Upload
others
View
6
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
ATATÜRK ÜNiVERSiTESi
iLAHiYAT FAKÜLTESi ·
TÜRK-iSLAM DÜŞÜNCE TARiHiNDE· ERZURUM
Sempozyumu
26-28 HAZIRAN 2006
BiLDiRiLER
I.CILT
Erzurum 2007
Atatürk Üniversitesi ilahiyat Fakültesi TÜRK-iSLAM DÜŞÜNCE TARiHiNDE ERZURUM Sempozyumu
ERZURUMLU iSMAIL sAiB SENCER
(Erzurum 1873·1940 istanbul)
Doğumu ve Yetişmesi
Yrd. Doç. Dr. Halil ibrahim TANç·
31 Ocak 1873 te Erzurum'da dünyaya gelmiştir. Abdurrahim Şerif Beygu'nun "Erzurum Tarihi, Anıtl~rı. Kitabeleri", (istanbul, 1936, s.264) adlı esere göre: ismail Saib Efendi'nin babası Askeri Binbaşısı Mehmed Şevki Bey'dir ve Erzurum'un tanınmış ailelerinden Hacı Kurbanzadelerdendir, Abdurrahim Şerif Beygu'nun
ifadesine göre, Erzurum'un Kasım Paşa mahallesinde Hacı Dede sokağında 1289
Hicri/1873 Miladi senesinde Erzurum'da dünyaya gelmiş olup Erzurum Aske~
Rüşdiyesinde okumuştur. Bundan sonra babasının memuriyeti dolayısıyla taşraya çıkm ış bir daha Erzurum'a dönmemişti~. Bazılarına göre: O, Erzurum'dan genç
yaşında değil, çocuk yaşında ayrılmış , ilk tahsilini istanbul'da yapmış ve Erzurum As~eri Rüşdiyesini değil, istanbul Kocamustafapaşa Askeri Rüşdiyesini bitirrniştir.
Annesinin mezarı .da Erzurum'da Derviş Ağa Caminin yanındadır. · istanbul Üniversitesi Tıp Tarihi Enstitüsü arşivinde bulunan dosyadan elde
edilen ve Ord. Prof. Süheyl Ünver tarafından çıkarılan nüfus tezkiresi suretinde, ismail Saib Efendinin babasının Mehmed Şevki bey, annesinin Ayşe hanım olup Hicri
1289 da istanbul'da doğduğu babasının da istanbullu olduğu yazı lı bulunmaktad ı r.
ismail Saib Efendi istanbullu bir aileden olduğu ve istanbul'da doğduğu için
değil, nüfus tezkiresi istanbul'da çı karıldığı için nüfus tezkiresinde istanbullu olarak gösterilmiş, bu kayda uygun olarak da devlet memurlarından istenilen hal tercümesi
varakasında kendisini istanbullu olarak bildirmiştir. Daha çocukluk yıllarında
istanbul'a gelmiş, her türlü tahsilini istanbul'da yapmış bulunduğu için de Huzur. Derslerinde ulema arasında doğum yeri itibariyle değ il de yerleşim yeri itibariyle
istanbullu Saib Efendi diye tanınıp anılmıştır.
• Atatürk Üniversitesi ilahiyat Fakültesi
Yrd.Doç.Dr. Halil ibrahim TANÇ 198
Nitekim, Abdülbaki Gölpınarlı da !smail Saib Efendi için aynen: Biz de
kendilerini Erzurumlu biliriz, dediği gibi, Server Cemaleddin Revnakoğlu da ismail Saib Efendi'nin Erzurumlu olduğunda hiçbir şüphe olmadığını söylemiştir.
Tahsili, ilmi Kişiliği ve Ahlakı Kocamustafapaşa Askeri Rüşdiyesini bitirdikten sonra Arapça, Frasça ve Dini
ilimiere başlayıp, Fatih Cami Şerifı dersiamlarından, Arapkirli Abbas Şükrü
Efendi'den icazetname ve Rizeli el-Hac Ferhad Efendi'den Buhari Şerif okuyarak icazet almıştır. Abdülbaki Gölpınarlı lsmail Saib Efendi'nin Arapçasının hankulade
q)dliğunu Fa_rsçayı da iyi bildiğini, Fransızca ve Alınaneayı da çok iyi bildiğini
söylemiştir. Ayrıca Latince de bildiğ i söylenmektedir.
ismail Saib Efendi, 1313/1895 de 350 kuruş aylıkla Bayezid'deki Umümi Kütüphane ikinci Hafızı Kütüplüğü memuriyatine başlamış, daha sonra, Umümi Kütüphane Birinci Hafızı Kütüplüğüne terfi etmiş ve aylığı 3 bin kuruşa yükseltilmiştir. 1326/1908 da Muharrem Efendi Medresesi ikinci müderrisliğine atanm·ıştır.
1329/1911da Sinan PaŞa Medresesi Arapça Mükaleme muallimliğine tayin edilmiştir.
Şeyhülislam Musa Kazım Efendi tarafından 1333/1914 tarihinden itibaren, Darül hilafetilaliyye Sahn Medreseside haftada 6 saat Arap · Edebiatı ve Belagatı dersi ·vermek üzere müderris olarak görevlendirilmiştir.
Prof. Dr. Süheyl Ünver, ismail Saib Sencer'in Tıp, Eczacılık, ve Hukuk tahsili
de yaptığını belirtmiştir. Eski tıbba v.akıf olan ismail Saib Efendi, Fizik ve Biyoloji ilimlerini de öğrenmiştir. Bunu da ilim yapmak ilimler ve felsefenin inceliklerini anlamak için ihtiyar etmiştir.
Prof. Şerafeddin Yalikaya'ya göre ismail Saib Efendi Eczacı Mektebini
bitirmiştir. Prof. Şerafeddin Yaltkaya, ismail Efendi'nin 3 ·sene kadar Hukukuk'a
devamını doğrulamıştır.
istanbul Üniversitesinde uzun yıllar en büyük bir yetkiyle Arap Edebiyatı
Profesörlüğü yapan ismail $aib Efendi, istanbul Üniversitesi Kütüphanesi eski müdürü Kalkand~enli Ali Sabri Bey merhumun, üstat Abdülbaki Gölpınarlı'nın ve kendisini tanıyan daha başka kimselerin bildirdiğine göre, 1925 yılında bu görevinden
istifa ederek müdürü bulunduğu Bayezid Umumi Kütüphanesine çekilmiştir. ismail Saib Efendi uzun yıllar süren Bayezid Umumi Kütüphanesi Hafızı
kütüplüğü ve Müdürlüğü sırasında Katip Çelebi'nin "Keşfuz-zunununa pek değeni bir
Erzurumlu ismail Saib Sencer 199
zeyl meydana getirmiştir. Maarif Vekaletince 1941 de yayınlanan Keşfuz-zununun Mukaddimesinde Prof. Şerafeddin Yalikaya bu zeyl hakkında şöyle demektedir:
Dersiamlardan, ismail Saib Efendi uzun müddet devam eden bu kütübhane müdürlüğü esna~ında kütüphanede bulunan istanbul basması bir Keşfuz-zunun
nüshasının kenarına ilave etmiş olduğu kitap isimleri ve bunlar kaydettiği izahat temize çekilerek ve kendisiyle mukabele edilerek son hayat yılında vücuda getirilmiş
olan kıymettar bir zeyl dahi elimizdedir. Bu zeylin vücuda getirilmesine Maarif
Vekili miz, Hasan Ali Yücel en büyük am il ve müessir olmuşlardır. Prof. Şerafeddin Yaltkaya, ayrıca bu mukaddimesinde {s. 13-14), şunu da
belirtmektedir: ~Keşfu'z-zunun'un müellif yaz1s1 üzerinden bu birinci cildini bugün ilim
sahasına Çlkartyoruz ki bunun mukaddimesinin baslfmasına kadar ben ve arkadaşım Kilisli Muallim Rifat, merhum üstadıflJIZ ismail Saib Sencer 'in irşad ve yol göstermelerine mahzar olmuştuk. n
Maarif Vekili Hasan Ali Yücel merhum da bu eserin önsözünde bu mevzuda
himmeti geçen doğu ve batı ilim adamlarını anarken, ismail Saib Efendi'den "ilim ve fazilette her devir için 0/mez bir örnek olan ismail Saib Sencer diye bahsetmiştir.
Bütün bunlar, ismail Saib Efendi'nin ölümünden sonra basımı biten eserin
kapağında Ord.Prof. Şerafeddin Yalikaya ile Lektör Kilisli Rifat Bilge'nin adları yazılmış olmakla birlikte, Keşfu'z-zunun'un yeniden yayınlanmasında en büyük .şeref
payının gerçekte ismail Saib Efendiye ait olduğunu açıkça göstermektedir ve Servet Cemaleddin Revnakoğlu'nun bu yold.aki tanıklığını doğrulamaktadır.
Abdu/baki Gölpmar/1 anlatwor: islam alemi birçok büyük simalar yetiştirmiştir. · Bunların bir kısmı tefsir, bir
kısmı hadis •. bir kısmı hikmet ve kelam, bir kısmı tasavvuf , tarih ve sair sahlarda
eşsiz ve ilim dünyasında ~eynelmilel şahsiyellerdir. Bunların bazı ları ise yalnız ilim sahasında kalmamışlar, irfan · vadisine girmişler, ahlak ve faziletleriyle, hatta
kendilerini bile inkar ederek, ferdiyellerini toplumda eriterek fenada beka bulmuşlar,
cemiyetin insanlığın mümessili olmuşlardır. ismail Saib bunlardandı. . Otuz yıldır tanıdığım ve her gün biraz daha fazla sevdiğim, biraz daha fazla
hayranı olduğum aziz üstadın ilmini ve insanlığını bilmem ki kim takdir edebilir? Bir gün yanında bir Arap alimini, tam bir tevazuuyla sorduğu bir messlenin tahkikatını
hayretle dinlerken görür, bir gün bir Hintlinin ondan bir mesele öğrendiğine şahit olurdum. Bir gün bir Avrupalı müsteşıiki, yavaş yavaş, fakat metin ve sağlam
Yrd.Doç.Dr. Halil ibrahim TANÇ 200
cü~lelerle sorduğu bir şeyi izah ederken hayran ettiğini müşahede eder, bir gün bir üniversiteliye hemangi bir kitaba veya bahse ait ve kitaplara dair malumat verirken dinlerdim. Kah Arapça söyliyerek Arapları fesahatine meftun eder, kah Farsça
konuşarak iranlıl~rı belagatına hayran -kılar,- kah bir-.Frans ız'a Fransızca bir kitap hakkında malumat verir, kah ingilizce veya Almanca yazılmış bir kitabı şerh eylerdi.
· Her mezhep ehli mezhebinin özelliklerini ondan duyar, her meşrep ehli, meşr~binin
esaslarını onda görürdü. Her din ehli dinini ondan öğrenir, her meslek müntesibi
mesleğini ondan anlardı. Hafızasındaki kudret, akıllara hayret verecek de~ecedeydi. Bir ilmi meselenin
hangi kitaplarda ve hangi baskılannda olduğunu söylerdi. Şarkta oiduğ.u kadar garpta
da meşhurdu. Herkese karşı mütevazı olan ve kendisini herkesten küçük gören bu büyük
insanın karşısında herkes küçülürdü. Onun yanında herkesi küçük gördüm. Fakat o,
kendisini herkesten küçük görürdü. . Abdülbaki Gölpınarlı ayrıca onun hakkında şu malumatı vermektedir:.
ismail Saib Efendi Caferi mezhebine mensup olup Mevlevi tarikatına
müntesiptir. Meşrep itibariyle de ~elami-Hamzavi'dir. Devrin kutbu Abdulkadir-i Belhi'ye bağlıdır.
/smail Hami Danişmend, !smail Saib Efendi hakkında şu olayı
nakletmektedir: Yazacağım Türklerle ilgili bir yazı için, Arap kaynaklarını tetkik ederken; ismail
Saib Efendinin bana her aradığıını kolayca_ bulduran _irş~tlarından hemen her gün
istifade ederdim. ismail Efendinin bir nevi korku hissettiren hafıza kudretini işte o zaman anladım.
-- Birçok defalar bana , filan muhaddisin falan cildinin şu sayfasında şöyle bir
hadis var dedikten sonra o hadisi ve o ibareyi ezberefen okurdu. Ölümünün ertesi günü bir gazeteci bir makale yazarak ismail Saib'i
"esersizlikle" itharn ediyor. Herhalde bu ithamın sahibi, ismail Efendi'nin yıllarca ·daru'l-fünunda okuttuğu dersleri, çiltler tutan takrirleıi, yetiştirdiği talebeleri her . . nedense hiçe saymak istiyor! Bu işleri görmüş bir alim, cemiyete olan manevi borcunu faiziyle beraber ödemiş sayılı_r. Fakat merhum, bununla da kalmamış, şarkı n
ve garbın birçok ilim adamlarını yıllarca terivir eden b!~ ~eşale gi~i Türk kültürüne ve bilhassa o kültürü tanıtıp yaymaya ömrü oldukça hizmet etmiştir.
Erzurumlu ismail Saib Sencer 201
Nusret Safa Coşkun, uson Posta" gazetesinde şu bilgileri vermektedir: " ...
Oxford Üniversitesi Şark lisanı Profesörü Marg~liouth, bir müddet evvel . memleketimizi ziyaret eden büyük alim Profesör Massignon, Almarların meşhur Profesörleri Pudçı ve sayısız beynelmilel otoriteler, esersiz denilen ismail Saib
Hoca'ya başvurmadan edememişlerdir. Üniversitenin sabık Arap Edebiyatı
Profesörü Rescher şöyle diyor:
Onun sayısız eserleri var. Fakat hangileri? Bunu bilemeyiz. Çünkü yazdığı
· eserlerin h'emen hepsini birtakım zevatın ismiyle neşrettirmiştir. Mesela "islam Tababetl" isimli eser onundur. Gene Sursalı Tahir Bey'in "Osmanlı Müellifleri" ismail·
Saib'e aittir. Arap Edebiyatında onunla yanşacak Avrupa'da hiçbir alim yoktur,
diyebilirim. Ben ondan sayısız eser · okuyarak Almanca'ya tercüme etmiş
bulunuyorum.
Profesör Rescher , ismail Saib Hoca'nın o kadar tesiri altında kalmıştır ki, nihayet ona meftun olarak Müslümaniiğı kabul etmiş ve Alman Rescher, Türk (Osman Yaşar) olmuştur."
ismail S~ib Efendi'yi tanıyanlar onun · tam bir kitap meraklısı olduğunu
. söylemektedirler. Ona ait yazma ve basma 20 bin kitaplık kütüphanesi vefatından sonra Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'ne satılmıştır ve orada .
muhafaza edilmektedir. Nüreddin Ka/kandele'nin anlatttğma göre: "ismail Saib Efendi'nin kedileri son derece sevdiği bilindiğinden hefkesin,
istemediği kedisini, Bayezid kütüphanesinin bahçesine bırakırdı. Boylece ismail Saib
Efendi, Kütüphanede 80-90 kedi beslerdi. Her akşam kedilere, bir !eğen ciğer, bir leğen süt, bir !eğen de su verirdi. Kediler kütüphanede dolaşırdı. Kedilere karşı bu davranışı onun çok merhametli ve cömert oluğunu göstermektedir.
İsmail Hakkı Uzunçarşılıoğlu anlatıyor: · Merhum üstat kesinlikle taassuptan uzaktı. Herkes hakkında hüsnü zan besler
ve hiçbir kimse ile bu yolda mübahese etmezdi. Bundan dolayı muhtelif din ve
mezhepte olan ve hoca merhumdan istifade edenler onun faz.ileti kadar hüsnü ahlakına da meftun idiler. Kendisini gücendirmiş olanlara hiçbir şey olmamış gibi dost muamelesi yapar, hatta o kabil insanlara icabında kudreti nispetinde maddi
yardımlarda bulunurcJu.
Yrd.Doç.Dr. Halil ibrahim TANÇ 202
VEFATI
22 Mart 1940 gecesi saat 11 de ebediye~e intikal eden ismail Saib Efendi'nin
v~f~t ilanı,_ölüm .. döşeğinde gözlerini elleriyle- kapatıp- ayaklarını öpen ve Yasin okuyan sayın üstad Abdülbaki Gölpınarlı tarafından kaleme alınarak ertesi günkü
"Cumhuriyet" gazetesinde yayınlanmıştır:
i RTlHAL Bayezid Umumi Kütüphanesi sabık müdürü ve eski Darulfünün
müderrislerinden del'Siarn tatıl ve allariıei yegane ismail Saib Efendi, dün akşam
Hakk'a yürümüştür." Bugün ikindi namazında cenaze namazı Bayezid Camiinde
kılındıktan sonra Merkez Efendi haziresinde defnedilecektir. Hakk, Ehli Beyte mülhak eyleye.
Ev adresi: Kocamustafapaşa caddesi, Davutpaşa Orta Mektebi hizasın_da 140
numaralı ev." Cenaze, görülmemiş derecede büyük bir cemaatin iştirakiyle ve en seçkin
şahsiyetlerin elleri üzerinde Bayezid Camiinden Merkez Efendiye kadar götürülerek
toprağa verilmiştir. O, Merkez Efendi mezarlığında Merkez Efendi Camiinin kıble
tarafında Camie aşağı yukarı 25 metre mesafede babası .Topçu binbaşılardanMehmed Şevki Bey'19.07.2003 in yanında medfundur.
Taşın ön cephesinde şu yazılıdır.
"Allah, .... Eski Oarulfünun Edebiyatı Arabiyye Müderrisi ve Bayezid Umumi
Kütüphanesi Müdirliğinden emek!, Bayezid Oersiamlarından, Şarkiyat mütehassısı
Hoca ismail Saib Sencer burada medfundur. 1289/1940
KAYNAKLAR
ismail Hakkı Uuzunçarşılı , •üstad ismail Saib Sencer, T.T.K. Belleten, c. IV, sayı13, Ankara 1940, s.145-148.
ismail Hami Danişmend, "ismail Saib Efendi", 'Türklük' dergisi, sayı 12,
istanbul1940, s. 325-329. AbdQibaki Gölpınarlı, "Kaybettiğimiz Büyük Alim ismail Saib", 'Vakit'
gazetesi,9.4.1940, s. 3-4.
Eızurumlu ismail Saib Sencer 203
Ebül'ula Mardin, "l:fuzur ders/ert, (nşr. ismet Sungurbey}, istanbul1966, ll
lll , 987-1047.
A. Süheyl Ünver, "/smail S3Aib Efendi Hoca ve Tip Tarihimiz", Türk Tıp Tarihi Arşivi, c. 4,_ No. 16, 1940, s. 145-151.
Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu, "Dört Ölüme Dair", 'Cumhuriyet' gazetesi; istanbul31 Mart 1940.
Nusret Safa Coşkun, "/smail Saib Hocan. 'Son Posta' gazetesi, 28.3.1940.
O. Rescher, "/smail Saib, Hoca /smail Efendi'nin Ölümü Dolayisiyla" • (tre. · ismet S~ngurbey}, Iş Mecmuası, sayı23-24, istanbul1940, s. 159-165.
_____ "Hoca /smail Efendi'nin Günlük Hayatmdan Am/ar" (tre. ismet
Sungurbey-Necia Sungurbey}, Ebül'ula Mardin, Huzur Dersleri, s. 1010-1024,lstanbul1966.
Cemaleddin Server Revnakoğlu, "AIIame ismail Saib Sencer", 'Vakif gazetesi; 30. ~- 1940
Mahir iz, "/smail Saib Efendi ve Reşer: Yılların izi, istanbul1975, s. 267-268. Dursun Gürlek, •!Jmin baş1 sağ olsunn delirtan bir kaybm ad1: ismail Saib
Sencer ve Beyaz1t Devlet Kütüphanesi", Tarih ve Düşünce, .sayı 4, Şubat 2000, s. -44-45.
Hasan Duman, "{smail Seneeri Anarken•, Türk Kütüphaneciler derneği
Bülteni, XXIX/3, Ankara 1980, s . . 141-149,
Ahmet Nezih Gültekin, "/smail Saib Sencer', Müteferrika, sayı 4, istanbul 1994, s. 137-144.
Raşit Özdenay, "Ayaklt Kütüphane ismail Saib Efendi, sadece kitaplar ve kediler için yaŞadt" 'Hürriyef gazetesi, Hürriyet Tarih, 28 Nisan 2004, s. 15-17.