12
B R HUKUKSUZLUK ÖRNE OLARAK BEKÇ MURTAZA * E. rem Ak** Özet Orhan Kemal’in tannmkarakteri olan Murtaza, ilk bakta kurallara skskya ba lbir görev ve disiplin insanoldu u izlenimi veren bir karakterdir. Bu yazda amaçlanan, Murtaza karakterinin kurallara ba lbir görev insanolmasnn aksine, keyfi hareket eden bir memur oldu unu ortaya koymaktr. Zira Murtaza kurallar yerine, belirli de er yarglarna göre hareket etmekte ve de erlendirmelerde bulunmaktadr. De er yarglarna göre hareket ederken de skbir görev insanoldu unu sanmaktadr. Bu do rultuda, Murtaza’nn kendi de er yarglarna göre de erlendirmelerde bulunmasnn, her zaman kurala uygun hareket etmesi anlamna gelmedi i ortaya konulacaktr. Sonuç bölümünde de de er yarglarna göre hareket eden, ancak bunun hukuka uygun oldu unu dü ünen hukuk uygulayclarnn bir Türkiye temsili olarak dü ünülebilece i ileri sürülecektir. Anahtar Kelimeler: De er yargs, hukuk kural, keyfilik, hukuksuzluk, takdir yetkisi Abstract Orhan Kemal’s well-known protagonist Murtaza is a character who, at first glance, gives the impression that he is a martinet. The aim of this paper is to show that Murtaza is not a martinet but rather an official who behaves arbitrarily, since he acts and not in accordance with rules but his own value- judgments. When he acts according to his value judgments he supposes that * Bu makale hakem incelemesinden geçmi tir. ** Dr., Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dal.

BİR HUKUKSUZLUK ÖRNEĞİ OLARAK BEKÇİ MURTAZA

Embed Size (px)

Citation preview

B R HUKUKSUZLUK ÖRNE OLARAK BEKÇ MURTAZA

*

E. rem Ak **

Özet

Orhan Kemal’in tan nm karakteri olan Murtaza, ilk bak ta kurallara s k s k ya ba l bir görev ve disiplin insan oldu u izlenimi veren bir karakterdir. Bu yaz da amaçlanan, Murtaza karakterinin kurallara ba l bir görev insan olmas n n aksine, keyfi hareket eden bir memur oldu unu ortaya koymakt r. Zira Murtaza kurallar yerine, belirli de er yarg lar na göre hareket etmekte ve de erlendirmelerde bulunmaktad r. De er yarg lar na göre hareket ederken de s k bir görev insan oldu unu sanmaktad r. Bu do rultuda, Murtaza’n n kendi de er yarg lar na göre de erlendirmelerde bulunmas n n, her zaman kurala uygun hareket etmesi anlam na gelmedi i ortaya konulacakt r. Sonuç bölümünde de de er yarg lar na göre hareket eden, ancak bunun hukuka uygun oldu unu dü ünen hukuk uygulay c lar n n bir Türkiye temsili olarak dü ünülebilece i ileri sürülecektir.

Anahtar Kelimeler: De er yarg s , hukuk kural , keyfilik, hukuksuzluk, takdir yetkisi

Abstract

Orhan Kemal’s well-known protagonist Murtaza is a character who, at first glance, gives the impression that he is a martinet. The aim of this paper is to show that Murtaza is not a martinet but rather an official who behaves arbitrarily, since he acts and not in accordance with rules but his own value-judgments. When he acts according to his value judgments he supposes that

* Bu makale hakem incelemesinden geçmi tir. ** Dr., Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dal .

E. rem Ak 74

he is a martinet. Accordingly, this article will show that Murtaza’s acting according to his own value-judgments does not mean that he acts in accordance with rules. In conclusion, this article argues that we can view the legal authorities that, although acting according to their own value-judgments, consider their behavior to be legal, as a representation of Turkey.

Key words: Value judgement, legal rule, arbitrariness, lawlessness, discretion.

G R

Orhan Kemal’in Murtaza roman , totaliter rejimlerde vatanda n konumu, ataerkillik, i çi-i veren ili kisi, sosyal devlet gibi pek çok aç dan incelenebilmeye olanak sa layan bir romand r.1 Bunun yan nda Murtaza’n n “gerçekli in ironik bir temsili” oldu u da iddia edilmektedir.2 Bu çal mada ironisi yap lan gerçekli in ne oldu u ve bunun hukukla ve hukuk devletiyle nas l ili kilendirilmesi gerekti i ortaya konulmaya çal lacakt r. Buna göre öncelikle Murtaza’n n “asker olmak iyidir” ve “ ehit olmak iyidir” de er yarg lar na sahip oldu u ileri sürülecektir. Bunu yapabilmek için de er yarg s n n ne anlama geldi i ve eylemde bulunan ve eyleme muhatap olan ki i için ne ifade etti i aç klanacakt r. Ard ndan, Murtaza’n n de er yarg lar na göre hareket etmesinin asl nda kurallara s k s k ya ba l l ktan ziyade bir keyfili e dönü tü ü ortaya konulacakt r. Sonuç bölümünde Murtaza’n n bu keyfilik ve hukuksuzluk halinin bir Türkiye temsili olarak dü ünülebilece i ileri sürülecektir.

1. De er Yarg s Kavram

oanna Kuçuradi’ye göre de er yarg lar , “yüklemleri iyi-kötü, güzel-

çirkin, faydal -zararl , do ru-yanl , günah-sevap ve bu gibi s fatlar olan,” normlard r.3 Örne in, “büyüklerin önünde sigara içmek kötüdür”, “içki içmek kötüdür”, “büyüklerin elini öpmek iyidir” gibi. Bununla birlikte

1 Orhan Kemal ve Murtaza için bkz. Mehmet Narl , “30. Ölüm Y ldönümünde Orhan Kemal

ve ‘Murtaza’”, Varl k, 1126, 2001, s.69-74; Mehmet Nuri Gültekin, Orhan Kemal’in

Romanlar nda Modernle me Birey ve Gündelik Hayat, Everest Yay nlar , stanbul, 2010, s.88-130; Mehmet Nuri Gültekin, “Orhan Kemal’in Eserlerinde Modernle me, Birey ve Gündelik Hayat”, Sosyoloji Dergisi, 15, 2006, s.119-127; Adnan Binyazar, “Orhan Kemal Öldü Murtazalar Ya ayacak”, Türk Dili, 22, 1970, s.278-284; As m Bezirci, Hikmet Alt nkaynak, Orhan Kemal, Cem Yay nevi, stanbul, 1977, s.67-75; ükran Kurdakul, “Orhan Kemal’in Romanlar na Bak lar”, Bilim ve Sanat, 18, s.30-33.

2 Gültekin, 2006, s.126. 3 Ioanna Kuçuradi, nsan ve De erleri, Türkiye Felsefe Kurumu Yay n , Ankara, 1998, s.29.

Bir Hukuksuzluk Örne i Olarak Bekçi Murtaza 75

Kuçuradi iki tür de er yarg s oldu unu belirtmektedir. Yukar da örnekleri verilmi olan türden de er yarg lar n n özelli i ki iden ki iye, toplumdan topluma veya zaman içinde de i iklik göstermesidir.4 Zira Türkiye’de içki içmek, kötü bir davran olarak kabul edilirken, Almanya’da bu de er yarg s geçerli de ildir. kinci tür de er yarg lar n n “ h e r y e r d e geçerli bir yarg

oldu u söylenebilir.”5 Örne in “yalan söylemek kötüdür”, “i kence kötüdür”, “e itsiz muamele kötüdür” de er yarg lar gibi. kinci tür de er yarg lar n n birinci türden de er yarg lar ndan fark her zaman - her yerde iyi veya kötü say lmalar d r.6

Burada önemli olan nokta, insanlar n her iki türden de er yarg lar na da uymalar n n bekleniyor olmas ve bu de er yarg lar na göre ki i eylemlerinin de erlendiriliyor olmas d r.7 Dolay s yla ki iler de er yarg lar na göre hareket edip, de er biçmelere göre hareket edebilmektedir. Di er bir ifadeyle ki iler “insanlar n yap p ettiklerine, eserlerine, hatta kendi kendilerine bu

de er yarg lar tablolar na göre” de er biçebiliyorlar.8 Bazen bu de er biçmeler zarars z olabilecekken, bazen de de er harcay c olabiliyor. Hatta Murtaza örne inde oldu u gibi, de er harcamalara kadar götürüyor, dolay s yla, Murtaza’n n k z Firdevs’i öldürmesine kadar gidebiliyor.9

2. Murtaza ve De er Yarg lar

Murtaza’n n de er yarg lar na geçmeden önce onun hakk nda bilgi vermek faydal olabilir. Murtaza bütün bir memleketi disipline sokmak isteyen10 bir bekçidir.

“Yunanistan’ n Alasonya kasabas ndan olan Murtaza, 1925’lerden

sonraki mübadelede annesi, erkek karde iyle Türkiye’ye göç etti.

Yirmisindeydi. … Allah için çal t klar n ileri süren yerli simsarlar n hile

4 Ioanna Kuçuradi, “Ahlâk ve Kavramlar ”, Uluda Konu malar , Türkiye Felsefe Kurumu

Yay n , Ankara, 1988, s.22. 5 Kuçuradi, 1988, s.23. 6 Kuçuradi, 1988, s.22. 7 Kuçuradi, 1988, s.22. 8 Kuçuradi, 1998, s.29. 9 Murtaza görev ba nda gözlerinin kimseyi görmedi ini, evlad n , ci erparesini

görmedi ini s kl kla yinelemektedir. Bir gün ci er parelerini, vazifesinin arslanlar n , yani k zlar Firdevs ile Cemile’yi fabrikada i ba nda uyurken görür. “Görünce de k l diplerine

kadar k pk rm z kesilerek sars ld . Sonra tüm kan çekilmi çesine sarard . Ve hiç

beklenmedik biçimde, bir atmacay hat rlatarak ko tu. Cemile, babas n n y ld r m gibi

geldi ini görünce makinesinden atlay p kaçt . Firdevs hala uyuklamaktayd . Murtaza k z

saçlar ndan desteleyip havaya kald rd , sonra da yere çarpt …” Orhan Kemal, Murtaza, Everest Yay nlar , stanbul, s.304. Ba na ald darbe sonucu Firdevs ölür.

10 Kemal, s.4.

E. rem Ak 76

dolu ö ütlerine uyan hem erilerinden pek ço u gibi memleketlerindeki

barakalar na kar l k koca koca konaklar, üç buçuk ar n bahçelerine

kar l k da binlerce dönüm tarla almay kendine, daha çok da

damarlar nda dola an ehit Kola as Hasan Bey’in kan na yak t rmayan

Murtaza, ne annesinin, ne de hem erilerinin ö ütlerine uydu. Hele

gizliden gizliye para desteleri gösteren yerli simsarlara hiç! Tam tersi,

iskân dairesine gitti:

‘Biz fakir insanlar idik memlekette,’ dedi.

skân dairesindeki memurlardan biri b y k alt ndan güldü: ‘Namus

dedi in böyle olur.’”11

Görüldü ü gibi Murtaza iskân dairesinde yalan söylememi tir. Zira “Yak k al r m yd ? Çevresinde dola p durdu una inand day s n n ruhu

ne derdi bu yalanc l a?”12 Bu örnek Murtaza’n n de er yarg lar n ortaya koyabilmek aç s ndan aç klay c d r. Zira Murtaza’n n hem bütün bir ülkeyi disipline sokma aray nda hem de iskân dairesine gidip mal varl hakk nda do ruyu söylemesinin alt nda yatan ey day s , Kola as Hasan Bey’e atfetti i de erdir. Murtaza, romanda bize sunuldu u kadar yla, day s Kola as Hasan Bey’e, sava rken ehit dü tü ü için bir de er atfetmektedir. Bir ba ka ifadeyle, Murtaza için day s Kola as Hasan Bey ehit dü tü ü için önemlidir.13 Day s Kola as Hasan Bey’in ehit dü mesi, sadece Murtaza için önemlidir, Murtaza’n n annesi, karde i, e i, çocuklar için bu durum bir önem ta mamaktad r. Kuçuradi’ye göre “…bir eyin önemli

olmas veya görülmesi, ki ilerin en ba ta real durumlar na s k s k ya

ba l d r; bu özel durum için eylerin sübjektif oldu u kadar objektif önem

ta malar mümkündür.”14

Murtaza için day s Kola as Hasan Bey’in sübjektif bir önem ta d iddia edilebilir. Zira Murtaza “asker olmak ve ehit olmak iyidir” de er yarg lar çerçevesinde day s Kola as Hasan Bey’i önemli, hatta çok önemli görmektedir. Dolay s yla Murtaza’n n de er yarg s birinci türden de er yarg lar ndand r. Bu de er yarg s day s n , annesi ve karde ini, e ini, çocu unu, mahalleliyi, fabrikadaki i çileri ve eylemlerini de erlendirmelerini belirlemektedir. skân dairesine gitti inde, memlekette sahip oldu u mal n miktar n do ru söylemesinin nedeni de, “dürüstlük de eri” de il, “damarlar nda dola an ehit Kola as Hasan Bey’in kan na”

11 Kemal, s.10-11. 12 Kemal, s.15. 13 De er atfetme için bkz. Kuçuradi, 1998, s.25-26. 14 Kuçuradi, 1998, s.26.

Bir Hukuksuzluk Örne i Olarak Bekçi Murtaza 77

yak t ramamakt r. Murtaza’n n, annesinin ölümüne kar verece i duygusal tepkiyi dahi, day s Kola as Hasan Bey’in ehit olmas belirlemektedir:

“Karde i çok a lad . A abeyinin ta kalplili ine ç ld rd adeta:

‘Abe hiç mi yok sende kalp? Yok mu yürek? Ölür annemiz, ya armaz kirpiklerin bile!’

Murtaza omuz silkti:

‘Ac mam rahat dö e inde ölene. Olsun isterse annem. Çünkü ak tt mübarek kan n day m z kutsal vatan topraklar na, bo u arak dü manla. Ölmedi yata nda rahat rahat!’

‘Bu kafayla olursun in allah Atina’ya vali!’

‘ stemem valili ini bile Atina’n n. sterim ölmek day m gibi bo u arak. Hem da t pk day m gibi içmek ahadet erbetini!’15

Bu romanda önemli olan nokta ve hukuk kavram yla ilgili olan mesele,

Murtaza’n n “asker olmak iyidir” veya “ ehit olmak iyidir” de er yarg s n n mesle ini icra ederken yapt de erlendirmeleri belirliyor olmas d r. Murtaza’n n ve Murtaza gibilerin en tehlikeli yan ise de er yarg lar yla de erlendirmelerde bulunurken, asl nda bunu kurallara, kanuna veya kendilerine verilen yetkiye dayanarak yapt n iddia etmesi veya öyle sanmas d r.

3. Murtaza’n n De er Yarg lar n n Neden Oldu u Hukuksuzluk

veya Keyfilik

Murtaza’n n de er yarg lar na göre hareket etmesinin nas l bir hukuksuzlu a yol açt n görebilmek için, öncelikle Murtaza’n n tabi oldu u hukuk kural n dikkate almak gerekmektedir. Buna göre 772 say l ve 1966 tarihli Çar ve Mahalle Bekçileri Kanunu’nun 3.maddesinin A bendi çar ve mahalle bekçilerinin görevlerinden ilkini “Bir kimsenin can, mal ve

rz na sald rma ve tehditleri önlemek, sald ranlar yakalamak…” olarak düzenlemi tir. Murtaza’n n davran lar veya verdi i emirlerin dayana da bu kanun maddesi olabilir. Bu madde bekçilerin tek tek hangi önlemleri almas gerekti ini belirlememi , hangi olgular n tehdit kapsam nda de erlendirilece i konusunda bekçiye takdir yetkisi vermi tir. Zira can, mal ve rza kar tehditleri önlemek konusunda neler yap labilece ine bekçilerin, dolay s yla da Murtaza’n n karar vermesi gerekmektedir. l Han Özay’ n da belirtti i gibi “Baz hallerde özel olarak hiçbir hüküm öngörmeyip ‘halin

15 Kemal, s.14.

E. rem Ak 78

icaplar n takdir ederek bunlara uygun faaliyette’ bulunmas için dareyi

serbest b rak rlar. dare baz güçlükleri yenebilmek için hukuk kurallar

içinde serbest davranabilme özgürlü üne gereksinim duymaktad r.”16 üphesiz ki idare takdir yetkisini hukuk kurallar ve ilkeleri çerçevesinde

kullanmal d r.17

Ancak Murtaza’n n durumunda aç k yasal dayanaklara göre hareket etme söz konusu olmay p, de er yarg lar na göre keyfi hareket etme ve keyfi emir verme söz konusudur.18 Murtaza erken yatmayan vatanda lar uyarmakta19, evli olmayan kad nlarla (kitapta “dul kad nlar” denilmektedir) ili kisi olanlara kar makta, zenginlerin mahallesinde k bir bavulla dola an bir adam yaka paça karakola sürüklemekte20, kahvede gördü ü ki iye

16 l Han Özay, Gün I nda Yönetim, Filiz Kitabevi, stanbul, 2004, s.457. 17 Özay, s.457. 18 Ancak takdir yetkisinin keyfi olarak kullan l p kullan lmad n n her zaman bu kadar aç k

bir ekilde tespit edilemedi ini belirtmek gerekmektedir. Özay, s.457. 19 “Murtaza’n n gözleri yerden adama kalkt :

‘Sen misin evin reisi?’

Adam a k nl kla iki yan na bakt ktan sonra, ‘Evet,’dedi. ‘Benim.’

‘Ne için yatmazs n z gecenin bu saat na kadar? Ha? Ne için?’

Evin reisi büsbütün a rm t . Laf m yd bu da yani? Ev kendi mülkleri de ilse de, aydan

aya ak r ak r kiras n ödüyorlard . Asl nda pek öyle ak r ak r de ilse de, gene de

bekçiyi ilgilendirmezdi. Kiras n ödedi i evinde de ister yatar, ister otururdu ailesiyle,

sabaha kadar!

Murtaza ellerini arkas na ba layarak yeniden sordu:

‘Ha? Ne için?’

Kar l k alamay nca ahadet parma n ayakkab tamircisine tehditle sallad :

‘De ilsiniz siz vatanda ?’

Merakla kap ya gelmi çocuklar i aret etti:

‘Devletin mal d r bu çocuklar, hem da milletin! Yok hakk n uyutmamaya ci erparelerini

vatan n! Haçan büyüyecek, kur un atacaklar dü mana kur un!’

‘?..’

‘?..’

‘F k rmal d r gözlerinden mertlik, civanmertlik hem da!’

Ba ta baba, gülmemek için ev halk kendini zor tutuyordu.” Kemal, s.7-8. 20 Tam bir k y ya gizlenecekken dikkatine bir adam çarpt : Ufak tefek, kara kuru, k l ks z n

biriydi ama, elinde beyler, beyefendilere mahsus yepyeni bir valiz.

Murtaza ellerini arkas na koyarak sordu:

‘Nereden gelip, gidersin nereye?’

Adam esnedi, sonra uykulu uykulu, ‘Sana ne?’dedi.

‘Banaa? Bana ha? Devletin memuruna? Bilir misin kimim ben’

‘Kim olursan ol!’

Ve parlad : (Murtaza) ‘Yukar da Allah, Ankara’da Devlet hem da Hükümet, burada da ben!’

‘?..’

‘Derler bana Mürteza!’

Bir Hukuksuzluk Örne i Olarak Bekçi Murtaza 79

vaziyetini almas n ve künyesini saymas n söylemekte21 ve bu ekilde mahallelinin tepkisini çekmektedir. Zira kimin kaçta yat p yatmayaca , evli olmayan kad nlar n kiminle olup olmayaca Murtaza’n n veya bir mahalle bekçisinin yetkisi dâhilinde de ildir. Di er bir ifadeyle, Murtaza ve vatanda aras ndaki ili kiyi hukuk kurallar belirlemektedir. Murtaza’n n verdi i “emir” hukuk kurallar na, hukuka ayk r d r. Dolay s yla Murtaza keyfi davranmaktad r. Murtaza’n n keyfi davran lar n n nedeni ise askerli e ili kin de er yarg lar d r. Eserde Murtaza’n n keyfi davran lar ndan ikâyet etmek üzere mahalleli Emniyet Müdürü’ne gider:

“Emniyet Müdürü ikâyetçileri uzun uzun dinledi. Hayretler içinde

kalm , gülmemek için kendini zor tutmu tu. Vay anas n , demek adam,

‘Yukarda Allah, Ankara’da Devlet hem de Hükümet, burda da ben,’

diyebiliyordu?

Sordu:

‘Peki bu geni yetkiyi ona kim vermi ?’

Zinnur Amca, ‘Deli, beyim,’ dedi. ‘Akl ndan zoru var!’

Dul kar tavc s sözü ald :

‘Balkan Harbi’nde ehit dü mü bir day s varm . Akl n ona takm …’

Kalabal k sa dan, soldan peki tirmeye ba lad :

‘K z halaya, o lan day ya çeker ya beyim?’

‘Kola as Hasan Bey a a , Kola as Hasan Bey yukar …’

‘Damarlar mda Hasan Bey’in kan dola yor. O madem ahadet erbetini

içti, ben de içece im in allah, diyor.’

Emniyet Müdürü ciddi ciddi sordu:

‘Bekçilikle ahadet erbetinin ne ilgisi var?’

‘?..’

Yakas ndan çekti:

‘Götürece im karakola, polis karakolu. Yürü!’

‘Ne karakolu?’

‘Karakol, basbaya karakol, polis karakolu. Yürü!’

… ‘Anlamad m?’

‘Abe ne gezer elinde beyler, beyefendiler bavulu?’

‘Hoppalaa…’

‘Helbet. Hem yoktur ta maya yetkin beyefendi bavulunu, hem da dola amazs n bu

tertemiz caddede bu pis k l kla!’20 Kemal, s.29-31. 21 Kemal, s.128.

E. rem Ak 80

‘Aman beyim öyle deme. ‘Subay olamad msa bekçi oldum ükür,’ diyor.

Kendisini görseniz…’

Müdür ellerini çekti:

‘…Hiçbir bekçi kendini böylesine kanunun üstünde göremez, yetkisi

yoktur. Ama öte yandan h rs z, yankesici, u ursuzlarla sava mas

mahalleniz için… ne bileyim, devlet ku u!’

Emniyet Müdürü masas ndan kalkm , ikâyetçilerin merakl bak lar

önünde dola maya ba lam t . ayet adam t pat p böyleyse tad yoktu,

ama gerçek pay ne kadard ? Anlatt klar t pat p do ruysa herifin

akl ndan zoru vard ki, akl ndan zoru olan bir bekçiyi de kadroda

tutamazd .”22

Emniyet Müdürü, Murtaza hakk nda ne yapaca na o anda karar vermez.

Murtaza’n n da mahallelinin ikâyeti hakk nda ne dü ündü ünü ö renmek ister.

“ ‘Evet Murtaza Efendi. Ne dersin Mahallelinin ikâyetlerine?’

Murtaza esas duru unu bozmamakla birlikte yerinde, daha do rusu k rk

be numara postallar n n üzerinde sa a sola salland , sonra çak gibi

toparlanarak, ‘Yok bir diyece im,’ dedi. ‘Söylerler do ru!’

‘Yaa… demek do ru söylüyorlar?’

‘Do ru amirim.’

‘Peki ne kar yorsun istedikleri saatte yat p kalkmalar na?’

Murtaza sertçe, ‘Yapar m vazifemi,’ dedi.

‘ yi ama, herkesin u ya da bu saatte yat p kalkmas senin vazifen de il ki. Senin vazifen, sana verilmi bölge dahilinde geceleri dola mak, mahalleye göz kulak olmak. Sense…’

Murtaza hindi gibi kabard :

‘Ben gördüm kurs, ald m çok s k terbiye, hem da disiplin amirlerimden’

‘Amirlerin sana vatanda kendinden ikâyet ettirecek kadar rahats z et mi dediler?’

22 Kemal, s.97-99.

Bir Hukuksuzluk Örne i Olarak Bekçi Murtaza 81

Murtaza yutkundu. Tan klara gözucuyla, ama nefretle bakt . Sonra Emniyet Müdürü’ne döndü:

‘ Bu vatanda lar amirim, bilmezler öz ç karlar n .’23

‘Allah Allaaah…’

‘Evet. Erken yatmayan bir vatanda , kalkamaz erken. Kalkar ise alamam olur uykusunu! Ne zaman bir vatanda alamaz uykusunu tam, zay flar gözleri. Bakamaz dü manlar na çelik y ld r m, hem da olamaz hiçbir zaman nümûne-i imtisâl!’

Emniyet Müdürü, ‘Yaa!’ dedi.

‘ Helbet. Bakamayan dü mana çelik y ld r m, de ildir lay k vatanda l a. Haçan her Türk bakmal d r dü manlara çelik y ld r m, kur un bilek, ta yürek. Ve vazife bir s ras nda sak nmamal d r gözünü budaktan, dememelidir evlad m, ci erparem. Demedim hiçbir zaman, vazife bir s ras nda evlad m, ci erparem. Neden? Çünkü var idi bir day m Hasan Bey, kola as , dola r idi damarlar nda halis kan, Türk kan . Döktü bu kan Balkan Harbi’nde kutsal vatan topraklar na, demedi, ne bana vatandan. sterim bütün vatanda lar m olsun Kola as Hasan Bey gibi. Sak nmas nlar gözlerini budaktan, hem da ak ts nlar kanlar kutsal vatan topraklar için.”

‘Bütün bunlar bir mahalle bekçisinin vazifesi mi?’

Murtaza hayretler içinde sordu:

‘Ya kimin vazifesi amirim?’24

Bu diyalog göstermektedir ki Murtaza vatanda ve kendisi aras ndaki

ili kiyi, hukuk kurallar çerçevesinde ekillenmi bir ili ki olarak görmekten

çok, bir emir-komuta ili kisi olarak görmektedir. Murtaza bir bekçidir,

hukuk kurallar yla ba l d r. Murtaza vatanda lar ve kendisi aras nda hukuk

kurallar na dayal bir ili ki oldu unu reddetmekte, vatanda n “özç kar” n

kendisinin dü ündü ünü söyleyerek, vatanda lara keyfi emirler vermektedir.

Bu durum ise bir hukuksuzluk örne i olu turmaktad r.

Netice olarak vatanda lar n ikâyetleri amac na ula r ve Murtaza bir

fabrika Fen Müdürünün, Emniyet Müdüründen talep etmesiyle bir fabrikaya

kontrol yard mc s olur. Murtaza’n n, Murtaza’l fabrikada da devam eder.

23 Koyultma bana ait. 24 Kemal, s.109-110.

E. rem Ak 82

Özetle Murtaza de er yarg lar na s k s k ya ba l ya ayan bir bekçidir. “Asker olmak iyidir” ve “ ehit olmak iyidir” de er yarg lar hem özel hayat ndaki hem de meslek ya am ndaki de erlendirmelerini belirlemektedir. Murtaza’n n bekçi olu u ve vatanda la olan ili kisi hukuk kavram aç s ndan önem ta maktad r. Zira Murtaza bahsedilen de er yarg lar na göre de erlendirmelerde bulunurken, asl nda keyfi davranmaktad r. Murtaza’n n de er yarg lar , onun vatanda a keyfi emir vermesine neden olmaktad r. Oysaki Murtaza’n n hukuk kurallar na uygun hareket etmesi gerekmektedir. Murtaza’n n bunun aksine de er yarg lar na göre hareket etmesi ve vatanda n “özç kar n ” kendisinin dü ündü ünü söylemesi keyfili e, hukuksuzlu a yol açt gibi, vatanda ve kendisi aras nda da bir gerilime neden olmaktad r.

SONUÇ

Giri te de belirtildi i gibi Murtaza gerçekli in ironik bir temsilcisi olarak görülmektedir.25 Murtaza’n n temsil etti i gerçeklik ise Türkiye’nin “hukuksuzluk” gerçe i olarak görülebilir. Hâkimlere ait olan a a daki cümleler Murtaza’n n ifadelerinden ne kadar uzaktad r?:

“…Devlet mesela, DGM’lerde mesela, bizim mahkememizde devlet

önceliklidir, devletin ç karlar öncelikli. Bizim mahkememizde devlet her

zaman ön plandad r, devletin birli i, bütünlü ü ön plandad r, gerekirse

bu anlamda insan haklar ihlalleri de olabiliyor…(Görü me 42)”26

“…Geçenlerde iki hâkim önümde yürüyorlard , biri diyor ki ötekine,

‘Benim ülkem söz konusu oldu unda, vatan ve millet söz konusu

oldu unda, ben hukuk mukuk dinlemem’ diyor. ‘Say n hâkimim sizi

kutluyorum’ dedim, ‘hukuk dedi in nedir ki!’ ‘Tabii,’ dedi, ‘nedir yani?’

(Görü me 1)”27

“Son zamanlarda […] deyim var, ‘bireyin özgürlü ü her eyin

üzerindedir.’ Kat lm yorum. Bireyin özgürlü ünü önde tutan fla görü ler

var, kat lm yorum. Niye kat lm yorum? Devletim, evvela devletim! Bu

yad rganabilir de baz yazarlar, dü ünürlerin fikirleri taraf ndan,

devletim olmad ktan sonra benim bireysel özgürlü üm hiçbir eye

yaramaz. Benim bireysel özgürlü ümün devletimle çat mamas

laz m…(Görü me 5)”28

25 Gültekin, s.126. 26 Mithat Sancar, Eylem Ümit At lgan, “Adalet Biraz Es Geçiliyor…” Demokratikle me

Sürecinde Hakimler ve Savc lar, Tesev Yay nlar , stanbul, s.133. 27 Sancar, Ümit At lgan, s.135. 28 Sancar, Ümit At lgan, s.137.

Bir Hukuksuzluk Örne i Olarak Bekçi Murtaza 83

Yukar daki ifadelerde görüldü ü gibi, belki Murtaza’n n sahip oldu u “asker ve ehit” olmaya ili kin de er yarg lar egemen olmasa da Devletin güçlü olmas gerekti ine ili kin de er yarg s , ço u zaman idare ve vatanda aras ndaki “hukuki” olmas beklenen ili kinin temeli olabiliyor ve bir hukuksuzlu a dönü ebiliyor.

Dahas Türkiye’de, “hukuksuzluk” denildi inde özel yetkili mahkeme (eski DGM), yasama ve yarg aras ndaki çeki me, yüksek mahkeme kararlar gibi hususlar akla gelse de, s radan vatanda olarak bizlerin okulda, adliyede, tapu dairesinde, karakolda kar la t hukuka ayk r l klar veya Murtazalar dü ünelim. Bir de kendimizin yapt hukuka ayk r davran lar dü ünelim. Elbette bunun ard ndan bazen bu hukuka ayk r davran lar n me ru oldu unu iddia edebiliriz. Bu makalenin ilgilendi i mesele hukuka uygun veya hukuka ayk r davran n nedenleri de il, nedeni her ne olursa olsun devlet ve vatanda aras nda ve vatanda lar n kendi aralar nda ve de devlet yetkililerinin kendi aralar ndaki ili kilerde “hukuksuzlu un” egemen oldu u iddias n n, idare ve vatanda aras ndaki ili kinin en alt kademesinden ba lad d r. Bu nedenle bu “hukuksuzlu a” ili kin çözümü yükseklerde de il, her gün yürüdü ümüz koridorlarda sakl oldu unu dü ünmek gerekmektedir. Daha aç k bir ifadeyle Murtaza çok uzaklarda, komik veya trajikomik bir kahraman de il, her gün kar la t m z ve de er yarg lar çerçevesinde de erlendirmelerde bulunan biridir. Bu nedenle “Vatanda

olmak zor bu ülkede. Bir hâkim abimiz hep öyle derdi: ‘Bu ülkede vatanda

olmak çok zor.’ (Görü me 1)”29

KAYNAKÇA As m Bezirci, Hikmet Alt nkaynak, Orhan Kemal, Cem Yay nevi, stanbul, 1977.

Binyazar, Adnan, “Orhan Kemal Öldü Murtazalar Ya ayacak”, Türk Dili, 22, 1970, s.278-284.

Gültekin, Mehmet Nuri, “Orhan Kemal’in Eserlerinde Modernle me, Birey ve Gündelik Hayat”, Sosyoloji Dergisi, 15, 2006, s.119-127.

Gültekin, Mehmet Nuri, Orhan Kemal’in Romanlar nda Modernle me Birey ve

Gündelik Hayat, Everest Yay nlar , stanbul, 2010.

Kemal, Orhan, Murtaza, Everest Yay nlar , stanbul, 2003.

Kurdakul, ükran, “Orhan Kemal’in Romanlar na Bak lar”, Bilim ve Sanat, 18, 1982, s.30- 33.

29 Sancar, Ümit At lgan, s.136.

E. rem Ak 84

Kuçuradi, oanna, “Ahlâk ve Kavramlar ”, Uluda Konu malar , Türkiye Felsefe Kurumu Yay n , Ankara, 1988, s.20-36.

Kuçuradi, oanna, nsan ve De erleri, Türkiye Felsefe Kurumu Yay n , Ankara, 1998.

Narl , Mehmet, “30. Ölüm Y ldönümünde Orhan Kemal ve ‘Murtaza’”, Varl k, 1126, 2001, s.69-74.

Özay, l Han, Gün I nda Yönetim, Filiz Kitabevi, stanbul, 2004.

Sancar, Mithat. At lgan, Eylem Ümit, “Adalet Biraz Es Geçiliyor…”

Demokratikle me Sürecinde Hakimler ve Savc lar, Tesev Yay nlar , stanbul, 2009.