40
HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr SAYI 6 - 12 Temmuz 2015 McAfee ESM SIEM çözümlerinde aradığınız her şey ve fazlası: Gerçek zamanlı log toplama, depolama, analiz ve raporlama. Samanlıktaki iğneyi kolayca bulun! Çok farklı iş uygulamaları, kurumsal ölçek ve faaliyet gösterilen sektöre göre önemli faydaları beraberinde getirdiği gibi, tasarruf imkanlarını da ortaya çıkartıyor. Sayfa 15 26 DOSYA: İş UygUlamaları ve verİmlİlİk 1029 Sayfa 11 Sayfa 14 Sayfa 10 Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de 12 - 28 Haziran tarihleri arasında düzenlenen 1. Avrupa Oyunları’nın kritik iletişim altyapısı Motorola tarafından kuruldu. İletişim Motorola’ya emanet Bimser Çözüm Genel Müdürü Gökhan Ergun, küresel pazarda daha fazla yer almayı hedeflediklerini söyledi. “Küresel pazar payımızı artıracağız” Gökhan Ergun Hazırlayan: Handan AYBARS ERP Komitesi tarafından ilki Nisan 2013 tarihinde yayınlanan Kurumsal Çözümler Rehberi’nden sonra bu yıl yayınlanacak rehberin tasarım çalışmalarına başlandı. Kurumsal Çözümler Rehberi 2015 hazırlıkları başladı Göker Sarp Bilişim 500’de sürprizler yılı TOBB ETÜ endüstriyle iç içe çalışıyor TOBB ETÜ Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Erdoğan Doğdu, Türkiye’de çok ciddi veri toplandığının altını çizip kamunun üniversitelerle daha çok çalışarak verinin faydalı bilgiye dönüştürülebileceğine dikkat çekti. Sayfa 6 Türkiye bilişim sektörünün farklı kategorilerde rehberi olan Bilişim 500 araştırması, 2014 yılı sonuçları ile geçmiş yıllardan farklı bir tabloyu ortaya koyuyor. İlk 10 içinde yer alan şirketlerde köklü bir değişim kendini gösterirken, bulut bilişim de potansiyelini gösterme fırsatını elde etti. Haber Merkezi Sayfa 3

BThaber Sayı 1029

  • Upload
    bthaber

  • View
    285

  • Download
    0

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Türkiye'nin en köklü bilişim yayınlarından BThaber'in 1029'uncu sayısı...

Citation preview

Page 1: BThaber Sayı 1029

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

SAYI

6 - 12 Temmuz 2015

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

ASRACK_3.pdf 1 6.01.2015 15:55

McAfee ESMSIEM çözümlerinde aradığınız her şey ve fazlası:Gerçek zamanlı log toplama, depolama,analiz ve raporlama.

Samanlıktakiiğneyi kolaycabulun!

Çok farklı iş uygulamaları, kurumsal ölçek ve faaliyet gösterilen sektöre göre önemli faydaları beraberinde getirdiği gibi, tasarruf imkanlarını da ortaya çıkartıyor.

Sayfa

1526

DOSYA:

İş UygUlamalarıve verİmlİlİk

1029

Sayfa

11

Sayfa

14

Sayfa

10

Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de 12 - 28 Haziran tarihleri arasında düzenlenen 1. Avrupa Oyunları’nın kritik iletişim altyapısı Motorola tarafından kuruldu.

İletişim Motorola’ya emanet

Bimser Çözüm Genel Müdürü Gökhan Ergun, küresel pazarda daha fazla yer almayı hedeflediklerini söyledi.

“Küresel pazar payımızı artıracağız”

Gökhan Ergun

Hazırlayan:Handan AYBARS

ERP Komitesi tarafından ilki Nisan 2013 tarihinde yayınlanan Kurumsal Çözümler Rehberi’nden sonra bu yıl yayınlanacak rehberin tasarım çalışmalarına başlandı.

Kurumsal Çözümler Rehberi 2015 hazırlıkları başladı

Göker Sarp

Bilişim 500’de sürprizler yılı

TOBB ETÜ endüstriyle iç içe çalışıyorTOBB ETÜ Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Erdoğan Doğdu, Türkiye’de çok ciddi veri toplandığının altını çizip kamunun üniversitelerle daha çok çalışarak verinin faydalı bilgiye dönüştürülebileceğine dikkat çekti.

Sayfa 6

Türkiye bilişim sektörünün farklı kategorilerde rehberi olan Bilişim 500 araştırması, 2014 yılı sonuçları ile geçmiş yıllardan farklı bir tabloyu ortaya koyuyor. İlk 10 içinde yer alan şirketlerde köklü bir değişim kendini gösterirken, bulut bilişim de potansiyelini gösterme fırsatını elde etti.

HaberMerkezi

Sayfa

3

Page 2: BThaber Sayı 1029

Güzellik sektörüVodafone’la yarına hazırVodafone’un işine özel geliştirdiği mobil uygulama sayesindeAvon, temsilci ağını genişletti, verimliliğini artırdı.Şirketlerin ihtiyacına uygun çözümler Vodafone’da.

Vodafone

yarinahazirim.com

İşOrtağımAvon’a özel geliştirilen Avon FMR & Heat Map uygulaması, sahada iş takibi ve personel yönetimi yapmayı kolaylaştıran ve kurumların saha verimliliğini artıran, mobil tabanlı bir hizmettir. GPS ve A-GPS teknolojisi ile çalışır. Uygulama Vodafone’un çözüm ortağı tarafından geliştirilmiştir. Akıllı telefonlar, tablet PC’ler üzerindeki üretici tarafından yüklenmiş uygulamalar ve sonradan kullanıcı tarafından yüklenmiş uygulamalar ile bunların otomatik versiyon güncellemeleri data kullanımı yaratabilir. Uygulamalar, 3G ve GPRS ağı üzerinden iletişim sağladığında ücretlendirme, müşterinin kendi data tarifesi üzerinden yapılacaktır. Servisi kullanabilmek için internet erişiminin olması gerekmektedir. İnternet bağlantısından dolayı servisin kullanılamamasından ortaya çıkabilecek problemlerden dolayı servise ulaşılamaması, serviste kesinti olması, servisin yavaş çalışması hallerinden ve/veya konum bilgilerinden ortaya çıkabilecek problemlerden Vodafone ve Vodafone’un çözüm ortağı sorumlu değildir. Bilgi: vodafone.com.tr

“Önceden yeni temsilci bulmak çok zaman alırdı. Şimdi Vodafone sayesinde

saniyesinde buluyoruz.” Şule Acar

Avon İzmir Bölge Satış Müdürü

IO Avon 28x40cm_BTHABER.indd 1 16.06.2015 15:16

Page 3: BThaber Sayı 1029

GÜNDEM 3

Bilişim 500’de sürprizler yılı

6 - 12 TEMMUZ2015

BThaber

Bu yılki araştırmada öne çıkan önemli bir başlık ‘büyüme’ sergileyen şirketlerde kendini gösteriyor. Sıralamada yer alan şirketlerde büyüme ortalaması yüzde 44. 2014 yılının küçülme ortalaması ise yüzde 20’lerde bulunuyor. Unan’ın verdiği bilgiye göre, 2014 yılında yüzde 100 üzerinde büyüme gösteren toplam 35 şirket var. Bu şirketlerin alanına baktığımızda ise ağırlıklı olarak hizmet ve yazılım şirketleri ile sistem entegratörleri ön plana çıkıyor. Telekom şirketlerinde ise önceki yıllarda olduğu gibi yüksek büyüme oranları yok. Unan’a göre, Turkcell ve Türk Telekom’daki konsolidasyonun telekom sektörüne bariz bir etkisinden bahsetmek zor. Bunun yerine, telekom sektöründe genel olarak beklenen bir durgunluk ön planda.

Yeni şirketler, gücüne inanıyor

Bu yılın Bilişim 500 kategori birinciliklerinde de Unan’ın tabiriyle ‘sürprizler’ var ve kategori bazında, yukarıda belirttiğimiz gibi farklı şirketler ön plana çıkıyor. Örneğin 2014 yılı sıralamasında verilerini yeni paylaşan, sıralamada

Bilişim sektörünün birçok farklı kategoride elde ettiği sonuçlarla gerek özel sektör gerek kamu sektörü gerekse yabancılar için tek bilgi kaynağını oluşturan Bilişim 500 araştırması, 2014 yılı sonuçları ile sektörle buluşmaya geri sayımda. 23 Temmuz’da kamuoyu ile paylaşılacak detaylar ve sertifika töreni öncesinde, araştırmayı gerçekleştiren M2S’in Genel Müdürü Özlem Unan ile bazı öne çıkan detayları konuştuk. Genel olarak bu yıl ilk 10’da sürprizlere dikkat çeken Özlem Unan, bunun gerekçesini ve sıralamadaki farklılıkların gerekçelerini şöyle anlattı:

İlk 10’da değişime hazır olun

“Türk Telekom ve Turkcell gibi iki büyük şirketin konsolidasyon sürecinde olması nedeniyle ilk 10’da daha önce yer alan iki büyük şirket artık yok. Bunun yerine, sıralamada yeni şirketler ve değişiklikler var. Pazarda belli bir büyüme olduğunu öngörüyoruz. Ayrıca, 2013 yılı verilerini paylaşıp 2014 yılında bunu yapmayan şirketler de tablolardaki performansı önemli ölçüde değiştirdi.”

yerini alan 91 tane yeni şirket var. Bir önceki yıl veri paylaşmayıp, 2014 yılında bunu yapan şirketler de bu grubun çoğunluğunu oluşturuyor. Bunlar arasında yeni kurulan şirket sayısı ise fazla değil. Bu yeni girişlerin de sıralamada çok büyük değişiklik yaratmayacağı tahmininde bulunan Unan, “Bu 91 şirket arasında ilk 100 içine giren 7 tane şirket var” dedi ve şirketlerin araştırma odaklı bilgi paylaşma ilgisini şöyle tanımladı: “Sıralamada yeni yer alan şirketler, kendilerini Bilişim 500’e girecek yetkinlikte görmeye başladıkları noktada bilgi paylaşımına başladı. Her şey şirketlerin kendini hazır hissetmesi ile ilgili.”

Bulutun önlenemez yükselişi

Bazı kategorilerde toplam gelirin bir önceki yıla göre azalmasının temelinde, bu yıl rakamlarını paylaşmayan, ilgili kategorilerin önde gelen şirketleri var. Unan’ın verdiği bilgiye göre, bazı hizmetlerin buluta dönüşümünün etkisi de kendini gösteriyor. Yani bazı servislerin bulut üzerinden verilmesi, dolayısıyla örneğin sunucuların, PBX santral gelirlerinin de yıllık bazda yerinde saymasına yol açtı. Buna karşılık, gelişen bulut alışkanlıklarının, 2013 yılına kıyasla 2014 yılında arttığı, tablolarda kendini gösteriyor. Çünkü Unan’ın da dikkat çektiği gibi, bulut giderek daha yoğun kullanılıyor ve insanlar kurumsal çalışmalarında birçok farklı başlıkta buluttan yararlanmaya alışıyor. “Bu popüler bir konu ve bence bir süre sonra bu trendi yazılımda da göreceğiz” beklentisini dile getiren Unan, şöyle devam etti:

“Birçok kategoride çok şirket değişikliği var. Yazılım ise büyüyor ve gelecek yıllarda bazı yazılım servislerinin de buluttan verileceğini öngörüyoruz. Örneğin CRM, ERP içinde HR veya farklı modüller, yerine göre iş zekâsı ve iş analitiği gibi çözümler bulutta verilmeye başlandıkça, bu alanda performans da gelişecek. Sonuçta her şey buluta doğru gidiyor.”

Özlem Unan, Bilişim 500 araştırmasına bağlı olarak orta vadeli bazı beklentilerini paylaştı. İşte öne çıkan detaylar:• Buluta bağlı servis veren şirketlerin sayısı, potansiyeli ve

fırsatı gördükleri için artacak. Bu segmente hizmet veren şirketlerin ciroları büyüyecek. Gelecek yıllarda hizmet kategorisinde daha fazla büyüme olacak.

• Yazılım da büyümeden geri kalmayacak. Hala yeterli sayıda işletme tarafından finansal çözümler hariç yazılım çözümleri yaygın kullanılmıyor. Bunun yanı sıra küçük ölçekli işletmeler için bulut üzerinden yazılım çözümlerinin sunulması artacak. Donanımdaki büyümenin itici gücü akıllı telefon, sunucu ve veri depolama, taşınabilir ürünler olacak.

• Küresel BT dünyasının önde gelen şirketleri bulut ve mobiliteye göre dönüşüyor. Küresel bazda şirketlerin bu dönüşümünün Türkiye pazarına ve ürünlere yansıması da çok uzun sürmeyecek.

• Telekom şirketlerinin bulut ve katma değerli telekom servislerinde hala öngörülen performansı yakalayamadığını görüyoruz. Telekom şirketlerinin bulut alanında işi zorlaşacak.

• 2017 yılında buluta bağlı servisler Türkiye pazarında daha da yaygınlaşacak. Ancak paralelde de kullanıcıların farkındalığının daha da gelişmesi, güven, internette hız gibi konuların aşılması ve bilinirliğin iyice artması da gerekiyor.

Öngörü vakti

Haber Merkezi

Page 4: BThaber Sayı 1029

Temiz bir gelecek için girişimciler destekleniyor!

Global Cleantech Innovation Programme (GCIP), ‘Gelecek Vaat Eden Temiz Teknoloji İş Fikirleri’ni aradı, kaynak sağlamaya ve teşvik etmeye başladı. GCIP Türkiye “Temiz bir gelecek için bir adım daha atıyoruz!“ sloganıyla girişimcileri 2015 yılında da desteklemeye devam ediyor. Temiz teknoloji gönüllüleri ve girişimcileri GCIP-2015’e fikir, ürün ve projeleri ile 20 Mart-20 Mayıs 2015 tarihi arasında başvurularını yaptılar. GCIP Türkiye’nin 2015 yılı çağrısında kategori başlıkları Enerji Verimliliği, Yenilenebilir Enerji, Atıktan Enerji Üretimi ve Su Verimliliği olarak sunuldu ve programa 199 girişimci başvurdu. Bu girişimciler arasından 28-29 Mayıs tarihleri arasında TÜBİTAK’ta gerçekleştirilen panellerle konusunun uzmanı

jüriler tarafından, programa devam etmesi uygun görülen 28 takım yarı-finalist olma hakkı kazandı. Başarılı yarı-finalist takımların GCIP programına katıldığı iller; Ankara, İstanbul, İzmir, Denizli, Aydın, Denizli ve Kayseri oldu.

En başarılı girişimciye 50 bin TL

GCIP-T 2015’in ulusal aşaması kapsamında programa devam etmeye hak kazanan yarı finalistlere Ankara’da ve İstanbul’da gerçekleşen Ulusal Akademi etkinliklerinde eğitimler verildi. Ulusal Akademi’de çalışmalar; The Cleantech Open uzman mentorlerinden Rajan Kassety, ODTÜ Teknokent Müdür Yardımcısı Ufuk Batum, LearnEra Kurucu Ortağı Levent Sağıroğlu, KATIHAL Kurucusu Ahmet Alpat, VIA Dijital

Teknolojiler Genel Müdürü İlker Yoncacı ve Avukat Umut Sağlam katılımlarıyla gerçekleştirildi. Akademi sırasında takımlara iş modelleri, satış/pazarlama, yönetim, fikri mülkiyet hakları, diğer hukuki konularda eğitim verilirken; etkili sunum teknikleri, yatırımcı sunumları üzerinde de kendilerini geliştirme imkânı sunuldu. Aynı tarihlerde Ulusal Akademi’nin yanı sıra Mentör Buluşması etkinliği düzenlendi ve GCIP-T 2015 Program havuzuna mentor olarak katılan çok sayıdaki gönüllü uzman bir araya gelerek Rajan Kasetty tarafından GCIP Mentor Programı hakkında bilgilendirildi. Hem Ankara’da hem İstanbul’da yapılan mentor etkinliklerinde TÜBITAK TEYDEB Girişimcilik Destekleme Grubu Başkanı Dr. Sinan

Tandoğan tarafından Kamu Destekli Ulusal Mentor Mekanizmasının Kurulması başlıklı bir sunum yapıldı ve mentorlarla interaktif bir söyleşi gerçekleştirildi. Program uyarınca yarı-finalist olan takım üyelerine, programın uluslararası paydaşı The Cleantech Open tarafından Girişimcilik ve Temelleri ile ilgili çeşitli webinar ile eğitim verilecek, mentorluk desteği çalışmaları ve eğitim faaliyetleri Ekim 2015’e kadar devam edecek. En başarılı girişimci seçilen Ulusal Birinci 50 bin TL para ödülünün yanı sıra temiz teknoloji odaklı iş fikirlerini Silikon Vadisi’nde gerçekleşecek Global Forum’da temsil etme fırsatını yakalayacak; küresel yatırımcılar, iş çevreleri ve uluslararası mentorlarla tanışarak küresel platformda

diğer ülke birincileriyle yarışma olanağını elde edecek. Kategori birincilerine 25 bin TL değerinde ödül verilirken, başarılı bulunan diğer takımlara da ‘Bakanlık Özel Ödülü’, ‘Halkın Seçimi Ödülü’, ‘Yılın Genç Girişimcisi Ödülü’, ‘Sürdürülebilirlik ve Başarılı Mezun Ödülü’ sunulacak. GCIP’ye bu alanlara yönelik fikir ve projeleri olan veya bir ürün geliştirmeye çalışan öğrenci, akademisyen, araştırmacı ile seri girişimcilerin yanı sıra KOBİ niteliğindeki işletmeler de katılabiliyor. Girişimciler, en az iki kişiden oluşan bir takım kurarak, programa başvuru yapabiliyor. Başvuru için takım üyelerinden en az birisinin T.C. vatandaşı olması veya Türkiye’de bir ikamet etmesi gerekiyor.

6 - 12 TEMMUZ2015

BThaberE-TOPLUM4

TÜBİTAK, Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı (UNIDO) ile ‘Temiz Teknolojiler Alanında Uluslararası Girişimcilik Programı’nı destekliyor.

Eylem planları hayata geçiyor

katma değeri yüksek ve küresel rekabete uygun ürünler üretebilen çekim merkezi haline getirmeyi amaçlayan eylem planı, hukuki ve idari düzenlemeleri yapmayı, teknolojik altyapıyı, üretim kapasitesini, sağlık, endüstriyel ve tarımsal biyoteknoloji sektörlerini geliştirmeyi hedefliyor. Söz konusu hedeflere ilişkin 25 eylem yer alıyor. Eylem planının izlenmesi, değerlendirilmesi ve gerekli görüldüğü hallerde eylemlerin revize edilmesi görevlerine sahip bir yönlendirme kurulu oluşturulacak. Planda yer alan eylemlerden bazıları şöyle: Ulusal Biyoteknoloji Çalışma Grubu oluşturulacak / Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Enstitüsü kurulacak / Ulusal biyomateryal ve hücre bankası kurulumuna yönelik ihtiyaç analizi yapılacak / Endüstriyel ve tarımsal biyoteknoloji

Kurulun eylem planlarına ilişkin kararları, 27 Haziran 2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde; üniversiteler, iş dünyası, kamu kurum ve kuruluşlarının katılımlarıyla hazırlanan Türkiye Biyoteknoloji Stratejisi ve Eylem Planı’nın vizyonu, biyoteknoloji alanında teknolojik bilgi düzeyini ve katma değerli üretimi artırarak dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer almak olarak belirlendi. Planda; biyoteknoloji Ar-Ge ve yenilik sisteminin geliştirilmesi ve temel 3 ana dalı olan sağlık, endüstriyel ve tarımsal biyoteknoloji alanında genel amaç, hedef ve eylemler yer aldı. Biyoteknoloji alanında Ar-Ge ve yenilik ekosistemi kapasitesini geliştirerek, Türkiye’yi teknoloji geliştirebilen, yenilikçi,

Yüksek Planlama Kurulu (YPK), 2015-2018 yıllarına ait Türkiye Biyoteknoloji Stratejisi ve Eylem Planı’nı ve ayrıca Türkiye Kamu- Üniversite-Sanayi İş birliği (KÜSİ) Stratejisi ve Eylem Planı’nı kabul etti.

alanında Ar-Ge ve teknoloji transferinde bulunan firmalar desteklenecek / Yaşam bilimleri ve biyoteknoloji konusunda gelişim alanları tespit edilecek ve sektörün gereksinimlere cevap verebilecek nitelikte insan gücü yetiştirilecek / Sağlık Bakanlığı bünyesinde bir biyoetik kurulu kurulacak / Endüstriyel biyoteknoloji alanında yapılan Ar-Ge sonucu ortaya çıkan ürünlerin ticarileşmesi teşvik edilecek ve desteklenecek / Biyogüvenlik kanunu yeni gelişen ihtiyaçlar doğrultusunda güncellenecek / Türkiye’ye ithal edilen GDO ve bunlardan elde edilen ürünlerin herhangi bir sanayi ürününde kullanımına ilişkin izleme ve denetim sistemi kurulacak / Tarımsal biyoteknolojide Ar-Ge amaçlı uygulama çalışmaları yapmak üzere bilim insanlarına ‘özel kontrollü alanlar’ belirlenecek.

6 hedef için 31 eylem belirlendi

Türkiye Kamu-Üniversite-Sanayi İş birliği (KÜSİ) Stratejisi ve Eylem Planı da; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde; üniversiteler, iş dünyası ile kamu kurum ve kuruluşlarının katılımlarıyla hazırlandı. KÜSİ’nin stratejik yol haritasına da yer verilen planın vizyonu, “kamu-üniversite-sanayi iş birliğini en üst düzeyde uygulayarak, Türkiye’yi yüksek teknoloji üssü haline getirmek” olarak belirlendi. Ülke sanayisinin rekabet gücü ve katma değeri yüksek, yenilikçi ürünler üretebilen yüksek teknoloji ağırlıklı ve sürdürülebilir yapıya kavuşturulması amaçlanan planın hedefleri ise şöyle sıralandı: İş birliğinde kurumsal yapılanma, iletişim ve algıyı oluşturmak / Hukuki düzenlemeleri yapmak / Finansal kaynakları ve destek mekanizmalarını geliştirmek / KÜSİ paydaşlarının idari ve teknik altyapısını geliştirmek / Nitelikli insan kaynağını geliştirmek / Fikri Sınai Mülkiyet Hakları’nı korumak ve ticarileştirmek. KÜSİ Stratejisi ve Eylem Planı’nda, söz konusu 6 hedef için toplam 31 eylem belirlendi. Belirlenen eylem

planlarının izlenmesi, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca gerçekleştirilecek. Eylemlerden bazıları ise şöyle: Akademisyenlerin atama ve yükselme kriterlerinde KÜSİ çerçevesinde yürüttüğü faaliyetler dikkate alınacak / Akademisyenlerin sanayide çalışabilmeleri, sanayide çalışan nitelikli personelin de üniversitelerde görev alabilmeleri sağlanacak / Kamu alımlarında sanayi iş birliği projeleri yoluyla teknoloji transferi ve yerlilik oranının artırılması sağlanacak / KÜSİ’nin geliştirilmesi amacıyla laboratuvar portalının oluşturulması ve etkin kullanımı sağlanacak / Kalkınma ajanslarının KÜSİ çalışmalarındaki rolü artırılacak / Kamu, üniversite ve sanayi arasında ‘iş birliğine dayalı eğitim modeli’ oluşturulacak / Üniversitelerde yüksek lisans ve doktora programları, KÜSİ’yi destekleyecek şekilde düzenlenecek / Meslek yüksekokullarında ihtiyaç duyulan öncelikli programlar açılacak, talep olmayan programlar revize edilecek / Lisans eğitiminde girişimcilik, proje geliştirme, sanayi iş birliği projeleri, Fikri Sınai Mülkiyet Hakları ve Ar-Ge yönetimi gibi dersler, seçmeli verilecek.

Page 5: BThaber Sayı 1029

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

bu201_28x40.pdf 1 1.7.2015 16:41:35

Page 6: BThaber Sayı 1029

TOBB ETÜ endüstriyle iç içe çalışıyorTOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (TOBB ETÜ), TOBB’un kurduğu bir üniversite

olduğundan iş dünyasının üniversitesi olarak da adlandırılıyor. Doç. Dr. Erdoğan Doğdu, “TOBB, en büyük sivil toplum örgütü ve bütün iş dünyasını temsil ediyor, üniversitenin kurulma amacının altında da; endüstrinin ihtiyacına cevap verebilecek üniversite hedefi bulunuyor. Mezunların yeterlilikleri ve de Ar-Ge, bu açıdan üniversitemiz için çok önemli. Diğer üniversitelerden en önemli farkımız; ‘Ortak Eğitim Modeli’ izlememiz. Bu model, bütün dünyada sanayileşmiş ülkelerde; başta Almanya ve Amerika’da yaygın olarak uygulanıyor. Bu bir programlı eğitim stratejisi ve öğrencilerin öğrenimleri sırasında iş yerlerinde, meslekleriyle ilgili bir alanda çalışmalarıyla mesleki gelişmelerinin pekişmesini sağlıyor. Şu an bütün öğrencilerimiz mezun olmadan üç tam dönem staj yapıyor; bu da toplamda 4 yıl içerisinde yaklaşık bir yıllık iş deneyimi demek. Yoğun bir program ve de öğrenciler bunun kıymetini biliyor, ‘Ortak Eğitim Modeli’ onların da TOBB’u tercih nedeni” açıklamasını yaptı.

Endüstrinin ihtiyacı olan Ar-Ge’ye odaklandık

TOBB ETÜ’nün Ar-Ge noktasında ciddi olarak pozisyonunu kurduğunu söyleyen Doğdu, endüstriye yönelik Ar-Ge’nin önemine bir kez daha vurgu yaparak şunları kaydetti: “Teorikten ziyade pratiğe, endüstrinin ihtiyacı olan Ar-Ge’ye yönlendirme noktasında iyi noktadayız. Türkiye olarak büyümeyi sürdürebilir kılmak istiyorsak Ar-Ge yatırımı yapmak zorundayız. Yenilikçi ürünlerle çıkmadığınız zaman işin taşeronluğunu yapıyorsunuz. Dolayısıyla üniversite olarak yenilikçiliğe, yeni ürünler tasarlamaya, üretmeye, o noktada Ar-Ge yapmaya, mutlaka firmalarla, kamuyla, sanayiyle birlikte çalışmaya odaklandık. TÜBİTAK’tan bu sene yine teknoloji transferi desteği aldık. 2013-2014 eğitim öğretim yılında açılan TOBB

ETÜ Teknoloji Merkezi’nde; 74 araştırma laboratuvarı, 13 tasarım stüdyosu, 37 eğitim laboratuvarı bulunuyor. TOBB ve Kalkınma Bakanlığı’nın desteğiyle kurulan Teknoloji Merkezi; 22.920 m2 kapalı alana sahip ve 6 kattan oluşmakta. Burada eğitim ve araştırma faaliyetleri aynı çatı altında toplanarak öğrencilerin disiplinler arası araştırmaları kolayca yapmalarını ve yeni fikirler geliştirerek uygulamalarının önünün açılmasını hedefliyoruz. Merkezde, Mühendislik Fakültesi için; makine mühendisliği, endüstri mühendisliği, bilgisayar mühendisliği, elektrik ve elektronik mühendisliği, biyomedikal mühendisliği ile malzeme ve nano teknoloji mühendisliği eğitimi ve

araştırmalarına yönelik güçlü bir altyapı kuruldu ve donanımlar oluşturuldu. Teknoloji Merkezi’nin bir katı Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi için ayrılarak, bu alandaki eğitim ve araştırmalara yönelik altyapı ve donanımlar da gerçekleştirildi. Diğer yandan Teknoloji Merkezi kompleksinin içinde; dünyanın en büyük Su Türbini Tasarım ve Test Laboratuvarı da inşa edildi. Laboratuvar, tüm donanımları kurulduktan sonra, hidroelektrik santral yatırımcısı şirketlere hizmet vermeye başlayacak.Türbin üretim sürecine geçilmesi, bu konuyla ilgili yan sanayi olarak çalışabilecek KOBİ’leri de ortaya çıkarabilecek. Ayrıca bu sene mart ayında ‘IBM Büyük Veri Analiz Laboratuvarı’ açılışını da gerçekleştirdik. ,

Öğrencilerimizi de; örneğin görüntü işleme, büyük veri işleme, veri mühendisliği gibi belli bir alanda yürümeye doğru yönlendiriyoruz. Araştırmaya insan gücü yetiştirmek de çok önemli.”

TOBB ETÜ öğrencileri, girişimcilik dersi almadan mezun olamıyor!

Doğdu, müfredatı çok sık güncellediklerini kaydederek “Endüstriyle iç içe olduğumuz için ihtiyaç noktasında belli bir konuda eksikliği görüyorsak yeni bir ders ekliyoruz. Firmaların neye ihtiyacı olduğunu takip ediyoruz. Teknoloji Transfer Ofisi ve TOBB ETÜ Teknoloji Merkezi bütünleşik çalışıyor. Diğer yandan girişimciliğe

büyük önem veriyoruz; tarih, edebiyat da dahil olmak üzere öğrencilerimizin tümünün girişimcilik dersi alması zorunlu. Öğrencilerimiz, her bölümden farklı dersler alıyor ve oradan bir sentez çıkarıyor. ‘IBM Büyük Veri Analiz Laboratuvarı’ açılışıyla diğer bölümlerden hocalarımız da konuyla ilgilendi, örneğin büyük veri konusunda siyaset biliminden de bir hocayla birlikte çalışılıyor. Birlikte çalışmak zorundayız, birbirimizi anlamak zorundayız” dedi.

Kamunun üniversitelerle çalışmaya ihtiyacı var

TOBB ETÜ’nün Ankara’da olduğu için en büyük veri kaynağının kamu olduğunun altını çizen Doç. Dr. Erdoğan Doğdu, “Devlette çok ciddi veri mevcut. Kamu kurumları bilgi ve iletişim teknolojilerine çok büyük yatırımlar yaptılar ve dolayısıyla çok ciddi veri topluyorlar. Türkiye çok ciddi veri topluyor ama bundan faydalanmak noktasında zayıf kalıyoruz. Bu nedenle kamunun üniversitelerle çalışmaya ihtiyacı var. Güvenlik sağlanıp veri paylaşımı oluşturulabilir ve veri faydalı bilgiye dönüştürülebilir. O noktada da daha fazla çalışmamız gerekir. Diğer yandan Ankara, savunma sanayinde ileri. Birçok mezunumuz da savunma sanayinde çalışıyor. Üniversite olarak savunma sanayiyle de çalışıyoruz ama orada da daha iyi bir noktaya gelebiliriz” dedi. Kendisinin de yazılım mühendisi olarak uzun yıllar Amerika’da endüstride çalıştığını belirten Doğdu, TOBB ETÜ’de, öğretim üyelerinin önemli bir kısmının iş ve endüstri tecrübelerinin olduğuna dikkat çekti. Doğdu, “Ar-Ge firmalarında çalışan yüksek lisans öğrencilerden ücret almıyoruz. Amacımız o firmayla Ar-Ge’yi birlikte yapmak. Bu şekilde TÜBİTAK’ta çalışan yine çok öğrencimiz var. Dışarıdaki Ar-Ge’yi üniversiteye bütünleştirelim diye uğraşıyoruz. OSTIM’le de çalışmalarımız mevcut. TOBB ETÜ olarak kamu ve sanayiyle çok daha iyi işler yapacağımıza inanıyorum. Büyük veri konusu çok önemli, bu noktada da her türlü katkıyı verebiliriz” şeklinde konuştu.

6 - 12 TEMMUZ2015

BThaberE-TOPLUM6

TOBB ETÜ Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Erdoğan Doğdu, Türkiye’de

çok ciddi veri toplandığının altını çizip kamunun üniversitelerle daha çok çalışarak verinin faydalı bilgiye

dönüştürülebileceğine dikkat çekti.

TOBB ETÜ Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Erdoğan Doğdu

Sedef Özkan

Page 7: BThaber Sayı 1029
Page 8: BThaber Sayı 1029

8 E-TOPLUM Edip Emil Öymen [email protected]

Bin startup’a mekan

Şimdi de jetlag gözlüğü

Türkiye’de devlet üniversitelerinde fen ve matematik (temel bilimler) eğitimi daraltıldı. Yeni uygulamaya göre, 54 üniversitenin 31’inde fizik bölümü olmayacak. 45 üniversitenin 31’inde fizik olmayacak. 62 üniversitenin 34’ünde kimya olmayacak. 82 üniversitenin 13’ünde matematik olmayacak. İlle de bu alanlarda eğitim almak isteyen öğrenciler, illaki ODTÜ, Boğaziçi, Bilkent, Koç gibi çok yüksek puanla öğrenci alan üniversitelere, veya Ankara, İstanbul, Ege gibi büyük devlet üniversitelerine gitmek zorunda kalacak. Çünkü Anadolu’daki üniversitelerde temel bilimler bölümü kalmıyor artık. Bingöl ve Kafkas Üniversiteleri’nde geçen yıl eğitim veren 4 temel bilimler bölümleri kapatıldı (Milliyet,28.06.15)

BST Bakanı Işık, temel bilimler eğitimine önem verdiklerini, üniversite sınavında ilk 5 bine giren öğrencilerden temel bilimleri

seçenlere aylık 2 bin TL burs vereceklerini, ikinci 5 bine girenlere ise ayda 1,500 TL burs vereceklerini söyledi: “Temel bilimleri tercih edin, memur maaşı gibi burs bağlayalım.”

Kaç STEM mezununa ihtiyacımız var? Kaç STEM mezunu doktora yapmalı? Bu insanların çalışacağı yer var mı? Bunun bir fizibilitesi var mı? Bu soruların yanıtlarını Ankara’da bilen vardır, ama biz, kamuoyu olarak bilmiyoruz. Bize “açılmayan” bu bilgiye karşılık, dünyaya “açılan” şu bilgiye bütün dünya ulaşıyor: Dünya Ekonomik Forumu’nun 2013-14 Küresel Rekabetçilik Endeksi’nde Türkiye’de fen ve matematik eğitimi kalitesi dünyada 148 ülke içinde 101’inci sırada. (s.373)

Yine Dünya Ekonomik Forumu 2015 Küresel Bilgi Teknolojileri Endeksi’nde fen ve matematik eğitimi kalitesinde 143 ülke içinde 98’inciyiz. (s.249)

STEM eğitiminde zafiyet

6 - 12 TEMMUZ2015

BThaber

Paris’in tarihi bir binası, yeni yüzyıla uygun bir şekilde ileri teknolojiyle donatılıyor. Burası, bin tane startup’a, bir kaç FabLab’e çalışma mekanı olacak. Paralar, Fransa’nın tekno milyarderi Xavier Niel’den. Az bir kısmını da başkaları paylaşacak, ama esas ödemeyi Mösyö Niel yapacak.

Restorasyon bittiğinde, 33 bin 747 metre kare alanı olan, 310 metre uzunluğunda, 58 metre genişliğinde dışı eski içi mosmodern bir bina olacak. Burası, 1927 yapımı Freyssinet Hal Binası. Napolyon’un ünlü zaferlerinden Austerlitz’in adını alan büyük istasyona yük depolamak için yakınına yapılmış. Şimdi Paris’i, New York ve Londra’dan sonra dünyadaki en cazip üçüncü dijital merkeze dönüştürmek için bizzat Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo’nun da gayretleriyle Fransız bürokrasisi aşılıyor. Niel, burayı Fransız Demiryolları’ndan 70 milyon Euro’ya satın aldı. Fransa’da

Hollanda Rotterdam eğitimli, şimdi ABD’de yaşayan Bulgar girişimciler Alexandar Dimitrov, Nicola Vucinic, Branislav Nikolic’in tasarladığı yeni akıllı gözlükle, jetlag tarihe mi karışacak acaba?

Ayo adını verdikleri gözlük, kısa süre takılıp çıkartılınca uyku-uyanıklığı düzene sokuyor. Hollanda Erasmus Üniversitesi’ndeki bilgi birikimine dayanan bu uygulamada, Ayo’nun göze ilettiği ultraviyolesiz mavi

ışık, gözdeki melanopsin adlı proteini harekete geçiriyor. Buradan kaynaklanan sinyaller beyinde biyolojik ritmden sorumlu merkeze gidiyor. Duruma göre bu merkez uyku-uyanıklık durumunu, gelen sinyale göre ayarlıyor. Kısacası Ayo, beyini yanıltmak üzere tasarlanmış. Beyin, gündüzken gece zannedebilecek?

Akıllı telefon irtibatlı Ayo’nun uyku kalitesini artırdığı, enerji düzeyini yükselttiği, 3 saat dilimini aşan uçuşlardan

sonra oluşan jetlag’i giderdiği anlaşılmış laboratuvar deneylerinde.

Eğer bu iddialar doğrulanırsa, Ayo milyonların satın alacağı

vazgeçilmez bir cihaz olacak. Bulgar arkadaşlar, konuyu önce kitle fonlama sitesi Indiegogo’da millete açtılar. Fikirleri o kadar hızla beğenildi

ki bir haftada 94 bin 957 Dolar topladılar. Bu, talep ettiklerinin % 189 üzerinde bir miktardı.

Ayo, sadece jetlag değil, ofislerin sahte aydınlatmasına mahkum başka milyonların da yaşam kalitesini artırabilecek. İddiaya göre günde sadece 20 dakika kullanmak yetecek. Ayo’yu, diş fırçalarken, mutfakta yemek yaparken, hatta tv seyrederken bile kullanmak mümkün olacak. Gözlük 2016 başında satılmaya başlanınca, Indiegogo’ya para ödeyenlere 169 Dolardan satılacak. Normal vatandaş, eğer bulursa, en az 300 Dolara sahip olacak.

ünlü mimar Jean-Michel Wilmotte düzeltiyor. 2016 sonunda açılmak üzere.

Bu macerada baş karakter, Xavier Niel, ülkenin önemli bir ISP’si, ayrıca Iliad-Free adlı telefon şirketinin sahibi, Monaco Telekom sahibi, LeMonde gazetesi ortağı. Niel’in bir özelliği daha var ki galiba bin startup’a adres yaratmasından daha ilginç: Bir yazılım okulu yarattı ki öğretmeni yok, laboratuvarı yok, kitapsız, yatakhanesiz, derssiz. École 42 adlı bu “okul” şehrin çevre yoluna yakın, tatsız bir bölgede. Niel, buranın da restorasyonu için bütün harcamayı kendisi yaptı. Ama bir kar amacı yok. Tek amacı, yetenekli gençlerin süper yazılımcılar olmalarını sağlamak.

Niel bu amacı için öğretmen, kitap, ders kullanmıyor. Öğrenciler neyi nasıl kimden öğrenecek? Bilgiyi bizzat kendileri arayıp bulacak ve birbirleriyle sürekli işbirliği yaparak 2-5 kişilik takımlar halinde yazılım

geliştirecekler. Mekan, bu tür iletişim ve ilişkiye fırsat verecek şekilde tasarlandı. Masaların ve ekranların açılarına kadar her ayrıntı düşünüldü. 800-1000 öğrenci kapasitesi var buranın. İşin çok daha önemli bir yanı ise, bu “okula” girmek için sadece “yetenek” aranması. Öğrencilerin % 40’ı liseden terk. İçlerinde Stanford ve MIT mezunları da var. Sadece 18-30 yaş arasında olmaları yetiyor. Buraya kabul edilmek, çok çok zor: Geçen yıl 70 bin genç başvurmuş. 20 bini online başvuruyu geçmiş. Sadece 4 bini mülakata davet edilmiş. Dört hafta boyunca haftada 100 saat yazılım problemi çözmeleri istenmiş. Sonuçta okula 890 öğrenci alınmış. Birinci sınıfın % 11’i kız. Okul 24 saat açık.

Geçme-kalma sistemi de okula uygun: Sadece bu iki seçenek var. Otomobil yapımı gibi: Araba, dört yerine üç tekerlekli olamayacağına göre, öğrenci ya sınıfı geçiyor, ya atılıyor.

Page 9: BThaber Sayı 1029
Page 10: BThaber Sayı 1029

BİLİŞİM DÜNYASI10 6 - 12 TEMMUZ2015

BThaber

Başkan Yardımcısı Axel Rettig, “Motorola Solutions, güvenli ve sağlam iletişim çözümleri sayesinde birçok uluslararası spor etkinliğinde başarıyla iletişim altyapısı kuran bir şirket. TETRA sistemimiz sayesinde bu yıl ilk

Bakü Avrupa Oyunları’nıniletişimi Motorola’ya emanet

Penta, Sayısal Grafik’i bünyesine kattı

2016 Rio Olimpiyatları öncesinde sporcular için önemli bir prova niteliği taşıyan ve 49 ülkeden 6 bini

aşkın sporcunun birbiriyle kıyasıya mücadele ettiği 1. Avrupa Oyunları, geçtiğimiz hafta sona erdi. Türkiye’nin de 20 farklı branşta 110’u erkek, 80’i kadın olmak üzere toplamda 190 sporcu ile temsil edildiği oyunlarda kritik iletişim altyapısını Motorola Solutions kurdu. 5200 adet TETRA telsiz ve aksesuarın kullanıldığı oyunlarda güvenlik, sağlık ve koordinasyon gibi kritik önem taşıyan hizmetlerde iletişimin kesilmemesi için Motorola Solutions ürünleri tercih edildi. İletişim güvenli bir şekilde yapılabilmesi için MOTOTRBO ve MTP3250 telsizler kullanıldı. Kurulan telsiz altyapısı oyunların tamamlanmasından sonra kamu güvenliğinde kullanılmak üzere yetkililere devredilecek.

Proje, Motorola Solutions ve Azerbaycan’daki iş ortakları Sanmar Elektrik ile Telekom Invest tarafından hayata geçirildi. İletişim altyapısının destek hizmetleri de Motorola Solutions’ın yerel iş ortakları tarafından sağlandı.

1. Avrupa Oyunları’nın aynı zamanda resmi sponsoru olan Motorola Solutions’ın Doğu Avrupa, Rusya ve Merkezi Asya’dan sorumlu

defa düzenlenen 1. Avrupa Olimpiyatları’nda da güvenli ve kesintisiz bir iletişim altyapısı sağladık” dedi.

Motorola Solutions ile Sanmar Elektrik’in en doğru iş ortakları olduğuna inandığımız için tercih ettik

diyen Baku 2015 Teknoloji Direktörü Adrian Corcoran, sözlerine şöyle devam etti: “Daha önceki yıllardaki başarılı işbirliğimize dayanarak önemli spor etkinliklerinde güvenli ve kesintisiz iletişim için tüm ihtiyaçlarımızı

Penta Teknoloji, 1992 yılından bu yana Autodesk’in Türkiye’deki Katma Değerli Yetkili Dağıtıcılığı’nı üstlenen Sayısal Grafik’in hisselerini satın aldı. Böylece iki şirket, katma değerli çözüm sunma ve iş ortağı ağını geliştirme adına önemli bir güç birliği yaparken, Penta, bu satın alma ile Autodesk’in Türkiye’deki tek Yetkili Dağıtıcısı oldu.

Penta yeni yapıyla imalat, yapı tasarımı, inşaat, altyapı, haritacılık, ürün tasarımı, medya ve eğlence sektörleri ile bu sektörlere hizmet sunan iş

ortaklarına bilgisayar destekli tasarım konusunda eksiksiz bir çözüm yelpazesi sunacak.

Penta ve Sayısal Grafik’in birleşmesinin hem sektör hem de iş ortakları adına önemine işaret eden Penta Satış & Pazarlama Direktörü Necmi

Ön, “Autodesk ürün ailesinin tüm bileşenleriyle tedarik zincirimizdeki yerini almasıyla, iş ortaklarımıza büyük iş fırsatları yaratacağımıza inanıyoruz. Geniş kapsamlı demoların gerçekleştirilebileceği demo merkezi altyapısı, presales

ekibi, PoC desteği gibi katkıları Autodesk çözümleri için de arttırarak sürdüreceğiz” dedi.

Sayısal Grafik Kurucu Ortağı ve Satış Müdürü Arda Serim de, “Hedefimiz, Autodesk çözümleri açısından Türkiye’de sağlıklı ve sürdürülebilir büyümeyi devam ettirmek için pazarı büyütmek ve pazar payını artırmak” bilgisini verdi.

karşılayabilmesinden dolayı Motorola Solutions ve TETRA çözümlerini tercih ettik.”

Projenin hayata geçmesinde büyük rol oynayan Motorola Solutions iş ortağı Sanmar Elektrik Başkan Yardımcısı Erol Nazlı ise “Bu tarihi etkinlikte kritik iletişim altyapısının kurulmasında çözüm ortağı olarak Motorola solutions ile birlikte seçilmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Motorola ile birlikte takımların ve izleyicilerin oyunlardan keyif almalarını kolaylaştıracak yenilikçi teknoloji ve iletişim çözümlerini hayata geçirdik” dedi.

BAKU 2015 1. Avrupa Oyunları

• Avrupa Oyunları’nın ilki 2012 Aralık ayında Bakü’de düzenleneceği açıklandı. Oyunlar için 68 bin kişilik bir stat 2,5 yıl gibi kısa bir süre içerisinde tamamlandı.

• 12 – 28 Haziran tarihleri arasında düzenlenen oyunlara Avrupa’nın 50 ülkesinden 6.000’in üzerinde sporcu katıldı.

• Toplamda 253 madalya dağıtıldı

• Türkiye’den 190 sporcu katıldığı oyunlarda 6’sı altın, 4’ü gümüş ve 19’u bronz olmak üzere toplamda 29 madalya kazandık. En çok madalyayı karate, güreş ve voleybolda aldık.

• Oyunlar, sporcular açısından 2016 Rio Olimpiyatlarına prova anlamı taşıdığından çok önemliydi

Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de 12 - 28 Haziran tarihleri arasında düzenlenen 1. Avrupa Oyunları’nın kritik iletişim

altyapısı Motorola tarafından kuruldu.

Bülent NevresBakü

Page 11: BThaber Sayı 1029

Dünyanın lider internet alan adı servis sağlayıcılarından GoDaddy, Türkiye’nin teknoloji tüketen bir toplumdan, teknoloji üreten ve ihraç eden bir topluma geçişinde kritik öneme sahip olan KOBİ’lere bilişim alanında çözüm ortağı olma hedefiyle Microsoft Türkiye ile stratejik işbirliği anlaşması imzaladı. İşbirliği kapsamında, KOBİ’ler, e-posta, kurumsal web sitesi, alan adı, Word ve Excel dosyalarını internet üzerinden düzenleme, dosya saklama ve paylaşımı gibi içeriğe sahip Microsoft’un Office 365 servisinden yararlanarak, yıllık satın alımlarda ilk yıl için ayda 2.99 TL’ye işlerini internette kolayca yönetebilecekler. GoDaddy müşterisi KOBİ’ler Microsoft’un bulut teknolojisi Office 365 ile her an her yerden işlerini takip edecek, kendi internet siteleri üzerinden rekabette küresel pazarlara açılacaklar.

Türkiye’deki girişimlerin %99’u KOBİ’ler

Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen, dünyada 125 milyon, Türkiye’de ise toplam girişim sayısının yüzde 99’unu KOBİ’lerin oluşturduğunu dile getirerek Boston Consulting Group’un (BCG) araştırmasından çarpıcı veriler paylaştı. Araştırmaya göre Türkiye’deki KOBİ’lerin yüzde 10 daha fazla teknoloji kullandıklarında 15 milyar dolar daha fazla gelir elde edip 360 bin kişilik ilave istihdam

sağlayacaklarına dikkat çeken Özmen, sözlerine şöyle devam etti:

“KOBİ’lerin rekabet avantajı elde ederek verimlilik ve karlılıklarını artırmaları konusunda yenilikçi teknolojiler önemli bir yer tutuyor. Biz de Microsoft olarak üzerimize düşeni yapıyor ve KOBİ’lerin teknolojiye daha fazla dâhil olmaları için stratejik işbirlikleri gerçekleştiriyoruz. Microsoft’un en hızlı büyüyen bulut platformlarından Office 365’in, bugün dünyanın lider domain sağlayıcılarından GoDaddy ile ortak bir platformda

buluştuk. GoDaddy’nin KOBİ’lere yönelik mevcut hizmetlerine entegrasyonu buna en iyi örnektir”

KOBİ’lere yıllık satın alımlarda ilk yıl için ayda sadece 2.99 TL’ye Office 365 paketi

GoDaddy’nin yeni teklifi Türkiye’deki küçük işletmelerin hızlı ve kolay bir biçimde, iki dünya lideri şirketin hizmetlerini kullanarak bütüncül bir web varlığı oluşturmalarına olanak sağlıyor. Paket kapsamında KOBİ’lere aşağıdaki hizmetler sunuluyor:

• Özel bir alan adı • Seçilen alan adında

işletmenin Web sitesi için barındırma hizmetini de kapsayan GoDaddy Web Sitesi Mimarı üyeliği

• Kurumsal e-posta, kişiler ve takvimleri seçilen alan adına bağlayan Microsoft Office 365

• GoDaddy’den Türkçe müşteri desteği

Bunun yanı sıra GoDaddy, Office 365’in lider doküman yönetim platformu Sharepoint, sesli görüntülü iletişim çözümü Skype for Business ve tüm dünyada 1,7 milyar kişinin kullandığı Office uygulamasını müşterilerine sunacak. Office 365 servisi ile Türkiye’deki küçük işletmeler, maliyet avantajı ve güvenli altyapı desteği ile internette faaliyetlerini yürütebilecek. GoDaddy böylece sunduğu servisler ve kolay erişilebilir müşteri desteği ile dijital dünyada öne çıkmak isteyen KOBİ’lere verimlilik, hız ve esneklik katacak.

BİLİŞİM DÜNYASI 11

Kurumsal Çözümler Rehberi2015 hazırlıkları başladı

Microsoft ve GoDaddy 2 simit

fiyatına KOBİ’leri internete

taşıyacak

ERP Komitesi tarafından ilki Nisan 2013 tarihinde yayınlanan Kurumsal Çözümler Rehberi’nden sonra bu yıl yayınlanacak ve 4. yayın olan Kurumsal Çözümler Rehberi 2015’in tasarım çalışmalarına başlandı.

100 sayfa olarak yayınlanması planlanan bu rehberde, kurumsal yazılım pazarı büyüklükleri ve pazar hakkında yorumlar ile birlikte, ERP (Kurumsal Kaynak Planlama), BI (İş Zekası), CRM (Müşteri İlişkileri Yönetimi), MES (Üretim Yönetim Sistemleri), CAD, PDM, PLM, EAM (Kurumsal Varlık Yönetimi), SCM, Demand Planning and Forecasting (Talep Tahminleme ve Planlama), Open Source ERP (Açık Kaynak Kodlu Kurumsal Kaynak Planlama yazılım), HRM (İnsan Kaynakları Yönetimi), Bulut Teknolojiler, WMS (Depo Yönetim Sistemleri), Doküman Yönetimi, Mobil Teknolojiler, İleri Düzey Planlama ve Çizelgeleme yazılımları ve e-Dönüşüm konularında çözüm geliştiren firmalar ile çözüm kullanıcıları, yönetim danışmanları ve akademisyenler yer alacak.

ERP Komitesi Koordinatörü

Göker Sarp’ın verdiği bilgilere göre; rehberde yer alan şirketlerin şirket künyesi, şirket yöneticilerinin, iş ortaklarının iletişim bilgileri, 2015 – 2017 Türkiye Kurumsal Yazılım Pazarındaki vizyonu, ürün,

hususlar, başarı ve başarısızlık faktörleri ile ilgili makaleler ve yazılar kullanıcılara yol gösterecek. Bu yönüyle kurumsal çözüm arayışında olan firmalar için güncel bir kaynak ve rehber olma özelliğinde olacak.

dikey ürün veya özel çözüm ve hizmetleriyle ilgili bilgileri, ürün sorumlularının iletişim bilgileri, kanal yapısı ve fiyatlandırma bilgileri ile yer alacak.

Ayrıca, kurumsal yazılım projelerinde dikkat edilecek

6 - 12 TEMMUZ2015

BThaber

Kurumsal Çözümler Rehberi 2015, BThaber gazetesiyle birlikte insert olarak ve ERP Komitesi’nin Ankara, Antalya, Bursa, Gaziantep, İstanbul ve İzmir’ de düzenlediği bölgesel toplantılarda, Adım Adım Seminerleri’nde, firma ziyaretlerinde ve networking etkinliklerinde, aday firmalara ve sektöre referans kaynak oluşturması amacıyla dağıtılacak.

Kurumsal Çözümler Rehberi’nin 2015 versiyonunu ile birlikte ilk defa perakende, inşaat, otomotiv sektörlerine ve e-dönüşüm, bulut teknolojilere yönelik dijital çözümler rehberlerinin de oluşturulması planlandı.

ERP Komitesi ve kurumsal dönüşüm platformu, Türkiye’deki kurumsal çözüm kullanıcıları, akademisyenler, yönetim danışmanları ve stratejistlerin yanı sıra ticaret, sanayi ve hizmet sektöründeki kuruluşlar ile iş uygulamaları sektöründe faaliyet gösteren firmalardan oluşan marka bağımsız bir platformdur. 13 Şubat 2012 kurulan ERP Komitesi ve Kurumsal Dönüşüm Platformu’nun 8.000’in üzerinde bireysel ve kurumsal üyesi bulunuyor. www.erpcommittee.org

ERP Komitesi Koordinatörü

Göker Sarp

Haber Merkezi

Page 12: BThaber Sayı 1029

BİLİŞİM DÜNYASI12 6 - 12 TEMMUZ2015

BThaber

odaklanacağız. Bunun yanı sıra inovatif hizmetlerimiz ve cihaz dağıtımımızla yakından ilişkili bir yerel odaklı global aksesuar işi yarattık. Bir yıldan daha kısa süre içinde, üç farklı kıtada

Brightstar Türkiye’de hedef büyüttü

SAP, genç kadroyla büyüyor

Son dönemde dünyada akıllı telefonların yanısıra telefon aksesuarları, güç çözümleri, ses aksesuarları ve koruma teknolojisi gibi alanlarda da faaliyetlerini geliştiren Brightstar, Türkiye’de de akıllı telefonlar için aksesuar alanına yoğunlaşmaya hazırlanıyor. 30 Haziran Salı günü Intercontinental İstanbul’da bir basın toplantısı düzenleyen şirket, geleceğe yönelik planlarını paylaştı.

Brightstar Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölge Genel Müdürü Ela Çubukçu ve Brightstar Türkiye Vodafone’dan Sorumlu Genel Müdürü Murat Dinç ev sahipliğinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Çubukçu, Brightstar’ın küresel ve Türkiye yapılanması hakkında bilgi vererek, önümüzdeki dönemde mobil aksesuarlara odaklanacaklarını belirtti. Konuşmasına Türkiye’nin akıllı telefon kullanımında dünyada söz sahibi ülkelerden biri olduğunu ifade eden Çubukçu, sözlerine şu cümlelerle devam etti: “Genç nüfusumuz çok yoğun biçimde internetle iç içe olmayı, sosyal medyayı kullanmayı, takip etmeyi seviyor. Brightstar’ın global uzmanlığı ile sunduğumuz kapsamlı ürün ve hizmet portföyümüzde bu yıl Türkiye’de sürdürdüğümüz diğer faaliyetlerimizin yanı sıra mobil aksesuarlara

yaptığımız üç adet şirket satın alma, Brightstar aksesuar operasyonu ve organik büyümemiz sayesinde yıllık 1,5 milyar dolar perakende değerini temsil ediyoruz.”

Geri alma ve yenisi ile değiştirme programıBrightstar iş ortaklarına katma değerli dağıtım, tedarik zinciri çözümleri, geri satın alma ve fiyat farkını verip yenisi ile

Tüm gün süren bir vaka analizi programı Bootcamp eğitimlerine Türkiye’yi de dahil eden SAP, genç yetenek istihdamını öncelik olarak belirledi. Bu kapsamda, geçen yıldan beri gerçekleştirilen SAP Academy for Sales – SAP Academy for Presales (SAP Satış Akademisi – SAP Satış

Destek Akademisi) eğitim programıyla Türkiye’deki genç yetenekler SAP’nin küresel pozisyonları için de aday olabilecek. SAP Türkiye; Bootcamp Eğitimi için aradığı adaylarda yaratıcı düşünce, güçlü iletişim yeteneği, sonuç odaklılık, takım oyunculuğu, sürekli öğrenmeye ve gelişmeye

açık olmak, araştırmacılık, müşteri odaklılık, şirketi daha da ileriye götürecek, sorgulayıcı ve çözüm üretici özellikler arıyor.

SAP; satış ve satış öncesi destek alanında değerlendirmek üzere “SAP Academy for Sales – SAP Academy for Presales”

programına başvuran yüzlerce aday arasından çevrimiçi testler ve yüz yüze mülakatlarla adaylarını seçiyor. Etkinliğe katılma hakkı kazanan adaylar, yurt dışında 9-12 aylık eğitimden geçtikten sonra SAP’nin satış ve satış öncesi destek ekibinde istihdam edilecekler.

değiştirme çözümleri ve çok kanallı satış çözümleri sağlıyor. Geri satın alma ve fiyat farkını verip yenisi ile değiştirme programı ise her geçen yıl gelişiyor. Brightstar’ın Türkiye’deki, geri satın alma ve yenisi ile değiştirme (BBTI-Buy Back Trade In) faaliyetleri hakkında bilgi veren Brightstar Türkiye Vodafone’dan Sorumlu Genel Müdürü Murat Dinç, “Vodafone ile Ekim 2014’de başlattığımız çalışma ile Türkiye’yi de bu programa dahil etmiş olduk. Önümüzdeki dönemde geri satın alma ve yenisi ile değiştirme faaliyetlerini daha da etkinleştirmek üzere altyapı çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” dedi. Geri satın alma ve takas programıyla çevreye katkıda bulunan Brightstar dünyada her yıl milyonlarca kullanılmış telefon topluyor ve bu telefonların yüzde 95’i tamir edilerek ve temizlenerek ikinci el piyasasına sunuluyor. Geriye kalan yüzde 5’inin ise geri dönüşümü sağlanıyor. Global geri satın alma ve yenisi ile değiştirme programını 2009 yılında hayata geçiren Brightstar bu programı 25’i aşkın ülke yürütüyor. Dünyadaki en büyük programlardan biri olan bu program çerçevesinde bugüne kadar global düzeyde 15 milyona yakın telefon toplandı.Brightstar en son olarak, iPhone, iPod ve iPad’lerde kullanılabilen Leef iBridge mobil hafıza aksesuarını Türk tüketicileriyle buluşturdu.

2009 yılında açtığı Türkiye ofisi ile ülkemizde de faaliyet göstermeye başlayan Brightstar, mobil cihaz sektörüne

yönelik inovatif hamlelerini sürdürüyor.

Murat DinçVodafone’dan Sorumlu

Genel Müdür

Ela ÇubukçuBrightstar Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölge Genel Müdür

Page 13: BThaber Sayı 1029
Page 14: BThaber Sayı 1029

BİLİŞİM DÜNYASI14 6 - 12 TEMMUZ 2015

BThaber

bakım yönetim yazılımı mahiyetinde olan BOYS, bugünkü geniş kapsamlı ‘’Varlık Yönetimi’’ kimliğini taşıyor ve kullanıcılarına yüksek oranda verimlilik sağlıyor. Diğer yandan, Kalite Sistemleri’ni bir yazılım platformuna taşıyarak etkin yönetilmesini sağlayan QDMS yazılımımız alanında pazarının lideri. Süreç Yönetimi, Stratejik Planlama ve Balanced Score Card gibi önemli kurumsal uygulamaları bünyesinde barındıran Ensemble ürünümüz de pazarda önemli bir yer edindi. Hızlı ve esnek bir geliştirme platformu olan eBA ise iş süreçlerinin ve kurumsal dokümanların toplam yönetimini sağlayan bir çözümümüz.

n Hangi sektörden hangi ölçekte kurumlara hangi çözümlerinizi sunuyorsunuz?

Sektör spesifik çalışan bir yazılım firması değiliz. Birçok sektörden kendi alanında önde gelen kurumlara yazılım ve hizmet üretiyoruz. İlk 10 firmanın yedisi, ilk 500 firmanın 150’den fazlasına çözüm sunuyoruz. Diğer orta ve küçük ölçekli işletmeler, kamu kurumları, belediyeler ve belediye iştirakleri de yazılımlarımızı konumlandırdığımız müşterilerimiz arasında. Elektronik Belge Yönetim Sistemi (EBYS-TS 13298/T1), stratejik planlama, iç kontrol, kalite, süreç yönetimi, varlık yönetimi, bilgi güvenliği gibi alanlarda yazılım ve yazılıma yönelik danışmanlık faaliyetlerimiz ile kamuda müşterilerimize hizmet veriyoruz.

“Küresel pazar payımızı artıracağız”

n Bimser Çözüm sektörde kendisini nasıl konumlandırıyor?

Bimser Çözüm; klasik iş uygulamaları ile ilgili çalışmalar yapmıyor. Asıl amacı müşterilerine; onları kendi iş kollarında daha rekabetçi kılacak, kritik iş süreçlerinde kullanabilecekleri sistem çözümleri sunmak. Geçmiş yıllarda büyük sanayi şirketlerinin ihtiyaç duyduğu

Bimser Çözüm Genel Müdürü Gökhan Ergun, küresel

pazarda daha fazla yer almayı hedeflediklerini söyledi.

n Dış pazarlarda nasıl etkinlik gösteriyorsunuz ve Dubai, New Jersey ofisleri ışığında çözümlerinize yönelik talebi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dış pazarlardaki gelişimimiz için 2014 yılında Bimser Çözüm’ün çoğunluk hisseye sahip iştirakiyle Bimser International adında Dublin’de bir şirket kurduk. Bu yapının amacı dış ülkelerde doğrudan nihai müşteriye ulaşmak yerine, uygun çözüm ortakları bularak yazılımlarımızı daha hızlı ve etkili bir şekilde dünya genelinde tanıtmak ve satmak. Oldukça yeni olan bu yapıda yazılımlarımıza olan ilgi artıyor ve çeşitli iş projelerine dönüşüyor.

n Yurtdışı operasyonlarınızı hangi açılardan, nasıl geliştirmeyi planlıyorsunuz? Hedef pazarlarınız hangileri?

Dublin’de yer alan ofisimiz sebebiyle Avrupa’da bulunan kurumlara yazılımlarımızı ulaştırmayı hedefliyoruz. Türkiye ofisleri kanalıyla Avrupa ve diğer kıtalarda ofisleri bulunan müşterilerimize de yaygınlaştırma çalışmalarımız devam ediyor. Bunun yanı sıra Azerbaycan başta olmak üzere Türk Cumhuriyetleri’nde ve Rusya’da mevcut pazarımızı büyütmeyi hedefliyoruz. ABD’de de yapılanmamızı güçlendirerek yazılımlarımızı burada da yaygınlaştırma hedefindeyiz.

Gökhan Ergun Bimser Çözüm Genel Müdürü

Handan Aybars

Yürüttüğü yönetim danışmanlığı sırasında yapısal değişiklik projeleri

yürüttüğü Bimser Çözüm ile yollarının birleştiğini belirterek sözlerine başlayan Bimser Çözüm Genel Müdürü Gökhan Ergun, “Bimser Çözüm; kurucu ortaklarının deneyimlerinin 35 yıllık bir geçmişe dayandığı, sanayi ve ticaret kuruluşlarındaki iş süreçlerini bilerek, bunları yazılım çözümlerine aktaran bir uzmanlar topluluğu” bilgisini ekledi. Son beş yılda olduğu gibi 2015 yılında da iş hacmini yüzde 50 büyütme hedefine dikkat çeken Ergun, bu yılın en önemli hedeflerinden biri olarak çözüm ortaklarının gelirler içindeki payını en az 2014 yılının iki katına çıkarmak olarak gösterdi. Bimser Çözüm, hem yerel hem de küresel bazda ürünleri ile ilgili çalışmayı hedefleyen birçok çözüm ortağı adayı ile çalışmalarını güçlendiriyor. Ergun bu kapsamda, “Önümüzdeki dönemde küresel pazarda daha fazla yer almayı ve pazar payını artırmayı hedefliyoruz” bilgisini paylaştı ve detayları şöyle anlattı:

BTHABER Şirketler Grubu, dünyada benzeri çok az olan bir özelliğe sahip. Bir basın kuruluşunun yanı sıra etkinlik, araştırma, çağrı merkezi ve teknoloji hizmetleri sunan diğer şirketleri de bünyesinde barındırıyor. BTHABER Şirketler Grubu şirketlerinin ortak noktasını ise Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü oluşturuyor.

Bu durum ilk başlarda bir avantaj gibi görünse de bütün iş kollarının ortak noktası olan bilişim alanında yaşanan her sıkıntı, hepsine birden yansıyor ve bu nedenle de çoğu zaman olumsuz etkiliyor. Buna rağmen grubumuz başarılı çalışmaları ile büyüyor, yenilikçi çalışmaları ile sektörümüze renk katmaya devam ediyor.

Peki neden böyle bizim bilişim sektörümüz?*Bir sektör düşünün ki kendine rakip üretip kendi

pazarını zorlasın. **Öyle bir sektör ki devlet destekleri hiçe yakın kalsın

ama buna karşılık tüm ülkenin beklentisi yüksek olsun. ***Öyle bir sektör düşünün ki hafızası acımasız ve

yakaladığı her hata karşısında eleştiriye bayılsın. Abarttım mı? İnceleyelim…

*Zincir mağazalar arttığında gücünü aldığı kanalını kısa sürede dışlayıp bütün yatırımlarını perakendeye yapan sektör, şimdilerde yanlışını anlayıp kanalı yeniden yanına almaya çalışıyor. Bunun için kanal programları, marka etkinlikleri ve yurtdışı seyahatleri havalarda uçuşuyor. Önümüzdeki 8 ay boyunca markaların kendi etkinliklerinden dolayı kongre merkezleri doluyor taşıyor, yer bulunamıyor. Biraraya gelerek sektöre yön vermek ve vizyon çizmek, abiyane tabirle abilik yapmak tarihe karışıyor. Her marka kendi reklamı derdinde.

** Bilişime teşvik son yıllarda konuşulmaya başlandı. Hala kim neye ne kadar destek oluyor bir bilinmez. Diğer yandan halkımıza özel, teknolojiye uyum ve yakın takip ile hayatımızın her noktasına giren bilişimin ülkemizde de geliştirilmesi için gereken en temel nokta olan eğitim sistemimizde bilişim yok. Bilişim öğretmenleri atama bekliyor.

*** Bir hata yaptınız mı yandınız. Sektör küçük olunca her konu kulaktan kulağa yayılıyor, yayıldıkça değişiyor, değiştikçe acımasızlaşıyor. E tabi eleştiriler de abartılıyor. Bu asılsız dedikodu ve eleştirilerden dolayı sektörden çekilmek zorunda kalan firmalar bile oldu. Sektör STK’ları bu firmalara sahip çıkmıyor, çıkamıyor veya umursamıyor. Her STK kendi yönetim kurulu üyelerinin derdinde. (El-bette muhteşem çalışan STK’larımız da var, onları hariç tutuyorum).

Her yazımda üzerinde durduğum en önemli iki sorunu-muz var.

• Yetkin eleman kaynağı (ilköğretimden itibaren bilişim dersleri olmaması)

• Birlikte hareket edememek, diğerlerinin yanında görece zayıf ve bölünmüş sektör STK’ları.

Bu sorunlar umulanın tersine 80’li yıllarda yoktu dersem hata olmaz. Bilişimle yeni yeni tanışan ülkemizde o za-manlar sektörde dayanışma ve her yaşta bilişimi öğrenme ve öğretme yaklaşımı vardı, benden bir önceki dönem büyüklerim ki onlar bilişimin öncüleriydi, bize böyle öğretti. Onlara buradan şükranlarımı sunuyorum.

Mutlu ve güvenli günler dilerim Murat Göçe

Sektör anatomisi mi psikolojisi mi?

ProfesyonelGözüyle

Page 15: BThaber Sayı 1029

BThaber

DOSYA 6 - 12 TEMMUZ2015

www.bthaber.com

İş Uygulamalarıve Verimlilik

Verimlilik, doğru uygulamalarla geliyorYola ERP ile çıktı birçok şirket. Ama o günden bugüne her sektörün kendine has gerekliliklerinin, üstüne bir de sertleşen rekabet ve teknoloji ile yoğrulan çalışanların etkisiyle iş uygulamaları ve verimlilik başlığında birçok uygulama kurumsal hayatta yerini aldı. Kamunun birbiri ardına iş hayatında yerini alan e-Dönüşüm uygulamaları da bu konudaki adımları pekiştirdi. Öyle ki, bir

dönem sadece belli sektörlerde belli büyüklükte firmalara has olarak görünen bu başlıktaki yatırımlar, KOBİ’lerde de ağır ama emin adımlarla yerini alıyor. Bugün artık ERP, diğer tüm iş uygulamalarının önemli bir parçası haline geldi ve bu parçalarla doğru bütünü oluşturmayı başaran şirketler de önemli faydaları kısa zamanda elde edebiliyor. Yani yatırımın geri

dönüşü de geçmişe kıyasla çok daha kısa sürüyor. Özellikle KOBİ’ler söz konusu olduğunda, alınması gereken yol olduğu da dosyamızda yorumlarını paylaşan yetkili isimlerin ortak görüşü. Bu konuda rehberlik desteği almak, danışmanlık hizmeti ile kuruma özgü bir yapı planlamak ise hiç olmadığı kadar önemli. Bu danışmanlık; hem şirkete dışardan bakan bir gözün net ihtiyaçları belirlemesi, kurumun

‘öncelikler’ listesinde gözden kaçanları ortaya koyabilmesi hem de gereksiz yatırımlar yapıp abartılı bir maliyet yüküne girmek veya eksik gedik yatırımlar yapıp tam faydadan uzak kalmanın da önüne geçmek adına önemli. Teknolojinin herkes için erişilebilir bir yapıya kavuştuğunu bilerek yatırım kararları almak söz konusu olduğunda, bahsettiğimiz bu ‘danışmanlık’ da önemini artırıyor.

15

Handan Aybars

Page 16: BThaber Sayı 1029

16 6 - 12 TEMMUZ2015

BThaberİş UygUlamalarıve verİmlİlİkDOSya

Kurumsal iş uygulamalarına yöneliK ilgi artacaK

mega trendler, şirKetleri dönüştürüyor

Dünyadaki değişime karşın kendi içinde yenilenme fırsatı bulamayan firmalar için ERP başta olmak üzere iş uygulamaları bulunmaz bir fırsat. Bu yüzden iş uygulamalarını yalnızca bir yazılım olarak değerlendirip, sundukları stratejik önemi gözden kaçırmamak gerekir.

Bulut hizmetlerinin yaygınlaşmasıyla iş uygulamaları üreticilerinin SaaS hizmetlerini çeşitlendirdiklerini görmekteyiz. Önümüzdeki yıllarda bu hizmetin giderek artması ile güvenlik ve veri gizliliği gibi konular birçok şirket için soru işareti olmaya devam edecek gibi görünüyor. Bunun dışında, e-fatura, e-defter ve e-arşiv uygulamalarının kullanıma başlanmasıyla pazarda iş uygulamaları üreticileri açısından hareketlenme oluştu. Ayrıca önümüzdeki yıllarda mobil uygulamaların artması ile iş uygulamalarına mobil olarak da erişilmesine olanak sağlanacak. ERP ve CRM yatırımlarının tamamlayan firmalarda iş zekâsında yapılacak yatırımlarda artış beklenebilir. Tüm bu gelişmeler, önümüzdeki 5 yıl içerisinde çeşitli kurumsal iş uygulamalarına karşı ilgiyi artıracak.

Geçtiğimiz yıllara göre Türkiye’deki ERP pazarının, toplam kurumsal yazılım pazar içerisinde yeri yüzde 50’ye yaklaştı. Eskiden ERP denilince ağırlıklı olarak finansal uygulamalar akla gelirken, şimdi bir şirketin tüm kaynaklarının entegre edilmesi düşünülmekte.

Eğer firmalar büyümelerine veya büyüme isteklerine karşın herhangi bir kurumsal sistem kullanmadan yaşamlarına devam ederlerse, bir süre sonra yavaş yavaş müşterilerine hızlı geri dönüş sağlayamayacaklar, gerçek maliyetlerini zamanında göremeyecekler, stoklarını takip edememeye başlayacaklar, verimlilikleri giderek düşecek. Mükerrer veri girişleri ve vakit alan rapor hazırlıkları zaman kayıplarına yol açacak. Finansal durumun her istenilen anda gerçek zamanlı olarak görülebilmesi zorlaşacak, nakit akışı yönetirken problemler yaşanacak, tedarikçiler ve işletmedeki malzemelerin çevrimi izlenemeyecek hale gelecek, fazla mesailer artacak, hızlı – zamanında karar alınması iyice zorlaşacak.

Günümüzde rekabet gücüne sahip olmanın temelinde rakip firmalardan daha etkin ve verimli çalışabilmek yatmakta. ERP başta olmak üzere iş uygulamalarının çıkış noktası olan bu kavram, KOBİ’ler için daha da önemli. İş uygulamaları firmalara, operasyonel etkinlik ve daha iyi karar verebilme, bilgiye hızlı erişim gibi getirileri sağlayarak, şirketin rekabetçi olması için fırsat sunan projelerden.

Firmanızda, iş uygulaması yatırımı için mevcut iş süreçlerinizi inceleyip analiz ederek; bu analizinize uygun yetenekleri olan iy uygulamasını tespit etmeniz, mevcut teknik altyapınızla uyumluluğunun tespiti, proje ekibinizin

kaynakları, uygulama maliyetleri, yazılım, bakım sözleşmeleri, donanım yükseltmeleri gibi “gizli maliyetleri” ortaya çıkardığınızdan emin olunması ve toplam sahip olma maliyetini belirlenmesi seçiminiz için size oldukça fayda sağlayacak. ERP başta olmak üzere iş uygulaması projesinin başarılı olması, projeniz için gereken maliyet ve kaynak taahhütlerini belirlemek için son yazılım kararı öncesi kapsamlı, ve önemli kullanıcılar tarafından kabul edilen bir gerçekçi proje planı geliştirmeli. Eğer önceden iş uygulaması projesi tecrübeniz yoksa, karşınıza çıkacak sorulara verilecek tüm cevapları bilmediğinizi varsayın ve satın alma süreci içinde veya öncesinde işittiğiniz şeyleri doğrulamak için bağımsız makaleleri araştırın ve tavsiyelerini dinleyin.

Eski ve yerleşik alışkanlıklardan kaynaklanan direncin aşılması mümkün olmaz ise iş uygulaması yatırımıyla beklenen performansa ulaşmak da giderek güçleşir ve öngörülen projenin hayata geçme süresi uzar. Bu noktada çalışanların iş uygulamalarının sadece bir yazılım değil, dünyada kabul görmüş yönetim sistemlerinin parçaları olduğuna ikna edilmesi büyük bir önem taşımakta.

Tüm dünyada, teknolojiye dayalı dönüşüm süreçlerinden başarıyla geçen şirketlerin pazar paylarını, kârlılıklarını ve küresel etkinliklerini artırdığı görülüyor. e-Dönüşüm süreci ile birlikte kurumlar, farklı teknolojik modeller eşliğinde kendi tedarik zincirlerinde de bazı değişiklikler yaratabilmekte. Bu sayede kendisiyle birlikte, içinde bulunduğu toplam tedarik zincirini, tedarikçilerini, müşterilerini ve hatta müşterilerinin müşterilerini de kapsayan bir değer bütünü oluşturabilmekte.

Yeni nesil kurumsal uygulamaların ana hedefi; firmaların tüm süreçlerini sürdürülebilir, izlenilebilir ve ölçülebilir hale getirmek. Bu uygulamalar; tüm operasyonel iş süreçlerinin otomasyonu ile şirketlerin verimliklerini maksimize ederken, yine bu süreçlerini optimize etmek için gerekli büyük veriyi toplayıp onlar arasındaki ilişkiyi analiz edebiliyor. Ayrıca çalışanların kullanımına mobil cihazlardan da sunulabilen bu platformlar, hem çalışan performansı ve memnuniyeti hem de şirketin tüm bu bilgileri anlık ve doğrudan elde edebilmesi anlamında tartışmasız bir zenginlik doğuruyor. Bulut üzerinden de sunulabilen modellemeler sayesinde, müşterilerde çözümlerin devreye alınma süresi dramatik seviyelerde kısalabiliyor. Bu sayede, firmaların ihtiyaçlarını daha düşük maliyetlerle ve daha kısa sürelerde hayata geçirmeleri ve bakım için atadıkları insan kaynaklarını daha verimli değerlendirebilmeleri mümkün oluyor.

Rekabetin yoğun olarak hissedildiği pazarlara üretim yapan firmalar için verimlilik, kalite, optimizasyon ve izlenilebilirlik büyük önem taşıyor. Bu sebeple bu firmalarda operasyonel süreçlerin iyileştirilmesine yönelik yatırımların artarak ilerlemesini bekliyoruz. Kurumsal şirketlerin, bayi ağları

büyüdükçe, bunların yönetimi için destek uygulamalarına ihtiyaç duyduklarını da biliyoruz. Bu sebeple sahadaki satış ve servis ekiplerinin verimliliğini izlemek ve arttırmak için mobil uygulamalara yapılan yatırımlar her geçen gün artıyor. Bunların dışında, nesnelerin interneti vizyonu ile şirketler, farklı alanlardaki çok sayıda envanterini ve çalışanını birbiri ile iletişim kurabilecek bir platforma taşımayı tercih ediyor. Bağlı cihazlar, çalışanlar ve onların yarattığı veriler ile her şirketi bir yazılım şirketi haline dönüştürebiliyor. Bu kapsamda yatay olarak farklı nesneleri birbirine bağlayan çözümlerin önemi de artmakta.

Dijital dönüşüm, büyük veri, nesnelerin interneti gibi mega trendler, şirketleri ve iş yapış şekillerini dönüştürüyor. Daha mobil, bağlı ve analize dayalı kurumsal

uygulamalar oluşturulması konusunda firmalarda ciddi bir ilgi

bulunuyor. Uzun satın alma ve devreye alma süreçleri şirketleri hantallaştırıp rakiplerinin arkasında

kalmasına yol açabiliyor. Bu sebeple bulut iş

modelleri ile desteklenen yerel ve güvenli servis

olarak sunulan iş uygulamaları, rekabette avantajlar yaratıyor. Bu

değişen ve gelişen vizyon doğrultusunda,

KoçSistem olarak, müşterilerimize sektör

odaklı, özel tecrübelerden edinilmiş katma değeri

de beraberinde sunan, özel ihtiyaçlara göre hızla

uyarlanabilen ve esnek yapısı sayesinde çevik dönüşümler

geçirebilen özgün iş uygulamaları platformları sunmaktayız.

ERP Komitesi ve Kurumsal Dönüşüm Platformu Koordinatörü Mehmet Göker Sarp

KoçSistem ArGe ve İş Uygulamaları Direktörü Ömer Özgür Çetinoğlu

Page 17: BThaber Sayı 1029
Page 18: BThaber Sayı 1029

18 6 - 12 TEMMUZ2015

BThaberİş UygUlamalarıve verİmlİlİkDOSya

‘NE kadar haZırıM?’ sorUsUNUN yanıtı önem taşıyor

Bir yazılım projesinden çok daha fazlası var

Gelişmiş ülkeler ile karşılaştırıldığında, penetrasyonun düşük olmasına bağlı olarak ihtiyacın ortaya çıkması, Türkiye pazarında son yıllarda yakalanan iki haneli büyümeler ilginin her geçen gün arttığının bir işareti. Özellikle yeni yatırım kararı alacak şirketler ile bu ilginin daha yüksek seviyelere çıkmasının önündeki en büyük engeller: Endişe, korku. Bu duyguların arkasında, yatırım/işletme maliyeti, insan kaynağının eksikliği ya da yetkinliği, yeni teknolojik gelişmelere dayalı beklentilerin yüksek olması ve paralelinde pazardaki çözümlerin iş alanı, modül, fonksiyon eksiklikleri, özellikle üç büyük şehir dışında kalan bölgelerde destek hizmetlerinde yetersizlikler, yetkin iş ortağı arayışı sayılabilir. Var olan yatırımların geliştirilmesi konusunda arayışlar ise türünün en iyisi (Best-of-Breed) çözümlere dönük. Bunlar arasında CRM, BI, WMS, PPC, APS, PM, DMS, ECM uygulamalarına ilgiyi görmekteyiz. Yenileme ise kendi içerisinde farklı sorunları beraberinde getiriyor. Bunlar, memnuniyetsizlik olsa da mevcut sistemdeki alışkanlıkların bırakılması, ana veri ve süreçlerin yeniden gözden geçirilmesi, uyum, eksik pazar bilgisi, önceki kötü tecrübeler doğrultusunda doğru ürün konumlandırmadaki titizlik.

Bu tür yatırımlarda geri dönüşün hesaplanması oldukça zor. Makro seviyede referans değerler üzerinde analiz yapılabilir. Şirketler öncelikle finansal kârlılık, müşteri memnuniyeti ve darboğaz süreçlerine odaklı yaklaşım sergilemekte. Hızlı teklif verme ve takip, operasyonel verimlilik ve maliyet kontrolü, stok maliyetlerinin azaltılması, sipariş-sevkiyat süresinin kontrolü ve minimize edilmesi gibi kriterler ile iyileşmeler sağlanmakta, elde edilen kazançlar ile geri dönüş sağlanabilmekte. Bu geri dönüşü hızlandıran en önemli etken ise sorunlu alanlarda sonuç odaklı çözümlerin değerlendirilmesi. Kapsamlı bir çözümün uygulanmasında geri dönüşler çoğunlukla çok uzun sürelerde gerçekleşmekte.

ERP, uzun yıllardır kapsamı nedeniyle gündemde olan iş uygulamalarını ifade eden terimdi. Ancak son yıllarda şirketlerin iş alanları bazında ihtiyacı olan tüm fonksiyonları tek bir

çözüm içerisinde bulmaları (Best-in-Suite) imkansız hale geldi. Şirketlerin öncelikli yatırım planları alanında yapılan bir araştırma (Trovarit 2014), DMS/ECM, CRM, BI, SCM, QMS/CAQ, PPS, PM ve HR çözümlerin önümüzdeki dönemde dikkate alınacağını göstermekte. E-dönüşüm de başlangıçta sıkıntılı dönemler yaşasa da, şirketler sağladığı ya da sağlayacağı faydaları görmekte. Bu yeni yasal gereksinimler, entegre yapıda sunulan çözümlere ilgiyi artırıyor.

“Ne kadar hazırım?” sorusunun cevabı önemli. Bütçe, zamanlama, kararlılık, ana verilerin doğruluğu ve süreç olgunluğu, proje yönetim yaklaşımı, insan kaynağı ve yetkinliği, ihtiyaçların net tespit edilmesi, pazar araştırma, duygusal ve çevresel etkilere dayanmayan rasyonel seçme ve değerlendirme, sözleşme yönetimi dikkatle gözden geçirilmeli. Tüm bu aşamalarda, tek bir kişi yönlendirmesi yerine, alanında kendini kanıtlamış kuruluş ya da şirketlerden danışmanlık hizmeti almanın sağlayacağı fayda çok yüksek olacak.

Yaşamakta olduğumuz bu sayısal dönüşüm doğru değerlendirildiği takdirde, sadece biz bireylere değil kurumlara da göz ardı edilemeyecek bir takım fırsatlar sunuyor. Büyük veri, bulut bilişim, nesnelerin interneti, sosyal ağlar, iş ağları ve bağlantı ekonomisi gibi kavramlar bu dönüşümün yapıtaşları olarak karşımıza çıkıyor. Şirketlerin fazla yüklerinden kurtularak yaptıkları asıl işe odaklanabilmeleri adına sadeleşme bir gereklilik olarak karşımıza çıkıyor. Söylemesi kolay olsa da sadeleşmeyi hayata geçirebilmek o denli kolay değil. Bizim için sadeleşmenin temeli 4 sene önce lanse ettiğimiz HANA platformumuz sayesinde oldu. Amacımız bu sadeleşmeyi kurumların yaşamına dahil edebilmek.

Bu konuda yapılacak yatırımlar, kurumsal süreçlerin altyapının oluşturulmasına yönelik olacağı için kurumlar adına ciddi dönüşüm projeleri anlamına gelmekte. Yapılacak iş, sadece yazılım projesi gibi görülmemeli, proje esnasında değişim yönetiminin nasıl ele alınıp yönetileceği çok iyi belirlenmeli. Bu tip dönüşüm projelerinde başarılı olabilmek için birçok kritik önemli faktör var. Bunlardan en önemlisi projelerde çalışacak nitelikli insan gücü. Bunun iki boyutu var: Hem projeyi yüklenen şirket doğru ve nitelikli kaynakları proje ekibinin bir parçası yapmalı, hem de kurum, oluşacak deneyimlerin daha kalıcı ve projenin daha sürdürülebilir olması için kendi bünyesinde mükemmelliyet merkezi (center of excellence) kurması gerekir. Kurum içinde böyle bir ekip oluşturulduğu zaman ortaya çıkan yeni ihtiyaçların ele alınması, bir süzgeçten geçirilmesi ve hakikaten katma değerli bir çıktısı olacaksa eğer hayata geçirilmesi sağlanabilir. Bir diğer konu ise bu tip dönüşüm projelerinde kısa, orta ve uzun vadeli yol haritasının belirlenmiş olması. Yol haritasının belirlenmesi ciddi bir analiz ve danışmanlık sürecini gerektirir. Yol haritasının doğru belirlenmesi projenin başarı faktörlerinin başında gelir.

Bu çalışmayı yaparken kurumun faaliyet gösterdiği sektörde uzmanlaşmış şirket ve danışmanlar tercih edilmeli.

Çözümlerimizle üretim, gıda, tekstil, otomotiv, sağlık, perakende, finans ve kamu sektörünün de aralarında yer aldığı 25 sektörde faaliyet gösteren farklı ölçeklerdeki müşterimizin iş süreçlerine destek veriyoruz. 40 yıldır verimlilik üzerine çalışıyoruz. Ama S/4HANA ile beraber iş uygulamalarına gerçek zamanlı yapabilme imkanına sahip olduk. S/4; iş uygulamalarının gerçek zamanlı olarak HANA’ya uygulanmış hali. S/4HANA’yı şirketlerin bu şekilde günden güne daha da fazla sayısallaşan ve sürekli bağlantı halindeki bir dünyadaki ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve aynı zamanda bunu karmaşıklığa imkan vermeden yalın ve basit bir şekilde yapabilmeleri adına pazara sunduk. Bu sayede kurumlar, büyüyen bu büyük veri deposunu analiz ederek anlamlandırarak faydalı bilgi haline getirebiliyor ve işlerini hızlandırabiliyor.

Trovarit Türkiye Genel Müdürü Muharrem Gezer

SAP Türkiye Kamu Sektörü Çözümleri Yöneticisi Cihat Onbaşı

Page 19: BThaber Sayı 1029

www.stm.com.tr

STMMÜHENDİSLİK I TEKNOLOJİ I DANIŞMANLIK

Page 20: BThaber Sayı 1029

20 6 - 12 TEMMUZ2015

BThaberİş UygUlamalarıve verİmlİlİkDOSya

Teknolojik farkındalığın oluşTuğunu rahaTça söyleyebiliriz

yaTırım oranı yine yüksek seviyede olacak

İş uygulamaları alanında en önemli yatırım başlığı iş zekâsı uygulamaları. Miktarı giderek artan veriyi kullanarak anlamlandırmak ve süreç içinde performansı artıracak en doğru kararı verdirebilecek yazılım uygulamalarına yapılan yatırımlar doğru yatırım olarak karşımıza çıkmakta.

Özellikle sektörlere özel hazırlanan iş uygulamalarının çok hızlı bir şekilde artacağını öngörmekteyiz. GSM operatörleri dahil birçok firma ciddi anlamda bu konuya yatırım yapmakta ya da etraflarındaki çözüm ortaklarıyla birlikte anahtar teslim sektörel projeler oluşturmakta. Sektörlerin odak konularıyla alakalı iş hacmi büyüdükçe, daha fazla kontrol yetisi kazanmak ve daha fazla mobil olmak için bu yatırımlar da artarak sürecek. Bunun yanı sıra optimum maliyetlere katkı sağlayacak her türlü iş uygulaması pazarda müşteri bulacaktır.

İş uygulamalarıyla alakalı olarak GSM operatörlerinin de devreye girmesiyle bu konuya yatırım yapan firmalar veri ve ses maliyetlerini de ciddi anlamda aşağıya çekmekte. Ayrıca bu uygulamalara yatırım yapan şirketler kısa ve uzun vadede verimliliği artırarak ciro anlamında basamakları da çok daha hızlı çıkabilmekte.

Kamuda son yıllarda bu konu ciddi ağırlık kazandı. Özellikle e-devlet uygulamalarının sayısı gün geçtikçe artmakta ve vatandaşa sürekli yeni hizmetler sunulmakta. Daha önceki yıllarda vatandaş kamunun ayağına giderken, artık kamu vatandaşın ayağına gelme zorunluluğu duyuyor. En iyi hizmeti en hızlı şekilde vatandaşa sunabilmek, problemlere anında müdahale edebilmek, tahsilatları daha hızlı ve zamanında yapabilmek için e-dönüşüm kamunun olmazsa olmazı. Bu noktada iş uygulamaları da e-dönüşümün olmazsa olmazı. Daha iyi hizmet için kurumlar bu

farkındalığı yavaş yavaş edinmiş durumdalar, ancak bu konuda daha bir hayli yolumuzun olduğu da kesin. İlgiyi daha yukarıya taşımanın bir diğer yolu da cari açık dengesi. Türkiye’deki cari açığı dengelemedeki en önemli faktörlerden biri teknolojideki yerli ürün ve üretim. İş uygulamaları bu üretimi artırmak açısından biçilmiş bir kaftan. Öncelikle kamu ve özel sektörü bir araya getirecek ve hayatı kolaylaştıracak uygulamaların devreye alınması bu noktada çok ciddi bir başlangıç oluşturabilmekte. Örneğin, artık kurumların kendi aralarında online görüştüğü, araç alımında ve satımında sorgulamaların özel sektör firmaları tarafından yapıldığını da göz önünde bulundurursak, teknolojik farkındalığının oluştuğunu rahatlıkla görebilmekteyiz.

Şirketin durum analizinin çok iyi yapılması, bu doğrultuda ihtiyaç ve kaynakların belirlenerek kısa ve uzun vadede şirkete sağlayacağı katma değerin ortaya konulması çok önemli. Bu süreçte dokümantasyonlu ve planlı çalışma bu işin olmazsa olmazı.

Bu uygulamalar, işletme verimliliğini önemli ölçüde artırarak, doğru verilerin toplanmasını, veriden bilgi bilgiden ise politika/strateji üretilmesini sağlamaktadır. Ayrıca etkin planlama (insan kaynakları, finansal akış, üretim vb.) ile verimlilik artışı elde edilmektedir.

• Şirketlerin yatırımları sonucunda elde ettikleri faydaları genel olarak şu başlıklar altında toplanabilir: Maliyetlerde azalma, gelirlerde iyileşme, gelişmiş nakit yönetimi, envanter ve personel sayılarında azalma, sipariş termin sürelerinin azalması, üretkenlik ve sipariş yönetiminde iyileşme, bilgi ve süreç akışlarıyla müşteriye hizmet sürelerinde iyileşme. ERP sistemine yönelen şirketler genellikle birçok eski sistemi ortadan kaldırıp bakım masraflarından tasarruf ettikleri için, bilgi teknolojisi maliyetleri de azalmaktadır. Diğer taraftan satılan malların maliyetinin gelirlere olan oranındaki gelişmelerin gözlenebilmesi için ortalama olarak üç yılın geçmesi gerekmektedir. Fakat bu süre içinde çalışanların sayısının gelire oranında önemli iyileşmeler gözlenebilmektedir Yatırımların sağladığı faydalar şöyle sıralanabilir:

• Piyasadaki tehditlere ve fırsatlara daha hızlı tepki vermeyi sağlar.

• Etkin stok yönetimi ve denetimiyle, stok maliyetlerinin ve elde bulundurma maliyetlerinin düşmesine katkıda bulunur.

• Bölgeler ve/veya iş yerleri arasında malzeme, işçilik, makine-teçhizat, bilgi gibi üretim ve dağıtım kaynaklarının ortaklaşa ve verimli kullanımını sağlar.

• Değişken üretim koşullarına hızlı tepki vererek rekabet gücünün arttırılmasına katlı sağlar.

• Örnek senaryolar oluşturarak muhtemel sonuçları canlandırabilir (Simülasyon).

• Müşteri hizmet seviyelerini geliştirerek müşteri memnuniyetinin artmasını sağlar.

• ERP sistemini uygulayan çeşitli fonksiyonlar, birimler, işletmeler ve ülkelerdeki faaliyetlerde merkezi bir koordinasyon oluşturarak dil, coğrafya ve zaman sınırlarını ortadan kaldırır. Böylece bir yönetici, bir başka ülkedeki fabrikanın çeşitli faaliyetlerini bulunduğu yerden rahatlıkla izleyebilir.

• ERP sistemi ile müşteri tek bir birimi arayarak, internet üzerinden siparişini verebilir ve daha sonra verdiği siparişin gelişimini takip edebilir. Sistem standartlaştırıldığı için bilgi, tüm organizasyon boyunca aynıdır.

• ERP sistemiyle birleştirilmiş ve bütünleşik bilgi sağlanarak, kaynakların daha etkin kullanılması gerçekleştirilebilir. Böylece daha az kaynak kullanımı ile daha çok katma değer elde edilebilir.

• En güncel bilgiye en hızlı şekilde ulaşma imkânının getirdiği üst düzey bilgi bütünleştirmesi sayesinde, pazar, müşteri ve iş dünyası oluşumlarına organizasyonun anında tepki vermesi sağlanır. Envanter kontrolü ve arz/talep dengesi yerine oturtulur.

Mikro Yazılımevi olarak, firmaların elindeki çeşitli uygulamalardan elde edilen ham verinin analizi için gerekli araçlar ile kurum içi ve kurum dışı verileri tek bir platformda toplayarak verilerin bilgiye, bilgilerin de kararlara dönüştürülmesini sağlıyoruz. Mikro Yazılımevi, e-Mikro birimi ile işletmelere ilgili mevzuat gereği uygulamak zorunda oldukları veya gönüllü olarak kullanmak istedikleri e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter, entegratörlük ve Kayıt Saklama Gereksinimleri ve KEP (Kanuni Elektronik Posta) hizmetlerinin uygulamalarının vergi mevzuatına ve teknik gerekliliklere uygun implementasyon süreçlerinde hizmet vermekte. Büyük ve orta ölçekli şirketlerin yanı sıra, daha küçük ölçekli şirketler için geliştirdiğimiz e-kontör uygulamasıyla da, firmanın e-Mikro sitesinden doğrudan kontör satın alarak bu hizmetlerden yararlanmasını sağlıyoruz.

Proline Satış Direktörü Bilginç Işık

Mikro Yazılımevi Genel Müdür Yardımcısı Alpaslan Tomuş

Page 21: BThaber Sayı 1029

Gelecek Bulutta,Bulut TEKNOTEL’de!

Bilgi için: TEKNOTEL yazın ... 3172’ye SMS gönderin.

T-CLOUD

t-cloud.com.tr • 444 1299

T-Cloud Hizmeti’miz ile; donanım, lisans, veri merkezi işletim ve bakım maliyetlerinizi %80’e varan oranda azaltıyoruz.

7/24 Sistem İzleme ve Teknik Destek

Global Standartlarda Veri Merkezi TELEHOUSE ISTANBUL

%100 Yedekli Erişim Altyapısı

%99.99 Uptime Garantisi

Güvenli Bulut PlatformuVMware ve Hyper-V

‘Carrier Neutral’ (Taşıyıcı Bağımsız) Erişim Altyapısı

Yedekli Storage Yapısı

Efektif Kapasite Yönetimi

Servislere 7/24 Erişim

teknotel-ilan-28x40cm-18092014.indd 1 18/9/14 10:03 AM

Page 22: BThaber Sayı 1029

22 6 - 12 TEMMUZ2015

BThaberİş UygUlamalarıve verİmlİlİkDOSya

Başarılı geçiş için uçtan uca danışmanlık desteği alınmalı

ilk adım sWOt analizi Olsun

Bu alanda yatırım yapan işletmeler, çalışanından tedarikçisine bayisinden iş ortağına tüm network ve operasyonunun reel durumunu anlık izleyebiliyor, ölçebiliyor. Bu kurgular işletmenin gereksiz kaynak kullanımını minimuma indirerek, hem maliyetlerini düşürüyor hem de dengeli kaynak kullanımıyla birlikte iş ve işletmesinin verimliliğini arttırabiliyor. Bilgiye hızlı ve kolay ulaşan işletme, veri toplama ve raporlamada harcanan iş gücünü de minimuma indiriyor. Doğru bilgiye hızlı ulaşma, müşteri memnuniyetini de getiriyor. İş uygulamalarında internetin gücünü de görüyoruz. Artık mobil cihazlar sayesinde bilgiye her ortamda erişme kolaylığı sağlaması da kullanıcı açısından önemli bir gelişme.

İş uygulamaları içerisinde öne çıkan ürünleri ‘ERP’ başlığında toplayabiliriz. ‘Ticaret’ işletmelerinde ise CRM, Dış Ticaret, Stok Yönetimi, Finans, Muhasebe, Bütçe ve Raporlama uygulamaları öne çıkarken, hizmet firmalarında İnsan Kaynakları, Proje Bazlı Alış Satış İşlemleri, Proje Maliyet-Kârlılık Aksiyonları, ‘Üretim’ yapan işletmelerde de Üretim Planlama, MRP, Satın alma, Stok Yönetimi, Finans, Muhasebe ve Raporlama uygulamaları ön planda.

İşletme kendisi için en uygun uygulamayı seçmek için süreçlerini analiz etmeli, doğru iş modelini oluşturarak, dokümante etmeli. Ürün, müşteri, organizasyonel yapı gibi temel verilerin kirli verilerden arındırılması ve kategorize edilmesi için geçiş öncesinde işletmelerin danışmanlık desteği almaları çok önemli. Bunu başarmak için öncesinde mutlaka süreç danışmanlığı hizmeti almalı. Doğru planlamaya ve

dokümantasyona sahip olunmadan yapılan geçişler, işletmede uyarlama sorunları yaşatmakta ve devam eden süreçte uygulamaları başarısız bir yatırıma dönüştürmekte.

Gerek özel sektör gerekse kamu kurumlarında gerçekleşen e-Dönüşüm çalışmaları, teknolojinin optimum kullanıldığı ve verinin raporlanabilir standartlarda arşivlendiği bir modeli beraberinde getirmekte. Kamu sektöründeki verinin büyüklüğü ve operasyonun çapı göz önüne alınırsa, bu kadar dağınık ve büyük bilgiyi yönetme noktasında e-dönüşüm gerekli. Bütünsel e-dönüşümün parçası olmak için iş uygulamaları büyük önem taşımakta. Bu dönüşümün bir parçası olan e-Fatura uygulamaları mesela, başlangıçta bir belirsizlik ve endişe yaratmış olsa da sunduğu alternatif uygulamalarla kullanıcılara kolaylıklar getirmiş, başarılı bir dönüşüm. Yine e-Defter ve e-Arşiv yapılanmaları da işletmelere sağladığı kolaylıklar nedeniyle ilgi gösterilen çalışmalar.

İş uygulamaları, mobil cihazlarda iş süreçlerin yönetimi için etkin araçlar. Özellikle satış, dağıtım ve lojistik gibi dağıtık ortamda iş yapan şirketler tarafından tercih edilmekte. Şirketler yapmış oldukları var olan yatırımları korumakla birlikte, aynı yatırımı destekleyecek, kullanacak veya birlikte çalışacak iş uygulamalarını kullanarak, süreçlerde daha etkin olmayı, verimliliği arttırmayı hedeflemekte.

Yatırım maliyetlerini başlangıçta bir defa yapılan ‘geliştirme yatırımları’ ve sistemim kullanılması için gerekli ‘operasyonel yatırımlar’ olarak ikiye ayırmak gerekir. Geliştirme yatırımlarını da projenin amacına yönelik ‘dolaysız yatırımlar’ ve zaten devam etmekte olup projelerle birlikte devam edecek olan ‘dolaylı yatırımlar’ olarak kategorize edebiliriz.

Yatırımın geri dönüşünü net ölçebilmek için projenin kârını miktar veya parasal olarak ölçebilmemiz gerek. Bu ölçümlemeyi yaparken elle tutulur kârları, elle tutulmayan kârları ve belirsiz kârları ayrı ayrı hesaplamalıyız. Bunları tahmin etmek ve hesaplamak kolay olmayacaktır. Böyle bir yatırımın faydaları olarak; iş süreçlerinin tanımlanarak herkes tarafından kolay ve hızlı uygulanması, yapılan işin istatiksel, rakamsal olarak ölçülebilmesi ve kontrol edilmesini gösterebiliriz.

Burada öne çıkan yatırım başlıkları olarak; iş verimliliğini arttıran ve şirketlerin daha hızlı çalışmasına yardımcı olan uygulamalar, çalışanların iş arkadaşları ve meslektaşları ile bağlantıda kalmasını sağlayan iş sosyal ağları, iş gezileri ve toplantıları düzenlemek için seyahat ve organizasyon

uygulamaları, proje ve işleri organize etmek için takvim ve görev takibi yapmayı sağlayan uygulamalar, masraf ve giderlerin takibi için finans uygulamaları, evrak ve görsellerin takibi için tarama ve baskı uygulamaları, işinizin dışındaki diğer insanları uzak tutmak için güvenlik uygulamalarını sayabiliriz.

Yatırım yapılacak şirkette iş uygulamasının getireceği faydaları ve riskleri ana hatları ile görebilmek için SWOT analizi yapılarak başlanmasında büyük yarar var. SWOT analizi sonucuna göre iş uygulamasının şirkette kullanımı ile ilgili yatırım yapılması veya yapılmaması, konumlandırılması ve devreye alınması kararları daha kolay olacak. Yatırım kararı alındıktan sonra, bu konuda danışmanlık desteği ile ilerlemek şirkete zaman, fayda, deneyim olarak geri dönecektir. Şirket içi kaynaklar kullanılarak da süreç yönetilebilir. Bu durumda, yatırımın geri dönüşümü ve toplam satın alma maliyetleri ölçülerek karar verilebilir.

Workcube İş Geliştirme Direktörü Ferdi Fırat

Poldy İK Sistemleri Genel Müdürü Kadri Demir

Page 23: BThaber Sayı 1029

236 - 12 TEMMUZ2015

BThaber İş UygUlamalarıve verİmlİlİk DOSya

İlgİ yoğun, ama talep az Verİmlİlİğİn anahtarımobİlİte halİne geldİ İş uygulamaları ve bu başlıklarda

yatırım yapma, var olan yatırımları geliştirme ve yenileme konusunda kurumsal ilgi 2015 yılında daha da arttı. Bundan öncesinde iş uygulamaları, e-postalar üzerinden yönetiliyordu. Dolayısıyla raporlanması ve içeriğin analiz edilmesi, ileriye dönük kurumsallaşma yolunda bir engeldi. İş süreçlerinin otomatize edilmesi ile sürekli bir iyileştirme sağlanarak, homojen ve öngörülebilir sonuçlar elde edildi. Var olan yatırımlar hakkında ise ilgi daha az. Çünkü daha öncesinde konu ile ilgili yatırım yapıldığı için tekrar bir yatırım yapmak, maliyet açısından firmalara cazip gelmiyor.

Büyüme stratejilerini teknolojik inovasyonlar üzerine kurgulayan şirketler, iş uygulamalarına yaptıkları yatırımlarla altyapılarını sağlamlaştırıyorlar. Bu uygulamalar ile iş sürekliliği sağlayarak manuel veya e-postalar üzerinde yürütülen süreçler, akıllı sistemler haline getiriliyor. Bilgi kaybının olmadığı otomatikleştirilen süreçler ile hızlı bir yatırım geri dönüşü alınıyor. Son yıllarda müşterilerimizin yoğunluklu olarak yaptığı yatırımlar da insan kaynakları, operasyon ve her türlü kurum içi iletişimi hızlandıracak iş alanlarında.

Alınan başarılı sonuçlar sayesinde son yıllarda müşterilerimiz bünyelerinde iş süreçleri departmanları oluşturmaya başladı. İş süreçleri departmanları, şirket içinde ihtiyaç duyulan süreçleri belirleyerek süreç sahipleri ve danışmanlar arasında bir ara katman oluşturuyor. Sürece hakim ve teknolojiyi bilen bu ara katman

sayesinde iş alanı bilgisi ve yapılan yatırımdan kısa vadede sonuç alınması gibi çok büyük avantajlar sağlanıyor.

E-dönüşüm; kağıt evrakların sayısallaştırılması, kağıt kirliliğinden ve onunla beraber gelen kağıt kullanımı gerektiren baskı, kargo gibi işlemlerin azaltılarak maliyetin düşürülmesini sağlamak. Bu şekilde e-fatura, KEP, e-haciz gibi e-dönüşüm çalışmaları, firmaların yönetim sistemleri kullanmasını zorunlu hale getirmekte. Kurumların e-dönüşüm ile ilgili yeni ihtiyaçları iş süreçleri ile birleştirme gereği duyması müşterilerimizde iş uygulamalarının yaygınlığını arttırmakta. Bu konuda ilgi çok yoğun olup, firmalar bu uygulamaların kendilerine yararlı olacağı konusunda hemfikirler. Ancak ilgi yoğun olmasına rağmen talep çok az. Bu uygulamaları kullanmak için devletin bunu zorunlu kılmasını beklemekteler.

Bugün geldiğimiz noktada, sanallaştırma ve bulut bilişim teknolojileriyle kurumsal alanda gerçek bir bilişim devriminin yaşandığını görüyoruz. Firmalar artık bilgi teknolojilerinde dış kaynağa yönelirken, tamamen kendi işlerine odaklanarak muazzam bir verimlilik artışı sağlayabiliyor. Bulut bilişim üzerinde çalışan iş uygulamaları, sadece teknolojik bir atılımdan çıkarak verimlilik ve rekabetçilik hedeflerine katkı sağlayan birer araca dönüşüyor. Bilgi teknolojilerinde dış kaynağa yönelim, hızlı yatırım geri dönüşü sayesinde maliyet avantajı ve tasarruf imkanları da sağlıyor.

Kamu kurumlarının da vatandaşların yaşam kalitesini artıracak hizmetler sunabilmesi için bilişim teknolojilerinin sağladığı verimlilik artışını kucaklaması gerekiyor. e-Devlet atılımıyla vatandaşların kamu kurumlarıyla iletişimini internet üzerinden sağlayabildiği bir dönüşüme imza atıldı. Kamunun vatandaşlara daha kaliteli hizmet ulaştırabilmesi için bu yoğun iletişimde üretilen veriyi analiz ederek en yüksek faydayı üretecek çözümlere dönüştürmeleri gerekiyor.

Anadolu Bilişim olarak, proje öncesinde ve proje esnasında iyi tanımlanmış bir proje yönetimi metodolojisinin, sürekli ve tutarlı biçimde başarılı proje üretmek için gerekli olduğuna inanıyoruz. Bu düşünceden yola çıkarak geliştirdiğimiz proje yönetimi metodolojimiz; Tanımlama, Planlama, Gerçekleme ve Kapatma olmak üzere birbirini besleyen dört aşamadan oluşmakta. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını, bizlerden beklentilerini anlamak ve bu doğrultuda proje tanımlaması yapmak bizim için proje hazırlığını oluşturuyor. Analiz sonrasında gerekli teknolojik araçlar ve uygulamalar tesis ediliyor. Özellikle birden fazla kullanıcı tarafından paylaşılacak çözümlerde bu paylaşımı sağlayacak sanallaştırma ve bulut bilişim altyapısını Anadolu Bilişim Data Center üzerinde sunuyoruz. Anadolu Bilişim Data Center’ın ana faaliyet alanı olan bulut bilişimde, iş uygulamalarının buluta taşınması konusunda kurumlara güvenilir iş ortağı oluyoruz. Anadolu Bilişim’in çözüm portföyünde kurumsal kaynak planlama, müşteri ilişkileri yönetimi, iş zekâsı, büyük veri analizi gibi kurumsal uygulamalarda endüstrinin önde gelen tedarikçileriyle iş ortaklıklarımız bulunuyor.

Her yerden ve her zaman güncel veri üzerinde çalışmayı destekleyen iş modeli ile hayatımıza giren mobilite kavramı iş dünyasında verimliliğin en önemli anahtarlarından biri haline geldi. Bu kapsamda mobil cihazlarda çalışanların mekandan bağımsız ve

birlikte çalışmasını destekleyecek, üretkenliğini artıracak, karar almalarını hızlandıracak ve müşteri memnuniyetini artıracak uygulamalar kurumların iş süreçlerine güç katıyor. Verdiğimiz hizmetlere baktığımızda, müşterilerimiz ve özellikle son kullanıcılar ağırlıklı olarak kullanımı kolay zengin içerikli uygulamalar tercih ediyorlar. Her iş için farklı farklı uygulamalara girmek değil, tek bir uygulama arayüzünden pek çok amaca uygun çözümlere sahip olmak arzusundalar.

6Kare Satıştan Sorumlu Yönetici Ortağı Veysel Karslı

Anadolu Bilişim Kurumsal Uygulama Hizmetleri Direktörü Atakan Karaman

Page 24: BThaber Sayı 1029

24 6 - 12 TEMMUZ2015

BThaberİş UygUlamalarıve verİmlİlİkDOSya

KOBİ’ler İçİn Başarı nOKtası

Yatırımın gerİ dönüş hızı YüKseK

KOBİ’ler, ülke ekonomisinde gelir ve istihdam yaratıcı rolleri ve azımsanmayacak sayıları ile ekonomik hayatta önemli bir role sahip. Ancak “Bilgi Çağı” olarak adlandırılan bu dönemde, yetersiz bilgi, KOBİ’ler için pazar adaptasyonu sorunlarına yol açmakta. KOBİ’ler bilgiyi gereksiz bir masraf olarak görmekte. KOBİ yöneticileri bilgi sağlamaya ve kullanmaya gerekli önem ve önceliği vermemekte, sistemli ve etkin bir bilgi akışı sağlayacak sistemleri işletmelerinde kurmamakta ve bilgi eksikliği, ülkemizdeki KOBİ’lerin temel başarısızlık nedenlerinden biri olarak gündeme gelmekte. Başlıca sorun olan kaynak yetersizliği nedeniyle iş uygulamalarına yatırım yapmayan KOBİ’ler, son yıllarda önem kazanan müşteri tatmini, toplam kalite bilinci, teknoloji alanındaki eğilimleri takip etmeleri ve değişen piyasa koşullarına uyum sağlamaları için, bilgiye yatırım yapmaları zorlayıcı unsur olmakta.

İş uygulamaları sayesinde kurum içi disiplin, bilgiye kolay ve hızlı ulaşma, zaman ve maliyetleri azaltma, bilgiyi kayıt altına alma ve kontrol önemli bir fayda. KOBİ’ler; rakipleriyle kolay baş edebilme, yeni pazarlara açılabilme, maliyetlerini kontrol altına alabilme ve izleme sayesinde yapmış oldukları yatırımın hızlı geri dönüşünü elde etmekte.

İş uygulamaları alanında öne çıkan yatırım başlıkları ise Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP), Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM), Mobil Çözümler, Otomasyon, Kurumsal Performans Yönetimi, Fiziksel Güvenlik Çözümleri, İş Zekâsı Çözümleri ile Çağrı Merkezi.

İş uygulamaları; fonksiyon odaklı birbirinden

bağımsız çalışan uygulamalardan, süreç odaklı entegre uygulamalara geçiş, verimlilik artışı, müşteri, kurum içi ve tedarikçi ihtiyaçlarına daha hızlı yanıt verebilme ve raporlama kabiliyetinin güçlendirilmesi imkanlarını sunarak, kurumlara önemli avantajlar sağlamakta. Ancak bu stratejik kararlar, köklü bir planlamayı ve uygulamayı gerektirir. Doğru ihtiyaç analizi, doğru planlama, doğru uygulama sayesinde istenen sonuçlar ortaya çıkmakta, yapılan yatırımın karşılığı alınmakta. Bu nedenle konusunda uzman kişilerin desteği ile değişim süreçlerine çıkılmalı. Bu süreçler, bir takım çalışması gibi. Kurumun ve danışmanlık hizmetlerinin karşılıklı sorumlulukları, doğru analizleri ve karşılıklı oluşturacakları sinerji ile istenen sonuca ulaşılmakta. Doğru kurgulanmayan altyapı çoğu zaman yatırımın başarısızlığı ile de sonuçlanabilmekte. Bu nedenle yatırım öncesi, yatırım süreçleri ve elde edilecek sonuç her iki taraf için de doğru kurgulanmalı ve sorumlulukları üstlenilmeli.

Günümüzde kamunun e-Dönüşüm çalışmalarında bilgi üretim ve yönetiminde etkileşimli çevrimiçi hizmetler üretme ve sunma, küresel düzeyde güvenlik yönetimi, ekonomi yönetiminde demokratik açılımlar sağlama gibi başlıkları sıralayabiliriz. Bu uygulama kolaylığı, aynı zamanda bu sistemin içinde olan tüm parçaların, yani kurumların da entegrasyonda uygulama zorunluluğunu beraberinde getirmekte. Burada kurumların iş yatırımlarına vereceği karar esasında devlet tarafındaki uygulamanın zorunlu olması.

İş uygulamaları alanında süreç iyileştirme, tedarik zinciri optimizasyonu, maliyet optimizasyonu, BT uygulama geliştirme optimizasyonu öne çıkan yatırım başlıkları arasında. İş uygulamaları ve bu başlıklarda yatırım yapma, var olan yatırımları geliştirme ve yenileme konusunda kurumsal ilginin yüksek düzeyde olduğunu görüyoruz. Sektöre bağlı olarak bazı sektörlerde iş yapış biçimleri çok eskilerden kaldığı için iş süreçlerini ve iş uygulamalarını değiştirme, verimliliği arttırma ve hatta büyük bir transformasyon planlama anlamında bir ilgi her zaman var.

Öncelikle iş uygulamaları ile iş süreçleri birbirinden bağımsız düşünülmemeli. Şirketin kendi içerisinde değişikliğe ihtiyaç duyduğunu fark etmesi sonrasında, değişimin büyüklüğüne bağlı olarak şirket içerisinde uygun seviyeden sponsorla desteklenmesi de projenin başarıya ulaşması için gerekli. Danışmanlık desteği almak ise bu alanda uzmanlaşmış kişilerin, tecrübe ve metodolojilerinden faydalanmalarına imkan sağlar. Şirketlerin bu anlamda daha hızlı yol

almasını ve daha verimli sonuçlar elde etmesini mümkün kılar. Kamunun e-dönüşüm içerisinde olması şirketleri de olumlu açıdan motive eden, hatta bazı örneklerde şirketleri de e-dönüşüme zorlayan bir unsur olarak öne çıkıyor.

Finans sektörü, kârlılıkla alâkalı öncelikleri nedeniyle bu alanda yatırımlara erken başlayan ve belirli bir olgunluk seviyesine ulaşan bir sektör. Bu anlamda Türkiye’deki öncü sektörlerden ve bu konudaki gelişmeleri daha yakından takip ediyorlar. Perakende, sağlık ve kamu gibi sektörler de ilgi ve

olgunluk finans sektörüne kıyasla daha az olsa bile, iş uygulama ve iş süreçlerinin verimliliğe olumlu etkisi ile ilgili farkındalık artıyor.

Bu konuda yatırım yapıldığında, teknoloji bağımlılığı olmayan yalın sigma gibi metodlarla yapılan iyileştirmelerden daha hızlı geri dönüş almak mümkün olabilir. Teknoloji yatırımı ihtiyacı olan değişikliklerde ise geri dönüş süresi, şirketin BT yetkinliklerine, aracın kolay kurulabilir ve kullanıcı dostu olmasına ve bunun gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak uzar veya kısalır.

BTburada Satış Müdürü Oya Narçin

IBM Danışmanlık Hizmetleri İş Analitiği ve Strateji Lideri Sena Kızılçeç

BPM dönüşümüne Emakin ile siz de katılın.

••• Süreçlerinizi standartlaştırarak iş

sürekliliği sağlar. •••

İnsana bağlı hataları önleyerek süreçleri güvence altına alır.

••• Şirket içindeki birimler arasında iş

birliği sağlar. •••

Kodlama ihtiyacı olmadan uygulama geliştirebilirsiniz.

••• Zaman ve maliyet tasarrufu sağlar.

••• İş süreçlerinizdeki değişiklikleri

hızla adapte edebilirsiniz.

Proje Yönetimi • Fatura Onay • Satınalma Sipariş Yönetimi • İşe Başlatma

İşten Ayrılma • Değişim Yönetimi • Talimat • İzin Performans Yönetimi • Masraf • Avans • Sözleşme

Öneri ve Takip • İç Yazışma • Yeni Ürün Ürün Versiyon Değişimi • Mutabakat • KEP Yönetim • Tebligat • EFT • Kredi Başvurusu

POS Operasyonları • ERP ve MRP Doküman Yönetim Sistemi

www.emakin.com [email protected]

10 kullanıcıya kadar ücretsiz

Page 25: BThaber Sayı 1029

256 - 12 TEMMUZ2015

BThaber İş UygUlamalarıve verİmlİlİk DOSya

Yönetimin tam desteği ve motivasYonu önemli

Yeni kuşak, iş Yapma biçimlerini de değiştiriYor

Eğer bir şirketin sorunsuz çalışan ve güvenilir bir kurumsal kaynak planlama altyapısı varsa, üretim optimizasyonu sonlu kapasite çözümler, sahadan veri toplama çözümleri, insan kaynakları çözümleri, satın alma tedarikçi platformları çözümleri 2014-2015 yıllarında daha öne çıkan, popüler çözümler diyebiliriz. Ayrıca, son dönemde ortaya çıkan bellek içi (in-memory) çalışan mimariler sağladığı yüksek performanstan dolayı tercih edilen yeni teknoloji trendi olarak dikkat çekiyor.

Tüm departmanlar ve yönetim olarak karşılaşılacak zorluklara ve iç direnişlere hazırlıklı olmak gerekiyor. Yönetimin tam desteği ve motivasyonu çok önemli. Proje süresince genellikle eski sistemin değişmesinden rahatsız olan kullanıcılar olabiliyor. Onların direnişini de yönetim desteği ile kırabiliyoruz. Şirketin böyle bir yatırım yapmadan önce aynı zamanda iç kaynaklarını da organize etmesi önemli, anahtar kullanıcı diye adlandırılan kişiler haftada en az 2-3 gününü yeni sistem değişim projesine ayırabilmeliler.

Türkiye’de halen iş uygulamaları pazarı doygunluğa ulaşmadı. Halen ciddi yatırımların hem büyük firmalar hem de KOBİ’ler tarafından devam ettiğini gözlemliyoruz. Özellikle otomotiv, plastik, ambalaj, kimya ve ilaç üretim sanayilerinde sıklıkla kullanılan SAP’nin geleneksel Kurumsal Kaynak Planlama yazılımı dışındaki analitik uygulamalar, mobilite, bulut bilişim, veritabanı ve teknoloji çözümlerinin Türkiye pazarında yoğun talep görmekte.

İş uygulamalarına yatırım yapmak, aslında hazır bir bilgi birikimine sahip olmak demek. Tüm dünyada faaliyet gösteren çok uluslu şirketlerinden küçük ölçekteki şirketlere kadar binlerce

firmanın kullandığı yazılım olan SAP çözümleri her yıl aldığı geri bildirimlere istinaden kendisini yenilemekte ve gelişen teknolojiyi bünyesinde barındırmakta. Bu sayede bu çözümlere sahip olan şirketler aslında küresel standartlara sahip işlerini en iyi şekilde yönetebilecekleri kurumsal bir sisteme sahip oluyor. Bu yazılımlar şirketlere çok önemli bir kurumsal altyapı ve vizyonu hızlı bir şekilde getiriyor. Ayrıca, gelişen dünyada verinin önemi çok büyük olmakla birlikte veri analizi, korunması ve işlenmesi çok kritik bir hale geldi. Daha da önemlisi anlık olarak veriye ulaşabilmek ve görebilmek de her şirketin ihtiyacı olarak karşımıza çıkıyor. Yapılan değer mühendisliği çalışmaları ile yapılabilecek yazılım dönüşüm projelerinin firmaya ne kadar bir zamanda ne gibi katkıların sağlayacağını, özetle kendini ne kadar zamanda amorti edebileceğini kolaylıkla öngörebiliyoruz.

İnternet ve mobil dünyanın içinde doğup büyüyen, geleneksel e-postayı neredeyse kullanmayan, her türlü hizmeti bulut tabanlı servislerden ve mobil cihazlardan alıp rahatlıkla kullanan yeni bir kuşağın iş hayatına katılmaya başladığı günümüzde iş yapma biçimleri de hızla değişiyor. Mevcut iş sistemleri, özellikle giderek mobil hale gelen kullanıcıların isteklerine tam olarak cevap veremiyor. Bunun temelinde ise kişisel amaçlı kullanılan teknolojilerin, geçtiğimiz on yıllık süre içerisinde iş yerinde kullanılan teknolojilerle karşılaştırıldığında daha zevkli, kolay ve verimli olması gibi unsurlar yer alıyor.

Kurumların bu değişime direnmesi ve çalışanlarını esneklik ve kolaylık açısında kişisel hayatlarındaki teknoloji deneyimlerinin çok daha gerisinde kalan iş uygulamaları içinde kalmaya zorlaması sıklıkla “gölge BT” olarak adlandırılan fiili bir durumu ortaya çıkarıyor. Bu durum, kullanıcılara alıştıkları esneklik ve kolaylığı sunarak şirkete değer ve verimlik katabilmekle birlikte, kuruma ait bilgilerin bambaşka dış kaynaklar üzerinden kontrolsüz şekilde dolaşıma/paylaşıma girebilmesi açısından çeşitli riskler içeriyor.

Mobilitenin ve bulut teknolojisinin gücünü kurumların hizmetine sunan Google for Work kurumlara her yerden, her cihazdan ve her zaman verimli ve güvenli bir şekilde çalışma olanağı veriyor. Google for Work kapsamındaki Google Apps for Work, Drive for Work, Google Cloud, Google Maps, Chromebook ve Gmail gibi çözümler, halen dünyada yaklaşık 5 milyon işletme tarafından kullanılıyor.

Bu çözümlerin sağladığı tüm

doküman ve verilere mobil erişim ve güncelleme yapma imkanı ile mekan bağımsız çalışarak firma ve çalışanların hız kazanması, verimli olması sağlanıyor. Google tarafından sunulan bulut yapısı ile aynı dokümana sınırsız sayıda kullanıcı aynı anda erişip güncelleme yapma, birbirleriyle aynı sırada görüntülü ve sesli iletişim kurama, kısaca birlikte aynı anda çalışma olanağı buluyor.

Bulut tabanlı hizmetlerin kurumlara sağladığı önemli mali katkılardan biriyse hiç kuşkusuz BT kaynaklarını asıl işlere yönlendirilebilmesi. Google for Work’ün “kullandığın kadar öde” modeli ile işletmeler hangi alanda faaliyet gösteriyor olurlarsa olsunlar, iş trafiğinde yaşanan dönemsel dalgalanmaları kolayca yönetebiliyor, yerel8 altyapı, sunucu, bakım, güvenlik, depolama, veri merkezi, personel ve işletme masraflarından tasarruf edebiliyor.

Detaysoft Üretim Sektöründen Sorumlu Satış Yöneticisi Emir Serpicioğlu

Google for Work KOBİ Satış Lideri Elif Göncü

Page 26: BThaber Sayı 1029

26 6 - 12 TEMMUZ2015

BThaberİş UygUlamalarıve verİmlİlİkDOSya

ÖncE Makroplanınızı oluşturun

Danışmanlık Desteğibüyük önem taşıyor

Yatırım ve iş geliştirme trendlerine baktığımız zaman; kurumsal ilginin özellikle, mevcut iş uygulamalarının sadeleşmesi ve gerçek hayatla eşzamanlı olarak hayata geçirilmesi özelinde yoğunlaştığını görüyoruz. Bu durumda da mevcut iş süreçlerinin yeniden tasarlanması ve özellikle mobil platforma taşınması önem kazanıyor. Veriyi kaynağında, oluştuğu anda yakalamak ve kayıt etmek, gerçek zamanlı olarak işlemek ve raporlamak da bir diğer öne çıkan başlık diyebiliriz.

Sadeleştirme ve eş zamanlı kullanım özelindeki dönüşümü hızla ve başarı ile uygulayabilen kurumlar, rekabette bir adım önde olacaktır. Trendleri doğru analiz eden markalar, yeni servis ve ürünleri hızla pazara sunabilmekte, sağlıklı ve gerçek zamanlı olarak başarıyı ölçebilmekte, doğal olarak da müşteri memnuniyetini ve marka değerini yükselterek, mevcut pazar paylarını artırabilmekte. Bugünün ajandasına baktığımızda; mobilite, tahminsel analizler, gerçek zamanlı ve çok boyutlu mobil analitikler ile nesnelerin interneti başlıklarının daha yoğun biçimde ele alındığını görüyoruz.

Şirketlere bu konuda yatırım yapmadan önce, önümüzdeki 2-5 yıllık makro planlarını oluşturup, dönüşümü bu plana uygun olarak adım adım gerçekleştirmelerini öneriyorum. Yatırım operasyonunun; kısa sürede geri dönüş alınacak bir iş modeliyle, küçük proje adımları şeklinde tasarlanması çok önemli. ACRON olarak, bu dönüşümün rehberliğini, hem stratejinin oluşturulması başlığında hem de uygulaması

aşamasında üstleniyoruz. ACRON Customer Care Programı ile dönüşümü, günlük hayatı ve iş süreçlerini kesintiye uğratmadan gerçekleştiriyoruz.

Kamu da son dönemde, birçok konuda e-dönüşümün ana tetikleyicisi konumunda. Bu durum bizler açısından da sevindirici. Sürecin ilk günlerinde firmalar tarafından zorlayıcı bir karar gibi algılanan yeni uygulamalar, artık firmaların kendi dijital dönüşümlerini tetiklemek için kullandıkları, akılcı süreçler olarak karşımıza çıkıyor.

İş uygulamaları maliyetlerde önemli tasarruflar sağlamakta, amaca uygun planlama yapılması ile ciddi verimlilik artışı sağlamakta. Gelişen teknolojilerin fırsat ve avantajlarından yararlanarak, işletmelerin işlerini, vatandaş/müşteri, çalışan ve iş ortaklarının eş zamanlı katılımı ile daha verimli bir şekilde yürütebilmesini sağlaması açısından her geçen gün ilginin arttığı düşüncesindeyim.

İşletmelerde verimliliğin en önemli unsurlarından birisi, iletişim ile birlikte bilgi paylaşımı. İletişim ve bilgi paylaşımı, farklı bir iş kavramını ortaya çıkarmıştır. Bu gelişmeler ile birlikte iş süreçleri kısalmış, elektronik ortamda işletmeye ilişkin bilgilere ulaşılması ve paylaşımının uluslararası boyuta taşınması kolaylaşmıştır. Bu gelişmeler hızlı bir yatırım geri dönüşü sağlamakta.

Öne çıkan yatırımı başlıkları; ERP-Kurumsal Kaynak Planlaması(Enterprise Resource Planning), CRM-Müşteri İlişkileri Yönetimi (Customer Relationship Management), Tedarik Zinciri Yönetimi (Supply Chain Management-SCM), İşletme Zekâsı ve Yapay Zekâ (Business Intelligence- Artificial Intelligence) ve Karar Destek Sistemleri

(Decision Support Systems)

gibi

uygulamalara yapılan yatırımlar.Bu konuda yatırım yapacak şirketin

öncelikle kendi iş süreçleri tarafında çalışmalarını yapması ve danışmanlık desteğinden ne beklediğini, ne gibi kazanımların elde edileceğini net görmesi gerekir. Bu hem şirketin yapacağı yatırım hem de danışman için çok önemli. Kamu firmaları Türkiye’de en yoğun bilgiye sahip olan kurumlar. Bu bilgilerin uygulamalar tarafından doğru toplanması, veriden bilgi bilgiden ise strateji üretilmesini sağlamak bir gereklilik haline gelmiştir. Bu konuda farkındalık her geçen gün artmakta olup verimlilik artışı sağlayacağı kesin.

ACRON Çözümler İş Geliştirme Direktörü Sarhan Polatateş

Basistek Yönetici Ortağı Mehmet Ali Ceylan

Page 27: BThaber Sayı 1029
Page 28: BThaber Sayı 1029

BTnet com tr28 6 - 12 TEMMUZ2015

BThaber. .

yöntemi ile Evans’ın artık bu sağlık sorunu çözülecek ve ameliyatla ona bir burun nakil edilecek.

Burunsuz olarak doğan Tessa Evans’ın ilk ameliyatta, 3D yazıcı yöntemi ile kafatasının kopya kalıbı çıkarıldı. Doktorlar çıkarılan, kalıptan faydalanarak bir çıkıntı şekillendirildi. Bu çıkıntının bir kopyası yapılarak Tessa Evans’ın yüzüne yerleştirildi. Evans’ın yüzünün esnemesini sağlayan bu parçanın olduğu bölgeye ileride bir burun yerleştirilebilecek.

3D yazıcı yöntemi ile burun nakil yapılacak

Google’ın sürücüsüz araçları trafikte!

Hitachi Pentaho ile hedef büyüttü

Büyük bir hızla gelişen teknoloji sağlık sektöründe birçok yeniliğin yaşanmasına imkân sağlıyor. Gün geçtikçe önem kazanan 3D yazıcı teknolojisi gelişmeye devam ediyor. En çok dikkat çeken konu ise 3D yazıcılarda organ ve doku baskısı alabilmek. İlk zamanlar zamanlarda sadece doku baskısı alınabilirken bugünlerde organ baskısı alınabiliyor.

İrlanda’da nadir bir hastalıkla dünyaya gelen Tessa Evans’ın burnu yoktu ve koku alamıyordu. Ancak 3D yazıcı

Google tarafından yayınlanan açıklamada sürücüsüz araçların son prototiplerinin trafiğe çıktığını ve California’nın Mountain View’daki halka açık sokaklarında sürüşlere başladıklarını duyurdu. Herhangi bir sürücü müdahalesi bulunmadan yollarını bulacak olan araçların içerisinde güvenlik amaçlı sürücüler bulunacak; ancak Google’ın geliştirme takımında yer alan bu sürücüler güvenliği tehdit edecek durumlarda sadece müdahalede bulunacak ve herhangi bir terslik durumunu raporlayacak..

California yasaları gereği gaz, direksiyon, fren pedal bulundurma şartlarını yerine getirerek trafiğe çıkabilen sürücüsüz araç; yine kurallar gereği maksimum saatte 40 km/h hıza çıkabiliyor.

Tesla Motors’un CEO’su Elon Musk, konuyla ilgili şunları söyledi:” Gelecekte, insanların araç kullanmasını

tehlikeli olduğu gerekçesiyle yasaklayabilirler. Bu tür bir yasaklar çok uzun bir süre sonra değil, yakında gerçekleşebilir.” Musk’a göre şu an için en büyük problem, sürücüsüz araçların sorunsuz çalışmaları için gerekli olan donanım ve yazılım işbirliğinin kurulması. Musk, sözlerine şöyle devam etti: “Otonom araçlar, insanların çok uzun süredir bekledikleri güvenlik seviyelerini sunacak. Bu araçların içerisinde direksiyon simidi, gaz, pedalda bulunacak. Böylelikle araç kullanıcısı, ters bir durum olduğunda kontrolü ele alabilecek.”

İlk başta sürücüsüz araçların trafiğe çıkacak olması güvenlik endişesi yaratsa da, 2009 yılından beri çeşitli prototiplerle devam eden bu test sürüşlerinde araçların sadece 13 kazaya karıştıklarını ve bu kazalarda diğer sürücülerin park halindeki sürücüsüz araçlara çarptıklarını belirtiliyor.

Yapılan anlaşmaya göre, faaliyetlerine mevcut CEO’su Quentin Gallivan ve mevcut marka ismiyle devam edecek olan Pentaho, Hitachi Data Systems markası altında

Doktorlar 3D bio-yazıcı kartuşunu içindeki hücre ve benzeri bio-materyallerle sağlıyor ve basılan bu hücreler hastadan alındığı için, hastanın vücudunun bu yeni organı kabul etmemesi gibi bir durumun söz konusu olmadığı belirtiyorlar.

2 yaşındaki Evans’ın geçireceği ameliyatların bir süre daha devam ederek, küçük kızı sağlığına kavuşturacağı belirtiliyor. 3D yazıcı teknolojisi artık organ nakli bekleyen hastalar için büyük umut taşıyor.

Burnu olmadan doğan İrlandalı bebeğe 3 boyutlu yazıcı yöntemi ile burun nakil edilecek.

Amerikalı internet devi Google tarafından geliştirilen

sürücüsüz araba projesini gerçeğe dönüştürme yolunda önemli adım

attıklarını açıkladı.

Hitachi Data Systems, Pentaho

satın almasıyla birlikte Sosyal İnovasyon ve

Nesnelerin interneti alanlarındaki çözümlerinde

gelişim sağlayacak birçok teknolojiyi

bünyesine kattı.

Sosyal İnovasyon’dan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Kevin Eggleston’a bağlı olarak faaliyetlerini sürdürecek.

Kullanıcılara bağımsız olarak sunulacak Pentaho, aynı zamanda Hitachi Data Systems’ın gelişmiş analitik temelli yazılımlarına da entegre edilebilecek. Bu sayede markanın büyük veri alanındaki mevcut analiz ve veri işleme teknolojilerini geliştirerek servis portföyü ve bilişim yönetimi ürünlerinin kapasitesini artacak. Nesnelerin İnterneti (IOT), operasyonel teknolojiler, büyük veri ve makineler arası iletişim (M2M) analizi teknolojilerinde her geçen gün çözümlerine bir yenisini ekleyen lider

Hitachi Data Systems, büyük hacimlerdeki yapılandırılmış ve yapılandırılmamış veri yığınlarının anlamlı bilgilere dönüştürülmesinde en ileri teknoloji ve uygulamaları sunuyor.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Hitachi Data Systems Türkiye Ülke Müdürü Serdar Sayar şunları söyledi: “Bu satın almayla birlikte Sosyal İnovasyon vizyonumuz ve Nesnelerin İnterneti alanındaki güçlü varlığımızla piyasaya bütünsel

ve endüstri tecrübelerimizi de harmanlayan çözümler sunmayı hedefliyoruz.”

Bunun yanında Hitachi Data Systems’in Pentaho satın almasıyla birlikte SAP HANA için sunulan

yeni Hitachi Bütünleşik İşlem Platformu - (UCP-Unified Compute Platform) çözümü, geliştiricilerin her türlü kaynaktan her ölçekte sağlanan büyük veriyi işlemesini de mümkün kılıyor.

Page 29: BThaber Sayı 1029
Page 30: BThaber Sayı 1029

BTnet com tr30 6 - 12 TEMMUZ2015

BThaber. .

akışına karşı ağ altyapılarını hazırlamaları gerekiyor. Bu cihazlar tabletler, akıllı telefonlar ve internet bağlantısı bulunan ultra yüksek çözünürlüklü (UHD) televizyonların yanı sıra M2M bağlantılar ve giyilebilir cihazlar olacak.

Online cihaz sayısı 10 milyar artacak

Halihazırda 14 milyara ulaşan online cihaza karşılık, 2019 yılında 24 milyar cihazın online olması bekleniyor. Bu cihazlar tabletler, akıllı telefonlar ve internet bağlantısı bulunan ultra yüksek çözünürlüklü (UHD)

Çevrimiçi müzikservislerine ilgi artacak

Xerox toplu taşımaya yeni bir soluk

getirmek istiyor

2019 yılına dek online müzik kullanıcı sayısı 1.2 milyar 1.7 milyar yükselecek. Mobil lokasyon tabanlı uygulamaların ise yüzde 27.5’luk yıllık bileşik büyüme oranı ile en hızlı gelişen mobil kullanıcı hizmeti olması öngörülüyor. 2019 yılı itibari ile kullanıcı sayısı 597 milyondan 2 milyara çıkacak.

Türkiye’nin de içinde bulunduğu Orta ve Doğu Avrupa Bölgesi’nde IP trafiği 2019 yılında yıllık yüzde 33’lük bileşik büyüme oranı ile 4 kat artacak. IP trafiği artışını tetikleyen nedenler arasında dünyada internet kullanıcısı sayısındaki artış, kişisel cihazlar ve cihazdan cihaza ( M2M) bağlantılar, daha hızlı geniş bant ve gelişmiş video hizmetlerinin yaygınlaşması sayılıyor. 2019’da dünyada yaklaşık 3.9 milyar internet kullanıcısı olacağı tahmin ediliyor. (dünya nüfusunun yüzde 51’inden fazla). 2014 yılında bu rakam 2.8 milyardı.

VNI’a göre Orta ve Doğu Avrupa Bölgesi’nde geçen yıl 1.2 milyar olan ağa bağlı cihazın 2019 yılında 2.1 milyar adete ulaşacağı ve ağdaki tüm cihazların mobil bağlı olacak. 2014 yılında 14 milyar online cihaza karşılık 2019 yılında 24 milyar cihazın online olması bekleniyor. Hizmet sağlayıcıların önümüzdeki yıllarda yaşanacak olan bu cihaz

Kent içi toplu taşıma sistemlerinde, bilet, jeton, kart gibi sistemlerin yerine kişisel mobil cihazların kullanılmasını sağlayan, SIM kart ve internet bağlantısı olmadan da çalışan Xerox Seamless çözümü, Yakın Alan İletişimi (NFC- Near Field Communication) teknolojisini yeni bir boyuta taşıyor.

Xerox Seamless nasıl çalışıyor?

Xerox Seamless, günümüzde uygulanan biletleme sistemlerini mobil ödeme sistemlerine entegre ediyor ve mevcut sistemlerdeki aksaklıklara önemli çözümler getiriyor. Yolcular Xerox Seamless’ın uygulamasını akıllı telefonlarına indirerek Seamless ile yapacakları yolculuğun ilk adımını atmış oluyorlar. Belediyeler ve özel ulaşım hatlarının Xerox Seamless ile yapılacak bir seyahate imkan vermek için yapmaları gereken tek şey ise Xerox tarafından temin edilen ve Xerox’un “etiket” olarak adlandırdığı Yakın Alan İletişimi (NFC) aparatlarını, duraklara,

istasyon girişlerine, turnikelere veya ulaşım araçlarının içine yerleştirmek olacak. Sistem otomatik olarak çalışmaya başlayacak.

Xerox Seamless uygulamasına sahip yolcular, akıllı telefonlarını Xerox etiketlerine okutarak ulaşım ücretlerini mobil olarak ödeyebiliyor. Xerox Seamless ile ödeme yaparken internet bağlantısının veya SIM kartın çekim alanı içinde olup olmamasının bir önemi bulunmuyor. Ödeme yaparken mobil cihazınız 3G/4G bağlantısına sahip olmasa dahi Xerox etiketleri uygulama kimliğinizin bilgilerini alarak işlem kaydını tutuyor ve mobil cihazınız ilk sinyali aldığı an veya ilk internet bağlantısını kurduğu an bakiyenizden otomatik olarak ulaşım ücretini tahsil ediyor.

Xerox Seamless’ın, yakın bir zamanda dünyanın önde gelen kentlerinin yerel ulaşım birimleri ile yapılacak anlaşmalara müteakip, iOS, Android, Windows işletim sistemli mobil cihazlar üzerinden kullanıma sunulması bekleniyor.

Özellikle yaz döneminde başta yazlık işletmeler olmak üzere geniş alana sahip site, otel, okul, hastane gibi her yer için kablosuz ağı sorunsuz ulaştırmayı sağlayan Netis WF2322, 10 km’lik bir alana interneti yaymayı sağlıyor. Çok yönlü bir ürün olan Netis WF2322 hem yönlendirici (router), hem erişim noktası (access point-AP) hem de sinyal tekrarlayıcı özelliklerine sahip. Bu sayede tek bir cihaz ile açık alanda kablosuz ağ sorununa çözüm olabiliyor. İnterneti tüm binaya, binalar arasına, bahçeye, plaja yaymak için geliştirilen ürün, dış mekana ve her tür hava koşuluna uygun olarak üretilmiş. Bu sayede sağanak yağmur, kar, yıldırım gibi kötü koşullardan etkilenmiyor ve sorunsuz çalışıyor. Eksi 30 ile artı

70 derece sıcağa dayanaklı olan ürün, kolayca monte edilebiliyor.

Elektrik hattı olmayan yerlere de monte edilebilmesi için PoE (Power over Ethernet) desteği de olan ürünün içinde yerleşik 10dBi çift polarizasyonlu anten yer alıyor. 300Mbps kablosuz N bağlantı hızına sahip olan Netis WF2322 ile açık alanda güçlü ve hızlı internet erişimi mümkün oluyor.

Ürün, üzerinde yer alan LAN/WAN girişi sayesinde Ethernet üzerinden modeme bağlanıyor. Farklı modları (işlevleri) sayesinde çok amaçlı kullanılabilen ürün küçük ve orta ölçekli işletmelerin her tür ağ senaryosuna

uygun olarak konumlandırılıp

kullanılabiliyor. Ürünün sahip olduğu modlar ise

şunlar: AP (Access point), router, WISP, AP+Cilent, AP+Repeater, WISP+Clinet ve WISP + Repeater.

Güvenlik konusu da ihmal edilmeyen Netis WF2322, 64/128bit WEP, WPA-PSK, WPA2-PSK gib gelişmiş kablosuz şifreleme standartlarını destekliyor.

Netis WF2322, 49 dolarlık satış fiyatıyla kullanıcılarla buluşacak.

televizyonların yanı sıra M2M bağlantılar ve giyilebilir cihazlar olacak. Endekse göre M2M modüller tüm ağa bağlı cihazların yüzde 42’sini oluşturacak.

Tabletler 140.5 milyon adet ile tüm ağa bağlı cihazların yüzde 7’sini oluşturacak. 2014 yılında 36.7 milyon adet tablet tüm bağlı cihazların yüzde 3’ünü oluşturuyordu. Akıllı telefonlar ise aynı dönemde tüm bağlı cihazların yüzde 19’unu oluşturacak. 2014 yılında bu oran yüzde 14’tü. İnternete bağlı televizyonlar ise 192.7 milyon adet ile ağdaki cihazların yüzde 9’unu oluşturacak.

Bu yıl 10’uncusu gerçekleştirilen yıllık Cisco Görsel Ağ Endeksi tahminine göre,

hane içi internet servislerinde en hızlı büyüyecek olan alan online müzik olacak.

Xerox’un toplu taşıma araçları için geliştirdiği mobil ödeme sistemi Xerox Seamless, Dünya Toplu

Taşımacılar Birliği (UITP) Milano Kongresi’nde tanıtıldı.

Netis dış mekan çözümleri ailesine bir yenisini kattı

Page 31: BThaber Sayı 1029
Page 32: BThaber Sayı 1029

Her ne kadar günümüzde “teknoloji” dendiğinde 3 lafın 2’si akıllı telefona bağlanıyor olsa da ofislerde ve evlerde hala sabit telefonların kullanımına devam ediliyor. Alexander Graham Bell’in 100 küsür yıllık icadı, evlerimizde ve ofislerimizde hala boy gösteriyor. Elbette ki bu telefonlar da şekil değiştiriyor. Çok da fazla işlev eklenemeyen sabit telefonlar, işlev konusunda kendi çapında doyuma ulaşmış durumda. Philips Linea ise masanızın üstüne aynı zamanda bir “zerafet” katmayı hedefleyen bir kablosuz sabit telefon. Şimdi bu ürünü biraz yakından tanıyalım.

Son derece şıkPhilips Linea arka tarafı

eğimli, ön tarafı ise düz bir sabit telefon. Ön yüzeyinde yer alan ekran sayesinde cihazın işlevleri ve menüleri arasında rahatlıkla gezinebilir, numarayı doğru tuşlayıp tuşlamadığınızı görebilirsiniz. Tuşlarının iri olması, gözlerinde problem

olan kullanıcılar için de ekstra bir avantaj sağlıyor.

Linea’nın masa üstünde kalan istasyon parçası, telefonun kendisini tasarımsal anlamda tamamlar nitelikte. Telefonu bu istasyona yerleştirdiğimizde komple ince bir silindir haline dönüşüyor. İstasyona telefon hattı ve adaptör bağlantılarını yapıyoruz. Linea, bu istasyon üzerinde şarj oluyor. İstasyon üzerindeki tek tuş, Linea’yı kaybettiğimiz zaman ses çıkarması için telefonu çaldırmaya yarıyor.

25 dakika ses kaydı16 saat konuşma ve 180

saat bekleme süresi vadeden Linea, 50 telefon numarasını hafızasına kaydedebiliyor. Son aramalar listesinin büyüklüğü ise maksimum 20 çağrı. “Caller ID” olarak bilinen, gelen aramalarda numaranın gösterilmesini sağlayan teknolojiyi destekleyen ürün, aynı zamanda telesekreterlik de yapabiliyor. Telesekreter olarak kullanıldığında ise 25 dakikaya kadar çağrı ses kaydı alabiliyor.

BTnet com tr32 6 - 12 TEMMUZ2015

BThaber. .

889 TL’ye Turkcell

akıllı telefon

Günümüzde her ne kadar en çok ilgiyi amiral gemisi akıllı telefonlar topluyor olsa da satış miktarı tarafından bakıldığında uygun fiyatlı akıllı telefonlar çok daha fazla rağbet görüyor. Hesaplı akıllı telefonlarında ise elbette ki operatör telefonlarının payı büyük. Turkcell’in uzunca bir süredir sürdürdüğü T serisi akıllı telefonlarına eklediği son üyesi T60’i ofisimizde ağırlıyoruz.

Oldukça ergonomik ve hafif

ZTE tarafından üretilen Turkcell T60, aslında ZTE Blade S6’dan çok da farklı bir ürün değil. Tasarımsal ve donanımsal olarak aynı özellikleri taşıyan

Blade S6 ile T60 arasında sadece yazılım farkı bulunuyor. iPhone 6’yı andıran bir tasarıma sahip olan T60, alt tarafındaki kapasitif – aydınlatmalı tuşlarıyla dikkat çekiyor. Eğimli kenarları sayesinde oldukça rahat tutulabilen ürün, malzeme kalitesi konusunda biraz hayal kırıklığına uğratabilir. Arka tarafında yer alan metal görünümlü plastik, bugüne kadar hiç denk gelmediğim bir kaplamaya sahip. Bu kaplamayı ben çok beğenmedim.

Ortalama performansTurkcell T60’ın 5

inçlik IPS ekranı 1280 x 720 piksel çözünürlük sunuyor. Gücünü 8 çekirdekli Snapdragon 615’ten alan T60, 2 GB RAM’e sahip. Depolama

alanına baktığımızda ise 16 GB’lik bir bellek ile karşılaşıyoruz. MicroSD kart yuvası sayesinde hafızası artırılabiliyor.

Android 5.0.2 işletim sistemini kullanan T60, içerisinde çok fazla sayıda uygulama kurulu olarak geliyor. Neyse ki işimize yaramayacak uygulamaları herhangi bir sorun ile karşılaşmadan telefondan kaldırabiliyoruz. Arka tarafında 13, ön tarafında 5 megapiksel kamera bulunan T60, her iki kamerasıyla da 1080p video çekebiliyor. Fotoğraf kalitesi ise vasat.

Kalburüstü bataryaT60’ın içerisinde 2400

mAh’lik bir batarya yer alıyor. Bu batarya ile T60’ı bir günden biraz fazla kullanmak mümkün.

Ruşen Göbel

Ruşen Göbel

e tt sBTnet

MasaüstündePhilips zerafeti

e tt sBTnet

3D Yazıcı Paylaşım Platformu 3D HUBSDünyanın en büyük 3D yazıcı network’ü 3D Hubs,tüm dünyada 18.000’i aşkın yazıcı sayısıyla, sektörün en geniş 3D baskı ağı olmasıyla tanınıyor. 3D yazıcı sahipleriyle çıktı almak isteyenleri bir araya getiren bu ağ, gün geçtikçe genişleyerek paylaşım ekonomisine her geçen gün daha fazla katkı sağlıyor. Bu büyük oluşumun Türkiye ayağında başkanlık yapan 3Dörtgen, siparişini verdiğiniz 3D baskıları sahipleriyle buluşturuyor.

Yapı sektöründen otomotive, sağlık sektöründen eğitime kadar çok sayıda alanda kullanılan 3D yazıcılar, gün geçtikçe artan kullanım oranlarıyla geleceğin en

önemli yapı taşlarından olacaklar. 3DHubs.com, artık hayatımızın hemen her alanında yer almaya başlayan 3D yazıcıları, meraklılarıyla ve ihtiyaç sahipleriyle buluşturuyor.

3D Hubs ağının içerisinde bulunan, tüm dünyada 18.000’i aşkın 3D yazıcı sahibi, 3D Hubs üzerinden gelen çıktı siparişlerini ihtiyaç sahipleriyle buluşturuyor. İstanbul’da 100’den fazla katılımcısı bulunan 3D Hubs sayesinde, 3D yazıcısı olanlar cihazlarını paylaşıma açıyor ve paylaşım ekonomisine fayda sağlamış oluyor. İstatistiklere bakıldığında ağırlıklı olarak prototip ürünlerin basıldığı oluşumu kullanarak hobi ürünleri ve alet edevatlar da en çok çıktı talebi alan

kategoriler. En çok tercih edilen renkler ise, sırasıyla siyah, beyaz ve mavi...

3D Hubs ağına katılanlar arasında en çok tercih edilen 3D yazıcı ise Ultimaker 2. Ülkemize 3Dörtgen tarafından getirilen bu ürün, 3D Hubs topluluğu içerisinde 1300’e yakın noktada siparişleri karşılık veriyor. 2013’de start alan organizasyon, hızla büyüyerek günümüzde 18.000’den fazlakatılımcıya ulaştı. Her ay aşağı yukarı 1000 yeni 3D yazıcı noktasının eklendiği oluşumun Türkiye başkanlığını üstelenen 3Dörtgen, ülkemizde 3D yazıcı teknolojilerinin yayılmasında öncü rol üstleniyor.

Page 33: BThaber Sayı 1029

BTnet com tr 336 - 12 TEMMUZ2015

BThaber. .

içerisinde barındırıyor. HDMI video çıkışları ve 3G-SDI özellikleriyle birlikte sunulan kamera, bünyesinde 1/2,3 tipi MOS sensörü ve gelişmiş işleme özelliğini barındırıyor. Ayrıca kameradan 2160/30p’ye kadar ses/video akışı alabiliyor ve 2160/25p veya 1080/50p’de bir mikroSD karta kamera içi video ve ses kaydı yapabiliyor.

Üründe, IP,RS-422 ve RS-232C giriş/çıkış arayüzlerinin yanı sıra bilgisayar, MAC ve mobil cihazlar için 16 kameraya kadar tarayıcı kontrolü ve

4K IP canlı izleme ve dahili 4K kayıt yapma kapasitesine sahip olan AW-UE70, HDMI üzerinden 25p’de 3840 x 2160 çözünürlük sağlıyor. Kamera, 4K 2160/25p’ye ek olarak, aralarında 1080/50p, 1080/50i, 1080/25p, 1080/25PsF ve 720/50p’nin olduğu pek çok uluslararası HD sinyal formatını da sunuyor.

UE70, genlock, Optik Görüntü Sabitleme (OIS) ve uzaktan değiştirilebilir ND filtreleri gibi prodüksiyonlara yönelik temel özellikleri

canlı görüntü önizleme imkanı sağlayan dahili web sunucusu da bulunmaktadır. Panasonic’in AW-RP50, AW-RP120G kontrolörlerinin, AK-HRP200G paintbox ve AW-HEA10 kamerasının yanı sıra Crestron, AMX, Winnov ve diğer üreticilerden uygun şekilde programlanmış sistemlerinin RS-422 Serial veya IP denetimini yapmak da mümkün oluyor.

Panasonic’in Dinamik Aralık Genişletme (DRS), gelişmiş Dijital Gürültü Azaltma (DNR) ve

son derece kullanışlı Yüksek Dinamik Aralık (HDR) modu, en uç kontrast ve ışık koşullarında bile güzel görüntü sağlıyor.

UE70’in Gece Modu sayesinde, opsiyonel bir IR ışığı ile otomatik olarak yüksek kalitede, HD monokrom videoya geçilerek, zifiri karanlıkta bile çekim yapmak mümkün oluyor. Bu da kamerayı reality show’lar, uyku laboratuvarı araştırmaları ve

sahne desteği için ideal hale getiriyor.

UE70, son derece hassas bir kaydırma-eğme başlığı içeriyor (±175°’lik bir yatay/dikey kaydırma ve –30° ile 90° arası eğilme). Böylece aşırı titreme ve sıçrama olmadan hem yavaş hem de hızlı hareket eden nesnelerin yakalanması için tüm yönlerde hassas, hızlı, akıcı hareket imkânı sağlanıyor.

Panasonic, profesyonel video sektörünün ilk entegre 4K PTZ kamerasını INFOMCOMM’da gün yüzüne çıkardı.

Telefonunşarjı mı bitiyor? Problem yok!

Deniz kenarında ve piknikte müzik keyfi

Günümüz telefonlarının en büyük problemi elbette ki bataryalarının fazlasıyla çabuk bitiyor olması. Uzun yolda yanımıza vakit geçirmek için aldığımız binlerce liralık telefonlarımız, maalesef bizleri yarı yolda bırakabiliyor. İki dizi bölümü izleyelim, internette dolanalım dediğimiz gibi batarya kendini imha etmeye başlıyor. Hele işin içerisine oyun da girerse telefonun 2 – 3 saat içerisinde kapanmasıyla karşılaşabiliyoruz. Grafen bataryaların en kısa zamanda telefonlara gelmesi gerekiyor ki bu ızdıraptan kurtulalım. Fakat grafen gelene kadarki çözümümüz belli: taşınabilir bataryalar.

Piyasada akıllı telefonlar için hazırlanmış çok sayıda taşınabilir batarya bulunuyor. Bu bataryaları birbirinden ayıran çok da fazla özelliği yok doğrusu. Dolayısıyla batarya gücü, fiyat, taşınabilirlik ve geometri açısından değerlendirmek gerek.

Bayanlar çantalarında, erkekler ceplerinde

Romoss Polymos 5, uzunlamasına yapıda bir taşınabilir batarya. Şekil olarak 5 inç ekranlı akıllı telefonlara benzeyen Polymos 5, Galaxy S6

Edge’ten birazcık dar, birazcık kalın. 142 gram ağırlığındaki Romoss Polymos 5, bayanların çantalarında taşımaları oldukça ideal boyutta, şekilde ve ağırlıkta. Çanta kullanmayan erkeklerin de kot ceplerinde kolayca taşıyabileceğini düşünüyorum.

Romoss Polymos 5, 5000 mAh’lik bir bataryaya sahip. iPhone 6 kullanıcıları için bu batarya yaklaşık olarak 3 kere şarj edebilme anlamına gelirken Android tarafından baktığımızda ise 1 buçuk – 2 kere şarj etmek için kullanılabileceğini görüyoruz. Tabii bu rakamlar telefonunuzun batarya büyüklüğüne göre değişiklik gösterecektir. iPhone 6 1800 mAh’lik bir batarya kullanırken amiral gemisi Android telefonlarda ortalama 2800 mAh’lik bataryalar kullanılıyor.

Romoss Polymos 5, 2 USB çıkışı sayesinde aynı anda 2 cihazı şarj edebiliyor. Cihazın kendisini ise telefon şarj eder gibi Micro USB aracılığıyla dolduruyoruz. Polymos 5’in yan tarafında bulunan batarya tuşuna bastığımızda, üst kısmındaki LED’ler bize bataryanın doluluk oranını gösteriyor. Böylece bir “sürprizle” karşılaşma olasılığımız düşüyor. Ürün yaklaşık 90 TL’lik fiyat etiketiyle satışa sunuldu.

Yaz geldi, insanlar dışarıda daha çok vakit geçirmeye başladı. Teknoloji hayatımızın içerisine o kadar işlenmiş ki en “kafa dinleme” anlarımızda bile güncel teknolojilerden vazgeçemiyoruz. Fotoğraflarımızı akıllı telefonlarımızla çekip, maillerimizi kontrol ediyoruz. Kulaklığımızı takıp müziğimizi dinliyoruz. İşin müzik tarafına baktığımızda, akıllı telefonların o küçücük hoparlörleriyle tatmin edici miktarda ses sağlayamadıkları için arkadaşlarımızla dinlemek istediğimizde sıkıntı çektiğimizi görüyoruz. Philips BT50 ise bu minik soruna minik bir hoparlör ile çözüm sağlıyor: BT50.

Çok hafif, çok taşınabilir

İrice bir yumurtadan biraz daha büyük olan Philips BT50, hafifliğiyle dikkat çekiyor. Silindir biçimindeki ürün, dik durması için tasarlanmış. Sesi, üst kısmındaki plastik

ızgaranın arkasında kalan sürücüsünden veriyor.

Philips BT50, akıllı telefonlarımızla ve tabletlerimizle bağlanmak için ister Bluetooth, ister 3.5 mm kablo

bağlantısını kullanabiliyor. Yen tarafında yer alan anahtar sayesinde bağlantı seçeneğini ayarlayabiliyoruz. Bluetooth bağlantısı için ekstra uygulamaya ihtiyaç duyulmuyor. Bluetooth

“pairing” tuşuna bastıktan sonra akıllı cihazımız üzerinden Philips BT50’yi seçtiğimiz anda cihaz hazır hale geliyor.

Marifeti boyundan büyük Philips BT50, küçük

olmasına rağmen 2 watt’lık hoparlöründen gayet başarılı ses verebiliyor. Frekans aralığı

beklediğimden yüksek olan BT50, az da olsa bas

seslere bile yer verebiliyor. Alt tarafında yer alan kauçuk

malzeme, müziğin

çalınma esnasında hoparlörün hareket etmezsini engelliyor. Bazı bluetooth hoparlörlerin her bas vurduğunda

hareket ettiğini gördüğüm için bu özelliğin

de önemli olduğunu düşünüyorum.

İçerisindeki batarya, hoparlör üzerinde kesintisiz 6 saat müzik çalınmasına imkan sağlıyor. Sahilde, piknikte, bahçede, balkonda, hatta bisiklette bile kullanılabilecek olan BT50’yi yaza bir bluetooth hoparlör ile girmek isteyen herkese rahatlıkla önerebiliriz. Fiyatı ise 89 TL.

Panasonic, sektörün ilk4K PTZ kamerasını duyurdu

Ruşen Göbel

e tt sBTnet

e tt sBTnet

Ruşen Göbel

Page 34: BThaber Sayı 1029

34 KARİYER 6 - 12 TEMMUZ2015

BThaber

METRIC’in Satış Direktörlüğü görevine Özer Erdoğan getirildi. Daha önce EMC Computer Systems’ta Grup Satış Müdürü olarak görev yapan Erdoğan, yeni görevinde METRIC’in tüm satış ve iş geliştirme aktivitelerinin idaresinden ve geliştirilmesinden sorumlu olacağı gibi, pazarlama aktivitelerinin sorumluluğunu da üstlenecek. Hacettepe Üniversitesi İstatistik Bölümü

mezunu Erdoğan, TÜBİTAK’ta başladığı kariyeri boyunca Sybase, IBM ve EMC Computer Systems gibi teknoloji şirketlerinde yöneticilik yaptı.

Şubat 2010’dan bu yana Microsoft Türkiye Genel Müdürlüğü görevini yürüten Tamer Özmen, Microsoft Services İngiltere Genel Müdürlüğüne atandı. Özmen, Microsoft İngiltere bünyesinde yenilikçi teknolojiler ve çözümlerden sorumlu 550 kişilik ekibi yönetecek. Microsoft’un “Önce Bulut, Önce Mobil” stratejisi içerisinde kritik role sahip olan UK Services, kurumların uçtan

uca teknolojik dönüşümlerine olanak sağlayan çözümleri geliştiriyor. Tamer Özmen döneminde Microsoft Türkiye ise KOBİ’leri güçlendirmek, kurumsal verimliliği sağlamak, tüketici için hayatı kolaylaştırmak, girişimci ekonomisinde yeni bir sektör yaratmak ve sosyal sorumluluk çalışmalarını artırmak olarak belirlenen 5 temel strateji doğrultusunda büyüdü, 3 kere ‘Yılın Ülkesi’ kupasını kazandı. 11 bini aşkın iş ortağı ile birlikte Microsoft Türkiye takımı olarak başarılı bir 5 yıl geçirdiklerini ifade eden Tamer Özmen, “120 milyar dolarlık İngiltere bilişim pazarı, Türk yazılım ve teknoloji şirketleri için önemli fırsatlar barındırıyor. Türk şirketlerini İngiltere pazarına taşımak en büyük hedeflerimden biri olacak” dedi.

Özer Erdoğan

Çağatay AynurTurkcell Global Bilgi Genel Müdürü

Tuğrul CoraTurkcell Kurumsal Satış Grup Başkanı

Tamer Özmen

METRIC’in Satış Direktörü Özer Erdoğan oldu

Tamer Özmen artık İngiltere’de

İş analizinin detaylarıraporda yerini alacak

Turkcell’de iki yeni iç atama

Beyaz yakalı dert istemiyor

Türkiye’nin iş analizi alanındaki ilk sektörel araştırması olan “Türkiye İş Analizi Raporu”; önde gelen şirketlerin üst düzey yöneticileri, iş analizi liderleri ve yöneticileri, iş ve sistem analistleri, ürün yönetimi yapan iş birimleri, proje yöneticileri ve farklı görev tanımlarındaki BT uzmanlarının katkılarıyla gerçekleştiriliyor. Eğitim ve

danışmanlık şirketi BA-WORKS tarafından düzenlenecek BAistanbul konferansında da araştırma raporunun sonuçları açıklanacak. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketler için iş birimlerinin ihtiyaçlarını daha hızlı ve beklenen kalite düzeyinde karşılayabilmek gibi pek çok konuda farklı bakış açıları sağlayacak raporda bilişim

ve iş ortaklığı düzeyi, BT ve iş birimlerinin birlikte çalışmasını en iyi şekilde sağlamak için iş analizi takımlarından beklentiler gibi kritik sorulara yanıt aranıyor. Araştırmaya HYPERLINK “http://baistanbul.org/” \l “business-analysis-report” http://baistanbul.org/#business-analysis-report linkinden ulaşmak mümkün

Turkcell’in yönetici kadrosuna iki yeni iç atama yapıldı. Buna göre, 2011 yılından bu yana Turkcell Kurumsal Satış Direktörü olarak görev yapan Çağatay Aynur, Turkcell Global Bilgi Genel Müdürü olarak atandı. Turkcell Kurumsal Satış Grup Başkanlığı görevine ise 2012 yılından beri Turkcell Stratejik Müşteri Yönetimi Direktörlüğü’nü yürüten Tuğrul Cora getirildi. Her iki atamada da Turkcell bünyesi içinden terfi sistemi işletilirken, Turkcell’in yılbaşından bu yana ulaştığı iç terfi oranı yüzde 89 oldu.

Çağatay Aynur, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Metalurji Mühendisliği bölümünden 1993 yılında mezun oldu. 2000 yılında Turkcell bünyesine Müşteri Yöneticisi olarak katıldı, sırasıyla Stratejik Müşteriler ve Kamu’dan sorumlu Bölge Müdürü, Büyük Ölçekli İşletmelerden sorumlu Satış Müdürü ve Büyük Ölçekli İşletmelerden sorumlu Kurumsal Satış Direktörü olarak görev

Yapı Kredi’nin yeni nesil bankacılık platformu Nuvo, yeni viral videosu BYEBYE (Beyaz Yakalılara Eziyet Olan Bazı Dertleri Yok Etme Enstitüsü) ile ofis sorunlarını teknolojik ve eğlenceli icatlarla ortadan kaldırıyor. Videoda enstitünün kurucusu ve eski bir beyaz yakalı olan Ahmet Çalıştay, beyaz yakalıların dertlerini

dinliyor, onlara uygun çözümler sunuyor. Kendi yaşadığı problemleri 31 Temmuz’a kadar #byebye hashtag’i ile paylaşanların arasında seçilecek 1 kişi ise hem enstitünün sonraki filminde oynama, hem drone kazanma şansı yakalıyor. Videoya www.youtube.com/watch?v=Fw6j618D_wU adresinden ulaşılabiliyor.

yaptı. Çağatay Aynur, Turkcell Global Bilgi Genel Müdürü olarak atanmadan önce Orta Ölçekli İşletmelerden Sorumlu Kurumsal Satış Direktörü görevini yürütüyordu.

Tuğrul Cora, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektonik-Haberleşme Mühendisliği Bölümü’nden 1991 yılında mezun oldu. 1993’te Virginia Politeknik Enstitüsü’nde İşletme Yüksek Lisansı’nı tamamladı. Kariyerine Aselsan’da başlayan Cora, Aztech Electronics, Digital Equipment Türkiye ve

Hewlett-Packard şirketlerinde farklı pozisyonlarda görev aldıktan sonra 2004-2010 yılları arasında Millenicom Telekomünikasyon şirketinde Genel Müdürlük görevini yürüttü. 2010 yılında Turkcell bünyesine katılan Tuğrul Cora, 2012 yılına dek Orta Ölçekli Müşteri Yönetimi Direktörü olarak görev yaptı. Stratejik Müşteri Yönetimi Direktörlüğü’ne getirilen Cora, Turkcell Kurumsal Satış Grup Başkanı olarak atanana kadar bu görevi üstlendi.

Page 35: BThaber Sayı 1029
Page 36: BThaber Sayı 1029

öne çıkmış. Kadınların şiddete maruz kaldığı anlarda kolluk kuvvetlerine ya da yakınlarına haber verebilmesini sağlayan, şiddet anında yardım istenebilecek 3 kişinin tek tuşla aranmasını ve telefonun sallanmasıyla acil SMS gönderilmesini mümkün kılan uygulama bugüne kadar 250 binden fazla kez indirilmiş. Bu gibi konularda yaratıcılık göstermenin gerekmediği, mümkünse şiddetin adını bile anmadığımız günleri görmek dileğiyle.

Bu gönülden temenninin ardından bir ödül haberi daha. Profilo Ödeme Sistemleri’nin PC POS alanında dünya devi Posiflex ile işbirliği sayesinde Türk mükelleflerle buluşturduğu cihazlar, art arda Red Dot Ödülü aldı. İlk olarak dokunmatik ekranlı Posiflex Tower PC POS cihazlarıyla Red Dot alan Posiflex, Posiflex Hibrit Mobil POS çözümü MT - 4008W ile bir kez daha Red Dot Ödülü’nün sahibi olmuş. Hem mobil hem de sabit kullanılabilme özelliği ile “hibrit” olarak adlandırılan MT - 4008W modeli, birçok tasarım dalında uluslararası uzmanların oluşturduğu jüriyi memnun etmiş.

Haftayı bir uygulama bilgisi ile tamamlamak istiyorum. Çünkü biliyorum ki mobil ödeme konusunda bazı çekincelerin var, bu haber senin motivasyonun için gelsin. Hem işin ucunda alışveriş de var. Akbank Direkt; 31 Temmuz’a kadar Akbank Direkt Mobil’i ilk kez kullanan müşterilerine ücretsiz işlem yapma fırsatı sunuyormuş. Bu kadar da değil. 1 Temmuz’dan itibaren ilk defa Akbank Direkt Mobil kullanan müşteriler, n11.com’dan yapacakları elektronik hariç 200 TL ve üzeri alışverişlerine 40 TL değerinde indirim kodu kazanacakmış. Daha fazla naz yapma, bu kampanya senin öğrenme fırsatın olsun.

Bu hafta da bu kadar, yenileri için haftaya buluşalım,

36 MEKTUP

Yaz ortasından sıcak bir merhaba,

Yaz demek, birçokları için tatil demek madem, mevzunun para pul kısmı ile ilgili bir acı gerçeği paylaşmak istiyorum: Türkler’in yüzde 40’ı tatilde planladıklarından fazla harcıyor. Bu saptamanın sahibi olan seyahat arama sitesi Momondo, üşenmemiş, tatil ve para harcama alışkanlıkları ile ilgili oldukça detaylı bir araştırmaya imza atmış. İşte öne çıkan başlıklar: Türkler’in yüzde 34’ünün yaz tatili bütçesi 2 bin 500 – 5 bin TL arasında değişiyor. Ancak katılımcıların yüzde 40’ı, genellikle belirledikleri bütçeyi aştıklarını söylüyor. Bu oran kadınlarda daha yüksek. Yüzde 26’lık bir kesim ise daha mütevazi, bin 250 – 2 bin 500 TL arasında bir meblağı tatil için ayırıyor. Ev halkının 5 bin– 12 bin 500 TL arası tatil harcaması yapmasını bekleyenler ise bu devirde doğal olarak yüzde 19’la üçüncü sırada. Mütevaziliğin dibine vurup 250 – bin 250 TL arası harcama bekleyenler ise yüzde 12’yle dördüncü sırada. Doğal olarak bu kesim, 18-22 yaş grubu. Türklerin yüzde 44’ü tatildeyken planladığı bütçenin dışına çıkmıyor. Katılımcıların yüzde 40’ı planladıklarının üzerinde harcama yaparken, yüzde 10’luk bir kesim de tebrikleri hak ediyor ve beklediğinden daha az harcıyor. Ne kadar harcadığını umursamayanların ve bilmediklerini söyleyenlerin oranı ise toplamda yüzde 7.

Bu tatil ve para ikileminin ardından, sıra haftanın çevresel bilgisinde. Atos’un “Sıfır Karbon” stratejisi çerçevesinde geliştirdiği ve herkesin kişisel karbon ayak izini hesaplaması için hazırladığı web uygulaması karbonolcer.com, 2015 Communicator Awards’da iki dalda birden ödüle layık görülmüş. “Sıfır Karbon” stratejisi çerçevesinde kendi kurumsal karbon ayak izini ölçmekle kalmayan Atos Türkiye, herkesin kendi kişisel karbon

ayak izini hesaplayabileceği oldukça basit kullanımlı bir web uygulaması olan karbonolcer.com’u geliştirdi ya, herkesin karbon ayak izini basitçe ölçebileceği eğlenceli web uygulaması da “Çevresel Farkındalık” ve “ Görsel Çekicilik” kategorilerinde ödül almış. Önemli ve yayılmasını dilediğim bir çalışma.

Sıra sağlıkta. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde bir yılı aşkın süredir devam eden çalışmalarla geliştirilen ivme-ölçer tabanlı hasta izleme sistemi ile doktor-hasta arasındaki veri akışını kolaylaştıracak bir

adım atılmış. Geliştirilen sistemle Parkinson hastalarının tedavi sürecinde hastalardan gelen veriler online olarak doktora iletilebilirken, gerek doktor gerekse hastanın tedavi süreçlerinde yeni teknolojilerle desteklenmesi hedefleniyormuş. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Ağları Araştırma Laboratuvarı’nda, Parkinson hastalarının uzaktan kontrol edilmesini sağlamaya yönelik geliştirilen bu hasta izleme sistemi, hastaların bileğine takılan sensörlerle, kişinin

sağlık durumunun, uzaktan istendiği anda kontrol edilmesini sağlıyormuş. Böylece yakın zamanda Parkinson hastalarının normal ev yaşantılarında da takip edilebilmesi mümkün olabilecek. İnsan sağlığı ve kaliteli hayat adına önemli bir çalışma.

Sağlık adına bu önemli adımın ardından şimdi ödüllerime devam edeyim. Trend Micro, ev sahipliğini yaptığı Trend Micro Partner Günü’nde gösterdikleri başarılardan dolayı iş ortaklarını ödüllendirmiş. Burada Arena

da, “2014 Yılı Distribütör ve En İyi Hizmet Veren Teknik Personel” ödüllerinin sahibi

olmuş. Cannes

Lions Uluslararası Yaratıcılık

Festivali’nin en prestjli ödülü Grand Prix de, Vodafone’un Türkiye’de kadına yönelik şiddet vakalarına karşı kullanıma sunduğu Vodafone Kırmızı Işık kampanyası ile ilk kez Türkiye’nin olmuş. Y&R Team Red İstanbul tarafından Vodafone Kırmızı Işık için hazırlanan “Aramızda” adlı kampanya; Medya Kategorisi’nde aldığı Grand Prix’nin yanı sıra kazandığı toplam 5 ödülle de Cannes’da

6 - 12 TEMMUZ2015

BThaber

Parkinson hastalarına online takip

YIL 21SAYI 10296 - 12 TEMMUZ2015

www.bthaber.com

Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş.Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBULTel 0216- 291 13 90

ISSN 1300-6495

Satış GrubuEvrim Koç [email protected] Kıtay Ö[email protected]Özge Karataş[email protected] Ş[email protected] Toksö[email protected]

REKLAM SATIŞ GRUBU

Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.

BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına SahibiAyhan Sevgi

[email protected]

tarafından dağıtılmaktadır.

www.linkedin.com/groups/BThaber

twitter.com/bthaber

www.facebook.com/BThaber

Bültenlerinizi

[email protected] adresine gönderebilirsiniz

Abone ve Dağıtım SorumlusuKutay Göç[email protected]

BThaber GrubuYayın KoordinatörüAyhan [email protected]

Yazı İşleri Müdürü(Sorumlu)Bülent [email protected]

EditörlerHandan Aybars [email protected] Özkan (Ankara) [email protected]

Haber MerkeziEkrem Uç[email protected] Yaylacı[email protected]şen Gö[email protected]

Okur TemsilcisiBehçet Envarlı

[email protected]

Görsel Tasarım Nevzat Karataş [email protected]

Mukadder Keskingö[email protected]

Page 37: BThaber Sayı 1029

The year of surprises in ICT 500Forming the only information source for private, public and foreign institutions in informatics sector by the results in many different categories; ICT 500 research is counting down for meeting the sector with 2014 results. Prior to the announcement and certification ceremony on July 23rd, we spoke with the research company M2S’s General Manager Özlem Unan on some outstanding details. Generally making remarks on the surprises of top 10 companies; Özlem Unan explained the reasons of the ranking differences this year:

Expect a change in the top 10

“There are two big companies missing in the top 10 as Türk Telekom and Turkcell are in the consolidation process. Thus, there are new companies and changes in the ranking as well. We foresee a growth in the market. Besides, companies which shared data in 2013 and withheld in 2014 changed the picture radically.”

In the research this year, the prominent topic is the “growth” in many companies. The average growth rate of the listed companies is 44%. The reduction rate is about 20%. According to the information given by Mrs. Unan, there are 35 companies in total which grew above 100% in 2014. Looking at the field of

New companies believe in their strengths

There are some ‘surprises’ as Mrs. Unan phrases on ICT 500 category leaders. There are some different companies in the top 10 as we stated above. For instance, there are 91 new companies sharing data for the first time on 2014 and taking their places in the list. The majority of the group withheld the data last year, but shared it this year. Among those, there are not many

newly launched companies. Predicting that those new entries would not make a big difference in the ranking Mrs. Unan expressed: “Among those 91 companies, there are 7 which are placed in the first 100. The companies which listed this year for the first time shared their data as soon as they believe in their competence to be a part of the ICT 500 ranking. Everything is about feeling ready to step in.”

Irrepressible rise of cloud

At some certain categories, the total revenue has decreased due to the leading companies of related categories withholding data this year. As Mrs. Unan stated, the effect of some services transforming into the cloud is also clearly seen. In other worlds, as some services are provided on clouds, for instance servers and PBX switchboard revenues made no headway on a yearly base. In response to this, the cloud habits increased in 2014 compared to 2013 and the picture shows it clearly. As Mrs. Unan drew attention, the cloud is being used more day by day and people get used to benefit from different clouds with various topics on corporate studies. “It is a popular topic and I think we will see this trend on software after short while. There are many company changes on many categories. Software is growing and we foresee that in upcoming years, some software services will be provided on clouds. For instance; as different modules or HR in CRM, ERP; solutions as business intelligence when necessary and business analytics begin to be offered on cloud, the performance will develop on this area. In the end, everything moves towards the cloud.”

Preparations begin for Corporate Solutions Guideline 2015 Following Corporate Solutions Guideline published by ERP Committee for the first time in April 2013, the designing process has started for the 4th publication, Corporate Solutions Guideline 2015.

In this guideline, planned to consist of 100 pages, there will be lists of companies developing solutions on ERP (Enterprise Resource Planning), BI (Business Intelligence), CRM (Customer Relations Management), MES (Manufacturing Execution Systems), CAD, PDM, PLM, EAM (Corporate Assets Management), SCM, Demand Planning and Forecasting, Open Source ERP, HRM (Human Resources Management), Cloud Technologies, WMS

(Warehouse Management Systems), Document Management, Mobile Technologies, Advanced Level Planning and Tabulation Software and e-Transformation topics as well as their sizes in the software market and

comments on the market, solution users, management consultants and academicians.

According to the information given by ERP Committee Coordinator Göker Sarp; the publication will cover company information, contact information of company managers and business partners, company’s 2015 – 2017 Turkey Corporate Software Market vision, information on products - vertical products or special solutions – services, contact information of product responsible specialists, channel structures and pricing information of each listed companies.

Besides, articles and texts on points to consider on corporate

software projects and success and failure factors will be guiding the users. From this aspect, the publication will be an up-to-date resource and a guideline for companies who are in a search for corporate solutions.

Corporate Solutions Guideline 2015 will be distributed as an insert of BThaber newspaper in ERP Committee’s Ankara, Antalya, Bursa, Gaziantep, Istanbul and Izmir regional meetings, Step by Step Seminars, company visits and networking events in order to be a reference resource for candidate companies and for the sector.

Through Corporate Solutions Guideline 2015 version, creating a digital solutions

guideline for retail, construction and automotive sectors regarding e-transformation and cloud computing is planned for the first time.

ERP Committee and Corporate Transformation Platform are brand independent platforms consisting of corporate solution users in Turkey, academicians, management consultants, strategists as well as institutions in commerce, industry and service sectors and companies active in business applications sector. Launched in February 13th, 2012 ERP Committee and Corporate Transformation Platform have over 8.000 individual and corporate members. www.erpcommittee.org

ICT NEWS 376 - 12 TEMMUZ2015

BThaber

activity of those companies, we mainly see service, software and system integrator companies. High growth rates cannot be mentioned for telecommunication companies contrarily to the previous years. According to Mrs. Unan, it is difficult to say that the consolidation of Turkcell and Türk Telekom has a strong effect on the telecommunication sector. Rather, there is a general stagnancy in the telecommunication.

Özlem Unan has already shared her expectations regarding 2015 research of ICT 500. Here are the featured details:• Thenumberofcompanies

which offer services connected to the cloud will increasebecauseofthepotential and opportunity clearly seen. The turnover of the companies in this segment will grow. In the next years, the service category will grow more compared to the previous years.

• Softwarewillgetitsshare from the growth. Not many companies use

software solutions other than in financial solutions. Apart from that, offering software solutions on the cloud for small sized enterprises will increase. The driving power of the growthinhardwarewillbesmart phones, servers and datastorageandmobiledevices.

• LeadingcompaniesofglobalICTworldtransformtothecloudandmobility.Itwon’ttakelongbeforetheglobaltransformationof companies reflects upon the Turkish market and products.

• Weseethat

telecommunication companies have not beenabletocatchtheforeseen performance in the cloud and value added telecommunication services. Telecommunication companies’jobswillgetharder on the cloud area.

• Undernormalconditions,servicesbasedonthecloudwillbecomemorepopular in 2017 in the Turkish market. However, in parallel, the users’ awareness, security, internet speed and recognitionshouldbeincreased.

Time to state 2015 foresights

ICT 500 research, the guide of Turkish informatics sector on different categories, draws a different picture with 2014

resultscomparedtothepreviousyears.Whileachangeoveris seen on the top 10 companies, the cloud computing receives a chance to show its potential to the sector.

Page 38: BThaber Sayı 1029

38 ICT NEWS 6 - 12 TEMMUZ2015

BThaber

TOBB ETÜ works hand in hand with the industry

Platform independent solutions for public institutions

“We will increase our global market share”

IAS produces platform independent solutions for public institutions’ custom-design software projects. IAS CEO Behiç Ferhatoğlu shares information on the ERP solutions they offer as well as the goals of the company. Behiç Ferhatoğlu states that the firm is launched in Germany in order to produce corporate software solutions for optimizing companies’ business processes as well as giving them consultancy and trainings in 1989. He

says that the company headquarters were moved to Turkey in 1994. Mr. Ferhatoğlu explains further: “As of 2015, we have 7 offices in those 3 countries; Germany, Turkey, and United Arab Emirates. We give services in 26 countries, in 13 languages and to 25 thousand users via our 40+ solution partners in various countries. Besides Turkey, we carry out software development, R&D, consultancy, sales and trainings activities

in many other countries via our global operations and solution partners throughout the world. Ankara office, launched in 2014, is the center of our public sector business development projects. At this context, we aim at producing platform independent solutions for public institutions’ custom-design software projects besides offering our enterprise resource planning solution Canias ERP.”

Bimser Solution General Manager Gökhan Ergun states that they would like to take up a bigger share in the global market. Saying that Bimser and his roads crossed while he was a management consultant for Bimser’s structural change projects; Bimser Solution General Manager Gökhan Ergun continues; “Bimser Solution is a union of experts with a 35 year of experience of its founding partners, with know-how on business processes in industries and commerce institutions and

it transfers this knowledge onto the software solutions. Similarly to the previous 5 years, Bimser has an aim of increasing its business volume by 50%.” Mr. Ergun says that

the most important goal of this year is to at least double the solution partners’ share of the incomes compared to 2014. Bimser Solution strengthens its studies by many solution partners who aim at working with their products both locally and globally. In this scope, Mr. Ergun gives information; “We aim at increasing our market share and take up a bigger space in the global market in the upcoming periods.” He gives many other details;

“Bimser Solution does

not work on conventional business operations. Its main goal is to offer system solutions to its customers to make them competitive in their business branches by using those solutions on critical business processes. BOYS, in the past being the maintenance management software needed by big industrial companies now has the far-reaching “Assets Management” identity and provides high level productivity for its users. On the other hand, our QDMS software

carrying quality systems up to a software platform and enabling an efficient management is the leader of the market in its own track. Consisting of corporate applications such as Process Management, Strategic Planning and Balanced Score Card, our Ensemble product has taken up a large space in the market. A fast and flexible developing platform eBA is a solution of ours providing a total management for business processes and corporate documentations.”

TOBB ETÜ Faculty of Engineering - Computer Engineering Department Head Assoc. Prof. Dr. Erdoğan Doğdu states that a huge data is collected in Turkey and draws attention to the potential of transforming the data into beneficial information by the public universities by putting in more effort on the issue.

TOBB Economy and Technology University (TOBB ETÜ) is called as the University of the Business World as it is established by TOBB. Assoc. Prof. Dr. Erdoğan Doğdu, “TOBB (Turkish Union of Chambers and Commodity Exchanges) represents the whole business world

thus it is the biggest non-governmental organization. The aim of establishing this university was to create a school to meet the needs of the industry. Thus, the competencies of the graduates are very important for our university. Our main difference from

other universities is that we carry out a ‘Cooperative Education Model’. This model is used in all developed countries notably in Germany and the United States of America. It is a programmed education strategy and it enables students to improve their occupational skills by working in a company while getting education in the university. All of our students serve internships for 3 semesters and that sum up to a year of business experience. It is a busy program but students appreciate it. In fact, ‘Cooperative Education Model’ is the reason for them to choose TOBB.”

First European Games relied on Motorola Solutions TETRA radios Motorola Solutions equipped the Baku 2015 European Games in Azerbaijan with 5,200 TETRA radio terminals, accessories and support services. The digital two-way radio solutions were used by the management team of the sports event and transitioned to the Azerbaijan public safety authorities after the Baku 2015 European Games.

As the Official Radio Communications Supporter of the Baku 2015 European Games, Motorola Solutions also delivered additional MOTOTRBOTM radios to guarantee secure communications during the event.

“Motorola Solutions has a long history of supporting successful international sports events through reliable and powerful communications solutions,” said Axel Rettig, vice president of Eastern Europe, Russia and Central Asia at Motorola Solutions. “Our market-leading TETRA system ensured secure and smooth communications for the team managing the first ever European Games.”

The Baku European Games Operation Committee, BEGOC, has awarded the contract for the

project to Motorola Solutions through its local partners Sanmar Elektrik and Telekom Invest. The support services for the TETRA Dimetra infrastructure were delivered by Motorola Solutions, with services for the TETRA subscribers provided by Motorola Solutions’ local partners.

“We have chosen the market leading TETRA solutions since we are convinced that Motorola Solutions and Sanmar Elektrik are the ideal partners,” said Adrian Corcoran, Director of Technology, Baku 2015. “Based on our successful collaboration in previous years and Motorola Solutions’ vast experience in the delivery and implementation of secure and reliable communication solutions for major sports events and nationwide TETRA projects, we have selected the ideal partners to fulfil our requirements.”

“We are pleased to have been chosen with our partner Motorola Solutions to equip this important and historic event with secure and reliable solutions, as well as services and support for mission-critical communications, said Erol Nazli, vice president, Sanmar Elektrik.

Page 39: BThaber Sayı 1029

Müşteri kazanır:• Gönderi bedeli dahil bir (1) laboratu-

varda kurtarma işlemi gerçekleştirilir. Asya Pasifik ülkeleri için istisnalar mevcuttur.

• Müşterinin kurtarılan datası, yeni bir harici diskle teslim edilir.

• Türk müşterilere özel: Diskin güm-rükte takılmasından doğacak masra-flar Seagate tarafından karşılanır.

Hizmet İçeriği

Seçili SV35 Surveillance HDD modellerinde fiyata dahil 3 yıllık Seagate Rescue™ data kurtarma paketi.Surveillance HDD (7. Nesil)6TB - ST6000VX00115TB - ST5000VX00114TB - ST4000VX0023TB - ST3000VX0052TB - ST2000VX0051TB - ST1000VX003

SV35 Serisi3TB - ST3000VX0042TB - ST2000VX0041TB - ST1000VX002

3

Nasıl çalışır?

1 2

Bırakın. Düşürün. Silin.Dosyalarınızı geri almanıza yardımcı oluyoruz.

Eğer verinizi kaybederseniz bizi arayın.

Cihazınızı bize gönderebilmeniz için size bir kutu yollayacağız.

Datanızı kurtarıp harici diskte teslim edeceğiz.

Neden +Rescue data kurtarmalı diskleri almalısınız:• Seagate +Rescue data kurtarma, disk fiyatına dahildir. Datanızı kurtarmanız

gerekirse www.seagate.com adresinde ülkeniz için verilmiş olan numarayı arayın veya web sitemiz üzerinden hizmet için başvurunuzu gerçekleştirin.

• Kullanıcıların yalnızca %17’si datasını güncel olarak depolar.

• Birçok bulut kullanıcısı datasını hala sabit diske kaydetmektedir. Bazı belgeleri buluta kaydetme konusunda kendilerini rahat hissetmemektedirler (finansal veriler, vergi kayıtları, vb.). +Rescue data kurtarma bu müşteriler için mükemmel bir hizmettir.

• Seagate memnuniyet oranı %95’in üzerindedir.

• İşlemde başarı oranı %90’dan yüksektir.

• Kurtarma, RAID’li diskler için de geçerlidir.

Page 40: BThaber Sayı 1029

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

bt haber ilan.ai 1 6/23/15 2:42 PM