10
1 Güncel konularla her Çarşamba Pazar günü Almanyada üç eyalee yapılan ve Merkel'in göçmen polikası ile ilgili bir referandum haline dönüşmüş seçimlerin en net sonucu, Almanyanın ark çok daha parçalı ve keskince ayrışmış bir polik yapıyla 2017’deki federal seçimlere gidecek oluşu. Avrupanın başka ülkelerinde ve ABDnin 2016 başkanlık seçimlerinde izlenen bu dalga, küresel ekonomik kriz sonrasında dünyanın polik çizgisinde önemli kaymaların gerçekleşğine işaret ediyor. Küresel krizin etkilerinden sıyrılabilmek, büyümeyi yeniden gelişmiş ekonomilere krizi öncesi pakada gerebilmek için gerekli olduğu tarşılan maliye polikalarına olan ihyacı; bir de ekonomik sıkınların polik söylemde yarağı zehirli ayrışrıcı hava açısından değerlendirmekte de fayda var. Mevcut yerleşik düzen parleri büyük sorunların çözümünde yetersiz kaldıkça, seçmenlerin alternaf par arayışları güçleniyor ve AfD gibi radikal sağ parlere doğru savrulmaları ile sonuçlanabiliyor. Keza, ekonomik sıkınlar ötekileşrmeyiseçmende korkular üzerinden karşılığı olan daha popüler bir araç gererek dünyanın giderek daha tekinsiz bir yer haline gelmesine neden oluyor. Almanyaaşırı sağın güçlendiği seçimlerden sonraAlmanya'da geçtiğimiz Pazar günü üç eyalette, Eyalet Parlamentosu seçimleri yapıldı. Normal şartlar altında bu 16 Mart 2016 seçimlerde bakılacak olan sadece ayrı ayrı eyaletlerin yönetiminde hangi partinin veya koalisyonların hakim olacağı olurdu. Fakat geçen sene 1,1 milyon Suriyeli sığınmacıyı kabul eden Haftanın Ortası Grafik 1: Almanyada Üç Eyalette Seçimler 13 Mart 2016 Kaynak: BBC, Egeli & Co.

EgeliCo Haftanın Ortası_ 16 Mart 2016

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: EgeliCo Haftanın Ortası_ 16 Mart 2016

1

Güncel konularla her Çarşamba

Pazar günü Almanya’da üç eyalette yapılan

ve Merkel'in göçmen politikası ile ilgili bir

referandum haline dönüşmüş seçimlerin en

net sonucu, Almanya’nın artık çok daha

parçalı ve keskince ayrışmış bir politik

yapıyla 2017’deki federal seçimlere gidecek

oluşu. Avrupa’nın başka ülkelerinde ve

ABD’nin 2016 başkanlık seçimlerinde izlenen

bu dalga, küresel ekonomik kriz sonrasında

dünyanın politik çizgisinde önemli

kaymaların gerçekleştiğine işaret ediyor.

Küresel krizin etkilerinden sıyrılabilmek,

büyümeyi yeniden gelişmiş ekonomilere

krizi öncesi patikada getirebilmek için gerekli

olduğu tartışılan maliye politikalarına olan

ihtiyacı; bir de ekonomik sıkıntıların politik

söylemde yarattığı zehirli ayrıştırıcı hava

açısından değerlendirmekte de fayda var.

Mevcut yerleşik düzen partileri büyük

sorunların çözümünde yetersiz kaldıkça,

seçmenlerin alternatif parti arayışları

güçleniyor ve AfD gibi radikal sağ partilere

doğru savrulmaları ile sonuçlanabiliyor.

Keza, ekonomik sıkıntılar “ötekileştirmeyi”

seçmende korkular üzerinden karşılığı olan

daha popüler bir araç getirerek dünyanın

giderek daha tekinsiz bir yer haline

gelmesine neden oluyor.

Almanya… aşırı sağın

güçlendiği seçimlerden

sonra…

Almanya'da geçtiğimiz Pazar

günü üç eyalette, Eyalet

Parlamentosu seçimleri yapıldı.

Normal şartlar altında bu

16 Mart 2016

seçimlerde bakılacak olan

sadece ayrı ayrı eyaletlerin

yönetiminde hangi partinin

veya koalisyonların hakim

olacağı olurdu. Fakat geçen

sene 1,1 milyon Suriyeli

sığınmacıyı kabul eden

Haftanın Ortası

Grafik 1: Almanya’da Üç Eyalette Seçimler 13 Mart 2016

Kaynak: BBC, Egeli & Co.

Page 2: EgeliCo Haftanın Ortası_ 16 Mart 2016

2

Almanya’da bu seçimin

önemi farklıydı.

Keza, üç eyalette

gerçekleşen seçim Hristiyan

Demokrat Birlik Partisi

(CDU) lideri ve Şansölye

Angela Merkel'in federal

düzeyde tartışma konusu

olan göçmen politikası ile

ilgili bir referandum haline

dönüşmüştü.

Seçimden hemen bir gün

önce Merkel, sığınmacı

sayısına üst sınır

getirilmemesi, “açık sınırlar”

politikasının devamı ve

Türkiye ile işbirliği gibi

konularda tutumunu

değiştirmeyeceğini

açıklayarak seçimlere girdi.

En son 2011’de seçimlerin

yapıldığı söz konusu üç

eyalet: Baden Württemberg

(1), Rheinland Pfalz (2) ve

Saksonya Anhalt (3). Bu üç

bölgedeki kayıtlı seçmen

sayısının toplamın %12’sine

karşılık gelen yüksekliği

16 Mart 2016

nedeniyle hafta sonu

tamamlanan seçimler "süper

pazar" olarak da anılıyor

Almanya’da. Buradan çıkan

sonuçlar genellikle de ilerleyen

dönemlerde Alman siyasetinde

etkili oluyor.

Seçimin öncesinde anketler

iktidardaki koalisyon ortakları

CDU ve Sosyal Demokrat

Parti'nin (SPD) önemli oy

kaybına uğrayacağını; aşırı

sağcı Almanya için Alternatif

Partisi (AfD)oylarının da büyük

oranda yükseleceğini

gösteriyordu.

Ve Pazar gecesi CDU/

Merkel kan kaybederken,

göçmen karşıtı popülist

politikalarıyla taraftar

çeken AfD gerçekten de

beklenmedik ölçüde

güçlendi.

AfD 2013 yılında Avrupa’daki

krizde Alman hükümetinin

kurtarma paketlerine karşı

tavır alan birkaç ekonomist

tarafından kurulmuştu.

Temmuz 2015’te parti

liderliğini ele geçiren Frauke

Petry, partiyi hızla anti-

göçmen/anti-İslam zenofobik

bir söyleme büründürerek

aşırı sağ kanada çekti. 2011

seçimlerinde var olmayan

AfD’nin Pazar günü

seçimlerden her üç eyalette

de çift haneli oy alarak

çıkması ise Almanya’da ve

Avrupa’nın genelinde büyük

bir tartışma başlattı. Hatta

ABD’de Cumhuriyetçilerin

aday adayı popülist/ faşist

Trump’ın yükselişine denk

geldiğinden dünya çapğında

ilgi çekti Alman eyalet seçim

sonuçları. Keza, son yıllarda

Fransa, Macaristan, Hollanda,

Slovakya gibi birçok Avrupa

devletinde yükseliş eğiliminde

olan aşırı sağ partiler; şimdiye

kadar Nazi geçmişi nedeniyle

Almanya’da II.Dünya

Savaşı’ından bu yana %5’ten

fazla destek bulamamışlardı.

AfD’nin Pazar günü her üç

Page 3: EgeliCo Haftanın Ortası_ 16 Mart 2016

3

eyaletten de çift haneli oy

alması, bu çerçevede AB’nin

en güçlü ekonomisi olan ve

AB’ye yön veren Almanya’nın

geleceği konusunda endişeler

yarattı.

Avrupa’nın ekonomik

anlamda en büyük devleti

olan, AB projesinin mimarı

Almanya’da aşırı sağ bir

partinin böylesine hızla

yükselişini kavramak,

Avrupa’nın nereye doğru

gitmekte olduğunu

değerlendirebilmek adına

çok önemli. Merkel’in

kendi partisi içinden bile

yükselen muhalefete rağmen

sınırsız sığınmacı alma

politikasına referandum

haline gelen eyalet seçimleri,

gerçekten Almanya’dan tüm

dünya açısından tehdit edici

olacak şekilde faşist bir

söylemin yükseldiğine mi

işaret; yoksa 1 milyondan

fazla sığınmacı sonrası işlerin

biraz daha organize

16 Mart 2016

Kaynak: The Economist , Egeli & Co.

Grafik 2: Almanya Eyalet Seçimleri 2011-2016 Sandalye Dağılımları

Page 4: EgeliCo Haftanın Ortası_ 16 Mart 2016

4

yürütülmesi konusunda

seçmenden bir uyarı mı

sadece?

Bu soruların cevaplarını

anlayabilmek önemli.

AfD'nin yükselişi önemli

ancak detaylara da

dikkat…

Bundan ün sene önce

olmayan bir partinin aşırı

sağ söyleme kaymasını

izleyen dokuz aylık sürede

girdiği ilk seçimlerde çift

haneli destek alması

elbette Almanya adına,

16 Mart 2016

Avrupa adına dikkat çekici;

rahatsız edici.

Keza AfD, Ekonomik durumun

iyi olduğu ancak her iki

Alman'dan birinin sığınmacılar

nedeniyle kiraların ve suçların

artmasından ve İslam'ın nüfuz

kazanmasından endişe ettiği

Batı Almanya'nın Baden

Württemberg’de %15,1;

Rheinland Pfalz’da %12,6 ve

Almanya'nın doğusundaki daha

fakir Saksonya Anhalt’da şok

edici kuvvette %24,2 oy

alabildi.

Sıfırdan gelen AfD mevcut

başarısına rağmen, üç

eyaletten hiçbirinde

yönetimde söz hakkı elde

edebilecek desteği de

yakalayamadı. Buna rağmen,

her üç eyaletin meclislerinde

de önemli bir varlık sahibi

haline geldi.

İlginç bir nokta her üç

eyalette de seçmen katılım

oranının bir önceki seçime

göre 10 puan civarında

artması; seçimlere katılmaya

karar veren bu yeni grubun da

AfD’yi desteklemeyi tercih

etmesi.

Bu tabi her üç bölgede de

Merkel’in CDU’sunun oy

kaybetmediği anlamına

gelmiyor.

CDU uzun zamandır kalesi

olarak görülen Baden-

Württemberg'de 2011

seçimlerine kıyasla 12 puan

oy kaybetti ve 1952 yılından

bu yana bu eyalette ilk kez

birinci olamadı. Fakat bu

bölgede dikkat çekici nokta, Kaynak: DW, Egeli & Co.

Grafik 3: Almanya 13 Mart Pazar Eyalet Seçim Sonuçları-1

Page 5: EgeliCo Haftanın Ortası_ 16 Mart 2016

5

CDU adayının Merkel’in

sığınmacı politikasını

desteklemediğini

açıklamasıydı. Aksine,

Alman Yeşiller Partisi’nin

Baden-Württemberg adayının

Merkel’in sınırsız sığınmacı

politikasına destek atması,

sol kanattan Yeşiller’in

adayının CDU bölgesi olarak

bilinen eyalette desteğinin

artması ile sonuçlandı.

Kısaca, ilk bakışta Baden-

Württemberg'de 12 puan oy

kaybeden CDU; sanki

Merkel’in sığınmacı

politikasının bedelini ödemiş

16 Mart 2016

gibi görünebilse de; gerçek

farklı. Evet, aşırı sağcı parti

bu bölgede de varlığını artırdı

ancak, Merkel’in politikasını

desteklemeyen CDU adayı

aşırı oy kaybederken,

Merkel’in politikasını

destekleyen Yeşiller Partisi

adayı da oy kazanmış oldu.

AfD’nin “Sığınmacı Kaosunu

Durdurun” sloganıyla %24 oy

aldığı eskinin komünist

Almanya’sına ait Saksonya

Anhalt’da 2,5 puan oy

kaybeden CDU aynı zamanda

tek parti hükümeti

pozisyonunu da kaybetti.

Benzer bir durum Rheinland

Pfalz eyaletinde de

izlenmekte. CDU’nun 3,2 puan

oy kaybına karşın koalisyon

ortağı SPD oylarını artırmış

Grafik 4: Almanya 13 Mart Pazar Eyalet Seçim Sonuçları-2

Kaynak: DW, Egeli & Co.

Grafik 5: Almanya 13 Mart Pazar Eyalet Seçim Sonuçları-3

Kaynak: DW, Egeli & Co.

Page 6: EgeliCo Haftanın Ortası_ 16 Mart 2016

6

olsa da, klasik %70 civarında

CDU+SPD koalisyonu bu

seçimlerden çıkmadı. Bunun

anlamı da AfD’nin yönetime

giremediği ortamda ikili yerine

üçlü koalisyonların gündeme

gelebileceği ve tabi

sığınmacılar konusunda ortak

zemin yakalanması gereği.

Eyalet Meclisi’ne güçlü bir

adım atan AfD’nin ileride %5

barajı aşarak Federal Meclis’e

de girip, Avrupa’ya yön veren

Almanya’nın yönünü

belirleyebilecek bir noktaya

ulaşması şimdi endişe

kaynağı.

Peki, Almanya gerçekten

aşırı sağ-ırkçı söylemin

koalisyon ortağı olarak

sesini duyuracağı, günlük

politikaları etkileyeceği

böyle bir noktaya

varılabilir mi?

AfD'nin yükselişi kitle

partilerini nasıl

16 Mart 2016

etkileyecek?

Pazar günü yapılan

seçimler ne CDU’dan

ayrılma ne de AfD’de

birleşme tercihlerinin içten

ve kalıcı bir şekilde

yapıldığına henüz işaret

etmiyor. Koalisyon

ortaklarının seçmenlerini nasıl

geri kazanabilecekleri

yönünde yeni fikirler

geliştirmesi gereği en çok

konuşulan konulardan olsa

da, Merkel ve çevresi

sığınmacı krizinin üstesinden

gelinmesi halinde,

seçmenlerin kitle partilerine

dönüş yapacağını düşünüyor.

Merkel’in kısa vadede kayda

değer bir rakibi bulunmuyor;

ancak bir sene içinde ülkeye

kabul edilen 1 milyon

sığınmacının yarattığı

karışıklığı daha güçlü

yönetebilmesi önemli. Bu

açıdan Türkiye-AB arasında

Merkel’in önderliğinde

sağlanmaya çalışılan

sığınmacılar konusundaki

anlaşma Merkel’in politik

geleceği açısından büyük

önem taşıyor. Türkiye’nin

isteklerinin birçok AB

ülkesinde kabul görmemekte

oluşu bir yana; AB

ülkelerinden önemli kısmının

Merkel’in sığınmacıları

paylaşma planına karşı olması

da ayrı bir sorun kaynağı.

Anlaşma hakkında çok çeşitli

çevrelerden yapılan eleştiriler

bir yana, Merkel’in Suriye

krizi ile birlikte gelen

sığınmacı akınını politik

geleceği açısından yönetmeye

çalışması fakat bu insanlara

Almanya’nın kapılarını

kapatmayacağını ısrarla

vurgulaması, herhalde çehresi

yükselen sağ akımla

değişmekte olan Avrupa’da

kayda değer bir duruş her

şeye rağmen.

Buna karşın, şimdilik

sığınmacıların yarattığı

Page 7: EgeliCo Haftanın Ortası_ 16 Mart 2016

7 16 Mart 2016

Kaynak: BBC, Egeli & Co.

Grafik 6: Avrupa’da Yükselen Aşırı Sağ Partiler (Kırmızı noktalılar hükümette ortak veya tek parti; sarılar ise mecliste varlıklarını gösteriyor)

Page 8: EgeliCo Haftanın Ortası_ 16 Mart 2016

8

sıkıntılara karşı protesto

oylarının birleştiği aşırı sağ,

popülist AfD’nin lideri Petry;

gelecek yıllarda yerleşik kitle

partilerini zorlamayı hedef

edinmiş durumda. AfD’nin

tepkisellikle mi yükseldiği

yoksa Avrupa’da başka

ülkelerde izlendiği gibi

yükselen yabancı düşmanlığı

dalgasının Alman temsilcisi

olup olmadığını zaman

gösterecek. Ancak, Frauke

Petry Hanım’ın liderliğindeki

partinin iddiası, Nazi

geçmişinden utanan Alman

hükümetlerinin gereğinden

fazla yumuşak bir tonla ülkeyi

yönetmekte oldukları uzun

zamandır. AfD’nin iddiası ise

bu tonun artık değişmesi

gerektiği; illegal sığınmacıların

gerekirse polis tarafından

vurularak durdurulması

gerektiği çünkü Alman sosyal

düzeninin ve ekonomisinin

gelen sığınmacılarla tehdit

altında olduğu. Almanya’da

16 Mart 2016

yükselen faşizmin temsilcisi

Petry daha da ileri giderek

Almanya’nın göçmen ve

sığınmacılara ihtiyaç

duymaması için Almanların en

az üç çocuk doğurmalarını da

önermekten geri kalmadı.

Eyalet seçimlerinin

sonuçlarına bakarak bu faşist

söylemlerin Almanya’da bir

karşılığının olduğu kesin.

Pazar günkü seçimlerin en

net sonucu, Almanya’nın

artık çok daha parçalı ve

çok daha keskince ayrışmış

bir politik yapıyla

2017’deki federal

seçimlere gidecek oluşu.

Avrupa’da merkezi temsil

eden partilerinin artık daha

sert milliyetçi bir

muhalefetle başa çıkmak

zorunda kalacakları da işin

bir ayrı boyutu. Avrupa’nın

başka ülkelerinde ve

ABD’nin 2016 başkanlık

seçimlerinde izlenen bu

dalga, küresel ekonomik

kriz sonrasında dünyanın

politik çizgisinde önemli

kaymaların gerçekleştiğine

işaret ediyor.

Küresel krizin etkilerinden

sıyrılabilmek, büyümeyi

yeniden gelişmiş

ekonomilere krizi öncesi

patikada getirebilmek için

gerekli olduğu tartışılan

maliye politikalarına olan

ihtiyacı; bir de ekonomik

sıkıntıların politik

söylemde yarattığı zehirli

ayrıştırıcı hava açısından

değerlendirmekte de fayda

var. Mevcut yerleşik düzen

partileri büyük sorunların

çözümünde yetersiz

kaldıkça, seçmenlerin

alternatif parti arayışları

güçleniyor ve AfD gibi

radikal sağ partilere doğru

savrulmaları ile

sonuçlanabiliyor.

Page 9: EgeliCo Haftanın Ortası_ 16 Mart 2016

9

Keza, ekonomik sıkıntılar

“ötekileştirmeyi”

seçmende korkular

üzerinden karşılığı olan

daha popüler bir araç

getirerek dünyanın giderek

daha tekinsiz bir yer haline

gelmesine neden oluyor.

16 Mart 2016

Page 10: EgeliCo Haftanın Ortası_ 16 Mart 2016

10 16 Mart 2016

Bu doküman Egeli & Co. Portföy Yönetim A.S. (“Egeli & Co.“ Mersis No: 0-3254-1422-0400018) tarafından hazırlanmıştır. Egeli & Co. SPK

düzenlemelerine tabi ve SPK tarafından düzenlenen yetki belgesine sahip, kendine değer yaratmaya adamış bağımsız bir portföy yönetim

şirketidir. (Yetki belgeleri: 03.11.2010 PYS./PY. 35/946 ve 03.11.2010 PYS./YD. 15/946). Portföy yönetimi ve yatırım danışmanlığı hizmeti

veren Egeli & Co. 2002 yılından bu yana, dürüst ve seçkin yaklaşımı ile yerli ve yabancı kurumsal yatırımcılara, aile şirketlerine ve özel

bireysel portföylere hizmet etmektedir. Başarısı, yatırımcıları için yurtiçi ve yurtdışında geliştirdiği finansal ürünler ile değer yaratma

becerisinden gelmektedir. Egeli & Co.’yu diğerlerinden ayıran fark alternatif varlık sınıflarına ve yatırım temalarına odaklanmasıdır. Egeli &

Co. Türk sermaye piyasalarındaki alternatif yatırım temaları alanında bulunan geniş bilgi, tecrübe ve geçmiş performansı ile yatırımcıları için

uzun vadeli yatırımlarla önemli getiriler yaratmaktadır.

YASAL UYARI:

Bu rapor ve yorumlardaki yazılar, bilgiler ve grafikler, ulaşılabilen kaynaklardan iyi niyetle ve doğruluğu, geçerliliği, etkinliği velhasıl her ne

şekil, suret ve nam altında olursa olsun herhangi bir karara dayanak oluşturması hususunda herhangi bir teminat, garanti oluşturmadan,

yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla derlenmiştir. Bu belgedeki bilgilerin doğruluğu, güvenirliliği ve güncelliği hakkında gerekli özeni göstermekle

birlikte bu bilgilerin güvenirliliği, doğruluğu, güncelliği ve eksiksizliği hakkında hiçbir garanti vermemektedir. (Varsa) Yürürlükteki herhangi bir

yasa veya düzenleme ile sorumluluğun sınırlandırması ölçüde tasarruf olarak, Egeli & Co., yöneticileri, çalışanları, temsilcileri ve ajansları bu

belgenin içeriği, hatası veya eksiklerinden ya da bu bilgilere dayanılarak yapılan işlemlerden doğacak her türlü maddi/manevi zararlardan

(ihmal olup olmadığı ya da başka bir şekilde olursa da) ve her ne şekilde olursa olsun üçüncü kişilerin uğrayabileceği her türlü zararlardan

dolayı sorumlu tutulamaz. Herhangi bir şirket, sektör, hisse veya yatırım için detaylı ve tam bir analiz değildir. Egeli & Co. her an, hiçbir şekil

ve surette ön ihbara ve/veya ihtara gerek kalmaksızın söz konusu bilgileri, tavsiyeleri değiştirebilir ve/veya ortadan kaldırabilir. Bu rapor

hangi amaçla olursa olsun çoğaltılamaz, dağıtılamaz ve yayınlanamaz.

İletişim: Güldem Atabay Şanlı Direktör, Araştırma ve Strateji

+90 212 343 06 26 [email protected]