Transcript
Page 1: BELLONA - kurtay academicskurtayacademics.com/wp-content/uploads/2017/09/38921496...dar yakýn olduðunu gösterme ve bu yol-la beðeni toplama çabasýdýr. Bu her þe-yi açýklayan

Cumhuriyetİmtiyaz Sahibi: Berin Nadi

Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç• Genel YayınKoordınatoru HikmetÇetinkaya • Yazıışlen Mudunı Ibra-nim Yıraız • Sorumlu Mudur Fik-ret Ilkiz • Haber Meıkezı MüdûriiHakanKara

IsUhbarat Cengiz Yüdınm • Ekonomı ÖzlemYüzak»K.ultur Handan Şeaköken • SporAbdâlkadir Yucelman • Makaleler SamiKaraören • Duzeltme Abdullah Yancı •Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-BelgeEdibeBuğra#YurtHaberlen Mehmet Faraç

Yayın Kurulu tlban Selçuk(Başkan), Orhan Erinç,Hikmet Çetinkava, ŞukranSoner, lbraium Yİİdız, OrhanBnrsalı, Mnstafa Balbay,HakanKara.

Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No125,Kat 4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks4195027 • îzmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Blv1352 S 23 Tel 4411220, Faks 4419117• AdanaTemsılcısıÇetin Yiğenoğlu, Inönu Cd 119S No 1 Katl Tel 36312 11, Faks 363 12 15

Müessese Müdürü C s t f i n

Akmen • KoorıiM'OTAhmet Korulsı» *Muhasebe Bülen(\'f«»er

• Idare Huseyin ûürer• Satış FazüetK"za

M E D Y A C: • Yönetım KunıluBaşkanı - Genel Mudur GülbinErdnran 9 Koordınatör Rehafşıtman 0 Genel MüdurVardımcısıSevdaÇoban Tel 514 07 53 -3139580-5138460-61,Faks 5138463

Vavımlavan >e Basan Yenı Gûn Haber Aıansı Basın ve > avıncılık A ŞTurkocag. Cad W 41 Cagaloşlu W 1 4 lstanbul PK 246 Sırkeu 14435 lstanbul

Tel (0/212) 512 05 05 (20 hat)Faks (0/212)513 85 95 www cumhunyet com tr 21TEMMUZ2000 Imsak.-3.50 Güneş: 5.43 Öğle: 13.18 flcındı: 17.13 Akşam: 20.38 Yatsı: 22.23

SÖYLESİ ATTİLAİLHAN

Brezilv«'daAmazonornıanlanıııngöbeğiiMJegerçekJesenttParintinsJung-

ca çeşitii yanşmalar düzenlendL isimJerini öküzierden alan takımlar KızüderiM hikâyeleri ve yerd tarih gibi Uginçkonularda yanşölar. 1913 yılında şariacdann sığır kostümleri gjyerek sokaklarda dans edip şarta söylemesiv le baş-layan karnaval, bugfinkü halini ise 34 yıl önce almış. (Fotoğraf: REUTERS)

Annenin yalnız mucadelesi

Taciz şikâyetinetoplumsalbaskı

e-posta: tan (a prizma. net tr

ASUMAN ABACIOĞLU

tZMtR - Bodrum'da 4yaşındakı oğluna cinsel ta-cızde bulunduğu gerekçe-siyle komşusu hakkında şı-kâyette bulunarak kamudavası açılmasuu sağlayanFeryal Çeviköz, baskı al-tında olduğunu söylüyor.Oğlunu yalnız başına bü-yûten Çeviköz, bir yandanbugüne kadar örneğı sıkgörülmeyen bır konudamücadele yürütürken, biryandan da çevre baskısınagöğûs genyor.

Resmi kurumlardan ye-terlı destek bulamadığınıbelirten Çeviköz, çocuğu-nun olumsuz etkilenmesıpahasına, aynı olayın baş-ka çocuklann da başına^elmemesıicin müçadele-

yi sürdüreceğinı belırnyor.Davanın açılmasından

sonra Gümüşlûk beldesıÇukurbük mevkıinde ki-rada oturduğu evın sahibi-nın evı boşaltması ıçın ken-disıne baskı yaptıgını be-lirten Çeviköz, ardmdanevinin elektnğinin kesildı-ğini söylüyor.

Suyunun kesilmesı vefoseptığının kapatılmasııçuı bazı çevrelenn uğraşverdiğmı öğrendığinı be-lirten Çeviköz, "Buradanuzaklaşünlmam ve mfica-dekyi bırakmam için herşeyyapılıyor. Banayardjm-a otaiaya çabşan kişüerinise ifadesi ahnıyor. Kısaca-s,çocuğumayöndikcinsdtaciz, şündi başka alanlar-da sûrdûrûlûyor" diye ko-

Emperyalizm'in Tahta Atlan''Ecnebi' bir Mission okulunda, 'ecnebi bir

dille eğitim görmûş, toplumbilımcı EnginKurta/ın konuyu tartışırken ıten surduğubir tez var ki, onu okurken ınsan ıstese deistemese de, J. M. AJbertkıi'nın, 'Azgeliş-mişiğinMekanizması'ndayazdığı, 'Kültûr-sûzleştirme' süreciyle ılgili 'tespitieri' hatır-Iryor. Ne demişti, Albertini?

"...sömürücü yerii halkın, metropoldekisömürgeci halka benzemesi amacıyla, es-ki anlayış ve kunıluşlara yeni bir biçim ver-meye çâlışır Ama yeriıleri aşağı bır dözey-de tutaraK tam bır benzeriıkten kesınlıkle ka-çınır..."

Iki ağızlı keskin bır kılıç, onlara benzese-niz bır türlü, benzemesenız bir turiü; her ikıhakje de, bır 'Kast' oluşuyon öyle kı, bu ka&-tın zırvesinde 'sömürücü' (yânı Bat'lı), ta-banrıda tsesomirulen (yânı uktsai birey) var-dın artric kendi (ükesi için fazla'dır, sömü-rücü Bat'lı ülke için ise, 'az'; bu çetrefil'yabancıtaşmaya' alıştrmak için, onlar'eğrtimi' daha Mission okulunda başla-byortar.

'Küçûğü ez, büyüfcten kork...'

Tanık/4. Engin Kurtay, toplumbilimci.Sairrt-Joşephte okumuş, o bakımdan,

olayı 'dışardân' değıl, 'içerden' anlatıyor;eğıtimin sisteminın neturlu 'ntüellerte, birgüdüm haline getınldığıne ışaret etmışt]; şim-di, 'kasthıyerarşısı'run nasıl 'telkın edıidiğı-ni' anlatıyor.

"...kast hiyerarşisi (Küçûğü ez, büyük-ten kork). En basit Diçimiyle iteöşimin br-panianması, böytece biriik ve dayaraşma-ya geçtt verilmemesi; btreyselleşme ye-rine, atomlaşma; öğrencilerde, hem çev-relenne, hem kendilenne karşı (bu ikisigerçekte birbirine bütünüyte bağhdır) ge-nel bir güven bunalımının yaşanmasınayol acar. Oersferfe ilgılı olan, benüğini ilgi-lendirmeyen kuramsal konularda bile, dü-şünmesinı savunmak biryana, düşünce üre-temeyen insanlar, kişisei ilkelerini hiçbir bi-çimde savunamazlar. Zaten benlikienndebu tür ilkeler gelıştirememışlerdir. 'Dobra-IrtC, 'DeUkanlriık', 'Özveri', 'Yüreklilik' gi-bi kavramlar tanmmaz. Bunlarm yerine'işini görme', 'sıyırma', 'smşma' geçer-lidir. Bu davranış özellikten, sadıst/mazoşistbır kışılik yapısı oluşturarak, sıstemleşır vekurumsallaşır. Kişi kendinı zayıfhissettiğin-de siner, güçlü Nssettiğinde ezer. Bu durumen iyi, devreler arası kopukluk ve düşman-lıkta göze çarpar herdevre, kendınden kû-çuklere 'petif dıye seslenır; kendınden bü-

yüklere ise seslenmez, uzak durur.Okul ıçındekı düşmanlık ve yabanıllığın,

okul dışındakı yaşamda süspaneıyonu vetamamlayıcısı, eşcinsel izlekler taşryan birSaint-Josephşovenlığıdir. Gerçekte buiki-sıarasında bırteşıkkaplarilışkısı vardır. Baş-ka okullarda okuyanlar, özellikle de dev-let liseterinde okuyanlar, hor görülür. Ka-lar daha da hor görülür ve nesne olarakalgılanıriar. Aramızdan biri, okullann sonyıllannda tanımış olduğu uzatmalı kızarka-daşını, hastanelıkedınceye kadardövmüş-tûr. Dış dünyaya karşı bu şovenlık, gelenek-glıkle, ve erkek okullannın daha eglencelı/sa-matalı olduğu gıbı tezlerle desteklenır. An-cak, bu 'eğlence' ve 'şamata' işbiriiği;dayanışma, güven, ortak hedeflere bir-likte varma coşkusu gibi, herhangi birüretkenlik biçiminde ortaya çıkmaz. Tamtersine, insanlann açıklannı ve zayıflık-lamı kuHanan takmblı ve zorlamacı say-nl boşalımlarda; genedikle eşcinsel içe-rikli saJdırganiık ve alaylaria ortaya çıkar."

'Bağlı ve bağımlı oJma refleksi...'

"...devlet lısesinde okuyan kendi yurtta-şına, akranına, tepeden bakan; ve ortaöğ-renim yıllannın paylaşıldığı yaktn çevre ıçın-de, toplum olamayan bır topluluk (gürûh);ülkesı ve halkı düzeyınde, toplumuna karşınasıl sorumluluk duyar, ve bazı ortak ılke veamaçlann arkasında, nasıl örgütlenebilir?Bab'lılann, bu eğitbilim ölçûleriyle, bilim veteknoloji üretmedikleri ve demokratik ya-şamlannı yapılandırmadıklan açıktır. Onla-nn eğıtbilimi, yukarda sözü edilen sonuçla-nn, tam tersını ortaya çıkanr. Yukarda bırör-neğinı verdiğim Mission okuUannm tezgâ-hmdan gecenler, sanılanm tersine, 'Ba-t'lı gibi düşünmeye', 'bilim ve teknolojiüretmeye' başlamaz. Bunun yerine, Ba-t'hnm düşündüğüne ve ürettiğine (bilimve teknolojisine) ve küttürüne uyum sağ-lama, bağlı ve bağımlı olma refleksleriniedinir. 'Üretmek' ve 'ürüne uyum sağla-mak' birbirinden ayn ve genellikle karşrtşeylerdir. Çünkü 'üretmek' hem ekono-mik, hem siyasal hem de ideolojik birgüçtür 'ürüne uyum saglamak' isebu gü-ce boyun eğmektir..."

"Kışısel deneyimlerden, makro düzeydebırkuramı, destefdeyıo kanıttargkarmak, çokzordur. Hefe denetimli ve karşılaştırmalı goz-lemyapmanın olanaksız olduğu, sekızyıllıkbır psıkolo/ık ve ideolojik koşullandırma sü-recı, söz konusu ise... Pek çok ınsan, aynıortamda farklı deneyimleryaşadığını; ya da,

aynı deney/n'e''n, kendisinde farklı sonuç-lardoğurdtğunu' ıleri sûrebılır. Kaldı kı fop-lumsal sürtÇİerde, neden ve sonuçlar, etkive tepkiler#as>nda, hiçbir zaman birebirbağkurulamaz. Hermanipülasyon, içindeçalış-bğı toplum&l evreni, ancak belli bır oranlaetkialtına alibilin ve isteristemez, gerfye kar-şrt eğilimlern yeşerebileceği, kimi açık alan-larbırahr. BJaçıkalanlar, ıdeolojiksavaşala-nının büyükoyunculannı, bır yandan efe ve-rirken, öbür yandan da, söz konusu mani-pülasyonu öznesızleştırmekyoluyla, kendi-lenni temize havâle eden, ıkıyüzlü gerekçe-leri oluştunjr..."

'Her şeyi açıklayan acı bir gerçek'

"...herşeybıryana, her Mission okulunun,kimı zaman duyumsamış olduğu ve hiç ya-bancı olmadığı, bırduygu vardır dilini bil-diği bir yabancı ülke yurttaşıyla karşılaş-tığında, o kişiyle gerekli gereksiz, konuş-mak ve jlgilenmek için çabalamak! Budurtü, yalmzca oğrenmış olduğu yabancıdılınprattğınıyapmakarzusuylaaçıklanamazÇok daha dennden gelen bırreflekstır ve ya-bancı dili ne kadar iyi konuştuğunu, do-layısryta kürtürüyte karsısındakine ne ka-dar yakın olduğunu gösterme ve bu yol-la beğeni toplama çabasıdır. Bu her şe-yi açıklayan çok acı bir gerçektir; tpkıefendisinin begenisini toplamak için ko-mutiannı coşkuyla uygulayan bir köpekgibi... ve Mission okullannın emperya-lizmin tahta atiarmdan biri olduğunu gös-terir."

Hadi, şımdi gel de J. M. Albertini'nin o müt-hiş 'fesp/r/'ni hatıriama! Sizce 'olayı' yaşa-yarak oğrenmış olan, Engin Kurtay'ın tes-piti'ne, eldıven gibi uymuyor mu?

"...bu polıtıka ikı temel 'ırkçı' düşünceüzenne kurulmuştur, bu düşüncelere göre,1 / Hiçbir insan için bir Avrupalıya benze-mekten daha güzel bir şey olamayacağıiçin Afrika, Asya ve Latin Amerika halkı-na Bat uygarlığı aktanlmalıdır. 2/ Hiçbiruygartık, Avrupa uygarlığmdan üstün de-ğildir; bu arada Verli'nin daima aşağılıkbir vaıiık olduğuna, hiçbir zaman düze-lemeyeceğine inanılmaktadır..." (J. M. Al-bertini, 'Azgelişmişlığın Mekanizması'.Çev.Dr. Muzaffer Sencer/ M. Kum, May Yayıne-vı, 1974. Ist.)

http://www.prizma.netfr/AJLHANhttp^/www.bilgiyayınevi.com.tn/ailhanFaks/0-212/2601988

9taksitle(peşin fiyatına)

Keyifleraya varan

vadelerpesm,ödemeler

nakit ödeme

indirimitaksıtleucretsız

eveteslim

Şirinİer

8u kampanya, TC Sanayi Bakanlığı'nın 2 5 0 5 1994üntı ve 21940 sayılı teblığ hûkürnlenne uygun olarakyapılmaktadır 19 06 2000 tanhı ıtıbanyte ba$layankampanya. uretım ve stok ımkanlanyla sıntrlıdırBOYTAŞAŞ OSB 8 C d No 14 38070 Kaysen

Bellona, Boyta; A.Ş.'nin tescılli markasıdır

ÛcretsizTüketiclHattı

0 800 361 8986.-.—_ www.bellona.com.tr

BELLONA'Güzel yaşamak sanattır"

Recommended