DİNDE SEMBOLÜN FONKSİYONU NEDİR-

  • Upload
    halil53

  • View
    238

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • 8/8/2019 DNDE SEMBOLN FONKSYONU NEDR-

    1/7

    DNDE SEMBOLN FONKSYONU NEDR?

    (29 - 31 Temmuz I954'de Mayans'ta toplanan Alman Din bilginlerinin kongresi)

    Prof. Dr. ANNEMARE SCHMMEL

    1950 senesinde Amsterdam'da kurulmu olan International Association for theStudy of the History of Religions (IASHR)un Alman bran, bu senenin 29-31 Tem-muzunda Mayans ehrinde topland. Alman brannn reisi ve ayn. zamanda daIASHR'un Genel Mdrlnde Almanya'nn mmessili olan Marburglu Prof.Dr. FREDRcHHELERtarafndan hazrlanlm olan bu kongrenin genel konusu,dini sembollerin mahiyet ve manas idi. Kongreye yzden fazla bilgin ve talebe iti-

    rak etti; Almanya'nn Rus blgesinden gelen meslekdalarla temas etmee frsatbulduk.

    Mayans niversitesinin gzel konferans salonunda verilen konferanslarn ba-langcn, eski maarif vekili Prof. Dr.. V v . HELLPAcH'npek enteresan ve parlak birkonumas tekil ediyordu. Konferansnn kon~sunu u kelimelerle ifade etmiti:"Die Ideorealisierungskraft des magisc!- myt!ischen, religisen und aesthetischen Symbols", yani:"muhtelif muhitlere ait olan sembollarn ihtiva ettii zel bir kuvvet ki, insanlar,bu semboln ifade ettii tasavvurunu gerekletirrnee tevikeder". Btnhazrbulunanlara lisan bakmndan biraz garip ve anlay zor grnen bu mevzu, Prof.HELLPAcH'a, din psikolojisi sahasndaki derin ve geni bilgilerini en cazip ekildeparlatmaa frsat verdi. Ona gre, yalnz insann iinde mevcut olan bir tasavvur, bir

    i hakikat -ihtiva ettii bir gerekletirme kuvveti sayesinde- baz insanlarda hislerle duyulan bir hakikat haline gelebilir; bu halin bilhassa iptidai milletlerde (a-manizm!) ve ~istik ve nebevi mahedelerde, vizyon ve audizyonlarda byk birroloynamasna iaret etti. Bir sembol, insann ruhuna vurunca, hakikat sanlanbyle bir psikolojik olayn domasna sebep olabilir; demek: "bir manada yeni dinihakikatlar yaratabilir". -Sembollarn baka bir tarafna dokunarak, tasavvur edilenbir eyin, tek insan ve btn milletlerin adet ve fikirlerini t~kil edici, normatif birkuvveti haiz olabildiini syledi: yaayan bir sembol vastasiyle insan, eski ve busembole muhalif olan adetlerini deitirir. Mevcudiyeti mmkn olan sembollarn ok-luundan, HELLPACHbilhassa Konventionssymbol'u sayd; yani bir cemaatm mtereklksn temsil eden veyahut da -matematikte kullanlan sembollar nevinden-

    alimler arasnda vuku bulan bir icma sayesinde btn dnyada cari olan sembollar kibunlarn en tipik misalIarndan biri, bayrak'tr. HELLPAcH'anazaran bayrakta asla birsembol (mesela bir arma, hususi bir vaziyetin remzi olan bir resim ilah.) mevcudbulunmamakla beraber, bayrak kendisi, muayyen bir fikir, bir lk ile birbirine balolan insanlar. iin sembol haline girer. Bundan sonradr ki, bir cemaatn mtereklksn temsil edenjbayrak denilen bu sembol, aziz hatralarla, mitlerle, en kymetliduygularla yklenilip bu suretle de Pietiitssymbol olarak daha derin bir kuvvet kazanrve hatta bir nevi majik alet saylr. HELLPAcH'nbirka sene evvel icad ettii birtabirle,bu bayran magetik bir fonksiyonu vardr: Magethos demek ki, majik birmaddeye dokunmak ve majik bir ayin icra etmek suretiyle insanda ahlaki bir kuv-vet uyandrlr: asker bayran kumana dokununca bu hareketinden dolay kahra-

    manlk, hubblvatan, lmek hazrl gibi asil ahlaki kuvvetleri artar. -MisalIerinihayatn hemen btn sahalarnda bulan alimin fikirlerindenyalnz birini zikretmekleikdl. ederiz; bu, semboln sanatta tuttuu yerdir. Ortaal byk kilise ve katedral.

  • 8/8/2019 DNDE SEMBOLN FONKSYONU NEDR-

    2/7

    68 DR. ANNEMARE SCHMMEL

    larn ayan hayret ekillerini, yalnz dini sembollarn kullanlmasndan anlyabiliriz.O zamanki ustalar hristiyanln teslise dair akidelerine dayanarak kiliseleri lnve baka derin manal ekillerin ahenkli komposizyonlar zerinde bina etmilerdir:

    burada da semboln (nk teslis de bir semboldr) faal ve ekil verici kuvveti gzearpar.

    Ayn gnn akamnda, Bonnlu Prof: G. MENSCHNG"Insanlarn en eski din sembolleri" konusu zerinde bir konferans verdi. Ona nazaran, her ey sembololabilirama, hibir eykendiliinden sembol deildir. Bir sembol, bir insann yahut bir cemiyetintesis ettii bir eydir. Her semboln iki unsuru vardr ki onlardan biri, sembolletiri-len madde, tekisi bu maddenin temsil ettii manevi hakikattr. Bu iki unsurun ibir-liinden tr husule gelen sembol, hayatn her sahasna ait olabilir. Lisan sembololarak hemen btn milletlerde bulunan en iptidai, ayn zamanda da en mukaddessz ve sesler (Hindistan'da mukaddes kelime Om gibi; tarikatlarda kullanlan hu keli-mesi de bu en eski szlere dahildir) halinde grleb~lir; insanln ok eski bir zamanna

    ait bir dilde yaradl ve kurtulutan bahseden mitolojik esatir bu'lisan sembollarnnbir ksmdr; daha dorusu, dinlerde kullanlan her mefhum esas itibarile bir sem-boldr, nk insann yaratt ve bununiin maddi dnyaya at olan kelimelerlebsbtn ruhani bir hakikat ifade etmee allmaktadr. (Bu hususta, eski Bagdatl

    , ,

    Sofi Sumnun al-Muhibb'in bir sz hatrma geldi ki, lisan sembolnn eksikliini ylebildiriyordu: Herhangi bir ey hakknda bir beyanat vermek isterseniz, size bu eydenhafif ve ince olan bir vasta lazmdr. Aktan daha hafif ve daha ince bir ey bulun-madndan, aktan bahsedemezsiniz" -nk sz bile maddi dnyaya ait ve ilahiaktan kalndr). Lisan sembolnn baka bir eidi, akidclerdir: eski hristiyan kilise-sinde, dinin hakikatlarn ifade etmee alan akidclere synibolon, sembol, denilir ve busuretle onun alamaz snrlarna ima edilirdi. -Lisan sembollerinin yannda, faaliyetyahut merasim sembolleri vardr; nk ayinlcr, ilahi bir hakikati temsil etmek maksadiletesis edilmitir- ayin, ekseriya mitolojide anlatlan mitik hakikatn b,ir tekrarlay,ezelde vaki olan hadisclerin bugnk hayatta hazr bulundurulmasdr. - Tabiatsembollarna gelince (gne, ay, ku, ylan), onlar insann yaratt sembollar deil,grd sembollardr: maddi kuun arkasnda bir gn insann ruhu grlm, ylanabaklnca onda hem aldatc hem de tevlit edici kuvvetin gizlenmi olduu anlal-mtr. Bu tabiat sembo}lar karsnda, sanat sembollar tamamile insann eseridir;halbuki onlar -bir tabiat sembolnn temsili olmak suretile- iki kat sembollar halinegelebilirler (mesela: sa'y temsil eden kuzu -bu kuzunun gzel sanatlarda ve ede-biyatta grnen tasvirleri). MENSCHNG'egre, her semboln bir hakikat vardr. Ma-mafih, sembol, temsilettii hakikat ile kartrmaktan saknmaldr: nk o halde,semboln kendi mahiyetini kaybettii gibi asli hakikat da gizlenilir.

    30 Temmuz cuma sabahnda, Greifswald niversitesinin profesrlerinden. olanilahiyat E. FASCHER,Ylan sembol hakknda aydnlatc bir konferans verdi.Ylana dair Eski Ahitte mevcut olan beyanat inceliyerek muhtelif rivayetleri gs-termee muvaffak oldu: bilhassa 4. Mose 2I. babnda cari olan sera! mefhumuna dik-katmz celbetti. Bu seraj, ilahi bir varlk ieil,'Allahn hizmetinde bulunan, ylanabenzer bir mahluktur. Ekseriya ylan -malum olduu vehile- hile ve nankr-ln 'taahhs saylr, nk, cennette Havva'y batan kartan o idi. Kyamettensonra, ezclde mevcut olan ,halin yeniden gelecei zaman, ylan da, menfi hususiyet-lerini kaybedip ocukla beraber oynyacaktr: bu sahne, aya'nn vahyinde geleceksclamet melekutunun merkezini tekil etmektedir. (. i). Btn dnyaya amilolanfelaket ve gnahn, insanlarda tevars edilen asli suun bu dnyada yaayan birmahlukun eseri olarak beyan edilmesi lazmdr; yahudi-hristiyan ananesine gre,bu mahvolas mahluk en eski hayvan olan ylandr. Hristiyan ifahiyatlar, top-

  • 8/8/2019 DNDE SEMBOLN FONKSYONU NEDR-

    3/7

    DNDE SEMBOLN FONKSYONU NEDR 69

    ran karanlndan kan, felake~ getiren bu hayvan karsnda, gklerden inen,vaftizde sa'nn bana konan, masum, beyaz gvercinin, insan takdis eden kuv-vetine iaret etmilerdir; bu iki hayvanda, ehvet ve inayet, tabiata ballk ve ruhani

    hrriyet, su ve kurtulu sembolletirilmitir. - Yl.ann eski ark'ta oynad rol pekmhimdir: yeralt ilahlarnn mukaddes hayvandr. Msr'da, "Btn ilahlarn ruhlarylanda bulunur" diyen bir sznakledilmektedir; orada, gneiyutup imha etmee al-an bir bulut ylan mefhumu da vardr. Babil'de ise, oradaki mitlere gre yeni dnyanizam yalnz ejder ve ylanms mahlukatn ldrlmesinden sonra kurulacaktr.Hetitlerde, Ras amra kltrnde de byle bir ylan mefhumuna raslanmaktadr .

    .Yunanlara gelince, ilahlarn nesillerinin yannda korkun ejderlerin nesillerini tan-mlardr. Yars ylan yars insan olan Echytna, insanlardan uzak bir maarada ya-amaa mecburdur; onun erefine Hierapolis ehrinde icra edilen merasim, M.s. 4.asrda yazlan Filippus'un ileri adl eserde bile mevzuubahistir. Bu gibi ylan ayinleriYunanistan'n muhtelif yerlerinde vuku bulmu; Apollan'un Piton ejderini ldr-

    mesi de ayn tasavvurlara dahildir. ncilin, Yahya'nn vahyi isimli son kitabnda, ylan,ocuk douran bir kadna taarruz eder gibi tasvir edilmektedir: bu, zamanlarn so-nunda ezelden beri denizin diplerinde yaayan ylan ile ilahi kuvvetler arasndakimuharebeyi tI!~msileden bir semboldr. Hristiyan fikirlerince, ylan, gayr ilahi .kuv-vetlerin temsili, daha dorusu Allahn muhalifi ve zdddr. Bu tasavvurun pektipik bir ifadesini, "Tomas'n ileri" nvanl, yine eski hristiyan edebiyatna ait olanbir eserde grmekteyiz; o metinde, ylan kendini yle methediyor: "Ben, Havva'ybatan kartanm, ben, Kaini, kardeini ldrrnee tahrik edenim, ben ..... im"bu, .sa'nn 4. ncilde nakledilen "Ben gerek asmaym. .. ben yolum .. ~ ben haki~katm ... " szlerine tam bir tezaddr. Bu suretle, eski arkta yaylm ylan tasavvur-

    larnn inkiaf sona ermitir.

    FAScHER'densonra, kongrenin muhterem reisi, Prof. FREDRcHHELER, "Mis~tikte Tanr mefhun?u" hakknda ok tarafl, pek yksek seviyeli bir konferans verdi.HELER, sve din bilgini SDERELoM'laberaber profetik (nebevi) ve mistik dinekilleri arasndaki fark beli.rtmee alt iin, bu mevzuda, btn dinlere amilolan bilgisi yannda ahsi tecrbeleririi kendine mahsus tevazu ve sevgi ile ifadelen-dirrnee frsat buldu. Konferansnn bir tercmesi yaknda bu dergide kaca iin,

    onun bir hlasasn arzetmee lzum yktur.

    Prof. HELER'i mteakip, Tbingen'de yaayan Profesr HADER, SembaZlarnihtiva ettikleri hakikat zerinde pek nemli beyanatta bulundu. htiyar alim, ciddiszlerle semboletirme tehlikelerine iaret etti. nsan; bir dinin -mesela hristiyan-

    ln- imanna gre kurtulua ermek iin lazm gelen emir ve akideleri yalnz sem-bollar olarak telakki ederse, bu emirler kendilerine mahsus ve tekrarlanamyacakzelliklerini kaybeder; din hakikatlar o zaman kurtarc manalarndan mcerred,bo hayaller haline gelirler. Mspet ve objektif hakikatlarn yerine, sbjektif, ferdincannda vaki olan, her zaman ve her mekanda vuku bulmu ve vuku bulacak hadi-seler gelirler ki, phesiz ilahi bir ha,kikat haiz olmakla beraber asIl mspet dininsnrlarna smazlar. nk her resul, ilahi vahyin sadece bir aeti deildir; bu vahy,resuliin, iinde y;uad ayr ayr hayat ve kltr artlarna gre muhtelif ekillerdetezahiir edebilir de bu zahiri ekillerden kolaylkla ayrlamaz. Dinin bildirdii haki-kat bu ananevi ekillerde kabul edemiyenler, bu dine mensup olanlardan sayla-mazlar: sa'nn gerekten llerden kmasna inanmyan bir insan-sa'ya kar

    besledii hrmet ne kadar byk olursa olsun- hristiyan saylamaz. Byle birinsan, HAUER'in kendisinin yapt gibi, telakkilerinin mantk! bir neticesi olarak kili-seden ayrlmald~; bundan sonra, eski dininin bildirdiklerini sembolik olarak beyan

  • 8/8/2019 DNDE SEMBOLN FONKSYONU NEDR-

    4/7

    DR. ANNEMARE SCHMMEL

    etmek hrriyetini kazanm olur. O zaman da, eski mitik tasavvur ve ifadeleri akidehaline getirmekle uraanlara kar savamak, vazifesidir. nk kilisenin geen-lerde buyurduu byle bir akideletirme, asli mitik esatrde mevcut olan sembolik

    kuvvetleri imha etmektedir (1950 ~enesindenitibaren, Meryem Ana'nn ge kmasn-dan bahseden esatir katolik kilisede inanlmas lazm gelen bir akidedir; bu suretle,5. asrdan beri halk arasnda yayan bu esatrn incesrrnn kuvvetleri galiba kay-boluyor.) HAuER'in, misalIerini felsefe ve din tarihinin btn hazinelerinden alancanl konferans, iddetli birmnakaaya sebep oldu. Profesrn pek ak ve geniszlerine kar birka taraftan itirazlar arzediliyordu, bilhassa Profesr MENSCHNG,insann, iinde doup byd' dinin hakikatlarn sembolletirmekle beraberbu dinde yaamaa devam etmek hakkn mdafaa ediyordu; yoksa muhtelifdinlerde kan mistik ve spiritualistlerin hepsinin, akide ve mukaddes kitaplarn batnitevilinden dlay tarihi dinlerin hududundan gemi olduklarn sylemek mecbu-riyetinde kalrdk. Hristiyan kilisenin hakikatlarn sembololarak telakki etmekle

    beraber bu kiliseye sadk kalmak istiyen alimin bu itirazIara ramen, Profesr HAU-ER'in ahsiyeti ve pek mantki beyanat dinleyicilerin ounda derin bir tesir brakt.

    Cuma sabahnda en son konferans, Frankfurtlu psikolog Dr. ALLwoHN'un"Snnet" hakkndaki teferruatl beyanat idi. Konferans, semboln asln mitik dnyagrne atfetti; sembol, kutsal bir hakikat m'addi bir surette temsil etmekten uzakkalr; onunla ifade ettii hakikat arasnda akl ile idrak edilmiyen gayr mal1tki bi,rmnasebet mevcuttur. Hakiki sembol, grlen bir surette grlmiyen bir hakikataiaret eder de ruhun derinliine, uur altndaki sahalarna kadar tesirler brakp birok fikir ve duygular uyandracak kadar kuvvetlidir. Sembolde kutsal bir hakikatnmevcut olduundan sembol de kutsalolann iki tarafn -tremendum, heybet ve korku,uyandran celal ile faszinans, hayranlk ve zevk baheden cemal- ihtiva ernektedir.Semboln zlmiyecek muammas, esrarengiz taraf budur. -"Snnet" denilenayin byle bir semboln mis'alidir. Esas itibarile, verimlilik merasimi ile alakadarbir ayindir. Eski Ta devrinde yaayaniftilerde ilk defa olarak grnmektedir.ptidai insan kurbanlarnn korkun hatralar bu ayinde yaamaa devam etmitir.Memleketin verecei mahsul temin etmek maksadiyle insan, verimlilik ilahesi olan"Byk Ana"ya tenasl kuvvetini armaan eder; bu suretle, esas itibarile bu ila.,henin olu saylan adam, ilahi annesiningveyisi oluyor. Snnet ayininde mevcutolan btn korkun taraflar psikolojinin verdii metodlarla belirtmee alanALLwoHN, konferansnn ikinci blmnde ayn mitik semboln aydn, saadet vehaz veren taraflarn anlatt (vuslatta duyulan saadete bir ima, ocuklarn oklu-

    una mit vesaire); bu can ekici taraflar, bilhassa snnet dnlerinde vuku bu','lan en merasimde kendini gsterir. Snnetin, verimlilik mitleri ile mnasebetleribulunduu iin insan yeni bir doua gideren ayinlerin bir ksmdr. '

    nk verimlilik ayinlerinin zellii, len ve yeniden hayata kavuan bir ilahmksmetini temsil edip muhtelif merasim sayesinde bu ilahla beraber len ve canlan-dnlan insana yeni bir hayata giden yolu gstermektedir. .

    Bu bakmdan" yine bir "yeniden dou" ayini olan hristiyan vaftizinin' bir mu-kaddemesi saylabilir.

    Ayn gn leden sonraki konferanslar, kongrenin umumi konusuna yakndantemas etmemekle beraber, birka enteresan manzara gsterdi. Maalesef, ne MnihEProfesr J. B. AUFHAusER'inAyasofya'daki tasvirler vastasiyle belirtmee alt

    Yunan ve Roma kilisesinin mnasebetlerihakkndaki konferans, ne de gen bir etnolounTunguz'larn hayatna dair verdii beyanat dinlemee frsat buldum, Mnihli biralim, Prof. KRESS, "Yunan adalarnda yaayan halk dini" konusu zerinde pek

  • 8/8/2019 DNDE SEMBOLN FONKSYONU NEDR-

    5/7

    DNDE SEMBOLN FONKSYONU NEDR

    enteresan bir konferans verdi. Muhtelif adalarda ektii resimleri gsteren konferans,adalarda halk dininde ok iptidai tasavvur ve adetlerin hala mevcut olduunu beyanetti; kk kylerde grlen yaay tarz sosyolojik bakmdan nemli hususiyetler

    gstermektedir; alakamz bilhassa uyandran birey, adalardan birinde delilere yaplanmuamele idi.

    Prof. ANNEMARESCHMMEL"ark edebiyatnda gl ve blbl sembol" mevzuunadair ksa bir konima y;pt. Dnyann en eski sembollerinden "can kuu" ile "hayatnebat" bu motifte birlemitir. Gl-blbl sembolnn klasik ran ve Trk edebiya-tnda ald en mhim ekillerden bahsedildikten sonra bu semboln bilhassa dinisahada nasl kullanld sorulup Ruzbihan Bakli'nin, Allah'n izzetini krmz glebenzetmesi ile mutesavvflarn (ilk defa olarak Ahmed Gazzali'nin yapt gibi) ilahicemalin mkemmel bir sembol olan gle tevecch etmelerine iaret edildi. Cannbir sembol olan blbl, ak ve hasretle bu ilahi gle hitap edip artk kendi kalbinde

    ilahi gln almasna ahit olur.

    Cuma akam, Marburg niversitesi Edebiyat Fakltesinde Dinler Tarihi okutanProfesr Dr. GOLDAMMER, En eski hristiyan kiliselerinde bulunan sembolik tasavvurlarn inki-af zerinde, talya ve Cenubi Avusturya'da ekilen pek nadir resimleri gstermeksu~etile, teferruatl malurrat verdi. Bilhassa Ravenna'daki kiliselerden alnan, eskimozayklarn parlak renkli, derin manal tasvirlerini gsteren fotograflar sayesinde,eski hristiyan dnyasnda kullanlan sembollarn gelimesinin merhaleleri iyice anla-ld: ha sembol'nn muhtelif ekilleri, mehur hristiyan balk sembol, hkmdarlksembollar, antik sembollarn yeni bir mana ile doldurulmas ve buna benzer mesele-lerden bahsedildi. Konferansnn kymeti, bilhassa tek sembollarn en ufak teferruatakadar gsterilmesinden ibaretli; alimin, bu husustaki zengin bilgileri sayesinde bykbir senteze varp btn eskihristiyan sembollarnn inkiafn geni bir kitap halinde

    gstereceini mit ederiz.

    Cumartesi sabah, ksa ama dinlenmee deer konumalardan istifade edebili-yorduk. tk konferansc olarak, Marburg niversitesinde Ejiptoloji doenti olan Dr.JACOBSOHN"Eski Msr'da tezad sembollar" unvann tayan bir konferansda, C. G.Jung'un psikolojik doktrinlerine dayanarak Msr dininde gze arpan "tezadlarn birle-mesi" olayndan bahsetti. Msr dininin en iptidai tasavvurlarna gre ilk yaratc ilahdnyay kendinden karmtr; henz ikiye ayrlmayan bu kuvvetin bir sembol Fira-vun'dur ki yaratc ilah onun vcudunda tecelli eder. Mamafih aa yukar M.. 2500

    senesinden itibaren Firavun dnyann yaratc ilah deil, yalnz builahla zat bakmn-dan bir olarak telakki edilmitir. Bu yaratc, aydn ilah karsnda Osiris adl ilah,

    kendi zatn,u farkna varamyan tabiat temsil eder. Firavun,. lmnden sonra.Osiris ile birleip onun da olu oluyor. Firavunla bu birlemesinden dolay Osiriskaranlk ve uursuz hayatndan kurtulup muayyen bir ahsiyet haline gelir. Bundansonra, btn ilahlarn ba (yani ahsiyeti ifade eden kuvvet)lerini benimsemek suretileher eye, dnya ve ahirete amilolan bir ilah olur. Firavun imdi kendinde hem aydnruhani hem de karanlk tabi at prensipini tar. Ruh ile tabiat uuri ve gayr uur pren-siplerinden baka ilahlarn mahiyeti de anlalr. Mesela mtlere gre Osiris'i ldrenkardei Seth, karanlk kuvvetlerin hissi, ehvi tarafn ahslandran bir verimlilikilahdr; Htib ilah Tot ise, uyank akl ve bilgiyi temsil eder. tk zamanlarda yalnzFiravuna mnhasr bulunan bu tasavvurlar, Ehram devrinden sonra btn insan-larn durumlarn ifade eder: her insan lmnden sonra Osiris lle birleip hayatndamuhtelif ruhani ve tabiata at kuvvetlerin tezadn -demek muhtelif ilahlarn faa-

    liyet sahalarn:- ahenkli bir surette halletmee alr.

    Lzumundan biraz fazla psikolojik metodara mracaat eden bu konferans

  • 8/8/2019 DNDE SEMBOLN FONKSYONU NEDR-

    6/7

    DR. ANNEMARE SCHMMEL

    (eski Msrl ilahlarn hususiyetleri hakknda baka tasavvurlar edinmek de mm.,kndr!) ilgi ile karland. Bundan sonra "Eski ark'ta kur-sembol" konusu zerindekonuan Wabernehrinde yayan, Marburg din bilginlerinin bir akirti olan :Qr.

    LANczKowsk, beyanatn mteaddit filolojik ve tarihi kaynaklara dayad. Kur, "da;gurbet, lke" manasna gelen ve en eski Smer yaztlarnda' sk bulunan bir kelime~kosmoloji bakmndan "yeraltndaki lke", kosmogoni bakmndan "dnyadan evvelmevcut olan sular" demektir. Smerli Gilgame-esatnnda, ilah Ninurta'nn kuraleyhine savaakp, ldrlm kur'un vcudundan bir ta da yapt anlatl-maktadr. A. MooRTGAT'n "Tammuz" adl kitabnda ileri srd yalnz o ilahnehemmiyetini n plana koyan tezlerin kabul etmiyen LANCZKOWSK,,"Bu hikaye, Tarn-muz'a dair esatre at deildir; Tammuz esatn, her verimlilik efsanesi gibi, her senetekrarlanan bir hadiseyi bildirip ayinlerde tems:l edilir. Halbuki bu kur efsanesi birdefa vuku bulmu olan bir hadiseden bahsetmektedir" dedi. Babilonyal yaradlesatrnda bu nevi tasavvurlar, Marduk'un Tiamat ejderini ldrmesi hakkndakihikayede muhafaza edilmitir. "Ejder' ile da" motifine baka memleketlerde deraslanr; bilhassa Habe edebiyatnda tehlikeli ve evvela dnyada sa1tanat sre,nejder ile oturduu da beraber grlmektedir. Muhtelif memleketlerde yaayan halkefsanelerinde, gene bir dada oturan, lkesini zulmle ida-re eden ylan mevzuuha-histir. (Mamafih, konferansnn bt~ bu ejder-da hikayelerinin kkn eski Smermitolojisinde grmesi bizce biraz cesurane olsa gerektir).

    Augsburglu Dr. SCHLLNG, Jermen ilah heykellerinin inkiofna dair konferansndabilhassa TAcTus'un Germania adl eserindeki 40. baptan istifade ederek eski Jermen-lerde, btn baka iddialara ramen, arasra ilah heykellerinin mevcut olmasngstermee alt. Zannnca, bu millette aalara gs.terilen hrmet ve perestiten

    sonra ve onun yannda pek ham ve ilenilmemi kazklara sayg sunmu, iptidai din-lerin ounda grld vehile bu gibi kazklardan hakiki ilah. heykelleri gelimifir.Bu .gibi heykelleri takdis etmek iin, hususi bir tevecch yaplmtr ki onun sayesindebu heykel, ilahn hakiki bir tecellisi saylabilirdi. Bundan itibaren heykellere takdimelerarzedilmitir.

    " sabah da verilen konferansarn en ksas ama en derin ve messiri, Marburglupapaz ve profesr Dr. W. ZELLER'n"Musikide sembol" adl beyanat idi. Gen ilahi-yat, ARNOLDSCHERNGile ALBERTSCHwETzER'inJ. S. BAcH'n musikisi hakkndakiaratrmalar temel olarak kullanp Bach'n eserlerinde mevcut olan ayr ayr sembol-leri beyan etmee muvaffak oldu. Birka misal: ykselen melodiler, sa'nn gke k-masna, inen sesler ise, enkarnasyon srrna, Allah'n sa'da tecelli etmesine iaret

    eder; yaradltan bahsedildii zamanyine "gkten yeryzne" inen melodiler kul-lanlmaktadr; lme gelince, J: S. Bach'n her eserinde, inen kromatik gamla sembolletirilir. Bu basit melodik sembollerin yannda, Bach'n musikisinde Kanon eklimuhtelif dini duygu ve hareketler ifade edilmektedir: tvbenin sembol mesela"kanonische Umkehr"dir. eitli ritimler sayesinde, inanan kalbin korku ve niditemsil edilmektedir. Komplike ve gayetle gzel ilenilmi bir say mistiine de raslan-maktadr. Allah'n LO emirinden bahsedilince on notlu bir motif de kullanlmaktadr.Bazan da, baka eserlerden alnan kk para, hangi mevzudan bahsedildiine maetmek maksadile ilave edilmektedir. Bach, musikisi ile ssledii ncil ve kiliseninakidelerinin her tek kelimesine kar derin bir sayg, canl bir ilgi gsterdii iin,metnin en ufak tefarmatn bile zel semballerle ifadelendirmekle urard. Onunmusikisinde,masrlarnn vazIarnda da gze arpan bir sembol bolluu grl-mektedir. Bundan sonraki, XVIII. asrn sonunda meydana kan pietist cereyamn-dan dolaydr ki,teskiden umumi olan sembol kullan tarz kaybolmu, onun yerine

  • 8/8/2019 DNDE SEMBOLN FONKSYONU NEDR-

    7/7

    .' ~ .'~' ,' . ! j" ~ , ' . . . .. - c _ , - " , , - , - . -

    DNDE SEMBOLN FONKSYONU NEDR 73

    yalnz ferdin i tecrbeleri ile neglil olan, sbjektif bir" takva, dinin objektif haki-kadann mkemmelen tercme eden bu sembollann kymetini anlamadan onlardanvazgemitir. Bizim iimiz bu sembollann ahenkli kanunlarn yeniden bulup benil1}-

    semektir.Toplantya son veren meslekta "Sembolik olannsnrlar" konusuna dair pekfelsefi bir konferans arzeden papaz Dr. LOOFS idi. Sorduu sual "Allah, sembellarnvastas bulunmad takdirde tannabiIiI' mi?" idi. Gndelik hayata ait eyabirden bire, bir deime sayesinde, effaf oluyor, iinde k yanan renkli bir pencerenevinden o zamana kadar gizli olan hakikat gsteriyor. nsan, bu sembollarn farknavarmasnda merhaleden geiyor: evvela sade ve .plak tezahrat dnyasn grr,sonra onu, hakikatn bir elbisesi yahut bir sembol olarak telakki eder, nihayet sem-bolletirilen manann ne olduunu anlar. Bu maddi dnya, sembolik olan her eyinalt snndir. st snn na gelince, insann transzendent hakikata vastaszca erdiizamandr. Fikirlerine bilhassa Kant'n birok szleri ile temel verdikten sonra, en

    ruhani, maddeden mmkn olduu kadar uzak kalan sembololan "sz"n hususi-yetIerini inceledi. Fakat sz bile, asil zelliini kaybedip majik bir tabir haline gele-bilir. Bunun iin semboller daima tasfixe edilmee muhtatr. nsan, eski mistiklerinrettikleri vehile via negationis, inkar yolundan yrmeli, yani, Allah, her eydenbaka olduu iin, yalnz menfi tabirleI'le tavsif etmelidir; yoksa sembolik sz, ken-diliinden messir olan bir afsun haline gelmek tehlikesine maruz kalr. Amerika'dayaayan Alman ilahiyats Prof. PAULTLLCH'infikirlerile gre, gerek sembolniki zellii vardr ki onlarn biri, kendinden baka bir eyolmas, tekisi, gizli bir kuvvetsayesinde messir olmasdr. Bu iki s,fat arasndaki gerginlik, sembln farika ala-metidir. Alman feylesof jAsPERs'e nazaran, insan gnn birinde bu sembollerin dn-yasndan 'kp remizsiz, suretsiz bir alemde, srf transzendente gidecek; o alemde,

    mutad din mefhumlanndan bir tanesi bile kalmaz. Sembolik olann bir snr dahavardr; bu, sembollerin ekseriya yerlerini deitirrnee kabilolmasdr. Bu sebeptenAmerikal alim BEVAN,Symbolizm and Eelir;! adl bir kitabnda, sembollan iki ksmaayrmtr: effaf sembollar "arkalarnda ne oldugu grlebilir", onlar da baka sem-bollarn yerine gidebilirler; ve effaf olm~J'an sembollar, yani arkalarna ne olduu g-rlemez. Demek baz sembollarla hakiki manalan arasndaki mnasebet o kadarskdr ki onun yerine baka bir sembol konulmaz. Byle bir sembol hristiyan ,1lemdeAllal-Baba mefhumudur. TLLcH'in teklif ettii gibi -sa bile dini bir semboldanbaka bir ey olmyarak telakki edilebilir. Fakat, dindarlara yaayan bir hakikat g-rnen bir sembol, sembol saylr m? Yahut kendi kuvvetinden tr bir hakikatsaylmal m? Bu noktay belirtmek, ilahiyatlarn vazifesidir, din bilginlerinin

    deiL.

    . . . . . . .