162
AI,100 Yüksek gemi sınıfı,istenilen en yüksek kurallara uygun yapılmış gemi ABACK Arkada kıç tarafta,pupada ABAFT Arkada,kıç tarafta ABAFT THE BEAM Kemerenin gerisinde ABANDONMENT Terk.Sigortalının 'hükmi tam ziya' gerçekleşmiş sayılacak şekilde,hasara uğramış gem ABANDONMENT CLAUSE Terk klozu.Geminin hangi koşullar altında sigortalı tarafından sigortacıya terkedileceğin ABANDONMENT OF VOYAGE Seferi yapmaktan vazgeçmek,seferi iptal etmek. ABANDON THE VESSEL Gemiyi terketmek ABATE Rüzgarın hafiflemesi,rüzgarın mayna olması. ABEAM Kemere yönü,doğrultusu,borda istikameti,apazlama,omurgaya dik açıda. ABEAM,AT Bordada ABOARD Gemide,geminin içinde ABOARD,ALL Herkes gemiye ABOARD,TO FALL Çatmak,üstüne düşmek ABOUT SHIP Alesta tramola kumandası ABOVE DECK GIRDER Ambar ağızları arasında,pruva pupa yönünde,vurulan Görder A BRACKET Gemilerde şaft çıkışını sağlamlaştırmak için uygulanan braket şekli.A braketi. ABRASSIVE Zımpara ABREAST Borda yönü,borda bordaya ABREAST,KEEP Borda bordaya ABREAST,TO BE Borda bordaya ABSOLUTE HUMIDITY Mutlak nem.Bir metreküp hava içinde bulunan su buğusu niceliği,gram sayısı. ABSOLUTE TOTAL LOSS Mutlak tam ziya.Geminin tamamen zayi olması,tamirinin hiç söz konusu olmaması ABSOLUTE ZERO Mutlak sıfır.Sağlanması olanağı bulunan en düşük sıcaklık.-273,16 C ABURTON Enine istif.Varil,kağıt rulosu gibi yüklerin eksenlerinin kemerelere paralel olacak biçimd ABYSS Deniz uçurumu A/C Account current-Cari hesap kısa yazılışı a/c Account-Hesabına kısa yazılışı Acc Accepted,Acceptance-Kabul edilmiş,kabullenme kısa yazılışı A.&C.P. ( A.C.P.) Anchors and chains proved-Demirler ve zincirler bakıldı kısa yazılışı A CAST Kazazede olmuş tekne ACCEPTANCE Poliçeyi kabul etmek,imzalamak ACCEPTANCE TEST Tesellüm ( teslim almak ) deneyi ACCES HOLE Gemi inşa halinde iken inşaatı kolaylaştırmak için bırakılan açıklık.Giriş,çıkış menfezi. ACCIDENT,TO MEET Kazaya uğramak ACCOMODATE Barındırmak. ACCOUNT Hesap ACCOUNTANT Muhasebeci ACLINIC LINE Mıknatısi ekvator. ACLOUD Bulutlu. A COCKBILL Demirleneceği zaman demirin loçadan çıkarılıp deniz seviyesine kadar salya edilmesi ACRONICAL Güneşin batışında doğan,doğuşunda batan göksel cisim. ACT Kanun,yasa. ACTINOMETER Radyasyon şiddetini ölçmek için kullanılan alet ACT OF GOD Allahtan gelen,fors majör,elde olmayan,mücbir sebep ACTUAL TOTAL LOSS Hakiki tam ziya.Anılan hususun fiilen,gerçekten harap olması a/d After date-anlaşılan tarihten sonra kısa yazılışı ADDED MASS Ek su kütlesi,geminin yapabileceği 3 değişik öteme hareketinde (dalıp-çıkma,boy ekse ADDENDUM Zeyilname ADDITIONAL POLICY Zeyilname ADDRESS COMMISSION Donatan tarafından kiracıya ödenen komisyon ADDRESS,FREE OF Address commission ödenmez ADIABATIC Sıcaklığı değişmeyen.Etrafa ısı vermeden,etrafdan ısı almadan durum değişikliği. ADJACENT ZONE Karasulardan hemen sonra gelen sular ADJUSTER Ayarlayıcı,düzeltici,eksper,dispaçör,bölüştürücü ADJUSTING WEDGE Denize indirilecek gemiyi yükseltmek için kullanılan siğil ADJUSTMENT OF MAGNETIC COMPASS Magnetik pusula düzeltimi,tashihi. ADMISSION Üfürme. ADMISSION OF SEAWORTHINESS Denize elverişlilik sertifikası. ADRIFT Geminin sürüklenişi,başıboş olması ADRIFT,BREAKING Sürüklenmeyi durdurmak. AD.VAL. Advalorem-değer üzerinden kısa yazılışı ADVALOREM DUTY Gümrük rüsumunun değer üzerinden alınması

SÖZLÜK

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: SÖZLÜK

AI,100 Yüksek gemi sınıfı,istenilen en yüksek kurallara uygun yapılmış gemi

ABACK Arkada kıç tarafta,pupada

ABAFT Arkada,kıç tarafta

ABAFT THE BEAM Kemerenin gerisinde

ABANDONMENT Terk.Sigortalının 'hükmi tam ziya' gerçekleşmiş sayılacak şekilde,hasara uğramış gemiyi sigortacıya terkederek tam ziya teminatı ödenmesini istemesini ifade eden sigorta terimi.

ABANDONMENT CLAUSE Terk klozu.Geminin hangi koşullar altında sigortalı tarafından sigortacıya terkedileceğini belirten deniz sigorta klozu.

ABANDONMENT OF VOYAGE Seferi yapmaktan vazgeçmek,seferi iptal etmek.

ABANDON THE VESSEL Gemiyi terketmek

ABATE Rüzgarın hafiflemesi,rüzgarın mayna olması.

ABEAM Kemere yönü,doğrultusu,borda istikameti,apazlama,omurgaya dik açıda.

ABEAM,AT Bordada

ABOARD Gemide,geminin içinde

ABOARD,ALL Herkes gemiye

ABOARD,TO FALL Çatmak,üstüne düşmek

ABOUT SHIP Alesta tramola kumandası

ABOVE DECK GIRDER Ambar ağızları arasında,pruva pupa yönünde,vurulan Görder

A BRACKET Gemilerde şaft çıkışını sağlamlaştırmak için uygulanan braket şekli.A braketi.

ABRASSIVE Zımpara

ABREAST Borda yönü,borda bordaya

ABREAST,KEEP Borda bordaya

ABREAST,TO BE Borda bordaya

ABSOLUTE HUMIDITY Mutlak nem.Bir metreküp hava içinde bulunan su buğusu niceliği,gram sayısı.

ABSOLUTE TOTAL LOSS Mutlak tam ziya.Geminin tamamen zayi olması,tamirinin hiç söz konusu olmaması

ABSOLUTE ZERO Mutlak sıfır.Sağlanması olanağı bulunan en düşük sıcaklık.-273,16 C

ABURTON Enine istif.Varil,kağıt rulosu gibi yüklerin eksenlerinin kemerelere paralel olacak biçimde istiflenmesi.

ABYSS Deniz uçurumu

A/C Account current-Cari hesap kısa yazılışı

a/c Account-Hesabına kısa yazılışı

Acc Accepted,Acceptance-Kabul edilmiş,kabullenme kısa yazılışı

A.&C.P. ( A.C.P.) Anchors and chains proved-Demirler ve zincirler bakıldı kısa yazılışı

A CAST Kazazede olmuş tekne

ACCEPTANCE Poliçeyi kabul etmek,imzalamak

ACCEPTANCE TEST Tesellüm ( teslim almak ) deneyi

ACCES HOLE Gemi inşa halinde iken inşaatı kolaylaştırmak için bırakılan açıklık.Giriş,çıkış menfezi.

ACCIDENT,TO MEET Kazaya uğramak

ACCOMODATE Barındırmak.

ACCOUNT HesapACCOUNTANT MuhasebeciACLINIC LINE Mıknatısi ekvator.

ACLOUD Bulutlu.

A COCKBILL Demirleneceği zaman demirin loçadan çıkarılıp deniz seviyesine kadar salya edilmesi

ACRONICAL Güneşin batışında doğan,doğuşunda batan göksel cisim.

ACT Kanun,yasa.

ACTINOMETER Radyasyon şiddetini ölçmek için kullanılan alet

ACT OF GOD Allahtan gelen,fors majör,elde olmayan,mücbir sebep

ACTUAL TOTAL LOSS Hakiki tam ziya.Anılan hususun fiilen,gerçekten harap olması

a/d After date-anlaşılan tarihten sonra kısa yazılışı

ADDED MASS Ek su kütlesi,geminin yapabileceği 3 değişik öteme hareketinde (dalıp-çıkma,boy ekseni boyunca öteleme,yanal öteleme) gemi ile birlikte hareket etti

ADDENDUM Zeyilname

ADDITIONAL POLICY Zeyilname

ADDRESS COMMISSION Donatan tarafından kiracıya ödenen komisyon

ADDRESS,FREE OF Address commission ödenmez

ADIABATIC Sıcaklığı değişmeyen.Etrafa ısı vermeden,etrafdan ısı almadan durum değişikliği.

ADJACENT ZONE Karasulardan hemen sonra gelen sular

ADJUSTER Ayarlayıcı,düzeltici,eksper,dispaçör,bölüştürücü

ADJUSTING WEDGE Denize indirilecek gemiyi yükseltmek için kullanılan siğil

ADJUSTMENT OF MAGNETIC COMPASS Magnetik pusula düzeltimi,tashihi.

ADMISSION Üfürme.

ADMISSION OF SEAWORTHINESS Denize elverişlilik sertifikası.

ADRIFT Geminin sürüklenişi,başıboş olması

ADRIFT,BREAKING Sürüklenmeyi durdurmak.

AD.VAL. Advalorem-değer üzerinden kısa yazılışı

ADVALOREM DUTY Gümrük rüsumunun değer üzerinden alınması

Page 2: SÖZLÜK

ADVALOREM FREIGHT Yüksek değerli yüke vurulan konişmento navlunu

ADVANCE 1)Avans.Alt yada üst ölü noktasından önce. 2)İlerleme.Geminin rota değiştirmeye başladı

ADVANCE FREIGHT Peşin,avans navlun.Geminin yükleme limanında masraflarını karşılamak üzere ve navluna mahsuben ta

ADVANCE NOTE Kaptan tarafından gemiadamına verilen avans ödeme belgesi.

ADVECTION Meteorolojide geniş bir alana ve uzaklara devir yoluyla ısı taşıma şekli.Yatay hava hareketi.Herhangi bir meteorolojik elemanın (hava,nem,sıcaklık) yatay olarak iletimi.

ADVECTION FOG Soğuk hava üzerinde hareket eden sıcak ve rutubetli havanın oluşturduğu sis

ADVENTURE Risk,tehlike.Sigortanın karşıladığı tehlike.

ADVICE NOTE Yükün yüklendiğini bildiren not

AERIAL Anten ( radar veya telsiz )

AEROGRAPH Aerograf.Basınç,sıcaklık ve nemi kaydeden alet

A.F. Advance Freight kısa yazılışı

AFFIDAVIT Yeminli beyan,ifade,takrir

AFFIRMATIVE Olumlu anlamda kullanılan C işaret sancağı.Evet.

AFFREIGHMENT Bir gemiyi taşıma için kiralamak.Navlun anlaşması

AFLOAT Yüzer halde,alargada.

AFLOAT ALWAYS Daima yüzer hakde.

AFLOAT,COME Oturduktan sonra yüzmek,yüzdürülmek

AFORE Önde,başta

AFT (AFTER) Geminin kıçı,kıç tarafı.

AFT,ALL Makine,köprüüstü gibi yerleri kıçda olan gemi tipi.

AFT DRAUGHT FIGURES Kıç kana rakamları.

AFTER BODY Geminin orta,en geniş kesiti gerisinde kalan kıç kısmı.Kıç payı.

AFTER CASTLE Kıç kasara.

AFTER DECK Gemi ortasından geriye doğru olan güverte.Kıç güverte.

AFTER FLAG STAFF Kıç gönder

AFTER FRAMES Gemi ortasından kıça doğru olan postalar.

AFTER MAST İki direkte grandi,üç direkte mizana direği

AFTER MAST HEAD LIGHT Grandi silyon feneri

AFTERMOST En kıç

AFTER PERPENDICULAR Gemi kıç üstünden dümen iğneciklerini takiben indirilen dikey hattın omurgayı kesmesi.Kıç dikme.

AFTER RAKE Kıç bodoslama.

AFTER SUMMER Pastırma yazı.

AFTER SWIM Geminin su içindeki kıç parçası,gemi battıkça büyür.

AGAINST THE SUN Saat yelkovanının aksine hareket.

a.g.b. Any good brand-herhangi iyi bir marka kısa yazılışı

AGE 1)Bir gök cisminin oluşmaya başladığı günden bugüne kadar geçirdiği zaman süresi. 2)Yeni ve dolunay zamanı ile takip eden springtide yüksek su zamanı arasındaki fark.

AGENT DISTRICT Bölge acentesi.

AGENT FORWARDING Başkaları nam ve hesabına yük toplayan ve yükleyen kişi veya şirket.Transitör.

AGE OF DIURNAL INEQUALITY Ay'ın transiti ile,kabarma alçalmada,en çok meyil etkisi arasındaki fasıla.

AGE OF DIURNAL TIDE Ay'ın en çok yükselim (meyil) zamanı ile takipeden günlük canlı yüksek su zamanı arasındaki fasıla.

AGE OF MOON En çok 29 1/2 gün olan değer.

AGE OF PARALLAX INEQUALITY Ay'ın yörüngesinde dünyaya en yakın noktası anı ile kabarma alçalmada palaktik etki arasındaki fark.

AGE OF TIDE Syzgy ile spring kabarma alçalmaları arasındaki fasıla.Diğer bir deyimle Ay'ın transit zamanı ile kabarmanın olu

AGGREGATE Beton kason yaparken kullanılan kum veya çakıl karışımı.Denizde beton,1 kısım çimento altı kısım kum çakıl olarak kullanılır.

AGGREGATE B/L FREIGHT Konişmento koşullarına göre ödenen navlun.

AGONIC LINE Doğal sapmasız noktaların birleştirilmesinden oluşan çizgi.

AGREED VALUE CLAUSE Taşınan beher parça için taşıyıcının sorumluluğunu sınırlayan bir konişmento koşulu

AGREEMENT Gemi kaptanı ile tayfa arasında yapılan anlaşma.

AGROUND Karaya oturmuş.

Agt Agent veya Against kısa yazılışı

a.h. After Hatch-kıç ambar ağzı kısa yazılışı

AHEAD Geminin baş tarafında,pruvasında

AHEAD REACH Tam yol ileriden makineyi geri yol yaparak,tam durmaya kadar geçen zaman

AHEAD STEERING TEST Seyir tecrübelerinde gemi tam yol ileri giderken dümenin değişik durumlarda test edilmesi

AIR BLAST Hava püskürtme.

AIR COCK Hava musluğu,hava valfı.

AIR,COMPRESSED Basınçlı,sıkıştırılmış hava.

AIR FREIGHT Uçak ile sevkAIR FUNNEL Ambarlara temiz hava göndermek için yapılan baca.Hava manikası.

AIR LIFT Helikopterle denizden insan kurtarma.

AIR MASS Hava kütlesi.Yatay olarak uzanan homojen bir yığın.Basınç,sıcaklık ve nemi ile çevresindeki havadan farklı cephe.

AIR PIPE Tanklara konulan hava kaçırma (firar) borusu

AIR PIPE LINE İlk hareket havası tüplerini makine silindirlerine bağlıyan boru devresi

Page 3: SÖZLÜK

AIR PORT Lumbuz

AIR PORT COVER Lumbuz kör kapağı

AIR,PURE Berrak hava

AIR PURIFIER Hava temizleyicisi,hava süzgeci,hava filtresi.

AIR RESCUE Havadan helikopterle yapılan kurtarma.

AIR RESISTANCE Üzerinde yol varken teknenin su üstü kısmının havaya karşı olan direnci.Buna wind resistance da denir.

AIR SCOOPS Manika,havalandırıcı

AIR SUCTION VALVE Hava giriş valfı.

AIR,TO BEAT THE Akıntıya kürek çekmek.

AIR VALVE Hava valfı.Dizel motorlarda silindire basınçlı havayı veren ve ilk hareketi sağlayan valf.

AIR VENT Hava kaçırma borusu.

AIR VENTILATOR Hava manikası.Havalandırıcı.

A-LEE Rüzgaraltı

ALGAE Deniz yosunu.

ALIGNMENT 1)Transite almak. 2)Layne almak.Bir şaftın bir eksene göre düzgün biçime getirilmesi.

ALIST Bir yana yatmış durumda olan gemi

ALLEYWAY Yaşam mahallindeki dar koridor

ALL ABOARD Herkes gemiye kumandası

ALL HANDS Bütün tayfa

ALL HANDS TO MUSTER Herkes güverteye,role talimine kumandası.

ALLISION Duran bir tekneye diğerinin çarpması

ALL OTHER PERILS Deniz poliçelerinde bu deyim,belirtilmiş muhataralara benzeyen bütün muhataraları ifade eder.

ALLOTMENT NOTE Gemiadamının ücretinin başkasına ödenmesi için verdiği belge.Mutemed kağıdı

ALLOWANCE Pay

ALL PURPOSES Hem yükleme hem de boşaltma için toplam zaman

ALL RISKS Bütün rizikolar,tehlikeler.Hariç tutulanlar dışında bütün nedenlerden doğacak kayıplara kar

ALL'S WELL Allah selamet versin.Bono vardiya

ALL TIME SAVED BOTH ENDS Yükleme ve boşaltmada kazanılan dispeç zamanı için kullanılan deyim

ALL TOLD Tüm taşıma kapasitesini belirtmek üzere navlun sözleşmelerinde kullanılan deyim,bütün dedveyt

ALONG SHORE Kıyı boyunca.

ALONGSIDE,COME Aborda olmak

ALONGSIDE DATE Yükleyecek geminin hazır olacağı tarih.

ALONGSIDE,TO BE Aborda olmak.

ALOW Aşağıda

ALTAR Havuzda payandaların vurulduğu üst basamak

ALT-AZIMUTH Yükseklik ve semt ile (güney açısı) göksel cisimden mevki bulma yöntemi

ALTERATION OF AGREEMENT Anlaşmanın değiştirilmesi.

ALTERNATING AND FLASHING LIGHT Değişen ve çakar fener.

ALTERNATIVE CURRENT Alternatif akım.Değişken,dalgalı akım.

ALTERNATOR Alternatif akım üreten.

ALTIMETER Basınç yerine yükseklik gösteren aneroid barometre.

ALTITUDE Yükseklik,göksel cismin ufuktan açısal yüksekliği.

ALTITUDE CIRCLE Zenith,Başucu noktasından geçen,ufku dikey olarak kesen,göksel büyük daire.Yükseklik dairesi.

ALUM Şap.

ALUMINIUM POWDER Galvaniz tozu.

A.M. Ante Meridiem in kısa yazılışı.

AMAIN Çabuk ve süratli.

AMALGAM Civanın bir maden ile birleşmesi.

AMALGAMATED TROUGH Civalı,yapma ufuk kabı.

AMBER Sarı renkli yarı şeffaf,topraktan çıkarılan sakız şeklinde bir maddedir.Mücevher işlenmesinde ve pipo yapımında kullanılır.Özel yük olarak ta

AMBERGRIS Güzel kokulu,ateş alabilen bir yüktür.Afrika,Hind ve Brezilya denizlerinde bulunan kaşalot balinadan elde edilir.Parfüm sanayinde kullanılır.

AMERICAN CLAUSE Deniz poliçelerine konulan bu koşul ile,aynı değer aynı rizikolara karşı iki defa sigorta edilmi

AMIDSHIP Geminin ortasında.

AMIDSHIP GUY Orta abli.Buna midship guy veya spanner guy da denir

AMMUNITION Cepane.

AMORTIZATION Aşınma payı.Amortisman.

AMOUNT MADE GOOD Müşterek avaryada tazmin edilen miktar.Buna General Average Allowance da denir.

AMPHIBIA Hem denizde hem karada yaşayan hayvanlar.

AMPHIBIOUS Hem karada hem denizde kullanılan.

AMPHIDROMIC POINT Cotidal Lines ların kesiştiği yerler olup buralarda Range of Tide yoktur.

AMPLITUDE 1)Genlik. 2)Değişen yıldızlarda,en fazla parlaklık ile en sönük durum arasındaki fark. 3)Sia.Bir gök cisminin merkezi tam ufuk üzerinde bulundu

AMPLITUDE OF TIDE Ortalama kabarma alçalma seviyesi ile yüksek veya alçak su seviyeleri arasındaki fark.

ANABATIC Isınan havanın yukarı doğru hareketi.

Page 4: SÖZLÜK

ANCHOR,ADMIRALTY Çipolu demir.

ANCHOR AND CHAIN CLAUSE Deniz sigorta poliçelerine konulan bu koşul ile sigortacılar gemi yüzer haalde iken hava nedeni ile kopan ve giden demir ve zincirin bulunması için gerekli olan masraflardan sorumlu olmayacakları ifade edilir.

ANCHOR APEAK Demir apiko

ANCHOR ATRIP Demir salpa

ANCHOR BILL Demirin gagası

ANCHOR,BOWER Göz demiri

ANCHOR BOW STOPPER Demir zinciri bosası

ANCHOR,CAST Demir atmak,demirlemek,fundo etmek.

ANCHOR CROWN Demir memesi

ANCHOR DREDGING Demirin yeterli kalomaya sahip olamaması veya deniz dibinin özelliği nedeniyle dipte taraması

ANCHORED Demirde,demirli.

ANCHOR FLUKE Demir tırnağı

ANCHOR FOUL Çift demirin birbirine dolaşması,çapariz alması veya demirin dipte bir şeye takılması.Demir voltalı.

ANCHOR GEAR Demir,zincir,ırgat,loça,zincirlik vb. toplamı.

ANCHOR HOLD Demir tutuyor,taramıyor

ANCHOR,KEDGE Tonoz demiri

ANCHOR OFF GROUND Demir salpa,dipten koptu

ANCHOR PALM Demir tırnağı

ANCHOR PEA OR BILL Demir gagası.

ANCHOR PEAK Demir tırnak ucu.

ANCHOR RING Demir anelesi

ANCHOR'S AWEIGH Demir salpa,demir koptu

ANCHOR SHANK Demir bedeni

ANCHOR'S IN SIGHT Demirin vira edilirken görünmesi

ANCHOR,STOCKED Çipolu demir,Admiraltı demir.

ANCHOR,STOCKLESS Çiposuz demir.Alafranga demir.

ANCHOR,STREAM Tonoz demiri.

ANCHOR,TO COME TO Demirlemek,demir yerine gelmek.

ANCHOR,TO DRAG THE Demirin taraması

ANCHOR,TO LET THE Demiri fundo etmek,demirlemek.

ANCHOR,TO LIE AT Demirde yatmak

ANCHOR,TO STOW Demiri bosalamak

ANCHOR WEIGH Demirin kalkması,dipten kesilmesi.

AND ARRIVAL Sigorta poliçesinde kullanılan bu deyim ile ''poliçe müddeti içinde geminin tam ziya olmaması

ANEMOGRAM Kaydeden,rüzgar ölçer.

ANENOMETER Rüzgarın kuvvet ve hızını ölçen alet

ANEROID BAROMETER Madensel barometre.

ANGARY Geminin ve yükün müsaderesi,tutuklanması.

ANGLE Köşebent

ANGLE BAR L şeklinde köşebent,çubuk lama

ANGLE BEAMS Köşebent profil kemereler.

ANGLE FRAMES Köşebent postalar.

ANGLE IRON L köşebentin içine konulmuş sağlamlaştırıcı,stifner.

ANGLE LUG Gemi yapımında iki parçayı birleştiren parça.Çektirme köşebendi.

ANGLE OF CUT İki mevki hattının kesişerek oluşturduğu açı.

ANGLE OF DIP 1)Pusula ibresinin ufuk ile yaptığı açı.Buna angle of inclination da denir. 2)Ufkun açısal olarak alçalma de

ANGLE OF HEEL Bayılma açısı.Buna heeling angle veya list de denir.

ANGLE OF INCIDENCE Geliş açısı.

ANGLE OF REPOSE Kayma açısı.Dökme olarak yüklenen tahıl,kömür vb. yüklerin ambarda durumlarını koruyabilece

ANGLER Olta ile balık tutan adam.

ANGULAR DIAMETER Ay yada güneş gibi gök cisimlerinin gerçek çap uçlarını gözlemciye birleştiren iki doğru arasındaki açı.

ANGULAR DISTANCE Gözlemciye göre iki cisim arasındaki açısal mesafe.

ANGULAR VELOCITY Açısal hız.Devinen cismi duran bir noktaya birleştiren doğru parçasının (yarıçap vektörü) birim zamanda taradı

ANISETTE Anasonlu içki.

ANNEALED STEEL Tavlanmış çelikten yapılmış demir.Yumuşak demir.

ANNEALING Tavlama.

ANNUAL ABERRATION Yıllık sapınç.Yerin güneş çevresindeki dolanma deviminden ileri gelen ışık sapması yada yıldızların yer de

ANNUAL BOILER SURVEY Yıllık kazan sörveyi.

ANNUAL CONSTITUENT (OF TIDE) Güneşin dünyaya olan uzaklığı sonucu kabarma alçalmada olan değişiklik.

ANNUAL INEQUALITY Mevsimlik ve periyodik olan kabarma alçalma değişimi.

ANNUAL PARALLAX Yıllık ıraklık açısı.Bir gök cisminden,bir yıldızdan bakıldığında yer ile güneş doğrultuları arasında kalan açının saniye biriminde de

ANOMALISTIC Düzgün olmayan.

ANOMALISTIC MONTH Ayrıksı ay.27,25964 gün.Ay'ın yörüngesindeki,yerberi noktasından ard arda iki geçiş arasındaki zaman farkı.

Page 5: SÖZLÜK

ANOMALISTIC YEAR Ayrıksı yıl.Yerin kendi yörüngesindeki günberi noktasından ard arda iki geçişi arasındaki zaman farkı.365 gün 6 saat 13 dakika 53 saniye.

ANSAE Saturn gezegeninin etrafındaki halka.

ANSWER (The helm) Dümene bakmak,dümen dinlemek.

ANTARCTIC 66 derece 33 dakika güney enleminin güneyinde kalan dünya parçası.

ANTARCTIC CIRCLE 66 33 S enleminden geçen paralel dairesi.

ANTECIANS Ekvator,eşlek hattının her iki tarafında aynı enlem ve boylamda yaşıyan insanlar.

ANTEDATE İmza gününden evvelki gün.Yürürlük kazanması için belgeye buna göre tarih atmak.

ANTE MERIDIEM Öğleden evvel.Kısaca AM.

ANTENNA BALOON Uçurtma anten.

ANTENNA KITE Uçurtma anten.

ANTENNA RESISTANCE Anten verim kaybı.

ANTHELION Güneş aldatması.Gerçek güneşin karşıt yönünde görülen yalancı güneş.Güneş ışınlarının buz kristallerinde kırılmasıyla olu

ANTICORROSIVE Paslanmaz,paslanarak aşınmaz,paslanmayı önleyen

ANTICORROSIVE PAINT Birinci kat karina boyası

ANTICYCLOLYSIS Bir antisiklonun zayıflaması,kaybolması.

ANTI CYCLONE Yüksek basınç alanı.

ANTI CYCLONE REGIONS 30 derece kuzey ve 30 derece güney enlemler arasında kalan bölge.

ANTIFOULING PAINT Zehirli 2.kat karina boyası

ANTIPLEON Meteorolojik koşullar ve faktörlerin normalin altında olduğunu anlatmak için kullanılan meteorolojik bir deyim.

ANTIPODEAN DAY 180 derece boylamını batıya doğru seyirle geçişte kazanılan gün.

ANTIPODES Dünya yüzünde adı geçen bir yerin ters tarafındaki yer.

ANTI RUST Pas önleyici

ANTI SCALING Kazan taşının oluşmasını önleyici.

ANTISCORBUTIC Limon,portakal gibi iskorpit hastalığını önleyici narenciye türleri.

APEAK Apiko,demirin dipten kopması.

APERTURE Pervane evi,boşluğu.

APHELION Dünyanın güneşe en uzak olduğu nokta.Bu mesafe 152 milyon km.dir.

APLANATIC Optikde ışık sapması olmadan.

APLANATIC REFRACTION Göksel ışık sapması olmadan.

APOGEAN RANGE Apogee durumunda ortalama kabarma alçalma.Genellikle ortalama kabarma alçalmanın 0,8'idir.

APOGEAN TIDE Ay'ın yere en uzak olduğu zaman oluşan kabarma alçalma.

APOGEE Ay ve uydunun dolanımı sırasında yere en uzak olduğu nokta.

APOSTLES Baş omuzluk postalarının başları.

APPAREL Geminin sökülebilir takımları.

APPARENT ALTITUDE Görünen gök cisminin görünen ufukdan ölçülen açısal yüksekliği.

APPARENT AREA Bu deyim ile dünyanın aya ve güneşe olan uzaklığının değişmesi ifade edilir.

APPARENT DECLINATION Işığın sapması.Aberration sonucu gözlemciye görünen gök cisminin meyli.

APPARENT GOOD ORDER AND CONDITIONS Yükün dış görünüşü için kullanılan deyim

APPARENT HORIZON Görünür ufuk.

APPARENT MIDNIGHT Gerçek güneşin,180 derece olan karşı meridyenden geçiş anı,zahiri gece yarısı.

APPARENT MOTION Dünyadan gök cisminin görünen hareketi.

APPARENT NOON Gerçek öğle.Bir yerde gerçek güneş merkezinin meridyenden geçtiği an.

APPARENT SIDERAL TIME Gerçek yıldız zamanı.Gözlenen ilkbahar noktasına ilişkin günlük devinmeye göre belirlenmi

APPARENT SOLAR DAY Gerçek güneş zamanı.Gerçek güneşe göre belirlenen zaman.

APPARENT SOLAR TIME Gerçek güneş zamanı.Gerçek güneş merkezinin devimine göre belirlenen zaman.

APPARENT SUN Gözlemciye dünyadan görünen güneş.

APPARENT WIND Görünen rüzgar.Gerçek rüzgarla gemi hareketinden doğan rüzgarın bileşkesi olan ve gemideki gözlemcinin gözleyebildi

APPENDAGE Teknenin düzgün olan su altı formundan taşan yalpa omurgası,dümen gibi parçaların genel adı.

APPRAISAL Zarar keşfi,bedel tayini.

APPRAISER Sörveyör.Hasarın nedenini,değerini anlayıp değerlendirmekte uzman kişi.

APPRENTICE Miço,stajyer,namzet.

APPROPRIATED BERTH Limana düzenli olarak gemileri gelip giden bir işletmeye sürekli kullanması için ayrılmış

APPROPRIATED GOODS Artan yük.Tüm boşaltılan bir parti yükden artan (gemide kalan) ve eksik çıkan bir başka yük partisinin gönderilenine,eksikli

APRON Dok ağzı kapağının oturduğu eşik.

APSE Uydunun etrafında döndüğüne en fazlaa yaklaştığı yada uzaklaştığı yörünge noktası.

APSIDAL Apse yada apsis ile ilgili.

APSIS Uydunun etrafında döndüğüne en fazlaa yaklaştığı yada uzaklaştığı yörünge noktası.

AQUATIC Suda yaşayan.

AQUA VITAE Sert içki,ispirto,brandi.Norveçlilerin geleneksel içkisi.

A/R All risks - kısası.

ARBITRATION Tahkim,hakem karşısında duruşma.

ARBITRATION,APPEAL Temyiz tahkimi.

ARBITRATION BOND Müşterek avarya halinde yük ve gemi ilgilileri tarafından dispeçin nasıl yapılacağı hususunda varılan anla

Page 6: SÖZLÜK

ARBITRATION CLAUSE Tahkim koşulu.Anlaşmazlığın normal yargı organlarına götürülmeden bir hakeme başvurularak çözülmesini tarafların kabul etti

ARBITRATION,ORIGINAL İlk tahkim.

ARBITRATOR Hakem.

ARBITRATOR,APPEAL Temyiz hakemi.

ARBITRATOR,ORIGINAL İlk hakem.

ARC 1)Çemberin veya eğrinin bir parçası. 2)Elektrik atlaması.

ARCFORM Keskin sintine dönümü yerine oval sintine dönümünü öngören tekne yapısı.

ARCTIC Kuzey kutbu,kuzeye ait,çok soğuk anlamına da kullanılır.

ARCTIC CIRCLE 66 33 N enleminden geçen paralel dairesi.

ARCTIC SEA SMOKE Soğuk havanın sıcak suya teması sonucunda deniz yüzeyinde oluşan sis.Kutup deniz dumanı.

ARC WELDING Elektrik kaynağı.

ARGENTUM Parlak görünüşlü balık pulu.

ARISINGS Tamir veya yenileme yapıldığında geriye kalan eski ve hasarlı materyal,malzeme.

ARM Köşebent kenarları.

ARM OF ANCHOR Gemi demirinin memesinden tırnağına kadar olan kısmı,kolu.

ARMOUR Zırh

ARMOURED WINDOW Kırılmaz lumbuz (camı).

ARRACK Şeker yada pirinçten elde edilen bir içkidir.

ARREST Borçlarından ötürü geminin alıkonulması,tevkif.

ARRIVED SHIP Varmış gemi deyimi ile,yükleme boşaltma yerinde,her bakımdan hazır ve hazırlık mektubunu vermi

ARSENAL Tersane,gemi yapım yada tamir yeri.

ARTICLES 1)Denizde çatışmayı önleme tüzüğü. 2)Kaptanla tayfa arasında yapılan anlaşmanın kısa deyimi.

ARTICLES OF AGREEMENT Tayfa ile kaptan arasında yapılan anlaşma koşulları,maddelari.

ARTIFICIAL HORIZON Yükseklik almak için kullanılan (civa gibi) yapay gözerimi,ufuk.

A/S Alongside kısa yazılışı.

ASBESTOS Beyaz ve gri renkli lifler halinde bir maden olup yanmazdır.Amyant.

ASBESTOS CEMENT (POWDER) Portland çimentosu ile karıştırılmış aspestos,çok tozludur.

ASCIANS Dönenceler arasında yaşayan insanlar.

AS CUSTOMARY (PORT) Limanda alışılmış olduğu üzere yükleme boşaltma yapılacağı anlamına kullanılan bir deyim.

AS FAST AS SHE CAN Seferde,yükleme boşaltmada geminin muktedir olduğu süratle

ASH Kül

ASH BREEZE Rüzgarsız

ASHORE,DRIVEN Karaya gitmiş,sahile vurmuş.

ASHORE,STEM ON Baştan kara etmek.

ASHORE,TO GO Karaya çıkmak,oturmak.

ASHORE,TO RUN Karaya gitmek,oturmak.

AS IS WHERE IS Olduğu yerde,olduğu hali ile,olduğu gibi

ASPIRATOR Havalandırıcı,vantilatör.Emici fan.

ASSEMBLY Montaj

ASSESSOR Danışman.Eksper.

ASSIGNED RISK(S) Özel rizikolar.Yasalar ve benzeri nedenlerle sigortalanması olanaksız riskler.

ASSIGNMENT Sigorta poliçesinin cirosu.

ASSIGNMENT CLAUSE Ciro etme hakkını veren kloz.

ASSIGNMENT OF FREEBOARD Fribord için gerekli formalitelerin yerine getirilmesi.

ASSISTANCE,TO REQUIRE Yardım istemek.

ASSMAN PSYCHROMETER Higrometre,nemölçer.

ASSOCIATE (PARTNER) OrtakASSURANCE Sigorta,teminat.

ASSURE Sigorta etmek,teminat.

ASSURED Sigorta edilen

ASTATIC Manyetik alanda çevirme anını Torque u ortadan kaldırmak için iki veya daha fazla pusula i

A-STAY 1)Zincirin başa kumanda etmesi. 2)Zincirin geniş,tam kaloma edilmesi.

ASTERN,DROP Geriye sarkmak.

ASTERN,FALL Bir geminin gerisine kalmak.

ASTERN,LEAVE Diğer gemiyi geride bırakmak.

ASTERN,TO GO Tornistan yapmak

ASTERN,TOW Bir gemiyi kıçtan çekmek

ASTEROID Küçük gezegenler.

ASTRADDLED Apışmış.Aralarında açı olan.

ASTRONOMICAL DAY Güneşin belirli bir meridyenden 2 defa geçişi arasında kalan zaman.

ASTRONOMICAL POSITION LINE Göksel cisimden alınan yükseklik ve zamandan bulunan konum hattı.

ASTRONOMICAL REFRACTION Işının asıl ve gözlemciye gelen doğrultuları arasında kalan fark,kırılma.Yer atmosferinden geçerken gök cisminden gelen ı

ASTRONOMICAL TIDE Equilibrium Tide

Page 7: SÖZLÜK

ASTRONOMICAL TRIANGLE PZX üçgeni,gök üçgeni.Gök kutbunu,gözlemcinin zenitini (başucu noktası) ve gök cimini birbirine birle

ASTRONOMICAL TWILIGHT Güneş merkezinin ufkun altında 12-18 derece arasında kalan zaman.

AT AND FROM Deniz sigorta poliçelerinde kullanılan bu deyim sigortanın (rizikonun) geminin limana varması yüklemenin ba

ATHWART Çapraz.Enine,bir yandan diğer bir yana.Alabandadan alabandaya.

ATHWART HAWSE Çapariz.Demirli bir geminin pruvasında,90 derece açıda olan bir gemi.

ATHWARTSHIP Borda doğrultusunda omurgaya aykırı,dik.Bir bordadan diğer bordaya doğru.

ATMOSPHERICAL PHENOMENA Havada görülen alametler.Örneğin havanın basıncı,sıcaklığı,rüzgarın yönü gibi

ATMOSPHERIC PRESSURE Atmosferin ağırlığı nedeni ile düşey yönde yaptığı basınç.Deniz seviyesinde ve 15 C sıcaklıkta bu basıncın de

ATMOSPHERICS Radyo parazitleri.

ATMOSPHERIC STABILITY Atmosferik denge.Hava koşullarının kararlılığını tanımlayan bir terim.Yükselen ve alçalan hava akımları fazla oldu

ATMOSPHERIC TIDES Güneş ve ayın atmosfere yaptığı etki.

ATOMIZE Zerrelere ayırmak.

AT PORT CLAUSE Geminin yük almak veya boşaltmak için limana gelmesi,demirlemesi,yanaşması koşulu.

A TRIP Demirin dipten kopması,salpa olması.

AT SHIPPER'S RISK Yükleyicinin rizikosunda.Örneğin güverteye yüklenen yük yükleyicinin rizikosunda olduğ

ATTACHE COMMERCIAL Ticaret ateşesi.

ATTENDANCE Bekleme,hazır bulunma,nezaret.Gözetme.

ATTENDING Gözetme.

ATTESTATION Şahadet,yemin,onay.

AUCTION Açık artırma.

AUGMENTATION Çoğalma,artma.Ayın yere olan uzaklığı ve ufuktan olan yüksekliği ile ay yarıçapında meydana gelen de

AUGMENTATION OF SEMIDIAMETER Yarıçap büyümesi.Genellikle ay için söylenen bu deyim ayın görünen yarıçapı ile çizelgelerde verilen yarıçapı arasındaki farkı tanımlar.

AUREOLE Güneş ve ay etrafında oluşan hale.

AURORA Fecir,tulu,seher,tan.

AURORA AUSTRALIS Güney kutbu fecri,ışığı.

AURORA BOREALIS Kuzey kutbu fecri,ışığı.

AURORA POLARIS Kutup ışığı.

AUSTRAL Güneyde.

AUTOGENOUS WELDING Isıtılan 2 parçanın birleştirilmesi.

AUTOMATIC TERMINATION CLAUSE Sigortanın otomatik bitmesi,sona ermesi koşulu.

AUTUMNAL EQUINOCTIAL POINT Sonbahar.Gece gündüz eşitlik noktası.Bu sırada güneşin meyli kuzeyden güneye geçer.

AUTUMNAL EQUINOX Sonbahar.Gece gündüz eşitliği.

AUXILARY Yardımcı.

AVARIA Avarya

AVAST Aganta.

AVERAGE Avarya

AVERAGE ADJUSTER Avarya dispeççisi.Avarya bölüştürücüsü.

AVERAGE ADJUSTMENT Müşterek avarya bölüştürülmesi.Düzenlemesi.

AVERAGE AS CUSTOMARY Örf ve adetlere göre,alışılmış,mutad şekilde avarya ödemesi.

AVERAGE BOND Avarya teminatı.Avarya kefalet senedi.

AVERAGE DEPOSIT Müşterek avaryada yük alıcısının gemi sahibine verdiği depozito.

AVERAGE LAYDAYS,RIGHT TO Yükleme ve boşaltma zamanı ortalamasını almaya hak sahibi olmak.

AVERAGE LOSS Avarya kaybı.

AVERAGE STATEMENT Avarya bildirisi.Her çıkarın değeri nisbetinde müşterek avaryaya katılma payı gösterilir.

AVERAGE UNLESS GENERAL Bu deyimle poliçenin müşterek avaryaya karşı menfaati korumadığı ifade edilir.Hususi avarya dahil.

AWARD Kurtarma ücreti,hakem kararı.

AWARD,APPEAL Temyiz neticesi tayin edilen kurtarma ücreti.

AWASH 1)Su ile beraber.Örneğin üst noktası su seviyesi ile aynı olan taş,kaya. 2)Akova.Demir memesinin suya de

AWAY İntersept uzak.Konum çizgisi,parakete konumu ile gök cisminin coğrafi konumu arasında ise intersept uzaktır.

AWEIGH Demirin dipten kopması,salpa olması.

AWNING Tente,güneşlik.

AXES (AXIS) 1)Mil. 2)Balta. 3)Aks.

AXIAL Eksenel,şaft yönünde.

AXIS Eksen,aks,dingil,merkez hattı.

AXIS OF EARTH Dünyanın etrafında döndüğü (günlük) eksen,çap.

AXIS OF GREAT CIRCLE Dünya üzerindeki belirli bir büyük daireden dikey olarak geçen dünya çapı.

AXIS OF ROTATION Yer ekseni.

AXIS OF SYMMETRY Bir düzlemi eşit olarak ikiye bölen düz hat.Eşitlik ekseni.

AZIMUTH Güney açısı,semt.Gök cisminin yönü.

AZIMUTH CIRCLE 1)Semt aynasının aynı olup merkez yerine çevreden pusula üzerine konulur. 2)Göksel yada yerel bir cismi dik olarak kesen daire.Zenit ve Nadir den geçen büyük daire,semt dairesi.

AZIMUTH DIAGRAM Kaptan Weir tarafından yapılan bu diyagrama meyil,enlem ve görünen güneş zamanı ile girilince güney açısı,semt bulunur.

AZIMUTH MIRROR Yüksekliği alınan gök cisminin semtini almak için kullanılan ve pusula üzerine konulan prizma ve aynalardan olu

AZIMUTH SIGHT VANE Hedefe

Page 8: SÖZLÜK

BACK 1)Arka,geri,pupa,kıç. 2)Pervanenin ön kısmı.

BACKBAR Dış takviye (sağlamlaştırma) köşebendi.

BACKED NOTE Yüklerin layter yada dubalardan gemiye alındığına dair gemi simsarı tarafından verilen not.

BACK ENGINE,TO Makinenin tornistan yapılması.

BACK FREIGHT Yük gönderilen limana boşaltılmadığı ve yükleme limanına geri getirildiğinde ödenecek navlun.Pi

BACK LETTER 1)Letter of Indemnity ye bazen verilen isim. 2)Ek mektup.Anlaşma veya konişmento için tanzim edilen ek mektup,zeyilname.

BACK POST Rudder post

BACK THE WINDLASS Haybocu.Irgatın ters çalıştırılması.

BACK WATER 1)Bir nehirde akıntısız yer. 2)Dümensuyu.

BAILEE CLAUSE Sigortalının taşıyan yada bir başka emanetçiye karşı rücu için gerekli tedbirleri almayı taahhüt edece

BAILER Çamçak

BAIL PLATE Mantilya bosa terazisi.

BALANCE,CREDIT Alacak bakiyesi

BALANCE,DEBIT Borç bakiyesi

BALANCED RUDDER Dengeli dümen.Bu tip dümende yelpazenin önünde meydana gelen basınç,sonunda meydana gelen basınca e

BALANCE,DUE Zimmet (borç).

BALANCE OF AN ACCOUNT Hesap bakiyesi.

BALANCE SHEET Bilanço.

BALANCING Dengeleme.

BALANCING BAND Üstündeki zincir dahil,demir bedeninden kaldırıldığı zaman tam dengeli bir şekilde durmasını sa

BALE 1)Balya. 2)Yelkenbezi,buranda bezi,kendir kumaş,çuval gibi yük ambalajları.

BALE BAND Balya çemberi.

BALE CAPACITY Bale Space

BALE SPACE Bir geminin balya,çuval olarak alabileceği yük kapasitesi (hacmi).Bu kapasite ambarın ambar dö

BALLASTING Safra almak.

BALL BEARING Rulman.

BALTIMORE BERTH GRAIN CHARTER PARTY (FORM C) Bu tip taşıma anlaşması,ABD ve Kanada dan yapılacak tahıl yüklemesi için kullanılmaktadır.

BALTWOOD Baltık limanlarından yüklenen kereste yükü için tip navlun anlaşması.

BAMBOO REEDS Bambu kamışı.

BANK Sığlık,topuk,kıyı kenar. / Banka

BANK RATE Banka rayiciBANKRUPYCY İflasBANK,TO Yana yatma

BANNER Bayrak

BANYAN DAY Şimdi, disiplinin gevşemesi ve hakların verilmesi anlamına kullanılıyorsa da eskiden etin çıkmadı

BAR 1)Bir limanın ağzında kısmen dalgakıran gibi görülen sığlık.Esen rüzgarlar üstünde karış

BARBED WIRE Dikenli tel.

BARBELLE Balığın sakalı.

BAR DRAUGHT Bir sığlığı geçebilmek için gerekli olan enaz su çekimi.

BAR,FLAT Düz demir,lama,çubuk

BARGAIN PazarlıkBARGE Barç.

BARNACLE Midye gibi gemi dibine,karinasına yapışan bir çeşit kabuklu deniz hayvanları

BARNACLE PAINT Antifouling boyalarının ilki.zehirli boya

BAROGRAPH Kendi kendine kayıt yapan barometre.Civalı veya aneroid olabilir.

BAROMETER,ANEROID Madeni barometre.

BAROMETER IS STEADY Barometre değişmiyor.

BAROMETER,MERCURIAL Civalı barometre.

BAROMETRIC GRADIENT Basınçların düşme nispetlerini gösteren bir deyim.

BAROMETRIC TENDENCY Barometre basıncının değiştiği yön ve değeri.Hava gözlemlerinde bu değerler büyük önem ta

BAROTHERMOGRAPH Hem sıcaklık hem de basınçla grafikal kayıt yapan alet.Termometreli,yazıcı barometre.

BAR PORT Sular kabardığı zaman girilen liman.Derinliği sınırlı liman.

BARRATRY Baratarya.Gemi sahibinin bilgisi olmadan kaaptan yada tayfa tarafından gemiye,eşyaya,yüke bilerek yapılan zarar,ziyan.

BARREL Varil.

BARREL OF CAPSTAN Dik ırgat bedeni,kütüğü,tamburu.

BASE 1)Bir boyanın ana maddesi. 2)Üs.

BASIN 1)Havuzlama,tamir,yükleme,boşaltma işlerinin yapılabilmesi için yapılmış havuz. 2)Denizin kayalar arasına giren kısmı.

BATHMETRIC Okyanus iskandiline ait.

BATHMETRY Derin su iskandili ölçmesi.

BATHOMETER Okyanus derinliklerini ölçmek için kullanılan bir alet.

BATH TUB Banyo küveti.

BATHYBIC Denizin derinliklerinde olan.

BATTEN 1)Ambar yük tirizi,Cargo Batten. 2)Ambar ağzı tirizi.Muşambaların üstüne çekilen veya çe

Page 9: SÖZLÜK

BATTEN CLEAT Ambar ağzı tirizi kulakları.

BATTEN DOWN (BATTENING) Ambar üstüne ambar muşambalarını çekmek,tirizlerini vurmak.

BATTLEDORE Halat voltalarının birbiri üstüne binmemesi için babalara konulan madeni parçalar.

BAY 1)Girişi,içeri doğru olan uzunluğundan daha geniş olan körfez. 2)Bir ambarda girişin geni

BAY,SICK Gemi reviri.

BEAM 1)Kemere.Karşılıklı postalar yada eğriler arasına çekilen ve gemi alabandalarının çökmesini önleyen,omurga hattına dikey,güverteyi üstünde ta

BEAM,ABAFT THE Kemere gerisinde

BEAM,BEFORE THE Kemere önünde.

BEAM ENDS Alabandalar

BEAM ENDS,ON HER Alabora olurcasına bir geminin yatması,yalpaya düşmesi.Küpeşte suda.

BEAM,HALF Öksüz kemere,ambar ağızlarına ratlayan kesik kemere

BEAM KNEE Kemere braketi.Kemereleri postalara bağlayan braketlere denir.

BEAM SECTIONS Kemere profilleri.Başlıcaları şunlardır: Angle-Eşit dallı köşebent. Built T-Yapma T profil. Bulb angle-Balblı e

BEANS Bakliyat,kuru fasulye cinsleri (soya dahil).Islanabilir ve fermantasyona uğrayabilir.Genellikle bu tür taneler kızı

Bu durumda konişmentoya "Dış görünüşü iyi durumda yüklendi - Shipped in apparent good condition" yazılmalıdır.

BEAR DOWN 1)Yaklaşmak. 2)Belirli bir tarafa doğru gitmek.

BEARING 1)Kerteriz. 2)Makine yatağı. 3)Hareket halinde olan parçaların üzerinde döndüğü kısım yer,yuva.

BEARING PINTLE Dümeni taşıyan enalt erkek iğnecik

BEARING,TAKE A Kerteriz almak

BEAR OFF Açılmak,avara etmek,alarga etmek,olmak.

BEAT FREQUENCY Radarda iki frekansın birbirine karışması.

BED OF CAPSTAN Dik ırgatın güvertede konulduğu (bağlandığı) sağlamlaştırılmış yer.

BEESWAX Balmumu.

BEFORE Ön tarafta,ilerde.

BEFORE THE BEAM Kemere önünde.

BEFORE THE MAST Gemi direğinin önü.

BEFORE THE WAVES Dalgaların önünde.

BELAY Koç boynuzuna,armadora çeliğine veya bir babaya halatı volta,suga etmek.

BELL Kampana

BELL BOOK Makina manevraların yazıldığı defter

BELL BOY Nöbetçi kamarot.

BELL ROPE Kampana diline bağlı ucu cevizli kısa halat.

BELL STRIKER Kampana dili,tokmağı.

BELLY Bayrak uçkurluğu.

BELOW Üst güvertenin altı.Ambar ağızlarının altı.

BEND 1)Bağlamak,iki halatın birbirine bağlanması 2)Gemi hasarlarında eğilmek,bükülmek. 3)Dönemeç (nehirlerde).

BENDING Eğilme

BENDING MOMENT Bükmek için gerekli olan kuvvet.

BENDING ROLLS Saç kıvırma tezgahı.

BENDING STRENGHT Eğilme mukavemeti.

BENEAPED 1)Kabarma alçalma nedeniyle suların en düşük olduğu zaman (neap tide) sığlığı geçemiyen gemi. 2)Dokda oturan bir geminin suların yükselmasinin az olması nedeniyle hareket edememesi.

BENEFICIARY LehtarBERTH 1)Geminin bağlandığı rıhtım,iskele,şamandıra vb.yerler,yada demirlendiği yer,demir yeri. 2)Demirli bir geminin salabilece

BERTH CHARGE Rıhtım ücreti.

BERTH CHARTER Bir gemi "On the berth-Yanaşma yerinde yükleme" üzerinden kiralanmış ise yapılan navlun anla

BERTH CLAUSE Navlun anlaşmalarındaki bu koşul ile,astarya günleri,gemi yerine gelmedikçe,sayılmayaca

BERTH,FOUL İskarça ve tehlikeli liman.

BERTH,GIVE THE LAND A WIDE Karadan,sahilden açık geçiniz anlamında uyarı

BERTH,LAY BY Yanaşık halde

BERTH NOTE Bir parti yükün yüklenmesi.

BERTH,TO Bir gemiyi istenilen yada talep edilen yere bağlamak,demirlemek,getirmek.

BERTH,WIDE Açık geçmek.

BESET Tamamiyle buz ile çevrilmiş gemi.

BESSEL'S FIGURE OF EARTH Dünyanın ekvatordaki çapı 6377397 mil,kutuplardaki çapı 6356079 mil olarak hesaplanmı

BETWEEN PERPENDICULAR,LENGHT Dikeyler (kaimeler) arası boy.Yüklü su hattının (dizayn su hattı) baş bodoslamayı kestiğ

BEVEL 1)Gönye. 2)Posta kenarının diğer kısımlarla oluşturduğu açı.

BEVELLING Posta eğilmesi,şivleme.

B.H.P. Brake Horse Power - kısa yazılışı.

BID İhaleBIGHT 1)Koy,körfez. 2)Halatın ortası,iki ucu,çımaları arası,beden.

BILGE 1)Sintine.Double bottom'ın kenar saçı (margin plate) ile gaset saçı arasında kalan kısımdır. 2)Varil yada fıçının çevresinin en geni

BILGE AND CANTLINES Dengeli ve ekonomik fıçı istifi.

BILGE BLOCKS Gemi kuru havuza alındığında sintinelerine vurulan büyük bloklar.İskemle,takarya.

Page 10: SÖZLÜK

BILGE BRACKET Sintine dönümünde tank üstünü postaya bağlayan braket.

BILGED Karaya oturan ve sintineleri su yapan,delinmiş tekne.

BILGE EJECTOR Sintinelerde biriken suları dışarı basan aygıt.

BILGE INJECTION Sintine basma devresi.

BILGE SHORE Kuru havuzlamada yada gemi yapımında sintine hizasına vurulan ağaç payandalar.

BILGE SPACE Sintine boşluğu.

BILGE STRAINER Sintine süzgeci.Rose box.Sintine çamur sandığı süzgeci.

BILGE STRUM BOX Sintine süzgeci.Sintine suları basılırken yabancı maddelerin boru donanımına ve oradan tulumbaya geçmemesi için alıcı a

BILGE SUCTION PIPE Sintinelerde biriken suların atılması için yapılmış olan boru donanımı.

BILGE TURN Sintine dönümü.

BILGE WELL Sintine kuyusu

BILLET 1)Kesit alanı 36" dan daha küçük olan çelik parçası. 2)Yer,konum. 3)Meslek,görev.

BILL OF ADVENTURE 1)Rizikosu ve sefer şansı yükün ilgilisine ait olduğunu ifade ederek yükü ilgilisi namına yükleyen tarafından tanzim edilen imzalı evrak. 2)Rizikosu kendisine ait olmak üzere yüklenen yük için kaptan yada acentası tarafından tanzim edilen imzalı belge.

BILL OF ENTRY İthalatçılar yada ihtacatçılar tarafından yüklenen yada boşaltılan yüklerin cinsi,orijini,miktarını ve de

BILL OF EXCHANGE Poliçe,tahvil,kambiyo senedi.

BILL OF HEALTH Patenta.Sahil sağlık dairesi tarafından kaptana verilen tıbbi sertifika.Bu sertifikada liman ve gemi personelinin sa

BILL OF LADING Konişmento.Kaptan yada gemi sahibi veya mümessili tarafından yükün yüklendiğine dair verilen belge.Koni

BILL OF LADING BEARER Hamiline,ciroya gerek olmayan konişmento.

BILL OF LADING,CLEAN Temiz konişmento

BILL OF LADING,DIRECT Doğru,direkt konişmento.Bir limandan diğer bir limana yapılan taşımada düzenlenir.

BILL OF LADING,FOUL Rezerveli,'dirty','unclean','claused' konişmento

BILL OF LADING,INTER OFFICE Acenteler arası kesilen konişmento.

BILL OF LADING NON NEGOGIABLE Alınıp satılamayan konişmento.

BILL OF LADING,ON BOARD Bill of lading shipped.

BILL OF LADING,OPEN Alıcının ismini belirtmeyen konişmento.

BILL OF LADING,ORDER Emre konişmento.Ciro edilmezse yükü yalnız yükleyiciler alır.

BILL OF LADING OUTWARD İhraç konişmentosu.

BILL OF LADING,RECEIVED FOR Buna "Custody bill of lading " de denir.Yükleyici gemi gelmediğinden yada hazır olmadığ

BILL OF LADING,SHIPPED Yüklenmiş konişmento.Yükün gemiye yüklendiğini belirtir.

BILL OF LADING,SHORT Koşulları bir kira anlaşmasına,yasaya veya anlaşmaya bağlı konişmento

BILL OF LADING,STRAIGHT Bir USA deyimi olup konişmento yükleyicinin emrine tanzim edilir.

BILL OF SALE Temlik senedi.Gemi mülkiyetini devreden vesika.

BILL OF SIGHT Yük hakkında yeterli bilgi olmadığında bill of entry yapılamazsa bill of sight,muayene senedi tanzim edilir.Sonra yeterli bilgi alınabildi

BILL OF STORE 1)Rüsum ödenmesi gerekli olmayan yedek parça vb. gibi yüklerin rüsum ödenmeden gemiye alınması yetkisini veren belge. 2)Kumanya bildirisi,beyannamesi.

BILLS Direk yatağı.

BINARY STAR Tek olarak görülen çift yıldız.

BINDER Bir acente veya kumpanya tarafından poliçe hazırlanıncaya kadar geçerli olmak üzere yapılan ön anla

BINNACLE Pusula dolabı,kürsüsü,ayağı ve tası

BINNACLE LIST Hasta listesi.

BINOCLE Dürbünün doğru deyimi olduğu halde,kullanılmamaktadır.

BINOCULARS Dürbün

BITE Demirin dipte tutması,taramaması.

BITT Çift baba.

BITTER END 1)Hırça. 2)Halatın çıması,ucu.

BITUMASTIC PAINT Fazla miktarda zift ihtiva eden boyalar.Madenler üzerinde etkisi olmayıp su geçirmez,elastiki ve dayanıklıdır.

BLADE 1)Kürek palası. 2)Türbin kanadı. 3)Pervane kanadı.

BLADE,EDGE OF Kanat kenarı.

BLADE FACE Kanat yüzeyi.

BLADE,LENGHT OF Pervane kanat yüksekliği.

BLADE SECTION Kanat profili.

BLADE SHAPE Kanat şekli.

BLAST 1)Sert rüzgar sağanağı. 2)Hava veya gazın kuvvetli akımı. 3)Düdük sesi.

BLEEDER(S) Boşaltma (drain) tapası.

BLEEDING Çuvalı delip yükü ambara akıtmak

BLENDE Çinko madeninin cevheri.

BLIND BUCKLERS Halat loçası kapağı.

BLIZZARD Soğuk ve karlı,kuvvetli rüzgar.Şiddetli soğuk rüzgar.

BLOCK 1)Makara,torno. 2)Tıkamak. 3)Mendirek,rıhtım yapmak için betondan küp şeklinde yapılan ta

BLOCKADE Abluka.

BLOCK BREECH Makara dilinin altta bıraktığı boşluk.Swallow'un karşısı.

BLOCK,CARGO Yük makarası.Genel olarak çelik makaralar olup bumbalarda kulanılır

BLOCK CHAIN,HEEL Topuk makarası zinciri

BLOCK DOUBLE WOOD Çift dilli ağaç makara

Page 11: SÖZLÜK

BLOCK EYE PLATE,HEEL Topuk makarası mapası

BLOCK,GIN Cunda makarası.Yük bumba donanımında,bumba cundasında olan makara

BLOCK,HEAD Cunda makarası

BLOCK,HEEL Topuk makarası.Yük bumba donanımında bumba ıskaçası yakınına konan makara

BLOCK HOOKING AND LASHING EYE Makara bülbülü.Makara sapanlarının alt başlarına halat çımalarının bağlanması için yapılan halka veya kilitlere denir.

BLOCKING DEVICE Kilitleme tertibatı.

BLOCKING OFF Ambarda bulunan yükün kaymaması için siğillenmesi.

BLOCK,LEAD Yön bastikası,ayak torno.

BLOCK PIN Makara pimi.Makara dilinin ortasından geçen bu pim etrafında dil döner.

BLOCK,SHEAVE (VANG) Demir abli makarası

BLOCK,SINGLE STEEL Tek dilli çelik makara

BLOCK,SNATCH (Block,Hinged) Menteşeli,karnıyarık bastika.Ayak torno.Uç vermeyen halat,bastikanın menteşeli kısmı açılarak makara diline oturtulur ve mente

BLOCK'S SHEAVE Makara dili.Halat bu dil üzerinde hareket eder.

BLOCK STEEL STROP Makara çelik sapanı.Makara bu sapan ile askıya alınır ve bir yere bağlanabilir.

BLOCK SWALLOW Kanal.Makarada dilin tabla ile arasında kalan boşluk olup halat buradan geçer

BLOCK,TAIL Kamçı makarası

BLOCK,TOP Cunda makarası

BLOW Üfürme

BLOWER Körük,mekanik fan.Düşük basınçlı fazla hava sağlar.

BLOWN UP Ambarları şişirerek yüklemek.Şişirme istif.

BLUBBER Balinanın derisi altındaki kalın yağ tabakası.

BLUFF Denize doğru uzanan sarp,yüksek,geniş yar

BOARD A SHIP,TO Bir gemiye saldırmak.

BOARD,CALL ON Gemiye çıkmak,ziyaret etmek

BOARD EYEBOLT Borda mapası.

BOARDING VISIT Nezaket ziyareti.

BOARD(S) Kalınlığı 2 1/2" dan daha az ve genişliği 4" den daha fazla olan biçilmiş kereste.Tahta.

BOARD OF DIRECTORS Yönetim kuruluBOARD SHIFTING Dökme yükün kaymaması için ambarlara yapılan bölmeler.

BOARD,TO GO BY THE Denize gitmek,düşmek.

BOARD,TO MAKE A 1)Bir aşağı bir yukarı dolaşmak. 2)Voli çevirmek. 3)Volta vurmak.

BOATABLE Filika ile gidilebilir.

BOAT BEAM Filika kalastrasının üzerine oturduğu sehba.

BOAT BRAKES Filika bosaları

BOAT CANVAS COVER Filika örtüsü

BOAT CHOCKS Kalastra,filikanın üzerine oturduğu ağaç yatak

BOAT CRADLE Boat chocks.

BOAT CRUTCH Kürek yarımayı

BOAT DAVIT Filika mataforası

BOAT DRAIN Filika lavra deliği

BOAT DRILL Filika talimi

BOAT FALL Filika matafora palangası

BOAT HOOK Filika kancası.Bir ucunda kanca olan uzun sırık.

BOAT NOTE Bir layter içinde bordaya getirilmiş bulunan bir parti yük için gemi güverte zabiti tarafından verilen alındı,makbuz.Bu sonra Mate's Receipt olur.

BOAT PAINTER Filika halatı,pariması

BOAT PLUG Filika lavra deliği tapası

BOAT'S SKATE Meyletmiş gemiden filikayı rahat mayna edebilmek için kullanılan borda kızağı.

BOAT'S SKIDS Filikanın üzerine oturduğu sehba,kalastra,iskemle.

BOATSWAIN'S CHAIR İzbarço tahtası.Direklerde,bacalarda çalışacak (boya,temizlik) gemi adamlarının kullandı

BODY PLAN Gemi endazesi.Geminin su hattı,kıç hatları,diyagonelleri ile birlikte eğri resimleri.

BODY POST Tail shaft'ı taşıyan kıç bodoslamanın ön kısmı.

BOILER Kazan.

BOILER HATCH Fistan etrafında bırakılan boşluk.Kazan dairesi kaportası.

BOLLARD Büyük tek baba.

BOLLARD PULL Özellikle kurtarma gemilerinde ve romorkörlerde statik (bir yere bağlı olarak) çekme kuvveti için kullanılan bir deyim.Yakla

BOLSTER PLATE Demirin bodoslama levhalarını hasara uğratmaması için loça altına vurulan dablin saç,yastık saçı

BOLT Saplama,civata,pim,harbi,damaklı mapa

BOLT,FENDER Yumru saplaması

BOLT,FISH Perçin saplaması

BOLT FOR SHAFT Şaftı pervaneye bağlayan civata,somun.

BOLTING Civatalama.

BOND 1)Teminat,kefalet,bono,senet,tahvilat. 2)Antrepoya koymak.

BONDED GOODS Antrepoya konulmuş eşya.Gümrüğü ödenmemiş,transit mal.

Page 12: SÖZLÜK

BONE Üzerinde yol olan bir geminin kafasında meydana gelen köpük.Bu köpük fazla olduğu takdirde gemi için "Have a bone in her teeth-Di

BONJEAN CURVES Enine kesitlerinin alan ve statik momentlerini veren iki çeşit eğridir.1)Bonjean alan eğrileri. 2)Bonjean moment e

BONUS İkramiye

BOOKING 1)Deftere kaydetme. 2)Bilet almak.Yer ayırtmak. 3)Ön bağlantı.

BOOKING NOTE Ön bağlantı.Berth note.Gemi kiralamalarında,yüklemelerinde ana anlaşmaya esas olan ön anla

BOOM 1)Bumba. 2)Denize dökülen akaryakıtı sürükleyerek temizlemek için yada bir yerde durdurmak için kullanılan yüzer engelleyiciler,sınırlandırıcılar (oil boom).

BOOM CLAMP Bumba askı çemberi,bumba kelepçesi

BOOM CRADLE Bumba yastığı.Seyirde güvenlik amacıyla bumba bu yastıklara yatırılır ve bağlanır.

BOOM CRUTCH Çatal yastık.Çatal puntel.Boom cradle.

BOOM GUY Bumba ablisi

BOOM GUY PENDANT Bumba kamçısı

BOOM HEEL Bumba topuğu

BOOM,INBOARD İçeri bumba.Yükleme,boşaltmada çift çalışan bumbaların ambara kumanda edeni

BOOMLINK Bumbanın ucunda makara,abliler ve mantilyanın bağlandığı çember.Buna Spider Band da denir

BOOM,OUTWARD Yükleme,boşaltmada çift çalışan bumbaların dışarı kumanda edeni.Buna Shore Boom da denir.

BOOM STAYS Mantilya

BOOTTOP Faça

BOOTTOPPING Gemi façasına sürülen özel boya.

BORDER LINE RISK Sigorta poliçelerinde riziko hududu.

BORE 1)Nehirlerin daralmasından ve derinliğin azalmasından dolayı bazı nehirlerde kabarma alçalma önünde giden a

BORE BIT Delik delme kalemi.

BORING Delme,oymak.

BOS'N Boatswain'in kısa yazılışı.

BOSS 1)Pervane göbeği.Pervane kanatlarının bağlandığı kısım olup şaft ile devam eder. 2)Şaftın,pervane evinde çıktı

BOSS FRAME Kıç kepçe postası.

BOSS PLATE Şaft ve kıç kepçe civarındaki şaft kovanı,göbek levhaları.

BOTH ENDS 1)Küpeşteler. 2)Yükleme ve boşaltma sonları.Bu deyim üzerinden yapılan anlaşmaların,hem yükleme hem de bo

BOTH TO BLAME COLLISION CLAUSE Her iki tarafı suçlu bulan çatışma klozu.

BOTTLESCREW Liftin uskuru.

BOTTOM 1)Geminin dibi,karinası,omurga ile sintine dönümü arasında kalan saçlar. 2)Geminin su altında kalan bütün saçları için de kullanılır. 3)Geminin milliyeti.

BOTTOM BOARDS Filika farş tahtaları.Eğriler üzerine konulan bu ince tahtalar sayesinde ağırlık eşit şekilde e

BOTTOMED SHIP Düz karinalı gemi.

BOTTOMRY Deniz ödüncü.Gemi yada navlunu veya her ikisini karşılık gösterip,seferi tamamlamak için deniz ödüncü almak.Gemi ipote

BOTTOMRY BOND Deniz ödüncü veren kimseye verilen yasal belge.Gemi ipotek senedi.Salimen varış yapıldı

BOTTOM STRAKE Karina saç kaplama sırası,levhaları.

BOULDER Taş,iri kaya,taş yumru (rıhtım,havuz kenarlarında).

BOUND Belirli bir yere yada yöne gitmek.Yönelmek.

BOUNDARY Sınır,limit.

BOUNDARY LAYER Sınır tabaka.Gemi hareket halinde iken tekne etrafında oluşan su tabakası.Bu tabaka hemen hemen gemi ile aynı hıza sahiptir.

BOUNDARY PORT Sınırlı liman.Örneğin Bergen,Hong Kong,Rio de Janeiro vb.Bu limanlardan yapılan yüklemeler mevsimlere ba

BOUND HOMEWARD Geminin kendi memleketine doğru yol alması.

BOUND,INWARD İçeriye doğru.

BOUND,OUTWARD Dışarıya doğru.

BOW 1)Geminin baş kısmı,bodoslaması,pruvası,göğüsü. 2)Pruvadan 45 derece sancak,iskele açıklık,ba

BOWER ANCHOR Göz demiri.Ağırlıkları gemi büyüklüğüne ve kurallara göre saptanır.

BOWER CABLE Göz demiri zinciri.

BOW CHOCK Başda bulunan kurtağzı.

BOWED Başlı gemi.

BOW FAST Geminin başından verilen halat,baş palamarı.

BOW GATE Bodoslama rampası.

BOWL 1)Pusula tası. 2)Pruva direğindeki gözcü yeri.

BOWLINE İzbarço.

BOWLINE HITCH İzbarço bağı.Tekli izbarço bağı.Kasa yapmaya zaman olmadığında,halat çımasına yapılan ba

BOWLINE ON THE BIGHT Çifte izbarço bağı.

BOW LOCKER Portuç.Baş bodoslamanın tam gerisindeki bölme.

BOW ON Pruvasını gösteren.

BRACE Dümen dişi iğneciği.

BRACE OF SHAKES Çok kısa bir zaman fasılası.

BRACKET FRAME Köşebentlerle sağlamlaştırılmış döşek veya postalar.

BRACKET KNEE Bir çeşit köşebent.Hemen hemen bir açısı 90 derece olan üçgen şeklinde madeni levha.Genellikle kemere ile postaların birbirine ba

BRACKET PLATE Bir levhayı dikey olarak birleştiren demir veya çelik levha.Dayanak ve kuvvetlendirici olarak kullanılır.Bayrak.

BRAKE 1)Irgat kastanyolası. 2)Fren. 3)Bosa.

BRAKE BAND Kastanyola çemberi

Page 13: SÖZLÜK

BRAKISH Tatlı su ile tuzlu suyun karışması,melez yapması.

BRASS Sarı döküm,pirinç.

BRASS PLATE Pirinç levha

BRAZE Bakır veya pirinç ile lehim yapmak.

BREACH Dalgaların gemi üzerinde çatlaması

BREACH OF CONTRACT Anlaşmanın ihlali.

BREACH OF WARRANTY Teminatın ihlali.Poliçede uyulması zorunlu olan hususlara uyulmadığında poliçe hükümsüz olur.

BREADTH 1)Genişlik. 2)Bayrağın dikey genişliği,yaprak (18 pusluk).

BREAK Dalgaların köpük çıkararak çatlaması.

BREAKAGE 1)Yükün kendi kusurlarından dolayı akma,kırılma muafiyeti.Bu durumda geminin kusuru olmaması lazımdır. 2)

BREAK BULK SHIP Karışık yük taşıyan gemi.

BREAKDOWN Bozulmak.Arıza.

BREAKDOWN CLAUSE Charter Party'ye veya deniz sigorta poliçelerine geminin bozulması ile ilgili konulan koşullar.

BREAKING ADRIFT Sürüklenmeyi durdurmak.

BREAKING DOWN Elektro kimya ile madenin aşınması,korozyon.

BREAKING LOAD Kırılma,kopma yükü,ağırlığı.

BREAKING OF WAVES Dalgaların çullanması

BREAKING STRENGHT Kopma kuvveti

BREAK LEAVE İzin zamanını aşmak

BREAK OF DOWN Şafak sökmesi.

BREAK SHEER Demir üzerinde bir teknenin,rüzgar veya kabarma alçalma etkisi ile,rüzgarın yada kabarma alçalmanın ters omuzlu

BREAK THE BULK 1)Dökme yükün boşaltılmasına başlamak 2)İstifini bozmak

BREAK UP Geminin hurda olarak bozulması

BREAK UP CLAUSE Deniz sigorta poliçelerinde konulan bu tekne klozu ile gemi fiilen veya hükmen tam ziya haline geldi

BREAKWATER Dalgakıran.

BREAMING Tekne karinasını yakarak (pürmüz lambası ile) temizlemek,raspa etmek.

BREAST 1)Geminin başı. 2)Geminin baş kıç hattına dikey olarak verilen bağlama halatı,koltuk. 3)Geminin dalgalara ba

BREAST OFF Teknenin iskeleden yada rıhtımdan gönder yada koltuk üstüne manevra yaparak avara etmesi,ayrılması.

BREAST PLATE Gemi bodoslamasının yan levhalarını birbirine birleştiren yatay levha,göğüs levhası,baş

BREEZE Hafif rüzgar,meltem.

BRICK Tuğla.Ateş tuğlası.

BRIDGE,FLYING Miyar güverte

BRIG Gemide hapis.

BRIGHT WORKS Parlatılacak metaller.

BRIMING Yakamoz.Gece fosforlu,mikroskobik deniz yaratıklarının çırpıntı halinde gösterdiği parlaklık.

BRINE 1)Suyun beher galonuna 40 onz kalsiyum klorid damlatmakla elde edilen ve soğutmada kullanılan donmayan sıvı. 2)Kazan suyunu bo

BRING TO Geminin demir yerine getirilmesi.

BROACH 1)Yük çalmak. 2)Yasalara aykırı olarak bir fıçıyı veya varili delmek.

BROACHING MACHINE Delik sıyırma tezgahı.Oluk açma makinesi.Freze.

BROADCAST Radyo yayını.

BROADSIDE Baş ve kıç omuzlukların,tarafların dışında gemi bordası.

BROADSIDE,LAY 1)Bordadan yaklaşmak. 2)Bir yere borda göstererek yatmak,durmak.

BROKEN BACKED Aşırı derecede bir teknenin Hogg olması,baş ve kıçının düşmesi.

BROKEN WATER Sakin denizde,sığlık,akıntı,darlık nedeni ile oluşan dalgacıklar,girdaplar.

BRONZE Bronz alaşımı.Ana madenleri bakır ve kalay olup fosfor,manganez,çinko yada kurşun da eklenebilir.

BROUGHT TO Bir halat yada zincirin ırgat,bocurgat veya vinç kütüğüne vira için volta edilmesi.

BROUGHT UP Geminin demiri fundo ettikten sonra üzerine binmesi.

BROW Lumbuz üstü kaşı.Eyebrow.

BUBBLE SEXTANT Ufuk olmadan yükseklik alabilen sextant

BUCKET Patlak

BUCKET DREGER Devamlı dönen bakraçlarla deniz dibini tarayan tarak gemisi.

BUCKLE Saçın bombeleşerek,ondüle olarak hasar görmesi

BUCKLERS Loça kapağı

BUCKO Kabadayı ve de zalim gemi zabiti

BUILDER'S RISK Yapanın rizikosunda.

BUILT BEAM Bir çok parçaların birleşmesinden oluşan kemere.Buna built up beam de denir.

BULB Balp

BULB ANGLE Bir ucu balblı,köşebent,profil.

BULBOUS BOW Balplı,soğanbaş baş bodoslama.

BULKHEAD LONGITUDINAL Boyuna perde.Geminin boyu doğrultusunda yapılan perde.

BULKHEAD,SCREEN Kuvvetlendirme ile ilgisi olmayan (ışık,ısı vb.) perde,paravan perde.

BULKHEAD SPACING Perde arası.

BULKHEAD STIFFENER Perdeyi sağlamlaştırmak için üzerine vurulan köşebent,lama,perde stifneri,kuşağı.

Page 14: SÖZLÜK

BULKHEAD,SWASH Yalpa perdesi.Tank içindeki sıvının hareketini yavaşlatmak için tank içine yapılan menfezli,sızdırır perde.

BULKHEAD TRANSVERSE Enine perde.Geminin enine paralel olarak yapılan perde.

BULKY Ağırlığı az,hacmen büyük,istif faktörü yüksek yük.

BULL CHAIN Mantilya bosa zinciri.Chain preventers.Bumba istenilen duruma getirildikten sonra,mantilyaya ba

BULLION Külçe halinde altın yada gümüş.

BULLIVANT'S WIRE NIPPERS Tel bosası.Tel üzerinde basınç arttıkça bosanın tutuculuğu fazlalaşır.

BULL LINE Bull rope.

BULL LINE TACKLE Mantilya bosa palangası.

BULL RING Baş tarafta halat vermek için kullanılan kurtağzı.

BULL ROPE Bumbaların sabit mantilya halatını güverteye kilitleyebilmek için kullanılan mantilya müteharrik çıması.

BULL'S EYE 1)Mandagöz,yürek boğata. 2)Kamarada yuvarlak pencere,lumbuz.

BULL'S NOSE Dokların girişlerine konulan ağaç usturmaçalar.

BULWARK Parampet

BULWARK RAIL Parampet üst kenarına çekilen küpeşte.Balplı köşebent veya özel bir kesit.

BUMBOAT Manav,pazarcı kayığı.Gemi yanına gelerek alış veriş yapan kayıklar.

BUMPING Geminin aralıklı olarak,sığlık bir yerde,deniz dibine vurması,dövünmesi.

BUNDLE Bağ,demet

BUNG Fıçı,varil tapası.

BUNG UP AND BILGE FREE Fıçı ve varillerin doğru istifi.

BUNKER CLAUSE Time charter kira anlaşmalarına,geminin taraflara teslimi sırasında,gemideki mevcut yakıtın nasıl hesaba alınaca

BUOYANCY Yüzdürücülük,yüzücülük,sephiye.Batan yada kısmen batan bir cismin ağırlığı ile içinde bu

BUOYANCY,CENTER OF Sephiye merkezi.Yüzen cismin su altında kalan kısmının geometrik merkezi.

BUOYANCY,RESERVE Yedek yüzücülük.Geminin su geçmez güvertesini yeterince yük hattı üzerinde tutabilen yedek,ihtiyat yüzücülük.Bkz:Freeboard.

BUOYANCY TANK Can filikalarında bulunan yüzdürücülük tankı.Filikanın taşıyabileceği insanlar için yüzdürücülük temin eder.Pirinç,bakır veya sarı dan yapılır.

BUOYANT Yüzen,batmaz

BUOY WATCHING Batmayan şamandıra.

BURDEN Ton olarak geminin taşıma kapasitesi.Merchant Shipping Act'e göre net register ton'dur.

BURLAP Çuvallık bez,kanaviçe,denkbezi.

BUSINESS LINE Poliçelerde primlerin yazılı olduğu kısım.

BUSY PORT İşlek liman.

BUTT 1)Kaplamaların,saç levhaların dikey birleşme hatları. 2)Sıvı dolu fıçı.

BUTTERFLY BULB Balblı "T" kesitli profil.

BUTTOCK Teknenin kıç tarafı.Kıç kepçe.Kıç kuruz.Batok.

BUTTOCK LINES Gemi boyunca orta düşey düzlemine paralel düşey düzlemlerle kesilmesiyle elde edilen hatlar.Batok hatları.

BUTT SLING Bir ucu kasalı diğer ucu piyanlı halat sapan.

BUTT WELDING Düz kaynak

BUYS BALLOT LAW Basınç dağılımı ile rüzgar yönündeki ilişkiyi gösteren bir tablodur.Arkası rüzgara dönük olan bir ki

BY THE BOARD 1)Denize düşmek. 2)Gemi bordasında,yanında.

BY THE HEAD Başlı gemi

BY THE RUN Halatın serbest akmaya bırakılması,koyverilmesi,laçka,boş koyma.

BY THE STERN Kıçlı gemi

C AND D Collection and delivery - Tahsil ve teslim kısa yazılışı

C AND F Cost and freight - Mal bedeli ve navlun kısa yazılışı.

C AND I Cost and insurance - Mal bedeli ve sigorta kısa yazılışı.

C.O.S. Cash on shipment - Yüklemede ödemeli.

CAB Köprüüstü alabandalarına konulan kapalı yerler.

CABIN SKYLIGHT Güverte lumbuzu.İspiralya.Güverte altındaki yerleri aydınlatmak için güvertelere açılan lumbuzlar.Kalın,kırılmaz camlar kullanılır.

CABLE 1)Bir deniz milinin onda biri.1 gomina. 2)Demir zinciri.

CABLE CERTIFICATE Zincir sertifikası.

CABLE CLINCH (CLENCH) Hırça mapası

CABLE HOOK Zincir bosası.Bkz:Dewils Claw

CABLE LAID Gomina,izbarçina bükümlü bitkisel halat.Sağa bükümlü üç adet yoma bükümü halatın hep birden sola bükülmesi ile olu

CABLE LOCKER Zincirlik.

CABLE MARKINGS Demir zincirine vurulan kilit işaretleri.

CABLE SHACKLE Zincir kilidi.15 veya 12 kulaçlık zincir parçalarını birbirine bağlayan kilit.

CABLE SPLICE Yoma dikişi.

CABLE,TO PAY Zinciri kaloma etmek.

CABLET Çevresi 10 pusu geçmeyen halat.

CABOTAGE Kabotaj.

CAG Mancana.

CAISON 1)Yara kapamak için içten ve dıştan yapılan yama. 2)Rıhtım inşaatında kullanılan beton bloklar. 3)Duba. 4)Kuru havuzların kapa

CALIBRATION Aletlerin hatasını bulmak,tahsis etmek,düzeltmek.

CALIPER Dış ve iç kompas.Dairevi cisimlerin iç ve dış çaplarını ölçmek için kullanılan alet.

Page 15: SÖZLÜK

CALK Kalafat.

CALL 1)Uğramak. 2)Çıkmak. 3)Çağrı. 4)Yoklama. 5)Boru,düdük.

CAM 1)Kem. 2)Tırnak.

CAMBER 1)Sehim.Alabandadan alabandaya güverte kamburluğu.Balık sırtı. 2)Küçük dok. 3)Havuz kapa

CAMBERED SHIP Başı,kıçı düşük gemi.

CAMEL İskeleye boydan boya bağlı usturmaça.Gemi ile rıhtım arasına konulan sal.

CAMPHINE Neftyağı.

CAMSHAFT Kemşaft.Üzerinde kemleri taşıyan şaft,eksantrik mili.Dizel motorlarındaki yanma havası giri

CAN Teneke,çamçak,maşraba.

CANAL Kanal.İnsanlar tarafından yapılan deniz geçiti.

CANARY SEED Kuş yemi.

CANCELLATION İptalCANCELLING CLAUSE Navlun anlaşmalarına konulan bu kloz ile cancelling date durumunda kiracıların anlaşmayı feshedebilece

CANCELLING DATE Kançello.Geminin anlaşmada belirtilen tarihde hazır olmaması halinde yük sahibinin yada kiracının anla

CANCER,TROPIC OF Yaz,yengeç dönencesi.

CANOPY Metal çerçeve üzerine yapılmış branda örtü.Kaporta yada merdiven ağızlarına konur.

CANT 1)Köşe yada açı. 2)Eğilmek.

CANT HOOK Kancalı manivela.

CANT RIBBON Gemi bordasına baştan kıça kadar çekilen tiriz hattı

CANTILEVER BEAM Bir tarafı boşlukta kalan.Bkz:Girder.

CANTLINE 1)Halat kolları arasında kalan boşluk,kanal. 2)Fıçı,varil istifinde arada kalan boşluk.

CANVAS Branda

CAP A ROPE Halat çımasını katranlı branda ile façuna edip piyanlamak.

CAP BLOCK Geminin üzerinde yapıldığı kızak.

CAP STAY Karanfil

CAPITAL SermayeCAPRICORNUS,TROPIC OF Kış,oğlak dönencesi.

CAPSIZE 1)Alabora olmak. 2)Rodayı ucu açılacak şekilde devirmek.

CAPSTAN Dik ırgat

CAPTAIN Ticaret gemilerinde gemiyi sevk ve idare eden en büyük rütbe ve bu rütbeye sahip kişi. T.T.K.:972

CAPTAINCY Kaptanlık

CAPTAINSHIP Kaptanlık

CAPTURE Savaşta zaptetmek,tutmak,ganimet.

CAPTURE,FREE OF Deniz sigorta poliçelerine konulan zaptedilme hariç koşulu.

CARBIDE LAMP Karpit lambası.

CARBON PILE Radarda,alternatörden elde edilecek değerlerin otomatik kontrolu.

CARDBOARD BOX Karton kutu.

CARDINAL POINTS Pusulada 4 ana yön:Kuzey,Doğu,Güney,Batı.

CARGAZON Konişmento'nun eski deyimi.

CARGO BATTENS (or SPARRING) Ambar istiralyaları veya yük tirizleri

CARGO BLOCK Yük makarası.

CARGO BOARD Maliborda

CARGO BOOM BODY Bumba bedeni

CARGO BOOM HEAD Bumba cundası

CARGO BOOM HEEL Bumba topuğu

CARGO CAIRE Ambarda terleme nedeni ile yüke olacak hasarı önleyen araç.

CARGO CLEAT Yük tirizlerini posta üzerinde tutan kulaklar

CARGO FALL Yük teli

CARGO FALL FAIRLEAD Yük teli küpesi.

CARGO FALL FAIRLEAD LINK BAND Yük teli küpesi çemberi.

CARGO FALL INBOARD İçeri yük teli.

CARGO FALL OUTBOARD Dışarı yük teli.

CARGO LIEN Alacak nedeni ile yük üzerine konulan haciz.Tedbir.

CARGO MAT Yük paleti.

CARGO NET SLING Yük ağ paleti,maliborda ağı.

CARGO NET SLING BRIDLES Yük ağ paleti kolları.

CARGO NET SLING CORNERS Yük ağ paleti köşe yakaları.

CARGO NET SLING LOOPS Yük paleti köşe kasaları.

CARGO NET SLING MESHES Yük ağ paleti ağ gözleri.

CARGO OPTIONAL Belirli bir limana değil,fakat belli bir kaç limandan birine boşaltılmak üzere yüklenen yük.

CARGO PLAN,TENTATIVE İlkel,müsvedde yük planı

CARGO RIGGING Yük donanımı.Vinç,bumba,tel,makara vb. parçalardan oluşan donanım.

CARGO RUNNER Vinç teli.

Page 16: SÖZLÜK

CARGO SHEET Yüklenen yüklerin listesi,yük listesi.

CARGO WHIP Vinç teli.

CARGO,DELICATE Kokudan bozulan yük.Nazik yük.

CARGO,ODOROUS Koku çıkaran yük.

CARLINGS Kemere praçolu çelikleri.Öksüz kemere.Fazla kuvvetlendirilmesi istenen yerlere konulan ba

CARPENTER STOPPER Marangoz bosası.Çelik tel halatları bosalamakta kullanılan bu bosada çelik tel halatın çapına uygun bir yuva ve tel halatı sıkı

CARRY AWAY Kasdi olmayan kırılma,çatlama,kopma ve denize gitme.

CARTOGRAPY Haritacılık.

CARVEL BUILT Armuz,düz,silme kaplama.Kenarları yanyana getirilerek yapılan kaplama.

CARVING NOTE Gemi sahibi ile gemi yapıcısı arasında imzalanan anlaşma.

CASE 1)Ambalaj. 2)Dava.

CASE OF FUNNEL Baca fistanı

CASE OIL Tenekede taşınan gaz,benzin benzeri petrol yükü.

CASH FLOW Nakit akışıCASH ON DELIVERY(COD) Mal mukabili

CASING Makine gövdesi.

CAST 1)Gemiyi istenilen yöne çevirmek,saldırmak,salmak. 2)Kurşunlu el iskandili ile iskandil etmek. 3)Fırlatmak,atmak.

CAST A NET Voli çevirmek.Dairesel atılan balık ağı ile balık avlamak.

CAST ANCHOR Demirlemek.

CAST AWAY,TO BE Karaya gitmek,kazaya uğramak,geminin leş olması.

CAST IRON Dökme demir.

CAST OFF Mola etmek

CAST STEEL Dökme çelik.

CASTANET Çalpara.Dışarı açılıp içeri açılmayan kapak.

CASTING 1)Demiri kaldırmadan teknenin başını istenilen yöne çevirmek. 2)Geminin dökme demir yada çelikden yapılan kısımları.

CASTING NET Serpme ağ.Saçma ağ.

CASTING OF THE VESSEL Teknenin çelik parçaları.

CASTLE Kasara.

CASUALTY Kazazede (oturan,batan,kumandadan aciz kalan,hasara uğrayan,yaralanan,ölen),kaza.

CAT BEAM Geminin en geniş yeri,kemeresi.

CAT WALK Kedi köprüsü.

CATADIOPTRIC LENS Fenerlerde kullanılan bu merceklerle ışık istenilen yöne yöneltilmektedir.

CATCH A TURN Halatı volta etmek.

CATENARY İki tarafı bağlı halatın yaptığı eğri.

CATERING DEPARTMENT Kamara bölümü.Kamarot,aşçı vb. oluşturduğu personel.

CATHODE RAY TUBE (C.R.T.)Radarda saniyenin milyonda biri kadar bir zamanda giden,gelen dalgalar arasındaki farkı ölçen lamba,ekran.Görüntü tübü.Katod tüpü.

CATHODIC PROTECTION Saçları paslanmaya karşı korumak için uygulanan yöntem.

CATTLE Büyükbaş hayvanlar.Domuz dahil geviş getiren tüm hayvanlar bu sınıfa girerler.

CAULK Kalafat.

CAUSE PROXIMA Yakın illiyet,nedensellik bağlantısı.

CAUTION Bildiri,uyarı.

CAVITATION Kavitasyon.Su içindeki bir profil,örneğin bir pervane kanadı üzerinde bulunan akışkan zerreciklerinin basınçlarının suyun buharla

habbecikleri aniden patlayarak malzemenin yenmesine sebep olurlar.Pervane verimi ve sevk açısından çok önemli bir olaydır.Pervane kanatlarında ve santrifuj pompa kanatlarında olu

CAVITATION,BACK Sırt kavitasyonu.Profilin dış bükey kısmının kavitasyona uğraması hali.

CAVITATION,FACE Yüz kavitasyonu.Profilin iç bükey kısmının kavitasyona uğraması hali.

CAVITATION,SUPER Profilin akışkanı içinde bütünüyle kavitasyon içinde çalışması hali.

CAVITATION,TUNNEL Çeşitli model pervanelerin kavitasyonlu ve kavitasyonsuz hallerde açık su pervane deneylerini yapabilen bir deney ünitesi.

CELERITY Dalga ilerleme hızı.

CELESTIAL Göksel

CELLULAR SYSTEM Tekne yapımında double bottom'ın hücrelere,göz göz ayrılması.Küçük bölmeler halinde yapılması.

CEMENT BOX Sızdıran,yara alan yerlere içerden posta aralarında vurulan kalıp ve betonu.

CEMENT WASH Çimento badanası.Özellikle tatlı su tanklarına yapılan badana.

CEMENT,QUICK SETTING Çabuk donan çimento.

CENTER BARREL Vinç kütüğü.

CENTER LINE Geminin baş kıç yönünde merkezinden geçen düşey düzlem.Su hatları planında (üstten görünü

CENTER OF BUOYANCY Geminin su altında kalan kısmının hacim (ağırlık) merkezi.Suyun gemiyi,kaldırma kuvvetinin uygulandı

CENTER OF FLOATATION Yüzme merkezi.Geminin yüzmekte olduğu yüklü su hattı alanının ağırlık (alan) merkezi.Geminin meyil ve trim yapma merkezi. C.F.

CENTER OF GYROTION Dönme merkezi.

CENTER OF IMMERSION Geminin batan kısmının geometrik merkezi.

CENTRAL SUN Evrenin etrafında döndüğü kabul edilen nokta.

CENTRIFUGAL PUMP Santrifuj tulumba.

CENTROCON CHARTER Genellikle La Plata nehrinden yapılan tahıl yüklemesinde kullanılan taşıma anlaşması.

CENTUM CLAUSE Zaman kira anlaşmalarında savaş rizikosu primi için gemi sahibi ile kiracılar arasındaki ili

Page 17: SÖZLÜK

CEREAL Hububat,tahıl ve bunlara ait.

CERES İlk bulunan asteroidler.

CERTIFICATE,POSTING UP OF Belgenin asılması (gösterilmesi).

CESSER CLAUSE Bu kloz ile,bir charter party altında yüklemenin bitiminde,kiracıların sorumluluğunun sona ermesi ko

CETAN NUMBER Sıkıştırılan bir yakıtın ateş alma,tutuşma kalitesi.

CHAFE Aşınmak.

CHAFING PLATE Yastık saçı.Aşınmayı önlemek için vurulan ek saç.

CHAIN CONTROLLER Kaplumbağa,demir zinciri bosası

CHAIN DOWN Zincirle bağlamak.

CHAIN HOIST Ceraskal

CHAIN LINK Zincir baklası,halkası

CHAIN LOCKER Zincirlik

CHAIN PIPE Zincir güverte loçası

CHAIN PREVENTERS Bkz:Chain Bull

CHAIN PUMP Çalparalı tulumba.

CHAIN SPLICE Zincir dikişi.Bir halatı bir zincire bağlamak için yapılan dikiş.

CHAIN STOPPER 1)Zincir bosa 2)Kastanyola

CHAIN STOPPER CLEW Domuz tırnağı

CHAIN SWIVEL Demir ile zincir arasındaki fırdöndü

CHAIN,BULL Mantilya bosa zinciri.

CHAIN,TO HEAVE IN THE Demir zincirini vira etmek.

CHANGEABLE WEATHER Kararsız hava.

CHANNEL 1)Doğal kanal. 2)Ana akıntının üzerinden geçtiği suyun en derin yeri. 3)U şeklinde profil.

CHARCOAL Mangal kömürü.

CHARGE CLAUSE Navlun anlaşmalarına klavuz,liman,rıhtım vb. masrafların kimin tarafından ödeneceği hususunda konulan kloz.Gider ko

CHARGES Bedeller

CHART DATUM Alçalmanın en fazla olduğu zamanlardaki derinlik yada onun hemen altındaki derinlik.Harita derinli

CHARTER PARTY,CONDITIONS AND EXCEPTIONS AS Koşullar ve istisnalar charter party de olduğu gibi

CHARTER PARTY,LUMPSUM Time Charter'ın aynı olup aylık istihkak yerine götürü bir ücret ödenir.Götürü navlun kira anla

CHARTER,CLEAN Bu deyim standart tip anlaşmalarda gemi sahibi aleyhine bir değişiklik yapılmadığını ifade eder.

CHARTER,DEMISE Bare boat charter.

CHECK Halatı az kaçırıp volta etmek

CHECK STOPPER Tel halat zincir bosası

CHECK VALVE Çek valf,geri döndürmez valf

CHERNIKEEF LOG Çernikef paraketesi.Gemi karinasından salınan elektrikli parakete.

CHILL Soğuk.

CHISEL Keski

CHOCK 1)Takoz,siğil 2)Yüklerin arasını istif tahtası ile iyi beslemek 3)Büyük kurtağzı

CHOCK ROLLER 1)Fırdöndü bastika 2)Tamburata,rolerli kurtağzı

CHOCK,CLOSED Halat loçası (kapalı).

CHOCK,DOUBLE ROLLER Çift tamburlu kurtağzı

CHOP MARK Yüklere vurulan marka

CHOPPING Geminin baş vurması

CHOPPY Hafif dalgalı,çalkantılı.

CHOW Karavana.

CHRISTMAS TREE Gaznofiski.Miyar güvertede çeşitli fenerleri taşıyan kısa direk.

CIRCUIT Elektrik devresi.

CIRCUMNAVIGATOR'S DATE Date Line'ı geçince kazanılan yahut kaybedilen gün.

CIRCUMPOLAR Batmayan yıldız.Kutup yöresi yıldızı.Günlük deviminde çevren altına inmeyen yıldız.

CIRCUMPOLAR BODIES Kutup etrafındaki gök cisimleri.

CIRROCUMULUS Atılmış pamuk gibi bulutlar.Buz kristallerinden oluşur.Parçalı tüy bulut.

CIRROSTRATUS Tabaka tüy bulut.Tül gibi bulut.Gökyüzünü tam kaplar.

CIRRUS Tüy bulut.Beyaz,atılmış pamuk gibi bulut.Buz kristallerinden oluşur.

CISTERN Barometre civasının kabı.

CITRON Ağaç kavunu.Taze meyva halinde yendiği gibi parfüm sanayindede kullanılır.

CIVET LEAVES Misk yaprağı.Keskin kokuludur.Kuru taşınır.

CIVIL COMMOTION Halk ayaklanması.

CIVIL DAY Günlük zaman.standart ortalama zamanda gece yarısından,gece yarısına kadar olan zaman,gün.

CIVIL TIME Güneşin bir yerin meridyen transitinden ard arda geçişi arasında kalan zaman.Ülke zamanı.

CIVIL TWILIGHT Günlük tan.Güneş ufkun 6 derece altında iken gözlenen gün ağarması yada kararması.Sivil tan.

CIVIL YEAR Kullanılan sene.

CLACK VALVE Emme ile açılan,ağırlık ile kapanan kapaklı valf.

CLAIM Talep,iddia,istek.Tazminat talebi

Page 18: SÖZLÜK

CLAIM DOCUMENTS Talep için sigortacıya verilecek belgeler,evraklar.Örneğin:avarya raporu,seyir jurnali sureti,tutanaklar vb.

CLAIMANT İddia eden,talep eden,davacı.

CLAMP 1)Kerye,mandal,kilit,mengene. 2)Levha yükleri kaldırmak için kullanılan kıskaç. 3)Bir yanaklı bastika.

CLAPPER Kampana tokmağı.

CLARK'S FIGURE OF EARTH 1858 senelerinde Clarke'ın bulduğu ekvatorda ve kutupda dünyamızın çapı ve basıklık rakamları.Ekvatorda çap : 20,926.348 kadem,kutupta çap : 20,855.233 kadem.Basıklık : 1/294,3.

CLASP HOOK Çifte kanca.

CLASS Uluslararası tarafsız kuruluşlar tarafından gemilere verilen sınıf,değerlendirme.Klas'ın alınması,yaptırılması zorunlu de

CLASSIFICATION Sınıflandırma.Uluslararası klas müesseseleri tarafından saptanmış kurallara göre geminin yapılması ve durumunu koruması halinde gemiye verilen sınıf.Örne

CLASSIFICATION REGISTER Klas müesseseleri tarafından verilen belge.

CLASSIFICATION SOCIETY Klas müessesesi,kurumu,kuruluşu.

CLAUSE Kloz,koşul,madde,hüküm.

CLAW AWAY (OFF);TO Volta yaparak (seyir) karadan kurtulmak,neta olmak.

CLAY Kil.

CLEADING 1)Can filikasında yüzdürücü tankların konulduğu bölme. 2)Radyasyon yada sıcaklığa kar

CLEAN 1)Konişmento veya herhangi bir tesellüm makbuzu şerh ihtiva etmezse clean'dir. 2)Patenta clean denilince tatminkardır. 3)Gemi karinası clean denilince deniz yaratıklarından ve yosundan temiz demektir.

4)Neta,ıskarça,iyi demir tutan güvenilir demir yeri. 5)Charter party clean denilince navlundan herhangi bir komisyon indirimi olmadı

CLEAN CARGO Akmayan,kokmayan yük.

CLEAN CHARTER Bu deyim standart tip kira anlaşmalarında gemi sahibi aleyhine bir değişiklik yapılmadığ

CLEAN ON BOARD Yük temiz,hasarsız yüklenmiştir.

CLEAR A SHIP Gelen yada giden bir geminin gümrük işlemi.

CLEAR ANCHOR Demirin neta olarak görünüp gelmesi.

CLEAR AWAY THE ANCHOR Demiri fundoya hazırla kumandası.

CLEAR BERTH Demirleyen bir geminin demir üzerine salması ile bir tehlikeye girmiyeceği veya başka bir gemi ile çatı

CLEAR DAYS Neta günler.Yükleme limanında umulan hazır olma tarihin ihbarında,bildirilmesinde,ilk ve son günlerin saptanmı

CLEAR FOR RUNNING Halat rodasını akması için düzgün bulundurmak.

CLEAR HAWSE 1)Birbiri üzerine binen veya çapariz alan halat veya demir zincirlerinin açılması,neta edilmesi. 2)Zincirlerin birbirine çapariz vermemesi.

CLEAR THE DECK Güverteyi neta etmek

CLEAR THE LAND Sahilden neta geçmek

CLEAR THE VIEW Görüşü neta etmek

CLEAR VIEW SCREEN Devvar cam

CLEAR,TO MAKE Neta etmek

CLEARANCE 1)Geminin gümrük ve diğer formalitelerinin tamamlanması. 2)Gümrükden temiz kağıdı alınması. 3)

CLEARANCE INWARD Gelen bir geminin gümrük işlemi.

CLEARANCE OUTWARD Giden bir geminin yapılan gümrük işlemi.

CLEARANCE SPACE Ölü hacim.

CLEARANCE VOLUME Boşluk,klerens hacmi.

CLEARANCE,TO ADJUST Boşluk ayarlamak.

CLEARING Gerekli işlemler yapıldıktan sonra geminin limandan hareketi.Çıkış.

CLEARING BEARING Neta geçiş için saptanan kerteriz.

CLEARING LINE Neta geçiş için iki maddenin birleştirilmesinden oluşan kerteriz.

CLEAT 1)Koç boynuzu. 2)Cunda bastikası. 3)Sürme iskelelerde yürüyenlerin kaymaması için üzerlerine vurulan durdurucular. 4)Havuzda,kızakda bulunan gemilere vurulan payandalar için gemi bordasına vurulan si

CLEAT STOPS Dümenin belirli bir açıdan daha fazla dönmemesi için konulan durdurucular

CLEAT,HATCH Siğil yuvaları.Ambar muşamba ve tirizleri için ambar mezarnalarındaki kulaklar.

CLIFF Yalçın sahil.

CLINKER 1)Kömür curufu. 2)Kilinker.Öğütülmemiş çimento.

CLINOMETRE Geminin meyil,yalpa durumunu gösteren alet.

CLIP 1)Bir bumba yada serenin yaımay,çatal ucu. 2)Gemi yapımında iki parçayı birleştiren parça.Çektirme kö

CLOAK CALM Olağanüstü sakin deniz ve hava.

CLOAK WISE Saat yelkovanı yönünde.

CLOSE ABOARD Çok yakın.

CLOSE CHOCK Kapalı kurtağzı.

CLOSE THE LAND Denizden sahile doğru yanaşmak.

CLOSE THE WIND Rüzgar yönüne yakın.

CLOSE UP Tokada.Toka.Hoist.Örneğin sancak,işaret flamasını kaldırıldığı yere kadar basmak.

CLOSED CIRCUIT Kapalı devre.

CLOSED HARBOUR İnsanlar tarafından yapılmış liman.

CLOSED PORT Yasak liman,kapalı liman.

CLOSING DATE Geminin kalkış günü

CLOTH Yaprak (bayrakda).Bayrak şalilelerinin beher enine ve ekine denir.Bayrakların büyüklükleri genellikle sahip oldukları yaprakların adedi ile anlatılır.Üç yapraklı,be

CLOUDBURST Çok yağmurlu.

CLOVE HITCH Kazık bağı

CLOVER SEED Yonca tohumu.

CLUBBING Akıntı ve kabarma alçalmaya karşı demirleyerek gemiyi dümenle döndürmek.

Page 19: SÖZLÜK

CLUBHAUL 1)Tehlike zamanında gemiyi iyi idare edebilmek veya saldırmak için geçici olarak demir atmak. 2)Gemiyi demir üzerinde saldırmak.

CLUMP CATHEAD Zincir,demirden fora edilerek,bağlama için kullanıldığında,demiri askıda tutabilmek için demir loçası gerisinden uzatılan yan mataforası.

CLUSTER Güverte,ambar veya borda reflektörleri.Aydınlatma için bir tas içinde kullanılan ampul grupları

CLUTCH Kavrama

CLUTCH LEVER Demir ırgatında feneri dişliden ayıran yada bağlıyan demir,donanım

CLUTTER Radar ekranının merkezinde oluşan eko karışıklığı.

CO LATITUDE Enlem değerinin 90 dereceden farkı (90 - enlem).

COACH WHIPPING Aşınmaya karşı yada süs için façuna yapmak.

COAL İ.F:42/48.Maden kömürü.Isınarak yanmaya elverişlidir.Devamlı olarak sıcaklığı kontrol edilmelidir.Çıkardı

COAMING Ambar,kaporta ağzı,kenarı,mezerna.

COAMING BAR Ambar ağzını güverteye birleştiren köşebent.

COAMING STIFFENER Ambar ağzı stifneri,kuvvetlendiricisi.

COAST LINE Alçak suda sahil hattı.

COAST WISE Kıyıdan,kıyı boyunca.

COAST WISE (INTRACOASTAL) TRADE Kabotaj denizciliği,taşımacılığı.

COAT 1)Kapela. 2)Boyamada kat. 3)Fistan,kapele muşambası.

COB Taş mendirekle korunan liman.

COCHRANE BOILER Limanda kullanılan küçük dikey kazan.

COCK Musluk.

COCKBILL Demiri gözden çıkarmak.Salya etmek,demiri bosa ile askıda tutmak,demirlemek için demiri hazırlamak.

COCKROACH Kakalak

COD END Trol ağının sonu.Torba.

CODE OF TRACK Devvar fırtına (siklon) izinin en batı ucu.Evvela kutba,sonra doğuya doğru yönelir.

COEFFICIENT Katsayı,emsal.

COEFFICIENT OF FRICTION Sürtünme emsali

COEFFICIENT OF LOADING Geminin dedveyt kapasitesi ile yük taşıma kapasitesi arasındaki ilişki.Balya hacminin dedveyte bölünmesi ile elde edilir.

COEFFICIENT OF WATERPLANE AREA Geminin draftındaki çektiği suda kesit yüzeyi emsali.0,7 ile 0,85 arasında değişir.

COFFERDAM Gemilerde gerekli olan yerlerde,örneğin yakıt tankı ile kamara,makine dairesi,su tankı arasında bırakılan bo

COFFIN PLATE Kıç kepçe levhalarını omurgaya bağlayan levha.

COFFIN SHIP Denize elverişli olmayan tekne.

COFFIN STERN Kıç ayna.V şeklinde ve düz.Üçgen ayna kıç.

COIL Roda.113 yada genellikle 120 kulaç (220 metre) uzunluğunda olabilir.

COIL,TO Roda yapmak.

COIL,TO UN Roda açmak.

COIR Hindistan cevizi lifi.

COIR MAT Hindistan cevizi liflerinden yapılma hasır.

COL İki alçak basınç (depresyon) yada iki anti-siklon arasında kalan semer şeklinde alan.

COLD FRONT Soğuk havanın ilerlerken sıcak havayı iterek beraber oluşturdukları cephe.

COLD SECTOR Depresyon soğuk havasının yer yüzeyine temas ettiği kısmı.

COLD STORAGE Soğuk depolama

COLD STORAGE ROOM Soğuk hava deposu.

COLD STORE Soğuk hava deposu.

COLLAPSIBLE BOAT Katlanabilir filika (portatif).

COLLAR 1)Halka,kuşak. 2)Teleskop yatağı.Sekstant'da dürbünün geçtiği yatak.

COLLARS THRUST BLOCK Pervane itiş gücünü,gemi bünyesine ileten sırast ped yakası.

COLLATERAL Teminat,karşılık

COLLECTION Tahsilat

COLLECTIVE BARGAINING AGREEMENT Toplu sözleşme.

COLLIDE Çarpışmak.

COLLIDED,TO BE Çatışmak,çatışmış olmak.

COLLIERY Kömür madeni,ocak.

COLLIMATION Bir optik cihazın optik parçalarının tam hattında olması.Optik ekseni ayarlama.Herhangi bir ölçme aleti dürbün yada foto

COLLIMATION ERROR Sekstantda,teleskopun optikal ekseninin sekstant düzlemine paralel olmamasından doğ

COLLISION Çatışma,çatma,çarpışma.

COLLISION BULKHEAD Gemi yapım kurallarına göre her gemi başından geriye doğru belirli mesafede bir çatışma perdesi yapmak zorundadır.Gemi ba

COLLISION,ANTI Çatışmayı önleme.

COLLISION,BE IN Çarpışmak.

COLOUR Sancak,bayrak.

COLOUR CHEST İşaret sancaklarının konulduğu dolap.

COMBUSTIBLE Yanabilir,tutuşabilir

COMBUSTIBLE SPONTANEOUS Kendiliğinden yanabilir.

COMBUSTION Yanma.

COMBUSTION ENGINE,INTERNAL İçten yanmalı makine.

Page 20: SÖZLÜK

COME ALONGSIDE Yanaşmak,bordaya gelmek.

COME HOME Demirin taraması,virada demirin gemiye gelmesi.

COME OVER Kavança olmak.Shift.Shifting.

COME TO Demire bindirmek.

COME UP 1)Laçka 2)Irgatı ayboci yapmak

COMMERCE Ticaret.

COMMERCE,CHAMBER OF Ticaret odası.

COMMERCIAL INVOICE Ticari fatura

COMMISSION 1)Komisyon. 2)Heyet,yetki belgesi. 3)Bir geminin işe başlaması,işde kalması.

COMMISSION,OUT OF Geminin işden çekilmesi.

COMMISSION,PUT IN Geminin işe başlaması.

COMMISSIONED 1)Muvazzaf. 2)Hizmete girmiş.

COMMODITY Ticari eşya ,yük.

COMMON AERIAL SWITCH Radarda vericiden gönderilen yayınların alıcıyı etkilememesi için kullanılan anahtar.

COMMON BILL Bkz:Promisory note.

COMMON LAW Yazılı olmayan,uzun zaman uygulamadan doğan kanun.

COMMUTATOR Komütatör.Akım,kutup değiştirici.

COMPANION Kaporta.Kaporta ağzı.

COMPANION ( WAY ) 1)Güverte merdiveni.Gemide bir güverteden bir güverteye inen merdiven. 2)Kamaradan güverteye açılan kapı a

COMPANION GRATING Merdiven basamakları.

COMPANION HATCH Kaporta ağzı.

COMPANION LADDER Bkz:Companion (way).

COMPARTMENTS Gemide su geçmez bölme ve kapılarla ayrılmış bölmeler,yerler.

COMPASS Pusula.

COMPASS BOWL Pusula tası.Pusula kartını,sıvıyı,ibrey, taşıyan ve mıknatısi olmayan bir madenden yapılan ve dü

COMPASS BOX 1)Pusulayı koruyan kutu. 2)Pusula kürsüsü.

COMPASS CARD Pusulada 360 dereceye bölünmüş pusula kartı.

COMPASS ERROR Toplam sapma.Deviation,variation toplamı.

COMPASS FLOAT Pusula kartının sürtünmesini azaltmak amacıyla sıvı içinde yüzdüren kısım.Pusula şamandırası.

COMPASS NEEDLE Pusula ibresi.

COMPASS PIVOT Pusula kartının üzerinde gezdiği mil.Pusula mili.

COMPASS SET Pergel takımı.

COMPENSATING EQUIPMENT Pusula hatalarını düzeltmek için kullanılan mıknatıs çubukları,küreler ve diğerleri.

COMPENSATION 1)Hasara uğrayan yada zayıflayan gemi parçalarını sağlamlaştırma. 2)Hasar tazmini. 3)Pusula düzeltmesi.

COMPETITION Rekabet

COMPLEMENT 1)Verilen bir değeri tamamlamak için gerekli olan miktar. 2)Gemiyi donatmak için gerekli olan para. 3)Gemi mürettebatı.

COMPLIMENTARY ENSIGN Karasularına girilen ülkenin baayrağı.Alışılmış olarak nezaketen bu bayrak pruva direğine çekilir.

COMPOSITE OF POLICY Birden fazla şirketi ilgilendiren deniz sigorta poliçesi.

COMPOSITION Karışım,terkip (örneğin çeşitli boyalar).

COMPRESSED AIR Basınçlı,sıkıştırılmış hava.

COMPRESSION 1)Yer basıklığı.Ekvatordan geçen çap ile kutuplardan geçen çapın birbirine oranı: 1/297'dir. 2)Sıkı

COMPRESSOR 1)Irgat zinciri bosası,kaplumbağa.Bkz:Controller. 2)Kompresör.

CON Dümenciye verilen emirlerle gemiyi klavuzlamak,idare etmek.

CONCEALMENT Bilerek yada bilmeyerek,sigortalının,normal olarak elde edebileceği bilgiyi saklamak,vermemek.

CONCENTRATES Zenginleştirilmiş cevherler.Sulu,çamur kıvamında yükler.Bakır,kurşun ve çinko genellikle böyle dökme olarak yüklenir.

CONDEMNATION Zaptedilmenin kanuna uygun olduğu veya geminin sefere uygun olmadığı hakkında verilen karar.

CONDENCER Yoğunlaştırıcı,kondenser.

CONDENSATION Ambarda yük üzerinde olan terleme.Özellikle soğuk bölgelerden sıcak bölgelere geçişte rastlanır

CONDUCTION Sıcaklığın değme ve sirayet ile yayılması.

CONFECTIONERY Şekerli maddeleri havi yiyecek maddeleri.

CONFINEMENT Hapis.

CONFIRM 1)Sözlü anlaşmayı yazılı hale getirmek. 2)Teyid etmek,doğrulamak.

CONFUSED CURRENT Karışık akıntı.

CONFUSED SEA Karışık sular.

CONGESTION Foul berth.Foul anchorage.1)Kabarma,alçalmada yada rüzgar değişiminde demirli gemilerin salacak alanı olmayan demir yeri. 2)Kapasitesi yeterli olmadı

CONGESTION SURCHARGE Limanda sıkışıklık için alınan zam.

CONJUCTION Kavuşum (kavuşma) konumu.Güneşle ayın yere göre yada güneşle herhangi bir gezegenin aynı hizada ve aynı yanda bulundu

CONN Bkz:Con

CONNECTING LINKS Zincir parçalarını birbirine bağlamak için kullanılan lokmasız bakla,halka.

CONNECTION SHACKLE Zincir kilitlerini birbirine bağlayan özel yapılmış kilit.

CONNING 1)Bir geminin rotası,yönü. 2)Gemi idaresi. 3)Dümen kumandaları ve teyidi.

CONSECUTIVE DAYS Devamlı günler.Bu deyim devamlı ard arda 24 saatlik günleri ifade eder.

CONSIGNEE Yükün gönderildiği kimse.Emrine gönderilen.

Page 21: SÖZLÜK

CONSIGNMENT Yükün gönderilmesi

CONSIGNMENT CLAUSE Yollama klozu.Geminin giriş ve çıkışları için donatanların mı,yoksa kiracıların mı acentelerine yollanaca

CONSIGNOR Konişmentoda yazılı gönderen.

CONSORTSHIP Donatanların yapmış olduğu yardımlaşma ve kazanç ortaklığı.

CONSPIC Conspicous - belirli nin kısa yazılışı

CONSTANT Değişmeyen faktör,sabit değer.

CONSTANT BEARING Gemi hareket ettiği halde değişmeyen kerteriz.

CONSTANT DEVIATION Pusulanın baş kıç hattı üzerinde olmaması yada geminin sancak,iskele parçalarının eş

CONSTELLATION Takım yıldız.

CONSTRUCTION POLICY Buna Builder's Policy de denir.Gemi yapım halinde iken olabilecek risklere karşı yapılan sigorta poliçesi.Gemi havuzlanınca da kullanılır.

CONSTRUCTIVE TOTAL LOSS Hükmi tam ziya.Kurtarma tamir giderlerine değmeyen,diğer bir deyimle kurtarılmasında yarar umulmayan kazazede gemi yada yükün,e

CONSTRUCTIVE TOTAL LOSS CLAUSE Hasarlı yüklerin tamamen kayıpları kaçınılmaz olması nedeni ile fiilen makul olarak terkedilmesi yada kurtarılarak eski haline getirilmesi ve belli olan varma yerine varması için gerekli olan masraflar yüklerin de

CONSUL Konsolos.

CONSULAGES Konsolosluk ücreti ve masrafları.

CONSUMER Tüketici

CONSUMER GOODS Tüketim maddeleri

CONTACT CLAUSE Deniz sigorta poliçelerinde bulunan bu koşul ile çatışmadan doğacak hasarların ödenece

CONTAMINATION Makine yağı veya akaryakıta su veya yabancı maddelerin karışması.Melez yapması.

CONTENT MARK Yük üzerine vurulan ve içindekileri bildiren marka.

CONTINENTAL POLAR Karasal soğuk

CONTINENTAL SHELF Kıta sahanlığı,eşiği.

CONTINGENT LIABILITY Muhtemel sorumluluk.

CONTINOUS DECK Devamlı güverte.Ambar ağızları,makina kaportaları gibi açıklıklar hariç olmak üzere,gemi boyunca sürekli olarak devam eden güverteler.

CONTINOUS SURVEY Devamlı sörvey.Gemi klas kurumlarının 4 senelik özel sörveyleri için uyguladıkları yöntem.Örne

CONTINUATION CLAUSE Devam klozu.Zaman deniz poliçelerine konulan bu kloz ile geminin sigortalandığı zamanın bitiminde belirli bir zaman daha sigortasının devamı sa

CONTLINE Alabandadan alabandaya,yan yana istif edildiğinde fıçı,varil gibi yükler arasında kalan bo

CONTRABAND Kaçakçılık

CONTRABANDIST Kaçakçı

CONTRACTOR Taşıyıcı,müteahhit.

CONTRACTUAL LIABILITY Anlaşma sorumluluğu.

CONTRACTUAL LIEN Anlaşmadan doğan hapis hakkı,tedbir.

CONTRIBUTION Sigorta hamilinin bir ziyanın tamamını yada bir kısmını ödemesi yada ödeme mükellefiyeti,zorunlulu

CONTRIBUTION CLAUSE İştirak klozu,koşulu.

CONTRIBUTORY Gareme.Ödemeye katılma.

CONTRIBUTORY NEGLIGENCE Kazanın doğrudan doğruya meydana gelmesinde amil olmayan ihmal.

CONTRIBUTORY VALUES Müşterek avaryada garemeye katılan değerler.

CONTROLABLE PITCH PROPELLER Piçi,hatvesi,kanat açıları ayarlanabilen pervane.

CONTROLLER Kaplumbağa.Cable holder.Clamping.Chain controller.Bow stopper.Göz demiri loçalarının biraz gerisinde,demir loçası ile zincir loçası arasında bulunan ve zincir baklalarını içine alacak

CONTROLLING DEPTH Bir demir yerinde yada kanaldaki en az derinlik.

CONVECTION Sıcaklık,basınç nedeni ile havanın yükselip alçalması.devir daim ve intikal.Dikey hava akımı.

CONVECTIONAL RAIN Sıcaklığı göçürme yağmuru.Tropikal bölgelerde ısınarak yukarı yükselen nemli havanın yo

CONVENIENT SPEED Uygun hız,sürat.Sefer anlaşmasında yüklemenin bitiminden sonra geminin uygun hızla varı

CONVERGENCE Meteorolojide kullanılan bir deyim olup bir yere çıkandan fazla hava girmesi olayıdır.

CONVERSION Değişikliklerle,ilavelerle geminin klasını değiştirmek.

CONVERSION ANGLE Bir markator haritasında rhumb line rotasından büyük daire rotasına geçilirken veya ters durumda ortaya çıkan fark.

CONVEX IRON Bir yüzü düz diğer yüzü düz bombeli profil,lama.

COOKERY Aşçılık,mutfak işleri.

COOKING UTENSIL Mutfak eşyaları,aletleri.

COPAL Vernik

COPPER Bakır.

COPPER PACKING Bakır conta.

COPPER WASHER Bakır conta.

COPRA Konişmentoya " Not responsible for loss of weight through evaporation or for deterioration through inherent vice of properties - Buharla

CORAL Mercan kayası.

CORK Mantar.

CORK JACKET Mantar can yeleği.

CORK LIGHT TRIM Geminin çıkarılabilir bütün takımlarının gemiden çıkarılarak hafifletilmesi.

CORKING BUOY Mantar can simidi.

CORMORANT Karabatak kuşu.

CORNER REFLECTOR Radarda şamandıraların görülebilmesi için şamandıralar üzerine konulan metal yansıtıcı,reflektör.

CORRECTOR MAGNETS Pusuladaki deviation ve meyil hatalarını düzeltmek için pusulada kullanılan mıknatıs çubukları.

CORROSION Korozyon,paslanma,aşınma.

CORROSION ELECTROLYTYC Elektrolitik korozyon,yenme.İki ayrı cins maden arasında,elverişli bir ortamda,oluşan elektrik akımının madeni yemesi,oyması,a

Page 22: SÖZLÜK

CORROSION RESISTANT Paslanmaz.

CORROSIVE Aşındırıcı,paslandırıcı,karıncalandırıcı.

CORRUGATED IRON Kıvrımlı demir.

CORSAIR Korsan,korsan gemisi.

CORUNDUM Korindon.Elmasdan sonra en sert maden cevheri.Zımpara yapımında kullanılır.

COSMICAL Güneşle beraber doğup batan gök cismi.

COST Fiyat,değer,bedel.

COST AND FREIGHT(C&F) Mal bedeli+nakliyeCOST OF LIVING Hayat pahalılığı

COST,INSURANCE FREIGHT(CIF) Fiyat,sigorta ve navlun dahil bir malın gönderilmesi istenilen yerdeki değeri.Diğer bir deyimle yük bedeli,navlun ve sigorta priminin satıcıya ait oldu

COTIDAL Kabarma alçalmaların aynı zamanda olduğu yerler.

COTIDAL LINES Kabarma alçalmaların aynı zamanda olduğu yerlerin haritada birleştirilmesinden oluşan hat.

COTTER PIN Çatal pim.

COTTON Pamuk.Yangın tehlikesi nedeniyle pamuk yüklemek,taşımak ve boşaltmak büyük dikkat isteyen bir yüktür.Yüklerken yangın söndürücü donanımlar hazırlanmalıdır.Ya

bozuk,yırtık,markası okunmayanlar yüklenmemelidir.Pamuk yangını çıktığı zaman her taraf iyice kapatılarak yangının hava ile olan teması kesilmelidir.Yangını söndürmek için devamlı stim kullanılmalı,su kullanılmamalıdır.

COTTON CAKE Pamuk tohumu,ciğit küsbesi.

COTTON FITTED WITH Pamuk taşımaya elverişli gemi.

COTTON FORM O Pamuk taşımak için yapılmış tip anlaşma.

COTTON SEED Çiğit,pamuk çekirdeği.

COTTON SEED CAKE Pamuk çekirdeği,çiğit küsbesi.

COULOMB Elektrik miktarı birimi.Amper/saniye.

COUNSEL İngilterede dava vekili,davayı savunan.

COUNTER 1)Çene hattı ile su hattı arasında kalan kısım.Kıç kıvrımı,kuruz,kepçe. 2)Sayaç.Devir sayısı (torna) göstergesi.

COUNTER PLEA Davada karşı cevap.Savunma.

COUNTER SEA Esen rüzgara karşı olan denizler.Ters denizler.

COUNTER SHAFT Ana şaft ile ana makine arasındaki şaft.

COUNTER SIGNATURE Tasdik,onay imzası.

COUPLE Birbirine paralel fakat ters yönde hareket eden iki eşit kuvvetin doğurduğu çevirme.

COUPLING Kavrama.Hareket eden 2 cismi birbirine bağlayan eleman,donanım

COUPLING BAR Kavrama kolu.

COUPLING FRICTIONAL Sürtünme kavraması.

COUPLING GEAR Kavrama dişlisi

COUPLING PIN İki elemanı birbirine bağlayan mil.

COUPLING,BOX Maşon kavrama.

COUPLING,RIGID Rijit kavrama.

COURSE,TO ALTER THE Rotayı değiştirmek.

COURSE,TO SET THE Rotayı tayin etmek,rotaya almak

COURSE,TO SHAPE Rota vermek,rota çizmek

COURT Mahkeme

COURT BOND Mahkeme kefaleti.

COURT OF APPEAL Üst mahkeme.Temyiz.

COURTESY VISIT Nezaket ziyareti.

COVER NOTE Küvertür pusulası.Sigortacıların sigorta edilecek için ilk saptadıkları risk oranı ve koşullar.Poliçe buna göre yapılır.

COVERAGE Küvertür.Sigorta teminatı.

COWL Manika

CRAB 1)Küçük taşınabilir vinç. 2)Kriko.

CRACK Saç çatlaması

CRACKING Ham petrolü kulede (Cracking tower) ısıtarak çeşitli petrol ürünleri elde etmek.

CRADLE 1)Gemi yapımında baş ve kıç için kullanılan kızak,çatma,beşik. 2)Gemi havuzda iken gemi bordasını boyama i

CRAFT Tekne.Taşıt.

CRAFT CLAUSE Deniz sigorta poliçesinin yük klozu.Yük gemiden laytere,sala yada başka tekneye yada ters durumda transit durumda bırakıldı

CRANAGE 1)Kreyn (vinç) ücreti. 2)Kreyn teçhizatı.

CRANE,GANTRY Gezer sehbalı büyük sahil,rıhtım vinci.

CRANK 1)Yapılışı yada yük istifi nedeniyle zayıf dengeli (small stability) gemi. 2)Pistonlardan gelen hareketi

CRANY Yarık,çatlak.

CRAWL 1)Bir çeşit yüzme. 2)Dalyan.

CREDIT Alacak

CREEK 1)Sahilden içeri giriş. 2)Nehirin kısa kolu. 3)Gümrük kurulacak kadar önemli olmayan sahil kasabası.

CREEP 1)Batık bir cismi,dört kollu bir (grapnel) demir ile deniz dibini tarayarak aramak. 2)Basınç altında bir metalin devamlı ve yava

CREPUCULUM Ufka paralel ve 18 derece altına kadar tan dairesi.

CRESCENT 1)Hilal,Ayça.Yeni aydan ilk dördüne kadar ayın görünüşü. 2)Mataforanın şekli.

CRINGLE Halat matafyon.

CRINGLE SCORE Radansa oluğu.

Page 23: SÖZLÜK

CRITICAL LOADING Bir elemanın sürekli yada kalıcı şekil değişimine uğrayabileceği veya tahrip olabileceği tehlikeli yükleme hali.

CRITICAL PERIOD Gemi havuzlanırken havuz iskemlelerine keel block değmeye başladığı,başlangıç dengesini kaybetti

CRITICAL SPEED 1)Türbin devrinin,türbin şaftının titreşimine eşit olması hali. 2)Makine devrinin gemi titreş

CROP AND FAIR Deforme olmuş parçayı yerinden çıkarıp düzeltmek.

CROSS Gemi çiftelediğinde,180 derece dönerse zincirleri birbiri üzerine binmesi,dolaşması.Çapariz olması.

CROSS CURVES Çapraz eğriler.Deplasmana ve doğrultucu momente dayanan ve herhangi bir depasmanda dengeyi gösteren diagramatik e

CROSS EYE Kuruz kasa.

CROSS GRIP Birbirleri ile kesişen iki çelik tel yada bitkisel halatı bağlamak için kullanılan çelik kelepçe.Kerye.

CROSS SEA 1)Rüzgarın ters yönünde giden dalgalar. 2)Ayrı ayrı yönlere hareket halinde olan denizlerin karı

CROSS SPALL Postaları geçici olarak yerinde tutan kiriş.

CROSS TIE PLATES Stern Tube etrafını kuvvetlendirmek için vurulan sağlamlaştırıcı levha parça.

CROSS WIND Geminin rotasına yada denizlere ters,aykırı esen rüzgar.

CROSSING THE LINE Ekvatoru geçiş.

CROTCH Bumbayı tutan çatal çubuk,yastık.

CROW BAR Sivri uçlu manivela.

CROW'S NEST Çanaklık.Baş direkteki gözcü yeri kargalık.

CROWFOOT Kazayağı

CROWN Demirin memesi

CROWN OF THE TANK Tankın en üst noktası

CRUISER STERN Karpuz kıç.

CRUISING RADIUS Tekrar yakıt,su vb. almadan bir teknenin belirli bir hızla seyredebileceği en çok mesafe.

CRUISING SPEED Ekonomik sürat.

CRUTCH 1)Demir yatırma.Başta ve kıçta olan bu çelik parça buradaki kaplamaları birbirine bağlar. 2)Bumba yastı

CUBIC CAPACITY Gemi iç hacminin kübik kadem olarak ölçülmesi.

CUBIC FOOT Kadem küp.

CUBIC INCH Pus küp.16,387 cm küp eşiti.

CUBIC MEASUREMENT Beher 40 kadem küp 1 ton kabul edilerek yapılan ölçme ve uygulama.

CUBIC MEASURES Hacim ölçüleri.

CUBIC METER Metre küp.

CULAGE Bir geminin dokta tamir için bulunması,yatması.

CULINARY Mutfak yada aşçılığa dair.

CULTING Lumbarağzı.

CUMULATIVE CLAIMS Bazı hallerde muafiyet altında kalan özel,hususi avaryalar toplanarak alınabilir.

CUMULATIVE HOURS Kömür kira anlaşmalarında gemi sahibine gemisinin hazır olabileceği tarihler kadar hak verilmesine kar

CUMULO CIRRO STRATUS Karışık şekilde bulut.Buna gök gürlemesi bulutu da denir.

CUMULONIMBUS Ağır ve yüksek bulutlar.Bazen tepede örs şeklinde olur.Yağmur,şimşek ve gök gürültülü olup koyu görünü

CUMULUS Yoğun bulutlu ve şekilli olup orta yüksekliklerde bulunur.Karnıbahar görünüşündedir.

CURRENCY Piyasadaki para

CURVE OF BUOYANCY Deplasman eğrisi veya sephiye eğrisi denir.Arşimet prensibine göre,bir sıvı içersine batmı

Sephiye kuvveti dediğimiz bu kuvvet denge şartı dolayısıyla geminin ağırlığına eşittir.Su kesimine kar

CURVE OF CENTER OF GRAVITY OF WATERPLANE Su hatları alan merkezleri eğrisi.

CURVE OF FLOATATION Su hatları alanları merkezleri eğrisi veya yüzme merkezi eğrisi olarak bilinir.Su hattı alan merkezi geminin boy istikametinde yapaca

CURVE OF LOAD Yük eğrisi.Sephiye eğrisi ile ağırlık eğrisi arasındaki farklar gemi boyunca çizilirse yük eğ

CURVE OF RESISTANCE Direnç eğrisi.Gemilerin değişik süratlerde seyretmesi halinde sudan görecekleri dirençlerde de

CURVE OF RIGHTING ARMS Doğrultma kolları eğrisi.Curve of statical stability eğrisindedir.

CURVE OF STABILITY Denizde seyreden gemilerin değişik yükleme koşullarındaki dengesini gösteren eğri.

CURVE OF STATICAL STABILITY Gemilerin belirli bir deplasmanda ve çeşitli meyil açılarındaki statik stabilitesini gösterir.Yatay eksende meyil açıları,dü

CURVE OF TONS PER INCH IMMERSION Bir pus batırma tonu eğrisi.Geminin paralel olarak bir pus batması için deplasman artış

CURVE OF VERTICAL CENTER OF BUOYANCY Yüzücülük merkezinin düşey doğrultudaki mevkii olup genellikle KB simgesi ile gösterilir.Di

CURVE OF WEIGHTS Gemi boyunca tekne,makine ve teçhizat gibi sabit ağırlıkların parabol veya trapez tarzında çizilmesi ve bunun üzerine konum

CUSTOM CUSTODY Gümrük nezaretinde,muhafazasında.

CUSTOM TREATY Gümrük anlaşması.

CUSTOMARY AVERAGE Muafiyetin özel avarya halinde uygulanacağı hususunda koşul.

CUSTOMARY DEDUCTION Sigortacı tarafından yapılacak ödemede yapılacak alışılmış indirim.Örneğin eski yeni farkı gibi.

CUSTOMARY DESPATCH Mutad,alışılmış çabuklukla.

CUT AND RUN Palamarları kesip süratle uzaklaşmak.

CUTTING 1)Kabarma alçalmada yüksek suyun alçak suya dönüştüğü zaman yüksek su yüksekliğ

CYCLE Çevrim.Yeni,devamlı,art arda ve düzenli bir biçimde olan değişme.Bir başlangıç durumundan sonra de

CYCLE,LUNAR Ay ın 10 senelik devri.

CYCLE,SOLAR Güneşin 28 senelik devri.

CYCLE,TWO İki zamanlı.

CYNANIDE,HYDROGEN Gemilerde fare ve diğer haşaratı öldürmek için kullanılan zehirli gaz.

D/A(DOCUMENTS AGAINST ACCEPTANCE Kabul kredisi

Page 24: SÖZLÜK

D-SHACKLE Kenarları birbirine paralel olan kilit.

D.O.P. Dropping of outward pilot.

D.R. Declines to give - kısa yazılışı.Bu deyim kaptan tarafından gemi adamı için verilen olumsuz raporu ifade eder.

DAGGER 1)Denize gemi indirmelerde kızak payandalarını sağlamlaştırmak için kullanılan küçük a

DAILY RATE Günlük kronometre hatası

DAILY RUN Bir günde alınan mesafe.

DAMAGE ABSOLUTELY FREE Hasar ödenmez (Free of damage absolutely).Hasarın ödenmeyeceği hakkında sigorta poliçelerine konulan ko

DAMAGE LIENS Çatışma,çatmadan doğan ihtiyati haciz,tedbir.

DAMAGE,INDIRECT Dolaylı hasar.

DAMAGE,RECEIVE Hasara uğramak

DAMAGE,SUFFERED Hasara uğramak

DAMAGE,SUSTAINED Hasara uğramak.Uğranılan hasar

DAMAGES FOR DETENTION Alıkonulmadan doğan zararlar.

DAMP 1)Nem. 2)Havayı azaltarak ateşin yanmasını ağırlaştırmak.

DAMP AIR Çok nemli hava.Havada rutubetin %85'i bulduğunu ifade eden bir deyim.

DAMPED MOTION Sönümlü hareket.

DAMPER 1)Baca kapağı,baca şapkası. 2)Manika kapağı.

DAMPING Sönüm.Denizde çeşitli hareketler yapan bir gemiye,gemi ve ortamın karşılıklı ilişkileri nedeniyle,etkiyen ve bu hareketleri önlemeye,azaltmaya çalı

DANGEROUS QUADRANT Siklonik bir fırtınanın ön tarafının yarısı.

DATUM Verilen seviye.

DAVIT Matafora

DAVIT FALL Matafora palangası

DAVIT GRIPPING Filika mataforalarında askıda bulunan filikaların mataforalara dayanıp yada çarparak hasara u

DAVIT,LUFFING TYPE Palangalı matafora.

DAWN Sabah,gün ağarması.

DAY MARK Gemşilerin uluslararası kurallara göre gündüz gösterdikleri özel işaretler.

DAY OF SPRING Fecir,doğan güneş.

DAY SOLAR 24 saat.Arzın tam devir yaptığı müddet.

DAY STAR Sabah yıldızı.Venüs.

DAYBREAK Seher vakti,gün ağarması.

DAYS OF GRACE Mehil.Anlaşmadaki günlerin ve tarihin dışında verilen günler.

DEAD AHEAD Tam pruvada.

DEAD ASTERN Tam kıçta.

DEAD IN THE WATER Gemi durur vaziyette.

DEAD LIGHT Lumbuz kör kapağı

DEAD LINE Bir geminin güvenle seyredebileceği,harita üzerindeki hat.

DEAD NEAP Kabarma alçalmada ölü yüksek suyun en alt değeri.

DEAD ON END Rüzgar tam pruvada.

DEAD RISE Teknenin omurgadan itibaren sintine dönümüne kadar yapmış olduğu yükselme.Dip veya karina kalkımı.

DEAD WIND Geminin rotasına ters yönde esen rüzgar.

DEADEN THE SPEED Yol kesmek,yolu yavaşlatmak,ağırlaştırmak.

DEADFLAT 1)Geminin geniş yerindeki orta posta.Mastori posta. 2)Devamlı orta kesit.

DEADWEIGHT RATIO Yararlı yük kapasitesinin (ton olarak) yükleme draftının,maimahrecine oranı.

DEBARKATION Gemiden çıkma.

DEBIT Borç

DECIPHER Şifreyi çözmek.

DECK HEAD Tavan (ambar yada kamara tavanı)

DECK OUT Donatmak.

DECK PIPE Irgat zincirlik loçası

DECK RAILING Vardavele.

DECK SPRINKLER Güverte yağmurlama sistemi.

DECK STRINGER Güverte alabanda levhası.Ağız kuşağı levhası (sheer strake) ve postalarla güvertede birle

DECK TURTLE Güverte sırtı.

DECK UP Güverteye yığmak

DECLINATION Gök cisminin meyli,yükselimi.Gök cisminin,gök küresinde ekvator düzlemine göre açısal uzaklı

DECLINATION INEQUALITIES Güneş ve ayın yükselimlerinde (meyil) olan değişikliklerden dolayı kabarma alçalma yükseklik ve aralarında olan de

DECODE,TO Kodu açmak.

DEDUCTIBLE AVERAGE İndirimli avarya.Gemi poliçelerinde muafiyet maddesi.

DEDUCTIBLE SPACES Ölçmelerde gros tonaja girmekle beraber yük taşımaya elverişli olmayan yerlerin çıkarılması.

DEEP Genişletilmiş,derin posta yada stringer.

DEEP FRAME Derin posta.Normal postadan %50 daha kalındır.

DEEP FRAMING Çatışma perdesi gibi ek kuvvetlenme isteyen yerlerde postaların arasına konulan derin postalar.

DEEPEN Derinleştirmek.

Page 25: SÖZLÜK

DEFAULT MANAGEMENT İdari kusur.

DEFICIENCY CLAUSE Tahıl taşımalarında kullanılan bu kloz ile navlunun boşaltmada tartı üzerinden ödeneceğ

DEFORMATION Şekil,biçim değiştirme.

DEKAD Meteorolojide 10 günlük müddet,zaman.

DELETION Sicilden düşme.

DELETION CERTIFICATE Sicil terkin belgesi.Satışta gemi sahipliği iptal belgesi.

DELIVERY 1)Teslim. 2)Kurtarmada,gemi kurtarıldıktan sonra kabul edilebilir durumda ise,geminin sahibine teslim edilmesi. 3)Yükün ambara girmesi (The grain delivers into the hold-Hububat ambara giriyor,dökülüyor gibi). 4)Verici a

DELIVERY ORDER Yükün istenilene verilmesi için düzenlenen teslim ordinosu.

DELIVERY PIPE Verici boru,çıkış borusu.

DELIVERY,DELAY IN Teslim gecikmesi.

DELIVERY,ON Teslimde.

DELIVERY,SHORT 1)Kısa zamanda teslim. 2)Eksik teslim.

DEMISE CHARTER Bareboat charter.

DEMOLISH Gemi bozma,parçalama,hurdacılık.

DEMURRAGE Sürastarya.Demoraj.Geminin yükleme yada boşaltma için anlaşılan günlerin (Laydays-astarya günleri) a

DEMURRAGE CLAUSE Sürastarya günlerinin ne kadar olabileceğini belirten kloz.

DENSE FOG Yoğun sis.

DEPOSIT RECEIPT Depozito makbuzu.Müşterek avarya talebine karşı yükün alıcısından alınan para için verilen teminat akçesi makbuzu.

DEPOSITION Yeminli,yazılı ifade.

DEPRECIATION Eskime,değerden düşme,amortisman.

DEPRESSION 1)Görünen ufuk ile hakiki ufuk arasındaki fark. 2)Dışarıya göre içerdeki düşük barometrik basınç alanı.

DEPRESSION OF WET BULB Islak barometre ile kuru barometre arasındaki fark.

DEPRESSION,ANGLE OF Bir cisimden olan uzaklığı bulmak için ufuk ile cisim arasındaki açı ve gözlemcinin yüksekli

DEPTH,TO GET OUT OF ONE'S Suda ayağın yerden kesilmesi.

DERATIZATION Gemilerde fare öldürme işlemi.

DERRICK GIN BLOCK Bumba cunda bastikası

DERRICK GOOSENECK Bumba topuğu fırdöndü kilidi.Kazboynu.

DERRICK POST Dikme.Dik vento,mantilyanın bağlandığı direk.

DESCEND Alçalma.

DESERTER İzin almadan gemiden ayrılan ve dönmeyen gemiadamı

DESERTION İzin almadan gemiden ayrılış ve dönmeyiş

DESPATCH 1)İşde çabukluk 2)Göndermek,sevketmek 3)Yükleme,boşaltmada kazanılan zaman.Dispeç. 4)Avarya bölü

DESPATCH,WITH ALL Mümkün olan çabuklukla

DESPATCH,WITH CUSTOMARY Alışılmış,mutad çabuklukla

DETACHED DUTY,ON Uzun süreli geçici görev

DETACHED FROM,TO BE Görevinden ayrılmak.

DETENTION Geminin yetkililer tarafından limanda tutulması

DETERIORATE Havanın,yükün bozulması,fenalaşması

DETERMINATION Bir mevkiin yada istenilen bilginin tam saptanması.

DETONATION Vuruntu

DEVELOPE A LEAK Su etmek.

DEVELOPE A LIST Meyletmek.

DEVIATION Sapma

DEVIATION CLAUSE Geminin belirtilmiş limanlardan başka limanlara uğramasına izin veren kloz.

DEVIATION OF THE WIND Rüzgar sapması.İzobarların yönü ile rüzgar yönü arasındaki fark.

DEVICE Tertibat

DEVIL'S CLAW Domuz tırnağı.Demir zincirini bosalamak için kullanılır.

DEVIL'S TO PAY AND NO PITCH HOT Hazırlığı olmayan fakat yapılması gerekli olan iş.

DEW Çiy,nem

DEWATER Suyunu boşaltmak,kurutmak

DIAGONAL Çapraz.Bir cismi meyilli olarak kesen hat

DIAMETRAL PLANE Bir kürenin büyük dairesi.

DIAMOND PLATE Gemi yapımında elemanların bağlanmasında kullanılan baklava şeklinde saş levha,bağ

DIAPHRAM PLATES Ayırma levhası,plakası.Üst güverte ile üzerine inşa edilen yükseltilmiş güverte arasına konulan saç levha.

DIELECTRIC Elektrik geçirmez

DIFFERANTIAL BLOCK Caraskal.

DIMENSIONS Geminin ölçüleri : Boyu,eni,derinliği.

DIMINISHING CLAUSE İndirim klozu.

DIP 1)Gözlemcinin göz yüksekliğinden geçen yatay düzlemi ile görünen ufuk arasındaki açı. 2)Bayra

DIP,AT THE Mezestre,toka edilmemiş,yarı halde.Herhangi bir şeyin yerine tam sürülmeyip yarıda bırakılması.

DIPPER Çamçak

DIRECT MOTION Dünyanın hareketi ve güneşin görünen hareketi.Bütün gezegenler bu şekilde hareket ederler.

DISABLE Kumandadan,hareketten aciz

Page 26: SÖZLÜK

DISBURSMENT Masraf.Acenta tarafından yapılan masraflar,giderler.

DISBURSMENT CLAUSE Bu koşul ile anlaşmaya varılan tekne ve makine değeri üzerine hangi ek sigortalara izin verilece

DISBURSMENT'S COMMISION Acenta tarafından yapılan masraflardan hemeh hemen bir kural olarak %2,5 komisyon alınır.

DISCHARGE 1)Yük boşaltma. 2)Makina soğutma suyunun bordadan çıktığı ağız. 3)Borç ödemek.İbra etmek. 4)

DISCREPANCY Anlaşmazlık

DISEMBARK Gemiden çıkmak,karaya çıkmak.

DISENGAGING GEAR Filika kanca kurtarma tertibatı.

DISHED PLATE Kıç ve baş bodoslamaları omurgaya bağlıyan U profil.

DISMAST Geminin direğini çıkarmak.Direksiz kalması,kırılıp denize gitmesi.

DISOBEY Emir dinlememek,itaat etmemek.

DISPATCH(TO) Sevk etmek

DISPLACEMENT Belirli bir durumda yüzen bir geminin taşırdığı suyun hacmi,miktarı.Ton geminin ve içindekilerinin a

DISPLACEMENT CURVE Değişik draftlarda deplasmanı gösteren eğri.

DISPLACEMENT,COEFFICIENT OF Bkz:Block Coefficient.

DISPONENT OWNER Gemi işletme müteahhidi.Kendisinin olmayan bir gemiyi kendi adına yada kaptan marifetiyle i

DISTANCE FREIGHT Boşaltma limanından başka bir limana yük boşaltıldığı takdirde talep edilecek ek navlun.

DISTILLER Stimi suya çeviren aygıt.

DISTILLING PLANT Stimi suya çeviren aygıt.

DISTORTION OF CHART Haritanın çekme,kırışma vb. nedenlerle şekil değiştirmesi.

DISTRAINT Borç karşılığı gemi yada eşyanın yasal haczi.

DISTRESS Tehlike içinde ve yardım talep etme durumunda olmak.

DISTRESS CARGO Özelliği nedeniyle yüksek navlunla yüklenen yük.

DISTRESS FREIGHT Zaruret navlunu.Gemide boş kalan yerlerin doldurulması için düşük navlunla yük alınması.

DISTURBANCE Denizin dalgalanması.Havanın bozulması.

DITCH Denize mal atmak.

DIURNAL Günlük,günde bir kez olan

DIURNAL ABERRATION Günlük sapınç.Yerin dönme hareketinden,deviniminden ileri gelen ışık sapması nedeniyle gök cisminin konumunda olan görünen yanlı

DIURNAL ARC Dünyanın günlük hareketi nedeniyle gök cisminin gökde çizmiş olduğu zahiri yay.Güneş

DIURNAL CIRCLE Dünyada bakıldığı zaman gök cisminin hareket halinde olduğu kanısıyle göksel dışbükeyde çizdi

DIURNAL COMPONENTS Kabarma alçalmada tahminen azami değere günde bir defa varılan kabarma alçalma unsurları.

DIURNAL MOTION Bir gün içinde olan yada her gün tekrarlanan hareket,devinme.

DIURNAL PARALLAX Güneş sistemine ilişkin herhangi bir gök cisminden yerin merkezine ve yeryüzündeki bir gözlemciye bakan iki do

DIURNAL TIDE Bir kabarma alçalma gününde bir kez yüksek su ve bir kez alçak su olması.

DIURNAL VARIATION OF BAROMETER Barometrik basıncın sabah 04:00-10:00 arasında hafif yükselmesi,öğledensonra 16:00 ya kadar dü

DIVE Dalmak (denize).

DIVISABLE CONTRACT CLAUSE Poliçe koşullarının taraflardan biri tarafından bozulması halinde poliçenin diğer sigortalılar için hükümsüz kalmamasını temin eden kloz,ko

DOCK PASS 1)Ödenen dok ücreti makbuzu. 2)Diğer bir anlamıda geminin hareketine izin veren resmi belge.

DOCKED,TO BE Gemiyi havuzlamak

DOCKED,TO BE UN Gemiyi havuzdan çıkarmak

DOCKER Tersane yada rıhtım işçisi.

DOCKET Yük hakkında bilgi veren yafta,etiket.

DOCKING KEEL Havuzlama omurgası.Buna Grounding Keel de denir.

DOCKING PLAN Gemi havuzlamalarında kullanılan plan.

DOCKING PLUG Balast tanklarının sularını boşaltmak için yapılmış tanklar.

DOCKING STRESS Geminin havuzlanmasında,altından sular çekildikçe gemi bünyesinde meydana gelen stres.

DOCKING SURVEY Havuza giren gemiye yapılan muayene,kontrol.

DOCKYARD Tersane.

DOG WATCH Öksüz vardiya.16:00-20:00 arasında tutulan vardiyaya denir.

DOLDRUMS Kuzey ve güney ticaret rüzgarlarının arasında kalan sakin hava bölgesi.

DOLLAP Küpeşteden geçip güvertede patlayan deniz.

DOLPHIN 1)Yunus balığı. 2)Gemi bağlamak için denize çakılan kazık.

DON'T YAW Kaçma (serdümene rotanın bozulmaması için verilen emir.

DOT Mors işaretinde nokta.

DOUBLE Burunda rota değiştirmek.

DOUBLE ACTING İki taraflı çalışan,çift etkili.

DOUBLE BLOCK Aynı pim üzerinde iki dilli palanga makarası.Çifte makara.

DOUBLE INSURANCE Gemi,yük üzerine yapılan iki sigorta.

DOUBLE UP Bütün halatları çiftelemek,doblin vermek.

DOUBLE WHIP Kabasorta palanga.

DOUBLING ANGLE ON BOW İki kat yöntemi.Passing distance abeam.Gidilen rotada geçilecek yerin (örneğin bir fener yada burun) ne kadar açık geçilebilece

DOUBLING PLATE Dablin saçı.Konulan ek saç.

DOUSE 1)ani ve çabuk olarak mayna etmek. 2)Söndürücü kullanarak söndürmek.

DOWEL Güvertede bulunan tahata tapalar

Page 27: SÖZLÜK

DOWN 1)Yüklü. 2)Şafak,seher vakti.Tan.

DOWN BY THE HEAD Başlı gemi

DOWN BY THE STERN Kıçlı gemi

DOWN STREAM Akıntı boyunca.

DOWN THE RIVER Nehrin aşağısına doğru.

DOWN THE WIND Rüzgar yönünde.

DOWNTON PUMP Sintine yada denizden alıcı tulumba.Piston sabit olup valfler yakın yapılmıştır.

DOWSE Mayna etmek.Aşağı bırakmak atmak.

DRAFT 1)Hesabından para çekme yetkisi veren belge,keşide. 2)Draught.

DRAFTAGE Çekim,tartı.Özellikle Austrol tahıl navlun anlaşmalarında navlunun tartı esası üzerinden ödenmesi

DRAG 1)Demirin deniz dibinde taraması. 2)Seyirde gemi süratinin pervane süratinden daha fazla olması halinde aradaki fark. 3)Geminin üzerinde yol varken,dümen basıldı

DRAG CHAINS Gemi kızakdan kayarken denize hızla inmemesi için kullanılan bosa zincirleri,ağırlıklar.

DRAGGING CARGO Yük çektirmek.Örneğin ambar alabandalarından ortaya

DRAIN HOLE 1)Lavra deliği. 2)Balast tankları döşekleri arasında bulunan delik.

DRAIN PLUG Docking plug.

DRAUGHT 1)Geminin çektiği su,draft. 2)Geminin yüzebileceği derinlik. 3)Ağ çekmek,balık tutmak. 4)Baca çekmesi.

DRAUGHT MARKS Kana rakamları.

DRAUGHT,FORCED Zorla,cebri havalandırma.

DRAUGHT,NATURAL Doğal havalandırma.

DRAWEE Kambiyo senedi yada havalenameyi almak zorunda olan kişi yada firma.Muhatap,ödemek zorunda olan.

DREADING CLAUSE Centrocon anlaşmalarında kiracılara tahıldan başka yük yükleme hakkını veren kloz.

DREDGER Tarak gemisi

DREDGING 1)Kurtarma gemisinin pervanesiyle,oturan geminin yüzeceği tarafa doğru deniz dibini taraması. 2)Demirde yeterli kaloma olmaması nedeniyle demirin taraması.

DRIER(S) Boyanın çabuk kuruması için içine konulan katkı,sikatif.

DRIFT 1)Sürüklenmek,düşmek. 2)Sabit rüzgarların etkisi ile okyanusta oluşan akıntı. 3)Akıntı boyunca sürüklenmek. 4)Delikle saplama arasındaki çap farkı.

DRIFT LEAD Demirli olan bir geminin tarayıp taramadığını anlamak için el iskandilinin gemiye bağlanarak kur

DRILL 1)Talim. 2)Matkap.

DRIVEN ASHORE Karaya gitmiş,sürüklenmiş.Karaya vurmuş.

DROP ASTERN Kıça doğru düşmek,gitmek.

DROP AWAY Akıntı ile beraber yol almak.

DROP DOWN Akıntı ile beraber yol almak düşmek.

DROP OF PRESSURE Basınç düşüşü.

DROP OF VELOCITY Hız düşüşü.

DROP PILOT Kılavuzu çıkarmak.

DROPPING Demirin dipden kesilmesi ile teknenin akıntı ile düşmesi.

DROSS Maden curufu.

DROWN Suda boğulmak.

DRUM Vinç tamburu,kütüğü,dram

DRUM HEAD Dik ırgat başı,tablası,ırgat palamar babası.

DRY TANK Kazanın altındaki çift dip tankı.

DRYER Sikatif.

DRYING FEATURES Alçalmada su üstüne çıkan ve sonra sular yükselince su altında kalan cisimler.

DUAL VALUE POLICY (DUAL VALUATION) Çift değerli poliçe.Tekne poliçelerine konulan bu kloz ile total loss için piyasa değeri üzerinden (veya dü

DUCK Denize dalmak.

DUCTED PROPELLER Nozullu pervane.

DUCTILITY Maddenin (asfalt gibi) uzama özelliği.

DUE 1)Geminin varacağı zaman. 2)Ödenmesi gerekli olan.Vergi,rüsum.

DUE DILIGENCE Gereken özen.

DUE EAST Doğuya doğru.

DUE,OVER Varış zamanı geçmiş,geç kalmış

DUMB BARGE (DUMB LIGHTER) Dümensiz,makinesiz yedekte çekilen duba.

DUMB COMPASS İbresiz pusula,ayarı elle yapılır.(Palenoras).

DUNE Alçak kum tepe.

DUNGAREES Mavi işbaşı elbisesi.Blucin.

DUNNAGE 1)İstif gereçleri. 2)Gemicinin kişisel eşyaları.

DUPLICATE Suret,iki nüsha

DURATION CLAUSE Devam klozu.Deniz zaman poliçelerinde riskin başlangıç ve bitiş tarihini gösterir.

DURATION OF RISE Bir kabarma alçalma sürecinde alçak su düzeyinden yüksek su düzeyine gelene kadar geçen zaman yada tersi.

DURATION OF TIDE Kabarma alçalmada yüksek su ile alçak su arasındaki zaman fasılası.

DUSK Alacakaranlık,akşam karanlığı.

DUST STORM Kum fırtınası.

DUTCHMAN Kusurlu,hasarlı yapı üzerine vurulan yama.

DUTIABLE Gümrüğe tabi

Page 28: SÖZLÜK

DUTY ON BOARD Gemi görevi.

DUTY PAID Gümrüğü ödenmiş

DYNAMICAL STABILITY Tekneyi belirli bir açıya kadar meylettirebilmek için gerekli olan iş.

DYNAMO Mekanik enerjiyi elektrik akımına çeviren makine.

E. AND O.E. Errors and omissions.Excepted - Yanlışlar ve unutmalar hariç in kısa yazılışı.Bu notu imzanın yanına koyan ilerde itiiraz hakkına veya düzelrme olana

EARPHONE Kulaklık.

EASE 1)Halatı az laçka ederek halat üzerindeki binmeyi,gerilmeyi azaltmak. 2)Dümen açısını azaltmak gemi ba

EASE AWAY Laçka

EAST INDIES Hindistan,Hindiçini ve Doğu Hind adaları.

EBB Kabarma alçalma etkisiyle su seviyesinde olan azalma

EBB TIDE Kabarma alçalmada yüksek sudan alçak suya iniş.

ECCENTRIC Eksantrik.Merkezi etrafında olmayan fakat ekseni etrafında dönen daire yada makara mili.

ECCENTRIC VALVE Silindir içinde stimin hacmini artırmaya ait zamanı saptamaya özgü valf.Buna göre stimin giri

ECLIPSE Tutulma.Güneş yada ayın tutulması.

ECLIPTIC Tutulma dairesi.Güneşin görünen yörünge düzlemi.Yerin merkezinden geçen sabit bir düzlem olup,bu düzlemin gök küresi ile ara kesiti olan büyük daireye denir.

ECONOMIZER Baca gazlarından yararlanmayı saağlayan aygıt.

EDDY 1)Girdap,anafor. 2)Rüzgar yada tozun girdap gibi dönmesi. 3)Kabarma alçalmada ters yönde akan akıntı.

EDGE 1)Pervane kanatlarının kenarları. 2)Bir saçın ölçülen kenarı.

EDGE DOWN Bir geminin rüzgar üstünden ağır ağır yaklaşması.

EDGE IN WITH Sokulmak.

EDGE OFF Kıyıdan yada gemiden ağır ağır uzaklaşmak.

EFFECTIVE HORSE POWER Gemi model deneyinden ve diğer hesap metodlarıyla elde edilen ve dümen,takıntılar ve pervane olmaksızın teknenin su içinde ilerleyebilmesi için gerekli güç.

EFFECTIVE SUPERSTRUCTURE Geminin ortasında,alabandadan alabandaya geminin 0,15 boyunda yapılan üst yapı.

EFFICIENCY Verim.Örneğin kazan verimi:%65-70,makine verimi:%90,bir makinenin stim verimi:%20-30,pervane verimi:%60 civarındadır.

EJUSDEM GENERIES Aynı türden (sigorta) hasarları için kullanılan bir deyim.

EKMAN THEORY OF DRIFT Bu teoriye göre kuzey yarım küresinde rüzgar esişi sonucu oluşan denizin yüzey hareketi rüzgar yönüne göre 45 derecedir.

ELEMENT Unsur,eleman (rüzgar,kar,deniz,güneş,rutubet,yağmur,soğuk gibi dış etkenler).

ELEVATION Belirli bir yüzeyden olan yükseklik.

ELLIPTICAL CONSTITUENTS Ay'ın yer etrafında çizmiş olduğu eliptik doğru dolayısıyla kabarma alçalma yüksekliğinde ve arasındaki azalmalar ve ço

EMBARGO CIVIL Bir devletin kendi vatandaşlarının gemilerine uyguladığı ambargo.

EMBARK Gemiye binmek,bindirmek,gemiye çıkmak,gemiye koymak.

EMBED Oturan geminin deniz dibine gömülmesi,yerleşmesi.

EMERY Zımpara

EMIGRANT Göçmen.

EMPLOYMENT CLAUSE Navlun anlaşmalarında kaptanın gerek yüklemede,gerekse boşaltmada kiracıların emirlerine uyaca

ENAVIGATE Sefere çıkmak.

END 1)Halat çıması. 2)Saç'ın,levhanın kısa kenarı.

END ON Tam pruva pupa hattı üzerinde.

ENDORSE Çek,poliçe vb. arkasına imza koyarak ciro etmek,tasdik etmek,devretmek.

ENDORSE BLANK Beyaz ciro,açık ciro.

ENDORSE IN FULL Tam ciro.

ENDORSEE Poliçeyi hamil.

ENDS ON Pruva pruvaya.

ENDURANCE Bir geminin belirli bir sürat yada beygir gücü ile akaryakıtı bitinceye kadar yapabileceği miı olarak seyir.Dayanma.

ENGAGEMENT 1)Kiralama yada işe alma hareketi,bağlanma. 2)Zeyilname.

ENGINE BLOCK Makine gövdesi.Casing.Makineyi oluşturan beden.

ENGINE DRIVEN Makineden hareket alan.Makine ile yürütülen.

ENGINE SEAT Makinenin oturduğu kuvvetlendirilmiş döşekler,yerler,kürsü,taban.

ENROUTE Yolunda.

ENSIGN Ulusal sancak,bayrak.

ENTANGLE Halatın bir yere dolaşması.Bu deyim genellikle pervaneye dolaşan halatlar için kullanılır.

ENTERING IN Kaptanın gümrüğe,gemisinin limana girdiği zaman verdiği bildiri.

ENTERING OUT Yükü gemiye almadan evvel gümrüğe verilen bildiri.

ENTREPOT Antrepo,depo.

ENTRY IN LOG Jurnale kaydetmek.Olayları yazmak

EPIDEMIC Salgın

EPOCH Tarihbaşı.Diğer zamanların üzerinden hesaplandığı zaman başlangıcı.

EQUATION 1)Eşitlik. 2)Sabit sayı,konstant anlamına da kullanılır.

EQUATION OF MOTION Hareket denklemi.

EQUATION OF TIME Zaman denklemi.Ortalama zaman ile gerçek zaman,ortalama güneş ile gerçek güneş saat açıları,ortalama güne

EQUIDIURNAL Gündüz ve gecenin aynı olması.

EQUILIBRIUM Denge.

EQUILIBRIUM,INDIFFERENT Basınç ve sıcaklık gradyanları arasında fark olmaması.

Page 29: SÖZLÜK

EQUILIBRIUM,NEUTRAL Nötr denge.Ağırlık merkezi G M ile üst üste gelmiştir.

EQUINOX Gündüz ve gecenin birbirine eşit olduğu zamanlar.Yaklaşık 21 Mart ve 23 Eylül.İlkbahar ve sonbahar ba

ERECTION Montaj.Yerleştirme.

ERROR(S) AND OMISSION(S) EXCEPTED Hata(lar) ve unutma(lar) hariç.

ESCAPE Firar,kaçış.

ESCAPE TRUNK Özellikle makina dairesi,şaft yolu ile geminin en alt yerlerinden tehlike anında kurtulabilmek için bir adam çıkabilecek büyüklükte yapılmı

ESCAPE,MEANS OF Kaçış yolları.

ESCUTCHEON Kıça yazılan gemi adı ve bağlama limanı

ESTUARY Bir nehrin,halicin girişi,ağzı.

EUXINE SEA Karadeniz.

EVACUATE 1)Boşaltmak.Tahliye etmek (özellikle su dolmuş olan kompartımanların tahliyesi). 2)Gemiyi terketmek.

EVAPORATE Buharlaştırmak.

EVENING STAR Akşam yıldızı.Güneş battıktan sonra görünen merkür veya venüs.

EVEREST FIGURE OF EARTH Hidrografik sörveylerde kullanılan değerler.Kutuplar arası yarıçap 20,853.375 kadem.Ekvator da 20,922.932 kademdir.Kompresyon,basıklık 1/300 dür.

EVERY INCH OF IT Halatın mümkün olduğu kadar boşunu almak.

EVOLUTION Manevra.

EX Teslim edilecek yeri gösteren ön takı.Örneğin Ex Works.

EX QUAY Rıhtımda malları alıcının emrine vermek,teslim etmek

EX SHIP Yüklerin gemiden araçlara teslimi.Buna free overside de denir

EX WORKS İş yerinde yükü alıcının emrine vermek,teslim etmek.

EXCEPTED PERILS İstisna muhataralar.Act of God (Allahtan gelen) force mejeur (mücbir sebep,önlenemeyen hal),public enemies (sava

EXCEPTIONAL CLAUSE İstisna klozu.Charter party ve konişmentolarda gemiyi bazı sorumluluklardan kurtaran kloz.

EXCESS CLAUSE Tekne kıymetinin muhtemel artışlarına karşı sigortalı tarafından yapılır.

EXCESS OF HATCHWAYS Tonaj hesaplamasında nazarı dikkate alınan ambar ağzı fazlalığı.

EXCESS VALUE Artan değer.Sigorta priminden ekonomi sağlamak amacı ile gemi değerinin tam gösterilmemesi sonucu bazı rizikolara kar

EXCHANGE Kambiyo,borsa.

EXCLUSION Sigorta ile küver edilmesine teminat altına alınmasına olanak olmayan,poliçe dışı koşul.

EXEMPT PILOT Klavuz zorunluluğu olmayan yerlerde alınan klavuz.

EXEMPTED SPACES Hariç tutulan yerler.Tonaj ölçmelerine katılmayan yerler.

EXEMPTION Bazı işlerin yapılmasından,vergi yada rüsum ödenmesinden muaf tutulmak.

EXGRATIA Lütfen yapılan ödeme vb. bağışlama.

EXPANSION Enerji yada kuvvet uygulayarak hacim artırmak yada basınç kaçırmak.Genişleme.

EXPANSION TRUNK 1)Genişleme tankı.Tankerlerde mal taşındığında sıcaklık nedeniyle hacimde olacak değ

EXPENSE CONSTANT Hasar durumu,hakim takdirinin altında kalan bir riskin,primine eklenen kati meblağ.

EXPERIENCE 1)Hasar durumu,sigortalı yada klaslı bir küvertürün ziyan cetveli. 2)Karşılaşmak (fırtına vb.).

EXPIRATION CLAUSE Bitme klozu.Bkz:Continuation clause.Time charter poliçelerinin ihtiva ettiği bu kloz anlaş

EXPLODE İnfilak ettirmek.

EXPLOITATION İşletme.

EXPLOSIVE Patlayıcı madde.

EXPRESS WARRANTIES Açık teminatlar.Deniz poliçelerine ilişkin dökümanlarda açık ve etraflı şekilde belirtilen teminatlar.

EXTENDED COVER CLAUSE Bu kloz ile sigortalı sapma,kendi kontrolu dışında gecikme,zorla boşaltma,tekrar yükleme yada aktarma vb. durumlar için devamlı küver,teminat altına alınır.

EXTENSION Temdit

EXTINGUISH Söndürmek

EXTRA RISK Savaş rizikosu,tehlikesi gibi riskler.

EXTRACT (LOG BOOK) Seyir jurnali sureti,özeti.

EYE 1)Halat kasası 2)Anele 3)Mapa

EYE BOLT 1)Mapa. 2)Gözlü civata.

EYE BROW Lumbuz üzerinde dairevi kaş,su oluğu

EYE EYE SIR I understood and I will be carried out.

EYE OF ANCHOR Demir anelesi (gemi demirini zincire bağlayan bakla,kilit,halka).

EYE SPLICE Kasa dikişi

EYE WITNESS Görgü tanığı

F.A.C. Fast as can - mümkün olan hızla nın kısa yazılışı

F.A.S. Free Alongside Ship - Gemi bordasında teslim.

f.a.s. Fast as she can - Olabildiği kadar çabuk.

F.I / LINER OUT Yükleme giderleri taşıtana,boşaltma giderleri taşıyana ait in kısa yazılışı.

F.I.O. Free in and out - Taşıyanın,geminin yükleme ve boşaltma masrafları ile bir ilişiği olmayaca

F.I.O.S. Free in and out stow - Taşıyanın,yükün istifi dahil yükleme ve boşaltma masrafları ile iliş

F.I.O.S.T. Free in and out stow trim - Taşıyanın,istif ve hap dahil yükleme boşaltma masrafları ile bir ili

F.O. Free out

F.O.B. Free on board - gemide teslim

F.O.B. LST. Loading,stowing,trimming - yükleme,istif,hap dahil FOB satış

F.O.B. ROTTERDAM Roterdam da teslim (örnek).Roterdam da,malı satın alan tarafından kiralanan gemi adı belirtilerek bu gemide teslim (örnek).

Page 30: SÖZLÜK

F.O.B. STOWED İstif dahil FOB satış.

f.o.c. free of charge

F.O.Q. Free on quay.

F.O.R. Free on rail.

F.O.S. Free on Ship-Gemide teslim.

F.O.T. 1)Fuel oil treatment-akar yakıt katığı. 2)Free on truck-Vagonda,araçda teslim.

F.O.W. Free on wagon-Vagonda teslim

FACE ANGLES Web frames,stringers ve bracket gibi elemanların iç taraflarına vurulan köşebentler.Alın kö

FACE BAR Alın demiri.Düz ve dar demir çubuk olup alın köşebenti gibi aynı amaçla kullanılmak için ku

FACE OF POLICY Poliçenin hukuki mahiyeti.Genellikle temin edilen sigorta (teminat) anlamına kullanılır.

FACE PLATE Alın saçı.

FACE STRAP(S) Gemi yapımında değişik elemanları birleştirmek için kullanılan levha parça.En çok diamond plate ve half diamond plate

FACILITY Limandaki olanaklar.

FACING Kaplama.

FACTOR OF SAFETY Kırılma kuvveti,güvenlik katsayısı,güvenlikle çalışma yüküne kıyaslandığı zaman ortaya çıkan de

FADING Radyo dalgalarının atmosferde kuvvetinin azalması.

FAG OUT (END) Halat kollarının açılması

FAILURE TO DELIVER Teslim etmemek.

FAILURE TO JOIN Gemiye belirli bir zaman içinde katılmamak

FAIR 1)Şekline ve çapına uydurmak,düzeltmek. 2)Açık,iyi,güzel hava durumu.

FAIR IN PLACE Yerinde düzeltmek

FAIR OFF Yerinden çıkararak düzeltmek ve tekrar yerine takmak

FAIR WEAR AND TEAR Normal aşınma ve yıpranma.

FAIR,MAKE Düzeltmek,iyileştirmek

FAIRING Gemi yüzey datasını düzeltmek.

FAIRLEAD Halatın gambasız,düzgün alınıp verilmesi.

FAIRLEADER Kurtağzı

FAIRWATER Form saçları.

FAKE 1)Güverteye roda edilmiş olan bir halatın,bir kangalı,bir sırası. 2)Roda etmek (gambasız,çaparizsiz).

FALL 1)Bir palanga yada donanımın bütün halatı 2)Vinç teli

FALL ABOARD Rüzgar yada akıntı etkisiyle hemen hemen borda bordaya bindirmek,düşmek.

FALL ASTERN Sürat azaltarak bir geminin arkasına kalmak.Gerisinde kalmak.

FALL AWAY 1)Açık düşmek. 2)Rüzgar altına düşmek.

FALL CLOUD Alçak stratus bulutu.

FALL DOWN Akıntı tesiri ile bir nehirde aşağıya yada ağıza doğru sürüklenmek,seyretmek.

FALL HOME Gemi bordasının içeri (küpeştede) kayıklığı.

FALL IN WITH Denizde bir geminin görüşe girmesi yada bir gemiye yaklaşılması.

FALL ON Yakın düşmek

FALL OUT Gemi genişliğinin yukarıya doğru artması.

FALL WIND Ani sağnak.

FALL,DOCK Dış bumba vinç teli.Burton fall,yard fall da denir.

FALL,HATCH İç bumba vinç teli.Up and down fall,stay fall da denir.

FALL,MARRIED Çift bumba,tek kanca yöntemi

FALL,SINGLE Tek bumba yöntemi

FALSE CIRRUS Kumulonimbus bulutları üstüne uzanan bulut.

FALSE POINTS Denizci pusulasında üç harfli yönlere verilen isim.NNE,SSE,WNW gibi

FALSE RAIL Sağlamlaştırmak yada başka amaçlar için ana küpeşteye eklenen küpeşte.

FANAL Bir deniz fenerindeki lamba ve mekanizması.

FANTAIL 1)Geminin merkez hattı üzerinde ve kıçta pervanenin döndüğü boşluğun çerçevesi. 2)Kıç kepçe.

FANTOD Sinirli ve kararsız kimse.

FARCOST Bir gemi,bir tekne,bir sefer anlamına kullanılır.

FARE Ücret,bilet parası,navlun.

FAREWELL BUOY Liman dışındaki şamandıra.

FAREWELL WHISTLE Selam yada limanı terkederken çekilen 3 uzun düdük.

FAST 1)Geminin bağladığı yoma halatı. 2)Halatlarla bağlanmış gemi.

FAST AS SHE CAN,AS Kabil olduğu kadar süratli bir şekilde.

FASTENING Tesbit.

FATIGUE Titreşim,sıcaklık değişikliği,metal üzerindeki gerilme ve diğer faktörlerin etkisi ile madenin sa

FATIGUE OF MATERIAL Malzeme yorgunluğu.

FAULT COMMERCIAL Ticari kusur.Taşıyan ve adamlarının yüke göstermeleri gereken özende yaptıkları kusur.

FAULT IN MANAGEMENT İdari kusur

FAULT IN NAVIGATION Seyir hatası,teknik kusur

FAVOURABLE WEATHER Uygun hava.

Page 31: SÖZLÜK

FAYING 1)Yakın birleştirme.Saç yada kaplama kenarlarının düz bir düzey meydana getirmek üzere yan yana konulması. 2)Borda kaplamalarının postalara ba

FEATHER SPRAY Gemi yol alınca baş tarafda yukarı doğru oluşan köpüklü su (to cut a feather).

FEATHERS Yatak yapımında kullanılan normal tüyler.

FEEDSTUFF Yiyecek maddeleri.

FELT Keçe.Yün ve kıldan yapılır.

FEND,TO Usturmaça tutmak

FENDER Usturmaça

FETCH AWAY Alıp götürmek.

FHEX Friday Holiday excepted - Cuma,tatil hariç.

FIBER İplik,tel,lif,elyaf.

FIBER CORE Halat fitili.1)Çelik tel halatların merkezini,göbeğini oluşturan bitkisel halat. 2)Kol sayısı üç koldan fazla olan halatlarda ortada olu

FIBER GLASS Cam elyafı.

FIBER ROPE Manila,keten,kenevir,pamuk vb. bitki liflerinden yapılma halat

FID HAMMER Bir tarafı uzatılmış ve inceltilmiş çekiç.

FIDDLE Fırtınalı havalarda,masalardan yemek tabaklarının düşmemesi için masa kenarlarına konan çıtalar

FIDDLY,FIDLEY 1)Kazan dairesi ve baca yerleri. 2)Bir açıklık etrafına çevrilmiş vardavele,puntel,korkuluk.

FIELD MAGNET Alan mıknatısiyeti.

FIELD OF VIEW Optik bir aletin görüş alanı.

FILAMENT Flasa.

FILE Eğe,törpü

FILE,FLAT Düz eğe.

FILE,ROUND Yuvarlak,kıl eğe.

FILE,SQUARE Dört köşe eğe.

FINAL COAT Son kat boya.

FINAL DIAMETER Son çap.Gemi,dümen alabanda yapılarak döndürülürse çizilen dairesel yörüngenin çapı.

FINANCE(TO) Finanse etmek

FINDINGS Deliller,bulgular

FINE 1)Güzel,berrak. 2)Ceza (Master was fined 200 $ due to oil pollution) gibi.

FINE SHIP Narin gemi.Blok katsayısı 0,55-0,60 dan az olan gemiler.Örneğin muhripler,yolcu gemileri vb.

FIRE APPLIANCES Yangınla mücadele aygıtları,aletleri.

FIRE BREAKS OUT Yangın çıkması,başlaması

FIRE BRIGADE İtfaiye.

FIRE CRACKERS Havai fişekler.

FIRE FIGHTING Yangınla mücadele.

FIRE IS GAINING Yangın genişliyor

FIRE PROOF Yanmaz,yangın geçirmez,ateş geçmez.

FIRE RESISTING Yangına dayanıklı.

FIRE RETARDING Yangında hemen yanmayan.Yangını,yanmayı geciktiren.

FIRE UP Fayrap.

FIRST OF EXCHANGE Birden fazla poliçe tanzim edildiğinde pullanmış poliçeye 1. poliçe denir.

FIRST REFUSAL Yük bağlantılarının bazı durumlarında donatanların rüçhan hakkı.

FIRST WATCH 20:00-24:00 vardiyası.

FIRTH Haliç,nehirağzı olan uzun ve dar körfez.

FISCAL YEAR Mali yıl

FISH MANURE Balık gübresi.

FISH MEAL Balık unu.Yağı alındıktan sonra geriye kalan balık posası.Buğu yaptığından taşınırken iyi havalandırılmalı.

FISH POND Livar.

FISH ROD Olta kamışı.

FISH SCALE Balık pulu.

FISH TACKLE Balık avlama takımı

FISH TAIL Balık kuyruğu.

FISH WELL Livar.

FISHERY Dalyan.Balıkçılık.

FISHING LINE Olta.

FIT,TO Donatmak

FITTING Ekleme (boru) parçaları.Donanım (boru vb.) ara parçaları,eklenti,birleştirme parçaları,takım.

FITTING OUT Gemiyi sefere hazırlamak için donatmak.

FIX Kira bağlantısı yapmak.Gemiye yük bulmak.

FIX OF LAYDAYS Adet olarak saptanmış astarya günleri.

FIXING LETTER Bağlantı mektubu.Gemi kiralama simsarı koşulları saptadığında,düzenlediği ve bunların özetini ve esaslarını gösteren mektup.

FIXTURE Gemi yük bağlantısı.

FIXTURE AND EQUIPMENT Demirbaş eşyalar.

FLAG CHEST Köprüüstünde işaret sancakları dolabı.

Page 32: SÖZLÜK

FLAG CLAUSE Kiralanan geminin yasalarının geçerli olduğuna dair kloz,koşul,anlaşma.

FLAG HALF MAST,HANG THE Matem için bayrağı yarıya indirmek

FLAG OF CONVENIENCE Kolay bayrak.

FLAG,HOIST A Bayrak çekmek

FLAME Alev,ateş

FLAME PROOF Tutuşmaz,yanmaz,ateş geçmez.

FLAME,BURST INTO Tutuşmak,alev almak.

FLAMMABLE Tutuşabilir.Yanıcı.

FLANGE 1)Flenç.İki boruyu birleştiren parça. 2)Profil,saç kenarı.

FLAP Kapak,süpap.

FLARE 1)Göğüs.Gemi bodoslamasının yukarı doğru genişleyen kısmı.Dışa volta.Bu kısım öne do

FLARE UP LIGHT Maytap ışığı.

FLASH Birden alev almak,yanmak,çakmak.

FLAT SCRAPER Saplı,düz raspa

FLAW Rüzgar sağanağı bora.

FLAX Keten.

FLEET 1)Zinciri salya etmek. 2)Hareket etmek,gemi yerini değiştirmek. 3)Küçük ırmak,dere,çay.

FLEET A CABLE Zinciri ırgat üzerinde salya etmek

FLEET AWAY Laçka etmek

FLEMISH COIL Bir halatı tek sıra yada oval olarak güverteye roda etmek.

FLEXIBLE STEEL WIRE ROPE Merkezi bir fitil etrafında 6 koldan oluşan ve beher kolda 12 tel olan yumuşak çelik tel halat.

FLINDERS BAR Pusula düzeltmesinde dikey etkenleri ortadan kaldırmak için kullanılan ve pusula sehpasının önüne yada arkasına dikey olarak konulan yumu

FLOAT 1)Yüzerlik hali. 2)Makinesiz,dümensiz şat. 3)Tek dişli kaba eğe. 4)Bir valf yada musluğ

FLOAT OFF Yüzdürmek,yüzmek (Come afloat).

FLOATATION,CENTER OF Geminin meylettiği veya trim yaptığı nokta.Su alanı merkezi.

FLOATING CLAUSE Geminin daima yüzer halde olacağını ifade eden (Vessel always lie safely afloat) bir kiralama ko

FLOATING HARBOUR Yüzer dalgakıranla korunan liman.

FLOATING POLICY Açık,serbest poliçe.Abonman poliçesi.Sigortayı genel hükümlerde tarif eden sigorta poliçesi.Yükleyici tarafından toptan bir de

FLOATSAM Gemiden atılan yada kazaya uğramış bir gemiden geriye kalan yüzen eşya.

FLOATSAM AND JETSAM Gemiden atılan,denizde yüzen yada kıyıya atılan enkaz.

FLOGGING HAMMER Varakola

FLOOD 1)Ambara su girmesi,su dolması yada doldurulması. 2)Sel,tufan. 3)Bkz:Flood tide.

FLOOD ANCHOR Geminin üstünde durduğu,yattığı demir

FLOOD COCK Selbastı,taşkın valfi.

FLOOD LIGHT Projektör.

FLOOD TIDE Kabarma alçalmada suyun yükselmesi nedeniyle oluşan akıntı

FLOODABLE LENGHT Bir geminin yaralanması halinde tekneye dolan suların,gemiyi marjin hattından daha fazla batırmaması için,enine su geçmez perdelerin arasındaki uzaklı

FLOOR Döşek,gemi dibinde posta uçlarını birbirine bağlayan enine,dikey saç levhalar veya profiller.

FLOOR HALLOW İç bükey döşek.

FLOOR,RISE OF Döşeklerin alt kenarlarının omurgadan sintineye doğru yapmış olduğu yükselme,döşek kalkımı.

FLOUR BEETLE Un kurdu

FLOUR MOTH Un güvesi

FLUID COMPASS Sıvı pusula.Pusula kartı sıvı üzerinde yüzer.

FLUID(S) Sıvı(lar),akışkan(lar)

FLUIDITY Akışkanlık.Sıvının akmaya karşı gösterdiği direnç.Bir sıvı tabakasının hareketine karşı altındaki tabakanın gösterdi

FLURRY 1)Rüzgarın ani sağanaklanması. 2)Geçici yağmur fırtınası. 3)Zıpkınlanmış balinanın çırpınırken çıkardı

FLUSH Bir düzeyde,düz.

FLUX Kaynak tozu,macunu

FLY Bir bayrağın tam dalgalanması.

FLYING BRIDGE Miyar güverte.

FOAM 1)Akaryakıt yangınlarını söndürmede kullanılan köpük. 2)Suyun karışmasından meydana gelen görünü

FODDER Hayvan yemi,saman vb.

FOG Sis.Havada askıda olan su damlacıkları nedeniyle deniz düzeyinde görüşün azalması.Deniz düzeyinde bulut,kara yakınında dumandır.Duman ve sis karı

FOG BANK Deniz düzeyinde yoğun sis.Sis bankı.

FOG EYE Sisde görünen güneş.

FOG PATCH Küçük bir alanı kaplıyan sis parçası.Sis örtüsü.

FOG,DENSE Ağır,kesif sis

FOG,THICK Kalın sis.

FOLLOWING SEA Gemi rotası yönünde giden denizler.Kıçtan gelen denizler

FOOT ROPE Marsepet.

FOOT VALVE Çalpara.

FOOTING Tahta ızgara.

Page 33: SÖZLÜK

FORCED LABOUR Angarya.

FORCEMAJEURE Forsmajör,mücbir sebep,önlenemeyen hal.

FORE Geminin ön kısmı içinde yada baş tarafa doğru,pruva.

FORE AND AFT Baş bodoslamadan kıç bodoslamaya,gemi boyunca aynı yönde olmak.

FORE BODY Geminin başından ortasına kadar olan kısmı.

FORE HOLD En başta olan ambar.

FORE HOOKS Gemi pruvasında yatay bir levha olup stringerlere bağlanarak geminin başta iki tarafını birle

FORE RAKE Gemide dikey hatta göre direk,bodoslama,baca vb.nin öne eğikliği.

FORE RUNNER 1)Fırtınadan önce görünen işaretler,bulutlar. 2)Demir zincirini demire bağlayan fırdöndü ile baklalar.

FORECASTLE HEAD LADDER Başüstü merddiveni.

FOREFOOT Baş bodoslama topuğu,bodoslama ile omurganın birleştiği yer.Omurganın bir devamı olup bodoslama bunun üzerine in

FOREIGN AFFAIRS Dışişleri bakanlığı.

FOREIGN COMMERCE Uluslararası ticaret.

FOREIGN GENERAL AVERAGE CLAUSE Deniz sigorta poliçelerine konulan bu koşul ile müşterek avaryanın York-Anvers kurallarına göre yada seferin son buldu

FOREIGN INVESTMENT Yabancı sermaye

FOREIGN TRADE Dış ticaret.

FORELAND Denize doğru uzanan kara parçası.

FORELOCK 1)Kilit harbisi,emniyet pimi. 2)Çatal pim.

FOREMAST Pruva direği

FORENOON Öğleden evvel.

FORENOON WATCH 08:00-12:00 vardiyası.

FORESHORE 1)Kabarma alçalmanın sahilde kapladığı alan. 2)Dalgakıranın deniz tarafındaki meyilli kısmı.

FORGE Tavlamak,madenin ısıtılarak çekiçlenmesi,dövülmesi.

FORGE AHEAD Ek bir kuvvetle geminin yol alması.Zorlayarak yol almak.

FORGE OVER Teknenin bir sığlık üzerinden zorlanması

FORGERY Sahtekarlık,bilerek hatalı yazılmış belge

FORGERY BOND Sigorta kumpanyasının sahte yazılmış evrakı kanıtlayıncaya,ispat edinceye kadar belirli bir süre için verdi

FORGING Sıcak döğme,bükme.

FORGING HAMMER Şahmerdan.

FORKBEAM Ambar ağzındaki kesik kemere,öksüz kemere.

FORM STABILITY Çeşitli durumlarda geminin hesaplanmış dengeleri.

FORMING Şekil,biçim vermek.Bir kirişi,bir profili,postayı tam istenilen şekle sokmak.

FORMS OF CHARTER PARTIES Taşıma işlerinde kabul edilen tip kira anlaşmaları şunlardır:AUSTRAL-Australian grain.BALTIME-Uniform Time charter(Tip zaman kira anla

FORTIES,ROARING Kuzey ve güney 40-49 derece enlemleri arasındaki fırtınalı gök gürültülü kuşak.

FORWARD 1)Baş bodoslamada yada bodoslamaya doğru. 2)Geminin baş tarafı.Ön taraf.

FORWARD MASTHEAD LIGHT Head light.Pruva silyon feneri.

FORWARDER'S RECEIPT Nakliyeci tesellümü

FORWARDING AGENT 1)İhracatçı yükünün gönderilmesinde uzman olan acenteler.Nakliye acentesi. 2)Başkaları adına yükü toplayan ve gönderen acente.

FORWARDING CHARGES 1)Müşterek avaryada ikame masrafları. 2)Gönderme masrafları.

FOTHERING Üstüpü doldurulmuş buranda yastıkla,gemi karinasında çatlak kapayarak sızıntıyı durdurmak.

FOUL 1)Dolaşmak,gambalı,çapariz vermek 2)Midye,yosun bağlamak,sakal

FOUL ANCHOR Kendi zincirine dolaşan yada dipde bir maddeye takılan demir.

FOUL BERTH Kabarma alçalmada,akıntı ve rüzgar değişiminde salacak alanı olmayan demir yeri,ıskarça liman.

FOUL BILL OF LADING Rezerveli konişmento.

FOUL BOTTOM Kayalık,leş vb. uygunsuz deniz dibi.

FOUL GROUND İyi demir tutmayan deniz dibi.

FOUL WATER Sınırlı seyir alanı.

FOULED 1)Gambalı çapariz almış,dolaşmış. 2)Midye,yosun vb. bağlamış. 3)Rezerveli.Örneğin hasarlı yüklenen yada bo

FOULING Gemi karinasının dibinin midye,yosun vb. bağlaması.

FOUNDATION Döşek.Temel.Ana ve yardımcı makinelerin oturduğu kısım.

FOUNDATION PLATE Temel levha.Merkezi iç omurganın üzerine oturan ve döşeklerin üzerine vurulan baş kıç yönündeki levha.

FOUNDER Su dolarak batmak,kaynamak.

FOUR CYCLE Dört zamanlı makine.

FOUR FOLD Dört dilli makara.

FOUR POINT BEARING Rotaya göre 45 derece kerterizinde olan cismin yönü.45/90 kerterizinin ilki.

FOUR S's Sefere kalkmadan önce unutulmaması gereken dört S. 1.Steering gear 2.Side lights 3.Side ports - borda lumbar a

FPA(FREE FROM PARTICULAR AVERAGE Özel avarya hariç

FRACTO Bu terim meteorolojide düzensiz,bozulmuş,kırılmış anlamına kullanılır.Yırtık,pırtık paçavra

FRACTURE Gemi hasarlarında kırık,yarık,çatlak anlamına kullanılır

FRAGILE Kırılır,nazik,ince.Dikkat isteyen yük.

FRAME REVERSED Ters posta.Postayı kuvvetlendiren köşebent,profil

FRAME SPACING Posta arası

FRAME,SQUARE BODY Mastori posta

Page 34: SÖZLÜK

FRANCHISE Sigorta poliçelerinde kabul edilen muafiyet,bağışıklık klozu.

FRANCO Hariç.Bu kelime önceden ödenmiş yada bütün masrafların hariç olduğu,diğer bir deyimle anılan fiyat içinde yapılmı

FREE DESPATCH Dispeç yok.Gerek yüklemede,gerekse boşaltmada dispeç için ücret ödenmeyeceği koşulu

FREE DISCHARGE Boşaltma masraflarının gemi sahibi ile bir ilişkisi olmadığı hususunda koşul

FREE FROM INCUMBRANCES Gemilerin satış anlaşmalarında tedbir,ipotek vb. borçların gemi üzerinde olmaması koş

FREE FROM PARTICULAR AVERAGE Hususi avarya hariç,franko.

FREE GRAIN SURFACE Oynak tahıl yüzeyi.Sinkage nedeni ile tahıl yükü üzerinde oluşan ve kayabilen yüzey.

FREE IN AND OUT Taşıyıcının,geminin yükleme,boşaltma giderleri ile bir ilişiği olmayacağı hususunda koş

FREE OF ADDRESS Geminin gideceği limanda yapılacak belirli masrafların gemiye ait olamayacağı hususunda ko

FREE OF AVERAGE Belirli kayıpların,avaryanın sigortacıya ait olmayacağı hususunda deniz sigorta poliçelerine konulan ko

FREE OF CAPTURE AND SEIZURE İğtinam ve el koyma klozu.Sigorta poliçelerine konulan bu koşul ile sigortacılar düşman yada hücum edenlerin alıkoyma yada zaptetmelerinden dolayı meydana gelecek kaybı kar

FREE OF CHARGE Ücretsiz,bedelsiz

FREE OF DAMAGE ABSOLUTELY Hasarın ödenmeyeceği hususunda sigorta poliçelerine konulan koşul.Bu koşul altında yapılmı

FREE OF EXPENSES 1)Yükleme ve boşaltma masraflarının gemiye,taşıyana ait olmayacağı hakkında koşul. 2)Giderler hariç.

FREE OF GENERAL AVERAGE Müşterek avarya hariç koşulu.

FREE OF PARTICULAR AVERAGE Hususi (özel,küçük) avarya hariç koşulu.

FREE OF TURN Yanaşma yeri olsun veya olmasın geminin varışından sonra astarya günlerinin sayılacağ

FREE OUT Tahliye masrafları alıcıya ait.Taşıyıcı ile bir ilişkisi yok.

FREE OVERBOARD Gemiden verildikten,boşaltıldıktan sonra teslim.

FREE OVERSIDE Yük bordadan dışarıya verildikten sonra gemiye bir masraf yüklenmeyeceği hususunda ko

FREE STEM Geminin yükleme limanına varması ile yüklemenin derhal başlıyacağı anlamına kullanılan bir deyim

FREE TANK Tam dolmamış tank.

FREE TIME Hazırlık mektubu verildikten ve astarya günlerinin sayılmasına kadar geçen zaman.

FREEING PORT Firengi lumbarları

FREEING SCUTTLE Güverteye dolan deniz ve yağmur sularını denize boşaltırken açılan fakat deniz suyunu içeri sokmayan çalpara,firengi.

FREEZE Donmak,buz tutmak

FREEZE OVER Yüzü buz tutmak.

FREIGHT AT RISK 1)Varış yerinde ödenecek navlun. 2)Kurtarma esnasında kurtarmaya giren ödenmemiş navlun.

FREIGHT BILL OF LADING Buna aggregate B/L freight de denir.Navlun anlaşmasına göre ödenecek navlun.

FREIGHT BROKER Yükleyici,taşıtan ile taşıyıcı arasında taşıma koşullarını saptayan simsar.

FREIGHT COLLECTED Tahsil edilen navlun.Havale navlun.

FREIGHT FORWARD Navlun alıca tarafından varış limanında ödenir

FREIGHT FORWARDER Yük sahibi adına yükü gönderen.

FREIGHT IN FULL OF ALL PORT CHARGES Bütün liman ve benzeri masrafların navlunun içinde olduğunu belirten bir deyim.

FREIGHT LUMPSUM Götürü navlun.

FREIGHT PAYABLE Navlunu ödeyiniz (ödeme yeri belirterek).

FREIGHT POLICY Navlun poliçesi.Rizikodaki (ödenmemiş) navlun için yapılan sigorta poliçesi.

FREIGHT PREPAID Peşin navlun,navlun peşin ödenmiştir

FREIGHT TO BE COLLECTED Bkz:Freight payable.

FREIGHT,BACK Kaptan ve gemi sahiplerinin kusuru olmadan boşaltma limanında boşaltılmayan ve yükleme limanına geri getirilen yük için talep edilen navlun.

FREIGHT,DEAD 1)Ölü navlun,gemide boş kalan yerler için kiracının,taşıtanın ödemek zorunda kaldığı navlun. 2)Pi

FREIGHT,DISTANCE Yük anlaşma limanında boşaltılmayıp ona yakın bir limanda boşaltılırsa aradaki mesafe için navlun anla

FREIGHT,DISTRESS Navlun piyasası durgun olduğu zamanlarda normalin altında navluna yük kabul etmek.Zaruret navlunu.

FREIGHT,PAYING BALLAST Aksine anlaşma yoksa gemi sahibi gemisinde,geminin denize elverişli olabilmesini sağlamak amacı ile safra ve istif tahtaları bulundurma zorunlulu

FREIGHTAGE 1)Freight. 2)Geminin yük taşımaya elverişli olan tüm kapasitesi.

FREIGHTER 1)Yük gemisi. 2)Yük gemisi kiralayan.Kiracı.

FREIGHTING Gemiyi yükle yüklemek.

FREQUENCY MODULATION Frekans ayarlaması.

FREQUENCY,BEAT Radarda iki frekansın birbirine karışması.

FRESH WATER ALLOWANCE Geminin tuzlu suda yapmış olduğu yüklemede,su hattının,daha az tuzlu suda gösterece

FRESHEN THE NIP Halatı az vira yada laçka ederek temas yerini değiştirmek.Bu suretle halatın aşınması önlenmi

FRICTION Sürtünme.

FRICTION CLUTCH Sürtünme kavraması.

FRICTIONAL CURRENT Gemi karinasının suya sürtünmesinden ötürü gemi boyunca akan su.Dümenin verimini azaltan etkisi vardır.

FRICTIONAL HORSE POWER Makşne parçaları arasında sürtünme nedeniyle harcanan güç.

FRICTIONAL WAKE Sürtünme akıntısının dümene olan etkisi.Dümene bir açı verildiği zaman dümenin önünde suyun basıncı azalır.

FRIGID ZONE Dünyanın coğafi güney ve kuzey kutuplarının etrafında kalan alan.Arktik ve Antartik daireleri tarafından sınırlandırılmı

FRINGE BENEFIT Ek gelir,yan gelir

FRONTOGENNIS Yeni cephe doğuşu.

FRONTOLYSIS Cephenin azalması yada ortadan kalkması.Cephenin eriyişi.

FROST Don,ayaz,kırağı

FROST BOUND Buz bağlamış.

FROTH Köpük.

Page 35: SÖZLÜK

FRUSTRATION Elde olmayan nedenler ve koşullar altında anlaşmanın yerine getirilememesi sonucu anla

FUEL HANDLE Gaz kolu.

FUEL OIL TREATMENT Akaryakıtların verimini artırmak için,içine konulan katık.

FULL Gemiyi tam yüklemek

FULL AND CHANGE En büyük kabarma (med).

FULL COVERAGE Küvertür dahil hasarın kesinti yapılmadan ödenmesi koşulu.Tam teminat.

FULL DRESS SHIP Alay sancakları ile donatılmış gemi.

FULL DUE İşin bitişini ve devamlılığını ifade için kullanılan bir deyim.Örneğin:Belay for a full due-Tam ba

FULL INTEREST ADMITTED Tam çıkar müsellemdir.Sigorta deyimi.Tam çıkar kabul edilmiştir.

FULL OUT RYE TERMS Bu koşullar altında pirinç yada hububat,tahıl satın alındığında fiyat teslimde bulunan ağ

FULL POWER TRIAL Tam yol deneyi

FULL RATE Tam navlun.

FULL REACH AND BURDEN Hacimden tam yararlanma ve yükleme.

FULL TERMS Navlun piyasasında kullanılan bu deyim ile,adı geçen navlun içinde,geminin çalıştığı ticarette ola

FUND Fon

FUNNEL Baca

FUNNEL CAPE Baca fistanı

FUNNEL CASING Baca fistanı

FUNNEL DRAUGHT COVER Baca kapağı.

FUNNEL TEMPERATURE Genel olarak 200/220 derece C arasında,bacada bulunan egzost gazlarının sıcaklığı.

FURNITURE Geminin direk,mataforaları,bumbaları,viçleri gibi esas donanımlarına verilen isim.Buna outfits de denir.

FURS Kürk çeşitleri.

FUSE Elektrik sigortası

FUSTIAN Pamuklu kadife.

GAFF CLEAT Bumba yarımayı

GAGE 1)Bir geminin rüzgara yada diğer bir gemiye göre olan durumu. 2)Her çeşit ölçü aleti.

GAIN Saatin ileri gitmesi.

GALACTIC Samanyolu ile ilgili.

GALAXY Samanyolu.

GALLEY Gemi mutfağı,kuzine.

GALLOWS BITTS Babadalya

GALLOW STANCHIONS Bkz:Gallow bitts.

GALLOWS TOP Babadalyalara çapraz vurulan keresteler

GALVANIC Galvanik,elektrik çarpmasına benzeyen.

GALVANISE Galvanik pil ile elektriklemek,elektrikle kaplama yapmak.

GALVANISED IRON Saç levhaların çinko ile kaplanmış hali,galvaniz saç.Çinko ile kaplanmış saç levha.

GALVANISED WIRE Galvaniz tel halat

GALVANISM Kimyasal kuvvetle oluşan elektrik.

GAMING OR WAGERING POLICY Ortada sigorta edilecek bir değer yokken yapılan sigorta poliçesi.Kumar poliçesi. Bkz:Wagering policy.

GANGBOARD Sürme iskele

GANG PLANK Sürme iskele

GARBAGE CHUTE Çöp torbası.

GASH Çatışma neticesinde gemi bordasında açılan yara.

GAS,INERT Atıl,durgun gaz.

GASKET Conta,salmastra.

GAS OIL Motorin.

GASOLINE Benzin.

GAS TIGHT Gaz geçmez,geçirmez.

GAT Sığlıklar arasında seyre elverişli geçit.

GATHER WAY Hızı artırarak ilerlemek.

GAUGE GLASS Seviye şişesi.

GAUGE,PRESSURE Manometre.

GAUGING Ölçme.

GAUSSIN ERROR Rota değiştirirken pusuladaki oluşan geçici hata.

GEAR 1)Dişli takım,düzen,donanım,aygıt,alet yada esas parçalar. 2)Donatım.

GEARED Şanzumanlı.

GEARING Dişli takım.

GEARLESS Donanımsız.Bumbasız,vinçsiz.

GENCON Baltık ve Uluslararası denizcilik konferansında kabul edilmiş bulunan Uniform General Charter ın kod adı.

GENERAL AVERAGE Müşterek avarya,büyük avarya,genel avarya.Kaptanın,gemi,yük ve navlunun içinde bulundu

GENERAL AVERAGE ACT Müşterek avarya hareketi,girişimi.

GENERAL AVERAGE ALLOWANCE Buna amount made good da denir.Müşterek avaryada tazmin adilen,zararı,kaybı ödenen.

GENERAL AVERAGE CLAUSE Anlaşmalara müşterek avaryanın York-Anvers kuralları ile halledilebileceği hususunda konulan kloz.

Page 36: SÖZLÜK

GENERAL AVERAGE DISBURSEMENT INSURANCE Müşterek avarya masrafları için yaptırılan sigorta.

GENERAL AVERAGE,DISTRIBUTIONS OF Müşterek avarya iştirakleri.

GENERAL AVERAGE EXPENDITURE Müşterek avarya için yapılan masraf yada masraflar.Bunlar tehlikede olan değerleri kurtarmak için yapılan fevkalade masraflardır.

GENERAL AVERAGE LOSS Müşterek avarya hareketi yada masrafı nedeni ile yapılan fedakarlık,kayıp.

GENERAL ICE CLAUSE Bu kolz ile geminin hareketinin buzla sınırlanması halinde tarafların nasıl hareket edecekleri saptanır.

GENERAL SACRIFICE Müşterek avarya için bilerek yapılan fedakarlık.

GET DOWN Arya etmek.

GET UNDERWAY,TO Seyre kalkmak.Sefere başlamak

GET UP Hisa etmek.

GIB 1)Bir kreynin değişik açılardan hareket eden ve yükü kaldıran kolu,bumba. 2)Kilid harbisi,güvenlik pimi

GIBBOUS Ayın yarım ile tam arası hali.

GIMBALS Yalpalık.Pusula tasını kürsüye bağlayan ve pusulanın gemi hareketinden etkilenmemesini sa

GIN 1)Kaldırma aygıtı. 2)Demir bastika. 3)Ardıç rakısı.

GIN BLOCK Bumba cunda makarası

GIPSY CAPSTAN Yalnız halat virası için kullanılan dik ırgat

GIRDER Görder.Güverte altı tulanisi.Güverte omurgası,kiriş.Güverte kaplamalarının bağlandığı boyuna putrel,dö

GIVE THE LAND A WIDE BERTH Kıyıdan açık geçiniz.

GIVE WAY Yol vermek

GLACIER Buzul.

GLAND Salmastıra

GLASSES Dürbün.

GLASS,MAGNIFYING Büyüteç,pertavsız.

GLAZE Cam gibi buz.

GLAZED FROST Yüzey sıcaklığının düşmesi ile buz olan yağmur.

GLAZING Balık dondurma işlemi.

GLOBE Küre,yer yuvarlağı.

GLOBE,CELESTIAL Gökküresi.

GLOBE TERRESTRIAL Yer küre.

GLOMOY Kararan,kasvetli hava.

GLORY Parlak hale.

GLUCOSE Üzüm şekeri,glikoz.

GLUE Tutkal.Hayvanların deri,tırnak gibi maddelerden elde edilir.

GLYCERINE Alkol ve suda eriyebilir.Hayvansal ve bitkisel yağlardan ve hindistancevizi yağından elde edilir.

GO DOWN Uzak doğuda ve Hindistanda yada diğer doğu ülkelerinde yüklerin konulduğu depo yahut antrepo.

GOGLES CHIPPING Raspa gözlüğü

GONNIES Albatros kuşları.

GOOD FAITH Sigorta poliçesi yapılırken tarafların azami derecede iyi niyetle hareket edecekleri koşulu.

GOOD SAFETY Geminin fiziki güvenliği.

GOOD SHIP Denize elverişli gemi.

GOOD WILL İyi niyet.Sigortalanacak yükün kesin değeri bilinmediğinde yapılan kıymet takdirinde,iyi niyet söz konusu olur.

GOOSENECK Bumba kazboynu.Özellikle ağır bumba bu tip topuk sayesinde daha iyi saldırılır.

GOVERNER Gereğinde makine devrini ayarlayan ,devire kumanda eden mekanizma.

GRAB Kapma.Kepçe

GRAB DAMAGE Dökme yük taşındığında ve kapma ile boşaltıldığında ambarda olacak hasarların nasıl kar

GRAB LINE Can filikası etrafındaki veya altından dolaştırılan tutamaç halat

GRAB RAIL Vardavele can halatı 1)Kötü havalarda gemiadamlarının güvertede tutunabilmeleri için gerilen can halatı 2)

GRADIENT 1)Barometrenin düşme ve yükselmesi. 2)Sıcaklık değişmesi.

GRADIENT LOW Barometrenin yavaş değişmesi.

GRADIENT STEEP Barometrenin hızla değişmesi.

GRADIENT WIND Yerin dönüşünden ve merkezkaç kuvvetten doğan rüzgar.

GRADUATED MERIDIAN Mesafenin ölçülebilmesi için markator haritası kenarındaki taksimatlı meridyen.

GRADUATED PARALLEL Markator haritasındaki boylamın ölçülebilmesi için harita alt ve üst kenarlarına konan ölçü.

GRAIN (AND SEEDS) Yaş yüklenenler kızışabilir ve bozulabilir.Karada iyi korunmamış tahıl gemide bozulunca gemi sorumlu tutulabilece

of the goods on shipment or any loss,claim or consequence arising out of the shipment of the goods on imperfect quality or which prove in fact to have been unfit for shipment".Miktar ve kalite için de

tahıllar istifde %5 kadar yerleştiğinden iyi hap etmek ve iyi havalandırmak çok önemlidir.Dökme alınan tahıl yükünün %15'i kadar çuvallı yük verilir.Bunun tayin edilmesi çok önemlidir.

GRAIN LADEN Merchant Ship Act'e göre,100 ayak küp 1 recister ton için,1/3'üne kadar yüklenmiş gemiye denir.

GRAPHITE Grafit,kurşun kalemin içine konan madde.

GRATING SHEETS Izgara farş tahtaları.

GRAVE Gemi karinasındaki yabancı maddelerin yakılarak temizlenmesi,raspa edilmesi.

GRAVEL Çakıl

GRAVEYARD WATCH 00:00-04:00 vardiyası.

GRAVING DOCK Dry dock.

GRAVITY 1)Ağırlık. 2)Yerçekimi.

Page 37: SÖZLÜK

GRAVITY, SPECIFIC Özgül ağırlık.

GRAVITY TANK İçindeki sıvıyı kendi ağırlığı ile istenilen yere göndermek için yüksek bir yere yapılan tank.

GREASE Çeşitli viskozitede mineral yağlara kalsiyum,lityum,alüminyum tuzları karıştırılarak elde edilen katı ya

GREASE NIPPLE Gres başlığı

GREASER CUP Gres yağdanlığı.

GREASER GUN Gres tabancası.

GREASER PUMP Gres yağdanlığı.

GREAT CIRCLE Düzlemi kürenin merkezinden geçen daire,büyük daire.

GREEN FLASH Güneş doğumundan evvel veya batışından sonra görünen kuvvetli ışık.Güneş ışıklarının kırılmasından olu

GREEN SEA Çatlamadan teknenin üstünden geçen deniz.

GRINDING Taşlama

GRINDING WHEEL Zımpara taşı

GROMMET Halat sapan yada simit.

GROMMET SPLICE Halat sapan dikişi.Sling lere uygulanan dikiş biçimi.Ayrıca makara yada bastikaların yanaklarını,tablalarını kuvvetlendirmek ve alt tarafına palanga halkalarının çımalarını ba

GROOVE Yiv,oluk

GROOVING Saçda korozyon,paslanma dolayısıyla oluşan derin oyulma,yenme

GROSS 1)Gros,daralı,gayrisafi,net değil. 2)Giderler dahil.

GROSS ADVENTURE Deniz ödüncü.

GROSS FREIGHT Giderler,yakıt vb. çıkarılmadan ödenen navlun.

GROSS TERMS (CHARTER) Geminin bütün işletme masraflarına ilaveten liman,yükleme,boşaltma,puantaj vb. masrafların da gemi sahibine ait olaca

GROUND 1)Deniz dibi. 2)Karaya oturma.

GROUND GEAR Tonoz.Beach gear.Ground tackle.Gemi kurtarmada,oturan bir gemiyi kurtarmak için yüzdürme yönüne yada yüzdürmeye yararlı olabilecek yöne atılan a

GROUNDING CLAUSE Deniz sigorta poliçelerine oturmaların hariç tutulacağı hususunda konulan kloz.

GROUND TIER Ambardaki en alt yük sırası

GUARANTEED FREIGHT Gemi sahibinin kusuru yoksa,yük anlaşma koşullarına göre teslim edilemezse bile,navlun garanti edilmi

GUARANTEED SPACE PER TON Ton başına garanti edilen hacim.Bu deyim genellikle tahıl yüklemelerinde kullanılır.

GUARANTEE PERIOD Garanti müddeti.1)Örneğin yeni alınan bir geminin veya makinenin anlaşmaya göre görülecek arızalarının belirli bir süre içinde satıcı tarafından giderilmesi teminatı. 2)Kurtarılan geminin,kurtarma ücretine kar

GUARANTEE PORT Kurtarma teminatı yatırılıncaya kadar kurtarılan geminin ve varsa içindeki yükün anlaşmaya göre beklemek zorunda oldu

GUARANTOR Teminat veren,kefil.

GUARD RAIL Vardavelelerin ağaçdan yapılma en üst sırası,küpeşte.Buna accommodation rail de denir

GUARD ROPE Borda iskelesinin puntellerine çekilen halat.Vardamana halatı

GUDGEON Dümen dişi iğneciği,iğnecik yatağı.

GUILD,TO Temizlenen yere astar boya çekmek

GULF WEED Gulfstream'ın taşıdığı otlar.Daha ziyade 19-47 batı boylamları ile 20-45 kuzey enlemleri arasında rastlanır.

GULL Deniz kuşu.

GULL,SEA Martı.

GUM Zamk.

GUNNEL Küpeşte

GUNNIES Çuvallık bez.

GUNWALE 1)Stringer saçı ile borda saçının birleştiği kısım. 2)Filika küpeştesi.

GUNWALE BAR Güverte stringer levhasını,ağız kuşağı levhasına ve postalara bağlayan köşebent lama

GUNWALE DOWN Küpeşte suda

GUSSET PLATE Gaset saçı.Margin plate ile posta arasına vurulan ve geminin enine kuvvetini artıran saç

GUST Rüzgarın sağnak hali

GUTTER BAR Yalıkütüğüne içten vurulan köşebent lama.

GUY Abli

GUY AMIDSHIP Orta abli,iki bumba arasında bulunan abli

GUY BLOCK,LOWER Alt abli makarası.

GUY BLOCK,UPPER Üst abli makarası.

GUY BOOM HEAD EYE PLATE Bumba başı abli mapası

GUY CLEAT Abli koç boynuzu

GUY DECK EYE PLATE Abli güverte mapası

GUY INBOARD İç abli.

GUY OUTBOARD Dış abli.

GUY PREVENTER Abli kamçısı.

GUY TACKLE Abli palangası.

GYPSUM Alçı taşı.

GYPSY Irgat fenerliği.

GYPSY HEAD Irgat,vinç palamar babası,fener.

GZ Gemi dengesinde doğrultma kolu.Gemi ağırlık merkezi ile yüzücülük merkezi arasındaki dikey hat.

GNP(GROSS NATIONAL PRODUCT) Gayri safi milli hasıla

HAIL 1)Çağırmak,selamlamak. 2)Bir limandan kalkmak. 3)Dolu.

HALF BEAM Öksüz kemere.Ambar ağzı,kaporta vb. yerlerde kesikleşen kemereler

Page 38: SÖZLÜK

HALF BREADTH PLAN Geminin merkez hattından sancak yada iskelesine doğru yarısının planı.Bu plan çeşitli batok hatlarını,omuzluk hatlarını,su hatlarını gösterir.

HALF MAST Bayrak yada sancağın matem amacıyla yarıya çekilmesi,mezestre edilmesi

HALF MOON Ayın yarı çevresinin aydınlanması.İlk ve son dördünler.

HALF ROUND STRIP Yarım daire kesitinde kangal yada çubuk demir.

HALSHED CHAIN Bir ucu baklalı zincir sapan.

HAMBROLINE Katranlı 4 kollu sicim,gırcala ( 3 kollu).

HAMBURG CARGO,BILL OF LADING Navlunu tayin etmek için yük tartıldığında yapılan masrafların alıcı tarafından ödeneceğ

HAMMER,FLOGGING Varakola.

HAMMOCK Hamak.

HAMMOCK NETTING Parampet.

HAMPER Çapariz,kalabalık,fazlalık.

HAND Bir gemi adamı,mürettebattan biri

HANDBRAKE Kastanyola.El freni.

HAND GEAR Bir makineyi hareket ettirmek için kullanılan el donanımı.

HAND GRAB Gemi sallandığında tutunacak el tutamakları

HANDLE 1)Topaç.Kürekde tutamaç,sap,tutulacak yer. 2)Makinede kumanda kolu.

HAND LINE El incesi

HANDLING Elleçleme

HANDLING SHIP Bir gemiye,makine yahut yelkenle,dümen kullanarak manevra yaptırmak,kumanda etmek.

HAND OVER Teslim etmek

HAND OVER HAND Bir eli diğerinin önüne koyarak,bir halatın çekilmesi

HAND RAIL 1)Küpeşte,korkuluk 2)Vardavele

HANDS,ALL Bütün tayfa

HAND SPAR Yuvarlak kesitli düz ağaç.

HANDSPIKE 1)Manivela 2)Kavela

HAND TIGHT Halatın el ile mümkün olduğu kadar boşunu almak

HAND VICE El mengenesi

HANDY Manevrası kolay

HANDY BILLY 1)Hafif işlerde kullanılan el veya adi palanga 2)El tulumbası

HANG Aganta tutmak (Hang on).

HANGING KNEE Bir kolu güverte veya kemere altına diğer kolu bordaya dikey olarak bağlanan praçol,köş

HARBOUR MANAGER Liman işletme müdürü.

HARBOUR REACH Nehirden limana giriş yeri.

HARD AND FAST Karaya,kayaya,sığlığa tam oturmuş gemi.

HARD LAID Sıkı bükülmüş halat.

HARD LEFT İskele alabanda

HARD OVER Dümeni alabanda yapmak

HARD RIGHT Sancak alabanda

HARD UP Özellikle başı çok kalkarak,yüzücülüğünü önemli miktarda kaybederek oturmuş gemi (dokuz oturak).

HARD UP IN A CLINCH Kritik ve güç bir durumda olduğunu ifade eden gemici deyimi.

HARFIELD'S COMPENSATING GEAR Dümen dolabının küçük bir hareketi ile dümenin çabuk hareketini temin eden dümen donanımı.

HARMONIC CONSTANTS Belirli yerde belirli zamanda oluşan dalgalar,yükselmeler için teorik açısal değerler.

HARPOON SHACKLE Bedeni ağzından daha geniş olan kilit.Admiraltı demir kilidi.

HARTFORT SHACKLE Bir şamandıranın anelesine palamar tel haladını kilitlemek için kullanılan özel bir kilit.

HASHISH Haşiş,esrar

HATCH BAR Ambar kapaklarının üstüne vurulan demir veya çelik kuşak,ambar kuşağı,laması.

HATCH BATTEN Ambar üstüne çekilen muşambayı ambar kenarlarına sıkıştırmak için üzerine vurulan tirizler.Lama.

HATCH BEAM Ambar mezernası,ambarağzı kemeresi,sürme kemere,ambar ağızlarına konulan bu demir veya çelik kiri

HATCH,BOBY Menhol.

HATCH CARLING Ambar ağzında kemerelerin üzerine oturduğu baş kıç yönünde görderler.

HATCH CLEAT Hatch batten'leri tutan kulaklar.

HATCH COAMING Ambar ağzının etrafında yükselen duvar,ambar ağzı kenarları,mezerna.

HATCH COVER HAND GRIP Ambar kapağı tutamacı.

HATCH CROSS BATTEN Ambar üstü çemberi.

HATCH END BEAM Güvertede açılan ağzın oluşturduğu zayıflamayı ortadan kaldırmak için ağzın sonuna vurulan kuvvetli kemere.

HATCHET Küçük saplı balta.

HATCH FIDDLEY Kazan üstü kaportası.Baca fistanı etrafında filika güvertesine açılan kaporta.

HATCH MONEY Boşaltmayı tam yapan gemi kaptanına eskiden verilen prim.

HATCH REST SECTION Ambar ağzı kenarlarına,ambar kapaklarının uçlarının oturmasını sağlamak amacıyla konulan ve özel olarak yapılmı

HATCH SIDE BATTEN Ambar tirizi.

HATCH SIDE BRACKET Ambar ağzı yan braketi.

HATCH TARPAULING Ambar brandası

HATCH TENT Ambar çadırı

Page 39: SÖZLÜK

HATCHWAY Bir güverteye merdivenli olarak iniş açıklığı,yolu,menfezi.

HATCHWAY,EXCESS OF Yürürlükteki tüzüğe göre gross tonilatoya ilave edilen ambar ağızları fazlalığı.

HATCH WEDGE Siğil

HATCH WHIP Ambara yük veren yada alan,kumanda eden donanım.

HAUL 1)Çekmek,vira etmek (yatay olarak). 2)Yedeklemek 3)Rota değiştirmek.

HAUL A SHIP Gemiyi kızağa çekmek

HAUL BLOCK Yük teline yön veren makara.Yük makarası.

HAUL CLEAR Gemiyi netaya almak,yüzdürmek.

HAUL DOWN Mayna etmek.

HAUL IN 1)Tek halatla çekerek içeri salya etmek,vira etmek. 2)Rota değiştirmek.

HAULING 1)Çekmek,vira etmek. 2)Yedeklemek. 3)Yer değiştirmek şifting.

HAULING LINE El incesi.

HAULING THE NET Ağ toplamak

HAUL OFF Halatı laçka etmek

HAUL ON Halatı çekmek

HAUL OUT Salya.Dışarı salya etmek

HAUL TAUT THE BOWLINES Aganta borina borinata.

HAVEN Liman.

HAWSE 1)Demirde yatan bir teknenin demiri ile baş bodoslaması arasında kalan yatay mesafe. 2)Demir loçalarının bulundu

HAWSE BLOCK Loça kapağı.

HAWSE BOLSTER Baş bodoslamalardaki yuvarlak loça ağızları.

HAWSE BUCKLER Çelik loça kapağı.

HAWSE,CLEAR Zincirler neta.

HAWSE FALLEN Gemi baş-kıç yapınca loçaların suya girmesi.

HAWSE FLAPS Loça kapakları.

HAWSE FULL Loçaların suya girmesi.

HAWSE HOLE Loça ağzı,deliği.Palamar loçası

HAWSE PIPE Loça.Demir zincirlerinin geçmesi ve demir bedenlerine yataklık etmesi için açılmış deliklere,a

HAWSER Yoma halat.Genellikle bağlamada palamar halatı olarak kullanılır.Bitkisel veya çelik tel olabilir.

HAWSER BEND Yoma bağı

HAWSER LAID Halatın sağa bükülü flasaları sola bükülerek kolları meydana getirilir.Bu kollar sağa bükülerek yoma bükümü halat meydana gelir.

HAWSER LASHING İki yomayı kasalarından birbirine bağlamak.Yoma bağı.

HAWSER PORT Halat loçası

HAWSER SEIZING Çıma piyanı.

HAWSER SPLICE Yoma dikişi.

HAY Balyalı kuru ot.

HAZARD Kaza,risk,tehlike

HAZING Bir adama devamlı iş vererek ezmek.(Köpek hayatı yaşatmak).

HEAD 1)Gemi başı,pruva. 2)Tuvalet,hela. 3)Bayrağın uçkurluk yakası.

HEADING Geminin gittiği rota.

HEAD LAND Burun.

HEAD LEDGE Ambar ağzının enine kenarı.Paladur Mezarnası

HEAD LIGHT Pruva silyon feneri.

HEAD OF A FLAG Bayrağın uçkurluğu

HEAD SEA Bir geminin başına doğru gelen dalgalar.

HEADWAY Geminin üzerinde ileri yol olması

HEAD WIND Tam pruvadan esen rüzgar.

HEART THIMBLE Bir halat kasasının içine konan oyuk radansa,bir taraf yarım daire diğer tarafı silindir.Yürek radansa.

HEAVE 1)Vira etmek. 2)Denizin veya dalgaların dikey iniş ve çıkışı.

HEAVE A BACK Aybocu.Irgatı geri çalıştırarak demir zincirinin,boşaltılması,kaloma edilmesi.

HEAVE AHEAD Gemiyi halat veya demir virası ile ilerletmek,sıkmak.

HEAVE AND HOLD Hiç kaçırmamak üzere kuvvetli vira

HEAVE AND RALLY Zorlayarak vira emri

HEAVE AND SET Demirli bir geminin denizlerin etkisi ile kalkıp süratle düşmesi,kalkıp kalkıp vurması

HEAVE AROUND Vira emri

HEAVE ASTERN Gemiyi halatla vira ederek gemiyi geri çekmek,hareket ettirmek

HEAVE AWAY Vira

HEAVE DOWN Halatı laçka etmek.

HEAVE IN SIGHT Geminin görülecek mesafeye girmesi.

HEAVENLY Göksel.

HEAVE OF THE SEA Denizlerin gemi üzerine etkisi.

HEAVER İskele üzerindeki yük işçisi.

HEAVE RIGHT UP Demir vira.

Page 40: SÖZLÜK

HEAVE SHORT Demiri az,kısa kalomalı hale getirinceye kadar vira

HEAVE TIGHT Kaçırmadan vira

HEAVE TO Traverse çıkmak.

HEAVILY LADEN Fazla yüklü.

HEAVILY ROLLING Fazla yalpa

HEAVING Deniz yada dalga etkisi ile geminin kalkması.

HEAVING ALONGSIDE Bir gemiyi bir halat ile vira ederek,çekerek yanaştırmak.

HEAVING LINE El incesi

HEAVING LINE NUT El incesi cevizi

HEAVY GRAIN Buğday,arpa,çavdar ağır tahıl olarak kabul edilmiştir.

HEAVY LIFT Ağır yük.

HEAVY ROLLING Fazla,ağır yalpa.

HEAVY SEA Ağır deniz.

HEEL 1)Rüzgar etkisi ile yada yük kayması neticesi gemide meydana gelen meyil,bayılma. 2)Kıç kepçe ile omurganın birle

HEEL GUDGEON Dümen topuk iğneciği.

HEELING EXPERIMENT Geminin doğrultucu kuvvetini ve KG sini bulmak için yapılan meyil tecrübesi.

HEEL KNEE Omurga ve kıç bodoslamayı birbirine bağlayan praçol.

HEEL OVER Meyletmek,yana yatmak

HEEL POST Pervane şaftının sonuna destek olan dikey eleman.

HEIGHT Bir bayrağın dikey genişliği.

HELD COVERED Kuvertür altında tutulmak.Açık poliçe.Sigorta poliçesi imzalanmadığı halde sigortanın yapıldı

HELIOCENTRIC Güneşi merkez olarak almak.

HELM (TILLER) Yeke

HELMET Dalgıç başlığı.

HELM INDICATOR Dümen müşiri.

HELM PORT Dümen rodunun gemiye girdiği yer

HELM PORT TRANSOM Dümen rodunun gemiye girdiği yerde yapılan sağlamlaştırıcılar

HELMSMAN Serdümen

HEMP ROPE Kendir halatı

HERRING POND Atlantiğin kuzey kısmı.

HIDES Hayvan derileri.

HIGH Bu deyim cayro pusula için kullanıldığında olması gerekenden fazla gösteriyor anlamına gelir.

HIGH CHARGED Yüksek üst yapılı,kasaralı tekne.

HIGH COURT OF ADMIRALTY İngiltere'de deniz davalarına bakan mahkeme.Bu mahkemede resmi kuruluşların kaptanları danı

HIGH NOON Tam öğle zamanı.

HIGH SEAS Okyanusla bitişik dış karasularu,engin,açık deniz,karasuları dış denizler.

HIGH TENSILE STEEL Yüksek gerilim çeliği.

HINGED BLOCK Bkz:Snatch block.

HIRE AND PAYMENT CLAUSE Zaman kira anlaşmasına kira bedelinin ne kadar ve ne zaman ödeneceği hususunda konulan ko

HIRE MONEY Navlun anlaşmalarında kira bedelinin nasıl ödeneceği koşulu.

HITCH AND SEIZING Meze voltalı yoma bağı.Palamar halatlarını birbirinr eklemekte kullanılır.

HOBBLING PILOT Belgesiz fakat yerel suları iyi bilen klavuz.

HOG Gemi altını temizlemek

HOG FRAME Hogging'i önlemek için baş ve kıç taraflara konulan sağlam postalar

HOGGING 1)Teknenin baş ve kıç tarafındaki yapılarında aşağı doğru düşme,sarkma 2)Gemi karinasını temizleme

HOGGING STRAIN Hogin'den dolayı tekne yapısının uğradığı zorlanma,gerginlik.

HOIST 1)Hisa,toka etmek.Yukarı kaldırmak,yukarı çıkarmak. 2)Cereskal.

HOLD A BACK Alarga durmak

HOLD BATTEN CLEAT Ambar istiralyalarını bordalara tutturmak için postalara kaynak edilmiş kulaklar

HOLDER Konişmento veya poliçenin aktarıldığı kişi.

HOLDFAST 1)Tutucu,bosa. 2)Aganta etmek.

HOLDING GROUND Demir yeri iyi demir tutan deniz dibi

HOLDING ON Bir rotaya devam etmek.

HOLD ON Aganta

HOLE Makara kanalı

HOLEPIN Filika iskarmozu.

HOLIDAYS Temizlik veya boya yaparken dikkatsizce bırakılmış yerler.

HOLLOW MAST İçi boş direk

HOLLOW PILLAR İçi boş puntel

HOLLOW SEA Sığlık veya dalgalara karşı akıntı nedeniyle oluşan ve esen rüzgara bağlı olmayan ölü dalga.

HOME Yerinde,yakınında

HOMEPORT Bağlama limanı

HOME,THE ANCHOR IS COMING Demir tarıyor.

Page 41: SÖZLÜK

HOME,TO BE RIGHT Yerine iyi uyan

HOMEWARD BOUND Kendi ülkesinin bir limanına giden gemi.Vatana dönüş.

HONOUR POLICY Şeref poliçesi.Açık kuvertür.Sigortacı tarafından döküman veya kanıt istemeden sigortalıya güvenilerek yapılan deniz sigorta poliçesi.Güven ortadan kalkınca sigorta otomatik olarak feshedilir.

HOOD 1)Ambar ağzı çadırı,ambar ağzı veya kaportayı kapamak için kullanılan örtü. 2)Kürsü üzerine konulmu

HOPE Küçük bir barınak yada liman.

HOPPS Şerbetçi veya maya otu.

HORIZON SHADES Sextant da ufuk aynasını gölgelemek için kullanılan renkl camlar.

HORIZONTAL Ufuk ile ilgili,yatay,ufka paralel.

HORN 1)Koçboynuzunun bir tarafı 2)Sis düdüğü

HORSE LATITUDES Ekvatorun her iki tarafında 30-35 derece enlemleri arasında batı rüzgarlarının ticaret rüzgarlarına dönü

HORSE POWER,EFFECTIVE Gerçek beygir gücü.

HORSE POWER,INDICATED İş'ari beygir gücü.

HORSESHOE PLATE Dümen rodunun gemiye girdiği yere vurulan saç levha

HOSE Hortum

HOSE COUPLING Bir hortumun diğer bir hortuma bağlanması için hortum uçlarında bulunan kaplinler,birle

HOSE NOZZLE Hortumbaşı

HOURS ACCUMULATIVE Biriken saatler.Bazı navlun anlaşmalarında gemi,belirtilen hazırlık gününde yüklemeye hazır olmaması halinde kiracıların accumulatıve hours'a hakları oldu

HOUSELINE Mürnel.3 flasalı katranlı veya katransız ip,sicim.

HOUSING STOPPER Liftin uskurlu,kancalı demir zincir bosası

HULL Tekne.İç ve dış donanımları hariç,binalar,güverteler,omurga,döşekler,saç kaplamalar,postalar,kemereler dahil tekne

HULL DOWN Ufukta direk ve bacası görünen,teknesi ufuk altında olan gemi

HULL INSURANCE Bütün teçhizatı ve makineleri dahil olarak yapılan tekne sigortası.

HULL POLICY Tekne sigorta poliçesi.

HUNG Kıçı karaya oturmuş gemi.

HUNG UP Sahile veya işsiz bırakılmak.

HURRICANE Özellikle Cape Verde adaları,USA Atlantik sahilleri,Karaipler,Meksika körfezi,Bengal körfezi,arap denizi civarında meydana gelir.

HYDRANT Yangın musluğu.

HYDROGRAPH Nemölçer

HYDROGRAPHY Deniz haritaları ilmi,deniz vb. ve onların kuvvetlerini anlatan ilim.

HYDROMETER Sıvıların yoğunluğunu ölçen alet.

HYDROSTATIC Durgun bulunan sıvıların basınç ve denkliliğine ait.

HYDROSTATIC CURVES Teknenin değişik su çekimlerinde hidrostatik ve geometrik eğrilerle verilen denge eğrileri.

HYGROGRAPH İnsan saçı ile işleyen nem ölçer.

ICE ACCREATION Buzlanma.

ICE BLINK Buz görünmeden evvel buzlu yerden ufka akseden ışık.

ICE CLAUSE Deniz kira anlaşmalarına konan buz klozu.Limanın ice bound olması veya olabileceği dü

ICE INDICATIONS Buzların varlığını daha evvelden belirten hususlar.Başlıcaları ice blink,sıcaklık durumu vb.

ICE ISLAND Geniş,yassı buza denir.

ICE OPEN Sürüklenen aralıklı buz.

ICE,FAST Sabit buz.

ICEBOUND 1)Etrafının buzla kaplanmasından ötürü hareket edemeyen gemi 2)Her tarafı donmuş liman

ICEFIELD Buzlu alan.

ICELEAD Buzlu denizde açılmış seyre elverişli yol,kanal.

IDLER Gece vardiyası tutmayan ama bütün gün çalışan gemi adamı,meydancı.

IF SUFFICIENT WATER Geminin boşaltmasını yapması için yanaşma yeri gösterildiğinde,yeterli derinlik bulunmadı

IGNITION Ateşleme,tutuşturma.

ILLUMINATE Aydınlatma.

IMPERIL Tehlikeye koymak

IMPERILED Tehlike içinde

IMPERMEABILITY Su geçirmezlik

IMPLIED WARRANTIES Zımni teminatlar.Sigortalı tarafından geminin denize elverişliliği,yapılan seferin yasal oldu

IMPROPER NAVIGATION Sefere seyre uygun olmayan davranışlar veya geminin hazırlanmaması.

IMPULSE Hareket ettirebilmek için uygulanan kuvvet.

IN AND OVER CLAUSE Koşullar gerektiriyorsa güverteye konulan yükleride teminat altına alan kloz.

IN CIPHER Şifre ile.

IN CODE Kod'la.

IN LIEU OF WEIGHING Tartı üzerine.Genellikle kömür navlunu tartı üzerine ödenir.

IN PERSONAM Kişiye,şahsa karşı (dava)

IN REGULAR TURN Muntazam,düzenli sıra ile.Bu deyim ile gemi diğer gemilerle sıraya girer ve zaman sayımı gemi yerine alınmadan ba

IN REM Ayni,eşya ile ilgili,eşyaya karşı (dava)

IN SIGHT Göründü

IN TOW Yedekde,2)Yedekleme anlaşmalarında yedekleyenin,yedeklenene veya 3.şahıslara verece

IN TRANSİT Hareket halinde.

Page 42: SÖZLÜK

INBOUND Limanın içine giren,limana gelen

INCHMAREE CLAUSE Bu deyim Inchmaree gemisinde meydana gelen bir olay dolayısıyla tekne sigorta poliçelerine girmi

INCLINATION Eğilmek,yatmak,meyletmek.Eğim.

INCLINATION OF SHIP Meyil açısı yada gemi güvertesine dik olan bir çizgiden enine sapma.

INCLINING EXPERIMENT Gemi GM'ini bulmak için yapılan deney.Meyil tecrübesi

INCLINOMETER Yalpa müşiri.

INCOMBUSTIBLE Yanmaz,tutuşmaz

INCOME TAX Gelir vergisi

INCURRED LOSSES Saptanan bir süre içinde olan hasarlardır.Bunlar dispeçi yapılmış,ödenmiş veya ödenmemi

INDEMNIFY Tazmin etmek.

INDEMNITY Tazminat.Bir hasar veya yaralanmanın karşılığı ödenecek meblağ

INDEMNITY CLAUSE 1)Süreli navlun sözleşmesi.Time C/P lere konulan bu kloz ile kaptanın kiracı emrinde olaca

INDEMNITY,LETTER OF Yükleyicinin temiz konişmento imzalanmasını istediği hallerde gemi sahibine verdiği teminat mektubu

INDENT Çentik,kertik,oyuk,içeri göçme.

INDEX Gösterici.

INDEX BAR Sextant uzade kolu.Sextant yayının yaklaşık olarak merkezinde hareket eden ve gök cisminin görüntüsünü ufka indiren bir koldur.

INDEX ERROR Hemen hemen bütün sekstantlarda olan gösterici kol,uzade hatası.

INDEX GLASS Sekstant kolu üzerinde bulunan ayna.

INDEX MIRROR Index glass.

INDEX SHADES Index glass'a gelecek ışığı gölgelemek için kullanılan renkli ayna.

INDICATED HORSE POWER İş'ari beygir gücü.Silindirden elde edilen beygir gücü.

INDICATOR Mekanik gösterici,müşir.

INDIFFERENT EQUILIBRIUM Farksız denge.Basınç ve sıcaklık gradyanları arasında fark olması.

INDIGO POWDER Çivit toz.

INDIRECT DAMAGE Kaza anında direkt olarak meydana gelmemiş hasar.

INERT Atıl,ölü durgun.Eylemsizlik.

INERTIAL FORCES Atalet kuvvetleri.Hareketteki bir cismin,bu hareketine karşı koyan ve cismin kütlesi ile orantılı olan kuvvetler.

INEVITABLE ACCIDENT İnsan mahareti ve önceden görmesi ile önlenemeyen (Allahtan gelenden başka) kaçınılmaz kaza.

INEXPLOSIVE Parlayamaz,patlayamaz.

INFERIOR MERIDIAN Belirli bir meridyenden 180 derece uzak olan meridyen.

INFILTRATION Sızıntı.

INFLAMMABLE Tutuşabilir,yanabilir

INFLATED LIFE RAFT Şişirilebilir can salı.

INGLEFIELD CLIPS İşaret sancaklarını birbirine bağlamak için kullanılan sustalı kilitler.

INGOT Külçe,kütük,tomruk.

INHERENT VICE Yükün zati ayıbı,kendi kendini harap etme,hasar verme.Doğal kusur.

INITIAL STABILITY İlk denge.Başlangıç stabilitesi.Geminin küçük bir meylinde,GM ile tanımlanan statik (durgun) denge.Di

INITIAL TENSION Ön gerilim.

INJURE Yaralamak,sakatlamak

INLAND Yurtiçi

INLET 1)Kinistin 2)Giriş.Alıcı boru,ağız 3)Denizin dar boğaz halinde kara içine sokulması

INNAVIGABILITY Geminin sefere elverişli olmaması.

INNAVIGABLE Gemilerin seyrine elverişli olmayan.

INNER BOARDING STATION Boşaltma veya bağlama yeri.

INNER BOTTOM (PLATING) Double bottom üzerindeki kaplama,tank üstü kaplaması

INNER KEEL Çift levha omurganın içde kalanı,iç omurga.

INNER POST İç bodoslama.Tek pervaneli gemilerde dümen bodoslamasının iç tarafında,şaft kovanını ta

INNER STRAKE Kemere yada postalarla direkt temas eden kaplama

INNER WATERWAYS İç yalı kütüğü

INOXIDABLE Paslanmaz

INSECT Böcek,haşarat

INSIDE CABIN Gemi alabandasında olmayan kamara

INSTANT LATITUDE Anlık enlem.

INSTANTANEOUS TRIANGLE Küresel (PZX) üçgeni.

INSTRUMENTAL ERROR Alet hatası.

INSULATING COAT Bir maddeyi korumak için sürülen boya veya başka madde.

INSULATION Bir yere giren veya bir yerden çıkan sızmayı önlemek,tecrit ve bunu sağlayan tecrit maddesi.

INSURABLE INTEREST Sigorta edilebilir her türlü husus.

INSURABLE VALUE Yasal ve makul olarak sigorta edilebilir değer.Örneğin denizde taşınan bir eşyanın sigorta edilebilir de

INSURANCE Sigorta.Assurance.İleride doğacak hasarların,karşılaması için ödenen prim karşılığında elde edilen teminat.T.T.K.1263

INSURANCE CERTIFICATE Poliçe verilinceye kadar verilen belge.

INSURANCE CONCURRENT Mükerrer sigorta.

INSURANCE SLIP Sigorta slip'i.Sigorta brokeri veya sigortalının sigortacıya,sigorta edilecek risk hakkında verdi

Page 43: SÖZLÜK

INSURE,TO Sigorta etmek

INSURED Sigorta edilmiş

INTAKE 1)Gemiye yük olarak alınmış belirli miktar. 2)Emici.

INTAKE MANIFOLD Emme borusu.

INTERBOTTOM PLATING Tank üstü kaplaması

INTERCALARY DAY 29.Şubat

INTERCOOLER Hava soğutucusu

INTERCOSTAL PLATES Postalar arasına gemi boyunca vurulan saç levha parçalar

INTERIM CERTIFICATE Denize elverişlilik veya klasını kaybeden bir gemiye tamir limanına kadar verilen geçici,ara belge

INTERMEDIATE SURVEY Ara sörveyi.Genellikle 2 senede bir ilgililerce gemilerde yapılan kontroller,mayeneler

INTERNATIONAL NAUTICAL MILE Uluslararası hidrografi dairesi tarafından kabul edilen 1852 metrelik mil ölçüsüdür.Bu uzunluk 44,5 enleminde 1 dakikalık enlem kar

INTERPOLAR Kutuplararası

INTERVAL 1)İki tarih başı arasındaki ara fark 2)İki mevki,konum arasındaki mesafe 3)Verilen iki aritmetik de

INVERSION Meteorolojide yükseldikçe sıcaklığın değişmesi.Azalmadan çok artma. 2)Kabarma alçalmada su seviyesinin barometrik basınçın artması ile yükselece

INVITEES Gemiye çalışmak için gelen stividor veya diğer müteahitler

INVOICE Fatura

INVOICE,PROFORMA Ön fatura,teklif faturası.

INWALE Küpeşte iç tirizi.

IRISH PENDANT Rüzgarda sallanan halat,kol flasa.Yırtılmış bayrak flama,sancak,flandra

IRON BALL Yük kancası üzerindeki ağırlık

IRON BOUND SHORE Sahilin tehlikeli kayalık kısmı.

IRON PIG Dökme,kalıp halinde demir.

IRON WIRE ROPE Fitili olmayan küçük çelik tellerden yapılma sert tel halat.Sabit donanımlarda kullanılır.

IRRADIATION Işığından dolayı bir gök cisminin olduğundan büyük görünmesi.

IRREVERSIBLE Tersinmez

IRREVOCABLE Gayri kabili rücu

ISALLOBAR Meteorolojik bir haritada belirli bir zaman içinde,basınç değişiklikleri aynı olan yerlerin birle

ISALLOBARIC WIND Eşbasınç rüzgar.En fazla basınç düşüşü olan yönde izallobara 90 derecelik açı ile esen rüzgar bile

ISENTROPIC Adiabatic.

ISO 1)Eşit anlamında bir ön takı 2)Izofas ın kısa yazılışı (Işık ve karanlık süreleri eşit fener)

ISOBAR Eş basınç çizgisi.Bir meteorolojik haritada,barometrik basınçların aynı olduğu yerlerin birle

ISOBATH Bir haritada aynı derinliklerin birleştirilmesinden oluşan hat.

ISOGONIC Variation,doğal sapmaları aynı olan yerlerin birleştirilmesinden oluşan çizgi.

ISOHEL Aynı güneş ışık peryodlarına sahip olan yerlerin birleştirilmesinden oluşan hat.

ISOHYET Aynı miktarda yağmur düşen yerlerin birleştirilmesinden oluşan çizgi.

ISONEPH Aynı miktar bulutlara sahip yerlerin birleştirilmesinden oluşan çizgi.

ISOTHERM Eş sıcaklığı gösteren çizgi.

ISOTHERMAL EXPANSION Sıcaklığı değişmeden genişleme.

ITINERARY Yol,sefer,seyahat.Geminin sefer boyunca takip edeceği yol.Uğrayacağı limanlar.

JACK 1)Kriko 2)'Gemici' nin argosu

JACKET Güverteyi keserek geçen boru yada bacaya yapılan muhafaza.

JACK KNIFE Gemici çakısı

JACK LADDER Tahta basamaklı şeytan çarmığı,merdiven

JACK LATTERN Gemici feneri

JACK ROD Tente punteli.

JACOB'S LADDER Şeytan çarmığı

JAM,TO Telsiz işareti bozulması.

JAM CLEAT Boynuzları eşit güverte koç boynuzu.

JANSEN CLAUSE Bu deyim ile sigortacının sigorta bedelinin %3'ünden aşağı hasarları ödemeyeceği (küver edilmeyece

JAW 1)Bumba yarımayı,çatalı. 2)Kilit ağzı.

JELLY FISH Deniz anası

JERQUE Geminin gümrükçe aranması

JERK Halat ve zincirin silkintisi.

JETSAM 1)Gemiden düşmüş yükün sonra karaya vurarak toplanması. 2)Gemi ve yükü kurtarmak için denize atılan yük.

JIB Bumba yada kreyn in yükü kaldıran,indiren dikmesi

JIB BOOM Tek bumba

JOINT Armuz,iki saç levhanın birleştirildiği yerde hasıl olan hat,ek yeri

JOINT PIECE Conta

JOINT SURVEY Müşterek sörvey.Tarafların beraber yaptıkları sörvey.

JOIST Kiriş,güverte altındaki postalar

JOLLY ROGER Üzerinde kuru kafa,kemik olan korsan bayrağı

JUMBO DERRICK Ağır bumba.Heavy derrick.

JUMBOISING Gemiyi yaklaşık olarak ortadan keserek boyunu uzatmak,kapasitesini artırmak

Page 44: SÖZLÜK

JUMPER Gemici dış gömleği,tulumu

JUMP SHIP Gemiyi terketmek yada yeterli önlem almadan gemiden ayrılmak.

JURY MAT Halattan yapılan örme hasır.

JUTE Hint keneviri.Halat,halı,kumaş ve çuval yapımında kullanılır.Bu yük çok fazla rutubet içerdi

ateş alabildiğinden özellikle sigara içilmesine veya benzeri ateşleyici olayların olmamasına dikkat edilmelidir.sefer sonunda jüt yükünün önemli

JUTE BUTTS Hint keneviri sapı.

K Tekne stabilite işlemlerinde K harfi omurga noktasını gösterir.

KAPPA Yay derecesi olarak kabarma alçalma harmonik değeri.

KATABATIC Yüksek yerden alçak yere doğru esen soğuk rüzgara verilen isim.Aynı zamanda sıcaklık yayılması dolayısıyla havanın a

KB Geminin batan kısım,yüzme (sephiye) merkezinin omurgadan olan dikey yüksekliği.

KEDGE ANCHOR Tonoz demiri

KEEL Gemi omurgası

KEEL,BAR Lama omurga.Çubuk demir,çelik omurga.

KEEL BLOCKS Havuzlarda geminin omurgadan üzerine oturduğu kütükler.Omurga takozları.

KEEL,DUCT Tünelli omurga,kutu omurga.

KEEL HAUL Ceza olarak birini geminin altından geçirmek.

KEEL OVER Alabura olmak.Devrilmek.

KEEL PIECE OF STERN Omurga payı.Dümen tabanı.Pervane evi alt kemeri.Öksüz omurga.

KEEL PLATE Levha omurga.Çelik saç levhadan yapılma omurga.

KEEL,TO LAY DOWN A Bir gemi yada filikayı inşa etmek.Omurgasını atmak.

KEEP AWAY Alargada tutmak,açık,alarga.

KEEP ABREAST Yan yana (yakın) bulunmak.

KEEP CLEAR OFF Açık,neta bulununuz.

KEEP HEADWAY,TO İleri yol.Teknenin üzerinde yol bulundurmak.

KEEP OFF Yaanaşma,alarga.Açık ol.

KEEP OFF PROPELLER Pervaneden açık bulununuz.

KEEP WAY Alargada tut.

KELP Büyük deniz otu.

KELTER İyi sıralanmış ve hazır durumda.

KENTER SHACKLE Harbisiz,geçme kilit,kenter kilidi.

KEROSEN Gaz yağı

KEVEL Demir tırnağı.

KEYING DEVICE Manüple (telsiz)

KEY,PROPELLER Pervane siğili

KEYWAY Siğil yeri

KG Gemi ağırlık merkezinin omurgadan olan dikey yüksekliği.

KINETIC ENERGY Hareketten doğan enerji,canlı güç.

KING POST Bumba için kullanılan kısa dikme,direk

KIT Alet,takım.

KIT BAG Gemicilerin giyeceklerini içine koydukları buranda torba.

KM M (maetacenter) noktasının omurgadan olan yüksekliği.

KNEE Braket,praçol.Birbirine dikey iki elemanı bağlamak için kullanılan üçgen biçiminde çelik,demir parça.Dirsek

L.C.B. Longitudinal center of buoyancy - Geminin deplasman merkezinin boyuna istikametteki yerinin kısa yazılı

L/C Letter of credit - Akreditif mektubu.

LABEL PLATE Kamaraların,valflerin vb. yerlerin,aygıtların üstüne veya yanına konulan bu plakalarla isim,görev veya tahsis edildikleri i

LABOR 1)Liman amelesi 2)Büyük ve ağır olarak baş kıç yapan ve yalpaya düşen gemiye denilir.

LACQUER,LACKER Lak,cila.

LADDER BRIDLE İskele terazisi.Borda iskelelerinin alt başlarını askıda tutan terazi

LADDER CHAIN BRIDLE Borda iskelesi askı zincirleri

LADDER HAND RAIL İskele vardavelesi.Manrope.Borda yada sürme iskelelerinin yan taraflarına dikilen puntellere çekilen halat yada vardaveleler.

LADDER JUMPING Portatif,küçük iskele.

LADDER LOWER PLATFORM Borda iskelesi alt tavası

LADDER LOWER PLATFORM TOGGLE PINS Borda iskelesi alt tava pimleri

LADDER ROUNDS İskele basamakları

LADDER UPPER PLATFORM Borda iskelesi üst tavası

LADDER WAY Lumbarağzı

LADDER,ACCOMMODATION Borda iskelesi.

LADDER,SIDE Can filikası,borda şeytan çarmığı

LADEN Yüklü

LADING Yük,yükleme işlemi.

LAGOON Denizle birleşimi olan,etrafı kara ile çevrili sığ su,göl.

LAMINAR FLOW İlerleyen bir geminin etrafında birbirine paralel şekilde oluşan akış.

LAND BLINK Buzla kaplı kara parçasının üzerinde,uzaktan görülen sarı ışık.

Page 45: SÖZLÜK

LAND ON WATER,TO Suya inme,indirme.

LAND,BY Karadan

LANDFALL Denizden karaya doğru yaklaşırken ilk görülen kara parçası

LANDFAST ICE Karaya bağlı buz.

LANDING 1)Saç levhaların veya kaplamaların üst üste gelmesi,bindirilmesi. 2)Karaya çıkma,çıkış

LANDING BOOM Göller bölgesinde kara ile ilişki kurulmasını sağlayan yan mataforası.

LANDING EDGE Saç levhanın üstte kalan ve binen kısmı,armuz kenarı.

LANDING ORDER Yükün gemiden sahile çıkarılması için lüzumlu olan emir belge.

LANE Buz arasında seyre uygun dar yol.

LANTERN Fener

LANYARD 1)Flasa. 2)Birşeyi bağlamak veya iliştirmek için kullanılan ip,çıma,halat,kısa savlo.

LAP Kaplamaların,levhaların birbiri üzerine bindirilmesi.

LAPPED THE SHORE,THE WAVES Dalgalar sahili dövdü.

LAPSE RATE Atmosferde yükseldikçe sıcaklığın düşme derecesi.Her 100 metrede 0,6 C derecedir.

LARD Domuz yağı.

LARIDAL Bir çeşit martı kuşu.

LARINAE Gerçek martı kuşu.

LASH Façuna etmek.Bağlamak.

LATENT DEFECT Gizli kusur,gereken özen gösterildiği halde farkına varılamayan kusur.

LATERAL RESISTANCE Geminin su altında kalan kesiminin yan harekete karşı direnci.

LATERAL SYSTEM Yanlaç şamandıralama.seyir alanı şamandıralar arasında kalan geçittir.

LATEX Kauçuğun ham maddesi,kauçuk sütü.

LATHE Torna tezgahı.

LAUNCH 1)Tekneyi karadan denize indirmek. 2)Bir cismi uzunlamasına hareket ettirmek.

LAUNCHING WAYS Kızak

LAW COMMERCIAL Kara ticaret kanunu.

LAW INTERNATIONAL Devletler hukuku.

LAW MARITIME Deniz ticaret hukuku.

LAW OF THE SEA 1)Devletler arası deniz hukuku. 2)Deniz hukuku devletlerarası deniz hukuku.

LAWFUL TRADE Kaçak yada yasalara aykırı olmayan ticaret.

LAWSUIT Dava

LAY A COURSE TO (ON A CHART) Haritaya rota çizmek

LAY ABOARD Bordadan yanaşmak

LAY ALONG 1)Meyletmek 2)Yatmak

LAY ALONGSIDE THE QUAY Rıhtımda yatmak

LAY BY Dar kanallarda geçişi sağlamak için yapılmış gemi bağlama yerleri.

LAY BY BERTH Yanaşık halde.

LAY DOWN Omurgayı kızağa koymak.

LAY OFF Sahilden uzaklaşmak.Liman dışında kalmak.

LAY OUT 1)Bir gemiyi beirli bir yerde belirli bir zaman için tutmak. 2)Halatı bağlanacağı yere göndermek.

LAY THE COURSE Geminin başını istenilen rotada tutmak.

LAY THE LAND Karadan uzaklaşılması nedeniyle karanın ufuk altında kaybolması.

LAY UP Gemiyi hizmetten alarak bağlamak

LAYBROADSIDE Bordadan yaklaşmak.

LAYDAYS Astarya günleri.Yükleme yada boşaltma için kabul edilmiş günler.aşılınca sürastarya,tersi dispeç i olu

LAYER Tabaka,katman.

LAYING GROUND TACKLE Tonoz atmak.

LAYING UP RETURNS Bir geminin devamlı 30 günden (bazen 15) fazla iş yapmadan kalması sonucunda sigorta priminden yapılan iade.Muattal gün prim iadesi.

LAZARETTE,LAZARETTO 1)Gemi kumanyasının bulunduğu yer.Kumanyalık.Kilitli,güvenceli yer,depo. 2)Karantina altına alınan gemi yada bina. 3)Karantina.

LAZY GUY Bir bumba yada dikmeyi hareket ettirecek veya bir yere bağlayacak tek halatlı abli.

LEAD (LED) 10/14 libre ağırlığında kurşun ağırlı.İskandil.

LEAD (LEED) 1)Bir halatın gittiği yön yada bastika,koç boynuzu vb. ile değişen yönü.Kumanda ettiği yön. 2)Buz arasında açılmı

LEAD BLACK Kurşun kalemin içine konan siyah maden.Kurşun tozu.

LEAD INGOT Külçe kurşun.

LEAD WIRE Kurşun tel

LEAD,HAMMER Kurşun çekiç.

LEADING (LEAD) BLOCK İçinden geçen halatın yönünü değiştiren bastika.

LEADING AHEAD Başa kumanda.

LEADING EDGE Pervane kanadının,dümenin,A braketinin pruvaya bakan kenarı.

LEADING LINE Transit hattı

LEAK Su etmek.

LEAK,TO SPRING A Su etmek.

LEAKAGE Sızıntı.

Page 46: SÖZLÜK

LEAKING Akma,sızma.

LEAP DAY Şubat'ın 29.günü.

LEAP INTO SEA Denize atlamak.

LEAP YEAR Dört yılda bir gelen 366 günlük sene.

LEASE Kira

LEATHERS Kösele yada deri.

LEAVE ASTERN Geride bırakmak,geçmek.

LEAVE LOOSE Kaloma etmek.

LEAVE OFF Abosa etmek.

LEAVE PORT,TO Limandan çıkmak.

LEAVE,BREAK İzini aşmak.Zamanında gemiye dönmemek.

LEDGE Su altında bulunan kaya,inişli kaya tabakası.Döküntü.

LEE 1)Rüzgaraltı. 2)Rüzgarın gittiği,estiği yön.

LEE ANCHOR Rüzgar altına atılan demir veya tek demirde yatarken atılmamış diğer demir.

LEEWARD Rüzgar altında kalan alan.

LEFT HAND PROPELLER Pruvaya bakıldığında kanatları sağdan sola dönen pervane

LEG Dikiş yapılırken halatın açılan kolu

LEGAL Kanuni,hukuki,yasal.

LEGAL ADVISER Hukuk müşaviri

LEGAL AUTHORITY Resmi makam

LEGAL DAY Gemi adamlarının ödemeleri için geceyarısından geceyarısına kadar kabul edilmiş gün.

LEGAL MERCHANDISE Meşru yük,mübah ticaret.

LEGAL PAPER Hukuki,kanuni,yasal vesika,belge

LEND A HAND Yardım etmek,el vermek

LET FALL Fora,mola.

LET LOOSE,TO Kaloma etmek.Serbest bırakmak.

LET OUT Voltayı aç.

LET RUN Kaçır (süratli)

LETTER OF CARRIAGE Teslim pusulası.İrsaliye.

LETTER OF CREDIT Akreditif

LETTER OF GUARANTEE Teminat mektubu

LETTER OF INDEMNITY Tazminat,teminat mektubu.Konişmento ile ilgili olarak verilen bir mektup.Bazı durumlarda yükleyici gemi sahibini sorumluluktan kurtarmak ve temiz koni

LETTER OF SUBROGATION Hasar talebinde,sigortalının sigortacıya vermiş olduğu bu mektupla sigortacı 3. şahıslardan talepte bulunmaya hak sahibi olur.Halefiyet mektubu.

LEVELLING Yükün düzeltilmesi,hap edilmesi

LEVER Manivela

LEVER BAR Lövye

LIABILITY Sorumluluk

LIABILITY INSURANCE Mali mesuliyet sigortası.Sigortalıyı mali sorumluluğa,başkalarına vereceği zarara karşı koruyan sigorta.

LIBERTY TO CALL Uğrama özgürlüğü.Navlun veya diğer anlaşmalara konulan bu terimle,gemi belirli koşullar altında ara limanlara u

LIE Belirli bir yerde beklemek

LIE BY Başka bir geminin bordasında olmak,yatmak

LIE OFF Alargada olmak,yatmak.

LIE ON THE BOTTOM,TO Dibe oturmak.

LIE OVER Heel over.

LIE TO Rüzgar ve denizler nedeniyle ilerleyemeyen gemi.

LIEN İhtiyati haciz.Rehin hakkı.Tedbir.Belirli talepler tatminkar bir şekilde karşılanıncaya kadar ba

LIEN CLAUSE Bir charter party klozu olup geminin sahibinin kiracıya,kiracının gemi sahibine karşı olan haciz hakkı.

LIEN,CONTRACTUAL Anlaşma altında ödenmesi gerekli olanlar için yapılan ihtiyati haciz.Örneğin,bottomry,respondentia,kurtarma,gemi adamı ücretleri vb.

LIEN,DAMAGE Çatma'dan doğan ihtiyati haciz.

LIFE BELT Can yeleği.

LIFE LINE 1)Can halatı,güvenlik ve kurtarma amacıyla donatılan halat. 2)Bordada çalışan bir adama güvenlik amacıyla ba

LIFE PRESERVES Can yeleği,simidi.

LIFE SAVING APPLIANCES Gemide bulunan can kurtarma araç ve gereçlerinin tümü.

LIFE VEST Can yeleği.

LIFEBOAT SKATES Filika borda kızakları.

LIFEBOAT TACKLE Filika makarası,palangası.

LIFEBUOY Can simidi.

LIFT Mantilya

LIFT OF PUMP Tulumba emme yüksekliği.Teorik olarak bir tulumbanın emiş yüksekliği 34 kadem ise de pratikte 26 kademdir.

LIFTING GEAR Yardımcı teçhizat ile beraber dikme yada kreyn.Kaldırma donanımı,tertibatı.

LIFTING MAGNET Mıknatıslandırma ile hurda demir vb. yükleri kaldırmada kullanılır.

LIFTING SCREW Liftin uskuru.Turnbuckle.Bottle screw.Straining screw.

LIGHT HAND Genç fakat becerikli gemici

Page 47: SÖZLÜK

LIGHT HANDED Eksik adam,noksan gemici

LIGHT HOLE Işığın içeri girmesi için borda yada güvertede açılan menfez,delik açıklık.

LIGHT PORT Camlı lumbuz

LIGHTEN Hafifletmek

LIGHTENING HOLE Gemi yapımında ağırlığı azaltmak için elemanlar üzerine yapılan açıklıklar,kesmeler,menfezler.

LIGHTER Layter

LIGHTNING Atmosferik elektriğin dünyaya yada buluttan buluta boşalması nedeniyle görülen parlak ı

LIGHTNING CONDUCTOR Paratöner,yıldırım savar

LIGNITE Linyit kömürü.

LIMB 1)Özellikle ay veya güneş yada bir gezegen çevresinin alt ve üst yanı,çevresi. 2)Sekstantın derecelere bölünmü

LIMBER HOLE Eğrilerde,döşeklerde veya sintine braketlerinde sintine suyunun akması için açılmış olan delikler.Sintine su yolu.

LIME Kireç

LIMES Misket limonu

LINE ABREAST Borda hattı.

LINE ON Omuzluk hattı.

LINEN Keten bezi

LINER 1)Silindir gömleği. 2)İki parçayı ayarlamak için aralarına konan parça,layner. 3)Posta ile kaplama arasına konan parça.Ayar levhası.

LINER IN / FREE OUT Yüklemede masraflar gemi sahibine,boşaltmada giderler kiracı veya alıcı (taşıtana) ait.

LINER OUT / FREE IN Yüklemede masraflar taşıtana,boşaltmada giderler taşıyana ait.

LINES,DRAWING Endaze

LINING Kaplama

LINK 1)Zincir baklası 2)Halka

LINK STUDED Lokmalı zincir baklası.

LINSEED Keten tohumu.

LIST Geminin yana yatması.

LIST OF ALIENS Kaptan tarafından verilen ve tayfa,kaçak ve dışarıdan alınmış tayfayı gösteren liste.

LISTED Kereste yüklemiş gemilerde görülen meyil,bayılmış gemi.

LITTORAL 100 kulaç hattı ile sahil arasında kalan deniz parçası.

LIVE STOCK Canlı hayvan

LIVELY VESSEL Oynak gemi.

LIZARD 1)Bir ucu radansalı halat 2)Kertenkele.Vinç telinin sarkmaması için bumba üzerine asan küpe

LLOYD'S STANDART SALVAGE AGREEMENT Loyd tipi kurtarma anlaşması.Kurtarma yok-ücret yok ( no cure - no pay ) esasına göre düzenlenmi

Kazaya uğrayan geminin kaptanı yada sahibi bu kurtarma anlaşması teklif edildiğinde tereddüt etmeden anla

LOAD LINE DISC Geminin bordasına konulmuş 12 pus çapında olan daire ve bunu ortadan kesen 18 pus uzunlu

LOAD STAR 1)Dümen tutarken kılavuz olarak alınan yıldız. 2)Kutup yıldızı.

LOAD,RUNNING Viradaki yük

LOAD,STANDING Askıdaki yük

LOADING AND DISCHARGING ENDS Both ends.Yükleme ve boşaltma sonları.Bu deyim üzerinde yapılan anlaşmaların hem yükleme hem de bo

LOADING LIST Yükün yüklendiği yer,tarih,cinsini,ağırlığını,KG,moment,ortalama draft,KM ve neticede GM olarak gösteren çizelge.

LOBE(S) Radar dalgaları hüzmesi.

LOCAL WEIGHT Makine gibi gemide bulunan ağırlıklar.

LOCATION CLAUSE Open cover durumunda yüklemeden evvel meydana gelecek hasarlardan,anlaşılan azami yüzdeden fazla sorumlu olunmayaca

LOCK Gemiyi bir limanda yada kanallarda bir düzeyden diğer düzeye,seviyeye çıkarmak için kullanılan özel yapılmı

LOCK OUT İşverenin işi durdurması.

LOCKED TOGETHER,TO BE Gemiler çarpıştıktan sonra ayrılamama durumu

LOCKER CLENCH Hırça mapası

LOCKING BARS Ambar kapakları ve muşambaları konulduktan sonra üzerlerine vurulan çelik tirizler,ambar kilitleri.

LOCKING DEVICE Kilitleme tertibatı.

LOCKING PINTLE Kilitli dümen erkek iğneciği.

LOG 1)Parakete.Geminin süratini yada gidilen mesafeyi gösteren alet.2)Tomruk.

LOG BOOK EXTRACTS Seyir jurnali sureti

LOLL Eksi GM nedeniyle geminin yatması,meyletmesi.

LONG BRIDGE Gemi boyunun %15'ini kaplayan uzun köprüüstü.

LONG HATCH Plansız işlemden ötürü bir ambarda çalışmak zorunda kalmak

LONG RANGE Uzak mesafe

LONG STAY Demirli bir gemide,zincire verilen kalomanın demir yeri derinliğinden 4 mislinden fazla olması (tam kaloma) veya deniz dibine dö

LONG-TERM Uzun vadeli

LONGITUDINAL Tulani.Tekne yapımında baştan kıça doğru boylamasına olan elemanlara,parçalara denilir.

LONGITUDINAL STRESS Gemiyi yada bir elemanı boyuna olarak şekil değiştirmeye zorlayan gerilme,zorlama.

LONGITUDINAL METACENTER Geminin boyuna yapmış olduğu meyil ile ortaya çıkan metasentır.

LOOF Gemi bordalarının başa doğru daralması

LOOK OUT Gözcülük.

LOOM Görüş dahilinde,görülür.

Page 48: SÖZLÜK

LOOMING Sis yada pus dolayısı ile olduğundan büyük görünmek.

LOOP İlmek,ilmik,doblin.

LOP Küçük dalgacıklı fakat süratli olan denizler.

LOSE WAY,TO Yol kaybetmek

LOSS Ziyan,kayıp.İki türlü olur.a)Tam ziya.b)Kısmi ziya.

LOSS CONSEQUENTIAL Endirekt meydana gelen hasar ziya.

LOSS DAY Date line'da kaybedilen gün.

LOSS OF EARNING Kazanç kaybı

LOSS OF SPECIES Tanınmayacak şekilde hasar,ziya.

LOST DAY Tarih hattında (180 derece meridyeni),batı boylamından doğu boylamına geçilirken kaybedilen ve nazarı dikkate alınmayan gün.

LOST OR NOT LOST 1)Ziyana uğrasın veya uğramasın.Gemi sefere çıktıktan sonra yapılan deniz sigorta poliçelerine konulan bu kloz ile sigortalının daha önceden durumu bilmemesi ko

2)Konişmentoda bulunan bu koşul ile sefer esnasında yük zayi olsa bile navlun taşıyıcıya ödenir.Navlun her halükarda kazanılmı

LOT NUMBER Malzeme numarası

LOUDSPEAKER Mikrofondan hopörlere ses dağıtılması.

LOUDSPEAKER Hoparlör

LOUNGES Yolcu salonu.

LOWER 1)Mayna etmek 2)Alt,dip,aşağı

LOWER A BOAT,TO Filikayı mayna etmek.

LOWER AWAY Filika mayna emri

LOXODROME Kerte hattı eğrisi.Rhumb line eğer meridyenleri herhangi bir T açısı ile keserse ekvator civarında bir büyük daire ve kutuplara do

LUBBER Acemi gemici.

LUBRICANT Yağlama maddesi.

LUBRICATE,TO Yağlamak

LUFF Gemi bodoslamasının en geniş yeri.

LUFFING Bir kreyn veya bumbanın dikey hareketi.

LUG 1)Kilit ağzı açıklığı 2)Dümen askı mapaları

LUG OF SHACKLE Kilit ayağı,açıklığı

LUG PIECE Parça köşebent.

LULL Rüzgar kuvvetinde geçici olarak azalma,ara verme.Kırılması.

LUMBER Biçilmiş kereste

LUMP SUM CHARTER Bir geminin belirli bir süre için belirli ücret karşılığı kiralanması,götürü esas üzerinden kiralama.

LUNAR Ay ile ilgili

LUNAR CYCLE Ay çevrimi 19 senelik devir.Bu zaman geçince aynı anda,aynı günde dolunay meydana gelir.Buna meton cycle yahut metonic cycle da denir.

LUNAR DAY Bir ay gününde ay'ın belirli meridyenden peşpeşe geçişi.Ortalama değer 24 saat 54 dakika ortalama güne

LUNAR METHOD Ay uzaklığı ile boylam bulma yöntemi.

LUNAR YEAR Ay ın yer ile birlikte güneş etrafındaki bir devri.Ay'ın 12 kez yeni aydan yeni aya gelmesi için geçen süre.354 gün 8 saat 49 dakika.

LUNATION Ay'ın bütün evrelerini tamamladığı devre.29 gün 12 saat 44 dakika 2,87 saniye.Buna lunar month da denir.

LUNISOLAR Güneşle ayın ilişkisine veya hareketine ait.

LURCH Gemi giderken yaptığı ani ve büyük silkenti,yalpa,yatma.

LUSTRUM Meteorolojide kullanılan 5 senelik devre.

LYING AT ANCHOR Demirde yatmak

LYING UP CLAUSE Returns clause.Lying up returns.Poliçe iptal edildiğinde yahut gemi limanda bağlı kaldığ

MACHINERY CASING Makine dairesi.

MAGAZINE Mağaza.Locker.Store.

MAGNAFLUX (TAILSHAFT) TEST Işıkla çatlak kontrolü.

MAGNET Mıknatıs

MAGNET STEEL Devamlı olarak mıknatısiyeti tutabilen çelikler.Genellikle tungsten ve kobalt ile karıştırılmı

MAGNETIC Mıknatısi.Mıknatısla ilgili.

MAGNETIC COMPENSATION Gemide bulunan bir pusulaya,demir gemi parçalarının yapmış olduğu etkileri ortadan kaldırmak için kullanılan mıknatıs çubukları,küreler vb.

MAGNETIC COUPLING Makine ile pervaneyi birbirine bağlayan mıknatısi kavrama,kaplin.

MAGNETIC DIP İbre eğimi (meyli).Mıknatıs ibresinin yatay düzlemle yaptığı açıdır.Serbest olarak asılı bir mıknatıs ibresi ekvatorda yatay

Mıknatıs ibresinin yatay düzlemle yaptığı bu açıya ibre eğimi denir.Diğer bir deyimle pusula ibresi ile ufuk arasındaki açı.

MAGNETIC EQUATOR Serbest pusula ibresinin yer üzerinde mıknatısi dip oluşturmadığı (kuzeye yada güneye meyletmedi

MAGNETIC INDUCTION Bir mıknatısın değmeden diğer bir maddeye olan etkisi.Mıknatıs etki akımı.

MAGNETIC POLE 1)Dünyanın kuzey ve güney kutuplarında serbest bir pusula iğnesinin (ibresinin) dikey oldu

MAGNETIC STORM Mıknatıs fırtınası.Dünyanın manyetik alanında oluşan hızlı artış,karışıklık.Saat ve gün olarak ölçülür.Güne

MAGNETISM Mıknatısiyet ve bunu meydana getiren eleman.Demir,kobalt,nikel gibi maddeler mıknatıslanmayı kabul ederler.

MAGNETISM,INDUCED Etki ile oluşturulan mıknatısiyet.

MAGNETISM,SUB PERMANENT Yarı sürekli mıknatısiyet.

MAGNETOMETER Herhangi bir yerde mıknatısiyeti ölçebilen alet,manyetometre.

MAGNETRON Radarda yüksek frekans yapan diot lamba.

MAGNETSCOPE Mıknatıs kuvvetlerini ölçen alet.

MAGNIFYING GLASS Pertavsız

Page 49: SÖZLÜK

MAHOGAN(Y) Maun ağacı.Sağlam,menevişli ağaç.Koyu kan rengindedir.Uzun ömürlü olduğu için gemilerin a

MAIDEN VOYAGE İlk sefer

MAIN 1)Okyanus yada açık deniz. 2)Ana,esas,gemi yapısı parçası.

MAIN BEAM Gemi resmi numarasının ve recister tonunun yazıldığı ambar ağzı ana kemeresi.

MAIN BREADTH Karşılıklı iki posta arasındaki en büyük genişlik.

MAIN BREADTH LINE Geminin ortasında olan en büyük genişlik.

MAIN HATCH Ana ambar ağzı.Genellikle ambar ağızları içinde en büyüğüne denir.

MAIN HOLD Genellikle en büyük ambar

MAIN MAST Ana direk,grandi. 2.direk

MAIN PIECE Dümen yelpazesi,dümenin en büyük kısmı.Dümen anası.

MAIN RAIL Küpeşte ağacı.

MAIN SPUR WHEEL Vinç ana dişlisi.

MAINTENANCE Bakım,tutum

MAINTENANCE AND RETURN İşine son verilen gemi adamının vatanına gönderilmesi.

MAINTENANCE OF CONDITIONS Durumun devam ettirilmesi

MAIZE Mısır.Corn. İ.F:49/50 dökme,54/55 çuvallı.Mısır kızışmaya ve buharlaşma yapmaya elveri

yada "Weight,quantity,quality and condition unknown-ağırlığı,kalitesi,miktarı ve durumu bilinmiyor" kayıtlarının konulması gemi sahibini ilerde do

MAKE FAST,TO (A LINE) 1)Halatı volta etmek,bağlamak. 2)Kaska etmek.To hold fast-Germek ve gergin durumda tutmak.

MAKE FOUL Çapariz vermek,karaya oturmak

MAKE GOOD Eksiğini tamamlamak,onarmak

MAKE TIGHT 1)Suga etmek,sıkıştırmak. 2)Su geçirmez,sızdırmaz yapmak.

MAKE WATER Tekneye su girmesi

MALINGER Yalandan kendini hasta göstermek

MAN Adamla donatmak

MAN ROPES İskele kenarlarına konulan can halatı.Vardavele halatı.

MANAGEMENT Yönetim

MANAGEMENT AGREEMENT CLAUSE Demise charter party anlaşmasında gemi sahibinin,anlaşılan ücret karşılığında,kiracıya ba

MANAGING OWNER Gemi veya gemilerin ticari durumlarını fiilen idare eden gemi sahibi veya sahiplerinden biri.

MANEUVERABILITY Manevra kabiliyeti

MANEUVERING TRIALS Dümenle ilgili seyir tecrübeleri.

MANGROVE Tropik sahillerde büyüyen ve geniş alanları kaplayan ağaç.

MANHELPER Uzun bir sopaya bğlanmış boya fırçası

MANHOLE Bir adamın girebilmesi için kazanda,tank üstünde yada diğer kapalı yerlerde açılmış delikler,menfezler,açıklıklar.Menhol.

MANIFEST Manifesto.Yük yüklenince kaptana verilen belge,döküman.Yük hakkında bilgi,yükleyenin adını,markalarını,numaralarını,miktarını,nereden yüklendi

MANIFOLD 1)Valf sandığı.Tulumba alıcı ve verici grubu (veya) bulunduğu küçük yer. 2)Emme borusu

MANILA HEMP Özellikle Filipinlerde yabani muz ağaçlarından elde edilen manila keneviri.

MANILA ROPE Yabani muz ağacı liflerinden yapılan halat.Aynı çaptaki kendir halattan daha hafif fakat daha kuvvetlidir.

MANOMETER Manometre.Gazların,akışkanların basıncını ve elastik varlığını ölçen alet.Örneğin barometre ve stim ölçerler (geyç).

MANTRAPS Dikkatsiz ambar kapamalar,vardavele,puntellerin yerinde olmaması veya iskele altına ağ

MANUFACTURING İmalat

MANURES Gübreler

MARBLE Mermer

MARE LIBERUM Bütün ulusların eşit haklara sahip olduğu açık deniz

MARGIN BRACKET Sintine dönümü braketi.Yan bağ levhası ve gaset saçını sintine dönümü levhasına bağ

MARGIN LINE Güvenlik payı.Sınır halatı.Perde güvertesinin 3 pus (76 mm) altında düşünülen bir hat olup tekne bu hatta kadar batsa bile geminin gene iyi havada seyredebilece

MARGIN PLATE Yan bağ levhası.Marcın,kenar saçı.Double bottom tanklarının kenar boyuna levhası.Kenar levhası.

MARGINAL CLAUSES IN B/L Konişmentoyu imzalıyan kaptan yada acentenin taşıyıcının çıkarlarını korumak amacı ile koyaca

MARGINAL SEA Karasuları

MARINE ADVENTURE Geminin yapacağı sefer.

MARINE CASUALTY Deniz kazası

MARINE GROWTH Sakal

MARINE INSURANCE Denizde,gemide yada seferde olacak kayıplara,hasarlara karşı yapılan sigorta.

MARINE INSURANCE CORPORATION Deniz rizikolarına karşı beraber sigorta yapan sigorta şirketleri.

MARINE INTEREST Bottomry ve Respondentia'dan alınan yüksek faiz.

MARINER'S LIEN Gemi adamının ücreti için gemi ve yük üzerine konulan haciz

MARITIME 1)Denizsel,deniz,seyir,deniz ulaştırması ve deniz ticareti ile ilgili. 2)Deniz kenarı. 3)Denizcilik.

MARITIME CODE Deniz ticaret kanunu

MARITIME COURTS Denizcilik mahkemeleri."Court of Admiralty","Court of Appeal","Judical Committe" ve "Privy Councel" deniz mahkemeleridir.

MARITIME HYPOTHECATION Deniz ödüncü nedeni ile yapılan ipotek.

MARITIME INTEREST Deniz ödüncü senedi faizi.

MARITIME LAW Deniz hukuku.Deniz ticareti hukuku.

MARITIME LIENS İhtiyati haciz.Belirli istemler karşılanıncaya kadar başka birinin malik olma hakkını,hareketini geçici olarak önlemek,tedbir.Denizcilikte yapılan anla

MARITIME PERILS Deniz seferinin doğal neticesi olan veya ona bağlı bulunan deniz tehlikeleri.Yangın,savaş

Page 50: SÖZLÜK

MARITIME POLAR Denizsel soğuk.

MARITIME POLAR AIR Yüksek enlemlerden gelen hava akımı.

MARITIME TERRITORY Karasuları

MARITIME TROPICAL Denizsel sıcak.

MARKET RESEARCH Pazar araştırması

MARKET SHARE Pazar payı

MARKETING Pazarlama

MARKING Markalama.İşaretleme.

MARKS 1)Geminin kanaları 2)Geminin kıçında yazan ismi ve bağlama limanınada denir.

MARKS,DOWN TO HER Sigorta markasına kadar yüklenmiş

MARLINE Gırcala,mürnel

MARLINE SPIKE Kavela.Halatlara kasa yada dikiş yapmak için kullanılan bir tarafı sivri diğer tarafı kalın ağ

MAROONER Korsan.

MARRY Dikiş yapılacak iki halatın kollarını açarak hazırlanması,kolbastı yapılması.

MARSH Bataklık

MARTIAL LAW Sıkı yönetim

MASS PRODUCTION Seri imalat

MAST Direk

MAST,DIS Geminin direğinin devrilmesi yada çıkarılması.

MASTHEAD LIGHT Silyon feneri

MASTIC Sakız.akdeniz sahillerinde yetişen bir ağaçtan elde edilir.

MASTLESS Direksiz.

MAT Palet,usturmaça.Halat kollarından örülerek yapılan hasır yada üstüne halat dikilmiş branda parçası.A

MATE'S RECEIPT Yükleme ordinosu.Geçici makbuz (alındı).Yüklenecek yükün gemiye alınması için gemi sahibi veya acentesi tarafından gemiye hitaben verilen belge.

MATERIAL Malzeme

MATS Hasır

MATTRESS Şilte,yatak

MAYDAY Uluslararası radyo imdat çağrısı.Fransızca Maider kelimesinden doğmuştur.

MEAN HIGH WATER NEAP Ortalama ölü yüksek su.

MEAN HIGH WATER SPRINGS Belirli bir yerde görülen yeterli sayıda canlı yüksek suların ortalaması.

MEAN SEA LEVEL Normal (ortalama) meteorolojik koşullar altında kabarma alçalma etkisi olmadan deniz yüzeyi.

MEAN SOLAR DAY Belirli bir yerin meridyeninde ortalama güneşin iki geçişi arasında kalan zaman.86400 saniye.

MEAN SOLAR TIME Ortalama güneş zamanı.

MEAN SUN Ortalama güneş.Düzgün bir zaman ölçüsünün sağlanabilmesi için düşünülen güneş.Gerçek güne

MEAN TIDE LEVEL Chart datum üzerinde ortalama kabarma alçalma.Ortalama yüksek su ile ortalama alçak suyun yarısı alınarak bulunur.

MEAN TIME Ortalama güneş ile düzenlenen zaman.

MEANS Araçlar

MEASUREMENT OF SHIP Geminin deplasman,gros,net ve güverte altı tonajları,kanalar,fribord,uzunluğu derinliği ve geni

MEASURING TAPE Şerit ölçü.Şeritmetre.

MEAT BOARD Et tahtası

MEAT CHOPPER Et kıyma makinesi

MEAT GRINDER Et kıyma makinesi

MECHANICAL INTEGRATOR Geminin deplasmanı ile deplasman momentini bulmak için kullanılan alet.

MECHANICAL VENTILATION Makine kuvveti ile havalandırma.

MEET HER Karşıla

MEGACYCLE Saniyede bir milyon frekansı ifade eder.Radar frekansları bu terimle ifade edilir.

MEGAPHONE İnsan sesini yükseltmek için kullanılan borazan.Megafon.

MELTING POINT Erime noktası.

MEMORANDUM Deniz sigorta poliçesinde hariç tutulan hususların listesi.

MEND 1)Tamir etmek. 2)Halatı ince halatla bir kere daha façuna etmek.

MENISCUS 1)Civanın barometre borusunda meydana getirdiği bükeylik. 2)İçbükey,dışbükey mercek.

MERCATOR CHART Bu yöntemle yapılan haritalarda,enlem ve boylam doğruları birbirine dik ve paralel olup meridyenler arası mesafe bütün enlemler için aynıdır.Enlemler arası,o enlem dairesinin ekvatordan olan açısal uzaklı

MERCATOR'S PROJECTION Merkator izdüşümü.Bu izdüşüm,ekvatorda yere teğet ve aynı zamanda yer'in kutupsal eksenine paralel olmak üzere,Yer'in etrafına sarılan bir silindire,Yer'in merkezindeki ı

Diğer bir deyimle,"Sec.Lat" oranında artan aralıklarla markator haritasına izdüşüm yapan enlem paralellerinin ekvatordan olan uzaklı

MERCHANDISE Birleşme,füzyon

MERCHANT MARINE ACT Deniz ticareti kanunu.

MERCURIAL BAROMETER Civalı barometre.

MERCURY Civa madeni.Denizde barometre,termometre ve cayro pusulada kullanılır.

MERCURY BALISTIC Cayro pusulada cayronun meridiyen dışına kaçmasını önleyen civalı donanım.

MERGER Ticari eşya,emtia

MERIDIONAL Meridyene ait.

MERIDIONAL PARTS Meridiyen kısımları (parçaları).Belli bir enlem ile ekvator arasındaki meridyenin yer yüzü üzerindeki gerçek boyunun,merkator haritası üzerine izdü

MERIDIONAL PARTS,DIFFERENCE OF Meridyenler kısımları yönünden enlemler arasındaki mesafe.İki enlemin oluşturduğu meridyen parçaları de

Page 51: SÖZLÜK

MERIDIONAL PROJECTION Meridyene paralel yada ona uygun bir düzeye,bir küreyi aksettirme,projeksiyon.

MERMAID Deniz kızı.

MERMAN Deniz kızının karşı cinsi.

MESH Ağ gözü

MESS Aynı masada yemek yiyen grup,karavana,tabldot.

METACENTER Gemi biraz meylettiği zaman yeni yüzücülük (sephiye) "center of buoyancy" merkezinden meyilli su hattına çizilen dik do

olan mesafeye metasentır (GM) denir.GM,gemilerin enine dengesinin bir ölçüsüdür.GM küçüldükçe gemi dengesi tehlikeye giriyor demektir.

METACENTRIC DIAGRAM Geminin değişik yüklü durumlarında metacenter'ın omurgadan olan yüksekliğini ve yüzücülük merkezinin dikey durumlarını veren e

METALLING CLAUSE Sigorta poliçesine,su etkisi nedeni ile madeni kaplamaya olan hasarın hariç tutulacağı hususunda konulan kloz.Poliçeye konulan bu kloz ile sigortacının geminin sefer esnasında u

MICA TALK Mika.

MID CHANNEL Dar geçitlerde seyir için elverişli su yolu.

MID MAIN Denizde uzak bir yer.Bazen gözlemci ile ufuk arasında bulunan uzaklığın yarısını ifade için kullanılır.

MID SECTION Geminin orta kesiti

MIDDLE WATCH 00:00-04:00 vardiyası.

MIDDLEMAN Aracı

MIDDLINGS Hayvan yemi olarak kullanılan ve besleme derecesi düşük tahıl unları.

MIDLAND SEA Akdeniz e verilen isim.

MIDSHIP Geminin ortası.

MIDSHIP BEAM Bir geminin ortasındaki en büyük kemere

MIDSHIP BEND Bir geminin enine en geniş orta kesiti

MIDSHIP BODY Bir geminin orta parçası.

MIDSHIP FRAME Bir geminin en büyük postası.Baş kıç dikeylerine aynı uzaklıkta,orta kesit üzerinde olan posta.Gönye postası,mastori postası,ıskarmozu,e

MIDSHIP SECTION Geminin enine orta kesiti.Mastori kesit.

MIDSTREAM Bir akıntının orta hattı.

MILAGE Mil hesabı ile uzunluk.

MILKY WAY Samanyolu.Samanyolu kuşağında görünen yaygın ve donuk ışık.

MILL Hadde

MILLET (DHURRA) Akdarı.Tavuk yemi yada pirinç yerine gıda maddesi olarak kullanılan küçük daneler.

MINERAL OILS Madensel yağlar

MISREPRESANTATION Yanlış beyan.Navlun anlaşmalarında yanlış beyan yapıldığı takdirde anlaşmanın iptal edilebilece

MIXED POLICY Buna voyage and time policy de denir.Bu poliçe altında gemi ve makinesi vb. belirli bir sefer ve varı

MIXER Radarda lokal osilatörün doğurduğu frekans ile alıcının aldığı frekansları biribirine karıştıran.

MODERATE SPEED Emniyetli hız.Genel bir tanımlama olarak siste geminin üzerinde görüş mesafesinin yarısı olan hız.Tehlikeli yerlerde,tehlikeye dü

Gemiyi görüş mesafesinin yarısında durdurabilmek için üzerinde bulundurulan hız.

MOIST Nemli,rutubetli

MOISTURE Nemlilik.

MOLD,TO TAKE A Endaze çıkarmak

MOLE Mendirek

MONITION Kişisel dava nedeni ile mahkemeye gelerek ifade verilmesi.

MONOPOLY Tekel

MOON,CRESENT Yeni ay,hilal.

MOOR Bir gemiyi 1.Çift demirle demirlemek 2.Şamandıraya bağlamak 3.Sahile halatlarka bağ

MOOR HEAD AND STERN Baştan kıçtan gemiyi bağlamak

MOOR TO A DOCK Rıhtıma bağlamak

MOOR,ASTERN Kıçtan kara bağlamak.

MOOR,TO Bağlamak,yatmak

MOORING ANCHORS Geminin demirlerini çiftelemesi.

MOORING HAWSER Palamar halatı.

MOORING LINE Palamar halatı.

MOORING PIPE Palamar halat loçası

MOORING SWIVEL Karamursal.Devamlı şekilde çift demirde yatılacağı zaman kullanılan zincirleri tekleme birle

MORTGAGE Gemi ipoteği.Tescil limanında tescil memuru tarafından kaydedilmelidir.Yalnız gemi sahibi tarafından yapılır.

MORTGAGE İpotek,rehin

MORTGAGEE İpotek üzerine para veren,ipotekli alacak sahibi.

MORTGAGEE CLAUSE Gemi alım,satımında kullanılan ipotek koşulu.

MORTGAGOR İpotek tesis eden borçlu.

MOSS Yosun.

MOULD Kalıp.Model.

MOULDED BREADTH Teknenin kalıp,kütük genişliği.En geniş yeri.

MOULDED DEPTH Kalp derinliği.Teknenin ortasında,omurgadan geçen yatay düzlem ile fribord güvertesindeki kemerelerin alabandalarda üstünden geçen yatay düzlem arasındaki dikey mesafedir.

MOULDED DIMENSIONS Üç tanedir.1.L.B.P. 2.Moulded breadth. 3.Moulded depth.

MOUSE (MOUSING) Kanca ağzını gırcala veya ince ile kapamak.Ağız bağı yapmak.

MUD BOTTOM Çamurlu dip.İyi demir tutar.

Page 52: SÖZLÜK

MUDHOLE Kazan içinde biriken curufu çıkarabilmek için kazan aynasında,dibe yakın yerde bulunan çamur menfezi,menhol.

MUFF Manşon.Boru parçalarını birbirine ekleyen parça

MULCT Cezalandırmak

MULTIPLE VALUATIONS Sigorta yaparken gemiyi kısım kısım değerlendirme.Büyük değerlerde franchise'in etkisini azaltmak için deniz sigorta poliçelerinde yapılan uygulama.

MUSTER Toplanma.Özellikle acil durumlarda role talimi ve yerleri.

MUTINEER İsyancı

MUTINY İsyan

MUTUAL INDEMNITY INSURANCE ASSOCIATION Deniz sigorta poliçelerinde hariç tutulan riskleri karşılamak amacıyla gemi sahipleri ve di

MANOPLANKTON Deniz üzerinde yakamoz yapan planktonlar

N.A.A. Not Always Afloat-Daima yüzer halde değil

N.A.A.B.S.A. Not Always afloat but safely agrounded-Daima yüzer halde değil fakat güvenceli olarak oturmu

NADIR Zenith'in karşısı.Ayakucu.

NAMED POLICY Floating policy!nin tersi.Geminin adı ve yüklenen yüklerin özellikleri yazılı deniz poliçesi.

NAPHTA Neft yağı,gaz yağının çok hafif şekli.Petrolden elde edilir.

NAPHTALENE Naftalin.

NARROW CHANNEL RULE Denizde çatışmayı önleme tüzüğünün 9. maddesinde belirtilen dar geçitte,orta hattın kendi sanca

NARROW SEAS Okyanuslardan ayrı olan denizler.Fazla genişliği olmayan denizler.

NARROW WATER Sığlık yada kara nedeni ile seyre elverişli alanın daralması.

NARROWS Geçitler,sığlık yada yakın kara nedeni ile seyre elverişli suların daralması.

NASTY SEA Dalgalı deniz.

NATURAL DRAUGHT Doğal çekim.Baca yüksekliği ile gazların basınç farkı nedeni ile oluşturduğu çekim.

NATURE OF THE BOTTOM Deniz dibinin cinsi,doğası.

NAUTICAL TWILIGHT Deniz tanı,alacakaranlığı.Güneşin görünen ufkun 6 ve 12 derece altında olduğu sıralarda alacakaranlık.Bı sırada gözerimi,ufuk parlak yıldızlardan gözlem yapmaya elveri

NAVAL ARCHITECT Gemi inşa mühendisi.

NAVAL ARCHITECTURE Gemi yapımı ile ilgili olarak yapılan hesaplar.Gemi yapım mühendisliği.

NAVAL BRASS Küçük valfler,hafif braketler gibi fazla kuvvet istemeyen yerlerde kullanılan pirinç maden.Bronz,pirinç ala

NAVIGABILITY 1)Geminin dümen dinlemesi ve kontrol edilebilir durumu 2)seyre uygun su

NAVIGABLE Seyre uygun

NAVIGABLE SEMICIRCLE Sayklonik bir deprasyonun yarısı olup sayklon merkezine rastlamak olasılığı yoktur.Kuzey enlemlerde sola,güney enlemlerde sa

NAVIGATION HEAD İndirme iskelesi.Yüklerin kara araçlarına boşaltılması yada karadan deniz araçlarına yüklendi

NEAP Ay'ın ilk ve son dördünde quadrature durumunda bulunmasında oluşan en düşük gel,kabarma alçak suyu.Ölü kabarma,su.

NEAP TIDE Kabarma alçalma ortalamasına göre en düşük yükselme ve en yüksek alçalma.Ay ile güne

NEGATIVE SLIP Geminin kıçından gelen yol arttırıcı etkenler (akıntı,dalga,rüzgar vb.) altında geminin hızının artması.Slip'in azalması.

NEGLECT IN MANAGEMENT İdari ihmal.

NEGLIGENCE CLAUSE Deniz sigortaları anlaşmalarına konulan bu kloz ile gemi sahibinin gereken önemi göstermede bir kusuru olmaması kaydı ile,çalı

NEGOTIATION Pazarlık

NEPHOSCOPE Bulutların yön ve hızını ölçen alet.

NESS Burun,çıkıntı.Karanın denize doğru uzanması.

NET CHARTER Gemisini bu koşul altında kiraya veren gemi sahibi liman,yükleme ve boşaltma masraflarına karı

NET REGISTER TONNAGE GRT'den yaşama ve seyir yerleri,portuç,safra ve tatlı su tankları,tankerlerde pompa dairesi,donki ve kazan daireleri,yürütücü yerler yelken ma

NET VALUE CLAUSE Deniz sigorta poliçelerine konulan bu yük klozu ile,sigortacılar hususi avarya halinde talebin,sa

NET VALUES Müşterek avaryaya katılacak olan gemi,yük ve navlunun seferin sona erdiği veya terkedildi

NET,SCRAMBLE Borda ağı.

NETTLES Gırcala

NEUTRAL AXIS Stress altında bulunan bir gemi parçasında çekme ve basma zorlamalarını ayıran nötr eksen.Di

NEUTRAL EQUILIBRIUM Bu durumda gemi bir tarafa meylederek durur ve ne alabura olur nede düzelir.Gemiyi tekrar eski yani dengeli hale getirebilmek için G noktasını,M noktasının altına dü

NEUTRAL PLACE Tarafsız düzlem.

NEUTRAL POINT Tarafsız yer.Yüksek basınç ekseninin,alçak basınç eksenini kestiği nokta.

NEW BOTH TO BLAME CLAUSE Çatışma durumunda taşıyıcı ve yük sahibi arasında hasar,zarar,ziyanın karşılanması hususunda ABD yasalarında belirtilen ko

NEW FOR OLD Hasara uğrayan eski parça yerine konulan yeni parça için yapılan indirim,eski yeni farkı,eskime indirimi.

NIP Halatın bükülmesi,gamba alması

NIPPLE Her iki ucuna boru dişi açılmış,iki boruyu birleştiren parça.Nipel.

NO BOTTOM Dibi bulmadı,kesmedi (iskandil yaparken)

NOCTURNAL Gece ile ilgili.

NOCTURNAL RADIATION Gece dünyadan boşluğa yayılan radyasyon.

NON COMBUSTIBLE Yanmaz

NON CORROSIVE Paslanmaz

NON HARMONIC Bu deyim kabarma alçalmada kullanıldığı zaman değerlerinin ve metodlarının gözlem ve tecrübelerden çıkarıldı

NON SEPERATION CLAUSE Müşterek avaryada gemi,yük ve navlunun birbirine olan bağlılığı.Ayrılmazlık klozu.

NOT BEFORE Önce değil.Yüklemeye başlamak için belirtilen tarihten önce gemi hazır olursa kiracılar belirtilen tarihden önce yüklemeye ba

NOTE OF PROTEST Kaptan tarafından yapılan bu bildiri ile hasarın yada kaybın kendi kontrolu haricinde oldu

NOTICE OF ABANDONMENT Gemi sahibinin gemisinin hükmi tam ziyaya uğradığı zaman sigortacıya verdiği bildiri.

NOTICE OF READINESS Hazırlık mektubu

Page 53: SÖZLÜK

NOTING PROTEST Resmi bir makam huzurunda,hadisenin oluşu hakkında yeminli beyan.İlerde daha etraflı

NOZZLE Ağız,hortum başı.

NULL READING Bir cihazın,bir ölçeğin sıfıra ayarlanması.

NUT Somun

NUT,BUTTERFLY Kelebek somun

NUT,THUMB El vidası veya somunu

NYLON Naylon

OAR Kürek

OAR BLADE Kürek palası

OAR HANDLE Kürek topacı.

OAR LOCK Fırdöndülü yarım ay kürek ıskarmozu,lumbarı.

OAR SHAFT Kürek bedeni

OBSERVATORY Gözlemevi.

OCC Occulting

OCCLUDE Kapatmak,tıkamak.

OCCLUDED FRONT Bir biri üzerine binmiş iki cephe.

OCCLUSION Meteorolojik bir haritada sıcak ve soğuğun birleştiği yerde oluşan hat.Kapalı cephe.

OCCULTATION Örtülme.1)Bir gök cisminin diğerini kapaması. 2)Perdeleme ile ışığı kapamak.

OCCULTING Husuflu fener.Aydınlık zamanı karanlık zamanına eşit yada fazla olan fener.

OCTANE Oktan.1)Benzin hava karışımının,silindirde vuruntu yapmadan sıkıştırılma kabiliyetini tanımlayan bir sözcük.Süper benzin 95/98,normal benzin 76/78 oktan derecesi ile söylenir. 2)Petrolde bulunan renksiz hidrokarbonik sıvı.

ODDMENTS Gemide boşaltma sonunda kalan sahipsiz eşya,döküntü.

OFF 1)Açıkda,dışında,alarga. 2)Avara. 3)Rota dışı. 4)Tehlşkeden uzak. 5)Rüzgardan açmak.

OFF AND FAIR Gemide hasara uğramış bir parçayı yerinden çıkararak eski durumuna getirip tekrar yerine monte etmek

OFFENCE Kusur,kabahat,suç

OFFENCE AGAINST DICIPLINE Disipline karşı gelinerek işlenen suç.

OFF HIRE Kiradan çıkma.1)Kira süresi sona erince kiracının gemiyi sahibine teslim etmesi. 2)Kiralanan bir geminin gerekli ko

OFF HIRE CLAUSE Time charter'larda gemi örneğin 48 saatten fazla işe yaramaz durumda olursa kiranın kesilece

OFF HIRE SURVEY Kira sonu sörveyi.

OFFICIAL NUMBER Gemi sicil numarası

OFFING Ufuk ile ufuk-sahil orta hattı arasında kalan deniz alanı.Engin,açıklar.

OFFING,TO KEEP Sahilden yeterince uzak bulunmak.

OFF SHORE Kıyıdan uzak,açıkda,alargada.

OIL BOOM Denize yayılan akaryakıtı çevirici,sürükleyici yüzer cisim.

OIL CAKE Küspe

OIL CAN Yağdanlık

OILCLOTH Muşamba

OIL CUP Makine yağdanlığı

OIL FEEDER Yağdanlık

OIL GROOVE Yağ kanalı.

OILING 1)Akaryakıt almak. 2)Makineyi yağlamak.

OIL PAN Yağ tavası.

OIL PAINT Yağlıboya.

OILSKIN Gemici muşambası

OIL TIGHT Yağ geçirmez.

OIL WELL Petrol kuyusu.

OMBROMETER Yağmur ölçer.

OMNIBUS BILL OF LADING Forwarding agent tarafından yapılan ve küçük partileri içine alan konişmento.

ON AND ON Vira,vira kumandası.

ON BE HALF OF Hesabına,lehine,namına.

ON BOARD BILL OF LADING Buna shipped bill of lading de denir.Yüklenmiş konişmento.Yükleyici isterse malın yüklenmesinden sonra böyle bir koni

ONE FOR COMING UP Halatın son defa boşunu alıp volta edilmesi.

ON HIRE SURVEY Kiraya girme sörveyi

ON THE COURSE Yolunda,rotasında.

OPEN AGREEMENT Kurtarma anlaşmaları genellikle açık yani başlangıçta ücreti saptanmadan imzalanır.Böyle yapılmı

OPEN B/L Yükün kime gönderildiği hususunda bilgi vermeyen konişmento.Hamiline konişmento

OPEN CHARTER İçinde ne yükün cinsi ne de varış limanı yazılı olmayan kira anlaşması.

OPEN CHOCK Açık halat loçası.

OPEN COVER Değeri belli olmayan açık,şeref poliçesi.Prim,belirli sürede yapılan yüklemelerde ortaya çıkan de

OPEN INDENT En uygun malın en uygun fiata alınması hususunda verilen sipariş.

OPENNING Açıklık,menfez.Giriş.

OPEN LINK Zincir kilidinin her iki tarafında bulunan lokmasız bakla.

OPEN PACK Yüzen buz parçaları arasında seyre elverişli olan yol.

OPEN POLICY Floating polıcy.değeri bildirilmemiş poliçe.

Page 54: SÖZLÜK

OPERATING İşletme.

OPERATION MANAGER İşletme müdürü.

OPIUM Afyon

ORBIT Yörünge.

ORDER B/L Emre yapılmış konişmento,ciro edilebilir.

ORDINATES Ordinatlar.Gemi hidrostatik ve stabilite hesaplarında nümerik entegrasyon yapmak için,örne

ORE(S) Cevher(ler).Cevher için verilecek konişmentoya "Weight unknown,not responsible for loss of weight" kaydı konulmalıdır.Bazı durumlarda cevher a

ORIENT 1)Uzakdoğu.Doğu yönü. 2)Yön bulmak.

OROGRAPHICRAIN Doymuş hava akımının yükselen yerle temasından oluşan yağmur.

OROPESA Sığlık,leş vb. sörvey yapmak için dip taraması.

ORTHODROME Büyük daire seyri

OSCILATOR 1)Radarda yüksek frekans doğurucu osilatör lambası,magnetron lambası. 2)Echo sounder'da ses do

OSCULATING İki yay yada dairenin birbirini kesmeden temas etmesi.

OTTO OF ROSE Gülyağı.

OUTBOARD 1)Geminin dışında,dışına doğru. 2)Dıştan takma motor.

OUTER BOARDING STATION Gemi limana gelince sahil sağlık personelinin gemiye çıkacağı yer.

OUTFIT Teçhizat

OUTFITTING Yapımı bitmiş geminin donatılması.

OUTLET Çıkış

OUR OF GEAR Donanım takılmamış,donatılmamış.

OUT OF TRIM Trimsiz.

OUTPUT STAGE Radar alıcısının son çıkış kademesi.Buna bazen video amplifier de denir.

OUTREACH 1)Yük bumbasının gemi bordasından uzaklığı. 2)Bumba cundasının ıskaçaya olan uzaklı

OUTSIDE CABIN Gemi bordasında lumbuzu olan kamara

OUTWARD BOUND Vatanın bir limanından hareket etmek.

OVERALL İşbaşı elbisesi.Tulum.

OVERALL WASTAGE Yüzey aşınması.

OVERBOARD Gemiden denize düşmek.

OVERBURDEN Fazla yüklemek.

OVERCAST Göğün beşde dördünden veya daha fazlasının bulutla kapalı olması.Kararmış hava.

OVERDUE Günü geçmiş.Gecikmiş,rötarlı.

OVERFALLS Deniz dibi yada rüzgardan dolayı akıntının bir yerde küçük girdaplar,dalgalar yapması.

OVERFLOW PIPE Tankların taşıntı borusu

OVERHAUL Onarım,bakım,tamir.

OVERHEAD Tavan

OVER INSURANCE Aşkın sigorta.Değerinden fazla yapılan sigorta.

OVERLADEN Fazla yüklü.

OVERLANDED Fazla boşaltma.Manifesto fazlası boşaltılan yük.

OVERLAP 1)Kiracının gemiyi zamanında teslim etmesi. 2)Kaplamaların birbiri üstüne binmesi.

OVER RUN Bir şeyin üstünden geçmek.

OVERSET Alabura olmak.

OVERSTOW Üzerine istif etmek,koymak.

OVERSTOWAGE Aktarmalı yüklemek.Aktarma gerektirecek şekilde yüklemek.

OVERTAKING Yetişen gemi.

OWN RISK 1)Kendi rizikosu.Bazen gemi sahipleri tekne poliçesine iştirakle kendi rizikolarını çekerler. 2)Yüklenen yük için (özellikle güverteye) koni

OX BOW Bir nehirde dönemeç yada reach.

OXIDE Pas

OXIDE,LAYER OF Oksit tabakası

OXIDIZE,TO Okside etmek.

OXTER PLATE Kuruz levhası.Kıç kuruzda omurga üstünde kıç bodoslama postaları üzerine vurulan özel biçimlendirilmi

PACK 1)Denk,takım,paket 2)Salmastra koymak,sızdırmaz hale getirmek

PACKAGE DEAL Paket sipariş.Gemi makinelerinin ve teçhizatının tümünün bir elden alınması.

PACKED 1)Iskarça,kalabalık. 2)Ambalajlı.

PACKED PRESS Makine ile pres edilmiş.

PACK ICE Parça,yüzen buz grupları.

PACKING 1)Conta,salmastra.Parçalar arasında sızdırmazlık sağlayan parça. 2)Buz toplanması 3)Ambalajlamak.

PADDLE WHEEL EFFECT Geminin rotasından sapmasına sebep olan pervane padıl etkisi.Pervane alt kanadının sa

PADDY Çeltik,kabuğu soyulmamış pirinç.

PAD EYE Mapa.Kaynak yada perçinle bir levha üzerine bağlanmış mapa.

PAIL 1)Gerdel 2)Patlak

PAINT,ALUMINIUM Galvaniz boya

PAINT,ANTICORROSIVE Pas tutturmayan boya

PAINT,ANTIFOULING Zehirli boya.Miidye,yosun tutturmayan boya

Page 55: SÖZLÜK

PAINT BUCKET Boya patlağı

PAINTER Filika pariması,halatı.

PAINTER COLIC Boyacının uğradığı kurşun zehirlenmesi.

PAINT,FINISH Son kat boya.

PAINT,FRESH TAze,yeni sürülmüş boya.

PAINT,LEAD Kurşun boya.Sülyen boya.

PALLET Palet

PALM OF ANCHOR Demir tırnaklarının düz kısmı,deniz dibinde demirin iyi tutmasını sağlar.

PANAMA LEAD 1)Panama kanalını geçerken gemilerin sahil lokomotifleri tarafından çekilebilmeleri için ba

PANCAKE ICE Seyre engel olmayan ve yeni oluşmaya başlayan buz tabakası.

PAN,DRIFT Yağ tavası.

PANEL Tablo.

PANTING Soluma.Su basıncının değişik olması nedeni ile gemi saç ve köşebentlerinin içeri ve dış

PANTING BEAM Borda saçlarının panting stress'e karşı korunması için kullanılan enine kemere.Sürme tavlun kemeresi.Soluma kemeresi.

PANTING STRESS Su basıncı farkından dolayı geminin su altı saçlarında oluşan içeri,dışarı hareketini doğ

PANTING STRINGERS Soluma bağ levhaları.Baş ve kıçta postaları ve levhaları panting stress'e karşı koruyabilmek için vurulan boyuna görderler.

PANTRY 1)Büfe 2)Kumanyalık

PARALLACTIC ANGLE PZX küresel üçgeninde X açısı.Buna konum açısı agle of position da denir.

PARALLACTIC INEQUALITY Ay'ın dünyadan olan uzaklığındaki değişiklik nedeni ile kabarma alçalmadaki değişiklik.

PARALLAX Iraklık açısı.Farklı iki yerden,uzakdaki noktaya yönelmiş iki doğrultu arasındaki açı.

PARALLEL Paralel cetvel.

PARALLEL RULER Paralel cetvel.

PARCEL 1)Façuna,badarna etmek.Bir halatın eskimemesi için,başka bir cisimle temas eden veya temas edebilece

PARCLOSE Sintinede yada tank yan braketlerinde sintine suyunun,sintine kuyusuna akabilmesi için açılmı

PARHELION Yüksek enlemlerde olan yalancı güneş.Güneşin etrafında oluşan hale.

PART Kesilmek,ayrılmak,kopmak (Rope parted-Halat kesildi)

PARTICULAR AVERAGE Hususi (özel,küçük) avarya.Gemiye,yüke olan hasar,ziya kayıp.

PARTICULAR AVERAGE LOSS Özel avarya kaybı.

PARTICULAR CHARGES Özel masraflar.Sigortalının korunması için yapılan masraflar (müşterek avarya ve kurtarma masrafları hariç).

PARTICULAR LIEN Malın korunması için yapılan masraflar hakkında yapılan yasal istek.

PARTNERS Iskaça,ambar ağzı,bocurgat,dik ırgat sıpındılı,direk etrafı vb. yerlerde güverte altında kemere aralarını kuvvetlendiriciler,çelikler,braketler.

PART OWNERS Bir geminin müşterek malikleri.

PASSING DISTANCE ABEAM Bordalanınca geçilecek uzaklık,açıklık bulma yöntemi.

PASSING SHIP Ters yönde geçen gemi

PATENT EYE Tek halata yapılan kasa dikişi yerine konulan metal kasa,radansa

PATENT FUEL Briket.

PATH Sayklonik (devvar) depresyonun geçeceği sanılan yer,iz,yön,fırtına geçidi.

PATROL BOAT Karakol gemisi.

PATTERN Şablon

PAWL 1)Dil,mandal 2)Irgat kastanyolası

PAY Halatı kaloma etmek

PAYABLE Derhal ödenmesi gereken,ödenebilir.

PAY AN OFFICIAL CALL Resmi bir ziyarette bulunmak

PAY AWAY Çok süratli olarak bir halatı kaloma etmek,laçka etmek.

PAY CABLE Zincir kaloması

PAYEE Senedin ödeneceği kimse.

PAYING Boş koyma.

PAY LOAD Navlunlu yük,navlunlu yükleme.

PAYMENT Ödeme.

PAY OFF Ticaret gemisinde adamın işine ve anlaşmasına son vermek.

PAY OUT Kaloma etmek

PAY ROLL Maaş bordrosu

PEAK 1)Demirin tırnak ucu. 2)Dikey duruma getirmek.

PEAK SNATCH Cunda bastikası

PEBBLES Yuvarlak çakıl taş.

PELICAN HOOK Çabuk kurtarmalı kancaya verilen isim.

PELORUS Kerteriz aleti.Alet,kerteriz almak için bir hedefe ile pusula kartından oluşur.

PELT Post,hayvan derisi

PENDANT 1)Ara teli 2)Palanganın işleyen halatları 3)Kamçı,bir çıması bir yere bağlı diğer çıması serbest olan halat

PENNANT Flama,bayrak

PER DIEM 1)Gündelik masraflar 2)Günde,günlük

PERILS Risk,muhatara.Tehlike.

PERIOD OF GRACE Uzatma,temdit.Klas kuruluşlarının gereğinde bitmiş olan klas zamanı için verdikleri kısa uzatma.

Page 56: SÖZLÜK

PERISHABLE CARGO Bozulabilir,kokuşabilir yük.

PER LIKE DAY Benzer günler gibi.Özellikle navlun anlaşmalarında sürastarya için kullanılan bir deyimdir.

PERMANENT AURORA Gece gökde görülen hafif aydınlık.Güneşin üst atmosferde mor ötesi ışınları nedeni ile olu

PERMANENT FENDER Sabit yumru.(Şehir hatları gemilerinin bordalarında olduğu gibi.)

PERNAVIGATE Seyir ile.

PERPETUAL DAY Uzun gün,kutup günü.Azami 6 aydır.

PESCOLD WIND FIN Pervaneye doğru akan suya iyi bir yön verebilmek için pervane şaftı hattının biraz altına konan kanat.

PETTY OFFICER Astsubay

PETTY EXPENSES Küçük masraflar

PHAROS Fener kulesi yahut işaret.İlk fener İ.Ö.3.asırda İskenderiye körfezindeki Pharos adası üzerinde 450 kadem yüksekli

PHASE 1)Evre,safha. 2)Elektrikde faz.

PHENOMENAL Dalga yüksekliği 45 kademden fazla olan dalga için ,korkunç deyim.Olağanüstü.

PHOSPHORESCENSE Yakamoz.Denizde yaşayan mikroskobik hayvancıkların (planktonların) oluşturduğu fosfor ı

PICKET Kazık,odun.

PIERHEAD İskele başı,mendirek başı.

PIER,MASONRY Taş rıhtım.

PIG IRON Dökme demir

PIG ROOF Domuz damı.Havuza alınan bir geminin kıç kepçesi altına yapılan payanda veya yapılan küçük yapı.

PILE DRIVER Şahmerdan ( kazık çakan )

PILE DRIVING Gemi başının fırtınalı havada çenesi görülünceye kadar kalkması ve çok ağır bir şekilde denize vurması.

PILE MOORINGS Bağlama kazıkları buna Dolphin de denir.

PILE FENDER Rıhtımın önünde bulundurulan ağaç usturmaça.

PILE MOORINGS Bağlama kazıkları buna dolphin de denir.

PILE UP Geminin sahile,karaya bindirmesi oturması.

PILFERAGE Bu deyim,gemi adamları yada yükleme boşaltma ameleleri tarafından yükden yada gemigereçlerinden (store) ustalıkla yaptıkları küçük hırsızlıklar için kullanılır.

PILGRIM Haç yolcusu,hacı adayı.

PILLAR Puntel,dikme.

PILLAR,HALLOW İçi boş puntel

PILOTAGE DISTRICT Zorunlu klavuzluk bölgesi.

PILOT HOUSE 1)Dümen tutulan yer,dümen evi. 2)Geminin idare edildiği yer.

PIN 1)Güvenlik için bir yere geçirilen mil,pim. 2)Makarada dillerin üzerinde döndüğü çelik 3)Harbi,çelik.

PINCH BAR Kaldıraç,manivela.

PINTLE Dümen erkek iğneciği.Dişi iğnecik içine giren dikey pim.

PINTLE BATTEN İğnecik kuşağı.Yelpazeyi iki taraftan kuşatarak iğnecikleri dümene bağlayan metal kollar.(Dümende.)

PIN,TOGGLE Kırma pim.

PIPE DIAMETER,INTERNAL Boru iç çapı.

PIPE WRENCH Boru anahtarı.

PIRACY Korsanlık

PIRATE Korsan

PISTON RING Piston segmanı.Pistonun üstünde bulunan segman (çember) kompresyonu artırır,alt tarafında bulunan segman ise ya

PITCH 1)Zift. 2)Pervane piçi. 3)Bir dişlide iki diş arasındaki mesafe. 4)Bir vidada somunun bir devirde aldı

PITCH COAL Ziftli kömür.

PITCHING Geminin baş kıç vurması

PITCH OF THREAD Kılavuz hatvesi.

PITCH PINE Çıralı çam ağacı

PITTING Demir,çelik saçın,levhanın oyulması,karıncalanması,korozyon.

PIVOT Axis.Axial.

PIVOTING POINT 1)Gemi dümenle döndürüldüğü zaman geminin içinde olduğu düşünülen ve üzerinde döndü

Bu noktaya çivileme noktası denir ve bundan sonra geminin kıçı yükselir.

PLAIN SAIL Normal koşullar altında yapılan seyir

PLAINTIFF Davacı

PLANER Planya tezgahı

PLANE SAILING Seyredilen yerin düz olduğu kabul edilerek yapılan seyir.Düzlem seyir.

PLANING MACHINE Planya tezgahı.

PLANKTON Deniz yüzeyinin altında,dibinin üstüne var olan mikroskobik hayvancık yada bitkiler.

PLAN POSITION INDICATOR Radar skobu,ekranı.P.P.I.

PLATE BULWARK Saç levha parampet

PLATE,DISHED Bombeli saç.

PLATING Saç levha kaplama

PLEION Bu deyim bir yerde meteorolojik faktör ve koşullar normalin üzerinde olduğu zaman kullanılır.

PLIMSOL MARK Fribord markası.Yükleme markası.

PLUG Tapa.

PLUG,HATCH Ambar siğili.

Page 57: SÖZLÜK

PLUG HOLE Lavra deliği (filikada)

PLUMB İskandil ağırlığı,kurşunu.

PLUMBAGO Kalem kurşunu.

PLUMMER BEARING Şaft yatağı.

PLY Bir halatın kolu.

PLYWOOD Kontraplak.

PNEUMERCATOR Bir sıvının derinliğiniveya teknenin çektiği suyu gösteren aygıt.

POCKET 1)Gladorada,posta ile stringer yada yük trizi arasında kalan boşluk. 2)Güverte altında kazan dairesi ile gemi alabandası arasında kalan bo

POINT 1)Pusula bölümünde kerte.11 derece 15 dakikalık açı değeri. 2)Küçük burun. 3)Halatın ucunu sivriltmek (makara dilinden geçirmek için). 4)Camadan,camadan vurmak.

POISINING Zehirlenme

POLAR Kutba ait,kutupsal.

POLAR FRONT Yüksek enlemlerden geçen hava ile alçak enlemlerden gelen hava arasındaki sınır çizgisi.Kutupsal cephe.

POLICY Poliçe

POLICY,FLOATING Dalgalı sigorta poliçesi.Open cover.

POLICY,FREIGHT Rizikodaki (ödenmemiş) navlun için yapılan sigorta poliçesi.

POLICY HOLDER Sigortalı

POLICY,HONOUR Şeref poliçesi.Bu poliçede "policy proof interest-poliçe çıkarın delilidir" hususunu kanıtlamak zordur.

POLICY,HULL Tekne için yapılan sigorta poliçesi.

POLICY PROOF OF INTEREST Genellikle buna P.P.I. denir.Poliçe çıkarın delilidir.

POLICY,ROUND Gidip gelme için yapılan poliçe.

POLICY,UNVALUED Kıymetlendirilmemiş poliçe.

POLICY,VALUED Kıymetlendirilmiş poliçe.

POLISHING Cilalama

PONTOON Ponton

POOP Pupa,geminin tam kıç tarafından yükselen kısa güverte.

PORT Güverteden su akabilmesi için yapılan firengiler,delikler

PORTAGE Gemi bordasında giriş yeri yada açıklık,lumbar.

PORT,CLOSE Nehir içinde olan liman.

PORT FLANGE Lumbuzların üzerindeki kağlar

PORT FLAP Lumbar kapağı

PORT HOLE Lumbuz

PORT HOLE DEADLIGHT Lumbuz kör kapağı

PORT HOLE EYEBROW Lumbuz kaşları

PORTLAST Parampetin en üst kısmı,küpeşte

PORT LID Lumbar ağzı,lumbar kapağı

PORT RECEPTION CAPACITY Liman gemi alma kapasitesi.

PORT RIGGLE (RIGOL) Lumbuz üzerindeki kaş.Yukarıdan akan suların lumbuzdan içeri girmesine engel olur.

PORT SAIL Maliborda brandası

PORT SILL Lumbar eşiği

PORT WARDEN 1)Geminin özellikle yük istifinin istenilen şekilde olup olmadığını,gemi güvenliğini kontrol eden yetkili ki

POSITIVE SLIP Artı slip.Denizler,rüzgar ve akıntı baştan olduğu zaman artar.

POST 1)Posta,ıskarmoz,kaburga 2)Dikme

POST DATE Bir döküman tanzim edildiği yada imzalandığı günden sonra konulan tarih.Sonraki tarih.

POST,KING Dikme (özellikle içi boş olanlar).Çarmıksız dikme.

POST MERIDIEM Öğleden sonra.Kısaca P.M. olarak kullanılır.

POST,RUDDER Dümen bodoslaması

POUNDING Geminin dalgalarla kalkıp düşmesi,dövünmesi.

POWER OF COVERING Boyanın alan kaplama yeteneği.

POWER PLANT Santral.Elektrik üreten makineler ve yardımcılarının tümü.

P.P.I. Plan position indicator - radar skobu,ekranı nın kısa yazılışı

PPT Prompt - acele nin kısa yazılışı

PRATIQUE Pratika

PRECIOUS STONES Mücevher,inci gibi taşlar bu isim altında toplanır.

PREMIUM Deniz rizikosuna karşı yapılmış sigorta için,sigortalının ,sigortacıya ödediği prim,ücret.

PREMIUM INSURANCE Prim sigortası.

PREMIUM,RETURN OF Prim iadesi.Ristorno.Örneğin sigorta edilen gemi iş yapmadan belirli bir süre limanda yattı

PRESERVES Konserveler

PRESS,PACKED Makine ile balya yapılmış

PRESSURE GAGE Manometre.

PREVAILING 1)Bir yerde çok sık esen rüzgar,hakim rüzgar 2)Hüküm süren (Under prevailing weather conditions - Hüküm süren hava ko

PREVENTER Bumba kamçısı

PRICK Harita üzerine mevki koymak,rota çizmek.

PRIDE OF THE MORNING Güneş doğarken görülen pus.İyi ve güneşli havayı belirtir.

Page 58: SÖZLÜK

PRIMA FACIA İlk bakışta.Birinci derecede.

PRIMA FACIA EVIDENCE Aksi saptanıncaya kadar yeterli ve inanılır delil,karine.

PRIME MERIDIAN Greenwich meridyeni

PRIMER 1.kat boya

PRIME THE PUMP Pompaya almasını sağlamak amacıyla su doldurularak çalıştırmak.

PROCEED,TO İlerlemek,yol almak

PROCESS VERBAL Tutanak,keşif raporu

PROCURATION 1)Diğer bir kişinin yerine hareket eden kişi,vekil 2)Vekalet belgesi

PROFILE 1)Lama,köşebent çeşitleri,çeşitli çubuk vb. tümü 2)Boyuna kesit

PROFILE,INBOARD Boyuna,tulani kesit.Gemi boylamasına orta merkez çizgiden bir düzlemle kesilerek merkezden dı

PROFILE,OUTBOARD Teknenin sancak taraftan görünüş planı.

PROFORMA INVOICE Teklif faturası.

PROFORMA POLICY Ön poliçe,imzalanacak poliçenin taslağı.

PROLONGATION CLAUSE Bir kira anlaşmasına konulan bu koşul ile,kiracılara kira anlaşmasının bitiş tarihinden sonra da anla

PRO-METACENTER Sabit olmayan merkez ötesi.

PROMISSORY NOTE Emre muharrer senet.Taahhüd senedi.

PROMPT Acele,derhal istenen,hazır olan (kiralamada).

PROMPT SHIP Hazır gemi,yükleme için derhal aranan gemi.

PROOF 1)Dayanır 2)Geçirmez,sızdırmaz 3)İspat,kanıtlama

PROPELLER APERTURE Pervane evi.Pervanenin döndüğü boşluk.

PROPELLER ARCH Pervane evi yuvası,üst kemere.

PROPELLER,BEWARE OF Pervaneden açık (neta) bulununuz.

PROPELLER BLADE Pervane kanadı

PROPELLER BLADE TIP Pervane kanadı ucu

PROPELLER BUILT UP Takma kanallı pervane

PROPELLER BOSS Pervane şaft göbeği

PROPELLER CONE Pervane koniği

PROPELLER,FIVE BLADED Beş kanatlı pervane.

PROPELLER,FIXED BLADE Sabit kanatlı pervane.

PROPELLER GUARD Pervane korkuluğu,uskundrası.

PROPELLER HORSE POWER Pervaneye iletilen beygir gücü.

PROPELLER HUB Pervane göbeği.

PROPELLER IS FOULED BY ROPE 'Pervaneye halat sarıldı'' deyimi.

PROPELLER,KEEP CLEAR OFF Pervaneden açık bulununuz

PROPELLER KEY Pervane siğili

PROPELLER KEYWAY Pervanesiğil yuvası.

PROPELLER NUT Pervane somunu

PROPELLER POST Şaft bodoslaması.

PROPELLER,RIGHT HAND Sağa dönen pervane

PROPELLER ROPE GUARD Pervane kum kapağı.

PROPELLER SHAFT Uskur şaftı,pervane mili

PROPELLER SLIP Pervane kayması.Pervanenin su içersinde çalışmasında,bir devrinde aldığı mesafe ile,su yerine yumu

PROPELLER STAY Şaft boyunduruğu veya praçolu.

PROPELLER STRUT Pervane braketi

PROPELLER STRUT BEARINGS Pervane braket yatağı.

PROPELLER WASH Pervane suyu

PROPELLING MACHINERY Yürütücü,yürüten makine.Ana makine.

PROPELLING POWER ALLOWANCE Gros tondan net tonu bulurken makine ve kazan daireleri,şaft tüneli ve çıkışı vb. yerlerin çıkarılması.(En son yönetmelik sözkonusudur.)

PROPOGATION Dalga tepesinin ilerlemesi.

PROPULSION Sevkedici,itici,yürütücü kuvvet

PROPULSION ENGINE(S) Hareket sağlayan makine(ler).Ana makine(ler).

PRO-RATA Nisbet üzerine.O nisbette.

PROTECTIVE CLAUSE Konişmentoya yük hasarı yada durumu hakkında konulan şerh,ilave,ek.

PROVED Demir ve zincir test edildikten sonra istenilen kalite ve sağlamlıkda olması

PROXIMATE CLAUSE Deniz sigortasında kullanılan bu deyim kayıp yada hasarın doğmasına sebep olan en yakın nedeni anlatır.

PRUMPET Parampet

PSYCHROMETER Nem ölçer,sıvı kuru termometre.

PUBLIC ENEMIES Bir memleketin savaşta düşmanları.

PUFF Sağnak.

PULLEY Dilli makara.Sonuncu durumda palanga (tackle) denir.

PULP Kağıt hamuru

PULSE Radarda yüksek frekans osilasyonunun kısa bir patlayışı,dare yayını,pals.

PUMP BARREL Tulumba haznesi.

Page 59: SÖZLÜK

PUMP BOX Tulumba üstü kapağı.

PUMP CENTRIFUGAL Santrifuj,merkezkaç tulumba.

PUMP, SUBMERSIBLE Dalgıç tulumba

PUNCH Zımba,marka

PURCHASE Palanga

PURCHASE FALL Palangaya donatılan halat

PURCHASE,TO RIG A Bir palanga donatmak

PURIFIER Arıtıcı separatör

PURPLE LIGHT Güneş batışının 25 derece üstünde oluşan nisbeten parlak görünüş.En parlak durum 4 derece ufkun altında oldu

PUSH OFF Avara etmek.

PUT Gemi rotasını değiştirmek.

PUT IN Limana girmek

PUT OFF Avara etmek

QUADRANT Bir dairenin dörtte biri.QUADRANTAL POINTS As yönler:Poyraz,Keşişleme,Lodos,Karayel.QUADRATE İki gök cisminin arasında 90 derece bulunması hali.QUADRATURE 1)Birbirine dik iki çap tarafından dörde bölünmüş dairenin her bir dilimi.Dörtlük. 2)Bir gezegenin uzanımının 90 derece olması durumu.QUARTER Kıç omuzlukQUARTER LINES Baş kıç hattı boyunca devam eden ve gemi alabandası ile orta hat arasına konulan düQUARTER PILLARS Puntel adedini azaltmak için quarter line üzerine konulan punteller.QUARTERLY Üç ayda birQUARTERS Özel amaçla ayrılmış gemi bölmeleri.Yaşama yerleri.QUILTING Şişeyi korumak için etrafına yapılan hasır örgü.QUINTAL Kental,100 kg.QUOIT Can simidiRACE 1)Denizin küçük bir yerinde yada sahilde oluşan süratli ve kuvvetli akıntı. 2)Yarış.

RACING Pervanenin boşta kalarak seyirdim yapması

RACK Dil,makarayı üzerinde taşıyan ağaç yada demir.

RACKING STRAIN Geminin enine olan,şeklini bozan fazla gerilme.

RACON Radar responder beacon.

RADAR Radio dedecting and ranging kelimelerinin baş harflerinin alınmasından meydana gelmi

RADAR ECHO CLUTTER Radar ekranının karışması.Parazit,piç ekoların çoğalması.

RADAR SCANNER Radar anteni.

RADAR SCOPE Radar ekranı

RADAR SCREEN Radar anteni.

RADAR WAVE GUIDE Radar dalgalarını vericiden antene ulaştıran içi boş boru.

RADIATION Geçtiği ortamı ısıtmayan,elektromanyetik dalgalar halinde enerjinin yayılması,radyasyon.

RADIOLARIA Küresel ve konikal çok küçük deniz yaratıkları.

RADIUS Yarıçap

RADIUS OF ACTION Geminin yakıt,su,kumanya ve gereçleri ile yapılabileceği azami seyir.

RAIL 1)Küpeşte,vardavele,parmaklık. 2)Parampetin en üstü.

RAILS AND STANCHIONS Borda kenarlarına konulan dikmelere çekilen yatay demir çubuk,ağaç,tel halat,yada zincirlerin (vardavele) olu

RAIN COVER Yağmur tentesi.

RAIN HOOD Ambar çadırı

RAISE Kara yada ışığın uzaktan görünmesi.

RAKE 1)Çalım.Direklerin,bacanın,baş ve kıç bodoslamaların yada diğer eğik kısımların baş-kıç hattına göre e

RAKISH Çalımlı.Eğik yapılmış direk vb.

RAMP Kapak.Arabalı vapurların,roroların rıhtım üzerine attıkları kapak

RANGE LIGHT Grandi silyon feneri

RANGING CABLE Demir zincirini güverteye yayarak muayene etmek,parçalarını değiştirmek.

RATCHET Kastanyola,fren.

RAT GUARD Farelik

RATIO Oran,nisbet

READY BERTH CLAUSE Geminin bağlama yeri hazır değilse bile astarya günlerinin başlayacağını belirten bir koş

REAM Rayma salmak,bir deliği büyütmek.

REASONABLE DISPATCH CLAUSE Sigortalının kendi kontrolleri altında makul süratle hareket edeceği belirtilir.

REBATE Fiyatta tenzilat,iskonto.Taşıyanın taşıtana yapyığı navlun iadesi (anlaşmaya göre bir yüzde).

REBELLION İsyan,ayaklanma

RECESS Koy,körfez

RECKONING Mevkinin hesap ile bulunması

RECLAMATION Denizin doldurulması ile elde edilen kara parçası

RECONDITION Yenilemek,onarmak

RECORD RUN Bir geminin seyir rekoru.

Page 60: SÖZLÜK

RECTOR 11. ve 15. asırlarda gemi kaptanına verilen isim.

RECURVATURE Sayklonik fırtınanın yönünde olan değişim için kullanılan deyim.

RED END Mıknatısın kuzeye yönelen ucu.

RED LEAD Kırmızı sülyen boya.

REDUCED LATITUDE Belirli bir yerde ekvator ile dünya yarı çapı arasındaki açı.

REDUCTION Mevki düzeltmesi

REDUCTION GEARING Deviri azaltan,hız düşüren fakat kuvveti çoğaltan dişli donanımı.

REDUCTION OF LATITUDE Dünya üstünde belirli bir yerde yer küresi ile coğrafik enlem arasındaki fark.45 derece enlemde azami 11'44" dir.

REEF Deniz altında veya sığ suda kaya döküntüsü,topuk.

REEF CORAL Mercan kayası.

REEF KNOT Camadan bağı

REEL Halatların kullanılmaya hazır olabilmeleri için üzerlerine sarılan yatay makara,dolap.

REEL IN Tambur,makara vb. üzerine vira

REEL OFF Tambur,makara üzerinden mayna

REEVING Makaradan halat geçirmek

REFLECTION Yansıma.Işının,yoğunluk bakımından farklı iki ayrı cismin birine çarptıktan sonra yön de

REFLOAT Geminin tekrar yüzücülüğünü kazanması,yüzdürülmesi.

REFRACTION Kırılma.Gök cisminden gelen ışığın yer atmosferinden geçmesiyle (az yoğun bir ortamdan çok yo

REFRIGERATE Soğutmak

REFUELLING Yakıt almak

REFUGE,TO TAKE Sığınmak

REGISTERED BREADTH Geminin tescil edilmiş genişliği.En geniş kemerede kaplamanın dışından ölçülür.

REGISTERED DEPTH Tescil derinliği.Geminin ortasından çift dip veya döşeklerin üstünden tonaj güvertesi kemere üstüne kadar olan derinlk.

REGISTERED DIMENSIONS Tescil boyutları.Kütük boyutları.8.Nisan.1966 tarih ve 12260 sayılı resmi gazeteye göre:Madde 17-Geminin ana ölçüleri olup tonilato belgesine yazılacak olan boyutları a

a)Tescil boyu-Registered lenght:Baş bodoslamanın en yüksek noktasının ön yüzünden kıç bodoslamanın arka yüzüne kadar olan mesafedir.Kıç bodoslaması bulunmayan veya balanslı dümen ile donatılmı

yüzüdür.

b)Tescil eni-Registered breadht:Geminin en geniş yerinde kaplamalar dışından ölçülen enine mesafedir.

c)Tescil derinliği-Registered depth:Tescil boyunun ortasında ve geminin simetri düzleminde,tonilato güvertesi alt yüzünden dö

Üç boyut kuralı uygulanacak gemilerde tescil derinliği farş tahtalarının üzerine değil,döş

REGISTERED LENGHT Baş kasarada gemi bodoslamasının önünden kıç bodoslamaya ve dümen rodunun ortasına kadar olan gemi boyu.

RELIEVE FROM WATCH Nöbet değiştirmek

REINSURANCE Sigorta edilmiş belirli risklerin,bir kısmının yada tamamının başka bir sigortacı tarafından alınması,reasurans.Mükerrer sigorta.

RELATIVE BEARING Nisbi kerteriz

RELATIVE HUMIDITY Doymuş havaya göre ifade edilen atmosfer rutubeti.Bağıl nem,nisbi rutubet.

RELEASE NOTE Teslim ordinosu.Kaptana bu döküman ibraz edildiğinde yük teslim edilir.

RELIEF RAIN Nemli havanın soğukla karşılaşmasında oluşan yağmur.

RELIEVING GEAR Dümene ve yekeye denizlerin yapacağı etkiyi azaltmak için konulan donanım.

RENDER Halatın fazla kuvvet binmesinden dolayı kaçması,kaloma edilmesi,işletilmesi.

RENDER,SELF Kendi kendine kaloma eden

REPATRIATION (OF SEAMAN) Gemi adamını memleketine geri göndermek

REPLACEMENT CLAUSE Deniz sigorta poliçelerine konulan bu kloz,koşul ile bütün makinenin değil yalnız hasara u

REPORTING DAY Bir geminin yükleme yada boşaltmaya hazır olduğunu bildirdiği gün.Astarya günü olarak sayılıp sayılmayaca

REPUDIATION Navlun anlaşmasının feshi.Reddedilmesi.

REQUEST A PILOT Pilot istemek

RESCUE İmdat isteme neticesinde yapılan kurtarma,yardım.

RESERVE BUOYANCY Geminin su geçmez güvertesini yük hattı üzerinde tutabilen yedek,ihtiyat yüzücülük.

RESIDUAL FUELS Artık yakıtlar

RESIDUAL RESISTANCE Artık direnç.Su içinde ilerleyen bir geminin toplam direncinden geminin sürtünme direncinin çıkarılmasıyla elde edilen kısım.Bu direnç bile

RESIDUE 1)Karter yağının dibde bıraktığı çamur.Buna sludge da denir. 2)Fuel oil,asfalt ve karbon siyahı.

RESIN Reçine.

RESPONDENT Davalı,dava edilen.

RESPONDENTIA Seferi tamamlamak için gemide mevcut yük için alınan borç,deniz ödüncü.Yalnız kaptan tarafından yapılabilir.

RESPONDENTIA BOND Yük üzerinden alınan deniz ödüncü için verilen ipotek senedi.

RESTRAINT OF PRINCES,RULERS OR PEOPLE Prenslerin,hükümdarların yada halkın gemiyi seferden alıkoyması.

RETARDATION Gecikmek,geminin zamanında varamaması.

RETPOSPECTIVE CLAUSE İş akdinin devamı sırasında Ulusal Deniz İdaresi tarafından ücretlerde bir artırma yada eksiltme yapıldı

RETURNS CLAUSE Prim iadesi klozu.1)Taraflar anlaşarak anlaşmayı bitiminden evvel feshederlerse,2)Gemi limanda sürekli yatarsa,primin bir kısmının iade edilece

REVERSE AND REDUCTION GEAR Şanzıman.Ana makine ile pervane arasında hız düzenini ve ileri geri hareketi düzenleyen di

REVERSED FRAME Ters,maküs posta.

REVERSIBLE Tersinir.Bir sistemin bir olayı takiben,aynı (ilk) durumuna geldiğinde özelliklerinin aynı kalması hali.

REVERSIBLE LAYDAYS Şumullü astarya günleri.Her iki tarafda (gerek yükleme gerekse boşaltmada) kullanılabilir ve hesabı bo

REVERSING GEAR Yön değiştirme redüktörü.Devir yönü,değiştirme tertibatı.İleri,geri yol sağlayan mekanizma.

REVOLUTION Devir.

Page 61: SÖZLÜK

REVOLVING STORM Orkan,sayklon,devvar fırtına.Buna,kuzeybatı atlantik,kuzeydoğu pasifik,güney pasifikte harikan;kuzeybatı pasifikte tayfun;Hint okyanusu,bengal körfezi,arap denizinde sayklon;kuzeybatı avustralyada willy-willies denir.

RHUMB Ana yönler dışında pusula kerteleri.11derece15'.Kerte.

RHUMB LINE Kerte hattı.Yeryüzünde iki mevki arasını birleştiren ve bütün meridyenlerle aynı açıyı yapan do

RICE İ.F:50/75 cinsine göre değişir.İlk ürün pirinç kızışmaya,buharlaşma yapmaya çok elveriş

önlemler alınmalıdır.Rutubetli yada ıslak pirinç derhal buharlaşma yapacağından varsa etrafındaki yükleri etkiler.Çıkan su buharı çelik parçalar üzerinde suya dönü

gereçleri uygun biçimde yerleştirilmelidir.Hava izin verirse ambar ağızları sık sık açılmalıdır.

RIDE 1)Geminin deniz yada dalga üzerine binmesi 2)Geminin bütün ağırlığı ile demire binmesi 3)Demirde yatmak

RIDER 1)Fıçı yada varillerin 2.sırası. 2)Üzerine kuvvet binen halat voltası.

RIDER KNEE Ambar praçolu.

RIDER PLATE İç omurgayı (Keelson) sağlamlaştırmak için bazen döşek üzerine konulan devamlı levha.

RIDGE 1)Yüksek barometrik basıncın boylamasına alanı.Kama,sırt. 2)Yükselen deniz dibinin boylamasına uzanması.Su üstüne yakın sıra kayalar.

RIDING BITTS Irgat bitaları.Üzerine zincir volta edilen ve geminin baş üstüne konulan iki kuvvetli baba.

RIDING SLIP Demir zincirine vurulan zincir bosa.

RIDING TURN Üzerine kuvvet binen halat voltası.

RIG Bir donanım hazırlamak.

RIG A PURCHASE,TO Palanga donatmak.

RIGGING 1)Çarmık ve basamakları. 2)Gemi donatılması.

RIGGING,CARGO Yük donanımı.

RIGHT AHEAD Tam pruvada

RIGHT A SHIP Yatmış bir gemiyi düzeltmek.

RIGHT ASTERN Tam kıçta.

RIGHTING LEVER Meyleden bir gemide,yüzücülük merkezinin gemiyi doğrultmak için yaptığı hareket,zorlama.

RIGHT HANDED 1)Kolları sağa bükümlü halat. 2)Gemi ileri hareket ettiğinde pervane üst kenarı sancak tarafa hareket eden pervane.

RIGHT IN PERSONAM Kişiye karşı hareket etme hakkı.

RIGHT IN REM Yüke,mala karşı hareket etme hakkı.

RIGHT OF WAY Yol hakkı.Bir gemi yanından geçerken,yasal rota,sürat ve yol hakkı,olan gemi.

RIGHT TO AVERAGE LAYDAYS Ortalama astarya günleri.Yükleme boşaltma zamanlarının ortalamasını almak.

RIGHT UP AND DOWN Rüzgarsız.

RIGOL Çalpara

RIM 1)Irgat,bocurgat kasnağı. 2)Direkde çalım. 3)Kenar,çevre.

RIME Merdiven basamağı

RING 1)Demiri zincire bağlayan bakla,kilit veya anele. 2)Mapa,halka. 3)Kampana çalmak. 4)Segman.

RING BOLT Aneleli mapa

RING STOPPER Tel halat için kullanılan ve bir ucu aneleye bağlı zincir bosa.

RIOTS AND CIVIL COMMOTION CLAUSE Deniz poliçelerine konulan bu kloz ile sigortacı grevler,iş çatışmaları,isyanlar vb. olaylardan do

RIP CURRENT 1)Sahilden açığa doğru kuvvetli akıntı. 2)Kabarma alçalma akıntılarının karışmasından olan akıntı.

RIPPLE Küçük kıvrımlı dalga.Deniz yüzeyinde oluşan karışıklık,çırpıntı.

RISE Ufuk üstüne çıkmak,doğmak.

RISE AND FALL Kabarma alçalma,met cezir,gel git.

RISE OF TIDE Kabarma alçalma nedeni ile harita derinliği üzerindeki deniz yüksekliği.

RISK,AT THE OWNERS Mal sahibinin zararına,rizikosunda olarak.Tehlikesi sahibine ait.

RISK OF CAPTURE CLAUSE Zaptedilme rizikosu klozu.Sigortacı bu rizikodan kurtulmak için free of capture and seizure klozunu sigorta poliçelerine koyar.

RISK,TO RUN THE Tehlikeye atılmak

RIVER BANK Nehir kıyısı.

RIVER BAR Nehir sığlığı.

RIVET Perçin

ROADSTEAD İyi demir tutan ve oldukça emin demir yeri.

ROLL 1)Yalpa. 2)Hadde.Bir maddenin kesitini iki silindir arasından geçirerek küçültmek.

ROLLED Haddelenmiş.

ROLLED IRON Çekme demir.

ROLLER 1)Tel halat yönünü değiştirmek için kullanılan makara dili. 2)Uzun ölü dalga. 3)Silindir. 4)Hadde.

ROLLER CHOCK Tek tamburlu kurt ağzı

ROLLER CHOCK,DOUBLE Çift tamburlu kurtağzı

ROLLING SECTION Hadde profili.

ROLLING SHOP Hadde fabrikası.

ROLLING SKIN Hadde kışırı.

ROLL TEMPLATE Saç levha şablonu

RONDOM CURRENT Orkoz,ters akıntı.

ROPE Çevresi 1 pustan küçük olanlara halat denmez.10 pustan fazla olanlara yoma denir.

ROPE DRUM Halat tamburu

ROPE EYE Halat kasası

ROPE GRIP Kerye

ROPE IS FOUL Halat (pervane,demir vb.) dolaşmıştır.

Page 62: SÖZLÜK

ROPE LAY Halat bükümü

ROPE'S END Halat çıması

ROPE,TAKE A TURN Halatı volta etmek

ROSE LASHING Marsipet bağı

ROUND Bir şamadırayı,burnu yada sabit bir cismi uzaklığı ayni tutarak dönmek.Devren bordalamak.

ROUND FENDER Balon usturmaça

ROUNDLY Süratli ve akıllıca.

ROUNDS Halat şeytan çarmığının tahta basamakları

ROUND SEIZING Kasa piyanı

ROUND TO Geminin başını rüzgara vermek,getirmek.

ROUND TURN Volta

ROUSE ABOUT BLOCK Büyük karnıyarık bastika

ROW Kürek çekmek.

ROWLOCK Yarımay ıskarmoz

RUBBER Kauçuk.Revertex.Rubber latex.

RUBBER JOINT Lastik jonta

RUBBING COMPOUND Alıştırma macunu.

RUBBISH Çöp

RUDDER ANGLE INDICATOR Dümen müşiri

RUDDER,BOW OF THE Dümen yelpazesi

RUDDER BRACES Dümen dişi iğnecikleri

RUDDER BRACKET Dümenin döndürülebileceği,basılacağı açıyı sınırlandıran durdurucu

RUDDER CASE Rudder trunk.

RUDDER CHOCK Havuza giren geminin dümen altına vurulan destek.

RUDDER CLEAT Rudder stops.

RUDDER FRAME Dümen yelpazesinin bağlandığı çerçeve,dümen iskeleti.

RUDDER GUDGEONS Rudder braces.

RUDDER HEEL Dümen topuğu

RUDDER HEEL PINTLE Dümen topuğu iğneciği

RUDDER HOLE Dümen rodunun güverteden çıktığı delik

RUDDER IRON Dümenin erkek yada dişi iğnecikleri

RUDDER,MAIN PIECE OF Dümen anası.

RUDDER NECK Dümen boğazı.

RUDDER PINTLE Dümen erkek iğneciği

RUDDER PINTLE BEARING Dümen iğnecik yatağı

RUDDER PINTLE CLEARANCE Dümen boşluğu

RUDDER POST Dümen bodoslaması

RUDDER SKEG Dümen tabanı,topuğu,öksüz omurga.

RUDDER STOCK Dümen rodu.Dümen anası

RUDDER STOPS Dümen takozları.Dümenin yaklaşık olarak 38 dereceden daha fazla alabandalara basılmaması için dümen veya dümen bodoslaması üzerine konulmu

RUDDER STREAM LINE Dümen suyu.

RUDDER TILLER Dümen yekesi

RUDDER,TO UNSHIP Dümeni yerinden çıkarmak.Tersi,to ship

RUDDER TRUNK Dümen kovanı.Yekenin üzerine konulduğu yer

RULES OF THE ROAD Denizde çatışmayı önleme kuralları.

RUM Rom.Şeker kamışının suyundan elde edilen sert içki.

RUMMAGE Bir gemiyi baştan başa dikkatle aramak (kaçakçılık için)

RUN Sefer.

RUN AGROUND Karaya gitmek,oturmak

RUN ASHORE Karaya gitmek,oturmak

RUNDLE Halat şeytan çarmığının yuvarlak basamakları

RUN DOWN 1)Çatışma. 2)Bir enlem dairesi üzerinde doğu yada batıya,bir boylam dairesi üzerinde kuzey yada güneye yapılan seyir.

RUNG Şeytan çarmığı basamağı

RUN INTO Bir geminin diğer bir gemiyle çatışması

RUNNER 1)Görevi mesaj almak olan kişi. 2)Kaçakçı. 3)Başkasının yerine iş yapan.

RUNNING DAYS Adi günler.Astarya günlerinde tatiller dahil kesiksiz ve istisnasız olarak sayılan günler.

RUNNING DOWN Demirde yada seyreden gemi ile çatışma,çarpışma.

RUNNING DOWN OR COLLISION CLAUSE Enstitü zaman klozu.Sigortacının çatışmada sorumluluğunun sigortalı geminin değerinden fazla olmayaca

RUNNING EXPENSES İşletme masrafları.

RUNNING GEAR Hareketli donanım.

RUNNING HIGH 1)Büyük dalgalı deniz. 2)Olması gerekenden fazla gösteren cayro pusula.

RUNNING LIGHTS Diğer gemilere konum ve yön göstermek için kullanılan renkli fenerler.

RUNNING MOOR 1.demirin demirlenmesinden sonra teknenin ilerleyerek 2.demirin demirlenmesi.

Page 63: SÖZLÜK

RUNNING PART Palanga çalıştığı zaman hareket eden parçalar.

RUNNING RIGGING Hareket eden donanım.

RUNNING VOYAGE Konvoy halinde olmayan serbest seyir.

RUN OUT Palamar halatlarının bağlanmak üzere dışarı verilmesi.

RUN THE LONGITUDE Meridyen boyunca seyir.

RUST Pas

RUSTY Paslı

RUT Sahilde dalga çatlaması

RYE Çavdar.Arpaya benzer bir tahıldır.

SACK Çuval

SADDLE Bumbaların üzerine yerleştiği ve bağlandığı yastık,çatal puntel.

SAFE ARRIVAL Salimen,selametle varış.

SAFE IN PORT Sigortanın başladığı ve poliçenin yapıldığı anda geminin bir limanda ve denize elverişli oldu

SAFETY DEVICE Güvenlik donanımı.

SAFELY LANDED Yükün hasarsız boşaltılması.

SAFETY,HOOK Emniyet dilli yük kancası.Kilitli kanca.

SAFETY LOCK Emniyet kilidi

SAFETY PIN Emniyet pimi

SAFE WORKING LOAD Güvenlikle çalışma yükü.

SAGGING Belverme.Geminin ortasında oluşan çökme,belverme.

SAID TO WEIGH ......ağırlığında olduğu söyleniyor.İfadeye,beyana göre ağırlık,miktar.

SAIL Yelken

SAIL,HE IS A GOOD 'Onu deniz tutmaz'' anlamına kullanılan bir deyim

SAILING,COMPOSITE Kalkış,varış yerleri arasında yapılan büyük daire,markator ve paralel seyirler bileşimine verilen isim.Mürekkep seyir.

SAILING PLANE Düzlem seyri.Seyredilen dünya parçası düz olarak kabul edilmiştir.

SAILING TRAVERSE Volta seyri.

SAILING TRIM Denize elverişli olacak şekilde dizayn draftına kadar yükleme.

SAIL,SET Sefere çıkmak,başlamak

SAINT NICHOLAS Denizcilerin aziz,mübarek olarak tanıdıkları yatır.

SALINITY Tuzluluk.

SALINOMETER Suyun tuzluluk derecesini ölçen alet.

SALTINGS 1)Deniz seviyesinden aşağı ve tuzlu su ile işe yaramaz hale gelmiş arazi. 2)Tuzla.

SALT PAN Tuzla.

SALUTE Selamlamak,selam vaziyeti.

SALUTE,TO EXCHANGE Karşılıklı selamlaşmak.

SALUTE,TO RETURN A Selama karşı selam vermek.

SALVAGE Kurtarma

SALVAGE AWARD Kurtarma ücreti.

SALVAGE CHARGE Kurtarma masrafı.

SALVAGE CLAUSE 1)Geminin kira anlaşmalarına konulan bu kloz ile kiralanan gemi,gereğinde yardım isteyen gemiyi kurtarma hakkına sahip olur.2)Sigorta poliçelerine konulan bu kloz ile sigortacıların hisselerine dü

SALVAGE LIEN Kurtarılan gemi ve yük için verilecek kurtarma ücreti veya teminatı verilmediğinde,kurtaranların kurtardıkları

SALVAGE LOSS Sigortalı yükler tam ziyadan kurtarıldığında ve varış yerlerine gönderileceğine satılırlarsa,satı

SALVED Kurtarılmış yük,gemi veya navlun.

SAMPING Rüzgarın şiddetini azaltması kalması.

SAMSON POST 1)Bumba taşıyan direk. 2)Yoma babası. 3)Yedekleme babası. 4)Ambar ana punteli.

SAND BLAST Kum raspası

SAND WARPED 1)Kabarma alçalma nedeni ile su yüksekliğinde olan düşme ile kum bankına oturma. 2)KAbarma alçalmada geçici oturma.

SANITARY DISCHARGE Pis su çıkışları.

SANITARY INSTALLATION Sıhhi tesisat.Gemide temiz ve pis su boru donanımı ve tankları.

SARAGOSA SEA Ot denizi.Atlantikde yosunlu deniz.Yaklaşık olarak boylamı 19W-47W,enlemi 20N-25N'a kadardır.

SATURATED AIR Doymuş rutubetli hava.

SATURATION Doyma.Havanın taşıyabileceği ençok nem,rutubet.

SAUCER Dik ırgat milinin güverte altında tabak şeklinde demirveya çelik yatak.Sıpındıl bunun üzerinde döner.

SAVE ALL 1)Maliborda. 2)Lumbuz altına toplanan suların dolduğu küçük kap.

SAW Testere

SCALE 1)Ölçek. 2)Kazan içinde biriken,çöken taş. 3)Balık pulu. 4)Pas parçası.

SCALER Raspa,raspacı

SCALING Pas kırma

SCALING MACHINE Raspa motoru

SCAMPAVIA İşkampavya

SCANNER Radar anteni

SCANNING COIL Radarda PPI boyuna sarılı kangal.Elektronların merkezden çevreye doğru yayılmasını sa

SCATLINGS 1)Ağaç yada çelik yapıda kullanılan elemanların ölçüleri. 2)Bir ağaç parçasının normları. 3)Ölçüler,boyutlar.Full scantlings vessel.

Page 64: SÖZLÜK

SCARPH İki levha,kaplama yada parçayı birleştirmek için geçme yapmak,parile.

SCAVENGING Süpürme.Dizel motorlarında silindir içindeki yanmış yakıt/hava karışımının,silindire emilen taze hava (atmsfer basıncından az fazla) ve pistonun hareketi yardımıyla silindirden dı

SCEND Geminin denizli havada başının yükselip kıçının batması.

SCHEME Şema

SCOPE Radar ekranı

SCOPE OF CABLE Demir zincirinin denizde bulunan zincir miktarı.Bu miktar denizin derinliğine göre verilir.Derin yerlerde derinli

SCORE Oyulma,oyuk.

SCOTCHED UP Payandalanmış.

SCOTCHMAN 1)Sürtünmeyi azaltmak için halat yada donanım arasına konulan ağaç parça. 2)Koruma amacıyla kullanılan a

SCOUR Kuma,çamura oturan bir gemiyi kurtarmak için kurtaran geminin pervanesi ile oturan geminin altını oymak.Buna scouring veya dredging de denir.

SCRAP Hurda

SCRAPE Raspa etmek

SCRAPER 1)Raspacı 2)Raspa için kullanılan keski veya çekiç.

SCREEN 1)Buranda vardasilo. 2)Üst güvertede yapılacak dikmelerin altına enine konulan takviye. 3)Seyir fenerlerinin görü

SCREEN BULKHEAD 1)Geminin orta kasara binasının baş yada kıç tarafına konulan enine perde. 2)Makine ile kazan dairesinin arasına konulan ince perde.

SCREENING FORCES Perde kuvvetleri.

SCREW 1)Uskur,pervane 2)Vida

SCREW ALLEY Şaft yolu

SCREW APERTURE Pervane evi.

SCREW BOLT Somunlu civata

SCREW EFFECT Pervane padıl etkisi.Pervanenin enine etkisiyle,gemi başının rotadan sapması.Dümen kullanılarak do

SCREW JACK Kriko

SCREW NUT Vida,civata somunu

SCREW ON Vidalama.

SCREW RACE Pervane suyu.

SCREW SHAFT Pervane şaftı.

SCREW STRETCHER Liftin uskuru

SCREW WRENCH Vida anahtarı

SCRUB Güverte yıkamak

SCUD 1)Kümülonimbus bulutları altında rüzgarla sürüklenen nimbüs bulutları. 2)Hızlı giden alçak bulutlar.

SCUPPER Firengi deliği

SCUPPER HOSE Firengi manikası.Firengi sularının bordaya akmaması için,borda üzerine kaynatılan boru,firengi olu

SCUPPER LEATHER Firengi ağzına,içeri su girmemesi için konulan kösele

SCUPPER LIP Frengiden çıkan suların bordaya akmaması için ağza konulan parça.

SCUPPER PIPE Scupper hose

SCUPPER SHOOT Firengi delik ağzına konulan yarım ay parça.

SCUTTLE 1)Firar kaportası.Gemi güvertesinde,bordasında veya başka bir yerinde bulunan ve istenildi

SCUTTLE,SIDE Borda lumbuzu

SEA BATTERY Denizde kaptanın gemi adamını cezalandırması.

SEA BED Okyanus veya deniz dibi.

SEA BELCH Sıra halinde deniz çatlakları.

SEA BORNE 1)Deniz yolu ile taşınmış. 2)Denizde doğmuş,denizde meydana gelmiş.

SEA BOUND Etrafı denizle çevrili.

SEA CHEST Kinistin sandığı

SEA COCK Kinistin.Deniz suyunun gemi devresine girmesini sağlayan valf

SEA CONNECTIONS Deniz suyunun gemide girmesi gerekli olan devrelere alınmasını sağlayan valf ve musluklar.

SEA FARER Ekmeğini denizden kazanan,denizci,gemici.

SEA FARING Geçinmek için denizde çalışma,denize açılma.

SEA FOG Sıcak ve rutubetli havanın soğuk denizin üzerinden geçerken oluşturduğu sis.

SEA,FOLLOW THE Denizci ol.

SEA GAIT Ölü deniz.

SEAGIRT Denizle çevrilmiş

SEA GOING Açık denizde çalışan gemiadamı veya gemi.Denize çıkan

SEA HORSE Büyük dalga.

SEA KEEPING Geminin denizciliği

SEA KINDLINESS Geminin fırtınalı havalarda gösterdiği uygunluk,denizcilik.

SEA LEGS Dalgalı havalarda güvertede yürüyebilen insan.

SEAM Armuz,saç levhaların uzunlamasına birleştirilmesinden meydana gelen ek yeri

SEAMANLIKE Denizciliğe uygun

SEAMANSHIP Gemicilik

SEAMLESS Dikişsiz.

SEAMLESS TUBE Tek parça boru.Dikişsiz boru.

SEMAN'S LIEN Gemiadamlarının alacaklarından dolayı gemi ve navlun üzerine koydukları tedbir.

Page 65: SÖZLÜK

SEA MOSS Yosun

SEA PROTEST Kaptan tarafından deniz olayını,kazasını bildiren ve yasalara,örf ve adetlere göre mahkemeye,liman ba

belge durumuna girer ve olay ona göre değerlendirilir.Ticaret Kanunumuzun 982.maddesine göre kaptan yolculuk esnasında gemisinde olan kazaları,hasarları,barınma limanına giri

SEARCH AND RESCUE Arama ve kurtarma

SEARCHLIGHT Projektör.

SEA REACH Bir nehirin denize aktığı yer ile karadaki ilk dönemeci arasındaki uzunluk.

SEA SMOKE Soğuk havanın sıcak deniz üzerinden geçmesinden oluşan sis.

SEA SUCTION VALVE Deniz suyu alıcısı,kinistin.

SEA,TO SHIP Deniz yemek

SEA TRIAL(S) Seyir tecrübesi.Yeni yapılan yada tamir edilen bir geminin makinelerini,dümenini,yardımcı makinelerini vb. denemek ve durumunu saptamak için yapılan kısa sefer.

SEA,TROUGH OF İki dalga arası çukuru

SEA VALVES Deniz valfleri.Gemi karinasında deniz suyunun giriş ve çıkışları.

SEAWARD Denize doğru

SEAWARD,FROM Denizden doğru

SEAWEED Deniz yosunu,sazlık

SEAWORTHINESS Denize elverişlilik

SEAWORTHY TRIM CLAUSE Eğer kiracılar gemiyi birkaç limanda boşaltacaklarsa ara seyri için,bu kloz altında,trim yönünden geminin denize elveri

SECONDARY Adi fırtına

SECONDARY DEPRESSION Bir meteorolojik alçak basınç içinde oluşan 2.alçak basınç alanı.Genellikle birincinin etrafında hareket eder ve onunla birle

SECOND CLASS PAPER Değeri şüpheli olan poliçe,tahvil,kambiyo senedi.

SECTION Kesit

SECURE Bağlamak (halat yada gemiyi)

SECURE ANCHORS FOR SEA Demirin deniz bağlarını,bosalarını deniz tertibi bağlamak

SECURE FORE AND AFT Baştan ve kıçtan bağlamak

SECURE TO A BUOY Şamandıraya bağlamak

SECURING FOR SEA Gemiri denize çıkmadan evvel deniz tertibi bağlamak.

SEED Tohum

SEGREGATION Yüklerin ayrı yerlere konulması

SEIZE Piyan yapmak

SEIZING ROSE Marsipet bağı

SEIZING WIRE 1 ortada,6 etrafında galvaniz tel olan çelik tel halat.

SEIZURE Gemiyi yasal kuvvetle alıkoymak,tutmak.

SELF MOUSING HOOK Güvenlik dilli yük kancası.

SELF PROPULSION Kendiliğinden hareket eden.Başka bir araç tarafından itilmeyen.

SELF RENDERING Kendi kendine kaloma eden.

SELF TRIMMER Yüklenen yükün ambarın her tarafına dağılması için geniş ambar ağızlı,neta ambarlı gemi.

SEMIDIAMETER Yarıçap

SEMIDIURNAL Yarım günle ilgili.12 saatlik.

SENHOUSE SLIP Hırça maçası.Hırça kilidi.

SENTIMENTAL DAMAGE Hasara uğradığı sanılan.

SENTINEL Seyir feneri sigortası.Fener sönünce alarm çalar.

SEREIN Bulutsuz gökden düşen yağmur.Özellikle sıcak memleketlerde güneş batmasından sonra olur.

SERVICE Façuna edilen halat kolları üzerine sarılan burandayı gırcala ile bağlamak.

SERVING Halat yada bir dikişi korumak için üzerine façuna edilen burandayı gırcala ile façuna etmek,ba

SERVOMOTOR Güç artırcı tertibat,mekanizma.

SET 1)Akıntının aktığı yön. 2)Akıntı etkisi ile düşme. 3)Ayar etmek. 4)Alet,takım.

SET DOWN Güverte saçının içeri çökmesi.

SET IN Borda saçının içeri çökmesi.

SET SAIL Bir yerden hareket etmek,sefere başlamak.

SET THE WATCH Nöbet bekletmek

SETTING 1)Gemiyi rotasına almak,koymak. 2)Ayarlamak

SETTLE 1)Bir kara parçasını veya feneri,uzaklaşırken ufukta kaybetmek. 2)Hesap görmek,ödemek. 3)Havanın kalması.Bir yönde karar kılması.

SETTLING TANK Akaryakıtın kullanılmadan önce dinlendirildiği tank.

SET UP Karina saçının içeri çökmesi.

SEWAGE TANK Pis suların toplandığı tank

SEWED Altında,yüzeceği sudan az su bulunan (suların çekilmiş olması nedeniyle) oturmuş gemi.

SEWING Teknenin yüzebilmesi için gerekli olan su düzeyinin alçalması.

SHACKLE 1)Kilit.İki parçayı,iki baklayı birbirine bağlamak için kullanılan çelik parça. 2)Başlıca kilit türleri:Eye screw-harbisi delikli;flush head screw-harbiba

SHACKLE BOLT Kilit harbisi

SHACKLE,JOINING Zincir kilidi.

SHACKLE WITH A FORELOCK Harbisi pimli kilit.

SHADES (OF SEXTANT) Fazla ışığı azaltmak için sekstant üzerine konulan renkli gölgelik,camlar.

SHAFT 1)Pervane şaftı. 2)Kürekde paladan önce gelen kısım,beden.

Page 66: SÖZLÜK

SHAFT ALLEY Şaft yolu.Şaft tüneli.

SHAFT BEARING Şaft yatağı.

SHAFT COUPLING Şaft parçalarını birbirine bağlayan parça,şaft kaplini,kavraması.

SHAFT HORSE POWER Makineden elde edilen beygir gücünün şaftda görülen beygir gücü.Dizel makinelerde indicated horse power'ın %68-75'idir.

SHAFT TAIL END Şaftın pervaneye bağlanan kısmı.Pervane kuyruk şaftı

SHAFT TUBE Şaftın pervaneye bağlanmak üzere geçtiği kısım,kovan.

SHAPE Profil U,T,L vb. kesitli yapı elemanları.

SHAPER Planya

SHAPING A COURSE Geminin rotaya konulması

SHEARING FORCE Kesme kuvveti

SHEAVE Makara dili.

SHEAVE HOLE Makara dili kanalı,dilin döndüğü yer,oluk.

SHED Sundurma.

SHEEPSHANK Margarita bağı.Tekrar uzatılması gereken bir halatın geçici olarak kısaltılması yada halatın hasara u

SHEER 1)Borda çalımı.Şiyer.Geminin ortasından başa ve kıça doğru yükselmesi.Gemi boyuna göre bu yükselme kabaca 0,2 dir. 2)Geminin demirde salması 3)Geminin rotadan çıkması,sapması

SHEER BATTEN Çarmık,palanga gibi donanımların dönmemesi için kullanılan ağaç.

SHEER LINE Gemi bordası ile güvertenin birleştiği yerde oluşan hat,çizgi.

SHEER OFF Alargaya çıkmak

SHEER PLAN(S) Geminin boy kesitini gösteren resimleri,profil planları.

SHEER POLE Çarmık,palanga gibi donanımların dönmemesi için kullanılan madeni çubuk.

SHEER STRAKE Ağız kuşağı levhası,şiyer saçı.Borda levhalarının güverte ile birleştiği levha sırası.

SHEET IRON Lama.Demir,çelik yassı uzun çubuk.Flat bar.

SHELF 1)Derin sudan sığ suya deniz dibinin yükselmesi.Topuk. 2)Sahanlık.Kıyılardan denize do

SHELF ICE Karadan kopup gelen buz.

SHELL Teknenin dış kaplama saçları yada saç levhaları.

SHELL EXPANSION Dış kaplama,saç levha açılımı.

SHELL FISH Kabuklu deniz hayvanı.

SHELL LANDINGS Saç kenar markaları.

SHELL PLATING Teknenin dış levha,saç kaplaması.Borda kaplaması.

SHELLS Kabuklu deniz hayvanlarının kabukları.

SHELTER 1)Köprüüstü alabandalarına konulan barınak. 2)Barınmak.

SHELTER DECK Barınak güverte.Ana güverte üzerinde bulunan ve ana güverte gibi havaya (yağmur,rüzgar,kar vb.) kar

Bu hacmin tonaj hesaplamasına girmesi için tonaj açıklıklarının kapatılması gereklidir.Bu durumda kapalı barınak güverte olu

SHELVING Az bir eğilimle sığ sudan derin suya inen deniz dibi.Sahanlıklı.

SHIFTING BOARDS Kayma perdeleri.Özellikle dökme yükün kaymaması için ambara yapılan tahta bölmeler.

SHIFTING SAND Gevşek kum.Batak kum.

SHIFTING SPANNER İngiliz anahtarı.

SHIP,DISABLED Hareketten kalmış,kumandadan aciz gemi.

SHIP GIRDER Geminin tüm bünyesi

SHIP,LEADING Öndeki gemi

SHIPMATE Gemi iş arkadaşı.

SHIPMENT Gemiye taşınması için yüklemek.

SHIP NEXT AHEAD Bir önceki gemi

SHIP NEXT ASTERN Bir arkadaki gemi.

SHIP,OUTWARD BOUND Limandan çıkan gemi.

SHIPPED B/L Yük gemiye fiilen yüklendiğinde verilen konişmento.

SHIPPER Gemiye,taşınmak üzere yük yükleyen,yükleyici.Yükleten,taşıtan.

SHIPPER'S RISK Güverteye yüklenen yükün yükleyen rizikosunda olduğuna dair yükleme belgesine konulan kayıt.(At shipper's risk).Di

SHIPPING VALUE Deniz sigorta (yük) poliçelerlnde belirtilen bu değer yükün esas fiyatını ve yükleninceye kadar olan masrafları (sigorta primi dahil) ifade eden de

SHIP PROPULSION Geminin yürütülmesi,sevki,hareketi.

SHIP'S BELL Kampana

SHIP'S FREE MOTIONS Geminin yalın hareketleri.Geminin ağırlık merkezinden geçtiği varsayılan ve eksenleri geminin simetri eksenleri olan sabit bir eksen takımına göre bir geminin yaptı

1- SURGE : Boyuna eksen boyunca öteleme.

2- SWAY : Enine eksen boyunca öteleme (yanal öteleme)

3- HEAVE : Düşey eksen boyunca öteleme (dalıp çıkma)

4- ROLL : Boyuna eksen etrafında dönme (yalpa)

5- PITCH : Enine eksen etrafında dönme (Baş kıç vurma)

6- YAW : Düşey eksen etrafında dönme (Sekizleme)

SHIP'S HEADWAY Geminin ilerlemesi

SHIP'S HEADWAY,DEADEN Geminin ilerlemesini durdurmak,öldürmek.

SHIP'S SIDE Gemi bordası

SHIP STRENGTH Gemi mukavemeti

SHIPYARD Tersane

Page 67: SÖZLÜK

SHOAL Topuk

SHOE Bumba,direk ıskaçası,pabuç,tırnak.

SHORING Payandalamak

SHORT BLAST Kısa düdük

SHORT BRIDGE Gemi boyunun %15'ini geçmeyen köprüüstü.

SHORT DELIVERY Konişmento miktarından eksik teslim

SHORTEN IN Geminin üzerine bindiği zincirin kalomasını azaltmak.

SHORT HANDED Eksik gemi adamı

SHORT LOADING Eksik yükleme

SHORT RANGE Yakın mesafe.

SHORT SHIPPED (SHIPMENT) Yükün gelmemesinden yada yer bulunmamasından dolayı yüklenemeyen yük,eksik yükleme.

SHORT STAY Demir kalomasının derinliğin 3 mislinden az olması

SHORT TON 907,18 kilo

SHOT LINE Kurtarma için atılan roket savlosu,incesi.

SHOVEL İş küreği.

SHUT DOWN Makineyi kapamak,durdurmak.

SICK BAY Revir.

SIDE Borda

SIDE ECHOS Radarda bu ekolar side lobe'lardan gelir.Antenin iyi monte edilmemesindende doğabilir.

SIDE ERROR Sextantda ufuk aynasının alet düzeyine dik olmamasından doğan yan hatası.

SIDE LADDER Borda iskelesi.

SIDE LIGHTS Borda seyir fenerleri.

SIDE LIGHTS SCREEN Borda fenerleri siperlikleri.

SIDE LOBES Radarda ana hüzme yanında oluşan parazit yan hüzmeler.

SIDE PIECE Borda kaplaması.

SIDERAL Yıldıza ait.

SIDE SCUTTLES Porthole.

SIDE SHEATING Alabanda astarı.Yalı kütüğü üzerine gelen ilk alabanda kaplaması.

SIDE SHELL PLATING Borda kaplama saçları.

SIDE SHORE Payanda,dayak.Borda payandası.

SIDE SKIDS Maliborda tahtası.

SIDE STRINGERS İstiralya.Ambar istiralyası.Gemilerin postalarını baştan kıça doğru birbirine bağlayan bağ

SIEVE Süzgeç

SIGHTING Gözle görmek,gözlem.

SIGNALMAN Vinç serdümeni

SIGNAL PISTOL İşaret tabancası.

SIGNAL,ROCKET İşaret fişeği.

SIGNED UNDER PROTEST Sonuçtan sorumluluk kabul etmemek üzere imzalanmıştır.

SIGN OFF Gemi adamı anlaşması feshi.

SIGN ON Gemide çalışmak üzere anlaşma imzalamak.

SILENCER Susturucu

SILL Lumbarağzı eşiği.

SILTING Suların biriktirdiği kum bankı.

SIMPSON'S FIRST RULE Bir düz,iki paralel hat ve bir parabolik eğri arasında kalan alanı bulmak için uygulanan formül.

SIMPSON'S SECOND RULE Eşit aralıklarla verilmiş ordinatlar için alan hesabında kullanılır.

SINGLE ACTING Tek tesirli.

SINGLE BEND Sancak bağı

SINGLE BLOCK Tek dilli makara

SINGLE BURTON Tek bumbalı yük donanımı

SINGLE DECK TYPE Üst ana güverte altında güvertesi olmayan,genellikle dökme yük gemileri.Tulum gemi.Tek güverteli,gladorasız gemi.

SINGLE FALL Tek bumba yöntemi

SINGLE UP Halatları teklemek.

SINKAGE Sinme.Yerleşme.Örneğin yüklenen dökme tahılın yerleşmesi.

SINKER Olta yada ağ kurşunu.

SISTER BLOCK Aynı tablada üst üste iki dilli makara.İkiz makara,bastika.

SISTER HOOK Çifte kanca

SISTER SHIP CLAUSE Bundan amaç eğer sigortalı gemi aynı donatana ait (yada idaresinde) diğer bir gemi ile çatı

SIX ON SIX OFF 6 saat vardiya,6 saat dinlenme çalışma düzeni

SKELETON CREW Çekirdek personel.Geminin esas,ana personeli.Bağlayan veya iş bekleyen geminin güvenli

SKID Kalastra,filikaların üzerine oturtulduğu enine oturaklar.Filika sehpası,oturağı.

SKID BEAMS Filika oturak kemeresi.

SKIMMING CLAIM Hasarda,iyisinin dışında yapılan ödeme.Ayıklama koşulu.

SKY GRATING Kaporta kafesleri.

Page 68: SÖZLÜK

SKYLIGHT Kaporta.Gemilerin aşağı katlarına hava ve ışık vermek ve güverteler arasında geçiş sağ

SKYLIGHT COVER Kaporta muşambası.

SLACK THE SPEED Yol kesmek

SLACK WATER Kabarma alçalmada suların sakin olması,akıntı olmaması.Durgun su.

SLAMMING Denizde gemi başının sudan çıkıp vurması.Geminin baş vurması.

SLAT Ambalaj sandığı tahtası.

SLAVER Tutsak,esir taşıma işlerinde kullanılan gemi.

SLAVE SHIP Gemi adamlarının fazla çalıştırıldığı gemi.

SLEDGE HAMMER Balyoz.

SLEET Karlı,yağmurlu,sulu sepken.

SLEEVE Manşon

SLEEWE 1)Yatay bir düzlemde bir eksen yada mil üzerinde dönmek. 2)Layner.

SLIDE VALVE Sürgü valf.

SLIDING DOOR Sürme kapı

SLIDING WAYS 1)Üzerinde gemi yapılan meyilli kızak.Taşkızak. 2)Üzerinde yapılan tekne ile kayan kızak.

SLING Sapan

SLING HOOP Bosa çemberi.

SLIP 1)Pervanenin su içersinde çalışmasında bir devrinde aldığı mesafe ile su yerine yumuş

3)Bakım tutum için kullanılan rolerli kızak 4)Birden koyverme tertibatı.Maça. 5)Halatı mola edip yola devam etmek. 6)Kaçırmak 7)Doklar arası yana

SLIP HOOK Kanca kurtarma (Can filikaları kancası);bosa kancsı.Maçalı kanca.

SLIP ROPE Doblin halat.İskeleden,şamandıradan yardım almadan hareket edeceği zaman gemiden verilen ve sahildeki babadan yada aneleden dola

SLIP STOPPER Demiri tutan zincire vurulan ve ırgat üzerindeki ağırlığı azaltan zincir bosa,zincir maçası.

SLIP STREAM Pervane tarafından çıkarılan ve dümene vuran akıntı,pervane suyu.

SLOB Parça,gevşek buz.

SLOP TANK Sulu akaryakıtı dinlendirip sudan ayırma tankı.

SLUDGE 1)Karterde biriken yağ tortusu,çamuru. 2)Tarak gemisi tarafından çıkarılan çamur. 3)Seyre engel te

SLUICE VALVE Sülüs,oluk valfı.Akım yönüne dikey olarak hareket eder.Sintine,tank,perde,havuz kapaklarında bulunan doldurma valfleri gibi.

SLUSH Etten çıkan iç yağ.

SMOKE HELMET Dumana karşı giyilen başlık

SMOOTH FILE Düz eğe.

SMOTHERING Yangının hava ile olan temasını kesmek için kullanılan stim yada CO2.Yangını boğmak.

SMUGGLER Kaçakçılık yapan adam yada tekne.

SNAFFLE Bumba kazboynu piminin takıldığı çene.

SNAGGING GRINDER Bileme,zımpara ve taşlama tezgahı.

SNAP HOOK Ağzını kendiliğinden kapayan güvenlik dili yük kancası.Sustali kanca.

SNATCH BLOCK Karnıyarık bastika,kilitli makara,ayak torno.

SNORTER Her iki ucu kasalı halat sapan

SNOTTER Tel sapan

SNOWBERG Düz buzdağı.

SNUB Demiri birden durdurarak gemi başını çevirmek.

SNUBBING LINE Halatı babaya birkaç volta yaparak akışını kontrol etmek.

SOCKET Pabuç,yuva

SODA LIME Kostik soda

SOFTENING POINT (MELTING POINT) Erime noktası.

SOFT SOAP Arap sabunu.

SOLAR Güneşle ilgili

SOLAR SALT Tuzla tuzu.

SOLDER Lehim

SOLDERING IRON OR COPPER Havya

SOLID MEASURE Hacim ölçüleri.

SOLID THIMBLE Tel halat kasasına geçirilen metal radansa

SOLID WATER Sağlam su

SOOT Kurum,is

SOOT BLOWER Bacada oluşan kurumları temizleyen körük.Kamin aygıtı.

SOOT BLOWING Kamin yapmak.

SORGHUM Süpürge darısı.

SOUND 1)İki kara arasında kalan geçit,dar deniz. 2)Saniyede 3800 frekanstan az ses dalgası. 3)Derinlik ölçmek,iskandil yapmak. 4)Sa

SOUNDING LEAD İskandil kurşunu.

SOUNDING LINE İskandil savlosu.

SOUNDING PIPE İskandil borusu.

SOUNDING ROD Bir inceye bağlanmış ölçülü iskandil çubuğu.

SOUNDING WELL Ambar sintine kuyusu.

SOUND VALUE Hasarsız sağlam değer.

Page 69: SÖZLÜK

SOUTAGE Hasarlı yada hasarsızı ayırma.Sotaj.

SOUTHWEST MONSOON Yaz munsonları.

SPACE,MACHINERY Makine dairesi.

SPACE,REQUIRED Gerekli hacim.

SPACER PLUG (BOLT) Tespit tapası.

SPACE SYSTEM Ambarda çuvallı yük ile yapılan tünelle elde edilen havalandırma

SPACING,BULKHEAD Su geçmez perde arası.

SPACING OF FRAMES Postalar arası

SPACING OF LONGITUDINALS Gemi yapımında tulaniler arası.

SPACING,SWINGING Gemiyi saldırma alanı.

SPACING TRANSVERSE Gemi yapımında enine konulan elemanlar arası.

SPAN BLOCK Mantilya makarası

SPANNER Civata anahtarı

SPANNER GUY Amidship guy.

SPAN SHACKLE Güverte üzerine lashing için vurulan mapalı kilit.

SPAN WIRE Mantilya teli

SPAR Seren,çubuk,direk,gönder.

SPAR CEILING Ambar istiralyası

SPAR FENDER Ağaç usturmaça.

SPECIAL SURVEYS 4 senede bir yapılan survey

SPECIFICATION Geminin tüm özellikleri.

SPECIFIC GRAVITY Özgül ağırlık.

SPELTER Tutya

SPHERE Küre,gök.

SPHERICAL TRIANGLE Küresel üçgen.

SPHEROID Kesiti elips olan küre.

SPIKE Kavela

SPIKE,MARLIN Kavela

SPILE HOLE Varil yada fıçıyı boşaltırken hava girmesini sağlayan delik.

SPILL Gemiden denize akaryakıt,sıvı yük dökülmesi,etrafa yayılması

SPILLAGE Ambar süprüntüsü

SPINDLE 1)Dik ırgatı döndüren sağlam,dik,çelik çubuk. 2)Valf açıp kapayan rot,çubuk.

SPINDRIFT Kuvvetli rüzgar tarafından dalga tepesinden koparılıp savrulan su.

SPIRAL TUBE Kangal boru.

SPIRKETTING PLATE 1)Kason levha.Zayıflamış postalar üzerine çekilen levha.Arası çimento ile doldurulur. 2)Yalıkütü

SPIT Alçak suda su üstüne çıkan kara veya kum bankı.

SPLICE Halat dikişi,dikiş yapmak.

SPLICE,CABLE Yoma dikişi

SPLICE,CHAIN Zincir dikiş.Halatın aneleden geçirilerek kendi üzerine dikilmesi.

SPLICE,EYE Kasa dikişi

SPLICE,SHORT Kasa dikiş yada kolbastı dikişi

SPLICING HAMMER Dikiş tokmağı.Bir ucu düz bir ucu sivridir.

SPLIT BREAST Bumba yastığı.

SPLIT FRAME Sintinede bir yanı tank üstüne diğer yanı da saç levhaya bağlanmak üzere ayrılan saç profil,çatal posta.

SPLIT KNEE Kemere sonu kesilerek aşağı bükülmüş çelik kemere praçolu.

SPLIT PIN Çatal pim

SPONGE Sünger

SPONTANEOUS Kendiliğinden,kendi kendine.

SPONTANEOUS COMBUSTIBLE İçin,için yanan,kızışan.

SPONTANEOUS COMBUSTIONS İçten yanma.Yükün (örneğin:kömür) için için yanması

SPONTANEOUS HEATING Kendiliğinden kızışan.

SPOONDRIFT Fırtınada denizin ince serpintisi.

SPOT 1)Kiralama yapılınca geminin derhal yüklemeye başlayabileceği bu sözcükle anlatılır.Tabii kiralama yapılınca geminin derhal yükleme limanına gitmesi gereklidir. 2)Derhal yüklenmeye hazır yük.

SPOT SHIP 1)Ana,çekirdek gemi adamını gemide tutatarak iş bekleyen gemi. 2)Yükleme limanına varmı

SPREADER Kantarma.İskele askısı.

SPRING 1)Kurtarma ve yedeklemede verilen tel halata esneklik sağlamak amacıyla eklenen naylon yada manila yoma,halat. 2)Kabarma alçalmada güne

SPRING A LEAK Geminin su yapması.Sprung a leak-su etti.

SPRING TIDES Yeni ve tam dolunayda (ay,dünya ,güneş aynı doğrultuda) ortalama su seviyesinin en fazlasına varan kabarma alçalmalar.Canlı yüksek su.

SPRINKLER Otomatik olarak yağmurlama ile basınçlı su püskürterek yangını söndürücü.

SPROCKET Dümen dolabı,ırgat,dik ırgat zincir fenerliği,kaveletası.

SPROCKET CHAIN Cereskal zinciri.

SPUME Dalgaların oluşturduğu köpük.

SPURLING PIPE Güverte zincir loçası.Demir zincirinin güverteden zincirliğe inişinde içinden geçtiği boru.

Page 70: SÖZLÜK

SPURN WATER Lumbuz üzerindeki kaş.

SPUR SHORE Layterlerden yükleme yapabilmek için gemi ile rıhtım arasına konulan ağaç sal.

SQUALL 1)Rüzgar sağanağı. 2)Bora,fırtına.

SQUARE FILE Dört köşe eğe.

SQUEEGEE Güvertedeki suyu sıyırarak kurutmak için kullanılan,ucunda tahta ve buna çakılı lastik,maba.

STABILITY,INTACT Hasarsız denge.

STAFF Gönder,direk.

STAGE 1)Borda tahtası.Kandilisa tahtası.Bordada raspa,boya vb. veya ambarda gemi adamlarının çalı

STAGING Geçici iskele kurmak.

STAKE NET Dalyan.

STAINLESS STEEL Paslanmaz çelik

STANCHION Puntel.

STANCHION SOCKET Puntel pabucu.

STANDART CHARTER PARTIES 1)East Coast Coal Charter Party.MEDCON.

2)River Plate Charter Party.CENTROCON.

3)Australian Grain Charter Party.AUSTRAL.

4)Uniform Time Charter.BALTIME.

5)Uniform General Charter.GENCON.

STANDART COMPASS Miyar pusula.

STANDART SALVAGE AGREEMENT Bütün sigorta ve kurtarma şirketleri ile kaptanlar ve gemi sahipleri tarafından bilinen ve Lloyd kurumu tarafından yapılarak geli

STAND CLEAR FROM .......dan açık bulunmak.

STANDING BLOCK Sabit makara.

STANDING BY Yükleme veya boşaltma için gerekli olan araç yokluğu veya fena hava koşulları nedeniyle geminin beklemesi.

STANDING ORDERS Kaptanın emirleri.

STAND IN TO DANGER Tehlikeye gitmek

STAND OF Yakın olmak.

STAND OFF Açılmak.

STAND OUT Liman yada karadan hareket etmek ve açığa rota vermek.

STAND TOWARD THE ANCHORAGE Demir yerine inme

STARTING DEVICE Çalıştırma talimatı.

STARTING GEAR Başlatma,çalıştırma donanımı,mekanizması.

STARTING HANDLE İlk hareket kolu.

STARTING LEVER İlk hareket kolu.

STATEMENT OF FACT Tutanak.

STATIC Durgun.

STATICAL STABILITY Geminin herhangi bir yatışında duruş dengesi.

STATION KEEPING Belirli bir gemiden uzaklık ve kerterizi aynen korumak.Konum koruma.

STATUTE MILE Kara mili.1584 metre.

STATUTORY DECK LINE Firibordun ölçüldüğü güverteyi işaretleyen güverte hattı.

STATUTORY FREEBOARD Güverte hattı üstü ile sigorta (load lines) hattı merkezi arasındaki mesafe.

STAUNCH Sağlam,her bakımdan sefere elverişli gemi.

STAVE Delmek,yaralamak.Çatışmada delik açılırsa buna stove in denir.

STAVE OFF Kanca yada gönderle aracı bir yerden avara etmek.

STAY 1)Vento. 2)Payanda.

STAY,JUMPER Karanfil

STAY,LONG Uzun kaloma

STAY,SHORT Kısa kaloma

STEAM CHEST Buhar sandığı.Slayd (çekmece) valfin bulunduğu buharla dolu sandık.

STEAM,TO PROCEED UNDER OWN Kendi makinesi ile yürümek,gitmek.

STEAMER Önceleri yalnızca stim ile hareket eden tekneye denilmişsede sonraları,denizde çatışmayı önleme tüzü

STEAMING LIGHT Denizde çatışmayı önleme tüzüğüne göre çekilen silyon fenerleri.

STEEL ALLOY Çelik alaşımlı

STEEL GRATING Çelik ızgara.

STEEL SHEET Çelik saç levha

STEER 1)Geminin rotasını dümenle kontrol altında bulundurmak. 2)Dümen kullanmak. 3)Geminin dümen dinlemesi.

STEERAGE WAY Geminin dümen dinleyebilmesi için üzerinde olması gerekli olan yol.

STEER CLEAR OF Neta geç kumandası.

STEERING GEAR Dümenle,dümen dolabı arasındaki bütün makine ve bağlantılar.Dümen donanımı.

STEERING RULES Denizde çatışmayı önleme tüzüğündeki manevra kuralları.

STEER OFF Açık geçmek.

STEER TO BY THE LAND Karaya göre seyretmek.Kılavuz seyri.

STEEVING Yükü yerine zorlayarak yerleştirmek.

STEM Baş bodoslama,gemi kafası,pruva.

Page 71: SÖZLÜK

STEM DATE Yüklemenin başlayacağı tarihi belirten bir deyim.Astarya günleri diğer koşullar yerine getirildi

STEM HEAD Bodoslamanın en üst kısmı.

STEM KNEE Bodoslama ile omurgayı birleştiren parça.Bodoslama praçolu.

STEM POST Bodoslama.Buna stem bar da denir.Omurganın başta yükselen kısmı.

STEP İskele basamağı

STERN Kıç bodoslama

STERN BOSS Pervane şaftının kıçdan çıktığı yer.Pervane kovanı.

STERN BRACKET Pervane şaft braketi.

STERN BUSH Pervane şaft yatağı

STERN FRAME Kıç döşek,posta sistemi.Dümen,şaft,bodoslamayı içine alır ve pervane ile dümeni taşır.Boca postaları.Tirhandil postaları.

STERN FRAME,ARCH PIECE Pervane evi üst kemeri.

STERN FRAME,KEEL PIECE Kıç döşek posta,omurga payı.

STERN FRAME,SOLE PIECE Pervane evi alt kemeri.

STERN,KEEL PIECE OF Omurga payı (kıç bodoslamada).

STERN KNEE İç omurgayı kıç bodoslamaya bağlayan kıç praçol.

STERN LIGHT Pupa feneri.

STERNMOST En gerideki en kıçtaki.

STERN PLATE Kıç aynalık levhası.

STERNPOST Kıç bodoslama.

STERN,SQUARE Ayna kıç.

STERN TUBE Şaftın pervaneye bağlandığı kısımda su geçmezliği temin için yapılan,içi yağ dolu şaft kovanı.

STERNWAY Geminin geri tornistan hareketi.

STETHESCOPE Şaft vibrasyonunu ölçen alet.

STIFF Çabuk yatmayan ve hızlı kalkınan tekne.Gemiyi meylettiren kuvvetlere karşı koyan ve do

STIFFENER Tekne yapımında perde,ambar ağzı gibi yerlerin daha sağlam olmalarını sağlamak için üzerlerine konulan sa

STOCKED ANCHOR Çipolu demir.

STOCKLESS ANCHOR Çiposuz,alafranga demir.

STOCKS Gemi yapı kızağı.

STOKEHOLD Gemi kazan dairesi,kazan önü.

STOP Bosalamak.

STOP CLEAT Dümenin belirli bir açıdan daha fazla alabandaya gitmemesi için konulmuş takoz engelleyici.

STOPPAGE Bosa.

STOPPAGE IN TRANSIT Malı gönderenin,kaptandan,malın gönderilene teslim edilmemesini istemesi.

STOPPER Halat bosa

STOPPER CARPANTER Tel halatlara vurulan sıkıştırıcı çelik bosa.

STOPPER,CHAIN Zincir bosa

STOPPER,ROLLING HITCH Barbarişka.Hareket halinde olan halata vurulan bosa.

STORAGE Depolama.

STORM BEATEN Fırtınaya tutulmuş.

STORM BOUND Fırtına nedeni ile limanda kalan gemi.

STORM FLAP Firengi çalparası.İçerden dışarıya suyu akıtan fakat dışarıdan içeriye su sokmayan klepeler.

STORM PATH Fırtına yolu.

STORM RAIL Fırtınalı havada tutunabilmek için yapılmış olan vardaveleler.

STORM,TO RIDE OUT A Demirde fırtına geçirmek.

STORM TRAJECTORY Fırtınanın takip ettiği yol,geçit çizgisi.

STORM VALVE Firangi çalparası.Buna flap valve de denir

STORM VORTEX Fırtınanın merkezi

STOVE IN Geminin delinmesi,kırılması.

STOW İstif

STOWAGE FACTOR Yükün bir tonunun (2240 libre) kübik kadem olarak kaplayacağı hacim için bulunan rakam.Bu rakama gerekli istif gereçleri dajildir.

STOWAGE,OVER Shifting gerektiren yükleme.

STOWAWAY Kaçak

STRAIN Aşırı gerilme nedeniyle gemi üzerinde oluşan geçici deformasyon,zayıflama,zorlama.

STRAINER Filitre,süzgeç.

STRAKE iki su arasında kalan dar kara parçası.

STRAND 1)Anormal koşullar nedeniyle karaya oturmak yada oturtmak. 2)Halat kolu.Bitkisel liflerin,çelik tellerin bükülmesiyle kollar,kolların bükülmesiyle halatlar olu

STRANDED Halatın bir kolu kopmuş.

STRATOCUMULUS Strato (alçak bulut) ile kümülüs (Büyük yağmur bulutu) bulutları arasında oluşan bulut.Koyu kül rengindedir.

STRATUS Sise benzer alçak bulut.Yüksekliği 1 milden azdır.Gri görünüşlüdür.Kış aylarında olur.Çisenti yapar.

STRAWBRAID (STRAWPLAIT) Hasır.Şapka yapımında kullanılır.

STRAYS Atmosferik.

STREAM Denizde yada sığlıklar arasında oluşan akıntı.

STREAM,AGAINST THE Akıntıya karşı.

Page 72: SÖZLÜK

STREAM ANCHOR Akıntı demiri.Tonoz demiri de denir.Yaklaşık olarak göz demirinin üçde bir ağırlığında olur.

STREAM,CROSS Aykırı akıntı.

STREAM,DOWN THE Akıntı ile.

STREAM,UP Akıntıya karşı

STREAM,WITH THE Akıntı ile

STRENGHT Kuvvet,sağlamlık.

STRENGHT,BREAKING Kopma,kırılma kuvveti

STRENGHT DECK Boylamasına etkilere karşı koyabilen en üst devamlı güverte.

STRENGHT OF WEATHER Havanın sertliği.

STRESS Gerilme

STRESS,BENDING Eğilme gerilmesi.

STRESS,INTENSITY OF Gerilme derecesi.

STRESS,SHEARING Kesme (kayma) gerilmesi.

STRETCHER Sedye

STRIKE 1)Selam anlamına bayrak indirip kaldırmak,mezestre etmek. 2)İskandil etmek. 3)Grev. 4)Çarpma,vurma,de

STRIKE A REEF Kayaya bindirmek

STRIKER Uzun saplı yuvarlak fırça.

STRINGER Teknenin bordalarının iç yüzlerinde,boyuna ana bağlar,kirişler,stringer.Uzunlamasına kuş

STRINGER (DECK) Ağız kuşağı levhası (sheer strake) ve postalarla güvertede birleşen ve güverte saçlarından daha kalın stringer levhaları,boyuna kiri

STRINGER BAR Stringer laması.Güverte stringer levhası ile parampet arasına vurulan köşebent.

STRINGER LINERS İstiralya laynerleri.Gemi postalarını birbirine bağlayan kuşakların (stringerlerin) ek yerlerine konulan sekiz kö

STRINGER PLATES Stringer saç levhaları.Ana bağ levhası.

STRINGER,PANTING Çatışma perdesi önünde baş üstü stringer levhası

STRIPPING LINE Tank diplerindeki kalan sıvıyı boşaltma,süpürme devresi.

STROKE VOLUME Silindir hacmi.

STRUCTUAL STRESS Genel yapıyı içine alan zorlama,gerilme.

STRUCTURE Yapı

STRUM BOX Sintine süzgeç kuyusu.Buna 'rose box' da denir.

STRUT Diğer bir elemanı kuvvetlendiren,destekleyen diyaagonal eleman.Örneğin şaft A braketi.

STUD 1)Zincir bakla lokması. 2)Saplama,iki başına diş açılmış çubuk.

STUD BOLT Pimli civata

STUDDED LINK Lokmalı zincir baklası.

STUFFING Salmastra

STYROPOR Plastik köpük,mantar.

SUB İkinci,tali.

SUBDIVISION Gemi güvenliğini ve sağlamlığını artırmak için boyuna ve enine yapılan bölmeler.

SUBJECT OPEN Durumu belli olmayan.Henüz kesin değil.

SUBLETTING Devren kiralama.

SUBMERGE 1)Suya batırmak,su ile kaplamak. 2)Deniz altında.

SUBMERSIBLE PUMP Dalgıç tulumba

SUBMISSION Taraflar arasındaki anlaşmazlığı hakem yada hakemler yolu ile halledileceği hususunda anla

SUBROGATION Hukukun devri.Halefiyet.Sigortalının tazminatını aldıktan sonra bütün haklarını sigortacıya devretmesi.Letter of subrogation.

SUBSTITUTE Kiralamada adı geçen geminin yerine başka gemi koyma hakkı.İkame.

SUBSTITUTED EXPENSES İkame masrafları.Müşterek avarya olarak kabul edilebilecek masrafların yerine yapılan di

SUBSTITUTES Verilmesi gerekli olan kumanya yerine verilen.

SUCKING AND FORCING PUMP Emme basma tulumba

SUCTION 1)Vakum yolu ile sıvının emilmesi. 2)Geminin hareketi ile sıvının yer değiştirmesi. 3)Küçük gemi büyük geminin yanından geçerken büyük geminin küçük gemi üzerinde olu

SUE 1)Yüzmek için gerekli olan su.Örneğin "Vessel sues five feet" yada "Tide sued six feet".Her iki durumdada geminin yüzebilmesi için 5/6 kadem suya ihtiyaç vardır anlamını ta

SUE AND LABOUR CLAUSE Dava ve Say klozu.Bir kaza vukuunda sigortalı,özellikle kaptan geminin ve yükün ziyanını yada hasarını önlemek yada en aza indirmek için makul olan masrafları yapmakla mükelleftir.Bu masraflar bu kloz altında sigortacıdan geri alınır.

SUGAR İF:46/48 çuvallı,yeşil 40/42 çuvallı.İki türlü taşınır.1)Kuru şeker. 2)Yeşil şeker (ham,rutubetli,yumu

SUGAR,RAW Ham şeker.

SULTRY Sıcak ve boğucu hava

SUMP TANK Karter altındaki yağ tankı.Karter tankı.

SUNKEN Batık.

SUPERCHARGE Aşırı doldurma.

SUPERFICIAL INSPECTION Dıştan muayene.

SUPERHEAT Hacim ve basıncı artırmadan stime ek olarak verilen kızgınlık.

SUPERHEATER Baca gazlarının küçük stim borularını ısıtması için yapılan aygıt.Doymuş yaş buharı,kızgın kuru buhar haline getirir.

SUPERHETORODYNE Radarda,alınan yüksek frekansları alçak frekansa çeviren lamba.

SUPERINTENDENT Enspektör

SUPERVISION Gözetme,nezaret

SUPPORT Payanda

SURF Sahilde dalga çatlaması.

Page 73: SÖZLÜK

SURGE 1)Atmosferik veya sismik etkenlerle oluştuğu sanılan büyük dalga. 2)Vira edilen halatın kaçırılması. 3)Halatı vira ederken tutamama. 4)Dik ırgat tamburunun vira ederken zorlanması. 5)Demirli bir geminin ba

SUPRASS,TO 1)Baskın çıkmak. 2)Geminin gereçlerini tüm alması

SURVIVAL Kazazede tekne

SURVIVOR Kazazede insan

SUSTAIN Maruz kalmak

SUSTAINED,DAMAGE Maruz kalınan,uğranılan hasar.

SWAB Güverte temizlemek için kullanılan maba,paspas

SWAGGY Kendi ağırlığı ile batmak

SWALLOW 1)Makara dilin üzerinde halat geçmesi için kalan boşluk,kanal. 2)Yiv.

SWALLOW THE ANCHOR Denizi bırakıp karada yaşamak.

SWASH BULKHEAD Tank içindeki sıvının hareketini ağırlaştırmak için konulan öksüz perde.

SWASH (SWATCH) Kum bankında yada kum bankı ile sahil arasında dar geçit.

SWASH PLATE Tankların içine,serbest sathı,oynak yüzeyi önlemek için yapılan perde,öksüz perde.

SWEAT Ambarda,yükte olan terleme,yoğunlaşma.

SWEAT BOARD Kamaralarda saç levhanın yaratacağı terlemenin etkisini önlemek için saç levha üzerine vurulan tahta kaplama.

SWEAT DAMAGE Ambarda olan terlemeden doğan hasar.

SWEEP Doblin halatla batık aramak,taramak.

SWEEPINGS Ambar süprüntüsü

SWIM azami yük hattı altında geminin yüzen kısmı.

SWING 1)Geminin salması. 2)Geminin döndürülmesi.

SWING CLEAR Demirde salan fakat neta olan gemi.

SWINGING BOOM Yan mataforası

SWINGING DERRICK Yükleme yada boşaltmada kullanılan tek bumba sistemi.

SWING OUT,BOAT Filikayı mayna için dışarıya atmak

SWITCH Şalter,anahtar (elektrik)

SWITCHBOARD Akım kaynağı ile dağılım arasında bulunan tablo.Tevzi tablosu.

SWIVEL Fırdöndü.

SWIVEL BLOCK Fırdödülü makara

SWIVEL HOOK Fırdöndülü kanca

SWORD Ağaç kavela.

SYMPATHETIC DAMAGE Bir yüke diğer yüklerden temas yada yakınlığı nedeni ile olan,fiziki olmayan hasar.

TABLE SHORE Sığ,düz sığlık.

TABULAR Çizelgelerden alınan değerler.

TACHOMETER Devir,hız ölçer.

TACKLE Bir veya daha fazla makaraların halat yada zincirle donatılarak oluşturdukları palanga.

TACKLE FALL Palanga tirentisi.

TACKLE,RUNNER AND Kabasorta palanga.

TACKLE,RUNNING PART OF A Palangayı oluşturan makaraların dilleri arasında dolaşan halat kısımları.

TACKLE UPON TACKLE Palanga üzerine palanga vurmak

TACK WELDS Punta kaynağı

TACTICAL DIAMETER Manevra çapı.Geminin dönüşünde eski rota hattı ile 16 kere döndüğü zaman aldığı konum arasındaki dikey mesafedir.

TAFFRAIL Kıç parampet küpeştesi.

TAIL Kamçı.Bir ucu radansalı halat

TAIL BLOCK Kamçılı torno.Bir yere bağlanmak için makara üzerine sarılmış halat parçası olan makara,halat ucundaki makara.Kamçılı palanga.Buna jigger block da denir.

TAIL OF BANK Bir giriş ağzında oluşmuş uzun sığlığın deniz tarafındaki ucu.

TAIL SHAFT Uskur şaft.Stern tube den geçen ve pervaneye bağlı olan şaft.

TAKE A TURN Volta al emri

TAKE IN 1)Yüklemek. 2)Çekmek,vira etmek,içeri almak.

TAKE IN A REEF Camadana vurmak.

TAKE IN TOW Yedeğe almak

TAKINGS AT SEA Savaşta tarafsız gemileri durdurarak kontrol etmek.

TALE QUALE Bir tahıl taşıma deyimi olup,satıcının yükü iyi olarak yüklediği kabul edilir ve yoldaki hasar kabul edilmez.

TALLOW Sığır cinsi hayvanlardan çıkarılan don yağı,sabun ve mum yapılır.

TALLY Yükleme boşaltmada sayma işlemi.Puvantaj

TALLY AS PER SHORE Gemi dışında yapılan sayıma göre.

TAMPION Tıkaç

TANDEM,IN Birden fazla yedekleme.

TANKSIDE BRACKET Sintine yan braketi.

TANK TOP Double bottom tank üstü.

TAPERED ROPES Çıması,ucu ince halatlar.

TAPERING Bir makara yada radansadan geçirilecek halatın ucunu inceltmek.

TAPS AND DIES Pafta takımı.

TAR Katran.

Page 74: SÖZLÜK

TARE Dara.

TAR,OLD Deniz kurdu.

TARPAULIN Su geçmez branda

TARRED Katranlı

TAUT Sıkı,gergin,aganta,tize.

TEAK Tik ağacı.

TECHNICAL EFFICIENCY Teknik verim.Dedveyt'in deplasmana oranı.

TEEM Dökme,boşaltmak.

TELEMOTOR Dümen makinesini,dümen dolabının dönmesi ile hidrolik olarak çalıştıran dümen donanımı.

TELLTALE Müşir.

TEMPEST Sert rüzgar fırtınası.

TEMPEST BEATEN Fırtınaya tutulmuş gemi.

TEMPLATE Şablon.Kalıp.

TENDENCY Değişmeye meyilli.Bu deyim özellikle barometrik basıncın değişmesi halinde kullanılır.

TENDER 1)Doğrultma momenti küçük olan gemi.Denge durumundan kolayca ayrılıp sonra yavaş

TENDER CLAUSE Teklif (tamir için) alma klozu.

TENOR Bir dökümanın yada ifadenin genel anlamı.

TENSILE Gerilme

TENSILE,HIGH Yüksek gerilime dayanıklı.

TENSILE STRENGHT Hasara uğamadan gerilmeye dayanıklı.

TENSILE STRESSES Bunlar gemide oluşan ve hasar yapabilecek hogging ve sagging stresleridir.

TENSION Germe,gerilme.

TEREBENTINE Neft.

TERMINATION OF ADVENTURE CLAUSE Seferin hangi koşullar altında biteceği yada uzatılabileceği hakkında kloz.

TERMINATION OF RISK Rizikonun sona ereceği tarih ve saat (gmt olarak).

TERMS Koşullar,şartlar.

TERRESTRIAL Yersel,dünyaya ait.Dünya üzerindeki daireleri,yerleri,hatları göğünkünden ayırtetmek için kullanılan deyim.

TERRITORIAL WATERS Karasuları.

TEST,CENTRIFUGAL Savurma deneyi.

TEST RUN Seyir tecrübesi

THALVEG (LINE) 1)Bir nehrin en derin yerlerinden geçen hat. 2)Bir geçit yerinde orta hat.Talvek hattı.

THIMBLE Radansa.

THIMBLE AND LINK Baklalı radansa

THIMBLE EYE Kenarları halat geçmesine elverişli,demir veya çelik levha üzerindeki yuvarlak delik,loça.

THIMBLE SCORE Radansa oluğu.

THIRTY DAYS CLAUSE Deniz sigorta poliçelerinde geminin dönüşünden sonra sigortanın 30 gün daha devam edece

THIRTY DAYS RETURN Geminin atıl kaldığı beher 30 gün için geri ödenecek sigorta primi.

THREAD 1)İplik. 2)Vida dişi,kılavuz diş.

THREE L (S) Latitude,Lead (iskandil),Lookout.

THROAT Praçolun yahut eğrinin (posta) iç açısı.

THROUGH PLATE Devamlı levha.

THRUST Sırast.İtme.Bir şafta ekseni yönünde etken olan kuvvet.Bir hat boyunca itici bir kuvvetin uygulanması.Geminin seyri esnasında suyun pervaneye kar

THRUST BEARING Srast yatağı.Makineyi pervanenin itme kuvvetinden kurtarıp bu kuvveti gemi bünyesine ileten pervane

THRUST BEARING,HORSE SHOE At nalı sırast yatağı.

THRUST BLOCK Sırast basma yatağı.

THRUST COLLAR BLOCK Sırast ped yakası.Pervane itiş gücünü gemi bünyesine ileten kısım.

THRUST POWER Çalışan bir pervanenin doğurduğu ve gemiiyi boy ekseninde itmeye yarayan güç.

THRUST SHAFT Pervane srastını,basmasını srast blok'a ve gemiye kaydıran şaft bölümü.

THWART Filikada kürek çekenlerin oturduğu oturak.

TIDAL AMPLITITUDE Verilen veya belirli bir yüksekliğe göre kabarma lçalma yükselmesi.

TIDAL BASIN Kabarma ve alçalmanın etkisi altında olan yarı kapalı su alanı.

TIDAL CONSTANTS Kabarma alçalma sabitesi,sayısı.Bir yerin kabarma alçalması ile esas alınan yerin kabarma alçalması arasındaki farklar.Yükseklik veya zaman olarak verilir.

TIDAL FALL Alçalma miktarı veya yüksek su ile alçak su arasındaki fark.

TIDAL PARADOX Sığlık üzerinden geçen kabarma alçalma akıntısının oluşturduğu olağanüstülük.

TIDAL PREDICTION Belirli bir yerde,belirli bir saatte kabarma alçalma durumunun verilmesi,bildirilmesi.

TIDAL RANGE Art arda olan yüksek su ile alçak su veya alçak su ile yüksek su arasındaki farkın rakamla ifadesi.

TIDAL UNDULATION Kabarma lçalmayı oluşturan kuvvetlerin su yüzeyinde doğurduğu ritmik yükselme alçalma hareketi.

TIDAL WAVE Girişlerde yada daralan nehir ağızlarında görülen büyük kabarma alçalma dalgası.Severn,Seine,trent ve Ganj nehirlerinde görülür.

TIDE Dünyanın dönüş hareketinin doğurduğu merkez kaç kuvvet ile güneş ve ayın çekme kuvvetlerinden dolayı,belirli bir yerde,deniz yüzeyinde,periyodik olarak meydana gelen kabarma alçalma olayı.Kabarma laçalma arası 6 saat 12 dakikadır.

TIDE,EBB Suların alçalması (Cezir).

TIDE,FLOOD Suların kabarması (Med).

TIDE RIP Deniz dibinin doğası nedeniyle kabarma alçalma akıntısının doğurduğu karışık su.

TIEPLATE İki kısmı birbirine bağlamak için kullanılan levhalar.Enine bağ levhası.

Page 75: SÖZLÜK

TIE PLATES : (ROSS) Çapraz bağlantı levhası

TIER 1)Gemilerin borda bordaya bağlayarak yatacakları zaman bağladıkları palamar şamandıraları. 2)Bırakılmak,koyverilmek üzere roda edilmi

TIGHT,AIR Hava sızdırmaz.

TIGHTNESS Sızmazlık,sızdırmazlık.

TILLER Dümen yekesi.

TIME ALLOWED Astarya günleri.Time sheet hesaplarında anlaşma ile tahsis edilen zaman.Yükleme yada bo

TIME CHARTER,CATCH Geminin fiilen kullanıldığı zamanlarda kiranın ödeneceğini öngören kira anlaşması.

TIME PENALTY CLAUSE Gecikmeden ötürü doğacak zararlardan sigortacıyı kurtarmak için deniz sigorta poliçelerine konulan kloz.

TIME SAVED Time Sheet hesaplarında kazanılan zaman.

TIME SHEET Zaman cetveli.Aradaki anlaşmanın koşullarına göre,yükleme veya boşaltma için yapılan cetvel.Demurrage veya Despatch yapılırken a

1)Açık demir yerine veya limana varış tarih ve saati.

2)Yükleme veya boşaltma yerine varış tarih ve saati.

3)Hazırlık mektubu ile kanıtlandığı gibi geminin yükleme veya boşalma için her bakımdan hazır oldu

4)aradaki anlaşmaya göre hazırlık mektubunun verildiği tarih ve saat.

5)Hazırlık mektubunun kiracılar tarafından kabul edildiği tarih ve saat.

6)Yükleme veya boşaltmanın fiilen başladığı tarih ve saat.Ayrıca yükleme veya boşaltmanın yapıldı

7)Kiralama mukavelesine göre zamanın sayılmaya başladığı tarih ve saat.

8)Kiralama anlaşmasına göre yükleme veya boşaltma nisbeti,miktarı.

9)Çalışılmayan günlerin ifadesi ve izahı,örneğin pazarlar,bayramlar,grev,hava koşulları (e

10)Yüklenen veya boşaltılan yükün toplam miktarının olduğu gibi,günlük yüklenen veya bo

11)Kiralama anlaşma koşullarına göre 8. ve 10. maddelere dayanarak yüklemek veya bo

12)Yükleme ve boşaltma ameliyelerinin tamamlandığı tarih ve saat.

TIME USED Kullanılan,çalışılan zaman.Yükleme yada boşaltma için kullanılan zaman.

TIN Kalay

TIPPING İğilme.Kızaktan denize indirilen teknenin suya giren kısmı ile,karada olan kısmı arasında olu

TIPPING CENTER İğilme merkezi.Geminin baş kıç hattı ortasında olduğu kabul edilen merkez.Geminin trimi de

TOE Köşebent yada dirsek topuğu.

TOGGLE PIN Kırma pim.

TOM 1)Payandalamak. 2)Payanda veya destek.

TOMMED UP Payandalanmış.

TON,LONG 1016 kilo

TONNAGE Tonilato.2,83 m3 = 1 tonilato.Ağırlıkla ilişkisi gerekli olmayan gemi hacim ölçüsü.

TONNAGE BREADTH Yatay olarak karşılıklı postalar içinden ölçülen genişlik.

TONNAGE DECK Tonilato güvertesi.Gemi tonilatosunun ölçüldüğü güverte.Genel tanım olarak "tonilato güvertesi" bir güverteden fazla güvertesi olan gemilerde omurgadan itibaren 2.güverte,di

üçten az güverteye tonilato güvertesi,bu güvertenin altında kalan hacime de güverte altı tonilatosu denilmektedir.

TONNAGE DEPTH Ambar farş tahtaları veya tank top üstünden tonilato güvertesine olan derinliktir.

TONS BURDEN Ton olarak geminin taşıma kapasitesi.Merchant Shipping Act'in 3.bölümünde bu net register tonnage'ı ifade eder.

TON,SHORT 907,20 kilo

TOOL Takım,alet.

TOP OF THE WHEEL HOUSE Miyar güverte.

TOPPING AND SLEWING DERRICK Mantilyası ve ablisi ile geniş hareket olanağı olan tek bumba.

TOPPING LIFT (BOOM LIFT) Mantilya,dik vento.

TOPPING LIFT BOOM BLOCK Mantilya bumba başı makarası.

TOPPING LIFT BOOM EYE PLATE Mantilya bumba başı mapası.

TOPPING LIFT FALLS Bumba,dikme mantilya palangası.

TOPPING LIFT LEAD BLOCK Mantilya topuk makarası.

TOPPING LIFT LEAD BLOCK EYE PLATE Mantilya topuk makara mapası.

TOPPING LIFT MAST BLOCK Mantilya direk makarası.

TOPPING LIFT MAST EYE PLATE Mantilya direk mapası.

TOPPING LIFT SPAN Mantilya teli.

TOPPING OFF 1)Ambar veya gladora üstüne konulan yük. 2)Yarım olan tankı doldurmak.

TOPSIDES Teknenin dizayn su hattından küpeşteye kadar su üzerinde kalan borda kaplamaları.

TORCH Pilli el lambası.

TORQUE Bir şaft veya dümen şaftını çevirmek için gerekli olan kuvvetler momenti,tork.

TORSION Burulma.Bir tork yada salınım nedeniyle bir cismin deforme olması.

TORT Yasa dışı hareket.

TOTAL LOSS ONLY Yalnız tam ziyada ödeme yapılır koşulu.

TOUCH AND GO Gemi karinasının deniz dibine değmesi ve geminin oturmadan yoluna devam etmesi.

TOUCH AND STAY Deniz poliçelerine konulan bu deyimle gemi yalnız seferle ilgili limanlara uğrayabilir,sapma yapamaz.

TOUCH THE GROUND Sığlıkta geminin hafif ve geçici olarak oturması.

TOW 1)Yedekte çekme. 2)Yedekte çekilen. 3)Oturan bir gemiyi kurtarmak amacıyla çekmek.

TOWAGE CLAUSE Belirli durumda,geminin başkasını yedeklemesi yada yedeklenmesi serbestisi verilmesi hususunda ta

TOW AHEAD Baştan çekmek,yedeklemek.

Page 76: SÖZLÜK

TOW ALONGSIDE Bordadan yedeğe almak.

TOW ASTERN Kıçtan yedeğe almak.

TOWING LIGHT Yedekleyenin yedekleme sırasında pruva direğine çektiği ek silyon feneri.

TOW LINE Yedekleme halatı.

TOXICATION Zehirleme

TOXIC EFFECT Zehirlenme

TRACK Pervane suyu.

TRACTIVE FORCE Kurtarma gemisinin yada romörkörün çekme kuvveti.

TRAJECTORY Meteorolojide herhangi bir cismin yer üzerinde seyri.

TRANSIT,MAKE Transite almak.

TRANSOM FLOORS 1)Tek pervaneli bir geminin pervane evinden yukarı doğru çıkan üçgen şeklinde çelik levhalar. 2)Ayna kıçda kıç bodoslama üzerine vurulan dö

TRANSOM FRAMES Ayna kıçda transom floor dan yükselen postalar.Tırhandil postaları.

TRANSOM PLATE Kıç yatırma levhası.

TRANSOM STERN Ayna kıç.

TRANSSHIP (TRANSSHIPMENT) Limbo.

TRANSVERSAL Enine,aykırı.

TRANSVERSE Isherwood sisteminde derin postalara denir.Devamlı olup döşeklerde intercoastal'lerin geçi

TRANSVERSE BULKHEAD Enine perde.

TRANSVERSE DEEP FRAMING Enine derin postalar.Bir tür gemi yapım yöntemi olan Isherwood biçiminde derin postalar.Devamlı olup dö

TRANSVERSE FRAMING Geminin ana yapısı,yakın mesafede yapılan aynı ölçüde postalarla temin edilen yapı şekli.

TRANSVERSE METACENTER Enine orta kesitte oluşan.

TRANSVERSES Gemiyi enine sağlamlaştırmak için dipte alabandadan alabandaya vurulan elemanlar.

TRANSVERSES,SPACING Tekne yapımında enine konulan elemanların arası,bırakılan ara.

TRANSVERSE STRESS Geminin veya bir elemanın enine yapısını bozmaya zorlayan kuvvet,gerilme.

TRANSVERSE THRUST Normale dikey olan itici kuvvet.Pervanenin sağa veya sola devrine göre geminin kıçını sa

TREAD Gemi omurgasının uzunluğu (dikeyler arası).

TRENCHING Özellikle pirinç yükünde havalandırma yöntemi.

TREND 1)Geminin baş kıç hattı ile üzerine yatılan demirin arasında kalan açı. 2)Sahil çizgisi.

TRIAL Tecrübe,deney.

TRIATIC STAY Karanfil.

TRIGGER UNIT Radarda yollanan dalgalar arasının eşit olmasını sağlayan açıp kapama,anahtar ünitesi.

TRIM Hap

TRIM IN GOOD İyi trimli.

TRIM LINE ANGLE Trim açısı.

TRIMMED Dengeli,düzgün,istifli,hap edilmiş.

TRIMMING İstifleme,düzeltme,ayarlama.

TRIM,OUT OF Trimi bozuk.

TRIP 1)Sefer. 2)Demiri fundo etmek.

TRIP,MAIDEN İlk sefer.

TRIPPING Demirin dipten kopması,salpa olması.

TRIPPING OF FLOORS Oturmadan ötürü döşeklerin yukarı kalkması.

TROPIC(S) Dönence.Ay yada güneşin görünen deviminde,gelip geri döndüğü yer yada daire.

TROPICAL Dönenceler arası.

TROPICAL CYCLONE Alçak enlemlerden,tropiklerden deniz üzerinde doğan meteorolojik depresyon.İlk önce batıya do

TROT Eşit aralıklarla atılmış şamandıra hattı.

TROUGH 1)İki dalga arası,çukur. 2)Siklonik fırtınalarda en düşük barometrik fırtına alanı. 3)Barometrede dü

TRUCK Direk tepesine konulan yuvarlak parça,direk şapkası.

TRUNK 1)Üstü kapanabilen altı geniş bir yere açılan,dört tarafı dikey duvarlarla kapalı dörtgen giri

TSUNAMI Korkunç tek dalga.

TUB Yükleme boşaltmada kullanılan kazan.

TUBE THICKNESS Boru et kalınlığı

TUCK Teknenin kıçında dip kaplamaların kıç kruza geldiği kısım.Kepçe,kruz.

TUCK A STRAND Halat dikişinde,kol ucunu halatın diğer kolu altından geçirmek,bastırmak.

TUFA Sünger taşı.

TUMBLE HOME Gemi bordalarının yukarıda,aşağıya nazaran içeri girmesi,daralması.Karnın şişik olması.

TUMBLER Demiri fundo etmek için zincir baklası üzerine konulan tırnak.Demir kaponu pimi.

TUNNEL Şaft tüneli.

TUNNEL ACCESS Tünel açıklığı.

TURBULENCE Karışıklık,girdap.

TURN 1)Halatın babaya tam sarılması,volta edilmesi. 2)Sıra (beklemede).

TURN A SHIP LONG ROUND Bir yere yanaşmak yada bir yeri dönmek için az dümen açısı ile büyük daire çizerek seyretmek,yol almak,hareket etmek.Harmanlamak.

TURNBUCKLE 1)Liftin uskuru. 2)Kurbacık.

TURN,FREE OF Sıra beklemeksizin.Astarya günlerinin,gemi limana varınca ve hazırsa derhal sayılmaya ba

Page 77: SÖZLÜK

TURNING A SHIP SHORT ROUND Olabildiği kadar gemi boyuna yakın dönmek.

TURNING BASIN Manevra yeri,alanı.

TURNING CENTER Devir merkezi.Dümen basıldığı zaman geminin üzerinde döndüğü kabul edilen nokta.Trime ba

TURNING CIRCLE Devir dairesi.Gemi tam yol giderken dümenin alabanda yapılmasında 360 derece dönerek çizdi

TURNING GEAR Makşneyi el kuvveti ile çevirebilmek için yapılmış donanım.tornaçark.

TURN IN REGULAR Düzenli sıra ile.Free of turn tersi.

TURN TO Başlamak.

TURN UP Halatı babaya volta edip bağlamak.

TURPENTINE Terebentin.Reçinenin damıtılması ile elde edilen saydam bir sıvı.

TWINE Katransız kınnap.

ULLAGE Aleç,tankda boş olan kısım

ULTIMATE STRENGHT Kopma kuvveti.

UMBRELLA Baca şapkası.

UMPIRE Hakem.

UNBALLAST Safrasını boşaltmak.

UNBEND 1)Fora etmek. 2)Zinciri demirden fora etmek. 3)Donanımı fora etmek.

UNCOIL Rodasını açmak.

UNDER INSURED Eksik,düşük sigortalı.

UNDERMANNED Eksik adamlı gemi.

UNDER PROTEST Bu deyim,bir hareket,ödeme veya imzada kullanıldığı zaman ilerde itiraz etme hakkının saklı tutuldu

UNDERSET 1)ters dip akıntısı. 2)Dalga çatlağı altında denize doğru dip akıntısı.

UNDER THE LEE Rüzgaraltı yer,barınak.

UNDERWATER BODY Geminin suya batmış olan kısmı.Karina.

UNDER WAY Su üzerinde yol alan tekne.Bağlı değil,durmayan.

UNDER WEIGH Demir kaldırma,yol almaya hazır hale gelme.

UNDERWRITE Sigorta etmek.

UNDERWRITER Sigortacı.

UNDOCK Havuzdan çıkma.

UNDULATION Dalgalanma

UNDULATORY Yanlara da hareket ederek aşağı yukarı dalgalanma.

UNION GEAR Çift bumba yük tellerinin tek kancaya bağlanması.Alevera donanım.

UNION HOOK Çift fırdöndülü,aneleli fırdöndülü yük kancası.

UNION PURCHASE Union gear.Her iki bumbanın yük telleri bir kancaya bağlanmıştır.

UNLASH Lashing'i çözmek.

UNLAY Halatın kollarını açmak.

UNMAST Direği sökmek,indirmek.

UNMOOR Şamandıra yada rıhtıma bağlı teknenin halatlarını mola etmek.

UNNAVIGABLE Gemi seyrine elverişli olmayan.

UNREEL Halat dolabı,kütük,tambur yada dram üzerindeki halatı laçka etmek,koyvermek.

UNREEV Halatı makaradan ayırmak,çözmek.

UNSEAMANLIKE Gemiciliğe yakışmaz halde.

UNSHIP 1)Gemiden çıkarmak. 2)Sökmek,fora etmek.

UNSTOWED İyi istif edilmemiş.

UNSTOWING İstifi bozmak.Yükün boşaltılması için sapana hazırlamak.

UNSTUD LINK Lokmasız bakla.

UP ANCHOR Vira demir.

UP AND DOWN Zincirin loçadan demire dik ve düz olması hali.

UP AND DOWN FALL Union purchase de sapanı ambara mayna veya vira eden yük teli.

UP KEEP Bakılma,koruma,tamir.

UPON THE HIGH SEA Açık denizde.

UPPER WORKS Freeboard güvertesi üstünde olan bütün yapılar.

UPSIDE Baş aşağı etmek.

UPSIDE DOWN,TO TURN Başaşağı etmek.Çevirmek.

UPWRIGHT 1)Geminin meyilsiz,dik durması. 2)Kereste yükünde alabandalara konulan babadalyalar.

UPSTREAM 1)Akıntıya karşı. 2)Nehrin yukarı kısmına doğru.

UPTAKE VENTILATOR Geminin dip bölmelerinden yapılan havalandırma.

UPTURN Alabora.

UPWARD CURRENT Yukarıya doğru olan hava ceryanı.

VACCINATE Aşılamak

VACCINE Aşı

VACUUM Vakum,boşluk.

VALUATION CLAUSE Hükmi tam ziya halinde sigortalı değerin tamir edilmiş gemi değeri olarak alınacağı hususunda deniz sigorta poliçelerine konulan kloz.

VALVE,BY PASS Geri akma valfi

Page 78: SÖZLÜK

VALVE,CHECK Geri döndürmez valf.

VALVE,CHEST Valf sandığı.Tanklardan,sintinelerden gelen borular,bu sandıktaki valfler sayesinde tulumbalara ba

VALVE,INLET Giriş valfi

VALVE,MASTER Bütün devrelerin bağlandığı ana valf.

VALVE,OUTLET Boşaltma valfi

VANG Bumba ablisi.Buna guy da denir.

VANG PURCHASE Abli palangası.

VARIABLE Kararsız hava.

VARNISH Cila,vernik.

VEE OUT Kaynak ağzı açmak.

VEER 1)Kaloma. 2)Rüzgar yönünün değişmesi.

VEER AND HAUL Halat virasında,almayınca boş koyup tekrar vira etmek.

VEERING Rüzgarın saat yelkovanı yönünde yön değiştirmesi.

VEER ROUND Tek yönde dönmek

VEGETABLE FATS Adi sıcaklıkta donan yağlara fat denir.Donmayanlara ise oil.

VEIL CLOUD Tül bulut.

VELOCITY Hız

VELOCITY OF TRANSLATION Fırtına merkezinin hareketinin hızı.

VENT Delik,ağız.Bir yerden kirli havanın çıkması,kaçması için konulmuş boru,menfez.

VENTILATOR Manika

VENT PIPE Hava çıkış (firar) borusu.

VENTURE Tehlikeli iş,kaybetme rizikosu olan iş.

VERGE Direk bedeni.

VERMIN DAMAGE Haşarat,fare hasarı.

VERTEX 1)Bir eğrinin en büyük noktası. 2)Büyük daire syrinde varılan en yüksek enlem. 3)Fırtına geçit çizgisi,izinin dönü

VERTICAL CENTER OF GRAVITY Ağırlık merkezi düşey konumu.

VESSEL OVERTAKEN Yetişilen gemi.

VESSEL OVERTAKING Yetişen gemi.

VICE Mengene

VICE BENCH Mengene tezgahı

VICTUALLING Kumanya,iaşe.

VIDEO AMPLIFIER Radarda alıcının son merhalesi.

VIGIA Seyir için tehlikeli olduğu rapor edilmiş fakat sörvey edilerek haritaya konulmamış,yeri belli olmayan tehlike.

VIOL BLOCK Karnıyarık bastika.

VIRTUAL CENTER OF GRAVITY Bumba ile kaldırılan bir yükün ağırlık merkezinin bumba cundasında olması gibi hareket halinde olan cisimlerin yarattı

VISCOSITY Akışkanlık.sıvının akmaya karşı gösterdiği direnç.

VISCOUS Akışkanlığı az.

VISOR Lumbuz siperliği,gölgeliği (yağmur,güneşe karşı).

VITRIOL Kibrit tuzu,göztaşı.

VOIDABLE CONTRACT İptali mümkün anlaşma.

VOLATILE Benzin gibi uçucu maddeler.

VOLUME Hacim

VOLUNTARY STRANDING Kaptanın gemisini bilerek,istekle,iradesiyle oturtması.

VORTEX 1)Tropikal devvar fırtınanın sayklon izinin merkezi. 2)Anafor,girdap.

VOYAGE CLAUSE Seferin başlangıç ve bitiş yerlerini tarif eden koşul.

V STERN Ayna kıç.

WAGES Gemi adamlarına ödenen ücret,yövmiyeler.

WAIST Geminin orta kısmı,beli.

WAIST ANCHOR Yedek göz demiri.

WAKE Hareket halindeki teknenin hemen kıçındaaki karışık su.Dümen suyu.

WAKE OF,IN THE ..........in peşinde.

WALL SIDED Dik,duvar gibi bordaları olan tekne.

WAREHOUSE Antrepo,ambar.

WARM AIR MASS Sıcak hava kütlesi.

WARPAGE Şifting hareketi

WARRENTED FREE OF Sigortacının belirtilmiş rizikolar sonucu oluşan hasardan sorumlu olmayacağı hususunda kesin ifade.

WARRENTED FREE OF FROM P/A Özel avarya hariç olarak taahhüt edilmiştir.

WARRANTIES,EXPRESS Açık,kesin özel teminatlar.

WARRANTIES,IMPLIED Zımmı teminatlar.Örneğin,geminin sefere elverişli olacağı yada alışılmış,belirli rotasından sapmayaca

WARRANTIES,INSTITUTE Tramp sefer yapan gemiler için sefer bölgesi,taşınacak yük gibi hususlar için konulan yasaklar.

WARRANTY OF LEGALITY Kira anlaşmalarına konulan bu koşul ile seferin yasal,kanuni olduğu ve yasal olarak yapılaca

WARRANTY OF SEAWORTHINESS Deniz sigortalarında zımmı teminatlardan biridir.

WASH 1)Üzerinde yol olan geminin başında yarılan sular. 2)Pervanenin oluşturduğu sular. 3)Küre

Page 79: SÖZLÜK

WASHED ASHORE Sahile atılmış,vurmuş.

WASHER Conta,rondela,pul,salmastra.

WASHING DOWN Güverteye dolan suların firengilerden dışarı çıkması.

WASH OVERBOARD Deniz almak,dalga yemek.Denizin alıp götürmesi.

WASH PLATE Çalkantı saçı.Tank içine konulan saç bölme.Swash plate.

WASH PORT Frengi.

WASH STRAKE Baş üstüne çullanan dalganın denize akması için konulan dalgalık.

WASTE Üstüpü

WASTE WATER Kirli su.

WATCH BELOW Vardiya dışı.İstirahat eden vardiya.

WATCH,CALL THE Watch,relieve the.

WATCH,RELIEVE THE Nöbet değiştirmek.

WATCH,TAKE OVER Vardiyayı teslim almak.

WATCH,TO HAVE Vardiya tutmak.

WATCH,TO KEEP Vardiya tutmak.

WATER BORNE Yüzen,yüzmekte olan.

WATER BORNE CLAUSE Sigorta poliçelerine konulan bu kloz ile yükün gemide bulunduğu zaman sigortalı olduğu anlamını ta

WATER COURSE Sintine su yolu.

WATER FRONT Deniz veya nehir kenarı.

WATER PLANE AREA Teknenin su hattı kesiti (alanı).

WATERTIGHT DIVISION Su geçmez bölme.

WATER WAYS Yalı kütüğü.

WAVE GUIDE Radarda vericiden çıkan yayını antene ulaştıran boru.

WAVESON Gemi battıktan sonra denizde yüzen eşyalar.

WAVE SUBDUER Başüstündeki dalgakıran.

WAX Mum.

WAY ASTERN Gerilemek.

WAY,HEAD İlerlemek.

WAY,STEERAGE Dümen dinleyecek kadar yol.

WAY,TO LOSE Yol kaybetmek

WEAPON Silah

WEAR AND TEAR Normal,mutad eskime,aşınma,yıpranma.

WEATHER,ADVERSE Kötü hava

WEATHER,BEATEN Fırtınaya tutulmuş

WEATHER BOUND fırtına nedeni ile bir yere sığınmış ve havanın kalmasını bekleyen gemi.

WEATHER,BREAKING Hava bozuyor

WEATHER EYE Havaya dikkat etmek.

WEATHER DETERIORATING Hava bozuyor.

WEATHER FINE NOW Hava açtı.

WEATHER GLASS Barometre

WEATHER GLEAM Rüzgarın sertleşeceği anlamına gelen,rüzgaar yönündeki ufukda anormal aydınlık.

WEATHER,GLOOMY Karanlık hava.

WEATHER PERMITTING CLAUSE Navlun anlaşmalarına konulan bu kloz ile hava nedeniyle çalışılmadığı takdirde bu günler astarya günleri olarak sayılacaktır.

WEATHER SETTLED Hava karar kıldı.

WEATHER SIDE Rüzgar üstü.

WEATHER STRENGHT Havanın sertliği.

WEATHER,SULTRY Sıkıntılı hava.

WEATHER VANE Pinel.Rüzgar yönünü gösteren döner ok.

WEATHER VARIABLE Değişebilir hava.

WEB Yapının,elemanın ortası,braketin dikey parçası.

WEB SLING Palet sapan.Branda palet.

WECON Whether entered in at customs or not - Gümrük işlemi yapılsın yada yapılmasın

WEDGE 1)Siğil,takoz. 2)İki depresyon arasında V şeklindeki yüksek basınç alanı.Kama.

WEEPING Çok az su sızdıran,terleyen,damlayan.

WEEVIL Buğday biti,tahıl kurdu.

WEIGHT,CONTENTS AND VALUE UNKNOWN Ağırlığı,içindeki ve değeri bilinmemekte.

WEIGHT,GROSS Daralı ağırlık.

WEIGHT,TO TAKE THE Boşunu alıp bindirmek.

WEIR Dalyan

WELD Kaynak yapmak.

WELDED SEAM Kaynak dikişi.

WELDING,ARC Elektrik kaynağı.

WELDING ROD Kaynak çubuğu.

Page 80: SÖZLÜK

WELDING,SPOT Nokta kaynağı.

WELDING,TACK Punta kaynağı.

WELDING TORCH Kaynak şaloması.

WELL Sintine kuyusu.

WHALE Balina.

WHEEL Dümen dolabına verilen isim.

WHELPS Dik ırgat bedeni yada vincin palamar babaları üzerine halatı iyi vira edebilmek için konulan ku

WHETHER IN BERTH OR NOT Bir kira anlaşmasına konulan bu deyim ile astarya günleri,gemi yükleme yada boşaltmaya hazır ise,yana

WHIP Piyan yapmak.

WHIRLPOOL Girdap,çevrinti.

WHISTLE Düdük.

WHISTLE,TO BLOW Düdük çekmek,çalmak.

WHITE CAPS Dalga tepesindeki çatlak.

WHITE HORSES Süratli dalgalar.Enginde köpüklü dalgalar.

WHITE LEAD Beyaz üstübeç.

WHITE ROCK Kireç.

WHITEWASH Badana.

WIBON Whether in berth or not - Yanaşmış yada yanaşmamış olsun.

WINCH GYPSY HEAD Vinç palamar babası,feneri.

WINCH,INBOARD Ambar üzerine kumanda eden bumbanın vinci.

WINCH,OUTBOARD Dışarı kumanda eden bumbanın vinci.

WINDAGE Bir geminin rüzgara maruz kalan kısmı.

WIND,ANABATIC İmbat,denizden karaya doğru esen rüzgar.

WIND CATCHER Wind chute.

WIND CHUTE Gemi hareket halinde iken rüzgarı kamara içine yöneltmek için kullanılan lumbuz manikası.

WIND, KATABATIC Meltem,karadan denize doğru esen rüzgar.

WINDLASS Irgat.

WINDLASS MAIN SPUR GEAR Irgat ana,düz dişlisi.

WIND SIDE Rüzgar üstü.

WIND SCOOPE Wind chute.

WIND,TO 1)Gemiyi çevirmek. 2)Romorkörün halatı mola edip gemiyi kafadan ,itmesi.

WING 1)Ambar yada gladora alabandası. 2)Yükü alabandaya istif etmek.

WINGING OUT Yükü ambarın alabandalarına koymak.

WIPON Whether in port or not - Limanda olsun yada olmasın.

WIRE,BARBED Dikenli tel.

WIRELESS Telsiz.

WIRE ROPE GRIP Tel halat keryesi.Tel halatları dikiş yapmadan birbirine bağlayan,kasa yapmakta kullanılan sıkı

WIRING Kablo şebekesi.

WITH AVERAGE Her türlü hususi avaryayı içine alan deniz sigorta poliçesi.

WITHDRAWAL OF CLASS Klasın geri alınması (Gemi sahibinin talebiyle),klasdan çıkma.

WITHDRAWAL OF SHIP Time charter da kira bedeli zamanında ödenmediği takdirde gemi sahibi gemisini geriye çekebilir.

WITHOUT PREJUDICE Lehte yada alehte etki altında kalmadan,haklarına dokunmaksızın,önceden var olan hakları bozmadan.Zarar ziyan kabul etmeksizin.Sorumluluk ve yükümlülük almadan.

WITHOUT PREJUDICE TO CHARTER Kaptan konişmentoyu imzalarken bu kaydı koyarsa charter party hakları korunmuş olur.

WOODEN GRATING Halat ızgarası.Güvertede halatın üzerine roda edildiği tahta ızgaralar.Halatın altındaki hava dola

WOOD PULP Kağıt hamuru odunu.

WORK 1)Geminin dış etkenlerle oynayan kısmı. 2)Yük oynaması.

WORKAWAY Çalışan gemi adamı.

WORKING DAYS Bir limanda,resmen tanınan tatil ve pazar günleri hariç,normal olarak iş yapılan günlerdir."Working days of 24 hours" deyimi normal 8 satt çalı

WORKING HATCH Kira anlaşmalarında bu deyim ambarın boşaltmada bitmediği,yüklemede tam yüklenmedi

WORKING PARTS İşleyen,hareketli kısımlar.

WORKING STRESS Bir halatın,parçanın yada bölümün dayanabileceği azami zor.

WORKING UP Sürati,zorlamayı yada verimi artırma.

WORKSHOP Atelye.

W/P Without prejudice.

WRACK 1)İnce uçuşan bulutlar. 2)Denizlerin sahile attığı yosun. 3)Dalda hareketi ile tahrip etmek.

WRENCH Somun anahtarı.İngiliz anahtarı.

WRENCH,SCREW Vida anahtarı.

WRING Aşırı güç ile bozmak,zorlamak.

W.W.D. weather working days.

W.W.S.H.EX. Weather working sunday holiday excepted - Hava müsadeli pazar,tatil hariç.

W.W.S.H.INC. Weather working sunday holiday included - hava müsadeli pazar tatil dahil.

X PLATES Radarda katod tüpüne konulmuş bu plakalarla elektronların yatay kontrolleri saYARN İplik,lif,flasa.

Page 81: SÖZLÜK

YAW Geminin rotasında giderken düştüğü yalpa sonucunda,sancak iskele rotasından çıkması ve bu YEAR OF GRACE Gemi klasında ilk özel muayene zamanının gemi sahibinin isteği üzerine uyularak 1 yıl uzatılması.YOUNG FAST ICE Yeri sabit buz.YOUNG FLOOD Kabarma akıntısının başlangıcı.Y PLATES Radarda katod tüpüne konulan bu plakalarla elektronların dikey hareketleri kontrol edilir.ZENITH Başucu.ZINC Tutya.Geminin bronz olan pervanesini vb. kimyasal etkilerden korumak amacıyla geminin kıç kepçe altına ve kıç kuruz etrafına konulan çinko,tutya parçaları,kimyasal iZONE FRIGID Buzlu bölge.ZONE TEMPERATE Ilımlı bölgeZONE TORRID Sıcak bölge.

Page 82: SÖZLÜK

gemiyi sigortacıya terkederek tam ziya teminatı ödenmesini istemesini ifade eden sigorta terimi.

ğini belirten deniz sigorta klozu.

ıt rulosu gibi yüklerin eksenlerinin kemerelere paralel olacak biçimde istiflenmesi.

ik öteme hareketinde (dalıp-çıkma,boy ekseni boyunca öteleme,yanal öteleme) gemi ile birlikte hareket etti

Page 83: SÖZLÜK

şladığı yer ile yeni rotasında aldı

ılamak üzere ve navluna mahsuben taşıtan tarafından ödenen para

ekli.Yatay hava hareketi.Herhangi bir meteorolojik elemanın (hava,nem,sıcaklık) yatay olarak iletimi.

neciklerini takiben indirilen dikey hattın omurgayı kesmesi.Kıç dikme.

i zaman süresi. 2)Yeni ve dolunay zamanı ile takip eden springtide yüksek su zamanı arasındaki fark.

Ay'ın en çok yükselim (meyil) zamanı ile takipeden günlük canlı yüksek su zamanı arasındaki fasıla.

Ay'ın yörüngesinde dünyaya en yakın noktası anı ile kabarma alçalmada palaktik etki arasındaki fark.

er bir deyimle Ay'ın transit zamanı ile kabarmanın oluşu arasındaki fark,gecikme.

ımı.Denizde beton,1 kısım çimento altı kısım kum çakıl olarak kullanılır.

ik durumlarda test edilmesi

ın.Basınç,sıcaklık ve nemi ile çevresindeki havadan farklı cephe.

Page 84: SÖZLÜK

ı olan direnci.Buna wind resistance da denir.

muhataralara benzeyen bütün muhataraları ifade eder.

acak kayıplara karşı sigorta şekli.

melerinde kullanılan deyim,bütün dedveyt

ucu noktasından geçen,ufku dikey olarak kesen,göksel büyük daire.Yükseklik dairesi.

lenmesinde ve pipo yapımında kullanılır.Özel yük olarak ta

şalot balinadan elde edilir.Parfüm sanayinde kullanılır.

ı iki defa sigorta edilmişse değer sahibi ikinci sigortacıdan,hasarı kar

en yıldızlarda,en fazla parlaklık ile en sönük durum arasındaki fark. 3)Sia.Bir gök cisminin merkezi tam ufuk üzerinde bulundu

Page 85: SÖZLÜK

ul ile sigortacılar gemi yüzer haalde iken hava nedeni ile kopan ve giden demir ve zincirin bulunması için gerekli olan masraflardan sorumlu olmayacakları ifade edilir.

i nedeniyle dipte taraması

eye takılması.Demir voltalı.

Sigorta poliçesinde kullanılan bu deyim ile ''poliçe müddeti içinde geminin tam ziya olmaması şartı'' ifade edilir.'return clause' için gerekli olan bir ko

ı açı.Buna angle of inclination da denir. 2)Ufkun açısal olarak alçalma değeri.

Kayma açısı.Dökme olarak yüklenen tahıl,kömür vb. yüklerin ambarda durumlarını koruyabileceği açı.

ğru arasındaki açı.

ru parçasının (yarıçap vektörü) birim zamanda taradığı açı.

ık sapması yada yıldızların yer değiştirmesi.

rultuları arasında kalan açının saniye biriminde de

ş arasındaki zaman farkı.

Page 86: SÖZLÜK

i arasındaki zaman farkı.365 gün 6 saat 13 dakika 53 saniye.

ınlarının buz kristallerinde kırılmasıyla olu

unu anlatmak için kullanılan meteorolojik bir deyim.

Apogee durumunda ortalama kabarma alçalma.Genellikle ortalama kabarma alçalmanın 0,8'idir.

kin günlük devinmeye göre belirlenmiş zaman.

kesi olan ve gemideki gözlemcinin gözleyebildi

an yalpa omurgası,dümen gibi parçaların genel adı.

letmeye sürekli kullanması için ayrılmış rıhtım.

şka yük partisinin gönderilenine,eksikli

ı hususunda varılan anlaşma.Tahkim ko

Page 87: SÖZLÜK

şvurularak çözülmesini tarafların kabul etti

an sis.Kutup deniz dumanı.

altma yerinde,her bakımdan hazır ve hazırlık mektubunu vermiş olduğu ifade edilir.

manın kısa deyimi.

ı anlamına kullanılan bir deyim.

Manyetik alanda çevirme anını Torque u ortadan kaldırmak için iki veya daha fazla pusula iğnesinin bir araya getirilmesi.

rultuları arasında kalan fark,kırılma.Yer atmosferinden geçerken gök cisminden gelen ı

Page 88: SÖZLÜK

ucu noktası) ve gök cimini birbirine birleştiren 3 büyük daire yayının gök küresinde olu

Deniz sigorta poliçelerinde kullanılan bu deyim sigortanın (rizikonun) geminin limana varması yüklemenin başlaması ile ba

ı basınç.Deniz seviyesinde ve 15 C sıcaklıkta bu basıncın değeri 1 atmosfer olarak belirtilir ve basınç birimi olarak kullanılr.(1 At. = 1,033 Kg/cm2)

ını tanımlayan bir terim.Yükselen ve alçalan hava akımları fazla olduğu zaman hava kararsız,akımların azlı

şulu.

in güverteye yüklenen yük yükleyicinin rizikosunda olduğu bu deyim ile belirtilir.Kayıp yükleyiciye aittir.

i ile ay yarıçapında meydana gelen değişim.Bu değ

Yarıçap büyümesi.Genellikle ay için söylenen bu deyim ayın görünen yarıçapı ile çizelgelerde verilen yarıçapı arasındaki farkı tanımlar.

in meyli kuzeyden güneye geçer.

ı ifade edilir.Hususi avarya dahil.

,kaya. 2)Akova.Demir memesinin suya değer durumda olması.

rafi konumu arasında ise intersept uzaktır.

1)Semt aynasının aynı olup merkez yerine çevreden pusula üzerine konulur. 2)Göksel yada yerel bir cismi dik olarak kesen daire.Zenit ve Nadir den geçen büyük daire,semt dairesi.

zamanı ile girilince güney açısı,semt bulunur.

i alınan gök cisminin semtini almak için kullanılan ve pusula üzerine konulan prizma ve aynalardan oluşan semt aynası.

Page 89: SÖZLÜK

ına dair gemi simsarı tarafından verilen not.

inde ödenecek navlun.Pişmanlık navlunu.

mento için tanzim edilen ek mektup,zeyilname.

ı rücu için gerekli tedbirleri almayı taahhüt edeceğini şart koşan kloz.

Dengeli dümen.Bu tip dümende yelpazenin önünde meydana gelen basınç,sonunda meydana gelen basınca eşit oldu

ekilde durmasını sağlayan demir bedenindeki çelik kelepçe ve kilidi,fi

i yük kapasitesi (hacmi).Bu kapasite ambarın ambar döşemesinden,kemerenin alt kenarına ve kar

ması,ABD ve Kanada dan yapılacak tahıl yüklemesi için kullanılmaktadır.

emesi ve hakların verilmesi anlamına kullanılıyorsa da eskiden etin çıkmadığı günlere denirdi.

lık.Esen rüzgarlar üstünde karışık,çatlak denizler meydana getirir. 2)45 derece kuzey enleminde,0 derece C sıcaklıkta 29,53 pus veya 750,076 mm. civaya e

erler büyük önem taşır.

Hem sıcaklık hem de basınçla grafikal kayıt yapan alet.Termometreli,yazıcı barometre.

yaya,yüke bilerek yapılan zarar,ziyan.

havuz. 2)Denizin kayalar arasına giren kısmı.

ambaların üstüne çekilen veya çeşitli işlerde kullanılan ağaç veya madeni çubuklar. 3)2-4 pus kalınlı

Page 90: SÖZLÜK

in genişliği,derinliğinden az olmayan bölme,yer.

riler arasına çekilen ve gemi alabandalarının çökmesini önleyen,omurga hattına dikey,güverteyi üstünde ta

ebent. Built T-Yapma T profil. Bulb angle-Balblı eşit dallı kö

rayabilir.Genellikle bu tür taneler kızışmaya elveri

ü iyi durumda yüklendi - Shipped in apparent good condition" yazılmalıdır.İ

ü kısım yer,yuva.

ilmek,bükülmek. 3)Dönemeç (nehirlerde).

ı geçemiyen gemi. 2)Dokda oturan bir geminin suların yükselmasinin az olması nedeniyle hareket edememesi.

i yer,demir yeri. 2)Demirli bir geminin salabilece

ise yapılan navlun anlaşmasına "Berth charter-Ba

ul ile,astarya günleri,gemi yerine gelmedikçe,sayılmayacağı ifade edilir.

Dünyanın ekvatordaki çapı 6377397 mil,kutuplardaki çapı 6356079 mil olarak hesaplanmıştır.Buna göre basıklık (Compression) 1/299,2 dir.

bodoslamayı kestiği nokta ile,kıçta dümen rodu ekseninden (dümen dönme ekseni) geçen dikeyler arasındaki mesafedir.

1)Sintine.Double bottom'ın kenar saçı (margin plate) ile gaset saçı arasında kalan kısımdır. 2)Varil yada fıçının çevresinin en geni

Page 91: SÖZLÜK

Sintine süzgeci.Sintine suları basılırken yabancı maddelerin boru donanımına ve oradan tulumbaya geçmemesi için alıcı a

unu ifade ederek yükü ilgilisi namına yükleyen tarafından tanzim edilen imzalı evrak. 2)Rizikosu kendisine ait olmak üzere yüklenen yük için kaptan yada acentası tarafından tanzim edilen imzalı belge.

altılan yüklerin cinsi,orijini,miktarını ve değeri için gümrüğ

lık dairesi tarafından kaptana verilen tıbbi sertifika.Bu sertifikada liman ve gemi personelinin sağlık durumu bildirilir.Sari hastalı

ine dair verilen belge.Konişmento ta

inden yada hazır olmadığından yükü taşıyıcının nezaretine bırakması halinde tanzim edilir.

ında bill of entry yapılamazsa bill of sight,muayene senedi tanzim edilir.Sonra yeterli bilgi alınabildi

1)Rüsum ödenmesi gerekli olmayan yedek parça vb. gibi yüklerin rüsum ödenmeden gemiye alınması yetkisini veren belge. 2)Kumanya bildirisi,beyannamesi.

Bir acente veya kumpanya tarafından poliçe hazırlanıncaya kadar geçerli olmak üzere yapılan ön anlaşma.

Fazla miktarda zift ihtiva eden boyalar.Madenler üzerinde etkisi olmayıp su geçirmez,elastiki ve dayanıklıdır.

eklinde yapılan taşlar.Bunlara kason da denir. 4)Makine gövdesi.

Page 92: SÖZLÜK

lanması için yapılan halka veya kilitlere denir.

eli kısmı açılarak makara diline oturtulur ve mente

bulunan bir parti yük için gemi güverte zabiti tarafından verilen alındı,makbuz.Bu sonra Mate's Receipt olur.

acak (boya,temizlik) gemi adamlarının kullandığı,ayarlanabilir tahta oturak.

lı olarak) çekme kuvveti için kullanılan bir deyim.Yakla

ratmaması için loça altına vurulan dablin saç,yastık saçı

Page 93: SÖZLÜK

ğu takdirde gemi için "Have a bone in her teeth-Di

ğrileri. 2)Bonjean moment eğrileri.

maya esas olan ön anlaşma.Anlaşma taslağı.Ta

1)Bumba. 2)Denize dökülen akaryakıtı sürükleyerek temizlemek için yada bir yerde durdurmak için kullanılan yüzer engelleyiciler,sınırlandırıcılar (oil boom).

ı çember.Buna Spider Band da denir

arı kumanda edeni.Buna Shore Boom da denir.

in azalmasından dolayı bazı nehirlerde kabarma alçalma önünde giden aşırı derecede kabarma alçalma dalgası.Severn,Seine,Trent ve Ganj nehirlerinde görülür. 2)Silindir çapı,silah çapı. 3)Delik. 4)Burgu,matkap.

Şaftın,pervane evinde çıktığı yer. 3)Magnetik pusulada mıknatısın oturdu

maların,hem yükleme hem de boşaltma limanlarında uygulanaca

1)Geminin dibi,karinası,omurga ile sintine dönümü arasında kalan saçlar. 2)Geminin su altında kalan bütün saçları için de kullanılır. 3)Geminin milliyeti.

ekilde eğriler üzerine dağıtıldığı gibi filikada bulunan su,ayaklarıda ıslatmamı

ılık gösterip,seferi tamamlamak için deniz ödüncü almak.Gemi ipote

yapıldığında ödemenin yapılacağ

an su tabakası.Bu tabaka hemen hemen gemi ile aynı hıza sahiptir.

in Bergen,Hong Kong,Rio de Janeiro vb.Bu limanlardan yapılan yüklemeler mevsimlere bağlıdır.

üsü. 2)Pruvadan 45 derece sancak,iskele açıklık,baş omuzluk. 3)Kilidin bükülmü

ında,halat çımasına yapılan bağ.Üzerine yük binince dayanıklı,bo

eklinde madeni levha.Genellikle kemere ile postaların birbirine ba

tiren demir veya çelik levha.Dayanak ve kuvvetlendirici olarak kullanılır.Bayrak.

Page 94: SÖZLÜK

ında poliçe hükümsüz olur.

1)Yükün kendi kusurlarından dolayı akma,kırılma muafiyeti.Bu durumda geminin kusuru olmaması lazımdır. 2)İstif kaybı. 3)Kopma.

Charter Party'ye veya deniz sigorta poliçelerine geminin bozulması ile ilgili konulan koşullar.

Demir üzerinde bir teknenin,rüzgar veya kabarma alçalma etkisi ile,rüzgarın yada kabarma alçalmanın ters omuzluğ

Deniz sigorta poliçelerinde konulan bu tekne klozu ile gemi fiilen veya hükmen tam ziya haline geldiğinde,sigorta bedelinin,tamir edilmi

lama halatı,koltuk. 3)Geminin dalgalara baş vermesi,dalgaların geldi

Teknenin iskeleden yada rıhtımdan gönder yada koltuk üstüne manevra yaparak avara etmesi,ayrılması.

üs levhası,baş yatırması levhası.

i parlaklık.

utmada kullanılan donmayan sıvı. 2)Kazan suyunu bo

un da eklenebilir.

Page 95: SÖZLÜK

latmak için tank içine yapılan menfezli,sızdırır perde.

Mantilya bosa zinciri.Chain preventers.Bumba istenilen duruma getirildikten sonra,mantilyaya bağlı olan bu zincir ile güvertedeki mapaya kilitlenir ve bumba bu durumunu korumu

Bumbaların sabit mantilya halatını güverteye kilitleyebilmek için kullanılan mantilya müteharrik çıması.

malarına,geminin taraflara teslimi sırasında,gemideki mevcut yakıtın nasıl hesaba alınacağı hususunda konulan kloz,hüküm.

ı ile içinde buşunduğu sıvının yukarı itiş

Yedek yüzücülük.Geminin su geçmez güvertesini yeterince yük hattı üzerinde tutabilen yedek,ihtiyat yüzücülük.Bkz:Freeboard.

i insanlar için yüzdürücülük temin eder.Pirinç,bakır veya sarı dan yapılır.

ıma kapasitesi.Merchant Shipping Act'e göre net register ton'dur.

ey düzlemlerle kesilmesiyle elde edilen hatlar.Batok hatları.

kiyi gösteren bir tablodur.Arkası rüzgara dönük olan bir kişinin sol eli yönündeki basınç sa

spiralya.Güverte altındaki yerleri aydınlatmak için güvertelere açılan lumbuzlar.Kalın,kırılmaz camlar kullanılır.

a bükümlü üç adet yoma bükümü halatın hep birden sola bükülmesi ile olu

aatında kullanılan beton bloklar. 3)Duba. 4)Kuru havuzların kapa

Page 96: SÖZLÜK

u.Balık sırtı. 2)Küçük dok. 3)Havuz kapağının oturduğu çene.

aft,eksantrik mili.Dizel motorlarındaki yanma havası girişi,ekzost,yakıt ve ilk hareket valflarına kumanda eden kem'leri ihtiva eden

şmayı feshedebileceği hakkı kabul edilmi

mada belirtilen tarihde hazır olmaması halinde yük sahibinin yada kiracının anlaşmayı feshedebilece

şi. T.T.K.:972

altılmak üzere yüklenen yük.

Page 97: SÖZLÜK

Kemere praçolu çelikleri.Öksüz kemere.Fazla kuvvetlendirilmesi istenen yerlere konulan baş kıç görderleri.Ambar ağ

Marangoz bosası.Çelik tel halatları bosalamakta kullanılan bu bosada çelik tel halatın çapına uygun bir yuva ve tel halatı sıkı

unlu el iskandili ile iskandil etmek. 3)Fırlatmak,atmak.

ını istenilen yöne çevirmek. 2)Geminin dökme demir yada çelikden yapılan kısımları.

(C.R.T.)Radarda saniyenin milyonda biri kadar bir zamanda giden,gelen dalgalar arasındaki farkı ölçen lamba,ekran.Görüntü tübü.Katod tüpü.

kan zerreciklerinin basınçlarının suyun buharla

habbecikleri aniden patlayarak malzemenin yenmesine sebep olurlar.Pervane verimi ve sevk açısından çok önemli bir olaydır.Pervane kanatlarında ve santrifuj pompa kanatlarında olu

itli model pervanelerin kavitasyonlu ve kavitasyonsuz hallerde açık su pervane deneylerini yapabilen bir deney ünitesi.

Tekne yapımında double bottom'ın hücrelere,göz göz ayrılması.Küçük bölmeler halinde yapılması.

ey düzlem.Su hatları planında (üstten görünüş) geminin başından kıçına uzanan çizgi.

ırlık) merkezi.Suyun gemiyi,kaldırma kuvvetinin uygulandığı nokta. C.B.

ırlık (alan) merkezi.Geminin meyil ve trim yapma merkezi. C.F.

rizikosu primi için gemi sahibi ile kiracılar arasındaki ilişkileri düzenliyen koşul.

Page 98: SÖZLÜK

unun sona ermesi koşulu kabul edilmi

eklinde profil.

ği hususunda konulan kloz.Gider ko

u zamanlardaki derinlik yada onun hemen altındaki derinlik.Harita derinliği.

Time Charter'ın aynı olup aylık istihkak yerine götürü bir ücret ödenir.Götürü navlun kira anlaşması.

ını ifade eder.

Günlük zaman.standart ortalama zamanda gece yarısından,gece yarısına kadar olan zaman,gün.

i arasında kalan zaman.Ülke zamanı.

arması yada kararması.Sivil tan.

Page 99: SÖZLÜK

in:avarya raporu,seyir jurnali sureti,tutanaklar vb.

1)Kerye,mandal,kilit,mengene. 2)Levha yükleri kaldırmak için kullanılan kıskaç. 3)Bir yanaklı bastika.

u ekvatorda ve kutupda dünyamızın çapı ve basıklık rakamları.Ekvatorda çap : 20,926.348 kadem,kutupta çap : 20,855.233 kadem.Basıklık : 1/294,3.

erlendirme.Klas'ın alınması,yaptırılması zorunlu de

kurallara göre geminin yapılması ve durumunu koruması halinde gemiye verilen sınıf.Örne

ğa karşı kullanılan örtü.

erh ihtiva etmezse clean'dir. 2)Patenta clean denilince tatminkardır. 3)Gemi karinası clean denilince deniz yaratıklarından ve yosundan temiz demektir.

4)Neta,ıskarça,iyi demir tutan güvenilir demir yeri. 5)Charter party clean denilince navlundan herhangi bir komisyon indirimi olmadı

iklik yapılmadığı anlamına kullanılmaktadır.

şka bir gemi ile çatışmayacağı neta demir yeri.

Neta günler.Yükleme limanında umulan hazır olma tarihin ihbarında,bildirilmesinde,ilk ve son günlerin saptanmış zamana eklenmiyece

1)Birbiri üzerine binen veya çapariz alan halat veya demir zincirlerinin açılması,neta edilmesi. 2)Zincirlerin birbirine çapariz vermemesi.

ğıdı alınması. 3)İki yer yada nokta arasındaki açıklık,aralık,bo

1)Koç boynuzu. 2)Cunda bastikası. 3)Sürme iskelelerde yürüyenlerin kaymaması için üzerlerine vurulan durdurucular. 4)Havuzda,kızakda bulunan gemilere vurulan payandalar için gemi bordasına vurulan si

tiren parça.Çektirme köşebendi.

alilelerinin beher enine ve ekine denir.Bayrakların büyüklükleri genellikle sahip oldukları yaprakların adedi ile anlatılır.Üç yapraklı,be

Page 100: SÖZLÜK

1)Tehlike zamanında gemiyi iyi idare edebilmek veya saldırmak için geçici olarak demir atmak. 2)Gemiyi demir üzerinde saldırmak.

ında,demiri askıda tutabilmek için demir loçası gerisinden uzatılan yan mataforası.

Güverte,ambar veya borda reflektörleri.Aydınlatma için bir tas içinde kullanılan ampul grupları

ı kontrol edilmelidir.Çıkardığı gaz (Marsh gas) patlamaya neden olabilir.

Demiri gözden çıkarmak.Salya etmek,demiri bosa ile askıda tutmak,demirlemek için demiri hazırlamak.

ki.Balya hacminin dedveyte bölünmesi ile elde edilir.

in yakıt tankı ile kamara,makine dairesi,su tankı arasında bırakılan boşluk,bölme.

Bir optik cihazın optik parçalarının tam hattında olması.Optik ekseni ayarlama.Herhangi bir ölçme aleti dürbün yada foto

Sekstantda,teleskopun optikal ekseninin sekstant düzlemine paralel olmamasından doğan hata.

ru belirli mesafede bir çatışma perdesi yapmak zorundadır.Gemi ba

Page 101: SÖZLÜK

1)Güverte merdiveni.Gemide bir güverteden bir güverteye inen merdiven. 2)Kamaradan güverteye açılan kapı ağzı.

ıyan ve mıknatısi olmayan bir madenden yapılan ve düşey durumda durması için çemberlerle (yalpalık) sehpaya ba

şamandırası.

tırma. 2)Hasar tazmini. 3)Pusula düzeltmesi.

eri tamamlamak için gerekli olan miktar. 2)Gemiyi donatmak için gerekli olan para. 3)Gemi mürettebatı.

ğine çekilir.

ı.Ekvatordan geçen çap ile kutuplardan geçen çapın birbirine oranı: 1/297'dir. 2)Sıkıştırma,kompresyon.

i bilgiyi saklamak,vermemek.

un ve çinko genellikle böyle dökme olarak yüklenir.

ı hakkında verilen karar.

şte rastlanır

iminde demirli gemilerin salacak alanı olmayan demir yeri. 2)Kapasitesi yeterli olmadı

le herhangi bir gezegenin aynı hizada ve aynı yanda bulundu

Page 102: SÖZLÜK

ları için donatanların mı,yoksa kiracıların mı acentelerine yollanacağı,anlaşmaya bu kloz ile konulur.

kıç hattı üzerinde olmaması yada geminin sancak,iskele parçalarının eşit yapılmaması nedeni ile manyetik pusulada olu

ı yapılan sigorta poliçesi.Gemi havuzlanınca da kullanılır.

er bir deyimle kurtarılmasında yarar umulmayan kazazede gemi yada yükün,e

Hasarlı yüklerin tamamen kayıpları kaçınılmaz olması nedeni ile fiilen makul olarak terkedilmesi yada kurtarılarak eski haline getirilmesi ve belli olan varma yerine varması için gerekli olan masraflar yüklerin de

acak hasarların ödeneceği kabul edilir.

ızları,makina kaportaları gibi açıklıklar hariç olmak üzere,gemi boyunca sürekli olarak devam eden güverteler.

Devamlı sörvey.Gemi klas kurumlarının 4 senelik özel sörveyleri için uyguladıkları yöntem.Örneğin her sene %25 makine sörveyi gibi.Bu yöntemle,4 sene sonra yapılacak makine sörveyi için makine tamamen sörvey edilmi

ı zamanın bitiminde belirli bir zaman daha sigortasının devamı sa

inde fıçı,varil gibi yükler arasında kalan boşluk.

Sigorta hamilinin bir ziyanın tamamını yada bir kısmını ödemesi yada ödeme mükellefiyeti,zorunluluğu.

a.Cable holder.Clamping.Chain controller.Bow stopper.Göz demiri loçalarının biraz gerisinde,demir loçası ile zincir loçası arasında bulunan ve zincir baklalarını içine alacak

Sıcaklık,basınç nedeni ile havanın yükselip alçalması.devir daim ve intikal.Dikey hava akımı.

muru.Tropikal bölgelerde ısınarak yukarı yükselen nemli havanın yoğunlaşması.

masında yüklemenin bitiminden sonra geminin uygun hızla varış limanına gideceği koşulu.Bu deyim "With all reasonable speed-Bütün makul hızla" halindede olabilir.

Bir markator haritasında rhumb line rotasından büyük daire rotasına geçilirken veya ters durumda ortaya çıkan fark.

mentoya " Not responsible for loss of weight through evaporation or for deterioration through inherent vice of properties - Buharla

amandıralar üzerine konulan metal yansıtıcı,reflektör.

Pusuladaki deviation ve meyil hatalarını düzeltmek için pusulada kullanılan mıknatıs çubukları.

an elektrik akımının madeni yemesi,oyması,a

Page 103: SÖZLÜK

er bir deyimle yük bedeli,navlun ve sigorta priminin satıcıya ait oldu

şan hat.

altmak büyük dikkat isteyen bir yüktür.Yüklerken yangın söndürücü donanımlar hazırlanmalıdır.Ya

ı zaman her taraf iyice kapatılarak yangının hava ile olan teması kesilmelidir.Yangını söndürmek için devamlı stim kullanılmalı,su kullanılmamalıdır.

1)Çene hattı ile su hattı arasında kalan kısım.Kıç kıvrımı,kuruz,kepçe. 2)Sayaç.Devir sayısı (torna) göstergesi.

şullar.Poliçe buna göre yapılır.

ik. 2)Gemi havuzda iken gemi bordasını boyama işlerinde kullanılan iskele. 3)Kalastra.

ka tekneye yada ters durumda transit durumda bırakıldı

ı yada yük istifi nedeniyle zayıf dengeli (small stability) gemi. 2)Pistonlardan gelen hareketi şafta ileten kol.

. 2)Nehirin kısa kolu. 3)Gümrük kurulacak kadar önemli olmayan sahil kasabası.

1)Batık bir cismi,dört kollu bir (grapnel) demir ile deniz dibini tarayarak aramak. 2)Basınç altında bir metalin devamlı ve yava

Page 104: SÖZLÜK

ği tehlikeli yükleme hali.

langıç dengesini kaybettiği an.

it olması hali. 2)Makine devrinin gemi titreşimine sinkronize olduğu an.

ması.Çapariz olması.

rultucu momente dayanan ve herhangi bir depasmanda dengeyi gösteren diagramatik e

lamak için kullanılan çelik kelepçe.Kerye.

1)Rüzgarın ters yönünde giden dalgalar. 2)Ayrı ayrı yönlere hareket halinde olan denizlerin karışımı.

i en çok mesafe.

ğlar. 2)Bumba yastığı,ayağı.Çatal puntal. 3)Yarımay ıskarmoz. 4)Payanda (havuzda).

i tarihler kadar hak verilmesine karşılık kiracıların geminin geç kaldı

ek ve gök gürültülü olup koyu görünüşlüdür.

imet prensibine göre,bir sıvı içersine batmış bir cisim bu sıvı tarafından sıvı içersine batmı

ittir.Su kesimine karşılık çizilmiş deplasman e

risi olarak bilinir.Su hattı alan merkezi geminin boy istikametinde yapaca

risi arasındaki farklar gemi boyunca çizilirse yük eğrisi elde edilir.

ik süratlerde seyretmesi halinde sudan görecekleri dirençlerde değişik olacaktır.Genellikle sürtünme direnci ve viskoz direnç diye iki kısımda hesaplanan bu dirençlerin toplamının hıza kar

itli meyil açılarındaki statik stabilitesini gösterir.Yatay eksende meyil açıları,dü

risi.Geminin paralel olarak bir pus batması için deplasman artışıdır.

rultudaki mevkii olup genellikle KB simgesi ile gösterilir.Diğer bir deyişle sephiye merkezinin omurgadan olan yüksekli

ırlıkların parabol veya trapez tarzında çizilmesi ve bunun üzerine konum

in eski yeni farkı gibi.

ü zaman yüksek su yüksekliği. 2)Sürme iskele verebilmek için vardavele ve puntellerin kaldırılabilir portatif olması.

langıç durumundan sonra değişmelere uğ

Page 105: SÖZLÜK

ı.Bu deyim kaptan tarafından gemi adamı için verilen olumsuz raporu ifade eder.

tırmak için kullanılan küçük ağaçlar. 2)Gemi postalarına içerden vurulan ba

i hakkında sigorta poliçelerine konulan koşul.Bu ko

kileri nedeniyle,etkiyen ve bu hareketleri önlemeye,azaltmaya çalı

Filika mataforalarında askıda bulunan filikaların mataforalara dayanıp yada çarparak hasara uğramaması için mataforalar arasında filika küpe

u yükselme.Dip veya karina kalkımı.

ı levhası (sheer strake) ve postalarla güvertede birleşen ve güverte saçlarından daha kalın saç levhalar,boyuna levha kiri

Gök cisminin meyli,yükselimi.Gök cisminin,gök küresinde ekvator düzlemine göre açısal uzaklığı.Başka bir deyimle gök cisimlerinin gök küresindeki enlemleri.

ikliklerden dolayı kabarma alçalma yükseklik ve aralarında olan değ

li olmayan yerlerin çıkarılması.

ma perdesi gibi ek kuvvetlenme isteyen yerlerde postaların arasına konulan derin postalar.

Page 106: SÖZLÜK

altmada tartı üzerinden ödeneceği kabul edilir.

1)Teslim. 2)Kurtarmada,gemi kurtarıldıktan sonra kabul edilebilir durumda ise,geminin sahibine teslim edilmesi. 3)Yükün ambara girmesi (The grain delivers into the hold-Hububat ambara giriyor,dökülüyor gibi). 4)Verici a

ılan günlerin (Laydays-astarya günleri) aşılması ve bunu için verilen tazminat

ı yükün alıcısından alınan para için verilen teminat akçesi makbuzu.

ük barometrik basınç alanı.

ı bulmak için ufuk ile cisim arasındaki açı ve gözlemcinin yüksekliği arasındaki formül.

altmada kazanılan zaman.Dispeç. 4)Avarya bölüştürülmesi.

levha,bağ levhası.

güverte arasına konulan saç levha.

inden geçen yatay düzlemi ile görünen ufuk arasındaki açı. 2)Bayrağı kısa mesafede selam yada i

eyin yerine tam sürülmeyip yarıda bırakılması.

ekilde hareket ederler.

Page 107: SÖZLÜK

eri üzerine hangi ek sigortalara izin verileceği belirtilir.

Acenta tarafından yapılan masraflardan hemeh hemen bir kural olarak %2,5 komisyon alınır.

İbra etmek. 4)İşten çıkarmak.

ı suyun hacmi,miktarı.Ton geminin ve içindekilerinin ağırlığıdır.Hacim ise geminin batan kısmının hacmidir.Di

letme müteahhidi.Kendisinin olmayan bir gemiyi kendi adına yada kaptan marifetiyle işleten kimse.T.T.K.:980-981

ı takdirde talep edilecek ek navlun.

ük navlunla yük alınması.

ık sapması nedeniyle gök cisminin konumunda olan görünen yanlı

u zahiri yay.Güneşin gökküresinde bir gün boyunca çizdi

bükeyde çizdiği daire.

ere günde bir defa varılan kabarma alçalma unsurları.

kin herhangi bir gök cisminden yerin merkezine ve yeryüzündeki bir gözlemciye bakan iki doğrultu arasındaki açı.

ledensonra 16:00 ya kadar düşmesi ve 22:00 ye kadar yükselmesi,sabah 04:00 e kadar dü

er sigortalılar için hükümsüz kalmamasını temin eden kloz,ko

er bir anlamıda geminin hareketine izin veren resmi belge.

Geminin havuzlanmasında,altından sular çekildikçe gemi bünyesinde meydana gelen stres.

in bir fener yada burun) ne kadar açık geçilebilece

Page 108: SÖZLÜK

malarında navlunun tartı esası üzerinden ödenmesi şartı.

1)Demirin deniz dibinde taraması. 2)Seyirde gemi süratinin pervane süratinden daha fazla olması halinde aradaki fark. 3)Geminin üzerinde yol varken,dümen basıldı

ırlıklar.

çekmek,balık tutmak. 4)Baca çekmesi.

i yada firma.Muhatap,ödemek zorunda olan.

ru deniz dibini taraması. 2)Demirde yeterli kaloma olmaması nedeniyle demirin taraması.

an akıntı. 3)Akıntı boyunca sürüklenmek. 4)Delikle saplama arasındaki çap farkı.

ğlanarak kurşun kısmının deniz dibine bırakılması.

eri üzerinden (veya düşük) geminin kıymeti kabul edilir.Di

Bir kabarma alçalma sürecinde alçak su düzeyinden yüksek su düzeyine gelene kadar geçen zaman yada tersi.

Page 109: SÖZLÜK

ı.Bu notu imzanın yanına koyan ilerde itiiraz hakkına veya düzelrme olana

1)Halatı az laçka ederek halat üzerindeki binmeyi,gerilmeyi azaltmak. 2)Dümen açısını azaltmak gemi başının geliş

Eksantrik.Merkezi etrafında olmayan fakat ekseni etrafında dönen daire yada makara mili.

Silindir içinde stimin hacmini artırmaya ait zamanı saptamaya özgü valf.Buna göre stimin giriş zamanı ve kesme kapama zamanı saptanır ve sınırlandırılır.

in görünen yörünge düzlemi.Yerin merkezinden geçen sabit bir düzlem olup,bu düzlemin gök küresi ile ara kesiti olan büyük daireye denir.

1)Girdap,anafor. 2)Rüzgar yada tozun girdap gibi dönmesi. 3)Kabarma alçalmada ters yönde akan akıntı.

er hesap metodlarıyla elde edilen ve dümen,takıntılar ve pervane olmaksızın teknenin su içinde ilerleyebilmesi için gerekli güç.

in kazan verimi:%65-70,makine verimi:%90,bir makinenin stim verimi:%20-30,pervane verimi:%60 civarındadır.

an denizin yüzey hareketi rüzgar yönüne göre 45 derecedir.

ğinde ve arasındaki azalmalar ve ço

altmada kiracıların emirlerine uyacağı hususunda koş

ği miı olarak seyir.Dayanma.

an halatlar için kullanılır.

ş saat açıları,ortalama güneş ile gerçek güne

Page 110: SÖZLÜK

lkbahar ve sonbahar başlangıçları.

aft yolu ile geminin en alt yerlerinden tehlike anında kurtulabilmek için bir adam çıkabilecek büyüklükte yapılmı

olan kompartımanların tahliyesi). 2)Gemiyi terketmek.

erler.Kutuplar arası yarıçap 20,853.375 kadem.Ekvator da 20,922.932 kademdir.Kompresyon,basıklık 1/300 dür.

stisna muhataralar.Act of God (Allahtan gelen) force mejeur (mücbir sebep,önlenemeyen hal),public enemies (savaş

mentolarda gemiyi bazı sorumluluklardan kurtaran kloz.

erinin tam gösterilmemesi sonucu bazı rizikolara kar

şul.

ında sıcaklık nedeniyle hacimde olacak değişikliği önlemek için yedek mal ta

mak (fırtına vb.).

i bu kloz anlaşmanın bitiminde geminin anla

ekilde belirtilen teminatlar.

altma,tekrar yükleme yada aktarma vb. durumlar için devamlı küver,teminat altına alınır.

i olmayacağının kısa yazılışı.Diğer bir deyimle yükleme,bo

altma masrafları ile ilişiği olmayacağı nın kısa yazılı

altma masrafları ile bir ilişiği olmayacağı nın kısa yazılı

Roterdam da teslim (örnek).Roterdam da,malı satın alan tarafından kiralanan gemi adı belirtilerek bu gemide teslim (örnek).

Page 111: SÖZLÜK

ebentler.Alın köşebentleri.

ebenti gibi aynı amaçla kullanılmak için kuşaklar,kirişler iç kenarları boyunca donatılır

tirmek için kullanılan levha parça.En çok diamond plate ve half diamond plate

ı zaman ortaya çıkan değerdir.Pervane şaftında 6,tekne saçında 4 1/2 , piston rodlarında 12 dir.

olan bir halatın,bir kangalı,bir sırası. 2)Roda etmek (gambasız,çaparizsiz).

un çerçevesi. 2)Kıç kepçe.

er faktörlerin etkisi ile madenin sağlamlığının azalması,metal yorgunlu

ıyan ve adamlarının yüke göstermeleri gereken özende yaptıkları kusur.

Page 112: SÖZLÜK

tirme.Saç yada kaplama kenarlarının düz bir düzey meydana getirmek üzere yan yana konulması. 2)Borda kaplamalarının postalara ba

turan bitkisel halat. 2)Kol sayısı üç koldan fazla olan halatlarda ortada olu

memesi için masa kenarlarına konan çıtalar

vardavele,puntel,korkuluk.

Son çap.Gemi,dümen alabanda yapılarak döndürülürse çizilen dairesel yörüngenin çapı.

in muhripler,yolcu gemileri vb.

ınırken iyi havalandırılmalı.

tirme parçaları,takım.

i ve bunların özetini ve esaslarını gösteren mektup.

Page 113: SÖZLÜK

a volta.Bu kısım öne doğru uzatılırsa raked olur. 2)

tirmek. 3)Küçük ırmak,dere,çay.

ak çelik tel halat.

Pusula düzeltmesinde dikey etkenleri ortadan kaldırmak için kullanılan ve pusula sehpasının önüne yada arkasına dikey olarak konulan yumu

e. 4)Bir valf yada musluğu çalıştıran yüzer şamandıra.

ını ifade eden (Vessel always lie safely afloat) bir kiralama koşulu.

Açık,serbest poliçe.Abonman poliçesi.Sigortayı genel hükümlerde tarif eden sigorta poliçesi.Yükleyici tarafından toptan bir de

Bir geminin yaralanması halinde tekneye dolan suların,gemiyi marjin hattından daha fazla batırmaması için,enine su geçmez perdelerin arasındaki uzaklı

layan enine,dikey saç levhalar veya profiller.

şek kalkımı.

şı altındaki tabakanın gösterdiğ

balinanın çırpınırken çıkardığı sular.

masından meydana gelen görünüş.

ün azalması.Deniz düzeyinde bulut,kara yakınında dumandır.Duman ve sis karı

Page 114: SÖZLÜK

ta iki tarafını birleştirme görevi yapar ve bodoslamayı olu

layan fırdöndü ile baklalar.

i yer.Omurganın bir devamı olup bodoslama bunun üzerine in

terek avaryanın York-Anvers kurallarına göre yada seferin son buldu

ı alan. 2)Dalgakıranın deniz tarafındaki meyilli kısmı.

evrakı kanıtlayıncaya,ispat edinceye kadar belirli bir süre için verdiği bono,teminat.

unlardır:AUSTRAL-Australian grain.BALTIME-Uniform Time charter(Tip zaman kira anla

şkaları adına yükü toplayan ve gönderen acente.

buranda yastıkla,gemi karinasında çatlak kapayarak sızıntıyı durdurmak.

iminde salacak alanı olmayan demir yeri,ıskarça liman.

ğin hasarlı yüklenen yada boşaltılan yüklerin teslim belgelerine (alındılarına,koni

ş kıç yönündeki levha.

Sefere kalkmadan önce unutulmaması gereken dört S. 1.Steering gear 2.Side lights 3.Side ports - borda lumbar ağ

anlamına kullanılır.Yırtık,pırtık paçavra şeklinde.

Page 115: SÖZLÜK

er bir deyimle anılan fiyat içinde yapılmış

i koşulu

malarında tedbir,ipotek vb. borçların gemi üzerinde olmaması koşulu.

ı hususunda koşul.Kısaca F.I.O.

ı hususunda koşul

ı hususunda deniz sigorta poliçelerine konulan koşul.

man yada hücum edenlerin alıkoyma yada zaptetmelerinden dolayı meydana gelecek kaybı kar

ul altında yapılmış poliçe ile müşterek büyük avarya,kurtarma masrafları,running down masrafları ödenmez.

şul. 2)Giderler hariç.

ından sonra astarya günlerinin sayılacağı hakkında koşul

i hususunda koşul.Bordada teslim.

ı anlamına kullanılan bir deyim

altırken açılan fakat deniz suyunu içeri sokmayan çalpara,firengi.

yerinde ödenecek navlun. 2)Kurtarma esnasında kurtarmaya giren ödenmemiş navlun.

altılmayan ve yükleme limanına geri getirilen yük için talep edilen navlun.

ğı navlun. 2)Pişmanlık navlunu.Ta

altılırsa aradaki mesafe için navlun anlaşmasına göre ödenecek mesafe navlunu.

u zamanlarda normalin altında navluna yük kabul etmek.Zaruret navlunu.

ğlamak amacı ile safra ve istif tahtaları bulundurma zorunlulu

u yüklemede,su hattının,daha az tuzlu suda göstereceği fark.

ınması önlenmiş olur.

Gemi karinasının suya sürtünmesinden ötürü gemi boyunca akan su.Dümenin verimini azaltan etkisi vardır.

i zaman dümenin önünde suyun basıncı azalır.

afi güney ve kuzey kutuplarının etrafında kalan alan.Arktik ve Antartik daireleri tarafından sınırlandırılmı

Page 116: SÖZLÜK

manın yerine getirilememesi sonucu anlaşmanın iptali.

in:Belay for a full due-Tam bağla.

ında fiyat teslimde bulunan ağırlık üzerinden ödenir.

ğı ticarette olağan olan bütün komisyonlar yahut indirimler dahil ifade edilmi

Geminin direk,mataforaları,bumbaları,viçleri gibi esas donanımlarına verilen isim.Buna outfits de denir.

er yokken yapılan sigorta poliçesi.Kumar poliçesi. Bkz:Wagering policy.

bulunan Uniform General Charter ın kod adı.

terek avarya,büyük avarya,genel avarya.Kaptanın,gemi,yük ve navlunun içinde bulunduğu tehlikeden kurtarmak için iradesiyle,bilerek ve isteyerek verdi

terek avaryada tazmin adilen,zararı,kaybı ödenen.

i hususunda konulan kloz.

Page 117: SÖZLÜK

erleri kurtarmak için yapılan fevkalade masraflardır.

Bu kolz ile geminin hareketinin buzla sınırlanması halinde tarafların nasıl hareket edecekleri saptanır.

ik açılardan hareket eden ve yükü kaldıran kolu,bumba. 2)Kilid harbisi,güvenlik pimi

layan ve pusulanın gemi hareketinden etkilenmemesini sağlayan çemberler.Bu çemberler,kronometrelerde,gaz lambalarındada kullanılır.

ğı boyuna putrel,döşeme tabanı

ından elde edilir.

u depo yahut antrepo.

şulu.

inde yapılan kıymet takdirinde,iyi niyet söz konusu olur.

ında ambarda olacak hasarların nasıl karşılanacağı hususunda kira anla

Vardavele can halatı 1)Kötü havalarda gemiadamlarının güvertede tutunabilmeleri için gerilen can halatı 2)İskele kenarlarına,giren çıkanların dü

Markator haritasındaki boylamın ölçülebilmesi için harita alt ve üst kenarlarına konan ölçü.

tahıl gemide bozulunca gemi sorumlu tutulabileceğ

of the goods on shipment or any loss,claim or consequence arising out of the shipment of the goods on imperfect quality or which prove in fact to have been unfit for shipment".Miktar ve kalite için de

inden iyi hap etmek ve iyi havalandırmak çok önemlidir.Dökme alınan tahıl yükünün %15'i kadar çuvallı yük verilir.Bunun tayin edilmesi çok önemlidir.

gemiye denir.

Page 118: SÖZLÜK

ı ile istenilen yere göndermek için yüksek bir yere yapılan tank.

tırılarak elde edilen katı yağlar.Yağlama ya

ıklarının kırılmasından oluşur.

biçimi.Ayrıca makara yada bastikaların yanaklarını,tablalarını kuvvetlendirmek ve alt tarafına palanga halkalarının çımalarını ba

altma,puantaj vb. masrafların da gemi sahibine ait olaca

Tonoz.Beach gear.Ground tackle.Gemi kurtarmada,oturan bir gemiyi kurtarmak için yüzdürme yönüne yada yüzdürmeye yararlı olabilecek yöne atılan a

ullarına göre teslim edilemezse bile,navlun garanti edilmiştir.

maya göre görülecek arızalarının belirli bir süre içinde satıcı tarafından giderilmesi teminatı. 2)Kurtarılan geminin,kurtarma ücretine kar

şmaya göre beklemek zorunda oldu

te.Buna accommodation rail de denir

ı otlar.Daha ziyade 19-47 batı boylamları ile 20-45 kuzey enlemleri arasında rastlanır.

Gaset saçı.Margin plate ile posta arasına vurulan ve geminin enine kuvvetini artıran saç

ırlık merkezi ile yüzücülük merkezi arasındaki dikey hat.

Page 119: SÖZLÜK

şitli batok hatlarını,omuzluk hatlarını,su hatlarını gösterir.

ında yapılan masrafların alıcı tarafından ödeneceği hususunda koşul.

Bir gemiye,makine yahut yelkenle,dümen kullanarak manevra yaptırmak,kumanda etmek.

lanan praçol,köşebent

gemi (dokuz oturak).

Dümen dolabının küçük bir hareketi ile dümenin çabuk hareketini temin eden dümen donanımı.

tırmak için üzerine vurulan tirizler.Lama.

ızlarına konulan bu demir veya çelik kirişlerin üzerine ambar kapakları konulur.Çıkarıldı

zın sonuna vurulan kuvvetli kemere.

lamak amacıyla konulan ve özel olarak yapılmış

Page 120: SÖZLÜK

bodoslaması arasında kalan yatay mesafe. 2)Demir loçalarının bulunduğ

deliklere,ağızlara konulan silindir borular

lamada palamar halatı olarak kullanılır.Bitkisel veya çelik tel olabilir.

a bükülerek yoma bükümü halat meydana gelir.

er tarafı silindir.Yürek radansa.

Page 121: SÖZLÜK

1)Rüzgar etkisi ile yada yük kayması neticesi gemide meydana gelen meyil,bayılma. 2)Kıç kepçe ile omurganın birle

ı halde sigortanın yapıldığı ve riskin kabul edildiğ

ında olması gerekenden fazla gösteriyor anlamına gelir.

ların kaptanları danışman olarak bulunur.

i hususunda konulan koşul.

me,sarkma 2)Gemi karinasını temizleme

lı olmayan ölü dalga.

Page 122: SÖZLÜK

eref poliçesi.Açık kuvertür.Sigortacı tarafından döküman veya kanıt istemeden sigortalıya güvenilerek yapılan deniz sigorta poliçesi.Güven ortadan kalkınca sigorta otomatik olarak feshedilir.

zı veya kaportayı kapamak için kullanılan örtü. 2)Kürsü üzerine konulmuş pusula örtüsü,kapela. 3)Kapak.

Ekvatorun her iki tarafında 30-35 derece enlemleri arasında batı rüzgarlarının ticaret rüzgarlarına dönüştüğü bölge.Hafif rüzgarlı ve devamlı açık hava.

lanması için hortum uçlarında bulunan kaplinler,birleştiriciler

malarında gemi,belirtilen hazırlık gününde yüklemeye hazır olmaması halinde kiracıların accumulatıve hours'a hakları oldu

ekler,saç kaplamalar,postalar,kemereler dahil tekne

Özellikle Cape Verde adaları,USA Atlantik sahilleri,Karaipler,Meksika körfezi,Bengal körfezi,arap denizi civarında meydana gelir.

ğrileri.

ği düşüncesiyle doğabilecek anlaş

lıcaları ice blink,sıcaklık durumu vb.

ş liman

inde,yeterli derinlik bulunmadığında boşaltmanın yerini belirtmek için kira anla

i,yapılan seferin yasal olduğu ve uygulanacağına dair yapılan i

er gemilerle sıraya girer ve zaman sayımı gemi yerine alınmadan ba

ahıslara vereceği hasarlardan yedekleyen sahibinin sorumlu olmayaca

Page 123: SÖZLÜK

Bu deyim Inchmaree gemisinde meydana gelen bir olay dolayısıyla tekne sigorta poliçelerine girmiştir.Gemiadamlarının ihmallerinden veya gemi sahibi özendi

veya ödenmemiş olabilir.

mesi.Time C/P lere konulan bu kloz ile kaptanın kiracı emrinde olacağı fakat donatanlara bu durumdan bir sorumluluk gelmeyece

ği teminat mektubu

ık olarak merkezinde hareket eden ve gök cisminin görüntüsünü ufka indiren bir koldur.

ı koyan ve cismin kütlesi ile orantılı olan kuvvetler.

ka) kaçınılmaz kaza.

langıç stabilitesi.Geminin küçük bir meylinde,GM ile tanımlanan statik (durgun) denge.Diğer bir deyimle gemi düz yüzdü

aft kovanını taşıyan bu bodoslama ile dümen bodoslaması arasında kalan bo

layan tecrit maddesi.

yanın sigorta edilebilir değeri,eşyanın değ

ında elde edilen teminat.T.T.K.1263

Sigorta slip'i.Sigorta brokeri veya sigortalının sigortacıya,sigorta edilecek risk hakkında verdiği döküman.

Page 124: SÖZLÜK

lilik veya klasını kaybeden bir gemiye tamir limanına kadar verilen geçici,ara belge

Uluslararası hidrografi dairesi tarafından kabul edilen 1852 metrelik mil ölçüsüdür.Bu uzunluk 44,5 enleminde 1 dakikalık enlem kar

ki mevki,konum arasındaki mesafe 3)Verilen iki aritmetik değer arasındaki fark

mesi.Azalmadan çok artma. 2)Kabarma alçalmada su seviyesinin barometrik basınçın artması ile yükselece

iklikleri aynı olan yerlerin birleştirilmesinden oluşan çizgi.

ü olan yönde izallobara 90 derecelik açı ile esen rüzgar bileşenidir.

u yerlerin birleştirilmesinden meydana gelen hat

i (küver edilmeyeceği) anlamına gelir.Buna franchise de denir.Ba

yükün sonra karaya vurarak toplanması. 2)Gemi ve yükü kurtarmak için denize atılan yük.

Page 125: SÖZLÜK

ve çuval yapımında kullanılır.Bu yük çok fazla rutubet içerdiğinden ambara önemli miktarda bu

leyici olayların olmamasına dikkat edilmelidir.sefer sonunda jüt yükünün önemli

uk rüzgara verilen isim.Aynı zamanda sıcaklık yayılması dolayısıyla havanın a

lamak için kullanılan üçgen biçiminde çelik,demir parça.Dirsek

Longitudinal center of buoyancy - Geminin deplasman merkezinin boyuna istikametteki yerinin kısa yazılışı.

Kamaraların,valflerin vb. yerlerin,aygıtların üstüne veya yanına konulan bu plakalarla isim,görev veya tahsis edildikleri i

en gemiye denilir.

skele vardavelesi.Manrope.Borda yada sürme iskelelerinin yan taraflarına dikilen puntellere çekilen halat yada vardaveleler.

Page 126: SÖZLÜK

1)Saç levhaların veya kaplamaların üst üste gelmesi,bindirilmesi. 2)Karaya çıkma,çıkış.

ı yere göndermek.

ılınca sürastarya,tersi dispeç i oluşturur.

yapmadan kalması sonucunda sigorta priminden yapılan iade.Muattal gün prim iadesi.

u yer.Kumanyalık.Kilitli,güvenceli yer,depo. 2)Karantina altına alınan gemi yada bina. 3)Karantina.

ği yön. 2)Buz arasında açılmış yol.

Page 127: SÖZLÜK

gün.

mento ile ilgili olarak verilen bir mektup.Bazı durumlarda yükleyici gemi sahibini sorumluluktan kurtarmak ve temiz koni

ahıslardan talepte bulunmaya hak sahibi olur.Halefiyet mektubu.

şı koruyan sigorta.

şullar altında ara limanlara uğramak özgürlü

ılanıncaya kadar başka birinin malik olma hakkını alıkoymak,hareketini önlemek,tedbir.

ı olan haciz hakkı.

in,bottomry,respondentia,kurtarma,gemi adamı ücretleri vb.

an bir adama güvenlik amacıyla bağlanmı

i 34 kadem ise de pratikte 26 kademdir.

Page 128: SÖZLÜK

ı azaltmak için elemanlar üzerine yapılan açıklıklar,kesmeler,menfezler.

alması nedeniyle görülen parlak ışık,şimşek,yıldırım.

yada bir gezegen çevresinin alt ve üst yanı,çevresi. 2)Sekstantın derecelere bölünmüş kol yayı.

ş olan delikler.Sintine su yolu.

ki parçayı ayarlamak için aralarına konan parça,layner. 3)Posta ile kaplama arasına konan parça.Ayar levhası.

1)Bir ucu radansalı halat 2)Kertenkele.Vinç telinin sarkmaması için bumba üzerine asan küpe

ması.Kurtarma yok-ücret yok ( no cure - no pay ) esasına göre düzenlenmiş,uluslararası denizcilik çevrelerince bilinen ve kabul edilen loyd kurtarma anla

inde tereddüt etmeden anlaşmayı imzalayabilirler.Genel kanı,bu anla

12 pus çapında olan daire ve bunu ortadan kesen 18 pus uzunluğunda 1 pus genişliğ

maların hem yükleme hem de boşaltma limanlarında uygulanaca

ını,KG,moment,ortalama draft,KM ve neticede GM olarak gösteren çizelge.

ılan azami yüzdeden fazla sorumlu olunmayaca

er düzeye,seviyeye çıkarmak için kullanılan özel yapılmış geçiş

ambaları konulduktan sonra üzerlerine vurulan çelik tirizler,ambar kilitleri.

inden 4 mislinden fazla olması (tam kaloma) veya deniz dibine dö

ru boylamasına olan elemanlara,parçalara denilir.

Page 129: SÖZLÜK

u boylamına geçilirken kaybedilen ve nazarı dikkate alınmayan gün.

ramasın.Gemi sefere çıktıktan sonra yapılan deniz sigorta poliçelerine konulan bu kloz ile sigortalının daha önceden durumu bilmemesi ko

ıyıcıya ödenir.Navlun her halükarda kazanılmı

er meridyenleri herhangi bir T açısı ile keserse ekvator civarında bir büyük daire ve kutuplara do

ı kiralanması,götürü esas üzerinden kiralama.

Ay çevrimi 19 senelik devir.Bu zaman geçince aynı anda,aynı günde dolunay meydana gelir.Buna meton cycle yahut metonic cycle da denir.

er 24 saat 54 dakika ortalama güneş zamanıdır.

etrafındaki bir devri.Ay'ın 12 kez yeni aydan yeni aya gelmesi için geçen süre.354 gün 8 saat 49 dakika.

ı devre.29 gün 12 saat 44 dakika 2,87 saniye.Buna lunar month da denir.

lı kaldığı zaman ne miktar primi iadesi yapılaca

ştırılmıştır.

u etkileri ortadan kaldırmak için kullanılan mıknatıs çubukları,küreler vb.

ı açıdır.Serbest olarak asılı bir mıknatıs ibresi ekvatorda yatay

er bir deyimle pusula ibresi ile ufuk arasındaki açı.

ı (kuzeye yada güneye meyletmediği) noktaların birle

nesinin (ibresinin) dikey olduğu yerlerdir.Bu yerler kuzeyde Hudson körfezinde,güneyde ise Güney Viktorya arazisi üzerindedir. 2)Bir mıknatısın uçları,mıknatısiyetin en fazla oldu

ıklık.Saat ve gün olarak ölçülür.Güneş lekelerinden geldi

Mıknatısiyet ve bunu meydana getiren eleman.Demir,kobalt,nikel gibi maddeler mıknatıslanmayı kabul ederler.

Page 130: SÖZLÜK

u için gemilerin ağaç işlerinde aranır.Ancak çok pahalıdır.

ma yapmaya elverişli bir yüktür.Yüklemeden evvel bozuk olan yada olabilece

ı,kalitesi,miktarı ve durumu bilinmiyor" kayıtlarının konulması gemi sahibini ilerde do

lamak. 2)Kaska etmek.To hold fast-Germek ve gergin durumda tutmak.

ında,kiracıya bağlı olarak gemiyi idare etme klozu,

Gemi veya gemilerin ticari durumlarını fiilen idare eden gemi sahibi veya sahiplerinden biri.

ş delikler,menfezler,açıklıklar.Menhol.

Manifesto.Yük yüklenince kaptana verilen belge,döküman.Yük hakkında bilgi,yükleyenin adını,markalarını,numaralarını,miktarını,nereden yüklendi

u küçük yer. 2)Emme borusu

acı liflerinden yapılan halat.Aynı çaptaki kendir halattan daha hafif fakat daha kuvvetlidir.

in barometre ve stim ölçerler (geyç).

Dikkatsiz ambar kapamalar,vardavele,puntellerin yerinde olmaması veya iskele altına ağ konulmaması gibi durumlarda gemi adamları için tehlikeli olan durumlar.

levhası ve gaset saçını sintine dönümü levhasına bağlar.

ünülen bir hat olup tekne bu hatta kadar batsa bile geminin gene iyi havada seyredebilece

levhası.Marcın,kenar saçı.Double bottom tanklarının kenar boyuna levhası.Kenar levhası.

ıyıcının çıkarlarını korumak amacı ile koyacağı kloz.

tırması ve deniz ticareti ile ilgili. 2)Deniz kenarı. 3)Denizcilik.

Denizcilik mahkemeleri."Court of Admiralty","Court of Appeal","Judical Committe" ve "Privy Councel" deniz mahkemeleridir.

ka birinin malik olma hakkını,hareketini geçici olarak önlemek,tedbir.Denizcilikte yapılan anla

lı bulunan deniz tehlikeleri.Yangın,savaş rizikoları,korsanlar,soyguncular,i

Page 131: SÖZLÜK

er tarafı kalın ağaçdan yada demirden yapılmı

branda parçası.Aşınmayı önleyici yada sızdırmayı önlemek için kullanılır.

Yükleme ordinosu.Geçici makbuz (alındı).Yüklenecek yükün gemiye alınması için gemi sahibi veya acentesi tarafından gemiye hitaben verilen belge.

ullar altında kabarma alçalma etkisi olmadan deniz yüzeyi.

i arasında kalan zaman.86400 saniye.

ş.Gerçek güneşin hareketlerinin gök ekvatorundaki izdü

Chart datum üzerinde ortalama kabarma alçalma.Ortalama yüksek su ile ortalama alçak suyun yarısı alınarak bulunur.

ği ve genişliğinin saptanması.

bükey mercek.

ruları birbirine dik ve paralel olup meridyenler arası mesafe bütün enlemler için aynıdır.Enlemler arası,o enlem dairesinin ekvatordan olan açısal uzaklı

et ve aynı zamanda yer'in kutupsal eksenine paralel olmak üzere,Yer'in etrafına sarılan bir silindire,Yer'in merkezindeki ı

üm yapan enlem paralellerinin ekvatordan olan uzaklı

Meridiyen kısımları (parçaları).Belli bir enlem ile ekvator arasındaki meridyenin yer yüzü üzerindeki gerçek boyunun,merkator haritası üzerine izdü

u meridyen parçaları değerleri arasındaki fark.

Page 132: SÖZLÜK

i zaman yeni yüzücülük (sephiye) "center of buoyancy" merkezinden meyilli su hattına çizilen dik do

olan mesafeye metasentır (GM) denir.GM,gemilerin enine dengesinin bir ölçüsüdür.GM küçüldükçe gemi dengesi tehlikeye giriyor demektir.

ini ve yüzücülük merkezinin dikey durumlarını veren e

ğı hususunda konulan kloz.Poliçeye konulan bu kloz ile sigortacının geminin sefer esnasında u

ın yarısını ifade için kullanılır.

kıç dikeylerine aynı uzaklıkta,orta kesit üzerinde olan posta.Gönye postası,mastori postası,ıskarmozu,e

manın iptal edilebileceği hususunda kullanılan deyim.

Buna voyage and time policy de denir.Bu poliçe altında gemi ve makinesi vb. belirli bir sefer ve varıştan sonra belirli bir müddet için sigortalanabilir.

ı frekansları biribirine karıştıran.

mesafesinin yarısı olan hız.Tehlikeli yerlerde,tehlikeye dü

lamak 3.Sahile halatlarka bağlamak

ı zaman kullanılan zincirleri tekleme birleştirme donanımı.Bu surette,gemi zincirler üzerine dönse bile zincirler çapariz almaz.

i.Tescil limanında tescil memuru tarafından kaydedilmelidir.Yalnız gemi sahibi tarafından yapılır.

i.Teknenin ortasında,omurgadan geçen yatay düzlem ile fribord güvertesindeki kemerelerin alabandalarda üstünden geçen yatay düzlem arasındaki dikey mesafedir.

Page 133: SÖZLÜK

Kazan içinde biriken curufu çıkarabilmek için kazan aynasında,dibe yakın yerde bulunan çamur menfezi,menhol.

erlerde franchise'in etkisini azaltmak için deniz sigorta poliçelerinde yapılan uygulama.

ılamak amacıyla gemi sahipleri ve diğerleri tarafından kurulmuş bir kulüpdür.Sermayesi ödenen aidatlardır.Kar aralarında bölünür.

il fakat güvenceli olarak oturmuş durumda.

Floating policy!nin tersi.Geminin adı ve yüklenen yüklerin özellikleri yazılı deniz poliçesi.

ünün 9. maddesinde belirtilen dar geçitte,orta hattın kendi sancağında seyretme kuralı.

u sıralarda alacakaranlık.Bı sırada gözerimi,ufuk parlak yıldızlardan gözlem yapmaya elveri

Küçük valfler,hafif braketler gibi fazla kuvvet istemeyen yerlerde kullanılan pirinç maden.Bronz,pirinç alaşımı.

ı yoktur.Kuzey enlemlerde sola,güney enlemlerde sa

altılması yada karadan deniz araçlarına yüklendiği yer.

ük gel,kabarma alçak suyu.Ölü kabarma,su.

ük yükselme ve en yüksek alçalma.Ay ile güneşin quadrature durumlarında olur.

Geminin kıçından gelen yol arttırıcı etkenler (akıntı,dalga,rüzgar vb.) altında geminin hızının artması.Slip'in azalması.

malarına konulan bu kloz ile gemi sahibinin gereken önemi göstermede bir kusuru olmaması kaydı ile,çalı

altma masraflarına karışmaz.

ama ve seyir yerleri,portuç,safra ve tatlı su tankları,tankerlerde pompa dairesi,donki ve kazan daireleri,yürütücü yerler yelken ma

Deniz sigorta poliçelerine konulan bu yük klozu ile,sigortacılar hususi avarya halinde talebin,sağlam ve hasarlı değerlerin,navlun,rüsum vb.çıkarıldıktan sonra,kar

i veya terkedildiği yerdeki net değerleridir.Buna contributory values de denir.

Stress altında bulunan bir gemi parçasında çekme ve basma zorlamalarını ayıran nötr eksen.Diğer bir deyimle bu hat üzerinde gerilme ve basınç sıfırdır.Di

Bu durumda gemi bir tarafa meylederek durur ve ne alabura olur nede düzelir.Gemiyi tekrar eski yani dengeli hale getirebilmek için G noktasını,M noktasının altına dü

ılanması hususunda ABD yasalarında belirtilen ko

rayan eski parça yerine konulan yeni parça için yapılan indirim,eski yeni farkı,eskime indirimi.

erlerinin ve metodlarının gözlem ve tecrübelerden çıkarıldığı yada bunlara dayandı

lamak için belirtilen tarihten önce gemi hazır olursa kiracılar belirtilen tarihden önce yüklemeye ba

Kaptan tarafından yapılan bu bildiri ile hasarın yada kaybın kendi kontrolu haricinde olduğu beyan edilir.

Page 134: SÖZLÜK

lerde daha etraflı şekilde bildirme hakkı saklıdır.

tırılma kabiliyetini tanımlayan bir sözcük.Süper benzin 95/98,normal benzin 76/78 oktan derecesi ile söylenir. 2)Petrolde bulunan renksiz hidrokarbonik sıvı.

keden uzak. 5)Rüzgardan açmak.

bir parçayı yerinden çıkararak eski durumuna getirip tekrar yerine monte etmek

Kiradan çıkma.1)Kira süresi sona erince kiracının gemiyi sahibine teslim etmesi. 2)Kiralanan bir geminin gerekli koş

e yaramaz durumda olursa kiranın kesileceği,sona ereceği hususunda konulan ko

mento.Yükleyici isterse malın yüklenmesinden sonra böyle bir koni

langıçta ücreti saptanmadan imzalanır.Böyle yapılmış kurtarma anlaşmalarına açık anla

eref poliçesi.Prim,belirli sürede yapılan yüklemelerde ortaya çıkan değer üzerinden ödenir.Primler sigorta kesinle

Page 135: SÖZLÜK

Ordinatlar.Gemi hidrostatik ve stabilite hesaplarında nümerik entegrasyon yapmak için,örneğin Simpson çarpanlarıyla çarpılan,büyüklükler.Yarı geni

mentoya "Weight unknown,not responsible for loss of weight" kaydı konulmalıdır.Bazı durumlarda cevher a

urucu osilatör lambası,magnetron lambası. 2)Echo sounder'da ses doğurup yayıcı.

ı. 2)Bumba cundasının ıskaçaya olan uzaklığı.

tirakle kendi rizikolarını çekerler. 2)Yüklenen yük için (özellikle güverteye) koni

Kuruz levhası.Kıç kuruzda omurga üstünde kıç bodoslama postaları üzerine vurulan özel biçimlendirilmiş levha.

layan parça. 2)Buz toplanması 3)Ambalajlamak.

Geminin rotasından sapmasına sebep olan pervane padıl etkisi.Pervane alt kanadının sağlam,üst kanadının ise çürük suda çalı

Page 136: SÖZLÜK

1)Panama kanalını geçerken gemilerin sahil lokomotifleri tarafından çekilebilmeleri için başlarına konulan yuvarlak kurta

ebentlerinin içeri ve dışarı ritmik hareketleri.Özellikle ba

ı korunması için kullanılan enine kemere.Sürme tavlun kemeresi.Soluma kemeresi.

arı hareketini doğuran gerilme stres.

ı koruyabilmek için vurulan boyuna görderler.

iklik.

ka bir cisimle temas eden veya temas edebileceği düşünülen kısmını,branda yada eski halat parçaları ile sarmak. 2)Ayrılmı

Sintinede yada tank yan braketlerinde sintine suyunun,sintine kuyusuna akabilmesi için açılmış delikler.Lev delikleri.

terek avarya ve kurtarma masrafları hariç).

zı,bocurgat,dik ırgat sıpındılı,direk etrafı vb. yerlerde güverte altında kemere aralarını kuvvetlendiriciler,çelikler,braketler.

er çıması serbest olan halat

olan klas zamanı için verdikleri kısa uzatma.

Page 137: SÖZLÜK

malarında sürastarya için kullanılan bir deyimdir.

ınları nedeni ile oluşur.

aftı hattının biraz altına konan kanat.

skenderiye körfezindeki Pharos adası üzerinde 450 kadem yüksekliğinde ve 100 milden görünmek üzere Sostratus Cnidus tarafından yapılmı

u fosfor ışıldaması.

Domuz damı.Havuza alınan bir geminin kıç kepçesi altına yapılan payanda veya yapılan küçük yapı.

ekilde denize vurması.

altma ameleleri tarafından yükden yada gemigereçlerinden (store) ustalıkla yaptıkları küçük hırsızlıklar için kullanılır.

ü çelik 3)Harbi,çelik.

layan metal kollar.(Dümende.)

Piston segmanı.Pistonun üstünde bulunan segman (çember) kompresyonu artırır,alt tarafında bulunan segman ise ya

arasındaki mesafe. 4)Bir vidada somunun bir devirde aldığı mesafe.

ünülen ve üzerinde döndüğü nokta. 2)Çivileme noktası.Gemi kızaktan denize indirilirken yüzme kuvveti momenti ile gemi a

u zaman kullanılır.

Page 138: SÖZLÜK

luk. 2)Güverte altında kazan dairesi ile gemi alabandası arasında kalan bo

eri. 2)Küçük burun. 3)Halatın ucunu sivriltmek (makara dilinden geçirmek için). 4)Camadan,camadan vurmak.

Yüksek enlemlerden geçen hava ile alçak enlemlerden gelen hava arasındaki sınır çizgisi.Kutupsal cephe.

eref poliçesi.Bu poliçede "policy proof interest-poliçe çıkarın delilidir" hususunu kanıtlamak zordur.

ini kontrol eden yetkili kişi. 2)Bir limanın demir,palamar yerlerini,kanallarını kontrol eden yetkili ki

ı günden sonra konulan tarih.Sonraki tarih.

yapmadan belirli bir süre limanda yattığı takdirde,ödenen pirimin belirli bir miktarı (anla

1)Bir yerde çok sık esen rüzgar,hakim rüzgar 2)Hüküm süren (Under prevailing weather conditions - Hüküm süren hava ko

Page 139: SÖZLÜK

Boyuna,tulani kesit.Gemi boylamasına orta merkez çizgiden bir düzlemle kesilerek merkezden dışa görünüşü.

tarihinden sonra da anlaşmanın devam olana

ı mesafe ile,su yerine yumuşak olmadığı dü

ı vb. yerlerin çıkarılması.(En son yönetmelik sözkonusudur.)

masına sebep olan en yakın nedeni anlatır.

Page 140: SÖZLÜK

.En parlak durum 4 derece ufkun altında olduğu zaman meydana gelir.Zodyak ı

dairenin her bir dilimi.Dörtlük. 2)Bir gezegenin uzanımının 90 derece olması durumu.

kıç hattı boyunca devam eden ve gemi alabandası ile orta hat arasına konulan düşey düzlemler.

harflerinin alınmasından meydana gelmiştir.

i ortamı ısıtmayan,elektromanyetik dalgalar halinde enerjinin yayılması,radyasyon.

aç,tel halat,yada zincirlerin (vardavele) oluşturduğ

ş-kıç hattına göre eğik yapılması.Voltalı. 2)Dümenin arka kenarının e

ını belirten bir koşuldur.

maya göre bir yüzde).

Page 141: SÖZLÜK

rafik enlem arasındaki fark.45 derece enlemde azami 11'44" dir.

unluk bakımından farklı iki ayrı cismin birine çarptıktan sonra yön değiştirmesi.Yansıtıcı bir yüzey üzerine çarpan ı

un bir ortamdan çok yoğun bir ortama) ışığ

eklerin üstünden tonaj güvertesi kemere üstüne kadar olan derinlk.

Tescil boyutları.Kütük boyutları.8.Nisan.1966 tarih ve 12260 sayılı resmi gazeteye göre:Madde 17-Geminin ana ölçüleri olup tonilato belgesine yazılacak olan boyutları a

bodoslamanın en yüksek noktasının ön yüzünden kıç bodoslamanın arka yüzüne kadar olan mesafedir.Kıç bodoslaması bulunmayan veya balanslı dümen ile donatılmı

ından ölçülen enine mesafedir.

i-Registered depth:Tescil boyunun ortasında ve geminin simetri düzleminde,tonilato güvertesi alt yüzünden dö

il,döşeklerin veya dabılbotumun üstüne kadar ölçülür.

kasarada gemi bodoslamasının önünden kıç bodoslamaya ve dümen rodunun ortasına kadar olan gemi boyu.

ka bir sigortacı tarafından alınması,reasurans.Mükerrer sigorta.

il yalnız hasara uğrayan makine parçasının de

i gün.Astarya günü olarak sayılıp sayılmayacağı anlaş

Artık direnç.Su içinde ilerleyen bir geminin toplam direncinden geminin sürtünme direncinin çıkarılmasıyla elde edilen kısım.Bu direnç bile

ı çamur.Buna sludge da denir. 2)Fuel oil,asfalt ve karbon siyahı.

Seferi tamamlamak için gemide mevcut yük için alınan borç,deniz ödüncü.Yalnız kaptan tarafından yapılabilir.

daresi tarafından ücretlerde bir artırma yada eksiltme yapıldığı takdirde bu akdin ba

mayı bitiminden evvel feshederlerse,2)Gemi limanda sürekli yatarsa,primin bir kısmının iade edilece

anzıman.Ana makine ile pervane arasında hız düzenini ve ileri geri hareketi düzenleyen dişli donanım.

inde özelliklerinin aynı kalması hali.

altmada) kullanılabilir ve hesabı boşaltma sonunda yapılan astarya günleri.

layan mekanizma.

Page 142: SÖZLÜK

u pasifik,güney pasifikte harikan;kuzeybatı pasifikte tayfun;Hint okyanusu,bengal körfezi,arap denizinde sayklon;kuzeybatı avustralyada willy-willies denir.

tiren ve bütün meridyenlerle aynı açıyı yapan doğruya denir.Bu açı 90 derece ise kerte hattı meridyen olur.Bu nedenle ekvator ve meridyenler aynı zamanda birer kerte hattıdırlar.Kerte hattının meridyenlerle yaptıgı açıya rota denir.

ma yapmaya çok elverişlidir.Bu nedenle ağırlığından %1,5 ile %3,5 arasında kaybeder.Genellikle %2,5 kayıp normal kabul edilir.Havalandırmalı,yo

ından varsa etrafındaki yükleri etkiler.Çıkan su buharı çelik parçalar üzerinde suya dönü

ızları sık sık açılmalıdır.

ı ile demire binmesi 3)Demirde yatmak

ek üzerine konulan devamlı levha.İç omurga alın saçı.

1)Yüksek barometrik basıncın boylamasına alanı.Kama,sırt. 2)Yükselen deniz dibinin boylamasına uzanması.Su üstüne yakın sıra kayalar.

üstüne konulan iki kuvvetli baba.

ı hareket,zorlama.

inde pervane üst kenarı sancak tarafa hareket eden pervane.

layan bakla,kilit veya anele. 2)Mapa,halka. 3)Kampana çalmak. 4)Segman.

maları,isyanlar vb. olaylardan doğacak hasarlardan sorumlu olmazlar.

masından olan akıntı.

Zaptedilme rizikosu klozu.Sigortacı bu rizikodan kurtulmak için free of capture and seizure klozunu sigorta poliçelerine koyar.

tirmek için kullanılan makara dili. 2)Uzun ölü dalga. 3)Silindir. 4)Hadde.

Page 143: SÖZLÜK

ı ayni tutarak dönmek.Devren bordalamak.

ık olarak 38 dereceden daha fazla alabandalara basılmaması için dümen veya dümen bodoslaması üzerine konulmu

u yada batıya,bir boylam dairesi üzerinde kuzey yada güneye yapılan seyir.

erinden fazla olmayacağı koşulu altında sigortalıya ve di

Page 144: SÖZLÜK

şli olduğunun beyanı.Salimen limanda.

imine verilen isim.Mürekkep seyir.

inde yardım isteyen gemiyi kurtarma hakkına sahip olur.2)Sigorta poliçelerine konulan bu kloz ile sigortacıların hisselerine dü

inde,kurtaranların kurtardıkları şeyler üzerindeki tedbir,haciz,hapis hakkı.

ine satılırlarsa,satış değeri ile sigortalı arasındaki farka salvage loss denir.

me ile kum bankına oturma. 2)KAbarma alçalmada geçici oturma.

ık olarak boylamı 19W-47W,enlemi 20N-25N'a kadardır.

eklinde demirveya çelik yatak.Sıpındıl bunun üzerinde döner.

ru yayılmasını sağlar.

aç parçasının normları. 3)Ölçüler,boyutlar.Full scantlings vessel.

Page 145: SÖZLÜK

ımının,silindire emilen taze hava (atmsfer basıncından az fazla) ve pistonun hareketi yardımıyla silindirden dı

ine göre verilir.Derin yerlerde derinliğin 5 katı,derin olmayan yerlerde 3 katı olarak uygulanır.

aç parça. 2)Koruma amacıyla kullanılan ağaç parça.

Kuma,çamura oturan bir gemiyi kurtarmak için kurtaran geminin pervanesi ile oturan geminin altını oymak.Buna scouring veya dredging de denir.

1)Buranda vardasilo. 2)Üst güvertede yapılacak dikmelerin altına enine konulan takviye. 3)Seyir fenerlerinin görüş açısını Tüzük'e göre saptamak için konulan siperlikler. 4)Termometre siperli

yada kıç tarafına konulan enine perde. 2)Makine ile kazan dairesinin arasına konulan ince perde.

ının rotadan sapması.Dümen kullanılarak doğrultulur.

1)Kümülonimbus bulutları altında rüzgarla sürüklenen nimbüs bulutları. 2)Hızlı giden alçak bulutlar.

Firengi manikası.Firengi sularının bordaya akmaması için,borda üzerine kaynatılan boru,firengi oluğu.

ka bir yerinde bulunan ve istenildiği zaman kapatılabilen küçük açıklık. 2)Lumbuz.

layan valf ve musluklar.

Page 146: SÖZLÜK

Kaptan tarafından deniz olayını,kazasını bildiren ve yasalara,örf ve adetlere göre mahkemeye,liman başkanlığına yada notere verilen ve olayın saptanmasını isteyen rapor,yazı.Deniz raporu

erlendirilir.Ticaret Kanunumuzun 982.maddesine göre kaptan yolculuk esnasında gemisinde olan kazaları,hasarları,barınma limanına giri

Seyir tecrübesi.Yeni yapılan yada tamir edilen bir geminin makinelerini,dümenini,yardımcı makinelerini vb. denemek ve durumunu saptamak için yapılan kısa sefer.

altacaklarsa ara seyri için,bu kloz altında,trim yönünden geminin denize elveri

an 2.alçak basınç alanı.Genellikle birincinin etrafında hareket eder ve onunla birle

ızlı,neta ambarlı gemi.

batmasından sonra olur.

i korumak için üzerine façuna edilen burandayı gırcala ile façuna etmek,bağlamak.

ırken ufukta kaybetmek. 2)Hesap görmek,ödemek. 3)Havanın kalması.Bir yönde karar kılması.

gemi.

lıca kilit türleri:Eye screw-harbisi delikli;flush head screw-harbiba

Page 147: SÖZLÜK

aftda görülen beygir gücü.Dizel makinelerde indicated horse power'ın %68-75'idir.

ı.Tekrar uzatılması gereken bir halatın geçici olarak kısaltılması yada halatın hasara uğramış kısmının üzerine binecek kuvvetten ayırmak için yapılan ba

ru yükselmesi.Gemi boyuna göre bu yükselme kabaca 0,2 dir. 2)Geminin demirde salması 3)Geminin rotadan çıkması,sapması

suya deniz dibinin yükselmesi.Topuk. 2)Sahanlık.Kıyılardan denize doğru ortalama 200 metre derinli

mur,rüzgar,kar vb.) karşı devamlı kapalı olmayan güverte.(Kapalı olmayan deyimi tonaj -tonilato- açıklıklarını tanımlamaktadır).Bu nedenle tonaj hesaplamalarına dahil edilmez.

Bu hacmin tonaj hesaplamasına girmesi için tonaj açıklıklarının kapatılması gereklidir.Bu durumda kapalı barınak güverte olu

Kayma perdeleri.Özellikle dökme yükün kaymaması için ambara yapılan tahta bölmeler.

una dair yükleme belgesine konulan kayıt.(At shipper's risk).Di

er yükün esas fiyatını ve yükleninceye kadar olan masrafları (sigorta primi dahil) ifade eden de

i varsayılan ve eksenleri geminin simetri eksenleri olan sabit bir eksen takımına göre bir geminin yaptı

Page 148: SÖZLÜK

Yükün gelmemesinden yada yer bulunmamasından dolayı yüklenemeyen yük,eksik yükleme.

abilir.

layan bağlarada istiralya denir.

ri arasında kalan alanı bulmak için uygulanan formül.

Üst ana güverte altında güvertesi olmayan,genellikle dökme yük gemileri.Tulum gemi.Tek güverteli,gladorasız gemi.

er bir gemi ile çatışır yada ondan kurtarma yardım talep ederse gemi sanki ba

bekleyen geminin güvenliğini sağlayan,bakım tutumu yapan gemi adamları.

Page 149: SÖZLÜK

ş sağlamak için güverteler üzerine açılmı

kızak. 2)Üzerinde yapılan tekne ile kayan kızak.

ı mesafe ile su yerine yumuşak olmayan bir ortamda çalış

3)Bakım tutum için kullanılan rolerli kızak 4)Birden koyverme tertibatı.Maça. 5)Halatı mola edip yola devam etmek. 6)Kaçırmak 7)Doklar arası yana

i zaman gemiden verilen ve sahildeki babadan yada aneleden dola

ı azaltan zincir bosa,zincir maçası.

tortusu,çamuru. 2)Tarak gemisi tarafından çıkarılan çamur. 3)Seyre engel teşkil etmeyen kırık buz parçaları.

Sülüs,oluk valfı.Akım yönüne dikey olarak hareket eder.Sintine,tank,perde,havuz kapaklarında bulunan doldurma valfleri gibi.

ğmak.

ki kara arasında kalan geçit,dar deniz. 2)Saniyede 3800 frekanstan az ses dalgası. 3)Derinlik ölçmek,iskandil yapmak. 4)Sa

Page 150: SÖZLÜK

postalar üzerine çekilen levha.Arası çimento ile doldurulur. 2)Yalıkütüğü üstündeki alabanda kaplaması.

lanmak üzere ayrılan saç profil,çatal posta.

i bu sözcükle anlatılır.Tabii kiralama yapılınca geminin derhal yükleme limanına gitmesi gereklidir. 2)Derhal yüklenmeye hazır yük.

bekleyen gemi. 2)Yükleme limanına varmış ve yükü lmaya hazır gemi.

lamak amacıyla eklenen naylon yada manila yoma,halat. 2)Kabarma alçalmada güne

rultuda) ortalama su seviyesinin en fazlasına varan kabarma alçalmalar.Canlı yüksek su.

i boru.

Page 151: SÖZLÜK

Güvertedeki suyu sıyırarak kurutmak için kullanılan,ucunda tahta ve buna çakılı lastik,maba.

1)Borda tahtası.Kandilisa tahtası.Bordada raspa,boya vb. veya ambarda gemi adamlarının çalışabilmeleri için yapılan iskele. 2)Kalaslardan yapılan iskele.

irketleri ile kaptanlar ve gemi sahipleri tarafından bilinen ve Lloyd kurumu tarafından yapılarak geli

ulları nedeniyle geminin beklemesi.

şmayı önleme tüzüğünde belirtilen ve genel anlamda bütün gemilere denilmi

1)Geminin rotasını dümenle kontrol altında bulundurmak. 2)Dümen kullanmak. 3)Geminin dümen dinlemesi.

Page 152: SÖZLÜK

ullar yerine getirildiğinde stem date den itibaren sayılır.

şır.Boca postaları.Tirhandil postaları.

şaft kovanı.

ı koyan ve doğrulması sert olan,iyi düzelen,dengesini koruyan gemiye stiff denir.Diri gemi.

lamak için üzerlerine konulan sağlamlaş

takoz engelleyici.

arıdan içeriye su sokmayan klepeler.

ı hacim için bulunan rakam.Bu rakama gerekli istif gereçleri dajildir.

ullar nedeniyle karaya oturmak yada oturtmak. 2)Halat kolu.Bitkisel liflerin,çelik tellerin bükülmesiyle kollar,kolların bükülmesiyle halatlar olu

an bulut.Koyu kül rengindedir.

aylarında olur.Çisenti yapar.

Page 153: SÖZLÜK

ında olur.

skandil etmek. 3)Grev. 4)Çarpma,vurma,değme. 5)Kampana çalmak.

ler,stringer.Uzunlamasına kuşak.Dayanma profilleri.

en ve güverte saçlarından daha kalın stringer levhaları,boyuna kiri

akların (stringerlerin) ek yerlerine konulan sekiz köşe bağ levhaları.

aft A braketi.

i hususunda anlaşma.

Hukukun devri.Halefiyet.Sigortalının tazminatını aldıktan sonra bütün haklarını sigortacıya devretmesi.Letter of subrogation.

terek avarya olarak kabul edilebilecek masrafların yerine yapılan diğer az masraflar.

tirmesi. 3)Küçük gemi büyük geminin yanından geçerken büyük geminin küçük gemi üzerinde olu

in "Vessel sues five feet" yada "Tide sued six feet".Her iki durumdada geminin yüzebilmesi için 5/6 kadem suya ihtiyaç vardır anlamını ta

Dava ve Say klozu.Bir kaza vukuunda sigortalı,özellikle kaptan geminin ve yükün ziyanını yada hasarını önlemek yada en aza indirmek için makul olan masrafları yapmakla mükelleftir.Bu masraflar bu kloz altında sigortacıdan geri alınır.

eker (ham,rutubetli,yumuşak şeker) şurup koyverir.%10-12 kadar a

buharı,kızgın kuru buhar haline getirir.

Page 154: SÖZLÜK

u sanılan büyük dalga. 2)Vira edilen halatın kaçırılması. 3)Halatı vira ederken tutamama. 4)Dik ırgat tamburunun vira ederken zorlanması. 5)Demirli bir geminin ba

ı terlemenin etkisini önlemek için saç levha üzerine vurulan tahta kaplama.

ı konum arasındaki dikey mesafedir.

halat parçası olan makara,halat ucundaki makara.Kamçılı palanga.Buna jigger block da denir.

i kabul edilir ve yoldaki hasar kabul edilmez.

Page 155: SÖZLÜK

tıran dümen donanımı.

rultma momenti küçük olan gemi.Denge durumundan kolayca ayrılıp sonra yavaş olarak dengeye dönen küçük GM'li gemi. 2)Rüzgar vb. den çabuk etkilenen tekne. 3)Teklif,teklif etmek.

ünkünden ayırtetmek için kullanılan deyim.

li,demir veya çelik levha üzerindeki yuvarlak delik,loça.

ünden sonra sigortanın 30 gün daha devam edeceği anlamına kullanılan kloz.

afta ekseni yönünde etken olan kuvvet.Bir hat boyunca itici bir kuvvetin uygulanması.Geminin seyri esnasında suyun pervaneye kar

ı.Makineyi pervanenin itme kuvvetinden kurtarıp bu kuvveti gemi bünyesine ileten pervane şaftı üzerindeki yatak.

Kabarma alçalma sabitesi,sayısı.Bir yerin kabarma alçalması ile esas alınan yerin kabarma alçalması arasındaki farklar.Yükseklik veya zaman olarak verilir.

Art arda olan yüksek su ile alçak su veya alçak su ile yüksek su arasındaki farkın rakamla ifadesi.

u ritmik yükselme alçalma hareketi.

ızlarında görülen büyük kabarma alçalma dalgası.Severn,Seine,trent ve Ganj nehirlerinde görülür.

ve ayın çekme kuvvetlerinden dolayı,belirli bir yerde,deniz yüzeyinde,periyodik olarak meydana gelen kabarma alçalma olayı.Kabarma laçalma arası 6 saat 12 dakikadır.

Page 156: SÖZLÜK

amandıraları. 2)Bırakılmak,koyverilmek üzere roda edilmi

ma ile tahsis edilen zaman.Yükleme yada boşaltma için verilen yada taraflar arasında anla

acak zararlardan sigortacıyı kurtarmak için deniz sigorta poliçelerine konulan kloz.

altma için yapılan cetvel.Demurrage veya Despatch yapılırken a

tarih ve saati.

alma için her bakımdan hazır olduğu tarih ve saat.

altmanın yapıldığı günler ve saatler.

ulları (eğer havanın çalışılmaya elveri

u gibi,günlük yüklenen veya boşaltılan yükün toplam miktarı.

ullarına göre 8. ve 10. maddelere dayanarak yüklemek veya boşaltmak için ayrılan zaman.

ilme.Kızaktan denize indirilen teknenin suya giren kısmı ile,karada olan kısmı arasında oluşan tehlikeli durum.Diğer bir deyimle geminin kıçtan denize indirilmesi esnasında suya giren kıç tarafın yüzmeye ba

u kabul edilen merkez.Geminin trimi değiştiği halde yükselip alçalmayan yeri de

ü güverte.Genel tanım olarak "tonilato güvertesi" bir güverteden fazla güvertesi olan gemilerde omurgadan itibaren 2.güverte,di

üçten az güverteye tonilato güvertesi,bu güvertenin altında kalan hacime de güverte altı tonilatosu denilmektedir.

ıma kapasitesi.Merchant Shipping Act'in 3.bölümünde bu net register tonnage'ı ifade eder.

rayabilir,sapma yapamaz.

1)Yedekte çekme. 2)Yedekte çekilen. 3)Oturan bir gemiyi kurtarmak amacıyla çekmek.

kasını yedeklemesi yada yedeklenmesi serbestisi verilmesi hususunda taşıma anlaşmasına veya koni

Page 157: SÖZLÜK

eklinde çelik levhalar. 2)Ayna kıçda kıç bodoslama üzerine vurulan dö

eklerde intercoastal'lerin geçişi temin edilir.

Enine derin postalar.Bir tür gemi yapım yöntemi olan Isherwood biçiminde derin postalar.Devamlı olup döşeklerde ara parçaların (intercostals) geçi

Geminin ana yapısı,yakın mesafede yapılan aynı ölçüde postalarla temin edilen yapı şekli.

a veya sola devrine göre geminin kıçını sağa veya sola çeken kuvvet.

layan açıp kapama,anahtar ünitesi.

lk önce batıya doğru hareket ederek sonra poyraza döner (güney yarımküresinde ke

ük barometrik fırtına alanı. 3)Barometrede düşme yükselme arasındaki ayırma hattı.

bir yere açılan,dört tarafı dikey duvarlarla kapalı dörtgen giriş,tünel. 2)Dümen kovanı. 3)Hortum,su manikası.

ik olması.İçe voltalı.

mak yada bir yeri dönmek için az dümen açısı ile büyük daire çizerek seyretmek,yol almak,hareket etmek.Harmanlamak.

Sıra beklemeksizin.Astarya günlerinin,gemi limana varınca ve hazırsa derhal sayılmaya başlayacağı anlamına gelir.

Page 158: SÖZLÜK

ü kabul edilen nokta.Trime bağlı olmakla beraber bu nokta ba

Devir dairesi.Gemi tam yol giderken dümenin alabanda yapılmasında 360 derece dönerek çizdiği dairedir.Tek uskurlu gemilerde dairenin çapı yakla

ı zaman ilerde itiraz etme hakkının saklı tutulduğunu ifade eder.

1)Geminin meyilsiz,dik durması. 2)Kereste yükünde alabandalara konulan babadalyalar.

ı hususunda deniz sigorta poliçelerine konulan kloz.

Page 159: SÖZLÜK

ı.Tanklardan,sintinelerden gelen borular,bu sandıktaki valfler sayesinde tulumbalara bağlanır.Buna distribution box da denir.

rinin en büyük noktası. 2)Büyük daire syrinde varılan en yüksek enlem. 3)Fırtına geçit çizgisi,izinin dönüş noktası.

,yeri belli olmayan tehlike.

ırlık merkezinin bumba cundasında olması gibi hareket halinde olan cisimlerin yarattı

ı hususunda kesin ifade.

,belirli rotasından sapmayacağı gibi.

ınacak yük gibi hususlar için konulan yasaklar.

u ve yasal olarak yapılacağı teminatı kabul edilir.

u sular. 3)Küreğin palası.

Page 160: SÖZLÜK

ğu anlamını taşır.

ı takdirde bu günler astarya günleri olarak sayılacaktır.

Page 161: SÖZLÜK

Dik ırgat bedeni yada vincin palamar babaları üzerine halatı iyi vira edebilmek için konulan kuşaklar.Beden kuşakları.

altmaya hazır ise,yanaşık olup olmadı

Gemi hareket halinde iken rüzgarı kamara içine yöneltmek için kullanılan lumbuz manikası.

layan,kasa yapmakta kullanılan sıkıştırıcı.

i takdirde gemi sahibi gemisini geriye çekebilir.

Lehte yada alehte etki altında kalmadan,haklarına dokunmaksızın,önceden var olan hakları bozmadan.Zarar ziyan kabul etmeksizin.Sorumluluk ve yükümlülük almadan.

olur.

i tahta ızgaralar.Halatın altındaki hava dolaşımı hızlı kuruması sa

yapılan günlerdir."Working days of 24 hours" deyimi normal 8 satt çalı

i,yüklemede tam yüklenmediğini ifade eder.

ı yosun. 3)Dalda hareketi ile tahrip etmek.

bu plakalarla elektronların yatay kontrolleri sağlanır.

Page 162: SÖZLÜK

ü yalpa sonucunda,sancak iskele rotasından çıkması ve bu i üzerine uyularak 1 yıl uzatılması.

Radarda katod tüpüne konulan bu plakalarla elektronların dikey hareketleri kontrol edilir.

Tutya.Geminin bronz olan pervanesini vb. kimyasal etkilerden korumak amacıyla geminin kıç kepçe altına ve kıç kuruz etrafına konulan çinko,tutya parçaları,kimyasal i