1
Asker Hakları Basın Açıklaması 16 Şubat 2012 Uğur’u ölümünden tek bir rütbeli mi sorumlu? Sevag ve Eren ‘’arkadaş’’ kurşunuyla öldürüldü… Uğur ağır işkence gördü ve öldü. Son 45 gün içinde “intihar” ettiği söylenerek yaşamını yitirenlerden isimlerini bilebildiklerimiz Lütfü, Doğukan, Semih, Deniz, Emrah, Abdulkadir, Faruk, Emirhan, Gökay, Ahmet ve Muhammed. Hepsinin ortak noktası zorunlu askerlik yapıyor olmalarıydı. Sevag’ı öldüren, Kıvanç’ı katil yapan, Uğur’u öldüren, Fırat’ı, Ayhan’ı işkenceci ve katil yapan bu ortamda, eğitim zayiatlarının, “kaza” kurşunlarının ya da “intiharların” arkasında yatan gerçekleri bilmek istiyoruz. Kışlada neler oluyor? Kamuoyunu askerlerden gelen bu çığlıklara kulak vermeye ve sorumluların etkin bir şekilde cezalandırılmaları için destek olmaya davet ediyoruz. Yarın (17 Şubat 2012) görülecek Uğur Kantar davası etkin cezalandırma konusunda bir adım atmak için önemli bir fırsat. Uğur, geçtiğimiz Temmuz ayında disko’da (disiplin koğuşu’nda) işkence görerek komalık olmuş ve aylarca komada kaldıktan sonra hayatını yitirmişti. Yarınki davada rütbeli asker olan tek sanığın mahkemesi görülecek. Davanın sivil olan sanıkları sivil mahkemede işkence suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile yargılanırken, davanın rütbeli tek sanığı olan cezaevi müdürü Ayhan isimli astsubayın askeri mahkemede “görevi kötüye kullanmak” gibi alt sınırı 6 ay, üst sınırı 2 yıl olan hafif bir suçla yargılanıyor olması bizlere kara mizah gibi geliyor. Bu hukuk garabetinin bir an önce ortadan kaldırılması için asker sivil ayrımı gözetilmeksizin işkence suçuna doğrudan ya da dolaylı olarak bulaşmış herkesin sivil yargı önüne çıkarılmaları ve “işkenceye görevini yapmamak suretiyle iştirak suçu” gibi işlenen suç ile orantılı cezalar ile yargılanmaları gerekiyor. Kışlalardaki hiyerarşik yapı düşünüldüğünde, o diskoda gerçekleşen kötü muamele ve işkencelerin cezaevi müdürünün ve onun üstlerinin bilgisi dışında gerçekleşebileceğine inanmakta zorluk çekiyoruz. Uğur’un ölümünden sorumlu olarak tek bir rütbeli kişinin gösterilmesi, bu kişinin son derece hafif bir suçla yargılanıyor olması ve işkencenin sistematik bir şekilde uzunca bir süredir gerçekleştirilmekte olmasına rağmen bu olayda sorumluluğu olabilecek diğer rütbeliler hakkında hiçbir işlem yapılmamış olması akıllara şu soruları getiriyor: Uğur’un başına gelenlerle ilgili tüm suç o sırada uzun dönem er olarak zorunlu askerlik yapmakta olan iki kişinin mi üzerine yıkılmak isteniyor? Uğur’un ölümünde sorumluluğu olan rütbeli personeller bilinçli bir şekilde korunuyor mu? Son 9 ayda askerhaklari.com sitesine çoğunluğu askerde ve askerlik sırasında gönderildikleri diskolarda, aşağılanma, hakarete uğrama, dayak yeme, sağlık hakkının engellenmesi gibi kötü muamelelere maruz kaldığını iddia eden 500 kadar kişi başvurdu… Bize başvuran 100 kadar kişi Kıbrıs’ta ve Türkiye’nin değişik illerindeki diskolarda kötü muamele ve işkence gördükleri ni iddia etmekteler. Bu başvurular, zorunlu askerlerin askerlikleri sırasında özellikle diskolarda sistematik bir şekilde kötü muamele ve işkenceye maruz kalmakta olduğunu gösteriyor. Bizler kışlalarda uygulanmakta olan sistematik şiddetin ve hukuksuz cezai yaptırımların ortadan kaldırılması için kışlaların bir an önce sivil denetime açılması ve diskolarda neler olduğunu araştırmak üzere ilgili birimlerin derhal har ekete geçmeleri gerektiğine inanıyoruz. Uğur’un başına gelenlerinin bir başka askerin başına gelmemesi için daha ne kadar bekleyeceğiz? ASKER HAKLARI İNİSİYATİFİ Uğur Kantar kimdir? Kıbrıs'ta 28. Tümen, 61. Alay, 3. Tabur, 9. Bölük'te uzun dönem er olarak (90/2 tertip) zorunlu askerliğini yapan Uğur Kantar'ın 1 Ağustos 2011 itibariyle terhis olması bekleniyordu. Terhisine iki hafta kala disko'ya atılan Kantar, burada feci işkencelere maruz kaldı. Dövüldü ve yaralı halde sandalyeye bağlanarak saatlerce güneşin altında tutuldu. Fenalaşarak hastaneye kaldırılan Uğur’un beyninde ve iç organlarında hasar oluştu. Uzun süre susuz bırakıldığı için böbrekleri tahrip olan Uğur Kantar komaya girdi ve 80 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra yaşamını yitirdi. Not: 20 Aralık 2012’de ise, Maraş 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda 7 Eylül’de nöbet arkadaşı A.A.tarafından şüpheli bir şekilde vurularak öldürülen Eren Özel’in ilk duruşması görülecek. Kamuoyunu, Uğur Kantar, Eren Özel ve benzeri tüm şüpheli asker ölümleriyle ilgili davaları takip etmeye, bu süreçte mağdur aile ve yakınları ile dayanışma göstermeye çağırıyoruz.

17Şubat2012 - Basın Açıklaması (Asker Hakları)

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Terhisine 2 hafta kala Kıbrıs'ta DİSKO'da gördüğü işkence yüzünden er Uğur Kantar öldü. 17 Şubat 2012'de Kıbrıs'ta görülecek Kantar davası öncesi Asker Hakaları 16 Şubat'ta Basın açıklaması yaparak davanın takipçisi olduğunu belirtti. Basın Bildirisini Zeynep Tanbay'ın okuduğu metin aşağıdadır.

Citation preview

Page 1: 17Şubat2012 - Basın Açıklaması (Asker Hakları)

Asker Hakları Basın Açıklaması – 16 Şubat 2012

Uğur’u ölümünden tek bir rütbeli mi sorumlu? Sevag ve Eren ‘’arkadaş’’ kurşunuyla öldürüldü… Uğur ağır işkence gördü ve öldü. Son 45 gün içinde “intihar” ettiği söylenerek yaşamını yitirenlerden isimlerini bilebildiklerimiz Lütfü, Doğukan, Semih, Deniz, Emrah, Abdulkadir, Faruk, Emirhan, Gökay, Ahmet ve Muhammed. Hepsinin ortak noktası zorunlu askerlik yapıyor olmalarıydı. Sevag’ı öldüren, Kıvanç’ı katil yapan, Uğur’u öldüren, Fırat’ı, Ayhan’ı işkenceci ve katil yapan bu ortamda, eğitim zayiatlarının, “kaza” kurşunlarının ya da “intiharların” arkasında yatan gerçekleri bilmek istiyoruz. Kışlada neler oluyor? Kamuoyunu askerlerden gelen bu çığlıklara kulak vermeye ve sorumluların etkin bir şekilde cezalandırılmaları için destek olmaya davet ediyoruz. Yarın (17 Şubat 2012) görülecek Uğur Kantar davası etkin cezalandırma konusunda bir adım atmak için önemli bir fırsat. Uğur, geçtiğimiz Temmuz ayında disko’da (disiplin koğuşu’nda) işkence görerek komalık olmuş ve aylarca komada kaldıktan sonra hayatını yitirmişti. Yarınki davada rütbeli asker olan tek sanığın mahkemesi görülecek. Davanın sivil olan sanıkları sivil mahkemede işkence suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile yargılanırken, davanın rütbeli tek sanığı olan cezaevi müdürü Ayhan isimli astsubayın askeri mahkemede “görevi kötüye kullanmak” gibi alt sınırı 6 ay, üst sınırı 2 yıl olan hafif bir suçla yargılanıyor olması bizlere kara mizah gibi geliyor. Bu hukuk garabetinin bir an önce ortadan kaldırılması için asker sivil ayrımı gözetilmeksizin işkence suçuna doğrudan ya da dolaylı olarak bulaşmış herkesin sivil yargı önüne çıkarılmaları ve “işkenceye görevini yapmamak suretiyle iştirak suçu” gibi işlenen suç ile orantılı cezalar ile yargılanmaları gerekiyor. Kışlalardaki hiyerarşik yapı düşünüldüğünde, o diskoda gerçekleşen kötü muamele ve işkencelerin cezaevi müdürünün ve onun üstlerinin bilgisi dışında gerçekleşebileceğine inanmakta zorluk çekiyoruz. Uğur’un ölümünden sorumlu olarak tek bir rütbeli kişinin gösterilmesi, bu kişinin son derece hafif bir suçla yargılanıyor olması ve işkencenin sistematik bir şekilde uzunca bir süredir gerçekleştirilmekte olmasına rağmen bu olayda sorumluluğu olabilecek diğer rütbeliler hakkında hiçbir işlem yapılmamış olması akıllara şu soruları getiriyor:

Uğur’un başına gelenlerle ilgili tüm suç o sırada uzun dönem er olarak zorunlu askerlik yapmakta olan iki kişinin mi üzerine yıkılmak isteniyor?

Uğur’un ölümünde sorumluluğu olan rütbeli personeller bilinçli bir şekilde korunuyor mu?

Son 9 ayda askerhaklari.com sitesine çoğunluğu askerde ve askerlik sırasında gönderildikleri diskolarda, aşağılanma, hakarete uğrama, dayak yeme, sağlık hakkının engellenmesi gibi kötü muamelelere maruz kaldığını iddia eden 500 kadar kişi başvurdu… Bize başvuran 100 kadar kişi Kıbrıs’ta ve Türkiye’nin değişik illerindeki diskolarda kötü muamele ve işkence gördüklerini iddia etmekteler. Bu başvurular, zorunlu askerlerin askerlikleri sırasında özellikle diskolarda sistematik bir şekilde kötü muamele ve işkenceye maruz kalmakta olduğunu gösteriyor. Bizler kışlalarda uygulanmakta olan sistematik şiddetin ve hukuksuz cezai yaptırımların ortadan kaldırılması için kışlaların bir an önce sivil denetime açılması ve diskolarda neler olduğunu araştırmak üzere ilgili birimlerin derhal harekete geçmeleri gerektiğine inanıyoruz. Uğur’un başına gelenlerinin bir başka askerin başına gelmemesi için daha ne kadar bekleyeceğiz? ASKER HAKLARI İNİSİYATİFİ

Uğur Kantar kimdir?

Kıbrıs'ta 28. Tümen, 61. Alay, 3. Tabur, 9. Bölük'te uzun dönem er olarak (90/2 tertip) zorunlu askerliğini

yapan Uğur Kantar'ın 1 Ağustos 2011 itibariyle terhis olması bekleniyordu. Terhisine iki hafta kala

disko'ya atılan Kantar, burada feci işkencelere maruz kaldı. Dövüldü ve yaralı halde sandalyeye

bağlanarak saatlerce güneşin altında tutuldu. Fenalaşarak hastaneye kaldırılan Uğur’un beyninde ve iç

organlarında hasar oluştu. Uzun süre susuz bırakıldığı için böbrekleri tahrip olan Uğur Kantar komaya

girdi ve 80 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra yaşamını yitirdi.

Not: 20 Aralık 2012’de ise, Maraş 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda 7 Eylül’de nöbet arkadaşı A.A.tarafından şüpheli bir şekilde vurularak öldürülen Eren Özel’in ilk duruşması görülecek. Kamuoyunu, Uğur Kantar, Eren Özel ve benzeri tüm şüpheli asker ölümleriyle ilgili davaları takip etmeye, bu süreçte mağdur aile ve yakınları ile dayanışma göstermeye çağırıyoruz.