Upload
others
View
5
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
T.C.
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI
İLKÖĞRETİM SOSYAL BİLGİLER DERSİ ÇALIŞMA KİTAPLARINDA YER
ALAN ETKİNLİKLERİN YARATICI DÜŞÜNME BECERİSİ AÇISINDAN
DEĞERLENDİRİLMESİ
İlknur PALANDÖKENLİER
YÜKSEK LİSANS TEZİ
ADANA, 2008
T.C.
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI
İLKÖĞRETİM SOSYAL BİLGİLER DERSİ ÇALIŞMA KİTAPLARINDA YER
ALAN ETKİNLİKLERİN YARATICI DÜŞÜNME BECERİSİ AÇISINDAN
DEĞERLENDİRİLMESİ
İlknur PALANDÖKENLİER
Danışman: Yrd. Dr. Mehmet KARAKUŞ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
ADANA, 2008
Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü’ne,
Bu çalışma jürimiz tarafından Eğitim Bilimleri Anabilim Dalında YÜKSEK LİSANS
TEZİ olarak kabul edilmiştir.
Başkan: Yrd. Doç. Dr. Mehmet KARAKUŞ
(Danışman)
Üye: Yrd. Doç. Dr. Ahmet DOĞANAY
Üye: Yrd. Doç. Dr. Özlem KAF HASIRCI
ONAY
Yukarıdaki imzaların adı geçen öğretim elemanlarına ait olduklarını onaylarım.
……./……../2008
Prof.Dr.Nihat KÜÇÜKSAVAŞ
Enstitü Müdürü
Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynakların yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların
kaynak gösterilmeden kullanımı 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndaki hükümlere tabidir
ÖZET
İLKÖĞRETİM SOSYAL BİLGİLER DERSİ ÇALIŞMA KİTAPLARINDA YER
ALAN ETKİNLİKLERİN YARATICI DÜŞÜNME BECERİSİ AÇISINDAN
DEĞERLENDİRİLMESİ
İlknur PALANDÖKENLİER
Yüksek Lisans Tezi, Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Mehmet Karakuş
Eylül 2008, 272 sayfa
Bu araştırma, ilköğretim sosyal bilgiler çalışma kitaplarında yer alan etkinlikleri
yaratıcı düşünme açısından değerlendirmek amacıyla yapılmıştır.
Araştırma hem nitel hem de nicel özellikler taşımaktadır. Araştırmanın
örneklemini, Adana ili merkez ilçesinde yer alan iki okul oluşturmuştur. Araştırmada 4.
ve 5. sınıf düzeyinde yirmi ikişer çalışma kitabı kullanılmıştır. Bu çalışma kitaplarında
özellikle yaratıcı düşünce açısından anlamlı görülen etkinlikler seçilerek incelenmiş ve
puanlanmıştır. Daha sonra 4. ve 5. sınıflardan toplam on bir sınıf öğretmeniyle görüşme
yapılmıştır.
Araştırmada Yaratıcı Etkinlikleri Puanlama Ölçeği’yle elde edilen verilerin
betimsel analizi yapılmıştır. Etkinliklerden alınan puanlar arasında anlamlı düzeyde bir
fark olup olmadığını belirlemek için ise ANOVA tekniği kullanılmıştır. Doküman
incelemesi ve görüşme teknikleriyle elde edilen veriler içerik analizi yoluyla incelenmiş
ve yorumlanmıştır.
Araştırma sonucunda öğrenci ürünlerinden elde edilen bulgular incelendiğinde,
4. sınıf sosyal bilgiler kitaplarında önerilen etkinliklerden “Kahraman askerlerimiz” ve
“Hikaye yazıyorum” başlıklı etkinliklerin yaratıcılığın Akıcılık, Esneklik ve Özgünlük
alt boyutları açısından diğer etkinliklere göre daha etkili oldukları görülmüştür. “Para”
ve “Fotoğraf inceleyelim” başlıklı etkinliklerin ise yaratıcılığın Akıcılık ve Esneklik alt
boyutları açısından diğer etkinliklere göre daha etkili oldukları görülmüştür.
ii
Beşinci sınıf sosyal bilgiler kitaplarında önerilen etkinlikler içerisinde ise; “Siz
bir bilim insanısınız” başlıklı etkinliğin yaratıcılığın Akıcılık, Esneklik ve Özgünlük alt
boyutları açısından diğer etkinliklere göre daha etkili olduğu görülmüştür. “Fotoğraflar”
başlıklı etkinliğin yaratıcılığın Akıcılık ve Esneklik alt boyutları açısından diğer
etkinliklere göre daha etkili olduğu görülmüştür. “Gölge oyunu” başlıklı etkinliğin
yaratıcılığın Akıcılık ve Özgünlük alt boyutları açısından diğer etkinliklere göre daha
etkili olduğu görülmüştür. “Geçmişe yolculuk”, “Ne yapabiliriz” ve “Başbakan sen
olsan” başlıklı etkinliklerin ise yaratıcılığın Esneklik alt boyutu açısından diğer
etkinliklere göre daha etkili oldukları görülmüştür.
Görüşme formu ile görüşülen öğretmenler, özellikle ders-konu süresi, araç-gereç
eksikliği, sınıf mevcudunun kalabalık olması, farklı öğrenci seviyelerinin yeterince göz
önünde bulundurulmaması, kimi etkinliklerin kendileri ve öğrenciler tarafından
anlaşılamaması gibi kimi sıkıntıların programın hedefine ulaşmasını aksatabileceği
görüşünü belirtmişlerdir. Bu konu başlıklarıyla ilgili önerilerini ve öğretim programı ile
ilgili olumlu görüşlerini açıklamışlardır.
Anahtar Kelimeler: Yaratıcı Düşünme, Sosyal Bilgiler Öğretimi, Etkinlikler, Öğrenci
Çalışma Kitapları.
iii
ABSTRACT
EVALUATION OF THE ACTIVITIES IN THE SOCIAL STUDIES
STUDENTS’WORKBOOKS IN TERMS OF CREATIVE THINKING SKILLS
İlknur PALANDÖKENLİER
Master Thesis, Department of Educational Sciences
Supervisor: Asst. Prof. Dr. Mehmet Karakuş
September 2008, 310 pages
The aim of this research is to evaluate the activities in the students’workbooks of
primary school social studies course in terms of creative thinking skills.
This research has both qualitative and quantitative attributes. The sample of this
study were the two primary schools in the centre of Adana. 22 students’ workbooks
from the fourth grade and 22 students’ workbooks from fifth grade were defined for
their qualitative attributes and then rated using a researcher-developed instrument, the
Creative Activities Rating Scale (CARS) in three dimensions as Fluency, Flexiblity and
Originality as stated by the Torrance for this study. Further, 11 primary school teachers
from fourth grade and fifth grade were interviewed by the researcher. ANOVA was
used to evaulate the collected data from Creative Activities Rating Scale. Also, content
analysis technique was used to analyze and interpret the document analysis of the
students’ workbooks and the interviews of primary school teachers.
The research findings indicate that the activities named “Brave Soldiers” and
“Writing A Story” were more effective than the others in the workbooks of the fourth
grade students for three dimensions as Fluency, Flexiblity and Originality of creativity.
The activities named “The Money” and “Looking into the Photograph” were seen more
effective than the others in the workbooks of the fourth grade students for two
dimensions as Fluency and Flexiblity of creativity.
The activity named “You Are a Scientist” was seen more effective than the
others in the workbooks of the fifth grade students for three dimensions as Fluency,
iv
Flexiblity and Originality of creativity. The activity named “Photographs” was seen
more effective than the others in the workbooks of the fourth grade students for two
dimensions as Fluency and Flexiblity of creativity. The activity named “Shadow Play”
was seen more effective than the others in the workbooks of the fifth grade students for
two dimensions as Fluency and Originality of creativity. The activities named “Going to
the Past”, “What Can We Do?” and “If You Were A Prime Minister” were seen more
effective than the others in the workbooks of the fourth grade students for one
dimension as Flexiblity of creativity.
According to the results of the research, teachers interviewed explained
problems that the time of lessons and subjects, absence of materials, crowded class size,
ruling out different levels of students learning, not comprehended activities by teachers
and students, could make curriculum inefficient for developing creative thinking skills.
They revealed suggestions for these topics and declared their positively approaches for
the new curriculum.
Keywords: Creative Thinking, Social Studies Teaching, Activities, Students’
Workbooks.
v
ÖNSÖZ
Toplumsal ve bireysel önemi günümüzde kabul edilen yaratıcı düşünmenin
eğitim-öğretim programlarında yer alması, hazırlanan programlarda bu düşünme
becerisinin geliştirilmesine yönelik içeriksel düzenlemelere yer verilmesi, öğrencilerin
yaratıcılıklarını sergilemelerini ve geliştirmelerini sağlayacak etkinliklerin programlarda
yer alması gerekmektedir. Sosyal bilgiler, güncel olaylar ve sorunlarla ilgili problemler
üzerinde öğrencileri çeşitli etkinlikler aracılığıyla yaratıcı şekilde düşünmeye teşvik
edilebilecek ve yaratıcı çözümler üretmelerini sağlayabilecek yapıya sahip bir derstir.
Bu nedenle sosyal bilgiler derslerinde yer alan etkinliklerin yaratıcılık açısından
değerlendirilmesine ihtiyaç duyulmuştur. EF2007YL22 proje numarası ile Çukurova
Üniversitesi Araştırma Fonu Saymanlığı tarafından desteklenen bu çalışmanın planlanıp
uygulanmasında birçok insanın emeği geçmiştir. Öncelikle çalışmanın her aşamasında
bana yardımcı olan danışmanım Sayın Yard. Doç. Dr. Mehmet KARAKUŞ’a, değerli
hocalarım Sayın Yard. Doç. Dr. Ahmet DOĞANAY ve Sayın Yard. Doç. Dr. Mahinur
KARATAŞ’a, Sayın hocam Yard. Doç. Dr. Faruk YILDIRIM’a, Sayın Yard. Doç. Dr.
Özlem KAF HASIRCI’ya, sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarında yer alan etkinlikleri
puanlama ve değerlendirme sürecinde büyük desteğini gördüğüm sayın İmge ÇAKIR’a,
çalışmanın çeşitli aşamalarında yardımcı olan Sayın Tuba KÜNKÜL, Sayın Müge
İSTİFLİ’ye, Sayın Seda BATMAN’a, Sayın Ecem PALANDÖKENLİER’e, çalışma ile
ilgili ihtiyacım olduğunda yardımlarını esirgemeyen bölümdeki hocalarıma, yüksek
lisans öğrencisi arkadaşlarıma, çalışmanın görüşme sürecinde yer alan öğretmen
arkadaşlarıma, uygulamalar sırasında desteğini gördüğüm Şehit Adnan Sürücü
İlköğretim Okulu Müdürü Sayın Davut AYDIN’a, bana her zaman destek olan aileme
ve eşim Efkan MAZMAN’a tüm içtenliğimle teşekkür ederim.
vi
İÇİNDEKİLER
Sayfa No ÖZET………………………………..…..……………………………………….…….. i
ABSTRACT…………………………..………………………………..……..…….....iii
ÖNSÖZ……………………………………………………………………………..…...v
TABLOLAR LİSTESİ…………………………………………………………….…..x
EKLER LİSTESİ…………………………………………………………………….xiii
BÖLÜM I
GİRİŞ
1.1. Problem……………………………………………………………………………...1
1.2. Araştırmanın Amacı………………………………………………………….……..6
1.3. Araştırmanın Önemi…………………………………………………….….…….....7
1.4. Sayıltılar………………………………………………………………….…………8
1.5. Sınırlılıklar………………………………………………………………..……….. 8
1.6. Tanımlar…………………………………………………………………..……….. 8
1.7. Kısaltmalar ……………………………………………………….……….………..9
BÖLÜM II
KONU İLE İLGİLİ LİTERATÜR VE ARAŞTIRMALAR
2.1. Yaratıcılık, Sosyal Bilgiler Öğretimi, Etkinlikler…….……………….…………...10
2.1.1. Yaratıcılık ..…………………………………………..……….……………10
2.1.2. Yaratıcı Süreç ……………………………………………………..……….13
2.1.3. Yaratıcı Düşünme Becerileri……………………………..………………...15
2.1.4. Yaratıcılık ve Eğitim …………………………………………..…………..18
2.1.5. Sosyal Bilgiler Öğretim Programı ve Yaratıcılık…………………………..26
2.1.6. Sosyal Bilgiler Çalışma Kitaplarında Önerilen Etkinliklerde Yaratıcılık….30
2.2. Konu ile İlgili Araştırmalar ………………………………………..…………….. 30
2.2.1. Yurt İçinde Yapılan Araştırmalar ………………………………………….30
vii
2.2.2. Yurt Dışında Yapılan Araştırmalar ……………………………………….. 33
2.2.3. Konu ile İlgili Araştırmaların Değerlendirmesi……………….…………... 36
BÖLÜM III
YÖNTEM
3.1. Araştırmanın Modeli ………………………………………………………….….. 38
3.2. Çalışma Grubu ……………………………………………………………….…... 38
3.3. Veri Toplama Araçları …………………………………………………….……... 39
3.3.1. Yaratıcı Etkinlikleri Puanlama Ölçeği……………………………………...39
3.3.2. Doküman İncelemesi ………………………………………………………40
3.3.3. Görüşme Yöntemi ………………………………………..…………..…… 40
3.4. Verilerin Toplanması ………………………………………….………….……… 41
3.5. Verilerin Analizi ……………………………………………………………...….. 41
BÖLÜM IV
BULGULAR
4.1. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 4. Sınıf Çalışma Kitapları Etkinliklerinin
İçeriklerinde Yaratıcı Düşünmenin Akıcılık, Esneklik ve Özgünlük Alt Boyutları
Açısından Elde Edilen Bulgular……....………………..………………………….43
4.2. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 4. Sınıf Çalışma Kitapları Etkinliklerinden Elde
Edilen Puanlara Yönelik Bulgular…………………...….…………………………92
4.2.1. Yaratıcılığın Akıcılık Alt Boyutuna Yönelik Bulgular……………………..93
4.2.2. Yaratıcılığın Esneklik Alt Boyutuna Yönelik Bulgular…………………….94
4.2.3. Yaratıcılığın Özgünlük Alt Boyutuna Yönelik Bulgular …………………..95
4.3. Sosyal Bilgiler Dersi 5. Sınıf Çalışma Kitaplarında Yer Alan Etkinliklerin İçerik
Analizine Yönelik Bulgular…..…………………………….………………..……97
4.4. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 5. Sınıf Çalışma Kitapları Etkinliklerinden Elde
Edilen Puanlara Yönelik Bulgular…………………...……………..…………….188
4.4.1. Yaratıcılığın Akıcılık Alt Boyutuna Yönelik Bulgular…………....………188
4.4.2. Yaratıcılığın Esneklik Alt Boyutuna Yönelik Bulgular……..……….…....189
viii
4.4.3. Yaratıcılığın Özgünlük Alt Boyutuna Yönelik Bulgular…………...….…..191
4.5. İlköğretim 4. ve 5. Sınıf Öğretmenlerinin Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma
Kitaplarındaki Yaratıcı Düşünme Becerisini Geliştirmeye Yönelik Etkinlikler
Hakkındaki Görüşleri……………………………………………………..……. 193
4.5.1. İlköğretim 4. ve 5. Sınıf Öğretmenlerinin Sosyal Bilgiler Dersi
Etkinliklerinin Yaratıcı Düşünme Becerisini Geliştirmesi Hakkındaki
Görüşleri………………………………………………………….……….193
4.5.2. İlköğretim 4. ve 5. Sınıf Öğretmenlerinin Sosyal Bilgiler Dersi
Etkinliklerinin Seçimi ve Uygulanması Sırasında Dikkat Ettikleri
Hususlar …………...…..……….…………………………………..........195
4.5.3. İlköğretim 4. ve 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Etkinliklerinin, Öğrencilerde
Yaratıcı Düşünme Becerisini Geliştirmesini Engelleyen Aksaklıklarla İlgili
Öğretmen Görüşleri………..………………………………………………197
4.5.4. İlköğretim 4. ve 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Etkinliklerinin, Hazırlanması
ve Uygulanması İle İlgili Öneriler…………………….…………………..199
BÖLÜM V
TARTIŞMA VE YORUM
5.1. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
Etkinliklere Yönelik Tartışma ve Yorum …………….………………………….203
5.2. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
Etkinliklere Yönelik Tartışma ve Yorum……………….………………………..226
5.3. İlköğretim 4. ve 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
Etkinlikler Hakkında Öğretmen Görüşlerine Yönelik Tartışma ve Yorum ….….250
BÖLÜM VI
SONUÇLAR VE ÖNERİLER
6.1. Sonuçlar ………………………………………………………………………… 254
6.2. Öneriler ………………………………….……………………………………….256
6.2.1. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
ix
Etkinliklere İlişkin Öneriler ……………………………………..…………….....256
6.2.2. Bu Konuda Yapılacak Araştırmalara İlişkin Öneriler .………..…………..257
KAYNAKÇA ……………………………………………………………..…………259
EKLER ………………………………………………………..……………………..263
ÖZGEÇMİŞ………………………………………………………………………….310
x
TABLOLAR LİSTESİ
TABLO ADI Sayfa No Tablo 4.1. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Kahraman Askerlerimiz” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar……...….51
Tablo 4.2. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Hikâye Yazıyorum” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar………………54
Tablo 4.3. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Para” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar……………………..…..……60
Tablo 4.4. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan “Ne
Olmak İstersiniz?” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar……......…….…63
Tablo 4.5. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Altı Şapkalı Düşünme” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar…………..68
Tablo 4.6. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Fotoğrafı İnceleyelim” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar…...……….73
Tablo 4.7. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Çevre” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar……………………………..76
Tablo 4.8. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Eğitsel Kulüp Seçimi” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar………..…..79
Tablo 4.9. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan “Bir
Sorunu Çözelim” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar…..….…………...83
Tablo 4.10. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Çevremizdeki Problemler” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar…..….86
Tablo 4.11. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Yaşadığımız Yeri Güzelleştirelim” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan
Temalar…………………………………………………………………….88
Tablo 4.12. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Dünya Çocukları” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar…..……………90
Tablo 4.13. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“23 Nisan” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar………….……………...92
Tablo 4.14. Akıcılık Alt Boyutuna Yönelik Olarak 4. Sınıf Etkinliklerinden Alınan
Puanların Betimsel İstatistikleri……………………………..…………….93
xi
Tablo 4.15. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 4.Sınıf Etkinliklerinde Öğrencilerin
Aldıkları Akıcılık Puanlarına İlişkin Tek Yönlü Anova Sonuçları…..…..94
Tablo 4.16. Esneklik Alt Boyutuna Yönelik Olarak 4. Sınıf Etkinliklerinden Alınan
Puanların Betimsel İstatistikleri………………..……………………...….94
Tablo 4.17. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 4.Sınıf Etkinliklerinde Öğrencilerin
Aldıkları Esneklik Puanlarına İlişkin Tek Yönlü Anova Sonuçları………95
Tablo 4.18. Özgünlük Alt Boyutuna Yönelik Olarak 4. Sınıf Etkinliklerinden Alınan
Puanların Betimsel İstatistikleri…………....………………………..……96
Tablo 4.19. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 4.Sınıf Etkinliklerinde Öğrencilerin
Aldıkları Özgünlük Puanlarına İlişkin Tek Yönlü Anova Sonuçları…..…97
Tablo 4.20. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Siz Olsaydınız Ne Yapardınız?” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar.105
Tablo 4.21. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Üç Problem” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar……..…………..….110
Tablo 4.22. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Fotoğraflar” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar………..…………..118
Tablo 4.23. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Gölge Oyunu” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar…..……………...127
Tablo 4.24. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Öykü Yazıyoruz” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar…….…………129
Tablo 4.25. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Geçmiş Zaman Olur Ki” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar…...…..136
Tablo 4.26. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Ellerinize Sağlık” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar…...…………142
Tablo 4.27. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“İletişim Araçları” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar………….……147
Tablo 4.28. İlköğretim5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Geçmişe Yolculuk” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar….…….…...155
Tablo 4.29. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Siz Bir Bilim İnsanısınız” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar……...161
Tablo 4.30. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Ne Yapabiliriz?” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar………………..169
xii
Tablo 4.31. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Yardım Kulübü” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar………………..172
Tablo 4.32. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Trafik Kazaları” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar…….………….177
Tablo 4.33. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Haydi Okula” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar…..………………180
Tablo 4.34. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Başbakan Sen Olsan” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar…..……..184
Tablo 4.35. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Milletvekiline Dilekçe” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar……..…187
Tablo 4.36. Akıcılık Alt Boyutuna Yönelik Olarak 5. Sınıf Etkinliklerinden Alınan
Puanların Betimsel İstatistikleri…….…………………………………...188
Tablo 4.37. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 5.Sınıf Etkinliklerinde Öğrencilerin
Aldıkları Akıcılık Puanlarına İlişkin Tek Yönlü Anova Sonuçları…..….189
Tablo 4.38. Esneklik Alt Boyutuna Yönelik Olarak 5. Sınıf Etkinliklerinden Alınan
Puanların Betimsel İstatistikleri………..………………………………...190
Tablo 4.39. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 5.Sınıf Etkinliklerinde Öğrencilerin
Aldıkları Esneklik Puanlarına İlişkin Tek Yönlü Anova Sonuçları…......191
Tablo 4.40. Özgünlük Alt Boyutuna Yönelik Olarak 5. Sınıf Etkinliklerinden Alınan
Puanların Betimsel İstatistikleri……………..…………………………...192
Tablo 4.41. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 5.Sınıf Etkinliklerinde Öğrencilerin
Aldıkları Özgünlük Puanlarına İlişkin Tek Yönlü Anova Sonuçları……193
Tablo 4.42. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 4. Ve 5. Sınıflar Çalışma Kitaplarında Yer
Alan Etkinlikler Hakkında Öğretmen Görüşleri…..…………………….194
Tablo 4.43. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 4. Ve 5. Sınıflar Çalışma Kitaplarında Yer
Alan Etkinliklerin Seçimi Ve Uygulanmasında Dikkat Edilen Hususlar
Hakkında Öğretmen Görüşleri……………………………………………196
Tablo 4.44. İlköğretim 4. Ve 5. Sınıf Öğretmenlerinin Sosyal Bilgiler Dersi
Etkinliklerinin Öğrencilerde Yaratıcı Düşünme Becerisini Geliştirmesini
Engelleyen Aksaklıklarla İlgili Görüşleri…………………....…………..198
Tablo 4.45. İlköğretim 4. Ve 5. Sınıf Öğretmenlerinin Sosyal Bilgiler Dersi
Etkinliklerinin Hazırlanması Ve Uygulanması İle İlgili Önerileri…...….200
xiii
EKLER LİSTESİ
EK-1 Öğretmen Görüşme Formu ………………………………………...…………..263
EK-2 4. Sınıflar Yaratıcı Etkinlikleri Puanlama Ölçeği ……………………………...264
EK-3 5. Sınıflar Yaratıcı Etkinlikleri Puanlama Ölçeği ……………………………...266
EK-4 4.Sınıf Yaratıcı Etkinlikler Akıcılık, Esneklik, Özgünlük Toplam Puanları….. 268
EK-5 5. Sınıf Yaratıcı Etkinlikler Akıcılık, Esneklik, Özgünlük Toplam Puanları…..269
EK-6 Etkinlikleri YEPÖ ile Puanlama Yönergesi……………………………….…...270
EK-7 İzin Yazısı ………………………………………………………….…………..271
EK-8 İlköğretim 4. ve 5. sınıflar sosyal bilgiler dersi etkinlikleri ………….………..272
BÖLÜM I
GİRİŞ
1.1. Problem
Bilimde ve teknolojide yaşanan hızlı değişim, çeşitli alanlardaki yenilikler,
ilerlemeler toplumları, toplumların eğitim yapılarını etkilemekte ve her alanda olduğu
gibi eğitim alanında da değişime, yeniliklere neden olmaktadır. Bu yenilikler sadece
gereksinim olmakla kalmamakta toplumsal birer zorunluluk halini almaktadır.
Günümüz bireyinin geleneksel, öğretmen merkezli, sınırlı yöntemlere bağlı
eğitim programlarıyla gelişmesi ve toplum beklentisini karşılayacak özelliklere sahip
olabilmesi şüphesiz imkânsızdır. Bugün gelişmiş toplumların, yetişen bireylerinden
beklentisi sorgulayan, sorunlara karşı duyarlı, çözümler bulmaya odaklı, yaratıcı ve
eleştirel düşünme gibi üst düzey düşünme becerilerine sahip kişiler olmaları
yönündedir.
Çağdaş toplumda, günümüz insanından beklenen en önemli özelliklerden biri,
sorun çözücü olmasıdır. İnsanoğlu geçmişten bugüne değişik sorunlarla karşılaşmıştır.
Bu sorunların boyut değiştirerek gelecekte de süreceği kaçınılmazdır. Aslında
uygarlığın günümüzde geldiği düzey, insanoğlunun yaratıcı sorun çözmesinin bir
ürünüdür. Karşılaşılan sorunların farklılığı ve çoğunun daha önce hiç karşılaşılmamış
sorunlar olması, yaratıcı sorun çözme becerisinin önemini daha da
belirginleştirmektedir (Doğanay, 2002, 172).
Eğitim sistemi aracılığıyla düşünme yeteneğinin geliştirilebilmesi için, eğitim
programlarında bilinçli olarak düşünme becerilerini geliştirecek süreçlere zaman
ayrılması gerekmektedir. Düşünme becerilerinin önemi, bu becerilerin öğrenilebilir ve
geliştirilebilir olduğu günümüzde kabul gören bir düşüncedir.
Birçok bilim insanı ve eğitimci, eğitimin amacının bilgi birikiminin ve kültürün
aktarılması olmadığını savunmaktadır. Bir bilim insanı ve eğitimci olarak Piaget,
eğitimin temel amacının; yeni şeyler yapma yeteneğine sahip bireyler yaratmak
2
olduğunu, diğer kuşakların yapabildiklerini tekrarlamaktan öteye geçemeyen bireyler
yetiştirilmesinin yetersizliğini ve gereksizliğini vurgulamıştır. Yaratıcı, icat edici,
keşfedici insanlar… Piaget’e göre eğitimin ikinci amacı; eleştirici olabilen, doğruluğunu
araştırabilen, sunulan her şeyi kabul etmeyen beyinler oluşturmaktır (Piaget, 1964; akt.
Gander&Gardiner, 2004, 385).
Fındıkçı (1988), çocuğun her alanda olduğu gibi, yaratıcı faaliyetlerinin de
gelişiminin yakından izlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Diğer taraftan, çocuğun
hayatında, aileden sonraki en önemli kurum olan okuldaki eğitim programları
kalıplaşmış ve ezbere dayanan yöntemleri içermekten çok, yaratıcı düşünmeyi
geliştirecek biçimde düzenlenmelidir. Okullarda verilen eğitim daha çok yakınsak
düşünmenin gelişimine yardımcı olmaktadır. Sınavlarda öğretilen şeylerin aynısının
sorulması, bu yapıldığı oranda yüksek notlar verilmesi, öğrencinin öğrendiklerini
kendisinden bir şey eklenmesini ve bu bilgileri geliştirmesini engellemektedir.
Uzmanlar, yaratıcı etkinlikler sonucu oluşan ürünlerle çocukları daha iyi tanıma şansına
kavuşmuşlardır. Bu gibi verilerin önemi çok büyüktür. Çünkü, çocuklar her zaman
düşündüklerini sözlü olarak ifade edemezler. Yaratıcılıkla ilgili etkinlikler boşlukta
kalmış birçok sorunun yanıtlanmasını olanaklı kılacaktır (Fındıkçı, 1988, 13). Ders
konuları bir düşünme biçiminin yansıması olarak değerlendirilmelidir. Bir konunun
öğretilmesi öğrencinin o konuda tanımlama, sınıflama, uygulama, analiz, sentez ve
değerlendirme yapabilmesini amaçlıyorsa anlam taşır. Bunlar ise düşünsel etkinliklerdir
(Atkıncı, 2001, 44).
Düşünsel etkinliklerle düşünme becerileri geliştirilebilir. Bireyde var olan
yaratıcı düşünme becerisinin uyanabilmesi ve de gelişebilmesi için uygun ortamlara,
uygun amaç, süreç ve değerlendirme öğelerine sahip bir öğretim programına ihtiyaç
vardır.
Turla (2003, 15), her bireyde var olan geliştirilmeyi ve desteklenmeyi bekleyen
yaratıcılığın; hem düşünsel hem de duygusal yaşamı ifade ettiğini belirtmektedir.
Yaratıcı bir etkinlik kendiliğinden hemen oluşmaz. Yaratıcılık, cesaretlendirme ve yol
gösterme aracılığıyla yaşam biçimi halini alan, sürekli bir yöntemdir.
3
Çoğu insan uygun ortamı bulduğu takdirde yaratıcılığını geliştirebilmektedir.
Bunun için sınıf ortamlarının, ders içeriklerinin ve eğitim durumlarının yaratıcılığın
geliştirilmesine uygun olarak hazırlanması yaratıcılığın geliştirilmesi bakımından bir
zorunluluktur. Programların bireysel farklılıklar gözetilerek hazırlanması
gerekmektedir. Dersler eğitim teknolojisinden üst düzeyde faydalanılarak işlenmelidir.
Doğan (2005, 182), yaratıcı düşünmeyi geliştirecek bir dersin, öğrencilerin sürekli soru
sormasını; “nasıl?, niçin?, ne kadar? gibi sorulara veya eğer… olursa…. ne olur?” gibi
olası cevaplı sorulara cevap aramalarını içermesi gerektiğini belirtmiştir. Derslerin
işlenişi de öğrencilerin bu soruları sormalarına imkan vermeli ve soruların cevaplarının
tartışılacağı bir özgürlük ortamı sağlanmalıdır. Yaratıcı düşünme becerisini geliştirmeye
yönelik hazırlanmış etkinliklerle öğrencinin yaratıcılığı geliştirilmelidir. Programlarda
yer alan birçok ders yaratıcı düşünmeyi geliştirici etkinliklere yer verecek şekilde
tasarlanabilir.
Doğanay (2002, 203), eğitim programlarında yer alan tüm derslerde yaratıcı
düşünme becerilerini geliştirmek için bazı etkinlikler yapmanın olanaklı olduğunu
vurgulamaktadır. Fen bilgisi, dünyayı anlamak için sistematik sorular sorma, dikkatli
gözlemler yapma ve gözlem sonuçlarıyla daha önce bilinenleri birleştirerek yeni bilgiler
üretme alanıdır. Sosyal bilgiler, aynı şeyleri çevremizdeki toplumsal olaylar için
yapmadır. Sanat, düşüncelerimizi görüntülü, sesli ya da yazılı olarak ifade etmedir.
Eğitim programlarındaki tüm dersler aslında yaratıcı düşünmeyi bir biçimde
kapsamaktadır.
Yaratıcılık deneyim gerektirir ve çocukların katıldığı hemen hemen tüm
etkinliklerle desteklenebilir. Sanat, müzik, hareket, drama ve dans yaratıcı ve estetik
deneyimleri içerir. Anne, baba ve öğretmenler gelişimlerine, ilgilerine ve yaşlarına
uygun materyalleri sunarak ve denemeler yapabilecekleri oyun ortamları hazırlayarak
çocukların yaratıcılığını destekleyebilirler (Eddowes ve Ralph,1998; akt. Turla, 2003,
16).
Öğretim programları oluşturulurken program geliştirme uzmanları, yaratıcılık
konusunda çeşitli düzenlemelerle öğretmenlere ve öğrencilerine sayısız olanaklar
sunabilir. Ödevler, özgün çalışmalar, çalışma kağıtları, çalışma kitaplarına eklenen
etkinlikler (yaratıcı yazma ya da canlandırma çalışmaları), bireysel öğrenme, kendi
4
başına veya grupla tamamlayacağı proje ve deneyler, performans görevleri şeklinde
verilebilir. Özgün olmaya değer veren öğretim programları, yaratıcılığı teşvik edici ve
güçlendirici etkinlikler aracılığıyla öğrencilerde yaratıcı tutum ve davranışların
gelişmesinde etkili olabilecektir.
Özden (2005), Davis ve Rimm’in belirttiği okuldaki yaratıcılık eğitiminin yedi
amacını şu şekilde aktarmaktadır:
1. Yaratıcılık bilincinin ve yaratıcı tutumlarının geliştirilmesi.
2. Yaratıcılık konusunda bilgilendirmek.
3. Yaratıcı öğretim etkinlikleri sunmak.
4. Yaratıcı sorun çözme yeteneğini güçlendirmek.
5. Yaratıcı kişilik özelliklerini kuvvetlendirmek.
6. Yaratıcı düşünme tekniklerini öğrenmek.
7. Yaratıcı yetenekleri geliştirici alıştırmalar sunmak.
Yaratıcı düşünmenin doğasında analojik düşünme (uyarlama) vardır. Buluşların
ve yaratıcı düşüncenin bir gazete haberinden, tarihi bir olaydan, bir filmden, şarkıdan
veya bir romandan esinlenerek yapıldığı durumlar çoktur. Müzikte, resimde, bir
şeylerden esinlenerek yapılan çok sayıda meşhur eser vardır. Mitolojiden, kutsal
kitaplardan, tarihteki bazı olaylardan esinlenerek ortaya konan eserlerin sayısı hiç de az
değildir. Leonardo Da Vinci, Shakespeare, Tchaikovsky’nin mitolojiden ve kutsal
kitaplardan esinlenerek eserlerini meydana getirdikleri bilinmektedir (Özden, 2005,
195).
Öğrenciler, mucitlerin bile eserlerini bazen bir şeylerden esinlenerek ortaya
koydukları hatırlatılarak aynı yöntemi kullanmaya teşvik edilmelidir. Öğrenciler,
mevcut şeyleri değiştirmeyi, yeni kombinasyonlar bulmaya, mevcut şeyleri geliştirmeye
teşvik edilmelidir. Bugünkü bazı problemlere 25, 50, 100 yıl sonra nasıl çözüm
getirilebileceği sorularak öğrencinin bugünün sınırlamalarından kurtularak hayal gücü
aracılığıyla yeni çözümler üretmesi teşvik edilebilir (Özden, 2005, 197).
Sosyal bilgiler dersi bu tür eserlerin incelenmesinde ve yenilerinin
yaratılmasında öğrencilere yaratıcı bir bakış açısı sağlayabilecek yapıda bir derstir.
Ülkemizde 2005-2006 eğitim öğretim yılında uygulanmaya başlanan 4. ve 5. sınıflar
5
sosyal bilgiler dersi öğretim programları öncesinde uygulanan öğretim programlarının
ezbere ağırlık verdiği, öğrencileri eleştirel ve yaratıcı düşünmek yerine bilgileri
ezberlemeye yönelttiği bilinmektedir. Yaratıcı ve eleştirel düşünemeyen, problem
çözmekte zorlanan öğrenciler yetiştirilmesinin toplum yararı için olumsuz olduğu
görülmüş ve yeni öğretim programları hazırlanmasına karar verilmiştir. Bu nedenle
sosyal bilgiler öğretim programları hazırlanırken yaratıcı düşünmeyi geliştirici
etkinliklere ders kitaplarında, çalışma kitaplarında ve çalışma yapraklarında yer
verilmesi için gerekli düzenlemeler uzmanlar tarafından yapılmış ve yeni öğretim
programında, yaratıcı düşünme ve eleştirel düşünme gibi temel becerileri geliştirmeye
dönük etkinliklere önem verilmiştir.
Dünyadaki ve ülkemizdeki değişim ve yenilikler öğretim programlarımızın
yeniden gözden geçirilmesini ve farklı paradigmaları temele alarak yeniden
oluşturulmasını bir zorunluluk haline getirmiştir. Bireyin kişisel (düşünsel, duygusal vb)
ve toplumsal gelişimini etkileyen sosyal bilgiler dersi öğretim programlarında (4., 5. ve
6. sınıf) da bu yenilik ve değişime uygun bir yapılandırmaya gidilmiştir. Ülkemizde
2005-2006 eğitim öğretim yılında 4. ve 5. sınıflar sosyal bilgiler dersi yeni öğretim
programları, 2006-2007 eğitim öğretim yılında 6.sınıf, 2007-2008 eğitim öğretim
yılında 7. sınıf sosyal bilgiler dersi yeni öğretim programı uygulamaya konulmuştur.
“Tüm dünyada bireysel, toplumsal ve ekonomik alanda yaşanmakta olan
değişimi gelişimi; ülkemizde de demografik yapıda, ailenin niteliğinde, yaşam
biçimlerinde, üretim ve tüketim kalıplarında, bilimsellik anlayışında, toplumsal cinsiyet
alanında, bilgi teknolojisinde, iş ilişkileri ve iş gücünün niteliğinde, yerelleşme ve
küreselleşme süreçlerinde görmek mümkündür. Tüm bu değişim ve gelişimleri eğitim
sistemimize ve programlarımıza yansıtmak bir zorunluluk haline gelmiştir.
“Hazırlanmış olan program, dünyada yaşanan tüm bu değişimler ve gelişimlerle
birlikte, mevcut programların değerlendirmelerine ilişkin sonuçları ve ihtiyaç
analizlerini dikkate almaktadır” (MEB İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim
Programı ve Kılavuzu, 2005, 50).
Yeni sosyal bilgiler dersi öğretim programlarının vizyonunda, üst düzey
düşünme becerilerinin geliştirilmesinin gereği ve önemi vurgulanmaktadır.
6
Programlarda belirlenen dokuz temel beceriden biri yaratıcı düşünme becerisidir. Dokuz
temel becerinin ortaya çıkarılabilmesi ve kullanılıp geliştirilebilmesi için programların
uygulanması süreci kapsamında hazırlanmış çeşitli etkinliklere çalışma kitaplarında yer
verilmiştir.
2004-2005 öğretim yılındaki programlarda yapılan değişikliklerden sonra
zorunlu olarak derslerin içerikleri de değişmiştir. Bu bağlamda yeni kitaplar basılmış,
öğrenciler için çalışma kitapları hazırlanmıştır. Bu araştırmada ilköğretim sosyal bilgiler
dersi çalışma kitaplarında yer alan etkinliklerin yaratıcı düşünme becerisi açısından
değerlendirilmesi yapılmıştır. İlgili literatür incelendiğinde bu konuda yapılan
araştırmaya rastlanılmamıştır. Bu araştırmayla etkinliklerin amacına hizmet etme düzeyi
belirlenecek ve uygulama sürecinde karşılaşılan sorunlar tespit edilmiştir. Yukarıdaki
bilgiler doğrultusunda araştırmanın problem cümlesi şu şekilde ifade edilebilir:
“İlköğretim sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarındaki etkinlikler yaratıcı
düşünmeyi gerçekleştirme amacına ne kadar hizmet etmektedir?”
1.2. Araştırmanın Amacı
Araştırmanın genel amacı; İlköğretim sosyal bilgiler çalışma kitaplarında yer
alan etkinlikleri yaratıcı düşünme açısından değerlendirmektir.
Yukarıdaki genel amaç doğrultusunda, aşağıdaki sorulara yanıt aranacaktır:
1. İlköğretim 4. sınıf Sosyal Bilgiler dersi çalışma kitaplarındaki öğrenci
ürünlerinin içeriklerinin yaratıcılık düzeyi nedir?
2. İlköğretim 4. sınıf çalışma kitaplarında yer alan etkinliklerden alınan puanlar
arasında yaratıcılığın akıcılık, esneklik ve özgünlük alt boyutları açısından
anlamlı bir farklılık var mıdır?
3. İlköğretim 5. sınıf Sosyal Bilgiler dersi çalışma kitaplarındaki öğrenci
ürünlerinin içeriklerinin yaratıcılık düzeyi nedir?
4. İlköğretim 5. sınıf çalışma kitaplarında yer alan etkinliklerden alınan puanlar
arasında yaratıcılığın akıcılık, esneklik ve özgünlük alt boyutları açısından
anlamlı bir farklılık var mıdır?
7
5. İlköğretim sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarında yer alan etkinliklerin yaratıcı
düşünme üzerindeki etkisine yönelik öğretmen görüşleri nelerdir?
1.3. Araştırmanın Önemi
Yaşamımız, bugünkü tutum ve davranışlarımız, bakış açılarımız kendimizin,
diğer insanların ve bizden önceki nesillerin düşüncesinin ürünüdür. Bunlar, belli
sorgulamaların ve bilimsel analizlerin sonucunda ortaya çıkmıştır. Düşünsel boyutta
gerçekleştirilen bütün değerlendirmeler ve yaşanan evrimler bilgi toplumunun
şekillenmesinde temel yapı taşları olan gelişmelerdir (Yalçınkaya, 2002, 4). Günümüz
insanın hem kendi varlığını anlamlandırabilmesi hem de ait olduğu büyük resme yani
topluma işlevsel olarak katılabilmesi için üst düzey düşünebilme, sorun çözme yeteneği
gibi özelliklere sahip olması kaçınılmazdır. Bireyin kendi sorunlarını çözebilmesinde ve
toplumuna hizmet edebilmesinde yaratıcı düşünebilmesinin önemi yadsınamayacak
kadar büyüktür. Uygarlığın ve insanın günümüz düzeyine ulaşabilmesi, bilimsel ve
teknolojik ilerlemelerin gerçekleşmesi, sanatsal eserlerin yaratılması yaratıcı
düşünmenin sonuçlarıdır.
Toplumsal ve bireysel önemi günümüzde kabul edilen yaratıcı düşünmenin
eğitim-öğretim programlarında yer alması, hazırlanan programlarda bu düşünme
becerisinin geliştirilmesine yönelik içeriksel düzenlemelere yer verilmesi, öğrencilere
yaratıcılıklarını sergilemelerini ve geliştirmelerini sağlayacak etkinliklerin programlarda
yer alması gerekmektedir. Ülkemiz ilköğretim programları 2005 yılında yeniden ele
alınmış, yeni paradigmalar ve günümüz gelişmeleri ışığında yenilenmiştir. Oluşturulan
yeni programlarda yaratıcı düşünme, bir beceri olarak ele alınmış ve yaratıcı düşünmeyi
geliştirmeye yönelik etkinlikler çalışma kitaplarındaki etkinliklerde sunulmuştur.
Araştırmada öğrenci çalışma kitaplarında yer alan etkinliklerin, yaratıcı
düşünmeyi gerçekleştirme amacına ne kadar hizmet ettiği belirlenmeye çalışılmıştır. Bu
yüzden özellikle alanda çalışan araştırmacılara, öğretmenlere ve program geliştirme
uzmanlarına mevcut durum hakkında önemli bilgiler sağlayacağı düşünülmektedir.
Bu araştırmanın günümüzde önemi gittikçe artan bir düşünme biçimi olan
yaratıcılığın genel olarak tartışılmasının, açıklanmasının, yaratıcılığa yönelik
8
etkinliklerin etkililiğinin belirlenmesinin, bu konuda öneriler getirilmesinin eğitimimize
ve eğitim alanında çalışan uzmanların araştırmalarına ve program geliştirme
çalışmalarına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
İlköğretim birinci kademe yeni sosyal bilgiler öğretim programlarının, yaratıcı
düşünme açısından, programın uygulayıcısı olan öğretmen görüşleriyle
değerlendirilmesinin, programın uygulanma aşamasında ne durumda olduğunun
anlaşılmasını sağlayacağı ve araştırmacılara fikir verebileceği düşünülmektedir. Ayrıca
çalışma aracılığıyla programın yaratıcılık boyutuyla ilgili ortaya çıkabilecek
eksikliklerin belirlenmesinin program geliştirme alanında çalışan araştırmacılara ve
uzmanlara bilgi sağlayacağı düşünülmektedir.
1.4. Sayıltılar
1. Araştırmada incelenen ürünleri hazırlayan öğrencilerin sosyo-ekonomik düzey,
öğrenme düzeyi gibi özelliklerinin benzer yaş gruplarındaki öğrencilerle farklılık
taşımadığı varsayılmıştır.
2. Araştırmada yer alan öğretmenlerin görüşlerini herhangi bir düşünce etkisinde
kalmadan yanıtladığı varsayılmıştır.
1.5. Sınırlılıklar
Bu araştırma:
1. 2006-2007 eğitim öğretim yılı Adana ili merkezinde bulunan tipik iki okuldan
seçilen 4. ve 5. sınıf öğrencilerinin sosyal bilgiler çalışma kitaplarında yer alan
etkinliklerle sınırlıdır.
2. 2006-2007 eğitim öğretim yılı Adana ili merkezinde bulunan tipik iki okulda
görevli 11 sınıf öğretmeninin görüşleriyle sınırlıdır.
3. Torrance Yaratıcı Düşünme Testi alt boyutlarına göre oluşturulan etkinlikleri
puanlama tekniği, nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi ve
görüşme yöntemleriyle sınırlıdır.
9
1.6. Tanımlar
Yaratıcılık (Creativity) : Problemlere duyarlı olma süreci ve bunun sonucu
olarak, eksikliğin duyulması, eksik öğelerin fark edilmesi, bu öğelerle ilgili fikir veya
hipotezlerin şekillendirilmesi, çözüme ilişkin tahminler yürütme, hipotezlerin test
edilmesi, gerektiğinde değiştirilip yeniden test edilmesi ve sonucun ortaya konmasıdır
(Torrance, 1962).
Akıcılık(Fluency): Algıların ve düşüncelerin, yeni biçim ve içerikler karşısında
kendini kolaylıkla ayarlayabilmesi ve bunların üzerine eğilebilmesi (Kirst ve
Diekmayer, 1978). Verilen probleme, verilen zaman içinde getirilebilecek bir grup
alternatif çözümlerin, birey tarafından toplanabilmesidir (Sungur, 1997).
Esneklik (Flexibility):Çok çeşitli konularda, bir yaklaşımdan ötekine geçerek
ya da farklı stratejiler kullanarak, çok sayıda düşün ya da düşünce üretmek (Sungur,
1992).
Özgünlük (Originality): Bilinenlerden, öğrenilmiş olandan, herkesin bildiği
yalın, kurumsallaşmış olanlardan uzak düşünler geliştirme yeteneği (Sungur, 1992).
Alışılmamış, kapsamlı ve ilginç buluşlar ve çözümler geliştirme ( Kirst ve Diekmayer,
1978).
Çalışma Kitapları: 2005–2006 öğretim yılında uygulanmaya başlanan
ilköğretim 4. ve 5. sınıflar sosyal bilgiler dersi öğretim programlarında öngörülen çeşitli
becerileri geliştirmeye yönelik etkinliklerden oluşan öğrenci kitapları.
1.7. Kısaltmalar
T.Y.B. : Torrance Yaratıcılık Becerileri.
YEPÖ: Yaratıcı Etkinlikleri Puanlama Ölçeği
10
BÖLÜM II
KONU İLE İLGİLİ LİTERATÜR VE ARAŞTIRMALAR
2.1. Yaratıcılık, Sosyal Bilgiler Öğretimi, Etkinlikler
2.1.1. Yaratıcılık
Yaratıcı düşünme ve yaratıcılık aynı anlama gelmemesine rağmen birbiri yerine
kullanılabilen iki kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Oysa yaratıcı düşünme daha
çok zihinsel etkinlikleri, yaratıcılık ise hem zihinsel hem de performansa dayalı
etkinlikleri çağrıştırmaktadır. Yaratıcılık daha kapsayıcı bir kavramdır. Bu nedenle
yaratıcılığı tanımlarken dolaylı biçimde yaratıcı düşüncenin de tanımlandığı kabul
edilebilir (Doğan, 2005, 168).
Yaratıcılık kapsayıcı olmasına karşın, yaratma eyleminin meydana geldiği alan
veya meydana geliş biçimine göre yaratıcılığı sınıflayan araştırmacılar da vardır.
Örneğin; Çellek (2003, 3) dışavurumcu yaratıcılık(resim), üretici yaratıcılık (meslek),
buluşa dayalı yaratıcılık (bilim); Petrowski ise, kişisel yaratıcılık, tarihsel yaratıcılık,
sosyal yaratıcılık, organizasyon yaratıcılığı gibi yaratıcılık türlerinden bahsetmektedir.
Yaratıcılık üzerine ilk bilimsel araştırmalar Guildford başkanlığındaki Amerikan
Psikoloji Birliği tarafından 1950’li yıllarda başlatılmıştır. Araştırmalar gittikçe
geliştirilerek günümüze kadar uzanmıştır (Doğan, 2005, 169).
Alanyazında yaratıcılıkla ilgili çok sayıda tanımla karşılaşılmaktadır. Torrance,
yaratıcılığı, sorunlara, bozukluklara, bilgi eksikliğine, kayıp öğelere, uyumsuzluğa karşı
duyarlı olma; güçlüğü tanımlama, çözüm arama, tahminlerde bulunma ya da
eksikliklere ilişkin denenceler geliştirme, bu denenceleri değiştirme ya da yeniden
sınama, daha sonra da sonucu başkalarına iletmek olarak tanımlamaktadır (Sungur,
1997, 13).
Yaratıcılık; henüz doğru cevabı bulunmayan problemlere yeni yollar, yeni
çözümler, yeni fikirler, yeni buluşlar üretme yeteneğidir. Yaratıcılığın genel yetenekle
11
yüksek ilişki göstermediğine ilişkin kanıtlar bulunmaktadır (Gage ve Berliner, 1989;
akt. Senemoğlu, 2005, 543).
Yaratıcılık, değişik durumlarda esnek, akıcı, özgün, alışılmıştan farklı bir şekilde
düşünmeyi kapsar. Özgünlük, benzersiz cevaplar üretme olarak tanımlanmaktadır.
Özellikle, öğretmenler; öğrencilerin alışılmışın dışındaki cevaplarını pekiştirmeli, onları
özgün çözümler bulmaya özendirmelidir. Esneklik, değişen koşullara uyum sağlama
yeteneğidir. Öğretmenler düzenleyecekleri farklı ortamlarla öğrencilerin esnek
düşünmelerini destekleyecek alıştırmalar yapmalarına yardım edebilirler. Akıcılık ise,
fikirlerin hızlı bir şekilde sıralanmasıdır. Örneğin; çocuklara beyaz ve yenilebilir şeyleri
sıralayın diye sorulduğunda; süt, ekmek, un, patates ezmesi, şeker, tuz diye sırlayan
çocuğun akıcılık puanı, bunlardan sadece süt, un, şeker gibi daha az yiyecek adı
verenden daha yüksektir (Senemoğlu, 2005, 543).
Bir başka görüş ise yaratıcılığın, bir amaca ulaşan yeni fakat uygun bir fikrin ya
da ayartının ortaya konması ve zaman içinde işlenmesi olduğu yönündedir.
MacKinnon’un (1975) özlü biçimde belirttiği gibi, yaratıcılık “zaman içine yayılmış,
yenilik, uyarlanabilme ve gerçekleştirilebilme özelliklerine sahip bir süreçtir” (Gander&
Gardiner, 2004, 386).
Yaratıcılık; henüz doğru cevabı bulunmayan problemlere yeni yollar, yeni
çözümler, yeni fikirler, yeni fikirler, yeni buluşlar üretme yeteneğidir. Senemoğlu’nun
Tuckman’dan aktardığına göre yaratıcılığın genel yetenekle yüksek ilişki
göstermediğine ilişkin kanıtlar bulunmaktadır. Yaratıcılıkta önemli olan, bireyin
geleneksel olmayan yollarla problemlere çözüm yolları bulmasıdır. Yaratıcı birey,
problemin farklı yönlerini görerek alternatif çözümler üretebilir. Psikologlar, bu özelliğe
çok boyutlu düşünme ya da ıraksak düşünme (divergent thinking), adını vermektedirler.
Çok boyutlu düşünme ya da ıraksak düşünme belirli bir probleme çok sayıda çözüm
üretebilmedir. Tek boyutlu düşünme ise, verilerin yönlendirdiği mantıklı, en iyi tek
çözümü bulma önemlidir (Gibson ve Chandler, 1988; akt. Senemoğlu, 2005).
Yaratıcılık, değişik durumlarda esnek, akıcı, özgün, alışılmıştan farklı bir şekilde
düşünmeyi kapsar (Senemoğlu, 2005, 542-543).
12
Yaratıcılığın tarihsel süreci içerisinde psiko-analitik yaklaşımı benimseyen
psikologlar, hümanistik yaklaşımı benimseyen eğitim psikologları, çevresel yaklaşımı
benimseyen psikologlar, bilişsel yaklaşımı benimseyen psikologlar tarafından farklı
yönleriyle ele alındığı ve bu sınıflamaya göre de incelenebileceği görülmektedir.
Psiko-analitik yaklaşımı benimseyen psikologların görüşüne göre, yaratıcılık
insan yapısının olumsuz yönlerinden oluşur; bireyin iç çatışmalarının ve saldırgan
enerjisinin onaylanan kültürel davranışlara dönüşmesidir. Örneğin, üst düzeyde yaratıcı
kabul edilen bir mimar, aynı zamanda nörotik eğilimler gösterir .Hümanistik yaklaşımı
benimseyen eğitim psikologları ise, psiko-analitik yaklaşımları benimseyenlere karşın,
yaratıcılığın insanın olumlu yanlarıyla ilgili olduğu görüşündedirler; bu anlayışa göre,
insanlar yaratıcı ifade için kayda değer güçlerle doğarlar. Serbest bir ortamda bu güçler,
her insanda tam olarak gelişebilir. Çatışma, yaratıcılığı engeller. Bireyin ifadesinin
kabul edilmesi onun yaratıcılığını olumlu yönde; bireysel başarının olumsuz yönde
değerlendirilmesi onun yaratıcılığını olumsuz yönde etkiler (Klausmiere, 1985; akt.
Ülgen, 1997, 48).
Çevresel yaklaşımı benimseyen psikologlara göre; yaratıcılık, nitelikli
tecrübelerle öğrenilmiş davranışlardır; problem çözmede özgün bir yol bulmaya işaret
eder. Tecrübeler sırasında doğal olarak ortaya çıkan yaratıcılık, ilgili davranışların
desteklenmesi ve bireyin yaratıcı olmak için eğitilmesiyle gelişir. Ancak yaratıcılıkla
ilgili etkenler vardır; Bunlar, ailenin çocuk eğitimi anlayışında, öğretmenlerin
tutumunda, çocuğun sınırsız düşselliğini yaratıcılığa yönlendirmekten yok etmeye kadar
geniş bir dağılım gösterir. Bilişsel yaklaşımı benimseyen eğitim psikologlarına göre,
eşanlamlı (sinonym) ve zıtanlamlı (antonym) düşünerek, bilgileri düzenlemede akıcılık,
problem çözmede esneklik ve iki durumda da meydana getirilen ürünlerdeki özgünlük,
yaratıcılıktır. Ayrıca, bireyin etkinlikler sırasında tüm incelikleri dikkate alarak, işi
özenle tamamlaması da önemli bir göstergedir (Guildford, 1968; akt. Ülgen, 1997, 48).
“Araştırmamız süresince yaratıcı olmak için gerekli yeteneklerin evrensel olduğu temel varsayımını kabul ettik. Bununla kastettiğimiz bu yeteneklere herkesin belli bir dereceye kadar sahip olabileceği, bu yeteneklerin eğitimle artırılabileceği ve bu eğitimi sağlamanın okulun yasal fonksiyonu olduğudur. Ayrıca, özellikle entelektüel meraka gelecek olursak, yaratıcı düşünmenin yaşamın erken evrelerinde ortaya çıktığının ve gelişiminin sosyal ve fiziksel çevredeki destekleyici yaşantılara ve kültürel çevrenin değerlerine bağlı olduğu kanısındayım” (Torrance, 2002, 42).
13
Bilişsel yaklaşımı benimseyen eğitim psikologlarına göre, eşanlamlı (sinonym)
ve zıtanlamlı (antonym) düşünerek, bilgileri düzenlemede akıcılık, problem çözmede
esneklik ve iki durumda da meydana getirilen ürünlerdeki özgünlük, yaratıcılıktır.
Ayrıca, bireyin etkinlikler sırasında tüm incelikleri dikkate alarak, işi özenle
tamamlaması da önemli bir göstergedir (Guildford, 1968; akt. Ülgen, 1997, 48).
Görülüyor ki, yaratıcılık çevresel yaklaşımda bir beceri gibi; bilişsel yaklaşımda,
daha çok bir süreç gibi görülmektedir. Psiko-analitik yaklaşımda ihtiyaç ve çatışma ile
ilgili; hümanistik yaklaşımda ise, doğuştan getirilen güçlerin geliştirilmesiyle ilgili
bulunmaktadır (Ülgen, 1997, 49).
Gestalt kuramı incelendiğinde ise yaratıcılık kavramı yerine üretken düşünce
veya sorun çözme kavramları kullanıldığı görülmektedir. Gestalt kuramını
benimseyenlere göre üretken düşünce biçimini sürekli kullananlar, genelde olayları
esasını araştıran ve yapısal gerçeklere yönelen üstün yetenekli olarak tanımlanan
kişilerdir (Doğan; 2005, 171).
2.1.2. Yaratıcı Süreç
Yaratıcı düşünme, çoğu insan tarafından yaratıcılık süreciyle eş anlamlı
kullanılmaktadır. Aslında yaratıcı süreç, yaratılan özgün üründen daha önemlidir çünkü
bu süreç bir anlamda yaratıcılığın öğrenilmesidir. Yaratıcı sürecin içerdiği aşamalar
değişik uzmanlarca farklı, ama birbirlerine benzer şekilde belirtilmektedir. Doğanay
(2002), Fisher'in (1995) belirtmiş olduğu aşamaları kısaca, şu şekilde aktarmaktadır:
• Uyarıcı
• Keşfetme
• Planlama
• Etkinlik
• Gözden geçirme
14
Yaratıcılık boşlukta ve kendiliğinden gerçekleşmez; mutlaka bir uyarıcı ya da
uyarıcılar demetinin olması gerekir. Bu uyarıcı, çözüm bekleyen kapsamlı bir sorun
olabileceği gibi, birden bire yöneltilen bir soru da olabilir.
Keşfetme, soruna çözüm aramak için araştırma ve incelemeyi, seçenekler üretmeyi
içermektedir. Yaratıcılık, bilmediklerimizi öğrenmek için bildiklerimizi yeniden
düzenleme anlamına gelmektedir. O halde, bildiklerimizi sorgulamak, özgür bir zihinde
yeniden yapılandırmak gerekiyor. Bunun için de ıraksak düşünmek yani tek seçenekli
değil çok seçenekli düşünmek, yargılamayı olabildiğince geciktirmek, çabayı sürekli ya
da yoğun kılmak ve zaman tanımak gerekiyor.
Yaratıcı süreçte üçüncü aşama planlama aşamasıdır. Fisher'in (1995; akt.
Doğanay, 2002) belirttiği gibi, acemi bir insanın ve uzmanın önemli farklılıklarından
biri, uzmanların planlamaya fazla zaman ayırmasıdır. Bu aşamada şu üç nokta
önemlidir: Sorunu tanımlama, sorunla ya da soruyla ilgili bilgi toplama ve düşünmeyi
görselleştirme.
Etkinlik aşamasında üretilen düşünce uygulamaya konur. Böylece, eldeki
düşüncenin gerçekçi ya da uygulanabilir olup olmadığı gözlenir.
Gözden geçirme aşamasında ise süreç değerlendirilir. “Ne yaptım? Yaptığım ne
derece başarılıydı? Bu nasıl geliştirilebilir? Amacıma ulaştım mı?” gibi sorular bu
aşamada sorulması gereken sorulardır.
Popüler olan ve çok benimsenen seçmeci yaklaşımlar, yaratıcı süreci hazırlık,
kuluçka, aydınlanma ve değerlendirme basamaklarından oluşan dört adımda
gerçekleştiğini iddia etmektedirler. Bu yaklaşıma Wallas modeli de denmektedir
(Özden, 2005, 181). Bu yaklaşım genel kabul gören, desteklenen ve üzerinde sık
çalışılan bir modeldir. Üstündağ’ın San’dan aktardığına göre Herrmann bu modeli
detaylı olarak açımlamış bulunmaktadır. Buluş yolu veya yaratıcı problem çözme gibi
öğretim teknikleri ile de uyumlu olması bu modelin en önemli avantajlarındandır. Bu
modelin aşamaları aşağıdaki gibi açıklanabilir (Üstündağ, 2005, 10).
15
1- Hazırlık Dönemi: Problemlere karşı bilinçli, mantıklı ve sistematik
yaklaşma işlemlerini kapsar. Gereksinim ya da gerçekleştirilmek istenen
şey saptanır, tanımlanır. Bilgi ya da malzeme toplanır.
2- Kuluçka Dönemi: Hazırlık aşamasından sonra bireyin kendini rahatlamaya
bıraktığı dönemdir. Problemlerin çözümü bilinçaltında gerçekleşir. Yeni
ve orijinal görüşler ortaya çıkabilir. Bu aşama çok kısa veya çok uzun
zaman alabilir. Dalgın düşünme, derin düşünme, bilinçaltı süreçler,
görselleştirme, duyumsama gibi yetiler iş başındadır.
3- Aydınlanma Dönemi: Problemlere ilişkin çözümlerin zihinde canlandığı,
belirginleştiği dönemdir. Çözümün bulunduğu aşamadır. Bu aşama
anlıktır. Çözüm ya da yapılacak şey birden ortaya çıkar, gelişir.
4- Değerlendirme Dönemi (Sonuçların Doğrulanması): Bilinçli ve mantıksal
düşünmenin ağırlıklı olduğu dönemdir. Çözümler sınanır, aksaklıklar
giderilir, eksikler tamamlanır. Çözümün (yaratıcılık açısından buluşun)
denendiği, değerlendirildiği, gerekli son düzeltmelerin yapıldığı
aşamadır. (Doğan, 2005, 172-173).
2.1.3. Yaratıcı Düşünme Becerileri
Araştırmacılar yaratıcı düşünmenin dört temel boyutu olduğunu
belirtmektedirler. Bunlar akıcılık, esneklik, özgürlük ve ayrıntılamadır (Fisher, 1995;
akt. Doğanay, 2002, 178-179).
Akıcılık, bellekte sakladığımız bilgilerin gereksinim anında hızlı ve akıcı bir
şekilde kullanılmasıdır. Bu, bir anlamda, günlük yaşamda karşılaştığımız çabuk çözüm
üretme işidir. Örneğin, isminin harflerini kullanarak, değişik sözcükler üretme gibi.
Esneklik, bir sorunu çözerken, zihindeki kalıpları yıkıp, özgür düşünebilmeyi
ifade etmektedir.
Özgünlük, bir soruna alışılmadık ya da farklı çözümler üretebilmektir. Daha
önce birilerinin bulduğu çözümleri kullanmak, o çözümler içinde bulunduğumuz
çevrede bilinmese bile, yaratıcı bir çalışma olarak görülemez. Önemli olan, yaratıcı
olan kişinin kendi çabasıyla özgün bir ürün ortaya koymasıdır. Örneğin, boş bir
konserve kutusunu hangi amaçlar için kullanılabilirsiniz? Yanıtlar, çeşitli ve alışılmadık
olmalıdır.
16
Ayrıntılama, verilen basit bir uyarıcıyı eklemeler yaparak geliştirme işidir. Bu,
kurallı olabileceği gibi, kuralsız da olabilir. Eklemelerin sonucu olarak ortaya çıkan
yeni ürün ya da durum, gerçekte bir anlam ifade etmelidir (Fisher, 1995; akt. Doğanay,
2002, 178-179).
Torrance Yaratıcı Düşünme Testi ile bu dört boyutun ölçülmesi amaçlanmıştır.
Ancak daha sonra Guilford (1983) ve Torrance (1984) bu listeye yeni yetenek alanları
eklemişlerdir. Bugün yaratıcılığa katkıda bulunduğu kabul edilen bazı yetenekler
aşağıda sıralanmıştır (Özden, 2005, 179):
1. Akıcılık: Açık uçlu bir soruya sözlü veya yazılı birçok fikir üretebilme.
2. Esneklik: Bir sorun üzerine farklı yaklaşımlar getirebilme, değişik boyutları
ortaya koyabilme; farklı kategorilerde fikir üretebilme; bir duruma farklı
perspektiflerden yaklaşabilme.
3. Orijinallik (Özgünlük): Düşünce ve eylemde kendine özgün olma.
4. Açımlama (Elaboration): Ortaya atılan bir fikri detaylandırabilme.
Açımlama, fikri geliştirme, imaginasyon, ile fikri süsleme veya fikrin
uygulama boyutu üzerine olabilir.
5. Sorunlara karşı duyarlık: Sorunları keşfetme, aksaklıkları yakalama, eksik
bilgiyi fark etme ve yerinde soru sorma.
6. Sorunları tanımlayabilmek: Bireyin kapasitesini önemli derecede artıran şu
basamakları içerir; (1) bir sorunu tanılama, (2) sorunun önemli yönlerini,
önemsizlerinden ayırabilme, (3) sorunu net ve anlaşılır bir şekilde ifade
etme, (4) problemi oluşturan alt problemleri sıralama, (5) soruna farklı
teşhis(ler) koyma ve (6) sorunu tüm yönleriyle tanımlama.
7. İmgeleme: Fantezi ve imaginasyon yoluyla şeyleri zihinde canlandırma ve
zihinde fikir ve tasvirleri maniple etme yeteneği. İmgeleme, kimi yazarlara
göre yaratıcılık için tek ve en önemli yetenektir.
8. Çocuk gibi olmak: Çocuk gibi düşünebilme yeteneği; çocuklar gibi
alışkanlık, gelenek-görenek ve kurallardan uzak ve her şeyin nasıl olması
gerektiği düşüncesinden bağımsız, böyle gelmiş böyle gider baskısına boyun
eğmeden düşünme ve eylemde bulunma yeteneği.
17
9. Analojik düşünme: Bir durum hakkındaki fikir ve düşünceleri başka bir
duruma uyarlayabilme; bir sorun için geliştirilen çözüm önerilerini başka bir
sorunun çözümüne aktarma yeteneği.
10. Değerlendirme: Bir konunun önemli yanlarını önemsiz, ilgisiz detaylarından
ayırt etme, eleştirel düşünme, doğruyu yanlıştan ayırma, bir fikir, ürün veya
bir soruna getirilen çözümün uygunluğunu veya doğruluğunu kararlaştırma
yeteneği.
11. Analiz: Bir konuyu detaylandırma, bütünü parçalarına ayırma,
organizasyonel yapıyı anlama, parçalar arasındaki ilişkiyi görme yeteneği.
12. Sentez: Parçalar arasındaki ilişkiyi görme, parçaları yeni bir bütün
oluşturacak şekilde yeniden bir araya getirme, yeni model ve yapı oluşturma
yeteneği.
13. Dönüştürme: Bir şeyin yeni kullanımlarını bulma, yeni anlamlar, imalar ve
uygulama alanlarını görme veya bir şeyin değişik kombinasyonlarını ortaya
koyma yeteneği.
14. Sınırları aşma: Bilinen ve kabul edilenin ötesine geçme; eşyayı kullanım
amacının dışında değişik amaçlarla kullanma yeteneği.
15. Sezgi: Satır aralarını okuma, yetersiz bilgiye rağmen olayları kavrama,
ilişkileri görme yeteneği.
16. Tahmin: Tahmin ve varsayımda bulunma yeteneği.
17. Yarım bırakmama: Yaratıcılık için en önemli yeteneklerden biri olarak kabul
edilen bu özellik erken yargıda bulunmamayı, başlanan işin sona
erdirilmeden bitirilmemesini, ilk akla gelen fikrin hemen kabul edilmeyip,
aramaya devam edilmesine işaret etmektedir.
18. Konsantre olma: Dış etkenlerden etkilenmeden problem üzerinde odaklaşma
yeteneği.
19. Mantıksal düşünme: Neden-sonuç ilişkileriyle bir sonuca ulaşabilme
yeteneği. Belirli bir noktadan yola çıkarak genele ulaşmak (tümevarım) veya
genelden yola çıkarak belirli bir noktaya ulaşmak (tümdengelim) şeklindeki
düşünme şekillerini etkin olarak kullanmak.
20. Sıra dışı bağlantılar kurma: Olaylar ve eşya arasında bilinenin dışında yeni
bağ(lantı)lar kurma yeteneği.
21. Spontan: Kendiliğinden düşünme ve davranma yeteneği.
18
22. Belirsizliklerden korkmama: Bilinmeyene hazır olma, belirsizliklere hoşgörü
ile yaklaşma yeteneği.
23. Özerklik: Bağımsız fikir ve düşünce üretme yeteneği.
2.1.4. Yaratıcılık ve Eğitim
Eğitim sisteminde düşünme yeteneğinin geliştirilmesi için, eğitim
programlarının bilinçli olarak düşünme becerilerini geliştirecek süreçlere zaman
ayırması gerekmektedir. Düşünme becerilerinin önemi ve bu becerilerin öğrenilebilir ve
geliştirilebilir olduğu, günümüzde kabul gören bir düşüncedir (De Bono, 1972, 10; akt.
Karakuş, 2001, 5).
Ülgen (1997) yaratıcılığın kaynağı ile ilgili farklı bakış açılarından söz
etmektedir. Bazı insanların yaratıcığı, büyük ölçüde, doğuştan gelen yeteneklere
dayandırdığını, bunun da sebebinin Pascal, Einstein, Newton, Mozart, Van Gogh gibi
yaratıcı bilim adamlarının ve sanatçıların olması olduğunu belirtmiştir. Bazıları ise
yaratıcılığı, bireyin doğuştan getirdiği eğilimlerine bağlamaktadır. Bu düşünceye göre
bu eğilimler geliştirilerek topluma yaratıcı insanlar kazandırılabilir. Ya da başta
belirtildiği gibi yaratıcılık, doğuştan gelen özelliklere bağlıysa genetik çalışmalardaki
gelişmelerle (DNA şifrelerinin çözümlenmesiyle) yaratıcı insan yetiştirme yolları
aranabilir. Ancak bu çalışmalar çok uzun yıllar sürebilir. Eğer yaratıcılık, bireyin
doğuştan getirdiği eğilimlerinin geliştirilmesiyse ailelere ve eğitimcilere büyük görev
düşmektedir. Eğitimciler ve aileler çocuğu tanımalı, yerinde ve zamanında uygun eğitim
ortamlarında uygun uyaranlar vererek çocuğun yaratıcı bir birey olmasını
sağlayabileceklerini bilmelidirler.
Torrance’a (1962) göre eğitimin amacı, bireyleri tüm yetenekleriyle işlevde
bulunabilecek biçimde yetiştirmek olmalıdır. Eğitim programları da bu paralelde
hazırlanmalıdır. Eğer kişinin yaratıcı düşünme yetenekleri körelmiş veya gelişmemişse,
kişi zihinsel olarak da tam anlamıyla işlevde bulunamayacak, sorunlarıyla yeterince baş
edemeyecektir. Bu durum, bireyin topluma hizmetlerini engelleyecektir. Yaratıcılığın
insan yaşamındaki önemi küçümsenemez. Çünkü günümüz toplumu gerek bilim ve
teknoloji alanında olsun, gerekse sanat alanında olsun bugünkü aşamaya yaratıcı
insanların çalışmaları ve buluşlarıyla gelmiştir. Yaratıcılığın ortaya çıkarılmasında ve
19
yaratıcı düşünme yetilerinin gelişimini yönlendirmede eğitimcilere önemli görevler
düşmektedir ( Karakuş, 2001, 5).
Okul yıllarında yaratıcı düşünceyi geliştirmek için Torrance (1962) yirmi ilke
önermektedir (Akt.Yavuz, 1989, 42-49). Bu ilkelerde bazı sayıtlıların da etkisi
görülmektedir. Yaratıcı düşüncenin gelişmesi akıl sağlığı, bilgi edinme ve başarılı
yaşam, mesleki başarı ve uygarlığın gelişmesi için öncelikli görülen
zorunluluklardandır. Torrance tüm bireylerin farklı derecelerde de olsa çeşitli
yeteneklere sahip olduğuna ve okulun bu yetenekleri geliştirebilecek yapıda olduğuna
inanmaktadır. Ancak bazı ilkelere özellikle dikkat edilmesi gerektiğini de
vurgulamaktadır. Bu ilkeler şöyledir:
1. Yaratıcı Düşünceyi Değerlendirme: Çocuklar yaşadıkları toplumun değerlerini
benimserler. Bu nedenle yaratıcılığın gelişmesinde değerlendirilmesinin de
önemi büyüktür. Çocuğun çevresindeki bireylerin çocuğun yaratıcılığına
gösterdiği ilgi çocuğun yaratıcılığını etkileyecektir. Bu açıdan öğretmenlerin
yaratıcılığa karşı olumlu tutumlarının gelişmesi gerekmektedir.
2. Çocukların Çevreden Gelen Uyarıcılara Duyarlığın Arttırılması: Üstün
yaratıcılar ile ilgili yapılan çeşitli araştırmalar çevreden gelen uyarılara açık ve
duyarlı olmayı vurgulamaktadır. Litwin ve Russell (1956; akt. Yavuz, 1989),
yedinci ve sekizinci sınıf düzeyindeki eşit sayılardaki öğrenci gruplarına, hayal
gücüne dayanan yazımları geliştirici üç yöntem uygulayarak yürüttükleri
araştırmaları sonucunda yazım ödevlerinde çeşitli duyu organlarından algılamayı
deneyen grubun diğer gruplardan daha büyük başarı gösterdiğini tespit
etmişlerdir.
3. Nesne ve Düşünceleri Becerili Biçimde Kullanmaya Özendirme: Torrance,
yaratıcı düşünce üzerinde ilkokullarda yapılan araştırmalarda elleme, uğraşma
dereceleri ile verilen yanıtların niteliği ve niceliği arasında geçerli bir ilişki
bulmuştur. Yaratıcı düşünce ile ilgili testler uygulanırken 68 öğrenci birinci
sınıftan, 62 öğrenci ikinci sınıftan ve 82 öğrenci üçüncü sınıftan seçilmiş ve
öğrencilerin nesnelerle (hasta bakıcı alet çantası, bir itfaiye arabası, bir oyuncak
köpek vb. ) uğraşmaları ve oyunları daha neşeli bir hale sokmaları görevi
verilmiştir, yapılanlar kaydedilmiştir. Torrance göre yaratıcı ilgiyi ve merakı
20
geliştirmek için çocukların çevrelerindeki nesnelerle oynama ve çeşitli
düşüncelerle karşılaşmaları sağlanmalıdır.
4. Sistemli Olarak Her Düşünceyi Geçerlik Sınamasından Geçirme: Okuldaki
eğitimin amaçlarından biri de öğrencilere, gerçeği sınama yani yaşadıkları
gerçek dünya hakkında gerçeğe uygun sınamalar yapma imkanı tanımaktır.
Öğrencilere herhangi bir eylemin ya da çözümün gerçekler karşısında işe
yarayıp yaramayacağını kestirebilmeleri için sınamalar yapma fırsatları
sunulmalıdır. Örneğin (Yavuz, 1989, s.44), sınıf öğretmeni pratik bir sorunun
çeşitli çözümlerini gösterdiği kadar öğrencilerinin değişik olasılıkları da
denemelerini desteklemeli ve sonra, en iyi çözüme, çocuk kendi karar
verebilmelidir.
5. Yeni Görüşlere Hoşgörü Sağlama: Gerçek sınamasına alışmış çocuklarda
genellikle hoşgörü temelinin atıldığı da görülmektedir. Öğretmen ya liderin
önemli bir görevi, azınlıktan gelen herhangi bir düşünce ya da çözümü ele
alarak, tartışmaya yol açmaktır. Yeni düşüncelere olduğu kadar bireyin yaratıcı
kişiliğine de aynı hoşgörü gösterilmelidir. Gerçek yaratıcılık kişiliği olan birey
alışagelmiş kavramları bırakarak yaşam içinde zengin ve yeni olanaklar
bulabilir. Toplumun normlarına herkesin uyması yersiz ve verimsizdir. Örneğin,
öğretmenler, öğrencilerin türeticilere ve bilginlere ait yanlış kanılarını gerçek
sınamasından geçirmelerine yardımcı olurlarsa hoşgörüye katkıda bulunmuş
olurlar. Bu tür, hatalı ve zarar verici kavramların varlığını Remmers ve
arkadaşları (1957), Mead ve Metraux (1952) kanıtlamışlardır (Yavuz, 1989, s.
44).
6. Basma Kalıp Örüntü Zorlamalarından Kaçınma: Bilimsel yöntem kadar yaratıcı
yöntemin de var olduğu söylenebilir. Bir çiçeği anlatmanın, bir ev projesi
çizmenin, bir paragraf yazmanın çeşitli yolları olacaktır; biraz rehberlik,
istenildiği gibi çalışma özgürlüğü, biraz hoşgörü pek çok yaratıcı işi
kolaylaştıracaktır.
7. Sınıfta Yaratıcı Hava Egemenliğini Sürdürme: Buck’ın “ev, ağaç, insan ( HTP)”
testi uygulanırken bu tür gevşetilmiş denetim görülür; hoşgörü, güven duygusu,
korku yoksunluğu, esnek bir çalışma beraberliği böyle bir hava yaratabilir.
Boğaziçi üniversitesinde bir psikoloji dersinde, bir anket için öğrencilerin
soruları kendileri hazırlayıp sınıfta tartışmaları yöneltmeleri çok olumlu hava
21
yaratırken onların istek ve coşkularını da arttırmıştır. Ayrıca sınıfı oluşturan
gruptan bazı yaratıcı düşünceler de ortaya atılmıştır.
8. Yaratıcı Düşüncenin Değerli Olduğunu Çocuğa Öğretme: Küçük yaşlarda çocuk
düşüncelerinin değerine ve algılarına inanması öğrenmesi önemlidir. Bu
yaklaşımın bir yöntemi çocuğa düşündüğünü yazdırmaya alışmaktır. Böylece
çocuk hayal gücünün değerini öğrenirken aşırı hayal kurması da önlenir ve öz
düşüncelerinin somutlaştığını görürken bu yolda çabalarını sürdürmesi de
desteklenir. Daha ileri yaştaki öğrenciler akıllarına gelen her düşünceyi bir
deftere geçirirlerse olumlu olanlar unutulmaz ve ilerde bunlar eleştirilebilir,
değiştirilebilirler. Anlatılabilir ya da önemli başka bir buluşa yol açabilir. Hayal
gücüne dayanan tiyatro oyunları, roller, tuhaf, acayip öykü anlatımları, değişik
resim çizimleri ve buna benzer şeyler çocuk düşüncesinin normal evreleri olarak
görülmelidir.
9. Yaşıtların Kişiye Baskı Ve Zorlamalarından Sakınma Becerilerini Öğrenme: Üst
kademede yaratıcı kişinin değerli olduğunu ona sezdirmek çok önemlidir. Bazen
bu çocuklar başlarını çeşitli şekillerde derde sokarlar. Örneğin, bazı gruplarda
yaratıcı üyeler oldukça sevimsiz, grubu önemsemeyen, amaç gütmeyen, grupla
özdeşleşmeyen ve lidere yüz vermeyen kişilerdir. Torrance (1959) bir
araştırmasında gruplar arası yarışma ve yaratıcı düşünce gerektiren durumlara,
ikiden altıncı sınıfı da kapsayan, her sınıftan beş kişilik gruplar oluştururken her
gruba üstün yaratıcı bir çocuğun katılmasına dikkat etmiştir. Gözlemlerin odak
noktası grupların en yaratıcı üyeler için kullandıkları denetim teknikleri ve bu
baskılara yaratıcıların nasıl karşı koyduklarını izlemek olmuştur. İkinci sınıf
düzeyinde denekler çok ilkel davranışlar göstermişlerdir. En yaratıcı çocuklar
oldukça sevimsiz davranışlarda bulunmuşlar, gruba saygı ve ilgi göstermemişler,
grupla özdeşleşme izlenmemiş, grup amaçlarını umursamamışlar ve daha az
yaratıcı olanlara ve liderlere aldırmamışlar. Bu tür davranış, ikinci sınıfta
izlenebiliyor ise ilerde, iyice yerleşmiş davranışları yok etmek çok zorlaşacaktır.
Üçüncü sınıfta yaratıcılar yalnız başına çalışmışlar ve çoğu kez diğerleri onlara
aldırmamışlardır. Bu eğilim dördüncü sınıfta devam ederken en yaratıcı çocuklar
liderliğe girişme konusunda çok az sorumluluk göstermişler, grubun başarısına
önemli katkılarda bulunmakla beraber kendilerine beğeni çevrilmemiş; beşinci
sınıfta liderliğe doğru adımlar atılmış ise de yaratıcılar kendilerini
22
gösterebilmişler ama “fazla bilimsel” oldukları için eleştirilere yol açılmış ve
altıncı sınıfta bu eğilimler artmıştır.
Üstün kişilerin bu gibi özellikleri kuşkusuz arkadaşları tarafından geri
itilmelerine yol açacaktır ve izlenen diğer araştırmaların sonuçları da bu
doğrultudadır. Stein (1956) araştırıcı kimyagerler incelemesinde, öğretmenlere
bazı önerilerde bulunmuş ve bunları şöyle sıralamıştır: Üstün yaratıcı çocuğa
düşmanlık ve saldırganlık göstermeden hakkı korunmalı, üst, ast ve yaşıtlarının
değeri verilmeli, çocuk da kendini kanıtlamalı. Gruptan uzaklaşmadan, çekilme
davranışı göstermeden ya da yaşıtlar ile haberleşmeyi kesmeden yalnız
çalışabilmelidir. Sınıfta, yaratıcı çocuk, gerilime girmeden içten davranabilmeli;
sınıf dışı, içli dışlı olmadan içtenliğini sürdürebilmelidir. Çekinmeden, boyun
eğmeden, fazla uysallık göstermeden çocuk “yerini bilmeli” ve zorbalık etmeden
düşüncesini açıklayabilmelidir. İleri sürdüğü düşüncesini savunurken hile ve
dalavereye girişmemelidir. Tüm insanlar arası ilişkilerinde içten, dürüst, amaçlı
ve “efendice” davranmalıdır. Zihinsel yetiler konusunda fazla bilimsel olmamalı
ve fazla eleştiriye girişmemelidir. Stein’in bu modeli gerçekten çocuktan çok şey
beklemekte ama hiç olmazsa üstün yaratıcı çocuğu başarısı için neler gerektiğini
de çok güzel vurgulamaktadır.
10. Yaratıcı Süreç Konusunda Bilgi Verme: Eğitim psikolojisi, öğretmenlerin ve
öğrencilerin yaratıcı yeteneklerinin az ya da yokluğu korkusunu giderirken
yaratıcı sürecin hangi koşullar altında oluştuğunu ve geliştiğini vurgulamalıdır.
Her ne alanda olursa olsun, yaratıcı sürecin aşamaları ve koşulları bugün artık
bilinmelidir. Önce bir gereksinme, bir eksiklik duyulabilmelidir. Rastgele çeşitli
incelemeler yapılmalı ve sorunu açık ve seçik biçimde ortaya sermelidir. Sonra
da okuyarak, çeşitli çözümleri gözden geçirerek ve bu çözümlerin yararlarını,
olumsuz yönlerini eleştirerek bir hazırlık devresi geçirilmelidir. Tüm bu
faaliyetlerden sonra yeni bir düşünce oluşurken yeni bir kavram birden ortaya
çıkabilecektir. En son olarak da en iyi çözümün seçimini deneysel bir araştırma
ile geçerliliği sınayarak buluşu eksiksiz bir biçime, yetkinliğe eriştirmek
gerekecektir. Torrance araştırmasında birden altıya kadar sınıf öğrencilerinden
oluşan dört deneysel grup ayırmış, toplam 386 kişi uygulamaya alınmış. İki grup
yukarda belirtilen koşulları uygulayarak çeşitli ve üst ve düzeyde düşünceler
geliştirmeye yöneltilmişler; diğer iki grup eğitilmemiş, ancak kendilerine,
diğerleri gibi, aynı yönerge verilirken her sınıftan başarılı grubun
23
ödüllendirileceği bildirilmiş. Ayrıca bir eğitilmiş bir de eğitilmemiş grup
güdülendirilirken, niteliğe önem vermeden 8 dakikalık sözel talimat verilmiştir.
Test ödevinin kapsamı “erkek ve kız çocukların daha eğlenceli oyun
oynayabilmeleri için oyuncak bir köpeğin değiştirilmesi” olmuştur.
Bulgulara gelince her sınıf düzeyinde eğitilmiş deneklerin tutarlılık
içinde daha verimli daha esnek, daha akıllıca yanıtlar verdikleri saptanmıştır.
11. Şaheserlerin Yarattığı Saygı Ve Korku ( Huşu) Duygusunu Giderme: En üst
düzeydeki yaratıcıların yapıtlarının değerlerini verdirebilmek için eğitimciler bu
yapıtların yetkinliklerini vurgulamak isterken çoğu zaman korku
yaratabilmektedir. Bu korku, “huşu” ne derseniz deyin, yaratıcı yeteneğin
gelişmesine engel olmaktadır. Eğer öğretmenler, sanatçı ya da yazarın kullandığı
yöntemlerin ayrıntılarına inebilirlerse bu duygu dağılabilir. Örneğin; çok tanınan
bir ressamın çiziminin ana temayı görüşünü nasıl geliştirdiği ve işlediği
gösterilebilir. Çocuğa, bu tür yapıtların adım adım oluşturulduğu öğretilirse o da
böyle bir işin erişilmezliğine inanmayıp kendinin de az rastlanan bir iş
çıkarabileceğine inancı artar. Fizik olaylarını açıklayan kuramların çoğu bu tür
aşamalarla oluşmuştur. Bu doğrultuda Wilson’ın (1958) çocuklara öğretmenlerin
sunabilecekleri aşağıda belirtilen bazı önerileri vardır (Akt. Yavuz; 1989):
• Tüm çocuklar değişik alanlarda yaratıcı yeteneklere sahiptirler.
• Başkası önce yapmış olsa bile esinlendiği şey onun için yaratıcı olabilir.
• Bir sorunun çözümünde zorluk çekiliyorsa belki yeni yöntemler denemekte
yarar vardır.
• Bir sorunun çözümü o konunun süreli incelenmesinden ortaya çıkmayıp
birdenbire kavrama ile, bambaşka bir işle meşgulken, ansızın ortaya çıkabilir.
• Öncelikle, ne kadar olağandışı olursa olsun akla gelen düşünceyi söylemekten
çekinmemelidir.
12. Kendi İsteğiyle Başlanılan Öğrenimi Destekleyip Değerlendirme: Çocuklarda
yaratıcı düşüncelerin ilk belirtileri başka uğraşlar sırasında ansızın beliriverir.
Üstün yaratıcı çocuğun en belirgin olağanüstü özelliği kendi kendine bir işe
başlayabilmesidir. Derinliğine bakış, anlama ve araştırma merakı hemen hemen
her çocukta bulunmaktadır. Aile ve öğretmenin görevi bu doğal yeteneği canlı
tutmaktır. Engellemelerden kaçınmalı, çocuğu desteklemelidir.
24
13. Tedirgin Edici Durum Yaratma: Torrance göre bu durumun diğer adı “diken
üzerinde oturma”dır. Yaratıcı düşünceye sahip çocuklar eksik olana ya da sıkıntı
veren duruma karşı duyarlıdırlar. Tedirgin edici bir durumla karşılaştıklarında
diğerlerinin aksine ilgilenir, durumu incele, sonunda tartılabilir bir olasılığı
oluşturur ve bu olasılığın ampirik yöntemlerle geçerliliğini araştırır. Okulun ilk
yıllarından itibaren öğretmenler öğrencileri tedirgin edecek durumlarla onları
karşılaştırabilir ve yaratıcılığı teşvik etmeyi başarabilir.
14. Yaratıcı Düşünme İçin Gereksinmeler Oluşturma: Tarihsel süreçte yaşamı
tehlikeye sokacak durumlar ve aşırı koşullar birçok buluşun ortaya çıkmasına
neden olmuştur. İnsanı yaratıcı sürece, keşfetmeye, icat etmeye sürükleyen güç
aslında gereksinmedir. Bu nedenle öğretmenlerin, öğrencileri yaratıcı
düşünmeye sürüklemek için olanaklar ve durumlar bulmaları ve derslerinde yer
vermeleri gerekmektedir. Ancak öğretmenlerin seçecekleri sorunların,
durumların güçlüğünü öğrencilerinin düzeyine göre dikkatle belirlemesi
gerekmektedir.
15. Faal Ve Sakin Dönem Sağlama: yeni düşüncelerin oluşabilmesi için aktif ve
sakin süreçlere uygulamalarda yer verilmelidir. Öğrenciler kimi zaman grupla
çalışmalı, kimi zamanlarda ise tek başlarına uğraşmalarına olanak sağlanmalıdır.
Kimi zaman resim çizme, yazma gibi dinlenme etkinliklerine de yer
verilmelidir. Yaratıcılığın ortaya çıkabilmesi için gevşeme dönemlerinin önemli
olduğu bilinmektedir.
16. Düşünceleri Deneme Çalışmalarına Sokabilmek İçin Olanaklar Yaratma:
Herhangi bir düşünceyi somut bir ürüne dönüştürme heyecan yaratır. Bu
denemeler için öğretmenlerin ve ailelerin çevredeki olanaklardan (kitaplık,
müzeler, fabrikalar vs.) mümkün olduğunca yararlanması gerekmektedir.
Okullar ve kimi çevreler geniş olanaklardan yoksun olabilir, yine de bu
kısıntıları kabullenmeyi ve olanlarla yeni düzenlemelere girebilmeyi
öğrenmelidirler. Sınırlamaları alay ederek karşılama ile yaratıcı biçimde
kabullenme arasında ayrıcalık vardır.
17. Düşünceleri Denerken Dolaylı Olarak Elde Edilecek Sonuçları Destekleme:
Kimi zaman orijinal çalışmalar sonuca ulaştırılmadan bırakılabilir. Çocukların,
düşüncelerini gerçekleştirme sürecinde zorluklarla karşılaşabileceklerini ve
sıkıcı ama zorunlu olan araçları sağlama işini öğrenmenin gerekliliğini küçük
yaşlardan itibaren bilmeleri gerekmektedir. Daha sonra görüşleri sanat, edebiyat
25
ve bilimin standart ölçerlerine vurulabilir. Çalışmaların günlerce, haftalarca ve
aylarca sürebileceğini ve oluşturmakta olduğu sürecin her hangi bir zamanda
kesinlik göstermeyebileceğini, çocuk kesinlikle bilmelidir.
18. Salt Eleştiri Yerine Yapıcı Eleştiri Geliştirilmeli: birey sadece çevredeki
aksaklıkları görmemeli, aynı zamanda “bu şekilde düzeltilebilir” diyerek yapıcı
eleştiride bulunabilmelidir. Öğretmenlerin öğrencilere bu alışkanlığı
kazandırabilmesi gerekmektedir. Bu tür alışkanlıkları geliştirmek aslında
oldukça uğraştırıcı ve zordur. Ama uygun düzenleme ve sınıfiçi çalışmalar bu
alışkanlığın zamanla kazanılmasını olanaklı kılabilecektir.
19. Çeşitli Alanlarda Çocukların Bilgi Edinmelerini Sağlama: ilkokul dönemlerinde
öğrencilerin ilgileri hem çeşitlidir hem de birinden diğerine çabucak geçtikleri
görülebilir. Uzmanlık alanından uzak bilgiler orijinal düşünceler oluşturur.
Hiçbir zaman orijinallik bilgi ile bozulmamıştır. Bilgi sınırlarını aşanlar diğer
alanlardan bir fikir kapmakla ya da yöntem edinmekle, düşüncelerini
oluştururlar. Akademik özgürlüğün temelinde çeşitli ilgiler olduğu kadar
herkesin kullanmadığı ya da benimsemediği yeni düşünceleri de araştırma hakkı
yatmaktadır.
20. Yeni Yolları Deneyebilecek Yürekli Öğretmenler Yetiştirme: yaratıcı çocuklar
yeni yollar denemekten çekinen öğretmen tutumlarıyla karşılaştıklarında sıkılır,
hatta okuldan uzaklaşır. Bu nedenle öğretmenlerin, öğrencilerin her tür
düşüncelerine açık olma, onları gerçekliği sınamaya yöneltme, onları evrenin
sırlarını araştırmaya teşvik etme gibi tutum ve becerilere sahip olarak
yetiştirilmesi gerekmektedir.
Binbaşıoğlu (1992), yaratıcı öğrenmeye ilişkin dikkat edilmesi gereken eğitim
ilkelerinden şu şekilde söz etmektedir:
• Yaratıcılık öğrenmeye yer veren bir yöntem, söze dayanan öğretime yer
veren yöntemlerin tam tersidir.
• “Yaratma”, kolayca oluveren bir şey değildir. Bundan önce, birçok
hallerde, bir “taklit”, bir de “eleştiri” evrelerinden geçilir.
• “Öğretimde yaratıcılık”, “çeşitli araç ve gereçlerle çalışma”ya, sorun
çözme yöntemine göre “düşünmeye” dayanır. Buna daha geniş bir
kavramla “Yaparak yaşayarak” öğrenme de denilebilir.
26
• Öğretimde en verimli ve en etkili yöntem olan “yaratıcı düşünme”ye,
kimi kimseler, kolay kolay yanaşmak istemez. Bunun planlı çalışmayı
öğrenmemek, kendini zorluklara sokmamak gibi çeşitli nedenleri vardır.
Bu nedenle öğrencilerin herhangi bir konu üzerinde, “zaman ve enerji
harcamaya” öğretmenleri ve aileleri tarafından alıştırılması
gerekmektedir.
• İnsanlar, çok kez, hangi sorun olursa olsun, önce görenek ve geleneğe
başvurmayı daha akıllıca bir iş sayarlar. Bu, verimliymiş, verimsizmiş,
buna pek bakmazlar; bilinçsizce hep başkaları gibi yapmaktan kendilerini
alamazlar. Bu sorunu çözmeye yetmezse bu konuda otorite kabul edilen
birine giderler. Yetkin kişi de yetmezse bu kez birey sorunu daha önce
nasıl çözdüğünü anımsamaya çalışır. Ancak hala çözüm bulamazsa kendi
başına yeni bir yöntem bulmaya çabalayacaktır. İşte yaratıcılık bu
noktada başlayacaktır. Öğretimde de tam bu noktadan başlanmasını
sağlayacak etkinliklere yer verilmeli ve öğrenci yaratıcı düşünmeye
teşvik edilmelidir.
• “Verimli çalışma alışkanlıkları” ile “sorun çözme yöntemleri” çocukları
yaratıcı öğrenmeye ve anlatıma götüren en iyi yöntemler gibi görünüyor.
Bu nedenle çocuklara öncelikle bu alışkanlık ve yöntemleri kazandırmak
amaçlanmalıdır.
2.1.5. Sosyal Bilgiler Öğretim Programı ve Yaratıcılık
Sönmez (1996), “Sosyal Bilgiler”in, toplumsal gerçekle kanıtlamaya dayalı bağ
kurma süreci ve bunun sonunda elde edilen dirik bilgiler olarak tanımlanabileceğini
belirtmektedir. Toplumsal gerçek denildiğinde toplumsal yaşamı düzenleyen her türlü
etkinlik akla gelmektedir. İnsanın yaşamında karşılaştığı, kullandığı ve zorunlu olan,
insanın daha kolay, mutlu yaşamasını sağlayacak, kendini gizil güçleriyle geliştirip
gerçekleşmesini sağlayacak tüm toplumsal olgular ve ilişkiler bu kavramın kapsamı
içine girmektedir. Sosyal Bilgiler, sosyal bilimlerin kesiştiği bir alan olarak ve
disiplinler arası bir disiplin olarak ele alınabilir.
Sosyal Bilgiler öğretimi, her şeyden önce sorumlu vatandaşlık geliştirmede
önemli olduğuna inanılan insan ilişkileriyle ilgili çalışmalarla ilgilenir. Seçilen kültürler
27
ve bölgeler içerisindeki insanların geçmiş, şimdi ve gelecek bağlamında ilişkilerini ve
etkileşimlerini araştırır. Öğrencilerin zihinsel, sosyal ve kişisel gelişimini, karar verme
ve diğer insani etkinliklerde bulunma becerilerini geliştirmek için besler, teşvik eder
(Michaelis, 1985). Hem kişisel hem toplumsal gelişimin sağlanması sosyal bilgiler
öğretiminin temel amaçlarındandır.
Ayrıca Sosyal Bilgiler dersi, her bireyin gücünü en iyi biçimde geliştirecek
yaşantılara imkan vererek kendini tanımasına katkıda bulunur. Bağımsızlık, işbirliği ve
kültürün düşünme, inanç ve davranma üzerindeki etkileri gibi insan ilişkilerini
kavramak için gerekli olan kavram ve genellemelerin oluşturulup geliştirilmesi Sosyal
Bilgilerle sağlanabilir. Sosyal Bilgiler, insanın sınırsız isteklerini karşılamak için sınırlı
kaynakları kullanmasına ilişkin kavram, beceri ve tutumları geliştirecek türde yaşantılar
hazırlayarak onun ekonomik yeterlilik kazanmasına yardım eder ve vatandaşlık
sorumluluğuna büyük önem verir (Sağlamer, 1997: 3; akt. Çiftçi, 2006, 8 ).
Doğanay (2003), Sosyal Bilgiler öğretimi üzerine çalışan bilim adamları
tarafından günümüzde sosyal bilgilere atfedilen en önemli amacın etkili demokratik
vatandaşlık eğitimi olduğu belirtmiştir (NCSS, 1993, Engle ve Ochoa, 1988, Martorella,
1998, Barr, Barth ve Shermis, 1977). Bu açıdan sosyal bilgiler demokratik politik
sürecin gelişimine de katkıda bulunur.
Doğanay tüm bu tanımlardan sonra, içerik ve amaç boyutunu demokratik
vatandaşlık eğitimiyle birleştirerek kapsamlı bir tanım yapmaktadır: “Sosyal bilgileri,
sosyal ve insanla ilgili diğer bilimlerin içerik ve yöntemlerinden yararlanarak, insanın
fiziksel ve sosyal çevresiyle etkileşimini zaman boyutu içinde disiplinler arası bir
yaklaşımla ele alan ve küreselleşen bir dünyada yaşamla ilgili temel demokratik
değerlerle donatılmış, düşünen ve becerili demokratik vatandaşlar yetiştirmeyi
amaçlayan bir çalışma alanı olarak” tanımlamaktadır ( Doğanay, 2005).
Dünyadaki ve ülkemizde bilim ve eğitim alanlarında yaşanan yenilikler öğretim
programlarımıza da yansımıştır. 2005-2006 eğitim öğretim yılında ilköğretim dördüncü
ve beşinci sınıflar sosyal bilgiler öğretim programları uygulamaya konmuştur. Hemen
bir yıl sonrasında ise 2006-2007 öğretim yılı başında ilköğretim altıncı sınıf sosyal
bilgiler öğretim programı uygulanmaya başlanmıştır. Yeni Sosyal Bilgiler dersi öğretim
28
programlarının temel yapısı, vizyonu ve öğelerinin temelleri daha önceki öğretim
programlarından oldukça farklıdır.
Programın vizyonu 2005 yılı ilköğretim 4. ve 5. sınıflar sosyal bilgiler dersi
öğretim programında şöyle yer almaktadır:
“Yirmi birinci yüzyılın çağdaş, Atatürk ilkeleri ve inkılâplarını benimsemiş,
Türk tarihini ve kültürünü kavramış, temel demokratik değerlerle donanmış ve insan
haklarına saygılı, yaşadığı çevreye duyarlı, bilgiyi deneyimlerine göre yorumlayıp
sosyal ve kültürel bağlam içinde oluşturan, kullanan ve düzenleyen (eleştirel
düşünen, yaratıcı, doğru karar veren), sosyal katılım becerileri gelişmiş, sosyal
bilimcilerin bilimsel bilgiyi üretirken kullandıkları yöntemleri kazanmış, sosyal
yaşamda etkin, üretken, haklarını ve sorumluluklarını bilen, Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşlarını yetiştirmektir” (MEB Sosyal bilgiler Programı, 2005, 50).
Program davranışçı yaklaşımlardan uzaklaşmış bunun yerine bilginin taşıdığı
değeri ve bireyin var olan deneyimlerini dikkate alarak, yaşama etkin katılımını, doğru
karar vermesini, sorun çözmesini destekleyici ve geliştirici bir yaklaşım doğrultusunda
yapılandırmayı önemseyen bir gelişimle yeniden oluşturulmuştur. Bu yaklaşımla
öğrenci merkezli, dolayısıyla etkinlik merkezli, sosyal bilgiler açısından bilgi ve
beceriyi dengeleyen, öğrencinin kendi yaşantılarını ve bireysel farklılıklarını dikkate
alan ve öğrencinin çevresiyle etkileşimine olanak veren bir anlayış programın
oluşumunda temel alınmıştır (MEB Sosyal bilgiler Programı, 2005, 50).
Yeni sosyal bilgiler dersi öğretim programlarında Sosyal Bilgiler dersi şu şekilde
tanımlanmaktadır:
Sosyal Bilgiler, bireyin toplumsal var oluşunu gerçekleştirebilmesine yardımcı
olması amacıyla; tarih, coğrafya, ekonomi, sosyoloji, antropoloji, psikoloji, felsefe,
siyaset bilimi ve hukuk gibi sosyal bilimleri ve vatandaşlık bilgisi konularını yansıtan;
öğrenme alanlarının bir ünite ya da tema altında birleştirilmesini içeren; insanın sosyal
ve fiziki çevresiyle etkileşiminin geçmiş, bugün ve gelecek bağlamında incelendiği;
toplu öğretim anlayışından hareketle oluşturulmuş bir ilköğretim dersidir (MEB Sosyal
bilgiler Programı, 2005, 51).
29
Sosyal bilgiler dersi yaratıcı düşünmeyi geliştirecek çok sayıda olanak sunar.
Yaşam biçimleri üzerine odaklanan her ünite aynı zamanda insan ilişkilerinin nitel ve
öznel yönlerini ortaya çıkarır. Sözü edilen bu yönler anlamlı etkinliklerle ortaya
çıkarılabilir: Yaratıcı yazma, dramatik temsiller, simülasyonlar, müzik, güzel sanatlar ve
el sanatları, yapılandırma ve materyal geliştirme. Bu etkinlikler oyuna, düşünüleni
uygulama fırsatını ekler. Bu etkinlikler aynı zamanda öğrenciler kendi kültürlerindeki
ve başka kültürlerden insanların yerine kendilerini koydukça başkalarının duygularını,
amaçlarını ve beklentilerini yeni şekillerde anlamalarını sağlar (Michaelis, 1985, 264).
Yaratma yaşamın her evresinde vardır. Kimi yazarlar “yaratmak”tan yalnızca
özdeksel (maddi) işlerde bahsederler. Yaratmayı yalnızca maddi işlere bağlamak, belki
maddi işlerin daha belirgin olmasından ileri gelmektedir. Bir roman yazmak, bir resim
yapmak, başarılı bir konferans vermek gibi işler de yaratıcı etkinliklerdir. Bu yüzden
öğretimde yaratıcı etkinlikleri belirten anlatım, “sözlü anlatım”, “yazılı anlatım”,
“resimle anlatım”, “üç boyutlu anlatım” gibi adlar alır (Binbaşıoğlu, 1992, 324).
Yaratıcı etkinlikler, öğrenmenin daha etkili olmasını sağladığı için öğretimde
öğrenci, öğrenme konusu üzerinde ne kadar çok çalışır ve öğretmen, onu çeşitli anlatım
biçimlerine alıştırmalıdır. Yaratıcı etkinlikler öğretimde etkilidir; çünkü öğrenen
kimsenin yaratma anında, konuya, kendisinden de bir şeyler eklemesini sağlar. Yaratma
anında kişinin hem bedeni hem de duygu ve düşünceleri olaya katılmış olur ve böylece
kişi aktif hale gelmiş olur. Bu nedenle dersleri etkinliklere (yazılı, sözlü, canlandırarak
vb.) yer verecek biçimde yani yaratıcı bir ortam içinde sunmak gerekmektedir. Bu
sağlandığında başarılı bir öğretim yapıldığından bahsedilebilir ((Binbaşıoğlu, 1992,
324-325).
Michaelis (1985), sosyal bilgiler öğretiminde yaratıcılığı geliştirebilecek
etkinlikleri şu şekilde sıralamaktadır: Yaratıcı yazma, dramatik temsillerde (dramatik
oyunlar, dramatik ritimler, rol canlandırma, dramatik skeçler, gösteri, pandomim,
dramatizasyon, kuklalar ve oyuncaklar, sahte duruşma, sahte buluşmalar, bitirilmemiş
hikayeler ya da tepki hikayeleri ) görev alma, simülasyonlar, müzik etkinlikleri, güzel
sanatlar ve el sanatları inceleme çalışmaları, yapılandırma ve materyal geliştirme.
30
Sosyal bilgiler derslerinde güncel olaylar ve sorunlarla ilgili problemler üzerinde
öğrenciler çeşitli etkinlikler aracılığıyla yaratıcı şekilde düşünmeye teşvik edilebilir ve
yaratıcı çözümler üretmeleri sağlanabilir.
2.1.6. Sosyal Bilgiler Çalışma Kitaplarında Önerilen Etkinliklerde Yaratıcılık
Toplumsal ve bireysel önemi günümüzde kabul edilen yaratıcı düşünmenin
eğitim-öğretim programlarında yer alması, hazırlanan programlarda bu düşünme
becerisinin geliştirilmesine yönelik içeriksel düzenlemelere yer verilmesi, öğrencilere
yaratıcılıklarını sergilemelerini ve geliştirmelerini sağlayacak etkinliklerin programlarda
yer alması gerekmektedir.
Ülkemiz ilköğretim programları 2005 yılında yeniden ele alınmış, yeni
paradigmalar ve günümüz gelişmeleri ışığında yenilenmiştir. Yeniliğe gidilen
ilköğretim programlarından biri de sosyal bilgiler dersi öğretim programıdır. 2005
eğitim-öğretim yılında dördüncü ve beşinci sınıflar için hazırlanan sosyal bilgiler dersi
öğretim programları uygulanmaya başlanmıştır. Oluşturulan yeni programlarda yaratıcı
düşünme, bir beceri olarak ele alınmış ve yaratıcı düşünmeyi geliştirmeye yönelik
etkinlikler çalışma kitaplarındaki etkinliklerde sunulmuştur. Etkinliklerin seçimi ve
uygulanması, programın uygulayıcısı olan öğretmenlerin düzenlemesine ve seçimine
bırakılmıştır
2.2. Konu ile İlgili Araştırmalar
2.2.1. Yurt İçinde Yapılan Araştırmalar
Sungur (1988), Yaratıcı Sorun Çözme Programı’nın etkiliğini, A. Ü. Eğitim
Yönetimi ve Planlaması Bölümü öğrencileriyle yürütmüştür. Araştırma sonucunda,
TYDT testlerinin, yaratıcı düşünmeyi inceleyen çalışmalarda, Türk kültüründe de
uygulanabileceği ve öğrencilerin uygun ortamlarda, yeterince güdülendiği ve psikolojik
güvenlik içerisinde olduğunu anladığı zamanlar, kendisine ve çevresine ilişkin sorunları
tanımlayabileceğini, sorunlara özgün çözüm önerilerini duygu ve düşünce boyutunda
ifade edebileceğini, çözüm önerilerini sınama olanakları yani yaratıcı güçlerini ortaya
koyacakları yargısına varmıştır.
31
Atik (2006) yaptığı çalışmada, 2005–2006 öğretim yılında uygulamaya konulan
İlköğretim 1. Kademe Sosyal Bilgiler Programı’nda bir düşünme biçimi olan
yaratıcılığın nasıl ele alındığını Sosyal Bilgiler Programının incelenmesi, bu programa
ilişkin Talim ve Terbiye Kurulunun önerdiği Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları’ndan
çıkan ders kitaplarının analiz edilmesi ve bu programın yaratıcılığa verdiği önemin
ortaya konulmasına yönelik sınıf öğretmenlerinin görüşlerinin elde edilmesi yollarıyla
ortaya çıkarmaya çalışmıştır. Araştırmada nitel araştırma metodolojisi içinde yer alan
doküman analizi ve görüşme teknikleri kullanılmıştır ve elde edilen veriler içerik analizi
yöntemi ile yorumlanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, yeni sosyal bilgiler programı
ve ders kitapları yaratıcı düşüncenin gelişmesine katkı sağlayacak niteliktedir; ancak,
program yaratıcılığı derinlemesine bildiği varsayılan bir öğretmen düşünülerek
hazırlandığı için programda yaratıcı düşünme becerisinin öğrencilere nasıl
kazandırılacağı hakkında yeterince bilgi ve etkinliklere yer verilmemiştir.
Baykara (2006) yaptığı araştırmada İlköğretim Sosyal Bilgiler dersini düşünme
becerileri açısından değerlendirmiştir. Bu araştırmada; Sosyal Bilgiler Öğretim
programının amaçlarının düşünme becerilerini kazandırmaya uygun olup olmadığı ve
Sosyal Bilgiler dersinde düşünme becerilerinin kazanılması ile ilgili öğrenci
görüşlerinin; öğrencilerin cinsiyet, okulun bulunduğu çevre, anne ve baba eğitim
durumu, anne baba mesleği değişkenleri açısından anlamlı bir farklılık gösterip
göstermediğini ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Bu araştırmanın evreni, Milli Eğitim
Bakanlığına bağlı Antalya ili Alanya ilçe merkezinde ve merkeze bağlı kasabalarda
bulunan ilköğretim okullarında 2005- 2006 öğretim yılında, öğrenim gören yedinci sınıf
öğrencilerdir. Araştırma örneklemi olarak ilçe merkezi ve merkeze bağlı kasabalarda
bulunan 6 ilköğretim okulunda ve bu okullarda öğrenim gören 383 yedinci sınıf
öğrencisi alınmıştır. Öğrencilere; Sosyal Bilgiler dersinin değerlendirilmesi amacıyla 36
maddelik Likert tipi bir anket uygulanmıştır. Bu araştırmanın bulgularına dayanılarak;
Sosyal bilgiler dersinde düşünme becerileri etkinliklerine çoğu zaman yer verildiği
görülmüştür. Sosyal Bilgiler dersinin düşünme becerilerine yer verilmesine ilişkin
öğrenci görüşlerinde cinsiyet değişkeninin önemli bir değişken olmadığı bulunmuştur.
Sosyal Bilgiler dersinin düşünme becerileri açısından değerlendirilmesinde okulun
bulunduğu yerleşim yeri açısından on dokuz maddede anlamlı farklılıklar bulunmuştur.
Bunlar arasında on altı maddede şehirde bulunan okullar lehine anlamlı farklılığa
rastlanmıştır. Şehir merkezindeki okullarda bulunan öğrenciler bu etkinliklere daha çok
32
yer verildiğini belirtmişlerdir. Bunun nedeni olarak da şehirdeki okulların daha fazla
imkana sahip, daha modern eğitim araçlarına sahip olması gibi nedenler düşünülebilir.
Sosyal Bilgiler dersinin düşünme becerilerine yer verilmesine ilişkin öğrenci
görüşlerinde baba mesleği değişkeninin önemli bir değişken olmadığı bulunmuştur.
Sosyal Bilgiler dersinin düşünme becerilerine yer verilmesine ilişkin öğrenci
görüşlerinde anne mesleği değişkeninin önemli bir değişken olmadığı bulunmuştur.
Sosyal Bilgiler dersinde düşünme becerileri açısından değerlendirilmesi ile anne eğitim
durumu değişkeni arasında altı maddede anlamlı farklılığa rastlanılmıştır. Anlamlı
farklılığa rastlanılan bu maddeler için genel olarak anne eğitim seviyesi arttıkça
öğrencilerin düşünme becerileri etkinliklerine daha anlamlı ve daha yüksek düzeyde yer
verildiğini belirttikleri söylenebilir. Sosyal Bilgiler dersinde düşünme becerileri
açısından değerlendirilmesi ile baba eğitim durumu değişkeni arasında altı maddede
anlamlı farklılığa rastlanılmıştır. Anlamlı farklılığa rastlanılan bu maddeler için genel
olarak baba eğitim seviyesi arttıkça öğrencilerin düşünme becerileri etkinliklerine daha
anlamlı ve daha yüksek düzeyde yer verildiğini belirttikleri söylenebilir.
Özdemir (2006), Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin Sosyal Bilgiler dersinin
düşünme becerilerini kazandırma düzeyine ilişkin görüşlerini belirlemek amacıyla
tarama modeli kullanarak araştırmasını geliştirmiştir. Yaptığı araştırmada, ilköğretim
okullarında görev yapan Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin konu ile ilgili görüş ve
önerilerini ortaya koymaya çalışmıştır. Araştırma, Eskişehir il merkezinde bulunan Milli
Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı ilköğretim okullarında görevli 134 Sosyal Bilgiler
öğretmeni üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak, 4
bölümden oluşan “Sosyal Bilgiler Dersinin Düşünme Becerilerini Kazandırma
Düzeyine İlişkin Anket Formu” kullanılmıştır. Araştırma verilerinin çözümlenmesi
aşamasında, öğretmenlerin görüşleri frekans, yüzde ve aritmetik ortalamalar ile ortaya
konulmuştur. Yapılan istatistiksel çözümlemeler sonucunda, araştırmada şu sonuçlara
ulaşılmıştır: Araştırmaya katılan öğretmenler Sosyal Bilgiler dersinin eleştirel
düşünme, yaratıcı düşünme, sorun çözme ve karar verme becerilerini “kısmen”
kazandırdığı görüşündedir. Öğretmenler Sosyal Bilgiler dersinde düşünme becerilerinin
yeterince kazandırılamamasını etkileyen etmenler içinde en çok etkili olanların “Sosyal
Bilgiler dersinde düşünme becerilerinin kazandırılması için yeterli ortam ve olanakların
sağlanamaması” ve “Öğrencilerin okulda öğrendikleri ile okul dışında öğrendikleri
arasında bir tutarlılık sağlanamaması” olduğu görüşündedir. Öğretmenler, Sosyal
33
Bilgiler dersinin düşünme becerilerini kazandırma açısından etkili, uygun, ideal,
malzemesi geniş bir ders olduğunu ancak, program ve mevcut ezberci eğitim
sisteminden kaynaklanan eksiklikler olduğu görüşündedir. Öğretmenler Sosyal Bilgiler
dersinde düşünme becerilerini kazandırmak için en fazla araştırma ödevleri vermeyi
tercih etmektedirler.
Kan (2006), 2004-2005 eğitim-öğretim yılında pilot uygulamayla başlatılan Yeni
İlköğretim Programı’nda öngörülen sekiz temel becerinin kazandırılmasında, beşinci
sınıf Sosyal Bilgiler Dersi ve Türkçe Dersi öğretim programlarının etkililiğine ilişkin
ilköğretim besinci sınıf öğrencilerinin görüşlerini belirlemeyi amaçladığı araştırmada,
öğrenci görüşleri arasında cinsiyet ve okul düzeyi değişkenlerine göre istatistiksel
olarak anlamlı bir farklılığın olup olmadığını ortaya koymaya çalışmıştır. Araştırmanın
amacı çerçevesinde öğrencilerin, yeni Sosyal Bilgiler ve Türkçe programlarının eleştirel
düşünme, yaratıcı düşünme, araştırma, problem çözme, karar verme, iletişim becerileri
ile Türkçe’yi doğru güzel ve etkili kullanma becerisini kazandırmadaki etkililiğine
ilişkin görüşleri cinsiyetlerine ve öğrenim gördükleri okula göre değişmekte midir,
soruna cevap aranmıştır.
Betimsel nitelikli bu araştırma yeni ilköğretim programının pilot olarak
uygulandığı Diyarbakır ilindeki beş ilköğretim okulunda öğrenim gören 600 ilköğretim
öğrencisi üzerinde uygulanmıştır. Araştırmanın verileri Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim
Programı Ölçeği ve Yeni Türkçe Dersi Öğretim Programı Ölçeği diye iki ayrı ölçekle
toplanmıştır. Araştırma sonucunda yeni Sosyal Bilgiler ve Türkçe dersi öğretim
programlarının her iki derste de ortak olan sekiz temel beceriyi (eleştirel düşünme
becerisi, yaratıcı düşünme becerisi, araştırma becerisi, problem çözme becerisi, karar
verme becerisi, girişimcilik becerisi, iletişim becerisi, Türkçe’yi doğru, etkili ve güzel
kullanma becerisi ) kazandırmada etkili oldukları belirlenmiştir. Kız öğrenciler yeni
Sosyal Bilgiler ve Türkçe dersi öğretim programlarını kendilerine sekiz temel beceriyi
kazandırmada erkek öğrencilere göre daha fazla etkili bulmuşlardır. Sosyo-ekonomik
düzeyi daha iyi olan okullarda öğrenim gören öğrencilerin programları sekiz temel
beceriyi kazandırma noktasında daha etkili buldukları görülmüştür.
34
2.2.2. Yurtdışında Yapılan Araştırmalar
Torrance (1962), ilköğretim birinci kademe düzeyinde 7-11 yaş arasındaki
çocuklarla ilgili yaptığı araştırmasında çok yaratıcı çocukların sosyal davranışlarını
analiz etmiştir. Araştırmanın 125 kişilik örnekleminde, her yaş grubundan 25’er kişilik
gruplar oluşturulmuş ve her sınıfın en yaratıcı 5 çocuğundan biri, her gruba
yerleştirilmiştir. Bu gruplarda “bilimsel oyuncaklar kutusu”nun kullanımlarını keşfetme
işi verilmiş, bakmak, görmek ve oyuncakları kullanmak için 25 dakika, demonstrasyon
yapmak için 5 dakika, sunmak ve sergilemek için 25 dakika olmak üzere toplam 55
dakikalık süre tanınmıştır. Her gruptaki yaratıcı çocuk, orijinalliğini ve ürününü
indirgemek için kendisine yapılan baskılara rağmen, olağanüstü çözümler getirmiştir.
Haven (1965), 120 erkek üniversite öğrencisi üzerinde yaptığı araştırmada,
yaratıcı düşünme, üretkenlik ve benlik kavramı arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Bu
araştırmada yaratıcı ürün ve yaratıcı düşünme puanları arasındaki ilişki düşük, fakat
pozitif çıkmış; ideal benlik imajı ile yaratıcı düşünme puanları arasında ise anlamlı bir
ilişki bulunamamıştır.
Halpin ve arkadaşları (1974), yaratıcı düşünme yeteneklerine sahip olan
kişilerin, yaratıcı kişilik özelliklerine sahip olup olmadığını belirlemeye çalıştığı
araştırmasında, üniversitede okuyan 65 erkek ve 164 kadın deneğe Torrance Yaratıcı
Düşünme Testleri’nin üç sözel, dört şekilsel maddeleri ile Torrance ve Khatena’nın
geliştirdiği “Ne tür bir kişiliksiniz?” testini uygulamıştır ve bu iki ölçüm arasındaki
ilişkiye bakmışlardır. Sonuçlar analiz edildiğinde, erkek denekler için tek başına, erkek
ve kadın denekler için ortak olarak sözel akıcılık, sözel orijinallik, şekilsel orijinallik ve
şekilsel elaborasyonda yaratıcı düşünme yetenekleri, “Ne tür bir kişiliksiniz?” ile
ölçülen yaratıcı kişilik özellikleri ile anlamlı düzeyde ilişkili bulunmuştur. Kadın
denekler ayrıca ele alındığında sadece sözel orijinallikte ve şekilsel elaborasyon,
yaratıcı kişilik özellikleriyle anlamlı bir ilişki sergilemiştir. Bulgulara göre, yaratıcı
yeteneklere sahip bir kişi; daha serüvenci, çalışkan, sezgili, rahatına pek düşkün
olmayan, pek çok şeyi birden yapabilen, meraklı, kendine güvenli, hayal gücü kuvvetli
ve riskli görevler yüklenmeye istekli bir kişilik tablosu ortaya koymuştur.
35
Bachtold ve Worley (1986), çocuklarda imgelem, orijinalite ve mizaç arasındaki
ilişkileri araştırmak amacıyla yaşları 2 yaş 4 ay ve 5 ay 4 ay arasında değişen 17 kız ve
16 erkek çocuk üzerinde çalışmışlardır. Bu araştırmada okul öncesi dönemde mizacın
ıraksak düşünme ile yüksek düzeyde bağlantılı olmadığı sonucuna ulaşmışlardır.
Sebatlık da imgelem ve orijinallik boyutunda araştırma sonucuna göre çok az bir rol
oynamıştır.
Squeglia (1994) yaratıcı müzik etkinliklerinin 5. sınıf öğrencilerinin genel
yaratıcılık, müziksel yaratıcılık, üst düzey düşünme ve benlik kavramı üzerindeki
etkisini ölçmek amacıyla yaptığı araştırmasını yirmi 5. sınıf öğrencisiyle yürütmüştür.
Squeglia, araştırmasında Torrance (1974) Yaratıcı Düşünme Testleri Şekilsel A ve B
formlarını, Vaughan’ın (1971) Müziksel Yaratıcılık Testi’ni, Williams’ın (1979) Üst
Düzey Düşünme Becerileri Temel Testi’ni, Parish ve Taylor’ın (1978) Çocuklara
Yönelik Kişisel Özellik Envanteri’ni kullanmıştır. Öğrencilerin bu testlerden aldıkları
ön ve son test puanlarını karşılaştırmıştır. Vaughan testinin tüm bölümlerinde ve
Williams testinin ıraksak düşünme bölümünde anlamlı farklılıklar olduğunu
belirlemiştir. Bu araştırmada yaratıcı görevin, yaratıcı etkinlikleri içeren bir programın
içerisinde bulunma aracılığıyla periyodik olarak geliştirilebileceği sonucuna
ulaşılmıştır.
Yan (2005), araştırmasında küçük çocukların yaratıcılıkları ile uygulanan
etkinliklerin açık uçluluk derecesi arasındaki ilişkiyi belirlemeye çalışmıştır.
Araştırmacı kendi oluşturduğu ölçek aracılığıyla on bir kreş sınıfını iki kere
gözlemlemiş ve puanlamıştır. Daha sonra ilk gözlem sonucuna göre üç sınıfı
etkinliklerinin açık uçluluk düzeyi en yüksek, orta, en düşük olarak belirlemiştir. Kritik
özellikler taşıdığını varsaydığı 52 öğrenciye (28 kız, 24 erkek) Torrance’ın (1981)
Thinking Creatively in Action and Movement (T.C.A.M.) testini uygulamıştır.
Sınıfların birinci gözlem sonuç puanları ile T.C.A.M. puanları arasında anlamlı bir ilişki
olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca araştırmacı kendi oluşturduğu ölçeğin güvenirliğini
belirlemek için sınıfları ikinci kez gözlemlemiş ve puanlamıştır.
Araştırmanın sonuçları şöyledir: (1) Araştırmacının oluşturduğu ölçme aracı
araştırmanın amacına uygun olarak güvenilirdir; (2) Açık uçlu etkinliklerle meşgul
edilen çocukların yaratıcı düşünme becerileri anlamlı ve pozitif şekilde etkinliklerin
36
açık uçluluk düzeyiyle ilişkilidir; (3) etkinliklerin açık uçluluk düzeyinin arttırılması
nispeten düşük açık uçluluk düzeyindeki sınıflar için oldukça yararlıdır; çünkü açık
uçluluklarındaki tutarlı bir artış sınıftaki öğrencilerin akıcılık, orijinallik ve de
yaratıcılık yeteneği puanları toplamında dikkate değer bir gelişmeye neden olabilir; (4)
Aynı zamanda etkinlik açık uçluluğu orta düzeyde olan bir sınıfta da etkinliklerin açık
uçluluk düzeyinin arttırılması faydalı olabilir, tutarlı bir artış öğrencilerin imgelem
güçlerinde dikkate değer bir artışa neden olabilir.
Forrester ve Hui (2007) Hong Kong güncel öğretim programlarıyla ilgili
yaptıkları araştırmalarında 27 sınıf öğretmenini üç farklı ders alanında Sınıf Gözlem
Formu ile gözlemlemiş ve puanlamıştır. Daha sonra bu öğretmenlerin yaratıcı
potansiyelleri Yaratıcılık Geliştiren Öğretmen İndeksine ve Yaratıcı Kişilik Ölçeğine
göre ölçülmüştür. Öğretmenlerin öğrencilerine ise Çin Yaratıcılık Testleri
uygulanmıştır. Araştırma sonucunda öğretmenlerin öğretim teknikleri ile öğrencilerinin
sözel ve şekilsel yaratıcılıkları arasında anlamlı ve pozitif yönde korelasyon olduğu
görülmüştür. Ayrıca bir dereceye kadar öğretmenlerin yaratıcı kişilikleriyle yaratıcı
öğretim teknikleri arasında düşüncede esnekliğin geliştirilmesinde, öğrenci
düşüncelerinin kullanımında, bilgi hâkimiyetinde motivasyonun geliştirilmesinde pozitif
yönde korelasyon olduğu görülmüştür.
Policar (2008), tarama araştırması türündeki çalışmasında öğretmen ve
idarecilerin, disiplinler arası metodoloji hakkındaki görüşlerini belirlemeye çalışmıştır.
Eğitimcilerin büyük bir bölümünün, disiplinler arası metodolojinin öğrencilerde
motivasyonu, yaratıcılığı ve eleştirel düşünmeyi olumlu yönde etkilediğini
düşündüğünü ortaya koymakla birlikte idareciler ve öğretmenler arasında problemlerin
ve uygulama olanaklarının kavrayışında farklılıklar olduğunu belirlemiştir. Öğretmenler
ve idarecilerin açık bir şekilde diyalog içinde olması gerektiğini ve idarecilerin
öğretmenleri programları uygulama aşamasında daha çok desteklemesi gerektiğini
belirtmiştir. Ayrıca disiplinler arası metodolojinin uygulanmasında eğitimcilerin
gönüllülüğünün önemli olduğunu da vurgulamıştır.
37
2.2.3. Konu ile İlgili Araştırmaların Değerlendirmesi
Yurt dışında ve ülkemizde yaratıcılık konusunda, geçmiş yıllara oranla çok
sayıda araştırma yapıldığı görülmektedir. Özellikle ülkemizde son yıllarda yaratıcılık
konusunu ele alan çeşitli yüksek lisans, doktora tezlerine ve çok sayıda araştırmaya yer
verildiği görülmektedir. Ancak özellikle yaratıcılığın eğitim-öğretimdeki yeri ile ilgi
henüz yeterli sayıda çalışma yapıldığını söylenemez. Bu konuda yeni çalışmalara
ihtiyaç olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca araştırmacıların nitel araştırma tekniklerinden
yararlanarak yaratıcılığın geliştirilmesine dönük sınıf içi ve sınıf dışı etkinlikleri
derinlemesine incelemesi, programların uygulama yönünün anlaşılmasında ve
programların aksayan yönlerinin yaratıcı düşünme becerisi açısından tespit
edilebilmesinde yarar sağlayacaktır. Bunlarla birlikte programın uygulayıcısı olan
öğretmenlerin programın çeşitli yönleriyle ilgili görüşlerinin alınması ve program
geliştirme çalışmalarında bu görüşlerin de göz önünde bulundurulması gerektiği
düşünülmektedir.
38
BÖLÜM III
YÖNTEM
Bu bölümde araştırmanın modeli, çalışma grubu, araştırmada kullanılan veri
toplama araçları ve verilerin analizinde kullanılan tekniklerle ilgili bilgiler verilmiştir.
3.1. Araştırmanın Modeli
Araştırma hem nitel hem de nicel özellikler taşımaktadır. Bu özelliğinden dolayı
araştırmada kullanılan yöntemin “Karma Yöntem” olduğu söylenebilir (Fraenkel ve
Wallen, 2003, 443). Araştırmada yaratıcılığı geliştirmeye yönelik etkinliklerden elde
edilen puanlar nicel olarak analiz edilmiştir. Ayrıca etkinliklerin içerikleri ve
etkinliklere yönelik öğretmen görüşleri nitel olarak betimlenmiştir.
3.2. Çalışma Grubu
Araştırmanın hem nitel hem nicel özellikler taşıması nedeniyle, çalışma boyunca
sınırlı sayıda doküman ve öğretmen ile daha derinlemesine çalışabilmek amacıyla,
örneklem tekniği olarak olasılık temelli olmayan örneklem yöntemlerinden “amaçlı
örneklem” (Yıldırım ve Şimşek, 2005, 107) yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın
örneklemi oluşturulurken tipik durum örneklemesine göre sosyoekonomik düzey
açısından (ne çok üstte ne çok altta) ve öğretmen-öğrenci sayısı açısından Adana ili
ortalamasına yakın Adana ili merkez ilçesinde yer alan iki okul belirlenmiştir. Tipik
durum örneklemesinde araştırmacı yeni bir uygulamayı veya bir yeniliği tanıtmak
istiyorsa, bu uygulamanın yapıldığı veya yeniliğin olduğu bir dizi durum arasından, en
tipik bir veya birkaç tanesini saptayarak bunları çalışabilir. Örneğin; Ankara kent
merkezinde yeni ilköğretim okuluna dönüştürülmüş devlet okullarının yaşadığı
sorunları irdelemek ve ilköğretimle ilgili belli başlı sorunları tanıtmak isteyen bir
araştırmacı, Ankara kent merkezinde bir veya birkaç tane tipik devlet okulunu (sosyo-
ekonomik düzey açısından ne çok üstte ne çok altta, öğretmen ve öğrenci oranları
açısından kent ortalamasına yakın vb.) seçerek bunları çalışma yoluna gidebilir
(Yıldırım ve Şimşek, 2005, 110). Buradaki amaç tipik durumları seçerek evrene
genelleme yapmak değildir. Amaç, ortalama durumları çalışarak belirli bir alan
hakkında fikir sahibi olmak veya bu alan, konu, uygulama veya yenilik konusunda
39
yeterli bilgi sahibi olmayanları bilgilendirmektir (Patton, 1987, akt. Yıldırım ve Şimşek,
2005, 110). Daha sonra bu okullardaki 4. ve 5. sınıf öğretmenleri ve okuttukları sınıflar,
öğretmenlerin çalışmaya katılmaya istekli olmalarına göre belirlenmiştir. Araştırmada
her sınıf düzeyinde yirmi ikişer (toplam 44) çalışma kitabı kullanılmıştır. Bu çalışma
kitaplarında özellikle yaratıcı düşünce açısından anlamlı görülen etkinlikler seçilerek
incelenmiştir. Daha sonra 4. ve 5. sınıflardan toplam on bir sınıf öğretmeniyle görüşme
yapılmıştır. Araştırma kapsamında yer alacak ilköğretim okulları, Adana Milli Eğitim
Müdürlüğü’nce oluşturulan okullar listesine göre belirlenmiştir.
3.3. Veri Toplama Araçları
Araştırmada veri toplamak amacıyla Yaratıcı Etkinlikleri Puanlama Ölçeği
(YEPÖ), doküman incelemesi ve görüşme tekniklerinden yararlanılmıştır.
3.3.1 Yaratıcı Etkinlikleri Puanlama Ölçeği
Puanlama ölçeği (rubrik) öğrencinin bir kavrama, duruma veya olaya ilişkin
bilgisini ortaya koyması ya da bir becerideki yeterliliğinin belirlenmesi amacıyla
kullanılan bir puanlama sistemidir. Öğrencilerin performanslarını tanımlayan, sınırları
iyi çizilmiş belli sayıdaki kategorileri taşıyan puanlama ölçeklerinin bütüncül ve analitik
olmak üzere iki türü vardır. Bütüncül (holistik) puanlama ölçeklerinde performans ya
da ürün bir bütün olarak değerlendirilir. Kendi içindeki parçalar ya da aşamalar dikkate
alınmaz. Analitik puanlama ölçeklerinde ise performans ya da ürünün parçaları ayrı ayrı
incelenir, gerekirse toplanıp değerlendirilebilir (Bahar, 2006, 50-51).
Araştırmada ilköğretim sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarında verilen
etkinliklerin yaratıcılık düzeylerini belirlemek için kullanılan YEPÖ’yü geliştirirken
Torrance Yaratıcı Düşünme Testleri’nden (TYDT) faydalanılmıştır. TYDT’de
yaratıcılık Akıcılık, Esneklik ve Özgünlük gibi farklı alt boyutlarda incelendiğinden
YEPÖ de bu üç boyuta göre oluşturulmuştur. Bu yüzden araştırmada kullanılan
puanlama ölçeğinin Analitik olduğu söylenebilir.
Torrance Yaratıcı Düşünme Testleri’nden esinlenilerek geliştirilen YEPÖ
hazırlanırken yaratıcılık ile ilgili literatür incelenmiş ve konuyla ilgili uzmanların
görüşleri alınmıştır. Etkinliklerin yaratıcı düşünce açısından içeriklerinin
40
değerlendirilmesi YEPÖ aracılığıyla üç farklı kişi tarafından yapılmıştır. Araştırmacıyla
birlikte puanlamayı yapan kişilere işlem öncesinde konuyla ilgili bilgiler verilmiş ve
yaratıcılığın alt boyutları açıklanmıştır. Uygulama sonucunda üç farklı puanlayıcının
YEPÖ’yü kullanarak verdikleri puanlar arasında pozitif yönde, 0.97 ile 0.98 arasında
değişen yüksek korelasyonların olduğu görülmüştür.
3.3.2. Doküman İncelemesi
Doküman incelemesi, araştırılması hedeflenen olgu veya olgular hakkında bilgi
içeren yazılı materyallerin analizini kapsar. Dokümanlar, nitel araştırmalarda etkili bir
şekilde kullanılması gereken önemli bilgi kaynaklarıdır. Hangi dokümanların önemli
olduğu ve veri kaynağı olarak kullanılabileceği araştırma problemi ile yakından ilgilidir.
Örneğin eğitim ile ilgili bir araştırmada, şu tür dokümanlar veri kaynağı olarak
kullanılabilir: Eğitim alanında ders kitapları, program yönergeleri, okul içi ve dışı
yazışmalar, öğrenci kayıtları, toplantı tutanakları, öğretmen ve öğrenci el kitapları,
öğrenci ders ödevleri ve sınavları vb. (Goetz ve Le Compte,1984; akt. Yıldırım ve
Şimşek, 2005, 188). Doküman incelemesi belli başlı beş aşamada yapılabilir: a)
dokümanlara ulaşma, b) orijinalliği(özgünlüğü) kontrol etme, c) dokümanları anlama, d)
veriyi analiz etme, e) veriyi kullanma (Forster, 1995; akt. Yıldırım ve Şimşek, 2005,
193).
Araştırmada yirmi iki 4. sınıf öğrencisinin seçilen 13 etkinlikteki ürünleri ve
yirmi iki 5. sınıf öğrencisinin seçilen 16 etkinlikteki ürünü akıcılık, esneklik ve
özgünlük alt boyutlarına göre incelenmiş ve yorumlanmıştır.
3.3.3. Görüşme Yöntemi
Doküman incelemesi, nitel araştırmalarda gözlem ve görüşme gibi diğer veri
toplama yöntemleriyle birlikte kullanıldığında “verinin çeşitlendirilmesi” (data
triangulation) amacına hizmet edecek ve araştırmanın geçerliğini önemli ölçüde
arttıracaktır (Yıldırım ve Şimşek, 2005, 188).
Görüşme nitel araştırmada en sık kullanılan veri toplama aracı olarak karşımıza
çıkmaktadır. Stewart ve Cash (1985; akt. Yıldırım ve Şimşek, 2005, 119) görüşmeyi,
“önceden belirlenmiş ve ciddi bir amaç için yapılan, soru sorma ve yanıtlama tarzına
41
dayalı karşılıklı ve etkileşimli bir iletişim süreci” olarak tanımlamıştır. Patton (1987), üç
tür görüşme yaklaşımından söz eder: sohbet tarzı görüşme, görüşme formu yaklaşımı ve
standartlaştırılmış açık uçlu görüşme tarzı (Yıldırım ve Şimşek, 2005, 120). Bu
araştırmada, 2006-2007 öğretim yılında Adana ilinde farklı ilköğretim okullarında
görev yapan 5 dördüncü sınıf, 6 beşinci sınıf öğretmeni olmak üzere toplam 11
öğretmenle görüşme yapılmıştır. Görüşmeler, görüşme formu yaklaşımına göre
yapılmıştır. Bu görüşme yaklaşımı, görüşme sırasında irdelenecek sorular veya konular
listesini kapsar. “Görüşme formu yöntemi, benzer konulara yönelmek yoluyla değişik
insanlardan aynı tür bilgilerin alınması amacıyla hazırlanır.” (Patton, 1987; akt.
Yıldırım ve Şimşek, 2005, 122). Görüşmeci önceden hazırladığı konu veya alanlara
sadık kalarak, hem önceden hazırlanmış soruları sorma hem de bu sorular konusunda
daha ayrıntılı bilgi alma amacıyla ek sorular sorma özgürlüğüne sahiptir(Yıldırım ve
Şimşek, 2005, 122).
3.4. Verilerin Toplanması
Bu araştırma için tipik iki okuldan seçilen 22 dördüncü ve 22 beşinci sınıf
öğrencilerinin sosyal bilgiler dersi çalışma kitapları toplanmıştır. Toplanan çalışma
kitaplarının belirlenmesi, bu sınıfların öğretmenlerinin sınıf listesini üç gruba (yüksek
başarılılar, orta başarılı düzeyindekiler ve düşük başarılılar olarak ) ayırması ve bu
gruplar içerisinden rasgele seçilen öğrencilerin sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarının
araştırma için toplanması ile gerçekleştirilmiştir. Hazırlanan görüşme formları
aracılığıyla toplam 11 öğretmenle görüşme yapılmıştır. Etkinliklerin yaratıcılık
düzeylerini belirlemeye yönelik veriler Yaratıcı Etkinlikleri Puanlama Ölçeği’yle elde
edilmiştir. Görüşme sonuçları da araştırmacı, iki öğretmen ve bir uzman tarafından
ayrıca kodlanmış ve yaratıcılık açısından incelenmiştir.
3.5. Verilerin Analizi
Araştırmada puanlama ölçeğiyle (YEPÖ) elde edilen verilerin betimsel analizi
yapılmıştır. Etkinliklerden alınan puanlar arasında anlamlı düzeyde bir fark olup
olmadığını belirlemek için ise Tek Yönlü ANOVA tekniği kullanılmıştır. Doküman
incelemesi ve görüşme teknikleriyle elde edilen veriler içerik analizi yoluyla incelenmiş
ve yorumlanmıştır. İçerik analizinde temel amaç, toplanan verileri açıklayabilecek
kavramlara ve ilişkilere ulaşmaktır. İçerik analizi yoluyla verileri tanımlamaya, verilerin
42
içinde saklı olabilecek gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışırız. İçerik analizinde temelde
yapılan işlem, birbirine benzeyen verileri belirli kavramlar ve temalar çerçevesinde bir
araya getirmek ve bunları okuyucunun anlayabileceği bir biçimde düzenleyerek
yorumlamaktır. Nitel araştırma verileri dört aşamada analiz edilir: (1) verilerin
kodlanması, (2) temaların bulunması, (3) kodların ve temaların düzenlenmesi, (4)
bulguların yorumlanması (Yıldırım ve Şimşek, 2005, 227-228). Çalışmaların analizi
sonucunda elde edilen veriler araştırmanın alt amaçlarına göre düzenlenerek
yorumlanmıştır. Ayrıca görüşmelerden elde edilen veriler okunup kodlama listesi
oluşturulmuş ve formlar yeniden gözden geçirilerek frekans tablosu oluşturulmuştur.
43
BÖLÜM IV
BULGULAR
İlköğretim 4. ve 5. sınıf sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarında yer alan
etkinliklerin yaratıcı düşünme becerisi açısından değerlendirilmesi amacıyla yapılan
çalışmada elde edilen bulgular aşağıda sırasıyla verilmiştir.
4.1. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 4. Sınıf Çalışma Kitapları Etkinliklerinin
İçeriklerinde Yaratıcı Düşünmenin Akıcılık, Esneklik ve Özgünlük Alt Boyutları
Açısından Elde Edilen Bulgular
Etkinliklerdeki yaratıcılık düzeyi akıcılık, esneklik ve özgünlük olmak üzere üç
başlık şeklinde ele alınmış ve incelenmiştir. Bu amaçla ele alınan etkinliklerin
sıralamaları ve adları aşağıdaki gibidir:
a) Etkinlik 1: Kahraman Askerlerimiz,
b) Etkinlik 2: Hikâye Yazıyorum,
c) Etkinlik 3: Para,
ç) Etkinlik 4: Ne Olmak İstersiniz?
d) Etkinlik 5: Altı Şapkalı Düşünme,
e) Etkinlik 6: Fotoğrafı İnceleyelim,
f) Etkinlik 7: Çevremiz,
g) Etkinlik 8: Eğitsel Kulüp Seçimi,
ğ) Etkinlik 9: Bir Sorunu Çözelim,
h) Etkinlik 10: Çevremizdeki Problemler,
ı) Etkinlik 11: Yaşadığımız Yeri Güzelleştirelim,
i) Etkinlik 12: Dünya Çocukları,
k) Etkinlik 13: 23 Nisan.
a) Etkinlik 1: Kahraman Askerlerimiz
“Kahraman askerlerimiz” başlıklı etkinlikte kurtuluş savaşı ile ilgili iki resim
verilmiştir. Birinci resimde cephede düşmanla savaşan askerler verilmiştir. Dikkat
çeken diğer boyutlar ise askerlerin önünde duran elinde dürbünlü bir komutan, bayrak
44
taşıyan yaşlı bir asker ile cephe gerisinde birbiriyle yardımlaşan erlerdir. Birinci resimle
ilgili iki soru verilmiştir. Birinci soruda elinde bayrak olan askerin rolü sorulmuştur;
ikinci soruda ise öğrencilerden ilgilerini çeken kişi ve olayları resim üzerinde
işaretlemeleri ve nedenini yazmaları istenmiştir. Öğrencilerin “Elinde bayrak olan
askerin savaştaki rolü ne olabilir?” sorusuna verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Ülkesini sevmesi.” (1)
“Türkiye diye bir devlet kuracaklarını, bayrağının bu olacağını belirtiyor
olabilir.” (3)
“Türk milletinin yıkılmadığını; yılmadan, yorulmadan savaştığını ve
bağımsızlığımızın sembolünü gösteriyor.” (4)
“Bağımsız olacağız. Düşman uyur; Türk uyumaz.” (5)
“Biz Türk tarafıyız; burası bizim bölgemiz, diyecek; bizim bölgemiz girmeyin,
der.” (6)
“Biz Türk tarafıyız; burası bizim bölgemiz, diyecek; bu bölgeye giremezsiniz,
diyecek; bayrak sallar.” (7)
“Direnişi.” (8)
“Cepheye bayrak dikebilir.” (9)
“Bayrağı yere indirmemek.” (10)
“Burada elinde bayrak olan birinin ‘Ben Türk’üm ve Türk kalacağım!’
anlamına gelebilir.” (11)
“Diğer yani düşman askerlere, bu vatanı kazanıp bayrağımızın sonsuza dek
göklerde olacağını belirtiyor.” (12)
“Bayrağımızı taşıyarak askerlerimizi yüreklendirmek ve destek vermek istiyor.”
(13)
“O askerin rolü Türk bayrağını tutmak ve öbür askerleri savaşmak için
cesaretlendirmek olabilir.” (14)
“Askerlerimize destek çıkmak için ve Türk askerlerinin arkasında olduğunu
belirtmek için.” (15)
“Türk bayrağıyla cesurca gidiyor.” (16)
“Savaşta Türk tarafını gösteriyor.” (17)
“Türk olduğunu belirtmek ve bağımsız olduğumuzu gösteriyor.” (18)
“Bence en başta yürüyenin bayrağı tutması; bizim Türk olduğumuzu gösterir.”
(19)
45
“Türk olduğunu, bayrağın hala dalgalandığını ve Türk ordusunun
yenilmeyeceğini gösteriyor.” (20)
“Bizim Türk olduğumuzun göstergesidir. O bayrak düştüğü zaman bizim
yenildiğimizi gösterir ve bayrağı tutan asker öldüğü zaman başka biri tutmaya devam
eder.” (21)
“Alay komutanı olabilir veya düşmana isyan eden biri olabilir.” (22)
Öğrencilerin “Kahraman Askerlerimiz” etkinliğindeki “Elinde bayrak olan
askerin savaştaki rolü ne olabilir?” sorusuna verdikleri yanıtlar, yaratıcı düşünce
açısından incelendiğinde:
Akıcılık açısından 3, 4, 6, 7, 11, 12, 14, 20 ve 21 numaralı öğrencilerin
verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlardan şu kategoriler çıkarılabilir:
resimdeki karakterler, duygular, ülke, savaş, düşman.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde 3, 5, 8 ve 22 numaralı
öğrencilerin yanıtları dikkat çekmektedir.
“Kahraman Askerlerimiz” etkinliğindeki birinci resimle ilgili “En çok ilginizi
çeken kişi ve olayları resim üzerinde işaretleyiniz. Aşağıdaki boşluğa seçimlerinizin
nedenini yazınız.” yönergesine ise öğrencilerin verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Vatanları için çalışıyorlar.” (1)
“Elinde silah olmadan iş yapan kişi çok cesaretli olmalı.” (3)
“Birincisi iki tane adam var. Biri kavanoza su döküyor, biri kavanozu tutuyor.
Neden olabilir? Bence yaralılara su yetiştirmeye çalışıyorlar.” (4)
“Hepsi; çünkü hepsi vatanı için savaşıyor.” (5)
“Çok etkilendim; olayları göz önüne getirdim. O olayları yaşayanların çok kötü
anıları vardır.” (6)
“En çok ilgimi çeken düşmana ateş eden askerler.” (7)
“Hala vatanı için savaştığı için.” (8)
“Bir adam kavanoza su döküyor. Bir topa dört kişi yükleniyor.” (9)
“Bayrağı taşıyan.” (10)
“Elinde bayrak olan kişi en çok dikkatimi çektim.” (11)
46
“Çünkü savaş anında askerler birbirlerine su veriyor.” (12)
“En çok ilgimi yüksekte duran Atatürk çekti.” (13)
“O Türk bayrağını tutan kişi; çünkü Türk olduğumuzu gösteriyor.” (14)
“Asker kova ile diğer asker arkadaşlarına su dağıtıyor.” (15)
“Yukarıda ne işi olduğunu merak ettim.” (16)
“Bayrak taşıyan adam; atlı grup dikkatimi çekti. Yaya grubun görevi top ve
tüfek atmak. Atlı grup kılıçla birebir savaşıyor.” (17)
“Çünkü bir tek onun elinde Türk bayrağı var. Çünkü herkes savaşırken o, su
döküyor.” (18)
“Hepsi; çünkü hepsi bize çok emek vermiş. Kurtuluş Savaşı’nı kazanmış.” (19)
“Oradaki asker tüfekle ateş ediyor. Askerlerden biri ise kovaya su döküyor ve su
doldurmaya çalışıyorlar. Elinde bayrak olan bir asker ise bayrak taşıyor ve Türk
olduklarını gösteriyor.” (20)
“Oradaki adamın bayrak tutması ilgimi çekiyor. Oradaki kişilerin yardımlaşma,
dayanışma içinde olduğu, kendilerini vatan uğruna feda etmeleri, düşmanların
silahları, kıyafetleri çok iyi; ama bizim milletimizin o kadar iyi olmamasına rağmen
yenmemize şaşıyorum.” (21)
“Çünkü Türkiye’nin yani benim vatanımın (ülkemin) bayrağını taşıyor ve
düşmandan korkmayan bir yüzü var.” (22)
Öğrencilerin “Kahraman Askerlerimiz” etkinliğindeki “En çok ilginizi çeken kişi
ve olayları resim üzerinde işaretleyiniz. Aşağıdaki boşluğa seçimlerinizin nedenini
yazınız.” yönergesine verdikleri yanıtlar, yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde:
Akıcılık açısından 3, 4, 6, 9, 12, 14, 17, 18, 19, 20 ve 21 numaralı öğrencilerin
verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlardan şu kategoriler çıkarılabilir:
resimdeki karakterler, duygular, ülke, savaş, düşman.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde 5 ve 21 numaralı
öğrencilerin yanıtları dikkat çekmektedir.
“Kahraman Askerlerimiz” etkinliğinde yer alan ikinci resim incelendiğinde ise;
tepelik bir yerde oturan ve ayakta duran askerler, tepenin aşağısında atlar üzerinde
cepheye doğru ellerinde kılıçlarla giden askerler dikkat çekmektedir. İkinci resimle ilgili
47
olarak öğrencilere “Yandaki resimde hangi askerin yerinde olmak isterdiniz? Neden?”
sorusu sorulmuştur. Öğrencilerin bu soruya verdikleri yanıtlar şunlardır:
“En öndeki askerin yerinde olmak isterdim.” (1)
“Korkusuzca düşmanlara saldırıyor; sanki ‘Zafer! Zafer!’ diyor gibi.” (3)
“Atlı olan askerlerin yerinde olmak isterdim; çünkü yılmadan, yıkılmadan ve
korkmadan ülkelerini korumaya ve görevlerini tam anlamıyla yapıyorlar.” (4)
“Hepsinin yerinde olmak isterdim; çünkü vatanları için savaşıyorlar.” (5)
“Savaşıyor çünkü.” (6)
“Savaşta diye.” (7)
“Savaşıyor diye.” (9)
“Atlı adamın yerinde olmak isterdim. Daha önde olduğu için.” (9)
“Atlı askerin yerinde olmak isterim.” (10)
“Savaşa giden askerin yerinde olmak isterim; çünkü o asker vatanı için kendini
feda ediyor.” (11)
“Atlar ile giden askerlerin yerinde olmak isterdim; çünkü yurtlarını kurtarmak
için savaşıyorlar.” (12)
“İşaretlediğim askerin yerinde olmak isterdim; çünkü savaşı yönetmek
isterdim.” (13)
“Yerde oturan asker olmak isterdim.; çünkü düşmanları tüfeğimle vurmak
isterdim. Vatanımı kurtarırdım.” (15)
“En öndeki askerin yerinde olmak isterim.” (16)
“Komutanın yerinde olmak isterim. Dürbünle orduyu izleyip diğer teğmenlere
görev vermek isterdim.” (17)
“Komutanın yerinde olmak isterdim.” (18)
“İşaretlediğim askerin yerinde olmak isterdim; çünkü o duyguyu ben de
yaşamak isterdim.” (19)
“Mustafa Kemal’in yanındaki asker olmak isterdim; çünkü o, Atatürk’ün sırdaşı
da olabilir.” (20)
“Düşmanlara karşı durabilen bir asker olmak isterdim.” (21)
“Ben hiçbir savaşan askerin yerinde olmak istemezdim.” (22)
48
“Kahraman Askerlerimiz” etkinliğinde yer alan ikinci resimle ilgili olarak
öğrencilere “Yandaki resimde hangi askerin yerinde olmak isterdiniz? Neden?”
sorusuna verdikleri yanıtlar incelendiğinde;
Akıcılık açısından 3, 4, 9, 11, 12, 13, 15, 17, 19, 20 numaralı öğrencilerin
verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlardan şu kategoriler çıkarılabilir:
resimdeki karakterler, duygular, ülke, savaş, düşman.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde 3 ve 22 numaralı
öğrencilerin yanıtları dikkat çekmektedir.
“Kahraman Askerlerimiz” etkinliğinin en son bölümünü “Cephedeki
Mehmetçiklerden biri olsaydınız, sevdiklerinize nasıl bir mektup yazardınız? Boş
bırakılan yere yazınız.” Yönergesi oluşturmaktadır. Öğrencilerin bu yönergeye uygun
olarak yazdıkları mektup örnekleri şunlardır:
“Vatanımızı kurtardığınız için teşekkür ederiz.” (1)
“Anne burada işler çok zor; ama Atatürk var. O, bizi yönetiyor. Bize ‘Türkiye’
diye bir ülke kuracağını, hiç padişah olmayacağını söylüyor ve bizi çok iyi yönetiyor.
Birinci İnönü Savaşı’nı kazandığımızdan beri çok mutluyuz; bu savaşı da
kazanacağımızdan eminim. Herkese selamımı söyle; ölürsem de vatanım için ölürüm hiç
üzülme.” (3)
“Ey gözünü kırpmadan beni büyüten anacağım! Sen ak bir sütle büyüttün beni.
Doğduğum vakit sanki dünyada değil de cennette sandım kendimi. Anneciğim, sen
benim dünyadaki en değerli varlığımsın. Şimdi anlayabiliyorum beni buraya neden
gönderdiğini. Şehit annesi olursan kendini üzme. Annem, kendine iyi bak. Kardeşimin
gözünden, büyüklerimin ellerinden öperim. Oğlun Mehmet.” (4)
“Sevgili ağabeyciğim; seni çok özledim. Amcam ve yengem nasıl? Hepinizi çok
özledim. Vatanım için canımı bile verebileceğimi biliyorsunuz. O zaman gerekirse her
şeyimi vatanıma veririm; kalbimi, canımı, her şeyimi veririm. Vatanı korumak için
savaşmak gerekiyor.” (5)
49
“Anneciğim ve babacığım; sizleri çok özledim. Keşke gelseniz, diyeceğim; ama
burada çok savaşlar oluyor. Kardeşimi de çok özledim. Anneannemi de çok özledim.”
(6)
“Sevgili ailem; burada bombalar patlıyor ve her an ölüm kapımızın önünde;
ama merak etmeyin, yarın geliyorum.” (7)
“Sevgili ailem; sizi çok özledim. Sizin de beni özlediğinizi biliyorum. Beni merak
etmeyin.” (8)
“Anneciğim, babacığım, tüm ailem; sizi çok özledim. Yakında yeni bir savaş
başlayabilir. Siz beni merak etmeyin. Kurtuluş Savaşı’nda çok can verdik. Savaş kaldığı
yerden devam ediyor; biz ya da ben daha ölmedim.” (9)
“Sevgili anne; ben savaşta ölürsem üzülmeyin. Ben vatanıma kurban
gidiyorum.” (10)
“Anacığım; burada her şey günden güne değişiyor. Her yanda bombalar
patlıyor. Keşke sen de yanımda olsan buradaki yemekler hiç güzel değil. Senin
yemeklerini özledim.” (11)
“Anneciğim, babacığım; siz beni merak etmeyin. Mutsuzum sanmayın. Ben
burada vatanı için savaştığımdan çok mutluyum. Hele vatanımı kurtarırsam daha mutlu
olacağım. Vatanımı kurtarmadan dönmeyeceğim. Sizi seviyorum.” (12)
“Sevgili ailem; ben çok iyiyim. Beni hiç merak etmeyin. Ben çok rahatım; çünkü
ben vatanım ve milletim için buradayım. Sizleri çok özledim. Kendinize iyi bakın.” (13)
“Sizi çok özledim. İnşallah en kısa zamanda geri dönerim. Sizi çok seviyorum.”
(14)
“Canım annem, canım babam; nasılsınız? İyi misiniz? Ben çok iyiyim. Bütün
gücümle vatanımı savunuyorum. Komutanlarım ile birlikte düşmanları yeneceğiz. Eğer
şehit olursam benim için üzülmeyin; çünkü şehitler ölmez.” (15)
“Korkuyorum, yazarım.” (16)
“Sevgili ailem; sizi ne kadar özledim bilemezsiniz. Burada bayağı zorluklarla
karşılaşıyorum. Şuanda yarbayım ve askerlerime emir veriyorum sonuçtan mutluyum;
ama çok asker şehit verdik. Vatanımız için canımız feda olsun. Sıcak çarpışmaların
içindeyiz. Askerlerime bir lider ve modelim. Onların yanından hiç ayrılmıyorum.
İngilizler’in komutanı gibi savaşı uzaktan yönetemiyorum.” (17)
“Sevgili anne, baba ve kardeşim; biliyorum ya öldüyse diye telaşlandınız, ben
ölmeyeceğim; ölmediğim gibi vatanımı da öldürtmeyeceğim. Bana güvenin. Unutmayın;
kız da olsa erkek de olsa şehitler ölmez. Sevgili kızınız.” (18)
50
“Sevgili anneciğim, babacığım; sizleri çok seviyorum. Beni burada merak
etmeyin. Benim burada rahatım iyi. Sizin rahatınız nasıl? Beni meraklandırmayın.
Mutlaka her gün mektup yazın. Ben de her gün yazacağım. Mektuba burada son
veriyorum.” (19)
“Ben evladınız. Sizleri çok seviyorum. Beni unutmayın. Hiç merak etmeyin. Ben
iyiyim. Kendinize iyi bakın. Allahaısmarladık. Hoşça kalın.” (20)
“Sevgili anneciğim, babacığım; sizleri çok özledim. Yakında geleceğim. Beni
merak etmeyin. Sizi öpüyorum.” (21)
“Sevgili ailem; bu savaş çok uzun süreceğe benziyor; ama cephane eksiğimiz
var. Haydi, sonra yine yazarım.” (22)
“Kahraman Askerlerimiz” etkinliğinin en son bölümünü “Cephedeki
Mehmetçiklerden biri olsaydınız, sevdiklerinize nasıl bir mektup yazardınız? Boş
bırakılan yere yazınız.” yönergesi oluşturmaktadır. Öğrencilerin bu yönergeye uygun
olarak yazdıkları mektup örnekleri yaratıcılık açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 11, 12, 13, 15, 17, 18, 19, 20 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlardan şu kategoriler çıkarılabilir:
resimdeki karakterler, duygular, ülke, savaş, düşman, sevdikleri yakınları, aile.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde 7, 11, 17 ve 18 numaralı
öğrencilerin yanıtları dikkat çekmektedir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.1.’de verilmiştir.
51
Tablo 4.1. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Kahraman Askerlerimiz” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Resimdeki Karakterler 22
Duygular 18
Aile 17
Savaş 11
Ülke 7
Resimdeki Fiziksel Faaliyet 2
Sevdikleri Yakınları 2
Düşman 2
Mekan 1
Ölüm 1
Şehitlik 1
Tablo 4.1.’de görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 1’de
“ülke, resimdeki karakterlerin özellikleri, resimdeki fiziksel faaliyet, mekân, sevdikleri
yakınları, aile, duygular, savaş, ölüm, şehitlik, düşmanlık” temalarının ortaya çıktığı
görülmüştür.
b) Etkinlik 2: Hikâye yazıyorum
“Hikâye Yazıyorum” adlı etkinlikte farklı dört resim verilmiştir. Birinci resimde
deniz kıyısında yük boşaltan bir kamyon, ikinci resimde cadde üzerinde güneşlenen
insanlar ve deniz, üçüncü resimde akvaryumda yüzen balığa bakan iki kişi, son resimde
ise bohçalarını sırtlarına almış nehri terk eden balıklar dikkat çekmektedir.
Resimlerin hemen altında yer alan “Yukarıdaki resimlere bakarak 5-10 dakika
düşünüp hayal kurmaya çalışınız. Hayalinizde canlandırdıklarınızı kullanarak bir
hikaye oluşturup bunları aşağıya yazınız.” yönergesi öğrencilere sunulmuştur.
Öğrencilerin bu etkinlikte oluşturdukları ürünler şunlardır:
“Resimdeki insanlar balık tutuyor.” (1)
“Her yere ev yapılıyor ve su kalmıyor.” (2)
52
“Size gerçek bir öykü yazacağım. Bir varmış bir yokmuş; evvel zaman içinde,
kalbur zaman içinde bir köy varmış. Oradaki insanlar nehirdeki suyu temizleyip havuz
yapmışlar; geriye kalan suyu önemsemeyip kendi çöplerini nehre atmışlar ve balıkların
hepsi teker teker ölmüşler. Nehirde ne su ne de balık kalmış.” (4)
“Bir zamanlar 1876 yılında yunuslar taşınmak için yola çıkmışlar ve insanların
yanına gelmişler. Sonra şehir yapmışlar; sonra taşıtlar yapıp insanlarla mutlu mesut
yaşamışlar ve balıklar hiç açlık çekmemişler.” (5)
“Denizlere atık maddeler atılıyor. Her yerden arabalar geçiyor; ama sular
taştığı için adam orada güneşleniyor.” (6)
“Bir gün ormanda gezerken bir ses duydum ve çok ufak bir tavşan gördüm.
Birlikte oyunlar oynadık; şarkılar söyledik; sonra ben ona havuç hediye ettim ve eve
gittim.” (7)
“Bir kasaba varmış. Bu kasabada deniz caddelere kadar gelmiş. Balıklar susuz
kalmış. İki arkadaş balıklara su vermiş hem de tam balıklar başka bir denize giderken.
Kasaba eskisi gibi suyuna kavuşmuş.” (8)
“Bir kamyoncu taş dökmüş. Bunlara bakmak için akşam vakti taşların yanındaki
denize bakarken bir de ne görsün; balıklar yürüyor. Hemen köylüleri çağırmış. Herkes
şaşırmış. Kamyoncu demiş ki: ‘Sizi bir daha avlamayacağız. Gitmeyin.’ Balıklar
‘Tamam’ demişler.” (10)
“Kaan çevresinden hiç memnun değildi. Çevre kirliliği günden güne artıyordu.
Sanki insanlar çevreyi kirletmek için uğraşıyorlardı.
Kaan uyuduğu zaman rüyasında çevresinin gürültülü, kirli olduğunu gördü.
Denizdeki balıklar her zaman avlandığı için denizi terk ediyordu.
Kaan bu rüyasından sonra yere çöp atmadı; atanları uyardı.” (11)
“Herkes duyarsızca inşaat artıklarını denize atıyordu. Denizlerin yanına binalar
yapıyordu. Balıklar bundan bıkmıştı. Çocuklar sürekli balıklarla uğraşıp onlara zarar
veriyorlardı. Onları yakalamak için bin bir türlü numara yapıyorlardı. Sonunda
balıklar denizleri ve gölleri terk etti.” (12)
“Yıl 2035. Her yer çok kirli. Şehirlerin pisliği denizlere taştı artık. Balıklar
neredeyse bitti. Artık su kenarları tatil. Gitsin bu teknoloji. Kuraklık da cabası.
Çocukların geleceği sorun. Artık geri dönüşü zor; ama fabrikalar kapatılırsa biter bu
çile.” (13)
“Bir küçük balık varmış. Bir gün denizin üstüne çıkmış; çünkü bir ses duymuş.
Küçük balık bakmış; bir kamyon kum boşaltıyor. Sonra denize geri dönmüş. Birkaç
53
hafta sonra büyük binalar görmüş; fabrikalar görmüş. Fabrikalar hep duman atıyormuş
ve denizi kirletiyormuş. Deniz günlerce kirli kalmış. Birçok balık ölmüş. Balıklar
üzüntüyle gölü arkada bıraktılar ve gittiler.” (14)
“Pislikler olmasa, her yer kalabalık olmasa, geceleri balıklar çıksa ve hareket
etse çok güzel olur.” (16)
“Bugün yaz günüydü. Karneler alınmış; herkes tatile gitmişti. Bazıları denize
gidip vücutlarını kumlara sarıp yarım saat durdu. Akşam oldu. Bazıları balık tutuyordu.
Kimileri balık pişirip yiyordu.” (17)
“O gün, çok güzel bir gündü. Kent insanlarla doluydu. Herkes işinin başındaydı.
Köpekbalığı çok sıkılıyordu ve açtı. En iyisi karaya çıkıp çalışarak yem aramaktı. Zaten
annesi ve babası onu bir kere karaya çıkartmışlardı. Neyse köpekbalığı karaya çıktı. Bir
de ne görsün; kara öyle kalabalıktı ki herkes onu yakalayıp yiyebilirdi. En iyisi denize
dönmekti. Anladı ki; deniz ona göre bir yerdi.” (18)
“Bir kasaba varmış. İki çocuk gelmiş. Biri denizin içine kutu dökmüş. Bu
kamyon şoförü kutuların içinde balık olduğunu bilmiyormuş. Çocuklar bu kutuları
görmüş. Onları deniz atıkları sanmışlar. Gidip bakmışlar ki içinde balıklar var. Bütün
kutuları açmışlar; hep balık çıkmış. Çocuklar bir kutuyu açmamış. Bunu açınca süs
balıkları çıkmış. Süs balıklarını alıp bütün gördüklerini anne ve babasına anlatmış.
Annesi ve babası gelince hiçbir şey görememiş. Onlara çok kızmışlar.” (19)
“Ben bir balıkçıyım. Balık tutmayı ve balığı serim. Bizim sokak çok karışık; ama
herkes beni çok severler. Bana hep ‘Balıkçı Ahsen balıkçı Ahsen!’ derler. Balıklarla
konuşabilirim. Onlar da benimle konuşup bana ‘Ahsen’ derler. Balıkların da karnı
acıkınca ‘Durun! Size bir şeyler bulacağım!’ deyip onlara balık bulup dağıtırım. Tabi
benim onlarla konuştuğumu kimse bilmez.” (20)
Öğrencilerin “Hikâye Yazıyorum” etkinliğindeki “Yukarıdaki resimlere bakarak
5-10 dakika düşünüp hayal kurmaya çalışınız. Hayalinizde canlandırdıklarınızı
kullanarak bir hikaye oluşturup bunları aşağıya yazınız.” yönergesine uygun olarak
verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 4, 5, 6, 7, 8, 10, 11, 12, 13, 14, 16, 17, 18, 19, 20 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
54
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: resimdeki fiziksel faaliyet, karakterlerin özellikleri, , masal, mekân,
duygular, kirlilik ve sonuçları, rüya, zaman, çözüm, tehlike, sürpriz, aile ve sır.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise 4, 5, 8, 10, 11, 12, 13, 14,
19, 20 numaralı öğrencilerin yanıtlarının dikkat çekici olduğu söylenebilir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.2.’de verilmiştir.
Tablo 4.2. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Hikâye Yazıyorum” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Resimdeki Fiziksel Faaliyet 12
Karakterlerin Özellikleri 12
Mekân 5
Masal 4
Kirlilik ve Sonuçları 4
Duygular 3
Zaman 3
Çözüm 2
Rüya 1
Tehlike 1
Sürpriz 1
Aile 1
Sır 1
Tablo 4.2.’de görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 2’de
“resimdeki fiziksel faaliyet, karakterlerin özellikleri, , masal, mekân, duygular, kirlilik
ve sonuçları, rüya, zaman, çözüm, tehlike, sürpriz, aile ve sır” temalarının ortaya çıktığı
görülmüştür.
55
c) Etkinlik 3: Para
“Para” adlı etkinlikte farklı 6 yönerge öğrencilere sunulmuştur. Araştırmada
etkinlikte yer alan 4 yönerge incelenmiştir. Birinci yönerge; “Para ve tasarrufla ilgili
kendi sloganınızı yazınız.” şeklindedir. Öğrencilerin bu yönergeye uygun oluşturdukları
ürünler şunlardır:
“Paramızı bütçemize göre harcayalım! Her zaman tasarruf yapalım!” (1)
“Damlaya damlaya göl olur.” (2)
“Sevgi parayla alınmaz. Bazen tasarruf yapmak kötü bir şeydir.” (4)
“Paraya elveda, tasarrufa merhaba!” (5)
“Tasarruf yapın; aileden istekleri alırken para almayın!” (6)
“Paranızı korumak istiyorsanız tasarruf yapın!” (7)
“Bütçene uygun para harca!” (8)
“Tasarruf yap, ülkenin geleceğini koru! Savurgan olma, parayı havaya saçma!”
(9)
“Paranı tasarruflu kullan ve sağlıklı yaşa!” (10)
“Para su gibidir; akıp gider!” (11)
“Biriktire biriktire servet olur!” (12)
“Tasarruf yap; rahat yaşa!” (13)
“Parayı sakla; tasarruf yap! Tasarruf yap; yarının düşün!” (14)
“Paramızı zor günler için biriktirelim!” (15)
“Her insan tasarruflu olmalı! Parasına dikkat etmeli!” (16)
“Para biriktir; kara günler için,
Tutumlu ve tasarruflu ol.
Yemek nimetsiz; para tutumsuz olmaz.
Para, kara gün dostudur.” (17)
“Tasarruflu olalım; paramızı boş yere harcamayalım!” (18)
“Tasarruflu olup paramızı gerektiğinde harcamalıyız.” (19)
“Paranı harcama; tutumlu ol!” (20)
“Kendini düşün; tasarrufu ol!” (22)
Öğrencilerin “Para” etkinliğindeki “Para ve tasarrufla ilgili kendi sloganınızı
yazınız.” yönergesine uygun olarak verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından
incelendiğinde;
56
Akıcılık açısından 1, 4, 5, 6, 7, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 22
numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: ekonomi, harcama, aile.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise 4, 5, 6, 9, 11, 12, 17
numaralı öğrencilerin yanıtlarının dikkat çekici olduğu söylenebilir.
İkinci yönergede öğrencilerden; “Doğada ve yaşantımızda para ile neleri
alamayız?” sorusuna yanıt vermeleri istenmektedir. Öğrencilerin yanıtları şunlardır:
“Soyut kavramlar para ile satın alınmaz.” (2)
“Bütçemize uygun, kullanışlı ve sağlıklı şeyler mesela. Alınabilir.” (4)
“Ormanları, vatanı, sağlık, iyilik, sevgi, şefkat, güzel ahlak.” (5)
“Mutluluğu, aileyi, hastalığı, sağlığı, kardeşi, anneyi ve babayı, manevi
değerleri.” (6)
“Mutluluk, sevgi, saygı, tutku, özlem, soyut şeyler.” (9)
“Dostluğu.” (10)
“Zaman, hayvan, çevre, düşünce, yardım parayla satın alınmaz.” (11)
“Sevgiyi, sağlığı, insanları.” (12)
“Önce ihtiyaç gelir; sonra istek.” (14)
“Mutluluğu parayla alamayız. Doğadaki ağaçları, kuşları alamayız.” (15)
“Parayla insan ve dünyayı alamayız, ormanları ve ülkeyi de.” (16)
“Sevgiyi, saygıyı, güveni, doğayı, dünyayı, şefkati.” (17)
“Sevgi, dostluk, sağlık, mutluluk, havayı alamayız.” (19)
“Ormanları, şelaleleri, kayaları, taşları, akarsuları, çimenleri, dalları,
havuzları, canlıları, doğayı.” (20)
“Sevgi, dostluk, saygı gibi şeyleri.” (21)
“Aşk, mutluluk, sevinç, üzüntü, insan.” (22)
Öğrencilerin “Para” etkinliğindeki “Doğada ve yaşantımızda para ile neleri
alamayız?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
57
Akıcılık açısından 4, 5, 6, 9, 11, 12, 15, 16, 17, 19, 20, 21 numaralı öğrencilerin
verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: harcama, aile, manevi varlıklar ve değerler.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı söylenebilir.
Üçüncü yönergede öğrencilerden; “Harçlığınızı dikkatli harcamazsanız ne gibi
sorunlarla karşılaşırsınız?” sorusuna yanıt vermeleri istenmektedir. Öğrencilerin
yanıtları şunlardır:
“Harçlığımı dikkatli harcamazsam bir hafta boyunca aç kalırım.” (2)
“Yakında bir şeye bir eşyaya ihtiyacımız çok olur.” (4)
“Daha sonra istediğim bir şey olursa alamam. Param boşa gider. İhtiyaçlarımı
zamanında gideremem. Tasarruftan uzaklaşmış olurum.” (5)
“Paramız yetişmeyebilir.” (6)
“Sonra ihtiyaçlarımızı karşılamam gibi sorunlar çıkabilir.” (7)
“Borçlu kalabilirim.” (8)
“Paramız biter ve isteklerimizi karşılayamayız.” (9)
“Bir silgi alacağımıza dondurma alırsak hem silgisiz hem de hastalanırız.” (10)
“Para sıkıntısı çekeriz.” (11)
“İhtiyacımız olan şeyleri alamayız.” (12)
“İhtiyaçlarımızı alamam.” (13)
“Okuldaki sorunlarımı hatırlarım; çünkü ben çok gereksiz yere para harcıyorum
ve eşyalarımı kaybediyorum.” (14)
“Harçlığımızı dikkatli harcamazsak sonra parasız kalırız; ihtiyacımız olan
şeyleri alamayız.” (15)
“Harçlığımız dikkatli harcarsak iyi olur; ama kötü harcarsak kötü olur. Mesela;
harçlığımı gereksiz yere harcarsam aniden bir ihtiyacım çıksa mağdur durumda
kalabilirim ve alamam.” (16)
58
“Çocuklar harçlıklarını dikkatli harcarsa gerekli araç ve gereçlerini alabilir.”
(17)
“Annemizin verdiği harçlık alacağımıza yetmez; bu yüzden harçlığımızı
biriktirmeliyiz.” (18)
“Çok önemli bir şeyi alamayız. Önemli bir günde çok istediğimiz bir hediyeyi
alamayız.”(19)
“Hem paramız biter hem israf yapmış oluruz. Hem de bilinçsiz bir tüketici
oluruz.” (20)
“Borçlanırız. Temel ihtiyaçlarımızı karşılayamayız.” (21)
“Parasız kalırız.” (22)
Öğrencilerin “Para” etkinliğindeki “Harçlığınızı dikkatli harcamazsanız ne gibi
sorunlarla karşılaşırsınız?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından
incelendiğinde;
Akıcılık açısından 2, 5, 7, 9, 10, 12, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: harcama, aile, ihtiyaçlar.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı söylenebilir.
Dördüncü yönerge; “İstediğiniz materyali kullanarak kendinize bir kumbara
yapınız. Kullanacağınız ürünleri ve kumbarayı nasıl yapacağınızı yazınız.” şeklindedir.
Öğrencilerin bu yönergeye uygun verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Bir kutunun üstünü delip kumbara olarak kullanırım.” (2)
“Önce altı tane kare yaparım. Sonra katlayarak bir kutu yaparım. Delik
açarım.” (5)
“Önce bir karton ve makas ve yapıştırıcı gerekiyor. Altı kenarı birleştirir,
yapıştırıcıyla bantlarız. Üzerine bir delik açarız.” (10)
“İşe yaramayan küçük bir kapaklı kutu alacağım. Kapağını para geçecek şekilde
deleceğim. İşte kumbara hazır!” (12)
“Tahtaları çiviyle birleştirip altına da bir delik açarım.” (13)
59
“İlk önce uzun ve ince bir karton alırım. Daha sonra büyüklerimden yardım
alarak karton kutunun üstüne ince bir delik açarım. Sonra kumbaramı alüminyum
folyoyla kaplarım.” (14)
“Dört kenarını menteşelerle birleştiririm. Tenekenin üst tarafını paranın
geçeceği kadar delerim. Kumbaraya aynı zamanda bir kilit takarım.” (15)
“Kumbara yapıyorum. İlk önce banda, bıçağa ve kartona ihtiyacım var. İlk önce
kartonu önüme koyarım; sonra açık yerlerini bantlarım ve delik açıp kumbaramı elde
ederim.” (16)
“Renkli ve süslü kartonlarla kumbara yaparım.” (17)
“Çelik bir kap, şekil verici, guaş boya ve yapıştırıcı kullanırım.” (18)
“Karton, yapıştırıcı, makas, elişi kağıdı, gerekiyor. İlk önce kartonu kesip
katlarım. Ondan sonra yapıştırıcı ile yapıştırırdım. Küp şekline getirirdim. Küçük bir
delik açarım. Onu süslerim.” (19)
“Kumbarayı kartonlarla yaparız. Yani altı kartonun birleşmesiyle oluşan bir
kutunun kenarlarını bantla yapıştırırız. İçinde paramızı biriktiririz.” (20)
“Karton, boncuk, pul, süs, boya kullanırım. Kartona şekil veririm; boyayla
boyarım. Pullarla ve boncuklarla süslerim.” (21)
Öğrencilerin “Para” etkinliğindeki “İstediğiniz materyali kullanarak kendinize
bir kumbara yapınız. Kullanacağınız ürünleri ve kumbarayı nasıl yapacağınızı yazınız.”
yönergesine uygun olarak verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 2, 5, 10, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: ürün geliştirme, duygu-düşünce.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı söylenebilir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.3.’de verilmiştir.
60
Tablo 4.3. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Para” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Ekonomi 20
Duygu-Düşünce 14
Ürün Geliştirme 13
İhtiyaç 8
Ülke 1
Sağlık 1
Harcama 1
Tablo 4.3.’de görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 3’te
“ekonomi, harcama, ürün geliştirme, duygu-düşünce, ülke, sağlık, ihtiyaç” temalarının
ortaya çıktığı görülmüştür.
ç) Etkinlik 4: Ne Olmak İstersiniz?
“Ne Olmak İstersiniz?” adlı etkinlikte öğrencilere, çalışma masasının başında
hayaller kuran bir çocuk resmi verilmiştir. Öğrencilere gelecek hayalleri ile ilgili iki
soru sorulmuştur. Birinci soruda resimdeki çocuğun hayalleri için çalıştığı belirtilmiş ve
öğrencilere kendi hayallerini gerçekleştirmek için neler yaptıkları sorulmuştur. İkinci
soruda ise planlı ve programlı çalışan bir öğrencinin yirmi yıl sonra nasıl bir hayatı
olacağını düşünüp yazmaları istenmiştir. Öğrencilerin “Mehmet, hayallerini
gerçekleştirmek için çalışıyor. Siz hayallerinizi gerçekleştirmek için neler
yapıyorsunuz?” sorusuna verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Ders çalışıyorum; çünkü doktor olmak istiyorum.” (2)
“Çok çalışıyorum.” (5)
“Ben hayallerimi gerçekleştirmek için çok çalışıp kitap okuyorum ve okula
gidiyorum.” (7)
“Çok çalışıyorum.” (8)
“Çalışıyorum. Konular tekrar ediyorum. Hep bilgisayar mühendisi olmayı hayal
ediyorum. Çalıştım ve bilgisayarla ilgili bilgim çok. Her iş çalışmakla olur. Umarım
ilerde olurum. Ama ben mühendis olayım, demekle iş bitmiyor. İlk önce istekli olmamız
61
gerekiyor. Sonra öğretmenimizi dinlememiz ve konuları tekrar edip test çözmemiz
gerekiyor. Sadece bir meslek sahibi olmayı değil; ilerde tanınan biri olmayı da
istiyorum.” (9)
“Ders çalışıyorum. Araştırma yapıyorum.” (10)
“Ben bilim adamı olmak istiyorum. Şimdiden bir şeyler icat ettim. Bunları
geliştirmek istiyorum.” (11)
“Ben ileride başarılı bir doktor olmak istiyorum. Bunun için fen derslerimin iyi
olması gerekiyor. Bu yüzden ağırlıklı olarak fen ve matematik çalışıyorum. Bu meslekle
ilgili araştırma yapıyorum.” (12)
“Çalışıyorum.” (13)
“Çalışıyorum ve okuyorum.” (15)
“Benim de ders çalışmam gerekir. Çalışmazsak kaybederiz ve böylece
hayallerimize ulaşamayız.” (16)
“Ben mucit olmak isterim ve her şeyi tamir ederim.” (17)
“Ben hayallerimi gerçekleştirmek için çok çalışıyorum. Sınavlara girip seviyemi
ölçüyorum.” (18)
“Hayallerimi gerçekleştirmek için çok çalışırım. Okumam için gereken her şeyi
yaparım.” (19)
“Hayallerimi önce düşünüyorum. Sonra zor bir meslek seçtiğimi ve çalışmam
gerektiğini düşünüyorum.” (20)
“Ben de çalışıyorum. Okumamı ilerletiyorum; çünkü ilerde iyi bir mesleğe sahip
olduğumda iyi konuşabilen biri de olmak istiyorum.” (21)
“İstiyorum; düşünüyorum ve uyguluyorum.” (22)
Öğrencilerin “Ne Olmak İstersiniz?” etkinliğindeki “Mehmet, hayallerini
gerçekleştirmek için çalışıyor. Siz hayallerinizi gerçekleştirmek için neler
yapıyorsunuz?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 2, 7, 9, 10, 11, 12, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: duygu-düşünce, meslek, faaliyet, aile, çaba, ekonomi, gelecek.
62
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı, 11 ve 22 numaralı öğrencilerin yanıtlarının ise dikkat çekici olduğu
söylenebilir.
Öğrencilerin “Fotoğrafta görüldüğü gibi planlı ve programlı çalışan bir öğrenci
düşününüz. Yirmi yıl sonra bu öğrencinin nasıl bir hayatı olur?” sorusuna verdikleri
yanıtlar şunlardır:
“İstediği gibi bir mesleğe sahip olur ve başarılı olur.” (2)
“Hayali gerçekleşir.” (5)
“Düzenli ve iyi bir işe sahibi olur. Planlı olur.” (7)
“İyi bir işi olur.” (8)
“Hayal ettiği mesleği gerçekleşebilir; çünkü çalışınca hiçbir şey imkânsız
değildir. Mehmet bilim adamı (kimyager) olmayı hayal etmiş; olabilir.” (9)
“Hayatı çok güzel olur.” (10)
“İstediği mesleğe sahip olabilir.” (11)
“Hayallerine ulaşır.” (12)
“Çok güzel bir hayatı olur.” (13)
“Güzel bir hayatı olur. İyi bir meslek sahibi olur. Her gün düzenli çalışır.” (15)
“İstediği bir mesleği seçer ve böylece hayallerine kavuşur.” (16)
“Bir doktor veya mucit olur.” (17)
“Hayallerine kavuşur. Hatta daha üstün bile olabilir; çünkü ders de çalışıyor.”
(18)
“Çok mutlu bir hayatı olur. Hem de hayallerini gerçekleştirir.” (19)
“Süper zengin olur.” (20)
“Başarılı, alanında tanınmış, çalışkan biri olur.” (21)
“Çok mutlu olur.” (22)
Öğrencilerin “Ne Olmak İstersiniz?” etkinliğindeki “Fotoğrafta görüldüğü gibi
planlı ve programlı çalışan bir öğrenci düşününüz. Yirmi yıl sonra bu öğrencinin nasıl
bir hayatı olur?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 2, 7, 9, 15, 16, 18, 19, 21 numaralı öğrencilerin verdikleri
yanıtlar dikkat çekmektedir.
63
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: duygu-düşünce, meslek, faaliyet, aile, çaba, ekonomi, gelecek.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı söylenebilir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.4.’de verilmiştir.
Tablo 4.4. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan “Ne
Olmak İstersiniz?” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Duygu-Düşünce 15
Meslek 10
Faaliyet 7
Çaba 4
Gelecek 2
Aile 1
Ekonomi 1
Tablo 4.4.’de görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 4’te
“duygu-düşünce, meslek, faaliyet, aile, çaba, ekonomi, gelecek” temalarının ortaya
çıktığı görülmüştür.
d) Etkinlik 5: Altı Şapkalı Düşünme Tekniği
“Altı Şapkalı Düşünme Tekniği” adlı etkinlikte öğrencilerden, altı şapkalı
düşünme tekniğini kullanarak bir sorunu incelemeleri istenmiştir. Ali adlı bir çocuğun
ailesi, bir gazete haberinin etkisiyle, televizyon izlemesini yasaklamıştır. Öğrencilerin
kendilerini Ali’nin, annesinin ve babasının yerine koyarak sorunu değerlendirmesi
istenmiştir. Öğrencilerin, beyaz şapka (olgular) boyutuna göre verdikleri yanıtlar
şunlardır:
“Peki bu tedbir doğru mu, diye arkadaşlarıma danışırım.” (2)
“Ali’nin ailesi gazetede etkilendiği haber yüzünden televizyonu yasaklamıştır.”
(5)
64
“Annesi ve babası Ali’ye televizyon izlemeyi yasaklıyor.” (9)
“Anne ve baba televizyonu yasaklar.” (14)
Öğrencilerin “Altı Şapkalı Düşünme Tekniği” etkinliğindeki beyaz şapka
(olgular) boyutuna göre verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 2, 5 ve 9 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat
çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: aile ve yasak.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı söylenebilir.
Öğrencilerin, kırmızı şapka (duygular) boyutuna göre verdikleri yanıtlar
şunlardır:
“Ali, üzülmüştür.” (2)
“Ali’yi sevdikleri için yasaklamışlardır.” (5)
“Ali, belki üzülmüştür.” (8)
“Ali’nin anne ve babası hem üzüntülüdür hem de sevinçlidir; çünkü Ali’ye yasak
koydukları için üzüntülü, Ali’yi televizyonun zararlı etkilerinden koruduğu için
sevinçlidirler.” (9)
“Ali, bu yasağa üzülmüş olabilir.” (11)
“Anne ve baba Ali’nin iyiliğini düşünüyor.” (12)
“Ali üzülür.” (13)
“Ali bu duruma çok üzülür. Anne babasına çok kızmıştır.” (14)
“Oğlumuzu böyle bir tehlikeye sokmayalım, demişlerdir.” (18)
“Ali, üzülebilir.” (20)
“Ali, izlemediği için üzülebilir.” (21)
Öğrencilerin “Altı Şapkalı Düşünme Tekniği” etkinliğindeki kırmızı şapka
(duygular) boyutuna göre verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 5, 9, 18, 21 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat
çekmektedir.
65
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: aile ve duygular.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı söylenebilir.
Öğrencilerin, siyah şapka (problemler- tehlikeler) boyutuna göre verdikleri
yanıtlar şunlardır:
“Ali, bir kere televizyon izlediğinde reklâmlara kanabilir.” (2)
“Ali’nin ruh sağlığı bozulabilir.” (5)
“Ali televizyon izler.” (8)
“Ali, tüm dünyanın güncel haberlerini izleyemeyecektir. Belgesel
izleyemeyecektir.” (9)
“Televizyon tehlikeli olabilir.” (11)
“Televizyonda vakit öldürmek kötü bir şeydir.” (12)
“Kötü alışkanlık edinebilir.” (13)
“Yasaklama nedenleri televizyonun tehlikeli olması olabilir.” (14)
“Ali, izlemediği için bunalıma girebilir.” (21)
Öğrencilerin “Altı Şapkalı Düşünme Tekniği” etkinliğindeki siyah şapka
(problemler- tehlikeler) boyutuna göre verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından
incelendiğinde;
Akıcılık açısından 2, 5, 9, 12, 14, 21 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar
dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: duygular, tehlikeler.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı söylenebilir.
Öğrencilerin, sarı şapka (avantajlar) boyutuna göre verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Kendine daha çok zaman ayırır.” (2)
“Ali kötü etkilenmemiş olur.” (5)
66
“Televizyonun radyasyonundan korunur. Aile ekonomisine yararlı olur.
Reklamlar yüzünden çok fazla para harcamaz.” (9)
“İyi alışkanlıklar edinebilir.” (13)
“Ali, boş zamanlarını iyi değerlendirebilir. Ders çalışabilir.” (14)
“Televizyonun iyi yönleri de vardır.” (18)
“Ali, olumsuz etkileneceği şeyleri izlemez.” (21)
Öğrencilerin “Altı Şapkalı Düşünme Tekniği” etkinliğindeki sarı şapka
(avantajlar) boyutuna göre verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 2, 5, 9, 13, 14, 18, 21 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar
dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: avantajlar.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı, 2, 5, 9 numaralı öğrencilerin yanıtlarının ise dikkat çekici olduğu
söylenebilir.
Öğrencilerin, yeşil şapka (yaratıcılık) boyutuna göre verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Yaratıcılığı artar.” (2)
“Belirli saatten sonra izletilebilir.” (5)
“Televizyonda iyi programlar izler.” (8)
“Bence Ali, güncel haberlerden haberdar olmak istiyorsa gazete okuyabilir.” (9)
“Televizyon izlemek her zaman kötü bir şey değildir. Eğitici bilgiler de vardır.”
(12)
“Ali’nin televizyonu kısıtlı olarak izlemesine izin verilmelidir.” (13)
“Ali oyun oynayabilir ya da resim yapabilir.” (14)
“Çocuğumuza, çocuk kanallarını izletelim, diyebilirler.” (18)
“Çocuklar televizyonu izlemek istemezse aileler izletir.” (22)
Öğrencilerin “Altı Şapkalı Düşünme Tekniği” etkinliğindeki yeşil şapka
(yaratıcılık) boyutuna göre verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
67
Akıcılık açısından 2, 5, 8, 9, 12, 13, 14, 18, 22 numaralı öğrencilerin verdikleri
yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: yaratıcı fikirler.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı, 2, 12, 22 numaralı öğrencilerin yanıtlarının ise dikkat çekici olduğu
söylenebilir.
Öğrencilerin, mavi şapka (sonuçlar- serinkanlı durum çözümlemesi) boyutuna
göre verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Belki olaylar çocukları etkileyebilir.” (5)
“Ali televizyon izler.” (8)
“Sonuçta Ali televizyonda sadece haberleri izleyebilir veya ailesi ona saat koyup
o saatte izleyebilir. Ya da gazete okuyabilir.” (9)
“Ali’nin televizyonu kısıtlı olarak izlemesine izin verilmelidir.” (12)
“Ali düşünüp, anlayıp, kabul edebilir.” (14)
“Çocuğumuz televizyon izleyebilir, derler.” (18)
Öğrencilerin “Altı Şapkalı Düşünme Tekniği” etkinliğindeki mavi şapka
(sonuçlar- serinkanlı durum çözümlemesi) boyutuna göre verdikleri yanıtlar yaratıcı
düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 5, 9, 12, 14, 18 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar
dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: çözümler.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı söylenebilir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.5.’de verilmiştir.
68
Tablo 4.5. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Altı Şapkalı Düşünme” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Duygu-Düşünce 12
Çözüm 9
Olgu 4
Olumlu Özellik (Avantaj) 3
Tehlike 3
Problem 2
Yöntem 1
Arkadaşlık 1
Tablo 4.5.’de görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 5’te
“duygu-düşünce, problem, avantaj, olgu, çözüm, yöntem, tehlike, arkadaşlık”
temalarının ortaya çıktığı görülmüştür.
e) Etkinlik 6: Fotoğrafı İnceleyelim
“Fotoğrafı İnceleyelim” adlı etkinlikte öğrencilere incelemeleri için iki resim ve
bu resimlerle ilgili sorular verilmiştir. Birinci resimde bir binanın duvarlarını boyayan,
duvarın bir bölümüne resimler yapan çocuklar dikkat çekmektedir. Birinci resim ile
ilgili olarak öğrencilerin ilk önce kendi çevrelerini incelemeleri istenmektedir.
Çevrelerinde ve evlerinde gözlemledikleri sorunları anlatmaları istenmiş ve bu sorunları
çözmek için neler yapabilecekleri sorulmuştur. Daha sonra birinci resimdeki çocukların
nerede olduklarını, ne yaptıklarını tahmin etmeleri istenmiştir. Ayrıca öğrencilere
çevreyi korumak için birey ve sınıf olarak neler yapabilecekleri sorulmuştur. Bu ilk dört
soru ard arda sorulmuş ve bu sorular değerlendirilerek genel yanıt verilmesi istenmiştir.
Birinci resim ile ilgili beşinci soruda ise öğrencilerin çalışmalarını yaparken hangi grup,
kurum ve sosyal örgütlerle bağlantı kurabilecekleri sorulmuştur. Öğrencilerin ilk
resimle ilgili olarak ard arda verilen; “Çevrenizi iyice inceleyiniz.”, “Okul veya evinizde
gözlemlediğiniz sorunlar nelerdir? Bu sorunların çözümü için neler yapabilirsiniz?”,
“Resimdeki çocuklar nerede olabilir? Yaptıkları işi anlatınız.”, “Çevreyi korumak için
birey ve sınıf olarak neler yapabilirsiniz?” sorularına verdikleri genel yanıtlar şunlardır:
69
“Resimdeki çocuklar okulda olabilir. Okulun duvarlarını boyuyorlar. Çevreyi
kirletenlere para cezası verilebilir.” (1)
“Yukarıdaki resimde duvarları boyayan insanlar var.” (2)
“Okulda hep birlikte boyama çalışması yapıyorlar.” (4)
“Çöpler yerlere değil, çöp kutusuna gitmeli. Bitkileri, ağaçları kesmemeliyiz.
Kâğıtlar geri dönüşüm kutusuna atılmalı. Ağaçların ihtiyaçlarını gidermeliyiz.” (5)
“Resimdeki çocuklar, okullarını güzleştirmek için uğraşıyor olabilir. Okullarını
seviyor ve okuldaki çöpleri topluyor, okullarını temizliyor olabilirler.” (6)
“Resimdeki çocuklar, okulda, okulun duvarlarını boyuyor olabilirler. Çevreyi
korumak için afişler hazırlayabiliriz. Çöpleri toplayabilir ve yere çöp atanları
uyarabiliriz. Çevremde, yerlerde çöp görüyorum.” (7)
“Sorun yok; sokakta olabilirler. Çöpleri toplayabiliriz. Pil, cam, plastik gibi
maddeleri geri dönüşüm kutusuna atabiliriz.” (8)
“Resimdeki çocuklar, duvarlara resimler çiziyorlar. Çevreyi korumak için bir
kampanya düzenliyor olabilirler. Çevreyi korumak için birey ve sınıf olarak okuldaki
çöpleri toplamalı, çöpleri ayırmalı, pili ve diğer kimyasal atıklara uygun geri dönüşüm
kutuları yaptırmalıyız.” (9)
“Cam ya da plastik maddeler uygun kutularda toplanabilir. Okulumuzda cam,
plastik gibi maddeleri bu kutulara ayrı ayrı atarız.” (10)
“Okulda merdivenle inip çıkıyoruz; asansör yok. Resimdeki çocuklar, okulda ya
da mahallede olabilir. Yaptıkları iş ise duvarları boyamaktır. Mesela bugün sınıfımıza
4/ F sınıf geldi ve çevre için bir kampanya düzenlediklerini söylediler. Biz de bu
kampanyaya katıldık. Kampanya ile ilgili afişler hazırladık.” (11)
“Proje geliştirip hayata geçirebilirim. Yere çöp atmayabilirim. Yerdeki çöpleri
toplayabilirim.” (12)
“Çöplerle ilgili sorunlar var. Denetim artmalı. Okulu boyayabiliriz.” (13)
“Resimdeki çocuklar kendi okullarının arka tarafında olabilirler ve resim
yapıyor olabilirler. Biz de bahçedeki çöpleri toplayabiliriz. Diğer arkadaşlarımızı
bilinçlendirebiliriz. Kağıt, plastik gibi maddeleri geri dönüşüm kutusuna atabiliriz.”
(14)
“Okulumuzu biz de boyayabiliriz. Çevre temizliği yapabiliriz.” (16)
“Çevre çok kirli. Çevre temiz tutulmalı. Resimdeki çocuklar, okullarının yan
tarafını boyuyor.” (17)
70
“Kağıt, cam ve plastik dönüşüm kutularına atılmalı. Çöpler yerlere atılmamalı.”
(18)
“Yerlerdeki çöpleri çöp kutusuna atmak. Geri dönüşüm kutuları hazırlamak.
Sınıfı ve okulu temizlemek ve temiz tutmak.” (19)
“Çevremiz çok kirli. Pankartlar hazırlayarak halkı bilinçlendirebiliriz.
Resimdeki çocuklar doğayı korumamız gerektiğini düşünüp bizi uyarmak için resim
yapıyorlar. Biz de proje geliştirebiliriz ya da yarışma düzenleyebiliriz.” (21)
“Çevre, çok kötü durumda. Boya badana yapabiliriz. Çöpleri toplayabiliriz.
Resimdeki çocuklar kendi okullarında resim yapıyorlar.” (22)
Öğrencilerin “Fotoğrafı İnceleyelim” etkinliğindeki ilk resimle ilgili olarak ard
arda verilen; “Çevrenizi iyice inceleyiniz.”, “Okul veya evinizde gözlemlediğiniz
sorunlar nelerdir? Bu sorunların çözümü için neler yapabilirsiniz?”, “Resimdeki
çocuklar nerede olabilir? Yaptıkları işi anlatınız.” , “Çevreyi korumak için birey ve
sınıf olarak neler yapabilirsiniz?” sorularına verdikleri genel yanıtlar yaratıcı düşünce
açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 1, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 16, 17, 18, 19, 21, 22
numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: resimdeki karakterler, resimdeki fiziki faaliyet, yardımlaşma, ev, okul, çevre.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı söylenebilir.
Öğrencilerin ilk resimle ilgili “Çalışmalarınızı yaparken hangi grup, kurum ve
sosyal örgütlerle bağlantı kurabilirsiniz?” sorusuna verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Grup olarak sınıftaki arkadaşlarımla; kurum olarak okul, dershane, gibi
kurumlarla bağlantı kurardım.” (1)
“Okulumuzda oluşturduğumuz kulüplerle bağlantı kurabiliriz.” (2)
“Sağlıkla ilgili olarak Kızılay’dan, insanları içkiden ve sigaradan korumak için
Yeşilay’dan yardım alabiliriz.” (4)
“TEMA, AKUT ve ÇEKÜL’den yardım alabiliriz.” (5)
“Türkiye Doğal Hayatı Koruma Derneği’nden yardım alabiliriz.” (8)
71
“Çevre ile ilgili sosyal örgütlerle bağlantı kurabilirim. İnternet sitelerinden
faydalanabilirim. Çevre ile ilgili çok sayıda sosyal örgüt var. Bunlardan birinin
telefonunu, internet adresini bulup bilgi edinebilirim.” (9)
“Sınıfça TEMA’ya üyeyiz. TEMA’nın çalışmalarına katılmayı düşünüyoruz.
Mesela bir fidan dikmeyi ve büyütmeyi istiyorum.” (11)
“TEMA, ÇEKÜL.” (12)
“TEMA.” (13)
“TEMA, Doğal Hayatı Koruma Derneği.” (14)
“Hep birlikte.” (17)
“Çevre Koruma Kulübü.” (18)
“Çevre kuruluşlarıyla bağlantı kurabiliriz.” (19)
“Çevre Koruma Derneği ve TEMA.” (22)
Öğrencilerin “Fotoğrafı İnceleyelim” etkinliğindeki “Çalışmalarınızı yaparken
hangi grup, kurum ve sosyal örgütlerle bağlantı kurabilirsiniz?” sorusuna verdikleri
yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 1, 2, 4, 5, 8, 9, 11 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar
dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: resimdeki karakterler, resimdeki fiziki faaliyet, yardımlaşma, ev, okul, çevre.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı söylenebilir.
“Fotoğrafı İnceleyelim” adlı etkinlikte verilen ikinci resimde bir binanın
bahçesinde resim, dokuma gibi faaliyetlerle uğraşan çocuklar dikkat çekmektedir. Bu
resim ile ilgili olarak verilen soruda öğrencilerden resimdeki öğrencilerin ne yaptıklarını
tahmin etmeleri istenmiştir. Ayrıca öğrencilere kendi okulları için neler yapabilecekleri
sorulmuştur. Öğrencilerin “Yandaki resimde öğrenciler ne yapıyorlar? Siz kendi
okulunuz için neler yapabilirsiniz?” sorusuna verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Yandaki resimde Reşatbey ilköğretim okulu görülüyor. Yere bir bez parçası
serip onun üstüne resim yapıyorlar. Alanın dışındaki insanlar ise onları izliyor.” (1)
“Resim yapıyorlar. Biz de resim yapıp sergi açabiliriz.” (2)
72
“Bir pankart düzenliyorlar. Biz de okulumuz için kütüphaneye pankart
hazırlayabiliriz.” (4)
“Öğrenciler resim yapıyorlar. Bu resimleri okullarını güzelleştirmek için
yapıyorlar. Benim kendi okulum olsaydı yapacağım ilk iş; öğrencilere testler ve kitaplar
dağıtmak olurdu. Sonra okulumu süslemek ve yerlere çöp attırmamak olacaktı.” (5)
“Hep birlikte, yardımlaşarak kocaman bir resim yapıyorlar. Biz de okulumuz
için yapabiliriz.” (6)
“Hep birlikte, yardımlaşarak kocaman bir resim yapıyorlar. Biz kendi
okulumuzda kocaman sergiler açabilir ve şenlik düzenleyebiliriz.” (7)
“Yandaki öğrenciler resim yapıyorlar. Temiz tutabiliriz. Bahçeye çiçek
ekebiliriz. Güzel resimlerle süsleyebiliriz.” (8)
“Yandaki öğrenciler, bir sosyal grup oluşturmuşlar. Ortak bir resim çiziyorlar.
Bu resmi sergileyecekler.” (9)
“Resim yapıyorlar. Biz de duvarları boyadık ve çöpleri topladık.” (10)
“Okulumuzda bir kampanya başlattık ve TEMA’ya üye olduk.” (11)
“Temiz bir çevre isteğini resimlerine aktarıyorlar. Ben de arkadaşlarımla
birlikte buna benzer çalışmalar yapabilirim.” (12)
“Biz de duvarları süsleyebiliriz.” (13)
“Kendi okulları için bir resim çiziyorlar. Biz de yapabiliriz.” (14)
“Biz de birlikte gezi yapmalıyız.” (17)
“Çöpleri çöp kutusuna atabilirim.” (18)
“Reşatbey İlköğretim Okulu öğrencileri bir resim tasarlıyor ve çiziyor. Biz de
okulumuz için çevre ile ilgili bir resim yapabiliriz.” (19)
“Çevre ile ilgili bir resim yapıyorlar.” (21)
“Bir proje hazırlıyor olabilirler.” (22)
Öğrencilerin “Fotoğrafı İnceleyelim” etkinliğindeki “Yandaki resimde
öğrenciler ne yapıyorlar? Siz kendi okulunuz için neler yapabilirsiniz?” sorusuna
verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 1, 2, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 14, 19 numaralı öğrencilerin
verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
73
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: resimdeki karakterler, resimdeki fiziki faaliyet, yardımlaşma, ev, okul, çevre,
resimdeki mesaj.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı söylenebilir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.6.’da verilmiştir.
Tablo 4.6. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Fotoğrafı İnceleyelim” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Resimdeki Fiziki Faaliyet 18
Yardımlaşma 18
Çevre 12
Ev 11
Okul 10
Çözümler 2
Sınıf Etkinliği 1
Resimdeki Karakterler 1
Resimdeki Mesaj 1
Tablo 4.6.’da görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 6’da
“resimdeki karakterler, resimdeki fiziki faaliyet, yardımlaşma, ev, okul, çevre, sınıf
etkinliği, çözümler, resimdeki mesaj” temalarının ortaya çıktığı görülmüştür.
f) Etkinlik 7: Çevremiz
Etkinlik 7’de, öğrencilere çevre ile ilgili bir metin verilmiştir. Verilen metinde
“Çevremiz” adlı kuruluşa üye Zeynep adlı bir çocuğun çalışmalarından söz edilmiştir.
Zeynep, “Çevre” adlı kuruluşun üye ve destekçi sayısının artması için bir konuşma
hazırlamıştır. Öğrencilerden de bir yardım kuruluşuna üye olduklarını hayal etmeleri
istenmektedir. Hayallerindeki bu kuruluşun amaç ve faaliyetlerini açıklayan bir
konuşma hazırlamaları istenmiştir. Öğrencilerin “Bir yardım kuruluşunun üyesisiniz.
Bir toplantıda üye olduğunuz yardım kuruluşunun amaç ve faaliyetleri ile ilgili konuşma
74
yapacaksınız. Hazırladığınız metni aşağıdaki noktalı yerlere yazınız.” yönergesine
verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Arkadaşlar! Dünyamız değişti. Biz bir şey yapmaz isek daha fazla değişecek.
Çevreye iyilik yapmak için kulübümüze üye olabilirsiniz.” (2)
“İnsanları bilinçlendirmek önemlidir. Dünyada her gün içki ve sigara yüzünden
birçok insan ölüyor. Bunu durdurmak için herkesi bilinçlendirmeliyiz.” (4)
“İnsanlarımız kirliliği destekliyor. Kirlilik demek; hava ve su kirleniyor
demektir, fabrikalar filtre takmıyor demektir, ağaçlarımız yok ediliyor demektir.
Ağaçların yok olması havanın yok olması demektir.” (5)
“Sevgili arkadaşlarım! Ben bir yardım kuruluşuna üyeyim. Çevremizi korumak
için sizin de bu yardım kuruluşuna katkıda bulunmanızı istiyorum.” (6)
“İnsanlara, hayvanlara yardım etmek ve onların ihtiyaçlarını karşılamak
iyidir.” (8)
“Arkadaşlar! Buzullarımız eriyor; nesli tükenen hayvan sayısı çoğalıyor; dünya
ısınıyor. Gelin, küresel ısınma karşı buluşalım. Gelin, derneğimize katılın! Birçok bilgi
edinirsiniz. Hem eğlenip hem öğreneceksiniz. Katılırsanız başarılı olacağımızı
biliyorum.” (9)
“İlk önce sevgili arkadaşlarım ve öğretmenlerim; çevremizi temiz tutalım.
Çevredeki çöpleri çöp kutusuna atalım. Yerlere çöp atmayalım ve tükürmeyelim.
Çevremizi hep birlikte koruyalım.” (10)
“Arkadaşlar! Kimsenin Dünya’nın durumundan haberi yok. Herkes
bilinçlendirilmeli. Yerlere çöp atılmamalı. Biliyoruz ki herkes şöyle diyor: ‘Bir taneden
bir şey olmaz. Bu düşünceleri yok etmeliyiz.” (11)
“Sevgili dinleyenlerim! Sanırım içinizden TEMA vakfını ve faaliyetlerini
duymayan yoktur. Bildiğiniz gibi TEMA vakfı erozyonla mücadele eden, ağaç dikmek ve
ağaçları korumak adına çalışan bir vakıftır. TEMA vakfı, yakında çölleşecek ülkemizi
kurtarmak, ülkemize yeni yeşil alanlar kazandırmak için çalışıyor.” (12)
“Çevremizi koruyalım. Korursak sonra nesillere faydamız olur.” (13)
“Çevremizi korumalıyız. Bu, bizim ülkemizdir; bu, bizim ülkemizin
zenginlikleridir. Zenginliklerimizi yok ediyoruz. Burayı korumalıyız. Hava da su da
artık temiz değil. Küresel ısınmaya yardımcı oluyoruz. Bunu durdurmalıyız. Lütfen bize
yardım edin!” (14)
“Engelliler ve Dayanışma adlı kuruluşumuz… Dünya değişiyor;
75
İyilikle iç içe kavgadan uzak, güzel ülkemiz.
Ülkemiz yardımsever bir ülke.
Sizlerin de ülkemizi benimsediğinize inanıyoruz.
Sizlerin de desteğini bekliyoruz.
Önemli başarılar elde edeceğimize inanıyoruz.” (16)
“Ben çevremi koruyorum. Korumayanları da uyarıyorum.” (17)
“Ben TEMA vakfı üyesiyim. Çevremi korumak için bu vakfa üye oldum. Bu vakfı
çok sevdim. Bol bol ağaç dikeceğiz.” (18)
“Ben ‘Temizlik’ adlı kulübün üyesiyim. Temizlik çok önemlidir. Temiz bir dünya
çok önemlidir.” (19)
“Yardımlara koşarız.
Bir yardım kulübü üyesiyiz.
İnsanlara yardım ederiz. Biz yardım kulübü üyesiyiz.” (20)
“Değerli arkadaşlar! Topraklarımız hızla azalıyor. Erozyonla akıp giden
topraklarımız dönmüyor. Böylece felaketler çoğalıyor; insanlar ölüyor. Toprak
kaymasıyla akıp giden topraklar geri gelmiyor. Ülkemiz çöl oluyor. Ülkemizin çöl
olmasını önlemeliyiz. Bunun için bize katılmalısınız.” (21)
“Dünyamız yok oluyor. Sizce Dünya’nın önünde ne kadar sorun var? Bunun
cevabını bilmiyorsunuz değil mi? Çünkü onu korumuyorsunuz. Onu kirletiyorsunuz.
Haydi, el ele verip dünyamızı kurtaralım!” (22)
Öğrencilerin “Çevremiz” etkinliğindeki “Bir yardım kuruluşunun üyesisiniz. Bir
toplantıda üye olduğunuz yardım kuruluşunun amaç ve faaliyetleri ile ilgili konuşma
yapacaksınız. Hazırladığınız metni aşağıdaki noktalı yerlere yazınız.” yönergesine
verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 2, 4, 5, 6, 8, 9, 10, 11, 12, 14, 16, 18, 19, 20, 21, 22 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: çevre sorunu ve kirlilik, yardımlaşma, bilgi-bilinçlendirme, küresel ısınma,
karakterler, dünya, vakıf, ülke, faaliyet, kulüp, toprak ve çölleşme, önlem.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı, 9 ve 16 numaralı öğrencilerin yanıtlarının ise dikkat çekici olduğu
söylenebilir.
76
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.7’de verilmiştir.
Tablo 4.7. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Çevre” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Yardımlaşma 9
Çevre Sorunu ve Kirlilik 8
Dünya 3
Bilgi-Bilinçlendirme 2
Ülke 2
Faaliyet ve Kulüp Çalışmaları 2
Toprak ve Çölleşme 2
Küresel Isınma 1
Karakterler 1
Vakıf 1
Önlem 1
Tablo 4.7’de görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 7’de
“çevre sorunu ve kirlilik, yardımlaşma, bilgi-bilinçlendirme, küresel ısınma, karakterler,
dünya, vakıf, ülke, faaliyet, kulüp, toprak ve çölleşme, önlem” temalarının ortaya çıktığı
görülmüştür.
g) Etkinlik 8: Eğitsel Kulüp Seçimi
“Eğitsel Kulüp Seçimi” adlı etkinlikte öğrencilere “Hangi kulüpte çalışmak
istersiniz? Neden?”, “Çalışmak istediğiniz eğitsel kulübe seçilirseniz neler yapmayı
planlarsınız?” soruları yöneltilmiştir. Ayrıca bu etkiliğin sonunda “İstediğiniz eğitsel
kulübe seçildiğinizi düşünün. Bu kulüpte yapacaklarınıza dair bir plan hazırlayınız.”
yönergesi yer almaktadır. Öğrencilerin “Hangi kulüpte çalışmak istersiniz? Neden?”
sorusuna verdikleri yanıtlar aşağıda görülmektedir:
“Kütüphanecilik kulübünde olmak isterdim.” (1)
“Fotoğrafçılık kulübü; çünkü çok fazla etkinliği var.” (2)
“Spor kulübünde çalışmak isterim; çünkü sürekli çalışıyorlar.” (5)
77
“Kızılay kulübünde çalışmak isterim; çünkü o kulüpte Kızılay’ın görevlerini
öğreniriz ve ben yardım etmeyi severim.” (7)
“Resim kulübünü seçerim.” (8)
“Bilim ve Teknoloji kulübünde çok önemli çalışmalar yapılıyor. Laboratuarda
bu çalışmalara yer veriliyor. Benim bilimle aram iyidir. Fen ve teknoloji dersini çok
seviyorum.” (9)
“Spor kulübünde olmayı istiyorum. Maç yapılıyor; spor yapılıyor. Bu kulübü
seviyorum.” (10)
“Aslında ben fotoğrafçılık kulübünde olmak istiyorum; çünkü fotoğrafçılık
kulübünde daha çok aktivite yer alıyor.” (11)
“Ben kulübümü seviyorum. Çocuk hakları kulübünde yer alıyorum; çünkü bizim
çocuk olarak haklarımızı bilmemiz gerek.” (12)
“Yayın iletişim kulübünü seçerim; çünkü röportaj yapıyoruz ve dergide adımız
çıkıyor.” (13)
“Yayın iletişim kulübünü seçerim; çünkü iyi bir şeyler yayınlayabileceğimi
düşünüyorum.” (14)
“Engellilerle dayanışma kulübünde olmayı isterim; engellilere yardım ederim.”
(16)
“Spor kulübünde; çünkü maç yapabiliriz.” (17)
“Sağlık ve temizlik kulübünde olmak isterim; çünkü sağlık ve temizlik bizim için
çok önemlidir.” (18)
“Sağlık ve temizlik kulübünde olmak isterim; çünkü sağlık ve temizlik kulübünde
sağlık ile ilgili bilgiler veriliyor. İnsanlara yardım etmekten de zevk alıyorum.” (19)
“Spor kulübü; çünkü bu kulüp sağlıkla ilgilidir. Spor yaparak sağlığımızı
korumuş oluruz.” (20)
“Kitaplık kulübünde çalışmayı isterdim; çünkü kitap okumayı seviyorum. Üstelik
bilgi sahibi oluyorum.” (21)
“Sivil savunma kulübü.” (22)
Öğrencilerin “Eğitsel Kulüp Seçimi” etkinliğindeki “Hangi kulüpte çalışmak
istersiniz? Neden?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından
incelendiğinde;
78
Akıcılık açısından 2, 5, 7, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 16, 17, 18, 19, 20, 21 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: duygu, kulüp faaliyeti, planlama.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı söylenebilir.
Öğrencilerin “Çalışmak istediğiniz eğitsel kulübe seçilirseniz neler yapmayı
planlarsınız?” sorusuna verdikleri yanıtlar aşağıda görülmektedir:
“Kütüphaneyi değiştirmek ve daha da zenginleştirmek isterdim.” (1)
“İlginç fotoğraflar çekerim.” (2)
“Spor kulübünde birçok sporu anlatırdım. Spor dallarını ve önemini anlatırdım.
Spor yaparak vücudumuzda hangi organları geliştirdiğimizi anlatırdım.” (5)
“Huzurevi, çocuk esirgeme kurumu gibi yerlere arkadaşlarımla gitmeyi
planlarım.” (7)
“Resim yapmayı planlarım.” (8)
“Büyük bir alışveriş merkezinde ya da fuar alanında bizim okul adına bir Bilim
ve Teknoloji fuarı açmayı planlıyorum. Herkes bir çalışma yapacak ve anlatacak.
Araştırma yapıp, bir teknolojik alet yapıp o fuarda sergileyecek.” (9)
“Okula futbol ve voleybol sahası yapardık.” (10)
“Arkadaşlarımı bilinçlendirmek.” (12)
“Röportaj yaparım.” (13)
“Bir şeyler yayınlamak isterim.” (14)
“Engellilere yardım ederim.” (16)
“Sınıftan başlayarak tüm okulu tertemiz yapmak isterdim.” (18)
“İnsanlara yardım ederim. Her gün temizlik kontrolü yaparım. İnsanların iyi
beslenmesine dikkat ederim.” (19)
“Çocuklarla ilgili gazete haberleri toplayıp kulübe getiriyoruz. Arkadaşlarıma
spor yapmayı öğütlerim.” (20)
“Kitap okuma kampanyası düzenlerdim. Bir dönem boyunca en çok kitap
okuyana ödül verilecektir.” (21)
“Polis olup insanları korumak isterim.” (22)
79
Öğrencilerin “Eğitsel Kulüp Seçimi” etkinliğindeki “Çalışmak istediğiniz eğitsel
kulübe seçilirseniz neler yapmayı planlarsınız?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı
düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 1, 5, 7, 9, 18, 19, 20, 21, 22 numaralı öğrencilerin verdikleri
yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: duygu, kulüp faaliyeti, planlama.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı söylenebilir.
Öğrencilerin “İstediğiniz eğitsel kulübe seçildiğinizi düşünün. Bu kulüpte
yapacaklarınıza dair bir plan hazırlayınız.” yönergesine göre verdikleri yanıtlar
şunlardır:
“Bol bol resim yaparım.” (8)
Öğrencilerin bu etkinliğin son bölümüne katılmayı istemedikleri görülmüştür.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.8.’de verilmiştir.
Tablo 4.8. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Eğitsel Kulüp Seçimi” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Kulüp Faaliyeti 17
Duygu 11
Planlama 1
Tablo 4.8.’de görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 8’de
“duygu, kulüp faaliyeti, planlama” temalarının ortaya çıktığı görülmüştür.
ğ) Etkinlik 9: Bir Sorunu Çözelim
“Bir Sorunu Çözelim” adlı etkinlikte öğrencilerden yaşadıkları çevrede
gördükleri bir sorunu arkadaşlarıyla birlikte belirlemeleri ve bu sorunu ele almaları
80
istenmektedir. Bunu yaparken etkinlikte verilen “Belirlediğiniz sorunu tam olarak
tanımlayınız.”, “Sorunu çözmek için ürettiğiniz düşünceler nelerdir?”, “Sorunu çözmek
için grup olarak yapabileceklerinizin dışında, hangi kurum ya da sivil toplum
kuruluşlarına başvurabileceğinizi yazınız.” sorularına cevap vermeleri istenmektedir.
Öğrencilerin “Belirlediğiniz sorunu tam olarak tanımlayınız.” yönergesine verdikleri
yanıtlar şunlardır:
“Çevre kirliliği.” (1)
“Erozyon ve toprak kayması.” (2)
“Yere çöp atma. Yere atılan sigara izmaritleri.” (5)
“Çevre kirliliği. Çevremize dikkatle bakınca çok sayıda çöp olduğunu ve
havanın kirli olduğunu fark ettik.” (6)
“Çevre kirliliği.” (7)
“Trafik kazaları.” (10)
“Çevre kirliliği.” (12)
“Çevre kirliliği.” (13)
“Parkta tehlikeli yabancıların görünmesi.” (14)
“Çevre kirliliği ve küresel ısınma.” (18)
“Çevre kirliliği önemli bir sorun. İnsanlar yerere çöp atıyor.” (19)
“Bazı yerlerde kaldırım yok ve çocuklar yollarda oynuyor. Çocuklara araba
çarpabilir.” (20)
“Çevre kirliliği.” (21)
“Oyun oynamayı çok seviyorum.” (22)
Öğrencilerin “Bir Sorunu Çözelim” etkinliğindeki “Belirlediğiniz sorunu tam
olarak tanımlayınız.” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından
incelendiğinde;
Akıcılık açısından 5, 6, 18, 19, 20 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar
dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: sorun, yardım, çevre sorunu, kirlilik, çözüm, trafik kazaları, kötü insanlar,
kaldırımlar, duygu.
81
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı söylenebilir.
Öğrencilerin “Sorunu çözmek için ürettiğiniz düşünceler nelerdir?” sorusuna
verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Yeni bir sosyal örgüt kurmak isterdim. Bu sosyal örgütte gönüllüler, insanlara
çevrenin nasıl temiz tutulacağını anlatırdı. Bazı gönüllüler ise çevreyi temizlerdi.” (1)
“Ağaç ekilmelidir.” (2)
“Yere çöp atanları uyarırım.” (5)
“Fabrikalara filtre takılmalı.” (6)
“Fabrikalara filtre taktırılmalı. Sloganlar hazırlayıp her yere asabiliriz.” (7)
“Hız yapılmamalı. İçkili araç kullanılmamalı. Yol durumuna göre önlem
alınmalı. Levhalara dikkat etmeliyiz.” (10)
“Sivil toplum kuruluşlarından yardım alabiliriz.” (12)
“Çevre ile ilgili denetimler arttırılmalı.” (13)
“Polise ve jandarmaya haber verilmeli.” (14)
“Çevremizi korumalıyız. Çöpleri çöp kutusuna atmalıyız.” (18)
“Yere çöp atmamalıyız. Ağaç dikmeliyiz. Evimizi, sınıfımızı ve okulumuzu temiz
tutmalıyız.” (19)
“Her yerde kalırım olmalıdır.” (20)
“Çevre kirliliğini önlemek için çöp kutularını çoğaltabiliriz ve sloganlar
hazırlayabiliriz.” (21)
“Dersleri bitirip sonra oyun oynamalıyız.” (22)
Öğrencilerin “Bir Sorunu Çözelim” etkinliğindeki “Sorunu çözmek için
ürettiğiniz düşünceler nelerdir?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından
incelendiğinde;
Akıcılık açısından 1, 7, 10, 19, 21 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar
dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: sorun, yardım, çevre sorunu, kirlilik, çözüm, trafik kazaları, kötü insanlar,
kaldırımlar, duygu.
82
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı, 7 ve 21 numaralı öğrencilerin yanıtlarının ise dikkat çekici olduğu
söylenebilir.
Öğrencilerin “Sorunu çözmek için grup olarak yapabileceklerinizin dışında,
hangi kurum ya da sivil toplum kuruluşlarına başvurabileceğinizi yazınız.” yönergesine
verdikleri yanıtlar şunlardır:
“TEMA’dan yardım alırız.” (2)
“TEMA vakfına başvurabiliriz.” (6)
“TEMA vakfına başvurabiliriz.” (7)
“Trafikle ilgili herkese başvurabiliriz.” (10)
“TEMA, ÇEKÜL.” (12)
“Polise ve jandarmaya haber verilmeli.” (14)
“Çevre koruma örgütü.” (18)
“Gönüllü çevreci kuruluşlara.” (9)
“Belediyeye başvurabilirim.” (20)
“TEMA vakfına başvurabiliriz.” (21)
Öğrencilerin “Bir Sorunu Çözelim” etkinliğindeki “Sorunu çözmek için grup
olarak yapabileceklerinizin dışında, hangi kurum ya da sivil toplum kuruluşlarına
başvurabileceğinizi yazınız.” yönergesine verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından
incelendiğinde;
Akıcılık açısından 10 ve 12 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat
çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: yardım,vakıflar.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı söylenebilir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.9.’da verilmiştir.
83
Tablo 4.9. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan “Bir
Sorunu Çözelim” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Çözüm 12
Kirlilik 8
Sorun 2
Çevre Sorunu 2
Yardım 1
Trafik Kazaları 1
Kötü İnsanlar 1
Dayak 1
Kaldırımlar 1
Duygu 1
Tablo 4.9.’da görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 8’de
“sorun, yardım, çevre sorunu, kirlilik, çözüm, trafik kazaları, kötü insanlar, dayak,
kaldırımlar, duygu” temalarının ortaya çıktığı görülmüştür
h) Etkinlik 10: Çevremizdeki Problemler
“Çevremizdeki Problemler” adlı etkinlikte öğrencilere yaşadıkları yerle ilgili bir
problemi belirleme ve çözme görevi verilmiştir. Bu etkinlikte öğrencilerin yaşadıkları
yerdeki belediye başkanı, muhtar gibi yerel yöneticilerle görüşmeleri ve bu kişilerden
yerel çevrede yaşanan problemlerin neler olduğunu öğrenmeleri istenmiştir. Daha sonra
etkinlikte yer alan öneri formunu “problem, çözüm yolları, sunacağınız kuruluşun adı”
alt bölümlerine göre doldurmaları istenmiştir. Öğrencilerin öneri formu “problem” alt
bölümüne verdikleri örnekler aşağıda sunulmuştur:
“Okul günlerinde yolları yapıyorlar ve bizim servisle eve gelmemiz çok zor
oluyor.” (1)
“Hava kirliliği.” (2)
“Ağaçların bilinçsizce kesilmesidir.” (5)
“Hava kirliliği.” (9)
“Trafik sıkışıklığı.” (10)
84
“Çevre kirliliği ve küresel ısınma.” (12)
“Sokaklar çok kirli.” (13)
“Trafik yoğunluğu.” (14)
“Çevre kirliliği ve küresel ısınma.” (16)
“Çevre kirliliği ve küresel ısınma.” (18)
“Egzoz dumanları, küresel ısınma, ozon tabakasının delinmesi, çevre kirliliği.”
(19)
“Trafik yüzünden gideceğimiz yere geç kalıyoruz.” (20)
“Trafik yoğunluğu ve kazalar.” (21)
“Küresel ısınma.” (22)
Öğrencilerin “Çevremizdeki Problemler” etkinliğindeki problem belirleme
bölümünde yer alan yanıtları yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 12, 16, 18, 19, 20 ve 21 numaralı öğrencilerin verdikleri
yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: kirlilik, ağaçları koruma, trafik, küresel ısınma.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı söylenebilir.
Öğrencilerin öneri formu “çözüm yolları” alt bölümüne verdikleri örnekler
aşağıda sunulmuştur:
“İnsanlar yaz tatilindeyken yollar yapılmalıdır.” (1)
“Ağaçların bilinçsizce kesilmemelidir.” (5)
“Toplu taşıma araçları kullanılmalı; arabalar çok az kullanılmalıdır. Ağaçlar
kesilmemeli. Ozonla dost olmayan parfümler ve deodorantlar kullanılmamalıdır.
İnsanlar bu konuda bilinçlendirilmelidir. Seminerler düzenlenmeli, imza toplanmalı,
kampanyalar düzenlenmelidir.” (9)
“Fazla sayıda araba üretilmemeli. İnsanlar bisikleti daha çok kullanmalı.” (10)
“İnsanlar bilinçlendirilmeli. Ağaç dikilmeli.” (12)
“Denetleme yapılmalı.” (13)
“Daha fazla yol yapılmalı. Yollar genişletilmeli.” (14)
85
“İnsanlar çevreyi temiz tutmalı. Ağaç dikmeli.” (16)
“İnsanları bilinçlendirmek gerekiyor. Ağaç dikmek ve doğaya zarar vermemek
gerekiyor.” (18)
“Egzoz dumanı arabalardan çıkar ve bu sayede hava kirlenir. İş yerlerine
bisikletle gidilmeli. Kullanılan deodorantlara dikkat edilirse ozon tabakası delinmez.
Yerler çöp atmazsak, ağaçları kesmezsek, temiz olursak, insanları bilinçlendirirsek
çevre kirliliğini çözeriz.” (19)
“Her yolda trafik polisi olmalı ve dikkatli sollama yapılmalı. Yollar
genişletilmeli. Kurallara uymayanlara ceza verilmeli.” (21)
“Dikkatli olmak.” (22)
Öğrencilerin “Çevremizdeki Problemler” etkinliğindeki “çözüm yolları”
bölümünde yer alan yanıtları yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 1, 9, 10, 12, 14, 16, 18, 19 ve 21 numaralı öğrencilerin
verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: çözüm.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı söylenebilir.
Öğrencilerin “öneri formu sunacağınız kuruluşun adı” alt bölümüne verdikleri
örnekler aşağıda sunulmuştur:
“Belediyeye sunulmalıdır.” (1)
“TEMA vakfına sunarım.” (5)
“Muhtara.” (9)
“Okul.” (10)
“TEMA.”(12)
“Belediyeye.” (13)
“TEMA vakfına sunarım.” (18)
“İnsanların yaptıkları, adlı bir kuruluş kurarım.” (19)
“Trafik şubesine.” (20)
86
Öğrencilerin “Çevremizdeki Problemler” etkinliğindeki “öneri formu
sunacağınız kuruluşun adı” bölümünde yer alan yanıtları yaratıcı düşünce açısından
incelendiğinde;
Akıcılık açısından yetersiz oldukları söylenebilir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: kuruluşlar.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı, sadece 19 numaralı öğrencinin yanıtının dikkat çekici olduğu
söylenebilir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.10’da verilmiştir.
Tablo 4.10. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Çevremizdeki Problemler” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Çözüm 12
Kirlilik 6
Trafik 4
Küresel Isınma 2
Sorun Tanımı 1
Zaman 1
Ev 1
Ağaçları Koruma 1
Tablo 4.10.’da görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 10’da
“sorun tanımı, zaman, ev, çözüm, kirlilik, ağaçları koruma, trafik, küresel ısınma”
temalarının ortaya çıktığı görülmüştür.
ı) Etkinlik 11: Yaşadığımız Yeri Güzelleştirelim
“Yaşadığımız Yeri Güzelleştirelim” adlı etkinlikte öğrencilere çarpık
kentleşmeyle ilgili bir resim verilmiştir. Resimde üst üste sıralanmış gecekondu evleri
dikkat çekmektedir. Öğrencilerden kendilerini belediye başkanı olarak hayal etmeleri ve
87
çarpık kentleşmeyi önlemek için neler yapacaklarını anlatmaları istenmiştir.
Öğrencilerin “Belediye başkanı olsaydınız, çarpık kentleşmeyi önlemek için neler
yapardınız?” sorusuna verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Şehre yapılan binaların belirli kurallara göre yapılması gerekir.” (2)
“Kirletenlere ve ağaç kesenlere dört katı ağaç dikme cezası verirdim.” (5)
“Boş olan bazı alanlara apartman dikmek yerine ağaç dikerdim ve de oyun
alanları yapardım. Apartmanları yan yana yaptırmazdım.” (7)
“Ormanları yok edip ev yapanlara ceza verirdim.” (8)
“Çarpık kentleşme yaratanlara ceza verirdim. Resimdeki görüntü gerçekten çok
kötü.” (9)
“Çok fazla ev yaptırmazdım. Geniş sokaklar yaptırırdım.” (10)
“Altyapı hizmetlerini geliştirirdim.” (11)
“Öncelikle insanları bilinçlendirmek için çeşitli kampanyalar yapardım. Sonra
gecekonduları yıktırarak gecekondu sahiplerine, uygun yerlerde evler yaptırırdım.”
(12)
“Bütün gecekonduları yıkarım.” (13)
“Gecekondu bölgelerini düzenlemeye çalışırdım.” (14)
“Her sokağı tertemiz yapardım.” (16)
“Çevreyi korurdum.” (17)
“Kaçak evler yaptırmazdım. Bana sormadan, uygun olmayan bir yeri
almalarına izin vermezdim. Yoksa ceza verirdim.” (18)
“Toplu konutlar yaptırırdım. Yeşil alanlar yapardım. İyi altyapı yapardım.
Gecekondu yaptırmazdım.” (19)
“Binaları yıkardım; yerlerine yenilerini yaptırırdım.” (20)
“Boş alanlara çiçek ve ağaç diktirirdim.” (21)
“Gecekonduda yaşayanların da ev sahibi olmasını sağlardım.” (22)
Öğrencilerin “Yaşadığımız Yeri Güzelleştirelim” etkinliğindeki “Belediye
başkanı olsaydınız, çarpık kentleşmeyi önlemek için neler yapardınız?” sorusuna
verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 2, 5, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 14, 18, 19, 20, 22 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
88
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: çarpık kentleşme, kirlilik, ceza, çevre düzenleme, resimdeki mekân, faaliyet,
ihtiyaçlar, yardım.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı, sadece 12 numaralı öğrencinin yanıtının dikkat çekici olduğu
söylenebilir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.11’de verilmiştir.
Tablo 4.11. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Yaşadığımız Yeri Güzelleştirelim” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Çevre Düzenleme 7
Çarpık Kentleşme 6
Ceza 3
Kirlilik 2
Resimdeki Mekan 1
Faaliyet 1
İhtiyaçlar 1
Yardım 1
Tablo 4.11.’de görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 11’de
“çarpık kentleşme, kirlilik, ceza, çevre düzenleme, resimdeki mekan, faaliyet, ihtiyaçlar,
yardım” temalarının ortaya çıktığı görülmüştür.
i) Etkinlik 12: Dünya Çocukları
“Dünya Çocukları” adlı etkinlikte öğrencilere film şeridi içerisinde dört farklı
resim verilmiştir. Resimlerde farklı ülkelerden Türkiye’ye gelen çocuklar dikkat
çekmektedir. Öğrencilerden kendilerini TBMM başkanı olarak hayal etmeleri ve dünya
çocukları için neler yapacaklarını anlatmaları istenmiştir. Öğrencilerin “Dünya
çocuklarının geleceği için neler yapmak isterdiniz? Örneğin dünya çocuklarının; daha
temiz ve yeşil, barış ve sevgi dolu bir dünyaya, modern ve güzel okullara ihtiyacı var.
89
Sizce dünya çocuklarının başka nelere ihtiyaçları var?” sorusuna verdikleri yanıtlar
şunlardır:
“Temiz yemyeşil bir dünyaya ihtiyaçları vardır. Bütün insanların da barış, sevgi,
mutluluk ve neşeye ihtiyacı vardır.” (1)
“Daha temiz bir dünyaya, yeşil alanın daha çok olduğu bir dünyaya.” (2)
“Hayvanları sevmeye ve korumaya; ağaç kesilmesini önlemeye ihtiyaçları var.”
(5)
“Oyun alanlarına ihtiyaçları var. Mutlu bir aileye ihtiyaçları var. Bizim
sevgimize ihtiyaçları var.” (7)
“İyi eğitim ve elimizden gelen her şey.” (8)
“Özel bir uçak yapardım. Bu uçak her ülkeyi dolaşıp çocuk alırdı ve ülkemize
getirirdi. 23 Nisan bittikten sonra o çocuklara Türkiye’den hatıra olması için hediye
dağıtılıp ülkelerine gönderilebilirdi. Dünya çocukları çok mutlu olurdu. Hem de Türkiye
artık iyi bir ülke sayılırdı. Adı ‘Mutlu Çocuklar Ülkesi” olarak tanınırdı.” (9)
“Her kız ve erkek çocuğa eğitim, barınma, beslenme gibi temel ihtiyaçların
karşılanmasına.” (10)
“Yemyeşil, savaşsız, herkesin okuduğu, her çocuğun değeri olduğu bir dünya
yaratırdım.” (11)
“Çocuk haklarının korunmasına.” (12)
“Temiz çevre ve park alanlarına.” (13)
“Dünya çocuklarının oyuna ihtiyacı var ve temiz, güzel oyun alanlarına.” (14)
“Zengin bir ülkeye.” (15)
“Korunmaya.” (16)
“Güzel programlar hazırlardım her yeri süslerdim.” (17)
“Güzel kıyafetlere ve bakıma.” (18)
“Çevre temizliğine, toprak temizliğine, güzel ve temiz okullara, eğlenceli
alanlara, parklara ihtiyaçları var.” (19)
“23 Nisan gibi bayramlarına ihtiyaçları var.” (20)
“Dostluk ve barış gerekir. Asla düşmanlık olmamalı. Sevgi dolu ve eğlenceli bir
dünyamız olmalı.” (21)
“Sevgi, güzellik ve sevinç.” (22)
90
Öğrencilerin “Dünya Çocukları” etkinliğindeki “Dünya çocuklarının geleceği
için neler yapmak isterdiniz? Örneğin dünya çocuklarının; daha temiz ve yeşil, barış ve
sevgi dolu bir dünyaya, modern ve güzel okullara ihtiyacı var. Sizce dünya çocuklarının
başka nelere ihtiyaçları var?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından
incelendiğinde;
Akıcılık açısından 1, 2, 5, 7, 8, 9, 10, 11, 14, 17, 19, 20, 21, 22 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: dünya, insanlar, duygu, ihtiyaç, aile, eğitim ve okul, planlama ve şenlik
hazırlığı, çevre.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı, bununla birlikte 7, 9, 11, 20 numaralı öğrencilerin yanıtlarının
dikkat çekici olduğu söylenebilir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.12.’de verilmiştir.
Tablo 4.12. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Dünya Çocukları” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
İhtiyaç 10
Duygu 5
Dünya 3
Eğitim ve Okul 2
Planlama ve Şenlik Hazırlığı 2
İnsanlar 1
Aile 1
Çevre 1
Tablo 4.12.’de görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 12’de
“dünya, insanlar, duygu, ihtiyaç, aile, eğitim ve okul, planlama ve şenlik hazırlığı,
çevre” temalarının ortaya çıktığı görülmüştür.
91
k) Etkinlik 13: 23 Nisan
“23 Nisan” adlı etkinliğin son bölümü incelenmiştir. Bu bölümde öğrencilere,
tüm çocukların 23 Nisan Çocuk Şenliği kutlamalarına katılmasını sağlamak için
önerileri sorulmuştur. Öğrencilerin “TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği
kutlamalarına, tüm çocukların katılması için ne yapardınız?” sorusuna verdikleri
yanıtlar şunlardır:
“Şenlik kutlamalarını tüm televizyonlarda yayınlardım.” (2)
“En çok hangi ülkeden çocuk geldiyse ülkelerine yardımda bulunurdum ve
hediyeler verirdim.” (7)
“Dünyada barışın olması için çalışılmalı.” (8)
“Bir uçak tasarlardım. Her ülkedeki çocukları alır getirirdi. Uçakta hediyeler
dağıtılırdı.” (9)
“Dünyanın bütün ülkelerine davet kartları göndermeliyiz.” (10)
“Hepsine çeşitli davetiyeler gönderirdim.” (12)
“Bence daha fazla çocuk ve daha fazla eğlence lazım.” (14)
“Öğretmenlere söylerdim. Öğretmenim onlara halkoyunu figürleri öğretirdi.”
(15)
“Kutlamalar yapardım.” (17)
“Davetiye gönderirdim.” (18)
“Kutlama kartı hazırlardım.” (19)
“Her ülkeye bir posta gönderelim.” (21)
Öğrencilerin “23 Nisan” etkinliğindeki “TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk
Şenliği kutlamalarına, tüm çocukların katılması için ne yapardınız?” sorusuna
verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 2, 7, 8, 9, 10, 12, 14, 15 numaralı öğrencilerin verdikleri
yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: televizyon, yardım, hediye, davet, barış, planlama, şenlik, karakterler,
hazırlık, kutlama, posta.
92
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı, bununla birlikte 9 ve 14 numaralı öğrencilerin yanıtlarının dikkat
çekici olduğu söylenebilir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.13.’de verilmiştir.
Tablo 4.13. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“23 Nisan” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Davet 5
Televizyon 1
Yardım 1
Hediye 1
Barış 1
Planlama 1
Şenlik 1
Karakterler 1
Hazırlık 1
Kutlama 1
Posta 1
Tablo 4.13.’de görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 13’te
“televizyon, yardım, hediye, davet, barış, planlama, şenlik, karakterler, hazırlık,
kutlama, posta” temalarının ortaya çıktığı görülmüştür.
4.2. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 4. Sınıf Çalışma Kitapları Etkinliklerinden
Elde Edilen Puanlara Yönelik Bulgular
Etkinliklerdeki yaratıcılık düzeyi akıcılık, esneklik ve özgünlük olmak üzere üç
başlık şeklinde incelenmiştir.
93
4.2.1. Yaratıcılığın Akıcılık Alt Boyutuna Yönelik Bulgular
İlköğretim 4. sınıf sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarında yer alan yaratıcılığı
geliştirmeye yönelik etkinliklerde akıcılık alt boyutuna yönelik puanların aritmetik
ortalama ve standart sapmaları Tablo 4.14.’de verilmiştir.
Tablo 4.14. Akıcılık Alt Boyutuna Yönelik Olarak 4. Sınıf Etkinliklerinden Alınan
Puanların Betimsel İstatistikleri
ETKİNLİKLER N — X
S
1 22 11,71 5,34 2 17 8,80 4,30 3 21 15,92 7,69 4 17 5,64 4,12 5 16 4,56 3,57 6 19 8,63 3,43 7 19 5,42 2,16 8 18 4,50 2,50 9 18 4,00 1,94 10 15 4,93 3,19 11 17 2,82 1,97 12 19 3,21 1,90 13 13 2,00 1,29
Tablo 4.14’deki veriler incelendiğinde; sırasıyla etkinlik 1, 2, 3 ve 6’nın
aritmetik ortalamalarının diğer etkinliklere göre daha yüksek olduğu görülmektedir.
Etkinlik 1’in aritmetik ortalaması 11.71, etkinlik 2’nin aritmetik ortalaması 8.80,
etkinlik 3’ün aritmetik ortalaması 15.92, etkinlik 6’nın aritmetik ortalaması 8.63’dür.
Etkinlik 4, 5, 7, 8, 9 ve etkinlik 10’un aritmetik ortalamalarının birbirine yakın olduğu
görülmektedir. Etkinlik 4’ün aritmetik ortalaması 5.64, etkinlik 5’in 4.56, etkinlik 7’nin
5.42, etkinlik 8’in 4.50, etkinlik 9’un 4.00 ve etkinlik 10’nun 4.93’dür. Etkinlik 11, 12
ve 13’ün aritmetik ortalamalarının birbirine yakın ve diğer etkinliklere göre çok düşük
olduğu görülmektedir. Etkinlik 11’in 2.82, etkinlik 12’nin aritmetik ortalaması 3.21,
etkinlik 13’ün aritmetik ortalaması 2.00’dır.
Tablo 4.14.’de görüldüğü gibi etkinlik puanlarının ortalamaları arasında
farklılıklar vardır. Bu farkın istatistiksel olarak anlamlı düzeyde olup olmadığını
belirlemek amacıyla tek yönlü varyans analizi yapılmıştır. Analiz sonuçları Tablo
4.15.’de verilmiştir.
94
Tablo 4.15. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 4.Sınıf Etkinliklerinde Öğrencilerin
Aldıkları Akıcılık Puanlarına İlişkin Tek Yönlü ANOVA Sonuçları
Kareler Toplamı
sd Kareler Ortalaması
F p Anlamlı Farklılık (Scheffe)
Gruplar arası
3646,119 12 303,843 20,071 ,000 1 ile 4, 5, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13; 2 ile 13, 3 ile 2, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13; 6 ile 13.
Grup içi 3646,119 218 15,139
Tablo 4.15.’de görüldüğü gibi etkinliklerden alınan puanlar arasındaki farklar
istatistiksel olarak anlamlı düzeydedir (F=20.071, P< 0.01). Farkın hangi etkinlikler
arasında olduğunu belirlemek amacıyla yapılan Scheffe testinin sonuçlarına göre,
akıcılık puanları açısından anlamlı farkın etkinlik 1, 2,3 ve 6 lehine olduğu görülmüştür.
Bu yüzden Etkinlik 1, 2, 3 ve 6’nın diğer etkinliklere göre öğrencilerin yaratıcılıklarının
akıcılık boyutu üzerinde daha etkili olduğu söylenebilir.
4.2.2. Yaratıcılığın Esneklik Alt Boyutuna Yönelik Bulgular
İlköğretim 4. sınıf sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarında yer alan yaratıcılığı
geliştirmeye yönelik etkinliklerde esneklik alt boyutuna yönelik puanların aritmetik
ortalama ve standart sapmaları Tablo 4.16.’da verilmiştir.
Tablo 4.16. Esneklik Alt Boyutuna Yönelik Olarak 4. Sınıf Etkinliklerinden Alınan
Puanların Betimsel İstatistikleri
ETKİNLİKLER N — X
S
1 22 3,48 0,79 2 17 2,86 1,21 3 21 2,68 0,83 4 17 2,27 0,88 5 16 2,33 1,30 6 19 2,82 0,80 7 19 1,68 0,68 8 18 1,59 0,51 9 18 1,77 0,42 10 15 1,91 0,47 11 17 1,19 0,39 12 19 1,28 0,51 13 13 1,05 0,12
95
Tablo 4.16’daki veriler incelendiğinde; etkinlik 1, 2, 3 ve 6’nın aritmetik
ortalamalarının diğer etkinliklere göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Etkinlik 1’in
aritmetik ortalaması 3.48, etkinlik 2’nin aritmetik ortalaması 2.86, etkinlik 3’ün
aritmetik ortalaması 2.68 ve etkinlik 6’nın aritmetik ortalaması 2.82’dir. Etkinlik 4, 5, 7,
8, 9 ve 10’un aritmetik ortalamalarının birbirine yakın olduğu görülmektedir. Etkinlik
4’ün aritmetik ortalaması 2.27, etkinlik 5’in aritmetik ortalaması 2.33, etkinlik 7’nin
aritmetik ortalaması 1.68, etkinlik 8’in aritmetik ortalaması 1.59, etkinlik 9’un aritmetik
ortalaması 1.77, etkinlik 10’un aritmetik ortalaması 1.91’dir. Etkinlik 11, 12 ve 13’ün
aritmetik ortalamalarının birbirine yakın ve diğer etkinliklere göre düşük olduğu
görülmektedir. Etkinlik 11’in aritmetik ortalaması 1.19, etkinlik 12’nin aritmetik
ortalaması 1.28, ve etkinlik 13’ün aritmetik ortalaması 1.05’tir.
Tablo 4.16.’da görüldüğü gibi etkinlik puanlarının ortalamaları arasında
farklılıklar vardır. Bu farkın istatistiksel olarak anlamlı düzeyde olup olmadığını
belirlemek amacıyla tek yönlü varyans analizi yapılmıştır. Analiz sonuçları Tablo
4.17.’de verilmiştir.
Tablo 4.17. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 4.Sınıf Etkinliklerinde Öğrencilerin
Aldıkları Esneklik Puanlarına İlişkin Tek Yönlü ANOVA Sonuçları
Kareler Toplamı
sd Kareler Ortalaması
F p Anlamlı Farklılık (Scheffe)
Gruplar arası
121,686 12 10,140 17,345 ,000 1 ile 4, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13; 2 ile 8, 11, 12, 13; 3 ile 11, 12, 13; 6 ile 8, 11, 12, 13.
Grup içi 127,451 218 ,585 Toplam 249,137 230
Tablo 4.17.’de görüldüğü gibi etkinliklerden alınan puanlar arasındaki farklar
istatistiksel olarak anlamlı düzeydedir (F=17.345, P< 0.01). Farkın hangi etkinlikler
arasında olduğunu belirlemek amacıyla yapılan Scheffe testinin sonuçlarına göre,
esneklik puanları açısından anlamlı farkın etkinlik 1, 2, 3 ve 6 lehine olduğu
görülmüştür. Bu yüzden Etkinlik 1, 2, 3 ve 6’nın diğer etkinliklere göre öğrencilerin
yaratıcılıklarının esneklik boyutu üzerinde daha etkili olduğu söylenebilir.
96
4.2.3. Yaratıcılığın Özgünlük Alt Boyutuna Yönelik Bulgular
İlköğretim 4. sınıf sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarında yer alan yaratıcılığı
geliştirmeye yönelik etkinliklerde özgünlük alt boyutuna yönelik puanların aritmetik
ortalama ve standart sapmaları Tablo 4.18.’de verilmiştir.
Tablo 4.18. Özgünlük Alt Boyutuna Yönelik Olarak 4. Sınıf Etkinliklerinden Alınan
Puanların Betimsel İstatistikleri
ETKİNLİKLER N — X
S
1 22 1,72 0,55 2 17 2,01 0,71 3 21 1,09 0,30 4 17 1,05 0,24 5 16 1,50 0,51 6 19 1,00 0,00 7 19 1,15 0,37 8 18 1,11 0,32 9 18 1,18 0,38 10 15 1,13 0,35 11 17 1,11 0,33 12 19 1,31 0,47 13 13 1,23 0,43
Tablo 4.18.’deki veriler incelendiğinde; etkinlik 1, 2 ve etkinlik 5’in aritmetik
ortalamalarının diğer etkinliklere göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Etkinlik
1’nin aritmetik ortalaması1.72, etkinlik 2’nin aritmetik ortalaması 2.01 ve etkinlik 5’in
aritmetik ortalaması 1.50’dir. Etkinlik 3, 4, 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve etkinlik 12’nin aritmetik
ortalamalarının birbirine yakın olduğu ve diğer etkinliklere göre düşük olduğu
görülmektedir. Etkinlik 3’ün aritmetik ortalaması 1.09, etkinlik 4’ün aritmetik
ortalaması 1.05, etkinlik 6’nın aritmetik ortalaması 1.00, etkinlik 7’nin aritmetik
ortalaması 1.15, etkinlik 8’in aritmetik ortalaması 1.11, etkinlik 9’un aritmetik
ortalaması 1.18, etkinlik 10’un aritmetik ortalaması 1.13, etkinlik 11’in aritmetik
ortalaması 1.11, etkinlik 12’nin aritmetik ortalaması 1.31 ve etkinlik 13’ün aritmetik
ortalaması 1.23’tür.
Tablo 4.18.’deki görüldüğü gibi etkinlik puanlarının ortalamaları arasında
farklılıklar vardır. Bu farkın istatistiksel olarak anlamlı düzeyde olup olmadığını
belirlemek amacıyla tek yönlü varyans analizi yapılmıştır. Analiz sonuçları Tablo
4.619.’da verilmiştir
97
Tablo 4.19. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 4.Sınıf Etkinliklerinde Öğrencilerin
Aldıkları Özgünlük Puanlarına İlişkin Tek Yönlü ANOVA Sonuçları
Kareler Toplamı
sd Kareler Ortalaması
F p Anlamlı Farklılık (Scheffe)
Gruplar arası
19,294 12 1,608 9,241 ,000 1 ile 3, 4, 6, 8; 2 ile 3, 4, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13.
Grup içi 37,928 218 ,174 Toplam 57,222 230
Tablo 4.19.’da görüldüğü gibi etkinliklerden alınan puanlar arasındaki farklar
istatistiksel olarak anlamlı düzeydedir (F=9.241, P< .01). Farkın hangi etkinlikler
arasında olduğunu belirlemek amacıyla yapılan Scheffe testinin sonuçlarına göre,
esneklik puanları açısından anlamlı farkın etkinlik 1ve 2 lehine olduğu görülmüştür. Bu
yüzden Etkinlik 1 ve 2’nin diğer etkinliklere göre öğrencilerin yaratıcılıklarının
özgünlük boyutu üzerinde daha etkili olduğu söylenebilir.
4.3. Sosyal Bilgiler Dersi 5. Sınıf Çalışma Kitaplarında Yer Alan Etkinliklerin
İçerik Analizine Yönelik Bulgular
Etkinliklerdeki yaratıcılık düzeyi akıcılık, esneklik ve özgünlük olmak üzere üç
başlık şeklinde ele alınmış ve incelenmiştir. Bu amaçla ele alınan etkinliklerin
sıralamaları ve adları aşağıdaki gibidir:
a) Etkinlik 1: Siz Olsaydınız Ne Yapardınız?
b) Etkinlik 2: Üç Problem,
c) Etkinlik 3: Fotoğraflar,
ç) Etkinlik 4: Gölge Oyunu,
d) Etkinlik 5: Öykü Yazıyoruz,
e) Etkinlik 6: Geçmiş Zaman Olur Ki,
f) Etkinlik 7: Ellerinize Sağlık,
g) Etkinlik 8: İletişim Araçları,
ğ) Etkinlik 9: Geçmişe Yolculuk,
h) Etkinlik 10: Siz Bir Bilim İnsanısınız,
ı) Etkinlik 11: Ne Yapabiliriz?
i) Etkinlik 12: Yardım Kulübü,
k) Etkinlik 13: Trafik Kazaları,
98
l) Etkinlik 14: Haydi Okula,
m) Etkinlik 15: Başbakan Sen Olsan,
n) Etkinlik 16: Milletvekiline Dilekçe.
a) Etkinlik 1: Siz Olsaydınız Ne Yapardınız?
“Siz Olsaydınız Ne Yapardınız?” adlı etkinlikte öğrencilerin kendilerini verilen
farklı durumlarda hayal etmeleri ve neler yapacaklarını anlatmaları istenmiştir.
Öğrencinin öncelikle yerde bir cüzdan bulduğunu hayal etmesi istenmiş ve ne yapacağı
sorulmuştur. Daha sonra sırasıyla parkta annesini kaybeden bir çocuk bulduğunu, yere
çöp atan birini gördüğünü, kediye eziyet eden biriyle karşılaştığını, çok yaşlı birini
poşet taşırken gördüğünü, arkadaşlarıyla oynarken gürültü yaptığı için komşusu
tarafından uyarıldığını hayal etmesi istenmiştir. Öğrencilerin “Alışveriş yaptığınız
dükkânda, yerde bir cüzdan buldunuz, ne yaparsınız?” sorusuna verdikleri yanıtlar
şunlardır:
“Danışmaya giderdim. Ama danışmaya gitmeden önce çevremdeki insanlara
sorardım.” (1)
“O reyondakilere sorardım; eğer bulamazsam danışmaya götürürdüm.
Cüzdandaki kimlik ve karta bakıp bu kişiyi anons ettirirdim.” (2)
“Tabi ki herkes cüzdanının içinde nüfus cüzdanını bulundurur. Bu yüzden nüfus
cüzdanına bakıp kişinin adını ve soyadını öğrenmeye çalışırdım ve de resmine
bakardım.” (3)
“Cüzdanı polislere teslim ederdim.” (4)
“Danışmaya götürürdüm.” (5)
“Danışmaya verip adamı bulmalarına yardım ederdim.” (6)
“İlk önce etraftakilere sorardım; sonra görevliye. O da bilmiyorsa danışmaya
anons ettirirdim.” (7)
“Cüzdanı açıp kimin olduğunu anlamaya çalışırdım. Sonra görevlilerden birine
olayı anlatıp verirdim.” (8)
“İlgili kişilere veririm. Sahibine ulaşmasını sağlarım.” (9)
“Görevli kişilere veririm. Sahibine ulaşmasını sağlarım.” (11)
“Açmadan, danışmaya götürürdüm.” (15)
“İlgili kişilere veririm. Sahibine ulaşmasını sağlarım.” (16)
“Cüzdanı danışmaya teslim ederdim.” (17)
99
“Market görevlisine teslim ederdim.” (18)
“Cüzdanı açıp kimliğine bakarım; o yoksa kredi kartına bakarım. İlgili kişilere
veririm. Sahibine ulaşmasını sağlarım.” (19)
“Mağazadakilere sorarım. Sonra cüzdanı danışmaya teslim ederdim.” (20)
“Dükkân sahibine veririm.” (21)
“Dükkânın müdürüne veririm.” (22)
Öğrencilerin “Siz Olsaydınız Ne Yapardınız?” etkinliğindeki “Alışveriş
yaptığınız dükkânda, yerde bir cüzdan buldunuz, ne yaparsınız?” sorusuna verdikleri
yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 2, 3, 7, 8, 19 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat
çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: mekân, duygu-düşünce.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin birbirine
benzer ifadeler kullandığı söylenebilir.
Öğrencilerin “Parkta annesini kaybeden bir çocukla karşılaştınız, ne
yaparsınız?” sorusuna verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Çocuğun annesini bulmasına yardım ederdim.” (1)
“Parktakilere sorarım. Etrafta birini arayan birini gördüğümde çocuğu ona
götürürüm.” (2)
“Annesi asla parktan ayrılmaz; çünkü çocuğunun olmadığını görünce o da
aramaya başlar. Çocuğu parkta gezdirip ‘bu annen mi?’ gibi sorular sorardım.” (3)
“Elinden tutup annesini ararım.” (4)
“Bütün parkı gezdirir annesini bulana kadar elini bırakmazdım; eğer
bulamazsak anneme seslenir yardım isterdim.” (5)
“Çocuğu alıp polise götürürdüm. Annesini bulana kadar rahat ve temiz
durmasını sağlardım.” (6)
“O çocuğa ilk önce annesinin adını sorardım; sonra çocukla etrafa bakar
annesini arardım. Daha sonra çevredekiler çocuğun annesinin nasıl biri olduğunu tarif
eder, ‘Gördünüz mü?’ diye sorardım.” (7)
100
“Annesini bana tarif etmesini isterim. Parkı aramaya koyulurum. Bulamazsam
çocuğu park görevlisine bırakırdım.” (8)
“Çocuk, annesinin ya da babasının telefonunu biliyorsa ararım; yoksa karakola
teslim ederim.” (9)
“Öncelikle onu teselli etmeye çalışırım. Annesinin telefonunu biliyorsa ararım;
bilmiyorsa karakola teslim ederim.” (11)
“O çocuğa ilk önce annesinin adını ve evlerinin nerede olduğunu sorardım;
sonra çocukla etrafa bakar annesini arardım.” (15)
“Çocuğu alıp annemle karakola götürürdüm.” (16)
“Oradaki bir büyüğe olanları anlatır; ona teslim ederdim.” (17)
“Annesinin telefonunu biliyorsa ararım; bilmiyorsa annesini aramasına yardım
ederim.” (18)
“Çocuğa çeşitli işiler gösteririm. Bulamazsak çevreyi gezdiririm. Yine
bulamazsak karakola götürürdüm.” (19)
“Park görevlisine götürürdüm. Anons ederdi.” (20)
“Ben de çocuk olduğum için çocuğa bir şey yapamam.” (21)
“Polis götürürdüm.” (22)
Öğrencilerin “Siz Olsaydınız Ne Yapardınız?” etkinliğindeki “Parkta annesini
kaybeden bir çocukla karşılaştınız, ne yaparsınız?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı
düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 2, 3, 5, 6, 7, 8, 9, 11, 15 ve 19 numaralı öğrencilerin
verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: duygu-düşünce, aile, yardım, mekân.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin birbirine
benzer ifadeler kullandığı söylenebilir.
Öğrencilerin “Yerlere çöp atan birisini gördünüz, ne yaparsınız?” sorusuna
verdikleri yanıtlar şunlardır:
“O kişiyi uyarırdım ve çevresindekilere yanlış örnek olduğunu söylerim.” (1)
101
“O kişiyi uyarırdım; bunun bir sorumluluk olduğunu söyleyip çöpe atmasını
sağlarım.” (2)
“Hemen uyarmaya yanına giderdim. Bu kişi çocuksa onu korkutmadan, normal
ya da kibar bir şekilde hatasını anlatırdım. Ne yapacağını merak ettiğim için
beklerdim.” (3)
“Uyarırım.” (4)
“Yerlere çöp atmanın kötü bir şey olduğunu, yerlere çöp atmakla çevremizin
kirleneceğini, çöp atmanın çeşitli sağlık sorunlarına yol açacağını söylerdim.” (5)
“Önce ona ne yaptığını sorarım; sonra hatalı olduğunu söyleyip uyarırım.” (6)
“Onu uyarır, yere attığı çöpü aldırırdım. Yaptığının yanlış olduğunu
açıklardım.” (7)
“Sakince ona yaklaşıp yaptığının yanlış olduğunu söylerdim.” (8)
“Kibarca uyarırım.” (9)
“Kibarca uyarırım; çöpleri çöp kutusuna atması gerektiğini söylerim.” (11)
“O kişiyi uyarırdım; çöpleri çöp kutusuna atmasını sağlarım.” (15)
“Kibarca uyarırım.” (16)
“Uyarırım.” (17)
“Yerlere çöp atmaması için uyarırım.” (18)
“Yerlere çöp atmaması için uyarırım. Bir şey yapmazsa çöpü çöp kutusuna
atarım.” (19)
“Yerlere çöp atmaması için uyarırım.” (20)
“Uyarırım.” (21)
“Uyarırım.” (22)
Öğrencilerin “Siz Olsaydınız Ne Yapardınız?” etkinliğindeki “Yerlere çöp atan
birsini gördünüz, ne yaparsınız?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce
açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 1, 2, 3, 5, 7, 8 ve 19 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar
dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: duygu-düşünce, mekân, ikaz, sağlık.
102
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin genellikle
birbirine benzer ifadeler kullandığı, 3 ve 19 numaralı öğrencilerin yanıtlarının ise dikkat
çektiği söylenebilir.
Öğrencilerin “Kediye eziyet eden birisini gördünüz, ne yaparsınız?” sorusuna
verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Kedinin de bir canlı olduğunu ve kendisini kedinin yerine koymasını, kedinin o
zaman ne kadar korktuğunu hissetmesini isterdim.” (1)
“O kişiyi uyarırdım; kediyi alıp hayvanları koruma derneğine götürürdüm.” (2)
“Kedilerin de bizim gibi canı ve yaşamak istediği bir hayatı vardır. Bir canlıya
bunu yapan kendisine de aynı şeyin yapıldığını düşünsün. Hemen gördüğümde kediyi
elinden alıp yaptığı yanlış şeyi yüzüne vurup kediye bundan sonra ben bakardım.” (3)
“Yapmamasını söylerim.” (4)
“Kediye eziyet etmenin kötü bir şey olduğunu, onun da bir canlı olduğunu, eziyet
edince onun da canının acıyacağını söyler ve uyarırdım.” (5)
“Önce bu işi niye yaptığını sorarım. Sonra da kedinin de bir canı olduğunu onu
uyarırım.” (6)
“Nedenini sorardım. Canlı olduğunu ve yapmamsı gerektiğini açıklardım.” (7)
“Nedenini sorarım. Bunun yanlış olduğunu söylerim.” (8)
“Kibarca uyarırım. Kediyi başka bir yere götürürüm.” (9)
“Kibarca uyarırım. Kedilerin de bizler gibi canlılar olduğunu söyler; kendisini
kedinin yerine koymasını söylerim.” (11)
“Kedilerin de bizler gibi canlılar olduğunu söyler; kendisini kedinin yerine
koymasını söylerim.” (15)
“Bak bu kedi evcil; kediler ve köpekler her zaman sahibini korur. Onun için
onun sahibi olabilirsin, derdim.” (16)
“Çok kötü bağırır; ellerinden kediyi alıp götürürüm.” (17)
“Onu uyarırım.” (18)
“Kediye eziyet etmesini engellerim, Yanlış davrandığını söylerim.” (19)
“Çok kızardım; kendisini kedinin yerine koymasını söylerdim.” (20)
“Kavga ederim.” (21)
“Uyarırım.” (22)
103
Öğrencilerin “Siz Olsaydınız Ne Yapardınız?” etkinliğindeki “Kediye eziyet
eden birisini gördünüz, ne yaparsınız?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce
açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 1, 2, 3, 5, 6, 7, 8, 9, 11, 15, 16, 17,19 ve 20 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: duygu-düşünce, ikaz.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin genellikle
birbirine benzer ifadeler kullandığı, 3 ve 16 numaralı öğrencilerin yanıtlarının ise dikkat
çektiği söylenebilir.
Öğrencilerin “Çok yaşlı birinin alışveriş poşetleriyle yürümeye çalıştığını
gördünüz, ne yaparsınız?” sorusuna verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Hemen yaşlı kişiye poşetleri taşıması için yardım ederdim.” (1)
“Hemen elinden poşetleri alırdım. Evine yakın bir yere kadar götürürdüm.” (2)
“Poşetlerin hepsini elinden alırdım. Doğru olan bu.” (3)
“Yardım ederim.” (4)
“Koşar; yardım ihtiyacı olup olmadığını sorar; eğer yok, derse bile evine kadar
yardım ederdim.” (5)
“Hemen ona evine kadar yardım ederim.” (6)
“Yardım ederdim.” (7)
“Yardıma ihtiyacı olduğunu anlar; poşetlerinin bir kısmını alırdım.” (8)
“Evine kadar yardım ederim.” (9)
“Yardım edebilir miyim, diye sorarım. Poşetlerin bir kısmını elinden alıp evine
kadar taşırım.” (11)
“Hemen elinden poşetleri alırdım. Evine kadar götürürdüm.” (15)
“Hemen elinden bazı poşetleri alırdım. Evine kadar taşırdım.” (16)
“Elinden poşetleri alırdım. Evine kadar götürürdüm.” (17)
“Ona yardım ederim.” (18)
“Elinden poşetleri alırdım. Evine kadar götürürdüm; evi bizim eve uzak ise fazla
uzaklaşamazdım.” (19)
“Yardım ederim.” (20)
104
“Yardım ederdim.” (21)
“Yardım ederdim.” (22)
Öğrencilerin “Siz Olsaydınız Ne Yapardınız?” etkinliğindeki “Çok yaşlı birinin
alışveriş poşetleriyle yürümeye çalıştığını gördünüz, ne yaparsınız?” sorusuna
verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 5, 8, 11 ve 19 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat
çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategorinin
“yardım” kategorisi olduğu görülmüştür.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin genellikle
birbirine benzer ifadeler kullandığı söylenebilir.
Öğrencilerin “Arkadaşlarınızla oyun oynarken gürültü yaptığınız için komşunuz
başka yerde oynamanızı istedi, ne yaparsınız?” sorusuna verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Özür dilerdim. Başka bir yerde oyunumuza devam etmek için arkadaşlarımı
ikna etmeye çalışırdım.” (1)
“Komşudan özür diler, arkadaşlarımla başka bir oyun alanına giderim.” (2)
“O kişinin gösterdiği yere giderdim; çünkü o kişinin evinde bir hasta olabilir.
Rahatsız etmek istemezdim.” (3)
“Başka yerde oynarım.” (4)
“Onu rahatsız ettiğimiz için özür dileyip, bir daha olmayacağını söyleyip, başka
yerde oynardım.” (5)
“O kişiden özür diler ve başka bir yere giderdim. Orada sessiz olmaya dikkat
ederdim.” (6)
“Komşumuzdan özür diler; sadece bugünlük arkadaşlarım geldiği için gürültü
yaptığımızı ve bir daha gürültü yapmayacağımızı söylerdim.” (7)
“Onu anlayışla dinlerim ve başka bir alanda oynarım.” (8)
“İsteğine uyarak başka bir yerde oynarım.” (9)
“Onu anlayışla dinlerim; kendimi onun yerine koyarım ve başka bir alanda
oynarım.” (11)
“İsteğine uyarak başka bir yerde oynarım.” (15)
105
“Saygı duyar; başka bir yerde oynarım.” (16)
“Arkadaşlarımla başka bir yere gider; orada oynarım.” (17)
“Başka bir yerde oynarım.” (18)
“Başka bir yerde oynarım. Oradan da şikâyet gelirse oynamayı bırakırdım.”
(19)
“Başka bir yerde oynarım.” (20)
“Özür dilerim.” (21)
“Arkadaşlarımla başka bir oyun alanına giderim.” (22)
Öğrencilerin “Siz Olsaydınız Ne Yapardınız?” etkinliğindeki “Arkadaşlarınızla
oyun oynarken gürültü yaptığınız için komşunuz başka yerde oynamanızı istedi, ne
yaparsınız?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 1, 3, 5, 6, 7, 8, 11 ve 19 numaralı öğrencilerin verdikleri
yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: duygu-düşünce, mekân.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; 7, 11 ve 19 numaralı
öğrencilerin yanıtlarının dikkat çekici olduğu söylenebilir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.20.’de verilmiştir.
Tablo 4.20. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Siz Olsaydınız Ne Yapardınız?” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Yardım 18
Uyarma- İkaz 18
Duygu-Düşünce 8
Aile 1
Tablo 4.20.’de görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 1’de
“yardım, uyarma-ikaz, duygu-düşünce, aile” temalarının ortaya çıktığı görülmüştür.
106
b) Etkinlik 2: Üç Problem
“Üç Problem” adlı etkinlikte öğrencilerin yaşadıkları ülke ve toplum içerisinde
karşılaştıkları problemleri anlatmaları ve bu problemleri nasıl çözeceklerini açıklamaları
istenmiştir. Öğrencilerin “Yaşadığımız ülke ve içinde bulunduğumuz toplumda farklı
problemler yaşarız. Size göre ülkemizin karşılaştığı en önemli üç problem nedir?”
sorusuna verdikleri yanıtlar şunlardır:
“1. Vatandaşlarımız çevreyi temiz tutmuyor. Belediyenin yaptığı her şeyi kırıyor.
2. Vatandaşlarımız trafik kurallarına uymuyor. Böylece kazalar meydana
geliyor. Her gün binlerce insan üzülüyor.
3. Bazı aileler kız çocuklarını okula göndermiyor. Böylece ülkemizde çok sayıda
cahil insan yetişiyor.” (1)
“1. Eğitimdeki değişiklikler, eğitim sisteminin değişmesi ve okulumuzda ders
programının sürekli değişmesi.
2. İnsanların çevreye duyarsızlığı, çevreyi kirletmeleri ve ormanlarda yakılan
ateşlerin söndürülmemesi ve büyük yangınlara sebep olması.
3. Hırsız, katil, kapkaççı vb kişilerin cezaevine girip daha sonra ceza
indiriminden yararlanarak çıkması.” (2)
“1. Elinde hakları olan kişiler bu haklarını değerlendiremiyor.
2. Dürüst olmayan insanlar var.
3. Kat kat dikilmiş binalar var. Yaşam güvencesi yok.” (3)
“1. Elektrik kesintisi.
2. Hırsızlık.” (5)
“1. Yeterince çöp kutusu yok.
2. Cam şişelerin yol kenarlarında kırılıp atılması.
3. Yeterince okul yok. Çocuklarını okula gönderemeyen insanlar var.” (6)
“1. İşsizlik.
2. Kızların okula gitmemesi.
3. Çevre kirliliği.” (7)
“1. Bitmeyen metro inşaatı.
2. Bozulan Türkçemiz.
3. İşsizlik.” (8)
“1. İşsizlik ve yoksulluk.
2. Büyük ülke borcu.
107
3. Kaynakların yeterince kullanılmaması.” (9)
“1. Kızların okula gitmemesi.
2. İşsizlik.
3. Güvenliğimiz.” (10)
“1. Kapkaççılık.
2. İşsizlik.
3. Kızların okula gitmemesi.” (11)
“1. Ermeniler’le yaşadığımız sorun.
2. İşsizlik.
3. Terör.” (12)
“1. İşsizlik.
2. Terör.
3. Hırsızlık ve artan cinayetler.” (13)
“1. Yerlere tükürenler ve kuraldışı davrananlar.
2. Kimsesiz çocuklara kötü davranılması.” (14)
“1. Yoksulluk.
2. Ülkemizin para sıkıntısı.” (15)
“1. Yurdumuzda birçok çocuk aç ve yoksul.
2. Hırsızlık ve kapkaççılık.
3. Kültürsüz ve düşüncesiz insanlar dünyaya zarar veriyor.” (16)
“Ülkemize ve toplumumuza karşı sevgi dolu ve saygılı olmalıyız.” (17)
“Sokaktaki hayvanlara eziyet edilmesi.” (18)
“Uyuşturucu ve sigara kullanımı.” (19)
“1. Egzoz dumanları hava kirliliğine neden oluyor.
2. Enflasyon.
3. İşsizlik.” (20)
“1. Terör.
2. Kapkaç ve hırsızlık.
3. Kızların okutulmaması.” (21)
Öğrencilerin “Bu üç problemi siz nasıl çözersiniz?” sorusuna verdikleri yanıtlar
şunlardır:
108
“1. İnsanları uyararak. Eğer uyarımızı dinlemiyorlarsa polise haber vererek
davranışlarını düzeltmelerine yardımcı oluruz.
2. Polislerin ve ambulansların her yerde olması gerekmektedir. Bunun nedeni
birisi kaza yaparsa suçluların yakalanması, yaralananların hemen hastaneye
götürülmesidir.
3. Vatandaşlara okumanın ne kadar önemli olduğunu anlatarak çözebiliriz.” (1)
“ 1. Eğitimi en iyi şekilde düzenler. Daha sonra okullar açılmadan sınıfları iyice
oturtabilirdim.
2. İnsanlar ateşlerini söndürmüyorsa ormanda ateş yakmalarına izin vermezdim.
3. Ceza indirimini kaldırıp her suça göre bir ceza verirdim.” (2)
“1. Daha çok işyeri açılmalı.
2. Daha çok okul açılmalı. Cahillik azaltılmalı. Görgü kuralları öğretilmeli.
3. Az katlı, modern evler yapılmasına özen gösterilmeli.” (3)
“1. Elektrik santralleri daha kullanışlı hale getirilmeli.
2. İşsizlere iş bulunmalı.” (5)
“1. Karton kutular kesip dükkânların önüne koyardım.
2. Belediyenin görevi.
3. Belediyenin görevi.” (6)
“1. Daha çok işyeri açılmalı.
2. Köylere daha çok okul açılmalı. Babalarına bir iş verirdim.
3. Yerlere çöp atmamalıyız. Atanları uyarmalıyız.” (7)
“1. Belediyenin görevi.
2. Nöbetçi öğretmenler çok dikkatli olmalı.
3. Herkes kadınlar da çalışmalıdır. Aslında kadınların el becerisi ile ilgili en az
bir yer açılsa hem kadınlar para kazanır hem de el becerileri gelişir.” (8)
“Kaynakları yeterince kullanarak yabancı ülkelere borçlarımız kapatılabilir.
Böylece işsizlik ve yoksulluk da olmaz.” (9)
“1. Kızları okutur; ailelerinin ihtiyacını kabul etmez; gereken yardımı yapardım.
2. İş bulmalarını gerekirse okula gitmelerini sağlardım.
3. Sadece ünlülerin değil herkesin korunmasını sağlardım.” (10)
“ Kapkaççılığın ve yoksulluğun sebebi işsizlik. İş sahibi olmalarını sağlardım.
Kız çocuklar için anne ve babanın eğitimi de çok önemlidir; bilgilendirirdim. Maddi
olarak da desteklerdim.” (11)
“1. Ermeniler’le bir araya gelerek bu konuyu kapatmayı önerirdim.
109
2. Her bölgenin durumuna göre iş sahaları açılmalı.
3. İş sahibi ve eğitimli olmaları sağlanmalı.” (12)
“1.Ben olsam her yere fabrika açar. İş alanları kurardım. İşsizleri ve yoksulları
işe alırdım.
2. Emniyetten ve ordudan yararlanırdım.
3. Hırsızları yakalar ve katilleri hapse atardım.” (13)
“ 1. Ceza verirdim.
2. Cezalandırılmalı.” (14)
“Diğer ülkelerin başkanları ile konuşup ülkemizin sıkıntıda olduğunu söylerdim.
Sorunu çözersem yoksulların da işi olurdu.” (15)
“Ülkeme, dünyama yararlı bir insan olmalıyım. Bütün insanları okumaya
zorlardım.” (16)
“Ülkemize ve toplumumuza karşı sevgi dolu ve saygılı olmalıyız.” (17)
“Hayvanları koruma derneğini ararım.” (18)
“Yabancı ülkelerden gelen malları incelerdim. Bir de sigaranın fiyatını çok
pahalı yapardım. Böylece insanlar daha az sigara içerdi.” (19)
“1. Herkes gideceği yere bisikletle gitmeli.
2. Ülkemiz dikkatli yönetilmeli.
3. Ülkemizin her yerinde fabrikalar açılmalı.” (20)
“1. Direnirim.
2. İnsanlar eğitilmeli.
3. Herkesle konuşulmalı. Kızlar okula gönderilmeli.” (21)
Öğrencilerin “Üç Problem” etkinliğindeki “Yaşadığımız ülke ve içinde
bulunduğumuz toplumda farklı problemler yaşarız. Size göre ülkemizin karşılaştığı en
önemli üç problem nedir?” sorusuna ve “Bu üç problemi siz nasıl çözersiniz?”
sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 1, 2, 3, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 19, 20 ve 21 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: çevre kirliliği, trafik, kız çocukları, eğitim sistemi/okul, hak/dürüstlük,
elektrik, hırsızlık/kapkaç, belediye/ çevre düzenleme, işsizlik/yoksulluk/gelir,
110
kullanılmayan kaynaklar, güvenlik, soykırım yalanı, terör, kimsesiz çocuklar, cehalet,
eziyet edilen hayvanlar, uyuşturucu, ülkemiz.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; 8 ve 12 numaralı
öğrencilerin yanıtlarının dikkat çektiği söylenebilir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.21.’de verilmiştir.
Tablo 4.21. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Üç Problem” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
İşsizlik/Yoksulluk/Gelir 11
Ülkemiz 9
Çevre Kirliliği 6
Hırsızlık-Kapkaç 6
Kız Çocukları 5
Belediye/Çevre Düzenleme 3
Terör 3
Cehalet 3
Eğitim Sistemi/Okul 2
Hak/Dürüstlük 2
Trafik 1
Elektrik 1
Kullanılmayan Kaynaklar 1
Güvenlik 1
Soykırım Yalanı 1
Kimsesiz Çocuklar 1
Eziyet Edilen Hayvanlar 1
Uyuşturucu 1
Tablo 4.21.’de görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 2’de
“çevre kirliliği, trafik, kız çocukları, eğitim sistemi/okul, hak/dürüstlük, elektrik,
hırsızlık/kapkaç, belediye/ çevre düzenleme, işsizlik/yoksulluk/gelir, kullanılmayan
111
kaynaklar, güvenlik, soykırım yalanı, terör, kimsesiz çocuklar, cehalet, eziyet edilen
hayvanlar, uyuşturucu, ülkemiz ” temalarının ortaya çıktığı görülmüştür.
c) Etkinlik 3: Fotoğraflar
“Fotoğraflar” adlı etkinlikte öğrencilere iki farklı fotoğraf verilmiştir. Bu
fotoğraflarda Atatürk farklı giysiler içinde ve farklı mekânlarda görülmektedir. Birinci
resimde Atatürk halka hitap ederken görülmektedir. İkinci resimde ise Atatürk ve
insanlar modern giysiler içinde görülmektedir. Öğrencilerden bu iki resmi
karşılaştırmaları ve resimlerle ilgili tahminlerde bulunmaları istenmiştir. Ayrıca iki
resim ve Atatürk ile ilgili üç soru yanıtlamaları için öğrencilere sunulmuştur. İlk soruda
fotoğraflar arasındaki farklılıkları bulmaları ve yazmaları istenmiştir. İkinci soruda ise
Atatürk’ün halka neler anlattığını tahmin etmeleri istenmiştir. Üçüncü soruda ise
öğrencilerden, Atatürk’ün ölümüyle ilgili duygu ve düşüncelerini yazmaları istenmiştir.
Öğrencilerin “İki fotoğraf arasındaki farklılıkları yazınız.” yönergesine verdikleri
yanıtlar şunlardır:
“Birinci fotoğrafta Atatürk halka cumhurbaşkanlığına aday olduğunu ve
cumhurbaşkanı olursa ne gibi yenilikler yapacağını anlatıyor. İkinci fotoğrafta Atatürk
vilayette silah arkadaşlarıyla görüşüp bir şeyler anlatıyor.” (1)
“Birinci fotoğrafta cumhuriyet ilan edilmemiş ve halk Atatürk’ün cumhuriyet ile
ilgili düşüncelerini dinliyor. İkinci fotoğrafta cumhuriyet ilan edilmiş, kılık kıyafette
değişiklik yapılmış; fes yerine şapka giyiliyor.” (2)
“Birinci fotoğrafta Osmanlı Devleti dönemi olduğu anlaşılıyor; çünkü herkesin
başında fes var. İkinci fotoğrafta herkesin başında şapka var ve daha modern kıyafetler
giymiş insanlar var.” (3)
“İlk fotoğrafta halk ve Atatürk fes takmış. İkinci fotoğrafta ise yeni Türk milleti
giysileri giymiş.” (4)
“İlk fotoğrafta Osmanlı Devleti dönemine ait giysiler giymiş. İkinci fotoğrafta
ise yeni giysiler giyilmiş.” (5)
“İlk fotoğrafta Atatürk ülkeyi kalkındırmaya çalışıyor. İkinci fotoğrafta halk
kalkınmış. Atatürk, halka modern kıyafetlerle örnek olmaya çalışıyor.” (6)
“İlk fotoğrafta halkıyla iç içe ikincide ise üst düzey yöneticilerle birliktedir.” (7)
112
“İlk fotoğrafta Atatürk halkı bilgilendirmektedir. İkinci fotoğrafta Atatürk
yanındakilere bir şey göstermektedir. İlk fotoğrafta şapka devrimi yoktu. Herkes fes
giymektedir. İkinci de ise şapka devrimi yapılmıştır.” (8)
“İlk fotoğrafta Atatürk ulusa sesleniyor. Devrimler yapılmamış. İkinci fotoğrafta
ise Atatürk bir yeri işaret ediyor. Şapka devrimi yapılmış. Her şey daha modern ve
Atatürk daha yaşlıdır.” (9)
“Biliyoruz ki Atatürk, kılık kıyafette de birtakım değişiklikler yaptı. Bu yüzden
birinci fotoğraftaki insanların giyim tarzları farklıdır. Ayrıca birinci resimdeki
binalarla ikinci resimdeki binalar farklı görünüyor. İkinci resimde giysiler ve binalar
daha modern görünüyor.” (10)
“İlk fotoğrafta Osmanlı Devleti dönemine aittir. İkinci fotoğraf cumhuriyet
kurulduktan sonra devrimler yapıldığında çağdaş bir döneme aittir. Ülkemiz geliştikten
sonra çekilmiştir.” (11)
“Şapka devrimi ve kılık kıyafette değişiklikler olmuş.” (12)
“İlk fotoğrafta Atatürk halkına sesleniyor. İkinci fotoğrafta ise Atatürk
yanındakilere bir yeri gösteriyor.” (13)
“Birinci fotoğrafta bir topluluk Atatürk’ü dinliyor. İkinci fotoğrafta ise Atatürk
yanındakilere bir şey gösteriyor.” (14)
“Birinci fotoğrafta Atatürk, cumhurbaşkanı seçiliyor. İkinci fotoğrafta ise
Atatürk’ün sonraki çalışmaları görülüyor.” (15)
“İlk fotoğrafta Atatürk halka duyuru yapıyor. İkinci fotoğrafta ise arkadaşlarına
bir yer gösteriyor. Birilerini uyarıyor veya orada bir çocuğu gösteriyor. Halkı ne kadar
çok sevdiğini ifade ediyor. Çocukları ne kadar çok sevdiğini söylüyor.” (16)
“Birinci fotoğrafta Osmanlı Devleti dönemi olduğu anlaşılıyor ikinci fotoğrafta
ise cumhuriyetin geldiği görülüyor.” (17)
“Birinci fotoğrafta halk Atatürk’ün düşüncelerini dinliyor. İkinci fotoğrafta
Atatürk, bir yer gösteriyor. İkinci fotoğrafta cumhuriyet ilan edilmiş, kılık kıyafette
değişiklik yapılmış; fes yerine şapka giyiliyor.” (18)
“Birinci fotoğrafta Atatürk halk fes giymiş. İkinci fotoğrafta başta Atatürk olmak
üzere herkes şapka takmış. İlk resimde T.C. daha kurulmamış; Kurtuluş Savaşı’na
hazırlık yapılıyor.” (19)
“Birinci fotoğrafta Atatürk modern giyinmemiş. İkinci fotoğrafta modern
giyinmiş. Birinci fotoğrafta Atatürk halka öğüt veriyor. İkinci fotoğrafta
milletvekillerine öğüt veriyor.” (20)
113
“İkinci fotoğrafta şapka devrimi ve kılık kıyafette değişiklikler olmuş.” (21)
Öğrencilerin “Fotoğraflar” etkinliğindeki “İki fotoğraf arasındaki farklılıkları
yazınız.” yönergesine verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 13, 15, 16, 17, 18, 19 ve 20
numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: resimdeki fiziksel faaliyet, Atatürk, millet, duygu-düşünce, cumhuriyet, ülke,
zaman, üst düzey yönetici, çocuk sevgisi.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; 10, 11, 16 ve 20 numaralı
öğrencilerin yanıtlarının dikkat çektiği söylenebilir.
Öğrencilerin “Birinci fotoğrafta Atatürk halka ne anlatıyor olabilir?” sorusuna
verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Birinci fotoğrafta Atatürk halka cumhurbaşkanlığına aday olduğunu anlatıyor.
Cumhurbaşkanı olursa ne gibi yenilikler yapacağını anlatıyor.” (1)
“Burada resimde görüldüğü gibi Atatürk’ün başındaki ve insanların
başlarındaki festen Osmanlı Devleti’nin son yılları olduğu anlaşılıyor. Bu resimde
Atatürk halka cumhuriyeti kabul ettirmeye ve cumhuriyetin nasıl bir yönetim şekli
olduğunu anlatıyor olabilir.” (2)
“Birinci fotoğrafta Atatürk halkın sorunlarını dinliyor ve kongre yapıyor
olabilir. Ya da TBMM’nin açılış konuşmasını yapıyor olabilir.” (4)
“Birinci fotoğrafta Atatürk halka cumhuriyetin yararlarını anlatıyor olabilir.
Halkı bu konuda bilgilendiriyor olabilir.” (5)
“Birinci fotoğrafta Atatürk modern kıyafetleri halka tanıtıyor; çünkü kendisi de
modern giyinmiştir.” (6)
“Birinci fotoğrafta Atatürk halka bence cumhuriyetin yararlarını anlatıyor.” (7)
“Birinci fotoğrafta Atatürk halka gelecekle ilgili planlarını anlatıyor olabilir.”
(8)
“Birinci fotoğrafta Atatürk halka cumhuriyetin yararlarını anlatıyor olabilir.
Halkı bu konuda bilgilendiriyor olabilir.” (9)
114
“Birinci fotoğrafta Atatürk halka ulusal egemenlik için hangi adımların
atılacağını anlatıyor olabilir. Eğer Kurtuluş Savaşı sırasında ise halka bu savaşı
kazanmamız gerektiğini, onlara hırs ve azimle daha çok anlatıp, bir vatandaşın vatanı
uğruna canını bile feda edebileceği bilgisini aşılıyor olabilir.” (10)
“Birinci fotoğrafta Atatürk halka devrimler hakkında, ülkenin durumu hakkında
bir konuşma yapıyor. Daha çağdaş bir ulus olmak için yapılması gerekenleri anlatıyor
olabilir. Savaş hakkında bilgi veriyor olabilir.” (11)
“Atatürk halka cumhuriyetin müjdesini veriyor; kılık kıyafette yenilikler
geleceğinin de.” (12)
“Birinci fotoğrafta Atatürk halka cumhuriyetin yararlarını anlatıyor olabilir. Ya
da düşmanı yurdumuzdan kovmanın sevincini yaşıyor olabilir.” (13)
“Kurtuluş mücadelesini anlatıyor olabilir. Cumhuriyeti kurmuş; yaptığı ve
yapacağı yenilikleri anlatıyor olabilir.” (14)
“Halka yeni bir çağa girdiklerini anlatıyor olabilir. Aynı zamanda artık özgür
bir ülke olduklarını da anlatıyor olabilir.” (15)
“Sabırlı olmalarını, Türk halkını ne kadar önemsediğini, ne kadar çok sevdiğini,
çocuklara 23 Nisan’ı hediye ettiğini söylüyor.” (16)
“Atatürk, halka cumhuriyetin kuruluşunu anlatıyor. Ne zorluklarla kurulduğunu
söylüyor.” (17)
“Birinci fotoğrafta Atatürk halka çok önemli bir şey anlatıyor olabilir. Yeni
uygulatacağı bir programı sunuyor olabilir.” (18)
“O zaman cumhuriyet daha ilan edilmemiş ve Türkiye kurulmamış. Atatürk
halktan bir temsilci seçilip Ankara’ya gelmesi gerektiğini anlatıyor.” (19)
“Birinci fotoğrafta Atatürk halka yurdumuzu kurtarabileceklerini anlatıyor.”
(20)
“Birinci fotoğrafta Atatürk halka çok önemli bir şey anlatıyor olabilir. Atatürk
halka yurdumuzu kurtarabileceklerini anlatıyor da olabilir.” (21)
“Birinci fotoğrafta Atatürk halka çok önemli bir şey anlatıyor olabilir.” (22)
Öğrencilerin “Fotoğraflar” etkinliğindeki “Birinci fotoğrafta Atatürk halka ne
anlatıyor olabilir?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından
incelendiğinde;
115
Akıcılık açısından 1, 2, 4, 5, 6, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 19 ve 21
numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: resimdeki fiziksel faaliyet, Atatürk, millet, duygu-düşünce, cumhuriyet, ülke,
zaman, üst düzey yönetici, çocuk sevgisi, TBMM, 23 Nisan.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; 8, 10, 11, 13, 15 ve 16
numaralı öğrencilerin yanıtlarının dikkat çektiği söylenebilir.
Öğrencilerin “Ders kitabında Atatürk’ün ölümü ile ilgili olarak yurt içinden ve
yurt dışından yankıları gördünüz. Bunları okuduktan sonra Atatürk’ün ölümüyle ilgili
kendi duygu ve düşüncelerinizi içeren bir metin yazınız.” yönergesine verdikleri yanıtlar
şunlardır:
“Atatürk, bugün yaşasaydı 125 yaşında olacaktı. Her zaman her şeyden önce
Türk milletini düşünmüştür. Çok fazla yenilik yapmıştır. Çocukları çok sevmiş ve her
zaman Türk milletine güvenmiştir. Her zaman Türk milletini korumuştur. Mustafa
Kemal Atatürk öldü, diye çok üzülmüştüm. Küçükken anneme “Atatürk yeniden doğacak
mı?” diye sorardım. Ama büyüdüğümde Atatürk’ün tekrar doğmayacağını öğrendim.
Her gün doğan güneşi Atatürk yerine koydum. Atatürk’ün bize hayatını tehlikeye atarak
verdiği cumhuriyeti korumalıyız. Atatürk’ü çok seviyorum. O, gerçek bir liderdi ve hala
bir lider. Öldüğünü düşünmek istemiyorum.” (1)
“Atatürk, halkla birlikte girdiği bütün işleri başarıyla bitiren bir adamdı. Bütün
yolculuklara halkıyla çıkardı. Ama çıkacağı son yolculukta halkı yanında olmayacaktı;
tek ve yalnızdı. 10 Kasım 1938 yılında Ata son yolculuğuna çıktı. Halk onun ardından
çok ağladı. En çok onun yasını tuttu. “ (2)
“Dünyada kim olursa olsun o dönemi yaşamış yani Kurtuluş Savaşı’nı görmüş,
duymuş, bilmiş, kimin kim olduğunu bilen insanlar Mustafa Kemal’i bilirler. Mustafa
Kemal’i ne başarıp ne kazandığını bildiğinizi biliyorum. Mustafa Kemal, yurdumuzun
paylaşılmış topraklarını kurtarmayı başarmış. Mustafa Kemal’i birkaç sözcükle
anamayız. Bu satırlar onu anmaya anlatmaya yetmez.” (3)
“Atatürk’ün ölümüne sadece bizim ülkemiz değil bütün bağımsız olamayan
ülkeler üzülmüştür. Tüm dünya onun büyük bir lider olduğunu bilir. Böyle büyük bir
insanın ölümü beni de çok üzmüştür. Atatürk, ülkemizi düşmanlardan kurtarmış ve
birçok yenilik yapmıştır. Yaptığı yenilikler beni mutlu etmektedir.” (4)
116
“Sayın Atatürk; biliyoruz ki sen Türkiye’ye büyük gelişmeler sağladın. Türk
halkını büyük beladan kurtardın. Sadece Türk halkına değil yabancı ülkelere de
yardımda bulunmuşsun. Keşke şimdi de yanımızda olsaydın. Nur içinde yat.” (5)
“Bence Atatürk sadece bizim ülkemize değil tüm dünyaya örnek olmuştur. Bu
nedenle ölümü bütün dünyayı etkilemiştir. Yaptığı tüm yenilikler dünyayı etkilemiştir.”
(6)
“Ben Atatürk’ün ölümüyle ilgili çok derin duygular içindeyim. Bildiğiniz gibi
Atatürk çok büyük bir insandır. Bizler için her imkânı kullanarak ülkemizin ilerlemesini
sağladı. Bizleri çok severdi; bizler de onu çok severiz. Her 10 Kasım’da gözlerimiz
yaşarıyor. 10 Kasım 1938 yılında gözleri son kez açılıp kapandı. O gün her Türk çok
üzüldü. Ben de çok üzülüyorum. Bence o, dünyanın en büyük lideri.” (7)
“Atatürk’ü o zaman tüm dünya devletleri tanıyordu. Atatürk’ün ölümü yalnız
yurdumuz için değil dünya için de büyük bir kayıptı. Atatürk’ün devlet yönetimi ve
devrimleri yalnız Türkiye’yi değil tüm dünyayı etkilemişti. Hastalığı sırasında çok istese
de Ankara’ya dönememişti. Atatürk 10 Kasım 1938 sabahı son kez gözlerini açtı. Saat
dokuzu beş geçe son kez kapandı.” (8)
“Atatürk, kendini vatanı uğruna feda edebilecek bir insandır. Atatürk her zaman
ölüme meydan okuyan bir insandır. Hastayken bile vatanı için pek çok şey yapmıştır.
Atatürk’ün ölümü yalnız yurdumuzu değil dünyayı da sarsmıştır. O gün insanlar
gözyaşlarını döktü. Bence Türkiye’nin en acı günü 10 Kasım olmuştur. Onu kalbimizde
yaşatacağız. En yüce Türk, Atatürk’tür. Her 10 Kasım’da Türkiye onun için gözyaşı
dökecektir. Her şeyimizi atamıza borçluyuz.” (9)
“Atatürk, bütün yaşadığı güçlüklere, gördüğü olaylara rağmen Kurtuluş
Savaşı’nda bütün liderliğini koruyarak cumhuriyeti kurdu. Yenilikler yaptı. Halkı
çağdaşlaştırdı. Bütün dünya da bizi örnek aldı. Önemli ve çağdaş bir insandı.” (11)
“Açıkçası Atatürk’ün ölümü hakkında pek bir şey söyleyemem; ama
düşündüklerimi söyleyeyim. Atatürk, rahatsızlığına rağmen durmadı. Hatay’ı almak için
elinden geleni yaptı. Siroza yakalanmıştı. Ömrünün sonunun yaklaştığını biliyordu.
Ülkesi için yine de çalıştı. Atatürk, bizler için çok şey yaptı.” (12)
“Atatürk’ün ölümünün yurtta ve dünya basınında büyük bir yankı uyandırdığına
inanıyorum. Atatürk’ün ölümüyle yurtta büyük bir yas olduğuna eminim. Bu, dünya için
de büyük bir kayıptır.” (13)
“Keşke yaşasaydı. Ölümüne çok üzüldüm.” (14)
“Bence Atatürk ölmemeliydi.” (15)
117
“Sana can borçluyuz. Sen bize yenilikler verdin. Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdun;
ama aramızdan çok erken ayrıldın.” (16)
“Ben Atatürk’ü çok seviyordum. O gün Atatürk’ün konuşmasını dinliyordum.
Dinledikten sonra annemin yanına gittim. Sonra birden bir kalabalık oldu. Herkes
sokaklara döküldü. Ben çok merak etmiştim. Hemen radyoyu açtım. Birden “Atatürk
öldü! Atatürk öldü!” sesleri geliyordu. İşte o an yıkılmıştım. Çok üzüldüm.” (17)
“O gün Atatürk ölmüştü. O gün birçok kişi bu korkunç haberle sarsıldı. Bu acıya
dayanamayan, onu çok seven bir asker de kendini öldürmüştü.” (18)
“Atatürk’ün öldüğü zaman halkı büyük bir yas tuttu. Hepsi çok hüzünlüydü.
Dünyadaki hiçbir devlette böyle büyük bir lider yoktu. Şu anda hiçbir lider için 10
Kasım gibi bir anma töreni yapılmıyor. Atatürk başlı başına bir ata, bir önder, bir
kahramandı. Keşke ölmeseydi.” (19)
“Atatürk’ün dünya liderleri arasında olduğunu öğrendim. Böyle bir liderin
dünyaya bir daha gelmeyeceğini gelse bile böyle bir başarı kazanamayacağını
düşündüm. Yaptıklarının tüm dünya liderlerine örnek olduğunu ve onların da kendi
ülkelerinde düzenlemeler yaptıklarını düşündüm. Bir liderin ölümünün böylesine büyük
bir insan kitlesini daha önce etkilediğini duymadım. Hayatı boyunca ülkesi ve ulusu için
gecesini gündüzüne katan bir lider yeryüzüne gelmemiştir.” (20)
“En başta bütün Türkiye halkı zor durumdaydı; başkomutanları yoktu. Ben
aslında Giritli’yim. Annemin babası Selanik’te doğmuş. Atatürk’ü yakından tanıyan bir
insanmış Atatürk hala ve hala yüreğimizde yaşıyor.” (21)
Öğrencilerin “Fotoğraflar” etkinliğindeki “Ders kitabında Atatürk’ün ölümü ile
ilgili olarak yurt içinden ve yurt dışından yankıları gördünüz. Bunları okuduktan sonra
Atatürk’ün ölümüyle ilgili kendi duygu ve düşüncelerinizi içeren bir metin yazınız.”
yönergesine verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 11, 12, 13, 16, 17, 18, 19, 20 ve 21
numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: Atatürk, millet, duygu-düşünce, cumhuriyet, ülke, zaman, çocuk sevgisi.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; 2, 3, 5, 8, 9, 11, 12, 17, 19
ve 20 numaralı öğrencilerin yanıtlarının dikkat çektiği söylenebilir.
118
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.22.’de verilmiştir.
Tablo 4.22. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Fotoğraflar” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Atatürk 21
Çağdaşlık/ Devrimler / Yenilikler 16
Duygu - Düşünce 14
Millet/Halk 9
Cumhuriyet 8
Ülke / TC 7
Zaman 3
Cumhuriyet Bayramı ve TBMM 3
Resimdeki Fiziksel Faaliyet 2
Aile 2
Kurtuluş 2
Üst Düzey Yönetici 1
Evler 1
23 Nisan 1
Çocuk Sevgisi 1
Dürüstlük 1
Tablo 4.22.’de görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 3’te
“resimdeki fiziksel faaliyet, Atatürk, millet, duygu-düşünce, aile, cumhuriyet, ülke,
kurtuluş, zaman, üst düzey yönetici, Cumhuriyet Bayramı ve TBMM, 23 Nisan, çocuk
sevgisi, dürüstlük” temalarının ortaya çıktığı görülmüştür.
ç) Etkinlik 4: Gölge Oyunu
“Gölge Oyunu” adlı etkinlikte öğrencilerden verilen karakterlerden yararlanarak
bir metin oluşturmaları istenmiştir. Hazırlayacakları metinin konusunu; Karagöz,
Hacivat, Kâtip Çelebi, Kanlı Nigar, Tuzsuz Deli Bekir, Bebe Ruhi, Külhanbeyi’nin
katılacağı bir akşam yemeği oluşturmaktadır.
119
Öğrencilerin; “Aşağıda adları verilen karakterlerin de içinde bulunacağı bir
metin yazınız. Konu: Akşam Yemeği. Karakterler: Karagöz, Hacivat, Kâtip Çelebi,
Kanlı Nigar, Tuzsuz Deli Bekir, Bebe Ruhi, Külhanbeyi.” yönergesine göre
oluşturdukları metinler şunlardır:
“Haydi yallah Hacivat’ı çağırak
Hacivat, Hacivat, Hacivat, Hacivat.
Ne var Karagöz’üm?
Burada bizi papağan ettin.
Seni duymadım Karagöz’üm.
Şimdi gelirim senin gözüne bir kafa koyarım
Gözün kararır. Neyse akşam bize yemeğe gel.
Tamam, akşam gelirim Karagöz’üm.
Bak hala Karagöz’üm, diyor.
Hadi ben gidiyorum. Akşam gelmezsen seni soğan yaparım.
Karagöz hanımına sofrayı hazırlatmış. Tam sekiz kişilik yemek varmış. Hacivat
gelmiş ve sofra başına oturmuş. Tam yemek yemeğe başlayacakları sırada kapının
çaldığını duymuşlar. Kapıdakiler; Kâtip Çelebi, Kanlı Nigar, Tuzsuz Deli Bekir, Bebe
Ruhi, Külhanbeyi’ymiş. Hemen içeri girmişler.
Bizi emeğe çağırmak yok mu? demişler ve Karagöze kızmışlar. Sinirlerini
Hacivat’ı döverek boşaltmışlar. Karagöz teker teker onları evden atmış. Sonra
Hacivat’ı eve bırakmış.
Neyse benim kafa atmama gerek yok. Onlar zaten senin her yerini kararttılar
Karabaş, demiş.” (1)
“Hoş geldin Karagöz’üm
Hoş bulduk Hacivat’ım.
Akşam yemeğine buyurmaz mısın Kâtip Çelebi kardeşim?
Hacivat’ın hanımı döktürmüş Kâtipim.
Hoş geldin Kanlı Nigar.
Hiç hoş gelmedin Kansız Nigar.
Bekir’im tuzunu versene.
Dalga geçme Nigar, benim adım Tuzsuz Deli Bekir.
Aman ne olacak Huysuz Deli Bekir.
Uyandı mı anasının kuzusu.
120
Benim adım var; Bebe Ruhi, kuzum değil.
Külhanbeyleri buyurmayacaklar mı?
O da eksik kalsın ona yemek yetmiyor.” (2)
“Karagöz’üm gel yiyelim senin mendebur karının sevdiği turşulardan
Hacivat’ım gel yiyelim şurada Adana kebabı.
Olmaz. Ben isterim senin mendebur karının sevdiği turşulardan.
Otururlar Adana kebabının başına.
Hacivat’ım geliyor mu bizim Bebe Ruhi?
Karagöz’üm geliyor geliyor hem de yemek parasını sana ödettiriyor.
Aradan biraz zaman geçiyor.
Buyurunuz, buyurunuz Tuzsuz Deli Bekir.
Tuzsuz Deli Bekir demişken yemek de tuzsuz olmuş. Versene biraz isminden tuz.
Dalga geçme Hacivat’ım.
Tamam, geçmem Karagöz’üm denizlerde tsunami olur anladım.
Hay senin aklına.
Ne varmış Karagöz’üm benim sorunum mu? Vurmasaydın o kaba ellerinle narin
kafacığıma, kalmazdı şimdi beş hücre daha.
Kanlı Nigar ve Kâtip Çelebi aşkı ortada.
Ah ah kızıyorum senin mendebur karına, nasıl bulmuş seni.
Bak Hacivat’ım sus yoksa yiyeceksin kafana bir Osmanlı tokadı, bak kaldı mı
başında beş hücre daha.” (3)
“Akşam yemeğinde ne var Karagöz’üm?
Alşaf yemeği ne? Ben öyle bir şey bilmiyorum.
Akşam yemeğinde ne var, diyorum.
Evde mi? Masa var.
Akşam yemeği, diyorum. Anlasana.
Anladım. Akşam yemeği diyorsun.
Evet. Sonunda.
Aaa! Küçücük bir bebek buldum.
Ben bebek değilim.
Bebek konuşmayı öğrenmiş.
O, bebek değil.
Bebeği bıraktım.
Sen akşam yemeğinde ne var, onu söyle.
121
Akşam yemeğinde bir şey yok.
Akşam yemeğinde hiçbir şey olmaz mı?
Balık var.” (4)
“Bir gün Hacivat, Karagöz’ü yemeğe davet eder. Karagöz de
İyi olur, erkek erkeğe gideriz, der.
Hacivat ise hemen
Akşam buluşup gideriz, der.
Akşam buluş mu yaparız?
Hayır, Karagöz’üm bir yerde buluşup gidelim.
Sözleşirler, anlaşırlar. Akşam buluşup yemeğe tam giderlerken yolda Tuzsuz
Deli Bekir ve Külhanbeyi’nin kavga ettiğini görürler. Hemen oraya doğru koşarlar.
Hayrola, niye kavga edersiniz?
Meğer Külhanbeyi yolda giderken Tuzsuz Deli Bekir ona çarpmış, onun için
kavga ederler.
Bebe Ruhi koşa koşa yanlarına gelmiş:
Beni yakalayamazsınız, demiş.
Külhanbeyi, daha bir sinirlenmiş. Hacivat:
Aman be, ona aldırış etmeyin, demiş.
Karagöz ise; “o cüceye yaratılış etmeyin mi dedin Hacı cav cav? demiş.
Öf Karagözüm bir lafı yanlış anlamasan.
O sırada Kanlı Nigar ve Kâtip Çelebi çifti gelmiş.
“Mutluyuz, mutluyuz.” demişler.
Her zaman olduğu gibi Külhanbeyi sinirlenmiş.
Hacı cav cav biz erkek eğil miyiz?
Neden ki Karagöz’üm?
Yahu erkek erkeğe bir yemek yiyelim dedik başımıza gelmeyen kalmadı.” (5)
“Sus, Karagöz’üm iki gözüm.
Sus, dedin de susadım.
Karagöz, Kâtip Çelebi’den su istemiş.
Git, kendin al, Karagöz. Ben, senin hizmetçin miyim?
Evet. Şimdi de karnım acıktı. Hey Kanlı Nigar! Bize akşam yemeği için bir şeyler
getir.
Tabi sultanım.
Kanlı Nigar, yemekleri getirmiş. Bir süre sonra yemekler bitmiş.
122
Hacivat ‘Hey Kanlı bana da su getir.’ demiş.
Kanlı Nigar suyu getirmiş ve Hacivat’ın yanına gidip kafasından aşağı suyu
boşaltmış. Tuzsuz Deli Bekir ‘İyi yaptın Kanlı, ortalığı temizledin.’ Diyerek Hacivat’la
dalga geçmiş. Hacivat ‘Tuzsuz, sus bakayım. Benimle dalga geçme.” demiş. Karagöz
hemen araya girmiş; ‘Hani dalga? Biraz sörf yapayım.’
Bebe Ruhi hemen ‘Kesin be, sıkıldım, ağzımız tatlansın. Hey Kanlı bana yemek
getir.’ demiş. Kanlı Nigar yemeği getirmiş ve Bebe Ruhi’nin yanına gidip kafasından
aşağı yemeği boşaltmış. Külhanbeyi ‘Ah! Ne iyi yaptın yemeği bebeğin üstüne
dökmekle. Bari ağlamasa.’ demiş ve dalga geçmiş. Kanlı Nigar ‘A! Yeter be! Yemeği
yediniz, gidin.’ demiş. Herkes gitmiş ve bu metin de burada bitmiş.” (7)
“Adana’nın yolları taştan.
Sen çıkardın beni kaştan
Karagözüm kaştan değil baştan.
Kâtip Çelebi: ‘İnsanı bunalttırmayın aştan!’
Kanlı Nigar: ‘Bu yemeklerin hepsi kaldı kıştan.
Tuzsuz Deli Bekir: ‘Annem yapar her yemeği hamurdan.’
Bebe Ruhi: ’Geçilmez olur sonra kilondan.’
Külhanbeyi: ‘Çıkmaz durursun spor salonundan.” (8)
“Hoş geldin Hacivat’ım.
Hoş gördük Karagöz’üm.
Aman kimler gelmiş kimler.
Tuzsuz Deli Bekir, tuzu uzatır mısın?
Benim tuza mı ihtiyacım var Karagöz’üm?
Bu yemeğin adı ne Karagöz’üm?
İmambayıldı Bebe Ruhi.
Kanlı Nigar mı bayıldı Karagöz’üm?
İmam ayıldı imam.
Heyt! Var mı bana yan bakan?
Bir Külhanbeyimiz eksikti.
Mahallenin en kabadayısı gelmiş. Havalanmış gelmiş.
Baston mu yuttun Kâtip Çelebi?
Baston değil acı biber yuttum Karagöz’üm.
Hani nerde benim aslan sütüm?
İnek sütü kabul eder misin?
123
Bu bana yapılır mı?
Yapılır yapılır kabadayı efendi.
Kanlı Nigar hanımefendi bize bir eğlence.” (9)
“Karagöz: Yarim sana bir eğlence mededeyim.
Karagöz: Yarim sana bir eğlence mededeyim.
Karagöz: Ama önce nasıl bir eğlence istediğini bileyim.
Hacivat: Karagöz’üm Karagöz’üm şalgamı, kebabı, narenciyeyi, bici biciyi
getiren eğlenceyi mededmiştir.
Kâtip Çelebi: Doğru söylersin Hacivat’ım. Sen böyle diyerek eğlenceyi
medetmişsin.
Kanlı Nigar: Yar ne söyleşirsiniz? Biz eğlenceye gelmişiz. Eğleneceğiz.
Tuzsuz Deli Bekir: Kanlı Nigar doğru söyler. Bebe Ruhi, Bebe Ruhi senin sözün
var mıdır peki?
Bebe Ruhi: Bakın adım Ruhi, içim Ruhi, benim de vardır sözüm tabi. En
doğrusunu Hacivat söyler. Şalgamı, kebabı, narenciyeyi, bici biciyi getiren eğlenceyi
mededer.
Külhanbeyi: Bebe Ruhi ile Hacivat doğru söyler. Benim gönlüm de onları
yeğler.” (10)
“Karagöz: Yar! Hacivat’ım bir konu aç konuşalım.
Hacivat: Karnıyarığı mı patlatalım.
Tuzsuz Deli Bekir: Karnabaharın üstüne de tuz tam süper olur, Bebe Ruhi
uzatsana şu tuzu.
Bebe Ruhi: Uzatayım mı kuzuyu?
Tuzsuz Deli Bekir: Kuzuyu değil tuzu; ama istersen turşu kavanozunu.
Bebe Ruhi: Yahu ne istiyorsan söyle, uzatma şu konuyu.
Tuzsuz Deli Bekir: Çekme bana nutuk. Uzat şu kavanozu.
Külhanbeyi: Beni deli etmeyin, doğru konuşun şu konuyu.
Kanlı Nigar: Bici yeriz, şalgam içeriz; deli gibi eğleniriz.
Kâtip Çelebi: Kuzuyu pişirelim; bir güzel yiyelim.” (11)
“Karagözüm, yemek çok tuzlu olmuş.
Çok buzlu mu olmuş?
Yahu be adam yemek buzlu olur mu tuzlu olmuş.
Kanlı Nigar’ım şu adama bir şey söyle.
Niye bir şey söylüyor bana?
124
Yahu Bebe Ruhi de nerede kaldı?
Bebe Ruhi, derede mi kaldı?
Külhanbeyim şu Karagöz’e bir şey söyle.
Ne söyleyeyim Hacivat’ım?
Her şeyi yanlış anlıyor ya onu söyle.
Kulağım çınladı.
Didişmeyi bırakın da yemeğimizi yiyelim.
Çelebi doğru söylüyor; yemeğimizi yiyelim. Bebe Ruhi, baklava da getirecekmiş.
Yemekten sonra yeriz.
Ben de geldim işte; ama siz yemeği yemişsiniz.
Sen de baklava yersin.
Akla karayı mı yiyecek?
Bu adam beni öldürecek. Akla kara yenir mi?
Yemeğimizi yedik, baklavamızı yedik. Herkese afiyet olsun
Evli evine köylü köyüne, hadi bakalım.” (12)
“Hacivat: iyi akşamlar Karagöz’üm.
Karagöz: Sana da iyi akşamlar olsun Hacı cav cav.
Tuzsuz Deli Bekir: arkadaşlar hepinizin bu akşam yemeğinde olmanızın sebebi
nedir?
Bebe Ruhi: bir araya gelip sohbet etmek için buradayız. Yemek bahane.
Külhanbeyi: Heyt! Arkadaşlar, bu ortamda olmak istemeyen varsa çekip gitsin!
Yoksa…
Kâtip Çelebi: Sevgili arkadaşlar hepimiz buradayız. Hepimiz birer halk
kahramanıyız. Dostluğumuzu güçlendirmek için bu akşam yemeğini hep beraber
paylaşalım.
Kanlı Nigar: Sevgili beyler isterseniz ben de bu yemekten sonra sizler için dans
ederim.” (13)
“Hey Karagöz.
Hey Hacivat.
Yapın bana bir tiyatro heyhat.
Kâtip Çelebi
Neden yemedin yemeğini?
Külhanbeyli Külhanbeyli
Niye bitirdin beni?
125
Niye bitirmişim ki seni?
Kanlı Nigar’a rezil oldum.
Bir şey olmaz Katip Çelebi.
Peki Külhanbeyli.
Nerede bu Bebe Ruhi?
Geldi işte, yedi yemeğini.
Neden bahsetmiyorsunuz?
Kimden?
Tuzsuz Deli Bekir’den.
Ne olacak ki sizden.
Adı üstünde Tuzsuz Deli Bekir
Bizi yer bitirir.” (14)
“Vay Karagöz’üm, bugün yemekte ne var?
Tuzsuz Deli Bekir, bunun adı. Adı da bizim Deli Bekir’den gelme.
Tamam, o zaman ben akşam sizin evdeyim.
Tamam, o zaman ben akşama sizin için Tuzsuz Deli Bekir hazırlatayım bizim
hanıma.” (15)
“Karagöz: Arkadaşlar hepinizi akşam yemeğine davet ederim.
Hacivat: Tamam, ben akşama gelirim.
Kâtip Çelebi: Ben de sazımı alır gelirim.
Kanlı Nigar: Çalar, oynar, eğleniriz.
Tuzsuz Deli Bekir: Felekten bir gece geçiririz.
Bebe Ruhi: Balıklar da benden olsun.
Külhanbeyi: Hepimize afiyet olsun.” (16)
“Karagöz: Yar bana tuzu uzat.
Hacivat: Al be kardeşim.
Kâtip Çelebi: Yar bana akşam yemeğinde güzel yemekler var dedin.
Karagöz: Eee! Allah bunları vermiş, ne yapalım!
Kanlı Nigar: Ne yapalım, bunları yiyeceğiz artık.
Hacivat: Eee! Dediğimiz gibi Allah ne verdiyse artık.
Tuzsuz Deli Bekir: Doğru, Kanlı Nigar bunları yiyeceğiz artık.
Bebe Ruhi: Vallahi doğru söylüyorsunuz Kanlı Nigar ve Tuzsuz Deli Bekir.
Külhanbeyi: Vallahi çok beğendim.
Hacivat: Zaten beğenmek zorundasınız.
126
Karagöz: Konuşmayı kesin de yemeğimizi yiyelim.” (17)
“Bir gün Karagöz, Hacivat’ı, Kâtip Çelebi’yi, Kanlı Nigar’ı yemeğe davet eder.
Bunu duyanlar hemen yemeğe gider. Hacivat: ‘Hadi başlayalım’ der. Karagöz:
‘Apartmandan mı atlayalım?’ diye cevap verir. Bebe Ruhi: ‘Hayır yemeğe başlayalım.’
der. Karagöz, tekrar; ‘Hadi başlayalım’ der ve kâseyi eline alıp kafasına diker.
Kâtip Çelebi: Karagöz’üm, kaşık kullan.
Karagöz: Âşık mı olalım?
Külhanbeyi: “Kaşık kullanalım.” der ve kaşığı gösterir.
Karagöz, tavuktan eliyle bir parça koparır.
Kanlı Nigar: “Terbiyesiz cahil!” der ve yemeği terk eder.
Tuzsuz Deli Bekir: Bıçak kullan.
Karagöz, tatlıdan bir parçayı eliyle koparır.
Hacivat (sinirli): yemek yemeye geldik; ama aç gideceğiz.
Tuzsuz Deli Bekir: utanır ve mutfaktan yeni yemekler getirir. Çatal, bıçak ve
kullanarak yemekten herkese verir. Buna herkes sevinir ve yemekten sonra Karagöz’e
teşekkür eder.” (19)
“Karagöz’üm iyi akşamlar!
İyi masalar mı?
İyi akşamlar! İyi akşamlar!
Anladım, anladım.
Yemekleri beğendin mi?
İnekleri yemledim mi?
Hayır! Hayır! Yemekleri soruyorum.
Ha anladım! Anladım!
Tavuk kızartma nasıldı?
Kavuklar mı asıldı?
Hayır! Tavuklar, tavuklar!
Anladım, kavaklar, kavaklar!
Karagöz’üm afiyet olsun.
Afet mi olsun?
Hayır, hayır! Afiyet olsun.” (21)
Öğrencilerin “Gölge Oyunu” etkinliğindeki “Aşağıda adları verilen
karakterlerin de içinde bulunacağı bir metin yazınız. Konu: Akşam Yemeği.
127
Karakterler:Karagöz, Hacivat, Kâtip Çelebi, Kanlı Nigar, Tuzsuz Deli Bekir, Bebe
Ruhi, Külhanbeyi.” yönergesine verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından
incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 1, 2, 3, 4, 5, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 19 ve 21
numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: gölge oyunu karakterlerinin özellikleri, akşam yemeği, yemek çeşitleri,
dayak-kavga, dalga geçme, yöresellik (Adana), halk, dostluk, görgü kuralları, mekân,
duygu.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; 1, 2, 3, 4, 5, 8, 9, 10, 13 ve
19 numaralı öğrencilerin yanıtlarının dikkat çekici olduğu söylenebilir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.23.’de verilmiştir.
Tablo 4.23. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Gölge Oyunu” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Gölge Oyunu Karakterleri 19
Akşam Yemeği 19
Dayak- Kavga 3
Yemek Çeşitleri 2
Dalga Geçme 1
Yöresellik (Adana) 1
Halk 1
Dostluk 1
Görgü Kuralları 1
Mekan 1
Duygu 1
Tablo 4.23.’de görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 4’te
“gölge oyunu karakterlerinin özellikleri, akşam yemeği, yemek çeşitleri, dayak-kavga,
128
dalga geçme, yöresellik (Adana), halk, dostluk, görgü kuralları, mekan, duygu ”
temalarının ortaya çıktığı görülmüştür.
d) Etkinlik 5: Öykü Yazıyoruz
“Öykü Yazıyoruz” adlı etkinlikte öğrencilerden bir kısmı verilmiş bir öyküyü
tamamlamaları istenmiştir. Öykünün konusunu, 17 ağustos depreminde yakınlarını
kaybeden bir gencin duyguları ve düşünceleri oluşturmaktadır. Öğrencilerin “Aşağıda
ülkemizde yaşanan bir deprem sonrası yakınlarını kaybetmiş bir gencin duygularını
okuyacaksınız. Bu gencin yeni bir başlangıç yapması için öyküyü tamamlayarak
öykünün başlığını koyunuz.” yönergesine göre oluşturdukları öyküler aşağıda
verilmiştir:
“17 Ağustos… taş kesilmiş yıkıntılar arasında dalıp gitmiştim. Ailem,
arkadaşlarım geçti gözlerimin önünden, yaşadığım için kendimi şanslı sayıyordum.
Aileme ne olmuştu? Onlar yaşıyorlar mıydı?..”
“Belki yaşamıyorlardı. Artık hayatta tek başıma kaldım. Bir iş sahibiydim.
Maaşım da iyiydi. Birkaç ay sonra evlendim.” (14)
“Aslında onları bulmam gerekiyor. Onlarla tekrar eski yaşamımıza dönmem
gerekiyor. Genç bir yıl sonra ailesini bir hastanede görür. Ailesine kavuşur. Bundan
sonra da eski yaşamlarına dönerler.” (15)
“Evet acaba ailesini kaybetmiş miydi? Genç bunları düşünüyordu. Hayatına
yeniden başlamayı düşünüyordu öbür yandan. Tabi bu genç ailesini unutmamıştı. Ama
öyle eskisi gibi üzüntülü değildi. Hala ailesini çok seviyordu. Bu genç kendine
güvendiği için yeniden yaşama sevincini kazanmanın mutluluğunu yaşıyordu.
Başlık: Yeniden Yaşama Sevincini Bulan Bir Genç” (17)
“Yıkıntıların arasındaydım. Sonra kurtarma ekibi gelip kurtardı beni. Sonra eve
gittim. Babam ile kardeşim vardı. Annem yoktu. Babama sordum. Babam; “ Bunu
söylemek zor; ama annen yıkıntılar arasında, onu arıyorlar. Sakin olalım, diye bizi
buraya getirdiler.” dedi. Bir yıl sonra annem aramızdaydı. O günü unutamıyorum. Her
an korkuyordum. 2 ay sonra elime bir mektup geçti. En sevdiğim arkadaşım ölmüştü.
Hayata çoktan gözlerini yummuştu. Bir yıl sonra yeni bir hayata gözlerimi açtım ve o
günü düşünmemeye başladım.” (18)
129
“O kadar insanın, kalabalığın arasında ailemi arıyordum. Korkunç bir
manzaraydı. Etraf can pazarına dönmüştü. Arkama baktığımda evimizin bir enkaz
haline geldiğini gördüm. O korkunç manzara… Annem ve babam görünüyordu
uzaktan… Yerdeydiler. Baktım yüzlerine; ama nefes almıyorlardı. Kardeşimin cansız
bedeni enkazların arasından görünüyordu. İşte o gün hiç gözümün önünden gitmiyor.
Her yerde bağıranlar, ağlayanlar ve yaralılar…
Başlık: Deprem.” (21)
Öğrencilerin “Öykü Yazıyoruz” etkinliğindeki “Aşağıda ülkemizde yaşanan bir
deprem sonrası yakınlarını kaybetmiş bir gencin duygularını okuyacaksınız. Bu gencin
yeni bir başlangıç yapması için öyküyü tamamlayarak öykünün başlığını koyunuz.”
yönergesine verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 14, 15, 17, 18 ve 21 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar
dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: duygu, zaman/geçmiş, dostluk, yaşama sevinci, deprem/olay, aile, ölüm.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; 18 ve 21 numaralı
öğrencilerin yanıtlarının dikkat çekici olduğu söylenebilir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.24.’de verilmiştir.
Tablo 4.24. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Öykü Yazıyoruz” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Duygu 4
Zaman/Geçmiş 4
Aile 4
Deprem/Olay 2
Dostluk 1
Yaşama Sevinci 1
Ölüm 1
130
Tablo 4.24.’de görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 5’te
“duygu, zaman/geçmiş, dostluk, yaşama sevinci, deprem/olay, aile, ölüm” temalarının
ortaya çıktığı görülmüştür.
e) Etkinlik 6: Geçmiş zaman Olur Ki
“Geçmiş zaman Olur Ki” adlı etkinlikte öğrencilere geçmiş yaşantılar ve araç-
gereçlerle ilgili dört farklı fotoğraf verilmiştir. Geçmişe ait bu araç-gereçlerin modern
resimlerini çizmeleri ya da fotoğraflarını bulup yapıştırmaları için öğrencilere dört boş
kutucuk verilmiştir. Birinci fotoğrafta geçmişte kullanılan tulumbalarla su taşıyan
itfaiyeciler dikkat çekmektedir. Öğrencilerden bu fotoğrafı incelemeleri ve daha sonra
günümüz itfaiye teşkilatına ait bir resim çizmeleri ya da bir fotoğraf bulup
yapıştırmaları istenmiştir. Daha sonra bu iki resmi karşılaştırmaları istenmiştir.
Öğrencilerin “İstanbul’da ilk yangın tulumbası 290 yıl önce yapılmış ve gönüllülerden
oluşan tulumbacılar ocağı kurulmuştur. Aşağıdaki resim tulumbacılar ocağına aittir.
Siz de yandaki boşluğa günümüz itfaiye teşkilatına ait bir resim çiziniz ya da fotoğraf
yapıştırınız. Sonra iki fotoğrafı karşılaştırarak düşüncelerinizi yazınız.” yönergesine
verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Eski zamanlarda kullanılan yangın söndürücü ile şimdiki yangın söndürücüler
değişiktir.” (1)
“İlk resimdeki Osmanlı dönemine aittir. Günümüz araçları daha moderndir.”
(2)
“Günümüzde daha çok geliştiğini hemen fark ediyoruz.” (3)
“İnsanlar itfaiye geç geliyor diye yakınıyor. Peki ya 290 sene önce yaşayan
insanlar ne yapsın?” (5)
“Binlerce kişinin yangın tulumbasını bütün sokaklar boyunca gezinmeleri çok
zordur. Arabayla gezmek daha kolaydır.” (6)
“290 sene önce eşyaları kendileri taşırlarmış. Şimdi itfaiye eşyalarını araba
taşıyor ve daha hızlı yangın yerine gidiliyor.” (7)
“İlk fotoğrafta yangının bulunduğu yere su taşımak zordu ve bu çok uzun zaman
alırdı. İkinci resimde ise yangın çabuk ve hızlı bir biçimde sönüyor.” (8)
“İlk fotoğrafta daha ilkel; fakat ikinci resim çok moderndir. Yangın söndürmek
için ilk resimde tulumba ikincide hortum kullanıyorlar.” (9)
131
“İkinci resimdeki daha gelişmiş.” (10)
“İkinci resimdeki itfaiye arabası daha gelişmiştir.” (11)
“Geçmişle ilgili resimde hiç gelişmemiş bir yangın tulumbası var. İkinci resimde
ise gelişmiş bir araç var.” (12)
“Birinci resimde itfaiye aracı yok; yangını söndürmek zor. İkinci resim modern
ve her şey daha kolaydır.” (13)
“İkinci resimdeki daha çok gelişmiş.” (14)
“İkinci resimdeki daha modern.” (17)
“Eskiden yangın uzun zamanda söndürülürmüş; şimdi daha çabuk
söndürülüyor.” (18)
“Eskiden araçlar yoktu; yangınlara çok geç yetişilirdi. Şimdi ise araçlar var ve
yangınlar hemen söndürülebiliyor.” (19)
“Eski ve yeni itfaiye teşkilatı arasında büyük bir fark var; günümüzdeki itfaiye
teşkilatının arabası var, oysa geçmiştekinin arabası yokmuş.” (20)
Öğrencilerin “Geçmiş zaman Olur Ki” etkinliğindeki “İstanbul’da ilk yangın
tulumbası 290 yıl önce yapılmış ve gönüllülerden oluşan tulumbacılar ocağı
kurulmuştur. Aşağıdaki resim tulumbacılar ocağına aittir. Siz de yandaki boşluğa
günümüz itfaiye teşkilatına ait bir resim çiziniz ya da fotoğraf yapıştırınız. Sonra iki
fotoğrafı karşılaştırarak düşüncelerinizi yazınız.” yönergesine verdikleri yanıtlar
yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 2, 5, 6, 7, 8, 9, 12, 13, 18, 19 ve 20 numaralı öğrencilerin
verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: zaman/geçmiş, araçlar, teknoloji, mekân.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; 5 numaralı öğrencinin
yanıtının dikkat çekici olduğu söylenebilir.
İkinci fotoğrafta geçmişte kullanılan bir teraziyi elinde tutan bir adam dikkat
çekmektedir. Öğrencilerden bu fotoğrafı incelemeleri ve günümüzde kullanılan
terazilere ait bir resim çizmeleri ya da bir fotoğraf bulup yapıştırmaları istenmiştir. Daha
sonra 300 yıl sonra nasıl bir terazi kullanılacağını düşünmeleri istenmiştir. Öğrencilerin
“Aşağıdaki resim de eskiden kullanılan teraziyi görüyorsunuz. Yandaki kutuya bugün
132
kullanılan teraziyi çiziniz ya da fotoğraf yapıştırınız. 300 yıl sonra terazi yine var olursa
nasıl bir teraziye ihtiyaç duyulur?” sorusuna verdikleri yanıtlar şunlardır:
“300 yıl sonra bir teraziye ihtiyaç duyulursa başka eşyaların eşitliğini ölçmek
içindir.” (1)
“300 yıl sonra bence teraziye ihtiyaç duyulmayacak. Küresel ısınma buna engel
olacak. Şayet insan var olursa.” (2)
“Birinci fotoğrafta ne kadar ağırlıkta olduğunu ölçecek bir alet yok. İkincide
yani günümüzde böyle bir alet var.” (3)
“Aslında her zaman aynı teraziye ihtiyaç duyulur. Teknoloji ilerledikçe daha
iyileri üretiliyor.” (5)
“Eskiden kendileri tarttıkları için hata yaparlarmış.” (6)
“300 yıl sonra bence teraziye ihtiyaç duyulmayacak. Çünkü bir eski teraziye
bakın; eskiden elde tutulurdu; ama şimdi kendisi yerde durabiliyor. 300 yıl sonra
teknoloji sayesinde bunlara da gerek kalmaz.” ( 7)
“300 yıl sonra bence terazi var olursa bizim tartmamıza gerek kalmayabilir.
Terazi direk kütleleri söyler.” (8)
“300 yıl sonra bence terazi maddeyi kamerayla görecek ve ağırlığını
söyleyecek.” (9)
“Belki çok küçük mesela 10 cm’lik bir tartı kullanılabilir.” (10)
“300 yıl sonraki terazilerin mikroskobik canlıları bile ölçebilir olacağını
düşünüyorum.” (11)
“Konuşan bir teraziye ihtiyaç duyulur.” (12)
“Birinci resimdeki terazi elle ölçüm gerektiriyor; ama ikinci resimdeki terazi
otomatik ve ileri teknoloji ürünüdür. 300yıl sonra terazi olursa bir cismi koyduğumuz
anda bize kaç kg olduğunu gösterebilir.” (13)
“İkinci resimdeki daha çok gelişmiş.” (14)
“İkinci resimdeki daha modern.” (17)
“Elektronik ve kumandalı bir terazi olur.” (18)
“Eskiden teraziler tam ölçüyü gösteremezdi. Şimdi fiyatı bile gösteriyor.” (19)
“Eski teraziler teknolojik değil; ama günümüz terazileri özel tuşlara sahip ve
teknolojik.” (20)
133
Öğrencilerin “Geçmiş zaman Olur Ki” etkinliğindeki “Aşağıdaki resim de
eskiden kullanılan teraziyi görüyorsunuz. Yandaki kutuya bugün kullanılan teraziyi
çiziniz ya da fotoğraf yapıştırınız. 300 yıl sonra terazi yine var olursa nasıl bir teraziye
ihtiyaç duyulur?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından
incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 2, 3, 5, 7, 8, 9, 11, 13,19 ve 20 numaralı öğrencilerin
verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: zaman/geçmiş, araçlar, teknoloji.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; 9 ve 11 numaralı
öğrencilerin yanıtlarının dikkat çekici olduğu söylenebilir.
Üçüncü fotoğraf geçmişte yaşayan berberlerle ilgilidir. Öğrencilerden bu
fotoğrafı incelemeleri ve daha sonra günümüz berberlerine ait bir resim çizmeleri ya da
bir fotoğraf bulup yapıştırmaları istenmiştir. Daha sonra 100 yıl sonra berberlerin
nerede, nasıl çalışacaklarını düşünmeleri istenmiştir. Öğrencilerin “Bir zamanlar
berberler, yazın açık havada dükkân önlerinde, kışın da kahve köşelerinde iş
yaparlarmış. Saç keserler, sünnet yaparlar, hatta diş bile çekerlermiş. bugün berberler
nerede, nasıl çalışıyorlar? Günümüz berberlerine ait bir resim ya da fotoğrafı yandaki
kutuya yerleştiriniz. 100 yıl sonra berberler nerede çalışacaklar, saçımızı nasıl
kesecekler? Düşüncelerinizi yazınız.” yönergesine verdikleri yanıtlar şunlardır:
“100 yıl sonra berberler büyük marketlerde çalışacaklar ve saçlarımızı yeni
bulunan malzemelerle keseceklerdir.” (1)
“Bugün berberlerin birer dükkânı var. 100 yıl sonra ilerleyen bilim ve
teknolojiyle belki saçımız uzamaz.” (2)
“O berberlerin aynalarıymış busuymuş hiçbir şeyleri yok. Günümüzde ise
elimizin altında her şey var.” (3)
“Belki de kocaman alış-veriş merkezlerinden bazıları sadece berberlere ait
olacaktır.” (5)
“100 yıl sonra robotlar saçımızı kesecek.” (6)
“100 yıl sonra berberlere ihtiyaç duyulmayabilir. Belki teknoloji öyle bir alet
yapar ki kendimiz saçımızı kesebiliriz.” (7)
134
“100 yıl sonra belki de robotlar saçımızı kesecek.” (8)
“İstediğimiz saç uzunluğunu lazerle kesecekler.” (9)
“Belki bir tek hareketle ve iki dakikada saçımızı kesecekler.”(10)
“Saçımızı kesecek ya da fönleyecek makineler olacak.” (11)
“Saçlarımızı berberler değil makineler keser.” (12)
“100 yıl sonra bence yine dükkânlarında çalışıyor olurlar; ama saçımızı
otomatik bir saç kesme makinesiyle kesecekler.” (13)
“Belki daha da kötü keserler.” (14)
“Bence çok farklı yöntemlerle kesecekler.” (16)
“Daha modern olur.” (17)
“Elektronik bir makineyle kesebilirler.” (18)
“100 yıl sonra saçımızı kendimiz keselim diye makineler icat edilecek. Berberler
olmayacak.” (19)
“100 yıl sonra bence yine dükkânlarında çalışıyor olurlar; ama saçımızı
bilgisayarda çizerek kesecekler.” (20)
Öğrencilerin “Geçmiş zaman Olur Ki” etkinliğindeki “Bir zamanlar berberler,
yazın açık havada dükkân önlerinde, kışın da kahve köşelerinde iş yaparlarmış. Saç
keserler, sünnet yaparlar, hatta diş bile çekerlermiş. Bugün berberler nerede, nasıl
çalışıyorlar? Günümüz berberlerine ait bir resim ya da fotoğrafı yandaki kutuya
yerleştiriniz. 100 yıl sonra berberler nerede çalışacaklar, saçımızı nasıl kesecekler?
Düşüncelerinizi yazınız.” yönergesine verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından
incelendiğinde;
Akıcılık açısından;1, 2, 3, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 19 ve 20 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: resimdeki karakterlerin özellikleri ve faaliyetleri, zaman/geçmiş, araçlar,
teknoloji.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; 2, 6, 9, 19 ve 20 numaralı
öğrencilerin yanıtlarının dikkat çekici olduğu söylenebilir.
Dördüncü fotoğraf geçmişte yaşayan ayakkabı tamircileriyle ilgilidir.
Öğrencilerden bu fotoğrafı incelemeleri ve günümüz berberlerine ait bir resim çizmeleri
135
ya da bir fotoğraf bulup yapıştırmaları istenmiştir. Daha sonra bu iki resmi
karşılaştırmaları istenmiştir. Ayrıca 80 yaşına geldiklerinde ayakkabı tamircilerinin hala
çalışıp çalışmayacağını, çalışıyor olurlarsa nerede, nasıl çalışacaklarını düşünmeleri
istenmiştir. Öğrencilerin “Aşağıdaki fotoğrafı inceleyiniz. Günümüzde ayakkabı
tamircilerine ait bir fotoğrafı ya da resmi kutuya yerleştiriniz. 200 yıl öncesi ile
günümüzdeki ayakkabı tamircisi arasında nasıl bir fark vardır? 80 yaşına geldiğinizde
yaşadığınız çevrede, hala bir ayakkabı tamircisi olur mu? Olursa hangi aletleri
kullanır? Eğer olmazsa onun yerini kim alabilir?” yönergesine verdikleri yanıtlar
şunlardır:
“80 yaşına geldiğimizde çevrede ayakkabı tamircisi olur. Yeni bulunan aletleri
kullanırlar.” (1)
“Günümüzde artık ayakkabılar için dükkânlar var. 80 yaşına geldiğimde
çevremde bence bir ayakkabı tamircisi olmayacak. İlerleyen teknoloji ile ayakkabılar
daha sağlam olacak.” (2)
“Onların eskiden hiçbir makineleri yoktu. Günümüzde ayakkabılar için birçok
makine var.” (3)
“Belki de olmazlar. Yani evlerimize makineler alır; ayakkabılarımızı biz
onarırız.” (5)
“Eskiden boyacılar malzemeleri zor buluyordu.” (6)
“Şimdiye göre azalabilir. 70 yıl sonra belki teknoloji gelişecek ve daha dayanıklı
ayakkabılar olacak.” (7)
“Bence olmayacaktır. Onun yerine her evde bir alet olabilir.” (8)
“Bence olmayacaklar ve yerlerini robotlar alacak.” (9)
“Olacaklar. Belki o zaman bir düğmeyle ayakkabılarımızı tümden
değiştirecekler.” (10)
“Şimdiki tamircilerde bazı makineler bulunmakta ve daha teknolojik alanlarda iş
yapmaktadırlar. Tamircilerin yerini teknolojik aletler alacaktır.” (11)
“Ayakkabı boyacıları çoktu; ama git gide azalacaktır.” (12)
“80 yaşına geldiğimde hala bir ayakkabı tamircisi olur. Bu bir fabrika olur. Bu
fabrikada ayakkabı tamir etmek için gerekli olan bütün aletler olur.” (13)
“Yine olacaktır.” (14)
“Daha modern aletler kullanacaktır.” (17)
“Onların işleri daha zor olabilir. Daha farklı aletler kullanırlar.” (18)
136
“Şimdi tamirciler teknolojik araçlar kullanıyor. Eskiden ayakkabılar el gücüyle
yapılırdı. Biz 80 yaşına geldiğimizde tamirciler olmayacak; fabrikalar olacak.” (19)
“Yine de olacaktır.” (20)
Öğrencilerin “Geçmiş zaman Olur Ki” etkinliğindeki “Aşağıdaki fotoğrafı
inceleyiniz. Günümüzde ayakkabı tamircilerine ait bir fotoğrafı ya da resmi kutuya
yerleştiriniz. 200 yıl öncesi ile günümüzdeki ayakkabı tamircisi arasında nasıl bir fark
vardır? 80 yaşına geldiğinizde yaşadığınız çevrede, hala bir ayakkabı tamircisi olur
mu? Olursa hangi aletleri kullanır? Eğer olmazsa onun yerini kim alabilir?” sorusuna
verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 1, 2, 3, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 17, 18 ve 19 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: resimdeki karakterlerin özellikleri ve faaliyetleri, zaman/geçmiş, araçlar,
teknoloji.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; 2, 5, 7, 8, 9 ve 10 numaralı
öğrencilerin yanıtlarının dikkat çekici olduğu söylenebilir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.25.’de verilmiştir.
Tablo 4.25. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Geçmiş Zaman Olur Ki” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Zaman – Araçların Değişimi 18
Teknoloji 10
Osmanlı Dönemi 1
Küresel Isınma 1
Ülke 1
Sorunlar 1
Zorluklar 1
Resimdeki Karakterler 1
137
Tablo 4.25.’de görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 6’da
“zaman-araçların değişimi, Osmanlı Dönemi, küresel ısınma, ülke, teknoloji, sorunlar,
zorluklar, resimdeki karakterlerin özellikleri ve faaliyetleri” temalarının ortaya çıktığı
görülmüştür.
f) Etkinlik 7: Ellerinize Sağlık
“Ellerinize Sağlık” adlı etkinlikte öğrencilere Muğla’da yaşayan, Mehmet adlı
bir çocuğun resmi verilmiştir. Resimde Mehmet’in önünde duran ve üzeri konservelerle,
şişelerle dolu bir masa dikkat çekmektedir. Öğrencilere resimle ilgili altı resim
verilmiştir; ancak araştırmada ilk dört soru incelenmiştir. Öğrencilerden Mehmet’in
satmakta olduğu ürünleri ve bu ürünleri hazırlayan kişileri tahmin etmeleri istenmiştir.
Ayrıca öğrencilerin kendi ailelerinin ekonomisine katkı sağlamak için neler
yapabileceklerini düşünmeleri istenmiştir. Son olarak öğrencilerin daha çok satış
yapabilmesi için Mehmet’e önerilerini de belirtmeleri istenmiştir. Öğrencilerin
“Mehmet’in sattığı ürünler neler olabilir?” sorusuna verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Mehmet’in sattıkları; turşu, zeytin, pirinç, mercimek, nohut ve reçel olabilir.”
(1)
“Zeytin, zeytinyağı, reçeller, bulgur, makarna, pirinç, yaprak, turşu satıyor
olabilir.” (2)
“Gıda ve temizlik ürünleri olabilir. Zeytin, zeytinyağı, reçeller, bulgur, makarna,
pirinç, yaprak ve sabun, şampuan gibi ürünleri pazarlayıp satmak istiyor olabilir.” (3)
“Ev yapımı reçel, turşu, zeytin olabilir. Ayrıca nohut, mercimek ve şifalı
bitkiler.” (5)
“Nohut, pekmez, turşu, yağ, zeytin, bulgur, pirinç olabilir.” (6)
“Yağ, zeytin reçel, sebze.” (7)
“Reçel, marmelât ve turşu.” (8)
“Nohut, pekmez, turşu, yağ, zeytin, bulgur, pirinç olabilir.” (9)
“Ev yapımı pekmez, turşu, yağ, zeytin, bulgur, pirinç, çerez olabilir.” (10)
“Mehmet’in sattıkları; turşu, zeytin, pirinç, mercimek, nohut, şalgam ve reçel
olabilir.” (11)
“Mehmet’in sattığı ürünler; bal, pekmez, reçel, turşu, baklagiller olabilir.” (12)
“Bal, pekmez, reçel, turşu, baklagiller olabilir.” (13)
“Pekmez, turşu, pirinç ve un olabilir.” (14)
138
“Sebze ve meyve olabilir.” (15)
“Yağ, zeytin, tahıl ürünleri ve bal olabilir.” (16)
“Turşu, nar ekşisi, pirinç olabilir.” (17)
“Zeytinyağı, turşu, bulgur.” (18)
“Zeytin, zeytinyağı, pekmez, bulgur, reçel, pirinç, çekirdek, turşu satıyor
olabilir.” (19)
“Mehmet’in sattığı ürünler; pekmez, turşu, pirinç, nohut, bulgur, lahana
olabilir.” (20)
“Zeytin, reçeller, turşu satıyor olabilir.” (21)
Öğrencilerin “Ellerinize Sağlık” etkinliğindeki “Mehmet’in sattığı ürünler neler
olabilir?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 1, 2, 3, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20
ve 21 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: üretim, mekân.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı söylenebilir.
Öğrencilerin “Mehmet’in sattığı ürünler, kim tarafından, nerede ve nasıl
üretiliyor olabilir?” sorusuna verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Mehmet’in sattığı ürünler köylü kadınlar tarafından evlerde ve değişik
malzemelerle üretiliyordur.” (1)
“Datça köy halkının yaşlı nineleri ve dedeleri, gençleri tarafından evlerde ve el
değmeden üretiliyor olabilir.” (2)
“Sattığı ürünler fabrikalarda veya evlerinde ya da üretim alanlarında üretiliyor
olabilir. Fabrikada çalışanlar tarafından veya ev kadınlarından ya da kendi üretim
alanlarında çalışan kişiler tarafından üretiliyor olabilir.” (3)
“Annesi ve yakınları evlerinde üretiliyor olabilir.” (5)
“Annesi ve ablası tarafından üretiliyor olabilir.” (6)
“Bu ürünler çiftçiler tarafından tarlalarda ekilip, sulanıp sebze haline
getiriliyor. Mehmet de satıyor.” (7)
139
“Köylüler kendi tarlalarında yetiştirip sonra evde yapıyordur.” (8)
“Köylüler tarafından evlerde ve el değmeden üretiliyor olabilir.” (9)
“Annesi, akrabaları ve yakınları evlerde üretiliyor olabilir.” (10)
“Doğal şartlarda ve köyde üretiliyor olabilir. Fabrikalarda üretilmiyordur.
Köylü insanlar doğal olarak üretiyordur.” (11)
“Mehmet’in sattığı ürünleri çiftçiler ve becerikli kadınlar üretiyor olabilir.”
(12)
“Anneleri babaları evlerinde yapıyor olabilir.” (13)
“Tarlada üretiliyor ve annesi yapıyor olabilir.” (14)
“Köylüler tarafından üretiliyor.” (15)
“Annesi tarafından.” (16)
“Bence markasız ve nereden geldiği belli olmayan şeyler.” (17)
“Fabrikalarda ya da tarlada üretiliyor.” (18)
“Mehmet’in sattığı ürünler evde kadınlar tarafından üretiliyor olabilir. Örneğin;
turşu el yapımıdır.” (19)
“Mehmet’in sattığı ürünler, kendi köylerinde ve tarlalarında üretiliyor olabilir.”
(20)
“Mehmet’in sattığı ürünler, bence organik.” (21)
Öğrencilerin “Ellerinize Sağlık” etkinliğindeki “Mehmet’in sattığı ürünler, kim
tarafından, nerede ve nasıl üretiliyor olabilir?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı
düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 1, 2, 3, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 17, 18, 19, 20 ve 21
numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: üretim, üretenler, mekân.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı, 11 ve 17 numaralı öğrencilerin ise dikkat çektiği söylenebilir.
Öğrencilerin “Aile ekonomisine katkıda bulunmak için neler yapabilirsiniz?”
sorusuna verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Bici bici satabilirim. Apartman makbuzlarını yazabilirim.” (1)
140
“Bizler de kendimiz bir şeyler üretip hafta sonu satabiliriz ya da annemizin
yaptığı pastaları satabiliriz.” (2)
“Bütçeye göre alışveriş yaparız. Yaşımız büyükse kedi alanımızla ilgili kolay bir
işte çalışabiliriz. Eğitimimize özen gösterebiliriz. Yatırımlarımızı dikkatli yaparız.” (3)
“Küçük ürünler satabiliriz. Örneğin; arkadaşlarımla harçlık olması için bir
şeyler alıp satmıştık. Sonra parayı üçe bölüp abur cubur almıştık. Bir kere yaptık; ama
devamını getiremedik.” (5)
“Her gördüğümüzü istemeden, harçlığımızın bir bölümünü harcayarak, para
biriktirerek katkıda bulunuruz.” (7)
“Gereksiz yere para harcamamalıyız.” (8)
“Bir buluş yapabilirim.” (9)
“Çalışkan olursam, gereksiz yere para harcamazsam. Tabi büyüksem hem
çalışkan olur hem bir yerde çalışabilirim.” (10)
“Aile ekonomisine katkıda bulunmak için harçlığımı biriktirip bazı küçük
gereksinimlerimi kendim karşılayabilirim. Gerekli olmayan şeyleri anneme ya da
babama aldırmam. Gereksiz yere yanan ışığı kapatırım. Eşyalarımı düzgün
kullanabilirim.” (11)
“Harçlığımı doğru şekilde kullanırım. Boş zamanlarımda babamın işyerine
gidip ona yardım ederim.” (12)
“Oyuncak bebek ve takı yapıp satmak isterim.” (13)
“Bir iş bulabiliriz; tutumlu olabiliriz.” (14)
“Gereksiz harcama yapmayız; aileden para almayız.” (16)
“Büyük olursam çalışır, katkıda bulunurum.” (17)
“Fikrimi söylerim.” (18)
“Evimizde doğal ürünler yapıp satabiliriz. Anneler çalışabilir. Babamızın işine
yardımcı olabiliriz.” (19)
“Aile ekonomisine katkıda bulunmak için bir şey satabiliriz ya da bir işte
çalışabiliriz.” (20)
“Kendi emeğimle yaptığım şeyleri satarım.” (21)
Öğrencilerin “Ellerinize Sağlık” etkinliğindeki “Aile ekonomisine katkıda
bulunmak için neler yapabilirsiniz?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce
açısından incelendiğinde;
141
Akıcılık açısından; 1, 2, 3, 5, 7, 10, 11, 12, 13, 14, 16, 19, 20 ve 21 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: aile, duygu-düşünce, mekân.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı, 2, 5 ve 13 numaralı öğrencilerin ise dikkat çektiği söylenebilir.
Öğrencilerin “Mehmet, bir ürünü daha fazla satmak istiyor. Ona ne yapmasını
önerirsiniz?” sorusuna verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Değişik semtlere gitmesini öneririm.” (1)
“Önce ürünü daha iyi ya da daha kaliteli bir şekilde üretebilir. Daha fazla da
üretebilir.” (2)
“Örneğin bir sabunu ele alalım. Doğal bitkilerden yapılmış bir sabun olsun.
Mağazamızla ve bu ürünle ilgili bir afiş hazırlayalım. Afişte bu sabunun yararlarını
anlatalım. Bir slogan da yazalım. Afişleri asalım.” (3)
“O ürünün fiyatını piyasa fiyatından daha da ucuza satmasını öneririm.” (5)
“Ürünlerini daha ucuza, daha güzel, daha iri, daha lezzetli ve hormonsuz
satmasını öneririm.” (7)
“Reklâm afişi hazırlayabilir.” (8)
“Reklâmını yapmalı.” (9)
“Çarpıcı bir slogan bulmalı. Bu ürün için çok kar yerine az kar yapmasını ve
hijyenik olmasını öneririm.” (10)
“Ürünlerin doğallığıyla ilgili tanıtım yapabilir. Biraz daha ucuz satabilir.
Kişilere ürünün sağlıklı olduğunu ve her yönden iyi bir ürün olduğunu anlatabilir.”
(11)
“Daha kaliteli, daha ucuz olabilir. Promosyon yapabilir.” (12)
“Ürünü övmeli, üretime özen göstermeli.” (13)
“Tanıtım yapmalı.” (14)
“Tanıtım yapmalı.” (15)
“Tanıtım yapmalı. Pazara gidip satmalı.” (16)
“Daha iyi ve güzel bir yerde satması gerek. Satacağı şeylerin de güzel olması
gerek.” (17)
“Daha iyi bir pazarlama yapmalı.” (18)
142
“Örneğin; turşuları acı, tatlı, limonlu, sirkeli şeklinde gruplandırabilir.
Turşuları daha kaliteli yapıp ucuza satabilir.” (19)
“Ürün hakkında reklam afişleri hazırlamalı.” (20)
“Bir alana bir bedava kampanyası yapsın.” (21)
Öğrencilerin “Ellerinize Sağlık” etkinliğindeki “Mehmet, bir ürünü daha fazla
satmak istiyor. Ona ne yapmasını önerirsiniz?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı
düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 2, 3, 5, 7, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17 ve 19 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: öneri, afiş/reklam/slogan, ürün özelliği, pazarlama, mekân, kampanya.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı söylenebilir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.26.’da verilmiştir.
Tablo 4.26. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Ellerinize Sağlık” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Üretim 20
Üretenler 16
Afiş/Reklam/Slogan 9
Öneri 3
Pazarlama 3
Ürün Özelliği 2
Mekan 1
Kampanya 1
Tablo 4.26.’da görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 7’de
“üretim, üretenler, öneri, afiş/reklam/slogan, ürün özelliği, pazarlama, mekan,
kampanya” temalarının ortaya çıktığı görülmüştür.
143
g) Etkinlik 8: İletişim Araçları
“İletişim Araçları” adlı etkinlikte öğrencilerden, 2030 yılında kullanılacak iki
iletişim aracı tasarlamaları istenmiştir. Bu araçların resimlerini çizmeleri, bir isim
vermeleri ve özelliklerini açıklamaları istenmiştir. Öğrencilerin tasarladıkları ürünlere
verdikleri isimler şunlardır:
“ 1.Telebiyoloji. 2. Televik.” (1)
“1. Telekol. 2. DünTürk.” (2)
“1. Saatmen-Saatgirl de var. 2. Tuşan görüntü.” (3)
“1. TELBİLKAL. 2. Depi kalem.” (5)
“1. Çipa dalgala. 2. Beyino dalgala.” (6)
“1. Uçan Daire. 2. HRHUD (Hem Robot Hem Uçan Daire).” (7)
“Telekulak. 2. Telebeyin.” (8)
“1. Çetep. 2. Beteçi.” (9)
“1. Hem iletişim hem ulaşım için kullanılan araba. 2. Büyük İletişim
Kulübeleri.” (10)
“1. Mini televizyon. 2. Sor-Öğren.” (11)
“1. her telefon. 2. Telefon.” (12)
“1. Konuştuğun kişiyi gösteren ev telefonu. 2. Konuştuğun kişiyi gösteren cep
telefonu.” (13)
“1. SLM telefon. 2. SM telefon.” (14)
“1. Kol saati ile iletişim. 2. Güneş enerjisi ile çalışan telefon.” 8159
“1. C.A.T. 2. M.S.N.T.” (17)
“1. Yardımcılar. 2. Kolaylar.” (18)
“1. K-12 ev. 2. K-13 iş.” (19)
“1. Uçan araba. 2. Cep telefonunda görüntülü konuşma.” (20)
“1. KUTEL (kutu telefon). 2. KİTEL (kitap telefon).” (21)
“1. Mefu. 2. Enfu.” (22)
Öğrencilerin “Bu iki iletişim aracı toplum hayatına ne gibi kolaylıklar
sağlayacaktır?” sorusuna verdikleri yanıtlar şunlardır:
144
“Telebiyoloji, hem teflon hem de bilgisayar olarak kullanılabilir. Hem ucuzdur
hem de az yer kaplar. Televik, katlanabilir; daha az yer kaplar ve her yere
götürülebilir.” (1)
“Bu iki iletişim aracı toplumdaki haberleşme, ulaşım gibi sorunları ortadan
kaldıracaktır. Anında görüntü ve haber alınabilecektir.” (2)
“Bu iki iletişim aracından biri ev diğeri ise dışarı için tasarlanmış. Ev için:
arkadaşının yazılı olduğu yerin yanındaki düğmeye basarsan hemen yanında bir ekran
oluşacak ve bu ekranın altında ‘aç’ ve ‘kapat’ düğmeleri olacak. ‘Aç’ dersen görüntülü
konuşacaksın; ‘Kapat’ dersen görüntüsüz konuşacaksın.” (3)
“TELBİLKAL, en az üç ürünü taşıyabiliyor. Evinizdeki kalabalığı azaltıyor. Bir
düğmeye bastığınızda bütün malzemeler çıkıyor. Diğer düğmeye bastığınızda ise hepsi
toplanıyor. Depi kalem ise ağaçlar kesmek yerine demir ve plastiği karıştırıp elde edilen
bir kalem.” (5)
“Örneğin; birini aramak istediğinde “X’i ara.” demesi ya da numarayı
söylemesi yeterli olacaktır.” (6)
“Uçan daire, bir arabadan daha hızlı gider ve her yere yetişebiliriz. Bu
ulaşımda ve iletişimde büyük bir kolaylık. HRHUD ise her işi yapıyor. Örneğin; kahve
yapıyor, bulaşık yıkıyor, alet çantası var, çamaşır makinesi var, ütü yapıyor, çocuk
çantası hazırlıyor, bir uçan daireye dönüşüyor. Hayatımız çok kolaylaşacak.” (7)
“Telekulak’la numarayı söyleyerek konuşuluyor. Telebeyin’de mesajını kişiye
beyinden gönderiyorsunuz.” (8)
“Beyinden konuşma sağlayan Beteçi, konuşulanları kimsenin duymamasını
sağlar. Ceketten konuşma sağlayan Cetep, telefon parasını masrafını yok eder. Çünkü
bu bir ceket telefonu.” (9)
“Bu iki iletişim aracı toplum hayatında daha hızlı, kolay, çeşitli, farklı
haberleşme yöntemi kavramının yer almasını sağlayacaktır.” (10)
“Mini televizyon sayesinde insanlar her an her yerde haber izleyebilecek.
Böylece sadece akşam belirli bir saatte değil de istediği saatte izleyebilecekler. Sor-
Öğren sayesinde bir düğmeye basıp, sesli olarak soracağımız şeyin cevabını alacağız.”
(11)
“Telefon içinde beklediğiniz her şey var. İkinci ise sadece bir telefon.” (12)
“Bu iki iletişim aracı toplum hayatına telefon sapıklarını görmede ve tespit
etmede yarayacaktır.” (13)
145
“Taşıması kolay olacak. İstediğimiz şeyi araştırabileceğiz. Şarjlı olacak. Sesli
mesaj bırakabileceğiz.” (14)
“Bu iki iletişim aracı bize hayatımızda ve toplumda birçok kolaylıklar
sağlayacaktır.” (15)
“Bu televizyonu izlerken biz değil televizyon yönünün değiştiriyor. Daha rahat.”
(16)
“İnsanlar koca bilgisayarlardan kurtulsun. Daha kolay şekilde daha küçük bir
aletle işlerini yapabilecekler.” (17)
“Herkes işine gidip gelirken, iletişim kurarken mutlu olacak. İletişimi,
haberleşmeyi kolaylaştıracaktır.” (18)
“K-12 hem bilgisayar hem telefon hem de ev yönetebiliyor. K-13 iş yerimizdeki
zor işleri ve toplantıları odamızdan yapmamızı sağlıyor.” (19)
“Uçan daire gideceğimiz yere daha hızlı gitmemizi sağlar. Görüntülü konuşma
ise güzel bir iletişim sağlar.” (20)
“Çalınmaz. Herkes onu defter sanır.” (21)
“Çok küçük olduğu için kolaylıkla taşınabilir. Aynı zamanda hırsızlara karşı
aniden bir silah olabilir.” (22)
Öğrencilerin “İletişim Araçları” etkinliğindeki “Tasarımlara isim verelim.”
yönergesine ve “Bu iki iletişim aracı toplum hayatına ne gibi kolaylıklar sağlayacaktır?”
sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 1, 2, 3, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 16, 17, 18, 19, 20, 21,
22 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: araç tasarlama, araç özellikleri.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı; bununla birlikte 5, 7, 8, 9, 11, 16 ve 21 numaralı öğrencilerin verdikleri
yanıtların dikkat çekici olduğu söylenebilir.
Öğrencilerin “Bu iki iletişim aracının çevreye zarar vermemesi için neler
yapılmalıdır?” sorusuna verdikleri yanıtlar şunlardır:
146
“Bu iki iletişim aracının çevreye zarar vermemesi için gereken önlemler alınmış
ve çevreye zarar vermeyecek şekilde hazırlanmıştır.” (1)
“Teknolojik her ürünün çevreye verdiği zararlar gibi burada da zararlar
olacaktır. Bu zararları en aza indirmek mümkündür.” (2)
“Bu iki iletişim aracının da çevreye zarar verme ve kötü etkileme gibi bir
durumu yok. Bunun için bir önlem almamıza da gerek yok.” (3)
“Aksine zararı değil yararı var. Ağaçlar yok olmadan kalemler yapılabilecek.”
(5)
“Benim tasarladığım iletişim araçları zaten çevreye zarar vermez; çünkü bu
aletler beyin dalgalarıyla çalışıyor.” (6)
“Uçan daire havayı kirletir; bunun için içine gaz çıkarmasını önleyecek bir alet
takılabilir. Aynı şey HRHUD için de geçerlidir.” (7)
“Beteçi çevreye zarar vermez. Cetep de vücut hareketleriyle kullanılırsa zarar
vermez.” (9)
“Bu iki iletişim aracının çevreye zarar vermemesi için bir tek “Hem iletişim hem
ulaşım için kullanılan araba”nın egzoz dumanı yaymaması lazım.” (10)
“Radyasyon etkisi yok.” (12)
“Bu iki iletişim aracının çevreye zarar vermemesi için bu araçların pil ile
çalıştırılmasını öneriyorum.” (13)
“Radyasyon yaymaması için bir alet takılacak. Çevreyi en az kirleten alet
olacak.” (14)
“Eğer biz bu iki iletişim aracını herkese gösterirsek hırsızlar bunu fark eder.”
(15)
“Radyasyonu azaltmaya çalışır. Önüne bir cam asılır.” (17)
“Fazla petrol kullanılmamalı. S.T.R. kalemin pilleri bitince hemen atılmalı.”
(18)
“K-12 radyasyon azaltıcı cam ve insana zarar vermeyen özel parçalardan
oluşuyor. K-13’de de benzer özellikler var.” (19)
“Uçan arabanın egzozuna iyi, kaliteli yağlar kullanırım. Görüntülü konuşma
içinse ışınların doğayı kirletmesini önlerim.” (20)
“İçinde radyasyonu önleyen doğal cihaz var.” (21)
147
Öğrencilerin “İletişim Araçları” etkinliğindeki “Bu iki iletişim aracının çevreye
zarar vermemesi için neler yapılmalıdır?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce
açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 1, 2, 3, 5, 6, 7, 9, 10, 13, 14, 15, 17, 18, 19, 20, 21 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: araç özellikleri ve çevre.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı; bununla birlikte 5, 6 ve 19 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtların dikkat
çekici olduğu söylenebilir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.27.’de verilmiştir.
Tablo 4.27. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“İletişim Araçları” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Araç Özellikleri 21
Araç Tasarlama 19
Çevre 16
Duygu 1
Tablo 4.27.’de görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 8’de
“araç tasarlama, araç özellikleri, çevre, duygu” temalarının ortaya çıktığı görülmüştür.
ğ) Etkinlik 9: Geçmişe Yolculuk
“Geçmişe Yolculuk” adlı etkinlikte öğrencilerden, geçmişte önemli bir buluş
yapan bir bilim adamını seçmeleri istenmiştir. Seçilen bilim adamı ile ilgili verilen altı
sorunun öğrenciler tarafından yanıtlanması istenmiştir. Bu araştırmada altı sorunun
sadece dördü incelenip puanlanmıştır. Öğrencilerden seçtikleri bilim adamını ve
buluşunu anlatmaları; ayrıca kendilerini de bu bilim adamına yardım eden biri olarak
hayal etmeleri istenmiştir. Öğrencilerin “Niçin bu bilim adamını seçtiniz? Açıklayınız?”
sorusuna verdikleri yanıtlar şunlardır:
148
“Çok fazla buluş yapması; çok önemli bir hastalığın aşısını bulması, sadece
bununla yetinmeyip difteri ve şarbon aşısını bulması, hayatını insan ve hayvanlarda
görülen çeşitli mikrobiyolojik hastalıkları araştırmaya adaması, yiyeceklerdeki
mayalanma olayını keşfetmesi, en büyük bilim adamlarından biri olması.” (1)
“İnsanoğlunun sorunlarından birine çözüm bulduğu için. Ayrıca çok fedakâr
olması.” (2)
“Dün bu bilim adamıyla ilgili bir yazı okuduğumuz ve etkilendiğim için
olabilir.” (3)
“Birçok buluş yapmıştır. Bunlar arasında en önemlisi de kuduz aşısıdır. Bu aşı
olmasaydı; şu anda bu hastalıktan birçok kişi ölmüş olurdu. Bu derece önemli birinin
asistanı olmayı isterdim.” (5)
“Bence Louis Pasteur insanlığa en çok yararı dokunan bilim adamıdır; çünkü o
zamanlar yaşayan insanların hayatını kurtarmıştır.” (6)
“Marconi telsiz telgrafı bulmuştur. Bu nedenle seçtim.” (8)
“Çünkü bu bilim adamı beyninin beşte birini kullanabiliyor. Üstelik çok önemli
bir şeydir. Fen ve Teknoloji derslerimizle de ilgisi çoktur.” (9)
“Çünkü mikrobiyolojik canlıları, birbirinden değişik ve ilginç kavramları,
yapılan karmaşık deneyleri anlamayı, öğrenmeyi, bilmeyi çok isterdim. Ayrıca böyle bir
buluşta benim de payım olsun isterdim.” (10)
“Ben sürekli uzayı seyreder, gökyüzüne bakar, hayaller kurarım. Evreni
kaplayan yıldızları, Ay, Güneş ve gezegenleri hep merak ederim. Büyünce pilot ya da
bilim adamı, doktor olmak isterim ya da bilgisayar mühendisi. Keşke uzayda bu
meslekleri yapabilsem, yapabilir miyim, diye sürekli düşünür ve hayal kurarım.” (11)
“Edison’u seçtim; çünkü onun geçtiği aşamalar beni etkiledi. Keşfettiği ampul
onun başarısı oldu.” (12)
“Bu bilim adamını birçok buluşu olduğu için ve çok zeki olduğu için seçtim.”
(13)
“Çünkü dinamiti buldu. Çok önemli bence.” (14)
“Birçok alanda başarılı olduğu için seçtim. Bir de bana göre çok güzel buluşlar
yapmıştır. Bir de doktor olmak istediğim için seçtim. Tıpla ilgili olduğu için seçtim.”
(15)
“Araştırmacı olduğu için seçtim.” (16)
“Fizik teorisini bulduğu için. Düşünceleri çok farklı olduğu için. Akıllı ve
düşünceli olduğu için. Başarılı olduğu için.” (17)
149
“Çünkü Edison harika bir bilim adamı. Ampulü icat ettiği için seçtim. Çok
sayıda buluşu var.” (18)
“Çünkü Einstein akıllı biri ve önemli buluşları var. Ben de akıllı biriyle çalışmak
isterim.” (19)
“Birçok buluş yapmıştır. Bunlar arasında en önemlisi de kuduz aşısıdır. Bu aşı
olmasaydı; şu anda bu hastalıktan birçok kişi ölmüş olurdu. Ayrıca yiyecekleri
pastörize etme yöntemini buldu. Bu derece önemli birinin asistanı olmayı isterdim.”
(20)
“İnsanlık yararına buluş yapmak isterim. Alexander bunu yaparak tıp
dünyasında yeni bir çığır açtı.” (21)
“Hep faydalı işlerle uğraşmış.” (22)
Öğrencilerin “Geçmişe Yolculuk” etkinliğindeki “Niçin bu bilim adamını
seçtiniz? Açıklayınız?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından
incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 1, 5, 6, 9, 10, 11, 12, 15, 17, 18, 19, 20, 21 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: buluş/icat, bilim adamının karakter özelliği, duygu düşünce.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı; bununla birlikte 9, 10 ve 11 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtların
dikkat çekici olduğu söylenebilir.
Öğrencilerin “Seçtiğiniz bilim adamının hangi buluşuna yardım ettiniz? Bilim
adamının bu buluştaki rolünü yazar mısınız?” sorusuna verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Kuduz aşısını bulmasına yardım ettim.” (1)
“Kuduz aşısını bulmasına yardım etmeyi isterdim. Kuduz insanların canını
alabilir ve köpekler çok sevimli hayvanlardır. Bu bilim adamı bu işe aylarını, yıllarını
vermiştir. Kuduz aşısını bulan kişidir.” (2)
“Kuduz aşısını bulmasına yardım ettim. Buluşunun olumlu bir şekilde
sonuçlanmasını sağlayan kişidir.” (3)
150
“Ben kuduz aşısını bulmasına yardım ettim. Bu buluş insanlık için önemli bir
buluştur.” (5)
“Ben hiçbir buluşuna yardım edemedim; çünkü ben doğduğumda bile o çoktan
ölmüştü.”(6)
“Ben bu bilim adamını çok zeki biri olduğu için, birçok buluşu olduğu için,
kolaylıklar sağladığı için ve araştırma sevdiği için seçtim.” (7)
“Atomu bulmasına yardım ettim. Bu buluştaki rolü atomu parçalamaktır.” (9)
“Ben, Pastör’ün sözlerine, düşüncelerine farklı bilgiler sığdırdım. Ona
deneylerinde yardım ettim. O da düşüncelerimizi gerçekleştirdi. Ben Pastör’ün “el jeli”
buluşuna yardım ettim.” (10)
“Ben Armstrong’la birlikte aya ayak bastım. İnsanlık için çok önemli olabilecek
incelemelerde bulundum. Ay yüzeyinden çeşitli örnekler aldım. Orada canlı bir hayat
olmadığını keşfettik. Dünyamızın kıymetini bir kez daha anladık.” (11)
“Edison’a ampulü keşfetmesi için yardımcı oldum. O, parçaları birleştirdi ve
buldu.” (12)
“Kuduz aşısını bulmasına yardım ettim. Onun rolü çok çalışmak, azimli olmak
ve çabalamaktır.” (13)
“Bu buluşta her şeyi o yaptı.” (14)
“Yardımcı olmak istiyorum. Doktor olmak ve çocuklara özgü aşılar bulmak
istiyorum. Bu aşılar vurulunca bir daha hiç hasta olmayacaklar.” (15)
“Sekreteri olurdum.” (16)
“Önemli bir teori buldu ve herkese kabul ettirdi.” (17)
“Onun ampulü bulmasına yardım etmek isterdim. Edison bu buluşta iplerden
yararlandı. 1001. denemede ampul yandı.” (18)
“Kuduz aşısını bulmasına yardım ettim. İhtiyaç duyduğu eşyaları ben ona
verdim.” (20)
“Ben, Fleming’e buluşu diğer ülkelere tanıtması için yardımda bulundum.
Fleming, bu sayede buluşunu insanlığın hizmetine hemen sundu.” (21)
Öğrencilerin “Geçmişe Yolculuk” etkinliğindeki “Seçtiğiniz bilim adamının
hangi buluşuna yardım ettiniz? Bilim adamının bu buluştaki rolünü yazar mısınız?
Açıklayınız.” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
151
Akıcılık açısından; 2, 3, 5, 7, 9, 10, 11, 12, 13, 15, 18, 20, 21 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: buluş/icat, bilim adamının karakter özelliği, duygu düşünce.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı; bununla birlikte 2 ve 15 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtların dikkat
çekici olduğu söylenebilir.
Öğrencilerin “Bu buluşu tanıtır mısınız?” sorusuna verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Bu buluşu 1885 yılında Louis Pastör Enstitüsü’nde yapmaya başladık. Bir gün
bir çocuğu köpek ısırınca çocuk hastalandı. Louis ve ben bulduğumuz aşıyı yapıp
yapmamakta kararsızdık. Çocuk gittikçe kötüleşiyordu. Aşıyı denemekten başka çare
yoktu. Aşıyı yaptık. Birkaç gün çocuğun başında bekledik. Çocuğun durumu
değişmemişti. Birkaç gün sonra çocuk iyileşti. Böylece yapmaya çalıştığımız aşıyı
başarıyla denemiş olduk.” (1)
“Josefin adlı bir çocuğu yaklaşık 22 kere bir köpek ısırmıştır. Kuduz olan
çocuğu Pasteur kurtarır. Bulduğu kuduz aşısını ilk önce farelerde dener. Sonra çocuğun
üzerinde de dener. Çocuk bu aşı sayesinde kurtulur.” (2)
“Buluşun adı. Kuduz aşısı.
Kim tarafından bulundu?: Louis Pasteur
Yardımcısı: Nazlı Çap.
İlk deme: Bir hayvan üzerinde.
Sonraki denem: Kuduz olmuş bir çocuğun üzerinde.
Deneme süresi: Bir iki ay boyunca uğraşmıştır.
Sonuç: Olumlu bir şekilde sonuçlanmıştır.” (3)
“Josef adlı bir çocuğu köpek ısırmıştır. Çocuğu doktora götürmüşlerdir. Kısa
bir araştırmadan sonra çocuğun kuduz olduğu anlaşılmıştır. Anne ve baba bu duruma
çok üzülmüştür; çünkü o dönemlerde kuduzun tedavisi bulunamamıştır. Doktor çok
kitap okuduğu için Pasteur adlı bir bilim adamını tanımaktadır. Josef’i, Paris’e
Pasteur’ün yanına götürmüşlerdir. Pasteur bu durumu arkadaşlarına açıklamıştır.
Başka bir çare olmadığını söylemişler. Pasteur aşıyı yapmıştır. Bütün uğraşlardan
sonra çocuk iyileşir.” (5)
152
“Bu buluşu önce hayvanlarda denedi. Daha sonra minik bir çocuğa uyguladı.
Bu minik çocuğa uygularken sabahlara kadar uyku tutmadı; çünkü bu aşının insanlara
yararı olup olmayacağını bilmiyordu.” (6)
“Atomun özelliklerini inceledik.” (7)
“Atom maddenin içindeki en küçük parçadır. Katılarda sıvılardan, sıvılarda
gazlardan daha çok vardır.” (9)
“Bizim yani Pasteur’le benim buluşum “el jeli”. Bu jel sürüldüğünde elde
bulunan değişik, yani her türlü mikrobun anında ortadan kaybolmasını ve elin mis gibi
kokmasını sağlıyor. Kabın içine bakıldığında jöle kıvamında gibi görünüyor. Aslında
öyle. Ama ele sürüldüğünde sıvılaşıyor. Kısacası çoğu kişinin kullandığı tuvaletteki
sabunları kullanmak yerine el jelini kullanmak daha sağlıklı olur.” (10)
“Ay yüzeyinden aldığım parçaları Uzay Araştırma Merkezi NASA’ya götürdüm.
Ay ile alakalı pek çok bilgiye ulaştım. Dünya için insanlık için büyük bir keşif
olmuştur.” (11)
“Edison’la ben çok iyi bir ikiliyiz. Benzer şeyleri düşünmemiz bizi buluşa
götürdü. Bir elektrik santrali yaptırdık. Kilometrelerce elektrik santrali çektirdik. 1500
lamba ve duylarını icat ettik. 4 Eylül 1882’de çalışmamızı yaptık. Ampulü keşfetmiş
olduk.” (12)
“Bu buluş birçok çocuğun hayatını kurtaran kuduz aşısıdır. Kuduz aşısı kedi,
köpek ısırması sonucu yapılan bir aşıdır.” (13)
“Dinamit; patlayıcı, fitilini ateşleyince patlıyor. Bu yüzden ateşleyince uzağa
kaçamak gerekiyor.” (14)
“Ampul yaptık.” (16)
“Bu teorisi-buluşu modern bilimi çok etkiledi.” (17)
“Bu buluşta iki ipi birbirine bağladık. İki tel de bağladık. Elektrik akımını
geçirdik. Ampul yandı. Ampulü yüksek bir yere koydu.” (18)
“Atom çok kuvvetli bir enerjiye sahiptir. Kötü amaçlarla kullanılmamalıdır.
Bulduğu formül e=mc².” (19)
“Bir çocuğu köpek ısırmıştır. Çocuğu doktora götürmüşlerdir. Kısa bir
araştırmadan sonra çocuğun kuduz olduğu anlaşılmıştır. Anne ve baba bu duruma çok
üzülmüştür; çünkü o dönemlerde kuduzun tedavisi bulunamamıştır. Doktor çok kitap
okuduğu için Pasteur adlı bir bilim adamını tanımaktadır. Josef’i, Pasteur’ün yanına
götürmüşlerdir. Pasteur aşıyı yapmıştır. Bütün uğraşlardan sonra çocuk iyileşir.” (20)
153
“Penisilini Alexander bulurken adı peniciliumdu. Penisilin günümüzde basit
sayılan; ama eskiden çok can alan hastalıkları önlüyordu. Penisilin küften elde edilir.”
(21)
Öğrencilerin “Geçmişe Yolculuk” etkinliğindeki “Bu buluşu tanıtır mısınız?”
sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 1, 2, 3, 5, 6, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 18, 19, 20, 21 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: buluş/icat, bilim adamının karakter özelliği, duygu düşünce, yaşananlar.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı söylenebilir.
Öğrencilerin “Bu buluşu yaparken ne gibi zorluklarla karşılaştınız?” sorusuna
verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Bu buluşu yaparken hangi malzemeleri koyacağımıza, ne zamana kadar
bekleyeceğimize karar veremedik. Sonra bir çocuğu köpek ısırınca çocuk çok
hastalandı. Aşı yaptık. Çocuk gittikçe kötüleşiyordu. Louis ve ben günlerce çocuğun
başında bekledik. Bir gün çocuğu yürürken gördük ve çok sevindik. Böylece kuduz
aşısını bulmuş ve bütün zorlukları aşmış olduk.” (1)
“Öncelikle bir çocuk gözlerinizin önünde eriyip giderken siz bu işe daha bir dört
elle sarılıyorsunuz. Çocuk orada ölürken öncelikle bu aşının en iyi ve sağlıklısını
bulmalısınız. Soruna çözüm bulacaksınız ki başarısınız.” (2)
“Pasteur buluşu daha hayvanlar üzerinde denerken ve daha sonuç alamamışken
kuduz olmuş bir çocuğun üzerinde denememiz için bizi çok zorladı. Ama bir iki ay
çalışıp aşıyı tamamladığımızda birkaç gün önce hayvanlar üzerinde de denedik ve
olumlu bir sonuca ulaştık. Bu bizi rahatlatmıştı; ama hala biraz tedirgindik. Sonunda
olumlu bir sonuç aldık. Çocuk iyileşmişti; ama sadece o iyileşmeyecekti. Artık bütün
insanlarda kullanabilecektik.” (3)
“Pasteur’le birlikte gece gündüz demeden çalıştık, çok didindik. Uykusuz kaldık.
Ama amacımıza ulaşabildik. Kuduz aşısını bulup bu yüzden ölen insanların da ölümüne
son verdik.” (5)
154
“Ben bir buluş yapamadığım için hiçbir zorlukla da karşılaşmadım.” (6)
“Bu buluşu Einstein ile birlikte yaparken en zor kısım mc² teorisini bulmak ve
bunu gerçekleştirmekti. Kolay sanıyorsanız siz yapın.” (7)
“Bu buluşu yaparken maddeyi parçalamada zorluklarla karşılaştım.” (9)
“Bu buluşu yaparken her atacağımız adımda 7–8 saat düşünmek zorunda kaldık.
Bazen yanlışlarımız da oldu. İşte o zamanlar her şeyi yeniden büyük çabayla yapmak
zorunda kaldık. Üstelik böyle bir ortamda temizliğe de özen gösterilmelidir. Bunun için
üstümdeki önlüğün bir cebinde mutlaka bez bulundurdum.” (10)
“Malzeme bulmakta zorluk çektik bir de parçaları bulmakta.” (12)
“Bu buluşu yaparken yapacağım buluşun araçlarını bulmada ve bulunca
harekete geçmede zorluklarla karşılaştım.” (13)
“Laboratuar patladı. Gücümüz pek yetmedi. Çalıştıracak adam yoktu. Daha
neleri sayayım?” (14)
“Çocukları sevdiğim ve hasta olmalarını istemediğim için zorlandım.” (15)
“Parçalar kopardı sürekli. Sonunda başardık.” (16)
“Düşünceleri biraz karıştı. Toplayamadı. Bazıları ona inanmadı. İzafiyet
teorisini buldu. Herkes tarafından ilgi topladı. Başardı.” (17)
“Bininci denemede de yapamadık; ama umudumuzu kesmedik. Birçok denemede
ipi bağlayınca ip dayanamadı ve koptu. Bazen de teller buruşuyordu. Hep değiştirmek
zorunda kalıyorduk.” (18)
“Maddeyi atomlarına ayırırken çok zorlandık.” (19)
“İnsanlar kuduzdan ölürken aradığım aşıyı bulamıyordum. Aşıyı bulmakta
zorlanıyordum.” (20)
“Penisilini ayırmak ve arıtmak çok zordur. Bunun için çok uğraşmak gerekir.
Fleming bunu yapamayınca ayırma ve arıtma işini kimyacılara bırakır.” (21)
Öğrencilerin “Geçmişe Yolculuk” etkinliğindeki “Bu buluşu yaparken ne gibi
zorluklarla karşılaştınız?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından
incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 1, 2, 3, 5, 7, 10, 13, 14, 15, 17, 18, 20, 21 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: buluş/icat, bilim adamının karakter özelliği, duygu düşünce, zorluklar.
155
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı, 2, 10 ve 14 numaralı öğrencilerin yanıtlarının ise dikkat çekici olduğu
söylenebilir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.28.’de verilmiştir.
Tablo 4.28. İlköğretim5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Geçmişe Yolculuk” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Buluş/İcat 16
Bilim Adamının Karakter Özelliği 13
Arkadaşlık 3
Tablo 4.28.’de görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 9’da
“buluş/icat, bilim adamının karakter özelliği, arkadaşlık” temalarının ortaya çıktığı
görülmüştür.
h) Etkinlik 10: Siz Bir Bilim İnsanısınız
“Siz Bir Bilim İnsanısınız” adlı etkinlikte öğrencilerden, kendilerini bir bilim
insanı olarak hayal etmeleri istenmiştir. Yıllarca çalışarak ortaya koyduğu ürünün
başkası tarafında çalındığında bir bilim adamının neler hissedeceğini ve düşüneceğini
içeren bir hikâye oluşturmaları istenmiştir. Öğrencilerin “Bir kâşif ya da bilim insanı
olduğunuzu hayal edin. Yıllarca çalışarak ortaya çıkardığınız çalışmalarınızın
başkaları tarafından, sanki kendilerininmiş gibi alınıp kullanıldığını fark ettiniz. Bu
durumda neler hissedersiniz? Neler yaparsınız? Aşağıya bununla ilgili bir hikâye yazar
mısınız?” yönergesine uygun olarak hazırladıkları hikâyeler aşağıda sunulmuştur:
“Neslihan, değişik malzemeler kullanarak değişik buluşlar yapmaya
çalışıyormuş. Bir gün “telebiyoloji” adında bir buluş yapmaya karar vermiş. İlk önce
planını çizmiş. Sonra malzemeleri aramaya başlamış. Neslihan’ın sevdiği üç arkadaşı
varmış; Ali, Ayşe ve Ayda Nur’muş. Neslihan’a arkadaşları yardım etmeye karar
vermiş. Böylece malzemeleri daha çabuk bulmuşlar. Neslihan ve arkadaşları buldukları
parçaları plana göre takmaya başlamışlar. Ama ilk denemede başarısız olmuşlar. Sonra
tekrar söküp plana göre takmaya başlamışlar. Bu denemede başarılı olmuşlar. Neslihan
156
ve arkadaşları çok sevinmiş. Neslihan arkadaşlarına çok teşekkür etmiş. Arkadaşları
oradan ayrılmış. Akşam Ayda Nur tekrar gelmiş ve yaptıkları buluşu almış. Neslihan
buluşun kaybolmasına çok üzülmüş. İki gün sonra Ayda Nur tekrar gelmiş ve buluşu
Neslihan’a geri vermiş. Neslihan çok sinirlenmiş. Ayda Nur özür dilemiş. Neslihan
,Ayda Nur’la barışmış. Neslihan büyümüş ve bilim adamı olmuş. Değişik buluşlar
yapmış.” (1)
“Bir gün ülkesinin ilk bilim insan Başak ülkesinin bilim ve teknolojide
durduğunu fark etti. Ülkesi hiçbir şey üretmiyordu. Bu, onu çok üzüyordu ve o da
harekete geçmeye karar verdi. Artık mutluydu; çünkü satın alınan çiçeklerin uzun süre
solmaması için bir gaz keşfetmişti. Bununla ilgilenmesine sebep olan şey; küçük bir
çocuğun ellerinde gördüğü solmuş çiçeklerdi. Bu gaz tüm dünyaya dağıtıldı. Buluşun
patentini aldıktan kısa bir süre sonra herkesin bu gazın nasıl üretildiğini anladığını fark
etti. Devlet bunun üzerine tüm dünyada bunu kaçak olarak üreten herkesten bunun nasıl
yapıldığına ait belgeleri topladı. Başak, dünyada kötü emelleri olan insanların
olduğunu biliyordu; ama kendisi hiç karşılaşmamıştı. Bu yüzden bu durum onu çok
üzdü.” (2)
“Merhaba şu güne kadar 90 yılı aşmış bir hayat tecrübem vardı. Düşünün artık,
kaç yaşında olduğumu ben bile bilmiyorum. 44 yaşına kadar ne dostluklar yaşadım.
Ama bir gün geldi ki en yakın arkadaşım beni sırtımdan bıçakladı. Size bu yazıyı hasta
yatağımda, hatta belki son nefesimi verirken yazıyorum.
Ben Mısır’da yanız kovboylar gibi yalnız başına araştırmalarını sürdüren bir
kâşifim. Bugüne kadar bulduğum tarihi kalıntılar, tarihi eserlerle 40’ı aşmış müzeler,
fuarlar ve müzayedeler yapılmış ve kurulmuştur. Evet doğru şeyi yazdım; yalnız
kovboylar gibiyim; ama bu, bir süre için geçerliydi. O da Sam ve Sera adlı benim gibi
kâşiflerle tanışana kadar sürdü. Sam benim hayatımı kurtarmıştı; Sera da onun
karısıydı. Onlarla bir iki ay içinde çok iyi arkadaş oldum. Bir gün Londra’dayken
Mısır’ da olan bir arkadaşım inanılmaz sayıda tarihi kalıntıya ulaştığı haberini
telefonda söylerken Sam beni dinlemiş ve benden önce Sera’ya yalan söyleyerek birlikte
Mısır’a gitmişler. Ben Mısır’a gidene kadar Sam bütün tarihi eserleri toplayıp bir
müzeye satmıştı ve milyarlarca dolar kazanarak İtalya’ya… Üzgünüm ben bay Stefan’ın
arkadaşıyım ve burayı ben sonlandırmak zorunda kaldım: Arkadaşı kaçmış. O, son
nefesini verdi.” (3)
“Bundan yıllar öncesinde bir çocuk varmış. Çocuğun adı; Joni’ymiş. Bu çocuk
küçüklüğünden beri icat yapmak istermiş. Bunu hep denemiş; ama hiçbirinde başarılı
157
olamamış. Sıonunda başarmış. İcadı; gece lambasıymış. Bununla geceleri yapmak
istediği işi hem yapabilecek hem de kimseyi rahatsız etmeyecekmiş. Yıllar sonra bu
buluşunu daha da kullanılır hale getirmiş. Ne var ki o, daha patentini alamadan bir
adam gece lambası buluşunu “Bu benimdir!” diye halka tanıtmış. İcadı bulan adam bu
olaya çok üzülmüş. Yıllardır istediği şeyi tam yaparken bir başkası onu elinden almıştı.
Fakat yılmamış ve onu ele geçirmeye çalışmış. Aklına bir fikir gelmiş; yetkililerden o
adamın buluşu nasıl yaptığını öğrenmelerini istemiş. İşte o zaman adam rezil olmuş.
Joni ; “Bu buluşu ben yaptım; isterseniz anlatayım.” demiş. Yetkilerden izin almış ve
anlatmaya başlamış. Adı sonunda tarihe geçmiş.” (5)
“Ben bir bilim insanıyım buluşumun adı; elektrikli sürahi. Bazı insanlar
buluşuma “elesü” de diyor. Bu hoşuma gitmiyor. Bir de Amerika’yı keşfettiğim yıllarda
buraya ne ad vereceğimi bilemiyordum. Aklıma birden eski kedimin adı geldi. Adı;
Amerika’ydı. Bu yüzden oranın adını “Amerika” koydum. Fakat kedinin yeni sahibi
“Orayı ben buldum! Çünkü oraya, benim kedimin adını koydum.” diye ortaya çıktı. Bu
olay beni çok üzdü.”(6)
“Ben 2015 yılında her işi yapan bir robot yaptım. Yanımda birkaç işçi
çalıştırıyordum. Bana ihanet edip planlarımı rakiplerime veriyorlardı. Ben de bunun
üzerine işçileri işten kovdum. Ve birkaç küçük robot yapıp yanımda çalıştırdım. Onunda
buluşum her işi yapan bir robota dönüştü. Bu buluşumu birkaç gün sonra yarışmaya
götürecektim. Hazırlanıyordum. Birgün televizyon izlerken rakiplerimden Thomas’ın
benim robotumu tanıttığını gördüm. Çok sinirlendim ve üzüldüm. Nasıl olduğunu
bilemiyorum. Bir de baktım ki eski işçilerim gizli kamera takmışlar ve Thomas’a
izletiyorlarmış. Bunu görünce hemen kameraları çıkardım. Thomas yarın ödül alacaktı;
fakat ben buna izin vermeyecektim. Nasıl mı? Hem uçan daire olabilen hem de her işi
yapabilen bir robot yapacaktım. Hiç uyumadan bir gün içinde buluşu yaptım. Adı;
HRHUD oldu. Hemen yarışmaya götürdüm. Juri yarım saat sonra sonuçları
açıklayacaktı. Thomas oradaydı ve bana tip tip bakıyordu. Sonuçlar açıklandı ve ben
kazanmıştım. Thomas, çok şaşırdı ve bayıldı.” (7)
“Sevgili günlük,
Bugün çok kötü bir şey oldu. Ezeli düşmanım benim aşımı sanki kendininmiş gibi
tanıtıyor; fakat bunu ondan geri alabilirim de. Mesela tüm dünya önünde nasıl yaptığını
anlatmasını isteyebilirim. Şunu unutmayın; en iyi dostunuz bile sizi sırtınızdan
hançerleyebilir.” (8)
158
“İbrahim, on yıllık denemesi sonucunda bir zaman makinesi icat etti. Zamanda
ileri ya da geri yolculuk yapılabilirdi. Makineden başarılı sonucu aldı. Patentini aldı ve
üretmeye başladı. Çok mutluydu. Fakat ürünü kimse almak istemedi. İş adamlarıyla
görüştü. Çabaladı ve ürünü satmayı da başardı.” (9)
“Tom adında küçük bir çocuk vardı. Tom bilimi, araştırmayı, sormayı ve
öğrenmeyi çok seviyordu. Bununla birlikte içine kapanıktı. Bir şeyler icat etme isteği
vardı sürekli. İnsanlara yararlı olabilecek bir buluş olmalıydı. Tam bir zaman makinesi
yapmaya karar verdi. Bunun üzerinde çok çalıştı. Gece gündüz nasıl yapacağını
düşündü. Artık sonunda buluşu hazırdı. Bunun yanı sıra Tom’un farkında bile olmadığı
ezeli rakibi uzun boylu şapkalı adam vardı. Sıra buluşunu tanıtacağı güne gelmişti.
Bugün onun en mutlu günü olacaktı. Bunu yanı sıra uzun boylu şapkalı adam plan
kuruyordu. Zaman makinesini çalma planıydı. Bu makineyi çaldı. İnsanlara bu buluşu
kendinin yaptığını söyledi. Tom da karşı çıkmadı; çünkü içine kapanık, sessiz bir
çocuktu. Günlerce çok ağladı ve uzun boylu şapkalı adama çok kızdı. Ne de olsa hak
ederek ünlü olmamıştı.” (11)
“Ben, Teoman. Beni tanırsınız; tanıdınız değil mi? Ben bilgisayarı bulan ünlü
bilim adamıyım. Türkiye’de yaşıyorum. Bu buluş için çok çaba sarf ettim. Çok kafa
yordum. Başarma isteğim günden güne artıyordu. Okula gittiğimde bilgisayarı icat
ettiğimi düşünüp mutlu oluyordum. Gerçekten inanılmaz. Her gün boş zamanlarımda
eğlenemiyor, sosyal hayatımı değerlendiremiyordum. O günlerde bunalıma girmiştim.
Artık buluşumdan yavaş yavaş vazgeçiyordum. Kendime hep şunu söyledim: “bir kez
daha dene.” Bu sözlerle sanki buluşuma bir adım daha yaklaşıyordum. Bilgisayarı
kesinlikle icat etmeliydim. Ve o gün gelmişti; bilgisayarı keşfetmiştim. Herkesten büyük
ilgi gördüm. Çok mutlu günler geçirdim. Sonra biri bilgisayarı kendinin icadı gibi
tanıtmaya ve kullanmaya başladı. O kadar yıl emek verdiğim icadımı kendininmiş gibi
kullanması beni çok sinirlendirdi. Onunla konuştum ve bilgisayarı icat ettiğime ikna
ettim.” (12)
“Bir gün buluşuma başladım. Bir yıl sonra bitirdim. Bu buluşumu halka
tanıtacakken biri onu çalmıştı. Neredeyse kalp krizi geçirecektim. Sonra kendi kendime
“Olsun. Yine yaparım.” dedim. İki üç hafta sonra televizyon izlerken buluşumu çalan
kişi buluşumun reklamını yapıyordu. Çok sinirlenmiştim. Zorda olsa reklamı yaptığı
yerin adresini bulmuştum. Hemen oraya gittim. Buluşumu binada aramaya başladım.
Her odaya bakıp her tarafı incelemiştim. Buluşumu bulamayınca eve döndüm. Artık her
159
şey bitmişti. Bütün dünya onun buluşu olduğunu sanıyordu. Televizyonu açamaz
olmuştum artık.” (13)
“Kendimi çok kötü hissederdim. O adamı hastanelik ederdim. Başka bir buluş
yapmak istemezdim. Her şeye küserdim.” (14)
“Ben İbn-i Sina’nın yanında çocuklar için özel bir aşı yaptım. Bu aşı çocukları
koruyor. Biri bu aşıyı çalıp formülü kendi de yaparsa ben onun hakkında birçok şey
düşünürüm. Benim taklidimi yaptığını düşünürüm. Yaptığını kanıtlamak ve ortaya
çıkarmak için elimden geleni yaparım. Ona neden bunu yaptığını sorarım. Bir dost
edasıyla konuşmaya çalışırım. Bunu neden yaptığını kesinlikle öğrenirim. Ama bir
dostmuş bir kardeşmiş gibi öğrenmeye çalışırım.” (15)
“Ben bir telefon icad ediyorum. Herkese danışıyorum. Biri icadımı çalarsa
üzülürüm. Onunla konuşmam. Ne olursa olsun onu affetmem.” (16)
“Ben bir kaşiftim. O keşfime çok emek harcamıştım. Bunu arkadaşım çok
beğendi. Elimden çalmaya çalıştı. Ben de bunu fark ettim. Kendimi çok kötü hissettim.
Demek ki o benim gerçek ve en iyi arkadaşım değilmiş. Onu hayatımdan çıkarmaya
karar verdim. Onun elinden buluşumu aldım. Sonra ilk önce ona kızdım. Sonra da
hayatımdan çıkardım. Yeni bir buluş yapmaya hazırlanıyordum. Karşıma çok iyi biri
çıktı. Bana hayatını anlattı. O da benim gibi kâşifti. Sonra bana yardımcı oldu. O da bir
buluş yaptı. Hayatımız böyle devam etti.” (17)
“Bir gün bir buluş yaptım. Çok güzeldi. İsmi “pusulalı saat”ti, kamerası da
vardı. Sonra birilerinin buluşumla kendilerininmiş gibi övündüğünü duydum. Ne
yapmalıyım, diye düşündüm. Sonra yakın arkadaşıma gittim; bunları anlattım. O da
müdüre söyledi. Sonra bunlar başbakana kadar gitti. Başbakan bir yasa çıkardı. Buluş
hırsızlarına çok büyük ceza verilecekti. Ben de saatimin kullanımını durdurdum.” (18)
“Ben Thomas Edison. Ampulü bulduğumda pek önemsenmemişti. Ama gaz
lambasından çok daha iyi olduğu anlaşılınca çevremdeki birkaç kişi buluşumu çalmaya
çalıştı. Bu durum beni çok üzmüştü. Buluşumun patentini aldım. Bu seferde beni hırsız
durumuna düşürdüler. Birkaç ay çalışarak buluşumu geliştirdim. Böylece hem hırsız
durumundan kurtuldum hem de buluşumu kurtardım. Toplum içinde saygın bir yerim
oldu. Buluşumu çalmaya çalışanlardan biri de Marconi’ydi. O da bir buluş yaptı sonra.
Benim sıkıntılarımı gördü. Bir daha bu tür bir olay yaşamadım.” (19)
“Uzun zamandan beri düşünüyordum; doğayı en çok kirleten otomobillerdi.
Egzoz dumanlarındaki zararı engellemenin bir yolunu bulmalıydım. Ancak petrol
dışındaki tüm yakıtlar aynı zararlı gazları çıkarıyordu. Suyla çalışan otomobil
160
konusunda çalışmalar yaptım. Sonuçlar oldukça olumluydu. Uzun çalışmalar sonunda
suyla çalışan otomobili icat ettim. Düşünün bir kere; hem doğa kirlenmiyor hem
tehlikeli olan benzin istasyonlarının yerine su istasyonları kullanılacak ve de otomobile
binmenin maliyeti azalacaktı.
Günün birinde bu buluşun planları ve çizimleri bilgisayarımdan çalınmış ve
adeta kendilerininmiş gibi piyasaya sürülmüştü. Bu beni oldukça üzdü. Ancak sevdiğim
yanı dünyamız eskisi gibi kirlenmeyecekti. Böyle teselli buldum.” (20)
“Mesela ben telefonu icat etseydim. Başkası da kendi bulmuş gibi gösterseydi
herkes gibi ben de çok kızardım. Ben böyle haksızlıklara hiç dayanamam. Ne yasal
işlem gerekiyorsa yapardım. Kesinlikle bu işin peşini bırakmazdım. Gerekirse buluşumu
çalan adamı tehdit ederdim. Emeğini çalsın. Hiç yorulmadan zengin olsun. Bunu asla
kabul etmezdim. Nasıl olsa telefonun icadı için gereken formül bende olur ve ben
benden çaldığı telefonu gizlice kırardım. Sonra “Bir daha yap.” dense yapamazdı. Ha
ha ha!” (21)
“Çok kızarım.” (22)
Öğrencilerin “Siz Bir Bilim İnsanısınız” etkinliğindeki “Bir kâşif ya da bilim
insanı olduğunuzu hayal edin. Yıllarca çalışarak ortaya çıkardığınız çalışmalarınızın
başkaları tarafından, sanki kendilerininmiş gibi alınıp kullanıldığını fark ettiniz. Bu
durumda neler hissedersiniz? Neler yaparsınız? Aşağıya bununla ilgili bir hikâye yazar
mısınız?” yönergesine uygun olan hazırlanan hikâyeler yaratıcı düşünce açısından
incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 1, 2, 3, 5, 6, 7, 8, 9, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21
numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: duygu, patent/hırsızlık, ülke/toplum, zaman, yer, düşman, yarışma,
çaba/başarı, hayal, umutsuzluk, yasa, empati .
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; 2, 3, 5, 6, 7, 9, 11, 12, 13,
15, 17, 18, 19, 20 ve 21 numaralı öğrencilerin yanıtlarının dikkat çekici olduğu
söylenebilir.
161
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temaları belirlemek amacıyla öğrencilerin
Etkinlik 10’da oluşturdukları hikâyeler incelenmiştir. Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan
temalar aşağıda Tablo 4.29.’da verilmiştir.
Tablo 4.29. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Siz Bir Bilim İnsanısınız” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Patent/ Hırsızlık 16
Duygu 15
Çaba/Başarı 5
Zaman 3
Ülke/Toplum 2
Yasa 2
Yer 1
Düşman 1
Yarışma 1
Hayal 1
Umutsuzluk 1
Empati 1
Tablo 4.29.’da görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 10’da
“duygu, patent/hırsızlık, ülke/toplum, zaman, yer, düşman, yarışma, çaba/başarı, hayal,
umutsuzluk, yasa, empati ” temalarının ortaya çıktığı görülmüştür.
ı) Etkinlik 11: Ne Yapabiliriz?
“Ne Yapabiliriz?” adlı etkinlikte öğrencilere, incelemeleri için bir resim
verilmiştir. Bu resimde iki yaşlı kadın, genç bir adam ve iki kız çocuğu görülmektedir.
Adamın giysisinin üzerindeki tişörtte “Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı”na ait amblem
dikkat çekmektedir. “Ne Yapabiliriz?” adlı etkinlikte öğrencilere aynı zamanda
düşünmeleri ve yanıtlamaları için altı soru yöneltilmiştir. Etkinlikte “Türkiye Eğitim
Gönüllüleri Vakfı” ve amacı, etkinlikteki fotoğrafta yer alan çocuklar, yaşlı teyzeler ile
ilgili sorular dikkat çekmektedir. Ayrıca öğrencilerden böyle bir vakfa üye olduklarında
neler yapacaklarını düşünmeleri de istenmiştir. Öğrencilerin “Resimde el sallayan
162
çocuğun tişörtünde “Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı” yazıyor. Bu adı, daha önce
duydun mu?” sorusuna verdikleri yanıtlar şöyledir:
“Evet, duydum. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı maddi durumu iyi olmayan
öğrencilerin ailesine yardım eder. Çocuğun okula gitmesini ve devam etmesini sağlar.”
(1)
“Evet, bu adı duydum. Eğitim Gönüllüleri Vakfı, ülkemizde okuyamayan
çocukları tespit edip onların okumasına maddi olarak destek oluyor. Ayrıca kermes vb
çalışmalar yürütüyor.” (2)
“Evet, duydum. Eğitim Gönüllüleri Vakfı, çeşitli organizasyonlarla ve bağışlarla
birlikte biriktirilen paralarla maddi durumu kötü olup eğitimini tamamlayamayan
çocukların eğitim ihtiyacını karşılar.” (3)
“Evet, bu adı duydum. Eğitim Gönüllüleri Vakfı, bağışlarla birlikte biriktirilen
paralarla maddi durumu kötü olup eğitimini tamamlayamayan çocukların eğitim
ihtiyacını karşılar. Bu sayede ülkemizde okumayan çocuk kalmayacaktır.” (5)
“Evet, duydum. Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı, durumu iyi olmayan çocuklara
durumu iyi olan gönüllerden aldığı bağışlarla yardımcı olur.” (6)
“Evet, duydum. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı maddi durumu iyi olmayan
öğrencilerin eğitim ihtiyacını karşılar.” (8)
“Evet, duydum. Bu dernek ülkemizin çeşitli bölgelerindeki yoksul ve maddi
durumu yetersiz olan çocuklara düzenledikleri yemek, kermes ve benzeri
programlardan kazandıkları para ile yardım ederler.” (9)
“Evet, duydum. Bu dernek ülkemizin çeşitli bölgelerindeki yoksul ve maddi
durumu yetersiz olan çocukları okutmak ve eğitimi her yerde yaygınlaştırmak için çaba
harcar. Ayrıca bu tür başka projelere de destek olurlar.” (10)
“Evet, biliyorum. Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nda çalışan kişiler eğitim alanında
birçok çalışma ve proje yürütürler. Bu vakıfta gönüllü olarak çalışan kişiler maddi
olarak durumu iyi olmayan ve ailesi tarafından okula gönderilmeyen, çalışan çocuklara
yardımda bulunur.” (11)
“Evet, biliyorum. Reklam, proje gibi çalışmalar yapıp kazanılan parayı eğitim
kuruluşlarına vermek Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın amacıdır.” (12)
“Evet, duydum. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı maddi durumu iyi olmayan
ailelerin çocuklarına eğitim için destek oluyor.” (13)
“Evet, duydum.” (14)
163
“Evet, duydum. Bu vakıf okula gidemeyen çocukları okula gönderiyor. Onların
okula gitmesini sağlıyor ve en iyi biçimde eğitim almasını sağlıyor.” (15)
“Evet, duydum.” (16)
“Evet, duydum. Yani okula gidemeyen çocuklara, eğitim alamayan çocuklara
okula gitme şansı veriyorlar. O çocuklara eşya, kalem, çanta vb şeyler veriyorlar.
Onları mutlu ediyorlar. Bu vakıf sayesinde okuma şansları oluyor ve çok seviniyorlar.”
(17)
“Evet, duydum. Yani okula gidemeyen çocuklara, eğitim alamayan çocuklara
okula gitme şansı veriyorlar. Tabi ki o çocuklar mutlu oluyor. Bu vakıf sayesinde okuma
istekleri oluyor ve ço9k seviniyorlar.” (18)
“Evet, duydum. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı maddi durumu iyi olmayan
öğrencilerin ailesine yardım eder. Okula gidemeyen çocukları okutur; onlara parasız
eğitim desteği verir.” (19)
“Evet, duydum. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı maddi durumu iyi olmayan
ailelere çocuklarını okutmaları için yardım eder. Okula gidemeyen çocukları okutur;
onlara parasız eğitim desteği verir.” (20)
“Evet, duydum. Eğitim alamayanlara yardım ediyorlar ve eğitim veriyorlar.”
(21)
Öğrencilerin ““Ne Yapabiliriz?” etkinliğindeki “Resimde el sallayan çocuğun
tişörtünde ‘Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’ yazıyor. Bu adı, daha önce duydun mu?”
sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 1, 2, 3, 5, 6, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 15, 17, 18, 19, 20, 21
numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: vakıf, mekân, duygu, faaliyet, yardım.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı söylenebilir.
Öğrencilerin “Fotoğrafın çekildiği yer neresi olabilir? Bir eve benziyor mu?”
sorusuna verdikleri yanıtlar şöyledir:
“Doğu Anadolu’da veya Güney Doğu Anadolu’da yoksul bir ailenin evi
olabilir.” (1)
164
“Bence burası maddi durumu iyi olmayan bir ailenin evi.” (2)
“Yoksul bir ailenin evine benziyor.” (3)
“Bence burası yoksul bir ailenin evi olabilir.” (5)
“Ben, bu fotoğrafın bir huzurevinde çekildiğini düşünüyorum.” (6)
“Fotoğrafın çekildiği yer; huzurevi veya evdir.” (8)
“Evet. Yoksul bir ailenin evine benziyor.” (9)
“Bence burası bir köy olabilir. Yoksul bir ailenin evi de olabilir. Ayrıca huzurevi
de olabilir.” (10)
“Burası bir ev olabilir veya Eğitim Gönüllüleri Vakfı olabilir.” (11)
“Benziyor. Gecekondu da olabilir.” (12)
“Fotoğrafın çekildiği yer; huzurevi olabilir.” (13)
“Yardıma ihtiyacı olan birinin evinde.” (14)
“Huzurevi olabilir. Eve de benziyor.” (15)
“Eve benziyor.” (16)
“Hayır, eve benzemiyor; çünkü orada hep yaşlı insanlar var. Huzurevi olabilir.”
(17)
“Huzurevi olabilir. Eve benzemiyor.” (18)
“Eve benziyor. Küçük ve yoksul görünen bir ev olabilir.” (19)
“Bence burası bir ev. Okula gidemeyen çocuklara yardım ettiği için çocuk da o
vakfın tişörtünü giymiştir.” (20)
“Evet, bir ev olabilir.” (21)
Öğrencilerin ““Ne Yapabiliriz?” etkinliğindeki “Fotoğrafın çekildiği yer neresi
olabilir? Bir eve benziyor mu?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından
incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 1, 10, 11, 17, 18, 19, 20 numaralı öğrencilerin verdikleri
yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: mekân, duygu.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı söylenebilir.
165
Öğrencilerin “Öğrenciler oraya kendi başlarına gelmiş olabilir mi?” sorusuna
verdikleri yanıtlar şöyledir:
“Öğrenciler oraya kendi başlarına gitmiş olamaz.” (1)
“Hayır. Eğitim Gönüllülerine haber vermiş ve birlikte gitmiş olabilirler.” (2)
“Bir aile olabilir veya huzurevine gitmiş çocuklar olabilir.” (3)
“Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na üye olan kişiler oraya gitmiş olabilir.” (5)
“Bence öğrenciler oraya kendi başlarına gitmiş olamaz.” (6)
“Öğrenciler oraya kendi başlarına gelmiş olabilir.” (8)
“Hayır. Bence öğrenciler oraya kendi başlarına gitmiş olamaz. Ortada oturan
kişi onları oraya götürmüş olabilir.” (9)
“Öğrenciler oraya kendi başlarına gitmiş olamaz. Zaten yanlarında büyük biri
var. Ayrıca huzurevi diye düşünürsek zaten tek başlarına gitmemişlerdir.” (10)
“Bence Eğitim Gönüllüleri Vakfı gönüllüleriyle birlikte gelmiş olabilirler.” (11)
“Öğrenciler oraya kendi başlarına gitmiş olamaz.” (12)
“Çocukları oraya vakıf götürmüştür.” (13)
“Öğrenciler oraya kendi başlarına gitmiş olamaz.” (14)
“Hayır. Çocukları oraya vakıf götürmüş olabilir.” (15)
“Olabilir.” (16)
“Evet.” (17)
“Olabilir.” (16)
“Öğrenciler bir geziyle gelmiş olabilirler. Bu geziyi eğitim gönüllüleri
düzenlemiş olabilir.” (19)
“Öğrenciler gezi amacıyla gitmişlerdir.” (20)
“Evet, gitmiş olabilirler.” (21)
Öğrencilerin ““Ne Yapabiliriz?” etkinliğindeki “Öğrenciler oraya kendi
başlarına gelmiş olabilir mi?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından
incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 2, 3, 9, 10, 19 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat
çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: mekân, duygu, faaliyet, ziyaret/gezi.
166
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı söylenebilir.
Öğrencilerin “Fotoğraftaki öğrenciler niçin oradalar?” sorusuna verdikleri
yanıtlar şöyledir:
“Fotoğraftaki öğrenciler oraya maddi durumları kötü olduğu için ya da ziyaret
etmek için gitmişlerdir.” (1)
“Oradaki yaşlılara manevi destek vermek için oradalar.” (2)
“Maddi durumları kötü olduğu ve eğitimlerine devam edemedikleri için Eğitim
Gönüllüleri Vakfı’na başvurmuşlardır.” (3)
“Çocuklar yaşlıları ziyaret için gitmişler.” (5)
“Fotoğraftaki öğrenciler yaşlıları ziyaret etmek için gitmişler.” (6)
“Fotoğraftaki öğrenciler yaşlıları ziyaret etmek için oraya gitmiş olabilir.” (8)
“Öğrenciler bir sosyal etkinlik yapmak için orada olabilirler.” (9)
“Fotoğraftaki öğrenciler, oraya yaşlılara manevi destek vermek için gitmiş
olabilir.” (10)
“Fotoğraftaki öğrenciler, sosyal bir etkinlik yapmak ve yaşlıları ziyaret etmek
amacıyla ordalar.” (11)
“Fotoğraftaki öğrenciler, Eğitim Gönüllüleri Vakfı aracılığıyla huzurevini
ziyaret ediyor.” (12)
“Fotoğraftaki öğrenciler, oraya teyze ve amcalara yardım etmek ve mutlu etmek
için gitmiş olabilir.” (13)
“Eğitimi yaygınlaştırmak için.” (14)
“O çocuklara eğitim konusunda yardım ediyorlar.” (15)
“Yaşlılara yardım etmek için.” (16)
“Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın etkinliği için.” (17)
“Huzurevini ziyaret ediyorlar.” (18)
“Yaşlılara manevi destek olmak için oradalar.” (20)
“Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na üye oldukları için oradadırlar.” (21)
Öğrencilerin ““Ne Yapabiliriz?” etkinliğindeki “Fotoğraftaki öğrenciler niçin
oradalar?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
167
Akıcılık açısından; 1, 2, 3, 10, 11, 12, 13, 20 numaralı öğrencilerin verdikleri
yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: mekân, duygu, faaliyet, ziyaret/gezi.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı söylenebilir.
Öğrencilerin “Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın düzenlemiş olduğu bu etkinlik,
katılımcı çocukları ve ziyaret edilen teyzeleri ve amcaları ne yönde etkilemiş olabilir?
Sizce ne hissetmiş olabilirler?” sorusuna verdikleri yanıtlar şöyledir:
“Teyze ve amcalar mutlu olmuşlardır. Çocuklar teyze ve amcaları mutlu ettikleri
için mutlu olmuşlardır.” (1)
“Mutlu yönde etkilemiştir. Amca ve teyzelerin umutlarını tazelemiştir. Ayrıca
ülkemizin bu tür çalışmalar yaptığını görmüş ve unutulmadıklarını hatırlatmıştır.
Ayrıca çocuklar teyze ve amcaları mutlu ettikleri için mutlu olmuşlardır.” (2)
“Çocuklar yaptıkları şeyden dolayı gururlanıp mutlu olmuşlardır. Teyzeler ve
amcalar çocukların onların ziyaretiyle mutlu olmuştur.” (3)
“Yaşlılar hüzünlenmiş; çocuklar sevinmiş.” (5)
“Bu teyze ve amcalar, çocuklar onları ziyaret ettiği için mutludurlar. Çocuklar
da teyze ve amcaları mutlu olduğu için sevinmiştir.” (6)
“Bu teyze ve amcalar çok mutlu olmuştur.” (8)
“Teyze ve amcalar çok mutlu olmuş olabilirler.” (9)
“Bence mutluluk duymuşlardır; çünkü onları ziyarete gelmişler. Ayrıca
duygulanmışlardır.” (10)
“Bence teyze ve amcalar mutluluk duymuşlardır; çünkü kendilerini düşünen
insanların olması onları mutlu eder ve duygulandırır.” (11)
“Bu teyze ve amcalar, mutludurlar. Çocuklar da teyze ve amcaları mutlu olduğu
için sevinmiştir.” (12)
“Bence teyze ve amcalar, sevinmiş, mutlu olmuş ve duygulanmıştır. Çocuklar ise
onların sevindiğini görünce mutlu olmuştur.” (13)
“Mutlu olmuşlardır.” (14)
“Bence kendilerini çok iyi hissetmişlerdir.” (15)
“Mutlu olmuşlardır.” (16)
168
“Çok mutluluk duymuş olabilirler. Mutluluk yönünde etkilemiş olabilir.” (17)
“Mutlu olmuşlardır.” (18)
“Bence teyze ve amcalar mutluluk duymuşlardır; çocuklar ise onların
sevindiğini görünce mutlu olmuştur.” (20)
“Çok mutluluk duymuş olabilirler.” (21)
Öğrencilerin ““Ne Yapabiliriz?” etkinliğindeki “Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın
düzenlemiş olduğu bu etkinlik, katılımcı çocukları ve ziyaret edilen teyzeleri ve amcaları
ne yönde etkilemiş olabilir? Sizce ne hissetmiş olabilirler?” sorusuna verdikleri yanıtlar
yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 1, 2, 3, 5, 6, 10, 11, 12, 13, 17, 20 numaralı öğrencilerin
verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: duygu, faaliyet, ziyaret/gezi.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı, 2, 5 ve 11 numaralı öğrencilerin yanıtlarının ise dikkat çektiği söylenebilir.
Öğrencilerin “Eğitim ile ilgili bir sivil toplum kuruluşunun üyesi olsaydınız
bunun dışında nasıl bir etkinlik yapardınız?” sorusuna verdikleri yanıtlar şöyledir:
“Maddi durumu olmayan öğrencilerin ailesine yardım ederdim. Öğrencilere
kitap, kalem, defter ve silgi verirdim.” (1)
“Ben öncelikle Türkiye’nin dört bir yanındaki köylerden okuyamayan toplar,
gruplandırır; onların okutulmasını sağlardım ve de maddi destek sağlardım.” (2)
“Eğitimini sağlayamayan çocuklara yardım ederdim.” (3)
“Yoksul çocuklar için para toplar ve eğitim masraflarını karşılarım.” (5)
“Ben TEMA Vakfı’nın üyesi olsaydım; her yeri yeşillendirmek isterdim.” (6)
“Bunun dışında yoksul okullara yardım ederdim.” (9)
“Bunun dışında sokak çocukları derneğine gider; onları mutlu ederdim.” (10)
“Tüm yaşlı teyze ve amcaların iki haftada bir hatırlarını sormaya gitmesi için
birkaç görevli bulurdum.” (12)
“Hep birlikte okula gidemeyen çocukları ziyaret ederdik.” (15)
169
“Ben de bu arkadaşlarımız gibi insanlara yardım edip huzurevi ziyaret
ederdim.” (17)
“İnsanlara yardım ederim.” (18)
“Ben de TEMA vakfına götürürdüm.” (20)
“Ben de buna benzer etkinlikler yapardım.” (21)
Öğrencilerin ““Ne Yapabiliriz?” etkinliğindeki “Eğitim ile ilgili bir sivil toplum
kuruluşunun üyesi olsaydınız bunun dışında nasıl bir etkinlik yapardınız?” sorusuna
verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 1, 2, 3, 5, 6, 10, 12, 15, 17 numaralı öğrencilerin verdikleri
yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: faaliyet, yardım, çevre, projeler, ziyaret/gezi.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı görülmüştür.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.30.’da verilmiştir.
Tablo 4.30. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Ne Yapabiliriz?” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Vakıf 19
Mekan 17
Duygu 16
Yardım 11
Faaliyet 3
Ziyaret/Gezi 3
Çevre 1
Projeler 1
170
Tablo 4.30.’da görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 11’de
“vakıf, mekân, duygu, faaliyet, yardım, çevre, projeler, ziyaret/gezi” temalarının ortaya
çıktığı görülmüştür.
i) Etkinlik 12: Yardım Kulübü
“Yardım Kulübü” adlı etkinlikte öğrencilerden, çalışmayı istedikleri bir yardım
kulübü belirlemeleri ve bu kulübün amacını, faaliyetlerini ve amblemini oluşturmaları
istenmiştir. Etkinlikte amblem boyutu puanlanmamıştır. Öğrencilerin etkinlik için
seçtikleri kulüpler ve bu kulüplerin amaçları, faaliyetleri aşağıda sunulmuştur:
“Yardım Kulübünün adı: TEMA
Kulübün amacı: Erozyonu önlemek ve mücadele etmek ve ağaçlandırma
çalışmalarını artırmak.
Yapacağı faaliyetler: Erozyonu önlemeye çalışmak; çok eğimli yerlerde ağaç
dikme çalışmaları yapmak.” (1)
“Yardım Kulübünün adı: APİNEZ.
Kulübün amacı:Çevreyi yeşillendirme, ağaç dikme ve hayvanları koruma.
Yapacağı faaliyetler: Ağaç dikme kampanyaları yapmak, toplumu
bilinçlendirmek.” (2)
“Yardım Kulübünün adı: OSPG (Okuldaki Sağlık Problemlerinin Giderilmesi).
Örnek; düşüp yaralanan çocuğa ilkyardım yapılmasıdır.
Kulübün amacı: Okulda düşüp bir yerini kanatan, inciten çocuğa ilk tedavinin
uygulanabilmesidir.
Yapacağı faaliyetler:
1. Gönüllülere tedavi ile ilgili bilgi vermek.
2. Bu konuda bilgi sahibi kişilerin konferans vermesini sağlamak.
3. Her şey öğrenildikten sonra faaliyete geçilmesi.” (5)
“Yardım Kulübünün adı: ÇEDD (Çağdaş Eğitimi Destekleme Derneği).
Kulübün amacı: Eğitimi desteklemek.
Yapacağı faaliyetler: Eğitimi destekleme faaliyetleri.” (8)
“Yardım Kulübünün adı: APİNEZ.
Kulübün amacı: Çevreyi yeşillendirme, ağaç dikmek, hayvanları korumaktır.
Yapacağı faaliyetler: Ağaç dikme kampanyaları düzenlemek; toplumu
bilinçlendirmektir.” (9)
171
“Yardım Kulübünün adı: TEY ( Toplum Fakirlerine Yardım).
Kulübün amacı: Toplumdaki fakirlere çeşitli alanlarda yardım etmek; bağış
yapmaktır.
Yapacağı faaliyetler: Toplumdaki fakirleri bulup; onlara sağlık, eğitim v.b
alanlarda yardım edilmesi, bağışlar yapılması, projeler yürütülmesi, çeşitli yurtlar ve
evler yapılması.” (10)
“Yardım Kulübünün adı: Bilinçli Toplum Kulübü.
Kulübün amacı: Toplumu her konuda bilinçlendirmektir.
Yapacağı faaliyetler: Halkın arasına girip dertlerini dinlemek; büyük kermesler
düzenleyip toplumu şenlendirmektir.” (13)
“Yardım Kulübünün adı: Erozyon ve Ağaçlandırma.
Kulübün amacı: TEMA Vakfı’nı tanıtmaya çalışmak.
Yapacağı faaliyetler: Türkiye’de erozyonu önlemek ve ağaçlandırmayı
sağlamak.” (15)
“Yardım Kulübünün adı: Öğrenme
Kulübün amacı: Her konuda her şeyi tam anlamıyla öğrenmektir.
Yapacağı faaliyetler: İlanlar, posterler, resimler, afişler hazırlamak ve
duyurular yapmak.” (16)
“Yardım Kulübünün adı: ÇEVRE.
Kulübün amacı: Deprem, yangın gibi doğal afetlere karşı önlem alınmasıdır.
Yapacağı faaliyetler: İnsanlara depremden, yangından v.b önce alacakları
önlemleri anlatmak; insanlara yardım etmektir.” (17)
“Yardım Kulübünün adı: ÇEVRE.
Kulübün amacı: Doğal afetlere karşı önlem alınmasıdır
Yapacağı faaliyetler: İnsanlara yardım etmektir; insanları bilinçlendirmektir.”
(18)
“Yardım Kulübünün adı: DOÇEKO.
Kulübün amacı: Doğal çevremizi ve doğal hayatımızı korumaktır.
Yapacağı faaliyetler: Ağaçlandırma çalışmaları, eğitim ve sağlık kuruluşlarına
yardım etmektir.” (19)
Öğrencilerin “Yardım Kulübü” etkinliğindeki yönergelere uygun olarak
verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
172
Akıcılık açısından; 1, 2, 5, 8, 9, 10, 13, 15, 16, 17, 18, 19 numaralı öğrencilerin
verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: kulüp, çevre, kulüp faaliyeti, kulüp amacı.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı, 5, 10, 13 ve 16 numaralı öğrencilerin yanıtlarının ise dikkat çekici olduğu
söylenebilir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.31.’de verilmiştir.
Tablo 4.31. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Yardım Kulübü” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Kulüp Amacı 11
Kulüp Faaliyeti 10
Kulüp 1
Çevre 1
Tablo 4.31.’de görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 12’de
“kulüp, çevre, kulüp faaliyeti, kulüp amacı” temalarının ortaya çıktığı görülmüştür.
k) Etkinlik 13: Trafik Kazaları
“Trafik Kazaları” adlı etkinlikte öğrencilere incelemeleri için trafik kazalarıyla
ilgili bir resim verilmiştir. Resimde yoldan çıkmış bir tır dikkat çekmektedir.
Öğrencilerden bu resmi inceledikten sonra verilen üç soruyu yanıtlamaları istenmiştir.
Bu sorular resimde görülen kazanın oluş nedeni, bu tür kazaların olmaması için alınacak
önlemler ve yasal düzenlemeler ile ilgilidir. Öğrencilerin; “Bir trafik kazası
görüyorsunuz. Bu kazanın oluş nedeni ne olabilir?” sorusuna verdikleri yanıtlar
şunlardır:
“Otobüsün hız yapmasıdır.” (1)
“Alkollü araç kullanma, dikkatsizlik, eğer uzun bir yolculuksa uykusuzluk neden
olabilir.” (2)
173
“ Tabi bu kazanın nedeni de çoğu kazada olduğu gibi dikkatsizliktir. Önlem alıp
daha dikkatli davransaydı; bu kazaya yol açmayacaktı.” (3)
“ Aşırı hız ya da alkollü araç kullanmaktır.” (6)
“ Bu kaza sürücünün bir hayvan çıkması nedeniyle olmuş olabilir. Sürücünün
dikkati dağılmış ve ani fren yapmasına neden olmuş olabilir.” (7)
“ Aşırı hız ve dikkatsizlik olabilir.” (8)
“ Aşırı hız ve dikkatsiz sollama olabilir.” (9)
“ Yolun onarıma alınan bölümünün kapatılmaması ya da sürücünün yanlış
yoldan girmesi ve aşırı hız yapması olabilir.” (10)
“ Kamyon şoförü bilinçsiz bir şekilde hız yapmış olabilir. Yollar kar nedeniyle
kaygandır ve ani fren yüzünden araç kaymıştır.” (11)
“ Trafiğe kapalı yerden girip bariyerlere çarpması.” (12)
“ Yağan kar ve yolların buzlanması olabilir.” (13)
“ Dikkatsizliktir.” (14)
“ Aracın kaldıramayacağı kadar yük veya aşırı hızdır.” (15)
“ Kar yüzünden ve zincir takılmadığı için olmuştur.” (16)
“ Yoldan çıkmış olabilir.” (17)
“Yoldan çıkmış olabilir.” (18)
“ Aşırı hız veya ani dönüş yüzünden olabilir.” (19)
“Yolun buzlanması ve tekerleklerde zincir olmaması olabilir.” (20)
“Kar ve aracın zincirsiz olması olabilir.” (21)
Öğrencilerin “Trafik Kazaları” etkinliğindeki yönergelere uygun olarak
verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 2, 3, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 15, 16, 19, 20, 21 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: hız, trafik kuralları, dikkatsizlik, alkol, trafikte hayvanlar, kar/buzlanma.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı söylenebilir.
Öğrencilerin; “Bu tür kazaların olmaması için ne tür önlemler alınmalıdır?”
sorusuna verdikleri yanıtlar şunlardır:
174
“Acele etmemeliyiz. Arabayı hızlı kullanmamalıyız.” (1)
“ Tabi ki öncelikle trafik kurallarına uyulmalıdır. Dikkatli olunmalıdır.” (2)
“ Trafik kurallarına uyulması gerekir.” (3)
“ Alkollü araç kullanmamalıyız ve aşırı hız yapmamalıyız.” (6)
“ Daha çok polis olabilir. ” (7)
“Bu tür kazaların olmaması için çok hızlı gitmemeliyiz. Trafik kurallarına
uymalıyız.” (8)
“ Hız yapmamalıyız.” (9)
“Yolda onarıma alınmış bölümler gerekli önlemlerle kapatılıp, levhalarla
donatılabilir ve toplum trafik kurallarıyla ilgili bilinçlendirilmelidir.” (10)
“Öncelikle şoförler bilinçlendirilmeli. Hız yapmayıp karlı havalarda zincir
takmalıdırlar. Yollar tuzlanmalıdır. Gerekirse ceza yazılmalıdır.” (11)
“ Çok daha dikkatli olunmalı.” (12)
“Araç yavaş sürülmelidir. Yollar temizlenmelidir.” (13)
“ Sürücüler iyi eğitim almalıdır. Karlı havalarda tekerleklere zincir
takılmalıdır.” (14)
“ Fazla yük taşınmamalı ve gerektiğinde fazla hız yapılmamalı.” (15)
“Tekerleklere zincir takılmalıdır.” (16)
“Trafik polisleri çoğaltılmalıdır.” (17)
“Daha çok uyarı levhası olmalıdır.” (18)
“Yollar sağlam yapılmalı. Yeterince levha konulmalı, kurallara uyulmalıdır.”
(19)
“Yollar tuzlanmalı. Kar lastiği ya da zincir kullanılmalıdır.” (20)
“Yollar tuzlanmalı. Araçlara zincir takılmalıdır.” (21)
Öğrencilerin “Trafik Kazaları” etkinliğindeki “Bu tür kazaların olmaması için
ne tür önlemler alınmalıdır?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından
incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 1, 2, 6, 8, 10, 11, 13, 14, 15, 19, 20, 21 numaralı öğrencilerin
verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
175
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: hız, eğitim, önlem, kaza nedenleri, trafik kuralları, dikkatsizlik, alkol, trafikte
hayvanlar, yol/levhalar, kar/buzlanma.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı söylenebilir.
Öğrencilerin; “Hangi yasal düzenlemeler yapılırsa kazaları en aza indirebiliriz?
konusu ile ilgili düşüncelerinizi belirten bir liste yapınız.” yönergesine verdikleri
yanıtlar şunlardır:
“Hız sınırı daha aza indirilmeli. Kış boyunca lastiklere zincir takılması zorunlu
olmalı. Her caddede polis olmalı. Işıklar çoğaltılmalı.” (1)
“Uzun yolda iki kişilik yolculuğa çıkılmalı. Trafik kurallarına uyulmalı. Yollar
düzgün yapılmalı. Mutlaka yollarda polis olmalı.” (2)
“Alkol alınmamalı. Sürücünün ehliyeti olmalı. Kurallara uyulmalı. Dikkatli
olunmalı. Kimsenin hayatını riske atacak hareketler yapılmamalı.” (3)
“Polisler çoğaltılmalı. Daha dikkatli olunmalı. Kurallara uyulmalı.” (7)
“Hız yapılmamalı. Alkollü araç kullanılmamalı. Karlı yollarda araba
sürülmemeli. Gece dikkatli araç kullanılmalı.” (9)
“Trafik kurallarına uymayanların yüklü ceza alması. Onarım yapılan yolların
trafiğe kapatılması. Gerekli yerlerde gerekli trafik levhalarının bulunması. Alkollü araç
kullananların ve aşırı hız yapanların ceza alması.” (10)
“Şoförlerin ehliyeti olmalı. Karlı yollarda çok gerekli olmadıkça yolculuk
yapılmamalı. Karlı yollar temizlenip tuzlanmalı. Aşırı hız yapılmamalı.” (11)
“Sürücüler çok daha dikkatli olmalı. Trafiğe kapalı ya da yanlış yola
girmemeliyiz. ” (12)
“Trafik kurallarına uymayanlar cezalandırılmalıdır. Polisler görevlerini her
zaman yerine getirmelidir. Trafik ışıkları her kavşakta olmalıdır. Trafik canavarlarına
en ağır cezalar verilmelidir. Ehliyetsiz araba kullanılmasına izin verilmemelidir.” (13)
“Karlı havalarda zincir takılmalıdır. Sürücü kursları denetlenmelidir.” (14)
“Daha çok trafik işareti konulmalıdır. Daha fazla trafik polisi olmalıdır. Daha
az yük taşınmalıdır. Daha dikkatli olunmalıdır. Daha az hız yapılmalıdır.” (15)
“Zincir takmak zorunlu olmalıdır. Hız yapılmamalıdır. Dikkatsiz sürücülere
hemen ceza verilmelidir.” (16)
176
“Yollarda dikkatli olunmalıdır. Polis sayısı artmalıdır. Dikkatsiz sürücülere
ceza verilmelidir.” (17)
“Daha az yük taşınmalıdır. Kamyon tipi taşıtların ayrı yolu olmalıdır.
Arabaların ayrı yolu olmalıdır.” (18)
“Polis kontrolleri artırılmalıdır. Yollar düzgün yapılmalıdır. Alkollü araç
kullananların ve trafik kurallarına uymayanların cezası artırılmalıdır.” (19)
“Polis denetimi sıklaşmalı. Sürücüler alkol almamalı ve hız yapmamalıdır.” (20)
“Halk bilinçlenmelidir. Kurslar açılmalıdır. Yollar tuzlanmalıdır. Araçlar
zincirsiz yola çıkmamalıdır. Dikkatli olunmalı. Kurallara uymayan ceza almalıdır.”
(21)
Öğrencilerin “Trafik Kazaları” etkinliğindeki “Hangi yasal düzenlemeler
yapılırsa kazaları en aza indirebiliriz? konusu ile ilgili düşüncelerinizi belirten bir liste
yapınız.” yönergesine verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 1, 2, 3, 7, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21
numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: hız, eğitim, önlem, kaza nedenleri, trafik kuralları, dikkatsizlik, alkol, trafikte
hayvanlar, yol/levhalar, kar/buzlanma, ceza.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı söylenebilir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.32.’de verilmiştir.
177
Tablo 4.32. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Trafik Kazaları” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Önlem 10
Hız 8
Eğitim 7
Trafik Kuralları 5
Kar/Buzlanma 5
Dikkatsizlik 4
Yol/Levhalar 3
Alkol 1
Trafikte Hayvanlar 1
Kaza Nedenleri 1
Tablo 4.32.’de görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 13’te
“hız, eğitim, önlem, kaza nedenleri, trafik kuralları, dikkatsizlik, alkol, trafikte
hayvanlar, yol/levhalar, kar/buzlanma” temalarının ortaya çıktığı görülmüştür.
l) Etkinlik 14: Haydi Okula
“Haydi Okula” adlı etkinlik ülkemizde okula gönderilemeyen çocuklarla
ilgilidir. Öğrencilerden bu çocukların neden okula gönderilmediği ve okula devam
etmeleri için neler yapılabileceği hakkındaki düşüncelerini sorulara göre açıklamaları
istenmiştir. Öğrencilerin “Ülkemizde çok sayıda çocuk okula gönderilmemektedir. Size
göre bu çocuklar neden okula gönderilmiyor? Çocukların okula devam etmeleri için
neler yapılmalıdır?” sorusuna verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Bana göre bu çocuklar ailesinin bütçesine katkıda bulunmak için okula
gönderilmiyor. Çocukların okula devam etmeleri için her çocuğun okula gönderilmesi
zorunlu yapılmalıdır.” (1)
“Ülkemiz diğer ülkelere göre geri kalmış bir toplumdur ve bazı yerlerde töre
var. Onun yanı sıra bazı yerlerde kız çocuğunun okuması günah. Onun dışında bazı
yerlerde de maddi imkânsızlıklar söz konusu”(2)
178
“Birçok ailenin maddi imkânları yeterli olmadığından çocuklar okula
gönderilemiyor. Ailelerini geçindirmek için çalışıp ekmek paralarını kazanmaları
gerekiyor. Bu durumlarına karşı çocuklarının da yardım etmelerini istiyorlar. Böylece
çocuklar okula gönderilemiyor. Çocukların okula gönderilmeleri için günümüzde birçok
kampanya düzenleniyor.”(3)
“Bence bu çocukların ailelerinin durumu iyi değildir. Onlara yardım
etmeliyiz.”(6)
“Bu çocukların maddi durumları iyi olmadığı için çalışıp para kazandıklarından
okula gönderilmiyor. Bu çocuklar için bir yardım kurumu kurum eğitimi
destekleyenlerden para alıp bu çocuklara verebiliriz.”(7)
“Okula gönderilmeyen çocukların pek çoğu kız. Bunun nedeni eskiden kızların
okula gönderilmemesidir. Bu sorun için pek çok kampanya düzenleniyor.”(8)
“Bence kızların okula gönderilmemesi gericiliktir, cahilliktir. Bunun nedeni
maddi imkânsızlıklardır.” (9)
“Ülkemizde fakirlik vardır ve bundan dolayı çocuklar okula
gönderilmemektedir. Ayrıca başka bir nedenle cahilliktir. İnsanlarımız (yurdum insanı)
okula gitmeği gereksiz bulmaktadır. Ancak toplum bilinçlendirilirse bu nedenler ve
sorunlar son bulacaktır.” (10)
“Çocukların okula gönderilmeme sebebi ailelerin işsiz olup maddi durumu iyi
olmadığı için çocuklarının bir işte çalışıp maddi durumlarına yardım etmesi için. Maddi
durumu iyi olan aileler yardım edebilir. Ayrıca ülkemizde bulunan iş sorununun
kalkması da gerekir. Devletin ve sivil toplum örgütlerinin de bu konuda desteği
olmalıdır.” (11)
“Özellikle doğuda kız çocukları okutulmaz, anlayışı içinde. Anne babalar bu
konuda bilinçlenmeli.” (12)
“Bence bu çocuklar maddi durumları kötü oldukları için okula gönderilmiyor.
Ayrıca anne ve babaları yeterince bilgi sahibi olmadıkları için çocuklarını okula
göndermiyorlardır. Bu ailelere bazı dernekler, vakıflar yardım etmelidir.” (13)
“Maddi sıkıntı yüzünden olabilir. Aile istemediği için olabilir. Aileyi tatlı dille ve
ikna etme biçimiyle söylemek.” (14)
“Çocuklar okula gönderilmiyor çünkü o çocukların ailelerinin maddi durumları
iyi değil. Çocukların okula devam etmeleri için o ailelere iş imkânları sağlamamız
gerekir.” (15)
“Durumları olmadığı için para toplamak lazım.” (16)
179
“Kampanyalar çoğalmalıdır ve okullar çoğalmalıdır. Para sorunu varsa okullar
o aileye yardım için kampanya açılması gerekmektedir.” (17)
“Çünkü o ailenin parası olmayabilir. İmkânları olmayabilir. Çocukların okula
devam etmeleri için kampanyalar kurulmalı. İmkânları olan insanlar para
göndermelidir.” (18)
“Eğer çocuklar maddi durumlar yüzünden okula gidemiyorsa devlet kitapları
ücretsiz dağıtmalı ve ülkemizin gelişmeyen bölgelerine okul yaptırmalı.” (19)
“Çocuklar okula ailelerinin maddi sıkıntıları olduğu için göndermiyorlar.
Çocukların okula gitmeleri için ailelere maddi yardım yapılması gerekiyor.” (20)
“Bence çocukların okula gönderilmeme sebebi bilinçsizlik bir de maddi durum
yetersizliği.” (21)
Öğrencilerin “Haydi Okula” etkinliğindeki “Ülkemizde çok sayıda çocuk okula
gönderilmemektedir. Size göre bu çocuklar neden okula gönderilmiyor? Çocukların
okula devam etmeleri için neler yapılmalıdır?” sorusuna verdikleri yanıtlar yaratıcı
düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 1, 2, 3, 7, 8, 10, 11, 13, 15, 17, 18, 19, 20 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: aile, eğitim zorunluluğu, töre/günah/cehalet, maddi durum/işsizlik,
yardım/kampanyalar, kız çocukları, önlem.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı söylenebilir. Sadece 10 numaralı öğrencinin verdiği yanıt dikkat
çekmektedir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.33.’de verilmiştir.
180
Tablo 4.33. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Haydi Okula” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Maddi durum/İşsizlik 16
Aile 9
Yardım/Kampanyalar 7
Töre/Günah/Cehalet 5
Kız Çocukları 3
Eğitim Zorunluluğu 2
Önlem 1
Tablo 4.33.’de görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 14’te
“aile, eğitim zorunluluğu, töre/günah/cehalet, maddi durum/işsizlik,
yardım/kampanyalar, kız çocukları, önlem” temalarının ortaya çıktığı görülmüştür.
m) Etkinlik 15: Başbakan Sen Olsan
“Başbakan Sen Olsan” adlı etkinlikte öğrencilerden kendilerini başbakan olarak
hayal etmeleri ve ülkemizdeki eğitim-öğretim sorunlarına çözümler getirmeleri
istenmiştir. Öğrencilere düşüncelerini yazmaları için uzun ve boş bir metin kutusu
verilmiştir. Öğrencilerin “Başbakan olsanız ülkemizdeki eğitim-öğretim sorunları ile
ilgili neler yapmak isterdiniz?” sorusuna verdikleri yanıtlar şunlardır:
“Bütün çocukların okula gönderilmesini ve orta sona kadar okuldan
ayrılmamasını zorunlu hale getirirdim. Bir dersle ilgili üç kitap kullanılmasını
sağlardım. Köylere okul yaptırılmasını sağlardım.”(1)
“Eğitim alanında değiştireceğim çok şey olurdu. Bunların başında eğlenerek
öğrenme adında bir eğitim programı hazırlardım. Bunların dışında bazı konularda
çocukların yaptıkları deney gibi faaliyetlerle yarışmalar düzenlerdim. Çocukların
çağdaş ve modern okullarda eğitim görmesini sağlardım. Doğu Anadolu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerinde okula gitmeyen çocukların aileleri ile görüşürdüm. Televizyonda
eğitim programları ve yarışmaları düzenlenmesini sağlardım. Eğitim ve Çocuk adında
bir de Eğitim ve Genç adında dergiler çıkarırdım. Çocukların sabah 09-17 arasında
okula gidi ders görüp son iki saatte ödevlerinin yapılmasına izin verirdim. Okulda
181
Cuma günleri çocukların sadece sevdiği derslere ayırırdım. Eğitim alanında bilimsel
araştırmalar yapardım. Çocukların siyaset ortamını eğitim yoluyla anlamasını
sağlardım. Her öğrenci için yaz aylarının temmuz ayında ikişer haftalık gezi ya da
kamp düzenlerdim. İnancım çocukların yukarıda yazılanlarla daha iyi öğrenecekleri ve
okulu sevecekleri.” (2)
“Şu anda birçok kız çocuğu okula gönderilmiyor. Sadece kız çocukları da değil
birçok erkek çocuk da okula gönderilmiyor. Bu çocuklar işlerde çalıştırılıp para
kazanmaya zorlanıyor. Bu çocuklarımız için önlem bulmaya çalışırdım. Birçok okulda
olmaması gereken davranışlar sergileniyor. Buna bir önlem bulurdum. Okul disiplinin
daha sıkı davranmalarını sağlardım. Birçok okulun araç gereçleri iyi durumda değil ve
teknolojik araçlar kullanılmıyor. Bu yüzden bunlardan öğrenciler yararlanmıyor. Daha
düzgün çalışabilecek araçlar alıp okullara dağıtırdım ve birçok okulda teknolojik
araçlar alıp okullara dağıtırdım ve birçok okulda teknolojik araçlar kullanılmadığı için
okullarda, derslerde teknolojik araçların kullanılmasını yaygınlaştırmaya çalışırdım.”
(3)
“Okulları çoğaltır, daha fazla öğrenci okutur, okulların temiz ve düzenli
olmasını sağlardım. Okutulmayan çocukları verilen vergilerdeki paralar sayesinde
aileye yardım ederek çocukları okutur, ara sokaktaki okulları baştan inşa eder ve temiz,
düzenli bir okul yapar, okul araç ve gereçlerini yeniler, okulun fiziki yapısı ile başka
sorunlarını halleder, okulun disiplinini sağlar, okulun temiz ve düzenli olmasına özen
gösterir, bu sorunlar dışındaki sorunları çözer, çocuklara armağan eder, okulda sosyal
faaliyetlerin olmasını sağlardım.” (7)
“Oks’yi bir yıl yapardım. Ödevleri kaldırırdım. Kitaplarda eski sisteme
geçerdim. Okumayan çocukları okula göndermeğe çalışırdım. Performans ödevlerini
kaldırırdım.” (9)
“Okuldaki öğretmenlerin çocuk psikolojisine nasıl uyup uymadığına, onlara ne
derecede davranacağına bakardım. Okullarda kız öğrencilerin rahat hareket etmeleri
için de formalara kapriyi de eklerdim. Okullarda öğrencilere, öğretmenlere tüm
çalışanlara pozitif enerji olması için ağaçlandırma yapardım. Boş zamanlarımda
ülkemin doğu kesimlerinde konferans verirdim.” (10)
“Yurdumuzda bulunan öncelikli sorunlarımızdan olan iş problemini ortadan
kaldırmaya çalışırdım. Çünkü anneler, babalar işsiz olunca çocuğunu okula
göndermiyor ve çocuk ailenin bütçesine katkıda bulunmak için okulu bırakıyor. Ondan
sonra cahil bireyler olarak yetişiyorlar. Bu iş sorununu ortadan kaldırdıktan sonra
182
okula gidemeyen çocukları tespit eder durumu iyi olup bağışta bulunabilecek ailelerden
yardım toplayıp çocukların okula gitmesini sağlardım. Ayrıca devletin bütçesinden de
ortaya koyardım. Tabii bu öğrencilerin ihtiyaçlarını da karşılardım. Böylece ülke
bireyleri cahil insanlar değil de uygar ve eğitilmiş bireyler olarak yetişir.” (11)
“Öğrenciler stresten kurtulamıyor. Sürekli onların düzenini bozan müfredatlar
değişiyor. Öncelikle bunu engellemeliyiz. Bu nedenle ortaokulda girilecek her sınav
yerine iki sınavı tercih ediyorum. Ayrıca öğrencilerin kazanamama kaygısı içinde
olması beni endişelendiriyor. Sınav sonrasında ikinci tercih yapılıyordu. Ancak bu sene
bu da kalktı tekrar hayata geçirmek istiyorum.” (12)
“Bütün kız çocuklarının okumasına mutlaka izin verirdim. Okutmayan anne,
babaları cezalandırırdım. Bilgisayarı olmayan okullara bilgisayar dağıtırdım.
Öğretmenlerimize emeğinin karşılığını verirdim. Başarılı öğrencileri ödüllendirirdim.
Okullara yapılan kayıtları zorlaştırmazdım. İsteyen istediği okula giderdi.” (13)
“İlk önce öğretmen sorununu yok etmek isterdim. Okulları denetletip nasıl ders
yapıldığını kontrol ederdim. Okullara araç-gereç yardımı yapardım. Okullara
gidemeyen çocukların ailelerini ikna etmeğe çalışırdım. Okullara tadilat yaptırırdım.
Bu konuda en iyi şekilde hizmet sunmaya çalışırdım.” (14)
“Ülkede birçok devlet okulu açtırırdım. Okula gidemeyen birçok çocuğa okula
gitme imkânı sağlardım. Derslerde tüm okullarda araç-gereç ne gerekiyorsa o konuda
öğrencilere ve öğretmenlere yardımcı olurdum. Okulda öğrencilerin yeşil kart
kullanmalarını sağlardım. Çocukların okulda, evde ders ile ilgili tüm sorunlarını
çözmede birçok yardımda bulunurdum. Öğrencilerin okula gelirken giyecekleri giysileri
yoksa onlara giysi dağıtımı yapardım.” (15)
“Ülkeyi korur, elimden gelen bütün şeyleri yapardım.” (16)
“Türkiye’deki bütün okulları ziyaret eder, sorunlarını halleder, okula gidemeyen
çocukları araştırır, okula gönderirim. Para sıkıntıları varsa ben karşılarım. Eğitim ve
öğretimin ne demek olduğunu anlatırım. Onlara okulu sevdiririm. Eğitimleriyle,
öğretimleriyle işimi ne kadar seviyorsam, işimi ne kadar çok severek yapıyorsam, işimle
ne kadar çok yakından ilgileniyorsam ve işimi nasıl takip ediyorsam onları da sever,
yakından ilgilenir ve takip ederim.” (17)
“Okula gidemeyen çocuklarımızı birçok kampanya ile yavaş yavaş okul yaptırıp
onlara gönderirdim. Eğitimi iyi olmayan okullara birçok malzeme ve okula yarayan
eşyalar gönderirim. Okullarda eğitimin daha iyi olmasını sağlarım. Yıkılmış ve
duvarları çatlamış köylerdeki okullara destek yollayarak okulların onarılmasını
183
sağlardım. Köydeki birçok çocuğun masraflarını karşılayarak okullara gitmelerini
sağlardım. Son olarak kısaca çocukların okumasını sağlardım.” (18)
“Ülkemizin gelişmesini sağlardım.” (19)
“İlk olarak uyanık olurdum. Çünkü biz Avrupa Birliği’ne girmeyi çok istiyoruz.
İyi bakanlar atardım. 5. sınıf bittikten sonra ortaokulda sınıfları kurmazdım. Kültür ve
turizm hakkında birçok şey yapardım.” (20)
“Herkesin eşit olmasını sağlardım. Halkımın güvenliğini sağlardım.
Ülkemizdeki yer altı zenginliklerini değerlendirirdim. Ülkemi kalkındırırdım. İnsanları
eğitim konusunda bilinçlendirirdim. İlköğretimi 12 yıl zorunlu yapardım.” (21)
Öğrencilerin “Başbakan Sen Olsan” etkinliğindeki “Başbakan olsanız
ülkemizdeki eğitim-öğretim sorunları ile ilgili neler yapmak isterdiniz?” sorusuna
verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 2, 3, 7, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 17, 18, 20, 21 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: aile, eğitim zorunluluğu, töre/günah/cehalet, maddi durum/işsizlik,
yardım/kampanyalar, kız çocukları, önlem.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı söylenebilir. Sadece 2 ve 10 numaralı öğrencilerin verdiği yanıtlar dikkat
çekmektedir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.34.’de verilmiştir.
184
Tablo 4.34. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Başbakan Sen Olsan” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Okul 18
Bilinçlenme 9
Eğitim Faaliyetleri 6
Yardım /İhtiyaçlar 6
Aile 4
Çevre 2
Ülke 2
Zorunlu Eğitim 1
Çocukların İşte Çalışması 1
Sağlık 1
Tablo 4.34.’de görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 15’te
“zorunlu eğitim, okul, eğitim faaliyetleri, bilinçlenme, çocukların işte çalışması, çevre,
aile, yardım/ihtiyaçlar, sağlık, ülke ” temalarının ortaya çıktığı görülmüştür.
n) Etkinlik 16: Milletvekiline Dilekçe
“Milletvekiline Dilekçe” adlı etkinlikte öğrencilerden bulundukları ilin
milletvekiline, o ilin sorunları ile ilgili bir dilekçe yazmaları istenmiştir. Öğrencilere
düşüncelerini yazmaları için uzun ve boş bir metin kutusu verilmiştir. Öğrencilerin
“Bulunduğunuz ilin milletvekiline, o ilin sorunlarını belirten ve ildeki sorunların biran
önce çözülmesini istediğiniz bir dilekçe yazınız.” yönergesine verdikleri yanıtlar
şunlardır:
“Bizim ilimizdeki kütüphanelerde bulunan kitaplar çok eski. Ayrıca
kütüphaneler çok az. Yollar çukur. Her çocuk okula gönderilmiyor. Her çocuğun kitabı,
kalemi, silgisi, defteri ve açacağı yok.” (1)
“İlimizin Seyhan ilçesinde yaşayan Başak adlı vatandaşınızım. İlimizdeki
sorunların çözümü için göreve hazırım. Yol, eğitim, yerleşim gibi sorunların gerekli
yetkililerle görüşülüp çözüm bulunmasın arz ederim.” (2)
185
“Bu dilekçeyi yazma nedenim şehrimizdeki sorunlardır. Ben bunları tek tek
sıralayacağım:
a-) Şehrimizde sanayi dalında hiçbir kalkınma yok.
b-) Şehrimizde neredeyse hiç kimse çiftçi olmak istemiyor. Bunun nedenini
biliyor musunuz?
Aslında daha birçok sorun var. Tüm bunların tespit edilerek çözüm bulunmasını
arz ederim.” (3)
“İlk olarak ilimizde az sayıda okul fazla sayıda apartman var ve bu apartmanlar
çok düzensiz. Bu sorunların yanında fabrikalar şehrin içinde olup duman çıkartarak ve
kirli atıkları denize dökerek çevre kirliliğine neden oluyor. Başka bir sorun, ağaçları
kesip, yerine ev yaparak ormanlarımız azaltıyorlar. Bu sorunlara çözüm bulmanızı arz
ediyorum.” (7)
“İlimizde beş yıldır süren bir metro inşaatı var. Metro yüzünden yollar
kapanıyor. Bu sorunun çözümlenmesi için gerekenin yapılmasını arz ederim.” (9)
“Son günlerde yapılmaya başlanan metro çalışmaları ilimizde büyük görüntü
kirliliği yaratmakla birlikte, trafiği de aksatmaktadır. İlimizdeki görüntü kirliliğiyle
birlikte cahillikte hayat sürmektedir. Sizden evlere giderek insanları bilgilendirmenizi
istiyorum. Başlarda da belirttiğim gibi trafik kazaları günlük hayatta karşılaşılması
normal bir durum haline geldi. İlimizle ilgili bu sorunların ele alınıp çözümlenmesi için
çalışmaların yapılmasını arz ederim.” (10)
“Her ilde olduğu gibi iş sorunumuz var ve bunun etkisiyle birlikte ilimizin
Yüreğir bölümünde eğitim sorunu olmakta, anneler ve babalar işsiz olunca çocuklarını
okula gönderemiyorlar. Çocuklarını sokaklara atıyor, nesillerce bu hep böyle devam
ediyor. Bunun engellenebilmesi için iş probleminin çözülmesi gerekir. Ayrıca çevre
sorunu ve enerjilerimizin tükenmesiyle birlikte oluşan sorunlarımız var. Eğer bu
sorunlarımızı Türkiye Büyük Millet Meclisinde gündeme getirip çözebilirseniz çok
memnun oluruz.
Saygılarımla .” (11)
“Adana’da işsizlik almış başını gidiyor. Adana’da yollarda çukurdan
geçilmiyor. Metro senelerdir işlevine girmedi. Bu sorunların çözülmesini istiyorum.
Saygılarımla .” (12)
“Verdiğiniz sözleri yerine getirmediniz. Şehrimizi güzelleştireceğinize dair söz
vermiştiniz. Ama böyle bir şey gerçekleşmedi. İlginizi bekliyoruz.
Saygılarımla.” (13)
186
“Bu mahalle çok kirli, bu soruna bir çözüm istiyoruz. Ayrıca hiç okul da yok.
Gerekli çalışmaların yapılmasını istiyoruz.” (14)
“Ben Adana’da oturuyorum. Adana’nın çözülmesini istediğim sorunları
şunlardır;
1- Herkese ilde eşit davranılması
2- Trafik sorunlarının azaltılması
3- Halkın doğa konusunda daha dikkatli olmaları ve bilinçlendirilmeleri.
4- İnsanları küresel ısınma sonucu olacaklar hakkında bilinçlendirmeleri
5- İnsanların daha az ağaç kesmelerini istiyorum.
Eğer bu sorunlar çözülmezse çok daha büyük sorunlar ortaya çıkabilir.” (15)
“Siz ülkenizi seviyor musunuz? Sizi sevmeyen insanları da sever misiniz?
Sorularıma cevap vermeniz istiyorum saygılar( ben ancak bunu yazabildim bakıp
düzelt.)” (16)
“Bizim ilimizde birçok sorun vardır. Biz de size başvurduk, haber verdik.
İlimizde ki iş sorunu, eğitim-öğretim sorunu ve eşitsizlik, insanlar arasındaki kavgalar
ve sayamadığım tüm sorunların çözümlenmesi için gerekli çalışmaların yapılmasını
istiyorum.” (17)
“Adım Seza Söndü. Bulunduğum ilin birçok sorunları var. Bunlardan birçoğu;
insanlar çevreyi kirletiyorlar, hiç tutumlu değiller, çok savurganlar, çevreyi
kirletiyorlar. Sigara içiyorlar, alkol kullanıyorlar. Kısaca bulunduğum il kötüye gidiyor.
Bu yüzden sizin bir çözüm bulmanızı istiyorum. Saygılarımla.” (18)
“Şehrimizin kuzey bölümü yokluk içinde, yollar çamurlu, doğru dürüst kaldırım
yok. Sizden Adana’nın kuzey bölümünü onarmanızı istiyorum. Biz evimizde rahatça
yaşarken, okulumuzda insanca eğitim görürken onlar neden gecekondularda yaşasın?
Belki okullarında kışın çok rüzgâr, yazın da ter içinde kalıyorlardır. Böyle bir okulda
eğitim görülebilir mi? Belki okulları da yoktur. Sizden kuzey bölgemizi onarmanızı rica
ederim.” (19)
“Bu dilekçemin nedeni Adana’daki sorunların bir an önce çözülmesidir. Bu
sorunlar; yerlere herkes ne yiyorsa atıyor. Bu konuyla ilgili halka bir konuşma
yapmanızı istiyorum. Diğer bir sorun ise sokakta yaşayan çok fazla çocuklar var. Çok
fazla sokak köpeği var. Hayvanlarla ilgilenen daha çok kuruluş olursa bu sorun
çözülür. Gerekli çalışmaları yapıp sorunları çözmenizi istiyorum.” (20)
187
“Adana’da çok fazla olaylar oluyor ve çevre çok fazla kirleniyor. Biz Adana
halkı olarak bu olaylardan rahatsız oluyoruz. Bunların düzeltilmesini talep ediyorum.
Saygılarımla.” (21)
Öğrencilerin “Milletvekiline Dilekçe” etkinliğindeki “Bulunduğunuz ilin
milletvekiline, o ilin sorunlarını belirten ve ildeki sorunların biran önce çözülmesini
istediğiniz bir dilekçe yazınız.” yönergesine verdikleri yanıtlar yaratıcı düşünce
açısından incelendiğinde;
Akıcılık açısından; 1, 2, 3, 10, 11, 15, 16, 17, 18,19, 20, 21 numaralı öğrencilerin
verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: aile, eğitim zorunluluğu, töre/günah/cehalet, maddi durum/işsizlik,
yardım/kampanyalar, kız çocukları, önlem.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı söylenebilir. Sadece 16 ve 19 numaralı öğrencilerin verdiği yanıtlar dikkat
çekmektedir.
Öğrenci ürünlerinde ortaya çıkan temalar aşağıda Tablo 4.35.’de verilmiştir.
Tablo 4.35. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
“Milletvekiline Dilekçe” Adlı Etkinlikte Ortaya Çıkan Temalar
Temalar Frekans
Çevre Kirliliği 12
Eğitim 11
Çarpık Kentleşme 9
Haklar 5
Duygular 5
İşsizlik/Yoksulluk 4
Enerji Tüketimi 3
Sokakta Yaşayanlar 2
Güvenlik 1
Trafik 1
188
Tablo 4.35.’de görüldüğü gibi öğrenci ürünleri incelendiğinde; etkinlik 16’da
“eğitim, güvenlik, haklar, enerji tüketimi, çarpık kentleşme, çevre kirliliği, duygular,
işsizlik/yoksulluk, trafik, sokakta yaşayanlar” temalarının ortaya çıktığı görülmüştür.
4.4. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 5. Sınıf Çalışma Kitapları Etkinliklerinden
Elde Edilen Puanlara Yönelik Bulgular
Etkinliklerdeki yaratıcılık düzeyi akıcılık, esneklik ve özgünlük olmak üzere üç
başlık şeklinde incelenmiştir.
4.4.1. Yaratıcılığın Akıcılık Alt Boyutuna Yönelik Bulgular
İlköğretim 5. sınıf sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarında yer alan yaratıcılığı
geliştirmeye yönelik etkinliklerde akıcılık alt boyutuna yönelik puanların aritmetik
ortalama ve standart sapmaları Tablo 4.36.’da verilmiştir.
Tablo 4.36. Akıcılık Alt Boyutuna Yönelik Olarak 5. Sınıf Etkinliklerinden Alınan
Puanların Betimsel İstatistikleri
ETKİNLİKLER N — X
S
1 18 15,44 7,30 2 20 16,25 7,09 3 22 21,72 8,73 4 19 22,12 7,74 5 5 12,80 7,72 6 20 8,96 4,61 7 20 14,75 6,57 8 21 9,61 3,65 9 21 18,98 9,53
10 21 23,84 12,63 11 19 14,26 6,08 12 12 8,00 2,33 13 19 9,05 4,57 14 19 4,84 2,75 15 17 11,94 6,00 16 17 10,54 6,11
Tablo 4.36.’daki veriler incelendiğinde; etkinlik 3, 4, 9 ve 10’un aritmetik
ortalamalarının diğer etkinliklere göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Etkinlik 3’ün
aritmetik ortalaması 21.72, etkinlik 4’ün aritmetik ortalaması 22.12, etkinlik 9’un
aritmetik ortalaması 18.98 ve etkinlik 10’un aritmetik ortalaması 23.84’tür. Etkinlik 1,
189
2, 5, 7, 11 ve 15’in aritmetik ortalamalarının birbirine yakın olduğu görülmektedir:
Etkinlik1’in aritmetik ortalaması 15.44, etkinlik 2’nin aritmetik ortalaması 16.25,
etkinlik 5’in aritmetik ortalaması 12.80, etkinlik 7’nin aritmetik ortalaması 14.75,
etkinlik 11’in aritmetik ortalaması 14.26, ve etkinlik 15’in aritmetik ortalaması
11.94’’tür. Etkinlik 6, 8, 12, 13 ve 16’nın aritmetik ortalamalarının birbirine yakın ve
diğer etkinliklere göre düşük olduğu görülmektedir. Etkinlik 6’nın aritmetik ortalaması
8.96, etkinlik 8’in aritmetik ortalaması 9.61, etkinlik 12’nin aritmetik ortalaması 8.00,
Etkinlik 13’ün aritmetik ortalaması 9.05 ve etkinlik 16’nın aritmetik ortalaması
10.54’tür. Etkinlik 14 ise akıcılık puanları ortalaması en düşük etkinliktir ( X= 4.84).
Tablo 4.36.’da görüldüğü gibi etkinlik puanlarının ortalamaları arasında
farklılıklar vardır. Bu farkın istatistiksel olarak anlamlı düzeyde olup olmadığını
belirlemek amacıyla tek yönlü varyans analizi yapılmıştır. Analiz sonuçları Tablo
4.37.’de verilmiştir.
Tablo 4.37. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 5.Sınıf Etkinliklerinde Öğrencilerin
Aldıkları Akıcılık Puanlarına İlişkin Tek Yönlü ANOVA Sonuçları
Kareler Toplamı
sd Kareler Ortalaması
F p Anlamlı Farklılık (Scheffe)
Gruplar arası
8925,456 15 595,030 11,89 ,000 3 ile 6, 8, 12, 13, 14, 4 ile 6, 8, 12, 13, 14, 10 ile 6, 8, 12, 13, 14, 15, 16. Grup içi 13707,081 274 50,026
Toplam 22632,537 289
Tablo 4.37.’de görüldüğü gibi etkinliklerden alınan puanlar arasındaki farklar
istatistiksel olarak anlamlı düzeydedir (F=11.89, P< .01). Farkın hangi etkinlikler
arasında olduğunu belirlemek amacıyla yapılan Scheffe testinin sonuçlarına göre,
akıcılık puanları açısından anlamlı farkın etkinlik 3, 4 ve 10 lehine olduğu görülmüştür.
Bu yüzden Etkinlik 3, 4 ve 10’un diğer etkinliklere göre öğrencilerin yaratıcılıklarının
akıcılık boyutu üzerinde daha etkili olduğu söylenebilir.
4.4.2. Yaratıcılığın Esneklik Alt Boyutuna Yönelik Bulgular
İlköğretim 5. sınıf sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarında yer alan yaratıcılığı
geliştirmeye yönelik etkinliklerde esneklik alt boyutuna yönelik puanların aritmetik
ortalama ve standart sapmaları Tablo 4.38.’de verilmiştir.
190
Tablo 4.38. Esneklik Alt Boyutuna Yönelik Olarak 5. Sınıf Etkinliklerinden Alınan
Puanların Betimsel İstatistikleri
ETKİNLİKLER N — X
S
1 18 2,51 0,47
2 20 2,96 0,60 3 22 4,09 0,98 4 19 2,64 0,75 5 5 3,46 1,26 6 20 1,73 0,73 7 20 2,76 0,42 8 21 2,73 0,70 9 21 3,80 0,87 10 21 3,98 1,24 11 19 3,63 0,91 12 12 1,97 0,33 13 19 2,54 0,61 14 19 2,28 0,58 15 17 3,31 1,39 16 17 2,84 0,93
Tablo 4.38.’deki veriler incelendiğinde; etkinlik 3, 5, 9, 10, 11 ve etkinlik 15’in
aritmetik ortalamalarının diğer etkinliklere göre daha yüksek olduğu görülmektedir.
Etkinlik 3’ün aritmetik ortalaması 4.09, etkinlik 5’in aritmetik ortalaması 3.46, etkinlik
9’un aritmetik ortalaması 3.80, etkinlik 10’un aritmetik ortalaması 3.98, etkinlik 11’in
aritmetik ortalaması 3.63, ve etkinlik 15’in aritmetik ortalaması 3.31’dir. Etkinlik 1, 2,
4, 7, 8, 13 ve 16’nın aritmetik ortalamalarının birbirine yakın olduğu görülmektedir:
Etkinlik 1’in aritmetik ortalaması 2.51, etkinlik 2’nin aritmetik ortalaması aritmetik
ortalaması 2.96, etkinlik 4’ün aritmetik ortalaması 2.64, etkinlik 7’nin aritmetik
ortalaması 2.76, etkinlik 8’in aritmetik ortalaması 2.73, 13’ün aritmetik ortalaması 2.54
ve etkinlik 16’nın aritmetik ortalaması 2.84’tür. Sırasıyla etkinlik 12 ve etkinlik 14’ün
aritmetik ortalamalarının birbirine yakın ve diğer etkinliklere göre düşük olduğu
görülmektedir. Etkinlik 12’nin aritmetik ortalaması 1.97, etkinlik 14’ün aritmetik
ortalaması 2.28’dir. Etkinlik 6’nın aritmetik ortalaması ise esneklik puanları ortalaması
en düşük etkinliktir ( X= 1.73).
Tablo 4.38.’de görüldüğü gibi etkinlik puanlarının ortalamaları arasında
farklılıklar vardır. Bu farkın istatistiksel olarak anlamlı düzeyde olup olmadığını
191
belirlemek amacıyla tek yönlü varyans analizi yapılmıştır. Analiz sonuçları Tablo
4.39.’da verilmiştir.
Tablo 4.39. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 5.Sınıf Etkinliklerinde Öğrencilerin
Aldıkları Esneklik Puanlarına İlişkin Tek Yönlü ANOVA Sonuçları
Kareler Toplamı
sd Kareler Ortalaması
F p Anlamlı Farklılık (Scheffe)
Gruplar arası
138,540 15 9,236 13,209 ,000 3 ile 1, 4, 6, 7, 8, 12, 13, 14; 9 ile 6, 12, 14; 10 ile 1, 6, 12, 13, 14; 11 ile 6, 12; 15 ile 6.
Grup içi 191,591 274 ,699 Toplam 330,131 289
Tablo 4.39.’da görüldüğü gibi etkinliklerden alınan puanlar arasındaki farklar
istatistiksel olarak anlamlı düzeydedir (F=13.209, P< .01). Farkın hangi etkinlikler
arasında olduğunu belirlemek amacıyla yapılan Scheffe testinin sonuçlarına göre,
esneklik puanları açısından anlamlı farkın etkinlik 3, 9, 10, 11 ve 15 lehine olduğu
görülmüştür. Bu yüzden Etkinlik 3, 9, 10, 11 ve 15’in diğer etkinliklere göre
öğrencilerin yaratıcılıklarının esneklik boyutu üzerinde daha etkili olduğu söylenebilir.
4.4.3. Yaratıcılığın Özgünlük Alt Boyutuna Yönelik Bulgular
İlköğretim 5. sınıf sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarında yer alan yaratıcılığı
geliştirmeye yönelik etkinliklerde özgünlük alt boyutuna yönelik puanların aritmetik
ortalama ve standart sapmaları Tablo 4.40.’da verilmiştir.
192
Tablo 4.40. Özgünlük Alt Boyutuna Yönelik Olarak 5. Sınıf Etkinliklerinden Alınan
Puanların Betimsel İstatistikleri
ETKİNLİKLER N — X
S
1 18 1,11 0,32 2 20 1,60 0,50 3 22 1,18 0,39 4 19 2,00 0,00 5 5 1,40 0,54 6 20 1,30 0,47 7 20 1,35 0,48 8 21 1,80 0,40 9 21 1,52 0,60 10 21 1,82 0,58 11 19 1,10 0,31 12 12 1,33 0,49 13 19 1,15 0,37 14 19 1,10 0,31 15 17 1,29 0,58 16 17 1,23 0,43
Tablo 4.40.’daki veriler incelendiğinde; etkinlik 2, 4, 8, 9 ve etkinlik 10’un
aritmetik ortalamalarının diğer etkinliklere göre daha yüksek olduğu görülmektedir.
Etkinlik 2’nin aritmetik ortalaması 1.60, 4’ün aritmetik ortalaması 2.00, etkinlik 8’in
aritmetik ortalaması 1.80, etkinlik 9’un aritmetik ortalaması 1.52 ve etkinlik 10’un
aritmetik ortalaması 1.82’dir. Etkinlik 1, 3, 5, 6, 7, 11, 12, 13, 14, 15, ve 16’nın
aritmetik ortalamalarının birbirine yakın olduğu görülmektedir: Etkinlik 1’in aritmetik
ortalaması 1.11, etkinlik 3’ün aritmetik ortalaması 1.18, 5’in aritmetik ortalaması 1.40,
etkinlik 6’nın aritmetik ortalaması 1.30, etkinlik 7’nin aritmetik ortalaması 1.35,
etkinlik 11’in aritmetik ortalaması 1.10, etkinlik 12’nin aritmetik ortalaması 1.33,
etkinlik 13’ün aritmetik ortalaması 1.15, etkinlik 14’ün aritmetik ortalaması 1.10,
etkinlik 15’in aritmetik ortalaması 1.29, etkinlik 16’nın aritmetik ortalaması 1.23’tür.
Tablo 4.40.’da görüldüğü gibi etkinlik puanlarının ortalamaları arasında
farklılıklar vardır. Bu farkın istatistiksel olarak anlamlı düzeyde olup olmadığını
belirlemek amacıyla tek yönlü varyans analizi yapılmıştır. Analiz sonuçları Tablo
4.41’de verilmiştir.
193
Tablo 4.41. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 5.Sınıf Etkinliklerinde Öğrencilerin
Aldıkları Özgünlük Puanlarına İlişkin Tek Yönlü ANOVA Sonuçları
Kareler Toplamı
sd Kareler Ortalaması
F p Anlamlı Farklılık (Scheffe)
Gruplar arası
23,197 15 1,546 7,783 ,000 4 ile 1, 3, 11, 13, 14, 16; 10 ile 11, 14.
Grup içi 54,441 274 ,199 Toplam 77,638 289
Tablo 4.41.’de görüldüğü gibi etkinliklerden alınan puanlar arasındaki farklar
istatistiksel olarak anlamlı düzeydedir (F=7.783, P<.01). Farkın hangi etkinlikler
arasında olduğunu belirlemek amacıyla yapılan Scheffe testinin sonuçlarına göre,
özgünlük puanları açısından anlamlı farkın, etkinlik 4 ve 10 lehine olduğu görülmüştür.
Bu yüzden Etkinlik 4 ve 10’nun diğer etkinliklere göre öğrencilerin yaratıcılıklarının
özgünlük boyutu üzerinde daha etkili olduğu söylenebilir.
4.5. İlköğretim 4. ve 5. Sınıf Öğretmenlerinin Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma
Kitaplarındaki Yaratıcı Düşünme Becerisini Geliştirmeye Yönelik Etkinlikler
Hakkındaki Görüşleri
İlköğretim sosyal bilgiler dersi 4. ve 5. sınıflar çalışma kitaplarında yer alan
etkinliklerin, yaratıcı düşünme becerisini kazandırması hakkındaki görüşlerini,
etkinliklerin seçimi ve uygulanması sırasında dikkat ettikleri hususları, yaratıcı
düşünmeyi etkileyen aksaklıkları, etkinliklerin hazırlanması ve uygulanması ile ilgili
önerilerini belirlemek için seçilen iki okulda görevli on bir sınıf öğretmeniyle görüşme
formu aracılığıyla görüşme yapılmıştır.
Araştırmada elde edilen bulgular sözü edilen dört konu temel alınarak
oluşturulmuştur. Bu konular üzerine öğretmenlerin genel görüşler ve eğilimlerini
yansıtan bulgular aşağıda verilmiştir. Görüşmelerden aktarılan orijinal ifadelerin
yanında parantez içinde verilen rakamlar öğretmenlerin adını temsil etmektedir.
194
4.5.1. İlköğretim 4. ve 5. Sınıf Öğretmenlerinin Sosyal Bilgiler Dersi Etkinliklerinin
Yaratıcı Düşünme Becerisini Geliştirmesi Hakkındaki Görüşleri
Öğretmenlere ilk olarak sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarında yer alan
etkinliklerin yaratıcı düşünme becerisini kazandırması ile ilgili düşüncelerini belirlemek
amacıyla sorular sorulmuştur. Öğretmenlerin verdikleri cevaplar aşağıda Tablo 4.42.’de
verilmiştir.
Tablo 4.42. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 4. Ve 5. Sınıflar Çalışma Kitaplarında Yer
Alan Etkinlikler Hakkında Öğretmen Görüşleri
Etkinliklerle İlgili Görüşler Frekans
Yaratıcı düşünmeyi geliştirir düzeyde. 9
Süre sıkıntısı yaşanıyor. 4
Yaratıcılığı teşvik edici etkinlikler az sayıda. 3
Sıkıntılar nedeniyle hedefinden
uzaklaşabilir.
2
Çalışma alanı kısıtlı sunulmuş. 1
Tablo 4.42.’de görüldüğü gibi öğretmenlerin büyük bölümü, etkinliklerin
yaratıcı düşünmeyi olumlu etkilediğini düşünmektedir. Bununla birlikte öğretmenlerin
bir kısmı yaratıcı etkinliklerin çalışma kitaplarında az sayıda yer aldığını
düşünmektedir. Ayrıca öğretmenlerin bir kısmı çalışma kitaplarındaki çalışma alanının
kısıtlı olması, sürenin yetmemesi gibi sıkıntılar yaşandığını, sıkıntılar nedeniyle yaratıcı
düşünmeyi teşvik etmesi ve geliştirmesi amaçlanan etkinliklerin hedefinden
uzaklaşabileceğini düşünmektedir.
Öğretmenlerin görüşlerini ifade ettikleri bazı örnekler aşağıda sunulmuştur:
“Yaratıcı düşünme becerisinin gelişmesine katkıda bulunduğunu düşünüyorum.
Bununla birlikte yaratıcılıkla ilgili az sayıda etkinlik verilmiş.” (4)
“Çeşitli sıkıntılar (okul ve çevrenin yetersiz şartları, mevcut vb.) nedeniyle
hedefe ulaşamayabilir.” (5)
“Ders kitaplarındaki etkinlikleri yaratıcı düşünme becerisini geliştirme
bakımından yeterli görüyorum. Yalnız zaman açısından sıkıntı çekilmektedir.” (6)
195
“Sosyal bilgiler dersi çalışma kitabı etkinliklerini gerekli görüyorum. Ayrıca
konu tekrarına da kimi etkinliklerle imkân veriyor.” (8)
“Sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarındaki bazı etkinliklerin yaratıcı düşünme
becerisi kazandırdığına inanıyorum. Ancak bazı etkinliklerin gereksiz ayrıntılarla uzun
ve sıkıcı olduğunu düşünüyorum.” (9)
“Sosyal bilgiler çalışma kitaplarındaki etkinliklerin, yaratıcı düşünme
becerisine olumlu etkisi şüphesiz var. Fakat bu etkinlikleri uygulamada zorluklar
yaşıyoruz. Üniteye ayrılan sürenin yetersiz oluşu, etkinliklerin her öğrenci tarafından
uygulanamayışı, etkinliklerin tam olarak anlaşılamaması (öğretmen ya da öğrenci
tarafından), yine bazı etkinliklerin açıklama ve uygulamasını gösteren CD’lerin (Altı
şapkalı düşünme etkinliği gibi) elimize geçmemesinden dolayı çocuklara izletilememesi
uygulamada yaşanan güçlüklerdir. Tüm okullarda yeterli altyapı ve teknoloji olmadan
ve mevcut imkânsızlıklar içinde etkinlikleri uygulamak zor oluyor. Amacına ulaşması
için sorunların aşılması da önemli.” (10)
“Bazı etkinlikler öğrenci hazır bulunuşluk seviyesinin üzerinde. Hedefe
ulaşamadığını düşünüyorum.” (11)
4.5.2. İlköğretim 4. ve 5. Sınıf Öğretmenlerinin Sosyal Bilgiler Dersi
Etkinliklerinin Seçimi ve Uygulanması Sırasında Dikkat Ettikleri Hususlar
Öğretmenlere sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarında yer alan etkinlikleri
seçerken ve uygularken nelere dikkat ettikleri konusunda sorular sorulmuştur.
Öğretmenlerin verdikleri cevaplar ve düşünceleri aşağıda Tablo 4.43.’de verilmiştir.
196
Tablo 4.43. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 4. Ve 5. Sınıflar Çalışma Kitaplarında Yer
Alan Etkinliklerin Seçimi Ve Uygulanmasında Dikkat Edilen Hususlar Hakkında
Öğretmen Görüşleri
Etkinliklerin Seçimi ve Uygulaması İle
İlgili Görüşler
Frekans
Öğrencinin yaşına ve düzeyine uygun
olanları seçerim.
9
Yakın çevre ile ilgili ve koşullarına uygun
olanları seçerim.
7
Konuların pekişmesini sağlayanları
seçerim.
7
Gerçek hayatla ilgili olanları seçerim. 5
Araştırmaya ve düşünmeye yönlendirenleri
seçerim.
5
Ders saatinde yapılmaya uygun olanları
seçerim.
3
Grup çalışmasını gerektirenleri daha çok
seçerim.
2
Basit materyalleri yapmalarını
gerektirenleri seçerim.
2
Yaratıcılığı teşvik edenleri seçerim. 1
Tablo 4.43.’de görüldüğü gibi öğretmenlerin, etkinliklerin seçiminde
etkinliklerin öğrenci yaşına ve düzeyine uygunluğuna, yakın çevre ile ilgili ve çevre
koşullarına uygun olmasına, konuların pekişmesini sağlayanların seçimine, gerçek
hayatla ilgili olmasına, araştırmaya ve düşünmeye yönlendirmesine dikkat ettiği
görülmektedir. Bununla birlikte öğretmenlerin bir kısmı seçilecek ve uygulanacak
etkinliklerin ders saati içinde ve sınıf atmosferinde yapılmaya uygun olmasına, grupla
çalışmaya imkân vermesine, öğrencilerin basit materyalleri yapmalarını gerektirmesine,
yaratıcılığı teşvik etmesine de önem verdiklerini belirtmişlerdir.
Öğretmenlerin görüşlerini ifade ettikleri bazı örnekler aşağıda sunulmuştur:
197
“Yakın hayatıyla ilgili günlük, gündelik yaşamında yer alan araçları kullanma
imkanı verenleri öncelikle tercih ederim. Yapabileceği en basit materyalleri ele alan
etkinlikleri uygulamaya çalışıyorum.” (1)
“Etkinlikler uygulanabilir düzeyde, çevre şartlarına göre, uygun, çocuğun
yaşına uygun, seviyesine uygun olmalıdır. Uygulama sırasında ders kitabı ve öğrenilen
konular ile uyumlu olmasına dikkat ederim. Okul dışında da araştırma yapmaya yönelik
etkinlikler olmasına dikkat ederim.” (2)
“Fazla zaman aldığı için verilen etkinlikler içerisinden konuyu geniş kapsamlı
alan etkinlikleri seçerim. Sınıf içinde her öğrenci tarafından yapılabilecek aynı ders
saati içinde yapılıp değerlendirilebilecek etkinliklere yer veririm.” (3)
“Temalarla ilgili verilen bütün etkinlikleri yaptırmaya çalışıyorum. Etkinlikleri
sınıfta birlikte yapıyoruz. Araştırma gerektiren etkinlikler için bireysel araştırma
yapıyorlar; sonra okuyarak etkinlikleri değerlendiriyoruz. Öğrencilerin yaşam şartları,
ekonomileri, ailenin kültürel ve eğitim durumuna göre etkinlikleri yapma oranları da
aynı ölçüde artıyor veya azalıyor. Öğrencilere yapabilecekleri etkinlikleri verdiğimde
daha kolay yaptıkları görülüyor.” (4)
“Öncelikle tüm öğrencilerimin yapabileceği, onların seviyelerine uygun,
kazanımları gerçekleştirmeye yönelik etkinlikleri seçiyorum.” (10)
“Öğrenci hazır bulunuşluluk seviyelerine ve zorlanmadan yapabilecekleri
etkinlikleri seçiyorum. Etkinliklerin yeterli zaman ve bulunabilen malzemelerden
oluşmasına dikkat ediyorum. Etkinliğin konunun içeriğine uygun olmasına ve yaratıcılık
yönlerini geliştirmesine hizmet edecek türden olmasına dikkat ediyorum.” (11)
4.5.3. İlköğretim 4. ve 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Etkinliklerinin, Öğrencilerde
Yaratıcı Düşünme Becerisini Geliştirmesini Engelleyen Aksaklıklarla İlgili
Öğretmen Görüşleri
Öğretmenlere sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarında yer alan etkinlikler
aracılığıyla öğrencilerde yaratıcı düşünme becerisinin geliştirilmesini engelleyen
aksaklıklar olup olmadığı sorulmuştur. Öğretmenlerin verdikleri cevaplar ve düşünceleri
aşağıda Tablo 4.44.’de verilmiştir.
198
Tablo 4.44. İlköğretim 4. Ve 5. Sınıf Öğretmenlerinin Sosyal Bilgiler Dersi
Etkinliklerinin Öğrencilerde Yaratıcı Düşünme Becerisini Geliştirmesini Engelleyen
Aksaklıklarla İlgili Görüşleri
Etkinliklerin, Öğrencilerde Yaratıcı
Düşünme Becerisinin Geliştirmesini
Engelleyen Aksaklıklarla İlgili Görüşler
Frekans
Ders ve Konu Süresi 10
Araç Gereç ve Teknoloji Yetersizliği 5
Sınıf Mevcudu ve Çalışmaları Kontrol 4
Öğrenci Seviyesinin Farklılığı 3
Evde Yapılması Gereken Araştırmalar ve
Veli Yardımı
3
Etkinliğin Kavranamaması ve
Kavratılamaması
3
Değerlendirme 1
Etkinliğe Ayrılan Çalışma Alanının
Yetersizliği
1
Tablo 4.44.’de görüldüğü gibi öğretmenlere göre etkinliklerin öğrenci
yaratıcılığını geliştirmesini engelleyen güçlüklerden en önemlisi; ders ve konu süresidir.
Öğretmenler özellikle ders süresinin haftada üç gün olmasının ve de konuların süresinin
kısa olması nedeniyle öğretim programını yetiştirme kaygısı yaşadıklarını
belirtmişlerdir. Öğretmenler, ayrıca okullarda, öğrencilerin evlerinde ve sınıf ortamında
kimi zaman araç-gereç ve teknolojik yetersizlikler yaşandığını belirtmişlerdir. Ayrıca
sınıf mevcudunun kalabalık olması ve etkinliklerin uygulanması aşamasında her bir
öğrenci çalışmasının denetimi ve etkinliklerin değerlendirilmesi de öğretmenlerin
amaca ulaşılmasını zorlaştırdığını düşündüğü diğer aksaklıklardır. Öğretmenlere göre,
öğrenci öğrenme düzeyinin ve hazır bulunuşluluğunun farklı düzeylerde olması
özellikle kalabalık sınıflarda yaşanan bir diğer aksaklıktır. Bir diğer aksaklık unsuru ise
kimi etkinliklerin araştırma gerektirmesi ve bu araştırmaları yaparken öğrencilerin veli
yardımı almasıdır. Öğretmen görüşlerine göre kimi durumlarda velilerin öğrenci
görevlerine fazla müdahale etmesi öğrencinin kişisel gelişimini olumsuz
etkileyebilmektedir. Öğretmenler, bazı etkinliklerin (Örnek: Altı Şapkalı Düşünme
199
Tekniği) yeterince açıklanmamış olması nedeniyle etkinliği kavramakta ve öğrencilere
kavratmakta sıkıntılar yaşanabileceği görüşünü aktarmışlardır. Ayrıca çalışma
kitaplarının sayfalarında etkinliklere ayrılan çalışma alanlarının kısıtlı olmasının da
öğrencileri ürünlerini ifade etmede sınırlandırabileceği görüşü vurgulanmıştır.
Öğretmenlerin görüşlerini ifade ettikleri bazı örnekler aşağıda sunulmuştur:
“Sınıf mevcudumuzun fazla olması. Kontrol ve denetleme zorlaşıyor. Zaman
ayırmak çok zor oluyor; süre kısıtlı. Her bölgede uygulanmasında da sorunlar
yaşanabilir.” (1)
“Araç-gereç eksikliği, sürenin yetmemesi, sınıf mevcutlarının fazla olması,
konuların işleniş sürelerinin yeterli olmaması etkinliklerin istenen düzeyde
yapılamamasına neden oluyor.” (3)
“Sınıfların kalabalık olması altyapının elverişsiz olması, normal eğitimin her
yerde uygulanamaması, yeni öğretim programının yeteri kadar kavranamamış olması
gibi sorunlar yaşanıyor.” (5)
“Etkinlikler için zamanı yetersiz buluyorum.” (8)
“Eğitim programına göre derslere ayrılan zamanın kısıtlı olması nedeniyle
sorunlar yaşıyoruz. Konular geniş; ancak etkinlik uygulamasına yetecek zaman
kalmıyor. Bu yüzden etkinliklerin tümünü sınıf içinde uygulamak mümkün olmuyor. Süre
göz önüne alınarak kısa e öz etkinlikler seçilmesi gerektiğini düşünüyorum.” (9)
“Yaşanan bazı sorunlar: Okullarda yeterli donanımın olmaması; kazanımlara
ayrılan sürenin yetersiz olması; öğrenci seviyeleri arasındaki farklılık; etkinliklerin
çoğunun ders saatinde yetiştirilememesi; etkinliklerin çok fazla zaman alması; bazı
etkinliklerin karmaşık olması ve zor anlaşılması.” (10)
4.5.4. İlköğretim 4. ve 5. Sınıf Öğretmenlerinin Sosyal Bilgiler Dersi
Etkinliklerinin, Hazırlanması ve Uygulanması İle İlgili Önerileri
Öğretmenlere sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarında yer alan etkinliklerin
hazırlanması ve uygulanması aşamalarıyla ilgili önerilerinin neler olduğu sorulmuştur.
Öğretmenlerin verdikleri cevaplar ve düşünceleri aşağıda Tablo 4.45.’de verilmiştir.
200
Tablo 4.45. İlköğretim 4. ve 5. Sınıf Öğretmenlerinin Sosyal Bilgiler Dersi
Etkinliklerinin Hazırlanması Ve Uygulanması İle İlgili Önerileri
Etkinliklerin, Hazırlanması ve
Uygulanması İle İlgili Öneriler
Frekans
Aynı amaçlı; konunun kavranmasını
sağlayan, zevkli ve dikkat çekici etkinlikler
birleştirilmeli ve etkinlik sayısı azaltılmalı.
9
Etkinlikleri tanıtan kısa filmler ve
açıklayıcı ayrıntılar yer almalı.
5
Çevre-okul şartları ve yerel özellikler göz
önünde bulundurulmalı.
5
Farklı öğrenci düzeyleri göz önünde
bulundurulmalı.
5
Süre sorunu ve öğretim programını
yetiştirme kaygısı olmamalı.
4
Anlatım bozuklukları düzeltilmeli. 2
Veli etkinliklere yardım konusunda
bilinçlendirilmeli.
1
Grup çalışmalarına imkân vermeli. 1
Öğretmen görüşleri sık sık alınmalı. 1
Tablo 4.45.’de görüldüğü gibi öğretmenlerin etkinliklerle ilgili önerileri
öncelikle etkinliklerin sayısı ve seçimi ile ilgili. Öğretmenlerin büyük bir kısmı aynı
amaçlı etkinliklerden, konuyu en iyi kavratabilecek, eğlenceli ve dikkat çekici olanların
seçilmesini ve etkinlik sayısının buna göre azaltılmasını istemektedir. Bunun en büyük
sebebi ise; öğretmenlerin görüşlerinde de belirttikleri gibi süre sorunu ve öğretim
programını yetiştirme kaygısı yaşıyor olmalarıdır. Öğretmenler Tablo 4.16’da da
görüldüğü gibi süre sorunu ve öğretim programı yetiştirme kaygısının da olmaması
gerektiğini belirtmişlerdir. Bunlarla birlikte görüşmeye katılan öğretmenler, kimi
etkinliklerin (altı şapkalı düşünme tekniği vb) anlaşılması ile ilgili yaşanabilecek
sıkıntıların aşılması için etkinlikleri tanıtan kısa filmler ve açıklayıcı ayrıntıların da
öğretmenlere ulaştırılmasının faydalı olacağı görüşündedirler. Etkinliklerin hazırlanması
esnasında; farklı yerel özelliklerine, çevre ve okul koşullarına dikkat edilmesi ve bu
201
durumların da göz önünde bulundurulması gerektiği öğretmenler tarafından
vurgulanmıştır. Öğretmenler, farklı seviyelerdeki öğrencilere göre farklı etkinliklerin
yer alması gerektiği görüşündedirler. Ayrıca kimi etkinliklerde dikkat çeken anlatım
bozuklukları, hatalı ifadeler dikkatle düzeltilmelidir. Görüşmeye katılan öğretmenlerden
biri, velilerin öğrencilere etkinlikleri araştırmaları sürecinde kimi zaman gereğinden
fazla müdahale ettiğini, bunun da öğrenci ürünlerinin özgünlüğünü ve öğrencilerin
kişisel gelişimini olumsuz etkileyebileceğini belirtmiştir. Bunun önlenebilmesi için
velilerin mutlaka bilinçlendirilmesi, kimi zaman sürece davet edilmesi gerektiğini
vurgulamıştır. Katılımcı öğretmenlere göre etkinlikler kimi zaman grup çalışmalarına
olanak vermelidir. Ayrıca görüşmeye katılan bir öğretmene göre öğretmen görüşleri sık
sık alınmalı; düzeltmeler ve değişiklikler bu düşünceler de göz önünde bulundurularak
yapılmalıdır.
Öğretmenlerin görüşlerini ifade ettikleri bazı örnekler aşağıda sunulmuştur:
“Bazı etkinliklerin uygulanması zaman aldığından çalışma kitabındaki tüm
etkinlikler yeterli şekilde yapılıp incelenemiyor. Aynı amaca yönelik etkinlikler
birleştirilebilir ya da etkinlikler, bir etkinliğin birkaç amacı kazandırması düşünülerek
hazırlanabilir.” (2)
“Öğrencilerin etkinliğe önceden hazır olması, araç-gereçlerini evde hazırlayıp
gelmesi gerekmektedir. Bunun için ailelerin de bilinçli olması, maddi imkânlarının
yeterli olması gerekmektedir. Her seviyede öğrenci olduğu için de etkinliklerde istenilen
amaca ulaşılamamaktadır. Seviye farkı göz önünde bulundurulmalıdır.” (3)
“Etkinliklerin sınıf ortamına ve öğrencinin seviyesine uygun olması gerekiyor.
Yapılması fazla zaman almayan, kolay ve eğlenceli olmasına dikkat edilmeli.
Öğrencilerin yaratıcılık becerilerine uygun olmasına dikkat edilmeli. Etkinlikler de
dâhil, kitapların hazırlanmasından programın hazırlanmasına kadar bütün safhalarda
uygulayıcıların yani öğretmenlerin görüş ve önerilerinin alınmasında yarar olduğunu
düşünüyorum. Bunlara dikkat edilirse amaca ulaşılacaktır.” (5)
“Etkinlikleri hazırlayan kişilerin, bu etkinliklerin tüm okullarda uygulanabilir ve
anlaşılabilir olma özelliğini göz önünde bulundurması gerekir. Etkinliklerin çok fazla
zaman almayan, öğrencilerin zevk alacağı ve kolayca yapabileceği şekilde
hazırlanmasına dikkat edilmeli. Etkinliklerin kolaylıkla uygulanmasını sağlayacak
202
gerekli teknoloji ve donanımın (bilgisayar, yansıtım, tepegöz, DVD ve kılavuz kitapların
içindeki etkinlik örnekleri verilen CD’lerin) tüm okullarda sağlanması.” (10)
“Etkinlikler sınıf seviyelerine uygun, kolay anlaşılabilen ve fazla aman almayan
eğlenceli etkinlikler olmalı. Etkinlikler sınıf ortamında yapılabilecek türden olmalı.”
(11)
203
BÖLÜM V
TARTIŞMA VE YORUM
İlköğretim sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarında yer alan etkinliklerin yaratıcı
düşünme açısından İlköğretim sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarında yer alan
etkinliklerin yaratıcı düşünme açısından değerlendirildiği araştırmanın bu bölümünde,
elde edilen bulgular tartışılıp yorumlanmıştır.
5.1. İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
Etkinliklere Yönelik Tartışma ve Yorum
Araştırmada ilköğretim dördüncü sınıf sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarında
yer alan etkinliklerden yaratıcı düşünmeyi geliştirmeye yönelik on üç etkinlik
incelenmiştir. Bu bağlamda 22 öğrencinin çalışma kitabı incelenmiştir. Araştırmada
elde edilen nitel ve nicel bulgular incelendiğinde akıcılık ve esneklik açısından 1, 2, 3.
ve 6. etkinliklerin, özgünlük açısından ise 1. ve 2. etkinliklerin ön plana çıktığı
görülmektedir. Etkinlik 1’de “Kahraman Askerlerimiz”, Etkinlik 2’de “Hikâye
Yazıyorum”, Etkinlik 3’te “Para”, Etkinlik 6’da ise “Fotoğrafı İnceleyelim” konuları
işlenmiştir.
“Kahraman askerlerimiz” başlıklı Etkinlik 1’de Kurtuluş Savaşı ile ilgili iki
resim verilmiştir. Birinci resimde cephede düşmanla savaşan askerler verilmiştir. Dikkat
çeken diğer boyutlar ise askerlerin önünde elinde dürbünüyle duran bir komutan,
bayrak taşıyan yaşlı bir asker ile cephe gerisinde birbiriyle yardımlaşan erlerdir. Birinci
resimle ilgili iki soru verilmiştir. Birinci soruda elinde bayrak olan askerin rolü
sorulmuştur; ikinci soruda ise öğrencilerden ilgilerini çeken kişi ve olayları resim
üzerinde işaretlemeleri ve nedenini yazmaları istenmiştir. Verilen iki resmin içeriğinin
dikkat çekici ve yorum yapmaya uygun olduğu söylenebilir. Bu nedenle öğrencilerin
verdikleri yanıtlarda akıcılık, esneklik ve özgünlük puanlarını yüksek çıktığı
söylenebilir.
Etkinlik 1’de akıcılık açısından birinci bölümde 3, 4, 6, 7, 11, 12, 14, 20 ve 21
numaralı öğrencilerin, ikinci bölümde 3, 4, 6, 9, 12, 14, 17, 18, 19, 20 ve 21 numaralı
204
öğrencilerin, üçüncü bölümde 3, 4, 9, 11, 12, 13, 15, 17, 19, 20 numaralı öğrencilerin,
dördüncü bölümde 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 11, 12, 13, 15, 17, 18, 19, 20 numaralı öğrencilerin
yanıtları dikkat çekmektedir. Etkinliğin içeriği dikkat çekici olduğu için öğrenciler
birbirinden farklı yorumlar getirebilmişlerdir. Öğrenciler resimlere yönelik görüşlerini
daha çok hikâye edici bir üslupla dile getirmişlerdir. Bu yaklaşım da öğrencilerin daha
fazla yorum yapmalarını sağlamıştır. Burada etkinliğin başlığının “Kahraman
Askerlerimiz” olması etkili olmuş olabilir. Öğrenciler savaş, kurtuluş, aile ve vatan
sevgisi ilgili yorumlarını belirtmişlerdir.
Etkinlik 1’de esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan
kategoriler şunlardır ülke, resimdeki karakterlerin özellikleri, resimdeki fiziksel faaliyet,
mekân, sevdikleri yakınları, aile, duygular, savaş, ölüm, şehitlik, düşmanlık. Öğrenciler
resim üzerinde gördükleri nesnelerden çok savaş üzerinde yoğunlaştıklarından akıcı
yorumlar yapmış olabilirler.
Örneğin; “Oradaki adamın bayrak tutması ilgimi çekiyor. Oradaki kişilerin
yardımlaşma, dayanışma içinde olduğu, kendilerini vatan uğruna feda etmeleri,
düşmanların silahları, kıyafetleri çok iyi; ama bizim milletimizin o kadar iyi
olmamasına rağmen yenmemize şaşıyorum.” (21) Örnekte görüldüğü gibi öğrenci
sadece resmi betimlemeye çalışmamış; kendi yorumunu da açıklamasına eklemiştir. Bu
da esnekliği olumlu yönde etkilemiş olabilir.
Etkinlik 1’de özgünlük açısından yanıtlar incelendiğinde ise 3, 5, 7, 8, 11, 17,
18, 21 ve 22 numaralı öğrencilerin yanıtlarının dikkat çekici olduğu söylenebilir.
Esneklikte olduğu gibi özgünlükte de öğrencilerin daha çok kendi düşünceleri üzerinde
yoğunlaşmaları yaratıcılığı olumlu yönde etkilemiş olabilir. Etkinliklere yönelik yapılan
öğrenci yorumlarının tamamında olmasa da bazı bölümlerde özgün kelime ya da
yorumlar gözlenmiştir.
“İşaretlediğim askerin yerinde olmak isterdim; çünkü savaşı yönetmek
isterdim.” (13)
“Yerde oturan asker olmak isterdim; çünkü düşmanları tüfeğimle vurmak
isterdim. Vatanımı kurtarırdım.” (15)
205
“Anacığım; burada her şey günden güne değişiyor. Her yanda bombalar
patlıyor. Keşke sen de yanımda olsan buradaki yemekler hiç güzel değil. Senin
yemeklerini özledim.” (11)
“Anneciğim, babacığım; siz beni merak etmeyin. Mutsuzum sanmayın. Ben
burada vatanı için savaştığımdan çok mutluyum. Hele vatanımı kurtarırsam daha mutlu
olacağım. Vatanımı kurtarmadan dönmeyeceğim. Sizi seviyorum.” (12)
“Sevgili ailem; sizi ne kadar özledim bilemezsiniz. Burada bayağı zorluklarla
karşılaşıyorum. Şuanda yarbayım ve askerlerime emir veriyorum sonuçtan mutluyum;
ama çok asker şehit verdik. Vatanımız için canımız feda olsun. Sıcak çarpışmaların
içindeyiz. Askerlerime bir lider ve modelim. Onların yanından hiç ayrılmıyorum.
İngilizler’in komutanı gibi savaşı uzaktan yönetemiyorum.” (17)
Farklı öğrencilerden alınan yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi öğrenciler bu
etkinlikte hem Kurtuluş Savaşı hem de vatan sevgisi arasında bağlantı kurmaya
çalışmışlardır. Öğrencilerin yorumlarında vatan sevgisi, şehitlik, cesaret gibi yorumlar
gözlenmiştir.
Dört farklı resmin bulunduğu “Hikâye Yazıyorum” başlıklı Etkinlik 2’de deniz
kıyısında yük boşaltan bir kamyon, cadde üzerinde güneşlenen insanlar, akvaryumda
yüzen balığa bakan iki kişi ve bohçalarını sırtlarına almış, nehri terk eden balıklar
görülmektedir. Bu etkinlikteki içerik genel olarak çok zengin olmasa da, içerisinde
cadde üzerinde güneşlenmek ve balıkların bohçalarını sırtlarına alması gibi günlük
hayatta karşılaşmadığımız bazı aykırılıkları barındırmaktadır.
Etkinlik 2’de akıcılık açısından 4, 5, 6, 7, 8, 10, 11, 12, 13, 14,16, 17, 18, 19, 20
numaralı öğrencilerin yanıtları dikkat çekmektedir. Etkinliğin içeriği çok zengin
olmamasına rağmen öğrenciler birbirinden oldukça farklı yorumlar getirmişlerdir.
Öğrenciler resimlere yönelik görüşlerini daha çok hikâye edici bir üslupla dile
getirmişlerdir. Bu yaklaşım da öğrencilerin daha fazla yorum yapmalarını sağlamıştır.
Burada etkinliğin başlığının “Hikâye Yazıyorum” olması etkili olmuş olabilir.
Öğrenciler köy, tarih, çevre kirliliği ve kent yaşamıyla ilgili hikâyeler yazmıştır. Her
öğrenci hikâyenin konusunu kendisine göre belirleyip yorumlayabildiği için oldukça
akıcı ifadeler ortaya çıkmıştır.
206
Etkinlik 2’de esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan
kategoriler şunlardır: resimdeki fiziksel faaliyet, karakterlerin özellikleri, masal, mekân,
duygular, kirlilik ve sonuçları, rüya, zaman, çözüm, tehlike, sürpriz, aile ve sır.
Öğrenciler daha çok doğrudan resim üzerinde gördükleri nesneler üzerinde
yoğunlaştıklarından kategori sayısı sınırlı kalmış olabilir.
Örneğin; ”Bir küçük balık varmış. Bir gün denizin üstüne çıkmış; çünkü bir ses
duymuş. Küçük balık bakmış; bir kamyon kum boşaltıyor. Sonra denize geri dönmüş.
Birkaç hafta sonra büyük binalar görmüş; fabrikalar görmüş. Fabrikalar hep duman
atıyormuş ve denizi kirletiyormuş. Deniz günlerce kirli kalmış. Birçok balık ölmüş.
Balıklar üzüntüyle gölü arkada bıraktılar ve gittiler.” (14) Örnekte görüldüğü gibi
öğrenci direk olarak resmi betimleyemeye çalışmıştır. Çok sınırlı olarak kendinden bir
şeyler eklemiştir. Bu da esnekliği sınırlandırmış olabilir.
Etkinlik 2’de özgünlük açısından yanıtlar incelendiğinde ise 4, 5, 8, 10, 11, 12,
13, 14, 19, 20 numaralı öğrencilerin yanıtlarının dikkat çekici olduğu söylenebilir.
Esneklikte olduğu gibi özgünlükte de öğrencilerin daha çok gördükleri üzerinde
yoğunlaşmaları yaratıcılığı sınırlandırmış olabilir. Ancak etkinliklere yönelik yapılan
öğrenci yorumlarının tamamında olmasa da bazı bölümlerde özgün kelime ya da
yorumlar gözlenmiştir.
“Bir zamanlar 1876 yılında yunuslar taşınmak için yola çıkmışlar ve insanların
yanına gelmişler. Sonra şehir yapmışlar; sonra taşıtlar yapıp insanlarla mutlu mesut
yaşamışlar ve balıklar hiç açlık çekmemişler.” (5) “Yıl 2035. Her yer çok kirli.
Şehirlerin pisliği denizlere taştı artık. Balıklar neredeyse bitti. Artık su kenarları tatil.
Gitsin bu teknoloji. Kuraklık da cabası. Çocukların geleceği sorun. Artık geri dönüşü
zor; ama fabrikalar kapatılırsa biter bu çile.” (13) “Bir kasaba varmış. Bu kasabada
deniz caddelere kadar gelmiş. Balıklar susuz kalmış. İki arkadaş balıklara su vermiş
hem de tam balıklar başka bir denize giderken. Kasaba eskisi gibi suyuna kavuşmuş.”
(8) “Bir kamyoncu taş dökmüş. Bunlara bakmak için akşam vakti taşların yanındaki
denize bakarken bir de ne görsün; balıklar yürüyor. Hemen köylüleri çağırmış. Herkes
şaşırmış. Kamyoncu demiş ki: ‘Sizi bir daha avlamayacağız. Gitmeyin.’ Balıklar
‘Tamam’ demişler.” (10)
207
Farklı öğrencilerden alınan yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi öğrenciler bu
etkinlikte hem geçmiş hem de gelecekle bağlantı kurmaya çalışmışlardır. Öğrencilerin
yorumlarında çevre kirliliği, kuraklık, balıkları insanlaştırma ve konuşturma gibi farklı
yorumlar gözlenmiştir.
Etkinliklerdeki açık uçluluk derecesinin artması öğrencilerin daha akıcı, esnek
ve özgün düşünmesini sağlar Dört farklı resmin bulunduğu “Hikâye Yazıyorum”
başlıklı Etkinlik 2’de deniz kıyısında yük boşaltan bir kamyon, cadde üzerinde
güneşlenen insanlar, akvaryumda yüzen balığa bakan iki kişi ve bohçalarını sırtlarına
almış, nehri terk eden balıklar görülmektedir. Bu etkinlikteki içerik genel olarak çok
zengin olmasa da, içerisinde cadde üzerinde güneşlenmek ve balıkların bohçalarını
sırtlarına alması gibi günlük hayatta karşılaşmadığımız bazı aykırılıkları
barındırmaktadır.
Etkinlik 2’de akıcılık açısından 4, 5, 6, 7, 8, 10, 11, 12, 13, 14,16, 17, 18, 19, 20
numaralı öğrencilerin yanıtları dikkat çekmektedir. Etkinliğin içeriği çok zengin
olmamasına rağmen öğrenciler birbirinden oldukça farklı yorumlar getirmişlerdir.
Öğrenciler resimlere yönelik görüşlerini daha çok hikâye edici bir üslupla dile
getirmişlerdir. Bu yaklaşım da öğrencilerin daha fazla yorum yapmalarını sağlamıştır.
Burada etkinliğin başlığının “Hikâye Yazıyorum” olması etkili olmuş olabilir.
Öğrenciler köy, tarih, çevre kirliliği ve kent yaşamıyla ilgili hikâyeler yazmıştır. Her
öğrenci hikâyenin konusunu kendisine göre belirleyip yorumlayabildiği için oldukça
akıcı ifadeler ortaya çıkmıştır.
Etkinlik 2’de esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan
kategoriler şunlardır: resimdeki fiziksel faaliyet, karakterlerin özellikleri, masal,
mekân, duygular, kirlilik ve sonuçları, rüya, zaman, çözüm, tehlike, sürpriz, aile ve sır.
Öğrenciler daha çok doğrudan resim üzerinde gördükleri nesneler üzerinde
yoğunlaştıklarından kategori sayısı sınırlı kalmış olabilir.
Örneğin; ”Bir küçük balık varmış. Bir gün denizin üstüne çıkmış; çünkü bir ses
duymuş. Küçük balık bakmış; bir kamyon kum boşaltıyor. Sonra denize geri dönmüş.
Birkaç hafta sonra büyük binalar görmüş; fabrikalar görmüş. Fabrikalar hep duman
atıyormuş ve denizi kirletiyormuş. Deniz günlerce kirli kalmış. Birçok balık ölmüş.
208
Balıklar üzüntüyle gölü arkada bıraktılar ve gittiler.” (14) Örnekte görüldüğü gibi
öğrenci direk olarak resmi betimleyemeye çalışmıştır. Çok sınırlı olarak kendinden bir
şeyler eklemiştir. Bu da esnekliği sınırlandırmış olabilir.
Etkinlik 2’de özgünlük açısından yanıtlar incelendiğinde ise 4, 5, 8, 10, 11, 12,
13, 14, 19, 20 numaralı öğrencilerin yanıtlarının dikkat çekici olduğu söylenebilir.
Esneklikte olduğu gibi özgünlükte de öğrencilerin daha çok gördükleri üzerinde
yoğunlaşmaları yaratıcılığı sınırlandırmış olabilir. Ancak etkinliklere yönelik yapılan
öğrenci yorumlarının tamamında olmasa da bazı bölümlerde özgün kelime ya da
yorumlar gözlenmiştir.
“Bir zamanlar 1876 yılında yunuslar taşınmak için yola çıkmışlar ve insanların
yanına gelmişler. Sonra şehir yapmışlar; sonra taşıtlar yapıp insanlarla mutlu mesut
yaşamışlar ve balıklar hiç açlık çekmemişler.” (5) “Yıl 2035. Her yer çok kirli.
Şehirlerin pisliği denizlere taştı artık. Balıklar neredeyse bitti. Artık su kenarları tatil.
Gitsin bu teknoloji. Kuraklık da cabası. Çocukların geleceği sorun. Artık geri dönüşü
zor; ama fabrikalar kapatılırsa biter bu çile.” (13) “Bir kasaba varmış. Bu kasabada
deniz caddelere kadar gelmiş. Balıklar susuz kalmış. İki arkadaş balıklara su vermiş
hem de tam balıklar başka bir denize giderken. Kasaba eskisi gibi suyuna kavuşmuş.”
(8) “Bir kamyoncu taş dökmüş. Bunlara bakmak için akşam vakti taşların yanındaki
denize bakarken bir de ne görsün; balıklar yürüyor. Hemen köylüleri çağırmış. Herkes
şaşırmış. Kamyoncu demiş ki: ‘Sizi bir daha avlamayacağız. Gitmeyin.’ Balıklar
‘Tamam’ demişler.” (10)
Farklı öğrencilerden alınan yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi öğrenciler bu
etkinlikte hem geçmiş hem de gelecekle bağlantı kurmaya çalışmışlardır. Öğrencilerin
yorumlarında çevre kirliliği, kuraklık, balıkları insanlaştırma ve konuşturma gibi farklı
yorumlar gözlenmiştir. Etkinliklerdeki açık uçluluk derecesinin öğrencilerin
yaratıcılığını etkilediği söylenebilir. Açık uçluluk derecesi arttıkça öğrencilerin daha
akıcı, esnek ve özgün düşündükleri söylenebilir.
Yan (2005) küçük çocukların yaratıcılıkları ile uygulanan etkinliklerin açık
uçluluk derecesi arasındaki ilişkiyi belirlemeye çalıştığı araştırmasında kendi
oluşturduğu ölçek aracılığıyla on bir kreş sınıfını iki kere gözlemlemiş ve puanlamıştır.
209
Daha sonra ilk gözlem sonucuna göre üç sınıfı etkinliklerinin açık uçluluk düzeyi en
yüksek, orta, en düşük olarak belirlemiştir. Kritik özellikler taşıdığını varsaydığı 52
öğrenciye (28 kız, 24 erkek) Torrance’ın (1981) Thinking Creatively in Action and
Movement (T..C.A.M.) testini uygulamıştır. Sınıfların birinci gözlem sonuç puanları ile
T.C.A.M. puanları arasında anlamlı bir ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Bu araştırmanın
sonuçlarına göre; Açık uçlu etkinliklerle meşgul edilen çocukların yaratıcı düşünme
becerileri anlamlı ve pozitif şekilde etkinliklerin açık uçluluk düzeyiyle ilişkilidir.
Yan’a göre etkinliklerin açık uçluluk düzeyinin arttırılması nispeten düşük açık uçluluk
düzeyindeki sınıflar için oldukça yararlıdır; çünkü açık uçluluklarındaki tutarlı bir artış
sınıftaki öğrencilerin akıcılık, orijinallik ve de toplam yaratıcılık becerisi puanlarında
dikkate değer bir gelişmeye neden olabilecektir. Yan, aynı zamanda etkinlik açık
uçluluğu orta düzeyde olan bir sınıfta da etkinliklerin açık uçluluk düzeyinin
arttırılmasının faydalı olabileceğini, tutarlı bir artış öğrencilerin imgelem güçlerinde
dikkate değer bir artışa neden olabileceğini belirtmektedir.
Dört farklı yönergenin incelendiği “Para” başlıklı Etkinlik 3’ün para ve
tasarrufla ilgili slogan hazırlama, doğada para ile alınamayan şeylere örnekler verme,
harçlığını dikkatli harcamayınca yaşayacağı problemler, istediği materyalden
yararlanarak bir kumbara yapma konularını içerdiği görülmektedir. Bu etkinlikteki
içerik genel olarak çok zengin olmasa da, içerisinde aynı konuda farklı türde yazma
çalışmaları bulunduğu görülmektedir.
Etkinlik 3’te ilk yönergede akıcılık açısından 1, 4, 5, 6, 7, 9, 10, 11, 12, 13, 14,
15, 16, 17, 18, 19, 20, 22 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
İkinci yönergede akıcılık açısından 4, 5, 6, 9, 11, 12, 15, 16, 17, 19, 20, 21 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir. Üçüncü yönergede akıcılık
açısından 2, 5, 7, 9, 10, 12, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21 numaralı öğrencilerin
verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir. Dördüncü yönergede ise Akıcılık açısından 2, 5,
10, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat
çekmektedir.
Etkinliğin içeriği çok zengin olmamasına rağmen öğrenciler akıcı yorumlar
yapmışlardır. Öğrenciler para konusuna yönelik görüşlerini daha çok birbirini takip
eden düşüncelerle dile getirmişlerdir. Bu yaklaşım da öğrencilerin daha fazla yorum
210
yapmasını sağlamıştır. Burada etkinliğin başlığının “Para” olması etkili olmuş olabilir.
Öğrenciler ekonomi, harcama, manevi varlıklar ve değerler, ihtiyaçlar, ürün geliştirme
konularında düşüncelerini yazmıştır. Her öğrenci yönergeyi kendisine göre belirleyip
yorumlayabildiği için akıcı ifadeler ortaya çıkmıştır.
Etkinlik 3’te esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan
kategoriler şunlardır: ekonomi, harcama, aile, manevi varlıklar ve değerler, ihtiyaçlar,
ürün geliştirme, duygu-düşünce. Öğrenciler daha çok yönergelerde verilen temalar
üzerinde yoğunlaştıklarından kategori sayısı sınırlı kalmış olabilir.
“Tasarruf yap, ülkenin geleceğini koru! Savurgan olma, parayı havaya saçma!”
(9)
“Zaman, hayvan, çevre, düşünce, yardım parayla satın alınmaz.” (11)
“Daha sonra istediğim bir şey olursa alamam. Param boşa gider. İhtiyaçlarımı
zamanında gideremem. Tasarruftan uzaklaşmış olurum.” (5)
“Karton, yapıştırıcı, makas, elişi kağıdı, gerekiyor. İlk önce kartonu kesip
katlarım. Ondan sonra yapıştırıcı ile yapıştırırdım. Küp şekline getirirdim. Küçük bir
delik açarım. Onu süslerim.” (19)
Örneklerde görüldüğü gibi öğrenciler yönergelere uygun olarak düşüncelerini
belirtmeye çalışmıştır. Çok sınırlı olarak kendilerinden bir şeyler eklemişlerdir. Bu da
esnekliği sınırlandırmış olabilir.
Etkinlik 3’te özgünlük açısından yanıtlar incelendiğinde ise 4, 5, 6, 9, 11
numaralı öğrencilerin yanıtlarının dikkat çekici olduğu söylenebilir. Esneklikte olduğu
gibi özgünlükte de öğrencilerin daha çok verilen kategoriler üzerinde yoğunlaşmaları
yaratıcılığı sınırlandırmış olabilir. Ancak etkinliklere yönelik yapılan öğrenci
yorumlarının tamamında olmasa da çok sınırlı bir bölümünde özgün kelime ya da
yorumlar gözlenmiştir.
“Sevgi parayla alınmaz. Bazen tasarruf yapmak kötü bir şeydir.” (4)
“Paraya elveda, tasarrufa merhaba!” (5)
“Tasarruf yap, ülkenin geleceğini koru! Savurgan olma, parayı havaya saçma!”
(9)
211
“Para su gibidir; akıp gider!” (11)
Farklı öğrencilerden alınan yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi öğrenciler bu
etkinlikte yaşantıları ve para arasında bağlantı kurmaya çalışmışlardır.
Bir resim ve iki sorudan oluşan “Ne Olmak İstersiniz?” adlı Etkinlik 4’te
çalışma masasının başında hayaller kuran bir çocuk görülmektedir. Resimdeki çocuğun
hayalleri için çalıştığı belirtilmiş, öğrencilere kendi hayallerini gerçekleştirmek için
neler yaptıkları, planlı ve programlı çalışan bir öğrencinin yirmi yıl sonra nasıl bir
hayatı olacağı hakkında görüşleri sorulmuştur. Genel olarak içeriğin çok zengin
olmadığı; ancak öğrencileri hayal kurmaya teşvik ettiği söylenebilir.
Etkinlik 4’te birinci soruda akıcılık açısından 2, 7, 9, 10, 11, 12, 16, 17, 18, 19,
20, 21, 22 numaralı öğrencilerin; ikini soruda ise 2, 7, 9, 15, 16, 18, 19, 21 numaralı
öğrencilerin yanıtları dikkat çekmektedir. Etkinliğin içeriğinin çok zengin olmadığı;
ancak öğrencilerin düşüncelerini akıcı bir şekilde ard arda aktardığı söylenebilir.
Öğrenciler resme yönelik görüşlerini daha çok resimdeki Mehmet’in çalışması ve
geleceği ile ilişkilendirerek dile getirmişlerdir. Bu da öğrencilerin daha fazla yorum
yapmalarını sağlamıştır. Bunlarla birlikte etkinliğin başlığının “Ne Olmak İstersiniz?”
olması da etkili olmuş olabilir. Öğrenciler gelecekleri, hayalleri, çalışmaları ile ilgili
düşüncelerini yazmıştır. Her öğrenci resmi kendi yaşantısına göre de yorumladığı için
akıcı ifadeler ortaya çıkmıştır.
Etkinlik 4’te esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan
kategoriler şunlardır: duygu-düşünce, meslek, faaliyet, aile, çaba, gelecek. Öğrenciler
daha çok resim ve Mehmet üzerinde, ayrıca ailelerinin beklentileri üzerinde
yoğunlaştıklarından kategori sayısı sınırlı kalmış olabilir.
Birinci soruyla ilgili bazı örnekler şunlardır:
“Ben ileride başarılı bir doktor olmak istiyorum. Bunun için fen derslerimin iyi
olması gerekiyor. Bu yüzden ağırlıklı olarak fen ve matematik çalışıyorum. Bu meslekle
ilgili araştırma yapıyorum.” (12)
“Benim de ders çalışmam gerekir. Çalışmazsak kaybederiz ve böylece
hayallerimize ulaşamayız.” (16)
212
“Ben de çalışıyorum. Okumamı ilerletiyorum; çünkü ilerde iyi bir mesleğe sahip
olduğumda iyi konuşabilen biri de olmak istiyorum.” (21)
İkinci soruyla ilgili bazı örnekler şunlardır:
“İstediği gibi bir mesleğe sahip olur ve başarılı olur.” (2)
“Düzenli ve iyi bir işe sahibi olur. Planlı olur.” (7)
“Hayal ettiği mesleği gerçekleşebilir; çünkü çalışınca hiçbir şey imkânsız
değildir. Mehmet bilim adamı (kimyager) olmayı hayal etmiş; olabilir.” (9)
“İstediği bir mesleği seçer ve böylece hayallerine kavuşur.” (16)
“Başarılı, alanında tanınmış, çalışkan biri olur.” (21)
Örneklere de görüldüğü gibi öğrenciler daha çok resim ve çevrelerinden
öğrendiklerinin etkisinde yazmışlardır. Çok sınırlı olarak kendi düşüncelerinden bir
şeyler eklemişlerdir. Bu da esnekliği sınırlandırmış olabilir.
Etkinlik 4’te özgünlük açısından yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı, 11 ve 22 numaralı öğrencilerin yanıtlarının ise dikkat çekici olduğu
söylenebilir. Esneklikte olduğu gibi özgünlükte de öğrencilerin daha çok resimden ve
çevrelerinden etkilenmeleri yaratıcılığı sınırlandırmış olabilir. Ancak etkinliklere
yönelik yapılan öğrenci yorumlarının tamamında olmasa da bazı bölümlerde özgün
kelime ya da yorumlar gözlenmiştir.
“Ben bilim adamı olmak istiyorum. Şimdiden bir şeyler icat ettim. Bunları
geliştirmek istiyorum.” (11)
“İstiyorum; düşünüyorum ve uyguluyorum.” (22)
Farklı öğrencilerden alınan yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi öğrenciler bu
etkinlikte hem bugün hem de gelecekle bağlantı kurmaya çalışmışlardır. Öğrencilerin
yorumlarında çalışma ve başarıya ulaşma ile ilgili benzer yorumlar gözlenmiştir.
Birbiriyle ilişkili altı farklı boyutun incelendiği “Altı Şapkalı Düşünme Tekniği”
başlıklı Etkinlik 5’te Ali adlı bir çocuğun ailesinin, bir gazete haberinin etkisiyle,
Ali’nin televizyon izlemesini yasaklaması konusunu yer aldığı görülmektedir. Bu
213
etkinlikteki içerik zengin olmakla birlikte uygulamanın tam olarak anlaşılmadığı ve
öğrencilere de uygulamanın tam olarak açıklanamamış olduğu söylenebilir.
Etkinlik 5’te ilk boyutta akıcılık açısından 2, 5 ve 9 numaralı öğrencilerin
verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir. İkinci boyutta akıcılık açısından 5, 9, 18, 21
numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir. Üçüncü boyutta akıcılık
açısından 2, 5, 9, 12, 14, 21 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat
çekmektedir. Dördüncü boyutta ise akıcılık açısından 2, 5, 9, 13, 14, 18, 21 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir. Beşinci boyutta akıcılık açısından 2,
5, 8, 9, 12, 13, 14, 18, 22 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Altıncı boyutta ise akıcılık açısından 5, 9, 12, 14, 18 numaralı öğrencilerin verdikleri
yanıtlar dikkat çekmektedir.
Etkinliğin içeriği zengin olduğu için öğrenciler akıcı yorumlar yapmışlardır.
Öğrenciler Ali’nin ailesi ile yaşadığı sorun konusuna yönelik görüşlerini daha çok
birbirini takip eden ve farklı boyutlardan oluşan düşüncelerle dile getirmişlerdir. Bu
durum da öğrencilerin daha fazla yorum yapmalarını sağlamıştır. Burada etkinliğin
başlığının “Altı Şapkalı Düşünme” olması etkili olmuş olabilir. Öğrenciler yasak,
duygular, çözümler, kötü ve iyi alışkanlıklar konularında yazmıştır. Her öğrenci
yönergeyi Ali’nin durumuna ve kendisine göre belirleyip yorumlayabildiği için akıcı
ifadelerin de ortaya çıktığı ancak öğrencilerin genele olarak etkinliği anlayamadığı ve
boyutları yeterince irdeleyemediği söylenebilir.
Etkinlik 5’te esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan
kategoriler şunlardır: aile ve yasak, duygular, tehlikeler, avantajlar, yaratıcı fikirler,
çözümler. Öğrenciler daha çok boyutlar üzerinde yoğunlaştıklarından kategori sayısı
artmış olabilir.
“Ali’nin ailesi gazetede etkilendiği haber yüzünden televizyonu yasaklamıştır.
Ali’yi sevdikleri için yasaklamışlardır. Ali’nin ruh sağlığı bozulabilir. Ali kötü
etkilenmemiş olur. Belirli saatten sonra izletilebilir. Belki olaylar çocukları
etkileyebilir.” (5)
214
Örnekte de görüldüğü gibi öğrenci etkinliğin alt boyutlarına uygun olarak
düşüncelerini belirtmeye çalışmıştır. Bu da esnekliği olumlu şekilde etkilemiş olabilir.
Etkinlik 5’te özgünlük açısından yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı, dördüncü boyutta 2, 5, 9 numaralı öğrencilerin ve beşinci boyutta 2,
12, 22 numaralı öğrencilerin yanıtlarının ise dikkat çekici olduğu söylenebilir.
Öğrencilerin daha çok verilen boyutlar üzerinde yoğunlaşmaları yaratıcılığı
sınırlandırmış olabilir. Ancak etkinliklere yönelik yapılan öğrenci yorumlarının
tamamında olmasa da çok sınırlı bir bölümünde özgün kelime ya da yorumlar
gözlenmiştir.
“Kendine daha çok zaman ayırır.” (2)
“Ali kötü etkilenmemiş olur.” (5)
“Televizyonun radyasyonundan korunur. Aile ekonomisine yararlı olur.
Reklamlar yüzünden çok fazla para harcamaz.” (9)
“Televizyon izlemek her zaman kötü bir şey değildir. Eğitici bilgiler de vardır.”
(12)
“Çocuklar televizyonu izlemek istemezse aileler izletir.” (22)
Farklı öğrencilerden alınan yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi öğrenciler bu
etkinlikte Ali adlı çocuğun yaşamı ve kendi yaşantıları arasında bağlantı kurmaya
çalışmışlardır.
İki farklı resim ve bu resimlerle ilgili sorulardan oluşan “Fotoğrafı İnceleyelim”
başlıklı Etkinlik 6’da birinci resimde bir binanın duvarlarını boyayan, duvarın bir
bölümüne resimler yapan çocuklar, ikinci resimde ise bir binanın bahçesinde resim
çalışması yapan öğrenciler görülmektedir. Bu etkinlikteki içeriğin günlük hayatta
karşılaşmadığımız durumları içerdiği söylenebilir.
Etkinlik 6’da resimlerle ilgili sorulara verilen yanıtlar akıcılık açısından
incelendiğinde 1, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 16, 17, 18, 19, 21, 22 numaralı
öğrencilerin yanıtları dikkat çekmektedir. Öğrencilerin akıcı şekilde yanıtlar verdiği;
ancak birbirlerinden farklı yorumlar yaptığı nadiren görülmüştür. Her öğrenci resimlere
ve sorulara göre düşüncelerini aktardığı için akıcı ifadeler ortaya çıkmıştır.
215
Etkinlik 6’da esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan
kategoriler şunlardır: resimdeki karakterler, resimdeki fiziki faaliyet, yardımlaşma, ev,
okul, çevre, resimdeki mesaj. Öğrenciler daha çok resim üzerinde gördükleri ve yakın
çevrelerinde gördükleri üzerinde yoğunlaştıklarından kategori sayısı artmış olabilir.
Örneğin; “Resimdeki çocuklar, okullarını güzleştirmek için uğraşıyor olabilir.
Okullarını seviyor ve okuldaki çöpleri topluyor, okullarını temizliyor olabilirler.” (6)
“Resimdeki çocuklar, okulda, okulun duvarlarını boyuyor olabilirler. Çevreyi korumak
için afişler hazırlayabiliriz. Çöpleri toplayabilir ve yere çöp atanları uyarabiliriz.
Çevremde, yerlerde çöp görüyorum.” (7) Örneklerde görüldüğü gibi öğrenciler resmi
betimleyemeye çalışmıştır. Kendilerinden de bir şeyler eklemişlerdir.
Etkinlik 6’daki yanıtlar özgünlük açısından incelendiğinde ise benzer ifadeler
kullandığı söylenebilir. Öğrencilerin daha çok gördükleri üzerinde yoğunlaşmaları
yaratıcılığı sınırlandırmış olabilir.
Farklı öğrencilerden alınan bu etkinlikte öğrenciler hem resimler ve sorular hem
de kendi çevreleriyle bağlantı kurmaya çalışmışlardır. Öğrencilerin yorumlarında
çevreyi korumak için yapılabilecekler, okulu ve çevreyi güzelleştirme gibi boyutlar
olduğu görülmüştür.
Yardım kuruluşları ile ilgili bir metni içeren “Çevremiz” adlı Etkinlik 7’de
öğrencilerden bir yardım kuruluşuna üye olduklarını hayal etmeleri ve hayallerindeki bu
kuruluşun amaç ve faaliyetlerini açıklayan bir konuşma hazırlamaları istenmiştir. Genel
olarak içeriğin çok zengin olmadığı; ancak öğrencileri hayal kurmaya teşvik ettiği
söylenebilir.
Etkinlik 7’te akıcılık açısından 2, 4, 5, 6, 8, 9, 10, 11, 12, 14, 16, 18, 19, 20, 21,
22 numaralı öğrencilerin yanıtları dikkat çekmektedir. Etkinliğin içeriğinin çok zengin
olmadığı; ancak öğrencilerin düşüncelerini akıcı bir şekilde ard arda aktardığı
söylenebilir. Öğrenciler görüşlerini daha çok yakın çevredeki çeşitli problemlerle
ilişkilendirerek dile getirmişlerdir. Bu da öğrencilerin yorum yapmasını sağlamıştır.
Bunlarla birlikte etkinliğin başlığının “Çevremiz” olması da öğrencileri özellikle doğal
çevre ile ilgili problemlere yönelmeye ve düşünmeye teşvik etmiş olabilir. Bu nedenle
216
de akıcı ifadelerin yeterince ortaya çıkmadığı söylenebilir. Bununla birlikte az sayıda da
olsa akıcı ifadelere rastlanmaktadır.
Etkinlik 7’de esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan
kategoriler şunlardır: çevre sorunu ve kirlilik, yardımlaşma, bilgi-bilinçlendirme,
küresel ısınma, karakterler, dünya, vakıf, ülke, faaliyet, kulüp, toprak ve çölleşme,
önlem. Öğrenciler daha çok etkinliğin başlığı üzerinde yoğunlaştıklarından kategori
sayısı sınırlı kalmış olabilir.
“Arkadaşlar! Dünyamız değişti. Biz bir şey yapmaz isek daha fazla değişecek.
Çevreye iyilik yapmak için kulübümüze üye olabilirsiniz.” (2)
“İnsanları bilinçlendirmek önemlidir. Dünyada her gün içki ve sigara yüzünden
birçok insan ölüyor. Bunu durdurmak için herkesi bilinçlendirmeliyiz.” (4)
“İnsanlarımız kirliliği destekliyor. Kirlilik demek; hava ve su kirleniyor
demektir, fabrikalar filtre takmıyor demektir, ağaçlarımız yok ediliyor demektir.
Ağaçların yok olması havanın yok olması demektir.” (5)
“İlk önce sevgili arkadaşlarım ve öğretmenlerim; çevremizi temiz tutalım.
Çevredeki çöpleri çöp kutusuna atalım. Yerlere çöp atmayalım ve tükürmeyelim.
Çevremizi hep birlikte koruyalım.” (10)
Örneklere de görüldüğü gibi öğrencilerin daha çok etkinliğin adının ve verilen
metnin içeriğinin etkisinde kaldığı söylenebilir. Çok sınırlı olarak kendi
düşüncelerinden bir şeyler eklemişlerdir. Bunun esnekliği sınırlandırdığı söylenebilir.
Etkinlik 7’de özgünlük açısından yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı, sadece 9 ve 16 numaralı öğrencilerin yanıtlarının dikkat çekici
olduğu söylenebilir. Esneklikte olduğu gibi özgünlükte de öğrencilerin etkinliğin adının
ve verilen metnin içeriğinin etkisinde kaldığı söylenebilir; bu durum yaratıcılığı
sınırlandırmış olabilir. Ancak etkinliklere yönelik yapılan öğrenci yorumlarının
tamamında olmasa da bazı bölümlerde özgün kelime ya da yorumlar gözlenmiştir.
“Arkadaşlar! Buzullarımız eriyor; nesli tükenen hayvan sayısı çoğalıyor; dünya
ısınıyor. Gelin, küresel ısınma karşı buluşalım. Gelin, derneğimize katılın! Birçok bilgi
217
edinirsiniz. Hem eğlenip hem öğreneceksiniz. Katılırsanız başarılı olacağımızı
biliyorum.” (9)
“Engelliler ve Dayanışma adlı kuruluşumuz… Dünya değişiyor;
İyilikle iç içe kavgadan uzak, güzel ülkemiz.
Ülkemiz yardımsever bir ülke.
Sizlerin de ülkemizi benimsediğinize inanıyoruz.
Sizlerin de desteğini bekliyoruz.
Önemli başarılar elde edeceğimize inanıyoruz.” (16)
Farklı öğrencilerden alınan yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi öğrenciler bu
etkinlikte hem metindeki kuruluş hem de yakın çevrelerindeki kulüp ve kuruluşlarla
bağlantı kurmaya çalışmışlardır. Öğrencilerin yorumlarında yardım ve kuruluşlarla ile
ilgili benzer yorumlar gözlenmiştir.
Kulüp seçme ve kulüpte yapılacak çalışmaları planlama çalışmaları içeren
“Eğitsel Kulüp Seçimi” adlı Etkinlik 8’de öğrencilere “Hangi kulüpte çalışmak
istersiniz? Neden?”, “Çalışmak istediğiniz eğitsel kulübe seçilirseniz neler yapmayı
planlarsınız?” soruları yöneltilmiştir. Ayrıca bu etkiliğin sonunda “İstediğiniz eğitsel
kulübe seçildiğinizi düşünün. Bu kulüpte yapacaklarınıza dair bir plan hazırlayınız.”
yönergesi yer almaktadır. Genel olarak içeriğin çok zengin olmadığı; ancak öğrencileri
hayal kurmaya ve plan yapmaya teşvik ettiği söylenebilir.
Etkinlik 8’te akıcılık açısından kulüp seçimi ile ilgili fikirler bölümünde 2, 5, 7,
9, 10, 11, 12, 13, 14, 16, 17, 18, 19, 20, 21 numaralı öğrencilerin ve yapacağı çalışmalar
ile ilgili fikirler bölümünde 1, 5, 7, 9, 18, 19, 20, 21, 22 numaralı öğrencilerin verdikleri
yanıtlar dikkat çekmektedir. Etkinliğin içeriğinin çok zengin olmadığı; ancak
öğrencilerin düşüncelerini akıcı bir şekilde ard arda aktardığı söylenebilir. Öğrenciler
görüşlerini daha çok okulda var olan kulüpleri dikkate alarak belirtmişlerdir. Bu sayede
öğrenciler yorum yapmıştır. Akıcı ifadelere az sayıda rastlandığı söylenebilir.
Etkinlik 8’de esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan
kategoriler şunlardır: duygu, kulüp faaliyeti, planlama. Öğrenciler daha çok okuldaki
kulüpler ve çalışmaları üzerinde yoğunlaştıklarından kategori sayısı sınırlı kalmış
olabilir.
218
“Kızılay kulübünde çalışmak isterim; çünkü o kulüpte Kızılay’ın görevlerini
öğreniriz ve ben yardım etmeyi severim.” (7)
“Bilim ve Teknoloji kulübünde çok önemli çalışmalar yapılıyor. Laboratuarda
bu çalışmalara yer veriliyor. Benim bilimle aram iyidir. Fen ve teknoloji dersini çok
seviyorum.” (9)
“Aslında ben fotoğrafçılık kulübünde olmak istiyorum; çünkü fotoğrafçılık
kulübünde daha çok aktivite yer alıyor.” (11)
Örneklere de görüldüğü gibi öğrencilerin daha çok okuldaki kulüpler ve
çalışmalarının etkisinde kaldığı söylenebilir. Sınırlı olarak kendi düşüncelerinden bir
şeyler eklemişlerdir. Bunun esnekliği sınırlandırdığı söylenebilir.
Etkinlik 8’de özgünlük açısından yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı söylenebilir. Esneklikte olduğu gibi özgünlükte de öğrencilerin daha
çok okuldaki kulüpler ve çalışmalarının etkisinde kaldığı söylenebilir; bu durum
yaratıcılığı sınırlandırmış olabilir.
Farklı öğrencilerden alınan yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi öğrenciler bu
etkinlikte hem etkinlik hem de okulda yer alan kulüplerle bağlantı kurmaya
çalışmışlardır. Öğrencilerin yorumlarında kulüp özellikleri ve neden istedikleri ile ilgili
benzer yorumlar gözlenmiştir.
“Bir Sorunu Çözelim” adlı Etkinlik 9’da öğrencilerden yaşadıkları çevrede
gördükleri bir sorunu arkadaşlarıyla birlikte belirlemeleri ve bu sorunu ele almaları
istenmiştir. Öğrenciler iki soru ve bir yönerge eşliğinde etkinliği tamamlamıştır. Bu
etkinlikteki içerik genel olarak zengin olmakla birlikte, öğrencilerin günlük hayatta
karşılaştığımız gündelik sorunlara odaklanması nedeniyle etkinliğin yaratıcılığı akıcılık,
esneklik ve özgünlük boyutlarında sınırlandırabileceği söylenebilir.
Etkinlik 9’da akıcılık açısından birinci soruda 45, 6, 18, 19, 20 numaralı
öğrencilerin, ikinci soruda 1, 7, 10, 19, 21 numaralı öğrencilerin ve yönergede10 ve 12
numaralı öğrencilerin yanıtları dikkat çekmektedir. Etkinliğin içeriği zengin olmasına
rağmen öğrencilerin birbirinden oldukça farklı yorumlar yapmadığı, kısa yanıtlar
219
vermeyi tercih ettiği, çevre kirliliği, trafik, küresel ısınma konularında yorum yaptıkları
söylenebilir.
Etkinlik 9’da esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan
kategoriler şunlardır: sorun, yardım, çevre sorunu, kirlilik, çözüm, trafik kazaları, kötü
insanlar, kaldırımlar, duygu, yardım,vakıflar. Öğrenciler daha çok doğrudan yakın çevre
ve güncel çevre sorunlarına yoğunlaştıklarından kategori sayısı sınırlı kalmış olabilir.
“Çevre kirliliği. Çevremize dikkatle bakınca çok sayıda çöp olduğunu ve
havanın kirli olduğunu fark ettik.” (6)
Çevre kirliliği.” (7)
“Trafik kazaları.” (10)
“Çevre kirliliği.” (12)
“Çevre kirliliği.” (13)
“Çevre kirliliği ve küresel ısınma.” (18)
“Çevre kirliliği önemli bir sorun. İnsanlar yerere çöp atıyor.” (19)
“Bazı yerlerde kaldırım yok ve çocuklar yollarda oynuyor. Çocuklara araba
çarpabilir.” (20)
“Çevre kirliliği.” (21)
Örnekte görüldüğü gibi öğrenciler kısa yanıtlar vermeye ve yakın çevredeki
benzer sorunları betimleyemeye çalışmıştır. Bu da esnekliği sınırlandırmış olabilir.
Etkinlik 9’de özgünlük açısından yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı, sadece 7 ve 21 numaralı öğrencilerin yanıtlarının ise dikkat çekici
olduğu söylenebilir. Sadece bu öğrencilerin yanıtlarında kısıtlı olarak özgün kelime ya
da yorumlar gözlenmiştir.
“Fabrikalara filtre taktırılmalı. Sloganlar hazırlayıp her yere asabiliriz.” (7)
“Çevre kirliliğini önlemek için çöp kutularını çoğaltabiliriz ve sloganlar
hazırlayabiliriz.” (21)
Farklı öğrencilerden alınan yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi öğrenciler bu
etkinlikte akın çevrelerindeki problemler ve etkinlik arasında bağlantı kurmaya
220
çalışmışlardır. Öğrencilerin yorumlarında çevre kirliliği, trafik sıkışıklığı, kaldırımların
yetersizliği, küresel ısınma konularında yorumlar gözlenmiştir.
“Çevremizdeki Problemler” adlı Etkinlik 10’da yaşadıkları yerle ilgili bir
problemi belirleme ve çözme görevi verilmiştir. Bu etkinlikte öğrencilerin yaşadıkları
yerdeki belediye başkanı, muhtar gibi yerel yöneticilerle görüşmeleri ve bu kişilerden
yerel çevrede yaşanan problemlerin neler olduğunu öğrenmeleri istenmiştir. Daha sonra
etkinlikte yer alan öneri formunu “problem, çözüm yolları, sunacağınız kuruluşun adı”
alt bölümlerine göre doldurmaları istenmiştir. Bu etkinlikteki içerik genel olarak zengin
olmakla birlikte, çalışma kitabında benzer tür etkinlik sayısının fazla olması nedeniyle
etkinliğin öğrencilerin ilgisini çekmediği, yaratıcılığı akıcılık, esneklik ve özgünlük
boyutlarında sınırlandırmasına neden olduğu söylenebilir.
Etkinlik 10’da akıcılık açısından problem alt bölümünde 12, 16, 18, 19, 20 ve
21 numaralı öğrencilerin, çözüm yolları alt bölümünde 1, 9, 10, 12, 14, 16, 18, 19 ve 21
numaralı öğrencilerin yanıtları dikkat çekmektedir. Etkinliğin içeriği zengin olmasına
rağmen öğrencilerin birbirinden oldukça farklı yorumlar yapmadığı, kısa yanıtlar
vermeyi tercih ettiği, sunacağınız kuruluşun adı bölümüne yanıt vermediği görülmüştür.
Öğrencilerin çevre kirliliği, trafik, küresel ısınma sorunları ve çözüm yolları
konularında yorum yaptıkları söylenebilir.
Etkinlik 10’da esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan
kategoriler şunlardır: kirlilik, ağaçları koruma, trafik, küresel ısınma, çözüm,
kuruluşlar. Öğrenciler daha çok doğrudan yakın çevre ve güncel çevre sorunlarına
yoğunlaştıklarından kategori sayısı sınırlı kalmış olabilir.
“Okul günlerinde yolları yapıyorlar ve bizim servisle eve gelmemiz çok zor
oluyor.” (1)
“Hava kirliliği.” (2)
“Ağaçların bilinçsizce kesilmesidir.” (5)
“Hava kirliliği.” (9)
“Trafik sıkışıklığı.” (10)
“Çevre kirliliği ve küresel ısınma.” (12)
“Sokaklar çok kirli.” (13)
221
“Trafik yoğunluğu.” (14)
Örnekte görüldüğü gibi öğrenciler kısa yanıtlar vermeye ve yakın çevredeki
benzer sorunları betimleyemeye çalışmışlardır. Bu da esnekliği sınırlandırmış olabilir.
Etkinlik 10’de özgünlük açısından yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin
benzer ifadeler kullandığı söylenebilir.
“Fazla sayıda araba üretilmemeli. İnsanlar bisikleti daha çok kullanmalı.” (10)
“İnsanlar bilinçlendirilmeli. Ağaç dikilmeli.” (12)
“Denetleme yapılmalı.” (13)
“Daha fazla yol yapılmalı. Yollar genişletilmeli.” (14)
“İnsanlar çevreyi temiz tutmalı. Ağaç dikmeli.” (16)
Farklı öğrencilerden alınan yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi öğrenciler bu
etkinlikte akın çevrelerindeki problemler ve etkinlik arasında bağlantı kurmaya
çalışmışlardır. Öğrencilerin yorumlarında çevre kirliliği, trafik sıkışıklığı, küresel
ısınma konularında yorumlar gözlenmiştir.
Yaşadığımız Yeri Güzelleştirelim” adlı Etkinlik 11’de öğrencilere çarpık
kentleşmeyle ilgili bir resim verilmiştir. Resimde üst üste sıralanmış gecekondu evleri
dikkat çekmektedir. Öğrencilerden kendilerini belediye başkanı olarak hayal etmeleri ve
çarpık kentleşmeyi önlemek için neler yapacaklarını anlatmaları istenmiştir. Genel
olarak içeriğin yetersiz olmadığı; öğrencileri rol canlandırmaya ve sorunu çözmeye
teşvik ettiği söylenebilir. Ancak belirli bir konuda yeterli bilgileri olmadığı için ve
sadece resme bağımlı olarak fikir üretmeye çalıştıkları için öğrencilerin akıcı ifadeler
kullanamadığı söylenebilir.
Etkinlik 1’de akıcılık açısından 2, 5, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 14, 18, 19, 20, 22
numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir. Öğrenciler görüşlerini
daha çok resme bağımlı olarak dile getirmişlerdir. Bu da öğrencilerin kısıtlı şekilde
yorum yapmasına neden olmuştur. Bu nedenle de akıcı ifadelerin yeterince ortaya
çıkmadığı söylenebilir. Bununla birlikte az sayıda da olsa akıcı ifadelere
rastlanmaktadır.
222
Etkinlik 11’de esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan
kategoriler şunlardır: çarpık kentleşme, kirlilik, ceza, çevre düzenleme, resimdeki
mekân, faaliyet, ihtiyaçlar, yardım. Öğrenciler daha çok etkinliğin başlığı ve resim
üzerinde yoğunlaştıklarından kategori sayısı sınırlı kalmış olabilir.
“Şehre yapılan binaların belirli kurallara göre yapılması gerekir.” (2)
“Kirletenlere ve ağaç kesenlere dört katı ağaç dikme cezası verirdim.” (5)
“Boş olan bazı alanlara apartman dikmek yerine ağaç dikerdim ve de oyun
alanları yapardım. Apartmanları yan yana yaptırmazdım.” (7)
“Ormanları yok edip ev yapanlara ceza verirdim.” (8)
“Çarpık kentleşme yaratanlara ceza verirdim. Resimdeki görüntü gerçekten çok
kötü.” (9)
Örneklere de görüldüğü gibi öğrencilerin daha çok etkinliğin adının ve verilen
resmin etkisinde kaldığı söylenebilir. Çok sınırlı olarak kendi düşüncelerinden bir şeyler
eklemişlerdir. Bunun da esnekliği sınırlandırdığı söylenebilir.
Etkinlik 11’de özgünlük açısından yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin
benzer ifadeler kullandığı, sadece 12 numaralı öğrencinin yanıtının dikkat çekici olduğu
söylenebilir. Esneklikte olduğu gibi özgünlükte de öğrencilerin etkinliğin adının ve
verilen resmin etkisinde kaldığı söylenebilir; bu durum yaratıcılığı sınırlandırmış
olabilir. Ancak etkinliklere yönelik yapılan öğrenci yorumlarının tamamında olmasa da
bazı bölümlerde özgün kelime ya da yorumlar gözlenmiştir.
“Öncelikle insanları bilinçlendirmek için çeşitli kampanyalar yapardım. Sonra
gecekonduları yıktırarak gecekondu sahiplerine, uygun yerlerde evler yaptırırdım.”
(12)
Farklı öğrencilerden alınan yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi öğrenciler bu
etkinlikte hem etkinlikteki resim hem de etkinlik konusu arasında bağlantı kurmaya
çalışmışlardır. Öğrencilerin yorumlarında çarpık kentleşme ve gecekondular ile ilgili
benzer yorumlar gözlenmiştir.
223
“Dünya Çocukları” adlı Etkinlik 12’de öğrencilere film şeridi içerisinde dört
farklı resim verilmiştir. Resimlerde farklı ülkelerden Türkiye’ye gelen çocuklar dikkat
çekmektedir. Öğrencilerden kendilerini TBMM başkanı olarak hayal etmeleri ve dünya
çocukları için neler yapacaklarını anlatmaları istenmiştir. Etkinlik içeriğinin zevkli ve
ilgi çekici olduğu söylenebilir. Ancak etkinliğin açıklandığı bölümde çok fazla
ayrıntının verilmesinin öğrencileri bu ayrıntılar çerçevesinde düşünmeye yönelttiği ve
bu durumun da akıcılığı, esnekliği ve özgünlüğü sınırlandırdığı söylenebilir.
Etkinlik 11’de akıcılık açısından 1, 2, 5, 7, 8, 9, 10, 11, 14, 17, 19, 20, 21, 22
numaralı öğrencilerin yanıtları dikkat çekmektedir. Öğrenciler görüşlerini daha çok
resimlere ve açıklamalara bağlı olarak belirtmiştir. Bu yaklaşım da öğrencilerin daha
sınırlı yorum yapmalarına neden olmuştur. Öğrenciler çocukların ihtiyaçları ile ilgili
görüşlerini yazmıştır.
Etkinlik 11’de esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan
kategoriler şunlardır: dünya, insanlar, duygu, ihtiyaç, aile, eğitim ve okul, planlama ve
şenlik hazırlığı, çevre. Öğrenciler daha çok verilen ipuçları üzerinde
yoğunlaştıklarından kategori sayısı sınırlı kalmış olabilir.
“Temiz yemyeşil bir dünyaya ihtiyaçları vardır. Bütün insanların da barış, sevgi,
mutluluk ve neşeye ihtiyacı vardır.” (1)
“Daha temiz bir dünyaya, yeşil alanın daha çok olduğu bir dünyaya.” (2)
“Hayvanları sevmeye ve korumaya; ağaç kesilmesini önlemeye ihtiyaçları var.”
(5)
“Oyun alanlarına ihtiyaçları var. Mutlu bir aileye ihtiyaçları var. Bizim
sevgimize ihtiyaçları var.” (7)
Örneklerde de görüldüğü gibi öğrenciler verilen ipuçlarından yararlanarak
görüşlerini belirtmişlerdir. Çok sınırlı olarak kendi dünyalarından bir şeyler eklemiştir.
Bu da esnekliği sınırlandırmış olabilir.
Etkinlik 11’de özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise
öğrencilerin benzer ifadeler kullandığı, bununla birlikte 7, 9, 11, 20 numaralı
öğrencilerin yanıtlarının dikkat çekici olduğu söylenebilir.
224
Esneklikte olduğu gibi özgünlükte de öğrencilerin daha çok ipuçları üzerinde
yoğunlaşmaları yaratıcılığı sınırlandırmış olabilir. Ancak etkinliklere yönelik yapılan
öğrenci yorumlarının tamamında olmasa da bazı bölümlerde özgün kelime ya da
yorumlar gözlenmiştir.
“Oyun alanlarına ihtiyaçları var. Mutlu bir aileye ihtiyaçları var. Bizim
sevgimize ihtiyaçları var.” (7)
“Özel bir uçak yapardım. Bu uçak her ülkeyi dolaşıp çocuk alırdı ve ülkemize
getirirdi. 23 Nisan bittikten sonra o çocuklara Türkiye’den hatıra olması için hediye
dağıtılıp ülkelerine gönderilebilirdi. Dünya çocukları çok mutlu olurdu. Hem de Türkiye
artık iyi bir ülke sayılırdı. Adı ‘Mutlu Çocuklar Ülkesi” olarak tanınırdı.” (9)
“Yemyeşil, savaşsız, herkesin okuduğu, her çocuğun değeri olduğu bir dünya
yaratırdım.” (11)
“23 Nisan gibi bayramlarına ihtiyaçları var.” (20)
Farklı öğrencilerden alınan yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi öğrenciler bu
etkinlikte hem kendileri hem de tüm dünya çocuklarının istekleri arasında bağlantı
kurmaya çalışmışlardır.
“23 Nisan” adlı Etkinlik 13’ün son bölümü incelenmiştir. Bu bölümde
öğrencilere, tüm çocukların 23 Nisan Çocuk Şenliği kutlamalarına katılmasını sağlamak
için önerileri sorulmuştur. Etkinlik içeriğinin zevkli ve ilgi çekici olduğu söylenebilir.
Ancak etkinliğin kitabın son bölümünde yer almasının, derslerin azaldığı, tatil
döneminin yaklaştığı zamanda yer almasının öğrencilerin ilgisini kısıtladığı; bu nedenle
de akıcılığı, esnekliği ve özgünlüğü sınırlandırdığı söylenebilir.
Etkinlik 13’te akıcılık açısından 2, 7, 8, 9, 10, 12, 14, 15 numaralı öğrencilerin
yanıtları dikkat çekmektedir. Öğrenciler görüşlerini daha çok televizyonda ve
stadyumda izledikleri kutlamalara bağlı olarak belirtmiştir. Bu yaklaşım da öğrencilerin
daha sınırlı yorum yapmalarına neden olmuştur.
Etkinlik 13’te esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan
kategoriler şunlardır: televizyon, yardım, hediye, davet, barış, planlama, şenlik,
225
karakterler, hazırlık, kutlama, posta. Öğrenciler daha çok televizyonda ve stadyumda
izledikleri kutlamalar üzerinde yoğunlaştıklarından kategori sayısı sınırlı kalmış olabilir.
“Şenlik kutlamalarını tüm televizyonlarda yayınlardım.” (2)
“En çok hangi ülkeden çocuk geldiyse ülkelerine yardımda bulunurdum ve
hediyeler verirdim.” (7)
“Dünyada barışın olması için çalışılmalı.” (8)
“Bir uçak tasarlardım. Her ülkedeki çocukları alır getirirdi. Uçakta hediyeler
dağıtılırdı.” (9)
“Dünyanın bütün ülkelerine davet kartları göndermeliyiz.” (10)
“Hepsine çeşitli davetiyeler gönderirdim.” (12)
Örneklerde de görüldüğü gibi öğrenciler televizyonda yer alan kutlamalardan
yararlanarak görüşlerini belirtmişlerdir. Çok sınırlı olarak kendi dünyalarından bir
şeyler eklemiştir. Bu durum da esnekliği sınırlandırmış olabilir.
Etkinlik 13’te özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin
benzer ifadeler kullandığı, bununla birlikte 9 ve 14 numaralı öğrencilerin yanıtlarının
dikkat çekici olduğu söylenebilir. Esneklikte olduğu gibi özgünlükte de öğrencilerin
daha çok televizyonda yer alan kutlamalara yoğunlaşmaları yaratıcılığı sınırlandırmış
olabilir. Ancak etkinliklere yönelik yapılan öğrenci yorumlarının tamamında olmasa da
bazı bölümlerde özgün kelime ya da yorumlar gözlenmiştir.
“Bir uçak tasarlardım. Her ülkedeki çocukları alır getirirdi. Uçakta hediyeler
dağıtılırdı.” (9)
“Bence daha fazla çocuk ve daha fazla eğlence lazım.” (14)
Farklı öğrencilerden alınan yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi öğrenciler bu
etkinlikte hem kendileri hem de tüm dünya çocuklarının isteyebilecekleri arasında
bağlantı kurmaya çalışmışlardır.
226
5.2. İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
Etkinliklere Yönelik Tartışma ve Yorum
Araştırmada ilköğretim beşinci sınıf sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarında yer
alan etkinliklerden yaratıcı düşünmeyi geliştirmeye yönelik on altı etkinlik
incelenmiştir. Bu bağlamda 22 öğrencinin çalışma kitabı incelenmiştir. Araştırmada
elde edilen nitel ve nicel bulgular incelendiğinde akıcılık ve esneklik açısından 3, 4, 9,
10, 11. ve 15. etkinliklerin, özgünlük açısından ise 4. ve 10. etkinliklerin ön plana
çıktığı görülmektedir. Etkinlik 3’te “Fotoğraflar”, Etkinlik 4’te “Gölge Oyunu”,
Etkinlik 9’da “Geçmişe Yolculuk”, Etkinlik 10’da “Siz Bir Bilim İnsanısınız”, Etkinlik
11’de “Ne Yapabiliriz?”, Etkinlik 15’te “Başbakan Sen Olsan” konuları işlenmiştir.
Farklı durumlarla ilgili altı yönergenin bulunduğu “Siz Olsaydınız Ne
Yapardınız?” başlıklı Etkinlik 1’de öğrencilerin kendilerini verilen farklı durumlarda
hayal etmeleri ve neler yapacaklarını anlatmaları istenmiştir. Öğrencinin öncelikle yerde
bir cüzdan bulduğunu hayal etmesi istenmiş ve ne yapacağı sorulmuştur. Daha sonra
sırasıyla parkta annesini kaybeden bir çocuk bulduğunu, yere çöp atan birini gördüğünü,
kediye eziyet eden biriyle karşılaştığını, çok yaşlı birini poşet taşırken gördüğünü,
arkadaşlarıyla oynarken gürültü yaptığı için komşusu tarafından uyarıldığını hayal
etmesi istenmiştir. Bu etkinlikteki içerik genel olarak çok zengin olmamakla birlikte,
toplumsal bakışı sergilemeyi gerektirecek durumlar barındırmaktadır. Bu nedenle de
öğrencilerin okulda ve ailelerinden öğrendikler ahlak ve görgü kuralları doğrultusunda
cevaplar verdiği, bunun da akıcılığı, esnekliği ve özgünlüğü sınırlandırdığı söylenebilir.
Sungur (1988), araştırmasında kültürü yansıtan ve deneklerin esneklik
puanlarının sınırlanmasına neden olan yanıt kümelerinin bir boyutunu da, dinsel ve
ahlaki tabuların, aile yapısı, politik dogmalar, cinsiyete ilişkin rollerin oluşturduğunu
belirlemiştir.
Etkinlik 1’de akıcılık açısından birinci durumda 2, 3, 7, 8, 19 numaralı
öğrencilerin, ikinci durumda 2, 3, 5, 6, 7, 8, 9, 11, 15 ve 19 numaralı öğrencilerin,
üçüncü durumda 1, 2, 3, 5, 7, 8 ve 19 numaralı öğrencilerin, dördüncü durumda 1, 2, 3,
5, 6, 7, 8, 9, 11, 15, 16, 17,19 ve 20 numaralı öğrencilerin, beşinci durumda 5, 8, 11 ve
19 numaralı öğrencilerin ve altıncı durumda 1, 3, 5, 6, 7, 8, 11 ve 19 numaralı
227
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir. Etkinliğin içeriği çok zengin
olmamakla birlikte öğrencilerin durumlara çok farklı yorumlar getirmedikleri
söylenebilir. Öğrenciler durumlara yönelik görüşlerini daha çok öğretici bir üslupla dile
getirmişlerdir. Öğrenciler öğretici bilgilerle bağıntılı görüşler belirtmişlerdir.
“O reyondakilere sorardım; eğer bulamazsam danışmaya götürürdüm.
Cüzdandaki kimlik ve karta bakıp bu kişiyi anons ettirirdim.” (2)
“Tabi ki herkes cüzdanının içinde nüfus cüzdanını bulundurur. Bu yüzden nüfus
cüzdanına bakıp kişinin adını ve soyadını öğrenmeye çalışırdım ve de resmine
bakardım.” (3)
“İlk önce etraftakilere sorardım; sonra görevliye. O da bilmiyorsa danışmaya
anons ettirirdim.” (7)
“Parktakilere sorarım. Etrafta birini arayan birini gördüğümde çocuğu ona
götürürüm.” (2)
“Çocuğu alıp polise götürürdüm. Annesini bulana kadar rahat ve temiz
durmasını sağlardım.” (6)
“O kişiyi uyarırdım ve çevresindekilere yanlış örnek olduğunu söylerim.” (1)
“Kedilerin de bizim gibi canı ve yaşamak istediği bir hayatı vardır. Bir canlıya
bunu yapan kendisine de aynı şeyin yapıldığını düşünsün. Hemen gördüğümde kediyi
elinden alıp yaptığı yanlış şeyi yüzüne vurup kediye bundan sonra ben bakardım.” (3)
“Hemen yaşlı kişiye poşetleri taşıması için yardım ederdim.” (1)
“Komşudan özür diler, arkadaşlarımla başka bir oyun alanına giderim.” (2)
Etkinlik 1’de esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan
kategoriler şunlardır: mekân, duygu-düşünce, aile, yardım, ikaz, sağlık.
Etkinlik 1’de özgünlük açısından yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin
genellikle birbirine benzer ifadeler kullandığı; ancak üçüncü durumda 3 ve 19 numaralı
öğrencilerin, dördüncü durumda 3 ve 16 numaralı öğrencilerin, altıncı durumda ise 7, 11
ve 19 numaralı öğrencilerin yanıtlarının dikkat çekici olduğu söylenebilir. Etkinliklere
yönelik yapılan öğrenci yorumlarının tamamında olmasa da bazı bölümlerde özgün
kelime ya da yorumlar gözlenmiştir.
228
“Hemen uyarmaya yanına giderdim. Bu kişi çocuksa onu korkutmadan, normal
ya da kibar bir şekilde hatasını anlatırdım. Ne yapacağını merak ettiğim için
beklerdim.” (3)
“Yerlere çöp atmaması için uyarırım. Bir şey yapmazsa çöpü çöp kutusuna
atarım.” (19)
“Bak bu kedi evcil; kediler ve köpekler her zaman sahibini korur. Onun için
onun sahibi olabilirsin, derdim.” (16)
“Komşumuzdan özür diler; sadece bugünlük arkadaşlarım geldiği için gürültü
yaptığımızı ve bir daha gürültü yapmayacağımızı söylerdim.” (7)
“Başka bir yerde oynarım. Oradan da şikâyet gelirse oynamayı bırakırdım.”
(19)
Farklı öğrencilerden alınan yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi öğrenciler bu
etkinlikte genellikle hem verilen durumlar hem de toplumsal doğrular arasında bağlantı
kurmaya çalışmışlardır.
Farklı üç problem ve çözüm yolları konusunu içeren “Üç Problem” başlıklı
Etkinlik 2’de öğrencilerin yaşadıkları ülke ve toplum içerisinde karşılaştıkları
problemleri anlatmaları ve bu problemleri nasıl çözeceklerini açıklamaları istenmiştir.
Bu etkinlikteki içerik Etkinlik 1’deki gibi genel olarak çok zengin olmamakla birlikte,
toplumsal bakışı sergilemeyi gerektirecek durumlar barındırmaktadır. Bu nedenle de
öğrencilerin okulda ve ailelerinden öğrendikler ahlak ve görgü kuralları doğrultusunda
cevaplar verdiği, bunun da yine akıcılığı, esnekliği ve özgünlüğü sınırlandırdığı
söylenebilir.
Etkinlik 2’de akıcılık açısından 1, 2, 3, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 19, 20 ve 21
numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir. Etkinliğin içeriği çok
yetersiz olmamakla birlikte öğrencilerin durumlara kimi zaman farklı yorumlar
getirdikleri söylenebilir.
“1. Daha çok işyeri açılmalı.
2. Daha çok okul açılmalı. Cahillik azaltılmalı. Görgü kuralları öğretilmeli.
3. Az katlı, modern evler yapılmasına özen gösterilmeli.” (3)
“1. Elektrik santralleri daha kullanışlı hale getirilmeli.
229
2. İşsizlere iş bulunmalı.” (5)
Etkinlik 2’de esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan
kategoriler şunlardır: çevre kirliliği, trafik, kız çocukları, eğitim sistemi/okul,
hak/dürüstlük, elektrik, hırsızlık/kapkaç, belediye/ çevre düzenleme,
işsizlik/yoksulluk/gelir, kullanılmayan kaynaklar, güvenlik, soykırım yalanı, terör,
kimsesiz çocuklar, cehalet, eziyet edilen hayvanlar, uyuşturucu, ülkemiz.
Etkinlik 2’de özgünlük açısından yanıtlar incelendiğinde ise öğrencilerin
genellikle birbirine benzer ifadeler kullandığı; ancak 8 ve 12 numaralı öğrencilerin
yanıtlarının dikkat çekici olduğu söylenebilir. Etkinliklere yönelik yapılan öğrenci
yorumlarının tamamında olmasa da bazı bölümlerde özgün kelime ya da yorumlar
gözlenmiştir.
“1. Belediyenin görevi.
2. Nöbetçi öğretmenler çok dikkatli olmalı.
3. Herkes kadınlar da çalışmalıdır. Aslında kadınların el becerisi ile ilgili en az
bir yer açılsa hem kadınlar para kazanır hem de el becerileri gelişir.” (8)
“1. Ermeniler’le bir araya gelerek bu konuyu kapatmayı önerirdim.
2. Her bölgenin durumuna göre iş sahaları açılmalı.
3. İş sahibi ve eğitimli olmaları sağlanmalı.” (12)
Farklı öğrencilerden alınan yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi öğrenciler bu
etkinlikte genellikle hem verilen durumlar hem de toplumsal doğrular arasında bağlantı
kurmaya çalışmışlardır.
“Fotoğraflar” adlı Etkinlik 3’te öğrencilere iki farklı fotoğraf verilmiştir. Bu
fotoğraflarda Atatürk farklı giysiler içinde ve farklı mekânlarda görülmektedir. Birinci
resimde Atatürk halka hitap ederken görülmektedir. İkinci resimde ise Atatürk ve
insanlar modern giysiler içinde görülmektedir. Öğrencilerden bu iki resmi
karşılaştırmaları ve resimlerle ilgili tahminlerde bulunmaları istenmiştir. Ayrıca iki
resim ve Atatürk ile ilgili üç soru yanıtlamaları için öğrencilere sunulmuştur. İlk soruda
fotoğraflar arasındaki farklılıkları bulmaları ve yazmaları istenmiştir. İkinci soruda ise
Atatürk’ün halka neler anlattığını tahmin etmeleri istenmiştir. Üçüncü soruda ise
230
öğrencilerden, Atatürk’ün ölümüyle ilgili duygu ve düşüncelerini yazmaları istenmiştir.
Bu etkinlikteki içerik genel olarak çok zengin olmasa da, içerisinde resimlerle ilgili
tahminlerde bulunma ve farklılıkları bulma çalışmalarını barındırmaktadır. Bu yüzden
de öğrencilerin ilgisini çektiği, öğrencilerin düşüncelerini akıcı ve farklı kategorilerde
aktarmayı istemiş olduğu söylenebilir. Bunun da akıcılığı ve esnekliği olumlu şekilde
etkilediği söylenebilir.
Etkinlik 3’te akıcılık açısından birinci bölümde 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11,
13, 15, 16, 17, 18, 19 ve 20 numaralı öğrencilerin, ikinci bölümde 1, 2, 4, 5, 6, 8, 9, 10,
11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 19 ve 21 numaralı öğrencilerin ve üçüncü bölümde 1, 2, 3, 4,
5, 6, 7, 8, 9, 11, 12, 13, 16, 17, 18, 19, 20 ve 21 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar
dikkat çekmektedir. Etkinliğin içeriği çok zengin olmamasına rağmen öğrenciler
birbirinden oldukça farklı yorumlar getirmişlerdir. Öğrenciler resimlere yönelik
görüşlerini ve özellikle de yazdıkları mektupları daha çok hikâye edici bir üslupla dile
getirmişlerdir. Bu yaklaşım da öğrencilerin daha fazla yorum yapmalarını sağlamıştır.
Etkinlik 3’te esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan
kategoriler şunlardır: resimdeki fiziksel faaliyet, Atatürk, millet, duygu-düşünce,
cumhuriyet, ülke, zaman, üst düzey yönetici, zaman, çocuk sevgisi. Öğrenciler daha çok
resimlerle ilgili tahminlerde bulundukları ve resimleri karşılaştırdıkları için ve de kendi
duygu düşüncelerince metin yazdıkları için kategori sayısı sınırlı kalmamış olabilir.
“Birinci fotoğrafta cumhuriyet ilan edilmemiş ve halk Atatürk’ün cumhuriyet ile
ilgili düşüncelerini dinliyor. İkinci fotoğrafta cumhuriyet ilan edilmiş, kılık kıyafette
değişiklik yapılmış; fes yerine şapka giyiliyor.” (2)
“Kurtuluş mücadelesini anlatıyor olabilir. Cumhuriyeti kurmuş; yaptığı ve
yapacağı yenilikleri anlatıyor olabilir.” (14)
“Atatürk, kendini vatanı uğruna feda edebilecek bir insandır. Atatürk her
zaman ölüme meydan okuyan bir insandır. Hastayken bile vatanı için pek çok şey
yapmıştır. Atatürk’ün ölümü yalnız yurdumuzu değil dünyayı da sarsmıştır. O gün
insanlar gözyaşlarını döktü. Bence Türkiye’nin en acı günü 10 Kasım olmuştur. Onu
kalbimizde yaşatacağız. En yüce Türk, Atatürk’tür. Her 10 Kasım’da Türkiye onun için
gözyaşı dökecektir. Her şeyimizi atamıza borçluyuz.” (9)
231
Örneklerde de görüldüğü gibi öğrenciler resimlerle ilgili tahminlerde
bulunmaya ve duygu düşüncelerini anlattıkları bir metin oluşturmaya çalışmışlardır.
Kendilerinden de bir şeyler eklemişlerdir. Bu da esnekliğin sınırlanmasını engellemiş
olabilir.
Etkinlik 3’te özgünlük açısından yanıtlar incelendiğinde ise birinci bölümde 10,
11, 16 ve 20 numaralı öğrencilerin, ikinci bölümde 8, 10, 11, 13, 15 ve 16 numaralı
öğrencilerin ve son bölümde 2, 3, 5, 8, 9, 11, 12, 17, 19 ve 20 numaralı öğrencilerin
yanıtlarının dikkat çekici olduğu söylenebilir.
“Biliyoruz ki Atatürk, kılık kıyafette de birtakım değişiklikler yaptı. Bu yüzden
birinci fotoğraftaki insanların giyim tarzları farklı. Ayrıca birinci resimdeki binalarla
ikinci resimdeki binalar farklı görünüyor. İkinci resimde giysiler ve binalar daha
modern görünüyor.” (10)
“İlk fotoğrafta Osmanlı Devleti dönemine aittir. İkinci fotoğraf cumhuriyet
kurulduktan sonra devrimler yapıldığında çağdaş bir döneme aittir. Ülkemiz geliştikten
sonra çekilmiştir.” (11)
“Birinci fotoğrafta Atatürk halka cumhuriyetin yararlarını anlatıyor olabilir. Ya
da düşmanı yurdumuzdan kovmanın sevincini yaşıyor olabilir.” (13)
“Halka yeni bir çağa girdiklerini anlatıyor olabilir. Aynı zamanda artık özgür
bir ülke olduklarını da anlatıyor olabilir.” (15)
“Atatürk’ün öldüğü zaman halkı büyük bir yas tuttu. Hepsi çok hüzünlüydü.
Dünyadaki hiçbir devlette böyle büyük bir lider yoktu. Şu anda hiçbir lider için 10
Kasım gibi bir anma töreni yapılmıyor. Atatürk başlı başına bir ata, bir önder, bir
kahramandı. Keşke ölmeseydi.” (19)
“Atatürk’ün dünya liderleri arasında olduğunu öğrendim. Böyle bir liderin
dünyaya bir daha gelmeyeceğini gelse bile böyle bir başarı kazanamayacağını
düşündüm. Yaptıklarının tüm dünya liderlerine örnek olduğunu ve onların da kendi
ülkelerinde düzenlemeler yaptıklarını düşündüm. Bir liderin ölümünün böylesine büyük
bir insan kitlesini daha önce etkilediğini duymadım. Hayatı boyunca ülkesi ve ulusu için
gecesini gündüzüne katan bir lider yeryüzüne gelmemiştir.” (20)
232
Farklı öğrencilerden alınan yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi öğrenciler bu
etkinlikte hem resimlerle ilgili tahminlerde bulunmuş hem de Atatürk’le ilgili metin
oluşturmaya çalışmışlardır.
“Gölge Oyunu” başlıklı Etkinlik 4’te öğrencilerden verilen karakterlerden
yararlanarak bir metin oluşturmaları istenmiştir. Hazırlayacakları metinin konusunu;
Karagöz, Hacivat, Kâtip Çelebi, Kanlı Nigar, Tuzsuz Deli Bekir, Bebe Ruhi,
Külhanbeyi’nin katılacağı bir akşam yemeği oluşturmaktadır. Bu etkinlikteki içeriğin
ilgi çekici ve zengin olduğu; öğrencilerin zevk alarak etkinliğe katıldığı söylenebilir.
Etkinlik 4’te akıcılık açısından 1, 2, 3, 4, 5, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16,
17, 19 ve 21 numaralı öğrencilerin yanıtları dikkat çekmektedir. Etkinliğin içeriği zevkli
ve zengin olduğu için öğrenciler birbirinden oldukça farklı yorumlar getirmişlerdir.
Öğrenciler metni oluştururken daha çok diyalog hatta gölge oyunu üslubu
kullanmışlardır. Bu yaklaşım da öğrencilerin daha fazla yorum yapmalarını sağlamıştır.
Burada etkinliğin başlığının “Gölge Oyunu” olması etkili olmuş olabilir. Öğrenciler
akşam yemeği, yemek sohbetleri, gölge oyunu karakterleri ilgili diyaloglar yazmışlardır.
Her öğrenci metin konusunu kendisine göre belirleyip yorumlayabildiği için oldukça
akıcı ifadeler ortaya çıkmıştır.
Etkinlik 4’te esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan
kategoriler şunlardır: gölge oyunu karakterlerinin özellikleri, akşam yemeği, yemek
çeşitleri, dayak-kavga, dalga geçme, yöresellik (Adana), halk, dostluk, görgü kuralları,
mekân, duygu.
“Haydi yallah Hacivat’ı çağırak
Hacivat, Hacivat, Hacivat, Hacivat.
Ne var Karagöz’üm?
Burada bizi papağan ettin.
Seni duymadım Karagöz’üm.
Şimdi gelirim senin gözüne bir kafa koyarım
Gözün kararır. Neyse akşam bize yeme gel.
Tamam, akşam gelirim Karagöz’üm.
Bak hala Karagöz’üm, diyor.
233
Hadi ben gidiyorum. Akşam gelmezsen seni soğan yaparım.
Karagöz hanımına sofrayı hazırlatmış. Tam sekiz kişilik yemek varmış. Hacivat
gelmiş ve sofra başına oturmuş. Tam yemek yemeğe başlayacakları sırada kapının
çaldığını duymuşlar. Kapıdakiler; Kâtip Çelebi, Kanlı Nigar, Tuzsuz Deli Bekir, Bebe
Ruhi, Külhanbeyi’ymiş. Hemen içeri girmişler.
Bizi yemeğe çağırmak yok mu? , demişler ve Karagöze kızmışlar. Sinirlerini
Hacivat’ı döverek boşaltmışlar. Karagöz teker teker onları evden atmış. Sonra
Hacivat’ı eve bırakmış.
Neyse benim kafa atmama gerek yok. Onlar zaten senin her yerini kararttılar
Karabaş, demiş.” (1)
Etkinlik 4’te özgünlük açısından yanıtlar incelendiğinde ise 1, 2, 3, 4, 5, 8, 9, 10,
13 ve 19 numaralı öğrencilerin yanıtlarının dikkat çekici olduğu söylenebilir. Öğrenci
yorumlarının tamamında olmasa da büyük bir bölümünde özgün kelime ya da yorumlar
gözlenmiştir.
“Karagöz’üm gel yiyelim senin mendebur karının sevdiği turşulardan
Hacivat’ım gel yiyelim şurada Adana kebabı.
Olmaz. Ben isterim senin mendebur karının sevdiği turşulardan.
Otururlar Adana kebabının başına.
Hacivat’ım geliyor mu bizim Bebe Ruhi?
Karagöz’üm geliyor geliyor hem de yemek parasını sana ödettiriyor.
Aradan biraz zaman geçiyor.
Buyurunuz, buyurunuz Tuzsuz Deli Bekir.
Tuzsuz Deli Bekir demişken yemek de tuzsuz olmuş. Versene biraz isminden tuz.
Dalga geçme Hacivat’ım.
Tamam, geçmem Karagöz’üm denizlerde tsunami olur anladım.
Hay senin aklına.
Ne varmış Karagöz’üm benim sorunum mu? Vurmasaydın o kaba ellerinle narin
kafacığıma, kalmazdı şimdi beş hücre daha.
Kanlı Nigar ve Kâtip Çelebi aşkı ortada.
Ah ah kızıyorum senin mendebur karına, nasıl bulmuş seni.
Bak Hacivat’ım sus yoksa yiyeceksin kafana bir Osmanlı tokadı, bak kaldı mı
başında beş hücre daha.” (3)
234
“Karagöz: Yarim sana bir eğlence mededeyim.
Karagöz: Yarim sana bir eğlence mededeyim.
Karagöz: Ama önce nasıl bir eğlence istediğini bileyim.
Hacivat: Karagöz’üm Karagöz’üm şalgamı, kebabı, narenciyeyi, bici biciyi
getiren eğlenceyi mededmiştir.
Kâtip Çelebi: Doğru söylersin Hacivat’ım. Sen böyle diyerek eğlenceyi
medetmişsin.
Kanlı Nigar: Yar ne söyleşirsiniz? Biz eğlenceye gelmişiz. Eğleneceğiz.
Tuzsuz Deli Bekir: Kanlı Nigar doğru söyler. Bebe Ruhi, Bebe Ruhi senin sözün
var mıdır peki?
Bebe Ruhi: Bakın adım Ruhi, içim Ruhi, benim de vardır sözüm tabi. En
doğrusunu Hacivat söyler. Şalgamı, kebabı, narenciyeyi, bici biciyi getiren eğlenceyi
mededer.
Külhanbeyi: Bebe Ruhi ile Hacivat doğru söyler. Benim gönlüm de onları
yeğler.” (10)
Yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi öğrenciler bu etkinlikte gölge oyunu ve
akşam yemeği arasında bağlantı kurmaya çalışmışlardır.
“Öykü Yazıyoruz” adlı Etkinlik 5’te öğrencilerden bir kısmı verilmiş bir öyküyü
tamamlamaları istenmiştir. Öykünün konusunu, 17 ağustos depreminde yakınlarını
kaybeden bir gencin duyguları ve düşünceleri oluşturmaktadır. Öykü tamamlama
etkinlikleri öğrencileri akıcı, esnek ve özgün düşünmeye teşvik edebilmektedir; ancak
bu etkinliğin konusunun çok sınırlı olması öğrencilerin yaratıcılığını da sınırlandırmış
olabilir.
Etkinlik 5’te akıcılık açısından 14, 15, 17, 18 ve 21 numaralı öğrencilerin
yanıtları dikkat çekmektedir. Etkinliğin içeriği sınırlı olduğundan öğrencilerin büyük bir
bölümün etkinliği uygulamada isteksiz olduğu görülmüştür. Ayrıca içerik sınırlı olduğu
için katılan öğrencilerin düşük düzeyde akıcı, esnek ve özgün ürünler oluşturduğu
söylenebilir.
235
Etkinlik 5’te esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan
kategoriler şunlardır: duygu, zaman/geçmiş, dostluk, yaşama sevinci, deprem/olay, aile,
ölüm.
“Evet acaba ailesini kaybetmiş miydi? Genç bunları düşünüyordu. Hayatına
yeniden başlamayı düşünüyordu öbür yandan. Tabi bu genç ailesini unutmamıştı. Ama
öyle eskisi gibi üzüntülü değildi. Hala ailesini çok seviyordu. Bu genç kendine
güvendiği için yeniden yaşama sevincini kazanmanın mutluluğunu yaşıyordu.
Başlık: Yeniden Yaşama Sevincini Bulan Bir Genç” (17)
“Yıkıntıların arasındaydım. Sonra kurtarma ekibi gelip kurtardı beni. Sonra eve
gittim. Babam ile kardeşim vardı. Annem yoktu. Babama sordum. Babam; “ Bunu
söylemek zor; ama annen yıkıntılar arasında, onu arıyorlar. Sakin olalım, diye bizi
buraya getirdiler.” dedi. Bir yıl sonra annem aramızdaydı. O günü unutamıyorum. Her
an korkuyordum. 2 ay sonra elime bir mektup geçti. En sevdiğim arkadaşım ölmüştü.
Hayata çoktan gözlerini yummuştu. Bir yıl sonra yeni bir hayata gözlerimi açtım ve o
günü düşünmemeye başladım.” (18) Örneklerde de görüldüğü gibi öğrenciler verilen
konu etrafında kısıtlı olarak yoğunlaşmıştır. Bu durum da esnekliklerini
sınırlandırmıştır.
Etkinlik 5’te özgünlük açısından yanıtlar incelendiğinde ise sadece 18 ve 21
numaralı öğrencilerin yanıtlarının dikkat çekici olduğu söylenebilir. Öğrenci
yorumlarının çok kısıtlı bir bölümünde özgün kelime ya da yorumlar gözlenmiştir.
“Yıkıntıların arasındaydım. Sonra kurtarma ekibi gelip kurtardı beni. Sonra eve
gittim. Babam ile kardeşim vardı. Annem yoktu. Babama sordum. Babam; “ Bunu
söylemek zor; ama annen yıkıntılar arasında, onu arıyorlar. Sakin olalım, diye bizi
buraya getirdiler.” dedi. Bir yıl sonra annem aramızdaydı. O günü unutamıyorum. Her
an korkuyordum. 2 ay sonra elime bir mektup geçti. En sevdiğim arkadaşım ölmüştü.
Hayata çoktan gözlerini yummuştu. Bir yıl sonra yeni bir hayata gözlerimi açtım ve o
günü düşünmemeye başladım.” (18)
“O kadar insanın, kalabalığın arasında ailemi arıyordum. Korkunç bir
manzaraydı. Etraf can pazarına dönmüştü. Arkama baktığımda evimizin bir enkaz
haline geldiğini gördüm. O korkunç manzara… Annem ve babam görünüyordu
uzaktan… Yerdeydiler. Baktım yüzlerine; ama nefes almıyorlardı. Kardeşimin cansız
236
bedeni enkazların arasından görünüyordu. İşte o gün hiç gözümün önünden gitmiyor.
Her yerde bağıranlar, ağlayanlar ve yaralılar…
Başlık: Deprem.” (21)
Yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi öğrenciler bu etkinlikte özellikle aile
sevgisi ve aileyi kaybetme korkusu temalarında yoğunlaşmışlardır.
“Geçmiş zaman Olur Ki” adlı Etkinlik 6’da öğrencilere geçmiş yaşantılar ve
araç-gereçlerle ilgili dört farklı fotoğraf verilmiştir. Resimlerde eski zamanlara ait bir
itfaiye teşkilatı, eski bir teraziyi elinde tutan bir adam, eski zamanlarda çalışan
berberler, eski zaman ayakkabıcıları görülmüştür. Geçmişe ait bu resimlerde yer alan
araç-gereçlerin modern resimlerini çizmeleri ya da fotoğraflarını bulup yapıştırmaları
için öğrencilere dört boş kutucuk verilmiştir; ayrıca öğrenciler bu resimleri
günümüzdekilerle ve gelecekte kendi tasarladıkları halleriyle karşılaştırmışlardır. İçerik
zengin olmakla birlikte ayrılan çalışma alanının kısıtlı olmasının ve resimlerin çok ön
planda yer almasının öğrencileri kısıtladığı söylenebilir.
Etkinlik 6’da akıcılık açısından ilk bölümde 2, 5, 6, 7, 8, 9, 12, 13, 18, 19 ve 20
numaralı öğrencilerin, ikinci bölümde 2, 3, 5, 7, 8, 9, 11, 13,19 ve 20 numaralı
öğrencilerin, üçüncü bölümde 1, 2, 3, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 19 ve 20 numaralı
öğrencilerin ve dördüncü bölümde 1, 2, 3, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 17, 18 ve 19
numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
Etkinlik 6’da esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan
kategoriler şunlardır: zaman/geçmiş, araçlar, teknoloji, mekân, resimdeki karakterlerin
özellikleri ve faaliyetleri. Öğrencilerin özellikle resimlere bağlı yanıtlar verdiği;
yaratıcılığın akıcılık, esneklik, özgünlük boyutlarını bu nedenle kısıtlı olduğu
söylenebilir.
“Eski zamanlarda kullanılan yangın söndürücü ile şimdiki yangın söndürücüler
değişiktir.” (1)
“İlk resimdeki Osmanlı dönemine aittir. Günümüz araçları daha moderndir.”
(2)
237
“İnsanlar itfaiye geç geliyor diye yakınıyor. Peki ya 290 sene önce yaşayan
insanlar ne yapsın?” (5)
“Binlerce kişinin yangın tulumbasını bütün sokaklar boyunca gezinmeleri çok
zordur. Arabayla gezmek daha kolaydır.” (6) Örneklerde de görüldüğü gibi öğrenciler
kısa ve benzer yanıtlar vermeye çalışmıştır.
Etkinlik 6’da özgünlük açısından yanıtlar incelendiğinde ise 2, 5, 6, 7, 8, 9, 10,
11, 19, 20, numaralı öğrencilerin yanıtlarının dikkat çekici olduğu söylenebilir. Öğrenci
yorumlarının çok kısıtlı bir bölümünde özgün kelime ya da yorumlar gözlenmiştir.
“Olacaklar. Belki o zaman bir düğmeyle ayakkabılarımızı tümden
değiştirecekler.” (10)
“300 yıl sonraki terazilerin mikroskobik canlıları bile ölçebilir olacağını
düşünüyorum.” (11)
Örneklerde de görüldüğü gibi öğrenciler genellikle kısa ve benzer yanıtlar
vermeye çalışmıştır. Öğrenciler resimdeki kişilere ve eşyalara bağlı olarak cevaplarını
oluşturdukları için yaratıcılıklarının kısıtlı olarak ortaya çıktığı söylenebilir.
Öğrencilerin temalarında geçmiş ve gelecek arasında bağlantılar kurmaya çalışmış
oldukları da görülmüştür.
“Ellerinize Sağlık” adlı etkinlik 7’deöğrencilere Muğla’da yaşayan, Mehmet adlı
bir çocuğun resmi verilmiştir. Resimde Mehmet’in önünde duran ve üzeri konservelerle,
şişelerle dolu bir masa dikkat çekmektedir. Öğrencilere resimle ilgili altı resim
verilmiştir; ancak araştırmada ilk dört soru incelenmiştir. Öğrencilerden Mehmet’in
satmakta olduğu ürünleri ve bu ürünleri hazırlayan kişileri tahmin etmeleri istenmiştir.
Ayrıca öğrencilerin kendi ailelerinin ekonomisine katkı sağlamak için neler
yapabileceklerini düşünmeleri istenmiştir. Son olarak öğrencilerin daha çok satış
yapabilmesi için Mehmet’e önerilerini de belirtmeleri istenmiştir. Belirli, sınırlı bir
konu ve fotoğraf üzerinde yoğunlaşmanın öğrenci yaratılığını olumsuz etkileyebileceği
söylenebilir.
Etkinlik 7’de akıcılık açısından ilk bölümde ; 1, 2, 3, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13,
14, 15, 16, 17, 18, 19, 20 ve 21 numaralı öğrencilerin, ikinci bölümde 1, 2, 3, 5, 6, 7, 8,
9, 10, 11, 12, 13, 14, 17, 18, 19, 20 ve 21 numaralı öğrencilerin, üçüncü bölümde 1, 2,
238
3, 5, 7, 10, 11, 12, 13, 14, 16, 19, 20 ve 21 numaralı öğrencilerin ve dördüncü bölümde
2, 3, 5, 7, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17 ve 19 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar
dikkat çekmektedir. Öğrencilerin kısa ve birden çok ürün ismi verdiği görülmüştür.
Ayrıca sadece Mehmet ve belirgin şekilde resimde görülen ürünler üzerinde
yoğunlaştıkları söylenebilir. Bu nedenle akıcılık, esneklik puanlarının düşük olduğu
söylenebilir.
Etkinlik 7’de esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan
kategoriler şunlardır: üretim, üretenler, mekân, aile, duygu-düşünce,
afiş/reklam/slogan, ürün özelliği, pazarlama, kampanya. Öğrencilerin özellikle resimlere
bağlı yanıtlar verdiği; yaratıcılığın akıcılık, esneklik, özgünlük boyutlarının bu nedenle
kısıtlı olduğu söylenebilir.
“Ev yapımı reçel, turşu, zeytin olabilir. Ayrıca nohut, mercimek ve şifalı
bitkiler.” (5)
“Nohut, pekmez, turşu, yağ, zeytin, bulgur, pirinç olabilir.” (6)
“Yağ, zeytin reçel, sebze.” (7)
“Reçel, marmelât ve turşu.” (8)
“Nohut, pekmez, turşu, yağ, zeytin, bulgur, pirinç olabilir.” (9)
“Ev yapımı pekmez, turşu, yağ, zeytin, bulgur, pirinç, çerez olabilir.” (10)
“Köylüler kendi tarlalarında yetiştirip sonra evde yapıyordur.” (8)
“Köylüler tarafından evlerde ve el değmeden üretiliyor olabilir.” (9)
“Annesi, akrabaları ve yakınları evlerde üretiliyor olabilir.” (10)
“Gereksiz yere para harcamamalıyız.” (8)
“Bir buluş yapabilirim.” (9)
“Çalışkan olursam, gereksiz yere para harcamazsam. Tabi büyüksem hem
çalışkan olur hem bir yerde çalışabilirim.” (10)
Örneklerde de görüldüğü gibi öğrenciler kısa ve benzer yanıtlar vermeye
çalışmıştır. Sadece öneriler bölümünde öğrencilerin kısıtlı olarak da olsa akıcı, esnek ve
özgün düşünme imkânı bulduğu söylenebilir.
Etkinlik 7’de özgünlük açısından yanıtlar incelendiğinde ise; öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı, 2, 5, 11, 13, 17 numaralı öğrencilerin ise dikkat çektiği söylenebilir.
239
Öğrenci yorumlarında özellikle öneriler ve aile ekonomisine katkı bölümlerinde çok
kısıtlı bir olarak özgün kelime ya da yorumlar gözlenmiştir.
“Çarpıcı bir slogan bulmalı. Bu ürün için çok kar yerine az kar yapmasını ve
hijyenik olmasını öneririm.” (10)
“Ürünlerin doğallığıyla ilgili tanıtım yapabilir. Biraz daha ucuz satabilir.
Kişilere ürünün sağlıklı olduğunu ve her yönden iyi bir ürün olduğunu anlatabilir.”
(11)
“Daha kaliteli, daha ucuz olabilir. Promosyon yapabilir.” (12)
“Ürünü övmeli, üretime özen göstermeli.” (13)
Örneklerde de görüldüğü gibi öğrenciler genellikle kısa ve benzer yanıtlar
vermeye çalışmıştır. Öğrenciler resimdeki resme ve resimde belirgin bir şekilde yer alan
ürünlere bağlı olarak cevaplarını oluşturdukları için yaratıcılıklarının kısıtlı olarak
ortaya çıktığı söylenebilir. Öğrencilerin temalarında Mehmet’in hayatı ve kendi
hayatları arasında bağlantılar kurmaya çalışmış oldukları da görülmüştür.
“İletişim Araçları” adlı Etkinlik 8’de öğrencilerden, 2030 yılında kullanılacak iki
iletişim aracı tasarlamaları istenmiştir. Bu araçların resimlerini çizmeleri, bir isim
vermeleri ve özelliklerini açıklamaları istenmiştir. Ortaya çıkan ürünlerde günümüzde
kullanılan araçların benzerlerinin isimleri ve bazı özelliklerinin değiştirilerek yer aldığı
görülmüştür. Bunun bir sebebinin öğrencilerin etkinliği tam olarak anlayamaması
olabilir. Bir diğer sebep öğrencilerin okulda ve yakın çevrede belirli kalıplarla
düşünmeye alıştırılmış olmasından olabilir. Ayrıca etkinlikte ayrılan yazma alanlarının
da yetersiz olması da öğrencilerde az sayıda düşünme üretmesi gerektiği düşüncesini
uyandırmış olabilir. Bu durum da öğrencilerin daha akıcı ve esnek yanıtlar vermelerini
engellemiş olabilir.
Etkinlik 8’de akıcılık açısından ilk bölümde; 1, 2, 3, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13,
14, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22 numaralı öğrencilerin, ikinci bölümde; 1, 2, 3, 5, 6, 7, 9,
10, 13, 14, 15, 17, 18, 19, 20, 21 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat
çekmektedir. Öğrencilerin kısa yanıtlar verdiği görülmüştür. Akıcılık, esneklik
puanlarının düşük olduğu söylenebilir.
240
Etkinlik 8’de esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan
kategoriler şunlardır: araç tasarlama, araç özellikleri, çevre. Öğrenciler teknolojik
ürünlerinin özellikleri ve çevreye zararı ile ilgili yorumlarda bulunmuştur.
“Telebiyoloji, hem teflon hem de bilgisayar olarak kullanılabilir. Hem ucuzdur
hem de az yer kaplar. Televik, katlanabilir; daha az yer kaplar ve her yere
götürülebilir.” (1)
“Bu iki iletişim aracı toplumdaki haberleşme, ulaşım gibi sorunları ortadan
kaldıracaktır. Anında görüntü ve haber alınabilecektir.” (2)
“Bu iki iletişim aracından biri ev diğeri ise dışarı için tasarlanmış. Ev için:
arkadaşının yazılı olduğu yerin yanındaki düğmeye basarsan hemen yanında bir ekran
oluşacak ve bu ekranın altında ‘aç’ ve ‘kapat’ düğmeleri olacak. ‘Aç’ dersen görüntülü
konuşacaksın; ‘Kapat’ dersen görüntüsüz konuşacaksın.” (3)
“TELBİLKAL, en az üç ürünü taşıyabiliyor. Evinizdeki kalabalığı azaltıyor. Bir
düğmeye bastığınızda bütün malzemeler çıkıyor. Diğer düğmeye bastığınızda ise hepsi
toplanıyor. . Depi kalem ise ağaçlar kesmek yerine demir ve plastiği karıştırıp elde
edilen bir kalem.” (5)
“Örneğin; birini aramak istediğinde “X’i ara.” demesi ya da numarayı
söylemesi yeterli olacaktır.” (6)
Örneklerde de görüldüğü gibi öğrenciler kısa ve günümüz araçlarına benzer
araçlarıyla ilgili yanıtlar vermeye çalışmıştır.
Etkinlik 8’de özgünlük açısından yanıtlar incelendiğinde ise; öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı, 5, 6, 7, 8, 9, 11, 16, 19 ve 21 numaralı öğrencilerin ise dikkat
çektiği söylenebilir.
“TELBİLKAL, en az üç ürünü taşıyabiliyor. Evinizdeki kalabalığı azaltıyor. Bir
düğmeye bastığınızda bütün malzemeler çıkıyor. Diğer düğmeye bastığınızda ise hepsi
toplanıyor. Depi kalem ise ağaçlar kesmek yerine demir ve plastiği karıştırıp elde edilen
bir kalem.” (5)
“Uçan daire, bir arabadan daha hızlı gider ve her yere yetişebiliriz. Bu
ulaşımda ve iletişimde büyük bir kolaylık. HRHUD ise her işi yapıyor. Örneğin; kahve
241
yapıyor, bulaşık yıkıyor, alet çantası var, çamaşır makinesi var, ütü yapıyor, çocuk
çantası hazırlıyor, bir uçan daireye dönüşüyor. Hayatımız çok kolaylaşacak.” (7)
“Telekulak’la numarayı söyleyerek konuşuluyor. Telebeyin’de mesajını kişiye
beyinden gönderiyorsunuz.” (8)
“Beyinden konuşma sağlayan Beteçi, konuşulanları kimsenin duymamasını
sağlar. Ceketten konuşma sağlayan Cetep, telefon parasını masrafını yok eder. Çünkü
bu bir ceket telefonu.” (9)
Öğrencilerin temalarında günümüz iletişim araçlarıyla gelecekte var
olabilecekler arasında bağlantılar kurmaya çalışmış oldukları görülmüştür.
“Geçmişe Yolculuk” adlı Etkinlik 9’da öğrencilerden, geçmişte önemli bir buluş
yapmış bir bilim adamını seçmeleri istenmiştir. Seçilen bilim adamı ile ilgili verilen altı
sorunun öğrenciler tarafından yanıtlanması istenmiştir. Bu araştırmada altı sorunun
sadece dördü incelenip puanlanmıştır. Öğrencilerden seçtikleri bilim adamını ve
buluşunu anlatmaları; ayrıca kendilerini de bu bilim adamına yardım eden biri olarak
hayal etmeleri istenmiştir. Öğrencilerin çok fazla sayıda ve farklı bilim alanlarında
buluşlar yapan bilim adamı örnekleriyle karşılaşmamış olduğu, bu nedenle de örnek
vermede ve bu örnekleri hayal gücüyle zenginleştirmede güçlükler yaşadığı
söylenebilir. Bu durumun da yaratıcılığın akıcılık, esneklik ve özgünlük alt boyutlarını
sınırlandırmasına neden olduğu söylenebilir.
Öğrenci ürünlerinde akıcı, özgün özelliklere çok sınırlı olarak rastlanmıştır.
Öğrencilerin daha çok ders kitaplarında karşılaştıkları örnekler üzerinde yoğunlaştığı
söylenebilir. Konu ile ilgili kişisel bilgilerinin sınırlı olması nedeniyle yeterince akıcı
olamadıkları söylenebilir.
Etkinlik 9’da akıcılık açısından ilk bölümde; 1, 5, 6, 9, 10, 11, 12, 15, 17, 18, 19,
20, 21 numaralı öğrencilerin, ikinci bölümde; 2, 3, 5, 7, 9, 10, 11, 12, 13, 15, 18, 20, 21,
üçüncü bölümde; 1, 2, 3, 5, 6, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 18, 19, 20, 21 dördüncü bölümde 1,
2, 3, 5, 7, 10, 13, 14, 15, 17, 18, 20, 21 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat
çekmektedir. Öğrencilerin akıcılık puanlarının düşük olduğu söylenebilir.
242
Etkinlik 9’da esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan
kategoriler şunlardır: buluş/icat, bilim adamının karakter özelliği, duygu düşünce,
yaşananlar, zorluklar. Öğrenciler bilim adamlarının ve buluşlarının özellikleri ve
yaşanan güçlüklerle ilgili yorumlarda bulunmuştur.
“Dün bu bilim adamıyla ilgili bir yazı okuduğumuz ve etkilendiğim için
olabilir.” (3)
“Birçok buluş yapmıştır. Bunlar arasında en önemlisi de kuduz aşısıdır. Bu aşı
olmasaydı; şu anda bu hastalıktan birçok kişi ölmüş olurdu. Bu derece önemli birinin
asistanı olmayı isterdim.” (5)
“Bence Louis Pasteur insanlığa en çok yararı dokunan bilim adamıdır; çünkü o
zamanlar yaşayan insanların hayatını kurtarmıştır.” (6)
“Marconi telsiz telgrafı bulmuştur. Bu nedenle seçtim.” (8)
“Çünkü bu bilim adamı beyninin beşte birini kullanabiliyor. Üstelik çok önemli
bir şeydir. Fen ve Teknoloji derslerimizle de ilgisi çoktur.” (9)
“Çünkü mikrobiyolojik canlıları, birbirinden değişik ve ilginç kavramları,
yapılan karmaşık deneyleri anlamayı, öğrenmeyi, bilmeyi çok isterdim. Ayrıca böyle bir
buluşta benim de payım olsun isterdim.” (10)
Örneklerde de görüldüğü gibi öğrenciler daha çok ders kitaplarında ve derslerde
karşılaştıkları bilim adamlarının ve icatlarının üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu durum da
kısıtlı ve ezbere bilgilerle sınırlanmış hayaller kurmalarına, akıcılıklarının ve
özgünlüklerinin yetersiz kalmasına neden olmuş olabilir.
Etkinlik 9’da özgünlük açısından yanıtlar incelendiğinde ise; öğrencilerin benzer
ifadeler kullandığı, 2, 9, 10, 11, 14, 15 numaralı öğrencilerin ise dikkat çektiği
söylenebilir.
“Josef adlı bir çocuğu köpek ısırmıştır. Çocuğu doktora götürmüşlerdir. Kısa
bir araştırmadan sonra çocuğun kuduz olduğu anlaşılmıştır. Anne ve baba bu duruma
çok üzülmüştür; çünkü o dönemlerde kuduzun tedavisi bulunamamıştır. Doktor çok
kitap okuduğu için Pasteur adlı bir bilim adamını tanımaktadır. Josef’i, Paris’e
Pasteur’ün yanına götürmüşlerdir. Pasteur bu durumu arkadaşlarına açıklamıştır.
243
Başka bir çare olmadığını söylemişler. Pasteur aşıyı yapmıştır. Bütün uğraşlardan
sonra çocuk iyileşir.” (5)
“Ben Armstrong’la birlikte aya ayak bastım. İnsanlık için çok önemli olabilecek
incelemelerde bulundum. Ay yüzeyinden çeşitli örnekler aldım. Orada canlı bir hayat
olmadığını keşfettik. Dünyamızın kıymetini bir kez daha anladık.” (11)
“Edison’la ben çok iyi bir ikiliyiz. Benzer şeyleri düşünmemiz bizi buluşa
götürdü. Bir elektrik santrali yaptırdık. Kilometrelerce elektrik santrali çektirdik. 1500
lamba ve duylarını icat ettik. 4 Eylül 1882’de çalışmamızı yaptık. Ampulü keşfetmiş
olduk.” (12)
Öğrencilerin temalarında bilim adamlar ve buluşları arasında bağlantılar
kurmaya çalışmış oldukları görülmüştür.
“Siz Bir Bilim İnsanısınız” adlı Etkinlik 10’da öğrencilerden, kendilerini bir
bilim insanı olarak hayal etmeleri istenmiştir. Yıllarca çalışarak ortaya koyduğu ürünün
başkası tarafında çalındığında bir bilim adamının neler hissedeceğini ve düşüneceğini
içeren bir hikâye oluşturmaları istenmiştir. Öğrencilerin herhangi bir bilgiye, temaya
bağlı kalması istenmediği için daha akıcı, esnek ve özgün ürünler oluşturma imkânı
bulabildiği söylenebilir.
Etkinlik 10’da akıcılık açısından 1, 2, 3, 5, 6, 7, 8, 9, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17,
18, 19, 20, 21 numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir. Öğrencilerin
durumu tasarlamaya çalıştığı, durumu duygu ve düşünce boyutunda ele aldığı
görülmüştür. Ayrıca etkinliğin ilgi çekici ve zevkli olduğu; bu nedenle de öğrencilerin
ürün oluşturmada istekli oluğu söylenebilir. Böylece akıcılık, esneklik ve özgünlük
puanlarının yüksek olduğu söylenebilir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: duygu, patent/hırsızlık, ülke/toplum, zaman, yer, düşman, yarışma,
çaba/başarı, hayal, umutsuzluk, yasa, empati . Birçok boyutun ele alındığı görülmüştür.
“Ben bir bilim insanıyım buluşumun adı; elektrikli sürahi. Bazı insanlar
buluşuma “elesü” de diyor. Bu hoşuma gitmiyor. Bir de Amerika’yı keşfettiğim yıllarda
buraya ne ad vereceğimi bilemiyordum. Aklıma birden eski kedimin adı geldi. Adı;
244
Amerika’ydı. Bu yüzden oranın adını “Amerika” koydum. Fakat kedinin yeni sahibi
“Orayı ben buldum! Çünkü oraya, benim kedimin adını koydum.” diye ortaya çıktı. Bu
olay beni çok üzdü.” (6)
“Ben 2015 yılında her işi yapan bir robot yaptım. Yanımda birkaç işçi
çalıştırıyordum. Bana ihanet edip planlarımı rakiplerime veriyorlardı. Ben de bunun
üzerine işçileri işten kovdum. Ve birkaç küçük robot yapıp yanımda çalıştırdım. Onunda
buluşum her işi yapan bir robota dönüştü. Bu buluşumu birkaç gün sonra yarışmaya
götürecektim. Hazırlanıyordum. Birgün televizyon izlerken rakiplerimden Thomas’ın
benim robotumu tanıttığını gördüm. Çok sinirlendim ve üzüldüm. Nasıl olduğunu
bilemiyorum. Bir de baktım ki eski işçilerim gizli kamera takmışlar ve Thomas’a
izletiyorlarmış. Bunu görünce hemen kameraları çıkardım. Thomas yarın ödül alacaktı;
fakat ben buna izin vermeyecektim. Nasıl mı? Hem uçan daire olabilen hem de her işi
yapabilen bir robot yapacaktım. Hiç uyumadan bir gün içinde buluşu yaptım. Adı;
HRHUD oldu. Hemen yarışmaya götürdüm. Juri yarım saat sonra sonuçları
açıklayacaktı. Thomas oradaydı ve bana tip tip bakıyordu. Sonuçlar açıklandı ve ben
kazanmıştım. Thomas, çok şaşırdı ve bayıldı.” (7)
“Sevgili günlük,
Bugün çok kötü bir şey oldu. Ezeli düşmanım benim aşımı sanki kendininmiş gibi
tanıtıyor; fakat bunu ondan geri alabilirim de. Mesela tüm dünya önünde nasıl yaptığını
anlatmasını isteyebilirim. Şunu unutmayın; en iyi dostunuz bile sizi sırtınızdan
hançerleyebilir.” (8)
“İbrahim, on yıllık denemesi sonucunda bir zaman makinesi icat etti. Zamanda
ileri ya da geri yolculuk yapılabilirdi. Makineden başarılı sonucu aldı. Patentini aldı ve
üretmeye başladı. Çok mutluydu. Fakat ürünü kimse almak istemedi. İş adamlarıyla
görüştü. Çabaladı ve ürünü satmayı da başardı.” (9)
“Tom adında küçük bir çocuk vardı. Tom bilimi, araştırmayı, sormayı ve
öğrenmeyi çok seviyordu. Bununla birlikte içine kapanıktı. Bir şeyler icat etme isteği
vardı sürekli. İnsanlara yararlı olabilecek bir buluş olmalıydı. Tam bir zaman makinesi
yapmaya karar verdi. Bunun üzerinde çok çalıştı. Gece gündüz nasıl yapacağını
düşündü. Artık sonunda buluşu hazırdı. Bunun yanı sıra Tom’un farkında bile olmadığı
ezeli rakibi uzun boylu şapkalı adam vardı. Sıra buluşunu tanıtacağı güne gelmişti.
Bugün onun en mutlu günü olacaktı. Bunu yanı sıra uzun boylu şapkalı adam plan
kuruyordu. Zaman makinesini çalma planıydı. Bu makineyi çaldı. İnsanlara bu buluşu
kendinin yaptığını söyledi. Tom da karşı çıkmadı; çünkü içine kapanık, sessiz bir
245
çocuktu. Günlerce çok ağladı ve uzun boylu şapkalı adama çok kızdı. Ne de olsa hak
ederek ünlü olmamıştı.” (11)
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; 2, 3, 5, 6, 7, 9, 11, 12, 13,
15, 17, 18, 19, 20 ve 21 numaralı öğrencilerin yanıtlarının dikkat çekici olduğu
söylenebilir.
“Uzun zamandan beri düşünüyordum; doğayı en çok kirleten otomobillerdi.
Egzoz dumanlarındaki zararı engellemenin bir yolunu bulmalıydım. Ancak petrol
dışındaki tüm yakıtlar aynı zararlı gazları çıkarıyordu. Suyla çalışan otomobil
konusunda çalışmalar yaptım. Sonuçlar oldukça olumluydu. Uzun çalışmalar sonunda
suyla çalışan otomobili icat ettim. Düşünün bir kere; hem doğa kirlenmiyor hem
tehlikeli olan benzin istasyonlarının yerine su istasyonları kullanılacak ve de otomobile
binmenin maliyeti azalacaktı.
Günün birinde bu buluşun planları ve çizimleri bilgisayarımdan çalınmış ve
adeta kendilerininmiş gibi piyasaya sürülmüştü. Bu beni oldukça üzdü. Ancak sevdiğim
yanı dünyamız eskisi gibi kirlenmeyecekti. Böyle teselli buldum.” (20)
“Mesela ben telefonu icat etseydim. Başkası da kendi bulmuş gibi gösterseydi
herkes gibi ben de çok kızardım. Ben böyle haksızlıklara hiç dayanamam. Ne yasal
işlem gerekiyorsa yapardım. Kesinlikle bu işin peşini bırakmazdım. Gerekirse buluşumu
çalan adamı tehdit ederdim. Emeğini çalsın. Hiç yorulmadan zengin olsun. Bunu asla
kabul etmezdim. Nasıl olsa telefonun icadı için gereken formül bende olur ve ben
benden çaldığı telefonu gizlice kırardım. Sonra “Bir daha yap.” dense yapamazdı. Ha
ha ha!” (21)
“Çok kızarım.” (22)
Öğrencilerin temalarında bilim adamının çabası, buluşu ve patent hırsızlığı
temalarının yer aldığı görülmüştür.
“Ne Yapabiliriz?” adlı Etkinlik 11’de öğrencilere, incelemeleri için bir resim
verilmiştir. Bu resimde iki yaşlı kadın, genç bir adam ve iki kız çocuğu görülmektedir.
Adamın giysisinin üzerindeki tişörtte “Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı”na ait amblem
dikkat çekmektedir. “Ne Yapabiliriz?” adlı etkinlikte öğrencilere aynı zamanda
düşünmeleri ve yanıtlamaları için altı soru yöneltilmiştir. Etkinlikte “Türkiye Eğitim
246
Gönüllüleri Vakfı” ve amacı, etkinlikteki fotoğrafta yer alan çocuklar, yaşlı teyzeler ile
ilgili sorular dikkat çekmektedir. Ayrıca öğrencilerden böyle bir vakfa üye olduklarında
neler yapacaklarını düşünmeleri de istenmiştir. Etkinlik ve resimlerin içeriği zengin
olamadığı için öğrenci yaratıcılığının sınırlandığı söylenebilir.
Akıcılık açısından; 1, 2, 3, 5, 6, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 15, 17, 18, 19, 20, 21
numaralı öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir. Öğrencilerin resme ve
sorulara bağlı kalmasının akıcı düşünmesini etkilediği söylenebilir. Öğrenciler
genellikle kısa ve benzer yanıtlar vermişlerdir.
“Evet, biliyorum. Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nda çalışan kişiler eğitim alanında
birçok çalışma ve proje yürütürler. Bu vakıfta gönüllü olarak çalışan kişiler maddi
olarak durumu iyi olmayan ve ailesi tarafından okula gönderilmeyen, çalışan çocuklara
yardımda bulunur.” (11)
“Evet, duydum. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı maddi durumu iyi olmayan
öğrencilerin ailesine yardım eder. Okula gidemeyen çocukları okutur; onlara parasız
eğitim desteği verir.” (19)
“Fotoğrafın çekildiği yer; huzurevi veya evdir.” (8)
“Evet. Yoksul bir ailenin evine benziyor.” (9)
“Bir aile olabilir veya huzurevine gitmiş çocuklar olabilir.” (3)
“Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na üye olan kişiler oraya gitmiş olabilir.” (5)
“Maddi durumları kötü olduğu ve eğitimlerine devam edemedikleri için Eğitim
Gönüllüleri Vakfı’na başvurmuşlardır.” (3)
“Çocuklar yaşlıları ziyaret için gitmişler.” (5)
Örneklerde de görüldüğü gibi öğrenciler kısa ve benzer yanıtlar vermişlerdir.
Bunun bir sebebinin de benzer soruların etkinlikte yer alması olabilir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: vakıf, mekân, duygu, faaliyet, yardım. Akıcılıkta olduğu gibi esneklik
puanlarının da düşük olduğu görülmüştür.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı söylenebilir. Etkinlik 11’de öğrenciler verilen sınırlı konu ve resim içerisinde
247
ilişkiler kurmaya ve soruları yanıtlamaya çalışmıştır. Bu nedenlerle de yanıtlarının
akıcılık esneklik ve özgünlük açısından düşük olduğu söylenebilir.
“Yardım Kulübü” adlı Etkinlik 12’de öğrencilerden, çalışmayı istedikleri bir
yardım kulübü belirlemeleri ve bu kulübün amacını, faaliyetlerini ve amblemini
oluşturmaları istenmiştir. Etkinlikte amblem boyutu puanlanmamıştır. Öğrenciler sadece
okulda olan kulüpler ve okulda anlatılan kulüp özellikleri üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu
nedenle de yaratıcılıklarının düşük olduğu söylenebilir.
Akıcılık açısından; 1, 2, 5, 8, 9, 10, 13, 15, 16, 17, 18, 19 numaralı öğrencilerin
verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
“Yardım Kulübünün adı: TEMA
Kulübün amacı: Erozyonu önlemek ve mücadele etmek ve ağaçlandırma
çalışmalarını artırmak.
Yapacağı faaliyetler: Erozyonu önlemeye çalışmak; çok eğimli yerlerde ağaç
dikme çalışmaları yapmak.” (1)
“Yardım Kulübünün adı: APİNEZ.
Kulübün amacı:Çevreyi yeşillendirme, ağaç dikme ve hayvanları koruma.
Yapacağı faaliyetler: Ağaç dikme kampanyaları yapmak, toplumu
bilinçlendirmek.” (2)
“Yardım Kulübünün adı: TEY ( Toplum Fakirlerine Yardım).
Kulübün amacı: Toplumdaki fakirlere çeşitli alanlarda yardım etmek; bağış
yapmaktır.
Yapacağı faaliyetler: Toplumdaki fakirleri bulup; onlara sağlık, eğitim v.b
alanlarda yardım edilmesi, bağışlar yapılması, projeler yürütülmesi, çeşitli yurtlar ve
evler yapılması.” (10)
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: kulüp, çevre, kulüp faaliyeti, kulüp amacı.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı, 5, 10, 13 ve 16 numaralı öğrencilerin yanıtlarının ise dikkat çekici olduğu
söylenebilir.
248
“Yardım Kulübünün adı: OSPG (Okuldaki Sağlık Problemlerinin Giderilmesi).
Örnek; düşüp yaralanan çocuğa ilkyardım yapılmasıdır.
Kulübün amacı: Okulda düşüp bir yerini kanatan, inciten çocuğa ilk tedavinin
uygulanabilmesidir.
Yapacağı faaliyetler:
4. Gönüllülere tedavi ile ilgili bilgi vermek.
5. Bu konuda bilgi sahibi kişilerin konferans vermesini sağlamak.
6. Her şey öğrenildikten sonra faaliyete geçilmesi.” (5)
“Yardım Kulübünün adı: Bilinçli Toplum Kulübü.
Kulübün amacı: Toplumu her konuda bilinçlendirmektir.
Yapacağı faaliyetler: Halkın arasına girip dertlerini dinlemek; büyük kermesler
düzenleyip toplumu şenlendirmektir.” (13)
Örneklerde de görüldüğü gibi öğrenciler kısa yanıtlar vermeye çalışmıştır.
Etkinliğin yapısının yetersiz ve yazma alanlarının kısıtlı olmasının da olumsuz diğer
özellikler olduğu söylenebilir.
Trafik Kazaları” adlı Etkinlik 13’te öğrencilere incelemeleri için trafik
kazalarıyla ilgili bir resim verilmiştir. Resimde yoldan çıkmış bir tır dikkat çekmektedir.
Öğrencilerden bu resmi inceledikten sonra verilen üç soruyu yanıtlamaları istenmiştir.
Bu sorular resimde görülen kazanın oluş nedeni, bu tür kazaların olmaması için alınacak
önlemler ve yasal düzenlemeler ile ilgilidir. Öğrencilerin verilen resimle ilgili farklı
tahminler yapmaya çalıştığı; ancak etkinliğin sınırlı yapısı yüzünden sınırlı yaratıcı
ürünler ortaya çıkarabildiği; yeterince akıcı, özgün eserler oluşturamadıkları
söylenebilir.
“Haydi Okula” adlı Etkinlik 14, ülkemizde okula gönderilemeyen çocuklarla
ilgilidir. Öğrencilerden bu çocukların neden okula gönderilmediği ve okula devam
etmeleri için neler yapılabileceği hakkındaki düşüncelerini sorulara göre açıklamaları
istenmiştir. Konunu çok kısıtlı olması, öğrencileri medyadan takip ettikleri bilgilerle
düşünmeye teşvik etmiştir. Bunun da yaratıcılığı sınırladığı söylenebilir. Öğrencilerin
“Ülkemizde çok sayıda çocuk okula gönderilmemektedir. Size göre bu çocuklar neden
okula gönderilmiyor? Çocukların okula devam etmeleri için neler yapılmalıdır?”
sorularına verdikleri yanıtlar akıcılık açısından incelendiğinde;
249
Akıcılık açısından; 1, 2, 3, 7, 8, 10, 11, 13, 15, 17, 18, 19, 20 numaralı
öğrencilerin verdikleri yanıtlar dikkat çekmektedir.
“Bana göre bu çocuklar ailesinin bütçesine katkıda bulunmak için okula
gönderilmiyor. Çocukların okula devam etmeleri için her çocuğun okula gönderilmesi
zorunlu yapılmalıdır.” (1)
“Ülkemiz diğer ülkelere göre geri kalmış bir toplumdur ve bazı yerlerde töre
var. Onun yanı sıra bazı yerlerde kız çocuğunun okuması günah. Onun dışında bazı
yerlerde de maddi imkânsızlıklar söz konusu.”(2)
“Birçok ailenin maddi imkânları yeterli olmadığından çocuklar okula
gönderilemiyor. Ailelerini geçindirmek için çalışıp ekmek paralarını kazanmaları
gerekiyor. Bu durumlarına karşı çocuklarının da yardım etmelerini istiyorlar. Böylece
çocuklar okula gönderilemiyor. Çocukların okula gönderilmeleri için günümüzde birçok
kampanya düzenleniyor.” (3)
“Bence bu çocukların ailelerinin durumu iyi değildir. Onlara yardım etmeliyiz.”
(6)
“Bu çocukların maddi durumları iyi olmadığı için çalışıp para kazandıklarından
okula gönderilmiyor. Bu çocuklar için bir yardım kurumu kurum eğitimi
destekleyenlerden para alıp bu çocuklara verebiliriz.” (7) örneklerde de görüldüğü gibi
öğrenciler özellikle medyadan öğrendikleri üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu nedenle de
esneklik boyutunun da sınırlı olarak ortaya çıktığı söylenebilir.
Esneklik açısından öğrencilerin verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan kategoriler
şunlardır: aile, eğitim zorunluluğu, töre/günah/cehalet, maddi durum/işsizlik,
yardım/kampanyalar, kız çocukları, önlem.
Özgünlük açısından verilen yanıtlar incelendiğinde; öğrencilerin benzer ifadeler
kullandığı söylenebilir. Sadece 10 numaralı öğrencinin verdiği yanıt dikkat
çekmektedir.
“Ülkemizde fakirlik vardır ve bundan dolayı çocuklar okula
gönderilmemektedir. Ayrıca başka bir nedenle cahilliktir. İnsanlarımız (yurdum insanı)
okula gitmeği gereksiz bulmaktadır. Ancak toplum bilinçlendirilirse bu nedenler ve
sorunlar son bulacaktır.” (10)
250
Örnekte farklı ifadeler görülmekle birlikte öğrencinin medyadan da etkilendiği
söylenebilir. Çalışmanın çok farklı görüşler sunmaya uygun olmadığı; ayrıca çalışma
alanına ayrılan bölümün çok sınırlı olmasının öğrenci yaratıcılığının kısıtlanmasında
diğer olumsuz etkiler olduğu söylenebilir.
“Başbakan Sen Olsan” adlı Etkinlik 15’te öğrencilerden kendilerini başbakan
olarak hayal etmeleri ve ülkemizdeki eğitim-öğretim sorunlarına çözümler getirmeleri
istenmiştir. Öğrencilere düşüncelerini yazmaları için uzun ve boş bir metin kutusu
verilmiştir. Öğrencilerin kendilerini sadece eğitim öğretim alanında yorumlar yapmayla
sınırlandırmadığı ülkeyle ilgili çeşitli konularda yorumlar yaptığı, bunun da esnekli
puanlarını etkilediği söylenebilir.
“Milletvekiline Dilekçe” adlı Etkinlik 16’da öğrencilerden bulundukları ilin
milletvekiline, o ilin sorunları ile ilgili bir dilekçe yazmaları istenmiştir. Öğrencilere
düşüncelerini yazmaları için uzun ve boş bir metin kutusu verilmiştir. Öğrencilerin ard
arda benzer etkinliklerle karşılaşmasının dikkat ve ilgiyi azalttığı, öğrenci katılımının
yetersiz olduğu söylenebilir.
5.3. İlköğretim 4. ve 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan
Etkinlikler Hakkında Öğretmen Görüşlerine Yönelik Tartışma ve Yorum
İlköğretim 4. ve 5. sınıf öğretmenleriyle yapılan görüşmeler aracılığıyla
öğretmenlerin, ilköğretim 4. ve 5. sınıflar sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarındaki
etkinlikler hakkındaki düşünceleri alınmıştır. Görüşmeye katılan öğretmenler, sosyal
bilgiler dersi çalışma kitaplarında yer alan etkinliklerin yaratıcı düşünmeyi geliştirir
düzeyde olduğunu; çok fazla sayıda etkinlik olduğunu, ancak yaratıcılığı teşvik eden
etkinliklere az sayıda yer verildiğini; çalışmalar esnasında süre sıkıntısı yaşadıklarını,
kitaplarda yer alan çalışma alanlarının yetersiz olduğunu belirtmişlerdir (Tablo 4.42.).
Araştırmada, içerik analizi yöntemiyle incelenen çalışma kitaplarında etkinlik sayısının
fazla olduğu görülmüş ve öğretmenlerin tüm etkinlikleri uygulamada program
yetiştirme kaygısı nedeniyle sıkıntılar yaşayabileceği düşünülmüştür. Öğretmenlerin
etkinliklerin seçiminde ve uygulamasında öğrencilerin yaratıcı düşünme becerisini
etkileyeceği için dikkat etmesi gereken hususlar olduğu düşünülmektedir; bunun için de
251
öğretmenlerin yaratıcı düşünme becerisini yeterli düzeyde tanıması ve kavramış olması
gerektiği düşünülmektedir.
Görüşmede öğretmenlerin etkinlik seçimi ve uygulanması sürecinde öğrencinin
yaşına ve seviyesine uygun, ders süresine uygun, konuların pekişmesini destekleyen,
gerçek hayatla ilgili, araştırmaya ve düşünmeye yönlendiren, grup çalışması ve
araştırma gerektiren etkinlikleri seçmeye dikkat ettiği görülmüştür (Tablo 4.43.).
Literatürde öğretmen görüşleriyle ilgili yapılan araştırmalar incelendiğinde
benzer görüşlerin, farklı araştırmalarda da ortaya çıktığı görülmüştür.
Özdemir (2006), Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin Sosyal Bilgiler dersinin
düşünme becerilerini kazandırma düzeyine ilişkin görüşlerini belirlemek amacıyla
tarama modeli kullanarak araştırmasını geliştirmiştir. Yaptığı araştırmada, ilköğretim
okullarında görev yapan Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin konu ile ilgili görüş ve
önerilerini ortaya koymaya çalışmıştır. Araştırmaya katılan öğretmenler Sosyal Bilgiler
dersinin eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme, sorun çözme ve karar verme becerilerini
“kısmen” kazandırdığı görüşündedir. Öğretmenler Sosyal Bilgiler dersinde düşünme
becerilerinin yeterince kazandırılamamasını etkileyen etmenler içinde en çok etkili
olanların “Sosyal Bilgiler dersinde düşünme becerilerinin kazandırılması için yeterli
ortam ve olanakların sağlanamaması” ve “Öğrencilerin okulda öğrendikleri ile okul
dışında öğrendikleri arasında bir tutarlılık sağlanamaması” olduğu görüşündedir.
Öğretmenler, Sosyal Bilgiler dersinin düşünme becerilerini kazandırma açısından etkili,
uygun, ideal, malzemesi geniş bir ders olduğunu ancak, program ve mevcut ezberci
eğitim sisteminden kaynaklanan eksiklikler olduğu görüşündedir. Öğretmenler Sosyal
Bilgiler dersinde düşünme becerilerini kazandırmak için en fazla araştırma ödevleri
vermeyi tercih etmektedirler.
Öğretmenler, özellikle ders-konu süresi, araç-gereç eksikliği, sınıf mevcudunun
kalabalık olması, farklı öğrenci sevilerinin yeterince göz önünde bulundurulmaması,
kimi etkinliklerin kendileri ve öğrenciler tarafından anlaşılamaması gibi kimi
sıkıntıların programın hedefine ulaşmasını aksatabileceği görüşünü belirtmişlerdir
(Tablo 4.44.). Aynı amaçlı etkinliklerin bir etkinlik yapısında toplanabileceği,
etkinliklerin anlaşılmasını kolaylaştıracak örnek çalışmaların sunulabileceği, farklı
252
öğrenci düzeylerinin, okul şartlarının ve yerel özelliklerin göz önünde bulundurulması
gerektiği, süre sorunu ve öğretim programı yetiştirme kaygısının olmaması gerektiği
hakkında önerilerini belirtmişlerdir (Tablo 4.45.).
Atik (2006) yaptığı çalışmada, nitel araştırma metodolojisi içinde yer alan
doküman analizi ve görüşme teknikleri kullanılmıştır ve elde edilen veriler içerik analizi
yöntemi ile yorumlanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, yeni sosyal bilgiler programı
ve ders kitapları yaratıcı düşüncenin gelişmesine katkı sağlayacak niteliktedir; ancak,
program yaratıcılığı derinlemesine bildiği varsayılan bir öğretmen düşünülerek
hazırlandığı için programda yaratıcı düşünme becerisinin öğrencilere nasıl
kazandırılacağı hakkında yeterince bilgi ve etkinliklere yer verilmemiştir.
Okullarda yapılan araştırmalarda öğrencilerin yaratıcılığın esneklik alt boyutu
puanlarının düşük olduğu görülmektedir. Bunun nedeninin ise öğrencilerin, geleneksel
öğretim programları aracılığıyla belirli kategorilerde düşünmeye alışmış olması olduğu
söylenebilir. Öğrencilerin içinde yaşadıkları toplumların geleneksel bakış açılarını
benimsemesi ve uygulanan öğretim programlarının da farklı kategorilerde düşünmeye
teşvik etmemesinin öğrenci yaratıcılığını olumsuz etkilediği söylenebilir. Etkinliklerin
sınırlayıcı yapıda ve yeterince zengin özellikler taşımaması da öğrenci yaratıcılığını
olumsuz yönde etkilemektedir. Öğrencilerin kendilerini rahat hissedecekleri sınıf
ortamlarının hazırlanmasının ve zengin yapıdaki etkinlikler sunulmasının öğrencilerin
yaratıcı düşünme becerilerini olumlu yönde etkileyeceği düşünülmektedir.
Sungur (1988), Yaratıcı Sorun Çözme Programının Etkililiği ile ilgili
araştırmasında Torrance Yaratıcı Düşünme Testleri Sözel (A) ve (B) formlarını
kullanmıştır. Sungur, bu araştırmasında, üç alt ölçekten alınan puanlar arasında anlamlı
farklar bulunduğu; bununla birlikte esneklik boyutu puanlarının düşük olduğu
sonucuna ulaşmıştır.
Karakuş (2000), alt sosyo-ekonomik düzeydeki ilköğretim ikinci sınıf
öğrencilerinin yaratıcılık düzeylerine yaratıcı sorun çözme programının etkisinin
sınandığı araştırmasında, Yaratıcı Sorun Çözme Programı’nın, öğrencilerin
yaratıcılıklarının akıcılık ve özgünlük boyutlarını etkilediği; ancak esneklik boyutunu
etkilemediği en düşük puanların esneklik boyutunda olduğu sonucuna ulaşmıştır.
253
Araştırma bulgularına ve literatürde yer alan çalışma sonuçlarına göre; okullarda
yapılan araştırmalarda öğrencilerin yaratıcılığın esneklik alt boyutundan aldıkları
puanların düşük olduğu; bununla birlikte yaratıcı öğretim programı uygulanan sınıflarda
öğrencilerin yaratıcılıklarının geliştiği, akıcılık, esneklik ve özgünlük alt boyutlarından
aldıkları puanların geleneksel öğretim programı uygulanan sınıflardaki öğrencilere göre
yüksek olduğu görülmektedir.
Emir (2001), çalışmasında beşinci sınıf sosyal bilgiler dersinde yaratıcı
düşünmeyi temele alarak öğretim yapılan grubun erişi ve kalıcılık farkları ortalaması ile
geleneksel öğretim yapılan grubun erişi ve kalıcılık farkları ortalaması arasında anlamlı
bir farkın olup olmadığının araştırmıştır. Yaratıcı düşünmeyi temele alarak öğretim
yapılan grup lehine anlamlı farklılıklar olduğunu tespit etmiştir.
Sonuç olarak geleneksel yaklaşımı benimseyen öğretim programlarının aksine
2006–2007 eğitim öğretim yılında uygulanan ilköğretim 4. ve 5. sınıflar sosyal bilgiler
dersi öğretim programının ve öngördüğü çalışma kitaplarında yer alan etkinliklerin,
öğrencilerin yaratıcılığın akıcılık, esneklik ve özgünlük alt boyutlarını olumlu yönde
etkileyebildiği düşünülmektedir.
254
BÖLÜM VI
SONUÇLAR VE ÖNERİLER
İlköğretim sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarında yer alan etkinliklerin yaratıcı
düşünme açısından değerlendirildiği araştırmanın bu bölümünde, araştırma bulguları ve
bu paralelde yapılan tartışmalara dayalı olarak ulaşılan sonuçlara ve önerilere yer
verilmiştir.
6.1. Sonuçlar
Bu araştırmayla elde edilen sonuçlar, araştırmanın alt amaçları doğrultusunda
aşağıda yer almaktadır:
1. İlköğretim 4. sınıf Sosyal Bilgiler dersi çalışma kitaplarındaki öğrenci
ürünlerinin içerikleri incelendiğinde; Etkinlik 1, Etkinlik 2, Etkinlik 3, Etkinlik
6’da akıcılık ve esneklik açısından, Ekinlik 1 ve Etkinlik 2’de özgünlük
açısından dikkat çekici özellikler olduğu söylenebilir.
2. Yaratıcılığın akıcılık alt boyutu açısından 4. sınıf çalışma kitaplarında yer alan
etkinliklerden alınan puanlar arasında Etkinlik 1, Etkinlik 2, Etkinlik 3 ve
Etkinlik 6 lehine anlamlı farklılık olduğu görülmüştür. Bu etkinliklerin seçilen
diğer etkinliklere göre öğrencilerin yaratıcılıklarının akıcılık boyutu üzerinde
daha etkili olduğu görülmüştür.
3. Yaratıcılığın esneklik alt boyutu açısından 4. sınıf çalışma kitaplarında yer
alan etkinliklerden alınan puanlar arasında Etkinlik 1, Etkinlik 2, Etkinlik 3 ve
Etkinlik 6 lehine anlamlı farklılık olduğu görülmüştür. Bu etkinliklerin seçilen
diğer etkinliklere göre öğrencilerin yaratıcılıklarının esneklik boyutu üzerinde
daha etkili olduğu görülmüştür.
4. Yaratıcılığın özgünlük alt boyutu açısından 4. sınıf çalışma kitaplarında yer
alan etkinliklerden alınan puanlar arasında Etkinlik 1 ve Etkinlik 2 lehine
anlamlı farklılık olduğu görülmüştür. Bu etkinliklerin seçilen diğer etkinliklere
göre öğrencilerin yaratıcılıklarının özgünlük boyutu üzerinde daha etkili olduğu
görülmüştür.
255
5. İlköğretim 5. sınıf Sosyal Bilgiler dersi çalışma kitaplarındaki öğrenci
ürünlerinin içerikleri incelendiğinde; Etkinlik 3, Etkinlik 4, Etkinlik 10’da
akıcılık açısından, Etkinlik 3, Etkinlik 9, Etkinlik 10, Etkinlik 11, Etkinlik 15’te
esneklik açısından, Ekinlik 4 ve etkinlik 10’nun özgünlük açısından dikkat
çekici özellikler olduğu söylenebilir.
6. Yaratıcılığın akıcılık alt boyutu açısından 5. sınıf çalışma kitaplarında yer alan
etkinliklerden alınan puanlar arasında Etkinlik 3, Etkinlik 4 ve Etkinlik 10 lehine
anlamlı farklılık olduğu görülmüştür. Bu etkinliklerin seçilen diğer etkinliklere
göre öğrencilerin yaratıcılıklarının akıcılık boyutu üzerinde daha etkili olduğu
görülmüştür.
7. Yaratıcılığın esneklik alt boyutu açısından 5. sınıf çalışma kitaplarında yer
alan etkinliklerden alınan puanlar arasında Etkinlik 3, Etkinlik 9, Etkinlik 10,
Etkinlik 11 ve Etkinlik 15 lehine anlamlı farklılık olduğu görülmüştür. Bu
etkinliklerin seçilen diğer etkinliklere göre öğrencilerin yaratıcılıklarının
esneklik boyutu üzerinde daha etkili olduğu görülmüştür.
8. Yaratıcılığın özgünlük alt boyutu açısından 5. sınıf çalışma kitaplarında yer
alan etkinliklerden alınan puanlar arasında Etkinlik 4 ve Etkinlik 10 lehine
anlamlı farklılık olduğu görülmüştür. Bu etkinliklerin seçilen diğer etkinliklere
göre öğrencilerin yaratıcılıklarının özgünlük boyutu üzerinde daha etkili olduğu
görülmüştür.
9. İlköğretim 4. sınıf sosyal bilgiler çalışma kitaplarında özellikle “resimdeki
karakterlerin özellikleri, resimdeki fiziksel faaliyet, mekân, sevdikleri yakınları,
duygular ve düşünceler, milli değerler, masal, çevre, rüya, zaman, çözüm,
tehlike, sürpriz, sır, ekonomi, harcama, ürün geliştirme, sağlık, ihtiyaç, meslek,
çaba, gelecek, yardımlaşma, sınıf etkinliği, resimdeki mesaj, bilgi-
bilinçlendirme, dünya, vakıf, kulüp, önlem, planlama, sorun, trafik kazaları, kötü
insanlar, dayak, kaldırımlar, çarpık kentleşme, ceza, çevre düzenleme, eğitim”
temalarının ortaya çıktığı görülmüştür.
10. İlköğretim 5. sınıf sosyal bilgiler çalışma kitaplarında özellikle “yardım,
uyarma-ikaz, duygu-düşünce, aile, çevre kirliliği, trafik, kız çocukları, eğitim
sistemi/okul, hak/dürüstlük, elektrik, hırsızlık/kapkaç, belediye/çevre
düzenleme, işsizlik/yoksulluk/gelir, kullanılmayan kaynaklar, güvenlik,
soykırım yalanı, terör, kimsesiz çocuklar, cehalet, eziyet edilen hayvanlar,
uyuşturucu, milli değerler, resimdeki fiziksel faaliyet, zaman, üst düzey yönetici,
256
çocuk sevgisi, karakterlerin özellikleri, akşam yemeği, yemek çeşitleri, dayak-
kavga, dalga geçme, yöresellik (Adana), dostluk, görgü kuralları, yaşama
sevinci, deprem/olay, ölüm, küresel ısınma, teknoloji, sorunlar, zorluklar,
faaliyetler, üretim, üretenler, öneri, araç tasarlama, araç özellikleri, buluş/icat,
bilim adamının karakter özelliği, patent/hırsızlık, yarışma, çaba/başarı, hayal,
umutsuzluk, yasa, empati, projeler, ziyaret/gezi, kulüp, çevre, kulüp faaliyeti,
kulüp amacı, çarpık kentleşme” temalarının ortaya çıktığı görülmüştür.
11. İlköğretim sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarında yer alan etkinliklerin
yaratıcı düşünme üzerindeki etkisine yönelik olarak öğretmen görüşleri
alınmıştır. Öğretmenler, özellikle ders-konu süresi, araç-gereç eksikliği, sınıf
mevcudunun kalabalık olması, farklı öğrenci sevilerinin yeterince göz önünde
bulundurulmaması, kimi etkinliklerin kendileri ve öğrenciler tarafından
anlaşılamaması gibi kimi sıkıntıların programın hedefine ulaşmasını
aksatabileceği görüşünü belirtmişlerdir. Aynı amaçlı etkinliklerin bir etkinlik
yapısında toplanabileceği, etkinliklerin anlaşılmasını kolaylaştıracak örnek
çalışmaların sunulabileceği, farklı öğrenci düzeylerinin, okul şartlarının ve yerel
özelliklerin göz önünde bulundurulması gerektiği, süre sorunu ve öğretim
programı yetiştirme kaygısının olmaması gerektiği hakkında önerilerini
belirtmişlerdir.
6.2. Öneriler
Araştırma süreci sonunda elde edilen bulgular çerçevesinde geliştirilen öneriler,
“İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan Etkinliklere İlişkin
Öneriler” ve “Bu Konuda Yapılacak Araştırmalara İlişkin Öneriler” alt başlıkları
halinde aşağıda verilmiştir.
6.2.1. İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi Çalışma Kitaplarında Yer Alan Etkinliklere
İlişkin Öneriler
1. İlköğretim sosyal bilgiler derslerinde resimlerle ilgili tahminlerde bulunma,
kendilerini düşündükleri durum içinde görme ve varsayma, verilen
resimlerden yola çıkarak hikâye oluşturma çalışmalarına yer verilmelidir. Bu
çalışmalarla öğrencilere kendilerini daha rahat ve akıcı, farklı boyutlarda
257
düşünerek (esnek) ve orijinal ürünler tasarlayarak (özgünlük) ifade edebilme
imkânı sağlanmalıdır.
2. İlköğretim sosyal bilgiler derslerinde öğrencilerin yaratıcı düşünme
becerisini geliştirmeye yönelik etkinliklere, her temada ders konularıyla
paralel şekilde daha fazla sayıda yer verilmelidir.
3. Öğretim programında yer alan konuların süresi, önerilen etkinlikleri
uygulama süresiyle uyumlu olmalı ve öğretmenlerin konuları yetiştirme
kaygısı taşıması önlenmelidir.
4. Hazırlanan etkinlikler farklı öğrenci düzeylerine ve ilgisine, yerel özelliklere
ve okul koşullarına uygun hazırlanmalıdır.
5. Çalışma kitaplarında sunulan etkinliklerle ilgili olarak öğretmenlere
uygulama boyutunu kavramada yardımcı olacak örnekler sunulmalıdır.
Ayrıca öğretmenlere yönelik, yaratıcı düşünme becerisi ve yaratıcı düşünme
becerisini öğrencilerde geliştirme konularında detaylı bilgiler edinebilmeleri
için uzmanlar tarafından hazırlanacak hizmet içi kurslar verilmelidir.
6. Öğrenciler, hiçbir şekilde yaratıcılığı önleyici önyargılar ve kısıtlayıcı
tavırlar, belirli kalıplara uyarak düşünme beklentisi, çalışma süresinin veya
çalışma için kitapta ayrılan bölümün kısıtlayıcılığı gibi etkilerle okulda
karşılaşmamalıdır. Var olan olumsuz etkiler devam ettiği müddetçe yaratıcı
düşünme becerisinin gelişimi olumsuz yönde etkilenmeye devam edecektir.
7. Öğretmenler, yalnızca kitaplarda verilen örneklerle sınırlı kalmamalı; kendi
etkinliklerini geliştirmeli, öğrencileri de etkinlik hazırlamaya ve uygulamaya
teşvik etmelidir.
6.2.2. Bu Konuda Yapılacak Araştırmalara İlişkin Öneriler
1. Yapılacak araştırmalarda sosyal bilgiler dersi etkinliklerinin farklı sosyo-
ekonomik düzeylerden gelen öğrencilerin yaratıcı düşünme becerileri
üzerindeki etkisi incelenebilir.
2. Araştırmacılar, sosyal bilgiler dersi etkinliklerinin farklı başarı düzeylerindeki
öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerine etkisini inceleyebilir.
3. Sosyal bilgiler dersi etkinliklerinden başka fen ve teknoloji, Türkçe derslerinde
de benzer araştırmalar yapılabilir ve etkinliklerin yaratıcı düşünmeye etkisi
incelenebilir.
258
4. Öğretim sürecinde yaratıcı düşünme alt boyutlarından esneklik alt boyutunu ve
gelişimini etkileyen faktörler incelenebilir.
259
KAYNAKÇA
Alder, H. (2004), Yaratıcı Zeka (Çev. M. Zaman, C. Avşar ), İstanbul: Hayat
Yayıncılık.
Atik, A. (2006), “Yeni ilköğretim 1. kademe sosyal bilgiler programında yaratıcılık”,
Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.
Atkıncı, H. (2001), “İlköğretim birinci kademe eğitim programlarının yaratıcı
düşünmenin gelişmesine etkileri”, Yüksek Lisans Tezi, Onsekiz Mart
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Çanakkale.
Bachtold, L. M., P. Vorley (1986), “Imagination, originality and temperamet of
preschool children”, Journal of Creative Behavior, 20 (2), 141-142.
Bahar, M., Z. Nartgün, S. Durmuş ve Bıcak, B. (2006), Geleneksel-Alternatif Ölçme ve
Değerlendirme Teknikleri Öğretmen Elkitabı, Ankara: PegemA Yayıncılık.
Baykara, N. (2006), “Sosyal bilgiler dersinin düşünme becerileri açısından
değerlendirilmesi”, Yüksek Lisans Tezi, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Afyonkarahisar.
Binbaşıoğlu, C. (1992), Eğitim Psikolojisi (gözden geçirilmiş baskı), Ankara: Kadıoğlu
Matbaası.
Bulut, İ. (2006), “Yeni ilköğretim birinci kademe programlarının uygulamadaki
etkililiğinin değerlendirilmesi”, Doktora Tezi, Fırat Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Elazığ.
Çiftçi, S. (2006), “Sosyal bilgiler öğretiminde proje tabanlı öğrenmenin öğrencilerin
akademik risk alma düzeylerine, problem çözme becerilerine, erişilerine
kalıcılığa ve tutumlarına etkisi”, Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Konya.
Doğan, D. C., İ. Karakaya, Ö. Kutlu (2008), Öğrenci Başarısının Belirlenmesi:
Performansa ve Portfolyaya Dayalı Durum Belirleme (1. Baskı),
Ankara:PegemA Akademi.
Doğan, N. (2005), Yaratıcı Düşünme ve Yaratıcılık (Editör: Demirel, Ö.), Eğitimde Yeni
Yönelimler (2. Baskı), Ankara: PegemA Yayıncılık.
Doğanay, A. (2002), Yaratıcı Öğrenme, (Editör: Şimşek, A.), Sınıfta Demokrasi (3.
Baskı), Ankara: Eğitim-Sen Yayınları.
260
Emir, S. (2001), “Sosyal bilgiler öğretiminde yaratıcı düşünmenin erişiye ve kalıcılığa
etkisi”, Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Ankara.
Fındıkçı, İ. (1988), “Çocuk ve yaratıcılık”, Yaşadıkça Eğitim, S: 3, ss.13-15.
Forrester, V. and Hui, A. (2007), “Creativity in the Hong Kong classroom: What is the
contextual practice?”, Thinking Skills and Creativity 2, c. 2, s.s. 30-38.
Fraenkel, J. R. and Wallen, N. E. (2003), How to Design and Evaluate Research in
Education (fifth edition), Boston: Mc Graw Hill.
Gander, M. J. ve Gardiner, H. W. (2004), Çocuk ve Ergen Gelişimi (Çev. A. Dönmez,
N. Çelen, B. Onur), Ankara: İmge Kitabevi.
Halpin G. and Torrance, E.P. (1974), “Relationship between creative thinking and a
measure of the creative personality”, Educational and Psychological
Measurements, 34, 75-82.
Haven, G.A. (1965), “Creative thought, productivity and the self concept”,
Psychological Reports, 16, 750-752.
Kan, A.Ü. (2006), “Yeni ilköğretim programında öngörülen temel becerileri kazanmada
beşinci sınıf Sosyal Bilgiler ve Türkçe derslerinin etkilerine ilişkin öğrenci
görüşlerinin değerlendirilmesi (Diyarbakır ili örneği)”, Yüksek Lisans Tezi,
Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Elazığ.
Karakuş, M. (2000), “Alt sosyo-ekonomik düzeydeki ilköğretim ikinci sınıf
öğrencilerinin yaratıcılık düzeylerine yaratıcı sorun çözme programının
etkisi”, Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Adana.
Karakuş, M. (2001), “Eğitim ve yaratıcılık”, Eğitim ve Bilim, c. 26, S. 119, ss. 3-7.
Karakuş, M. (2004), “İlköğretim dördüncü sınıf sosyal bilgiler dersinde proje
yaklaşımlı öğretimin öğrencilerin sorun çözme becerilerine tutumlarına ve
akademik başarılarına ve kalıcılığa etkisi”, Doktora Tezi, Çukurova
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana.
Kirst, W. , Diekmeyer, U. (1978), Yaratıcılık Eğitimi (Fatma S. Aksoy, Çev.), İstanbul:
Evrim Bilimsel Eğitim Araçları A.Ş.
May, R. (2001), Yaratma Cesareti (A. Oysal, Çev.), İstanbul: Metis Yayınları.
MEB (Milli Eğitim Bakanlığı) (2005), İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim
Programı Ve Kılavuzu (4. ve 5. Sınıflar), Ankara: Devlet Kitaplar
Müdürlüğü.
261
MEB (Milli Eğitim Bakanlığı) (2006), İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim
Programı Ve Kılavuzu (6. Sınıflar), Ankara: Devlet Kitaplar Müdürlüğü.
Michaelis, J. U. (1985), Social Studies for Children, A Guide To Basic Instruction, New
Jersey: Prentice-Hall.
Özdemir, D. (2006), “Sosyal bilgiler dersinin düşünme becerilerini kazandırma
düzeyine ilişkin öğretmen görüşleri”, Yüksek Lisans Tezi, Anadolu
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Eskişehir.
Özden, Y. (2005), Öğrenme Ve Öğretme (7. Baskı), Ankara: Pegem A Yayıncılık.
Policar, L. (2008), “How interdisciplinary methodology improves motivation, creativity
and critical Thinking”, Doctor of Education, Northcentral University,
Minnesota.
Senemoğlu, N. (2005), Gelişim Öğrenme ve Öğretim: Kuramdan Uygulamaya (12.
Baskı), Ankara: Gazi Kitabevi.
Sönmez, V. (1996), Sosyal Bilgiler Öğretimi (2. Baskı), Ankara: Pegem Yayıncılık.
Squeglia, A. C. (1994), “The effect of creative musical activities on general creativity,
musical creativity, higher level Thinking, and self concept of fifth grade
students”, Master of Music, Massachusetss University, Lowell.
Sungur, N. (1988), “Yaratıcı sorun çözme programının etkililiği-EYT öğrencilerine
ilişkin bir deneme”, Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Ankara.
Sungur, N. (1997), Yaratıcı Düşünce ( 2. Baskı), İstanbul: Evrim Yayınevi.
Torrance, E.P. (1962), Guiding creative talent, New-York: Englewood clifs prentice-
Hall.
Torrance, E. P. (2002), The Manifesto: A Guide To Developing A Creative Career (1.
Published), USA: Ablex Publishing.
Turla, A. (2003), Çocuk ve Yaratıcılık “Çocuğum Daha Yaratıcı Olabilir mi”, İstanbul:
Morpa Kültür Yayınları.
Ülgen, G. (1997), Eğitim Psikolojisi: kavramlar, ilkeler, yöntemler, kuramlar ve
uygulamalar (3. Baskı), İstanbul: Kurtiş Matbaası.
Üstündağ, T. (2005), Yaratıcılığa yolculuk (3. baskı), Ankara: PegemA Yayıncılık.
262
Yalçınkaya, T. (2002), “Bilgi toplumunda yaratıcılığın artırılmasında sinerjik ilişkinin
rolü”, İş, Güç, Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi, c:4, S:1, ss.?.
Yan, L. (2005), “An investigation of the relationship between the open-endedness of
activities and the creativity of young children”, A Dissertation. M. Ed.,
University of New Orleans.
Yavuz, H. S. (1989), Yaratıcılık, İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi Matbaası.
Yıldırım A. ve H. Şimşek (Derl.) (2005), Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri
(Genişletilmiş 5. Baskı), Ankara: Seçkin Yayıncılık.
263
EK I: ÖĞRETMEN GÖRÜŞME FORMU
Okul:
Görüşmeci:
Tarih:___/___/____ Saat
(Başlangıç/Bitiş):_____/_____
Doğum Yeri ve Yılı:
Cinsiyeti:
Mezun Olduğu Okul:
Mezun Olduğu Bölüm:
Görev Süresi:
Okuttuğu Sınıf:
Açıklama
Sayın Eğitimci;
Size sunulan bu görüşme formu, ilköğretim sosyal bilgiler dersi çalışma
kitaplarında yer alan etkinliklerin yaratıcı düşünme üzerindeki etkisine yönelik
görüşlerinizi saptamak amacıyla hazırlanmıştır. Görüşme sorularına vereceğiniz
yanıtlar, öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerinin gelişimini etkileyen olumlu ve
olumsuz yönlerin tespitini sağlama açısından büyük önem taşımaktadır. Ayıracağınız
zaman ve sağlayacağınız katkılar açısından şimdiden teşekkür ederim.
GÖRÜŞME SORULARI
1. Sosyal bilgiler dersi çalışma kitaplarındaki etkinlikleri, yaratıcı düşünme
becerisini kazandırması bakımından nasıl değerlendiriyorsunuz?
2. Etkinliklerin seçimi ve uygulanması sırasında nelere dikkat etmektesiniz?
3. Yaratıcı düşünme becerilerinin etkinlikler aracılığıyla geliştirilmesini sizce
engelleyen aksaklıklar (uygulanması, süreç, etkinliğin özellikleri vb yönlerden)
var mı? Açıklayınız.
4. Etkinliklerin hazırlanması ve uygulanması ile ilgili sizin önerileriniz nelerdir?
268
EK IV:
4. SINIF YARATICI ETKİNLİKLER AKICILIK, ESNEKLİK, ÖZGÜNLÜK TOPLAM PUANLARI
1.2. ve 3. KİŞİLERİN ARİTMETİK
ORTALAMASI Boyutlar A E Ö Etkinlikler Toplam Toplam Toplam 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Toplam
Aritmetik Ortalama
269
EK V:
5. SINIF ETKİNLİKLER AKICILIK, ESNEKLİK, ÖZGÜNLÜK TOPLAM PUANLARI TABLOSU
1., 2. ve 3. KİŞİLER PUANLARI ARİTMETİK ORTALAMASI
Boyutlar A E Ö Etkinlikler Toplam Toplam Toplam 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 Toplam
Aritmetik Ortalama
270
EK VI: ETKİNLİKLERİ YEPÖ İLE PUANLAMA YÖNERGESİ
Akıcılık: Öğrencilerin belirttiği uygun görüş sayısıdır. Farklı her bir görüşe 1 puan
verilir. Aynı ya da farklı kategorilerle ilgili üretilen farklı görüşlere bakılır.
Esneklik: Öğrencinin belirttiği görüşlerdeki farklı kategori sayısıdır. Örneğin; verilen
bir öyküyü tamamlaması ya da bir resmi yorumlaması istendiğinde yazılan ya da bahsedilen
her bir ayrı konu 1 puan olarak düşünülebilir. Rubrik kullanılmayabilir; sadece kategori sayısı
sayılarak verilebilir.
Özgünlük: Oldukça az rastlanan, diğerlerinden çok farklı ve yaratıcı potansiyel ifade
eden boyuttur.
Çalışma Kitaplarında Yer Alan Ürünleri Yaratıcı Düşünme Özgünlük Alt
Boyutuna Göre Puanlama Rubriği
1 puan 2 puan 3 puan
Herkeste görülen ve farklı
olmayan yorumlar ve
resimler.
Diğer çalışmalardan biraz
daha farklı ve daha az
rastlanan çalışmalar.
Gruptaki en farklı ve yaratıcı
gücü gösteren çalışmalar.
310
ÖZGEÇMİŞ
KİŞİSEL BİLGİLER
Adı Soyadı : İlknur PALANDÖKENLİER
Doğum Yeri ve Yılı : Adana, 08.04.1981
Adres : Şehit Adnan Sürücü İ.Ö.O. Ceyhan.
Telefon : 0322 657 20 09
e-posta : [email protected]
ÖĞRENİM DURUMU
2005 - : Yüksek Lisans, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
1999 – 2003 : Lisans, Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Sınıf Öğretmenliği A.B.D.
1995 – 1999 : Çağrı Bey Lisesi (İngilizce), Adana
1989 - 1995 : Sabancı İlköğretim Okulu, Adana
1986 – 1989 : Nuri ve Zekiye Has İlköğretim Okulu, Adana
İŞ DURUMU
2005 - : Şehit Adnan Sürücü İlköğretim Okulu, Adana
2003 - 2005 : Ağrı Yukarı Küpkıran İlköğretim Okulu, Ağrı