59
KalDer YIL: 20 SAYI: 158 Ocak - Şubat 2012 6.50 TL KalDer ÖNCE KALİTE YIL: 20 SAYI: 158 6.50 TL Ocak - Şubat 2012 KSS Projeleri Şirketlere Değer Katıyor En Beğenilen Şirket Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projeleri

Ocak-Şubat 2012

Embed Size (px)

DESCRIPTION

KSS Projeleri Şirketlere Değer Katıyor

Citation preview

Page 1: Ocak-Şubat 2012

KalDer

YIL: 20 • SAYI: 158 Ocak - Şubat 2012 • 6.50 TL

KalD

er ÖN

CE KALİTE YIL: 20 •

SAYI: 158 • 6.50 TL •

Ocak - Şubat 2012

KSS ProjeleriŞirketlere Değer Katıyor

En B

eğen

ilen

Şirk

et

Kuru

msa

l So

syal

So

rum

lulu

k

Proj

eler

i

Page 2: Ocak-Şubat 2012
Page 3: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 20124

BAŞKAN

DAN

“En büyük Sosyal Sorumluluk, Kaynakları Verimli Kullanmaktır“

Geleceğin kurumsal kalitesini belirleyecek faktörlerinden biri

ekonomik, sosyal ve iş ortamlarındaki “karmaşıklık” olacaktır. Küresel rekabet küresel odaklı işlere ve müşterilere ihtiyacı arttırırken sosyal sorumluluk olgusu giderek önem kazanacaktır.Küresel beklentiler artık şirketlerin kaçınılmaz biçimde “Çevre Politikaları” sahibi olmalarını yerel ve küresel anlamda etik davranmalarının ve bunu geliştirmeleri gereğini ortaya çıkartmaktadır.Bugün gönüllü olarak yapılan pek çok işlem ve yaklaşım gelecekte küresel

boyutta zorunluluk haline gelecektir.Karbon ayak izi, Atık yönetimi, Geri kazanım gibi çevre düzenlemelerine eklenecek “Etik” gibi yeni sosyal sorumluluk parametreleri oluşacaktır.Bütün bu parametreler gelecekte büyük bir olasılıkla “Sürdürülebilirlik Endeksi” veya “Sosyal sorumluluk endeksi“ olarak adlandırılabilecek önemli bir kavramı gündemlerimize getirebilecektir. Bu durum, müşterilerin yapacakları seçimler, vergi oranları, banka kredi faizi oranları, teşvikler üzerinde önemli etkiler yaratabilecektir. EFQM Avrupa Kalite Yönetim Vakfı

tarafından yirmi yılı aşkın bir süredir yönetim aracı olarak kullanılan mükemmellik modeli ülkemizde de KalDer’in öncülüğü ve rehberliğinde sektör ve büyüklük farkı gözetmeksizin her kurum ve kuruluş tarafından uygulanabiliyor. Mükemmellik Modeli’nin 2010 yılında değişikliğe uğrayan yeni düzenlemesinde önemli açılımlardan biri sürdürülebilirlik kavramı modele katıldı.‘’Sürdürülebilir bir gelecek için sorumluluk alma’’ mükemmelliğin temel kavramları arasında yer aldı. Kavram tanımlanırken mükemmel kuruluşların kültürlerinin özünü; Etik anlayış, açıkça tanımlanmış değerler

A. Hamdi DoğanKalDer Yönetim Kurulu Başkanı

Page 4: Ocak-Şubat 2012

5ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

BAŞKANDAN

ve kurumsal davranışa ilişkin yüksek standartlar oluşturur denilmektedir.Kuruluşun, vizyonu ile başlayan, etik kurallar ve kurumsal davranışlarda, kurumun geleceğine ilişkin sağlam temeller atılması öngörülmektedir. Toplumla yararlı ilişkiler ekonomi, doğal çevre ve toplum açısından sürdürülebilirlik dengeleri değerlendirilmektedir. Çalışmaların, ürünlerin ve hizmetlerin kamu sağlığına, güvenliğine ve çevreye etkilerine özen gösterilmesi aranmaktadır. Çalışanlar için sağlıklı ve güvenli ortamlar yaratılması ve çalışanlarında yüksek etik standartta davranması beklenmektedir. Paydaşlarına ve topluma karşı saydam, hesap verebilir olmanın ötesinde, daha net yaklaşımlar beklenmektedir. Kısa vadeli kazançlar yerine, uzun vadeli ve sürdürülebilen rekabet gücü aranmaktadır. Yalnızca kurumun değil, çalışanların ve diğer paydaşların topluma katkının içinde yer almaları istenmektedir.

Tarihimiz de Kurumsal Sosyal Sorumluluk Kültürüne sahibizKurumsal Sosyal Sorumluluk kavramını bir kurum veya kuruluşun gerek kendi bünyesindeki, gerekse işletme dışındaki paydaşlara karşı, sorumluluk bilinci ve etik anlayışı çerçevesinde davranış ve paylaşımları olarak tanımlayabiliriz. Osmanlılar da Vakıf yönetimini anımsatan yeni bir yaklaşım. Pek çok aile kuruluşumuzun, günümüzde de vakıf kurarak KSS çalışmalarını yürüttüklerini görmekteyiz. KSS kurum ve kuruluşların sürdürülebilirliğine katkıda bulunan, rekabet gücünü arttıran önemli bir araç

olarak işlev görüyor.Philip Kotler, Nancy Lee ile beraber hazırladığı ‘’Corporate Social Responsibility’’ kitabında; ’’Ürün ve hizmetlerinizi büyük iddia ve sloganlarla satmaya çalışmanın devri geçti. Tüketicilerin sayısız seçenek arasından sizin markanızı tercih etmesi için çok iyi bir neden yaratmanız gerekiyor artık.’’ diyerek konunun önemini vurgulamaktadır.Bazı büyük kuruluşlarımızın yanı sıra bir çok STK‘da başarılı örneklerini gördüğümüz projeler üretiyorlar. Turkcell’in ‘’Kardelenler’’, Koç Grubu’nun ‘’Meslek Lisesi, Memleket Meselesi’’, Hayrettin Karaca önderliğindeki Tema, Bilim İlaç’ın 11 ilde başlattığı sağlık projeleri, merhum Türkan Saylan’nın Çağdaş Yaşam Derneği‘nin projeleri hemen aklımıza gelenler. Diğer yandan Sabancı Grubu’nun kuruluşu VAKSA yıllardır Türk eğitim sistemine eserler katıyor. Eczacıbaşı ailesi İstanbul Kültür Sanat Vakfı ile kültür hayatımıza katkıda bulunuyor. Koç ailesinin kurduğu Türk Eğitim Vakfı binlerce gencimizin eğitimine olanak sağladı. Bunlar kalıcı ve uzun soluklu güzel örneklerdir. Sosyal sorumluluğun yanı sıra, kalıcılık algısını kuvvetlendirmektedir.KSS kısa vade de bir markayı desteklemek amaçlı ‘’sponsorluk‘’tan, uzun vadede kalıcı olma ve sosyal anlayışa yakınlığı ile ayrılmaktadır. KSS artık çeşitli organizasyonlar ile yapılanmasını oluşturmaktadır. Başarılı iki STK örneği Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği’dir.

Evrensel bir boyut; Küresel İlkeler SözleşmesiKüresel İlkeler Sözleşmesi‘nin resmi yürütücüsü UNDP‘dir. Kurumsal Sosyal

Sorumluluk kavramının da çatı modelidir. 2007 yılında KalDer ve Koç Topluluğu BM eski Genel Sekreteri Kofi Annan’ın katıldığı organizasyonda UNDP ile Türkiye’de büyük bir atılımı gerçekleştirdi ve yaklaşık 70 kuruluş Küresel İlkeler Sözleşmesini imzaladı. KalDer daha sonra ‘’Yönetim Kadının Hakkıdır‘’ açılımı ile Sözleşmenin önemli bir başlığını yürütmeye açtı. Birleşmiş Milletler ‘’Küresel İlkeler Sözleşmesi’nde (KİS) 10 madde de toplanan kurallar, 4 ana başlıkta gruplanmaktadır. İnsan hakları, Çalışma koşulları, Çevre ve Yolsuzlukla mücadele. Her kural evrensel bir soruna işaret etmektedir. UNDP 2008 yılında Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Değerlendirme Raporu’nu açıkladı. Bu rapordan bazı ilginç verileri paylaşmak isterim. Kuruluşları Kurumsal Sosyal Sorumluluğa yönlendirmede etkili olan insiyatifler arasında; EFQM uygulamasını ülkemizde yürüten KalDer’in bu konuda ne kadar etkin ve önemli bir rol oynadığı görülmektedir. Ayrıca raporun 16. sayfasında Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin ve sürdürülebilirlik kavramlarının tanıtım ve yaygınlaştırılmasında KalDer’in olumlu katkıları vurgulanmaktadır. 2009 yılı Kalite Kongre teması da sürdürülebilirlik üzerine olmuştur.EFQM Mükemmellik Modeli’nin ‘’Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Sorumluluk Alma” başlıklı temel kavramı ile “Kurumsal Sosyal Sorumluluk’’ ve ‘’Küresel İlkeler Sözleşmesi’’ ilişkisi üzerinde durduğum yazımda, üç kavramın ortak noktası olan ‘’SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK’’ ilkesinin önemini sanırım bir kez daha fark ettik. Sürdürülebilir bir gelecek için sorumluluk almak her kalite gönüllüsünün görevi olmalıdır.

Page 5: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 20126

İÇİNDEKİLER

İÇİNDEKİLER4 BAŞKANDAN8 KSSPROJELERİ ŞİRKETLEREDEĞER KATIYOR14 TOPLUMÖNCELİKLİ PROJELERLİDERLİK EDİYOR16 KSSPROJELERİMÜŞTERİ GÜVENİNİARTTIRDI18 AK-KİM,SEKTÖREL KATKISIYÜKSEK PROJELEREODAKLANDI20 SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNİZ KADARVARSINIZ22 KSSTÜRKİYEBAŞARI ENDEKSİ24 ‘İYİDERSLER ŞÖFÖRAMCA’26 BİRUSTA,BİNUSTA PROJESİ’NDE3.YIL BAŞLADI28 SAKARYA ÜNİVERSİTESİ’NDEKSS PROJELERİVE UYGULAMALRI

32 ‘İŞTEBENİMÖYKÜM’36 GIDASEKTÖRÜNDE TÜKETİCİNİNTERCİHİ YERLİMARKALAR40 ANKARAİKKONGRESİ44 FNSS’DEİŞ MÜKEMMELLİĞİ46 KalDerVEOKAN ÜNİVERSİTESİKALİTE UZMANLARI YETİŞTİRECEK48 KalDer’DENHABERLER50 ŞUBELERDENHABERLER/ İZMİR52 ŞUBELERDENHABERLER/ ANKARA54 ŞUBELERDENHABERLER/ BURSA58 ŞUBELERDENHABERLER/ ESKİŞEHİR62 EĞİTİMTAKVİMİ64 KÜLTÜR-SANAT

Sahibi KalDer AdınaA.HamdiDOĞAN

Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

NeslihanCİNGİ[email protected]

Yayın Kurulu

A.HamdiDOĞAN,ErdenayGÜL,FügenTOKSÜ,GülGÖKTEPE,ÖzlemYÜZAK,TolgaYÜCEL,

SelamiÇELEBİOĞLU,SelçukERGENÇ

İdare MerkeziTürkiyeKaliteDerneği

(KalDer)Centrum İş Merkezi, Aydınevler

Sanayi Cad. No:3 Küçükyalı 34854 İstanbul

Tel: 0216 518 42 84Faks: 0216 518 42 86

www.kalder.orge-posta:[email protected]

YapımKriptoİletişimDanışmanlığıRumeliCadNo:5/7Nişantaşı

Tel:02122199813

BaskıBerNurEtiketMat.GıdaSan.Ltd.Şti.TopkapıTic.Merkezi1No:369

Cevizlibağ/İST+902124821890pbx+902124821892

www.bernuretiket.com.tr

ÖnceKaliteDergisi,TürkiyeKaliteDerneğitarafındanaydabir

yayınlanır.Ulusal-Türkçe-AylıkISSN: 1301-4978

Önce Kalite Dergisi’ndeki yazı ve resimler kaynak gösterilerek

kullanılabilir.

• A4 sayfasına, her taraftan 2 cm marj bırakılarak, 1.5 cm boşluk, 12 punto Arial veya Times New Roman karakteri ile en fazla 4 sayfa yazılmalıdır.• Yazı başlığı ve yazar adı koyu font ile yazılmalıdır

• Yazar unvanı, e-posta adresi yer almalıdır.• Yazara ait en az iki adet yüksek çözünürlükte vesikalık olmayan hareketli tarzda resimler olmalıdır.• Gelen yazılar, yayın kurulu tarafından

okunurluğunun artırılması, uzunluğunun kısaltılması gibi durumlarda yazının içeriğinde, başlıkta değişiklik yapılabilir. Bu değişiklik yapma hakkı dergimizce saklıdır.

YazarlarveKuruluşlardangelenyazılar:

KalDer ailesi olarak, Ford Otosan Genel Müdürü Sn. Nuri Otay’ın vefatını büyük bir üzüntü ile öğrendik. Ülkemizde Koç Topluluğu’na ve Otomotiv Camiası’na alanında olağanüstü başarılara imza atan, yaşam kalitemizin artmasını sağlayan boyutlarının geniş kesimlerce algılanmasını sağlayan, ülkemize ve kendi camiasında öncü olan çok değerli ve seçkin Sn. Otay’a Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz.

FORD OTOSAN GENEL MÜDÜRÜ NURİ OTAY’I KAYBETTİK..

Page 6: Ocak-Şubat 2012

7ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

BU SAYIMIZDAKalDer’in toplumsal kalkınmayı ve kamusal faydayı

hedefleyen tüm sivil toplum kuruluşlarında olduğu gibi, varlık nedeni “Kurumsal Sosyal Sorumluluk”tur. Bu sayımızda KSS’nin önemini vurgulamak amacı ile sürekli gelişim kapsamında kurumsal sosyal sorumluluk konusunu ele aldık.

A. Hamdi Doğan “En büyük sosyal sorumluluk kaynakları verimli kullanmaktır” diyerek fikir ve yorumlarını bizimle paylaştı. Kurumsal Sosyal Sorumluluk kavramını bir kurum veya kuruluşun gerek kendi bünyesindeki, gerekse işletme dışındaki paydaşlara karşı, sorumluluk bilinci ve etik anlayışı çerçevesinde davranış ve paylaşımları olarak tanımladı.

Bu sayımızda dosya köşemizde KSS projeleri şirketlere değer katıyor diyerek keyifle okuyabileceğiniz ve sizlere yeni bakış açıları kazandıracağına inandığımız isimler var; Hatay Arkeoloji Müzesi, TEGV, Bayer, Çelebi, İş Bankası, Opet, Ak-Kim, TÜHİD, Michelin, Anadolu Sigorta, Sakarya Üniversitesi, TNT Ekspres..

Ulusal Kalite Hareketi köşemizde ise, FNSS Savunma Sistemleri Genel Müdür ce CEO’su Nail Kurt Bey’i konuk ettik.

Ayrıca KalDer olarak, yönetim kalitesindeki güncel yaklaşımları, sorunları ve çözümlerine ilişkin bilgileri paylaşmak ve değerli Üyelerimize, Üye Adaylarımıza en verimli paylaşım ve ağ geliştirme ortamlarının yaratılması amacıyla KalDer Kahvaltı Sohbetlerini hayata geçiriyoruz.

İlkini, 22 Şubat 2012 tarihinde, 09:00 – 12:00 saatleri arasında gerçekleştireceğimiz, ana teması “Enerji ve Sürdürülebilir Politikalar” olarak kurgulanan, KalDer Kahvaltı Sohbetleri etkinliğini, Dünya Gazetesi Başyazarı Osman Arolat’ın Moderatörlüğünde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Metin Kilci ve TÜSİAD Enerji Çalışma Grubu Başkanı ve Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı Selahattin Hakman ile gerçekleştiriyoruz. Bütün üyelerimizi bekliyoruz.

Yeni başlayacak bir diğer projemiz ise, KalDer ve Okan Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi arasında gerçekleştirilen işbirliğiyle kalite konularında çalışan yönetici uzmanların mesleki gelişimlerine katkıda bulunmak üzere 15 Mart tarihinde “Kalite Profesyoneli Geliştirme Programı” hayata geçiyor. Ayrıntıları içeriki sayfalarda bulabilirsiniz.

Son olarak, Koç Topluluğuna ve Otomotiv Camiası’na alanında başarılara imza atmış Sn. Nuri Otay’ı kaybetmenin üzüntüsü ile kendisine Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz.

Sevgilerimle,

Kurumsal sponsorlarımız

Neslihan [email protected]

Kurumsal Sosyal Sorumluluk

Page 7: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 20128

KURU

MSA

L SOS

YAL S

ORUM

LULU

K

KSS PROJELERI ŞIRKETLERE

DEĞER KATIYORKalite politikalarını sürekli geliştirmek isteyen şirketlerin kurumsal sosyal sorumluluk projelerine ilgileri ve bu projelere ayırdıkları bütçe her geçen yıl artıyor. Şirket içi gelişim ve yenileşimden sonra başlayan değişim hareketi, paydaşlar ve müşterilerden sonra sosyal fayda sağlanabilecek tüm alanlara doğru yayılıyor. Daha çok sayıda şirket sorumlu olmak konusunda da rekabet yaşarken, bu konuda yapılan çalışmaların onlara getirisi de önemli boyutlarda. Dünyanın en saygın kuruluşları tarafından sosyal sorumluluğun etkilerine ilişkin yapılan çok sayıda bağımsız araştırma, sorumlu şirketlerin itibarının arttığını, rekabette öne geçtiklerini ve yetenekli insan kaynağı açısından da cazibe noktası haline geldiklerini ortaya koyuyor.

Page 8: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201210

KURU

MSA

L SOS

YAL S

ORUM

LULU

K Türkiye’nin kalite konusunda öncü ku-ruluşları kurumsal sosyal sorumluluğa

özel bir önem veriyor. Bu konudaki yatı-rımlarını her geçen gün artırıyor. Sade-ce onlar değil günümüzde giderek artan sayıda şirket toplumsal sorumluluklarına iş stratejilerinin ve kurumsal kimliklerinin bir parçası olarak bakıyor. Peki kurumsal sosyal sorumluluk şirketlere ne getiriyor? Ne kazandırıyor? Hangi açılardan önem-li avantajlar yaratıyor?

İtibarı yükseltiyorÖncelikle sosyal sorumluluğun en büyük getirisi itibar. İyi itibar, daha çok müşte-ri getirirken, müşteri memnuniyetsizliği-ni azaltıyor, kârlılığı da artırıyor. Kurumsal sosyal sorumluluğun itibara katkısının çok önemli boyutlarda olduğu-nu belirten Tilburg Üniversitesi Sürdürü-lebilirlik Merkezi’den Profesör Hugo Smid, “Eğer itibar yüksek olursa, kurumun ka-zançları da fazla oluyor” diyor. Birçok şirket de yaptığı KSS çalışmaları-nın itibarına doğrudan etkide bulundu-ğunu yaptıkları araştırmalarla ölçümlüyor.

Satın alma kararında etkiliBir ürünün sadece maddi değeri ve kali-tesi onun satın alınması için yeterli değil. Tüketiciler, üretici şirketin faaliyetlerini de takip ediyor ve satın alma kararı verirken değerlendiriyorlar. Kurumsal Sosyal Sorumluluk üzerine 6 kı-tadaki 23 ülkede yaşayan 25 bin kişiyle ya-pılan bir araştırmada katılımcıların yarısı şirketlerin toplumsal düzeydeki tavırları-na dikkat ettiklerini ifade ediyor. Aynı araş-tırmada şirketlerin toplumsal sorumluluğa önem vermeleri ile genel olarak olumlu bir izlenim vermeleri arasında çok yüksek bir ilişki olduğu da saptanıyor. İngiliz araştır-ma şirketi MORI’nin yaptığı bir araştırma ise tüketicilerin yüzde 17’sinin şirketlerin ürünlerini etik gerekçelerle boykot ettiği, yüzde 19’unun ürünleri, söz konusu şirke-tin etik ünü dolayısıyla tercih etmeye baş-ladığı ve yüzde 28’inin bu davranışların her ikisini de gerçekleştirdiğini ortaya koyuyor.Bu nedenle şirketler artık faaliyetlerini çok iyi gözden geçiriyor. Çevrelerini nasıl etki-lediklerini tespit ediyor. Ülkelerin ekono-mik ve sosyal gelişimine katkıda buluna-cak projeler geliştiriyorlar.

Sadakati artırıyorKurumsal sosyal sorumluluk konusunda

öne çıkan şirketler çalışanlarının da kalp-lerini kazanıyor. Yapılan araştırmalar da bu durumu kanıtlıyor. Bir parçası oldu-ğu şirketin, sorumluluk anlamında yaptı-ğı çalışmalar, çalışanların şirkete olan ba-ğını doğrudan artırıyor. Şirketle bütün-leşmesine ve motive olmasına katkı sağ-lıyor. F1 Group çalışanları arasında yapı-lan bağımsız araştırma, sosyal sorumlu-luk çalışmalarına gönüllü katılan çalışan-ların yüzde 74’ünün şirkete ilişkin algıla-rını değiştirdiklerini, yüzde 58’inin kişi-sel gelişim sağladığına inandığını, yüzde 35’inin profesyonel anlamda gelişim sağ-ladığını belirledi.Sorumlu şirketler, çalışanlarının sadakati-ni artırmanın yanında insan kaynağı açı-sından da cazibe noktası haline geliyor. “Kurumsal Sosyal Sorumluluğun Potansi-yeli ve Limitleri” kitabının yazarı Univer-sity of California öğretim görevlisi Pro-fesör David Vogel, öğrencilerin daha so-rumlu şirketlerde çalışmak istediklerini belirtiyor, “Bugün iş dünyası radikal bir şekilde değişirken, biz de yeni bir dün-yaya giriyoruz. Bu yeni dünyada KSS ba-şarı için daha kritik bir noktaya geliyor.

İnsan kaynağını cezp etmek de bunlar-dan biri” diyor.

Rekabette avantaj sağlıyorSosyal sorumluluk konusunda öne çıkan şirketler rekabette de öne çıkıyor. Çalışan-lar, müşteriler ve iş ortakları nezdinde ön-celikli olarak tercih ediliyorlar. Walker Research’ün yaptığı bir araştırma-da tüketicilerin yüzde 76’sı fiyat ve kali-te aynı olsa bile hayırseverlik söz konusu olduğunda marka değiştireceklerini ifa-de ediyor. Bu avantajların farkına varan CEO’lar da KSS’ye daha yakından bakıyor. IBM’in krizin başında yaptığı bir araştır-maya göre CEO’ların yüzde 68’i KSS’nin büyüme fırsatı yarattığı görüşünde. Yüz-de 68’in içinde yüzde 50’lik bir kesim ise KSS’yi büyümeyle son birkaç yıldır bağ-daştırıyor. Dünyaca ünlü yönetim gurusu Philip Kot-ler de sosyal sorumluluğun rekabet avan-tajına etkilerinin saymakla bitmeyeceği-ni belirtiyor. Özellikle yatırımcılara ulaş-ma konusunda sosyal sorumluluğu yük-sek şirketlerin daha şanslı olduklarını ifa-de eden Kotler, “Çünkü sorumlu şirket-lerin hisse değeri artıyor, güvenilirlikleri yüksek olduğu için borçlanma maliyetleri diğer şirketlere kıyasla daha düşük olabili-yor. Fiyatlandırma konusunda daha rahat hareket edebiliyorlar. Bu şirketler piyasa-daki en iyi yetenekleri çekme anlamında sorun yaşamıyorlar. Ayrıca farklı pazarla-ra girme ve daha sadık müşteri sağlama-da da önemli avantajlar elde ediyorlar” diye konuşuyor.

Page 9: Ocak-Şubat 2012

KURUMSAL SOSYAL SORUM

LULUK

11ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

IBM öncülüğünde bir gönüllülük girişimiyle hayata geçirilen projeyle, dünyanın en zen-gin mozaik koleksiyonlarından birine sahip Hatay Arkeoloji Müzesi’ndeki eserler sanal ortama taşındı. Hatay Sanal Arkeoloji Mü-zesi, 15 Aralık 2011 tarihinde T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın katıldığı bir törenle ziyaretçilerin kullanımına açıldı.16 Haziran 2011 tarihinde yüzüncü yaşını

kutlayan IBM, 100. yılının en önemli proje-lerinden bir tanesini Hatay’da hayata geçir-di. IBM öncülüğündeki gönüllülük girişimi çerçevesinde, dünyanın en zengin mozaik koleksiyonlarından birine sahip Hatay Ar-keoloji Müzesi’ndeki mozaikleri, tarihi ve sanat eserlerini, Hatay’a ait diğer kültürel zenginlikleri dünyaya tanıtmak üzere bir sanal müze projesi oluşturuldu. 13 ay önce

Antakya’da düzenlenen IBM Çözüm Ortak-ları Liderler zirvesinde gündeme gelen Ha-tay Sanal Arkeoloji Müzesi, 15 Aralık 2011 tarihinde T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Er-tuğrul Günay’ın katıldığı bir törenle ziya-retçilerin kullanımına açıldı.IBM Türk, Index Grup, Özyeğin Üniversite-si, Marjinal Porter Novelli, Kanguru Sanat, 32 Bit Bilgisayar Hizmetleri ve önde gelen fotoğraf sanatçıları Fatih Demirhan ve Sa-dık Üçok’un gönüllü destekleri ve Kültür Bakanlığı, Hatay Valiliği, Antakya Beledi-yesi, Hatay Arkeoloji Müzesi, Antakya Ti-caret ve Sanayi Odası işbirliğiyle gerçek-leştirilen bu proje kapsamında şu ana ka-dar 72 mozaik, 18 adet heykel ve Hatay’a ait 10 adet kültürel mirasın fotoğrafla-rı ve videoları çekilerek sanal müzeye ak-tarıldı. 360 derece görüntüleme seçene-ği, bilgisayarlar için flash ve mobil cihaz-lar için HTML versiyonlar, tanıtım video-ları ve fotoğrafları, kapsamlı envanter bil-gileri, Türkçe ve İngilizce dil seçenekleri gibi özellikleriyle sanal müze projesi, ta-rihe damgasını vuran eserleri web sitesi üzerinden ziyaretçilerin kullanımına açtı.

HATAY ARKEOLOJİ MÜZESİ

TEGV İLE YAPI KREDİ GÜÇLERİNİ BİRLEŞTİRDİ

100. yılını gönüllülüğe adayan IBM, Hatay Arkeoloji Müzesi’ni yine gönüllü ortaklarıyla sanal ortama taşıdı.

Yapı Kredi, TEGV ile sürdürdüğü ‘Okuyorum Oynuyorum’ projesi ile 90 bin çocuğa ulaştı.

TEGV ile sürdürdüğü 'Okuyoru Oynuyorum'la 90 bin çocuğa ulaşan Yapı Kredi, bu projeyle çocukların okuma ve dinleme zevki kazan-masına, bilimsel, yapıcı ve yaratıcı eleştiri yol-ları edinmelerine yardımcı oluyor.Eğitimden çevreye sanattan tarihe kadar pek çok alanda kurumsal sosyal sorumluluk pro-jelerine imza atan Yapı Kredi, 2006 yılından beri Türkiye Eğitim Gönülleri Vakfı ile sür-dürdüğü 'Okuyorum Oynuyorum'la 90 bin çocuğa ulaştı.Yapı Kredi, 2006 yılından beri Türkiye Eği-tim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) işbirliğiyle ger-çekleştiriyor. Çocuklara okuma ve dinleme zevki kazandırmayı; onların bilimsel, eleşti-rici, yapıcı ve yaratıcı düşünme yolları edin-melerine yardımcı olmayı; onlara kütüpha-ne/kitaplık kültürü edindirmeyi ve belirli bir

Page 10: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201212

KURU

MSA

L SOS

YAL S

ORUM

LULU

K

Bayer ve Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) birlikte hayata geçirecekleri “Bayer Genç Bilim Elçileri” sosyal sorumluluk projesini tanıttı. İlköğretim çağındaki çocuklara bilimi sevdirmeyi amaçlayan projenin 2012 yılında 4 ilde (İzmir, Ankara, İstanbul, Kars ) yapılacak pilot uygulamasıyla binden fazla ilköğretim öğrencisine ulaşılacak. Projenin 2015 yılının sonuna kadar 40 ilde 240 bilim elçisi aracılığı ile 9 bin ilköğretim öğrencisine ulaşması hedefleniyor.Bayer ve Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG), “Bayer Genç Bilim Elçileri“ isimli yeni bir sosyal sorumluluk projesi başlattıklarını duyurdu. Proje kapsamında, “Bayer Genç Bilim Elçileri“ olarak eğitim alacak toplum gönüllüsü üniversite öğrencilerinin ilköğretim okullarında

gerçekleştireceği etkinliklerle; dördüncü, beşinci ve altıncı sınıf öğrencilerine ulaşılarak bilime olan ilgi ve sevgilerinin arttırılması ve bilim okuryazarlığı düzeylerinin yükseltilmesi hedefleniyor.

“BAYER GENÇ BILIM ELÇILERI”

2013’E KADAR ÖĞRETMENLERE50 ÇELEBİ EVİ KURACAKEğitim başta olmak üzere çevre ve sağlık alanlarında farklı faaliyetlere destek veren Çelebi Holding, şimdiye dek çok sayıda kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) projesine imza atmış. Özellikle 2008 yılından sonra KSS projelerine daha fazla ağırlık vermeye başlayan Çelebi Holding, eğitimde göz önünde olmayan noktalara odaklanmış. Örneğin, kırsal kesimde zor şartlarda çalışan öğretmenlerimizin barınma ihtiyaçlarını karşılıyor. Bugüne kadar öğretmenlere teslim ettiği 31’e ulaşan Çelebi Evi sayısını 2013’te 50’ye çıkarmayı hedefliyor.

konu çerçevesinde konuşma, tartışma bece-risi kazandırma hedefleniyor.

Hedef 7-11 yaş arası çocuklarOkuyorum - Oynuyorum projesi kapsamında etkinlikler önceden belirlenmiş bir programa

göre TEGV gönüllüleri tarafından gerçekleş-tiriliyor. Bu program 7-11 yaş grubu çocuk-ların okuma becerilerini geliştirmek amacıyla her düzey için seçilmiş 8 ayrı öyküden ve bu öyküleri anlamaya yönelik çalışmalardan olu-şan, özel tasarlanmış okuma odalarında uy-

gulanıyor. Okuyorum Oynuyorum eğitimle-ri, TEGV'in Türkiye çapındaki eğitim parkı ve öğretim birimlerinde devam ediyor.Bugün 90 bin çocuk/etkinlik sayısına ulaşan projede, 2012 yılı sonunda 100 bin çocuk/et-kinlik sayısına ulaşması hedefliyor.

Kurulduğu 1958 yılın-dan bugüne kadar bir-çok kurumsal sosyal so-rumluluk (KSS) projesi-ne imza atan Çelebi Hol-ding, kurumsal sosyal so-rumluluk proje ve yaklaşımla-rını, “topluma geri verme” ilke-si çerçevesinde oluşturuyor. Başta eğitim olmak üzere çevre ve sağlık alanla-rında farklı faaliyetlere doğrudan veya do-laylı destek veren şirket, KSS çalışmalarına özellikle 50. yılını kutladığı 2008 yılından sonra ağırlık vermeye başlamış. Şirket ku-rucusu Ali Cavit Çelebioğlu’nun da yakla-şımları çerçevesinde eğitimin KSS çalışma-

larında önemli bir yere sahip. Şirket 50’inci yılında 50 Çelebi

Evi sloganıyla başlattığı “Evim-deyim” projesini, TOÇEV, Mil-li Eğitim Bakanlığı ve Ulaştırma

Bakanlığı işbirliğiyle yürütüyor. Halen sürdürülen proje kapsamında, özellikle kırsal kesimde zor şartlarda

çalışan öğretmenlerimizin barınma ihtiyacı-nın Çelebi Evleri’nin sıcaklığı ile karşılanarak, onların daha çok öğretime odaklanmaları-na ve daha kaliteli eğitim vermelerine ola-nak sağlanması amaçlanıyor.

Lojmanlar yuva oluyorBu proje kapsamda ihtiyaç duyulan bölge-

lerde tespit edilen kötü durumdaki okul loj-manları, yapısal olarak ciddi bir restorasyon-dan geçiriliyor, bazen de yeniden inşa edi-liyor. Fiziki olarak iyileştirilen bu lojmanlar daha sonra mobilyalardan nevresim takı-mına, beyaz eşyadan çatal-kaşığına kadar donatılıyor. Yenilenip donatılarak birer Çe-lebi Evi haline getirilen bu lojmanlar, öğ-retmenlerin sadece bavullarıyla gelip yer-leşebilecekleri birer sıcak yuvaya dönüştü-rülüyor. Çelebi Evleri, Çelebi teknik perso-nelinin periyodik kontrol ve yenileme çalış-malarıyla uzun yıllar boyunca eksiksiz ola-rak hizmet verebilecek şekilde hazırlanıyor. Bugüne kadar 31’e ulaşan Çelebi Evi sayısı, 2013 yılında 50’ye ulaştırılacak.

“Bayer Genç Bilim Elçileri”, ilköğretim öğrencilerini bilim insanı olmaları için yüreklendirecek.

Page 11: Ocak-Şubat 2012

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

MNG_Kargo_22x28.5.pdf 1 13.02.2012 21:45

Page 12: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201214

KURU

MSA

L SOS

YAL S

ORUM

LULU

K İş Bankası, toplum öncelikli projelerde

liderlik ediyor

İş Bankası, toplumun tüm kesimleri için uzun soluklu, sürdürülebilir ve nitelikli sosyal sorumluluk projelerini yürütmeye devam ediyor. Kurum son yıllarda özellikle, “81 ilde 81 Orman”, “Karneni Göster Kitabını Al”, “81 İlde 81 Öğrenci” ve “Ateşböceği” projeleriyle dikkati çekiyor.

Türkiye’nin en büyük özel bankası ola-rak faaliyetlerini sürdüren İş Bankası,.

uzun soluklu, topluma katkısı yüksek, ge-niş kapsamlı, sürdürülebilir ve yaygınlaştı-rılabilir nitelikte sosyal sorumluluk proje-lerini de yürütüyor. Banka tarafından yü-rütülen sosyal sorumluluk projeleri; eğitim, çevre ve kültür-sanat ana başlıkları altın-da toplanıyor. Bu faaliyetlerde Türkiye’nin geleceği-ne yatırım yapmak üzere hareket eden İş Bankası’nın Türkiye’nin çevresini değiştir-me yönünde hayata geçirdiği en önemli projelerden biri; 81 İlde 81 orman projesi. En büyük kurumsal ağaçlandırma projesiKüresel iklim değişikliğinin en büyük nede-ni sayılan orman alanlarının ortadan kalk-ması Türkiye’nin de yaşadığı önemli çevre sorunları arasında yer alıyor. Özellikle yapı-laşma için gerçekleştirilen kaçak kesimler ve orman yangınları her yıl Türkiye’nin en bü-

yük doğal zenginliklerinden orman alanla-rını ciddi bir şekilde azaltıyor. İstatistikler sa-dece 2009 yılında Türkiye’de bin 652 orman yangını çıktığını ve 4 bin 500 hektardan faz-la orman alanının yok olduğunu veya zarar gördüğünü ortaya koyuyor. İş Bankası işte bu bilgiler ışığı altında çevre ve ormanları gündeme taşımak için farklı çalışmalar yapı-yor. İş Bankası’nın, 2008 yılında TEMA Vakfı ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile işbirliği yaparak başlattığı “81 İlde 81 Orman” pro-jesi de bunlardan biri. Türkiye’nin karşı kar-şıya kaldığı çevre sorunlarına karşı duyarsız kalmayan ve bu konuda da kurumsal bir ta-vır alan İş Bankası, 5 yıl sürecek proje kap-samında üç bin futbol sahası büyüklüğün-de (yaklaşık 1.500 hektar) alana iki milyon-dan fazla ağaç fidanı dikmiş olacak. İş Ban-kası, ülke çapında bir çevre seferberliğine dönüştürdüğü “81 İlde 81 Orman” proje-sinde her ile, o ilin ekolojisine uygun ağaç fidanları ekiyor ve dikilen fidanların tutma-sı için gerekli olan beş yıllık süre boyunca da bakımını üstleniyor.

130 milyon sayfa tasarrufuİş Bankası, çevreci sosyal sorumluluk proje-lerinin yanı sıra kurum içindeki uygulama-larıyla da bu alanda önemli adımlar atıyor. Kâğıt ve iş yükü tasarrufu sağlamak ve çalı-şanlar arasında da çevreye duyarlı bir bakış açısı oluşturmak amacıyla 2010 yılında baş-latılan “Kâğıtsız Bankacılık Projesi” kapsa-mında, İş Bankası tüm hizmet noktalarında kâğıt kullanımı kontrol altına aldı. Elektro-nik onay uygulaması, toplam baskı yöneti-mi sisteminin kurulması, şubelere veya müş-terilere basılı halde gönderilen kâğıtların kaldırılması, sözleşme ve basılı malzemele-rin tasarım ve içerik olarak sadeleştirilmesi

Page 13: Ocak-Şubat 2012

KURUMSAL SOSYAL SORUM

LULUK

15ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

sonucunda bugüne kadar 130 milyon say-fa tasarruf sağladı. Elde edilen bu tasarruf ile birlikte banka genelinde kullanılan kâğıt miktarı da önemli miktarda azaldı.İş Bankası, sürdürülebilir yaşam için çevre bilincinin geliştirilmesi, doğal hayatın ko-runması amacıyla yürüttüğü kurumsal sos-yal sorumluluk projelerine, bu anlamda ge-liştirdiği bireysel bankacılık ürünleri ile de destek veriyor.

Eğitim projeleri Banka çevre projelerinin yanında Türkiye’nin geleceğine yatırım yapan eğitim proje-leriyle de dikkati çekiyor. Türkiye Satranç Federasyonu’nun 2005 yılında bu yana ana sponsoru olarak satrancın özellikle çocukla-rın kolayca erişebileceği bir spor haline gel-mesini hedefleyen İş Bankası, satranç oyna-yan öğrenci sayısının artırılması ve sporun ülkemiz genelinde yaygınlaştırılması için devlet ilköğretim okullarında satranç der-si alan öğrencilere eğitim malzemesi sağ-lıyor. İş Bankası’nın verdiği destek sayesin-de, ülke genelinde lisanslı satranç sporcula-rının sayısı 55 bine, açılan satranç sınıfı sa-

yısı ise 5 bine ulaştı. İş Bankası, eğitim alanındaki bir başka kap-samlı çalışmasını ise Darüşşafaka Cemiye-ti ile birlikte sürdürüyor. Darüşşafaka Ce-miyeti ve İş Bankası işbirliğinde yürütülen “81 İlden 81 Öğrenci” projesiyle her yıl Da-rüşşafaka sınavlarını kazanan il birincisi 81 öğrencinin başta eğitim olmak üzere, tüm giderleri İş Bankası tarafından karşılanıyor. Öğrencilerin üniversiteye devam etmeleri durumunda da destek sürdürülüyor. Dör-düncü yılına ulaşan projede 300’ü aşkın öğ-renciye ulaşıldı.

4 milyon öğrencikitapla buluştuOkuma alışkanlığını pekiştirmek ve Türkiye’nin dört bir yanındaki çocukla-rın kaliteli çocuk yayınlarına ulaşmaları-nı sağlamak amacıyla 4 yıl önce “Karne-ni Göster Kitabını Al” projesini başlatan İş Bankası, her yıl yaz tatiline giren 1 mil-yon öğrenciye ücretsiz kitap hediye edi-yor. Öğrenciler, herhangi bir İş Bankası şubesine gelerek karnelerini göstermele-rinin yeterli olduğu bu kitap kampanyası

ile öğrenciler dünya ve Türk edebiyatının seçkin eserleri ile buluşuyor. Projenin dör-düncü yılı olan 2011 yılında dört milyon öğrenci, beş milyon kitapla buluşturuldu.İş Bankası , Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın (TEGV), eğitim parkı ve öğre-nim birimi bulunmayan bölgelerdeki ço-cukların eğitimlerine katkıda bulunmak amacıyla geliştirdiği “Ateş Böceği” gezi-ci öğrenim birimine de 2001 yılından bu-güne kadar destek veriyor. TIR dorsele-ri içinde kurulu 12 bilgisayarlı bilişim ve teknoloji odası ve 1 adet serbest etkin-lik odasının bulunduğu İş Bankası “Ateş Böceği”nden şu ana kadar 35 bini aşkın çocuk faydalandı.

Page 14: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201216

KURU

MSA

L SOS

YAL S

ORUM

LULU

K KSS projeleri müşteri güvenini artırdı

OPET, 2000 yılından bu yana bilinçli toplum projeleriyle toplumu çevre, doğa, sağlık ve turizm gibi pek çok alanda bilinçlendirmeyi ve bilgilendirmeyi amaçlıyor. Bu amaçla, önce Temiz Tuvalet Kampanyası daha sonra da Yeşil Yol, Örnek Köy ve Tarihe Saygı Projeleri’ni hayata geçirdi.. Toplum faydasını düşünerek hayata geçirilen bu projelerle sektöründe fark yaratan OPET, müşterilerinin gözünde de güven ve memnuniyetini arttırmış. OPET için en büyük ödül, tüketicilerinin markaya duyduğu güven ve memnuniyeti olmuş. Bunu da altı yıldır üst üste Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi’nde akaryakıt sektöründe aldığı birinciliklerle taçlandırmışlar.

OPET’in kurumsdal sosyal sorumluluk proje-lerini ve projeler için uyguladıkları kalite yö-netimini OPET Yönetim Kurulu Üyesi Nurten Öztürk’e sorduk.

Kurumsal Sosyal Sorumluluk projele-rinizden bahseder misiniz?OPET olarak 2000 yılından bu yana bilinçli toplum projelerimizle, toplumu çevre, doğa, sağlık ve turizm gibi pek çok alanda bilinç-lendirmeyi ve bilgilendirmeyi amaçlıyoruz. Bu amaçla, önce Temiz Tuvalet Kampanyamızı daha sonra da Yeşil Yol, Örnek Köy ve Tarihe Saygı Projelerimizi hayata geçirdik. Toplum faydasını düşünerek hayata geçirdiğimiz tüm projelerimizle sektörümüzde fark yaratarak OPET’i bir adım daha ileriye taşımaya devam ediyoruz. Bizim en büyük ödülümüz, tüketi-cilerimizin bize duyduğu güven ve memnuni-yettir. Bunu da 6 yıldır üst üste Türkiye Müşte-

ri Memnuniyeti Endeksi’nde akaryakıt sektö-ründe aldığımız birinciliklerle taçlandırıyoruz. 2000 yılından beri devam eden ve en uzun soluklu kurumsal sosyal sorumluluk projesi olan Temiz Tuvalet Kampanyası, Türkiye’nin önemli bir sorununu çözmeyi hedef almış-tır. Önce kendi istasyonlarımızdan başlamak üzere, Türkiye’de tuvalet temizliği ve hijye-ni yaygınlaştırmak amacıyla, “Temiz Tuvalet Kampanyası”na başladık. Projeyi, tüm yurda yayarak OPET istasyonlarında, sadece stan-dart kurumsal görüntü ve hizmet kalitesi ile değil, temizlik ve hijyene verdiğimiz önem-le de farklılığımızı vurgulayarak, bunu kalıcı hale getirmeyi başardık. İstasyonlarımızdaki personelimize eğitimler verirken, istasyonla-rın tuvaletlerini hijyenik bir ortama kavuştur-duk. Proje kapsamında, Milli Eğitim Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı ile işbirliği yaparak bugü-ne kadar 5 milyona yakın kişiye eğitim verdik.

OPET Temiz Tuvalet Kampanyası, 2004 yılın-da IPRA (Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği) Golden World Awards yarışmasında “Sosyal Sorumluluk Projeleri” kategorisi birinci seçil-di. Ve aynı yıl HID (Halkla İlişkiler Derneği) 3. Altın Pusula yarışmasında “Sosyal Sorumluluk Projeleri” kategorisinde birinci oldu.Projelerimiz gelişirken alt açılımlarını yarattı; Temiz Okulum, Temizlik Rayında, Sevmek Ko-rumaktır, İçilebilir Su, Girilebilir Tuvalet gibi… Temiz Tuvalet Kampanyası’nın 10. yılında, TCDD ile işbirliğine giderek “TCDD ve OPET El Elele, Sağlık ve Temizliğe” sloganı ile “Temiz-lik Rayında” projesini başlattık. “Temizlik Ra-yında” kampanyası çerçevesinde, TCDD’ye ait gar, istasyon ve trenlerdeki tuvaletleri de te-miz ve hijyenik hale getirecek çalışmalar baş-lattık. İlgili tüm personelin eğitilmesinin ya-nında yolcular da hijyen kuralları konusun-da bilinçlendirdik. 2011 sonunda ise SASKİ ile temiz tuvalet, hijyen ve tasarruflu su kul-lanımı konusunda bir proje başlattık. Sakarya Büyükşehir Belediyesi sınırları içindeki Sakar-ya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı 1.sınıf, anaokulu ve kreş öğretmen ve öğrencilerini kapsayan proje bir yıl boyunca devam ede-cek. OPET Temiz Tuvalet Kampanyası’ndaki tecrübe ve deneyimlerin rehberliğinde ger-çekleşecek bu projeyle, Sakarya ilindeki “Te-miz Tuvalet” alışkanlığı, “ Tasarruflu Su Kulla-nımı” ve “Hijyen Bilinci” oluşturulması ve ko-runması amaçlanıyor. Örnek Köy Projesi, köylerin kendi kendine yetmesi, tarihi, coğrafi ve kültürel potansi-yelinin değerlendirilmesinin yanı sıra, eği-tim düzeyinin yükselmesi ve çevre bilinci-nin gelişmesi gibi toplumsal göstergele-

OPET Yönetim Kurulu Üyesi Nurten Öztürk

Page 15: Ocak-Şubat 2012

KURUMSAL SOSYAL SORUM

LULUK

17ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

ri hedefliyor. Mar-din Dara, Fethiye Saklıkent, Gazian-tep Yesemek, Bolu Pazarköy’de deği-şim yaratacak çalış-malar yaptık. Ayrıca şu anda birkaç köy-de birden çalışma-larımız devam edi-

yor. Hedefimiz her yıl bir ilimizde çevresine örnek olabilecek bir köy yaratmak. Tarihe Saygı Projesi ile Tarihi Gelibolu Yarımadası’nın doğal dokusunu koruyarak, çağdaş bir görünüme kavuşması ve ziya-retçilerin bölgeyi sorunsuz gezmelerini sağ-layacak değişimlere imza attık. Çanakka-le Savaşları’nın geçtiği bölgede, toplumsal kalkınmaya destek olacak eğitim projeleri ile altyapı ve çevre düzenleme çalışmaları uygu-ladık. Alçıtepe, Seddülbahir, Bigalı, Kilitbahir, Behramlı, Kocadere, Büyük Anafarta köyleri ve Eceabat ilçesinde rehabilitasyon çalışma-ları tamamlanarak bu köyler yeni bir çehre-ye kavuşturuldu. Tarihe Saygı Projesi ile sade-ce fiziki düzenlemeler değil, sosyal içeriği de olan ve bu topraklarda yaşayan yöre halkının yaşam kalitesini arttırmaya yönelik kurslar ve eğitsel çalışmalar da yaptık. Eceabat sahilin-de Tarihe Saygı Parkı’nı inşa ettik. Yaklaşık 6 ayda tamamladığımız bu özel park, bölgeye gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerin, gezileri-ne başlamadan önce bölge hakkında ön bil-gi alabilecekleri bir Açıkhava müzesi olarak tasarlandı. Parkta, Çanakkale Savaşı’nı tasvir eden figürler, Gelibolu Tarihi Milli Parkı’nın maketi ve 13 metre yüksekliğinde “Tarihe Saygı” anıtından oluşan üç ayrı bölüm yer alıyor. Tarihe Saygı Projesi kapsamında 57. Alay’ın şehitliğini Çevre ve Orman Bakanlı-ğı ile imzalanan protokol çerçevesinde ye-nileme çalışmaları tamamlanarak şehitlik zi-yarete açıldı. 57. Alay Şehitliği yenileme ça-lışmaları, şehitliğin aslına sadık kalınarak ye-niden yapılandırılmasından, peyzaj düzenine kadar tüm çalışmaları kapsadı. 24 Nisan’daki uluslararası resmi törenlerin de yapıldığı yer olan 57. Alay Şehitliği’nin, her türlü bakım ve onarım işlerini takip edilerek ve tüm şehit-liklere örnek olması sağlanacak. Tarihe Saygı Projesi, Çanakkale Savaşları’nın 100. yılı olan 2015 yılına kadar devam edecek. 2004’ten bu yana Yeşil Yol Projesi ile istasyon-larımızı ve çevresindeki 1,5 kilometrelik alan-ları ağaçlandırıyoruz. Bugüne kadar 700’ü aş-kın istasyonda ve belediyelerce belirlenen ağaçsız alanlarda 503 bin 117 adet bitki di-

kimi gerçekleştirildi. Öte yandan proje kapsa-mında, ağacın ve yeşil dokunun canlı yaşamın-daki önemine yönelik eğitim etkinlikleri dü-zenleyerek, broşür ile dokümanlar hazırlan-dık ve çocuk kitapları yayınladık. Yeşil Yol Pro-jesi de çeşitli ödüllere layık görülen projeleri-mizden birisidir. Yeşil Yol Projesi, TÜHİD (Tür-kiye Halkla İlişkiler Derneği)’nin 5. Altın Pusu-la Ödülleri’nde kurumsal sosyal sorumluluk kategorisinde çevre konusunda Altın Pusula Ödülü ile ödüllendirildi. Ayrıca, İstanbul Sa-nayi Odası 2010 Yılı Sürdürülebilir Çevre Dos-tu Ürün ve Uygulama Ödülleri’nde Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) dalında 3.’lük kazandı.

Ağırlıklı olarak hangi alanlarda proje-ler üretiyorsunuz?Biz bir Türk şirketi olarak doğup büyüdüğü-müz topraklara olan sorumluluğumuzu unut-muyor , fayda sunabileceğimiz toplumsal so-runlara yönelik her alanda çözüm odaklı, sür-dürülebilir ve sonuca yönelik projeler geliş-tiriyoruz. Şimdiye dek, kamu sağlığı, küre-sel ısınma, bölgesel kalkınma ve tarih ve çev-re bilincinin geliştirilmesini sağlayacak proje-ler yaptık. Bu projelerimiz sorunlar çözümle-nene dek sürecek ve topluma fayda sağlaya-maya devam edecektir.

Kalite süreçlerinizde KSS projelerinizi nasıl organize ediyorsunuz?OPET, ülkemize değer katan projeleri ile tü-ketici gözünde de farklı bir yere sahip. Sos-yal sorumluk projelerimizin sonuç odak-lı ve sürdürülebilir olması bu konudaki en önemli değerimiz. Projelerimiz benim liderliğimde yürütülmek-te ve yönetim üst kademesi tarafından biz-zat desteklenmektedir. Uygulama süreci yine şirket bünyesinde şirket çalışanları ve gönül-lü destekçilerimiz (Bayilerimiz, Fahri Müfet-tişlerimiz) ile birlikte yürütülmektedir. Kurulduğumuz günden bu yana yenilikçi yaklaşımımız, ürün ve hizmet kalitemizde-ki üstün başarımız, müşteri memnuniyeti-ne verdiğimiz önem ve tutarlı büyüme hızı ile hareket ediyoruz. KalDer tarafından dü-zenlenen TMME (Türkiye Müşteri Memnuni-

yeti Endeksi)’ne göre 6 yıl üst üste akaryakıt sektö-ründe müşteri memnuniyeti en yüksek şirket ola-rak bu konudaki başarımızı da ka-lıcı hale getirdik.

Küresel bir şirket olabilme yolunda KSS’nin önemini nasıl görüyorsunuz?Kurumsal Sosyal Sorumluluk anlayışı son yıl-larda daha da ivme kazandı. Şirketler bir yandan çalışma biçimi ve yön-temlerinin çevreye verdiği ne-gatif etkiyi minimuma çek-me, bir yandan da için-de bulundukları toplu-mun sosyal ve kültürel ge-lişimine katkı sağlama ça-bası içinde. Bu nedenle KSS yaklaşımı ‘itibar’ ola-rak algılanan bir kavram durumuna geldi. Biz de OPET olarak bilinçli toplum projelerimiz-le, toplumu çevre, doğa, eğitim, sağlık ve tu-rizm gibi pek çok alanda bilinçlendirmeyi ve bilgilendirmeyi amaçlıyoruz. Sosyal sorumluluk projeleri kurum ve hedef kitlesi arasında duygusal bir bağ oluşması-na neden olarak marka değerini yükseltiyor. Bu artıları kurumumuzca yaptırdığımız algı araştırmaları ve bağımsız kuruluşların yap-mış olduğu araştırma sonuçlarında da gör-mek mümkün.

Gelecek ajandanızda hangi projeler bulunuyor?OPET’in sosyal sorumluluk projeleri benzer-lerinden ayrışıyor. Tüm projelermiz toplum yararı gözeten, sonuç odaklı ve sürdürüle-bilir özelliğe sahip. Bu nedenle de var olan projelerimizi geliştirerek devamını sağlama-ya çalışıyoruz. Bu yıl içinde Kekova Üçağız, Manisa Darkale ve Isparta İncesu’da Örnek-köy Projesi kapsamında kapsamlı bir ön ça-lışma yapıyoruz. Tarihe Saygı Projesi kapsa-mında Çanakkale Eceabat’ta bir ilköğretim okulu yaptırmayı planlıyoruz. Sürdürülebi-lirlik Raporu’muz Amerikan İletişim Profes-yonelleri Ligi tarafından düzenlenen 2009 – 2010 Vision Ödülleri Yıllık Rapor Yarışma-sı (2009–2010 Vision Awards Annual Report Competition) sürdürülebilirlik kategorisinde 2’ncilik alarak “Altın Ödül”e layık görüldü. Bu yıl da çalışmalarımız devam ediyor.

Page 16: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201218

KURU

MSA

L SOS

YAL S

ORUM

LULU

K Ak-Kim, sektörel katkısı yüksek projelere odaklandı

‘Uluslararası Kimya Yılı’ kapsamında Türkiye’de değişik organizasyonlar için proje desteği sağlayarak, kimya sektörünün gelişimine odaklanan Ak-Kim, tüm yıl boyunca

gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projelerini Aralık ayındaki özel bir geceyle tamamladı.2011 yılı, Radyum ve Polonyum’un keşfiyle Marie Curie’nin ikinci kez Kimya dalında

Nobel ödülü almaya hak kazanmasının 100. yılı onuruna UNESCO ve IUPAC tarafından ‘Uluslararası Kimya Yılı’ ilan edilmesi ile Türkiye’de ki organizasyonu üstlenen Ak-Kim,

sektörün önemli isimlerini bir araya getirdi.

“Uluslararası Kimya Yılı” kapsamındaki sosyal sorumluluk çalışmalarına MAREM Projesi’ne ana sponsor olarak baş-layan Ak-Kim, denizlerdeki doğal yaşamın sürdürülebil-mesine destek olmak ve dünyada yılda 2 milyon ton ka-nalizasyon, endüstriyel ve tarımsal atığın su kaynaklarına bırakılmasının yarattığı tehlikeye dikkat çekmek amacıy-la projeye destek verdi. 20 Ağustos 2011 tarihine karar sürdürülen proje kapsa-mında, tüm Marmara Denizi’nin, (Boğaziçi Karadeniz çı-kışından, Çanakkale Boğazı Ege Denizi çıkışına kadar olan bölge) Oşinografik (Fiziksel- Kimyasal), Sedimantolojik, Klimatolojik, Hidrolojik, Kimyasal, Biyolojik (Genel Biyolo-jik ve Balıkçılık Biyolojisi) ve Jeolojik etüdü gerçekleştirildi.Ak-Kim’in Uluslararası Kimya Yılı kapsamında sürdürdü-ğü sosyal sorumluluk projelerinden bir diğeri ise Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü ile Türki-ye Kimya Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği uluslar arası katılımlı 27 Haziran-2 Temmuz tarihleri arasında gerçek-leştirilen 25. Ulusal Kimya Kongresi oldu. Ak-Kim’in ana

Page 17: Ocak-Şubat 2012

KURUMSAL SOSYAL SORUM

LULUK

19ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

sponsor olarak yer aldığı son derece zen-gin bir içeriğe sahip olan bilimsel progra-ma, Analitik Kimya, Anorganik Kimya, Biyo-kimya, Fizikokimya-Polimer Kimyası, Medi-sinal Kimya ve Organik Kimya konularında yurtdışından ve yurtiçinden çok değerli bi-lim adamı konuşmacı olarak katıldı.‘Uluslararası Kimya Yılı’ sponsorluk çalışma-larını Sabancı Üniversitesi tarafından düzen-lenen “Business Beyond Borders” girişimi-ni destekleyerek sürdüren Ak-Kim, 10 Ekim 2011’de Sakıp Sabancı Müzesi’nde gerçek-leştirilen “Business Beyond Borders” konfe-ransının da ana sponsoru oldu. Günümüz konjonktürünün etkisiyle değişime uğrayan dünya ekonomisinin en önemli aktörlerin-

den biri olarak Türkiye ekonomisi ve Türk şir-ketlerini desteklemek amacıyla kurulan giri-şim, düzenlediği konferanslar serisinde glo-bal alanda oyuncu olacak şirketler için ufuk açıcı ve çok yönlü programlara yer veriyor.Türkiye Kimya Derneği’ nin; Uluslarara-sı Kimya Yılı kapsamındaki Nobel Ödüllü Kimyacıları Türkiye’ ye getirme projesine de destek olan Ak-Kim; NMR konusunda ödül-lü Prof. R. Ernst’ i ve adsorpsiyon teknikle-ri hakkında uzman Prof. Dr. Conchi Ania’ yı da ülkemize getirerek konferanslar verme-lerine imkan sağladı.Uluslararası Kimya Yılı sponsorluk çalışma-larından bir diğeri de 20-22 Ekim 2011’de Silivri’de düzenlenen “Uluslararası Yenilikçi Tekstiller Kongresi” oldu. Namık Kemal Üni-versitesi, Tekstil Mühendisliği’nin düzenle-diği kongrede tekstil alanında gelişmiş tek-nolojileri ve inovasyonu teşvik etmek üze-re tüm dünyadan araştırmacılar, akademis-yenler ve mühendisler bir araya gelerek bil-gi ve deneyimlerini paylaşma fırsatı buldu.

2011 yılı, Radyum ve Polonyum’un keşfiyle Marie Curie’nin ikinci kez Kimya dalında Nobel ödülü almaya hak kazanmasının 100. yılı onuruna UNESCO ve IUPAC tarafından Uluslararası Kimya Yılı ilan edildi.Kimya konusundaki öncü kimliğiyle 2011 Uluslararası Kimya Yılını sahiplenen Ak-Kim, bu kapsamda detaylı çalışmalar yürüterek, kimya dünyasını farklı bakış açılarıyla yorumlamak amacıyla ufuk açıcı ve çok yönlü programlardan meydana gelen konferanslara ve organizasyonlara sponsor olmasının yanı sıra, 2011 Uluslararası Kimya Yılı onuruna bir Gala Yemeği düzenledi.ODTÜ, Bilkent ve Hacettepe Üniversiteleri Kimya Bölümü

öğrencilerinin oluşturduğu “Her Yönüyle Kimya Sempozyumu” tarafından düzenlenen ve kimyasal bağ sayılarına mutabık kalınarak katılım gösterilen molekül tasarım yarışması “Çok Güzel Moleküller Bunlar” Sergisi büyük ilgi çekti. Prof. Dr. Ömer Zaim’in şahsi koleksiyonundan oluşan Filatelide Kimya Sergisi ise; Louis Pasteur, Marie Curie, 2011 Dünya Kimya Yılı, Simya Dönemi Kimyacıları, Kimyaya Geçiş Dönemi Kimyacıları, Kimya Dönemi Kimyacıları, Nobel Ödülü Kazanan Kimyacılar, Kimya Kuruluşları, Kimyanın Kazandırdıkları, Kimyasal Savaş ve Kimya Sanayi konularında birbirinden ilginç pulları bir araya getirdi.

2011 DÜNYA KIMYA YILI

Page 18: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201220

KURU

MSA

L SOS

YAL S

ORUM

LULU

K

Sürdürülebilirliğiniz kadar varsınız!

Toplumu düşünen iyi liderlere ve kuruluşlara insanlığın ihtiyacı var.

Kurumsal Sorumluluk, topluma ve çev-reye duyarlılığı kendine ilke edinen,

sadece şirketin ederine değil değerine katkı sağlayan bir iletişim stratejisidir. Bu iletişim stratejisini ciddiye alan, iş politi-kasına uygulayan ve özümseyen kurumlar önemli kazanımlar sağlıyor. Bu kazanım-lar, hem finansal hem de marka bilinirli-ği ve değerinin artması olarak ortaya çı-kıyor. Bilinçli ve zor bir hedef kitlemiz var. Okuyor, araştırıyor. Sadece bir tıkla doğru ya da yanlış birçok bilgiye erişebiliyor. Du-rum böyle olunca kurumdan beklenti de artıyor. Sadece markanın fiyatı ve kalitesi değil, aynı zamanda yaptığı sosyal çalış-malar da önem kazanıyor. Bunun en basit örneği, kurumun farklılaşmaya başladığı nokta, aynı hizmeti sağlayan ve aynı fiyata

o hizmeti sunan rakip markadan kurum-sal sorumluluk kavramıyla başlıyor. Top-luma ve çevreye katkı sağlayan kurumlar tercih ediliyor. Diğer yandan bir noktaya daha değinecek olursak “Kurumsal Sorumluluk” sadece kurumların tekelinde değil. İletişim kavra-mı, stratejisi diye adlandırdığımız kurum-sal sorumluluğu ilkokul düzeyinden baş-latılarak müfredata girecek bir ders konu-su olmalı. Gençler sorumluluk kavramını bilerek ve özümseyerek hayata başlamalı. Sürdürülebilirliğin gündemde olduğu bu-günlerde asıl sürdürülebilirliği kurumsal sorumluluk kavramının kendisinde oluş-turmak önemli bir hal alıyor. Sürdürülebilir Kalkınma, kuruluşun ku-rumsal davranış biçimini, kimliğini ve

buna bağlı olarak da ulusal ve uluslara-rası pazarlardaki itibarını etkiliyor.Sürdürülebilir Kalkınma kavramı, “gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılayabil-me olanağından ödün vermeksizin, bugü-nün ihtiyaçlarını karşılayabilecek kalkın-ma” olarak tanımlanıyor. Bir başka deyişle, insanla doğa arasında denge kurarak, do-ğal kaynakları sonuna kadar tüketmeden, bugünün ve geleceğin yaşamını ve kal-kınmasını programlama anlamını taşıyor.Temel olarak sürdürülebilir kalkınmanın üç yönü var:Ekonomik açıdan; dünya piyasalarıyla re-kabet edebilen, insanların temel ihtiyaç-larının uygun şekilde karşılandığı, refah düzeyini yükseltici,Toplumsal açıdan; adil, eşitlikçi, dezavan-

Fügen Toksü TÜHİD Yönetim Kurulu Başkanı TOBB Türkiye Medya ve İletişim Meclisi Başkan Yardımcısıİnternet Medyası Derneği Başkan YardımcısıToksü&Chase Halkla İlişkiler Yöneticisi

Page 19: Ocak-Şubat 2012

KURUMSAL SOSYAL SORUM

LULUK

21ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

tajlı grupları kapsayıcı ve yaşam kalitesi-ni artırıcı,Çevre ve doğal sistemler açısından; önle-yici, koruyucu, iyileştiriciSürdürülebilir kalkınma, ekonomik, top-lumsal ve çevre açısından birbirini destek-leyici ve bütünleyici; nesiller içi ve nesiller arasında dengeli olarak planlama ve yö-netme süreci olarak görülüyor.Diğer yandan sürdürülebilir kalkınma, bir şirketin kurumsal davranış biçimini, kimliğini ve buna bağlı olarak da şirke-tin ulusal ve uluslararası pazarlardaki iti-barını etkiliyor.Birçok kurumun önceliğinde daha faz-la kar edebilmek var, toplumsal konular ikinci plana atılabiliyor.Bugün karlılık, yasalar ve iş imkanları da-hilinde, oyunu piyasa kurallarına göre oy-nayan her kuruluşun, toplumsal sorumlu-luk çerçevesinde üzerine düşen görevleri yerine getirmeleri çok fazla önem taşıyor. Yine de birçok kurumun önceliğinde daha fazla kar edebilmek var, toplumsal konu-lar ikinci plana atılabiliyor. İnsan hakla-rı, çalışan hakları, çevre konuları fazlasıy-la özen gösterilmeye başlanılan konular…Diğer yandan, dünya örnekleri bir yana, ülkemizde de kuruluşlar inanılmaz boyut-larda, eğitim, kültür & sanat, sağlık, çev-re konularında kurumsal sosyal sorum-

luluk çalışmalarına katkıda bulunuyorlar. Adeta birbirleriyle yarışır haldeler. Ancak, yine de ülkemizde eğitimsiz kişiler, ağaç-sız bölgeler, sağlıksız nesiller, korunama-yan tarihi yerler bulunuyor. Düşünsenize, bir de kuruluşlar devletin çalışmalarına katkıda bulunmasaydı, sivil toplum ara-cılık etmeseydi ne olurdu?Kuruluşların çabalarına rağmen, toplum-sal konulardaki açıklar kapanmıyor, sade-ce açısı daralıyor.Dünyadaki ekonomik kriz güven krizini

de beraberinde getirdi. Kuruluşların “dü-rüstlük” ilkesi ile hareketi “sosyal kabul” sağlıyor. Bunun devamında ise kendi fa-aliyet alanlarımızda hareket ederek “na-sıl bir dünya istiyoruz? nasıl bir toplumda yaşamalıyız? bizim rolümüz nedir?” soru-larına cevap aramalıyız. Şeffaf ve açıklık-la hareket edebilirsek buna bağlı toplum-sal sorumluluğumuzu yerine getirebilir ve sürdürülebilirlik kazanabiliriz.Ülkemizde ve dünyamızda, iyi liderlere, toplumu düşünen kuruluşlara insanlığın ihtiyacı varDiğer yandan kuruluşlara bu açılımları ka-zandırmak da önemli “liderlik” vasıflarıyla oluyor. Yenilikçi olmak, farklı olmak gibi özellikler, toplumun nabzını tutabilmek, geleceği ve sorunları tahmin edebilmek önem taşıyor.İyi bir lider, toplumun geleceğini öncelik-le düşünür ve yatırımını geleceğe dönük yapar. Kurumsal sosyal sorumluluk kav-ramları, dünyada artık sürdürülebilir kal-kınma olarak da tanımlanabiliyor. İyi li-derlere, toplumu düşünen kuruluşlara in-sanlığın ihtiyacı var, ülkemizde de dünya-mızda da…Toplumdan kuruluşa, kuruluştan topluma, dünya dönüyor, ama dileğimiz daha ye-şil, daha huzurlu, daha insani, daha mut-lu olarak…

Page 20: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201222

KURU

MSA

L SOS

YAL S

ORUM

LULU

K

KSS Türkiye Başarı Endeksi

Küreselleşme ile birlikte sınır ötesi ticaret, tedarik zinciri, insan kaynakları yönetimi, çevresel duyarlılık, sağlık ve güvenlik gibi konular önem kazanmaya başladı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin, Birleşmiş Mil-letler (UN), Uluslararası İşçi Örgütü

(ILO), Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teş-kilatı (OECD) gibi uluslararası kurumlar ile sosyal, ekonomik, etik ve çevresel de-ğerler çerçevesinde anlaşmalar, deklaras-yonlar, rehberler yayınlaması ve işbirlikle-ri gerçekleştirmesi kurum ve kuruluşların KSS çözümleri üretmelerini ve çözümleri-ni paylaşmalarını teşvik etmekte. İletişim teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte internet ve diğer iletişim araçları aracılığıyla şirketlerin faaliyetlerinin daha yakından izlenebilir olması, bilgi akışının hızlanması ve kamuoyunun kurumların sosyal ve çevresel standartları ile daha

yakından ilgilenmesi ve takip etmesi ku-rum ve kuruluşların tüm faaliyetlerinde hesap verebilir ve şeffaf olma zorunlulu-ğunu doğurmuş durumda. Yatırımcılar ve tüketiciler, bir yandan fir-maların sorumlu yatırımlarını arttırmala-rını beklerken diğer yandan da risk ve fır-satları sosyal ve çevresel konular ile nasıl ilişkilendirdikleri hakkında daha fazla bil-gi talep etmekteler.Paydaşların şirketlere güven duyması için, şirket faaliyetlerinin hesap verebilir, şeffaf, kurumsal yönetim ve etik standartlarına uy-gun olması ve belirli dönemlerde bu bilgi-leri kamuoyu ile paylaşması beklenmekte. KSS Türkiye Endeksi, bu kapsamda ku-

rumların sosyal sorumluluk alanında ne kadar başarılı olduklarını ölçmenin yanı sıra performanslarını geliştirmelerini ve kurumsal sosyal sorumluluk uygulamala-rının gelişmiş ülkelerde yaslar kapsamına alınması nedeni ile Türkiye’de de gelecek yıllarda yürürlüğe girebilecek yasa ve yö-netmeliklere şirketlerin şimdiden uyum sağlamasını kolaylaştıryor.

KSS Türkiye EndeksiTürkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Der-neği, kurum ve kuruluşların sürdürülebi-lir kalkınma ve toplumsal başarı çerçeve-sinde yürüttükleri çalışmaları değerlendir-meleri ve bu alanlardaki performansları-nı diğer endeks katılımcılıları ile kıyasla-malarını sağlamak amacı ile KSS Türkiye Endeksi’ni geliştirdi. KSS Türkiye Endeksi; Türkiye’nin eko-nomik, sosyal ve çevresel şartları göz önünde bulundurularak hazırlandı. İş-letmelerin, ekonomik, sosyal, çevresel ve raporlama-denetim alanlarında perfor-manslarını ölçmelerini ve geliştirmelerini hedefleyen Endeks ayrıca, kurumsal sos-yal sorumluluğu bir iş stratejisi olarak ka-bul eden işletmelere, sosyal, ekonomik ve çevresel taahhütlerini açıklama imka-nı sağlamakta. KSS Türkiye Endeksi, her sektördeki ve her büyüklükteki şirketin kullanımına uygun olarak BITC’nin (Business in the Commu-nity) desteği ile hazırlandı.KSS Raporu yayınlamak isteyen kurum ve kuruluşlar, KSS Türkiye Endeksi üze-rinden performanslarını değerlendirerek paylaşabilirler.

Page 21: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201224

KURU

MSA

L SOS

YAL S

ORUM

LULU

K Michelin’in “İyi Dersler Şoför Amca” adlı sosyal sorumluluk

projesi ilk ödülünü aldı Michelin, Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği tarafından 9 Aralık 2011 tarihinde Kadir Has Üniversitesi’nde gerçekleştirilen “Kurumsal Sosyal Sorumluluk Pazaryeri” etkinliğinde, “İyi Dersler Şoför Amca” projesiyle üçüncülüğü kazandı.

Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği (TKSSD) tarafından düzen-

lenen “KSS Çözümleri Pazaryeri” etkinli-ği bu yıl “İşletme 2023; Cumhuriye-tin 100. Yılında Kurumsal Sos-yal Sorumluluk” başlığı ile 9 Aralık 2011 tarihinde Ka-dir Has Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Türkiye’de ilk 500’de yer alan şirketler, 2010-2011 dönemi içerisinde sosyal sorumluluk uygu-lamalarını nasıl şekillendir-dikleri ve iş süreçlerine nasıl dâhil ettikleri konusunda değer-lendirdi. Bu değerlendirmeler sonucun-da, 21 şirketin KSS uygulaması, “2011 KSS Pazaryeri”nde sergilenmeye ve ödül kap-samında değerlendirilmeye layık görüldü. Responsibility Europe (Avrupa Kurum-sal Sosyal Sorumluluk Derneği) ulusal or-takları ve kurumsal sosyal sorumluluk uz-manlarından oluşan değerlendirme kuru-lu tarafından incelenen KSS çözümleri jüri ödüllerine layık görüldü. Buna göre Mic-

helin Türkiye, “İyi Dersler Şoför Amca” pro-jesiyle, beceri ve yetkinlik geliştirme konu-sundaki yetkinliğiyle üçüncülüğü kazandı.

Michelin Türkiye Pazarlama ve iletişim Direktörü Sertan Akçagöz, alı-

nan ödülle ilgili olarak; “Türki-ye Kurumsal Sosyal Sorum-

luluk Derneği’nin üç yıldır düzenlediği bu etkinlikte ödül almaktan büyük mut-luluk duyuyoruz. Mutlulu-ğumuzu artıran en büyük

unsur, uzun bir araştırma sürecinden sonra, “İyi Ders-

ler Şoför Amca” projesinin basın toplantısını yaptığımız gün bu ödü-

le layık görülmemiz oldu. MEB ile işbirliği içinde hayata geçirdiğimiz “İyi Dersler Şo-för Amca” sosyal sorumluluk projesi ile ser-vis şoförlerinin eğitimlerine yeni standart-lar getirmeyi hedefliyoruz,” dedi.

“İyi Dersler Şoför Amca” projesiMichelin, “İyi Dersler Şoför Amca” sosyal sorumluluk projesiyle, 2012 yılında 25 il

ve 275 ilçede 13 binin üstünde servis şo-förü güvenli sürüş konusunda bilinçlendi-recek. Sürücülere, servislerde zamanlarının önemli bir bölümünü geçirdikleri çocukla-ra davranışlarıyla doğru rol model olmala-rını sağlayabilmek üzere “İletişim ve Davra-nış” eğitimleri ile acil durumlarda müdaha-le etmelerine yardımcı olacak “İlkyardım” eğitimleri de verilecek. Okulu bulunmayan, nüfusu az ve dağınık yerleşim birimlerindeki ilköğretim çağına gelmiş çocuklara eğitim olanağının sağ-lanması amacıyla çevre bölgelerdeki okul-lara ulaşmasını sağlayan “Taşımalı İlköğre-tim Uygulaması”, 2011-2012 öğretim yılı verilerine göre Türkiye genelinde toplam 80 il’de, 875 ilçeye bağlı 37 bin 678 yerle-şim yerinde uygulanıyor. Taşımalı ilköğre-tim servis uygulamasında, 53 bin 640 şo-för tarafından741.161 bin öğrencinin okul-larına ulaşımı sağlanıyor.

Page 22: Ocak-Şubat 2012

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

KALDER 21,6X28CM.pdf 1 1/24/12 2:25 PM

Page 23: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201226

KURU

MSA

L SOS

YAL S

ORUM

LULU

K Bir Usta Bin Usta Projesi’nde

3.Yıl Başladı…Anadolu Sigorta’nın 85. yılında, Anadolu’da kaybolmaya yüz tutan mesleklere ilgiyi artırmak amacıyla hayata geçirdiği ‘Bir Usta Bin Usta Projesi’nin üçüncü yıl programı belli oldu.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Araş-tırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’nün teknik danışmanlığında Anadolu Sigor-ta tarafından sürdürülen Bir Usta Bin Usta Projesi’nde 2012 senesi içerisinde Ankara’da Sedef Kakma, Kars’ta Kilim ve Heybe Dokuma, Muğla’da Cam Üfleme, Nevşehir’de Çömlek Yapımı ve Tokat’ta Yazma Baskı kursları için “Kaybetmek Yok” denilecek. 2010 yılında, kuruluşunun 85. yıldönümü anısına, “Bir Usta Bin Usta Projesi’ni” T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Müdürlüğü’nün teknik danışman-lığı ile başlatan Anadolu Sigorta, projenin 3. yılını şekillendirecek 5 yeni il ve mes-leği açıkladı. Buna göre eğitimler Şubat 2012’de

Ankara’daki Sedef Kakma kursu ile başla-yacak, Nisan ayında Kars’ta Kilim ve Hey-be Dokuma, Eylül ayında Muğla’da Cam Üfleme, Nevşehir Çömlek Yapımı ve Tokat Yazma Baskı kursları ile sürecek. Anadolu’da kaybolmaya yüz tutan mes-leklere olan ilgiyi artırarak, bu meslekle-rin yeniden canlanmasını sağlamak üzere tasarlanan proje kapsamında şu ana ka-dar 10 ilde 200’den fazla mezun verildi. Projenin ilk yılında Eskişehir ’de Lületa-şı İşlemeciliği, Bursa’da Karagöz Tasvir, Trabzon’da Kazaziye, Gaziantep’te Kut-nu Dokumacılığı, Edirne’de Edirnekâri eğitimlerinden toplam 101 kişi yararlan-dı. 3 ila 6 aylık dönemlerde her ilde orta-lama 20’şer kişiye eğitim verilen projede Eskişehir’de 22, Bursa’da 28, Trabzon’da 20, Edirne’de 16, Gaziantep’te ise 15 öğ-renci kurslarını tamamlayıp sertifikaları-na sahip oldu. 2011 yılında projenin ikinci yılında ise; Çorum’da Kargı Bezi Dokumacıl ığı , Hatay’da İpek Dokumacılığı, Mardin’de Taş İşlemeciliği, Sivas’ta Boynuz Tarak ve Van’da Savatlı Gümüş İşlemeciliği kurs-larından toplamda 102 kişi yararlandı. Bu dönemde Çorum’da 20, Hatay’da 20, Mardin’de 21, Sivas’ta 21, Van’da ise 20 usta adayı kurslarını başarı ile bitirerek mesleklerinin yaşamasına katkıda bu-lundular. Bir Usta Bin Usta projesi başarısını, 2011 yılında gelen bir ödülle de taçlandırdı. Proje, Aralık ayında Reklamcılar Derneği tarafından verilen ve ajans, reklamveren, medya ile bürokrasi kanadının önde ge-len isimlerinin katıldığı İZ İletişimin Zir-vesindekiler Ödülleri’nde, Yılın Kurumsal

Sosyal Sorumluluk Projesi kategorisinde ödüle layık bulundu. Projenin 3. yılında ise eğitimlere katılmak isteyenler Ankara’da 10 Şubat’a, Kars’ta 12 Mart’a, Muğla, Nevşehir ve Tokat illerin-de ise 10 Ağustos’a kadar Anadolu Sigor-ta Kurumsal İletişim Müdürlüğüne başvu-ru yapabilecekler. Filiz Tiryakioğlu: “Anadolu Sigorta toplu-ma karşı sorumluluğunu yerine getiriyor.” Anadolu Sigorta’nın 85. yılında başlattı-ğı sosyal sorumluluk projesi ile ilgili dü-şüncelerini dile getiren Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Filiz Tiryakioğ-lu şunları söyledi: “Anadolu Sigorta ola-rak, 85. kuruluş yıldönümümüz vesilesiy-le önemli bir sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdik. Türkiye’nin çeşitli illerin-de kaybolan ya da kaybolmaya yüz tut-muş meslekleri canlandırmak için çalışma-larımız devam ediyor. İki sene içerisinde tamamladığımız kurslar ve başarı ile me-zun olan öğrencilerimiz bizlere projemiz-de cesaret veriyor. Anadolu Sigorta, Bir Usta Bin Usta sosyal sorumluluk projesi ile içinden çıkıp büyüdüğü topluma karşı olan sorumluluğunu yerine getirmekte-dir. Hedefimiz belki tümü olmasa da en azından bir kısmının eğitimlerini aldıkları mesleklerde geleceğin ustaları olması ve bu meslekleri yaşatmalarıdır”

2012 Meslekleri Hakkında…Tokat – Yazma Baskı Günümüzde çeşitli nedenlerle şekil de-ğiştirerek yaşama savaşı veren bir el sa-natı türü olan yazmacılık, türünün en gü-zel örneklerini Tokat’ta vermiştir. Yazma; oyulmuş ahşap kalıplar kullana-

Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Filiz Tiryakioğlu

Page 24: Ocak-Şubat 2012

KURUMSAL SOSYAL SORUM

LULUK

27ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

rak çeşitli boyalarla, genellik-le pamuklu veya ipek kumaşlar üzerine elle çizilip resmedilerek veya basılarak yapılan bir kumaş süsleme sanatıdır. Kalem işi yazma ve baskı yaz-ma olmak üzere iki türde yapı-lır. Kalem işi yazma fırça ile ku-maş boyandığı için daha çok re-sim sanatına yakındır ve örnek-leri çok azdır. Baskı işi yazma-lar üretime elverişlidir, örnekle-ri çoğaltılabilir. Bunun için yaz-macılık denilince baskı işi yazma akla gelmektedir. Baskı işi yazmalar sulak yerde yetişmiş ıhlamur ağacından yapıl-mış ağaç kalıplar kullanılarak yapılmakta-dır. Ihlamur ağacı yumuşak, kolay oyulabi-lir, dayanıklı, iyi zamk tutan bir ağaç cin-si olduğu için kalıp hazırlamaya çok uy-gundur. Bu ağaç üzerine desen sabit ka-lemle çizilir ve küçük “nakış bul” adı veri-len bir bıçakla oyularak desen ortaya çı-karılır. Kaç desen ve renk kullanılacaksa o kadar kalıp hazırlanır. Desen özelliğine göre; tek renkli desenler için tek kalıp hazırlanır. Elvan veya Elvan Baskı denilen çok renkli baskı içinse kulla-nılan her renk için ayrı bir kalıp hazırlanır. Bunun için kalıp oymacılık zor ama zevk-li bir çalışmadır. Baş örtüsünün yanı sıra

bohça, sofra örtüsü, yorgan yüzü olarak da kullanılmaktadır.Teknolojinin gelişmesi ile ağaç bas-kı tekniği de değişmiş seri üretime daha elverişli ve daha kolay olan serigrafi kullanılmaya başlanmış-tır. Böylece Tokat’ın özgün yazma-ları renk ve teknik özelliğini kay-betmiştir.

Ankara – Sedef KakmaNesilden nesle büyük ustalıkla ak-tarılan sedefkârlık sanatı eski çağ-lardan beri mimari ve süslemeci-

lik alanlarında kullanılmıştır. Özellikle 16. ve 17. yüzyıllarda sedefkârlık, dönemin en popüler mesleği haline gelmiştir. 18. yüz-yılda başlayan batılılaşma hareketi ile za-manla önemini yitirmiştir.Sedef kakmacılık, yüzyıllardır mimari ve süsleme sanatının bir parçası olarak uygulanmaktadır. Genellikle ceviz, meşe, abanoz gibi ağaçlardan yapılan çeşitli süs eşyalarının zeminine çizilen desenler dik-katlice oyulduktan sonra, istiridye kabu-ğundan yapılan ve aynı formda kesilmiş sedef, sıcak tutkal ile oyulan yerlere ya-pıştırılır. Pirinç telle sedefin etrafı süslenir. Önce kaba tesviyesi sonra da ince tesviye-si yapılarak cilalanır. Böylece sedef kakma işlemi sonlandırılmış olur.

Nevşehir – Çömlek YapımıNevşehir ’de Hititlerden beri süregelen çömlek yapımı geleneği Kızılırmak’ın ge-tirdiği kırmızı toprak ve milden elde edi-len seramik çamuru ve Avanoslu seramik sanatçılarının elinde şekil almaktadır.Hititlerden beri çarkla yapılan çanak-çömlek sanatı kavimden kavime, babadan oğla geçerek günümüze kadar gelmiştir. Avanos’un dağlarından ve Kızılırmak’ın eski yataklarından yumuşak ve yağlı kil topraklar elenir ve iyice yoğrularak ça-mur haline getirilir. Çark adı verilen ve ayakla döndürülen tezgâh üzerindeki ça-murun maharetle şekillendirilmesiyle is-tenilen çanak yapılmış olur. İşlik denilen atölyelerde üretilen çanaklar önce güneş-te, daha sonra da gölgede kurutulduktan sonra, saman ve talaşla yakılan fırınlarda 800 dereceden başlayıp 1.200 derece sı-caklık arasında özenle pişirilir.Yörede yemek kapları, su testileri, kışlık yiyecek saklamak için çömlekler ve küp-ler, su künkleri tanınan çanak ürünleridir.

Kars – Heybe ve Kilim DokumaDokuma mesleği geçmiş yıllardan beri kırsal kesimin geçim kaynağı olmasının yanı sıra kültürel kimliğimizin önemli yan-sımasıdır. Geçmiş ve günümüz arasın-da iletişim kurulmasında büyük rolü olan heybe kilim dokuma sanatı değişik kül-tür ortamlarına girmesine rağmen toplu-mumuz içindeki değişmez yerini tarihler boyu korumuştur. Kilim dokuma tamamen ağaçtan yapılmış tezgahlarda yapılır. Dokumaya başlama-dan önce desen seçilir, ardından çözgü işlemi yapılır. Dokumacılıkta dikkat edil-mesi gereken en önemli konu kenarların düzgün örülmesi ve desenin düzgün ola-rak yerleştirilmesidir.

Muğla – Cam ÜflemeCam Üfleme Sanatı son yıllarda tekrar gündeme gelse de eski popülerliğini yitir-miştir. Osmanlı’dan günümüze kadar ta-şınmış bu değerli el sanatı diğer el sanat-ları gibi yok olmak üzeredir. Soğuk cam üfleme sanatı; Boro silikat veya payreks camlar ile metal oksit, ba-kir oksit veya kurşun oksitleri kullana-rak medyum ile yumuşatıp, cama sü-rüp, 900 derecede eriterek camın oksit ve alev ile beraberce 900-950 dereceye kadar eritip daha sonra üfleyerek antik cam oluşturulur.

Page 25: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201228

KURU

MSA

L SOS

YAL S

ORUM

LULU

K Sakarya Üniversitesi’nde Kurumsal Sosyal Sorumluluk

Faaliyet Ve Projeleri

Sakarya Üniversitesi Kurumsal Sosyal Sorumluluk projeleriGünümüzde kurumlar sadece ekonomik amaçlarını karşılama çabasında olmayıp daha iyi bir toplum ve daha temiz bir çevre için gönüllü faaliyetlere katkıda bulunmak-tadırlar. Bu tür faaliyetler toplumsal düzey-de kazanımlar sağlamakla birlikte kurum-ların tanınırlığını ve kuruma karşı duyulan güveni artırmakta, çalışanların kuruma ai-diyetini güçlendirmektedir. Bir toplumun gelişmesinin bilim, çağdaşlık ve toplumsal değerler etrafında yönlendirilmesi, gelecek sağlıklı nesiller için gereklidir. Bu gerekliliğin yerine getirilmesinde sivil toplum kuruluşla-rı ile üniversitelere ve ilgili devlet kurum ve kuruluşlarına sorumluluk düşmektedir. Bilgi toplumuna ve ekonomisine geçiş sürecinde değişik toplum kesimlerinin üniversiteler-den toplumla güçlü köprüler kurarak, böl-gesel ve ulusal kalkınmaya daha fazla kat-kıda bulunmalarını beklemeleri, kurumsal sosyal sorumluluk kavramını üniversiteler için daha önemli hale getirmiştir. Bu da top-luma yönelik uygulama ve hizmet faaliyet-lerini üniversitelerin temel görevleri arasına sokmuştur. Üniversitelerin tüm süreçleri ile içinde bulunduğu toplumun geçmişine sa-

hip çıkacak, güncel ihtiyaçlarını göz önün-de bulunduracak ve geleceğine yön vere-cek faaliyet ve projeleri yürütmesi kurum-sal vatandaşlık görevidir. Sakarya Üniversitesi (SAÜ), sosyal sorumlu-luğunu sadece içinde bulunduğu topluma hizmetler sunmayı sınırlı tutmayıp diğer tüm paydaşlarına karşı da bu sorumluluğu taşı-maktadır. Bu kapsamda diğer tüm paydaşla-rına karşı da etik ve sorumlu davranışlar ser-gileyerek ve bu yönde aldığı kararlarını uy-gulayarak da kurumsal vatandaşlık görevle-rini yerine getirmektedir. Ayrıca SAÜ’nün il-deki tek üniversite olması içinde bulunduğu toplumun beklentilerini karşılaması doğrul-tusunda daha da fazla sorumluluk almasını gerektirmektedir. Bunun bilincinde olarak, Sakarya Üniversitesi 2004 yılında Kurumsal Sosyal Sorumluluk vizyonunu “Sakarya İli ve Marmara bölgesi başta olmak üzere ülkenin sorunlarını çözmeye yönelik çalışmalar yap-mak ve üniversite/sanayi/toplum işbirliğini sağlamada öncü olma” olarak belirlemiştir. SAÜ bu vizyonu doğrultusunda, sosyal so-rumluluk faaliyetlerini ilgili rektör yardımcı-sı başkanlığında, birçok sivil toplum kurulu-şu ile işbirlikleri kurarak ve üniversite bün-yesindeki tüm sosyal sorumluluk projelerine maddi ve manevi destek sağlayarak yürütül-

mektedir. Üniversitenin işbirliğinde olduğu-muz başlıca sivil toplum kuruluşları Kızılay, TEMA, AKUT, LÖSEV gelmektedir. Üniversiteler açısından kurumsal sosyal so-rumluluk, sadece üniversitenin içinde bu-lunduğu topluma ve bölgeye karşı sorum-luluklarını yerine getirmesini değil aynı za-manda yetiştirdiği öğrencilere sosyal so-rumluluk bilinci kazandırarak yerine getir-mesi gereken bir görevdir. Bu amaçla da üniversitedeki birçok fakülte, yüksekokul ve meslek yüksekokullarda birçok bölüm, program ve dersler bünyesinde sosyal so-rumluluk projeleri yürütülmektedir. Örne-ğin Fen-Edebiyat Fakültesinde Sosyal Hiz-metler bölümü, Eğitim Fakültesinde Toplu-ma Yönelik Hizmetler dersi, Sakarya Meslek Yüksekokulu’nda Halkla İlişkiler programı yanında Mühendislik, İşletme gibi diğer bir-çok fakültede de seçimli ders olarak Sosyal Sorumluluk dersleri bulunmaktadır. Bu bi-lincin uygulamalı olarak kazandırılabilmesi için her bir ders ve programın ilgili bir top-luluğu bulunmaktadır. Öğrencilerden, aka-demik ve idari personelden oluşan bu top-luluklar bir akademisyen başkanlığında çe-şitli sosyal sorumluluk projeleri yürütmek-tedirler. Bu projelere öğrencilerin gönüllü olarak katılımları sağlanarak çözümün bir

Yrd. Doç. Dr. Tuba CANVAR KAHVECİSakarya Üniversitesi Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme Koordinatörü

Page 26: Ocak-Şubat 2012

KURUMSAL SOSYAL SORUM

LULUK

29ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

parçası olmaları ve toplumla bütünleşme-leri sağlamakla birlikte öğrencilerin de ken-dine güvenleri artmaktadır. Bu toplulukların projelerinden bazıları aşağıda örnek olarak verilen alanlarda yürütülmüşlerdir: • Görme Engellilere destek için 6 Nokta Körlerde Derneği’nde yapılan kitap okuma, dernek faaliyetlerine destek vb. çalışmalar,• Bölgedeki İlköğretim Okullarına ve Ana-sınıflarına yönelik olarak her yıl birden faz-la ilköğretim okulunun bina tamirat ve ba-kımı, kütüphane ve sınıflarının ihtiyaçlarının giderilmesi gibi ihtiyaçlarının öğrenciler ta-rafından karşılanması,• Benzer şekilde ülkenin diğer illerindeki İl-köğretim Okullarının ihtiyaçlarının karşılan-masına yönelik kampanyalar düzenlenmesi,• Çocuk Esirgeme Kurumunda ve SHÇEK Kız Yetiştirme Yurdunda yapılan faaliyetler,• Sağlık Ocaklarına yönelik olarak destek hizmetleri sağlamak yanında ortak eğitim ve paneller düzenlemek,• Huzurevini ve Yaşlı Bakım Evlerini ziya-ret başta olmak üzere yaşlılara ve yaşlı ba-kımına yönelik eğitsel ve destek hizmetle-rin sunulması,• Lösemili çocuklara yönelik olarak LÖSEV derneğine destek amacıyla yardım kam-panyaları düzenlemek ve okulda etkinlik-lerde yardım standı oluşturmak,• Tutuklu Mahkumlara yönelik faaliyetler düzenlemek,• Depreme Yönelik halkın bilinçlendirilme-si yanında yerel yönetimlerin bu konuda yürüttüğü faaliyetlere destek sağlanması,• Düzenli olarak kan bağışı kampanyaları,Sakarya Üniversitesi, bünyesinde bulunan tüm toplulukların faaliyetlerinin büyük bir-çoğunu Sağlık, Spor ve Kültür Dairesi Baş-kanlığı ile ortak yürüterek desteklemekte-dir. Bunun dışında geçen yıl üniversite des-tekli bilimsel araştırma projelerinde Sakar-ya İli’nin ihtiyaçlarına yönelik proje önerile-rine öncelik verilmiştir. Bu projelerin tama-mı üniversite öğretim üyeleri tarafından, ilin tarım, turizm, enerji, eğitim-öğretim, dep-rem gibi çok çeşitli ihtiyaç ve problemlerine çözüm geliştirmek üzere yürütülen proje-lerdir. Ayrıca bunun dışında üniversite kendi imkanları ve çalışanlarının yaptığı bağışlarla da öğrencilerine yemek, barınma ve maddi burs imkanların sağlamaktadır. Bunlar dışın-da SAÜ düzenlemiş olduğu sportif, sosyal ve kültürel etkinliklerin ilin kültürel hayatı-na zenginlik katmakta ve Yaşam Boyu öğ-renme kapsamında topluma yönelik kurs, sertifika programları vb. ile bilgilendirme ve

bilinçlendirme faaliyetlerini sürdürmektedir.

Kalite süreçlerinde KSS projelerinin organize edilmesiSakarya Üniversitesi, Yönetsel Süreçleri al-tında Topluma Destek ve Hizmet Üretimi Alt Süreci’ni tanımlamış ve bu süreçten sorumlu bir rektör yardımcısı başkanlığında kurumsal düzeyde topluma sunulan hizmetler ile iş-birlikleri yönetilmektedir. Bu süreç ile bilim-sel, teknolojik, sanatsal ve kültürel gelişme-ler doğrultusunda kamu, özel ve sivil top-lum kurum ve kuruluşlarıyla yapılacak olan işbirlikleri ile toplumsal faydanın artırılması-na destek olunması amacı ile farklı alanlarda ortak çalışmalar yaparak üniversitenin sos-yal etkisinin ve etkinliğinin artırılması amaç-lanmaktadır. Bunun dışında yine bu ana sü-reç altında, ulusal ve uluslararası üniversite-ler, sanayi, sivil toplum kuruluşları, yerel yö-netimler, kamu ve özel kurum ve kuruluş-larıyla işbirliklerinin oluşturulması ve geliş-tirilmesi amacıyla tanımlı İşbirliği Alt Süreci yönetilmektedir. Bu işbirlikleri ile toplumun ihtiyaçları doğrultusunda panel, konferans, seminer, kongre ve sempozyum gibi etkin-liklerin düzenlenmesi, proje ve danışmanlık hizmetlerinin verilmesi ve toplumun bilgi-lendirilmesi sağlanmaktadır. SAÜ sürekli işbirliğinde bulunduğu ve or-tak olarak düzenli faaliyetler yürüttüğü ku-rum ve kuruluşlarla sürekli bir iletişim için-de bulunmaktadır. Bunun dışında yeni bir işbirliği talep ve ihtiyacının oluşması duru-munda, bu durum yönetim ve ilgili akade-mik birim ile birlikte değerlendirildikten sonra oluşturulan çalışma proje ve planı-nın karşılıklı onaylanması ile ilgili personel görevlendirilir ve gerekli faaliyetler yürütü-lür. Çalışmanın tamamlanmasından sonra elde edilen sonuçlar, kamuoyu ve ilgili ta-raflar ile paylaşılır.SAÜ’deki Topluma Destek ve Hizmet alt sü-reci, topluma yönelik ihtiyaç ve beklentile-rin alınması ile başlayarak bu ihtiyaçların değerlendirilmesi sonrasında gerekli faali-yet ve proje planı oluşturulması ve uygulan-ması ile tamamlanır. Bu uygulama sonunda elde edilen sonuçlar ilgili taraflarla değer-lendirilerek kamuoyu ile paylaşılır. Bu süreç kapsamında kültürel, sanatsal ve sportif fa-aliyetler ile eğitim, seminer, panel, konfe-rans ve grup çalışmaları düzenlenmekte, kurumsal yapılar (kurul, komisyon, toplu-luk vb.) oluşturulmakta, öğrencilere uygu-lama ve hizmet imkanları sağlanarak top-luma hizmet sunulmaktadır. Süreç Yönetimi

kapsamında bu süreçler, paydaş memnu-niyeti anketleri ve faaliyette yer alan taraf-lardan alınan geri bildirimlere göre düzenli olarak gözden geçirilerek geliştirilmektedir.

Uluslararası bir üniversite olabilme yolunda KSS’nin önemiUluslararası bir üniversite olmanın yolu dünya vatandaşı öğrenciler yetiştirmek-le, üniversitenin tanınırlığını küresel boyu-ta taşımakla ve uluslararası düzeyde far-kındalık yaratmakla mümkündür. Bunun için de üniversitenin, uluslararası düzey-de akredite edilmiş eğitim-öğretim prog-ramlarına sahip olması, evrensel boyutta araştırma-geliştirme ve uygulama-hizmet projeleri yürütmesi gereklidir. Bu amaçla Sakarya Üniversitesi, uluslararası işbirlikleri ile küresel boyutta kurumsal sosyal sorum-luluk uygulamalarının gerçekleştirilebilme-si için gerekli mekanizmaları sağlamaktadır.

Gelecek sosyal sorumluluk projeleriSakarya Üniversitesi’nin gelecek sosyal so-rumluluk projeleri içerisinde, birinci derece deprem bölgesinde yaşayan Sakarya hal-kının deprem konusunda bilinçlendirilme-si yanında bu konuda daha etkili projele-rin yürütülmesi planlanmaktadır. Bunun yanında bünyesindeki toplulukların faali-yetlerinin desteklenmesine devam edilir-ken topluma yönelik sanatsal, kültürel, bi-limsel ve sportif faaliyetlerin artırılması he-deflenmektedir. Ayrıca üniversite sahip ol-duğu uzaktan eğitim uzmanlığını topluma yönelik faaliyetlerle bütünleştirerek yaşam boyu eğitim faaliyetlerinin sayısını ve et-kinliğini artırma yönünde uygulamalar yü-rütmektedir. SAÜ, öğrencilerinin sosyal sorumluluk bi-lincinin sadece ulusal düzeyde kalmama-sı için Avrupa Gönüllü Hizmeti programı-na dahil olmuştur. Üniversite bünyesinde-ki Avrupa Birliği Araştırma ve Dökümantas-yon Merkezi, Ulusal Ajans tarafından “Avru-pa Gönüllü Hizmeti” programı çerçevesinde “Koordinatör” ve “Gönderen” kuruluş ola-rak akredite edilmiştir. Avrupa Gönüllü Hiz-meti programı, 18-30 yaş arasındaki genç-lere (yabancı dil bilgisi ve üniversite eğitimi şartı aramaksızın) 27 Avrupa Birliği ülkesin-den birinde bulunan sivil toplum kuruluşla-rında ya da yerel topluluk için sosyal proje-lerde 2-12 ay arasında gönüllü olarak çalış-ma imkânı veren bir programdır.

Page 27: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201232

KURU

MSA

L SOS

YAL S

ORUM

LULU

K

Türkiye’nin dört bir yanından ilköğretim öğrencileri

“İşte Benim Öyküm”de kendi öykülerini anlattı

TNT Ekspres Türkiye ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Zeytinburnu Şubesi işbirliği ile bu yıl 5.’si gerçekleştirilen “İşte Benim Öyküm” yarışması sonuçlandı.

TNT Ekspres Türkiye ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Zeytinburnu Şube-si ile birlikte bu yıl 12. kez düzenlenen “TNT Ekspres Bilgi ve Kültür Taşıyor” ki-tap toplama kampanyası tüm hızıyla de-vam ederken, bu yıl beşincisi gerçekleşti-rilen “İşte Benim Öyküm” isimli öykü ya-rışmasında kazanan öğrenciler belli oldu. Finalistler 13 Mayıs 2011 Cuma günü İstanbul’da gerçekleşen törenle ödülle-rini aldılar. Ödül törenine Çağdaş Yaşa-mı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel ve TNT Ekspres Türkiye Ge-nel Müdürü Turgut Yıldız katıldı.“TNT Ekspres Bilgi ve Kültür Taşıyor” ki-tap toplama kampanyası çerçevesin-

de ilköğretim öğrencilerinin kendilerine ulaştırılan kitapları okumaya teşvik et-mek amacıyla düzenlenen “İşte Benim Öyküm” öykü yarışmasının bu yıl be-şincisi gerçekleştirildi. TNT Ekspres Türkiye Genel Müdürü Tur-gut Yıldız, ÇYDD Zeytinburnu Şubesi Müdürü Sema Murat, Psikolog İrem Ak-duman, Çocuk Kitapları Yazarı Gülsevin Kıral, Sabancı Üniversitesi Yazma Bece-rileri Merkezi’nde yaratıcı yazma hocası ve yazar Gülayşe Koçak’ın jüri üyeliğini yaptığı “İşte Benim Öyküm” öykü yarış-ması 7-10 ve 11-14 yaş grupları olmak üzere iki ayrı kategoride yapılıyor. İlköğretim öğrencileri yarışma kapsa-

mında okudukları bir kitaptan esinlene-rek kendi öykülerini yazdıkları yarışmada bu yıl 7-10 yaş grubunda Ankara - Faik Hızıroğlu İlköğretim Okulu’dan Şeval Çelik “Ispanak Yemeği” öyküsü ile birin-ci oldu. Aynı grupta Urfa - GAP İlköğre-tim Okulu öğrencisi Emel Aslan “Deniz Tutkusu” öyküsü ile ikinci, Tokat - Yeşi-lırmak İlköğretim Okulu öğrencisi Bur-cu Aday ise:“Sizin için ne yapabilirim?” öyküsü ile üçüncü oldu. 11-14 yaş grubunda ise Urfa - Suruç Ya-tılı İlköğretim Okulu öğrencisi Özlem İk-bal “Ünzile’ler Olmasın” öyküsü ile bi-rinci olurken, Tokat - Evyaba İlköğretim Okulu öğrencisi Amine Köklü “Gül Bah-çesi” öyküsü ile ikinci, Mardin - Eskin Köyü İlköğretim Okulu’ndan Ahmet Ka-radeniz ise “Bastım Bastım Gölgene Bas-tım” öyküsü ile üçüncü oldu.Juri özel ödülü ise bu yıl 7 – 10 yaş gru-bunda Ankara - Faik Hızıroğlu İlköğre-tim Okulu’dan “Ece Lunaparkta öyküsü” ile Betül Eda Çağırtekin verilirken, 11-14 yaş grubunda Kırklareli Nadirli MFO İl-köğretim Okulu öğrencisi Ronahi Baran “Cennetten Bir Gün” adlı öyküsüyle Juri Özel Ödülü’ne layık görüldü. TNT Ekspres Türkiye tarafından ödül-lendirilen tüm öğrencilere lise bitimine kadar eğitim bursu, birinci olan öğren-cilerin okullarına da bilgisayar verildi. Ödül töreni için öğretmenleriyle birlik-te İstanbul’a gelen öğrenciler, özel ola-rak hazırlanan İstanbul gezisinde de gö-nüllerince eğlendiler.

Page 28: Ocak-Şubat 2012

KURUMSAL SOSYAL SORUM

LULUK

33ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

Page 29: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201234

KURU

MSA

L SOS

YAL S

ORUM

LULU

K TNT Ekspres kitap toplama kampanyası

12 yılda 4 milyon 734 bin 268 kitaba ulaştı

TNT Ekspres Kitap Toplama Kampanyası, 12. yılında da çocukların geleceğine ışık tuttu.

TNT Ekspres’in Çağdaş Yaşamı Destekle-me Derneği Zeytinburnu Şubesi ile birlik-te her yıl Mart ayında Kütüphaneler Haf-tası ile başlayıp, Eylül ayında İlköğretim Haftası’na kadar devam eden “TNT Eks-pres Bilgi ve Kültür Taşıyor” kitap toplama kampanyası bu sene 12. kez düzenlendi. Kampanya, her sene olduğu gibi bu sene de kendi rekorunu kırarak 12 yılın sonun-da 36 bin 373 bağışçıdan toplanan 4 mil-yon 734 bin 268 kitabı, 2 bin 212 ihtiyaç sahibi okula ulaştıracak. Tüm Türkiye’de her yıl artan bir ilgiyle de-vam eden “TNT Ekspres Bilgi ve Kültür Ta-şıyor” kitap toplama kampanyası bu yıl da hızını kesmedi. 2011 yılında kampanyaya katılan 4 bin 705 kişi ve kurum tarafından bağışlanan 386 bin 741 kitap, Türkiye ge-nelinde 192 okula ulaştırılıyor. Sosyal so-rumluluk kampanyalarında sürdürülebilir-liği esas alan TNT, gelecek yıl da “TNT Eks-pres Bilgi ve Kültür Taşıyor” kitap toplama kampanyası için tüm kaynaklarını seferber etmeye devam edecek. TNT ulaştırma ağının yanısıra gönüllü ça-lışanlarıyla da kampanyaya destek ver-di. Yüz binlerce öğrenciye umut ışığı olan TNT’nin kitap ulaştırdığı okullar Mardin, Şırnak, Van, Tunceli, Siirt, Kars, Hatay, Bit-lis, Diyarbakır, Kahramanmaraş, Şanlıurfa,

Sivas, Adıyaman, Afyon, Aksaray, Antalya, Aydın, Balıkesir, Batman, Bayburt, İstanbul, Kütahya, Nevşehir, Samsun gibi Türkiye’nin dört bir yanındaki şehirlerde yer alıyor. TNT Ekspres Türkiye kuryeleri 444 0 868 no’lu telefonu arayarak kitap bağışlamak isteyenlerin kitaplarını kapılarından ücret-siz olarak teslim alıyor. Kam-panya kapsamında, Milli Eği-tim Bakanlığı’nın öngördüğü yayınlar ile gençlik klasikleri, çocuk klasikleri, klasikler, üni-versite ve Anadolu liseleri ha-zırlık kitapları, çocuk hikaye-leri, psikoloji kitapları, çocuk romanları ve öğretmen eği-tim kitapları toplanıyor. Bu ki-taplar daha sonra TNT Ekspres

Türkiye gönüllü çalışanları tarafından ola-rak tasnif ediliyor. Büyük bir titizlikle hazır-lanan kitaplar, gidecekleri okulların öncelik ve ihtiyaçlarına göre ayrılıyor. TNT Ekspres tırlarına yüklenen yüz binlerce kitap yeni sahiplerine teslim edilmek için yola çıkıyor.

Page 30: Ocak-Şubat 2012

SADASAF AÖSDM

3ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

Page 31: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201236

KALD

ER’D

EN H

ABER

LER Gıda sektöründe

tüketicinin tercihi yerli markalar oldu7 bin 488 müşteri görüşmesi ile hazırlanan TMME 3. Çeyrek sonuçlarına göre Tukaş, Tamek, Tat, Ülker Golf, Algida, Banvit, Evyap, Colgate Palmolive ve Ana Gıda müşteri memnuniyetinde lider markalar oldular. Araştırma gıda sektöründe yerli markaların tercih edildiğini ortaya çıkardı.

81 ilde, 7 bin 488 tüketici ile bilgisayar destekli telefon anketi (CATI) yapılarak hazırlanan Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi 2011 yılı 3. çeyrek sonuçları açık-landı. Konserve Sos Salça, Dondurma, Et ve Tavuk ürünleri, Kişisel Bakım Ürünleri, Sıvı Yağ, Margarin, Ev Temizlik Ürünleri ve Süt ve Süt Ürünleri sektörlerinde müşteri memnuniyetini ölçen endekse göre; Tu-kaş, Tamek, Tat, Ülker Golf, Algida, Banvit, Evyap, Colgate Palmolive ve Ana Gıda müşteri memnuniyetinde lider kuruluşlar olarak belirlendi. TMME sonuçlarına göre, rekabetin yaşandığı gıda sektöründe tü-keticilerin daha çok yerli markaları tercih ettiği belirlendi. Türkiye Kalite Derneği (KalDer) ve ulus-lararası araştırma kuruluşu KA Araştırma ortak girişimi tarafından yürütülen, Türki-ye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) 2011 yılı 3. çeyrek sonuçları açıklandı. 2011 yılı 2. çeyreğinde 76.1 olarak ölçü-len ulusal müşteri memnuniyeti endeksi, 2011 yılının 3. çeyreğinde 2011 2. Çeyrek seviyesini koruyarak 76.1 olarak gerçek-leşti. Aynı dönemde Amerika’da Müşte-ri Memnuniyeti Endeksi’de 2011 2. Çey-rek seviyesini koruyarak 75.7 olarak ger-çekleşti.TMME çalışması kapsamında, 2011 yılının 3.çeyreğinde Konserve Sos Salça, Don-durma, Et ve Tavuk ürünleri,Kişisel Bakım Ürünleri, Sıvı Yağ, Margarin, Ev Temizlik Ürünleri ve Süt ve Süt Ürünleri sektörle-ri ölçüldü. Konserve Sos Salça sektöründe Tukaş, Tamek, Tat, Dondurma sektörün-

de Ülker Golf, Algida, Et ve Tavuk ürünle-ri sektöründe Banvit, Kişisel Bakım Ürün-leri sektöründe Evyap, Colgate Palmolive, Sıvı yağ sektöründe Ana Gıda ve Süt ve Süt Ürünleri sektöründe ise Ülker, müşteri memnuniyetinde birinci sırada yer aldılar.20’yi aşkın gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede yürütülen ulusal müşteri memnu-niyeti endekslerinin Türkiye uygulama-sı olan TMME, 2005 yılından beri değişik sektörleri ve bu sektörlerdeki kurumları kapsayacak şekilde her 3 aylık dönemde yapılıyor. 2011 yılı 3. çeyrekte Türkiye ça-pında 81 ilde 7 bin 488 tüketiciyle görü-

şülerek 29 markanın ve diğer kategorileri-nin müşteri memnuniyeti ölçüldü. Tüketi-cilerin satın aldıkları ürün ve hizmetlerden memnuniyetini sayısal olarak gözler önü-ne seren TMME, ülke genelinde de müşte-ri memnuniyeti bilincinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasına da katkıda bulunuyor.TMME sonuçlarını açıklayan KalDer Yö-netim Kurulu Başkanı A. Hamdi Doğan, TMME çalışmasının Türkiye’de çok önemli bir misyonu yerine getirdiğini belirterek, “TMME ile; müşterilere tarafsız bir ölçüm-le sesini ve beklentilerini duyurma; kuru-luşlara da, ülke genelinde ve sektörün-de yerini, rakiplerinin durumunu görerek strateji geliştirme imkanı sunulmaktadır. Ölçülen kuruluşlar TMME kurumsal üye-si olarak ayrıntılı TMME raporlarına ula-şabilirler” dedi.Yıllık TMME sonuçlarında bir önceki yılın aynı döneme göre 75.7’den, 76.1’e yük-seldiğini vurguladı. ABD sonuçları ile kı-yaslandığında ise Türkiye Müşteri Mem-nuniyeti Endeksi’nin 76.1 ile, ABD sonuç-larının (75.7) üzerinde seyretmeye devam ettiğini belirtti. TMME çalışmasında kullanılan lisanslı ACSI/Fornell modelinin vatandaş mem-nuniyetinin ölçülmesi için de uygun oldu-ğunu belirten Doğan; 20 yılı aşkın süredir Amerika’da bu model ile vatandaş mem-nuniyetinin de ölçüldüğünü ve önemli iyi-leştirmeler sağlandığını, Türkiye’de de va-tandaş memnuniyeti ölçümlerine başlan-ması için devletin ilgili kurumlarının ka-rar desteğine ihtiyaç duyduklarını söyledi.

KalDer Yönetim Kurulu Başkanı A.Hamdi Doğan

Page 32: Ocak-Şubat 2012

SADASAF AÖSDM

37ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

Page 33: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201238

SADA

SAF

AÖSD

M

Page 34: Ocak-Şubat 2012

SADASAF AÖSDM

39ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

Page 35: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201240

ŞUBE

LERD

EN H

ABER

LER/

ANKA

RA

Her yıl Şubat aylarında KalDer Ankara Şubesi tarafından düzenlenen İnsan

Kaynakları Kongresi bu sene 23 Şubat’ta ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde “Geleceğe Dönüş” ana teması ile düzen-lenecek.Kongreye tüm Türkiye’den yaklaşık 600 kişi katılmakta, katılımcılar arasında ku-rumların üst ve orta kademe yöneticile-ri ile uzmanlar ve öğrenciler yer almakta. Kongre, yıllar itibariyle Anadolu’daki ko-nusundaki en büyük ve beklenen etkinlik haline gelmiştir.

Geleceğe Dönüş İK bölümlerinin ve profesyonellerinin ge-lecekte istedikleri konumlara gelmeleri ve kurumlarına arzu edilen katma değe-

ri sağlamaları için mevcut durumlarını iyi analiz etmeleri gerekir. Mevcut durumla-rını analiz ederken kuvvetli yönlerinin far-kına varırken iyileştirilecek zayıf yönlerin ortaya konulması, bertaraf edilmesi gere-ken tehditler ile birlikte içinde çeşitli ola-nakları barındıran fırsatların belirlenmesi gerekmektedir. Kongrede, İK’nın mevcut durum (swot) analizi yapılarak geleceğe dönüş tartışılacaktır.

Farklı Oturum İçerikleriKongre kapsamında genel olarak insan kaynaklarının swot analizi yapılırken her bir madde için ayrı oturumlar planlan-dı. Kuvvetli Yönler oturumunda Avivasa CEO’su Sayın Merak Eredenk ve HSBC Ge-nel Müdür Yardımcısı Sayın Şengül Demir-

can deneyimlerini paylaşacak. Zayıf Yön-ler panelinde Mercedes-Benz İnsan Kay-nakları Yöneticisi Sayın Salih Ertör, Koç Bilgi Grubu İnsan Kaynakları Direktörü Sayın Vedat Korkmaz ve İpek Kağıt İnsan Kaynakları Müdürü Sayın Göksu Korkmaz Metin konuşmacı olurken Fırsatlar oturu-munda katılımcılar Avea İnsan Kaynakları Direktörü Sayın Ayça İşbilir’i ve Coca Cola İçecek Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Sayın Elif Sezgin’i dinleyecekler.Kongre’nin ve swot analizinin son bölü-mü olan Tehditler oturumunda yoğun ta-lep üzerine 2010 yılında kongrede konuş-macı olan Gürkaynak Yurttaşlık Enstitüsü Eş Başkanı Prof. Dr. Mehmet Gürkaynak’ı kongre katılımcıları tekrar dinleme fırsa-tı bulacak.

İK KONGRESİ 23 ŞUBAT’TA ANKARA’DA

Page 36: Ocak-Şubat 2012

ŞUBELERDEN HABERLER/ANKARA

41ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

KONGRE PROGRAMI08.30-09.30 Kayıt

09.30-09.40 Açılış / M. Fahir ALTAN / KalDer Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı

09.40-10.10 Özel Oturum: Meral EREDENK / Avivasa CEO

10.10-10.30 Kahve Arası

KUVVETLI YÖNLER OTURUMU

10.30-11.30 • Teknoloji, Personelden İK’ya, İK’nın rol değişimini yönetebilmesi• İK alanında kadınlar için pozitif ayrımcılık, “kadın” bakış açısının iş yaşamına olumlu etkisi

• İK’nın şirketler açısından kritik rol oynadığı güçlü pozisyonu• Şirketlerde İK’nın yenileşim kültüründeki yeri & önemi• İK’nın Yetenek savaşındaki stratejik rolü ve önemi• İK’nın kurum kültürüne etkisi ve rolü

Nazım Serin / Kurum PsikoloğuŞengül DEMIRCAN / HSBC Genel Müdür Yardımcısı

11.30-11.50 Kahve Arası

ZAYIF YÖNLER PANELI

11.50-12.50 • Alışkanlıklara bağlı kalıp değişime direnç göstermesi• İK profesyonellerinin henüz İK’nın ABC’sini bile bilmemesi, bil-mediğinin farkında olmaması• İK’nın organizasyona katkısını or-taya koyma ve ölçme konusunda-ki eksikliği

• İK’nın konumu ve yetkinlikleri• İK’nın kendini pazarlama yeteneğindeki eksiklik• Kuşaklar arası farklılıkları ve beklentileri yönetememek• İK’nın belli konularıyla ilgili sınırlı kalıp iş ve finans yönetimi konusunda bilgi eksikliği• Sadece ücretlendirmeye dayalı tutundurma yaklaşımları

Panel Başkanı: Dr. Sema Özçer / May Danışmanlık Kurucu OrtakSalih Ertör / Mercedes Insan Kaynakları YöneticisiVedat Korkmaz / Koç Bilgi Grubu Insan Kaynakları Direktörü Göksu Korkmaz Metin / Ipek Kağıt Insan Kaynakları Müdürü

12.50-13.50 Öğle Yemeği

FIRSATLAR OTURUMU

14.00-15.00 • Küreselleşme ve değişim• Yeni nesil• İnovasyon-yenileşim, yaratıcılık,• Psikolog uygulaması,• Değişime direnç; geribildirimle-rin değişim planlarına yansıtılması fırsatları getirecektir• Kurumsal kültürün yönetilmesi

• Sosyal medya• Dış kaynak kullanımı• Sosyal sorumluluk projeleri• İşveren markası• Kurumsal kültürün yönetilmesi• Organizasyonlarda liderlik gelişimi• Esnek çalışma

Ayça Işbilir / Avea Insan Kaynakları Direktörü Elif Sezgin / Coca-Cola Içecek Türkiye IK Direktörü

15.00-15.20 Kahve Arası

15.20-16.20 Özel Kapanış Oturumu /Tehditler • Mobbing• Yeni nesil• Küreselleşme (yeni teknolojiler ile birlikte İK’nın rolünün azaltılması)

• Toplumsal kültürün yansımaları (Akdenizli olma, duygusallık gibi)• Gelecekte İK olacak mı?• Yetenek savaşı

Prof. Dr. Mehmet R. Gürkaynak / Gürkaynak Yurttaşlık Enstitüsü, Eş Başkanı

16.20-17.00 (Coca Cola İçecek Çalışanları) Lean Rock Grubu Konseri

Page 37: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201242

ŞUBE

LERD

EN H

ABER

LER/

ANKA

RA

ÇALIŞTAY ADI / YÖNETICISI

Stratejik Planların Bireysel Hedeflere İndirgenmesi Ve Çalışanların Performansının DeğerlendirilmesiAyşen Atadan / KalDer, EğitmenA.Berker Telek / Orsa Danışmanlık, Kurucu Ortak

Çalıştayda “Stratejik Planlama” yaklaşımının ana hatlarıyla anlatılması, kuruluşlarda stratejik hedeflerin nasıl belirleneceğinin açıklanması, bu hedeflere yönelik süreçlerin ve çalışanların hedeflerinin belirlenmesinin sağlanması ve kurumsal performans ölçümünden “Bireysel Performans Değerlendirme” uygulamasına geçişin sağlanması amaçlanmaktadır.

09.30-17.00KalDer Üyesi: 260 TL

Diğer: 325 TL

EFQM Mükemmellik Modeli ve İK YönetimiAykut Bora / Bilim İlaç İnsan Kaynakları Direktörü

Bilim İlaç 2011 yılında Münih’te düzenlenen törende son 3 yıldır Avrupa’da hiçbir kuruluşun alamadığı Avrupa Kalite Büyük Ödülü’nü ve ilk kez 4 ayrı kategoride Başarı Ödülü’nü almaya hak kazandı. Çalıştayda, Bilim İlaç’ın 1998 yılında başlayan EFQM Mükemmellik Modeli’ne bağlı değişim yönetimi uygulamaları ile Avrupa Kalite Ödülü yolculuğunda Mükemmelliğin Temel Kavramlarından “Çalışanlarla Başarma” ve modelin “Çalışanlar” ve “Çalışanlar ile ilgili sonuçlar” kriterlerindeki yenilikçi insan kaynakları uygulamalarının nasıl yaşama geçirildiği paylaşılacak.

09.30-12.30KalDer Üyesi: 140 TL

Diğer: 170 TL

Pozisyon Değerlendirme Ve Ücret Belirleme SistemleriSerdar Atmaca / KalDer, Eğitmen

Günümüzde firmalar eleman kaybetmemek için sabit ücretlerin belirlenmesinde pazarla kıyaslama yapabilecekleri ücretlendirme modelleri kullanmayı tercih etmektedir. Bu sistemler sayesinde eşdeğer pozisyonların ücretleri pazar bilgileri ile kıyaslanarak belirlenebilmektedir. Bu kıyaslamaları yapabilmek için pazarda kullanılan ücret modelleri esaslarına yakın modeller kullanılmalıdır. Çalıştayda; modelleme sistemleri örnekleri anlatılırken, uygulama deneyimleri ile katılımcılara kendi çalışmaları için vizyon kazandırma hedeflemektedir.

09.30-12.30KalDer Üyesi: 140 TL

Diğer: 170 TL

Çalışanlar Potansiyelini Neden Kullanmaz? Performansı Artırmanın Bilinmeyen YollarıDoç.Dr. Uğur ZEL / UZEL Eğitim, Danışmanlık ve Koçluk

Bu çalıştayda, şirketlerin bireysel performans değerlendirmesi uygulamaları ile entegre olarak kurgulanması ve işletilmesi gereken “potansiyel yönetimi” sürecinde kullanılabilecek mekanizmalar ele alınacaktır. Son yıllarda çalışanların performans ve potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için kullanılan “koçluk” ve “mentörlük” uygulamalarına potansiyel yönetim mekanizmaları içinde ağırlık verilerek kurumsal uygulamalara yönelik önem verilmesi gereken konulara dikkat çekilecektir.

13.30-17.00KalDer Üyesi: 140 TL

Diğer: 170 TL

İK Profesyonellerinin İletişim Becerilerini ve İkna Kabiliyetlerinin GeliştirilmesiDr. Başar Baypınar / Eser Holding İK Müdürü

Çalıştayda, insan kaynakları yönetiminde ikna etmenin önemi, ikna sürecinde iletişim ve beden dili yetkinliklerinin geliştirilmesi, ikna için insanı tanıma, etkileme ve yönlendirme sanatının ipuçları, ikna etmenin psikolojisi ve temel ikna silahları ve kullanım yöntemleri katılımcılar ile paylaşılacaktır.

13.30-17.00KalDer Üyesi: 140 TL

Diğer: 170 TL

Performans Sonuçlarının Ücrete YansıtılmasıSerdar Atmaca / KalDer, Eğitmen

Başarı esasına dayalı ücretlendirme, bir yandan verimli çalışanları teşvik ederken, öte yandan kurumun performansının gelişimine katkı sağlamaktadır. Bu çalıştayın amacı, katılımcıları performansa dayalı ücretlendirme modelleri konusunda yönlendirerek tartışabilecekleri ve karşılıklı deneyimlerini paylaşabilecekleri sistemleri aktarmaktır. Çalıştay ayrıca uygulama deneyimleri ile katılımcılara kendi çalışmaları için vizyon kazandırmayı hedeflemektedir.

13.30-17.00KalDer Üyesi: 140 TL

Diğer: 170 TL

KONGRE KAYIT BEDELLERI

17 Şubat’a kadar 18 Şubat sonrası

KalDer Üyeleri 160 TL 170 TL

Potansiyel Üyeler 210 TL 220 TL

Öğrenci (26 yaş altı) 35 TL 40 TL

Page 38: Ocak-Şubat 2012

ŞUBELERDEN HABERLER/ANKARA

43ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

Page 39: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201244

ULUS

AL K

ALİT

E HA

REKE

Tİ FNSS’de İş Mükemmelliği

Kalite faaliyetlerinizden bahseder misiniz?1990 yılında Nurol Holding ve A.B.D. kö-kenli FMC Grubu (şu an İngiltere mer-kezli BAE Systems olmuştur) ortak girişi-mi olarak faaliyetlerine başlayan FNSS Sa-vunma Sistemleri A.Ş., kuruluşundan iti-baren kalite kültürünün oluşmasında ve gelişmesinde birçok önemli ilke imza at-mıştır. Kara Kuvvetlerimizin ihtiyacı olan 1700 adetlik Zırhlı Muhabere Aracı üreti-mini kapsayan ilk projemiz, ayni zamanda birçok kritik teknolojinin de ülkemize ka-zandırılmasını sağlamıştır. Alaşımlı ve ba-listik nitelikli alüminyum kaynağı, balistik çelik kaynağı, tahribatsız muayene tek-nikleri, askeri standartlarda kaplama ve boyama tekniklerinin geliştirilmesi ve çe-şitli alt sistemlerin üretimini bu teknolo-jiler arasında sayabiliriz. Tüm bu alanlar-da yoğun bir şekilde yerlileştirme faaliyet-leri yapılmış ve yerli sanayinin gelişmesi-ne de öncülük edilmiştir. FNSS, bu yıllar-dan itibaren kalite güvence uygulamala-rını da hayata geçirmeye başlamış, sağla-dığı yoğun eğitim desteğiyle yan sanayi-sinde de kalite bilincinin gelişmesine çok önemli katkılar sağlamıştır.Bugüne geldiğimizde, aslında yaptıkları-mız eskisinden çok da farklı değil. Farklı olan, sürekli değişen koşullara daha hızlı

adapte olmamız ve bunu, basta çalışan-larımız olmak üzere tüm paydaşlarımızla ortak bir bilinçle yapıyor olmamız. Kalite faaliyetlerini, işin alınmasından çok daha önce, iş fikrinin geliştirilmesi aşamasında müşterilerimizle olan ilişkilerimizde başla-tıyoruz. Yaptığınız iş ne olursa olsun müş-terinizi ve beklentilerini anlamak, empa-ti kurmak, kültürüne uyum sağlamak ve onun diliyle konuşabilmek, kalite faali-yetlerinizin başladığı noktadır. Ürünün ta-sarlanması ve geliştirilmesi aşamasından kullanım ömrünün tamamlanmasına ka-dar geçen süre boyunca–ki bizde bu süre bazı projelerimizde 20 yılı geçmiş durum-dadır–müşterilerimizle olan ilişkilerimizde hep bu unsurları göz önüne alıyoruz. En önemlisi de, bu kültürü tüm çalışanlarımız ve iş ortaklarımızla birlikte özümseyerek yapıyor olmamız…Elbette müşteriyle olan ilişkileriniz teme-li oluşturuyor, ancak; yönetim sistemi-miz, iş süreçlerimiz, prosedür ve faaliyet-lerimiz asıl tamamlayıcı unsurlar. Tasarımı doğru zamanda ve standartta tamamla-mamız, planlarımızı sürekli gözden geçir-memiz, kalite-zaman-maliyet üçgeni için-de en uygun tedarikçilerle çalışma prensi-bimiz ve ürünümüzü istenen zamanda ve kalitede teslim etmemiz, kalite faaliyetle-rimizin ürün ve hizmet boyutunu oluştu-

ruyor. Halen 5 ayrı ülkede devam etmek-te olan 10’dan fazla projemiz, her bir pro-jede müşterimizin ihtiyaçlarına göre uyar-lanmış olan 10’dan fazla ürün çeşidimiz, üretim ve geliştirmenin büyük bölümünü müşterimizin kendi ülkesinde gerçekleş-tirmemiz ve ürünlerimizin de yüksek tek-noloji ve güvenilirlik gerektiren karmaşık sistemlerden oluştuğunu göz önüne alın-dığında, kalite faaliyetlerimizin her aşa-mada kritik bir öneme sahip olduğu sa-nırım daha rahat algılanacaktır.

Ulusal Kalite Hareketine katılma fikri nasıl doğdu?Aslında FNSS, Ulusal Kalite Hareketi (UKH)’nin hep yakınında oldu. KalDer’in kurulmasıyla başlayan süreçte FNSS hem kendi sektöründe bir ilki başlatmış, hem de Türkiye genelinde bu hareketin aktif olarak içinde yer alan öncü bir kuruluş olmuştur. Türkiye’nin ilk EFQM Değerlendirici kadro-sunda yöneticilerimiz de aktif olarak yer al-mışlardır. Ancak o dönemde üst yönetimi-mizin aldığı karar gereği FNSS ödül süreci-ne dâhil olmamayı tercih etmiştir.1990-1997 yılları arasında tek bir seri üre-tim projesini gerçekleştiren FNSS, 1997 yılında uluslar arası alandaki ilk büyük projesine başlayarak çoklu proje ortamı-na geçiş yapmıştır. 2005 yılında FNSS, Ar-Ge’ye dayalı tasarım ve özgün ürün geliş-tirme faaliyetlerini başlatmış ve bu doğ-rultuda Türkiye’de komple kara sistem-leri alanında ilk özgün ürün olan projesi olan Seyyar Yüzücü Hücum Köprüsü’nün (SYHK) geliştirme ve seri üretim işlerini almıştır. 2007 yılından itibaren de yurt-dışı iş ortaklarıyla birlikte yeni ürün ge-liştirme projeleri başlatan FNSS, Türk Sa-vunma Sanayisinde bugüne kadar uygu-lanmış en büyük 2 ihracat projesini ala-rak iş hacmini daha da genişletmiştir. Ar-tan iş hacmi, tasarım ve Ar-Ge’ye dayalı işlerin ağırlık kazanması ve değişik coğ-rafyalarda farklı kültürlere sahip iş ortak-

K.Nail KURTGenel Müdür, CEOFNSS Savunma Sistemleri A.Ş.

Page 40: Ocak-Şubat 2012

45ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

ULUSAL KALİTE HAREKETİ

larıyla birlikte ürün geliştirmeye dönük yeni iş modeline geçiş; yönetim sistem-lerinde standartlaşma ve verimlilik artır-ma gereksinimini beraberinde getirmiş-tir. Bu amaçla; çağdaş, güncel ihtiyaçla-ra cevap verebilecek, yaygın şekilde ka-bul görmüş ve bizleri hep daha ileriye ta-şıyabilecek bir rehber belirlememiz ge-rektiğini öngördük. Geçmiş deneyimleri-mizi de göz önüne alarak 2011 yılından itibaren UKH’ye katılmaya ve iş modeli-mizi EFQM Mükemmellik Modeli’ni esas alarak oluşturmaya karar verdik. Mevcut durumda iyi yaptığımız işleri daha verimli hale getirebilmek, iyileşme ve gelişme ih-tiyacını hissettiğimiz alanlarda daha iyiye ulaşabilmek ve aynı zamanda tüm bun-ları disiplinli ve sürdürülebilir şekilde ha-yata geçirmek, en temel amaçlarımızdan biri haline gelmiştir.

Kalite yolculuğunda geçirdiğiniz evreleri ve kaydedilen aşamaları anlatır mısınız?1990 yılında, FMC Grubu’nun teknoloji-si ve bilgi birikiminin transfer edilmesiy-le faaliyetlerine başlayan FNSS A.Ş.; za-manın güncel kalite kontrol ve kalite gü-vence anlayışını ve uygulamalarını adap-te ederek kalite yolculuğuna başlamıştır.1992 yılında Türkiye’de AQAP 110 NATO Kalite Güvence Gerekleri belgesini alan ilk şirketlerden birisi olmuştur.1992 yılından itibaren kontrole dayalı ka-lite temininden güvence altına alınmış ka-lite anlayışı ağırlık kazanmaya başlamış ve yönetim sistemi geliştirme çalışmala-rı başlatılmıştır. Bu çalışmalar, Toplam Ka-lite Yönetimi (TKY) faaliyetleri ile de ol-gunlaştırılmıştır. 90’lı yılların ikinci yarı-sından itibaren Avrupa Kalite Vakfı üyeli-ğine girilmiştir.1995 yılında ISO 9001 Kalite Güvence Sistemi’ne göre belgelenmiş ilk Türk sa-vunma sanayi şirketi olmuştur.1996 yılında, ilk defa Türk değerlendirici-lerin de yer aldığı EFQM Ödül Değerlen-dirici kadrosu içinde şirketimiz yöneticile-rinin de aktif katılımı sağlanmıştır.1998 yılında KalDer öncülüğünde başla-nan Ulusal Kalite Hareketi’nin kurucu üye-leri arasında FNSS de yer almıştır.2005 yılında ISO 14001 Çevre Yönetim Sis-temi ve OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güven-liği Yönetim sistemi sertifikaları alınmıştır.2012 yılında İyi Niyet Bildirgesi imzalana-rak UKH”ne katılım sağlanmıştır.

KalDer’in çalışmalarını nasıl bulu-yorsunuz?Çok hızlı değişen bir dünyada yaşıyoruz. Buna ek olarak gittikçe artan bir rekabet ortamı var. Böyle bir ortamda esnek ol-manız, müşterinizi çok iyi anlayabilmeniz ve ilişkilerinizi sürekli kılmanız çok önem-li. Ama tüm bunları yaparken temel bazı iş yaklaşımlarını ve en iyi uygulamaları ya-kından takip ederek bunları özümsemek ve işlerinize uyarlamanız gerekiyor. Bunu sağlamada KalDer’in eğitim ve farkındalık artırma çabalarının çok önemli bir katkısı olduğunu düşünüyoruz. Ülkemizde kalite bilincinin artırılması ve uluslararası alanda rekabet edebilme ye-teneğinin güçlendirilmesinde, KalDer’in liderliği ve yol göstericiliği en önemli et-ken olmuştur. Nitekim Avrupa Kalite Ödü-lü alan firma sayısı bakımından ülkemizin 2. sırada olması da bunun bir göstergesidir.

Ülkemizde kalite anlayışının ge-lişmesi için vereceğiniz tavsiyeler var mı?Dünyadaki gelişmeleri yakından takip et-mek, farkındalığı sürekli kılmak çok önem-li. Ancak bunlar yeterli olmuyor.Uuluslara-rası alanda ulaştığımız ekonomik ve tek-nolojik seviyeyi daha da yukarılara taşı-mak istiyorsak, yaratıcı olmamız ve stan-dartları belirleyen haline gelmemiz gere-kiyor. Bunu sağlamak için Ar-Ge’ye ve öz-gün teknolojiler geliştirmeye daha da fazla kaynak ayırmamız, emek harcamamız ge-rekiyor. Kendi özgün teknolojinizle geliş-tirdiğiniz ürün ve hizmetlerde kalite stan-

dartlarını sağlamak daha kolay oluyor. Ne kadar dışa bağımlı olursanız kalite yaklaşı-mınızı geliştirmeniz de o ölçüde sınırlayıcı oluyor. Özgün teknoloji üretmeniz de ye-terli değil, tedarikçilerinizi de bu teknolo-jiyi destekleyebilecek şekilde geliştirmeniz lazım. Ve tabii diğer saydıklarımız; müşteri-nize yakın olmanız, gerektiğinde rakipleri-nizle bile işbirlikleri geliştirebilmeniz, insan kaynağınızı doğru ve verimli kullanmanız da diğer önemli faktörler. Tüm bu gerek-leri bütünsel bir yaklaşımla hayata geçir-meniz ve sürekli iyileştirmeniz için de yö-netim sistemlerinizi ve süreçlerinizi buna göre yapılandırmanız gerekiyor. Bu çaba-larınız bir kereye mahsus olmamalı, sistem-lerinizi değişime ayak uyduracak şekilde oluşturmalı ve proaktif bir şekilde hayata geçirmeyi sağlamalısınız.

Sektörünüzdeki kalite anlayışının gelişmesi için neler yapılması ge-rektiğini düşünüyor sunuz?Savunma sektörü, genellikle yüksek tekno-loji ve bilgi birikimi gerektiren, yetişmiş in-san gücüne bağımlı olan, hem yatırım ve hem de işletme açısından pahalı bir sek-tördür. Bu gereklerin de etkisiyle savunma sektörü, dünyada olduğu gibi ülkemizde de kalite yaklaşımı açısından öncü bir role sahip olmuştur. Özellikle son 10 yılda ar-tan iç rekabet ve ülkemizin ekonomik an-lamda sergilediği büyümenin de katkısıy-la savunma sektörümüz, küresel ölçekte kendine önemli bir yer edinmeye başla-mıştır. Artık bu noktadan itibaren çok kök-lü ve büyük ölçekte rakip firmalarla ve ül-kelerle karşı karşıyayız. Sürdürülebilir bir büyüme için ulusal ve uluslararası işbirlik-lerine çok daha fazla ihtiyaç duymaktayız. Bu, küçük ölçekli tedarikçilerden başlaya-rak ana yüklenicilere kadar uzanan bir bo-yutta ele alınması gereken bir konu. Kalifi-ye olmuş, küçük ve orta ölçekli yan sanayi firmalara her zamankinden daha fazla ih-tiyaç duyuyoruz. Bunu karşılamak için de sektörel kümelenme çalışmalarına daha fazla önem vererek; sektörün gerekleri-ni özümsemiş, gerekli altyapı ve yatırım-larını kurmuş, insan kaynağını yetiştirmiş yan sanayi firmaların oluşmasını sağlama-mız gerekiyor. Bu konuda biz ana yükleni-cilere düşen rol ise bu firmalara sağladığı-mız liderlik, rehberlik ve eğitim hizmetle-rini daha da artırmak, karşılıklı kazanımla-rı uzun vadeli olarak güvence altına alacak şekilde stratejilerimizi ortaya koymaktır.

Page 41: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201246

KALD

ER’D

EN H

ABER

LER KalDer ve Okan

Üniversitesi Kalite Uzmanları yetiştirecek

Türkiye Kalite Derneği (KalDer) ile Okan Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (OKSEM) arasında gerçekleştirilen işbirliğiyle kalite konularında çalışan yönetici uzmanların mesleki gelişimlerine katkıda bulunmak üzere 15 Mart 2012 tarihinde “Kalite Profesyoneli Geliştirme Programı” hayata geçiyor.

1991 yılından bu yana özel sektör ve kamu kuruluşlarına verdiği eğitimlerle onlara yön gösterici rolü üstlenen Türkiye Kalite Derneği KalDer ve Okan Üniversite-si “Kalite Personeli” yetiştirmek için güç-lerini birleştirdi. Okan Üniversitesi Sürek-li Eğitim Merkezi (OKSEM) ile KalDer ara-sında yapılan işbirliğiyle kalite konusun-

da uzman profesyonellere yönelik “Kali-te Profesyoneli Geliştirme Programı” ger-çekleştiriliyor. Okan Üniversitesi Tuzla Kampüsü’nde gerçekleştirilen protokol imza törenin-de konuşan KalDer Yönetim Kurulu Baş-kanı Hamdi Doğan derneğin 21 yıldır Türkiye’de kalite anlayışının yerleşmesi

için çaba sarf ettiğini belirterek, “Anka-ra, İzmir, Eskişehir ve Bursa illerinde ol-mak üzere 4 şubemizde, 2000 üyemiz-le Türkiye’de kalite anlayışını yaygınlaş-tırmaya çalışıyoruz. Bugüne kadar 40’a yakın konuda geniş bir eğitim portföyü oluşturduk ve 88 bin kişiye eğitim ver-dik” dedi. Ülkemizin önemli eğitim ku-

Page 42: Ocak-Şubat 2012

47ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

KALDER’DEN HABERLER

rumlarından Okan Üniversitesi’yle yarar-lı bir eğitim programına imza atıklarını dile getiren Hamdi Doğan, “Bugün imza-sını atacağımız ve 15 Mart’ta başlatmayı hedeflediğimiz yaklaşık 3 ay sürecek olan “Kalite Personeli Geliştirme Programı” ile eğitimde yeni bir açılımı gerçekleştiriyo-ruz. Kalite birimlerinde çalışan yönetici, uzmanlara yönelik bir içerikle hazırlanan “Kalite Profesyoneli Geliştirme Programı”, sadece mesleki gelişimine katkı sağlamak isteyenler için değil, aynı zamanda fark-lı kariyer alanlarına yönelmek isteyenler için mükemmel bir eğitim. Kalite camia-sında herkesin gözü bu programda ola-cak” diye konuştu.

114 saatlik eğitim Kalite konula-rında çalışan yönetici uzmanların mesle-ki gelişimlerine katkıda bulunmak ama-cıyla başlatılan “Kalite Profesyoneli Ge-liştirme Programı”nda her biri kendi ko-nusunda uzman kişilerden oluşan eğit-men kadrosu yer alacak ve program 114 saat sürecek. Okan Üniversitesi Mecidiye-köy Kampüsü’nde 15 Mart 2012’de baş-layacak olan program, “Kalite yönetimiy-

le ilgili kavramla-rın ve içerik birli-ğinin ülke gene-linde sağlanarak dil birliğinin oluş-turulması” ve “Ka-lite yönetimi kav-ramlarının ve ka-lite alt yapısının bu konudaki ileri ülkeler ile uyum-lu hale getirilme-si” gibi hedeflere yönelik olarak hayata geçirildi. Program içerisindeki “Deneyim Paylaşım Toplantı-ları, Fabrika Ziyaretleri, Proje Oluşturma ve Sunumları” sertifika programında fark yaratacaktır.

Farklı alanlarda işbirliğiOkan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şule Kut ise “Uzun süredir işbirliği yaptığımız KalDer ile çok önemli bir işbirliği için bu-radayız. KalDer ile böyle bir anlaşma yap-mak isteyen çok sayıda üniversite olduğu-nu biliyorum. Bu açıdan da bizim için gu-rur verici bir gelişme. Umarım bu bir ilk

olur ve devamını getiririz. İşbirliği yapa-bileceğimiz çok çeşitli alanlar var” diye konuştu. Konuşmaların ardından Prof. Dr. Şule Kut ile Hamdi Doğan işbirliği protoko-lünü imzaladı. Okan Üniversitesi Tuzla Kampüsü’nde gerçekleştirilen protokol imza törenine Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şule Kut, KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Doğan, Okan Koleji Kuru-cu Temsilcisi Işıl Okan ve OKSEM Müdü-rü Prof. Dr. Targan Ünal’ın yanı sıra Okan Üniversitesi yöneticileri ve dekanları ile KalDer yöneticileri katıldı.

Page 43: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201248

KALD

ER’D

EN H

ABER

LER

KalDer Desteği ile Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi ve Çorlu Bölgesinde “Toplam Kalite Yönetimi ve Sürekli İyileştirme” Yolculuğuna

ÖncülükKalDer desteği ve Çerkezköy Organize Sanayi Müdürlüğü (ÇOSB) çatısı altında “Toplam Kalite Yönetimi ve Sürekli İyileştirme” konusunda bir öğrenme ve paylaşım platformu olarak oluşturulan ÇOSB OPEX(Operational Excellence) Grubu çalışmalarına başladı.

KalDer ve Çerkezköy Organize Sanayi Müdürlüğü (ÇOSB) çatısı altında “Toplam Kalite Yönetimi ve Sürekli İyileştirme” konusunda bir öğrenme ve paylaşım platformu olarak oluşturulan ÇOSB OPEX (Operational Excellence) Grubu çalışmalarına Eylül 2011’de başladı.Çerkezköy Organize Sanayi bölgesinde KalDer üyesi gönüllü firmaların bir araya gelerek oluşturduğu ÇOSB OPEX Grubu’nun amacı bölgedeki orta ve küçük ölçekli kurum ve kuruluşlara “Toplam Kalite Yönetimi ve Sürekli İyileştirme” konusunda öncülük etmek, deneyimlerini paylaşmak ve gelişimlerine katkıda bulunmaktır. Kurum ve kuruluşların Toplam Kalite Yönetimi

konusunda bilinçlenmesinin kurumların sürdürülebilirliği ve ülke kalkınmasına önemli bir katkı olacağı düşüncesiyle geliştirilen projeye; Yünsa, BSH Ev aletleri A.Ş., Arçelik A.Ş, Zorluteks Tekstil, Hema Endüstri A.Ş. ve Denge Kimya’nın katılımları ve sosyal sorumluluk bilinciyle hayata geçirilmektedir. Bu kapsamdaki ilk organizasyon olma özelliğini taşıyan ÇOSB OPEX Seminer’i 14 Mart 2012 tarihinde Çerkezköy OSB Konferans Salonu’nda yaklaşık 250 kişinin katılımı ile gerçekleşecek bu organizasyonda, KalDer YK Başkanı Hamdi Doğan, Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı konuşmacı olarak katılacak.

PROGRAM 13:00-13:30Kayıt13:30-13:50AçılışKonuşmasıHamdiDoğan/KalDerMehmetÖzdoğan/ÇOSB13:50-14:30MisafirKonuşmacıFarukEczacıbaşı14:30-14:50SunuşI–Arçelik14:50-15:20Ara15:20-15:40SunuşII–DengeKimya15:40-16:00SunuşIII–B/S/H/16:00-16:20SunuşIV–Yünsa16:20-16:40MisafirKonuşmacı16:40-16:45 KapanışKonuşması–KalDer16:45-17:30PanoSunuşları–Kokteyl

Tarih: 14.03.2012Yer:ÇerkezköyOrganizeSanayiBölgesiKonferansSalonu

Page 44: Ocak-Şubat 2012

49ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

KALDER’DEN HABERLER

KalDer Yönecileri Antalya’daki Okullar ile bir araya geldi...

KalDer’den, ASKODER’e destek

2 Şubat 2012 tarihinde Antalya’daki altı okula EFQM Mükemmellik Modeli ve Ulusal Kalite Ödülü süreci tanıtıldı.

ASKODER (Arnavutköy Spor Kulüplerini Destekleme Ve Koordinasyon Derneği) “Spor Dostluğundan Okul Dostluğuna” projesi kapsamında düzenlediği kahvaltı toplantısında KalDer yöneticilerini ağırladı.

Toplantıya KalDer’den Ödül Sekreteri Zülal Kızıltaş, Ulusal Kalite Ödülü ve Üye/Gönüllü İlişkileri Yöneticisi Orhan Argon ve Ulusal Kalite Hareketi Yöneticisi Sabri Bülbül katıldı. Toplantıya;T.C. Meb Antalya Cengiz Topel AnaokuluT.C. Meb Antalya Halide Edip Adıvar AnaokuluT.C. Meb Antalya Şehit Teğmen Ayfer Gök AnaokuluT.C. Meb Antalya Ayten Çağıran

AnaokuluT.C. Meb Antalya Şehiy Binbaşı Turgut Cengiz Toytunç AnaokuluT.C. Meb Antalya Hamdullah Suphi Tanrıöver AnaokuluT.C. Meb Antalya Sabiha Gökçen AnaokuluT.C. Meb Antalya Başöğtetmen Atatürk İlköğretim Okulu’ndan 25 okul yöneticisi ve öğretmen katıldı.

ASKODER,baştageleceğimizinteminatıolangençlerolmaküzere;herkesinsporyapmasınıteşviketmek,sporunbirhayattarzıolarakgelişipyerleşmesiiçinfaaliyetlerdebulunmak,Arnavutköyilçesindebulunansporkulüplerinemaddivemanevidesteksağlayarakilçedüzeyindesportiffaaliyetleringelişmesiniveyaygınlaşmasınısağlamak,herkesimdeninsanlarasporusevdirereksporvebedeneğitimibilinciniyerleştirmek,bilinçlisağlıklısporyapmalarınaimkansağlamak,sporusadeceyarışmaaracıolarakgörmeyip,bedeneğitiminde,vücutveruhsalgelişiminde,ayrıcaboşvakitlerindeğerlendirilmesindefaydalıbiraraçolduğunuöğretmek,huzurlubirtoplumoluşturmakiçinsporunherdalındaorganizasyonlardüzenlemek,ulusalveuluslararasıyarışmalarasporcuyetiştirmek,ülkevedünyaçapındabaşarısağlayacaksporcularınyetişmesiiçingerekliortamıyaratmak,onlarıdesteklemekveteşviketmekamacıilekurulmuşbirdernekolarakfaaliyetlerinisürdürüyor.ASKODERkurulurkenyöredefaaliyetgösterenbaşarılıSanayikuruluşlarınıgençleretanıtmak,onlarınbaşarıhikâyelerindengençlerimizingüçalmalarıbirnevirolmodeloluşturmalarınısağlamaköngörüldü.Öteyandansanayicilerimizçocuklarımızınkarşılıksızsevgisi,ilgisimotiveolmaları,ülkemiziçindahafazlaüretimdebulunmaları,oluşandostlukilişkisiiçerisindeokullarınihtiyaçlarınıgidermesiamacıylayöredekisanayicilereyapılan“SporDostu”olmaönerisibüyükkabulgördü.27okulumuzasanayicilerimizöncespordostusonrasındaiseprojeninkapsamınıngenişlemesivesanayikuruluşlarınınprojeyi

dahaçoksahiplenmelerisonucunda,projespordostluğundanokuldostluğunadoğruivmekazanmıştır.SporDostlarımızokullarımızaziyaretlerdebulunarak,okulçalışanlarıveöğrencileriletanışmafırsatlarıbuluyor.Karşılıklıziyaretlergerçekleştiriliyor.ÖğrencilerSporDostlarınınfabrikalarınıgezerekçocuklarınufkunungelişmesinisağlamakta.BazıSporDostlarımızdaokullardakieksiklikleri(spormalzemeleri,güvenlikkameraları,akıllıtahtav.b.)tespitederekteminnoktasındaokullarımızadestekolmaktalar.ASKODERbuçalışmalarındeğerlendirildiğivekarşılıklıbilgilendirmeleringerçekleştiğiKahvaltıToplantılarındanOcakayındadüzenlenenbuluşmadaKalDeryöneticilerininkatılımıileKalDer’inbusondereceönemlisosyalsorumlulukprojesineverdiğidesteğinbirgöstergesiolarakortayakondu.KahvaltıyaProjeBaşkanıveArnavutköyKaymakamıHürremAKSOY’unyanısıraProjeKoordinatörüveİlçeMilliEğitimMüdürü

NurettinArasveSporDostlarıYürütmeKuruluBaşkanıveFlokserGroupYönetimKuruluÜyesiRasimTükekevsahipliğiyaparkenKalDeradınaUlusalKaliteHareketiYöneticisiSabriBülbülveKalDerDirektörüZekiBağrankatıldılar.ZekiBağranyapmışolduğukonuşmadaSivilToplumKuruluşlarınınveKalDergibigönüllülükesasınadayalıçalışmalarsergileyenProjepaydaşlarınınçabalarınıtakdirleşahitolduklarınıveKalDerolarakbuönemlisosyalsorumlulukprojesineazamidesteğisağlamakiçinemekvereceklerinidilegetirdi.

Page 45: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201250

ŞUBE

LERD

EN H

ABER

LER

/ İZM

İR Güvenli Gıda Günleri 7- Sağlıklı Ve Dengeli

Beslenme KalDer İzmir Şubesi’nin Bornova Belediyesi ile birlikte 7. Güvenli Gıda Günleri kapsamında düzenlediği “Sağlıklı ve Dengeli Beslenme Sempozyumu” 20 Aralık 2011 tarihinde Bornova Belediyesi Nikah Sarayı’nda gerçekleştirildi.

KalDer İzmir Şubesi Gıda Komitesinin düzenlediği sempozyumda Sağlıklı

kilo verme, sağlıklı beslenme ve beslen-menin sağlık üzerindeki etkileri konusu masaya yatırıldı.Sempozyuma yaklaşık 200 kişi katıldı.Açılış konuşmasını Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır ’ın ve KalDer İzmir Şubesi Genel Sekrete-ri Kenan Keskinoğlu’nun gerçekleştirdiği sempozyum’un Açılış Oturumunda Sayın Dr. Yavuz Dizdar, gıda endüstrisinin am-balaj, işleme ve proseslerinin insan sağ-lığı üzerine etkileri konusunda bilgileri-ni paylaştı. Dr. Yavuz Dizdar’ın açılış oturumunu yap-masının ardından Dr. Ülkümen Rodoplu panelde ki konuşmasında sağlık ve sağlık için beslenmenin önemini vurgulamıştır. Günümüzde en sık görülen sağlık prob-

lemleri (diyabet, hipertansiyon hiperkol-lestrolemi, kronik böbrek yetmezliği) ve bunların komplikasyonlarından bahset-miştir. Sağlıklı olmanın en önemli koşulla-rından birinin yeterli ve dengeli kişiye özel beslenme olduğunu anlatan rodoplu sağ-lık problemlerinin oluşumunun engellen-mesi ve tedavisinde de sağlıklı beslenme-nin büyük önem taşıdığını söylemiş genel beslenme kurallarıyle ilgili bilgi vermiştir.E.Ü. Beslenme ve Diyetetik Başkanı Yrd. Doç. Dr. Reci Meseri sağlıklı beslenme-nin nasıl olması gerektiğine değindik-ten sonra ‘’Yemeğin salçalısı kadının kal-çalısı’’ diyerek şişmanlığın elma ve armut şekli olmak üzere iki tür olduğunu elma tip şişmanlığın bel üstünde, armut tiple-rin ise bel altında toplanan yağlar oldu-ğuna değindi ve dinleyicilere bel çevre-lerinin boylarının yarısını geçmemesi ge-

rektiğini hatırlattı.İzmir Diet-Time polikliğinden Dyt. Çiğ-dem Çetinkaya’da katılımcıları bireyle-rin kilo vermek adına nasıl sağlıksız yön-temlere başvurdugunu ve bu yöntemle-rin ciddi problemlere yol açtığını, beslen-me uzmanınızla birlikte bedeninizin sesi-ne doğru kulak vermeli, yemek için ba-hane uydurmayı bırakmayı ve şişmanlı-ğın bir sağlık problemi olduğunu kabul-lenmemiz gerektiği konusunda dinleyici-leri bilgilendirdi.Pınar Süt ve Baks Bakery&Snacks’in sem-pozyum sponsoru olduğu etkinlikte aynı zamanda Pastavilla, Dr. Oetker, Gurmia, Waterlife ve Özsüt ürettikleri dengeli bes-lenme ürünlerini katılımcıların beğenisini sunarak çeşitli tadım sunumları yaptılar. Sempozyum Bornova Belediyesi Baş-kanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır ’ın ve KalDer İzmir Şubesi Genel Sekreteri Ke-nan Keskinoğlu’nun sempozyuma katı-lan Dr. Yavuz Dizdar, Dr. Ülkümen Rodop-lu, Yrd. Doç. Dr. Reci Meseri ve Dyt. Çiğ-dem Çetinkaya’ya Ege Orman Vakfından birer fidan hediye edilmesi ile son buldu.

Page 46: Ocak-Şubat 2012

ŞUBELERDEN HABERLER / İZMİR

51ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

Temiz Çevre Günleri 7- Tehlikeli Ve Özel Atıkların Yönetimi

KalDer İzmir Şubesi’nin Bornova Belediyesi ile birlikte 7. Temiz Çevre Günleri kapsamında düzenlediği “Tehlikeli ve Özel Atıkların Yönetimi’’ sempozyumu 10-11 Ocak 2012 tarihinde Bornova Belediyesi Nikah Sarayı’nda gerçekleştirildi.

Sempozyum da konunun uzmanları çarpıcı açıklamalar yaptı. Tehlikeli ve

özel atıkların Türkiye’deki durumu, tıbbi atık ve atık ilaçlarının yönetimi, evsel ve endüstriyel çamurların yönetimi, bitkisel atık yağların yönetimi, radyoaktif atıklar ve atık yağların yönetimi, pil akümülatör ve elektronik atıkların yönetimi, ömrünü tamamlamış lastikler ve araçların yöneti-mi, tehlikeli ve özel atıkların bertarafı ve enerji geri kazanımı konuları hakkında detaylı bilgiler verildi.Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yöne-timi Genel Müdürlüğü’nde görevli Çevre Mühendisi Hasan Seçgin 2009 yılı beyan-larına göre tüm Türkiye’de oluşan tehlikeli atık üretimi dağılımını açıkladı. Seçgin’in verdiği bilgilere göre tehlikeli atık üre-timinde Türkiye ortalaması 1 ile 10 bin ton arasındayken İzmir’de100 bin ile 161 bin ton arasında olduğu görünüyor. Seç-gin, ülke genelinde en çok tehlikeli atığın İzmir’de üretildiğini ifade ederek, “Atıklar-la ilgili son çare bertaraf tanker temizle-me tebliği. Ülkemize atıkların getirilme-si yasak, ancak tebliğler çerçevesinde ül-kemize gelir getirecek bazı atıkların gir-mesine izin veriyoruz. Bakanlık olarak bi-rinci hedefimiz atık yağların ülkemize ka-zandırılması. 2011 sonu itibariyle 80 bin ton lastiği bertaraf ederek geri kazandık” diye konuştu.Günde 17 ton tıbbi atık topladıklarını vurgulayan İzmir Büyükşehir Belediye-si Çevre Koruma Kontrol Daire Başkanı Yıldız Yılmaz da şöyle konuştu: “Ancak bu atıkları kendimiz bertaraf edemiyo-ruz. Bertaraf edecek tesislere gönderiyo-ruz. Katı atıkla ilgili İzmir’de yer bulma-

mız olası değil. Transfer istasyonu kurul-ması konusunda 2004 yılından beri çalı-şıyoruz. Ancak transfer tesisini bile kimse yakınında istemiyor. Çünkü insanlar vah-şi depolamanın yarattığı çevresel sorun-lara geçmişten bugüne çok fazla maruz kaldılar. Biz transfer istasyonu gibi bu tür modern tesisleri yaparak çöpün sorun ol-madığının herkes tarafından görülmesi-ni sağlayacağız.” Çevreciliğin bir gönüllülük işi olduğunu söyleyen Exitcom Genel Müdürü Murat İlgar, “Atıklarımızı bunları toplayan kuru-luşlara vererek bertaraf edilmesini sağla-malıyız. Bu nedenle devlet bu konuda ge-rekeni yaparak gerekli yasaları çıkarıp uy-gulamalıdır. Yeni çıkarılacak belediye yö-netmeliğine göre nüfusu 400 binin üze-rinde olan ilçelerde artık belediyeler teh-likeli atıkları toplama sistemi kurmak zo-

runda” diye konuştu. Tehlikeli atıkların bir çevre sorunu oldu-ğunu ve geleceğe yönelik risk oluşturdu-ğunu söyleyen Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, “Bertaraf et-mek demek bana göre halının altına sü-pürmek demek. Doğrusu tehlikeli atıkla-rın yeryüzünde varlığını ortadan kaldır-maktır” diye konuştu.Süreko Güvenilir Atık Yönetimi A.Ş’nin ANA SPONSOR olduğu etkinlikte, Batıçim A.Ş., Çimentaş A.Ş., Exitcom Recycling, Ezici Bio elektrik, İnte A.Ş, Kılıçlar Hurda-cılık A.Ş., Petkim A.Ş OTURUM SPONSO-RU olurken SEÇSAN VE SEÇKİN GIDA ise Hizmet sponsoru olarak etkinliğe destek vermişlerdir.Sempozyum konuşmacılara ve sponsorla-ra Ege Orman Vakfın’dan birer fidan he-diye edilmesi ile son buldu.

Page 47: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201252

ŞUBE

LERD

EN H

ABER

LER

/ ANK

ARA KalDer Ankara Şubesi Eğitimler

Genel Katılıma Açık EğitimlerKalDer Ankara Şubesi tarafından gerçekleştirilen • İstatistiksel Proses Kontrol• ISO 9001: 2008 Kuruluş İçi Kalite Denetçisi eğitimleri düzenlenmiştir.

Kuruluş İçi EğitimlerKalDer Ankara Şubesi tarafından gerçekleştirilen Kuruluş İçi gerçekleştirilen• Stratejik Yönetim • Stratejik Planların Bireysel Hedeflere İndirgenmesi ve Çalışanların Performansının Değerlendirilmesi • ISO 14001:2004 Çevre Yönetim Sistemi• ISO 14001:2004 Kuruluş İçi Çevre Denetçisi• Özdeğerlendirme Rehberlik çalışmasıeğitimlerinden 8 program düzenlenmiştir ve toplamda 116 katılımcı yararlanmıştır.

Gelecek hayallerine "Dünya'nın en iyi savunma sanayii şirketi olma" hedefini koyan FNSS Savunma Sistemleri A.Ş., mükemmelliğin temel kavramlarını kendi kuruluşunda benimseme ve yaşama geçirme konusunda kararlı olduğunu belirten; "Ulusal Kalite Hareketi İyi Niyet Bildirgesi'ni" Türkiye Kalite Derneği (KalDer) ile 5 Ocak - Şubat 2012 tarihinde Ankara Sheraton Otelde düzenlenen törenle imzalamıştır.Savunma Sanayii Müsteşarlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri, SaSaD ve OSTİM temsilci ve yetkililerinin katılımlarıyla gerçekleşen törende atılan bu imza ile FNSS gelecek vizyonu için ilerlediği bu yolda kendisine yön gösterecek pusulanın; "sürekli iyileşme ve mükemmellik prensipleri" olduğunu vurgulamıştır.Mükemmellik modelinin tam anlamıyla

benimsenmesi ve kurumsal kültürün bir parçası olması, kurumun sürdürülebilir rekabet gücü için gerçek bir güvencedir. Model kullanımı yaygınlaştıkça, daha çok kuruluş sürekli öğrenen ve gelişen kurumlara dönüşecek ve Türkiye’nin geleceği daha sağlam temellere oturacaktır.

FNSS SAVUNMA SİSTEMLERİ A.Ş., ULUSAL KALİTE HAREKETİ’NE KATILDI

Page 48: Ocak-Şubat 2012

53ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

ŞUBELERDEN HABERLER / ANKARA

Termikel 5 Aralık 2011 tarihinde yapılan UKH İmza Töreni’yle Ulusal Kalite Hareketi’ne katıldı. Açılış konuşmasında Termikel Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kaya “Termikel olarak 50’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz, bunun için kalitenin iyi fiyatın cazip olması gerek. KalDer’le yaptığımız işbirliği ile KalDer bizi destekleyecek biz de kalitemizi daha ileriye götüreceğiz.” dedi.KalDer Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Fahir Altan açılış konuşmasında “Kurumların rekabet gücü arttıkça, ülkenin de rekabet gücü artacak böylece yerel markalarımızla yurt dışında daha çok sesimizi duyurabileceğiz” dedi.

Ulusal Kalite Hareketine katılan Deykim yöneticileri; sürekli gelişmeyi ön planda tutarak, yenilikçi yöntemlerle doğru kararlar alabilen bir kurumsal yapının oluşturulması ve organizasyonel

kültürün müşteri ve birey odaklı olarak yapılandırılması için bu önemli yolda KalDer ile beraber yürümek amacıyla imza attıklarını ifade etmişlerdir. KalDer Ankara Şubesi Genel Sekreteri

Aysun Telek, “attığımız bu imza ile sadece bir seneliğine değil uzun yıllara yayılacak bir işbirliğine ve gelişme yolunda yanınızda olmaya imza atıyoruz dedi.”

TERMİKEL A.Ş., ULUSAL KALİTE HAREKETİ’NE KATILDI

DEYKİM – DOĞUŞ SANAYİ KİMYASALLARI, ULUSAL KALİTE HAREKETİ’NE KATILDI

Page 49: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201254

ŞUBE

LERD

EN H

ABER

LER

/ BUR

SA Bursa’da 10. Kalite ve Başarı Sempozyumu Hazırlıkları Başladı

“Fark Yaratanlar”13-14 Nisan 2012

Bursa ve çevresinde Toplam Kalite Yönetimi’nin yaşamın her alanında uygulanmasına yönelik geniş bir düşünce paylaşım forumu oluşturmak amacıyla 2003 yılından bu yana BUSİAD ve KalDer Bursa Şubesi işbirliğinde, Bursa Valiliği, Uludağ Üniversitesi, Uludağ İhracatçı Birlikleri ve Aiesec Bursa Şubesi destekleriyle her yıl değişik bir tema çerçevesinde düzenlenen Kalite ve Başarı Sempozyumu’nun 10.su için hazırlıklar başladı. Eylül ayında çalışmalara başlayan içerik kurulunun planlamasının ardından organizasyona ilişkin faaliyetleri yürütmek

üzere sempozyum düzenleme kurulu, toplantılarda bir araya gelerek etkinlik detaylarını görüşüyor. Sempozyum Düzenleme Kurulu; BUSİAD, KalDer yöneticileri ve Bursa’daki çeşitli kurumlarda görev yapan gönüllülerden oluşuyor. Ayrıca Aiesec öğrenci topluluğundan öğrenciler de destek veriyor. 13-14 Nisan 2012 tarihlerinde “Fark Yaratanlar” ana teması ile gerçekleşecek yaklaşık 3000 kişinin katılacağı Sempozyum süresince 1 ana oturum, 7 paralel oturum, Yaşam Kalitesi Paneli, Bursa Kalite Ödülü töreni, sergi,

performans gösterisi ve 10.yıla özel etkinlikler yer alacak. Sempozyumla birlikte Kalite ve Başarı Fuarı da iki gün boyunca katılımcılara açık olacak. Sempozyumda yer alan konu başlıkları ise şu şekilde olacak;

• Liderlik Ve Çalışanlarıyla Fark Yaratanlar• Anadolu’dan Marka Yaratanlar• Fark Atanlar• Teknoloji İle Fark Yaratanlar• Fark Yaratanlar: Eğitim• Mükemmellik Modeli İle Fark Yaratmak• Gönüllü Ol, Fark Yarat

İŞBİRLİĞİ DESTEKLEYEN KURUMLAR

Sempozyum Düzenleme Kurulu

Page 50: Ocak-Şubat 2012

ŞUBELERDEN HABERLER / BURSA

55ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

KalDer Bursa Şubesi Rumelisiad’ın Konuğuydu

KalDer Bursa Şubesi yöneticileri 12 Ocak 2012 Perşembe günü Rumelisiad Yöne-tim Kurulu ve dernek üyelerinin katıldı-ğı toplantıda çalışmaları hakkında katı-lımcılara bilgi verdi. Toplantıda konuşan Rumelisiad Yönetim Kurulu Başkanı Şa-hap Aktaş “Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasında kalite çalışmalarına katılım en önemli araçlardan. Tüm Rumelisiad üyeleri kalite yolculuğuna katılmalı, bu geç kalınmış bir durum değil. KalDer’de hazır bir gönüllü ordusu var bundan ya-rarlanmalıyız.” dedi.KalDer Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Emin Direkçi ise “Bursa’da 1998 yılından bu yana çalışmalarımızı sürdü-rüyoruz. KalDer olarak Bursa’da daha fazla kuruma ulaşmayı ve kalite çalışma-larını yaygınlaştırmayı istiyoruz. Bu yüz-den Rumelisiad üyeleri ile yapılacak iş-birliği çok önemli. Kurumlar gelecekte

var olmak için mutlaka bu yolculuğa ka-tılmalı, biz bu noktada kurumlarla çalış-maya hazırız” diye konuştu. Toplantının ikinci bölümünde ise KalDer Bursa Şu-

besi Genel Sekreteri Aykan Kurkur ka-tılımcılara KalDer çalışmaları ve EFQM Mükemmellik Modeli hakkında bir su-num yaptı.

Page 51: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201256

ŞUBE

LERD

EN H

ABER

LER

/ BUR

SA 2011 BKÖ’ne Başvuran Kurumların Değerlendirici Eğitimleri Yapıldı

Yeşim Tekstil’de “İnovasyon ve Kalite” Sunumu Yapıldı

2011 Bursa Kalite Ödülü(BKÖ) sürecinde hazırlıklar devam ediyor. Planlanan ödül takvimi kapsamında 14 – 15 Ocak 2012 tarihlerinde 2011 BKÖ sürecinde yer alan değerlendiricilerin eğitimleri tamamlandı. KalDer Merkez Kalite Ödül Sekreteri Zülal Kızıltaş tarafından verilen eğitime 32 Değerlendirici ve Bursa Kalite Ödül Yürütme Kurulu üyeleri

katıldı. KalDer Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Emin Direkçi eğitim başlangıcında katılımda bulunarak değerlendiricilere gönüllü olarak katıldıkları bu süreç için teşekkür etti ve başarılar diledi. Sonuçların 14 Nisan 2012 Cumartesi günü açıklanacağı 2011 BKÖ’de yer alan kurumlar;

Özel Kurumlar• B Plas• Presmetal

Kamu Kurumları• Ali Osman Sönmez End. Mes. Lisesi• İnegöl 100. Yıl İ.Ö.O

KalDer Bursa Şubesi üyelerinden Yeşim Tekstil’in çalışanlarına yönelik düzenlediği aylık bilgilendirme ve deneyim paylaşım toplantılarına Ocak ayında KalDer Bursa Şubesi misafir oldu.19 Ocak 2012 Perşembe günü Yeşim Tekstil Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıda KalDer Bursa Şubesi Genel Sekreteri Aykan Kurkur “Kalite, İnovasyon

ve Sürdürülebilirlik” üzerine bir sunum gerçekleştirdi. Aykan Kurkur sunumda Dünyadan ve Türkiye’den örneklerle inovasyona dikkat çekti. İnovasyon ve kalitenin bir araya gelmesiyle “yaşam kalitesinin ve refahın artacağı, toplumun kalkınacağı, rekabet seviyesinin artacağı ve güçlü ülkeler ortaya çıkacağını” vurguladı.

Page 52: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201258

ŞUBE

LERD

EN H

ABER

LER/

ESKİ

ŞEHİ

R KalDer Eskişehir ŞB. - Osmangazi Üniversitesi İşbirliği ile

Yönetici Adayları için Kalite Eğitimleri Sertifika Programı

KalDer Eskişehir Şubesi olarak her birini ken-di branşlarında yönetici adayı olarak gördü-ğümüz üniversite öğrencilerimize TKY ko-nusunda daha donanımlı şekilde iş haya-tına atılmaları için destek olmayı arzuladık.Bu bağlamda kalite konusunda temel bazı eğitimlerden oluşan bir program ile üniver-site öğrencilerinin TKY temel kavramları-nı öğrenmelerini, benimsemelerini, söz ko-nusu önemli ve öncelikli eğitimleri profes-yonel hayatlarında zaten uygulayan iş dün-yasının uzmanlarından dinlemelerini, kalite diline aşina olmalarını hedefledik.Konuyu gerek Anadolu Üniversitesi’nin de-ğerli Rektörü Sayın Prof. Dr. Davut Aydın gerekse Osmangazi Üniversitesi’nin değer-li Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen ile paylaş-tık. Her iki rektörümüz de projeyi son derece

önemsedi, ilgiyle karşıladı ve desteklediler. Eğitim programının ilk baştaki hedef kitle-si Mühendislik Fakültesi ve İİBF öğrencileri idi. Bu bağlamda eğitim içeriği konusunda MMF Endüstri Müh. Böl./ Fen Bil. Ens. Mü-dürü ve KalDer Eskişehir Şubesi kurucu üye-lerinden Prof.Dr. Nimetullah Burnak’ın gö-rüşlerini de aldık. Proje ile ilgili olarak KalDer Bursa Şubemiz de bilgi ve tecrübelerini paylaşarak eğitim-leri başarıyla yürütmemize katkı sağladılar.Programın duyurulmasında ve program sü-resince İİBF Toplam Kalite Kulübü öğrenci-leri de destek verdi. %60’ı İİBF ve %40’ı Mühendislik Fakülte-sinden olmak üzere toplam 44 öğrencinin katıldığı program Dekanlığın da izni ile İİBF Orhan Oğuz Anfisi’nde gerçekleşti.

Projemiz ilk olarak eğitim takvimi gereği Os-mangazi Üniversitesinde hayat buldu. Aşağı-da detayları verilen projenin benzerinin 2012 eğitim takvimi bahar döneminde Anadolu Üniversitesi’nde uygulanması planlanmaktadır.10 Aralık 2011 tarihinde OGU İİBF Orhan Oğuz Anfisinde başlayan eğitimler 4 hafta sonu sürdü ve 8 Ocak - Şubat 2012 tarihin-de tamamlandı. Eğitim süresinin %75’ine katılan öğrencilere eğitim sonunda “Katılım Belgesi”, program sonunda yapılacak sınavdan %75 başarıyla geçen öğrencilere de “Başarı Sertifikası” ve-rilmesi kararlaştırıldı. “Başarı Sertifikası” altın-da Kalder Yönetim Kurulu Başkanı ile birlikte Sayın Rektörümüzün de imzasının bulunma-sı ve sertifikaların öğrencilere, düzenlenecek bir törenle verilmesi düşünüldü.

Page 53: Ocak-Şubat 2012

ŞUBELERDEN HABERLER/ESKİŞEHİR

59ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

EĞITIMLERI BAŞARIYLA TAMAMLANDIEğitim programının ilk baştaki hedef kit-lesi Mühendislik Fakültesi ve İİBF öğren-

cileri idi. Bu bağlamda eğitim içeriği ko-nusunda MMF Endüstri Müh. Böl. / Fen

Bil. Ens. Müdürü ve KalDer Eskişehir Şu-besi kurucu üyelerinden Prof.Dr. Nimetul-lah Burnak’ın görüşlerini de aldık. Proje ile ilgili olarak KalDer Bursa Şube-miz de bilgi ve tecrübelerini paylaşarak eğitimleri başarıyla yürütmemize kat-kı sağladılar.Programın duyurulmasında ve program süresince İİBF Toplam Kalite Kulübü öğ-rencileri de destek verdi. %60’ı İİBF ve %40’ı Mühendislik Fakülte-sinden olmak üzere toplam 44 öğrenci-nin katıldığı program Dekanlığın da izni ile İİBF Orhan Oğuz Anfisi’nde gerçekleşti.Eğitimler yukarıdaki tabloda isimleri be-lirtilen KalDer’in değerli üyelerinin katkı ve destekleri ile gerçekleşti. Her bir eğiticimiz projenin önemine inan-

EĞİTİM KONULARI E. SÜRESİ (SAAT)

EĞİTİCİNİN KURUMU

EĞİTİCİ İSMİ

EĞİTİCİNİN KURUMDAKİ GÖREVİ

1 OHSAS 18001 - İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi

4 TEI - TUSAŞ Ayyüce YALÇIN Endüstriyel Güvenlik Lideri

2 ISO 9001: 2008 KYS Temel Eğitimi 4 ARIKAN KRİKO Rana EREN Kalite Müdürü

3 Problem Çözme Teknikleri 4 BACCA Lütfi PİŞİREN Genel Müdür

4 ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemleri 4 ARIKAN KRİKO Rana EREN Kalite Müdürü

5 EFQM Mükemmellik Modeli 4 KalDer Salih YALÇIN Genel Sekreter

6 EFQM Mükemmellik Modeli 4 KalDer Uzm. Dr. A. Burak ERDİNÇ YK Başkanı

7 Bireysel ve Kurumsal İletişim 4 KalDer Bülent Özdoğan YK Üyesi, Başkan Vekili

8 Yalın Üretim 4 GKN DRIVELINE Gökhan PİŞKİN Üretim Mühendisliği Müdürü

9 5s - Endüstriyel Çalışma Ortamının Düzenlenmesi

4 TEI - TUSAŞ Doğan ATİK Master Black Belt

10 ERP Kurumsal Kaynak Planlama Eğitimi 4 GKN DRIVELINE Haldun ARGIN IS&IT Lideri

11 TPM - Toplam Verimli Bakım 4 ARÇELİK Gökşin SAYER TPM Ofis Sorumlusu / Üretim Uzmanı

12 6 Sigma 4 FORD OTOSAN Erkan TURAN 6 Sigma Master Black Belt

13 ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi

4 PINAR SÜT Merve KESKİN Kalite Güvence Mühendisİ

14 İnsan Kaynakları Yönetimi (Seçme ve Yer-leştirme Süreci, CV ve mülakat teknikleri)

4 ECZACIBAŞI-VITRA Asuman ALTAÇ İnsan Kaynakları Sorumlu Uzmanı

15 ISO 9001: 2008 KYS & ISO 14001 Entegrasyonu

4 TEI - TUSAŞ Tülin OĞRAK Kalite Güvence Lideri

16 Sınav ve cevaplar 2

Toplam 62

Page 54: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201260

ŞUBE

LERD

EN H

ABER

LER/

ESKİ

ŞEHİ

R

Öğrencilerimizin aldıkları eğitimlerin uygulamalarını yerinde görmelerinin önemini benimsediğimiz için değerli üyelerimizden bu anlamda da destek talebinde bulunduk. Konuyla ilgili olarak 5 Ocak - Şubat 2012 tarihinde Eczacıbaşı Vitra’nın Bozüyük tesislerini gezme imkanı bulduk.Vitra gezisinde aynı zamanda eğitim programımızda da yer alan Sayın

Asuman Altaç’ın karşıladığı öğrenci gurubumuza İSG ve Çevre Sorumlu Uzmanı Erkan Yılmaz rehberlik etti.

Bundan sonraki ilk fabrika gezisi ise 28 Şubat 2012 tarihinde Arçelik Eskişehir tesislerine olacaktır.

FABRIKA GEZILERI

BAŞKANIN YORUMU VE SERTİFİKA TÖRENİKendisi de fiilen eğitime katılan ve EFQM Mükemmellik Modeli hakkında bilgi ve tecrübelerini öğrencilerle paylaşan KalDer Eskişehir Şb. Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Uzm. A. Burak Erdinç program sonunda şu değerlendirmelerde bulundu :“Bizler, geleceğimizi emanet edeceğimiz öğrenci arkadaşlarımızın her birini birer yönetici adayı olarak görüyoruz ve bu eğitim projesi ile TKY konusunda kendilerine farkındalık yaratmak, onlara iş hayatına hazırlanmaları için bu anlamda katkı sağlamak istedik. Eğitim sonunda gerek sözel gerekse yazılı formlardan aldığımız geri

bildirimler ne denli faydalı bir proje gerçekleştirdiğimizi göstermiş, bizleri son derece mutlu etmiştir. Elbette yorucu bir süreç oldu ancak alınan sonuç tüm yorgunluğa dediğini göstermiştir. Bu anlamlı projede bize destek veren başta Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Hasan Gönen’e, hafta sonu istirahat zamanlarından feragat ederek öğrencilerimizle engin bilgi ve deneyimlerini paylaşan kıymetli üyelerimize (kurumlarına ve kendi şahıslarına), şube çalışanlarımıza ve İİBF Toplam Kalite Kulübüne teşekkür ediyorum.

dıkları için hafta sonlarının kıymetli saat-lerinden fedakarlık ederek öğrencilerimi-ze bilgi ve deneyimlerini aktardırlar.Her eğitim sonunda eğitim değerlendir-me formu ile öğrencilerden geri bildirim-ler alındı. Burada alınan olumlu yorumlar-

la birlikte tespit edilen iyileştirmeye açık alanlar, eğitim sürecinin ilerleyen projele-ri için düzletici faaliyet girdisi oluşturdu.Tüm eğitimler sonunda projenin tamamı-nı değerlendirmesi istenen öğrencilerimi-zin genel memnuniyet oranı 5 üzerinden

4,6 olarak gerçekleşti ve yazılı kayıtlarda şu türde yorumlar geldi:Bu sertifika programına sadece bir sertifi-kam daha olur diye girdim ama elde etti-ğim kazanımlardan sonra “iyi ki bu prog-rama yazılmışım” diyorum.Bireysel anlamda kendine vizyon çizmeye, kendi SWOT analizimi yapmaya başladım.Bir takım sorunlarımın üstesinden gelmek için problem çözme tekniklerini kullan-maya başladım.

Page 55: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201262

EĞİT

İM TA

KVİM

İ

KalDer Merkez (İstanbul) Ocak-Şubat-Mart 2012 Eğitim Programı

EĞİTİMLEROCAK ŞUBAT MART ÜYELER İÇİN

FİYAT - TL (%18 KDV HARİÇ)

ÜYE ADAYLARI İÇİN FİYAT - TL (%18 KDV HARİÇ)

AB PROJESİ YAZMA EĞİTİMİ 5-6. 420 530EĞİTİCİNİN EĞİTİMİ 16-

17.420 530

EĞİTİM YÖNETİMİ 14-15 420 530ETKİLİ SUNUM TEKNİKLERİ 9-10. 420 530İSTATİSTİKSEL PROSES KONTROL 6-7. 290 350KIYASLAMA 3-4. 290 350KAİZEN 30 220 280MÜŞTERİ İLİŞKİLERİNİN ETKİLİ YÖNETİMİ VE CRM İÇİN UYGUN İŞ MODELİNİN OLUŞTURULMASI

27-28 420 530

MÜŞTERİ MEMNUNİYETİNİN ETKİLİ YÖNETİMİ VE İŞ SÜREÇLERİYLE İLİŞKİLENDİRİLMESİ

3-4. 420 530

NLP 15 220 280PERFORMANS SONUÇLARININ ÜCRETE YANSITILMASI

8 220 280

POZİSYON DEĞERLENDİRME VE ÜCRET BELİRLEME

1-2. 420 530

PROBLEM ÇÖZME TEKNİKLERİ 19-20 290 350STRATEJİK YÖNETİM VE DENGELİ HEDEFLERLE KURUMSAL VE BİREYSEL PERFORMANS YÖNETİMİ

23 220 280

STRATEJİK PLANLARIN BİREYSEL HEDEFLERE İNDİRGENMESİ VE ÇALIŞANLARIN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ

12-13.

420 530

STRESİN ABC’Sİ VE BAŞA ÇIKMANIN ADE’Sİ (STRESLE BARIŞ İÇİNDE YAŞAMAK )

17 220 280

SÜREÇ YÖNETİMİ ve İYİLEŞTİRİLMESİ

30-31 420 530

TELEFONDA ETKİN İLETİŞİM 28 220 280TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ 14 170 200TOPLAM ÜRETKEN YÖNETİM 20-21 420 530YÖNETİCİLER İÇİN MALİYET DÜŞÜRMENİN İPUÇLARI VE TEKNİKLERİ

20 220 280

Page 56: Ocak-Şubat 2012

63ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

EĞİTİM TAKVİM

İ

KalDer Merkez (İstanbul) Ocak-Şubat-Mart 2012 Eğitim Programı

EĞİTİMLEROCAK ŞUBAT MART ÜYELER İÇİN

FİYAT - TL (%18 KDV HARİÇ)

ÜYE ADAYLARI İÇİN FİYAT - TL (%18 KDV HARİÇ)

ISO 14001 ÇEVRE YÖNETİM SİSTEMLERİ

17-18 420 530

ISO 16949 OTOMOTİV SEKTÖRÜ KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ

30-31 420 530

ISO 31000 İLE KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ VE SİSTEM KURULUŞU

15-16.

420 530

ISO 9001 : 2008 KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ

11-12 9-10 1-2 290 350

ISO 9001 : 2008 KURULUŞ İÇİ KALİTE DENETÇİSİ

26-27-28

27-28-29 22-23-24

540 660

BS 25999 - İŞ SÜREKLİLİĞİ YÖNETİMİ-FARKINDALIK

27 220 280

OHSAS 18001:2007 İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ YÖNETİM SİSTEMİ

3-4. 420 530

EFQM MÜKEMMELLİĞE YOLCULUK (J2E)

27-28-29. 1000 1200

EFQM MÜKEMMELLİK MODELİ DEĞERLENDİRİCİ EĞİTİMİ (EAT)

7 ŞUBAT5-6 MART

1600 1900

ÇALIŞTAY HAFTASI 13 ŞUBAT BEDENİMİZ NASIL KONUŞUYOR

220 280

14 ŞUBAT SOSYAL MEDYA

220 280

15 ŞUBAT MAKİ GAMİ

220 280

16 ŞUBAT EFQM J2E

220 280

17 ŞUBAT SORUN ÇÖZME KABİLİYETİ

550 600

Genel Bilgiler :

* Aynı kuruluştan 3-4 kişinin katılımında %10 indirim uygulanmaktadır. (Kampanya kapsamındaki ISO 9001:2008 KYS, İstatistiksel Proses Kontrol, Kıyaslama, Problem Çözme Teknikleri eğitimleri için geçerli değildir.)

* Aynı kuruluştan 5 kişi ve üstü katılımlarda %20 indirim uygulanmaktadır. (Kampanya kapsamındaki ISO 9001:2008 KYS, İstatistiksel Proses Kontrol, Kıyaslama, Problem Çözme Teknikleri eğitimleri için geçerli değildir.)

* Kamu ve Sivil Toplum Kuruluşu çalışanları ile öğrencilere %25 indirim uygulanmaktadır. (Kampanya kapsamındaki ISO 9001:2008 KYS, İstatistiksel Proses Kontrol, Kıyaslama, Problem Çözme Teknikleri eğitimleri için geçerli değildir.)

*Katılımcılara ancak tek bir indirim uygulanmaktadır.

* Ücretlere %18 KDV ilave edilecektir.

* Eğitimlere katılmak için lütfen web sayfamızdaki başvuru formunu doldurunuz.

* KalDer eğitim tarihlerini değiştirme hakkını saklı tutar.

Page 57: Ocak-Şubat 2012

ÖNCE KALİTE Ocak - Şubat 201264

KÜLT

ÜR-S

ANAT

Rusya, Ukrayna, Kazakistan, Türkmenistan, Azerbaycan gibi ülkelere açılan Türk işadamları ve girişimciler sadece kendi şirketlerini büyütmekle kalmayıp, bu coğrafyadaki özel sektörün gelişmesi, yerel firmaların

kurulması için de örnek oldular. Bu kitapta, 1990’ların başında ticaret yapmak, okumak ya da çalışmak için Rusya’ya giden Yavuz Eroğlu, Levent Endam, Mustafa Çalkan, Halil Kanpak, Bahattin Demirbilek, Volkan Ergün, Hasan Ünlüsoy, Neşet Koçkar

ve Murat Gündoğdu’nun öykülerini bulacaksınız.

Henüz 25 yaşında ve 3 şirketin patronu olan Erdem Genç’in “20 Yaşında Patron Olmak” isimli kitabı Parkkitap’tan çıktı. Şirketlere takım çalışması ve motivasyon atölyeleri düzenleyen Genç’in yaşam hikayesini okurken başarının sırrının belirli bir formülü olmadığını çözümleyeceksiniz. Genç’ın kısa sürede yakaladığı başarının arkasındaki gerçeklere tüm yalınlığı ile şahit olacaksınız.

Gazeteci Hicran Aygün’ün Kanlı Kontesler isimli kitabı çıktı. Aygün, bir kadını cinayete iten nedenleri araştırmak için yola çıktı ve on beş kadın katille görüştü. Sekizi dışında hikâyelerin aynı olduğunu fark etti. Kadınlar yaptığı röportajların yer aldığı kitap toplumsal bir sorunu mercek altına alıyor. Bir solukta okuyacağınız bu kitap, “Bir kadın neden katil olur” sorusunun cevabını veriyor.

Bill McKibben’in Düünya isimli kitabı Emel Anıl’ın çevrisiyle okuyucuyla buluştu. Yirmi yıl önce iklim değişimi konusundaki ilk uyarılardan biri olan The End of Nature’ı yazan McKibben, bu farklı gezegene başka bir isim veriyor: Düünya (Eaarth). Kitapta önce bu yeni dünyanın özelliklerini tespit eden McKibben, Düünya’yı yaşanır bir yer haline getirmek için yapmamız gerekenleri anlatıyor. Yazara göre gündelik hayatımızı ve yaşam biçimimizi de içeren çok temel bir değişim yaratmalıyız. Üstelik hemen harekete geçmek zorundayız.

Osmanlı ve Venedik İmparatorluklarının ortak tarihi, genellikle medeniyetler çatışması görüşü çerçevesinde, bir rekabet ve düşmanlık hikâyesi olarak anlatılır. Erken modern dönemdeki Doğu Akdeniz’i yeni bir bakışla ele alan Eric R.

Dursteler ise bu ortak tarihin bu kadar basit bir ikili karşıtlık olarak okunamayacağını gözler önüne seriyor. Altı ayrı arşivden derlediği belgeler ışığında, Osmanlı-Venedik ilişkilerinin Yeniçağ başlarından Yakınçağ başlarına uzanan tarihine yeni bir bakış getiriyor. Bu tarihi, medeniyetler çatışması çerçevesinden çıkartarak, bir arada varoluş başlığı altında sunuyor.

Yurtdışından ilk Türk fizik tedavi doktoru olarak geri dönen ve hocaların hocası olarak da anılan Osman Cevdet Çubukçu’nun 53 yılını verdiği meslek yaşamı, aynı zamanda bilim tarihimizden bir kesit olan Tıbbiye’nin ve Bir Tıbbiyelinin Öyküsü isimli eser Nadire Berker ve Selim Yalçın’ın kaleminden okuyucuyla buluşuyor. Modern Türk tıbbının kapsamlı tarihçesinin sunulduğu kitap Türkiye ekonomisi içerisinde önemli bir yer edinen sağlık sektörünün gelişim sürecine de ışık tutuyor.

TÜRK GİRİŞİMCİLER RUSYA’DA

20 YAŞINDA PATRON OLMAK

KANLI KONTESLER

DÜÜNYA’YA BURADAN BAKIN

İSTANBUL’DAKİ VENEDİKLİLER

BİR TIBBİYELİNİN ÖYKÜSÜ

Page 58: Ocak-Şubat 2012

KÜLTÜR-SANAT

65ÖNCE KALİTEOcak - Şubat 2012

Türkiye Müteahhitler Birliği Yüksek İstişare Konseyi Üyesi olan Yaşar Özkan, yazdığı makalelerini ‘Tanrıya Giden Yolda Karşılaştıklarım’ isimli kitapta topladı. Kitap içinde bütünleşen, birbirinden farklı makaleler yer alıyor. Kuantum fiziği, evren bilimi ve mistik üzerine tespitlerin yer aldığı makaleler aslında ortak bir noktaya dikkat çekiyor.

David R. Montgomery’in Toprak isimli kitabı çıktı. Washington Üniversitesi’nde Dünya ve Uzay Bilimleri profesörü olan David R. Montgomery, verimle toprak katmanını tamamın kaybetmemek için insanın neler yapmasını gerektiği anlatılıyor. Kitapta toprağın yıllar içerisinde değişen işlenme şekillerine ait fotoğraflar ve eşsiz bilgiler yer alıyor.

Onur Bilge Kula’nın kitabı Anadolu’da Çoğulculuk ve Tolerans iki temel kavram olan çoğulluk ve tolerans, insanlık tarihinin özellikle dünya dinlerinin ortaya çıkmasından sonraki en büyük felsefi sorunları inceliyor. Kula’nın çalışması; siyasal ve kültürel yaşam tarzına güncel yansımaları da olan böyle önemli bir felsefi sorunsalı kültür, felsefe ve edebiyat tarihi açısından önemli olan özgün metinlerinde yorumlamaya ve açımlamaya çalışıyor.

Yazar Kitapla ilgili olarak ‘’akıp giden hayatta geçmişle yüzleşmek, geçmişi yeniden sorgulamak ve geçmişle bir kez daha başbaşa kalmak...Kim olduğumuzu, nereye

ait olduğumuzu, yitip gidenlerin aslında yaşadıkları süre boyunca çok fazla önem taşıdıklarını anlamak ve bir nevi geçmişle hesaplaşma’’ diyor...Kitap Kırklareli’de küçük bir sokakta yaşanan gerçek hayattan kesitleri anlatıyor...

TANRIYA GİDEN YOLDA KARŞILAŞTIKLARIM

TOPRAK: UYGARLIKLARIN EREZYONU

ANADOLU’DA ÇOĞULCULUK VE TOLERANS SALÇALI EKMEK

Parlak Fikirler Nasıl Doğar- İnovasyonun Doğal Tarihi isimli

kitabın yazarı Steve Johnson. Kitapta

inovasyonu teşvik eden verimli

ortamların sahip olduğu ortak özellikleri

tarihi bir bakış açısıyla ve sanat,

bilim ve teknoloji gibi farklı yaratıcılık

alanlarını da kapsayacak şekilde

inceliyor. Yazar bulduğu cevapları

okurlarıyla paylaşıyor.

İNOVASYONUN DOĞAL TARİHİ

Page 59: Ocak-Şubat 2012

22x28.5cm BS DAGCIcp.fh11 1/26/12 1:55 PM Page 1

Composite

C M Y CM MY CY CMY K