8
Tarihi Çevre Koruma Uygulamalarına Eleştirel Bakış: Hamamönü Örneği Olcay Türkan Yurdugüzel 1 , Zuhal Özçetin 2 1 Araş. Gör. Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Maltepe ANKARA, [email protected] 2 Araş. Gör. Bozok Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü, Atatürk Yolu, 66100, YOZGAT, [email protected] Özet Kültür bir toplumun tarihsel süreç içinde ürettiği ve kuşaktan kuşağa aktardığı maddi ve manevi özelliklerin bütünü olarak tanımlanabilir. Kültür, bir toplumun kimliğini oluşturur, onu diğer toplumlardan farklı kılar ve toplumun yaşayış ve düşünüş tarzı halini alır. Bu bağlamda, kentlerin sahip olduğu kültürel değerler, kentin ve toplumun mimari mirası olarak değer taşırlar. Kentin sahip olduğu bu değerler, özellikle ülkemizde, kentleşme sürecinde ihmal edilmekte, yok sayılmakta ve buna bağlı olarak da geri dönüşü olmayan hasarlar almaktadır. Bu nedenle de tarihi doku içinde şekillenen yeni yapılaşma ya da yeniden inşa etme, dünyada ve Türkiye’de mimarlık ve koruma bağlamında gündemde ve tartışılan konulardır. Bu çalışma kapsamında, Hamamönü’nde yapılan koruma uygulamaları ve restorasyon çalışmalarının doğru koruma politikaları çerçevesinde irdelenmesi ve değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Koruma kavramı Hamamönü uygulamaları kapsamında değerlendirilerek yapılan uygulamaların tartışılması ve doğru ilkelerin belirlenmesi sağlanmıştır. Yapılan rekonstrüksiyon uygulamalarında kullanılan malzemelerin niteliği değerlendirilmiş ve bu malzemelerin koruma uygulamaları için doğruluğu tartışılmaya çalışılmıştır. Yapıların özgün malzemeleri ve uygulamalar sırasında özgün malzemeye nasıl müdahale edildiği ve yeni kullanılan malzemenin yapıyla nasıl bütünleştirildiği eleştirel bakış açısıyla değerlendirilmiştir. Uygulamalar kapsamında, kullanılan malzemenin “doğru restorasyon”a ulaşma konusunda ne kadar başarılı olduğu tartışılmaya çalışılmıştır. Anahtar kelime: Tarihi çevre, koruma, restorasyon, Ankara, rekonstrüksiyon, Hamamönü. Giriş Günümüzde kentsel gelişim, hem gelişimini tamamlamış hem de gelişmekte olan ülkelerde, çevresel ve sosyal hayatın yanı sıra kent kimliğinde de büyük zarara sebep olmaktadır. Bu gelişim süreci kentlerin kültürel ve tarihi kimliğini oluşturan alanlara geri dönüşü olmayan zararlar verebilmektedir. Kentlerin yaşadığı bu zararın önlenmesi 75 5. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu

Tarihi Çevre Koruma Uygulamalarına Eleştirel Bakış ... · Tarihi Çevre Koruma Uygulamalarına Eleştirel Bakış:Hamamönü Örneği Olcay Türkan Yurdugüzel1, Zuhal Özçetin2

  • Upload
    others

  • View
    25

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

16

Kaynaklar

Aşıroğlu, T. (1983) Erzurum Tabyaları, İstanbul

Çam, N. (1993) Erzurum Tabyaları, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara

Çınar, B. (2003) Savaş Tarihinde Saldırı-Savunma İlişkisi, Stradigma Aylık Strateji ve Analiz Dergisi, Sayı 9, Ekim 2003, Ankara

Damien, M. (2014) How To Preserve The First World War Military Heritage. Brebbia ve Clark (Ed.), Defence Sites II: Heritage and Future (ss. 99-112), WIT Press

Gök, F.Y. (2008) 1828-29 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Doğu Anadolu, Yüksek Lisans Tezi, Dumlupınar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.

İnalcık, H. (1992) Osmanlı-Rus İlişkileri, Türk-Rus İlişkilerinde 500. Yıl Sempozyum bildiri, Ankara.

İnan, Z. (2011) Erzurum Büyük Kiremitlik Tabyası Restorasyon Projesi, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.

Karpuz, H. (1980) Erzurum Tahkimatı ve Tabyaları, Türk Kültürü , Ankara

Keagan, J. (1995) Savaş Sanatı Tarihi (Çev.F.Doruker), İstanbul

Klupsz, L. (2008) The Spirit Of The Military Heritage Places, http://www.international.icomos.org/quebec2008/cd/toindex/77_pdf/77-WhFG-13.pdf

Kocagüney, V. (1942) Erzurum Kalesi ve Savaşları, İstanbul Askeri Matbaa, İstanbul

Küçükuğurlu, M. (2013) Erzurum Tabyaları ve Kışlaları, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Yayınları, İstanbul

Özdağ, Ü., Ortaylı, İ. ve Yeniçeri, Ö. (2014) 100. Yılında Birinci Dünya Savaşı, Kripto Basın Yayın

Tanyeli, A.N. (1972) Erzurum Şehri ve Kalesi, basılmamış araştırma

Ülkü, O. (2006) Kars ve Ardahan Tabyaları, Doktora Tezi, Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.

1

Tarihi Çevre Koruma Uygulamalarına Eleştirel Bakış: Hamamönü Örneği

Olcay Türkan Yurdugüzel1, Zuhal Özçetin21Araş. Gör. Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Maltepe

ANKARA, [email protected]

2Araş. Gör. Bozok Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü, Atatürk Yolu, 66100, YOZGAT,

[email protected]

Özet

Kültür bir toplumun tarihsel süreç içinde ürettiği ve kuşaktan kuşağa aktardığı maddi ve manevi özelliklerin bütünü olarak tanımlanabilir. Kültür, bir toplumun kimliğini oluşturur, onu diğer toplumlardan farklı kılar ve toplumun yaşayış ve düşünüş tarzıhalini alır. Bu bağlamda, kentlerin sahip olduğu kültürel değerler, kentin ve toplumun mimari mirası olarak değer taşırlar. Kentin sahip olduğu bu değerler, özellikle ülkemizde, kentleşme sürecinde ihmal edilmekte, yok sayılmakta ve buna bağlı olarak da geri dönüşü olmayan hasarlar almaktadır. Bu nedenle de tarihi doku içinde şekillenen yeni yapılaşma ya da yeniden inşa etme, dünyada ve Türkiye’de mimarlık ve koruma bağlamında gündemde ve tartışılan konulardır.

Bu çalışma kapsamında, Hamamönü’nde yapılan koruma uygulamaları ve restorasyonçalışmalarının doğru koruma politikaları çerçevesinde irdelenmesi ve değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Koruma kavramı Hamamönü uygulamaları kapsamındadeğerlendirilerek yapılan uygulamaların tartışılması ve doğru ilkelerin belirlenmesi sağlanmıştır. Yapılan rekonstrüksiyon uygulamalarında kullanılan malzemelerin niteliği değerlendirilmiş ve bu malzemelerin koruma uygulamaları için doğruluğu tartışılmaya çalışılmıştır. Yapıların özgün malzemeleri ve uygulamalar sırasında özgün malzemeye nasıl müdahale edildiği ve yeni kullanılan malzemenin yapıyla nasıl bütünleştirildiği eleştirel bakış açısıyla değerlendirilmiştir. Uygulamalar kapsamında, kullanılan malzemenin “doğru restorasyon”a ulaşma konusunda ne kadar başarılı olduğu tartışılmaya çalışılmıştır.

Anahtar kelime: Tarihi çevre, koruma, restorasyon, Ankara, rekonstrüksiyon, Hamamönü.

Giriş

Günümüzde kentsel gelişim, hem gelişimini tamamlamış hem de gelişmekte olan ülkelerde, çevresel ve sosyal hayatın yanı sıra kent kimliğinde de büyük zarara sebepolmaktadır. Bu gelişim süreci kentlerin kültürel ve tarihi kimliğini oluşturan alanlara geri dönüşü olmayan zararlar verebilmektedir. Kentlerin yaşadığı bu zararın önlenmesi

75

5. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu

2

amacıyla gerçekleştirilen kentsel koruma uygulamaları, kentin özgün kimliğini korumak ve yaşatmak adına yapılan önemli uygulamalardır. Tarihi alanların, kentsel gelişim sürecinde maruz kaldığı çarpık kentleşme, bilinçsiz yapılaşma ve kullanılmama nedeniyle hasar görme gibi olumsuzlukların önüne geçme amacıyla gerçekleştirilen bu uygulamalar, doğru ve özgün kimliği koruma ve yaşatmayı hedefleyen uygulamalardır. Bu uygulamalar, kentin gelişimi ve tarihi alanların korunması olgularını bütünleştirerek gerçekleştirilmelidir.

Günümüzde tarihi alanlar, sosyal çöküntü alanları olarak düşük gelirli ve özgün olmayan kullanıcıların yaşama mekânları durumundadır. Bu alanların mimari, tarihsel ve kentsel değerlerini yükseltmek, kullanıcıların sosyal yaşantılarının yükselmesi ve alanın kullanıcılar tarafından sahiplenilmesi bağlamında önemlidir. Bu nedenle fiziksel korumanın yanında toplum ile işbirliği içinde sosyal koruma da önemli rol oynamaktadır (Tekeli 2009). Bahsedilen bu olguları Hamamönü rehabilitasyon projesi kapsamında değerlendirmek ve yapılan uygulamaların niteliğini sorgulamak çalışmanın amacını oluşturmaktadır (Shakouri ve Uslu 2012).

Hamamönü Gelişim Süreci

Ankara, tarihi geçmişi Hitit Uygarlığı’na tarihlenen oldukça eski bir yerleşimdir (Keleş 1971). Kentte Hitit, Frig, Helenistik Roma (Augustus Tapınağı, Roma Hamamı, JulienSütunu) ve Bizans (Klemens Kilisesi) Uygarlıklarına ait arkeolojik kalıntılar bulunmaktadır (Tunçer, 2001) (Ercoşkun Yalçıner 2013). Kentin günümüzdeki tarihi alan sınırları Osmanlı İmparatorluğu dönemine ait sınırlardır. Kentin tarihi alan sınırları içinde en az değişimin yaşandığı alanlar kalenin güney yamaçları ve Hacı Bayram Cami’nin çevresidir (Şahin Güçhan 1995). Kentin bu alanı içinde Selçuklu İmparatorluğu öncesine ait sınırlı bilgiye ulaşılabilmektedir. Ancak bilindiği kadarıyla 14.yy da kent Ahi Örgütlerinin yönetiminde kalmıştır ve günümüzde bu döneme ait camiler halen bulunmaktadır (Şahin Güçhan 1995) (Sudan 2012). Kent, Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar garnizon olarak varlık göstermiş bu tarihten sonra ticari şehir statüsüne bürünmüştür (Aktüre 1998). Kentin artan ticari faaliyetlerine bağlı olarak pek çok han inşa edilmiş ve gayrimüslim konutları ticari merkezlerin yakın çevresinde, kaleiçi ve yönetime yakın alanlarda ise varlıklı kullanıcılar konumlanmıştır. Kente demiryolunun ulaşması ile hinterlandı ile bağlantısı gelişmiş ve Cumhuriyet’in ilanı ile kent, kasaba statüsünden modern kent kimliğine ulaşmaya başlamıştır (Şahin Güçhan 1995) (Sudan 2012).

Kentin gelişim planı, başkent ilan edilmesini takip eden yıllarda (1929-1930), Osmanlı kasabasından modern kente dönüştürmek amacıyla hazırlanmıştır (Tankut 1997).Ancak, sınırlı finansal faaliyetler ve tahmin edilemeyen nüfus artışı, kentin plansız büyümesine neden olmuştur (Tekeli 2009) (Shakouri ve Uslu 2012). Kent için bugüne kadar pek çok plan hazırlanmıştır. Bunlar: Lörcher Planı (1925), Jansen Planı (1928), Uybadin-Yücel Planı (1957), 2025 Ankara Büyükşehir Belediyesi Planı (1996), 2023 Ankara Büyükşehir Belebiyesi Gelişim Planıdır (2007) (Ercoşkun Yalçıner 2013).

3

Hamamönü, kentin yok edilme tehlikesi ve plansız kentsel gelişme problemleri yaşayan tarihi alanlarından biridir. Yaşanan hızlı değişim, çevresel şartların ve alanda yaşayan sosyal gruplarda bozulmaların yaşanmasına ve negatif sosyal dönüşüm yaşanmasına neden olmuştur. Bu değişimlerin sonucunda, özgün kullanıcılar alanı terk etmiş yerlerini düşük gelirli kullanıcılar almıştır (Shakouri ve Uslu 2012)

Hamamönü’nde yapılan uygulamalar 2011 yılında "Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Yarışması 2011 Türkiye Ulusal Destinasyonu" ödülüne(http://www.altindag.bel.tr/haber.asp?islem=1&haber_ID=2862) ve "Dünya Turizm Oscarı"na layık görülmüştür. Dünya Turizm Yazarları ve Gazeteciler Federasyonu (FİJET) tarafından verilen “Altın elma” (Golden Apple Aware), 2012 yılında Hamamönü’ne (http://www.turkiyeturizm.com/news_print.php?id=41503) verilmiştir.

Şekil 1. Hamamönü Bölgesi

Hamamönü Koruma Sorunları

Çalışma alanı olarak seçilen Hamamönü, Ankara’nın geleneksel yerleşim bölgesi ve yeni kent arasında, tampon bölge denilebilecek bir konumda bulunmaktadır (Şekil 2). Kentteki konumu, geleneksel dokuyu koruyarak kentli hafızasını canlı tutması ve alanıterk edilmişlikten uzaklaştırarak sanatsal ve sosyal faaliyetlerle kentlinin kullanımına sunuyor olması gibi olumlu niteliklerin yanı sıra yapıların dönüştürülmesi, gece yaşamayan mekânlar olması ve aslından uzak rekonstrüksiyon uygulamaları yapılması sebepleri ile Hamamönü çalışma alanı olarak seçilmeye uygun bulunmuştur. Restorasyon uygulamaları öncesinde kullanılmaması nedeniyle kentin varoş bölgesi olarak nitelendirilen Hamamönü, günümüzde sosyal faaliyet alanı olarak kullanılmaktadır. Yapıların kullanımının devam ediyor olması olumlu bir nitelik olsa da özgün işlev ve kullanıcısının bulunmayışı koruma bağlamında olumsuz olarak değerlendirilebilir. Alan, Numune Hastanesi, Yüksek İhtisas Hastanesi, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, İbni Sina Hastanesi ve Ulucanlar Göz Hastanesi’ne yakın

76

5. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu

2

amacıyla gerçekleştirilen kentsel koruma uygulamaları, kentin özgün kimliğini korumak ve yaşatmak adına yapılan önemli uygulamalardır. Tarihi alanların, kentsel gelişim sürecinde maruz kaldığı çarpık kentleşme, bilinçsiz yapılaşma ve kullanılmama nedeniyle hasar görme gibi olumsuzlukların önüne geçme amacıyla gerçekleştirilen bu uygulamalar, doğru ve özgün kimliği koruma ve yaşatmayı hedefleyen uygulamalardır. Bu uygulamalar, kentin gelişimi ve tarihi alanların korunması olgularını bütünleştirerek gerçekleştirilmelidir.

Günümüzde tarihi alanlar, sosyal çöküntü alanları olarak düşük gelirli ve özgün olmayan kullanıcıların yaşama mekânları durumundadır. Bu alanların mimari, tarihsel ve kentsel değerlerini yükseltmek, kullanıcıların sosyal yaşantılarının yükselmesi ve alanın kullanıcılar tarafından sahiplenilmesi bağlamında önemlidir. Bu nedenle fiziksel korumanın yanında toplum ile işbirliği içinde sosyal koruma da önemli rol oynamaktadır (Tekeli 2009). Bahsedilen bu olguları Hamamönü rehabilitasyon projesi kapsamında değerlendirmek ve yapılan uygulamaların niteliğini sorgulamak çalışmanın amacını oluşturmaktadır (Shakouri ve Uslu 2012).

Hamamönü Gelişim Süreci

Ankara, tarihi geçmişi Hitit Uygarlığı’na tarihlenen oldukça eski bir yerleşimdir (Keleş 1971). Kentte Hitit, Frig, Helenistik Roma (Augustus Tapınağı, Roma Hamamı, JulienSütunu) ve Bizans (Klemens Kilisesi) Uygarlıklarına ait arkeolojik kalıntılar bulunmaktadır (Tunçer, 2001) (Ercoşkun Yalçıner 2013). Kentin günümüzdeki tarihi alan sınırları Osmanlı İmparatorluğu dönemine ait sınırlardır. Kentin tarihi alan sınırları içinde en az değişimin yaşandığı alanlar kalenin güney yamaçları ve Hacı Bayram Cami’nin çevresidir (Şahin Güçhan 1995). Kentin bu alanı içinde Selçuklu İmparatorluğu öncesine ait sınırlı bilgiye ulaşılabilmektedir. Ancak bilindiği kadarıyla 14.yy da kent Ahi Örgütlerinin yönetiminde kalmıştır ve günümüzde bu döneme ait camiler halen bulunmaktadır (Şahin Güçhan 1995) (Sudan 2012). Kent, Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar garnizon olarak varlık göstermiş bu tarihten sonra ticari şehir statüsüne bürünmüştür (Aktüre 1998). Kentin artan ticari faaliyetlerine bağlı olarak pek çok han inşa edilmiş ve gayrimüslim konutları ticari merkezlerin yakın çevresinde, kaleiçi ve yönetime yakın alanlarda ise varlıklı kullanıcılar konumlanmıştır. Kente demiryolunun ulaşması ile hinterlandı ile bağlantısı gelişmiş ve Cumhuriyet’in ilanı ile kent, kasaba statüsünden modern kent kimliğine ulaşmaya başlamıştır (Şahin Güçhan 1995) (Sudan 2012).

Kentin gelişim planı, başkent ilan edilmesini takip eden yıllarda (1929-1930), Osmanlı kasabasından modern kente dönüştürmek amacıyla hazırlanmıştır (Tankut 1997).Ancak, sınırlı finansal faaliyetler ve tahmin edilemeyen nüfus artışı, kentin plansız büyümesine neden olmuştur (Tekeli 2009) (Shakouri ve Uslu 2012). Kent için bugüne kadar pek çok plan hazırlanmıştır. Bunlar: Lörcher Planı (1925), Jansen Planı (1928), Uybadin-Yücel Planı (1957), 2025 Ankara Büyükşehir Belediyesi Planı (1996), 2023 Ankara Büyükşehir Belebiyesi Gelişim Planıdır (2007) (Ercoşkun Yalçıner 2013).

3

Hamamönü, kentin yok edilme tehlikesi ve plansız kentsel gelişme problemleri yaşayan tarihi alanlarından biridir. Yaşanan hızlı değişim, çevresel şartların ve alanda yaşayan sosyal gruplarda bozulmaların yaşanmasına ve negatif sosyal dönüşüm yaşanmasına neden olmuştur. Bu değişimlerin sonucunda, özgün kullanıcılar alanı terk etmiş yerlerini düşük gelirli kullanıcılar almıştır (Shakouri ve Uslu 2012)

Hamamönü’nde yapılan uygulamalar 2011 yılında "Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Yarışması 2011 Türkiye Ulusal Destinasyonu" ödülüne(http://www.altindag.bel.tr/haber.asp?islem=1&haber_ID=2862) ve "Dünya Turizm Oscarı"na layık görülmüştür. Dünya Turizm Yazarları ve Gazeteciler Federasyonu (FİJET) tarafından verilen “Altın elma” (Golden Apple Aware), 2012 yılında Hamamönü’ne (http://www.turkiyeturizm.com/news_print.php?id=41503) verilmiştir.

Şekil 1. Hamamönü Bölgesi

Hamamönü Koruma Sorunları

Çalışma alanı olarak seçilen Hamamönü, Ankara’nın geleneksel yerleşim bölgesi ve yeni kent arasında, tampon bölge denilebilecek bir konumda bulunmaktadır (Şekil 2). Kentteki konumu, geleneksel dokuyu koruyarak kentli hafızasını canlı tutması ve alanıterk edilmişlikten uzaklaştırarak sanatsal ve sosyal faaliyetlerle kentlinin kullanımına sunuyor olması gibi olumlu niteliklerin yanı sıra yapıların dönüştürülmesi, gece yaşamayan mekânlar olması ve aslından uzak rekonstrüksiyon uygulamaları yapılması sebepleri ile Hamamönü çalışma alanı olarak seçilmeye uygun bulunmuştur. Restorasyon uygulamaları öncesinde kullanılmaması nedeniyle kentin varoş bölgesi olarak nitelendirilen Hamamönü, günümüzde sosyal faaliyet alanı olarak kullanılmaktadır. Yapıların kullanımının devam ediyor olması olumlu bir nitelik olsa da özgün işlev ve kullanıcısının bulunmayışı koruma bağlamında olumsuz olarak değerlendirilebilir. Alan, Numune Hastanesi, Yüksek İhtisas Hastanesi, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, İbni Sina Hastanesi ve Ulucanlar Göz Hastanesi’ne yakın

77

5. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu

4

konumda yer alması nedeniyle kente tedavi amaçlı gelen pasif kullanıcılar tarafından tercih edilen ve belirli dönemlerde kullanılan mekânlardandır. Kentin aktif kullanıcıları tarafından sosyal faaliyetler, öğrencilerin eğitim ve sosyal aktiviteler için kentte sıklıkla kullandıkları Hamamönü, kente gelen turistler için de bir çekim merkezi durumundadır.

Koruma uygulamalarında, yerleşimin kullanılmamak ve bakımsızlık gibi nedenlerle hasar görmesi ve insan sağlığını tehdit edecek boyutlara ulaşması durumlarında yapıların yeniden ayağa kaldırılması ve kent belleğinin devamlılığının sağlanması doğru karar olarak kabul edilebilmektedir. Bu bağlamda Hamamönü’nde yapılan uygulamalar, rekonstrüksiyon olarak değerlendirilse de yapıların özgün yapım tekniği ve malzeme kullanımından farklı teknik ve malzemeyle ayağa kaldırılmış olması bu uygulamaların rekonstrüksiyondan uzak olduğunu düşündürmektedir. Yapıların uygulama sonrasında kentin geleneksel mimari dokusunun, yapım tekniğinin, kullanılan malzeme ve cephe elemanlarının özgün oranlarından farklı kullanılması yapıları olduğundan farklı yansıtmakta ve bununda kente gelen kısa süreli kullanıcıların algısında farklı bir imaj oluşmasına neden olduğu düşünülmektedir. Alanda, uygulama öncesinde yapılarınbelgeleme çalışması yapılmış ve özgün plan şeması, cephe özellikleri, yapım sistemi ve malzeme kullanımı belgelenmiş ancak uygulama sonrasında bu özelliklerde değişiklikler yapılmıştır. Yapılarda uygulama aşamasında aslına uygun olmayan betonarme yapım tekniğinin kullanıldığı bilinmektedir. Yapıların özgün durumları ve uygulama sonrası cephe hareketlerinde, pencere oranları, bölüntü sayısı ve cephedeki toplam pencere sayısında farklılıklar olduğu görülmektedir. Bu durum, alanınolduğundan farklı bir karakter oluşturduğu ve kentin genel geleneksel mimari dokusunun olduğundan farklı görünmesine neden olmaktadır (Şekil 2, 3, 4, 5, 6 ve 7).

Şekil 3. Mehmet Akif Ersoy Sokak Uygulama Öncesi ve Sonrası

5

Şekil 4. Sarıkadı Sokak Uygulama Öncesi ve Sonrası

Şekil 5. Mehmet Akif Ersoy Parkı Uygulama Öncesi ve Sonrası

Şekil 6. İnanlı Sokak Uygulama Öncesi ve Sonrası

78

5. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu

4

konumda yer alması nedeniyle kente tedavi amaçlı gelen pasif kullanıcılar tarafından tercih edilen ve belirli dönemlerde kullanılan mekânlardandır. Kentin aktif kullanıcıları tarafından sosyal faaliyetler, öğrencilerin eğitim ve sosyal aktiviteler için kentte sıklıkla kullandıkları Hamamönü, kente gelen turistler için de bir çekim merkezi durumundadır.

Koruma uygulamalarında, yerleşimin kullanılmamak ve bakımsızlık gibi nedenlerle hasar görmesi ve insan sağlığını tehdit edecek boyutlara ulaşması durumlarında yapıların yeniden ayağa kaldırılması ve kent belleğinin devamlılığının sağlanması doğru karar olarak kabul edilebilmektedir. Bu bağlamda Hamamönü’nde yapılan uygulamalar, rekonstrüksiyon olarak değerlendirilse de yapıların özgün yapım tekniği ve malzeme kullanımından farklı teknik ve malzemeyle ayağa kaldırılmış olması bu uygulamaların rekonstrüksiyondan uzak olduğunu düşündürmektedir. Yapıların uygulama sonrasında kentin geleneksel mimari dokusunun, yapım tekniğinin, kullanılan malzeme ve cephe elemanlarının özgün oranlarından farklı kullanılması yapıları olduğundan farklı yansıtmakta ve bununda kente gelen kısa süreli kullanıcıların algısında farklı bir imaj oluşmasına neden olduğu düşünülmektedir. Alanda, uygulama öncesinde yapılarınbelgeleme çalışması yapılmış ve özgün plan şeması, cephe özellikleri, yapım sistemi ve malzeme kullanımı belgelenmiş ancak uygulama sonrasında bu özelliklerde değişiklikler yapılmıştır. Yapılarda uygulama aşamasında aslına uygun olmayan betonarme yapım tekniğinin kullanıldığı bilinmektedir. Yapıların özgün durumları ve uygulama sonrası cephe hareketlerinde, pencere oranları, bölüntü sayısı ve cephedeki toplam pencere sayısında farklılıklar olduğu görülmektedir. Bu durum, alanınolduğundan farklı bir karakter oluşturduğu ve kentin genel geleneksel mimari dokusunun olduğundan farklı görünmesine neden olmaktadır (Şekil 2, 3, 4, 5, 6 ve 7).

Şekil 3. Mehmet Akif Ersoy Sokak Uygulama Öncesi ve Sonrası

5

Şekil 4. Sarıkadı Sokak Uygulama Öncesi ve Sonrası

Şekil 5. Mehmet Akif Ersoy Parkı Uygulama Öncesi ve Sonrası

Şekil 6. İnanlı Sokak Uygulama Öncesi ve Sonrası

79

5. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu

6

Şekil 7. Hamamönü Meydanı Uygulama Öncesi ve Sonrası

Şekil 8. Dutlu Sokak Uygulama Öncesi ve Sonrası

Sonuç

Hamamönü, sahip olduğu tarihi ve geleneksel dokusu ile Ankara’nın kentsel ve kültürel kimliğinin oluşmasında önemli bir yere sahiptir. 2004 yılından 2011 yılına kadar devam eden restorasyon çalışmaları akademik çevreler ve farklı disiplinler tarafından olumlu ya da olumsuz olarak sıklıkla gündeme gelmiştir. Alanın rekonstrüksiyon uygulamaları öncesinde, kentin varoş bölgesi olarak tanımlanabilecek durumda olması, özgün kullanıcının yerini düşük gelirli kullanıcıların almış olması ve yapıların fiziksel durumlarının kötü olması gibi özellikleri nedeniyle kentin çöküntü bölgesidurumundadır. Rekonstrüksiyon çalışmalarının ardından alan, farklı kullanıcı profiline çeşitli işlevler sunan ve sosyal aktivite merkezlerinden biri olmuştur. Rekonstrüksiyon olarak adlandırdığımız ancak yapıların uygulanan detay özelliklerine baktığımızda olduğundan farklı mimari detaylar taşıyor olması bu uygulamaların olumsuz yönleri olarak değerlendirilebilir. Yapıların her ne kadar yok olmasının önüne geçilmiş olsa da kentin tarihi ve geleneksel mimari dokusunun gelecek kuşaklara aktarılmasında sorunlar yaşanmasına neden olabileceği düşünülmektedir. Bu sorunun çözümüne yönelik olarak yapılan uygulamalarda özgünden farklılaştırılan detay ve özelliklerin belirtilmesinin önemli olduğu düşünülmektedir.

7

KaynakçaTekeli, I (2009) Kültür politikaları ve insan hakları bağlamında doğal ve tarihi çevreyi korumak, Tarih vakfı yurt yayınları, Istanbul.

Shakouri, N. ve Uslu, A., (2012) The Evaluation of Urban Historic Sites Rehabilitation Project for Tourism Destination: Case Study of Hamamonu/Ankara. 1st International Conference on Architecture & Urban Design. EPOKA University Department of Architecture, p. 519-526. 19-21 April, Albania.

Keleş, R. (1971) Eski Ankara’da bir şehir tipolojisi, Ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi yayınları, Ankara.

Tunçer, M. (2001) Ankara (Angora) Şehri Merkez Gelişimi (14-20.YY), T.C. Kültür Bakanlığı Kültür Eserleri, Ankara.

Ercoşkun Yalçıner, Ö., (2013) Successes and Failures in Urban Development of Ankara. International Journal of Architecture and Planning, Konya Volume 1, Issue 2, pp:132-151.

Tankut, G. (1997) Tarihi çevrenin korunması hayal ya da gerçek. Ege Mimarlık. Izmir No: 91 /1. Sayı: 22, s. 45.

(http://www.altindag.bel.tr/haber.asp?islem=1&haber_ID=2862) Erişim tarihi : 31/07/2015.

(http://www.turkiyeturizm.com/news_print.php?id=41503) Erişim tarihi: 31/07/2015.

(http://www.hamamonu.com.tr/source.cms.docs/hamamonu.com.tr.ce/index.html)Erişim tarihi: 31/07/2015.

Şahin Güçhan, N., (1995) A Study on Conservation and Rehabilitation Problems of Historic Timber Houses in Ankara Unpublished Doctoral Thesis, Middle East Technical University, School of Natural and Applied Sciences, Faculty of Architecture, Ankara.

Sudan A. E., (2012) The Role And Approach Of Local Authorıtıes In The Fıeld Of‘Conservatıon’:Case Study In Hamamönü / Ankara The Degree Of Master Of Scıence,Middle East Technical University, School of Natural and Applied Sciences, Faculty of Architecture, Ankara.

Aktüre, S., (1998), 1830’dan 1930’a kadar Ankara’da Günlük Yaşam. Tarih İçinde Ankara, Ankara, ODTÜ, Mimarlık Fakültesi Basım İşliği, Seminer Bildirileri Kitabı, s. 107-130, ISBN: 975-429-177-2, Aralık, Ankara.

80

5. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu

6

Şekil 7. Hamamönü Meydanı Uygulama Öncesi ve Sonrası

Şekil 8. Dutlu Sokak Uygulama Öncesi ve Sonrası

Sonuç

Hamamönü, sahip olduğu tarihi ve geleneksel dokusu ile Ankara’nın kentsel ve kültürel kimliğinin oluşmasında önemli bir yere sahiptir. 2004 yılından 2011 yılına kadar devam eden restorasyon çalışmaları akademik çevreler ve farklı disiplinler tarafından olumlu ya da olumsuz olarak sıklıkla gündeme gelmiştir. Alanın rekonstrüksiyon uygulamaları öncesinde, kentin varoş bölgesi olarak tanımlanabilecek durumda olması, özgün kullanıcının yerini düşük gelirli kullanıcıların almış olması ve yapıların fiziksel durumlarının kötü olması gibi özellikleri nedeniyle kentin çöküntü bölgesidurumundadır. Rekonstrüksiyon çalışmalarının ardından alan, farklı kullanıcı profiline çeşitli işlevler sunan ve sosyal aktivite merkezlerinden biri olmuştur. Rekonstrüksiyon olarak adlandırdığımız ancak yapıların uygulanan detay özelliklerine baktığımızda olduğundan farklı mimari detaylar taşıyor olması bu uygulamaların olumsuz yönleri olarak değerlendirilebilir. Yapıların her ne kadar yok olmasının önüne geçilmiş olsa da kentin tarihi ve geleneksel mimari dokusunun gelecek kuşaklara aktarılmasında sorunlar yaşanmasına neden olabileceği düşünülmektedir. Bu sorunun çözümüne yönelik olarak yapılan uygulamalarda özgünden farklılaştırılan detay ve özelliklerin belirtilmesinin önemli olduğu düşünülmektedir.

7

KaynakçaTekeli, I (2009) Kültür politikaları ve insan hakları bağlamında doğal ve tarihi çevreyi korumak, Tarih vakfı yurt yayınları, Istanbul.

Shakouri, N. ve Uslu, A., (2012) The Evaluation of Urban Historic Sites Rehabilitation Project for Tourism Destination: Case Study of Hamamonu/Ankara. 1st International Conference on Architecture & Urban Design. EPOKA University Department of Architecture, p. 519-526. 19-21 April, Albania.

Keleş, R. (1971) Eski Ankara’da bir şehir tipolojisi, Ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi yayınları, Ankara.

Tunçer, M. (2001) Ankara (Angora) Şehri Merkez Gelişimi (14-20.YY), T.C. Kültür Bakanlığı Kültür Eserleri, Ankara.

Ercoşkun Yalçıner, Ö., (2013) Successes and Failures in Urban Development of Ankara. International Journal of Architecture and Planning, Konya Volume 1, Issue 2, pp:132-151.

Tankut, G. (1997) Tarihi çevrenin korunması hayal ya da gerçek. Ege Mimarlık. Izmir No: 91 /1. Sayı: 22, s. 45.

(http://www.altindag.bel.tr/haber.asp?islem=1&haber_ID=2862) Erişim tarihi : 31/07/2015.

(http://www.turkiyeturizm.com/news_print.php?id=41503) Erişim tarihi: 31/07/2015.

(http://www.hamamonu.com.tr/source.cms.docs/hamamonu.com.tr.ce/index.html)Erişim tarihi: 31/07/2015.

Şahin Güçhan, N., (1995) A Study on Conservation and Rehabilitation Problems of Historic Timber Houses in Ankara Unpublished Doctoral Thesis, Middle East Technical University, School of Natural and Applied Sciences, Faculty of Architecture, Ankara.

Sudan A. E., (2012) The Role And Approach Of Local Authorıtıes In The Fıeld Of‘Conservatıon’:Case Study In Hamamönü / Ankara The Degree Of Master Of Scıence,Middle East Technical University, School of Natural and Applied Sciences, Faculty of Architecture, Ankara.

Aktüre, S., (1998), 1830’dan 1930’a kadar Ankara’da Günlük Yaşam. Tarih İçinde Ankara, Ankara, ODTÜ, Mimarlık Fakültesi Basım İşliği, Seminer Bildirileri Kitabı, s. 107-130, ISBN: 975-429-177-2, Aralık, Ankara.

81

5. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu

1

Tarihi Köprülerin Restorasyonları Kapsamında Yürütülen Yapısal Analiz Çalışmaları ve Sonuçları

12Halide Sert, Esat Mahmut Partal

Tarihi Köprüler Şubesi Müdürlüğü, Sanat Yapıları Dairesi Başkanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Ankara.

E-Posta: [email protected]

1 Mutluhan Nas, Süheyla Yılmaz, Hakan Demirci, Ayşe Avşin, Gül Sibel Turan

2 Tarihi Köprüler Şubesi Müdürlüğü, Sanat Yapıları Dairesi Başkanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Ankara.

E-Posta: [email protected]

Özet1Yeni yolların ve köprülerin yapımını gerçekleştirmesinin yanı sıra, tarihi köprülerin bakım ve onarımlarını sağlamak, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün asli görevleri arasında yer almaktadır. Tarihi Köprülere ait envanter kayıtlarına göre Aralık 2014 itibariyle, yurt içinde farklı dönemlere ait toplam 1772 adet tarihi köprü bulunmakta olup, yurt dışında ise; Osmanlı Dönemine ait çoğunluğu Bosna-Hersek’te olmak üzere 308 adet köprünün bulunmaktadır.

Doğal engebelerin şekil verdiği tarihi köprüler, sade ama aynı zamanda da fonksiyonel sanat yapılarıdır. Yapıldığı dönemlerde yaya ve atlıların geçişini sağlamak için planlanmış olsa da günümüzde motorlu taşıtların geçirilmesi nedeni ile stabiliteleri önemli ölçüde zarar gören tarihi köprülerin, emniyetli bir geçişe imkan vermesi için, öncelikle stabil olmalarının sağlanması gerekmektedir.

Taş kemer köprülerde taşıyıcı sistem basınca çalışmaktadır. Su akışı, deprem vb. yatay yükler ise yapıda hem basınç hem de çekme gerilimi meydana getirmektedir. Dolayısıyla taş köprülerin, etkiyen bu yükler karşısındaki yapısal davranışlarının anlaşılabilmesi için; yapı ve üzerinde bulunduğu zeminin de iyi tanımlanması gerekmektedir. Yapılan incelemelerde söz konusu araştırmaların yapılmadığı/yetersiz olduğu durumlarda restorasyon sonrası yapıda tekrar hasarlar meydana geldiğigörülmüştür. Yapı ve zemin ile ilgili bu tespitler tarihi köprülerin taşıyıcı sistemlerinin yanı sıra temellerinde ve üzerinde bulundukları dere yataklarında yapılacak iyileştirme çalışmalarına ilişkin belirlenen tekniklerin de desteklenmesi açısından önem arz etmektedir. Bu bildiri kapsamında; tarihi köprülerin restorasyon projeleri kapsamında yürütülen yapısal analiz çalışmaları ve sonuçları farklı köprü örnekleri üzerinden anlatılacaktır.

Anahtar sözcükler: Tarihi Köprüler, Yapısal Analiz, Deprem, Taşıma, Restorasyon.