapılmaktadır. * 1988 - Glikobiyoloji, Glikoform ve Glikotip deyimleri tanımlandı

(RADEMACHER, PAREKH ve DWEK) Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

* 

* Doğada ve canlılarda görülen biyolojik farklılık, çeşitlilik ve şekerlerin rol aldığı özel biyolojik görevler, onların özgün monomerik yapıları ile bağlantılıdır. Monomerik birimlerin; * 1-Sıralanma özellikleri; yani monomer sayıları, dizileri, α- veya β- bağları yani bağlanma pozisyonları ve dallanma özellikleriyle belirlenir. * 2-Modifikasyonları; yani yapılarında bulunan hidroksil gruplarının

fosforilasyonu, sülfasyonu, metilasyonu, O- asetilasyonu ve yağ asitlerine, amino gruplarına bağlanması, -asetillenmesi ve N-sulfatlanmasıyla ve karboksil gruplarının laktonize olmasıyla ortaya çıkar. * 3-Glikozilasyon hızları ve bunun sebep olduğu çeşitlilik; yani

glikozilasyon hızı, Golgi sahasında meydana gelen reaksiyonların hızıyla ilgilidir.

Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

* * Glikoproteinlerin gösterdiği mikroçeşitliliği açıklamak için glikoform ve

glikotip terimleri kullanılmıştır. * Glikoformlar, aynı dokudan elde edilmiş, aynı glikoproteine ait farklı

oligosakkarit yan zincirlerini taşıyan farklı moleküllerdir. * Her bir glikoform farklı fiziksel veya biyokimyasal özelliklere sahip

oldukları için görevsel olarak da farklıdırlar. Böylece glikozilasyon profili değiştirilerek, hücrelerde ilişkili genin ifadesini değiştirerek glikoproteinin görevini kontrol edebilmektedirler. * Glikotip terimi ise özel bir hücre tipinin bir tek glikozilasyon kapasitesini

işaret eder. Bu, aynı organizmada farklı dokular arasında ve/veya erkek-dişi arasında ve türler arasında glikozilasyondaki değişikliğini yansıtır. * En iyi bilinen örnek; glikoprotein γ-glutamyltranspeptidase (γ-GT)’ın şeker

zincirlerinde, karaciğerden mi yoksa böbrekten mi elde edildiğine bağlı olarak görülen farklılıktır. * Böbrek örneklerinde -γ- glutamyltranspeptidase yapısında- iki

dallı oligosakkaritler bulunurken, karaciğer dokusu örneklerinde dallanmamış oligosakkaritler bulunur. Böylece farklı hücreler ayn› proteinin glikozilasyonu için farklı yeteneklere sahip olmaktadırlar

Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

* * Glikobiyoloji alanında çalışmalar;

1-Moleküler yapı belirlenmesi

2-Glikozilasyon mekanizmasının kontrolü

3-Miktar ve Fenotipik belirlemeler

4-Gen klonlanması konularına odaklanmıştır.

* Glikokonjugatların moleküler yapıları çok hassastır. Bu nedenle ancak çeşitli kromatografik ve spektroskopik yöntemlerle belirlenebilirler.

* Bu durum çok pahalı ve özel aletler gerektirir. Benzer şekilde glikokonjugatların saflafltırılması aşamasında çeşitli örnek kayıpları olur. Zaman zaman iz miktarda bulundukları göz önüne alındığında, bu durum çalışırken karşılaşılan en temel sorundur.

Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

* 

* Glikozilasyon mekanizmasını çalışmak için; enzimler (endoglikozidazlar ve ekzoglikozidazlar), lektinler, kimyasal modifikasyonlar veya kesmeler, metabolik radyoaktif işaretlemeler, glikozilasyon engelleyicileri, antikorlar, glikoziltransferazların moleküler klonlanması ve yaşayan hücrelerde glikozilasyon enzimleri yoluyla genetik değiştirmeler gibi yöntemler kullanılır.

* Son yıllarda kimyasal ve enzimatik yöntemler kullanarak şekerlerin yönlendirilmiş in vitro sentezi, glikozilasyon mekanizmasını açıklamak için önemli katkılar sağlamıştır.

* Ek olarak, kültürü yapılan hücrelerde, mutant hücrelerle ve hücre matriks ilişkilerinde tanıma olayları çalışılmaktadır.

Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

* Glikobiyoloji, modern biyoteknolojide de gittikçe artan öneme sahiptir. Çünkü biyolojik aktif doğal moleküllerin çoğu glikokonjugatlardır. * Biyolojik olarak aktif moleküllerin ilişkilerini hassas bir seçicilikle

kurmaları için, şeker ligantlarının reseptörlerinin belirlenmesi gerekmektedir. * Bu nedenle Glikobiyoloji ve Karbonhidrat Kimyasının, Modern

Biyoteknolojideki önemi gittikçe artmaktadır. Tıpta tedavi edici düzenlemelerin (patojenlere ve toksinlere karşı engelleyicilerin, kanser, iltihaplanma ve doku nakli uygulamalarında immün sistemi baskılayan ilaçların) yapılmasında ve organizmada hedef hücrelere veya dokulara hassas bir seçicilikle bağlanan ilaçların geliştirilmesinde, vazgeçilmez bir önemi vardır. * Bugün Glikobiyoloji, moleküler düzeydeki bilimsel araştırmaların en

son, iyi belirlenmiş ve hızla gelişmekte olan dalıdır. * Glikopatoloji, Glikoimmünoloji ve Glikoteknoloji gibi alt bölümleri,

bilimdalı olarak gelişmekte ve bu alt bilimlerinin sayısı hızla artmaktadır. Birbiriyle ilişkili bu alanlar GLİKOBİLİMLER (GLYCOSCIENCES) adı altında toplanmaktadır.

Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

* * A. Varki et al. Essential of Glycobiology

Cold Spring Harbor Laboratory Press, Cold Spring Harbor, New York (1st.Ed.1999, 2nd Ed. 2009)

* Karaçalı S., Glikbiyoloji, Modern Moleküler Biyoloji, TUBITAK,Turk J. Vet. Anim. Sci.;27,489-495, 2003.