2
iMAMzADE imamzadeler yerde defne- Bu sebeple hemen her yerinde imamzade diye ve imam- nesiine nisbet edilen çok tür- be imamzadelerde medfun olan bir biyografisi biliniyorsa da bir- ve meçhuldür. Bu türbeleri ziyaret edilen gerçekten imamzade olup olma- bilinmemektedir. Mahalli ilgi eden imamzadelerden bir nesep itibariyle imamlarla alaka- velizannedilen bir türbesi ve imam- zade diye ziyaret görülür. Nitekim Kazvin'de Ahmed ei-Gazzall'nin tür- besi imamzade olarak ziyaret edilir. kabirierinin ziyaret edilmesi gösterilen imamzade- lerin ziyaretinde de gösterilmesi ara- ilk devirlerden itibaren sürdürülen bir gelenektir. Türbelerinin ziyareti müs- tehap kabul ve bunun için ziyaret da imam- zadelerin özel ziyaretnameleri de Bu ziyaretler genellikle her günü ya- gibi imamzadeler belirli mevsimlerde ziyaret edilir. Birçok imam- zadede medfun olan zati kutsal emanet olarak muhafaza edilmek- tedir. Kendilerine harikulade olaylar nisbet edilen imamzadelerin türbeleri iran'daki mescidler gibi bir yeri olarak da Tahran Abdülazim imamzadesi, XIX. sonu ile XX. Kaçar ida- resinin protesto edenlerin haline 1891 bu- raya yedi ay kalan Cemaleddin-i Efgani daha sonra devlet güçleri dan evkaf yetkililerince 1059 olarak tesbit edilen iran'daki imamzade- lerin tamir ve giderlerini için Bu geliri ziyaretçilerin ve yöneti- ise kuwetli bir gelenekle devam et- mektedir bk. ATEBAT). : Hasan b. Muhammed Kumm1. Taril;-i Kum (tre. Hasan b. Ali Kum mi , Seyyid Celaleddin Thhran1). Tahran 1361 , Tarfl;- çe:i der islam, Tahran 1324 s. 63, 81- 135; J. N. Hollister. The Shi'a o{lndia, New Del - hi 1979, s. 50, 190; A. K. S. Lambton , "Imamza- da", B 2 lll, 1169-1170; Dihhuda. Lugat- name, V, 139;"imamzade", DMF,I, 235; zade", DMT, II, 392-396. .. IJ!I!I!I MusTAFA üz 210 --, Muhammed b. Ebu Bekir (_f:.! .,s.i ' Ebü'l-Mehasin Rüknülislam Sed!düdd!n Muhammed b. Eb! Bekr el-Buhar! (ö. 573/1 77) eseriyle Hanefi fakihi. L _j Rebiülewel 491 'de 1 Ci98) Buha- ra Semerkant yolu üzerinde- ki köyünde göre- vinden imamzade köyün ve Arapça'ya kaydedilmekte (Yakut. 276). imamzade'nin kaynaklarda (Lekne- vi. s. 161) Semerkant köye nisbet edilip CQgi olarak belirtilmektedir (Özel . s. 53). Semerkandi nisbesiyle da köprizade. s. 95) hatadan kaynaklan- Kaynaklarda Rükneddin ve Mecdüddin da imam- zade'nin Ali b. Ahmed ei-Kelabazi, Ebü'I-Fazl Bekir b. Muhammed ez-Zeren- ceri, Mecdüleimme EbQ Bekir Muham- med b. Abdullah es-Sürhaketi, din en-NisabQri, Hace Yusuf ei -Hemedani gibi alimler NisabQri'den hi- lafiyat Hemedani'den tasav- vuf kaydedilmektedir. Ta'- limü'l-müte'allim müellifi Burhanülis- lam ez-ZernQci, Ubeydullah b. ei- MahbQbi ve Muhammed b. Abdüssettar ei-Kerderi onun talebelerden Abdülkerim b. Muhammed es-Sem'ani kendisinden rivayette bulun- imamzade'nin Buhara'da müf- tülük ve vaizlik bir maluma- ta sahip edip, sahibi, müttaki bir zat belirti'lmektedir. Eserleri. 1. ilô. dô.ri's- selô.m. Bir ilmihal ve ahlak olup iba- detler gündelik hayata dair bir- çok konudaki sünnet ve adab bilgi verilmektedir. ilmihallerden olarak ibadetlerle ilgili farz, vacip vb. hükümlere temas edilmeyen alimleri çok ve tercü- meleri Hanif Efendi, konular önemli ol- makla birlikte çok münker hadisle haberin yer söylenen (Lekne- v1'. s. !61 ) bu kitaptaki hadislerin kaynak- ve h hat derecelerini Giiyetü '1- merô.m fi tabrici eserinde tesbit ( için bk. XVI. 40). Kütüphanelerde bir- çok bulunan eser Seyyid Alizade'- nin birlikte a) Yahya Halife diye bilinen Yahya b. Bah- (ö 840/1436). (Nuruosmaniye Ktp ., nr. 2440, 2441; Ktp., AY, nr. 1108; TSMK. Revan nr. 1481; leymaniye Ktp ., Fatih. nr . 2664, Ayasofya, nr. 1881, nr. 1488, Süleymaniye, nr. 856). b) Seyyid Alizade diye de Ya'küb b. Seyyid Ali er-RO- mi ei-Bursevi, Mefô.ti]J.u'l-cinô.n ve me- is- tanbul 1299, 1306. 1317. 1326; tre. N ai m istanbul 1977; Tercümesi Alizade i J. tre. A. Faruk M eyan. bul 1979). c) Kurt Mehmed Efendi, Mür- ilô. dô.ri's-selô.m Se - lim Ktp., nr. 505; TSMK. Medine'den Gelen Kitaplar. nr. 390; Brockelmann. GAL, I, 464; Suppl., I, 643). Tercümeleri. a) Rav- ii tercümeti Abidi Bahri Efendi bir 917'de (1511) man- zum tercüme olup yazma nüsha- mevcuttur (iü Ktp., TY, nr. 2193 . 7158; Bursa Eski Yazma ve Basma Eserler K tp .. Orhan Gazi. nr. 667; Devlet Ktp., Bayezid. nr. 1557; Nuruosmaniye Ktp., nr . 2059; leymaniye Ktp .. Ayasofya, nr. 8737; bk. Kayaalp, s. 45). b) Tercüme-i Ahmed b. Seyyid ei- Bigavi'nin tercümedir (Kütahya ilçe Halk Ktp., nr. 270; Mill et Ktp., Ali Emir! Efendi, nr. 387; istanbul Belediyesi Atatürk Muallim Cevdet. nr. 232). c) lô.m Tercümesi. imam Mustafa (Mustafa Dede) 1 018'de (1609) tamam- lanan manzum bir tercümedir (Süleyma- niye Ktp ., ismihan Sultan. nr. 270; Devlet Ktp .. Ve li yyüddin Efendi, nr. 1875). Mehmed Tahir, Mehmed b. him bir manzum tercümesine ait Yahya Efendi Kütüphane- si'nde söyler Mü- ellifleri, ll, 54). d) Müs- Görgü (tre. Abdülkadir Akçiçek. istanbul 1978). 2. 'U]füdü'l - 'a]fii'id fi fünuni'l-fevô.'id (fi din 1 fi 'ilmi'L-kelam) . Manzum bir eser- dir (Süleymaniye Ktp., Damad Pa- nr. 640, vr. 62-95; Relsülküttab Musta- fa Efendi. nr. 1176, vr. 97-139; Fatih. nr. 3133). 3. Ktp., Antalya nr. 849, vr. 54b- 63•). 'U]füdün man:{:u-

iMAMzADE --, İMAMzADE, Muhammed b. Ebu Bekir .,s · 2018-05-25 · MahbQbi ve Muhammed b. Abdüssettar ei-Kerderi onun yetiştirdiği talebelerden bazılarıdır. Abdülkerim b

  • Upload
    others

  • View
    16

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

iMAMzADE

imamzadeler bulundukları yerde defne­dilmiştir. Bu sebeple iran'ın hemen her yerinde imamzade diye anılan ve imam­ların nesiine nisbet edilen çok sayıda tür­be vardır.

imamzadelerde medfun olan kişilerin bir kısmının biyografisi biliniyorsa da bir­çoğunun hayatı karmaşık ve meçhuldür. Bu bakımdan türbeleri ziyaret edilen bazı kişilerin gerçekten imamzade olup olma­dığı bilinmemektedir. Mahalli ilgi odağı teşkil eden imamzadelerden bir kısmının aslında nesep itibariyle imamlarla alaka­sı bulunmayıp velizannedilen bir kişinin türbesi olduğu ve halkın buraları imam­zade diye ziyaret ettiği görülür. Nitekim Kazvin'de Şeyh Ahmed ei-Gazzall'nin tür­besi imamzade olarak ziyaret edilir. imamların kabirierinin ziyaret edilmesi

esnasında gösterilen saygınıı:ı imamzade­lerin ziyaretinde de gösterilmesi Şia ara­sında ilk devirlerden itibaren sürdürülen bir gelenektir. Türbelerinin ziyareti müs­tehap kabul edilmiş ve bunun için bazı ziyaret kuralları da konulmuştur. imam­zadelerin özel ziyaretnameleri de vardır. Bu ziyaretler genellikle yılın her günü ya­pılabildiği gibi bazı imamzadeler belirli mevsimlerde ziyaret edilir. Birçok imam­zadede medfun olan kişilerin zati eşyaları kutsal emanet olarak muhafaza edilmek­tedir.

Kendilerine harikulade olaylar nisbet edilen imamzadelerin türbeleri iran'daki bazı mescidler gibi bir sığınma yeri olarak da kullanılmıştır. Tahran yakınlarındaki Şah Abdülazim imamzadesi, XIX. yüzyılın sonu ile XX. yüzyıl başlarında Kaçar ida­resinin tasarruflarını protesto edenlerin sığınağı haline gelmiştir. 1891 yılında bu­raya sığınıp yedi ay kalan Cemaleddin-i Efgani daha sonra devlet güçleri tarafın­dan İran dışına sürülmüştür.

Sayıları İran evkaf yetkililerince 1059 olarak tesbit edilen iran'daki imamzade­lerin tamir ve giderlerini karşılamak için çeşitli vakıflar kurulmuştur. Bu vakıfların çoğunun geliri ziyaretçilerin yardım ve bağışlarından sağlanmakta, vakıf yöneti­ciliği ise kuwetli bir gelenekle devam et­mektedir (ayrıca bk. ATEBAT). BİBLİYOGRAFYA : Hasan b. Muhammed Kumm1. Taril;-i Kum

(tre. Hasan b. Ali Kum mi, nşr. Seyyid Celaleddin Thhran1). Tahran 1361 , s.191-193;Şihab1, Tarfl;­çe:i Va~!:{ der islam, Tahran 1324 hş ., s. 63, 81-135; J. N. Hollister. The Shi'a o{lndia, New Del ­hi 1979, s. 50, 190; A. K. S. Lambton , "Imamza­da", B 2 (İng.). lll , 1169-1170; Dihhuda. Lugat­name, V, 139; "imamzade", DMF,I, 235; "İmam-zade", DMT, II, 392-396. ı::;;;:1 ..

IJ!I!I!I MusTAFA üz

210

ı İMAMzADE,

--,

Muhammed b. Ebu Bekir (_f:.! .,s.i ~ ~ ' o.)fjı"lo!)

Ebü'l-Mehasin Rüknülislam Sed!düdd!n Muhammed b. Eb! Bekr İbrahim eş-Şargi el-Buhar!

(ö. 573/1 ı 77)

Şircatü'l-İslam adlı eseriyle tanınan Hanefi fakihi.

L _j

Rebiülewel 491 'de (Şubat 1 Ci98) Buha­ra yakınlarında Semerkant yolu üzerinde­ki Şarğ köyünde doğdu. Babasının göre­vinden dolayı imamzade lakabıyla anılmış olmalıdır. Doğduğu köyün adının aslında Çarğ olduğu ve Arapça'ya Şarğ şeklinde geçtiği kaydedilmekte (Yakut. ııı. 276). imamzade'nin bazı kaynaklarda (Lekne­vi. s. 161) Semerkant civarındaki CQğ adlı köye nisbet edilip CQgi olarak anılmasının yanlış olduğu belirtilmektedir (Özel . s. 53). Semerkandi nisbesiyle anılması da (Taş­köprizade. s. 95) aynı hatadan kaynaklan­mış olmalıdır. Kaynaklarda Rükneddin ve Mecdüddin lakaplarıyla da anılan imam­zade'nin hocaları arasında Ebü 'I-Kasım

Ali b. Ahmed ei-Kelabazi, Şemsüleimme Ebü'I-Fazl Bekir b. Muhammed ez-Zeren­ceri, Mecdüleimme EbQ Bekir Muham­med b. Abdullah es-Sürhaketi, Radıyyüd­din en-NisabQri, Hace Yusuf ei-Hemedani gibi alimler sayılmakta , NisabQri'den hi­lafiyat öğrendiği , Hemedani'den tasav­vuf eğitimi aldığı kaydedilmektedir. Ta'­limü'l-müte'allim müellifi Burhanülis­lam ez-ZernQci, Ubeydullah b. İbrahim ei­MahbQbi ve Muhammed b. Abdüssettar ei-Kerderi onun yetiştirdiği talebelerden bazılarıdır. Abdülkerim b. Muhammed es-Sem'ani kendisinden rivayette bulun­muştur. imamzade'nin Buhara'da müf­tülük ve vaizlik yaptığı, geniş bir maluma­ta sahip edip, şair, hayır sahibi, müttaki bir zat olduğu belirti'lmektedir.

Eserleri. 1. Şir'atü'l-İslô.m ilô. dô.ri's­selô.m. Bir ilmihal ve ahlak kitabı olup iba­detler yanında gündelik hayata dair bir­çok konudaki sünnet ve adab hakkında bilgi verilmektedir. Diğer ilmihallerden farklı olarak ibadetlerle ilgili farz, vacip vb. fıkhi hükümlere temas edilmeyen Şir'atü'l-İslô.m Osmanlı alimleri arasında çok rağbet görmüş, çeşitli şerh ve tercü­meleri yapılmıştır. Hanif İbrahim Efendi, kapsadığı konular bakımından önemli ol­makla birlikte çok sayıda münker hadisle asılsız haberin yer aldığı söylenen (Lekne­v1'. s. !61 ) bu kitaptaki hadislerin kaynak­larını ve sı h hat derecelerini Giiyetü '1-

merô.m fi tabrici e]J.ô.dişi Şir'ati'l-İslô.m adlı eserinde tesbit etmiştir ( yazmaları için bk. DİA, XVI. 40). Kütüphanelerde bir­çok nüshası bulunan eser Seyyid Alizade'­nin şerhiyle birlikte basılmıştır. Şerhleri.

a) Yahya Halife diye bilinen Yahya b. Bah­şi (ö 840/1436). ŞerJ:ıu Şir'ati'l-İslô.m (Nuruosmaniye Ktp ., nr. 2440, 2441; iü Ktp., AY, nr. 1108; TSMK. Revan Köşkü, nr. 1481; Sü leymaniye Ktp ., Fatih. nr. 2664, Ayasofya, nr. 1881, ŞehidAii Paşa, nr. 1488, Süleymaniye, nr. 856). b) Seyyid Alizade diye de anılan Ya'küb b. Seyyid Ali er-RO­mi ei-Bursevi, Mefô.ti]J.u'l-cinô.n ve me­şô.bi]J.u'l-cenô.n (ŞerJ:ıu Şir'ati'L-İslam, is­tanbul 1299, 1306. 1317. 1326; Şir'atü 'L­

İslam Şerhi, tre. N ai m Erdoğan. istanbul 1977; Şir'atü'L-is lam Tercümesi ıseyyid Alizade şerh i J. tre. A. Faruk M eyan. İstan­bul 1979). c) Kurt Mehmed Efendi, Mür­şidü'l-enô.m ilô. dô.ri's-selô.m (Hacı Se­lim Ağa Ktp., nr. 505; TSMK. Medine'den Gelen Kitaplar. nr. 390; Brockelmann. GAL, I, 464; Suppl., I, 643). Tercümeleri. a) Rav­zatü'l-İslô.m ii tercümeti Şir'ati'l-İslô.m. Abidi mahlaslı Bahri Efendi adlı bir şair tarafından 917'de (1511) yapılan man­zum tercüme olup çeşitli yazma nüsha­ları mevcuttur (iü Ktp., TY, nr. 2193. 7158; Bursa Eski Yazma ve Basma Eserler K tp .. Orhan Gazi. nr. 667; Beyazıt Devlet K tp., Bayezid. nr. 1557; Nuruosmaniye Ktp., nr. 2059; Süleymaniye Ktp .. Ayasofya, nr. 8737; ayrıca bk. Kayaalp, s. 45). b) Tercüme-i Şir'atü'l-İslô.m. Hacı Ahmed b. Seyyid ei­Bigavi'nin yaptığı tercümedir (Kütahya Tavşanlı Zeytinoğlu ilçe Halk Ktp., nr. 270; Millet Ktp., Ali Emir! Efendi, Şer'iyye, nr. 387; istanbul Belediyesi Atatürk Kitaplığı, Muallim Cevdet. nr. 232). c) Şir'atü'l-İs­lô.m Tercümesi. imam Mustafa (Mustafa Dede) tarafından 1 018'de (1609) tamam­lanan manzum bir tercümedir (Süleyma­niye Ktp ., ismihan Sultan. nr. 270; Beyazıt Devlet Ktp .. Veliyyüddin Efendi, nr. 1875). Sursalı Mehmed Tahir, Mehmed b. İbra­him adlı bir kişinin manzum tercümesine ait yazmanın Yahya Efendi Kütüphane­si'nde bulunduğunu söyler (Osmanlı Mü­ellifleri, ll, 54). d) Şir'atü'l-İslô.m: Müs­lümanın Görgü Kitabı (tre. Abdü lkadir Akçiçek. istanbul 1978). 2. 'U]füdü'l ­'a]fii'id fi fünuni'l-fevô.'id (fi uşüli'd­din 1 fi 'ilmi'L-kelam) . Manzum bir eser­dir (Süleymaniye Ktp., Damad İbrahim Pa­şa. nr. 640, vr. 62-95; Relsülküttab Musta­fa Efendi. nr. 1176, vr. 97-139; Fatih. nr. 3133). 3. Şürutü'ş-şalô.t(Süleymaniye Ktp., Antalya ITekelioğluJ. nr. 849, vr. 54b-63•). Brockelmann'ın 'U]füdün man:{:u-

me min süneni Seyyidi'l-mürselin adıy­la zikrettiği eser ( GAL Suppl., 1, 643) ayrı bir kitap olmayıp Şir'atü'l-İsldm'ın ba­şında müellifin eserini nitelernek için kullandığı bir ifadedir.

BİBLİYOGRAFYA :

Abdülkerlm b. Muhammed es-Sem'anl, et­Taf)bir [ı'l-mu 'cemi'l-kebir (nş r. Münlre NaclSa­l im). Bağdad ı395/19 75 , ll , 26ı-262; Yaküt. Mu'cemü'l-büldfın, lll , 276-277; Kureşl, el-Ce­vfı.hirü 'l-muçlıyye, lll, ı 03-ı 04; İbn Kutluboğa, Tfıcü 't-terfıcim, Bağda d ı962 , s. 60; Taşköpri­zade, Tabakfıtü ' l-fukaha' (nşr. Ah med Ney le). Musul ı96ı, s. 95; Keş{ü '? -?Unun, ll , ı 044 , ıı56 ; Leknevl. el-Feufı'idü ' l-behiyye, s. ı6ı ; Osmanlı Müelli{leri, l , ı46 , ı99 ; ll , 54; Brockel­mann. CAL, 1, 464; Suppl., 1, 642-643; Hediy­yeta ' 1-'fıri{in, ll , 98; Kehhale. Mu 'cemü '1-mü'el­lifin , IX, ıı6 ; Yusuf Ziya Kavakcı, Xl ve XII. Asır­

larda Karahanlı/ar Devrinde Mavara' al-Nahr islam Hukukçuları, Anka ra ı976, s. ı13 - ıı4; Ahmet Özel, Hanefi Fıkıh Alim/eri, Ankara ı990, s. 53-54; isa Kayaalp, "Abid1 ve Ravza­tü 'I- is lam ' ı Hakkında", Hizmet, sy. 8, İstanbul ı997 , s. 45-47; Cem il Akpınar. " Han If İbrahim Efendi", DİA, XVI, 40.

li] RECEP Cici

L

L

iMAMzADE ABDÜlAZiM

(bk. ŞAH ABDÜLAZİM).

iMAMzADE ESAD EFENDi (ö. 1851)

Osmanlı alimi, kazasker.

_j

ı

_j

istanbul'da doğduğu belirtilirse de do­ğum tarihi, çocukluğu ve öğrenimi hak­kında bilgi verilmemektedir. Zeyrek Ca­mii imamlarından Abdullah isimli Konya­lı bir zatın oğlu olup babasına nisbetle "imamzade" lakabıyla şöhret bulmuştur. Bazı kaynaklarda babasının ad ı Ahmed diye geçer (Ebül'ula Mardin , II- lll, 155) . Bir müddet dersiam ve müderris olarak görev yapan Mehmed Esad Efendi Rama­zan 1232'de (Temmuz 1817) Kudüs, Rebl­ülahir 1239'da (Aralık 1823) Mısır, 1243'­te (1827) Medine. 124S'te (1829) Halep kadılıklarına getirildi ve aynı yıl Mekke kadılığı payesi aldı. Daha sonra evkaf mü­fettişliği yaptı; bu sırada istanbul kadılı ­ğı payesi aldı.

Esad Efendi. 12S4'te (1838) kurulması kararlaştırılan rüşdiye mektepleri hakkın­daki bazı düşüncelerini 12SS yılı Muhar­rem ayı başlarında (Mart 1839 ortaları) hü­kümete bir layiha şeklinde sundu. Layiha­da ortaya konulan görüşler dikkate alına­rak sıbyan mektebini bitirenlerin devam edeceği Mekteb-i Ulum-i Edebiyye ve

iMAMZADE ESAD EFENDi

·. ~. . . . 0,"c..r~·'""r ,..Jl;".Y. Ç(.Aı/1P(CV13 ~Y,V1 ;.; .d ı f.JI.YL/f(J;JI ,JJ_./• t

ufo''iJ~·~·~~C/f:.('.J..l:.i#'J ·~uij;t {_t) ~'~f.Jr'I~,JIY,J (...;., '-;""}ı, ı;._;,·,(/~?~ !A_d

__jı5 ı>t• ,:, ı_.:,,,'/.'>': -:c:;!~~~,, c;....-''i- .J ~~,.~,,t;J."? ..fı:,ı..J_;,.-4:-"',ı-.. ;. .... rı.-' ~>:!?.~!t:l.fiAT{"ı,~.Jı-:,~~:1{:1 ııw/J, ~ Ü.Jo'(',.,ı_,;.,;.J:;'!{;I./~IL.?.;J,._,tl t~l'::':l/(l#'J(.r-j

J~; .:J,J/o'" , ..;.ı,, w•"~ '-~' ''c;,, ,;::ıvı/, J; ~" tp_,· vr;/~ ~ ı.: i .JttJ../~...fV'•f..U.IJ;_;t•, .;A ~ ~":(P-" I~-~.1/.JI~('JY_,'_.NI':~~.:.~: "~~Cl/ .J;ı'.:.{t/ fi,.;'(#4~.VV/e,4 ..-..,.l}i; !_l,(.y 1J,:i-,b .( ,../.J'J~~~~y~~(~' .1-:;J-~ ı--..,.ıJ,(_A,_,.jh ~.-..:,ıuv,,.,''l'.' ...-..:;~J,;/ ~_,;;~/ıüJJL/~·~;.,1~)~;~·~---''~ t: u.);c_;.v'--"~'"P"-'(':Iup __ _;:.;,..;:_,ı cjl-V~ı;;OU11,_;i~t2'1~1/_.;~()i'J 1(,.1y ~~~'Cty/~t v..;..~!f,)./o-;v .;; ,,;j '"!?.' ,.}'*;,zr,....,._;:;./;"'< .'-'~' ':-'JJuf;;vLh _, · e;-~.,_.J..,t''?':J. 0>)rhC1.,.:/c.-Jf

cA.;~~t!(;_"pL~·v~:ı:{j'~·~~ u),;yy&ı_;;l,-~,.r_~"/~>lirı:t ı v-"!;'..J,,

~~;ı!:/'(Ei' ':''7,.,.:.-(i/,'/..>:'/-'.: ld/ '7-:'_.iJ'/I::U_.{f/; •. :"'f.'-'/''i:?.'((.h:'.l' E?~~Y""' (V~_#·y~'~"/ı:'_.;.(

~llj-p

imamzade Esad Efendi 'nin Şerhu's-Siraciyye fi'l-{eraiz adlı eseri nin ilk Iki sayfas ı (Süleymaniye Kip. , Kasidecizade Süley­man Sırrı, nr. 259)

Mekteb-i Maarif-i Adliyye adıyla iki mek­tep kuruldu. Esad Efendi, Anadolu kazas­kerliği payesiyle bu mekteplerin nezareti­ne tayin edildi. 12S6 ( 1840) yılında Rume­li kazaskerliği payesi aldı. Zilkade 126S'­te (Ekim 1849) Nezaret-i Mekatib müdür­lüğüne getirildi ve Meclis-iVala-yı Ah­karn-ı Adliyye üyesi oldu. Esad Efendi 3 Cemaziyewel1267'de (7 Mart 1851 ) ve­fat etti. Kabri Süleymaniye Türbesi civa­rındadır. Bazı kaynaklarda ölüm tarihi 1276 ( 1859) olarak gösterilirse de (Os­manlı Müellifleri, I, 244) mezar taşındaki kitabede yukarıdaki tarih kayıtlıdır.

Doğru sözlü ve sözünü sakınmayan bir kişi olduğu kaydedilen Esad Efendi'nin padişah nezdinde de itibar gördüğü anla­şılmaktadır. 1226-1240 (1811-1825) yılla­rındamuhatap ve 1241-1251 (1826-1835) yıllarında mukarrir olarak huzur dersleri­ne katılmıştır. Halvetiyye tarikatının Yiğit­başı şubesine mensup olan Esad Efendi, yeniçeriliğin kaldırılması esnasında ule­madan diğer zevat gibi padişahın yanında yer almıştır. Oğlu Mehmed Mesud Efen­di Yenişehir ve Filibe kadılığı yapmıştır.

Eserleri. 1. Dürr-i Yekta. Hanefi fıkhın­da sahih kabul edilen görüşlerden derle­nerek kaleme alınan Türkçe bir ilmihal olup çeşitli baskıları yapılmıştır (mesela ista nbul I 243, I256, 1260,1284 ,1288,

1294, 1306, 1308, I318, I328, 1339). Rüş­diye mekteplerinde ders kitabı olarak oku­tulan eser. sonradan üzerinde bazı düzelt­meler yapılarak Musahhah Dürr-i Yek­ta adıyla da basılmıştır (İstanbul I 3 I 3, I3I6, I 3I 8, I 32 1, I329) Z.Dürr-i Yekta Şer hi. Bizzat müellifin kendi eserine yaz­dığı şerhtir. Çok sayıda baskısı bulunan eser (mesel.3 istanbul1267, I282, I293, 1306,1 309. 13I ı . I314. 1315, I 322 ).A. Re­şit Avanoğlu ve A. Faruk Meyan tarafın­dan Latin harfleriyle de yayımlanmıştır ( Dürr-i Yekta Şerhi: Dinde Seçme inciler, istanbul I 971, 1975). 3. Şerhu's-Siraciy­ye fi'I-feraiz. Secavendl'nin feraize dair eserinin Türkçe şerhidir. Bahr-i faiz ii ilmi'I-teraiz veya Ceridetü '1-feraiz ad­larıyla da anılan şerh in 1249'da ( 1833) tamamlandığı anlaşılmaktadır (yazma nüshaları için bk. Süleymaniye Ktp., Yazma Bağı ş l ar, nr. 319, KasTdecizade Süleyman Sırrı, nr. 259; iü Ktp., TY, nr. 124I , 2133) . 4. Feth-i Kostantıniyye (Le-tüftehanne'l­Kostantıniyye Hadisinin Şerhi) . Sultan ll. Mahmud tarafından yaptırılan, istan­bul'da medfun ashab-ı kiramın kabir yer­lerine dair çalışmalar vesilesiyle padişa­ha takdim edilmek üzere kaleme alınmış­

tır. Eserde fetihle ilgili hadis açıklanır ve Emevller ile Abbasller döneminde istan­bul'u almak için gerçekleştirilen seferler

211