70
1 HABİS OLANI, TEMİZ OLANDAN AYIRMAK

Temizi Pisten Ayırmak

Embed Size (px)

Citation preview

1

HABİS OLANI, TEMİZ OLANDAN

AYIRMAK

ن� ن�ي م� ؤ� م ؤ� ا ن� ن� ني م� م� ل�� ا� ن� ن�ا ن�ام� ؤي ن� ن� ؤ� م� ؤ� نا ن�ا ل�ى ن�

�م يي �ن� ا� ن� م� ن� ن ي ن! ؤ� ا ن" ني ن# ل��ى ن$ �م ؤي ن% ؤ� ا ن�ى ن� ؤ� م& ن' م� �ؤ مي م� م� ل�� ا� ن� ن�ا ن�ا ن)م( ن*ا ن# ؤ� ن� ن� م� م+ م� ؤ� م� ن ى ن� ؤ, ن# ن� ل�� ا� ن�� م& ل� ن)

ن� م� م+ م� ن) م� ل�� م-ا� م�وا م� لا ن/م0وا �� ن ن1 ن) م�وا م� ؤ� م1 ؤ� ما ن)

م� ن3ي ن� م4 ؤ5 نا ؤ� م& ن� ن/Ali-İmran 179.

2

Allah, müminleri şu bulunduğunuz durumda bırakacak değildir; sonunda murdarı temizden ayıracaktır. Bununla beraber Allah, size gaybı da bildirecek değildir. Fakat Allah, elçilerinden dilediğini ayırdeder. O halde Allah'a ve peygamberlerine iman edin. Eğer iman eder, takvâ sahibi olursanız sizin için de çok büyük bir ecir vardır. Ali-İmran 179.

3

Allah, Habis, pis olanı, Tayyip, temiz olandan, ayırmadan;mü’minleri içinde bulundukları durumda bırakacak değildir.

4

Allah, imanları sağlam ve samimi olan müslümanları, kalpten inanmadıkları halde Dilleriyle iman iddiasında bulunan, müslüman olmadıkları halde iman gösterisinde bulunan münafıklardan ayıracaktır.

5

Müminleri, bu karmaşık durumdan kurtarıp . temizi murdardan ayıracaktır.

6

İşlerin yolunda gittiği, ve sıkıntıların söz konusu olmadığı sürece münafıklar belli olmaz.

7

Ancak , Allah müslümanlar için hep galibiyet değil bazen de mağlubiyet ortamları yaratır, yenilgiler nasip eder.

8

Tıpkı Bedir gibi bir galibiyetten sonra Uhud gibi bir mağlubiyeti gördü müslümanlar. İşte bunun gibi hezimet durumları, müslümanların arasındaki iyilerle kötülerin, pislerle temizlerin, sağlam inananlarla cıvıkların ayırt edilmelerini sağlar.

9

İşte şu anda, küfür dünyası karşısında yaşadığımız yüz yıllık bir yenilgi karşısında, ben de müslümanım diyen nicelerinin küfre ve kâfirlere meyledip imanlarından vazgeçtiklerini görüyoruz.

10

Elbette Allah size gaybı bildirecek değildir; fakat Allah peygamberlerinden dilediğini seçip, ona gaybı bildirir.

11

Artık Allah’a ve peygamberlerine inanın. Eğer inanır ve sakınırsanız size büyük ecir ve sevaplar vardır.

12

Öyleyse ey müslümanlar, Allah’a iman edin, Allah’ın Resullerine de iman edin, vahye iman edin.

13

Eğer Rabbinizden gelenlere iman eder ve muttaki olursanız, hayatınızı Allah için yaşarsanız, bilesiniz ki size çok büyük ecirler ve mükafatlar vardır.

14

Her zaman uyanık olunVe unutmayınız ki kafirler,insanları Allah yolundan alıkoymak için gece-gündüz demedenvar güçleriyle çalışmaktadırlar.

15

ؤ� م6 ن� نوا ؤ� نا ن� م0و م7 ؤ� م# م4)ا ن7 ن� ن� ن�# �� ن ا ن�� مام� ل�� ا� م8 ن ي ن+ ؤ� ن� م�9)ا م: ني م�

ة; ن4 ؤ= ن$ ؤ� م6 ؤي ن� ن� م� م&و ن1 ن�� م< ا ن6 ن� و م0 م7 ؤ� مي ن= ن/م4)ا ن7 ن� ن� ن�# �� ن ن)ا ن� م و ن� ؤ% م# ن�� م<

ن� م4) ن* ؤ? م# ن� ن�� ن6 ن5 ل�ى ماEnfal 36.

16

Şüphesiz ki inkâr edenler mallarını, insanları Allah yolundan alıkoymak için harcarlar ve harcayacaklar. Ama sonunda bu mallar, onlara yürek acısı olacak ve en sonunda mağlûp olacaklardır. İnkar edenler cehenneme toplanacaklardır. Enfal 36.

17

Elbette kafirler bunu yapacaktır.Bunu gerçekleştirmek içinmaddi ve manevi ellerinde ne varsabu yolda harcayacaklardır.Peki sonuç ne olacak?Hedeflerine ulaşabilecekler mi?Allah onların yaptıklarını görmüyor mü?

18

Allah onların yaptıklarını görüyor.Allah, bunların yaptıkları hakkındakigerçeği Müslümanlara göstermek istiyor.Sağlam olanı çürük olandan ayırmak istiyor.Müminleri apaçık bir yola iletmek istiyor.

19

Ama Allah’ın hikmetlerini bilmeyenlerHayatları şek ve şüphelerle geçer !Allah, bunu niçin böyle yaptı?Şunu niçin şöyle yapmadı? Diye sorarlar

20

Halbuki yaprağın ağaçtandüşüşünden haberdar olan Allah, hikmeti olmayan bir iş yapar mı?Güzel olanı çirkin olandan ayırmadanMüminleri belirsiz bir durumda bırakır mı? Allah, Muhlis kullarını kafirlerden ayırt etmeden müminleri bırakacak değildir.

21

�م يي �ن� ا� ن� م� ن� ن ي ن! ؤ� ا م� ل�� ا� ن" ني ني م� ض@ ؤ' ن- ل�ى ن� م� Bن ؤ' ن- ن� ن ي ن! ؤ� ا ن8 ن' ؤ, ن# ن) ن� ن�� ن6 ن5 ن/ى م� ن� ن' ؤ, ني ن/ ة'ا ني ن5 م� ن م� ؤ4 ني ن/

ن� م4) م+ ن!ا ؤ� ا م� Cم Dن Eم ل�ـ ما) Enfal 37.

22

 Allah, pis olanı temizden ayırmak, pis olanların hepsini birbiri üstüneyığıp cehenneme koymak için böyle yapar. İşte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.Enfal 37.

23

Ellerinde neleri varsa harcayacaklardır. Niçin? Yeter ki insanlar Allah’a kulluğu düşünmesinler. Yeter ki insanlar Allah’ın kitabından uzaklaşsınlar. Yeter ki Allah’ın dininde kalmasın.

24

insanlar Kâbe’ye değil de başka taraflara dönsünler. İbadete değil başka şeylere yönelsinler. Peki ne olacak sonunda? Muvaffak olabilecekler mi bu konuda? Hayır !!!

25

Sonra yaptıkları bu harcamalardan ötürü onların içleri yanacak, mağlup olacaklar ve ulaşmak istedikleri hedefe asla ulaşamayacaklar. İşte böyle diyor Rabbimiz. Evet, yenilecekler ve hasret içine düşecekler.

26

Ey Müslümanlar, şunu kesinlikle bilesiniz ki Allah Düşmanlarının, dünya hayatındaki harcamaları, size karşı askeri ve siyasal güce ulaşmak, sizi yok etmek ve sizi yeryüzünden silmek içindir. 27

Ama yaptıkları harcamalar, Kurdukları tuzaklar hazırladıkları düzen ve sistemler hiç bir işe yaramayacaktır.

28

Bunların hepsi aslında Allah’a karşı

yapılan çabalardır, Kahhar olan Allah’a karşı yapılan Planlardır , onun için bunların hiçbirisi işe

yaramayacaktır.

29

Öyleyse Müslümanlar, kıyâmete kadar

Allah’ın düşmanları olan kâfirlerle giriştikleri bir savaşta sadece ve

sadeceAllah’a güvensinler, sadece Allah’ı vekil bilsinler ve zaferi Allah’tan beklesinler.

30

Allah’ın yardımı olmadan zafer kazanmalarının kesinlikle mümkün olmadığını bilsinler.Çünkü :

ا�ال� ر� الن�ص� ا و�م�كيم� �ال�ح� �ال�ع�زيز الل��ه ن�د� ع� نGم�ن� Hن

Yardım ve zafer ancak mutlak güç sahibi,

hüküm ve hikmet sahibi olan Allah katındadır. Ali-İmran 126

31

Karşılarındaki kâfirlersayısal ve ekonomik

yöndenkendilerinden ne kadar

çok, ne kadar güçlü ve teknolojik yönden kendilerinden ne kadar üstün olurlarsa olsunlar,

32

sonuçta zaferin, galibiyetin Allah’a ait olduğunu, göklerde ve yerde hiç bir gücün Allah’la baş edemeyeceğini

anlasınlar, bilsinler ve böylece de inansınlar. 33

ؤ� م& ن� ل4ى ؤ* م- ن�Kا ما م� ل�� ا� م� ن� ن' ن5 ن�ا ن) ن� م- ؤ� م& م- م�و Lم ن�� Eم ن �ؤ ن� م� ن)

م� ن&ي ن? ؤ� ا م" ن"# ن' ؤ� ا م� ل�� ا� م9 ؤ� م� ؤ� م� ن�Kا ما م4 ؤ: ن�� ا� ن�ا ن) Ali-İmran-126

34

Allah, bunu size sırf bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla yatışsın diye yaptı. Yardım ve zafer ancak mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi Allah katındadır. Ali-İmran-126

35

Rabbimiz bu âyetleriyle kâfirlere de diyor ki: Ey kâfirler, sizler kiminle

savaştığınızın farkında mısınız?

36

Bu iman - küfür savaşında, bu hak - bâtıl savaşında karşınızda kimin bulunduğunu hala anlayamadınız mı? Allah’la savaşta ısrarlı

olmamalarını, Allah’a teslim olup Müslüman olmalarını

istenmektedir.

37

Evet, bu; Hoş olanı habis olandan,

güzel olanı çirkinden ayırmak için,

habis olanları üst üste yığarak cehenneme atması için Rabbimizin koyduğu bir

yasasıdır.

38

Onun içindir ki hiç bir kâfirin, hiç bir müşrikin,hiç bir habisin hiç bir Firavunun, hiç bir Ebu Cehilin Allah’ın bu yasasına itiraz etme hakkı ve gücüne sahip

değildir ..

39

İsterse itiraz etsinler, bu yasayı değiştirme güçleri var

mı?. Unutmayın ki yarın Allah, habisleri, kâfirleri üst üste koyarak hepsini cehenneme atacaktır.

40

İşe yaramayan habislerin âkıbeti budur.

Cenneti kaybedenler bunlardır. Gerçekten en büyük kayıp, en büyük zarar ve en büyükhüsran da budur.

41

Öyleyse yeryüzünde kâfir olanlar,

kâfirlerin peşinden gidenler neyi kaybettiklerini iyi düşünmek zorundadırlar..

42

ةKا م'و ؤ7 ن� ن� ن�ا ة4ا ؤ� نا م� ل�� ا� نى Bم ؤ0 ني م� ؤ� م& ل�ـ ن) Mض ن� يي ن- ؤ� ن� Dن ن� Cن ؤ� ن� Dن م� ؤ6 ني م� Mض ن� يي ن- ؤ� ن� Nن� ن$ ؤ� ن� ى لي ؤ? ن# ن)

م� ن�ي ن� Oم ني ن= ن� ن� ل�� ا� ن�� ما ن)Enfal 42.

43

Fakat Allah, gerekli olan emri mü’minlerin zaferini yerine getirmesi, helâk olanın açık bir delille gözüyle gördükten sonra helâk olması, yaşayanın da açık bir delille yaşaması için böyle yaptı. Çünkü Allah hakkıyla işitendir, bilendir. Enfal 42.

44

Eğer karar size bırakılmış olsaydı yani Allah’ın takdiri olmasaydı Muhakkak ki savaşın vaktini ve yerini tayin hususunda ihtilâf ederdiniz.

45

Sizin sayısal azlığınız cesaretinizi kıracak, onların kervanlarının sağ salim kurtulmuş olması da onları savaştan vazgeçirecekti.

46

Allah’ın takdiriyle ve sizin iradenizin dışında bir anda düşmanla karşı karşıya gelmiş oldunuz. 47

Allah işlenmesi mukadder olan bir işi yerine getirmek için bunu yaptı. Dinini üstün ve aziz kılmak, kelimesini yüceltmek, dostlarını muzaffer, düşmanlarını zelil ve perişan etmek için bunu yaptı.

48

Böylece helâk olan apaçık bir delil üzerine helâk olsun da kâfirin Allah’a karşı savunabilecek bir haklılık delili kalmasın. Aynı şekilde Müslümanın da teslimiyeti kesin bilgiye dayansın diye bunu böylece yapmıştır.

49

Mü’minler, Allah yoluna girerlerse Rabbimiz her an onların

akibetilerini hayıra çevirecektir . böylece Rabbimiz mü’minleri cennete doğru, kâfirleri de cehenneme doğru sürükleyecektir.

50

Rabbimiz bizi, istemediğimiz bir savaş alanına sürüklerse o zaman sabretmemiz, savaşa devam etmemiz

gerekecektir.

51

Çünkü giriştiğimiz o savaşın sonucu zaten Allah katında bellidir. Rabbimiz sanki yapılmış bitmiş gibi

olan bir işi mutlaka neticeye ulaştıracaktır.

52

İsterse Bedirde olduğu gibi şartlar tümüyle Müslümanların aleyhine olsun. Tüm şartları Rabbimiz

Müslümanların lehine çevirecektir.

53

Elbette Beyyine’ye ulaştıktan sonra küfür ve şirk koşmayı sürdüren insanların helâkten kurtulmaları mümkün olmayacaktır. Yaşayan da Beyyine ile yaşayacaktır artık.

54

Evet Bedirde kâfirlerin yenilmesiyle Ebu Cehil sistemi temelinden sarsıldı. Allah’ın sistemini reddeden bu beşeri sistemin nasıl sallandığını Rabbimiz tüm dünyaya göstermiş oldu. 55

Muhakkak ki Allah işitendir, bilendir. tüm yaptıklarımızı, tüm dualarımızı, niyetlerimizi bilen ve işitendir. İşte bizim böyle bir Allah’la velâyet ilişkimiz vardır. Allah her an bizimle beraberdir.

56

ن�ك�م� م� اه�دين� ج� �ال�م� ن�ع�ل�م ت��ى ح� ن�ك�م� ل�ن�ب�ل�و� نPو� OOOOOOOOOOك�م� ب�ار� ا�خ� ا ن�ب�ل�و� و� اب�رين� ن�و�الص�

Muhammed 31.

57

“Andolsun ki sizi, içinizden cihada çıkanları ve sabredenleri meydana çıkarana ve haberlerinizi açıklayana kadar deneyeceğiz.” Muhammed 31.

58

Böylece gerçek mü’minleri sahtelerinden, gerçek mücahitleri korkaklardan, sabırlıları sabırsızlardan ayıralım.

59

Ya da sizin muharebe meydanlarındaki destanlaşan sabırlarınızı, sebatlarınızı, Allah için göze aldığınız fedâkârlıklarınızı, cesaret ve kahramanlıklarınızı tüm dünyaya gösterelim, tüm çağlara ilân edelim.

60

Gelecek nesillere sizi örnek kahramanlar olarak sunalım.

61

Bir de sizin haberlerinizi açığa çıkaralım diye. Her halde burada Rabbimizin açığa çıkarmayı murad ettiği haberler münâfıkların:

62

“İman ettik” ifadeleridir. Zira bu iddia hem mü’minler hem de münâfıklar tarafından yapılan bir iddiaydı.

63

Ancak bu konuda kimin sadık kimin yalancı olduğu böyle fedâkârlık isteyen bir savaş ortamında açığa çıkacaktı.

64

“Sizin haberlerinizi de açığa çıkaracağım. Sizin içinizdekileri, kalplerinizdekilerin tümünü açığa çıkarıp dökeceğiz.

65

İçinizde gerçek bir iman mı taşıyorsunuz yoksa dışarıdan iman gösterisinde bulunup içinizde nifak mı taşıyorsunuz, bütün bunları açığa çıkaracağız.”

66

ALLAHIM

Bizleri mağfiret eyle…Bizlere rızana yaklaştıracak olan ameller yapmayı nasip eyle.. ihsânınla cennetini lutfeyle.inâyetinle cemâlini bahşeyle.

67

son nefese kadar son nefes dahil iman-ı kamilden ve hidayetten ayırma Ya Rabbi..

68

hüsnü hatime ile gözlerimizi cenneti âlâda ki makam ve mevkilerimizi cemâlini görerek ruhlarımızı teslim edip Refik-ı âlâya ulaşmak nasip eyle Dualarımızı rahmetinle kabul eyle!

69

70

لله والحمدالعالمين رب

الفاتحة