Upload
others
View
29
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
1AYR
IMCILIK
Otobüse binm
ek isteyen tekerlekli sandalyeli bir kişi, şoför tara-fından çok yer kaplayacağı için otobüse alınm
ıyor. Aynı işi yapan kadın işçi, erkek m
esai arkadaşından daha düşük ücret alıyor.R
oman vatandaşı olduğu gerekçesiyle kişi, alışveriş m
erkezine alınm
ıyor. Zihinsel engelli çocuğu olduğu için aileye ev kiralan-m
ıyor. Görm
e engelli müşteriye banka, iki tanık olm
adan işlem
yaptırmıyor. H
amile kalır diye kadın işçi işe alınm
ıyor. Oruç tut-
muyor diye, restoran sahibi m
üşteriye hizmet verm
iyor.
Farkında mıyız,
tüm bu m
uameleler
ayrımcı tutum
içeriyor?
Aslında tüm bu m
uamelelere, kişi; cinsiyeti, engellilik hali, dini, et-
nik kökeni, mezhebi gibi nedenlerle m
aruz kalıyor. Temelinin basit
önyargılar olduğu zannedilen bu tür muam
eleler, insan hak ve öz-gürlüklerinden tam
ve eşit şekilde faydalanılmasının önünde engel
oluşturmaktadır.
ngelli adınların H
ak em
elli ücadele A
dımları
roesi
Hazırlayan
erleyen
izem Tanay Aksa
ve Arzu enyurt Akdağ
estek erenler
aye in
el ditör
Gra
kler
Tufan im
şekcan, Atom
ilm
asarım
urtuluş araşın
Tüm hakkı
ngelli adın
erneğine aittir.
.askı,
ayıs , Ankara
u doküman
abancı akfı To
lumsal
elişme
ibe rogram
ı kasam
ın-
da hazırlanmıştır.
u belgenin ieriğinden sadece
ngelli adın
erneği
sorumludur ve bu i
erik herhangi bir şekilde abancı
akfının görüş veya
tutumunu yansıtm
az.
A R
AYRIMCILIK
Ayrımcılık, aynı veya benzer durum
daki kişilere karşı fark-lı m
uamelede bulunm
ak şeklinde ortaya ıkabileceği gibi,
farklı durumdaki kişilere karşı aynı m
uamelede bulunula-
rak da ortaya ıkabilir.
Aynı veya benzer durumdaki kişilere karşı farklı m
uamele
derken kastedilen, diğer bütün koşulları aynı olduğu halde, örneğin, aynı okuldan m
ezun olan, yabancı dil seviyesi ve diğer bütün koşulları aynı olan kadın ve erkek iş
ilerden, iş başvurusunda yalnızca erkek iş
ilerin tercih edilmesi,
arklı durumdaki kişilere karşı aynı m
uamele ise, işye-
rinde, anne olan işiye süt izni verilm
emesi ya da görm
e engelli bireyin üniversite sınavında şekilli sorulardan da sorum
lu tutulması şeklinde olabilir.
Ayrımcılık her zam
an farklı muam
ele sonucu olmayabilir.
azen aynı muam
ele de ayrımcılığa neden olm
aktadır. ni-
versite sınavında herkese eşit süre verilmesi, görünüşte
eşitliki bir davranış olm
akla birlikte, soruların okunduğu görm
e engelli öğrenciler aısından dezavanta
oluştur-m
aktadır. öylesi bir durum
da, görme engelli öğrencilere
sınavda fazla süre verilmesi, yani farklı m
uamelede bulu-
nulması ayrım
cılığı önlemektedir.
Aynı veya benzer konumda olan kişiler arasında ya
ılan farklı m
uamele, ancak farklı m
uamelenin m
eşru bir ama-
cının olması, yani, haklı bir nedene dayanm
ası halinde ay-rım
cı muam
ele olmaktan
ıkabilir. ukarıdaki örneklerde
olduğu üzere, alışan anneye bebeğini em
zirmesi i
in izin verilm
esi ve görme engelli öğrenciye sınavda fazla süre
verilmesinde haklı bir neden olduğundan, farklı m
uamele
olmasına rağm
en ayrımcı m
uamele bulunm
amaktadır.
A
AA
6
AR
R
Tolum
da her birimiz sahi
olduğumuz özelliklere göre
kimlik kazanırız.
inde yaşadığımız to
lumda cinsiyet, yaş,
etnik köken, mezhe
gibi kişinin özelliklerine dayanılarak tanım
lanan kimlikler,
biz ve
öteki kavram
larını yarat-m
ıştır. şte bu noktada öteki olarak tanımladığım
ız kişilere karşı duyduğum
uz önyargılar ayrımcılığın tem
elini oluştur-m
aktadır.
Ayrımcılık gerek ulusal gerekse uluslar arası m
etinlerle yasaklanm
ıştır. rneğin;
ngellilerin
aklarına lişkin
özleşme ile engelliliğe dayalı,
adınlara
önelik er
Türlü Ayrımcılığın
nlenmesi
özleşmesi ile cinsiyete da-
yalı ve
er Türlü rk Ayrımcılığının
rtadan aldırılm
a-sına lişkin
özleşme ile ırka dayalı, Avru
a nsan akları
özleşmesi ile ise sözleşm
e ile düzenlenen haklar bakı-m
ından ayrımcılık yasaklanm
ıştır.
lusal mevzuata baktığım
ızda; Anayasanın
. maddesi ile
anun nünde
şitlik ilkesi benim
senmiş,
yılında yürürlüğe giren Türk
eza anunu
nun . m
addesi ile ayrım
cılık suu düzenlenm
iş ve sayılı kanun ile en-
gelliliğe dayalı ayrımcılık yasaklanm
ıştır. ş
anununun
. maddesi ile ise
şit avranm
a lkesi başlığı altında iş
ilişkisinde ayrımcılık yasaklanm
ıştır.
9AYR
IMCILIK
işiler arasında farklı m
uamelede bulunulm
ası,
arklı muam
elenin haklı bir nedene dayanmam
ası.
ir kişinin ayrımcılığa m
aruz kalı kalm
adığının tesiti i
in karşılaştırm
a ölütüne de ihtiya
vardır. öz konusu kişiye
yaılan m
uamele ile, başka bir kişiye ya
ılan veya yaılacak
olan muam
elenin kıyaslanması gerekm
ektedir.
aha önce de belirtildiği üzere, eşitliğin sağlanabilmesi ve
ayrımcılığın tes
itinde karşılaştırma ya
ılması gerekm
ek-tedir.
şyerinde farklı ücret alan kadın ile erkek arasında ayrım
cı bir muam
elenin olu olm
adığını satarken kullanı-
lacak karşılaştırma öl
ütü, yani aynı veya benzer konumda
olan kişinin kim olacağı belirlenirken, erkek yerine, aynı
sektörde ya da aynı koşullarda alışan kadınlarla değer-
lendirme ya
ılamaz.
ünkü böyle bir durum yanlış karşı-
laştırma öl
ütünün seilm
esi nedeniyle yanlış sonular
doğuracaktır. u durum
da seilm
esi gereken kişi, aynı iş ve koşullarda
alışan bir erkek olmalıdır.
rneğin, hamile kalan bir kadının, bu sebe
le işten ıka-
rılması ile ilgili ayrım
cılık iddiasında karşılaştırma öl
ütü, hastalık nedeniyle aynı süre işten izin alan erkek
alışan olm
alı, ayrımcılığın tes
itinde ise erkek alışanın aynı m
u-am
eleye maruz kalı
kalmadığına bakılm
alıdır.
olaylı Ayrımcılık
oğrudan ayrımcılık, genel olarak m
uamelenin aynı olm
a-sı ile ayrım
cılık yasağının ihlal edilmediğini savunm
aktadır. Ancak; kişilerin sahi
oldukları farklı özellikler, bazı durum-
larda farklı muam
eleye tabi tutulmalarını gerektirebilir.
u durumda, kişiler arasında ya
ılan farklı muam
ele ka-dar, bazen aynı m
uamele de eşitliğe aykırı sonu
lar doğur-m
aktadır.
A
AA
AR
R
R
oğrudan Ayrımcılık
erek veya tüzel bir kişi ya da to
luluğun, hak ve özgür-lüklerden aynı veya benzer konum
dakilere kıyasla eşit şe-kilde yararlanm
asını engelleyen veya zorlaştıran her türlü farklı m
uamele ile doğrudan ayrım
cılık ortaya ıkm
aktadır.
oğrudan ayrımcılıkta, haklı bir neden olm
aksızın aynı veya benzer durum
dakilere farklı muam
ele söz konusudur.
rneğin, görme engelli öğrencilerin sınavlarda şekilli so-
rulardan muaf tutulm
aları ortada haklı bir nedenin olması
nedeniyle diğer öğrenciler aleyhine ayrımcı bir m
uamele
sayılmam
akta iken, üniversite tercih kitaığında
kulu-m
uza engelli öğrenci kabul edilmeyecektir.
şeklinde bir a
ıklama buşunm
ası meşru am
a olm
adığından engellili-ğe dayalı doğrudan ayrım
cılık oluşturur.
ine, herhangi bir etnik gruba mensu
bireylerin restorana alınm
aması, aynı iş i
in kadınlara erkeklerden daha düşük ücret ödenm
esi, doğrudan ayrımcılık örnekleri arasında
sayılabilir.
oğrudan ayrımcılığın tes
it edilmesi daha kolaydır.
orudan ayrım
cılıın un
urları
işilerin aynı veya benzer konum
da olmaları zorunluluğu,
11AYR
IMCILIK
Temelde kabul edilm
esi gereken, herkese eşit davranılması-
nın, tolum
iinde eşitsizliğe neden olabileceği ger
eğidir.
olaylı ayrımcılı
ın unurları
örünüşte tarafsız bir uygulam
a ya da kural olmalı,
u kural ya da uygulam
a, olumsuz sonu
lar doğurmalı
ya da böyle bir ihtimal yaratm
alı,
ygulam
a ve kuralın meşru bir nedeni olm
amalıdır.
olaylı ayrımcılık
ru
üzerinde etkili olarak ortaya ıkabilir.
u durumda bazı düzenlem
elerin, belli grular üzerinde
daha dezavantalı sonu
lar doğurması m
ümkün olm
akta-dır.
urala istisna getirilm
emesi yoluyla ger
ekleşebilir.
ngellilere askerlik ya da resim dersi m
uayeti verilm
e-m
esi gibi.
akul uyum
laştırma ya
ılmam
ası yoluyla da dolaylı ay-rım
cılık müm
kün olabilir.
u durumda ise, to
tan bir mua
yet değil, şartların kişi-ye özel olarak uyarlanm
ası tale edilm
ektedir. rneğin,
görme engelli öğrenciler i
in sözlü sınav yaılm
ası ya da işveren tarafından,
ziksel engelli bir alışana tekerlekli
sandalyesine uygun masa alınm
ası.
akul yum
laştırma
ngellilerin, tüm insan haklarını ve tem
el özgürlüklerini diğerleriyle eşit şekilde kullanm
asını veya bunlardan ya-rarlanm
asını sağlamak üzere som
ut durumda ihtiya
du-yulan, öl
ülü ve aşırı bir yük getirmeyen, gerekli ve uygun
A
AA
Ayrımcılık, birbirinden farklı konum
daki kişilere karşı farklı şekilde davranılm
aması nedeniyle, dolaylı bir bi
imde or-
taya ıkabilir.
olaylı ayrımcılık, görünüşte tarafsız olan bir hükm
ün, uy-gulam
anın ya da ölütün belli bir gruba ait kişileri, diğer
kişilere oranla dezavantalı bir durum
da bırakmasıdır.
rneğin; işverenin iş iin getirdiği şartlar bazı durum
lar-da dolaylı ayrım
cılığa neden olabilmektedir.
ir iş iin boy,
yaş sınırı getirmek ya da seyahat engeli bulunm
amak, sü-
rücü belgesine sahi olm
ak gibi şartlar öne sürmek, bazı
durumlarda belli gru
lar iin ayrım
cılık yaratmaktadır. ş-
veren tarafından aranan şartların, işin niteliği bakımından
zorunlu olması halinde ayrım
cı muam
eleden bahsedeme-
yiz. oför arayan bir işveren i
in, başvuranlarda sürücü belgesine sahi
olma şartı aranm
ası zorunluluktur. Ancak işveren tarafından sekreterlik ya da bilgisayar o
eratörlü-ğü i
in sürücü belgesine sahi olm
a şartı aranması, her-
kese uygulanan eşit bir muam
ele gibi görünse dahi, hibir
zaman sürücü belgesi alam
ayacak olan görme engelliler
iin ayrım
cı muam
ele oluşturmaktadır.
Aynı şekilde, işveren tarafından, diksiyon şartı aranması işin
gereği değilse, konuşma bozukluğu olan ya da resm
i dili iyi konuşam
ayan bireyler aısından ayrım
cılık oluşturmaktadır.
olaylı ayrımcılıkta, doğrudan ayrım
cılıkta olduğunun aksi-ne farklı m
uamelenin ya
ılmam
ası ayrımcılığı doğurm
ak-tadır.
ukuk fakültelerine eskiden sosyal uanla öğrenci
alınırken, Türke
matem
atik uanı ile öğrenci alınm
aya başlanm
ası, görünüşte ayrımcı bir m
uamele değilken, iyi
matem
atik eğitimi alam
ayan görme engelli öğrenciler i
in dolaylı ayrım
cılık örneği oluşturmaktadır.
AYRIMCILIK
tarihi bina niteliğinde bulunan bir okulda okurken, binanın m
imarisinin değiştirilerek binaya asansör ya
ılmasının tale
edilm
esi, gerekleştirilm
esi müm
kün olmayan bir tale
tir.
aciz
Taciz, insan haysiyet ve itibarının iğnenm
esi amacını ta-
şıyan veya o sonucu doğuracak ya da yıldırıcı, düşmanca,
başkalarının gözünde alaltıcı, aşağılayıcı bir durum
yara-tacak, kasıtlı veya kasıtsız her türlü davranıştır.
ir davranış, hakaret ieren şaka ya da aşağılayıcı sözler
taciz olabilir. rneğin, işverenin iş
isine ziksel görünü-
şüyle ilgili şaka yam
ası halinde taciz gerekleşm
iş olur. azen bakış bile tacize girebilm
ektedir. unun yanında,
taciz tek bir davranışla gerekleşebileceği gibi, zam
ana ya-yılm
ış davranışlar dizisi ile de gerekleşebilir.
şitme engelli iş
inin, iş arkadaşları tarafından üzerine ka-lem
atılarak ağrılm
ası, tacizin yalnızca işveren tarafından ya
ılmayacağının bir göstergesidir.
aılan davranışın onur kırıcı veya aşağılayıcı etkisi olm
ası, tacizin varlığı i
in yeterli bir unsurdur. ani davranışın am
a-cı taciz olm
asa bile, bu tür bir sonu doğurduğu hallerde
tacizin varlığı kabul edilmelidir.
arklı bir etnik gruba mensu
olduğu bilinen bir ailenin, yaşadığı evin ka
ısının işaretlenmesi tacize girdiği gibi, bel-
li bir mezhebe ilişkin hakaret i
eren sözlerin yazılı olduğu ankartların asılm
ası da taciz kasam
ında değerlendirilir.
Tacizin doğrudan ve dolaylı ayrımcılık türlerinden farkı, be-
lirlenmesinde aynı veya benzer durum
daki bir karşılaştır-m
a bireyine ihtiya duyulm
amasıdır.
A
AA
değişiklik ve uyarlamalara m
akul uyumlaştırm
a denilmek-
tedir.
ünüm
üzde makul uyum
laştırmanın, yalnızca engelli bi-
reyler aısından değil, diğer dezavanta
lı grular a
ısından da m
ümkün olduğu kabul edilm
ektedir.
şyerinin ziksel engelli
alışana uygun hale getirilmesi,
makul uyum
laştırmaya örnek olabileceği gibi,
alışma sa-
atlerinin düzenlenmesi ya da ders m
ateryallerinin görme
engelli öğrenciye uygun hazırlanması da örnekler arasın-
dadır.
akul uyumlaştırm
a yaılm
aması nedeni ile ayrım
cılığın unsurları;
a
yumlaştırm
ayı yam
a yükümlülüğü altında olan ta-
rafın, buna ihtiyacı olan kişinin durumu hakkında bilgi
sahibi olması.
u koşulun sağlanması i
in, örneğin görme engelli birey,
işyerinde alışabilm
ek iin özel bir donanım
a sesli
rog-ram
yüklenmiş bilgisayar gibi ihtiya
duyuyorsa, bu talebin işverene bildirilm
esi gerekmektedir.
b
yumlaştırm
anın makul olm
ası ve uyumlaştırm
a yü-küm
lülüğü altında olan kişi bakımından aşırı bir yük
getirmem
esi.
yumlaştırm
a talebinin, tale edilen kişi tarafından kar-
şılanabilir oranda olması gerekm
ektedir. rneğin, bir bi-
nanın üüncü katında bulunan işyerinin başka bir binaya
taşınmasını istem
ek, makul olm
ayan bir taletir.
c
yumlaştırm
anın üüncü kişiler a
ısından faaliyetlerin ger
ekleştirilmesini önem
li ölüde gü
leştirmem
esi.
d
yumlaştırm
anın imk
nsız olmam
ası.
yumlaştırm
a talebi gerekleştirilebilir olm
alıdır. rneğin,
AYRIMCILIK
delil sunan, şikyette bulunan veya dava a
an üüncü kişi-
ler de olabilir. ağdurlaştırm
a, bir ayrımcılığın ortaya
ık-m
asını engellemek ya da cezalandırm
ak şeklinde ortaya ıktığından ayrım
cılık eylemi sayılm
aktadır.
lkemizde,
ş anunu ile iş
inin işverene karşı yasal yol-lara başvurduğu hallerde işten
ıkarılması yasaklanm
ıştır.
Geçici
zel nlem
Ayrımcılık konusunda, to
lumda belki de en
ok duyulan kavram
ozitif ayrım
cılık olarak bilinen
geici özel ön-
lemdir.
zel önleme ihtiya
duyulmasının nedeni, eşitliğin
sağlanabilmesi i
in, ayrımcılık yasağının yanı sıra, ayrım
-cılığa m
aruz kalma riski taşıyan, to
lumun dezavanta
lı gru
larına mensu
kişilerin engelliler, kadınlar gibi, özel olarak desteklenm
esi gerekliliğidir.
stihdam alanında engellilere kota uygulam
ası gibi, siya-si
artilerin seim
lerde kadın kotası uygulaması da buna
örnek olabilir. lk bakışta bu durum eşitsizlik gibi görünse
de, aslında ili eşitsizliği giderm
eye yönelik bir geici özel
önlemdir.
abul edilmelidir ki, iş bulm
a konusunda bir kadın ile er-kek aynı koşullara sahi
olmadığı gibi, engelli bir kişi ile
engelsiz kişinin de aynı koşullara sahi olm
adığı bir ger-ektir.
u noktada tolum
da dezavantalı olduğu düşünülen kişi-
ler aısından ge
ici özel önlemler alınm
ası, eşitlik ilkesi-ne aykırılık teşkil etm
emektedir;
ünkü bu farklı muam
ele haklı nedenlerin bir sonucudur. Tersi bir durum
ise, ili
eşitsizliği korumak anlam
ına gelmektedir.
A
AA
14
Tacizin yasaklanmasındaki am
a, hak ve özgürlüklerden
yararlanırken, bu yararlanmanın insan onuruna yaraşır bir
ortamda ger
ekleşmesidir.
oklu Ayrımcılık
ir kişi farklı alanlarda farklı temelde ayrım
cılığa uğrayabi-leceği gibi, tek bir olayda birden fazla tem
elde ayrımcılığa da
maruz kalabilir.
u durumda
oklu ayrımcılık söz konusu-
dur. şcinsel ve gö
men kadın ve engelli olan bireyler
oklu ayrım
cılığa maruz kalan gru
lara örnek gösterilebilir.
olayısıyla Ayrımcılık
ireyin kendisi ile ilgili değil, yakın ilişkide olduğu bir kişi nedeniyle ayrım
cılığa maruz kalm
ası halinde dolayısıyla ayrım
cılık söz konusu olur.
rneğin, ocuğu engelli olan bir kadının, işi aksatacağı dü-
şüncesiyle işe alınmam
ası durumunda, eşi farklı bir etnik
gruba mensu
olan bir bireye ev kiralanmam
ası ya da farklı dine m
ensu garson
alıştırdığı iin restorana gidilm
emesi
durumunda dolayısıyla ayrım
cılık söz konusu olur.
ağdurlaştırma
Ayrımcılık türlerinden herhangi biri ile ilgili ya
ılan başvu-ru ya da a
ılan dava sebebiyle de ayrımcılığa uğranabilir.
ağdurlaştırma, ayrım
cılık yasağı ve eşitlik ilkesinin iğ-
nendiği iddiası ile, idari şikyet ya da yargı yoluna başvu-
ran bireylerin, bu girişimlerinin önlenm
esi, girişimde bu-
lunmalarından dolayı cezalandırılm
aları gibi bir nedenle olum
suz bir tutum ya da davranışla karşı karşıya kalm
ası durum
udur.
ağdurlaştırmaya uğrayan, kendisine ayrım
cılık yaılan
bireyler olabileceği gibi, bir şikyet ya da dava nedeniyle
AYRIMCILIK
nedeniyle işten ıkartılı
, sendikasına üye iş
inin işten ıkartılm
amasında farklı davranışın haklı bir sebebi bulun-
mam
aktadır.
Ancak farklı muam
elenin eşitliği sağlamayı veya ayrım
cı-lığı ortadan kaldırm
ayı ama
ladığı hallerde, görme engelli
bireye sınavda daha uzun süre verilmesi ya da se
imlerde
kadın kotası uygulanması halinde, farklı m
uamele ayrım
cı-lık oluşturm
amaktadır.
arklı muam
eleyi, ayrımcı m
uameleden ayıran bir unsur,
haklı nedenin olmasıdır. Ancak haklı neden yani m
eşru am
a, to
lumdan to
luma değişebileceği gibi, aynı to
-lum
da zaman i
inde de değişebilir.
rneğin, gem
işte bazı meslek gru
larına kadınların alın-m
aması, kadını korum
ak amacıyla ayrım
cı bir muam
ele sayılm
azken, günümüzde bu tür m
eslek gruları i
in kadı-nı korum
a nedeni, haklı bir neden sayılmam
akta ve kadın-ların bu tür işlerde
alıştırılmam
ası ayrımcılık olarak kabul
edilmektedir.
aklı nedene dayanan farklı muam
elenin ayrımcılık sayıl-
mam
asının bir başka koşulu ise farklı muam
elenin orantılı olm
asıdır.
onu olarak, uğranılan farklı m
uamelenin haklı bir nedeni
bulunmuyorsa, bu davranış ayrım
cı muam
ele olacağı gibi, farklı m
uameleyi gerektiren haklı bir nedenin varlığı halin-
de, farklı davranılmam
ası da ayrımcılık oluşturur.
A
AA
16
AR
A
R
Z
aşamda karşılaşılan davranış ya da uygulam
aların ayrım-
cılık olu olm
adığı; davranışın, farklı bir muam
ele mi yoksa
ayrımcı bir m
uamele m
i olduğunun tesiti ile m
ümkündür.
arklı muam
ele ile ayrımcı m
uamele arasındaki farklar
arklı muam
ele, aynı veya benzer durum
da olan bireyle-re yöneltilen davranışların aynı olm
aması halidir.
arklı muam
elenin bazı koşulların varlığı halinde ayrımcı-
lığa neden olmadığı kabul edilm
ektedir.
u durumda, bireyler arasında ya
ılan her farklı muam
ele, ayrım
cılığın ihlali anlamına gelm
emektedir.
arklı muam
elenin ayrımcı olu
olmadığının tes
itinde önem
li olan iki husus bulunmaktadır.
avranışın yöneldiği kişilerin aynı veya benzer durum
da olm
aları.
Aynı işyerinde alışan iki iş
i aynı durumdadırlar.
Aynı veya benzer durum
da olan bireylere farklı mua-
melede bulunulm
asının haklı bir sebebe dayanmam
ası zorunluluğu.
A sendikasına üye işinin sendikal faaliyette bulunm
ası
19AYR
IMCILIK
urada belirtilm
esi gereken,
ayrımcılık
mağdurunun,
maddede sayılan ayrım
cılık nedenlerinden birine dhil ol-
masa bile, fail tarafından böyle algılanm
ası halinde suun
yine de gerekleşm
iş olacağıdır. rneğin, engelliliğe dayalı
ayrımcılık iddiasının tes
itindeki ölüt, bireyin kanunen
ın üzerinde
engelli olu, olm
adığı değil, ayrımcı m
ua-m
elede bulunan kişinin bireyi engelli olarak algılayı algı-
lamadığıdır.
işinin varsayılan özelliği nedeniyle ayrımcılık su
u mağ-
duru olması, bütün diğer ayrım
cılık nedenleri iin de ge-
erlidir. rneğin, fail tarafından kişinin eşcinsel ya da farklı
bir etnik gruba dhil olduğu zannıyla ya
ılan davranış, di-ğer unsurların varlığı halinde su
oluşturmaktadır.
addede, yalnızca doğrudan ayrımcılık hali cezalandırıl-
maktadır.
anuna göre su sayılan haller
a
amuya arz edilm
iş olan bir taşınır veya taşınmaz m
alın satılm
asının, devrinin veya kiraya verilmesinin engel-
lenmesi.
ahibi olduğu evi farklı bir etnik gruba mensu
kişiye sat-m
amak, bu su
un gerekleştiği anlam
ına gelebileceği gibi, sözleşm
e özgürlüğü er
evesinde kişi evini istediği kişiye de satabilir.
urada dikkat edilmesi gereken husus, ev sa-
hibinin satışı yalnızca kişinin farklı etnik gruba mensubiye-
tinden dolayı engellemesidir.
ine daha önce verdiğimiz örnekten hareketle, zihinsel en-
gelli ocuğa sahi
bir aileye ev kiralamak istem
eyen ev sa-hibi de aynı durum
dadır.
A
AA
AR
Ayrımcılık, Türk
eza anunu
nun . m
addesinde ef-
ret ve Ayırımcılık
suu olarak düzenlenm
iştir.
A
.
il, ırk, m
illiyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyas
düşünce, felsef inan, din veya m
ezhe farklılığın-
dan kaynaklanan nefret nedeniyle,
a
amuya arz edilm
iş olan bir taşınır veya taşınmaz m
alın satılm
asını, devrini veya kiraya verilmesini,
b
ir kişinin kamuya arz edilm
iş belli bir hizmetten yarar-
lanmasını
c
ir kişinin işe alınmasını,
d
ir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunm
asını,
ngelleyen kimse bir yıldan ü
yıla kadar hais cezası ile
cezalandırılır.
Tnın
. maddesi ile; işe alm
ama, taşınır ya da ta-
şınmaz m
allara ilişkin hakların engellenmesi, kam
uya arz edilm
iş hizmetten faydalanm
anın engellenmesi gibi
ille-rin ancak dil, ırk, m
illiyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felse
inan, din veya m
ezhe farklılığından kay-
naklanan nefret nedeniyle yaılm
asının su teşkil edeceği
düzenlenmiştir.
AYRIMCILIK
u noktada, eşcinsel olduğu gerekesiyle bireye ürün sa-
tılmam
ası, bankada işlem ya
an görme engelliden tanık
istenmesi, farklı ırktan bir kişi tarafından a
ılan restorana gidilm
eyerek kaatılm
asının sağlanması ya da herhangi
bir bölgede farklı dine mensu
bir kişi tarafından market
aılm
asının önlenmesi i
in dükkn kiralanm
aması halinde
bireyin olağan ekonomik etkinlikte bulunm
ası engellenmiş
olacaktır.
Aynı şekilde, u m
ağazadan ler alışveriş ya
amaz.
şeklinde bir yazı asılm
ası, doğrudan ayrımcı bir m
uame-
le olduğu gibi, aynı zamanda ceza kanunu a
ısından su
oluşturmaktadır.
ukarıda sayılan davranışlar, ancak kişiler arasında dil, ırk, m
illiyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felse
inan, din veya m
ezhe farklılığından kaynaklanan nefret
nedeniyle gerekleştirilirse su
oluşmaktadır.
u durumda
ise, faildeki nefret duygusunun
isatının nasıl m
ümkün
olacağı sorunu karşımıza
ıkmaktadır.
Ayrımcılık, her ne kadar ceza kanunu ile su
olarak düzen-lenm
işse de
Ayrım
cı muam
ele gördüğünü isatlam
ak mağdura düş-
mektedir.
alnızca doğrudan ayrım
cılık cezalandırılmıştır.
olaylı ayrım
cılık, taciz, dolayısıyla ayrımcılık, m
ağdurlaştırma
ve makul uyum
laştırma ya
mam
a sonucu ayrımcılık,
madde ka
samı dışında bırakılm
ıştır.
addede
yılında yaılan değişiklik ile; su
un ta-nım
ı daraltılm
ış, ayrım
cılık nedenlerinden
benzeri sebe
ler ibaresi
ıkarılmış, m
uamelenin
nefret nede-
A
AA
b
ir kişinin kamuya arz edilm
iş belli bir hizmetten yarar-
lanmasını engellem
ek.
amuya arz edilm
iş bir hizmeti ya
manın reddedilm
e-si, eğitim
, ulaşım, adalet, sağlık gibi haklar ile ilgili tüm
hizm
etler iin ge
erlidir. ğitim
, adalet, sağlık, sosyal gü-venlik, yaşam
a standardı, kültürel yaşama katılm
a gibi hiz-m
etler bu kasam
dadır.
Tekerlekli sandalyeli bir engellinin otobüse alınmam
ası, farklı bir dine m
ensu öğrencinin okula alınm
aması, farklı
mezhe
ten olduğu düşüncesiyle kişinin tedavisinin yaıl-
mak istenm
emesi gibi durum
larda ayrımcılık su
u oluşa-caktır.
c
ir kişinin işe alınmasını engellem
ek.
ş ilişkisinde işveren istediği kişiyle iş sözleşmesi ya
abi-lir.
urada işverenin, key olarak bireyler arasında ayrım
gözeterek kişileri işe alm
ası veya almam
ası su olarak dü-
zenlenmiştir.
rneğin, bir işveren başvuruda bulunan iki kişi arasından,
siyasi görüşüne yakın hissettiği kişiyi, yalnızca bu nedenle tercih ediyorsa, burada ayrım
cılık suunu işlem
iş olacaktır.
Ayrıca belirtmek gerekir ki başvuru aşam
asında, dini inan,
engellilik durumu gibi soruların sorulm
ası, özel hayatın gizliliğinin ihlali olm
akla birlikte, başlı başına ayrımcı bir
muam
eledir ve maddenin ka
samına girm
ektedir.
d
ir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunm
asını engellem
ek,
lağan ekonomik faaliyet
kavramı, bireyin her türlü alış-
veriş ve sözleşme ilişkilerini ka
samaktadır.
AYRIMCILIK
addi ya da m
anevi tazminat davası a
ılabilir.
Ayrımcı m
uamele nedeniyle herhangi bir zarar söz konusu
ise, mağdur bu yola başvurabilir.
um
huriyet avcılıklarına su
duyurusunda bulunulabi-lir.
ğranılan ayrımcı m
uamele, aynı zam
anda ceza kanunu ile düzenlenen ayrım
cılık suunu oluşturuyorsa, kam
u davası a
ılması i
in savcılıklara su duyurusunda bulunulabilir.
on olarak belirtmek gerekir ki kişi, ayrım
cı muam
ele id-diasıyla, yukarıda belirtilen yollardan he
sine aynı anda başvuruda bulunabilir.
u sayede ihlal, tüm m
ekanizma-
lara duyurulmuş ve ilgili ra
orlara yansımış olacağından,
ihlalin önlenmesi noktasında zorlayıcı bir gü
oluşacaktır.
ngelli kadın olarak uğradığınız şiddet ve hak ihlallerini, eb sitem
iz, acebook, T
itter ya da eosta aracılığıyla
ngelli adın
erneğine bildirebilirsiniz.
.engellikadin.org
ihlalbildirgm
ail.com
Titter
eng
kad
A
AA
niyle ya
ılması şartı getirilm
iştir.
Tüm
hak ve özgürlükler değil, yalnızca bazı haklar bakı-m
ından ayrımcı m
uamele su
oluşturduğundan, birok
hak ve özgürlük koruma dışında kalm
ıştır.
A
AA
AA
A
lgili sivil to
lum örgütüyle iletişim
e geilebilir.
öylece hem uğranılan ayrım
cı muam
ele belgelenmiş,
hem de m
ağdur aısından izlenecek yasal yollar hakkında
ayrıntılı bilgi ve yardım alm
a imk
nı doğmuş olacaktır.
am
u enet
iliği urum
una şikyette bulunulabilir.
urum
un görev alanına giren konularda dilekeyle ya da
ebaşvuru halinde, kurum
tarafından şikyetler incelenir,
araştırılır ve önerilerde bulunulur.
Adres
avaklıdere ah.
evzat Tandoğan ad.
o
an-
kaya/Ankara
Tel
l ve l
e nsan akları
urullarına başvuruda bulunula-bilir.
llerde valilik, ilelerde kaym
akamlık aracılığıyla hak ihlal-
lerine ilişkin yaılan başvuru neticesinde, kurul tarafından
araştırma, incelem
e ve değerlendirme ya
ılarak sorunun özüm
üne yönelik önerilerde bulunulur.
T nsan
aklarını nceleme
omisyonuna başvuru-
da bulunulabilir.
Temel hak ve özgürlüklerin ihlali iddiasıyla, kom
isyona di-lek
e ile başvuruda bulunulabilir.
A
A
A
una göre, tıbbi model sorunu doğru teşhis edem
emekte-
dir. ir kişinin yürüm
e, görme, duym
a, konuşma gibi işlev-
leri tam olarak yerine getirebilm
esi ok önem
li hususlar değildir.
nemli olan, bu işlevlerin hangi durum
larda ge-rekli olduğudur.
rneğin, önemli olan yürüyebilm
ek değil, okula veya işe gidebilm
ektir; önemli olan konuşabilm
ek veya duyabilm
ek değil, iletişim kurabilm
ektir. ysa to
-lum
sal yaı; yürüyebilm
e, görebilme, duyabilm
e, konuşa-bilm
e üzerine inşa edildiğinden, bu fonksiyonları tümden
veya kısmen yerine getirem
eyen kişiler tolum
sal alandan dışlanm
aktadır. aşka bir ifade ile, sorunun kaynağı kişinin
kendisi değil, onu göz ardı eden tolum
dur.
işileri engelli hale getiren engeller, sadece mim
ari en-geller değildir. Aslında bu engellerin he
sinin üstünde tu-tum
sal engeller vardır. ir ilköğretim
okulunun erişilebilir olarak inşa edilm
emiş olm
ası; mim
arın, bu okul ro
esi-ni onaylayan bürokratların ve o okulu inşa eden
rmanın,
eğitim ortam
larında engellilerin eşitli sıfatlarla bulunm
a-sını akıllarına dahi getirem
emesinden veya onları gözden
ıkartabilmesindendir.
una göre, tekerlekli sandalyeli bir ocuğun eğitim
görmesi anlam
sızdır; zira zaten iş bulu
alışması söz konusu değildir.
osyal modelin olum
suz ta-rafı da sorunun
özümünde bireyin özgün gereksinim
lerini; sözgelim
i habilitasyon, rehabilitasyon ve sosyal destekler gibi, göz ardı etm
esi, sadece tolum
sal önyargılar düzle-m
inde konuyu değerlendirmesidir.
nsan Hakları
aklaşımı
u iki yaklaşımdan farklı olarak gittik
e yaygınlaşan insan hakları yaklaşım
ı ise, engellilik meselesini bir insan hakla-
rı meselesi olarak ele alm
aktadır. u yaklaşım
a göre, so-run ne sadece kişinin kendisinden ne de sadece olum
suz tutum
lar ve ziksel
evreden kaynaklanmaktadır.
orun
A
AA
ngelli bireylerin hakları dendiğinde, aslında akla gelmesi
gereken insan haklarıdır. ngelli bireylerin insan onuruna
yaraşır bir yaşam sürdürm
eleri, temel insan haklarından
eşit yararlanmaları, to
luma tam
ve etkin katılımlarının
önündeki engelleri kaldırmak ve uygun tedbirlerin alınm
a-sı am
acı ile gerek uluslaarası düzlemde gerekse m
evzu-atım
ızda bazı yasal düzenlemeler ya
ılmıştır.
yılında yürürlüğe giren
sayılı kanun ve irleşm
iş illetler
ngelli akları
özleşmesi hem
en akla gelen en önemli
düzenlemelerdir.
ıbbi odel
u gelişmeler karşısında, ülkem
izde engellilik alışm
a-larında insan hakları tem
elli anlayış zamanla gelişm
ekte birlikte, bugün h
l ağırlıklı olarak, engelli bireylere karşı
yardım tem
elli bakış aısının baskın olduğunu söylem
ek yanlış olm
ayacaktır. u yardım
anlayışının temelinde yavaş
yavaş uluslararası düzlemde terk edilen tıbbi yaklaşım
ın etkileri bulunm
aktadır. u anlayışın tem
elindeki sorun, bizzat engelli bireyin kendisinden kaynaklanm
aktadır. işi
görmem
ekte veya yürüyemem
ektedir ve sorun da budur. ani sorun tıbbi bir sorundur.
halde, bu sorunu öze-
bilmek i
in tıbbi müdahale gerekir.
ğer tıbbi müdahale
müm
kün değilse veya sorun ortadan kaldırılamıyorsa, kişi-
ye yardım eli uzatm
ak gerekir. u yaklaşım
, kişileri normal,
sağlam ve sağlıklı olanlar ile özürlü olanlar diye ayırm
ak-tadır.
işi özürlüdür, ünkü tam
işlev göremem
ektedir.
osyal odel
aman i
erisinde tıbbi modelin bu sakıncalı yaklaşım
ının, engellilik
meselesine
doğru bir
ersektif
sunmam
ası üzerine, sosyal m
odel adı verilen yaklaşım gelişm
eye baş-lam
ıştır.
A
A
A
adalete erişim, kişi özgürlüğü ve güvenliği, işkence, insan-
lık dışı veya aşağılayıcı muam
ele veya cezaya maruz kal-
mam
a, sömürü şiddet veya istism
ara maruz kalm
ama, kişi
bütünlüğünün korunması, seyahat özgürlüğü ve uyrukluk,
bağımsız yaşayabilm
e ve tolum
a dhil olm
a, kişisel hare-ketlilik, düşünce ve ifade özgürlüğü ile bilgiye erişim
, özel hayata saygı, hane ve aile hayatına saygı, eğitim
, sağlık, habilitasyon ve rehabilitasyon,
alışma ve istihdam
, yeterli yaşam
standardı ve sosyal koruma, siyasal, to
lumsal ve
kültürel yaşama katılım
, dinlenme, boş zam
an aktiviteleri ve s
or faaliyetlerine katılım.
örüldüğü gibi, hayatın her alanındaki akla gelebilecek her faaliyet, sözleşm
e kasa-
mında düzenlenm
iştir.
ngelli adınların H
akları
özleşmenin önem
li bir özelliği de, bugüne kadar engelli kadınlardan a
ıka bahseden ilk uluslararası m
etin olma-
sıdır. özleşm
ede engelli kadınların ve kız ocuklarının,
engelli nüfus ierisinde daha dezavanta
lı bir konumda
olduğu ifade edilmiştir.
özgelimi, giriş
aragrafında en-gelli kadın ve kız
ocuklarının ev iinde ve dışında şiddete
uğramaya, yaralanm
aya veya istismara, ihm
ale, ihmalk
r m
uameleye, kötü m
uameleye karşı daha
ok risk altında olduğunun altı
izilmiştir.
özleşmenin
. maddesinde ka-
dın ve erkek eşitliğine vurgu yaıldıktan sonra,
. adde-
sinde de sadece engelli kadınlara yönelik bir düzenlemeye
yer verilmiştir.
una göre taraf devletlerin, engelli kadın-ların ve kız
ocuklarının uğradıkları ok yönlü ayrım
cılığın ortadan kaldırılm
ası ve insan hak ve özgürlüklerinden eşit yararlanm
aları bakım
ından, alm
aları gereken
tedbirler düzenlenm
iştir. a
sam bakım
ından burada sözleşmenin
diğer maddelerinin engelli kadınlarla ilgili yorum
unu ya-
ma olanağı bulunm
adığından, sadece her hak bakımından
A
AA
engelli bireyin, herkesle birlikte aynı hak ve özgürlüklere sahi
olduğunun kavranamam
ış olmasıdır.
u yeni yak-laşım
, meseleyi hukuksal bir düzlem
e taşıyarak, engelli bireylerin insan hakları hukuku ara
larını, ulusal ve ulus-lararası m
ahkemeleri ve denetim
mekanizm
alarını etkili başvurular ya
arak kullanmalarını öngörm
ektedir.
ngellilerin nsan H
aklarına air
irleşmiş
illetler özleşm
esi
u bağlamda
irleşmiş
illetler özleşm
eleri ve Avrua
nsan akları
özleşmesi en önem
li insan hakları belgele-ridir.
zellikle ngellilerin nsan
aklarına air
irleşmiş
illetler özleşm
esi; temel insan hakları, özgürlükleri ve
ilkelerini engellilik temelinde yeniden yorum
lamış, taraf
devletlerin almaları gereken tedbirlerin yanı sıra yüküm
-lülüklerinin de
erevesini
izmiştir. Türkiye bu sözleşm
e-nin tarafıdır ve anayasam
ızın . m
addesi uyarınca ulusal m
evzuatımızda kanun hükm
ündedir. atta kanunlar ile
sözleşme arasında
elişki bulunması durum
unda, ngel-
lilerin nsan aklarına
air irleşm
iş illetler
özleşmesi
uygulanacaktır.
özleşmede ya
ılan engellilik tanımı olduk
a geniş ve ka-
sayıcıdır. özleşm
enin engellilik tanımı şöyledir
ngelli
kişiler, diğerleri yanında, eşitli engellerle etkileşerek ki-
şinin diğerleriyle eşit bir şekilde tolum
a tam ve etkili şe-
kilde katılmasını engelleyen uzun süreli
ziksel, zihinsel, ruhsal ve duyusal sakatlığı olan kişileri de ka
sar.
örüldüğü gibi, bu tanımla engellilik bakım
ından, hem
kişinin kendi niteliklerine hem de hayata tam
katılımını
olumsuz etkileyen diğer unsurlara gönderm
e yaılm
ıştır. özleşm
e ile koruma altına alınan hak ve özgürlükleri özet-
le sıralayacak olursak
aşam hakkı, risk durum
larında ve insani bakım
dan acil durumlar, yasa önünde eşit tanınm
a,
A
A
A
geici sakatlıklar yaşayan ya da bebek arabasıyla hareket
eden bir bireyin ihtiya duyacağı düzenlem
eler ile engelli bireylerin ihtiya
duyacağı düzenlemelerde, zam
an zaman
aralellik bulunmaktadır.
u bakımdan hangi standartta
hangi hükümlerin yer aldığı ve hangi tür engel gru
larının ne gibi düzenlem
elere ihtiya duyabileceğini araştırm
ak, bir
ok disilinin bir araya gelerek m
üşterek olarak ortaya koyacağı insan odaklı
alışmalarla belirlenebilir.
nsan haklarına saygı göstermek, onları korum
ak ve yeri-ne getirm
ek, devletlerin, insan hakları ile ilgili bütün ulus-lar arası sözleşm
elerde en başta yükümlülüklerindendir.
özgelimi, şiddet gören bir engelli kadının, gerekli erişi-
min sağlanm
aması durum
unda kadın sığınma evine yer-
leşemeyeceği a
ıktır. ngellilerin en tem
el insan haklarına erişim
i sağlanmadan, başta anayasam
ızda ve diğer kanun-larda belirtilen eşitlikten söz etm
ek olanaklı olmayacak-
tır. u anlam
da, karar alma sürecine yön veren aktörlerin,
ağdaş insan hakları ilkeleri ışığında yasal düzenlemeleri
yeniden yorumlam
aları ve bu düzenlemelerin hayata ge
i-rilm
esinde ve uygulanmasında her türlü ayrım
cılığa karşı m
ücadele konusunda kararlı bir tutum i
erisinde olitika-
lar üretmeleri gerekm
ektedir.
A
AA
vazgeilm
ez bir ilke olan erişilebilirlik kavramına vurgu
yam
akla yetinilecektir.
rişilebilirlik lkesi
rişilebilirlik, her hak ve her hakka ulaşmak bakım
ından vazge
ilmez bir ilkedir.
rişilebilirliğin engelliler bakımından en kısa tanım
ı n-
gelli bireylerin bağımsız yaşayabilm
elerini ve yaşamın tüm
alanlarına tam
ve etkin katılımını sağlam
ak ve engelli bi-reylerin, engelli olm
ayan bireylerle eşit koşullarda ziki
evreye, ulaşıma, bilgi ve iletişim
teknoloileri ve sistem
leri d
hil olacak şekilde, bilgi ve iletişim olanaklarına, hem
kır-sal ve hem
de kentsel alanlarda halka aık diğer tesislere
ve hizmetlere, evrensel tasarım
ilkesiyle erişiminin sağlan-
masıdır.
lkemizde
urum
lkemizde engellilerin erişilebilirliği hakkında yasal ve
idari düzenlemeler ya
ılmışsa da gelinen son durum
da, engellilerin erişilebilirliği halen önem
li bir sorun olarak durm
aktadır. özgelim
i, Türk tandartları
nstitüsü engel-lilerin erişilebilirliği hakkında bazı
alışmalar ya
mış olsa
da standartlar tüm ya
ıları kasam
amaktadır.
rneğin, sayılı standart, sadece ya
ıları kasam
akta, alt ve üst ya
ıları kasam
amaktadır.
ünümüzde erişilebilirliğin her
birey iin bir hak olduğu a
ıktır ve yaılan düzenlem
elerin, farklı gereksinim
leri bulunan her insan bakımından öngö-
rülmesi anlam
ına gelen evrensel tasarım anlayışı da hiz-
metlerin sunulm
asında ve tasarlanmasında vazge
ilmez
bir ilkedir.
aşka bir anlatımla görm
e, işitme, orto
edik engelliler ve diğer dezavanta
lı bireyler iin ya
ılacak her düzenleme,
aslında tüm insanlık i
in yaılm
ış sayılmaktadır.
rneğin,
A
AA
aynakça
AA
, ekbun
eylani Avrua nsan
akları özleşm
esi ve Av-
rua
nsan akları
ahkemesi
ararları ağlam
ında Ayrımcılık
asağı, ayım
lanmam
ış üksek
isans Tezi, .
, u
it
istribution .
ecognition The
ase f Anti
iscrimination
as,
c ,
hristoher, Anti
iscrim
i-
nation a
, artm
outh ublishing
omany, s.
.
, Ahmet
Avrua nsan
akları özleşm
esinde ve Türk u-
kukunda Ayrımcılık
asağı, ayım
lanmam
ış üksek
isans Tezi,
onya, .
A,
andra
iscrimination
a,
ford niversity
ress,
., dil şıl iziksel
ngellilerin luslar arası
ukukta orun-
ması ve
luslar arası tandartların
ukuka
ansıması,
ayım-
lanmam
ış oktora Tezi,
.
, dil
şıl ve A
A,
laş Ayrım
cılık asağı
ğitim
ehberi,
ilgi niversitesi
ayınları, ubat
.
AA
, laş
Avrua
irliği lkelerinde Ayrım
cılık asağı ve
şitlik urum
ları, attek
atbaacılık, asım
.
T, event
Ayrımcılık
arşıtı ukuk,
antekin atbaası,
Adres ayınları, Ankara
ubat .
TAA
, izem
Ayrımcılık
uu,
ayınlanmam
ış üksek
isans
Tezi, . A, Ahm
et aner
sayılı Türk
eza anunu
nda
Ayırımcı
lık u
u,
alışma ve To
lum,
konomi ve
ukuk er-
gisi, ayı
, .