45
Doç. Dr. Onur POLAT

Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

  • Upload
    phamthu

  • View
    244

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Doç. Dr. Onur POLAT

Page 2: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Bu ünitede;

Göğüs ağrılı hastaya yaklaşımın

değerlendirilmesini anlatılacaktır. Ağrının

patofizyolojisi ve genel olarak ağrıya

yaklaşım işlenecek, ağrının karakterine göre

ayırıcı tanıda düşünülecek hastalıklar

anlatılacaktır.

Göğüs ağrılı hastada alanda yapılması

gerekenler ve güncel tedavi yaklaşımları

basit, anlaşılabilir biçimde öğretilecektir.

Page 3: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Göğüs ağrısı, hastaların akut tıbbı

başvurularının en sık sebebidir. Bu hastalarda

kesin ve doğru tanı çok önemlidir. Hayatı tehdit

eden bir durum ile kendiliğinden düzelecek kas

iskelet sistemine ait ağrıyı ayırmadaki başlıca

desteğimiz; klinik tablo, EKG ve göğüs

röntgenidir.

Page 4: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Patofizyoloji

Genel olarak ağrı visseral ve somatik olarak

ikiye ayrılır. Dermis ve parietal plevra somatik

ileti ile iletilirken, visseral plevra, kalp, kan

damarları ve özefagus visseral ileti ile iletilirler.

Visseral iletiler birçok noktadan spinal korda

girerler ve oradan da parietal kortekse ulaşırlar.

Somatik ileti ile iletilen duyular; kolay

tanımlanabilen, tam olarak lokalize edilebilen ve

keskin karakterde olan ağrılardır.

Page 5: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Patofizyoloji

Visseral ağrı; tanımlanması ve lokalizasyonu

daha zordur. Hasta ağrıyı sıkıntı hissi,

huzursuzluk, keyfini kaçıran durum, bunalma,

kasvet ve acıma gibi ifadelerle anlatılmaya

çalışılır. Hasta ağrısının lokalizasyonunu yanlış

yapabilir. Mesela diafragma iritasyonunu omuz

ağrısı, iskemi ağrısını da kol ağrısı zannedebilir.

Page 6: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Tanımlamalar

1. Akut göğüs ağrısı: Ani ve/veya yakın zamanda

başlayan ve son 24 saat içinde hastayı medikal tedavi

arama sürecine sokan ağrıdır.

2. Göğüs: Ksifoid ile suprastrenal çentik arası, sağ-sol

midaksiller alanı kapsayan ön toraks bölümüne denir.

Arkada ise boyun ile lumbal bölge arası kalan alandır.

Hasta bitişik alanlarla ilgili ağrı belirttiği zaman

(epigastrik, boyun, çene, kol, gibi) bunun da mutlaka

intratorasik patolojiler yönünden değerlendirilmesi

gerektiği unutulmamalıdır.

3. Ağrı: Hastaya rahatsızlık veren histir

Page 7: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Genel Değerlendirme

Bilinmesi gerekir ki göğüs ağrısı ile gelen bir

hastanın durumu hızlıca hayatı tehdit eden bir

tabloya dönüşebilir. Bundan dolayıdır ki bu tür

hastalar acilen değerlendirilmelidir.

Visseral tip göğüs ağrısı ile gelen hastaların vital

bulgularında anormal nabız, tansiyon ve nefes

darlığı eşlik ediyorsa acilen tedavi sedyelerine

alınmalıdır. Bu hastalarda kardiyak ve oksijen

mönitörizasyonu yapılırken bir yandan EKG’si

çekilmeli ve intravenöz damar yolu açılmalıdır.

Page 8: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Genel Değerlendirme

Hastanın ilk değerlendirilmesinde hava yolu

açıklığı, solunum ve dolaşıma bakılmalıdır. Hastaya

ağrısı ile ilgili soru sorulmalıdır; ilave olan

semptomlar, kardiyopulmoner özgeçmişine ait

bilgiler edinilmelidir.

Genel olarak kardiyak, pulmoner ve vasküler

yapılar üzerine yoğunlaşmalı ve bunlara dönük

ayırıcı tanıların yapılması amaçlanmalıdır.

Page 9: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Genel Değerlendirme

Eğer hayatı tehdit edici bir durum yoksa o

zaman ikincil bakıya geçilmelidir. Burada; ağrının

karakteri, yeri, yayılımı, şiddeti, başlangıç zamanı,

süresi, provoke eden ve rahatlatan durumlar, eşlik

eden semptomlar öğrenilmelidir.

Hastanın medikal özgeçmişi sorgulanmalıdır.

Yakın zamandaki kardiyak (EKG, EKO), özefagus,

gastrointestinal ve pulmoner tahliller öğrenilmelidir.

Hastanın son altı aydaki kardiyak görüntüleri ve son iki

senedeki anjiografisi bu konuda bize yardımcı olabilir.

Page 10: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Ağrıyı Katagorize Etmek

1. Göğüs duvarına ait ağrılar: Somatik kökenli

ağrılardır. Keskin, kolay lokalize edilebilen,

palpasyonla veya göğüs hareketleri ile artan

ağrılardır.

2. Plöretik veya solunuma ait ağrılar: Somatik

kökenlidir. Keskin karakterde ağrı olup nefes alıp-

verme ve öksürükle artar.

3. Visseral ağrı: İyi lokalize edilemeyen ve kişiyi

rahatsız eden fakat tam olarak ifade edilemeyen

ağrılardır.

Page 11: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Risk Faktörlerine Göre Değerlendirmek

Koroner arter hastalığının değerlendirilmesinde

bazı skorlar kullanılmaktadır. Bunların hızlıca

gözden geçirilmesi gerekmektedir.

Hastanın bu skorlara göre anjiografiye

gidebileceği unutulmamalıdır.

Page 12: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Risk Faktörlerine Göre Değerlendirmek

Page 13: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Risk Faktörlerine Göre Değerlendirmek

1. Aort diseksiyonu: Orta yaş, erkek olmak,

hipertansiyon ve marfan sendromu risk

faktörleridir.

2. Pulmoner emboli: Hiperkoagülabilite,

malignensi, son zamanlarda istirahat veya

cerrahi girişim. Pulmoner emboli düşünülen

hastalar Wells puanı ile değerlendirilebilir.

Bunlar hızlıca gözden geçirilmeli ve hasta ona

göre ileri tetkik edilmelidir.

Page 14: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Risk Faktörlerine Göre Değerlendirmek

Page 15: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Ani Başlangıçlı Göğüs Ağrısı Nedenleri

Page 16: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Anamnez ve Fizik Muayene

Dikkatle alınan bir öykü göğüs ağrısının etyolojisini

belirlemede yararlanılacak en iyi yöntemlerden biridir.

1. Ağrının ortaya çıkışı ve süresi: Ağrının ani ve şiddetli

ortaya çıkması sponton pnömötoraks, aort diseksiyonu,

özefagus rüptürünü düşündürür. Klasik tipteki anjina

pektoris; yürüyüş, merdiven çıkma, kuvvetli rüzgara

karşı yürüme gibi efor gerektiren durumlarda ortaya

çıkar. Akut MI’da ağrı genelde istirahatta ve gece gelir.

20 dakikadan fazla sürer ve nitrata cevap vermeyebilir.

2. Ağrının özelliği ve yeri: Klasik iskemik göğüs ağrısı

sternumda sıkılı yumruk şeklinde ortaya çıkar.

Page 17: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Anamnez ve Fizik Muayene

3. Pulmoner emboli: Plöretik göğüs ağrısı, nefes darlığı,

senkop, şok, hipoksi, ateş, öksürük, hemoptizi, göğüs

duvarına basmakla hassasiyet, taşikardi ve takipne gibi

semptomlarla birlikteliği olabilir. Hastanın Well’s puanı

hesaplanıp ona göre gerekiyorsa ileri tetkik edilmelidir.

4. Aort diseksiyonu: Hastanın aterosklerotik durumu, kontrol

edilemeyen hipertansiyonu, aort koarktasyonu, biküspit aort

stenozu, marfan sendromu, Ehlers-Danlos sendromu

sorgulanmalıdır. Sternum ortasında interskapular bölgede

yırtılma tarzında keskin bir ağrı olur. Bunun yanında ikincil

patolojilerle de karşılaşılabilir; Serebrovasküler olay (SVO),

Akut Miyokard İnfarktüsü (AMI) ve ekstremitelerde iskemi.

Etkilenen bölge ve disseke olan tarafla ilgili semptom olabilir.

Page 18: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Anamnez ve Fizik Muayene

5. Spontan pnömotoraks: Akciğer patolojisi

olanlarda ani basınç değişimi sonucu ani, keskin

batıcı tarzda göğüs ağrısı ve nefes darlığının olması

durumudur. O taraf solunum seslerinde azalma

olurken perküsyonda hipersonarite vardır.

6. Özefagus rürtürü (Boerhaave sendromu): Çok

miktarda ve sert oluşan bir kusmanın akabinde

substernal ortaya çıkan keskin bir ağrıdır. Hastada

nefes darlığı ve terleme görülebilir. Cilt altı

amfizem veya pnömotoraks eşlik edebilir.

Page 19: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Anamnez ve Fizik Muayene

7. Akut perikardit: Ani, şiddetli, keskin ve sabit karakterde bir

ağrıdır. Substernal; sırta, boyuna, omuza yayılan

inspirasyonla ve yatınca artan bir ağrıdır. Perikardiyal frotman

duyulabilir. EKG’de PR ve ST segment değişikliği olabilir.

8. Pnömöni: Keskin plöretik bir ağrı olur. Genelde ateş öksürük

ve hipoksi eşlik eder. Etkilenen bölgede dinlemekle ral

duyulabilir.

9. Mitral valv prolapsus (MVP): Bayanlarda daha sık

görülmektedir. İstirahatte atipik göğüs ağrısı, baş dönmesi,

hiperventilasyon, anksiyete, depresyon, çarpıntı, yorgunluk

olabilir. Supraventriküler ve ventriküler ritim bozukluğu

yapabilir.

Page 20: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Anamnez ve Fizik Muayene

10.Gastrointestinal bozukluklar: Fizik muayene ve

anamnezle AMI’dan tam olarak ayırt

edilemeyebilirler. Gastrik ve duodenal ulser,

pankreatit ve bilier ağrılar göğüs ağrısı şeklinde de

gözlemlenebilir.

11.Panik bozukluk: Çarpıntı, terleme, titreme, nefes

darlığı, bulantı/kusma, göğüs ağrısı, farkında

olamama, kişiliğini bilememe, baş dönmesi gibi

semptomlar verir

Page 21: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Anamnez ve Fizik Muayene

12. Nöromuskuloskeletal göğüs ağrısı: Servikal disk hastalıklarında

sinir köklerinin kompresyonundan dolayı olabilir. Omuz ve vertebra

artriti, kostokondrit, kostokondral eklemlerin inflamasyonları ağrıya

sebep olabilir. İnterkostal kas krampları göğsün her yerinde olabilir.

Anterior skalen ve hiperabduksiyon sendromları da göğüs ağrısı

yapabilirler. Kostokondral ve kondrosternal artikülasyonlar anterior

muskuloskeletal göğüs ağrısının en sık sebepleridir. Bulgular

arasında şişme, kırmızılık ve sıcaklık nadirdir. Fakat keskin lokalize

hassaslık vardır. Ağrı birkaç saniyelik olabildiği gibi künt ağrı saatler,

günlerce sürebilir. Kas spazmından dolayı sertlik hissi sıktır.

Kondrosternal ve kostokondral eklemlere basınç ve pektoral kaslara

bası göğüs ağrılı her hastanın muayenesinin önemli parçasıdır.

Page 22: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Pediatrik Yaş Grubunda Göğüs Ağrısının Değerlendirilmesi

Çocuklarda göğüs ağrısının değerlendirilmesi erişkine göre

biraz farklılık göstermektedir. Yapılan bir çalışmada uykudan

uyandıran bir göğüs ağrısı ile acile gelen bir hastada % 31

organında organik bir patoloji bulunmaktadır. Ailesine ağrıyı

azaltan, arttıran faktörler, eşlik eden semptomlar ve

özgeçmişinde var olan hastalıklar (kawasaki, marfan,

diabet, hematolojik hastalıklar gibi) sorulmalıdır. Soy

geçmişinde ailede ani ölüm olmaması önemlidir. Aynı

zamanda adolesan yaş grubundakilere yakın zamanda

yaşadığı psikolojik stres, kullandığı ilaçlar veya maddeler

sorulmalıdır.

Page 23: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

Pediatrik Yaş Grubunda Göğüs Ağrısının Değerlendirilmesi

Genel olarak çocuklardaki göğüs ağrısının nedenleri;

• sebebi bilinmeyen % 12-61,

• kas-iskelet sistemine ait % 7-69,

• astım/solunum yollarına ait % 13-24,

• gastrointestinal % 3-7,

• psikojenik % 5-9,

• kardiyak % 2-5

Page 24: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

TANISAL İŞLEMLER

Hastanın ilk değerlendirilmesi sonucu hayatı tehdit

eden bir göğüs ağrısı düşünülüyorsa mutlaka tedavi

sedyesine alınmalı ve hasta monitörize edilmelidir.

Vital bulguları değerlendirilmeli ve eğer hastanın

durumu stabil ise diğer tanısal işlemlere geçilmelidir.

Page 25: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

TANISAL İŞLEMLER

• Elektrokardiyografi (EKG): Hastaya 12 derivasyonlu EKG

çekilmelidir. EKG; AMI, ölümcül ritimler, perikardit gibi durumların

aydınlatılmasında bize yardımcı olur. EKG değerlendirilmesinde;

hızı, ritmi, P dalgasının varlığı, P-QRS ilişkisi, QRS kompleks

genişliği, ST segment durumu, PR mesafesi, T dalgasına,

QTc(QT/√(RR)’sine bakılmalıdır. ST segment yükselmesi, T

negatifliği, hiperakut T, patolojik Q dalgası AMI’ni göstermektedir.

EKG’ye bakarak AMI veya iskemik kalp hastalığı tanısı dışlanamaz.

QRS genişlemesi ve hızının artması ventriküler taşikardi veya

fibrilasyona işaret edebilir. QRS dar hızı fazla ve düzensiz ise atrial

fibrilasyonu, düzenli ise supraventriküler taşikardi veya atrial

flutteri gösterir.

Page 26: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

TANISAL İŞLEMLER

• Göğüs filmi: Göğüs ağrısının kalp dışı nedenlerinin

değerlendirilmesinde önemlidir. Kaburga kırığı, aort

diseksiyonu, pnömotoraks, pnomöni, KKY tanısı için yardımcı

testtir.

• Kardiyak enzimler: CK(creatin kinase)4-8 saatte

anormalleşir ve 3-4 günde normalleşir; sensitivitesi yüksek

spesifitesi düşüktür. CK-MB izoenzim 4-8 saatte yükselir

sensitivitesi ve spesifitesi daha yüksektir. Myoglobin3saat

içinde yükselir fakat kas hasarında yanlış pozitiflik

görülebilmektedir. Spesifitesi düşüktür. Troponin I ve T 6 saat

içinde yükselir,7-10 gün yüksek kalır. Spesfitesi en yüksek olan

kardiyak belirteçler Troponin I ve T’dir.

Page 27: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

TANISAL İŞLEMLER

• EKO: EKG’nin tanısal olmadığı; kalp pili ve dal bloğu olan ve

eski EKG’sinde de patoloji saptanan hastaların kalp duvar

hareketlerinin, perikardiyal sıvının değerlendirilmesi için

faydalıdır.

• Tomografi: Yeni bir teknik olan triple rule-out ile göğüs ağrılı

hasta değerlendirilebilir. Burada torasik aorta, pulmoner arter

ve koronerler bir protokolle değerlendirilir ve hayatı tehdit

eden diseksiyon, emboli ve AMI ekarte edilmeye çalışılır.

Page 28: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

GÖĞÜS AĞRILI HASTA DEĞERLENDİRİLMESİNDEKİ YENİ TEKNİKLER

• Akut koroner sendrom: EKG analizinin geliştirilerek

derivasyon sayısının arttırılması gibi yöntemler denenmektedir.

Biyobelirteçlerden; copeptin (vasopressin analogu),

miyeloperoksidaz, plasental büyüme faktörü, yüksek

sensitiviteli CRP ve iskemi modifiye albüminine bakılarak akut

koroner sendrom tanısının erken konulabilmesine

çalışılmaktadır. Görüntüleme yöntemleri; kardiyak tomografik

anjiografi, plak kompozisyon analizi, kardiyak MRI, PET olarak

sayılabilir. Risk değerlendirme araçları; risk belirlemede

hazırlanmış protokollerin bilgisayara girilmesi ve ona göre risk

durumunun gösterilmesidir. Tedavide ise antiprasugrel,

ticagrelor gibi yeni kuşak antipletelletler denenmektedir.

Page 29: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

GÖĞÜS AĞRILI HASTA DEĞERLENDİRİLMESİNDEKİ YENİ TEKNİKLER

• Pulmoner emboli: Yeni biyobelirteçler; d-dimer için cutt-off

değeri, iskemi modifiye albumin gibi yöntemler kullanılmaktadır.

Görüntülemede; SPECT, MRI anjiografi, tromboview (Tc verilip

SPECT ile taranması) uygulamaları denenmekteyken tedavide;

parenteral ve oral antikoagulanlardan dabigatran, etexilate,

rivaroxaban gibi ilaçlar denenmektedir. Perkütan mekanik

trombektomi gibi girişimsel yöntemlerin tedavide kullanımı

araştırılmaktadır.

• Aort disseksiyonunun tanısında biyobelirteçler; serum düz

kas myosin ağır zincir, kalponin, d-dimer, elastin fragmanları yol

gösterici olabilmektedir. Görüntüleme yöntemi olarak kontrastlı

USG kullanımı önerilmektedir.

Page 30: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

GÖĞÜS AĞRILI HASTA DEĞERLENDİRİLMESİNDEKİ YENİ TEKNİKLER

• Gastrointestinal hastalıklar endoskopik tekniklerle

araştırılmalı; tedavide proton pompa inhibitörleri ile birlikte

ocreotide, cilansetron, teofilinefedotozine kullanımı

denenmelidir.

• Kas-iskelet sistemine ait spinal ağrının yansıması

düşünülenlerde Magnetik Rezonans Görüntüleme yöntemi kar-

zarar düşünülerek uygulanmalıdır.

Page 31: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

ALANDA YAPILMASI GEREKENLER

Ani başlangıçlı göğüs ağrısı olan hastalara ilk

yaklaşım ayırıcı tanıdan önce hastayı stabilize etme

girişimlerine yönelik olmalıdır. Öncelikle ABC kontrolü

sağlanmalı, hastanın vital bulguları yakından takip

edilmelidir. Hastanın monitörizasyonu, damar yolu ve

oksijenizasyonu sağlanmalıdır.

Page 32: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

ALANDA YAPILMASI GEREKENLER

Birinci Bakı:

1. Öykü: dikkatli ve ayrıntılı bir öykü alınmalıdır.

a) Esas şikâyetinin tanımlanması: PQRST diye kısaltılabilir. P;

provakatif ya da palyatif; ağrıyı kötüleştiren ya da rahatlatan

faktörler sorgulanmalıdır (egzersiz, soğuk, yemek, günün belli

saatleri). Q; Quality; kalitesi ve karakteri. Künt veya keskin

olması. R; Region; ağrının lokalizasyonu (substernal,

prekordiyal) ve dağılımı (boyun, çene, sırt, omuz )

sorgulanmalıdır. S; Severity; Şiddeti, T; Time; zamanı. Ara

verip vermediği ve ne zamandır olduğu sorgulanmalıdır.

Page 33: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

ALANDA YAPILMASI GEREKENLER

b) Eşlik eden semptomlar:

Dispne: Nefes darlığı olup kalp ve solunum sistemi yakın

etkileşimi nedeniyle miyokard infartüsüne sıklıkla eşlik

etmektedir.

Senkop: Kalp hastalığı ani bayılmanın önemli nedenidir.

Genelde ritim bozukluğuna bağlı gelişir.

Çarpıntı: Hasta kalp atımlarını hissediyorsa kalp atımları

genelde düzensizdir.

c) Özgeçmiş: kardiyovasküler geçmişi, kullandığı ilaçlar,

operasyon ve travma sorgulanmalıdır..

Page 34: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

ALANDA YAPILMASI GEREKENLER

2.Fizik muayene; öyküde elde edilen veriler

doğrultusunda yapılmalıdır. Hasta ilk muayenesine

nörolojik muayene de dahildir.

İlk değerlendirme, kısa zamanda ABCDE sıralaması

izlenerek hastanın acil gereksinimleri saptanır.

A. Hava yolu

B. Solunum

C. Dolaşım

D. Kısa nörolöjik muayene

E. Hastayı soyma

Page 35: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

ALANDA YAPILMASI GEREKENLER

3.Unutulmaması gereken: Şok tablosundaki bir

hastanın göğüs ağrısı varsa stabilizasyon sağlanırken

ayırıcı tanıda AMI, aort diseksiyonu, masif pulmoner

emboli, tansiyon pnömotoraks, kardiyak tamponand,

özefagus rüptürü akla getirilmelidir.

Page 36: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

ALANDA YAPILMASI GEREKENLER

İkincil bakı:

Deri rengi ve kapiller doluş zamanı: Oksijenizasyonu ve

kalbin pompa fonksiyonunu gösterir.

Juguler venöz dolgunluk: Pompa yetmezliğinde geriye

doğru basınç artışını gösterir. Bu bulgunun tamponad ve

tansiyon pnömotoraksta (trakeal deviyasyonla birlikte)

olabileceği unutulmamalıdır. Hasta 45 derecelik açı ile

otururken bakılmalıdır.

Periferal ödem: Kalp yetmezliğinde beklenen bir bulgudur.

Page 37: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

ALANDA YAPILMASI GEREKENLER

İkincil bakı:

Solunum sesleri: Sağ ve sol hemitoraksın solunuma

eşit katılıp katılmadığına, patolojik ses (ral, ronkus)

olup olmadığına bakılır.

Vital bulgular: Nabız hızı ve ritmi önemlidir. Sağ ve

sol kol arasındaki kan basıncı farklılıkları varsa

kaydedilmelidir.

Page 38: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

GÖĞÜS AĞRILI HASTANIN TEDAVİ YAKLAŞIMI

1. Akut miyokard enfarktüsü (AMİ):

Bu hastalarda erken müdahale ile enfarkt boyutunun sınırlanması,

ciddi disritimlerin önlenmesi, ağrı ve korkunun giderilmesi

hedeflenmektedir. Hastanın EKG’si çekilmeli, akut MI düşünülüyorsa

hastanın monitörizasyonu ve damar yolu açıklığı sağlanmalıdır.

Hastaya,

Morfin: Kalbe venöz dönüşü ve sistemik arter direncini azaltarak

miyokard oksijen gereksinimini düşürür.

Oksijen: 2-4 lt/dk. uygulanabilir. Hastanın saturasyonu % 90

üzerinde ise oksijen uygulanmayabilir.

Nitrogliserin: Periferik arter ve venleri genişleterek ön yük, arka

yük ve miyokard oksijen kullanımını azaltır.

Aspirin: 160-325 mg’lık aspirin çiğnetilmelidir.

Page 39: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

GÖĞÜS AĞRILI HASTANIN TEDAVİ YAKLAŞIMI

Trombolitik tedavi endikasyonları:

• AMİ düşündüren göğüs ağrısı ile birlikte EKG’de en

az 2 komşu derivasyonda 1 mm üstünde ST

yükselmesi gösteren ve ilk 12 saat içinde başvuran

tüm hastalara trombolitik ilaç verilmelidir.

• 12 saatten sonra başvuran veya ilk 12 saatlik

süreden sonraki dönemde iskeminin varlığını

gösteren göğüs ağrısı; ayrıca akut reinfraktüs

bulgusu varsa, geç dönemde dahi olsa trombolitik

tedavi uygulanmalıdır.

Page 40: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

GÖĞÜS AĞRILI HASTANIN TEDAVİ YAKLAŞIMI

Trombolitik tedavi endikasyonları:

• Bunların yanında invaziv tanı ve tedavi yapılamayan fakat

AMİ’ne bağlı kardiyojenik şok tablosu içindeki hastalara,

AMİ’ne uyan göğüs ağrısı ile birlikte, yeni geliştiği düşünülen

sol dal bloklu hastalara da trombolitik tedavi verilmelidir.

• İleri yaş (>75), kontrol altında hipertansiyon, travmatik

olmayan kardiyopulmoner resüsitasyon (KPR) da bugün artık

trombolitik tedavi için kontrendikasyon oluşturmamaktadır.

• Diğer taraftan, ST çökmesi ile birlikte olan göğüs ağrılarında

trombolitik tedavi endikasyonu yoktur.

Page 41: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

GÖĞÜS AĞRILI HASTANIN TEDAVİ YAKLAŞIMI

2. Aort diseksiyonu:

Olguların çoğu erkek ve hipertansiftir. Ağrı; orta hatta,

göğüs ve sırtta çok şiddetli yırtıcı/parçalayıcı karakterdedir.

Periferik nabızlarda azalma veya kayıp vardır. Sağ kol–sol

kol tansiyon farkı olabilir. EKG’de sol ventrikül hipertrofisi

bulguları gözlemlenebilir.(hipertansiyona sekonder). Bu

hastalarda tansiyon kontrol altına alınmalıdır. Hastalara

gereksiz sıvı yükünden kaçınılmalıdır. Hastalara labetolol,

esmolol, sodyum nitroprusid verilebilir.

Page 42: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

GÖĞÜS AĞRILI HASTANIN TEDAVİ YAKLAŞIMI

3. Pulmoner tromboemboli (PTE):

Klinik şüphe önemlidir. Hastanın öyküsünde

immobilizasyon, obezite, gebelik, oral kontraseptif

kullanımı, ileri yaş, cerrahi operasyon, derin ven

trombozu (DVT)/PTE öyküsü gibi predispozan faktörler

sorgulanmalıdır. Well’s skoru PTE tanısında yardımcı

olabilir. Hastanın hidrasyonu, oksijenizasyonu ve

yapılabiliyorsa heparinizasyonu planlanmalıdır.

Page 43: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

GÖĞÜS AĞRILI HASTANIN TEDAVİ YAKLAŞIMI

4. Tansiyon pnömotoraks:

Hastada ani başlangıçlı, batıcı tarzda göğüs ağrısı,

nefes darlığı ve şok bulguları mevcuttur. Klinik şüphe

önemlidir. Hastada juguler venöz dolgunluk, trakeal

deviasyon saptanabilir. Etkilenen tarafta solunum

sesleri azalmıştır. Tedavisinde damar yolu açıklığı

sağlanmalıdır. Hastaya oksijen verilmelidir. Etkilenen

tarafa iğne torakostomi sonrası tüp torakostomi

uygulanmalıdır.

Page 44: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

GÖĞÜS AĞRILI HASTANIN TEDAVİ YAKLAŞIMI

5. Özefagus rüptürü:

Genelde şiddetli kusma sonrası gelişen ani başlangıçlı

plörotik tarzda, boyuna yayılan bir ağrıdır. Hastada cilt

altı amfizemi olabilir. Şok bulguları eşlik eder (terleme,

nefes darlığı, taşikardi, hipotansiyon). Hasta hızlıca

transport edilmelidir. Mortalitesi oldukça yüksek bir

durumdur.

Page 45: Göğüs Ağrılı Hastada İlk Yardım

İLGİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM