68
06/2015 BTK Başkanı Tayfun Acarer’in Görev Süresi Doldu • AB’den Dijital Pazar Düzenlemesi Elektronik Ticarette Yeni Dönem Başladı • Çevre’nin Umudu BİT Sektöründe • 4G’de Son Durum Nedir? Sanal Gerçekliğin Tarihçesi • Dünyanın En Değerli 10 Markası • En Sağlam 10 iPad Kılıfı Türkiye Bilişim Sektörü 69,4 Milyar TL Büyüklüğe Ulaştı Bilisim Sektöründe Nitelikli Eleman Mumla Aranıyor! . Bülent Morten BT Eğitim Kurucusu Cumhur Kızıları BT Eğitim Genel Müdür Yardımcısı

BT Günlüğü HAZİRAN 2015

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

Bilişim Sektöründe N

itelikli Eleman M

umla A

ranıyor!SAYI 19

06/2015

BTK Başkanı Tayfun Acarer’in Görev Süresi Doldu • AB’den Dijital Pazar Düzenlemesi

Elektronik Ticarette Yeni Dönem Başladı • Çevre’nin Umudu BİT Sektöründe • 4G’de Son Durum Nedir?Sanal Gerçekliğin Tarihçesi • Dünyanın En Değerli 10 Markası • En Sağlam 10 iPad Kılıfı

Türkiye Bilişim Sektörü 69,4 Milyar TL Büyüklüğe Ulaştı

Bilişsim Sektöründe Nitelikli Eleman Mumla Aranıyor!

.

Bülent Morten BT Eğitim

Kurucusu

Cumhur K

ızıları BT Eğitim G

enel Müdür Yardım

cısı

Page 2: BT Günlüğü HAZİRAN 2015
Page 3: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

editör

Büyümenin en önemli belirleyicilerinden biri teknolojik değişimle birlikte artan verimlilik ve yeni teknolojilerin odağı da verimlilik artışı ve küresel meselelere çözüm üretmekten geçiyor. Geçtiğimiz yıl Avustralya Brisbane G20 Liderler Zirvesi’nde küresel ekonomiyi gelecek 5 yıl içinde yüzde 2,1 oranında büyütme hedefi benimsenmişti. Bu kapsamda bilim ve teknoloji, gerek büyüme oranlarına katkısı, gerekse enerji, gıda güvenliği, iklim deği-şikliğine çözümler ile sürdürülebilir büyüme etkisi nedeniyle G20 gündemi için son derece önemli.

Her ne kadar hem sürdürülebilir büyüme hem de yüzde 2,1’lik hedefin tutturulması için kritik de olsa, teknoloji ve inovasyon G20 gündemine giremiyor. Önceki yıllarda buna yönelik çeşitli çabalar sergilendi. Son olarak geçtiğimiz yıl Avustralya’da G20 Zirvesi etrafında bir İnovasyon-20 grubu oluşturularak, sürdürülebilir büyüme ve biyoteknoloji odağıyla bir konfe-rans düzenlendi. Bu yıl, Türkiye’nin G20 başkanlığı döneminde, teknoloji ve inovasyon T20 konuları arasına dahil edildi. Teknoloji ve inovasyon teması, G20’nin mevcut sorunlarını konuşmanın yanında küresel meseleleri dikkate alarak gelecek ajandayı şekillendirmek için önem taşıyor. G20 ülkelerinde yüksek teknolojili yapı öncelikle ihracat verileri ile değerlendirildiğinde, ülkelerin birbirinden önemli oranda farklılaştığı bir görüntü ortaya çıkı-yor. Yüksek teknolojili yapıya geçişte son 20 yılda en büyük sıçramayı G20 ülkeleri arasında Çin gerçekleştirdi. Bu grupta imalat sanayi ihracatı içinde yüksek teknolojili ürünlerin payının en yüksek olduğu ülke yüzde 26 ile Çin. Onu Güney Kore ve Fransa izliyor. Son 20 yıldaki yüksek teknolojili ihracat-larındaki değişimlerine göre G20 ülkelerini üç grupta toplamak mümkün. İlk grupta, ihracatında yüksek teknolojili yapıya sıçrama yapmış olanlar bulu-nuyor. İkinci grup ise ihracatında yüksek teknolojili ürün payının düştüğü ülkelerden oluşuyor. Bu grupta Güney Afrika dışında, ABD, Japonya, İngiltere gibi gelişmiş ülkeler yer alıyor. Üçüncü grup ise, Türkiye’nin de içinde yer aldığı son 20 yılda bu anlamda herhangi bir gelişme göstermeyen ülkeler olarak karşımıza çıkıyor.

G20 ülkeleri arasında GSYİH içinden Ar-Ge’ye en fazla pay ayıran ülke yüzde 4 ile Güney Kore olarak karşımıza çıkıyor. Onu Japonya ve Almanya izliyor. Güney Kore son 10 yılda GSYİH içindeki Ar-Ge harcamasını Çin’den sonra en fazla arttıran ülke oldu. Çin, 2000’li yılların başında bu sıralamada sonlar-da yer alırken şimdilerde 7. sırada bulunuyor. Ar-Ge harcamalarına nüfusa oranla kişi başına düşen harcama olarak bakıldığında bu görüntüde değişim-ler olduğu göze çarpıyor. Çin G20 ülkeleri arasında sıralamada yine gerilere düşüyor. Kişi başına düşen Ar-Ge harcaması en yüksek ülke yaklaşık 1400 dolar ile ABD. Onu Güney Kore ve Almanya takip ediyor. Türkiye ise Ar-Ge harcamalarında sonlarda yer alıyor.

BİT ve İnovasyonun Önemi ArtıyorBilim ve teknolojideki gelişmeler ile inovasyona dayalı stratejiler, gerek ülke gerekse şirket seviyesinde verimlilik artışının ve rekabetin temel unsurları haline geldi.

Ali Yavuz ŞAHİNGenel Yayın Yö[email protected]

Page 4: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

4

künye

içindekiler

06 Haberler

14 Röportaj: Sevil Kanat

22 Sanal Gerçekliğin Tarihçesi

30 Türkiye Bilişim Sektörü 69,4 Milyar TL

Büyüklüğe Ulaştı

32 Facebook’da Son Dönemde Başarılı Olmuş

En İyi 10 Marka

34 Bilişim Sektöründe Nitelikli Eleman Mumla

Aranıyor!

38 Röportaj: Bülent Morten

42 Röportaj: Cumhur Kızıları

44 ABD Siber Savaş’ta Silikon Vadisi’ne

Güveniyor

46 BTK Başkanı Tayfun Acarer’in Görev Süresi

Doldu

48 AB’den Dijital Pazar Düzenlemesi

50 Elektronik Ticarette Yeni Dönem Başladı

52 Çevre’nin Umudu Bit Sektöründe

54 4G’de Son Durum Nedir?

56 iPad’den Önce Bu Tabletler Vardı

58 En Sağlam 10 iPad Kılıfı

60 BT Günlüğü Test Merkezi

Yazı İşleri

Ali Yavuz ŞAHİNGenel Yayın Yönetmeni

(Sorumlu)

[email protected]

Ecevit BIKTIMYayın Danışmanı

[email protected]

Mehmet Ali GündüzProdüksiyon Sorumlusu

[email protected]

Editörler

Mücahit AytekinBarış TerunErhan TanMutlu ÇavuşAvşar Ö[email protected]

KreatifCreative [email protected]

Reklam

Reklam Departmanı[email protected]

AdresEylül Medyaİnönü Caddesi No: 8 Bulut İş Merkezi 4. Kat Daire: 72 ÇeliktepeKağıthane / İstanbulTel : 0212 270 36 37 PBXFax: 0212 270 36 37

DağıtımEtkin Dağıtım

Baskı ve CiltÖzgün OfsetAytekin sokak no:21

4.Levent / İstanbul

Tel : 0212 280 00 09

Fax: 0212 264 74 33

Page 5: BT Günlüğü HAZİRAN 2015
Page 6: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

6 7

haberler

QlikView Türkiye iş ortaklarından Bilgera tarafından, perakende sektörüne özel geliştirilen mobil saha yö-netim platformu REPZONE, sektöre tanıtıldı. Sektörel paydaşlara kapsamlı olarak tanıtılan REPZONE’un sektöre yeni bir soluk getirmesi bekleniyor. REPZO-NE, saha uygulamalarında daha fazla etkileşim, daha etkin iletişim, anlık müdahale yetisi, özelleştirme, görsel raporlama, kolay kullanım, kolay kurulum ve genişleme anlamına geliyor. Bu ürün, sahadaki ek-siklikler ve talepler üzerine ortaya çıktı. Etkin görev yönetimi, etkileşim, paylaşım ve limitsiz kapasitede haberleşme, sistemin temel avantajları arasında. Qlik Sense iş zekâsı çözümleriyle daha da güçlü hale gelen REPZONE, sahada operasyon gerçekleştiği anda, nerde ve kim tarafından yapıldığını görünmesini sağlıyor. Etkinlik kapsamında konuşma yapan Bilgera Genel Müdürü Umut Sevin ,Qlik Sense iş zekâsı çözümüyle REPZONE’nun daha da güçlü ve akıllı bir hale geldiği-ni belirtirken, Qlik Sense ürünününü seçmelerinde öne çıkan nedenleri şu sözlerle aktardı ; ‘’Artık kullanıcılar iş süreçlerini analiz ederken raporlarına herhangi bir cihazdan, her zaman ve her yerde ulaşabilmek istiyor-lar. Qlik’in yeni ürünü Qlik Sense özellikle mobil de doğmuş ve mobilde tasarıma imkan sağlayan bir uygu-lama olarak bizim projemiz ile taban tabana örtüştü. Teknolojik altyapısı sayesinde her türlü akıllı cihaz ile uyum sağlayabiliyor. Düşünce hızında sorgulama yete-neği ile veriyi grafikler ve haritalar gibi görsel araç-larla analiz edebiliyorsunuz. Qlik Sense ile güçlenen REPZONE’la artık herkesin hızlı ve görselliği yüksek raporlar yapması mümkün olacak. Mobil öncelikli ve entegrasyona açık bir uygulama olan REPZONE’la, sa-hada artık birçok şeyin değişeceğini söyleyebiliriz.’’

Repzone, Qlik Sense İle Daha Akıllı

Paraşüt, gerçekleştirdiği basın toplantısıyla, e-Fatura hizmeti sunmaya başladığını duyurdu. İşletmeler, herhangi bir teknik entegrasyon ve kurulum çalış-masına gerek olmadan Paraşüt’le e-Fatura gönderip alabilecek. Fatura yazdırma, kurye ile gönderme ve takip sürecini ortadan kaldırarak operasyonel ve-rimliliğini artıran işletmeler, aynı zamanda maliyet avantajı da sağlayacak. Paraşüt’te 2015 yılı boyun-ca ilk 1000 e-Fatura kullanıcısı ücretsiz e-Fatura hizmetinden faydalanabilecek. Paraşüt’ün kullanıcı dostu ara yüzüyle kolayca e-Fatura gönderip almak için uygulamaya üye olmak yeterli. Paraşüt Kurucu Ortağı Sean X. Yu’nun açılış konuşmasıyla başlayan toplantı, Paraşüt’ün diğer kurucu ortaklarından Fahri Özkaramanlı’nın e-Fatura konusundaki sunu-muyla devam etti. Toplantı, Paraşüt’ün çözüm ortağı FIT Solutions’ın CTO’su Koray Gültekin Bahar’ın sunumunun ardından soru ve cevaplar ile son buldu. Sean X. Yu, şu sözleri aktardı: “Paraşüt olarak çıkış noktamız, günümüzde küçük ve orta ölçekli işlet-melerin finansal operasyonlarını yönetirken bulut tabanlı teknolojik altyapılara ihtiyaçları olduğunu görmemizdi. Bu ihtiyacı, küçük işletmelerin büt-çelerine uygun fiyat ve paketlerle sunmak için yola çıktık. Sunduğumuz çözümlerimize önemli bir hiz-met daha ekleyerek, bu ay itibariyle e-Fatura hizmeti vermeye başladık. Paraşüt’te e-Fatura hizmetinden yararlanmaya başlayan ilk 1000 kullanıcı, kampanya kapsamında 2015 yılı sonuna kadar ücretsiz e-Fatura gönderip alabilecek. Bugün burada bu önemli hizme-timizi basın mensupları ile paylaşmanın mutluluğu-nu yaşıyoruz.”

Küçük İşletmelere Paraşüt'tene-Fatura Hizmeti

Page 7: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

6 7

BT YöneticileriBu Adreste Buluşuyor

BTGunlugu.com

Page 8: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

8 9

haberler

Türkiye’nin lider e-ticaret altyapı sağlayıcısı IdeaSoft tarafından yapılan pazar analizine göre, ülkemizde e-ticaret paket yazılımlarını kullanarak e-ticaret yapan KOBİ sayısı 2015 yılı Haziran ayı itibariyle 11.000’e ulaştı. On binlerce lirayı bulan fiziki mağaza yatırım maliyetlerinin çok yüksek olması ve ilgili yatırımların geri dönüşünün uzun zaman alması sebebiyle, küçük ve orta ölçekli pe-rakendeciler, yeni fiziki mağaza veya şube yatırımı yapmak yerine e-ticaret’e yöneliyor. Yaklaşık 42 milyon genişbant İnternet kullanıcısının büyüttüğü e-ticaret pazarının sunduğu fırsatlar da e-ticarete ilgiyi artırıyor. IdeaSoft Genel Müdürü Seyhun Öz-kara, Türkiye’de İnternet’in yaygınlaşması ile son yıllarda hızlı büyüyen e-ticaret pazarının KOBİ’ler için önemli fırsatlar sunduğuna dikkat çekerek, “2015 yılı başlarında yaptığımız KOBİ e-ticaret araştırmasında e-ticaret yapan KOBİ’lerin geçti-ğimiz yıla göre %30 büyüdüğünün ortaya çıkması da bunu net biçimde destekliyor. KOBİ’ler için gelecek e-ticarette diyoruz ve IdeaSoft olarak 10 yıllık sektör uzmanlığımızla akıllı e-ticaret yazılım-ları geliştiriyoruz. Bu sayede, 2-5 bin TL arasında fiyatlarla işletmeler kolaylıkla e-ticaret sitesi sahibi oluyor. Bu makul sayılabilecek bütçeler, on binlerce lirayı bulan fiziki mağaza açma yatırımları yanında çok daha düşük bir maliyet olarak göze çarpıyor. Bu sebeple hazır sunulan akıllı e-ticaret paketleri mevcut ekonomik şartlarda KOBİ’lerin işlerini İn-ternet’e taşırken önemli bir avantaj sunuyor” dedi.

Türkiye’de 11.000 e-ticaret Sitesi Olduğunu Biliyor Muydunuz?

Turkcell ve grup şirketlerinden Turkcell Superonline, iş süreçlerinin her aşamasında hayata geçirdiği enerji ta-sarrufuna yönelik teknoloji ve uygulamalarla, hem çevre korumasına hem de Türkiye’nin enerji faturasının azal-tılmasına katkı sağlıyor. Uygulanan verimlilik ve tasarruf çözümleri sayesinde, 2014 yılında, 30,7 milyon TL’ye karşılık gelen 111 milyon kilovat saatlik enerji tasarrufu sağlandı. Ortaya çıkan tasarruf miktarı, 41 bin hanenin 1 yıllık toplam elektrik tüketimine karşılık geliyor. Turk-cell’in, 2014’te kendi şebekesinde çevre dostu sistemlere yaptığı yatırımın toplam miktarı da 25,8 milyon TL’ye ulaştı. Turkcell Pazarlama Ürün, Servis ve İşbirliklerin-den Sorumlu Grup Başkanı Yiğit Kulabaş, Dünya Çevre Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Turkcell olarak çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim alanlarında üze-rimize düşeni en iyi şekilde yerine getirmek ve hepi-miz için daha iyi bir gelecek yaratmak için çalışıyoruz. Türkiye’de geçtiğimiz yıl elektrik tüketimi, önceki yıla göre yüzde 3,7 artarak 255 milyar 490 milyon kilovatsa-ate (kWh) ulaştı. Ceplerden çıkan para toplam 94 milyar TL’yi buldu. Enerji tüketiminin tamamının akıllı şebe-kelerle ölçülerek yönetilmesi ile bu miktarın 15 milyar TL’sinin tasarruf edilme potansiyeli var. Ülkemizde faali-yet gösteren toplam 21 elektrik dağıtım şirketinin tümü Turkcell ile çalışıyor. Ayrıca bu şirketlerin yüzde 75’inin tek tercihi Turkcell. Bugün toplam 200 bin akıllı sayaç-tan 150 bini Turkcell M2M hatları ile çalışıyor. Son 3 yıla bakarsak bu rakam toplamda 4,5 milyar TL’ye ulaşıyor. Bugünün Dünya Çevre Günü olması dolayısıyla sürdürü-lebilir bir dünya için herkesi çevreye karşı daha duyarlı, doğayla dost olmaya davet ediyorum.” dedi.

Turkcell‘den 41 Bin Hanenin 1 Yıllık Elektrik Tüketimine Eş Tasarruf

Page 9: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

8 9

Avea, Türkiye’nin genç liderlerini, yeni iş modelleri ve girişimcilik hakkında fikir alışverişinde bulunmak amacıyla, Bizz Consulting işbirliğiyle Genç CEO Buluş-maları’nın ikincisinde bir araya getirdi.Girişimciliğin yeni ve dijital dünya düzeni içerisinde güçlenen rolüne dikkat çekmek için Türkiye’den ve dünyadan, alanında uzman isimleri bir araya getiren Genç CEO Buluşmala-rı’nın ikincisi ‘Dijital Dönemde Rekabet” ve “Teknolo-jiyle Birlikte Hızlanan İş Dünyasında Başarının Sırları’ başlıklarıyla 5 Haziran Cuma günü gerçekleştirildi. Avea 2. Genç CEO Buluşmaları’nda Türk Telekom Gru-bu Kurumsal İş Birimi CEO’su Mehmet Ali Akarca, Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin ve NEF İnşaat CEO’su Erden Timur konuşmacı olarak yer aldı. Türk Telekom Kurumsal İş Birimi CEO’su Meh-met Ali Akarca yaptığı konuşmada “Dijital dünya, bize deneyimlerin biriktirilmesi, analiz edilmesi ve ortaya bir değer çıkarılması adına sayısız araçlar sunuyor. Bilgi, onu kullanmayı bilenler için en kıymetli çağını yaşıyor. İçinde bulunduğumuz dijital çağın önemini iyi kavrarsak, elimizdeki bilgilerle büyük değerler yaratma imkânına sahip olabiliriz. İçinde bulunduğumuz dijital

çağın etkisiyle iş dünyasında iş yapış şekilleri hızla değişiyor. Buna adapte olan şirketler ve liderler öne çıkıyor. Dijital dönemde Türk Telekom Grubu olarak, şirketlere maliyet tasarrufu sağlayan ve onları rekabet-te öne çıkaracak önemli fırsatlar sunuyoruz. Dijitalleş-me şirketlere önemli maliyet tasarrufu sağlıyor. Örne-ğin bizim BuluTT sisteminizi kullandığınızda server almanıza gerek yok artık. Bunu kiralıyorsunuz ve tüm dünya bunu böyle yapıyor artık. Bugün bir fabrika kura-bilirsiniz ama her sene yenilenen bir teknolojiye şirket olarak sizlerin yatırım yapması doğru değil. Türk Tele-kom Grubu olarak, sürdürülebilir ekonomik büyümenin en önemli yapı taşlarından birinin girişimcilik olduğu düşüncesiyle PİLOTT Projesi’ni hayata geçirdik” dedi.

2007 yılından bu yana Türkiye pazarında tüketicilerini dü-şük fiyatlarla buluşturan Avrupa’nın bir numaralı elektronik perakende zinciri Media Markt, yatırımlarına tüm hızıy-la devam ediyor. Diyarbakır’daki ilk, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ise 4’üncü mağazasını hizmete sunan Media Markt’ın Diyarbakır mağazası, elektronik alışverişin yeni bir boyuta taşındığı “Teknoloji Üssü” olma niteliği taşı-yor. Media Markt’ın Diyarbakır mağazası, ziyaretçilere binlerce çeşit son teknoloji ürününü düşük fiyatlarla satın alma olanağı sunuyor. Diyarbakır mağazasının açılışına ilişkin konuşan Media Markt’ın COO’su (Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdürü) Marcus Tengler; “Büyüme stratejimiz doğrultusunda, Güneydoğu Anadolu Bölgemizin önde gelen illerinden Diyarbakır’da ilk mağazamızı açmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Türkiye’nin ekonomik ve teknolojik geli-şim sürecinde Diyarbakır’ın öneminin farkındayız ve Güneydoğu bölgemizin bu güzel şehrine çok güveniyoruz. 2015 e-ticaret verilerine göre mağazamızın olmadığı iller sıralamasında Diyarbakır hem sağladığı trafikte hem de ciroda ilk sırada yer alıyordu. Bu başarıyı değerlendirdik ve Diyarbakır’daki müşterilerimize son teknolojiyi düşük fiyatlarla sun-mak üzere mağaza açmaya karar verdik. Yeni açılan bu muhteşem mağazamız, müşterilerimize çoklu kanal stratejimiz kapsamında diledikleri ürünü online satın alıp kargo süresini beklemeden mağazadan teslim alma fırsatı sunuyor”

Genç CEO’lara Tavsiye: Deneyim Biriktiren Kazanacak

Media Markt Yeni Mağazasını Diyarbakır'da Açtı

Page 10: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

haberler

Çalışan bir şehir video gözetim sisteminin Kasper-sky Lab tarafından yapılan incelemesi, insanları suçlular ve teröristlerden korumak için tasarlanmış ağların sistem yapılandırma açıklarından faydala-nan üçüncü şahıslarca kötüye kullanılabileceğini ortaya koydu. Polis departmanları ve kamu kuru-luşlarının, paha biçilmez suç istihbaratı sağlayan güvenlik kameralarıyla şehir sokaklarını izlediği sır değildir. Ancak Kaspersky Lab araştırmacısı Vasili-os Hioureas ve Exigent Systems Inc.’den meslektaşı Thomas Kinsey tarafından gerçekleştirilen araştır-manın sonuçlarına göre bu sistemler zarar vermek için de kullanılabiliyor. Kaspersky Lab Zararlı Yazı-lım Analisti ve bu araştırmanın yazarlarından biri olan Vasilios Hioureas şunları söyledi: “Bu araştır-mayı, siber güvenliğin fiziksel sistemleri, özellikle de video gözetim gibi kritik kamusal sistemleri et-kilediğini göstermek için üstlendik. Akıllı bir şehir oluştururken, sadece yeni teknolojilerin sağlayaca-ğı konfor, enerji ve maliyet faydalarını değil, aynı zamanda siber güvenlik konularını da düşünmek

son derece önemlidir. Her ne kadar bu araştırmanın bulguları geçtiğimiz Ağustos ayında sunulmuş olsa da bu bulguların, ızgara ağ tabanlı gözetim sistem-leri uygulamayı planlayan veya halihazırda uygu-lamış olan yetkililer için halen kullanışlı olduğuna inanmak için nedenlerimiz bulunuyor.”

Video Gözetim Sistemleri Saldırı Altında

Fortinet, iş ortamlarında kullanılan mobil cihazları siber tehditlere karşı korumak amacıyla, bu yılın üçüncü çeyre-ğinde yeni bir FortiGuard Mobil Güvenlik aboneliği hizmeti sunacağını duyurdu. Yeni hizmet, özellikle Kendi Cihazını Getir” (BYOD) uygulamasını benimseyen işletmelere mobil güvenlik alanında uçtan uca destek olmayı amaçlıyor. Fortinet’in sektör lideri FortiGate entegre güvenlik araçla-rıyla birlikte kullanılabilen yeni FortiGuard Mobil Güven-lik hizmeti, ayrı olarak satın alınabildiği gibi, kapsamlı bir Kurumsal Koruma Abonelik Paketi’nin bir parçası olarak da edinilebiliyor. FortiGuard UTM dâhilindeki tüm hizmetleri kapsayan bu paket, aynı zamanda saldırı engelleme, anti-virüs, uygulama denetimi, web filtreleme, anti-spam ve bulut tabanlı gelişmiş tehdit koruma (ATP) gibi birbirinden farklı gelişmiş hizmetleri içeriyor. Hem iOS hem de Android cihazlarda mobil uygulama denetimi ve kötü amaçlı yazılım koruması sağlayan FortiGuard abonelik hizmeti, içerik ve ağ düzeyindeki tehditlere karşı kapsamlı ve yenilikçi bir siber güvenlik koruması sunuyor. Fortinet’in dünya çapın-daki tehdit araştırma ekiplerinin üstün güvenlik uzmanlığıyla desteklenen yeni hizmet, tehdit imza güncellemelerini dünyanın dört bir yanındaki FortiGate cihazlarına gerçek zamanlı olarak 7 gün 24 saat aktarabiliyor. Fortinet, FortiGu-ard araştırmaları ve hizmetleri sayesinde çok katmanlı güvenlik istihbaratının yanı sıra, yeni çıkan tehditlere karşı da gerçek bir sıfır gün koruması sağlıyor.

Fortinet'ten Yeni Güvenlik Hizmeti

Page 11: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

Günümüzün iş dünyasında geleneksel yedekleme yavaş, riskli, pahalı ve karmaşık. Kullanıcılar veri kayıplarını minimum seviyeye düşürmeyi ve verileri hızlı bir şekilde kurtarmayı istiyor. Ancak BT, eski yedekleme ve geri yük-leme stratejilerini kullanarak bu değişime ayak uydur-makta zorlanıyor. Bu talepleri karşılamak için NetApp® (NASDAQ: NTAP) bugün daha önce SteelStore olarak bilinen AltaVault® bulut tabanlı depolama çözümleri ve hizmetlerini tanıttı. AltaVault® ile müşteriler verileri-ni dahili çözümlerine kıyasla yüzde 90’a kadar daha az maliyetle herhangi bir bulut sistemine hızla yedekleye-bilecek. Kurumsal yedeklemede depolama alanı büyür-ken bütçe ve edinme maliyetleri yatay seyrediyor. Bant genişliği maliyetleri ile kısıtlamalar büyüyen veri taban-ları nedeniyle daha da ağırlaşıyor. Bu zorluklara ek olarak birçok kurum hala teyp yedeklemeye bel bağlıyor. Böylece aktarım sırasında medya kaybı riski, kesintiler ve veri kayıpları artıyor. Bu kurumlar acil onarım prosedürlerini yeterince test etmekte de eksik kalıyorlar.

NetApp Bulut Çözümleri Grup Başkan Yardımcısı Phil Brotherton konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “NetApp Al-taVault çözümlerini kapsa-yan hibrid bulut yedekleme stratejisi etkili ekonomi, hız ve güvenlik sunuyor. Böylece kurumlar yedekleme ve geri yükleme hizmetlerinin seviyelerini karşılayabili-yor.” dedi. AltaVault gibi veri kullanım ömrü çözümleri-nin NetApp’ın veri inşası için ortaya koymuş olduğu vizyonun kilit elementleri olduğunu söyleyen Brot-herton, “Bu da verilerinin nerede olduklarına bakmak-sızın müşterilere bu verileri kontrol ve entegre edebi-lecekleri, taşıyabilecekleri,

güvenliğini sağlayabilecekleri ve sürekli yönetebilecekleri güvenini veriyor” ifadelerini kullandı. Araştırma şirketi ESG’nin veri koruma kıdemli analisti Jason Buffington ise konuyla ilgili yorumunda “Kurumların yaklaşık yarısı sil baştan başlayabilselerdi veri korumaya yaklaşımlarını de-ğiştireceklerini söylüyor” tespitinde bulundu. Buffington sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Birçoğu ‘bulut’ sisteminin veri koruma yönünde yapacakları bu değişimin bir parçası olacağını da belirtiyor. Hatta, ESG’nin son yaptığı araştır-maya katılanların yüzde 88’i ‘bulut esnekliğinin’ gelecek-teki veri koruma stratejileri için önemli, çok önemli ya da hayati olduğunu kaydetti. NetApp’ın AltaVault hizmeti gibi özellikle veri koruma senaryoları için tasarlanmış bulut geçitlerine baktığımızda tüm çaptaki müşteriler mevcut (ya da yeni) veri koruma topolojisine bulut-de-polamayı kolayca eklemeyi amaçlıyor.” Fiziksel, sanal (VMware ESX ve Microsoft Hyper-V) ve bulut-tabanlı (AWS ve Azure araçları içeren yeni AltaVault çözümü müşterilerin önceki yatırımlarını koruyarak mevcut ye-dekleme yazılımlarına entegre sırasında yaşanan zor-lukları da ortadan kaldırıyor. Yeni AltaVault çözümleri; bilgi transferi, yerinde ve uzaktan sorun giderme, isteğe

uyarlanmış proaktif hizmet ile yedekleme ve ortam arşivle-mesi için performans desteği sağlayarak BT operasyonlarını optimize etmeye yardımcı olacak genişletilmiş hizmetle-ri de içerecek. Ayrıca NetApp uzmanları müşterilere veri koruması için iş ihtiyaçlarına ve gerekliliklerine uygun yol haritası çizmelerine ve bulut için uygun verilerin belir-lenmesinde ve önceliklen-dirilmesinde yardım edecek. Sonuç, genel bulut stratejisi-ne bağlı hayata geçirilebilir önerilerin olduğu temelinde çözüm olan bir teklif.

NetApp, Yeni AltaVault Çözümü ile Fark Yaratıyor

Yeni AltaVault çözümleri ve hizmetleri, müşterilerinin yedekleme stratejilerine yaptıkları mevcut yatırımları koruyarak bulut ekonomisinden yararlanmalarına yardımcı oluyor.

özel haber

Page 12: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

Experian, müşteri bağlılığı konusunda EMEA genelindeki 8 bölgede, telekom ve finansal hizmetler sektöründeki 195 kuruluşun 255 yöneticisiyle gerçekleştirdiği yeni pazar araştırması “2020 Karar Alma Süreçleri Vizyonu” ile, geleceğin sadık olmayan ve self

servis hizmet talep edecek müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılayacak beş kuralı açıkladı.

Ali Yavuz ŞAHİ[email protected]

Experian, 2020 Karar Alma Süreçleri Vizyonu Araştırmasını Açıkladı

özel haber

Experian, gerçekleştirdiği yeni pazar araştırması 2020 Karar Alma Sü-reçleri Vizyonu (Decisi-oning Vision 2020) ile

önümüzdeki beş yıl içinde bölge-deki büyük müşteri beklentilerini karşılayacak finansal hizmetler ve telekom sektörlerindeki kuruluşlar için müşteri bağlılığındaki yeni oluşumları ve beklentileri açıkla-dı. EMEA genelindeki 8 bölgede, telekom ve finansal hizmetler sektöründeki 195 kuruluşun 255 yöneticisi ile gerçekleştirilen araş-

tırmaya göre, EMEA genelindeki kuruluşların üçte ikisinden fazlası, birden fazla kanal üzerinden müş-teri edinme sürecindeki enteg-rasyon güçlüklerini kabul ediyor. 2020 Karar Alma Süreçleri Vizyonu, mükemmel müşteri deneyimini ha-yata geçirmek isteyen kuruluşların önceliklerini, birden fazla ve yeni veri kaynağı edinmek, müşterilere bütünsel bir bakış açısı kazandır-mak, gerçek zamanlı, tutarlı ve yetkin kararlar almak, tüm müşteri temas noktalarında çok kanallı otomasyon kullanmak ve kuruluş

genelinde gelişmiş analitik teknik-lerden faydalanmak gibi beş temel alana yönlendirmelerini öneriyor. Türkiye ve Orta Doğu’da, finansal hizmetler ve telekom sektörlerin-deki kuruluşların yüzde 42’si, çok kanallı müşteri edinme sürecini şu anda karşı karşıya oldukları temel bir zorluk olarak görürken, yüzde 68’i ise, bunu önümüzdeki 5 yılda karşılaşacakları bir zorluk olarak görüyor.

Experian Doğu Avrupa, Türkiye ve Orta Doğu Bölge Başkanı Cenker

12

Page 13: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

Özhelvacı, finansal hizmetler ve telekom sektörlerindeki müşteri beklentilerinin giderek artmak-la birlikte oldukça da değiştiğini belirtti ve sözlerine devam etti; ‘Müşteriler, önceki yıllara göre özellikle birden fazla kanal aracı-lığıyla hizmet aldıkları kuruluştan çok daha fazlasını talep etmeye başlayacaklar. Fiyat karşılaştırma siteleri, sosyal medya ve müşteri yorumları çok daha güçlü, bilgili ve daha az sadık müşteriler yaratıyor. Bu müşteriler, kendilerine uygun zaman ve yerde, kendi seçecekleri kanal üzerinden istedikleri kuruluş ile etkileşimde bulunacaklar. Etkin başvuru süreçleri, kişiye özel ürün ve hizmetler konusunda ön eleme özelliği ve anlık kredi kararları gibi çok hızlı hizmet talepleri olacak’.

Online Dolandırıcılıktan Ko-runmak, Önümüzdeki 5 Yılın En Büyük Zorluğu Olacak

Experian’ın gerçekleştirdiği pazar araştırmasına göre, EMEA’nın diğer bölgelerinde olduğu gibi Türkiye ve Orta Doğu’da da online dolan-dırıcılık kuruluşlar için en büyük tehdidi oluşturuyor. Kuruluşların yüzde seksen altısı online dolan-dırıcılık oranlarında artış olmasını beklerken, yüzde 78 olan hesap bil-gilerinin ele geçirilmesi ve yüzde 68 olan chargeback dolandırıcılık oranlarının 2020’ye kadar artış göstermesi bekleniyor. Özellikle Türkiye ve Orta Doğu’daki kuru-luşlar için dolandırıcılıktan korun-ma, çok hassas dengeleri olan bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Tüm kuruluşlar, dolandırıcılığı önleme süreci doğru yönetilmediğinde, müşteri deneyiminin olumsuz etki-leneceğine inanıyor. Dolandırıcılık-tan korunma uygulamalarını dahili sistemlerine entegre eden kuruluş-larınyüzde75’i müşteri deneyimini

optimize ederken, kuruluşu bu tür tehditlere karşı korumanın, gelecek beş yıl içindeki en büyük zorluk olacağına inanıyorlar.

Birden Fazla ve Yeni Veri Kay-nağı Edinme

2020 Karar Alma Süreçleri Viz-yonu araştırmasına göre, EMEA bölgesindeki finansal hizmetler ve telekom sektöründeki kuruluş-ların yüzde 68’inin, önümüzdeki 5 yıl içinde daha fazla veri kayna-ğına ulaşma ve planlama ihtiyacı olacağını ortaya çıkıyor. Kuruluş-ların, veri gizliliği, veri politikaları ve verinin güvenliği konusundaki düzenlemelere önem verirken aynı zamanda, verilerin kalitesi, derin-liği ve içeriğinden emin olmaları gerekiyor. Bu durum, yapılandırıl-mış ve yapılandırılmamış veriyle birlikte, iç ve dış kaynakların en-tegrasyonunu da gerektiriyor. Müşterilere Bütünsel Bir Bakış Açısı Kazandırma

Araştırmaya göre, kuruluşların yüzde 90’ı, müşteriye bütünsel bir bakış açışı kazanmanın öneminin farkında olmakla birlikte, çok daha müşteri odaklı olmaları gerektiğini de belirtiyor. Bu hedefe ulaşırken en büyük engeli kurum içi veri siloları oluşturuyor. Kuruluşların %42’si, müşterilere ve onların için-de bulundukları duruma bütünsel bir bakış açısı kazanmak için bir-den fazla veri kaynağını bir araya getirmeyi amaçlıyor ve önümüzde-ki beş yıl içerisinde veri silolarını ortadan kaldırmayı planlıyorlar.

Gerçek Zamanlı, Tutarlı ve Yetkin Kararlar Alma

Kuruluşların yüzde 82’si, artan müşteri beklentilerini karşıla-yan gerçek zamanlı ve güvenilir

kararların, genel müşteri deneyi-mini iyileştiren önemli bir faktör olduğunu düşünüyor. Ancak bu kuruluşların yaklaşık yüzde 43’ü, gerçek zamanlı kararlar alma ko-nusunda kendilerini zayıf olarak değerlendirip, bu konuda gelişime çok açık olduklarını belirtiyor-lar. Gerçek zamanlı kararlar için kullanılan sistemlerin mevcut IT altyapısına kolaylıkla entegre edilebilmesi gerekiyor. Böylece tüm kanallarda ve müşteri temas noktalarında, karar alma süreçleri kolaylaşmış oluyor.

Tüm Müşteri Temas Noktala-rında Çok Kanallı Otomasyon Kullanmak

Birden fazla kanal üzerinden ya-pılan başvuruları entegre etmek, kuruluşların yüzde 69’u tarafından en büyük zorluk olarak görülüyor. Pozitif müşteri deneyimi yaratmak için tüm kanallarda ve müşteri ya-şam döngüsünün her aşamasında otomatize edilmiş kararlar uygu-lanmalı. Bu kararların uygulandığı sistem, var olan altyapı ile kolay-lıkla entegre edilebilmeli ve aynı zamanda yeni ve gelişen teknoloji-lerle uyumlu olmalı.

Kuruluş Genelinde Gelişmiş Analitik Tekniklerden Fayda-lanmak

Önümüzdeki 5 yılda, gelişmiş analitik teknikler uygulamak için güvenilir bir partner tercih ede-ceğini belirten kuruluşların yüzde 35’i için gelişmiş analitik teknik-ler, rekabet üstünlüğü açısından gerçek bir fırsat sunuyor. Geliş-miş analitik teknikler, kuruluş ve müşteri yaşam döngüsü genelinde karlılığı artırma, müşterinin yaşam boyu değerini anlama ve büyük ve-riden doğru kararlar alma yönünde faydalanma açısından kullanılmalı.

13

Page 14: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

14 15

söyleşi

Epson’un geliştirdiği akıllı gözlük BT-200 geçtiğimiz günlerde Türkiye’de kullanıma sunuldu. Bu yeni ürünün detaylarını ve Epson Türkiye’nin 2015 yılı gidişatını Epson

Türkiye Genel Müdürü Sevil Kanat’a sorduk.

Ali Yavuz ŞAHİ[email protected]

MOVERIO BT-200 Verimliliğinizi Arttırıyor

Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de Moverio BT 200 adlı ürününüzü kullanıcıların beğenisine sundu-nuz. Bu yeni ve farklı gözlükten beklentileriniz neler?

Aslında Türk kullanıcıların beğe-nisine sunduğumuz Moverio BT 200 geçtiğimiz yıl tanıtılmıştı. Fakat Türk kullanıcıların beğe-nisine sunmamız biraz zaman aldı. Öncelikle bu ürünle birlikte sunulacak çözümlerimizi hazır-lamak ve çalışacağımız partner-

lerimizi belirlemek istedik. Şu anda iki tane yeni çözüm geliştir-diğimiz iş ortağımız bulunmakta. Belli projeler üzerine çalışmala-rımız sürüyor, bir çoğu da sonuç-lanmak üzere. Bu tarz sebepler-den cihazımızı Türkiye’ye sokmak için biraz bekledik. Moverio BT 200 çok yetenekli bir ürün ve uyumlu çalışan uygulamalarla birlikte özellikle firmalara kat-ma değerli çözümler sunabiliyor. Önümüzdeki günlerde kurumsal tarafta hangi sektörlerde ve hangi

firmalar ile iş birliktelik yaptı-ğımızı açıklayacağız. Bu sayede Moverio BT 200’ün kullanım alanının da ne kadar geniş bir yelpazeye sahip olduğunu göre-ceksiniz.

Moverio BT 200’ün yurt dışından gördüğümüz kadarı ile çok farklı kullanım alanlar var. Türkiye’de odaklanacağınız sektörler var mı?

Herhangi bir sektör önceliğimiz yok. Moverio BT 200’ün kullanım alanı çok geniş ve tüm sektörlere odaklanacağımız söyleyebilirim. Şu anda ağırlıklı olarak güvenlik, depolama, seyahat, eğlence ve sağlık sektörlerinde çalışmaları-mız bulunmakta. Bunların hepsi lokal çalışmalar. Hali hazırda birçok firmadan ortak çalışmak için teklif alıyoruz. Şu anda iki yazılım firmamız ile diğerlerine göre daha hızlı ilerliyoruz. Fakat diğer firmalarımızdan gelen tek-liflere açığız ve şuana kadar gelen teklifleri de değerlendirmeye devam ediyoruz. Sanıyorum biraz zaman gerekli. Ürünün ortaya çı-kıp firmaların bilgi sahibi olması ver ardından projelerini geliş-tirmesi için zamana ihtiyacımız var. Fakat bu sürecin çok da uzun olmadığının altını çizmeliyim.

Epson Türkiye tarafında 2015 nasıl geçiyor?

Page 15: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

14 15

Son yıllarda global krizi etkisiyle sıkıntılı geçirdiğimiz dönemler var. Bu sebepler Türkiye’deki iş-lerimizi de doğal akışına bırakmış durumdayız. Yaptığımız işlere baktığımızda Epson Türkiye’nin gidişatına kötü diyemem. Özellik-le kurumsal tarafta ve KOBİ’lerle birlikte çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu tarafta yaptığımız işler bizleri heyecanlandırıyor. Perakende tarafında ise zaman zaman satışlardan etkilendiğimiz oluyor. Son dönemde yaşanan kur hareketliliğinin piyasamızı olum-suz etkilediğini belirtmeliyim. Fakat bunları normal karşılıyoruz. Asıl yılın en önemli bölümü son üç dört ay olacak. Beklentilerimiz yüksek ve özellikle Eylül ayından sonra işlerimizin iyi olacağına inancımız tam. Genel olarak şu anki durumumuzdan çok şikayet edeceğimiz söyleyemem iyi gidi-yoruz.

Türk kullanıcıları tanklı yazıcılara alıştı mı?

Epson olarak tanklı yazıcılarımız pazara sunalı üç buçuk yıl oldu. Bizim için yeni bir iş modeli ve Türkiye’de bu iş modelinin uygu-landığı ilk ülkelerden biriydi. Geç-tiğimiz dönemde güzel satış adet-lerine ulaştığımızı belirtmeliyim. Çok farklı alanlarda ve özellikle KOBİ’lerde fazlasıyla kullanılma-ya başladık. Türk kullanıcılarının beklentisi çok sayıda ve ucuz bas-kı. Epson olarak tanklı yazıcıları-mız bu istekleri kolaylıkla karşılı-yoruz. Bizim için başlarda bu yeni baskı konseptini anlatmak zordu. Üç buçuk yılımız yeni ürünlerimizi ve konsepti anlatmakla geçti. Bunu da doğal bir süreci olarak görü-yoruz. Önümüzdeki günlerde bu ürünlerimizin satışlarının daha da artacağını düşünüyoruz. Sevil Kanat Epson Türkiye Genel Müdürü

Page 16: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

16 17

İlk kez hazırlanan Siber Güvenlik Eksikliği Endeksi, şirketlerin olgunluk ve engellemeye odaklanma konusunda endişe verici boyutlarda olduğunu

gözler önüne seriyor.

RSA Araştırması’na Göre Kamu SektörüGüvenlik Alanında Son Sırada Yer Alıyor

Ali Yavuz ŞAHİ[email protected]özel haber

EMC’nin güvenlik birimi RSA, 61 ülkeden 400’den fazla güvenlik uzmanının katılımıyla ilk kez oluş-turulan Siber Güvenlik

Eksikliği Endeksini açıkladı. Araş-tırma farklı organizasyon boyutları, endüstriler ve coğrafyalarda güven-lik gelişmişliği ve uygulamaları ile ilgili değerli küresel bilgiler sağladı. Daha büyük organizasyonların daha kapsamlı bir siber savunma oluştu-racak kaynakları olduğu düşünülse de anket sonuçları boyutun siber güvenlik gelişmişliğinin belirleyicisi olmadığını ve katılımcıların nere-deyse yüzde 75’inin güvenlik geliş-mişliği konusunda yeterli olmadıkla-rını düşündüğünü ortaya çıkardı.

Geçtiğimiz 12 ayda ankete katılan çok sayıda organizasyonun operas-yonlarında kayba veya zarara neden olan güvenlik olaylarını rapor ettiği göz önüne alındığında, genel güvenlik gelişi-minin eksik oluşu sürpriz değil. Genel olarak araş-tırmada en olgun özelliğin Korunma alanında olduğu belirlendi. Araş-tırma sonuçları, organizasyonların algılama ve yanıt yerine engel-lemeye yönelik

güvenlik denetimlerine yoğunlaş-maya devam etmelerinden dolayı güvenlikle ilgili yapılan harcamanın hala orantısız olduğunu ve modası geçmiş yaklaşımlar tarafından yön-lendirildiğini ortaya koydu. Ek olarak, ankete katılan organizas-yonların en önemli zayıflığının siber güvenlik riskini ölçme, değerlen-dirme ve azaltma kapasitesi olduğu görüldü. Buna göre ankete katılan kurumların yüzde 45’inde bu alanda herhangi bir özellikleri olmadığı veya geçici çözümlere sahip olduk-larını ve sadece yüzde 21’i bu alanda gerekli kapasiteye sahip olduklarını belirtti. Bu bakış açısı, güvenlik ka-pasitesini iyileştirmeyi öngören bir organizasyon için temel oluşturacak güvenlik etkinliği ile yatırım önce-liklendirmesini son derece zor veya imkansız hale getiriyor.

Büyük Şirketler Güvenlikte Daha Başarılı Değil

Beklentilerin aksine araştırma, organizasyonun boyutunun geliş-mişlik göstergesi olmadığını ortaya koydu. Aslında, 10 binin üzerinde çalışana sahip organizasyonların yüzde 83’ü, kapasitelerini “az geliş-miş” olarak değerlendirdi. Bu sonuç daha fazla kaynağa sahip olmaları-na rağmen büyük organizasyonların daha az etkili güvenlik kontrollerini geliştirmeye odaklandıklarını veya daha açık hedefler haline geldikleri sonucunu çıkardı. Siber Güvenlik Çerçevesi’nin Birleşik Devletler’de geliştirilmiş olmasına rağmen Ame-rika kıtasında organizasyonların rapor edilen gelişmişlik düzeyleri Asya Pasifik Japonya ile Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’dan daha

düşük. Asya Pasifik Japonya’daki orga-nizasyonlar gelişmiş güvenlik strate-jilerinde yüzde 39’luk gelişmiş veya avantajlı olarak derecelendirilerek birinci olurken, Av-rupa, Orta Doğu ve Afrika’daki organi-zasyonların sade-ce yüzde 26’sı ve Amerika Kıtası’nda-ki organizasyonların ise sadece yüzde 24’ü gelişmiş veya avantajlı olarak değerlendirildi.

Page 17: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

16 17

Kısa süre önce, genellikle Tayland, Hindistan ve ABD’deki küçük ve orta ölçekli işletmelerden yakla-şık 10.000 dosya çalmayı başaran, Grabit adı verilen yeni bir iş odaklı siber casusluk kampanyası keşfe-dildi. Hedef sektörler arasında kimyasal, nanotek-noloji, eğitim, tarım, medya ve inşaat gibi pek çok sektör bulunmaktadır. Bu kampanyadan etkilenen diğer ülkeler arasında BAE, Almanya, İsrail, Ka-nada, Fransa, Avusturya, Sri Lanka, Şili ve Belçika bulunmaktadır. Operasyonun ölçeğini betimlemek adına Kaspersky Lab, bir tuş kaydedicisinin, Outlo-ok, Facebook, Skype, Google mail, Pinterest, Yahoo, LinkedIn ve Twitter’in yanı sıra banka hesapları gibi 4928 farklı ana kaynak ve diğer kaynaklardan, dahili ve harici olarak 2887 Parola, 1053 E-posta ve 3023 Kullanıcı adı çalma becerisine sahip komut ve kontrol sunucularından sadece bir tanesi olduğunu bildirmektedir. Grabit’ten korunmak için aşağıda-ki kurallara uymanız tavsiye ediliyor: Şu konuma bakın: C:Users<PC-NAME>AppDataRoamingMicro-soft; yürütülebilir dosyalar içeriyorsa zararlı yazılım bulaşmış olabilir. Bu, göz ardı etmemeniz gereken bir uyarıdır. Windows Sistem Yapılandırmaları, baş-langıç tablosunda bir grabit1.exe dosyası içermiyor olmalıdır. “msconfig” komutunu yürütün ve grabit1.exe kayıtlarının bulunmadığından emin olun. Tanı-madığınız kişilerden gelen eklentileri ve bağlantıları açmayın. Eğer açamıyorsanız, kimseye iletmeyin; bir BT yöneticisinden destek alın. Gelişmiş ve güncel bir zararlı yazılım önleme çözümü kullanın ve AV görev listesini her şüpheli sürece karşı mutlaka takip edin.

Bir Siber Casus KOBİ’leri İzliyor

Samsung Electronics, bu yıl İstanbul’da ikincisi-ni düzenlediği Samsung Kurumsal Forum 2015’te iş dünyasının önemli kurum ve yöneticileriyle bir araya geldi. Forum kapsamında düzenlenen toplantılarda iki gün boyunca ‘Dijital Dönüşüm’ için yapılması gereken çalışmalar tüm detaylarıyla ele alındı. Samsung’un kurumsal mobil trendler, dikey sektörlerle ilgili çö-zümler ve içgörülerini paylaşmak üzere 9-10 Hazi-ran’da, İstanbul Hilton Bomonti Hotel’de düzenlediği etkinlikte; Samsung’un perakendeden eğitime, sağlık çözümlerinden konaklama-ağırlamaya kadar birçok farklı endüstride seçkin iş ortaklarıyla birlikte geliştir-diği uçtan uca çözümler de tanıtıldı. Kurumsal Forum kapsamında düzenlenen basın toplantısına ev sahipliği yapan Samsung Electronics Türkiye Başkan Yardım-cısı Tansu Yeğen; “Son yıllarda yaşanan dijital dönü-şüm sürecinde Samsung olarak kurumların değişen ihtiyaçlarına, sahip olduğumuz geniş ürün ve çözüm yelpazesiyle yanıt verebilmekten büyük bir mutluluk duyuyoruz” dedi. BT departmanlarının, kurumların mobil stratejiye geçişlerinde önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Tansu Yeğen, ‘BT artık kurumlarda sadece bir destek işlevi olarak görülmüyor; şirket stratejileri ve iş süreçlerinde kritik bir faktör olarak değerlendiriliyor. Samsung olarak, yaptığımız pek çok araştrma gösteriyor ki; BT yöneticileri, mobilitenin artmasıyla; çalıştıkları kurumun tüm departmanlarına, hem ofis içinde hem de sahada üretken olmaları için farklı kaynak ve işlevler kazandırıyor” diye açıkladı.

Geleceğin Teknolojileri İş Dünyasıyla Buluştu

haberler

Page 18: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

18 19

haberler

- NATO Bilişim Sistemleri ve Teknoloji (IST) Paneli, son yıllarda ön plana çıkan “Bulut Bilişim” konusunun ele alınacağı “NATO IST-125 Defence Implications of Cloud Computing at Tactical Edge” adlı etkinliği 11-12 Haziran tarihleri arasında Türkiye’de gerçekleştirecek. Ülkemiz ve dünya için önemli konuların tartışıldığı bu önemli etkinliğe ev sahipliği yapan ODTÜ Enformatik Enstitüsü’nün Müdürü ve CyDeS Direktörü Nazife Baykal, bu etkinliği Türkiye’de gerçekleştirmenin çok büyük bir anlam taşıdığını söyledi. Baykal, “Bulut bilişim günümüzde; dijital yaşamın, bilgi ve iletişim teknolojilerinin en önemli dönüm noktalarından birini oluşturmaktadır. İş dünyası açısında maliyetleri düşürmesi, e-ticaretin gelişimine katkıda bulunması ve istihdama olan etkisi nedeniyle sıklıkla kullanılan bulut bilişim ve devletlerin de bilgi politikaları arasın-da öncelikli yerini almıştır. Ülkelerin geleceğini ve gü-venliğini bu denli yakından ilgilendiren bu konunun tartışılma yeri olarak Türkiye’nin seçilmesi ve ODTÜ ve CyDeS’in buna evsahipliği yapması, Türkiye’nin bu alandaki ağırlığını ve gelecek açısından taşıdığı potansiyeli göstermektedir.” dedi.

NATO, Bulut Bilişimi Türkiye'de Tartışıyor

Ortaya çıkarılan DYRE zararlı yazılımı Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgelerindeki kullanıcıla-ra yönelik ciddi bir tehdit oluşturuyor. Uzmanların verdiği bilgiye göre 2014’ün son çeyre-ğinde 4 bine yakın bilgisayara bulaşan zararlı yazılım, 2015’in ilk üç ayında 9 bin bilgisayara daha bulaşmış durumda. Tüm saldırıların yüzde 39’u ise Avrupa, Ortadoğu ve Afrika(EMEA) bölgesini etkiledi. EMEA bölgesindeki saldırıların yüzde 5.51’i tüm dünyada meydana gelen saldırıların ise yüzde 2.18’i Türkiye’yi hedef aldı. DYRE ya da DYREZA olarak adlandırılan za-rarlı yazılım Eylül 2014’te ilk ortaya çıktığında uzmanlar SSL’i etkisiz hale getirmek için özel olarak tasarlanmış bir bankacılık Truva Atı olduğu konusunda uyarılar yapılmıştı. Genellikle önemsiz postalara gizlenmiş bir dosya olan bu zararlı yazılım açıldığı anda bankacılık işlem-lerinin ekran görüntülerini alıp kişisel bilgileri de kopyalayarak siber suçluya ulaştırıyor.

Online Bankacılığa Saldırmaya Doymuyorlar

Huawei, 2015 ‘BrandZ Dünyanın En Değerli 100 Markası listesinde; 70’inci sıraya yerleşti. Çinli teknoloji devi, geçen yıl da Interbrand’ın gerçekleş-tirdiği ‘Dünyanın En İyi 100 Markası’ sıralamasında yer alarak, bu listeye adını yazdırmayı başaran ilk Çinli şirket unvanına sahip olmuştu. Huawei 15 milyar dolarlık tahmini marka değeri ile 2015 Bran-dZ sıralamasında “En Değerli 16. Teknoloji Marka-sı” olarak yer aldı. Huawei Tüketici Grubu CMO’su Glory Zhang BrandZ sıralamasına ilişkin olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi; “2015 BrandZ listesinde yer almaktan müthiş heyecan duyduk. Küreselleşme yolunda ilerleyen Çinli şirketlerin üs-tesinden gelmeleri gereken en büyük sorun, marka bilinirliği. Huawei olarak -Dünyanın En Değerli 100 Markası- sıralamasında yer almış olmamız ise biz-lerin bu alanda son derece başarılı olduğumuzun; küresel bilinirlik sağladığımızın en önemli kanıtı. Huawei‘nin marka taahhüdü çok net; inovasyon odağında, tüketici talep ve beklentilerini, kullanıcı deneyimini en üst düzeyde sağlamak”.

Huawei Dünyanın En Değerli 16’ncı Teknoloji Markası

Page 19: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

18 19

Platin Bilişim, kurumsal veri yedekleme çözümleri konusunda pek çok farklı çözüm sunmakla birlikte, yedekleme servislerinde müşterilerine konumlan-dırdığı ana ürünlerden birisi “Veritas Netbackup” olarak öne çıkıyor. Özellikle “tekilleştirme” saye-sinde, diske verimli bir şekilde yedekleme yapı-labildiği için fark yaratan Netbackup yedekleme teknolojileri, tekilleştirme işlemini “Client Dedup-lication” ile kaynakta veya “Target Deduplication” ile yedekleme sunucusunun üzerinde yapabiliyor. Netbackup’ın bir diğer önemli farkıysa; Windows, Linux, UNIX gibi işletim sistemleri; Exchange, Lotus Domino gibi mesajlaşma istemleri; SQL, Oracle, Sybase, Informix gibi veri tabanları açık ve kullanımda iken yedekleme sağlayabilmesi. Böy-lece yedekleme için herhangi bir iş gücü kaybı söz konusu olmuyor. Ayrıca Netbackup’ın en yeni sü-rümü yani NetBackup 7.6.1.1 versiyonu ile VMware sunucularında hem SAN üzerinden hemde network üzerinden accelerator yedeği alınabilmektedir. Yine bu sürümdeki VMware Instant Recovery özelliği sa-yesinde VMware sunucu restore edilmeden VCenter üzerinde çalışabilir duruma getirilmekte, MSDP (Media Server Deduplication Pool) yapısındaki değişikliklerle birlikte, 3 kat hızlı backup ve restore öngörülmektedir. SLP dediğimiz datanın birden çok kopyasını tutmamıza olanak sağlayan politika yapısındaki yenilik sayesindeyse istenilen zaman aralığında ( SLP Windows Özelliği ) backup kopya-larının çıkışı sağlanmaktadır. Yine son güncelleme ile Oracle politikaları için NetBackup Konsolunda ek bir alan oluşturulmuştur.

Verileriniz Ne Kadar Güvende?

Qualcomm Technologies, Inc., Google I/O etkinliğinde Google’ın yeni nesil Project Tango akıllı telefon geliştir-me platformunun, üst sınıf Qualcomm Snapdragon 810 işlemcisi ile çalışacağını duyurdu. Project Tango cihazları kamera, jiroskop ve hızölçeri aynı bünyede toplayarak altı serbestlik düzeyi hareket takibi yapıyor ve geliştiricilere bir cihazın 3D hareketini takip ederken aynı anda ortamın haritasını çıkarma imkânını tanıyor. Bu beceri, özellikle gerçek dünya 3D oyun, iç mekân navigasyonu, sanal ve zenginleştirilmiş gerçeklik deneyimleri gibi uygulamalar için oldukça kullanışlı oluyor. Geliştirme platformu 2015’in üçüncü çeyreğinde kullanıma sunulacak. Video, görüntüle-me ve grafik alanlarında en gelişmiş bağlantılı mobil bilgi işlem deneyimlerini sunmak için tasarlanan Snapdragon 810 işlemci özellikle karmaşık 3D haritalama gerektiren uygulamalar için ideal. Hızlı grafik ve işlem performansı sunarken güç tüketimini azaltmak için tasarlanan Qual-comm Adreno 430 GPU, kamera görüntüsü ve video çekim sonrası işlemi, donanım süslemesi, geometrik gölgelendir-me ve programlanabilir harmanlama işlemlerinin yanı sıra Premium video ve diğer multimedya içeriklerinin güvenli bir şekilde oluşturulup yönetilebilmesi için gelişmiş GPU güvenliğini destekliyor. Snapdragon 810 işlemci üstün ka-mera işlevselliğini de destekliyor. Bu işlevselliğin içerisinde hızlı otomatik odaklama özelliğine sahip çift 14-bit Görün-tü Sinyal İşlemcilerinin (ISP) yanı sıra özellikle düşük ışık koşullarında gelişmiş kamera özelliklerinin kullanımına imk’an tanıyan gelişmiş bir görüntüleme yazılımı bulunu-yor. Yüksek kaliteli 4K HEVC Ultra HD video şifreleme ve şifre çözme de Snapdrahon 810 tarafından destekleniyor.

Project Tango, Qualcomm İşlemci ile Çalışacak

Page 20: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

haberler

Türkiye’de işletmeleri geleceğe taşıyan yenilikçi teknolojiler geliştiren kurumsal uygulama ve ya-zılım alanında dünya lideri SAP, bilgi teknolojileri sektörünün lider oyuncularından KoçSistem ile yeni bir işbirliğine imza attı. KoçSistem, müşteri-lerine yenilikçi avantajlar sunmak üzere SAP’nin “Solution Manager as a Managed Service (SMa-aMS)” sertifikasyonunu Türkiye’de tamamlayan ilk şirket oldu. SAP sistemleri, kullanım alanları arttıkça iş süreçlerinde daha kritik ve stratejik hale geliyor. SAP Solution Manager, SAP sistemlerinin gereklilikleri ve yönetim ihtiyaçlarına özel olarak tasarlanmış bir izleme ve yönetim ortamı sunarak kullanıcılarının maksimum faydayı sağlamasına olanak sağlıyor. KoçSistem, SAP SMaaMS serti-fikasyonu ile artık bu hizmetten müşterilerinin kolayca faydalanmasına imkan veriyor. KoçSistem, SAP Solution Manager ile yenilikçi avantajları müşterilerine sunuyor. KoçSistem Yönetilen Hiz-metler Genel Müdür Yardımcısı Gökalp Bahçeli ise “Kurumlar için kritiklik düzeyi oldukça yüksek olan SAP sistemlerinin verimli yönetimi için Türkiye’de

bir ilki gerçekleştirmenin ve dünyada 3. iş ortağı olmanın heyecanını ve gururunu yaşıyoruz. SAP sistemlerinin ihtiyaçları için özel olarak tasarlanan SAP Solution Manager ile sunacağımız SAP İzleme ve Yönetim Hizmetlerimiz sayesinde, müşterileri-miz daha verimli ve daha hızlı sistemler ile çalışma avantajına kavuşacaklar” dedi.

KoçSistem ve SAP Yeni Bir İşbirliğine İmza Attı

5G olarak bilinen yeni nesil mobil ağın 2020 yılında ticari olarak piyasaya sunulması beklenirken; Ericsson İsveç ve Amerika’da iç ve dış mekân testlerine başladı. Ericsson’un test ettiği bu en yeni 5G teknolojisi ise, bağlantının düş-mesine izin vermeden yüksek kapasiteli bir ağ sunuyor. Ericsson’un en yeni 5G girişimi aslında bir hayli basit: 5G uyumlu bir cihaz, Çok Noktalı Bağlantı sayesinde farklı 5G baz istasyonlarına aynı anda bağlanabiliyor. Çok Noktalı Bağlantı, akıllı cihaz yer değiştirdikçe bağlantının kopmadan, yüksek kalitede devam edebilmesini de sağlıyor. Akıllı cihaz, bunun yanında Dağıtımlı MIMO adı verilen, birçok farklı veri sinyal setinin aynı radyo frekansı üzerinden aktarımına da olanak sağlıyor. Bu teknoloji ile veri indirme verimliliği %100 artabiliyor. Her iki tekniğin birleştirilmesi durumuna Çok Noktalı Bağlantı ile Dağıtımlı MIMO teknolojisi deni-yor. 5G, cihazlardan mobil erişime, IP çekirdekten ve bulut teknolojilerine kadar geleceğin tüm haberleşme ekosiste-mini kapsayacak. Ericsson’un en yeni 5G test şebekesinin odağında ise iç ve dış mekânda mobil cihazlarla radyo erişim şebekesi arasındaki haberleşme yer alıyor. Ericsson’un 5G uyumlu mobil cihazları ve radyo istasyonlarını da içeren 5G ağ testleri Teksas Plano ve İsveç Stokholm’de gerçekleştiriliyor. Ericsson, canlı testlere tanıklık etmek üzere mobil operatörleri, üniversite mensuplarını, teknoloji medyasını ve tüm ekosistem paydaşlarını ağırlıyor.

Ericsson, 5G’de Hız Arttıran Teknolojileri Test Ediyor

Page 21: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

İnternet ve telefon kanalı üzerinden 365 gün – 7 gün 24 saat hizmet misyonuyla hareket eden ZyXEL İletişim Merkezi, uzman bir ekiple müşterilerin soru ve sorunlarına çok kısa sürede çözüm üretebiliyor. Firma, bu önemli hizmetiyle rakiplerinden ayrılıyor.Teknoloji hizmeti alanında da çıtayı yükselten ZyXEL, çağrı merkezi ve online web sayfası gibi her türlü ile-tişim kanalından gelen sorulara günün her saatinde çözüm üretebiliyor. Sadece teknoloji geliştirmede de-ğil, aynı zamanda hizmet sunmada da en iyi olduğu-nu kanıtlayan ZyXEL, telekomünikasyon ve internet servis sağlayıcıları başta olmak üzere entegratörler aracılığıyla eğitim, sağlık, inşaat ve gıda gibi farklı sektörlerden birçok firma ve bireysel kullanıcıların sorunlarına ilk temasla ortalama 6 dakika gibi kısa bir süre içinde çözüm sunuyor. Taleplerini ZyXEL Türki-ye’nin web sayfası üzerinden de iletebilen müşteriler, en fazla bir saat gibi kısa bir süre içinde sorularına yanıt alabiliyorlar. Telefonla alınan çağrılar ya da internet sayfasından gelen tüm talepler CRM prog-ramı üzerinden takip ediliyor ve oluşturulan kalite standartları çerçevesinde değerlendirmeye alınıyor. ZyXEL Türkiye Genel Müdürü Vefa Tarhan “ ZyXEL, ilk ürün satın almasının ardından müşterisinin yanında ömür boyu dost olarak bulunuyor” diyor ve ekliyor: “Firma olarak bu güvenin karşılığını her za-man takdir edip korumak için desteğimizi esirgemi-yoruz ve bunu her zaman aklımızda tutuyoruz. Daima önceliğimiz müşterimiz diyoruz. Servis kalitesinde hiçbir zaman maddi bakış açısıyla bakmıyoruz. Para kaybetmek müşterimizin dostluğunu kaybetmenin yanında hiç önemli değil.”

ZyXEL, Çağrı Merkezi Kapasitesini İki Katına Çıkardı

ESET ve TEB işbirliğiyle yurt çapında düzenlenen Kurumsal Bilgi Güvenliği Toplantıları’nın son durağı Konya oldu. Toplantıda konuşan ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu, temel kullanım hataları nedeniyle dijital sistemlerimizin hackerlerin cazibe alanı içine girdiğini söyledi. Akkoyunlu, hac-kerleri bireysel ya da kurumsal bilgisayarlarımıza sal-dırmaktan caydırabilecek 4 temel güvenlik önlemini paylaştı. TEB İnternet ve Mobil Bankacılık Yöneticisi Şahin Gör ise Türkiye’de artan mobil bankacılık kulla-nımına dikkat çekti. Gör, Türkiye’de mobil bankacılık müşterilerinin geçen yıl iki kat artarak 6,7 milyon kişiye ulaştığını aktardı. Dünyanın en büyük antivirüs yazılım kuruluşlarından ESET ve ‘teknolojiyi hizme-te dönüştüren öncü banka‘ anlayışıyla geliştirdiği yenilikçi fikirlerle dijital bankacılık sektörüne de-ğer katmaya devam eden Türk Ekonomi Bankası‘nın (TEB) düzenlediği ESET-TEB Kurumsal Bilgi Güvenliği Toplantıları’nın Konya ayağı Hilton Konya Otel’inde yapıldı. Dijital dünyadaki güvenlik riskleri ve çözüm-leri konusunda kurumları ve kullanıcıları bilgilendir-meyi amaçlayan toplantıya Konya’dan pek çok kuru-mun temsilcisi ve IT yöneticileri katıldı. ESET-TEB Kurumsal Bilgi Güvenliği Toplantıları, İzmir, Antalya, Eskişehir, Bursa ve Konya’da gerçekleştirildi. Top-lantılar 2015 yılı boyunca Samsun, Denizli, Kayseri, Gaziantep ve Adana’da da yapılacak.

Hackerlere Cazip Görünmekten Vazgeçin!

Page 22: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

Önümüzdeki birkaç ay içinde, sanal gerçeklik gözlükleri dünyanın gündemine oturacak. Facebook’un 2 milyar dolara satın aldığı Oculus Rift’in kısa süre sonra sürpriz yaparak

piyasaya sürülmesi bekleniyor. Hatta Facebook basına davetiyleri bile gönderdi.

Ali Yavuz ŞAHİ[email protected]

Sanal Gerçekliğin Tarihçesi

özel haber

Sonbahar aylarında ise Steam/Valve’ın HTC ile iş birliği yaparak geliştir-diği HTC Revive gözlük-lerinin satışa sunulması

bekleniyor. Ayrıca Samsung, Galaxy S5 ve S6 ile kullanılabi-len sanal gerçeklik gözlüklerini tanıttı. Google Android telefon-larla kullanılan karton gözlükleri CardBoard’ı çoktan satışa sundu. Google’ın Glass modeli de tekrar piyasaya çıkmaya hazırlanıyor. Sony, PS4 için bir gözlük hazırlar-ken, Apple’ın da gizli gizli göz-lük geliştirdiği tahmin ediliyor. Microsoft’un Hololens gözlükleri başlı başına bir devrim yaratacak

gibi görünüyor. İşte dünya bu yeni dijital/sanal gözlük devrimine hazırlanıyor. Peki ama insanoğlu sanal gerçekliği yeni mi keşfedi-yor? Hayır! İşte geçmişte denen-miş ama başarılı olamamış sanal gerçeklik projeleri.

TV Gözlüğü

1963’te ortaya çıkan bu proje, TV yayınlarının bir gözlük üzerinden seyredilmesini sağlıyordu. Bu TV gözlüğü sayesinde kaç kişinin gözü bozulmuştur, emin değiliz zira ürünün çok satmadığı açık. Ancak yine de 1963 yılında bu kadar küçük ekranlı TV alıcıları

üretmenin mümkün olduğunu gö-rüyoruz. Fiyatı ise küçük bir servet boyutunda olan gözlük TV’nin 30-40 yıl erken piyasaya çıkmış bir ürün olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Steroskopik Televizyon

1963 yılında ortaya çıkan gözlük telefon sizi şaşırttıysa buna daha çok şaşıracaksınız. 1957 yılında patenti alınan steroskopik tele-vizyon, ikinci dünya savaşının hemen sonrasında bilim insan-larının sanal gerçeklik konusuna odaklandığının ispatı olarak karşı-mızda duruyor.

22

Page 23: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

NASA’nın VIVED VR Gözlüğü

NASA’nın Astronotlarını eğitmek için kullandığı sanal gerçeklik gözlüğü VIVED VR, 1985 yılının teknolojisi. İçinde 2.5 inçlik ek-ran bulunan sanal kask sayesinde astronotlar kendilerini uzay-daymış ve zor görevleri yerine getiriyormuş gibi hissediyorlardı. Ancak bu gözlük, ticari bir ürün olarak ev tüketicilerine ulaştırı-lamayacak kadar pahalıydı.

Eyephone

Eyephone isimli bu sanal ger-çeklik gözlükleri, 1984 yılında kurulan VPL Research tarafından geliştirildi. Bir de sanal eldiven yardımıyla kullanılan gözlük sayesinde iki kişi karşılıklı sanal dünyada oyunlar oynayabiliyor-du. Ancak gözlüğün fiyatının 100 bin dolar olması gibi küçük bir problemi yenemeyen şirketin hayatı çok uzun sürmedi. Gözlük de birkaç süper zengin ailenin şımarık çocuklarının kısa süren hevesine malzeme olup unutuldu.

SEGA VR

Sega’nın 1993 yılında CES fua-rında duyuruduğu ve satışa sun-duğu bu gözlükler ilk aşamada büyük ilgi çekti ancak SEGA kısa süre projeyi durdurdu. Sebebi ise ilginçti. Gözlük çok gerçekçi görüntüler veriyordu ve oyun oynayan oyuncular oda içinde hareket ederken sağa sola çarpıp kendini yaralıyordu.

Müzik Dinlemek İçin Sanal Gerçeklik Gözlüğü

Müzisyen Thomas Dolby ve Intel’in ortak projesi olan bu

gözlüklerin amacı, konserleri sanal olarak yaşatabilmekti. Kul-lanıcı gözlüğü taktığında, yüksek kaliteli ses eşliğinde kendini konser salonu içindeymiş gibi hissediyordu. Gözlük Intel’in 286 işlemcisi ile çalışıyordu.

Virtual Boy

Nintendo 1995 yılında piyasaya çıkan Virtual Boy ile sanal ger-çeklik pazarından ekmek yemeyi umuyordu ama cihazın yüksek fiyatı ve düşük kaliteli ekranı kullanıcıları çok cezbetmedi ve Virtual Boy doğmadan ölmüş oldu.

Oculus Rift

Oyunların içine sizi dahil et-meyi amaçlayan sanal gerçeklik cihazlarından birisi olan Oculus Rift’in hakkında birçok söylenti var. Oculus Rift, Windows’a Ozel Geliyor! Uzun zamandır testleri devam ederek geliştirilen sanal gerçeklik cihazı şimdilik yalnızca Windows platformuna özel ola-rak çıkartılacak. Yetkili isimler-den olan Atman Binstock, Oculus Rift’in şimdilik Linux ve Mac platformlarında durdurulma se-bebini Windows’a yoğunlaşarak daha iyi bir sanal deneyim elde etmek istemeleri olarak açıklıyor.

Oyunculara yeni deneyimler vadeden sanal gerçeklik cihazı özellikle korku oyunlarında ayrı bir heyecan yaşatacak gibi görü-nüyor. 2016 yılının ilk çeyreğinde son kullanıcı sürümünün çıkması planlanan sanal gerçeklik cihazı-nın en büyük rakibi ise Sony’nin Playstation 4’e özel olarak geliş-tirdiği bir diğer sanal gerçeklik cihazı olan Project Morpheus olacak.

Project Morpheus

CES 2013’ün en çok konuşu-lan cihazları arasında yer alan Oculus Rift’in gördüğü yoğun ilgi sonrası bir anda yükselişe geçen sanal gerçeklik cihazla-rı, teknoloji devlerinin gelecek planlarında önemli rol oynama-ya devam ediyorlar. Oculus Rift sonrası sanal gerçeklik alanına yönelen firmaların başında ise Japon teknoloji devi Sony geli-yor. Kendi sanal gerçeklik cihazı Project Morpheus‘u geçtiğimiz yıl resmi olarak duyuran Sony, PlayStation 4 kullanıcılarına çok daha gelişmiş bir oyun deneyimi yaşatması beklenen cihazını bir an önce kullanıcıların beğenisi-ne sunmak için sıkı bir çalışma yürütüyor.

Project Morpheus’un ne zaman piyasaya sürüleceği şimdiye kadar belirsizliğini korumuş olsa da, Japon basınında son günler-de yer alan haberler cihazın ne zaman piyasaya sürüleceğiyle ilgili ilk detayların gün yüzü-ne çıkmasını sağladı. Firma-ya yakın kaynaklar tarafından paylaşılan bilgilere göre Project Morpheus’u rakip sanal gerçek-lik cihazlarından önce piyasaya sürmek isteyen Sony, yeni ciha-zını en geç 2016 yılının Haziran ayında piyasaya sürmüş olacak.

Öte yandan sanal gerçeklik ci-hazına eşlik edecek yeni oyunlar üzerinde bir süredir çalışan ve hatta bu tür oyunlar geliştirmesi için İngiltere’de yeni bir stüdyo kuran Sony‘nin sanal gerçeklik cihazlarına yönelik olarak hazır-lanan ilk oyununu, önümüzdeki ay düzenlenecek olan E3 2015 kapsamında resmi olarak tanıt-ması bekleniyor.

23

Page 24: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

24 25

haberler

Dell Software yazılımı uzmanlarınca geliştirme proje-leri ve dağıtım stratejilerinin paylaşılacağı konferans-ta; Bilgi Güvenliği, Bilgi Yönetimi ve Sistem Yönetimi alanlarında ortaya konan en iyi yayılma stratejile-rinden örnekler sunuldu. Kullanıcı Grup Konferansı, 300’ü aşkın Dell Software son kullanıcısı, iş ortakları ve distribütörlerine ev sahipliği yaptı. Ünlü sunucu Burcu Esmersoy’un sunumuyla renk kattığı etkinlik-te, katılımcılar üst düzey Dell yöneticilerinden IDC analistlerini, güvenilir güvenlik danışmanlarından Fortune 500 listesindeki şirket temsilcilerini, dünya-nın alanında önde gelen uzmanlarını dinleme olanağı buldular. Dell’in son 3 yıl içerisinde önemli bir satın alma süreciyle birlikte dönüşüme girdiğini belirten Dell Kurumsal Yazılım Direktörü Brent Schroeder, kurumla-rın ihtiyaçlarını baştan uca karşılayabilmek için gerekli tüm yatırımları gerçekleştirdiklerini vurguladı. Schroe-der, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Dell yazılım olarak sistem yönetimi, ağ yönetimi, kimlik erişim yönetimi, bilgi yönetimi, mobil işgücü yönetimi ve güvenlik ala-

nında tüm ihtiyaçları tek bir marka altında sağlıyoruz. Vizyonumuza paralel olarak kurumların sürekli karma-şıklaşan BT altyapılarını nasıl daha basitleştireceğinin, zamanlarını nasıl daha değerli kılacağının, veriyi en verimli nasıl yöneteceklerinin yanıtını veriyoruz. İster en karmaşık bulut yapısına ya da mobil iletişime sahip olun isterse de düzenlemeler karşısında uyum sağla-maya çalışın Dell Software olarak yanınızda olacağız.”

Dell Software Kullanıcı Grubu Konferansı Yoğun ilgiyle Gerçekleştirildi

Xerox’un fotokopi makinesinin icadı ile başlayan ino-vasyon yolculuğu bugüne kadar 65 bin patente imza atmasını sağladı. Son yıllarda Xerox teknoloji odağını bozmadan, servis şirketi olmaya çalışıyor, tarihi bir dönüşüm yaşıyor. Dünyada fotokopi makinesi gibi çığır açan buluşları ve dijital baskı sistemleri ile tanı-nan teknoloji devi Xerox, tarihi bir dönüşüm geçiri-yor. Xerox, dijital baskı sistemleri ve yönetilen baskı hizmetleri dışında; insan kaynakları, çağrı merkezleri, ulaştırma, kent yönetimi, eğitim ve sağlık gibi birçok farklı alanda daha önceleri kimsenin Xerox ile ilişkilendirmeyi aklına getirmeyeceği işleri yapmaya başladı. Fotokopi makinesini icat ederek, ismini kopyalama işlemi ile özdeşleştiren Xerox, ilk bilgisayar, mouse, Ethernet kartı, grafiksel kullanıcı arayüzü ve lazer yazıcı gibi binlerce buluşuyla insanlığa önemli katkıları olmuş bir şirket. Xerox, son birkaç yıldır hizmet vermeye başladığı yeni faaliyet alanları ile yüz yılı aşan tarihi içinde geçirdiği önemli değişim ve dönüşümlere bir yenisini daha ekliyor. Bugün Xerox 180 ülkede faaliyet gösteren, 145 bin çalışanı olan, yılda 23 milyar dolar cirosu ile dünyanın lider iş sü-reç yönetimi şirketi. Xerox CIO’su Sophie Vandebroek, 109 yıllık tarihi olan Xerox’u, değişen ihtiyaçlar ışığında yeni iş ve pazarlara açmak için sıra dışı bir dönüşüm hikayesine imza attıklarını söylüyor. Xerox artık bir donanım şirketi olmaktan çok bir servis şirketi.

Baskı Sistemlerinden Nesnelerin İnternetine

Page 25: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

2524 25

Huawei, CES Asia 2015 kapsamında, yeni nesil bağ-lantılı araç teknolojilerinde, Audi Group’la birlikte ça-lışmak üzere el sıkıştı. Huawei’nin LTE modülleri yeni Audi Q7 SUV modeli için, TDD-LTE ve FDD-LTE stan-dartları çerçevesinde 2G, 3G ve 4G bağlantı desteği sağlayacak. Kullanıcılar bu ortaklıkla, 100Mbps’ye ulaşan yüksek hızda veri transferi ile birlikte, in-ternet odaklı özellikler eşliğinde, gelişmiş bir sürüş keyfi yaşayacak. Huawei Tüketici Elektroniği Bölümü CEO’su Richard Yu konuyla ilgili olarak, “Bağlantılı araç teknolojilerinde uçsuz bucaksız fırsatlar söz ko-nusu. Audi Group’la bu alanda işbirliğine gitmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Huawei, Audi gibi sektör lideri otomotiv şirketleri ile gerçekleştirdiği işbirliği ile yeni nesil otomobiller için, en iyi bağlantı ser-visleri ve çözümlerini sunmayı amaçladığını bir kez daha ortaya koydu. Otomobillerle, akıllı telefonlar, giyilebilir teknolojiler ve insanlar arasında, bugüne dek eşi benzeri görülmemiş bir bağlantı deneyimi ve sürüş keyfi bizleri bekliyor” dedi. Otomobiller, akıllı telefonlardan ve giyilebilir teknolojilerden sonraki iletişim araçları olma yolunda hızla ilerliyor. Sektör raporları, 2020 yılına kadar, otomobillerin %90’ının internet bağlantısına sahip olacağını ve nesnelerin interneti segmentinin en önemli parçası olacağını işaret ediyor. Audi, sunduğu kalite standartları ve teknolojisiyle dünyanın en başarılı lüks araç marka-ları arasındadır. Huawei, 2014 yılında, üstün teleko-münikasyon teknolojisi ve bağlantılı araç teknolojisi yetenekleriyle, Audi Group resmi iş ortağı olmuştu.

Huawei ve Audi Bağlantılı Araç Teknolojilerinde Birlikte Çalışacak

Orlando’da düzenlenen Citrix Synergy etkinliğinde Citrix, uygulama sağlama ve sanal masaüstü altyapı-sı (VDI) alanlarında liderliğini geliştiren yenilikleri tanıttı. Citrix Synergy‘de görücüye çıkan geliştirmeler, insanların işlerini her cihazda ve her konumdan kolay-lıkla yapmalarını destekleyen XenApp ve XenDesktop teknolojilerinin değerini daha da artırdı. Konferans sırasında Citrix, eşsiz bir sezgisel mobil iş alanı dene-yimi sunan yeni Citrix Receiver’ın yanı sıra Framehawk teknolojisinin entegrasyonunu da gösterdi. Sektör lideri güvenlik becerilerini geliştirmek amacıyla Citrix; kamu sektörü, finansal hizmetler ve sağlık hizmetleri müş-terilerinin ihtiyaç duyduğu yeni özellikler geliştiriyor. Citrix ayrıca, uygulamalarının değerini artırmak iste-yen XenApp 6.5 müşterileri için yeni bir sürümün yanı sıra bu müşterilere en yeni sürümlere geçişte yardımcı olmak için yeni, bulut tabanlı hizmetler sunuyor. Linux uygulamaları kullanan üretim ve mühendislik firma-ları için Citrix, XenApp ve XenDesktop çözümlerinde Windows uygulamaları tedariğiyle sorunsuz bir şekilde entegre olan yeni bir Linux sanal masaüstü özelliği de geliştirdi. Herhangi bir ağ bağlantısı üzerinde sorun-suz bir deneyim sağlamak için Citrix, zorlu geniş bant kablosuz ağ koşullarının üstesinden gelen benzersiz hızlandırma teknolojileri sağlayan Framehawk tek-nolojilerinin HDX’e entegre edildiğini duyurdu. Yeni özelliklerle Citrix, Citrix HDX uygulama tedariği ve VDI deneyimini tüm rakip çözümlerin ilerisine taşıdı.

Citrix Sanal Masaüstü Altyapısında Liderliğini Pekiştirdi

Page 26: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

26 2726

haberler

Türkiye’de ilk 500 şirketin yüzde 70’e yakınının BT altyapı kurulum ve eğitim hizmetlerini sağlayan BT Eğitim, bu yıl da en iyi seçilerek zirvedeki yerini sağlamlaştırdı. 8-10 Mayıs 2015 tarihleri arasında Çeşme’de gerçekleştirilen Cisco Türkiye İş Ortakları Zirvesi’nde Cisco 2014 Mali yılı çerçevesinde başarı-lı iş ortakları ödüllendirildi. Bu ödüller kapsamında “Yılın Yetkili Eğitim İş Ortağı” alanında yaptığı kat-kılar sebebiyle BT Eğitim de ödül aldı. Yıl boyunca başarılı çalışmaları ile dikkat çeken iş ortaklarının ödüllendirildiği etkinlikte, teknolojik yatırımlar, Cisco mimarilerinde gerçekleştirilen başarılı proje-ler, problem çözme ve satış yaklaşımları baz alı-narak yapılan seçim ile 17 segmentte ödül alan 12 iş ortağından birisi “Yılın Yetkili Eğitim İş Ortağı” alanında gerçekleştirdiği başarılı çalışmaları ile BT Eğitim oldu. Sektörde Cisco ile birlikte değer yarat-ma üzerine kurulu bir çalışma yürüttüklerini belir-ten Cumhur Kızıları, bunun sonucunda BT Eğitim’in mayıs ayı itibariyle Cisco’nun “Uygulama Merkezli Altyapısı” (Application Centric Infrastructure – ACI) için Türkiye’deki ilk ve tek “Yetkili Teknoloji İş Or-

tağı” (Authorized Technology Provider – ATP) olarak atandığını da açıkladı. Cumhur Kızıları, “Cisco’nun yeni nesil uygulama ihtiyaçları düşünülerek yara-tılmış bir veri merkezi ve bulut çözümünü olan ACI, yakın zamanda gerçekleştirilecek BT projelerinin merkezinde yer alacak. Bu nedenle Cisco tarafından ACI için Türkiye’nin ilk ve tek ATP olarak atanma-mız, önümüzdeki dönemde de EMEAR bölgesindeki önemli eğitim ve projelerde yer alacağımız anlamı-na geliyor,” dedi.

BT Eğitim Yılın Eğitim İş Ortağı Ödülünü Aldı

Bilişim danışmanlığı ve eğitim firması Adeo, Micro-soft’un bulut alt yapısı Azure ve Office 365 ürünlerini kullanarak İstanbul İhracatçılar Birliği’nin (İİB) IT süreçlerini iyileştirdi; hızını, güvenliğini ve perfor-mansını artırdı. Microsoft Türkiye Sunucu ve Bulut Platformu Grup Müdürü Mehmet Üner,“Mevcut sunu-cu sahasının yetersizliği nedeniyle sanallaştırma, ile-tişim ve finansal yazılımlardaki geliştirmelerden ve güncellemelerden yararlanamayan ve verimlilik kaybı yaşayan İİB, Microsoft Azure platformuna geçişten sonra maksimum erişilebilirlik ve noktadan noktaya özel ağ özelliği ile mevcut sistemde 7/24 kesintisiz iş sürekliliği sağladı. Böylece sistem transformasyonu geçiren İİB, kendi bulut ortamını oluşturmak gibi ileriye dönük genişletilebilir ve yönetimi kolay bir plat-forma geçmiş oldu” dedi. Ayrıca iş gücünü daha verimli kullanmak ve uzmanlık alanlarına odaklanmayı amaçlayan BT müşterilerini gelecek teknolojilerle tanıştıran Adeo’nun İİB’ye sağladığı IT transformasyo-nu sonucunda Microsoft’un Office 365 ürününden de hizmet almaya başlayan İİB, ek güvenlik, raporlama, yönetim, bakım ve güncelleştirme gibi maliyetler gerektirmeden yüksek depolama alanlı posta kutuları-nın yanı sıra hızlı ve kesintisiz bir iletişim sistemine sahip oldu.

İstanbul İhracatçılar Birliği Bulut Alt Yapısını Microsoft Azure’a Taşıdı

Page 27: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

26 27

Türkiye dijital pazarı, ‘’veri’’yi tüm işlerinin merke-zine koyan yepyeni bir girişime kavuştu: DataWorks. Yellow Pages markasını da bünyesine dahil eden Da-taWorks, yeni yatırım ve global ortaklıkları ile pazara güçlü bir giriş yaptı. DataWorks, marka ve KOBİ’lere Türkiye’de ilk olacak gelişmiş ve yenilikçi teknolo-jik ürün ve platformlar sunacak. İçinde yaşadığımız teknolojik gelişmeler, gerek tüketicilerin talepleriyle gerekse küresel pazardaki gelişmelerle dijital pazarı hızla büyütüyor. Son yıllarda büyük markaların yanı sıra küçük ve orta boy işletmeler de işlerini büyüt-mek ve tanınırlıklarını artırmak için dijital varlık-larını güçlendirmenin yollarını arıyorlar. Bu global pazarın önemli bir parçası olan Türkiye de, büyüyen ekonomisi, genç nüfusu ve dijitale olan merakı ile her zaman teknoloji odaklı yatırımların gözbebeği konumunda. Türkiye’de dijital pazarın hızlı büyümesi ve “veri”nin baş döndürücü yükselişi, 7 yıldır Türkiye pazarında Yellow Pages markası ile faaliyet gösteren yatırımcıları yepyeni bir yatırım yapmaya yönlendir-di: DataWorks. DataWorks, merkezine “veri”yi koyan bir firma. Veriyi toplayacak, işleyecek ve ihtiyacı olanlarca kullanılmak üzere dağıtımını sağlayacak. Yellow Pages markası ve hizmetlerinin de sahibi olan DataWorks, büyük, orta ve küçük ölçekli kurumlara veri odaklı, yenilikçi dijital pazarlama çözümleri su-nacak. Aldığı yatırımla ve global iş ortakları ile pazara güçlü bir giriş yapan DataWorks, Türkiye’de ilk olacak pek çok gelişmiş teknolojik ürün ve platformu da su-nacak. DataWorks, vizyonunu ve yönünü daha büyük bir rotaya çevirirken, genç, atak ve dijital düşünen işgücünü de çekmeyi hedefliyor.

Yellow Pages Yatırımcılarından Yeni Oluşum: DataWorks

Intel Security tarafından Enterprise Strategy Group’a (ESG) hazırlatılan Tackling Attack Detection and Incident Response (Saldırı Tespit ve Olay Müdahalesi) başlıklı yeni raporda, kurumların güvenlik stratejileri, siber saldırı orta-mı, olaya müdahale etmede yaşanan zorluklar ve ihtiyaçlar değerlendirildi. Anket sonuçlarına göre, güvenlik alanında çalışanlar, güvenlik olaylarıyla boğulmuş durumda; geçti-ğimiz yıl her bir şirket için ortalama 78 inceleme yapılmış olup bu olayların %28’i, siber saldırılar arasında en tehlikeli ve potansiyel olarak en çok zarar veren saldırı şekli olan hedefli saldırı niteliğindeydi. Ankete katılan bilgi işlem ve güvenlik profesyonellerine göre, saldırılara müdahale etme sorunlarını aşmak için daha iyi tespit ve analiz araçlarını kullanmak, verilecek olan eğitimlerle personelin verimlilik ve etkinliğini arttırmak başlıca çözümler arasında yer alıyor. ESG’de kıdemli yönetici analist olarak çalışan Jon Oltsik,-saldırı tespit ve tepki konusunda “zaman” ve “saldırının yol açacağı zarar” arasında çok büyük bir korelasyon olduğu-nun altını çiziyor. Oltsik’e göre organizasyonun tespiti, so-ruşturması ve tepki vermesi ne kadar uzun sürerse, kıymetli verilerin ihlalinin önüne geçmek de bir o kadar zorlaşıyor. Intel Security Genel Müdürü Chris Young, güvenlik operas-yonlarında kullanılan süreleri kalp krizi geçiren hastaların kurtulabilmesi için hastaneye yetiştirilmeleri gereken altın saate benzetiyor. Young’a göre güvenlik endüstrisi de,tıpkı kalp krizi örneğinde olduğu gibi, çalışmalarını organizas-yonlarının saldıranı tespit ve savuşturma zamanlarını kısal-tarak, zarar almamasını engellemeye yönlendirmeli. Young, “Bunun için, zor da olsa, nelerin bizi yarıda bıraktığını ken-dimize sorarak, düşüncelerimizi güvenliği nasıl sağlamamız gerektiği üzerine yoğunlaştırmalıyız” diyor.

Hedefli Saldırılarla Mücadelede Günden Güne Zorlaşıyor

Page 28: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

28 29

haberler

Bilgi teknolojileri ve çözümleri ile kurumların çeviklik-lerinin artırılmasına ve bilgi ile inovasyon sağlayarak rakiplerinden farklılaşmasında öncü rol alan Hitachi Data Systems (HDS), Sosyal Inovasyon konusundaki odaklanarak daha sağlıklı, güvenli ve refah bir toplum yapısının veriyi doğru kullanmaktan geçtiğine inanarak çalışmalarını sürdürüyor. Dünya çapında 100’den fazla ülke ve bölgede faaliyet gösteren HDS, 2012 yılından bu yana Türkiye ofisiyle hizmet veriyor. Bir BT altyapı sağlayıcısından bilgi çözümleri şirketine dönüşen HDS, bulut bilişim, içerik, mobilite ve büyük veri gibi yenilik-çi teknolojilere liderlik ederken Hitachi’nin endüstriyel uzmanlıklarını da kullanarak hem başarılı olup hem de insanlığa değer katacak çözümler geliştirilebileceğini gösteriyor. Gelişmekte olan EMEA bölgesinde en hızlı Türkiye’de büyüyen HDS, bu doğrultuda dünyada eşi görülmemiş bilgi ve yönetim teknolojileri ile işletme-lerin ihtiyaç duyduğu veri odaklı dönüşüme öncülük ederken nesnelerin interneti kavramını daha anlamlı hale getirmenin yanı sıra bulut çözümleri ve hiz-metleriyle bulunduğu tüm ülkelerdeki gelişime katkı sağlıyor. Son 5 yılda 25 milyar dolarlık Ar-Ge yatırımı

yapan HDS, dünyada her gün üretilen veriyi işleyip tüm insanlığa faydalı sonuçlar sağlamayı hedefliyor. HDS Türkiye Genel Müdürü Serdar Sayar, HDS’nin kurum kültürü ve Türkiye’deki hızlı büyümesiyle ilgili şunları söylüyor: “Hitachi, yaklaşık 25 yıldır Türkiye’deki iş ortakları aracılığıyla çalışmalarını sürdürüyordu. Bu temsili doğrudan açtığı ofisle sürdürmek isteyen Hita-chi, 2012 yılında HDS Türkiye Ofisi’ni kurarak Türki-ye’deki müşterileri ve iş ortaklarıyla birebir iletişime geçme kararı aldı. Türkiye’de kurulduğu günden bu yana çift haneli büyüme rakamlarına ulaşmanın yanı sıra veriden enformasyona giden yolda liderliğimizi sürdürüyoruz.”

Türkiye EMEA Bölgesi’nde En Hızlı Büyüyen Ülke

IFS ve IFS teknoloji partneri Oracle, işletmeleri başarıya en hızlı ve güvenilir şekilde taşıyacak olan çözümlerini sunmak üzere Bursa’da üreticilerle buluştu.27 Mayıs Çarşamba günü Bursa Crowne Plaza Otel’de üretim sektörüne özel düzenlenen ve yoğun bir katılım ile gerçekleşen etkinlikte Oracle ve IFS Türkiye yetkilileri en yeni çözümlerini ak-tardı. Hoşgeldiniz konuşmasını yapan IFS Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ergin Öztürk dünyada ve Türkiye’de IFS’in geldiği konumu anlattı. Gartner bağımsız araştırma şirketinin ERP raporlarında liderler kategorisindeki iki ERP yazılımından biri-sinin IFS olduğunu belirten Öztürk, bu ilerleyişle birlikte IFS’in dünyada 1 milyonuncu kullanıcıya ulaştığını vurguladı. Öztürk bu sene Mayıs ayında Boston’da yapılan IFS World Conference’da lanse edilen IFS’in son versiyonu IFS 9’un da ERP pa-zarının yeni trendi olacağını belirtti. Türkiye’de

200’den fazla kullanıcı 500 den fazla kurulum yap-tıklarını aktaran Öztürk, Bursalı sanayicilere yö-nelik olarak da şunları söyledi, “Bursa bir endüstri kenti. Bursa’da çalıştığımız tüm firmalarda aynı disiplin ve endüstriyel zeka ile çalışıyoruz. Bu IFS ERP’nin en yüksek düzeyde kullanılması ve projele-rin başarılı şekilde devam etmesini sağlıyor. Bursalı iş adamlarına ve Bursa endüstrisine çok teşekkür ediyoruz. Bursa IFS’in kalesi konumunda ve bunu devam ettireceğiz” dedi.

Bursalı Üreticiler IFS’in Akıllı İş Çözümleri ile Buluştu

Page 29: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

28 29

Türkiye’nin yetiştirdiği en başarılı kadın yöneticiler arasında yer alan Intel Yeni Teknolojiler Dünya Başkan Yardımcısı Ayşegül İldeniz, Amerika’nın ünlü ekonomi dergilerinden Fast Com-pany’nin “Dünyanın en yaratıcı 100 kişisi” listesine girdi. İldeniz, iş, teknoloji, akademi ve sanat dünyasın-dan çok sayıda yaratıcı isim-den oluşan listeye seçilen tek Türk oldu.

Intel’e 1998 yılında Ak-deniz, Orta Doğu ve Afri-ka Bölgesi’nden sorumlu Pazarlama Müdürü olarak katılan İldeniz, sırasıyla Intel Türkiye Genel Müdürü, 67 ülkeyi kapsayan Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Başkanı ve EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi) Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptı. İldeniz, iş yaşamını 2013 yılından bu yana, Silikon Vadisi’nde, Intel Yeni Teknolojiler Dünya Başkan Yardımcısı olarak sürdürüyor.

Ayşegül İldeniz Intel’in Geleceğini Resmediyor

Göreviyle ilgili olarak “Intel’in geleceğini resmediyo-rum; yepyeni teknolojilere ve bunların kullanım bi-çimlerine yön veriyorum” diyen İldeniz’in listede yer almasında giyilebilir teknolojiye getirdiği farklı yakla-şımın büyük rolü oldu. Tüketicilerin günlük hayatla-rında kullanabilecekleri moda ürünlerini teknolojiyle birleştirme felsefesiyle yola çıkan İldeniz, Intel’in Opening Ceremony ile birlikte geliştirdiği akıllı bi-leklik MICA’nın yaratıcısı olarak kabul ediliyor. MICA,

hem görünümü hem de fonksiyonlarıyla bir kadın aksesuarının teknolojiyle birleştiği en şık keşiflerden biri olarak kabul ediliyor. Ayşegül İldeniz’in liderlik ettiği Yeni Teknolojiler Bölümü son dönemde “50 Cent” adıyla tanınan ABD’li ünlü rapçi Curtis Jackson’ın kulaklık ve ak-sesuar markası SMS Audio ile birlikte geliştirdiği akıllı kulaklık, yeni nesil sağlık ve uyku takibi cihazı olarak konumlandırılan akıllı saat Basis Peak, moda endüstrisine giyilebilir teknolojiler üretmek ve akıllı teknolojileri herkesin kullandığı markaların içine sokmak için ünlü saat ve

aksesuar markası Fossil ve dünyanın en büyük gözlük üreticilerinden Oakley ile gerçekleştirdiği işbirlikleri ve Google ile birlikte bir İsviçre akıllı saati piyasaya sürmek amacıyla TAG Heuer ile yaptıkları anlaşma gibi başarılı gelişmelere imza attı.

Fark yaratmanın başarıya götüren en önemli etken-lerden biri olduğuna inanan Ayşegül İldeniz, “Bizim hayal ettiğimiz dünyada, giyilebilir teknolojiler ve nesnelerin interneti kavramı iç içe geçiyor ve günde-lik hayatımızın bir parçası haline geliyor. Bunun için de yine farklı oyuncuları bir araya getirmek, ortak stratejiler geliştirmek gerek. Hedefim tüketicilerin hayatlarını kolaylaştıracak, onlara keyif verebilecek giyilebilir ürünler ortaya çıkartmak” diyerek giyilebilir teknolojiler konusunda bundan sonraki hedeflerini ortaya koyuyor.

Ayşegül İldeniz, Dünyanın En Yaratıcı Kişileri Listesinde

Uzun yıllardır başarılarıyla adından söz ettiren Intel Yeni Teknolojiler Dünya Başkan Yardımcısı Ayşegül İldeniz, Amerika’nın en prestijli ekonomi ve iş dünyası yayınlarından

Fast Company tarafından belirlenen dünyanın en yaratıcı 100 kişisi arasında yer aldı.

özel haber

Page 30: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

30 31

Çift haneli büyüme performansını istikrarlı bir şekilde sürdüren Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü, 2014 yılında yüzde 12,1’lik bir büyüme ile 69,4 milyar TL büyüklüğe ulaştı. Sektör, Türkiye ekonomisine 103 bin kişilik istihdam ve 1,34 milyar TL ihracat geliri sağlıyor. TÜBİSAD, 2011 yılından bu yana hazırladığı “Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü Pazar Verileri” raporuyla sektörün gelişim ivmesini gözler önüne seriyor.

Türkiye Bilişim Sektörü 69,4 Milyar TL Büyüklüğe Ulaştı

Ali Yavuz ŞAHİ[email protected]özel haber

Çift haneli büyüme performansını istikrarlı bir şekilde sürdüren Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü, 2014 yılında yüzde 12,1’lik bir büyüme ile 69,4 milyar TL büyüklüğe ulaştı. Sektör, Türkiye ekonomisine 103 bin kişilik istihdam ve 1,34 milyar TL ihracat geliri sağlıyor. TÜBİSAD (Bilişim Sanayicileri Derneği), 2011 yılından bu yana düzenli olarak hazırladığı “Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü Pazar Verileri” raporuyla sektö-rün gelişim ivmesini gözler önüne seriyor.

Ürettiği katma değerle Türkiye için stratejik öneme sa-hip olan Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörüyle ilgili güvenilir ve doğru bilgi sağlama misyonu ile hazırlanan raporun 2014 edisyonu, TÜBİSAD Başkanı Prof. Dr. Kemal Cılız ve Context CEO’su Howard Davies’in açılış konuşmalarını gerçekleştirdiği bir basın toplantısıyla açıklandı. Basın toplantısında, proje ortağı TOBB Te-lekomünikasyon Meclisi Temsilcisi ve proje danışmanı Deloitte Türkiye’nin Ortağı Tolga Yaveroğlu’nun yanı sıra, ODTÜ Teknokent Genel Müdürü Mustafa İhsan Kızıltaş da görüşlerini bildirdi. TÜBİSAD Bilgi Merkezi

Komisyonu Başkanı Mustafa Çağan da 2014 yılı verileri hakkında detaylı bilgi verdi.

TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kemal Cılız, 2014 yılında; küresel ekonominin genel seyrinin, döviz kurlarındaki hareketliliğin, yerel dinamiklerin ve tüketici finansmanına yönelik düzenlemelerin tüm sektörleri, özellikle de bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünü etkilediğini dile getirdi. Cılız, sektörün bu ortamda büyümeye devam ettiğine de dikkat çekti. Teknoloji kullanımının tüm iş kollarına katma değer sağlamasının yanı sıra, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü’nün kendi büyümesiyle Türkiye’nin ekonomik performansına da doğrudan değer kattığını belirten Cılız, “Küresel streslere dirençli ekonomik büyüme is-tikrarı hedefleyen ülkemizde, teknoloji üretimi, bilişim ve inovasyonla büyüme odağının ekonomi politika ve öncelikleri arasında giderek daha önemli bir konum kazanması bizleri sevindiriyor. Çift haneli büyüme iv-mesini sürdüren bilişim sektörü, ekonominin geneline yayılan çarpan etkisi ile kendisine atfedilen bu önemi

Page 31: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

30 31

fazlasıyla hak ediyor. Proje paydaşlarımızla birlikle sorumluluk alarak ve kaynak ayırarak hazırladığımız, sektörünün nabzını tutan bu rapor, bu açıdan son derece değerli. Sektörün ilgisi ve çalışmanın tüm kamu raporlarında referans olarak kullanılmasından aldığı-mız güç ile her geçen yıl çalışmamızı bir üst seviyeye taşıyoruz.” dedi.

TÜBİSAD’ın öncülüğünde organize edilen Türkiye Bi-lişim Teknolojileri Distribütör Paneli sayesinde Türki-ye’de ilk defa distribütör satış ürün ve fiyatlarının kayıt altına alındığını söyleyen CONTEXT Türkiye Ülke Mü-dürü Erol Kuseyri, sözlerine şöyle devam etti: “Distri-bütörler kanalı notebook ile yönetirken, tablet ve akıllı telefonlar operatörler üzerinden yönetiliyor.”

Dijital Türkiye Platformu Başkanı Faruk Eczacıbaşı “Ekonomik büyüme ve sosyal refahın artması için ileri teknoloji ürünü üretimini artırmamız gerekiyor. Bu, ül-kemizin nasıl ileriye gideceğini belirleyecek bir atılım-dır. Geleceği çok parlak olan ve olması da gereken bu

sektör için TÜBİSAD’ın faaliyetlerini içtenlikle tebrik ediyorum ve ülkemizin yenilikçi gücünü yönlendirme-de katkılarının devamını diliyorum” dedi.

Bu sene de Bilgi Merkezi projesinde sektör danışmanı olarak yer almaktan ötürü çok mutlu olduklarını ifade eden Deloitte Türkiye’nin Ortağı Tolga Yaveroğlu da TÜBİSAD’ın dört yıl önce bu çalışmayı başlattığından bu yana sektörün 20 milyar TL’nin üzerinde büyüdüğü-nü ve özellikle yazılım sektöründeki sürekli büyümenin ve ihracat katkısının sevindirici olduğunu belirtti. Öte yandan hizmet sektörünün toplam Bilgi Teknolojile-ri pazar büyüklüğü içindeki payının küçük kalmaya devam ettiğini ve burada %5 seviyesinde gerçekleşen büyüme oranının tatmin edici olmadığını paylaşan Yaveroğlu, “sektör oyuncularının da en sık dile getirdiği nitelikli iş gücü açığı ve fiyat odaklı kamu ihale politi-kaları gibi belli başlı sorunların giderildiği bir ortamda, hizmet sektöründe de bir atılım öngörüyoruz” dedi.

Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü 2014 yılı pazar verilerini paylaşan TÜBİSAD Bilgi Merkezi Komisyonu Başkanı Mustafa Çağan, önemli paydaşlarla işbirliği yaparak, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nin de dahil ol-duğu 2032 firmadan sağlanan bilgilerle çalışmanın her yıl daha da kapsayıcı bir hale geldiğini belirtti. Özellik-le yazılım tarafında önemli bir gelişme olduğunu dile getiren Çağan, “Yazılım, etkileyici gelişim ivmesiyle büyümeye ve ihracat kapasitesini genişletmeye de-vam ediyor. İnovasyon ve Ar-Ge konularının iş dünyası açısından artan önemi ve Teknoloji Geliştirme Bölge-leri’nin olumlu etkisi, Türkiye’de yazılımın gelişimini de destekliyor. Yazılım tarafında, özellikle Anadolu’da yaygın küçük oluşumların markalaşma ve büyüme iştahlarının teşvik edilmesiyle, daha fazla büyüme elde edilecektir.” dedi.

Toplantıda katılımcılara Türkiye’deki bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe faaliyet gösteren firmala-rın yaşadığı problemleri anlatan ODTÜ TEKNOKENT Genel Müdürü Mustafa İ. Kızıltaş, Türkiye’de teknoloji şirketlerinin “pazarlama sıkıntısı, uzmanlaşamama, rekabetin fiyat üzerinden yapılanması, yurtdışına açılamama ve işbirliğine yatkın olmama” gibi sorunlar yaşadığını belirtti. Bu doğrultuda ODTÜ TEKNOKENT olarak bünyelerinde faaliyet gösteren firmaları yukarı taşımak üzere “Üniversite - Sanayi İşbirliği ile uzman-laşma, yurtdışı ofisleri ile yurtdışına açılma, kümeler ile işbirliği” sağladıklarını belirtti.

Page 32: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

32 33

pratik 10

1

42

3

5

OREO

Sosyal medya üzerindeki ilginç ça-

lışmalarıyla dikkat çeken Oreo 2013

yılında Super Bowl sırasında yaptığı

kampanya ile üst sıralara çıktı. Ardın-

dan viral reklamlar ile müşterilerini

hem güldürdü hem de takip sağladı.

Nike

Nike’sa tıpkı Oreo gibi spor olaylarında

gerçekleştirdiği kampanyalar ile

sosyal

medya üzerinde hayat buldu. 2012 olim-

piyatlarında gerçekleştirdiği pazarlama

kampanyaları hala akıllarda. Sadece

Londra olimpiyatları sırasında Facebook

katılımcısını 166 binin üzerinde artırd

ı.

Heinz

Yeni ürünlerini çıkardığında pazarlama için Face-

book’u kullanan Heinz testlerini de Facebook

üzerinden yapıyor. Tüm sosyal medya kampanya-

sını Facebook üzerine kaydıran firma müşterileri

ile yakından ilgileniyor.

Green Mountain Coffe

Green Mountain sosyal medya

üzerinden verdiği küçük hediye

kahve paketleri ile dikkat çeki-

yor. Neredeyse katılımcılarının

tamamına hediye veren firma-

nın kahvesinin tadını bilmeyen

yok gibi.

A&E Parking Wars

Sadece iki ay içinde Fa-

cebook’da yayınladıkları

oyuna 400 binden fazla

kullanıcı katıldı. Katılım-

cıların kazanç ettiği bu

oyunu günde birden fazla

oynadığı biliniyor. Ayrıca

rekabetin giriş sayısını

arttırdığı da ortaya çıkmış

durumda.

Facebook’da Son Dönemde Başarılı Olmuş En İyi 10 Marka

Son yılların en popüler platformlarından olan sosyal medya insanların kendi ürettikleri içerikleri diğer insanlara ulaştırmasını kolaylaştırıyor. Bu durum firmalar için de aynı. Müşterileri ile aralarında çok hızlı kat edilebilecek bir köprü oluşturan sosyal medya platformlarını en iyi kullanan firmaları öğrenmek ister misiniz? Bakın dünyada sosyal medya platformlarını en iyi kullanan 10 şirket hangileri.

Süleyman [email protected]

Page 33: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

32 33

6

108

79Intel Museum of Me

Bu uygulama sayesinde katı-

lımcılar sanal olarak müze ve

etkinlik ziyaretinde bulunabi-

liyorlar. Gidemedikleri yerlere

gitme imkanına sahip olan

kullanııcların uygulamaya ilgi-

si büyük. Uygulamanın tanıtım

videosu da bir hayli ilgi çekici.

Coke Zero Facial Profiler

Ortaya çıktığında yaklaşık 150 bin

kullanıcı yüzlerini başkalarının

yüzleri ile karşılaştırarak pay-

laştı. Ardından viral çalışmalar

ile kampanyayı körükleyen firma

şimdilerde uygulamanın Facebo-

ok üzerindeki başarısından çok

memnun.

Clairol

Bir saç boyasının kısa za-

manda Facebook üzerinden

bu kadar ilgi çekeceği tah-

min edilmemiştir. Firmanın

her reklam videosu hemen

hemen 1 milyonun üzerinde

izlenmiş durumda. Kadıla-

ra yönelik markanın sosyal

medya becerisi tartışılmaz

bir gerçek.

Ford Explorer Reveal

Yeni SUV trendinin devamı

nitelendiğindeki Ford Explorer

sosyal medyada da ön sıralarda

yer alıyor. Birden fazla sosyal

medya hesabı kullanan Ford’un

kendi içerisindeki markalaşma

çabası sosyal medya üzerinde

işe yaramış durumda. Firmanın

hemen hemen tüm ürünleri ilgi

çekiyor.

Kohl’s Cares

Kohl’s mağazasının Facebook sayfası

katılımcılardan büyük ilgi görmüş du-

rumda. Firmanın okullara milyonlarca

dolar vermenin nasıl karar vermenize

yardımcı olacak konulu kampanyası

büyük ilgi görmüş durumda. Temalı

kampanyalara olan ilgi bir hayli fazla.

Facebook’da Son Dönemde Başarılı Olmuş En İyi 10 Marka

Page 34: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

30 31

kapak konusu

Bilişim Sektöründe Nitelikli Eleman Mumla Aranıyor! Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörünün, ülke ekonomisinin büyümesinde, istihdamın ve dünya pazarlarındaki rekabet gücünün artmasında kaldıraç görevi gördüğü ve Türkiye için stratejik sektör olarak konumlandırılması gerekliliği son dönemde daha da öne çıkmış durumda. Peki, bu konuda neler yapılmalı?

BT Eğitim'in Katkılarıyla

Page 35: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

30 31

Dünyanın karmaşıklığı ve eğitimde çoklu disiplin yaklaşımı, meslek adla-rının karışmasına, mes-leğe ait ana görev veya

işlemlerin bazen meslek olarak da tanımlanmasına ve bazen de mes-leğe ait alt sektörlerin ana meslek gibi addedilmesine neden oluyor. Bilişim sektöründe, kartvizitinde yazılı kariyer bilgisinin geçmiş dö-nemde meslek olarak görülmediği hatta işin adının bile duyulmadı-ğını görüyoruz. Bilişim meslek-lerinin tanımını yapmak, meslek profilini (ana görevler, işlemler ve başarım ölçütleri), sağlık, güvenlik ve çevre ile ilgili düzenlemeleri, çalışma ortam ve koşullarını, ge-rekli bilgi, beceri, tutum ve davra-nışları tam olarak bilmeyi, kişinin bu meslek alanına yatkınlığını anlamayı, kişilik özelliklerinin bu türden mesleklerle örtüşüp örtüş-mediğini anlamamızı ve ilerleyen yıllarda, mesleki tatminini ve verimliliğin düşmemesini sağla-yacak, doğru kariyer hedeflerinin belirlenmesine yardımcı olacaktır. Bilişim mesleklerine kimler gönül vermeli? Bu soru karşısında uzun yıllardır bilişim sektöründe çalı-şanların ortak bir cevabı var. Bili-şim meslekleri yapacak kişilerde; analitik düşünme yeteneği, analiz yapma ve problem çözme yetene-ği, empati yeteneği, kriz yönetim becerisi, muhakeme yeteneği, ölç-me ve değerlendirme becerisi, risk analizi yapma yeteneği, yazılı ve sözlü iletişim yeteneği gibi bilgi, beceri ve yetenekler olmalı.

Rakamlar Nitelikli İş Gücü Açığını İşaret Ediyor

Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefine ulaşılmasında Bilgi ve İletişim Teknolojileri önde gelen sektörler arasında yer alıyor. TÜİK istatistiklerine göre Bilgi ve İletişim Sektörü faaliyetleri 2014 yılı ikinci çeyreğinde cari fiyatlarla

%8,8’lik artışla 8.415 Milyon TL, sabit fiyatlarla %5,7 ’lik artışla 814 Milyon TL’lik büyüklüğe ulaştı. 2023 yılında GSYİH’nın 2 trilyon dolar olması hedeflenirken, Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) payının ise % 8’lik oranla 160 mil-yar dolarlık büyüklüğe ulaşması beklenmekte.

Türkiye’de, çoğu KOBİ niteliğinde olan 1.600’ün üzerinde firmanın faaliyet gösterdiği sektörde yaşa-nan sorunlar incelendiğinde ilk sırada nitelikli iş gücü açığı %61 ile dikkati çekmektedir. 2014 yılı verilerine göre sektörde çalışan sayısının 215 bin’i aştığı tahmin edilmekte olup sektördeki büyü-meyle birlikte nitelikli elemana duyulan ihtiyaç da her geçen gün artmaktadır. Diğer sektörlerle karşılaştırıldığında genç nüfus en fazla BİT sektöründe istihdam edilirken, aynı zamanda kadın ve engelli iş gücünün istihdamında da sektör önem kazanmaktadır. Sektördeki yazılım geliştiricilerin yaklaşık % 47’sinin İstanbul’da, % 33’ünün ise Ankara’da çalış-tığı görülmektedir. BİT alanında üniversitelerde ön lisans ve lisans düzeyinde eğitim görmüş insan kaynağı arzı son dönemde giderek artarken, yetkinlikleri sağlamayan ve yeni gelişmeleri yakalayama-yan bireylerin iş bulma imkanı da azalmakta.

Artan Veri Büyüklüğü İhtiyacı Tetikliyor

Bağımsız bir araştırma şirketi ile gerçekleştirilen “Modernizasyon Motivasyonu” başlıklı araştırma-ya göre BT yöneticilerinin yüzde 93’ü büyümekte olan veri merkez-lerinde yetenek açığı sorununun devam ettiğini düşünüyor. Yüzde 64’ü ise önümüzdeki 1-2 yıl içinde bu durumun şirketlerine büyük ölçüde zarar vereceğinden endi-şeli. Kalifiye eleman sorununa yönelik farkındalığın yıllar içinde

B

Page 36: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

32 33

kapak konusu

artmasına rağmen, ankete katılan yöneticilerin yalnızca yüzde 29’u bu sorunla mücadele için gerekli adımları attığını söylüyor. Diğer yandan, katılımcıların yüzde 6’sı yetenek açığının “endişelenecek bir sorun olmadığı” görüşünde. Yetenek açığı endişelendiriyor Araştırmanın en ilginç sonucu önemli bir noktaya dokunuyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde kendi şirketlerinde yeni bir veri merkezi yapılanmasına gitmeyi düşünen BT profesyonelleri yüzde 83 oranla mevcut yetenek açığının zararlı etkilerinden en çok korkan kesim olurken; veri merkezi ihtiyacı için üçüncü taraflarla çalışmayı tercih eden şirketler, yüzde 65 oranla bu konuda daha az endişeli oluyor.

CompTIA tarafından kısa süre önce gerçekleştirilen “BT Yetenek Açığı” adlı bir başka çalışmada da, yöneticilerin yüzde 93’ünün, veri merkezi yönetimi konusunda uzmanlaşacak yetenekleri “önem-li” olarak gördüğü; yüzde 40’ının da bu alanda büyümesi beklenen yetenek açığıyla ilgili endişelerini dile getirdiği görülüyor. Bugün tüm şirketler veriler sayesinde işlerine devam edebiliyor. Son yıllarda rekabetçi kalabilmek için

veriye gerçek zamanlı erişim ta-lebinin hızla artması, veri mer-kezlerinin 7 gün 24 saat etkili ve verimli bir şekilde çalışmak zorun-da olduğu gerçeğini bir kez daha hatırlatıyor. Özetle, bu altyapıları destekleyebilecek en iyi nitelikte çalışanlara ihtiyacınız var, çünkü en ufak bir başarısızlık yatırımları felaketle sonuçlanabilir.

Uzun Vadede Uygulanacak Bir Yol Belirlenmeli

Analist grubu Gartner’a göre İngiltere ve Türkiye’yi kapsayan bölgede veri merkezi sektörü, 2015 yılına kadar yıllık 150 milyon Euro’luk bir değere ulaşacak. Bu-nunla birlikte, İngiltere merkezli düşünce kuruluşu Ekonomi ve İş Dünyası Araştırma Merkezi (CEBR) yalnızca bulut bilişim alanında 2012 ve 2015 yılları arasında 300 bine yakın yeni iş imkanı doğaca-ğını öngörüyor.

Sektör bir süredir yetenek açığı-nın veri merkezi endüstrisini nasıl etkileyeceği üzerine kötü senaryo-lar yazıyor. Ancak görünüşe göre bu soruna müdahale etme konu-sunda henüz bir ilerleme kayde-dilemedi. Kemerler sıkıldığında

dış kaynaklardan destek almanın sektörde daha popüler bir seçenek haline gelmesi iyi bir haber, ancak işletmeciler işe alım ve eğitim meselelerini en iyi nasıl ele almalı konusunda uzun vadede bir görüş geliştirmezlerse, kuşkusuz bu du-rum can yakacak.

Personel Açığı Artmaya Devam Ediyor

Bilişim sektöründe, yazılım uzmanından iş analistine kadar nitelikli eleman açığı artmaya de-vam ediyor. Geçtiğimiz dönemde Yenibiris.com’un ortaya çıkardığı verilerine göre, önümüzdeki gün-lerde bilişim sektöründe yaklaşık 5000 kişilik bir istihdam olacak. Özellikle Türkiye’nin doğusundaki iş ilanlarına gençlerin ilgisi çok fazla. Bu bölgelerdeki başvuru-larda yaşanan artış yüzde 500’ün üzerine çıkmış durumda. Bilişim sektöründe çalışan sayısı-nın 150 bin kişiye ulaştığı tahmin ediliyor. Yenibiris.com verilerine göre, son 10 yılda sektördeki öz-geçmiş sayısı yüzde 1390 oranında arttı. İş ilanlarında ise son 4 ay içinde yüzde 49 oranında bir artış gözlendi. Bilişim sektöründe en çok ihtiyaç duyulan pozisyon, her zaman ol-duğu gibi yine Yazılım Uzmanlığı. Bu pozisyonda en çok arananlar .Net Yazılım Uzmanı, PHP Yazılım Uzmanı ve Web Yazılım Uzmanı. Yazılımdan sonra Satış Temsilcisi, Çağrı Merkezi Müşteri Temsilci-si, Teknik Servis Elemanı, Web Tasarım Uzmanı, Ön Muhasebe ve Sekreterlik geliyor. Verilere göre, son 4 ayda bilişim sektörüne yapılan başvurular-da doğu illeri dikkate değer bir yükseliş gösteriyor. Son dört ayda

Page 37: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

32 33

yüzde 39 ilgi artışının gözlendiği bilişim sektörü bu ilgiyi sanıldığı gibi İstanbul, Ankara gibi büyük-şehirlerden çok, doğudaki iller-den görüyor. Başvuruların en çok arttığı illerin başında yüzde 1000 oranında artışla Hakkari ve Bingöl var. Ardından gelen iller ise Bat-man, Aydın, Elazığ, Muş, Mardin, Tunceli ve Şırnak. İş arayanlar en çok satış pozis-yonlarına rağbet ediyor. Türkiye genelinde en çok iş başvurusu yapılan pozisyonlar ise Bölge Satış Müdürü, Ön Muhasebe Elemanı, Çağrı Merkezi Müşteri Temsilcisi, Satış Temsilcisi, Ön Muhasebe ve Sekreterlik, Promotör ve Yazılım Uzmanı olarak sıralanıyor. Yıldızı Parlayan Meslekler

Sektörde teknolojinin gelişimine paralel olarak yeni alanlar oluşu-yor. Uzmanlara göre, önümüzdeki yıllarda popüler olmaya devam edecek ve yeni oluşacak meslekler

şöyle: SEO (Search Engine Opti-mization-Arama Motoru Optimi-zasyonu) Uzmanı, SEM (Search Engine Marketing, Arama Motoru Pazarlama Danışmanı, Veri Am-barı Yöneticisi, Veri Madenciliği Uzmanı, Veri Güvenlik Danışmanı, Bulut Bilişim Mühendisi, Sanallaş-tırma Danışmanı, Test Danışmanı, İş Analisti, Mobil Uygulamalar Uzmanı, ERP Danışmanı, Dijital Pazarlama Uzmanı, Mobil Yazılım Uzmanı, İş Mimarisi Uzmanı, İş Zekâsı Uzmanı, Bulut Mimarisi Uz-manı, Ağ Mimarisi Uzmanı, M2M Uzmanı.

Bilişim Eğitimi Genç Yaşlarda Başlamalı

‘’Fen Bilimleri eğitimi alan her öğ-renci nasıl fen bilimcisi olmuyorsa, bilgisayar bilimleri eğitimi alan her öğrenci de bilgisayar bilimcisi olmayacaktır ama çağın gerektirdi-ği bilgi birikimine sahip olacaktır.Teknolojiyi iyi kullanmayı sadece oyun ve Facebook’dan ibaret sanan

bazı teknoloji okuryazarı olmayan yöneticilerde bilişim eğitimine gerek olmadığı yönünde yanlış al-gılar mevcut. Öğrenci isterse kendi üretirmiş, bu tarz bir derse gerek yok gibi düşünceler sektörümüzü olumsuz etkileyen görüşler olarak karşımıza çıkıyor. Bu görüşler kar-şısında böyle bir eğitim bilimleri anlayışı olur mu sorusunun yanı sıra yöneticiler bilgisayar bilimin-den habersiz mi diye sorasımız geliyor?

Fen Bilimleri eğitimi alan her öğrenci fen bilimci mi oluyor ya da Sosyal Bilimleri eğitimi alan her öğrenci sosyal bilimci mi oluyor da peki ya çağın en gerekli eğiti-mi bilgisayar bilimi eğitimi neden okullarda verilmiyor? Bilgisayar Bilişimi Eğitimi verilirse herkes gerekli donanıma sahip olarak bu bilimden günlük hayatında en verimli şekilde yararlanır, üretme-sinin önü açılır. Bilgisayar bilimine ihtiyaç olmayan sektör var mı? Turizm’de bile en basitinden bir rezervasyon için yazılım sistemine ihtiyaç var, defter tutulmuyor.

ABD Başkanı Obama 2014 yı-lında bu konu hakkında yaptığı bir açıklamada: “Sadece tüketici olmayın. Hayatımızın her anına dokunan bu teknolojiyi öğrenin. Kimse, bilgisayar bilimcisi olarak doğmaz. Ama bilgisayar bilimcisi olmak, korkulduğu kadar zor değil-dir. Ülkemizi en rekabetçi kılacak olanlar, Amerika’nın gençleridir” dedi. Dünyanın en büyük ülkele-rinden birinin başkanı bu sözler ile yapılacak yatırımların önünü ve gençlerin ufkunu açmak istiyor. Bizim de bu sözleri feyz alarak hareket etmemiz gerekiyor. Eğer gençlerimiz kendilerine daha iyi bir gelecek hazırlamak istiyorlarsa bu yol Bilişim Teknolojilerinden geçiyor.

Page 38: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

38 39

söyleşi

Bizlere BT Eğitimin macerasın-dan bahsedebilir misiniz?

BT Eğitim 2001 yılında kurulmuş bir şirket. Bu şirketi kurmadan önce İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgi İşlem Daire Başkanlığı görevini yü-rütüyordum. Orada başlatmış oldu-ğumuz Cisco Networking Academy kurslarımız vardı ve üniversiteden ayrıldıktan sonra benzer bir görevi BT Eğitim ile birlikte hayata ge-çirdik. O günden bu güne her sene yaklaşık yüzde 30 ile 40 arası bü-yüyen bir şirketiz. Firmamızda hali hazırda 38 kişi çalışıyor. Bunların

20’ye yakını eğitmen. Ana konumuz bilgisayar ağları. Bu amaçla Cisco ve F5 Networks’ün eğitim ortak-lığını üstlenmiş durumdayız. Son iki senedir Cisco’nun Türkiye’deki en iyi eğitim partneri seçildik. Son dönemde yeni gelişen Bulut Bilişim gibi teknolojileri sebebiyle yavaş yavaş yazılım ve sistem tarafında da eğitim çözümlerimizi sunma-ya başladık. Microsoft ve Suse’nin eğitim ortaklıklarını almış durum-dayız. Bunun yanı sıra yine ihtiyaç-lar doğrultusunda ağ konusunda yazılım geliştirmek için girişlerimiz bulunmakta. Genel olarak ilk 500 şirketin bizimle ilgili konuların-da hemen hemen hepsinin ilgili departmanlarındaki çalışanları-na eğitim veriyoruz. Sektörde adı bilinen bir kurumuz ve güçlenerek yolumuza devam ediyoruz. Uzun yıllardır mesleki eğitimler veren bir kurumsunuz. Türki-ye’nin mesleki eğitim konusunda nerede olduğunu düşünüyorsu-nuz?

Açık sözlü olmak gerekirse iyi durumda değiliz. Günü kurtar-mak adına güzel şeyler yapıldığını

söyleyebiliriz. Konusunda iyi eğitim veren birçok şirket ve üniversite bulunmakta. Buradan mezun olan kişilerin kurumlardaki verimli ça-lışma süresi ise 6 ay ile 2 yıl ara-sında değişiklik gösteriyor. Ancak dünyada işler daha hızlı yapılmak için evrimleşiyor. Ve kişilerin oku-dukları okul veya eğitim sürecinde kendilerini yetiştirmeleri gerekiyor. Hala mezun olan kişilerin yeterli seviyede olmadığının farkında-yız. Özellikle üniversitelerin bilim adamı ile tekniker yetiştirmek arasındaki farkı anlamadıklarını görüyoruz. Tabii ki bilim adamı yetiştirmek zorundayız. Müfre-dat buna uygun yapılandırılabilir. Ama Türkiye’de birçok şirket ARGE yapmıyor ve günlük operasyonları-nı sürdürmek için çabalıyor. Kulla-nılması gereken donanım, yazılım ve sistemler bulunmakta. Bunlar için de farklı bir ihtiyaç söz konusu. Tekniker diye adlandırılan kişilerin ikinci planda olmaması gereki-yor. Çünkü bir mühendis ile bizim ihtiyaçlarımızı karşılayacak kişile-rin tanımı farklı. Bizim net olarak tekniker ihtiyacımız bulunmakta. Firmaların bünyesinde çalıştırdı-ğı kişilerden alması gereken bir

Ali Yavuz ŞAHİ[email protected]

Eğitim Verdiğimiz Kişilerin Şirketlerine Verimli Bir Çalışan

Olmasını Amaçlıyoruzİşsizlik oranı artsa da bilişim alanında eğitimli elaman bulmak düşündüğünüzün

aksine oldukça güç. Yaptığı yatırım ve başarılı çalışmalar ile bilişim sektörümüzün eğitimli elaman ihtiyacını karşılamaya çalışan BT Eğitim yoluna emin adımlarla devam ediyor. Sektörümüzün ihtiyaçları ve yeni trendler konusundaki sorularımızı BT Eğitim

Kurucusu Bülent Morten'e yönlendirdik.

Söyleşimizi aşağıdaki QR Code sayesinde video olarak izleyebilirsiniz.

Page 39: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

38 39

Bülent MortenBT Eğitim Kurucusu

verim var. Bizler bu verimi artırabilmek için gereken mesleki eğitimleri vermeye çalışıyoruz. Teknoloji çok hızlı gelişiyor ve Türkiye’de insan kaynağı açısından ciddi açıklar var. Biz kendi konumuzda şimdiye kadarki deneyimimizle birlikte açıkları giderecek şekilde konumlanmış durumda-yız. Amacımız eğitim verdiğimiz kişilerin şirketlerine en kısa sürede verimli bir çalı-şan olmasını sağlamak.

BT Eğitim olarak sunduğunuz eğitimleri rakiplerinize göre farklı kılan nedir?

Bu işe bir eğitim firması olarak başlamış olsak da hali hazırda firmalara danışman-lık ve kurulum hizmetleri de vermekteyiz. Kutu satan bir şirket değiliz. Fakat günün sonunda eğitim verilen ilgili konuda tec-rübe sahibi olmasını da istiyoruz. Biz eğit-melerimizi projelerde kullanarak tecrübe sahibi olmalarını sağlıyoruz. Bununla birlikte öğrencilerine sadece teorik bilgiyi değil, tüm birikimlerini aktarabiliyorlar. Bunun yanı sıra çalıştığımız sektörde-ki sistemler pahalı, küçük bir buzdolabı büyüklüğündeki bir sistemin fiyatı 500 bin dolarları bulabiliyor. Bu konuda da yatırımlarımızı güncel tutuyoruz. Eğitim laboratuvarımızda yaklaşık 3 Milyon TL değerinde cihaz bulunmakta. Her gelen öğrencimize laboratuarımız üzerinde eği-tim vererek cihazlar üzerinde deneyime sahip olmasını amaçlıyoruz. Bunu başka bir yerde elde etmeleri mümkün değil. Bu sayede öğrencilerimiz iş hayatları-na atılmadan önce aynı ortam üzerinde çalışarak deneyim sahibi olabiliyorlar. Bu da bizi tercih eden kişiler için büyük bir avantaj. Kısacası burada tecrübe ve de-neyimimizi öğrencilerimize aktarıyoruz. Yani sadece teorik eğitim vermiyoruz.

Türkiye’de veri merkezi uygulamala-rı ve güvenlik konusunda öncü olan firmalardan bir tanesisiniz. Bu konuda Türkiye’yi nerede görüyorsunuz? Ver-diğiniz eğitimler katılımcılara gele-cekte ne sağlayacak?

Page 40: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

40 41

Günümüzde veri merkezleri sadece donanım ve yazılımı alıp işletmeye başlayacağınız bir yapı değil, bir ekosistem içerisine dahil edip kendinize veya müş-terinize hızlı bir şekilde servis sunmanız gerektiren yapılar haline gelmiş durumda. Ama-zon gibi dünyanın en büyük veri merkezi firmalarına baktığınızda birkaç dakika içerisinde hizmet sağladığını görüyoruz. Tabii ki bu kısa süre zarfında ağ, yazılım ve sistem tarafında arka planda birçok işlem gerçekleştiriliyor. Bunun için ciddi entegrasyonların yapıldığına şahit oluyoruz. Kulla-nılan cihaz veya uygulamaları tek tek çok iyi kullanan ve bunları bir hizmet verecek şekilde tasarlayan birçok çalışan sektörde mevcut. Fakat bu cihaz ve uygulamaları birlikte kullanmaya kalktığınızda arada yapılması gereken enteg-rasyonlar bulunuyor. Biz şu anda buna odaklanmış durumdayız. Biz Cisco’nun ve Microsoft’un yapısal olarak nasıl çalıştığını biliyo-ruz ve bunların bir veri merkezi içerisinde uyumlu ve sorunsuz çalışması için arge çalışmalarına devam ediyoruz.

Müşterinize hizmet vermek için arka tarafta yapılması gereken-ler konusunda eğitimler vermeye çalışıyoruz. Hepsini tek tek an-latıyoruz. Ayrıca bunların enteg-rasyonları sırasında yapılması gereken işlemleri ve kavramları anlatmaya çalışıyoruz. Hemen belirteyim sektörümüzdeki birçok problem kavramların oturma-masından kaynaklanıyor. Biz bir anlamda eğitimlerimize katılan kişilere resmin tamamını göster-meye çalışıyoruz. Eğitim meto-

dolojimizi tümden gelme üzerine kurmuş durumdayız. Önce resmi gösteriyoruz daha sonra bunun içindeki komponentleri insanlara aktarıyoruz. Türkiye’deki eğitim sistemi ise bizimkinden biraz farklı. Liseden de hatırlarsanız; hepimiz tüme varmaya çalışan bir sistem ile eğitildik. Biz eğitimle-rimizde katılımcılarımıza farklı bir vizyonu vermeye çalışıyoruz.

Temelde baktığınızda teknoloji konusunda geliştirilen ürünler bir iki günde ortaya çıkmış değil. Ürünler kullanıcıların beğenisine sunuluncaya kadar belli bir süre geçiyor. Bu süre içerisinde insan-lar yavaş yavaş gelişen teknolo-jiye ayak uyduruyorlar ve ürün çıkınca ürünün yapabildiklerini anlamakta zorlanmıyorlar. Bizim hem devlet kurumları hem de özel sektörde anlamakta zorlandığımız şey ise ürünlerin tek tek çalış-makta zorlanması değil, ürünlerin beraber çalışırken en hızlı şekil-de hizmetin verilebilir duruma gelmesi. Entegrasyon konusunda henüz farkındalık yaratmış deği-liz. Biz hep hazır olanı kullanma yönünde hareket ediyoruz. Önü-müzdeki günlerde firmalara nere-lere yatırım yapması konusundaki gereklilikleri ve entegrasyonun önemini anlatmaya çalışacağız.

Cisco ACI nedir? Bunun ku-rumlara yararları neler ve bu konuda sunduğunuz eğitimler var mı?

Cisco ACI, Cisco’nun hali hazırda vizyonunda bulunan SDN çözümü olarak karşımıza çıkıyor. BT Eği-tim olarak Cisco’nun ACI konu-sunda Türkiye’deki ilk ATP’siyiz

(Authorized Technology Provi-der). SDN geniş bir konu ama te-melinde, şu anda mevcut çalışan ağların sistemlerin de entegre edilerek günümüzün ihtiyaçları doğrultusunda daha kolay uygula-ma entegrasyonu sağlanabilecek yapıda çalışmasının sağlanması olarak alçılayabilirim. Günümüz-de oyun değiştiren bir teknoloji olarak görülüyor. Şu anda yurt dışındaki ve Türkiye’deki ihtiyaç-lar arasında farklıklar var. Hali hazırda müşterilerimize bunun nasıl yarar sağlayacağı ve ACI ile neler yapabilecekleri konusunda geliştirdiğimiz eğitim program-larını duyurmuş durumdayız. Bu konuda yaptığımız yatırım saye-sinde Cisco ACI’ın nasıl çalıştı-ğını hem partnerlerimiz hem de müşterilerimiz görebilecek.

Eskiden birçok cihazı tek tek kon-figürasyon yaptığımız bir yapı-dan artık tek bir yönetim paneli üzerinden kontrol edebileceğimiz altyapıya geçiliyor. Veri merkezi-niz, felaketten kurtarma yapınız ve ağ içerisindeki yapılandır-manız tek bir noktadan yönetim imkanına sahip olacak. Bu alt-yapılar kullanılan sanallaştırma çözümleriyle birlikte entegrasyo-nun yapılmasının ardından hem daha güvenli hem de daha kolay geliştirilebilir bir yapıya sahip olunacak. Buradaki farklılık daha önceden bilgi sahibi olunan ağ yapılarının farklı bir platforma taşınması gerekliliği. Bir anlamda yeni şeyler öğrenilmesi gerekiyor. Bizim görevimiz bunların anlaşıl-masını sağlamak. Sektör bu tarz bir yönelme içerisindeyken müş-terilerimizin de bu konuda bilgi sahibi olmasını ve kendini yöne-

söyleşi

Page 41: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

40 41

tebilir hale gelmesini sağlamayı amaçlıyoruz.

Bunun yanı sıra ACI ile birlikte başka bir ihtiyaç da ortaya çı-kıyor. Eski sistemlerde konsol üzerinden yönetim paneline girip konfigürasyon yapıyorduk. Şimdi ise bu işleri yapacak kişilerin biraz daha uygulama yazabilir olması gerekiyor. Tabii ki her-kesin yazılım geliştirici olması-nı beklemiyoruz. Fakat çalışan arkadaşların buradaki kavramları anlaması ve neyi nerede kullana-caklarını bilmesi gerekecek. Bu konuda dünya ile paralel yolu-muza devam ediyoruz. Cisco’nun ACI’a yaptığı yatırım oldukça büyük ve biz de onu takip etmeye çalışıyoruz.

BT Eğitim olarak 2015 yılının ikinci yarıyıl yol haritanızdan bahsedebilir misiniz?

Normalde ağ sektöründe çok hızlı değişiklikler olmaz. Fakat yeni gelen Cisco ACI ile birlikte fark-lılıklar yaşadığımızı görüyoruz. Yeni teknolojiler ve kavramlar kısa süre önce hayatımıza girdi ve çok kısa süre içerisinde de bunları müşterilerimize aktarmak durum-dayız. Öncelikle LAN yapısından Layer 2, Layer 3 ağların ACI’a nasıl geçiş yapılacağını anlata-cağız. Bunun için eğitimlerimizi planladık ve takvimimize aldık. Sonbaharda ağ konusunda çalışan kişilere günlük hayatlarında kul-lanabilecekleri yazılım araçlarını öğreteceğiz. Bunlardan ilki Pyt-hon (programlama dili) eğitimi olacak. Bu süreçte Python’un ağ uygulamaları içerisinde nasıl kul-lanılacağını göstereceğiz. Yine bu

eğitim içerisinde bir takım veri formatlarının ağ üzerinde nasıl kullanıldığını, ağ cihazlarının yönetimini yaparken otomasyon-da kullanılan sistemlerin kullanı-mını kapsayan bir müfredatımız olacak. Bunu sektöre bir tür borç olarak görüyoruz. Biz öğrettiği-miz cihazları kullanıyoruz sektö-rümüzün de bunları kullanması gerekli.

Bunların dışında uzaktan eğitim ile ilgili çalışmalar var. Uzaktan eğitim çok geniş bir konu. Fakat bilgiyi müşterilerimize daha hızlı aktarmak istiyoruz. Yerleşik eği-tim veriyoruz ve bunun yanında da buradaki eğitimleri kaydede-rek video ile müşterilerimize su-nacağız. Buradaki amacımız hem fiyatları ucuzlatmak hem de daha çok kişiye erişebilmek. Bunun yanı sıra İstanbul ve Ankara’da-ki ofislerimizin dışındaki illere de kolaylıkla ulaşmış olacağız. Buradaki amacımız Cisco ve F5’in sunduğu içerikler dışında kendi içeriklerimizi üreterek müşterile-rimize deneyimlerimizi aktarmak.

Teknoloji konusunda kendini geliştirmek ve meslek edinmek isteyenlere tavsiyeniz neler?

Öncelikle insanların çalışmak için sevdikleri bir alan bulması gere-kiyor. Biz mesleğimize aşığız ve onunla yatıp onunla kalkıyoruz. Bunun ardından kişilerin kendi-lerine yatırım yapmaya başlaması gerekli. Bu yatırım bize gelerek olabilir veya internet üzerindeki kaynaklardan da yararlanabilirler. Fakat bilgilerin öğrenilebilmesi için kişilerin meraklı olması şart. Bir çok kişi bizlere nereden başla-

yalım sorusunu soruyor. Bu başlı başına bir sorun. Biz öğrencileri-mize sektör hakkında detaylar ve-rerek hangi konulara yönelmeler olacağını anlatıyor ve bu konuda onlara yön vermeye çalışıyoruz. Toparlamak gerekirse; meraklı olacaksınız, kendinize yatırım yapacaksınız ve her zaman çalı-şacaksınız. Ben 43 yaşındayım, üniversiteye girdiğimden bu yana çalışıyorum. Aynı şekilde etra-fımda bulunan arkadaşlarda bu şekilde hayatlarına devam edi-yorlar. Yatarak para kazanmak diye bir kavram yok. İşinizle ilgili ne kadar çok şey öğrenirseniz ne kadar kendinizi farklılaştırırsanız o kadar aranan bir adam oluyor-sunuz.

Bizim bu konuda öne çıkan başarı hikayelerimiz vardır. Mesela be-nim kardeşim petrol mühendis-liği okudu fakat şu anda güven-lik konusunda oldukça ileri bir düzeyde eksper olarak çalışıyor. Bir kişinin bu düzeye gelmesi 5-6 yıl sürüyorsa ilk iki yılda kendine yaptığı yatırım sayesinde oluyor. Şirketlerde istihdam problemi var diye konuşsak da bizim sektörde yok. Eğer belli bir düzeyi aştıy-sanız iş bulmanız oldukça kolay. Bizi elaman açığı için arayan birçok şirket var ve sektörde bu açığı karşılayacak sayıda yetiş-miş eleman yok. Bizim görevimiz giriş seviyede bulunan kişileri yetiştirerek eğitimli birer uzman yapmak. Şunu da eklemek istiyo-rum. İlk işinizi seçerken paradan çok çalıştığınız şirketin size neler katacağını da göz önünde bulun-durmalısınız. Sektörümüzde fırsat çok ve bu fırsatların değerlendi-rilmesi gerekiyor.

Page 42: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

42 43

söyleşi

Bize biraz kendinizden bahsede-bilir misiniz?

BT sektörüne 1998 yılında giriş yap-tım. Maersk Denizcilik firmasının BT ve ağ departmanında çalıştım. Ardından İstanbul’da Bülent Mor-ten ile yollarımız kesişti ve onunla birlikte yoluma devam ettim. Arada bir Neteks maceram var. Neteks firmasında teknik grup müdürlüğü görevinde bulundum. Son üç yıldır BT Eğitim firmasında çalışmalarımı sürdürüyorum.

BT Eğitim olarak katılımcılarınıza hangi eğitimleri sunuyorsunuz?

BT Eğitim Cisco’da bulunan tüm eğitimlerle ilgili yetkin. Eğitim bö-lümümüz Borderless, Collaboration

ve Data Center olmak üzere üç ana gruba ayrılıyor. Kadrolu olarak 18 tane eğitmenimiz bulunuyor. Eğit-menlerimizin hepsi kendi alanların-da uzman kişiler. Mesela Borderless bölümü içerisinde güvenlik, kablo-suz ağlar ve routing dalları bu-lunmakta. Collaboration tarafında IP telefon, video ve telekonferans sistemleri bulunuyor.Data Center tarafında ise sunucular ve switch dediğimiz cihazlar yer almakta. BT Eğitim tüm bu konularla ilgili sahip olduğu uzmanlarıyla eğitim veriyor. Ayrıca BT Eğitim F5 firma-sının Türkiye’deki tek yetkili eğitim merkezi. Aynı zamanda ve Linux Suse firmasının da yetkili eğitim merkezlerinden biriyiz. Cisco’nun yanı sıra F5 ve Suse’nin de eğitimle-rini sunmamız BT Eğitimi rakipleri-ne göre bir adım daha öteye taşıyor. ACI sayesinde birçok cihazın birbiri ile konuşması ve çalışması sağla-nabiliyor. Sunduğumuz eğitimler sayesinde de kullanıcılar sadece bir ürün üzerine değil piyasada karşıla-şabilecekleri diğer ürünler hakkında bilgi ve deneyime sahip oluyorlar. Mesela ileri seviye Data Center eğitimi alan arkadaşlar, Cisco Nexus ile 9K Serisinin F5 ürünleriyle ACI teknolojisi sayesinde nasıl konfigü-rasyon yapılabileceğini öğrenebili-yorlar. BT Eğitim firmasının eğitim konusunda önemsediği şeylerin

başında yatırımlar geliyor. Cisco’yu örnek aldığınızda her ürünün yaşam süresinin 5 ila 7 yıl arasında oldu-ğunu görüyoruz. Biz yeni bir ürün çıktığında hemen satın alıp labo-ratuvarımıza katıyoruz. Bu sayede eğitime gelecek kişiler yeni tekno-lojiler ile tanışarak eğitimlerini üst seviyede tamamlayabiliyorlar.

Kullanıcılar için eğitim sonunda sunulan sertifikalar ne anlam ifade ediyor?

Sertifika dediğimiz şeyi bir ehliyet gibi düşünebiliriz. İstanbul’da yaşı-yorum ve dışarı çıktığımızda hemen hemen herkesin ehliyeti olduğunu görüyoruz. Fakat bu durum ehliyeti olan herkesin çok iyi araba kullan-dığı anlamına gelmiyor. Tabii ki ehliyetsiz insanların da kötü araba kullandığı anlamına gelmiyor. Bir insanın ehliyeti olmayabilir fakat iyi bir sürücü olabilir. Ehliyetinizin olmasının avantajı kanun karşı-sında trafiğe çıkma yetkisine sahip olmanızdır. Bu durumun insan kay-nakları tarafına bakarsak sertifika-nın öneminin farkına varırız. İnsan kaynakları yöneticileri şirketleri için personel ararken veritabanın-dan CCNA sertifikalı iş arayanları süzerler. Siz CCNA sertifikalı bir insandan çok daha fazla bilgi ve deneyime sahip olabilirsiniz fakat

Ali Yavuz ŞAHİ[email protected]

Bizi Farklı Kılan Hayat Tecrübelerimizi Öğrencilerimize

AktarmamızSektörün sayılı eğitim firmalarından biri olan BT Eğitim başarısıyla adından söz

ettirmeye devam ediyor. Geçtiğimiz dönemde birçok alanda ödül alan firma hakkında bilmediğimiz detayları Genel Müdürü Yardımcısı Cumhur Kızıları’ya sorduk. Bakın

Cumhur Bey bize neler söyledi.

Söyleşimizi aşağıdaki QR Code sayesinde video olarak izleyebilirsiniz.

Page 43: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

42 43

Cumhur KızılarıBT Eğitim Genel Müdür Yardımcısı

veritabanında bu sertifikaya sahip ol-madığınız bilgisi varsa insan kaynak-larının taramasında yer almayacak ve iş fırsatını daha en başından kaçırmış olacaksınız. Sertifika iş yapmıyor, işi siz yapıyorsunuz, fakat size iş başvu-rusu veya yükselme sırasında yardım-cı oluyor diyebilirim. Sertifikaya sahip olmanız bir anlamda bilginizi tescil ettirdiğiniz anlamına geliyor. Gerçek cihazlar üzerinde ve gerçek hayatta deneyimli eğitmenlerle çalışırsanız kendinizi iyi bir şekilde yetiştirme imkanına sahip olursunuz. Sertifika sınavları maddi olarak biraz külfetli olabilir fakat kendisini geliştirmek ve teknoloji alanında kariyer yapmak isteyen arkadaşların sertifika sınavla-rına kesinlikle girmesini öneririm.

Uzun yıllardır eğitim konusunda Cisco Partneri olan bir firmasınız ve bu konuda deneyimli eğitmen-lere sahipsiniz. Sizi bu konuda rakiplerinizden ayıran özellikler neler?

Sektörde yaptığımız en önemli şey-lerden bir tanesi her zaman etik ve insani değerlere bağlı olarak iş yap-mamız. Buradan eğitim alan kişilerin elimizdeki imkanlar dahilinde gerçek cihazlar üzerinde işlem yapmasını sağlamaya çalışıyoruz. Eğitim ve-ren arkadaşlarımızın günlük hayat tecrübesine sahip olması, öğrettik-leri cihazları daha önceden onlarca kez kurup işletmiş olmaları da bizim diğer farklarımız arasında yer alıyor. Tüm bu değerlerimizi her yıl üzerine koyarak arttırmayı ve farklılaşmayı hedefliyoruz. Farklı firmalar ile re-kabetten ziyade kendimiz ile rekabet ediyoruz. Türkiye’de Cisco’nun ilk ACI eğitimcisi olduk. Tabii ki bizden sonra bu alanda eğitimciler gelecektir fakat bizim için önemli olan bu aldığımız bayrağı yeni projeler ile dalgalandır-mak.

BT Eğitim’in üstlendiği rol açısın-dan Türkiye’nin gelişmesindeki önemi büyük. Rakamlar teknoloji

konusunda bilgili ve yetkin ele-man açığının olduğunu gösteri-yor. Bu konuda BT Eğitim olarak neler düşünüyorsunuz?

Eleman açığının gitgide de arttığını söylemeliyiz. Türkiye’de yurt dışın-dan gelen iki tür insan kaynağı var. Birinci grup Avrupa’dan gelenler. Bu bölgeden gelen kişilerin bilgileri üst seviyede ve daha çok yüksek büt-çeli projeler için çalışıyorlar. Bizim amacımız ise gerekli insan kaynağı-nı burada yetiştirmek. Şöyle örnek verebilirim. Biz projelerde dışarıdan gelen insanların otel ve uçak mas-rafına projeleri gerçekleştirebiliyo-ruz. Çalışma saatlerinin ücretlerini hesaba katmıyorum bile. Türki-ye’deki gençler kadını ve erkeğiyle rüştlerini ispat ederlerse teknoloji konusunda ihtiyaçlarımızı karşılaya-bilecek, hatta dışarıya insan kaynağı bile sağlayabilir duruma gelebiliriz. Sahip olduğumuz genç nüfusumuz bunu gerçekleştirmemiz için müsa-it. İkinci grup ise Çin ve Hindistan bölgelerinden gelen ucuz insan kay-nağı. Bu grup giriş seviyesindeki BT personeli için bir tehdit. Ancak bu kişiler kendilerini sürekli ilerletirse gelecekte daha üst pozisyonlarda çalışmaları mümkün olacaktır.

Sektörümüze baktığımızda çalı-şanların erkek ağırlıklı olduğunu görüyoruz. BT sektöründe kadın-ların rolü nasıl?

Öğrenci yoğunluğuna baktığımızda da erkek ağırlıklı bir sektöre sahip olduğumuzu görüyoruz. Bunu kır-mak ve kadınların BT sektöründeki rolünü artırmak için tarafımıza dü-şen görevi layıkıyla yerine getirme-ye çalışıyoruz. Geçtiğimiz dönemde Türkiye’nin ilk kadın eğitmeni Zeynep Hanımı eğitmen kadromuza dahil ettik. Zeynep Pulat daha önce bu sektörde uzun zaman çalışmış fakat masa arkasında görevler almış bir arkadaşımızdı. Biz onu masanın önüne hatta tahtaya çıkarmak is-tediğimizde biraz zorlandık. Ardın-dan Zeynep Hanım da kendisinin teknik olarak buna yeterli olduğu-nu anlayınca yurt dışından gelen bir görevli ile sınavının ardından Türkiye’nin ilk kadın Cisco eğitme-ni unvanını aldı. Ve biz bunu her bulunduğumuz mecrada anlatmaya çalışıyoruz. Eskiden insanlar CCNA dediğimiz sertifikasyona ortalama 35 yaşlarında ulaşırken şimdilerde bu ortalamanın 25’e düştüğünü görüyoruz. Bu durum bizleri sevin-diriyor.

Page 44: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

44 45

telekom

ABD Siber Savaş’ta Silikon Vadisi’ne Güveniyor

ABD Savunma Bakanlığı bilgisayar korsanlarına karşı Silikon Vadisi’nin genç ve yenilikçi şirketlerine girişim sermayesi fonu vermeye başlayacağını duyurdu.

Askeri-siyasi çatışmalar savaş meydanından siber dünyaya taşın-dıkça ABD’nin savun-ma kurumları, ülkenin

geçirgen İnternet savaş meydanını güvene almak için Silikon Vadi-si’nin teknoloji girişimcilerine ve genç yenilikçi şirketlere füzeler ve tanklardan daha fazla bağımlı hale geliyorlar. ABD Savunma Bakanlığı, geçtiğimiz ay enerji nakil hatları şebekesinden, en gizli askerî yazış-malara kadar her şeyi hedef alan bilgisayar korsanlarına ve devletle-re karşı Pentagon’un daha ileri siber güvenlik ve istihbarat sistemleri ge-liştirmesine yardım edecek Vadi’nin genç ve yenilikçi şirketlerine girişim sermayesi fonu vermeye başlayaca-

ğını duyurdu. New York’ta bulunan Stilwell Bilim ve Teknolojide İleri Çalışmalar Merkezi adlı düşünce kuruluşunun kurucusu ve yönetici müdürü Kim Taipale, “Siber güven-lik, bilgi savaşı ve çevrimiçi korun-ma ile uğraşmanın büyük bir savun-ma meselesi olduğu ve bu alanların ordunun aktif bir rol alacağı alanlar olduğu açıkça ortaya çıktığında, Silikon Vadisi’nin müdahil olmama-sının imkânsız olacağı görülecektir” şeklinde konuşuyor.

Pentagon’un İlk Sürdürülebilir Yatırımı

Pentagon’un bu programı, genç teknoloji şirketlerine ülkenin istih-barat yapısının dışından bir federal

ajans aracılığıyla yaptığı ilk sürdü-rülebilir yatırım olma özelliğini ta-şıyor. Yatırımlar, Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı’nın (CIA) 16 yıl önce kâr amacı gütmeyen stratejik bir firma olarak kurduğu ve aynı zamanda Google Earth’ın ortaya çıkarılmasına yardım eden Keyhole gibi şirketlere destek çıkmış olan In-Q-Tel üzerinden yapılacak. Bu, Vadi’ye hükümetin daha fazla para akıtacağı anlamına geliyor. Her ne kadar ABD Savunma Bakanlığı miktarı gizlese de en ileri teknolo-jiye sahip genç firmalar, dışarıdaki en büyük müşterilerden biriyle anlaşma yapacaklar; yani federal hükümetle.

Silikon Vadisi’ndeki teknoloji fir-

Avşar Ö[email protected]

Page 45: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

44 45

maları; Washington’da daha önce görülmemiş bir hızda ve düşük maliyette mikro uydular, insansız hava araçları inşa ediyorlar. Büyük verilere ve biyoteknolojiye öncülük ediyorlar, 3 boyutlu baskı ve robot biliminde keşifler yapıyorlar. Bu teknolojiler de, ordunun istediğini söylediği teknolojiler. ABD Savun-ma Bakanlığı yetkilileri de “Çığır açan yenilikleri üretmek için gerekli olan uzmanlığın büyük kısmı artık savunma dışı ticari sektörde bulu-nuyor. Bu teknolojiler artık giderek artan bir şekilde küçük ve yeni şir-ketlerde bulunuyor, sadece birinci sınıf kurumsal laboratuvarlarda değil” diyor.

Bu, Savunma Bakanlığı’nın Sili-kon Vadisi’ne ilk gelişi değil. 1960 ve 1970’li yıllarda Vadi, Yarımada boyunca fabrikalar kuran Lockheed Missiles ve San Jose’de askerî mu-harebe araçlarını inşa ve test eden FMC gibi havacılık ve askeri sektör müteahhitleriyle doluydu. Ancak bu yeni girişim, yazılıma donanımdan daha çok odaklanıyor. Savunma Bakanı Ashton Carter tarafından duyurulan Pentagon’un bu prog-ramı, güç ve aklın iki yatağı olarak görülen ve son yıllarda birbirle-rine yakınlaşan Silikon Vadisi ile Washington arasındaki ilişkilerin derinleştiğine işaret ediyor.

Washington – Silikon Vadisi İlişkisi Artacak

Ulusal Risk Sermayesi Birliği Baş-kanı ve True Ventures’un kuru-cusu Jon Callaghan, “Washington ve Silikon Vadisi arasında giderek artan bir ilişki ve anlayış görece-ğiz. Şirketler büyüdükçe ve birçok defalar Washington’ın sadece bir düşman değil dost da olabileceği-ni anladıkça bu ilişki her geçen yıl güçlenecek” ifadelerini kullanıyor. Pentagon ayrıca programın bir par-çası olarak Silikon Vadisi’ndeki ilk ofisini açacak. Üst düzey Savunma

Bakanlığı yetkilisi, “yeni gelişmek-te olan ve çığır açıcı teknolojileri gözetlemek ve Savunma Bakanlığı ile doğrudan ilişki kurmakla” görev-lendirilmiş faal görevde olan askeri ve sivil personel olacağını söylüyor. Ayrıca İç Güvenlik Bakanlığı da, geçen ay açıkladığı üzere “kritik ilişkileri güçlendirmek için” Vadi’de bir ofis açıyor.

Ancak bu yeni savunma adımı, Edward Snowden’in Ulusal Gü-venlik Ajansı’nın Yahoo ve Google veri merkezlerine bağlanan dünya genelindeki iletişim bağlantıları-nı kişisel hesaplara ulaşmak için kırdığını, Cisco tarafından Amerika dışındaki uzmanlar için geliştirilen ağ ürünlerine müdahale ettiğini ve veri takip teknolojilerini gizlice uygulamaya soktuğunu gösteren ifşaatlarıyla kalıcı düşmanlığın can-landığı bir dönemde geliyor. Başkan Barack Obama Şubat ayında daha çetin siber güvenlik yasaları için desteği artırmak adına bir konuşma yapmıştı: Ancak Google, Facebook ve Yahoo’nun CEO’ları bunu kabul etmediler. CEO’ların bu duruşu gizlilikle ilgili konularda yaşanan gerginlikten dolayı bir tersleme olarak görülmüştü.

Pentagon’un vadiyle bağlantısı olan In-Q-Tel, Savunma Bakanlığı’nın ihtiyaçlarına hizmet etmek için teknolojiye yatırım yapmak ve tek-noloji tanımı yapmakla görevlendi-rildi. Bakanlığa satış yapma po-tansiyeli genç şirketler için devasa bir kaynak akışı açıyor ve In-Q-Tel şirketlere geliştirdikleri teknolojile-rini Pentagon’un ihtiyaçlarına göre adapte etmelerine yardım edecek ve hükümetle anlaşmalarını kolaylaş-tıracak.

Bain Capital Ventures ortaklarından olan ve 20 yıldır teknoloji güvenliği sektöründe çalışan Enrique Salem, “İhtiyaçlarının ne olduğunu anla-mak için daha önce istihbarat ve

savunma toplulukları ile çalışma-mış olan genç şirketler için bir fırsat olacak” diye konuşuyor.

Risk Almaya Değer Bir Fikir

1999 – 2006 yılları arasında In-Q-Tel’in kurucu CEO’luğunu yapan Gilman Louie, 1999 yılında kurulan In-Q-Tel’in çoğunlukla CIA’de bilim ve teknoloji danışmanlığı yapan ve istihbarat topluluğunda üst kade-melere gelen ilk kadınlar arasından bazı kadınların “risk almaya değer bir fikir” diyerek öncülük ettiği ve Washington’daki bazı isimlerin şiddetle karşı çıktığı 30 milyon do-larlık bir deney olduğunu söylüyor. O zamandan bu yana şirket, devrim teknolojisini tanımlama kabiliyetini daha erkenden kanıtlamıştı. CIA adına, daha sonra 4,1 milyar dolar-lık bir şirket haline gelen Cloudera gibi büyük veri şirketlerine ve 15 milyar dolarla Vadi’nin en değerli şirketlerinden olan Palantir gibi şirketlere erken yatırımlar gerçek-leştirmişti. Louie, “Eğer Amerikan istihbaratındaki karışık bir sorunu çözebilirseniz, muhtemelen sınıfı-nın en iyisi personele sahipsinizdir. Hamaratlık onayını almış olursu-nuz” diyor.

In-Q-Tel şirketleri tek başına des-teklemiyor; aksine finansmanın aslan payına ortak olmak ve katkı sunmak için geleneksel girişim şirketlerine bağlı kalıyor. Bu yüz-den vadinin girişim şirketlerinin gemide olması programın başarısı için hayati öneme sahip.Andrees-sen Horowitz’in ortaklarından olan Margit Wennmachers, Carter için “O bizden biri, bizim dilimizden anlıyor. Silikon Vadisi ile Savunma Bakanlığı arasındaki duvarları daha geçirgen yapmaya çalışıyor. Bu gerçekten zekice bir yol, çünkü gü-venlik alanındaki bir sonraki büyük gelişme muhtemelen genç şirket-lerden gelecek, büyük şirketlerden değil” diye konuşuyor.

Page 46: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

46 47

iletişim

BTK Başkanı Tayfun Acarer’in Görev Süresi Doldu

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Dr. Tayfun Aca-rer’in görev süresinin sona ermesi nedeniyle

BTK’da veda töreni düzenlendi. 2005 yılında Telekomünikasyon Kurulu Başkanlığı görevine atanan Dr. Tayfun Acarer, adı Bilgi Tekno-lojileri ve İletişim Kurulu olarak değiştirilen Kurul’un Başkanlığı’na 2010 yılında yeniden atandı. BTK Başkanı Tayfun Acarer için düzen-lenen veda törenine BTK Kurul 2. Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan ile Kurul üyeleri İhsan Kulalı, Celalet-tin Dinçer ve Hidayet Yıldız’ın yanı sıra Kurum Başkan Yardımcıları, Daire Başkanları, Müdürler ve BTK personeli de katıldı.

Tayfun Acarer, veda töreninde yap-tığı konuşmada, 10 yıldır BTK’nın

başkanlığını yaptığını belirterek, “Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu bürokrasi içinde kurumsal kimliğini tamamlamış ve kurum-sal yapısını oturtmuş ilk üç kurum arasında sayılabilir” dedi.

Acarer, BTK Başkanlığı döneminde çok önemli icraatlar yaptıklarını hatırlatarak, “3G ihalesini yapa-rak Türkiye’yi 3G teknolojisi ile tanıştırdık. Cep telefonu kayıt sistemini getirerek özellikle kayıt dışı cep telefonlarını engelledik, cep telefonu gasp ve hırsızlığını azalttık. Numara taşıma sistemini getirerek abonelerin numaralarını değiştirmeden operatör değiştir-melerine imkân sağladık. Güvenli internet uygulamasını başlatarak özellikle çocuklarımızın internetin zararlı ortamlarından korunmasını sağladık” dedi.

Acarer’in konuşmasının ardından BTK 2. Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan söz alarak, yaptığı hizmet-lerden dolayı Acarer’e teşekkür etti ve plaket takdim etti. Kurul üyesi İhsan Kulalı da yaptığı konuşmada Acarer’e teşekkür ederek günün anısına çiçek takdim etti. Veda tö-renine Dr. Tayfun Acarer’in eşi Dr. Ülker Acarer de katıldı. Acarer veda töreninde “Burada en büyük teşek-kürü eşime yapmak istiyorum. Bu süreçte bana büyük destek verdi” dedi. Acarer, Kurum personeli ile tek tek tokalaşarak vedalaştı. BTK Başkanı Dr. Tayfun Acarer’in görev süresinin sona ermesi nedeniyle BTK Başkanlığı’na Kurul 2. Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan vekâlet ede-cek. Acarer’in vedasından önceki hafta Kurul’da yapılan seçimde Sayan, oybirliği ile Kurul 2. Baş-kanlığı görevine seçilmişti.

BTK Başkanı Acarer’in görev süresi doldu; BTK Başkanlığı’na Kurul 2. Başkanı Ömer Fatih Sayan vekâlet edecek.

Avşar Ö[email protected]

Page 47: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

46 47

Tayfun Acarer’in BTK’daki 10 YılıGöreve geldiği günden bu yana pek çok ilke imza atan Acarer ve ekibi, kimi zaman çok eleştiri alsa da önemli yenilikler gerçekleştirdi. 2005’te göreve başlayan ve ilk beş yılın sonunda görev süresi Bakan-lar Kurulu kararıyla uzatılan Aca-rer’in yerine geçecek isim resmen açıklanmasa da 27 Mayıs’ta Kurul 2. Başkanlığı görevine atanan ve şu anda BTK Başkanlığını vekaleten yürüten Ömer Fatih Sayan en güçlü isimlerden biri.

2005’te göreve geldiği günlerde bugünkünden oldukça farklı bir tablo çizen Türkiye bilgi ve ileti-şim teknolojileri sektörü 10 yılda önemli bir mesafe kat etti. BTK’nın düzenli olarak yayınladığı Türkiye Elektronik Haberleşme Sektörü Raporu ile yıllık faaliyet raporları bu mesafeyi ölçmek için en geçerli gösterge konumunda. Kurum, 2000 yılında Ulaştırma Bakanlığı bünye-sinde Telekomünikasyon Kurumu olarak kuruldu. Ancak 2008 yılın-dan bu yana Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu adıyla faaliyetle-rini sürdürüyor. Bu isim değişikli-ğiyle aynı tarihte yürürlüğe giren Elektronik Haberleşme Kanunu çerçevesinde görev ve yetkileri yeniden belirlenen BTK’nın per-sonel sayısı da buna paralel olarak artış gösterdi. 2005 sonunda 311’i merkez, 142’si bölge müdürlüğü olmak üzere 453 kadrolu personele sahip olan BTK’da bu sayılar 648’i merkez, 183’ü bölge olmak üzere 831’e yükseldi. Kurumun yalnızca 2013’te kadrosuna eklediği perso-nel sayısı ise 64. Bu sayının 20’si İletişim Uzman Yardımcısı, 10’u Teknik Uzman Yardımcısı ve 16’sı da İletişim Uzman Yardımcısı ola-rak göreve başladı.

Gelirlerdeki Artış

BTK yıllar içinde operatörlere kestiği yüksek bütçeli cezalarla da

gündeme geldi. 2005’te 735 mil-yon TL gelir elde eden kurum bu gelirlerin yüzde 57’sini kullanım ücretlerinden sağlarken, yüzde 20’si ruhsatlardan, yüzde 13’ünü temsil eden yaklaşık 100 milyon TL ise kayıt dışı cihazların kayıt altına alınmasından elde edildi.

2013 sonunda ise BTK’nın gelir-leri 2005’e oranla iki kattan fazla artarak 1 milyar 723 milyon TL’ye yükseldi. Bu gelirlerin 1 milyar 333 milyon TL’sini kullanım ücretleri, 211 milyon TL’sini ise ruhsatname ücretleri oluşturuyor. BTK, elde ettiği gelirlerin yaklaşık yüzde 90’ı olan 1 milyar 552 milyon TL’yi Ev-rensel Hizmet Fonu ile Ar-Ge Fo-nuna aktarırken bir bölümünü de üye olduğu uluslararası kuruluş-ların üyelik aidatı olarak ve çalı-şanlarıyla ilgili primler için Sosyal Güvenlik Kurumu’na aktardı.2005 ve 2013 tarihli raporlar kar-şılaştırıldığında, 2004’te 192 olan toplam işletmeci sayısının 2005’te 218’e, 2013 sonunda ise 500’e çık-tığı görülüyor. Yine güncel raporda toplam 808 adet yetkilendirme ve-rildiği belirtiliyor. Kurumun Mart 2015’te yayınladığı ve 2014 sonu-nu baz alan sektör raporuna göre elektronik haberleşme sektöründe yetki alan 672 işletmeci bulunuyor.

3G’ye Geçiş

BTK’nın Tayfun Acarer başkanlı-ğındaki önemli hamlelerinden biri kuşkusuz 3G ihalesi oldu. Kasım 2008’de gerçekleşen bu ihale son-rası sektörde yaşanan ciddi hare-ketlenme ekonominin geneline de yansımıştı. Üç operatörün öde-diği lisans bedeli ise 970 milyon Euro’ya (o dönemdeki karşılığıyla 1 milyar 970 milyon TL’ye) ulaşmıştı.Eğer 4G ihalesi, önceden belir-lendiği gibi gerçekleşseydi Aca-rer hem 3G hem de 4G ihalesini gerçekleştiren kurumun başkanı olarak anılacaktı. 4G ihalesinin 26

Ağustos’a ertelenmesi Acarer’in bu unvanı almasına engel oldu. 3G’de 970 milyon Euro gelir elde edilir-ken, 4G’den en az 2,3 milyar Euro bekleniyor. Güncel verilere göre Aralık 2014 itibariyle Türkiye’de yaklaşık yüzde 92,5 penetrasyon oranına denk gelen 72 milyona ya-kın mobil abone bulunurken; yine aynı dönem için mobil genişbant abone sayısı ise 32 milyonu aşmış durumda.

e-İmza Dönemi

2005 yılı, aynı zamanda Türki-ye’nin e-imza ve e-dönüşüm ile ta-nıştığı yıl olma niteliği de taşıyor. Bu alanda hizmet vermek için yetki alan ilk üç kurum olan E-Güven, TÜBİTAK-UAKAE Kamu Sertifi-kasyon Merkezi ve TürkTrust’ın incelemeler sonrası hizmet ver-meye başlaması Acarer’in göreve başladığı ay gerçekleşti. 2006’da dördüncü bir şirket bu sürece dahil olurken bu alanda yetkilendirilen şirketler 2014 sonu itibariyle 1 milyon 290 bini e-imza ve 357 bini mobil imza olmak üzere 1 milyon 647 bin elektronik sertifika oluş-turdu.

Fiber altyapı

BTK’nın verilerine göre 192 bin 671’i Türk Telekom’un, 52 bin 176’sı alternatif işletmecilerin olmak üzere yaklaşık 250 bin kilo-metre uzunluğunda fiber altyapıya ulaşılmış durumda. Ancak uzmanlara göre bu alanda yapılan yatı-rımlar henüz yetersiz. TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak da İstan-bul başta olmak üzere bazı yerel yönetimlerin kazı izni konusunda sıkıntı yaşattıkları ya da sadece seçtikleri bir firmaya izin verdi-ğini söylüyor. Mahkeme kararıyla da tescillenen bu durum, Tayfun Acarer’in yönetimindeki BTK’nın çözüm bulamadığı konular arasın-da yer alıyor.

Page 48: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

48 49

telekom

AB’den Dijital Pazar DüzenlemesiAB Komisyonu’nun dijital ekonomiden sorumlu komiseri Günther Oettinger, Avrupa Birliği’nde yeni dijital bir iç pazar oluşturulmasını amaçlayan projeyi

kamuoyuna sundu.

Projenin amacı, gelecekte Avru-pa’da internet hizmetlerinin ulus-lararası bağlantılarını kaybetme-mesi. Online alışverişlerde tüketici hakları, telif hakları ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin dü-zenlemeleri kapsayan proje, sanayi amaçlı modern teknolojilerin kullanımına da yenilikler getiriyor. Kapsamı oldukça geniş olan yeni dijital pazar, kullanıcıların her yerde istediği içeriğe ulaşmasına olanak sağlayacak.

Yeniliklerden biri ‘geoblocking’ (coğrafi engelleme) uygulaması-na sınırlama getirilmesi olacak. Kullanıcıların yurtdışında internet üzerinden istediği televizyon prog-ramına ulaşmasına ‘geoblocking’ adlı sistem engel oluyordu. Proje

yürürlüğe girdiğinde Komisyon, ‘haksız gerekçelere dayanan geob-locking’ uygulamasına son verecek.Kullanıcı çoğu zaman parasını ödeyerek satın aldığı filmi ya da başka bir programı yurtdışına gittiğinde telif hakları sorunu nedeniyle izleyemiyor. Bu konuda Avrupa Birliği ülkelerinde ortak bir düzenleme yok, ancak Komisyon gelecekte yaratıcı içeriklerin telif haklarını da koruyarak kullanıcı-nın olanaklarını da genişletmek istiyor.

AB e-ticaret İçin Sektör Genelinde İnceleme Başlattı

Öte yandan AB ülkeleri arasında e-ticaretin önündeki engelleri kal-dırmayı hedefleyen ‘Dijital Ortak

Pazar Stratejisi’ni açıklayan Avru-pa Komisyonu, e-ticaret uygulama-larıyla ilgili sektör genelinde bir inceleme başlattı. Şu anda Avrupalı tüketicilerin yalnızca yüzde 15’i bir başka AB ülkesinden online olarak ürün satın alıyor ve küçük şirketlerin yalnızca yüzde 7’si bir başka AB ülkesine satış yapıyor.

Avrupa Komisyonu’nun Dijital Ortak Pazardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Andrus Ansip, online hizmetlerde AB içinde sınırların ortadan kaldırılmasına yönelik teklifler içeren Dijital Ortak Pa-zar Stratejisi’ni açıkladı. Strateji çerçevesinde online platformların arama sistemleri, ücretlendirme politikaları, ellerindeki verileri nasıl kullandıkları ve diğer şirket-

Avşar Ö[email protected]

Page 49: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

48 49

lerle ne tür ilişkiler içinde oldukla-rı incelenecek. Başkan Yardımcısı Ansip, toplantının ardından yap-tığı açıklamada, “Online ortamda bizi engelleyen bütün parmaklık ve duvarlardan kurtulalım. Yenilikçi şirketler kendi ülkelerinin paza-rında kilitli kalmamalı, AB çapında büyümelerine destek olunmalıdır” dedi. AB vatandaşlarının yalnızca yüzde 15’inin başka bir AB ülke-sinden internet üzerinden alışveriş yapıyor olmasının yalnızca ‘kıs-men’ kültür ve dil farklılığına bağlı olduğunu belirten Komisyon, bu işlemlerdeki teslimat maliyetleri-nin yüksekliğine ve yasal engellere işaret etti. Bazı büyük sitelerin, müşterilerini aynı ürünü diğer AB ülkelerine göre daha yüksek fiyattan satan yerel sitelere yön-lendirdiğine işaret eden Komisyon; ‘coğrafi engelleme’ olarak bilinen, müşterilerin bir ürünü internet üzerinden yalnızca bulundukları ülkede geçerli olan fiyattan satın almasına izin verilen uygulamaya son vermeyi hedefliyor. Komisyon aynı zamanda sözleşme şartlarını uyuma kavuşturmayı ve teslim ma-liyetlerini düşürmeyi planlıyor.

AB, dijital ekonomide Google, Fa-cebook ve Twitter gibi şirketlerin oynadığı rolü de inceleyerek, bu hizmetlerin insanları başka site-lere yönlendirme biçimlerini daha şeffaf hale getirmeyi ve yasa dışı içeriklerin kaldırılmasının hızlan-dırılmasını istiyor.

Veri koruma alanında iyileşme sağlamayı hedefleyen Komisyon, bulut bilişim ve büyük veri sistem-lerinden daha iyi faydalanılmasını da bir öncelik olarak belirliyor. Avrupa’nın 4G teknolojisinde fre-kans yetersizliği sebebiyle geride kaldığına işaret eden Komisyon, mobil iletişimde kullanılan fre-

kanslara yönelik olarak AB çapında uygulanacak bir politika geliştiril-mesi gerektiğini savunuyor. Üye ülkeler ise kendilerine büyük gelir sağlayan bu frekanslar üzerindeki kontrolünü devretmek istemiyor.

Ansip, stratejinin kabul edilmesi için zorlu bir mücadele vermeleri gerekeceğini söyledi. Stratejide en çok tartışma yaratacak konulardan biri de, üye ülkeler arasında büyük farklılıklar gösteren telif hakkı ve marka düzenlemeleri arasında uyumun sağlanması olacak. Ansip, “Bugün söz konusu olan bir kay-bet-kaybet durumudur. İnsanlar para ödemeye hazır, ancak parayı biz kabul etmiyoruz. Bir kazan-ka-zan durumu yaratmak istiyoruz” dedi.

Stratejide aynı zamanda Avrupa’da telif hakları ve telekomünikasyon mevzuatında reform, sınır ötesi ürün teslimatlarının önündeki engellerin kaldırılması ve Avrupalı online şirketlerin ABD’li muadille-riyle rekabet edebilmesini sağlaya-cak bazı girişimler de yer alıyor.

Geçtiğimiz aylarda ABD’li internet devi Google hakkında yasal işlem başlatan Komisyon aynı zamanda, e-ticarete ilişkin bir soruşturma da başlattı. Google ile ilgili davadan farklı olarak bu yeni soruşturmada henüz bir ceza kesilmesi gündem-de olmamakla birlikte, soruştur-manın sonucuna göre sektörde yeni düzenlemelere gidilmesi veya bazı şirketler hakkında yasal süreç başlatılması söz konusu olabilir. Avrupa Komisyonu’nun dijital eko-nomiden sorumlu üyesi Günther Oettinger, vatandaşların yeni diji-tal hizmetler ve ürünlerin potansi-yelinden tam olarak faydalanabil-mesini sağlamak gibi bir görevleri olduğunu söyledi.

AB, Google’ı Rekabet İhlaliyle Suçladı

Bu arada Google’ın online alışve-riş hizmetinin rekabet ihlallerine yol açtığını söyleyerek yasal işlem başlatan Avrupa Komisyonu, şir-kete ait Android işletim sistemiyle ilgili ayrı bir soruşturma daha açtı. Sürecin sonunda ABD’li internet devine, milyarlarca dolar para ce-zası kesilmesi gündeme gelebilir.

Avrupa Komisyonu, Google hak-kında beş yıldır sürdürdüğü so-ruşturmanın sonuçlarını açıkladı. AB Rekabet Komiseri Margrethe Vestager, “Şirketin, kendi mukaye-seli alışveriş hizmetine, AB reka-bet kurallarını ihlal ederek haksız bir avantaj sağladığından endişe ediyorum. Eğer soruşturma bizim endişelerimizi doğrularsa, Goog-le’ın bunun hukuki sonuçlarıyla yüzleşmesi ve Avrupa’da iş yapma biçimini değiştirmesi gerekecektir dedi.

AB’de rekabet alanında geniş yet-kileri bulunan Avrupa Komisyonu, şirketlere yıllık satışlarının yüzde 10’una kadar ceza kesebiliyor. Bu da Google için 6 milyar doların üzerinde bir para demek. Komis-yon’un, bir şirketin pazardaki baskın konumunu istismar ettiği sonucuna varması halinde, faali-yetlerinde köklü değişiklikler talep etme yetkisi de bulunuyor.

AB yürütme organı aynı zaman-da, Google’ın akıllı telefonlar ve tabletler için geliştirdiği işletim sistemi Android hakkında da resmi soruşturma başlattı. Vestager, “Bu alandaki pazarların, herhangi bir şirket tarafından empoze edilen rekabet karşıtı kısıtlamalar olma-dan gelişmesini sağlamak istiyo-rum” dedi.

Page 50: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

50 51

e-ticaret

Elektronik ticarete ilişkin sipariş verme, ticari iletişim, “mesaj, arama, e-posta” gibi iletiler ve yaptırımları içeren tüketici lehine yeni

düzenlemeler yürürlüğe girdi.

R esmi Gazete’de 5 Kasım 2014 tarihinde yayımlanan ve 1 Mayıs’ta yürürlüğe gi-ren “Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun”a göre, yeni dönemde, pazarlama ve tanıtım amaçlı “istenme-

yen” mesaj, arama, e-posta gibi uygulamalar son buldu. Buna göre, kanuna aykırı hareket edenlere bin liradan 15 bin liraya kadar değişen idari para ce-zası uygulanacak. Kanuna göre, hizmet sağlayıcıları, elektronik iletişim araçlarıyla sözleşmenin yapılma-sından önce, alıcıların kolayca ulaşabileceği şekilde ve güncel olarak tanıtıcı bilgileri sunacak.Alıcının, siparişini elektronik iletişim araçlarıyla vermesi halinde; hizmet sağlayıcı, siparişin onaylanması aşamasında ve ödeme bilgilerinin girilmesinden önce, ödenecek toplam bedel de dahil, sözleşmenin şartlarının alıcı tarafından açıkça görülmesini sağ-layacak. Hizmet sağlayıcı, alıcının siparişini aldığını elektronik iletişim araçlarıyla teyit edecek.

Promosyonlar Açıkça Belirtilecek

Ticari iletişimin ve bu iletişimin adına yapıldığı ger-

çek ya da tüzel kişinin açıkça belirlenebilir olmasını sağlayan bilgiler sunulacak. İndirim ve hediye gibi promosyonlar ile promosyon amaçlı yarışma veya oyunların nitelikleri açıkça belirtilecek, bunlara katı-lımın ve bunlardan faydalanmanın şartlarına kolay-ca ulaşılabilecek, açık ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde anlaşılır olacak.

Ticari elektronik iletiler, alıcılara ancak önceden onayları alınmak kaydıyla gönderilebilecek. Bu onay, yazılı olarak veya her türlü elektronik iletişim araç-larıyla alınabilecek. Alıcının kendisiyle iletişime ge-çilmesi amacıyla iletişim bilgilerini vermesi halinde, mal ve hizmetlere ilişkin değişiklik ile ticari elekt-ronik iletiler için ayrıca onay alınmayacak. Esnaf ve tacirlere önceden onay alınmaksızın ticari elektronik iletiler gönderilebilecek. Ticari elektronik iletinin içeriğinin, alıcıdan alınan onaya uygun olması gere-kecek.İletide, göndericinin tanınmasını sağlayan bil-giler ile telefon, faks, kısa mesaj numarası ve elektro-nik posta adresi yer alacak. İletinin konusu, amacı ve başkası adına yapılması halinde kimin adına yapıldı-ğına ilişkin bilgilere de yer verilecek.

Avşar Özgen [email protected]

Elektronik Ticarette Yeni Dönem Başladı

Page 51: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

50 51

Alıcı gerekçe göstermeden iletiyi reddedebilecekAlıcılar diledikleri zaman, hiç bir gerekçe belirtmek-sizin ticari elektronik iletileri almayı reddedebile-cek. Hizmet sağlayıcı, ret bildiriminin elektronik iletişim araçlarıyla kolay ve ücretsiz olarak iletil-mesini sağlayacak ve gönderdiği iletide buna ilişkin gerekli bilgileri sunacak. Ret talebin ulaşmasının ardından hizmet sağlayıcı, 3 iş günü içinde alıcıya elektronik ileti göndermeyi durduracak. Aracı hiz-met sağlayıcılar, mesajların içeriğini kontrol etmek ve hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup ol-madığını araştırmakla yükümlü olmayacak. Hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcı, elde ettiği kişisel verilerin saklanmasından ve güvenliğinden sorumlu olacak. Kişisel verileri, ilgili kişinin onayı olmaksı-zın üçüncü kişilere iletemeyecek ve başka amaçlarla kullanamayacak.

Pazarlama, Siyasi Propaganda Yapılamayacak

Kanundaki yükümlülükleri yerine getirmeyen ya da şartları uygulamayanlar hakkında, 1000 ila 15 bin lira idari para cezaları uygulanacak. Ticari elektro-nik iletilerin bir defada birden fazla kimseye, onay-ları alınmadan gönderilmesi halinde para cezası 10 katına kadar arttırılacak. İşletmeciler tarafın-dan, sundukları hizmetlere ilişkin olarak abone ve kullanıcılarla, önceden izinleri alınmaksızın oto-matik arama makineleri, fakslar, elektronik posta, kısa mesaj gibi elektronik haberleşme vasıtalarının kullanılması suretiyle pazarlama, siyasi propaganda veya cinsel içerik iletimi gibi maksatlarla istek dışı haberleşme yapılamayacak. İşletmeciler sundukları hizmetlere ilişkin abone ve kullanıcılarıyla siyasi propaganda içerikli haberleşme yapamayacak.

Para Cezaları

Kimden geldiği belli olmayan mesaj ve ileti gön-derenlere bin lira ile 10 bin lira arasında değişen idari para cezaları verilecek. Alıcıların kolayca ulaşabileceği şekilde tanıtıcı bilgileri sunmayan ve siparişin onaylanması aşamasında ödenecek toplam bedel de dahil, sözleşme şartlarının alıcı tarafın-dan açıkça görülmesini sağlamayan hizmet sağla-yıcı ve aracı hizmet sağlayıcılara bin liradan 5 bin liraya kadar idari para cezası verilecek. Elektronik iletileri alıcılara onayları alınmadan gönderen ile gönderdiği elektronik iletinin içeriği alıcıdan alınan onaya aykırı olan hizmet sağlayıcıya da aynı ceza

uygulanacak.Alıcının siparişini aldığını elektronik iletişim araçlarıyla teyit etmeyen ve alıcıya, sipariş verilmeden önce veri giriş hatalarını belirleyebilme-si ve düzeltebilmesi için uygun, etkili teknik araçları sunmayan hizmet sağlayıcıya bin lira ile 10 bin lira arasında idari para cezası verilecek.

İletide, göndericinin tanınmasını sağlayan bilgiler ile telefon, faks, kısa mesaj numarası ve elektronik posta adresine yer vermeyen, iletinin konusu, amacı ve başkası adına yapılması halinde kimin adına yapıldığına ilişkin bilgilere yer vermeyen hizmet sağlayıcılar da aynı cezaya çarptırılacak. İndirim ve hediye gibi promosyon amaçlı yarışma veya oyunla-rın niteliklerini açıkça belirtmeyen, ret bildiriminin elektronik iletişim araçlarıyla kolay ve ücretsiz ola-rak iletilmesini sağlamayan, gönderdiği iletide buna ilişkin gerekli bilgileri sunmayan ile talebin alıcıya ulaşmasının ardından 3 iş günü içinde elektronik ileti göndermeyi durdurmayan hizmet sağlayıcıya 2 bin lira ile 15 bin lira arasında idari para cezası verilecek.

Tüketici, Mesajları Yanıtlamak Zorunda Değil

Bu arada Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Baş-kanı Levent Küçük, “Tüketicinin, ‘SMS almak iste-miyorsanız arayın, mesaj atın’ gibi iletilere cevap verme yükümlülüğü yok. Sessizlik ‘ret’ anlamı taşı-yor” dedi. Kanunun yürürlüğe girmesinin ardından ileti göndermeye devam etmek isteyen firmaların tüketiciden onay almak için yoğun çaba sarf ettiğine dikkati çeken Küçük, “Tüketiciler, kendilerini rahat-sız eden firmalara onay vermesinler. Firmanın bu konudaki cazip promosyonlarını da dikkate almasın-lar” dedi. Yasanın uygulamaya girmesiyle tüketici-lerin cep telefonlarına “Kampanya ve bilgilendirme SMS’lerini almak istemiyorsanız bu numaraya çağrı bırakın ya da ‘hayır’ yazarak bu mesajı cevaplayınız” diye iletiler gönderildiğini belirten Küçük, şunları kaydetti: “Firma burada tüketiciden onay istiyor ve tüketicilerimizin kafası karışıyor. Elektronik ticarette yeni dönemi başlatan kanunun yürürlüğe girmesiyle alıcılara gelmeye başlayan ‘SMS almak istemiyorsanız arayın, mesaj atın’ gibi iletilere tüke-ticilerin cevap verme yükümlülüğü bulunmuyor. Bu konuda ‘sessizlik’ ret anlamı taşıyor. Eğer onay al-mayan firmalar ileti göndermeye devam ederse suç işlemiş olacak ve tüketicilerimiz, Gümrük ve Ticaret Bakanlığına şikâyette bulunabilecektir.”

Page 52: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

50 51

Çevre kirliliği dünya gündeminin en üst sıralarındaki yerini korurken, artan tehlikeye karşı BİT sektörünün rolü de artıyor.

Kirlilik, iklim değişikliği ve küresel ısınma-ya ilişkin gelişmeler dünya gündeminin en üst sıralarında yer alıyor. Türkiye’de konuya ilişkin çalışmalar biraz geriden yü-rüse de özellikle sivil toplumun baskısıyla

gerek kamu, gerek özel sektörde bilinçlenme son yıllar da giderek artıyor.

Uluslararası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) tahmin raporunda, iklim değişikliğinden etkilenmeyecek ülke ve bölge bulunmadığı belirtilirken, son yıllarda özel-likle ani meteorolojik değişikliklere bağlı gelişen ve yerleşim birimlerini tehdit eden şiddetli yağış, hortum, çamur-moloz akması gibi afetlerde artış gözleniyor.Başta Kyoto Protokolü olmak üzere uluslararası plat-formda ülkeler tehlikeli gaz emisyonlarını azaltmak için bir dizi taahhütte bulunuyor. Kimileri bu taahhüt-lere uymak için mevzuat değişiklikleri yaparken, kimi ülkeler yalnızca iklim değişikliğiyle “sözde” mücadele ediyor. Uygulamada ne olursa olsun, son yıllarda dün-yada birçok kuruluş, bilim adamlarıyla işbirliği içinde hava kirliliğinin azaltılması için çalışmalar yapıyor.

Buna sivil toplumdan ve hükümetlerden de destek ge-liyor. Her sektör iklim değişikliği ve küresel ısınmayla mücadele için önlem almak zorunda. Peki, bu sektörler içinde Bilişim ve İletişim Teknolojilerinin (BİT) sorum-lulukları ne olmalı?

Günümüzde BİT, yenilikçiliği, yaratıcılığı ve rekabet edebilirliği teşvik ederek ekonomide küreselleşme hedefine hizmet ederken, tüm bilimsel ve teknolojik alanların gelişmesi için de araçlar sunuyor. Kamu sek-törünün daha etkin olmasını sağlarken aynı zamanda eğitimden enerjiye kadar tüm sektörlerin modernizas-yonunu gerçekleştiriyor. Sosyal dönüşümlerin gerçek-leştirilmesi için araçlar sağlıyor ve yaşam kalitesini artırıyor. CO2 emisyonlarının büyük ölçüde dengelen-mesi, yeni iş yapma yöntemleri ve yeni yaşam biçim-lerinin yanı sıra BİT’e büyük yatırımlar yapılmasını gerektiriyor. Bu sektör, toplumun CO2 emisyonlarını 2020 yılına kadar yüzde 15 kadar dengeleyebilir.

Gündemin birinci maddesinde yer almayı sürdürürken küresel ısınma ve iklim değişikliği ile ilgili araştırmalar

Çevre’nin Umudu Bit Sektöründe

AVŞAR Ö[email protected]

Page 53: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

50 51

ve önlemlerin alınması yönündeki çalışmalar da tüm hızıyla devam ediyor.

Bu çalışmaların başında gelen çeşit-li endüstrilerin ve sektörlerin iklim değişikliğinde ve çevre sorunlarında ne denli payları olduğu ve olumsuz katkılarının nasıl azaltılabileceği-ni kapsayan raporlar da araştırma kuruluşları tarafından yayımlanıyor.

Bu kuruluşlardan biri olan Avrupalı İklim Grubu’nun yaptığı bir araştır-maya göre bilgi ve telekomünikas-yon teknolojilerinin karbondioksit salınıma katkılarının beklenenden daha fazla ve havacılık sektörüne yakın olduğu görülüyor. İnce hesap-lara dayanan bu araştırmaya göre dünya genelinde PC ve çevre dona-nımları, telekomünikasyon ağları ve donanımı ile veri merkezlerindeki bilgiişlem ekipmanlarının bir yıl içindeki karbondioksit salınımı 850 milyon tonu buluyor. Bu miktarın gelişen teknolojilere ve alınan ön-lemlerle daha az enerji kullanımına karşın 2020 yılında 1.4 milyar tona ulaşması ve bu artışta en büyük payın veri merkezlerindeki salınıma ait olacağı bekleniyor.

Uzmanlara göre sera gazı salını-mını durdurmanın temelde 4 yolu bulunuyor. Bunlar; yüksek salınım sağlayan ürün ve hizmetlere olan talebi azaltmak, etkinliği artır-mak, böylece hem paradan hem de salınımdan tasarruf etmek, enerji salınımına neden olmayacak eylem-lerde bulunmak ve enerji, ulaştırma ve ısınmada düşük karbon teknolo-jilerine geçmek.

BİT’in İklim Değişikliği ile Mücadeledeki Rolü

BİT’in iklim değişikliği ile müca-deledeki rolleri önemli bir başka tartışmanın da konusunu oluşturu-yor. Bu sektörün aktörlerinin iklim değişikliği ve küresel ısınmanın

kurbanları mı, kahramanları mı yoksa yaratıcıları mı olduğu uzun süredir gündemde olan bir konu.

Örneğin, cep telefonu operatörleri-nin ağ altyapılarının hava durumu değişimlerinden ciddi anlamda etkileniyor olmaları iklim değişik-liğinin kurbanı olduklarının gös-tergesi olabilir. Ancak öte yandan, bu firmaların, Telekom ağlarını çalıştırmak, binaları ısıtmak ve soğutmak ve de ulaştırma amacıyla yüksek oranda enerji kullanmaları da iklim değişikliğini körükledikle-rini ortaya koyuyor.

Yeni nesil ağların konuşlandırılma-sı, operatörlerin enerji kullanımı azaltabiliyor. Ancak, hizmet ve uygulamalar açısından durum daha farklı. Günümüzde web tabanlı hiz-metlerin enerji kullanımı talebinde ve karbon salınımında yarattığı artış da sektörün iklim değişikliği ile mücadelede yüklenmesi gereken sorumlulukları bir kez daha gözler önüne seriyor.

Türkiye’de Durum

Peki, bilişim ve iletişim teknoloji-lerinin çevrenin korunması, küre-sel ısınma ve iklim değişikliğiyle mücadelede Türkiye’de durum ne? Artan enerji maliyetleri ve küresel ısınma nedeniyle gelişen çevre bi-linci, enerji kaynaklarının en uygun ve tasarruflu biçimde kullanımını gerekli kılıyor. Bu da çevreci Bilişim Teknolojileri kavramını gündeme getiriyor. Türkiye’de de giderek daha sık gündeme gelen çevreci BİT’in en önemli etkisi enerjinin etkin kullanımı alanında kendisini gösteriyor. Çevreci BİT eğiliminin giderek artması, Türkiye’deki şir-ketlerin de ürettiği ürün ve tekno-lojileri de doğrudan etkiliyor.

Uzmanlar bilgi ve iletişim tek-nolojileri konusunda Türkiye’de de farkındalık düzeyinin arttığı

görüşünde. Türkiye’de tüketicile-rin çevreye duyarlı markaları satın alma eğilimlerinin sorgulandığı araştırmalara göre katılımcıla-rın yüzde 49’u “fiyat önceliklidir” yanıtını verirken, yüzde 47’sinin yanıtı ise “diğerlerinden pahalı bile olsa çevreye duyarlı ürünleri tercih ederim” şeklinde çıkıyor. Aslında bu oranlar bile çevre bilincinin gel-diği noktayı ve farkındalık düzeyini gösteriyor.

Bilişim ve Telekomünikasyo-nun Önemi Artıyor

İklim değişikliği ve küresel ısınma-nın artık önlenemeyecek oluşu tüm dünyaca kabul gören bir gerçek. Ancak günümüzde sivil toplumun bilinçlendirme çabalarına kamu ve özel sektörün katılması ile sektö-rel anlamda çevrenin korunması ve iklim değişikliğiyle mücadele konusunda daha akılcı çözümler ve önlemler üretiliyor. Bu sektörler arasında bilişim ve telekomünikas-yon ayrı bir önem taşıyor.

Cep telefonu operatörlerinin ağ altyapılarının hava durumu deği-şimlerinden ciddi anlamda etkile-niyor olmaları iklim değişikliğinin kurbanı olduklarının göstergesi olabilir. Ancak öte yandan, bu fir-maların, Telekom ağlarını çalıştır-mak, binaları ısıtmak ve soğutmak ve de ulaştırma amacıyla yüksek oranda enerji kullanmaları da iklim değişikliğini körüklediklerini ortaya koyuyor. Bu sebeple bilişim sektörü hem bir kurtarıcı hem de iklim değişikliğini körükleyici rol oynayabiliyor.

Avrupa Birliği 2020 stratejisi ile 2020’ye kadar yüzde 20 yenilenebi-lir enerji üretimi ile yüzde 20 daha az sera gazı salınımı hedefliyor. Türkiye’de ise şimdilik bilişim ve iletişim sektöründe iklim değişik-liği ile mücadele önlemlerini yasal zeminde net biçimde görmek güç.

Page 54: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

54

Aynı 3G ihalesinde olduğu gibi, 4G ihale-mizde de işler arap saçına döndü. Hatırla-yacağımız gibi, Türkiye 3G teknolojilerine geçmek için hazırlık yaparken, hükumet değişimi, ekonomik krizler, özelleştirme

telaşı derken 3G ihalesi sürekli ertelenip durmuş, Tür-kiye’nin 3G’ye geçişi beş yıl kadar gecikmişti.

3G ihalesi o kadar gecikmişti ki, Türk operatörler 3G servislerini açtıktan bir yıl sonra Avrupa ve ABD’de 4G servisleri hizmete girmeye başlamış yani Türkiye dünyayı bir nesil geriden takip etmek zorunda kalmıştı. Şimdi 3G’den 4G’ye geçiş için Türkiye’de hazırlıklar tamamlanmış, telefon operatörlerimiz ihale girip 4G li-sanslarını almak üzere planlarını yaparken, 4G ihalesi-nin de ertelendiği haberi geldi. Mayıs ayı içinde yapıl-ması planlanan 4G ihalesinin Ağustos ayına sarkması aslında çok da büyük bir ertelenme sayılmaz ancak bu ertelemenin arkasındaki asıl neden onu çok önemli bir haber haline getiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bir kaç hafta önce 4G teknolojisinin dünyada eskidiğini ve herkesin 5G’ye geçmek üzere hazırlık yaparken bizim 4G ihalesi açmamızın Türkiye’yi teknoloji çöplüğüne çevireceğini dile getirmesinin ardından, 4G ihalesinin

iptali gündeme gelmişti. İşte o iptal gerçekleşti ve yeni ihalenin 26 Ağustos 2015’te yapılacağı duyuruldu.An-cak bu ihale, iptal edilen 4G ihalesi gibi olmayacak.

Peki, Yeni İhalede Neler Göreceğiz?

26 Ağustos’ta yapılacak yeni ihaleyi yetkililer aslında 4.5 G ihalesi olarak isimlendiriyorlar. Çünkü bu ihalede amaç operatörlere 4G lisansı vermek değil, operatörle-rin ileri düzey 4G teknolojilerini hayata geçirmelerini ve 5G teknolojilerini devreye sokacak lisansları alma-larını sağlamak... Yani yeni ihale ile “giriş seviyesi” 4G teknolojileri lisanslanamayacak, aksine eskimiş 4G tek-nolojileri dışlanacak ama daha ileri seviye 4G teknolo-jileri geçiş sürecinde kullanılacak, bu sırada operatörler 5G teknolojilerini devreye sokacak ve bunun için ayrıca bir ihale yapılmayacak. Dolayısıyla devletin tek bir ihalede önümüzdeki 10 senelik mobil iletişim lisansla-rını dağıtması bekleniyor. Bu da şirketlerin daha büyük ücretler ödemesi anlamına gelecek.

İptal edilen 4G ihalesinde şirketlerin toplam 2-3 milyar dolar lisans ücreti ödemesi bekleniyordu. Şimdi yeni-den düzenlenen 4,5 G ihalesinde ise iletişim şirketle-

Aynı 3G ihalesinde olduğu gibi, 4G ihalemizde de işler arap saçına döndü. Hatırlayacağımız gibi, Türkiye 3G teknolojilerine geçmek için hazırlık yaparken,

hükumet değişimi, ekonomik krizler, özelleştirme telaşı derken 3G ihalesi sürekli ertelenip durmuş, Türkiye’nin 3G’ye geçişi beş yıl kadar gecikmişti.

4G’de Son Durum Nedir?

Süleyman [email protected]

iletişim

Page 55: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

55

rinin önümüzdeki yaklaşık on yıl boyunca para kazanacakları lisans-ları almak için yaklaşık 5-10 milyar dolar seviyesinde toplam bir ödeme çıkaracakları tahmin ediliyor.

Elbette iletişim şirketlerinden bu miktarda parayı tek seferde almak mümkün olmayacağından, devletin ödemeyi yıllar içinde takside bağla-yabileceğini düşünebiliriz.İhale sonucunda karışımıza çıka-cak, hayatımıza girecek yeni ser-vislerin ise 4G servislerinden daha hızlı ve daha zengin olacağını tah-min edebilirsiniz. 4,5 G hızlarının ortaya çıkması demek, her şeyden önce internet üzerinden içerik ser-vislerinin artık hayatın olağan par-çası haline geleceğini işaret ediyor. Yani yurt dışındaki Netflix, Ama-zon Instant Video gibi OnDemand video servisleri artık Türkiye’de de hizmete girecek. Bunun Türkçesi ise şu anlama geliyor, artık dev ya-pım şirketleri, televizyon kanalları Internet dizileri çekip yayınlayacak, insanlar televizyonlarını internet üzerinden seyredecek, TiviBu gibi servisler canlı yayınını durdurmak ve bir hafta önceki yayınları sey-rettirmenin dışında çok gelişmiş On Demand yeteneklerini hizmete sokacak. Mobil uygulamalar üze-rindeki kısıtlamalar kalkacak, cep telefonunuzdan sayısız kanalı, sayısız filmi, sayısız canlı yayını seyredebileceksiniz.

Sinema yapımcıları filmlerini artık sinema salonlarında vizyona sokmak için çırpınmayacak, sadece online servislerden izlenebilen yeni sinema filmleri karşımıza çıkacak. Reklam verenler online servislere büyük bütçeler ayıracak ve Tür-kiye’deki online servisler bu dev bütçelerle buluşunca çok gelişecek, bugün aklımıza gelmeyen yeni servisler, yeni hizmetler ortaya çıkacak.

Ancak tüm bunların olabilmesi

için operatörlerin 26 Ağustos’ta alacakları 4.5 G lisanslarıyla yeni servislerini uygun fiyatlarla halka ulaştırmaları gerekiyor ki, bunun da 2015 sonu-2016 başına denk gelmesini bekliyoruz.

4G İndirme Hızı Nedir?

4G demek kısaca daha hızlı veri ak-tarımı anlamına geliyor. Bu nokta-da 4G’nin ne kadar hızlı olduğunu görebilmek için 4G hızının sıradan 3G ağ hızından 5 kat hızlı oldu-ğunu söyleyebiliriz. Öte yandan aynı lokasyonda, bazı durumlardan dolayı 4G ile 3G arasındaki hız farkı değişkenlik gösterebiliyor. 4G’nin sağladığı avantajları anla-mak oldukça kolay oluyor. Çünkü 4G teknolojisi maillerin hızlı gidip gelmesinden tutun da web sayfa-larının daha hızlı yüklenmesine kadar pek çok ufak ayrıntıda kendi-sini gösteriyor. Pratikte 4G indirme hızları 12-15 Mbps arasında deği-şiyor. Hali hazırda hizmet sunan firmalar en yüksek 4G indirme hızının ise 40 Mbps olduğunu iddia ediyor. Ortalama upload hızları ise 5 – 6 Mbps arasında değişiyor. Pratikte görülen en yüksek upload hızı ise 15 Mbps olarak karşımı-za çıkıyor. Bunların yanı sıra hali hazırda şirketler 300Mbps LTE-Ad-

vanced testleri yapmaya başlamış durumda. Şirketlerin kısa bir süre içerisinde son 4G teknolojisini sa-hip olduğu şebekelerde kullanması bekleniyor.

4G Neden Çok Hızlı?

4G’nin etkileyici hızı OFDM (Orthogonal Frequency Division Multiplexing) kullanımı ile ortaya çıkıyor. Bu teknolojiyi ADSL, Wi-Fi, DVB-T, DVB-H ve DAB teknoloji-lerine benzetebiliriz. 4G teknolo-jisinin öncelikli amacı gecikmeyi engellemek değil, paraziti en aza indirmek ve aynı bant üzerindeki veri yoğunluğunu arttırmak. 4G hızını daha iyi anlamak için 4G/LTE teknolojisine sahip akıllı te-lefon yada tabletinizden bir video veya oyun açın farkı çok net bir şekilde görebileceksiniz. Sonuçta 4G sizlere daha hızlı ve daha kolay veri aktarımı sağlar. Bu noktada bu hizmetin teorik olarak daha ucuz olması gerekir. Ancak tabi ki yeni bir teknolojinin fiyatı eski teknolo-jiden daha ucuz olamaz. 4G hızının daha da artması mümkündür. Eğer cihazlarda MIMO (Multiple Input Multiple Output) teknolojisi, çoklu antenler, vericiler ve 802.11n Wi-Fi gibi ekipmanlar var ise hızın da artması muhtemeldir.

Page 56: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

56 57

iPad’den Önce Bu Tabletler VardıiPad, dijital dünyaya tablet kavramını hediye etmiş gibi görünse de aslında çok orijinal bir ürün sayılamaz çünkü dijital tablet kavramı iPad’den çok önce keşfedilmiş hatta piyasaya çıkmış, kullanıcılarıyla buluşmuştu. Ancak, tabletleri pratik, kullanışlı ve cazip bir ürün haline dönüştüren Apple oldu.

Y ine de Apple’dan çok çok önce, sayısız tablet denemesi yapıldığını unutmayalım. İşte, tarihin karanlıklarında

unutulup kaybolmuş o eski tabletler.

RAND Tablet - 1963

1963 yılında ortaya çıkan bu tab-let, bugün alıştığımız dokunmatik ekranlı tabletler gibi değil, mühen-dislerin ve bilim adamlarının bil-gisayara müdahale etmesini kolay-

laştıran bir veri giriş tableti olarak hizmet veriyordu.

PADD (Star Trek) - 1966

İnanılmaz ama gerçek, 1966 yılında yayınlanan Star Trek dizisinde, bu-günkü tabletleri andıran ilk tabletler ortaya çıktı. O zamanın teknoloji-sine göre, hayal bile edilmesi zor olan cihazları televizyon ekranında görmek, herkesi heyecanlandırıyor-du. Belki, Steve Jobs da Star Trek’i seyrede seyrede aklına bir tablet

üretme fikri yerleşti, kim bilir?

A Space Odyssey: Newspad (1968)

Bu daha da inanılmaz. 1968 yılında çekilen ve 2000 yılındaki uzay yolcu-luklarını anlatan 2000: A Space Ody-ssey isimli klasik filmde, uzun bir uzay yolculuğu sonrasında uykudan kalkıp kahvaltılarını yapan astronot-ların, uzay gemisi içinde bir tablet üzerinden gazetelerini okuduklarını, arkadaşları ile görüntülü konuş-

Süleyman [email protected]

tablet pc

Page 57: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

56 57

ma yaptıklarını gördük. Bugünkü tablet formatını çok başarılı şekil-de tahmin eden film, iPad ilk kez ortaya çıktığında yeniden gündeme gelmişti.

Dynabook (1972)

Xerox’ta çalışan bir mühendisin geliştirdiği bu klavyeli laptop, her çocuğa bir bilgisayar kampanyası ile 1972 yılında ortaya çıkmıştı. Elbette o yıllarda çocuklar, sadece iş yazı-lımlarını çalıştırmak için kullanılan sıkıcı bilgisayarlara ilgi göstermi-yorlardı ve tablete talep olmadı.

GRiD Systems GRiDPad (1989)

1989 yılında piyasaya çıkan bu do-kunmatik ekranlı tablet, üzerindeki stylus sayesinde kontrol ediliyordu. Depolarda mal sayımı yapan çalı-şanların hayatını çok kolaylaştırdı-ğını itiraf etmek gerek.

NCR 3125 Notepad (1991)

Microsoft Windows for Pen isminde bir işletim sistemi duymuş muydu-nuz? 1991 yılında piyasaya çıkan dokunmatik ekranlı bu tablette Microsoft Windows’un kalemle çalışan versiyonu bulunuyordu. İş dünyasındaki profesyonellere yönelik tasarlanan tablet, o zaman-

larda bilimkurgunun gerçek olması gibi tanıtılmıştı ancak fiyatının cep yakması gibi bir problem vardı. Za-ten aynı problem, o dönemde tablet bilgisayar hamlesi yapmak isteyen Microsoft’un da hayal kırıklığına uğramasına neden olmuştu. 20 sene sonra ise artık şartlar olgunlaştı-ğında, tabletlerin kaymağını Apple yiyecekti.

IBM ThinkPad 700T (1992)

IBM de 1990’ların başında tablet çıkarmadan duramadı. Elbette yine Windows for Pen işletim sistemi ile...

Apple Newton MessagePad (1993)

Apple da, 90’ların başındaki tab-let furyasından uzak duramadı ve kendi dokunmatik ekranlı-stylus’lu avuç içi bilgisayarı/tabletini piyasa-ya sürdü.

Microsoft Tablet PC prototype (2000)

Bill Gates’in en büyük hayallerin-den biri olan Tablet PC’lerin ilk prototipi 2000 yılında piyasaya çık-tı. Daha sonra bazı firmalar küçük tablet PC modelleri piyasaya sürdü-ler ancak yüksek fiyatları nedeniyle

büyük ilgi göremediler.

Ultra Mobile PC’ler (UMPC) (2006)

Microsoft’un yeni bir tablet formatı denemesi de 2006 yılında UMPC is-miyle ortaya çıktı. Kendi klavyesine sahip, dokunmatik ekranlı ve mobil Windows işletim sistemli bu avuçiçi mini PC’lerin, insanlara ofis dışında da iş yapmak, internete bağlanmak fırsatı vermesi bekleniyordu ama olmadı çünkü cihazların işlemcileri çok yavaş kalıyor üstelik pilleri de bir saat içinde bitiyordu. Kimse de bir saatliğine internete bağlanmak için cebinde kalın, hantal bir yük taşımak istemedi. Microsoft yine başaramadı.

Apple iPad (2010)

Rakiplerinin hatalarını iyi analiz eden ve birkaç sene önce iPhone ile dokunmatik ekranlı akıllı telefon-lar alanında çığır açan Apple, bir anlamda iPhone’un boyutlarını büyüterek oluşturduğu tablete iPad adını verdi ve Steve Jobs sahnede gerine gerine tableti tanıtıp övdük-çe övdü, övdükçe övdü. Fanboylar, birkaç saat içinde Apple mağaza-larını talan edip, buldukları tüm iPad’leri satın alınca dünya resmen tablet çağına girmiş oldu.

Süleyman [email protected]

Ultra Mobile PC’ler (UMPC) Apple iPad RAND Tablet - 1963

Page 58: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

58 59

özellikler sunan kılıflar mevcut. Bazı tabletler düşmelere ve şoklara karşı dayanıklılık gösterirken, bazı-ları ise toza ve suya karşı dayanıklı-lık sunuyor. Hepsini bir arada sunan kılıflar da mevcut. Şimdi gelin hep birlikte en sağlam iPad kılıflarına bakalım.

Lifeproof NÜÜD for iPad Air 2

Su ve toza karşı dayanıklılık sunan bu kılıf aynı zamanda 1.5 metreden yere düşüşlerde sağlamlık garantisi veriyor. 130 Dolarlık fiyatla satışta olan kılıfın siyah, beyaz ve şeffaf renk seçenekleri mevcut.

Otterbox Defender

Kılıfın 3 katmanlı bir güvenlik iddiası var. Bu 3 katman sırasıyla düşme, darbe ve sıvı geçirmezlik olarak adlandırılmış. Siyah, veyaz ve pembe renk seçenekleri olan kılıf 90 Dolara satılıyor.

Ballistic Tough Jacket for iPadAir2

İsminin içinde balistik kelimesi geçse de kurşun geçirmezlik özel-

liği bulunmuyor. Sadece darbe ve düşmelere karşı koruyan kılıf, su geçirmezlik özelliği sunmuyor. Si-yah ve beyaz renk seçenekleriyle 70 Dolardan alıcı buluyor.

Trident Kraken

Kılıfın en önemli özelliği toz filtresi. Tabii ki düşmelere karşı koruyor ancak iPad’in içine toz girmesini de büyük ölçüde önlüyor. Siyah, beyaz, pembe, mavi ve yeşil renk seçe-nekleriyle darbelere ve toza karşı korunmanın bedeli 70 Dolar.

Speck DURAFOLIO for iPad Air 2

Bu kılıfın en büyük özelliği askeri standartlarda darbe emiş gücüne sahip olması. Ancak tabii ki yapısı itibariyle su geçirmezlik özelliği sunmuyor. Ayrıca stand özelliği de var. Siyah ve pembe renk seçenekle-ri var. Fiyatı ise 70 Dolar.

Gumdrop Hideaway

Silikon ve kalın kenarları sayesinde oldukça fazla darbe sönümleme ye-teneğine sahip olan bu kılıfın siyah,

Tablet bilgisayar günümüzün ihtiyaçlarından bir tanesi. Peki ya düşerse ve kırılırsa? Tablet bilgisayar denilince akla gelen ilk ürünlerden biri olan iPad için en iyi ve en

sağlam 10 kılıfı derledik.

En Sağlam 10 iPad Kılıfı

Düşmelere, darbelere, toza ve suya dayanık-lı en sağlam 10 iPad kılıfı listemizde farklı bütçelere göre farklı

Lifeproof NÜÜD for iPad Air 2

Otterbox Defender

Ballistic Tough Jacket for iPadAir2

Trident Kraken Speck DURAFOLIO for iPad Air 2

Page 59: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

58 59

mavi ve kırmızı renk seçenekleri var. 70 Dolardan satılan kılıfın su geçir-mezlik özelliği bulunmuyor.

Thule Atmos X3

Hem sağlam hem stand olan kılıflar-dan bir tanesi daha. Özellikle arka tarafın korunduğu bu kılıf 70 Dolara satılıyor ve şimdilik sadece siyah renk seçeneği var.

Urban Armor Gear Rogue Folio

Sıradaki kılıfımız sadece 50 Dolar. İsminden de anlaşılacağı gibi tam bir zırh formuna sahip. Tabletinizin her köşesini saran yapısı ile düşmelere karşı koruma sağlayacağı kesin.

Targus SafePort Rugged Max

48 Dolarlık fiyatıyla gelen bu kılıf düşmelere ve toza karşı dayanıklı-lık sunuyor. Ancak su geçirmezlik konusunda bir iddiası yok. Kılıfın sadece siyah renk seçeneği var. En uygun fiyatlılarından biri olduğunu hatırlatalım.

STM Dux

Bu sıralamadaki en iddialı kılıf STM Dux. 6-feet yani neredeyse 2 metre-den yere düşüşlerde iPad’inizin hasar almayacağına garanti veren kılıfın siyah, kırmızı ve mavi renk seçenek-leri var. 126 Dolarlık fiyatıyla dikkat

çekiyor ancak renkler değiştikçe fiyatın da değiştiğini söyleyelim.

Tabletler Daha Önemli Hale Gelecek

Araştırmanın sonuçlarına göre tablet-ler uzmanlık gerektiren iş alanlarında daha geniş kapsamlı bir kullanım alanına sahip. Türk tablet kullanıcı-larının yüzde 13’ü tabletlerini barkod okuma amacıyla kullandıklarını belir-tirken, yüzde 28’i tabletlerine USB ya da Seri giriş üzerinden tarayıcı, yazıcı ya da kameralarını bağladıklarını ifade ediyor. Türk tablet kullanıcıları-nın yüzde 13’ü lojistik operasyonla-rının takibi için tablet kullandıklarını söylerken, yüzde 16’lık dilim tablet-lerini coğrafi bilgi sistemi bilgileri için kullandıklarını, yüzde 5’lik dilim elektronik imza alımı, yüzde 13’lük dilim müşteri ödemesinin alınması, yüzde 15’lik dilim akıllı kart doğrula-ması ve yüzde 7’lik dilim ise RFID ve NFC etiketlerini taramak için tablet kullandıklarını kaydediyor. Araştırma ayrıca en yüksek üretkenlik artışlarının yaşandığı ülkelerde (İtal-ya, İspanya, Rusya ve Türkiye) tablet-lerin geniş kapsamlı olarak uzmanlık gerektiren alanlarda kullanıldığını da ortaya koyuyor. Söz konusu üretkenlik artışlarına rağmen kullanıcılar tablet cihazlarının daha da gelişmesi gerek-tiğini söylüyorlar. Türk kullanıcıların yüzde 79’u iş amacıyla kullandıkları tabletlerinden tam olarak memnun

olmadıklarını ifade ediyor. Buna ek olarak tablet satın alanların yüzde 93’ü, satın aldıkları tableti kullanan-ların son iki yılda tabletleriyle sorun yaşadıklarını, yüzde 86’sı ise kalitesiz tasarım ya da işlevsellik sorunlarını bildirdiklerini ifade ediyor. Bildirilen sorunların sıralı listesi ise şöyle: Pil sorunları (%45), aşırı ısınma (%30), kırık ekran (%23), ekranın parlak güneş ışığı altında okunmaması (%20) ve hasar (%20).

Gumdrop Hideaway Thule Atmos X3 Urban Armor Gear Rogue Folio

Targus SafePort Rugged Max

STM Dux

Page 60: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

60 61

BT Günlüğü Test Merkezi, bundan böyle her ay yeni çıkan ürünleri mercek altına alıyor. Deneyimli bir kadro ile özellikle mobil hayatın inceliklerine parmak basacak olan BT Günlüğü, sunuculardan tutunda basit bir cep telefonuna kadar düşünebileceğiniz her türden ürünü sizlere anlatmak ve açıklamak için çabalayacak. Eskiden kurumsal ve son kullanıcı olarak iki ayrı ürün grubu pazarı bulunuyordu, fakat son yıllarda bu pazar ayrımı yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Kurumsal pazara hitap eden ürünlerin çalışan kullanıcılar için tasarlandığı bir gerçek. Ama şunu da unutmamamız gerekiyor her kurumsal kullanıcı aynı zamanda bir son kullanıcı ve birçok çalışan kendi özel teknolojik cihazını aynı zamanda işyerinde de kullanıyor. Yapacağımız ürün incelemelerindeki amacımız ise siz değerli okuyucularımıza satın alma kararı konusunda yardımcı olmak. Bu konuda aklınıza gelebilecek herhangi bir soruyu istediğiniz zaman bizlere sorabilirsiniz. E-Posta adresimiz [email protected].

donanım

Page 61: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

60 61

Amazon’un E-kitap cihazı olan Kindle’dan bildiğimiz E-Ink ekrana sahip olan bu akıllı bileklik, akıllı telefon-larla sorunsuzca haberleşebiliyor. Gelen aramaları ve mesajları gösterebilen 1.4 inç E-Ink ekranlı Smartband Talk, gelen çağrıları cevaplandırması ile fark yaratıyor. Evet. Yanlış duymadınız. Smartband Talk’un üzerinde bir hoparlör ve mikrofon yer alıyor. Akıllı telefona gelen çağrıları E-Ink ekranında görüp cevaplayabiliyorsunuz. Elbette buradaki kalite bir cep telefonu kadar yüksek de-ğil. Ama arabanın içinde bu çağrıları cevaplayabilmek ve bir araç kiti gibi çalışabilmesi oldukça büyük bir avantaj. Sony Smartband Talk’ın ekranı 296x128 piksel çözünür-lüğü sembol ve metinleri rahatlıkla okunmasını sağlıyor. En büyük avantajlarından biri ise, en güneşli ortamda bile rahatlıkla okunabilmesi. En büyük dezavantajı ise, arka aydınlatma olmadığından karanlık ortamlarda ek-ranın okunamaması.

Bu üründe beğendiğimiz bir özellik, farklı bilekler için iki farklı kayışa sahip olması. Smartband Talk bu kayış-lar sayesinde bileğe tam oturuyor. Tabi burada kullanı-lan hafif eğik tasarımın önemi oldukça büyük. Bununla birlikte 24 gr ağırlığı ile oldukça hafif olan Smartband Talk, rahatlıkla taşınabiliyor ve kesinlikle bir rahatsızlık vermiyor. Sanki bilekte bir saat varmış gibi hareket eden Smartband Talk, su geçirmez özelliği ile önemli bir artı sağlıyor. Sony’nin yeni nesil akıllı telefonlarda olduğu gibi, bu ürün de tatlı suda 1.5 m derinliğinde kullanıla-biliyor.

Sony’nin Smartband SWR10’un veliahttı olan SWR30, E-Ink ekranı sayesinde benzer ürünlerle kıyasla çok daha az bir güç tüketiyor. Bununla birlikte ürünün tasa-rımı da hemen göze çarpıyor. 70 mAh’lik pil yaklaşık 3 gün boyunca kesintisiz çalışabiliyor. En azından bu Sony tarafından verilen bir değer. SWR10 yaklaşık 5 gün daya-nabiliyordu. Bu her ne kadar bir dezavantaj gibi görünse

de, Smartband Talk’ın 30 dakikada dolması önemli bir özellik.

SmartBand Talk, benzer akıllı bileklerde olduğu gibi adımları ölçebiliyor. Bununla birlikte yürüme, yatma ve koşma sürelerini de hesaplayabiliyor. Saat özelliğine de sahip olan SmartBand Talk, akıllı telefona yüklenen kendi uygulaması ile farklı fonksiyonlara yükseltilebili-yor. Yaklaşık 15 farklı fonksiyon bu ürüne atanabiliyor. Play Store’dan yüklenen bu uygulamalar sayesinde mü-zik oynatıcısını kontrol eden, telefonu bulan, telefonun kamerasının yöneten, takvim ve hava durumunu gös-teren uygulamalar yüklenebiliyor. Ana ekran istenildiği gibi değiştirilebiliyor. Kullanıcı isterse, ana ekrana iste-diği bir yazıyı yazdırabiliyor. SmartBand Talk, %0.1’lik bir sapma payına sahip. Bununla birlikte yürüme ve koşma sürelerini hesaplamada da oldukça başarılı. Kalori hesaplamayı kendi üzerinde yapamıyor. Ama bu hesabı beraberinde yüklenen yazılımda yer alıyor. Metinleri okumak zor olabiliyor. Nedeni de, normalde dik kullanılan bu ürünün, metin okumada yatay moda geçmesi. Bu da kullanıcının bileğin bükmesi anlamına geliyor. Uzun metinlerde bu ciddi bir dert olabilir. So-nuçta E-Ink ekran dokunmatik bir ekran değil. Bu ekran sarsıntı sensoruna göre hareket ediyor.

Sony Smartband TalkSporcular İçin Akıllı Bileklik

Akıllı bileklik pazarı oldukça ilginç ürünlerle boy gösteriyor. Bunlardan en dikkat çekici olan kuşkusuz Sony Smartband Talk.

Teknik Özellikler:

Genişlik: 23,5mmKalınlık: 9,5 mmEkran: 1,4 inç siyah ve beyaz E mürekkepli ekranÇözünürlük: 296x128. 192 dpiPil: 70 mAhAğırlık: 24 g

Page 62: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

62 63

donanım

LG, G4 ile oldukça agresif bir pazarlama stratejisi izliyor. Arka kapak deri kaplı ve isteğe göre değişebiliyor. Olduk-ça başarılı bir ergonomiye sahip olan LG G4, görsel olarak da ilgi çekiyor. LG, bu üründe metal çerçeve modası-na uymadı. Önceki modellerde olduğu gibi bu üründe de plastik çerçeve kullanıldı. Bu hem bir avantaj hem de dezavantaj. Metal çerçeveli ürünler çok daha havalı görünüyorlar. LG G4, bu eksikliği deri kaplı arka kapak ile çözüyor. Bununla birlikte plastik çerçeveli ürünlerde ekran camının kırılması metal çerçeveli ürünlerle kıyas-la çok daha az. LG G4’de kullanılan plastik malzeme, esnediğinden dolayı darbeyi emiyor ve bu sayede de camın kırılmasını önlüyor. 2560 x 1440 piksel çözünürlü-ğüne sahip olan 5.5 inç büyüklüğündeki ekran iPhone 6 Plus gibi üst ligde yarışıyor. Kullanılan Snapdragon 808 işlemci, 1.8 GHz saat frekansında 6 çekirdek çalıştırıyor. Bu işlemcinin en büyük özelliği X10 LTE desteğinin yanı sıra çok düşük bir güç tüketiminde yüksek bir performans sergilemesi. Bu özellikler 3 GByte bellek ile birleştiğinde müthiş bir performansa ulaşılıyor. Yaptığımız testlerde menü arası geçişlerde ve uygulamalarda yüksek bir per-formans elde ettik. Oyun testlerinde her türü isteğimizi karşılayan LG G4, tam yük altında bile zorlanmadan işine devam edebiliyor.

LG G4’ün sahip olduğu kapasite 32 GByte. Bu kapasitenin sadece 24 Gbyte’ı kullanılabiliyor. Daha fazla kapasite isteyen kullanıcılar microSD kart yuvasına 128 GByte’lik micro SD takabilirler. Micro SIM destekli LG G4, değişti-rebilir 3000 mAH’lik bir pile sahip. Yaptığımız testlerde, Pil kullanım süresi yaklaşık 10 saat sürüyor. Bu değer LG G3 ile kıyaslandığında, G4’ün pil kullanım süresinde %20

daha avantajlı olduğunu söylemeliyiz. Günümüzde bir çok üretici arka kapak tasarımlarından vazgeçmiş du-rumda. LG G4 eski geleneği sürdürme niyetinde. Değiş-tirilebilir pil elbette büyük bir avantaj. Ama bu avantajı elde etmek için su ve toza karşı koruma standartlarından ne yazık ki vazgeçmek gerekiyor. LG G4’ün arka kamera-sı 16 MP’lik bir çözünürlükte fotoğraflar çekebiliyor. Bu kameranın en büyük özelliği , f1.8 diyafram açıklığı değeri ile, flaş olmadan karanlık ortamlarda müthiş fotoğraflar çekebilmesi. Tüm bunlarla birlikte G4’te yeni bir optik sabitleyici kullanıldı. LG G3, 1 derecelik sallanmalarda fotoğraf çekebiliyorken, LG G4 iki derecelik titreşimlerde başarılı fotoğraflar çekebiliyor. Bu da ister istemez fotoğ-raf kalitesini inanılmaz derecede yükseltiyor. Fotoğraflar daha aydınlık ve renk doğruluğu daha üst seviyelere ta-şınıyor. LG, elbette fotoğraf profesyonellerini de düşün-müş durumda. LG G4’de bulunan Expert modu sayesinde profesyonel fotoğraf makinelerinde bildiğimiz birçok ayar yapılabiliyor. Ürünün ön tarafında ise geniş açıya sahip 8 MP’lik bir Selfie kamera yer alıyor. Bu kameranın en büyük özelliği, 2 saniye aralıklarla dört resim çekebilme-si. Uzun lafın kısası. LG, kullanıcıların tüm isteklerini bu ürün ile karşılamak istiyor. Belli ki, LG piyasanın neler İstediğini çok iyi araştırmış.

LG G4 Kamerası İle Fark Yaratıyor

Birçok üretici ürünlerini aylar önce piyasaya sürerken, akıllı telefon yarışında LG geride kalmayı tercih etti. Yeni ürünü olan G4’ü aceleye getirmeyen LG, sonuçta kendisinden çok söz ettirecek bir telefonu piyasaya sürdü. Kamerası ile fark yaratan LG G4 inceleme altında.

Teknik Özellikler:

Ekran: 5.5 inç (2560×1440)İşlemci: Snapdragon 808 (6 çekirdek)Bellek: 3 GByteKapasite: 32 GByteİşletim Sistemi: Android 5.1Kamera: 16 MP Arka, 8 MP önBoyutlar: 148.9 x 76.1 x 6.3 - 9.8 mmAğırlık: 155 g

Page 63: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

62 63

Ayarlanabilir mekanizma HyperX Cloud II’nin kafa-ya oldukça rahat oturmasını sağlıyor. Zevkinize göre değiştirebileceğiniz suni deri ve bez kulaklık sünger-leri çok iyi düşünülmüş bir avantaj. Ama bundan da önemlisi kuşkusuz 53 mm büyüklüğündeki Neodim sü-rücüler. Çevrenizdeki sesi 20 dB filtreleyebilen HyperX Cloud II, Neodim sürücüler sayesinde üst seviyelerde bir ses kalitesine ulaşıyor. 7.1 Surround Sound harici ses kartını kullandığınızda fark hemen belli oluyor. Özellikle oyunlarda, arkanızda yaklaşan düşmanı duya-bilmeniz gerçekten dinlemeye değer. Elbette ki 7.1 ses teknolojisini bu üründe abartmamak lazım. Neticede iki adet hoparlörden 7+1 kanal ses çıkışı alınmaya ça-lışıyor. Kabul ederseniz ki, bu teknolojinin de bir sınırı var.

Müzik sevenler ,7.1 yerine Stereo seçmeleri halinde yüksek ve alçak frekanslı sesleri (15-25000) çok daha net duyabilecekler. Bununla birlikte bass’lar oldukça tok. Kutunun içinde ergonomik tasarımı ile beğenimizi kazanan kulaklık, harici ses kartı, taşıma çantası, uzat-ma kabloları, kulaklık süngeri ve mikrofon veriliyor. Mikrofon isteğe göre kulaklığa takılıp çıkarılması iyi düşünülmüş bir özellik. Beraberinde gelen mikrofonun performansı ortalama seviyelerde. Yaptığımız testlerde üründen memnun

kaldığımızı söylemeliyiz. Beklentimiz yüksekti ve mikrofonun, etraftaki gürültüyü çok iyi filtrelemesi en büyük eksiklik olarak gördük. Tabi bu mikrofonun kötü olduğu anlamına gelmiyor. Sonuçta HyperX Cloud II’nin mikrofonu birçok kulaklıktan daha iyi olduğu bir gerçek.

Harici ses kartının da benzer bir mekanizma ila çalış-ması önemli bir artı. Genelde 7.1 ses sistemini des-tekleyen kulaklıkların kablolarının ucu USB girişi ile donatılmış oluyor. Dolaysıyla bu tür ürünleri 3.5 mm jack girişine sahip ses çıkış cihazlarına bağlayamıyor-sunuz. HyperX Cloud II, var olan 3.5 mm jack girişine harici ses kartını bağlıyorsunuz. Bunu yaptığınızda USB ucunu bilgisayara bağlayıp 7.1 ses çıkışının tadına varabiliyorsunuz. Ses kartını bağlamadığınızda, mevcut olan 3.5 mm Jack girişini istediğiniz ses çıkış cihazına bağlamak mümkün.

HyperX Cloud II sadece oyun sevenlerine hitap etmiyor. Bu ürünü, 7.1 ses kartını takmadığınızda, istediğiniz ses kaynağında kullanabiliyorsunuz. İster Tablet, akıllı telefon, Xbox veya Playstation 4 olsun. HyperX Cloud II her türlü kaynakta çalışıyor. Bu yüzden olsa gerek HyperX Cloud II’nin kablo uzunluğu 3 metre civarında. Yani televizyona bile rahatlıkla bağlanabiliyor. Sonuç olarak HyperX Cloud II, ne eksiği ne de fazlası olan bir kulaklık. Birçok üreticiye baktığınızda bazı temel fonksiyonların konulmadığını görüyorsunuz. Bazı ürünler de hiçbir zaman kullanamayacağınız özel-liklerle donatılmış. HyperX Cloud II, olması gereken özelliklere sahip bir ürün. Durum böyle olunca ek fonk-siyonlar yerine ses kalitesine çok fazla önem verilmiş. Bu da birçok kullanıcının mutlaka hoşuna gideceğini düşünüyoruz.

HyperX Cloud II7.1 Ses Teknolojisine Sahip Kulaklık

HyperX Cloud II, tıpkı HyperX Cloud gibi deri kaplı bir alüminyum iskeletine sahip. Toplamda 320 gr ağırlığında olan bu kulaklık, alüminyum iskelet sayesinde istenilen stabiliteye ulaşıyor.

Teknik Özellikler:

Sürücü: Neodim 53 mmNominal SPL: 98±3dBKablo uzunluğu ve tipi: 1 m + 2 m uzatma Bağlantı: tekli mini stereo jak fişi (3,5 mm)Mikrofon çıkışı: -39±3dBAğırlık: 320 g

Page 64: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

64 65

donanım

11.6 inç ekran boyutuna sahip olan Pavilion x360, ilk olarak görselliği ile kendisini fark ettiriyor. Cırtlak bir kırmızı renk ile hemen göze çarpan bu ürün, kullan-dığı plastik kasa sistemi ile birçok tartışmaya vesile oluyor. Pavilion x360, hem dış hem de iç tarafı plas-tik ile kaplı olmasına rağmen, stabil bir yapının elde edilmesi bizi şaşırttı. Klavye bölgesinin Alüminyum malzemeden üretilmesi, bükülmeyi önlüyor. Bu da cihazın işçiliğine olumlu bir şekilde yansıyor.

11.6 inç Dokunmatik Ekran

HP Pavilion x360 kullanımı kolay ve sorunsuz olan kapasitif bir dokunmatik ekrana sahip. Ürünün dokunmatik performans gayet başarılı. Fakat ekra-nın ulaşabildiği maksimum çözünürlük ne yazık ki beklentinin aşağısında. 1366x768 piksel çözünürlüğü günümüz için yeterli değil. Bununla birlikte 181 cd/m²’lik parlaklık değerinin de daha iyi olmasını ister-dik. Benzer ürünlere baktığımızda Full HD çözünürlük ve yüksek parlaklık değerine sahip cihazların piya-sada rahatlıkla satıldığını söylemeliyiz. HP, ürünün fiyatını düşürmek için ekranda ciddi bir tasarruf sağlamak istemiş. Kontrast değerinin de düşük olması özellikle güneşli ortamlarda ekrandan bir şeyler oku-mak ciddi anlamda zorlaştığını söylemeliyiz.

Pentium İşlemciye Sahip

HP Pavilion x360, 2.16 GHz frekans hızında çalışan Intel Pentium işlemcisine sahip. Intel grafik yonga-sına sahip olan ve toplam bellek kapasitesi 4 GByte olan Pavilion X360, temel ihtiyaçları fazlasıyla karşı-lıyor. 750 GByte kapasiteli bir disk üzerinde barındı-ran HP’den elbette müthiş bir performans beklemek yanlış olur.

Beats Audio Ses Sistemi

HP Pavilion x360, özellikle Bass sesleri ile fark yara-tan Beats Audio teknolojisini kullanıyor. Sahip oldu-ğu stereo hoparlörler, kaliteli bir ses çıkışı sunuyor. Bu kalite daha çok alçak frekansı sesler için geçerli. Üründe bir Subwoofer olmadığından dolayı yüksek frekanslı Bass sesleri, ne yazık ki istenilen seviyelere çıkamıyor.

Değiştirilemeyen bir batarya ya sahip olan HP Pavilon X360, tam yük modunda yaklaşık dört saat kesintisiz çalışabiliyor. Bu esasında iyi bir değer, ama bu konfi-gürasyonda bir üründe daha yüksek bir çalışma süresi beklerdik.

Sonuç

Göze çok fazla hitap eden HP Pavilion x360, özellikle uygun fiyatı ile fark yaratmak istiyor. İyi bir işçiliğe sahip olan X360, Tablet kullanımında da iyi bir çalış-ma sergiliyor. Fakat sınırlandırılmış donanım birle-şenleri ve düşük çözünürlüklü ekranı önemli bir eksi. Bununla birlikte 1.4 kg’lık ağırlık bu ürün için fazla. HP Pavilion x360 bu yüzden, çok fazla performansa önem vermeyen, görselliği seven ve temel ihtiyaçları-nı uygun fiyata karşılamak isteyen kullanıcılar tara-fından tercih edilmeli.

HP Pavilon X360, 360 derece dönebi-len ekranı sayesinde hem bir tablet hem de bir dizüstü sistemi olarak görev yapıyor. Şık bir görünüme sahip olan Pavilon X360’a yakından bakıyoruz.

Teknik Özellikler:

Ekran: 11.6 inç 1366 x 768 pikselİşlemci: PENTIUM N3540 2.16GHZBellek: 4GBSabit Disk: 750GBBoyutlar: 308 x 215 x 22 mmAğırlık: 1.4 kg

HP Pavilion X360İkisi Bir Arada Çözümü

Page 65: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

64 65

Android One programı kapsamında üretilen telefon-lar, kullanıcıya Android işletim sisteminin en güncel versiyonu ile, en yeni özellik, uygulama ve güncelleme-lerin rahatlıkla yüklenebileceği bir şekilde sunuluyor. Bununla birlikte Android One programı kapsamında geliştirilen telefonlar hızlı işlemci, kaliteli geniş ekran, yüksek çözünürlüklü ön ve arka kameralar gibi gelişmiş özelliklere sahip oluyorlar. General Mobile 4G işte bu tür bir telefon. Metal görünümlü plastik bir çerçeveye sahip olan General Mobile 4G, benzer ürünlerle kıyaslandığın-da üstün bir tasarıma sahip değil. Giriş seviyesi telefon-larda bildiğimiz tasarımın bir tık üzerinde olan General Mobile 4G, arkadaki suni deri kapak ile fark yaratma peşinde. Bunu da iyi beceriyor. Çünkü beyaz ve siyah renk seçenekleri ile satışa sunulan bu kapaklar, ürünü ucuz göstermekten kurtarıyor.

5 inç büyüklüğünde Gorilla Glass 4 HD IPS (1280 x 720) ekranına sahip olan General Mobile 4G, 135 gr ağırlığı ile ele çok rahat oturuyor. 400 cd/m2 ile iyi bir parlaklığa ve kontrast değerine sahip olan bu ekran keskin ve net görüntüler verebiliyor. Başarılı renk doğruluğunu da hesaba kattığımızda, aynı segmentte satılan ürünlerle kıyasla önemli bir avantaj sağlıyor.Suni deri kapak gü-nümüzde hızlıca yayılan yeni bir moda. Kapağın altında micro SIM ve microSD kart yuvaları yer alıyor. Bununla

birlikte şarj olmadan yaklaşık iki gün kesintisiz çalışabi-len, çıkarılabilir 2500 mAh’lik bir pil yer alıyor. Bu kapa-ğın en büyük dezavantajı tak çıkar tasarımı ile zamanla aşınması ve bu sayede de tam yerine oturmaması.

Ortalamanın Üzerinde Performans

Google’ın, General Mobile 4G’de torpil geçtiğini hemen görüyoruz. Öyle ki Google, Android One cihazlar için oluşturduğu teknik özellikler çıtasını yükseltti. Qual-comm’un dört çekirdekli 64-bit tabanlı 1.2 GHz işlemci-sine sahip olan General Mobile 4G, 2 GByte bellek ve 16 Gbyte kapasite ile beraberinde geliyor. Bunun anlamı gi-riş seviyesi Android telefonlarla daha donanımlı olması. Zaten yaptığımız testlerde bunu çok iyi gördük. General Mobile 4G, sayfalar arası geçişlerde kesinlikle takılmı-yor. Uygulamalar hızlıca açılıyor ve temel özelliklerin kullanımında herhangi bir yavaşlık yaşanmıyor. Yine de şunu söylememiz gerek. General Mobile 4G ortalama performansının biraz daha üstünde. Bunun da en büyük nedeni sade ve temiz 64 bit Android One işletim siste-mine yerel bir arayüzün kullanılmaması.

13 MP’lik Kameraya Sahip

General Mobile 4G, arka tarafta 13 MP ön tarafta da 5 MP’lik kameralara sahip. Otomatik odaklama ve çift LED flaşlı arka kamera, ne yazık ki ortalama performansın üzerine çıkamıyor. Yaklaşık 3 saniyede odaklama yapan bu kamera özellikle loş ortamlarda zorlanıyor. Hızlı çekim tuşu iyi düşünülmüş bir özellik. Ama bu modda istenilen netlikte fotoğraflar çekilmiyor. Kullanılan yazı-lım uygulaması a daha iyi olabilirdi. 5MP’lik ön kamera ise özellikle selfie tutkunları için yeterli.General Mobile 4G’nin video performansı, çekim perfor-mansından çok daha iyi. Öyle ki bu ürünün video kali-tesinin bizi şaşırttığını söylemeliyiz. Görüntü sabitleme teknolojisi bu üründe başarılı bir şekilde çalışıyor.

General Mobile 4GGoogle İşbirliği İle Geliştirilen Yerli Telefon

General Mobile yeni telefonu ile büyük sükse topluyor. Bunun en büyük nedeni ise Google’ın Android One programına dahil olması.

Teknik Özellikler:

Ekran: 5 inç (1280×720)İşlemci: Snapdragon 410 (4 çekirdek)Bellek: 2 GByteKapasite: 16 GByteİşletim Sistemi: Android 5.1.1Kamera: 13 MP Arka, 5 MP ön

Page 66: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

66 PB

editör

IdeaSoft’un e-ticaret altyapısı sunduğu 5000’i aşkın KOBİ üzerinde yaptığı araştırmaya göre, KOBİ’lerin %75’i sahip oldukları fiziki iş ye-ri-mağaza dışında aynı zamanda e-ticaret sitesi üzerinden de ürün satışı gerçekleştiriyor. Bu çalışmaya göre son 5 yıl içinde hem fiziki mağaza hem de e-ticaret sitesi sahibi olan KOBİ’lerden %18’inin e-ticaret geli-rinin, fiziki mağaza gelirlerinin üzerine çıktığı ortaya kondu. E-ticaret-ten önemli gelir elde eden KOBİ’lerin başarısında dikey e-ticaret olarak ifade edilen sadece iç çamaşırı, butik pasta, düğün ürünleri, özel tasarım yüzük, tespih vb. tek bir alana odaklanan işletmeler olmaları önemli pay sahibi oldu.

Ülkemizde e-ticaret paket yazılımlarını kullanarak e-ticaret yapan KOBİ sayısı 2015 yılı Haziran ayı itibariyle 11.000’e ulaştı. On binlerce lirayı bulan fiziki mağaza yatırım maliyetlerinin çok yüksek olması ve ilgili yatırımların geri dönüşünün uzun zaman alması sebebiyle, küçük ve orta ölçekli perakendeciler, yeni fiziki mağaza veya şube yatırımı yap-mak yerine e-ticaret’e yöneliyor. Yaklaşık 42 milyon genişbant İnternet kullanıcısının büyüttüğü e-ticaret pazarının sunduğu fırsatlar da e-tica-rete ilgiyi artırıyor.

E-ticaret altyapısının sunulduğu 5000’i aşkın KOBİ üzerinde yapı-lan detaylı araştırmaya göre, KOBİ’lerin %75’i sahip oldukları fiziki iş yeri-mağaza dışında aynı zamanda e-ticaret sitesi üzerinden de ürün satışı gerçekleştiriyor. Bu çalışmaya göre son 5 yıl içinde hem fiziki mağaza hem de e-ticaret sitesi sahibi olan KOBİ’lerin % 18’inin online satış gelirlerinin, fiziki mağaza cirolarının üzerine çıktığı ortaya kon-du. E-ticaretten önemli kazanç elde eden bu KOBİ’lerin başarısında ise, dikey e-ticaret olarak ifade edilen sadece iç çamaşırı, butik pasta, düğün ürünleri, özel tasarım yüzük tespih vb. tek bir alana odaklanan işletme-ler olmaları ön plana çıkıyor.

Türkiye’de İnternet’in yaygınlaşması ile son yıllarda hızlı büyüyen e-ti-caret pazarının KOBİ’ler için önemli fırsatlar sunuyor.E-ticaret yapan KOBİ’lerin geçtiğimiz yıla göre %30 büyüdüğünün ortaya çıkması da bunu net biçimde destekliyor.

Türkiye’de Ne Kadar E-ticaret Sitesi Var?

Yapılan pazar analizine göre, ülkemizde e-ticaret pa-ket yazılımlarını kullanarak e-ticaret yapan KOBİ sayısı 2015 yılı Haziran ayı itibariyle 11.000’e ulaştı.

Ecevit BIKTIMYayın Danışmanı[email protected]

Page 67: BT Günlüğü HAZİRAN 2015

BT YöneticileriBu Adreste Buluşuyor

BTGunlugu.com

Page 68: BT Günlüğü HAZİRAN 2015